İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ
T A R İH
A R A Ş T IR M A
M E R K E Zİ
LÜTFİ PAŞA ÂSAFNÂMESİ (Yeni Bir Metin Tesisi Denemesi)
Mübahat S. KÜTÜKOĞLU
EDEBİYAT PAKÜL.TESI BASIMEVİ İS T A N B U L . 1991
Prof. Dr, Bekir Kütiilcctğluna Armağan'dan indeks ilâve edilmiş ayrı basım.
G İ R İ Şt
Anadolu sahasında ilk devirlerden itibaren yazıldığını gördüğü müz siyâset-nâm eler, bilindiği 'gibi, Osmanlı müesseseleri ve teşki lâtı bakımından son derecede önemli eserlerdir. İçlerinde Necmüddin Râzî’nin Mirsâdü’Uibâd’mm beşinci bâıbınm tercümesi olan Şeyhoğlu Mustafa’nın, başta padişah olmak üzere bey, vezir, nâi'b, kadı vs. hallerinden bahs eden Kenzü’l-hiiberâ’s ı; padişaha öğütler ihtiva eden ve Sultan n. Murad’a sunulmuş olan Kasım t>. Şeydi elHafız Ankaravî’nin Emsv/l-oelîs’i, Ibn Isa Saruhan-ı Akhisârî’nin, yine padişah ile vezirlere öğütler veren Rumûzü’l-künûz'u ve Lütfi Pâşa’nm Âsafnâme’si ilk kaleme alınanlardandır. Bunlardan Âsafnâme, isminden de anlaşılacağı gibi, veziriaza mın vazife ve selâhiyetleriyle münâsebetlerinden ibahs eden bir eser dir. Yazarının, Sultan Kanûnî Süleyman devrindeki kısa süren sa dâreti esnasmda musibet icrââtı olan bir veziriâzam olması ise, esere ayrı bir önem kazandırmaktadır. Devşirme olarak saraya gelen ve çuhadarlık, çaşnigirlik, kapıcıbasilık ve mîr-l alemlik, vazifelerini yaparken Yavuz Selim’in ya kınında bulunan,_Sultan Kanûnî Süleyman saltanatında sancağa çi-j kanlan Lütfi Faşa. çesidli kademeleriraiaraE^IH^^rJHr^âmTrg^ kadar yükselmiş, aynı zamanda Padişahın kızkardeşi Şah Sultan ile evlenmişti. Bu evliliğin bozulmasıyla Mayıs 1541’de, iki yıl kadar süren sadaretten de uzaklaştırılmış ve yerine getirdiği hac farizası dışında, ömrünün sonuna kadar Dimetoka’daki çiftliğinde eserlerim yazmakla günlerini geçirmişti1. 1 Lütfi Paşa’nm tafsilâtlı biyografisi İçin bk. Rudolf Tschudi.Das Asafnâme des Luıtfî Pasa, Lelpzlg 1910; Fırat Köprülü, «Lütfi Paşa Tarihi», Türkiyat Mec-
VI Eserlerinin en mühimi sayılan Âsafnâme’yi sön yıllarında ka leme almış olup başında «vezîr-i a‘zam olduğunda âdâb, erkân, kanûn ve dîvânı eskisine nazaran perişan gördüğü için 'bu makama geleceklere ibir yâdgâr olmak üzere» yazdığını ifade etmektedir. Dört bâbdan ibaret olan eserin birinci bâbı veziriazamın ah lâk ve âdâbmın nasıl olması icaib ettiği ve padişah-sadrazam münâ sebetlerini konu olarak almaktadır ki, bâJbların en uzunu budur. İkinci bâb, sefer; üçüncü .bâb, hazine; dördüncü bâb, reâyâ ile ilgili dir. Âsafnâm e’nin önemi, XX. yüzyılın başlarında gerek Türk, ge rekse Avrtipalı ilini adanilannm dikkatlerini üzerime çekmiş ve hemen aynı yıl 'biri Leipzig (1910), diğeri İstanbul (1326 R/191Ö'-1911 M)'da2 olmak üzere iki (baskısı yapılmıştır. Bunlardan birincisi Rudolf Tschudi tarafından doktora tezi ola rak hazırlanan bir edition critique’dir. Nâşir, eserin önsözünde Liitfi Paşa ve eseri hakkında kısa bilgi verdikten sonra bu İlmî neşirde Viyana’da bulunan iiç yazmadan ikisi ile Dresden ve İstanbul Veliyüddin Efendi Kütüibhanesindeki yazmaları neşre esas aldığını, Münih nüshasının' faydalanılamayacak kadar harab olduğunu, Viyana’daki üçüncü yazmayı ise incelemeğe imkân bulamadığını 'belirt mektedir. Ali Emirî Efendi’nin önsözünü ihtiva eden -bunun için de ge nelde Ali Emirî neşri olarak anılan- İstanbul’daki neşir ise, Prof. F. Köprülü’nün de belirttiği gibi, İlmî bir neşir olmak vasfım hâiz olmadığı gibi, hangi yazmadan alındığına da işaret edilmemiştir. Hal 'böyle olunca, İlmî bir neşir olan R. Tschudi neşrinin esas aJınmafcı ve diğerine ehemmiyet verilmemesi gerektiği düşünülebi lir. Ancak, İstanbul (neşrinde, Leipzig’dekinde bulunmayan iki ıbü^ l c l!p^a]iri mCTcüdiyeti, Tschudi neşrine esas olan nüshaların eksiköla&ileceği fikrini doğurmuş ve onun içindir ki diğeri de 'bugüne kadar kullanıla gelmiştir. Hatta ıbu esas alınarak yeni Türk harfle rine çevrilinek suretiyle hazırlanan bir Âmfnâme, Adalet Vekâleti taraf ıhdan 'bastırılmıştır. I (1925), 119-150; M. Tayyib Gökbiigin, «Lutfd Faşa», t&lâmı Ansiklopedisi, vn (195S), 96-101. , 2 ■Lıütıfi, Paşa; Âsafnâme, Ma.tbaa-1 Âmire, İstanbul 1326.
muast,
VII Daha sonra Âsafnâme'nin, Tschudi neşrini esas almak üzere birkaç defa daha yeni yazı ile ve transkripsiyonlu neşri yapılmış tır. Bunlardan Yurd Ocağı yayınlarından olan3, Tschudi neşrinin yeni yazıya aktarılmışıdır. Prof. Dr. Ahmet Uğur tarafından hazır lanan ise Leipzig ve İstanbul neşirlerinin edition critique’iğidir4. Eserin, Osmanlı teşkilât tarihi bakımından önemi ve aynı za manda hâlâ, az da olsa birbirinden farklı iki Âsafnâme metninden hangisinin aslma daha yakın olduğunun bilinememesi, 'bize yazma larının yeni bir incelemeye tâbi tutularak sağlam bir metin tesis edilmesi gerektiğini düşündürdü6. İstanbul kütüphanelerinde yapı lan çalışma sonunda şöyle bir durum ortaya çıktı : Siileymaniye Kütüphanesinde yedi (Es‘ad Efendi, nr. 1803; Halet Efendi, nr. 352, 366; Lâleli, nr. 1608, 3737; Haşan Hüsnü Paşa, nr. 678; Reşid Efendi 468); Arkeoloji Müzesi Kütübhanesi’nde iki (TY, nr, 510, 1407); Nuruosmaniye Kütüphanesinde iki (nr. 2634, 4221); Millet Kütüphanesi, Ali Eimirî Kitabları arasında dört (Tarih, nr. 3, 4, 5, 6 ); Topkapı Sarayı Müzesi Kütübhanesi'nde bir (Hazine, nr. 1052) Âtıf Efendi Kütübhanesi’nde bir (nr. 2790); Üniversite Kütübhanesi Nâdir Eserler Kısmındaki altı nüsha dan beşi (TY, nr. 819, 1671, 2759, 3239, 6961) ve Köprülü Kütüphanesi Fazıl Ahmed Paşa Kitablanndaki üç nüs hadan biri (nr. 359), bazı ufak farklara rağmen Tschudi neşrine ben zemektedir. Yalnız Fazıl Ahmed Paşa Ktb.’deki iki nüsha (nr. 202 ve 203) İstanbul neşrindeki fazla pasajları hâvidir. Hatta bunda olma3 Âsâfnûme (Devlet Adamlarına Öğütler), Ankara 1977. i .«ÂSaf-nâme-t Vezir Lütfj Paşa», İslâm İlimleri Enstitüsü Dergisi, IV, Amloam 1980, s. .243-258. 5 Bu konudaki çalışmalarımızın haglta.ragıcı 1970’H yıllara, kadar dayanır. Kaynak eserlerin neşrinin düşünüldüğü o yıllarda Âsafnâme üzerindeki çalın malara ilk defa Prof. Dr. Bekir Kütükoğlu’nun teşvikleriyle .başlamış; araştınmalanmızm sonuçlarım İse n . Millî Türkoloji KongTeel’n-de (5-9 Şubat 1979) «Lütfü Paşa Âsafnâmeainin Blarklı Bir Nüshasına Dair» adıyla sunmuştuk.
vm yan;bazı [fazlalıklar dahi vardır6. Üniversite Ktb., TY, nr. 786’daki nüsha:ise diğerlerinden hayli farklıdır. Âsafnâme, sade bir Türkçe ile yazılmış olduğundan, nüshalar arasındaki ufak çaptaki bazı değişikliklerde, Prof. V. L. Meriage'm7 Türkçe' teliflerde müstensihler tarafından tasarrufda bulunulduğu hakkmdaki görüşüne katılmak mümkünse de, bu nüshadaki farklı lıkların müstensihe âid olduğunu söylemek güçtür. Kanaatimizce Âsafnâme, müellif tarafından birkaç defa ilâveler yapılmak suretiyle değişikliğe uğratılmıştır., Bu suretle de üç ayrı tipte Âsafnâme or taya çıknüştır. 1. Tschudi neşrine uyanlar ki, bunlar çoğunluktadır. 2. İstanbul neşrine uyanlar ki, sadece iki tane tesbit edilebil miştir. .3. Ve şimdilik benzerine rastlamadığımız Üniversite Ktb;, TY, nr. 786’daki ıiüsha. Bir mecmuanın 50a - 78a varakları arasında bu lunan bu nüshada yazı çerçeveli 73x140 mm. eb'adında ve harekeli bir.nesihtir; başlıklar kırmızı ile yazılmıştır. İlk sahifelerde bir kıs mı satır aralarında, bir kısmı ise kenarda olmak üzere ilâveler var dır. Her ne kadar bu ilâveler, müstensihin kopya ederken bazı atla malar yaptığını gösteriyorsa da diğer tiplerdeki nüshalarla olan farklılıkların sadece dikkatsizlikten kaynaklanmadığı açıktır. Âsafnâme yazmalarının bir iki tanesi hariç, diğerlerinde istin sah tarihi yoktur ki bu, Tschudi’yi hiçbirinde tarih bulunmadığı yo lunda bir neticeye götürmüştür8. Ancak Üniversite nüshasının so nunda'«Bvâhır-ı Şehr-i Safer 1015» kaydı bulunmaktadır, yani telifindön hemen hemen yarım asır sonra yazılmıştır ki, tarih taşıyaiı nüshaların eri ‘eskisidir. 6 Bu iki' nüshanm. birbirine çok benzemelerine nağmen, hazan biri, öaaan diğerimde hıaba bulunması, üçüncü bir nüshadan kopya edildiklerini, ve haıtaiaım müstensiMertn dikkatsJellklerindea •kaynaklandığ'mı göstermektedir. Bu sebeble metin tesis edilirken biri tercih «dilemeyerek her İkisi 'birden, kullanıl mıştır. _7 «•OsmanlI Tarihçiliğinin Başlangıcı», Tasrih Enstitüsü Dergisi, sayı 9 (1978), 227-28. 8
Tschudi neşrinin önsözü, a. XVIII.
IX (İstanbul neşrine esas olan nüshadaki9 pasajlar bunda da yok tur,, bu 'bakımdan Tschudi neşri grubuna girenlerle ortak yanı var sa da diğer kısımlarda farklılıklar göstermektedir. Halbuki İstan bul ve Tschudi neşirleri arasında, işaret edilenler dışında çok büyük farklılıklara rastlarımamaktadır. Üniversite Ktb., TY, nr. 786’daki nüshada görülen farklılıkları birkaç ıgrupta toplamak mümkündür10. 1. Bütün nüshalarda görülen ve mânâyı bozmadan yapılan ufak tefek değişiklikler ki, bunları müstensihin tasarrufu olarak göre biliriz. 2. Bazı cümle Veya pasajların düşüp yerini başka pasajların alması. Meselâ, 'birinci bâ)bda kimin kime takaddüm edeceği faslında T neşrinde bazı kısımları düşen pasajın yerini bunda aynı konu ile ilgili daha tafsilâtlı bir kısım almıştır. K ve F’de «Evvelâ vezirler, vezîr-i a‘zam altında duralar ve beğlenbeğiler vüzerâ-yı. ‘izâm hazerâtının altındadur. Anlara kimesne tasaddur eylemez, sâihib-i sancak olup erbâJb-ı cihatdan olduklan içiin. Ve kadı'askerler beğlerbeğilerin altındadur.»11 şeklinde kısa olan bu bahis Ü’de «Vüzerâ-yı ‘izâm birbirine varmak kanûn değildür.» cümlesiyle başlamakta ve «Rivayet» başlığı altında Sultân Selîm’e âid kadıaskerlerin, Rumeli ve Anadolu 'beylerbeyilerinin ken dilerine tasaddur etmelerini teklif ettikleri, fakat Padişahın kanûna uygun bulmadığı için reddettiği hikâyesi ile devam etmekte, daha sonra padişah hocalarının şeyhülislâmlara tasaddur edeceği; vezir ler ve kadıaskerlerin dîvândaki vazifeleri ile kimseyle konuşmama ları gerektiğine temas eden kısım yer almaktadır12. 9 Kütübhanelerde İstanbul neşrine esas olan nüsha maalesef bulunama mıştır: 10 İstanbul neşri grubuna girenlerden Köprülü Fazıl Aiımed Paşa Kütübhaırtestu-cteki nüshalar kullanılmış olup nüsha fa r k la .n n .T n gösterilmesinde bu nüshalardan nr. 202 İçin «K», nr. 203 İçin «F »; Tsohudl neşri İçtn «T» ve Üniver site Ktib. nüshası tçtn «Ü » rumuzları kullanılmıştır. 11
vr. 10b.
12
vr. 59a-b.
X' Görülüyor ki burada ilâve edilen kısım, düşene nazaran fazla dır. Ayrıca, eserin çeşidli yerlerinde görülen Sultan Selim zamanına âid bir rivayet de nakl edilmektedir. Narh konusunda da iki yerde farklılık vardır. Birincisi sadece bir cümleden i-bâret olduğu halde diğeri «Bakkallık ve ne'ûzübi’llâh sarraflık eylemek gibi. Narh mesâlih-i fukarâdur.» cümlesinin yerini alan daha uzun ve misâl de bulunan bir pasajdır. «Hünkâr kulu nâmına olan kimesne terâzü ucuna yapışmaya. Vezîr-i-a'zam narh ahvâline takayyüd itmek lâzlmdur. Şöyle ki, hünkâr kulu terâzü tuta, ahvâl-i narh muhtell olur. Her kim hün kâr .kulu olup terâzüye yapışa, telef itmek kanûndur. Ağaların ve kethüdaların bile tâhkîren ma'zul itmek kanûndur. Ve et ahvâli dahi umûr-ı lâzımedendür. Yeniçeri narhı ne ise çarşularda,,
64a-65a.
14
K, vr. 12a; T, s. B3.
15
vr. 69b- 71b.
XI ni. BâJb-ı sâlisde «tedbîr-i hazîne» bahsinde irad ve masraftan bahs edilirken 'bazı pasajlar düşmekte, buna kargılık defterdar, ulûfe ve hazine hakkında dalıa uzun pasajlar yer almaktadır16. Bu fazlalık larda defterdarların vazifeleri mufassal olarak anlatılmaktadır. An cak İbrahim Paşa ile İskender Çelebi arasındaki anlaşmazlıktan bahs Edilmeyip defterdarların mukataalara dikkat etmeleri gerektiği, bu yüzden bahçe seyrine gitmeyip mal-ı mîrînin tahsiliyle yakından il gilenmeleri, sadrazamların ise bu konuda da defterdarı kontrol et tirmesi gerektiği üzerinde durulmaktadır17. Tekaüd bahsinin sonunda «Ziyâde virilmemek lâçımdur» cümle si ve sonra da Sultan Selim’le ilgili bir hikâye ilâve edilmiştir18. Bunu takiben, mukataalarm emânetle idaresinin tercihi ile il gili kısımdan sonra T nüshasındaki «Mahall olan mukataaları ol ve zir ile defterdar müşavere idüp ‘arz itmek gerekdür»19 cümlesinin yerini Ü’de «Amma, aadr-ı a‘zam ile başdefterdâr mîrîye evlâ olan ile ‘amel eyleyeler, ma'kul olur»20 cümlesi almıştır. 3. Bir iki yerde, yerine her hangi bir şey gelmeksizin 'bazı pa sajların düştüğü de görülmektedir. Meselâ, bâlb-ı sânîde sefere giderken padişaha kimlerin yakla şabileceği, otağının nasıl bekleneceğini anlatan pasajlar21 düşmüş tür. Bâb-ı râbi'de ise ilk paragraf tamamen kayb olmuş; çok kısa bir pasaj aynı kalmış, müteâkıb pasaj yeniden kayb olmuştur22. 4. Değişikük suretiyle değil, fakat doğrudan doğruya yapılan ilâveler de vardır. Meselâ bâb-ı evvelde tasaddur bahsinin sonuna şöyle bir ilâve yapılmıştır : «Ba'dehu şâir küttâb yolu ile dururlar. Ve eğer segbaribaşı veyâhud yeniçeri kethüdası tebdil lâzım gelse anlara san 16 17 18 19 20 21 22
vr. 71a - 72a. vr. 72b-74a. vt. 75a - 76a. s. 39. vr. 76a. K, vr. 13b - 14a; T, s. 27. K, vr. 18a, vd.; T, s. 40 vd.
XII cak virmek kanûrtdur. Eğer cürümle çıkarsa yirmi bin akçe ze'âmet virmek kânûndur. Ve ‘ulûfe müteferrikaları çaşnigîr ve küttâba tasaddur kânûndur.»23 Ulûfeli müteferrikahğm luuicden olanlara verilmemesi gerek tiği, ancak saraydan çıkan yahut beylerbeyi vs. oğullarının bunun dışında tutulacağı ifadesinden sonra «Sair câiz değildir, vüzerâ oğul lan kânûndur. Seksen akçe ile, eğer sultândan ise yüz akçe ile kânûndur. Vezîr-i a'zam olan ,‘ulûfe itmekde küllî dayanmak gerek • dür»24 ifadesi yer almaktadır. •Bâb-i sâhîde ise timar sahibinin sefere iştiraki bahsinden son ra «Mühimmat» başlığı altında, sefere padişah gitmeyip serdar git tiği takdirde sadrazamın neleri göz önünde bulundurması gerektiği pasaj yer almaktadır25. 5. mıştır.
Bazı ciimle ve piasajlar arasında ise takdim - tehirler yapıl
Bunlardan biri, birinci bâfoda birbirinden pek fazla uzak olma yan Mmleler arasında yer almaktadır. Meselâ, Ü nüshasında vr. 57a’da, haftada iki gün fukara, vs. hin davet edilip müşavere edile rek hayır dualarının alındığı bildirilen pasaj T, K ve F nüshalarında, Ü, vr. 58a’daki «ehl olanlara virilmek gerekdir» cümlesinden son ra gelmektedir. ; İkincisi, ikinci ,ve dördüncü 'bâblar arasındadır. Avârız akçesi ve.peksimed-baha ile ilgili kısımlar diğerlerinde dördüncü bâbda olduğı^ halde U’de ikinci bâbda anlatılmıştır. Üçüncü bâbda tekaüd verme sırasında da değişiklik vardır. Taht kadılarıyla defterdar yer değiştirmişlerdir26. Soriûç olarak denilebilir ki, gerek ilâvelerin mfitni tamamlayıcı mahiyette olması, gerekse sık sik rastlanan Sultan Selim’den foahs edilmesi keyfiyeti ve hazine hakkmdaki ilâvede sadaretten ayrıldığı sırada Yedikule ve Hazine-i Âmire’de yirmi yıl yetecek kadar para 23 24 25 26
Ü, 6 la -6 1 b . Ü , 61b. Ü, vr. 68a. vr. 74a-b.
xnı bulunduğunu ifade ederken kullandığı «bu fakır» tabiri, fazla pasaj ların Lütfi Paşa’nm kaleminden çıktığının delili olmalıdır. Şu halde Âsafnâme, ıbizzat müellifi tarafından ya yeniden yazılmış veya üze rinde değişiklik yapılmıştır. Fakat bu değişik Âsafnâmeler, müstensihlerin pek dikkatlerini çekmemiş olacak ki, bize pek az nüsha ulaşabilmiştir. Özellikle U nüshası, hayli geniş bilgi ihtiva eden kısımları bu lunmasına rağmen, şimdiye kadar ancak birkaç araştırıcı tarafından kullanılmıştır27, işte 'bu husus göz önünde bulundurularak bu nüs ha esas alınmak üzere yeni bir Âsafnâme metni tes'îsine teşebbüs edilmiştir. Diğer gruplara girenlerdeki fazlalıkların mânâda değişik lik yapmaması halinde fazla kısımlar notlarda gösterilmekle yeti nilmiş, manayı tamamlayıcı olması veya 'bilgi fazlalığı bulunması halinde ise, köşeli parantez içinde olmak üzere metne ilâve edilmiş tir. Diğer iki tip Âsafnâm e’de olmayıp sadece Ü nüshasında bulu nan fazlalıklar ise kolaylıkla görülebilmesini temin maksadıyla italik olarak dizilmiştir. Metin içinde yajpılan ilâveler tek yıldız (* *), kenarlara yapılanlar ise çift yıldız (** **) arasında gösterilmiş tir.
27 Bu nüsha, narh ve fcajdıaskerltk müeaseseleri hakkında diğer Âsafnâmelerden hayli geniş bilgi ihtivâ ed±iğînden ilk -defa tarafımızdan Osmancılarda Narh Müessesesi ve 16IfO Tarihli Narh Defteri adıyla y&ym&ajdığımız Mtetbda; daha sonra Prof. Dr. Metumed Ipştrld. tarafından Osma/nlıla^da KadıasJcerlik Müessesesi adlı doçentlik tezinde (İstanbul 1982) -kullanılmıştır.
ÂSAFNÂME
Hamd ü sena ol perverdigâr-ı bî-hemtâya. olsun1 ki, mukaddes ^âni’ş’-şebîli've’n-nazîrdür. Ve bir2 sultân-ı bî-vezîrdür. Ve salavât u tafiijryât ol server-i enbiyâya #ve serdâr-ı asfiyâya*3 olsun4 ki, 'beşfr ü iıezîrdür. Ve dahi âl üB ashâlbma olsun ki her biri ihyâ-yı dîn *ıçüii* sâhib-i tedbirlerdür6, salla’llâhu7 ‘aleyhi8 ve âlihi9 [51a] ve ashâbihi10 mâ-dâmeti’s-semevâtu ve’l-arzîn. Amma11 ba'dehu12 bu risâlenün müellifi ez‘af-ı ‘ibâdu’llah13 LÜTFTjPÂŞA *bin ‘ABDÜ’L-MU'İN*14 vaktâ ki harem-i hass^-ı Sultânîâe bu hakîr16 merhûm ve magfûrü’n-leh17 cennet-mekân u firdevsaŞiyâri18 Sultân Râyezîd19 Han hazretleri20 zamanından beri21 per#6rdfe-i ni‘met-i sultânı22 olup bü Âsitâne-i ‘Osmâniyye’ye li’llâh23 1
hemtâya olsun Ü, T : hemtâyadır K, F.
2
bir Ü, T : — K, F.
3 4
enbiyâya ve serdâr-ı asfiyâya olsun Ü, T : — K, F.
Ü, T: eribiyyâyadır K, F.
5
ü Ü, K, T : — F.
6
sâhib-i ıtedbÎTİerdür Ü, T : müdebbirler idi K, F.
T salla’Uâhıu Ü, T : + te'âlâ K, F. 8 9 10
‘aleyhi Ü, T: + ve selâmüıl ve ‘alâ K, F. âlihi Ü, T : ‘alâ âllhi K, F. ashâbihi Ü, T : + ıtreti ve sellemt K, F.
11 12
amma t î: — K, F, T. ba'dehu Ü : ba‘
13 14
ez‘af-ı ‘ibâdu’llâh Ü, T : vezîr K, F. ‘Abdü’'1-mu'lm Ü, T : ‘Abdti’l-mu'indir K, F.
15
hasa Ü, T : muhterem K, F.
16 17
bu hakir Ü, T : — K, F. ve mağfûrü’n-leh Ü : — K, F, T.
18
iı flrdevs-âşiyân Ü : — K, F, T.
19 20
Bâyezîd Ü, T : Bâyezîd-i Velî K, F. hazretle»! Ü : — K, F, T.
21 22 23
zamanımdan beri Ü, T : zannânmda sultanî, Ü, K, F : sultân T. li’llâh Ü : — K, F, T.
k
, F.
2 hayrhâh olup *ve harem-i hassda iken niçe zaman24 tahsîl-i ma'ârif idüp* ve cülûs-ı Hazret-i Sultân Selîm Hân hayâtında25 çukadarlıkdan elli akçe müteferrikalık28 ile taşra27 çıkup [5ib] ba'dehû çaşnigîr-başılık28, ıba'dehû kapucu-başılık29, ba'dehû mîr-i ‘alemlik, ba'hehû Kastamonu Sancağı, andan sonra. Kar aman Beğlerbeğisi30, andan öönra Anadolu Beğlerbeğisi3*, andan sonra vizâret ‘inayet olundu. #Ba‘dchû pâdişâhımız Sultan Süleymân Hân zamanında sadâret-i ‘uzmâ* (‘inayet) olundu32. Bu hakîr-i kesîrü’t33-taksîr taşra34 çıkdıkda35 niçe ‘ulemâ vii şu'arâ vü zürefâ36 ile muşâhabet ve münâse bet37 idüp *‘alâ kadri’t-tâka* niçe38 ma‘ârif ü tahsîl-i ‘ulûm39 itmek le taltîf-i ahlâk itmiş idim. Hâlâ Pâdişâhımız olan, a'zamii’s-selâtîn ve ekrem [52a] ü’lhavâkîn, **nâsır-ı ‘ibâdıı’llâh, hâmi-i bilâdu’llâh el-gazâ fî sebîli’llâh hâdimü’l-Haremeyni’ş-şerîfeyn**, mâlikü’l-berrîn ve’l-bahrîn Sultân Süleymân Hân ‘aleyhi’r-rahmetu ve’l-gufrân hazretleri40 vaktâ ki,*bu hakîre* vezîr-i â'zamlık41 mansıbın ferman42 buyurduklarında43 zaÜ: güıne K, F ; giin T.
24
zaman
25
Hân hayâtımda Ü : Hân’da. K, F, T.
26
müteferrikalık Ü, F, T : mutasarrıflık K.
27
taşra Ü, T : taşraya K , F.
28
çaşaigîr-başılık Ü, T : + 41e K , F.
29
ba'dehû kapucıı-başıİLk Ü, T : — K, F.
30
beğlerbeğisi Ü : beğlerbeglilgl K, F, T.
31
andan sonra Anadolu beğlerbeğisi Ü : AnadoUı K, F ; — T.
32
Ba'dehû ... olumdu Ü : — K, F, T.
33
keaîrü’t Ü, T : pür K, F.
34
taşra Ü, T: — K, F.
35
çıkdıikâa Ü, T : çıkdıkdan sonra K, F.
36 37
zürefâ Ü, T : etrâf K, F. ve münâsebet Ü : — K, F, T.
38
ndıçe Ü : — K, F, T.
39
ma'ârif ü taihsîl-i ‘ulûm Ü : ıtahsîl-i ma'ârlf-İ K, F ; ;tahsîl-i ‘ulûm T.
40 ‘aleyhi rahmeti ve’l-gufrân hazretleri Ü: edâma’llâJıu te'âlâ ‘lzzetehu K, F, T. 41
vezîr-i la'zamlık Ü : vizâret-i 'uzmâ K, F, T.
42
ferman U, T: ihsân K, F.
43
buyurduklarında Ü : iıtdikde K, F ; itdlği T.
3 mânede ba'zı âdâb u erkân44 ve kânûn-ı dîvânîyi45 evvel .gördükleri me..muhalif ü perişan gördüğüm içün vizâret-i ‘uzmâ 'hıdmetine tasaddur, iden46 karındaşlarıma yâdıgâr olmağıçün47 âdâb-ı vizâret-i *‘uzmâ*48 ; mühimmâtını dere ve49 bu risaleyi te’lîf idüp ismini ÂıS A F - N Â M E kodum. Tâ ki vizâret50 ile [52b] riâyet olunan ih vanım51 nazar itdiklerinde52 bu hakîre *hayr u*53 du‘â ideler54. Biizni’Tlâh-ı t&‘âlâ bu, mmvâi üzere hareket iden thvân saıdr-ı vizâretde safâdetM Pâdişâha ‘âlem-penâh hasbilerim in havf u, batarından etmîn ü ‘ârî ve haUcun lisânından beri ola. Rahle subhânehû ve te‘âlâ hasreti herkesi tama‘-ı hamdan saJdayu vire ve yaraması musâhibden emin eyleye. Ve dîn-i devlete lâzım olan istikâm etdür65. Ve bu risaleyi dört bâb üzre *tertîb* itdüm56. Bâ'b-ı evvel57, [53a] etvâr uBS ahlâk-ı vezîr-i a'zam ne resme gerekdür? Ve Pâdi şâh ile niçe mu'âmele itmek gerekdür [re'âyâ ile niçe mu'âmele ge rekdür]69, anı bildirür. Bâb-ı sânî60, tedbîr-i sefer beyânındadur. Bâb-ı sâlisel, tedbîr-i hazîne beyânındadur. Bâb-ı râbi'62, tedbîr-i re'âyâ beyânındadur. 4i erkâm Ü, T : erkâını K, F. 45
dîvâniyi Ü : dîvânı K, F ; Dîvân-ı humâyûnu T.
46
tasaddur iden Ü : gelen K, F, T.
47
otaıağıçfln Ü : olmak içiin K, F, T.
48 âıdâb-ı vizâret-i ‘uamâ Ü : vizâret-i ‘uzmâ âdabını ve levâzım-ı sadâ ret-! kttbrâ K, F, T. 49
dere ve Ü : dere idüp K, F, T.
50
Vizâret İÜ, T: ol riitbe-i vâlây-ı vizâret K, F.
51
fflıvânım Ü, T : + olan vüzerâ-yı 'izâim K, F.
52 ; itdiklerinde Ü, T: itdikde K, F. 53
hayr u Ü, K, F : — T.
54
dıı'â ideler Ü, T : du'âlar ile yâd u ziltr eyleyeler K, F.
55
B l-‘izn’illâh ... istikâmetdür Ü : — K, F, T.
56
itdüm Ü , T : eyledttm K , F.
,.5T .Bâb-ı evvel Ü,. T:, Evvelki bâb K, F. 58
u Ü, K, F : — T.
59
ve re'âyâ ... gerekdür T : ki re'âyâ ... gerekdür K, F ; —•Ü .
60
Bâb-ı sânî Ü, T : ikinci bâb K, F.
61
Bâb-ı sâlis Ü, T : Üçüncü bâb K, F.
62
Bâb-ı râbi' Ü, T : Dördüncü bâb K, F.
4 B u b a k ir m ansub-ı v iz â rete v u su l buldu kdafi3 a h v â lM-i D îvân-1 * Â lîş â n ı* h a y li m u h teU ü 66 p e rişa n 66 'bulm uş idü m . M ü m k in olan*7 m erte b e y e d i y ıl68 m ık d â n 69 tedbîr70 ile n izâ m bu ldu rdu m 71. B a'd eh û sa 'â d e tlü P â d işâ h ım u za : b a ‘z ı m ü n â fık în 72-i eh l-i g a r a z k im 73 [53t>] el-lezîn e f î k u lû b ih im m â ra zu n riifâk idüp b a ‘zx h u sû sla 74 h a rem imihse m ü te 'a llik m ağlûib-ı iıisâ o lm a y u p anların *k e y d u * 75 m e k rin den em în o lm a ğ ıç ü n 76 sadr-1 a -za m lık d ah 77 fâriğ- o lm a ğ ı7* ev lâ g ö r m eğ in 79 E d ir n e ’y e ç iftliğ im e g id ü p k û şe -i in zivâ d a fe r â ğ -ı 'bi’llâ k 80 c e n â b -ı ‘izzete81 d u 'â d a 82 olm u gdu m . D e v le t-ı d ü n y â y ı fâ n î83 bilü p cü m led en e l çek d ü m 84. V a lla h ü ’l-m u ‘în v e ’l^ -m ü ste'â ri86 h â k subhâ-1 neh û v e t e 'â lâ â y în 87-i * Â l -i * 88 ‘O sm â n îy i89 **r û z g â rın h a v f u h a ta 63 vusûl buldukâa Ü :. g'eldüğ'imde K, F ; g-ekfflc-âe T64 ahvâl Ü, T : eyvânK , F. 65 muhteli ü Ü : - K, F, T. 66 perişan Ü, T : + ve ekser silfehâ ve mechûlü’a-ibeseb b&'zı mürtekıiMn ellerinde K, F. 67 olan Ü, T : ol
5 rından-;,ve a‘dâmn** bed nazarlarından90 emîn91 eyleye92, âmin yâ Rabb [54a] e’l-‘âlemîn93.
BÂB-I EVVEL **Ahlâk u âdâb-ı vezîr-i a'zam ne resme94 olmak gerekdir ve Pâdişah-ı ‘âlem-penâh ile ne yüzden95 mu'âmele9® itmek gerekdir, anın beyânında**dur97. Evvelâ vezîr98-i a'zam olanda, garaz99 olmamak gerekdür. Ve100 her husûsu101 li’llâh [fi’llâh ve li-vechi’llah]102 itmek gerekdür. Zîrâ Ve2Îr-i a'zamdan yukarı103 bir mansıb104 yokdur ki ana vâsıl ola. Ve hak sözü105 Pâdişâha hicâb itmeyüp dimek106 gerekdür. **Ve erkân-ı devleti107 cevâ)b103-ı hakka işhâd itmek gerekdür**109. Ve110 Pâdişâhile olan mükâlemesin** ve îrâda müte'allik müşaveresin**111: hâricden 90 91 92 93
nazarlarından Ü : nazarından K, P, T. emîn tî, T : hıfz K , F. eyleye Ü, K, F : ide T. yâ Rabbe’l-‘âlemin Ü : bı-yedlhî melekûtü’s-semavâtı ve’l-‘arzfne K, F;
94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 İHi 105
ne resme Ü : nice K, F, T. ne yüzden Ü : âsaf-ı a'zam nioe T ; — K, F: ımı'âmele Ü, T : + nice K, F. beyânmda-dur K, F, T: beyânında Ü. vezîr Ü: sadr K, F, T. garaz Ü, T: kat'â gıaraz-ı dünyevîsi veçhen mirie’I-vücûlı K, F. Ve Ü : BelM olmaması vâ.dt>dttr. K, F;' — T. ' husûsu Ü, T: husûsda K, F. li'llâh fi'llâh ii-vechi’llâh. K, F : li’llâiı ve fi’llâJı ... T ; [ ...] — Ü. vezîr-i.a'zamdan yukarı Ü : anın fevkinde K, F, T. mansıb Ü, K, F ; + dahî T. . sözü Ü, T: + ve beyne'n-nâs ma'yûb oluncak gayri müstafisen işler)
K, F. 106 107 108 109 110 111
dimek Ü : söylemek T; ma‘a vaka'a olanı söylemek K, F. erkân-ı davleıti Ü : erkânı T. cevâb Ü : cenâb T. Ve erkân. ... gerekdür Ü : — K, F. Ve Ü : + vezîr-i a'zam m K, F, T. mükâlemesin ... müşaveresin Ü : mu'ameleyi ve esrarını K, F ; esrarın
-T .
T
6 değil *belki*112 şâir113 viizerâ114 bile115 bilmemek **ve116 vâkıf olma mak** gerekdür. H i k â y e t : 117 *Bir kere*118 merhûm Sultân Selim Hân hazretleri115, **ki selâtînin ‘adi ü gazâ120 ve ma'rifet ü sehâ121 ile mümtazı ve meydân-ı saltanatın pîr122 ü serefrâzıdur123, anın124 zamân-ı saltanatında Pîrî Paşa merhûm125 mal defterdarı126 iken** [54b] 'aklı127 ve idrâkine i'timâd idiip vezîr-i a'zam itdi128. Bir129 mahfî huaûs musâhabetiyçün130 bir gün131 Pâdişâha vardukda, [ol vakt-i ferhûnde-neşâtda132 Pâdişâh ile niçe müşavere itmişlerdi133. Vüzerâdan]134 Mesih Paşa «dün dîvânda135 Padişahile ne mükâleme 112
belki Ü : — K , F, T.
113
Sâılr Ü, T: mevcüd bulunan K, F.
, 114 vtizerâ Ü,' T : vüzerâ-yı ‘izâm K, F. 115
bile Ü, T : dahî K, F.
116
bilmemek ve t ) : —- K, F, T.
117
hikâyet Ü : — K, F, T.
118
kere Ü, T : giin K , F.
119 Merhûm Sultân Selîim Hân hazretleri Ü : Sultân Selîm Hân-ı merhûm K, F ; Sultân Selîm-i menhûmun T. 120
'adi ü gazâ Ü, T: eşca'ı ve e ‘
121
sehâ Ü, K, F : sehâvet T.
122
pîT Ü, K, F : — T.
123
ve serefrâzıdur Ü : serefrâzıdur T; serefrâzı idi K , F.
124
artım Ü , T : — K, F.
125
merhûm Ü : |- M K , F, T.
126
mal defberdân Ü, K, F ; defterdâr-ı mal T.
127
laikli Ü : ‘akl K, F, T.
12S idtlp ... İtdi Ü.‘ 'ölünduğıyçün himmet-i Pâdişâh ile vâlâ-yı vtzâret-i mansıb-ı sadâret-i kübrâ olmuşdu.K, F ; ve ikbâl olduğıyçün himmet-i Pâdişâh ile mansıb-ı eadâret-i ‘uzmâ verilmlgdi T. ! 129 Mr t), K, F : — T. 130
musâhabetiyçün Ü : mtişâveresiyçün K, F, T.
131
Mr gün. Ü : ikindi zamanında K, F, T.
132
neşâjtda T : fâlde nişanda K, F.
133
itmişler dİ T : itmiş idi K, F.
134 135
K, F, T : — Ü. dün dîvânda Ü : dîvânda dün T; dîvânda dünkü gün K, F.
7 olundu?» didüğiyçün136 Pîrî Paşa137 Mesih Paşa’mn138 ‘ırzını şikest idüpt39 ma'zûl ide yazdı140. Ve Pâdişâh nedimler ile141 ihtilât142 itmemek gerekdür. [Mülûk Dedımsız143 ve musâhibsiz144 olmaz amma]145 nedîm146 [ve musâhib babşîşden ve147 hil'atden behredâr olup] mesâlih-i halka148 karışma mak gerekdür. Matlab-ı mühimdür149. Ve Pâdişâha150 vezîrün itdüği re’y makbûl olup ve161 ‘arz [55a] itöiigi uitiûr dönmemek gerekdür. Ve152 vezîr-i a‘zam163 gice ile164 tenHaâifîdâ ’bî-garaz kimesneler ile156 menâsıba müstahıkk166 f akîr ü nâtuvân olanları yoklayup157 ber-murâd itmekle mukayyed olmak158 geİV;:}''i'!
İ
136 Pâdişâh ... dedlğiyçlin Ü : ne söylemdiniz diyü sorduğ^yçtln K, F, T. 137, Pîrî Başa Ü : ba'zîır-i Lisân ile gûyâ K, F ; — T. 138 Mesih Paşa’am Ü : — K, F, T. 139 tdüp Ü, T : eylıeyüp K, P. İ4<> lira'zûl ide yazdı Ü : ‘azlini telhis itmiş idi. Nice ldmesmelerin şefâ'atiyfe ve şefi:' ile güçle'halâs olmuşdur. K, P ; 'azlini (telhis eylıemtgdi. Niçe şefi' ile'güsle halâs olmuşdur T. 141 nedimler İle Ü, T: nedimleriyle K, P. 142 "m m /t U : açık ihtilât K, P ; çok ihtilât T. 143 nedîmsiz T: + olmaz K, F. 144 musâhibaiz T : -f -dahi K, P. 145 Mülûk ... amma K, F, T : — Ü. 146 nedim K, F, T : nedimler Ü. 147 ve K, Fr — •T. 148 halka K, F, T : kısmına Ü. 149 mnatlab-ı mühim mdiir Ü : -— K, F, T. 150 Pâdişâha Ü : Pâdişâh K, P ; Pâdigâh-ı ‘âleım-peııâh T. 151 veztrün ... ve Ü : vezîr-i ekberime ekser 'arz-ı dîdâr pea-ı perdede itdirmemek gerekdür. Ve Pâdışâh-ı zıllu’llâh hazretlerine K ; F ; vezîr-i ekber ekser ‘arz-ı dîdâr itdlrip pes-i1perdede ihtifâ itdtrmemek gerekdür. Ve Pâdişâha vezîr-i ekber T. 153 153 154
ve Ü, T : — K, F. â'zam Ü : ekber K , F, T. ile Ü : — K, F, T.
155 bî-garaz kimesneler ile Ü : mahremleri olan bî-garaz müsltimanlardan K, F ; mahremlerinden bî-gıarazlardan T. 156 157 158 K, F, T.
müstahıkk Ü : + olup K, F, T. yoklayup U : yokl&şdırup T ; yoklaşdırup v© butaıp K, F. ber-murâd itmekle mukayyed olmak Ü: menâsıto vtrfip ayaklandırmak
8 rekdür.1*® **Niteki[m]( vezîr ma'nen16? hakîm-i sâhib-i tedbîr gibi? dir**161. Vesâr-i a‘zam hükümde sâhib-i tedbîr gerekdür1®2.-. Maraz-ı fakr-i fâkadan163 bî-mecâl164 olanları halâa itmek165 gerekdür166. [Zîrâ li’llâhi’l-hamdu ve’l-minne devletde mehmâ emken vüs'at vardür. Ve cümle nâs ‘ale’l-hüsûs ki vüzerâ-yı ‘izâm-zâdeler ve Devlet-i ‘Aliyye emekdârları ve zâdeleri kayınlmak lâzıni-ı ‘âdîdir. Vezîr-zâdeİeri167 isti'dâdlarma göre kimesneye muhtâc itdirmeyüp Devlet-i ‘Aliyye an ları hallerine göre168 kayırup muhtâc itmemek gerekdür. Zîrâ baba ları sâye-i devletde ol makam-ı vâlâ-yı vizâreti bulmuşlardım Hıya neti bir/veçhile devlete idemeyüp ancak sadâkat ile vakti güzerân ideceği erbâb-ı basirete zahirdir. Ve vüzerâdan zâdelerinden biri isti'dâdma göre vizâret ile kayırılsa kimesne anı istiksâr itmezler. Husûsâ ki, ‘an-asl baJbalan. veyâhud akrabalarının devlet sayesinde nîk-nâmları169 ola170, bunlar seferlerde me’mûr olsa171 halk kendülere ziyâde inkıyâd ideler. Haseb ü nesebe binâendir. Ve mahlûl olan ze'âmetleri her birler ini birer sâhib-i kudret şecî'ü cesûr olan kişilere vireler. Mahall-i cengde livâ-yı Resûlu’llâh civarında ve şâir umurlara istihdama lâyık olup yaraya.]172 Vezir ler173 kendü tevâbi'ine ze'âmet174 virmemek gerekdür. [Adamları tî159 gerekdiir. Ü, T : Ma'âza’llah rlşvet He Kimseye virmemek gerekdür K ; + Ma'âza’llâhu te'âlâ rlşvet... F. 160
vezîr ma'nen Ü: ma'nâ-yı vezîr K, F, T. .
161
tedbîr gibidir
162
Vezîr ... gerekdür Ü (yazılıp çizilmiş); — K, F, T.
163
fakr-i fâkadan Ü: ıfakr ü fâkadan K, F, T.
164
bî-mecâl’ Ü, K ,' F :
Ü, T: tedbîr -didikleri hakkında sahîh ola K, F.
ü bt-tâka T.
.165 ‘ hiaJâs İıtmek Ü : (aıyâMandırmak K, F, T. 166
-gerekdür Ü, T : lâzundur K, F.
167
zâdeleri F : zadeler K.
165
hallerime göve F : — K.
169
'nîkjnâ.mlan; K ; ve + F.
170
ola -K: olsa F.
171
olsa K : olsalar F.
172 yaraya F : berâya K ; cengde istihdama. yaraya T.
— Ü ; Bir sâhib-i kudret klgi olup mahall-i
173
vezirler Ü, K, F : vezir T.
174
ze'âmot
Ü,
T:
z in h a r
ze'âmet K, F.
9 mar ile kansVat itmek gerekdür. Virirşe dahi pek175 az ve seyrek176 gerekdür177. Ve iki üç kılıcı bir yere getürüp178 kat'an hilâf-ı kânûn, bçrây-ı hatır ibtâl-i kânûn-ı kadîm itmemek gerekdür179. Tâ ki ‘asâkire kıllet gelmeye. Birkaç kılıcın bir yere getirmesi sadâkat değil dir. Zîrâ evvelden gelen ‘ukalâ birkaç kılıcı bir yere getürmeği180 tecviz itmedikleri mücerred ‘akıllarından gelmişdir. Kıllet-i ‘askere bundan büyük belâ yokdur. Ve 'bundan büyük bir fena mihnet .ol mamak gerekdür181. Meğer mal182 def terdârı yâhud efendilik ile1®3 nişancı haslarından ola. |!!i4 Eğer sehven [55b] virse re’is-i küttâb otan tahvnl hükmünü virm eye ve defter emâni iki kılıcı bir mahalle ka/yd eylem eye, girü ve3îr4 a>‘&amia ‘arz eyleye. «Kânun değildür» dimek gerek. Zîrâ selâtîvA m âliye iki kılıcı bir Mmesn&ye virene la‘net itm işlerdür. Vezir-i afsam oban devletlü, İM kılıcı bir âdeme virm eye. Dîvânda, re’is-i küt tâb ve. defter emini öken ihtiyar ve kânûn-şinâs kknesneler gerek dür. Eğer veeîr-i afzam mesâlih arasında sehven hasta idetse ankvr «kânûn budun diyeler. Ve olur olmaz, yire ulak emri185 virmeyeler186. [56a] Meğer ırmûr-ı saltanata mühim nesne ola. [Ulak gibi Memâlik187-i ‘Osmâniyye’de bir188 nâ-hemvâr zulm yokdur. Ulak hükmü189 katı mü175 dahî1pek K, F : — T. 176 ve seyrek K, F : — T. 177 ; gepeikdür T :: gerek K, F. 178 yere getüriîp K, F : yerde ferriikdirınernek gerekdür T. 179 gerekdür K, T : ger F. 180 getürmeği K : getürrreeğ'eF. 181
kat'an ... gerekdür K, Fv — T.
182 183
imal K, F : — T. efendilik He K, F : — T.
rİ84 V « iki üç ... gerakdür K, F : [..■] yerine «Vezîr-1 â'zam hajtâ. ile iki kılıcı Mr kimesnoye vtrmcye» Ü. "185 emri U : için hüküm T; barglriygün ztahâr lıükiim emirleri K, F. 186 vimueyeler Ü : virmemek gerek T ; vlrilmemek gerekdür. + Zîrâ ulak tçOa menzU virroek tahrîbi bilâda bu ne müsâ'ade kadar iber-h&râb iımiş. Bilmem pek zulmü mûstelzem.' şeydir, el-hazer. F ; + Bir .... el-tharor. K . 187 188 189
memâlik T : memleket K, F. bir K, F; — T. . hükmü T : hükmünü K, F: -
10 h im m 190 olup u m û r-ı s a lta n a t a za ra r ih tim â li191 o lu r192. Y ir d e 193 v ir m e k 'g e r e k d ü r . O lu r o lm a z y ird e194 câiz d eğild ir. F u k a r â y ı h a lâ s içiin sa d â r e tim za m an ın d a m en zil b a r g ir le ri195 b a ‘ zı k u şelerd e196 vaZ‘ itd i m .] 197 V e z îr -i a ‘ za m 198 P â d işâ h ı199 m e y l-i m âld a n ve200 m â l2®1 ta k rib i > ile202 y eb âld en h ı fz ey le ye203. V e 204 b e y tü ’l-m â l n âm ın a olan 205 akçe y i206 B â'b-ı H u m â y û n ’d a 207 v â r isi208 gelin ce sa k la y a la r209. M e rh û m 210 S u ltâ n S e lîm 211 H â n h a zre tleri212 z a m â n -ı şeriflerin d e213 yed i y ıla 190 191, 192 193 194 195
mühlmm T : + şeyler K ,.F . İhtimâli T : olucak + K, F. olur T : olan K, F. yirde T : yirlerde K, F. yirde T : yiıre K, F. bargirleri T : Ibargiri K, F.
196 ;kûşelerde T : yollarda K, F. 197 [•••] K , F, T : — XJ. 198 Vezîr-i a'zam Ü : ve vezîr T : vezir ol ki, vezîr-i ekber dahî fca‘bir olu nur K ; ve + K F. 199 Pâdişâhı Ü, T : Ve zinhâr Pâdişâh hazretlerinin K, F. '200 ve ü , T : + M â vech ednâ bahane ile vezirlerin ve şâir merhûm olan hakk-ı eytâm fcerettüb Men nmlı ahz sevdâsma götürmeye. K ; -f- büâ ... hakk-ı eytâm tertîb dldem ... F 201 mal Ü, T : + ahzı K, F. 202 He Ü, T : birle K, F. 203 hıfz eyleye Ü : saklamak gerekdür T ; gayet saklamak gerekdür K, F. 204 Ve U : nice T ; Zîrâ pek hilâf-ı ger' bir bâtıl zulümdür ve hilâf-ı nasa-ı kâtıMır. Netîce-i lcelâm K, F. 205 nâmma olan Ü : nâmında K, F ; nâmıma T.. 206 207 208
akçeyi Ü : akçe düşse T ; akçeler düşse K, F. Bâb-ı Humâyûa’da Ü : — K, F, T, vârisi Ü : veresesi T ; T tâ ki K, F.
209. saıklayalar Ü : Bâb-ı Humâyûn’da emânet vaz‘ olunmağı bu hakir itdlrdlm T ; Bâb-ı Humâyûn’da tâ sâhi'bi zuhûr idince hıfz okunmağı bu hakir sa dâretimde .böyle tedbîr itdirdim idi. Hakk sttbhânehu ve te'âlâ hilâf-ı ger* olup bu jnJsllü zuLm-i kaibîShden Deviet-i ‘Aliyye’yl saklaya. Bi-hiimıeti men ensele rahmeten li’l-'âlemM. F ; Bâb-ı Humâyûn’da tâ eahlıbi zuhûr idince olunmağı 210 211 212 213
M erhûm Ü: V© Pâdişâhımız K , F, T. Selîm Ü : Süteym&n K, F, T. hazretleri Ü : ‘adfiJöt-ımvân T ; mehâbet-ımvân K, F. zamân-ı şeriflerinde Ü : — K, F, T.
11 değin214 tevakkuf iderlerdi215. Zîrâ öyle emr itmiş idi. 01 zamane de ğin?16 vâris217 gelmez218 ise hazîiıeye zabt olunurdu219. [Zîrâ emvâl-i haJk220 bî-vech dâhil-i mâl-ı pâdişâîıî olmak221 fenây-l devlete dal dır222. Ve belki bütün hasâne-i beytü’l-mâlin itlâf ve perîşân ve bîbereketve 'belki nizâm-r devlete dahî muhtell ve ‘ibâdu’llah devlete sokulmağa bâ'isdir. Zîrâ ekserî hakk-ı eytâm terettüb ider maldan hazer itmek vâcibdir.]223 Vezîr-i a'zam224 kul tâ’ifesine müdebbir sâhib-i ‘akl225 [56b] ağalar22®1ve [ehl-i fikr ü ‘âkil ve tama'sız olup ehl-i idrâk olanla rı]^227 kâtibler223 itmek229 gerekdür. Kul *mazbut* olmayınca230 sadr-ı a'zam251 istirâJıatde olmaz. Ve232 Pâdişâha, umûr-ı dîn ü devlete lâzım olanı bî-tevakkuf233 söylemek gerekdür. [Ve nâs-ı devleti ta'yîb idüp beyne’n-nâs güft-i 214 i değin K, F : dek T. 215 tevakkuf iderlerdi Ü : Bâb-ı Hümâyûn’da emânet vaz‘ olunup yedi yıla dok riakl ile yahud şâir tarîk ile bir T ; Bâb-ı Humûyûn’da emânet vaz‘ oltBlup nn
îîîrâ ... değin Ü : — K, F, T.
2İ7
vâris Ü, T : vâris-i şer‘isi K, F.
218
gelmez Ü : zuhûr itmez T, F ; zuhûr itmiş K.
219
zabt olunurdu. Ü : alınmak buyurmuşlar T ; T + idi K, F.
220
halk T : halkı K, F.
221
dâhil ... olmak T : hazîne-i pâdişâhîye dâhil ne'ûzu bi’llâhi K, F.
222
dâldır T : delildir K, F.
223
[ ...] K, F : — Ü ; ve belki biitün ...] — T.
224
vezîr-i a'zam Ü : ve vezîr-i a'zam olan K, F, T. .
225 sâhlb-i ‘akl Ü : + ve zâbiıt kimesneleri T; sâhib-i ‘âkil + T K ; sâhib-i gafil + T F. 226
ağalar Ü : ağa K, F, T.
227 ehl-ıî ffikr ii ‘âkil ve tama'sız olup ehl-4 idrâk olanları K, F : ehl-i ‘akl ü idrâk olanları T; — Ü. 228
kâtibler Ü : kâtib K, F, T.
229
itmek Ü : itmeğe sa‘y itmek T; itmeğe sa‘y-ı belîğ itmek K, F.
230
olmayınca Ü, T: olmadıkça K, F.
,231 .. sadr-ı a'zam Ü, T : +. ve Devlet-i ‘âliyye ve ricâli K , F. 232
ve ıU, K, F : + vezîr-1 a'zam T.
233
bî-tevakkuf Ü : tevakkuf itmeyüp T; tevakkuf itmeyüp hakkı K, F.
12 şenîdeye ve devleti dillendirecek işleri itdirmeyüp birvech-i müstahsen ile, def ‘ itmek :lâzımdur. Zîrâ ‘abes yire vüzerâyı Veyâhud sair ricâl-i Devlet-i ‘Aliyye’yi müsadere ildirmeden gâyet ihtirâz ge rekdür. Ve taşra vürezâ hazerâtlarmın birinden teşekkî olundukda birden i'timâd idüp tekdîr. itmeyüp cürmiivâki' ise itmemesini müş'ir eyâmir-i laJiyye ile cürmüne göre muâheie eyleye?84. Pek iktizâ ider ise toir kıt‘a hatt-ı hümâyûn irsal idüp «böyle’ hareketden keff-i yed idesiz, sonra ceza tertîb olunursuz» diyü tahvîf eyleye. Yohsa ‘arza binâen yâhud lâ‘in şeyeıı tır vezirden ednâ cürm sudûruyla ‘azl yâhud ma'âza’llâh i‘dâm gibi yâhud ref‘-i vizâret gibi böyle hareket itmeden be-gâyet23Bihtiraz lâzımdur. Zîrâ - men hafere bi’ren li-ahihi fe-kad vaka‘a fihi-olduğundan gayrı 'bu takrîb zabt-ı memâlik ‘asır ölüp :ednâ şey içün re'âyâ bu keyfiyeti şöyle gördüğü gibi teşekkî ile Islâmbol23G’u doldurup mücerred kaht-ı Âsitâne’ye sebeb ve tezâhümüne237 bâ'isdür. Ve ‘ırz238-ı devleti dahî şikest itmeye bâdîdür.]239 Ve240 çendân ‘azlden vehm itmemek gerekdür241. * *Bir hıdmet242-i nâ-hemvâr görülmekden243 ‘azille244 beyne'n-nâs karîn-pesend245 ol mak yeğdir** [ve evlâdır. Encâm-ı dünyâ fânî ve bunda hayr ü şerr iden elbette246 dünyâda ve âhıretde bulsa gerekdür. Nitekim nass-ı kerîmle sâbitdir. -Men ya‘mel miskale zerratin hayran yereh, ve men ya'mel miskale zerratin şerran yereh247- sadaka’Ilâhu’l-‘azâm. ]248 234
eyleye K : eyleyeler F.
235
be-gâyet K : gayet F.
236
îslâmbol K : İstanbul F.
237
tezâhümüne K : mıüzâhemete F.
238
‘ırz K : garezi F.
239
[ ...] K, F : — Ü, T.
240 241
Ve Ü, T : Ve vezîr-i a'zamlar K, F. itmemek gerekdür Ü, T : eylemeyıüp K, F.
242 243 244
hıdmet Ü, T : — K, F. görülmekden Ü : görmeden T ; husûs görüp K, F. 'azille Ü : ‘azl ile T ; dâsıtân. olmadan ‘azlini ihtiyar idüp İf, F.
245 kBiîn-pesemd Ü : pesendîde T ; şöyle yolsuz bir işi itmedi, 'azlini ihtiyar itdi dimek.ptesendîdeK; şöyle yolsuz İşi F. 246
elbette K : helbetbe F.
247 Kur'an, 99 (Zilzâl); 7-8. Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onun (karşı lığını) görür, kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu (kargılığım) görür. 248; •:
] i K, F :
Ü, T.
13 Vezîr-i a'zam249 [salâvât-ı hamseyi250 cemâ'at ile251 hanesinde252 edâidiıp25? ve]254 kapusu açık255 gerekdür. Ve ‘ırz-giken256 olmamak267 gerekdür258. Tatyî'b-i hâtıra sa‘y itmek lâzımdıir859. Ve harami-zâdeyi260 halâs261 itraeyüp hakkından gelmek262 gerekdür263. Ve2C4 rişvet ki265 bir206 maraz-ı bî-ilâcdur2CT [ve devletin ihtilâline bâ'isdir268. Meğer ki kişinin kendü dostlarından hedâyâ getürmeğe mu'tâd olan lardan269, kudreti' olup muhtâc olmayâir- âdemlerden270 âlınftıak271 câız ola;.yohsa rişvetten]272 hazer eyleyeler27*. -Allahümme neccinâ £57a] ve ‘âfiyetâ- mühimmatdandur274. 249 ve^r-i a'zam Ü, T : vezîr-l evvel ve şâir vüzerâ-yı 'izam dahi beher hâl ,K; ve + K F. ,250 251 .252 253 254 255 K, F.
salâv&t-ı hamseyi T : beş vakit namâzı F ; vakit namazı K. cemâ‘at ile T : — K, F. hanesinde T: hanelerinde K, F. idüp T : İdeler K , F. [ ...] T : + yüzeninin K, F ; — Ü. açık Ü : 4 - olup buluşması âsân olmalı T ; + ... ‘lb&du’llâha.âsân olmak
256 ‘ırz şikem Ü, T : dahi ‘ırz şikest K, F. 257 olmamak Ü : olmayup K, F, T. 258 gerekdür Ü : mümkün olan mertebe T; mehrftâ eirtkeıi mümkinl mer tebe halkı K, F. 259 lâzım dur Ü : gerekdür K, F, T. 260 haram-zâdeyi Ü : haram-zââe ve hırsızdan zııhttr ideni hedâyâ ile T; haram-zâde ve hrrsuza zuhûr ideni hedâyâ ile sâhib çıkup K, F. 261 262 263 264
halâs Ü : halâsdan K, F, T. ' . , İtmeyüp hakkından gelmek Ü : hazer itmek, K, F,.T . gerekdür Ü, K, F : gerek T. Ve Ü : AShâb-l devlette T ; Ü 4- T -j-
265 rişvet ki Ü : bu rişvet K ; bir rişvet F ; rişvet T. 266 bir Ü: — T. 267 ıtnaraz-ı bî-‘ilâcdur Ü, T : marazı gibi bir kebâir ve mei'ûnı bî-’ilâc ol maz K, F. 268 269 270 271, 272
ve ... bâ’isdür K, F : — T. olanlardan F : olanlarından K. olmayan âdemlerden T : olmayanlardan K, F. alınmak T : ,‘âdetâ cevâz-ı ‘âdî ile + K, F. [. ..] K, F, T : — Ü.
273 hazer eyleyeler *Ü: el-iıazer el-tıazer. T ; T 1 Kütâbu’llâhda rişvet harâmdur, câız değildür K, ,F.. ' 274
ve ‘âfiyetâ mühimmatdandur U : — K, F, T.
14 V e z îr-i a 'z a m h a ssı275 o n ik i y ü k d ü r276. [V e 217 b ir b u çu k y a zu sın 278 düzer, s e n e d e ]279 y ir m i y ü k 280 akçe olu r. [ V e ik i ü ç y ü k lü k et* r â f rnda o la n 281 ü m e r â y -ı ek râdd an v e k a v î ü m erâd an a k m işe ve a t dan282 d a h î g elü rse283 sen eliği y ir m i284 d ö r t yük a kçe o lm a k lâ zım gelü r. B i-h a m d i’llâ h i te 'â lâ D e v le t-i ‘O s m â n iy y e ’de bu ih sâ n 286'k â f i d i r .] 286 H e le 287 t o u b a k îr o n 'beş288 y ük ü n ü 289 y ıld a m a tb a h ım v e k u lu m m ü h im m â tm a 290 v irird ü m 291 v e b e ş y ü k ü n ü 29? h azîn em d e k o r d u m 293, v e b e ş y ü k ü n ü ta sa d d u k idüp294 h a fta d a 295 ik i g ün 296 h a z r e t297-! r isâ le t-p e n â h u n 298 s a lâ v â t ’ullâh i 'aleyh i299 ve selâ m u h u rû h -ı şe r îfleriy ç ü n SM' t a ‘â m idüp fu k a r â y a ve m eşâ y ih ü su le h â y ı301 d a 'v e t 276 VezîT-i â'zam hasaı Ü : Vlzâret-i ‘uzmâda olanların K, F, T. 276 on iki yükdür Ü : on iıkl kenre yiiz bin akçe hassı vardır K, F ; on iki yüz bin akçe hassı vardür T. 277 278 279 280 281 282 283 284; 285 286 287 288 289 290 291 292 293
Ve K, P: — T. yazınsın T, F : bazusrn K. düzer, senede K : ... seneliği F;düzerse T; [...] — Ü. yük Ü : yüke karîb K, F, T. etrâfında olan T : — K, F. atdan T : andan K, F. gelürse T : geiür ise K, F. ytemi T : dahi ■+ K, F. bu İhsan K, T : Bısân bu P. [ ...] K , F, T : — Ü. Hele K„ F, T : senede Ü. on beş K, P, T : on Ü. yükünü Ü : yük akçesin K, F, T. mühimmatıma Ü, T : nâmında olanlara K, F. virirdüm Ü : — K, F, T. yükünü Ü: yük akçe dahi K, F ; yük akçesi dahi T. kordum Ü: kalımiu T ; bâkî kalur idi K, F.
294 ve beş ... idüp t î: ve beg yttk akçesin tasaddukata sarf tdüp dört beg yük akçesi, dajhi hâzinemde kalurdu. T ; ve beg yük akçesi tasaddukaıta.sarf idüp dört beş yük a&çe dahi hazînemde bâkî kalur idi. K, F. 295 haftada. Ü: Ve vezîr-i a'zaun edan + K, P, T. 296 gün Ü : -V mahsusça. K, F, T. 297 liaaret Ü : cenâto K, F, T. 298 penâhıın ü : penâh K, F, T. 299 sal&vaıfcu’Ilâhl ‘aleyhi Ü: sallallâhu te'âlâ ‘aleyhi K, F : ‘aleyhi ealâvatu’llâhl T. 300 ■şerîfleıiyçün ü , K , F ; şerîftyçün Ti 301 fukarâya ve meşâyüh-i suteh&yı Ü : suteh&öan ve ‘ukalâdan K, P ; sulehâ ve ‘ukalâdan T.
15 itdüğümüzde302 niçe umûr müşavere idüp303 nasihat ve du'âlarun alurdum304. [Ve gazalarda mâl-ı ganâ’imden ve beğlerbeğiliğimizde305 helâl i'tibâr olan rüsûm-ı a'şârdan nice mahsûl saklanmışdur, am tâsaddukata306 ve hasenata bezi iderdim.]307 [57b] -Elhamdüli’llâhi’ 1-İezî»308 en'amenâ ve ekremenâ309 el-âyet-310. Tama'311 bir kabîh vâdîdür312, kanâ'at kenz-i lâ-yefnâdur. [Menâfi'i çokdur313. Allahümme erzakna mine’l-kana'ati ve yesurru Iena mine’l-şefa‘ati.1314. Ve315 vezîr-i a‘zam evkatmı316 mühimmata317 ve umûr-ı saltanata sarf itmek318 gerekdür319. [Takayyüd-i tnıga320 vü Saz321 u söz ve ma'âza’llah322 ‘ıyş ü ‘işret münâsib .değildür. Mü debbir bunları itdüği vakitde sair nâs zabtı güç olur’23. Ol makama geldikden sonra münâsib olan]324 sükût326 u takvâdır326. [Mümkin 302 Kia'vet itdüğümüzde Ü : nice kimseyi çağırup + ba'zı ‘ukalâdan ol takrîb ile T ; T + ba'zı ‘ukalâ tâifeainden ol takrîb He K, F. 303 umûr müşavere idüp Ü : ahvâle vâkıf otamak gerek. T ; ahval ve nice husûsa vâkıf olmak gereikdlr. K, F. 304 nasihat ve
16 ö lan m erte b e n e f s in i]827 sa lâ h a 37,8 v e ‘ âlem i ıslâ h a s a ‘ y itm e k g e r e k dür329. M ü . h , i m m â. t
:
V e ?30 e h l-i dîvân331 v e şâ ir332 m ön â sıba 333
eh l o la n la r a 334 r a ğ b e t335 ii ilt ifa t idü p33s m ü şa r337 b i’l-b en â n idüp338 [is tim â le t v ir m e k gerek d ü r. V e ehl-i- m e n â sıb ı339 v e e h l-i d îv ân ı ken diıden g a y r iy e 340 m a h k û m itm e m e k gerek d ü r. j 3?1 V e 342 m ü derrisin ye k u z â t v e b i ’l-cü m le3,13 ‘u lem â 344 b irb irlerin e345 h ased ü zr e [5 8 a ] dü rler34ti.
[A n la r ın
birb irinin 347 h ak k ın d a aöyled ü ğü n e
in a n m a y u p ]348
m ân sıb larırıda ta h a rr i idüp34® r e ’is-i ‘u lem â olan lar, ile m ü şa v ere itriiek lâ zım d u r350. 327
[...] K, F, T : — Ü.
328
salâha T : vü salâh Ü ; semt-t salâha K, F.
329
gerekdür Ü, T: gerek, K, F.
330 ; Ve Ü : + iaıdr-ı a'aam ölan K, F, T.
T;
331
dîvân Ü : dîvândan oian K,
332
ve sâlr Ü : — K, F, T.
dîvân oltam F.
333
menâsıba Ü : ©rbâb-ı,menâsıba T ; .— K, F.
334 ehl olanlarla Ü : ve “ulemâdan olam erbâb-ı ma'rifete T ; erbâb-ı ma'rifete ve ehl olanların eyülerine ve mu'temed olanlarma hâline göre K, F. 335
rağbet U : iti/âyet K, F, T.
336
idüp Ü : île K, F, T.
337
intişâr K, F, T: tniişârürL-lleyh Ü.
338
İdüp K, F, T : İtmek gerekdür U.
339
menâsıbı K, F : menâsıb T.
340
gayriye K , F : gayri T.
341
gerekdür K, F : gerek T; [ ...] — Ü.
342 Ve Ü : — K, F, T. 343 kuzâıt ve fon-ctiml» 13 :.— K , F, T. 344 'ulemâ Ü : ‘utemd tâifeai T ; T + ekserisi K, F. 345 birbirlerine Ü: birbirine K, F, T. . ... 346 347 348
üzredtirler U : üzeredir T ; üzerelerdir, böyle eğlenürler. K, F . , birbirinin T: birbiri; K, F, İnajınmyup T : kat'an inanmıayup K, F ; [ ...] L —;;Ü:
349
majısıblarmda taharri idüp Ü : (K, F vc T ’* ; «müşâvere eyleytipS'den
sonra).
'-'7'
' 35Ö'iJtittek' 4feımctur Ü : idüp men&stb-ı ‘ülfemâda, taharri İtmek gerek, yoklamak gerek T ; cyleyüpi menûsıb-ı ‘ulemâda gâyet taharri İtmek gerekdür ve yoklamak gerek. K , F.
17 M ü h i m m â t 361 : Rûz-nâme vü 362 muhasebe353 ve gayrı364 kitabet355 menâsıbı356 ehl-i kalem357 ve ihtiyar ve ehl olanlara358 Yi tilmek369 gerekdür360/ Bir c&mfiyyet vâikâf olsa vüzerâ ile şmpKü’ l-istâm hazretleri nice oiurivrîıarr? VezirA afzam hazretleri m dr öhtr; bir canibinde şeyhül islam hazretleri, ba'dehû hadt‘askerler, bafdehû İstanbul Kadısı ve bir cânibe vüzerâ, ba'dehû RumMi beğler [58b] beğisi, İstanbul’da ise bafdehû bcaşdefterdâr; ba‘dehû yeniçeri ağası> ba‘dehû Anadolu ve şıkk-ı sânî defterdarları, bafdehû özengi ağalan. . . V ezîr-i a‘zam evvelâ şetyhü’l^srlâm okm. iki ‘iydri şerifde gel mek -Jcânûndur. Ve şeyhü’l-islâm hazretlerinim m-fedc-t şerifleri hoş çaolm asalar sadr^k afzam. hazretleri hâtvr-ı şeriflerin sormağa, var mak lâzımdır. V e İHA gayn zoemKmda bilim ine vatrnmk könûn değüW f" " Ve sadr-ı a'zam361 meclisinde merâtib-i ehl-i [59a] memâsıb362 fe ;' . • bilinmek363 lâzımdur364. [Her birinin makamı nedür, ikramı ne tarzdiır36B anlayup bilmek ıgerekdür.]366 Vüzerâ-yı ‘izam, birbirine var mak kimûn değildiir. [Evvelâ, vezirler vezîr-i a‘zam altında duralar ve3®7 lbeğ‘lerbeğiler vüzerâ368 altundadur, anlara kimesne tasaddur it'•351 Mtthtomât Ü : manâmb-ı küfctâbı, eğer K, F, T. ; 352 vii U : ve eğer K, F, T. 353 mıuhâsebe Ü : ımıkâbele T; T + başmuhâsebe ve ‘ale’l-husûs mal defter dârlığvm K , F. 354 gayrı Ü : şâir T ; T + bu .misilli K ; misiHi F. 355 lldtâibet Ü : — K, F, T. 356 menâsıbı Ü : hıdmetlerriiir, ihaaer idüp K , F, T. 357 ehl-i kalem Ü : ahvâl-i kalemden ıbî-haber dan T ; Ü + olmayup K, F. 358 ve ihtiyar- ve ehl olanlara Ü : ehl->i taalem olmayana, K , F ; nâ-ehle T. 359 Virümek Ü : düşikmemek K , F, T. 360 gerekdür Ü, T : gerek K, F. 361 sadr-ı a ‘m m tJ: + olan T ; + olanın K, F. 362 memâsıb Ü : menâsıbı K , F, T. 363 MLtnmek t î: bölmek K , F, T. 364 lâzım dur Ü : gerekdür K, F ; gerek T. 365 İkramı ne tarzdur K, F : — T. 366 gerekdür K, F : gerek T ; [ ...] — Ü. 367 vezirler ... duralar ve K, F : —--T. 368 vüzerâ T : vüzerâ-yı 'izâım hazerâtının F ; vüzerâ-yı ‘izârn hazeratlarmın K.
18 mez3G9. Sâhito-i sancak olup erfo&b-ı cihatdan370 oldukları için. Ve kadı'askerler beğlerbeğilerin altındadur.]371 R i v a y e t : Bir gün merhum Sultân SeUm Hân hasretleri' ne vezîr-i afzmn ‘arz ider Jci: «Pâdişâhım, kadı‘asker durâcıCarm Rurmli ve Anadolu, beğlerbeğüeri bize tasaddur itsünler, şâir beğlerbeğiîere tasaddur ideü&m deyü recâ iderler» diyicek buyurmuşlar M : «Selâtîn-i m aziye cimde beğlerbeğiHeri kadnfaskerlere tasaddur itm e ği rmı'kül görm üşler, ben kânunu tebdile Jcâdir değilem » deyü emr itm işler. [59b] Ve sa‘âdetlü Pâdişâh hocası olaritaır ü eh a şr olmak mü yesser olmadn ki, ahvâl ü etvârlan ana binâen beyân olumdu,. Amma şeyhü’l-islâm hazretlerime hooaA Pâdişâh ökmlar tasaddur kânun dur. Vüzerâ^yı ‘izâm Dîvân-ı Humâyûn’da sâhib-i vakar gerekdür. Ehl-i dîvândan ve şâir nâs He tekellüm câiz değüdür. Ve kadt(a»herler dahi dîvânda, şer*î dâvâ güreler. Anlar dahi dî vânda şâir nâs ile tekellüm kânûn değüdür. Mal372 defterdarları sancak foeğlerine [60a] ve özengi ağalarına tasaddur iderler373. Ve özengi ağalarında baş, yeniçeri ağasıdur. Ba'dehû374 mîr375-i ‘alemdür, ba'dehû376 kapucubaşılarıdur377, ba'de hû378 büyük379 mîr-i âhûrdur380, ba'dehû381 çakırcıbaşı382, andan393 çaşni-gîrbaşı384, andan385 bölük ağalarıdur. 369 itmez T : eylemez K , P. 370 cihatdam K, T : cihanda F. 371 Sâhib ... altnıdadur K, F : — T ; [ ...] — Ü. 372 Mal Ü: Ve imal K, F, T. 373 iderler Ü : ider T ; idemezler K, F. ' 374 Ba'dehû Ü : Anırtan sonra K, F, T. 375 mîr Ü, T : emir K, F. 376 ba'dehû Ü : andan sonra K , F, T. 377 kapucıbaışılarıdur Ü : kapucıbaşıiardur K, F ; kapueıbaşıdur T. 378 ba'dehû Ü : andan sonra. K, F, T. 379 büyük Ü : — K, F, T. 380 Ve özengi ağalarında ... mîr-1 âhûrdur K ’de derkenar olarak İlâve edilmişbiır. 381 ba'dehû Ü : andan sorara. K , F , T. 382 çakırcıbaşı Ü : ça.kırcııb^LŞidur K, F, T. 383 âmdıan Ü : vb K, F, T. 384 çaşndgtribaşı Ü, T : çajşnigîırhaşıdır K, F. 385 «mtian Ü : w K , F, T.
19 Ve defterdarlar nişancıya tasaddur iderler; meğer nişancı38e eski387 ola388. Ve389 mal defterdârları390 ve nişancı391 taht kadıları ile berâberdür392. Cümle müderrislere, eğer elli ve eğer altmış pâyesindedür393, tasaddur ider394. Ve başdefterdâr Bilâd-ı Selâse kadıları ile 160bJ berâberdür. Ve defter kethüdası, müteferrika ve çaşnigîrlere tasaddur kânûndur395. Ve sancakbeğlerine sahn müderrisleri396 tasaddur Amma.397 dâhil ve hâriç sancak'beğlerinin398 altmdadur. *
iderler.
Ve selâtîn tevliyyetleri399, çaşnigîr ve müteferrikadan takdîm ve takaddüm400 olunur. Selâtîn mütevelMleri olunlar sanoakdan mütek&id ihtiyar veyâhud yüz etti terkçe hazâdan mMekrfid ola. Veya defterdârlıkdan mütekefid Jdmesneye gerehdıir. Vezîr-i a‘mm olan her Tekne bir manstb virir ise müstakim 161aj ve ehl-i ‘ırz ve ehl-i vuhüf M mesnelere virm ek lâzımdur. T&vliyyet bu makule âdemlere virile. [Ve çavuşdan kâtîb takdîm olunur, mu'azzez ve muhteremdür.]401 386 nişancı Ü : + defterdarlardan T ; ıtevki'î vizâret ile ola yahûd efendi ola; amıma K, F. 387
esM Ü, T : eöfcist K, F.
388 389
ola Ü, T : + min hıaynü’l-Mtabet K, F. ve Ü, T : + efendilik ile K, F.
390 391
jfefiterdâxlıan Ü, T : deîterdârı K, F. nişancı Ü, T : efendilik ile tevki'î rütbede K, F.
392 393 394
berâberdür Ü, T : + hiç farkı yokdur K, F. aitmiş pâyesündedlir Ü : altmıglıdur T. ider Ü : iderler T.
395
kantodur t î: Cümle ... kânûndur -— K, F ; ider T.
396 397
müderrislenu Ü, T : + meclisinde K ; müderrisler meclisinde F. Amma t î: — K, F, T.
398
bejlerimin Ü : beginin K, F, T.
399 400
tevliyetleri Ü : tevliyetin hıdmeıtin idenler K, F, T. ve takaddüm Ü : — K, F, T.
401 Ve çavuşdan ... muhteremdir K, F : Ve çavuşdan kâıtib mnu'azzeadir, kâıtib takdîm olunur T ; [...] — Ü.
20 H i k â y e t : [Sultân Selîm merhûmı zamânmda teirgün ça vuş ile kâtib nizâ‘ itdiler.]402 Sultân Selîm. Hân -nevvera’llâhu merkadehû-403 hazretlerine ‘arz olundukda [ «Kâtib takdîm olunmak ge rekdürJ4®*, küttâb405, esrâr-ı saltanata hıdmet ider; çavuşlar406 za hirde olan mesâlihe hıdmet iderler»407 deyü buyurmuşlar. Ve küttâb içinde408 yeniçeri kâtibi ıbaşdur409. Andan sonra410 rûznâmeci411, ba'dehâ şâir küttâb yolu, ite dururlar. Ve eğer sekbanbaşt veyâhud yeniçeri TcetJmdâsı tebdil lâzım. [61b] gelse, anlara sancak virtnek kâmmdur. Eğer cürmüe ciharsa yirm i bin aikçe zefâmet virmetk kdnûndur. V e ‘ulufe m üteferrikalan çaşm gîrve küttâba twsaxMur kâr nûndur. Amma412 ‘ulûfeli müteferrika413 hâricden olmamak414 gerek dür. Har’ein41B-i hasdan416 veya417 'beğlerfbeğiler veya418 beğler veya Âaitâne419 defterdarları420 oğulları öla. Sair câiz değildür. Vüzerâ oğullan kânundur. Seksen akçe ile, eğer sultandan ise yüz akçe ile kânundur. Vezîr-i afzam olan ‘ulûfe itm ekde MLUî dayanmak gerekdür. [62a | Ve seksen bin akçe ze'âmeti olmayan âancağile çıkmaz421, ve sancağın nihayeti dört yüz elli422 toindiir423. Mal defterdârı sancağa 402 [...] T : — Ü, K, P. 403 nevvera’llâhu merkadehû Ü : merhûm K, F ; — T. 404 [ ...] T : — Ü, K , F. 405 küttâb Ü : kâtibler K, F ; kâtib T. 406 çavnışlar Ü : çavuşlar ise K, F ; çavuş T. 407 iderler Ü, K, F : ider T. 408 İçinde Ü : + mukaddem K, F, T. 409 kâtibi haşdur Ü : 'kâtibidir K, F, T. 410 Andan sonra Ü : ve K , F, i T. 411 rûznâmeci Ü : ‘rûznâınecidtr E, F, T: 412 amana Ü : ve K, F, T. . 413 ‘ulûfeli müteferrika Ü : ‘uiûfe müteferrikabğı K, F, T. . 414 olmamak Ü : olanlara virHmemek K, T ; oJainlaira venflmek F. 415 Hıarem Ü : Meğer telini + K , F ; illâ + T. 416 hasdan. Ü : + çıüca F, T ; haseadam çukıa K. 417 veya Ü : yatvud K, F, T. 418 veya Ü : ve K, F, T. 419 beğler veya Âsiıtâne Ü : — K, F, T. 420 defto.rdârları t)': defterdâr K, F, T. 421 sancağlle (,'ik.rnaz Ü: sancağa Tmista.hi-kJc olmaz K, F, T. 422. dört yüz elli Ü : dört yüz K, F, T. 423 Müdür Ü : biın akçedir K, F, T.
21 çıksa dört yiız bin ile çıkar. Ve özengi ağaları üç yüz elli bin. ile çıkar. Ve za‘îme vezir424 kalkmak kânûndur. Ze'âmetile426 müteferri kaların yüz bindür nihayeti. Ve426 kâtibün427 ze'âmeti428 elli bindür nihayeti429. Ve çavuşun430 kırk bindür431 nihayeti, ziyâde karnin de ğildir. Bımdam, ziyâde teraküd öhrumk kânûn değildir. [Ziyâde birikdürmek432 kılıç azlığına sebeb olur433, birikdürmekden ihtiraz434 ge rek.]435 Eğer cülûsda olsa [62b] vezîr-i afzamm çavuş ve ba/ptıcîlar ket hüdam Dîvân-ı Humâ/yun’da her biri bir huZağtdtır. YaYar ve ehl~i vukuf Mmtesneter gerekdür. Çavuşların Uıtiyârından olmak kânun dur. Hâricden olmamak gerekdür. Çavuş dört yüzden ziyâde olmak kânûn değildir. Ve çavuş ‘ulûfe üe olmak milmkm değildir. Sadr-4, afmm virınem ek gerekdür. ‘ Ulûfe He çavuş bir padişah devrinde ol muş değildür. Çavuş ze‘ârrwtsiz durmaık kânûn değildir. Cümle müj de [63a] çmnışlarmdıur. Ve ‘ıdûfeli rrmt&ferrika ve çaşnigîrleründür. Şâir kim esnelere virmek kânûn değildir. V e kapueikvr kethüdası ih tiyar çaşnigîrlerden veya ‘vlûfeli müteferrikalardan olup hâricden ölmayup haremA hasdan çıJcnuş olmak lâzvmdur. Çavuşbaşı sadr-t afzamdan ğayn yere varmamak gerekdür. Karpucüar kethüdası hod bir yere varmak kânûn değildir. Çavuşbtaşı ve kapucüar kethüdası niçe umura vâkıflardıır. Bir cevab sâdhr olmamak gerekdür. [63b] Eğer birinden bir cevab sâdvr olursa rnafzûl idüp haMarmdan gel 424
vezîr Ü : viiaerâ T ; vüzerâ-yı ‘izâm K, F.
425
Ze'âmetile Ü : Ze'âmetin K , F, T.
426 427
Tnütefeırrtkafarm ... ve Ü : — K, F, T. kâtibün Ü : kâtibde K, F, T.
428
ze'âmeti Ü : nihâyeti T ; — K, F.
429
bindür nihâyeti Ü : bin akçe K, F, T.
430
çavuşun Ü: çavuşöa K, F, T.
431 bindür Ü : bin akçe mıkdân oeım' olmak câizdiir. T; Bbı ... olmak gerek K, F. 432
Mrikdiirmıek T : tdrikdiirrnede K, F.
433
sebeb olur T : sebebcHr K, F.
434
ihtirâz T : gayet ihtirâz itmek K, F.
435
gerek T : lâzımdır K , F ; [ . .. ] — Ü.
22 mek gerekdür. Vezîr436-! a'zam pâdişâha437 ekser sözünde «Pâdişâ hım, ben. boynumdan yükü438 ayırdum439, [doğrusun söyledüm]440; şimden girü rûz-ı cezâda441 cevâbı442 size'Iâzımdur443» deyü söyle mek444 gerekdür445. Ve bi’z-zat şâkîyi pâdişâh istimâ* itmek kânûn dur446. [Ve etrâf u447 eknâfdan ilçi gelse çokluk ahvâle vâkıf olmamak içün üstüne448 bekçi koyalar449 ve ısmarlamak450 gerekdür ki451 çok luk452 gizdirmeyeler. ]453 Ve ahvâl-i narh umûr-ı mühimmedendür454: muhkem takayyüd455 gerekdür456. Evvelâ, muhtesib dan nice umûrda hidhneti sebk itm iş bir ihtiyâr ve istöknmetüe m evsûf dindar Mmesne [64a] ge rekdür. Ve457 erbâb-ı devletin458 kimi pirinç ıbâzirgânı ve kiminün hanesi ‘attâr dükkânı [ve kendüsü bakkallık ve ne‘ûzübi’llâhi te‘âlâ sarrâflık eyleyüp 'bu mürtekibâtı ricâl-i devlet bunlardan]459 olma mak gerekdür460. [Narh461 mesâlih-i fukarâdur.]462 Hünkâr kulu nâ436 Vezîr U : Ve + T, K, F, 437 pâdişâha Ü: + ‘âlem-penâha T ; + ‘âlem-penâh hazretlerine K, F. 438 boymımıdam yükü Ü, K, F : yükü boynumdan T. 439 ayırdum Ü, K, F : giderdüm T. 440 doğrusun, söyledüm K, F, T : — Ü. 441 şimden girü rûz-ı cezâda Ü : rûz-ı cezâda şd-rruden girü K, F, T. 442 cevâbı Ü, T : cevâbın K, F. 443 size Iâzımdur Ü : sen V4r K, F, T. 444 deyü söylemek U : SmEk T ; dimekdtr K, F. 445 gerekdür Ü, T : — K, F. 446 tıi’z-zât ... kânûndur Ü : Dîvânda şâkî istima'mda bi’z-zât mukayyed1olmak gerekdür T; Dîvânda ... bi’z-zât kendüler ... gerek K, F. 447 u T : — K, F. 448 üstüne T : ilçi + K, F. 449 koyalar T : konulıamlaıra K , F. 450 ve ısmarlamak T : gâyet ısmarlamak K, F. 451 ki T : — K, F. 452 çokluk T, F : çokulçak K. 453 [...] K, F, T : — Ü. 454 mühimmedendür Ü : mühimme-i ‘âlemdtir, anınla K, F, T. 455 taikayyüd Ü : mukayyed olmak K, F, T. 456 gerekdür U : gerek K , F, T. 457 Ve ü : — K, F, T. 458 devletlin Ü : mansıbım T ; menâsıbm K, F 459 [ ...] K, F : — tî, T. 460 gerekdür İÜ: gerek K, F, T. 461 Nanh T : raarlı ile K, F. 462 [ ...] K, F, T : — Ü.
23 rnına olan kimesne terâzü vuruma yaştşm aya. Veıdr-i afzam narh ahvâMne takayyüt itmeik Tâzvmdur. Şöyle M, hünkâr kulu terâzü tuta, ahvâl-i narh vmhteM cihar. Her kim McnJcâr kulu olup terâzüye ya pışa, telef itm ek kânûndur. Ağatevrm ve kethüdaların büe tahkîren mafzül itm ek kânûndmr. Ve et ahvâli [64b] dahi umûr^ı lâzmiıedendür. Yeniçeri narhı ne ise çarcılarda dahi ol minval üzre gerekdür. Badr-n 'afsam taka/yyüd eylem eyecek olursa sonra çok nedamet olur. , R i v â y e t : Sultân SeMm Hân hazretleri zamân-ı şerifle rinde et ahvâli ‘arz ölundukda «yem çeri eti bozarda satılan narhdan bir akçe eksiğe virüm ek lâzvm geldi» deyü vezîr-i afmm i'lâm eyledihde safââetlü Pâdişâh buyurmuşlar ki : «Cümle narh birdir, eğer yem çeri ve eğer şâir nâs. Şöyle M, narhm [65a] Mtâfı zuhur ide» «vezîr-i afzama buyurmuşlar M, «seni kati iderim. Hemân tedâriük üzre olasın.» deyü kelâm itm işler. Sadr-ı ofaam ölan kmvesne rmrhdam, gâfil olmamak gerekdür. MüstaMm adamlar IstanbuTu ve Cküatafyı gezü/p şehrim, narhı nice olur haber a&mah TâtMndur. Ve ehl-i menâsıbı ıbir iki şakiler ile ma'zûl463 itmemek gerek dür464. [Bir iki kere şikâyetçisi olsa, eğer ümerâdır ve eğer kuzâtdır, sakmup birden ‘ azl itmeyeler]465; sadr-ı a'zam466 nasihati467 müş'ir468 mektufo göndere469. Eğer470 mütenassıh. olmaz ise471 'ba'dehû472 ma'zûl [65b] ide473. 463 464 465 466 467 468
gâkffler ile ma'zûl Ü : ^âkâyetci sebebiyle ‘azl K, F, T. gerekdür Ü, K, F : gerek T. [ ...] K , F : — sakmup ... itmeyeler T ; belki Ü. sadr-ı ■a'za.m. Ü : + olan bir T ; vezîr-i a'zam mezbûrlara bir K, F. masübati Ü, K, F : nasihat T. müş'ir Ü, T : + muıbazajmmnı K, F.
469 göndere Ü : gönderüp nasihat itmek gerek T ; gönderüp nasihat-1 bamm itmek gerek. Zîrâ yukarıda zifcr olunmuş idi, yalnız bir iki şikâyetçi ile vüzerâ ve oâir iıükkâmı ‘azl itmek ha/tâ-yı ‘azimdir. K, F. 470 Eğer Ü : mektûb-ı mezkûr ile K, F ; anınla T. 471 olmaz ise Ü : olmayup şakileri üstelerse T ; olmayup şâkMeri gene birkaç kerre üstelerse ve vâki* ise K, F. 472 baVlehû Ü : — K, F, T. 473 ırua'zûl îde Ü : azl olunmak gerek K , F, T.
24 . Vezîr-i a'zam474 mekâdir-şinâs /gerekdür475. Herkestin kadrini476 bilmek lâzımdur. Ve47? eğer; hasîb ve eğer riesîb478 ve eğer479 ina'rifet iledür, Ve eğer hıdmet iledür, bilmek gerek480. Ve herkes kangı man sıba lâyıkdur bilmek lâzımdur481. Ana göre tevcîh itmek gerekdür482. Nâ-etüe mcmsıib vmlrruemeh gerekdür. Sipâhî-zâdeler Hakkında MUhimmât-ı Lâzımedendör : Vezîr-i a'zam483 ra'iyyeıt oğlu ra'iyyet olana ibtidâ emri virilmemek gerekdür484. Sipâhî [66a] -itmekde48B~ziyâdE486^layaiHtta,k lâzımdur4^7. M eğer swâhî-2âda rüa. Zîrâ488 herkes ra'iyyetlikden489 çıkup490 sipâhî olmağa491 sa'y ider492. Re'âyâ493 az olıcak494 îrâd-ı pâ dişâhı de az496 olmak lâzım gelür. Sadr-ı
vezîr-i a'zam Ü : zirâ sadr-ı a'zam K, F : sadr-ı a'zam olan T.. .
475
gerekdür Ü : gerek T ; olup K , F.
476
kadrini Ü : kadrin K , F, T.
477
bilmek ... v« Ü : — K, F, T.
478 ve-eğer hasîto ve eğer nesîb Ü : eğer haseb iledir T ; eğer haseb Ü meseb kî ziyâde i'tibâra bâ'isdlr, bu sebeb ile olla K, F. ‘479 eğer Ü, T r y â h û d K , F. 480 gerek tî , T : gerekdür K , F. 481 Ve herkes ... lâzımdur Ü : Ve ... manatba münâsibdür bilmek gerekdür'K, D’ ; — T. 482 483
gerekdür Ü, K, F : gerek T. vezîr-i a'zam Ü : ve K, F, T.
484 ra'iyyet oğlu . .. gerekdür Ü : re'âyâdan olup ata ve dede sipâhj-zâde olmayanlara K, F ; re'âyâdan olup ata ve dededen sipâhî-zâde olmayanı T. 485
itmekde Ü : itmede T ; İtmeden K, F.
486 487 488
ziyâde t î: gayet K, F ; — T. lâzımdur Ü : gerekdür K, F ; gerek Tl Zîrâ Ü : Ol kajpu açılınca T ; ma'âza’llah -f T
K, F^
489 ra'lyyetlikden Ü, T : + .ra'iyyet kaydından K, F. 490' çikup Ü : çıkar K, F ; kaçup T. 491 olmağa Ü : olmıak K, F, T. 492
sa'y ider Ü : olmak lâzım gelür K, F, T.
493 494
Re'âyâ Ü : m'iyyet K, F, T. ıaz olıcak Ü : katmayınca K , F, T.
495
de aız Ü : kıltet üzere K, F, T.
25 .[Allahu te'âlâ]496 -Tebâreke’l-lezı biyedehi’l-mülkü ve:hiive ‘alâ1külli .şey’in JeaiMnuılS2-ve-el-âyet-T-
BAb -i
s â n î
Tedbîr-i Sefer498 Beyânuıdadur Evvelâ 'bir canibe499 sefer lâzım gelse500 [vüzerâ-yi ‘izâmdan601 biri ser'asker veyâhûd502 beğlerbeğilerden birini serdâr itmek gerek dür503. Ve lâkin mümkin oldukça vüzerâdan gayriyi604-ser'asker itmeyeler. Beğlerbeğilerine itâ'at çendân vüzerâ-yı ‘izâm gibi olmaz, farkı çokdur605. Ve606 ba'zı yerlerde507 sancakbeğleri508 serdâr dahi609 ola gelmişdir. Ol sefere ne kadar hazîne ve ne kadar zahîre lâzımdur]510 kula, beğlerbeğMere>[66b] ve yarar samcdkbeğierine mukad dem zahîre hükümleri irsal idüp ba'dehû sadr-t ofzam, ve baş defter dar hazîne tedârük idüp ba'dehû çıkmak gerekdür511. [Eğer pâdişâh kendüsü çıkmak512 lâzım gelür ise613 sadr-ı a'zam olan defterdarla rı614 ve şâir erkân-ı dîvânı cem* idüp ne mıkdâr hazîne gerek ve515 496 497
Allatuı te‘âlâ JK: Ve + K F ; Allahu alem T ; — Ü. ve tairsne ... kadtrun Ü, T : — K, F.
498 tedbîr-i sefer Ü, T : sefer tedbîri K, F. -499 btr cânibe Ü : — K, F, T. 500 501
gelse U : gelen yerlerde K, F, T. vüzerâ-yı ^zâmdaıı K, F : vüzerâdan T.
502 503
biri ser'ajsker veyâhûd K , F : — T. gerakdiir K, F : gerek T.
504 505 506
gaynyı F : gayri K. Ve lâkin. ... çokdur K, F : — T. Ve K, F : — T.
507 yerlerde K, F : yerde T. 508 sanoakbeğleri K, F : sancakbeği T. 509 serdâr dairi. K, F : dahi serdâr T. . 510 [ ...] K, F, T : — Ü. 511 gerekdür Ü : gerek K, F, T. 512 513
çıkmak K, F : kalkmaık T. geliir İse K , F : gelıiree T.
514 515
defterdâaton K, F : defterdarı T. ne mıkdâr hazîne gerek ve T : — K, F.
26 ne m ık d â r ‘a sk er g e r e k v e n e ted'bîr ve616 ne yere517 zah ireler618 k o n u lm ak 519 g erek d ü r520, ted â rü k idüp v e p â d işâ h a lâ zım o la n ]521 deve v e k a tır 522 [v e a t m ü h im m â tın ı m îr-i â h û r ile g ö rm ek 523 v e pâdişâh için y old a 524 toir ‘a r a b a ]626 dah i526 ted â rü k itm e k lâ zım d u r v e m ü h im m d ü r527. [V e 528 sa d r -ı a 'z a m o la n ko n u ld u k d a p â d işâ h d a n b ir m ık d â r ıra c a k k o n m a k g erek . V e p â d işâ h o rta lık d a k o n m a k g e r e k .]529 V e 530 p â d işâ h ın o ta ğ ın ı531 ‘ ask er532- ! Islâ m 533 ih â ta itm e k gerekd ü r534. [V e p â d işâ h h ay m esin d e n 535 h alk b ir m il m rkdârı foa'îd g e r e k d ü r .]536 V e o ta k 537 önü n d e538 h azîne639 ç a d ırı ku ru lup d e fterd a rla r640 and a d îv â n ideler641.
516
ve ne tedbîr K, F : — T.
517
yere K, F ; mahalde T.
518
zaMreler K, zıahîre T.
519
konulmak T : komak K, F.
520 . gerekdür K , F : -gerek T. 521 : 522
[ ...] K, F, T : — Ü. katur Ü, T : + ve emsalini K, F.
523 ' gütmek K, F : görüp T. 524
yolda K, F : yola T.
525
[ ...] K, F, T : — Ü.
526
dahî Ü, T : + büe
K,
F.
527 tedârük ... mühimmdür Ü : getürüp gitmek gerekdür K, F : getttrüp gütmek gerek T. 528
Ve T : evvelâ. K, F.
529
Ve pâdişâh ... gerek T : — K, F ; [ ...] — Ü.
530
ve Ü : zlrâ K, F ; — T.
53İ pâdişâhın otağım Ü : etrafın K, F ; ebrâfmı T. 532
'asker Ü, T : 'askere K, F.
533
İslâm Ü : — K, F, T.
534
itmek gerekdür Ü : ide T ; — K, F.
535
haymesinden T : haymesirade K, F.
536
gerekdür K, F : gerek T ; [ ...] —■ Ü.
537
otak Ü : pâdişâh otağı K , F, T.
538
önünde Ü, K, F : önüne T.
539
hazîne tî, T : + hümâyûn K, F.
540
defterdarlar Ü : defterdar olan T ; mal defterdârı olan K, F.
541
ideler Ü : itmek gerek K , F, T.
27 M ü h i m m a t 512: Ve pâdişâh tarafından543 kadı'askerlereE« ve defterdarlara ve nişancıya ve defter eminine545 mîrî546 deve547 [67a] ve katır548 virilmek kânundur549. [Hattâ550 Sultân Selîm Hân hazretlerinin551 Çaldıran seferinin defterinde mastûrdur. Ve yollarda at üzerinde^52 istediiği zamanda veâr-i a‘zam553 ya naşmak gerek. Ve şâir vüzerâ-yı ‘izâm dahî yanaşmak caizdir854. Ve sair erkân-ı dîvân çağırıldıkda yanlarına varmağa be’is yokdur655. Ma'zûl sancakbeğleri dahi yanaşmak câizdir556. Ve her gice bir sancakbeği557 karavol beklemek gerekdür558. Ve otak önünü bir bölük ağası nevbet559 beklemek gerekdür560. Sultân561 Selîm Hân562 merhûm zamanında bir kerre feth-i Diyâr-ı Bekr’e gi der iken563 otak önünde564 ıbirkaç câsûs harâm-zâdeler ki, Şâh Ismâ'il tarafından irsâl olunmuşlar, hayme-i Pâdişâhı âteşe urup gice ile Pâdişâhı565 bekleyüp taşra666 çıkar ise567 hançer568 ile urmak ni542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568
mühimmat Ü : — K, F, T. tarafından -Ü: + vüzerâya T ; Ü + vöizerâ hazretlerime K, F. kadı'askerlere Ü, T : kadıtoskere K, F. emîndne Ü, T : 4- dek K, F. mirî Ü : — K, F. T. deve Ü, T : — K , F. ve katur Ü : ta'yîmat K, F ; — T. kânûndur U, T : gerekdür K, F. haltta K, F : — T. hazretlerinin T : hazretleri K, F. üzerinde K, F : üstümde T. vezîr-i 'a'zam T : vezîr bulunan' K, F. ‘izâm ... câjizcBr K, F : — T. varmağa be’is yokctur K, F : yanaşmak caizdir T. ; Ve ma'zûl ... câradir T: — K, F. her gice bir sancakbeği T : her sancakbeğ4 bir gice K, F. gerekdür K, F : gerek T. nevbet K, F : — T. gerekdür K, F : gerek T. Sultan. F, T : Ve + K. Hân K, F : — T. gider iken K, F : giderken T. önümle K, F : önüne T. pâdiişâhı K, F : pâdişâh. T. ;taşra K, F : taşraya T. çıkar ise K, F : çıkarsa T. hançer T: bııçak K , F.
28 yetin e b irk a ç fe d a î669 g elm iş im işler670; tu tu lu p hak ların dan g elin m iş idi; O l zam an dan berü n e v b e t ile 'bir 'bölük a ğa sı b eklem ek em r o lu n m u şd u r.]871 V e p â d işâ h c e n g m ah a llin d e672 gay et de673 geride ‘a sk erle574 durup575 önünde676 to p la r 677 zincirlen ü p [v e p âd işâh ın atı a y a ğ ı678 b u k a ğ ıla n m a k 678. lâ zım d u r680. B u k a ğ ıd a n m u râd681 istih k â m üzre
du rm ak d u r.
« H a v f itm e P â d işâ h ım , fu r s a t b izim d ü r»
deyü
y a n la rın d a olan v e zirle r b ö y le tesliy ed en m u râ d 682 ta k v iy y e t583- ! k u v v et içündür. C en g ile te fr îk a 684-y ı h â tır itm e m e k gerekd ü r. V e ceng iç in d e ]686 ‘a s k e r e h ilâ f-ı kânûn t a fr a 686 v ir g ile r 687 v irilm em ek g e r e k dür. [V e ‘a sk ere1588 b ir m ü sta k im nüzûl em in i gerekd ür. ] 589 V e 690 p â d işâ h ta r a fın d a n 591 y en içeriy e592 ve sip a h iy e a ltı gün lü k693 za h ire v irilm ek 694 kânûndur. Ü ç gün serh âd d e dâhil old u k d a v e ü ç g ü n ç ık 569
birkaç fedâî K, F : — T.
570
imigîor K, F : İmiş T.
571
[ ...] K, F, T : — Ü.
572 p&dişah ceng- mahallinde Ü : pâdişâh mahall-i cengde T ; pâdişâhlar mahall-i cengde K, F. 573 - -de Ü : — K, F, T. 574
‘askerle Ü : — K, F, T.
575 576
durup Ü : durmak gerek T ; olmak gerek K, F. önünde Ü : Pâdişâhın + T ; ve + T K, F.
577
toplar Ü : top ve zincir gerekdür K, F ; top ve zincir durmak g’erek T.
578 579
ayağı K, F : ayağıma T. bukağılanmak K, F : bukağı T.
580 581
lâzımdur K, F : uratmıışdur. Atnrrna T. murâd T : — K, F.
582 583 584
«Havf ... murâd K, K: Tanında bir ‘aziz klmesne durup «...» deyü T. takviyyet ü kuvvet K : kuvvet ü takviyyet T ; takviyyet-i 'kuvvet F. tefrüha T : ta'zîbe- F;. tagziye K.
585
[ ...] K, F, T : — Ü.
586 587
tafra Ü : — K, F, T. vttrgller Ü : v4rgi -dahi K, F ; vürgi T.
588 589 590
'askere T : ‘asker halkıma K, F. [...] K, F, T : — Ü. Ve Ü, K, F : — T.
591 592
tamftnidan Ü : — K, F, T. yeniçeriye Ü, K, F : yeniçeri T.
593 594
günlük Ü : giin K, F, T. virümek Ü : bağışlamak K, F, T.
29 dukda595 v ir ile
g elm işd ü r596.
Ve
fe t i h ' k i597 m üyesser- 'ola698,
b i-
‘ a v n i’llâ h p â d işâ h ın 599 eli ö pü lü p600 v ü z erâ y a 601 ve k a d ı'a sk e r le r e 602 ve d e fte rd a rla ra 603 k a fta n 604 g iy ilm e k 605 [6 7 b ] v e ta şr a d a m an sıb da o la n la ra 606 e ğ e r b eğ lerb eğ ilere607 v e 608 sa n ca k b eğ lerin e609 k a ft a n 610 g iy ilm e k kânûndur611. P â d işâ h la cenkde h â z ır o lan a v e zu ‘ am adan cebelü v ey â h û d bedel a lm ak kânûndur612. A lt ı bin a kçe tîm â rı olan dan613 iki cebelü614 v e 615 o n b in 616 a kçe tîm â rı olan d an 617 ü ç618 cebe lü619 v e y ir m i b in 620 a k çe z e ’â m e ti. olan d an 621 b eş622 cebelü623 alm ak g erekd ü r624. V e ıbedel v iric ek 625 b in akçesine b in akçe v irm ek kanûn-* 595 çıkdukda Ü : dahi çıkarken K, P ; çıkarken T. 596 virile gelmişdür tî: Sultân Selim Hân virmişdür K, F, T. 597 kâ Ü : — l£, P, T. 598 müyesser ala Ü : vâki' olsa K, F, T. 599 bl-'avnl’ll&h pâdişâhın t î: mübârek bayram gibi K, P; ‘ıyd gibi T. 600 eli öpülüp ,Ü: el öpülür K, F, T. 601 vüzerâya U : ve vüzerâ T ; T + serâser sıammur kürkler giyerler K; T..+ serâser sammur kürk giyerler F. 602 Icartir'askerteTe Ü : kadı'askerler K, F, T. 603 defterdarlara. Ü : defterdarlar K, F, T. 604 ıkaftan Ü, T : yalnız + K, P. '605 giyilmek Ü : giyerler K, F , T. • 606 ve taşrada mansıbda olanlara, tî: taşrada menâsıbı olîinlö-T K, F; taşraıda menâsıb sahibi olanlar T (K, ,F ve Tde «sancaıkbeğlerfomdett sonra). . 607 beglertıegilefre Ü : beğlerbeğiteıidir K, F : beğLerbeğüıerdir T. 608 ve tî: + eğer K, F, T. 609 sancakbeğlerine t î: sancakbeğleridir K, F, .T. 610 kaftan t î: dahî + T; dahî kaftanlar K, P. 611 giyilmek'kânûndur t î : giyerler K, F, T. 612 ' Pâdişâhla ... kânûndur tî: Ve eebelüde kânûn'K; F. T. . 613 olandan, t î : olan K, P, T. 614 cebelü tî: cebelüdür K, F ; + virür T. 615 ve Ü : — K, F, T. 616 on bin tî: on btnlü K, F, t . 617 ' aitçe thrnân olandan Ü : — K, F, T. . 618 üç tî, T : + dört K, F. 619 cebelıü tî: cebelüdür K , F ; + virür T. 620 yirmi bin Ü : yirmi binli K, F ; yirmi binlü T. ■ 621 aitçe ze'âmeti olandan t î: ze'âmet K, P ; — T, 622 beş t î: döıt K , F, T. 623 cebelü tî, T : cebelüdür F. 624 Bİoııak gerekdür tî: virür T ; — K, F. 625 Ve ıbedel viricek Ü : böyle virir K, T ; — T. .
30 dur626. Amma, cebelü ve bedel virmekden ise627 tîmâr [68a] sâhibi628 kendüsü629 gitmek630 evlâdır631. Meğer hasta ola veyahud sabî ola632 yine cebelü veya, bedel virirler; iM si de kânundur. [Ve sefere hazîne, pâdişâhla633 iki kat gitmek gerekdür634. Câiz ki bahşiş ziyâde636 lâzım gele636. Ve637 serhaddleri müdebbir hâkimlere ısmarlayup 'gayet pekişdüriip638 gitmek gerek. Ve serhaddlere fütûhâtı bildirmek lâzımdur639. Ve pâdişâh çadırda iken ‘arza girilmek lâzım gelse saray kânûnu gibi girilmek lâzımdur.]640 M ü h i m m a t : Bir diyara sefer üctizâ •eylese pâdişâh gitmeyüp serdâr gitm ek lâzvm, otsa vezîr-i afzama lâzım ve rmiMmm cilan budur M : Vüzerâ-yı ‘izâmdam bir sâhib-4 tedbîr ve maHcvl-i fehm ve Taadr^şmâs vezîr-i ‘akü serdâr nasb oluna. Amma niçe d efa istih dam, olunmuş umûr-dÂde gerekdür. Ve kul taifesi ile im tizaç ve müdârâta [68b] kâdir kim em e gerekdür. V e m dr-t a/sfaıri. otan taeyîn ailuınan serdârı gözetm ek könûndür. V e tafym olumm "askeri defter mûcebince esâm isi mevcûd cilam, kulu serdâra îsâl ideler. V e kulun mevâcibm bVt-tamâm testim ideler. Zamanıyla mevâcib Tâ kula vi rtle serdâr nmğlûb ötmaz, bi-'avnVUâh. Ve pâdişâha ‘âlem-penâh hazretleri tarafından serdâra MiM ittifât lâzımdılar. Hep bunları 626 bin ... ıkânûndur Ü : — K, İP,'T. 627 ve bedel virmekden ise U : almîLkdan viizerâ gâyet ihtiraz ve hazer-i tamım, gerekdür K ; olmakdan ... gerekdür F ; almakdan İhtiraz itmek gerek T. 628 -tîmâr sâhibi Ü : sefere- sâhib-i tîmâr K, F, T. 629 -kendüsü Ü : toi’z-zât K , F, T. 630 gitmek Ü : gelmek K, F, T. 631 evlâdır Ü : gerekdiir K, F ; gerek T. 632 Meğer ... ola Ü : Meğer sabî olup yâhud hasta ola K, F ; Meğer sabt ola yâh/ııd ütasfca ola T. 633 hazine pâdişâhla, T : hazîme-1 pâdiışâhî ile K ; hazîne-i pâdSşâh dle F. 634 gerekdiir K, F : gerek T. 636 ziyâde K, F : — T. 636 gele T : ola K, F. 657 Vte K : — F. 638 gayet peJdgdürüp K, F : bekletdirüp T. 639 lâzmüdur K, F : gerek T. 640 lâzımdur K, F : gerek T ; [ ...] — Ü.
31 sadr-t a'zam olan safâdetlü pâdişâha iTkâ itm ek gerekdür. [69a] Ve stadr-ı a'zam olan, serdâr ola/nkunm kapu İmthudâsı gibi terbiye it mek gerekdür. Hakk sübhânehû ve tefâlâ serdâra feth ü zafer mü yesser iderse «sadr-ı a‘mmm hüsn-i tedbîridir» dirler. E ğer Hakle te’âlâ fursatı öte tarafa virse «veıdr-i afzamm sû-i tedbîridür» dir ler. Her ne vâki-‘ olsa, cümle cavânum u havass, vezîr-i izam dan bilürler. Hemân lâzım ötem her umurda basiret üzre olmakdur. M ü h i m m a t : Ve kara seferinden641 derya seferine642 ih timam643 dahî644 ziyâde olmak gerekdür645. [Birgün Sultân Selîm Hân merhûm646 selâtînin ‘akl ü iz'ân647 ve ‘adi ü648 ihsân ile649 ekremidür. Hâdimü’l-haremeyni’ş-şerîfeyn650 olmak sa'âdetine vâsıl ve ‘azîz-i Mısr olmağa nâ’il661 olmuş652 sâhib-kırandur. Kemâl Paşazâde653 merhûma654 dimiş ki : «Tersâneyi üç yüz ‘aded yapdırmak655 istenim, tâ Galata Hisan656’ndan Kâğıdhâne’ye dek olmak gerek»657 diyü buyurmuş658. «Niyyetim659 feth-i Efrencedür» diyü buyurdukda660 merhûm661 monla dahi «Şevketlü Pâdişâhım662, siz 'bir şehir641 seferinden. Ü : ahvâli tedârükü nice mûhimm ise K, F, T. 642 seferine Ü : ahvâli K, F, T. 643 üıttmâm Ü : — K. F, T. 644 dahî Ü : andan K, F, T. 645 olmak gerekdür Ü : mühimindir K, F, T. 646 Sultân Selîtn Hân merhûm K, F : merhûm Sultân Selîm Hân kİ T. 647 İz'ân. T : iz'ân ile K, F. 648 «adi ü T : ‘adle mâ’dl K, F. 649 ile T : — K, F. 650 hâdimü'l-haremeymi’ş-gerîfeyn K, F : — gerîfeyn T .. 651 nâ’ll T : mâ’ll ve ol sa'âdete nâ’il K, F. 652 olmuş T : — K, F. 653 Paşa-zâde T : Paşa K, F. 654 ırnertıûmıa T : merhûm K, F. 655 yapdırmak K, F : yapmak T. 656 Galata Hlsân T : Hisâr-ı Cedîd K, F, 657 gerek T : üzre gerekdür K, F. 658 diyü buyurmuş T : diyü 'her bâr böyle olması münâslbdür diyü bu yurur imişler ve niyyetleri dahi böyle itmek imig. öm r vefâ. İtmediğünden böylec© kalmış K ; diyü ... buyururmuşlar ... ve niyyetleri bir dahi ... ömrü vefâ ... kalmış. F. 659 niyyetim T : -1- inşâa’llâhu te'âlâ K, F. 660 diyü buyurdukda T : didüklerlnde K, F. 661 msnhûm T : — K, F. 662 Şevketlü Pâdişâhım K, F : Pâdişâhım T.
32 de663 mukîmsiz ki .anın velî-ni‘meti bahrdüri/'bahrŞŞ4 emîn665 olinayunca gemi gelmez666, gemi gelmeyünee İslâmbol667 ma'mûr olmaz» diyii buyurmuşlar. Merhûm Sultân. Selîm Hân’ın®63 âfitâb-ı ömrü serî'ü’z-zevâl669■ve670 hâtır-ı .şeriflerinde671 tolan 'hayr-ı672 niyyetleri müyesser ü mukadder673 olmadı. Amma hâliyâ674 Pâdişâhımız olan şâhibü’l-‘adl ve’l-ihsân Sultân675 Süleyman Hân hazretleri dahî der ya mühimmatında muhkem mukayyed olup ahvâl-i bahr muntazam olup her cihetle676 guzât-ı berr ü677 bahri li’Ilâhi’J-hamd a‘dâ-yı dîn ola/n678' kefereye; gâlib olmağa679 himmeti680 ve,,pazarı gâîibdir681, ftattâ :bü hâfeîr sebeb olmuşdum ki deryaya müstakil beğler ve kapüdanlârdan nice 'hâkim nasb olunup6*2 saltanat ve68? Devlet-i Âl i ‘Osman’ ın684 bir ceınâhidur, ma'mûr olsun685 deyü katı686 çok sa‘y itmişdim6817. Ve Pâdişâhımız dahî .böyle658 olmasını müsâ'adevü istih sâli İdüp böyle itdirdiler idi689. "Ve®90 benim dahî Pâdişâhım Sultân 663 664 665 666 667 668 669 670 671 672 673 674 675 676 677 678 679 680 681 682 683 684 685 686 687 688 689 690
bir şehirde T : sa‘âdetle bir sarayda ve -f- Kİ" F. .hahr T : ve hem (• K, F. «mim T : feth K, F. gemi gelmez T : ve K, F. İslâmbol K : İstanbul F. Selîm Hân’ım K, F : Selîm’in T. serî‘ü’z-zevâl K, F : zeıvâle karîb olup *F. ve K , F : — T. şoriflerlnde K, F: şerifinde T. foayr K, .F: — T. ü mukadder K, F : — T. hâliyâ K, F : hâlâ T. Sultân T : + bin es-sııltân Sultân K, F. cihetle K, F : veçhile T; besr ü K, F : — T. U’llâhTUıamd ... odan K, F : — T. olmağa T : olmağla K, F. hdmnımıeıti K, F : himmet T. nazarı gâîibdir K : nazari ‘alîdir F ; naaandıf T. olunup T, K : olurnır F. - ve T : K ; F. Devleıt-i iÂl-i ‘Osmâm’ın T : Dcvlct-4 ‘Osmânlyye’min K, F. olsun T : ola K ,F . kata K, F : — T. itmişdlm. K, F : etmişimdir T. böyle K : böylece F. Ve ... idi K, F : — T. Vte T : — K, F.
33 Süleyman Hân hazretlerine ‘arz u inhâ eyledüğüm691 bu veçhile olmuŞdu ki : «Selâtîn-i selefde berre mâlik pâdişâh692 çokdur, bahre mâliki693 azdur. Ve bahr seferi tedbîrinde kâfir bizden694 artukdur. Biz anlara gâlib olmak gerekdür»695 didüğimde696 cevâbında697 «Sözün hakkdür, öyle gerekdür» buyurmuşlardur69R. Sözümün sefer hak kında neticesi699 ve kelâmımın güzidesi foudur ki derya masrafında cânib-i pâdişâhîden bir emîn nasb itdirdim700. Eğer mühimmât-ı ıberr ve eğer mesâlih-i bahrdür ve eğer nizâm u intizâm ve vüzerâ-yı ‘âlîmakamdur701 vü ümerâdur, vezîr-i a'zamın702 bunlar703 yüzi âğıdur ve bâ‘is-i zikr-i cemîldür704. Lâzım olan mertebe sa'y u îtûşiş705 it mek lâzım ve mühimmdür.]706 [69b] Sadr-ı a‘mm olan bir M iyar ve korsan ve deryada niçe umûr görüp ve niçe furtına savmış ve niçe yeEhen sökündürmüş bir müdebbir ka^udân itm ek gerekdür. Deryada. zaihîre gem ilerini ve tevend firketelerin hıfz u h/ırâset ide. Madam bunlar hıfz olmaya kapudân kcupudânlık idemez. Bir hisâr döğmefc lâzım gelse iki yüz pâre kadırga kanundur. Ve yirm i pâre mavna ve beş altı pare barça lâzım/hur. E ğer Msâr döğmeyürp hemân deryâıyı nmhâfa&a murâd ise elli [70a] pâre kadırga gerekdür. İhtiyar re’islere vetâr-i afzam haf tada bir kere Tersaneye varmak gerekdür. îhtiyâr re’islere vezirden iltifat lâzımdur. Tersane crnbarm yoklamak gerekdür. Her nesnesi hâzır ii rrmheyyâ gerekdür. Sefer lâzım geMtijUode hâzır ola. 69>1 'arz ... eyledüğrön K, F : ‘arzım T. 692 pâdişâh K , F : — T. 693 mâliki K, F : mâlik T ., 694 bizden T, F : hürden. K. 695 696 697 698
anlara ... gerekdür K : anlara ... geregüz F ; ana gâlib gereğüz T. didüğimde K, F :
699 , netScesi T, K: nicesi F. 700 T. 701 702 703 704 705 706
Sözümün ... derya.
itdirdim K, F : Ve deTyâ
itdirdim. Sözümün
‘âlî mıakaan-dur K, F : -— T. veztr-i a'zamın K, F : vezirin T. bunlar K, F : — T. cemîMtir K, F : hayndıır T. kûşiş K , F : — T. lâzım ve mühim-mdür K, F : gerekdür T ; [...] — Ü.
34 Ve re'âyâdan707 dört 'beş yılda 'bir yirmişer akçe alma708. Sul tân700 Selîm Hân ‘aleyhi rahmetu ve’l-gufrân710 zamanında711 donan maya giden ‘asker-i Islâm’a ıbeksimad 'bahâ deyü almışlar712 amma) her yıl olmaya; eyii nesne değildür713. [Tâ ki714 anlara715 güç olmaya ve re'âyâya güç716 gelmeye.]717 ‘Avânz deânMeri m/d-ı [70b] hays okhır. V ezîr-i afzama lâzım, olan budur Tâ, ‘avânz nâmıma ölan afoçeyi hazîneye koymaya, tersâneden sarf olıma. Ve çöldük nesne dahî hâsıl olmazdı. Ancak cümle memMilcden beş ve altı yuh akçe hâsıl olurdu,. -Allâhümme tevekkeltü ‘aleyke718BÂB -I SÂLİS Tedbîr-i Hazîne Beyânındadur Ol dahi719 ıımûr-ı mühimmedendür. Zîrâ720 saltanat hazîne ile olur. [Ve cem‘-i721 hazîne tedbîr ile olur, zulm ü sitemle722 olmaz. Bu 707 re'âyâd'am Ü : + “avânz alınmak K, F, T. 708 alma Ü : ihdas olundu K, F ; üıdâe olunup T. 709 Sultân Ü, T: merhûm + K, F. 710 •, ^aleyhi rahmeti ve’l-gmfrân Ü : — K, F, T. 711 zaım&mDida Ü, T : zamân-ı şeıîflıenînde K, F. 712 donanmaya ... atmışlar Ü : bir Jcerre oldu. Beş yılda Mr yirmişer akçe almmışdıır. Mukaıbele-i istirâhat-i “askere peltsimat bahâsı âeyü re'y olun muş K, P; bir kerre cem oldu. Ba/dehû dört beş yılda bir yirmişer akçe alınrnışdur. Mukâbele-i istirâhatlarmda “askere peksimad içün foahâ deyü re’y it mişler T. 713 amma lıer yıl olmaya, eyii nesne değildür Ü : m a “kül nesne değildür, amma her yıl olmamak gerekdür K, F ; amma m a‘kül nesne değildür ve her yıl olmamak gerek T. 714 Tâ k i K, F : — T. 715 anlara K , F : anlam da T. 716 olmaya ve re'âyâya güç K, F : — T. 717 gelmeye F, T : olmaya K ; [...] — Ü. '(Avânzta. ilgili paragraf K, F vt* T nüahaJarmda dördüncü bâbda yer almaktadır.) 718 Allâhümme tevekkeltü ‘aleyke U : Allâhümme innî tevekkeltü 'aleyke ve kavvamfa emrî ileyke. Inneke ‘alâ killli şeyin kadir (Allahım sana tevek kül ettim, işlerimi sana havale ettim. Şübhesiz sen herşeye kadirsin.) K , T ; AUâhümme tevekkeltü ... kadir T. 719 Ol dahi t î : Evvelâ tedbîr-i hazîne K, F, T. 720 Zîrâ Ü : — K, F, T. 721 ceım'-i K, F : — T, 722 zulm ü sitemle K , F : zufanle T.
35 hakîr vizâretimde723, hazîneyi müşevveş ve noksân üzre buldum. Cülûs-ı Sultân Süleymân Hân’da îrâd masraf ile beraber olmuş idi. Gâh yetismeyüp taşrada mevcûd olan eski hazîneden virilür idi. Bu sebeb-i ihtilâldir724 diyü elbette îrâd masrafa gâlib gerekdür. Tâ ki725, âyîn-i saltanata noksân gelmeyecek kadar tedbîr itdim.]726 Îrâd727, masrafa gâlib gerekdür728. Ve kul tâ’ifesini729 çoğaltmamak730 gerek dür731. ‘Asker az732 ve defâtîr733 mazbut ve esâmî [71a] mevcûde ve mukayyed gerekdür734. Ve ulûfeli yeniçeri on iki bin olmak kânun dur73®. On iki bin ‘asker çok ‘askerdür736. Sâl be-sâl eksilmeyüp737 ‘ulûfeleri virile738. Ve svpâM ve süâhdâr ve dört bölük cimde attı bö lük olur. Cebeci ve topçu, bu cimde dahi on beş bin ‘ asker olur. Bu zikr öhmm cümle yirm i yedi bm ‘ulûfeli kul olur. Bİ-ijzni’Uâhi tefâlâ, her hande varsalar Milli yüz aklığı ola. Bi-cmmifTlâM tefâlâ bir yılda iki sefer vâMf olsa [71b] kam ve deryâ seferleri yine ikisine de müstevfâ yeter. Mâdâm ki zikr olunan kulun üç ayda bir mevâciibi virile ve doomnma vak# olsa ve matbah^ı âmire ve âhûr ve şehrem ini bu cüm leye îrâdı masrafkunn ihâta ider. Her senede nice mal dâhi hâ zinede bâM kalwr idi. Bu faJâr vezâretden fâriğ oldukda Yedikule’de ve Hazînemi ‘ Âmire?de yirm i yılkk 'kifayet vmikdân hazine mmrufdan 723 724 725 726 727 728 729 730 hazer F ; 731 K, F.
vezâreıbiımde T : zamânımda, vezir oldum K, F. ihtilâldir F, T : ihtilâlden K. Tâ ki K, F : — T. [ ...] K, F, T : — Ü. îrâd Ü : Sadr-ı a'zâım olan evvelâ îrâdı K, F, T. gerekdiir Ü : itdirüp F ; itxördüp K; itcMımıek gerek T. taifesini Ü : .taifesin K, F, T. çoğaltmamaJc Ü : çöklanmadan gâyet hazer K ; çoklatmadan gayet çoğaltma-kdan hajzer itmek T. gerekdür Ü: gerek T ; T + tâ ki âyîn-d saltanata. noksân gelmeyüp
732 az tf: + gerek, öz gerek T ; gerekdür K, F. 733 ve defâtîr Ü : cümle defteri T ; Halik bu ki cümlesinin gayet ile def teri K, F. 734 esâmi ... gerekdür .Ü: ve kendü mevcûd ve esâmisi K, F ; ve .kendüsü mevcûd ve esâmisi deftere muvâfık gerek T. 735 yeniçeri ... kânûndur Ü : — K, F, T. 736 on iki bîn ... ‘askerdür Ü: on foeş bin ... 'askerdür T ; K, F. 737 sâl be-sâ.1 eksilmeyüp Ü : hiç eksilmeyüp sâl be^sal T; — K, F. 738 “ulûfeleıri virile Ü : on beş bin adama mevâcib yetiştirmesi pehlivamlıkdur K, F ; on beş bin ... yetişmesi ... T.
36 ziyâde kakır™. Hâşâ süm/me hâşâ yirm i yıl bir yerden hazine [7 2 a ] gelm ese mşâa’Mafo kifâyet Merdi. Cümle knüun mevâctbine ve saray-; lar ve matbah-ı ‘âmire ve şâir masmflmu ve donawmâ-yı hümâyûna vefâ iderdi. ,cAîe?l-husûs safâdetlü PâdişâMrl mıwkötaraZan her sene de zi-yâde olmakda, amma vez&r-i a‘zamda, Millî tahayyûd, ve ikdâm itm ek gerekdür. V e defterdarlar ziyâde He vmkâta"*» ‘arz eylediM ermde “amel eylem eyüp ba‘zı ehl-i vukûfdan sual ide. Fülân rraıkâta‘aya tâlib otan adaman kudreti var madır? [7 2 b ] sadr-ı afzam bilmek gerekdür. V e z îr -i a 'z a m 740 o la n la r 741 D îv â n a 742 kabil ve743 m ü deb b ir v e 744 eh l-ı kalem d en 746 sâ h ib ü ’l-v e k a r746 d e fte rd â rla r
g etürm ek 747 g e r e k
d ü r 748. V e a n la r a istik lâ l v irü p lim û r-ı h a z în e y i749 anlara te fv iz 760 lâ zım du r751. A m m a a n la r d a k en dü h a v â la n n d a 762 o lm a y u p m â l-ı p â dişâ h iy le763 ta k a y y ü d itm e k gerekd ü r. [B ö y le o lm a z m ü sâ 'a d e o lu n m a y a , b öy le ider ise istik lâlin e754 m ü sâ 'a d e gerek d ü r766. P âdişâh ım ız, za m a n ın d a V e z îr 766 İb ra h im P a şa ve İsk en d e r Ç elebi k i, ilt ifa t v e ‘u n va n ile m eşh û r-ı za m â n o lu p P â 739 ve sipâhî ... ziyâde kalur Ü : Ve eğer îrâd-ı hazînedür ve eğer kul mevâcibidür ve eğer mühirnmât-ı saraydur veya maıfebah ve âhûr mühlmmâtıdur yettgüp bir mikdâr arıtmak gerekdür. T ; eğer hazîne ve eğer kul mevâcibidür, eğer mülrimmât-ı saray ve matbaih ve âhûr ve derya ahvâli mühimmâtıdur ... F ; eğer ... âhur ve der ahvâli ... K. 740 vezîr-i a'zam Ü, K, F : ve + T. 741 olanlar Ü : o t a K ,-F , T . 1 742 Dîvâmıa- Ü, T: Dîvân-ı Hümâyûnda K, F. 743 kabil ve Ü : — K, F, T. 744 ve'iÜ: ‘âkil K, F, T. 745 ehl-4 kalemden Ü: haberdâr K, F : tahsîl-i emval lulmakdan haber dâr T. ■ 746 sâhibü’l-vekâr Ü : ehl-i vekar K, F, T. 747 geıtürmeJt Ü, T : bulup ■iatiKdâ'mı itmek K, F. 748 gerekdür t), K, F : gerek T.’ ‘ 749 umûr-ı hazîneyi Ü : umûn K, F, T. 750 tefvte Ü, K, F : + .ütmek,T. r.v 751 Iâzımdur Ü : gerekdür K , F ; gerek T. 752 havâlarmda Ü : sevdasında ve başı fcavâısmda K, F, T. 753 pâdigâhiyle tt": pâdigâıhî birle K, F ; pâdişâhî İle T. 754 istiklâline K : iştigâline F. 755 Böyle .ı. gerekdür K , F : — T. 756 Vezîr F ; — K, T.
37 dişâhımız757 bi’z-zât kendü758 saraylarına ve bağçelerine varup cüm le ‘âlemin kendi gözüne759 batan ya‘ni760 diken olmuşlar idi. Âhırı’Iemr feth-i Bağdad’da birisi serdâr oldukda ba'zı isnaddan ve birin761 hazîne ve nüzûli762 kusûr üzre tedârükünden mazhar-ı gazab olmuş lardır.]763 Raşdefterdâr olan kim esne güyşt efoL-i vuücüf ve basîret üzre ola. Asla bir akçe îrâd ve masraf olmamak gerekdür. Şöyle M, ev velâ hazîneye TcüM ihtilâl [73a] getöir. Sadr^ı a'zam. başdefterdâr üzerine nazardır. Şöyle Jci, rû&nârruede îrâd ve m asraf buluma. Eğer defterdarın buyımddıusu var ise defterdar ve rûznâm edyi bilâ tafcîz ikisini de ma'zuf' itm ek gerekdür. İkisini de YedMcule’de veya yeni hisar'da niçe rnmLdet haJbs k&ıûndur. Bir defterdar daM îrâd ve masraf buyurmaya rûznâmeci kayd eylem eye. Amma vezî/r-i a'zam her hiafta bir rûznâmeye mukayyed olup yoMaya, bir hatâ olmaya. V e başdeftevdâra [73b] lâzım budur ki, Dîvâna gelen akçeyi yakmadın aHmaya. Kula ‘ulufe vkiM ikde züyûf akçe buhma, başdefterdâr mvJıkem ‘itâb ohmur. V e darbhânede kesilen akçe ve âltuna defterdar elcser H'z-zât mukayyed alwp sâhibü’l-'ayâra iftimâd iim eyüp hufyeten haftada bir gün Darbhâneyi yoklamak lâzımdur. D evlete zarar sikkeden gelür, umûr^ı rnühimanedendür, muhkem takayyüd gerekdür. Ve maücâta'myîlkınn zabtı d&fterdârlmu lâzımdur. V e defterdar lar [74a] bağçe seyrine gitm em ek gerekdür. Giderler ise mukâtafacır lar dahi her biri bir câmbe seyre gider, mM-ı mîrî tahsilden katur. Sadr-ı afzam bunları el altından yaktadjup seyre gidlenoelerin gâhî mafzûl itm ek gerekdür. Şâirler dahi ha/of eyleyeler. [Tedbîr-i hazînede sa‘y ıbudur ki çokluk mevâcib izdiyâdına sa‘y itmeyeler. Husûsâ ki76* tekâ'üd virmede ihtimam idüp765 virmeye757 Pâdişâhımız K, F ; Pâdişâh T. 758 kendü K , F : — T. 759 kemdi gözüme K, ‘uyûmıoa T. 760 batan ya'ni K , F : — T. 761 binin K, F : biri T. 762 nüzûli K , F : nüzl' T. 763 [ ...] K, F, T : — Ü. 764 HOsûsâ W. K, F : — T. 765 idüp K, F : ideler T.
38 ler. Tekrar yazılmak gerek. Ve eski defterler ile tatbik olunup re'âyâ eski defterden ; iıoksân olmamak gerek. Ziyâde takayyüd lâzımdur.]766 Ve767 tekâ'üd lâzım ıgelse beğlerbeğilere yüz elli768 sütçe ve İcadı'askerlere yüz yirmişer769 akçe ve İstanbul kadısına yüz akçe ve Edime kadtsma ve Burum hficdmam doksanar akçe, şâir770 taht ka dılarına [74b] seksener akçe ve mal defterdârına dahî seksener akçe771, vüzerâya ikişer772 yüz akçe, saneakbeğlerine yetmişer773 akçe olmak kânundur774. Vezîr-i aczam vvrmekde kiMî dayanmak ge rekdür. Amma ‘âHaibetmde mahrum itm ek câiz değildir. Her birine hâline göre mahstb vvntmek ewtaâxr. Hazîneden tektfüde vazîfe câiz değildir. Gerçi tekâüd kânun dur, amma mümkvtı oldukça dayanmak ve gayri tarîkle ri'âyet olu na, evvelâ budur. B öyle olmayınca, hazîne ziyâde [75a] olmaz. Ve sadırdı a‘zam olan dmfamrmk gerekdür. Tîmâr775 ile tekâ'üd olursa776 vüzerâya yiiz yirmi bin akçe7,77 [ve beğlerbeğilere seksen 'bin akçe]778 ve defterdârlara altmış bin akçe779 ve saneakbeğlerine ellişer780 bin akçe kânûndur781. Ziyâde virilm emek gerekdür, H i k â y e t : Sultân Bâyetdd Hân -mewera>Uâhu merkadefmzamân-t şeriflerinde vüzerâya yirm i bin şâirlere onar bin berây-t tekâ'üd terakki carz ohmdukda asla nzâ-y% şerifleri olmamuş. Bu766 767 768 769 770 771 akçe T. 772 773 774 775 776 777 778 779 780 781
v>lrmjeyei©r lâzımdur K, F: — T; [...] — Ü. Ve Ü : - - T. elit t?: altmış T. yirmişer Ü : eUi T. sâlr t): — T. taht ... aJcçe Ü : -defterdârfaTa seksen akçe, taht kadılarına seksen ' İkişer Ü : diki' T. yatmişer Ü : yetmiş T. olmak kânûndur Ü : olıruışdaır T. .tîmâr Ü : ze'âmeıt T. olunsa. Ü : iderlıerse T. akçe Ü : — T. [ ...] T : — Ü. aıkçe U : : — T. ellişer Ü : elli T. kânûndur Ü : viriltir T.
39 •yurtmuşlar ki : «Ne kadar [75b] kılıç noksân üzre olmak lâzım gelwr? Kânundan ziyâde nesne ‘arz eylem e, yoksa sana hatâm irişür.» deyü vezîr-i afzamm Mtâb itm işler M, «la'net ol vezîr-i afzama M, h ila fk û m in iki kıhoı bir âdeme vine.» Ve kânundan ziyâde ‘ulûfe virüm eye ve ztöamâya terâkki virüm eye. İmdi, lâzım olan budur ki, vezîr-d afzam kim esneye kcrtfâ terakki virm eye. Zeyd-i ‘âkil, ‘Amr içün lâ‘ini kaimi ider m i? Ve kânûn-n, ‘Osmâm budur ki, selâtîn-i maziye zamanında gelen vüzerâ-yt sâhitrüft-tedbîr ikindi dîvânında [76a] aslâ virgi virm ek kânun değildir. Ancak sadr-ı, afzam evinde mesâlih görür, kânun üzre virgi virmekdür. Lâzım gelen, Dîvân-ı Hümâyûn’dm virrilür ve budur ki, ve zîr-i a‘zam olmdar buraları felvm itm ek gerekdür. Hatâ bir yerden olur, cüm leye sirâyet ider. Ve mukâta'âtı iltizâmdan ise782 emaneten783 eyü kimesneye784 virmek evlâdır. Amma sadr-ı a'zam ile başdefterdâr mîrîye evlâ olan ile ‘amel eyleyeler, ma'kul odur785. Ve diyâr7RG-ı Mısır [70b] hazînesi ki, her787 senede yüz elli ibin altım gelür, sa'âdetlü pâdişâha788 ceyb harçlığı789 ta'yîn olmuşdur790. [Ve bi’l-cümle hazîne ahvâlinde sözüm îrâd ile masraf her senede yoklanup ana göre ‘amel itmek gerek:]791 Allâhümme yessir lenâ792’lberekete fı’s-seferi ve’l-hazeri793 bi-hürmeti794 seyyidi’l-beşer795. 782
iltizâmdan ise Ü : iltizâm ile vipmekden T.
783
emâneben Ü : emâjıet ile T.
784
eyii kimesneye Ü : — T.
785
Autuna ... odur Ü : Mahall olanlara ıraultâba'aları defterdar ‘arz it
mek gerekdür T. 786
diyâr Ü : — T.
787
her Ü : — T.
788
sa'âdetlü pâdişâha Ü : pâdişâh-ı ‘âlem-penâha bl’z-zâıt T.
789
harçlığı Ü : + olmak içün T.
790
olmuşdur Ü : ohınmuşdur T.
791
[ ...] T : — Ü.
792
AUâhümmne ... lenâ Ü : — T.
793
hazeri Ü : + âmin T.
794
hürmeti Ü : hakkı T.
795
beşer Ü : mürselîn T ; Ve tekâüd lâzım gelse ... beşer — K, F.
40 B Â B -I RÂBİ* Tedbîr-i Re'âyâ Beyânındadur [Evvelâ lâzım olan budur ki, re'âyâdan eşkinci ve ellici ve akın cı lâzımdur. Tatar tâifesi gerçi ‘atabe-i ‘Osmâniyye’ye münkaddır, amma , dâğî tâifedür ve anlara teklif-i sefer olmaz. Akıncı zahire içün ‘askere karakollükcu ta'yîn olunmuşdur.]796 Re'âyânın797 defterleri798 Dîvân’da799 mazbut olup800 otuz yılda bir tahrîr olunup mürdesi801 ve marizi çıkup tekrar yazılmak kânûndur302. Amma re'âyâyı sipâhîler gibi libâs-ı fâhire giyiip atlara bindirmeyeler803. Amma804 eski defter [ile tatbik olunup re'âyâ eski defterden]805 noksan getürmemeğe sa‘y itmelc [gerek]806. [Ve307 bir yerin re‘âyâsı zulmden kaçup ne'ûzübi’llâhi808 te'âlâ809 bir âhar yere kaçuşup gitseler810, yine811 ol yerin hâkimi anlan812 eski mekânlarına813 ircâ‘. itdiriip814 göndermek gerekdür! Tâ ki mem leket re'âyâsız815 harâ'b olmaya816. 796 [ ..:] T : — tî, K, F. 797 Ra'âıyâimn ty: Ve 4- T. 798 defterleri'Ü: defâtîrl T. 799 Dîvânda Ü : DeJterhâne-i 4- T. 800 olup Ü : .gerekdür T. 801 mürdesi1Ü : mıilrde T. 802 kantodur Ü : gerek T. 803 re'âyâyı ... bindirmeyeler Ü : libâsda ve esbâbda ve atda ve emlâikde sipâhî gibi tezyin, itdirmemek gerekdür T ; ... : gerek K, P. (Bu cümle K ve T nüshalarında sona, doğru, yer almaktadır.) 804 amma Ü : vıe T. 805 [ ...] T : — Ü. 806 getürmemeğe sa*y itmek Ü : üzere olmamak gerek T ; Evvelâ ... ge rek — K , F. 807 ve T : evvelâ K, F. 808 ne'ûzübimh K, F : — T .! 809 te'âlâ K, F : — T. 810 kaçıuşup gitseler K, F : gelse T. 811 yine K, F : — T. 812 anlan K, F : anı T. 813 mekânlarına K , F : yerine T. 814 ■iırcâ' ttdiıriip K, F : — T.
815 re'âyâsız K, F: — T. 816 .(Ü ’de İktncl bâbın sonundaki ‘avânz İle İlgili kısım K, F ve T nüs halarında .burada yer almaktadır.)
41 Ve kürekçi gemiler içün ola gelmişdür. Yarar ve genç yiğitler den817 dört hâneden818 bir kürekçi gönderüp819 kaç ay hıdmet ider ise hazîneden820 günde onar akçe virilmişdir. Ve re'âyâdan821 'biri822 küllî hıdmetde bulunup823 mezîd 'inâyetden tîmâra müstahıkk olup824 sipâhî olsa akrabasın ve babasın ve anasın825 sıyânet826 itmemek gerek'. Veyâhud827 dânişmend olsa kendü828 ra'iyyetlikden829 kurtulur, amma tevâbi'i yine ra'iyyetdür. Ve cins-i sâdât-ı kiram ki ‘örf-i mutahhara-yı Hâşimiyyedür, anlara dahî çok hâricden karışmışdur. Ânlara nakîbü’s-sâdât vaz‘ olunmuşdur. Ve*'10 defter-i kadîmleri ki şecere-i tayyibedirler anda mevcûd olmayanı831 ihrâc itmek gerek.]832 Belki [77a] refâyâmn niçe oğullan mhûra gelür ve hâriç refâyâ gelür. D efterden ziyâde refâyâ yazmak kânûndtır. Şöl refâyâ ki ata bine, sipâhîsi mmhkem, cerim e ala. Refâyâ bir karyeden pir karyeye merheb He gideler. Bımdam ziyâde ruhsat refâyâya câiz değildir. Ve r&âyâ elimde ToZıç ve ok ve yay ve tüfenik ve şâir cenge mütefaMk âlet-i harb buluna, evimde veya, elinde, siyâset kânundur, Hemân Teati ideler. Ve ol karye ahâlîsi de MUlî cerim eye müstahıkk olurlar. [77b] Bu makûle âleti görv/p ehl-i ‘örfe gelüp «nîçüM diyüvirmediniz» dvyü ahâU-yi karyeden muhkem, cerim e alınmak Tcânûndur. Ya/t ve yarak refâyâdm olmamak gerekdür. Yüzyıldan sonra kabahati zuhur ider. Altâhu te‘âlâ âH>em. refâyâya. ruhsat câiz değil dir, 817 818 819 820 821 822 823 824 825 826 ;827ı 828. 829, 830 831 832
yiğitlerden T : yiğit ki küreğe ıkâdir olanlardan :K ,:F . hâileden T : haneye K, F. gönderüp T: geftürdüp K, F. ■ kaç ay ... hazîneden K, F : hâzineden birkaç ay htdrtıet iderse T. re'âyâdan T : re'âyâmın K, F. biri T: Mrisi K, F. ■ küllî __ bulunup T : gayet hıdmet itse Ve yoldaşltfcda bulunup K, F. olup K, F : olunup T. anasım K, T : atasım F. sıyânet T : gayet ile + K, F. . veyâhud T : yâhud K, F. kendii T : ıkmdüsü K, F. ra'iyyetlikden F, T : ra'lyyetlikdür K. vr T : — K, F. olmayanı T : olmayanların K, F. gerek K, F : gerekdür T ; [ ...] — Ü.
42 V e r e 'â y â y a 833 k a tı834 y ü z v ir ilm e y e 835. M a lı çok o lu rsa k im se 838 de ta 'a r r u z itm e y e 837.
Refâyâ arkalu gerefodür.
B u h a k îr-i p ü r-ta k sîr838 se lâ tîn -i se le f-i k irâm u n 839 h er b irle rin 840 ‘adi ü t a k v a ile m ü cte h id în -i ‘izâ m a 841 ta k lîd 842 iderler843, g ö r dük-ve işitd iik 844. [7 8 a ] O l m in v a l845 ü zre846 bu risa le y i ta h r îr itd ü m 847. H a k k t e 'â lâ 848 h a z re t-i ‘a zze ve celle849 m ü sh ili’s -s i'â b 850 v e m ü lh im i’s sev â b d ır851. H e r k a vlin i852 h a y r a irşâ d v e a h lâ k -ı hasene ile y â d eylfeye863. .Âm în854 b i-h ü r m e ti se y y id i’l-m ü rse lîn 855.
Tahriren f î Evâhvr-ı şehr-i Saferü’l-rm ızaffer sene 1015 Temime 833 re'âyâya Ü : rattyyıete K, F, T. 834 katı Ü : çak K, F, T. 835 virilmeye U : virmomek gerekdür K, F, T. 836 kimse Ü: kimesne T ; — K, F. 837 Mineye Ü : itmemek gerek K, F, T. (Libâsla İlgili cümle K, F ve T nüshalarında bu piragrafm sonundadır.) 838 ' HeikînSd:pür-tak6îr Ü: iabd-i hakîr-d pür-kesîrU’t-taksîr K, F ; abd-1 kesîrü’t-takBîr T. • ,839 kirâmun Ü.: kiram ki K, F, T. 840 birlerin Ü : biri K, F, T. 841 ‘izâma Ü : ‘İzâm K, F, T. 842 taklîd Ü : taklidin K, F, T; 843 iderler Ü : iderlerdi K, F, T. 844 gördük ve işitdiik Ü : anlardan gördüm ve dşitdüğüm K, F, T. 845 ol mtavâl Ü : — K, F, T. 846 üzre Ü, T : — K, F. 847 tahrîr itdüm U, T : yazdum K, F. 848 ı be'âlâ ü : ' aübhânehu ve + K, F, T. 849 ihazret-1 (metinde hazreti) ‘azze ve celle Ü : — K, F, T. 850 mıtishiIi’s-sTâb Ü, T : ırulshdii'l-umûri’s-si'âb K, F. 851 mülhimrf&'Sevâbdır Ü, T : mülhlmi'l-um ûri’s-sevâbdır K, F. 852 kavldnl Ü, K, F : kavlin T. 853 yâd eyleye Ü : yâd itdire T : dîlşâd itdtLre K, F. 854 âmin Ü : — K, F, T. 855 bl-hürmeti seyyîdi’l-mürselîn Ü : + ve hâtemü’n-nebiyyîn salla’llâhu ‘alâ seyyldinâ ve nehiyylnâ Muhammedin ve âlihl ve saiıbihl ecma'în ve’l-hamdüli’Uâhi Rabbi’l-âlemîn. T; -(- ... ‘Muhammedln luabîb-i Rabbü’l-‘âlemin nebiyylnâ Muhammed ve âllhl ve sahhihi ve ‘İzzete ecmia'îııi’t-tayylbînd'l-tâhlrîn ve sellem teslîmen keaîren İlâ yevnii’d-dîn ve’l-hamdu 11’1-lâhi Rabbi’l- "âlemîn K, F.
İ
n
d e k s
— A — ABDÜLMU'İN (Lütfi Paşa’nm ba bası), 1. akçe, züyûf — , 37. akıncı, 40. Âl-i Osman, 4. AMR, 39. Anadolu, — beğlerbeğisi, 17, 18. Â s a f n â m e (Lütfi Paşa’nın ese ri), 3. Âsitâne, — defterdân, 20; — I Osmâniyye, 1; kaht-ı — , 12. aşAt, rüsûm-ı — , 15. avarız (Divân kararıyla olağanüstü hallerde alman vergi), — in hâzi neye konmaması, 34. — B — Bâb-ı Hümâyûn, beytü’l-mâl akçe sinin — da saklanması, 10, lln . Bağdad, — ’ın fethi, 37. barça, 33. BÂTEZtD HAN, Sultan II. — , 1; — ’in tekaüdlükte terakkiye mu halefeti, 38. beğlerbeği, — ler, 20; — lerden ser dar tayini, 25; — lerin tekaüdlüğü, 38; Anadolu — sinin kazaskerlere tasaddur ettirilmesi teklifi, 18; Anadolu — sinin teşrifattaki yeri, 17; fetihte — lere kaftan giydiril mesi, 29; Rumeli — sinin kazas kerlere tasaddur ettirilmesi tek *
indeks, Âsafnâme metnine âiddir.
*
lifi, 18; Rumeli — sinin teşrifatta ki yeri, 17. beytü’l-mâl, 10. Bilâd-ı Selâse (Eyüb, Üsküdar, Ga lata kadılıkları), — kadılarının teşrifattaki yeri, 19. bölük ağaları, 18. Bursa, — kadısının tekaüdlüğü, 38. Buruşa, bk. Bursa. — C ,Ç — cebeci, 35. cebelü, 29, 30. ceb harçlığı (padişahın), 39. çakırcı-başı, 18. Çaldıran seferi, — mühimmat def teri, 27. çaşnigir, — başı, 18; — le r,'21; — le rin teşrifattaki yeri, 19, 20. çavuş, — lar, 20; — larm Dıvân-ı Hümâyûn’daki vazifesi, 21; — lann teşrifattaki yeri, 19; — ların zeâmeti, .21. —
D —
dânişmend, 41. Darbhâne, — nin yoklanması, 37. defter emîni, 9, 27. defter kethudâsı, — nin teşrifattaki yeri, 19. defterdar, — lar, 25, 27, 36; — ların hazîne çadırında dîvân akdi, 26; — ların nişancıya tasaddur etmesi, 19; Anadolu — mm teşrifattaki
44 yeri, 17; Âsitâne — ı, 20; baş— , 19, 25, 39; baş— da aranan özellik, 37; baş— m teşrifattaki yeri, 17; fetihte — lara kaftan giydirilmesi, 29; mal — ı, 9, 26n; mal — mm sancağa çıkması, 20; mal — lannm tekaüdlüğü, 38; mal — larının teşrifatta taht kadılarıyla eşit ol duğu,. 19; mal — mm tasadduru, 18; şıkk-ı sânî — mın teşrifattaki yeri, 17. Devlet-i Âl-i Osman, bk. OsmanlI Devleti. Devlet-i Allyye, bk. Osmanlı Dev leti. i Devlet-i Osm&niyye,. . bk. Osmanlı Devleti. Dîvân, ehl-i — , 16-. dîvân, erkân-ı — , 25. .. Dîvân, bk. Dîvân-ı Hümâyûn. Dîvân-ı Âlîşân, bk. Dîvân-ı Hümâ yûn. ' , _ . Dîvân-ı Hümâyûn, — ’a gelen akçe nin yakılmadan alınmaması, 37, 40; — 'da çavuş ve kapucular ket hüdasının vazifeleri, 21; —-’da kanunşinas kimseler gerektiği, 9, 18, 36, 39; L.iltfi Paşa’nın — ah valini perişan bulduğu, 4. Diyâr-ı bekr, bk. Diyarbekir. Diyarbekir, 27. donanmâ-yı hümâyûn, 36. — E ,G — Edirne, — kadısının tekaüdlüğü, 38; Lütfi Paşa’nın ..— deki .çiftliğine . . çekilmesi, 4. • ellici, 40. emânet, mukataalarm — le idare: edilmesi, 39. eşkinci, 40. evâmir-l aliyye, 12. Galata, — hisarı, 31; — ’da narhın kontrolü, 23.
— H — hâkim, — lerin azli, 23. harem-i hass (enderun), Lütfi Paşa'mn — ’da yetiştiği, 2. Haremeyni’ş-şerîfeyn, 2. has âhûr, 35. hass, vezîr-i âzam — ı, 14. Hâşimiyye, 41. hatt-ı hümâyûn (pâdişâhın el yazı sı), 12. hayme, bk. otağ. hazîne, — i Âmire, 35; seferde — çadırının yeri, 26; — tedâriki, 25; — den tekaüdlük verilmemesi, 38; cem’i — , 34; Mısır — si, 39; sefe re — gitmesi, 30; tedbir-i — , 3, 34, 36, 37, 41. hükkâm, bk. hâkimler, hüküm, zahire, — ü, 25.. —
İ
—
İBRAHİM PAŞA (sadrâzam,, sad. 1523-1536), 36. ibtidâ, — emri, 24. iltizam, mukataalann — la idaresi ne rağbet edilmemesi, 39. İ s k e n d e r ç e l e b i (Kanûnî dev, ri başdefterdarlarından, def. 15251534), 36. Islâm, asker-i — m padişahın otağı nı çevirmesi,; 26. îslâmbol, bk. İstanbul. İ s m a i l , ş a h — , 27. İstanbul, — kadısmın tekaüdlüğü, . 38; - • kadısınm teşrifattaki yeri, 17; — ’da narhın kontrolü, 12, : 23, 32.
—K— kadı, — lar; 16; — ların azli, 23; Bur sa — sı, 38; Edirne — sı, 38; İs tanbul — sı, 38; taht — lan, 38.
45 kadıaskeıy — ler, 27; ■—lerin Dîvân’ da ger'î dâvâ gördükleri, 18; — le rin tekaüdlüğü, 38; ■ —lerin teşri fattaki yeri, 17; Anadolu ve Ru meli beğlerbeğilerinin — lere ta saddur teklifi, 18; fetihte — lere kaftan giydirilmesi, 29. Kâğıthâne, 31. kalem, ehl-i — , 17. kapıcıbaşı, 18. kapıcılar kethüdası, — nin Dîvân-ı Humâyûn'daki vazifesi, 21. karakollukcu, akıncıların zahire için — tayin olundukları, 40. kâtib, — lerin teşrifattaki yeri,. 20. KEM ÂL PAŞA-ZÂD E (Kânûnî dev ri şeyhülislâmlarından, şeyh. 15251534), 31. kethudâ, 23. kıltç (timar rejiminde), — azlığı, 21; birkaç ‘— ın bir iaraya getirilme mesi gerektiği, 9, 39. kuzat, bk. kadı.-" kürekçi, — alınmdsi, i l . küttâb, bk. kâtlb.: — ]_> — L.ÜTPI PAŞA bin Abdülmu'in ( s a f n â m e yazarı), — ’nın Anadolu beglerbegiliği, 2; — ’nın çaşnigir başlığı, 2; — ’nın çukadarlığı, 2; — ’nın Edirne’deki çift liğine çekilmesi, 4; — ’ıun kapucubaşlığı, 2; — ’nın Karaman beğİerbeğiliği, 2; — ’mn Kastamonu sancakbeğiliği, 2; — ’nın mîr-i alemliğl, 2; —-’nıri müteferrîk'alığı, 2; —-'nin sâdrâzamlığı, 2; —1 'nin vezirliği, 1, 2.
mavna, 33. Memâlik-i Osmaniyye, 9. menzil bargiri, 10. MESİH P A §A (Yavuz Selim devri vezirlerinden), 6, 7. mevâcib, kul — ı, 36. Mısır, — hazînesi, 31, 39. mîr-i âhur, büyük — , 18. mîr-i alem, 18. MUHAMMED, Hz. — , 42n. muhâsebe, 17. muhtesib, — olacakta aranan va sıflar, 22. mukataa, — ların emânetle idaresi nin tercih edilmesi, 39; padişah — lan, 36. musâhib, — in lıalk İşine karışma ması gerektiği, 7. müderris, — în, bak. müderrisler; — ler, 16; — lerin teşrifattaki yeri, 19; sahn, — lerlnin teşrifattaki yeri, 19. müsâdere, devlet rlcâllnin malının : yok yere — edilmemesi, 12. müteferrika, — lann zeâmeti, 21; — mu teşrifattaki yeri, 19; ülûfeli — , 21; ulûfell — ların teşrifat taki yeri, 20. mütevelli, selâtin — lerinin teşrifat taki yeri, 19. ' — N — narh, — m umûr-ı tnühimmeden ol duğu, 22; sadrazamın — a dikkat edeceği, 23; yeniçeri — ı, 22, 23. nişancı, — nin teşrifatta taht kadıla rıyla eşit olduğu, 19; defterdar ların — ya tasaddur ettiği, 9, 19, 27. nüzûl emîni, 28.
— M —
— 0 ,0 — mal defterdarı, bk. defterdar. mâl- 1 ganâim, 15. matbah-ı âmire, 35, 36.
Osmânî, atabe-i — ye, 40;- kanûn-ı 39.
46 Osmanlı Devleti, 12, 14, 32, 65. otağ-, padişahın — ı, 26, 27. otak, bk. otağ. özengi ağalan, — nın çıkması, 21; — mn teşrifattaki yeri, 17; mal defterdarlarının — na tasadduru, 18. — P, R padişah, 32; ;— mukataalan, 22, 36; — a din ve devlet işlerinin söylenmesi gerektiği,'. 11; ,— m nedimlerle ihtilât etmemesi gerektiği, 7; sadrazamın — ı vebalden, koruma sı, .10; seferde ı — otağının yeri, 26; sefere — la iki. kat hazine git mesi, 2, 3, 4, 5,, 6, 18, 23, 27, 28, 29, 30, 3İn, 37. PÎRÎ PAŞA, : (Yavuz sadrazamı), 6, 7.
Selim
devri
re’is-i. küttab, bk: reisülküttab. reâyâ, — ya yüz verilmemesi, 42; h a rlc— , 41; tedbir-i — , 3, 12, 24, 38, 40, 41. reisülküttab, 9. : rlşvet, bk. rüşvet. Rumeli, — beğlerbeğlsi, 17; 18. Rumlli, bk. Rumeli, rüşvet, 13. rûz-nâme, 1 7 ;— ci, 37; — cinin teşri fattaki yerij, 20, 37. " —
S . 'ş —
sadr-ı ı âzam, bk. vezir-i âzam, sancak, sâhlb-i — , 18, 20. sancakbeği, — lerin tekaüdlüğü, 38; — lerinin karakol >beklemesi, 27; — lerinin teşrifattaki yeri, 19; fe tihte — lere -kaftan . giydirilmesi, 29; mal defterdarlarının — lerine
tasadduru, 18; mazûl — leri, 25, 27. sefer, tedbir-1 — , 3, 25. sekbanbaşı,— nın tebdil ve cürm ile çıkması, 20. SELÎM HAN, Sultan (Yavuz) — , 6, 18, 27, 31; — ’ın narh hakkmdaki düşüncesi, 23; — zamanında beytü’l-mâl akçesinin saklanması, 10; — zamanında peksimed baha alındığı, 34; — ’ın tasaddur bah sindeki tutumu, 20; —-'m tersâne ■ yaptırmak için ömrünün yetme diği, 2, 32. serasker, sefere —r tayini, 25. serdâr, — tayini, 25, 30, 31. silâhdâr, 35. sipâhî, — ye seferde zahîre verilme si, 28; — zâdeler, 24, 35, 40, 41. SÜLEYM AN HAN, Sultan (Kanûnî) — , 32, 33; — 'm cülûsunda ha zîne, 35; — ’ın LütfI Paga’yı y e zîr-i âzam yapışı, 2. şehremini (sarayın bîrûn teşkilâtın da görevli), 35. şeyhü’l-islâm, bk. şeyhülislâm, şeyhülislâm, — m teşrifattaki 17.
yeri,
— T — tahrir (vilâyet tahriri), 40. taht kadıları, — nın teşrifatta mal defterdarı ve nişancı ile eşit ol duğu, 19. Tatar, — taifesi, 40. terakki (kapıkulu ve timar erbabı na cülûs veya harb sonrasında yapılan zam), kanundan fazla — verilmemesi, 39. tersâne, — anban, 33; Yavuz Selim’in — yaptırma fikri, 31, 33, 34. timar, ■— ile tekaüdlük, 29, 38, 41. topçu, 35.
47 — U ,Ü —
vizâret, bk. vezâret vüzerâ, bk. vezirler.
ulafc hükmü, — nün zulm olduğu, 9. ulemâ, reis-i — , 2, 16. ulûfe, kanundan fazla — verilme mesi, 20, 21, 37, 39. ümerâ, — m ı azli, 23. _
V —
vezâret, 2, 3; ref'-i — 12, 35. vezir, — 1er, 6, 12, 18, 25, 27, 28, 33; — lerin tekaüdlüğü, 38; — lerin teşrifattaki yeri, 17; — zâde, 65; fetihte — lere kaftan giydiril mesi, 29. vezlr-1 âzam, 3, 5, 8, 11, 19, 22, 27, 30, 31, 33, 34, 36, 38; — hassı, 14; — mîrînin menfaatini gö zetmesi 39; — m fakirleri yokla ması gerektiği, 7; — m iki kılıcı bir kişiye vermemesi, 9; — m ka dir bilir olması gerektiği, 24; — m kapısının açık olması gerektiği, 13; m narha dikkat etmesi, 23; — m ruznâmeye dikkat etmesi, 37; — m saltanat işleriyle uğraşması ge rektiği, 15; — m teşrifattaki yeri, 17; — m ulûfede dayanması ge rektiği. 20; — İlk, 2; Lütfi Paşa’ nın — lık aynlma sebebi, 4, 8.
— Y — Yedikule, — 'deki hazîne, 35, 37. yeniçeri, — ağasının teşrifattaki yeri, 17; — ağası, 18; — kâtibi nin teşrifattaki yeri, 20; — kethü dasının tebdil ve cürm ile çıkma sı, 20; — ye seferde zahire veril mesi, 28; ulûfell sayısı, 35. Yenihisar, 37. — Z — zahire, — gemileri, 33, — hük mü, 25; — tedâriki, 26; akıncıla rın — için karakollukcu tayin olundukları, 40. zaim, — lerdei) cebelü veya bedel alınması, 29; — lere kanundan fazla terakki verilmemesi, 39; — lerin teşrifattaki yeri, 21. ze&met, mahlûl 8, 20, 21,29. ZEYD, 39. zuamâ, bk. zaim.
— lerin
verilmesi,