GÖSTERGEB‹L‹M‹N ABC’S‹
Mehmet Rifat (d. ‹stanbul, 1949) Göstergebilim, elefltiri kuramlar›, yorumbilim, edebiyat elefltirisi, Frans›z edebiyat›, dilbilim, çeviri kuram›, masal incelemesi alanlar›nda çal›fl›yor. Bo¤aziçi Üniversitesi’nde Modern Frans›z Edebiyat› ve Çeviri dersleri veriyor. Bafll›ca yap›tlar›: Yaz›nsal Betik Üstüne Araflt›rmalar (1976); Roman Kurgusu ve Yap›sal Çözümleme: Michel Butor’un De¤iflim’i (doktora tezi, 1977; yay›m› 1978); Bafll›ca Dilbilim Terimleri (ortak yap›t, 1978); Dilbilim ve Dilbilgisi Terimleri Sözlü¤ü (ortak yap›t, 1980); Genel Göstergebilim Sorunlar›: Kuram ve Uygulama (1982; gözden geçirilmifl 2. bask›, 1986); Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› (Temel Metinlerin Çevirisiyle Birlikte, 1983); Dilbilim ve Göstergebilim Terimleri (ortak yap›t, 1988); Dilbilim ve Göstergebilimin Ça¤dafl Kuramlar› (1990); Göstergebilimin ABC’si (1992); Homo Semioticus (1993; gözden geçirilmifl ve geniflletilmifl 4. bask›, 2001); Balzac Kitab› (haz. M. Rifat, 1994); Çeviri ve Çeviri Kuram› Üstüne Söylemler (yay. haz. M. Rifat, 1995); Elefltiri ve Elefltiri Kuram› Üstüne Söylemler (yay. haz. M. Rifat, 1996); Göstergebilimcinin Kitab› (Göstergebilimin ABC’si’nin gözden geçirilmifl ve geniflletilmifl biçimi, 1996); Gösterge Avc›lar›. fiiiri Okuyan fiairler 1 (1997; gözden geçirilmifl 2. bask›, 2000); XX.Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar›: 1. Tarihçe ve Elefltirel Düflünceler; 2. Temel Metinler (1998; gözden geçirilmifl ve geniflletilmifl 4. bask›, 2008);
1 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Nejat Bozkurt • Hegel
Honoré de Balzac. Romanc›n›n Evreninden Sahneler (haz. M. Rifat; Balzac Kitab›’n›n dönüfltürülmüfl biçimi, 1999; geniflletilmifl 2. bask›, 2007); Gösterge Elefltirisi (1999; geniflletilmifl 2. bask›, 2002); Çeviri seçkisi I: Çeviriyi Düflünenler (haz. M. Rifat, 2003; geniflletilmifl 2. bask›, 2008); Çeviri Seçkisi II: Çeviri(bilim) Nedir? (haz. M. Rifat, 2004; geniflletilmifl 2. bask›, 2008); Elefltiri Seçkisi: Elefltirel Bak›fl Aç›lar› (haz. M. Rifat, 2004); Metnin Sesi (2007); Homo Semioticus ve Genel Göstergebilim Sorunlar› (2007); Yaklafl›mlar›yla Elefltiri Kuramc›lar› (2008); Bizim Elefltirmenlerimiz (M. Rifat yönetiminde, 2008); Roland Barthes: “Yazma Arzusu” (haz. M. Rifat, 2008). Çevirileri: Gorgias. Retorik Üstüne (Platon’dan, 1975; yeni çeviri, 1999 ve 2006); Masal›n Biçimbilimi (V. Propp’tan; 1985; yeni çeviri, E. M. Meletinski’nin bir incelemesiyle birlikte, 2008); Göstergebilim ‹lkeleri (R. Barthes’tan, yeni çeviri, 1986); Anlat›lar›n Yap›sal Çözümlemesine Girifl (R. Barthes’tan, 1988); Sekiz Yaz› (R. Jakobson’dan, 1990); Roman Üstüne Denemeler (M. Butor’dan, 1991); Göstergebilimsel Serüven (R. Barthes’tan, 1993; gözden geçirilmifl 5. bask›, 2005; yukar›daki iki Barthes kitab›yla birlikte); Yaz›n Kuram› (Rus Biçimcileri’nden, 1995; gözden geçirilmifl 2. bask›, 2005); Kitaplar›mdan Birini Nas›l Yazd›m (I. Calvino’dan, 1996); Eiffel Kulesi (R. Barthes’tan, 1996); XX.Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› 2: Temel Metinler (kuramc›lardan seçme metinler, 1998; 4. bask›, 2008); Roman›n Haz›rlan›fl› 1 (R. Barthes’tan, 2006); Zaman ve Anlat› 1: Zaman–Olayörgüsü–Üçlü Mimesis (P. Ricœur’den, 2007); Bir Deneme Bir Ders: Eiffel Kulesi ve Aç›l›fl Dersi (R. Barthes’tan, 2008); Zaman ve Anlat› 2: Tarih ve Anlat› (P. Ricœur’den 2009).
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
GÖSTERGEB‹L‹M‹N ABC’S‹
Mehmet Rifat
fl mi l i et ask› l fl ni ni B e G Ye
‹stanbul
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Say Yay›nlar› ABC Dizisi Göstergebilimin ABC’si / Mehmet Rifat ISBN 978-975-468-816-0 Sertifika No: 10962 Yay›n Yönetmeni: Asl› Kurtsoy H›s›m Kapak ‹llüstrasyonu: Hakan H›s›m Bask›: Engin Ofset Litros Yolu, 2. Matbaac›lar Sitesi 1NA33 Topkap›-‹stanbul Tel: (0212) 612 05 53 1. bask›: Simavi Yay›nlar›, ‹stanbul, 1992 2. bask›: Düzlem Yay›nlar›, ‹stanbul, 1996 3. bask›: Say Yay›nlar›, ‹stanbul, 2009 13 12 11 10 09
7 6 5 4 3
© Say Yay›nlar› Ankara Cad. 54 / 12 • TR-34410 Sirkeci-‹stanbul Telefon: (0212) 512 21 58 • Faks: (0212) 512 50 80 web: www.sayyayincilik.com. e-posta:
[email protected] Genel Da¤›t›m: Say Da¤›t›m Ltd. fiti. Ankara Cad. 54 / 4 • TR-34410 Sirkeci-‹stanbul Telefon: (0212) 528 17 54 • Faks: (0212) 512 50 80 e-posta:
[email protected] online sat›fl: www.saykitap.com
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
‹Ç‹NDEK‹LER
SUNUfi ..................................................................................................................7 I. BÖLÜM GÖSTERGEB‹L‹M‹N GENEL B‹R TANIMI ...................................................11
II. BÖLÜM ANLATI ÇÖZ(ÜMLE)ME STRATEJ‹S‹ OLARAK GÖSTERGEB‹L‹M.......19
III. BÖLÜM GÖSTERGEB‹L‹M‹N TAR‹HÇES‹....................................................................27 I. Göstergeler Kuram›n›n Kaynaklar› ...............................................................27 II. Ça¤dafl Göstergebilimin ‹ki Öncüsü: Charles Sanders Peirce ve Ferdinand de Saussure ....................................................................................30 III. Charles Sanders Peirce ve Ferdinand de Saussure’den Hemen Sonra Geliflen Göstergebilim, Yaz›nbilim ve Anlat› Çözümlemesi Çal›flmalar›........33 IV. 1960’l› Y›llardan Bafllayarak Geliflen Göstergebilimsel Çal›flmalar..........41
IV. BÖLÜM MET‹N ELEfiT‹R‹S‹N‹ ETK‹LEYEN ‹K‹ GÖSTERGEB‹L‹MSEL MODEL: EYLEYENLER MODEL‹ / ‹fiLEVLER MODEL‹ ..........................73
V. BÖLÜM TEMEL YAPI ÇÖZÜMLEMES‹NDE BAfiVURULAN GÖSTERGEB‹L‹MSEL DÖRTGEN MODEL‹ ................................................79
VI. BÖLÜM GÖSTERGEB‹L‹M AÇISINDAN YAZINSALLIK KAVRAMI.....................83 I. Yaz›nsall›k Kavram›n›n Ortaya Ç›k›fl› ...........................................................83 II. “Yaz›nsal Metin” Kavram›n›n Varsay›msal Bir Tan›m›..............................85 III. Yaz›nsall›k Nitelikleri, Ölçütleri, Postulatlar› ...............................................86 III.1. Yaz›nsal Metin “Aç›k” Bir Bütün müdür, Yoksa “Kapal›” Bir Bütün mü?.........................................................................................86
5 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Prof. Dr. Cengiz Güleç • Psikiyatrinin ABC’si III.2. Yaz›nsal Metnin “Gönderge”si Var m›d›r? Varsa Nerededir ve Nedir Bu Gönderge? Bir Baflka Deyiflle, Yaz›nsal Metnin, Okuru ‹letti¤i fiey, Yer, Nesne, Olay, vb. “Gerçek Dünya”da m›d›r, Yoksa “‹mgesel Dünya”da m›?................................................91 III.3. “Çokanlaml›l›k” Yaz›nsal Metne Özgü Bir Nitelik midir? Ya da Yaz›nsal Metnin Yap›s›, Yoruma Aç›k, S›n›rs›z Anlamlar Tafl›r m›?.......93 III.4. Yaz›nsal Metin, Üretimi Bitmifl, Tamamlanm›fl Bir “Ürün” müdür, Yoksa “Okurun Üretimine Aç›k Bir Süreç” midir? ...........95 III.5. Yaz›nsal Metin Baflka Metinlerle (Yaz›nsal ve Yaz›n D›fl›) ‹liflkisi Olan Bir Metin midir? Metinleraras› ‹liflkiler Yaz›nsall›¤›n Bir Ölçütü Olarak Görülebilir mi? ..............................97 III.6. Yaz›nsal Metinlerin S›n›fland›r›lmas›nda ya da Yaz›nsall›¤›n Belirlenmesinde “Figüratif” ve “Non–Figüratif” Karfl›tl›¤› Bir Ölçüt Olabilir mi? ..........................................................................101 IV. Yaz›nsall›¤›n Belirlenmesinde Baflka Ölçütler Var m›d›r?.........................103
VII. BÖLÜM GÖSTERGEB‹L‹M AÇISINDAN ÇEV‹R‹ ETK‹NL‹⁄‹ ve ÇEV‹R‹ KURAMI.........107 I. Anlamlama Göstergebilimi Aç›s›ndan Çeviri Etkinli¤i ............................107 II. Anlamlama Göstergebilimi Aç›s›ndan Çeviri Kuram› ..............................110
VIII. BÖLÜM GÖSTERGEB‹L‹M ve B‹R MASAL ÇÖZÜMLEMES‹ .................................115 I. Girifl Gözlemleri...............................................................................................115 II. Göstergebilimsel Çözümleme Örne¤i ..........................................................117 II.1. Masal›n Metni: K›rm›z› Bafll›kl› K›z .................................................117 II.2. Masal›n Kesitlere Ayr›lmas› ..............................................................119 II.3. Kesitlerin Çözümlenmesi ...................................................................119 II.3.1. Birinci Kesit: Girifl Durumu ...................................................119 II.3.2. ‹kinci Kesit: Yeni Bir Öznenin Anlat›ya Kat›lmas› .............121 II.3.3. Üçüncü Kesit: Kurt’un Birinci Edimi....................................122 II.3.4. Dördüncü Kesit: Kurt’un ‹kinci Edimi .................................123 II.4. Masal›n Bafllang›c› ile Sonu Aras›ndaki Temel Dönüflüm............124 II.5. Masaldaki Kiflilerin “Bak›fl Aç›lar›”..................................................127 II.6. Masalda Kiflilerin Oluflmas› ve Özellikleri......................................128 II.7. Masalda Uzam›n Oluflmas›................................................................130 II.8. Masalda Zaman›n Düzenlenifli .........................................................131 III. Sonuç Gözlemleri ............................................................................................132
KAYNAKÇA .....................................................................................................135 TÜRKÇEDE GÖSTERGEB‹L‹MLE ‹LG‹L‹ BAfiLICA ÇALIfiMALARDAN..143 KAVRAMLAR D‹Z‹N‹...................................................................................149 ÖZEL ADLAR D‹Z‹N‹....................................................................................157
6 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
SUNUfi
‹nsan› kuflatan anlamlar evreninde, bildiriflim amac›yla kullan›lan do¤al dillerin yan› s›ra davran›fllar, tutkular, inan›fllar, töreler, toplumsal törenler, siyasal rejimler, reklamc›l›k, moda, yaz›l› bas›n, sözlü bas›n, mimarl›k düzenleri, bilim dilleri, resim, müzik, tiyatro, sinema, edebiyat, vb., anlaml› birimler diye tan›mlayabilece¤imiz göstergelerden oluflan dizgelerin (sistemlerin) baz›lar›. Göstergebilimin amac› da iflte bütün bu anlaml› dizgeleri hem kavrayabilecek hem de yorumlayabilecek bir çözümleme ve yeniden yap›land›rma modeli sunmak. Bir baflka deyiflle, “insan›n insan için ve dünyan›n insan için tafl›d›¤› anlamlar›” araflt›ran bir bilimsel tasar› göstergebilim. Göstergebilimin ABC’si, tasarlan›fl› ve adland›r›l›fl› çok eskilere dayanan ama geliflmesini ancak 20. yüzy›lda, özellikle de 20. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda yaflayan, dolay›s›yla görece olarak “genç” diye kabul edebilece¤imiz bir bilim dal›n›n ifllevini, tarihçesini, ça¤dafl kuramlar›n›, bu kuramlara ba¤l› temel kavramlar›, ilkeleri ve yay›nlar› olabildi¤ince ayr›nt›l› biçimde vermeye çal›flmakta, göstergebilimin edebiyat olay›na, daha teknik bir terimle belirtecek olursak “yaz›nsall›k” kavram›na bak›fl›n› tart›flmakta, göstergebilimde kullan›lan ve özellikle metin elefltirisini büyük ölçüde etkileyen yakla7 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
fl›m modellerini tan›tmakta, göstergebilimin inceleme konusu olarak ele ald›¤› farkl› bir olguyu (çeviri olgusunu) anlamland›r›fl biçimini göstermekte ve son olarak da göstergebilim kuram›n›n bir anlat›ya (bir masala) nas›l uygulanabilece¤ini aflama aflama sunmaktad›r. Bu kitap, sekiz bölümü, kaynakças›, kavramlar dizini ve özel adlar diziniyle göstergebilimcinin yan›nda tafl›yabilece¤i bir yol göstericidir: Bir VADE–MECUM’dur (“Git Benimle”) ya da bir VEN‹–MECUM’dur (“Gel Benimle”). Mehmet Rifat Beylerbeyi, Nisan 2009
8 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
I. BÖLÜM
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
GÖSTERGEB‹L‹M‹N GENEL B‹R TANIMI Dilimizde özellikle dilbilim (Frans›zca linguistique) sözcü¤ü örnek al›narak üretilmifl olan göstergebilim (Frans›zca sémiotique ya da sémiologie) terimi ilk bak›flta “göstergeleri inceleyen bilim dal›” ya da “göstergelerin bilimsel incelemesi” olarak tan›mlan›r. Ancak göstergebilimin günümüzdeki etkinlik alan›, kendisini oluflturan “gösterge” ve “bilim” sözcüklerinin anlamsal toplam›ndan fazla ve de¤iflik bir boyut kazanm›flt›r. Göstergebilimin “göstergeleri inceleyen bilim dal›” olmas›n›n yan›nda ne anlama geldi¤ini belirtmeden önce insan bilimlerinde gösterge kavram›yla ne vurgulanmak isteniyor onu aç›klayal›m. Gösterge, genel olarak, kendi d›fl›nda bir fleyi temsil eden ve dolay›s›yla bu temsil etti¤i fleyin yerini alabilecek nitelikte olan her çeflit biçim, nesne, olgu, vb. olarak tan›mlan›r. Bu aç›dan, sözcükler, simgeler, iflaretler, vb. gösterge olarak kabul edilir. Sözgelimi, toplumsal bir dizge (sistem) olan ve temelde insanlar aras›nda bildiriflimi (iletiflimi) sa¤layan do¤al diller, gösterge diye adland›r›lan birimlerin (örne¤in sözcüklerin) kendi aralar›nda kurduklar› iliflkilerden oluflur. Dilsel göstergelerin temel özelli¤iyse, birbirinden ayr›lamayan iki düzlem içermeleridir: Bir yanda ses ya da sesler bütünü vard›r, bir yanda da kavram. Dilbilimciler sesi ya da sesler bütününü gösteren, kavram› da gösterilen diye adland›r›rlar. 11 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
fiimdi bu tan›mdan kalkarak gösterge kavram›n›n anlam›n› geniflletip flöyle diyebiliriz: ‹nsanlar›n bir topluluk yaflam› içinde birbirleriyle anlaflmak amac›yla yaratt›klar› ve kulland›klar› do¤al diller (sözgelimi Türkçe, Frans›zca, ‹ngilizce, Çince, vb.), çeflitli jestler (el–kol–bafl hareketleri), sa¤›r–dilsiz alfabesi, trafik iflaretleri, baz› meslek gruplar›nda kullan›lan flamalar (sözgelimi denizcilerin flamalar›), reklam afiflleri, moda, mimarl›k düzenlemeleri, edebiyat, resim, müzik, vb. çeflitli birimlerden oluflan birer dizgedir. De¤iflik gereçlerin kullan›lmas›yla (ses, yaz›, görüntü, hareket, vb.) gerçekleflme aflamas›na gelen bu dizgeler belli kurallarla iflleyen birer anlaml› bütündür. Bu anlaml› bütünlerin birimleri de genelde gösterge diye adland›r›l›r. Sözgelimi bir tablodaki bir renk ö¤esi ya da bir figür gösterge olarak de¤erlendirilebilece¤i gibi, bir edebiyat yap›t›nda bir kahraman›n amac› ya da davran›fl› veya moda dergisinde gördü¤ümüz bir bluz, bir etek, bir kazak, vb. çevresindeki öbür birimlerle ba¤lant›s› olan gösterge olarak de¤erlendirilebilir. Türkçede göstergebilim1 diye adland›r›lan bilim dal› da en yal›n tan›m›yla, gösterge dizgelerinin iflleyiflini bilimsel bir yöntemle inceler ve betimler. Ne var ki bu tan›m, göstergebilimin kalk›fl noktas›n› belirler ve daha çok, yal›n gösterge dizgeleri için geçerlidir. Sözgelimi trafik iflaretleri, sa¤›r– dilsiz alfabesi, bir telefon rehberinin düzeni, denizcilerin flamalar›, el–kol–bafl hareketleri, demiryolu görevlilerinin iflaretleflmeleri, bir giysinin temizlenmesi ya da bak›m›yla ilgili iflaretler gibi gündelik yaflam›n ak›fl› içinde karfl›laflt›¤›m›z anlaml› dizgeler, belli bir uzlaflma sonucu, ilk anda çözüme u¤rayan, anlamlar› bakt›¤›m›z an kapal› görünen ama kapa1 Bat› dillerindeki semiyoloji ve semiyotik karfl›l›¤›nda kulland›¤›m›z göstergebilim için dilimizde dönem dönem baflka karfl›l›klar da önerilmifltir: iflaretbilim; belirtkebilim; imbilim.
12 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Genel Bir Tan›m›
l› göründü¤ü anda da aç›lmaya bafllayan, toplumsal bildiriflimde flu ya da bu biçimde kolayl›k sa¤layan yal›n dizgelerdir. Bu tür dizgelerin toplum içinde anlafl›lmas› nas›l h›zl› bir süreçle gerçeklefliyorsa, incelenmesi de o ölçüde k›sa sürede yap›lan bir betimlemeyle sonuçlan›r. Bu tür yal›n dizgelerdeki göstergelerin ne anlama geldi¤ini dilbilimden (do¤al dillerin yap›s›n› betimler) kaynaklanan ve gözleme dayanan bir yöntemle betimlemek göstergebilimin olsa olsa köken anlam›n› (göstergelerin bilimsel incelemesi) karfl›lar. Bu yaklafl›m biçimi de bildiriflim göstergebilimi diye adland›r›l›r. Buna karfl›l›k, son derece karmafl›k yap›lar› olan, söyledi¤inin d›fl›nda da bir fleyler belirten, anlad›¤›m›z› sand›¤›m›z anda yeni anlamlarla dolan, de¤iflik biçimlerdeki yaklafl›mlara ve hatta yorumlara olanak veren, kucaklad›kça derinleflen, derinlefltikçe insan› kucaklayan, insan kültürü var olup gelifltikçe onunla birlikte evrim geçirip “sürüklenen” anlaml› bütünler de vard›r. Tan›mlanmas› kesin çizgilere s›¤d›r›lamayan, somut ve gözlemlenen bir gerçek nesne gibi de¤erlendirilemeyen, anlafl›lmas› ve s›n›fland›r›lmas› do¤alar› gere¤i hiç de kolay olmayan bu tür dizgeler (sözgelimi edebiyat metinleri, resimler, vb.) yukar›da s›ralad›¤›m›z bildiriflim amaçl› yal›n dizgelerin incelenmesi gibi bir betimleyici yöntemle kavranamaz. Öncelikle çeflitli düzeylerde ayr›nt›l› bir biçimde çözümlenmeleri ve yeniden yap›land›r›lmalar› gerekir. Bu tür bir çözümleme ve yeniden yap›land›rma da bilimkuramsal (epistemolojik), yöntembilimsel (metodolojik) ve betimsel (deskriptif) aç›dan tümükapsay›c›, tutarl›, yal›n ve üretici bir kuram, bir model oluflturma çabas›n› gerektirir. Böyle bir çabay› yerine getiren de anlamlama göstergebilimi diye adland›r›lan yaklafl›md›r. Varsay›msal–tümdengelimli (hipotetiko–dedüktif) bir yönteme dayan›larak oluflturulan an13 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
lamlama göstergebilimi sürekli geliflmeyi amaçlayan bir “bilimsel tasar›” olarak da tan›mlanabilir. Böyle bir bilimsel tasar›n›n as›l amac› da insan› çevreleyen anlamlar evrenini, bu evren içindeki anlamlar›n üretilme sürecini, k›sacas›, “insan›n insan için ve dünyan›n insan için tafl›d›¤› anlamlar›” kavramakt›r. Bu aç›klamalardan da anlafl›labilece¤i gibi Türkçede göstergebilim terimiyle belirtilen bilim dal›, uygulama farkl›l›klar›n›n yan› s›ra, kuramsal aç›dan da de¤iflik yaklafl›mlar› içerir. ‹leride “Göstergebilimin Tarihçesi” bölümünde de görece¤imiz gibi Eskiça¤’dan günümüze bir tek göstergebilimden de¤il de göstergebilimlerden söz etmek daha yerinde olur. Göstergebilimi tan›mlama denememizi ve Bat› dillerindeki semiyoloji/semiyotik terimlerinin anlamlar›n› flu gözlemlerimizle bütünleyelim: “Günümüzde do¤rudan do¤ruya bildiriflim amac›yla yarat›lm›fl dizgelerdeki göstergeleri yine bildiriflim sürecindeki ifllevleri aç›s›ndan araflt›ran ve dilbilimin betimleme yöntemini kullanan etkinlik alan›yla (semiyoloji), bir dizge içindeki anlamlar›n oluflumunu, üretilifl biçimini yeniden yap›land›ran ve bu amaçla kendine özgü bir kuram gelifltiren etkinlik alan›n› (semiyotik), Türkçede ayn› terimle belirtilseler de birbirinden ay›rt etmeyi bilmek gerekir. Göstergeleri bildiriflim aç›s›ndan inceleyen birinci etkinlik, yani semiyoloji, ‘gerçekçi’ bir yaklafl›m› benimsedi¤ini söyleyerek, do¤ada var olan, gözlemlenebilir, somut, fiziksel nesneleri betimliyormufl gibi, ‘dil’e ve ‘dilyetisi’ne yüzeysel boyutta (gözlemlenen boyut) yaklafl›r. Daha çok dilbilim yöntemlerinden yararlanan bu yaklafl›m biçimi bildiriflim göstergebilimi diye de adland›r›l›r. 14 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Genel Bir Tan›m›
‹kinci yaklafl›msa ‘dilyetisi’ni gözlemlenecek tek katmanl› bir nesne olarak de¤il, oluflturulmufl, ‘infla edilmifl’, anlamsal katmanlardan kurulu bir bütün olarak görür ve onun üretilifl biçimini anlamak için kuruluflunu, oluflum sürecini yeniden kavramaya ve yeniden anlamland›rmaya çal›fl›r. Bunu gerçeklefltirirken de gözlemlenebilen dil olgular›n› betimlemekle yetinen bir tutum olmay› de¤il, genel bir ‘dilyetisi’ kuram›n› yaratmay›, bir bilimkuram› biçiminde düzenlenmeyi amaçlar. Ne var ki, Türkçedeki göstergebilim terimi bu ikinci yaklafl›m›, ilk anlam›yla, yani göstergeleri inceleyen bilim dal› anlam›yla hiç karfl›lamaz. Ancak, kendisini oluflturan sözcüklerin anlamsal toplam› d›fl›nda, göstergebilime gösterge dizgelerini inceleyen bilim dal› anlam› yan› s›ra, bir de anlamsal üretim (anlamla[nd›r]ma) olgusunu araflt›ran ve yeniden yap›land›ran, bu amaçla da bilimkuramsal, yöntembilimsel ve betimsel aç›dan kendini kuran bir bilimsel yaklafl›m anlam›n› da eklersek, anlamlama kuram› olan semiyotik’i de belirtmifl oluruz. Bu ikinci yaklafl›m da anlamlama göstergebilimi diye adland›r›l›r.”2
2 M. Rifat, XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› 1: Tarihçe ve Elefltirel Düflünceler, s. 114–115.
15 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
II. BÖLÜM
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
ANLATI ÇÖZ(ÜMLE)ME STRATEJ‹S‹ OLARAK GÖSTERGEB‹L‹M* Yukar›daki bölümde göstergebilimin amac›n› ve s›n›rlar›n› belirlerken, sonuçta bir çözümleme modelinin yarat›lmas› noktas›na geldik. fiimdi gösterge dizgesi kavram› yerine Roland Barthes’›n deyifliyle1 bütün zamanlarda, bütün yerlerde, bütün toplumlarda var olan, insanl›k tarihinin kendisiyle bafllayan anlat›2 kavram›n› koyal›m ve anlat› kavram›yla anlamlama göstergebiliminin iliflkisini ele alal›m. Her gösterge dizgesiyle, hemen her düzeyde, sürekli olarak anlat› üreten insanlar, hem bu anlat›lar› yarat›rken hem de yarat›lan anlat›lar› kavramaya, anlamlar›n› “yakalama”ya çal›fl›rken de¤iflik stratejiler uygularlar. Anlat› yarat›rken yaflanan “anlam üretme” sürecinin karfl›s›nda, do¤al olarak, anlat›lar› kavrarken yaflanan “anlam yakalama” süreci vard›r. Gerçekleflme biçimleri (el–kol–bafl hareketi, yaz›, ses, görüntü, vb.) son derece farkl› olabilen anlat›lar, insan›n son * Bu bölüme Gösterge Elefltirisi adl› kitab›m›zda da yer verilmifltir. 1 R. Barthes, “Anlat›lar›n Yap›sal Çözümlemesine Girifl”, Göstergebilimsel Serüven, s. 101–144. 2 Anlat› kavram›n› bu bölümde gerçek ya da düflsel olaylar›n, de¤iflik gösterge dizgeleri arac›l›¤›yla anlat›lmas› olarak kullan›yoruz. Sözcük, bu genifl anlam›yla, metin teriminin eflanlaml›s› olarak da görülebilir.
19 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
derece karmafl›k duygu, düflünce, yarg› ve yarat›m›n› do¤ru, asl›na ve gerçe¤ine uygun bir görünümde sunabilece¤i gibi, baz› durumlarda olgu, düflünce, vb.’ni gizleyerek, yalan söyleyip saklayarak, örterek, kamufle ederek, ironilerle süsleyerek de sunabilir. Anlat›lar kurmaca olabilecekleri gibi, durumlar› saptay›c›, dönüfltürücü, insanlar› ayart›c›, kand›r›c›, ikna edici, yönlendirici, yasaklamalar koyucu, buyurucu da olabilir. Her düzeyde, kendi saptad›¤› amaca aç›k ya da üstü kapal› olarak ulaflabilen, bu nedenle kendi içinde “baflar›l›” say›labilecek anlat›lar üretilebildi¤i gibi, amac›n› yerine getiremeyen ve bu aç›dan kendi içinde “baflar›s›z” say›lan anlat›lar da var olabilir. Yaratan insan›n kurmaca anlat›lar›, yaratan insan›n kendi kendisine dönük anlat›lar›, yaratan insan›n kendi anlat›lar›n› de¤erlendiren anlat›lar›, yaratan insan›n çevresindeki dünyaya ve insanlara yönelik anlat›lar›, yaratan insan›n çevresindeki insanlar›n yaratt›klar› anlat›lar› konu alan anlat›lar›, anlat› yaratma sürecinin birer parças›d›r. Bu sürecin, üretici bir etkinlik içinde yafland›¤› da apaç›k ortadad›r. Anlat›lar›n yarat›lmas›, insan›n düflünsel düzlemdeki dönüfltürücü edimidir. Burada, temelde yaflanan olay, ister el–kol–bafl hareketlerinde, ister yaz›da, ister seste, ister görüntüde olsun, biçimsel aç›dan az say›daki birimleri birbirine eklemleyerek anlamsal aç›dan sonsuza aç›lan, aç›labilecek olan bir evren yaratmad›r. Anlat›lardaki anlamlar, çeflitli aflamalardan geçerek, birbirleriyle bütünleflerek, birbirleriyle karfl›tlaflarak, baflka yap›lara dönüflerek oluflurlar. Anlamlar›n üretilmesinde, yarat›c› kiflinin kendi e¤ilimleri, elindeki anlaml› birimleri flu ya da bu amaca yönelik olarak, yine kendi iste¤i do¤rultusunda 20 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Anlat› Çöz(ümle)me Stratejisi Olarak Göstergebilim
“kullanma becerisi”nin yan› s›ra, kifliyi anlat› yaratma sürecinin herhangi bir aflamas›nda etkileyen, onu baflkas›n›n iste¤ine göre anlat› yaratmaya zorlayan yapt›r›mlar da söz konusu olabilir. Anlat› üreten kiflinin, içinde bulundu¤u bu karmafl›k ve de¤iflik koflullar, anlat› yaratmadaki stratejisini belirleyece¤i gibi, ortaya ç›karaca¤› anlat›larda oluflacak anlamlar da bu stratejinin do¤rultusunu izleyecek, bu stratejiye göre yap›lanacakt›r. Her insan›n hem kendi kendisiyle, hem bir baflka insanla, hem de dünyayla, de¤iflik düzlemlerde kurdu¤u iliflkileri en yal›ndan en karmafl›¤a uzanan bir görünüm içinde sunabilecek anlat›lar, yarat›ld›klar› an, yine insanlar taraf›ndan, ama bu kez baflka bir konumdaki, baflka bir aç›daki, baflka bir statüdeki insanlar taraf›ndan alg›lanmaya, dolay›s›yla kavranmaya bafllar. Böylece, çözümleme, kavrama, yorumlama, aç›klama, elefltiri, vb. sözcüklerle adland›r›lan yeni bir üretim süreci devreye girer. Hangi düzlemde ve hangi düzeyde yarat›lm›fl olursa olsun, aflamal› olarak karmafl›klaflan anlat›lar› çözümlemek, kavramak, yorumlamak, aç›klamak ve elefltirmek de yeni bir üretim sürecini yaflamak, üretilmifl olan anlamlar›, nas›l üretildiklerini yeniden yaflayarak s›n›fland›rmakt›r. Demek ki, anlat› üretme stratejileri yan›nda ya da karfl›s›nda bir de anlat› çöz(ümle)me stratejileri (anlat› çözümleme yöntemi) vard›r, yaflanmaktad›r. Günümüzde, anlat›lar› aç›klayan, inceleyen, anlamlar›n› de¤erlendiren birçok “okuma”, “elefltiri”, “yorumlama”, “çözümleme” yöntemi var. Bunlara bir de “göstergebilimsel yaklafl›m”› ekleyebiliriz. Ancak göstergebilimsel yaklafl›m, metin aç›klama/metin yorumlama tekniklerinin yerini al21 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
mak üzere gelifltirilmifl yeni bir seçenek olmad›¤› gibi, yeni bir yaz›nsal elefltiri türü olmak amac›nda da, sav›nda da de¤ildir. Göstergebilimin metin aç›klama/metin yorumlama teknikleri ile yaz›nsal elefltiriye baz› kavramlar, ifllemler ve örnekler sunmas›, onlar›n amac›n› üstlendi¤ini göstermez. Göstergebilim, özellikle de anlamlar› çözümleyen ve yeniden yap›land›ran anlamlama göstergebilimi, öbür okuma yöntemlerine eklenen yeni bir okuma biçimi de¤il, okuman›n, çözümlemenin koflullar› konusunda ortaya at›lm›fl, gelifltirilmifl tutarl›, tümükapsay›c› varsay›mlar demetidir, varsay›mlar a¤›d›r. Bir baflka deyiflle, anlat›larda, metinlerde anlamlar›n nas›l birbiriyle eklemlenerek üretildi¤ini araflt›ran, öncelikle de bu üretim sürecini ortaya koyabilecek bir kuramsal ayg›t (düflünme modeli) gelifltiren bir bilimsel tasar›d›r göstergebilim. Bu aç›dan h›zla oluflturulmufl betimleme ve gözlemleme amaçl› derme çatma ayg›tlardan (sözde kuramlardan) da ayr›l›r. Amac›, bir önceki bölümde de belirtti¤imiz gibi, varsay›msal–tümdengelimli bir kuram›, tutarl›, tümükapsay›c›, yal›n ve üretici bir biçimde yaratma tasar›s›n› sürekli olarak gelifltirmektir. Göstergebilim, bir dizge (anlaml› ve yap›l› bir bütün) oluflturan birimlerin aralar›nda, bir ba¤›nt›n›n, bir kurall› dayan›flman›n bulundu¤una inan›r; anlam›n benzer ö¤elerden de¤il, karfl›t ö¤eler aras›ndaki iliflkilerden do¤du¤u varsay›m›ndan hareket eder. Bu nedenle, insan›n düflünsel, dilsel, kurmaca yarat›m›n›n en üst aflamalar›nda yer ald›¤› kabul edilen, yo¤un anlam demetinden oluflmufl yaz›nsal/sanatsal ürünlere (sonuç) ve üretimlere (süreç) yaklafl›rken bile, bu ürün ve üretimlerin yap›s›na uygun bir tutarl›l›k içinde çal›flmay› ister. Bu tür çokanlaml› dizgeleri ele ald›¤›nda, “yoruma aç›k bir dizge” ya da “anlam› sonsuz bir dizge” diyerek, 22 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Anlat› Çöz(ümle)me Stratejisi Olarak Göstergebilim
“her fleyi söyleyebilme” yetkisini kendisine tan›maz. Anlat›n›n çokanlaml›l›¤›n› (anlat› içine yerleflmifl, aralar›nda ba¤lant› bulunan anlamlar demetini) yine anlat›n›n kendisi içinde tutarl› bir ba¤›nt›lar, iliflkiler a¤› kurarak yeniden yap›land›rmaya çal›fl›r. Anlat›n›n yüzeyini de¤il, derinliklerinden yüzeye uzanan üretim sürecini çözümlerken, “her fleyin söylenebilece¤i”ne de¤il, “her fleyin birbiriyle ba¤›nt› içinde bulundu¤u”na, bu nedenle, çözümleyici söylemin de bir tutarl›l›k içinde yarat›labilece¤ine inan›r. Göstergebilim daha genifl ve daha yal›nlaflt›r›lm›fl bir anlat›mla, insan›n, içinde yaflad›¤› dünyay› anlamas›n› sa¤layacak bir model gelifltirir. Çevresini anlamaya çal›flan herkes zaten bir ölçüde bir “gösterge avc›s›”d›r. Daha fazla bir çabayla bu anlama süreci yöntemli bir biçime dönüfltürülebilir. Bu yöntemi sa¤layacak olan da göstergebilimdir. Araflt›rmac›lar›n, bilim adamlar›n›n, ö¤retim üyelerinin, yazarlar›n, flairlerin, çevirmenlerin, sanatç›lar›n, elefltirmenlerin, siyaset bilimcilerin, hukukçular›n, tiyatrocular›n, sinemac›lar›n, müzik yorumcular›n›n, mimarlar›n, reklam metni yazarlar›n›n, vb’n›n göstergebilimin yöntem, kavram ve terimlerinden flu ya da bu biçimde yararland›klar›, dolay›s›yla göstergebilimin sürekli geliflmesine katk›da bulunduklar› bir elli y›l yafland› (1960’lardan günümüze). Bu süre içinde insan›n düflünme mekanizmas›n›n modelini belirlemeye çal›flan göstergebilimin bugün art›k tasar›s›n›n büyük bir bölümünü gerçeklefltirdi¤ini ve s›n›rlar›n›n nereye kadar uzanabilece¤ini tart›flma aflamas›na geldi¤ini görüyoruz.
23 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
III. BÖLÜM
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
GÖSTERGEB‹L‹M‹N TAR‹HÇES‹*
I. Göstergeler Kuram›n›n Kaynaklar› Gösterge kavram› üstüne Eskiça¤’dan günümüze birçok felsefeci, bilim adam› ve hekim düflünce üretmifl, baflta dilsel göstergeler olmak üzere çeflitli alanlardaki göstergeleri, belirtileri (sözgelimi t›p alan›ndaki) incelemifllerdir. Bugün Bat› dillerinde kullan›lan ve Türkçede göstergebilim ile karfl›lad›¤›m›z semiyotik sözcü¤ü Yunancadaki semeiotike teriminden, semiyoloji sözcü¤ü ise Yunanca semeion (gösterge) ve logia (“kuram”; “söz” anlam›ndaki logos’tan) sözcüklerinin birlefliminden do¤mufltur. Gösterge (ya da belirti, iflaret) anlam›na gelen Yunanca semeion, teknik ve felsefi bir terim olarak ‹Ö 5. yüzy›lda Yunanl› hekim Hippokrates ve Yunanl› felsefeci Parmenides taraf›ndan daha çok “kan›t”, “belirti”, “semptom” anlam›na gelen Yunanca tekmerion ile eflanlaml› olarak kullan›lm›flt›r. Bir göstergeler ö¤retisi ise Stoac›larla birlikte özellikle mant›k ve dil alan›ndaki tart›flmalarda ortaya ç›km›flt›r (‹Ö 3. yüzy›l). Stoac›lar gösteren (semainon) ile gösterilen (semainomenon) aras›ndaki karfl›tl›ktan söz etmifllerdir. Yunanl› hekim Galenos ise hastal›k belirtilerinin incelenmesi anla* Kitab›m›z›n bu bölümünde, dipnotlarda da aç›kça görülece¤i gibi, XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› adl› iki ciltlik kitab›m›zdan yararland›k.
27 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
m›nda semeiotike terimine baflvurmufltur. ‹flte bu ilk kaynaklardan sonra da Bat› düflünce tarihinde bir göstergeler ö¤retisi yerleflmeye bafllam›flt›r. Gerçekten de Ortaça¤’da skolastik felsefeciler döneminde anlamlama biçimleriyle (modi significandi) ilgili çok say›da kitap yaz›lm›fl ve hatta bu dönemin dilbilgicileri “modus”çular diye adland›r›lm›flt›r. Modusçular, dilin dünyay› bir ayna gibi yans›tt›¤›na inan›yorlar ve içerik (anlam) ile biçim aras›ndaki iliflkiyi ortaya ç›karmaya çal›fl›yorlard›. 17. ve 18. yüzy›llarda da genel bir dil ve anlam kuram› tasarlayan Locke, Leibniz, Diderot, Condillac, Lambert gibi felsefeciler göstergelerle ve anlam tafl›yan biçimlerle ilgilendiler. Bunlar›n aras›nda ‹ngiliz felsefecisi John Locke (1632–1704) dört Kitap’tan oluflan An Essay Concerning Human Understanding (‹nsan Anl›¤› Üstüne Bir Deneme) [1690] adl› yap›t›nda gösterge sorununa da yer vermifl ve “göstergeler ö¤retisi” anlam›nda semeiotike terimini kullanm›flt›r. J. Locke, bu yap›t›n 4. Kitab›n›n son bölümünde (XXI. Bölüm)1 [Bilimlerin Bölümlenmesi Üstüne] bilimleri üç s›n›fa ay›r›r ve bunlar› Yunanca terimlerle flöyle adland›r›r: 1. Physike ya da do¤a felsefesi; 2. Praktike (en önemli bölümü Etik [Ahlak] olarak adland›r›l›r); 3. Semeiotike ya da Göstergeler ö¤retisi (Logike yani Mant›k olarak da adland›r›l›r). Böylece J. Locke’un göstergebilime, bilimler aras›nda ayr› bir yer verdi¤i görülür. Ona göre bu göstergeler ö¤retisinin amac› da, zihnin fleyleri anlamak (kavramak) ya da bilgilerini baflkalar›na anlatmak için kulland›¤› göstergelerin niteli¤ini incelemektir. J. Locke’un bu önemli yap›t›ndaki görüfllerden etkilenen Frans›z matematikçisi Jean Henri Lambert2 (1728–1777) ise 1 J. Locke, An Essay Concerning Human Understanding, Oxford University Press, 1975, s. 720–721. 2 Baz› kaynaklarda ad› Almanca biçimiyle Johann Heinrich olarak da belirtilir.
28 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
göstergeler ö¤retisinin J. Locke’tan sonraki en önemli temsilcilerinden biri say›l›r. J. H. Lambert iki ciltten oluflan Neues Organon3 (Yeni Organon) [1764] adl› yap›t›n›n her iki cildini kendi içinde iki bölüme ay›r›r ve toplam olarak dört ayr› bilim dal›n› ele al›r:4 dianoioloji (mant›k yöntemi); aletioloji (metafizik dersi); semiyotik (genel dil bilgisi dersi); fenomenoloji (gerçe¤i gerçek gibi görünenden ay›ran yöntem). J. H. Lambert “Semiyotik” bölümünde düflüncelerin ve nesnelerin adland›r›lmas›yla, belirtilmesiyle ilgili bir ö¤reti gelifltirir. Daha çok dilsel göstergeler üstünde durmakla birlikte öbür gösterge türlerine de de¤inir: Bunlar aras›nda da müzik, koreografi, arma, amblem, törenler, vb. yer al›r. J. H. Lambert ayr›ca göstergelerin dönüflümlerini, birleflim kurallar›n› inceler. Göstergeler ö¤retisi anlam›ndaki semiyotik terimi, J. Locke ve J. H. Lambert’in etkisiyle 19. yüzy›l›n bafllar›nda yeniden kullan›ma girer. Polonyal› Joseph Marie Hoene-Wronski (1778–1848) ancak ölümünden sonra yay›mlanabilen Philosophie du langage (Dil Felsefesi) [1879] adl› yap›t›nda göstergelerin öz niteliklerini incelerken bunlar› varolufl ve üretilifl kategorilerine göre ay›rd›ktan sonra semeiotikenin konusunun göstergelerin yetkinli¤i oldu¤unu belirtir. Öte yandan, Çek felsefecisi Bern(h)ard(t) Bolzano (1781–1848) 4 ciltlik Wissenschaftslehre (Bilim Ö¤retisi) [1837] adl› yap›t›n›n özellikle son iki cildinde göstergebilime (“Semiotik”) genifl yer ay›r›r ve bu bilim dal›n› “göstergeler ö¤retisi” (“Zeichenlehre”) olarak tan›mlar. 3 Yap›t›n Frans›zca ad› Nouvel Organon’dur. 4 Bkz. Neues Organon, 2 cilt, Leipzig, Johann Wendler, 1764. Ayr›ca bkz. Grand Dictionnaire universel du XIX siècle’in 10. cildinde “Lambert (Jean Henri)” maddesi, s. 108.
29 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
Alman felsefecisi Edmund Husserl’in (1859–1938) 1890’da yazd›¤› ama ancak 1970’te yay›mlanan “Zur Logik der Zeichen (Semiotik)” (“Göstergelerin Mant›¤› Üstüne [Göstergebilim]”) bafll›kl› incelemesi ile Logische Untersuchungen’i (Mant›ksal ‹ncelemeler) [1900–1901] göstergebilimle ilgili genel gözlemler içerir.
II. Ça¤dafl Göstergebilimin ‹ki Öncüsü: Charles Sanders Peirce ve Ferdinand de Saussure Ça¤dafl anlamdaki göstergebilimin birbirinden habersiz iki öncüsü vard›r: Bunlardan biri Amerikal› öbürüyse Avrupal›d›r. • Göstergebilimin ba¤›ms›z bir bilim dal›na dönüflmesini sa¤layan ABD’li felsefeci, mant›kç› ve matematikçi Ch. S. Peirce (1839–1914) hem dilsel hem de dild›fl› göstergelerle ilgili bir kuram tasarlam›fl ve buna “semiotic” ad›n› vermifltir. Ch. S. Peirce’e göre “göstergelerin biçimsel ö¤retisi” olan göstergebilim, mant›k›n bir baflka ad›d›r. Ch. S. Peirce her çeflit olguyu inceleyecek ve s›n›fland›racak bir dal olarak gördü¤ü göstergebilimi üç bölüme ay›r›r: 1. salt (kat›fl›ks›z) dilbilgisi; 2. gerçek anlam›yla mant›k; 3. salt (kat›fl›ks›z) sözbilim (retorik). Yaz›lar› ölümünden sonra Collected Papers (Toplu Yaz›lar) [1931–1958] ad›yla biraraya getirilen Ch. S. Peirce’ün yaklafl›m›n›n en belirgin özelli¤i her alandaki göstergelerin eksiksiz bir s›n›fland›rmas›n› yapmas›d›r. Bu s›n›fland›rman›n bir baflka özelli¤i de göstergeleri ikiliklere göre de¤il üçlüklere göre ele almas›d›r. Nitekim çal›flmalar›n›n son aflamas›nda 10 üçlük ve 66 s›n›f içeren bir göstergeler dizgesi tasarlar. Ch. S. Peirce söyler der: “Bir gösterge [‹ng. sign] ya da representamen, bir kifli için, herhangi bir fleyin yerini, herhangi 30 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
bir bak›mdan ya da herhangi bir s›fatla tutan bir fleydir. Birine yöneliktir, bir baflka deyiflle bu kiflinin zihninde eflde¤erli bir gösterge ya da belki daha geliflmifl bir gösterge yarat›r. Yaratt›¤› bu göstergeyi ben birinci göstergenin yorumlayan› (‹ng. interpretant) olarak adland›r›yorum. Bu gösterge bir fleyin yerini tutar: Yani Nesne’sinin [‹ng. object] yerini.”5 ‹flte burada görülen gösterge (representamen), yorumlayan ve nesne kavramlar› Ch. S. Peirce’ün en önemli üçlü ayr›mlar›ndan biridir. Göstergelerin s›n›fland›r›lmas›na iliflkin olarak önerdi¤i bir baflka üçlük de görüntüsel gösterge (ikon), belirti ve simgedir. Bu üçlü¤ü Ch. S. Peirce’ün tan›mlar›na dayanarak flöyle aç›klayabiliriz: – görüntüsel gösterge (‹ng. icon), belirtti¤i fleyi do¤rudan do¤ruya temsil eder, canland›r›r: sözgelimi geometrik bir çizgiyi canland›ran, kurflunkalemle çizilmifl bir çizgi; bir resim, bir foto¤raf; – belirti (‹ng. index), “nesnesi ortadan kalkt›¤›nda kendisini gösterge yapan özelli¤i hemen yitirecek olan ama yorumlayan bulunmad›¤›nda bu özelli¤i yitirmeyecek olan göstergedir. Sözgelimi içinde atefl edilmifl olabilece¤ini gösteren bir kurflun deli¤inin bulundu¤u bir mulaj; e¤er atefl edilmemifl olsayd›, delik olmayacakt›; ama burada bir delik var, herhangi biri bunu atefl edilmifl olmas›na ba¤las›n ya da ba¤lamas›n.”6 Bir baflka deyiflle belirti iki ö¤e aras›ndaki gerçek bir ça¤r›fl›ma dayan›r. Bir baflka örnek olarak da duman›n atefli ça¤r›flt›rd›¤›n›, yani ateflin belirtisi oldu¤unu söyleyebiliriz; 5 Ch. S. Peirce, Écrits sur le signe (Frans›zca çeviri), s. 121. (Ayr›ca bkz. M. Rifat, XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› 1: Tarihçe ve Elefltirel Düflünceler, s. 117. 6 Ch. S. Peirce, a.g.y., s. 139–140; ve M. Rifat, a.g.y., s. 118.
31 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
– simge (‹ng. symbol), ise “yorumlayan olmasayd› kendisini gösterge yapan özelli¤i yitirecek olan göstergedir.”7 Bir baflka deyiflle simge insanlar aras›nda uzlaflmaya dayanan bir göstergedir: Sözgelimi, do¤al dillerdeki sözcükler uzlaflmaya dayal› birer simgedir; çünkü bir sözcük belirtti¤i fleyi yaln›zca bu anlama geldi¤ini anlamam›z sayesinde belirtmifl olur. Ayr›ca matematikte ve kimyada da simgeler vard›r. Bir baflka örnek de terazi figürünün adaletin simgesi olmas›d›r. Ch. S. Peirce’ün bir baflka gösterge üçlüsü de fludur: – nitel gösterge (‹ng. qualisign), bir gösterge olan bir niteliktir: sözgelimi bir sesin tonu; bir kimsenin kulland›¤› koku. – yal›n gösterge ya da tekil gösterge (‹ng. sinsign), bir gösterge olan bir fley ya da varolan gerçek bir olayd›r; – kural gösterge (‹ng. legisign), bir gösterge olan bir yasad›r, bir kurald›r: saymaca olan her gösterge bir kural göstergedir.8 • Ça¤dafl göstergebilimin Avrupa’daki öncüsü ise ‹sviçreli dilbilimci F. de Saussure’dür (1857–1913). Ö¤rencilerinin derledi¤i ders notlar›na dayan›larak ölümünden sonra yay›mlanan Cours de linguistique générale (Genel Dilbilim Dersleri) [1916] adl› yap›t›nda F. de Saussure dilleri dilbilimin inceleme alan›na al›rken, dil d›fl›ndaki göstergelerin iflleyiflini araflt›racak bir bilim dal›n›n kurulmas›n› öngörür ve bu bilim dal›n› Frans›zca sémiologie terimiyle adland›r›r. F. de Saussure, tasarlad›¤› göstergebilim konusunda da flu aç›klamay› yapar: “Dil kavramlar belirten bir göstergeler dizgesidir; bu özelli¤iyle de yaz›yla, sa¤›r–dilsiz alfabesiyle, simgesel törenlerle, incelik belirten davran›fl biçimleriyle, askerlerin kul7 Ch. S. Peirce, a.g.y., s. 140; M. Rifat, a.g.y., s. 119. 8 Ch. S. Peirce’ün üçlü ayr›mlar› konusunda daha ayr›nt›l› bilgi için bkz. M. Rifat, a.g.y., s. 116–120.
32 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
land›klar› iflaretlerle, vb. karfl›laflt›r›labilir. Yaln›z, dil bu dizgelerin en önemlisidir. Demek ki, göstergelerin toplum içindeki yaflam›n› inceleyecek bir bilim tasarlanabilir; bu bilim toplumsal ruhbilimin, dolay›s›yla da genel ruhbilimin bir bölümünü oluflturacakt›r; biz bu bilimi göstergebilim (Frans›zca sémiologie; ‘gösterge’ anlam›ndaki Yunanca semeion’dan) olarak adland›raca¤›z. Göstergebilim bize göstergelerin ne gibi özellikler içerdi¤ini, hangi yasalara ba¤l› oldu¤unu ö¤retecektir. Henüz böyle bir bilim var olmad›¤›ndan, nas›l bir fley olaca¤›n› söyleyemeyiz ama kurulmas› gereklidir, yeri önceden belirlenmifltir. Dilbilim, bu genel bilimin bir bölümünden baflka bir fley de¤ildir; göstergebilimin bulaca¤› yasalar dilbilime de uygulanabilecek ve dilbilim, böylece, insanla ilgili olgular bütünü içinde iyice belirlenmifl bir alana ba¤lanm›fl olacakt›r. Göstergebilimin kesin yerini belirlemek de ruhbilimciye düfler.”9 ABD’de Ch. S. Peirce mant›ksal kökenli bir göstergebilimin temelini att›¤›na inan›rken, Avrupa’da toplumsal olan ile ruhsal olan› ayn› kuram içinde birlefltirmeye çal›flan F. de Saussure göstergebilimden ileride kurulmas› gereken bir bilim dal› olarak söz eder.
III. Charles Sanders Peirce ve Ferdinand de Saussure’den Hemen Sonra Geliflen Göstergebilim, Yaz›nbilim ve Anlat› Çözümlemesi Çal›flmalar› ABD’de Ch. S. Peirce’ten, Avrupa ile Rusya’da F. de Saussure’den sonra dilbilim, göstergebilim, yaz›nbilim (poetik) ve 9 F. de Saussure, Cours de linguistique générale, s. 33. Ayr›ca bkz. M. Rifat, XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› 2: Temel Metinler, s. 235–236.
33 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
anlat› çözümlemesi alanlar›nda birbiriyle ba¤lant›l› olarak önemli geliflmeler oldu. • ABD’de Ch. S. Peirce’ün ve mant›kç› Rudolf Carnap’›n (1891–1970) etkisi alt›nda kalan Charles W. Morris (1901–1979) özellikle “Foundations of the Theory of Signs” (“Göstergeler Kuram›n›n Temelleri”) [1938J ve Signs, Language and Behaviour (Göstergeler, Dil ve Davran›fl) [1946] adl› yap›tlar›nda bütün göstergelerin bir ö¤retisini ya da bir kuram›n› oluflturmaya çal›fl›r. Tasarlad›¤› bu genel göstergebilim kuram›n› da mant›ktan yararlanarak üç bölüme ay›r›r: 1. sözdizim (sentaks): göstergelerin aralar›ndaki iliflkileri araflt›r›r; göstergelerin, birleflik göstergeler (bildiriler) oluflturmak için nas›l biraraya geldiklerini inceler; 2. anlambilim (semantik): göstergelerin belirttikleri anlamlar›, yani gösterge ile gösterilen aras›ndaki iliflkiyi inceler; 3. edimbilim (pragmatik): göstergeler ile bunlar› kullananlar aras›ndaki iliflkiyi inceler. Ch. W. Morris ayr›ca üç tür göstergebilim tasarlar: 1. salt (kat›fl›ks›z) göstergebilim: göstergelerden söz etmeyi sa¤layacak bir üstdil haz›rlar; 2. betimleyici göstergebilim: belirlenmifl göstergeleri inceler; 3. uygulamal› göstergebilim: göstergeler bilgisini de¤iflik amaçlarda kullan›r. Ch. W. Morris’in göstergeler kuram›yla ilgili yaz›lar› bir araya getirilerek yay›mlanm›flt›r: Writings on the General Theory of Signs (Göstergelerin Genel Kuram› Üstüne Yaz›lar) [1971]. • ABD’de Ch. W. Morris, Ch. S. Peirce’ün görüfllerini gelifltirirken Avrupa ülkelerinde ve bu arada Rusya’da özellikle dilbilim kavramlar›ndan esinlenen baz› kuramc›lar hem göstergebilime katk›da bulundular hem de onunla ba¤lant›l› ça¤dafl yaz›nbilimin temellerini att›lar. 34 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
‹flte bu kuramc›lar aras›nda Rus as›ll› Amerikan bilim adam› Roman Jakobson (1896–1982) ayr› bir yer tutar. R. Jakobson hem Rus biçimcileri10 aras›nda yer alm›fl, hem Prag Dilbilim Çevresi’nin11 kurulmas›na katk›da bulunmufl, hem de Avrupa’da ve ABD’de dilbilim, göstergebilim ve yaz›nbilimin geliflmesini uzun y›llar etkilemifl bir bilim adam›d›r. “Yaz›n’› ayr› bir inceleme konusu olarak ele alan ve bu konuyu bilimsel kavram ve ilkelerle incelemek gerekti¤ini belirten R. Jakobson yaz›n olay›n› bir dil olay› olarak görür ve baflta fliir olmak üzere çeflitli yaz›nsal ve sanatsal ürünleri inceler. Ona göre yaz›nbilimin konusu yaz›n de¤il yaz›nsall›kt›r. Bir baflka deyiflle, yaz›nbilim her fleyden önce ‘dilsel bir bildiriyi sanat yap›t› yapan nedir?’ sorusunu yan›tlamaya çal›fl›r. R. Jakobson yaz›nsal metinleri incelerken yine kendi gelifltirdi¤i dilbilim yöntemini örnek al›r. Nitekim yaz›nbilim de ona göre dilbilimin bir bölümüdür. Frans›z insanbilimcisi Claude Lévi-Strauss ile birlikte Baudelaire’in ‘Les Chats’ (‘Kediler’) adl› fliiri üstüne 1962’de yay›mlad›¤› dilbilimsel ve biçimsel a¤›rl›kl› inceleme, bugün birçok aç›dan elefltirilse de, hem yaz›nbilim hem de göstergebilim için öncü bir çözümleme yaz›s› olmufltur.”12 10 1915–1930 y›llar› aras›nda Leningrad’da ve Moskova’da fliir ve düzyaz› kuram›, biçem sorunlar›, tema örgüsü, halk masallar› üstünde çal›flan ve bir yöntem aray›fl› içinde olan toplulu¤a verilen ad. Üyeleri aras›nda O. Brik, B. Eyhenbaum, R. Jakobson, V. Propp, V. fiklovski, Y. Tinyanov, B. Tomaflevski, V. Vinogradov say›labilir. (Bu konuda ayr›nt›l› bilgi için bkz. Yaz›n Kuram›. Rus Biçimcilerinin Metinleri, derleyen: T. Todorov.) 11 Özellikle F. de Saussure’ün görüfllerinden esinlenen V. Mathesius, B. Trnka, J. Vachek, B. Havranek, J. Mukarovsky, R. Jakobson, N. Trubetskoy, S. Karsevski, vb.’n›n Prag’da 1920’li y›llar›n sonlar›na do¤ru oluflturdu¤u dilbilim okulu. 12 M. Rifat, XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› l, s. 123.
35 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
Öte yandan, Uluslararas› Göstergebilim Derne¤i’nin Milano’daki 1. Kongresinin [1974] aç›l›fl›nda sundu¤u rapor, göstergebilimin do¤uflunu, geliflmesini ve o günkü s›n›rlar›n› belirlemesi aç›s›ndan önemlidir. Bizim de bu tarihçe bölümünü yazarken yararland›¤›m›z söz konusu rapor, Coup d’œil sur le développement de la sémiotique (Göstergebilimin Geliflmesine Bir Bak›fl) [1975] ad›yla yay›mlanm›flt›r. R. Jakobson’un uzun yaflam› süresince de¤iflik dillerde yay›mlad›¤› yaz›lar› Selected Writings (Seçme Yaz›lar) [1962–1984] ad›yla yedi ciltte biraraya getirilmifltir.
• Etkinliklerini özellikle 1920’li ve 1930’lu y›llarda sürdüren Prag Dilbilim Çevresi’nin üyelerinden Çek estetikçisi Jan Mukarovsky (1891–1975) dilbilimden ba¤›ms›z bir bilim dal› olarak tan›mlad›¤› yaz›nbilimi, estetik ile dilbilimin karfl›l›kl› etkileflimi içine, daha do¤rusu çok daha genifl bir göstergeler bilimi içine oturtur. Bu aç›dan J. Mukarovsky’nin yaklafl›m› (estetik ifllev, estetik kural, estetik de¤er kavramlar›n› kullan›r), F. de Saussure’ün göstergebilimle ilgili görüfllerine yaklafl›r. J. Mukarovsky’nin bir baflka özelli¤i de sanat› göstergesel bir olgu olarak tan›mlamas› ve sanat incelemelerini göstergebilimin bir bölümü biçiminde ele almas›d›r. J. Mukarovsky’nin kuramsal denemeleri Bat› dillerinden özellikle ‹ngilizceye çevrilmifl ve flu bafll›klar alt›nda toplanm›flt›r: On Poetic Language (fiiir Dili Üstüne) [1976]; The Word and Verbal Art (Sözcük ve Dilsel Sanat) [1977]; Structure, Sign and Function (Yap›, Gösterge ve ‹fllev) [1978]. • F. de Saussure’ün göstergebilim tasar›s›n› kuramsal özelliklerle donatarak gelifltiren bilim adam› da Danimarkal› Louis Hjelmslev’dir (1899–1965). Kopenhag Dilbilim 36 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
Çevresi’nin13 kurucular› aras›nda yer alan L. Hjelmslev, F. de Saussure’ü bir öncü olarak kabul etmekle birlikte, do¤rudan anlam üretimi sürecine iliflkin çok daha soyut bir dil kuram› ya da dil cebiri gelifltirmifltir. L. Hjelmslev, dilin bir olufl, bir süreç oldu¤unu temel ilke olarak benimser ve buna ba¤l› olarak da göstergebilimin amac›n›n bu sürece denk düflecek, onu belli say›da ilkeyle çözümleyip betimleyebilecek bir dizge kurmak oldu¤unu söyler. Gerçekten de L. Hjelmslev dil kuram›n›n temellerini saptad›¤› Omkring sprogteoriens grundlaeggelse (Dil Kuram›n›n Temel ‹lkeleri) [1943] adl› Danca yap›t›n›n14 son bölümlerinde, dild›fl› gösterge dizgelerini de ele alarak, mant›ksal biçimsellefltirmeye dayal› bir göstergebilim kuram›n›n temellerini att›. Ona göre, bütün gösterge alanlar›na yönelik olan göstergebilim, konudili (inceleme konusu; sözgelimi bir metin) bilimsel olmayan bir üstdildir (tutarl› varsay›mlar ve terimler bütünü; yani kuram). Ama, L. Hjelmslev’e göre, bilimler de göstergebilimin inceleme alan›na girebilir: Bu durumda bir üstgöstergebilim söz konusudur. L. Hjelmslev’in göstergebilim aç›s›ndan getirdi¤i yeniliklerin bir baflkas› da F. de Saussure’ün gösteren/gösterilen ikilisini ve biçim/töz karfl›tl›¤›n› yeniden düzenlemesidir. L. Hjelmslev, bu düzenlemeye göre, ses düzlemini anlat›m, anlam düzlemini de içerik olarak adland›rmakta; ay13 L. Hjelmslev, V. Brφndal, H. J. Uldall gibi Danimarkal› dilbilimcilerin giriflimiyle kurulan ve bütün gösterge dizgelerini inceleyebilecek nitelikte genel ve evrensel bir kuram gelifltirmeyi (bu kurama “dil” anlam›ndaki Yunanca glossa’dan hareket ederek glosematik ad›n› verdiler) amaçlayan dilbilim okulu. 14 Bu yap›t 1953’te ‹ngilizceye, 1968’de de Frans›zcaya çevrilmesinden sonra yayg›nl›k kazanm›flt›r. Frans›zca çevirisi: Prolégomènes à une théorie du langage.
37 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
r›ca her iki düzlemdeki birimlerin biçimi ile tözünü birbirinden ay›rt etmektedir. Böylece iki düzlem ve dört bölüm saptanm›fl olur: Anlat›m›n tözü ve anlat›m›n biçimi; içeri¤in tözü ve içeri¤in biçimi. L. Hjelmslev genel dil kuram›n›n ya da göstergebilimin, tözleri de¤il biçimleri araflt›rmas› gerekti¤ine inan›r. Bu biçimler de, yukar›daki ayr›mdan da anlafl›laca¤› gibi, anlat›m ve içerik düzlemlerinde yer alan türdefl ö¤eler aras›ndaki iliflkiler a¤›d›r. L. Hjelmslev’in göstergebilim incelemeleri aç›s›ndan önem tafl›yan bir baflka kavramlar ikilisi de düzanlam ve yananlamd›r. Bu, en yal›n biçimiyle, herhangi bir birim, ilk anlam›n›n (düzanlam) d›fl›nda, ba¤lama ve iliflkilere göre baflka ve yeni anlamlar (yananlam) da içerir demektir.15
• F. de Saussure’ün temel kavramlar›ndan esinlenen Éric Buyssens (1900–2000) ise göstergebilimi, toplum yaflam› içinde bildiriflimi sa¤lamak amac›yla üretilmifl göstergeleri (trafik iflaretleri, vb.) inceleyen bir bilim dal› olarak görür. Daha çok ifllevsel dilbilimin ve buna ba¤l› olarak bildiriflim göstergebiliminin öncüsü say›lan É. Buyssens’in temel yap›t› Les langages et le discours’dur16 (Diller ve Söylem) [1943]. • 1920’li ve 1930’lu y›llarda, do¤rudan göstergebilim kuram› içinde yer almasa da, anlat› yap›lar›n› çözümleme aç›s›ndan önem tafl›yan, Rus Vladimir Propp’un (1895–1970) çal›flmalar›n› da bu aflamada belirtmek gerekir. 1960 sonras› göstergebilim kuramc›lar›n›n kalk›fl noktas› olarak baflvurdukla15 Düzanlam/yananlam ikilisi 1960’l› y›llarda Frans›z göstergebilimcisi R. Barthes taraf›ndan da kullan›lm›flt›r. Ama L. Hjelmslev’in kuram›n› as›l gelifltirecek olan Litvanya as›ll› Frans›z göstergebilimcisi A. J. Greimas olmufltur. Her ikisini de ileride inceleyece¤iz. 16 É. Buyssens’in bu kitab› 1967’de La communication et l’articulation linguistique (Bildiriflim ve Dilsel Eklemleme) ad›yla bas›lm›flt›r.
38 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
r› Morfologiya skazki (Masal›n Biçimbilimi) [1. bas›m 1928; gözden geçirilmifl 2. bas›m 1969] V. Propp’un temel yap›t›d›r.17 Rus biçimcilerinden biri olan V. Propp bu kitab›nda Rus halk masallar›n› eflsüremli (senkronik) bir incelemeyle ele alm›fl ve ola¤anüstü masallar›n temel yap›s›n› ortaya ç›karm›flt›r. V. Propp’a göre masallar görünürdeki çeflitlilikleri, çok renklilikleri alt›nda de¤iflmeyen “temel ifllevler” içerirler. Bir anlat› çözümlemesinin amac› da eflsüremli bir incelemeyle bu temel ifllevleri saptayarak, masal›n yap›s›n› ortaya ç›karmakt›r. V. Propp, ifllevleri masal kiflilerinin eylemlerinde araflt›r›r. Onun ifllevler diye adland›rd›¤› eylemler, masallar›n olay örgüsü, anlat› zinciri (anlat› sözdizimi) içinde sürekli var olan ö¤elerdir. V. Propp bu eylemleri, kiflilerin, masallarda de¤iflik niteliklere bürünmüfl durumlar›ndan soyutlayarak ele al›r. Sonuçta da toplam olarak, de¤iflmeyen otuz bir ifllev saptar: Uzaklaflma; yasaklama; yasa¤› çi¤neme; soruflturma; bilgi toplama; aldatma; suça kat›lma; kötülük (eksiklik); arac›l›k (geçifl an›); karfl›t eylemin bafllang›c›; gidifl; ba¤›flç›n›n ilk ifllevi; kahraman›n tepkisi; büyülü nesnenin al›nmas›; iki krall›k (ülke) aras›nda yolculuk (bir k›lavuz eflli¤inde yolculuk); çat›flma; özel iflaret; zafer; giderme; geri dönüfl; izleme; yard›m (kurtarma); kimli¤ini gizleyerek gelme; as›ls›z savlar; güç ifl; güç ifli yerine getirme; tan›(n)ma; ortaya ç›karma; biçim de¤ifltirme; cezaland›rma; evlenme. Bu otuz bir ifllevin tümüne bütün ola¤anüstü masallarda rastlanmasa da, bu ifllevler ayn› s›ray› izleyerek ortaya ç›karlar. V. Propp, incelemesinin ikinci aflamas›nda söz konusu ifllevlerin yedi kiflinin (anlat› kiflisi) eylem alan› içinde yer ald›¤›n› da belirtir: Sald›rgan›n (kötü kiflinin) eylem alan›; ba¤›flç›n›n (sa¤lay›c›n›n) eylem alan›; yard›mc›n›n eylem 17 Türkçe çevirisi için bkz. V. Propp, Masal›n Biçimbilimi.
39 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
alan›; prensesin (aranan kiflinin) ve babas›n›n eylem alan›; gönderenin (görevlendirenin) eylem alan›; kahraman›n eylem alan›; düzmece kahraman›n eylem alan›. V. Propp’un bu yöntemi özellikle yap›sal anlat› çözümlemesi alan›nda örnek oluflturmufl, A. J. Greimas, R. Barthes, Cl. Bremond, T. Todorov gibi Frans›z göstergebilimcileri taraf›ndan de¤iflik do¤rultularda gelifltirilmifltir.
• Ch. S. Peirce ve F. de Saussure sonras› dil ve gösterge bilimleri dünyas› ile felsefe ve insanbilim (antropoloji) dünyas›n›n baz› önemli adlar› da modern göstergebilimin ilerlemesine katk›da bulunmufllard›r. Bunlar›n aras›nda da Alman felsefecisi Ernst Cassirer (1874–1945) ile yukar›da R. Jakobson’dan söz ederken de¤indi¤imiz Frans›z insanbilimcisi Claude LéviStrauss’u (do¤. 1908) belirtmek gerekir. E. Cassirer diller, mitler, dinler, sanatlar, bilimler gibi dizgeleri inceledi¤i Philosophie der symbolischen Formen18 (Simgesel Biçimlerin Felsefesi) [3 cilt, 1923–1929] adl› yap›t›nda bu simgesel dizgelerin düzenleniflinde etkili olan yasalar› saptamaya çal›flm›flt›r. Cl. Lévi-Strauss ise akrabal›k iliflkileri ile mitlerin temel yap›s›n› araflt›r›rken ortaya koydu¤u yap›sal inceleme yöntemiyle etkili olmufltur. Bu aç›dan, yap›tlar› aras›nda özellikle Les structures élémentaires de la parenté (Akrabal›¤›n Temel Yap›lar›) [1949] ile Anthropologie structurale’i (Yap›sal ‹nsanbilim) [özellikle 1. cilt, 1958] belirtmek gerekir. • Öte yandan, ayn› dönemlerde Edward Sapir (1884–1939), Nikolay Trubetskoy (1890–1938), Émile Benveniste (1902–1976) gibi dilbilimciler özellikle dilin baflka gösterge dizgeleri içindeki yerini saptamaya yönelik araflt›rmalar›yla dikkati çekmifllerdir. 18 Bu yap›t›n Frans›zca çevirisi La philosophie des formes symboliques (Minuit, 1972) ad›yla yay›mlanm›flt›r.
40 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
• Ayr›ca, Rus biçimcileriyle ça¤dafl olan edebiyat kuramc›s› Rus Mihail Bahtin (1895–1975) de bu dönemin önemli bir ad›d›r. Ancak, bu bilim adam›n›n iki Dünya Savafl› aras›nda gerçeklefltirdi¤i çal›flmalar› bütün dünyada daha çok 1960’tan sonra etkili oldu¤undan, M. Bahtin’i bir sonraki bölümde ele alman›n daha uygun olaca¤›n› san›yoruz.
IV. 1960’l› Y›llardan Bafllayarak Geliflen Göstergebilimsel Çal›flmalar “‹kinci Dünya Savafl›’ndan sonraki y›llarda, insan bilimleri alan›ndaki yöntemlerin geliflmesi sonucu, göstergebilimsel etkinlikler hem h›zland› hem de çeflitlilik kazand›. Kimi çal›flma topluluklar› tek bir araflt›rma yöntemine özgü kavram ve ilkeleri gelifltirmeyi ye¤lerken kimileri de sanatsal ve bilimsel yaklafl›mlar› kaynaflt›rmay›, s›n›rlar› belirgin bir kuram oluflturmak yerine de¤iflik yaklafl›mlardan ayn› anda yararlanmay›, inceledikleri konunun do¤as› (bu konu özellikle yaz›nsal ve sanatsal nitelikliydi) gere¤i daha uygun, daha geçerli buldular. Böylece özellikle 1960’tan sonra, zorlamal› da olsa, terimin anlamsal aç›l›m›n› geniflletip göstergebilim bafll›¤› alt›nda toplayabilece¤imiz, bilimsel yaklafl›ma flu ya da bu ölçüde a¤›rl›k veren yaz›nbilim, yaz›nsal elefltiri, yorumbilim, sözbilim, yaz›n toplumbilimi, al›mlama esteti¤i, okuman›n yaz›nbilimi, biçembilim, anlat›bilim, metin çözümleme, metin dilbilimi, yap›bozucu elefltiri, vb. araflt›rmalar›n baflta Fransa, ABD, SSCB (Rusya), ‹talya, Federal Almanya (Almanya) olmak üzere çeflitli ülkelere yay›ld›¤› görüldü.”19 19 M. Rifat, XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› 1, s. 139.
41 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
fiimdi bu etkinliklerin önde gelenlerini ülkelere göre ele al›p inceleyelim:
* ABD’de. – Ch. S. Peirce ve Ch. W. Morris’ten sonra en dikkati çeken araflt›rmac›, özellikle 1970’li y›llarda Amerikan göstergebiliminin odak noktas› durumuna gelen Thomas A. Sebeok olmufltur (1920–2001). Daha çok insan ve hayvan davran›fllar›n›n betimlenmesiyle ilgilenen T. A. Sebeok göstergebilimin inceleme alanlar› aras›nda özellikle flöyle bir ayr›m yapar; insana iliflkin göstergelerin incelenmesi (antroposemiyotik ya da insan göstergebilimi); bedenin sibernetik dizgelerinin incelenmesi (endosemiyotik ya da bedeniçi göstergebilimi); hayvanlar aras› ya da insan ve hayvan aras› bildiriflimin incelenmesi (zoosemiyotik ya da hayvan göstergebilimi). T. A. Sebeok göstergeyi yaln›zca insana ve insan kültürüne özgü bir kavram olarak de¤il de bütün canl›lar dünyas›na iliflkin bir kavram olarak görür. Gerçi Ch. S. Peirce ve Ch. W. Morris de gösterge karfl›s›nda insan ve hayvan ayr›m› yapmaz. Ancak Bat› dünyas›ndaki baz› dilbilimci ve göstergebilimciler (F. de Saussure, R. Barthes, L. Hjelmslev, J. Kristeva) yaln›zca insana özgü kültür dünyas›n›n göstergelerini incelerler. Dolay›s›yla T. A. Sebeok’un göstergebilimi yaln›zca insan kültürünün göstergebilimi de¤il, bütün canl›lar dünyas›n›n göstergebilimidir (biyosemiyotik ya da canl›lar göstergebilimi) denilebilir. Mant›k, felsefe, dilbilim ve sanat›n yan›nda biyoloji, biliflim (enformatik) ve t›ptan da yararlanan T. A. Sebeok gösterge türlerini alt›ya ay›r›r: belirtke (sinyal), semptom, görüntüsel gösterge (ikon), belirti (endis), simge (sembol) ve ad. Göstergebilimin tarihini üç temele (dilbilim: Saussure; felsefe: Peirce; t›p: Hippokrates) dayand›ran T. A. Sebeok görüfllerini özellikle flu çal›flmalar›nda ortaya koymufltur: 42 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
Style in Language (Dilde Biçem) [1960]; “Semiotics: A Survey of the State of Art” (Göstergebilim: Sanat›n Durumuna Genel Bir Bak›fl”) [1974]; Contributions to the Doctrine of Signs (Göstergeler Ö¤retisine Katk›lar) [1976]; “Six Species of Signs: Some Propositions and Strictures” (“Alt› Gösterge Türü: Baz› Öneriler ve Elefltiriler”) [1979]; The Sign and its Masters (Gösterge ve Ustalar›) [1979]; Semiotics (Göstergebilim) [1979]; Encyclopedic Dictionary of Semiotics (Göstergebilimin Ansiklopedik Sözlü¤ü) [T. A. Sebeok yönetiminde, 3 cilt, 1986]; vb. • “ABD’de genel göstergebilimin kuramsal çerçevesi içinde yer alan çal›flmalar›n yan› s›ra, yaz›nsal sorunlara yap›sal aç›dan yaklaflan ve bu do¤rultuda hem dilbilimin, hem biçembilimin (stilistik ya da üslupbilim), hem de göstergebilimin ilke ve kavramlar›ndan yararlanan araflt›rmac›lar›n etkinlikleri de dikkati çekti. Bunlar›n aras›nda özellikle Michael Riffaterre’in (1924–2006) çal›flmalar›n› belirtmek gerekir.”20 Gerçekten de gerek ABD’de, gerekse Avrupa’da ça¤›m›z›n önemli elefltirmenlerinden biri olarak kabul edilen M. Riffaterre, 1960’l› y›llarda, yap›sal dilbilimden ve bu arada R. Jakobson’un görüfllerinden de yararlanarak Essais de stylistique structurale (Yap›sal Biçembilim Denemeleri) [1971] adl› yap›t›nda yer alan incelemelerinde biçimsel ve yap›sal bir biçembilimin temelini ortaya atmaya çal›flt›. Ancak yaz›nsal biçemi (edebi üslubu) yaln›zca dilbilimin verileriyle aç›klaman›n yeterli olamayaca¤›n›, biçemsel olgular›n dilsel olgulardan, dilin de edebiyattan ay›rt edilmesi gerekti¤ini ileri sürdü. Ayr›ca, bir metnin biçemsel de¤erini sözcüklerde de¤il, sözcüklerin ba¤lamsal iliflkilerinde araflt›rd›. M. Riffaterre daha sonraki çal›flmalar›nda biçembilimden yaz›nbilime ve göstergebilime yöneldi. Sémiotique de la poésie 20 M. Rifat, a.g.y., s. 157.
43 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
(fiiirin Göstergebilimi) [1983; ‹ngilizcesi Semiotics of Poetry, 1978] ile La production du texte (Metnin Üretimi) [1979] adl› yap›tlar›nda metinlerdeki, özellikle de fliirdeki anlamlar›n üretiliflinde devingenli¤i araflt›rd›. “Bir fliirin bize bir fley söyleyip bir baflka fley belirtti¤ini vurgulayan M. Riffaterre, bu ayr›m›n, bir fliirsel metnin kendi anlam›n› üretifl biçimiyle aç›klanmas› gerekti¤ine inan›r. Ayr›ca, fliirin okunmas›n› belirleyen de¤iflik alg›lama, al›mlama biçimlerini ele al›rken, okurlar›n bir metni kendi kültürlerinin aç›l›mlar›yla al›mlamas› üstünde durur. Buna ba¤l› olarak da metinleraras› iliflkileri de¤erlendirir. fiiiri her zaman için bir “motif” üstüne bir çeflitleme, bir sözcü¤ün ya da bir tümcenin bir metne dönüfltürülmesi olarak gören M. Riffaterre’in göstergebilimsel çözümleme anlay›fl›nda bu aç›dan metinleraras›l›k (metinleraras› iliflkiler) kavram› önemli yer tutar. Böylece, M. Riffaterre son y›llardaki çal›flmalar›nda metni hem sonuçlanm›fl bir ürün, hem de bir üretilifl süreci olarak kavramaya yönelirken yaz›nsal göstergelbilimi de dilbilimden ba¤›ms›z bir dal olarak görür. K›saca belirtirsek, M. Riffaterre metinleri dilbilimden yararlanarak yüzeysel, görünen boyutta inceleyen bir biçembilimden, metinleri anlamsal aç›dan üretilifl süreçleriyle ele alan bir göstergebilime geçmifltir.”21
• ABD’de göstergebilim aç›s›ndan bir baflka ilgi çekici etkinlik de Frans›z felsefecisi Jacques Derrida’n›n22 (1930–2004) yaz›bilim (Frans›zcas› grammatologie) ve yap›bozma (Frans›zcas› déconstruction) ile ilgili görüfllerinden do¤mufl yap›bozucu elefltiridir. J. Derrida 1966’da Baltimore’daki Johns Hopkins Üniversitesi’nde verdi¤i bir konferanstan sonra Amerikan üniversitelerindeki felsefecileri ve karfl›laflt›rmal› edebiyat araflt›r21 M. Rifat, a.g.y., s. 158. 22 J. Derrida’n›n temel görüflleri ve yap›tlar› için bkz. ileride Fransa bölümü.
44 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
mac›lar›n› etkilemeye bafllam›fl, daha sonraki y›llarda ABD’de verdi¤i derslerle özellikle Yale ve Johns Hopkins Üniversiteleri’ndeki ö¤retim üyelerinin yap›bozucu elefltiri anlay›fl›n› gelifltirmelerine olanak sa¤lam›flt›r. Avrupa’daki biçimcili¤e karfl› ç›kan bu ak›m›n önde gelen temsilcileri aras›nda Paul de Man (1919–1983), Geoffrey Hartman (do¤. 1929), Jay Hillis Miller (do¤. 1928), Harold Bloom (do¤. 1930) say›labilir. “Yap›bozucu elefltiri, metin incelemelerinde retorik (sözbilim) ile gramer (dilbilgisi) karfl›tl›¤›na dayan›r. Gerçekten de bu ak›ma göre, bir metnin dilbilgisel yap›s›n›n (ya da sözdizimsel yap›s›n›n) yaratt›¤› anlam ile ayn› metnin dokusunda yatan retorik yap›lar›n›n (söz sanatlar› ya da bir baflka deyiflle ‘retorik figürleri’) belirttikleri anlamlar birbirleriyle büyük bir çeliflki içinde bulunabilir. Daha de¤iflik bir anlat›mla, bir metnin içindeki söz sanatlar› ayn› metnin dilbilgisel yap›s›n›n söyledi¤inden farkl›, onunla tam anlam›yla çeliflen fleyleri belirtebilir. Bu da ak›l ile retorik, gramer ile retorik aras›nda bir çat›flma bulundu¤unu gösterir. Bu nedenle bir metnin anlam›n›, anlamlar›n› kavramada tam bir aç›kl›¤a, tam bir kesinli¤e, gerçek anlama (e¤er böyle bir anlam varsa) hiçbir zaman ulafl›lamayacakt›r. Bir baflka deyiflle, bir metni okuyabilmek için retorik/gramer çeliflkisinin yaratt›¤› anlaflmazl›¤› ortadan kald›rmak, o metnin dokusunu, yap›s›n› ‘bozmak’, ‘k›rmak’, ‘sökmek’, ‘ayr›flt›rmak’, böylece anlamlar› da¤›tmak gerekir. Bir metin gerçekli¤i ararken, kendini yarat›rken yine kendi yap›s›n›, anlamsal düzenini, tutarl›l›¤›n› bozar; okurun karfl›s›na dilbilgisel kurallarla örülmüfl ve belli anlamlar içeren bir düzenek, bir yap› olarak de¤il, söz sanatlar›yla örülü bir oyun biçiminde ç›kar. Böylece dilbilgisel yap›n›n söyledi¤inden baflka bir fley de belirtmifl olur. Bu yüzden, ayn› metne yönelik okumalarda farkl› ve hatta çeliflkili yorumlara va45 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
r›lmas›n›n nedeni, okuma yöntemlerinin ve yaklafl›m biçimlerinin farkl› olmas› de¤il, çeliflkilerin do¤rudan do¤ruya metnin içinde bulunmas›, metnin oluflum sürecindeki retorik/gramer karfl›tl›¤›ndan do¤mas›d›r.”23 J. Derrida’ya, onun Amerika’daki ö¤rencilerine, özellikle de Jonathan Culler’a göre yap›bozma temelde flu ifllemleri gerçeklefltirir: Bir metne egemen olan karfl›tl›¤› ve bu karfl›tl›¤›n ayr›cal›kl› ö¤esini ortaya ç›karmak; karfl›tl›¤›n metafizik ve ideolojik önvarsay›mlar›n› belirgin duruma getirmek; bu karfl›tl›¤›n, kendisi taraf›ndan kuruldu¤u kabul edilen ayn› metin içinde nas›l bozulup parçaland›¤›n› ve tam tersi bir durumun ortaya ç›kt›¤›n› göstermek; karfl›tl›¤› altüst etmek ve böylece, daha önce ayr›cal›kl› görünmeyen ö¤eyi ön plana ç›karmak; karfl›tl›¤› sars›p, yerinden oynat›p metnin söz konusu sorunsal alan›na yeni bir biçim vermek. Demek ki yap›bozma ne yaln›zca bir aflama s›ras›n›n altüst edilmesine ne de bir karfl›tl›¤›n bütünüyle yads›nmas›na indirgenebilir. Tersine, karfl›tl›k korunur ama yaln›zca iç yap›s›ndaki aflama s›ras› altüst edilir ve eklemlenme yeri de¤ifltirilir..24 Yap›bozucu elefltiri ak›m› içinde, J. Derrida’n›n görüfllerinden esinlenmekle birlikte, kendine özgü bir göstergebilim ve yorumbilim anlay›fl› gelifltiren P. de Man özellikle Allegories of Reading. Figural Language in Rousseau, Nietzsche, Rilke and Proust (Okuman›n Alegorileri. Rousseau, Nietzsche, Rilke ve Proust’ta Mecazl› Dil) (1979)25 adl› yap›t›yla dikkati 23 M. Rifat, a.g.y., s. 159–160. 24 Bkz. S. Alexandrescu, “Déconstruction”, A. J. Greimas ve J. Courtés, Dictionnaire raisonné de la théorie du langage, cilt 2, s. 62. 25 Bu yap›t›n Frans›zca çevirisi: Allégories de la lecture. Le langage figuré chez Rousseau, Nietzsche, Rilke et Proust, 1989.
46 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
çekmifltir. P. de Man, tarihsel bir inceleme kitab› olarak tasarlad›¤› ama sonunda okuman›n kuram›n› yapt›¤› bu kitab›nda Avrupa’daki biçimci yaklafl›mlar› elefltirdikten sonra yine Avrupa’daki yaz›nsal göstergebilim etkinliklerinde dilbilgisel yap›lar (özellikle de sözdizimsel yap›lar) ile retorik yap›lar›n birlikte kullan›ld›¤›n›, aralar›nda bir ayr›l›¤›n, bir sapman›n bulunabilece¤inin belirgin bir biçimde ele al›nmad›¤›n› vurgular. Hatta daha da ileri giderek R. Barthes, G. Genette, T. Todorov ve A. J. Greimas’›n gramer ve retori¤i tam olarak birbirinin devam› biçiminde de¤erlendirdiklerini ve incelemelerinde dilbilgisel yap›lardan retorik yap›lara kolayca ve bir kesintiye u¤ramadan geçtiklerini söyler. Ch. S. Peirce’ün gramer ile retorik aras›nda yapt›¤› ayr›ma dayanan P. de Man’a göre, yukar›da da belirtti¤imiz gibi, gramer ile retorik aras›nda bir gerilim vard›r. Gramer bir tümceyi oluflturmay› sa¤larken, retorik bu tümcenin varl›¤›n› sorunlu hale getirir. P. de Man bir tek dilbilgisel yap›n›n bile çeliflen iki yorumunun bulunabilece¤ini belirtir; çünkü dil, söyledi¤inden farkl› bir fleyi belirtmekte, bir fleyi söyleyip bir baflka fleyi gösterebilmektedir. Bir tümcenin dilbilgisel anlam› onun ‘gerçek anlam’›yla çeliflen bir durumda bulunabilir; bu ‘gerçek anlam’ da söz sanatlar›n›n, retorik oyunlar›n›n kurdu¤u, yaratt›¤›, ördü¤ü ‘mecaz anlam’ düzleminde yer alabilir.”26 “Kendini aç›k seçik olarak ortaya koymas›n›, belirtmesini engelleyen, dolay›s›yla bildiriflimi aksatan bir fleyler vard›r dil içinde. Bir okur, karfl›s›ndaki metni anlamak, ona egemen olmak ister, ama metin kendini tam olarak ele vermez, vermek istemez. Yap›bozma bu sorunu çözmek için devreye sokulur.”27 26 M. Rifat, a.g.y., s. 160–161. 27 M. Rifat, a.g.y., s. 161.
47 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
P. de Man’›n yukar›da belirtti¤imiz kitab› d›fl›nda flu çal›flmalar›n› da özellikle belirtmemiz gerekir: Blindness and Insight (Körlük ve ‹çgörü) [1971]; The Rhetoric of Romanticism (Romantizmin Retori¤i) [1984]; The Resistance to Theory (Kurama Direnifl) [1986]; Critical Writings 1953–1978 (Elefltiri Yaz›lar› 1953–1978) [1989]; vb. Yap›bozucu elefltirinin öbür temsilcilerinin ve bu konuda çal›flmalar yapan araflt›rmac›lar›n bafll›ca kitaplar› aras›nda da flunlar› sayabiliriz: –Geoffrey Hartman: Deconstruction and Criticism (Yap›bozma ve Elefltiri) [1979]; –Barbara Johnson: Défigurations du langage poétique (1979); –Jay Hillis Miller: Fiction and Repetition: Seven English Novels (Kurmaca ve Yineleme: Yedi ‹ngiliz Roman›) [1982]; –Jonathan Culler: On Deconstruction: Theory and Criticism after Structuralism (Yap›bozma Üstüne: Yap›salc›l›ktan Sonra Kuram ve Elefltiri) [1983]; –Harold Bloom: Agon: Towards Theory of Revisionism (1982); – Christopher Norris: Deconstruction: Theory and Practice (Yap›bozma: Kuram ve Uygulama) [1982]; –Vincent B. Leitch: Deconstructive Criticism. An Advanced Introduction (Yap›bozucu Elefltiri. ‹leri Düzeyde Bir Girifl) [1983]; vb. • SSCB’de (da¤›lmadan önce) ve Rusya’da. –1915–1930 y›llar› aras›nda Rus biçimcilerinin düzyaz› ve fliir kuram› ile masal incelemesi alanlar›nda bafllatt›klar› öncü çal›flmalardan sonra, 1960’l› y›llarda dilbilimin, siberneti¤in, matemati¤in, bildiriflim kuram›n›n, tarih biliminin ve toplum biliminin etkisiyle dil, din, fliir, söylen (mit), söylence (efsane), roman, sinema gibi dizgeler üstüne sürdürülen çal›flmalar da yo¤unluk kazand›. 1962’de Moskova’da gösterge dizgelerinin yap›sal incelemesi konusunda düzenlenen bir sempozyumdan sonra do¤al dillerin yan› s›ra sanat›n göstergebilimi, 48 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
yaz›nsal elefltiri, toplumsal–kültürel gösterge dizgelerinin çözümlenmesi konular› h›zla gündeme geldi.
• Çal›flmalar›n›, daha önce de belirtti¤imiz gibi iki Dünya Savafl› aras›ndaki y›llarda gerçeklefltirmesine karfl›n ad›n› daha çok 1960’l› y›llarda duyuran Mihail Bahtin (1895–1975) yapt›¤› araflt›rmalarla hem yaz›nsal elefltiriye, hem yaz›nbilime, hem de yaz›n toplumbilimine (edebiyat sosyolojisine) ba¤lan›r. Rabelais’den Dostoyevski’ye kadar uzanan roman türüne içerik ve biçim aç›s›ndan yeni bir bak›flla yaklaflan M. Bahtin’in incelemelerinde, daha çok diyalog kuram›, parodi kuram›, romanda uzam ve zaman sorunlar›, metinleraras› iliflkiler üstüne görüfllere rastlan›r. “Kültürü insan belle¤ini oluflturan bir söylemler birleflimi, toplam› olarak gören M. Bahtin’in bilimsel yaklafl›m›n›n en ilgi çekici ve Avrupa’daki göstergebilimcileri en çok etkileyen yönü, metinleri aç›klamada baflvurdu¤u diyalojizm (Rusças› dialogisatsya) kavram›d›r. 1960’l› y›llarda Fransa’da baflta Julia Kristeva’n›n etkisiyle metinleraras› iliflkiler ya da metinleraras›l›k (Frans›zcas› intertextualité) kavram›yla karfl›lanan diyalojizm, insanlararas› bir karfl›l›kl› etkileflim ve söyleflim olgusunun varl›¤›n› belirtir. Bir baflka deyiflle, M. Bahtin, söylemlerin (ya da metinlerin) tarihsel, toplumsal, kültürel geçmiflleri ve çevreleriyle birlikte ele al›nmas› gerekti¤ine inan›r; böylece bir metnin hem kendinden önceki metinlerle, hem de bu metni okuyanlar›n (ya da dinleyenlerin) yaratacaklar› metinlerle çoksesli bir iliflki içinde bulundu¤unu belirtir. (...) M. Bahtin’in yaz›nbilim (...) anlay›fl› da bu iliflkileri araflt›rmay› amaçlar. Ona göre, çokseslili¤in, daha do¤rusu metinleraras› iliflkilerin en yo¤un oldu¤u, yani diyalojizmi en iyi yans›tan yaz›nsal tür romand›r; (...) çünkü roman bütün öbür türlerin bir birleflimidir, bir etkileflimler dizgesi49 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
dir. Bu nedenle, roman öbür söylemlere aç›larak çözümlenebilir ancak. Burada M. Bahtin’in yaz›nsal göstergebilim ya da yaz›nsal elefltiri aç›s›ndan ilgi çekici bir yaklafl›m›ndan da söz edelim. M. Bahtin, romanc›n›n olay, kifli, zaman ve yer aras›nda kurdu¤u organik iliflkileri daha iyi kavrayabilmek için kronotop (zamansal uzam) kavram›n› ortaya atm›fl ve her ça¤›n kendine özgü kronotoplar (flato, yol, meydan, salon, vb.) yaratt›¤›n› belirtmifltir (sözgelimi Frans›z yazarlar› Stendhal ile Balzac’ta ‘salon’dan söz eder).”28 Görüflleri Bat› ülkelerinde daha çok J. Kristeva ve T. Todorov taraf›ndan sürdürülen M. Bahtin’in Frans›zcaya çevrilmifl bafll›ca yap›tlar› aras›nda flunlar› belirtebiliriz: L’Œuvre de François Rabelais et la culture populaire au Moyen Age et sous la Renaissance (François Rabelais’nin Yap›t› ve Ortaça¤ ile Rönesans Döneminde Halk Kültürü) [1970]; La Poétique de Dostoïevski (Dostoyevski’nin Poetikas›) [1970]; Esthétique et théorie du roman (Estetik ve Roman Kuram›) [1978]; Esthétique de la création verbale (Dilsel Yarat›m›n Esteti¤i) [1984].
• 1960 sonras›nda Bat›’da en çok sözü edilen “Sovyet” göstergebilimcisiyse Yuri M. Lotman’d›r (1922–1993). Gerçekten de yaz›lar›yla, seminerleriyle (Tartu Üniversitesi’nde), yönetti¤i yay›n organlar›yla, Rusya’daki göstergebilimsel araflt›rmalar›n do¤rultusunu belirleyen kifli Y. M. Lotman olmufltur. Bafllang›çta edebiyat tarihiyle (özellikle 18. yüzy›l edebiyat› tarihiyle) ilgilenen Y. M. Lotman yap›sal yöntemi benimseyerek, sanata, edebiyata, sinemaya, k›sacas› toplumsal kültür dizgelerine iliflkin bir göstergebilim anlay›fl› gelifltirmifltir. “Ona göre, insanl›k tarihinde birbirinden ba¤›ms›z ama birbirine eflit iki kültür göstergesi vard›: Sözcük ve çizim (desen). Birinci kültür göstergelerinden dilsel sanatlar, ikincilerdense figüra28 M. Rifat, a.g.y., s. 163–164.
50 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
tif sanatlar do¤mufltur. Ancak bu iki gösterge dizgesinin iç içe geçece¤i durumlar da söz konusu olabilir: Bir flairin metni bir figüratif gösterge olabilece¤i gibi bir çizim de figüratif olman›n yan› s›ra bir fleyi anlatabilir.”29 Y. M. Lotman’›n Frans›zcaya çevrilmifl kitaplar› aras›nda flunlar› belirtebiliriz: La structure du texte artistique (Sanatsal Metnin Yap›s›) [1973]; Esthétique et sémiotique du cinéma (Estetik ve Sinema Göstergebilimi) [1977]; Travaux sur les systèmes de signes. École de Tartu (Gösterge Dizgeleri Üstüne Çal›flmalar. Tartu Okulu) [B. Uspenski ile birlikte, 1976]. • ‹talya’da. – Ça¤dafl göstergebilimin geliflmesine yo¤un bir biçimde katk›da bulunan ve çal›flmalar›yla hem Avrupa’da hem de ABD’de etkili olan ‹talyan göstergebilimcisi (ve de romanc›s›) Umberto Eco (do¤. 1932), F. de Saussure, Ch. S. Peirce, R. Jakobson’un görüfllerinden kalkarak bugün kendine özgü bir al›mlama göstergebilimi ya da bir metin yorumlama anlay›fl› gelifltirmifltir. U. Eco, ad›n› bilim ve sanat çevrelerinde duyuran Opera aperta (Aç›k Yap›t) [1962] adl› kitab›nda, yaz›nsal nitelikli metinlerin, sanat ve müzik yap›tlar›n›n üretilifl aç›s›ndan tamamlanm›fl, bitmifl olmalar›na karfl›n yoruma aç›k olacaklar›n› ileri sürdü, çeflitli yorumlamalar›n da bu yap›tlar›n yap›s›n› bozmayaca¤› görüflünü ortaya att›. Daha sonraki y›llarda yap›salc›l›k’› kuramsal temelleriyle de¤erlendiren, çeflitli gösterge dizgelerini ve anlat› yap›lar›n› inceleyen, okuma u¤rafl›n›n özelliklerini ve metin kavram›n› aç›klayan, Eskiça¤’dan günümüze dil felsefeleriyle göstergebilimsel düflünce aras›ndaki iliflkileri araflt›ran flu yap›tlar› yay›mlad›: La struttura assente (Var Olmayan Yap›) [1968]; Trattato di semiotica generale (Genel Göstergebilim ‹ncelemesi) [1975]; Lector in fabula (1979); Semiotica e filosofia 29 M. Rifat, a.g.y., s. 165.
51 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
del linguaggio (Göstergebilim ve Dil Felsefesi) [1984]; Le Signe (Gösterge) [1988; bu yap›t 1973’te ‹talyanca olarak yay›mlanan Segno’nun gözden geçirilmifl ve geniflletilmifl biçiminin Frans›zcaya aktar›lm›fl bask›s›d›r]; I limiti dell’interpretazione (Yorumlaman›n S›n›rlar›) [1990]; vb. U. Eco’nun önemli metinlerinden biri de yorumbilim, al›mlama esteti¤i ve göstergebilim alanlar›nda dünyan›n çeflitli ülkelerindeki son geliflmeleri yak›ndan izleyen ve bunlara katk›da bulunan biri olarak kaleme ald›¤› Appunti sulla semiotica della ricezione’dir30 (Al›mlama Göstergebilimi Üstüne Notlar) [1989].
• Almanya’da. – “Almanya’da ve Almanca konuflulan ülkelerde göstergebilim çal›flmalar› temelde üç dala ayr›labilir: 1. Do¤rudan do¤ruya Amerikan göstergebiliminin, yani Ch. S. Peirce ile Ch. W. Morris’in etkisi alt›nda geliflen genel göstergebilim çal›flmalar›: Sözgelimi Max Bense ile Stuttgart toplulu¤unun araflt›rmalar› bu do¤rultuda yer al›r. Burada söz konusu olan mant›ksal ve matematiksel bir göstergebilimdir; 2. F. de Saussure’ün dilbilim anlay›fl›na dayanarak dilbilimi göstergebilimin genel örne¤i biçiminde gören kuramc›lar›n tasarlad›¤› metin dilbilimi çal›flmalar›. Avrupa’n›n çeflitli ülkelerinde Saussure do¤rultusunda geliflen dilbilim daha çok sözlü dili ve bu dilin bildiriflim ifllevini incelerken, Almanya’da bildiriflim dilbiliminden farkl› olarak bir metin dil30 U. Eco’nun 1985’te bir konferans metni olarak haz›rlad›¤› bu yaz› 1986’da Carte semiotiche dergisinde (2. 1986) ‹talyanca olarak yay›mland›ktan sonra Paris Göstergebilim Okulu’nun ilgisini çekmifl ve 1987’de bu okulun yay›n organ› Actes sémiotiques’te Frans›zca çevirisiyle yay›mlanm›flt›r. Ayn› metin Türkçeye de çevrilmifltir. “Al›mlama Göstergebilim Üstüne Notlar”, U. Eco, Al›mlama Göstergebilimi, s. 15-45.
52 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
bilimi do¤mufltur: Bu ak›m›n bafll›ca temsilcileri aras›nda Siegfried J. Schmidt, G. Wienold gösterilebilir; 3. Esteti¤in, yorumbilimin ve yaz›n toplumbiliminin de¤iflik etkileriyle geliflen ve günümüzde metin inceleme, yorumlama yaklafl›mlar› aras›nda büyük ilgi gören, göstergebilimle de yak›n iliflkisi bulunan al›mlama esteti¤i çal›flmalar›: Bu yaklafl›m›n önde gelen temsilcileriyse Konstanz Okulu’nun üyeleri olan Hans Robert Jauss (1921–1997) ile Wolfgang Iser’dir (1926–2007). fiimdi bu son iki kuramc›n›n görüfllerine k›saca de¤inelim: • Edebiyat tarihini yenilefltirmeyi amaçlayan H. R. Jauss’un al›mlama esteti¤i (Almancas›: Rezeptionästhetik), metinleri inceleyen araflt›rmac›n›n dikkatini, yazar–metin aras›ndaki iliflkiden metin–okur aras›ndaki iliflkiye kayd›r›r. Böylece, edebiyat tarihçilerinin y›llard›r sürdürdü¤ü, bir metnin hangi koflullarda üretildi¤inin araflt›r›lmas›, yerini, bir metnin çeflitli zamanlarda okurlar taraf›ndan nas›l al›mland›¤›n›n araflt›r›lmas›na b›rak›r. H. R. Jauss’a göre, okurlar taraf›ndan gerçeklefltirilecek al›mlaman›n tarihsel ve toplumsal koflullar› de¤ifltikçe, yap›t›n anlam›nda da de¤ifliklik olur. Dolay›s›yla, bir yap›t›n kendi yap›s› içinde var olan etki gücü ile ayn› metnin okurlar taraf›ndan al›mlanmas› sürecinin ortaya ç›karaca¤› anlamlar evrenini birbirinden ay›rt etmek gerekir. Al›mlama esteti¤i, bir yap›t› hareketsiz, de¤iflmez bir yap› olarak görmez. Bir yap›t, yarat›ld›¤› dönemdeki kuflaklar› afl›p sonraki kuflaklar›n okurlar›na da ulaflabiliyorsa, bu, yap›s›n›n ya da biçiminin baflka zamanlardaki okur kuflaklar›na da seslendi¤ini gösterir. Böylece geçmiflte yarat›lm›fl bir yap›t ile bugün var olan bir okur aras›nda karfl›l›kl› bir iliflki kurulmufl olur. Dolay›s›yla iflin içine hem yap›t›n kendi ufku hem de bu ufku çözümlemeye giriflen okurlar›n dünyay› al›mlama biçimleri gir53 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
mifl olur. Yap›t›n yorum bekleyen ufku ile okurun kendi dünyas›n›n ufku aras›ndaki kaynaflma sonucu ortaya yeni anlamlar, yeni anlamland›rmalar ç›kar. Bu kaynaflma, yap›t›n yarat›ld›¤› anda olabilece¤i gibi daha sonraki dönemlerde de olabilir. H. R. Jauss, al›mlama esteti¤iyle ilgili görüfllerini Literaturgeschichte als Provokation31 (1970) adl› yap›t›nda ortaya koymufltur. • Al›mlama esteti¤inin öbür temsilcisi W. Iser de çal›flmalar›nda dil felsefesi, alg›laman›n ruhbilimi, tarih kuram›, dilbilim ve yorumbilim araflt›rmalar›ndan yararlan›r, tasarlad›¤› al›mlama esteti¤ini de temelde okuma edimine dayand›r›r. “Ona göre, her metin bizi zorunlu olarak bir okuma edimine iletir; çünkü her metinde, daha do¤rusu her metnin kendi düzenlenifl biçimi içinde, kendi al›mlanmas›n›n koflullar› yatar. (...) W. Iser, anlam› da estetik etkiyi de metnin verileri olarak kabul etmez; bu özellikler yaz›nsal bir metnin bekledi¤i, istedi¤i bir karfl›l›kl› etkiden (okur ile metin aras›ndaki etkileflim) do¤ar. Demek ki, bir yaz›nsal metnin var olma koflulu ve tarihsel süreklili¤i kendi içinde yatan gücüllüklerin okurlar taraf›ndan ortaya ç›kar›lmas›na ba¤l›d›r. Ama, burada önemli olan, okurlar›n yaz›nsal metinleri okuyarak anlamlar› dönüfltürmesi de¤ildir. Temel amaç, okurun alg›lama biçimini yönlendirecek olan ve metnin kendi içinde yatan özelli¤in ne oldu¤unu bulmakt›r. Bir okuma edimi, metnin belirsiz, örtük e¤ilimlerini, gücüllüklerini ortaya ç›karmak demektir. Bu belirsizli¤i, bu kapal›l›¤› da ortaya ç›karacak olan, metin ile okur aras›ndaki iliflkidir. Ama W. Iser’in okuru, ‘örtük’ bir biçimde metnin içinde var olan bir okurdur (örtük okur). Bir baflka deyiflle, bir yaz›nsal metin, 31 H. R. Jauss’un al›mlama esteti¤iyle ilgili yaz›lar› Frans›zcaya Pour une esthétique de la réception (Bir Al›mlama Esteti¤i ‹çin) [1978] bafll›¤› alt›nda çevrilmifltir.
54 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
olas› okurlar›na belli bir rol verir. Olas› okurlar da, okuma edimine bafllad›klar›nda, metnin sundu¤u de¤iflik gücül bak›fl aç›lar›n› gerçeklefltirme aflamas›na getirirler ve okuma süreçlerini ilerlettikçe, ortaya ç›kan birikim sonucu, metne iliflkin yeni bir gerçekli¤e ulaflabilirler. Demek ki, bir metnin, yarat›ld›ktan sonra uzun y›llar varl›¤›n› sürdürebilmesi, gelecekteki al›mlama biçimlerini içkin olarak yap›s›nda bulundurmas›na dayan›r. Böylece estetik etki (‘güzellik’) okurun yap›t› okurken, al›mlarken ald›¤› zevkten, duydu¤u hazdan do¤ar; bu haz ya da tad da, metnin biçimsel yap›s›n›n ça¤r›lar›na verilen bir karfl›l›kt›r; yani bir bak›ma kalk›flta bu ça¤r›lardan kaynaklan›r.”32 W. Iser k›saca özetledi¤imiz görüfllerini Der Akt des Lesens. Theorie ästhetischer Wirkung33 (Okuma Edimi. Estetik Etkinin Kuram›) [1976] adl› yap›t›nda gelifltirmifltir. * Fransa’da. –Fransa gerek do¤rudan do¤ruya göstergebilim için, gerekse bu genifl bilim dal›yla ilgili yaz›nsal elefltiri, yaz›nbilim, söylem çözümlemesi, metin dilbilimi, sözbilim (retorik), yorumbilim, edimbilim (pragmatik), dil felsefesi, vb. çal›flmalar için verimli bir tart›flma alan› oluflturmufltur. Gerçekten de afla¤›da tek tek ele alaca¤›m›z Frans›z bilim adamlar› dünyadaki göstergebilim ak›mlar›n› ve bu ak›mlarla ba¤lant›l› metin kuram› yaklafl›mlar›n› derinden etkileyip yönlendirmifllerdir. Bu kiflilerin bafl›nda göstergebilimi (Frans›zca sémiotique karfl›l›¤›nda) kendi kendine yeten, özerk bir “bilimsel tasar›” biçiminde ortaya at›p, bu tasar›s›n›, çevresinde oluflturdu¤u Paris Göstergebilim Okulu’yla sürekli gelifltirmifl olan Algirdas Julien Greimas (1917–1992) gelir. A. J. Greimas’›n 1960’l› 32 M. Rifat, a.g.y., s. 171–172. 33 Bu yap›t Frans›zcaya L’acte de lecture. Théorie de l’effet esthétique (1985) ad›yla çevrilmifltir.
55 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
y›llardan bafllayarak kurdu¤u göstergebilimin temeli bir yan›yla simgesel mant›¤a, matemati¤e, L. Hjelmslev’in dilbilim ve göstergebilim kuram›na, bir yan›yla da budunbilime (etnoloji) dayan›r. A. J. Greimas yönetiminde geliflen göstergebilim çal›flmalar› bugün art›k bütün dünyada ilgi görmektedir. Temelde insan ile insan ve insan ile dünya aras›ndaki iliflkileri incelemeyi amaçlayan A. J. Greimas, bu iliflkileri anlamland›rmaya yönelirken, kat› ve de¤iflmez kurallar› olan betimleyici bir bilim dal› yaratmak yerine, tasar› biçiminde ortaya att›¤› bir bilimsel yaklafl›m›, çevresindeki araflt›rmac›larla birlikte sürekli gelifltirmeyi ye¤ledi. Dünyadaki anlamlar evrenini çözümlemeyi ve s›n›fland›rmay› amaçlayan Greimas göstergebiliminin kuflkusuz en belirgin özelli¤i, kavramsal ve biçimsel aç›dan bir üstdil oluflturmas›d›r. Bir göstergeler dizgesindeki anlamsal ayr›l›klar›n yeniden üretilmesini ve kavranmas›n› araflt›rmada baflvurulan bu üstdil, varsay›msal–tümdengelimli (hipotetiko-dedüktif) bir yaklafl›mla kurulmufltur. Bu yaklafl›m›n gere¤i olarak söz konusu üstdil, yani göstergebilim kuram›, oluflum aç›s›ndan birbirini içeren, birbirini tan›mlayan ve birbirini denetleyen üç ayr› düzeyi içerir: “1. Betimsel düzey: Çeflitli kavram (ö¤e, birim, kategori, s›n›f, vb.) ve ifllemlerin (belirleme, kesitleme, de¤ifltirme, vb.) kullan›ld›¤› ve incelenecek gösterge dizgesinin (anlaml› bütün de diyebiliriz) betimlendi¤i düzeydir. Böylece inceleme konusu (konudil) aç›klay›c› bir dil arac›l›¤›yla bir baflka düzeye (üstdil) aktar›l›r; 2. Yöntembilimsel düzey: Betimsel düzeyde kullan›lan kavram ve ifllemlerin hem gözden geçirildi¤i hem de aralar›nda bir tutarl›l›¤›n sa¤lanmas›na çal›fl›ld›¤› aflamad›r. Betimleyici dilin uygulanmas› s›ras›nda kavramlar aras›nda ç›kabilecek aksakl›klar da bu düzeyin yöntemsel denetimi sonucunda giderilir; 56 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
3. Bilimkuramsal düzey: Varsay›msal–tümdengelimli göstergebilim kuram›n›n kalk›fl noktas›d›r. Hem yöntembilimsel hem de betimsel düzey bu kalk›fl noktas› üstünde temellenir. Peki nedir bu bilimkuramsal düzey? Göstergebilim kuram› baz› tan›tlanmam›fl kavramlar› ortaya atmakla ifle bafllar ve bu kavramlar›, oluflturulacak kuram›n temel ilkesi, ön dayana¤› olarak görür. Daha teknik bir anlat›mla belirtecek olursak, göstergebilim kuram›n›n temelinde belitlerden (aksiyomlar) oluflan tutarl› bir dizgenin, belitsel dizgenin (aksiyomatik) varl›¤› söz konusudur. Kendisi tan›tlanmayan ama öbür kavramlar›n tan›tlanmas› için temel al›nan bu belitsel dizgedeki kavramlar›n (belitlerin) en aza indirgenmesi gerekir. Böylece kalk›flta tan›tlanmam›fl belli say›daki kavramlar›n karfl›l›kl› tan›mlanmas› yoluyla tutarl› bir kavramlar bütünü, a¤› oluflturulur.”34 “Göstergebilimin dayand›¤› belitler aras›nda özellikle ba¤›nt› (ya da iliflki) kavram› önemli bir yer tutar. Çünkü göstergebilim anlamlar›n eklemleniflini araflt›rmaya yönelirken ‘anlam, ba¤›nt›dan, ayr›l›ktan do¤ar’ ilkesini kalk›fl noktas› olarak saptam›flt›r. Ba¤›nt› tan›tlanmam›fl bir kavramd›r ama bu kavramdan kalk›larak oluflturulacak tutarl› bir bütün içinde ba¤›nt› kavram› da bir de¤er kazanm›fl olur. Göstergebilimin ba¤›nt› kavram›n› temel ilke olarak benimsemesi sonucu, ba¤›nt›n›n ancak ö¤eler aras›nda (özdefllik/baflkal›k) kurulabilece¤i görüflü de kendili¤inden ortaya ç›kar; bu ö¤elerin karfl›l›kl› tan›mlanmas›yla da yap› (anlamlaman›n temel yap›s›) diye adland›r›lan kavram oluflur. Yap›y› kuran ba¤›nt› türleri de mant›ksal olarak saptan›r: karfl›tl›k, çelifliklik, içerme (ya da tümleme), vb. ba¤›nt›lar›.”35 34 M. Rifat, a.g.y., s. 201–202. 35 M. Rifat, Homo Semioticus ve Genel Göstergebilim Sorunlar›, s. 87–88.
57 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
“Bu üç düzeyin birbirini denetlemesinden ve birbiriyle tutarl› bir biçimde kaynaflmas›ndan oluflan Greimas göstergebilimi yaln›zca bildiriflimi (iletiflimi) sa¤layan yal›n gösterge dizgelerini de¤il, amaçl› olarak bir bildiri (ileti) sunmayan ama yine de anlamsal katmanlardan oluflan bütün gösterge dizgelerini çözümleyebilecek bir kuramd›r, sürekli geliflen bir bilimsel tasar›d›r. Bu tasar›, herhangi bir anlaml› bütün, sözgelimi yaz›nsal ya da bilimsel bir metin, bir resim (tablo), bir mimarl›k yap›s›, bir tiyatro gösterisi, bir müzik yap›t›, bir film, ya da sözgelimi insanlar› yönlendiren tutkular evreni hangi anlamsal katmanlardan geçerek olufluyor, bunu bir üstdil arac›l›¤›yla yeniden yap›land›rmaya çal›fl›r. Dolay›s›yla bir gösterge dizgesindeki anlamlar› de¤il de anlam›n eklemlenifl biçimini, anlam üretiminin süreçlerini (anlamlama süreçleri) ortaya ç›karmaya çal›fl›r.”36 A. J. Greimas’›n, kuram›n› aflama aflama gelifltirdi¤i yap›tlar› aras›nda özellikle flunlar› belirtmemiz gerekir: Sémantique structurale (Yap›sal Anlambilim [1966]; Du sens (Anlam Üstüne) [2 cilt, 1970, 1983]; Essais de sémiotique poétique (fiiir Göstergebilimi Denemeleri) [baflkalar›yla birlikte 1972]; Maupassant. La sémiotique du texte. Exercices pratiques (Maupassant. Metnin Göstergebilimi. Uygulama Al›flt›rmalar›) [l916]; Sémiotique et sciences sociales (Göstergebilim ve Toplumsal Bilimler) [1976]; Sémiotique. Dictionnaire raisonné de la théorie du langage (Göstergebilim. Dil Kuram›n›n Aç›klamal› Sözlü¤ü) [J. Courtés ve baflkalar›yla birlikte, 2 cilt, 1979, 1986]; Introduction à l’analyse du discours en sciences sociales (Toplumsal Bilimlerdeki Söylem Çözümlemesine Girifl) [É. Landowski ve baflkalar›yla birlikte, 1979]; Essais de sémiotique 36 M. Rifat, XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› 1, s. 202–203.
58 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
des passions (Tutkular›n Göstergebilimi Üstüne Denemeler) [J. Fontanille ile birlikte, 1991]. A. J. Greimas’›n çevresinde kurulan ama dünyan›n birçok ülkesinde de üyesi bulunan Paris Göstergebilim Okulu’nun önde gelen temsilcileri aras›nda da flu kiflileri belirtebiliriz: – Jean-Claude Coquet (do¤. 1928): Sémiotique littéraire (Yaz›nsal Göstergebilim) [1972]; Sémiotique. LÉcole de Paris (Göstergebilim. Paris Okulu) [baflkalar›yla birlikte, 1982]; Le discours et son sujet (Söylem ve Öznesi) [2 cilt; 1984, 1985]; –Michel Arrivé (do¤. 1936): Les langages de Jarry. Essai de sémiotique littéraire (Jarry’nin Dilyetileri. Yaz›nsal Göstergebilim Denemesi) [1972]; –Joseph Courtés (do¤. 1936): Introduction à la sémiotique narrative et discursive (Anlat› ve Söylem Göstergebilimine Girifl) [1976]; Le conte populaire; poétique et mythologie (Halk Masal›: Poetika ve Mitoloji) [1986]; Sémantique de l’énoncé (Sözcenin Anlambilimi) [1989]; Analyse sémiotique du discours (Söylemin Göstergebilimsel Çözümlemesi) [1991]; Du lisible au visible. Initiation à la sémiotique du texte et de l’image (Okunabilirden Görünebilire. Metnin ve Görüntünün Göstergebilimine Girifl) [1995]; –Éric Landowski (do¤. 1942): La société réfléchie. Essais de socio-sémiotique (1989); Présences de l’autre. Essais de sociosémiotiques II (1997); Passions sans nom (Ad› Konmam›fl Tutkular) [2004]; –Jacques Geninasca: Analyse structurale des Chimères de Nerval (Nerval’in Les Chimères’inin Yap›sal Çözümlemesi) [1971]; –F. Rastier: Essais de sémiotique discursive (Söylem Göstergebilimi Denemeleri) [1973]; –Claude Zilberberg: Une lecture des ‘Fleurs du mal’ de Baudelaire (Baudelaire’in ‘Kötülük Çiçekleri’nin Bir Okumas›) [1972]; –Félix Thürlemann: Paul Klee. Analyse de trois peintures (Paul Klee. Üç Resmin Çözümlenmesi) [1982]; –Jean-Marie Floch (1942–2001): Petites mythologies de l’œil et de l’esprit. Pour une sémiotique plastique 59 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
(1985); –Anne Hénault: Les enjeux de la sémiotique (2 cilt, 1979–1983); Historie de la sémiotique (Göstergebilimin Tarihi) [1992]; –Jacques Fontanille: Le savoir partagé. Sémiotique et théorie de la connaissance chez Marcel Proust (1987); Les espaces subjectifs: introduction à la sémiotique de l’observateur (Öznel Uzamlar: Gözlemcinin Göstergebilimine Girifl) [1989]; –Herman Parret; –Jean Petitot; –Hans-Georg Ruprecht; –Alain Renier; –Claude Chabrol; –Paolo Fabbri; –Ivan Darrault; Henri Quéré; –Denis Bertrand; vb.37
• Fransa’daki göstergebilim çal›flmalar›n›n evrimini etkileyen, bu çal›flmalar› kimi kez h›zland›ran, kimi kez çeflitlendiren, kimi kez de elefltiren en “renkli kifli” Roland Barthes’t›r (1915–1980). Gerçekten de R. Barthes 1950’lerden 1970’lere uzanan süreçte göstergebilimi kendi deyifliyle bir “serüven” olarak yaflam›fl ve de¤iflik dönemlerde de¤iflik do¤rultular izlemifltir. fiimdi bu dönemleri yine kendi adland›rmalar›ndan esinlenerek yorumlayal›m: “1. Hayranl›k (ve umut) dönemi: 1950’lerde önceleri K. Marx’›n ve J.-P. Sartre’›n görüfllerinden, ard›ndan da F. de Saussure’den etkilenen R. Barthes bu birinci aflamada “toplumsal söylenbilim” (sosyal mitoloji) diye adland›r›lan ilk denemelerini gerçeklefltirir: Le degré zéro de l’écriture (Yaz›n›n S›f›r Derecesi) [1953]; Mtyhologies (Ça¤dafl Söylenler) [1957]. R. Barthes göstergebilimsel serüveninin bu an›nda, hem bir göstergebilimci (semiyolog) hem de bir söylenbilimci (mitolog) olarak göstergeleri ve ça¤dafl burjuva söylenlerini bilimsel biçimde aç›klama, ayd›nlatma umudunu edinir. Gerçekten de gelece¤i ve program›yla, göstergebilim R. Barthes’›n hayranl›kla ve umutla ba¤land›¤› bir yöntemdir art›k. 37 Paris Göstergebilim Okulu’nun yaz›nsall›k kavram›na ve metin çözümleme tekni¤ine yaklafl›m biçimi için bkz. ilerideki bölümler.
60 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
2. Bilimsellik dönemi: 1960’l› y›llarda R. Barthes, bu kez do¤rudan do¤ruya dilbilimin ve yap›sal çözümleme yöntemlerinin katk›lar›yla, daha do¤rusu bunlar› örnek alarak araflt›rma alan›n› bilimselli¤e yöneltir; göstergebilimi bir bilim olarak kurma tasar›s›ndan çok bir “sistematik” uygulamaya yönelir. Özellikle 1957 ve 1963 y›llar› aras›nda gerçeklefltirdi¤i bu çal›flmalar da birkaç y›l sonra yay›mlan›r: ‘Éléments de sémiologie’ (‘Göstergebilim ‹lkeleri’) [1964; gözden geçirilmifl ikinci bas›m 1965]; Système de la Mode (Moda Dizgesi) [1967]. R. Barthes bu dönemde göstergebilimi bilimsel bir ifllemler ve kavramlar bütünü üstüne oturtmaya çal›fl›rken F. de Saussure ve L. Hjelmslev’in dilbilim yöntemlerini örnek alm›flt›r. Ancak, ‘Éléments de sémiologie’de F. de Saussure’ün önerisini tersyüz etmekten de geri kalmaz.”38 Gerçekten de F. de Saussure, dilbilimi ileride kurulacak genel göstergeler biliminin bir bölümü olarak düflünürken, R. Barthes göstergebilimi, dilbilimin bir bölümü olarak tasarlar; çünkü, göstergebilimin ele alaca¤› dizgelerin ancak dil deste¤iyle bir gerçeklik kazanaca¤›na inan›r. R. Barthes bu yap›t›nda, göstergebilim ilkelerini yap›sal dilbilimden kaynaklanan dört bafll›k alt›nda ve ikili karfl›tl›klar biçiminde toplar: I. Dil ve Söz; II. Gösterilen ve Gösteren; III. Dizim ve Dizge; IV. Düzanlam ve Yananlam. Moda dilini inceledi¤i Système de la Mode ise R. Barthes’›n dizgelefltirme çabalar›n›n en üst aflamas›n› oluflturur. 3. Metin dönemi: 1966–1970 y›llar› aras›nda V. Propp, J. Derrida, M. Foucault, J. Lacan ve Tel Quel toplulu¤unun (özellikle J. Kristeva’n›n) etkisinde kalmaya bafllayan R. Barthes, önce 1966’da ‘Introduction à l’analyse structurale des récits’ (‘Anlat›lar›n Yap›sal Çözümlemesine Girifl’) adl› çal›flmas›n› yay›mlar. Art›k yeni bir kavram› (anlat› kavram›) gündeme 38 M. Rifat, a.g.y., s. 188–189.
61 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
getirmifltir; yap›sal çözümlemenin de s›n›rlar›n› buna göre yeniden gözden geçirmeyi amaçlar. Ama dört y›l sonra yay›mlayaca¤› S/Z adl› yap›t›yla yap›sal çözümleme modelinden uzaklaflarak ‘ço¤ul okuma’ya dayal› yeni bir metin kuram›na yönelir. J. Kristeva’n›n yaklafl›m› a¤›rl›¤›n› duyurmaya bafllam›flt›r art›k. Metin kavram›na yeni bir bak›fl aç›s› getirdi¤i dönemdir bu y›llar. 4. Umut, bilimsellik ve metin dönemlerindeki yönlendirici etkilerin süzülüp kaynaflt›¤› y›llar: R. Barthes’›n 1970–1980 aras›ndaki çal›flmalar›n› kapsar. Art›k bu y›llarda R. Barthes, araflt›rmalar›n› bir yandan Tel Quel toplulu¤unun (Ph. Sollers, J. Kristeva, vb.) çal›flmalar›yla iyice kaynaflt›rm›fl, bir yandan yar›–özyaflamöyküsel, yar›–elefltirel yap›tlar üretmeye koyulmufl, bir yandan da Collège de France’›n (Paris) Yaz›nsal Göstergebilim kürsüsünde son derece özgün, ayk›r› ve renkli göstergebilim dersleri vermeye bafllam›flt›r.39 Le plaisir du texte (Metnin Verdi¤i Haz) [1973]; Roland Barthes par Roland Barthes (Roland Barthes Roland Barthes’› Anlat›yor) [1975]; Fragments d’un discours amoureux (Bir Aflk Söyleminden Parçalar) [1977]; La leçon (Ders) [1978]; La chambre claire (Ayd›nl›k Oda) [1980] gibi yap›tlar› bu dönemde gerçeklefltirdi¤i çal›flmalar›na örnek gösterilebilir. R. Barthes art›k bu dönemde, metinleri yorumlayan ya da çözümleyen göstergebilimciler ile yaz›n elefltirmelerini, yay›mlanm›fl bir yap›t üstüne konuflan araflt›rmac›lar ya da üniversite profesörleri olarak de¤il, birer yazar olarak görmek ister. Bir metin üstüne konuflan kiflinin de yeni bir metin yaratt›¤›na ya da yaratmas› gerekti¤ine ve ancak böyle var olabilece¤ine inan›r. Çünkü R. Barthes’a göre, metinlere 39 Bu derslerin bizce en ilgi çekici olan› La préparation du roman’d›r. Yap›t›n Türkçe çevirisi için bkz: Roman›n Haz›rlan›fl› 1.
62 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
yönelik çözümlemenin kesin gelece¤i, herhangi bir çözümleme reçetesi yaratmak de¤il, bir yaz› olarak ortaya ç›kmakt›r. R. Barthes’›n sundu¤u metin kuram›n›n sonuçta tek iste¤i vard›r; bu, ortaya ç›kacak yorumun da bir metin olmas›d›r. Dolay›s›yla R. Barthes söz konusu dönemdeki göstergebilim derslerinde ve yaz›lar›nda, elefltirmenlerden, araflt›rmac›lardan, profesörlerden çok, okuyan ve yaz› üreten kiflilere seslenir. Art›k hem bir metni okurken, hem de bu metin üstüne bir yazar olarak yeni bir metin, bir yaz› üretirken haz duyma, tad alma söz konusudur. Ortada art›k bir bilimden söz edilecekse, bu, haz duyman›n, tad alman›n bilimi olacakt›r. ‹flte R. Barthes kendine özgü bu göstergebilimsel serüve40 ni yaflarken, kimi kez ayn› anda, kimi kez de art arda olarak flu temel soru(n)lar›n yan›t›n› vermeye çal›flm›flt›r hep: Yaz› nedir?; Yap›salc›l›k nedir?; Elefltiri nedir?; Okuyan–yazan özne nedir?”41
• Fransa’da Julia Kristeva’n›n (do¤. 1941) çal›flmalar› da göstergebilime bir baflka boyut getirdi ve canl›l›k kazand›rd›. Dilbilimin yan› s›ra mant›¤›n, matemati¤in, psikanalizin ve diyalektik maddecili¤in kavramlar›ndan yararlanan J. Kristeva, göstergebilimi bir elefltirel bilim ve/ya da bilimin elefltirisi olarak gördü. 1968’de yay›mlad›¤› Semeiotike. Recherches pour une sémanalyse (Göstergebilim. Bir Göstergeçözüm ‹çin Araflt›rmalar) adl› yap›t›nda göstergebilimsel çözümleme için 40 R. Barthes’›n göstergebilimle ilgili ayr› ayr› yay›mlanm›fl yaz›lar› ölümünden sonra L‘Aventure sémiologique (Göstergebilimsel Serüven) [1985] ad› alt›nda biraraya getirilmifltir. ‹çindeki ilk yaz› da ayn› bafll›¤› tafl›maktad›r. Bu yaz›n›n Türkçe çevirisi için bkz. R. Barthes, Göstergebilimsel Serüven, 5. bask›, s. 3–19. Ayr›ca R. Barthes’›n daha ayr›nt›l› de¤erlendirilmesi için bkz.: M. Rifat, XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar›, 1, 2; M. Rifat (haz›rlayan), Roland Barthes: “Yazma Arzusu”. 41 M. Rifat, XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› 1, s. 189–190.
63 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
yeni bir kavram önerdi: Göstergeçözüm ya da anlamçözüm (Frans›zcas› sémanalyse). Böylece metin çözümleme anlay›fl›n› temelde psikanalize (ruhçözüme) ba¤lad›¤›n› gösterdi. Bu arada M. Bahtin’den de metinleraras› iliflkiler kavram›n› alarak gelifltirdi. J. Kristeva’n›n göstergeçözüm yöntemi temelde flu iki kavram›n ve aflaman›n ay›rt edilmesine dayan›r: Üreten metin (Frans›zcas› génotexte) ve üretilmifl metin (Frans›zcas› phénotexte). Üreten metin, bir metnin üretilece¤i mant›ksal, derin düzeyi, yani do¤rudan do¤ruya üretme aflamas›n› belirtir. Üretilmifl metnin yap›land›¤› yerdir üreten metin. Göstergelerin içtepilerle donand›¤› aflamad›r; anlam üretiminin as›l kayna¤›d›r. Bu aç›dan üreten metin hem dilseldir hem de içtepisel. Üreten metin, ortaya ç›km›fl, sonuçlanm›fl olan üretilmifl metindeki (olgu metin de diyebiliriz) Özne’nin oluflumuna özgü mant›ksal ifllemleri ortaya koyar. Üretilmifl metin ise üretimi bitmifl, sonuçlanm›fl, biçimsel olarak kapanm›fl metin düzeyini gösterir. “J. Kristeva’ya göre bir metin, üretkenli¤i simgeler; yaln›zca bitmifl bir çal›flman›n ürünü de¤il ama metnin üreticisi ile okurunun bulufltu¤u bir üretimin oluflma alan›d›r. Bundan da bir metnin, sürekli bir üretim, bir çal›flma içinde bulundu¤u ortaya ç›kar. Metnin böyle bir üretkenli¤i de yaln›zca dilsel boyutu inceleyen dilbilimsel bir betimlemeyle saptanamaz. Bu nedenle göstergeçözüm, üreten metin ile üretilmifl metin aras›ndaki iliflkileri inceler. J. Kristeva’n›n bu yaklafl›m›, bir bak›ma konuflan ya da üreten Özne’nin nas›l hareket etti¤ini, nas›l yön de¤ifltirdi¤ini (...) ve yine nas›l yitip gitti¤ini araflt›rmakt›r. Öte yandan yine bu yaklafl›ma ba¤l› olarak (...) J. Kristeva her metinde baflka metinlerin bulundu¤unu kabul eder. Hem eski kültürün hem de çevresel kültürlerin metinleridir 64 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
bunlar. Bir baflka deyiflle, her metin eski ve çevre metinlerin yeni bir dokusudur. (...) Bu da her metnin varolufl koflulu olan metinleraras› iliflkileri (Fr. intertextualité), ç›kar›r ortaya. J. Kristeva’n›n göstergeçözüm kuram›na toplumsal ve tarihsel boyut kazand›ran da iflte bu metinleraras› iliflkilerdir. Gerçekten de J. Kristeva, bir metnin hem tarihi görüp okudu¤unu, hem de tarihin içinde yer ald›¤›n› söyler. Buna ba¤l› olarak da göstergeçözüm, metinleri öbür metinler içinde, bir baflka deyiflle toplum ve tarih içinde de¤erlendirir.”42 J. Kristeva, göstergeçözüm anlay›fl›n› Tel Quel dergisinde gündeme getirmifl ve özellikle R. Barthes’›n deste¤ini görmüfltür. Göstergebilimle ilgili öbür yap›tlar› aras›nda özellikle flunlar› sayabiliriz: Le texte du roman (Roman›n Metni) [1970]; La révolution du langage poétique (fiiirsel Dilin Devrimi) [1974]; Le langage, cet inconnu (fiu Bilinmeyen Dil) [1981]; vb. Fransa’da 1960 sonras›nda göstergebilimle ba¤lant›l› alanlarda adlar›n› duyuran öbür araflt›rmac›lar aras›nda da flu kiflileri (ilgi duyduklar› konularla birlikte) belirtmemiz gerekir:
• F. de Saussure – É. Buyssens – A. Martinet do¤rultusundaki ifllevsel dilbilimden esinlenerek bildiriflim amaçl› dild›fl› gösterge dizgelerini inceleyen Georges Mounin (1910–1993), Luis J. Prieto (1926–1996) ve Jeanne Martinet bildiriflim göstergebilimi diye adland›r›lan bir do¤rultuda çal›flmalar yapt›lar. • Önceleri Rus biçimcilerinin, özellikle de R. Jakobson’un görüfllerinden, sonralar› da M. Bahtin’in kavramlar›ndan esinlenen Tzvetan Todorov (do¤. 1939), ortaya koydu¤u yaz›nbilim anlay›fl›yla dikkati çekti. Metinleri dilbilim kategorilerinden yararlanarak inceleyen bir anlat› çözümleme modeli gelifltirdi; ayr›ca yaz›nsal elefltiri denemeleriyle de dik42 M. Rifat, a.g.y., s. 142–143.
65 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
kati çekti. Konumuzla ilgili yap›tlar› özellikle flunlard›r: Grammaire du Décaméron (Dekameron’un Dilbilgisi) [1969]; Poétique de la prose (Düzyaz›n›n Yaz›nbilimi) [1971]; Poétique (Yaz›nbilim) [1973]; Théories du symbole (Simge Kuramlar›) [1977]; Les genres du discours (Söylemin Türleri) [1978]; Introduction à la littérature fantastique (Fantastik Edebiyata Girifl) [1979]; Mikhaïl Bakhtine, le principe dialogique (Mihail Bahtin, Diyalojizm ‹lkesi) [1981]; Critique de la critique (Elefltirinin Elefltirisi) [1984]; vb.
• Frans›z yaz›nbiliminin önde gelen temsilcilerinden biri de Gérard Genette’tir (do¤. 1930). Anlat› tekniklerini ve türlerini, anlat›daki bak›fl aç›lar›n›, metinleraras› iliflkileri, anlat›lardaki öykülemeyi ve zamanlar›n düzenleniflini kendine özgü bir biçimde ele alan G. Genette görüfllerini daha çok Figures (5 cilt; 1966, 1969, 1972, 1999, 2000) bafll›kl› yap›tlar›nda ortaya koymufltur. G. Genette’nin öbür yap›tlar› aras›nda da özellikle flunlar say›labilir: Mimologiques (1976); Introduction à l’architexte (Önmetne Girifl) [1979]; Palimpsestes [1982]; Nouveau discours du récit (Anlat›n›n Yeni Söylemi) [1983]; L’Œuvre de l’art (Sanat(›n) Yap›t›) [1994]; vb.43 • Fransa’da göstergebilimsel çal›flmalar›yla dikkati çeken öbür araflt›rmac›lar› da flöyle s›ralayabiliriz: – Sinema göstergebilimiyle ilgilenen Christian Metz (1931–1993): Essais sur la signification au cinéma (Sinemada Anlamlama Üstüne Denemeler) [2 cilt, 1968, 1972]; Langage et cinéma (Dil ve Sinema) [1971]; Essais sémiotiques (Göstergebilim Denemeleri) [1977]; –anlat›lar›n mant›ksal yap›s›na iliflkin bir çözümleme modeli gelifltiren Claude Bremond (do¤. 1929): Logique du récit (Anlat›43 G. Genette’in anlat› türleri, anlat›daki bak›fl aç›lar› ve metinleraras› iliflkiler konusundaki görüflleri için bkz. M. Rifat, a.g.y., s. 146–149.
66 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
n›n Mant›¤›) [1973]; –Nicolas Ruwet (1932–2001): Langage, musique et poésie (Dil, Müzik ve fiiir) [1972]; – H. Meschonnic (1932–2009): Pour la poétique (Yaz›nbilim ‹çin) [4 cilt, 1970-1973, 1977]; –L. Marin (1931–1992): Études sémiologiques. Écritures. Peintures (Göstergebilimsel ‹ncelemeler. Yaz›lar. Resimler) [1971]; –Philippe Hamon: Introduction à l’analyse du descriptif (Betimselin Çözümlemesine Girifl) [1981]; Texte et idéologie (Metin ve ‹deoloji) [1984]; –yorumbilim çal›flmalar›yla dikkati çeken ve Paris Göstergebilim Okulu’yla yak›n bir ba¤lant› içinde bulunan Paul Ricœur (1913-2005): Le conflit des interprétations (Yorumlar›n Çat›flmas›) [1969]; Temps et récit44 (Zaman ve Anlat›) [3 cilt, 1983–1985]; vb. • Bu arada, Fransa’daki etkinliklerle ilgili olarak bir de felsefeci Jacques Derrida’dan (1930–2004) söz etmemiz gerekir. Yukar›da yap›bozucu elefltiriyi ele al›rken, J. Derrida’n›n görüfllerinin, bu yaklafl›m biçiminin do¤mas›na yol açm›fl oldu¤unu belirtmifltik. Gerçekten de sesmerkezci dilbilim kuramlar› yerine yaz› kavram›na önem veren yaz›bilimi (Frans›zcas› grammatologie) ve yap›bozma (Frans›zcas› déconstruction) ifllemini ortaya atan J. Derrida Fransa’da özellikle 1960’l› ve 1970’li y›llarda etkili olmufltu. Ama kendi görüfllerine dayal› bir elefltiri ak›m›n›n (yap›bozucu elefltiri) ABD’de geliflmesinden sonra J. Derrida son y›llarda Fransa’da yeniden ilgi görmeye bafllad›. Daha çok felsefenin s›n›rlar› içinde yer alan yap›tlar› aras›nda özellikle flunlar› belirtebiliriz: L’Écriture et la différence (Yaz› ve Ayr›m) [1967]; La Voix et le Phénomène (Ses ve Olgu) [1967]; De la grammatologie 44 P. Ricœur’ün yorumbilimle ilgili yaklafl›m› için bkz. M. Rifat, “‘Daha ‹yi Anlamak ‹çin Daha Fazla Aç›klamak’ ‹steyen Bir Yorumbilimci: Paul Ricœur”, Cogito, 56 (Paul Ricœur Özel Say›s›), Güz 2008, s. 51–58; P. Ricœur, Zaman ve Anlat› 1: Zaman–Olayörgüsü–Üçlü Mimesis; Zaman ve Anlat› 2: Tarih ve Anlat›.
67 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
(Yaz›bilim Üstüne) [1968]; La dissémination (Yay›lma) [1972]; Marges de la philosophie (Felsefenin S›n›rlar›) [1972]; Positions (Konumlar) [1972]; L’Archéologie du frivole (Bofl fieylerin Arkeolojisi) [1973]; La Vérité en peinture (Resimde Gerçeklik) [1978]; Éperons: les styles de Nietzsche (1978); La Carte postale. De Socrate à Freud et au-delà (1980); Otobiographies (1984); Mémoires, Pour Paul de Man [1988]; Apories (1995); vb.
* Dünya göstergebilim kaynakçalar›na girmifl, kendi alanlar›nda kuramsal aç›dan etkili olmufl flu kiflileri de özellikle belirtelim: Yorumbilim: Hans-Georg Gadamer (1900–2002), Eric D. Hirsch (do¤. 1928); metin dilbilimi: Janos Sandor Petöfi (do¤. 1931); üretici yaz›nbilim ve edimbilim: Teun Van Dijk, Thomas G. Pavel (do¤. 1941); yaz›n göstergebilimi ve tiyatro göstergebilimi: André Helbo (do¤. 1947); matematik ve göstergebilim: Solomon Marcus (do¤. 1925); felsefe, mant›k ve göstergebilim: Georges Kalinowski; görsel göstergebilim: René Lindekens; sözbilim: Groupem, A. Kibedi-Varga, Jean-Marie Klinkenberg; genel edimbilim: John R. Searle (do¤. 1932); anlat›bilim: JeanMichel Adam; vb. [Aç›klama: Göstergebilimle yak›ndan ba¤lant›l› olan yaz›nsal elefltiri (L. Spitzer, E. Auerbach, Yeni–Elefltiri Ak›m›), toplumbilimsel elefltiri (L. Goldmann), felsefi elefltiri (G. Deleuze), ruhsal elefltiri (Ch. Mauron), oluflsal (genetik) elefltiri için bkz. M. Rifat: XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› 1; Yaklafl›mlar›yla Elefltiri Kuramc›lar›.] • Türkiye’de. –1930’lu y›llarda Leo Spitzer’in (1887–1960), 1930’lu ve 1940’l› y›llarda Erich Auerbach’›n (1892–1957), 1958–1962 y›llar› aras›nda da Algirdas Julien Greimas’›n (1917–1992) Türkiye’de ders vermifl olmas› metin inceleme ve yorumlama yöntemlerinin geliflmesine, dil ve edebiyat kuram68 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin Tarihçesi
lar›na özel bir ilgi gösterilmesine elveriflli bir ortam haz›rlad›. 1960’lardan bafllayarak daha çok dilbilimin ve insanbilimin (antropolojinin) sa¤lad›¤› kavram ve ilkelere dayan›larak yap›lan göstergebilimsel çal›flmalar daha sonraki y›llarda özellikle genel göstergebilim, tiyatro göstergebilimi, masal çözümlemesi, sinema göstergebilimi, anlat›bilim, yorumbilim, dil felsefesi, al›mlama esteti¤i, yap›bozucu elefltiri alanlar›nda gerçeklefltirilen telif ve çeviri çal›flmalarla çeflitlendi. Gerek do¤rudan do¤ruya göstergebilim alan› içinde, gerekse göstergebilimle yak›ndan ba¤lant›l› alanlarda (özellikle de edebiyat elefltirisi; metin incelemesi; anlat›sal bak›fl aç›s›; tiyatro, sinema, mimarl›k, reklam incelemeleri; vb.) çal›flmalar yapm›fl yazar ve araflt›rmac›lar aras›nda özellikle flu adlar› sayabiliriz: Adnan Benk, Tahsin Yücel, Süheylâ Bavrav, Mehmet Rifat, Akflit Göktürk, Berna Moran, Do¤an Aksan, Gül Ifl›k, Fatma Erkman, Enis Batur, O¤uz Demiralp, Önay Sözer, fiârâ Say›n, Ayflegül Yüksel, Sema Rifat, Nükhet (Gündefl) Güz, Veyis Özek, Ayfle Eziler K›ran, Seçil Büker, vb. [Ayr›ca bkz. ileride “Türkiye’de Göstergebilimle ‹lgili Bafll›ca Çal›flmalardan” bafll›kl› bölüm.]
69 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
IV. BÖLÜM
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
MET‹N ELEfiT‹R‹S‹N‹ ETK‹LEYEN ‹K‹ GÖSTERGEB‹L‹MSEL MODEL: EYLEYENLER MODEL‹ / ‹fiLEVLER MODEL‹*
Anlamlama göstergebilimi yöntemsel aç›dan bir bütün olarak kullan›labilece¤i gibi, kuram›n özellikle anlat› boyutu için gelifltirmifl oldu¤u modeller de yaz›nsal elefltiriyi, yaz›nsal incelemeleri, metin aç›klamalar›n› ya da anlat› çözümleme tekniklerini büyük ölçüde etkilemifltir. Biz flimdi burada metin elefltirisine yön vermifl iki göstergebilimsel model üstünde durmak istiyoruz: eyleyenler modeli ile ifllevler modeli. 1. Eyleyenler modeli: Anlat›lar, çok de¤iflik biçimlerde gerçekleflme durumu bulsalar da anlat›daki olaylar ayn› tip–kifliler (eyleyenler: Fr. actants) çevresinde geliflme gösterirler; bu eyleyenlerin özellikleri de anlat›daki iliflkilerine göre belirlenir. Eyleyenler, anlat› dilbilgisinin (anlat› sözdiziminin) de¤iflik kiflileridir. A. J. Greimas, kuram›n›n 1966’daki aflamas›nda alt› eyleyenli bir model oluflturmufltur: * Bu bölüm için ayr›ca bkz. M. Rifat, “Algirdas Julien Greimas ve Paris Göstergebilim Okulu”, XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› 1.
73 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
GÖNDEREN
YARDIMEDEN
NESNE
ÖZNE
GÖNDER‹LEN
KARfiIÇIKAN
Bu eyleyenler modeli do¤rudan do¤ruya Özne’nin (kahraman›n) ulaflmay› amaçlad›¤› ve Gönderen ile Gönderilen aras›nda bir iletiflim birimi olarak konumlanan Nesne çevresinde odaklan›r. Özne’nin iste¤iyse, Yard›meden ile Karfl›ç›kan’›n anlat›da oynayacaklar› rollere (yapt›r›mlara) göre biçimlenir. Bu modeldeki kavramlar› flöyle aç›klayabiliriz: – Gönderen: Anlat›y› harekete geçirir. Aray›fl›n Nesne’sini belirler ve eksikli¤i duyulan bu Nesne’nin bulunmas› için bir kifliyi (kahraman›, Özne’yi) göreve ça¤›r›r; – Nesne: Anlat›da aran›lan eyleyen; aray›fl›n konusu; – Özne: Gönderenin ça¤r›s›na uyarak onunla bir anlaflma (sözleflme) yapan ve aray›fl›n konusu olan Nesne’yi bulup getirmekle görevlendirilen eyleyen (kahraman); – Karfl›ç›kan: Özne’nin aray›fl›n› durdurmaya, engellemeye çal›flan eyleyen, Karfl›t–Özne. – Yard›meden: Özne’nin aray›fl›n› kolaylaflt›ran, ona görevini yerine getirmede katk›da bulunan eyleyen: Özne/Nesne aras›ndaki iletiflimi kolaylaflt›r›r. – Gönderilen: Aray›fl›n konusu olan Nesne’yi Özne’nin aray›fl› sonunda elde eden ve Özne’yi ödüllendiren eyleyen. Özne’nin baflar›s›zl›¤› karfl›s›nda da onu bafllang›çta yap›lan anlaflma gere¤i cezaland›racak olan eyleyen. 2. ‹fllevler modeli: Anlat›lar ifllevler diye adland›r›lan, eylem-tiplerinin zincirlenifline göre betimlenebilirler. Bu ifllevlere verilen adlarla da anlat›daki eylemler (yani ifllevler) betim74 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Metin Elefltirisini Etkileyen ‹ki Göstergebilimsel Model
lenmifl olur. V. Propp’un Rus halk masallar›na iliflkin olarak saptad›¤› otuz bir ifllev böyle bir model ortaya koymufltur. A. J. Greimas ise V. Propp’un masallara iliflkin incelemesinde saptad›¤› otuz bir ifllevi yeniden s›n›fland›rarak bunlar› anlat›n›n genel bir aray›fl flemas› içine yerlefltirir. Anlat›da Özne’nin aray›fl›nda yaflad›¤› eylemleri üç aflamal› s›namalar bütünü olarak tasarlar ve otuz bir ifllevi bu aflamalar içinde bölüfltürür. Bir bak›ma V. Propp’un kuram›n› kendi göstergebilimsel bak›fl aç›s›na göre yeniden dizgelefltirir. Buna göre her anlat› bir bafllang›ç durumu ile bir sonuç durumu aras›ndaki dönüflümün gerçekleflmesiyle oluflur. Dönüflüm eylemi de söz konusu iki durum aras›ndaki üç s›namaya ayr›l›r: – Yetilendirici s›nama: Özne, aray›fl›n› gerçeklefltirebilmek için gereken yetenekleri edinir, edinmeye çal›fl›r; – Sonuçland›r›c› s›nama: Özne arad›¤›, kavuflmay› arzulad›¤› Nesne’ye ulaflabilmek için gereken edimleri yerine getirir (temel s›nama da denir); – Onurland›r›c› s›nama: Özne’nin, temel eylemini baflar›yla sonuçland›rmas›ndan sonra, yani Nesne’yi bulup Gönderilen’e teslim etmesinden sonra ödüllendirilmesi (baflar›s›zl›k söz konusuysa onurland›rma cezaland›rmaya dönüflecektir). Eyleyenler anlat›da ifllevleriyle belirlendi¤ine göre, eyleyenler modeliyle ifllevler modelininin çözümlemede kaynaflt›r›lmas› kendili¤inden olacakt›r: GÖNDEREN
yetilendirici s›nama
YARDIMEDEN
NESNE
onurland›r›c› s›nama
GÖNDER‹LEN
sonuçland›r›c› s›nama ÖZNE
KARfiIÇIKAN
75 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
Gerek bu iki model, gerekse kuram›n›n öteki aflamalar› için bkz. yukar›da 3. Bölümün IV. altbölümünde ‘Fransa’da’ kesimi. Ayr›ca bkz ileride 5., 7., 8. Bölümler. [Greimas kuram›n› daha ayr›nt›l› tan›tan ve uygulayan Türkçe yap›tlar için de bkz. Kaynakça’da Mehmet Rifat.]
76 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
V. BÖLÜM
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
TEMEL YAPI ÇÖZÜMLEMES‹NDE BAfiVURULAN GÖSTERGEB‹L‹MSEL DÖRTGEN MODEL‹
Herhangi bir anlam evreninin temel yap›s›n› oluflturan soyut birimleri ve bu birimler aras›ndaki iliflkileri belirlemek, s›n›fland›rmak ve sergilemek için anlamlama göstergebilimi (A. J. Greimas) taraf›ndan gelifltirilen mant›ksal örnek ve bu örne¤in çizimsel gösterimi göstergebilimsel dörtgen (Frans›zcas› carré sémiotique) diye adland›r›l›r. Bu modelde ortaya konan iliflkiler düzeni, bir anlaml› bütünün soyut ve mant›ksal düzeyde oluflmas›n› sa¤layan temel anlamsal yap› (ikilikler) ile temel sözdizimsel yap›y› (ikili¤in ö¤eleri aras›ndaki mant›ksal iliflkiler, dönüflümler) de¤erlendirmeye yarar. Göstergebilimsel dörtgen çizimini (sözcüksel birimlerle birlikte) ve çizimde yer alan ö¤eleri, verece¤imiz bir örnekle aç›klayal›m: A A2 “çirkin”
A1 “güzel”
A2 “çirkin olmayan”
A
A1 “güzel olmayan”
79 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
A A1 A1 A1 A2 A1 A2
ve ve ve ve ve ve ve
A A2 A2 A1 A2 A2 A1
: Anlam eksenleri : Karfl›tl›klar : Altkarfl›tl›klar : Çeliflikler : Çeliflikler : Birbirini içeren (tümleyen) ö¤eler : Karfl›tl›k ve altkarfl›tl›k ba¤›nt›s› : Çeliflki ba¤›nt›s› : ‹çerme (tümleme) ba¤›nt›s›
Aç›klamam›z› göstergebilimsel dörtgen üstüne yerlefltirdi¤imiz sözcüksel birimlere göre yapacak olursak “güzel’in karfl›t ö¤esi “çirkin”dir, çeliflik ö¤esiyse “güzel olmayan’d›r. Öte yandan “güzel” ile “çirkin olmayan” ve “çirkin” ile de “güzel olmayan” karfl›l›kl› olarak birbirlerini içerirler (tümlerler). Demek ki “güzel’den ya da “çirkin’den kalkarak karfl›t, çeliflik ve içerilen ö¤eleri bulabiliriz. Dönüflümleri sa¤layan mant›ksal ifllemlerse de¤illeme, varlama ve dolay›s›yla içermedir. Göstergebilimsel dörtgen modelinin bir metne uygulanmas›n› ilerideki 8. Bölümde ele alaca¤›z. [Ayr›ca bkz. M. Rifat, Homo Semioticus ve Genel Göstergebilim Sorunlar›.]
80 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
VI. BÖLÜM
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
GÖSTERGEB‹L‹M AÇISINDAN YAZINSALLIK KAVRAMI*
I. Yaz›nsall›k Kavram›n›n Ortaya Ç›k›fl› Göstergebilim, özellikle de Paris Göstergebilim Okulu’nun gelifltirdi¤i mant›ksal–matematiksel göstergebilim (anlamlama göstergebilimi) kurulufl aflamas›na denk düflen y›llarda (1960–1980 aras›), uygulama alan› olarak daha çok yaz›n› (edebiyat›) seçmifl, ayr›ca halk edebiyat›n›n örneklerinden olan ola¤anüstü masallar› da inceleme konusu yapm›flt›. Yaz›nsal metinler üstünde yap›lan bu çözümleme çal›flmalar›nda, bir yandan kuramsal çözümleme modeli oluflturulurken, öte yandan da yaz›n’›n ne oldu¤u, ne tür metinlere “yaz›nsal metin” dendi¤i, yaz›nsal diye adland›r›lan metinleri öbür metin türlerinden ay›ran özelliklerin neler oldu¤u araflt›r›l›yordu. 1960’l› ve 1970’li y›llarda metin türlerini saptama, metinlerin tipolojisini düzenleme çal›flmalar› sürdürülürken, y›llar önce, 1920’lerde, R. Jakobson ile öbür Rus biçimcileri taraf›ndan ortaya at›lm›fl ve s›n›rlar› araflt›rma konusu yap›lm›fl yaz›nsall›k (Rusças› literaturnost) kavram› da yeniden gündeme gelmiflti. R. Jakobson’a göre, yaz›n biliminin konusu yaz›n de¤il, yaz›nsall›k olacakt›; bir baflka deyiflle, belli bir yap›t› yaz›nsal yapan fleyi araflt›racakt› bu yaz›n bilimi.1 * Bu bölüme Gösterge Elefltirisi adl› kitab›m›zda da yer verilmifltir 1 Bkz. R. Jakobson, Questions de poétique, s. 15.
83 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
Rus biçimcileri, bu amaçla yapt›klar› incelemelerde, yaz›nsal özellikleri, bir ifllevler bütünü olan “biçim” boyutunda aram›fllar ve yaz›n’a özgü birtak›m anlat›m tekniklerinden söz etmifllerdi. Yaz›nsall›k, 1960’l› ve 1970’li y›llarda, yeniden ele al›n›rken, yaz›nsal diye adland›r›lan metinlerin öbür metinlerden ayr›lmas›n› sa¤layan metiniçi nitelikler (metnin yap›s›na özgü nitelikler), dolay›s›yla yap›ya iliflkin baz› ölçütler bulunup bulunmad›¤› üstünde duruldu. Dilbilimciler, elefltirmenler, göstergebilimciler, biçem sorunlar›yla ilgilenen araflt›rmac›lar ortaya de¤iflik ama birbirini bütünleyen görüfller att›lar. 1970’li y›llar›n bafllar›ndaki tart›flmalara ve görüfllere dayanarak, biz de 1976’da, yaz›nsall›k sorunlar›na dilbilim ve göstergebilim aç›s›ndan yaklaflan, yap›lan araflt›rmalar› ve belirlenen ölçütleri tan›tan, Türk yaz›n›ndan örneklere dayanarak bir bireflime gitmeye çal›flan bir kitap yay›mlad›k.2 1976’dan günümüze uzunca bir süre geçti. Bu süre, geliflmekte olan bir bilimsel tasar› (göstergebilimsel tasar›) için çok önemli bir süreydi. Nitekim, bafllang›çta yaz›nsal metinlerle s›n›rl› kalan araflt›rmalardan, giderek her çeflit metnin inceleme konusu yap›ld›¤› araflt›rmalara geçildi. Yaln›zca yaz›l› metinler de¤il, anlaml› bir bütün de¤eri tafl›yan de¤iflik dizgeler (müzik, mimarl›k, siyaset, hukuk, vb.) de incelendi. Bu çal›flmalar sonucunda, en yal›ndan en karmafl›¤a çeflitli söylem (metin) türlerinin ay›r›c› özellikleri belirlenmifl oldu. 1920’lerde R. Jakobson ve Rus biçimcilerinin, 1960’l› ve 1970’li y›llarda göstergebilimcilerin sözünü ettikleri yaz›nsall›k kavram› da bu yeni geliflmeler sonucu, metinlerin iç özellikleriyle belirlenebilecek bir kavram olarak görülmenin 2 M. Rifat, Yaz›nsal Betik Üstüne Araflt›rmalar. (O y›llarda “metin” terimi yerine “betik” terimini kullanm›flt›k. Ama bu sözcük, dar bir çevre d›fl›nda, yay›lma alan› bulamad›.)
84 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim Aç›s›ndan Yaz›nsall›k Kavram›
yan› s›ra, ça¤lara, kültürlere, toplumsal de¤erlere göre de de¤iflim geçiren bir kavram olarak tan›mlanmaya bafllam›flt›. 1976’da yay›mlad›¤›m›z kitapta o günün kuramsal yaklafl›mlar›na dayanarak belirlemifl oldu¤umuz yaz›nsall›k niteliklerini ya da ölçütlerini, burada flimdi yeniden, daha genifl, daha kuramsal bir biçimde ele al›rken, son y›llardaki göstergebilimsel geliflmeleri, de¤erlendirmeleri ve bak›fl aç›lar›n› da tart›flarak vermeye çal›flaca¤›z.
II. “Yaz›nsal Metin” Kavram›n›n Varsay›msal Bir Tan›m› Yaz›nsal göstergebilim (edebiyat semiyoti¤i) aç›s›ndan yaz›n, belli bir toplumsal kültür taraf›ndan yaz›nsal olarak kabul edilen ve kendine özgü niteliklerle donanm›fl iki temel düzlemden (anlat›m ve içerik) oluflan metinler toplam›d›r. Kuflkusuz böyle bir tan›mlama, kendi içinde, tan›mlanmas› gereken iki ayr› kavram içermektedir. Yaz›nsal ve metin. Burada bütünüyle, yaz›nsall›k kavram›n›n tart›flmas›na yöneldi¤imizden, bu birinci kavram› ilk aflamada tan›mlamam›z olanaks›z. Ama metin kavram›n› az çok belirleyebiliriz. Metin, göstergebilim aç›s›ndan, söylem (dilsel boyuttaki birimlerin iliflkileri; anlat›m düzlemi) ile anlat›3 (anlam ve öyküleme boyutundaki birimlerin iliflkileri; içerik düzlemi) düzlemlerinden ve bu düzlemlerin birbiriyle olan iliflkilerinden oluflan bir bütündür. Bu iki düzlem de, birbirinden görece olarak ba¤›ms›z katmanlardan oluflur. fiimdi yaz›nsal ve metin kavramlar›n› birlefltirip, ortaya ç›kan bütünün (yaz›nsal metin), öbür bütünlerden (öbür metinler) ayr›lmas›n› sa¤layan özellikler 3 Burada anlat› kavram›n› daha önce ele ald›¤›m›z genifl anlam›yla de¤il de dar ve teknik anlam›yla kullan›yoruz.
85 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
bulunup bulunmad›¤›n› araflt›ral›m. Bir baflka deyiflle, yaz›nsal metnin ay›r›c› özellikleri diye ortaya at›l›p tart›fl›lan niteliklere ya da ölçütlere bakal›m ve bunlar›n göstergebilim aç›s›ndan ne derece geçerli olduklar›n› tart›flal›m.
III. Yaz›nsall›k Nitelikleri, Ölçütleri ve Postulatlar› Burada yaz›nsall›k kavram›n›, birbiriyle ba¤lant›l›, birbirini içeren de¤iflik aç›lardan ele al›rken, belli nitelikleri, ölçütleri ve postulatlar› tart›flmaya ve de¤erlendirmeye çal›flaca¤›z.
III. 1. Yaz›nsal Metin “Aç›k” Bir Bütün müdür, Yoksa “Kapal›” Bir Bütün mü? Metinlerin kabaca iki düzlemden kurulu olduklar›n› kabul etti¤imize göre, yaz›nsal metinlerin de aç›kl›¤› ya da kapal›l›¤› sorununu bu iki düzleme göre de¤erlendirmemiz gerekir. Önce, söylem diye adland›rd›¤›m›z ve çeflitli dilsel ö¤elerin birbiriyle birleflmesinden oluflan düzlemi ele alal›m (bu düzeye bir baflka terimle anlat›m düzlemi de diyebiliriz). Söylem düzleminin kapal› olmas›, kendi bütünleniflini, tamamlan›fl›n› bir kapal›l›k göstergesiyle gerçeklefltirmesine ba¤l›d›r. Söylem düzlemini, anlat›m düzlemi olarak da adland›rd›¤›m›za göre, söylemin kapal›l›¤›n›, anlat›m›n yeni birimlerle ço¤almas›na son veren bir gösterge, okura önceden “göz k›rpan” bir birim, bir iflaret kullan›lmas› olarak ele alabiliriz. Anlat›m boyutunda, bir bafllang›ç ile bir sonuç belirten özelliklerin bulunmas›, söylemin aç›l›fl ve kapan›fl yerlerini gösterir. Sözgelimi, bir fliirin bafl›na konan Gazel, Sone gibi adlar (bafll›klar) daha giriflte, okura, fliirin nerede kapanaca¤›n›, aç›kl›¤›n söylem aç›s›ndan ne zaman ve nerede bitece¤ini belirten göstergelerdir. Gazel bafll›¤›, fliirin genelde 86 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim Aç›s›ndan Yaz›nsall›k Kavram›
5 ile 15 beyit, ço¤unlukla da 5 ile 10 beyit aras›na s›k›flt›¤›n› belirtirken, bir Sone bafll›¤› da fliirin 14 dizede bitece¤ini (4+4+3+3) gösterir. Demek ki, kurallar› belirlenmifl, de¤iflmeyen, sabit biçimli fliir türlerinin söylem aç›s›ndan yaz›l›fl program› bir kapal›l›¤›n belirtisidir. Metinleri biçimsel aç›dan kapal› bir nesne yapan, dolay›s›yla yine söylem boyutuna iliflkin olan temel özelliklerden biri de noktalama iflaretlerinin kullan›m›d›r. Bu, yaz›nsal metinler için de geçerlidir. ‹lk sat›r› bafllatan büyük harf ile son sat›r› kapatan bitifl noktas› aras›nda kalm›fl, böylece söylem boyutunun aç›l›p kapand›¤› metinler en çok rastlanan metinler olmufl, hatta metin kavram› bile ilk sat›r› bafllatan büyük harf ile son sat›r› kapatan nokta aras›ndaki bütün olarak tan›mlanmaya çal›fl›lm›flt›. Noktalama iflaretlerinin, yaz›nsal metinlerde de söylem boyutunun aç›l›p kapat›lmas›nda çok s›kça kullan›lan birimler oldu¤u bir gerçektir. Ancak noktalama iflaretlerine hiç yer vermeyen ve “yaz›nsal” diye adland›r›lan metin örneklerine de rastlan›r. Frans›z flairleri aras›nda Mallarmé (Un coup de dés jamais n’abolira le hasard) ile Apollinaire’in (Calligrammes), Türk flairleri aras›nda Turgut Uyar (Divan), Asaf Halet Çelebi (Om Mani Padme Hum), Attilâ ‹lhan (Yasak Seviflmek; Böyle Bir Sevmek), Can Yücel (Beflibiryerde’deki “Naat”), Salâh Birsel (Haydar Haydar), Arif Dino (Çok Yaflas›n Ölüler’deki “Matematik fiiir Gözlerin”), Cemal Süreya (Üvercinka), vb’n›n birçok fliirinde, noktalama iflaretlerinin ve büyük harf/küçük harf ayr›m›na dayanan bir kullan›m›n bulunmad›¤›n› görürüz. Türk flairleri aras›nda özellikle Turgut Uyar, Asaf Halet Çelebi ve Attilâ ‹lhan’›n söz konusu kitaplar›nda, fliirler genellikle noktalama iflaretlerinden ve büyük harf kullan›m›ndan ar›nd›r›lm›flt›r. Öbür flairlerin metinlerindeyse, sat›r bafllar› büyük 87 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
harfle bafllarken birçok fliirde noktalama iflareti görülmez. Dolay›s›yla, bu fliirler, söylem boyutu aç›s›ndan kendi kapal›l›k göstergelerini tafl›mazlar: Bu aç›dan söylem boyutu aç›k b›rak›lm›fl fliirlerdir bunlar. Geleneksel s›n›fland›rmalarda, yaz›nsal metinlerin bir alt türü olarak belirlenen fliirlerin söylem boyutundaki kapal›l›k göstergesine bir baflka örnek de, halk fliirinden verilebilir. Baz› halk fliirlerinde ozan›n ad›n›n geçmesiyle, dizelerin sona erece¤i iflareti verilmifl olur. Böyle bir fliir, biçimsel boyutundaki kapal›l›k göstergesini yine kendi içinde üretmektedir. Öte yandan, halk edebiyat› ürünlerinden bir baflka metin türü olan Karagöz metinlerini ele ald›¤›m›zda, burada, söylem boyutundaki kapan›fl göstergesine daha aç›k seçik bir örnek verebiliriz: “Y›kt›n perdeyi eyledin viran / Varay›m sahibine haber vereyim hemân.” Bu sözler Karagöz oyununun söylem boyutunda bitiflini, kapan›fl›n›, bütünleniflini gösteren ö¤elerdir. Söylem boyutundaki kapal›l›k ve aç›kl›k özelliklerinden sonra, flimdi de yaz›nsal metinlerin anlat› düzlemindeki kapal›l›¤›n› ve aç›kl›¤›n› ele alal›m. Anlat› düzlemi, anlam ve öyküleme boyutudur. Bir baflka deyiflle, anlat› sözcü¤ünden olaylar örgüsünü oluflturan ve eyleme kat›lan ifllevsel birimlerin4 aralar›ndaki iliflkileri ve bu iliflkilerin yaratt›¤› anlam evreni (anlat›n›n anlam boyutu) ile öyküleme zincirini (anlat›n›n sözdizim boyutu) anl›yoruz. Anlat› boyutunun kapal›l›¤› genelde yaz›nsal metinlere iliflkin bir özelliktir ama, afla¤›da da belirtece¤imiz gibi, anlat› boyutu kapal› oldu¤u için ilginç bir yap›ya bürünen metinlerin yan› s›ra anlat› boyutu aç›k b›rak›lm›fl yaz›nsal metinlerden de söz edilebilir. 4 Göstergebilimde bu birimleri eyleyenler olarak adland›r›yoruz: Gönderen/Gönderilen; Özne/Nesne; Yard›meden/Karfl›ç›kan.
88 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim Aç›s›ndan Yaz›nsall›k Kavram›
Anlat›n›n kapal›l›¤›na en yal›n örnek olarak bitimli eylemlerin kullan›m›n› (aran›lan bir fleyi bulmak; istenilen bir yere varmak; ölmek; vb.), anlat›n›n aç›kl›¤›na en yal›n örnek olarak da bitimsiz eylemlerin kullan›m›n› (bir kimseyi ya da bir fleyi aramak; bir olay› araflt›rmak; bir yere ulaflmaya çal›flmak; bir ipucu do¤rultusunda ilerlemek; bir strateji için haz›rl›k yapmak; yaflamak, vb.) gösterilebilir. Bitimli bir eylemin ve bu eyleme dayal› bir izlencenin (program›n) uygulanmas›, olaylar›n, bu eylemin kapsad›¤› anlamlar ötesinde sürmeyece¤ini, bitti¤ini belirtir. Saptanan, belirlenen izlencenin amac›na ulaflmas›, anlat› sürecini de bütünler, kapat›r. Sözgelimi, polis romanlar› diye adland›r›lan metinlerin birço¤u bir soruflturman›n (anlat› izlencesi) bafllat›lmas›yla aç›l›r, bu soruflturman›n son bulmas›yla da biter. Aranan kifli (suçlu), araflt›r›lan gerçek, metnin ak›fl› içinde ortaya ç›kar›ld›¤›nda (ya da böyle bir kifli veya gerçe¤in ortaya ç›kar›ld›¤›na inan›ld›¤›nda) yeni bir araflt›rmaya gerek kalmayaca¤›na göre, anlat› izlencesi de kapan›r. Ama buna karfl›l›k, iz sürme izlencesinin yer ald›¤› baz› polis romanlar›nda, bafllat›lan soruflturman›n son aflamas›na ve dolay›s›yla metnin son bölümüne gelindi¤inde, ortaya beklenmedik verilerin, ipuçlar›n›n ç›kt›¤›, bunun da yeni bir soruflturmaya, yeni bir iz sürmeye yol açaca¤›, yol açmas› gerekti¤i sezdirilir. Aran›lan, araflt›r›lan kifli, konu, nesne, olay için yeni bir soruflturman›n bafllat›laca¤›, böylece metnin, anlat› boyutu aç›s›ndan, bir sonuca ulaflmadan noktaland›¤› görülür. Bu tür bir metin de, anlat› düzlemi aç›k metin olarak adland›r›l›r. Anlat› yap›s›, metin içinde bütünlenmemifl metinlerdir bunlar. Anlat› ve söylem düzlemlerindeki aç›lma ve kapanma teknikleri, yaz›nsal metinlerin en ilgi çekici özelliklerinden 89 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
biri olarak görülebilir. Yap›lacak bir metin çözümlemesinde, elefltirisinde, yorumunda, metnin gerek söylem, gerekse anlat› boyutundaki aç›kl›k/kapal›l›k düzeninin araflt›r›lmas›, yap›y› kavramada önemli ipuçlar› verecek ve bir bak›ma yaz›nsall›¤›n s›n›rlar›n› gösterecektir. Çal›flmalar›n› daha çok yaz›nsal göstergebilim alan›nda ve Paris Göstergebilim Okulu do¤rultusunda sürdüren, araflt›rmalar›ndan büyük ölçüde yararlanma olana¤› buldu¤umuz M. Arrivé, 1982’de yay›mlad›¤› “La sémiotique littéraire”5 (“Yaz›nsal Göstergebilim”) bafll›kl› yaz›s›nda, aç›kl›k/kapal›l›k ikilisine göre yaz›nsal metinlerin bir tipolojisini yapmaya çal›fl›r ve dört metin kategorisi belirler: “A. Kapal› söylem, kapal› anlat›: klasik trajedi, klasik biçimli polis roman›, vb.; B. Kapal› söylem, aç›k anlat›: Çözümü olmayan dramatik metinler, tarihsel göndergesi olan kronikler, ayn› kiflilerin s›n›rs›z olarak yeniden belirdi¤i roman çevrimleri, vb.; C. Aç›k söylem, aç›k anlat›: Yeni–roman türündeki romanlar, aç›kl›klar›n› kendileri gösteren fliirsel metinler, vb.; D. Aç›k söylem, kapal› anlat›: Kuflkusuz en az rastlanan durumdur bu. Anlat›n›n kapal›l›¤›, ço¤u kez, söylemin kapal›l›¤›n›n göstergesi ifllevini gördü¤ünden, söylemin kapanmad›¤›n› aç›k seçik olarak gösteren bir belirtinin bulunmas› zorunlu olmaktad›r. Alfred Jarry’nin Messaline’i bu tekni¤in iyi bir örne¤ini oluflturur.”6 M. Arrivé’nin bu tipolojisinin de gösterdi¤i gibi, ancak A durumundaki metinler için kapal› ve C durumundaki metin5 Bkz. J.-C. Coquet’nin yönetiminde haz›rlanan Sémiotique. L’ École de Paris, s. 127–147. 6 A.g.y., s.136.
90 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim Aç›s›ndan Yaz›nsall›k Kavram›
ler için aç›k nitelemesi kullan›labilir. B ve D durumundaki metinlerse hem aç›k hem de kapal› metinlerdir. III. 2. Yaz›nsal Metnin “Gönderge”si Var m›d›r? Varsa Nerededir ve Nedir Bu Gönderge? Bir Baflka Deyiflle, Yaz›nsal Metnin, Okuru ‹letti¤i fiey, Yer, Nesne, Olay, vb. “Gerçek Dünya”da m›d›r, Yoksa “‹mgesel Dünya”da m›? Öncelikle gönderge sözcü¤ünden ne anlad›¤›m›z› aç›klayal›m. Bu sözcü¤ü dilsel bir göstergenin gerçek dünyada ya da imgesel dünyada bizi iletti¤i fley, yer olarak tan›ml›yoruz. Yaz›nsal metinlerdeki gönderge olay›na geçmeden önce, bu kavram›, do¤al dilden al›nm›fl baz› sözcüklerle aç›klamaya çal›flal›m. Sözgelimi anka, mart›, denizk›z› sözcüklerinin gerçek dünyada ya da imgesel dünyada benzerleri yani göndergeleri vard›r. Mart› denildi¤inde, gerçek dünyadaki bir varl›k (gerçek gönderge) söz konusuyken, anka denildi¤inde, gerçek dünyada bulamayaca¤›m›z ama bu kez imgesel dünyada var olan bir karfl›l›k (düflsel gönderge) söz konusudur. Denizk›z› sözcü¤ü ise, hem gerçek dünyada (“otçul amfibyumlar s›n›f›ndan bir hayvan”), hem de imgesel dünyada (“do¤aüstü yarat›k”) göndergeleri (gerçek gönderge ve düflsel gönderge) bulunan bir dilsel birimdir. Bu arada gerçek göndergesi bulundu¤unu söyledi¤imiz mart› sözcü¤ü de bir romanc›n›n anlat›m›nda, d›fl gerçektekine hiç benzemeyen özellikler kazanabilir; bu durumda da gerçek dünyadaki nesnesinden ayr›l›r kuflkusuz. Do¤al dil boyutundaki gönderge sorunu yaz›nsal metinlerde ele al›nd›¤›ndaysa farkl› bir durum ortaya ç›kar. Yaz›nsal metinler, göstergebilim aç›s›ndan kurmaca metinlerdir; deneyimsel (ampirik) dünyadaki bir fleyin, bir durumun karfl›l›¤› olmak zorunda de¤illerdir. Bir baflka deyiflle ve gele91 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
neksel bir anlat›mla, yaz›nsal metinler imgegücünün ürünleridir; gerçek dünyada göndergeleri yoktur, ancak benzerleri bulunabilir. Bu öngerçekler do¤rultusunda ilerleyerek, yaz›nsal bir metnin, yazar taraf›ndan yarat›lan evren’in bir parças› oldu¤u ve bir göndergesi varsa, bunun, d›fl gerçekte de¤il, yine o evren’in içinde yer ald›¤›n› söyleyebiliriz. Buna göre, yaz›nsal metnin göndergesi gerçek gönderge de¤il düflsel göndergedir. Ama bu düflsel gönderge, d›fl gerçekteki durumlarla da benzerlik gösterebilir, onlar› ça¤r›flt›rabilir. Bu da yaz›nsal metinlerin d›fl gerçekten ba¤›ms›z bir evren yaratmakla birlikte, d›fl gerçekle olan ba¤lar›n› koruyabilece¤ini gösterir. Ama sorun, yaz›nsal metinleri gerçek dünya ile kurulacak ba¤›nt›lara göre de¤erlendirmek, yaz›nsall›¤› bu ba¤›nt›larda aramak de¤il, yaz›nsal metinlerin, kendi gerçeklerini, kendi do¤rular›n› yine kendi yap›lar›nda tutarl› bir biçimde kurup kurmad›klar›na bakmakt›r. Yaz›nsal metinlerin gerçek dünyaya baz› aç›lardan benzeyen yap›lar sunmas›, bu yap›lar›n yine gerçek dünyan›n kal›plar›yla yorumlanabilece¤i anlam›na gelmez. Yaz›nsal metinlerin göndergesi olsa olsa düflsel, yapay, imgesel, kendine dönük ve öz göndergedir. Ama bu özellikler, bir kez daha belirtelim, d›fl dünyan›n gerçe¤ine benzer yanlar›n bulunmas›n› da engellemez. Sözgelimi Orhan Pamuk’un Kara Kitap adl› roman›nda, d›fl dünyan›n gerçe¤iyle iliflkiler kurabilecek bölümler, kesitler saptanabilir. Ama bu bölümlerde, gerçek dünya ile kurulacak ba¤›nt›lar, Kara Kitap’›n metnini, metin d›fl› gerçek özelliklerle aç›klamak olur. Bu romandaki her bölüm, roman›n gelifltirdi¤i temel ve yan izlenceler (kifliler aras› iliflkiler ve aray›fllar), kendi göndergelerini kendi içinde tafl›mak zorundad›r. Roman›n metninde bir gerçeklik, bir hakikilik, bir do¤ruluk aranacaksa, bu ancak, romandaki kifliler aras› anlat› strateji92 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim Aç›s›ndan Yaz›nsall›k Kavram›
lerine göre, roman içindeki kiflilerin bu stratejileri de¤erlendirmelerine göre yap›labilir. Roman› yaz›nsal k›lacak özellikler, gerçek dünya ile roman aras›ndaki benzerlikler, uygunluklar de¤ildir. Tarih konusunda belgelere dayan›larak yaz›lm›fl tarih kitaplar›n›n d›fl gerçekte göndergesi vard›r kuflkusuz ama, tarihsel olaylar›n yer ald›¤›n› gördü¤ümüz her anlat›y› da bir tarih kitab› sayamay›z. Öte yandan, ister yaz›nsal olsun ister yaz›n d›fl›, her metin kendi göndergesini (gerçek ya da düflsel) kendi yarat›rken, göndergelerin gerçekli¤i ya da düflselli¤i konusu da kültürden kültüre de¤iflebilir. Sözgelimi A. J. Greimas ve J. Courtés’in belirttikleri7 gibi Afrikal› bir topluluk için, gerçek, hakiki diye adland›r›lan metinler ya da söylemler, mitsel anlat›lard›r. Gündelik olaylar›n anlat›s›ysa “gülmek için anlat›lan hikâyeler” aras›nda yer al›r. Bu aç›dan, metinlerin göndergeleriyle ilgili saptamalar, toplumlar›n anlamland›rma, de¤erlendirme biçimine göre de¤iflmekte ama bu durum ele al›nan metnin yap›s› konusunda da bir fley söylememektedir.
III. 3. “Çokanlaml›l›k” Yaz›nsal Metne Özgü Bir Nitelik midir? Ya da Yaz›nsal Metnin Yap›s›, Yoruma Aç›k, S›n›rs›z Anlamlar Tafl›r m›? Bu sorular› bir baflka soruyla açarak ele almaya çal›flal›m: Yaz›nsal metinlerin, de¤iflik dönemlerde, de¤iflik elefltirmenler ve göstergebilimciler taraf›ndan incelenmesi sonucu ortaya ç›kan/ç›kabilecek yorum farkl›l›klar›, söz konusu metinlerin yap›lar›nda, farkl› anlamlar tafl›malar›ndan m› kaynaklan›r, yoksa elefltirmenlerin bak›fl aç›lar›ndaki farkl›l›ktan m›? Buradaki sorun’un (ya da sorunsal›n) birbirine karfl›tm›fl gibi görünen özellikleri, asl›nda, birbirini bütünleyici, biri olmadan var olmayan 7 Sémiotique. Dictionnaire raisonné de la théorie du langage, 1. cilt, s. 213.
93 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
özelliklerdir. Bak›fl aç›lar›, dünya görüflleri, ideolojileri ve çözümleme yöntemleri farkl› olan elefltirmenlerin ayn› yaz›nsal metne bakt›klar›nda farkl› fleyler söylemeleri, birbirine karfl›t yorumlamalara gitmeleri söz konusu olabiliyorsa, bu durum, do¤rudan do¤ruya yaz›nsal metnin “çokanlaml›” do¤as›ndan kaynaklanmaz m›? Gündelik yaflamda ve bu yaflam›n çeflitli düzeylerinde kulland›¤›m›z do¤al diller, insanlar aras›nda bildiriflim sa¤lamada, anlamsal aç›dan baz› aksamalara, neredeyse bir iletiflimsizli¤e yol açan bir yap› sunarken, ayn› yap› ya da dizge, kurmaca nitelikli yaz›nsal metinlerde tam anlam›yla “karmafl›k” bir biçime bürünür. Bir baflka deyiflle, do¤al dilleri bir araç olarak kullanan yaz›nsal metinler, bu araçtan kendilerine özgü yeni, ikinci bir dil dizgesi yarat›rlar: Yaz›nsal metnin dili, do¤al dil üstünde yükselen ikinci bir dil, türeme bir dil, ölçüt ve kurallardan sapan bir dil durumuna gelir. Do¤al diller boyutunda kimi durumlarda bildiriflimi aksatacak bir özellik tafl›yan, gündelik konuflmalarda bile de¤iflik yorumlamalara yol açan ve konuflan kiflilerin stratejileri gere¤i “söyledi¤inin d›fl›nda bir fleyler söyleyen” dilsel yap›, yaz›nsal metinler boyutunda, birinci dil (do¤al dil) aflamas›ndan ikinci dil (yaz›nsal dil) aflamas›na üretici dönüflümlerle geçer. Bu üretici dönüflümler de, gerek söylem, gerekse anlat› boyutunda bir çokanlaml›l›¤›n kurulmas›na yol açar. Söz konusu üretici dönüflümler, bir metnin yaz›nsall›¤›n› belirleyebilecek en önemli özelliktir kuflkusuz. Ancak çokanlaml›l›¤› yaln›zca yaz›nsal metinlere özgü bir nitelik olarak görmek de olanaks›zd›r. Dilsel dizgenin kullan›ld›¤› baflka birçok düzeyde de çokanlaml›l›ktan söz edilebilir. Tan›mlar› gere¤i, tek anlaml› terimlerden kurulu olan bilimsel metinler bile, çokanlaml› metinler olarak yorumlanmaktad›r. Bu nedenle, yaz›nsal metinleri, çokanlaml› metinler olarak görmekten çok, anlaml›l›¤›n s›n›rlar›n› iyice zorlayan metinler olarak de¤erlendirmek daha geçerli olur. 94 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim Aç›s›ndan Yaz›nsall›k Kavram›
Bu arada, çokanlaml›l›¤a ba¤l› bir baflka soruna da de¤inmek gerekir: Elefltirmen taraf›ndan getirilen yorumlardaki çeflitlili¤in s›n›r› sorunudur bu. Yaz›nsal metinlerin çokanlaml› bir “muamma” oldu¤unu ileri sürerek, bu tür metinlerde “her fleyin söylendi¤ine”, dolay›s›yla yorumlama aflamas›nda da “her fleyin ileri sürülebilece¤ine” inanmak (inananlar da çok say›dad›r) yerine, göstergebilim, yaz›nsal metinlerde de “her fleyin birbiriyle bir ba¤›nt› içinde ortaya kondu¤una, konmas› gerekti¤ine”, “çokanlaml›l›¤›n metin içindeki yap›da bulundu¤una”, bir “muamma”dan de¤il de bir iliflkiler a¤›ndaki çokanlaml›l›ktan (ayn› yerde birbiriyle ba¤lant›l› birçok ö¤enin bulunmas›n› göstergebilim ço¤ulyerdefllik diye adland›r›r) söz edilmesi gerekti¤ine inan›r. Ama bu aflamada yaz›nsal metne iliflkin bir baflka sorun ç›kar ortaya: Yaz›nsal metin bitmifl bir ürün müdür, yoksa üretime aç›k bir süreç midir?
III. 4. Yaz›nsal Metin, Üretimi Bitmifl, Tamamlanm›fl Bir “Ürün” müdür, Yoksa “Okurun Üretimine Aç›k Bir Süreç” midir? Yaz›nsal metinlere iliflkin çözümleme modellerinde kuramsal aç›dan birbirine karfl›t noktalardan söz edilebilirse, bunlar aras›nda belki de en belirgin olan›, yaz›nsal metnin kimilerince bitmifl bir ürün, kimilerince de üretime aç›k bir süreç olarak de¤erlendirilmesidir. Kendilerine yap›sal dilbilimi örnek alan baz› araflt›rmac›lar, yaz›nsal metni bitmifl, tamamlanm›fl, üretimi sonuçlanm›fl bir ürün, bir yap› olarak ele al›rlar. Bir baflka deyiflle, yaz›nsal metnin üretim süreci yazar taraf›ndan gerçeklefltirilmifl ve bütünlenmifltir, onlara göre. Bu aç›dan, metnin içindeki çokanlaml›l›k ne denli genifl olursa olsun, metnin anlam düzlemleri art›k ço¤alamaz: Üretimi bitmifl 95 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
bir dilsel yap›d›r art›k o. Bu yaklafl›ma göre, metin öncesi ve metin sonras› aflamalar› yoktur, yaln›zca metin vard›r. Yaz›nsal metnin, üretimi bitmifl bir dilsel yap› biçiminde de¤erlendirilmesine karfl› ç›kan araflt›rmac›larsa, yaz›nsal metni bir üretim kayna¤› olarak görürler. Bu yaklafl›ma göre, yaz›nsal metnin varl›¤›, yazar›n bu metne yükledi¤i anlamlar ile okurun ayn› metne verece¤i anlamlar›n kaynaflmas›ndan oluflur. Böylece hem metin öncesi, hem metin, hem de metin sonras›, anlam üretme devresine girmifl olur. Bu da yaz›nsal metnin, üretime kapal› bir ürün de¤il, sonsuz bir üretim kayna¤› oldu¤unu gösterir onlara göre. Bu görüflü savunanlar, metinlerin yaln›zca baflka metinleri özümsemekle kalmad›klar›n›, onlar› dönüfltürdüklerini de ileri sürerler ve hiçbir okurun, hiçbir bilimsel yaklafl›m›n yaz›nsal metinlerdeki üretim sürecini durduramayaca¤›na inan›rlar. ‹flte bu iki karfl›t görüfl, yaklafl›mlar›ndaki varsay›msal ayr›l›ktan ötürü, ayr› çözümleme modellerinin gelifltirilmesine neden olmufltur; ama her iki görüfl de, yaz›nsall›ktan söz etmektedir. Bu iki görüfl aras›na ya da daha do¤rusu ürün ve üretim olgular› aras›na böylesine kesin bir kuramsal ayr›m çizgisi koymak yerine, R. Barthes’›n önerisini8 benimseyerek, yap› (ürün) düflüncesi ile sonsuz üretim çekirde¤i düflüncesini (ya da bir baflka deyiflle yap› kavram› ile birleflimsel sonsuz kavram›n›) birbirini bütünleyen ö¤eler olarak görmek daha geçerli bir model ç›kar›r ortaya. Gerçekten de yaz›nsal metin, hem dilin kurallar›na dayan›larak, dilin üstünde oluflturulmufl bir yap›, sürekli iflleyen bir dizgedir, hem de okurun zaman içindeki varl›¤›yla sonsuza ulaflabilecek anlamsal bir üretim 8 Bkz. R. Barthes, L’Aventure sémiologique, s. 332. (Türkçe çevirisi: Göstergebilimsel Serüven.)
96 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim Aç›s›ndan Yaz›nsall›k Kavram›
mekanizmas›d›r. Bu üretimi sa¤layan da hem iflleyen yap› içindeki iliflkiler a¤›d›r, hem de okurun bir metinden bir baflka metne geçmesini, bir baflka metni ça¤r›flt›rmas›n›, bir baflka metni görmesini sa¤layan “metin bölgeleri”dir. Bir baflka deyiflle, hem metin içindeki ö¤eler aras›nda, çeflitli düzlemlerde kurulmufl iliflkiler vard›r (metiniçi çokanlaml›l›k), hem de bu metnin gönderme yapt›¤› baflka metinlerle kurulacak metinleraras› iliflkiler (metinleraras› çokanlaml›l›k) söz konusudur. Çünkü, yaz›nsal metin, bir kültür göstergesi olarak, kültürün öbür göstergelerine yani öbür metinlerine aç›l›r, onlarla ba¤lant› kurar; onlar› hem kendi içine al›r, hem de dönüfltürür. Bu aflamada da yaz›nsall›k sorunuyla ilgili yeni bir nitelik ortaya ç›kar: Metinleraras› iliflkiler.
III. 5. Yaz›nsal Metin Baflka Metinlerle (Yaz›nsal ve Yaz›n D›fl›) ‹liflkisi Olan Bir Metin midir? Metinleraras› ‹liflkiler Yaz›nsall›¤›n Bir Ölçütü Olarak Görülebilir mi? Yukar›da da de¤indi¤imiz gibi, yaz›nsal metinler, bir kültür bütünlü¤ü oluflturan öbür metinlerle, öbür dizgelerle bir ba¤lant› kurabilir. Bu öbür metinler, ayn› kültür ça¤›na ve uzam›na iliflkin olabilece¤i gibi, baflka kültür ça¤lar›ndan ve baflka kültür uzamlar›ndan da gelebilir. Bir yaz›nsal metnin bir dizge oluflturmas›, onun üretim aç›s›ndan bütünlenmifl oldu¤unu gösterirken, çevresindeki öbür kültür olgular›ndan kopar›lamaz oluflu da aç›kl›¤›n›n bir belirtisidir. Her metin, bir baflka “kültür metni”nin özümlenmesi ve dönüfltürülmesi sonucu oluflur. Bir metnin, kendi yap›s› içinde baflka metinleri bar›nd›rmas›, baflka metinlerden “gizli” al›nt›lar tafl›mas›, baflka metinlerin vard›¤› görüfl ve düflünceleri gelifltirmesi, ortaya metinleraras› iliflkiler sorununu ç›97 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
karm›flt›r. Kültürü, metinler, söylemler bütünü, birleflimi olarak gören yaz›n kuramc›s› M. Bahtin’in ortaya att›¤› çokseslilik olgusu ya da karfl›l›kl› etkileflim olgusu (bir baflka deyiflle diyalojizm), bu kültürün bir parças› olan yaz›nsal metinleri de tarih, toplum ve kültür çevreleriyle ele almay› gerektirir. 1960’l› y›llarda J. Kristeva’n›n M. Bahtin’in diyalojizm (Rusças› dialogisatsya) kavram›ndan esinlenerek gelifltirdi¤i metinleraras› iliflkiler kavram› da, yaz›nsal metinlerin yorumlanmas› olay›n›n s›n›rlar›n› geniflletmifltir. Böylece metiniçi iliflkiler kavram› d›fl›nda bir de metinleraras› iliflkiler kavram›ndan söz edilmektedir. Metinleraras› iliflkiler, sonsuzlu¤u, s›n›rs›zl›¤› da beraberinde getirebilece¤i için, yorumlamalar›n, elefltirilerin, çözümlemelerin ve anlamland›rmalar›n kifliden kifliye, ça¤dan ça¤a, kültürden kültüre de¤iflmesi, ço¤almas› olay›n› da do¤urmaktad›r. Bir metnin anlamlar evrenini metiniçi iliflkilerde arayan göstergebilim ile ayn› metnin anlamlar evrenini metinleraras› iliflkilerde bulan göstergebilim aras›ndaki ayr›m, do¤rudan do¤ruya bilimkuramsal (epistemolojik) bir ayr›m olmaktad›r. Bu iki yaklafl›m biçiminden hangisinin üstün oldu¤u tart›flmas›n› bir yana b›rak›p (üstünlük söz konusu de¤il kuflkusuz, birbirini bütünleme söz konusu) metinleraras› iliflkiler sorununa bir örnek vermeye çal›flal›m. Orhan Pamuk’un Kara Kitap adl› roman›n›n arka kapak yaz›s›nda flöyle bir tümce var: “Al›fl›lmad›k bir dille yaz›lm›fl ve okuyucunun dönüp dönüp yeniden okumak isteyece¤i hikâyelerle kurulmufl bir aray›fl roman›, bir aflk roman›, bir ansiklopedik roman Kara Kitap.”9 Bu tümce, varsay›msal olarak, Kara Kitap’›n yap›s›n› yans›tan bir aç›klama olarak kabul edilecek olursa (ya da diyelim ki Kara Kitap’› 9 ‹stanbul, Can Yay›nlar›, 1990.
98 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim Aç›s›ndan Yaz›nsall›k Kavram›
tam olarak yans›tan bir de¤erlendirme bu tümce), Kara Kitap hem metiniçi iliflkiler, hem de metinleraras› iliflkilerden oluflmaktad›r. “Al›fl›lmad›k bir dille yaz›lm›fl” olma, “hikâyelerle kurulmufl” olma ve bir “aray›fl”›, bir “aflk”› anlatma, Kara Kitap’›n kendi içinde bir yap›, bir dizge oluflturdu¤unu en güzel biçimde ortaya koyar. Kullan›lan dilin “al›fl›lmad›k” olmas›, yaz›nsal dilin, gündelik dilden bir sapma sonucu gerçekleflti¤ini ve bu roman›n da öbürlerine göre sapma aç›s›n› art›rd›¤›n› gösterir. “Okurun dönüp dönüp yeniden okumak isteyece¤i” olgusuysa, ilk aflamada metiniçi ö¤eler aras›ndaki kurgunun çekicili¤ini anlat›rken, Kara Kitap’›n bir aray›fl roman›, bir aflk roman› olma özelli¤ini de pekifltirir. “Dönüp dönüp yeniden okuma” iste¤i kuflkusuz, al›fl›lmad›k bir dilin kullan›lm›fl olmas›ndan da kaynaklanabilir. Ama, o zaman, al›fl›lmad›k dilin okura itici gelmedi¤ini, tam tersine çekici geldi¤ini gösterir. Ne olursa olsun, bütün bu özellikler, Kara Kitap’›n bitmifl, tamamlanm›fl bir ürün olarak ele al›n›p, metiniçi yap›s›n›n çözümlenmesiyle yorumlanabilecek bir roman oldu¤una iflaret eder; böyle okunmas›n› ister. Ama de¤erlendirme tümcesindeki “ansiklopedik roman” deyifli, okuma sürecinin boyutlar›n› birden de¤ifltirir. “Ansiklopedik roman” kavram›, “aray›fl roman›” ve “aflk roman›” kavramlar›yla ayn› düzlemde de¤erlendirilemez. ‹nsan› ilgilendiren bilgilerin yer ald›¤› yap›tlar› adland›rmada kullan›lan “ansiklopedi” sözcü¤ü ve bu sözcü¤ün s›fat› “ansiklopedik”, roman gibi, tan›m› ve niteli¤i belli kal›plara s›¤mayan bir adland›rmayla birleflince (“ansiklopedik roman”), “insan› ilgilendiren bilgileri kuflatan yaz›nsal nitelikli bir metin türü” 99 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
gibi tuhaf bir fley ç›kar ortaya.10 Metinleraras› iliflkiler kavram› da belki en güzel örne¤ini bu “ansiklopedik roman” deyiflinde bulur. “Okurun dönüp dönüp yeniden okumak isteyece¤i hikâyeler”, Kara Kitap’› kuran hikâyeler, roman›n son parças› olan “Epigraflar” (s. 427) bölümünün de gösterdi¤i gibi kültür dünyas›n›n çeflitli bilgilerini içerip dönüfltürdü¤ü, dönüfltürmeye çal›flt›¤› için, yine onlara aç›lmaktad›r. Kara Kitap, “Epigraflar” bölümünde belirtilmifl ya da belirtilmemifl baflka metinlerin bir dönüflümüdür; yeniden örülmüfl bir metinler mozayi¤idir. Kara Kitap sürekli olarak kültür dünyas›ndaki öbür metinlere aç›lmakta ve yap›s› öbür metinlere göre bir anlam kazanmaktad›r. Ancak Kara Kitap’›n “ansiklopedik roman” oldu¤unu söylemek, baflka metinlerden yararland›¤›n›, bu metinleri bilgi olarak sundu¤unu, sunmakla yetindi¤ini de¤il, bu metinleri dönüfltürerek yeni bir yap› içinde yeniden kurgulay›p anlamland›rd›¤›n› da belirtmektedir. (D›fltaki metinlerin dönüfltürülerek kullan›lmas› söz konusu olmad›¤›nda, oluflacak metin, ansiklopedik metin de olsa, yeniden üretilmedi¤i, yeniden anlamland›r›lmad›¤› için kaynak metnin kopyas› durumuna gelir, kuflkusuz.) 10 Buradaki “ansiklopedik roman” deyifli, Kara Kitap’›n kendi kendisinin ansiklopedisi oldu¤u anlam›n› tafl›maz. Romanda yine romanla ilgili bilgilerin verilmesi anlam›nda yorumlayamay›z ansiklopedik sözcü¤ünü. Roman, içinde tafl›d›¤› baflka metinsel bilgiler nedeniyle okuru metind›fl› metinlere iletir ve yeniden metiniçine çeker. Burada yeri gelmiflken “ansiklopedi” teriminin, gündelik kullan›m› d›fl›nda, göstergebilim terminolojisi içinde de yer ald›¤›n› ve U. Eco’nun Semiotica e filosofia del linguaggio (1984) adl› yap›t›nda sözlük/ansiklopedi karfl›tl›¤›na dayanarak farkl› bir göstergebilim anlay›fl› gelifltirdi¤ini belirtelim. (Yap›t›n Frans›zca çevirisi: Sémiotique et philosophie du langage.) [“Ansiklopedi” kavram› konusunda ayr›ca bkz. M. Rifat, Homo Semioticus ve Genel Göstergebilim Sorunlar›, s. 60–64.]
100 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim Aç›s›ndan Yaz›nsall›k Kavram›
Kara Kitap’› “edebiyat›m›zda bir benzeri bulunmayan yeni, modern, sürükleyici, tuhaf ve flafl›rt›c› bir roman”11 yapan bir özellik varsa, bu belki de metinleraras› iliflkileri en güzel örneklendiren, kültürel çokseslili¤i belirgin k›lmaya çal›flan bir “ansiklopedik roman” olmas›d›r. Ama “ansiklopedik roman” olmak, “yaz›nsal roman” olmak için yeterli midir, o da ayr› bir sorundur.
III. 6. Yaz›nsal Metinlerin S›n›fland›r›lmas›nda ya da Yaz›nsall›¤›n Belirlenmesinde “Figüratif” ve “Non–Figüratif” Karfl›tl›¤› Bir Ölçüt Olabilir mi? Her metnin bir üretilme süreci, bu sürecin de metinden metine de¤iflen gerçekleflme aflamalar› vard›r. Sözgelimi bir biçimsel mant›k yap›t›, metin üretme sürecinin, anlamsal aç›dan, en derin düzeylerinde gerçekleflme aflamas›na ulafl›rken, bir felsefe yap›t› biçimsel mant›¤›n gerçekleflti¤i derin anlam yap›s›n›n (evrensel simgeler yap›s›) üstüne ç›karak kavramlar› belli temalarla donat›r. Buna karfl›l›k, yaz›nsal diye adland›r›lan bir metin, hem temalardan hem de bu temalar›n özel olarak “süslenmesi”nden, “giydirilmesi”nden oluflur. Bu süsleme ifli de “figürler”in kullan›lmas› demektir (retorik oyunlar›, söz sanatlar›, mecaz anlat›mlar, benzetme, e¤retileme, düzde¤iflmece, vb. geleneksel adland›rmalar da, göstergebilimin ve retori¤in figür12 diye adland›rd›¤› kavram içinde yer alabilir). Bir baflka örnek vermek gerekirse, ola¤anüstü halk masallar›n› ele alabiliriz. Bu tür masallar genelde zengin/yoksul, ak›ll›/saf, güzel/çirkin, güçlü/güçsüz, vb. 11 Kara Kitap’›n arka kapak yaz›s›n›n girifl bölümü. 12 Figür sözcü¤ü, Türkçede beti olarak da karfl›lanmaktad›r.
101 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
karfl›tl›klar üstünde yükselir. Bu özellikler masallar için de¤iflmez temalard›r. Dünyadaki birçok ola¤anüstü masal, bu de¤iflmez temalar› de¤iflik özelliklerle (figürler) süsleyerek farkl›lafl›r. Gerçekten de bir ülke masal›ndaki saf ve ak›ll›n›n özellikleriyle, bir baflka ülke masal›ndaki saf ve ak›ll›n›n özellikleri ayn› de¤ildir. Böylece masallar da tema düzeyinden (daha do¤rusu tematik düzeyden) figür düzeyine (daha do¤rusu figüratif düzeye) yükselirler. Öte yandan, gazetecilik olay› da tema boyutundan figür boyutuna geçifl üstüne kurulmufltur. Gündelik yaflamdaki ayn› konunun ya da olay›n (tema) çeflitli gazetelerin sayfalar›nda de¤iflik biçimlerde, de¤iflik anlat›mla, de¤iflik özelliklerle (figürler) sunulmas›, gazetecilik söylemini de figüratif bir söylem yapar. Figüratif diye adland›r›labilecek metinlerin en üst aflamas›ndaysa yaz›nsal nitelikli metinler yer al›r. Yaz›nsal metinler, soyut, mant›ksal kavramlar aflamas›nda (metin üretme sürecinin derin anlam yap›s›) kalmayarak, insan düflüncesinin temelinde yatan programlara biçim veren, onlar› “süsleyen”, “giydiren”, figürlerle donatan ürünlerin belki en üst aflamas›d›r. Varl›klar›, kavramlar›, dünyay›, kifliler aras› iliflkileri, karakterleri, özne ve nesne aras› ya da kifli ve dünya aras› ba¤›nt›lar› biçimlendiren, canland›ran, yaflatan, hareketlendiren yap›tlard›r yaz›nsal metinler. Bu hareketlendirmeyi sa¤layacak ya da gerçeklefltirecek birimlerse figürlerdir, göstergebilim aç›s›ndan. Figüratif metinlerin karfl›s›nda yer alan non–figüratif metinler, metin üretme sürecinin daha ilk aflamalar›nda, yani en soyut düzeylerde (soyut kavramlar, temel anlam ikilikleri, evrensel ilkeler, mant›ksal–matematiksel ilkeler, mant›ksal–matematiksel simgeler, vb.) gerçekleflen metin102 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim Aç›s›ndan Yaz›nsall›k Kavram›
lerdir. Bunlar›n aras›nda da bilimsel nitelikli metinler (sözgelimi bir kuramsal fizik yap›t›, bir biçimsel mant›k kitab› ya da bir matematik kitab›), deneme türüne yaklaflmayan bilimsel felsefe yaz›lar›, terim a¤›rl›kl› uzmanl›k yaz›lar›, vb. say›labilir. ‹lk bak›flta ters gelse de, yaz›l› metinlerdeki figüratif/non–figüratif karfl›tl›¤›n› somut/soyut karfl›tl›¤›yla da verebiliriz. Bu aç›dan, söz sanatlar›yla ya da retorik oyunlar›yla gerçekleflen metinler, insan düflüncesini henüz biçimlenmemifl mant›ksal, soyut boyutlardan al›p figürlerle süsleyen, biçimlendiren, dolay›s›yla derinden yüzeye ç›kararak “somutlaflt›ran” metinler (yani figüratif metinler) olarak da görülebilir. Non–figüratif metinlerse, soyut, mant›ksal kavramlar düzeyinde kalan, bu düzeyde gerçekleflip belirginleflen metinlerdir. Yaz›l› ya da sözlü metin düzeyinde, bir fley ne kadar figüratif k›l›n›rsa, o derecede “süslenir” ve anlam yükü de o derecede yoruma aç›k olur. Yine yaz›l› ya da sözlü metin düzeyinde, bir fley figüratiften ne kadar uzak kalarak gerçekleflirse, o fley, her uzamda, her zamanda ve herkes için geçerli olabilecek derin, mant›ksal, evrensel, soyut boyutta kalm›fl olur. Anlam yükünün yoruma aç›kl›¤› da görece olarak pek söz konusu edilmez ya da sorun ç›karmaz. Bir dili, dilbilgisel kategorilerle (özne, tümleç, yüklem, vb.) aç›klamak, non–figüratif boyutta kalmak demektir. Özne, tümleç ve yüklemleri, dil birimleri aras›ndan de¤iflik figürlerle (sözcük, vb.) “doldurmak”, “giydirmek”, “süslemek”, sonsuza aç›labilecek bir üretim düzene¤ini kullanmak, yani figüratif boyuta geçmek demektir. Bu geçifli en iyi, en güzel, en yetkin biçimde sa¤layan metinlerse, toplumlar›n inan›fl›na göre, insan ürünlerinden biri olan yaz›nsal metinlerdir. 103 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
IV. Yaz›nsall›¤›n Belirlenmesinde Baflka Ölçütler Var m›d›r? Yukar›da s›ralay›p tart›flmaya çal›flt›¤›m›z nitelikler, ölçütler ve bunlara ba¤l› postulatlar, kuflkusuz, göstergebilimin bugünkü s›n›rlar› içinde kalan bir yaklafl›m›n ürünü. Soruna bir baflka aç›dan bakmak isteyenler ya da bakanlar, yaz›nsall›¤› metind›fl› ölçütlerle de¤erlendirebilir ve metind›fl› ölçütlere göre baflka yerlerde arayabilirler. Böyle bir araflt›rma, metinleri, metinler için ve metinler içinde çözümleyen, yorumlayan, metinleraras› iliflkileri de yine metne dönerek anlamland›ran göstergebilimsel yaklafl›mla çeliflmez; çünkü metinleri metind›fl› ölçütlerle de¤erlendirme etkinli¤i göstergebilimin alan›na girmez. Böyle bir etkinlik düflünülebilirse, bu da göstergebilimi ilgilendirmez. Yine göstergebilimin s›n›rlar› içinde kalarak, yaz›nsal metinlerle ilgili flöyle bir gözlemde de bulunulabilir. Metinleri yaz›nsal yapan özellikler, insanl›¤›n düflünsel ve kültürel evrimi içinde ve her toplumda ayn› kalm›fl özellikler de¤ildir, kuflkusuz. Metinlerin s›n›fland›r›lma biçimi, dönemden döneme de¤ifliklik gösterebilmekte, bir toplumsal kültürden bir baflka toplumsal kültüre, farkl› s›n›fland›rmalar ortaya ç›kabilmektedir. Metinlerin yaz›nsall›¤›n› yapan, temelde metiniçi iliflkiler olmakla birlikte, bu metiniçi iliflkilerin d›fl›nda, toplumlar›n, yaz›nsall›¤› anlamland›rma biçimleri de¤iflebilmektedir. Gerçekten de yaz›nsall›¤›n ölçütleri kültürel olarak de¤iflim geçirebilmekte, ama yaz›n olay›, yaz›nsal metinlerin varolufl nedenleri ve biçimleri hangi dönüflümü geçirirse geçirsin, kavramsal olarak ve gerçekte var olan bir olgu olarak hep sürmektedir.
104 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
VII. BÖLÜM
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
GÖSTERGEB‹L‹M AÇISINDAN ÇEV‹R‹ ETK‹NL‹⁄‹ ve ÇEV‹R‹ KURAMI*
Göstergebilim anlam üretiminin aflamalar›n› araflt›ran bir bilimsel tasar› olarak temelde iki boyut içerir: Hem ele ald›¤› inceleme konular›na (anlaml› bütünler, gösterge dizgeleri) bakar, onlar› çözümler ve yorumlar, hem de kendi çözümleme yöntemine bakarak tutarl› bir biçimde geliflmeye çal›fl›r. Bir baflka deyiflle, göstergebilim hem konudilleri çözümleyici bir kuramd›r, hem de kendi kendinin kuram›n› yapar. Anlamlama göstergebilimi bir konudili çözümlerken bir üstdildir; kendine bakarken de bir üstüstdil aflamas›na geçer. fiimdi böyle bir bilimsel oluflumun çerçevesi içinde çeviri etkinli¤i ile çeviri kuram›n› ele alal›m.
I. Anlamlama Göstergebilimi Aç›s›ndan Çeviri Etkinli¤i Çeviri etkinli¤i, anlamlama göstergebilimi aç›s›ndan öncelikle biliflsel (kognitif) bir etkinliktir (çeviri etkinli¤inin somut bir metin durumuna getirilmesi, sözgelimi belli bir dilin yaz›s›na geçirilmesi ikincil aflamad›r). Gerçekten de * Bu bölüm için ayr›ca bkz. M. Rifat, “Göstergebilim Aç›s›ndan Çeviri Etkinli¤i, Çeviri Kuram› ve Çeviri Kuram›n›n Kuram›”, Çeviri Seçkisi 1: Çeviriyi Düflünenler, 2. bask›, s. 240–252.
107 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
bir metni çevirmek, öncelikle bir dizi biliflsel ifllemi, belli bir s›ra izleyen düzenli bir ifllemler bütününü yaflamak demektir. Bir baflka deyiflle, çeviri, düflünsel boyutta yaflanan programl› bir etkinliktir, zihinsel bir dönüfl(tür)ümün amaçland›¤› ifllemler bütünüdür. A dilinde üretilmifl bir anlam evreni (kalk›fl metni) B dilinde yeniden üretilmek amac›yla dönüflüme u¤rat›lacakt›r (var›fl metni). Ancak bu dönüfltürüm iflleminin en “ideal” biçimde gerçeklefltirilebilmesi için de flu iki sürecin yaflanmas› zorunludur: Yorumlama (ya da çözümleme) ve yeniden üretim (ya da yeniden yarat›m). – yorumlama: Kalk›fl metninin çözümlenmesidir. Çözümleme, çevirmenin yorumlay›c› edimiyle oluflur ve göstergebilimcinin çal›flmas›yla örtüflür. “‹deal” anlamda her çevirmen bir gösterge çözümleyicisi ya da bir anlamland›ran insand›r (homo semioticus). Gerçekten de çevirmen, çal›flmas›n›n bu ilk aflamas›nda, kalk›fl metninin de¤iflik düzeylerini saptama ve çözümleme becerisini edinmek zorundad›r. Anlam üretiminin süreçlerini araflt›ran göstergebilimin bu konuda ortaya koydu¤u kuramsal model çevirmen taraf›ndan benimsenerek uygulanabilir. Söylemlerin üretilmesi süreçleri üstünde y›llard›r yap›lan araflt›rmalar ve çözümlemeler sonucu ortaya ç›kan bu kuramsal modelin belirledi¤i düzeyler, kavramlar ve yöntemler, nas›l göstergebilimcinin bir metni “iç”ten tan›mas›na ve anlamland›rmas›na olanak veriyorsa, çevirmene de hem kalk›fl metninin katmanlar›n› çözümleme hem de bunlar› var›fl metninde yeniden kurma kolayl›¤›n› sa¤lar. Bu kuramsal modeli, derinden yüzeye ve yüzeyden derine do¤ru, ana çizgileriyle (yal›nlaflt›r›lm›fl olarak) flöyle gösterebiliriz: 108 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim Aç›s›ndan Çeviri Etkinli¤i ve Çeviri Kuram›
Anlam Üretme Süreci/Anlam Çözümleme Süreci Derin anlam düzeyi: Anlam›n temellendi¤i, kaynakland›¤› gücül, mant›ksal yap›lar. Anlat› düzeyi:
Olay örgüsünün kurulmas›n› sa¤layacak ifllevsel anlat› birimlerinin belirmesi ve aralar›ndaki iliflkilerin düzenlenmesi: Gönderen/Gönderilen; Özne/ Nesne; Yard›meden/Karfl›ç›kan aras› iliflkiler. Söylem düzeyi: ‹fllevsel anlat› birimlerinin kifli/uzam/ zaman aç›s›ndan belirmesi: temalar›n ve temalar› süsleyecek figürlerin ortaya ç›kmas›. Yüzeysel dil düzeyi: Temalar›n ve figürlerin bir do¤al dille gerçeklefltirilmesi; Metnin ortaya ç›kmas›: ses/sözcük/sözdizim/biçem iliflkileri. ‹flaretlerin de¤eri: : Bir metni anlamsal aç›dan üretme, yönü. Bir metni anlamsal aç›dan çözümleme yönü [Aç›klama: Bu kuramsal modelle ilgili ayr›nt›l› bilgi ve uygulama için bkz. Kaynakça’da M. Rifat’›n yap›tlar›].
– yeniden üretim: Çeviri etkinli¤inin ikinci aflamas›, yorumlanan kalk›fl metninin var›fl dilinde yeniden üretilmesidir. Böylece dinamik olarak üretilmifl kalk›fl metni, yine dinamik olarak var›fl metnine dönüfltürülür. Yorumlama kalk›fl metninin üretim sürecine yönelikken, yeniden üretim de var›fl metninin oluflturulmas›na yöneliktir. Var›fl metninin üretilmesi s›ras›nda uygulanacak dönüflümler de, kalk›fl metninin anlamlar evrenini (üretim sürecindeki aflamalar›n›) en 109 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
uygun, en elveriflli biçimde tafl›yabilecek, bir baflka deyiflle mant›ksal–anlat›sal–söylemsel düzeni eflde¤erli olarak tafl›yabilecek dilsel ifllemler arac›l›¤›yla gerçekleflir. Demek ki, çevirmen yorumlama ve yeniden üretim süreçlerini, yap›bozma ve yeniden yap›kurma olarak yöntemli bir biçimde düzenlerken aynen göstergebilimcinin çal›flmas›n› sürdürür: Göstergebilimci bir konudili kendi üstdiline dönüfltürürken, çevirmen de bir metni önce kendi biliflsel diline, sonra da yeniden bir baflka do¤al dile dönüfltürür.
II. Anlamlama Göstergebilimi Aç›s›ndan Çeviri Kuram› Anlamlama göstergebilimi aç›s›ndan varsay›msal–tümdengelimli bir kuram, do¤rulanabilir, tutarl› varsay›mlar bütünüdür. Demek ki, bir yanda mant›ksal bir tutarl›l›k, öte yandan da bir do¤rulanabilirlik söz konusudur. Bu tan›mlama çerçevesinde, bir çeviri kuram›na bakacak olursak, böyle bir kuram›n da her fleyden önce kendi içinde flu üçlü aflamay› oluflturmas› gerekir: 1. Çözümleyici ve dönüfltürücü yaklafl›m: Kalk›fl metnini çözümleyecek kavramlar› belirleme ve var›fl metnine dönüfltürümü sa¤layacak ifllemleri saptama. 2. Yöntem: Çözümleyici yaklafl›mdaki kavramlar ile dönüfltürücü yaklafl›mdaki ifllemler aras›ndaki yöntemsel tutarl›l›¤› sa¤lama, yöntemsel denetimi yapma. 3. Bilimkuram›: Hem çözümleyici ve dönüfltürücü yaklafl›m›n hem de yöntemin, kendilerini haz›rlayacak bir belitsel dizge (aksiyomatik) üstüne oturtulmas›. Kendisi tan›mlanmayan ama öbür kavramlar›n tan›mlanmas› için dayanak oluflturan belitlerin (aksiyomlar›n) ve varsay›mlar›n düzenlenmesi söz konusudur bu aflamada. 110 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim Aç›s›ndan Çeviri Etkinli¤i ve Çeviri Kuram›
‹flte bu üçlü aflama, bir çeviri kuram›n›n, temelde ve soyut olarak, tutarl› bir kavramlar, ilkeler, yöntemler bütününe dayand›r›larak oluflturulmas›n› ister. Ancak varsay›msal–tümdengelimli aflamalar›n içine tümevar›mc› özel ifllemler de yerlefltirilebilir. Ayr›ca, yukar›da da belirtti¤imiz gibi, bu kuramsal modelin çeviri uygulamalar›yla do¤rulanmas›, bu uygulamalar sonucu varsay›mlar›n gelifltirilmesi, dönüfltürülmesi, yine uygulama s›ras›nda metind›fl› ya da metinötesi göndergeyle ilgili bilgilerin hesaba kat›lmas› da do¤al bir zorunluluktur. Belirtmek istedi¤imiz bir baflka önemli nokta da flu: Böyle bir kuramsal modeli anlamlama göstergebilimine dayanarak önerdi¤imiz için, metinleri birer anlam evreni olarak de¤erlendiriyoruz, anlam evrenini de anlat›m/içerik iliflkilerinin bütünü olarak görüyoruz. Bu model, metindeki anlam evreninin çevirisiyle ilgilenir, ancak, buradaki anlam evreni kavram›, anlat›m›n biçimi ile içeri¤in biçimi aras›ndaki iliflkinin bir do¤al sonucudur. Anlat›m biçiminin düzenini oluflturan bütün özellikler (sesbirimler, ritim, sözdizim, sözcük seçimi, biçem, retorik oyunlar›, vb.) ve içerik biçiminin düzenini oluflturan bütün özellikler (anlat› düzeyi ile söylem düzeyinin kuruluflu, metnin göndergeyle iliflkisi, derin anlam yap›lar›, vb.) sözünü etti¤imiz bu anlam evreninin oluflturucular›d›r. Bu tür kuramsal model üstünde temellenecek bir çeviri kuram› da t›pk› anlamlama göstergebilimi gibi uygulamadan hiç kopmayan, bundan ötürü de kendini sürekli do¤rulayan, gelifltiren, yenileyen ve aflama aflama ilerleyen bir bilimsel tasar› olarak yaflayacakt›r.
111 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
VIII. BÖLÜM
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
GÖSTERGEB‹L‹M ve B‹R MASAL ÇÖZÜMLEMES‹*
I. Girifl Gözlemleri “Göstergebilimin Tarihçesi” bölümünde de gördü¤ümüz gibi, bugün her ne kadar bir tek göstergebilimden de¤il de göstergebilimlerden söz etmek olanakl›ysa da, bu etkinlik alan›n› dilbilim, yaz›nsal elefltiri, toplumbilim, ruhbilim, sanat kuram›, vb. dallardan ba¤›ms›z bir bilimkuram› olarak tasarlayan ve bu amaçla genel bir anlamlama kuram› gelifltiren bir tek okuldan söz edebiliriz: A. J. Greimas’›n öncülü¤ündeki Paris Göstergebilim Okulu. Biz buradaki çözümlememizde, iflte bu okulun gelifltirdi¤i göstergebilim kuram›na ba¤l› kalaca¤›z. Çözümleme konusu olarak seçti¤imiz masal ise, Frans›z yazar› Charles Perrault’nun (1623–1703) derleyip kendine özgü bir yaz›nsal anlat›mla sundu¤u masallar kitab›nda (Contes de ma mère Loye [L’oye], 1695; Histoires ou Contes du temps passé, 1697) yer alan Le Petit Chaperon Rouge’un Türkçe çevirisidir: K›rm›z› Bafll›kl› K›z.1 * Bu çözümlemeye Gösterge Elefltirisi ile Metnin Sesi adl› kitaplar›m›zda da yer verilmifltir. 1 Ch. Perrault’nun bu masal›n› Türkçeye G. Rouger’nin elefltirili bas›m›ndan aktard›k: Contes de Perrault, Paris, Garnier Frères, 1967, s. 113–115. Ch. Perrault’nun masallar›n›n Türkçeye yap›lm›fl eski bir çevirisi için bkz. Ch. Perrault, Geçmifl Günlerin Masallar›, Maarif Vekâleti Yay., 1942 (çev. V. Âfl›r).
115 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
Göstergebilimsel çözümlememizde yaln›zca masal›n anlamsal yap›s› ve anlat› örgüsünün derin, mant›ksal düzeni üstünde duraca¤›m›z için, bu ünlü masal›n çevirisi üstünde çal›flman›n yöntemsel aç›dan bir sak›ncas› yok. Ch. Perrault’nun dilini, anlat›m›n›, Frans›zcada kulland›¤› deyimleri konu alan bir yaz›nsal inceleme yaz›s› oluflturmak de¤il amac›m›z. Biz, göstergebilimsel bir masal çözümlemesi örne¤i vermek istedi¤imiz için masal›n Türkçesini bir çeviri olarak de¤il, bir metin olarak, oldu¤u gibi ele al›yoruz. Bu arada masal›n, daha yayg›n olarak bilinen biçiminden ayr›lan bir özelli¤inden de söz edelim: Ch. Perrault’nun K›rm›z› Bafll›kl› K›z masal›, Grimm Kardefller’in derledi¤i ayn› adl› masaldan olay örgüsü ve olay örgüsünün sonuçlanmas› bak›m›ndan farkl›d›r. Sözgelimi, Perrault’nun masal›, Küçük K›z’›n Kurt taraf›ndan yenilmesiyle biter; oysa Grimm Kardefller’in derlemesinde, Küçük K›z ve Büyükanne, Kurt’un karn›n› açan bir avc› taraf›ndan kurtar›l›r.2 Biz burada Ch. Perrault’nun metnindeki anlat›y› inceleyece¤iz. Ch. Perrault’nun derledi¤i biçimiyle bu masal, sonuçta bir halk masal›na dayanmaktad›r; düzyaz›yla oluflturulmufltur ve kurmaca olaylar› anlat›r. Son olarak flunu da belirtelim: Ch. Perrault’nun masallar›n›n sonunda ayr› birer bölüm biçiminde yer alan “K›ssadan Hisse” (“Moralité”) bölümü çözümlememizin d›fl›nda kalacakt›r. 2 Bkz. Grimm Masallar›, 1. cilt, ‹stanbul, Afa 1989, s. 156–160 (çeviren K. fiipal). Ayr›ca, Grimm Kardefller’in derlemesinde bu masal, yine Kurt’un ölümüyle sonuçlanan bir baflka “rivayet”in anlat›m›yla sürer (a.g.y. s. 159–160). [Grimm Masallar›, yeni bask›, ‹stanbul, YKY. 2003.]
116 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim ve Bir Masal Çözümlemesi
II. Göstergebilimsel Çözümleme Örne¤i II. 1. Masal›n Metni KIRMIZI BAfiLIKLI KIZ Kesit I: Bir varm›fl, bir yokmufl, evvel zaman içinde küçük bir Köylü K›z› varm›fl. Bu k›z öylesine güzelmifl ki, o güne kadar ondan güzelini gören olmam›fl. Annesi onun için deli olurmufl. Büyükannesi ise daha da ç›ld›r›rm›fl. Bu kad›nca¤›z ona bir küçük k›rm›z› bafll›k yapt›rm›fl. Bafll›k k›za o kadar çok yak›flm›fl ki, ona her yerde K›rm›z› Bafll›kl› K›z demeye bafllam›fllar. Bir gün Annesi ekmek piflirip3 çörek yapt›ktan sonra, ona flöyle demifl: “Git bak bakal›m, Büyükannen nas›l, bana hasta oldu¤unu söylediler, ona bir çörek ile bu küçük kâse tereya¤›n› götür.” Kesit II: K›rm›z› Bafll›kl› K›z, bir baflka Köy’de oturan Büyükannesine gitmek için hemen yola koyulmufl. Bir korudan geçerken Kurt Arkadafl’a4 rastlam›fl. Kurt’un can› k›z› yemeyi çok istemifl ama Ormandaki Oduncular yüzünden buna bir türlü cesaret edememifl. Ona nereye gitti¤ini sormufl. Durup Kurt ile konuflman›n tehlikeli oldu¤unu bilmeyen çocukca¤›z flöyle demifl: “Büyükannemi görmeye gidiyorum; Annemin ona yollad›¤› bir çörek ile bir küçük kâse tereya¤›n› götürüyorum. –Çok mu uzakta oturuyor, Büyükannen? demifl Kurt. –Evet! Çok uzakta, demifl K›rm›z› Bafll›kl› K›z, ta flu tarafta gördü¤ünüz de3 “Bir gün Annesi ekmek piflirip çörek yapt›ktan sonra” deyiflinin Frans›zca özgün biçimi flöyledir: “Un jour sa mère ayant cuit et fait des galettes.” Burada “ayant cuit” (“piflirip”), “ayant cuit du pain” (“ekmek piflirip”) anlam›nda kullan›lm›flt›r. 4 Burada “Kurt Arkadafl” diye verdi¤imiz deyiflin Frans›zcas› “compère le Loup”dur. “Compère” sözcü¤ü Frans›zcada “(vaftiz anaya göre) bir çocu¤un vaftiz babas›” anlam› d›fl›nda, “arkadafl, dost” anlam›n› ve bir “dalavere orta¤›, iflbirlikçi” anlam›n› içerir. Bu ba¤lamda “compère le Loup” deyifli “Kurt Arkadafl”, “Kurt Amca”, “Kurt Day›”, vb. olarak karfl›lanabilir. Nitekim masal›n 1942’de yap›lan çevirisinde “Kurt Day›” deyifli kullan›lm›flt›r.
117 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
¤irmenin ötesinde, Köyün ilk evinde. –Pekâlâ, demifl Kurt, ben de gidip onu bir göreyim; ben bu yoldan gideyim, sen de öbür yoldan, bakal›m hangimiz daha önce varacak oraya. Kurt en kestirme yoldan var gücüyle koflmaya bafllam›fl, küçük k›z ise en uzun yolu tutmufl, yolda da f›nd›k toplayarak, kelebeklerin peflinden koflarak, rastlad›¤› küçücük çiçeklerden demetler yaparak güle e¤lene gitmifl. Kurt çok geçmeden Büyükannenin evine var›p Kesit III: kap›y› çalm›fl: Tak tak. “Kim o?” – Benim! K›rm›z› Bafll›kl› K›z demifl Kurt, k›z›n sesini taklit ederek, “size Annemin gönderdi¤i bir çörek ile bir küçük kâse tereya¤› getirdim.” Büyükannecik biraz rahats›z oldu¤u için yata¤›nda yat›yormufl, seslenmifl: “‹pi çek, mandal düfler.” Kurt ipi çekmifl, kap› da aç›lm›fl. Kurt hemen kad›nca¤›z›n üstüne at›lm›fl ve onu bir hamlede parçalay›p yutuvermifl; çünkü üç günden fazla bir süredir a¤z›na bir lokma yiyecek koymam›flm›fl. Kesit IV: Ard›ndan da kap›y› kapatm›fl ve Büyükannenin yata¤›na girip K›rm›z› Bafll›kl› K›z’› beklemeye bafllam›fl. K›rm›z› Bafll›kl› K›z bir süre sonra gelip kap›y› vurmufl: Tak, tak. “Kim o?” Kurt’un kal›n sesini duyan K›rm›z› Bafll›kl› K›z önce korkmufl ama sonra Büyükannesinin nezle oldu¤unu sanarak flöyle demifl: “Benim, k›z›n›z K›rm›z› Bafll›kl› K›z, size Annemin gönderdi¤i bir çörek ile bir küçük kâse tereya¤› getirdim.” Kurt sesini biraz yumuflatarak seslenmifl: “‹pi çek, mandal düfler.” K›rm›z› Bafll›kl› K›z ipi çekmifl, kap› da aç›lm›fl. K›z›n içeri girdi¤ini gören Kurt, yatakta yorgan›n alt›na saklan›p flöyle demifl: “Çörekle küçük tereya¤› kâsesini sand›¤›n5 üstüne koy, sonra da gel yan›ma yat.” K›rm›z› Bafll›kl› K›z üstündekileri ç›kar›p yata¤a girmifl ama Bü5 “Sand›k” sözcü¤ünü kulland›¤›m›z bu yerde, Ch. Perrault Frans›zca “la huche” sözcü¤ünü kullanm›flt›r. Bu sözcük Frans›zcada “giyecek ya da yiyeceklerin, özellikle de ekme¤in kondu¤u a¤açtan yap›lm›fl dikdörtgen biçiminde, kapa¤› düz sand›k” anlam›na geldi¤i gibi bir “hamur teknesi” (“huche à pétrir”) anlam› da tafl›r. Masal›n 1942 çevirisinde yaln›zca “tekne” sözcü¤ü kullan›lm›flt›r.
118 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim ve Bir Masal Çözümlemesi
yükannesinin soyunukken böyle oldu¤unu görünce flafl›r›p kalm›fl. Ona flöyle demifl: “Büyükanne, ne kadar büyük kollar›n›z var! –Seni daha iyi kucaklamak için yavrum. –Büyükanne, ne kadar büyük bacaklar›n›z var! –Daha h›zl› koflmak için yavrum. –Büyükanne, ne kadar büyük kulaklar›n›z var! –Daha iyi duyabilmek için yavrum. –Büyükanne, ne kadar büyük gözleriniz var! –Daha iyi görmek için yavrum. –Büyükanne, ne kadar büyük diflleriniz var! –Seni yemek için.” Hain Kurt bu sözleri söyler söylemez K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n üstüne at›lm›fl ve onu yemifl.6
II. 2. Masal›n Kesitlere Ayr›lmas› Herhangi bir anlat›y› göstergebilim aç›s›ndan çözümleyebilmek için, öncelikle bu anlat›y› kesitlere ay›rmak gerekir. Kesitleme, anlat›y› ya da metni, anlam kavflaklar›na, bir baflka deyiflle okuma birimlerine ay›rmak demektir. Olay örgüsündeki eklemlenme noktalar›n› dikkate alarak, bu masal metninin dört kesitten olufltu¤unu söyleyebiliriz. Yukar›da sundu¤umuz metinde de iflaretledi¤imiz bu kesitlerden birincisi, anlat›ya (olay örgüsüne) girifli sa¤layan bir girifl kesitidir. Öbür üç kesitse, metnin anlamsal aç›dan oluflmas›n› sa¤layan, anlat› izlencesinin (anlat› program›n›n) düzenlendi¤i kesitlerdir. fiimdi metni, yaz›l›fl çizgisini, okuma çizgisini izleyerek kesit kesit ele alal›m.
II. 3. Kesitlerin Çözümlenmesi II. 3.1. Birinci Kesit: Girifl Durumu “Bir varm›fl bir yokmufl” ile bafllayan ve “ona bir çörek ile bu küçük kâse tereya¤›n› götür” ile biten bu 1. kesit, masal›n 6 Burada biten masal›n ard›ndan Ch. Perrault’nun ekledi¤i “Moralité” (“K›ssadan Hisse”) bölümü gelir. On befl dizeden oluflan ve bir ahlak dersi veren fliirsel anlat›ml› bu bölümü çözümlememiz içine almad›¤›m›z için buraya yazmad›k.
119 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
olay örgüsünü haz›rlayan, masal›n uzam ve zaman aç›s›ndan ilk belirlemelerini yapan bir girifl, bir bafllang›ç, bir haz›rl›k kesitidir. Bu kesitin yap›s›n› inceleyelim. Girifl Durumu’nda, masal›n genel anlat› izlencesi ortaya konur: “Büyükanneyi ziyarete gitmek ve ona yiyecek bir fleyler götürmek.” Burada, Gönderen ifllevini üstlenen Anne (Özne3=Ö3 ile belirtece¤iz), Özne ifllevini üstlenen K›rm›z› Bafll›kl› K›z› (Özne1=Ö1 ile belirtece¤iz) belli bir izlenceyi gerçeklefltirmeye ça¤›r›r. Anlat›ya, Özneler aras›ndaki mant›ksal ve sözdizimsel iliflkiler aç›s›ndan bakacak olursak, Ö3 (Anne), Ö1’i (K›rm›z› Bafll›kl› K›z) harekete geçirir. Masal› bafllatan, belli bir do¤rultuya oturtan da Ö3’ün bu iste¤idir. Bir baflka deyiflle, masal›n anlat› izlencesi, Etkileyen Özne (Ö3) konumundaki Anne ile Etkilenen Özne (Ö1) konumundaki K›rm›z› Bafll›kl› K›z aras›nda kurulan bir ba¤lant›yla bafllama noktas›na gelir. Ö1, Ö3’ün söylediklerini, istediklerini kabul eder, kabul etmek zorundad›r. Baflka bir davran›fl içine giremez, çünkü K›rm›z› Bafll›kl› K›z “küçük bir k›z”d›r ve “Annesi ile Büyükannesi onu deliler gibi sevmektedir”. Bundan ötürü K›rm›z› Bafll›kl› K›z yola koyulur. Böylece, 2. Kesit bafllam›fl, masal›n anlat› izlencesi belli bir ak›fl çizgisine, ak›fl yoluna oturmufl olur. K›sacas›, 1. Kesitte, aralar›nda iliflki kurulmas› programlanan birimler flunlard›r: GÖNDEREN
ÖZNE
NESNE
GÖNDER‹LEN
Ö3
Ö1
N
Ö4
“Anne”
“K›rm›z› Bafll›kl› K›z”
“Çörek” ve Tereya¤›”
“Büyükanne”
Gönderen’in (Anne), gerçeklefltirilmesini istedi¤i izlenceyi (“çörek” ve “tereya¤›”n› Büyükanne’ye götürmek), Özne 120 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim ve Bir Masal Çözümlemesi
(K›rm›z› Bafll›kl› K›z) yerine getirmeyi, yani Nesne’yi Gönderilen’e (Büyükanne) götürmeyi kabul eder.
II. 3.2. ‹kinci Kesit: Yeni Bir Öznenin Anlat›ya Kat›lmas› “K›rm›z› Bafll›kl› K›z... hemen yola koyulmufl” ile bafllayan ve “Kurt çok geçmeden Büyükannenin evine var›p”a kadar süren 2. Kesit, yeni bir Özne’nin (Özne2=Ö2 ile belirtece¤iz), yani Kurt’un ortaya ç›kt›¤›, kendi anlat› izlencesini gündeme getirdi¤i (“K›rm›z› Bafll›kl› K›z’› yemek”) ve bu izlenceyi gerçeklefltirebilmek için bir plan haz›rlad›¤› kesittir. Ö2’nin (Kurt) iste¤i, Ö1’e (K›rm›z› Bafll›kl› K›z) sahip olmakt›r, yani onu yemektir. Ancak Kurt ile “kiflileflen” Ö2, bu iste¤ini Ö1’i gördü¤ü an gerçeklefltiremez: “Orman’daki Oduncular yüzünden buna bir türlü cesaret edememifl”tir. Bu nedenle, temel izlencesini ertelemek zorunda kal›r. Ama, bu arada amac›n› gerçeklefltirebilmek için de, bir yan izlence tasarlar: Ö1’in nereye gitti¤ini kurnazl›kla ö¤renmeye çal›fl›r. Bir baflka deyiflle, Ö2, Ö1 ile iletiflime girer ve “Ona nereye gitti¤ini sorar”. Bu davran›fl, Kurt’un, etkisini sonradan görece¤i uzun vadeli kurnazl›k›d›r. K›rm›z› Bafll›kl› K›z, Kurt’un sorusunu olumlu aç›dan yorumlar çünkü “çocukca¤›z durup Kurt ile konuflman›n tehlikeli oldu¤unu bilmemektedir”. Böylece, Ö2, ertelemek zorunda kald›¤› temel izlencesini ileride gerçeklefltirebilmek için gereken bilgiyi (bilgi–nesne) elde eder: K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n Büyükannesine gitti¤ini ve Büyükannesinin de nerede oturdu¤unu ö¤renir. Uzun vadeli kurnazl›k da böylece gerçekleflme aflamas›na girmifl olur. Kurnazl›k olay›, bu metindeki Kurt kavram›n›n içinde var olan, daha somut olarak söylersek, Kurt’ta do¤ufltan var oldu¤u kabul edilen (bu metinde de böyledir) bir yetenektir. Kurt bu yetene¤ini (kurnazl›kla kand›rma yetene121 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
¤i) K›rm›z› Bafll›kl› K›z’a rahatl›kla uygular. Metin içinde Anlat›c›’n›n da belirtti¤i gibi K›rm›z› Bafll›kl› K›z, Kurt’un gerçek kimli¤ini bilecek yaflta de¤ildir (“küçük k›z’d›r, “çocukca¤›z”d›r); bu nedenle Kurt’un kand›r›c› davran›fl›n› gerçek, do¤ru san›p olumlu biçimde yorumlar. Oysa, Kurt gerçek kimli¤iyle görünmez ya da göründü¤ü gibi de¤ildir gerçek kimli¤i. Aç›kças›, Kurt, Kötü Kifli olarak do¤ruyu, gerçe¤i görünmek yerine ‹yi Kifli olarak görünüp bir yalan› gerçeklefltirir. K›rm›z› Bafll›kl› K›z da bu yalan, bu sahte görünüflü do¤ru, gerçek görünüfl (gerçek kimli¤i yans›tan görünüfl) olarak yorumlar. Kurt, inceledi¤imiz bu kesitte, kurnazl›¤›n›, kand›r›c›l›¤›n› bir kez daha uygular: Büyükanne’ye giden en kestirme yolu kendisi tutarken, K›rm›z› Bafll›kl› K›z’a uzun yolu gösterir. Bu kesitte Oduncular sözcü¤üyle karfl›m›za ç›kan anlat› kiflisi, K›rm›z› Bafll›kl› K›z aç›s›ndan, dolayl› olarak, bir Yard›medendir; ama Kurt aç›s›ndan Oduncular, yine dolayl› olarak , bir Karfl›ç›kand›r ya da bir Karfl›–Öznedir. II. 3.3. Üçüncü Kesit: Kurt’un Birinci Edimi “Kap›y› çalm›fl” ile bafllayan ve “üç günden fazla... a¤z›na bir lokma yiyecek koymam›flm›fl” ile biten 3. Kesit, Ö2’nin (Kurt), bilgi–nesneyi edinmesinden sonra, birinci edimini (performans, eylemsel baflar›) gerçeklefltirdi¤i bir kesittir. Bu birinci edim, “Büyükanneyi yemek”tir. Ama burada da Ö2 (Kurt) etkisini hemen görece¤i k›sa vadeli bir kurnazl›ka giriflir: “K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n sesini taklit eder”. Yine ‹yi Kifli olarak görünür, kand›r›c› bir davran›fl içine girer. Büyükanne “rahats›z olup yata¤›nda yatt›¤›” için, Kurt’un davran›fl›n›n sahte oldu¤unu anlayamaz. Böylece, ‹yi Kifli görünme, yani K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n sesini taklit etme kurnazl›¤› da k›sa vadede so122 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim ve Bir Masal Çözümlemesi
nuca ulafl›r: Büyükanne, Kurt’un sesini olumlu bir biçimde yorumlay›p kap›n›n nas›l aç›ld›¤›n› söyler. Ö2’yi bütün bu ifllemleri yapmaya ve daha sonraki kesitte karfl›m›za ç›kan ikinci ve as›l edimini gerçeklefltirmeye iten davran›fl da metinde “ac›kan karn›n› doyurma” dürtüflüdür. Ve Ö2 haz›rlad›¤› anlat› izlencesinin birinci edimini gerçeklefltirir: Kurt, Büyükanneyi “bir hamlede parçalay›p yutuverir” çünkü “üç günden fazla bir süredir a¤z›na bir lokma yiyecek koymam›fl”t›r. K›sa vadeli birinci kurnazl›k hemen sonuca ulafl›rken, uzun vadeli kurnazl›k da birinci sonucunu vermifltir.
II. 3.4. Dördüncü Kesit: Kurt’un ‹kinci Edimi “Ard›ndan, kap›y› kapatm›fl” ile bafllayan ve metnin sonuna kadar süren Dördüncü Kesit, anlat› izlencesi ve Kurt’un stratejisi bak›m›ndan yinelemeli bir yap› sunar. Bir baflka deyiflle, Dördüncü Kesit, yap› olarak Üçüncü Kesitin yinelenmesidir. Ö2 (Kurt) önce Ö1’i (K›rm›z› Bafll›kl› K›z) kand›rma eylemine baflvurur: Büyükanneden duydu¤u sesleri yineler: “Kim o?” vb. Ö1, Kurt’un kal›n sesini duyunca irkilir, korkar. Bir bak›ma, ilk kez “tehlike”yi fark etmeye bafllam›flt›r. Ama sonra, anlat›n›n bafl›nda verilen gerekçe (Büyükannenin rahats›z oldu¤unun san›lmas›) nedeniyle Büyükannesinin nezle oldu¤unu san›r. “Sanmak”, K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n, Kurt’un ‹yi Kifli görünüflünün sahte oldu¤unu anlayamamas›na yol açar ve K›rm›z› Bafll›kl› K›z yalan› yine gerçek, do¤ru olarak yorumlar. Kurt’un k›sa vadeli ikinci kurnazl›k› da baflar›ya ulafl›r: Ö2, Ö1’i kand›rmay› baflar›r. Ö1, kap›y› aç›p içeri girer, Ö2’nin iste¤ini bir kez daha yerine getirip, Büyükanne diye yorumlad›¤› Kurt’un yan›na yatar. 123 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n, bu aflamadan sonra, Büyükanne k›l›¤›ndaki Kurt’a yöneltti¤i flaflk›nl›k belirtisi sorular, sonunda K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n gerçe¤i sezmeye, do¤ruyu bulmaya yöneldi¤ini gösterir. Kurt’un gerçek kimli¤ini görmeye, sezmeye bafllam›flt›r sanki K›rm›z› Bafll›kl› K›z. Ancak, son gözlem (“Büyükanne, ne kadar büyük diflleriniz var!”), Kurt’un gerçek yüzünün ortaya ç›kmas›na (Kötü Kifli oldu¤unu anlamaya bafllama) yol açt›¤› ölçüde, K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n da yok olmas›na yol açar: Yani, Kurt kimli¤indeki Ö2, ikinci edimini (ikinci performans) de baflar›yla sonuçland›r›r ve anlat›n›n bafl›nda belirledi¤i temel anlat› izlencesini gerçeklefltirir. Böylece uzun vadeli kurnazl›k da tam olarak yerine getirilmifl olur.
II. 4. Masal›n Bafllang›c› ile Sonu Aras›ndaki Temel Dönüflüm Yukar›da kesitlerin birbirine eklemlenerek bir anlat› zincirini nas›l oluflturdu¤unu gördük. Bir bak›ma, masal› baz› kavram ve terimlere baflvurarak, anlat› yap›s›n›n kurgusu aç›s›ndan, göstergebilimsel bak›fl aç›s›na göre “yeniden okuduk”, “yeniden yap›land›rd›k”. fiimdi, burada, masal›n soyut ve mant›ksal düzeyde oluflmas›n› sa¤layan temel anlamsal yap› ile temel sözdizimsel yap›y› ana çizgileriyle de¤erlendirmeye, dolay›s›yla, masal›n bafllang›c› ile sonu aras›ndaki farkl›l›¤› yaratan, bir bak›ma masal› anlat› yapan mant›ksal ve sözdizimsel dönüflümü göstermeye çal›flaca¤›z. Önce temel anlamsal yap› ile temel sözdizimsel yap› kavramlar›n› k›saca aç›klayal›m: Temel anlamsal yap›: Bu düzey herhangi bir metnin (anlat›n›n) en derin düzeyidir. ‹nsan düflüncesinin ve eylemleri124 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim ve Bir Masal Çözümlemesi
nin en soyut, en evrensel ikiliklerinin, karfl›tl›klar›n›n yer ald›¤› bu düzeyin yine en temel karfl›tl›¤› yaflam/ölüm karfl›tl›¤›d›r. Bir anlat›, böyle bir temel, evrensel, soyut ikili¤in üstünde yükselerek “flekillenip” metin biçimine dönüflebilir. Temel sözdizimsel yap›: Bu düzey, hemen yukar›da sözünü etti¤imiz temel karfl›tl›¤› oluflturan ikili¤in ö¤eleri aras›ndaki mant›ksal ifllemlerin, dönüflümlerin yer ald›¤› derin düzeydir. Bu iki temel yap›y› saptamak ve çözümleyici bir yaklafl›mla ortaya koymak, göstergebilimcilerin etkinliklerinden biridir. Hem de en temel, en gerekli olan›d›r. Bu derin yap›lar bilinmeden, bu derin yap›lar yeniden ortaya konmadan, bir metnin üretilifl kayna¤› ve oluflum süreci aç›klanamaz. Bu yap›lar ortaya konmadan, olsa olsa yüzeysel yap›daki sözcüklerin kimi kez sözlüksel, kimi kez de ba¤lamsal anlamlar›yla u¤rafl›l›r. Bu da göstergebilim olmad›¤› gibi, anlat›bilim de anlambilim de de¤ildir. Göstergebilimciler, bu iki temel yap›y› özellikle bir çizim arac›l›¤›yla ortaya koyarlar. Ancak, bu çizim, s›radan, rastlant›sal bir çizim de¤il, bir anlam evreninin temel yap›s›ndaki birimleri (varsay›lan birimleri) ve bu birimler aras›ndaki dönüflümleri ortaya koyan göstergebilimsel dörtgendir. Göstergebilimsel dörtgende ortaya konan iliflkiler düzeni, bir anlaml› bütünün soyut ve mant›ksal düzeyde oluflmas›n› sa¤layan temel anlamsal yap› (ikilikler) ile temel sözdizimsel yap›y› (ikili¤in ö¤eleri aras›ndaki mant›ksal iliflkiler, dönüflümler) de¤erlendirmeye yarar. Göstergebilimsel dörtgendeki ö¤elerin birinden kalk(›l)arak ve mant›ksal ifllemler (de¤illeme, varlama, içerme) izlenerek, karfl›t, çeliflik, içerilen (ve içeren) ö¤eler bulunabilir. 125 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
fiimdi, K›rm›z› Bafll›kl› K›z masal›n›n bu iki temel yap›s›n› göstergebilimsel dörtgen ile aç›klayal›m: ANLATININ SONU: B Bafll›kl› K›z’›n Durumu
Kurt ile K›rm›z›
ANLATININ SONU:B Kurt’un Durumu
K U RT ’U N ’IN IZ K
Ü M fiÜ Ü N Ö D
D Ö N Ü fiÜ M Ü
LI IK fiL A IB IZ M IR K
-ölüm “birine yem olmama” ya da “yenmeme”
-yaflam “birini yiyememe” ya da “yiyememe”
ANLATININ SONU:B K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n Durumu
ölüm “birine yem olma” ya da “yenme”
yaflam “birini yeme” ya da “yeme
K›rm›z› Bafll›kl› K›z ile Kurt’un Durumu ANLATININ BAfiLANGICI: A
Bu göstergebilimsel dörtgeni flöyle okuyabiliriz: K›rm›z› Bafll›kl› K›z (Ö1) ile Kurt (Ö2), masal›n bafllang›c›nda (A durumu) flu konumdad›r: K›rm›z› Bafll›kl› K›z “birine yem olmama” durumundad›r, yani ölümün bulunmad›¤› bir kategoridedir (–ölüm=eksi ölüm). Buna karfl›l›k, masal›n bafllang›c›nda, Kurt, “birini yiyememe” durumundad›r, yani yaflam›n› açl›k nedeniyle sürdüremeyecek bir kategoridedir (–yaflam=eksi yaflam). 126 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim ve Bir Masal Çözümlemesi
Ama Kurt (Ö2), anlat›n›n ak›fl› içinde, yukar›da kesitleri incelerken gösterdi¤imiz eylemleri yaparak, daha do¤rusu gerekli dönüflümleri gerçeklefltirerek /–yaflam/’dan /yaflam/’a geçer: Yani, “birini yiyememe” durumundan “birini yeme” durumuna geçer. Kurt’un izledi¤i yol: –yaflam dönüflüm yaflam. Ö2’nin yani Kurt’un bu dönüfltürücü edimine Ö1’in yani K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n zorunlu dönüflümü denk düfler: Yani K›rm›z› Bafll›kl› K›z “birine yem olmama” durumundan “birine yem olma” durumuna geçer. K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n izledi¤i yol: – ölüm zorunlu dönüflüm ölüm. Göstergebilimsel dörtgenin de ortaya koydu¤u gibi, anlat› düzeyinin bafllang›c›yla sonu aras›nda, durumlar, temel anlamsal yap› bak›m›ndan, temel sözdizimsel yap›daki dönüflüm nedeniyle, ters yüz olmufltur: Bunu gerçeklefltiren Özne de anlat›n›n ikinci kesitinde ortaya ç›kan Ö2’dir: Kurt. II. 5. Masaldaki Kiflilerin “Bak›fl Aç›lar›” Yukar›daki temel yap›lar› incelerken masal›n en derin katman›n›, kesitleri çözümlerken de temel yap›lar›n üstünde yer alan anlat› izlencesinin düzenini ve Özneler aras› iliflkileri çözümlemifltik. fiimdi bir üst düzeye ç›karak, kiflilerin “bak›fl aç›lar›”n› (ard›ndan da kiflilerin oluflmas›n› ve bu kiflilerin, içinde yer ald›klar› uzam/zaman iliflkilerini) ele alaca¤›z. Masalda anlat› boyutunun yap›s›nda üç “bak›fl aç›s›” görülür: 1. Kurt’un “bak›fl aç›s›”: Kurt gerçek kimli¤ini saklamakta, Kötü Kifli yerine ‹yi Kifli görünmektedir. Böylece, gerçek kiflili¤ini saklad›¤› oranda, tasar›s›n› gerçeklefltirebilmektedir. 2. K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n (ve Büyükanne’nin) “bak›fl aç›s›”: K›rm›z› Bafll›kl› K›z, Kurt’un kimli¤ini, kendisine gö127 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
ründü¤ü biçimiyle kabul eder. Bu arada Büyükanne de Kurt’un kand›r›c› edimine inan›r. 3. Anlat›c›’n›n “bak›fl aç›s›”: Masalda Kurt’un gerçek kimli¤ini, bu kimli¤in görünürdeki gibi ‹yi Kifli de¤il, Kötü Kifli oldu¤unu, okura Anlat›c› ara bilgilerle verir. II. 6. Masalda Kiflilerin Oluflmas› ve Özellikleri Masal›n anlat› boyutunu gerek kesitlerde, gerekse temel dönüflüm aflamas›nda incelerken, dikkat edilirse, kiflilerden çok, eylemde bulunan, olay örgüsünü mant›ksal, sözdizimsel olarak gerçeklefltiren Özne, Nesne, Gönderen, Gönderilen, Karfl›–Özne gibi birimlerden söz ettik. Bunun nedeni, masal›, en soyut düzlemde, bir tümceyi dilbilgisel aç›dan incelermiflçesine de¤erlendirmekti. Bir baflka deyiflle, bir anlat› dilbilgisini (anlat› grameri) uygulamaya çal›flt›k. Bu aflamadaysa Özne, Nesne, vb. ö¤elerin hangi ad ve özelliklerle donand›¤›n›, bu sözdizimsel birimlerin, bir bak›ma nas›l “kiflilefltirilip” “giydirildi¤ini” görmek istiyoruz. Kifliler nas›l beliriyor, kiflileflme nas›l oluyor, buna bakaca¤›z. Daha aç›kças›, kiflileri ve bu kiflilerin anlamsal yüklerini, de¤erlerini araflt›raca¤›z. Kesitlerdeki temel anlat› yap›lar›n› incelerken de belirtti¤imiz gibi, masal›n anlat› izlencesindeki ifllevleri, bir Özne2 (Kurt), bir Karfl›–Özne (Ormanc›lar), bir Gönderen (Anne), bir de masal›n sonunda Nesne niteli¤ine bürünecek Özne1 (K›rm›z› Bafll›kl› K›z) ve Özne4 (Büyükanne) üstleniyorlard›. Bir de bütün masal›n içinde yer alan Anlat›c› vard›. Bu kifliler aras›nda “Ormanc›lar” sözcü¤üyle kiflileflen Karfl›–Özne’nin, anlat› izlencesi içinde, dolayl› olarak bir ifllevi vard›r. Gerçekten de, Ormanc›lar, yaln›zca o anda, orada var olmalar› nedeniyle, Kurt’un, izlencesini gerçeklefltirmesine engel olurlar. Bu Karfl›–Özne bir bak›ma, Olaylar› Gözlemleyen Kifliler olarak da adland›r›labilir. 128 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim ve Bir Masal Çözümlemesi
Masalda hiç kuflkusuz en ifllevsel, en etkin rol, Özne2’ye denk düflen Kurt’un rolüdür. Kurt, tafl›d›¤› ad›n (“Kurt”) genel anlamsal yükü d›fl›nda, masalda kendisine yüklenen özellikler, daha çok da ola¤anüstü özellikler aç›s›ndan, okuru ola¤anüstü masallar›n “hayvan dünyas›”na iletir do¤al olarak. Bu da yine ola¤anüstü masallardaki “insan dünyas›” ile bir karfl›tl›k yarat›r: Hayvan dünyas› ≠ ‹nsan dünyas›. Kurt’un (ola¤anüstü niteliklerle donanm›fl bir “hayvan” olarak) insan ile dilsel bir bildiriflime girmesi ola¤anüstü masallarda do¤al bir olgudur. Kurt, “hayvan dünyas›”n›n temsilcisi olarak, /tehlikeli/ + /kurnaz/ + /y›rt›c›/ + /kötü/ + /hain/ özellikleriyle donanm›flt›r. Bütün bu özellikleri /kötülük/ ya da /hainlik/ olarak adland›rabiliriz. Öte yandan, çözümlememiz süresince Ö1 ile belirtti¤imiz ama Ö2 aç›s›ndan, ele geçirilmeye çal›fl›lan bir Nesne (de¤ernesne) durumuna düflen K›rm›z› Bafll›kl› K›z ise ola¤anüstü masallara özgü “insan dünyas›”n›n bir temsilcisidir. K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n özellikleri flöyle verilmifltir masalda: /küçük bir köylü k›z› /+/ çok güzel /+/ be¤enilen biri/ + /kötüleri tan›mayan biri/. Bir ola¤anüstü masala özgü bu iki “dünya”n›n anlamsal aç›dan donan›m› flöyle özetlenebilir: “Hayvan dünyas›”=/hayvanl›k/+/kurnazl›k/ + /kötülük/. (Kurt) “‹nsan dünyas›” = /insanl›k/ + /safl›k/ + /iyilik/. (K›rm›z› Bafll›kl› K›z) Masaldaki öbür kiflilerse, Büyükanne ile Anne’dir. Büyükanne, bir bak›ma, K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n son aflamada bafl›na geleni, bir önceki aflamada yaflayan kiflidir. Gönderi129 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
len (Kendisine Gönderilen) kifli (Büyükanne) olarak belirmesine karfl›n, masal›n sonuna do¤ru, Kurt için bir Nesne niteli¤i kazan›r. Anne’ye gelince, bu kifli, sözdizimsel birim olarak, anlat›n›n var olmas›na, masal›n kurulmas›na yol açan kiflidir (bu aç›dan Gönderen diye nitelendirilebilir), ama, anlat›n›n ak›fl› içinde bir rol üstlenmez. Masal onun yönlendirmesiyle bafllar, onun bir ifllevi, bir yapt›r›m› olmadan sürer ve biter. Bütün bu kiflilerin yan› s›ra, masalda bir Anlat›c›’n›n var oldu¤unu ve bu Anlat›c›’n›n özellikle K›rm›z› Bafll›kl› K›z ile Kurt aras›ndaki ve Büyükanne ile Kurt aras›ndaki iliflkilerin gerçek yüzünü okura duyuran kifli oldu¤unu belirtmemiz gerekir. Kifli olarak ayr›ca, anlat›n›n ak›fl›n› etkilemeyen “ona her yerde K›rm›z› Bafll›kl› K›z demeye bafllam›fllar” deyifli alt›nda yatan “Köyün sakinleri”ni de ekleyebiliriz.
II. 7. Masalda Uzam›n Oluflmas› Masalda ifllevi olan dört uzam görülür. Uzam 1: Köy. Bu uzam, masal›n, anlat› boyutu aç›s›ndan haz›rland›¤› bir uzamd›r ve metinde “Köy” olarak belirtilir. K›rm›z› Bafll›kl› K›z ile Anne’nin oturdu¤u bu uzam, Küçük K›z aç›s›ndan /mutluluk/ (ya da esenlik) simgesidir. Uzam 2: Koru, Orman. Bu uzam, Kurt ile K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n karfl›laflt›¤› uzamd›r. Orman, Kurt için, Ormanc›lar›n orada bulunmas› nedeniyle bir /mutsuzluk / (ya da /esensizlik/) uzam›d›r, ama K›rm›z› Bafll›kl› K›z’a rastlad›¤› için de /mutlulu¤un bafllang›c›/n› (ya da /esenli¤in bafllang›c›/n›) gösteren bir uzamd›r. Orman, K›rm›z› Bafll›kl› K›z içinse Kurt’a rastlamas› bak›m›ndan /mutsuzluk/ (ya da/esensizlik/), Ormanc›lar›n, çiçeklerin, kelebeklerin, f›nd›klar›n bu130 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim ve Bir Masal Çözümlemesi
lunmas› aç›s›ndan da /mutluluk/(ya da/esenlik/) uzam›d›r. Orman, Kurt’un uzun vadeli kurnazl›¤›n› bafllatt›¤› yerdir, ayr›ca. Uzam 3: Ormandaki ‹ki Yol. Bu iki uzam, Orman ile Büyükanne’nin evi aras›nda yer alan ara–uzamd›r. En kestirme yol, Kurt’un (yani Kurnaz’›n) seçti¤i yol, en uzun yol ise K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n (yani Saf’›n) yoludur. Kurt’un seçti¤i kestirme yol, /mutluluk/(ya da /esenlik/) doludur. K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n yoluysa k›sa vadede /mutlulu¤un yafland›¤›/ (ya da / esenli¤in yafland›¤›/) bir yerdir. Kestirme yol, metinde k›sa bir tümceyle belirtilmifl, uzun yol ise betimleyici tümcelerle verilmifltir. Uzam 4: Büyükanne’nin Evi. Bu uzam, Kurt’un edimlerini gerçeklefltirdi¤i, anlat› izlencesinin tam olarak sonuçland›¤› yerdir. Kurt aç›s›ndan /mutlulu¤u/(ya da/esenli¤i/), K›rm›z› Bafll›kl› K›z aç›s›ndan da /mutsuzlu¤u/(ya da/esensizli¤i/) simgeler. Kurt’un k›sa vadeli kurnazl›¤›n› gerçeklefltirdi¤i yerdir, ayr›ca.
II. 8. Masalda Zaman›n Düzenlenifli Uzamdan söz etmek ayn› anda eylemlerin oluflumu aç›s›ndan zamandan söz etmeyi de gerektirir. Kurt ile K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n Uzam 3 ve Uzam 4’teki eylemlerine bakacak olursak, bunlar›n ayn› anda gerçeklefltiklerini, ayn› zaman süresine yay›ld›klar›n› görürüz. Kurt bütün gücüyle en kestirme yoldan gidip ilk edimini gerçeklefltirirken, K›rm›z› Bafll›kl› K›z en uzun yolu tutup e¤lenerek Büyükannenin evine var›r. Masalda Kurt’un, izledi¤i kestirme yolda yapt›klar› bize anlat›lmam›flt›r; yaln›zca Kurt’un bu yolu k›sa sürede, büyük bir h›zla ald›¤› belirtilir. Kurt’un yolu katediflinin za131 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
mansal yay›l›m› yoktur ama buna karfl›l›k, Büyükannenin evindeki edimlerinin bir zamansal yay›l›m›ndan söz edilebilir. K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n en uzun yolu izlerken harcad›¤› zaman ise bize, masalda, aç›kça verilmifl, anlat›lm›flt›r. Küçük K›z’›n yola koyulmas›yla Büyükannenin evine varmas› aras›nda geçen zaman ile Kurt’un yolu kestirmeden afl›p Büyükanne4nin kap›s›na varmas› ve içeri girip Büyükanne’yi yedikten sonra yata¤a girmesi ayn› sürede, eflzamanl› olarak verilmifltir. Bir baflka deyiflle, K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n Orman’› geçifl süresi anlat›l›rken, Kurt’un birkaç eylemi gerçeklefltirme süresi, ama h›zl› olarak gerçeklefltirme süresi anlat›lmaktad›r. Bu süreler de eflit sürelerdir. K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›n Orman’› geçmesiyle Kurt’un Orman’› geçip Büyükanne’yi yemesi ve bir süre beklemesi ayn› anda gerçekleflirken, Kurt’un iki edimi birbirini izleyen bir zamansall›k sunar: Önce Büyükanne’yi yer, sonra K›rm›z› Bafll›kl› K›z’›. Anlat› örgüsündeki ikinci ve as›l edimin sonuçlanmas›yla anlat› zaman› da bütünlenir. III. Sonuç Gözlemleri ‹nsan› çevreleyen anlat›lar› yöntemli bir incelemeyle ele alan birçok yaklafl›m biçimi vard›r: Göstergebilim de bunlardan biridir. Ancak bu bilim dal›n› öbür yaklafl›mlardan ay›ran özelliklerin bafl›nda, gösterge dizgelerindeki (sözgelimi bir metindeki) anlamlar›n üretilifl süreçlerini yeniden oluflturma, anlam katmanlar›n› yeniden yap›land›rma, anlam kurulufllar›n› yeniden yaflama, yeniden anlamland›rma çabas› gelir. Böylece, göstergebilim, herhangi bir göstergeler dizgesinin, hangi aflamalardan geçerek, hangi anlamlar› 132 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilim ve Bir Masal Çözümlemesi
yüklendi¤ini araflt›r›r. Bunun için de, metinleri kendisi için ve kendisi içinde aflama aflama ayr›flt›ran bir yöntem gelifltirmifltir. Bu yöntem birbiriyle ba¤lant›l› birçok düzeyi, her düzeye iliflkin birçok ifllemi ve birbirine göre de¤er kazanan birçok kavram› (terimi) içerir. Biz, burada, söz konusu çözümleyici bilim dal›n› bir masal metnine uygularken,7 bu bilim dal›n›n öngördü¤ü aflamalar›n yaln›zca bir bölümünü, öngördü¤ü yo¤un terimler a¤›n›n ancak bir kesimini kulland›k. Amac›m›z, göstergebilimsel çözümlemenin temel yaklafl›m biçimini, temel ilke ve kavramlar›n›, bir uygulama çerçevesi içinde sunmakt›.
7 Bir Türk masal›na uygulad›¤›m›z göstergebilimsel çözümleme için bkz. M. Rifat, Homo Semioticus ve Genel Göstergebilim Sorunlar›, s. 122–142.
133 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
KAYNAKÇA
ARRIVÉ, Michel 1972 Les langages de Jarry. Essai de sémiotique littéraire. Paris: Klincksieck. BAKHTINE, Mikhaïl 1970 L’Œuvre de François Rabelais et la culture populaire au Moyen Age et sous La Renaissance (Frans›zca çeviri). Paris: Gallimard. BARTHES, Roland 1965 “Éléments de sémiologie”, gözden geçirilmifl ve geniflletilmifl 2. bask›, Le degré zéro de l’écriture ile birlikte. Paris: Denoël/Gonthier, Médiations dizisi. (Türkçe çevirisi: “Göstergebilim ‹lkeleri”, Göstergebilimsel Serüven’de.) 1966 “Introduction à l’analyse structurale des récits”, Communications 8. Paris: Seuil. (Türkçe çevirisi: “Anlat›lar›n Yap›sal Çözümlemesine Girifl”, Göstergebilimsel Serüven’de.) 1973 Le plaisir du texte. Paris: Seuil. 1973 “Texte (théorie du)”, Encyclopaedia Universalis, cilt XV. 1985 L’Aventure sémiologique. Paris: Seuil. (Bu kitaptan yap›lm›fl bir seçmenin Türkçe Çevirisi: Göstergebilimsel Serüven. ‹stanbul: YKY, 5. bask›, 2005; çeviren: M. Rifat–S. Rifat.) 135 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
2003
La préparation du roman I et II. Paris: Seuil. (Birinci bölümün Türkçe çevirisi: Roman›n Haz›rlan›fl› I. ‹stanbul: Sel, 2006; çeviren: M. Rifat–S. Rifat.)
COQUET, Jean-Claude Sémiotique littéraire. Paris: Mame. Sémiotique. L’École de Paris (J. Cl. Coquet yönetiminde). Paris: Hachette. 1984–1985 Le discours et son sujet (2 cilt). Paris: Klincksieck. 1973 1982
COURTÉS, Joseph 1976 Introduction à la sémiotique narrative et discursive. Paris: Hachette. 1986 Le conte populaire: poétique et mythologie. Paris: PUF. DELCROIX, Maurice ve Fernand HALLYN (yönetiminde) 1987 Introduction aux études littéraires. Méthodes du texte. Paris-Gembloux: Duculot. DERRIDA, Jacques 1967 De la grammatologie. Paris: Minuit. DUCROT, Oswald ve Jean-Marie SCHAEFFER 1995 Nouveau dictionnaire encyclopédique des sciences du langage. Paris: Seuil. ECO, Umberto 1965 L’Œuvre ouverte (Frans›zca çeviri). Paris: Seuil. 1972 La structure absente (Frans›zca çeviri). Paris: Mercure de France. 1985 Lector in fabula ou la coopération interprétative dans les textes narratifs (Frans›zca Çeviri). Paris: Grasset. 136 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Kaynakça
1987
1988
“Notes sur la sémiotique de la réception” (Frans›zca çeviri), Actes sémiotiques, IX, 81. (Türkçe çevirisi: “Al›mlama Göstergebilimi Üstüne Notlar”, Al›mlama Göstergebilimi, ‹stanbul, Düzlem, 1991; çeviren: S. Rifat.) Sémiotique et philosophie du langage (Frans›zca çeviri). Paris: PUF.
FARCY, Gérard-Denis 1991 Lexique de la critique. Paris: PUF. GENETTE, Gérard 1966-2002 Figures (5 cilt). Paris. Seuil. GREIMAS, Algirdas Julien 1966 Sémantique structurale. Paris: Larousse. 1970 Du sens. Paris: Seuil. 1976 Maupassant. La sémiotique du texte: exercices pratiques. Paris: Seuil. 1983 Du sens II: Paris: Seuil. GREIMAS, Algirdas Julien ve baflkalar› 1972 Essais de sémiotique poétique. Paris: Larousse. GREIMAS, Algirdas Julien ve Joseph COURTÉS 1979-1986 Sémiotique. Dictionnaire raisonné de la théorie du langage (2 cilt). Paris: Hachette. GROUPEm d’ENTREVERNES 1979
Analyse sémiotique des textes. Lyon: PUL.
HELBO, André (yönetiminde) 1979 Le champ sémiologique. Brüksel: Complexe. 137 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
HÉNAULT, Anne 1992 Histoire de la sémiotique. Paris: PUF (Que-sais-je? dizisi). HJELMSLEV, Louis 1868 (1971) Prolégomènes à lune théorie du langage (Frans›zca çeviri). Paris: Minuit. ISER, Wolfgang 1985 L’Acte de lecture. Théorie de l’effet esthétique (Frans›zca çeviri). Brüksel: Pierre Mardaga. JACOB, André 1976 Introduction à la philosophie du langage. Paris: Gallimard. JAKOBSON, Roman 1973 Questions de poétique (Frans›zca çeviri). Paris: Seuil. 1975 Coup d’œil sur le développement de la sémiotique. Bloomington: Indiana University. JAUSS Hans Robert 1978 Pour une esthétique de la réception (Frans›zca çeviri). Paris: Gallimard. KRISTEVA, Julia 1969 Semeiotike. Recherches pour une sémanalyse. Paris: Seuil. 1981 Le langage, cet inconnu. Paris: Seuil. LOTMAN Yuri (Iouri) 1973 La structure du texte artistique (Frans›zca çeviri). Paris: Gallimard. 138 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Kaynakça
MAN, Paul de 1989
Allégories de la lecture. Le langage figuré chez Rousseau, Nietzsche, Rilke et Proust (Frans›zca çeviri). Paris: Galilée.
PEIRCE, Charles Sanders 1978
Écrits sur le signe (Frans›zca çeviri). Paris: Seuil.
POTTIER, Bernard 1973
Le langage. Paris: Centre d’Étude et de Promotion de la Lecture.
PROPP, Vladimir 1970
Morphologie du conte (Frans›zca çeviri). Paris: Seuil. (Türkçe çevirisi: Masal›n Biçimbilimi, yeni çeviri, ‹stanbul, ‹fi Kültür, 2008; çeviren: M. Rifat- S. Rifat.)
REY-DEBOVE, Josette 1979
Sémiotique: lexique. Paris: PUF.
RICŒUR, Paul 1983-1985
Temps et récit (3 cilt). Paris: Seuil. (Türkçe çevirisi: Zaman ve Anlat› 1: Zaman-Olayörgüsü-Üçlü Mimesis, çeviren: M. Rifat-S. Rifat; Zaman ve Anlat› 2: Tarih ve Anlat›, çeviren: M. Rifat, ‹stanbul,YKY, 2007, 2009.)
R‹FAT, Mehmet 1976
Yaz›nsal Betik Üstüne Araflt›rmalar. ‹stanbul.
1978
Roman Kurgusu ve Yap›sal çözümleme: Michel Butor’un De¤iflim’i. ‹stanbul: ‹.Ü. Y.D.Y.O.
1980
“Essai d’analyse d’un conte: ‘les trois devins’”, Degrés (Brüksel), 23, s. e1-e16. 139
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
1982
Genel Göstergebilim Sorunlar›: Kuram ve Uygulama. ‹stanbul: Alaz; gözden geçirilmifl 2. bask›, ‹stanbul:
1983 1987
1990 1992 1993 1995
1996 1997
1997
Sözce, 1986. Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› (Temel Metinlerin Çevirisiyle Birlikte). ‹stanbul: Yazko. “Réflexions sémiotiques sur la pratique et l’enseignement de la traduction”, Le français dans le monde, Paris, Hachette, A¤ustos-Eylül (“Retour à la traduction” Özel say›s›), s. 33-39. Dilbilim ve Göstergebilimin Ça¤dafl Kuramlar›. ‹stanbul: Düzlem. Göstergebilimin ABCsi. ‹stanbul: Simavi. Homo Semioticus. ‹stanbul. YKY; gözden geçirilmifl 4. bask›, ‹stanbul, Om, 2001. “Göstergebilimsel Aç›dan Çeviri Etkinli¤i, Çeviri Kuram› ve Çeviri Kuram›n›n Kuram›”, Çeviri ve Çeviri Kuram› Üstüne Söylemler (yay. haz. M. Rifat). ‹stanbul: Düzlem, s .5-72 (sonradan gözden geçirilmifl olarak Çeviri Seçkisi 1: Çeviriyi Düflünenler’de [haz. M. Rifat], 1. bask›, ‹stanbul, Dünya, 2003; geniflletilmifl 2. bask›, ‹stanbul, Sel, 2008). Göstergebilimcinin Kitab› (Göstergebilimin ABC’sinin geniflletilmifl 2. bask›s›). ‹stanbul: Düzlem. “À la recherche de l’identité narrativo-discursive du ‘Petit Chaperon rouge’ de Charles Perault— Une mise en œuvre des procédures d’analyse sémiotique”, Multiculturalism: Identity and Otherness/ Multiculturalisme: identité et altérité (yay. haz.: N. Kuran-Burço¤lu), ‹stanbul: Bo¤aziçi University Press.) Gösterge Avc›lar›. fiiiri Okuyan fiairler 1. ‹stanbul: YKY; gözden geçirilmifl 2. bask›, ‹stanbul, OM, 2000. 140
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Kaynakça
1998
XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar›: 1. Tarihçe ve Elefltirel Düflünceler; 2. Temel Metinler. ‹stanbul: YKY; geniflletilmifl 4. bask›, 2008.
1999
Gösterge Elefltirisi. ‹stanbul. Kaf; geniflletilmifl 2. bask›, ‹stanbul, Tavanaras›, 2002.
2004
Elefltiri Seckisi: Elefltirel Bak›fl Aç›lar› (haz. M. Rifat). ‹stanbul: Dünya.
2007
Metnin Sesi. ‹stanbul: ‹fi Kültür.
2007
Homo Semioticus ve Genel Göstergebilim Sorunlar›. ‹stanbul: YKY.
2008
Yaklafl›mlar›yla Elefltiri Kuramc›lar›. ‹stanbul: Sel.
2008
Bizim Elefltirmenlerimiz (M. Rifat yönetiminde). ‹stanbul: ‹fi Kültür.
2008
“ ‘Daha ‹yi Anlamak ‹çin Daha Çok Aç›klamak’ ‹steyen Bir Yorumbilimci: Paul Ricœur”, Cogito, 56 (Paul Ricœur Özel Say›s›), Güz 2008, s. 51-58.
2008
Roland Barthes: “Yazma Arzusu” (haz. M. Rifat). ‹stanbul: Sel.
RIFFATERRE, Michael 1984
Sémiotique de la poésie (Frans›zca çeviri). Paris: Seuil.
SAUSSURE, Ferdinand de Saussure 1972
Cours de linguistique générale. Paris: Payot. (Türkçe çevirisi: Genel Dilbilim Dersleri, 2 cilt,. Ankara: TDK; 3. bask›, ‹stanbul, Multilingual, 1998; çeviren: B. Vardar.)
SEBEOK, Thomas A. 1974
“Semiotics: A Survey of the State of the Art”, Current Trends in Linguistics (yay. haz. T. A. Sebeok), cilt 12, La Haye-Paris: Mouton. 141
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Tiyatronun ABC’si
TADIÉ, Jean-Yves 1987 La critique littéraire. Paris: Belfond. TODOROV, Tzvetan 1965 Théorie de la littérature. Textes des formalistes russes (derleyen, Frans›zcaya çeviren ve sunan: T.Todorov). Paris: Seuil. (Türkçe çevirisi: Yaz›n Kuram›: Rus Biçimcilerinin Metinleri, ‹stanbul, YKY, 1995; gözden geçirilmifl 2. bask› 2005; çeviren: M. Rifat – S. Rifat.) 1971 Poétique de la prose. Paris: Seuil. 1981 Mikhaïl Bakhtine: le principe dialogique (Écrits du Cercle de Bakhtine ile birlikte). Paris: Seuil. 1984 Critique de la critique. Paris: Seuil.
142 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
TÜRKÇEDE GÖSTERGEB‹L‹MLE ‹LG‹L‹ BAfiLICA ÇALIfiMALARDAN
Afla¤›da do¤rudan do¤ruya göstergebilim konusunda yaz›lm›fl kitaplar ile içinde göstergebilime de yer veren bafll›ca dilbilim, edebiyat kuram›, elefltiri kuram›, mant›k, sinema, tiyatro, mimarl›k çal›flmalar›n› belirtiyoruz. TEL‹F YAPITLAR AKSAN, Do¤an 1993 fiiir Dili ve Türk fiiir Dili. Ankara: Arkadafl Kültür Merkezi. BAfiKAN, Özcan 1988 Bildiriflim. ‹nsan–Dili ve Ötesi. ‹stanbul: Alt›n Kitaplar. BATUHAN, Hüseyin ve Teo GRÜNBERG 1977 Modern Mant›k. Ankara: O.D.T.Ü. Fen ve Ed. Fak. BATUR, Enis 1981 Tahta Troya. Elefltirel Araflt›rmalar. ‹stanbul: Yazko. 1987 Estetik Ütopya. ‹stanbul: BFS. 1995 E/Babil Yaz›lar›. ‹stanbul: YKY. BAYRAV, Süheylâ 1976 Filolojinin Oluflumu. Ça¤dafl Dilbilim-Elefltiri Sorunlar›. ‹stanbul: ‹.Ü. Ed. Fak. 143 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
BAYRAV, Süheylâ ve Nükhet GÜNDEfi (GÜZ), Gül IfiIK, Sema R‹FAT 1976 “Göstergebilimsel Uygulamalar”, Dilbilim 1, s. 72-115. ‹stanbul: ‹.Ü. Y.D.Y.O. BÜKER, Seçil 1985 Sinemada Anlam Yaratma. ‹stanbul: Milliyet. EFE, Fehmi 1993 Dram Sanat›. Göstergebilimsel Bir Yaklafl›m. ‹stanbul: YKY. ERKMAN, Fatma 1987 Göstergebilime Girifl. ‹stanbul: Alan; dönüfltürülmüfl ve geniflletilmifl yeni bask›, ‹stanbul, Multilingual, 2005. GÖKTÜRK, Akflit 1979 Okuma U¤rafl›. ‹stanbul: Ça¤dafl; yeni bask› ‹stanbul, YKY; 1997. IfiIK, Gül 1978 Montale’nin fiiir Evreninde Anlamsal Yap›lar. ‹stanbul: ‹. Ü. Ed. Fak. MORAN, Berna 1991 Edebiyat Kuramlar› ve Elefltiri. ‹stanbul: Cem, 8. bask›; sonradan ‹stanbul, ‹letiflim, 1999. ÖZEK, Veyis 1980 Mimarl›kta Gösterge ve Simge. Eflik Aflamas›n›n Belirlenmesi. Trabzon: Karadeniz Teknik Ü. ‹nfl. ve Mim. Fak. R‹FAT, Mehmet Bkz. Yukar›da Kaynakça bölümü. 144 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Türkçede Göstergebilimle ‹lgili Bafll›ca Çal›flmalardan
R‹FAT, Sema 1976
Bkz. Bayrav, Süheylâ.
1993
“Metni Kim Oluflturur? Yazar m›? Okur mu?”, Kuram 3, s. 17–18. ‹stanbul: Kur.
1994
“Metnin ‹çindeki Okur”, Kuram 5, s. 23-24. ‹stanbul: Kur.
1996
“Yap›t-Okur ‹liflkisi ve Umberto Eco”, Elefltiri ve Elefltiri Kuram› Üstüne Söylemler (yay. haz. M. Rifat), s. 43–56. ‹stanbul: Düzlem,
SAYIN, fiârâ 1999
Metinlerle Söylefli. ‹stanbul: Multilingual.
YÜCEL, Tahsin 1979
Anlat› Yerlemleri. ‹stanbul: Ada; 2. ve 3. bask›, ‹stanbul: YKY, 1992, 1995.
1982
Yap›salc›l›k. ‹stanbul: Ada; güncellefltirilmifl 2. bask›, ‹stanbul; YKY, 1999.
1982
Yaz›n›n S›n›rlar›. ‹stanbul: Adam; 2. bask› , ‹stanbul: YKY, 1999.
1990
Roland Barthes. Yaz› ve Yorum (Roland Barthes’tan Seçme Yaz›lar). ‹stanbul: Metis.
1997
‹nsanl›k Güldürüsü’nde Yüzler ve Bildiriler. ‹stanbul: YKY.
YÜKSEL, Ayflegül 1981
Yap›salc›l›k ve Bir Uygulama: Melih Cevdet Anday Tiyatrosu Üstüne. ‹stabul: Yazko; 2. bask›, Ankara: Gündo¤an. ***
Bu arada O¤uz Demiralp’in bütün elefltirel denemelerinin genifl anlamda göstergebilimsel bak›fl aç›lar› içerdi¤ini de burada özellikle belirtmemiz gerekir. 145 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
ÇEV‹R‹ YAPITLAR BARTHES, Roland 1986
Göstergebilim ‹lkeleri (çev. M. Rifat–S. Rifat). ‹stanbul: Sözce.
1988
Anlat›lar›n Yap›sal Çözümlemesine Girifl (çev. M. Rifat–S. Rifat). ‹stanbul: Gerçek.
1989
Yaz›n›n S›f›r Derecesi (çev. T. Yücel). ‹stanbul. Metis; 2. bask› , 2003.
1990
Ça¤dafl Söylenler (çev. T. Yücel). ‹stanbul: Hürriyet Vakf›; 2, 3. 4. bask›, ‹stanbul, Metis, 1996, 1998.
1992
Bir Aflk Söyleminden Parçalar (çev. T. Yücel). ‹stanbul: Metis; 3. bask›, 1996.
1993
Göstergebilimsel Serüven (çev. M. Rifat- S. Rifat). ‹stanbul: YKY (Göstergebilim ‹lkeleri ve Anlat›lar›n Yap›sal Çözümlemesine Girifl ile birlikte); 5. bask›, 2005.
1996
Eiffel Kulesi (çev. M. Rifat–S. Rifat). ‹stanbul: ‹yi fieyler.
1996
Göstergeler ‹mparatorlu¤u (çev. T. Yücel). ‹stanbul: YKY; 2. bask›, 2008.
1998
Roland Barthes (çev. S. Rifat). ‹stanbul. YKY; 2. bask›, 2006.
2006
Roman›n Haz›rlan›fl› 1 (çev. M. Rifat–S. Rifat). ‹stanbul: Sel.
2008
Bir Deneme Bir Ders: Eiffel Kulesi ve Aç›l›fl Dersi (çev. M. Rifat–S. Rifat). ‹stanbul: YKY.
BENVENISTE, Émile 1995
Genel Dilbilim Sorunlar› (çev. E. Öztokat). ‹stanbul: YKY.
DELEUZE, Gilles 2004
Proust ve Göstergeler (çev. A. Meral). ‹stanbul: Kabalc›. 146
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Türkçede Göstergebilimle ‹lgili Bafll›ca Çal›flmalardan
DERRIDA, Jacques 1994
Göstergebilim ve Gramatoloji (çev. T. Akflin). ‹stanbul: Afa.
ECO, Umberto 1991 Al›mlama Göstergebilimi (çev. S. Rifat). ‹stanbul. Düzlem. 1995 Anlat› Ormanlar›nda Alt› Gezinti (çev. K. Atakay). ‹stanbul: Can. 1996 Yorum ve Afl›r› Yorum (çev. K. Atakay). ‹stanbul: Can. GUIRAUD, Pierre 1994 Göstergebilim (çev. M. Yalç›n). Ankara: ‹mge (2. bask›). JAKOBSON, Roman 1990 Sekiz Yaz› (çev. M. Rifat- S. Rifat). ‹stanbul. Düzlem. MELET‹NSK‹, E.M. 2008 “Masal›n Yap›sal ve Tipolojik ‹ncelemesi” (çev. M. Rifat- S. Rifat), Masal›n Biçimbilimi. ‹stanbul: ‹fl Kültür, s. 175–218. PROPP, Vladimir 2008 Masal›n Biçimbilimi (çev. M. Rifat–S. Rifat). ‹stanbul: ‹fi Kültür (yeni çeviri). RICŒUR, Paul 2007 Zaman ve Anlat› 1: Zaman–Olayörgüsü–Üçlü– Mimesis (çev. M. Rifat – S. Rifat). ‹stanbul: YKY. 2009 Zaman ve Anlat› 2: Tarih ve Anlat› (çev. M. Rifat). ‹stanbul: YKY. SAUSSURE, Ferdinand de 1976-78 Genel Dilbilim Dersleri (çev. B. Vardar). Ankara: TDK, 2 cilt; 2. bask›, Ankara: Birey ve Toplum, 1985; 3. bask›, ‹stanbul: Multilingual, 1998. 147 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
TODOROV, Tzvetan (derleyen) 1995
Yaz›n Kuram›. Rus Biçimçilerinin Metinleri (çev. M. RifatS. Rifat). ‹stanbul: YKY; gözden geçirilmifl 2. bask›, 2005.
Ça¤dafl göstergebilimin bafll›ca temsilcilerinin metinlerinden yap›lm›fl çeviriler için ayr›ca bkz. R‹FAT, Mehmet 1998 XX. Yüzy›lda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlar› 2: Temel Metinler (çev. M. Rifat–S. Rifat). ‹stanbul: YKY; geniflletilmifl 4. bask›, 2008.
148 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
KAVRAMLAR D‹Z‹N‹
A Aç›k anlat›, 90 Aç›kl›k, 88, 90 Aç›k söylem, 90 Ad, 42 Ahlak, 28 Aksiyom bkz. belit. Aksiyomatik bkz. belitsel dizge Aletioloji, 29 Al›mlama esteti¤i, 41, 52, 53, 54, 69 Al›mlama göstergebilimi, 51, 52, 137, 147 Anlam, 22, 37, 45, 54, 76, 88, 96, 107, 108, 111, 125, 125 Anlambilim, 34, 58, 59, 125 Anlamçözüm bkz. göstergeçözüm Anlam kavfla¤›, 119 Anlamlama, 57 Anlamlama biçimleri, 28 Anlamlama göstergebilimi, 13, 15, 19, 22, 73, 79, 83, 101, 107, 110, 111 Anlamlama kuram›, 15, 115 Anlaml› bütün, 12, 13, 56, 58, 79, 107, 125 Anlat›, 19, 21, 38, 51, 59, 61, 66, 79, 85, 88, 89, 101, 107, 109, 110, 116, 124, 125, 128
Anlat›bilim, 44, 68, 69, 125 Anlat›c›, 122, 128, 130 Anlat› çöz(ümle)me, 21 Anlat› çöz(ümle)me stratejisi, 21 Anlat› dilbilgisi, 73, 128 Anlat› grameri bkz. anlat›dilbilgisi Anlat› izlencesi, 89, 119, 120, 121, 123, 124, 127, 128, 131 Anlat› kiflisi, 39, 122 Anlat›m, 23, 37, 38, 57, 86, 111, 115, 116 Anlat›m›n biçimi, 38, 111 Anlat›m›n tözü, 38 Anlat›n›n aç›kl›¤›, 89 Anlat›n›n kapal›l›¤›, 89, 90 Anlat› program› bkz. anlat› izlencesi Anlat› sözdizimi, 39, 73 Anlat› üretme stratejileri, 21 Ansiklopedi, 99, 100 Antropoloji bkz. insanbilim Antroposemiyotik bkz. insan göstergebilimi
B Ba¤›nt›, 22, 23, 57, 92, 95, 102 Bak›fl aç›s›, 62, 69, 75, 124, 127, 128 Baflkal›k, 57 Bedeniçi göstergebilimi, 42
149 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si Belirleme, 56, 110
D
Belirti, 27, 31, 42, 124 Belirtke, 42 Belirtkebilim, 12 Belit, 57, 110 Belitsel dizge, 57, 110 Beti bkz. figür Betimleyici göstergebilim, 34 Betimsel, 13, 15, 67 Betimsel düzey, 56, 57 Biçem, 84, 109, 111 Biçembilim, 41, 43, 44 Biçim, 11, 28, 37, 38, 39, 46, 49, 84 Bildiriflim, 7, 11, 13, 14, 38, 42, 47, 48, 52, 58, 65, 94, 129 Bildiriflim göstergebilimi, 13, 14, 38, 65 Bilgi–nesne, 121, 122 Bilimin elefltirisi, 63 Bilimkuramsal, 13, 15, 98 Bilimkuramsal düzey, 56, 57 Birim, 38, 56, 85, 130 Bitimli eylem, 89 Bitimsiz eylem, 89 Biyosemiyotik bkz. canl›lar göstergebilimi
C
De¤er-nesne, 129 De¤illeme, 108, 125 De¤ifltirme, 39, 56 Desen bkz. çizim Dianoioloji, 29 Dilyetisi, 14, 15, 27, 33, 34, 37, 38, 40, 47, 48, 51, 52, 54, 56, 61, 68, 91, 94, 103, 109 Dilbilgisi, 30, 45 Dilbilim, 1, 11, 14, 33, 34, 35, 38, 41, 42, 44, 52, 54, 60, 61, 63, 65, 67, 68, 69, 84, 115 Diyalektik maddecilik, 63 Dil cebiri, 37 Dil felsefesi, 29, 55, 69 Dilsel sanatlar, 51 Diyalojizm, 49, 66, 98 Dizge, 11, 14, 22, 37, 61, 94, 96, 97, 99, 110 Dizim, 61 Do¤a felsefesi, 28 Do¤al dil, 91, 94, 109, 110 Dönüfltürücü edim, 20, 127 Dönüflüm, 29, 75, 80, 100, 108, 112, 124, 125, 127, 128 Düflsel gönderge, 85, 86 Düzanlam, 38, 61
E
Canl›lar göstergebilimi, 42
Ç Çeliflik, 80, 125 Çelifliklik, 57 Çizim, 51, 125 Çokanlaml›l›k, 93, 94, 95, 97
Edim, 122, 128, 132 Edimbilim, 34, 55, 68 Elefltirel bilim, 63 Endis bkz. belirti Endosemiyotik bkz. göstergebilimi
bedeniçi
150 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Kavramlar Dizini 43, 51, 52, 56, 58, 61, 86, 90, 91, 107, 108, 132 Gösterge avc›s›, 23 Göstergebilim, 1, 7, 11, 12, 14, 15, 22, 23, 27, 29, 30, 32, 33, 34, 36, 37, 38, 41, 42, 43, 44 47, 51, 53, 55, 57, 58, 60, 62, 63, 65, 68, 69, 73, 75, 79, 80, 83, 84, 85, 86, 90, 93, 95, 98, 101, 102, 103 107, 108, 110, 111, 115, 119, 125, 132 Göstergebilimsel çözümleme, 44, 59, 116, 133 Göstergebilimsel dörtgen, 107, 108, 125, 126, 127 Göstergeçözüm, 63, 64, 65 Gösterge dizgesi, 19, 51, 56, 58 Göstergeler kuram›, 27, 34 Göstergeler ö¤retisi, 27, 28, 29, 43 Gösterilen, 11, 27, 34, 37, 61 Gramer bkz. dilbilgisi
Esenlik, 130, 131 Estetik de¤er, 36 Estetik etki, 54, 55 Estetik ifllev, 36 Estetik kural, 36 Eflsüremli, 39 Etik bkz. ahlak Eylem alan›, 39, 40 Eyleyen, 74
F Felsefe, 40, 42, 67, 68, 101, 102 Fenomenoloji, 29 Figür, 12, 32, 101, 102 109 Figüratif, 6, 51, 101, 102, 103 Figüratif düzey, 102 Figüratif metin, 102, 103 Figüratif sanatlar, 51
G Genel edimbilim, 68 Genetik elefltiri bkz. oluflsal elefltiri Gerçek gönderge, 91, 92 Girifl durumu, 119, 120 Girifl kesiti, 119 Gönderen, 40, 74, 75, 109, 120, 128 Gönderge, 91, 92, 111 Gönderilen, 74, 75, 109, 121, 128, 129, 130 Görsel göstergebilim, 68 Görüntüsel gösterge, 31, 42 Gösteren, 11, 27, 31, 37, 61, 88, 90, 130 Gösterge, 7, 11, 12, 14, 15, 19, 27, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 37, 40, 42,
H Halk masal›, 59, 116 Hayvan göstergebilimi, 42 Haz duyma, 63
‹ ‹çeren, 125 ‹çeri¤in biçimi, 38, 111 ‹çeri¤in tözü, 38 ‹çerik, 28, 37, 38, 49, 85, 111 ‹çerilen, 125 ‹çerme, 57, 125 ‹kilik, 30, 79, 102, 125 ‹kon bkz. görüntüsel gösterge ‹letiflim bkz. bildiriflim
151 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si ‹liflki, 53, 57, 79, 85, 92, 97, 98, 99, 100, 102, 109, 125 ‹mbilim, 12 ‹nsanbilim, 35, 40, 69 ‹nsan göstergebilimi, 42 ‹flaretbilim, 12 ‹fllev, 36, 101, 102 ‹fllevsel dilbilim, 38, 65 ‹yi Kifli, 122, 123, 127, 128
K
Masal, 39, 101, 115, 116, 117, 119, 120, 124, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 139 Masal çözümlemesi, 69, 116 Matematik, 32, 68, 87 Metin, 22, 37, 41, 44, 45, 46, 47, 49, 51, 54, 58, 62, 83, 85, 87, 92, 93, 96, 103, 125, 131 Metin aç›klama, 21, 22 Metin dilbilimi, 41, 52, 55, 68
Kapal› anlat›, 90 Kapal›l›k, 86, 90 Kapal› söylem, 90 Karfl›ç›kan, 74, 109, 122 Karfl›t–özne, 74 Karfl›t, 125 Karfl›tl›k, 27, 46, 57, 61, 101, 125, 129 Kategori, 56, 90, 126 Kesitleme, 56, 119 Kifli bkz. anlat› kiflisi Konudil, 37, 56, 107, 110 Kötü kifli, 39, 122, 124, 127, 128 Kronotop, 50 Kural gösterge, 32 Kurmaca, 20, 48, 91, 94, 116
Metiniçi çokanlaml›l›k, 97 Metiniçi iliflkiler, 98, 99, 104 Metiniçi nitelikler, 74 Metinleraras› çokanlaml›l›k, 97 Metinleraras› iliflkiler, 44, 49, 64, 65, 66, 97, 98, 99, 100, 101 Metinleraras›l›k, 44, 49 Metin öncesi, 96 Metin sonras›, 96 Metin yorumlama, 21, 22, 51 Modi significandi bkz. anlamlama biçimleri Mutluluk bkz. esenlik
N Nesne, 11, 13, 15, 31, 74, 75, 89, 91,
L Literaturnost bkz. yaz›nsall›k Logia, 27 Logike bkz. mant›k Logos, 27
102, 103, 109, 120, 121, 128, 129, 130 Nitel gösterge, 32 Non–Figüratif, 101, 102, 103 Non–figüratif metin, 102, 103
O
M Mant›k, 27, 28, 30, 42, 68, 143 Mant›ksal düzey, 107, 124, 125
Okuma birimi, 119 Okuma edimi, 54, 55
152 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Kavramlar Dizini Ola¤anüstü masal, 39, 83, 101, 129 Olgu metin bkz. üretilmifl metin Olufl, 37 Oluflsal (genetik) elefltiri, 68
Ö Ö¤e, 31, 56 Öyküleme, 66, 88 Özdefllik, 57 Özne, 60, 64, 74, 75, 109, 120, 121, 127, 128, 129
P Physike, 28 Pragmatik bkz. edimbilim Praktike, 28 Poetik bkz. yaz›nbilim Psikanaliz, 64
R Representamen, 30, 31 Retorik bkz. sözbilim
S Salt (kat›fl›ks›z) dilbilgisi, 30 Salt (kat›fl›ks›z) göstergebilim, 34 Salt (kat›fl›ks›z) sözbilim, 30 Sapma, 99 Semainomenon, 27 Semantik bkz. anlambilim Semainon, 27 Semeiotike, 27, 28, 29, 63, 138 Semiyoloji, 14, 27 Semiyotik, 14, 15, 27, 29 Semptom, 27, 42 Sentaks bkz. sözdizim
Sesmerkezci dilbilim, 67 S›n›f, 56 Simge, 31, 32, 42 Sinema göstergebilimi, 66, 69 Sinyal bkz. belirtke Sistematik, 61 Sonsuz üretim çekirde¤i, 96 Sosyal mitoloji bkz. toplumsal söylenbilim Soyut düzey, 102 Söylem, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 102, 108, 111 Söylem çözümlemesi, 55, 58 Söylemin kapal›l›¤›, 86, 90 Söz, 47, 61 Sözbilim, 30, 41, 45, 55, 68 Sözce, 140, 147 Sözcük, 36, 51, 109 Sözdizim, 34, 39, 109 Stilistik bkz. biçembilim Süreç, 22, 37, 95
fi fiiir, 35, 48
T Tad alma, 63 Tekil gösterge, 32 Tekmerion, 27 Tema, 32, 35, 101, 102, Tematik düzey, 102 Temel anlamsal yap›, 107, 124, 125, 127 Temel anlat› izlencesi, 124 Temel sözdizimsel yap›, 107, 124, 125, 127
153 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si T›p, 42 Tiyatro göstergebilimi, 68, 69 Toplumbilimsel elefltiri, 68 Toplumsal söylenbilim, 60 Töz, 37 Tümleme, 57, 108 Tümükapsay›c›, 13, 22
Yap›salc›l›k, 48, 51, 63, 145 Yap›sal çözümleme, 59, 60, 61, 62, 135, 139 Yap›sal dilbilim, 43, 61, 95 Yapt›r›m, 130 Yard›meden, 74, 109 Yaz›, 12, 19, 63, 67, 145 Yaz›bilim, 44, 67 Yaz›nbilim, 33, 34, 35, 36, 41, 43, 49, 55, 65, 66, 67 Yaz›n göstergebilimi, 68 Yaz›nsal elefltiri, 22, 41, 49, 50, 55, 65, 68, 73, 115 Yaz›nsall›k, 7, 35, 83, 84, 85, 86, 96, 97 Yaz›nsal Metin, 35, 54, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 101, 102, 104 Yorumbilim, 41, 46, 52, 54, 55, 67, 68, 69 Yorumlayan, 31, 32, 62 Yöntembilimsel, 13, 15, 56 Yöntembilimsel düzey, 56 Yüzeysel yap›, 125
U Uygulamal› göstergebilim, 34 Uzam, 49, 109, 127, 130, 131
Ü Üçlük, 30, 31 Üreten metin, 64 Üretici dönüflüm, 94 Üretici yaz›nbilim, 68 Üretilmifl metin, 64 Üretim, 15, 21, 22, 23, 95 Ürün, 44, 95, 96, 99 Üslupbilim bkz. biçembilim Üstdil, 34, 37, 56, 58, 107 Üstgöstergebilim, 37
V
Z
Varlama, 104, 125 Varsay›msal–tümdengelimli, 13, 22, 56, 110, 111
Y
Zaman, 67, 96, 109, 127 Zoosemiyotik bkz. hayvan göstergebilimi Zorunlu dönüflüm, 127
Yal›n gösterge, 12, 32, 58 Yananlam, 38, 61 Yap›, 53, 57, 88, 90, 96, 111, 123 Yap›bozma, 44, 46, 48, 67, 110 Yap›bozucu elefltiri, 41, 44, 45, 46, 48, 67, 69
154 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
ÖZEL ADLAR D‹Z‹N‹ Buyssens É, 38, 65
A
Büker S., 69, 144 Adam J.-M., 68
C
Aksan D., 69, 143 Akflin T., 146
Carnap R., 34
Alexandrescu S., 46
Cassirer E., 40
Arrivé M., 59, 90, 135
Chabrol Cl., 60
Atakay K., 147
Collège de France, 62
Auerbach E., 68
Condillac, 28 Coquet J.-Cl., 59, 136
B
Courtés J., 58, 59, 93, 136, 137
Bahtin M., 41, 49-50, 64, 65, 66, 98
Culler J., 46, 48
Barthes R., 19, 40, 42, 47, 61, 60-63,
D
65, 135, 141 Baflkan Ö., 143 Batuhan H.,143 Batur E., 69, 143 Bayrav S., 143, 144, 145 Benk A., 69 Bense M., 52 Benveniste É., 40, 146 Bertrand D., 60
Darrault I., 60 Delcroix M., 136 Deleuze G., 68, 146 Demiralp O., 69, 145 Derrida J., 44, 46, 61, 67-68, 136, 146 Diderot, 28 Ducrot O., 136
E
Bloom H., 45, 48 Bolzano B., 29
Eco U., 51-52, 100, 145
Bremond Cl., 40, 66
Efe F., 69, 144
Brik O., 35
Erkman F., 69, 144
Brφndal V., 37
Eyhenbaum B., 35
155 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si
F
I
Fabbri P., 60
Ifl›k G., 69, 144
Farcy G.-D., 137
Iser W., 53-54, 55, 138
Floch J.-M., 59
J
Fontanille J., 60 Foucault M., 61
Jacob A., 138 Jakobson R., 35-36, 40, 43, 51, 65,
G
83, 84, 138, 147
Gadamer H.-G., 68
Jauss H. R., 53-54, 138
Galenos 27
Johnson B., 48
Genette G., 47, 66, 137
K
Geninasca J., 59 Goldmann L., 68
Kalinowski G., 68
Göktürk A., 69, 144 Greimas A. J., 40, 47, 55-60, 68, 73, 75, 76, 79, 93, 115, 137
Karsevski S., 35 K›ran A. E., 69 Kibedi-Varga A., 68
Groupe d’Entrevernes, 68, 137
Klinkenberg J.-M., 68
Groupem, 68 Grünberg T., 143
Konstanz Okulu, 53
Guiraud P., 147
Kopenhag Dilbilim Çevresi, 36
Güz N., 69
Kristeva J., 42, 49, 50, 61, 62, 6364, 65, 98, 138
H
Kuran–Burço¤lu N., 140
Hallyn F., 136
L
Hamon Ph., 67 Hartman G., 45, 48
Lacan J., 61
Havranek B., 35
Lambert J.-H., 28-29
Helbo A., 68, 137
Landowski É., 58, 59
Hénault A., 60, 138
Leibniz 28
Hillis Miller J., 45, 48
Leitch V.-B., 48
Hippokrates, 27, 42
Lévi-Strauss Cl., 35, 40
Hirsch E.-D., 68 Hjelmslev L., 36-38, 42, 56, 61, 138
Lindekens R., 68
Hoene-Wronski, J.-M., 29
Locke J., 28, 29
Husserl E., 30
Lotman Y.-M., 50-51, 138
156 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Özel Adlar Dizini Petöfi J. S., 68 Pottier B., 139 Prag Dilbilim Çevresi, 35, 36 Prieto L. J., 65 Propp V., 38-40, 61, 139, 147
M Man Paul de, 139 Marcus S., 68 Marin L., 67 Martinet A., 65 Martinet J., 65 Marx K., 60 Mathesius V., 35 Mauron Ch., 68 Meletinski E. M., 147 Meschonnic H., 67 Metz Chr., 66 Modusçular, 28 Moran B., 69, 144 Morris Ch. W., 34, 42, 52 Mounin G., 65 Mukarovsky J., 36
Q Quéré H., 60
R Rastier F., 59 Renier A., 60 Rey-Debove J., 139 Ricœur P., 67, 139 Rifat M., 2, 68, 76, 80, 109, 133, 135, 136, 139, 141, 142, 145, 146, 147, 148 Rifat S., 69, 135, 137, 139, 144, 145, 147, 148 Riffaterre M., 43-44, 141 Rouger G., 115 Ruprecht H.-G., 60 Rus biçimcileri, 35, 39, 41, 48, 65, 83, 84, 142 Ruwet N., 67
N Norris Chr., 48
Ö Özek V., 69, 144 Öztokat E., 146
P
S
Paris Göstergebilim Okulu, 55, 59, 67, 83, 90, 115 Parmenides 27 Parret H., 60 Pavel T. G., 68 Peirce Ch. S., 30-34, 40, 42, 47, 51, 52, 139 Perrault Ch., 115, 116 Petitot J., 60
Sapir E., 40 Sartre J.-P., 60 Saussure F. de, 30, 32-33, 36, 37, 38, 40, 42, 51, 52, 60, 61, 65, 141, 148 Say›n fi, 69, 145 Schmidt S. J., 53 Searle J. R., 68 Sebeok T. A., 42-43, 142
157 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Göstergebilimin ABC’si Uluslararas› Göstergebilim Derne¤i, 36 Uspenski B. A., 51
Sollers Ph., 62 Sözer Ö., 69 Spitzer L., 68 Stoac›lar, 27
V fi
Vachek J., 35 Van Dijk T., 68 Vardar B., 141, 147 Vinogradov V., 35
fiklovski V., 35
T Tadié J.-Y., 142 Tel Quel toplulu¤u, 61, 62 Thürlemann F., 59 Tinyanov Y., 35 Todorov T., 40, 47, 50, 65-66, 142, 147 Tomaflevski B., 35 Trnka B., 35 Trubetskoy N., 40
U
W Wienold G., 53
Y Yalç›n M., 147 Yücel T., 69, 145, 146 Yüksel A., 69, 145
Z Zilberberg C., 59
Uldall H. J., 37
158 Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Zilberberg C., 59
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.
Zilberberg C., 59
Veritabanındaki yayınlar 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre kullanılmaktadır. Veritabanını kullananlar Hiperkitap kullanım şartlarını kabul etmiş sayılır.