KAFKASYA ve D I A S P O R A
Yayın Hayatından
SEFER E. BERZEG
KAFKASYA ve DİASPORA Yayın Hayatından
Aııkiir.ı - 2 0 0 8
Yazar Sefer E. BERZEG
ISBN 978-605-89687-0-7
Adres Boncuk Sk. 18/6 Kurtuluş-ANKARA Tel: (0312)431 88 05
Baskı K u b n n Matbaacılık Yayıncılık !>!)8 ' •< ıkıık No: 20 Matbaacılar Sitesi Ivııdlk - ANKARA lol II 312.395 20 70
KAFKASYA'DAKİ YOK ETME SAVAŞI VE SÜRGÜNLER GÜNÜMÜZDE DE SÜRÜYOR (Geçmişten Günümüze Kafkasların Trajedisi, Uluslararası Konferans, 21 Mayıs 2005)* Yüz yılı bulan acımasız bir savaşın sonunda 1864 yılında Kafkasya'yı bütünüyle ele geçiren ve daha savaşlar döneminde halkımıza karşı tam bir yoketme ve sürgün politikası uygulamaya başlamış bulunan Çarlık Rusyası'nın gayesi, sadece bu güzel ülkeyi ele geçirmekle sınırlı değildi. Birçok Rus yazarının ve tarihçisinin de açıkça itiraf ettiği gibi"...Hükümetin tek bir gayesi vardı: Karadeniz'in doğusunda yaşamakta olan tüm Dağlılar'ı buradan kovmak ve yerlerine Ruslar'ı yerleştirmek".(1) Rus İmparatorluğu, bu uğursuz gayesine uygun olarak, daha 1700'lü yılların sonlarında oluşturmaya başladığı ve Kafkasya'da yeni topraklar ivgal ettikçe bölgedeki halkı imha ve sürgün ederek adım adım ilerlettiği "Azak -Mezdegu Hattı" (1777-1780), "Karadeniz Kordon Hattı (1792), "Kı/ılyar Hattı", "Kuban Hattı", "Karadeniz Kıyısı Hattı (1830-1842) gibi kale vo istihkam zincirleriyle, Kafkasya'nın kardeş halklarını birbirlerinden ve tüm
dünyadan soyutlayarak aç bırakmaya, teker teker boğmaya, kendisine boyun eğmeye ve Osmanlı topraklarına sürgüne gitmeye zorlamıştı. Bu savaşlarda görev almış birçok gerçek Rus bile, Çarlık ordularının Kafkasya'da yürütmekte olduğu zalimce savaşların niteliğini eserlerine açıkça yansıtmışlardır, örneğin, bu savaşlarda bulunmuş ve yazdıklarını bizzat görmüş olan bir yazar, Sergey Dukhovskiy, tüm insani kavramları unutmuş görünen, ya da onlara zaten sahip bulunmayan Rus askerlerinin, her gün nasıl kan akıttıklarını bize yalın sözlerle anlatıyor ve Rus İmparatorluğunun acımasız savaş makinesi tarafından savrulup yok edilen yüz binlerce insanımızın durumunu gözlerimizin önüne açıkça seriyor. O, örneğin Ruslar'ın 44. Dragon Alayı'nın "kahramanlıklarını" ve davranış biçimini şöyle anlatıyor: "...Süvari birliğimiz Çerkeş köyüne bir kasırga gibi saldırdı. S и kh un cıyak adını taşıyan ve vadinin girişinde yoğunlaşmış bulunan bu büyük ve ünlü köyde bin haneden fazla aile yaşıyordu. Piyadelerimiz de peşlerinden yetişerek köyü dört bir yanından ateşe verdiler. 17Ağustos (1860) günü daha birçok köyü de ateşe vererek yaktılar"... "23 Ağustos günü, köylere saldıran süvarilerimiz 1000 kadar sığırı sürüp götürdüler, 17 Çerkeş köyünü tamamen yaktılar"..."İki büyük köye ansızın saldırdık. Kaçmayı başaramayan insanların hepsi ateş alanımızda kaldı. Çocukların ve kadınların da hepsini öldürdük. 18 Çerkeş kızını esir olarak aldık"... "Bir asker, yaralı bir kadını atının eyerine yüklemiş götürüyordu. Elbisesi parçalanmış alan kadının henüz altı aylık kadar görünen çocuğunu ise başka bir atlı asker kucağına oturtmuştu. Çocuk, ellerini zavallı annesine doğru uzatıyordu. Aynı askerin terkisinde de göğsünden kurşunla yaralanmış bir çocuk vardı. Bukleli saçlı, çok güzel bir çocuktu bu. Başında kalpağı da olan çocuğun kısa gömleğinden kanlar sızıyordu. Durumu çok kötü görünüyordu. Zaten o da bir süre sonra öldü"... "Eylül ayının 14'ünden 21'ine kadar Şebj ve Afıpsıp ırmakları arasında bulunan köyleri de yağmalayıp yaktılar ve içinde insan barınamayacak hale getirerek terkettiler"..."17 Ekim'de 2 'inci Tabur У ile vadisinde rastladığı 7 köyü de yakıp ortadan kaldırdı "... "1861 yılının Mart ve Nisan aylarında, General Yevdokimov'un komutasındaki ordular Şhaguaşe ve Fedz ırmakları arasında bulunan 90 Çerkeş köyünü yok ettiler ve yağmaladılar...(2) 4
Bundan kırk yıl kadar, sonra Kafkasya'nın yerli Çerkeş halkından bütünüyle "temizlenmiş" bulunan Vubıh (Soçi) yöresinde bulunmuş olan Rusyalı Tarım Uzmanı İ.N. Klingen ise şunları söylüyor: "Çerkesler yurtlarını çok seviyorlardı. Ama özgürlüklerine olan bağlılıkları ondan bile üstündü. Ya üstün güçler karşısında boyun eğecekler, yada ölünceye kadar savaşacaklardı. Onlar boyun eğmektense ölmeyi seçtiler. Kendileriyle birlikte, binlerce yılın birikimi olan kültürleri de otuz yılın içinde yok edildi." (3) Sovyet döneminde bütünüyle "unutturulan" ve "glastnost" sonrasında ister istemez yeniden gündeme gelerek, Kafkasya'nın Ruslar tarafından "kesin" olarak fethedildiği 21 Mayıs 1864 tarihi ile özdeşleştirilerek basitçe geçiştirilen büyük Kafkas-Çerkes soykırımı ve sürgünü, öyle birkaç günün veya birkaç yılın içinde gerçekleştirilmiş basit bir olay değildir. Rus İmparatorluğu, kökleri tarihin derinliklerine uzanan, uygar ve onu hor görecek kadar da kendilerine güvenli bir halkı (Çerkesler'i) ve onun çok özgün olan kültürünü neredeyse bütünüyle ortadan kaldırmıştır. Bunu da yüz yılı aşan uzun bir zaman dilimi içinde, milyonlarca rublelik maddi kaynak ve 1.500.000 civarında asker ile uygar dünyanın gözünde önemli bir prestij kaybını da göze alarak yürüttüğü planlı ve uzun vadeli bir soykırım eylemiyle başarmıştır. Buna karşılık, yüz yılı aşan Kafkas direnişi de öyle sıradan bir savaş değildir. Örneğin Rus askeri yazarı Fadeyev bu savaşın sadece Kırım savaşı üzerindeki etkisinden bahsederken bile "Mısır 'dan Japonya'ya kadar bütün kıtayı bozguna uğratabilecek bir durumda olan bu savaşçı, deneyimli ve her şeye hazır 280.000 kişilik ordunun Kafkasyalıların düşmanca bağımsızlık hareketiyle Avrupa siyaset terazisinde sıfıra indirildiğini" belirtmektedir. (4) Büyük Kafkas-Çerkes sürgünü yıllarında oluşmuş anonim bir Adıge halk ağıtı şöyle demektedir: Uirisim yipcsicsxuexery Kafkasim qifetlve I lviqher zetiraxeu avuec zeuer qitacvitlve. Ar qitezicvitlvexery myluenycem qyexhui /oracvitlve tlepqi tsvikvuir bzhibi yiz mixhui. Psiyiçviji mafexery sideuy lejecsxue, Л bleçviqhe lajexery tiguim <|ity csecsxe."
"Rus çarları can atıyor Kafkas'ı almak için, Yiğitlik yapıyormuş gibi bizimle savaşıyorlar. Yüz milyondan fazlaydı bize bunu yapanlar Ve avuç içi kadar bir halk vardı karşılarında. Ne kadar acıydı o hicret günleri, Kalbimizi kemiriyor hala o geçmiş acılar." Rus İmparatorluğu karşısında gerçekten "bir avuç dolusu" bile olmayan Kafkasya halkları (Çerkesler, Çeçenler, Osetler, Karaçaylılar, Dağıstanlılar), büyük olanaksızlıklar içinde, özgürlüklerini savunmak, topraklarından kopmamak, hor gördükleri yabancı ve saldırgan Rus kültürünün egemenliğine girmemek için, görülmemiş bir enerji ve inatla Rus İmparatorluğunun askeri güçlerine karşı on yıllarca direndiler. Kafkasya'nın son büyük liderlerinden Şamil, direnme umudu kalmayınca 1859 yılında silahını bırakmak zorunda kaldı ve Rusya'ya sürgüne gönderildi. Bunu Rus ordularının Kuban ve Karadeniz kıyılarındaki, niteliğini daha önce gösterdiğimiz, sivil halkı toptan yok etme ve Osmanlı topraklarına sürgün etme eylemleri izledi. Kafkasya'ya gelerek işgal edilmiş Çerkeş toprakları üzerinde kurulu Hamç'etey istihkamında Çerkeş Milli Meclisi'nin temsilcilerini "kabul eden" Rus Çarı Aleksandr II, kendileriyle hiçbir.görüşme yapmayacağını, halkın bir ay içinde topraklarını terk ederek ya Rusya içerisinde gösterilecek bölgelere, ya da Osmanlı topraklarına göçmesi gerektiğini bildirmişti. Çerkeş halkı her iki şıkkı da kabul etmiyor ve umutsuz direniş sürüyordu. Rus ordularının köylerini ve tüm varlıklarını yakıp yok ederek önüne kattığı yüz binlerce insan Karadeniz kıyılarına yığılıyor, Rus silahlarına eklenen açlık ve ağır iklim koşulları altında büyük kayıplar veriliyordu. Rus yazar M. Venyukov şöyle diyor: "...Savaş acımasızca sürüyordu. Biz askerlerimizin ayak bastığı her toprak parçasını tekrar geriye dönülmesi ve oturulması olanaksız bir şekilde Dağlılar' dan (yani Kafkasya'nın yerli halkından) temizleyerek adım adım ilerliyorduk. Karlar erir erimez ve henüz ağaçlar yeşermeden önce (Şubat ve Mart'ta) dağ köylerinin yüzlercesi ateşe veriliyordu. Ekinleri atlara yediriliyor veya çiğnetiliyordu. Köylüler gafil avlanabildikleri takdirde 6
derhal askerlerin denetiminde en yakın Kazak köyüne götürülüyor ve oradan da Karadeniz kıyılarına ve daha sonra Türkiye 'ye sevk ediliyorlardı. Bizim yaklaşmamızla boşalan evlerde çoğu zaman masanın üzerinde, içinde kaşığı ile beraber henüz soğumamış lapaya, üstünde iğne takılı olarak tamiri yarıda kalmış elbiselere, döşemeye yayılmış olarak bırakılan çeşitli çocuk oyuncaklarına rastlanıyordu. Bazen, fakat askerlerimizin şerefine uygun olarak çok nadir, canavarlığa kadar varan hunharca hareketler de yapılıyordu... "(6) Burada hemen belirtelim ki, bugünün Çeçenyası'nda olduğu gibi o dönemin Çerkesya veya Çeçenyası'nda da "şerefli" Rus askerlerinin "canavarca" ve "hunharca" eylemleri, hiç de Venyukov'un dediği gibi istisnai bir durum oluşturmuyor, bütünüyle bu halkın "uygarlık" düzeyine ve Rus devletinin uğursuz "devlet politikasına" uygun olarak cereyan ediyordu. Ünlü Rus yazarı Lev Tolstoy bile, bizzat katıldığı Kafkas-Rus savaşları ile ilgili olarak kaleme aldığı "Hacı Murat" adlı eserinde, Ruslar tarafından talan edilen bir Çeçen köyünü anlatırken şunları yazmak zorunda kalmıştı: "... Hacı Murad 'ın o gece evinde misafir olduğu Sado, Ruslar köye yaklaşırken diğer köylüler gibi ailesiyle birlikte dağa çıkmıştı. Ruslar 'ın çekilmesi üzerine köye döndüğünde evini bir yıkıntı olarak buldu. Evin damı çökmüş, direkleri, kapısı yanmış, içine pislenmişti. O güzel, pırıl pırıl gözleriyle Hacı Murad'a sevimli bakışlar gönderen oğlunu bir atın sırtında ölü olarak getirmişlerdi. Cesedi caminin önüne getirilen küçük yavru sırtından siingülenmişti. Hacı Murad'ı saygıyla ağırlayan o misafirperver kadın, üstünün başının perişanlığını umursamadan saçını başını yolarak oğlunun ölüsü karşısında dövünüyor, üstünü başını parçalayarak ağlıyordu. Sado, (ilinde kazma kürek, oğlu için mezar kazmaya gitmişti. Yaşlı dede sırtını evin yıkık duvarına dayamış oturuyor, kara, düşünceler içerisinde elindeki ••< 11 >ı iyi yontuyordu. Arı kovanlarının olduğu yerden daha yeni gelmişti. Oraıhıhı iki ot harmanı yakılmış, elleriyle dikip yetiştirdiği kayısı ve vişne ağaçlın ı devrilmiş, kovanların hepsi içindeki arılarla birlikte ateşe verilmişti. Bütün m Itırden ve özellikle de iki yeni ölünün daha getirildiği köyün alanından ı••ıJın ağıtları yükseliyordu. Analarıyla birlikte küçük çocuklar da ağlıyorh и ı lı Her yanda artık yemsiz kalmış bulunan aç hayvanlar böğürüyordu. 7
Biraz yetişkin çocuklar ise oyunu unutmuş, ürkek gözlerle büyüklere bakıyorlardı. Köyün çeşmesi bir daha kullanılmaması için pisletilmişti. Cami de ayni akıbete uğramıştı ve köyün imamı mide bulantıları içinde de olsa orayı temizlemeye çalışıyordu. Köyün yaşlıları meydanlıkta toplanarak diz çöküp oturmuşlar, durumu tartışıyorlardı. Hiç kimse Ruslar 'a duyulan nefretten bahsetmiyordu. En küçüğünden en yaşlısına kadar hepsinin yüreklerini kavuran duygu nefretin çok üzerindeydi. O Rus köpeklerini insandan saymak bile doğru olmazdı. Onların kendilerine karşı gösterdiği bu anlamsız ve körü körüne acımasızlığa büyük bir tiksinti, aşağılama ve şaşkınlıkla bakıyor, bir fareyi, zehirli örümceği, kurtları yok ederek korunmak gibi son derece doğal bir duyguyla bu yaratıklardan kurtulmak istiyorlardı." (7) Kafkasya'nın özellikle Kuban ve Karadeniz bölgelerinden yaklaşık 1 milyon 500 bin insan işte bu gibi koşullar altında 1858-1866 yılları içinde tüm yaşam olanakları da yok edilerek yurtlarından kovuldular ve Osmanlı topraklarına gönderildiler. Büyük kısmı Karadeniz kıyılarında, yükleme ve çıkış limanlarında açlık, sefalet ve salgın hastalıklar sonucu yaşamını kaybetti. Tüm maddi varlıklarını ve yurtlarını ise zaten kaybetmişlerdi. Bu soykırım, Mayıs 1864'de son direniş noktaları olan Vubıh ve Ahçıpsı yöreleri de düşmanın eline geçip yerli halk son kişisine kadar yurdundan sürülünceye dek sürdü. Sürgün yıllarında ülkelerinde kalabilen küçük gruplar ve kişiler de Rus birlikleri tarafından toplanarak Kuban ve Labe ırmakları çevresinde oluşturulan "Çerkeş rezervasyonumda toplu köyler halinde yerleştirildiler. Bu insanlarımız, Rus Çarlığının yıkıldığı 1917 yılına kadar, yaşamlarını bu yörede sürekli bir askeri sıkıyönetim ve Rus-Kazak stanitsalarının toplarının tehdidi altında geçirdiler. Burada, bugün, eski büyük Çerkeş ülkesinin ortasında, Slav kitleleri tarafından kuşatılmış küçük bir adacık olarak kalan "Adıge Cumhuriyeti" yer alıyor. Kafkasya'nın yerli halkı, kolonistlerden oluşan çoğunluk karşısında, bu adacıkta bile nüfusun ancak yüzde yirmisini oluşturabiliyor. Kafkas halkının uğratıldığı sürgünler, ülkenin Rusya tarafından kesin olarak ele geçirildiğinin varsayıldığı 1864 yılından sonra da durmuş, hız kesmiş değildir. Kalan halktan da, devletin ve toprak yönetiminin genel baskıcı karakteri nedeniyle, örneğin 1865 yılında Çeçenya ve Osutya'dan, 1866 ve 1878 yıllarından Abhazya yöresinden, daha sonrakin Adıgeler, Kara8
çaylılar, Abhazlar ve Dağıstanlılardan olmak üzere daha birkaç yüz bin kişilik bir Kafkasyalı nüfus daha, yurdunu terk ederek yabancı topraklara "göç" etmek zorunda bırakılmıştır. Rus Çarlığının sömürgeci politikalarına karşı oluşan sürekli milli ayaklanmalar sırasında birkaç kez yok edilip yeniden kurulan çok sayıdaki Kafkas köyünden, Rusya içlerine ve Sibirya'ya sürülerek yok edilen binlerce insanımızdan ise burada bahsetmiyoruz. 1918-1921 yıllarında, Beyaz ve Kızıl Rus ordularının Kafkasya'yı yeniden işgal ettiği dönemde de, ülkenin en genç, enerjik ve eğitimli kişilerinden on binlerce insan, yurdunu terk etmek ve başta Türkiye ve Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünya ülkelerinde gurbeti seçmek zorunda bırakıldılar. İkinci Dünya savaşı yıllarında, sadece Alman Ordusu bünyesindeki Kuzey Kafkasya Lejyonu'nda bile, çoğu esir düşmüş Kızıl Ordu askeri olan 28.000 Kuzey Kafkasyalı bulunuyordu. Bunların hemen hiçbiri bir daha yurdunu göremedi.(8) Yine İkinci Dünya savaşı yıllarında, Sovyet Rusya hükümeti, Kızıl Ordu marifetiyle, Kafkasya halklarından Karaçay-Balkarlar ve Çeçen-inguşlar'ı (bir milyona yakın bir nüfusu) anayurdundan zorla sürerek Orta Asya ve Sibirya bölgelerine dağıttı. Feci olaylarla dolu olan bu sürgün yıllarında nüfuslarının neredeyse yarısını kaybeden, büyük maddi ve manevi kayıplara uğrayan bu insanlarımız, 1957 yılında sözde hakları iade edileмзк ülkelerine geri dönme hakkını kazandılar. Bu sürgünün acıları daha dindirilmemiş ve yaraları henüz sarılmamışken, bugün de son derece haklı ve yasal bir hakkını kullanarak bağımsızlığını ilan etmiş bulunan Çeçen-içkoıya Cumhuriyeti'nin halkı, 10 yıldan beri bir kez daha Rus devletinin imha Inhdidi altında bulunuyor. Kadınları ve kundaktaki bebekleri dahil onbinloı11' insanımız, Rus ordusunun bombardımanlarında ve "temizleme opemnyoıılarrnda yok edildi. Çeçen halkının yarısına yakın kısmı Rusya'nın '.<> >ıı|ı yorlerine ve başka ülkelere dağıtıldı. Toplandığımız şu kentte, istanbul <ı.ı bile, hala hiçbir hukuki statüsü bulunmayan ve sırf Türkiye halkının i'.ıı
9
Rus imparatorluğu, yüz kırk yıl kadar önce köylerini yakıp tüm varlıklarına ve binlerce yıllık yurtlarına el koyarak, bir milyonun üzerinde insanımızı perişan bir halde Karadeniz'in tüm kıyılarına döktüğünde, kendi annesi de bir Kaflkasyalı (Çerkeş) olan Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz, böylesine kitlesel bir göçü karşılayacak olanakları da mevcut bulunmamasına karşın, hiç değilse "Hicret edenlerin büyükleri büyük biraderim, küçükleri küçük biraderlerimdir" demek suretiyle, onlara devletinin mevcut olan olanaklarını sunmuştu. Ama günümüzde, T.C. hükümetlerinin Kafkasya olaylarına ve çağımızdaki sürgün ve katliamlara karşı aynı duyarlılığı gösterdiğini yazık ki söyleyemiyoruz. Ama bu duyarlılığı her zaman olduğu gibi bugün de göstermekten geri kalmayan, ekmeğini Kafkaslı Çeçen mültecilerle paylaşan Türkiye halkının sıradan insanlarına o günler için de, bugünkü duyarlılıkları için de, bir kez daha teşekkür etmek istiyoruz. Bizler, Türkiye'de ülkenin yurttaşları olarak yaşamakta olan birkaç milyon Kafkaslı, yüz yıldan beri bu yardımların karşılığını çok kez kendi özel sorunlarımızı da ikinci plana atmak suretiyle, kanımızla ve canımızla ödemeye çalıştık. Bundan sonra da çalışacağımıza kimsenin kuşkusu olmasın. Bu esasen bizim ulusal kişiliğimizin ve sosyal yapımızın da kaçınılmaz bir gereğidir. Ama 150 yılı aşan bir süreden beri yaralarımız kanamaya devam ederken, milletimiz neredeyse yokolmanın eşiğine getirilmişken ve bugün de insanlarımız tüm "uygar" dünyanın gözleri önünde, kitleler halinde erkeği, kadını ve bebeğiyle birlikte boğazlanır ve süründürülürken, susmamızı hiç kimse beklemesin. 1860'lı yıllarda Çerkeş ulusal direnişini yöneten Çerkeş Milli Meclisi liderlerinden birinin de dediği gibi: "Bizler ulusal savaşımızı kaybettik, ama insanlığımızı kaybetmeyeceğiz!". Günümüzde de süren Kafkas trajedisinin yok sayılmasına izin vermeyecek, atalarımı/ı yok eden ve yurtlarından edenleri unutmayacak ve unutturmayacağız. Son yıllarda Kafkasya dahil yaşadığımız birçok sürgün ülkesinde geleneksolloşen ve bugün bizleri burada bir araya getiren "Kafkas sürgününü anma otkinlikleri"de bu bilincin yansımalarından birisidir. 10
Bugün Anadolu'nun ve Yakındoğu ülkelerinin birçok yerinde insanlarımız Kafkas-Rus savaşlarında ve sürgünlerde yok edilen atalarını saygıyla anıyor, ülkelerinden vazgeçmediklerini ve vazgeçmeyeceklerini haykırıyorlar ve sürgündeki Kafkasya yaşamaya devam ediyor. Kafkasyamızın büyük evlatlarından Kosta Hetagkatı'nın da dediği gibi: "Rahat yüzü görmesinler hayat düzenimizi keyifleri için bozanlar!" Göçüp gitmiş olan ama Moskova'da hala heykelleri yükseltilen, köylerimize, kasabalarımıza, ırmaklarımıza ve dağlarımıza adları verilen zalim Çarlar ve onların çoban köpekliğini yapmış olan Yermelov, Zass, Yevdokimov, Baryatinski gibi generaller ve onların izleyiciliğine sıvanan bugünkü katiller, bu dünyada da öbür dünyada da rahat ve huzur yüzü görmesinler! Sizleri saygıyla selamlıyorum.
12
(1) Nihat Berzeg: Çerkeş Sürgünü (Gerçek Tarihi ve Politik Nedenleriyle Ankara 1996. (2) Prof. Murbek Khutıj: Çağdışı Bir Davranış. Kafkasya Gerçeği, No:8, S.6-9. S a m -
sun 1992. (3) Aynı yerde. (4) Barasbi Baytugan: Kuzey Kafkasya ( 1 9 1 7 - 1 9 7 0 ) . S. 9. Samsun 1998. (5) Sefer Berzeg: Vatan Düşüncesi(Adige Şiirinden Seçmeler), 5 . 2 7 - 2 8 , Ankara 1967. (6) Barasbi Baytugan:, Kuzey Kafkasya ( 1 9 1 7 - 1 9 7 0 ) ; S. 9, S a m s u n 1998. (7) Lev Tolstoy: Hacı Murat. S. 118-119. İstanbul 1995. (8) R. Trakho: Çerkesı. S. 111. Munchen 1956.
С) 21 Mayıs 2 0 0 5 günü Kafkas Vakfı (İstanbul) tarafından C e m a l Reşit R e y Konser S a IMIMI IHI.I gerçekleştirilen bu uluslar arası konferansa Sefer E. Berzeg'den başka Lev P a n a (Rusya), Dr. Almir A b r e g (Adıge Cumhuriyeti), Valeri Hatojoko (Kabardey-Balkar ı ııınhurlyeti), Doç. Dr. G u r a m G u m b a (Abhazya Cumhuriyeti), Dr. U m a r Hanbiyev ( Ç e ç e n • ııınhurlyeti), Prof. Dr. Kemal H. K a r p a t ( A B D ) , Nur Dolay ( F r a n s a ) , H a s a n Kanbolııt ( A S A M . " n i HU). Doç. Dr. Sedat ö z d e n (Erciyes Üniversitesi), Dr. Fethi Güngör (Sak.ıryıı Ünivmsi Intıi) »• .itilmiş ve tebliğler sunmuşlardır
KAFKASYA'DAKİ SOYKIRIM VE SÜRGÜNLERİ ANARKEN (Uluslararası Kafkasya Konferansı, 21 Mayıs 2 0 0 6 ) *
Bu güzel Mayıs gününün erken saatlerinde, rutin işlerini ve eğlencelerini bir yana bırakıp, Kafkasya'nın ve sürgündeki insanlarımızın sorunlarını dert edinen, soykırıma uğratılarak, yok olmaları için zorlu koşullar içinde sürgüne gönderilen atalarımızın çektiği acıları bir kez daha anmak için bir araya gelen, siz duyarlı insanlarımızı sevgiyle selamlıyorum. Kafkasya'mızın büyük evlatlarından biri olan ve birçok değerli büyüğümüz gibi mezarı sürgünde öldüğü İstanbul'da bulunan, bağımsız Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin başbakanı Pşımaho Kosok (Kotse), bir yazısında şöyle diyordu: "Mayıs ayı canlılık ayıdır. Varlıkların çoğunda, baharda bir canlanma başlar. Bu mevsimde her şeyden güzellik, yeşillik, çiçek ve koku fışkırır. Hoş bir rastlantı sonucu olarak, Kafkas milletleri de uzun bir esirlikten sonra bu ayda yeniden bağımsızlıklarına kavuşmuşlardı (11 Mayıs 1918)". (1) Gerçekten de içinde bulunduğumuz günler, aynı zamanda Kafkasya'mızın yarım yüzyıllık bir esirlik döneminden sonra birliğini ve politik kişiliğini kazandığı ve bağımsızlığını yeniden ilan ettiği o günlerin de yıldönümüdür. önce Beyaz Rus orduları, sonra da Sovyet Rusya Kı/ıl Ordusu'nun Kafkasya'yı silah zoruyla yeniden işgalinden sonra, sömürgeciler ve onların tüm yerli yardakçıları tarafından özenle unutturulmaya çalışılan bu mutlu milli günümüzü ve onu yaratmak için Kafkasya'da mücadele veren, sürgün ülkelerinden gidip oradaki insanlarımıza destek olan, emok ve can veren tüm insanlarımızı da burada en iyi duygularla ve saygıyla anıyorum. 12
Yine bu günlerde, kuruluşunda ve yaşamasında biz Kafkasya kökenli yurttaşların da yadsınamaz katkıları ve emekleri bulunan, Türkiye Cumhuriyeti'nin milli bayramlarından birini, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nı idrak etmiş bulunuyoruz, hepimize kutlu olsun. Ancak ne yazık ki, Mayıs ayı bizlere sadece bu gibi mutlu günleri anımsatmıyor. 21 Mayıs 1864 günü de, Rusya açısından yüz yıllık "Kafkas savaşanın sonunu, bizler açısından ise, o günden sonra sona ermek bir yana, her gün katlanarak süren ve milletimizi neredeyse yok olmanın eşiğine getiren felaketlerin başlangıcını simgeliyor. O gün, Kafkasya'nın Karadeniz'e doğru inen yamaçlarındaki Akhçıpsu yöresinde bulunan Gubada'da (bugün Rusça "Krasnaya Poliyana" adını taşıyor) toplanan Rus ordusunun işgalci birlikleri, orada, Kafkasya'nın artık Rusya imparatorluğu tarafından "kesin" olarak fethedildiğini dünyaya ilan eden dini-askeri bir tören düzenlemişlerdi. Bu "mutlu" tören yapılır ve Rus çarının kardeşi tarafından "kahraman" Rus subay ve erlerine madalyalar, ayrıcalıklar ve Kafkasya'dan topraklar dağıtılırken, Çerkeş (Abaza-Vubıh-Adıge..) halkının yüzde doksanına yakın kısmı, köyleri ve kasabaları yakılıp tüm maddi varlıklarına el konmak suretiyle, feci koşullar içerisinde Karadeniz kıyılarına sürülmüş bulunuyor ve işgal edilerek yakılan son Adıge, Vubıh ve Abaza köylerinin henüz dumanları tütüyordu. (2) 21 Mayıs 1864 tarihi, işte bu uğursuz törenin ve Rus ordularının resmigeçidinin yapıldığı sembolik bir tarihtir. Yoksa bazen yanlış bir genellemeyle ifade edildiği gibi "Çerkesler'in Kafkasya'dan sürüldüğü tarih" değildir. Çerkesler ve diğer Kafkas halklarının sürgünü ve onların binlerce yıllık anayurtlarından "temizlenmesi" (3) ondan yüzyıla yakın bir süre önce başlatılmış ve vahşi Rus imparatorluk ordularının ilerleyebilme gücüne bağlı olarak, udim adım, en vahşi ve insanlık dışı yöntemlerle günümüze kadar sürdürülmüştür. I' ıfkasyalılara karşı yürütülen ve bir anlamda bugün de süren yüzyıllık 'ı.ıvaş, "uygar" bir devletin ordusunun, belli kuralları olan ve sadece bir tılknyl ole geçirip sömürmeyi amaçlayan savaşı da değildir. Çünkü Rus çarlığı Kafkasya'nın Karadeniz kıyılarında yer alan Çerkeş (Abhaz-VubıhAıİMie) topraklarını yalnız işgal ederek sömürmeyi değil, nüfus olarak da
13
bütünüyle "temizleyerek" Ruslarla kolonize etmeyi amaçlıyordu. (4) Örneğin bazı Rusya yanlısı safdil yazarlarımızın bile "Rusya'ya karşı direnmediği için" (?) yerli nüfusunu bir ölçüde koruyabildiğini varsaydıkları Kabardey bölgesinin nüfusu bile, Ruslara boyun eğmek zorunda kaldığı 1800'lü yılların başlarında, kıyımlar ve sürgünler sonucunda 400.000 kişiden 35.000 kişiye (yani onda birden aza) düşmüş bulunuyordu. (Bununla birlikte bu nüfusun tamamı ilk aşamada yok edilebilmiş değildi. "Hacret Kabardeyleri" olarak anılan bir bölüm Kabardey Çerkesi, Rus bağımlılığını kabul etmemek için ülkesini terk etmişti. Köylerini bırakıp Kuban bölgesindeki özgür kardeşlerinin topraklarına sığınan bu Çerkesler, orada 62 köy oluşturarak işgalcilere karşı direnişlerini 1860'lı yıllara kadar sürdürmüşlerdi. Daha sonra Rus ordularının ilerlemelerine bağlı olarak, bunların büyük bölümü de topraklarından çıkarılarak Osmanlı topraklarına sürgün edildiler). (5) 21 Mayıs 1864'te Rus orduları Gubada'da zaferlerini kutlarken, köyleri ve tüm yaşama olanakları ellerinden alınarak deniz kıyılarına sürülmüş bulunan yüz binlerce insanımız, Karadeniz'in tüm kıyılarında, Samsun'da, Trabzon'da, Giresun'da, inebolu'da, Burgaz'da, Varna'da ve daha birçok yerde açlık, sefalet, umutsuzluk ve bunlara eklenen salgın hastalıkların pençesinde yüz binlerle yok oluyordu. Aslında bu, o zamana kadar eşi pek az görülmüş bir soykırım ve bütün bir milletin yok edilmesiydi. Ama Kafkasya'nın şikayet etmeyi bile ayıp sayan ve hor gördüğü düşmanına yenilmiş olmayı bir türlü kabullenemeyen gururlu insanları, maalesef bu olayları dünya kamuoyunun önüne koymakta da oldukça geciktiler. 1864 yılının o günlerinde tesadüfen Samsun'da bulunan Avrupalı gezgin H. J. Lennep, buraya ulaşabilmiş olan Kafkasyalı sürgünlerle ilgili olarak şu satırları yazıyordu: "Samsun'a vardığımızda kasabayı gemiler dolusu gelen Çerkeş göçmenlerle ağzına kadar dolu bulduk. Kasabanın nüfusu 10.000 kişiyi geçmezken, Çerkeş göçmenler nedeniyle bugün nüfus 45.000 kişiyi çoktan aşmış, italyan konsolosu, halen kasabada bulunan Çerkesler'in 42.000 kişi olduğunu, her gün deniz yoluyla 500'den fazla göçmen geldiğini söylüyor. Samsun, bölge içinde sıtması ile ünlü bir yer. Toprağın bataklık olması sıtmanın hızla yayılmasına neden olmakta, iklim değişikliği vo sıtma yüzünden 14
göçmenlerden her gün ortalama 700-800 tanesi ölmektedir. Sağ kalabilenler ise başka limanlar ve kentlere gönderiliyorlar. Gemilere hiçbir eşya kabul edilmediğinden yalnızca üzerlerindeki elbiseleri ve silahlarıyla gelen Çerkesler aç kaldıklarından, küçük yaştakiler dahil çocuklarını çok ucuz bir fiyata pazarda satmak zorunda kalmaktadırlar. Bir kısmı bizi yolda birçok kez durdurarak tabanca satmak istediler. Silahlarını bile satarak yaşamlarını sürdürmeye çalıştıkları anlaşılıyor." (6) Sadece şu satırlar bile, Kafkasya'nın o gururlu halkının Rus imparatorluğu tarafından düşürüldüğü acınası durumu biraz olsun anlamaya yetiyor. Halbuki belirtilen bu durum o günlerde yalnız Samsun için değil, Karadeniz kıyılarındaki tüm çıkış noktaları için de aynen bahis konusudur. Feci sürgün olayları, daha sonraki yıllarda da çeşitli şekillerde sürdürülmüştür.^) Kafkasya'dan sürülen halkımızın, tüm bunlara ve daha sonra karşılaştığı çeşitli felaketler ve yıkımlara karşın hala ayakta kalabilmesi ve yüzünün hala anavatanına dönük olması ise, binlerce yılın ötesine uzanan köklü ve özgün bir kültürün sonucu ve neredeyse bir mucizedir. Biliyoruz ki, Kafkasyalı sürgünler ve onların sonraki kuşakları, zorla sürüldükleri Osmanlı topraklarında ve daha sonra ondan ayrılan ülkelerde de bir cennet yaşamı sürmediler. Bizler yaşadığımız ve yurttaşı olduğumuz tüm ülkelere, oranın sadık ve özverili yurttaşları olarak azımsanamayacak katkılarda bulunduk ve yurttaşlık görevlerimizi en iyi şekilde yerine getirdik. Ama bunun karşılığını her zaman aldığımızı söylemek ne yazık ki olanaklı değil, örneğin Türkiye'mizde bile, zaman zaman şoven yönetimler ve bazı aşırı gruplar, ulusal kültürümüzü sürdürmemize, anadilimizi konuşmamıza dahi tahammül edemediler. Bizler ise bunu bile sorun haline getirmedik ve hu arada sevgili ata yurdumuz Kafkasya'ya olan sevgimizi ve bağlılığımızı da hiç kaybetmedik. ('.ünümüzde de her 21 Mayıs'ta, milletimizi neredeyse yok olmanın eşifllMiı <|i>tirmiş olan büyük sürgün olayı, Kafkasya'nın bazı cumhuriyetlerinde, lıııkiye'nin Samsun, Ankara, istanbul, Sakarya, Çorum, Maraş, İzmir gibi !• • 4itl
15
ve güncel sorunlarının irdelendiği bu etkinlikler, 21 Mayıs'larda birçok ülkeden insanlarımızı ve dostlarımızı bir araya getiriyor. Bizlere güç veriyor ve saflarımızın sıklaştırılması için bir vesile oluyor. Maceracı ve "dönüşçümsü" bazı tipler pek kavrayamasalar da, günümüzde sürgündeki Çerkesler'in (özellikle Abhaz-Abaza, Vubıh ve Adıgeler'in) yaşayan nüfusunun asıl çoğunluğu, hala atalarının sürülmüş olduğu topraklarda, artık oralara az çok uyum sağlamış ve belli bir statüye sahip olarak yaşıyorlar. Çeşitli özel sorunları da bulunan böylesine büyük bir kitlenin, bazı kariyerist tiplerin çocukça savurdukları "hakaretimsi emirlerle", bir günde ve kitleler halinde ata yurduna dönmesi gibi bir olanak da bulunmuyor. Bunun için, hiç de kısa olmayacağı belli olan bir süreç yanında, her şeyden önce kendi toplumuna karşı saygı, sevgi ve özverili bir emek gerekiyor. Diğer yandan hem Kafkasya'da hem diasporada, insanlarımızı bölmeye, birbirine düşman etmeye ve bu yolla etkisizleştirmeye yönelik, genellikle dıştan kaynaklanan bazı çalışmaların da dikkatle izlenmesi, değerlendirilmesi ve engellenmesi gerekiyor. Bu yöndeki bilinçli-bilinçsiz davranışlar son dönemde, örneğin Ankara Kafkas Derneği ve Kafkas Federasyonumun kongrelerinde, bazı kişiler tarafından "derneklerimizin adından Kafkas adının çıkarılması" için önergeler verilmesi gibi tehlikeli noktalara vardı. Bu gibi uçuk "fikirler" doğal olarak Rusya'daki bazı çevrelerden kaynaklanıyor, özellikle SSCB döneminde, bir yandan görünüşte "enternasyonalizm" ve "halkların kardeşliği" gibi insancıl sloganlar atılırken, diğer yandan da halkımız neredeyse atomlarına kadar parçalanmış, Kafkasya çok sayıda ve doğal olmayan idari bölgelere ayrılarak, insanlarımız arasındaki tüm yatay ilişkiler ve bir araya gelme olanakları bütünüyle yok edilmişti. Daha da kötüsü, fiziksel olarak zaten parçalanmış ve azalmış bulunan Kafkas halklarının, aynı milletin parçası olma ve birbirine bağlılık bilinci de büyük ölçüde zaafa uğratılmıştı. Bugün, bu durum bir şekilde, diasporadaki insanlarımızın bilincine de egemen kılınmak isteniyor. Bu gibi bayat oyunlara karşı çıkalım ve zaaf göstermeyelim. iyi bir gelecek dileğiyle, hepinize saygılarımı sunuyorum.
16
(1) Pşımaho Kosok:"Yeşil Mayıs". Birleşik Kafkasya, No:4, S. 3-8 İstanbul 1965. (2) Semen Esadze: Çerkesya'nın Ruslar Tarafından İşgali. Rusça'dan çeviren: Murat Papşu. S. 125-133. Kafkas Demeği Yayını. Ankara 1999. (3) "Temizleme" deyimi Rus belgelerinde açıkça kullanılıyordu. Kafkas sürgünü ile ilgili olarak sağlıklı bilgiler için: Nihat Berzeg: Çerkesler, Kafkas Sürgünü Vatansız Bırakılan_bir Halk. Chiviyazıları. İstanbul 2006.(Eserin Arapça (Amman 1987) ve Rusça (Maykop 1996) baskıları da bulunmaktadır.) (4) A.g.e. S. 273-280. (5) Muhadin Bemırze: "Karaçay-Çerkes Cumhuriyetindeki Adıge Köylerinin Dünü_Bugünü". Kafkasya Gerçeği. No:9, S. 46-49. Samsun 1992. Barasbiy Bğejnoko:"Hajret Kabardeyleri". Kafkasya Gerçeği, No: 3, S. 17-20. Samsun 1991. (6) H.J. Van Lennep: Travels in Little-Known Parts ofAsia Minör. C. 1, S. 43-51. London 1870. (Buradan naklen Sevgi Aktüre: XIX. Yüzyıl Sonunda Anadolu Kenti Mekansal Yapı Çözümlemesi. S. 98. Ankara 1978.) (7) Nihat Berzeg: A.g.e.Ali Kasumov-Hasan Kasumov: Çerkeş Soykırıma S.282-303. Rusçadan çeviren: Orhan Uravelli. Kaf-Der Yayını. Ankara 1995. (8) Sizden Gelenler: "Necdet Hatam: "Sürgünümsülerin" "yasımsı" etkinlikleri! Nart (KafFed Yayın Organı), No:43, S.25. Ankara, Mayıs-Haziran 2005. C) "Kafkas Vakfı'nın organizasyonuyla, 21 Mayıs 2006 günü İstanbul'da Cemal Reşit Roy Konser Salonu'nda yapılan bu konferansa yazardan başka, Fehim Taştekin, Ömer Duran, Dr Hasan Kanbolat (Türkiye), Prof. Dr. Georgi Ançabadze (Gürcüstan), Prof. Dr. Anzor Kuşluıbiy(Kabardey-Balkar Cumhuriyeti). Prof. Dr. Ahmet Murtazali (Dağıstan Cumhuriyeti), Doç. I>ı Lale Çamagua (Abhazya Cumhuriyeti), Dr. AlmirAbreg (Adıgey Cumhuriyeti), Gazeteci I utma Tlisova (Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti), Prof. Dr. NatellaAkaba (Abhazya Cumhuriyeti), Avukat Ishak Kuçukov (Kabardey-Balkar Cumhuriyeti), Prof. Dr. Lev Panamarov ve Prof. Dr. Yıılıa Latinina (Rusya) katılmış ve bildiriler sunmuşlardır.
17
KUZEY KAFKASYA CUMHURİYETİ'NİN OLUŞUMU VE YAŞAMASINDA ADIGELER ABHAZLAR VE KARAÇAY BALKARLILAR (Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Işığında Kafkasya'nın Bugünü Konferansı , 6 Mayıs 2007)* Sömürgeci devletlerin işgalleri altında tuttukları ülkelerin halklarına karşı kullandıkları en önemli silahlardan birisi de .ezilen halkların eğitimsiz bırakılması, onların tarihinin sömürgeci devlet lehine olarak saptırılması, elitlerinin sömürgeci yönetimin değer yargılarına ve yalanlarına uygun şekilde koşullandırmaları şeklindeki uygulamalardır. Rusya imparatorluğu kıdemli bir sömürgeci devlettir. Bu nedenle onun işgali altındaki Kafkasya'mızda da halkımızın soykırımı, tüm kültürel varlıklarımızın yokedilmesi, özellikle Adıge, Abhaz-Abaza ve Vubıh boylarının yüzde doksanlara varan bir oranda anayurdundan sürülmesi yanında, bu gibi kültürel emperyalizm metotları da, her dönemde bütünüyle geçerli olmuştur, Gerçekten günümüzde de, Kafkasyamızda ilk kez 1950'li yıllarda ortaya atılıp, halkımızın bilincine kazınması için büyük masraflar yapılan ve anıtlar dikilen tarihsel bir yalan, bir kez daha sahneye konuyor. Rusya devlet makamları, Kafkasya"nın Kabardey (Adıge) bölgesinin -dolaylı olarak da tüm ülkenin- daha 1500'lü yıllarda "kendi isteğiyle" ve seve seve Rusya imparatorluğuna katılışının(?) 450. yılını halkımıza "kutlatmaya" hazırlanıyorlar. Rusya Federasyonu'nun bugünkü antidemokratik ve baskıcı ortamında , Kafkasya halklarını aptal yerine koyan böylesine terbiyesizce bir yalanın bile, başta çanak yalayıcı yerel politikacılar, sözde "bilim adamları" ve yerel basın olmak üzere yeter sayıda "müşteri" bulacağına şimdiden emin olabilirsiniz. Ama gerçek aydınlar ve tüm dürüst insanlar da, büyük yiğitlikler ve acılarla dolu yüz yıllık "Kafkas savaşı"nı, Rus imparatorluk ordularının vahşi saldırıları ile yok edilen koca bir milleti v<> onun özgün 18
kültürünü, yaşamını sürgünde sürdüren birkaç milyonluk Kafkas diasporasını dünyanın gözünden kaçırmaya yönelik bu utanmazlığa karşı çıkacaklardır. Çünkü bunların hepsi, Kafkasya'da üç yüz yıldır işlenen ve günümüzde de sürmekte olan kitlesel cinayetlere, sözde "hukuksal" bir kılıf uydurma gayretinden başka bir şey değildir. Rus devlet tarihçiliğinin, Kafkasya tarihinde yıllardır aynı yöntemlerle dünyanın gözünden kaçırmaya çalıştığı önemli konulardan birisi de, 1917— 1922 yıllarında halklarımızın yakaladıkları ilk fırsatta biraraya gelerek oluşturduğu ve yaşatmak için büyük özverilerde bulundukları birleşik Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (Kafkasya Dağlıları Birliği) olgusudur. Sovyet "tarihçileri" ve onların izleyicileri, Kafkasya halklarının ortak milli gurur, kişilikli yaşam, birlik ve kardeşlik gibi duygularını sembolize eden ve onların ortak omek ve özverilerinin ürünü olan bu bağımsız cumhuriyeti, hep görmezden gelmeye ve gözlerden kaçırmaya çalışmışlardır. Bunu yapamadıkları durumlarda ise, onun kurucu ve yönetici kadrolarını "burjuva milliyetçi", "fanatik dinci", "pan-turanist", "pan-türkist" vb. temelsiz nitelemelerle halklarının gözünden düşürmeye gayret etmişlerdir. Kafkasya Dağlıları Birliği (Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti) 'nin kuruluvııııa ve yaşatılması gayretlerine Kafkasya'nın Adıge, Abhaz-Abaza, Kalaçay-Balkar, Oset, Çeçen- inguş, Nogay ve Dağıstan bölgeleri halklarının lamamı temsilcileri vasıtasıyla, yada doğrudan doğruya ve aktif olarak katılmışlardır. Gürcistana hediye edilen ve günümüzde de kendine dönüş ve ulusal kişiliğine kavuşma mücadelesi verdikleri için " sorunlu bölge" (?) l' .ıbul_edilen Abhazya ve Güney Osetya bölgeleri ile, Sovyet döneminde Л/orbaycan' a ilhak edilmiş bulunan Kuba ve Zakatala yörelerinin Kafkas (I ı»/gi ve Avar) kökenli halkı da bu birliğin içindedir. Bu bölgelerdeki M nıınlara dikkatle ve iyi niyetle bakan herkes, sorunların adı geçen halkI.um Kondi doğal kültürel ve siyasi birliklerinden koparılmalarıyla birlikte başlamış olduğunu kolayca görebilecektir. Kalkasya Dağlılara Birliği'nin ve bağımsız Kuzey Kafkasya Cumhuriyeiı ııln adece Merkez İcra Komitesi Başkanı ve sonra da Bakanlar Konseyi Muvkanı(Başbakan ve Devlet Başkanı) kademesindeki yöneticilerinin etnik Knknnlorini ve kısa yaşamlarını incoleınek bile,bu Cumhuriyetin ve Kafkasya
I')
Birliği'nin niteliğini ve halklarımız arasındaki birliktelik ve kardeşlik duygularının derinliğini anlamaya yeterlidir. Mart 1917 'de oluşturulan Kafkasya Dağlıları Birliği'nin ilk geçici Merkez icra Komitesi Başkanı bir Balkar aydını ve sosyalist devrimci olan, asker, hukukçu ve yazar Basiyat Şahan'dır (1879-1919)..VIadikafkas'ta doğdu. Babası Abay tıp öğrenimi gördüğü için, çocukluğu Petrograd'da geçmişti. Askeri öğrenim gördü ve topçu subayı olarak orduya katıldı. Bu arada Askeri Hukuk Akademisi'ne yazılarak burayı da bitirdi. Ailesinin hırıstiyanlaştırılmış olmasına ve kendisinin de Boris adıyla vaftiz edilmiş bulunmasına karşın, 1909'da islam dinini seçti. Bu seçiminde, tamamına yakını müslüman olan Kafkasya halkına ve soydaşlarına daha yakın olma arzusu da rol oynamıştı. Tiflis'te savcı yardımcısı, sonra da avukat olarak çalıştı. Vladikafkas Yöre Mahkemesi Jüri Kurulu'nda yeraldı. 1910—1916 yıllarınde ünlü bir hukuk müşaviri ve avukat olarak çalıştı. 1899'dan başlayarak Vladikafkas, Baku, Rostov gibi kentlerde yayımlanan çeşitli gazetelerde, Kafkasya'nın Balkar, Adıge, Oset vd. halklarının yaşam ve kültürü, halkın siyasi ve sosyal sorunlarıyla ilgili ve Çarlık yönetiminin sömürgeci siyasetini eleştiren birçok yazısı yayımlandı. Kafkasya halkları arasında eğitimin yaygınlaştırılması, bilim ve kültürün geliştirilmesi, Dağlı mahkemelerinin yetkilendirilmesi.. gibi gayelerle kurulan Derneğin de aktif üyelerinden veTerek Bölge Müzesi'nin (1897) kurucularındandı. Şubat 1917 Devriminden sonra da Kafkasya Dağlıları Birliği örgütünün kurucularından biri olarak Geçici icra Komitesi Başkanlığı'na getirildi. Bu sıfatıyla, Kafkasya Dağlı Halklarının 1. ve 2. Kongrelerinin toplanmasında ve çalışmalarında aktif rol oynadı. Oluşturulan Merkez icra Komitesi'ne (Hükümet) üye olarak seçildi. Birliğin organı olarak çıkarılan 'Gorskaya jizn" (Dağlı Yaşamı) adlı dergide ülke sorunlarıyla ilgili önemli yazıları yayımlandı. 1917 yılı sonunda Dağıstan sosyalist grubu'nun önerisiyle Dağıstan Bölgesi Komiserliği'ne getirildi. Şubat - Mart 1918'de Bolşevikler'in inisiyatifinde toplanan Terek Bölgesi Halklarının 2. Kongresi"ne de katıldı. Buna karşın Zavurbek Davutoko'nun Kafkasya birliğini destekleyen "Özgür Kabardey Partisi"nin bölgedeki kısa iktidarı döneminde de Temyiz Mahkemesi Başkanlığına getirilmişti. 1919'da Yekaterinodar'da (Krasnodar) tifo salgınında öldü. Kafkasya Dağlıları Birliği'nin 2. Merkez icra Komitesi Başkanı ve bağımsızlık ilanından (11 Mayıs 1918) sonraki ilk Hükümet Başkanı Çeçen 20
kökenli bir asker ve aydın olan Abdulmecid Tapa Çermoy'dur_(l882-1937). Bugün şehit Çeçen Devlet Başkanlarından Dudayev' in adıyla Caharkala olarak andığımız Grozni kentinde doğdu. Babası Artsu Çermoy .Çarlık ordusunda general rütbesine kadar yükselmiş bir askerdi. O da askeri öğrenim gördükten sonra Rusya Çarının Hassa birliğinde subay olarak görevlendirildi. Fakat babasının ölümü üzerine askerlikten ayrılarak Kafkasya' ya döndü. Grozni petrol bölgelerinde yerli Kafkas halkının toprak sahibi olmasının dahi yasaklanmış bulunmasına karşın petrol işiyle meşgul olmaya başlayarak girişimleri ve yaptığı mücadeleyle hem servet sahibi oldu, hem de saygı ve ün kazandı. Birinci Dünya savaşına Batı cephesinde Kafkas Süvari Tümeni'nin Çeçen Alayının bir subayı olarak katıldı. Şubat 1917'deki devrimden sonra yurduna dönerek Kuzey Kafkasya halklarının yeniden doğuşu ve devletleşmesi hareketlerinde aktif şekilde görev aldı. Terek bölgesinin merkezi Vladikafkas 'ta "Kafkasya Dağlıları Birliği" örgütünü oluşturan aydınlardan biriydi. (Mart 1917). Kuzey Kafkasya Halklarının 1 ve 2. Kongrelerinin toplanmasında ve çalışmalarında aktif rol oynadı (Mayıs ve Eylül 1917). Oluşturulan Kuzey Kafkasya Merkez İcra Komitesi'nin (Hükümet) Başkanlığına getirildi. Ekim 1917'de Bolşeviklerin bir hükümet darbesiyle merkezi Rusya'da iktidara el koymalarından sonra birçok bölge gibi Kuzey Kafkasya Hükümeti de bu yeni iktidarı tanımayarak Rusya'dan ayrı ve egemen bir devlet olduğunu ilan etti. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tüm dünyaya ilan eden 11 Mayıs 1918 tarihli bağımsızlık Bildirisi de Abdulmecid Çermoy ve Dışişleri Bakanı Haydar Hammat'ın imzalarını taşıyordu. 8 Haziran 1918'de, yeni devleti hukuken tanımış bulunan Osmanlı Devleti ile Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti yetkilileri .и.ısında bir de Dostluk ve Yardım Anlaşması imzalandı. Kuzey Kafkasya'nın Dağıstan bölgesinin .Osmanlı hükümeti tarafından -özellikle sürdiıııdeki Kafkasyalı kadrolardan- oluşturarak gönderdiği "Kuzey Kafkas ı »nlıısu 'nun da belirleyici desteğiyle milli birlikler tarafından ele geçirilmenindim sonra, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti hükümeti yeniden organize nıllldl. Yı mi hükümet Merkez İcra Komitesi'nin üyelerinden Adıge hukukçu PşıKotse(Kosok) tarafından kuruldu. Çermoy da Hükümet tarafından l ' a ı i s barış Konferansı'nda ülkenin haklarını ve bağımsızlığını savunmak ınaho
.M
üzere oluşturulan bir kurulun başında olarak Avrupa'ya gönderildi. 1919— 1920 yılları boyunca Avrupa ülkelerinde bu konuda büyük gayretler sarfeden bu kurulun üyeleri, ülkelerinin önce General Denikin'in beyaz Gönüllü Ordusu, sonra da Sovyet Kızıl Ordusu tarafından işgal edilmesi nedeniyle bir daha ülkelerine dönemediler. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin bağımsızlık döneminin ilk Devlet ve Hükümet Başkanı Abdulmecid Tapa Çermoy, 28 Ağustos 1937'de, sürgünde yaşadığı isviçre'nin Lozan kentinde öldü. Kuzey Kafkasya (Kafkasya Dağlıları Birliği) Cumhuriyeti 'nin bağımsızlık dönemindeki ikinci Devlet ve Hükümet _Başkanı Pşımaho Kotse'dir (Kosok, 1887-1962). Bir Adıge olan Kotse Pşımaho, Nalçik yöresinin Babugoy köyünde doğdu. At yetiştiriciliğiyle uğraşan varlıklı bir ailenin çocuğuydu. Petersburg' da Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra Kuban bölgesindeki Yekaterinodar (Krasnodar) kentine yerleşti ve orada avukatlık yaptı, işlerinin çoğu, ülkeye yerleştirilmiş bulunan Rus-Kazak kolonilerinin yasadışı davranışlarını protesto eden yerli Çerkeş halkıyla Çarlık yönetimi arasında toprak anlaşmazlıkları yüzünden doğan hukuk ve ceza davalarıyla ilgiliydi. Bu arada halkının ulusal ve toplumsal sorunlarıyla da yakından ilgileniyor bu konuda gazetelerde yazılar yazıyordu. "Kabardey Yöresindeki Arazi Anlaşmazlıklarımı 909), "Terek ve Kuban Bölgeleri Müslümanlarının Manevi ve Dini Gereksinmeleri"(1910), "Dağlı Kadınlarının Savunması"(1910), "Kabardey Yöresinde Halk Eğitiminin Durumu"(1910), "Çerkesler ve Askerlik Yükümlülüğü" (1910), "Müslüman Gerçeği Sınırların ötesinde Değil"(1913) vb. bu yazılarından bazılarıdır. Pşımaho Kotse, 1910 yılında Yekaterinodar'da, Türkiye'de sürgünde yaşamakta olan Kafkasyalıların da etkisi ve doğrudan katılımıyla oluşturulan ilk "Çerkeş Yardımlaşma Derneği"nin de kurucuları ve aktif çalışanları arasındaydı. Şubat 1917 devrimi sonrasında da Kafkasyalıların özgürleşme, kendine dönüş ve devletleşme çabaları içinde çok aktif bir şekilde yer aldı. Kuban bölgesinde Adıgeler- Karaçaylılar- Abazalar- Nogaylar vd. yerli halkların temsilcilerini bünyesinde toplayan "Dağlı icra Komitesi" nin (Yerel Hükümet) oluşturulmasına katkıda bulunduktan sonra, Terek bölgesine giderek Vladikafkas ve Nalçik yörelerinde de aynı yönde çalışmalar yaptı. "Kafkasya Dağlıları Birliği'Yıin Merkez icra Komitesi'nde aktif görevler yüklendi. Ekim 1917'de Merkezi Rusya' da Bolşeviklerin bir hükümet darbesiyle iktidarı ele 22
geçirmelerinden sonra, başlayan iç savaşı önlemek için Kuzey Kafkasyalılar'ın da katılımıyla oluşturulan geçici" Terek -Dağıstan Hükümeti ve "Güneydoğu Birliği" nin de aktif eylemcilerinden biriydi. Aralık 1918'de, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Abdulmecid Çermoy'un istifası üzerine Cumhuriyet Birlik Sovyeti (Parlamento) tarafından yeni hükümeti kurmakla görevlendirildi. Bu görevi, Cumhuriyetin hem Kızıllar'ın hem de General Denikin' in beyaz Gönüllü Ordusu'nun saldırı ve provokasyonlar d a bunaldığı çok ağır bir dönemde, istifasını verdiği 12 Mayıs 1919'a kadar sürdü. Ülkenin Kızıl Ordu tarafından bütünüyle işgalinden sonra Kafkasya'nın birçok aydın insanı gibi o da yurdunu terk ederek önce Gürcüstan' a, sonra da Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı. 8 Ocak 1962'de Istanbulda öldü ve eski bir devlet başkanı olarak askeri bir törenle Feriköy mezarlığına defnedildi Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Parlamentosu'nun işgalci beyaz Gönüllü Ordunun saldırıları sonucu dağıtılmasından önceki son Hükümet Başkanı Dağıstanlı bir Lak(Gazikumuk) olan General Mikail Halil'dir (1866-1936). İmam Şamil'in Naiplerinden Gazikumuklu Muhammed'in oğludur. Şubat 1917 devriminden sonra Kafkasya' ya döndü ve Tuğgeneral olması nedeniyle Dağıstan Halk Kongresi tarafından "Dağıstan Milli Komitesi"nin (Yerel Hükümet) Askeri Bölüm Başkanlığına atandı. Kuzey Kafkasya'nın devletloşme ve özgürleşme çabalarına katıldı. Rusya'da Bolşeviklerin iktidarı ele (leçirmeleri ve Kafkasya'ya da sızmaya başlamalarından sonra (Ekim 1917), Dağıstan ve Azerbaycan'da onlara karşı yürütülen askeri eylemlerde rol aldı (Mart-Nisan 1918). Bölgede Bolşevikler'in inisiyatifi ele geçirmesi ü/erine , yardım aramak üzere Türkiye'ye gönderilen Kuzey Kafkasya Kuııılu'na katıldı (Haziran 1918). Dağıstan bölgesinin tekrar milli hükümetin «»llne geçmesinden sonra oluşturulan geçici parlamentoda (Birlik Sovyeti) l »aflıstan bölgesi temsilcileri arasında yer aldı. General Denikin komutanım l;iki beyaz Gönüllü Ordu birliklerinin ülke topraklarını işgale başlaması у I '?ımaho Kotse(Kosok) başkanlığındaki hükümetin istifası üzerine, pek >l>' г.ilmemesine karşın Parlamento tarafından yeni hükümeti kurmakla göıttvlıindirildi (12 Mayıs 1919). Başbakanlık, Savunma ve İçişleri Bakanlığı ıjMMivlerini de geçici olarak kendisinin yüklendiği kabinesini daha tam oluş im .imadan , Gönüllü Ordu' ya mensup askeri birliklerin Şamilkala (bugünkü
2.4
Mahaçkala) ve Derbent' i de işgal etmeleri üzerine, bir varlık gösteremeyerek teslimiyet yoluna gitti. Gönüllü Ordu tarafından verilen ültimatoma boyun eğerek Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Parlamentosu'nu kapattı ve Gönüllü Ordu rejiminin "Dağıstan Bölgesi Yöneticiliği görevini kabul etti. Kızılordu'nun ülkeyi bütünüyle işgalinden sonra, o da Türkiye'ye göçetmek zorunda kaldı. Sonraları T.C. hükümetince kendisine İstanbul'da ev tahsis edildi ve emekli maaşı bağlandı. 26 Temmuz I936'da İstanbul'da öldü ve selefi olan Pşımaho Kotse'nin de yattığı Feriköy mezarlığına defnedildi. Kuzey Kafkasya halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi, Parlamento ve Hükümetin tasfiye edilmesinden sonra da, önce beyaz Gönüllü Ordu'ya sonra da Sovyet Kızıl Ordu' suna karşı halk ayaklanmaları şeklinde ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin yedi yıldızlı bayrağı altında sürdürüldü. Görüldüğü üzere, Mart 1917'den Mayıs 1919'a kadar olan kısa ama yoğun ve zorlu olaylarla dolu dönemde, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin Merkez icra Komitesi (Hükümeti) nin başında sırayla bir Balkarlı, bir Çeçen, bir Adıge ve bir Gazikumuklu görev yapmıştır. Hükümette ve Parlamento üyeleri arasında da Kafkasyanın hemen tüm halklarından insanlar bulunmakta, yada bulunmayabilmektedir. Çünkü o dönemde kimse bu kişilerin alt etnik kimliklerini ön plana çıkarmamış, onların "Kafkaslı"("Dağlı ") kimliğine sahip bulunmaları, kişisel-toplumsal nitelikleri ve ülkeye olan hizmetleri önemli görülmüştür. örneğin Kuzey Kafkasya'nın birleşme ve devletleşme çabalarında önemli bir aşamayı oluşturan "Kafkasya Dağlı Halklarının 1. Kongresi'nde (Mayıs 1917) temsilcisi bulunmayan hiçbir Kafkas halkı ve bölgesi yoktur. Kuban ve Karadeniz bölgesi Adıgeler'i, bu toplantıda kendi bölgesel örgütleri olan "Kuban Dağlıları İcra Komitesi" tarafından gönderilen bir kurulla temsil edilmişler ve Kafkasya Dağlıları Birliği'ne katılmışlardı. Kubanlı temsilcilerin içinde icra Komitesi Başkanı Sultan Şakhim Girey, Murat Hatığoğ, Hamid Trakho, Aydemir Namitok, Seferbiy Siyukh gibi aydınlar bulunuyordu. Oluşturulan Merkez icra Komitesi'ne Kuban- Karadeniz Bölgesi Adıge ve Abaza'larının temsilcisi olarak Sultan Kaplan Girey seçilmişti, yedek üyeler Nur-Bey ve EldarYaşba idi. Aynı Komitede (yani Kuzey Kafkasya Dağlıları Hükümeti'nde) Kubanlı Karaçaylar'ın temsilcisi Halit Hacı Erken (Erken24
lanı Hacı Halid) idi. Karaçaylı yedek üyeler ise Şahim Ali (Alilanı Şahim) ile Abdul Hubiy (Hubiylanı Abdul) idiler. Karaçaylılar'la aynı etnik grubu oluşturmakta olan Balkarlar ise, Merkezi icra Komitesi'nde eski Geçici Komite Başkanı olan Basiyat Şahan tarafından temsil ediliyorlardı. Onun yedekleri ise bir demiryolu mühendisi olan Muhamet Mulla ile Pyatigorsk'ta subay olarak görevli bulunan İbrahim Urusbiy idi. Terek bölgesinde yaşayan Adıgeler'in (Kabardeyler) Merkez icra Komitesi'ndeki temsilciliğine Pşımaho Kotse getirilmişti. Yedek üyelikleri Vladikafkaslı Avukat Tavsultan Şakman ile Nalçik Sorgu Yargıcı Guzeyr Sokh yapıyordu. Hükümette Abhazya yöresinin ilk temsilcisi eğitimci Simon Basariya, daha sonra onun yerine geçecek olan yedek üye Simon Aşkhatsava idi. Bu toplantıda kabul edilen anayasaya göre Kafkasya Dağlıları Birliği'nin organları, Temsilciler Kongresi ve Merkez İcra Komitesi' nden (Hükümet) oluşuyordu. Bu Komite'de Dağıstan halkları 6, Terek bölgesi (Çeçen,inguş, Kabardey (Adıge), Balkar, Oset halkları) 6, Kuban- Karadeniz bölgesi (Adıgeler, Abazalar ve Karaçaylılar) 2, Zakatal yöresi 1, Abhazya yöresi 1, Stavropol bölgesi Nogay ve Türkmenleri 1 üyeyle temsil ediliyordu ve Merkezi Komite (Hükümet) 17 üyeden oluşuyordu. Dağıstan Bölge İcra Komitesi, Terek Bölge icra Komitesi (Dağlı Fraksiyonu), Kuban Bölgesi Dağlı Komili-.i, Milli Komiteler, Yöre ve Kent Komiteleri de Merkez icra Komitesi'nin yerel organlarıydılar. Daha önce de belirttiğimiz gibi, tüm dünya tarihi bakımından da bir kınlına noktası oluşturan, yoğun ve karmaşık olaylarla dolu bu yıllarda, hiçbir olay, akla kara gibi tek renkli ve tek yönlü olmamıştır. Ama hiçbir demagoji de, Kafkasya halklarının bu yıllarda aralarındaki kardeşlik ve birlik duygularını -daha fırsat buldukları ilk günlerde- açıkça ve örgütlü bir şekıldo ortaya koydukları ve bu birliği tüm olumsuz dış koşullara ve dışarıdan ıinlen ideolojik ve silahlı tüm saldırılara karşı var güçleriyle savundukları ıinıçağini değiştiremez. Kafkasya Dağlıları Birliği' nin yedi yıldızlı bayrağı o Uiınlurde olduğu gibi günümüzde de Kafkasya halklarını ve sürgünde ya|«ın.ıkta olan tüm duyarlı insanlarımızı biraraya getiren tek ulusal sembol ninniyi sürdürmektedir. O bayrak, bizim bayrağımız, 19904ı yıllarda Abliıi yn'da ve Osetya'nın güney bölümünde de "Kafkasya Halkları Konfede 25
rasyonu" hareketinin resmi sembolü olarak dalgalandı ve yıldızlarını Abhazya bağımsız cumhuriyetinin bayrağına da verdi. Abhazya'da ve Çeçenya'da canveren birçok bilinçli insanımız, yalnız bu bölgelerimizin kurtuluşu için değil, tüm halklarımızın geleceği, ülkemizin birliği ve kardeşliği için de canlarını verdiler. Kafkasyalılar, ister anayurtlarında, ister diasporada ve yabancı ülkelerde olsunlar, bir olmaya, birlikte olmaya, bir elin parmakları gibi olmaya sadece mecbur değil adeta mahkumdurlar. Bunun aksini savunanlar ise bizim ancak düşmanlarımız olabilir. Ve Kafkas atasözünün de dediği gibi: "Düşmanlarımızın dostları da bizim düşmanlarımızdır", unutmayalım. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti' nin Bakanlar Konseyi Başkanı Pşımaho Kotse , Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Parlamentosu'nun 20 Ocak 1919 günündeki oturumunda yaptığı konuşmada şöyle diyordu: " Bundan sonra omuz omuza, hedefimize doğru birlikte yol alacağız, önümüzde çok zor sınavlar ve engeller var, genciz, deneyimimiz yetersizdir. Kimbilir , belki de birliğimiz bu mücadeleye dayanamaz ve baskıların üstesinden gelemez, bunu Allah bilir. Ama bizler ölsek bile teslim olmayacağız. Oluşturduğumuz bu birliği parçalatmayacağız, genç ve yeni de olsa bu beraberliği korumaya kararlıyız. Birliğimize, bütünlüğümüze karşı çıkanlara ödün vermeyecek ve hep birlikte direneceğiz. Dört bir yanımızda kavga, savaş ve mücadele sürmektedir, her yanda kargaşa ve anarşi görüyoruz. Kan dökülmektedir ve genç devletimizin gemisi, belki de bu fırtınaların arasında kaybolup gidecektir, işte bunu önlemek ve yaşayabilmek için aramızdaki boy ve milliyet kavgalarına son vermeli, kişisel hesapları bırakmalıyız. Ben genç hükümetimizin başı olarak Birlik Konseyi'nin (Parlamento) üyelerini selamlıyor ve genç cumhuriyetimizin geleceği için ortak çalışmalar ve sıkı bir işbirliği yapacağımıza inanıyorum... Yaşasın Kafkasya Dağlıları Birliği! Yaşasın genç Parlamentomuz! (Alkışlar)." Parlamentonun ikinci günü görüşmelerinde söz alan Abhazya yöresi temsilcilerinden Tumanov ise şöyle demişti: "Kafkasya Dağlıları için tarihsel bir önem taşıyan bu günde çok mutluyum. Kan kardeşiniz Abhaz halkının hükümetinin (Abhaz Halk Konseyi'nin) bir üyesi olarak, Kafkasya'nın imha ve zulmedilen Dağlı halklarını birleşti26
ren yüksek organ olan Birlik Konseyi'nin üyelerini tüm Abhaz halkı adına selamlıyorum. Biz Abhazlar, diğer Dağlılar'ı kanı ve canı bir öz kardeşlerimiz sayıyoruz. Bizi birbirimizden ayıran ve bizim için ciddi bir engel olan sert Kafkas dağları, burada kardeşlerin birliğinin kurulduğu, iktidarının oluşturulduğu şu andan itibaren bize artık korku vermiyor. Bu engel zayıflıyor ve biz Abhazlar, kendimizi kardeşlerimiz olan diğer Dağlılar'la ayrılmaz bir şekilde bağlanmış hissediyoruz. Tüm diğer Dağlı halkları gibi özgürlüğüne düşkün olan Abhaz halkı da, bize mutluluk verecek olan bu özgürlüğü uzun zamandır bekliyordu. Fakat mutluluk ve özgürlüğün, Tanrı bilir kim tarafından ve ne gayeyle yaratılan anarşiyle boğulduğu bu günleri hiç beklemiyordu. Buraya gelirken artık özgür olamayacağımızı, özgürlüğün artık öldüğünü düşünüyordum. Fakat burada olanları görünce, Parlamentomuz açılırken duyduğum yüce duygular karşısında, özgürlüğümüzün ölmediğini, henüz var olduğunu, kaynaşmış Dağlı halklarla sıkı bir birliktelik içinde olursak onu koruyabileceğimizi anladım. Abhazya'ya geri döndüğüm zaman halkıma, kardeşlerimize diyeceğim ki, özgürlük yaşıyor, o ölmedi, ve halkımda uyumakta olan daha iyi bir gelecek umudunu uyandıracağım. Birliğimizde bize de yer verdiniz, bizi, akrabanız olan Abhazlar'ı da unutmadınız. Bizim temsilcimiz de, Kurulunuzla birlikte Kafkasya Dağlı Halkları adına Paris'teki Dünya Barış Konferansı'na gitti. Biz buna çok önem veriyoruz. Bu davranışınız bizim için çok değerlidir ve Abhaz halkı bunu unutmayacaktır. Şu anda Abhazya, Gürcü hükümetinin boğucu baskısı altında acı çekiyor. I akat Abhazya geleceği için mücadele edecek, bu boğucu baskıların sarmalından kurtulacak ve siz Dağlı kardeşlerine kavuşacaktır. Ümit ediyorum ki birlikte, elele, Kafkasya'nın Dağlı halklarını birleştiren mutlu bir yaşam kuracağız. Ben, Abhaz halkının temsilcisi olarak Birlik Konseyi'ni selamlıyor ve çalışmaları için en iyi dileklerimi sunmayı bir borç biliyorum. Yavaşın birliğimiz ve herkesin umutla baktığı genç Parlamentomuz. O bizi diırçeğe ve daha iyi bir yaşama götürecektir. Yine umut ediyorum ki o bizl'irl, kardeş halklarımızı kaynaştıracak ve bizler birbirimize ellerimizi uzatanık sevinç ve mutluluk içinde yaşayacağız. Yaşasın Kafkasya Dağlı Halkları Birliği'nin genç hükümeti! Yaşasın can ve kan kardeşi Birleşik Dağlı(Kafkas) Halkları!" 27
Yetmiş yılı aşan bir baskı ve yalan dönemini arkada bıraktıktan sonra; günümüzde bile zorla ilhak edilmiş olduğu Rusya federasyonunun en az gelişmiş ve en fakir yörelerinden biri halinde bulunan Kafkasya'yı, sırf güttüğü Kafkas kardeşliği ve birliği politikası nedeniyle ve tüm Kafkasyalılar'ın silahlı desteğiyle ayağa kalkan ve bayrağında Kafkas Birliği' nin "yedi yıldızını onurla taşımayı sürdüren Abhazya'mızı, Rusya yönetiminin propaganda ve provakasyonları sonucu en başta kendi kardeşleri olmak üzere kimseden destek görmeyen ve kan içinde yüzen Çeçenya'mızın durumunu da gördükten sonra, bugün de Abhazya temsilcisi Tumanov'un yukarıdaki sözlerinin altına imzasını atmayacak aklı başında bir Kafkasyalı acaba mevcut olabilir mi? Kafkasya halklarının arasında yüzyıllardan beri zaten var olan, fakat uzun yıllardan beri de sömürgeciler tarafından baltalanan birlik ve kardeşlik duygularını, hem Kafkasya'da, hem de diasporada daha da güçlendirmeliyiz. Buna karşı çıkan ve halklarımız arasında bozgunculuk yapan bazı zavallılar ise, ancak halkımızın düşmanları, yada düşmanlarımızın bilinçli veya bilinçsiz yardakçıları olabilirler. Dinleyicilerimi saygıyla ve kardeşçe duygularla selamlıyorum. O Birleşik Kafkasya Derneği (İstanbul) tarafından 6 Mayıs 2007'de Bakırköy Kültür Merkezi'hde düzenlenen "Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Işığında Kafkasya'nın Bugünü" konulu konferansa sunulan bildirinin tam metnidir. Konferansa S.E. Berzeg'den başka Dr. Alexander Toumarkine, Prof.Dr. Ahmet Murtazali(yev), Yrd. Doç. Dr. Mitat Çelikpala, Doç. Dr. Ömer Faruk Ünal, Dr. Burcu Gültekin, yazar Cem Kumuk da katılarak bildirilerini sunmuşlardır
28
30
KAFKASYA DAĞLILARI BİRLİĞİ (KUZEY KAFKASYA) CUMHURİYETİ'NE(1917—1922) GENEL BİR BAKIŞ (Dünü ve Bilinmeyen Yarını İle Kafkasya Konferansı, 11 Mayıs 2008, İstanbul)
1917—1922 yıllarında, tarihin önemli kırılma noktalarının birinde kurulan ve yaşatılması için önemli özveriler gösterilip kanlar dökülen "Kafkasya Dağlıları Birliği (Kuzey Kafkasya) Cumhuriyeti", yakın tarihimizin iyi incelenmesi ve unutulmayarak günümüz için de dersler çıkarılması gereken en önemli olaylarından ve olgularından birisidir. Bu cumhuriyet yalnız anayurttaki ve sürgündeki Kafkasyalılar.için değil, Anadolu çocukları bakımından da önem taşımaktadır. Çünkü bu Cumhuriyetin kurulması ve yaşatılmasına,Osmanlı topraklarına sığınmış bulunan Kafkasyalı sürgünlerin çocukları kitlesel olarak katıldıkları ve emek verdikleri gibi, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Hükümeti'ni "de jure"(hukuken) tanıyarak 8 Haziran 1918'de onunla bir dostluk ve yardım anlaşması imzalayan Osmanlı devletinin oluşturduğu, "Kafkas İslam Ordusu" ve "Kuzey Kafkas Ordusu" içinde yer alan binlerce Anadolu çocuğu da, Kafkasyalı kardeşleriyle birlikte önce Azerbaycan, sonra da Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerinin güçlenmesi için emek vermişler, kanlarını dökmüşlerdir. Sovyet-Rus "tarihçi" lerinin utanmadan "yabancı müdahaleciler" olarak tanıtmaya çalıştığı, birçoğunun mezarları Azerbaycan ve Kafkasya'da kalan bu insanlarımızı, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının yıldönümü ıılıın bu günde, saygı ve minnetle anmayı, biz Kafkasyalılar için bir kadirşinaslık borcu olarak kabul ediyorum. Kafkasya'nın kardeş halklarının, Rus Çarlığı'nın Şubat 1917 devrimi yıkılmasıyla buldukları ilk fırsatta ve adeta doğal bir refleksle biralaya gelerek oluşturdukları bu devlet yapısını, güdümlü Rus devlet tarihçi IIIHICU
leh, Sovyet döneminde olduğu gibi günümüzde de, "önemsiz" bir girişim olarak göstermeye, Kafkas halklarınının ve dünyanın gözünden kaçırmak için ellerinden geleni yapmaya devam ediyorlar. Fakat tüm baskılara, saptırmalara vc; koşullandırmalara karşın, tarihsel gerçekler unutturulamıyor ve zamanaşımına uğramıyorlar. Nitekim diasporada olduğu gibi anayurtta vb. ülkelerde de son yıllarda bu konudaki yayınlar çoğalmış bulunuyor. Bağımsız Kafkasya Dağlıları Birliği (Kuzey Kafkasya) Cumhuriyeti'nin bir ütopya olduğu, (zaten "büyük ağabeyimiz" olan) Rus devletine karşı "dış odaklar" ve "yabancı müdahaleciler" tarafından kurdurulup desteklendiği şeklindeki trajikomik "tarih" tezleri de artık kimseyi kandıramıyor ve etkilerini kaybediyorlar. Bilindiği gibi, Birinci Dünya Savaşı sürerken, Şubat 1917'de Çarlık Rusyası'nda Şubat demokratik devrimi (Sovyet literatüründe Şubat burjuva devrimi) olarak bilinen olay meydana geldi ve Rus Çarlığı tarihe karıştı. Bu aynı zamanda, bir imparatorluk ve Marx'ın deyimiyle "milletlerin hapishanesi" olan Rusya'nın işgali altındaki topraklarda, bir boşluğun ve ulusal bir kargaşanın da başlaması anlamına gelmekteydi. Birçok halk gibi, Ruslar tarafından "Dağlılar" genel adı altında tanınan Kafkas halkları da bu fırsatı değerlendirmekten geri kalmadılar. Tüm ülkede Kuban- Karadeniz Dağlıları İcra Komitesi (Yerel Hükümetj), Dağıstan Bölgesi İcra Komitesi, Terek Bölgesi icra Komitesi gibi yöresel yönetim aygıtları ve Dağıstan Milli Komitesi, Çeçen Milli Konseyi, Oset Milli Konseyi, inguş Milli Konseyi vb. milli örgütlenmeler oluştu. Mart ayının ilk günlerinde Vladikafkas kentinde, çeşitli Kafkas halklarına mensup ve aralarında hukukçular, eğitimciler, askerler, din adamları vb. mesleklerden kişiler bulunan aydınlar tarafından "Birleşik Kafkasya Dağlıları Birliği" adı verilen siyasi örgüt oluşturuldu. Yerel örgütlenmeler Vladikafkas kentinde çalışmakta olan Merkezi Komite'ye bağlandılar. 1-9 Mayıs 1917'de Vladikafkas'ta bu milli örgütler tarafından seçilip gönderilen çok sayıdaki delegenin katılımıyla "Kafkasya Dağlıları'nın 1. Genel Kongresi" toplandı. Kongre çalışmaları sırasında Dağıstan delegelerinden birisinin de belirttiği gibi, "dil bakımından aralarında farklar bulunan Kuzey Kafkasya halkları, yaşam felsefesi, gelenek, görenek ve ortak 30
yararları bakımından bir millet halinde birleşiyor ve kaynaşıyorlardı. Genel Kongre, 1) Rusya'nın federal cumhuriyet esasları üzerinde yeniden kurulmasını talep ediyor, 2) Tüm Kuzey Kafkasya'nın bu federal devlete, ayrı ve tek bir siyasi birim halinde katılacağını bildiriyor ve 3) Rus hükümetinin kendine malettiği Kafkas topraklarının geri verilmesini talep ediyordu. Kabul edilen anayasaya göre Kafkasya Dağlıları Birliği' nin iktidar organları, Temsilciler Kongresi ve Merkez İcra Komitesi' nden (Hükümet) oluşuyor, bu Komite'de Dağıstan 6, Terek bölgesi 6, Kuban bölgesi ve Karadeniz yöresi Dağlıları 2, Zakatala yöresi 1, Abhazya 1, Stavropol bölgesinden 1 olmak üzere 17 temsilci yeralıyordu. Kuban Bölgesi Dağlı Komitesi, Terek Bölgesi İcra Komitesi(Dağlı Fraksiyonu), Dağıstan Bölgesi İcra Komitesi ile bu bölgelerdeki Milli Konseyler ve Kent icra Komiteleri de Merkez İcra Komitesi'nin yerel iktidar organları olarak kabul edilmişlerdi. Kafkasya Dağlılarının Genel Kongresi, Eylül 1917'de Dağıstan Bölgesi'ndeki Andi'de, Çeçenya'da Vedeno'da ve Vladikafkas'ta birkaç toplantı daha yapacaktı. 1917 Ekim' inde, Bolşevikler bir hükümet darbesiyle başkent Petrograd'da ve Merkezi Rusya'da iktidarı ele geçirdikten sonra, Kuzey Kafkasya'nın Merkezi Rusya makamlarıyla her türlü bağları koptu. Bu arada Rusya'da Kızıllar ve Beyazlar arasında başlayan iç savaş, özellikle Çerkeş halkının kitleler halinde Osmanlı topraklarına sürülmesinden sonra (1864) Kafkasya'ya yerleştirilmiş bulunan Rus-Kazak kolonileri ve Osmanlı-Rus cephesinden dönen başıbozuk Rus askerleri vasıtasıyla, Kafkasya'ya da yayılmaya başlandı, Bu durum karşısında Kafkasyalıların yaşadıkları bölı inlerdeki iktidarı yerli halk konseyleri (Çeçen, inguş, Kabardey-Balkar, Oset vd.) aracılığıyla gerçekleştiren "Kafkasya Dağlıları Birliği Merkez icra Komitesi" (daha sonra "Kuzey Kafkasya Hükümeti") üzerine aldı. Bu hükümet, bölgedeki iç savaşı önlemek ve halkını ezdirmemek gayesiyle, bir ara Ьтек-Dağıstan hükümeti", sonra da "Güneydoğu Birliği" bünyesinde, 1 ıiıney Rusya'daki Kazaklar'la vd. Rus unsurlarıyla koalisyonlara girdiyse .ii', bu girişimler de sonuç vermedi. 1918 yılı başlarında, Bolşevikler yerli Hım garnizonlarına ve Rus kolonistlerine dayanarak Pyatigorsk, GeorgiV'w.k, Yekaterinodar, Grozni gibi Rus nüfusun yoğun bulunduğu Kafkas İHHitiıırinde iktidarı ele geçirdiler Genellikle Kafkasya'da bir ikametgahı bile bulunmayan yağmacı Rus askerlerinden oluşan "Terek Bölgesi Kongıesı'. 32
"Kuban-Karadeni/ Halklarının Kongresi" gibi sözde halk kongreleri toplayarak bazı "sovyet cumhuriyetleri" ilan ettiler. Hatta bir ara, Kafkasyalıları da ka/anmak gayesiyle bunlardan birkaçının sözde bir "Kuzey Kafkasya Sovyet Cumhuriyeti" adı altında bir araya getirildikleri de ilan edildi. Bolşevikler, Kuzey Kafkasya'nın sadece Ruslar'ın yoğun bulunduğu kentlerinde ve RusKazak kasabalarında yerleşebilmişlerdi. Yerli Kafkas nüfusunun yaşadığı yerlerde ise iktidar, çalışmalarını Dağıstan bölgesinin Temirhan Şura (bugünkü Buynaksk) kentine taşımış bulunan "Kafkasya Dağlıları Merkez icra Komitesi(Kuzey Kafkasya Hükümeti)" ne bağlı, yerel Halk Konseyleri'nin elinde bulunmaya devam ediyordu. Bu sırada Kafkasya sahnesinde yeni bir faktör olarak Osmanlı devleti ile onun bağlaşığı olan Almanya da göründü, Daha savaşın başlangıcında, Osmanlı topraklarındaki Kafkasya siyasi göçmenlerini ve geniş halk kitlelerini temsil eden Tuğa Fuad Paşa başkanlığındaki "Kafkas istiklal Komitesi" ile Osmanlı hükümeti ve bağlaşığı olan devletlerin makamları arasında, Kafkas devletlerinin kurulması ve bağımsızlıklarının tanınması konularında kapsamlı görüşmeler yapılmış bulunuyordu. Osmanlı devleti Brest-Litovsk'da Rusya hükümeti ile zaten bir barış anlaşması imzalamış olduğu için 1918 yılı baharında Osmanlı hükümeti ile Kafkasötesi Meclisi arasında yapılan ve Kafkasya Dağlıları Birliği delegelerinin de resmen katıldığı Trabzon Konferansı, doğrudan doğruya Kafkasya'nın geleceği konularını içeriyordu. ilginç bir rastlantı olarak, Osmanlı Kurulu'nun başında, sürgündeki Kafkasyalı kitlelerin temsilcilerinden biri olduğu bilinen Deniz Albayı ve ünlü "Hamidiye Kahramanı" Hüseyin Rauf Bey (Aşharuva—Orbay) bulunuyordu. Konferans sırasında Rauf Bey'in de yönlendirmesiyle, Kafkasya halklarının egemen milletler olarak hareket etmelerinin, görüşmeleri ve sonuca varmayı kolaylaştıracağı kanaatine varıldı. Bu konferansta Kuzey Kafkasya halklarını Kuzey Kafkasya Merkez icra Komitesi'nin dış yardım aramak üzere Kafkasötesi'ne ve istanbul'a gönderdiği bir kurul, Azeriler'i, Ermeniler'i ve Gürcüler'i ise Kafkasötesi Seymi (Meclisi)'nin delegeleri temsil ediyordu. Mevcut politik durumu değerlendiren ve zaten daha Aralık 1917'de egemen ve Rusya' dan ayrı bir devlet olduğunu deklare etmiş bulunan 32
Kuzey Kafkasya (Kafkasya Dağlıları Birliği) Cumhuriyeti, 11 Mayıs 1918 günü tam bağımsızlığını tüm dünyaya ilan etti, 26 Mayıs'ta Gürcüstan, 28 Mayıs'ta Ermenistan ve Azerbaycan hükümetleri onu izlediler. Bu bakımdan, 11 Mayıs 1918 günü o tarihten beri Kafkasya halklarının en büyük milli günü olarak anımsanmakta ve kutlanmaktadır, (Kaderin cilvesine bakınız ki, günümüzde bu devletlerden üçü, yani Gürcüstan, Ermenistan ve Azerbaycan SSCB'nin yıkılması sonucunda neredeyse hiçbir çaba göstermeden tekrar bağımsızlıklarına kavuşmuş bulunuyorlar, Sorunlar yaşasalar da Birleşmiş Milletler örgütüne de katılmış olarak milli devlet yaşamlarını sürdürüyorlar. Çağlar boyu bağımsızlığı ve özgürlüğü için en özverili mücadeleleri vermiş bulunan, 1918' de bağımsızlığını ilk ilan eden ve bunu korumak için yine hesapsız ölçüde kanlar döken Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin tüm topraklarında ise - halkının sürülmüş ve ülkesinin siyasi bakımdan param parça edilmiş olması nedeniyle- günümüzde de "sorunlar ve acılar aynen devam ediyor. Ve bizim Kafkasımız, hala tüm organlarıyla titreyerek ve acılar çekerek bütünleşmeye,kendi devletini oluşturmaya çalışıyor.) Osmanlı devleti, başta Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti olmak üzere bu dört devleti de,"de jure"(hukuken) tanıdı ve daha sonra yapılan Batum Konferansı sonrasında, onlarla çeşitli devletlerarası anlaşmalar da imzaladı. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin varlığı ve bağımsızlığı, kısa bir süre sonra "de facto" (fiili) olarak, Osmanlı devletinin bağlaşıkları olan Almanya ve Avusturya-Macaristan Hükümetleri tarafından da tanındı. Hatta tıpkı Osmanlı devleti ile olduğu gibi Alman hükümeti kurulu ile de bir dostluk ve yardım anlaşması hazırlandı ise de, Almanlar'ın yenilerek savaştan çekilmesi vo bunu izleyen olaylar, bu anlaşmanın taraf Parlamentolarında onaylanmasına olanak bırakmadı. Sovyet Rusya hükümeti ise, sadece bu gelişimi l>rotesto etmekten ve Kuzey Kafkasya topraklarına cepheden çekilen yağmacı asker sürülerini ve ülkeyi karıştıracak ajanlarını göndermekten başka. Nrşey yapamıyordu. Osmanlı topraklarında ülkenin sadık ve özverili yurttaşları olarak ya• umakta olan, ama yurtlarını kurtarma ve oraya dönme idealini de hiçbir IHmıın gözardı etmeyen Kafkasyalı sürgünlerin ve onların oluşturmuş bu"Türkiye'deki Kuzey Kafkasya Siyasi Göçmenleri Komitesi", "Çor 33
kes Ittihad ve Teavun Cemiyeti", "Şimali Kafkas Cemiyeti", "Kafkas Ittihad Cemiyeti"... gibi örgütleri de aktif destekleriyle, 8 Haziran 1918'de İstanbul'da, Osmanlı Devleti Hükümetiyle Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Hükümeti arasında bir Dostluk ve Yardım Anlaşması imzalandı. Kafkas asıllı asker ve tarihçi Met Yusuf İzzet Paşa'nın komutasında ve komuta kadrosuna bütünüyle Kafkasyalı sürgünlerin çocukları arasından gönüllü olarak seçilen nitelikli subayların getirildiği özel bir "Kuzey Kafkas Ordusu" kurularak, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Hükümeti'ne yardım için Kafkasya'ya gönderildi. 1918 yılı yazında, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin sınırları ve çevresinde şiddetli bir sivil savaş sürüyordu. Ülkenin kuzeybatısındaki Don bölgesinde ve daha sonra da Kuban'da tutunmuş olan General Denikin komutasındaki "Güney Rusya Silahlı Gücü" (Gönüllü Ordu), buralarda yuvalanan Bolşevikler'i imha etmek ve "tek ve bölünmez Rusya"yı yeniden oluşturmak gayesiyle güneye doğru da ilerlemeye çalışıyordu. Bolşevizme eğilim gösteren bölgedeki Rus-Kazak kolonilerinin saldırılarıyla maddi manevi büyük kayıplar veren ve kendi cumhuriyetlerinin reel desteğinden de büyük ölçüde mahrum kalan az sayıdaki Kuban-Karadeniz yöresi Adıgeleri ile Abaza ve Karaçaylılar da başlangıçta bu ordunun oluşup güçlenmesinde önemli bir rol oynamışlardı. Fakat General Denikin, daha sonraları, Kafkasyalı General Sultan Kılıç Girey komutasında bir süvari tümeni oluşturarak Gönüllü Ordu saflarında Rus Bolşevikleriyle savaşan bu Kafkasyalıları tüm gayretlerine karşın Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti hükümeti'ne ve kendi kardeşlerine ve hatta Gürcüstan Cumhuriyeti'ne karşı kullanamayacaktı. Kendi Halk Kongresi'nin kararları ve kabul ettiği anayasa ile (7 Kasım 1917) Kafkasya Dağlıları Birliği'ne fiilen katılmış bulunan Abhazya yöresi de Almanlar'ın silahlı desteğini sağlayan Gürcüstan Menşevik hükümetinin askeri baskı ve işgali altında bulunuyordu. Ancak Cumhuriyet Hükümeti, Abhazya yöresindeki milli güçlere yardım için, Osmanlı hükümetinin de gayriresmi desteğiyle Batum'da Türkiye' deki Kafkas sürgünlerinin çocuklarından oluşan bir askeri müfreze kurarak Abhazya yöresine çıkarmıştı. Yani Cumhuriyet hükümeti, bir yandan komşularıyla da sorunlar yaşıyordu. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti askeri birlikleri Nuh Bek Tarkovski, Necmeddin Gotsinski, Uzun Hayri Hacı gibi askerler ve halk liderlerinin komutasında 34
Inguşya.Çeçenya ve Dağıstan yörelerinde de hareket halindeydiler. Nalçik Yöresi'nde (bugünkü Kabardey-Balkar Cumhuriyeti) "Özgür Kabardey Partisi"nin başkanı olan Zavurbek Dautoko'nun oluşturduğu askeri birlik mücadeleler veriyor ve yöreyi elinde tutuyordu. 1918'in sonbaharına doğru, Osmanlı devletinin ve sürgündeki Kafkaslı sürgün kitlelerinin desteğini de arkasına alan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Hükümeti, Beyaz ve Kızıl Rus güçlerini ve onların kendi topraklarındaki işbirlikçilerini bölgeden temizleyerek Derbent, Şamilkala (bugünkü "Mahaçkala") ve Temirhan Şura (bugünkü Buynaksk) kentlerini tekrar ele geçirmiş, Terek bölgesindeki Hasavyurt kentini de Bolşevikler'den temizlemiş bulunuyordu. Yeniden örgütlenen Hükümet, siyasi ve askeri gücünü Terek Bölgesi'ne (bugün Çeçenya, Kabardey-Balkarya, inguşya, Kuzey Osetya cumhuriyetlerinin yeraldığı bölge) ve Kuban-Karadeniz bölgesindeki topraklarına da güçlü bir şekilde yaymaya hazırlanıyordu, Kafkasya Dağlıları Birliği (Kuzey Kafkasya) Cumhuriyeti'nin parlamentosu olan "Birlik Konseyi", 20 Ocak 1919'da, ülkenin Dağıstan Bölgesi'nin merkezi olan Temirhan Şura'da toplanarak yasama çalışmalarına başladı. Cumhuriyet Hükümeti'nin (Bakanlar Konseyi) başında, ilk Başkan Abdulmecid Çermoy'un(Çeçen) Paris' te toplanan Dünya Barış Konferansına gönderilecek delegasyonun Başkanlığına getirilmesi nedeniyle, yeni hükümeti kuran Adıge hukukçu Pşımaho Kotse(Kosok) bulunuyordu. Kabinede inguş, Oset ve Dağıstan bölgelerinden aydınlar yeralmış ve üç koltuk da Hükümet'le bir anlaşma imzalayarak Cumhuriyete katıldıklarını bildiren lerek Kazakları'nın temsilcilerine tahsis edilmek gayesiyle boş bırakılmıştı. Mühendis Zubeyir Temirhan'ın başkanlığını yaptığı Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Parlamentosu, dış saldırılar nedeniyle maalesef pek uzun sürümeyen yaşamında bile, tüm ülkeyi ilgilendiren toprak sorunundan ulusal •orunlara, askeri sorunlardan dil ve eğitim sorunlarına kadar çok çeşitli konularda çalışmalar yapmış ve yeni devleti dünyaya tanıtmaya, güneydeki ve kuzeydeki komşularıyla bağlaşmalar yapmaya, sınır sorunlarını barışçı yol ve yöntemlerle çözmeye çabalamıştı. Örneğin oluşturulan Toprak Komisyonu'nda (ki bu o dönemin en belalı konusuydu) İslam hukukunu bilen din Hİ.ımlarıyla, daha sonra Sovyet döneminde de önemli görevlere getirile
И
сек olan Ahmethan Mutuş gibi radikal sosyalistler bir arada görev almışlardı. Hükümetin ve Parlamentonun en önemli ve zor görevini ise, devlet egemenliğinin deklare edilmiş bulunan milli sınırlar içinde tam anlamıyla kurulması konusu oluşturuyordu. Bu sırada başta ingiltere olmak üzere itilaf Devletleri'nin askeri destekleriyle güçlenen General Denikin'in beyaz Gönüllü Ordu'su (daha sonraları "Güney Rusya Silahlı Gücü"), Kuzey Kafkasya'nın Kuban Bölgesi'ni ele geçirmiş, Şubat 1919'da Kabardey-Balkarya ve Osetya yörelerini de işgal ederek Çeçenya'nın merkezindeki petrol kenti Grozni'ye (Caharkala) dayanmıştı. Gönüllü Ordu içerisinde bulunan ve Grozni'yi almak üzere bu bölgeye sevkedilen Kuban Çerkeş Süvari Tümeni'nin komutanı General Sultan Kılıç Girey, Inguş Milli Konseyi tarafından yönetilmekte olan Inguşya'nın sınırında durmuş ve Çerkesler'in (Tümeni Adıge , Karaçaylı ve Abaza'lardan oluşuyordu) kendi kardeşleri olan inguşlar'la savaşmayacaklarını bildirmişti. Hükümet Başkanı Pşımaho Kotse(Kosok), 18 Nisan 1919 günü Cumhuriyet'in resmi yayın organı olan "Dağlı Cumhuriyeti Bülteni"nde (takma adla) yayınladığı bir yazıda "Başlangıçta Gönüllü Ordu'yu destekleyen Çerkeş Süvari Tümeni ve keza bazı Oset ve Kabardey birliklerinin yanılgılarını anlar anlamaz onu reddettiklerini ve silahlarını Dağlılar'ın bağımsızlığının düşmanlarına doğrulttuklarını" bildirmişti ve bunda gerçek payı da vardı. Dünya savaşının galiplerinden sayılan İngilizler, Hazar denizi kıyısında bulunan ve milli hükümet tarafından Şamilkala adı verilmiş bulunan PortPetrovsk'a (bugünkü Dağıstan Cumhuriyeti'nin merkezi "Mahaçkala") sömürge askerlerinden bir tabur göndermişler, Kuzey Kafkasya'nın bağımsızlığı sorununun Paris Barış Konferansı'nda çözümleneceğini bildirmişlerdi. Azerbaycan hükümetini olduğu gibi Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti hükümetini de "de facto"(fiili olarak) tanımışlar ve onun nezdine Albay Ravlinson başkanlığında bir de askeri kurul göndermişlerdi. Beyaz Gönüllü Ordu Komutanlığı ile Kafkasyalılar arasındaki çatışmaları önlemeye çalışıyorlardı. Ülkenin Çeçenya ve İnguşya yörelerinde Mart ve Nisan 1919 ayları boyunca iki taraf arasında süren silahlı çarpışmalar bir süre İngilizler'in siyasi müdahalesiyle durdurulmuştu. Fakat daha sonra İngilizler'in de "bö36
tünmez Rusya" ve Gönüllü Ordu lehine bir tavır almalarıyla çarpışmalar yeniden başladı. Cumhuriyet Hükümeti'nin henüz yeterli sayıda düzenli askeri güçleri bulunmadığından, bu çarpışmalara esas itibarıyla kendi bölgesel Konsey'lerinin yönetimindeki yerel halk güçleri katılıyordu. Gönüllü Ordu komutanlığıyla yapılan barış ve anlaşma girişimleri "her iki tarafın da uzlaşmaz koşulları olması nedeniyie" başarılı olamadı. 1919 Mayıs ayı ortalarında beyaz Rus güçlerinin Şamilkala'yı, sonra da Derbent'i ve Hazar denizi kıyılarını üstün güçlerle işgal etmesi karşısında çaresiz kalan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Parlamentosu (Birlik Konseyi), "daha aydınlık günlere kadar" ve belirsiz bir süre için çalışmalarına son vermek zorunda kaldı. Tüm Kuzey Kafkasya'da Gönüllü Ordu Komutanlığı'nın denetiminde ve başına yerli subayların getirildiği askeri yönetimler oluşturuldu. Ancak Parlamento üyelerinden, milliyetçi yada sosyalist aydınlardan birçoğu komşu Gürcüstan'a ve Azerbaycan'a sığınarak Tiflis'te, "Sürgündeki Kuzey Kafkasya Milli Meclisi"nin önderliğinde milli kurtuluş mücadelesini sürdürdüler, Daha 1919 Haziranında Dağıstan Bölgesi'nin Dargi Yöresi'nde ve İnguşya'da Rus işgaline karşı bir halk hareketi şeklinde başlayan silahlı ayaklanma, kısa sürede tüm Dağıstan'a, Çeçenya' ya ve daha batıya doğru bir yangın gibi yayılarak 1919 yılı sonlarına doğru tüm Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti topraklarını kapladı. Dağıstan' da Ali Hacı Akuşinski, Terek Bölgesı'nde Uzun Hayri Hacı vb. halk önderlerinin yönetiminde Beyaz Rus-Kazak (jarnizonları imha edildi ve silahsızlandırıldı. Milli ayaklanma, Eylül I919'da artık düzenli halk milis birliklerine ve topçu gücüne de sahip bulunuyordu ve I kim ayında, Ali Hacı Akuşinski 'nin onursal başkanlığındaki Kuzey Kafkasya Meclisi ve Sosyalist Grup üyelerinden oluşan "Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Savunma Konseyi"nin kişiliğinde, milli hareketin iktidar organı da yeniden oluşturulmuştu. Geçici hükümet niteliğindeki bu Konsey de, bu kez sosyalizmi temsil eden kırmızı bir zemin de eklenmiş bulunan, bağımsız Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin yedi yıldızlı bayrağını kullanıyordu. 1919 yılı sonlarında, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Savunma Konseyi ndeki üyeliklerin çoğu Kafkasyalı komünist ve sosyalistlerin eline geçmiş vıı Konsey Başkanlığı'na yoılı komünistlerden Sultan Sait Kazbok (Dağıs
17
tanlı) getirilmiş bulunuyordu, Konseyde tüm Kuzey Kafkasya halklarının temsilcileri bulunuyordu. Bu dönemde de, genellikle ihtilalci ilkeler öne çıkarılmakla birlikte, tek ve bağımsız bir Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin kurulması gayesi Konseyin tüm bildirilerinde açıkça belirtiliyordu. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Savunma Konseyi' nin Gürcüstan Cumhuriyeti nezdindeki resmi siyasi temsilcisi (Eski Dışişleri Bakanı) Haydar Bammat, Şubat 1920 başlarında Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Savunma Konseyi adına Gürcüstan Hükümeti'ne sunduğu bir notada şöyle diyordu: "Gürcüstan Cumhuriyeti'nin nezdinde Kafkasya Dağlıları Cumhuriyeti'nin diplomatik temsilcisi görevini yerine getirmeye başlarken, beni akredite eden Cumhuriyet Savunma Konseyi'nin şu andaki politik görevleri konusundaki'görüşleri bildirmeyi görev sayıyorum. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Savunma Konseyi, altı aydır Kafkasya Dağlıları'nın özgürlüğü ve bağımsızlığı adına Dağıstan'da Gönüllü Ordu'yla, eşit olmayan koşullarda mücadelesini yürütüyor. Dağ savaşının olağanüstü zor koşullarında, cephanesiz ve malzemesiz, dışarıdan yardım ve destek olmaksızın, Dağıstan'ın ve Kuzey Kafkasya'nın şanlı savaşçıları binlerce hayat, yıkılan köyler ve kentler karşılığında hemen hemen bütün Dağıstan'ı ve Çeçenya'nın önemli bölümünü düşmandan temizlediler. Sovyet Rusya'nın muzaffer orduları tarafından bozguna uğratılmakta olan gerici Rusya güçlerinin, şanlı birliklerimizin sürekli akınları altında Kafkasya Dağlıları Cumhuriyeti' nin bütün topraklarından temizlenecekleri gün yakındır. Bu sevinçli günü beklerken Kuzey Kafkasya Savunma Konseyi bir kez daha belirtmeyi gerekli görüyor ki, Kafkasya Dağlıları Geçici Merkezinin tek amacı, Dağıstan Dağlıları'nın topraklarını zorla ve hileyle işgal eden General Denikin'in meş'um ordusuna karşı ayaklanmasının ilk gününde de olduğu gibi, Kafkasya Dağlıları Birliği 'nin bütün bölgelerini kurtararak birleştirmek, egemen Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'ni tasdik ettirmek ve sağlamlaştırmak, emekçi halkın ülkenin politik yaşamı üzerinde elinden alınamaz nitelikteki yönetim ve karar hakkını sağlamaktır. 38
Savunma. Konseyi, emekçi halkının en iyi evlatlarının kanıyla kurulan Cumhuriyet'in bütünlüğüne ve özgür iç yapısına kastedebilecek tüm güçlere karşı ulaşabildiği tüm araçlarla mücadele edecektir." Bu ve benzeri bildiriler, kuzeyde Beyazlar'ı yenerek Kafkasya sınırlarına yaklaşmakta olan Sovyet Rusya' nin Kızıl Ordu' suna da bir ihtar içeriyor, Kafkasyalıların ülkelerini nasıl görmeyi arzuladıklarını bildiriyordu, Fakat 1920 yılının baharında Beyaz Gönüllü Ordu güçlerini yenerek Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti 'nin sınırlarına ulaşan Kızıl Ordu birlikleri -önceleri dostça ve Kuzey Kafkasya'ya yardım için geldiklerini de sık sık belirttikleri halde- ilk iş olarak yerli yardakçıları vasıtasıyla Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Savunma Konseyi'ni tasfiye ettiler. Milliyetçi üyeler tutuklandı yada tekrar yabancı ülkelere sığınmak zorunda bırakıldılar. Kuzey Kafkasya'nın tüm bölgelerinde Milli örgütlenmeler ve askeri birlikleri tasfiye edilerek Rus Bolşevikleri'nin denetiminde yerel Devrim Komiteleri kurulmaya başlandı. Ruslar'dan oluşturulan "Devrim Mahkemeleri" ve Çe-Ka da bu "Sovyetleştirme" sürecini destekliyordu. Kızıl Ordu ile birlikte Rusya'dan gelen siyasi komiserler ve Rus askeri birlikleri tüm Kafkasya'da işgal edilmiş bir düşman ülkesinde olduğu şekilde davranıyorlar ve bu dönemde Rusya' da yürürlükte olan "savaş komünizmi"nin uygulamaları sık sık halkı açıkça yağmalama ve mallarını gaspetme şeklini alıyordu. Sovyet Rusya hükümetinin rezilce politikaları yüzünden 1920 yılı ortalarında Kuzey Kafkasyada yeni bir ayaklanma dalgası daha başladı. Ağustos ayında .ülkenin batısında -bugünkü Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti yörelerinde- .Adıgeler .Karaçaylılar ve Abazalar hep birlikte ayaklanmış ve sığınmış olduğu Abhazya yöresinden Karaçay'a gelerek ayaklanmanın askeri önderliğini yüklenen Adıge General Sultan Kılıç Girey' in komutasında Rus Kızıl Ordu' suna karşı harekete geçmişlerdi. Yerli halkın ve hatta bölgedeki Kazaklar'ın da önemli desteğini sağlayan ayaklanmacılar kısa sürede Kuban'ın dağlık yörelerini düşmandan temizleyerek MaykopMineralnıye vodı cephesini kurdular. Eylül ayında Dağıstan bölgesinde de :.ovyet Rus işgaline karşı ayaklanma başladı. Kuzey Kafkasya Cumhuriynli'nin eski Din işleri Konseyi Başkanı Necmeddin Gotsinski'nin liderliğindeki bir Konsey ve Kafkasyalı eski subaylar tarafından yönetilen bu
to
ayaklanma, bir süre sonra sürgünde doğup yaşadığı Türkiye'den gelerek hareketin onursal lideri ilan edilen Said Şamil'in de katılmasıyla Çeçenya'ya da yayıldı, İşgalci Sovyet Rusya hükümeti, bu milli ayaklanmaya karşı üç ordusunu (IX, X, XI. Kızıl Ordu'ları) sevketmek zorunda kalmıştı. Kızıl Ordu'nun sadece Dağıstan bölgesinde bile 67 piyade taburu, 10 süvari alayı, uçakları, kuşatma topları da dahil her çeşit toplar, zırhlı trenler ve otomobil birlikleri konuşlandırılmış ve Kafkasya halkına karşı yürütülen bu eşitsiz savaşa katılmışlardı. Daha sonra yazdığı anılarında bu kitlesel ayaklanmanın amaçlarını karakterize edecek olan Rus Tümen Komutanı Todorski bile, tüm toplumsal grupların katıldığı bu milli ayaklanmanın "milli kurtuluş ve eski Dağlı(Kuzey Kafkasya) Cumhuriyeti'nin yeniden kurulması " sloganı altında yürütüldüğünü itiraf etmek zorunda kalmıştı. Bu kitlesel halk ayaklanması Sovyet Rusya hükümetini bir sıra tavizler vermek zorunda bıraktı. Bunlardan biri de Kuzey Kafkasya'nın sözde "politik özerkliği" idi. Ne varki bu "özerklik", ülkede Sovyet Rusya iktidarının kurulmasına yardımcı olan yerli komünistleri bile tatmin etmemişti. Çünkü Rusya Merkez icra Komitesi'nin 30 Ocak 1921 günlü kararı ile Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti parçalanıyor, ülkenin doğu ve orta bölümlerinde "Dağıstan" ve "Dağlı Cumhuriyeti" adlarıyla Sovyet Rusya'ya bağlı iki "özerk cumhuriyet" oluşturuluyordu. Başka bir deyimle Sovyet Rusya, Çarlık Rusyası'nın "parçala ve yönet" şeklindeki emperyalist politikasını aynen uygulamaya koyuyordu. Kuban Bölgesi'nin sürgünler ve kıyımlarla zaten azalmış olan yerli halkı (Adıgeler-Karaçaylılar-Abazalar) bu oluşumun da dışında bırakılmışlardı. Bir süredir Gürcüstan Menşevik hükümetinin askeri işgali altında acı çeken Abhazya ve Osetya'nın güneyinin lafı edilmiyordu. Hele Çarlık emperyalizmi tarafından kıyımlara uğratılarak yüzbinlercesi yabancı topraklara sürülen ve yarım yüzyıldan beri anayurdunu işgalden kurtarmak ve oraya geri dönmek için önemli politik ve silahlı mücadeleler vermiş bulunan sürgündeki Kafkasyalılar hiç hesapta yoktu. Halbuki bağımsız Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin yayın organlarında, bu bir gündem konusuydu. Örneğin Hükümetin organlarından olan ve Temirhan Şura' da çıkan "Severnıy Kavkaz" (Kuzey Kafkasya) gazetesinde çıkan bir yazıda şöyle deniyordu:
40
"...Bundan altmış yıl önce, boyun eğdirilmiş köylerinin arazilerine işsiz Rus çiftçilerinin ve sefih bürokrasinin lüks villalarını dikmek için kültürlü Avrupa'nın gözleri önünde ve en insanlık dışı yöntemlerle vatanından sürülen Çerkesler'in bu adanmış ülkesinin, Karadeniz Yöresi'nin kaderi çözülmelidir. Tarihin tecellisi bu toprakları Çarlık işgalcilerinden temizledi ve bizler, yüce gönüllü Rus halkının ve dürüst Rus devlet adamlarının, Çerkesler' e karşı işlenen bu büyük tarihi haksızlığı düzeltmenin yolunu arayacaklarını umut ediyoruz, yoksa kalan Dağlı nüfusunu da yok edecek yollar aramalarını değil." Ama "yüce gönüllü Rus halkının ve dürüst Rus devlet adamlarının", bugün olduğu gibi o günlerde de böyle bir iyi niyetli yaklaşımı olmamıştı. Çeşitli yerel Sovyet kongrelerinde bu gibi milli ve Kafkasya halkının geleceği bakımından yaşamsal olan konuları gündeme getirme gafletinde bulunan gerçek milli aydınlar ve "milli komünistlerin tamamı da, 1930' lu yıllardaki "temizlik" operasyonlarında kitleler halinde ve tek kişi sağ kalmamacasına yokedileceklerdi. Bu sürecin sonunda Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti, 1922 yılı sonunda kurulduğu ilan edilen SSCB'ne, toprakları Rusya FSSC, Gürcüstan SSC, Azerbaycan SSC arasında paylaşılmış bir Sovyet-Rus sömürgesi olarak katılmak zorunda bırakıldı. Parçalanan ülkenin oluşturulan "özerk" yöreleri ve sözde "özerk cumhuriyetleri arasında yatay ilişkiler kurulmasına asla olanak verilmedi ve bu yöreler daha da parçalanarak ayrı ayrı Rus bölgelerine, yada doğrudan Moskova'ya bağlandılar. Osetya'nın güneyi ile Abhazya bölgesi, kuzeydeki kardeşlerinden bütünüyle kopartılarak Gürcüstan SSC'ne hediye edildiler. Ayrıca buraların halkının kültürel olarak da diğer kardeşlerine yabancılaşmaları için gerekli herşey yapıldı. "Kollektifleştirme", "dinsizleştirme" , "sömürücü sınıfların yokedilmesi" vd. Sovyet-Rus politikalarının uygulanması için bir ön laboratuar olarak kullanılan Kuzey Kafkasya, yıllar boyu büyük maddi ve manevi kayıplara uğratıldı. "Büyük anavatan savaşı"nda(lkinci Dünya savaşı), (yaşadıkları hapishaneyi savunmak için cephelere sürülerek yokedilen binlerce Kafkasyalı'ya ek olarak) 1943-44 yıllarında Çeçen Inguşlar ve Karaçay Balkarlı'ların (bir milyona yakın bir nüfusun) tamamı birkaç gün İçinde yurdundan sürülerok, büyük kısmı sürgünlerde ve çalıvm. ı kampljırında yokedildi.
41
Tarihsel gelişimin kaçınılmaz sonucu olarak, 1990'lı yılların başında SSCB kendi kondine yokolup dünya sahnesinden silindiğinde, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti, Sovyetlerin tüm bu baskı politikaları altında can çekişmekte olan, yalnız ülkesi değil insanlarının ruhu da yaralanmış, paramparça bir topraktı. Bu nedenle, Sovyetler Birliği yıkılıp da, Sovyet döneminde "tehlike oluşturmadıkları için" Birlik Cumhuriyeti statüsü verilmiş, yüzlerce yıllık yaşamında hiçbir zaman millet ve devlet olmamış, emek verip kan dökmemiş bazı halklar bile hiç istemedikleri ve talep etmedikleri halde "bağımsız devletler" olarak tanınırken, binlerce yıllık bir tarihe,ortak kültür ve geleneklere sahip Kuzey Kafkasya halkları bu fırsatı değerlendirmekte zorlandılar. 70 yıllık Sovyet döneminde atomlarına kadar parçalanan, birkaç kuşağın "temizlikler", savaşlar ve milli ayaklanmalarda peşpeşe yokedilmiş olması nedeniyle milli değer yargıları ve birlik duyguları zaafa uğrayan, bu süre içarisinde dünyadaki geniş Kafkas diasporasıyla tüm sağlıklı ilişkileri kesilen Kafkasya halkları, bu tarihsel fırsatı kullanamadılar. Ülkenin özellikle oluşturulan parçalanmış yapısı, pompalanan "enternasyonalizm" kılıflı mikromilliyetçilik duyguları, bu kez Kafkasya halklarının kendine dönüşünü ve birleşmesini geciktirdi. Daha da kötüsü yerleştirilen mikromilliyetçilik duyguları ve ülkede oluşturulmuş bulunan doğal olmayan siyasal yapılar nedeniyle, daha da parçalanmaya ve yeni "cumhuriyetçikler" oluşturmaya yöneldiler. Çürüyüp dökülse de etkisini hala sürdüren Rus devlet mekanizması ve KGB gibi örgütler, bu cumhuriyetcikler arasında Sovyet döneminde özellikle oluşturulmuş ve yedekte bekletilmekte olan "sorunları da devreye sokmakta gecikmedi. Osetler'le inguşlar, Karaçaylılar'la Adıgeler ve Abazalar, Laklar' la ve Avarlar' la Kumuklar, Laklar' la Çeçenler... arasında yüz yıl önce akla bile gelmeyecek ve bütünüyle Sovyet Rus politikalarından kaynaklanan "sorun" lar ortaya çıkarılmaya başlandı. Yıllardır "Sovyet adamı" olarak yetiştirilen, kendi halkına yabancılaşmış, ezik ve kişisel yararından başka birşey düşünemez hale getirilmiş Komünist partisi kalıntısı yöneticilerin ve Sovyet döneminde anadilinde konuşmayı "köylülük" saymaya başlamış olan sözde "sovyet aydınlarının da, bu olumsuz sürece önemli katkıları oldu. 42
Bu yıllarda kurularak Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin yedi yıldızlı bayrağını yükselten ve en azından Güney Osetya ve Abhazya Cumhuriyetlerimizin bir ölçüde ayağa kalkarak ulusal kişiliğini yeniden kazanmasında katkıları olan , ama daha sonra Rus devlet mekanizması tarafından işlemez hale getirilen "Kafkasya Dağlı Halkları Konfederasyonunun kurucularını ve çalışanlarını, bu cumhuriyetin yedi yıldızını bugün de bayrağında taşıyıp onurla yükselten Abhazya Cumhuriyeti'nin emekçilerini, onbeş yıldır çocuklarının dörtte biri sürekli bombardımanlar ve kıyımlarla yokedilen , kalanlarının yarısı da yurdundan dışarıda yaşamak zorunda kalan ama yenilmeyen bizim Çeçenya'mızı, onun ortak tarihimizde onurlu yerlerini almış olan yiğit önderlerini ve benzerlerini, elbette ki yukarıdaki olumsuz değerlendirmelerin dışında tutuyoruz. Kafkasya Dağlıları Birliği(Kuzey Kafkasya) Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ilan edişinin 90. yıldönümü olan bu günde, Kafkas- Rus savaşlarında ve Cumhuriyet döneminde Kafkasya'nın özgür geleceği için emek ve can vermiş olan tüm insanlarımızı, saygı ve minnetle anıyorum. Lanetler olsun yurdumuzu ve halkımızı yok edenlere! Kafkasya halklarının binyıllar boyunca kökleşmiş bulunan ve hiçbir provokasyonun zedeleyemeyeceği birlik ve kardeşlik duyguları ebediyen yaşasın! Yaşasın yüz yıllık sürgünlerin bile bizlere unutturamadığı, asla arkamızı dönmeyeceğimiz ve her köşesi hepimizin olan özgür ve tek Kafkasyamız ! BİBLİYOGRAFYA Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti,(Kafkasya Dağlıları Birliği'nin Kuruluşu).l Sefer E. Berzeg. Ifırleşik Kafkasya Derneği Yayını. İstanbul 2003. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti II.(Bağımsızlık Mücadelesi). Sefer E. Berzeg. BKD Yayını. İstanbul 2004. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti, III.(Sovyet Karanlığına Girerken). Sefer E. Berzeg. BKD Yayını. İstanbul 2006. Kafkasya Aydınlık Günlerini Arıyor Neredesin Prometheus? C e m Kumuk, Alfa Yayınları, T.lıınbul 2004. 1917-1920-çi Yillerde Şlnrmll Gııfoaz Dağlılarının A/adlık Uğrunda Mübarlzosi Altay K<> ум...ıv. Baku Devlet Üniversitesi Tnıllı I .ıkuliı--.ı Iııık v<> Kafkas Halkları Kürsiisü Y;ıyıııı I b k u ДНЮ. 4.1
Search for a Common North Caucasian Identity : The.Mountaineers' Attempts for Surcival and Unity in rosponse to the Russian Rule ; Mitat Çelikpala. (Müşterek Bir Kuzey Kafkasyalı Kimliği Arayışı: Dağlılar'ın Rus Hakimiyeti Karşısında Varoluş ve Birlik Mücadelesi). Yayınlanmamış Doktora Tezi. Bilkent Üniversitesi, Ekonomik ve Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ankara 2002. Sbornik materialov 1-u nauçno- praktiçeskoy konferentsii na temu: istoriya gorskikh narodov Kavkaza (1917-1920 gg.) i nezavisimaya "Gorskaya Respublika 11 Maya 1918 g." (18-19 Mayıs 1992'de Mahaçkala kentinde yapılan "Kafkasya Dağlı Halkları ( 1 9 1 7 - 1 9 2 0 ) ve 11 Mayıs 1918'deki Bağımsız Dağlı Cumhuriyeti'nin Tarihi Konulu Bilimsel ve Pratik 1. Konferansın Materyalleri). Kafkasya Dağlı Halkları Konfederasyonu.Dağıstan Şubesi yayını. Mahaçkala 1992.. Soyuz obyedinennıkh gortsev Severnogo Kavkaza i Dagestana ( 1 9 1 7 - 1 9 1 8 gg.), Gorskaya Respublika ( 1 9 1 8 - 1 9 2 0 gg.); (Birleşik Kuzey Kafkasya ve Dağıstan Dağlıları Birliği (1917-1918), Dağlı Cumhuriyeti (1918-1920). Belgeler ve materyaller. Mahaçkala 1994. Dokumentı ob otnoşeniyakh Gruzii s Severnom Kavkazom v 1 9 1 8 - 1 9 2 1 godakh. ( 1 9 1 8 — 1 9 2 1 Yıllarında Gürcüstan'ın Kuzey Kafkasya İle ilişkileri Konusunda Belgeler). Tbilisi(Tiflis) 2002. Kavkaz i ruskaya revolyutsiya (politiçeskiy aspekt); (Kafkasya ve Rus Devrimi -Politik Bakış), Haydar Bammat. Şamil Fondu yayını. Mahaçkala 2000. (*) Birleşik Kafkasya Demeği(lstanbul) tarafından 11 Mayıs 2 0 0 8 günü Bakırköy C e m Karaca Kültür Merkezi'nde düzenlenen" Dünü ve Bilinmeyen Yarını ile Kafkasya" konulu konferansta sunulan bildirinin tam metnidir. Bu konferansa S.E.Berzeg'den başka yazar M.Aydın Turan, yazar C e m Kumuk , Lars Funch Hansen (Doğu Avrupa Uzmanı), Mustafa Özcan (Gazeteci), llyas Kamalov (ASAM Rusya- Ukrayna Uzmanı) katılmış ve tebliğler sunmuşlardır.
-
m <'-i'""r
:
*
Tя
| 44
ı»ı
.İSя-t '
ÇERKEŞ DİASPORASININ SOSYAL KÜLTÜREL POLİTİK OLUŞUMU, GEÇMİŞTE VE GÜNÜMÜZDE KAFKASYA İLE OLAN İLİŞKİLERİ (Social.cultural and political formations in Circassian Diaspora, relationsvvith the Caucasus in the past and today)
(Avrupa Parlamentosu'nda "Çerkesler Günü" Konuşması, Bruxelles, 6 Ekim 2008) Çerkesler, eski ve orta çağlar boyunca zaman zaman anayurtları Kafkasya dışındaki bazı ülkelerde de,kişiler ve gruplar halinde bulunmuşlar, bazen dünya tarihinin gidişini etkileyen olaylara karışmışlar ve bazı devletlerin yaşamında etkin roller oynamışlardır. XIV. - XVI. yüzyıllarda Mısır'da ve tüm Ortadoğu ülkelerinde hüküm sürmüş bulunan Memluk -Çerkeş devleti çevresinde oluşmuş bulunan ve daha sonra Osmanlı devletine intikal ederek Mısır ve çevresinde yüzyıllar boyu etkin bir rol oynayan geniş ve örgütlü Çerkeş topluluğu (diasporası) bunun belirgin örneklerinden birisidir. Ama yine ilginçtir ki, yabancı ülkelerde bir imparatorluk yöneten ve genel dünya tarihini derinden etkileyen bu insanlar bile, savaşlar ve çeşitli :.osyal çalkantılar sonucunda anayurtlarından zorla koparılarak köleleştirilmiş kişilerdi. Tıpkı günümüz diasporasını oluşturanların ataları gibi, onlar da anayurtları Kafkasya'dan kendi iradeleriyle ve isteyerek ayrılmamışlardı. Mısır'daki Çerkeş Memlukleri, anayurtlarıyla bazı sosyo-politik ilişkiler de oluşturmalarına karşın, I517'de devletleri yıkıldıktan sonra, uzun vadede tüm diasporaların mahkum bulunduğu kaderi yaşamışlar ve bir süre sonra adları sadece tarih sayfalarında kalmıştır. Kalıntıları ve eserleri Mısır, Sudan, Filistin gibi bölgelerde günümüzde de yaşamaktadır. Günümüzde, en başta 11ırkiye Cumhuriyeti'nde ve Suriye, Ürdün, Irak, Mısır, israil gibi Ortadoğu ülkeleri ile daha küçük ölçülerde ve dağınık ola lak Avrupa ülkeleri veABD'ııde y a ş a m a k l a olan birkaç milyon nüfuslu geniş
Çerkeş diasporası ise, XIX. yüzyıl ortalarında, yüz yılı bulan kanlı savaşlar sonucunda Kafkasya'yı fethetmeyi başaran Rusya imparatorluğunun ve onun izleyicilerinin , Kafkasya'da uyguladıkları ve maalesef - Çeçenya örneğinde görüldüğü gibi- günümüzde de sürdürmekte oldukları işgal, soykırım ve kitlesel sürgün politikalarının acı bir sonucu olarak oluşmuştur. Kafkas- Çerkeş soykırımı ve sürgünü, birkaç gün yada birkaç yıl içinde gerçekleştirilmiş basit ve sıradan bir tarihsel olay değildir. Rusya imparatorluğu, kökleri tarihin derinliklerine kadar uzanan, uygar ve onu hor görecek kadar da kendisine özgüveni bulunan Çerkeş halkının büyük kısmını ve onun çok özgün olan kültürünü neredeyse bütünüyle yok etmiştir. Bunu da yüz yılı aşan uzun ve kanlı bir süreç sonucunda, milyonlarca rublelik maddi kaynak ile 1.500.000 civarında asker kaybı ve uygar dünyanın gözünde önemli bir prestij kaybını göze alarak yürüttüğü, planlı ve uzun vadeli savaşlar ve soykırım(genosid) eylemleriyle başarabilmiştir. Tarihsel gerçekler bir yana, sadece zorla sürüldüğü yabancı ülkelerde yüzelli yıldır büyük bir dirençle ayakta kalmayı başaran birkaç milyon nüfuslu ve örgütlü KafkasÇerkes diasporasının varlığı bile , tek başına , bu büyük soykırımının uydurma tarih tezleriyle ortadan kaldırılamayacak kesin bir kanıtını oluşturmaktadır. Rus politikacıları ve "tarihçileri, bu soykırım gerçeğini uygar dünyanın gözünden kaçırmak gayesiyle daha SSCB döneminde (I950'li yıllarda), Rusya tarihinin tüm yadsınamaz gerçeklerini bir yana atarak, Çerkesler'in (Adıgeler'in) bundan " 400 yıl" önce "kendi istekleriyle" Korkunç ivan'ın Rusyasına katılmış olduğunu "kanıtlayan" trajikomik tarih tezleri üretmişlerdi. Bu tutarsız ve ısmarlama "tarih" tezi daha o günlerde, sürgündeki Kafkasyalı- Çerkeş bilim adamları tarafından kesin şekilde çürütülmüştü.(2) Bu yanlış ve aldatıcı "politikalar, günümüzde de maalesef İsrarla ve aynen sürdürülmektedir. Geçtiğimiz yıl içerisinde, Rusya Federasyonu Devlet Başkam'nın özel talimatıyla büyük ödenekler ayrılarak, Çerkesler'in yaşadığı ve maalesef günümüzde Federasyon'un en geri bırakılmış bölgeleri arasında yer almakta olan Adıgey, Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes cumhuriyetlerinde, yerel yöneticilerce sözde "Çerkesler'in 450 yıl önce kendi istekleriyle Rus devletine katılmalarım"(?) kutlamak gayesiyle, gün46
lerce süren törenler ve şenlikler düzenlenmiştir. Olasıdır ki bir süre sonra da "dörtyüzelli yıldır Rusya yurttaşı olan Çerkesler'in 150 yıl önce kendi istekleriyle ve güle oynaya 'Rusya'yı terk edişlerini"(!) anmak için düzenlenen ve belki "timsah gözyaşlarının" da döküldüğü ısmarlama törenler göreceğiz. Bu gibi utanç verici demagoji ve yalanların , XIX. yüzyıl boyunca yarısı acımasız savaşlarda yok edilen ve kalanının da yüzde doksanı en feci koşullar içinde yabancı ülkelere sürülmek suretiyle neredeyse yokoluşun eşiğine getirilen bir milletin, bir kez daha aşağılanmasından ve onun günümüzde daha da katlanarak süren açılarıyla alay edilmesinden başka bir anlamı olamaz. Bugün de atalarının zorla sürüldüğü topraklarda ve sonradan yaşam kaygısıyla dağıldıkları ülkelerde, Kafkasya'deki en küçük bir titreşimi bile kendi kalbindeymiş gibi hissederek yaşayan diapora Çerkesleri'nin ve onun anayurtta kalabilmiş olan parçalarının, benliklerine kazınmış bulunan , büyük yiğitlikler ve büyük acılarla dolu milli tarihlerinin böylesine kaba yöntemlerle saptırılmasına göz yummaya hiç de niyetleri yoktur. Tam tersine, onların binlerce yıllık anayurtları olan Kafkasya'ya dönmeye , yaralarını sarmaya, yüzelli yıldır koparıldıkları, ama hiçbir zaman arkalarını dönmedikleri anayurtlarıyla ve oradaki akrabalarıyla bütünleşmeye, tek bir halk olarak kendi topraklarında geleceklerini kurmaya gereksinimleri ve niyetleri var. Bu bakımdan, geleceği zaten karartılmış olan Çerkeş toplumunun geçmişini de saptıran ve yok etmeye çalışan bu gibi zorlamalar, özellikle sürgündeki Çerkesler arasında hiç de iyi duygular uyandırmıyor ve büyük tepkiyle karşılanıyor. Örneğin diasporada yaşayan bir Çerkeş şairi 450. yıl lozilliği ile ilgili olarak yazdığı şiirde şöyle diyor: "Kutluyorsunuz öyle mi, Çerkesya'nın Rus Çarlığına "gönüllü" katılışını? Yazıklar olsun size. Atalarımız kalksaydı eğer mezarlarından Tükürürlerdi yüzünü/o
47
Evet hep kutladınız zaten, Işbirlikçilik ve ihanetti her zaman adınız. Kutladılar Ruslar da sizinle; Hodz'da bağlanmış çocukları topa tutarak, Tüm ekinleri, evleri yakarak, Çerkeş savaşçılarının boynunu vurarak, Topyekun bir halkı vatanından atarak... Yazıklar olsun size, 450 kere taş düşsün başınıza, 450 kere lanet olsun size!" Çerkeş diasporası sonuçta yaşayan sosyal bir organizmadır ve bu insan kitlesinin, kendi budalalarına, işbirlikçi ve hainlerine karşı böylesine duygusal tepkileri oluyor. Zaten Çerkeş diasporasını oluşturan sürgündeki halk kitlelerinin bu gibi sağlıklı tepkileridir ki, onların ulusal değer yargılarını hala koruduklarını ve on paralık kişisel ve grupsal yararlar adına tarihsel geçmişlerinin saptırılmasına , ulusal bilinçlerinin karartılmasına, böylece geleceklerinin de tümüyle yok edilmesine, izin vermeyeceklerini gösteriyor. Rusya imparatorluğunun 1864 yılında Kafkasya'yı ve Çerkeş ülkesini bütünüyle işgalinden sonra, Çerkeş halkına yurdunda Rusya yurttaşı olarak kendi topraklarında yaşama olanağı bile verilmedi. "Rus Çarlarının en liberali" Aleksandr ll'nin emriyle, sadece 1860-1866 yılları arasında 1.500.000'den fazla Çerkeş (Adıgeler, Abhaz-Abazalar ve Vubıhlar) köyleri, kasabaları yakılıp, tüm yaşama olanakları ellerinden alınmak suretiyle, binlerce yıldan beri yaşadıkları topraklarından çıkarılarak Karadeniz kıyılarına sürüldüler. Buralarda aylarca her türlü iklim koşullarına maruz olarak açıkta bekletilip, iklim koşulları ve salgın hastalıkların pençesinde büyük kayıplar verdikten sonra, deniz yoluyla Osmanlı devletinin yönetimindeki Anadolu'ya ve Balkanlar'a sevkedildiler. Önemli bir bölümü bu sürgün sı48
rasında deniz kazalarında, gemilerde, yada karaya çıktıkları noktalarda oluşan salgın hastalıklarda kitleler halinde yokoldu. Zaten Çarlık Hükümetinin istediği de bundan başka bir şey değildi. Kafkas- Çerkeş sürgünleri, bir anda böylesine önemli sayıda sığınmacıyı kabul etmeye hazırlıklı olmayan Osmanlı devletine bazı sorunlar yaratmakla birlikte, onun için önemli bir kazanç da olmuştu. Gerçekten de, özellikle Anadolu ve Balkanlar'a küçük köyler halinde yerleştirilen bu insanlar, yıkılış dönemine girmiş bulunan "hasta adam"a, son yarım yüzyıllık ömründe önemli bir destek sağladılar. Balkanlarda oluşan Osmanlı- Rus savaşında, Bulgar ayaklanmalarının, Ermeni ve Arap hareketlerinin, çeşitli yerel ayaklanmaların bastırılmasında aktif olarak devletin yanında yer almak durumunda kaldılar. Çerkeş halkını, yurdundan sürülerek bu ülkeye sığınmış politik göçmenlerden çok, Osmanlı yönetimi tarafından kendi topraklarına yerleştirilmiş kolonizatörler olarak gören bu halkların kendilerine gösterdiği tepkiler karşısında zaten başka bir şansları da bulunmuyordu. Savaş koşulları dışında son derece yapıcı, insancıl ve uygar bir toplum olan Kafkas-Çerkes sürgünlerinin, bu yabancı topraklardaki, kendini savunmaya yönelik eylemleri bile , onları orada da izleyen ve rahat bırakmayan yoğun Rus- Panslavist propagandasının etkisiyle Avrupa ülkeleri basınına çok yanlış ve taraflı bir şekilde aksettiriliyordu. Bu durum daha OsmanlıRus savaşı öncesinde, Avrupa'da son derece haksız bir "zalim Çerkeş" imajının oluşmasına neden olacak ve Berlin Anlaşması (1878) sonrasında, onların ikinci bir kitlesel sürgünle, daha yerleşme olanağı bile bulamadıkları Balkan topraklarından da çıkarılarak imparatorluğun Asya'daki topraklarına sürülmelerine yol açacaktı. Yurtlarını Rusya'nın egemenliğinden kurtararak oraya geri dönme umudunu kaybetmemiş olan sürgündeki Kafkas-Çerkes kitleleri , "büyük sürgümden (1864) on yıl kadar sonra patlayan Osmanlı-Rus savaşına (1877-78), kendilerine askerlik konusunda muafiyetler de tanınmış olmasına karşın, gönüllü olarak kendi atları, ulusal kıyafet ve donanımlarıyla ve Kitleler halinde katıldılar. Kafkas cephesindeki Osmanlı ordusunun "nizami" ve "gönüllü" olarak neredeyse tüm süvari gücü Kafkasyalı sürgünlerden oluşuyor ve bu gönüllülere büyük Kafkas önderi Şamil'in oğlu Gazi Muham
4'i
med Paşa, Musa Kundukh Paşa , Muhlis Bıjnau Paşa gibi Kafkas- Çerkeş kökenli önderler komuta ediyorlardı. Balkan cephesinde de durum farklı değildi. Son bağımsız Çerkeş Meclisi ve Hükümetinin lideri olan ve Osmanlı hükümeti tarafından sürülmüş olduğu Rodos adasından savaşın patlaması nedeniyle dönmesine izin verilen Hacı Giranduk Berzeg vb. Çerkeş önderlerinin komuta ettiği ve resmen "Çerkeş Yardımcı Güçleri" adını taşıyan birkaç onbin kişilik bir Çerkeş gücü , Balkan cephesinde de Ruslara karşı savaşıyordu. 1500 kişiyi aşmayan gruplar halinde tüm cepheye dağıtılan bu Kafkasyalı süvariler, keşif baskın, haberleşme gibi kişisel cesaret ve ataklık gerektiren en tehlikeli görevlerde Osmanlı nizami birliklerine fedakarca destek veriyorlardı. Osmanlılar'ın Balkanlar'daki ordusunda görev alan Kafkasyalı-Çerkes komutanlardan bazıları şunlardı: Mareşal Mocan Rauf Paşa (savaşın sonlarına doğru tüm Osmanlı ordularının Başkomutanlığına atanmıştı),Tümgeneral Dağıstanlı Mehmed Muhlis Paşa (Balkan Ordusu Süvari Birlikleri Komutanıydı), Çerkeş ibrahim Paşa (Çerkeş Gönüllü Süvarileri Komutanı olarak görev yapmıştı), Tümgeneral Karzeg Dilaver Paşa (Tuna nehrindeki Osmanlı Filosunun Komutanıydı, Tuna nehrinin elden çıkmasından sonra o da bir Çerkeş Gönüllü birliğine komuta etti), Korgeneral Tuğa Fuad Paşa (Bu savaşlardaki başarılarıyla halk arasında "Elena Kahramanı" olarak büyük ün kazanmıştı. Savaşın sonunda Mareşalliğe yükseltilerek Başkomutan Vekilliğine getirildi)...vb. Çerkeş sürgünlerinin Osmanlı ordusundaki bu aktivitesi, onların ülkeye uyum sağlamalarına bağlı olarak sonraki yıllarda daha da artacaktı. Fakat bu savaşı Rusya'nın kazanması, Kafkas-Çerkes sürgünleri açısından yeni bir kırılma noktası oluşturdu. Sürgünlerin yurtlarına dönme umutları kaybolmasa da, biraz daha öteye atıldı. Bunun yanında I860'lı yıllarda Balkan topraklarına (özellikle Bulgaristan, Doğu Rumeli Eyaleti ve Dobruca'ya) yerleşmiş bulunan 200.000'den fazla Kafkasyalı da savaş koşulları ve Ruslar'ın Berlin Barış Anlaşmasına(l878) Çerkeş sürgünleri aleyhine koydurdukları özel bir madde uyarınca, daha evlerini bile kuramamışken, bir kez daha sürgüne tabi tutuldular. Yeni kayıplar ve acılar pahasına, savaş sonrasında Osmanlı devletinin elinde kalan Anadolu, Suriye, Ürdün ve Filistin topraklarına göçederek, buralarda yaşamlarını bir 50
kez daha yeniden kurmak zorunda bırakıldılar. Bu arada Kafkasya'dan Anadolu'ya zorunlu ve kitlesel yeni göçler de oldu. Savaş sırasında ülkede (Özellikle Çeçenya, Abhazya ve Dağıstan bölgelerinde) Ruslar'a karşı oluşan ve kanlı şekilde bastırılan ulusal ayaklanmalar sonucunda büyük kayıplar verildiği gibi, Ruslar'ın öç almasından haklı olarak korkan 50.000 kadar Çerkes-Abhaz daha , bölgeye çıkartma yapmış bulunan Osmanlı filosuyla birlikte yurdunu terk ederek Anadolu'daki Osmanlı topraklarına göçetmek zorunda kaldı. Rusya'da Çarlığın devrildiği 1917 Şubat devrimine kadar da, daha onbinlerce Çerkeş, Çarlık yönetiminin Kafkasya'da yarattığı tahammül edilemez koşullara dayanamayarak yurdunu terketmek zorunda kalacaktı. Rusya devrimi sonrasında, Kuzey Kafkasya'da , sürgündeki KafkasÇerkes aydınları ve örgütlerinin de aktif politik ve askeri desteğiyle oluşturulan birleşik ve bağımsız "Kafkasya Dağlıları Birliği Cumhuriyeti" nin, önce General Denikin'in Beyaz ordusu, sonra da Kızıl Ordu'nun saldırılarıyla yok edilmesinden sonra da , Kafkasya'nın ve Çerkesler'in en eğitimli ve elit kadrosunu oluşturan daha birkaç onbin kişi , "Sovyet karşıtı"," burjuva milliyetçisi", "soylu" yada "dindar" olmakla suçlanarak yok edilmemek için, yabancı topraklara, çoğunlukla da Türkiye ve Fransa, Polonya, Çekoslavakya gibi ülkelere "göçetmek" zorunda bırakıldılar. İkinci Dünya savaşı sonrasında da (1945-46), Yalta Anlaşması uyarınca Avusturya'da Müttefikler tarafından Sovyetler Birliği'ne zorla teslim edilerek yok edilen Kafkas mültecilerinden arta kalan daha birkaç bin Kafkasyalı-Çerkes, Avrupa'ya, Latin Amerika ülkeleri, ABD, Türkiye, Ürdün vb. ülkelere canını atmak suretiyle bu diasporaya eklendi. Kafkas-Çerkes sürgünleri, sığındıkları ülke halklarıyla özverili bir uyum içerisinde yaşamalarına karşın, otokrat ve antidemokratik yönetimlerin baskıları nedeniyle, özellikle Osmanlı topraklarında ve sonra da Cumhuriyet I ürkiyesi'nde, kendi dillerini ve yazılı edebiyatlarını geliştirme olanaklarına sahip olamamışlar ve bu yüzden kültürleri sürekli olarak kan kaybetmiş, orozyona uğramıştır. Bu durum yalnız onlar için değil, tüm dünya kültürü için de bir kayıptır. Çarpıcı blı örnek vermek gerekirse, özgün bir Kafkas dili konuşan ve dil yönünden Proto Hititler ve Basklar gibi kavimlerle ili:,.
M
kilendirilen Vubıkh Çerkesleri'nin dili, onların tamamının Ruslar tarafından Osmanlı topraklarına sürülmüş bulunması nedeniyle Anadolu'da yokolmuştur. Adolphe Dirr, Julius von Meszaros, Georges Dumezil, George Charachidz6 gibi birkaç Avrupalı bilim adamının himmetleriyle tespit edilerek hiç değilse sözlüğü hazırlanan Vubıkh dili, (Kafkasya'nın Soçi yöresinden sürülen benim atalarımın da binlerce yıldır konuştuğu bu dil), son konuşanının da on yıl kadar önce ölmesiyle, artık ölü diller arasına katılmış bulunuyor. Ama Vubıkh Çerkesleri, diğer kardeşleri arasında , Adıgece ve Abhazca konuşmak suretiyle, bugün de yaşamlarını aktif bir şekilde sürdürüyorlar ve bugün bir Vubıkh olan ben, Avrupa Parlamentosu'nun çatısı altında, dilimi yok eden sömürgecileri ve otokratları lanetle anarken, ta Avrupa ülkelerinden Anadolu'ya gelerek, o günkü zor koşullarda, atalarımın diline ve diğer Kafkas dillerine emek veren yukarıda adlarını belirttiğim bilim adamlarını, bir kez daha saygıyla anma gereğini duyuyorum. Sürgündeki Çerkesler anadillerinde yarattıkları halk edebiyatı ürünlerini basıp yayınlayamaz ve ancak küçük ve dağınık sürgün köylerinin dar çevrelerinde sözlü olarak yaşatmaya çalışırlarken , yaşadıkları ülkeye daha ilk kuşaklarda, Ahmed Midhat Efendi (Hagur) gibi "Osmanlı halklarına okuma yazma zevkini veren" bir "Hace-i Evvel" (İlk Öğretmen), Türk dilini yabancı dillerin etkisinden kurtarma ve sadeleştirme akımının öncüsü olan Ömer Seyfettin (Hatko), Osmanlı basınının ve gazeteciliğinin "Şeyhülmuharririni" (Duayeni) olan Mahmut Sadık Bey gibi çok sayıda edebiyatçı ve yazarlar vermişlerdir ve bunların sayısı her geçen gün artmaktadır. Örnek olarak, geçtiğimiz yıl içinde Türkiye'den ilk kez olarak Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Orhan Pamuk'un aile köklerinin de Kafkasya'da , eski Çerkeş ülkesinde olduğunu belirtmek, sanırım ki bu konuda verilebilecek iyi bir örnek olacaktır. Kafkas-Çerkes kültürünü yaşadıkları ülkelerin kültür kurumlarından aldıkları kültürle birleştiren sürgündeki Kafkas - Çerkeş aydınları, özellikle son yüzyılda, sürülmüş oldukları ülkelerin ordularında, sosyal, ekonomik ve politik yaşamında önemli roller oynamışlardır. Bu arada birçok "ilk"e de imzalarını atmışlardır. Bu ilklere gelişigüzel bazı örnekler verecek olursak, örneğin Türkiye'de, Cumhuriyet döneminde yerli ilaç sanayinin kurulmasına 52
öncülük eden tanınmış eczacı ve kimyager Mustafa Nevzat Pısak (18791968) bir Çerkeş -Vubıkh çocuğudur. Türkiye'de ilk yerli ilaç ampullerini yapmış olup, kurduğu müessese hizmetlerini günümüzde de sürdürmektedir. Yine Kafkas-Çerkes kökenli olan hekim, kimyager, işadamı İbrahim Ethem Ulagay da (1880-1943) Türkiye'de yerli ilaç sanayinin oluşmasına hizmet eden ikinci büyük ilaç firmasının kurucusudur... Örneğin 1932 yılında Belçika'da Türkiye adına ilk kez olarak Dünya Güzellik Kraliçesi seçilen ve Atatürk tarafından "Türk güzelliğini dünyaya tanıttığı" için kutlanarak Ece (Kraliçe) soyadı verilen Keriman Halis Hanım "Bıjnau" soyadını taşıyan birÇerkes-Vubıkh kızıdır... Türkiye'de Müslüman kişilerin oluşturduğu ilk spor kulübü olan Beşiktaş kulübü, Çerkeş sürgünleri tarafından kurulmuştur ve günümüzde de ülkenin en köklü spor kuruluşlarından biri olarak yaşamını sürdürmektedir. ...örneğin Fransız mandası döneminde oluşturulmuş bulunan ilk Suriye hükümetinin Başkanı Sultan Abdülhamid II' nin de damadı ve "Yekuaş" soyundan bir Çerkeş olan Ahmed Nami Bey'dir...Örneğin bugünkü Haşimi Ürdün devleti, Kafkasya'dan (I864) ve sonra da ikinci bir kez Balkanlar'dan(l878) sürülen Çerkeş (ve Çeçen)'lerin önemli desteğiyle oluşmuştur. Ürdün'ün başkenti Amman'ın ve çevresinde yer alan yedi yerleşim yerinin eski Romalılar'dan soraki ilk yerleşik halkı, bu Kafkasyalı sürgünlerdir. Ülkeye yeni ve yerleşik bir yaşam şekli yanında, bazı sanatlar ve yeni tarım tekniklerini de getirmiş bulunan bu Kafkas sürgünleri, yıllar boyunca ülkeye birkaç Başbakan, çok sayıda Bakan, üst düzeyde yöneticiler, komutanlar, toplum ve kültür adamları vermişlerdir. İlginçtir ki, Ürdün Kraliyet Muhafızları günümüzde de, birçok halk tarafından kopya edilerek benimsenmiş kendi geleneksel kıyafetlerini taşıyan Çerkesler'den oluşmaktadır. Çerkeş diasporasının yazarlarından Mehmed Fetgerey Şoenu'nun belirttiğine göre Osmanlı imparatorluğunun son döneminde (I846-I9I4) bu imparatorlukta önemli görevlerde bulunan ve asılları onbeş ülkeden olan üçbin devlet adamının dörtyüz tanesi, hiç değilse anne tarafından Kafkasya-Çerkes kökenlidir. Osmanlı döneminde ve sonrasında, sadece Birinci Meşrutiyetin (I876) ilanından sonrası bile ele alınsa , aralarından en az dört Sadrazam (örneğin Ahmed I lamdl Paşa, "Tunuslu" Hayreddin Paşa, Malı mut Şevket Paşa, Salih Hulusi l ' a ş a ) , birkaç Başbakan (Rauf Orbay,
»
Recep Peker, Nihat Erim), aralarında çok sayıda General ve Müşir (Mareşalin de bulunduğu ünlü askerler, hepsinin belirleyici çizgisi doğruluk ve dürüstlük olan ünlü devlet adamları ve yöneticiler yetişmiştir. Daha sonra Osmanlı devletinden kopan Suriye, Ürdün ve Mısır gibi ülkelerde de durum bundan farklı değildir. Çerkeş yazar Hasan Amç'a, anılarında Çerkesler'in son dönemde "Osmanlı'nın en mağrur aristokrasisini oluşturduklarım" ve sadece Çerkesler'in Meşrutiyetin yeniden ilanından sonra İstanbul merkezli olarak kurdukları Çerkeş ittihad ve Teavun Cemiyeti'nde (1908) bile, genç aydınlar vd. yanında "birkaç Mareşal ve ürkütmekle sayılamayacak kadar da Paşa" bulunduğunu esprili bir dille belirtir. Bu kadrolar, 1919-1923 yıllarındaki Türkiye Kurtuluş Savaşı" döneminde oluşan Anadolu ihtilaline ve karşı ihtilal hareketlerine de çok aktif bir şekilde katılmışlardır. Belki bunun etkisiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında , devlet ve ordu yapısı içindeki Çerkeş kökenlilerin büyük ölçüde tasfiye edildiği görülmektedir. Yeni kurulmasına çalışılan ulus-devletin niteliğine uygun olarak, özellikle 19231950 yılları arasındaki dönem, Kafkas- Çerkeş kökenli aydınların bütünüyle susturulduğu ve Çerkeş dil ve kültürünün ancak taşradaki küçük göçmen köylerinde elyordamıyla sürdürülmeye çalışıldığı, sıkıntılı bir baskı dönemi olmuştur. Bu dönem, Çerkesler açısından örneğin, Çerkeş Teavun Cemiyeti, Çerkeş Kadınları Teavun Cemiyeti, Çerkesce eğitim veren okullar gibi yasal kültürel kurumların kapatılması, bu gibi kuruluşlar ve kişiler tarafından yayımlanmış Çerkesce eserlerin toplatılarak imhası, 1923 yılında Marmara yöresinin Manyas ve Gönen ilçelerinde bulunan 15 kadar Çerkeş yerleşiminin dağıtılarak bu köylerin tüm halkının doğu Anadolu yörelerine sürülmesi, Çerkeş kökenli yurttaşların çocuklarının askeri okullara alınmaması ve daha önce alınmış olan bazılarının da sırf Çerkeş oldukları için atılmaları, çıkarılan bazı "yasalarla tüm yurttaşlara zorla "Türkçe" soyadları dayatılması, okullarda ve kentlerde Çerkesce konuşanlara para cezaları uygulanması...gibi , şimdi hatırlanması bile insana acı veren çok sayıda, yaygın ve etkilerini günümüzde de sürdüren faşizan uygulamalar içermektedir. Oysa ki, bu insanlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu sağlayan "milli mücadele"ye, bu mücadelenin başarısını sağlayan Hükümetin Başbakanı Rauf Orbay, ilk Maliye ve içişleri Bakanı Hakkı Behiç, ilk Dışişleri 54
Bakanı Bekir Sami Kunduh... gibi aktif ve dürüst devlet adamlarını; Met Yusuf izzet Paşa, Hunca Ali Sait Paşa, Zerakho Bekir Sami(Günsav), Aşir Atlı, Kaseyko Mahmud Bey , Cemil Cahit Toydemir, Mürsel Baku , Çızemuğ Mehmet Rüştü (Sakarya), Deli Halid Paşa... gibi yüksek rütbeli komutanları, Maraş'ı Fransızlar'a karşı başarıyla savunan Aslan Toğuzatı, Kilis-Antep savunucusu Sasık Kamil Polat, Antep'i Fransız güçlerine karşı kahramanca savunduktan sonra Irak'ın Musul bölgesinde de İngilizler'e karşı mücadeleler veren Mısırlı Çerkeş Şefik Özdemir Bey, çoğunluğu Çerkeş gönüllülerinden oluşan ve izmir'e çıkarılan Yunan ordusunun ilerlemesinin durdurulmasında önemli rol oynayan Kuvayı Seyyare'nin komutanı Pşau Ethem Bey gibi etkili gerilla liderlerini ve binlerce yiğit savaşçıyı da vermişlerdi. Kafkasya-Çerkes kökenli T.C. yurttaşları, ağır baskılarla karşılaştıkları, etnik kökenlerinin, dil ve kültürlerinin bütünüyle yok edilmeye çalışıldığı bu baskı dönemlerini hiç anımsamamayı yeğlemektedirler. "Tek parti- tek şef" sisteminin şeklen de olsa sona ermiş sayıldığı 1950 yılından başlayarak, onlar da yavaş yavaş ülkenin sosyo-kültürel ve politik yaşamında yeniden aktif roller almaya başlamışlardır. Aralarından çok uzun bir süre Dışişleri Bakanlığı, Parlamento Başkanlığı ve Cumhurbaşkanı Vekilliği yapan ihsan Sabri Çağlayangil (Hamıt'e), çeşitli Bakanlıklarda bulunan Yeni Türkiye Partisi başkanı Ekrem Alican vb. gibi ünlü ve dürüst politikacılar, devlet adamları ve her meslekten insanlar çıkmakta ve ülkeye hizmet vermektedir. Örneğin , Kafkas-Çerkes diasporasında, başta Türkiye, Suriye ve Ürdün olmak üzere çeşitli ülkelerin üniversitelerinde eğitim ve kültür hizmeti veren çok sayıda ünlü bilim adamı bulunmaktadır. Aynı zamanda bir Kafkas yurtseveri bir diplomat da olan Profesör Aziz Meker (1877-1941), Cumhuriyetin ilk yıllarında Ziraat Fakültesi'nde Öğretim üyeliği, Ziraat Enstitüsü Başkanlığı, Tarım Bakanlığı Müsteşarlığı gibi görevlerde bulunmuştur. Aynı Fakültenin değerli öğretim üyelerinden Profesör Kazım Köylü (Hunca) da bir Çerkeş çocuğudur. Ünlü Botanik bilgini Profesör Hikmet Birand (19061972), Ticaret Hukuku dalında tanınmış bir ad olan Profesör Hayri Doma ııiç, Tıp Profesörü Cevat Korim lncodayı(l894-l97l), Mimar, yazar ve sanat
tarihçisi Profesör Doğan Kuban, Atom Fiziği konusunda ünü ülke dışına da taşmış bulunan Profesör Bedri Cemil Şenvar... vb. çok sayıda kişi bunlar arasında sayılabilir. Kafkas- Çerkeş diasporası, özellikle Türkiye'de, güzel sanatlar alanında oldukça ünlü kişiler de yetiştirmiştir. Bu perişan sürgünlerin arasından daha ilk kuşaklarda yetişen şu birkaç ressamdan bahsetmek bile sanıyorum ki bu konuda bir fikir vermeye yetecektir: Muallim Şevket, Mihri Hanım (Türkiye'nin ilk kadın ressamlarından, kızlar için açılan ilk Güzel Sanatlar Okulu'nun Müdiresi), Namık ismail (Güzel Sanatlar Akademisi'ni çağdaş hale getiren Müdür, ünlü ressam), Hüseyin Avni Lifij, Avni Arbaş, Şeref Bigalı, Şevket Dağ, Tarık Carım, ihsan Şurdum, Faruk Cimok, Fahrettin BaykaL.vb. Diasporada Çerkesler arasından yetişen ünlü kompozitörler de bulunmakla birlikte, bunlar genellikle Kafkas halk müziği ile ilişki kuramamışlar ve eserlerini daha çok klasik Osmanlı Müziği tarzlarında vermişlerdir. Örneğin Muhlis Sabahaddin Ezgi'nin (1839-1947) şarkı ve operet alanında çok popüler ve unutulmaz eserleri vardır. Osmanlının son döneminde (1900'lü yıllarda) istanbul'da Çerkesler tarafından kurulan özel bir okulda da bedelsiz olarak müzik dersleri vermiştir. Lemi Atlı (1889-1945) OsmanlıTürk klasik müziğinin son büyük bestecilerinden birisi olarak kabul edilir. Muhlis Sabahaddin Bey'in kızkardeşi Neveser Kökdeş de (I904-I962) ünlü ve özgün bir bestecidir, ikinci Dünya savaşı yıllarında Kafkasya'yı terk etmek zorunda kalarak ölümüne kadar Türkiye, Ürdün .Suriye, Fransa gibi ülkelerde yaşayan ve ABD'nde ölen kompozitör ve şair Kube Şaban da (I890-I974) hüzünlü melodileriyle, Çerkeş diasporasına Kafkasya'dan yeni sesler getirmiştir. Kafkas-Çerkes halk müziği ise, özellikle Türkiye'de yıllar boyu güdülen şoven ve baskıcı politikaların sonucu olarak pek gelişememiş, Kafkasya'dan yapılan kitlesel sürgünler nedeniyle artık Kafkasya'da bile rastlanamayan binlerce güzel ve tarihi melodi, sürgün ülkelerinde notaya almamadan kaybolup gitmiştir. Diasporada üretilen bazı melodiler günümüzde, ancak Glasnost sonrasında ve son yıllarda dialog kurulabilen anayurt Kafkasya'nın radyo ve televizyonlarında, sanatçıların repertuarlarında da yer almakta ve anayurtta kalabilen Çerkesler tarafından büyük bir ilgi 56
ve özlemle karşılanmaktadır. Kafkasya'da üretilen her tür kültür ürünleri de, diasporaya daha yoğun olarak ulaşabilmektedir. Kafkas sürgünleri, yaşadıkları ülkelerde, her alanda olduğu gibi spor alanında da önemli hizmetlerde bulunmuşlar ve aralarından çok sayıda dünya ve olimpiyat şampiyonları, ünlü sporcular yetişmiştir, örneğin güreş sporunda, olimpiyatlarda çeşitli ülkeler adına yarışmak durumunda kalan ve dereceler alan Kafkas-Çerkes kökenli güreşçilerin sayısı -bunların hepsi bir arada göz önüne alındığında- bazen tüm ülkelerin şampiyon güreşçilerinin bile üzerine çıkabilmektedir. Örneğin "Türk gücünü dünyaya tanıtan" dünya ve olimpiyat şampiyonu ünlü güreşçiler arasında Yaşar Doğu , Hamit Kaplan, Mustafa Dağıstanlı, Tevfik Yüce, Nurettin Zafer, Adil Atan , irfan Atan, Adil Candemir, Gazanfer Bilge, ismail Temiz, Süleyman Baştimur, Mahmut Atalay.. vb. gibi, her biri birçok kez olimpiyat ve dünya şampiyonu olan çok sayıda Kafkas- Çerkeş kökenli ünlü sporcu bulunmaktadır. Çerkesler'in , özellikle en büyük nüfuslarının bulunduğu Türkiye'de, sporun ve spor kurumlarının gelişmesine önemli katkıları olmuştur. Örneğin ülkede Müslüman yurttaşlar tarafından, dinsel fanatizm ve çeşitli engellemeler aşılmak suretiyle I900'lü yılların başında oluşturulan ilk spor kulübü olan "Beşiktaş Jimnastik Kulübü", Kafkasya doğumlu bir Çerkeş olan Hicaz Vali ve Komutanı Osman Ferid Paşa'nın istanbul- Beşiktaş'taki konağında, hemen tamamı Çerkeş olan gençler tarafından kurulmuştur. Bu kuruculardan birisi olan Kafkas yurtseveri ve Çerkeş yazarı Mehmet Fetgeri'nin kardeşi olan Deniz subayı Ahmet Fetgeri Aşeni, Cumhuriyet döneminde 1923-1937 yılları boyunca 14 yıl Türkiye idman Cemiyetleri İttifakı'nın da başkanlığını yapmış, 1924, 1928 ve 1936 Olimpiyatlarına Türkiye adına yönetici olarak katılmıştır. Kızı Suat Fetgeri hanım da Türkiye adına Olimpiyatlara katılan ilk iki kadın sporcudan birisidir. Türkiye'nin en eski ve tanınmış spor kulüplerinden birisi olan Beykoz'un kurucusu da Çerkeş diasporasının ünlü kişilerinden gazeteci ve yazar Ahmet Midhat Efendi'dir. Kafkas- Çerkeş diasporasından, Çerkesler'in daha yurtlarından sürülmeden önce de çok ünlü oldukları binicilik alanında da profesyonel sporcular çıkmıştır, örneğin uluslaı arası birçok konkurhipikte Türkiye Cumhuriyeti'ni haşarıyla temsil etmiş vo ülkolorino birincilikler kazandırmış bulunan Eyüp
!47
öncü (D.1906) ve Kemal Öncü (D.I945), Saim Polatkan (1907-1991) bunlardan ilk akla gelen birkaçıdır. Fenerbahçe Klübünün en ünlü sporcularından Can Bartu vb.birçok Çerkeş kökenli ünlü futbol yıldızı, Milli boksör ve boks antrenörü Melih Açba , milli basketbolcülerden olup genç ve A Milli takım formalarını 70 kez giyen Aytek Gürkan vd. birçok kişi de kendi alanlarında ün kazanmış ve yaşadıkları ülkenin spor yaşamına hizmet etmişlerdir. XVIII. yüzyılın son yarısı ve XIX. yüzyılın ilk yarısı boyunca, çağın en büyük emperyalist güçlerinden biri olan Rus imparatorluğuna karşı topyekun bir halk savaşı yürüterek direnen ve yenilerek, otokton halkı oldukları, binlerce yıldan beri yaşadıkları vatanlarından sürgüne gönderilen Çerkeş kitleleri, hiçbir zaman ana ve ata yurtlarına arkalarını dönmediler. Kafkasya doğumlu ve onun için büyük emek vermiş bulunan, diasporadaki Çerkeş aydınlarından Profesör Aziz Meker'in, 1918 yılında Şimali Kafkas Cemiyeti'nin istanbul - Beyoğlu'ndaki merkezinde verdiği bir konferansta belirttiği gibi, yurdunu terk etmek zorunda kalmış olan Çerkesler "ilk fırsatta yurtlarını çapulcu Moskoflar'dan kurtarmak kararındaydılar ve kendilerini yenilmiş saymıyorlardı. Ancak bir süre sonra tekrar savaşmak için geri çekiliyorlardı...Gerek yurtta kalanlarda, gerekse yurttan ayrılmış olanlarda kış geceleri ocak başlarında ihtiyarlar çocuklarına ve torunlarına masal anlatırken daima yaralı , hicret edilmiş vatandan bahsederlerdi. Çerkesler'de bağımsız, özgür bir Kafkas ideali kaybolmamıştı". Bu nedenledir ki asıl büyük kitlesi 150 yıla yaklaşan bir süreden beri yabancı topraklarda ve darmadağınık olarak yaşamak zorunda bırakılan Çerkeş halkının gurbetteki yaşamı ve varolma mücadelesi, daima iki ana temele dayanmıştır: a)Yabancı topraklarda yaşadığı sürece dilini, ulusal gelenek ve kurumlarını , kültürünü korumak ve geliştirmek, b) İlk fırsatta anayurt Kafkasya'ya dönmek ve oradaki kardeşleriyle bütünleşmek. Sürgündeki Çerkeş kitleleri, son derece haklı ve insanca olan bu istemlerine karşılık olarak Rusya yönetimlerinden ne Çarlık döneminde, ne SSCB döneminde ve ne de günümüzde en ufak bir umut verici karşılık göremedikleri içindir ki, yurtlarına ulaşabilmek gayesiyle , yüz yıldan beri Kafkasya sınırlarına dayanan her savaşın içinde isteyerek ve özverili bir şekilde yer almışlardır. 58
1) 1877-78 Osmanlı- Rus savaşında ak sakallı ihtiyarlardan daha bıyığı terlememiş gençlere kadar onbinlerce sürgün Çerkeş, muvazzaf asker yada gönüllü olarak, hem Kafkas cephesi hem de Balkanlar'da, Rus ordularına karşı özverili bir şekilde savaşa katılmışlardı. Aynı dönemde Kafkasya'nın Dağıstan , Çeçenya ve Abhazya bölgelerinde de Rusya'ya karşı silahlı ayaklanmalar oluşmuş ve Abhazya bölgesi, Osmanlı donanması ile birlikte yurduna geri dönen birkaç bin Çerkes-Abhaz ve yurdunda kalabilmiş Abhazlar'ın da ortak gayretleriyle birkaç ay süreyle işgalci birliklerden temizlenmişti. Fakat Çarlık ordularının Osmanlılar'a karşı zafer kazanmaları üzerine sürgündeki Çerkesler'in anayurtlarını kurtarma ve oraya geri dönme idealleri gerçekleşememiş, yeni bir fırsata ertelenmişti. 2) Rusya'da 1905 yılında, Osmanlı ülkesinde ise I908'de oluşan devrimlerin getirdiği olumlu hava sayesinde, Kafkasya'dakilerle sürgündeki Çerkeş aydınları arasında kısıtlı da olsa bazı ilişkiler kurulmaya başlamıştı. Merkezi istanbul'da olmak üzere oluşturulan Çerkeş Ittihad ve Teavun Cemiyeti (1908) ve muhtemelen onun etkisiyle Kafkasya'nın Yekaterinodar (bugün Krasnodar) kentinde kurulan Çerkeş Yardımlaşma Cemiyeti (1910) çevresindeki ibrahim Hızetl, Harun Tletseruk, Sultan Dolet Girey, Yusuf Suat Neguç, Seferbıy Siyukh vb. aydınların gayretleriyle, Çerkesya'nın Kuban bölgesindeki dokuz köyde, ilk kez olarak Çerkesce eğitim veren okullar açılmış ve bu okullarda İstanbul'dan gönderilen Çerkeş aydınları öğretmenlik ve yöneticilik yapmaya başlamışlardı. İlginçtir ki, bu okullarda okutulan Çerkesce ders kitapları bile diasporadaki Çerkeş örgütleri tarafından bastırılarak Kafkasya'ya gönderiliyordu. Terek bölgesinin Nalçik yöresinde de diasporadan yurda dönenler ve yerli aydınların işbirliğiyle benzer çalışmalar başlamıştı. Kafkasya'da Çerkeş (Adıge) dilinde çıkan ilk gazeteler olan "Adighe Mag"(Çerkes Sesi) ve "Krasne Kuban"(Güzel-Kızıl Kuban) bile, diasporadan anayurda dönen, Çerkeş Teavun Cemiyeti'nin eski genel sekreteri Ahmed Nuri Tsago ve yine bu dernek çevresindeki aydınlardan Harun Tletseruk tarafından yayınlanmıştı. Adıgeçen dernek tarafından İstanbul'da yayınına başlanan "Qhuaze"(Rehber) adlı ÇerkesceTürkçe gazete ile çeşitli ulusal ve dinsel yayınlar da Kafkasya'ya ulaşmaya başlamıştı. Fakat 1914'de pallayım Dünya savaşı ve Rusya'da oluşan içsa vaş ve daha sonra da kurulan :lovyot yönetimi, tüm bu sağlıklı ilişkileri ko-
VJ
pardı ve diasporadaki Çerkesler'in yurtlarına geri dönüş süreçlerini bir kez daha engelledi. 3) Sürgündeki Çerkesler 1917- 1922 yılları arasında, Kafkasya'da özgür ve bağımsız bir Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti oluşturulması için yürütülen askeri ve politik mücadelelere eylemli olarak ve kitleler halinde katıldılar. Kafkas- Çerkeş diasporasının önderlerinden Tuğa Fuad Paşa'nın liderliğinde İstanbul'da oluşturulmuş bulunan Kafkasya Bağımsızlık Komitesi, bu gayeyle daha savaş yıllarında Almanya, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı hükümetleriyle görüşmeler yapmıştı. Türkiye'deki sürgünler tarafından oluşturulmuş bulunan Şimali Kafkas Cemiyeti, Kafkas Ittihad Cemiyeti, Çerkeş Kadınları Teavun Cemiyeti vb. tüm kuruluşlar da bu mücadeleye destek veriyorlardı. Bu sayede, Osmanlı devleti Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'ni derhal "de jure"(hukuksal olarak) tanımış ve bu yeni devletin hükümetiyle 8 Haziran I9I8 tarihinde bir Dostluk ve Yardım Anlaşması imzalamıştı. Bu anlaşma uyarınca Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'ne yardım için Met Yusuf izzet Paşa komutasında ve komuta kadrosu genellikle Türkiyeli Çerkeş subaylardan oluşan özel bir Kuzey Kafkas Ordusu bile gönderilmişti. Bu subaylar ve erlerden birçoğu Osmanlı hükümetinin izniyle, bu Cumhuriyetin yurttaşlığına da kabul edilmişlerdi. Fakat bu süreç de, Osmanlı devleti ile Müttefiklerinin savaşta yenilmesi, Çerkesler'in yaşadığı ülkelerde oluşan yeni savaşlar, toplumsal karışıklıklar ve Kafkasya'nın da bir süre sonra Kızıl Ordu tarafından işgali sonucunda tekrar kesintiye uğradı. Sovyet hükümeti, örneğin I924 yılında Yunanistan'da zor durumda kalan ve anayurtlarına kabul edilmeleri için Abhazya Sovyet Cumhuriyeti'ne resmen başvuran 700 kadar Abhaz'a , cevap bile vermemişti. Suriye'de yaşayan ve 1967'de israil'in işgaline giren Golan yöresindeki köylerini terk etmek zorunda kalan Çerkesler de SSCB'ne başvurduklarında yine aynı tutumla karşılaşmışlardı. Özellikle T.C. yurttaşı olan ve bu ülkede yaşayan Çerkesler , yetmiş yılı bulan Sovyet döneminde, her iki taraftan da güçlendirilen bir "Demirperde" nin engellemesiyle, anayurttaki soydaşları ve akrabalarıyla mektuplaşma olanağını bile kaybetmiş bulunuyorlardı. 4) Glasnost ve perestroyka dönemleri ve SSCB'nin dağılması döneminde, Kafkas- Çerkeş diasporası ile anayurttaki kardeşleri arasındaki zorla 60
koparılmış olan ilişkiler yeniden gelişmeye başlamıştır. Binlerce insan Türkiye, Ürdün, Suriye .israil, Irak, Mısır gibi diaspora ülkelerinden, Avrupa ve Amerika'dan anayurtlarını görmeye koşmuş, ülkelerinde ve Kafkasya'da mevcut olumsuz koşullara karşın , kendisinin ve çocuklarının gelecekteki yaşamını Kafkasya'da sürdürmek üzere girişimde bulunmuştur. Diasporada yaşayıp Kafkasya cumhuriyetlerine ticari yatırımda bulunan kişiler ve firmalar da vardır. Diasporadan (özellikle Türkiye ve Suriye'den) giden birkaç bin insan, Kafkasya'deki cumhuriyetlerde yerleşmiş, anayurtla diaspora arasında yapılan evlilikler, öğrenci değişimleri, yapılan grup gezileri vs. ile yeni ve çok yönlü ilişkiler kurulmaya başlamıştır. Diaspora Çerkesleri, savaşlardan bıkmış olmalarına ve tüm dünyada barışı savunmalarına karşın, Kafkasya'deki silahlı çatışmalarda da anayurttaki kardeşlerinin yanında yer almaktan çekinmemektedirler. Örneğin egemen Abhazya Cumhuriyeti'nin Gürcüstan'ın silahlı saldırısına uğrayarak işgal edildiği I990'lı yıllarda, tüm olumsuz koşullara karşın Kafkasya Cumhuriyetlerinden olduğu gibi diaspora ülkelerinden de birçok genç Kafkasya'ya koşarak oradaki kardeşlerinin safında yer almıştır. Abhazya'nın zaferi ve I99l'den beri süren fiili bağımsızlığı ile sonuçlanan bu mücadeleye, Türkiye, Suriye, Mısır, Ürdün, Avrupa ülkeleri, ABD ve diğer ülkelerdeki diasporalar da destek vermiş ve sadece Türkiye Çerkesleri bile bu savaşta dört genç evlatlarını şehit olarak vermişlerdir. Bu şehit gençlerden sadece ilkinin naaşı aile çevresinin isteği üzerine Türkiye'ye getirilmiş, diğerleri ise vasiyetlerine uygun olarak Kafkasya'da defnedilmişlerdir. Ağustos 2008'de Gürcüstan'ın , Güney Osetya Cumhuriyeti'ne yaptığı haksız, canice ve mantık dışı saldırı sonrasında bağımsızlığını biraz daha güçlendirmiş bulunan Abhazya Cumhuriyeti'nin, bundan sonra, Kafkas-Çerkes diasporası ile olan bağlarını daha da güçlendireceği düşünülmektedir. Sonuç olarak günümüzde de, özellikle Türkiye .Suriye ,Ürdün, Irak,israil vb. Yakındoğu ülkelerinde, Kafkasya'daki tüm olayların gidişinde önemli faktörlerden biri olma potansiyelini içinde barındıran ve kendisi pek farkında olmasa da, bu nedenle herhalde hesaba katılması gereken, geniş ve oldukça etkili bir Kafkas - Çorkns diasporası, anayurduna yönelik bir şekilde yaşamını sürdürmektediı
M
Adıgskaya i Karaçayevo-Balkarskaya zarubejnaya diaspora: istoriya i kultura. (Dış Ülkelerdeki Adıge ve Karaçay-Balkar Diasporası). Kabardey-Balkar Beşeri Bilimler Enstitüsü. Nalçik 2000. Sefer E. Berzeg- ö. özbay: Kuzey Kafkasya Göçmenlerinde Besteciler Ressamlar Hattatlar. KKKD Yayını: 1. Ankara 1971. Sefer E. Berzeg: Gurbetteki Kafkasya'dan Belgeler.(3 kitap). Ankara 1985-89. Sefer E. Berzeg: Türkiye Kurtuluş Savaşında Çerkeş Göçmenleri. İstanbul 1990. Sefer E.Berzeg: Kafkas Diasporasında Edebiyatçılar ve Yazarlar Sözlüğü. Samsun 1995. Sefer E. Berzeg: Soçi'nin Sürgündeki Sahipleri Çerkes-Vubıhlar. Ankara 1998. A A. Ganiç; Çerkesı v Yordanii: osobennosti istoriçeskogo i etnokulturnogo razvitiya. (Ürdün'deki Çerkesler'in Tarihsel ve Etnokültürel Gelişim Özellikleri). Moskova Devlet Üniversitesi. 2007. Mohammad Kheir Haghandoqa: The Circassians. Origin HistoryCustoms Traditions Immigration to Jordan. Amman 1985. А. V. Kuşhabiyev: Oçerki istorii zarubejnoy Çerkesskoy diasporı. (Dış Ülkelerdeki Çerkeş Diasporaları Üzerine Denemeler). Kabardey- Balkar Araştırma Enstitüsü. Nalçik 2007. A V. Kuşhabiyev: Çerkesskaya diaspora v Arabskikh stranakh /XIX- XX w. (Ondokuzuncu ve Yirminci Yüzyılda Arap Ülkelerindeki Çerkeş Diasporası). Kabardey- Balkar Tarih ve Ekonomi Enstitüsü. Nalçik 1997. Şirdiy Marine: Tirkuim csipseu Adighexer. (Türkiye'de Yaşayan Çerkesler). Nalçik 2007. (Adıgece). Vunereko Raye: Tirkuiyem yis Adighexer- Vuerivuater. (Türkiye'de Yaşayan ÇerkeslerSöylenceleri). Adıge Devlet Üniversitesi. Maykop 2004. (Adıgece). C) Federation of European Circassians (Avrupa Çerkesleri Federasyonu) tarafından, 6 Ekim 2008'de Avrupa Birliği Parlamentosu'nda (Bruxelles) düzenlenen "Çerkesler Günü"ne sunulan bildirinin tam metnidir. Bu konferansta Sefer E. Berzeg'den başka John Colarusso (Mc Master Üniversitesi, Kanada), Lars Funch Hansen (Copenhagen Üniversitesi, Danimarka) ve Irma Kreiten (Southampton Üniversitesi,İngiltere) de Kafkasya-Çerkesler konusunda bildiriler sunmuşlardır).
62
KAFKASYA CUMHURİYETLERİ'NDE YAYINLANMIŞ KİTAPLAR ÜZERİNE BİBLİYOGRAFYA (2000- 2007)
Abaza bızşua agrammatika (afonetikey amorfologiey); (Abaza Dilinin Grameri - Fonetik ve Morfoloji). Nata Likhova. Akua (Sohum) 2003.188 s. (Abhazca). Abazinskiy literaturnıy yazık. Oçerki frazeologii i sintaksa; (Abaza Edebi Dili. Frazeoloji ve Sentaks). Sergey U. Paz(ov). Karaçay - Çerkeş Devlet Pedagoji Üniversitesi Yayını. Karaçayevsk 2000. 254 s. (Rusça). Abazinsko - Russko - Latinskiy biologiçeskiy slovar , I.;). (Abazaca - Rusça- Latince Biyoloji Sözlüğü 1. Cilt). Р. I. Lafişev. Çerkesk 2000. 336 s (Rusça). Abjua. İstoriko -etnografiçeskiye oçerki Oçamçirskogo rayona Abkhazii; (Abjua. Abhazya'nın Oçamçıra İlçesi Hakkında Tarihi- Etnolojik Bir Deneme). Omar V. Maan. Abhazya Bilim Akademisi, BBAE Yayını. Sohum 2006. 596 s. (Rusça). Abkhazı; (Abhazlar). Rusya Bilim Akademisi-Abhaz BBAE. "Narodı i kulturı" serisi. Moskova 2007. 548 s. (Rusça). Abkhaziya ; (Abhazya. Kısa Tarihi Deneme). L. G. Khruşkova. Moskova 2003. 34 s. (Rusça). Abkhaz - Adyg Proverbs; (Abhaz - Adıge Atasözleri); Derleyen: Prof. Oleg Shamba. Çeviren: Toiny Rodkina. Sohum 2001. 40 s. (ingilizce). Abkhaziya; (Fotoalbüm). Hazırlayan: Deniş Çaçkhalia. Moskova 2005. (Resimli, Rusça-ingilizce). Abkhaziya, pravovıyo osnovı gosudarstvennosti i suvereniteta; (Abhazya, Devletin ve I gomonllğlnln Hukuksal Temeli). Taraş M Şamba A. Y. Neproşin. (2. Baskı). Moı.kovıı 2004 240 s. (Rusça). 1ИШ
ftî
Abkhaziya v geografiçeskom, etnografiçeskom i ekonomiçeskom otnoşenii; (Coğrafya, Etnografi ve Ekonomi İlişkileriyle Abhazya). Simon Basariya. Abhazya Cumhuriyeti Eğitim Bakanlığı Yayını. Sohum 2003. 178s. (Rusça). Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Hükümetindeki(l9l7-I8) Abhazya temsilcisi S. Basarba'nın (1884-1941), Sovyet döneminde 1923 yılında yayımlanmış olan bir eserinin yeni baskısıdır. Abkhaziya v epokhu rannego srednevekovya; Georgiy Amıçba. Abhazya Devlet Üniversitesi BBAE Yayını. 236 s. (Rusça). Abhazya'nın Vl-X. yüzyıllardaki sosyo-ekonomik durumu hakkındadır. Abkhaziya v tısyaçeletii do naşey eri ; (Bin Yılından Çağımıza Abhazya). G.K. Şamba. Sohum 2000. (Rusça). Abkhazo- adıgskiye etimologii; (Abhaz-Adıge Dillerinin Etimolojisi). R.K. Gubliya. Abhazya Devlet Üniversitesi Yayını. Sohum 2004. (Rusça). Abkhazskiy istoriçeskiy roman: istoria. Tipologia. Poetika; (Tarih, Tipoloji ve Şiirsellik Açısından Abhaz Tarihi Romanı). V. A. Biguaa. Moskova 2003. (Rusça) Abkhazskiye skazaniya ; (Abhaz Destanları). Sohum 2000. (Abhazca). Abkhazskiy arkhiv, XX vek. Vıp. I; (Abhaz Arşivi, XX. Yüzyıl, I.) Hazırlayanlar : S. Z. Lakoba.Y.D. Ançabadze. Moskova 2003. (Rusça) Abkhazskiye arkhaiçeskiye skazaniya o Sosrıkua i Abrıskile; (Sosruko ve Abrskil'le İlgili Eski Abhaz Destanları). Zurab O. Capua. Abhazya Bilim Akademisi BBAE Yayını. Sohum 2003. 376 s. (Rusça). Aborigenı Kavkazskogo priçernomorya; (Kafkasya'nın Karadeniz Kıyısının Yerli Halkı). Tamara V. Polovinkina. Nalçik "El-Fa". 2004. 86 s. (Rusça). Abregxer; (Abregler). Kalambıy. (Adıge Öyküleri). Nalçik 2003.116 s. (Adıgece). Abreki na Kavkaze: Sotsiokulturnıy aspekt yavleniya; (Kafkasya'da Abrekler: Sosyokültürel Bir Fenomen). Y. M. Botyakov. Sankt Peterburg 2004. (Rusça). 64
Adatı Kavkazskikh gortsev; (Kafkasya Dağlıları'nın Gelenekleri). Fedor. i. Leontoviç. (2 Cilt): KLİO Serisi, Etnografya Dizisi: 8. "El-Fa" Nalçik 2002. 344+318 s. (Rusça). Yazarın 1882 yılında yayınlanmış olan eserinin yeni baskısıdır. Adıgi, borba izgnaniye; (Adıgeler, Savaş ve Sürgün); Kasbolat F. Dzamıkh(ov). Belgeler Derlemesi. Nalçik 2005. 110 s. (Rusça). Adıgi. istoriya, kultura, mentalnost; (Adıgeler, Tarih, Kültür, Mantalite). V. Kh. Pşemurzov. Nalçik 2003. 116 s. (Rusça). Adiqhabze frazeologyzmexem ya psatlatle; (Adıgece Frazeoloji Sözlüğü). Berbeç B. Ç.- Bişo B. Ç. - Utıj В. K. "Elbrus". Nalçik 2001. 236 s. (Adıgece). Adighabzem qixiha Herip psatlexer (Slovar Arabizmov KabardinoÇerkesskogo yazıka); (Adıge Diline Girmiş Arapça Sözcükler). L.İ.Pşıhaş'e- H.T.T'ımıj. (400 kadar kelime). Nalçik 2006. 72 s. (Adıgece). Adighabzem yipceritlxemre yiqhefyedaçvere; (Adıge Dilinin Sorumlulukları ve Kullanımı Üzerine). Tharkokho Yunus. AC BBAE Yayını. Maykop 2002. 240 s. (Adıgece). Adighabzem yicefxer: (Adıge Dilinin Gizleri). Bleğoj Zulkarin. Adıge Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı ve Adıge Devlet Üniversitesi Yayını. Maykop 2005. 200 s. (Adıgece) Adiqhabzem yi txide; (Adıge Dilinin Tarihi). Vurıs Şakhim. Nalçik "Elbrus". 2000. 358 s. (Adıgece). Adighe qhueguixer- Oçerkxer; (Adıge Yolları-Deneme Yazıları). Kuyeko Asfar. Adıge Cumhuriyeti Basımevi. Maykop 2001. 324 s. (Adıgece). Adighe psatlejxer; (Adıge Atasözleri). Derleyen: KardenğuçZıramuk, Nalçik "Elbrus". 2004. 152 s. (Adıgece). Adıge khabze i sud v Kabarde vo vtoroy pol. 18-19 v; (Onsekizinci ve Ondokuzuncu Yüzyılda Kabardey Bölgesindeki Adıge Gelenekleri Üzerine). Kh. M. Duman(ov)- Y.M. Ketov. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2000. 130 s. (Rusça) Adighe Respublikom yltxakvuoxer; (Adıge Cumhuriyeti'nin Yazar ları). Şhelakho Abu. (Biyogrnlik sözlük). "Adıgeya". Maykop 2004. 156 s. (Adıgece).
(»5
Adighe taurixhxer, I; (Adıge Söylenceleri, 1). Derleyen: Thamoko (Bray) Jene. Redaktör: Nalo Zaur. К - ВС BBAE Yayını. Nalçik 2005. 834 s. (Adıgece). Adighexemre axem ya xabzexemre; (Adıgeler ve Onların Gelenekleri); Şerces Aliy - Hakun Muhammed. Dünya Çerkeş Birliğinin kararıyla yayınlanmıştır. Maykop 2000. 352 s. (Adıgece). Adighexem ya dauedapcsexer (Etnografiye termynxem ya psatlatle); (Adıgece Etnografi Terimleri Sözlüğü). Dümen Hasan. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2006. 212 s. (Adıgece). Adighe (Cserges) uinetsvexer, tsvexer, tlepq damiqhexer; (Adıge Soyadları, Adları ve Soy Damgaları). Pşıbıy Yınal. "Elbrus". Nalçik 2003. 224 s. (Adıgece). Adighe çveletsvikvu vuerivuat; (Adıge Çocukları için Söylenceler). Vunerıko Raye. (Adıge Cumhuriyeti Eğitim Bakanlığı'nca yayınlanan 2530'ar sayfalık 7 broşür ve bir CD'den oluşmaktadır). Maykop 2005. (Adıgece). Adighe tlepq pcsinatlexer- Narodnaya instrumentalnaya muzıka Adıgov (Çerkesov); (Adıge - Çerkeş Halk Şarkıları). Derleyenler: Z. P. Kardanguşev - А. V. Guçeva. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2004. 344 s.(Rusça). Adıgskaya (Çerkesskaya) entsiklopediya; (Adıge - Çerkeş Ansiklop e d i s i ^ . Kh. Akbaşev Fonu ve DÇB yayını. Moskova 2006. 1248 s. (Rusça). Adiqhe taurixhxer, I, Novella taurixhxer; (Adıge öyküleri). Thamoko (Bray) Jeneş. K-BC BBAE, K-B Hükümeti ve K-B Bilim Merkezi Yayını. Nalçik 2005. 334 s. (Adıgece). Adighe vuerivuatexer, II. Pcsisexer; (Adıge Söylenceleri, II. Masallar). AC BBAE Yayını. Maykop 2003. 754 s. (Adıgece). Adighe vuervuatexer (Veçvib xeqheguixem aris Adigheme axetl Nart qebarxem, pcsinatlexem, guicsivezhxem acsicsxer); (Yabancı Ülkelerde Yaşayan Adıgeler Arasından Derlenmiş Nart Efsaneleri, Şarkılar ve Atasözleri). Kube Şaban. AC BBAE Yayını. Maykop 2004. 284 s. (Adıgece). Adighe xabz ;(Adıge Gelenekleri). Kuyeko Nalbiy.Maykop 2007. Okullar için hazırlanmış 4 Ciltlik ders kitabıdır.(Adıgece) 66
Adighexer; (Çerkes-Adıgeler); Tarihi roman. Meşbaş'e Yishak. Adıge Cumhuriyeti Basımevi. Maykop 2005. 750 s. (Adıgece). Adıgeyskaya grammatika; (Adıgey "Dili" Grameri). U. S. Zekokh. AC BBAE Yayını. Maykop 2002. 512 s. (Rusça). Adıgeyskiy toponimiçeskiy slovar; (Adıgey Toponomi Sözlüğü). K. Kh. Meretuko (v). AC BBAE Yayını. Maykop 2004. 440 s. (AdıgeceRusça). Adıgeyskiye familiy i imena - Adighe tlequatsvexemre tsvexemre; (Adıgey'deki Aile ve Kişi Adları). Z. U. Bleğoj- Y. A. Tharkuakho. Adıge Devlet Üniversitesi Dil Merkezi Yayını. Maykop 2002. 204 s. (AdıgeceRusça). Adigheme yazedeguicsivaçv; (Adıgeler'in Konuşma-llişki KurmaYöntemi). Tharkuakho Yunus. AC BBAE Yayını. Maykop 2005.196 s. (Adıgece). Adıgi (Çerkesı) na rossiyskoy voyennoy slujbe. Voyevodı i ofitserı; (Biografiçeskiy spravoçnik); (Rusya Askeri Hizmetinde Adıgeler). А. V. Kazakov. "El - Fa". Nalçik 2006. 406 s. (Rusça). XX. Yüzyıl başlarına kadar Rusya'da askeri görevlerde bulunan Çerkeş savaşçı ve subayların biyografilerini içermektedir. Adıgi. Obıçay, traditsii (Adighe xabze); (Adıgeler'in Gelenekleri). Sarabiy Mefedz(ev). "El-Fa". Nalçik 2000. 360 s. (Rusça). Adıgi i narodı Priçernomorya; (Adıgeler ve Karadeniz Kıyısı Halkları). A. A. Maksidov. Nalçik 2003. 118 s. (Rusça). Adıgi v politike Rossii na Kavkaze (1550-ye naçalo 1770-kh gg.); (1550-1770 Yıllarında Rusya'nın Kafkasya Politikasında Adıgeler). K. F. Dzamikh(ov). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2001. 410 s. (Rusça). Adıgskaya garmonika v kontekste etniçeskoy muzıkalnoy kulturı; (Çerkeş Mızıkasının Etnik Müzik Kültüründeki Yeri). Maykop 2004. 270 s. (Rusça). Adıgskaya grammatlka;(Adıge Dili Grameri). U. S. Zekhokh AC HBAE Yayını. Maykop 2002 'İ12s (Rusça). ft7
•
Adıgskaya i karaçayevo- balkarskaya zarubejnaya diaspora; istoriya i kultura; (Adıge ve Karaçay-Balkar Diasporası; Tarihi ve Kültürü). KBC BBAE ve K-B BM yayını. Nalçik 2000. 272 s. (Rusça). Adıgskiy epos "Nartxer"- sokrovişnitsa mirovoy kulturı; (Adıge "Nartlar" Efsanesi- Dünya Kültürünün Hazinesi). AC BBAE Yayını. Maykop 2003. 480 s. (Rusça). Adıgskiye pesni vremen Kavkazskoy voynı- Kavvkaz zauem yi zemanım qyeja Adighe ueredxer; (Kafkas-Rus Savaşları Döneminin Adıge Şarkıları). Adem M. Gut(ov) - V. Kh. Kajar(ov)- N.G. Şeriyeva. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2005. 438 s. (Adıgece ve Rusça). Adıgskiye pisateli - prosvetiteli 19-naçala 20 w . ; (19. Yüzyıl Başı ve 20. Yüzyılda Adıge Yazarları- Aydınlanmacıları). R. Kh. Khaşkhoj(eva) KBC BBAE Yayını. Nalçik 2003. 172 s. (Rusça). Adıgskaya publitsistika kontsa XIX-naçala XX v. ; (19. Yüzyıl Başı ve 20. Yüzyılda Adıge Sosyo-Politik Edebiyatı). R. Kh. Khaşkhoj(eva). Nalçik 2005. 358 s. (Rusça). Adıgskoye narodnoye iskustvo slova; (Adıge Halk Sanatlarıyla ilişkili Sözcükler). Ş. Kh. Khut. AC BBAE Yayını. Maykop 2003. 536 s. (Rusça). Administrativno- territorialnıye preobrazovaniya v Kabardino Balkarii; istoriya i sovremennost; (Kabardey - Balkarya'nın Yönetimsel Bölümlerinin Oluşumu. Tarihte ve Bugün). "El-Fa" Nalçik 2000. 730 s. (Rusça). Afkharatı Khasana; (Destan-Poem). Aleksandr Kubalov. Vladikavkaz 2000. 188 s. (Osetçe). Agazet "Apsm" (1919-1921 şş.); (Apsnı - Abhazya Gazetesi, 19191921. Derleme, önsöz ve açıklayıcı notlar): Vasili Ş. Avidzba. Redaktör: Y.V.Ajiba. Akua (Sohum) 2006. 612 büyük sayfa (Abhazca). Agrarnıye otnoşeniya u narodov Severnogo Kavkaza v Rossiyskoy politike XVIII - naçale XX veka; (Rusya'nın Onsekizinci Yüzyıldan Yirminci Yüzyıl Başına Kadarki Politikasında Kuzey Kafkasya Halklarının Toprak ilişkileri).Arşiv Materyalleri. 2 cilt. KLİO Serisi, Tarih Dizisi: 13. Nalçik 200. 468 + 696 s. (Rusça). 68
Ajuabijkua: (Ses). Alıksa Gogua. Ünlü Abhaz yazarının 5 ciltlik "Seçme Eserleri" dizisinin ilk kitabıdır (Hikâyeleri). "Alaşara". Akua (Sohum). 2006. (Abhazca). Ajeyeynraalakuey ahzırturakuey; (Manzumeler ve Çastuşka'lar). Dırmıt Guliya. Abhazya Bilim Akademisi, BBAE Yayını. Akua (Sohum) 2004. 96 s. (Abhazca). Alanika - kulturnaya traditsiya (istoriko - kulturnoye issledovaniye); (Alanika - Kültürel Gelenekler). A. K. Khaçırtı. "iriston". Vladikavkaz 2002. (Rusça). Alantı nana (Piyesata, Rudzırtta, Oçerkta); (Piyesler, öyküler ve Denemeler). Temıratı Devid. Dzaudzıkav (Vladikavkaz) 2004. 334 s. (Osetçe). Ali Şogentsukov v dokumentakh i fotografiyakh; (Belgeler ve Fotoğraflarla, Adıge Şair Ali Şogentsuk). M. K. Şakova. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2002. 291 s. (Rusça). Aliy Şogentsukov (Saylamala Kitabı); Ali Şogentsuk; (Şiirlerini Balkar diline çeviren: Magomet Moka). "Elbrus" Nalçik 2000. 176 s. (Balkarca). Amtsakhara aamta; (Ateş Zamanı) B.B. Apkhazov. Sohum 2002. (Abhazca). Antiçnıye istoçniki o Severnom Kavkaze; (Kuzey Kafkasya Hakkındaki Eski Kaynaklar). Çeşitli antik yazarlardan seçmeler. Hazırlayan V. M. Atalık(ov). "Kavkazskiy literaturno - istoriçeskiy Olimp" (KLİO) Serisi, Tarih Dizisi: 12. "El-Fa" Yayınları. Nalçik 2004. 394 s. (Rusça). Antroponimiya Abkhazov; Şalva D. inal-ipa. Guripp "Adıgeya". Maykop 2002. 384 s. (Rusça). Apsnı atoponimika; (Abhazya'nın Toponimi). V.E. Kvarçia. Sohum 2002. (Abhazca). Apsnı - Abkhaziya (putevoditel); (Abhazya Rehberi). Nataliya Milovanova, Sohum 2005. 130 s. (Renkli resimli - Rusça) Apsnıka yıaayştız yıpstınkhatu şukukua; (Yirminci Yüzyılın 70-80'li Yıllarında Ömer Beyguaa'dan Abhazya'ya Mektuplar). Omar Biguaa. (Hazırlayan: igor R. Maruklıba Maıkholiya). Abhazya Bilim Akademisi, ВВАГ Yayını. Sohum 2006. 150 в (Abhazca) fı'J
Apsuaa phuamtakua; (Abhaz Öyküleri), Zurab Capua-Ruslan Gablia. Akua 2000. 234 s. (Abhazca) Apsua - Atırkua Eytsuajuaga; (Abhazca - Türkçe Konuşma Kitabı). Raysa Amç-pha. Abhazya Devlet Üniversitesi Yayını. Sohum 2002. 90 s. (Abhazca - Türkçe). Apsua - Avurıs juar / Abkhazsko - Ruskiy Slovar; (Abhazca Rusça Sözlük). Hazırlayan: Prof. V.A.Kaslandiya. Redaktör: B.G.Conua. Sohum 2005. (2 cilt, 713 + 695 s.) Apsuabızşua afrazeologiate juar;(Abhaz Dilinin Frazeoloji Sözlüğü). Vladimir A.Kaslanzia. "Alaşara". Sohum(Akua) I999.450 s. (AbhazcaRusça). Apsua bızşua artzaga şuku; (Abhaz Dili Ders Kitabı) A.Ş Ajıpha - N.K Aşu-pha. Akua (Sohum) 2003. 224 s. (Abhazca). Apsua folklor; (Abhaz Folkloru). Hazırlayan: Ş. H. Salakaya. Abhazya Bilim Akademisi, BBAE Yayını. Sohum 2003. 288 s. (Abhazca-Rusça). Apsua kazara - Abkhazskoye iskustvo; (XX. Yüzyıl Abhazya Sanatı). Sohum- St.Petersburg 2004. 135 s. (Renkli-resimli, AbhazcaRusça). Apsua laukkua, IV; (Abhaz Masalları, IV. Cilt). "Abhaz Halk Şiiri" konulu 12 ciltlik eserin 4. cildidir. Akua (Sohum) 2005. 468 s. (Abhazca). Apsua literaturatu bızşua agrammatika; (Afonetika, afonologia); (Abhaz Edebi Dilinin Grameri Fanetik ve Fonoloji). Ş. K. Arstaa - L. P. Çkadua. Akua (Sohum) 2002. 414 s. (Abhazca). Apsua literaturatu bızşva agrammatika; (Abhaz Edebi Dili Grameri). Ş.K. Arstaa - L.P. Çkadua. Akua (Sohum) 2002 (Abhazca). Apsuara aşatakua; (Abhaz Gelenekleri) Nikola Khaşıg. "Alaşara". Akua (s.) 2002. 664 s. (Abhazca). Apsuara. Sreda formirovaniya dukhovniye i nravstvennıye osnovı; (Abhaz Gelenekleri, Fikri Gelişimi ve Ahlaki Temelleri). Arvelod E. Kuprava. Abhazya Devlet Üniversitesi Tarih Arkeoloji ve Etnoloji Kürsüsü Yayını. Sohum 2000. 60 s. (Rusça). 70
Apsuaa rantropologia aztzaarakua; (Abhazların Antropoloji Sorunları). Petr Kutsnia. Abhazya Bilim Akademisi BBAE Yayını. Akua (Sohum) 2000. 106 s. (Abhazca). Apsuaa retnologia; (Abhaz Etnolojisi). Y. G. Argun. Abhazya Devlet Üniversitesi Yayını. Akua 2003. 274 s. (Rusça). Araboyazıçnıye dokumentı epokhi Şamilya ; (Şamil 'in Çağıyla İlgili Arap Dilinde Belgeler). Derleyen: R.Ş. Şerafuddin(ov). Moskova 2001. (Rusça). Arkhivniye materialı o Kavkazskoy voyne i vıselenıye Çerkesov v Turtsiyu; -Çast: 2; (1848-1874); (Kafkas-Rus Savaşları ve Çerkesler'in Türkiye'ye "Göçü" İle ilgili Arşiv Belgeleri). 2. Cilt Tugan Kh. Kumıkh(ov). "El-Fa". Nalçik 2003. 412 s. (Rusça). Armiya Rossii v Kavkazskoy voyne (XVIII-XIX vv.); (Onsekizinci ve Ondokuzuncu Yüzyıllarda "Kafkasya Savaşı"nda Rus Ordusu). V.V.Lapin. Rusya Bilim Akademisi, St. Peterburg Tarih Enstitüsü yayını. St. Peterburg 2008. 296 s. (Rusça). Arvı duar (iron mifologi ama tsarduacı dzırduat); (Oset Yaşamı ve Efsaneleri Sözlüğü). Tsgoytı Khazbi. Dzaudzıkau (Vladikavkaz) 2005. Renkli resimli 232 s. (Osetçe) Askerbi Şortanov: Oçerki. Stati. Dokladı. Pisma; (Askerbi Şortan'ın Denemeleri, Makaleleri, Bildirileri, Mektupları). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2000. 362 s. (Rusça). Asker Gadagatl; Raziyet Yemtıl. AC BBAE Yayını. Maykop 2002. 168 s. (Rusça - Adıgece). Doğumunun 80. Yılı vesilesiyle Adıge kültür adamı şair ve yazar Asker Hadaqhatlve hakkında yayınlanmıştır. Asport terminkua rjuar; (Spor Terimleri Sözlüğü). A. Ts. Khetsia. Abhazya Bilim Akademisi BBAE Yayını. Sohum 2002.290 s. (Abhazca Rusça, Rusça - Abhazca) Aşarabjı; (Zvuk rassvota Şafağın Sesi). Kutsnia Gunda. Akua (Sohum) 2004. 186 s. (Abhıı/ı a).
/1
Atınkha (Naslediye); (Miras). II.Kitap Muşni Lavrent-ipa Akhaşba. Abhazya Bilim Akademisi BBAE Yayını. Sohum 2005. 342 s. (Abhazca). Atlas etnopolitiçeskoy istorii Kavkaza (1774-2004); (Kafkasya'nın Etnopolitik Tarih Atlası, 1774 - 2004). Artur Tsutsiyev. "Kafkasya Demokrasi Enstitüsü" fonu. Izdatelstvo "Evropa". Moskova 2006. 128 s. (Rusça). Atlas sotsialno- politiçeskikh problem , ugroz i riskov Yuga Rossii; ("Güney Rusya"daki Sosyopolitik Sorunlar, Tehlikeler ve Riskler) Redaktör: G.G.Matişova. Rostov-Don 2006. (Rusça). Ausumtakua. Apsnı atavrıkhi aetnografiyey; (Abhazya'nın Tarihi ve Etnografyası). Gerg Amçba. Akua (Sohum) 2004. 640 s. (Abhazca). Avrıs - Apsua - Atırukua Eytsuajuaga; (Rusça - Abhazca - Türkçe Sözlük). Sohum 2002. (Abhazca). Aydemirqan (Adighe tlvixhuij epos); (Adıge Yiğitlik Destanı: Aydemirkan). Hazırlayan: Kardenğuş Zıramuk. Nalçik "Elbrus". 2002. 270 s. (Adıgece). Azamatı tauragta; (Azamat'ın Masalı). Kaytuktı Azamat. Dzaudzıkau (Vladikavkaz) 2004. 360 s. (Osetçe) Bagadur Malaçikhanov; A. M. Murtazaliyev. Obşestvennaya biblioteka "Dagenergo". Mahaçkala 2004. 248 s. (Rusça). 1917-20'li yıllarda bağımsız Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti hükümetlerinde görevler almış kişilerden Bahadur Malaçihan'ın yaşamı ve eserleriyle ilgilidir. Bagrat III i Abkhazskoye tsarstvo; (III. Bagrat ve Abhaz Krallığı). Aleksey Papaskir. Abhazya Devlet Üniversitesi Yayını. Sohum 2004, 76 s. (Rusça) Begexh; (Örümcek ağı): (Roman). Paneşu Sefer. Maykop 2005. 392 s. (Adıgece) 1917-1920-ci Yıllarda Şimali Gafgaz Dağlılarının Azadlıg Uğrunda Mubarizesi; (1917-1920 Yıllarında Kuzey Kafkasya Dağlıları'nın Özgürlük Uğrunda Mücadelesi). Altay Köyuşov. Baku Devlet Üniversitesi Tarih Fakültesi, Türk ve Kafkas Halkları Kürsüsü Yayını. Baku 2000. 350 s. (Azerice). 72
74
Balkariya: Bol i gordost. Kniga o mudrom kuznetse Kazıme Meçiyeve; (Balkarya: Acı ve Gurur, Bilge Demirci Kazım Meçiyev Kitabı). M. A. Kotlyarova - V. N. Kotlyarov. Nalçik 2003. (Rusça). B.A.Kaloyev i problemi sovremennogo kavkazovedeniya (Sbornik nauçnıkh trudov); (Boris Aleksandroviç Kaloyev ve Kafkasoloji'nin Güncel Sorunları). Kuzey Osetya BBAE Yayını. (Bilimsel Araştırmalar Derlemesi). Vladikavkaz 2006. 340 s.(Rusça) Kafkasya ile ilgili çeşitli konularda 24 bilimsel makaleyi içermektedir. Balkariya: Stranitsi proşlogo, I; (Geçmişin Sayfalarından Balkarya, I). Nalçik 2005. (Rusça). Balkariya v X V - naçale XIX vv; (Onbeşinci Yüzyıldan Ondokuzuncu Yüzyıla Kadar Balkarya). V. M. Batçayev. Kafkasya Arkeoloji Enstitüsü Yayını. Moskova 2006. 240 s. (Rusça). Balkartsı: vıseleniye na spetsposelenii, reabilitatsiya, 1944-2001; dokumentı, materialı, kommentarii; (Balkarların Sürgünü ve Rehabilitasyonu, 1944 - 2001. Belgeler, Materyaller, Açıklamalar). Hazırlayan: Kh. M. A. Sabançiyev. Nalçik 2001. (Rusça). Beliy i krasnıy terror na Severnom Kavkaze v 1917 - 1918 gg.; (1917 - 1978 Yıllarında Kuzey Kafkasya'da Beyaz ve Kızıl Terör). V. D. Dzidzoyev. "Alaniya". Vladikavkaz 2000. (Rusça). Bili soslanı naveçno. Deportatsiya i reabilitatsiya balkarskogo naroda; (... Balkar Halkının Sürgünü ve Rehabilitasyonu). Kh. - M. A. Sabançiyev. Nalçik 2004. (Rusça). Bit alanami: inteilektualı i politika na Severnom Kavkaze v XX veke; (Alan Olmak. XX. Yüzyılda Kuzey Kafkasya'da Aydınlar ve Politika). Viktor Şnirelman. Rusya Bilim Akademisi, Etnoloji ve ve Antropoloji Enstitüsü. Moskova 2006. 692 s. (Rusça). B. Kh. Khaşkhojeva: Izbrannıye stati; Nalçik 2004. 166 s. (Rusça). (Edebiyat Tarihçisi Khaşkhoj Raysa'nın Seçme Yazıları). Bolşaya igra na Kavka/o: istoriya i sovremennost; (Kafkasya'da Büyük Oyun: Tarih ve Güncel Durum). V. V. Degoyev. Moskova 2001 (Rusça).
Bolşoy Ipatovskiy kurgan na Stavropolye; (Stavropol'daki Büyük Belinskiy-A.A.Kalmıkov. "Nauka". Moskova 2007. 230 s. (Rusça). Bronzoliteynoye iskusstvo iz kurganov Adıgey; (Adıgey Kurganlarındaki Bronz Dökümü Sanatı). A. R. Kantaroviç- V.R.Erlik. Devlet Doğu Müzesi-Adıgey Cumhuriyeti Milli Müzesi-Moskova Devlet Üniversitesi Yayını. Moskova 2006. 232 s. (Renkli resimli, Rusça). Bzıbskiy dialekt Abkhazskogo yazıka; (Abhaz Dilinin Bzıb Lehçesi). Khukhut S. Bgajba. ABK BBAE yayını. Sohum 2006. 450 s. (Rusça).
Ipatov Kurganı). S.N. Korenovskiy-A.B.
Cihad i problemi sovremennogo mira; Zelimkhan Yandarbi. "Asiman", Gabala 2000. 192 s. (Rusça). Kafkas Yurtseveri ve Çeçen Cumhuriyeti 2. Cumhurbaşkanı Z. Yandarbi(yev)in "Çeçen Cihadı ve Çağdaş Dünyanın Sorunları" (İstanbul 2001) adıyla Türkçeye de çevrilen eseridir. Ças ispıtanii. Deportatsiya, reabilitatsiya i vozrojdeniye Balkarskogo naroda; (Sınav Zamanı. Balkar Halkının Sürgünü, Rehabilitasyonu ve Yeniden Doğuşu). Belgeler ve Materyaller. Nalçik 2001. (Rusça). Çeçenskaya istoriya: politika, ekonomika, kultura vtoroy polovinı XIX v; (Ondokuzuncu Yüzyılın İkinci Yarısında Politik, Ekonomik ve Kültürel Açıdan Çeçen Tarihi). Z. Kh. ibragimova. "Evraziya". Moskova 2002. (Rusça). Çeçenskaya Respublika i Çeçentsı, istoriya i sovremennost; (Çeçen Cumhuriyeti, Tarihi ve Güncel Durumu). Rusya Bilim Akademisi Etnoloji ve Antropoloji Enstitüsü ve Coharkala (Grozni) Bilim Araştırma Enstitüsü yayını. Moskova "Nauka" 2006. 575 s. (Rusça). Moskova'da 19-20 Nisan 2005'te yapılan "Tüm Rusya Bilimsel Konferansına sunulan Çeçenler ve Çeçenya ile ilgili 78 adet (güdümlü ve Rusya yanlısı) bildirinin metinleridir. Çeçenskaya Respublika. Ekonomiçeskiy potantsial i strategiçeskoye razvitiye; (Çeçen Cumhuriyeti: Ekonomik Potansiyeli ve Stratejik Evrimi). Svetlana Lipina. Moskova 2007. 3I7 s. (Rusça). Çeçenskiye sobıtiya i Dagestan: posledstviya i istoriçeskiye uroki; (Çeçen Olayları ve Dağıstan: Sonuçları ve Verdiği Tarihsel Dersler). D. A. Efendiyeva. Mahaçkala 2002. (Rusça). 74
Çeçenskomu narodu nyet perevodu; (Çeçenler Hakkında). M. M. Saydullayev. "İPP Kovian". Moskova 2002. 223 s. Resimli. (Rusça). Çeçnya glazami çeçentsa; (Çeçen Gözüyle Çeçenya). Umalat Umalatov). "Edinstvo". Moskova 2001. 256 s. (Rusça). Çeçnya i inguşetiya: territoria, granitsı, upravleniye; (Çeçenya ve inguşya: Arazi, Sınırlar, Yönetim), i. B. Didigova. Moskova 2003. Çeçnya i Lermontov (O Lermonstovskikh geroyakh - çeçentsakh); (Çeçenya ve Lermontov - Lermontov'un Çeçen Kahramanları Hakkında). Azim Yusupov-Asluddin Yusupov. Elista 2004. 230 s. (Rusça). Çeçnya na rubejye vekov: Sostoyaniye i perspektivı. Material nauçno- praktiçeskoy konferentsii; (Yüzyıllar Boyunca Çeçenya: Mevcut Durum ve Perspektifler. Bilimsel-Pratik Konferans Materyalleri). Grozni (Coharkala) 2004. Çeçnya: ot konflikta к stabilnosti; (Çeçenya; istikrara Doğru Anlaşmazlıklar). İEA. Moskova 2001. (Rusça). Çeçnya posle Kavkazskoy voynı (I863-I875); (Kafkas - R u s Savaşları Sonrasında I863/I875 Yılları Arasında Çeçenya). Arşiv Belgeleri. Z.Kh. ibragimova. Moskova 2000.124 s. (Rusça). Çerez Bosfor к Abazinam potomkam makhacirov; (Muhacir Abhazalar Hakkında). Etnografik Bir Gezinin Materyalleri. Mikhail S. Tkhaytsukhov. Çerkessk - Karaçayevsk 2005. 164 s. (Rusça). Anadolu'daki Abhaz(Abaza) göçmenleri hakkındadır. Çverecse Tembot; (Xecipiçviqhe txiqhexer zideti txitlytvu.). (Adıge Yazar Ç'eraşe Tembot'un Seçilmiş Eserleri), 2 Cilt. Maykop 2002. (430+455 s.) (Adıgece) Çerkesı i drugiye narodı Severo-Zapadnogo Kavkaza v period pravleniya imperatritsı Yekaterinı II (1787-1791 gg.), Tom:IV; (imparatoriçe II. Yekaterina'nın Yönetimi Döneminde Çerkesler ve Diğer Kuzeybatı Kafkasya Halkları). R.U. Tugan(ov). "El-Fa" Nalçik 2004. 438 s. (Rusça). ilk cildi 1996'da yayımlanan Bölgeler Derlemesi'nin IV. cildidir Çerkesı v Izraile; (İsrail'deki Çerkesler); Nalçik 2000. (Rusça)
75
Çerkesı v Yordanii osobennosti istoriçeskogo i etnokulturnogo razvitiya; (Ürdündeki Çerkesler'in Tarihsel ve Etnokültürel Gelişimi). A.A.Ganiç. Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Araştırmaları Enstitüsü. Moskova 2007. 186 s. (Rusça) Çerkesskiy faktör v Osmanskoy Turtsii (vtoraya polovina XIX pervaya çetvert XX v.). (Ondokuzuncu Yüzyılın İkinci Yarısı ve Yirminci Yüzyılın ilk Çeyreğinde Osmanlı Türkiyesi'nde Çerkeş Faktörü). Arşen G.Avakyan. Erivan 2001. (Rusça) Çerkessiyazul imam, şayikh Muhammed- Amin; (Çerkesya imamı Şeyh Muhammed Emin); Maşidat Gayirbekova, İzd. "Yupiter". Mahaçkale 2003. 678 s. (Avarca). İmam Şamil'in Çerkesyadaki Naibi Muhammed Emin Hakkında yazılmış manzum bir eserdir. Çerkesskiye miri Khagura; (Hağur -Ahmet Midhat Efendi'nin Çerkeş Dünyası). Tıjın A. Çurey. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2003. 32 s. (Rusça) Çerkesskoye naezdniçestvo- "Zyekvue"; İz istorii voyennogo bıta Çerkesov v XVIII- pervoy polovine XIX veka; (Çerkeş Biniciliği-"Zyekvue", XVIII. Yüzyıldan XIX. Yüzyılın ikinci Yarısına Kadar Çerkesler'in Savaş Yaşamı). Nalçik "El-Fa" (ikinci Baskı) 2004. 304 s. (Rusça). Çigheye pçvac; (Meşe Yaprakları): Kuyeko Asfar. (Hikâyeler). Adıge Cumhuriyeti Basımevi. Maykop 2003. 194 s. (Adıgece). Dagestan- 2002 g. Sotsiaino-ekonomiçeskiy polojeniye Respubliki Dagestan ; (2002 Yılında Dağıstan Cumhuriyeti'nin Sosyoekonomik Durumu). 2 Cilt. Dağıstan Cumhuriyeti istatistik Komitesi yayını. Mahaçkala 2003. 358+464 s. (Rusça). Darginskaya tragediya, 1845 god; (Dargo Trajedisi, 1845 Yılı). "XIX. Yüzyılda Kafkas (-Rus) Savaşlarına Katılan Kişilerin Anıları" Dizisi. "Zvezda" Dergisi Yayınları. Sankt Peterburg 2001. 614 s. (Rusça). Rusya Çarlığı ordularının 1845 yılında Şamil'in hükümet merkezi olan Dargo'ya yönelik olarak düzenlediği ve kendi bozgunlarıyla sonuçlanan "trajik" saldırılarının Rus gözüyle yapılan anlatımlarını içermektedir. Dallag Yır; (Aşağı Yır). Dzasokhtı Muzafer. Dzaudzıkau (Vladikavkaz) 2007. 486 s.(Osetçe). 76
Demografiçeskiye protsessı v sovremennom Dagestane; (Günümüzde Dağıstan'daki Demografik Süreçler). Vera F. Aliyeva. Rusya Bilim Akademisi, Dağıstan Bilim Merkezi. "Nauka". Moskova 2007. 326 s. (Rusça). Diasporı v Rossiyskoy Federatsii: formirovaniye i upravleniye. Severo Kavkazskiy region ; (Rusya Federasyonu'nda Diasporalar: Oluşumları ve Yönetimleri. Kuzey Kafkasya Bölgesi). M.A. Astvatsaturova. Rostov-Don ve Pyatigorsk 2002. (Rusça). Diasporı Stavropolskogo kraya v sovremennıkh etnopolitiçeskikh protsessakh; (Günümüzdeki Etnopolitik Süreçlerde Stavropol Bölgesindeki Diasporalar). M.A. Astvatsaturova-V.Y. Savelyev. Rostov-Don ve Pyatigorsk 2000. (Rusça). Dokumentı ob otnoşeniyakh Gruzii s Severnom Kavkazom v 19181921 godakh; (1918-1921 Yıllarında Gürcüstan'ın Kuzey Kafkasya ile ilişkileri Konusunda Belgeler). Tbilisi (Tiflis). 2002. (Rusça). Dorogi moyey sudbı... (Kaderimin Yolları). Nukh A. Berzeg(ov). Maykop 2000. 176 s. (Rusça). 1960- 1983 yılları arasında Adıgey Özerk Bölgesi Komünist Parti 1.Sekreteri olarak görev yapmış olan yazarın belgesel anılarıdır. Drevniye obşestvenno- politiçeskiye institutı narodov Severnogo Kavkaza; (Kuzey Kafkasya Halklarının Eski Politik- Toplumsal Kurumları). Musa A. Yandiyev. Moskova 2007. 464 s. (Rusça). Dukhovnaya vselennaya Adıgov; (Adıgelerin Manevi Alemi). M. M. Hatsukova. Nalçik 2004. 440 s. (Rusça). Dzeci fırt dzeg; (Dzeg Oğlu Dzeg). (Masal). Britiatı Sozırıko. Dzaudzıkau (Vladikavkaz) 2002. Renkli resimli, 96 s. (Osetçe). XX vek: epokha i çelovek; (XX. Yüzyıl: Çağ ve insan). K. G. Şazzo. Seçilmiş Yazıları. AC BBAE Yayını. Maykop 2006. 804 s. (Rusça). 2000 let na istoriçeskoy rodine (Rasseleniye Abazin i Adıgov na Severo - Zapadnom Kavkaze v drevnosti i srednevekove po dannım istoriko etnografiçeskikh kart); (Tarihi Vatanda 2000 Yıl -Adıgeler ve Abazalar'ın Kuzeybatı Kafkasya'da I ski Çağlardan Beri Yaşadığını Gösteren Tarihi ve Etnografik Haritalar) M !. I khaytsukh(ov). Stavropol 2000. 86 s 77
Elkhotovskiye vorota v X - XV vekakh; V. A. Kuznetsov. Vladikavkaz 2003. (Rusça). Emigratsiya Çeçentsev v Turtsiyu (60-70 gg. XIX v.); (Ondokuzuncu Yüzyılın 60-70'li Yıllarında Çeçenler'in Türkiye'ye Göçü). Z.Kh.ibragimova. Moskova 2000. (Rusça). Emigratsiya degestantsev v Osmanskuyu imperiyu; 2 Kitap. (Osmanlı imparatorluğundaki Dağıstan Göçmenleri). A. M. Magometdadayev. Mahaçkale 2001. (Rusça). Emigratsiya severokavkazskikh narodov v Osmanskuyu imperiyu (vtoroya polovina XIX- naçalo XX v.); (Ondokuzuncu Yüzyılda ve Yirminci Yüzyıl Başlarında Kuzey Kafkasya Halklarının Osmanlı İmparatorluğu'na "Göçleri"). Derleyen: S.F. Alibekov. Mahaçkala 2000. (Rusça). English - Abkhazian - Russian Phrase - Book; (İngilizce - Abhazca - Rusça Deyimler Sözlüğü). Boris Amıçba. Abhazya Devlet Üniversitesi yayını. Sohum 2001. (104 s.) Eski Karaçay - Malkar adabiyat; (Eski Karaçay - Malkar Edebiyatı). Bittirlanı Т., Nalçik 2002. (Karaçayca). Etniçeskaya kultura Balkartsev i Karaçayevtsev; (Balkarlar ve Karaçaylılar'ın Etnik Kültürü). Kh. Kh. Malkondu(yev). "Elbrus". Nalçik 2001. (Rusça). Etniçeskiy faktör v politiçeskoy jizni Severnogo Kavkaza; (Kuzey Kafkasya'nın Politik Yaşamındaki Etnik Faktörler). A. Y. Korkmaz(ov). Moskova Açık Sosyal Enstitüsü. Moskova 2002. (Rusça). Etniçeskiye karta Severnogo Kavkaza; (Kuzey Kafkasya'nın Etnik Haritası). V. S. Belozerov. Moskova 2005. Etniçeskiye konfliktı i ikh uregulirovaniye: vzaymodeystviye nauk, vlasti i grajdanskogo obşestva; (Etnik Anlaşmazlıklar ve Onların Çözümü: Bilim, iktidar ve Sivil Toplum Etkileşmesi). Makaleler Derlemesi. Stavropol 2002. (Rusça). Etniçeskiye migratsii v Stavropolskom kraye(1995-2001 gg.); (1995-2001 Yılları ArasındaStavropol Bölgesi'nde Etnik Göç).Vitaliy S. Belozyarov. "Karta". Stavropol 2002. (Rusça). 78
Etnodemografiçeskiye protsessı na Severnom Kavkaze; (Kuzey Kafkasya'da Etnodemografik Süreç). V. S. Belozerov. Stavropol 2000. (Rusça). Etnodemografiçeskiye protsessı v Abkhazii v XIX veke; (Abhazya'da XIX. Yüzyıldaki Etno - Demografik Süreçler). L. İ. Tsvijba. Sohum 2000. (Rusça). Etnokulturnıye svyazi balkartsev i karaçayevtsev s narodami Kavkaza v XVIII - naçale XX veka; (Onsekizinci Yüzyıl - Yirminci Yüzyılın Başlarına Kadar Balkarlar ve Karaçaylılar'ın Diğer Kafkas Halklarıyla Olan Etnik - Kültürel İlişkileri). M. İ. Barazbiyev. Nalçik 2000. (Rusça). Etnopolitiçeskiye issledovaniya na Severnom Kavkaze: sostoyaniye problemi, perspektivı; (Kuzey Kafkasya Üzerine Etnopolitik incelemeler: Sorunlar ve Perspektifler). Rusya Bilim Akademisi, Dağıstan Bilim Merkezi. Mahaçkala 2005. 480 s. (Rusça). Etnopolitiçeskiye problemi abazin v noveyşeye vremya (K voprosu o sozdanii Abazinskogo rayona; (Abazin Etnopolitik Probleminin Son Durumu (Abaza ilçesi Oluşturulması Sorunu). M.S. Tkhaytsukh(ov). Stavropol 2000. 32 s. (Rusça). Evolyutsiya osetinskoy semi i mejsemeynıkh otnoşeniy. Etnosotsiologiçeskiy analiz; (Osetler'de Aile ve Ailelerarası ilişkilerin Evrimi- Etnososyolojik Çözümleme). Khasan V. Dzutsev. "Rosspen". Moskova 2001. 246 s. (Rusça). Evolyutsiya tkanevıkh obraznıkh struktur v novopismennıkh poetiçeskikh sistemakh Severnogo Kavkaza; (Kuzey Kafkasya Şiir Sistemlerinde Evrimleşme üzerine). T.Z. Tolgurov. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2004. 286 s. (Rusça). Eybapşaavaz (Birbirini Arayanlar). Cemal Kharaniya. Akua (Sohum) 2005. 144 s. (Abhazca). Adapazarlı (Türkiye) şair Cemal Kharaniya'nın şiirleri ve anekdotlarını içermektedir. Faktorı sotsialno- politiçoskoy stabilnosti i strategiya bezopasnosti na Severnom Kavknso; (Kuzey Kafkasya'da Sosyopolitik istikrar I tkenleri ve Güvenlik Stralnjllori), I Khoperskaya. Rostov- Don 2000. (Rusça). V)
Familii Mozdokskikh Kabardintsev; İlzita M. Bolova. (Mozdok'lu Kabardey Aileleri). Nalçik 2005. 224 s. (Rusça). Familiya Batdıyevıkh; (Osetler'in Batdıyate Soyu Hakkında); Grigori -Viktor -Yuri Batdıyev. "Alaniya". Vladikavkaz 2006. 308 s. (Rusça). Filosofiya istori Şorı Nogma; (Şora Negume'nin Tarihinin Felsefesi). Sufyan N. Jemukh(ov). "Elbrus". Nalçik 2007. (Rusça). Fonetiçeskoye opisaniye zvukov literaturnogo Adıgeyskogo yazıka (Adıgey Edebi Dilindeki Seslerin Fonetik Tasviri). Monica Höhlig. Maykop 2003. 32 s. (Rusça). Fonetika i morfologiya Kabardinskogo yazıka; (Kabardey "Dilinin" Fonetiği ve Morfolojisi). Amin K. Şagirov. K - B C BBAE Yayını. Nalçik 2004. 220 s. (Rusça) Galgay bagakhbuvtsam; (inguş Folkloru); Abo U. Malsag(ov). "Serdalo", Magas 2002. 616 s. (İnguş dilinde). Gendernıy faktör traditsionnoy kulturı Kabardintsev. (Vtoroya polovina XVI-60-e godı XIX veka); (XVI. Yüzyıldan XIX. Yüzyılın 60'lı yıllarına kadar Kabardey Çerkeslerinin Geleneksel Kültüründe Cinsiyet Faktörü). Lube Kh. Sabançiyeva. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2005. 244 s. (Rusça). Genealogiya inguşskikh familii; (inquş Ailelerinin Geneolojisi). Akhmet U. Malsag(ov). Nalçik 2006. 418 s. (Rusça). Genealogiya Severnogo Kavkaza, Mater. nauç. -prakt. konferentsii "Genealogiya severokavkazskikh prosvetiteley"; (Kuzey Kafkasya Soyağacı. Bilimsel-Pratik Konferans Materyalleri "Kuzey Kafkasya Aydınlanmacılarının Soyağaçları"). K-BC BBAE Yayını, No:2, Nalçik 2002. 209 s. (Rusça). Genealogiya Severnogo Kavkaza. Mater. o gosudarstvennıkh simbolakh Adıgey, Kabardino-Balkariy, Karaçayevo-Çerkesiy; (Kuzey Kafkasya'nın Soyağacı. Adıgey, Kabardey-Balkarya, Karaçay - Çerkesya'nın Devlet Sembolleri Hakkında Materyaller). K-BC BBAE Yayını. No:3 Nalçik 2002. 184 s. (Rusça). 80
Genealogiya Severnogo Kavkaza. Mater. nauç. -prakt. Konferentsii "Genealogiya severokavkazskikh prosvetiteley"; (Kuzey Kafkasyanın Soyağacı. Bilimsel-Pratik Konferans Materyalleri. "Kuzey Kafkasya Aydınlanmacılarının Soyağaçları". K-BC BBAE Yayını. No:4 Nalçik 2002. 168 s. (Rusça). Genealogiya Severnogo Kavkaza. Mat. po rodoslovnoy kagazejevıkh; (Kuzey Kafkasya'nın Soyağaçları. Kağazejler'in Soyağacı..). K-BC BBAE Yayını. No5. Nalçik 2003. 176 s. (Rusça). (2003 yılı içinde yayımlanan 6. ve 7. kitaplarında Urusov - Urışev'lerin ve Kabardey Pşı Ailesi Çerkaski'lerin soyağacı vardır). Geografiya Abkhazii. Atlas po fiziçeskoy geografii; (Abhazya'nın Fiziksel Coğrafya Atlası). Moskova 2007. (16 s). Geopolitika Kavkaza; (Kafkasya'nın Jeopolitiği). K.S. Gaciyev. Moskova 2003. (Rusça). Georgi Alekseyeviç Dzidzariya (K 90-letiyu so dnya rojdeniya); (Abhaz Tarihçi Georgi A. Dzidzariya'nın Doğumunun 90. Yılına Armağan). A. E. Kuprava. Abhazya Bilim Akademisi. BBAE Yayını. Sohum 2006. 240 s. (Rusça). Glagolnoye slovoobrazovaniye v Abkhazskom yazıke; (Abhaz Dilinde Fiillerin Oluşumu). L.P Çkadua. Abhazya Bilim Akademisi BBAE Yayını. Akua (Sohum). 2005. 302 s. (Rusça). God sredi Çerkesov, J. A. Longvort (Çerkesler Arasında Bir Yıl), ingilizceden çeviren: V. M. Atalıkov. KLİO Serisi. Tarih Dizisi: 10. "Elfa". Nalçik 2002. 542 s. (Rusça) Gosteprimstvo i kunaçestvo u balkartsev i karaçayevtsev kak forma etno - kulturnıkh kontaktov v kontse XIX - pervoy polovine XX v. (Ondokuzuncu Yüzyıl Sonu - Yirminci Yüzyılın İlk Yarısında Balkarlar ve Karaçaylılar'ın Etno - Kültürel İlişkilerinin Şekillenmesinde Konukseverlik ve Tüccarlık). M. M. Konukov. Nalçik 2005. (Rusça). Grammatiçeskiye i leksiko - frazeologiçeskiye problemi Kabardino - Çerkesskogo yazıka; (Kabardey - Çerkeş Dilinin Gramer ve Kelime Haznesi - Frazeoloji Sorunları) В Ç Rijoyev. K-BC BBAE yayım. Nalçik 2005. 350 s. (Rusça). Kİ
Grammatika Abkhazskogo literaturnogo yazıka; (Abhaz Edebi Dilinin Grameri). N.F. Yakovlev. Abhazya Bilim Akademisi BBAE Yayını. Sohum 2006. 320 s. (Rusça). Gruziya. Etniçeskiye çistki v otnoşenii osetin; İnga Koçiyeva. (Predisloviye: A. Ç. Kasayev). izd. "Europa". Moskova 2005. 168 s. (Rusça). Guim yitirquexer; (Kalbin Yaraları): (Uzun hikâyeler.) Açumıj - Kumuk Razıyet, Maykop 2003. 214 s. (Adıgece). Guicsivatle; (Mizah Yazıları - Karikatürler). Utıj Boris. Nalçik 2003. 344 s. (Adıgece). Gupsise (Ueredxer - Pensi); (Düşünce - Şarkılar); Haupe Cebrail. Nalçik 2007.(Adıgece). Hak'uaşe Andrey-Txiqhe qixexaxer; (Hak'uaşe Andrey'in (Edebiyat Tarihçisi) Seçilmiş Yazıları). Nalçik 2000. (Adıgece). ibrahim Tsey: İzbrannıye proizvedeniya; (Tsey İbrahim'in Seçilmiş Toplu Eserleri). Adıge Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı ve AC BBAE Yayını. Maykop 2000. 604 s. (Rusça). ideyno-tipologiçeskiy analiz jenskikh obrazov v folklore i literatüre; (Folklor ve Edebiyatta Kadın imgesinin ideolojik ve Tipolojik Analizi). D.S. Şhalakho. AC BBAE Yayını. Maykop 2001. 156 s. (Rusça). imam Şamil: prorok vlastitel, voyn; (imam Şamil: Peygamber, Yönetici, Savaşçı). V. V. Degoyev. Moskova 2001. (Rusça). inguşetiya i inguşi, II; (Inguşya ve inguşlar, Cilt:2). Yazan-Derleyen: Maryam Yandi (yeva). Nazran-Moskova 2002. 704 s. (Rusça). inguşskiy yazık - prayazık çelevoçestva; (inguş Dili - Anadili), i. Abadiyev. Sosyal Araştırmalar Merkezi Yayını. Nazran 2004. (Rusça). inguşsko - russkiy frazeologiçeskiy slovar; (inguşça - Rusça Frazeoloji Sözlüğü). F. G. Ozdoyeva. inguş Devlet Üniversitesi Yayını. "El-Fa". Nalçik 2003. 130 s. İntegratsiya Kabardı i Balkarii v obşerossiyskuyu sistemu upravleniya (Vtoroya polovina XVIII - naçalo XX veka); (Onsekizinci Yüzyılın İkinci Yarısından Yirminci Yüzyıla, Kabardey - Balkarya'nın Rusya'nın 82
Genel Yönetim Sistemine Entegrasyonu). Jilebi A. Kalmıkov. Kabardey Balkar Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı ve Devlet Üniversitesi Yayını. Nalçik 2007. 232 s. (Rusça). intensivnıy kurs Abkhazskogo yazıka; (Entansif Abhaz Dili Kursu). Apolon Şınkuba, Abhazya BBAE. Yayını. Sohum 2003, 324 s. (Rusça) iron dissagta ama ambisandta; (Oset Atasözleri). Aylartı izmail - Gacınatı Rime- Ktsoytı Rime. Dzaudzıkau(Vladikavkaz) 2006. (Osetçe). iron literaturayı istorii; (Oset Edebiyatı Tarihi -1917 -1956). Cıkkaytı Şamil. Dzaudzıkau (Vladikavkaz) 2003. 462 s. (Osetçe). İslam i islamskaya kultura v Dagestane; (Dağıstan'da Müslümanlık ve islam Kültürü). Makaleler Derlemesi. Rusya Bilim Akademisi, Dağıstan Bilim Merkezi Tarih Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü yayını. Moskova 2001. I98 s. (Rusça). islam i politika na Severnom Kavkaze: istoriya i sovremennost; (Kuzey Kafkasya'da islamiyet ve Siyaset: Tarihte ve Bugün). Tüm Rusya Bilimsel Konferansı Materyalleri. Karaçayevsk 2007. 278 s. (Rusça). İslam i vlast v Dagestane; (Dağıstan'da islamiyet ve iktidar). E. F. Kisriyev. OGİ. Moskova 2004. (Rusça). İslamskiye orientirı Severnogo Kavkaza; (Kuzey Kafkasya Müslümanlığı Üzerine) А. V. Malaşenko. Moskova 2001. (Rusça). İslamskoye vozrojdeniye v sovremennoy Kabardino - Balkarii: Perspektivı i posledstviya; (Günümüz Kabardey - Balkarya'sında Islamiyetin Yeniden Doğuşu: Perspektifleri ve Sonuçları), i. L. Babiç ve A. A. Yarlıkapov. Moskova 2003. (Rusça). İstoçniki po istorii Abazinskogo naroda (Abaza); (Abazin-Abaza Halkının Tarihinin Kaynakları). M.S. Tkhaytsukh(ov). Mineralnıye Vodı, 2002. 40 s. (Rusça). istoki i faktorı evolyutsii Gruzino -Osetinskogo konflikta; (GürcüOset Anlaşmazlığının Kaynakları ve Gelişme Nedenleri), inal B. Sanakoyev (Sanakotı). Kuzey Osetyn Cumhuriyeti Beşeri ve Sosyal Araştırmalar l nstitüsü yayını. Vladikavka.- .'004 (Rusça)
Nt
İstoriçeskaya i Sovremennaya Toponimiya Abkhazii; (Abhazya'saki tarihsel ve modern yer isimleri). V.E. Kvarçiya. Suxum 2006. (Rusça). istoriçeskaya geografiya Dagestana XVII- naçala XIX v.; (Onyedinci Yüzyıldan Ondokuzuncu Yüzyıl Başlarına Kadar Dağıstan'ın Tarihsel Coğrafyası). 2 Cilt. B.G.Aliyev- M.S-K. Umakhanov. Mahaçkala 1999 ve 2001. (Rusça). İstoriçeskiy oçerk o gorskikh narodakh Kavkaza v period Mirovoy voynı; (Dünya Savaşı Döneminde Kafkasya Dağlı Halklarının Durumu Hakkında Tarihi Deneme). KBC BBAE Yayını. Nalçik 2006. 132 s. (Rusça). 1918 Yılında Türkiye'deki (istanbul) "Kuzey Kafkasya Siyasi Göçmenleri Komitesi" tarafından Fransızca olarak yayımlanmış bulunan "Aperçu historique sur les Ciscaucasiens pendant la guerre mondiale" ve "Compterendu des assemblees des peuples de la Ciscaucasie et de leurs travaux legislatifs" adlı ve Kafkasyanın devletleşme çabaları ile ilgili kitapların Rusça çevirisidir. İstoriçeskiye svedeniya o kabardinskom narode; (Kabardey Halkının Tarihçesi). V.N. Kudaş(ev). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2001. 224 s. (Rusça). İstoriçeskoye, topografiçeskoye, statistiçeskoye, etnografiçeskoye i voyennoye opisaniye Kavkaza; (Kafkasya'nın Tarihi, Topoğrafik, ististiksel, Etnoğrafik ve Askeri Tasviri). Yogan Blamberg. Moskova 2005. 432 s. (Rusça). İstoriko-etimologiçeskiy analiz otraslevoy leksiki Abkhazo-Adıgskikh yazıkov; (Abhaz-Adıge Dillerinin Kelime Hazinelerinin Tarihi-Etimolojik Analizi) Otar R Dzidzariya. Abhazya Devlet Üniversitesi Yayını. Sohum 2005. 292 s. (Rusça). istoriko-geroyiçeskiy epos Adıgov; (Adıgeler'in Tarihsel Kahramanlık Destanı). Ş. Kh. Khut. AC BBAE Yayını. Maykop. 164 s. (Rusça). İstoriya Abkhazii s drevneyşikh vremen do naşikh dney; (Eski Çağlardan Günümüze Abhazya Tarihi). O. Kh. Bgajba - S. Z. Lakoba. Sohum 2007. 392 s. (Rusça). İstoriya adıgeyskoy literaturı. Тот: II; (Adıge Edebiyatının Tarihi, II. Cilt). AC BBAE Yayını. Maykop 2002. 560 s. (Rusça). 84
İstoriya Çeçni s drevneyşikh vremen do kontsa XVIII v.; (Eski Devirlerden XVIII. Yüzyıl Sonuna Kadar Çeçenya'nın Tarihi). Y. Z. Akhmadov. Moskova 2001. (Rusça). istoriya Çeçni s drevneyşikh vremen do naşikh dney; (Eski Çağlardan Günümüze Çeçen Tarihi, 2 Cilt). Grozni (Coharkala) 2006. (Rusça). istoriya Çerkesii, v sredniye veka i novoye vremya; (Çerkesya'nın Orta ve Yeni Çağlardaki Tarihi). Samir Kh. Khotko.Sankt Peterburg Üniversitesi Yayını. St. Peterburg 2001. 551 s. (Rusça). istoriya Çerkesii v sredniye veka i novoye vremya;(Orta ve Yeniçağ Çerkeş Tarihi). Samir Kh. Khotko. Sankt Peterburg Üniversitesi Yayını. St. Peterburg 2002. 974 s. (Rusça). İstoriya Dagestana; (Dağıstan Tarihi). 2 Cilt. Moskova 2005. (Rusça), istoriya Dagestana s drevneyşikh vremen do XX veka; (Eski Çağlardan Yirminci Yüzyıla Kadar Dağıstan Tarihi). Moskova 2004. (Rusça), istoriya Dona i Severnogo Kavkaza s drevneyşikh vremen do 1917 goda; (Eski Çağlardan Günümüze 1917'ye Kadar, Don Bölgesi ve Kuzey Kafkasya'nın Tarihi). Rostov - Don 2001. (Rusça). istoriya i kultura narodov Severnogo Kavkaza. Vıpusk. I; (Kuzey Kafkasya Halklarının Tarih ve Kültürü, 1). "Rus Tarih Derneği"nin Kuban Bölümü Yayını. Pyatigorsk 2005. 80 s.(Rusça). İstoriya i kultura vaynakhov; (Çeçen - inguşlar'ın Tarihi ve Kültürü). M. K. Osmayev - i. Y. Aliroyev. "Academia". Moskova 2003. (Rusça). İstoriya inguşskogo naroda. S drevneyşikh vremen do kontsa XIX veka; (Eskiçağlardan XIX. Yüzyıl Sonuna Kadar inguş Halkının Tarihi). N. D. Kodzoyev. "Serdalo". Magas 2002. (Rusça). İstoriya Kabardı i Balkarii; (Kabardey ve Balkarya Tarihi). Kaşif Unej(ev). "El - Fa". Nalçik 2005. 614 s. (Rusça). istoriya Kabardino - Balkarii; (Kabardey - Balkarya Tarihi, 8 - 9 . Sınıflar için). M.D. Bekaldi(yev). "Elbrus". Nalçik 2003. (Rusça). istoriya Kabardino Balkarii v trudakh G. A. Kokiyeva; (G. A. Kokiyev'in Çalışmalarında Kahaıdey Balkarya Tarihi). Belgeler ve Makaleler Derlemesi. K-B BBAE Yayını. Nalçik 200!> 904 s. (Rusça).
•İH
N5
istoriya Kavkazskoy voynı; (Kafkas-Rusya Savaşlarının Tarihi); V.V. Lapin. (Konferans ve ders kitabı). Rusya Bilim Akademisi St. Peterburg Tarih Enstitüsü Yayını. Sankt Peterburg 2003. 80 s. (Rusça) istoriya Kazaçestva Dona i Severnogo Kavkaza; (Don Bölgesi ve Kuzey Kafkasya'da Kazaklık Tarihi). Rostov- Don 2003. (Rusça). istoriya Kubani s drevneyşikh vremen do kontsa XX veka; (Eski Çağlardan Yirminci Yüzyıl Başına kadar, Kuban Bölgesinin Tarihi). Krasnodar 2004. (Rusça). İstoriya meditsinı Kabardinskogo okruga: sobıtıya i litsa (1858 1899); (Kabardey Yöresinin Tıp Tarihi, 1858 - 1899). A. A. Maslov - A. B. Kardanov - A. O. Şomakhov - M.L.Berov. Nalçik 2005. 299 s. (Rusça). İstoriya nesçastnıkh Çerkesov; (Bahtsız Çerkeslerin Tarihi). Aleksandr Misostov. Nalçik 2004. 84 s. (Rusça). istoriya Osetii; (Osetya Tarihi). M.M. Bliyev - R. S. Bzarov. (Ortaokulların üst sınıfları için). Vladikavkaz 2005.(Rusça). İstoriya Osetii s drevneyşikh vremen do kontsa XIX v.; (Eski Çağlardan XIX. Yüzyıla Kadar Osetya'nın Tarihi). M. M. Bliyev - R. S. Bzarov. "İr". Vladikavkaz 2000. (Rusça). istoriya proiskhojdeniya inguşey; (inguşlar'ın Tarihsel Kökenleri). M. M. Bazorkin. "El-Fa". Nalçik 2002. (Rusça). İstoriya religiy Kabardino - Balkarii; Kabardey Balkarya'nın Din Tarihi). Kaşif Kh. Unej(ev). Nalçik 2007. 214 s. (Rusça). İstoriya sela Zaragij; (Zaragij Köyünün Tarihi). Jilebi A. Kamlık (ov). Nalçik 2006. 172 s. (Rusça ve Adıgece). İstoriya Severnoy Osetii i XX vek; (Yirminci Yüzyıl Kuzey Osetya Tarih). Moskova 2003. (Rusça). izbrannıye trudı; (Viktor i. Kukba'nın Seçilmiş Eserleri). V.İ.Kukba. ABA Abhaz BBAE, "Nuaçnoye naslediye" Serisi. Sohum 2007. 320 s. (Abhazca -Rusça). İz dokumentalnoy istorii Kabardino - Russkikh otnoşeniy; (Vtoroya polovina XVIII - pervaya polovina XIX v.); (Kabardey - Rus İlişkilerinin Belgesel Tarihinden, XVIII - XIX. Yüzyıllar). Derleyen: Kh. M. Dumanov. İzd. "Elbrus". Nalçik 2000. 478 s. (Rusça). 86
İz istorii Abkhazskoy gosuderstvennosti; (Abhaz Devlet Sistemi Tarihinden). E.K. Acincala. Sohum 2000. (Rusça). İz istorii Abkhazskoy Antroponimii; (Abhaz Antroponimi Tarihinden). A.E. Kuprava. Soçi 2003. 187 s. (Rusça). İz istorii çekistkikh organov Dagestana; (Dağıstan Çe - Ka Organlarının Tarihinden). S. i. Suleymanov. Mahaçkale 2000. (Rusça) İz istorii kulturı i bıta Kabardintsev i Balkartsev (naçalo XVII - 70 - ye godı XX v.; (Onyedinci Yüzyıl Başından Yirminci Yüzyılın 70'li Yıllarına Kadar Kabardeyler ve Balkarlar'ın Kültür ve Yaşamı). G. Kh. Mambetov. Nalçik 2006. 242 s. (Rusça) İz istorii naselennıkh punktov respubliki Adıgeya: Materialı po ENP RA); (Adıgey Cumhuriyeti'nin Yerieşim Yerlerinin Tarihinden), iki cilt. AC BBAE Yayını. Maykop 2004 ve 2005. 184+248 s. (Rusça). İz noveyşey istorii balkarskogo naroda, 1944 - 2003; (Balkar Halkının Son Dönem Tarihinden. 1944 - 2003). B. M. Zumakulov. "El - Fa". Nalçik 2003. (Rusça). izobrazitelnoye iskusstvo Kabardino-Balkarii: traditsii i sovremennost; (Kabardey - Balkarya'nın Geleneksel ve Çağdaş Plastik Sanatları). G. G. Bazıyeva. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2004. 92. (Rusça). Jenskoye prostranstvo v kültüre narodov Kavkaza; (Kafkas Halklarının Kültüründe Kadın). Y.Y. Karpov. Sankt Peterburg 2001. (Rusça). Jizn Şorı Nogma; (Adıge Tarihçi Negume Şora'nın Yaşamı). S.N. Jemukh(ov). Nalçik "Elbrus" 2002. 190 s. (Rusça). Jizn, tvorçeskoye naslediye i evolyutsiya vzglyadov Vassan - Gireya Cabagiyeva; (Vassan Girey Cabağı'nın Yaşamı, Eserleri ve Görüşleri). M. B. Dolgiyeva. Nazran 2000. (Rusça). Jizn zameçatelnogo çeloveka - Tsvifi cvaghuem yighacv; (Gerçek Bir insan Yaşamı - Mamıy Ruslan). Çuyeko Nefset. Maykop 2002. 110 s. (Rusça - Adıgece). Kabarda i Rossiya v politiçeskoy istorii Kavkaza XVI - XVII vv.; (Kafkasya'nın XVI - XVII. yy I 'olitik Tarihinde Kabardey Bölgesi ve Rusya). Kasbolat F. Dzamıkh(ov). Nalçik 2007. 326 s. (Rusça).
К7
Kabarda: istoriya i familii; (Kabardey: Tarih ve Aileleri). Safarbi N. Beytugan(ov). Nalçik 2007. 784 s. (Rusça). Kabarda na etapakh politiçeskoy istorii (Seredina XVI - pervaya çetvert XIX veka; (Kabardey Siyasi Tarihinin Evreleri, XVI - XIX. Yüzyıl). В. K. Malbakhov. Moskova - Nalçik 2002. 512 s. (Rusça). Kabarda: Vremya i litsa (Fotoletopis konets XIX-naçalo XX veka);(Kabardey Yöresinden 19. Yüzyıl Sonu - 20. Yüzyıl Başlarından Fotoğraflar). Kabardey-Balkar Müzesinden Derleyenler: Mariya ve Viktor Kotlyarov. Nalçik 2004. 80 s. Kabarda vtoroy polovinı XVI - XVII vekov; (Onyedinci Yüzyılın İkinci Yarısı ve Onsekizinci Yüzyılda Kabardey). Boris M. Mokov. "Elbrus". Nalçik 2001. 144 s. (Rusça). Kabardinskaya semya: traditsii i sovremennostı (Geleneksel ve Çağdaş Kabardey Ailesi). İ.Kh. Şortayeva. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2004. 104 s. (Rusça). Kabardinskiy folklor; (Kabardey (Adıge) Folkloru).G. i. Broyda. KLİO serisi, Edebiyat Dizisi: 8. "El-Fa" - Nalçik 2001. 650 s. (Rusça). Kabardino - Balkariya: proşloye, nastoyaşeye, buduşeye; (Kabardey- Balkarya: Geçmişi, Bugünü, Geleceği). A. M. Begidov. Moskova 2003.(Rusça) Kabardino-Balkariya v godı Velikoy oteçestvennoy voynı; (ikinci Dünya Savaşı Yıllarında Kabardey-Balkarya). Khasan Duman(ov). Nalçik 2005. (Rusça). Kabardino - Çerkeskiy yazık. I. Sozdaniye pismennosti, fonetika i fonologiya, morfologiya, sintaksis; (Kabardey - Çerkeş Dili Hakkında, I). K-BC BBAE, K-BC Hükümeti ve Yayını. Nalçik 2006. 550 s. (Rusça) Kabardino - Çerkesskiy yazık, II, Novelle taurixher; Leksika, frazeologiya, dialektologiya, ustno - poetiçeskiy yazık, onomastika; Nalçik 2006. 520 s. (Rusça). Kabardino - Russkiye otnoşeniya; (Kabardey - Rusya İlişkileri). 2 Cilt. Belgeler ve Materyaller. KLİO Serisi, Tarih Dizisi: 14. Nalçik 2007. (Rusça). Kabardinskaya zemlya v tsarskom titule i Russkoy gosudarst88
vennoy geraldike XVI - naçala XX veka; (Onaltıncı Yüzyıldan Yirminci Yüzyıl Başına Kadar Rusya Çarlığı Ünvanında Kabardey Ülkesi...). Y.V.Peçelov. Nalçik 2007. 85 s. (Rusça). Kabardinskiy dramatiçeskiy teatr; (Kabardey Dram Tiyatrosu). Makaleler derlemesi. K-BC BBAE yayını. Nalçik 2005. (Rusça). Kabardinskoye obıçnoye pravo; (Kabardey Hukuku - Özellikleri). 2. Baskı. T. M. Katançiyev. Nalçik "El-Fa" 2003. 194 s. (Rusça). Kafa; (Kafe). Osman Çelik (Hakurate). Rusçaya çevirenler: Tıjın A. Çurey - F. Gelyastenova - Viktor Kotlyarov. Nalçik 2004. 52 s. (Rusça). Karaçayevo - balkarskaya diaspora v Turtsii; (Türkiye'deki Karaçay - Balkar Diasporası). Z. B. Kipkeyeva. Stavropol 2000. (Rusça). Karaçayevo -Balkarskaya etnokhoreografiya i simvolika; (Karaçay-Balkar Etnik Dansları ve Sembolik Anlamları). Muhtar Ç. Kudayev. Nalçik 2003. Karaçayevtsı i balkartsı - potomki skifov i alan; (Karaçaylılar ve Balkarlılar- iskit ve Alanlar'ın Torunları). M. Y. Kuçinayev. "El - Fa". Nalçik 2001. (Rusça). Karaçay-Malkar tilni angılatma sözlüğü; Tom:ll; (Karaçay Dili Sözlüğü, II. Cildi). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2002. 1170 s. (KaraçaycaRusça). Karaçay v kavkazskoy voyne XIX v.; (Ondokuzuncu Yüzyıl Kafkas Rus Savaşlarında Karaçay Bölgesi). R. M. Begeulov. Çerkessk 2002. (Rusça). Kavkaz: epokha, narodı, nravı; (Kafkasya: Çağlar, Halklar, Töreler). E. Ayt. (İ.M. Çotçayev). Severo - Kavkazskoye izd. Pyatigorsk 2001. (Rusça). Kavkaz: geografiçeskiye nazvaniya i obyektı; (Kafkasya: Coğrafik Adlar ve Yerler). Nalçik 2007. (Rusça). Kavkaz i Kavkazskaya voyna: Publiçniye lektsii, proçitannıye v 1860 godu v zale Passaja Generalnogo Ştaba polkovnikom Romanovskim; (Kafkasya ve Kafkas Rusya Savaşları...). D.Romanovskiy. Moskova 2004. (Rusça). №
Kavkaz i Rossiyskaya imperiya: proyektı, idey, illüzii i realnost, Naçalo XIX- naçalo XX vv; (Kafkasya ve Rusya imparatorluğu: Projeler, Düşünceler, Hayaller ve Gerçeklik, XIX. Yüzyıl Başı- XX. Yüzyıl Başı). "Zvezda" Dergisi Yayını. Sankt Peterburg. 2005. 720 s. (Rusça). Konu ile ilgili Rus arşiv belgelerini içermektedir. Kavkaz: istoriya, kultura, traditsii, yazıki; (Kafkasya: Tarih, Kültür, Diller). Makaleler Derlemesi. Sohum 2004. (Rusça). Kavkaz i russkaya revolyutsiya (Politiçeskiy aspekt); (Kafkasya ve Rus Devrimi- Politik Bakış). Gaydar (Haydar) Bammat. "Fond Şamilya" Yayını. Mahaçkala 2000. (Rusça). Bağımsız Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Hükümetinin (1918) Dışişleri Bakanı olan Haydar Bammat'ın sürgünde yayınlamış olduğu "Le Caucase et la revolution Russe" adlı Fransızca eserinin çevirisidir. Kavkaz kontsa XX veka: tendentsii etnopditiçeskogo razvitiya; (Yirminci Yüzyıl Sonunda Kafkasya'da Etnopolitik Gelişimdeki Yönelimler). V. D. Dzidzoyev. Kuzey Osetya Bilim Merkezi. Vladikavkaz 2000. (Rusça). Kavkaz. Moy Kavkaz: izbrannıye proizvedeniya; (Kafkasya. Benim Kafkasyam: Seçme Eserleri).AIanka Urtatı. "Olimp". Vladikavkaz 2001. 272 s. (Rusça). Kavkazskaya Riviera. Puteşestviye po yugu Rossii i po Abkhazii; (Kafkas Rivierası. Güney Rusya ve Abhazya'da Gezi). Edvard Martel. "Abaza" Beşeri Araştırmalar Merkezi yayını. Moskova 2004. 188 s. (Rusça). Çerkeş sürgününden sonraki yıllarda Çerkesya'nın Karadeniz kıyılarında bir gezi yapmış bulunan Martel'in Fransızca yayınlamış olduğu gezi izlenimlerinin çevirisidir. Kavkaz s 1841 po 1866 god; (Kafkasya, 1841-1866 Yılları). M. Olşevskiy. "Zvezda"Dergisi Yayınları. Sankt Peterburg 2003. 608 s. (Rusça). Adıgeçen yayınevinin "Vospominaniya uçastnikov Kavkazskoy voynı XIX veka" (XIX. Yüzyılda Kafkas (-Rusya) Savaşına Katılan Kişilerin Anıları) adlı kitap dizisi içinde yer almaktadır. Doğal olarak olaylara Rus gözüyle bakmakla birlikte yararlanılabilecek bazı bilgiler de içermektedir. 90
Kavkazskaya voyna: istoki i naçalo. 1770-1820 godı: Vospominaniya uçastnikov Kavkazskoy voynı XIX veka; (Kafkasya Savaşı: Kökeni ve Başlangıcı. 1770-1820 Yılları). Journal Zvezda" (Kafkas Savaşlarına Katılanların (Rusların) Anıları). Sankt Peterburg 2002. (Rusça). Kavkazskaya voyna : narodno- osvoboditelnaya borba gortsev Severnogo Kavkaza 20-60-kh gg.XIX veka; (Ondokuzuncu Yüzyılın 2060'lı Yıllarında Kuzey Kafkasya Dağlıları'nın Milli Kurtuluş Savaşı). Makaleler Derlemesi. Mahaçkala 2006. (Rusça). Kavkazskiy region: puti stabilizatsii; (Kafkasya Bölgesi: istikrar Yolları). Makaleler Derlemesi. Rostov - Don 2004. (Rusça). Kavkazskiy meridian. К voprosu o russko - osetinsko - inguşskikh otnoşeniyakh i çeçenskom uregulirovanıy; (Kafkas Meridyeni. Rus - Oset - İnguş İlişkileri ve Çeçen Çözümü Hakkında), inguşya Beşeri Fonu. Moskova 2003. (Rusça). Kavkazskiy vızov. Osnovı geopolitiki. Geopolitiçeskoye buduşeye Rossii. Mıslit prostranstvom ; (Kafkasya Çağrısı. Jeopolitik Esaslar. Rusya'nın Jeopolitik Geleceği). A.G.Dugin. Moskova 2000. (Rusça). Kavkazskiye voynı i imamat Şamilya; (Kafkasya Savaşları ve Şamilin İmamet Hükümeti). N.l. Pokrovski. Moskova 2000. (Rusça). Kavkaz v kontse XX veka: tendentsii etnopolitiçeskogo razvitiya; (Kafkasya'da Yirminci Yüzyılın Sonunda Etnopolitik Evrimin Yönelimi). Vladikavkaz 2000. (Rusça). Kavkaz: zemlya i krov. Rossiya i Kavkazskoy voyne XIX veka; (Kafkasya: Toprak ve Kan. Rusya ve XIX. Yüzyıl Kafkasya Savaşı). Y. A. Gordin. Sankt Peterburg 2000. (Rusça). Kazım Meçiyev. Stikhi, poemı; (Meçilanı Kazım'ın Şiirleri). Nalçik 2003. (Balkarca - Rusça). Kerstina Kızalla; (Sürgünde yazılmış şiirler). D.Uvarov. Baskıyeri belli değil. 2003. 152 s. (Çeçence). Khristiyanstvo na Sovornom Kavkaze do XV veka; (Onbeşinci Yüzyıla Kadar Kuzey Kafkasya')l.ı Hıristiyanlık). V.A. Kuznetsov. "İr". Vladikavkaz 2002. 159 s. (Rusça).
К obosnovaniyu statusa "gruzinskikh bejentsev"; (Sözde "Gürcü Mültecilerinin" Statüsü Üzerine). Teymuraz A. Açugba. ABA BBAE Yayını. Sohum 2006. 96 s. (Rusça). Konfliktı v Abkhazii i Yujnoy Osetii. Dokumentı 1989- 2006 gg.; (Abhazya ve Güney Osetya Anlaşmazlığıyla ilgili 1989- 2006 Yılları Arası Belgeleri). Kavkazskiy Sbornik, Sayı:l ekidir. Moskova Uluslararası ilişkiler Enstitüsü yayını. Moskova 2008.496 s. (Rusça). Kontr-revolyutsiya; (Karşıdevrim). Donogo Hacı Murad. Dağıstan Devlet Üniversitesi Yayını. Mahaçkala 2004. 96 s. (Rusça). 1917 devrimi sonrasında Kafkas-Dağıstan'daki "karşıdevrim" ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti hakkında "ihtiyatlı" bazı açıklamalar ile, bu dönemdeki olaylar içinde yeralan Nuh Bek Tarkovski, Necmeddin Gotsinski, Said Şamil, Albay Muhammed Cafer, Albay Donogo (yev) vb. kişiler hakkında yeni bilgiler içermektedir. K. S. Butayev, izbrannoye; (K. S. Butatı'nın Seçme Eserleri). Vladikavkaz 2003. (Rusça). Kultura Adıgov (Çerkesov) i Balkartsev; (Adıgeler ve Balkarlar'ın Kültürü). K.Kh. Unejev (Vunej Kaşif). Nalçik "El-Fa" 2003. 512 s. (Rusça). Kultura Çeçni (istoriya i sovremennıye problemi); (Çeçen Kültürü -Tarihsel ve Güncel Sorunları). (Makaleler Derlemesi). Rusya Bilim Akademisi ve Çeçen Cumhuriyeti "Kerte zama" (Novoye vremya) Yayını. "Nauka" Moskova 2002. 382 s. (Rusça). Kultura i bit Adıgov, 10; (Adıgeler'in Kültürü ve Yaşamı, 10. Cilt). AC BBAE Yayını. Maykop 2005. 206 s. (Rusça). Kultura pozdnesrednevekovoy Osetin; (Oset Kültürü Üzerine...). Dzattiatı R.G. "ir". Vladikavkaz 2002. 432 s. (Rusça). Kültüre narodov Kabardı i Balkarii v kontse XIX naçala XX v.; (Ondokuzuncu Yüzyıl Sonu ve Yirminci Yüzyıl Başlarında Kabardey - Balkarya Halklarının Kültürü). M. Z. Sablirov. Nalçik 2001. (Rusça). К voprosu o nauçnom "masterstve" tblisskikh abkhazovedov; (Tiflisli Abhazologların Bilimsel "Ustalıkları" Sorunu). Aleksey Papaskir. Abhazya Devlet Üniversitesi Yayını. Sohum 2003. 44 s. (Rusça) 92
Khan-Girey: novıye dokumentı i istoçniki; (Çerkeş Aydınlanmacılarından Han-Girey Hakkında Yeni Belgeler ve Kaynaklar). A.D. Verşigova. KBC BBAE Yayını. Nalçik 2003. 154 s. (Rusça). Khronika abkhazskikh tsarey; (Abhaz Hükümdarları Vakayinamesi). Deniş Çaçkhalia. Moskova 2000. (Rusça). Khardzagguraggag (S dobroy vestyu); Şiirler - Poemler- Fabller. Ketagkatı Kosta. Dzaudzıkau (Vladikavkaz) 2003. 114 s. Renkli resimli (Osetçe ve Rusça). Khudojestvennaya kultura osetinskogo naroda; (Oset Halkının Sanatsal Kültürü). R.Y. Fidarova(Fidaratı). Kuzey Osetya BBAE yayını. "Nauka". Moskova 2007. 362 s. (Rusça). Khudojestvenno - stilevıye traditsii adıgskogo eposa; (Adıge Efsanelerinin Geleneksel Sanatsal Tarzı Üzerine). Adam M. Gut(ov). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2000. 219 s. (Rusça). Kulturnaya revolyutsiya v natsionalnıy regionakh: mif ili realnost; (Ulusal Bölgelerde Kültür Devrimi: Mitler ve Gerçekler). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2003. 200 s. (Rusça). Khudojestvennoye svoyeobraziye adıgeyskoy poezii; (Adıge Şiirinin Sanatsal Özgünlüğü Üzerine). Ş.E. Şazzo. AC BBAE Yayını. Maykop 2003. 380 s. (Rusça). Khudojestvennoye osmısleniye adıgeyskoy literaturı: istoriko tipologiçeskiy analiz; (Adıge Edebiyatının Sanatsal Açıdan Kavranması: Tarihsel Tipolojik Analiz). AC BBAE Yayını. Maykop 2004. 520 s. (Rusça). Khudojestvennoye osmısleniye jizni adıgov v tvorçestve adıgskikh prosvetiteley kontsa XIX- naçala XX vv; (XIX. Yüzyıl Sonu ve XX. Yüzyıl Başlarında Yaşayan Adıge Eğitimcilerinin Eserlerinde Adıge Yaşam Tarzının Kavranması Üzerine). S.E. Agerjanokova. AC BBAE Yayını. Maykop 2003. 144 s (Rusça). К obosnovaniyu gottııdarstvennoy nezavisimosti Abkhazii; (Abhazya'nın Devlet Bağımsızlığının E sasları Hakkında). Timur Acugba. Sohum 2002. 56 s. (Rusça)
') ı
Kto mıy rodom: osetinı ili alanı? (K istorii proiskhojdeniya etnonimov osetinskogo naroda); (Osetin mi Alan mıyız? Oset Halkının Etnonimlerinin Kökeni). K. G. Sozayev. Kuzey Osetya Devlet Üniversitesi. Vladikavkaz 2000. (Rusça). Oeberdey tlepqim yi txide xhibarxer; (Kabardey Halkının Tarihinden). V. N. Kudaş. "El-Fa". Nalçik 2001. 224 s. (Adıgece). Yazarın 1913'de yayınlanan "istoriçeskiye svedeniya o kabardinskom narode" adlı Rusça eserinin Adıgece çevirisidir. Ohacvem yiguimeçvxer; (Yaşamın Kaygıları). Guç'etl Nurbıy. (Öyküler, Şiirler, Çeviriler). Maykop 2004, 336 s. (Adıgece). Qezqhezejiqhe naimes- nalquitexer; (Vatana geri Dönen Mücevherler). Çuyeko Nafiset. AC BBAE Yayını. Maykop 2002. 240 s. (Adıgece). Sürgündeki Çerkeslerden derlenen kültürel materyalleri içermektedir. Xamecv csipseu Adighexem qaxeçva txakvuexer; (Yabancı Ülkelerdeki Adıge Yazarlar). Z.H.Bak - H.T.T'ımıj. Nalçik 2000.144 s. (Adıgece). Xexes Adighe literatüre. Oizeryejam yi ziujiçvam yehetla vuexhuiqhuexer; (Başlangıçtan Bugüne Yabancı Topraklardaki Adıge Edebiyatının Sorunları). Timıj Hamişe. "El - Fa". Nalçik 2005. 392 s. (Adıgece). Xexes Duiney. Vuerivuate txiqhe qixexaxer; (Sürgündekilerin Dünyası. Seçilmiş Söylenceler ve Yazılar Derlemesi). Tımıj Hamişe. Nalçik "Elbrus" 2004. 250 s. (Adıgece). Türkiye Çerkeslerinden derlenmiş Adıgece şarkılar, bilmeceler, öyküler ile Çerkeş kökenli Türkiyeli yazarlardan Ahmet Midhat Efendi'nin "Çerkeş özdenleri" (Piyes), Ömer Seyfettin'in "Yalnız Efe" (Öykü), Mısır'lı Resem Rüşdü'nün "Jan" (Uzun Öykü), Musa Emmi'nin (Çınt) "Febj" adıyla Adıgece'ye çevrilmiş bir öyküsü, Suriye'li kadın yazar Nadya Khust'un ve Voter Sami'nin birer öyküsü, Türkiye'li Çerkeş yazar Osman Çelik'in "Kafe" adlı piyesi, Çetin Öner'in "Dağlara Yazılıdır" adlı romanından bir bölüm, Amerika'daki Çerkeslerden Kadir Natkho ve Muhadin Kandur'un romanlarından parçalar içermektedir. Landşaft etnografiçeskiye i istoriçeskiye protsessı na Severnom 94
Kavkaze v XIX- naçale XX veka; (XIX. Yüzyılda veXX. Yüzyıl Başlarında Kuzey Kafkasya'da Etnografik ve Tarihsel Süreçlerin Görünüşü). G.V. Novitski, L.Y. Lulye, N.l. Karlgof, M.i. Venyukov, E.P. Kovalevski, P.P. Korolenko, L.Y. Apostolov, V.V. Vasilkov, A.N. Dyakov-Tarasov, PA. Kuzminov'un yazılarını içermektedir. Nalçik "El-Fa". 2004. 807 s. (Rusça). Lavrovskiy sbornik. Materialı Sredneaziatsko- Kavkazskikh issledovanıy.Etnologiya, istoriya, arkheologiya, kulturologiya; (Lavrov'dan Derleme: Ortaasya ve Kafkasya Araştırmalarına Ait Etnoloji, Tarih, Arkeoloji, Kültürbilim Materyalleri). Rusya Bilim Akademisi Yayını. St. Peterburg 2007. 294 s. (Rusça). Lavrovskiye (Sredneaziatsko- Kavkazskiye) çteniya(1998-1999). Kratkiye soderjaniye dokladov; (Lavrov'un Ortaasya ve Kafkasya Konferansları,l998-l999).Rusya Bilim Akademisi yayını. St. Peterburg 2001.182 s. (Rusça). Lezginı v Turtsii: yazık, bit, istoriya; (Türkiye'deki Lezgi'lerin Dili, Yaşamı, Tarihi). A.G.Gulmagamedov. Mahaçkala 2003. (Rusça). Lezginskiye pisateli; (Lezgi Yazarları). Rehber (Spravoçnik). Mahaçkala 2001. (Lezgice). Lingvistiçeskaya literatura po Adıgskim yazıkam; (Adıge Dilinin Dilbilim Literatürü). N.T. Gişev - Kh.T. Taov- V.Kh. Unatlokov. Nalçik 2005. 374 s. (Rusça). Lingvistika i lingvodidaktika; (Dil Bilimi ve Dil Didaktiği). Mina Kh. Şkhapetseva. Maykop 2005. 320 s. (Rusça). Yazarın makalelerinden seçmeleri içermektedir. Literaturey cveyinir; (Edebi Yazılar). Nalo Jansekhu. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2004. 225 s. (Adıgece). Litsa Kavkazskoy natsionalnosti; (Kafkas Milliyetlerinin Çehreleri). Vladimir Vorokov. "El-Fa" Nalçik 2005. 350 s. (Rusça). Magas po arkheologlçosklı» i pismennım istoçnikam; (Arkeolojik ve Yazılı Kaynaklarda Ma<|.ıs) N I) Kodzoyev. "Serdalo". Magas 2003 (Rusça).
Magomet Khagauc i adıgskaya garmonika; (Muhammed Hağevuc ve Adıge Mızıkası). A. N. Sokolova. Maykop 2000. (Rusça). Malitı Georgi - Uadzimiste; (Georgi Malitı'nın Eserlerinin Derlemesi). Daudzıkau (Vladikavkaz) 2005. 328 s. (Osetçe). Malkar literatura; (Balkar Edebiyatı). Zeytun Tolgurov. Nalçik 2002. Materialı dlya novoy istorii Kavkaza s 1722- go po 1803 god; (Kafkasya'nın 1722 - 1 8 0 3 Yılları Tarihi Üzerine Materyaller). P. G. Butkov. KLİO Serisi, Tarih Dizisi: 9. "El-Fa" Nalçik 2001. 356 s. (Rusça). Materialı i issledovaniya po arkheologii Kubani; (Kuban Bölgesinin Arkeolojisi Üzerine Materyaller ve Araştırmalar). Cilt: 3. Kuban Devlet Üniversitesi Yayını. Krasnodar 2003. 285 s. (Rusça). Mejdunarodnaya pravosubyektnost Respupliki Yujnaya Osetiya; (Güney Osetya Cumhuriyeti'nin Uluslararası Kişilik Hakları) E.R.Magkayeva. Vladikavkaz 2003. Mekhanizm formirovaniya pravovogo plüralizma na Severnom Kavkaze; Kabardino - Balkariya i Severnaya Osetiya. (Kuzey Kafkasya'da Hukuksal Plüralizmin Oluşum Mekanizması; Kabardey Balkarya ve Kuzey Osetya). i. L. Babiç. Moskova 2001. Melodii rodnogo kraya; Zareta Zaramış(eva). Bölgesel Adıge Şarkılarının notalarını içermektedir. "El-Fa". Nalçik 2001. 224 s. (Adıgece). Meotı Zakubanya v seredine VI- naçale III veka n.e. Nekropoli u aula Ulyap; (M.Ö. Altıncı Yüzyıl Ortaları ile Üçüncü Yüzyıl Sonları Arasında Kubanötesi Meot'ları. Vulape Köyü Nekropolü). A.M. Leskov- E.A. Beglovaİ.V. Ksenofontova- V.R. Erlikh. "Nauka". Moskova 2005.192 s. (Rusça). Mifi i faktı o çeçenskoy istorii; (Çeçen Tarihiyle ilgili Mitler ve Olgular). Z. Kh. ibragimova. "Eslan". Moskova 2003. (Rusça). Mifo-epiçeskaya traditsiya adıgov; (Adıgeler'in Efsanevi-Destansal Gelenekleri). A.A. Tsipinov. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2004.178 s. (Rusça). Mir dereva v kültüre Adıgov; (Adıge Kültüründe Ağaç). Kh. A. Habekirova. O Balkarii i Balkartsakh (Balkarya ve Balkarlılar). A. i. Musukayev, "KLİO" Serisi, Etnografya Dizisi: 6. "El-Fa". Nalçik 2001. 316 s. (Rusça).
96
Milkuim yefveçv xhuiqhefviqhue: Adighexem ya mequimecs, botanike, csenxabzer; (Adıgeler'de Tarım ve Botanik Kültürü Üzerine). Hakun Baresbiy. Nalçik "Elbrus", 2002. 286 s. (Adıgece). Modernizatsiya kultur narodov Severnogo Kavkaza v 20 - ye godı XX veka; (Yirminci Yüzyılın 20'li Yıllarında Kuzey Kafkasya Halklarının Kültürel Modernleşmesi). Khamitbi B. Mamsirov. Nalçik 2004. 326 s. (Rusça). More i Abkhazı (İstoriko-lingvistiçeskiy oçerk); (Abhazlar ve Deniz - Tarihsel ve Dilsel Bir Deneme); Otar P. Dzidzariya (Dzari). Abhazya Devlet Üniversitesi Yayını. Sohum 2002, 106 s. Mukhammed - Said Şamil; (Muhammed Said Şamil). Makaleler Derlemesi. Mahaçkala 2003. Musulmane Osetii: na perekrestke tsivilizatsii; (Uygarlık Kavşağında: Osetya Müslümanları). Rusya Bilim Akademisi, Doğu Enstitüsü, RF Kültür Bakanlığı, Kültüroloji Enstitüsü Yayını. Moskova 2003. 360 s. (Rusça). Musulmane Severnogo Kavkaza. Obıçay. Pravo. Nasiliye: Oçerki po istorii i etnografii prava Nagornogo Dagestana; (Kuzey Kafkasya Müslümanları. Gelenek. Hukuk. Şiddet: Dağlık Dağıstan Üzerine Tarihi ve Etnografik Deneme). V.O. Bobrovnikov. Moskova 2002. (Rusça). Muzıkalnaya kultura Osetin; (Osetler'in Müzik Kültürü). Feliks Ş. Alborov. Vladikavkaz 2004. 208 s. (Rusça). Müridizm i borba adıgov Severo-Zapadnogo Kavkaza za nezavisimosti (1820-1864); (Müridizm ve Batı Kafkasya Adıgeleri'nin Bağımsızlık Savaşı, 1829-1864). A.D. Paneşu. Adıge Cumhuriyeti ve Kabardey Balkar Cumhuriyeti Beşeri Bilimler Araştırma Enstitüleri yayını. "Adıgeya" Maykop 2006. 128 s. (Rusça) Na beregu çernogo morya; (Karadeniz Kıyısı). N. A.Krijanovski. "KLİO" Serisi, Edebiyat Di/lsi 7. "El-Fa", Nalçik 2002. 502 s. (Rusça). Naje psincsveu sy cld tsvikvu; (Skaçi moy oslik - Koş Küçük Eşeğim). Kaysın Kuliyev. "Fibrin. Nalçik 2002. 98 s. (Adıgece). Balkarii yazar K.Kullyev'lıı çocuklıır için yazdığı ve Adıgece'ye çevrilmiş öyküleridir.
47
Najmuddin Gotsinskiy-Grani liçnosti; (Necmeddin Gotsinski -Gerçek Kişiliği). Donogo Hacı Murad. Dağıstan Devlet Üniversitesi Yayını. Mahaçkala 2002. 68 s. (Rusça). 1917-20'li yıllar Kafkasya'sının önemli kişiliklerinden imam Hotsatl'ı Necmeddin'in siyasi ve edebi kişiliği ile ilgilidir. Najmuddin Gotsinskiy: nedopisannaya istoriya; (Necmeddin Hotsatlı: Yazılmamış Tarihi). Makaleler derlemesi. Hacı Murad Donogo. Mahaçkala 2005. 180 s. (Rusça). Na puti tvorçeskogo poiska; (Yaratıcılık Arayışları Yolunda). Abu Şhelakho. AC BBAE Yayını. Maykop 2002. 400 s. (Rusça). Narodı Dagestana; (Dağıstan Halkları). Moskova 2002. (Rusça). Narodnaya istoriçeskaya proza Adıgov; (Adıge Tarihsel Halk Nesri). Aslan A. Tsipin(ov). K - B C BBAE yayını. Nalçik 2000. 156 s. (Rusça). Narodnaya istoriçeskaya proza Adıgov; (Adıge Tarihsel Halk Nesri). Aslan A. Tsipin(ov). K - B C BBAE yayını. Nalçik 2000.156 s. (Rusça). Narodnaya mudrost Adıgov; (Adıgeler'de Halk Bilgeliği). Z.U. Bleğoj-Z.Z. Mamış(eva). Adıge Devlet Üniversitesi Yayını. Maykop 2003. 185 s. (Rusça). Narodnaya muzıka abkhazov: janrı, stilistika, kross, kulturnıye paralleli; (Abhazlar'ın Halk Müziği: Türleri, Üslupbilimi, Kültürel Paralellikleri). Meri Khaşba, ABA Abhaz BBAE Yayını. Sohum 2007. 224 s. (Rusça). Narodnıye primetı, poverya, suyeveriya i snı Adıgov (Adighe necsanexer, cvuecxhuiniqhexer, cvuixer, micvuixer, pçvihipvexer); (Adıgeler'deki Batıl İnançlar, İyi-Kötü Sayılan Şeyler, Rüyalarla ilgili inançlar). Derieyen: Çuyeko Nefset. AC BBAE Yayını. Maykop 2005.122 s. (AdıgeceRusça). Narodnıye skazki Balkartsev i Karaçayevstsev; (Balkarlar ve Karaçaylılar'da Halk Masalları). Hazırlayan A. Aliyev. Rossiyskiy fond kulturı "Rossiyskiy arkhiv". Moskova 2003. 256 s. (Rusça). Narodnoye istoriçeskaya proza adıgov; (Adıgeler'de Tarihi Mensur Halk Metinleri). A.A. Tsipinov. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2000. 158 s. (Rusça). 98
Nartı - ariy i ariyskaya ideologiya; (Nartlar - Ariler ve Ari ideolojisi). A. R. Çoçiyev. "Akalis". Moskova 2000. (Rusça). Nartı farnag; (Roman ve Hikâyeler). Khugatı Sergey. Dzaudzıkau (Vladikavkaz) 2005. 448 s.(Osetçe). Nartı Kadcıta: Soslan; (Nart Efsanesi: Soslan). Dzaudzıkau (Vladikavkaz) 2003. Renkli resimli 175 s. (Osetçe ve Rusça) Nartovskiy epos i Amirani; (Nartlar'ın Destanı ve Amirani). Y. A. Dzitsoytı. Tskhinval 2003. 224 s. (Rusça). Nartxer (Peserey tlvixhuijxem ya xhibarxer); (Eski Yiğitlerin Söylenceleri: Nartlar). Karmoko Hamid. (Çocuklar için yapılmış özel bir derlemedir). Nalçik "Elbrus" 2001. 408 s. (Adıgece). Naskalnıye izobrajeniya predgorıy Dagestana; (Dağıstan'daki Kayalara Oyulmuş Resimler). Vladimir ivanoviç Markovin. Rusya Bilim Akademisi, Arkeoloji Enstitüsü. "Nauka". Moskova 2006. 210 s. (Rusça). Naşa tsel- suverennaya, demokratiçeskaya Abkhaziya; (Hedefimiz Egemen ve Demokratik Abhazya'dır). Taraş M. Şamba. Sohum 2003. 24 s. (Rusça). Naş imam Najmuddin Gotsinskiy; (İmamımız Necmeddin Gotsinski). Donogo Hacı Murad. Mahaçkala 2004. 124 s. (Rusça) Natsionalnıye otnoşeniya na Kavkaze; (Kafkasya'da Ulusal ilişkiler). V. D. Dzidzoyev. Vladikavkaz 2000. (Rusça, 3.baskı). Natsionalnıy vopros i gosudarstvennoye ustroystvo Rossii; (Ulusal Sorun ve Bunun Rusya'da Devletçe Düzenlenmesi). R. G. Abdulatipov. Moskova 2000. (Rusça). Natsionalno - yazıkovaya politika i razvitiye çeçensko - russkogo dvuyazıçiya; (Milli Dil Politikaları ve Çeçence - Rusça İki Dilliliğin Gelişimi). M. R. Ovkhadov. Moskova 2000. Nemetskoye naselenlyo Severnogo Kavkaza: sotsialno - ekonomiçeskaya, politiçeskaya i roligioznaya jizn (poslednyaya çetvert XVIII seredina XX v.; (Onsekizincı Yüzyılın Son Çeyreği ve Ondokuzuncu Yü/ yılda Kuzey Kafkasya'ya Yerin;,,ılrllen Alrrmnlar'ın Sosyo - Ekonomik, Polı lik ve Dini Yaşamı). T. N. Ploklıolnyıık 'îtavropol 2002. (Rusça). gg
Nepokorimıy Kavkaz. Pokoronıye Kavkaza Russkimi; (Zaptedilemeyen Kafkasya. Rusların Kafkasyayı Fethi). "Al -Aşbal". Mahaçkala 2004. 137 s. (Rusça). Nogaytsı Severnogo Kavkaza i ikh vzaymootnoşeniya s Rossiyey v XVIII v; (Kuzey Kafkasya Nogayları ve Onların Onsekizinci Yüzyılda Rusya'yla ilişkileri). D. S. Kidirniyazov. Mahaçkale 2000. (Rusça). Noveyşiye geografiçeskiye i istoriçeskiye izvestiya o Kavkaze; (Kafkasya Hakkında En Son Coğrafi ve Tarihi Bilgiler). S. Bronevskiy. St. Peterburg 2003. (Rusça). Novıye diasporı Krasnodarskogo kraya. Prava, interesı, dinamika integratsii i vospriyatiye mestnım soobşestvom; (Krasnodar Bölgesi'nde En Son Diasporalar. Haklar, İlgiler, Bütünleşme Dinamikleri ve Yerel Toplulukların Algılamaları). M.V. Savva. Krasnodar 2006. (Rusça) Nravstvenno -estetiçeskiye osnovı i bazovıye elementi kulturı eposa "Nartı"; (Nart Efsanelerindeki Ahlaki-Estetik Esaslar ve Kültürel Temeller). I.N. Kolyasnikov. Maykop 2005. (Rusça). Ob abkhazskikh leksiçeskikh zaimstvovaniyakh v kartvelskikh yazıkakh; (Gürcü - Kartvel Dillerinde Benimsenmiş Bulunan Abhazca Kelimeler Hakkında). R.K.Gublia. Sohum 2002.(Rusça). Obezı i ikh gruzinskiye istolkovateli; (Abez'ler ve Onların Gürcü Yorumcuları).AIeksey Papaskir. Abhazya Devlet Üniversitesi Yayını. Sohum 2004. 126 s. (Rusça) Obıçay Adıgey traditsii; (Adıge Gelenekleri). Şarabi Mafedz(ev). "El - Fa". Nalçik 2000. 358 s. (Rusça). Obıçay i obryadı detskogo tsikla u Abkhazov; (Abhazlarda Çocukluk Dönemi Gelenekleri ve Törenleri). S.A. Dbar. Abhazya Bilim Akademisi, BBAE yayını. Sohum 2000. 133 s. (Rusça). Obraztsı araboyazıçnıkh pisem Dagestana XIX v. ; (Ondokuzuncu Yüzyıl Dağıstan'ından Arap Dilinde Yazı Örnekleri). Kh. A. Omar(ov). Mahaçkala 2002. (Rusça-Arapça).
100
Obşestvennaya misi narodov Severnogo Kavkaza: kulturno - istoriçeskiye problemi modernizatsii; (Kuzey Kafkasya Halklarında Toplumsal Düşünce: Modernleşmenin Doğurduğu Tarihi - Kültürel Sorunlar). S. A. Aylarova. Vladikavkaz 2003. (Rusça). Obşestvennaya misi i prosveşennıye adıgov i balkaro - karaçayevtsev v XIX - naçale XX v.; (Ondokuzuncu Yüzyılda ve Yirminci Yüzyıl Başlarında Adıgeler ve Balkar - Karaçaylılar'da Toplumsal Düşünce ve Eğitim). T.Kh. Kumıkov. Nalçik 2002. 446 s. (Rusça). Obşestvo v voorujennom konflikte (etnografıya çeçenskoy voynı); (Silahlı Anlaşmazlıkta Toplum - Çeçen Savaşının Etnografyası). V.A. Tişkov. Moskova 2001. Oçerkii istorii Çerkesov; ot epokhi kimmeriytsev do Kavkazskoy voynı; (Çerkeş Tarihi Üzerine Deneme; Kimmerler Döneminden Kafkas Rus Savaşlarına Kadar). Samir Kh. Khotko. Sankt Peterburg Üniversitesi Yayını. St. Peterburg 2001. 431 s. (Rusça). Oçerki istorii karaçayevo - balkartsev; (Karaçay - Balkarlılar'ın Tarihi Üzerine Denemeler). R. S. Tebuyev - R. T. Khatuyev. Moskova - Stavropol 2002. (Rusça). Oçerk istorii osetinskogo yazıka; (Oset Dilinin Tarihi Üzerine Deneme). Tamerlan T. Kambolov (Kambolatı). "Yır". Vladikavkaz 2006. 464 s. (Rusça). Oçerki politiçeskoy istorii Abkhazii; (Abhazya'nın Siyasi Tarihi Üzerine Deneme), i. R. Marıkhuba (Markholia). Sohum 2000. (Rusça) Oçerki istorii zarubejnoy Çerkesskoy diasporı; (Çerkeş Diasporasının Tarihi Üzerine Bir Deneme). Anzor V. Kuşhabiy(ev). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2007. 316 s. (Rusça). Oçerki istorii russkogo knyajeniya na Severnom Kavkaze; (Kuzey Kafkasya'da Rus Knyazlığı'nın Tarihçesi Üzerine Deneme). A.B. Gadlo. St. Peterburg Devlet Üniversitesi yayını. 2004. (Rusça). Ofitsialnıy i neofitsialnıy İslam v Dagestane; (Dağıstan'da Resmi ve Resmi Olmayan İslam). I) V Makarov. Moskova 2000. (Rusça).
Kil
Opıt rekonstruktsii sakralnogo prostranstva rannikh kurganov evropı i Severnogo Kavkaza; (Erken Avrupa ve Kuzey Kafkasya Kurganları...). V. L. Rostunov. Kuzey Osetya Beşeri ve Sosyal Bilimler Araştırma Enstitüsü Yayını. Vladikavkaz 2006. 288 s. (Rusça). Osetinı; (Osetler). Hazırlayanlar: Boris A. Kaloyev - Zarifa B. Tsallagova. "Rusya Kültürü" Federal Programı, "Rusya Halklarının Kültürel Mirası" Altprogramı. Golos-press. Moskova 2005. 480 s. (Rusça). Osetinskiye familii i liçnıye imena; (Osetler'de Aileler ve Kişi Adları). Z. D. Gagloytı. Güney Osetya Bilim Enstitüsü Yayını. "Yujnaya Alaniya". Tskhinval 2007. 150 s. (Rusça). Osetinsko - Russkiy slovar (İron - Vurissag dzırduat); (Osetçe Rusça Sözlük). "Alaniya" Vladikavkaz 2004. 540 s. (5.Baskı). Osetiya v mire sporta; (Spor Dünyasında Osetya). E. Panteleyev-i. Totoontı-K. Dzatseyev. -R. Tsomayev - Vladikavkaz 2003. 248 s. (Resimli, Rusça albüm). Osnovı geopolitiki Rossiyskogo gosudarstva na Severnom Kavkaze v XVIII - naçale XIX veka: politiko - pravovoy aspekt; (Rus Devletinin Kuzey Kafkasya'da XVIII. Yüzyıl ve XIX. Yüzyıl Başındaki Jeopolitik Temelleri). A. N. Maremkul(ov). Nalçik 2003. (Rusça). Osobennosti obrazovaniya i skloneniya imen sobstvennıkh v Adıgskikh yazıkakh; (Adıge Dillerinde Özel Adların Özellikleri Hakkında). Mariat K. Tutarış(eva). AC BBAE Yayını. Maykop 2005. 280 s. (Rusça). Ot soyuza obyedinennıkh gortsev Severnogo Kavkaza i Dagestana do Gorskoy ASSR; (Dağlı Cumhuriyeti'ne Kadar Birleşik Kuzey Kafkasya ve Dağıstan Dağlıları Birliği). V. D. Dzidzoyev. Vladikavkaz 2003. (Rusça). Panorama Şkola - Tskhinval - razvorot ranney istorii evraziyskoy tsivilizatsii; (Şkola - Tskhinval Panoraması - Avrasya Uygarlık Tarihine Dönüş). A. R. Çoçiyev. "iriston". Dzaudzıkau (Vladikavkaz) 2001. (Rusça). Pacsve Beçmirze - Uisiqhexer; (Paş'e Beçmirze - Şiirleri): Nalçik 2003. 374 s. (Adıgece).
102
Parlament Kabardino-Balkarskoy Respubliki 1993 - 2003; (19932003 Yıllarında Kabardey - Balkar Parlamentosu). Nalçik 2003. (Rusça). Pereselençeskoye dvijeniye na Severo - Zapadnıy Kavkaz v 90 ye godı XVIII i 90 - ye godı XIX vv.; (Onsekizinci Yüzyılın 90'lı Yıllarından Ondokuzuncu Yüzyılın 90'lı Yıllarına Kadar Kuzeybatı kafkasya'dan Göç (Sürgün) Hareketleri). L. V. Burıkina. Maykop 2002. (Rusça). Pesn Abazov; (Şiirler-Poemler) Larisa Şebzıkho(va). Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Basımevi. Çerkessk 2006. 398 s. (Rusça) Pervaya Abkhazskaya mejdunarodnaya arkheologiçeskaya konferentsiya; (Abhazya Birinci Uluslararası Arkeoloji Konferansı). Sohum 2006. 446 s. (Rusça). Konferansa sunulan bildirilerin metinlerini içermektedir. Pervıye şagi v buduşeye; (Geleceğe ilk Adımlar). Magas 2002. 160 s. (Rusça). Kafkas - İnguşetya Cumhuriyeti tanıtılmaktadır. I u kongress etnografov i antropologov; (Birinci Etnograflar ve Antropologlar Kongresi 20-23 Eylül 2001). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2001. 312 s. (Rusça). Kongreye sunulan bildirileri içermektedir. Pesni, islam i traditsionnaya kultura adıgov v kontekste kavkazskoy voynı; (Şarkılar, Kafkas - Rus Döneminde islamiyet ve Adıgeler'in Geleneksel Kültürleri İle ilgili Metinler). V. Kh. Kajarov. Nalçik 2005 (Rusça). Pesnya-Sputnik jizni, (Pesni dlya vsekh vozrastov); Yurıy Çirg. "Adıgeya". Maykop 2005. 210 s. (Adıgece ve Rusça). "Her yaştakiler için" Adıge kompozitörlerinin şarkılarının notalarını ve Adıgece-Rusça olarak şarkı sözlerini içeren bir derlemedir. Peşera Matuzka (Matuzka Cave); (Matuzka Mağaraları). Redaktörü: L.V. Golovanova-V.B. Doroniçev. Sankt-Peterburg 2006. 194 s. (Rusça). Kuzeybatı Kafkasya'da bulunan Matuzka mağaraları hakkındadır. Pisateli Dagestanskogo zarubejya; (Dağıstan Diasporasındaki Yazarlar). Ahmed M. Murta/allynv. Dağıstan "Ham/at Tsadasa" Bilim Merke/i, Dil Edebiyat ve Güzelbanııtlnr I nstitüsii yayını Mahaçkala 2006. 104 s. (Rusça).
KH
Anayurt Kafkasya dışında yaşamış ve halen yaşamakta olan 70 kadar Dağıstanlı yazarın biyografilerini içermektedir. Eserin hazırlanmasında S.E. Berzeg'in "Kafkas Diasporasında Edebiyatçılar ve Yazarlar Sözlüğü" (Samsun 1995) adlı Türkçe kitabından da büyük ölçüde yararlanılmıştır. Pisateli Kabardino-Balkarii (XIX-konets 80-kh gg. XX v.); (Kabardey-Balkarya Yazarları, XIX. Yüzyıl Sonu- XX. Yüzyılın 80'li Yılları Arası). Biobibliografik Sözlük. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2003. 442 s. (Rusça). Pkheçiç - adıgskiye treşotki, (Adıge Ritim Çalgısı Pkheçıç Hakkında). A. N. Sokolova. Maykop 2002. (Rusça). Plemena Zapadnogo Kavkaza po "Aşkharatsuytsu"; (Batı Kafkasya "Aşhara"Boyları Hakkında). V. F. Butba. Abhazya Bilim Akademisi Abhazya BBAE yayını. Sohum 2001. 154 s. (Rusça). Problemi formirovaniya zakonodatelnoy bazı ekologiçeskogo turizma v Respublike Abkhaziya; (Abhazya Cumhuriyeti'nde Ekolojik Turizmin Yasal Bazda Şekillenme Sorunları). A. N. Bjedugova. MESİ. Moskova 2003. (Rusça). Poetika Karaçayevo -balkarskoy narodnoy liriki, XVI-XIX vv. Çast:1; (Karaçay-Balkar Lirik Şiir Sanatı, XVI-XIX. Yüzyıllar, Cilt:1). Eh. Kh. Malkonduyev. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2000. 319 s. (Rusça). Politika i pravo v sfere etnogosudarstvennıkh otnoşenıy Kabardino - Balkarii; (Kabardey - Balkarya'nın Devlet - Etnik İlişkilerindeki Politika ve Hukuk). M. N. Guboglo - Kh. Kh. Sokhrokov. RAN. Moskova-Nalçik 2001. (Rusça, 2 Cilt). Politizatsiya İslama na Severnom Kavkaze(na primere Dagestana i Çeçni); (Dağıstan ve Çeçenya örnekleriyle Kuzey Kafkasya'da Islamın Siyasallaşması). Z.M. Zalimkhan(ov)- K.M. Khanbaba(yev). Mahaçkala 2000. (Rusça). Polkovnik Magomed Cafarov (Sbornik materialov); (Albay Muhammed Cafer -Materyaller Derlemesi). Redaktörü: Hacı Murad Donogo. "Epokha". Mahaçkala 2005. 304 s. (Rusça). Bağımsız Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin Çeçenya bölgesi komutanı ve askeri valisi, 1920-21 deki Bolşevik Rusya karşıtı milli ayaklanmanın önderlerinden Muhammed Cafer'in (1883-1937) yaşamı ve dönemin olayları konusunda önemli belgeler içermektedir. 104
Polyaki v Dagestane; (Dağıstan'da Polonyalılar). Bulaç Gaciyev. Mahaçkala 2005.190 s. (Rusça). Poiski i nakhodki (Izbarannıye stati); (Araştırmalar ve Buluşlar): R. Kh. Khaşkhoj(eva). Nalçik 2000. (Rusça). Po tropam istorii; (Tarihin Patikalarında). O. L. Oprışko. Nalçik 2007. 668 s. (Rusça). Povsednevnaya jizn gortsev Severnogo Kavkaza v XIX veke; (Ondokuzuncu Yüzyılda Kuzey Kafkasya Dağlıları'nın Gündelik Yaşamı). Ş.M. Kaziyev- İ.V. Karpeyev. Moskova 2003. (Rusça). Pravovoye polojeniye knyajesko - dvoryanskikh sosloviy Kabardı i Balkarii (vtoraya polovina XIX - naçalo XX vv.); (Ondokuzuncu Yüzyılın ikinci Yarısı ve Yirminci Yüzyılın Başında Kabardey - Balkarya'da Prens -Soylu Sınıfının Hukuksal Durumu). M. V. Dışek(ov). Nalçik 2002. (Rusça). Pressa, vlast i etniçeskiy konflikt. Vzaymosvyaz na primere Krasnodarskogo kraya; (Krasnodar Bölgesi Örneğinde Basın, iktidar ve Etnik Anlaşmazlıklar Bağlantısı). M.V. Savva- E.V.Savva. Krasnodar 2002. (Rusça). Prestupleniya veka Rossii v Çeçne, I; (Asırlarboyu Rusya'nın Çeçenya'daki Cinayetleri). Çeçenpress. Pravozaşitnıy Tsentr "Memorial". Groznıy (Coharkala) 2004. 132 s. (Rusça). Printsipı i normı etiki u Abazin v istoriçeskom proşlom i sovremennoy povsednevnoy jizni. (Po dannım polevıkh etnologiçeskikh materialov); (Geçmişte ve Günümüzde Abazalar'ın Günlük Yaşamlarındaki Ahlaki Normlar ve ilkeler). KÇGPU. Çerkesk-Karaçayevsk 2005. 80 s. (Abazaca-Rusça). Problemi Adıgeyskoy literaturi i folklora; Vıpusk:10; (Adıgey Edebiyat ve Folklorunun Problemleri). AC BBAE Yayını. Maykop 2005. 572 s. (Adıgece-Rusça) Adıgey bölgesi Adıge odebiyatı, özellikle de ibrahim Tsey, Meşbaşe Yishak, Hamid Beretar, Tembol Ç'emşe, Asker Hadağatl, Murat Perenuk, D. Kestan, Bıy Şeş'e, Yishak Bumtjır ü/orino makaleler içermektedir
МП
Problemi Kavkazskoy voynı i vseleniye çerkesov v predelı osmanskoy imperii. 20-70-e gg. XIX.v.; (Kafkas-Rus Savaşının Problemleri ve Çerkeslerin Osmanlı imparatorluğu'na "Göçü", XIX. Yüzyılın 20-70'li Yılları). Arşiv Belgeleri. T. Kh. Kumık(ov). Nalçik 2001. 490 s. (Rusça). Problemi perevoda adıgskogo folklora (Х1Х-ХХ w.); (Х1Х-ХХ. Yüzyıllar Adıge Folklorunun Çeviri Sorunları). S.M. Alkhas(ova). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2000. 155 s. (Rusça). Problemi vakhabizma na Severnom Kavkaze; (Kuzey Kafkasya'da Vahabizm Sorunu). A.A. Yarlıkapov. Moskova 2000. Professionalı za mir na Severnom Kavkaze; (Kuzey Kafkasya'da Barış İçin Profesyoneller). L. Khoperskaya- M.Astvatsaturova. Rostov- Don 2003. (Rusça). Prosti menya rodina; (Ayıplama Beni Yurdum). Halid Tlif. Hikâye, Efsane, Anı ve Mektuplar. "Adıgey". Maykop 2002. 238 s. (Rusça). Psatlem pse xetlime; (Sözlerin Canı Varsa). Cendere Mariyet. AC BBAE Yayını. Maykop 2002. 210 s. (Adıgece). Türkiye'deki Adıgeler'in yaşamı, düşünceleri, değer yargıları ve koruyabildikleri bazı folklor ürünleri ile ilgili bilgiler içermektedir. Psem yi uered; (Yaşamın Şarkısı); Karden Yure. "Elbrus". Nalçik 2003. 78 s. (Adıgece). Karden Yure'nin şarkılarının söz ve notalarını içermektedir. Psiarxuan; (Girdap): Hikâyeler. Nekheye Ruslan. Maykop 2002. 160 s. (Adıgece). Puteşestviye po çerkesi; Taitbout de Marigny- Puteşestviye vokrug Kavkaza, i Çerkesov i Abkhazov v Kolkhide, Gruzii, Armenii i Krımu"; F.D. de Montpereux; (Marigny'nin "Kafkasya Seyahati ve Montpereux'nın Kafkasya Çevresinde... Seyahat" adlı eserlerinin Rusça çevirisi). Kafkas Edebi-Tarihi Olimpi (KLİO)" Serisi. Nalçik 2002. (Rusça). Put к Rossii; (Kabardinskiye knyazıya v istorii otnoşeniy Kabardı s Rossiyskim gosudarstvstvom v XVI - naçale XX veka;) (Rusya Yolu. XVI. Yüzyıldan XX. Yüzyıl Başına Kadar Kabardey - Rus İlişkilerinde Kabardey Prensleri). Çalimat Kardan (ov). "Elbruz". Nalçik 2001. 430 s. (Rusça). 106
Ranniye Alanı. Problemi etnosotsialnoy istorii; (Erken Dönem Alanlar. Etnososyal Tarih Sorunları). F.Kh. Gutov. Vladikavkaz 2001. (Rusça). Ranniye zapisi abkhazskogo folklora; (Abhaz Folklorunun Erken Dönem Yazıları). A. N. Genko'nun el yazmalarından. Sohum 2001. (Rusça). Razbrosanı Adıgi po belomu svetu. (Kniga o çerkesskom zarubejye); (Çerkeş Diasporasının Kitabı...). Muhammed Hafıtse. Nalçik 2000. 324 s. (Rusça). Razmışleniya o voyne i mire: Kremi i rossiysko -çeçenskaya voyna; (Savaş ve Barış Üzerine Düşünceler: Kremlin ve Rus-Çeçen Savaşı). Ruslan i. Khasbulat(ov). Moskova 2003. 397 s. (Rusça). Razvitiye etnopolitiçeskoy stuatsii v Kabardino - Balkarskoy Respublike (postsovyetskiy period); (Sovyet Dönemi Sonrasında Kabardey - Balkar Cumhuriyeti'nde Etno - Politik Gelişmeler). S.I.Akkiyeva. Moskova 2002. (Rusça). Razvitiye natsionalnoy khudojestvennoy kulturı v Kabardino-Balkarii; (Kabardey-Balkarya'da Milli Sanat Kültürünün Gelişimi). G.D. Baziyeva. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2000. 143 s. (Rusça). Razvitiye obşestvenno -politiçeskogo stroya adıgov Severo- Zapadnogo Kavkaza (konets XVIII- 60-ye gg. XIX v.); (Onsekizinci Yüzyılın 60'lı Yılları ile Ondokuzuncu Yüzyılda, Kuzeybatı Kafkasya Adıgelerinde Toplumsal-Politik Gelişmeler). A. Çirg. AC BBAE Yayını. Maykop 2002. 204 s. (Rusça). Razvitiye severokavkazskoy okraynı Rossii (1864 - 1904 gg.); (Rusya'nın Kuzey Kafkasya Kenar Bölgelerinin Oluşumu (1864 - 1904). Makaleler Derlemesi. Pyatiçıorsk 2005. (Rusça). Reded; (Reded - Tarihi Roman). Meşbeş'e Yishak. Adıge Cumhuriyeti Basımevi. Maykop 2001. »30 s. (Adıgece). Religiya Osetin i Russkaya kultura; (Osetler'in Dini ve Rus Kültürü). Timur E. Dzeranov. Kuzey Osetya Beşeri ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Yayını. Vladikavkaz 2006 260 s (Rusça).
İl)/
Respublika Almanakh. Vipusk: 3; (Cumhuriyet Yıllığı, C. 3). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2002. 234 s. (Rusça). Respublika Inguşetiya - 10 let (1992 - 2002); (10. Yılında inguşya Cumhuriyeti). Y. S. Patiyev. "Serdalo". Magas 2002. (Rusça). Ritmi istorii (Sbornik nauçnıkh trudov); (Tarihin Ritimleri). 1. Kitap. Bilimsel Çalışmalar Derlemesi. Vladikavkaz 2003. 226 s. (Rusça). Rossiya i Abkhaziya: sovremennıye problemi sotrudniçestva i sblijeniya. (Rusya ve Abhazya: Yakınlaşma ve işbirliği Konusunda Günümüzdeki Problemleri). (22 Kasım 2005'de Moskovada Toplanan Kafkas Konferansı'nın materyalleri). Moskova 2006. (Rusça). Rossiya i Çeçnya: istoriya protivoborstva; (Rusya ve Çeçenya: Mücadelelerin Tarihi). C. Danlop. Moskova 2001 .(Rusça). Rossiya i Çeçnya (Poiski vkhoda); (Rusya ve Çeçenya - Ayrılma Arayışları). Makaleler Derlemesi. "Zvezda" Dergisi Yayını. Sankt-Peterburg. 2003. 240 s. (Rusça). Rossiya i gortsı Bolşogo Kavkaza. Na puti к tsivilizatsii; (Rusya ve Büyük Kafkasya Dağlıları-Uygarlık Yollarında). Mark Bliyev. "Misi". Moskova 2004. 880 s. (Rusça). Kafkasyalı (Oset) tarihçi M. Bliatı'nın, Kafkasya Dağlı Halkları'nın, Rus istilasının kesinleşmesine kadar olan dönemdeki sosyal tarihini inceleyen ancak önemli Rus etkisi taşıyan- bir araştırmasıdır. Rossiya i Kavkaz. İstoriya religiya kultura; (Rusya ve Kafkasya, Din Kültürü Tarihi): Jurnal "Zvezda" Yayını. Sankt-Peterburg 2003. 192 s. (Rusça). Kafkas-Rus ilişki ve savaşları ile ilgili 11 makale içermektedir. Rossiya i Kavkaz na rubejye stoletiy ; Moskova 2006. (Rusça). Rossiya i Kavkaz skvoz dva stoletiya; (iki Yüzyılın içinden Rusya Ve Kafkasya). Makaleler Derlemesi. Sankt Peterburg 2001. (Rusça). i. V. Karpeyev, L. i. Tsvijba, A. A. Litvin vb. nin makalelerini içermektedir.
108
Rossiya i Severnıy Kavkaz: istoriçeskiye osobennosti formirovaniya gosudarstvennogo yedinstva; (Rusya ve Kuzey Kafkasya: Devlet Birliğinin Şekillenmesinin Tarihsel özellikleri). V. A. Matveyev. Rostov/Don 2006. (Rusça). Rossiyskaya politika na Severnom Kavkaze (1827 - 1840); (1827 - 1840 Yıllarında Kuzey Kafkasya'da Rus Politikası). Y.Y. Klıçnikov. Pyatigorsk 2002. (Rusça). Rossiyskiy bürokratiçeskiy aparat i nardı Tsentralnogo Kavkaza v kontse XVIII - 80 - ye godı XIX veka; (Onsekizinci Yüzyılın 80 ' li Yılları ve Ondokuzuncu Yüzyılda Merkezi Kafkasya'da Rus Bürokratik Sistemi). Z. M. Bliyeva. Vladikavkaz 2005. (Rusça). Rossiyskiy Kavkaz. Kniga dlya politikov; (Rus Kafkasyası. Politikacılar İçin Bir Kitap). V.A. Tişkova'nın redaktörlüğünde kolektif kitap. Moskova 2007. 384 s. (Rusça). Rossiyskiye musulmane i revolyutsiya (vesna 1917 g. - leto 1918 g.); (Devrim ve Rusya Müslümanları- 1917 Sonbaharı, 1918 Yazı Arası). S.M. ishakov. Rusya Bilim Akademisi Rusya Tarihi Enstitüsü. Moskova 2004. 598 s. (Rusça). Belirtilen dönemde Kafkasya'nın durumu hakkında da önemli bilgiler içermektedir. Russkiye avtorı XIX veka o narodakh tsentralnogo i Severo Zapadnogo Kavkaza; (Ondokuzuncu Yüzyıl Rus Yazarlarının Merkezi ve Kuzeybatı Kafkas Halkları Hakkındaki Yazıları, 2 Kitap). KLİO (Kafkas Edebi-Tarihi Olimpi) Serisi Etnoğrafya Dizisi:7. Nalçik 2001. 326+387 s. (Rusça). İ.P Delpotso, I. Debua, P.P. Svinin, S.D. Neçayev, N.B. Golitsın, I.V. Şakhovski, S.Adıl-Girey, N Kolubakin, K.F. Stal, A.D. Berje, Y.V. Abramov, PA. Zubov, P.P. Korolenko. D.G. Anuçin, N.i. Voronov, A.l. Drozdovski'nin yazılarını içermektedir. Russkiye na Kavknzo ı pokha Yermolova i Paskeviça ; (Yermolov ve Paskeviç'in Dönomlııdr Kafkasya'da Ruslar). St. Peterburg 2004. (Rusça).
Ill<)
Russkiye na Severnom Kavkaze: analiz transformatsii sotsiokulturnogo statusa; (Kuzey Kafkasyada Ruslar: BirSosyo Kültürel Statü Dönüşümünün Analizi). G. S. Denisova - V.P Ulanov. Rostov-Don 2003. (Rusça). Russko-Adıgeyskiy Slovar-Uiris- Adighe Guicsivatl, I.; Yunus Tkharkuakho. (iki ciltlik Rusça-Adıgece Sözlük'ün ilk cildidir). "Adıgeya". Maykop 2004. 890 s. Russkoye i ukraynskoye naseleniye Kabardino-Balkarii; (Kabardey-Balkarya'daki Rus ve Ukrayna Kökenli Nüfus Hakkında). İ. Kh. Tkhamokova. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2000. 240 s. (Rusça). Safarbi Baytuganov. Suşnost - Kuipcsve; (Aforizmalar). "Elbrus". Nalçik 2002 620 s. (Adıgece - Rusça). Sbornik dokumentov po soslovnomu pravu narodov Severnogo Kavkaza; (Kuzey Kafkasya Halklarının Sınıfsal Hukuku ile İlgili Belgeler Derlemesi). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2003. 342 s. (Rusça). Sbornik dokumentov po soslovnomu pravu narodov Severnogo Kavkaza, Тот: 2,1793-1897 gg. (Yukarıdaki kitabın 2. Cildi) Nalçik 2004. 486 s. (Rusça). Sbornik nauçnıkh statey molodıkh uçenıkh i aspirantov; (Genç Bilim Adamları ve Master Öğrencilerinin Makaleler Derlemesi). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2003. 240 s. (Rusça). Sbornik stikhov; (Şiirler); MagometT. Mutali(yev). Nazran 2002. 100 s. (inguş dilinde). Severnıy Kavkaz: Çelovek v sisteme sotsiokulturnıkh svyazey; (Kuzey Kafkasya: Bireyin Sosyokültürel Yapıyla Olan Bağlantıları). Makaleler Derlemesi. St. Peterburg 2004. 362 s. (Rusça). Severnıy Kavkaz: geopolitika, istoriya, kultura. Materialı vserossiyskoy nauçnoy konferentsii. (Kuzey Kafkasya: Jeopolitika, Tarih, Kültür. Tüm Rusya Bilimsel Konferansı Materyalleri). Moskova - Stavropol 2001. (Rusça).
110
Severnıy Kavkaz i Dagestan: etnopolitiçeskaya situatsiya i puti ее stabilizatsii; (Kuzey Kafkasya ve Dağıstan'da Etnopolitik Durum ve Onun istikrara Kavuşma Yolları). Rusya Bilim Akademisi, Dağıstan Bilim Merkezi yayını. Mahaçkala 2004. 552 s. (Rusça). Severnıy Kavkaz. Oçerki drevney i srednevekovoy istorii i kulturı. (Kuzey Kafkasya'nın Eski ve Ortaçağ Tarih ve Kültürü Üzerine Denemeler). V. İ. Markovin - R. M. Munçayev. Tula 2003. (Rusça). Severnıy Kavkaz: sovremennıye problemi etno - politiçeskogo razvitiya; (Kuzey - Kafkasya. Etno - Politik Gelişmenin Günümüzdeki Sorunları). A. K. Aliyev. Mahaçkala 2003. (Rusça). Severnıy Kavkaz: Traditsionnoye selskoye soobşestvo -sotsialnıye roli, obşestvennoye mneniye, vlastnıye otnoşeniya; (Kuzey Kafkasya: Geleneksel Köy Toplumu, Sosyal Rolleri, Toplumsal Düşünce , İktidarla ilişkileri). Makaleler Derlemesi. St. Peterburg 2007. (Rusça). Severnıy Kavkaz v evropeyskoy literatüre XIII - XVIII vekov; (Avrupa'nın Onüçüncü - Onsekizinci Yüzyıl Literatüründe Kuzey Kafkasya). Belgeler ve Materyaller Derlemesi. KLİO Serisi, Etnografya Dizisi: 10. Nalçik 2006. 394 s. (Rusça). Severnıy Kavkaz v Rossiyskom tsivilizatsionnom protsesse; (Rusya Uygarlık Sürecinde Kuzey Kafkasya). Aslan Kh. Borov. Nalçik 2007. 298 s. (Rusça) Severokavkazskaya diaspora: istoriya i sovremennost (vtoraya polovina XIX - XX vv.); (Kuzey Kafkasya Diasporası). B.R. Aliyev. izd. "Novıy den". Mahaçkala 2001. (Rusça). Severo - Kavkazskoyo obşestvo: opıt sistemnogo analiza; (Kuzey Kafkasya Toplumu: Sistem Analizi Denemesi). A. Şadje - E. Şevcen. Moskova - Maykop 2004. (Rusça). Severnıy Kavkaz novıyo oriyentirı nationalnoy politiki (90 - e godı XX veka); (Yirminci Yüzyılın 90 lı Yıllarında Milliyetler Politikasının Yeni Belli Başlı Konuları). N. F. Buguy A M. Gonov. Moskova 2004. Sırdonı tsassıgte; (Sırdon'ıın Gözyaşları). Roman. Nafi G. Cusoytı. Dzaudzıkau (Viladikavka/).'()()!ı (>vi % (Osetçe) 112
Skazaniya o Jabagi Kazanoko; (Kazanoko Jabağı Hakkında Menkıbeler). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2001. 330 s. (Rusça). Skazki Adıgskikh narodov; (Adıge Halklarının Hikayeleri): Redaktör ve derleyen: A. Aliyeva. Sanat danışmanı: Z. Bğajnokov. Rossiyski fond kulturı "Rossiyskiy arkhiv". Moskova 2003. 288 s. (Rusça). Slovo i kultura; (Söz ve Kültür), Adem M. Gut(ov). "Elbruz" Nalçik 2003. 156 s. (Rusça) Yazarın Adıge Kültürü ile ilgili makalelerini içermektedir. Slovar Kabardino-Çerkesskogo yazıka - Adighe Psatlale (Okolo 31.000 slov); (Kabardey-Çerkes "Dilinin" Sözlüğü, Yaklaşık 31.000 Kelime). K-BC BBAE Yayını. "Digora" Moskova. Slovar Kavkazskikh yazıkov. Sopostavleniye osnovnoy leksiki; (Kafkas Dillerinin Sözlüğü. Kelime Haznelerinin Anaçizgileriyle Karşılaştırılması). G. A. Klimov - M. Ş. Khalilov. "Vostoçnaya literatura". Moskova 2003. (Rusça). Slovar yuridiçeskikh terminov (Russko-Abkhazskiy, AbkhazskoRusskiy); (Rusça-Abhazca ve Abhazca Rusça Hukuk Terimleri Sözlüğü, Yaklaşık 4500 Terim). V.L. Kharaniya. Abhazya Bilim Akademisi BBAE Yayını. Sohum 2002. 160 s. Slovo o vaynakhakh (vzglyad iznutri); (Çeçen - inguşlar Üzerine içeriden Bir Bakış). Kh. Kh. Bokov. "Mengir". Moskova 2000. (Rusça). Soçinskoye priçernomorye; (Karadeniz'in Soçi Kıyısı). Tamara V. Polovinkina. "El-Fa". Nalçik 2006. 308 s. (Rusça). Demokrat ve saygıdeğer bir Rus kadını olan yazarın bu eseri, gerçek sahipleri Çerkesler'den (Abaza-Vubıh-Adıgeler'den) "temizlenmiş" bulunan Soçi yöresinin ve bu yörede oluşturulmuş olan yerleşim yerlerinin tarihçelerini içermektedir. Sokrovişa Sarmatov; (Sarmatlar'ın Hazineleri). Sergi Katalogu. Ermitaj Müzesi Yayını. St. Peterburg 2008. Fotoğraflı 176 s. (Rusça). Sotsializatsiya liçnosti v traditsionno - bıtovoy kültüre abkhazov; (Abhazların Geleneksel Yaşam Kültüründe Kişilerin Sosyalleştirilmesi). O. V. Maan. Sohum 2003. (Rusça). 112
Sotsialnaya organizatsiya Alan Severnogo Kavkaza IV- IX vv.; (Dördüncü- Dokuzuncu Yüzyıllarda Kuzey Kafkasya Alanları'nda Sosyal Örgütlenme). Dimitriy S. Korobov. Rusya Bilim Akademisi, Arkeoloji Enstitüsü yayını. St. Peterburg 2003. 380 s. (Rusça). Sotsialno - ekonomiçeskiy stroy narodov Tsentralnogo i Severo Zapadnogo Kavkaza v godı Kavkazskoy voynı; (Kafkas-Rus Savaşları Yıllarında Merkezi ve Kuzeybatı Kafkasya Halklarının Sosyo-Ekonomik Düzeni). A. Kh. Bijev. AC BBAE Yayını. Maykop 2005. 224 s. (Rusça). Rus istihbarat materyallerinin derlemesi olan bir eserdir. Sotsialno - politiçeskaya stuatsiya na Kavkaze: istoriya, sovremennost, perspektivı; (Kafkasya'da Sosyopolitik Gelişim: Tarih, Bugünkü Durum, Perspektifler). Makaleler Derlemesi. Moskova 2001. (Rusça). Sotsionormatiçnaya kultura balkartsev; traditsii i sovremennost; (Balkarlar'ın Geçmişteki ve Günümüzdeki Sosyonormatik Kültürleri). M.Ç. Kuçmezova. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2003. 214 s. (Rusça). Sovremennaya gosudarstvennost Kabardino-Balkarii: istoki, puti stanovleniya, problemi; (Kabardey-Balkarya'nın Çağdaş Devlet Yapısı: Kökeni, Gelişim Süreci, Problemleri). K-BC BBAE Yayını. Nalçik. (Rusça). Sovremennıy demografiçeskiy i migratsionnıy portret Severnogo Kavkaza; (Kuzey Kafkasya'nın Demografi ve Göç Açısından Günümüzdeki Portresi). S.V. Ryazantsev. Stavropol 2003. 373 s. (Rusça). Sovremennoye polojeniye Çeçni: sotsialno - politiçeskiy aspekt; (Çeçenya'da Günümüzdeki Durum Üzerine Sosyal- Politik Bir Deneme). Ropstov-Don 2001.122 s. (Rusça). Sovremennıye problemi Kavkazskogo yazıkovnanıya i folkloristiki; (Kafkasya Dilciliği ve Folklorculuğunun Günümüzdeki Sorunları). (2830 Mayıs 1999'da Sohum'da düzenlenen uluslararası bilimsel konferansa sunulan bildiriler). Abhazya Bilim Akademisi BBAE Yayını. Sohum 2000. 386 s. (Rusça). Stanovleniye i razvitiye rossiyskogo gosudarstvennogo upravleniya na Severnom Kavkaz» v kontse XVIII - XIX vv.; (Onsekizinci Yüzyılın Sonu ve Ondokuzuncu Yüzyılda Kuzey Kafkasya'da Rus Devlet Yönetiminin Kurulması vo (iellşmosi). G. N Malakhova. Rostov/Don 2001 (Rusça).
II I
Stanovleniye i razvitiye sovyetskoy natsionainoy gasudarstvennosti inguşskogo naroda (1917 - 1944); (1917 - 1944 Yıllarında İnguş Halkının Milli Devlet Yapısının Oluşumu ve Gelişimi). D. S. Kokorkhoyeva. Kamlık Devlet Üniversitesi. Elista 2002. (Rusça). Starıy Vladikavkaz. İstoriko - etnologiçeskoye issledovaniye; (Eski Vladikafkas Kenti. Tarihi - Etnografik Bir Araştırma). Z. V. Kanukova. Vladikavkaz 2001. (Rusça). Suesrique kvuediçvar; (Kaybolan Sosrıko). Apşatse Zehra. (Arapça'dan çeviren: Adnan Kalmık). "El-Fa". Nalçik 2004. 182 s. (Adıgece). Ürdün'lü Çerkeş kadın yazar merhume Z. Apşatse'nin romanı. Skifskiye drevnosti Severnogo Kavkaza v sobranii Ermitaja- Kelermesskiye kurganı; (Ermitaj Müzesi Dermelerinde Kuzey Kafkasya'da İskit Eskiçağı - Kalermez Kurganları). L.K. Galanina. Ermitaj Koleksiyonu. St. Peterburg 2006. Resimli 80 s. (Rusça). Soyuz nauki i mujestva (o jizni i deyatelnosti Şamsudina Kh. Khuta); (Bilim ve Yiğitlik Birarada- Bilim Adamı Şemseddin Khut'un Yaşamı ve Çalışmaları). Derleyen R.G. Mamıy. AC BBAE Yayını. Maykop 2006.117 s. (Adıgece-Rusça). Sravnitelnıye analiz Adıgskikh yazıkov; (Adıge' Dillerinin" Karşılaştırmalı Analizi). Nukh Gışev. (Ohics Nuih). AC BBAE Yayını. Maykop 2003. 282 s. (Rusça). Sredi gortsev Severnogo Dagestana; (Kuzey Dağıstan Dağlıları'nın Arasında). Murad - bey Mizancı(Hacı Murad Amirov). Mahaçkala 2001. (Rusça). Srednevekovaya Kabarda; (Ortaçağlarda Kabardey). A. Kh. Nagoyev. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2000. 230 s. (Rusça). S rodinoy v serdtse. Bol i stradaniya çerkesskogo naroda v tvorçestve Akhmete Midkhata Khagura; (Vatanım Kalbimde. Ahmet Midhat Hağur'un Eserlerinde Çerkeş Halkının Acıları). Tıjın Çurey. Nalçik 2002. 94 s. (Rusça). Stilistika adıgeyskogo yazıka; (Adıgey Dilinin Üslupbilimi). Yunus A. Tkharkuakho. AC BBAE yayını. Maykop 2002. 480 s. (Rusça). 114
116
Strana Prometeya; (Promete'nin Ülkesi). K.A. Çkheidze. Nalçik 2004. 264 s. (Rusça). Birinci dünya savaşı ve sonrasında Kafkas Süvari Tümeni (Dikaya Konnaya Diviziya) da görev yapmış Gürcü kökenli bir subayın bu konuyla ilgili eseridir. Strukturnıye osobennosti Adıgeyskogo yazıka; (Adıge Dilinin Yapısal Özellikleri). U.S. Zekhokh -K.Kh. Meretukov. -Y.A. Tkharkuakho. AC BBAE Yayını. Maykop 2003. 692 s. (Rusça). Strukturnıy i fonktsionalnıy analiz leksiko-semantiç. Sistemi Kabardino-Çerkesskogo yazıka; (Kabardey-Çerkes Dilinin Kelime Hazinesi ve Anlambilimsel Sisteminin Yapısal ve işlevsel Analizi). M.L. Apajev- M. Kh. Şukova. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2004. 144 s. (Rusça). Sytlfipve yiguityeu; (Hikâyeler; Doğduğum Toprağın Kalbinin Vuruşları). Teuçoj Habib. Maykop 2001. 254 s. (Adıgece). Sıyaçva; (Benim Yıldızım- Şiirler). Laguç Camladin. Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Basımevi. Çerkessk 2005. 272 s. (Abazaca). Syezdı Osetinskogo naroda; (Oset Halkının Kongreleri). Hazırlayan: M. i. Gioyev. Vladikavkaz 2003. 496 s. (Rusça). Cshalique- Uisexer; (Şiirler). Ç'ışoko Alim. "Elbrus". Nalçik 2001.190 s. (Adıgece) Csiveniqher, literaturer, pvuiniqher; (Yaşam, Edebiyat, Eğitim). Şhalakho Abu. AC BBAE Yayını. Maykop 2002. (Adıgece). Csuegentsvikvu Aliy (Txiqhexer); (Şocentsuk Ali-Yazıları); Hazırlayan: Hakvuacse Andrey. Nalçik 2000. 428 s. (Adıgece). Csuegentsviku Aliy yi qhacvemre yılejiqhemre; (Şocentsuk Ali, Yaşamı ve Eserleri). "Elbrus". Nalçik 2000. 352 s. (Adıgece). Csveptlipve (Literatüre almanakh); (Edebiyat Yıllığı). Çerkeş Fond. Nalçik-Amman-istanbul. No:2. 2001. 360 s. (Adıgece-Rusça-ingilizce). Csveyin. Adighe xexosxem ya txiqhe qixexaxer; (Sürgündeki Adıgeler'in Yazılarından Seçmeler). Çeviren: Karmoko Hamid. "El-Fa". Nalçik 2002. (Adıgece).
Aişe(1694-1733), Halide Edip(???), Ömer Seyfettin, Mahmud Teymur(1894-1973), Yusuf as-Sibay(1917-1978), Abdurrahman al-Hamis ve Kandur Muhiddin'in eserlerinden çeviriler içermektedir. DÇB ve Kabardey Khase'nin yayınıdır. (Kitapta yeraian kişilerden Halide Edip Adıvar'ın gerçekte "Adıge'likle hiçbir ilgisi yoktur. S.E.B). Şapsugi. Etniçeskaya istoriya i identifikatsiya; (Şapsığlar. Etnik Tarih ve Kimlikleri). Aleksandr Siver. Nalçik 2002. 216 s. (Rusça). Şinkuba, izbranıye - proizvedeniye; (Şınkuba Bagrat'ın Seçme Eserleri). 2 cilt. Sohum 2007. Talant, vzraşennıy trudom; A.N. Abregov. Adıge (Çerkeş) Bilim Akademisi ve AC BBAE Yayını. Maykop 2005. 170 s. (Rusça). Adıge bilim adamı (dilci, edebiyat ve folklor araştırıcısı), Filoloji Bilimleri Doktoru Nuh Ghış'ın yaşamı ve eserleriyle ilgilidir. Tantsevalnaya i muzıkalnaya kultura Kabardintsev vo vtoroy polovine XX veka; (Yirminci Yüzyılın ikinci Yarısında Kabardeyler'in Dans ve Müzik Kültürü). Z.M. Keşeva. K-BC BBAE Yayını. Fond "Adıgskoye naslediye". Nalçik 2005. 168 s. (Rusça). Tav-Sultan Şeretlokov: jizn i tvorçestvo; (Tavsultan Şeretloko'nun Yaşamı ve Eserleri). S.M. Alkhasova. K-BC BBAE yayını. Nalçik 2004. 224 s. (Rusça). Teatr Adıgskoy muzıki "Bjamıy"; (Adıge Müzikal Tiyatrosu "Bjamıy"). Dıjın Çurey. Nalçik 2005. 56 s. (Rusça). Teatr Abkhazov kontsa XX v.; (Yirminci Yüzyıl Sonunda Abhaz Tiyatrosu). A. Argun. Sohum 2001. (Rusça). Tırukduley Aknı yınkho Apsuaa repıtstey huamtakuaı (Abhazya'da ve Türkiye'de Yaşayan Abhazlar'dan Halk Edebiyatı Ürünleri). BorisA. Gurgulia. "Alaşara". Akua(Sohum) 2000. 252 s. (Abhazca). Teftlha fi esim uaner; (Eyerleyin Atınızı). "Elbrus". Nalçik 2003.130 s. (Adıgece). Atçılık ve at takımları ile ilgili eserdir. Tirkuim esipseu Adighexer; (Türkiye'de Yaşayan Adıgeler). Şirdiy Marine. (Gezi Notları). Nalçik 2007. 202 s. (Adıgece). 116
Tirkuiyem yis Adighexer- vuerivuater; (Türkiye'deki Adıgeler-Söylenceleri); Hazırlayan: Vuneroko Raye. Adıge Devlet Üniversitesi, Adıge Folkloru Merkezi yayını. Maykop 2004. 580 s. (Adıgece). 1997-2000 yıllarında Anadolu'daki Çerkeş köylerinden derlenmiş bulunan çok sayıda Çerkeş halk şiiri (Uered, qhibze, vs.) ile bunların notalarını vd. folklor ürünlerini içermektedir. Tkhakuşınov: Vçera, segodnya, zavtra; (Dün Bugün ve Yarın Aslançerıy K. Thakuşın). Gurıpp "Adıgeya". Maykop 2004. (Rusça). Tleuıj; (İzler). Utıj Boris. (Makaleler Derlemesi). Nalçik 2007. 626 s. (Adıgece) Toponimika Abkhazii; (Abhazya'nın Toponomisi). V. E. Kvarçiya. Sohum 2002. 327 s. (Rusça). Traditsionnaya kultura Osetin; (Osetler'in Geleneksel Kültürü). V.S. Gazdanova. (8-9. Sınıflar için Ders Kitabı). Kuzey Osetya Eğitim Bakanlığı yayını. "Sem". Vladikavkaz 2006. (Rusça). Traditsionnaya kultura Kazaçestva KBR; (Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'ndeki Kazaklar'ın Geleneksel Kültürü), i. Kh. Tkhamokova. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2003. 132 s. (Rusça). Traditsionnaya kultura narodov Severnogo Kavkaza: vızovı vremeni (sotsialno - filosofskiy analiz); (Kuzey Kafkasya Halklarının Geleneksel Kültürleri - Sosyal - Felsefi -Analiz). R.A.Khanakhu. Rostov/Don 2001. (Rusça). Triditsionnaya materialnaya kultura maloçislennıkh narodov Zapadnogo Dagestana; (Batı Dağıstan Halklarının Geleneksel Maddi Kültürü). M. K. Musayeva. Mahaçkala 2003. 128 s. (Rusça). Tragiçeskiye posledstviya Kavkazskoy voynı dlya Adıgov. 2 - ya polovina XIX - naçalo XX v.. (Kafkas Savaşlarının Adıgeler için Trajik Sonuçları. XIX. yy. - XX yy. Başı). Hazırlayanlar: R. Kh. Gugov - Kh. A. Kasumov - D. V. Şabayev. (Belgoler ve Materyaller Derlemesi). Nalçik 2000. 462 s. (Rusça). Traditsionnaya dukhovııaya kultura osetin; (Geleneksel Oset Man evi Kültürü). Ludvig A. Çibirov "Ho!.!.|><ın" Moskova 2008. 712 s. (Rusça)
II7
Traditsionnaya osetinskaya svadba: mif, ritualı i simbolı; (Geleneksel Oset Düğünü: Efsane, Ritüeller ve Semboller). V.S. Gazdanova. Kuzey Osetya Beşeri ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü yayını, "iriston". Vladikavkaz 2003. 152 s. (Rusça). Traditsionnıy etiket osetin; (Osetler'deki Geleneksel Teşrifat Kuralları). A.A.Hadikova. Sankt Peterburg 2003. (Rusça). Tragediyexer (Tirqhetaue - Dameley - Ûuicsikuipcs); (Trajediler). Utıj Boris. Nalçik 2007. 292 s. (Adıgece). Transformatsiya rasseleniya i khozyaystva v Dagestane: 1990-ye godı; (1990'lı Yıllarda Dağıstan'da Yerleşme ve Ekonominin Dönüşümü). Ş.S. Muduyev. Mahaçkala 2002. 234 s. (Rusça). Trudı; (Çalışmalar). Vitali F. Butba. Abhazya Bilim Akademisi, BBAE Yayını. Sohum 2005. 216 s. (Rusça). Trudı, III. İz neopublikovannogo naslediya; (Çalışmalar, III. Yayınlanamamış Miraslar). G. A. Dzidzariya. Abhazya Bilim Akademisi BBAE Yayını. Sohum 2006. 568 s. (Rusça). Özellikle kitaptaki "Abhazya'nın Çarlık Rusyası Tarafından Fethi" (S.29104) ve "Ondokuzuncu Yüzyılın ilk Yarısında Batı Kafkasya'nın Bağımsızlık Savaşında Abhaz-Vubıh Birliği" (S.105-141) başlıklı makaleler ilginçtir. Trudnıye dorogi pravdı; (Yazılar ve Konuşmalar). Boris Kh. Akbaş(ev). izd. "Acra". Çerkessk 2001. 432 s. (Rusça). "Dünya Çerkeş Birliği" adlı örgütün başkanlığında bulunmuş olan Boris Akbaş'ın yazı, bildiri ve konuşmalarını içermektedir. Tsalikov A. İzbrannıye; (Ahmet Tsalıkkatı'nın Eserlerinden Seçmeler). Vladikavkaz 2002. (Rusça). Tsentralnıy Kavkaz. İstoriya, politika, ekonomika ; (Merkezi Kafkasya. Tarih,Siyaset ve Ekonomisi). Eldar ismailov- Vladimir Papava. "Misi". Moskova 2007. (Rusça). Txiqhe qixexaxer; (Seçme Yazılar). Hak'uaşe Andrey. Nalçik 2000, 436 s. (Adıgece ve Rusça). 118
Tvorçtestvo Murad - beya Mizanci (G. M. Amirov) v kontekste literaturı dagestanskoy diasporı Turtsii (vtoraya polovina XIX - naçalo XX v.); (Türkiye'deki Dağıstan Diasporası Edebiyatı Metinlerinde Mizancı Murat Bey'in (Hacı Murat Amirov) yaratıcılığı). Ahmet M. Murtazaliyev. "Epokha", Mahaçkala 2004. (Rusça). Upravleniye promışiennım kompleksom i sotsialnoye razvitiye KBR; (Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde Sanayi Kompleksleri Yönetimi ve Sosyal Gelişim). Kh. K. Kazançeva. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2004. 294 s. (Rusça). Vasiliy ivanoviç Abayev i voprosı etnografii v yego trudakh; (Vasso Abaytı ve Onun Çalışmalarındaki Etnoğrafi Sorunları). B. A. Kaloyev. "Nauka". Moskova 2001. (Rusça). Vasiliy ivanoviç Abayev; (Oset Bilimadamı Vasso Abaytı). M. i. Isayev. "Nauka". Moskova 2000. (Rusça). Vaynakhi; (Vaynakhlar, Çeçen- İnguşlar). G.Z.Ançabadze. Tbilisi(Tiflis) 2001. (Rusça). Vaynakhi i Alanı (Alanı v rannespednevekovoy istorii Çeçeno-inguşetii), (Vaynakh (Çeçen-lnguş) Tarihinde Alanlar). Ruslan Arsanuka(yev). Çeçen - içkerya Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı, Sosyal ve Politik Araştırmalar Devlet Enst. (A.Avtorhan adına) Yayını. Baku 2002. 270 s. (Rusça). Vedeno ili Washington; (Vedeno Yada Washington). Kh. - A. Nukhayev. "Arktogeya tsentr". Moskova 2001. (Rusça). Vitali Amarşan ircyaradu mğüa; (Vitali Amarşan'ın Araştırma Yolu) "Alaşara". Sohum 2001.390 s. (Abhazca) V.K. Gardanov, istorik i etnograf; (Tarihçi ve Etnograf V.K. Gardanov) Hazırlayan: A.i. Musuka(ev). "KLİO" Serisi, Tarih Dizisi: 12. Nalçik "ElFa". 2004. 404 s. (Rusça) Osetyalı (Digor) bilim adamı Valentin Gardanatı'nın yaşamı ve eserleriyle ilgilidir. Vladikavkaz; (Vladikafkas Kenti). S M Khugayev. Vladikavkaz 2004. 208 s. (Resimli kent albümü, Rusça Ingili/ce). II')
Vlast i obşestvo v godı Velikoy Oteçestvennoy voynı (na primere natsionalnıkh respublik Severnogo Kavkaza); (ikinci Dünya Savaşı Yıllarında iktidar ve Toplum - Kuzey Kafkasya'nın Milli Cumhuriyetleri Örneğinde). M. M. İbragimov. Moskova 1998. (Rusça). Voprosı Gruzino - Abkhazskikh vzaymootnoşenıy, I; Gürcü-Abhaz ilişkilerindeki Sorunlar). Georgi Ançabadze. Tbilisi (Tiflis) 2006. 320 s. (Rusça-Gürcüce, Makale Bildiri ve Röportajlar). Voprosı Kavkazskoy filologii i istorii. Vıpusk:4, Şora Nogma-vıdayuşiysya uçenıy i prosvetitel; (Kafkasya Dilbilimi ve Tarihinin Sorunları, Cilt:4. Şora Negume, Seçkin Bilimadamı ve Aydınlanmacı). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2004. 278 s. (Rusça). Voprosı leksiki, grammatiki i semantiki kar-balk. yaz.; (KaraçayBalkar Dilinin Kelime Hazinesi, Grameri ve Anlambilimi). K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2002. 196 s. (Rusça). Voprositelnoye i utverditelnıye formı v Adıgeyskom yazıke; (Adıge Dilinde istifhami ve Olumlu Şekiller). N.A. Tov. AC BBAE Yayını. Maykop 2005. 144 s. (Rusça). Voyna; (Savaş). Aleksandr Kurpskiy. Nalçik 2006.130 s. (Rusça). Rusya'nın Çeçenya'daki "savaşı" ile ilgilidir. Voyna dlinoyu v jizn: Sbornik raskazov severokavkazskikh pisateley; (Kuzey Kafkasyalı Yazarlardan Hikayeler). "Folio". Moskova 2007. 763 s. (Rusça). Voyna i İslam na Severnom Kavkaze XIX- XX veka; (Ondokuzuncu -Yirminci Yüzyıllarda Kuzey Kafkasya'da Savaşlar ve Müslümanlık). V.V. Trepavlova'nın redaktörlüğünde. Moskova 2000. (Rusça). Vozvraşeniye varvarov; (Barbarlar'ın Dönüşü). Kh. - A. Nukhayev. "Astreya". Moskova 2000, 2002. (Rusça). Vremya sobıtiya lyudi... istoriya familii Gitsba; (Dönem, olaylar, insanlar. Gitsba ailesinin tarihi). Sohum 2003. 172 s. (Rusça). Vremya yuga: Rossiya v Çeçne, Çeçnya v Rossii; (Güneydeki Durum: Çeçenya - Rusya). A.Malaşenko- D.Trenin. "Gendalf. Moskova 2002. (Rusça). Vroven s vekom.İdeyno-nravstvennıye orientirı i khudojestvennıye iskaniya adıgeyskoy prozı vtoroy polovinı XX veka; (Yüzyıllarla 120
Birlikte. Adıge Düzyazısının XX. Yüzyılın İkinci Yarısındaki İdeolojik Ahlaki Belli Başlı Noktaları ve Sanatsal Arayışları). R.G. Mamıy. AC BBAE Yayını. Maykop 2001. 340 s. (Rusça). Vsadnik çesti; Alim Keşokov: jizn i tvorçestvo; (Alim Kişoko'nın Yaşamı ve Eserleri Hakkında) "Elbrus" Nalçik 2003. 285 s. (Rusça). V sedoy drevnosti; (Akbaşlı Antikiteler). Boris Şadıyev, Nazran 2002. 270 s. (Rusça). Vsyo ob adıgakh; (Adıgeler'le İlgili Herşey). N.T. Giş(ev). AC BBAE Yayını. Maykop 2002. 380 s. (Rusça). Vozvraşeniye к istokam -istoriya İnguşetii v litsakh i faktakh; (Kişiler ve Olgularla İnguşetya'nın Tarihi). Derleyen: S.A. Khamçi(ev). Saratov 2000. 574 s. (Rusça). Vvdenıye v kavkazovedeniye: istoriko - etnologiçeskiye oçerki narodov Severnogo Kavkaza; (Kafkasoloji'ye Giriş: Kuzey Kafkasya Halkları Üzerine Tarihi - Etnografik Deneme). Vladimir A. Kuznetsov. Vladikavkaz 2004.184 s (Rusça). Vzglyad na gortsev vzglyad s gor; (Dağlılar'a Dağlardan Bakış- Dağıstanlıların Sosyokültürel Yapıları). Yuriy Yuriyeviç Karpov. Rusya Bilim Akademisi yayını. St. Peterburg 2007. 656 s. (Rusça). Yazıki mira- Kavkazskiye yazıki; (Dünyadaki Diller- Kafkas Dilleri). Makaleler Derlemesi. "Academia". Moskova 2001. 474 s. (Rusça). Yujnaya Osetiya v kolliziyakh rossiysko-gruzinskikh otnoşenıy; (Rus-Gürcü İlişkilerinin Çatıştığı Güney Osetya). Mark Bliyev. Kafkasya Demokrasi Enstitüsü Yayını. "Evro-vostok" Serisi, izd. "Evropa". Moskova 2006. 469 s.(Rusça). Yujnıy Kavkaz v politike Turtsii i Rossiiv postsovyetskiy period;(Sovyetler Sonrası Dönemde Türkiye ve Rusya Politikalarında Güney Kafkasya). O. Kocaman. "Russkaya panorama". Moskova 2004. (Rusça). Zagadoçnıy mir narodov Kavkaza; (Kafkasya Halklarının Esrarengiz Dünyası). "Kafkas Edebi-Tarihi Olimpi (KLİO) Serisi, Etnoğrafya Dizisi: 3. "El-Fa". Nalçik 2000. 446 s (Rusça). Edinburg Misyoner Örgülünün ve bazı tarihçilerin XVIII ve XIX. yüzyıl Kafkasyasıyla ilgili arşiv belgelerini içermektedir.
Zaimstvovannaya leksika v abkhazskom yazıke; (Abhaz Dilinin Benimsenmiş Kelime Hazinesi). B. G. Conua. Sohum 2002. (Rusça). Zapadnaya Çerkesiya v sisteme vzaimodeystviya Rossii s Turtsiyey Angliyey i imamatom Şamilya v XIX v.; (XIX. Yüzyılda Rusya, Türkiye, İngiltere ve Şamil'in Imamatının Etkileşim Sisteminde Batı Kafkasya). A. D. Paneşu. AC BBAE yayını. Maykop 2007. 240 s. (Rusça). Zapiski Kavkazoveda; (Kafkasolog Notları); B. A. Kaloyev. Vladikavkaz 2002. 460 s. (Rusça). Zemelnıye otnoşeniya v Kabarde i Balkarii: istoriya i sovremennost; (Tarihte ve Günümüzde Kabardey-Balkarya'da Toprak ilişkileri). Bilimsel-pratik konferans materyalleri. K-BC BBAE Yayını. Nalçik 2005. 154 s. (Rusça). Znamenitıye lyudi Kavkaza; (Kafkasların Tanınmış isimleri). Proje yöneticisi ve düzenleyicisi: A.A. Betuganov. İzdatelskiy tsentr "El-fa". Nalçik 2007. 620 s. (Rusça). Zolotıye rossıpi Şapsugii; (Şapsığya Yöresinin Tanınmış Kişileri). Derleyen: E.Y. Allalo - N.A. Bous. Guripp "Adıgeya". Maykop 2001. 224 s. (Rusça). Zov krovi (sokraşennıy variant); (Yurda sesleniş-Kısaltılmış Versiyon). O. Emlukhov. Moskova 2003. 524 s. (Rusça). Abhazya Cumhuriyeti ve Abhaz-Gürcü ilişkileriyle ilgilidir. Zubeydet Şhaplı- Asaral; (Zubeydet Şhaplı'nın Eserlerinden Seçmeler). Avarca'ya çeviren: Ahmet Murtazali(yev). Mahaçkala 2006.130 s. (Avar dilinde). Türkiye'de yaşamış Vubıh yazar Z. Şhaplı'nın bazı kısa hikâye ve yazılarının Dağıstan - Avar dilindeki çevirilerini içermektedir. Bazı kısaltmalar: AC BBAE - (Adıge Cumhuriyeti Beşeri Bilimler Enstitüsü), Maykop. K - B C BBAE - Kabardey - Balkar Cumhuriyeti Beşeri Bilimler Araştırma Enstitüsü), Nalçik. Abhazya BBAE - (Abhazya Cumhuriyeti Beşeri Bilimler Araştırma Ens litüsü), Sohum. KLİO - (El-Fa , "Kafkasya Edebiyat, Tarih Olimpi" Dizisi), Nalçik 122
TOPRAK YERİNDE DURUYOR AMA HALKI SÜRGÜNDE Vubıh ülkesi (Abhazca Tuakhı), Dağlılar'ın anlattıklarına göre her zaman kutsal bir toprak sayılmıştır ve Batı Kafkasya'nın tamamında Vubıhlar, Çarlık rejiminin işgalci politikalarına karşı örgütlü direnişin öncüleri ve esin vericileri olarak tanınmışlardır. Ne yazık ki ülkemizin geniş okur kitlesi Vubıhlar hakkındaki bilgilerden yoksundur ve Vubıh 'ların Kafkasya sa vaşına katkıları ,feci sürgünleri ve gurbet yaşamları üzerine bildikleri çok sınırlıdır. Vubıh'ların dili ve tarihine dikkat çekmek ve ilgi uyandırmak için önemli çalışmalar yapmış olan yabancı araştırmacılar bu halkın kaderine daha çok ilgi göstermişlerdir. A. Dirr, H. Vogt ve G. Dumezil ve başka araştırmacıların adları, sadece çok sınırlı sayıda uzmanlarca bilinmektedir. Vubıhlar hakkında bilgi ve kaynaklar zaten kısıtlıdır ve adı geçen bilim adamlarının yazdıklarını toplamak ve tercüme ederek yayımlamak bizim için kutsal bir görevdir. Rus Çarlık ordusu subaylarından V. Skaryatin tarafından 1862'de ""Oteçestvennıye zapiski" dergisinde yayınlanmış olan ve Vubıhlarla diğer Batı Kafkasya Dağlıları hakkında az bilinen bilgiler içeren bir yazıya yer veriyoruz. Dağlılara karşı savaşsa da V.Skaryatin, onların fazilet, mertlik ve alicenaplıklarını görmezden gelememiş, Vubıh'ların yüce ahlakına dikkat çekmiştir. Yaklaşık 130 yıl önceye ait bu yazının okurlarımız için ilginç olacağını umuyoruz. (Ruslan Gojba ; Aydglara (Yedinenıye) , No5(15), Sohum 1991. Çeviren: O. Uravelli)
Bizler Kafkasya halklarını, ya hiç kimseye acımayan, insani duygulardan yoksun ve kendi çocuklarını pazarlayan vahşi yamyamlar olarak, ya da antik eski İsparta ve Roma'nın parlak dönemlerindeki efsanevi kahramanlar olarak düşünüyoruz. Oysa daima canlı ve kuvvetli olan bu savaşçı boyları kısa süre için bile olsa tanıyınca, ana sütüyle birlikte kanlarına ve canlarına işleyen mertlik, hüner ve tehlikelere hiç aldırmayan cesaretleriyle, onların ulaşılmaz ve büyülü doğa ve dağlarıyla karşılaşınca, orada doğanın her adımda, her yamaçta, her derede ve kanyonda adeta birer kale oluşturduğunu görünce, böylesine küçük bir nüfusla bu boyların nasıl olup da kuzeydeki korkunç, üstelik çağdaş bilim ve uygarlığın tüm olanaklarına sahip olan dev kuvvete karşı altmış yıldır direnebildiklerini anlamaya başlıyorsunuz. Rusya'nın o tam donatımlı dev Kafkasya ordusundaki subaylar ve askerlerin cesurluğu, enerjisi ve deneyimi ise, genellikle profesyonel bir ordunun doğal özelliklerinden başka bir şey değildir. Kısacası bu Dağlı halklıııııı nasıl olup da iki buçuk yüzyıl boyunca biri güneybatıdan ve ötekisi de günoydoı judan bastıran iki dev İslam devletine
karşı direnebildiğini, insan yalnız bu dediklerimi gördükten sonra anlamaya başlıyor. (V.Skaryatin. Kafkasya Notları, Oteçestvennıye zapiski dergisi, c. 142, 1862, Sayı 4, s.514) Müslüman dünyasındaki ilk devleşme ve yükselişten sonraki dönemde, Avrupalılara karşı koyabilen tek bir Doğu ordusu vardır ve o da Kafkasyalılardan devşirmedir. Yoksa Asya orduları, sadece açık sayı üstünlüğü sayesinde Avrupalılara direnebilmiştir. Fransızların belagat ve abartmalarla korkunç bir düşman imajı kazandırdıkları Cezayirli Araplar ve Kabilleri Kafkasyalı Dağlılar'la kıyaslamak gülünçtür. Sayıları ne kadar çok olursa olsun, 25 askerin savunduğu müstahkem bir siperi Cezayirliler ele geçiremezler. Adıgeler ve Lezgiler ise, Kafkasya ordusuna ait taburların koruduğu kaleleri silahsız olarak düşürüyorlardı. Onlar son kişiye kadar ölümü göze alıp, şarapnel ateşine ve düzenli ordu askerlerinin süngülerine aldırmadan ilerliyorlar, barut depolarını havaya uçuruyorlar ve kaleyi savunanlarla birlikte yaşamlarını yitiriyorlardı. Sonuçta kale düşüyordu. (V.Skaryatin. Kafkasya Notları, Oteçestvennıye zapiski dergisi, c. 142, 1862, Sayı 5, s. 302) Evet, onların girişimleri zafer getirmedi, aralıksız saldırı ve akınları sonunda bitti, bölgedeki kilit noktalar ve mevzilerde tehlike kalmadı, fakat bu zafer kimseyi aldatmasın. Çünkü askeri sonuçlar, Kafkasya ordularına altmış yıldır cehennemi yaşatan bu cesur ve mert insanların eşsiz hüneri ve tükenmeyen enerjisi hakkında doğru fikir vermiyor. Hiçbir topçu ateşiyle desteklenmeyen ve delik veya gedik açmak için teknik olanakları bulunmayan bu insanlar, sadece kamalar ve kılıçlarla müstahkem mevzilerin siper korkuluklarına atlıyorlar, baltaları bile yokken şarapnele, kurşun yağmuruna ve süngülere bakmaksızın kale kapılarını zorluyorlar. Bunlar, bizim genelde Dağlılar hakkında düşündüğümüzün aksine ağaçların ardından kalleşçe ateş eden ve sonra ilk ateş sesinde ve ilk hücumda tüyen eşkıya değildirler. Bilindiği gibi 1840'lı yıllarda Dağlılar bizim birkaç kalemizi ele geçirmeyi başarmışlardı. Oysa bu kaleler inanılmaz savunma olanaklarına sahiptiler ve donatımları oldukça kuvvetliydi, askerlerin direniş ve moral gücü yüksekti ve ölesiye savaşıyorlardı. Buna rağmen Dağlılar başarılı olmuşlardı. Örneğin, Mihaylovskoye kalesindeki garnizon, bütün gücüyle savunma yapmış, askerlerimiz akıl almaz direnç ortaya koy124
muşlardı ama sonunda kalabalık halinde Dağlılar kaleye girmişlerdi ve kaybedeceklerini anlayan askerlerimiz düşmanla birlikte ölmeyi tercih etmiş ve kaleyi havaya uçurmuşlardı. Yukarıda belirttiğim gibi 1853- 1856 (Kırım) Doğu Savaşına kadar biz Karadeniz'in doğusunda sadece dar bir kıyı şeridini kontrol edebiliyorduk ve bunun için sahile birbirine yakın aralıklarla inşa edilmiş kalelerden Karadeniz Müstahkem Hattı kurulmuştu. Fakat ülkenin iç kısmına giremiyorduk. Zaten söz konusu olan dar kıyı şeridinde bile, karada yapılan her operasyon pahalıya mal oluyordu. Çünkü Vubıhlar ve Şapsığlar çok inatçı ve cesur şekilde savunma yapıyorlar, topraklarının her karışı için ölümüne savaşıyorlardı. 1840'lı yıllarda komutanlık, Vubıhlar'ın oturduğu Soçi bölgesindeki köylere karşı ceza seferleri düzenlenmesini emretti. Adler burnunda yaklaşık 10 bin kişiden oluşan bir güç toplandı ve plan yapıldı. Karadeniz filosu da topçu ateşiyle birliklerimize yoğun destek sağlıyordu. Vubıhlar'ın reislerinden biri olan halk önderi Hacı Berzeg görüşmeler yapmak ve barış sağlamak için ordumuzun komutanlarıyla bir araya geldi. Onun amacı Generali seferden caydırmaktı. General'in onun delil ve gerekçeleriyle ikna olmadığını gören Hacı Berzeg, kanlarının son damlasına kadar savaşmaya yemin etmiş olan Dağlılar'ın teslim olmayacaklarını bildirmişti. Hacı Berzeg, yerden bir avuç toprak alarak ağzına götürmüş ve kılıcını öperek halkının teslim olmayacağını tekrarlamıştı. Bizim General, buna rağmen kararından dönmemişti. Hacı Berzeg geri dönünce halkını toplamış ve şöyle demişti: 'Bir adım bile geri çekilmem! Ruslara köle olacaklarına çocuklarımı ve eşimi bile öldürürüm! Bu topraklara düşüp ölürüm ama asla teslim olmam!' Birliklerimiz harekete geçti ve yaklaşık 15 km. lik bir yol boyunca her adımda çatışma ve muharebe yaşandı. Filo gemileri, kollarımızı topçu ateşiyle destekliyor ve taburlarımızın önünü açmak için kıyı boyunca uzanan yolun tamamı bordalardaki toplardan korkunç salvolarla dövülüyordu. Ne varki Dağlılar mevzilerinde sakince oturup kollarımızın yaklaşmasını bekliyorlardı.
IЛ
Deniz topçusunun korkunç ateşiyle yerlebir edilen mevzilerden Vubıhlar kılıçlarını çekerek bizim süngülerle savunma yapan kalabalık birliklerimize saldırıyorlardı. Gülleler, bombalar ve el bombaları toprağın altını üstüne getiriyor, kıyıyı kaplayan ormanı kesip doğruyordu, dört bir tarafta ölüm kol geziyordu. Ama Dağlıları püskürtmek olanaksızdı. Çapı büyük olan topların gülleleri koskoca ağaç gövdelerini sazlar gibi yere yatırıyordu, fakat ormanda mevzilenmiş olan Vubıhlar, geriye bir adım bile atmıyorlardı. Bu cesur insanlar, kaçmayı ve kurtulmayı hiç düşünmeden taburlarımızın yaklaşmasını bekliyorlardı ve onların amacı, kendi yaşamlarının bedelini askerlerimize pahalıya ödetmekti. Bu kanlı savaş hakkında bana çok ibretli iki olay anlatmışlardı. Siperde sağ kolundan kurşunla yaralanmış olan bir Vubıh, kamasını sol eline alarak oraya yaklaşan askerlerimizin üzerine atlamıştı. Derken bir kurşun da bacağına isabet etmiş ve Vubıh yere düşmüştü. Ama o, bu durumda bile sürünerek elindeki kamayı askerlere fırlatmıştı. Öteki olay ise daha ilginçtir. Bizim askerler tarafından çevrilen ve artık kurtuluş yolu kalmadığını gören iki Vubıh, çareyi denize atlamakta bulmuşlar. Orada uzun süre suyun üzerinde kalmışlar. Sadece yüzleri dışarıdaymış. Onlar, filo gemilerinden kimsenin kendilerini göremeyeceğini düşünüyorlarmış. Ama onları fark etmişler ve yakalamak için filika göndermişler. Filikadaki subayın yemin ederek anlattığına göre, filikayı görünce iki Vubıh da esir düşmemek için sulara gark olmuşlar. Bu gerçekleri öğrendikten sonra Sayın Fadeyev'in aşağıdaki sözlerine hak vermeye başlıyoruz: "Fethedilen Kafkasya'nın Rusya'ya kazandırdığı üçüncü en büyük güç, Dağlı süvari askerlerdir. Şimdiki düzen sürdürülürse onların sayısı epeyce artırılabilir, kaliteyse kuşkusuz en iyisidir. Dağıstanlı süvari birliği veya Anapa süvari birliğinden daha iyi bir askeri güç düşünülemez... Sadece onların savaşçılığını doğru şekilde değerlendirmek gereklidir. Kafkasya'nın Ruslara kucağından askeri birlikler vermesi için bu gücün ortaya çıkmasına olanak sağlamak gerekir. O zaman Rus bayrakları altında bu güç, dünyayı belki de hayrete düşürecektir." Karadeniz kıyısında oturan Vubıhlar, Şapsığlar ve Natuhaylar, belagat, söz sanatı, espri ve hazırcevaplıkla da dikkat çeken topluluklardır (...) Bu126
rada Dağlıların ne kadar esprili ve hazırcevap olduklarını ortaya koyan birkaç örnek vermek istiyorum. Bütün Çerkesleri genelde düzenbazlar olarak gören ve onlara çok sert davranan bizim yöneticilerden biri, yıllar önce Çerkeş reisleri ile bir buluşma sırasında yine aşırı sert davranmış, sinirli halde ve kaba tavırlarla bağırarak konuşmuş. Çerkesler onu sessizce dinlemişler. Sonunda ak saçlı, yaşlı bir Çerkeş, gayet efendice ve kibar bir tarzda şöyle demiş: "Duyduğumuza göre, sizin uygar Avrupa'nızda iki halk arasında kavga çıkarsa, diğerleri onları barıştırmak ve uzlaşma sağlamak için çalışırlar ve kavgalıları bir araya getirince, düşmanlar birbiriyle efendice ve saygılı şekilde konuşurlarmış. iyi ama biz de bir halkız !" Diğer öykü ise daha ilginçtir. Bize düşman olan ve kalelerimizden birine yakın arazide oturan boylardan birinin reisleri, kale komutanını evinde ziyaret etmişler. Orada divan ve kanepelerde rahatça yerlerini almışlar. Nerdeyse yarım saat geçmiş, komutan onların geliş nedenini öğrenmek için konuşmalarını bekliyormuş. Ama gelenler sessizce oturuyorlar, konuşmuyorlarmış. Bu suskunluktan dolayı sinirlenen ve sabrı tükenen komutan bağırmaya başlamış: "Neden konuşmuyorsunuz? Niye susuyorsunuz? Niçin geldiğinizi anlatsanıza yahu!" Reislerden biri, komutana şu cevabı vermiş: "Bizim geleneklerimize göre, bir konuk birini evinde ziyaret ederse, niye geldiğini o ev sahibine anlatmak zorundadır. Tanrı bu ülkeyi bize verdiğinden beri bizler burada ev sahibiyiz, sizlerse buraya yeni gelmiş konuklarsınız. Demek ki önce siz konuşmalısınız, bize dinlemek düşer." General Rayevski, Karadeniz kıyısındaki kalelerimizden birine yakın yerde oturan düşman boylardan birinin reislerini görüşmeler için davet etmiş ve barış içinde bir arada yaşamak için gerekli saydığı koşulları onlara açıklamış. Ardından sözlerini daha açık şekilde ifade etmek için, masaya iki tabak konmasını emretmiş tabakların birinde dostluk ve barışı simgeleyen ekmek ve tuz, ötekisinde savaşı simgeleyen kurşunlar ve şarapnel mermisi bulunuyormuş. Rayevski, ekmek ve tuz olan tabağı göstererek Dağlılar'a şöyle demiş: "Barış ve asayiş içinde yaşarsanız ve eşkıyalık yapmazsanız size daima ekmek ve tu/la goloı rfllz." Sonra kurşun ve şarapneli işaret
ederek eklemiş: "Ama eğer haramilik, soygunculuk, haydutluk ve hırsızlık yaparsanız, size bunları göndeririz. Bundan böyle savaş ve barış size bağlıdır. Kendiniz seçin !". Çerkeş reisleri Rayevski'ye şu yanıtı vermişler: "Tanrıya çok şükür, yeterince ekmeğimiz var, tuzu ise bize gerektiği kadar Türk tüccarları getiriyorlar. Şu şarapnel ve kurşunlara gelince, evet bunlardan yana çok eksiğimiz var. Siz daha fazla gönderin. Biz de bunları toplarız." 1840'lı yılların başlarında Dağlılar, kıyı hattımıza karşı çok başarılı akınlar düzenliyorlardı. Hatta bazı kalelerimize saldırmaya cesaret etmiş ve kimisini ele geçirmişlerdi. Bu, morallerini öylesine yükseltmiş, onlara öylesine özgüven sağlamıştı ki, bizi Doğu Karadeniz kıyılarından temelli ve toptan silip atmaya kalkıştılar ve zafere ulaşacaklarından emindiler. Bir defasında Vubıhlar kalabalık bir güç toplayarak kalelerimizden birini kuşatmışlardı. Söylenenlere göre, yaklaşık 15 bin kişiymişler. Bu sefer hatta topları bile varmış. Ama önce görüşmeler yapmak için kaleye delegeler göndermişler. Garnizon komutanı G.C. kaleyi kuşatanların reisleriyle görüşmeyi kabul etmiş. Dağlılar ona sormuşlar: "Buraya neden geldiniz? Yani şu anda elinizde bulunan bu bir avuç toprağa muhtaç mısınız? Sizi bilemeyiz ama biz bu toprağa muhtacız. Bizim ticaretimizi engelliyorsunuz. Sizin silahlarınızın ateş sesleri yüzünden kundaktaki bebeklerimiz uyuyamıyorlar. Hiç zorlanmadan kalenizi ele geçirebiliriz ama size anlamsız şekilde zarar vermek ve kötülük yapmak istemiyoruz. Bizi silaha sarılmaya ve zor kullanmaya mecbur etmeyin, çünkü bu durumda kimseye acımayız. Sağ kalanlarınızı ise köle gibi esir pazarında satarız. Eğer bizimle baş edebileceğinizi düşünüyorsanız, çok büyük bir hata yapıyorsunuz. Toplarımız var, en cesur adamlarımızdan oluşan yaklaşık 20 bin kişilik bir güç topladık. İnanmıyorsanız adamlarınızı gönderin ve kendileri yerinde gözleri ile görsünler. Kılıçlarımız üzerine yemin ederiz ki, size dokunmayız. Ancak topraklarımızı terk edin. isterseniz deniz yoluyla gidin, buna engel olmayız, isterseniz kara yoluyla topraklarımızdan geçerek çekip gidin. Bütün mal varlığınız ve malzemenizle birlikte gidebilirsiniz. Yolda sizin güvenliğinizi sağlar ve size eşlik ederiz. Misafirlerimiz gibi yolculuk edersiniz ve kimse size dokunmaya cesaret edemez. Size eşlik edecek 100 cesur yiğitten çekiniyorsanız, onların el kolunu bağlayarak size teslim ederiz. Böylece güvenceniz olurlar. Çekin gidin! Yoksa sizi dehşet bekliyor ve pişman olacaksınız". 128
Komutanımız, düşman kuvvetlerini ve toplarını saymaya gerek olmadığını bildirmiş, Vubıh kampına adam göndermemiş. Böylece görüşmeler sonuç vermemiş ve Vubıhlar çevredeki tepelere toplarını yerleştirerek kaleye ateş etmeye başlamışlar. Neyse ki onlar nişan almayı ve topu hedefe yöneltmeyi yeterince bilmedikleri için kısa sürede mermileri bitmiş ve çok fazla hasar verememişler. Derken bizim Karadeniz filosunun gemileri de yetişmişler ve Vubıhlar, kuşatmayı kaldırıp geriye çekilmek zorunda kalmışlar. Kafkasya'deki ordumuzda Vubıhlar, Dağlıların en cesur boyu olarak bilinirler, cesaretleri ve sarsılmaz mertliklerinden dolayı onları çok takdir ederler. Zaten bizim Kafkasya'deki askerlerimiz bu konularda hiç yanılmayan hakemlerdir. Vubıhlar'a karşı hazırlıksız ve maceracı seferler düzenlemek, intihar etmekle aynıdır. Kafkasya'da uzun yıllar askerlik yapmış yaşlı bir subay bunu özellikle vurgulardı ve "Vubıhlar savaşta birer aslandırlar, onlarla şaka olmaz !" derdi. Genelde Kafkasya'da Vubıhlar'a "Dağların şövalyeleri" dediklerini birçok kez duydum. Doğu Karadeniz kıyısında Natuhay, Vubıh ve Şapsığlar'la komşu arazide 10 yıldan çok askerlik yapmış kıdemli ve öğrenmeye meraklı subaylardan biri, Vubıhlar'ın askeri gelenekleri hakkında bana bazı bilgiler vermişti. Bunları okurlarımla paylaşmak istiyorum. Vubıhlar'da bize karşı veya herhangi bir Dağlı boya karşı savaşmak, özgür olan herkesin doğal hakkı sayılır. Herhangi bir kişinin tek başına veya topladığı yandaşlarıyla birlikte savaşa gitmesini kimse yasaklayamaz. Hatta bu kişinin savaşacağı halk, Vubıhlar'ın düşmanı değilse bile, bu kişinin veya belirli grubun o halka karşı savaşma hakkı engellenemez. Bize karşı savunma durumları ve Vubıhlar'a düşman olan komşu Dağlı boylara karşı savaşları hariç, bütün savaşların amacı genelde yağmalama ve ganimet ele geçirmektir Bu şöyle oluyor: Ya yerinde oturamayan, enerjisini harcamak için yol bulamayan ve beş parasız kalan bir delibaş serdengeçti, kendi kafasına göm birkaç kişi bulur ve akına çıkar. Ya da daha önce başarılı seferler yapar.ık ııaın salınış bir elebaşı, yeni biı sefer dü
zenlemek için, bu işe hevesli olanları kendi başına toplar ve komşuları üzerine akın yapar. Yani bu ikinci yolun, aslında birinciden farkı sadece çapı ve elebaşının ünlü olmasıdır. Ya da savaş için halk meclisinde karar verilir. Bu durumda, oluşturulacak ve akın yapacak güçlere her aile mutlaka asker vermek zorundadır. Kuvvet teşkil edilince, askerler bir komutan seçerler ve bu komutan, birlikleri teftiş ederek görevine başlar, iki savaşçı yan yana durur ve ikisi de ucundan tutukları uzun birer sopayı başları üzerine kaldırıp bir tür kapı oluştururlar. Komutan onların yanıbaşında durur ve bütün savaşçılar birer birer onun önündeki kapıdan geçerler. Komutan geçenlerin silah, elbise ve donanımını kontrol eder. Komutanın önündeki bu canlı kapıdan geçen her er, komutanın ayakları altına bir taş bırakır. Bu taşların sayısına göre er sayısı belirlenir. Kötü silahlanmış ve hazırlıksız olan er, aşağılanarak birlikten uzaklaştırılır. Seçilmiş komutanın otoritesi ve saygınlığı öylesine büyüktür ki, onun sopayla vurduğu biri bile bunu kendine hakaret saymaz. Hâlbuki Vubıhlar'ın geleneklerine göre, normalde bırakın birine sopayla vurmayı, atına bile vurursanız bunun cevabı hançerdir, yani ölümdür. Kimse savaşa hizmetçisiyle birlikte katılamaz. Gençler, yaşlılara hizmet ederler, oysa bu bir yükümlülük değildir. Sadece komutanın, yükünü ve eşyasını erlere taşıtma yetkisi vardır. Savaş birliklerine müstahdemler eşlik ederler ve onların görevi, sefer sırasındaki molalarda kamp ve çadırları kurmak, inşaat işlerini yapmaktır. Çünkü yüksek ve karlı dağ geçitlerini aşarlarken birliklerin mola yerlerinde dinlenmeleri gerekir. İlerleyen birlikler kamplarını olduğu gibi bırakırlar ve geri dönüşde de bunlardan yararlanırlar. Herhangi bir er, savaşta yaşamını yitirdiğinde bu acı haber ailesine ilginç bir şekilde iletilir. Atlı bir Vubıh, şehidin ailesinin oturduğu evin yakınındaki yüksek bir yere yaklaşır ve oradan evdekilere seslenir: "Falan evdemidir ?"Evdekiler bunun üzerine durumu anlarlar ve şehidin ardından ağıt yakmaya, ağlamaya ve yas tutmaya başlarlar. Vubıhlar'da söz konusu yağmacılık ve akıncılık geleneği olsa da, onların çok çalışkan ve üretici bir toplum oldukları söylenir. Vubıh topraklarını 130
bilen ve onlara yakın bölgelerde oturan bir subay da böyle diyordu. Ben bu savaşçı boyun topraklarından (denizden) iki kez geçtim ve onların çok güzel işlenmiş, bakımlı tarlalarını bizzat gördüm. Kıyıdaki dağ yamaçlarında ekime elverişli olup da boş bırakılmış bir karış toprak bile göremezsiniz. Dağlar, ta doruklarına kadar satranç tahtasını hatırlatan kareler şeklinde tarlalarla parsellenmiştir. Burada arpa, mısır, darı ve diğer tahıllar ekilir ve denizden bakınca bu ekinler harika bir manzara oluştururlar. Köyler, yemyeşil meyve bahçeleri ve koruların kucağındadır. Çay ve dere yataklarındaki yemyeşil kadife çimenlerde at yılkıları, sığır ve koyun sürüleri otlamaktadır. Nüfusları ve ekonomik durumlarına bakılırsa, Vubıhlar'ın Türklerle (Osmanlılar) ticareti, oldukça yoğundur. Türkler hızlı ve hafif kayıklarıyla bizim kruvazörlerin arasından sızarak kıyıya yanaşmayı başarıyorlar. (V.Skaryatin. Kafkasya Notları, İkinci makale, Oteçestvennıye zapiski dergisi, c. 142, 1862, Sayı 5, s. 306-313)... Batı Kafkasya'nın durumu, bütünüyle farklıdır. Orada belki de her köy, her ev ve her Dağlıyı dize getirmek için savaşmak gerekecektir. Önderleri emretse bile, Vubıhlar bize asla itaat etmeyeceklerdir. Bilemiyorum, ama deneyimli kişilerin bana anlattıklarına bakılacak olursa, Vubıhlar ulaşılmaz dağlarına ve ormanlarına çekilerek bize karşı sonuna kadar direneceklerdir. (V.Skaryatin. Kafkasya Notları, İkinci makale, Oteçestvennıye zapiski, c. 142, 1862, Sayı 5, s.325)
TÜRKİYE'DE KAFKASYA İLE İLGİLİ YAYINLAR BİBLİYOGRAFYASI (2004- 2007) Abhazca-Abazaca Öğretim ve Konuşma Kılavuzu; Aldona AjibaBekir Habat. Kafkas Dernekleri Federasyonu Yayını. Ankara 2006. (63 s.) Abhaz Kralı (Açba Levvan) ; (Tarihsel roman),Vitali Amarşan. (Abhazca'dan çeviren: Papapha MahinurTuna). İstanbul 2008. (466 s.) Abhazya'nın Arkeolojik Eserleri; Gerg K.Şamba. (Çeviri: Papapha MahinurTuna. As Yayınları, istanbul 2008. (116 + 35 resim). "Ada" Medeniyeti ve Çerkesya; Bela Agrba-Samir Khotko. (Rusçadan çevirenler: Beslan Bitok-ibrahim Abaze). Kafdav Yayınları: 11, Ankara 2005. (80 s.) Adıgece-Çerkesce-Anlamak, Düşünmek. (Seslerin Ortaya Çıkışından Sözcüklere Dilin Oluşum Süreci); Ber Hikmet. Kuban Yayınları. Ankara 2006. (480 s.). Adıgece Dilbilgisi- Adığebze Gramer; 2007.(624 s.)
Muammer Erdoğan. İzmir
Adıgece Öğreniyoruz (Adighabze Zeteqhacve) 1; Fahri Huvaj. Kafkas Dernekleri Federasyonu Yayını, Ankara 2007. (180 s.) Adıghebze-(Maqıbze)-Adıgece (Ses Dili); Ber Hikmet. Kafdav Yayınları: 14. Ankara 2005. (438 s.) Adıgece. Adıgece'nin Latin Yazı Sisteminin Gerekçeleri; Yılmaz Özcan (Yemuz Yılmez). Ankara 2004. (46 s.) A'dığ'abze Ğef'en (Adıgece Methiye). Meretıkoe Fehmi Tümer. Ankara 2007. 22.s. (Adıgece). Adığ'a'bze Ğıbzexer- Guım Kıpıt'q'uıxerer; (Adıgece Ağıtlar - Gönülden Damlayanlar). Meretıkoe Fehmi Tümer. Ankara 2007. 60 s. (Adıgece). Her iki kitap yazarın kendine özgü alfabesiyle yayınlanmış bulunmaktadır. 132
Alman İmparatorluğunun Doğu Siyaseti Çerçevesinde Kafkasya Politikası (1914 - 1918) ; Mustafa Çolak. Türk Tarih Kurumu , VII. Dizi , Sayı : 216. Ankara 2006. (336 s.). Apsua pakkuey ajuabıjkuey; (Abhaz Halk Masalları ve Hikâyeleri). Kafkas Dernekleri Federasyonu yayını. Ankara 2007. 144 s. (Abhazca). Apsuwa Fuat; İçimden Onları Anlatmak Geldi; (Roman). Alp Bosuter. Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı Yayınları: 8. istanbul 2005. (194 s.) Anavatana Dönüş Kitapçığı; Kafkas Dernekleri Federasyonu, Dönüş Komisyonu Yayını. Ankara 2007. (16 s.) Anban(Alfabe); Kuasta Agrba - Pavel Azınba - Nali Tar-pha. (Düzenleyen: Özdemir Özbay). Kafkas Dernekleri Federasyonu yayını. Ankara 2007. (197 s.) (Abhaz dili alfabesidir). Anzure. Kafkasya'dan Anadolu'ya Çerkeş Göçü ; (Roman). Özel Uğurlu. Kavim Yayıncılık, istanbul 2007. (170 s.) Asar Şamil ve Rus Terzi; (Roman). Nazan Şara Şatana. Truva Yayınları, istanbul 2006. (438 s.) Asker Hadağatle'ye 80. Yaş Armağanı; (Çeviren: ibrahim Çetavo). Kafdav Yayınları:8, Ankara 2005. (70 s.) Avarca Çevirisiyle Birlikte Aydın Osman Erkan'ın... "Başımı Kafkasya'ya Çevir" Eseri Üzerine; Cafer Barlas. Yalova 2006. (92 s.) Türkçe ve Avarca. Avrasya, Bir Gazetecinin Çeçenistan ve Azerbaycan Notları; Çetin Agaşe. İyi Dost Yayınları, istanbul 2003. (96 s.) Avni Arbaş'ın Anısına Adana Kafkas Kültür Derneği 3. Geleneksel Resim Sergisi; (Resim albümü ve ressamların biyografileri). Adana 2004. (Renkli 24 s.) Baki İlk Selam, Çerkos Ethem; Emrah Cilasun. Belge Yayınları, istanbul 2004. (264 s.) Baskın; (Hikayeler) I Inlstoy. (Çeviri Ahmet Ekeş) Engin Yayıncılık, istanbul 2003. (202 s.) I
И
Beş Deniz Havzasında Türkiye; (Makaleler Derlemesi). Derleyenler: Mustafa Aydın-Çağrı Erhan. Siyasal Kitabevi, Ankara 2006. (476 s.) (özellikle Mitat Çelikpala'nın "Kuzey Kafkasya'da Anlaşmazlıklar, Çatışmalar ve Türkiye" (s.63-102) başlıklı makalesi konumuz bakımından önemlidir) Bir Çerkeş Prensesinin Harem Hatıraları; Leyla Açba. (Yayına hazırlayan: Harun Açba). L-M Yayınları: 35. İstanbul 2004. (104 s.) Birinci Dünya Savaşında Kuzey Kafkasyalılar (Genel Bir Tarihi Özet); (Fransızcasından çeviren: Ayten Berzeg). Kafdav Yayınları:9, Ankara 2005. (36 s.) Birleşik Kafkas Dernekleri Federasyonu; Ankara 2005. (Resimli 42 s.) (Türkiye'deki Kafkas derneklerinden bir bölümünü bir araya getiren bu Federasyonun statüsünü ve yöneticilerinin biyografilerini içermektedir) Birleşik Kafkasya Kültür Eğitim ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Telefon Rehberi; Kayseri 2003. (142 s.) Biz Çerkesler; Kafkas Dernekleri Federasyonu Yayını. Ankara 2005. (72 s.) Cüce Evleri İspunlar (Kuzeybatı Kafkasya Dolmenleri); Vladimir İ.Markovin. (Rusçadan çeviren: Orhan Uravelli). Kaf-Dav Yayınları. Ankara 2008. (132 s.) Çeçen Direnişi; Mehmet Ali Tekin, istanbul 2001. (320 s.) Çeçen Direniş Tarihi; Tarık Cemal Kutlu. Anka yayınları: 74. istanbul 2005. (637 s.) Çeçen Gülü; Arslan Tekin. Elips Kitap: 86. istanbul 2005.(202 s.) Bir Türk gazetecisinin 1991'de gittiği Çeçenya Cumhuriyeti ile ilgili (s. 27-70) izlenimlerini içermektedir. Çeçen Direnişi; Mehmet Ali Tekin, istanbul 2001. (320 s.). Çeçenistan Günlüğü, Bir Savaş Muhabirinin İzlenimleri; Thomas Goltz. (İngilizceden çeviren: Murat Başdinkçi). Bilgi Üniversitesi Yayınları, istanbul 2005. (316 s.) 134
Çeçenistan, Yasak Ülke Kayıp Vicdan; (Editör: Fatma Tunç Yaşar). İlke Yayıncılık, istanbul 2005. (296 s.) (insan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) tarafından hazırlanmış bir telif ve çeviri makaleler derlemesidir) Çeçenler, Kimsesiz Bir Millet; Vedat Yenerer. Bir Harf Yayınları, istanbul 2005. (240 s.) Çeçen Masalları; Tarık Cemal Kutlu. Anka Yayınları; 64. istanbul 2004. (142 s.) Çeçen Nart Efsaneleri; Tarık Cemal Kutlu. Anka Yayınları: 65. istanbul 2004. (240 s.) Çekerek Kıyılarında; (Anı-roman). Zekeriya Temizel. Aya Kitap, istanbul 2006. (306 s.) Çerkeş Adil Paşa'nın Tahsildarlık Günleri; (Roman). Mahmut Şenol. Papirüs Yayınevi. İstanbul 2007. (487 s.). Çerkeş Ethem; Ahmet Efe. Simurg Yayınları. İstanbul 2006. (768 s.) Çerkeş Halkı ve Sorunları; Yeldar Barış Kalkan. Gün Yayıncılık. İstanbul 2006. (355 s.) Çerkeş Güzeli, Bir Şarkiyatçı imgenin Serüveni; irvin Cemil Schick, (ingilizceden çeviren: Ayşen Anadol). Oğlak yayıncılık, istanbul 2006. (355 s.) Çerkeş Ethem Tamamlanmış Dosya; Cemal Kutay. Özgür yayınları. İstanbul 2004. (534 s.) Çerkez Ethem Kuvvetleri, Kuvayı Seyyare; Nurer Uğurlu. Örgün Yayınevi. İstanbul 2007. (564 s.) Çerkeş Kültürü Üzerine Etüd; Avledin Dumanış, Kafkas Derneği yayını. Kayseri 2004. (Renkli. 160 s.) Çerkesler; Ramazan Traho. (Türkçesi; Gülden Kangal). Belge yayınları: 556. İstanbul 2007.(124 s.) Çerkesler, Kafkas Sürgünü, Vatansız Bırakılan Bir Halk; Nihat Berzeg. Chiviyazıları (Mjora) Yayınları. İstanbul 2006. (312 s.) U
ı и
Çerkesler'in Kökeni, ll.Cilt; Aytek Namitok. (Fransızcadan çeviren: Aysel Çeviker). Kaf-Dav Yayınları. Ankara 2008. (320 s.) Çerkeş Nart Öyküleri, Hedefini Kendi Bulan Nart Tlepş'in Oku; Asker Hadağatle, (Rusçadan Çeviren: Murat Papşu). Kafdav Yayınları: 13. Ankara 2005. (184 s.) Çerkeş Özdenleri; Ahmet Midhat Efendi. (Üç Perde Melodram). Kafdav Yayınları; Ankara 2005. (86 s.) Çerkeş Sürgününün 142. Yılını Anma Konuşması; Cevdet Yıldız (Hapıy). Jıneps (Aylık gazete) Ek:1, Eylül 2006, istanbul. (24 s.) Çerkeş Şahanı Ethem; Nurer Uğurlu. Örgün Yayınevi, İstanbul 2006. (648 s.) Çerkesya "Ada" Uygarlığı; Bela S.Agırba - Samir H.Khotko. (Çeviren: Orhan Uravelli). Kaf-Dav Yayını. Ankara 2008. (96 s.) Çerkesya'da Terbiye ve Sosyal Yaşam; Zekeriya Zihni (Jabağı Baj). Kafdav Yayıncılık. Ankara 2007. (192 s.) Çerkesya, Gönül Yaram; Tamara V. Polovinkina. (Rusçadan çeviren: Orhan Uravelli). Kafdav Yayıncılık. Ankara 2007. (336 s.) Çerkeş Yemekleri; Mutfak Dostları Derneği ve Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı yayını, istanbul 2005. (10 s.) Çerkezlerden Çerkezköy'e ; Selman Akı. Logos Yayınları : 19, İstanbul 2007. (266 s.) Değişen Dünya Düzeninde Kafkasya; (Editör: Okan Yeşilot). Kitabevi Yayınları, istanbul 2005. (Kitapta yeralan on bildiriden "Kafkasya'nın Hassas Etnik Dengelerinde Yeni Bir Tehdit Unsuru: Kazaklar" (UfukTavkul) ve "Azerbaycan'daki Çeçen Mülteciler ve Rusya ile ilişkilere Yansımaları" (Okan Yeşilot) başlıklı yazılar "Kafkasya" ile ilgili olanlardır. Derneklerimiz İçin Tiyatrolar; (Derleyen: Levent Kaplan). Kafkas Dernekleri Federasyonu Yayını. Ankara 2005. (267 s.) Doğu Akdeniz'deki Kafkasya (Doğu Akdeniz Bölgesindeki Kafkas Diasporasının Yaşam ve Kültüründen Bir Kesit). Editör: Birol Yıldır. Adana Kafkas Kültür Derneği Yayını. Adana 2005. (Renkli resimli 166 s.). 136
Dört Dilde Pratik Konuşma Kılavuzu (Türkçe-Rusça-İngilizceÇerkesce/Kabardeyce); Kariman Vurdem. Ankara 2006. (73 s.). Dört Dilde 101 Atasözü ve Deyimler (Türkçe-İngilizce- Rusça-Çerkesce); Kariman Vurdem.Ankara 2008. (32 s.) Dört Kumuk Masalı Üzerine Gramer incelemesi; Aziz Merhan. Grafiker Yayınları, istanbul 2007. (208 s.) Elbruz'dan Erciyes'e Sanat Köprüsü-The Art Bridge From Elbruz to Erciyes (6-7-8 Temmuz 2006), Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü salonlarında Kafkasyalı sanatçılar tarafından düzenlenen resim sergisi. (Türkçe-İngilizce, 27 s. Resimli). Dünya Çerkeş Birliği (DÇB); "21. Yüzyılda Pınarbaşı" dergisinin 7172-73 sayısı ekidir. Özel Sayı. Ankara 2006: (22 s.). Ethem Bey'in Sürgün Yılları ve Simav Olayları (1919-1948); Dr. Recep Albayrak. Berikan Yayınevi, Ankara 2004. (301 s.). Geçmişten Günümüze Dönüşen Orta Asya ve Kafkasya; Yelda Demirağ-Cem Karadeli. (Makaleler Derlemesi). Palme Yayıncılık. 447. Ankara 2006. Geçmişten Günümüze Kafkasların Trajedisi; (Uluslararası Konferans Tebliğleri, 21 Mayıs 2005). Kafkas Vakfı yayınları: 5, istanbul 2006. (247 s.). Dr. Fethi Güngör, Dr. Almir Abrek, Doç. Dr. Sedat özden, Sefer E. Berzeg, Dr. Yılmaz Nevruz, Prof. Dr. Kemal Karpat, Hulusi Üstün, Zeynel A. Besler, Erol Karayel, Doç. Dr. Guram Gumba, Hasan Kanbolat,, Nur Dolay, Valeri Hatajuko, Lev Panamarov, Dr. Umar Hambiyev'in tebliğlerini içermektedir. Gizemli Bir Devrimci ismail Canpolat (Janbulet); Seyhun Tunaşar. Piramit Yayınları: 35, Ankara 2004. (106 s.). Kafkas (Adige) kökenli Osmanlı devrimcisi, devlet adamı ve yurtsever ismail Canpolat (Hatko)'nun biyografısidir. Gizli Kalmış Bir ihanet, Çerkeş Kongresi ve Çerkeş Ethem; Ahmet Efe. İstanbul 2004. (127 s.)
137
Güney Kafkasya'da ABD Politikası; Dr. Mürteza Hasanoğlu-Elnur Cemilli. IQ Kültür Sanat Yayıncılık:198. İstanbul 2006. (185 s.). Hafitse Muhamed , Çerkeş Bir Gazeteci; Ali Çurey. Boydak Basın Yayın, istanbul 2007. (100 s.). Hatokşıkuey Hikâyeleri; Karmoko Muhamed,(Adıgece'den çeviren: Kıp Mahmut Aydemir), izmir-istanbul 2006. (397 s.). "Ht" Rumuzlu Hatti-Hitit Halkının Gerçek Kimliği; Ali Çurey. istanbul 2006. (62 s.). ilk Türk Kadın Ressam Mihri Rasim (Müşfik) Açba ; MahinurTuna. As Yayınları Biyografi Dizisi. : 1. İstanbul 2007. (112 s.) İmam Şamil, Dağıstan ve Çeçenistan Dağlılarının Bağımsızlık Mücadelesi; Sultan Yaşurka. Çeçen Kafkasyalılar Kültür ve Dayanışma Derneği Yayını. Sivas 2007. (188 s.) ingiliz Belgelerine Göre Transkafkasya'da Osmanlı - Alman Rekabeti; Tuncer K. Çağlayan. Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ankara 2002. Kadın Efendiler (Son Dönem Osmanlı Padişah Eşleri) , 1839 1924 ; Harun Açba. Profil Yayıncılık, istanbul 2007. (220 s.) Kafkas - Abhazya Dayanışma Komitesi; Adı Geçen Komitenin Yayınıdır. İstanbul 2006. (Resimli, Haritalı 12 s.). Kafkas Asıllı Resamlar Buluşması, III (22-29 Nisan 2007); istanbul 2007. (48 s.). Kafkas Dosyası; Tarih ve Tabiat Vakfı Yayınları: 26. istanbul 2006. (495 s.). Çeşitli yazarlara ait Kafkasya ve Kafkasötesi ülkeleri ile ilgili 18 adet makale içermektedir. Kafkas İşadamları Rehberi '04; PasifikGrup Reklamcılık Yayını. Kayseri 2004.(102 s.). Kafkas İşadamları Rehberi '06; PasifikGrup Reklamcılık Yayını. Kayseri 2006. (134 s.). Kafkas Ruleti; (Roman). Selman Kayabaşı, Truva Yayınları. İstanbul 2005. (258 s.). 138
Kafkas Öyküleri; Fazıl İskender. (Rusçadan çeviren: Mehmet Özgül). Da Yayıncılık: 23. istanbul 2004. (205 s.). Kafkas Tarihi (1. Cilt); Mahmut Bi. Selenge Yayınları, istanbul 2007. (396 s.) Kafkasya Bibliyografyası; Sefer E. Berzeg. Chiviyazıları (mjora) Yayınları. İstanbul 2004. (224 s.). Kafkasya'da Bulunan Antik Eserlerin Keşfi ve Yazılarının Çözümlenmesi; Prof. G.F. Turçaninov. Birleşik Kafkas Dernekleri Federasyonu Yayını. Ankara 2006 (165 s.). Kafkasya'da Siyasi Gelişmeler (Etnik Düğümden Küresel Kördüğüme); Doç. Dr. Alaeddin Yalçınkaya. Lalezar Kitabevi. Ankara 2006. (420 s.). Kafkasya'daki Son Gelişmeler ve Türkiye, (Panel). Başkent Üniversitesi, Stratejik Araştırmalar Merkezi. 10 Mart 2004. Ankara. (55 s.). Kafkasya Gerçeği; Doç. Dr. Ufuk Tavkul. Selenge Yayınları. İstanbul 2007. (515 s.) Kafkasyalı Hasan; (Çocuk romanı). Eldar Gurtiyev (Balkarii). Timaş Yayınları, istanbul 2006. (203 s. Kafkasya, Rusya'nın Kanayan Yarası; Cristian Neef. (Almancadan çeviren Özalp Göneralp). Yeni Hayat Kütüphanesi, istanbul 2004. (120 s.) Kafkasya ve Orta Asya Enerji Kaynakları Üzerinde Mücadele; Çağrı Kürşat Yüce. Ötüken Yayınları:637. istanbul 2006. (408 s.). Kanatlı Süvarinin Hatıraları (Çerkeş Öyküleri); Hulusi Üstün. Akis Kitap, istanbul 2005. (154 s.). Kanla Yazılan Destan Çeçenistan ; Mustafa Necati özfatura. (1996) Karaçay-Balkar Türkçesiyle Basılmış ilk Kitap: Kitabü Mürşidi'nNisa (Metin Aktarma vo inceleme); Adilhan Adiloğlu. Ankara 2006. (162 s.). Karaçay-Malkar Destanları; Doç. Dr. Ufuk Tavkul. Türk Dil Kurumu Yayınları: 840. Ankara 2004 (!>'>0 •..). (Karaçayca ve Türkiye Türkçesiyle).
IW
Karaçay Malkar Türkleri; Adilhan Adiloğlu. Ankara. Ankara 2005. (231 s.). Kayseri Kafkas Derneği 4. Uzunyayla Kafkas Kültür Festivali. Kayseri 2004. (24 s.). Kırılma Noktası Kafkasya ; Niyazi Sanlı. Kaynak Yayınları, istanbul 2006. (128 s.). Kıskaçtaki Bölge Kafkasya; Dr. Hakan Kantarcı. IQ Kültür Sanat Yayıncılık. İstanbul 2006. (256 s.) Kuşçubaşı Eşref, imparatorluğun Son Akşamı; (Tarihi roman). Hakan Kağan. Timaş Yayınları.istanbul 2008. (367 s.) Kuzey Kafkasya; Kadircan Kaflı. Turan Kültür Vakfı Yayını. İstanbul 2004. (303 s.). Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti 1917-1922 (Kafkasya Dağlıları Birliği'nin Kuruluşu); I. Cilt. Sefer E. Berzeg. Birleşik Kafkasya Derneği Yayını. istanbul 2003. (406 s.). Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti 1917-1922 (Bağımsızlık Mücadelesi); II. Cilt. Sefer E. Berzeg. Birleşik Kafkasya Derneği Yayını. İstanbul 2004. (392 s.). Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti 1917-1922 (Sovyet Karanlığına Gireken); III. Cilt. Sefer E. Berzeg. Birleşik Kafkasya Derneği Yayını, istanbul 2006. (490 s.). Kuzey Kafkasya Üzerine Düşünceler; Balo Bilatti. Birleşik Kafkasya Derneği Yayını, istanbul 2004. (40 s.) Küresel Süreç ve Türk Dış Politikasının Yeni Açılımları: Orta Asya ve Kafkasya; Otopsi Yayınları, istanbul 2004. (336 s). Makaleler ve incelemeler, I; Adilhan Adiloğlu. Ankara 2005. (203 s.) Kafkaslı Karaçay-Malkarlılar'la ilgilidir. Meleklerle Omuz Omuza; Hakan Albayrak. Fide Yayınları, istanbul 2006. (344 s.) "Yedi Yıldızlı Bayrağını Bekleyen Kafkasya" (s. 133-159) bölümü konumuzla ilgilidir. 140
Metropol Çerkeslerinin Kararsız Kitabı; Mutlu Antiçen (Seyfullah Dağıstanlı). Ankara 2005. (198 s.) Mez Taurixh ; (Orman Söylencesi). Çocuk Şiirleri. Kafkas Dernekleri Federasyonu yayını. Ankara 2007. (Adıgece, kril alfabesi ile) (60 s.). Muhacirin Hicrandır Ömrünün Yarısı; Temirbolat Kubat. (Derleyen: Aytek Kubat). Kafdav Yayınları: 10, Ankara 2005. (366 s.) Yazarın 1917-22 yıllarında Kafkasya'da oluşan olaylar ve Türkiye'deki ilk yılları ile ilgili anılarıdır. Narıçko'nun Atı; (Roman). özdemirAtalan. Kafdav Yayıncılık: 12. Ankara 2005. (338 s.) Nart Ajans 2004 Yılı Takvimi; Eskişehir (365 s.) Nart Ajans 2005 Yılı Takvimi; Eskişehir (365 s.) Nart Ajans 2006 Yılı Takvimi; Eskişehir (365 s.) Nart Ajans 2007 Yılı Takvimi; Eskişehir (365 s.) Nart'ın Prensleri; AytenAygen. (Inceleme-roman). Şehir Yayınları: 34. istanbul 2004. (208 s.) Neredesin Prometheus? Kafkasya Aydınlık Günlerini Arıyor; Cem Kumuk. Alfa Yayın Grubu, istanbul 2004. (360 s.) Oset Nart Destanları; Prof. Dr. Georges Dumezil. (Fransızca'dan çeviren: Aysel Çeviker). Kafdav Yayınları:4. Ankara 2005. (352 s.) Osetya ve Asetinler ; Yılmaz Konak (Kundukh). Kendi Yayını, istanbul 2007. (803 s.) Osmanlı'da Köleliğin Sonu 1800-1909; Y. Hakan Erdem. (Türkçeye çeviren: Bahar Tırnakçı). Kitap Yayınevi: 71. Tarih Coğrafya Dizisi: 7. istanbul 2004. s.) Osmanlı Devleti ve Kafkasya (Osmanlı Varlığı Döneminde Kafkasya'nın Siyasi-Askeri Tarihi ve idari Taksimatı, 1453-1829); M. Sadık Bilge. Eren Yayınları, istanbul 2005. (295 s.) Osmanlı imparatorluğu ve Kemalist Türkiye'nin Devlet-lktidar Sisteminde Çerkesler; Arşen Avagyan. (Rusçadan çeviren: Ludmilla Denisenko). Belge Yayınları, istıınbul 2004 (302 s.)
I4I
Ölümünün 50. Yıldönümünde General ismail Berkok'a Armağan (1889-1954); Nimet Berkok-Toygar-Kamil Toygar. Ankara 2004. (Resimli 408 s.) ölümünün 3. Yıldönümünde Osman Çelik'e Armağan, Yarım Kalan Romanı "Sürgünden Sonra"; Birleşik Kafkasya Konseyi Yayını. Ankara 2006. (392 s.) Pınarbaşı Kafkas Derneği Telefon Rehberi; Kayseri 2004.(56 s.) Kayseri merkez, Pınarbaşı ve Uzunyayla Çerkeş köylerine ait telefon rehberidir. Rüzgar Kokulu Atlılar (Kafkasya'dan Göçen Bir Çerkeş Ailesinin Anıları); (Roman). Sevim Reşat. Altın Kitaplar, istanbul 2006. (383 s.) Sekizinci Askeri Tarih Semineri Bildirileri; 1. Cilt: XIX. Ve XX. Yüzyıllarda Türkiye ve Kafkaslar (24-26 Ekim 2001-İstanbul). ATAŞE Yayınları. Ankara 2003. Sekizinci Askeri Tarih Semineri Bildirileri, 2. Cilt. (Sunulmayan Bildiriler): XI. Ve XX Yüzyıllarda Türkiye ve Kafkaslar (24-26 Ekim 2001istanbul). ATAŞE Yayınları. Ankara 2003. Selçuklular ve Kafkasya ; Yaşar Bedirhan. Çizgi Kitabevi. Konya 2000. (441 s.) Ses Anlamsal Temelinden Adıgece - Çerkesce - Etüd ve Öğrenim Kitabı; Ber hikmet. Ankara Kafkas Derneği Yayınları. Ankara 2007. (624 s.) Sovyet Döneminde Karaçay-Malkar Edebiyatı; Adilhan Adiloğlu. Ankara 2005.(124 s.) Sovyetlerden Rusya Federasyonuna Kapitalist Kuşatma fBalkanlar, Ortaasya , Kafkasya); Filiz irge. IQ Kültür Sanat yayınları. İstanbul. 2006. (336 s.). Sürdüler Sürgün Oldum; (Tarihi roman). Hayri Ersoy. Epsilon Yayınları. istanbul 2005. (292 s.) Sürgün Sessiz Ölür; (Tarihi roman). Hayri Ersoy. Chiviyazıları: 219. istanbul 2006. (271 s.) Sadece Çocuklar Masum; Öner Özkan. Ümit Yayıncılık. Ankara 2004. (288 s.) 142
Bir Türk gazetecisinin "Rusya'da kaosun sürükleyici güçlerini ve Putin'in bağımsız Çeçenya Cumhuriyeti'ne yönelik politikalarını" irdeleyen gerçekçi yorumlarını içermektedir. Sürgün", II. Geleneksel Resim Sergisi, 24 Mayıs 2005; Adana 2005; Renkli resimli. (16 s.) Büyük Çerkeş sürgününün yıldönümü nedeniyle Kafkas Derneklerince düzenlenen resim sergisinin tanıtma broşürüdür. Şeyh Şamil: (Roman). Sadullah Aydın. Beka Yayıncılık. İstanbul 2005. Tarihin Sıkıştığı Coğrafya Kafkasya; Hasan Yılmaz-Nihat Kaşıkçı. Elips Kitap: 227. 2006. (217 s.) Tibuk'un Çeçenleri "Olağanüstü Bir Yardımın Tarihi Belgesi"; Yusuf Ünal. Profil Yayıncılık, istanbul 2008. (I20 s.). Tüm Eserleriyle Mehmet Fetgerey Şoenu; Kafdav Yayıncılık. Ankara 2007. (368 s.) Türkçe-Abazaca-Abhazca Mini Sözlük ve Seçme Abaza Atasözleri; Bekir Habat. Kafkas Dernekleri Federasyonu Yayını. Ankara 2006. (83
s.)
Türkçe - Abazaca Konuşma Kılavuzu ve Sözlük; Gunda Ankuab. Chiviyazılar, Mjora Kitaplığı. İstanbul 2007. (264 s.) Türkçe-Adıgece Sözlük; Abaze İbrahim Alhas. Kafdav Yayınları: 6. Ankara 2005. (384 s.) Türkiye'deki Ünlü Çerkesler ; Siyami Akyel. Kutupyıldızı Yayınları. İstanbul 2007. (232 s.) Türkiye'nin Suriye, İsrail ve Rusya İle İlişkileri (1 979-2001); Robert Olson. (Çeviren: Süleyman Elik). Orient Yayınları: 12, Ankara 2005. (184 s.) (Eserin 3. ve 4. bölümleri (S.83-162)Türkiye-Rusya-Kafkasya/Çeçenya ilişkileri ile ilgilidir.) Türkistan ve Kafkasya Bibliyografyası (Tezler Kitaplar Makaleler); Fahri Solak. Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) yayını. İstanbul 2007. (758 s.).
ИЗ
Uluslararası 6. Kayseri Kafkas Kültür Festivali, 9.7.2005; Kayseri 2005. (10 s.) Uluslararası 8. Kafkas Kültür Festivali (12 Temmuz 2008); Kayseri 2008. (16 s.). Uluslararası Suçlar ve Tarih, 1 ; Asam ve İKSAREN (insanlığa Karşı Suçlar Araştırma Enstitüsü). Yayını, Ankara 2006. (253 s.) Dergide yeralan "Bir Soykırımın Adı:1864 Büyük Çerkeş Sürgünü" (Yrd.Doç.Dr. Cahit Aslan) ve Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliği Dönemlerinde Etnik Sürgünler"{Yrd.Doç.Dr. Süleyman Erkan) başlıklı makaleler konumuzla ilgilidir. Unutulmaz Anılar (Nestor ve Sariya); Adile Abbasoğlu (Çeviri: Oktay Çkotua.) As Yayınları. İstanbul 2008. (232 s.) Uzun Geceler; (Tarihi Roman). Abuzer Aydemir. (Çeçence'den çeviren: Ali Bolat). İstanbul 2007. Uzunyayla Çerkeslerinde Dini Nikah, Gelin Alma ve Cenaze Merasimleri Nasıldır, Nasıl Olmalıdır"; Kayseri Kafkas Derneği Yayını. Kayseri 2004. (16 s.) Uzunyayla Rapor ve Belgeleri, II; (Derleyen: M.Ünal). Kaf-Dav Yayınları. Ankara 2008. (296 s.) Üç Büyük Gücün Çatışma Alanı Kafkaslar; Dr. Mustafa Aydın. Gökkubbe Yayınları, istanbul 2005. (264 s.) VVarada 1. Yıl Repertuarı (Adıge - A b h a z Halk Şarkıları Orkestra ve Korosu); İstanbul 2007. (56 s. Notalı ve resimli). Vatanından Uzaklara Çerkesler; (Editör: Murat Papşu). Chiviyazıları Yayınevi: 172. İstanbul 2004. (166 s.) Yemin-İki Ateş Arasında Bir Çeçen Doktor; (Anılar). Hasan Bayev. (Çeviren: Burçe Kaya). Literatür Yayınları, istanbul 2004. (350 s.) 21. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Karadeniz Güvenliği; Akın Alkan. Nobel Yayın Dağıtım. Ankara 2006. (202 s.) Yokolma Tehlikesi Altındaki Diller ve Adıge-Abhaz Dillerinin Konumu; Kafkas Dernekleri Federasyonu'nca düzenlenen konferansa sunulan bildiriler (1 Temmuz 2006). Ankara 2006. (54 s.) Yuvarlanan Taşlar; (Tiyatro). Mustafa Avdaş. Kafdav Yayınları: 7. An kara 2005. (118 s.) 144
BİR KİTABIN VE ONUN ARKASINDAKİ ZİHNİYETİN ELEŞTİRİSİ "Her zaman iyiye iyi, kötüye kötü de. Övdüğün bir şeye daha sonra sövme, sövdüğün bir şeyi daha sonra övme. Pireyi deve yapmaya çalışma, daha da önemlisi deveyi pire yapmaktan kaçın. Kitabında olmayan şeylerden değil, gerçekten olmuş şeylerden söz et. Görüşlerini doğrulatmak için ta Belinski'den başlayarak otoritelere başvurma. Eğer bu düşünceler seninse ve doğru olduklarına gerçekten inanıyorsan, bunları kökleştirecek, sağlamlaştıracak, inandırıcı kılacak şeyleri kendin bulmaya çalış. Açık ve anlaşılır düşünceleri, açık ve anlaşılır bir dille belirt. Anlaşılmaz düşünceleri hiç dile getirmeye çalışma. Esen rüzgârlara göre yön değiştirme. Kendinin doğru dürüst anlayamadığın şeylere başkalarını inandırmaya çalışma. Eğer cebinde yüz liran bile yoksa, varmış gibi görünme. Eğer uzun süredir köyünden uzaktaysan ve orada işlerin nasıl yürüdüğünden de haberin yoksa, herkesi köyünden az önce ayrıldığına inandırmaya çalışma. Resul H A M Z A T
Çerkeş Halkı ve Sorunları (Çerkeş Tarih, Kültür, Coğrafya ve Siyasetine Sınıfsal Yaklaşım); Yeldar Barış Kalkan (Çurmıtı). Gün Yayıncılık. İstanbul, Aralık 2006. Bu kitap 2006 yılı sonunda yayınlanmıştır. Yazarının "sahip olduğu ulusal bilinci sınıfsal bilinçle tamamladığı" belirtilen Kürt kökenli "değerli hocası" Turabi Saltık'ın bir önsözüyle başlıyor. Yalnız önsözün değil, bu kitabın ve içindeki görüşlerin de gerçek sahibi olduğu anlaşılan Saltık, kitaba yazdığı önsözde, "Ortaya konulan Çerkeş ulusal sorununa yaklaşımın pek çok kimse tarafından tartışılabileceğini, ama önemli olanın tartışmak olduğunu" belirtiyor. "Etnik konsültasyon" (herhalde "konsolidasyon" olacak) gibi oldukça bilimsel terimler de kullanarak kitabın gerçek yazarının ve fikir babasının kendisi olduğu konusunda bir izlenim de veriyor " Uzun uğraşlarla bir çaba ortaya konmuş, bir bakış sergilenmek istenmiştir Bulu
II I
şur ya da buluşmayız, ama sonuçta önemli bir emek sergilenmiş, kitaptaki konular üzerine titiz bir çalışma yapılmıştır". Çerkesler'e karşı olan aşırı ve öğrenmekten çok "öğretmeye" yönelik ilgisini öteden beri pek anlamlandıramadığımız "hoca"mız, daha sonra, eski yazılarında ve radyo konuşmalarında da yapageldiği gibi, Kürt topluluklarını sömürmeyi günümüzde bile sürdüren "şıhlar" ve "ağalar"ın bu bilinen özelliklerini, "bilimsel" bir şekilde Çerkeş toplumuna da yapıştırıyor ve Kürtler'le hiçbir benzerliği bulunmayan Çerkesler'in de "feodal" bir toplum olduğu gibi bir varsayımla, olmayacak "devrimci" teoriler üretiyor. Basılan kitap ve yazılarından değerlendirebildiğimiz kadarıyla hiçbir bilimsel veriye de dayanmayan bu gibi toptancı yargıları, "arızalı" bazı Türk ve Kürt "devrimcilerinin "ustalar"dan yalan yanlış tercüme edilmiş ve "her yerde her zaman geçerli" şablonlarını, Çerkeş toplumuna da uyarlamaya çalışmanın ötesinde bir anlam taşımıyor. Hocamız, bu arada nedense halkımıza aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmiyor. Örneğin şöyle diyor: "Kuzey Kafkasya için Rusya muazzam bir sorundur. Dostluğu da düşmanlığı da pahalıdır. Kuzey Kafkasya halkları ve yönetimleri bugün Rus varlığını görmezden gelemezler. Rusya Çarlıktan bu yana bölge halkları ve yönetimleri için zorlu bir güçtür". Doğal olarak insanlar tarihsel ve sosyal olayları ve bunların doğurduğu olguları, kendi dünya görüşlerine göre farklı şekillerde yorumlarlar ve aynı olaydan farklı sonuçlar da çıkarabilirler. Daha sonra bu veriler üzerinde uygarca tartışılarak daha sağlıklı sonuçlara ulaşılabilir, tüm bilimler zaten böyle gelişmiştir. Ancak adı geçen kitabın önsözünde belirtildiğinin aksine, "önemli olan tartışmak" değildir. Özellikle, varolma ya da yok olma çizgisine getirilmiş olan Kafkas-Çerkes toplumunun, ideolojik saplantılardan öte hiçbir objektif temeli bulunmayan provokatif bazı "yapıtlar" ve maceracı kişilerle kaybedecek zamanı kalmamıştır. Adı geçen kitabın da, bende böyle bir izlenim bıraktığını itiraf etmeliyim. "Çerkeş halkının sorunlarıyla ilgilenen ve bu konuda bilgilenmek isteyen insanlar için bu yapıt bir başlangıç olacaktır" sözlerinden hemen anlaşılacağı üzere, kitap, "Amerika'yı ilk keşfeden" olma duygusu ve çocukça bir bilgiçlik havası içinde kaleme alınmıştır. Yazarının (yada yazarlarının) bu 146
konuda en bilimsel yöntem ve kaynakları kullandıkları konusunda en ufak bir kuşkuları bile bulunmamaktadır. Kafkas-Çerkes toplumuyla ve Anadolu'daki sürgün Çerkeslerle ilgili tüm karmaşık sorunlar, birer kalem darbesiyle "en doğru bir şekilde" halledilivermiştir. Oysa, araştırıcıların sübjektif niyetlerinin niteliği bir yana, siyasi ve ideolojik kaygılarla, tarihi hemen her dönemde özellikle saptırılmış bulunan Kafkasya konusunda yazı yazanların, kullandıkları kaynakların hangi ülkede, hangi dönemde, kimler tarafından, ne gibi koşullarda yazıldığı ve bu yazarların kişilikleri konusunda çok duyarlı ve eleştirel davranmaları gerekmektedir. "Çerkeş Halkı ve Sorunları"nın yazarı olan genç kardeşimizin sorunu da, işte tam buradan kaynaklanmaktadır. Çünkü, toptancı ve şabloncu yazım yöntemi yanında, Batıray Özbek, Cevdet Hapıy, Arşen Avagyan, Murat Özden, M.A. Hasretyan gibi "arızalı" ve provokatörden öte nitelik taşımayan bazı kişilerin sübjektif "saptamalarla dolu yazılarını, hiçbir inceleme ve eleştiriye tabi tutmaksızın bol bol kullanmıştır. Bu suretle, onların "yapıtlarında bol bol yer alan, çok sayıdaki provokatif ve temelsiz bilgiyi de onlar adına savunmak gibi gereksiz ve taşınması olanaksız, ağır bir yükün altına girmiş bulunmaktadır. Kitapta, bu gibi yazarlardan alıntılanan ve bazen eleştirmeye bile değmeyecek kadar uçuk olan birçok "bilgiye" ve bu bilgileri temel alarak varılmış yargılara rastlanıyor. Bunları sadece sıralamak için bile, neredeyse kitabın hacmi kadar yazı yazılması gerekiyor. Bunu yapamayacağımıza göre, sadece kitabın sayfalarını gelişigüzel çevirerek rastlayacağımız birkaç örnek konuya dikkat çekmekle yetinmek zorundayız. "19. Yüzyılda Çerkesler'de Kültür ve Toplumsal Yapı" başlığını taşıyan bölümde, Adıgeler'in sosyal yapısından bahsedilirken, bunların bir kısmının feodal, kalanlarının ise yarı feodal kabileler halinde yaşadıkları şeklinde bir yargıya varılıyor. Birkaç satır aşağıda da "Vork khabze" terimi ele alınarak sanki "Adıge khabze"nin (yani Çerkeş geleneklerinin) dışında, ondan bağımsız, hatta tarihsel süreç içerisinde zorla onun yerini almış ve onu ortadan kaldırmış bir "feodalito hukuku" varmış gibi yapay yorumlar yer alıyor. (S.43, ayrıca S.263). 147
Bunlar bütünüyle, "Kafkasya dağlılarına uygarlık getiren" (!) ve Çerkeş halkının yarısını fiziksel olarak yok edip, kalan yarısının yüzde doksanını da yurdundan sürerek yabancı ülkelere atan "büyük kardeşlerimizin gözlüğüyle varılmış yorumlardır. O dönemdeki Adıge toplumunun ("Adıge halklarının" değil), hele de onların Abzah, Şapsığ ve Natukhay gibi (bugün neredeyse bütünüyle yok edilmiş olan) en kalabalık boylarının, feodal ya da yarı feodal toplum aşamasında bulunduklarını, bu kadar rahat bir şekilde söylemek ve bunun üzerine "feodallerin", "Çerkeş ağalarının"(?) halka "ihanetleri" üzerine edebiyat yapmak, bu kadar kolay olmamalıdır. En azından bu gibi konularda, yetkin ve gerçekten Kafkaslı nitelikleri taşıyan araştırmacılar tarafından ciddi sosyolojik araştırmalar yapılması gerekmektedir. Bahis konumuz olan kitaba Ali ve Hasan Kasumov'un "Genotsid Adıgov" (Nalçik 1992) adlı kitabının Türkçe çevirisinden alınan bu toptancı ve şabloncu yargıları, onlar da anladığımız kadarıyla G. Kh. Mambetov'un "istoriya Kabardino-Balkarskoy ASSR" (Moskova 1967) adlı tarihinden almışlardır. (Cilt. 1, S.277-78). Adından da anlaşılacağı üzere bu, SSCB'inde çok sayıda benzeri olan, "resmi tarih" dediğimiz klişeci ve tepeden inmeci ders kitaplarından biridir. Dönemindeki "tarih" kitaplarının neredeyse tamamı gibi o da, her konuda objektif tarihi gerçeklerle çelişki içerisindedir. Bu tip kitapların, günümüzde biraz olsun gözü açılan Kafkasyalı aydınlar arasında hiçbir itibarı kalmamıştır ve hepsi "koşulların" elverdiği ölçüde yeniden yazılmaktadır. Zaten bu alıntıyı yapan yazarımız da birkaç sayfa sonra, bu yargılarının tam tersi bilgiler vererek kendi kendisini yalanlamaktadır: "...ne mevcut belgeler, ne diğer dokümanlar, ne de alan araştırmaları bu ilişkilerin feodal özellikte olduğu konusunda herhangi bir kanıt sağlamamaktadır. Kuzey Kafkasya'nın dağlık bölgelerindeki insanların sosyo-ekonomik ilişkilerinin gerçek içeriğini aydınlatmak tarihçilerin ve ekonomistlerin açık ve acil bir görevidir". (S. 83). Peki bu durumda, Rus knyaz'larına ve Kürt ağa'larına benzetilerek yaratılan hain ve zalim "Çerkeş feodallerini" ve bunlar üzerine oluşturulmuş olan koca bir yalan edebiyatını nereye koyacağız? Bu dipsiz ve saçma sapan "devrimci" edebiyatın, zaten paramparça edilmiş olan toplumumuza vermekte olduğu moral zararların sorumluları kimler olacak? 148
150
"Osmanlılar, ingilizler ve Fransızlar Kuzey Kafkasya'yı kendi emelleri için her zaman kullandılar. Bu uğurda da Kuzey Kafkasya feodal beyleri arasında kendilerine uşak ve piyon bulmakta hiç zorlanmadılar..." imiş. İşte somut dayanağı olmayan, sırf öyle olması istendiği için yazılıvermiş birkaç satır daha. Kafkasya hakkında bu tip dayanaksız yargılar, ancak yobaz Stalin'in iktidar döneminde yazılan, yukarıdan ısmarlanmış "tarih" kitaplarında görülebiliyor. Allaha şükür ki, Kafkasya dün de bugün de, haini o kadar bol olan bir ülke değil. Bırakın binlerce yıllık tarihi boyunca Kafkasya'ya doğru dürüst ayak bile basamamış ingilizler ve hele de Fransızları, halkımızın iki yüz yıldır savaşmak zorunda kaldığı Rus generalleri bile "Kafkaslarda yerli halktan ajan ve hain bulmanın çok zor olduğundan" yakınır dururlardı. O dönemde Ruslar tarafından yazılmış olan birçok eserde, zor karşısında boyun eğmek durumunda kalmış bölgelerdeki "barışçı" Çerkeslerin bile ilk fırsatta, bağımsızlık savaşı veren kardeşlerine katılmaya ve onlara her an yardıma hazır olduklarından yakınılır. (Örneğin, A. Puşkin'in "Erzurum Yolculuğu" eserine bakınız). Yukarıya aldığımız pasaj ve bunu izleyen satırlar da zaten yine Turabi Saltık "hoca"mızın bir yazısından kitaba monte edilivermiş bulunuyor. Anlaşılan yine "enternasyonalizmin (?) gereği olarak, bizim de "feodal"siz ve "hainsiz" kalmamamız için, Kafkasya ile ilgili bu kitaba da bir miktar hain yerleştirivermişler. Bir Çerkeş genci, dünyaya ve kendi halkına başkalarına ait gözlüklerle ve onların gözleriyle bakmaya başlayınca, ortaya işte böyle garip "yapıf'lar çıkıyor. Kitabın en önyargılı ve en yüzeysel bilgilerle yazılmış olan bir bölümü ise "Kuzey Kafkasya'da Devrim ve Karşı-Devrim Hareketleri" (S. 93-110) adını taşıyor. Burada da yine "Adıge feodalleri", "köy emekçileri" gibi yerli yersiz "devrimci" terimler bol bol kullanılmış, ama kullanılan kişi adlarının doğruya yakın bir şekilde y;ı/ılmasına bari çalışılmamış. Yine doğrudan doğruya "hoca"dan yapılan alıntılarla, örneğin ünlü yurtsever Uzun Hayri Hacı Saltınski'nin (Saltı'lı) ııdı "Uzun Hacı Hasan Saltık", General Sultan Kılıç Girey'in adı Sultan Kılıç "Şahin" Girey olarak değişmiş, iç savaş sırasında ve Stalin'in diktatörlük döneminde "burjuva", "milliyetçi", "kulak", "dindar" gibi budalaca suçlamalıııl.ı blnlerco masum soydaşının kanına <)iron vo
sonunda kendisi de Rus "yoldaşları" tarafından "temizlenen" Betal Kalmık'ın, Cevdet Hapıy tarafından yapılan eklemelerle "zenginleştirilerek" Türkçeye çevrilmiş bir propaganda broşüründen alınıveren "utanmaz pşı, kulak ve tlekoleşler", "petrol milyarderi Abdülmecid Çermoyev", "...bağımsızlık ilanı ise Osmanlı devletinin Turan emellerine hizmet eden, Turancıların güdümünde bir bağımsızlıktır", "...(Kuzey Kafkasya Birleşik Cumhuriyeti'nin) Çerkeş ulusal mücadelesi anlamında bayraklaştırılması ve gelecek için referans kabul edilmesi şöyle dursun, tarih önünde yargılanması ve işbirlikçi-gerici karakteriyle mahkum edilmesi gerekmektedir"... gibi "Made in Rus" ve trajikomik değer yargıları, bu bölümde de bol bol kullanılıyor. (Kişisel olarak üzüldüğüm bir şey ise, bütün bunlar için benim mütevazı bir kitabımın da, sözüm ona "kaynak" olarak kullanılması oldu. Doğrusu bu kadar saçmalığa "kaynak" olarak gösterilmektense, kitapta birçok değerli insanımıza - ve esasta tüm insanlarımıza - yapıldığı gibi, bana da açıkça küfredilmesini tercih ederdim). Gerçi genç "Adıge"miz biraz terbiyeli davranmakla birlikte bana bulaşmayı da ihmal etmemiş. "Kaynak" olarak da kullandığı, ama anlaşılan hiç okumadığı 1200 sayfayı aşan bir kitabımın önsözünden cımbızla çekip çıkardığı "...günümüzde de yinelendiği gibi, o yıllarda da Rus halkı ile demokrasi ve özgürlük kavramlarının bir arada bulunamayacağı açık seçik bir şekilde ortaya çıkmıştı" şeklindeki bir tespitimi ele alarak, "bu ve benzeri düşüncelere karşı çıkılmasını" istemiş. "Tarlada, bahçede, fabrikada çalışan Rus insanının Çerkeş halkı ve Çerkeş özgürlükçü düşünceleri ile bir sorunu yoktur" buyurmuş (s. 279). Bilmeyenler de benim bu sözlerimle, binlerce kilometre ötedeki Rusya'da yaşayıp "tarlada, bahçede, fabrikada çalışan" gariban Rus köylülerini (Rus devletinin Çeçenya'da Ruslar dahil tüm insanlara yıllardır yaptığı gibi) bombaladığımı, yüz binlerce "Rus insanını" yok ettiğimi zannedecek. Yazarımızın, yakın yıllarda Türkiye'de yayınlanmış eserlerde yer alan konuları bile, ulaşılması çok kolay olan asıllarından değil de ille "hocasının", ya da Ermeni kırımını perişan Kafkas sürgünlerinin sırtına yıkmak için özel gayretler gösteren provokatör "tarihçi" Arşen Avagyan'ın kitabından, dolaylı olarak nakletmek gibi bir tembelliği de var. Örneğin, Türk Tarih Kurumu tarafından basıldıktan sonra Rusçaya çevrilerek Mahaçkala'da da ya150
yımlanmış bulunan "Kafkasya Hatıraları" adlı eserin sahibi olan Çerkeş öğretmen Mustafa Butba(y)'dan, o da Avagyan gibi "General Mustafa Butbay" (?) olarak bahsediyor. Böylesine yutulamayacak "yanlışlarla" başlayan bu ve benzeri paragraflarda, daha sonra bu yanlışlar üzerine kurulmaya çalışılan demagojik tezleri ise ayrıca eleştirmek gerekir mi bilemiyorum. (Konuya yabancı olan okuyucunun anlayabilmesi için, Sovyet-Rus tarih yazımında, halkın gözünden düşürülmek ve aşağılanmak istenen insanların adlarının başına "burjuva", "zengin", "soylu", "paşa", "milliyetçi", "dindar", "at sürüleri sahibi", "petrol milyoneri" gibi sıfatların özellikle eklendiğini belirtmemiz gerekiyor). Kitaptaki birçok bölüm, kendi içinde de tutarsız ve birbiriyle çelişik bilgiler içeriyor. Ayrıca herhalde yazarların pek hoşuna gittiği için olacak, bazı olaylar ve konular dönüp dönüp birkaç kez aynı şekilde ve yeniden anlatılmış. Öyle ki bunlar ayıklansa 355 sayfa olan kitaptaki "bilgilerin" 100 sayfada da aynen ve belki daha anlaşılır olarak ifade edilmesi mümkün olabilirdi. Ama anlaşılan yazarımız "kalın bir kitap" yayınlamak istemiş. Buna bir tek örnek verelim. Örneğin, kitapta "Kaçırılan Tarihi Bir Fırsat" (S. 145-146) başlığı altında anlatılan, daha sonra "Dönüş Hakkının Reddedilmesi" (S.271-272) ve "Çerkeş Gericiliğinin Karakteristik özellikleri" (S.276) gibi bölümlerde yeniden birkaç kez tekrarlanan bir konu var. Buralarda iddia edildiğine göre "... Lenin, 1921 yılında temsilcisi Michali (Mikhail olacak) Vassilieviç Frunse'yi (Frunze olacak) Anadolu'ya göndererek Çerkeş ileri gelenleriyle görüşmesini sağlamıştır. Çerkeş halkının anayurda dönüş gibi bir talebi olup olmadığını soran ve eğer bu yönde bir talep söz konusu ise Sovyet devletinin onlara her türlü yardımı yapacağını belirten "Frunse"ye, başta Musa Kundukh(ov) ve diğer Çerkeş ileri gelenleri olumsuz yanıt vermişler, Çerkeş halkının anayurdu Kuzey Knfkasya'ya dönmek gibi bir talebi olmadığını bildirmişlerdir. Böylece Çurkos halkı adına tarihi bir fırsat kaçırılmıştır... Halkını yok etmek isteyen tüm kolonyalist güçlerle işbirliği yapmakta çekince göstermeyen Kundukh(ov), I nnin'in yaratmak islediği bu samimi dönüş imkânını reddederek Çerkeş ıılıı ..ıl varlığına çok büyük bir darbe indirmiştir." (S.145-146 vd).
IHI
Yukarıdaki sözler -kitapta kaynak gösterilmiş olmamakla birlikte- Batıray Özbek adlı kişinin Alman araştırmacı Werner Zürrer'in "Deutschland und die Entvvicklung Nordkaukasiens im Jahre 1918" (Jahrbücher für Geschichte Osteuropas, N.F. 26, 1978) başlıklı makalesinden, çok bozuk bir Türkçeyle yaptığı çeviriden alınmış bulunmaktadır. Almanca olan asıl metinde böyle bir ifade ve "bilgi" bulunmamaktadır. Hiç olmamış bir olay, çeviride dipnotları arasına BÖ imzasıyla sıkıştırılıvermiştir. Bu şekilde daha bazı "zenginleştirmeleri de içeren çeviri, önce Almanya'da "Şıpke-Pej (yani "Gerçek") Yayınları, No:3" adı altında yayımlanmış, daha sonra yazarın Türkiye'de basılan ve maalesef Kaf-Der tarafından hala dağıtılmakta olan "Avrupalı Gözüyle Çerkesler" (Ankara 1997) adlı "ilginç" bir kitabına da alınmıştır. (Benzeri başka herzeler de içeren bu "yapıt"ın bir eleştirisi için bakınız: Osman Çelik: "Çerkesler". Birleşik Kafkasya Konseyi Bülteni, No:14, S. 6-13, Ankara 1997; Aynı yazı. Birleşik Kafkasya, No:13, S.26-34, Eskişehir 1998). Konumuz olan "Çerkeş Halkı ve Sorunları" adlı kitaba da sırf "devrimci" ve "sınıfsal" vurgular içerdiği için, sorgusuz sualsiz ve üstelik yeni yanlışlıklar eklenerek alınan bu paragraflarda adı geçen M.V. Frunze bilinmeyen bir kişi değildir. Gerçekten 30 Kasım 1921'de deniz yoluyla Samsun'a gelmiş, oradan da Ankara'ya giderek Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) ile görüşmüştür. Ama kendisinin "sürgündeki Adıgeler'i Kafkasya'ya geri götürmek" gibi bir misyonu ya da niyeti kesinlikle bahis konusu bile değildir. Bu gezisiyle ilgili olarak yazdığı anıları, yalnız SSCB'nde değil, Türkiye'de ve Türkçe olarak da iki ayrı yayınevi tarafından yıllar önce basılmıştır. Kendisinin anlattığına göre Frunze, Samsun'da kaldığı günlerde, buraya yeni iltica etmiş bulunan bazı Rus ve Kafkasyalı subaylarla da karşılaşmış ve Sovyet Rusya hükümetinin yenilmiş olan beyaz ordu mensupları için af çıkarmış olduğunun, yerel basında ilan edilmesi için girişimde bulunmuştur. (Bakınız: S.E. Berzeg; Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti. 1917-1922. Cilt:3, S.119). Samsun'dan Ankara'ya giderken de, Çorum-Sungurlu dolaylarında, 1860'lı yıllardaki büyük Kafkas sürgününde yurdundan atılarak büyük acılar pahasına bu topraklara yerleşmiş bulunan çok sayıda Çerkeş köyü olduğunu farketmiş ve rastlantısal olarak onların evlerine konuk olmuştur. Sürgündeki Çerkeslerin Kafkasya'yı hala unutmadıklarını ve oraya dön152
mekten vazgeçmediklerini fark eden ve bundan hiç de hoşlanmadığını saklamayan Mikhail Frunze, anılarında aynen şöyle yazmaktadır: "...Bu ovada her köy "Rusya'dan"(?) "göç etmiş" Çerkeslerle dolu. Köylerde hala mükemmel Rusça konuşan pek çok yaşlı var. Bizi şaşılacak kadar aşırı bir konukseverlikle karşıladılar. Hiçbir şeyin parasını almak istemediler. Rusya'daki, özellikle Kuban ve Terek bölgelerindeki olaylarla çok yakından ilgilendiler... Onların çoğu, özellikle de ihtiyarları, eski vatanlarına geri dönmenin özlemini duyuyorlar. İçlerinden birini ne yapıp edip oraya göndermek, oradaki yeni düzeni görmesini sağlamak, yeni göçmenlerin anlattıklarının doğru olup olmadığını bizzat öğrenmek istiyorlar. Ama gerçekleşmeyecek bir hayal olduğu açık (Altını biz çizdik. SEB.) Çünkü hepsi de iyice yerleşmişler, yaşamları oldukça iyi ve barışın sağlanmasıyla daha da iyi olacağı anlaşılıyor." (S.E. Berzeg; Аде. C.3, S.131. Ayrıca: S.139; M.V. Frunze: Frunze'nin Türkiye Anıları. S.98. Cem Yayınevi, istanbul 1978). Ukrayna SSC'nin elçisi sıfatını taşımakta olan Frunze'nin bu sözlerinden, "Lenin'in onu sürgündeki bir iki milyon Çerkesi vatanlarına geri getirmek için özel olarak görevlendirdiği" gibi bir sonuç çıkarmak için, herhalde bizlerin de BÖ kadar "zeki" olmamız gerekiyor. Kaldı ki M.V. Frunze, yolu üzerinde tesadüfen konuk olduğu bu köylüler dışında tek bir "Çerkeş ileri geleni" ile görüşmüş de değildir. Kitapta onunla görüştüğü iddia edilen Musa Kundukh Paşa (Osetya 1801- Erzurum 1899) ise Frunze'nin Anadolu'ya gelmesinden 32 (evet tam otuz iki) yıl önce ölmüş bulunmaktaydı. Kendisi, o sırada da günümüzde de Erzurum'da, Narmanlı Camiinin hatiresindeki mezarında, Kafkasya'nın büyük Imam'ı Şamil'in Naib'lerinden biri olan ağabeyi Hazbulat Bey'in yanında ebedi uykusunu uyumakta ve muhtemelen de Batıray Özbek ve Yeldar Barış Kalkan (Çurmıtı) gibi "bilim adamı" torunları olmadığı için Tanrıya dua etmektedir. (Musa Paşa için bakınız: Les Memoires du General Moussa Pacha Koundoukhov (1837-1865). Edition du Caucase. Paris 1939). Yeldar Barış Kalkan ın ve de "hocasfnın - uzun kitabında, işte 1899'yılında ölmüş bulunan bu Musa Paşa bile 1921 yılında "devrimci" M.V. Frunze ile görüştürülerek, O I H I . I M mümkün olmayan bu gibi olaylardan
33
son dönemde özellikle bazı Kürt yazarların oluşturmaya nedense pek meraklı oldukları- "Çerkeş gericiliği"ni "kanıtlamak" üzere "dersler" çıkarılmak istenmektedir. (Bizim gerçek devrimcilerin hiçbiriyle, hiçbir dönemde sorunumuz olmadığını ayrıca belirtmem gerekir mi bilmiyorum. SEB). "Bir deli kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz" şeklindeki Türk atasözüne hak verdiren ve gereğinden fazla uzayan bu konuyu burada kapatıyorum. "Ulusal Sorunu Halkın Sahiplenme Gücü Çözecek" (S.167-170) başlıklı bölümde, "sınıfsal" hastalıklar bir kez daha depreşiyor. Yazar(lar) somut hiçbir veriye dayanmaksızın ve "olsa olsa böyle olmalı" tarzındaki çok "devrimci" bir mantıkla, bir kez daha, "halkın 200 yıldan çok sürdürdüğü özgürlük savaşına ihanet eden"(?) ve hani şu aslında varlıklarının da oldukça tartışmalı olduğu yine aynı kitapta bildirilmiş bulunan "Çerkeş feodallerinin" sınıfsal "kötü niteliklerini", yine peş peşe "keşfedip" "mahkum ediyorlar". Üstelik bu arada, -sanki şu veya bu düzeyde mitolojisi olmayan bir insan topluluğu olabilirmiş gibi- "Adıge halkının dünyada mitolojiye sahip 12-13 halktan biri olduğu"(?) gibi şovence bazı komiklikler de, son derece bilimsel gerçeklermiş gibi ileriye sürülüyor. "Adıge dilinin değişik diyalekt ve şiveleriyle 300 binden fazla kelimeye sahip" olduğu, günümüzde Kuzeybatı Kafkasya'da "3 ayrı Adıge devleti" bulunduğu, üzerlerinde "Adıge bayrakları" dalgalanan parlamentoları bulunduğu şeklinde toptancı ve yanıltıcı bilgiler veriliyor. Kitapta, o kadar çok konu önyargılı ve birbiriyle ilişkisiz olarak bir araya getirilmiş ki, bu kadar tutarsızlık karşısında, insan söyleyecek şey bulmakta bile zorlanıyor. Örneğin, haydi yazarımızın hatırı için, Adıgece'nin "300 binden fazla kelimeye sahip" bulunduğunu, "Aman ne iyi, inşallah gerçekten öyledir de biz bilmiyoruzdur" deyip kabul ediverelim. Peki az buçuk hukukla uğraşmış, bu arada ister istemez biraz devletler hukuku falan da okumak zorunda kalmış biri olarak, günümüzde federe devlet oldukları bile çok şüphe götürür durumda olan ve statüleri hergün biraz daha aşındırılan Adıgey, KaraçayÇerkes ve Kabardey-Balkar Cumhuriyetlerimizin, birer "Adıge Devleti" olduğunu, buralarda yaşayan halkları birbirine saldırtma pahasına nasıl ve ne hakla iddia edebiliriz? Bir kitabımızdaki, "Rus halkının özgürlük ve de-
154
mokrasiye yatkın olmadığını" ima eden bir satırımız için bile bize demokrasi dersleri vermeye kalkan genç yazarımız, bu cumhuriyetlerden birinde nüfusun mutlak çoğunluğunu, diğerlerinde de yarıya yakınını oluşturan "Rus dilli nüfus"u, Karaçay-Çerkes ve Kabardey-Balkar Cumhuriyetleri'ne Adıgeler'le birlikte adını vermiş olan kardeş Karaçay-Balkar (Tavlu) halkını ve diğer küçük halk gruplarını acaba adamdan saymıyor mu? Böylesine safça yargılarla Kafkasya'nın düşmanlarına tam da onların istedikleri materyalleri vermekte olduğunu hiç mi düşünmüyor? Ben yine de, inşallah tüm bunlar ve benzeri "fikirler" yazarın bilinçli bir provokasyonu değildir, sadece iyi niyetli bir gencin çalakalem yazdığı şeylerdir diye düşünmeyi yeğliyorum. Ama bunun aksi söz konusuysa ve hele de bu tip "fikirler" çoğalacak olursa, Kafkasyamız da, zavallı "Adıgelik" de yandı gitti demektir. Karaçay-Çerkes ve Kabardey-Balkar Cumhuriyetlerinin bayrakları da yazarımızın şovence ve çalakalem belirttiğinin aksine olarak, "Adıge bayrağı" değildir. Bunlar, bu cumhuriyetlerde yaşayan (Rus-Kazak vd. de dahil) tüm halkları temsil eden resmi sembollerdir ve bu halklardan sadece birine maledilemezler. Sadece Adıgey bölgesi, cumhuriyet statüsüne geçtikten sonra, 1991 yılında "Rus dilli halk" tan gelen bazı direnmelere karşın, 1830'larda kullanılan tarihsel birleşik Çerkesya bayrağını resmi sembolü olarak kabul etmiştir. Cumhuriyette çoğunlukta olan "Rus dilli halkı "da temsil etmekle birlikte, belki ancak bu bayrağın bir ölçüde "Adıge bayrağı" olduğu söylenebilir. Ama o bile sadece "Adıge bayrağı" değildir. Çünkü bağımsızlık savaşları döneminde, Çerkesya'nın tam merkezinde yer alan bazı Abhaz(Abaza) boyları ile Vubıhlar'ın ve hatta Karaçaylı'ların da bu bayrakta birer yıldızları bulunmaktadır. Doğal olarak biz genç yazarımızın halkı hakkında iyi duygulara sahip olduğunu varsayıyor, sadece yönteminde bazı yanlışlıklar bulunduğunu ve genellikle hep "sorunlu" kaynakları kullandığını belirtmeye çalışıyoruz. Yoksa "önemli olan tartışmaktır" şeklindeki sığ bir mantıkla kendisini demoralize ederek, ileride veıi'coğini umduğumuz daha sağlıklı eserlerini engellemeye çalışmak gibi bir
И5
188), Adıge Gelenekleri ve Çağdaş Yaşama Uyarlanması" (S.188-196), "Adıge Mitolojisi (S.197-216) gibi bölümler hoş görülebilecek küçük yanlışlar ve ille de "devrimci" görünme çabasından kaynaklanan bazı yersiz saptamalar dışında, oldukça sağlıklı bilgiler ve tespitler de içeriyor. Ama Marx'ın "din halkın afyonudur" saptamasıyla başlatılan "Din ve Çerkesler" (S.217-226) ve "Tarihsel Süreçte Adıge önderliği" (S. 231-235) bölümlerinde yazar ipin ucunu yeniden elinden kaçırıyor. "Son Ubıh-Etnik Yokoluş ve Ubıh Halkı" (S. 237-241) başlığını taşıyan bölüm, bütünüyle eski Abhazya ÖSSC Komünist Parti 1. Sekreteri Bagrat Şınkuba'nın "Son Vubıh" adıyla iki kez Türkçeye de çevrilen fantastik romanı baz alınarak ve bu romanda uydurulan tüm olayların ve kişilerin gerçek olduğu varsayılarak kaleme alınmış. Tek iyi özelliği Abhazca yazılmış olması olan bu romanın yazarı olup, her şeye karşın yine de bir yurtsever olduğuna inanmak istediğimiz sayın Şınkuba, "ulusal bir skandal"dan başka bir şey olmayan bu saçma sapan romanı dolayısıyla, daha 1980'li yıllarda Abhazya'ya giderek kendisini kınayan Vubıhlar'a, "Maalesef o zamanlar başka türlü yazmamıza olanak yoktu" demenin ötesinde bir yanıt verememişti. "Çerkeş Halkı ve Sorunları" kitabının yazarının, tarihi gerçeklere tümüyle aykırı olan böyle fantastik bir romanda geçen olayları baz alarak, ciddi tezler üretmeye kalkması da kendisi ve kitabı için ayrı bir talihsizlik olmuştur. (Bu kitabın eleştirisi için bakınız: Abreg Tugan; "Son Ubıh" Masalı ve Hacı Giranduk Berzeg Gerçeği". Kafkasya Gerçeği, No:2, S. 14-18. Samsun 1990 ve Hulusi Üstün ; Tarihi Bir Yalanın Romanı"Son Ubıh". Birleşik Kafkasya Konseyi,No36, S.26-28.Ankara 2003). (i) "Çerkeş Ethem Sorunu" (243-260) konusuyla ilgili olarak son zamanlarda, başta Ahmet Efe'ninki olmak üzere "tuğla kalınlığında" saçma sapan kitaplar çoğaldığı için, bu konuya burada girmek istemiyoruz. Sadece bir "Çerkeş" olması nedeniyle iki küçük konuda yazarımızın dikkatini çekmekle yetinelim: "Çerkesler'in Vubıh boyundan ve Pşov ailesinden (S. 245) olduğu belirtilen Ethem; "Vubıh boyundan" değildir. Basit bir insan ve birçok Çerkeş'in de katili olması bakımından, bu husus en azından Vubıhlar bakımından önem taşımaktadır. Ethem Şapsığ'ların Pşevu(Pcseu) soyundandır. Başka yerlerde de sık sık yinelenen bu yanlışlık, I them'in Pşevu 156
olan soyadının bir Vubıh soyadı olan Dıpşevu(Dipcseu)larla karıştırılmış olmasından kaynaklanmaktadır. Aynı bölümde iki yerde "kendisinin de Çerkeş olduğu" belirtilen Refet Bele'nin de Kafkasya ve Çerkeslikle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. (Ayrıca başta Ç'ışoko Alim ve Hafıts'e Muhamed gibi bazı Sovyet yazarları tarafından "genel kabul görmüş bir yanlış" haline getirilen ve üzerine romanlar bile yazılan Ali Fuad Cebesoy Paşa'nın ve yazar Halide Edip Adıvar'ın da Çerkeslikle bir ilgileri bulunmamaktadır. Ali Fuat Paşa'nın sadece babaannesinin Çerkeş olduğu söylenmektedir ki, eğer ölçü bu olursa yakında, Türkiye halkının tamamına yakınının Çerkeslerden oluştuğu(î) da iddia edilebilecektir.) J) "Tarih Boyunca Çerkeş Gericiliği" (S.261-282) başlıklı ve toplumumuzun şu perişan durumunda çok gerekli(?) olan bölüm de, yine devrimcilik özentisi ve sınıfsal komplekslerle oluşturulduğu izlenimini veriyor. Burada yine olmayan, ama benimsenmiş olan şablonlar yüzünden mutlaka bulunması gereken "feodallere" karşı tekrar lanetler yağdırılıyor. Kafkas tarihinin tüm sorunları ve kabahatleri bu feodal sınıflara ihale ediliveriyor ve bu arada zaten sömürgeci Rusya imparatorluğuna ve "kurtarıcı" Sovyet Rusya'ya yüklenebilecek bir kabahat de kalmıyor. (Ama bu yapılırken, örneğin, "Çerkeş aydınlanmasının öncüleri" oldukları övünçle belirtilen Kazı Geriy, Adil Geriy(Girey), Kazı Hatoğjoko... gibi kişilerin de "feodal" Han ve Pşı'ler oldukları nedense gözden kaçırılıveriyor.(S.267). Ayrıca emperyalist Rusya'ya boyun eğerek onunla birlikte halkına karşı savaşan Kafkasyalılara çok büyük avantajlar vaad edildiği halde, Çerkeş "feodallerinin genel çoğunluğunun bu "nimetleri" teperek, soylu bir davranışla halklarının kaderini her aşamada paylaştıkları da nedense gözardı ediliyor. Çünkü ithal malı "sınıfsal" hastalık, toplumun tüm gerçek önderlerini "feodal" vb. adlarla "mahkûm" etmeyi emrediyor.) Yine aynı bölümde; "Kurtuluş Savaşı yıllarında Hamidiye Kahramanı olarak ünlenen ve bir dönom Başbakanlık da yapan Çerkeş kökenli Rauf Orbay'ın, Lozan anlaşmasının müzakereleri sırasında Çerkesler'e azınlık hakkı verilmesine karşı çıktıflı" şoklinde çok yanlış bir söylem do var Çerkesler'in o dönemde, Türkiye'yi rrıümkiin olduğunca bölmeyo yönelik vo
117
kendilerine de yarardan çok zarar verecek bu gibi önerileri benimsememiş olmaları, ancak onlar lehine bir puan olarak kaydedilebilir. Kaldı ki Rauf Bey'in böyle bir eylemi de mevcut değildir. Çünkü Çerkesler ve onların yasal örgütleri, o dönemde sahip oldukları, hatta tam anlamıyla kullanamadıkları ulusal haklarının, barış sonrasında da süreceğini düşünerek Müslüman olmayan azınlıklarla aynı torbaya konmayı hiçbir zaman istememişlerdi. Nitekim Lozan anlaşmasında da, Müslüman azınlıkların dillerini ve kültürlerini korumaları için yeterli güvenceler mevcuttur. Bu hükümlerin sonradan işletilememesi ve devlete egemen olan şoven kadroların baskısı nedeniyle Çerkeş halkı ve kültürünün uğradığı kayıplar ise, ayrıca tartışılması gereken başka bir konudur. Zaten bu baskılar, pratikte; dinsel azınlık gruplarına Çerkeslerden de çok daha fazla zararlar vermiş ve bu konuda Lozan'da tanınan "azınlık hukukunun" da uygulamada hiçbir yararı olmamıştır. Saygıdeğer bir kişilik olan merhum Aşharuva Rauf Bey'in (Orbay) bu konuda özel ve olumsuz hiç bir davranışı olmamıştır. Bu iddialar, -kitabın dipnotlarından da anlaşılacağı üzere- merhum İzzet Aydemir (Çüşha) gibi "kerameti kendinden menkul" bazı amatör "tarihçilerimizin bir kalemde ortaya atıverdiği dayanaksız bir yakıştırmadan ibarettir. "Dönemin Çerkeş kökenli başbakanı Rauf Orbay'ın Manyas, Gönen ve Bandırma bölgesinde yerleşik 15 Çerkeş köyünün Doğu Anadolu'ya sürgün edilmesi kararnamesini imzalayarak, binlerce soydaşının yok olmasına neden olduğu" da (S.273) sadece bir yalandır. Bu da yine rahmetli Aydemir'in dayanaksız ve yetersiz bilgilerle karalayıverdiği ve asla kaynak olarak kullanılmaması gereken bir kitabından kaynaklanmaktadır. Adıgeçen köyler, Rauf Bey'in Başbakanlığı döneminde çıkarılan tüm ülkeye şamil ve haydutluğu yok etmeye yönelik bir hükümet kararnamesinin, bazı yöneticilerin ırksal önyargıları ve kötü niyetleri yüzünden sadece Çerkeş kökenli bazı yurttaşlara uygulanması sonucunda - v e elbette ki çok budalaca bir davranışla- doğu illerine sürülmüşlerdir. Aşharuva Rauf Bey'in (Orbay) bu olaydan haberi bile yoktur. Başbakanlıktan istifa ederek ayrıldıktan sonra seçim dairesi olan Sivas'a giderken, yolda bazı sürgün kafilelerine rastlayarak durumu öğrenmiş ve anında da olaya müdahil olmuştur. Türk ırkçılığının babalarından Dr. Rıza Nur, onun bu konuda kendi bakanlığına da "uzun" ve "zehir zıkkım" bir protesto mektubu göndererek "Si/ Çerkeş ve Ar-
158
navut ırklarını imhayı mı kastettiniz?" diye hükümeti sıkboğaz ettiğini, Sıhhiye Vekaleti'nin dosyasında bulunan bu mektubun, Rauf'un "Abazalık gayretini" (yani büyük suçunu) gösterdiğini, gelecek nesillerin bunu bilmesi gerektiğini" yazıyor. (Dr. Rıza Nur: Hayat ve Hatıratım. C.3, S. 1247-1248. istanbul 1968). Sonuçta, o karışık dönemdeki olayların hiçbiri, yazarımızın böyle günahını tek bir dipnotuyla amatör bir "tarihçiye" yıkarak işin içinden çıkabileceği kadar basit değil. Daha da önemlisi onun ve benzerlerinin, artık yaşamayan ve kendini savunma olanağı bulunmayan birçok saygıdeğer insanımızı çalakalem karalarken, biraz daha dikkatli, daha araştırmacı ve özellikle de biraz daha Adıge(=insan) olmaya çalışmaları gerekiyor. Üzülecek bir durum ama; günümüzde internetin aldatıcı kolaylıklarına da kendini kaptırmış bulunan bazı iyi niyetli gençlerimiz, kendi tarihlerini ve sorunlarını, ya sorumsuz "tarihçilerden, ya düşmanlarının yazdıklarından öğrenmek zorunda kalıyor, ya da daha kötüsü, Nazım Hikmet'in Anadolu'lu köylüleri gibi her şeyi zaten "okumadan biliyorlar". Tüm kusurlarına karşın bir iyi niyet ürünü saymaya çabaladığım bu bir tek kitapta bile bu kadar tutarsızlığı bir arada görünce, kitabındaki bölümlerden birinin başına Şili'li şair Neruda'nın "inanın oğullarınıza..." sözlerini koyan bu genç yazarımızın, hangi fikrine ve nasıl inanabileceğimizi acı acı düşünmekten kendimi alamıyorum. İnşallah ileride aklını başına toplar, bizi yanıltır ve mahcup eder demekten başka da elimden bir şey gelmiyor.
IV)
TÜRKİYE'DE KAFKASYALILAR TARAFINDAN YA DA ONLAR HAKKINDA YAZILMIŞ BAZI ANI KİTAPLARI VE BİYOGRAFİK ESERLER
Anılar Ahmet Midhat Efendi; Hayatı ve Anıları; Dr. Kamil Yazgıç. Tan Matbaası. İstanbul 1940. (87 s.) Eser Ahmed Midhat Efendi'nin (Hağur) oğlu Dr. Kamil Yazgıç tarafından kaleme alınmıştır. Anılarım... Ağzımı Hayır'a Açtığım Davalarım; Av. Senih Özay. Aşina Kitaplar. Ankara 2006. (248 s.) Çerkeş (Adıge) bir hukukçunun yaşamı ve mesleği ile ilgili ilginç anılarıdır. Anılarım: İhsan Sabri Çağlayangil. Yılmaz Yayınları. İstanbul 1990. (390 s.) Kafkas (Vubıh) kökenli T. C. Dışişleri Bakanı, TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı Vekili İhsan Sabri Çağlayangil (Hamıt'e)'nin anılarıdır. Anılarla Mehmed Zahid Kotku; Dr. Metin Erkaya. Seha Neşriyat: 235. İstanbul 1997. (400 s.) Kafkas (Dağıstan) kökenli ünlü din adamı ve kanaat önderinin yaşamı ile ilgili anılar içermektedir. Bekir Sami Günsav'ın Kurtuluş Savaşı Anıları; (Hazırlayan: Muhittin Ünal). Cem Yayınevi. İstanbul 1994. (494 s.) Türkiye Kurtuluş Savaşının kahramanlarından Kafkas (Vubıh) kökenli Albay Bekir Sami Günsav'ın (Zerakho) belgesel anılarıdır. Bir Çerkeş Prensesinin Harem Hatıraları; Leyla Açba. (Hazırlayan: Harun Açba). L-M Kitaplığı: 35. Leyla ile Mecnun Yayıncılık. İstanbul 2004. (104 s.)
160
Bir insan ; DİSK Basın Ajansı yayını, istanbul 1992.(48 s. Fotoğraflı). Kafkas- Avar kökenli işçi lideri ve DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk hakkındadır. Bir Kafkas Göçmeninin Anıları; Musa Ramazan. Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı Yayınları. İstanbul 1997. (2. Baskısı: Kafkas Derneği Yayınları, Ankara 2001). (242 s.) Bir Rus Subayının Kafkasya Anıları; Feodor F. Tornau. (Rusçadan çeviren: Kariman Vurdem). Kafkas Derneği Yayınları: 8. Ankara 1999. (234 s.) Kafkas-Rus savaşları döneminde Çerkeş topraklarına ajan olarak sokulan ve esir düşen bir Rus subayının anılarıdır. Büyük Harpte (1334-1918) 15. Piyade Tümeninin Azerbaycan ve Şimali Kafkasya'deki Harekat ve Muharebeleri; Süleyman izzet. 103 sayılı Askeri Mecmua, Tarih Kısmı. Askeri Basımevi, istanbul 1936. (257 s. 18 kroki). Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'ne (1917-1922) emek verenlerden Kafkas (Adıge) kökenli Osmanlı subayı Süleyman İzzet Tsey'in askeri anılarıdır. Büyük Harpte (1334) Şimali Kafkasya'daki Faaliyetlerimiz ve 15. Fırkanın Harekatı ve Muharebeleri; İsmail Hakkı Berkuk. 94 Sayılı Askeri Mecmua'nın Tarih Kısmı, Sayı: 35. İstanbul 1934. (103 s. - 13 kroki) Canlı Tarihler - Lemi Atlı; Türkiye yayınevi. İstanbul 1947. Klasik Türkiye musikisinin son büyük halkalarından biri sayılan Kafkas (Vubıh) kökenli ünlü besteci Lemi Atlı'nın (Çızemuğ) kendi yazdığı yaşam öyküsüdür. Çakırcalı Efe; Yaşar Kemal. Ararat Yayınevi, istanbul 1972. Eserin son bölümünde, ünlü Çakırcalı Mehmet Efe'yi tenkil eden Çerkeş müfrezesinin önderi olan "Albay Rüşdü Kobaş'm (Abhaz-Abgınba) Anıları" yer almaktadır. Çekerek Kıyılarında, Zekeriya Temizel. Aya Kitap, istanbul 2006. (305 s.) T.C. eski bakanlarından, bürokrat vo dovlet adamı Zekeriya Temizel'in (Adıge-Hanfen) roman tarzında kıılomn .ılınmış ilginç anılarıdır.
İM
Çerkeş Ethem-Anılarım; Berfın yayınları: 10. istanbul 1993. (150 s.) Türkiye Kurtuluş Savaşının ünlü ve tartışmalı kişilerinden Pşevu Ethem'in anılarının yeni bir baskısıdır. Çerkesya Bağımsızlık Savaşının Son Yılı (1863-1864), Bir Fransız Askeri Danışmanının Anılarından; A. Fonvill. (Rusçadan çeviren: Murat Papşu. Nart Yayıncılık. İstanbul 1996. (90 s.) Çerkesya'dan Savaş Mektupları; J. S. Bell. (İngilizceden çeviren: Sedat Özden). Kafkas Vakfı Yayınları. İstanbul 1998. (512 s.) Kafkas-Rus savaşları döneminde Çerkesya'da bulunan ingiliz yazarın "Narrative of a Residence in Circassia" adlı ve 1837-1838 yıllarında yazılmış anı-mektuplarıdır. Dağ Çiçeklerim (Anılar); Sıdıka Avar. Öğretmen yayınları, istanbul 1986. (398 s.) ilk öğretmenlik görevini istanbul Beşiktaş'taki Çerkeş Nümune Okulu'nda yapmış olan Dağıstan kökenli yazarın Cumhuriyet dönemindeki eğitimcilik anılarıdır. Demokratik Süreç ve Anılar (1946-2000); Dr. Cevdet Aykan. Grafiker Yayınları. Ankara 2003. (474 s.) T.C. nin eski bakanlarından, tıp doktoru ve devlet adamı Kafkas (Adıge) kökenli yazarın anı kitabı, babası Hasan Aykan'ın 1910-1922 yılları arasındaki askerlik ve Rusya'da esaret anılarını da içermektedir. Dr. Mehmed Reşid Şahingiray'ın Hayatı ve Hatıraları; Nejdet Bilgi. Akademi Kitabevi. izmir 1997. (208 s.) Kafkasya yurtseveri, Kafkas-Çerkes derneklerinin emekçilerinden ve ittihat ve Terakki Partisi'nin ilk dört kurucusundan biri olan Hanakhe Mehmet Reşid Bey'in anılarından bir bölümdür. Eski Bir İhtilalciden Dinlediklerim; Müfid Ekdal. Kitabevi Yayınları: 204. istanbul 2003. (48 s.) Yazarın "ihtilalci" ve gazeteci, Kafkas (Vubıh) kökenli Hasan Amca (Amıç'a) ile ilgili anılarıdır. Evliya Çelebi ve Haşim Efendi'nin Çerkezistan Notları; (Hazırlama ve yayın: Mehmet Güneş. İstanbul 1969. (184 s.) 162
General Musa Kundukov'un Anıları; Fransızcadan çeviren: Murat Yağan. Kafkas Kültür Dernekleri Yayını, istanbul 1978. (107 s.) Türkiye Kurtuluş Savaşı'nın ünlü kişilerinden Dışişleri Bakanı Bekir Sami Kundukh'un babası Musa Paşa'nın, Rusya ordusunda görevli olduğu yıllara ait anılarıdır. Hafitse Muhamed, Çerkeş Bir Gazeteci; Ali Çurey. Boydak Basın Yayın. İstanbul 2007.(100 s.) Hatıraları ve Söylemedikleri ile Rauf Orbay; Feridun Kandemir. Yakın Tarihimiz Yayınları: 4. istanbul 1965. (205 s.) Türkiye'nin ilk başbakanlarından Kafkas (Abhaz) kökenli Hüseyin Rauf Orbay'ın (Aşkharua) anılarından derlenmiştir. Her Şeyi Yazamadım. (Bir Kaymakamın Kaleminden); Ahmet Çınar. Kayıhan yayınları, istanbul 2003. (350 s.) Kafkas (Dağıstan) kökenli genç bir kaymakamın Anadolu'daki kaymakamlık dönemine ait, atayurdu Kafkasya'ya yaptığı bir gezinin notlarını da içeren ilginç anılarıdır. İttihat ve Terakki'nin Kurucu Üyelerinden Dr. Reşid Bey'in Hatıraları "Sürgünden İntihara"; Ahmet Mehmetefendioğlu. Arba Yayınları: 57. İstanbul 1992. (124 s.) Kafkas (Adıge) kökenli tıp doktoru, yönetici ve Kafkas yurtseveri Hanakhe Mehmed Reşid Şahingiray Bey'in anılarından bir bölümdür. ilk Türk Kadın Ressam Mihri Rasim (Müşfik) Açba ; MahinurTuna. As Yayınları, istanbul 2007. (112 s.) inkılap Niçin ve Nasıl Oldu?; Çevri (Dr.Mehmed Reşid Şahingiray). Hazırlayan: Nejdet Bilgi. Akademi Kitabevi. izmir 1994. (74 s.) Kaf Dağının Ardından Geliyorum; Murat Yağan. (Anı-Roman). ingilizceden çeviren: Şenol Zaman. Tley Yayınları. Ankara. (190 s.) Kafkas Dağlarından Bir öykü- Son Bahadırların Ülkesi; Halil Bek Musayasul. (Almancadan çoviren: Dr. Süreyya Ülker), istanbul 1988. (246 s.) Kafkasya (Avar) kökonll icv.am-yn/nrın "Das Land der lot/toıı Ritter" (Munchen 1936) adlı a n ı - o t n h l y o t j M İ i kitabının çevirisidir.
İM
Kafkas Halklarının Özgürlük Savaşı (1837-1838); John Longvvorth. (İngilizceden çeviren: Sedat Özden). Rey Yayıncılık. Kayseri 1996. (360 s.) Bir İngiliz olan yazarın Kafkas-Rus savaşları dönemiyle ilgili anılarıdır. Kafkasya Hatıraları; Mustafa Butbay. Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ankara 1990. (130 s.) Bir Kafkas yurtseveri olan yazarın 1920 yılında Aziz Meker, İsmail Hakkı Berkuk vd. kişilerle birlikte Kafkasya'da yaptığı bir görev gezisinin anılarıdır. Kalemim Kaydı; Musa Uysal (Emmi). Kendi yayını. Ankara 1999. (256 s.) Kafkas (Adıge) kökenli yazarın 1999 yılında atayurduna yaptığı bir gezi ile ilgili anılarıdır. Karaçay Malkar Halkının Birinci Kültür Festivali Üstüne; Dilber Kanşay. Kendi yayını. Ankara 1992. (72 s. Resimli). Adıgeçen festivale katılan Kafkas (Karaçay) kökenli yazarın gezi anılarıdır. Koca Meşenin Gölgesi; Prof. Dr. Fikri Alican. Doğan Kitapçılık, istanbul 2000. (557 s.) Kafkas (Adıge) kökenli ünlü tıp adamının yaşamı ve mesleği ile ilgili ilginç anılarını içermektedir. Kuzey Kafkasya Gezi Notları; Osman Çelik. Kendi yayını. Ankara 1991. (142 s.) Meskenet Mazeret Teşkil Eder mi? (Mizan Gazetesinin ilk Dönemi ve Düyun-ı Umumiye Komiserliği Devirleri); Mizancı Mehmed Murad. (Haz. Alaattin Fidancı). Şehir Yayınları: 28. istanbul 2005. (208 s.) Milli Mücadelede iç İsyanlar ve Cemil Cahit'in (Toydemir) Anıları; Abdullah Kehale. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Yayınları: 12. istanbul 1997. (136 s.) Türkiye Kurtuluş Savaşının kahramanlarından Kafkas (Vubıh) kökenli asker ve devlet adamı Zerakho Cemil Cahit Bey'in anılarını da içermektedrir.
164
Melek Kobra-Hatıratım; Yayına hazırlayan: Gökhan Akçura. Everest Yayınları. İstanbul 2006. (180 s.) Kafkas (Vubıh) kökenli sanatçı ve besteci Bıjnau Muhlis Sabahaddin Bey'in kızı Melek Hanımın anılarıdır. Milyon Birinci (Cohar Dudayev'in Eşinin Anıları); Alla Dudayeva. Şule yayınları: 221. (Başka baskıları da vardır), istanbul 2003. (464 s.) Mizancı Murad Bey'in II. Meşrutiyet Dönemi Hatıraları; (Hürriyet Vadisinde Bir Pençe-i istibdad - Enkaz-ı istibdad İçinde Züğürdün Tesellisi- Tatlı Emeller, Acı Hakikatler; Latin harflerine çeviren ve baskıya hazırlayan: Celile Eren Argıt. Marifet Yayınları: 140. istanbul 1977. (384 s.) Muhacirin Hicrandır ömrünün Yarısı; Temirbolat Kubat. (Derleyen: Aytek Kubat). Kafdav Yayınları: 10. Ankara 2005. (İkinci baskısı: Kafdav Yayınları. Ankara 2007). (362 s.) Kafkas (Oset) kökenli yazarın Kafkasya'da geçen, devrim ve içsavaş yıllarına (1917-22) ait gerçek ve çok ilginç anılarıdır. Mücahede-i Milliye- Gurbet ve Avdet Devirleri; Mizancı Murad. (Hazırlayanlar: Sabahattin Çağın-Faruk Gezgin). Nehir yayınları: 95. istanbul 1994. (333 s.) Osmanlı liberal hareketinin önderlerinden Kafkas (Dargi) kökenli Dağıstanlı "Mizancı" Murad Bey'in Avrupa'daki mücadele yıllarıyla ilgili anılarıdır. My Cihad; Aukai Collins. Ark Kitapları, istanbul 2006. (344 s.) Amerikalı bir "mücahid"in Çeçenya'yı da içeren savaş anılarıdır. Nereden Nereye; Musa Uysal (Emmi). Ardıç Yayınları. Ankara 1993. (288 s.) Kafkas (Adıge) kökenli öğretmen-yazarın yaşam öyküsü ve anılarıdır. Olduğu Gibi (Türkiye İşçi Partisi Üzerine Anılar); Dr. Yahya Kanbolat. Bayır Yayınları. Ankara H)79. (164 s.) Adıgeçen sosyalist partide önemli görevler almış ve milletvekilliği yapmış olan Kafkas (Adıge) kökenli yazarın TİP üzerine ilginç anılarıdır. Birinci kitap oiduğu belirtilmesine kııışın İkinci kil.ıhı yayınlanmamıştı! IA5
Osmanoğullarının Son Padişahı Sultan Vahdeddin Gurbet Cehenneminde; Tarık Mümtaz. Göztepe. Sebil Yayınları, istanbul. Osmanoğullarının Son Padişahı Sultan Vahdeddin Mütareke Gayyasında; Tarık Mümtaz Göztepe. Sebil yayınevi İstanbul 1969. Kafkas (Adıge-Hağur) kökenli yazarın Türkiye Kurtuluş Savaşı dönemi anılarıdır. Rauf Orbay'ın Hatıraları (1914-1945); Temel Yayınları: 150. istanbul 2005. (498 s.) Kafkas (Abhaz) kökenli asker ve devlet adamı Aşharuva Hüseyin Rauf Bey'in anılarıdır. Sadrazam ve Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa'nın Günlüğü; Arba Yayınları: 26. istanbul 1988 (323 s.) Kafkas (Çeçen) kökenli asker ve devlet adamının anıları. Siyasi Hatıralar; Rauf Orbay. Örgün Yayınevi, istanbul 2003. (711 s.) Kafkas (Abhaz) kökenli asker ve devlet adamının yukarıda verilen anılarının başka bir basımıdır. Şövalye Taitbout de Marigny'nin Çerkesya Seyahatnamesi (18181823-1824); ingilizceden çeviren: Aydın O. Erkan. Nart Yayıncılık, İstanbul 1996. (256 s.) Talat Aydemir'in Hatıraları; istanbul 1968. (360 s.) Kafkas (Vubıh-Yebjın) kökenli asker ve ihtilalcinin hapishanede iken yazdığı anılarıdır. Tatlı Emeller Acı Hakikatler (Yahut Gelecek Nesillere Siyasi Adab Talimi); Mizancı Mehmed Murad. (Hazırlayan: Nezih Galtekin). Şehir Yayınları: 25. İstanbul 2005. (280 s.) Tek At Tek Mızrak; (Anılar, 3 Cilt); Nimet Arzık. Kaynak yayınları, istanbul 1983-85. (216, 189, 168 s.) Kafkas (Vubıh) kökenli, annesi Polonyalı yazarın ailesi ve yaşamı ile ilgili ilginç anılarıdır.
166
Tunuslu Hayreddin Paşa'nın Hatıraları; Yayınlayanlar: Muhammed Salah Mzali - Jean Pignon. (Çeviren: Belma Aksun). Nehir Yayınları: 135. istanbul 1997. (400 s.) Osmanlı Sadrazamı, Tunuslu devlet adamı ve düşünür, Kafkas-Çerkes kökenli Hayreddin Paşa'nın anılarıdır. Yaşar Bağ'ın Anı Defterinden; Yaşar Bağ (Hatko). Kendi yayını, istanbul 1998. (30 s. + 20 fotoğraf) Zaman Da Eskir; (Anılar). Ayla Kutlu. Bütün Eserleri: 13. Bilgi Yayınevi. Ankara - istanbul 2006. (390 s. + 36 fotoğraf) Biyografik Eserler Abdüllatif Şener; Yazan: Çiğdem Toker,Doğan Kitap yayını, istanbul 2008. (496 s.) Kafkas -Karaçay kökenli siyaset ve devlet adamı A. Şener hakkındadır. Abidin Elderoğlu; Hazırlayanlar: D. Erbil-Z. Büyükişleyen-O. Sağdıç. Türkiye iş Bankası Kültür Yayınları. Ankara 1984. (104 s. Resimli, Türkçe ve İngilizce iki ayrı basım) Kafkas (Kumuk) kökenli ünlü ressam A. Elderoğlu'nun yaşamı ve eserleri hakkındadır. Asker Hadağatle'ye 80. Yaş Armağanı; (Çeviren: İbrahim Çetavo). Kafdav Yayınları: 8. Ankara 2005. (70 s.) Kafkas (Adıge) şairi, nartolog ve yazar A. Hadağatle hakkındadır. Avni Arbaş; (Hazırlayan: Ferit Edgü). Türkiye İş Bankası Yayınları: 564. istanbul 2001. (Resimli, 280 s.) Kafkas (Vubıh-Abaza) kökenli ünlü ressamın yaşamı ve eserleri ile ilgilidir. Avni Lifij-Poşadlar; (Mutin yazarı: Prof. Adnan Çöker). İstanbul 1984. Kafkas (Vubıh) kökenli ünlü rossamın biyografisini ve eserlerinden örnekleri içermektedir.
lo7
Avni Lifij; (Hazırlayan: Ahmet Kamil Gören). Yapı Kredi Yayınları: 1493. Türk Ressamları: 7. İstanbul 2001. (Renkli resimli, 426 s.) "Baki İlk Selam" Çerkeş Ethem; Emrah Cilasun. Belge Yayınları, istanbul 2004. (240 s.) Bammate Collection. Haydar - Necmeddin Bammate; IRCICALibrary Accession List II (Special Issue); IRCICA Yayını, istanbul 1990. (242 s.) Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin (1917-20) Dışişleri Bakanı Haydar Bammat'ın IRCICA'ya devredilmiş bulunan kitaplarının listesi olup kendisinin ve oğulları Necmeddin ve Timur Bammat'ın biyografilerini de içermektedir. Başkaldıran Atların Ressamı Avni Arbaş; Yaşar Yılmaz. E Yayınları, istanbul 2005. (2. Baskı, 208 s.) Bedri Ruhselman' dan Anılar ve Yazılar; Güngör özyiğit. Arıtan Yayınevi. istanbul 2007.(215 s.) Kafkas (Adıge) kökenli spritüalist B.Ruhselman hakkındadır. Bir Kahramanın Hayatı, Dağıstanlı Muhammed Fazıl Paşa; Hadduç Fazıl Dağıstanlı. Kendi yayını, istanbul 1969. (226 s.) Büyük Çerkeş Düşünürü Kazanokue Jabağı, Hayatı - Görüşleri; Şortan Askerbi. (Adıgeceden çeviren: Afeşıj Emin). Ankara 1970. (74 s.) Büyük Halk Bestecisi Muhlis Sabahaddin, Hayatı Eserleri, Musikimizdeki Yeri; Burhan Arpad. istanbul 1947. (32 s.) Kafkas (Vubıh) kökenli ünlü besteci, yazar ve siyaset adamının yaşamı ve eserleriyle ilgilidir. Büyük Türk Sanatkarı Namık İsmail'in Hayatı ve Eserleri; i. Sefa Günay. istanbul 1937. (106 s.) Kafkas (Vubıh-Big) kökenli ünlü ressamın yaşamı ve eserleri ile ilgilidir. Çerkeş Ethem'in Gerçek Yaşam Öyküsü; Hüseyin Aykol. Belge yayınları. istanbul 2001. (167s.)
168
Çerkeş Ethem -Tamamlanmış Dosya; Cemal Kutay. özgür yayınları: 188. İstanbul 2004. (534 s.) Yazarın çeşitli baskıları yapılmış olan popüler eserinin, onun ölümünden önce yapılan son baskısıdır. Eseri "tamamlayan" son bölüm (S. 483522) tüm fotoğrafları (ve bazı küçük hataları) ile birlikte, Sefer E. Berzeg'in "Türkiye Kurtuluş Savaşında Çerkeş Göçmenleri II" adlı eserinden özetlenerek alınmıştır. Çerkeş Ethem; Ahmet Efe. Simurg Yayınları: 91. istanbul 2006 (648 s.) 2007 yılı başlarında ikinci bir baskısı da yapılan ve Çerkeş halkı hakkında önyargılarla dolu bir kitaptır. Ancak, ülkemizdeki belli bir zihniyeti temsil etmesi bakımından kaydediyoruz. "Tuğla kadar kalın" bir kitaptır. Çerkeş Şahanı Ethem; Nurer Uğurlu, örgün Yayınevi. İstanbul 2006. (648 s.) Konusunda yeni bir bilgi ve belge getirmemekle beraber iyi niyetle yazıldığı anlaşılan bir başka "Çerkeş" Ethem kitabıdır. (Bu konunun son zamanlarda iyi rant getirdiği belli oluyor). Dırmıt Gulya Yada "Bir Halkın Yeniden Dirilişi"; Mahinur TunaHakan Kap. Kafkas Abhazya Kültür Derneği Yayını, istanbul 1998. (16 s.) Ünlü Kafkas (Abhaz) aydınlanmacısı, şair ve yazar D. Gulya'nın yaşamı ile ilgili bir denemedir Dağıstan'ın İlk Lideri İmam Gazi Muhammed; (Avarca'dan çeviren: Şahabettin Özden. Yalova Dağıstan Kültür Derneği Yayınları: 1. Yalova 1998. (112 s.) Düzceli Alim Yusuf Ziyaeddin Ersal; Mustafa Bektaşoğlu. Ankara 2005. özellikle Bulgaristan liirklerinin kültürel gelişmesine önemli katkısı olan Kafkas (Adıge) kökenli din adamı ve eğitimci "Xidzetlv" Yusuf Ziyaeddin'in yaşamı hakkındadır Gizemli Bir Devrimci İHiııail C.-ıııpolat (Janbulet); Seyhun Tunaşar. Piramit yayıncılık. Ankara 2004 (106 •..) Kafkas (Adıge) kökenli devrimci, diplomat ve devlet adamı Hatko IÜ mail Canbulat'ın yaşamı hakkimi.иlıı Ift'J
Hayatını Davasına Adayan Adam: Bekir Berk; ihsan atasoy. Nesil Yayınları. İstanbul 2004. (336 s. + Belgesel CD) Kafkas (Adıge) kökenli Avukat Bekir Berk'le ilgili yaşam öyküsü ve anılar içermektedir. Hekim Bir Siyasimizin Portresi: Büyükelçi Dr. A. Hulusi Fuad Tugay; Prof. Dr. Bedi N. Şehsuvaroğlu. istanbul 1972. (288 s.) Kafkas (Vubıh) kökenli "Tuğa" ailesinin Osmanlı imparatorluğunun son dönemi ve T.C.'nde yetiştirdiği çeşitli kişilerin biyografileri ve fotoğraflarını içermektedrir. Hüseyin Avni Lifij; (Hazırlayan: Veysel Uğurlu). Yapı Kredi Kültür Sanat yayıncılık. İstanbul 1997. (Resimli, 78 s.) Kafkas Diasporasında Edebiyatçılar ve Yazarlar Sözlüğü; Sefer E. Berzeg. Kafkasya Gerçeği yayınları. Samsun 1995. (Resimli, 283 s.) Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti 1917-1922. (3. Cilt). Sovyet Karanlığına Girerken; Sefer E. Berzeg. Birleşik Kafkasya Derneği Yayınları, istanbul 2006. (490 s.) Eserin bu 3. cildindeki "Yaşam Öyküleri" bölümünde (s. 187-444) Kafkasya'da ve diasporada eylemlerde bulunmuş 80 kadar Kafkaslı'nın biyografileri ve fotoğraflarına da yer verilmiştir. Kuzey Kafkasya Göçmenlerinde Besteciler Ressamlar Hattatlar; Sefer E. Berzeg-Ö. Özbay. KKKD Gençlik Kolu Yayınları: 1. Ankara 1971. (46 s.) Lemi Atlı Hayatı ve Eserleri; Onur Akdoğu. Kültür Bakanlığı Yayınları: 1247. Ankara 1990. (72 s.) Kafkas (Vubıh) kökenli ünlü besteci Çızemuğ Lemi Atlı'nın yaşamı ve eserleri hakkındadır. Mahmut Şevket Paşa; Ziya Şakir (Soko). Anadolu Türk Kitabevi. istanbul 1944. (268 s.) Kafkas (Çeçen) kökenli ünlü asker ve devlet adamının yaşam öyküsüdür.
170
Milli Mücadelenin Büyük Şahsiyeti Hüseyin Rauf Orbay (Kurtuluş Savaşına Yön Verenler); Mustafa Akten. Gazi Üniversitesi Yayını. Ankara 1995. Mizancı Murad Bey, Hayatı ve Eserleri; Doç. Dr. Birol Emil. istanbul Üniversitesi Edebiyat Fak. Yayınları: 2417. İstanbul 1979. (740 s.) Muhammed Zahid El-Kevseri, Hayatı-Eserleri-Tesirleri; (Sempozyum Bildirileri). Seha Neşriyat, istanbul 1996. (212 s.) Kafkas (Adıge) kökenli ünlü dinadamı, eğitimci ve yazar Guser Muhammed Zahid'le ilgili olarak yapılan bir sempozyuma sunulan bildirileri ve onun yaşam öyküsünü içermektedir. Müşir Mehmed Zeki Paşa ve Belgelerle Ermeni Olayları; Prof. Dr. Türkan Erbengi- Uzm. Emin Kutluğ. istanbul 2005. (277 s.) Ünlü Osmanlı Mareşali, Kafkas (Vubıh) kökenli Berzeg Mehmed Zeki Paşa'nın yaşamı ve o dönemde Doğu Anadolu'da oluşan Ermeni karışıklıkları ile ilgilidir. Namık İsmail; (Hazırlayan: Zeynep Rona). Yapı Kredi Bankası Yayınları, Türk Ressamları: 1. istanbul 1992. (Renkli resimli, 218 s.) Ünlü Kafkas (Vubıh-Big) kökenli ressamın eserlerinden renkli örnekler ve yaşam öyküsünü içermektedir. Nart'ın Prensleri; Ayten Mergen. Şehir yayınları: 34. istanbul 2006. (208 s.) "Roman" türünde olmakla birlikte ünlü gezeteci-yazar Metin Toker, Prof. Dr. Muvaffak Akman vb. kişilerin de mensubu bulunduğu Kafkas (Abaza) kökenli "Gebokua" soyu hakkında ilginç biyografik bilgiler içermektedir. Osmanlı Arşiv Belgelori ile Türk Tarihlerinde, Kuzey Kafkasya'nın İlk Milli Mücahidi ve ûndori imam Mansur; Tarık Cemal Kutlu. Bayrak Yayıncılık, istanbul 1987 (04 s.) Osmanlıdan Cumhıırlyoto Yüzyılımızda Bir insanımız, Hüseyin Rauf Orbay (1881-1964), ( ı>mnl Kıılay Ka/ancı Kitap Neşriyat A Ş. istanbul 1992. (5 Cilt)
I7I
Kafkas (Abhazya) kökenli ünlü denizci, devlet adamı ve diplomat Aşharuva Hüseyin Rauf Bey'in yaşamı ile ilgili olup, kendisi ve ailesi hakkındaki en kapsamlı eserdir. Osmanlı'dan Günümüze Hayallerin Gerçekleştiği 100 Yıl; Mehmet Altun. i. E. Ulagay ilaç Sanayi T. A. Ş. Yayını, istanbul 2003. (Resimli, 248 s.) Türkiye'de yerli ilaç sanayinin kurucularından olan Kafkas (Adıge) kökenli Dr. Eczacı ibrahim Ethem Ulagay, ailesi ve firması ile ilgili bir derlemedir. Firmanın 100. yılı nedeniyle yayınlanmıştır. Ölümünün 50. Yıldönümünde General ismail Berkok'a Armağan (1889-1954); Hazırlayanlar: Nimet Berkok Toygar - Kamil Toygar. Ankara 2004. (408 s.) Ölümünün 3. Yıldönümünde Osman Çelik'e Armağan; Yarım Kalan Romanı "Sürgünden Sonra"; Birleşik Kafkasya Konseyi yayını. Ankara 2006. (392 s.) Kafkas diasporasının sevilen yazarı Osman Çelik Hakhurat'ın ölüm yıldönümü vesilesiyle yayınlanan, yazarın biyografisini, ölümüyle yarım kalan bir romanını ve hakkında yazılan yazıları içeren bir eserdir. Ömer Naci; Hazırlayan: Dr. Fethi Tevetoğlu. Milli Eğitim Bakanlığı yayınları: 2135. istanbul 1992. (268 s.) Kafkas (Adıge) kökenli devrimci, yazar ve şair Jankhot Ömer Naci Bey'in yaşam öyküsüdür. Ömer Seyfeddin - Ülkücü Bir Yazarın Romanı; Tahir Alangu. May Yayınları, istanbul 1968. (592 s.) Kafkas (Adıge - Hatko) kökenli Türk milliyetçisi yazar Ömer Seyfeddin'in yaşamı ve sanatını inceleyen kapsamlı bir eserdir. Prens Lütfullah Dosyası; (Sunanlar: Cavit Orhan Tütengil-Vedat Günyol). Çan Yayınları. İstanbul 1977. (80 s.) Kafkas (Abhaz) kökenli, Halil Rıfat Paşa'nın torunu, Damat Mahmud Celaleddin Paşa'nın oğlu, "Prens" Sabahaddin'in kardeşi, Kozba Lütfullah Bey'le ilgili bir dosyadır.
172
174
Prens Sabahattin; Cavit Orhan Tütengil. İstanbul 1954.
Prens Sabahaddin Hayatı ve ilmi Müdafaaları; Nezahat Nureddin Ege. İstanbul 1977. (522 s.) Kozba Sabahaddin Bey'in yaşamı ile ilgili bilgiler ve bazı eserlerini içermektedir. Prof. Doğan Kuban'a Armağan; (Hazırlayanlar: Zeynep AhunbayDeniz Mazlum-Kutgün Eyüpgiller). Eren Yayıncılık, istanbul 1996. (216 s.) Kafkas (Adıge) kökenli ünlü bilim adamı, mimar ve yazarın yaşam öyküsü ve çalışmalarını da içeren bir armağan kitabıdır. Prof. Dr. Ali Nihat Tarlan, Hayatı Eserleri; Adnan Siyadet Tarlan. Kültür Bakanlığı Yayını. Ankara 1995. (207 s.) Kafkas (Dağıstan) kökenli ünlü bilim ve edebiyat adamının yaşamı ve eserlerini içermektedir. Rauf Bey; Erberk inam. T.C. Genelkurmay Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri K. Yayını. İstanbul 1965. (Х1+147 s.) Ünlü denizci ve devlet adamı Aşharuva Rauf (Orbay) Bey'le ilgili bir eserdir. Rıza Kuas, Bir İşçi Liderinin Hikayesi; Lastik-lş Sendikası Yayını. 1993. Kafkas (Abhaz) kökenli ivgi lideri ve sosyalist milletvekili (TİP'li) Rıza Kuas'la ilgilidir. Şeyh Kotku (Bursalı Mchmod Efendi); Mustafa Özdamar. Kırkkandil Yayınları. (2. Baskı), istanbul 2000. Kafkas (Lezgi) kökenli dinadamı ve Nakşibendi şeyhi Mehmed Zahid Kotku hakkındadır. Tahta Bavul "Hamlt Kaplan " ; (Anı yını. Ankara 2007. (274 s )
roman) Atilla Kaplan. Kendi ya-
Kafkas (Vubıh) kökenli (iıılü uiirnşçi hakkındadır Tunuslu Hayreddin P.r,.! I)ı Atilla (,:<ıtln Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları: 940. Ankara 19HÖ ( ııtl) •. )
Kafkasya (Çerkeş) kökenli ünlü devlet adamı ve düşünür, sadrazam "Tunuslu" Hayreddin Paşa hakkında sağlıklı bir incelemedir. Türkiye Kurtuluş Savaşında Çerkeş Göçmenleri (II); Sefer E. Berzeg. Nart Yayıncılık, istanbul 1990. (110 sayfa, 44 fotoğraf) Türkiye Kurtuluş Savaşı döneminde adıgeçen Kafkaslılar'ın biyografileri ve fotoğraflarını içermektedir. Türk Resminde Avni Lifij'den Günümüze Kafkas Asıllı Ressamlar; Kafkas Kültür Derneği (Bağlarbaşı) Yayını, istanbul 2003. (24+1 s.) Unutulan Meşhurlarımızdan Mizancı Murad; Ahmet Cemaleddin Saraçoğlu. Şema Yayınları: 1. istanbul 2005. (322 s.) Osmanlı Liberal hareketinin liderlerinden Kafkas (Dağıstan) kökenli yazar/gazeteci, tarihçi Mizancı Murad Bey hakkındadır. Unutulmaz Anılar (Nestor Lakoba ve Sariya); Adile Abbbasoğlu. (Çeviri: Oktay Skotua). As Yayınları, istanbul 2008. (232 s.) Vazife Adamı Dr. Bedri Ruhselman; Bilyay Vakfı Yayını, istanbul 1997. Kafkas (Adıge) kökenli ünlü spiritüalist ve tıp doktoru B. Ruhselman hakkındadır. Zelimhan (Bir Çeçen Halk Kahramanının Zulme Karşı Mücadelesinin Gerçek Öyküsü); (Biyografik roman). Mohmad Mamakayev. (Çeçenceden çeviren: Tarık Cemal Kutlu). Anka yayınları: 39. istanbul 2002. (340 s.) Yayınlanmamış Eserler Abdullah Zühdü'nün Hayatı ve Hikayeleri Üzerine Bir Araştırma; Zeki Gürel. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Gazi Üniversitesi. Ankara 1985. Bekir Sami Bey ve Faaliyetleri; Halime Demirel. (Doktora Tezi). Gazi Üniversitesi. Ankara 1994. Çerkez Ethem; Kenan Turan. (Yüksek Lisans Tezi), istanbul Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü. İstanbul 1995
174
Hüseyin Avni Lifij.Türk Resim Sanatı içindeki Yeri ve önemi; Ahmet Kamil Gören. (Yüksek Lisans Tezi), istanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, istanbul 1990. Karaçay-Malkar Türk Edebiyatından Kazım Meçi'nin Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserlerinden örnekler; Vedat Balkan. (Yüksek Lisans Tezi). Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. YÖK Tez No: 64146. Afyon 1997. Kemal Bilbaşar'ın Hayatı ve Edebi Eserleri Üzerinde Bir Araştırma; Müberra Bağcı. (Yüksek Lisans Tezi). Ege Üniversitesi 2002. Kurtuluş Savaşı ve Çerkeş Ethem Olayı; Bülent özbey. (Yüksek Lisans Tezi). Ankara Üniv. Sos. Bilimler Enstitüsü. Ankara 1999. Lemi Atlı'nın Eserlerinde Müzik-Edebiyat ilişkisi; Yasemin Şehnaz Güldaş. istanbul Teknik Üniversitesi... (Yüksek Lisans Tezi), istanbul 1994. Londra Konferansı ve Bekir Sami Bey; H. Aykut Dönmez. (Yüksek Lisans Tezi), inönü Üniversitesi Malatya 1996. Mahmud Şevket Paşa ve Dönomi; Kemal Yakut. (Doktora Tezi). Anadolu Üniversitesi... Eskişehir 199B Müşir Mehmed Zeki Paşa (1831-1939); Cengiz Çakaloğlu. (Doktora Tezi) Atatürk Üniversitesi . (Tıız Yöneticisi: Prof Dr. Selçuk Günay). Erzurum 1999. Ünlü asker, "Hamidiye Alayları "nin kurucusu, Mareşal Berzeg Mehmed Zeki Paşa hakkındadır Salih Hulusi (Kozrak) Paşa'nın Hayatı (1864-1939), Yılmaz Yıldız. (Doktora Tezi). Ankara Ünivrırsıtesı Sosyal Bilimler Enstitüsü Ankara 1990.
176
Alaattin Doğbay, Ufuk Doğbay, S. E. Berzeg (Samsun)
KAYBETTİĞİM BİR DOSTUM:
DUĞ ALAATTİN DOĞBAY Yüz yılı aşan bir direnişten sonra 1864 yılında, Ruslar tarafından Kafkasya'nın Çekhaşha (Soçi) yöresindeki köylerinden sürülen dedelerimizin, Karadeniz'in bu yakasındaki Samsun'da oluşturmuş bulunduğu Sıralı, küçük ama bir zamanlar çevresini çok etkilemiş, ünlü bir köydü. Ben bu köyde doğmadım, çünkü babam daha önce köyden ayrılmış ve devlet memurluğuna atılmış bulunuyordu. Bu sayededir ki ben ve kardeşlerim az çok rahat koşullarda öğrenim görebilme olanağı bulduk. Zaten sonraları (1950'li yıllarda), köyümüzün hemen tüm insanları da köylerini bırakarak çalışmak
176
ve öğrenim görmek gayesiyle Anadolu'nun çeşitli bölgelerine dağılmak zorunda kaldılar. Bu yüzden, bir zamanlar oldukça ünlü olan Sıralı köyü, bugün neredeyse bütünüyle terkedilmiş bir durumda bulunuyor. Ne varki, günümüzde de yalnız Türkiye'de değil dünyanın birçok köşesinde, hala "Sıralı köyünden" olduğunu söyleyen birçok insana rastlayabilirsiniz. En önemlisi, anayurdumuz Kafkasya'nın Maykop kentinde de, Türkiye'den atayurduna dönerek yerleşmiş olan en az dört beş hane "Sıralı köyünden" insan vardır. Sözünü edeceğim kardeşimiz Alaattin Doğbay ve ailesi de işte bunların arasındadır. Alaattin de benim gibi Çerkesler'in Vubıh dalındandı ve Kafkasya'da yaşadığımız daha eski günlerde, Çekhaşha yöresinde aynı toprakları, aynı kaderi paylaştığımız Duğ'ların soyundandı. İkimiz de 1943 yılının aynı günlerinde doğmuştuk, ama o köyümüz Sıralı'da doğmuş ve orada büyümüştü. Ailesi köyde, bizim evimizden oldukça uzak bulunan "Abzah mahallesi"nde oturuyordu. Çocukluğumu/ boyunca ancak bizler yaz tatillerinde, fırsat bulup da köye gidebildiğimizde) görüşüyorduk. Alaattin, köyümüzün bağlı bulunduğu Kavak kasabasında zorluklar içinde başladığı ortaokul öğrenimini yarım bıraktıktan sonra, daha (a/la okuma olanağı bulamamış ve kestirmeden hayata atılmak zorunda kalmıştı. Ama kendini iyi yetiştirmişti. Elinden geldiğince okumaya çalışır, iddiasız şekilde, ama tam bir içtenlikle sendikacılık ve dernekçilik çalışmalarına katılır, iyi vo güzel bulduğu her şeyin inatla peşinden gidi'idi Biı zamanlar oldukça ilerici olduğu varsayılan "Cumhuriyet" gazetosinl çekelinin ı.nlıinden eksik etme/, ama onun şovence bazı yazılarına kızmaktan ve onları eleştirmekten de geri kalmazdı. Son derece dürüst ve sağlam kauıklorlı bir insandı ve Türkiye'nin en karışık dönemlerinde bile, en docırıı yolları bulmayı becerebilmişti. Ankara'da hukuk öflmnlıııl ooıdüğüm 1960'lı yıllarda, aynı zamanda Petrol Ofisi'nde menıııı ol.nah da ı.alıviyoı ve o yıllaıda kıırıılmıış bulunan Kuzey Kafkasya Küllin I >«МıИЧıı MIM I..ılıdın.ıl.ııına aktif şekilde katılıyordum. Bu sırada Ankara'da, < :urtılnnba>,nıln|i Muhaliz Alayı nda biranı askerliğini yapan Alaattin, hafta sonlumu! ı bana ıiolmlı < )nıı I )omok çevıesindeki ai leler ve arkadaşlarımla laıııvIniMiım ı >н чип lızifli, ölçülü, saygılı ve içten
77
davranışlarıyla herkese kendini sevdirirdi. Daha sonraları Almanya'ya işçi olarak gitti ve bir süre orada çalıştı. Orada da bir yığın Kafkaslı bulmuş ve bir hemşehri çevresi edinmişti. Bu arada evlendi ve nikahında da bulundum. Eşini ve çocuklarını Samsun'da bırakmış, Almanya'da kalarak biraz sermaye edinmeye çalışıyordu, "Alamanyalı" olmaktan hoşlanmamıştı. Çocukları okul çağına geldiğinde de, Avrupa kültürü içinde kaybolacaklarından korkarak onları Almanya'ya götürmeyi istemedi, Türkiye'ye Samsun'a döndü. Bir süre otobüs ve taksi şoförlüğü yaptıktan sonra Karayolları Bölge Müdürlüğü'nde şoför olarak çalışmaya başladı. Her zaman statüsünün üzerinde saygı duyulan bir işçi olarak, burada yıllarca çalıştıktan sonra emekli oldu. Duğ Alaattin, aramızda son yıllarda beliren ve kişiliğiyle insanlarımıza güven vermeyen, "dönüşçümsü" ve kariyerist bazı tiplerin tersine, gerçek bir Kafkasya tutkunuydu. Her aşamasında yaşamını hep Kafkasya'ya yönelik olarak düzenlemeye çalışmış, daha Türkiye'de terörün kol gezdiği 1970'li yıllarda, mevcut birçok riski de göze alarak, ailesiyle birlikte ata yurdu Kafkasya'ya dönüp yerleşmek gayesiyle, açıkça ve resmen SSCB makamlarına başvurmuştu. Ancak, Glasnost sonrasında daha da iyi anlaşıldığı üzere, Sovyet makamlarının Alaattin gibi önyargısız ve kimseye uşaklık etmeye niyeti bulunmayan insanları - propaganda için bile olsa - anayurduna kabul etmek gibi bir niyeti yoktu. Bu nedenle onun başvurusu da, bir çok benzeri gibi yıllarca yanıt bile verilmeden sürüncemede bırakıldı ve Alaattin yaşamını Samsun'da sürdürmek zorunda kaldı. Alaattin Doğbay, yönetiminde yer alsa da, almasa da, kurulduğu 1966 yılından başlayarak Samsun Kafkas Kültür Derneği'ne en özverili şekilde emek ve zamanını vermiş bir kişidir. Samsun'da bugün de bulunan ve çalışmalarını sürdüren derneklerimizin duvarlarında bir resminin yer almasının bir kadirşinaslık gereği olacağını düşünüyorum. Ben de 1972-1988 yılları arasında sürekli olarak yönetimininde bulunduğum Samsun Kafkas Kültür Derneği'ndeki çalışmalarımda, onun iddiasız ama içten desteğinden her zaman güç aldığımı burada belirtmek isterim. Alaattin, Samsun'da, iki kardeşiyle, sınırlı birikimlerini bir araya getirerek, çok zaman amele, duvarcı, sıvacı, boyacı olarak da bizzat çalışmak suretiyle inşa ettikleri ve tüm ailenin bir arada olduğu bir binanın üst katında
178
oturuyordu. Terası Karadeniz'e tepeden bakan bu apartmanda onunla , çocukları ve yeğenleriyle birlikte güzel günlerimiz olmuştur. Sovyetler Birliği'nin dağılması üzerine (yani ilk fırsat bulduğunda), Alaattin gayesini gerçekleştirdi. Samsun'daki yaşamını olduğu gibi bırakarak, ailesiyle birlikte Kafkasya'ya gitti ve Adıgey Cumhuriyeti'nin merkezi Maykop'ta bir ev satın alarak oraya yerleşti.
Miraç Baştuğ, Alaattin Doğbay, S F.Berzeg, Çepay Murat ve eşi Falıma Murat, Semiha Doğbay. Berrin Doğbay, Adnan Huado (Samsun 1989)
Kafkasya'ya sık sık gittiğim o yıllarda, Maykop'a uğradığımda onların konuğu oluyordum Glasnost sonrasında anayurda yerleşen ve kültürel şokun da etkisiyle çeşitli kompleksler edinen bazı kardeşlerimizin saplantıları, Alaattin'e uzaktı. E vini onaııyoı, bahçesinde meyve ve sebze yetiştiriyor, elinden her iş geldu'ıı ve oıııur hoyıı çalışmaya alışkın olduğu için bazen kaynakçılık, tamircilik vl> isim de yapıyoıdu rürklyn'de yıllarca çocukların bakımı, ev işleri ve çarşı pa. aı anısında kovuşturan eşi Semiha ki o da Havza'lı bir Adıge kızıdıı İm ı,ı<>nnl Mııykop'la Şhaguaşo ötesi (Zabela)
17®
semtindeki evlerinde de sürdürüyordu. Ancak burada, Samsun'dakinin aksine olarak sokaklarda bazen rastlaştığı Çerkeş sanatçılar, yazarlar, profesörler, şairler vs. ile de sohbet edebiliyor, onlardan ilgi ve saygı görüyor, mutlu oluyordu. Alaattin de tüm sosyal aktivitelere başında artık "yasak" olmayan Çerkeş kalpağıyla ve "Şapka Kanunu", "Yasak Diller Kanunu"...vb. "çağdaş" yasalarımızdan azade olarak katılmakla mutluydu Ailenin, öğrenimine Samsun Eğitim Fakültesi'nin Resim bölümünde başlamış olan küçük ve haşarı oğlu Aytek, öğrenimini Maykop'taki Adıge Devlet Üniversitesi'nde bitirdi ve bir Türk şirketinde çalışmaya başladı. Samsun'da Ziraat Fakültesi'ni başarıyla tamamladığı halde iki yıl iş bulamamış olan güzel kızları Berrin, bir çiçek sovhozunda "naçalnik" olmuş, Maykop parklarını güzelleştirmekle uğraşıyordu. Daha sonra, Yugoslavya'nın Kosova bölgesinden atayurduna dönerek Berrin'i "kandıran" ve ailenin damadı olan Mehmet Ali Tsey'in ve torunları Suanda'nın katılmasıyla aile genişlemeye de başlamıştı. Tek üzüntüleri Türkiye'de Trabzon Teknik Üniversitesi'ni bitirip elektronik mühendisi olduktan sonra, bilimsel kariyer yapması için orada bıraktıkları büyük oğulları Ufuk'tu. Neyse ki o da Trabzon'dan istanbul "Bayrampaşa"ya kadar uzanan ve ailesini oldukça üzen bir sürü "sol" serüvenden sonra, eşiyle birlikte Kafkasya'nın yolunu bulmayı başarabildi ve ailesiyle birlikte yaşamını Kafkasya'da sürdürüyor. Mutlulukları ve açılarıyla, sonuçta yaşam da ebedi olmuyor. Alaattin'in de bir süre önce, henüz pek çaresi bilinemeyen Alzheimer hastalığına yakalandığını haber almıştık. Hastalığı kısa sürede ilerlemiş, bilinci ve hareket yeteneği de zayıflamıştı. Bununla birlikte doğrusu ölümünü beklemiyorduk. Ne varki onu kaybettik. Naaşı Maykop'a, çok sevdiği ve uğrunda önemli özverilerde bulunduğu Kafkas toprağına gömüldü, bu konuda ona özendiğimi itiraf etmek zorundayım. Gerçekten sevdiğim bir arkadaşımdı. Kafkasyalı şairimizin dediği gibi: "Ne bilge olarak ün saldı, Ne yiğit olarak. Ama eğilin önünde O bir insandı.". Saygıdeğer ailesine, Türkiye, Almanya ve Kafkasya'da onu tanıyıp sevmiş olan tüm insanlarımıza başsağlığı diliyorum.