Tlınurun Şir Behram ve Behrarn-ı Cetayirl lle konuştuktan aonıa Emir Tiınura muhalefett ı 4l-43 . 4l, Enıir Hiiseynden kendi halkının nefret etınesi; Emir Timıırıın, kendi askerleri ve Emir Hüseynin asker ve kumandanları tara(lndan hürmet görmesi. - 42' Enir Timurla Ernir Hüseyin arasında soğuklıık blışlaınası ve Emir Hüseyinin, Emir Timur hakkınrla kötü niyetler heslemesi. - 43 Yasavurilerin Emir Hüseyne isyan etmeleri; Emir Timrırun
asker toplarnak için Semerkanrl tarafına gitmesi ve Emir Hüseyne nıuhatefet tasarIaması, l
muru zty ar şi resi atıcı l
yaral
Emir BakIan civarlnda mağ|up etmesi.-27, birleşmeIeri, oradan hareketle Deri-
Eınlı Hüseyn'in gelip sulh yapmagı ve tekıar harbe sebep olması ı 43-49 44 Emiı Hiisevnin hiIe ile Emir 'l'imuru yakalamak istemesi ; Eıııir Timıırun Dihnev'e gelmesi. _ 45, Emir 'I-imu.un, Tenk Haremden Karşiye, oradan Hazara gidip Hor.san'a gecmek üzeıe ordusunu Çah-ı İshakıa toplaması, oradan Mahan taraflna hareketi , Herat melikine ve Muhaınmcrl beye elçi göndermesi - 46, Emir Timurun Karşi'yi muhasara etmesi, higarın zaptı için Berdalikten merdiven getirtmesi, Emir Musayı ııağlııp etmesi.
Emlr Musa'nın Emlr Hüseyn tarafına kaçınası ve Eınir Tiınur'a karşı asker göndeımesi ı 49-52 49, Emir Hüseyn'in, Enıir Musayı, Ulcıytuyu, Cihanşahı ve Pulad Boğayı Emir Timur'a karşı muharebe hazırlığı için Kahlga ile Çekçik boğazı ara_ slna göndermesi; Emir Timur'un ramazan aylnı Karşi de geçirmesi' Emir Hiiseyn'e gece baskını yapmak üzere yola çıkması. - 50 - 5l, Emir Hüseyin'in, Emir Musa ve Ulcaytu'yu Buhara'ya yo|laması, kendisi rle gelip Buhara'da Mahmud Şah'ı ve Ali'yi muhasara etmesi, Tacikleıin hü"retmesi, mağlup olmaIarı; Emir Timurun arkadaşlariyIe anlaşamıyaıak Horasan tarafına yürümesi, Ceyhunu geçip Mahana gelmesi, Emir Çakü'yü elçilikle Herat Meliki tarafına göndermesi. Tlınur'un
Emlr Hüseyn'ln Semerkandi zaptı ı 3E-4ı
39' Emir Hüseynin, para hırsına kapılması, kumandaolarının mallarına
Emlr Hüıeyn'e Şeyb Muhammed ve Keyhuırev'ln düşman olmalaır ı 64-66 Emir Hüseyinin, iıyan eden Şcyh Muhammed ile Keyhusrcv'e yapı_ lıe lk muamele için Emir Timura haber göndermesi ; Emir Timur ve Zinı|o [{aşm'ı Keyhusrev üzerine göndermesi; saltanata gcçirdigi Emir Adil
ıikri ; Eınir Hüseyo'in Timur hakkındaki {ena niyetleri'
Emlr Hüseyn ile muhııebesi ve ona karşı asker sevkl ı 66-68 Erni. 'fimurun, Emir Davud, Emir Çakü, Hüseyin Bek, Emir Hacı Soyfı:rltlin, Abbas Bahadır, Ak Boğa Bahadır, Şeyh Ali Bahadır' Devletetmeleri, Ter9nh Buhgi Bahadır ile birleşerek Emir Hüseyn',e muhalefet nıiırle onunla karşılaşmatarı, Emir Hüseyin ordusuuun kaçması l Emir 'l'iluıırun Be
Süyurgatmışın
taraf ına gitmesi, Emir Hüseyinin onu
tuyu göndcrmesi, buolarıo Gümüşk
muhasara
sonra
Moğol ordusuoun Taşke-odde, Emir Hüseynio Keş vil6yetiode kışlaınaıı ; Bedahşan Şahlarının Kunduz şehrini ha'ıap ve yağma etmeleri.
Emlr Hüıeyn'lı oğlu Cihanmetlkl Tlmura monkulav olaıalı göndeımeılı 62_64 Emir 'fimur'uo Bcdahşan Şahlarıyla muhırebe edip onları mığIup ctıneıi Li, Timur bu muhııcbcyi .tthş tı. .rh"r"b" olarak yad edcr.
ıx
ealtanata
geçınesi ı 6E-7o
E,ınir Hüseynin, evvelce t(1a6|ş2rlan'sürüp çıkaıdlğl Ulcaytunun vc l}cılnhşlın Şahı Şeyh Muhammedin Emir '.|'imurla bi,leşmesi ; Bedahşan Şrhı Şeyh Mohammcdin, biitün oıdusuy'a Hfilm',de Emir Timura iltihakı, avvelce Emir Hüseynin Kunduzdan çıkardığı Ulcaytunun da Timura gelıncıi ; Eınir Timurun, Çağatay hinedanınln yerine Siivurgatnıış Han'ı Aıkeuci askerle' 1ııız
Emlr Hügeyn'in kaçması ve minareye çıkması r 70 -73 Eınir Timur askerlerinden birinin, Emir Hüseyn'io minarede olduğu_ nıı hılıer vermesi iizerine minareyi kuşatmatarı, onu yakalayıp elleri bağlı ,,lnı;ık Emir Timur huzuruna getirmeleri, Keyhusr"vin, Emir Hüseynden k,,r,Ioşinin kanını dava etmesi, Müeyyed ve Keyhusrev tarafından kıeas yerinı: götürülüp öldürülmesi.
Belh'ln fethİnden aonra Eınir Muganın kaçması, Tiirkietan tarafına gltınesi ve Emir Timurun Cöngi'yl ona 73-77 göndermesl ve onlarla muharebeılı Elnir Timurun Belh kale ve hisarınl harap etmesi; Belh suyu üzerine kiiprii kıır
x
NlzAMüDDlN şAMi
-
ZA}.ERNAME
lıir ıııcclis kurınak üz ın eşh u r E,, i,i o l, lrliil_'i."ı, j o -ff lHi:,,,Ti: ; ",I. l,,",* ;f: muşlaı
Emir Timurun Harezm bAkİmleriyle olan vak'alarının DaşıaDg.ıcı ı 77_78 Emir Timurun
saltanatı_ beri Hive ve K6t sehi1 yg Çağatay h6nedanına teslimi ; beş seneden_ h"urii";rl Sofiye' buralarını ğ'q"', hinedanına tr"r..rruoa, bulunduran .Hüseyn t""li.t-."ini bildirmesi, Hüse_ 'ırı"rl5na yn Sofinin bu
teklifi
:]L:3:"-
rec_di;
Emir
göndermesi' Hüseyn
rı-o'rr, "i. '"'n,r,
s;;;;;
Cet6leddini kendisine Korağan hisarlna h,P-
Emlı Tİmurun ilk defa olaralı Harezme asker sevketmesiı 7s-8ı
Emir Timur ordusu
karavullarına ilı.
;; gir-"J ;*;; ve .şegiı1uyrrgro. nio oı-]",, l '"Jiyl.cih;l;.: Emiız,de Hendeğe
ılması; Emir Timuıun çe.h
Melikin dögülmesi
;
Hüseyn SofiTimurun oğIu
E^i.' :' ile evlenmesi.
Emiı Tlmurun ikinci defa Harezmre aşkeı sevki : El-82
Yusuf Sofinin muhalefetle K6t şehrini harap etmesi, bicri 775 milAdi l373 yılında Emir Timurun Harezme Yusuf Sofi üzerine yürümesi, Yusuf Sofioin af dileyerek Handzadenin merkand'e getirmek için Emirlerd"."ih"r,ol- iJ",.lr,n".,, Handzadeyi Se-ra"u"ı.ilı" bi. h"y"t göoderilmesi.
Emlr Tlmu-run Moğol üzerine yürümesi Kamerüddİn ile muhaıebesi s82_E4 ve
'in kaçmas', Mogol askerlerinin yağma edi|dikten sobra deıilmeleri, Emir Timurun, Dilşad Ağayı kendine nik6h eskiden kendisine f"o"i,k
,8.ö9etmesi,
,*'r.r"
xı
Enılr Tlmurun üçüncü defa olaııık Horezm'e geferl ı 64-86
'l376 senesinde Harezm'e gelrneai; Iiınir Tiınurun hicri 778 milidi 'l'iirktın'in ve kardeşi Turmiş'in öldürülmeleri ; Adilşah'ın Sarı Boğa ile bunlar üzeit lif ;ık yaparak Semerkand'i kuşatmaları, Emirzadc Cihangir'in olması' vasıl Melik'e ıiııı, hiicııınu ; Emir Timur'un Rıbat'ı
Kaınerüddln'in özkend'e gelnıesl ve Eınirzade ömer Şeyh'in bunu Emir Timurra bildirınesi ı E6-E9
Kamerüd
Padtşah Zade Toktamış'ın Enıir Tiınur'a gelmesi ı E9 - 9o Timur'un huzuruna girdiği zaman çok izaz ve ikram
sonra (Jrus Han Toktamış'ı memleketten sürüp çıkarEmir Timur'a geldi gene izaz ve ikramla karşılandı' Timur yanına sığlnmış olan Toktamış'ı istemesi üzeri_ ne Emir Timur onu vermedi; Urus Hanla harbetti'
Emir Tirıur'un Lrrus Han üzerine yürümesi: 9o-95
Emir Timur ordusunun Urus Han ordusunu mağlip etmesi; Urus Han'ıo ve yerine geçen büyük oğlu Toktakıya'nın ölmeleıi ; Emir Timur'
mevkiIerinde düşman
erilmesi
ıÇlNl)l,:KıI.ı':l(
ı"i'r".
Tokt"-,ş', Urr" Hrrr"r, memleketine padişah yapması ; Timur'un Se_ ; Timur Melik oElandan kaçan padişah Toktamış'ın Emir Timuı'a iltica etmesi ; Talba Mangutyan'ın Ali Bek'i .Emir Timur
,,o
ınerkaod'e dönmesi
aleyhine kışkırtması.
Eınir Tiınur ile Yusuf Sofi arasındaki dişmanlığın yenİlenmesi : 95-97 Emir Timur'un'hicri 78l, milİdi 1379 yılında asker toplıyarak Harezm tara{lna yürümesi. Yusuf Sofi, askerler kırmaktansa biz ikimiz harbede' li,n hangimiz kazanırsa galip sayılsın diye Timur'a haber gönderdiği haldc lıunu Timurun kabul etmesi üzerine söziinden cayması'
florasan merıleketinin Emirzade Eıniranşah'a verilmesl z 97 -99
Emir Timur'un hicri '82 mili'di 1380 yılında Emirzade Emiranşah'ı Horasan naibligine namzet yapma3ı ; Herat'ı zaptetmeğe karar vermesi'
lcnin zaptı, Melik Gıyaseddio tılcp etmcıi ve affedilmesi; nın haıtıIanıp ölmeıi ; Emir yüıümcleıi ; Ali Bek'in Emir Timu olamamaıı Timur,dan af dilemegi a Emlr Tİmur'uı
Emlr Vell taıafına gıtne.l ı l07-tto dilemesi ve affedilmesi, H. 7g5 M. ilşad Aga, birkaç gün eonra da büa'nın ö|mesi i Tuman'ın muhalif bir rtması üzerine oralara oıdu göoderila gitmesi, Ak Timıır Bahadıı,ı Sisuhammed Sultan Şah'ı az bir askerle ollaması ; Kutbüddin,in muhalefeti, nca bağlanması ve reayasl ile birEmiranşahin, Tuman,ı yakalamak
Emİr Tlnur'un
Slctan tarafına gİtmeıl ı llo-ll4 ve Kızı|kale,yi zaptetmesi ; isyan eden Taht_ı Süleyman VilAyeti ".:r,k,: halkının t.'dibi,';; muharebede Mübarekşah,ın oğ|u Berdaguli'nin şehid o,ması ; K"oji;;.--r" Ke,at hisarlaıının z"pt, Emir Timur'un Semcrkand'e ; Emir Timur,u.
döamesi.
Emlr Tlmur,un
lklncl defa otarak yüıümeslıtt4-llE
Emlr
Vell üzeılne
xııl
Timur Fiıuz dığıoda iken Scyyid Kemaleddin vc oğlu Seyyid Gıyaıiid_ dinin gctip aız_ı itaat etmeleri. - ıı9, Mekkeye gideo hacıları rahıtıız cdcn Lcrkfiçek valisi Mclik lzzeddinin tedibi. Tebrizi muhasara etmck fizcrc geldiği haber verilen Sultan Ahmet'e kaışı o'du sevki, Sultan Ahmcd'in tekrar Bağdad'a kaçması. _ ıı9, Emir Timurun, Kerum, Surmari' Kırs hiıartarıoı zaptetmesi ; Kars valisi Fiıuzbaht'ıo Emir Timura iltica ctmeıi, ondan iltifat görmesi ; Eınir Timurun Tiflise gclmesi' - l2l' Gürcistan ve Tiflisin zıptı ; Gürcüler valisi Melik Bukrat'ın Emiı Timuıa ilticası, bağlanarak Kırabağ'a gönderilmesi. _ 122, Tiflis valiıi Melik Bukratın islam olması ve Emir Timurun, eski mülkünü tekrar kendisine vermesi ; iltica eden Şirvanat meliki Şeyh ibrahimin ve Geylan mcliklcrioin affedilmeleri. _ 723, Padişah Toktamış askerlerindeo bir kıımınln E,mir Timur aıkerleriyle harbe tutuşmalaıı, mağt0p olup Dcrbend'e kaç' maIarı, esir olan öncülerinin Emir Timur tarafıodan affedilmcsi' - 724' Emir Timuıun Merend'de, Şahruh vc Saray Melik Aga ile buluşmaıı ; Alancık Kılesine gclmeıi, Aydıo Kalesini zaptetmesi. Erzuruma oradın Cenecur suyuna gclmesi, Tahrten'io arz-ı itaat clmesi, Emiızadc Emi' raoşah'ı Türkmen Kara Ahmcd'i vakalamak için göndermesi. - 125' Emir Tiınur orduıunun Kara Ahmeciin ülkesini yağm8ya gcImesi ; Muşun zaptı, Ahlat kalesi hakimioin iokıyadı, Van kalesiıin zaptı; Erzincan Hakimi Timurun. Hemcdan. CerTahrtendeo elçi ve hediyc gelmesi. - 126, Emir badkan ve Reydeu geçerek lıfahana gclmesi. - 127 ' Enıir Timurun lsfahaoda yetmiş bio kişiyi öldürtiip kellelerini şehir dlşına ,'1ığdırması' oradao Şiraza gclmesi. _ 128, Toktamışln m,ıhalefeti habeıi gelmcsi ; Emir Timurun Şiraz hük6metini Şah Yıbya'ya havate edeıek Semerkand'e dönmesi.
İnkttura ordu3uDun geıme.ı ve Enlrzade ömer Şeyh Bahadır vc Emırıerln Çöltlı denilen yerde muhaıebeıl ı r28 _ ı3o 129, lnkitura ordusunun Scmerkand ve Buhaıa şehirlcrini muhasarası, Emir Timıır ordusuouo geldiEini duyunca kaçmaları ; düşmanı takiptcki muvaffakıyyctinden dolayı Küçeh Melik'e tarhao!ık beralı verilmesi' _ l30, Emir Timurun Harezm tarafına teveccühü.
Emir Tiınıırun, Padişah Süyurgatmış Han öldükten sonra, yerine taht8 süyurgatmış Hanın oglu Sulian Mrh.rd, geçirmesi. Eınİr Timuı'un Toktam_ışa karşı muharabeye gitmesi: ı35- ı42 Emir Timurun Evrenk
voluyIa Beylan, Sarığ Uzun ve Körçün,ü ıgeçerek Alkoşun'a qelmesi, .ÇakıI brrrd.o ı*"ı.J.
Seosiliğ, Köksali, Ay Ekü": Karatu, Şapartu, rto'rgrr, Tarlağu ," K"..1o*or,a gelmesi ; Tilançinin oğlu Pir Hacı Beyin öIümü; r.,ı' ?i.or.uo, kr_rodrnIarınl İrtiş Viliye_ tine düşman takihine yollaması' ı"ı.air.^r,' viliyetinden çıkaımasl.
Emlr Timurun Deşt_i Kıpçak,a gitmesi: l42 - l53 rini K
rakas
n'da toplamasr, kı şı Taşkend_
n. r"r',T; J:";"T;r""n",.l .t " o ki u -, ş, n " o u]],"" T il1 :"ff ". l Kut|uğ ,rr,,.T]r"li*:,İ, lııp olması; Timur ""f og'ı"",.ilriışri'".l ası ; Kiinçe oE|anın Emir Timu'Ia sanıimiyeti, onrn], n"rd (,l"ırl ,"__""tranç oyneması, kendi e
Emir Timurun Toktamışı mağl6p ettikten sonra fethettiği İran memleve muhaIifleri1ia.a;, .i-.i';oi,,. Türklerin Piçin (maymun) yılına tesadüf eden hicri 794, milAdi ıssı gelıncsi, burada rahatsızIanarak Türk "."""iae sefere çıkması' Brhr.ry, ," c'lilınesi; iyileştikten sonra Buhara.l", i."iı. tabibler tarafından tedavi C";;r" havalisine gelmesi ; Emir Timıırun Semerkandden çıkarak Tü..k, ş;;;"n DimişL, Karşi, Mahan ve Hindvan'a uğrayarak Ceylana. g"ı.""i ; İr'_u'," Bahadıra göz hastalığı 6rız olması. "'r..,.da Emirz6de Şahruh
ketlerini görmek
Emir Timurun Mazenderanda
lçlrıı>ıixlı.ıııt
ZAFERNAMI|
kışlaması, oradan lıak
Şiraza gitmesi , is8 ıoo l58' Sultaniye civarında Akçet
ve
Emlr Tlınurun hikoınet mert
Mansurun öIdüriilmesi ve askerioin kaçması.-165, Emir Timur Şirazda iken,
memlekete zulüm yapan Muzaffer hinedanınıo ortadan kaIdırılmasını emretti, bu hanedanın meliklerioden büyügü küçügü yakalanıp kıllçtan geçirildi ve böylece h6kimiyetlerine son verilmiş oldu.
Eınİr Timur'un Şİraz'dan lıak'a dönıııesi ı 166-169 Emir Timur'un, Şirazdan Isfahana ve Cerl,adkan'a rığrayarak ahalisi isyan etmiş olan Engüdan'a gelmesi. halkın mallarını yağma ettirmesi:
Buradan Hemedan'a geçmesi, Mehmed Türkman'ın dağlura yerleşip isyan
ettiği haber verilmesi üzerine Cihanaver sahrasına gelmesi; Zamanının en büyük şeyhlerindeo otan Şeyh Nuredddin Esferayini'nin Bağdaddan elçi olarak geImesi, Emir Timuruo birkaç gün sonra Bağdad taraf ıoa hareket etmesi.
Emİr Tlmur'un Barğdada teveccühü ı l69-173 Emir Timurun, Akbulak'tan Gur Akurgan'a inmesi ; Türkmenlerin h6kimi Muhammedi viliyetten sürüp çıkarması ve viliyetini yağma ettirmesi, oradan hareket|e Kubbei Şeyh ibrahim Lik denilen ibrahim Yah-
yaoln mezarlnı ziyareti, ıniistahaklara sadakaIar vermesi, buradan Bağdad arazisioe girmesi, Sultan Ahm,'d'in Hilleye kaçması, Kerbeli sahrasındı muharebeler olması. Bağda
alınması z 173-|76 Bu kalenin muhasarası sırasın
Emirzadelertn
Semerkand'in şlmalinde bir bağ ve köşkün lnşası .2o3-2oüL Emlr Tlmurun Emlızade Muhamıned Sultanı Kars wilAyetlne göndermesl ve mumaileyhln oranın gaaıPıarınr tutup getirmesi ı 2o4-2o5 Emlr Tlmurun flızıı Hoca oğtanın oğIunu babasının yaııına göndeımesl ve kızına tallb olınası ı 2o5-2o6 Emlr Tlmuı ordusunun Slnd ve Hlndlstan nıelııeketleılne gitmeşl ı 2o6_2o8 Emir Timurun Hiodistanın serhaddi otao Durink6bil'den hareket ettiği sırada Timur Kutluğ Oglan, Emir ldigü ve Hızır Hoca oğlan tarafındau elçiler gelmesi.
Ketuı gazası ve oıada kAflrterle olan vak'alat ı 2oE_2l2 Meckir kalesinin fethedilmesi ; Emir Timurun Kibil tarafına tevec'
cühü, Durin denilen yerde
iki
gün konaklamasl.
İryab'a yaPııan ga'aı 2|2_214 lryab viliyeti zaptedildikten tonra Şunuzan ve Nağz kalesi tarafına harckei edilmesi; Ketatlılar kabilesinin isyan ettiği haberinin gelmesi; Cud dağı racalarının aız'ı itaata gelmeleri.
Şahabeddtn Mübarek Temlm'ln ltaati ve ınuhalef etl ı 2l4-22o Cemed Suyu kcnarıuda bu|uoan Cezirenin valisi Şebabeddioin, evvelcc arz-ı itaat ettiği ha|de gonradan muhalefet etmesi; ordunun bir kıamıoın gcmileıle Multan'a gitmesi ve o havalideki birçok kalelerio zaptediimeıi ; Dipalpura gelinmesi, civarınıı ele geçirilmesi.
Nl7.^M(,l)l)lN'sAMİ
XVIII
Z^l.l.:ltNAMl.:
Batnlr kalecİnln fetht ı 22o ,,(.
u"f,i)"-;::'İ"'.:";1".:'
u1 İ
l
i;ıi,:;*:*
civlırındaki Cihunnü,rn
lçıNl)l.:K
226
sonra kalenin tesliın olınagı ve racasl Dülçioin
*f
ü,
:i" 1::: ]; :, i",? l,;,İ: ff ;:; ;* :; Esendi ve 'fugIukpur ı.rı.ı.rir;o'rioi,." ]saray nl D eIe ,.r,, geçiriimesı. l
Eınir Tİmurun Delhi valisi Sultan Mahmud ile muharebesi ve galebe ile şehri zaptetıncsiı 226-234
,IlıgiıIııı yt:tişıııcti, buradan hareketle Sind suyundan geçip Nağz kalesine g,'lııııııı'ıi, kalenin tamir ettirilmesi ; Aka}ıe_i Harmis eteğine geIindiğinde l']ıııir'l'iıııırrun elinde bir sızı peyda olması bu sebcpIe bu ,.,otJry, Nı,lııışt:k adı verilmesi; Semeıkand'den iyi haberlerin gelmesi, buradan l'"ı ıı,ize gidilınesi o'adan da kalkılıp Keş,e varılnıası.
Emirln Semerkandde yapıIınasını eınrettiği camiin zikri ı 253-254 Emirin Hindistandan döndükten sonra lrak ve Azerbaycan'a teveccühü ı 254-260 Irarı ve Azerbaycan'a, Gürcü ve Ermeniler tarafından tecavüzler
Yapılan muharebedeo S-ultan
; |g}ra"'d"' T"'-i,'
Şl:lıısiiddin ve Alaerldin N";uj" e.;._r",-rr.".".,n, ""r'Ji..,"9"1 Hudavendzade Seyid 'I'ilıııırıın olarak gelme|eıi; Emir Vezirabaddan göç edeıek C.;;;;;; geçip Modulada inmesi.
Tuğlukpur'a hareketi mecisİlerle yapılan muharebede u,,,,,, ?:,; Jimurun
Mecfisilerle bir günde yapılan üç gaza ı 236-239 Küpele deresinde bulunan mecfisileı. ta p t ı k ları öIı ü z e ş k Ii d Ji .;;;; ;x"İ'1"* k€Jirterin in "
Suwalek Dağı vakra sı ı 239- 24iı
Suvalek Deresi.de bulunan racalardan Beh.-uz,un neticerle nıağlup olması p-;. mukavemet etmesi ; iı-r-.-#"'::;;.''.
inip istirahat etmesi.
Suvalek Dağının.oımanları sarp olan bİr hududunda yapılan diğer birçolr gaza i zEı-zEı
Mııkraıı'a. Mukrandan Cani Bek tarafına yürümesi.
Eınir'in Sivas tarafına teveccühü ı 26o-263 Yıldırım Bayezidin, Emir Timura tabi bulunan Erzincaı valisi Tahr|"nrlcn o civarın haracını istemesi üzerine Emir Timuruı, Yıldırıma mek_ lıı1ı yazınası, Yıldırımın ağır cevaplaı vermesi, Timurun, Sivas şehriui ıılııhusara ve zaptetmesi; tEmir Timuıun Sivas kalesi muhasarası ile m"ş_ glıl olıluğu sırada Abulistan nıüfsidlerinin, Timur askerIerini. atlarınl çlılıp götürmeleri üzerine, ordunun bir kısmıoın Abulistan vilAyetine gön_ ılrırılı:rek yağma ettirilmesi ; Malatya, K6hta ve o civardaki bazl kalelerin z.ıı p
lilııir'l'iııırır Behiıni'ye gclıliği zltlıllıll. l lıılc1ı Mtlik_iil-iiıııcrırsı 'l'iıılurta-
xx
NI7.^MüDDIN şAMi
--
şın, vaziyeti Mırıra bildirmeıi ve Mısırdao Halebe yardım ctmek üzere Dimişk, Trabluı. Huınus, Haınn, Baalbek, Safed ve Kal'at - ür -Rum gibi
etrafta buluoan ınemleketlerio emirlerine haber gönderilmesi ; HaIepte, Mlıır 'e Timur orduları arasında kanIı muharebeler yapılması, Halep Emiri TimurtaŞıo, Şam valisi Sodon'un ziıcire vuruluP hapsedilmesi ; Halep-
ten Hamaya hareket edilmesi.
Erılr Tlmurun Baaıbek şehrlne
Emir Timurun Baalbekte Nuh peygamberin türbesini ziyaret ettikteo ıonra Şama doğru hareket etmesi.
Dlmtşk şehılnin fethl ı 274_285 Uzun muhasara ve kanll muharebeleıdeD tonra Şım şehrinin fethedil_
mesi; buradan Hmus'a hareket edilip, burası da zaptedildikteo soora Urfaya gidilmesi, Urfanın afz-| itaat etmesi üzerine Emir Timuıun o civar-
Bağdad fetht ı 2t6-2t9 Emlıln Bağdad'dan dönmegi ve Tebrlz tarafına teveccühü ı 2E9_29| Tebriz civarında Şemkfir sahralarıoda Gürcülerin tedibi, bazl
Emlrln Karabağda lıışlak yapması ı 29l_294 Geylan ve Mazenderan deryasına akan Aras nehrinin bir
hılıor yollamnsı; Emir Ti' zide, Kara Yuıufun ailcgini tcılim etlneıi için kaleıinc gclmesi' Kcnııh ;;.;", Eızurum ve Erzincaodao geçcrek Kemab Kaleılnln fethl ı 299 - 30ı gonra Rum diyarına dogru Emiı Timurun Kemah kalesini aldıktan hareket etmesi.
teveccühü ı 274
rio zabtı ve Emir Timurun Karabağ Kışlağına gitmesi,
xxl
lçlNl)ı':Klı.ı']|l
ZAF.ERNAMI.]
elçi gelmeıl ve ordunuı geçıd İeımı ı 3ol - 3e2 Sivas sahralarında' Kemah kalesi alındıktan sonra Emir Timurun
Yıldrrım
Bayezld taıafından
gmretmesi' ordunuo geçid resmi yapmasını
Havlk kaleılnİn fethl ı
302
-
3o3
oradan hareketle An' Timur ordusunun sivastan Kayseriye gelmesi, ordıısunuo
o"""'o" inmeleri ; Emir Timuruo' kalesi muhaf ızı Yakup biı kısmını Aokaraya ,Jıı"""' ; buoların Ankara
karaya doğru yürümesi, Çubuk
slvi; *"t...be
etmeleıi, Yakup Beyin mağlup olması'
haberlnln Rum askerlerlyle Yıldııım Bayezldtn vuioı geııneılı 3o3_3o5 (iki karşıya durması ve harbe intizar etmeleri
İki ordunun karşı dununkumandanlarının.dl"...y..ayrıkaydedil'nektedir), yerle.
Emlr Tlmurun zaferl ve Yııdırım Bayezldln e.aretıı 3o5_3ll
esir edilerek elleri baglı bir vaziyette Yıldırım Bayezid'io, mağ|up ve 'fimurun- }endisine iltifat etmesi' muha' yantoa
Emir Timurun koluna,
Emir Timurun ceddinin adınıo ibkası için Nehr-i Barlas adı vcİilmesi.
Eınlı
Tlınuİun lklnci defa Rum dlyarına gitmeıl ve bunun sebepıerı . 294_299 Yıldırım Bayezid'in, kadılarıodan biri ile bir emirini, Emir Timur|a sulh yapmak için göndermesi, heyetin Karabağda Timur tarafından izaz ve ikramla karşılanması ; Emir Timuruu' Bayezide, kendiıine iltica eden Kara Yusufu ö|dürmek, muhakemesi yapılmak ve ceza'ı veıilmek üzere indesi, vcya memleketioden çıkaıması şartlarından birini yeıine getirdiği
takdirde kcndisiyle aulh yapılabileceğini bildirmesi ve birtakım hediyelerle birlikte külah' kemer vermesi, bunu müteakip kendisinin, Bayezide bir elçi göndermesi ; lıu ıırada Kara Yuıufta Bayezidin arası aç,lıp Kara Yuıufun Rum diyarından çıkıp gittiEine dair haber çıkınca, Timurun, Baye-
itaatini bildiımesi' heiıtanbul (Bizaos) hükümdarının Emir Timura' Timura gelmesi ; Emir Beyin diy"l". yoll.-"r, , Sinop hakimi is{endiyar. Emir Tinıura göndeıereL elçi bir Yıldırım Bayezidin "gio'Erni' Sülcymanın'
xxıı
N|IAMüDDIN ŞAMı
-
ZAI.'ERNAME
lçlııııı.:r
ııtlıtıviıfi tlnl bilılirmesi ; Emir -I'imurun, TraşIığ' Saranyos, Tığırtaş ve Ba|aktan Ayasluğ'a, oradan da Denizliye g"ı-"J;, buradan tekrar hartketlc Ayaıluğdan geçip Tireye varma8t.
Emir Tima1u., Yıldırım Bayezidi yine saItanat makamına iade etmck niyctinde olm 'sl, fakat Ylldırım,n, trtrld,rg, hastalıktan kurtulamıyaıak öl_
mesi ve cesedinin Akşehirde gömülmeıi.
Emlızade Muhammed Sultanın öIfmü ı 3A _ [tıııı elçlleıİıln gelmeıl mal ve ıllıke getlİmelerlı 327 _32t
Emlr Tlınurun keıem adalet ve lhıanlaıından blr nebze= 342 - 343 Beylekan şehrlnln yapılma'ı ve hendeğlnln kazılmagı: 343 - 345
Beylekan şehrinin pilanları yapılıp, şehrin yenideıl imar edilmesi
327
Emlrzade Ebubeklrln Bağdad şchrıDe nazll olma.ı ı 3ı5 Emlrzade ömeıln Semerkandden Azerbaycan taıafına gelmesl ve bunun sebeplerı ı 345 - 346 Beylekan Nehılnln açılmaıı ı 345
Eıılrzadel
Eınir Timur Akşehirde iken ne zamandanberi
digi haIde vermedikleri Emir Atlamış, t"r"r"öı Mısırda esir olup isten_ edeıek Emir'I-imur adına para bastırıp Ahmed ve Akte adlarında iki elçi ile ve diğer bazı hediyelerle göndermeleri ; Emir Tim,lrun sultan Ferec,e tac, esvap, muıasıe
mer göndermesi.
l
hicri 806 milAdi 1403 senesinde bu işin ikmal edilmesi'
ke-
KaraTata',.*:},T:i:'::İ:"rrrru1işhakkındaenlı Kara Tatarların reisleriıı
az;am
Beylekan şehri civarından geçen Aras nehri kollanndan biri üzerinde cedveller açılması ve bir ayda ikmal edilmesi'
Eınlr Tlmuıun Karabağ_r Eıran'a gelmeıl ve orada ıyş-ü lşaretle vaklt geçlrmeıl ı 346 - 35o
Sultan Ahmed Celayir'in oglu N,ııeIverdi'nin, elleri ayaklırı baf,lı '|imuruo' bağlarını çözotarak Bağdaddan Karabağ'a getirilmesi ; Emir dürmesi ve kendisio. hil'at vermek suretiyle taltif etmesi. Sultao Ahmcd'_ io, tebdil-i kıyaf etle Şamda gezerken, Türkmen Kara Yusuf 'un da gene o vilayette yakalandığı haberinin gelmesi; Emir Timuruo' Kara Yrııuf'ın cmret_
meıi. Şehzade Muhımmedin ölüıniiniiıı ıelıe-i devriyesinde hayrat ve hasenct
xxtv
NIZAMüDDiN
ŞAMı
z^I.ERNAME
yapılıııilııı ; Cebcl ve Deyaleıne meliklerioin Emir Timurun
ıneleri ; lıunlardan. sada ttan olan Melik Murtaza iItifat ve ihıanda bulıınınası.
KRoNoLoJl CETVELı lrıosKs DÜzEL'lMELER
huzuruna gel-
iIe Seyyid Rıza Kiya'yı
öNsöz
35r 355
402
Bu kitap, Timur lmparatorluğunun kurucusu, Emir Timu_ run fütuhatına dair hususi bir tarih olup onun emriyle hicrl 804, miladi 74ol-l4o2' yılında Nizamüddin Şömİ tarafından farsça olarak kaleme alınan "Zafernime,, adlı eserin tercü_ mesidir.
Hafız Ebrü'nrın,,,Zübdet-üt-Tevarih-i Baysungurl,,ı yazma nushatarına istinaden tenki
3. Continuation rlu Zafarnama de Ni1cmuddin Şamı par Hafiz_i At'rü
(texlc persan, index et glossrirt)'
(4() ıuhife)'
xxvt
Nı7.AMüDDıN şAMı __ zAı,.t:RNAMt]
Bu tercümenin 11. sayf asında, müellif, kitabın yaztlışı sebeplerini zikrederken, Timurun, H. 804 (M. 1401-1402) yılına, yani_ bu kitabın yazlllşIna kadar geçen zamaıidaki vak,alarınln ve daha evvelki, Cengiz ahfadının tarihleri mevcut olduğunu fakat bunların löyıkıyla tertip edilmemiş oldıığundan, Emir Ti_ ,}'.rı, bu eseri yazmastnı kendisine emrettiğini söylüyor. Nizamüddin Şömİ, gene bu tercümenin 170. sayfasındaki ı.*aı ifade. sine göre, Emir Timura, onun ilk Bagdad seferinde ve 1393 yllında dehalet ediyor ; eser' her ne iiada. H. 804 ( M. 1401_ 1402 ) yılında yazılmışsa da, bu kitapta l70. sayfadan, son sayfaya kadar zikredilen, yani 1393 jılından .on- g.|"n on bir senelik vukuat, müellifin kendi müşahedelcrine istiıiaj eder. Ondan evvelki vukuat ve baş tarafta kısaca zikrettiği Cengiz imparatorluğu ve halefleri taritıi hakkındaki malümat iç_in, Timuemrlvle Uygur bahşileri tarafından Uygur harfieriyle ,e }n Uygur dilinde yazıImış olan .,Tarih-i Hanİ,, adli vakayinameden, buna benzer başka eşerlerden ve Timurun kendi anlattıkların_ dan9 istifade etmiş olması m'uhtemeldir. Dr' NEŞ'ET ÇAĞATAY
t
Mcseli bu tercümenin 63. ıayfasında, Emir Timur'un Ceyhun ha_ valisindc yaPttğı muharcbeler anlatılırken, kendisinin: .ben u, kadar ınuhaıcbeler yaptım, bu kadar vak,alar başımdan geçti. fakat buoların
içintla eo müdhişi bu muharebe idi
>
clediği kaydedilmektedir.
ZAFER^^/AUE
ESIRGIYEN, KORUYAN TANRININ ADIYLE (3)
t Pek çok ve sonu olmayan şükür ve hamd, zatı
ezelt
olan o yüce Tanrıya lAyıktır ki, bidöyet için, onun ezeliyet diyarı etrafında dolaşmağa yol yoktur. Takdire şayan, her türlü medh ve riyalardan halİ, her türlü senalar, sıfatları ebedi olan o tanrının celAl ve azametine lAyıktır ki nihayetin, onun mülk Ve saltanatının ebediyyeti yanında hesapta yeri
yoktur. Bir kadimdir ki eskiliğine başlangıç ve son olmaz. Daimdir, sonu hesaba slğmaz. Varlığı yoktan var etmiştir' fakat bir maddenin yardımıyla değil, yaratış sanatıııı göstermiştir, fakat aletle değil, gözü görenler onun bir dilber gibi olan yüzünü göremezler. Söz söyliyenlerin dili onun methini löyıkı ile yapamazlar. Ne onun zatınln benzeri ve misAli, ne de hazretinin tegayyür ve zevali ve ne mülk ve saltanatının tebeddül ve intikali vardır. (LA ilahe illA hüvel kebir_ül-müte'öl). onun allahlık güneşinin ışığı varlıkların zerrelerinin her birinde parlar. Her şeyi ince ve lAyıkıyla görenlerin gözleri onun yüzünü yalnız güneş ve ayda değil, belki alelide topraklar, otlar ve yapraklarda da görürler. (Şiir)
,J-( jr/' "Hiç bir kalb İçİn onun ktinh rıe mahİgetine gol gokıur. Akıl oe can onun kemaline agdh değildİr, Vehmin ceuelanı onun zatını idrdkte seri değildir. Fehmin megdanı onun sıfatlarının ktinhtİne nüfuz etmek hususunda dardır. Hİç kİmse kendi kendine onıı tanıgamaz. onun zatını tanımak gine onun zatı İIe mümkıindtİr.,, Filvaki onun misli olmayan zatının birligini isbat için delil getirmek, deliller irad etmek ölimler ve fazılların idetidir.
zRı.'ııı
Meydana şüplıeler getiren şirk ve inad, şer ve fesad ehline cevap vernıek ve dinsizlerin mezheplerinin b6tıl olduğunu kat'İ delillerle meydana koymak için, kelöm ilminde mihir her mem_ leket ve vilAyette İarzı kifdye olarak bir şahsın bulunması lazımdır. Böyle olmakla beraber kemale ermiş hakikat bulucuların tarikatl, bu hususta mikuldt ve menkulöt ile uğraşmak tekelliifünden izade olarak doğrudan doğruya onun varlığını görınek ve birliğine inarımaktır. Eğer bir insan taklit dereke_ siııden kurtularak gözü kör bir yarasa gibi olmazsa gündüzü gündüz ile, hiç bir delile ihtiyacı olmadan görür. (Mısra)
J, Jl JtJı -u-l
G.
"(4) Gtindtizün gündüz olduğunun anlaşılması ne zdrnan
.
Her gözü gören, kalbi bilen insan bilir güneş Ve ayl döndüren bir mevcut vardır.
ki
bu Alemi tutan
(Şiir)
c-ı i:ı'l-ırf "j.ıfl ,fuı ";ıf ç: a|:
.f
c;-ı
;l Jı ao;İ|:f dğ-a ..'ljl "Erıet; her bilen insan her dönen bir şegi döndürenin İ-ı:.
l-ı,a
"_L
bilir. Kocakarının döndürdüğti dokuma çarhı nasıl bir döndtiren tarafından dönıigorsa bu dönen feleği de ona kıgas et,,. Hikaye: Padişahln biri zındıklığa mAildi. Tanrının var_ lığıııa ve birliğine inanmazdı; hilkatın hakikatını bilmiyordu. mezıcut olduğunu, kendiliginden
Bu padişahın akıllı ve kAmil bir veziri vardı. Bu vezir padi_ şahtan gördüğü lütufların şükür hakkını ödemek ve onu, düş_ tüğü bu gaflet kuyusundan kurtarmak isterdi. Bir gün alelacele padişalıın huzuruna girdi, dua ve sen6 vazifesini yaptıktan s()ı)ra : "Padişahım, gayet garip bir haber işitildi; acayip bir vak'a oldu. Şu dakikada gayet emin bir takım adamlar geldiler vc aıılattılar ki evvelki gün zatı hümayununuz ava gitmiş; yo_ luııtız SusLlz' dikenle dolu bir çorak yere uğramış. Oradan
geçcrken mansur askerleriniz yürümekten ve susuzluktan yorul_ ıntışlardı. O dikenli, çorak yer bir gül bahçesi olmuş, o çorak yc sl.ıstız ç:ölde tatlı su çeşmeleri çıkmış, çukurlarda köşkler
:l
yükselmiş, meyve ağaçları meyvelcr vcrmiş,, dedi. Padişah bu sözleri dinledikten sonra vezire: "Eğer sen akıl ve dirayetini tecrübe ettiğim bir adam olmasaydın, ben bunu senin deliliğine hükmeder Ve aklınl tedavi ettirirdim. Bu ne manaslz bir söz bu ne asllsız bir hezeyandır ? Bir yer kazma ile kazılmadan orada su nasıl çıkar ? usta bir mimarın eli değmeden, taş, çelik Vesaire ğibi malzeme olmadan köşkler kendi keodine nasıl yükselir ? Dikilmedeu bir ağaç nasıl yetişir ? Bahçivansız bahçeler nasıl meyve verir ? ,,dedi. Bunun üzerine vezir, padişaha "mademki dikenlik bir yerin gül bahçeşi olmasını ve bir çölde mühendissiz, mimarslz sarayların köşklerin yükselmesini mümkün saymlyorsun [ılr; ı,6-- cı iyetinin gösterdiği bu yükselen gök'ün t^[,- 9 tıL taı 6r;1 AYetinin anlattığı bostan gibi her şeyi yetiştiren bu yer yüzünün, bir tedoirIi yaptCl, yaratıcı kaadir olmadan yaratılmlş olduğunu nasıI caiz görüyorsun?,, dedi. Vezirin, Padişahı uyandıran bu sözü üzerine padişahın gözündeki gaflet perdesi düştü, hakikati anladı ve gaflet ka' ranlığından kurtuldu. Tanrı bu hususta ıl9'Jlj; a'' a+J L,'iJ-ı dUr! ,r-ı!l-ı buyuruyor, Ve bu ayetle '1eğer yeri, göğü kimin yarattığını köfirlerden Sorarsan, bunu hep Tanrıya nisbet Ve onun yaratıcı bir Tanrı olduğuna şahadet ederler,,. demek istiyor. Bunun için her millet o Tanrıyı kendi dili ile anar ve kendi yaratıcısı olarak tanır. (Şiir)
(:l 6rç fi l-ı; J-' "iT ıır' ,-rt *-f,s uıl:,ı ;jl ".+}l;._l ^r (5) " o öı]le bir rneocuttu: ki herkes kendi dili ile ona bir isİm oerir. Bu Allah öteki Huda diğeri de Tanrı der,,. Yalnız insanlar değil, hayat sahibi her mevcut güçlüğe düştüğü bir hAdise karşısında kaldığı vakit de hacet kıblegöhı olan göğe yüzünü çevirir ve müşküllerinin çözülmesini Alemi yaratan Tanrıdan diier; eğer akıllı olan bir adam düşünce gözü ile bakarsa, var]ıkların zerrelerinden her bir zerresinin onun birliğine ve varlığına fasilr ve sarih bir şahit olduğunu görür.
-ı-l,
"
tl J, Jj
( Beyt)
ı.ü
-1
J F a' bir şalıil
Her şeytle onun bir olıluğunrı ılelcilct eılen
rırırı!ır,,
4
şlzauüoolıı şAMı ZAF'ERNAME Öyle bir cebbardır ki bütün cebbarlar onun
<;lı<
karşısında ku.lluk eşiğine başlarını koyarlar, öyle bir kahredicidir ki padi_ şahlar onun ceberrut dergihı önünie acizlerini, kuvvetsizliklerini itiraf ederler. (Nazım)
;!'c:"; 1. 9l o(sı. ;l1 şırf 9tı|.:ı[, -sı{' İ|s. l;lrf, ,ı i srb. ,+Ç. ı;er şrj; " En biİgük padişahların başı onun biigüklük dergdhının önıinde galıarma ze.mİnine eğilİr, ne asileri isgonlarınİan dolaqı derhal kahreder; ne i.ururlorrn, itiraf edenleri ceor ile
kapısıııdan kooar,,. Öyle bir kerimdir ki yolunu şaşıraniara, özür ve bahane kapılarını kapamak,. halka hak yoıun, gösteımek için peygamberler seçerek gönderdi ve in ıan]ara d1gruluk ,. ı.frt'lup,larını açtı' Bunların mertebe Ve makam itibariyIe birincisi nebilik ve elçilik cihetiyle sonuncusu. (Beyt)
i- ,-- 6)E- j.ıL -r| .y, ğ.ü- Lıt^ 1l ;Ll .t; }a' -s\-1l 2:;f L.l "ı 1L- :JıL jt=ü:' 'r; :U -L J.t ul-) ut, " -ı:9l ı ı$;, ;rr.1-rı --'; '-'o, mehdi gulam? bir doğru gola götiirüc{i h; gerçek olan ümmidİ,r. ^olan c_:r
sözü
Sekİzİnci ceinetİn padişahı ae dördincü kİtabın sahibİdİr' ö,Ie bir meliktir kİ meleklerİn tacını alır oe peggamberlere Iaç he-dige eder. Akıl, İkap ae g.azısını "";;;;;"a^on dergdhından almıştır. Bütün p"ggo^|brrl", -onun onun kapısında zekdta muhıaç bir müflistir. aaiai' p"gg"^,ı"r)ı"rın tacı onun fegzigle nisıiba malİk bir tacir ol^uştur,,|' Yüzbinlerce anber saçan l alivat rüzgdrları o kııtsal ruhun saçısı o kutlu hasretin hediyesi olsun :
tıf ;Çl
(
Şiir
ı,L ı \"ı-; lı.L ) + |-)j._-
r,.
lş )
,, +l'Jl } c:. ;-lJl t.-t t
ejJl c"l ;.l
l'Li;
" Allah, Ümmetinin eolddı arasında kerİm olarak getİşIirdİği o hazrete rahmet etsin. Eg onun şefaatini {imit edenler, ona seld.t ae seldmda bulununuzu. Bundan sonra onun büyük olan ümmetine ululuk dayanağının en yüksek makamını işgal eden ;-ıy'l !l lr:l .*, -{1Ll );; .ırJl .ı kelömının ima ettiği zallara Ve onun ulu eshabı, o din meydanının şehsuvarları ve yakın çarplşma meydanının erleri, ilim ve irfan memleketleriniıı hüsrevleri ve ,r^!( 6.Vl rehberleri dünyanın bütüıı memleketlerinin ve her tarafının imamları. mubacirin ve ensira sAlat selAm olsun. Hususiyle evvelö halifelik makamını ilk işgal eden menkibet ve (6) celödet aslanı hayırlı insanların ilki, akribanın seçilmişti (;L]l; bjl c'fl .3'u) methiyle vasıflanan iman göklerinin büyük yıldızı ve ahir zaman peygamberinin büyük ve sadık dostu, sulh zamanında peygamberin hemdemi ve savaşda arkadaşı olan onun halifesi Ebu Bekir Sıddık'a selAtü selAm olsun. o öyle seçilmiş bir cevherdir ki güneş gökte döndüğü zamandan beri ondan daha seçkin bir varllk üzerine gölge salmamıştır. Öyle saf cevherli bir şahsiyettir ki zamanın cevher tanıyanlarından hiç bir kimse peygamberin cevher gibi olan sözlerinin klymetini onun kadar anlamamıştır. Dili peyğamberin elçiliğini tasdikten hiç dönmemiştir. Onun gibisini, feleğin gözü ömriinde görmemiştir. Akranı arasında iman meydanında musabaka topunu herkesten evvel vurmus ve tanrı, kelamı kadim'de onu is6r ve takvA ile öğmüştür. Ilim ve şeriat fidanı, onun halifeliği zamanında meyveli ve din ve devletin hildli onun celilet göklerinde revnakla parla_ dı. lkinci olarak reşAd kıblesinin imamı ve sed6d ülkesinin emiri ('r, ) ," ( jr ) putlarına tapanların kaatili, gibi nas ve icmd ile hil6fet mansıbının namzedi, dint siyaset işlerinde kamçısı kılıç hükmünü haiz ve kendisi islAmın mühim işlerini yerine getirmekte bir arslan gibi atılan Ve cesur olan salabetinin heybeti şeytana yolunu şaşırtan ve kerametiyle Nihavendde olan ı Bıı şiir yanlıştır
'l(
6
NIZAMüDDIN şAı.li
(;lRlŞ
-_ zRı.'ıiıtııArı,ıı.:'
Sariye'ye J,l| c-'L ! nidAsını işittiren şeriat ve siyaset işlerinde mcrdliğiıı hakkını Veren, kAr ve kisbi tuğla yapmak olduğu halde din işlerinde tuğla üzerine tuğla koymayan, hakkı batıldan veyanlışı doğrudan aytran Emirülmü'minin ömer b. H a t t a b'a da selAtü selam olsun. 3 üncü olarak o vefa saıhibi emir ve haya sahibi .-ı_-ly'l.ı j şiddet, zahmet zamanında kolaylığı temin ve teveccüh ve safa makamında ebrarın sadık ve dindar adamlarının işret meclisini süsleyen, dağınık bulunan kuranın toplayıcısı Emir ül - müminin Osman bin Affan'a da selAtü selim olsun ki o resullük feleğinden parlıyarı iki yıldızın doğusu Ve nebilik mesleğinden iki seyyarenin mehbiti idi. 4 üncü olarak o haşmet ve vekar ve düldül ve zülfikar ve .rl J^ menşurunun sahibi ğ Y_ı diyarının tanınmış merdi ve her türlü sırlara mahrem ve jJ,'P 4r.İ. G. c-l ile müşerref ve mükerrem, imamlığı !-,-j- lj+i .)r. 5 ü, sözüile mukar_
Ali
bin ebi Talib'e selötü selAm olsun ki onun zatını medhe kalkmak güneşi nur ile ve gökleri yükseklik ile vasıflandırmak gibidir. (Beyt)
;,-Q -ı:J1 ü\ u;İ ı--^o\ıy' +La 9)oı-. 9U --r Ben ona: " Bu kulunun dilİ seni oasıflandırmaktan kasırdır,, dedim. o da ceoab olarak "eoet gizellik son haddini bulursa bögle olur,, dedi. (Beyt)
Jtı --ı
.oı
6r:.
,^ :Ç "^ ClJ)l "Bu dört peggamberlik gapısının dört direğidir. Yine t-"'l
;Ç sÇ
iki
büvvet bargAhının iki sınv-ı Alla[ıın lutuf ve rahmet bostanının iki nevbavesi ve Abd_i Menaf'ın soy ağacınııı iki dalı, biri din çadırının direği, diğeri şeriat binasının esaSI olan Ebu Am' mare Hamza ve Ebü'l'Fazl Abbas ve cennet ile tebşir edilen kAfirler ile yapılan harp saflarında ve şerir adamiarıır karşısında c-f v2;t-ı r.K aşere'i mübeşşereye sel6t-ü selam' Hazreti peygamber o yüksek ilemlerde uçan şehbaz, cis_ maniyetin bu dar kibir kafesinden ruhani aleme uçtuğu vakit halifelik hulef Ayı raşidin ile tezyin ve işgal edildi. Din ve devletin mülk ve milletin etrafını saran dikenleri onun sa'y ve gayreti ile temizlendi. otuz sene sonra i:- g-ıs 6-ı" öül halifelik yayglslnı devşirdiler ve V-.;"tL +; i şadırvanını açtıiar. Milleti devlet ile takviye Ve dini padişahlık ile idare ettiler ve hükümet işlerinin halli ve akdi ve kabz'u bastını kimkAr şultanların büyüklerine ve nimdar meliklerin ileri ge_ lenlerinin eline verdiler. Şeriatın yürütülmesini keskin kılıcın mahabetine havale kıldıIar. Gökten gelen -!i! tl-) tjı-jl J'ıJJ ı-ı:.'! ç ı-.ll uı;ı L-iJl ,/tJı14..ıl1l.ı -L:(tlrı^. Ll;'l.ı .1L.9 ' varid oldu. .r,trı fermanı da bu suretle Manası: Şu muhakkaktır ki biz ki AIIah'ız, peggamber' leri göze görünen mucİzelerle, ae onlarla kitap, terazi oe kendisinde şiddetli bir korku oe insanlar için menfaatler olan ]i^-]"J' "'-''"ı:' 2s' ""-1e demiri de gönderd.ik,. ı'"' i d Alimler, kitap, terazi ve demir arasındaki münasebeti aydınlatmak için diyorlar ki bir peygamber bir millete geldiği vakit evvelA onun vazifesi gökten inmiş ayetler ve iuhani delillerle halkı hakka davet etmektir. Eger insanlar bunu kabul etmezler Ve aldırmazlarsa akli deliller getirirler ;
bu
dijrl kimse nebİlerin ruhlarının dört unsurudur,,. (7) o hazretin oğulları arşın küpeleri ve alemlerin rabbı Tanrıırırı elçisinin sevgilileri LB9 lıa ;Ltl ;l-ıı mansıplarınln ce_ liiletinin sıfatı i'll ;ı1 ;Lılı^- makamlarının tarifi olan hazreti rt:sıılüıı vc I"atimat ül-betül'ün göz nurları Hasan_ı Mücteba ve Kcrtıı:laııın şcIıidi Hiiseyn ve hazreti risaletin
7
amcaSı, ırü_
"Sen oiicudun dağIanması ld'zım gelen bir gerine merlıem kogarsan fagda q)ermez,,. Tababet ilminde takarrür ctmiş bir kaideye göre (doktor_ lar) bir hastaııın sllılıııliııi ııııılrıı[ıız;ı ctını:k ınizacını iticialdc
Nlzn MüI)DlN
Ş^Mı
Zn l.ı.]l(N
MI..
bııluııdıırınlık için cvvclA muvafık yemeklcrle tedavi etmeğe ç:alışırlıır. Eğcr mizaç itidalden ayrılırsa l6tif gıdalar ve müna_ si1ı şerbetlerle mualece ederler ve illeti bertaraf etmek için dcvAlar kullanırlar. Eğer has!_qlık hAd bir şekle girer, devdlar fııyd:ı vermezse o zaman J:Jl .lJ-Jl jl gereğince dağlamaktan [ıaşka çarc kalmaz (8). Bu zikredilen mukaddimelerden anlaşılır ki .rl-"rl L ;f l;t!Lıi ı;-L yaıi ,,Halk kur,andan zigade sultan'-lİ halk ıizerinde sultqnın tesiri kur'andan daha zigaılıııı korkar, ıledir,,. Müfsidler devlet adamlarından korktukları kadar Allahtaıl korkmazlar. Allah bu meseleyi kur'anında j i*-ı ı_ıl i'J ur;ü1) eıa çrl. JlJj 4lıl-,." İ:ır- ayetiyle beyan buyuruyor. Maıt İı s t : " Muhakkak siz ki celddet ae satuet, ok ıe kılıç sahilıisiniz; kofırlerin kalbinde sizin korkunu' ae hegbetiniz Allahın lıeı1hcl ı,e korkıısundan zigadedir.,, ,,". 1 .l. ı. llunun da sebebi oırların, işin hakikatinden haberi olmı_ yaıı cehalet ve gafletle ayakları bağlı bulunan birtakım insanl;ır <ılmalarıdır. Kıllçla dini takviye eden kuvvetiyle şerrü fesad y;ı[)an iıısanları tedibe çalışanların mertebeleri, zaman ve şahls itilıariyle her devirde birbiriııden farklıdır. Bazan halk doğru yoldan ayrılmazlar, şeriatlıı emir ve nehyine riAyet ederler, her tlırafta emniyet ve asayiş hüküm sürer; ve halk rahat eder. Fakat fısk ve fcsad lıalka arız olur ve şeriat yolundan döner, mal ve me_ ıı;ıl gtırur ve şerlerini artırıp Tanrıyı unuturlar, şeriat sahibinin It:ı-ıııııııını yerine getirmezlerse o zamalt Tanrı, hikmeti iktizası lııllar lıakkında padişahların kaIbini değiştirir ve onların tedi_ [ıini, cebr ile islahını ilham eder. Bu hakikat hadis-i kudside viırid olmuştur :
.,.r
.t
, (* g+t: r.Ul -i G):. f+t'\ir:teLLl -rl; jJrlll eU. 4ll Ul jJrıl l*; )4i Ln' LL g+:L: JL. j r(^} ,'*"ı.ı Jl lı ü(J, M a n a sı "Ben padişahların padişahı olon Tanrıgım, biittin
1ıııtlişalılcırın kalpleri ae mukadderatlorı benim kudret elimdedir. liıııriıni ı1eriııe ge!irenler hakkında padişahların kalplerini onlarıı kıırşı merhomı.lli IJoParIm : rıe benİm emirlerimi gerine getirıııiıJaıılcr /ırıkkınrlıı onlorın kalbini kin ııe kahr ile doldururum, ıııııııı için siz 7xırlişıı/ılıırıı [enıı söglemeı1iniz, fakat töabe ediniz, ı'ı' lııııııı ılijııtiııiiz ki bcn size korşı onların kalbine merhamet
't|('ra'ılılrır.
(;llt lŞ
Bu cihetten sultanlar vc
şır. Fatlma-i Zehra'nın göz nurları Taırrının resulünün çocukları' velAyet başağınııl taneleri Ve nübüvvet ağacının dalları me_ sabesiııde olan seyidlere merhamet ve riayet gösterir. Onları izdz ve tekrim eder, meclislerde onları herkesten iistün tutar ve risaletin varisleri ve Nübüvvet dergahının naipleri olan ölimlerin şAnına tazim etmekte bir dakika ihrrıal etmez. AIimi cahilden aytrtrl her birinin lAyık olduğu mertebeyi tayin eder, her şahsı, ilim ve fazileti ile mütenasip mevkie oturtur, şeyh ve salihlere tazim ve ihtiramda son derece çalışır. Onlarla gö_ rüşmek ve sohbet etmeğe daima meyil ve rağbet gösterir. Acizlere, re6'ya'ya, töcirlere, çlftcilere riöyet ve onlara insaf ve adAletle muamele eder. Asırlardan beri namzectliğine bir talip çıkmayan "j.ı**.yaJ_u r a-ı_:h bir yeni gelin gibi olaıı bıı iki memleke[i, rnükemrnel zapt-iı rırpt_ı ve (lmuma şAmil olan adalcti ilc öyle bir inIiz.lıııı;ı kııyıııtıştur ki aklllılar bıına karşı
l()
- Zn ı..ERNAMI,] hayran kalırlar. Maveraünnehr'in uzaklarından belki Hatay Ve Hoten hududundan Dehli er-l:,İ nevahisi_ Mısır ve Rum hudut, ne ve Bab-ül-Ebvib'dan ,
ı;lııış
NIZAMüDDIN ŞAMı
larına kadar olan yerlerde onun adqlgt ae gasak,ı günlerinde tacirler değİl, çocuklar, dul kadınlar bile kuiaş altun gümüş ııe kıgmetli ticaret malları getİrir, götüriirler. Hiç bir ',ı ferd bunlardan bir tane bile almak, çalmak ümidine düşmez ve bir kimseden onlara bir dirhem bile zarar gelmez. İşte bu sonu olmayan nimet Ve ihsanlar Sahib Kıran Emir'in adalet ve siyasetinin bir neticesidir. onnn mübarek vücudü hem haseb ve hem neseb şerefiyle müşerreftir. Haseb o şereftir ki, insanlar kendi çalışmalariyle hasıl ederler' nesep de insanların babalarından tevarüs ettikleri şerefe denir. Evveli bu
( laasiyle müşerref olursa onun mülk ve memleket işlerini idare hususunda gösterdiği güzel çalışmaları, din ve devletin mühim hususatının zapt ve raptında sarf ettiği gayretinin ne derecede olduğunu ve ne derecelere kadar gayret ettiğini öğrenir. Fakat
lı
lar arasında onun kılıcındaıı kıırtıılıııılar, bayrağa pençe atmak, dağa karşı hamle hazırlamak, dcnize karşı tefevvuk iddiasında bulunmak, ve JlJ 1|9 gğr9şg _ tu-luşmak gibi işlerin, ahmaklığın ve sapıklığ,n son döiecesi olduğunu anladılar Ve onun ferma' nlna itaatten başka çare göremediler. onlar da onun hadem ve haşem'i sıraŞına girdiler. Cürüm ve günahtan sonra harac ve bac'ı kabul ederek nefislerini belA denizinden selömet sahiIine eriştirdiler. HulAsa; cümlesi inkıyad eşiğine baş koyarak muti oldular. Yüce tanrı cemal vc celöI tecellilerine mazhar olan ve celil sahibi Hüdanln gölgesi mesabesinde bulunan dünyada bir misli daha bıılunmıyan bu zatı yıllarca hesapsız, asırlarca cihangir ve cihandarlıkta daim etsin. Onun ikbal ete_ ğini ve cel6l şahasını dünyanın feliketleri ve musibetleri tozun_ dan korusun. onun büyük uruğunun namlı evlidını arş Ve ferş kaim oldukça müselsel ve daim etsin, onların cemiyetle' rinin mumu cihan durdukça parlasın, onun güzel çalışmaları dünyada anılmış ve şükredilmiş ve devletinin toprakları nefh-i Sur'a kadar allahtan yardım görmüş olsun. Ey benim tanrım sen bu duayı Muhammed'in ve onun biitün aı-i hörnıetine kabul et. (Nazım)
c.-') tl-')).t-ı .J'_l i !ı-ı; şlrı. ş|s2 , ;|1-| d ;lı ,-ıı-! jF '- -ı. u'' ;lı 'jj }> c'V u;;. -ı-l c.i)J ;is|> ıı. ı s. J# :-zs. ,;F-ıs ı Y j-"Eg lanrım sen İron o" Turan fermanı alıında bulunan ue fakirlerİ seaen bu padişahı halkın tİzerİnden eksik etme' c.-9|
Ldzım gelen vazif eyi if aden sonra .bu kita_ bın yazllmaslntn sebebi'Hazret'i Emir Timur'un (Tan_ rı mülkünü ebediyen daim etsin) sekiz y:dz dört sene_ sinde bu Nizam-ı Şaml bendesine emretmesidir. Etegini öpmek şerefiyle müftehir olduğumda bu kuluna karşı lütuf ve ikram ve in'amda bulunduktan sonra kendisinin ve
boyunduruğunu geçirdi. Serkeşleri heldk toprağına serdi. Bun_
ebedi olan bu devletin kurulduğu zamandan bugüne kadar hüküm süren hükümdarların yaptıkları işlerin tarihi(11) yazılmış
12
NIZAMüDDIN şAMı
-
ZAFERNAME
clRlş
t3
nasihat kitabı ve onlara bir rehber ve üstad olsun ve memleket fethinde, seyrü sefer ve beldeler teshirinde, ahalinin refah ve saadetini teminde din ve devlet işlerini ve mülk ve mille_ tin kaide ve kanunlarını tanzim ve tensikde, ona uysunlar, o hazretin sözlerini ve işlerini kendilerinin mürşidi ve kendi işlerinin güçlerinin tedbircisi yapsınlar. Bu kitap sayesinde her hangi bir emir, vezir, nasihata ve işaretcinin meşveretine akıl ve tedbirlerine baş Vurmtya lüzum görmesin. Kuvvetle ümit olunur ki bu kitabın f aydaları (12) yer yüzünde paydar olsun. Cihan durdukça Hazreti Emirin zikri, zamanın yüzünde, gece ve günün sahifeleri üzerinde sabit kalsın onun mehabet ve selAbeti_ nin şöhreti doğu ve batıya yayılsın. (
Şiir)
.füLıı -!ıtJl, lj,ı "r;j J,_l
jlı:;J-J'ı,i
; j(li.
t;;u
,f;
"Öldükten sonra İgİ bİr ad bırakmak, bir defa daha dünya-
ga gelmek, ikİnci bir ömre daha malİk olmaktır derler
bu
maksad sence hasıl olmuştur,,. Hazr eti Emir'in devlet şeceresi saadet bostanında Ce nGiz i]an'ın hanedanında -!9şvtı nema bulmuş fakat son devirlerde büyük hanın bağ ve rağının deresindeki çekilmiş suyunu Hazr e ti Em i r'in himmet bahçevanı tekrar getirmiş ve S a h i b K ı r a n 'ın resm ve idetlerini hususiyle Çagatay'ın mübarek nesli zürriyetini yeniden ihya ile lran ve Turan hükümetini korumağa muvaffak olmuş olduğundan o devletin bidayetinden buğüne kadar müselsel bir tarzda sözü yürütmek ve hik6ye ve vakaları o surette biri birine bağlamak saltanatın bir padişahtan diğer padişaha geçiş tarzını anlatmak lazımgeldi. Fakat bü-
yük padişah Cengiz Han'ın ahvali tarih kitaplarında muhtelif ibarelerle yazılmış ve tesbit edilmiş olduğundan, burada tekrar söylemeğe lüzum görülmemiştir.
DüNYA FATİHi HAZRET-İ p,ııııiR'iN MüBAREK raniHiııiN naşıANGICI Her ne kadar burada Gihangir padişah Cengiz Han'ın bütün ahvali zikredilmiyecek ise de bu mübarek tarihte onun neslinden şiındiye kadar dünyanın insanlarla meskün olan dörtte bir kısmındaki memleketlerde saltanat süren padişahları saymak münasip ve faydadan hali değildir. Bu tarihin mevzuu Sahip Kıran Emir'in melek sıfatiyle sıfatlanmış olan zatı ve onun
yaptığı işler ve söylediği sözlerdir. Böyle olmakla
beraber
onun devlet şeceresi Ç"g"tay'ın saltanat deresinde büyümüş bulunduğu için, herşeyden evvel Çagatay'i zikretmek lAzımdır. Fakat vereceğimiz tarihi malümat arasında birlik ve münasebeti temin için en ziyade muvaffak <,lan Cengiz Han'ln diğer oğullarının neslini kısaca zikrettikten sonra Tanrı dilerse bahsin rabıtasını temin etmek üzere Çugutay'ı anarak başlıyacağız ve sözün silsilesini temin edeceğiz. C e n g i z Han'ın Coçi' Çagatay, Ögeday (oktay) Toluy (Tüli) adında dört oğlu vardı. Bunların herbiri bir memlekette padişah oldular. Bunların neslinden gelenler o mülkte saltanat sürdüler. Padişahın Hıtay'dan ibaret olan Uluğ Yurd'unda saltanat sürenler on dörttür. 7- ögedag Kaan. 2-' Gügiik Kaan 3- Tolug'un oğ|o Mtinke (Mengü) Kaan. 4- Tolug'ın kardeşinin oğ|ı Kubilag Çiçan(|3). 5- Tolug'w torunu Timur Kaan : buna padişah olduktan sonra olcagtu adı vermişlerdir. 6- Kışldg Kaan. 7- Kışldg'ın oğlu l'okıa Kaan. 8- Tulik'in oğlu Han Taı1zi; buna da padişah olduğu vakit Yoluk-lıı ismi verdiler. 9- Agu-Şirin-.Dara Kaan, 7O- Dokuz Timur Kaan, 17- Yesudar Kaan, 12- Ongke Kaan, |'3- İIik Kaan, 74- Elcı Timur Kaan. İnşaallah bu padişah olur. Çiinkü padişahlık hakkıdır. Deşt-i Kıpçak'ta bugüne kadar padişahlık edenler yirmi bcştir. |- Coçi, 2- Batu, 3- Berke han, 4- Sagin han, 5- Yesun Miiııke, 6- Tokıa lıan, 7- Özbek han, 8- Canı bek han, 9- Birdi lıtk lııııı, |0- Keldi bck lıan, ||- Neuruz, 72- Çerkes, 73- Hızır
oğıu Abaka han' 3' Abaka slüman olmuştur' 4' Abaka'' n kardeşi Keghatu hon' 6- Bag'
'İoİi"'o2İi"K:^ffi:"''{;'":; 72' YoI Kufluğ'un oğIu akrabasından Arpa, 17- Musa hana Togag'ın hısımı Timur Sultan Muhammed,'i3' Ho'z'an'd'a han, !4' Stilegman han'
Coçi
sürenlerin adedi otuz
Çagatag han'ıı ulusunda saltanat oğlu Yo':: -Miinke' birdir. 1- Çogotog h-on' 2' Çagatag'ın 4' Kara Hiilegii'ıiiı 3- Kara Hülegü, piaişut'ı'ı't" "tut etmiştir'
oğlu Kebek han' 15' Du' zo'nın oğlu lsen Buga, |4' Duııa'nın oğ:tu Dura han, \'7- Duoa'' oc,nln oğıu İıoııraag'han, l6-Duoa'nın oğIu Cenl<şi'-79.' İbü' nın oğlu Tor^oşiiin han, |8- İb-ük"n'in 20- ogedag'ın hıslmı Ali Sultan' ken'in oğlu Iosun Ti^ui han' 2|' Pulad'ın oğlu ve Könçek haksız olarak puaiiut' olrn'şi"' Yesuoer'in oğ|'ı Kazan sultan' han'ın torunu ıw'io^^"a, iz' 'iö'-'öc"_a"n'r" 24h';';' Dan'ş^endç" bu padişah olamadı' Timur oğ|,ıı s;rg;r'J"r; ogı' augon KuJu' 2s-Yosun Timur'ıın Timur'27'Toğluk İ^iI hoco'riın oğlu padişah Toğluk şoh',26' "/r)rr|un oğlu K6bil sultan oğlu l/gos hoca, (l4) 28- Durçin,in han' 3|' 39:. Şis*g'*mış 29- Muham-"d'in- oglu Adrıuıton mülk ve (Tanrı han' İigrrg"r^r, Han'lı o'jı' s'ı'o n Mahmrt saltanatını daim etsin)' işIerini yoluna Dünya fatihi Cengiz han' oğullarınln kim ki bilgiyi' yasak ı' koyduğu vakit onı*u h]toben "hcr -
dan her fert nasibini aldı. Şeriat ve doğruluk yolundan ayrıl' madı. Takdir edilmeğe löyık böyle bir hayat geçirdi, daima
f
(
Beyt)
sı-1: ,s\-;ıı 6')'. rl'a )')) ğ^l;;ç;9... !tş" Eg cihon mademkİ sonunda insanları bİçİgorsun, mahoe-
ıIigorsun o halde beslegip bügiitmekte ne fagd'a o|or,,,
mazlumların hakkını verdi, halka adAlet kapılarını açtı. Alimlere ve eşrafa hürmet gösterdi, redydsını refah içinde yaşattı, Kışın ,j|s ve ğl-"- JL ve yazın eı.'r, şehrinde otururdu. (15) Ekseri zamanlnl ok atmak]a, avla geçirirdi. Avda hayvanları öldürdüğünü zannederdi. Halbuki hakikatte kendini ölüm tehlikesine atıyordu. Nitekim günün birinde yine avlanırken U ranaty an kabilesinden Kutluğ-Timur onu şehit etti. Emir Keyh u s re v gibi büyük emirler Ve diğer maiyetindeki adamlar Kutluğ- Timur'un etrafııı kuşatarak kendisini öldürdüler. Emir zade Abdullah babasının yerine emirlik makamına geçti. Emirler ve Noyan'lar ona tebaiyet ve itaat ettiler. Aynı yılda Kulİ babasını bozguna uğrattı ve padişah BoyanKulİ'ye saltanat Ve devletten el çektirdiler, Timur-şah h a n'ı tahta çıkardılar, fakat sonra ayağını memleket için uğursuz sayıp emirler ve memleketin ileri gelenleri her taraftan toplanarak ittifakla kendisini azlettiler. Adamlarını dağıttllar; Emir Bayan Sulduz ve Emir Hacı Barlas vilAyet ve memleketi elleriııe aldılar. Emir Bayan (.ı!.) memleket idaresinde gafi!di. Şarap içmekle ve işretle meşguldü. Bununla beraber kendi halinde zaratslz bir adamdı; iyilik ve atıfet makamında lütf ve kerem yapardı, fakat siyaset işinde gev' şeklik Ve yumuşaklık gösterirdi; akıllılarca kabul edilmiştir ki " Sigasetsiz memleket gaşamaz' kıIınçsız padişah meakİİnde tulunamaz, memlekette hercümerç, ümerada serkeşlik alabildİEi' ne güriir, herkes kendi menfaatine düşer,,. Bu esnada .SeÖz şehri ki Türkler K"ş derler, ona tabi ve bağlı olan yerler
Emir Sahib Kıran ve Kişver Küşayi Cihan Emir Timur Göreğen ve Hacı Barlas'ın elinde idi; eskidenberi onların buralarla alikaları vardı. Hucend memleketi E m i r B ayezid'in idaresinde idi; Belh ve vilAyetten bazıları, Emir H ü s e y n'in idaresinde idi; bazılarl da babalarlnın yerini istiyorlardı. Ulcay Bo ğay-i Sulduzt' ( s)ı-lı-,Jbı gt]-ı l) bazı vilöyetlerde tasarruf iddia ediyordu. Şpurgan'ı (9l.;f) Mehmet Hacei Apardı (6ı7l) ele geçirmişti. Bedihşan Şahları dağlarda baş kaldırmlşlardı. Keyhusrev ve UlZu|ırntınıı
2
ıtt
NlZAMül)l)lN ş^Mi_ ZAI..ERNAME
C a y t u' Kalltın ( ,)$) Ve Erhenk (el--,l) vilAyetlerinde reislik davasında idiler. Emir Hızır bütün Yasaourlar'ı (;rr1*1) kendi kendine elde etmişti, azıcık bir kuvvete malik olanlar kıyam etınişlerdi. Bu sebeple fitne ve karışıklık yayılmış vaziyette idi. Memleketin gidişincie perişanllk, karışıklık ve yolsuzluk çoğalmıştı, Allahın emaneti olan raiyyet zulüm kurtlarının pençesine düşmüştü. Bu esnada Moğol aildgetinin padişahı olan T o ğluk Timur saltanat işlerine başlamıya heves etti; asker ve maiyetini topladı, Maaeraünnehr taraİına yürüdü. Semerkand'e iki menzil mesafede olan Çanak Bulak mevziine geldi. Emir_ |er ve devlet erkiniyle Cankı (3L) ve meşveretten sonra, Kerayt (c.'-lf) kabilesinden Tok Timur Ve Hacı Erknuti (jçf;l) ve Emir Bikicek, Maoeraünnehr tarafına tayin edildi. Bundan maksatları Bayezid-i Celayiri'yi kendilerine tabi etmekti. Bu fikir kabul edildi, yola düştüler. Hucend hududuna vardıkları zaman Emir Bayezıd-i Ce_ l a y i r l kendi mükemmel askerleriyle onlara kaiıIdı (76) Sebz Şehri tarafına hareket ettiler. Emir Timur'un biraderi'Emir Hacı Barla s Horasan tarafına gitmiye karar verdi. E m i r T im u r kendisine: "siz Horasan,a gidiyorsunuz, fakat vilAyet ve memleket hakimsiz kalırsa işler çığırından çıkar, karışıklık_ lar baş gösterir, eğer muvafık görülürse ben tendi vilijetime gideyim ve oradan padişahın hizmetine erişeyim; onun emtrlerini, Vezirlerini göreyim. Ta ki vil6yet harap olmasın,, dedi. Ve o bu sözde bir hayır ve saadet kokusu duydu ve bunun muvafık olduğunu anladı, sözünü doğru buldu. Bunun üzerine Emir Timur kendi vildyeti tarafına yola çıktı ve hiç bir yerde durmadan Hazar'a (Jtj;)geldi. Bikicek (cı^{:.) ve Tok Timur gelen padişahln emirleriyle geri döndüler. Hacı Mah_ mud şah'ırı koşarak geldigini ve padişahın askerinin Mon_ kulay'ına (cyü) Kaçarçi 16j; olup gittiğini gördüler. B ii y ü k E m ir, Emiıleri teskin etti ve onlara: .,Siz durunuz ben evveld gideyim, Emirleri göreyim. onlar nasıl muvafık görürlerse o suretle hareket ederiz,, dedi. Bundan sonra gitti, devlet adamları arasındaki resm ve ödet üzere onlarla görüştü, hediye merasimini ifa etti. Emirler onun ikbal alnında saadet izleri gördüler; ona karşı kalplerinde merhamet peyda oldu.
mua'l"Zez tutarak ona, ŞeAr-i Sebz'i ve mülhakatından büyük babalarlnın vilAyetini verdiler ve kendisini, padişaha gösterdigi itaatinden dolayı medh ve senalarda bulundular. K"ş şehrine geldiği vakit oradan Ceghun nehri kenarına kadar asker göndererek az zamanda birçok asker topladı ve Eınir Hızır ile ittifak ederek ona iltihak etti. T<ığluk Timur'uo Emirleri yekdiğerleriyle uyuşamadılar. ljl 1+l" ç$;.ı;lJ:-C aJiJl ;*;l yani "eğer bir kaaim gekdiğerigle muhalefette bulunursa, kendi düşmanlarını kuaoetlendirmiş olur,, hakikatini bilmediler, bu ihtiliflarla düşmanlarını kuvvetlendir_ miş oldular. HülAsa Emirler ToğIuk Timur tarafına tekrar döndüler. Bu esnada Emir HüseYn, Emir Bayan tarafına yürüdü ve bir elçi göndeı'erek Emir Bayezid, Emir Hızır ve Emir Timur'dan yardım istedi Bu adı geçen Emirler aralarında yaptıkları danışmadan sonra Emir Timur'un, ordunun kumandanı ve M o n k u la y 'ı (c;),üı) olmasını muva_ fık buldular. Ve ordunun kolu Em ir Hızır 'ın idaresi altında acele olarak Emir Hüseyn tarafına yola çıktı. Emir Bayezid birtakım kötü niyetlilerin eline şer Ve fesat fırsatl ver_ memek için bizzat Toğluk Timur'un yanlna gitmeği uygun gördü ve hemen onun tarafına gitti. Hucend vilAyetine eriştiği vakit padişah Toğluk Timur'un ve ordusunun payitahtına dönmüş olduğunu gördü bundan memnun oldu, iyş-ü nuş ile
meşgul o|mağa başladı.
Emir Timur ve Emir Hızır
Emir Hüseyn'in yanlna geldikleri vakit müttefikan Emir Bayan'a karşı asker sürdüler. Emir Bayan'ın bunlara
karşı koyacak kuvveti olmadığından Bedahşan taraiına kaçtı. Emir Hüseyn ve Emir Bayan bunu takiben Bedahşan kaçıısına dayandıkları vakıt Şah Bahaüddin memleketi bırakarak kaçıp gitti. Ve r,nemleket Emir Hüseyn'in idaresi altına girdi. Keykubad'ı(l7) öldürctü. Emir Timurve E m i r Hızır ondan izin istediler. Muzaffer, sevinçli olarak vilAyetlerine döndüler. Emir Timur yolda Emir Hızlr'dan ayrıldl. Keş tarafına gitmek üzere yola çıktı. On günlük yolu dört günde alarak toy ve ziyafet hazırlıklarını yaptı. E m ir Hızır yakınlaşlığı vakit onu istikbale çıktı, izaz Ve ikram etmek için elinden geleni yaptı. Takdir edilmiye lAyık hizmetlerde bulundu. Emir Hızır kendi viliyetine ve Emir Ti-
dı
20
NIZAM()ı)I)IN
Ş^Mı
'ı'<ı(;ı-ur IIN4['li't,N Mn
ZA|jEItNAMI:
r da
n)akıımıı):ı döııdü. Bu esnada Sulduz ()ırlr-'1 kaumindeııToğluk Timur isminde bir Emir çıktı. Emir Timur askcriııi topladı ve diğer taraftan E m ir Hızır da yola Her ikisi de ıd9 da buluştular ve müttefikan E m i r -H ü çıktı. .. y n ile. görüştüJer' Toy vazifesini ifa ettikten sonra ondan izin alarak döndüIer. Bu esnada Hacı Barlas Emi. B;;"lıa'in yanlna geldi. Eoıir Bayezid onun hatırına riayeti'kendisine vazife bildi. ordu hazlrlıyarak Emir Hızır tarafına gönderdi. Emir Hacı ordusu iie Keş şehrinde Emir Bayezid'in yanında hazır oldu. Emir Timur bunc,an haberaar olunca asker topladı; Emir Hızır'ıo yanıoa gitri ve birleşti. H"p beraberce yola çıkıp Akgor'a ."riştiı.r. onunla mir Hacı Barlas ona karsı çıktı._ Büyük bir muharebe Eolduı Oradan geçerek Semerkand'a gitti. dmir BayerıJiı. garüştü, aralarında yaptıkları müşavere ve müzakere neticesinde lıarbe girdiler. Şiddetli harbettiler. ;l-,ı;l bu harpte öldürüldü' Emir Timur ve Emir Hızır İ"i şehrinin askerleriyle Semerkand'a gittiler. Yolda kaçan askerler tekrar geldiler, Hacı Barlas'ın yanına gittiler. Emir Hızır, Em"ir Tim u r 'un askerlerinin, kardeşinin yanlna gönderildiğini zannetti ; bu cihetten, hakkında fena ,undu bulunclu. on"un sözünde m tı
işinde fena zannln eseri görüldü. Emir Timur ve Emir bundan kuşkulandılar. onlartlan ayrılarak Hacı 9"!ü Barl a 'ın
s yanlna gittiler. Birbirleriyle buluştukiarı vakit aralarında uyuşmak için Eri1..B.r.yezid'e gittiler. Emir ı^i"rıa bunlara elinden geldiği kadar hürmet ve tazimde bulundu ve Emir Timur'u ordusunun Monkulay'ıııa tuvın ır"p beraber Emir Hızır'a gittiler. Karşı karşıyu g.idikı"ri "iiivakit bir harp zuhura geldi ; harpte nice insanlai bu Aleme göz 'ıl"'"n.ı yumdu. öyle şiddetli bir harp oldu ki ı i" ;Jı , t e m muharebesi unutuldu. E m ir ' kaçmayı ", kendisine.Hızır, ganimet bildi ve Epir ggv.zid,Emir Tlrri,rn y"ra,., İeyz' ve bereketiy|e muzaffer ve mansur olarak hükümet
ma-
kıımında yerleşti. Kendisi bu esnada Emir Timur,afenu_ lık yapmak fikir ve sevdasına düştü; fakat Emir Timur parlak zekAsı ve tanrının ilhamiyle bunu anladı Tanrı kendi; sini.bu dünyada pek büyük işier için hazırlamış oıarğuno"n yardım ve inayetiyle onu bu te1ııı
Vı.:ltn
tINNl.:lııt'c
Irlrıci (;Il.lŞl
2l
kanıyormuş gibi buı'ııuıru tutarak ıncclisten clışarı çıktı, dcrlıal (18) atına bindi, okunu ve torbasını atının arkasına bağlıyarak Tanrlya tevekkül ile çöllerin yolunu tuttu. Musibet deryııl;ından yakayı kurtararak seldmet sahiline çıktı. Hacı Barlas bundan haberdar olduğu vakit bir elçi göndererek "sakın Ceı1hun'dan geçme' benim sözümii dinle, senin aazifen bana t<ıbi olan K"ş çöliiniin ordusunu oradan çıkarıp A-bdulIa/ı l,e Zinde Haşm'a ;- .jj karşı gürümektir. Sen bizim ordumuzun MonkuIagı ol, ben E mi r Çogan'ı' sana qardım elmek üzere mücehhez bir ordu ile, ,ırkandan gönderirim,.. diye kendisine nasihat etti. Emir Timur bundan çok sevine..k on,,n nasihatl mucibince hareket ettti ve yola çıktı. Termiz'e gel,Ji. Ş y h A l i ,3,-;-.- ooa karşı gelerek muharebe etmek istedi. " Emir Timur onu bir hamlede mağlup edip sürerek cski Termiz'e kadar kovaiadl, askerlerini dağıttı.
Padişaiı Toğluk Timurrun Maveraünnelır viliyetine ikinci defa gelişi. Bundan önce zikredildiği veçhile padişah Toğl u k Tim u r
kendi vilAyet ve payitahtına geldiği vakit sayısız asker topladı. Maaeraünnehr memleketIerine doğru yola çıktı. Hucenc! şehrine geldiği vakit Emir B ayeZid mutavaat etti. Ve Emir Bayan dahi itaat ve inklyadını göstermek maksadiyle Semerkond'a kadar istikbale geldi. Emir Hacı BarIas emirlerle meşveret ederek " Podişahlara muhalef et etmek uğursuzdur,, dedi ve Tanrıya tevekkül ile yanına geldi. Bu esnad1 padişah Emir Bayezid'in yakalanmasını emretti. Emir Hacı BarIa s 'da JaL-Jıd- j. *ru,-! l,r ;l;ll ,,fuhammüI edilmigecek bir belddan kaçmak peggamberlerin sünnetlerindendir,,. mucibince kaçtı. ı(eş vilAyetine gitti. Ve vilöyet ahalisini göç ettirerek Ceghıın'ıı geçtiler, Horasan vilAyetine geldiler. E mi r T i m u r padişahın irade Ve işaretiyle yanlna gitti. Padişahııı yakın adamlarından ve akıl ve dirayeti ve halkın mühim işlerini gör_ mede maharetiyIe meşhur olan K e ra y t ( jLlJr) kabilesiııden Emir Hami1 ile görüşerek makul tedbirler beyan etti. Emir Hamil kendisini padişahın huzuruna götürdu. Kabul şcrefiırc mazhar oldu ve neticede padişah tarafındalı K e ş viIiıyctiııiır
Ye
')')
Nlzn ıı,ıt]ılı>IN ŞA
tıi
lı.yns
7.nI'EııNAıı,ıt]
liiıııeıii kcıldisiııc vcrildi. Kendisinin eyaleti ve kifaycti
uhde-
siııdc on bin kişi vardl. ordular teşkili için yarlığ (g!,,_) veril_ ıii. l]u hiikmii ycrine getirerek kışın Emir Hiiseun'e karşı yola ç:ıktılar. Muharebeye başladlkları gün Keghusreıı, Emİr Hiİse' 17ıı'iır ordusıından (19) kaçarak padişahın huzuruna gitti. Bunun iizcriııc Emir Hüsegn artık muharebeye devamda bir fayda giirıncdi. Padişahııı askerleri Hint ve Keş'e kadar bütün vilayctleri yağma ettiler. Ve sonra Timur yine Semerkad'e ge|di. l'lmir Bagan'l öldürttü.
Padişah Toğluk Timur'un ikinci defa Payita!ıtına dönmesi ," iıy"" Hoca oğlan'ı Maveraünnehr'de padişah yaPması
Padişah Toğluk Timur Maveraünnehr memleketlerini istila cttiği vakit, etrafta bulunan noyanlarl kahr_ü lütf iIe itaat vc iııkıyat altına aldı ve feşatlarından endişe ettiği cemaatleri iilrliirttii. ltimada lAylk olanlardan bir kısmına da iltifat ve ih_ s:ıııtlıı [-ıulundu. Artık kendisinden endişe edilecek lriç bir mulıalif kalmadı. oğlu l/yas hoca'yı Maveraünnehr padişah' lığına tayin etti ve Bikicek'i ( cr-,Ç ) onun maiyetine verdik' [Cn Sonra kendisi celAl ve azametle payitahtına döndü. Emir 'I'imur'u şehzadenin maiyetine tayin etti, kendisine ayrlca lü_ tııf ve atifette bulundu. Fakat Bikicek padişahın gıyabında oııuır vasiyeti ve nasihati mucibince hareket etmedi, zulüm ve tuğyan etmeğe başladı. Timur onun bu halini görünce günün lıirinde padişahın yanında mahçup olmamak için kendisini <ııluırla görüşüp konuşmaktan uzak bulundurmağı muvaf ık tıuldu, ııihayet ondan ayrılarak Emir Hüseyn tarafına gitti. Her lkisi 1-ı:-ı! o=! denilenyerde birbirleriyle buluştular; () zaman Fi Ht"" Emiri idi. Bu, Emir Timur ile Emir I l ii s c y n 'in buluşmasıııdan haberdar olunca onları bir hiyle ilc clc geçirınek istedi, bunlar ondan haberdar olunca altmış kişi ilc y!! a doğru gittiler, ğı uın kişi ile takibe koyuldu' t}irlıirlcriyle rnülaki oldukları vakit hemen o gün muharebeye lııtııştıılar. Her iki taraf merdane harbetti. o cierecede şiddetli lıtığtı'slular ki Emir Hüseyn Ve Emir Timur yedi kişi vt: .p-{ clli kişi ile kaldı sonunda piyade olarak kaçtılar E m i r )1.
,
l|()(]n
'NlN ı,nıılşAıl
()I.Mn
sl
')3
H ü sc y n o kalan yedi kişi ile ,Kı iin lıığtııra lıiicuın ctti. lkiyc ayırdı ve onları da dağıttı. Bunlar Solrrıı yinc birleştiler. Emir TimurEmir Hüseyn'i ilerisürmeyi muvafık buldu. Kcndini kurtarmak için arkadan gidiyor ve oıru muhafaza ediyordu. Fakat düşmanlar takip ederekarkadan geldiler.E mi r T im u roııları kılıç ve okla püskürtüyordu. Bu esnada (20) E m i r H ü s e y n'in atı yüzü koyun kapaklandı, kendisi yayan kaldı. f m i r Hüseyn'in hatunu I)ilşad Ağa yereinerekatını Emir Hüseyn'e verdi. Emir Timur Hüseyn'i ata bininciye kadar muhafaza etti. Biri peşinden geldi. Emir Timur onun yüzüne bir ok attı, yere yuvarlandı, sonra çöı yoltlnu tuttular. Emir Timur'un maiyetinde bulunan yedi kişidcn ikisi F1oıcsan'lı biri Çağatag'|ı idi, Maıeratinnehr'|i olan, diğer dördü onların atlarını çalarak kaçtılar, Emir Timur ve Emir Hüseyn piyade kaldılar. Tanrının lütuf ve inayetine iltica ettiler. Emir Timur Emir HüSeyn'in kız kardeşi olan
karısı Ulcay Tereken Ağa ([.loKj.gs:l) ile çölden kendilerini dışarı atmağa muvaffak oldular. j 'y. geldiler. Türkmen'|er bunların yollarını kestilcr. Emir Timur, düşmanln halinden haberdar olmaması için Ulcay Tereken -t A g a'yı bir kuyuda gizledi Ve kılıcını çekerek Türkmen'ler üzerine yürüdü. Kendisinin Hacı Mehmed isminde eski bir dostu vardı o arada T i m u r'u tanıdı. Bunun üzerine bu adam Türkmen'leri muharebeden menetti ve atını getirip E m i r'i, üzerine bindirdi. Türkmen'ler o gece kendisini misafir ettiler.
Sabah olduğu vakit Emir Timur bunların tabiatındaki hasisliği bildiği için onlara iki tumga ([.;) ile bir laal bağışladı ve ellerinden kurtuldu. ismi geçen Hacı Mehmed bütün takımı ile üç at hazırladl ve Sarı Kolancl adındaki koçerçi'yi Qeril bu işe memur ederek yola koydu ve E m i r Hüseyn'e ulaştırmaslnl söyledi. Timur, Emir Hüseyn'e geldiği vakit onları kendisine takdim etti Ve onu ata bindirerek Mahmudige'ye geldiler. Bu yerde su yoktu. Kuyudan su çektiler Ve on iki güo orada kaldılar.
NIZAMüDı)IN
24
*Emlr
l,llBek
(
Tlnıur'u yiriil-aaı
+.
ŞAMı -
ZAı.ERNAMI:
EM|R HüSEYN VL], [:MIl|l'ıMUR,UN M^llnNl)A llAl).sl
) 'ln Emir Hüseyn ve Emlr ve onları Mahan'da hapsetmesi
evine indiler. Kırk sekiz gün orada kaldılar. Bunların orada bulundukları, ahali arasında şayi oldu. Buııuır üzerine atlarına binerek oradan hareketle Keş şehri sahrasına geldiler. Acığı g1-l adında bir köye vardıIar. Kırk sekiz gün de orada kaldılar ve oradan da atlara binerek gece yola devam ile CegAun'a geldiler. Timur Hoca oğIan ve Behram, suyun
Emir Hüseyn ile Emir Timur arasındaki gerginlik bu dereceye geldigini haber alan Ali Bey ;'l,,rı .;'9L altmış kişi sildhlandırdı' üzerlerine yürüdüler, hepsini yakalayıp bağla_ dılar ; Mahan viliyetine götürdüler. Gayet korkunç ve pis bir yerde hapsettiler. Ali Bey'in büyük kardeşi Mehmet Bey bir adam gönderdi. Kardeşine nasihat etti ve bu yaptığı
fena işten dolayl kendisini ayıpladı Ve fena halde azarladı, bunlardan el çekmesi için israr etti. Emir Hüseyn ve Emir Timur'a verilmesi için kendi tarafından hediyeler (21 ) gönderdi. Ali B"y mürüvvetsizlik etti. Bu hediyelcri onlara vermedi. Fakat kendilerini serbest bırak_ tıktan sonra zaif bir at ile zayıf bir deve verdi. Bu esnada eski dostlarından Mübarek Şuh Senceri adında bir kimse Emir Timur'un ziyaretine geldi. Mükemmei atlar emrine 6made etti ve özür diliyerek ldzlm gelen hizmette bulundu. Emir Timur o atların hepsini Emir Hüseyn'e verdi ve tesadüfen havası sıcak bir yere gittiler. E ıı i r T i m u r izin alarak Buhara'ya gitti. Kuyuda saklanmış olan Ulcay Tereken Aga'yı kuyudan çıkardı, ata oindirerek iline ve viliyetine geldi. Timuı
.25