BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER II 19/09/2016 Borcun Kaynakları: sözle!me haksız fiil sebepsiz zenginle !me vekaletsiz i! görme ve di"er kanunlardan ba !ka sebepler olarak da ortaya çıkabilir. ! ! ! !
!FA: # # # # #
kim? kime? nerede? ne zaman? nasıl?
Borçların !fa Edilmemesi: borca aykırılık !
Asli edim yükümlülükleri: bedel ve mal konusunda anla !ılması. Yan edim yükümlülükleri: nakliyenin yapılması, hediye paketi yapılması vs. Borca Aykırılık: - Her bir borca aykırılı "ın sonucu farklıdır. - Türk hukuk sistemi, Alman hukukuna göre biraz daha karı !ık formüle etmi !tir $sviçre hukukundan gelen yansıma ile. # Örnek: $rademle hiç göndermedim, irademle ayıplı gönderdim, irademle yangın çıktı hiç gönderemedim vs. (1) Hiç ifa edilme edilmemi mi"tir: - borçlunun hiç ifa etmemesinde kusuru var ise - borçlunun hiç ifa etmemesinde kusuru yok ise # örnek: trafodaki patlama sebebi ile bir yangın çıktı, bütün mallar yandı ve teslim edemedim. (2) Gere#i gibi ifa edilmemi"tir: - geç ifa edilmesi (temerrüt) - ayıplı ifa edilmesi (3) Geç ifa edilmi edilmi"tir: Temerrüdün ayrı sonuçları vardır: $ para borçlarında temerrüdün sonuçları $ tam iki tarafa borç yükleyen sözle!melerde temerrüdün sonuçları
1
Ba!ak Kaya
1. Tek taraflı hukuki i"lem: vasiyetname 2. !ki taraflı hukuki i"lem: iki irade beyanına ihtiyaç duyulması; yani öneri ve kabule ihtiyaç duyulması demektir. kira sözle !mesi. (a) !ki tarafa borç yükleyen (b) Tek tarafa borç yükleyen: ba"ı! (c) Eksik iki tarafa borç yükleyen: kalem ödünç verme (daha sonra istedi "imde o kalem iade ediliyor.) (buna ek bir edim isteniyorsa tam iki tarafa borç yükleyen sözle !me haline gelir.) SEBEPS!Z ZENG!NLE%ME: A. Ko"ulları I. Genel olarak MADDE 77: 1. Haklı bir sebep olmaksızın, bir ba !kasının malvarlı "ından veya eme "inden zenginle !en, bu zenginle!meyi geri vermekle yükümlüdür. 2. Bu yükümlülük, özellikle zenginle !menin geçerli olmayan veya gerçekle !memi! ya da sona ermi ! bir sebebe dayanması durumunda do "mu! olur. Zenginle"me: Malvarlı"ında bir artı! olacak ki ki !inin zenginle !mesinden bahsedilsin. - Sebepsiz zenginle !menin söz konusu olabilmesi için illa “ortada bir sebep olmaması” durumu olması aranmamaktadır. Bazen bir sebep var ve bu sebep sona ermi ! olabilir, geçerli olmayabilir ve bu nedenle de sebepsiz zenginle !me söz konusu olabilir. Sebepsiz Zenginle"me: Bir kimsenin malvarlı "ından bir ba!ka kimsenin malvarlı "ına geçerli bir sebep olmaksızın (veya sona ermi ! bir sebep) kayma olması durumudur. $ Bu durum hakka, adalete uygun olmadı "ı için sebepsiz zenginle !me ismi yerine “haksız zenginle"me” ismi de doktrinde geçmektedir. $ Denkle"tirici adalet dü!üncesine dayanan bir borç kayna "ıdır. $ Ancak kanunda düzenlendi "i çerçevede sebepsiz zenginle !me hükümlerine gidilebilecektir. Adaletin gerekti "i her durumda sebepsiz zenginle!me hükümlerine gidilemez. A. Sebebe Ba#lılık !lkesi: - Temel ili!ki; borçlandırıcı ili !kidir. Bir de o ili !kinin yerine getirilmesi (ifa edilmesi) sonucunu do"uran tasarruf i!lemi vardır. Bu tasarruf i !lemi kendi geçerlili "ini o temel ili !kinin geçerlili "inde buluyorsa sebebe ba#lılık ilkesinden söz edilir. O temel ili !ki geçerli ise, o tasarruf i !lemi geçerli ise, aralarında bir ba " varsa sebebe ba"lılık prensibinden bahsedilir. - Ta!ınmazların mülkiyetinin geçisinde sebebe ba "lılık ilkesi esastır; yani alttaki borçlandırıcı i!lemin geçerli olması gerekir ki tapuda yapılan tasarruf i !lemi de geçerli olsun. B. Soyutluk !lkesi: - Biri geçerli olmadan di "eri geçerli oluyorsa, aralarında bir ba "lılık yoksa soyutluk ilkesinden bahsedilir. - Ta!ınırlar konusu doktrinde tartı !malıdır. Ta!ınırlarda mülkiyet zilyetli "in devri ile geçer ve en kolay görünüm !ekli teslimdir. Neden kesin bir kural belirlenmemi"tir?
2
Ba!ak Kaya
1. Tek taraflı hukuki i"lem: vasiyetname 2. !ki taraflı hukuki i"lem: iki irade beyanına ihtiyaç duyulması; yani öneri ve kabule ihtiyaç duyulması demektir. kira sözle !mesi. (a) !ki tarafa borç yükleyen (b) Tek tarafa borç yükleyen: ba"ı! (c) Eksik iki tarafa borç yükleyen: kalem ödünç verme (daha sonra istedi "imde o kalem iade ediliyor.) (buna ek bir edim isteniyorsa tam iki tarafa borç yükleyen sözle !me haline gelir.) SEBEPS!Z ZENG!NLE%ME: A. Ko"ulları I. Genel olarak MADDE 77: 1. Haklı bir sebep olmaksızın, bir ba !kasının malvarlı "ından veya eme "inden zenginle !en, bu zenginle!meyi geri vermekle yükümlüdür. 2. Bu yükümlülük, özellikle zenginle !menin geçerli olmayan veya gerçekle !memi! ya da sona ermi ! bir sebebe dayanması durumunda do "mu! olur. Zenginle"me: Malvarlı"ında bir artı! olacak ki ki !inin zenginle !mesinden bahsedilsin. - Sebepsiz zenginle !menin söz konusu olabilmesi için illa “ortada bir sebep olmaması” durumu olması aranmamaktadır. Bazen bir sebep var ve bu sebep sona ermi ! olabilir, geçerli olmayabilir ve bu nedenle de sebepsiz zenginle !me söz konusu olabilir. Sebepsiz Zenginle"me: Bir kimsenin malvarlı "ından bir ba!ka kimsenin malvarlı "ına geçerli bir sebep olmaksızın (veya sona ermi ! bir sebep) kayma olması durumudur. $ Bu durum hakka, adalete uygun olmadı "ı için sebepsiz zenginle !me ismi yerine “haksız zenginle"me” ismi de doktrinde geçmektedir. $ Denkle"tirici adalet dü!üncesine dayanan bir borç kayna "ıdır. $ Ancak kanunda düzenlendi "i çerçevede sebepsiz zenginle !me hükümlerine gidilebilecektir. Adaletin gerekti "i her durumda sebepsiz zenginle!me hükümlerine gidilemez. A. Sebebe Ba#lılık !lkesi: - Temel ili!ki; borçlandırıcı ili !kidir. Bir de o ili !kinin yerine getirilmesi (ifa edilmesi) sonucunu do"uran tasarruf i!lemi vardır. Bu tasarruf i !lemi kendi geçerlili "ini o temel ili !kinin geçerlili "inde buluyorsa sebebe ba#lılık ilkesinden söz edilir. O temel ili !ki geçerli ise, o tasarruf i !lemi geçerli ise, aralarında bir ba " varsa sebebe ba"lılık prensibinden bahsedilir. - Ta!ınmazların mülkiyetinin geçisinde sebebe ba "lılık ilkesi esastır; yani alttaki borçlandırıcı i!lemin geçerli olması gerekir ki tapuda yapılan tasarruf i !lemi de geçerli olsun. B. Soyutluk !lkesi: - Biri geçerli olmadan di "eri geçerli oluyorsa, aralarında bir ba "lılık yoksa soyutluk ilkesinden bahsedilir. - Ta!ınırlar konusu doktrinde tartı !malıdır. Ta!ınırlarda mülkiyet zilyetli "in devri ile geçer ve en kolay görünüm !ekli teslimdir. Neden kesin bir kural belirlenmemi"tir?
2
Ba!ak Kaya
$ Birinci görü"e göre: Daha pratik, daha seri bir !ekilde el de "i!tirebildi"i için piyasadaki
hareketi hızlandırmaktadır ve aynı zamanda ilk görü !e göre niye geçirdi "inin önemi olmaksızın mülkiyetin geçti "ini savunmu !; yani soyutluk ilkesi kabul etmi !tir. Ta!ınırların mülkiyetinin devrinde soyutluk ilkesinin kabul edilmesi daha baskındır. $ !kinci görü"e göre: Örne"in; ben satı! iradesi ile devrediyorum ama kar !ı taraf ba"ı! anladıysa tasarruf i !lemi de geçersiz olaca "ı için sebebe ba "lı olması gerekmektedir demektedir.
Ta"ınmaz mülkiyeti devrinde sebebe ba #lılık ilkesi kabul edilmektedir: $ Örnek: Geçerli olmayan bir borçlandırıcı i !leme dayanarak tasarruf i !lemi yapılmı!. Tapuda tescil yapılmı! ise o yolsuz tescildir ve (B) ortada bir borçlandırıcı i !lem olmadı"ı için mülkiyeti kazanamaz. (A) istihkak hakkı (mülkiyet hakkı) talebi ile geri alabilecektir. alabilecektir. Ta"ınırların mülkiyetinin devrinde soyutluk ilkesi kabul edilirse: # Örnek: Borçlandırıcı i!lem geçerli olmasaydı (B) malik olurdu ve mal (B)’nin mülkiyetinde yer alırdı. Geçerli bir sebebe dayanmadı "ından (A), (B)’ye sebepsiz zenginle !me talebi ile gidebilecektir. Ta"ınırların mülkiyetinin devrinde sebebe ba#lılık ilkesi kabul edilirse: # Örnek: Geçerli olmayan borçlandırıcı i !lem tasarruf i !lemini de etkiler, (B) mülkiyet hakkını kazanamaz ve (A), (B)’ye mülkiyet hakkı talebi ile gidebilir. 20/09/2016 Sebepsiz Zenginle"menin Özellikleri: (1) Nisbi hak sa#lar: - Alacak hakkı, bir nisbi haktır. Sadece belli taraflara kar !ı ileri sürülebilir. - Talepte bulunacak ki !i malvarlı"ında kayıp ya!ayan ki!i olacaktır. Malvarlı "ında kaymanın gerçekle !ti"i ki!iye kar!ı ileri sürülebilece"i için bir !ahsi taleptir. - Nisbi hak sa "lamasının sonucu olarak; sadece zenginle !ene, e"er zenginle!en ölmü! ise mirasçılara kar !ı ileri sürülebilecektir. - Zenginle !en iflas etmi! ise iflas masasına kar !ı ileri sürülebilecektir. (2) Sebepsiz zenginle"meden do#an alacak fiil ehliyeti "artına ba#lı de#ildir: - Sebepsiz zenginle !meden bir borç do "ması için ne fakirle !enin ne de zenginle !enin fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın zenginle !me !artlarının gerçekle !mesi yeter. Hak ehliyetine sahip olmak, hukuken ki !i sayılmak sebepsiz zenginle !me ili!kisinde taraf olmak için yeterlidir. # Fark: Ayırt etme gücüne sahip olmayanların hukuki i !lem ehliyeti olmadı "ından zaten sebepsiz zenginle !me do"mu! olmayacaktır. Sebepsiz Zenginle"menin Ortaya Çıkması için Gereken %artlar: (1) Zenginle"me olmalıdır: !kasının k asının malvarlı " " ından ından veya eme " "inden i nden # TBK m.77/f.1: “Haklı bir sebep olmaksızın, bir ba ! ! en, ! meyi zenginle ! en, bu zenginle ! meyi geri vermekle yükümlüdür.”
3
Ba!ak Kaya
Zenginle"menin türleri: # Aktif artabilir. # Pasifteki artma engellenebilir. # Aktifteki azalma engellenebilir. Fiili zenginle"me: # aktifin artması # pasifin azalması Fakirle"meden kurtulma: # malvarlı "ının azalmasının önlenmesi (pasifteki artmanın engellenmesi ve aktifteli azalmanın engellenmesi) - Ekonomik bakımdan bir anlam ifade eden her türlü mal, hizmet, hak, maddi veya fikri varlıklar,
fırsat ve avantajlar zenginle !meye konu olabilir. Bir ta !ınır mal, ta!ınmaz mal, para olabilece "i gibi ekonomik de "er ta!ıyan her türlü hizmet de edim olabilir. # Zenginle !menin en geni ! anlamı ile dü !ünülmesi gerekti "i kabul edilmektedir.
(2) Geçerli bir sebebin bulunmaması: (a) !fa sonucu zenginle"me: Ki!inin bir borcu yerine getirme dü !üncesi ile bir harekete geçmesi, kazandırma yapması ama bu kazandırmanın gerçekle !memi!, sona ermi! ya da geçerli de"ildir ama ki!i kendini borçlu zannederek hareket geçti "i için ifa sonucu zenginle !me söz konusu olur. $ Örnek: Ali’ye 100 lira borcum var ama banka hesabı numarasını yanlı ! aldı"ım için yolladı"ım 100 lira ba!ka birine gidiyor. Ba !ka birine yatırmamda geçerli bir sebep yok ve ben Ali’ye borçluyum. Ben bu durumda Ali yerine ba !ka bir ki!iyi zenginle !tirmi! oluyorum. Benim ba !ka ki!iye para yatırmam tasarruf i !lemi ve bunun altında yatan i!lem geçersizdir. Temel ili !ki geçersiz ancak kazandırma geçersiz olmalıdır. (b) ! fa dı"ı zenginle"me: Ki!inin bir ifa dü !üncesi yok; çünkü ortada temel bir hukuki ili !ki yok o yüzden ki!i ifa dü!üncesi ile yapmıyor sadece bir kazandırmasından bahsediliyor. Burada temelinde geçerli bir hukuki ili !ki olup olmadı "ına bakılmayacaktır. $ Örnek: Dı!arı çıktı"ımda bir çanta buldum, be "endim ve aldım. / Ö "renci, hocanın izni olmadan dersin ses kaydını alıyor ve onları nota çevirip satıyor. Geçerli bir hukuki ili !ki olmaksızın sebepsiz zenginle !me söz konusu olacaktır. (3) Fakirle"me: - Kanun fakirle!meden açıkça bahsetmemektedir. - Alman hukukçuları fakirle !me !artını aramamaktadır ve fakirle !me olmadan da sebepsiz zenginle !me hükümlerine gidilebilecektir denmektedir; çünkü vekaletsiz i ! görme kurumunu da ortadan kaldırmı !lardır. $ Türk - !sviçre hukukunun Alman hukukundan farkı: Türk hukukunda ise vekaletsiz i ! görme kurumu vardır. Türk hukukunda hem sebepsiz zenginle !me hem de vekaletsiz i ! görme kurumları oldu"undan bu ikisi arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Türk hukuku bakımından e yoksa vekaletsiz i ! görme kurumuna gidilir” denilerek bu iki kurum arasındaki fark “fakirle !m ortaya konmaktadır.
4
Ba!ak Kaya
(4) Nedensellik Ba#ı: - Zenginle !me ile fakirle !me arasında bir nedensellik ba "ının bulunması gerekir. - Haksız fiildeki nedensellik ba "ından daha geni ! bir anlam olarak ortaya çıkar. Taleplerin Yarı"ması: - Ayni talep mülkiyet veya di "er sınırlı aynı haklardan do "ar; yani ayni haktan do "ar. - Nisbi haklar ise alacak hakkından do "ar. - Alacak hakları ise sözle !meden, haksız fiilden, sebepsiz zenginle !meden, vekaletsiz i ! görmeden, culpa in contrahendo’dan do "abilir. (a) Sözle"me ile Sebepsiz Zenginle"me: - Sözle!me geçerli ise sözle !me ayakta ve devam ediyorsa henüz sona ermemi !se o sözle!meden do"an bir talep olarak ortaya çıktı "ı için sebepsiz zenginle !me hükümlerine gidilemeyecektir. - Sebepsiz zenginle !me hükümleri ile sözle !meden do"an talepler birbirleri ile yarı !maz. $ Örnek: Otomatik ödemeye ba"ladı"ım faturalarımı ödemi ! oldu"um halde unutarak elden ödemede de bulunuyorum. Sözle !meden do"an borcumu iade etti "im halde ek olarak kar !ı tarafın sebepsiz zenginle !mesine de olanak sa "lamı!ım. Bu nedenle yaptı "ım mükerrer ödemeyi sebepsiz zenginle !me hükümlerince geri alabilirim. (b) Haksız Fiil ve Sebepsiz Zenginle"me: - Kural olarak aynı olayda aynı ko !ulların gerçekle !mesi ile sebepsiz zenginle!me ile haksız fiilin yarı!abilece"i kabul edilmektedir ama bu tartı !malıdır. - Bu kadar üst üste gelmeyen durumlarda haksız fiil ve sebepsiz zenginle !me hükümlerinin yarı!mayaca"ı kabul edilmektedir. $ Örnek: Bir türlü Digiturk kuramıyorum ve hat çekerek kom !umun Digiturk’unu kullanıyorum. - Sözle!me ile haksız fiil hükümleri yarı !abilir ama sözle !meden do "an talepler zamana!ımı / ispat külfeti / süreler bakımından daha avantajlıdır. (c) Mülkiyet Hakkı (!stihkak Talebi) ve Sebepsiz Zenginle"me: - Mülkiyet hakkı talebi ile sebepsiz zenginle !me talebi yarı!maz; çünkü mülkiyet ya geçmi !tir ya da geçmemi!tir. Aynı anda talep edilemez. Biri, di "erinin yerine talep edilemez. - Mülkiyet kar!ı tarafa geçmi! ise sebepsiz zenginle !me hükümlerine gidilir. - Mülkiyet kar!ı tarafa geçmemi! ise ortada bir sebepsiz zenginle !me olmayaca"ından sebepsiz zenginle !me hükümlerine gidilemez. (d) Vekaletsiz !" Görme ve Sebepsiz Zenginle"me: - Vekaletsiz i! görme talebi ve sebepsiz zenginle !me talebi yarı !maz; çünkü ya fakirle !me vardır ya da fakirle!me yoktur. A. !fa Sonucu Zenginle"meler: Soyutluk (mücerret) / Sebebe Ba "lılık (illilik) ilkeleri ile do "rudan ba"lantılıdır. - Ta!ınırlarda sebebe ba "ılık ilkesi benimsenirse kanundaki sebepsiz zenginle !me hükümleri, sadece ifa dı !ı zenginle!meler bakımından okunabilecektir. - Ta!ınırlarda soyutluk ilkesi benimsenirse kanundaki sebepsiz zenginle !me hükümleri hem ifa sonucu zenginle !meler hem de ifa dı !ı zenginle!meler bakımından okunabilecektir. TBK m.77/f.2: “Bu yükümlülük, özellikle zenginle ! menin geçerli olmayan veya gerçekle ! memi ! ya u ! olur.” da sona ermi ! bir sebebe dayanması durumunda do "m Ba!ak Kaya 5
(1) Geçerli olmayan sebebe dayanan: a. Hukuki sebebin ne oldu#u konusunda karı"ıklık: - Bir zenginle!me olmazsa istihkak talebi söz konusu olabilecektir. # Örnek: (A), borçlu oldu "unu dü!ünerek ödedi. (B) bunu ba "ı! olarak aldı. Ortada geçerli bir sebep yok; çünkü irade uyu !ması yok. b. Geçerli "ekil olmaması: - Bir hukuki sebep var ama kanunca kabul edilen geçerlilik ko !ullarına uyulmamı !sa (örne "i n; tapuda yapılması gereken i ! lemin tapuda yapılmaması / noterde yapılmaması / adi yazılı ! ekilde yapılmaması vs.) kar!ı tarafın malvarlı "ına giren konu sebepsiz zenginle !me hükümlerine göre istenir. c. Ko"ul: - Geciktirici ko!ul ve bozucu ko !ul olmak üzere iki tür ko !ul vardır; fakat burada incelenecek olan geciktirici ko!uldur. - Tarafların, yaptıkları i!lemin tümünün veya bir kısının hüküm do "urmasını gelecekteki bir olgunun gerçekle !mesine veya gerçekle !memesine ba"ladıkları durumlarda geciktirici ko !uldan söz edilir. # Örnek: Ben !u an ifa ediyorum ama ko !ul gerçekle !miyor; o zaman verilen sebepsiz zenginle !me ile geri istenebilecektir. (2) Gerçekle"meyen sebebe dayanan sebepsiz zenginle "me: - Ani edimli sözle !meler geriye etkili olarak sona erer. - Sürekli borç do"uran sözle!meler ileriye etkili olarak sona erer. $ Örnek: Kira sözle!mesi ileriye etkili olarak sona erecektir. $ Örnek: Taraflar 1 yıllık kira sözle !mesi yapmı!lar. 01/09/2016’da ba !lamı! ve 31/08/2017’de bitecek. Aylık da 2500 TL. Kira borcunun ödenmesi bakımından dönemsel ani edim türü dedi"imiz edim türü söz konusudur. Elime bir miktar yüklü para geçti ve kiraya verene “ size önümüzdeki 4 aylık kira bedelini vereyim” dedim ve Eylül / Ekim / Kasım / Aralık kira bedellerini ödedim. Kasım ayı ba !ında kira sözle !mesini sona erdiren bir sebep (tahliye sebebi vs.) ortaya çıktı veya kiracı öldü. Artık gerçekle !meyen, Aralık ayı borcunu do "uran bir sebep yok Kasım ayında; yani Eylül ba !ında ödenmi! aralık ayı gerçekle !meyen sebebe dayanan bir sebep olarak ortaya çıktı ve sebepsiz zenginle !me hükümlerine göre geri istenebilir.
Yeni dönme teorisi: Sözle!me ili!kisi ortadan kalksa bile tasfiyeye döner. O sözle !me ili!kisi tasfiye ediliyormu ! gibi talep edilir. Klasik dönme teorisi: Sözle!me geçmi !e etkili olarak ortadan kalkar ve taraflar artık sebepsiz zenginle !me hükümlerine göre verirler / alırlar.
(3) Sona ermi" sebebe dayanan sebepsiz zenginle "me: - Burdaki sona erme geçmi !e etkili olmalıdır.
6
Ba!ak Kaya
TBK m.78/f.1: “Borçlanmadı "ı edimi kendi iste " iyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdi " ini ispat ederse geri isteyebilir.” # Burda da bir ifa amacı ile kazandırma yapılmı ! olması gerekmektedir. # Böyle bir borç olmayacak ve burada bir yanılma mevcuttur. !rade sakatlıklarındaki yanılmadan farklı olarak buradaki iptal hakkı vermez; çünkü buradaki bir saik hatasıdır. TBK m.78/f.2: “Zamana ! ımına u "r amı ! bir borcun ifasından veya ahlaki bir ödevin yerine getirilmi ! olmasından kaynaklanan zenginle ! meler geri istenemez.” # Ki!i bunu ispat ederek verdi "ini geri alabilecektir ama kanun bazı !eyleri korumak için “her verilen de geri alınamaz” der. # Zor durumda bulunan dayıma bir miktar yardımda bulunmam ahlaki bir görev olarak de"erlendirilir ama benim dayıma yardımda bulunma kanuni görevim yok. Anneme, babama (her ko!ulda) / karde!ime (refah içindeysem karde !ime var / refah içinde de "ilsem yok) kanuni görevlerim var. # Kanun burada bir sınır getirdi "i için dayıma verdi "im parayı geri isteyemem. # Eksik borçların ifası da (örne "i n; kumar ve bahis borcu) geri istenemez. esi amacıyla verilen ! ey geri TBK m.81: “Hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekle !m istenemez. Ancak, açılan davada hâkim, bu ! eyin Devlete mal edilmesine karar verebilir.” $ Burada amaca bakılmaktadır. $ Örnek: Silahlı örgüt kurmak amacı ile silah aldım, buna ili !kin para. / Fuhu ! gerçekle!tirmek amacı ile bir ta !ınmaz aldım.
B. !fa Dı"ında Sebepsiz Zenginle"meler: (1) Müdahaleden ötürü: # Örnek: Otobüse binip Çanakkale’ye gidiyorum. Bilet almadım bilerek/isteyerek ya da bilmeyerek. Biletsiz yolculuk yaptım, bir hizmet aldım. $fa dı!ı bir zenginle !me söz konusudur. Bir davranı !ımdam, müdahalemden ötürü bir zenginle !me söz konusudur. # Örnek: Otoparkın belli bir bölümü aylık olarak kiralanmı !. Ben bir gün arabamı oraya park ettim ve ba!kasının kiralanmı! yerine park etti "im için o gün para vermedim. Burada da bir müdahale vardır. Kar !ı tarafın fakirle!mesinin olup olmadı "ı bu örnek için tartı !malıdır. (2) Bir masraftan kurtulma: # Örnek: Heykelimi yaparken mermerim yeti !medi ve yan kom !uda olan mermeri alıp heykelime bütünle !tirici parça olarak ekledim. Yeni malzeme almaktan kaçındım, kurtuldum ve kar!ı tarafa ait olan bir e !yayı kendi bütünle!tirici parçama kattım. (3) Borçtan kurtulma: # Örnek: Koca çocu "un karine olarak babasıdır. Babası olmadı "ını dü!ünüyorsa soyba "ının reddi davası açar. Soyba "ının reddi davası boyunca karine olarak babadır ve çocu "a birtakım masraflar yapar. Davanın sonucunda “bu koca, baba de "i lmi ! ” sonucu çıkıyor ve gerçek genetik baba ortaya çıkıyor. O dava süresince yapmı ! oldu"u masrafları gerçek genetik babadan isteyebilecektir.
7
Ba!ak Kaya
26/09/2016
!yi Niyetli Kazanım: Ta"ınırlarda iyi niyetin etkisi: # Ki"inin (mülkiyet hakkına sahip olan ki"i) elinden rıza ile çıkı" söz konusu ise; rıza ile çıkmı! ise (X) emin sıfatı ile zilyettir. (X) iyiniyetli ise mülkiyet hakkını kazanır, kötü niyetli ise kazanamaz. # Ki"inin elinden rıza dı"ı çıkı" söz konusu ise; rıza dı!ı söz konusu ise (X) haksız zilyettir ve mülkiyet hakkını kazanamaz. # !stisnalar: 5 yıl boyunca malı zilyetli "inde bulundurursa mülkiyet hakkını kazanır. Para veya hamiline yazılı senet ise o an ki iyiniyet ile mülkiyet hakkını kazanabilecektir. Benzer e!ya dükkanı, pazar gibi yerlerden bunu alan ki !iden ancak ödedi "i para kendisine geri verecek !ekilde geri alabilir. ! ! !
Örnek: (M) - (X) - (Y) (Y) iyiniyetli ise mülkiyet hakkını kazanır. (M) artık (Y)’den malını da isteyemez, parasını da isteyemez. (M)’nin artık tek muhattabı (X)’tir. (M), (X)’e sebepsiz zenginle !me hükümlerince gidecektir. E"er istihkak talebi hala söz konusu olabiliyorsa sebepsiz zenginle !me hükümlerine gidilemez. Sebepsiz Zenginle"mede !ade: (1) Fakirle"en: iade talebinde bulunan (davacı) (2) Zenginle"en: iade etmesi gereken (davalı) # iyiniyetli # kötüniyetli Bir sebepsiz zenginle"me davasında kar"ılıklı iddiaları öne sürme ve ispat sırası normal olarak "u "ekildedir: (1) Davacı kendi aleyhine geçerli bir sebebe dayanmadan davalının zenginle !ti"ini ispat edecektir. Aksi halde dava reddedilir. (2) Bu ispat edildi"inde; kural olarak iyi niyetli sayılan davalı kendisinden iade talep edildi "i anda ba!taki sebepsiz zenginle !mesinin kısmen veya tamamen ortadan kalkmı ! oldu"unu ispat ederek, bu miktarda iade borcundan kurtulabilir. # TBK m.79: “Sebepsiz zenginle ! en, zenginle !m enin geri istenmesi sırasında elinden çıkmı ! oldu " unu ispat etti " i kısmın dı ! ında kalanı geri vermekle yükümlüdür. Zenginle ! en, a veya elden çıkarırken ileride geri zenginle ! meyi iyiniyetli olmaksızın elden çıkarmı !s vermek zorunda kalabilece "i ni hesaba katması gerekiyorsa, zenginle !m enin tamamını geri vermekle yükümlüdür.” # Kanunun iyi niyete sonuç ba "ladı"ı bir durum ile kar !ı kar!ıyayız.
(3) Bunun üzerine; davacı, bu azalmanın davalının iadeyle yükümlü oldu "unu bildi"i veya bilmesi gerekti"i (kötü niyetli oldu "u) bir sırada gerçekle !ti"ini ispat ederse, davalının elinden çıkmı ! olan !eyin de"erini iade etmesi gerekecektir. (4) Artık kötü niyetli davalının yapabilece "i tek !ey, iktisap etti"i !eyin kendisine bir yarar sa"lamaksızın ve hiçbir kusuru bulunmaksızın kaza ya da üçüncü ki !inin davranı !ı sonucu kısmen veya tamamen telef oldu "unu ispat etmektir.
8
Ba!ak Kaya
- $ade borcunun kapsamı açısından iyi niyeti, zenginle !me konusunun malvarlı "ından çıktı"ı anı
esas almak gerekir. # Örnek: 100 kg pirinç iyiniyetli zenginle !enin malvarlı "ına girmi! ve geçerli bir sebep yok. Fakirle!en iadesini talep ediyor. Zenginle !en “maalesef bu 100 kg pirincin bu 20 kilosu böceklenmi ! ” derse geri kalan 80 kiloyu geri verecektir. # Örnek: 100 kilonun, 20 kilosunu 1000 liraya satmı !, 80 kilosu da elinde ise 80 kiloyu ve 1000 lirayı geri verecektir. 1000 lira da eline kalmı ! de"erdir. # Örnek: 100 kilo pirinç, iyiniyetli ve ambarında çıkan bir yangında yandı. O zaman iade etmesine gerek yok ama sigorta parasını geri vermek zorunda olacaktır. # Örnek: 100 kilonun 50 kilosunu ba "ı!ladı. Burada doktrin tartı"malıdır: # Doktrindeki bir grup hediye edilen ki !iye gidilebilece "ini söylemektedir. # Doktrindeki di "er bir grup da bozulma gibi, yanma gibi elden çıktı "ı için takip edilemeyece "ini söylemektedir. - Kötü niyetli olundu "u takdirde kanun sonucu de "i!tirmiyor, iadenin tam olarak yapılması
gerekti"ini kabul ediyor.
Zenginle"enin Fakirle"enden Talepte Bulunabilmesi Durumu: II. Giderleri isteme hakkı MADDE 80: (1) Zenginle !en iyiniyetli ise, yaptı "ı zorunlu ve yararlı giderleri, geri verme isteminde bulunandan isteyebilir. (2) Zenginle !en iyiniyetli de"ilse, zorunlu giderlerinin ve yararlı giderlerinden sadece geri verme zamanında mevcut olan de"er artı!ının ödenmesini isteyebilir. (3) Zenginle !en, iyiniyetli olup olmadı "ına bakılmaksızın, di#er giderlerinin ödenmesini isteyemez. Ancak, kendisine kar!ılık önerilmezse, o !ey ile birle!tirdi"i ve zararsızca ayrılması mümkün bulunan eklemeleri geri vermeden önce ayırıp alabilir. # Kanun yine iyi niyet ve kötü niyet olmak üzere ayrım yapmaktadır.
Kanun 3’lü bir ayrım yapmı"tır: (i) Zorunlu Giderler: - Zorunlu giderler, malın korunması veya i"levini sürdürmesi için yapılması "art olan giderlerdir. # Örnek: Aletlerin ya"lanması, hayvanların beslenmesi, bozuklukların giderilmesi gibi masraflar böyledir. - TBK m.80 hükmüne göre; iade borçlusu (sebepsiz zenginle !e n) ister iyi niyetli sayılsın, ister kötü niyetli sayılsın, iktisap etti "i mala yaptı"ı zorunlu giderlerin kar !ılanmasını isteyebilir. Yapılan zorunlu giderlerin sa "ladı"ı durum, iade borçlusunun kusuru olmaksızın, iade alacaklısının artık i!ine yaramayacak olsa bile, bunlar iade alacaklısından istenebilir. # Örnek: Beslenen hayvanın iade anında tekrar beslenmesi gerekse bile, yapılan beslenme gideri istenebilecektir.
9
Ba!ak Kaya
(ii) Faydalı Giderler: - Yapılması zorunlu olmayan, buna kar !ılık malın de#erini veya randımanını arttıran giderlerdir. # Örnek: Eskiyen mobilyaları cilalamak, e !yaları boyatmak, eskimi ! kitabını yenilemek !eklindeki masraflar böyledir. - TBK m.80 hükmüne göre, iyi niyetli iade borçlusu faydalı giderleri iade anında etkisi kalmamı " olsa bile isteyebilirken, kötü niyetli iade borçlusu sadece giderden kaynaklanan ve iade anında halen mevcut olan de #er fazlalı#ı tutarında bu giderlerini isteyebilir. # Örnek: (A)’nın arabasını sebepsiz iktisap eden (B), kötü niyetli oldu "u sırada boyama ihtiyacı gösteren arabayı boyamı !; fakat aradan geçen zaman zarfında araba tekrar boyanması gerekli hale gelmi !se; yaptı"ı bu faydalı gideri, iade anında mevcut olmadı "ı için (A)’dan isteyemeyecektir. E"er (B) iyi niyetli sayılırsa, yine de bu gideri isteyebilir. (iii) Lüks Giderler: Lüks Giderlerin !stenememesi: - Lüks giderler, hiçbir gere "i yokken sırf ki"isel zevk ve kapris için yapılan masraflardır. Di"er bir ifade ile zorunlu ve yararlı gider kategorisine girmeyen masraflar lüks gider sayılır. # Örnek: Boyaya ihtiyaç duymayan bir e !yayı zevk için farklı bir renge boyamak, gereksiz süslemeler yapmak vb. !eklindeki giderler böyledir. Söküp Alma Hakkı: - Yapılan lüks giderler iade anında mevcut bir de "er artı!ı sa"lasa bile iade borçlusu bunları isteyemeyecektir. Ancak e#er bu lüks gider mala eklenen bir fazlalık "eklinde ise ve asıl "eye zarar vermeden çıkarılması mümkünse, iade anında giderin ödenmesi önerilmedikçe fazlalık iade borçlusu tarafından alıkonulabilir. TBK m.80’de düzenlenen bu kuruma, “söküp alma hakkı” denilmektedir. - Bu hakkın kullanılmasından söz edebilmek için iade konusu !eye eklenen fazlalık TMK m.684 uyarınca “bütünleyici parça” olmalıdır. E "er bu fazlalık TMK m.686 anlamında bir “eklenti” olmaktan ibaretse iade borçlusu esasen buna hiçbir engel ve kayıtla kar !ılamaksızın alıkoyabilir. # Örnek: (B), (A)’dan sebepsiz iktisap etti "i arabanın koltuklarını kürkle kaplatmı !sa, arabayı iade sırasında bedelinin ödenmesi (A) tarafından teklif edilmezse söküp alabilecekken (çünkü bütünleyici parçadır); arabanın camına astı "ı maskotu böyle bir !arta ba"lı olmaksızın çıkarıp alıkoyabilir (çünkü eklentidir). - !ade borçlusu ister iyi niyetli sayılsın, ister kötü niyetli sayılsın "artları gerçekle "en söküp alma hakkını kullanabilir. Sebepsiz zenginle !mede söküp alma hakkı bakımından iyi niyetli olup olmamak bir fark yaratmaz. - Bütünleyici parça olmadaki zarar kavramı, bunun ayrılması halinde asıl "eyin ekonomik de#erini veya i"levini yahut kısmen yitirdi#i bütün durumları kapsayan geni" bir anlam ta"ır. Söküp alma hakkının kullanılmasına sınır çizen zarar kavramı ise sadece asıl !eyin do"rudan maddesinin hasara u "ramasını ifade eder. - Söküp alma hakkı bu anlamda zarara yol açmadan kullanılacak olsa bile, e #er iade alacaklısı bu fazlalı#ın de#erini ödemeyi önermi"se, iade borçlusu söküp alma hakkını kullanamaz. Bu para iade anında ödenmelidir. $ade alacaklısı daha sonra ödemede bulunmayı önerirse iade borçlusu buna uymak zorunda de "ildir; iade sırasında fazlalı "ı sökü alabilir. - Kanunun söküp alma hakkına ili !kin hükümlerini ihlal yüzünden iade alacaklısının u "radı"ı zararlar, sebepsiz zenginle !enin iade borcunu kötü ifa etmesi yüzünden u "ranılan zarar sayılır ve bu sebeple bundan do "an tazminat taleplerine, haksız fiil hükümleri de "il, TBK m.112 vd. hükümleri uygulanır.
10
Ba!ak Kaya
# Örnek: 100 kg pirincin bulundu "u ambar yandı. Yanımda çalı !an bir ki!inin dikkatsizli "i sonucu
çıkan yangınla mallar telef oldu. ) kusursuz # O ki!ilerin fiilerinden (ya adam çalı !t ıranın, ya da ifa yardımcısının sorumlulu "u sorumluluk hükümleri gere "ince sorumlu olacaktır. # Örnek: Mücbir sebep söz konusu oldu ve 100 kg pirinç telef oldu. # Kötü niyetli olsa bile zenginle !enin kusursuzlu "u oranında borcundan kurtuldu "u kabul edilir.
!adenin Gerçekle"mesinin Biçimi ve Yeri: - Taraflar anla!ıyor ise kanun açmaya bile gerek yoktur. - Taraflar anla!mamı! ise kanuna bakılması gerekir. B. !fa yeri MADDE 89: Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anla !ma yoksa, a!a"ıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerle !im yerinde, 2. Parça borçları, sözle !menin kuruldu "u sırada borç konusunun bulundu "u yerde, 3. Bunların dı!ındaki bütün borçlar, do "umları sırasında borçlunun yerle !im yerinde, ifa edilir. Alacaklının yerle!im yerinde ifası gereken bir borcun do "umundan sonra alacaklının yerle !im yerini de"i!tirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçle !mi!se borç, alacaklının önceki yerle !im yerinde ifa edilebilir. Özellikle iade konusu para ise paranın hangi günki ekonomik durumu esas alınarak iade edilecektir? (1) !lk Görü": $ktisabın gerçekle!ti"i andaki de "er esas alınmalıdır. Bu görü ! daha baskındır; çünkü 2012 de "i!ikli"i ile kanuna bir hüküm geldi: # TBK m.117/f.2: “Borcun ifa edilece "i gün, birlikte belirlenmi ! veya sözle ! mede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemi ! se, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin i ! lendi " i, sebepsiz zenginle !m ede ise zenginle ! menin gerçekle ! ti " i tarihte borçlu temerrüde dü ! mü ! olur. Ancak sebepsiz zenginle ! enin iyiniyetli oldu "u hâllerde temerrüt için bildirim ! arttır.” # Kötüniyetli zenginle !en bakımından zenginle !menin gerçekle !ti"i andan itibaren para
borcuna faiz i !leyebilir. # $yiniyetli zenginle !ene bakımından ise kendisine bildirimde bulunuldu "u andan itibaren para borcuna faiz i !leyebilir.
(2) !kinci Görü": $lk görü!ün birtakım sıkıntılara yol açabilece "ini savunur. Zira ekonomik kriz vs.
!ade Masrafları: $yi niyetli ise iade masraflarına katlanmak zorunda de "il; fakirle!enden talep edebilir. Kötü niyetli ise iade masraflarına katlanmak zorundadır; fakirle !enden talep edemez. - $adenin gerçekle !mesi için de bazı masraflar yapılması gerekebilir. Bunlar TBK m.80 hükmünde düzenlenen giderlerle karı"tırılmamalıdır. ! !
11
Ba!ak Kaya
- $ade masrafları iade edilecek !eyi iade yerine ta !ımak, gerekli i!lemleri yapmak (özellike ta ! ınmaz mülkiyetinin devrinde tapuda harç vb. ödemek gibi) , gönderme gerekiyorsa posta vb.
kullanmak sureti ile yapılan masraflardır. Bunların iyi niyetli iade borçlusuna yüklenemeyece #i, e#er masraf fiilen onun tarafından yapılacaksa iade borcundan indirmeye vaya iade alacaklısından istemeye hakkı oldu #u kabul edilmektedir. - Bu sonuç; iyi niyetli sebepsiz zenginle !enin bu zenginle !me olmasaydı içinde bulunaca "ı durumdan daha kötü bir duruma dü !ürülmemesi ilkesinden çıkarılmaktadır. Kanımızca kötü niyetli iade borçlusu da sadece iadenin gecikmesinden sorumlu tutulmalı, iade ile yükümlü oldu#unu ö#renir ö#renmez iadede bulunsaydı yapmak zorunda kalaca #ı iade masrafını gene de isteyebilmeli, ancak gecikme üzerinde "imdi yapılması zorunlu iade masraflarının bundan fazla kısmına katlanmak zorunda kalmalıdır.
Sebepsiz Zenginle"mede Zamana"ımı: - Buradakiler hak dü !ürücü süre de "ildir, zamana!ımı süreleridir. D. Zamana"ımı MADDE 82: (1) Sebepsiz zenginle !meden do"an istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı oldu "unu ö"rendi"i tarihten ba!layarak iki yılın ve her hâlde zenginle !menin gerçekle!ti"i tarihten ba!layarak on yılın geçmesiyle zamana!ımına u"rar. (2) Zenginle !me, zenginle!enin bir alacak hakkı kazanması suretiyle gerçekle !mi!se di"er taraf, istem hakkı zamana !ımına u"ramı! olsa bile, her zaman bu borcunu ifadan kaçınabilir. - $ade alacaklısının geri isteme hakkının varlı "ını ö"renmesinden itibaren 2 yıl ve her halde
zenginle !menin gerçekle!ti"i tarihten itibaren 10 yıl sonra, sebepsiz zenginle !meden do"an iade talebi zamana!ımına u"rar. - Zamana!ımına u"rayan sebepsiz zenginle !me talebine kar !ı iade borçlusu zamana !ımı def’ini ileri sürebilir. Ancak borç ortadan kalkmadı "ı için, zamana!ımı def’i ileri sürülmedi "i için alacak hüküm altına alınmı !sa, bu alaca"ın tahsili mümkündür. Keza borçlu zamana !ımı süresinin doldu"unu gözden kaçırarak iadede bulunmu !sa, verdi"ini geri isteyemez. - Elbirli"i halinde alacak hakkına sahip iade alacaklıları varsa (sebepsiz zenginle ! meden do " an alacak hakkını miras yoluyla kazananlar gibi) alacaklıların tamamının bu bilgilere sahip olmasına kadar süre i!lemeye ba!lamaz.
Hak Dü"ürücü Süre ve Zamana "ımı Arasındaki Fark: (1) Hak dü!ürücü süre hakkın talep edilmesini engeller, hakkı sona erdirir. Bu nedenle hak dü!ürücü süre daha a "ırdır. Zamana!ımında ise hak devam eder ama hakkın talep edilmesini sona erdirir. (2) Hak dü!ürücü süre re’sen ele alınır. Zamana !ımının taraflarca ileri sürülmesi gerekir. (3) Savunma imkanları; inkar, itiraz, def’i olarak ayrılır. Hak dü !ürücü sürenin öne sürülmesi itiraz, zamana!ımının öne sürülmesi def’i olarak ele alınır.
12
Ba!ak Kaya
!FA: Tanım: Ki!inin, borcun konusunu yerine getirmesine ifa denir. # Kanunda ifanın açıkça bir tanımı yapılmamı !tır. Hukuki Nitelik: Onun hukuk düzenindeki etkisi.
!fanın Hukuki Niteli#i: I. Birinci Görü": Bir hukuki i!lem ile ortaya çıkar. Bunun etkisi ise sözle !me niteli"inde bir hukuki i!lemin olması gereklili "idir. Ehliyet aranması gerekir. II. !kinci Görü": Bir hukuki i!lem maddi fiil ile ortaya çıkar. Hukuk o iradenin o sonuca ba"lanmasına ba"lıyorsa maddi fiilden bahsedilir. Ehliyet aranmaz. III. Üçüncü Görü": Her türlü edim borcunun ifasını kapsayacak genel bir kural getirilemez. Bazı edimlerin ifası hukuki i !lemle, bazı edimlerin ifası ise maddi fiille gerçekle !ir. &öyle ki; yapmama borçlarında önemli olan borca aykırı davranılmamı ! olmasıdır. Borca aykırı davranmamanın iradi olup olmadı "ını ara!tırmakta hiçbir fayda yoktur. $radenin rolü olmadı "ı için borçlunun ehliyet durumu da önem ta !ımaz. $ Pratik Sonucu: Sözle!me ise ehliyet aranır, maddi fiil ise ehliyet olmasa da ifa geçerli olabilecektir. Borçlanılan Edimin Yerine Getirilmesi: (1) Kim? - Kim o edimi yerine getirme taahhüdünde bulunmu ! ise o yerine getirecektir. - &ahsen ifa zorunlulu "u yoktur. # TBK m.83: “Borcun, bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça borçlu, borcunu ! ahsen ifa etmekle yükümlü de "i ldir.” - Yapma borçlarında alacaklının menfaati söz konusudur. O borcun bizzat o ki !i tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati vardır. # Örnek: Bizzat o basketbolcunun o maça çıkması borcu, davanın yürütülmesi borcu, ameliyatın yapılması borcu, elbisenin dikilmesi borcu vs. - Her yapma borcunda alacaklının menfaatinden bahsedilemez. Bu durumlarda yapma borcu olsa bile alacaklının menfaati söz konusu olmaz. # Örnek: $n!aat firmaları. - Bazı durumlarda açıkça üçüncü ki !inin ifası da kararla !tırılmı! olabilir. (Alacaklı ile borçlu arasındaki ili !ki nisbi nitelik ta !ır.) Üçüncü ki"i borçlunun haberi olmadan borçlunun borcunu ifa edebilir mi? I. Alman Hukuku üçüncü ki!inin yapaca "ı ifanın borçlunun rızasına ba "lı olmadı"ını ifade etmi!tir. II. Türk - !sviçre Hukuku da borçlunun rızasına ihtiyaç olmadan üçüncü ki !inin alacaklıya ifada bulunabilece "ini kabul etmektedir ama borçlu önceden ve açıkça “hiçbir üçüncü ki ! inin benim yerime borcumu ifa etmesini istemiyorum” der ise alacaklının, borçlunun bu sözüne uyaca "ı ve alacaklının, üçüncü ki !inin ifasını kabul etmedi "i durumda alacaklı temerrüdüne dü !meyece "i kabul edilmektedir. III. E#er üçüncü ki"i (B)’ye borçlu oldu#unu zannederek (A)’ya ifa da bulunursa: - Kimseye rızası dı !ında ba"ı!lamada bulunulamayaca "ı kuralı ile (ba "ı!lamanın sözle!me olu!uyla) çeli!mez.
13
Ba!ak Kaya
- Zira, bu davranı !la borçlunun borcunu sona erdiren üçüncü ki !i, borçluyla arasında bunu
gerektiren bir hukuki ili !ki yoksa, bu oranda sebepsiz zenginle !meden veya vekaletsiz i ! görmeden do "an bir alacak hakkı kazanmı ! ve borçlu da eski borcundan kurtulmak birlikte bu borç altına girmi! olur.
27/09/2016 (2) Kime? - Esas ili!kide borçlu ve alacaklı var. Borçlu, borcunu esas olarak alacaklı ve alacaklının yetkili kıldı"ı ki!ilere ifa edecektir. - Alacaklı her zaman ifa sürecine katılmak zorunda de "ildir. # Örnek: Yapmama borçlarında alacaklı ifa sürecine katılmaz. # Örnek: Verme ve yapma borçlarında ise alacaklı ço "unlukla hazırlık süreçlerine katılır. - Alacaklı ifa sürecine hukuki ili !ki ile katılıyorsa kural olarak tam ehliyetinin bulunması gerekir. Alacaklının Yerine Geçen Ki "iler: 1. Temsilci: - Temsil iradi ve kanuni olmak üzere ikiye ayrılır. # Kanuni temsilci: veli veya vasi 2. !flas Masası: # Tasarruf ehliyeti: Tasarruf i!lemi yapabilmek; yani tam ehliyetli olmak. # Tasarruf yetkisi: Bir !eyin üzerinde do "rudan do"ruya do"urdu"u etki. # Örnek: Ki!i iflas etmi ! ise malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaybetmi ! olur. # Örnek: Ben alacaklı olarak borçlu aleyhine bir icra takibi ba !lattım. Borçlu ya bana ya da icra dairesine de ba !vurarak ödemede bulunabilir. {icra dairesi} 3. Alaca#ın Devri: - Sebepten soyut bir i !lemdir. - Borçlu artık yeni alacaklıya ödeme yapmak zorundadır. O halde alaca "ın devri i!lemi ile yeni alacaklı, eski alacaklının yerine geçmi ! olacaktır. 4. Külli Halef: - Külli halef ile alacaklının tüm hak ve borçları mirasçılara geçer. - Borçlu, borcunu mirasçılara ödeyerek kurtulabilecektir. 5. Alacaklının E"i: - E!, çok müsrif eden di "er e!in de"il de kendisinin rızasının alınmasını hakimden talep edebilmektedir. - Normalde sadece borçlu, alacaklıyı muhattap olarak bilir ama e !, hakimden kendisinin muhattap olunmasını talep ederse borçlu bu e !e ödeme yaparak borcundan kurtulabilecektir. 6. Tevdi Makamı: - Alacaklı borcu tevdi ederek de borcundan kurtulabilir.
14
Ba!ak Kaya
(3) Neyi? # Tanım: Borçlu, borçlanılan edimin konusunu ifa etmek zorundadır. # Buna “ifanın edime uygun olma prensibi” denir. # Örnek: (X) ve (Y) aralarında araba edimi konusunda anla !tılar; fakat (Y) ifa günü araba yerine bilgisayar ile geldi. $ 2 sonuca gidilebilir: (i) Borca aykırılık (ii) Aliud ifa: aslında ifanın gerçekle !memesi, edimle alakası olmaması - $fanın edime uygun olması prensibi mutlak bir kural de "ildir, taraflar aksini kararla !tırabilirler;
çünkü borçlar alanındayız. - E" er taraflar ifa sırasında borçlanılan ! eyden ba ! ka bir edimle ifa edilebilece "ini kararla!tırmı!larsa ifa yerini tutan edimden, e"er borçlanılan !eyin borcun yerine geçmesini ama alacaklının bunu esas itibariyle para alaca "ı kararla!tırır ve borç tamamen sona ermezse ifa u#runa edim söz konusu olacaktır.
(a) !fa yerini tutan edim: - $fa yerini tutan edim konusunda anla !ılırsa borç sona erer. - Borç sona erdi "i için aradaki fark da talep edilemeyecektir. (b) !fa u#runa edim: - Verilen !eyin paraya çevrilmesi ile ki !i tatmin edildi "i oranda borç sona erer ve aradaki fark talep edilebilir. - Hukuk nosyonuna daha uygundur.
Tarafların açıkça anla !masına ba"lıdır. Ancak taraflar anla"mamı"sa ya da anla "ılamıyorsa ifa u#runa edim esas alınır.
a. Kısmen !fa: # Kural: Ne borçlanılmı ! ise onun tam ve düzgün olarak ifa edilmesi gerekir. - Bölünemeyen edimler, evleviyetle kısmi ifa konusunu olu !turamaz. - Edim bölünebilir bir edim olsa bile alacaklı bunu kabul etmek zorunda de "ildir. TBK m.84: “Borcun tamamı belli ve muaccel ise, alacaklı kısmen ifayı reddedebilir. Alacaklı kısmen ifayı kabul ederse borçlu, borcun kendisi tarafından ikrar olunan kısmını ifadan kaçınamaz.”
- Alacaklı, kısmen ifayı kabule zorlanamaz. # Örnek: (B)’nin 27/09/2016’da ödemesi gereken 1000 lira borcu var ve (B)’nin 1000 lirası yok
750’si lirası var. (B), (A)’ya “750 ödeyebilirim, geri kalanı daha sonra öderim” diyebilir ama alacaklı (A) kabul etmek zorunda de "ildir. (A) bugün tam olarak 1000 liranın ödenmesini isteyebilir ve (B) ödeyemez ise temerrüde dü !mü! olur, sonuçlarına da katlanır. # Örnek: Borçlu alacaklıya gıcık oldu "u için 1000 liralık borcunu 10’ar kuru !lar halinde ifa ediyor. # Alacaklı, uygun ifa olmayaca "ı için TMK m.2 gere#ince kabul etmek zorunda de "ildir ve
temerrüde dü!mez.
15
Ba!ak Kaya
b. Bölünemeyen Borç: TBK m.85: “ Bölünemeyen bir borcun birden çok alacaklısı varsa, alacaklılardan her biri, borcun alacaklıların tamamına ifasını isteyebilir. Borçlu, edimini alacaklıların hepsine birden ifa etmek zorundadır. Bölünemeyen borcun birden çok borçlusu varsa, borçlulardan her biri borcun tamamını ifa etmekle yükümlüdür. Durumun gere " inden aksi anla !ı lmadıkça, ifada bulunan borçlu, alacaklıya halef olur ve di " er borçlulardan payları oranında alaca "ı nı isteyebilir.”
- Bölünemeyen bir borcun birden çok alacaklısı varsa alacaklılardan her biri, borcun alacaklıların
tamamına ifasını isteyebilir. Buna “müteselsil alacaklılık” denir. - Bölünemeyen borcun birden çok borçlusu varsa, borçlulardan her biri borcun tamamını ifa etmekle yükümlüdür. Buna da “müteselsil borçluluk” denir. - Durumun gere"inden aksi anla !ılmadıkça, ifada bulunan borçlu, alacaklıya halef olur ve di "er borçlulardan payları oranında alaca "ını isteyebilir. Bu kuruma da “halefiyet” denir. Çe"itli Edimlerin Özellikleri: (a) Parça Borcu: Ferden belirli, ferden tayin edilmi ! borçlara denir. - $fanın konusunu o !ey te!kil eder. $fa olarak verilecek !ey herhangi bir saat, otomobil veya tablo de"il, ferden belirlenmi ! olan !eydir. $ Örnek: kolumdaki saat, 34 AY 151 plaka numaralı otomobil, sergide te !hir edilen falanca tablo. - Bu !ey ayıplı olsa, vaat edilen nitelikleri ta !ımasa bile ifanın konusu o !eydir; fakat alacaklı böyle bir ifada çe!itli hükümlerle korunmu !tur. Borcun konusu olan !ey sözle!me yapılırken istenen niteli "i ta!ımıyorsa alacaklı yanılma hükümlerinden; borcun do "umundan sonra bozulmu !sa kötü ifa hükümlerinden ve bazı sözle !melerde ayıptan sorumluluk hükümlerinden yararlanır. (b) Cins/Çe"it/Nevi Borcu: Borcun konusu ferden de "il de sadece türü belirtilmek sureti ile miktar olarak tayin edilmi ! ise, ifanın konusu ancak söz konusu çe !ide dahil !eylerden kararla !tırılan miktarda olmak üzere herhangi bir !ey olabilecektir. Sadece tür olarak belli edilmesi söz konusudur. $ Örnek: dizüstü bilgisayar, araba, bisiklet, on ton pamuk, bir kilo portakal, 2016 model 1.5 motor dizel Ford. TBK m.86: “Çe ! it borçlarında hukuki ili !k iden ve i ! in özelli "i nden aksi anla !ı lmadıkça, edimin seçimi borçluya aittir. Ancak borçlunun seçece "i edim, ortalama nitelikten daha dü ! ük olamaz.” $ Emredici bir hüküm de "ildir. Taraflar edimin seçimini alacaklıya da bırakabilirler. $ Borçlu, borçlarını ifa ederken TMK m.2’ye uygun davranmak zorundadır. $ Örnek: Bir kilo va!ington tipi portakal borçlanılmı !sa, borçlu ancak bu tür portakaldan orta kalitede portakal verebilir; fakat sadece bir kilo portakal denilmi !se, genel olarak portakal çe!itleri içinde orta kalitede portakal verilebilecektir.
“Genus non perit”: nevi telef olmaz
16
Ba!ak Kaya
(c) Sınırlı Cins Borcu: Belirli bir stok içinden borçlanılmı ! ise ifa o stoka dahil !eylerden tayin edilecektir. $ Örnek: 2015 yılı Geyikli bölgesinden çıkmı !, ait oranı 2’yi geçmeyen zeytinya "ı. Zeytinya#ı nitelik itibariyle tür borcudur ama onu bir stok ile sınırladı#ımız için sınırlı cins borcu olur. (d) Seçimlik Borç: Borcun konusu birkaç edimdir; fakat ifanın konusu bunlardan sadece biri olacaktır. - $fanın konusunu edimlerden hangisinin te !kil edece "inin belirlenmesi, seçim hakkının kullanılması ile olacaktır. Seçim hakkı de#i"tirici yenilik do#uran bir haktır ve bu hakkın kullanılması de#i"tirici yenilik do#uran bir i"lemdir. - $fanın konusu seçimden önce belli de "ilken, seçim sonucunda belli hale gelmektedir. Seçilecek edimlerin e"de#erde olması "art de#ildir. buzdolabı, ! u radyo) olabilece"i gibi, birkaç çe !it borcu - Seçimlik borçlar; birkaç parça borcu ( !u (üç kilo portakal veya bir kilo muz) veya birkaç yapma borcu (bir elbise vaya palto dikme) tarzındada olabilir. - Seçimlik borç ile edimi de "i!tirme yetkisi karı !tırılmamalıdır. &ayet borcun konusu bir edim olup da, ifada bunun yerine ba !ka bir edimin geçirilmesi imkanı tanınmı !sa seçimlik borç de "il, edimi de"i!tirme yetkisi söz konusu olur. Seçimlik borç ve edimi de "i!tirme yetkisinin farkı, edimin imkansızla!ması konusunda önem ta !ır. Seçimlik borçlarda 2 edimden biri imkansızla "ınca di#eri ifanın konusunu olu"turabiliyorken, edimi de#i"tirme yetkisinde asıl edim imkansızla"ınca borç sona erer. - Seçimlik borçlarda seçim hakkı, tek taraflı bir beyanla kullanılır. Beyan kar!ı tarafa yöneltilecek ve ona varınca hüküm ifade edecektir. TBK m.87: “Seçimlik borçlarda, hukuki ili !k iden ve i ! in özelli "i nden aksi anla !ı lmadıkça, edimlerden birinin seçimi borçluya aittir.” # Örnek: Sana ya arabamı ya motorumu !u fiyata satarım. Konusu; ya araba ya motor. Tek
edimin ifa edilmesi gerekiyor. - Seçim borçluya da ait olabilir, alacaklıya da ait olabilir. Aksi anla !ılmadıkça seçim, borçluya aittir. # Örnek: Arabamı ya da motorumu verece "imi söylüyorum ama motorum zaten yanmı ! ve
bilmiyoruz. O halde ba !taki imkansızlık (TBK m.27/f.2) söz konusu olur. Bu durumda borcun konusu araba olacaktır. # Örnek: Sözle!me yapıldı, borcun konusu için birden fazla edim konusunda anla !ıldı. Seçim
hakkı da borçluda. Borçlu ya motoru ya da arabayı seçecek. Borcun ifa zamanı geldi "inde araba yanmı! ise sonraki imkansızlık devreye girecektir. Borçlunun, edimin imkansızla !masında kusuru olup olmadı"ına bakılır. $ki tarafın da kusuru yok ise seçim hakkı borçluda ise borçlu arabayı teslim edecektir. !mkansızlı#a kar"ı taraf sebep olmu" ise veya borçlu sebep olmu " ise burada birkaç görü " mevcuttur: (1) Tarafların kusuruna veya kusursuzlu "una bakılmaz, sa"lam edim ne ise o yerine getirilir. (2) $mkansızlı"a seçim hakkı sahibi sebebiyet vermi !se di"er edim yerine getirilmelidir. (3) $mkansızlı"a alacaklı sebebiyet vermi ! ise borçlu isterse di "er edimi seçebilir ya da imkansızlı#ın sonuçlarına gidebilir.
17
Ba!ak Kaya
(e) Para: Aslında para cins borcudur ama ayrı bir düzenleme olarak görmekteyiz. - Faiz, ana paraya ba "lıdır (fer’i) ama asıl alacaktan ayrı olarak istenebilir. Bu anlamda ba"ımsızdır. - Faiz ödemesi, kısmi ödeme olamaz. $ TBK m.100/f.1: “Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemi ! ise, kısmen yaptı " ı ödemeyi e hakkına sahiptir. Aksine anla ! ma yapılamaz.” ana borçtan dü !m 5. Faiz MADDE 88: Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözle !mede kararla!tırılmamı!sa faiz borcunun do "du"u tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözle!me ile kararla !tırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını a !amaz.
TBK m.88 sözle"me faizini düzenler. !
2. Temerrüt faizi a. Genel olarak MADDE 120: 1. Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözle !mede kararla!tırılmamı!sa, faiz borcunun do "du"u tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. 2. Sözle!me ile kararla!tırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını a !amaz. 3. Akdî faiz oranı kararla !tırılmakla birlikte sözle !mede temerrüt faizi kararla !tırılmamı!sa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur. - Para borcu; ülke parası ya da yabancı para olabilir. - Türk Parasını Koruma Kanunu’nda ya da di "er özel kanunlarda açıkça bir yasak söz konusu
de"ilse taraflar sözle!mede yabancı parayı da kararla !tırabilirler.
D. Ödeme I. Ülke parası ile MADDE 99: 1. Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. 2. Ülke parası dı!ında ba!ka bir para birimiyle ödeme yapılması kararla !tırılmı!sa, sözle"mede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. 3. Ülke parası dı!ında ba!ka bir para birimiyle belirlenmi ! ve sözle!mede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alaca "ının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.
1. Kural; ülke parası ile borçlanmadır. Ne oldu "u anla!ılmıyorsa o, ülke parası olarak anla !ılır. 2. Yabancı para ile de borçlanılabilir. $ Örnek: (X) semtinde kira bedeli 1000$. E "er taraflar ülke parası dı !ında bir para birimi ile kararla!tırma yapmı!larsa ve aynen ödenecektir ya da o anlama gelecek bir ifade de bulunuyorsa o zaman borçlu sadece yabancı para olarak ödemek zorundadır.
18
Ba!ak Kaya
3. Aynen ödenecektir ya da bu anlama gelen bir ifade konmamı ! ise “seçimlik yetki” denilen yeni bir kavram ortaya çıkar. Seçimlik hak ile alakası yoktur. Sadece yabancı para borcu hususunda ortaya çıkan bir terimdir. 4. TBK m.90/f.3’teki durum borçlu, borcu ödemede gecikmi" ise söz konusu olabilecektir. Bu sefer bu seçimlik yetki, alacaklıya geçmektedir. # Örnek: (B), (A)’ya 20.06.2016’da 1000 TL ödeme yapacaktır. Vade günü: 20.06.2016 Fiili ödeme günü: 22.06.2016 22.06.2016’da ödenmesi halinde alacaklı ister 20’sindeki, isterse de 22’sindeki rayiç fiyatı esas alacaktır. Para Borçlarında Faiz: - Tarafların tacir oldu "u durumlarda faizin ayrıca kararla !tırılmasına gerek yoktur. - Adi i!lerde tarafların faiz isteyebilmesi için akdi faizin kararla !tırılması !arttır; kararla!tırılmaz ise akdi faiz, adi i!lerde istenemez. - Faiz fer’idir; yani ana paraya ba "lı ama ana paradan ayrı talep edilebilece "i için ba"ımsızdır. Ana paradan ayrı dava ve takip olunabilir, zamana !ımı ona i!leyebilir. - Alacaklı ana paraya ili !kin bir makbuz, senet vermi ! ise faizleri de kapsayacaktır me "er ki saklı tutmu! ( “ana para ödenmi ! ama faiz ödenmemi ! tir” ) olsun. - Taraflar faiz istenebilece "i konusunda anla !mı! ama oranı kararla!tırmamı! olabilirler. TBK m.88 - Faiz: ede kararla ! tırılmamı !s a faiz “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözle !m u "u tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. borcunun do "d Sözle !m e ile kararla ! tırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını a ! amaz.”
1) Yürürlükteki mevzuat: Taraflar faiz istenebilece "i konusunda anla !mı ! ama oranı kararla!tırmamı! iseler yürürlükteki mevzuat uygulanır. $ 3095 sk. 3095 sk. Kanuni faiz Madde 1: Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözle !me ile tespit edilmemi!se bu ödeme yıllık yüzde oniki oranı üzerinden yapılır. Bakanlar Kurulu, bu oranı aylık olarak belirlemeye, yüzde onuna kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir.(1) (1) Kanuni faiz oranının, 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık % 12’den % 9’a indirilmesi 19/12/2005 tarihli ve 2005/9831 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kararla "tırılmı"tır. 2) Kararla"tırma: Tarafların kararla !tırdıkları oran %13,5’i a !amaz.
19
Ba!ak Kaya
03/10/2016
Sözle"me Faizi: I. Adi i"ler: Taraflar faiz istenebilmeyi kararla !tırmaları gerekmektedir. II. Ticari i": Taraflar ayrıca “faiz istiyorum” demeseler bile faiz istenebilecektir; çünkü burada TTK hükümleri uygulanmaktadır. (a) Faiz oranı kararla"tırılmamı" ise: TBK m.88/f.1 uyarınca 3095 sayılı kanuna bakılır. 2006 yılından beri Bakanlar Kururu kararı ile %9 yıllık faiz oranı benimsenmektedir. (b) Faiz oranı kararla"tırılmı" ise: TBK m.88/f.2 emredici bir hüküm ile üst sınırı belirlemi !tir. Tarafların kararla!tırabilece"i yıllık faiz oranı %13,5 olacaktır. $ Örnek: Sözle ! mede %15 kararla ! tırılmı ! ise bu geçerli de " ildir, tarafların kararla!tırması ile %13,5’a kadar indirilecektir. (3) Ne zaman? a. Taraflar borcun ne zaman ifa edilece "ini belirlemi !ler ise buna vade denir. b. E"er böyle bir vade belirlemesi yoksa borçlar kural olarak do "ar do"maz muaccel olur; yani do"ar do"maz ifa edilmesi gerekir. # Örnek: “Sana ödünç olarak 1000 lira verece "i m” diyerek 1000 lira verme borcu altına girdim ve hemen o borcu ifa etmem gerekir; çünkü “3 gün sonra bankaya yatıraca "ı m” gibi bir kullanmadım. c. Borcun konusuna, i"in niteli#ine göre her borç do "ar do"maz muaccel olmayabilir, belirli bir sürenin geçmesi gerekebilir ama buradaki süre vade de "ildir; çünkü vade, ancak tarafların belirlemesi ile mümkün olabilir. - Kural, borcun vadeye ba "lı olmamasıdır. Vade, taraflarca kararla !tırılan istisnai bir durumdur. C. !fa zamanı I. Süreye ba#lanmamı" borç MADDE 90: $fa zamanı taraflarca kararla !tırılmadıkça veya hukuki ili !kinin özelli"inden anla!ılmadıkça her borç, do"umu anında muaccel olur. - Borcun konusuna, i ! in niteli " ine göre eser sözle " melerinde, yapma borcu olan
sözle"melerde belirli bir sürenin geçmesi gerekti #i için borçlar do"ar do"maz muaccel olmaz. Taraflar isterlerse ek bir süre ile vade belirleyebilirler. # Örnek: $!çiye ücret ay sonu; yani o i ! yapıldıktan sonra ödenir. Kira sözle !mesinde ise sözle!me yapıldı"ı an borç muaccel olur. Bunun da aksi taraflarca anla !ılabilir. Bunlar kanun tarafından belirlenmi" olan ifaya ili!kin sürelerdir. Vadenin Belirlenmesi: - Taraflar açık bir tarihi belirleyebilirler. Kararla !tırılan bu açık tarihe, belirli vade denir. # Örnek: 3 Ekim 2016 günü ifa edilecektir. - Taraflar, vadeyi belirlenebilir olarak tespit edebilirler. Buna, belirlenebilir vade denir. Belirli vade gibi etki do#urur. # Örnek: Nilay’ın 40. ya ! gününde ifa edilmek üzere (…) 3 Ekim 2016 gibi açık bir tarih de "ildir ama do"um tarihi bellidir, do "um günü tarihine bakılarak 40. ya ! günü belirlenebilir.
20
Ba!ak Kaya
- Belirsiz vade, gerçekle!mesi kesin ama ne zaman gerçekle !ece"i belli de "il ise kararla !tırılmı!
ifa zamanıdır. nde ifa edilsin.” Ölüm de kaçınılabilecek bir olay de "ildir, muhakkak # Örnek: “Nilay öldü "ü gerçekle !ecektir ama ne zaman gerçekle !ece"i belli olmayan bir durumdur. Bu nedenle ko!uldan ayrılır. - &art, gerçekle!ip gerçekle!meyece"i belli olmayan bir olgudur. # Örnek: “Nilay 6 ay içinde ölürse” denilirse ko !ul olur. - Belirli vade olarak kararla !tırılan zaman bazı durumlarda kesin vadeye döner. # Mutlak kesin vade: Alacaklının artık hiçbir menfaatinin kalmaması durumudur. # Örnek: Do"um anının foto"raflanması gibi. Foto "rafçı do"um anına gelmezse; yani borcunu ifa edemezse tekrar o do "um anının foto"raflanması mümkün de "ildir. Do"um anının foto"raflanması artık imkansız olmu !tur, imkansızlık sonuçlarına gidilir. # Nisbi kesin vade: Alacaklının yine hiçbir menfaati kalmamı !tır ama teorik olarak ertesi gün de yerine getirilebilir. # Örnek: Dü"ün pastası teorik olarak ertesi gün de yenilebilir. Ertesi gün yenmesinde alacaklının bir menfaati kalmamı !tır ama e!, dost ça"rılıp o pasta yenilebilir. - Taraflar, vadeyi belirleme yetkisini bir di "er tarafa verebilirler. Kar !ı tarafın vadeyi belirleme yetkisine muacceliyet ihbarı denir. # Örnek: “Malı ne zaman istersen gönderece "i m” dedikten sonra kar !ı tarafın “ertesi gün malları istiyorum” diyerek haber vermesi muacceliyet ihbarı olur.
II. Süreye ba#lı borç 1. Aya ili"kin sürelerde vade MADDE 91: 1. Borcun ifası için bir ayın ba !langıcı veya sonu belirlenmi !se, bundan ayın birinci ve sonuncu günü; ayın ortası belirlenmi !se, bundan da ayın onbe !inci günü anla!ılır. 2. Borcun ifası için gün belirtilmeksizin sadece ay belirlenmi !se, bundan o ayın son günü anla !ılır.
Emredici de"il, tamamlayıcı hükümdür. Zamana ! ımı ve temerrüt bakımından süreler önem ta !ımaktadır.
! !
2. Di#er sürelerde vade MADDE 92: Bir borcun veya taraflardan birine dü !en herhangi bir yükümlülü "ün sözle!menin kurulmasından ba!layarak belli bir sürenin sonunda ifası gerekiyorsa, ifa zamanı a !a"ıdaki biçimde belirlenir: 1. Gün olarak belirlenmi ! süre, sözle"menin kuruldu#u gün sayılmaksızın, bu sürenin son günü dolmu" olur. Sekiz veya onbe ! gün olarak belirlenmi ! süre ise, bir veya iki haftayı de "il, tam sekiz veya onbe ! günü ifade eder. 2. Hafta olarak belirlenmi ! süre, son haftanın sözle !menin kuruldu"u güne ismen uyan gününde dolmu ! olur. 3. Ay olarak veya yıl, yarıyıl ve yılın dörtte biri gibi birden çok ayı içeren bir zaman olarak belirlenmi ! süre, sözle!menin kuruldu "u gün ayın kaçıncı günü ise, son ayın bunu kar !ılayan gününde dolmu ! olur. Son ayda bunu kar!ılayan gün yoksa süre, bu ayın son günü dolmu ! sayılır. 4. Yarım aydan onbe" günlük süre anla"ılır. Bir veya birden çok ay ve yarım ay olarak belirlenmi ! sürenin doldu "u gün, son aya onbe ! gün eklenerek belirlenir. Bu kurallar, sürenin sözle !menin kurulmasından ba !ka bir andan i !lemeye ba!ladı"ı durumlarda da uygulanır. Borçlu, belirli bir süre içinde yerine getirilmesi gereken bir borcu, bu sürenin dolmasından önce ifa etmekle yükümlüdür.
21
Ba!ak Kaya
3. Tatil günleri MADDE 93: 1. $fa zamanı veya sürenin son günü, kanunlarda tatil olarak kabul edilen bir güne rastlarsa, kendili "inden bu günü izleyen ve tatil olmayan ilk güne geçer. 2. Aksine anla!ma geçerlidir. III. !" saatlerinde ifa MADDE 94: Borç, alı!ılmı! i! saatlerinde ifa ve kabul edilir.
(4) Nerede? - Belirli bir yerde ifa zorunlulu "u varsa borç, ancak orada ifa edilir. # Örnek: Ta!ınmaz mülkiyetinin devri, ta !ınmazın bulundu "u tapuda yapılır. - $fa yeri, kanun hükmü tarafından belirlenmi ! olabilir. # Örnek: Saklama (vedia) sözle !meleri. - Taraflar açık veya örtülü olarak ifa yeri için bir anla !ma yapmı" olabilirler. - Taraflar açık veya örtülü olarak ifa yeri için bir anla !ma yapmamı " olabilirler. # TBK m.89 B. !fa yeri MADDE 89: Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anla !ma yoksa, a!a"ıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerle !im yerinde, 2. Parça borçları, sözle !menin kuruldu "u sırada borç konusunun bulundu"u yerde, 3. Bunların dı!ındaki bütün borçlar, do "umları sırasında borçlunun yerle !im yerinde, ifa edilir. Alacaklının yerle !im yerinde ifası gereken bir borcun do "umundan sonra alacaklının yerle !im yerini de"i!tirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçle !mi!se borç, alacaklının önceki yerle !im yerinde ifa edilebilir.
!fa Yerlerinin Sınıflandırılması: (a) Götürülecek Borç: Alacaklının yerle!im yerinde ifa edilecek ve borçlunun götürmesi gereken veya masrafı ve hasarı borçluya ait olarak nakledilecek !eylere ili!kin borçlar. # Örnek: Para borcu. (b) Gönderilecek Borç: Malın bulundu"u yer veya borçlunun yerle !im yeri ifa yeridir. (c) Aranılacak Borç: Borçlunun yerle!im yerinde veya malın bulundu "u yerde ifa edilecek borçlar. denir. !fanın !spatını Sa#layacak Araçlar ve Karineler: HMK Senetle ispat zorunlulu#u MADDE 200: 1. Bir hakkın do"umu, dü!ürülmesi, devri, de "i!tirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki i!lemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya de "erleri ikibinbe !yüz Türk Lirasını geçti"i takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki i !lemlerin miktar veya de "eri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbe !yüz Türk Lirasından a !a"ı dü!se bile senetsiz ispat olunamaz. 2. Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak kar !ı tarafın Ba!ak Kaya açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. 22
III. Makbuz ve senetlerin geri verilmesi 1. Borçlunun hakkı MADDE 103: 1. Borcu ödeyen borçlu, bir makbuz ve borcun tamamı ödenmi !se, buna ili!kin borç senedinin geri verilmesini veya iptalini isteyebilir. 2. Borcun tamamı ödenmemi ! veya borç senedi alacaklıya ba !kaca haklar da vermekte ise borçlu, ancak makbuz verilmesini ve ödemenin borç senedine i !lenmesini isteyebilir. (A) Senet: - Senet yapıldı"ı zaman alacaklıda durur; çünkü alacaklı açısından bir ispat vasıtasıdır, borçlunun borçlu oldu"unu gösterir. - Senedin alacaklıda durması, borcun henüz ödenmedi "ine karine te!kil eder. - Alacaklıya alaca"ı için senet verilmi ! olan hallerde, !ayet borcun tamamı ödenmi ! ise, kanun borçluya senedin iadesini isteme hakkı tanımaktadır. Zira ödemeden sonra senedin alacaklıda kalması borçlu için tehlike yaratmaya müsaittir. - Alacaklı makbuzu vermekten veya senedin iadesinden kaçınırsa borçlu borcunu ödemeyebilir, borçlu temerrüde dü"mez ve alacaklı temerrüde dü "er. Borçlunun; # senedin kendisine iade edilmesi, # senedin iptalini isteme, hakkı vardır. - Senedin iptal edimesi için pul ve imzanın yırtılması yeterlidir. Bu bir ticari bir teamüldür. (B) Makbuz: - Borçlunun borcu ödedi#i hususunda en kuvvetli delile bir makbuz elde etmekle sahip olaca#ını göz önünde tutan Borçlar Kanunu, borcu ödeyen borçluya bir makbuz isteme imkanı tanımı"tır. - Alacaklı bir yüküm olarak makbuz istedi "imde vermek zorundadır. $ TBK m.103 - Makbuz, alacaklı veya temsilcisi tarafından imzalanan ve borcun ödendi "ini ifade eden bir belgedir ve ödemenin delilini te !kil eder. - Alacaklı borçlunun talep etti#i makbuzu vermeyece #ini beyan ederse, borçlu; ödemeyi alacaklıya yapmaktan kaçınabilir ve alacaklı temerrüdü hükümlerinden yararlanarak borçtan kurtulabilir veya alacaklının makbuz vermeyi kabul etmesini bekleyebilir. Bu yüzden borçlu temerrüde dü"mü" sayılmaz. - &ayet alacaklı borç ödendikten sonra makbuz vermekten kaçınırsa borçlu bir tespit davası ile alacaklının makbuz vermekten kaçındı "ını tespit ettirebilir. - E"er alacaklı, makbuzu henüz ödeme yapılmadan vermi ! ve ödeme yapılmamı !sa, alacaklı ödeme yapılmadan ileride ödeme yapılaca "ı dü!üncesiyle makbuz verdi "ini; fakat ödemenin yapılmadı"ını ispat ederek makbuzu hükümsüz kılabilir. Yoksa sadece ödeme yapılmadan makbuz verdi"ini ispat etmekle makbuz hükümsüz hale gelmez. Zira makbuz alındıktan sonra borcun ödenmi ! olması mümkündür. # Örnek: 1 Temmuz’a ili !kin makbuz vermi !sem Haziran ve Mayıs ödenmi ! kabul edilir. Bu bir karinedir. TBK m.104 karineleri düzenlemektedir; aksi ispat edilebilir. Taraflardan biri aksini ispat etmemi !se bu böyle kabul edilir.
23
Ba!ak Kaya
Karineler: 1. Senedin iade edilmi" olması 2. Anapara için makbuz verilmi" olması 3. Dönemsel borçlarda bir taksit için makbuz verilmi" olması - Bir kira sözle !mesinden çe!itli devrelerde do "an kira bedeli, bir ödünç ili !kisinde meydana gelen
faiz gibi, belirli aralıklarda do "an veya bir taksitle satı !taki taksitler gibi belirli aralıklarda muaccel olan borçlara dönemli borçlar denilmektedir. Bu borçlarda bir döneme ait borç (taksit) için alacaklının makbuz vermesi, daha önce do "mu! veya muaccel olmu! borçların (taksitlerin) ödenmi ! oldu"una karine te!kil eder. E"er önceki taksitler ödenmeden daha sonraki bir taksit ödeniyorsa, kanun alacaklının bu hususu makbuza kaydetmesini aramaktadır. {TBK m.104/f.1} - TBK m.104 sadece bir karineyi düzenlemektedir. Ödenmemi ! bile olsa borcun dü !ece"i anlamını ta!ımaz. TBK m.104’deki karinenin aksi, örne "in yemin verdirilmek suretiyle, ispat edilerek çürütülebilir.
2. Hükümleri MADDE 104: 1. Faiz veya kira bedeli gibi dönemsel edimlerden biri için, alacaklı tarafından çekince belirtilmeksizin makbuz verilmi!se, önceki dönemlere ait edimler de ifa edilmi ! sayılır. 2. Alacaklı anaparanın tamamı için makbuz vermi !se, faizlerini de almı ! oldu"u kabul edilir. 3. Borç senedi borçluya geri verilmi !se, borç sona ermi ! sayılır. Erken !fa: - Tam ve sözle!meye uygun ifa ediliyorsa borç, erken ifa edilebilir. - Aski kararla!tırılmı! ya da kesin vade varsa; yani kısaca alacaklının menfaati varsa erken ifa mümkün de"ildir. $ TBK m.96: “Sözle ! menin hükümlerinden veya özelli " inden ya da durumun gere "i nden tarafların aksini kastettikleri anla ! ılmadıkça borçlu, edimini sürenin sona ermesinden önce ifa edebilir. Ancak, kanun veya sözle ! me ya da âdet gere "i olmadıkça borçlu, erken ifada bulunması sebebiyle indirim yapamaz.”
!K! TARAFA BORÇ YÜKLEYEN SÖZLE%MELERDE KAR%ILIKLI BORÇLARIN !FA SIRASI: VI. Kar"ılıklı borç yükleyen sözle"melerde 1. !fada sıra MADDE 97: Kar!ılıklı borç yükleyen bir sözle !menin ifası isteminde bulunan tarafın, sözle !menin ko!ullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmi ! ya da ifasını önermi ! olması gerekir. Kimin önce ifa edece#i: (a) Kanundan do"abilir, kanun bir kural belirlemi ! olabilir. $ Örnek: Kira sözle!mesinde, önce kiralayanın kiralanan !eyi teslim edece "i, hizmet sözle!mesinde önce i !çinin i!i görece"i kanunda öngörülmü !tür. # TBK m.314, 406
24
Ba!ak Kaya
(b) !"in niteli#i gere#i ifa sırasını belirleyebilir. $ Örnek: Elektrik, su, hava gazı teminine ait sözle !melerde ödenecek ücret ancak bunların tüketilmesiyle belli olur ve bundan sonra ödenir. $ Örnek: Arkada!ıma ödünç veriyorum ve faizi ile ödenmesini söylüyorum. Faiz o parayı aldı"ım zaman ödenir. Karz akdinde bir faiz anla !ması yapılmı!sa faiz konusundaki anla!maları sözle!menin sonunda; yani paranın ödenmesi zamanına atılacaktır i !in niteli"i gere"i. (c) Taraflar ifa sırasını kararla"tırabilirler. $ Örnek: Bir alım-satım sözle !mesinde önce satı ! bedelinin ödenece "i, malın ise satı ! bedeli ödendikten bir hafta sonra teslim edilece "i kararla!tırılmı! ise bu sıraya uyulacaktır. (d) Teamül ile belirlenebilir. Günlük ticari hayatta yaygın, herkeste aynı kanaat ve inancın olu !tu"u durumlarda ifa sırası teamül gere "i belirlenecektir. $ Örnek: Teamül icabı bir lokantada önce lokantacı borcunu ifa eder, sonra yemek bedeli ödenir.
A. Tanımı ve hükümleri MADDE 207: 1. Satı! sözle!mesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna kar !ılık bir bedel ödeme borcunu üstlendi "i sözle!medir. 2. Sözle!me ile aksi kararla !tırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. 3. Durum ve ko!ullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararla !tırılmı! bedel hükmündedir.
Örnek: Para verip kahve alaca " ım. Kahve ile paranın aynı anda el de "i!tirmesi gerekecektir. !
ÖDEMEZL!K DEF’!: - Kar!ı edim ifa edilinciye veya kar !ı edimin ifası teklif edilinceye kadar ki !iye, kendi edimini ifa etmeme yetkisi verilen def’i, ödemezlik def’idir. - Bir geçici def’idir; yani kar!ı taraf edimin ifasını teklif etti "i an ki!i artık ödemezlik def’ini ileri süremez. VI. Kar"ılıklı borç yükleyen sözle"melerde 1. !fada sıra MADDE 97: Kar!ılıklı borç yükleyen bir sözle !menin ifası isteminde bulunan tarafın, sözle!menin ko!ullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmi ! ya da ifasını önermi ! olması gerekir.
$sviçre - Türk Hukukunda TBK m.97’de taraflara tanınan yetkinin bir def’i oldu " u görü!ü hakimdir. !
Ödemezlik Def’inin %artları: (1) Muhakkak suretle kar"ılıklı borç yükleyen bir sözle"me olmalıdır. $ Doktrinde kabul edilen; eksik iki tarafa borç yükleyen sözle !melerde de mümkün oldu "udur. (2) Mübadele ili"kisi içindeki edimler bakımından söz konusu olmalıdır. # Aynı sözle!me içinde yer almakla beraber, aralarında de "i!im ili!kisi bulunmayan edimler ve yan borçlar için ödemezlik def’i kullanma imkanı yoktur.
25
Ba!ak Kaya
(3) Borç devam ediyor olmalıdır. Sona ermi" olmamalıdır. (4) Taraflardan birinin borcunu önce ifa etmesi gerekmemelidir. (5) Kar"ı taraf borcunu ifa etmemi" veya ifayı teklif etmemi" olmalıdır. # Her iki tarafın da alaca "ı muaccel ise kar!ı tarafa tanınan imkan borcu yerine getirmemesidir. $fayı yerine getirmemek borca aykırılık demektir. Kanun koyucu burda borca aykırılık olmaksızın ifayı yerine getirmemeyi teklif ediyor. (6) Her iki tarafın borcu muaccel olmalıdır. # $fa talebinde bulunan tarafın (davacının) alaca "ı henüz muaccel olmamı !sa, di"er tarafın (davalının) ödemezlik def’i kullanmasına gerek yoktu; çünkü davacının dava hakkı do"mamı!tır. Kendisinden ifa talep edilen tarafın (davalının) borcu muaccel olmasına ra "men onun kar!ı alaca"ı muaccel de"ilse, ödemezlik def’ini kullanması imkanı yoktur. 04/10/2016 B!R TARAFIN BORÇ ÖDEMEKTE GÜÇSÜZLÜ&E DÜ %MES! (ACZ!) HAL!NDE D!&ER TARAFA TANINAN !MKANLAR: AC!Z DEF’!: - Ki!i, borcunu ifa etmede ekonomik bir güçsüzlü "e dü!mü!tür ve bu sebeple ifa edemeyece "i yönünde !üphe uyandırır. - Aciz def’i ile aciz vesikası birbirine karı !tırılmamalıdır. # TBK m.98 özel bir düzenlemedir. - Sözle!me kurulmadan önce ki !i zaten aciz halinde ise ve di "er taraf, bu ki !inin ekonomik durumunu, piyasalarda malının de " erini vs. bilmiyor ise yine TBK m.98 hükmüne ba!vurabilecektir.
!fa güçsüzlü#ü MADDE 98: 1. Kar!ılıklı borç yükleyen bir sözle !mede, taraflardan birinin borcunu ifada güçsüzlü "e dü!mesi ve özellikle iflas etmesi ya da hakkındaki haciz i !leminin sonuçsuz kalması sebebiyle di "er tarafın hakkı tehlikeye dü!erse bu taraf, kar!ı edimin ifası güvence altına alınıncaya kadar kendi ediminin ifasından kaçınabilir. 2. Hakkı tehlikeye dü!en taraf, ayrıca uygun bir sürede istedi "i güvence verilmezse sözle !meden dönebilir. Hakkındaki haciz i"leminin sonuçsuz kalması: # ki!inin hacize de "er bir malı olmayabilir. # ba!ka alacaklılar daha önceden hacize gitmi ! olabilir.
!fa Güçsüzlü#ünün Ko"ulları: (1)Borçlu, sözle"menin kurulmasından sonra ifa güçsüzlü #üne dü"mü" olmalıdır. - Henüz borçlar ifa edilmeden, ifa zamanı gelmeden önce taraflardan birinin ifa güçsüzlü "üne dü!mesi gerek. - Bundan maksat mali durumun muaccel borçlarını ödeyemeyecek derecede kötüle !mesidir. TBK m.98; iflas ve sonuçsuz kalan haczi ifa güçsüzlü "ü örnekleri olarak belirtmektedir.
26
Ba!ak Kaya
- Bu hallerde güçsüzlü "ünün varlı"ında tereddüt edilemez; fakat bu hallerin dı !ında da ifa
güçsüzlü "ünü gösteren durumlar bulunabilir. $spat TBK m.98’e dayanan alacaklıya dü !er. - Borçlu sonradan ifa güçsüzlü "ünden kurtulursa def’i etkisizle !ir.
(2)Borçlunun güçsüzlü#ü, alacaklının alaca#ını elde etmesini tehlikeye sokmu" olmalıdır. - &ayet alacak için yeter teminat (rehin, kefalet) varsa veya güçsüzlük hali geçici nitelikte ise TBK m.98’e dayanılamaz. - Gerekli olan, ya !amın ola"an akı!ına göre bu edimin ifasının gerçekle !mesinin ciddi ve beklenen bir ihtimal olmasıdır. (3)Bu durumda alacaklı durumunda olan ki"i bir teminat verilmesini isteyebilir ve teminat isteyen ki"i borcunu ödemekten kaçınmayı isteyebilir. - TBK m.98, borçlunun güçsüzlü "ü yüzünden alaca "ı tehlikeye giren tarafa, alaca "ı için yeter teminat verilinceye kadar kendi borcunu ifadan kaçınma ve talebi üzerine bu teminat uygun bir süre içinde verilmedi "i takdirde sözle!meden dönme hakkı tanımaktadır. - Kanun sözle"meden dönebilece#ini söylüyor ama sürekli borç do#uran bir sözle"me ise “fesih” ile ileri etkili olarak ortaya çıkacaktır; ani edimli ise “dönme” ile geriye etkili olarak ortaya çıkacaktır. Fesihte olan olmu !tur, bundan sonrası için ileriye bakılır. - Sürekli borç ili !kilerinde de TBK m.98 hükmüne ba !vurmak gerekebilir. Bu takdirde dürüstlük kuralı uyarınca TBK m. 126 hükmüne kıyasen, sözle "menin ileriye etkili "ekilde feshedilmi" sayılması gerekir. Böylece fesih anına kadar verilen !eyler geri istenemez ve o ana kadar verilmesi gerekip de verilmeyen !eylerin fesihten sonra da ifası istenebilir, ancak fesih anından sonraki döneme ili !kin bütün borçlar son bulur. ALACAKLI YÜZÜNDEN BORCUN !FA ED!LEMEMES!: - Alacaklı yüzünden borcun ifa edilememesinin en çok rastlanan !ekli, ifanın gerçekle"mesi alacaklının katılmasına ba#lı oldu#u halde alacaklının ifayı kabul etmekten veya kendisi tarafından yapılacak "eyleri yapmaktan kaçınması halidir. Buna alacaklı temerrüdü denilmektedir. # Örnek: Eve boya yaptırmak için boyacı ça "ırıyorum ama ev adresini vermiyorum. Bu durumda yapmam gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçındı "ım görülmektedir. E. Alacaklının temerrüdü I. Ko"ulları MADDE 106: 1. Yapma veya verme edimi gere#i gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde dü!mü! olur. 2. Alacaklı, müteselsil borçlulardan birine kar !ı temerrüde dü !erse, di"erlerine kar !ı da temerrüde dü!mü! olur. - Alacaklının katılması gerekli olmayan, alacaklı tarafından yapılacak herhangi bir fiile ihtiyaç
bulunmaksızın ifa edilebilen borçlarda alacaklı temerrüdü söz konusu olamaz. # Örnek: yapmama borçları.
27
Ba!ak Kaya
Alacaklı Temerrüdünün Ko"ulları: (1)Alacaklı ya gere#i gibi arz edilen ifayı kabul etmekten ya da ifanın gerçekle "mesi hususunda kendisince yapılması gereken hazırlıkları yapmaktan haklı sebep olmadan kaçınmalıdır. (2)Alacaklının kaçınmasının haklı bir sebebe dayanmaması lazım. - Fakat hemen i!aret edelim ki, haklı sebep bulunmadan kaçınma, kaçınmanın kusurlu olması demek de"ildir. Hakim görü!e göre alacaklı temerrüdü için kusur aranmaz. Kaçınmada alacaklının kusuru bulunup bulunmamasının önemi yoktur. (3)Alacaklının kaçınması lazım. - Alacaklının ifayı kabulden kaçındı "ından bahsedebilmek için borçlu, edimini gere#i gibi arz etmi" olmalıdır. # TBK m.106 “yapma veya verme edimi gere "i gibi kendisine önerilen alacaklının” ifayı reddetmesinin kendisini temerrüde dü !ürece"ini belirtmi!tir. - Alacaklının makbuz vermeyece "ini beyan etmesi de ifayı kabulden kaçınma gibi etki yapar. - Ancak miktar, vasıf, yer ve zaman bakımından borca uygun olarak arz edilen ifa, gere #i gibi yapılmı" sayılır. Zaman bakımından uygunluk hususunda göz önünde tutulması gereken, borcun vadesi de#il; ifa edilebilir olma zamanıdır. - Usulüne uygun arz, borçlu tarafından yapılabilece#i gibi, üçüncü "ahıs tarafından ifa edilebilecek borçlarda, üçüncü "ahıs tarafından da yapılabilir. Alacaklı böylece üçüncü !ahıs tarafından arz edilen ifayı reddetmekle borçluya kar !ı alacaklı temerrüdüne dü !er. - Alacaklı kaçınabilece "i gibi ifaya ili"kin hazırlıkları yapmaktan da kaçınmı" olabilir. # Örnek: Alacaklı, seçimlik hakkını kullanmayı tercih etmemi ! olabilir. - Alacaklının bir kere temerrüde dü !mü! olması, artık bundan kurtulamayaca "ı anlamına gelmez. - Arz edilen ifayı kabulden veya kendisince yapılması gereken !eyleri yapmaktan kaçınan alacaklı
sonra bu tutumu terk edip, ifayı kabul etmek veya yapmaması gereken !eyleri yapmak ister ve buna hazır oldu"unu bildirirse temerrüt durumundan çıkar. - Alacak sona erince vaya taraflar yeni bir vade kararla !tırınca da alacaklı temerrüdü sona erer.
Alacaklı Temerrüdünün Sonuçları: - Borç sona ermez, borç devam eder. - Alacaklı temerrüdü, alacaklının sorumlulu "una yol açan bir durum de "ildir. Zira temerrüt halindeki alacaklı, sadece hakkını almaktan kaçınan bir kimsedir. Prensip itibariyle bir kimse hakkını almaya veya kullanmaya mecbur olmadı #ı için kaçınması halinde bir sorumluluk altına giremez. Özellikle kendisinden tazminat istenemez. - Fakat bazen, bir tarafın borcunun ifasını kabul, kar !ı taraf için sadece bir hak de "il aynı zamanda bir borç te!kil ediyorsa, artık böyle bir halde ifayı kabulden kaçınma sadece hakkını almama de#il, bizzat kendi borcuna aykırı davranma te"kil eder. # Örnek: Hizmet sözle!mesinde i! verme {TBK m.480}, sadece i !çinin edimini kabul hususunda bir hak de"il, i!veren için aynı zamanda bir borç te !kil eder. Keza, ta!ınır satı!ında alıcının !eyi devralmasının {TBK m.232} onun için bir borç te !kil etti"i kabul edilmektedir. B öyle hallerde ifayı kabulden kaçınan alacaklı hem alacaklı temerrüdüne dü"mü" olur, hem de borcuna aykırı davranan bir kimse durumundadır. Kar"ı taraf isterse alacaklı temerrüdü hükümlerine, isterse borca aykırılık hükümlerine dayanabilir.
28
Ba!ak Kaya
- Alacaklının temerrüde dü !mesi yüzünden borçlu, borç konusu muhafazaya devam
mecburiyetinde kalınca bu "ey bir zarara u#rarsa, borçlunun sorumlulu#u daha az "iddetle takdir edilir. - Borç konusu !eyi, alacaklının temerrüdünden sonra muhafaza zorunda kalan borçlunun muhafaza için yaptı "ı masrafları, alacaklı vekaletsiz i ! görme hükümleri uyarınca ödemek mükellefiyeti altına girer. - Doktrinde alacaklının temerrüde dü "mesi üzerine, sözle"me faizi borcunun i"lemesinin duraca #ı ileri sürülmü"tür. # Böyle bir fikir Alman Medeni Kanunundan ilham almaktadır; fakat biz, Borçlar Kanunumuzda benzer bir hüküm bulunmadı#ı için faiz i"lemesinin ancak ana borç sona erince; yani ana para tevdi edilince sona erece #i görü"üne katılıyoruz. Buna kar!ılık; temerrüt faizinin i"lemesi, alacaklı temerrüde dü "mü" olmasa bile borçlu temerrüdünün sona ermesiyle durur. Borçtan Kurtulması için Borçluya Tanınan !mkanlar: - Borçlu için alacaklı temerrüdünün en önemli sonucu; alacaklıya ifa zorunda olmadan borçtan kurtulabilme hususunda tanınan imkanlardır. $ Kanun bu hususta 3 imkan öngörmektedir:
(a) Tevdi: # Saklanmak üzere bir yere bırakma. 1. Bir "eyin teslimine ili"kin edimlerde a. Tevdi hakkı MADDE 107: 1. Alacaklının temerrüde dü !mesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere,teslim edece "i !eyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. 2. Tevdi yerini, ifa yerindeki hâkim belirler. Bununla birlikte ticari mallar, hâkim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilir. - Borcunun konusu bir maldır. $ Örnek: araba, bisiklet, buzdolabı vs. - Sadece verme edimleri bakımından söz konusu olacaktır ve kural olarak ta"ınır mallar
bakımından söz konusu olacaktır. Verme borçlarında da ancak tevdi mümkün olan mallar tevdi edilebilir ve en çok para borçlarında ve kıymetli evrakta tevdiye ba!vurulur. - Genellikle ta !ınır mallar tevdi edilebilir. Ta !ınmazlarda ise tevdi imkanı yoktur; fakat ta!ınmazlarda genellikle tevdi ihtiyacı da yoktur. $ Örnek: Bir binanın anahtarının teslimi söz konusu ise anahtarların tevdi mümkündür. - Borçlu, tevdi için tevdi edilecek "ahısla bir saklama sözle"mesi (TBK m.561) yapar. Bu sözle!me üçüncü !ahıs (alacaklı) yararına bir sözle !me tarzında (TBK m.129) yapılması gerekir; yani sözle!mede malı almak hakkı alacaklıya tanınmalıdır. Bununla birlikte, alacaklıya tanınan alma hakkının borçlu oldu "u masrafları ödeme !artına ba"lanabilece "i ifade edilmektedir. - Borçlunun malın tevdi edildi#ini alacaklıya haber vermesi dürüstlük (TMK m.2) gere#idir. Borcunun sona ermesi için alacaklıya bu malların nereye tevdi edildi "inin bilgisini borçlunun vermesi gerekir.
29
Ba!ak Kaya
- Tevdi ile borçlu borcundan kurtulur. Borç sona erer ve kefaletle rehin gibi fer’i haklar da
dü"er. Bununla beraber !ayet mülkiyet geçecek ise alacaklı tevdi edilen !eyi teslim alıncaya veya malı kabul etti"ini beyan edinceye kadar, malın mülkiyeti borçluda kalır. - Borçlu tevdi ile borcundan kurtulmu ! olmakla beraber, alacaklı tevdi edilen !eyi kabul etti"ini beyan etmi! veya tevdi bir rehnin sona ermesine sebep olmu ! bulunmadıkça borçlu tevdiden dönebilir. (b) Satı" Bedelinin Tevdi Edilmesi: TBK m.108/f.2’nin sebebi: # Kanun koyucu kimsenin hakkı ve menfaati zedelenmesin diye böyle bir hüküm koymu !tur. b. Satma hakkı MADDE 108: 1. Sözle!menin konusu olan !eyin niteli"i veya i!in özelli"i tevdi edilmesine uygun dü !mez veya teslim edilecek !ey bozulabilir ya da bakımı, korunması veya tevdi edilmesi önemli bir gideri gerektirir ise, borçlu, alacaklıya önceden ihtarda bulunması ko !uluyla, hâkimin izniyle onu açık artırma yoluyla sattırıp bedelini tevdi edebilir. 2. Teslim edilecek !ey, borsada kayıtlıysa veya piyasa fiyatı varsa ya da yapılacak gidere oranla de"eri az ise, satı!ın açık artırma yoluyla yapılması zorunlu olmadı "ı gibi, hâkim, önceden ihtarda bulunma ko !ulunu aramaksızın satı !a izin verebilir. - Bozulabilecek bir ürünün tevdi edilmesinin mantı "ı yoktur ama satıp parasının tevdi edilmesi
-
-
-
-
mümkün olabilir. Borçlu, malın satılması ile de "il; satı" bedelinin tevdi üzerine borcundan kurtulur. # Alacaklının satı! bedelini kabul etmesi veya borçlunun satı ! bedeli ile bir para alaca "ını takas etmesi halinde de borç sona erer. Malın satılıp bedelinin tevdi ile borçlunun borcundan kurtulabilmesi için hakimin izni "arttır. # Borçlunun hakimden izin almadan malı satıp bedelini tevdi etmesi onu borcundan kurtarmaz. Hakim satı"a izin verebilmek için, bütün !artların bulunup bulunmadı "ını; yani alacaklının temerrüde dü"mü" olup olmadı#ını ara"tıracaktır. # Alacaklıyı dinlemesi !art de"ildir. Satı!ın prensip olarak açık arttırma tarzında olması gerekir; fakat satılacak "ey borsada kayıtlı olan veya piyasa fiyatı bulunan bir mal ise, yahut yapılacak açık arttırma masrafı ve sair masraflara oranla de#eri az ise açık arttırmaya gerek yoktur. Hatta hakim böyle hallerde alacaklıya ihtar yapılmasını aramaksızın da satı !a izin verebilir.
(c) Sözle"meden Dönme: Di#er edimlerde MADDE 110: Borcun konusu bir !eyin teslimini gerektirmiyorsa, alacaklının temerrüdü hâlinde borçlu, borçlunun temerrüdüne ili !kin hükümlere göre sözle !meden dönebilir. - Yapma edimleri açısından TBK m.110’a gidilecektir. TBK m.110 sadece yapma borçlarını
hedeflemektedir. Bununla beraber, v erme borçlarında tevdi ve satı " imkanı bulunmayan durumlarda da TBK m.110’un kıyasen uygulanması gerekmektedir. Ba!ak Kaya 30
10/10/2016 - Sözle!meden dönme durumunda; sözle !me sanki hiç yapılmamı ! gibi geriye etkili olarak ili!ki -
-
ortadan kaldırılır. Birtakım zararlar var ise tazmin edilebilir. Tazminat ödenebilmesi için zararın ve kar !ı tarafın sorumlulu"u olması gereklidir. Alacaklının satı! sözle!mesindeki gibi teslimi kabul etme borcu var ise hem alacaklı temerrüdü, hem de borçlu temerrüdü söz konusu olacaktır ama ana kural; alacaklı temerrüdünde, alacaklının bir sorumlulu "u olmadı"ı ve tazminat istenemeyece"idir. # !stisna: Kabul etmesi bir borç olarak düzenlenmi !se onun ifayı kabul etmemesi borca aykırılık olacaktır. Kar!ı taraf ya borca aykırılık ya da borçlu temerrüdü hükümlerine gidebilir. Fakat alacaklının ayrıca bir kusuru var ise veya bir borç olarak düzenlendiyse borçlu temerrüdüne gitmek daha faydalı olacaktır.
Sürekli Borç Do#uran Sözle"melerde Alacaklı Temerrüdü: - Sürekli borç do "uran sözle!melerde, sözle !menin asli edimlerinden süreklilik içinde ifasından bahsedilir. - Sürekli borç do "uran sözle!melerde alacaklı temerrüdü söz konusu oldu "u zaman fesihten söz edilecektir; çünkü sürekli borç do "uran sözle!melerin geriye etkili olarak ortadan kaldırılması oldukça zor bir tasfiye süreci olu !turacaktır. - Sürekli borç ili !kisi do"uran sözle!melerde de alacaklı temerrüdü hükümlerine ba !vurabilir. Ancak, sözle"meden dönme hakkının kullanılması TBK m.126’ya kıyasen ileriye etkili feshin sonuçlarını do#urmalıdır. Tevdi konusunu geri alma: MADDE 109: 1. Alacaklı, tevdi edilen !eyi kabul etti"ini açıklamı! veya tevdi bir rehnin ortadan kaldırılması sonucunu do "urmu! olmadıkça borçlu, tevdi edilen !eyi geri alabilir. 2. Tevdi edilen !ey geri alındı "ı anda alacak, bütün yan haklarıyla birlikte varlı"ını sürdürür.
Borçlunun tevdi konusunu geri alması; borcunun aynı !ekilde devam etmi ! olması demektir.
!
Alacaklı Yüzünden Borcun !fa Edilemedi#i Di#er Haller: &ayet edim alacaklıya ait bir sebeple ifa olarak arz edilemiyorsa, örne "in; borç alacaklının yerle!im yerinde ifa edilmesi gerekip de bu yerle !im yeri bilinmiyorsa veya alacaklı ayırt etme gücüne sahip olmadı "ı için ifayı kabul etmesi mümkün de"ilse ve alacaklının temsilcisi de yoksa yahut borçlunun kusuru olmaksızın alacaklının !ahsında tereddüt olmuyorsa, örne"in; alacak devredilmi ! olup devir ihtilaflı ise, borçlu alacaklıya ifayı arz edemez ve bu durumda alacaklı temerrüdünün !artları da yoktur. TBK m.111 bu hallerde alacaklı temerrüdü hükümlerinin kıyasen uygulanmasını kabul etmektedir.
Di#er ifa engelleri MADDE 111: Borçlunun kusuru olmaksızın, alaca "ın kime ait oldu "unda veya alacaklının kimli "inde duraksama sebebiyle ya da alacaklıdan kaynaklanan di "er ki!isel bir sebeple borç, alacaklıya veya temsilcisine ifa edilemezse borçlu, alacaklının temerrüdünde oldu " u gibi, tevdi ya da sözle!meden dönme hakkını kullanabilir.
!
31
!
Ba!ak Kaya
Borçların !fa Edilmemesi ve Sonuçları: 1. Hiç ifa edilmemi": a. !fa edilmesi mümkün (geç ifa) b. !fa edilmesi mümkün de#il (ifa imkansız) 2. Gere#i gibi ifa edilmemi": a. Kötü ifa b. Geç ifa
- Alman Medeni Kanunu, alacaklının yüzünden borcun ifasının imkansızla !masını düzenledi "i
halde, Türk Borçlar Kanunununda bu hususta bir hüküm yoktur. - Anglo-Sakson Hukukunda sadece sözle !menin ihlali olarak geçer, tek bir ba !lık (“Borca Aykırılık”) olarak yer alır. - Türk Hukukunda bu karma !ık düzenlemenin olumsuz etkileri olabilmektedir.
Borcun !fa Edilmemesinin Genel Sonuçları: # Örnek: Borçlu, alacaklıya borcunu ifa edemiyor. # Alacaklı “öde, ifa et” diyebilir. # Borçlu “ifa etmiyorum” diyebilir. # Alacaklı “ifa etmene zorlarım” diyebilir. !faya zorlama: (i) Alacaklı, ifa davası açabilir. Dava türü bakımından eda davasıdır, tespit davası de"ildir. # Eda davası: tespit + ifaya mahkum etme talebi # Geçerli bir hukuki ili ! kiden borcun do " mu ! olması; yani muaccel olması gerekmektedir. Henüz muaccel olmamı ! ise ifa davası açılamayacaktır, açılmı ! olsa bile reddedilecektir. # Borçlunun kusuru veya temerrüde dü "mesi aranmaz, !art de"ildir. (ii) Alacaklı, cebri icra yoluna ba!vurabilecektir. # Para borcu cins borcu oldu "u için tükenme söz konusu olmadı "ında imkansızlı"ı da söz konusu olmayacaktır. # Konusu para ise haciz ve iflas devreye girecektir. # $fa edilmeyen borç bir ta !ınır malın teslimi ise mal, borçludan alınıp do "rudan alacaklıya verilecektir. # Ta!ınmaz bir mal borçlu tarafından ifa edilmiyor ise hakim kararı ile tescilin gerçekle !mesi gerekecektir. Tapu memuru hakim kararı ile tescili geçirecektir. # Yapma borcu ise iki ihtimal söz konusu olur; ya ba !ka birine yaptırılır ve bedeli borçludan talep edilir ya da tazminat olarak talep edilebilecektir. # Yapmama borçlarında cebri icra mümkün de "ildir. (iii) Tazminat: # Tazminat ile kusur kural olarak ba "lantılıdır. # Zarar aranır. Zarar var ise tazminat istenir. Zarar söz konusu de "il ise tazminattan bahsedilemez.
32
Ba!ak Kaya
ZARAR: I. Maddi Zarar: - Zarar, bir kimsenin malvarlı "ında rızası dı!ında meydana gelen azalmadır. - Malvarlı "ındaki azalma pasifin artması veya aktifin azalması olarak kar !ımıza çıkabilir. Bunlar fiili zararlardır; ölçülebilir, görülebilir. - Malvarlı "ının zarar verici fiil olmasaydı bulunaca "ı durumla, fiil sonucu aldı "ı durum arasındaki fark; zararı olu!turur. # Örnek: Bir kimsenin maruz kaldı "ı bir haksız fiil sebebiyle yapmak zorunda kaldı "ı masraf, yüklendi "i borç zarardır. # Ba!kası tarafından yaralanan kimsenin tedavi için yaptı "ı masraf böyledir.
A. Fiili Zarar - Yoksun Kalınan Kar: (i) Fiili Zarar: - Fiili zarar ya malvarlı#ının aktifinde fiili bir azalma (bir malın tahribi, yaralanan ki ! inin tedavi masrafı) veya malvarlı#ının pasifinde fiili bir ço#alma (üçüncü ki ! inin aldatması sonucu yüklenilen borç) söz konusudur. (ii) Yoksun Kalınan Kar: - Elde edilebilecek bir kazançtan yoksun kalmayı ifade eder. # Örnek: Taksi !oförüyüm ve 10 gün i! yapamadım. 10 gün boyunca çalı !amayarak malvarlı "ımın artma ihtimali ortadan kalktı. B. Olumlu - Olumsuz Zarar: - Olumlu zarar var ise olumsuz zarar talep edilemez. - Olumsuz zarar var ise olumlu zarar talep edilemez. # Her ikisinin do#umu birbirinden farklıdır. (i) Olumlu (Müspet) Zarar: - Alacaklının, borcun ifasındaki çıkarının gerçekle !memesinden do "an zararıdır. - Sözle!menin ileriye etkili olarak sona ermi "se (fesih) olumlu zarar istenebilir. - Ço"unlukla olumlu zarar olumsuz zarardan daha yüksektir; çünkü sözle !me geçerli olarak kurulmadı "ından do"an zarar istenmektedir. (ii) Olumsuz (Menfi) Zarar: - Geçerli olarak kuruldu "una güvenilen bir sözle !menin geçersiz olması veya kurulacak bir sözle!menin kurulamaması sebebi ile ortaya çıkan zarardır. - Kabul edilen sözle !me geriye etkili olarak sona ermi "se (dönme) olumsuz zarar istenebilir; çünkü biz sözle !meyi hiç yapılmamı ! zamana getirdik ve sözle !menin geçerli olarak kuruldu"undan do"an güvenimiz ortadan kalktı. # Örnek: Deniz ile Çe!me’deki evi için noterde ta !ınmaz satı! vaadi yaptık. Ben bu sözle !meye güvenden dolayı Çe !me’ye giderken yol masrafı yaptım, noter masrafı yaptım. Bunlar tipik olumsuz zarar kalemleridir. “Ben Çe ! me’deki evi pansiyon olarak kullanacaktım, kullanamadım” diyerek yoksun kalınan kar gelirlerini isteyemem. !fadaki menfaatin kar"ılanmaması, elde edilememesi söz konusu ise olumlu zarar söz konusu olacaktır.
33
Ba!ak Kaya
# Örnek: Bekir, Ali’den bir mal satın alıyor. Bekir’in borcu 100 bin lira ödemek, Ali’nin borcu malı
teslim etmek. Bir vade kararla !tırılmı!tır; 2 ay sonra teslim edilecektir. 1 ay sonra Bekir, Ümit’den “Ben daha kısa süre teslim ile sana 110 bin liraya satardım” gibi bir teklif alıyor. Vade günü Ali malı teslim edemiyor. Bekir için de o mal olmazsa olmaz oldu "u için ve Ali’den teslim alamadı "ı için Serkan’dan 150 bin liraya satın alıyor. # Olaydaki olumsuz (menfi) zarar: Bekir, Ali ile arasındaki sözle !meye güvendi "i için Ümit’in teklifini reddetmi !tir ve daha sonra Serkan’dan 150 bine almak zorunda kalmı !tır. # 150 - 110 = 40 bin lira zararı var. $ Olaydaki olumlu (müspet) zarar: # 150 - 100 = 50 bin lira olacaktır.
C. Gerçek Zarar - Normatif Zarar: (i) Normatif Zarar: - Normatif zarar, Almam Hukukundan gelir. # Türk Hukuku, normatif zararı ancak manevi zarar içinde de "erlendirmektedir ama Alman Hukuku ayrı bir zarar kalemi olarak de "erlendirir ve maddi zarar olarak yerine getirilmesini öngörür. - $fa edilememe sebebi ile öyle bir zarar ortaya çıkmı !tır ki bu zarar, maddi zarara tam olarak girmemekle birlikte, manevi zarar ko !ullarını gerçekle!tirip gerçekle!tirmedi"i de belli de "ildir ama ortaya bir zarar çıkmaktadır. # Örnek: Dü"ün foto"raflarımı basılı halde istemedim, ayrı bir albüm yapılması konusunda anla ! tım; fakat foto " raflar yandı. Bir daha o an yakalanamayacak, bir daha foto"raflanamayacaktır. Bu da bir zarardır. # Alman Hukuku bunu maddi zarar altında normatif zarar olarak de "erlendirir. lları var ise manevi zarar olabilir ama maddi zarar altında normatif # Türk Hukuku ise “ko !u zarar olarak ele almam” demektedir. # Örnek: Bir ki!i Fransa’da bir !atoda dü"üne gidecek. &atoda giyece"i kıyafet ve dü"ün hediyesi bavulun içinde ve havayolu !irketi bavulu kaybediyor. Dükkana girecek, yeni kıyafetler alacak vakit yok. Ba !ka bir kıyafet alsaydı fiili zarar olacaktı ama dü "üne giderken kıyafet alacak vakit yok. O !atoda o dü"ün bir daha yapılmayacaktır. # Alman Hukuku kaçırılan an için maddi zarar demektedir. Elem, keder, acı, üzüntüye bakmaksızın maddi zarar olarak kabul etmektedir ve dolayısıyla daha hakkaniyet uygundur. # Türk Hukuku ise bu durumdan bir elem, keder, acı, üzüntü duydu ise manevi zarar kalemi olarak ele almaktadır. II. Manevi Zarar: - Ki!inin ki!ilik haklarına aykırılıktan dolayı duyulan elem, keder, acı, ızdırabın talep edilmesi manevi zarar olacaktır. - Haksız fiilde daha mümkün, daha yüksek ihtimaldir ama sözle !meye aykırılıkta da bu !artların gerçekle !mesi ile manevi zararın istenmesi mümkün olabilecektir.
34
Ba!ak Kaya
Zararın Hesaplanması: - Zararı, zarar gören ispatlar. Kural olarak alacaklı, borca aykırılık yüzünden u "radı"ı zararı ispat ile yükümlüdür. II. Sorumlulu#un ve giderim borcunun kapsamı 1. Genel olarak MADDE 114: 1. Borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur. Borçlunun sorumlulu "unun kapsamı, i!in özel niteli "ine göre belirlenir. $! özellikle borçlu için bir yarar sa "lamıyorsa, sorumluluk daha hafif olarak de"erlendirilir. 2. Haksız fiil sorumlulu # una ili" kin hükümler, kıyas yoluyla sözle"meye aykırılık hâllerine de uygulanır.
Kural olarak alacaklı borca aykırılık yüzünden u "radı"ı zararı ispatla yükümlüdür. !
Tazminatın Hesaplanmasındaki !ki Teori: - Taraflar ikisinden birini tercih edebilirler veya hakim bu iki teoriden birine göre hangisi daha menfaatli ise ona karar verebilir. - Kanunun bazı hükümlerinde açıkça fark teorisinin uygulandı "ı kabul edilmi !tir. $ Kanun koyucu, satı" sözle"mesi bakımından fark teorisinin kullanılaca #ını kabul etmi!tir. (1) Mübadele Teorisi: - Zarar, ifa edilmeyen edim bakımından hesaplanır ve tazminatla alacaklı edimi de "i! toku! edilir. - Satı! sözle!mesinde özel hüküm yer almaktadır. $ Örnek: (A), (B)’ye arazi arabasını verecek, (B) de (A)’ya !ehir arabasını verecek. Mal de "i!im sözle!mesi (trampa) var. (B) 200 bin TL’ye arazi aracı almak zorunda kaldı. Arazi aracı ifa edilmedi "i için zarar bunun üzerinden hesaplanır. 200 bin liralık arazi aracının de "eri alınır ve (B)’nin kendi edimi yerine getirilir. (2) Fark Teorisi: - $fa edilmeyen edimin de "eri ile kendi ediminin de "eri arasındaki fark talep edilir. $ Örnek (devam): &ehir arabası 150 bin lira ise (B) ve fark teorisi benimseniyor ise (B) artık kendi edimini yerine getirmek zorunda de "ildir, aradaki fark; yani 50 bin lira talep edilir. Giderim borcu ve kapsamı MADDE 213: 1. Borcunu ifa etmeyen satıcı, alıcının bu yüzden u "radı"ı zararı gidermekle yükümlüdür. 2. Satıcı borcunu ifa etmezse alıcı, satı ! bedeli ile kendisine devredilmeyen satılanın yerine, bir ba !kasını satın almak için dürüstlük kurallarına uygun olarak ödedi "i bedel arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir. 3. Satılan, borsada kayıtlı veya piyasa fiyatı bulunan mallardan ise alıcı, onun yerine bir ba !kasını satın alma zorunda olmaksızın, satı ! bedeli ile belirlenmi ! ifa günündeki piyasa fiyatı arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir.
35
Ticari hayatta pratik olarak mübadele teorisi zor olaca " ı için fark teorisi benimsenmektedir. !
Fa rk te or is in in hesa plan ması nda öngörülen iki yöntem: Somut yöntem (f.2) ve soyut yöntem (f.3) olarak ikiye ayrılır. !
Ba!ak Kaya
11/10/2016 TBK m.213/f.2: “(…)bir ba ! kasını satın almak için dürüstlük kurallarına uygun olarak ödedi "i bedel arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesi (…) # ikame alım # Örnek: (B)’nin 10.000 liraya (A) ile anla !ıp, ikame alım için (C) ile 50.000 liraya anla !ması
dürüstlük kurallarına aykırı olur. - Hakim, somut olaya ili !kin birtakım hususları da dikkate alabilir. # Örnek: Ki!i birtakım menfaatler elde etmi ! ise onlar da mahsup edilebilir. E "er zarar gören
zarara u"rarken birtakım gelirler elde etmi !se bunların da mahsup edilmesi gerekecektir. - Kabul edilen, edimin yerine getirilmemesi sebebi ile birtakım kaim de#erler elde edilmi! ise onlar
da istenebilir. # Örnek: Sigortalanmı! bir mala ili !kin bedeller gibi.
SORUMLULUK: - Borçlu sorumlu olmaz ise bunların hiçbiri olmayacaktır. Ortaya çıkan borca aykırılıkta borçlu sorumlu olmalı ve ortaya bir zarar çıkmalıdır. - Borçlunun sorumlu oldu "una ili!kin esas hüküm TBK m.112’dir. A. Borcun ifa edilmemesi I. Giderim borcu 1. Genel olarak MADDE 112: Borç hiç veya gere "i gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyece "ini ispat etmedikçe, alacaklının bundan do "an zararını gidermekle yükümlüdür.
Buradaki zarar o l u m l u zarardır; çünkü borç hiç veya gere "i gibi ifa edilmemi !tir. $ fadan beklenen menfaatin gerçekle!memesinden do "an zararı gidermek ile yükümlüdür.
!
- Kural, borçlunun kusuru yok ise kendi kusursuzlu "unu ispat etmesi gerekti "idir. Kusur karinesi
borçlu aleyhinedir. # Borçlu, kendi faaliyet alanındaki birtakım sebeplerden ötürü borca aykırı davranmı ! olabilir, alacaklı bunu bilemez ama haksız fiil de bilebilir; çünkü alacaklı da bizzat i !in içindedir. # Bu nedenle de kendi kusursuzlu "unu ispat etmek zorunda olan borçludur. # Aksi kararla!tırılabildi"i ve karine oldu "u için emredici nitelikte de "il.
II. Sorumlulu#un ve giderim borcunun kapsamı 1. Genel olarak MADDE 114: 1. Borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur. Borçlunun sorumlulu"unun kapsamı, i!in özel niteli "ine göre belirlenir. !" özellikle borçlu için bir yarar sa #lamıyorsa, sorumluluk daha hafif olarak de#erlendirilir. 2. Haksız fiil sorumlulu " una ili !kin hükümler, kıyas yoluyla sözle!meye aykırılık hâllerine de uygulanır.
36
Genel Kural: Borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur. Saklama sözle ! mesinde, kullanım ödüncünde, vekalet sözle!melerinde i !, borçlu için bir yarar sa"lamaz. Bu nedenle de sorumluluk daha hafif olarak de"erlendirilir.
!
!
Ba!ak Kaya
- Bazen de sorumlulu "un derecesi biraz da yükseltilir. - Kast de"il ama a#ır ihmal gibi bir sorumluluk söz konusu olacaktır. # Örnek: Bir vekalet ili !kisi kuruldu"u için avukatın müvekkiline, hekimin de hastasına
menfaatini gözetme, mesleki ve etik kurallara dayanma, dikkat ve özen yükümlülü "ü gibi sorumlulu"u olacaktır.
Borçlunun Sorumluluktan Kurtulabilece#i Haller: (1) Mücbir sebep söz konusu olabilir. - Borçludan kaynaklanmayan borçlunun öngöremeyece "i ola"anüstü bir do "a olayı, sava! gibi ortaya çıkan bir olay. # Örnek: Deprem, sel, sava ! vs. (2) Beklenmedik hal söz konusu olabilir. - Mücbir sebep ile beklenmedik hal birbirinden iki farklı kavramdır. Beklenmedik hal de borçudan kaynaklanmaz ama sadece borçluyu etkileyen bir durum söz konusu olabilir. # Örnek: Borçlunun kaza geçirip komada kalması. (3) Borca aykırılık alacaklıdan kaynaklanabilir. - Borçlu sorumluluktan kurtulur.
Borçlunun ayırt etme gücünün sorumlulu #a etkisi: Ayırt etme gücünün geçici kaybı MADDE 59: Ayırt etme gücünü geçici olarak kaybeden ki !i, bu sırada verdi"i zararları gidermekle yükümlüdür. Ancak, ayırt etme gücünü kaybetmede kusuru olmadı "ını ispat ederse, sorumluluktan kurtulur.
TBK m.114/f.2: “Haksız fiil sorumlulu "u na ili !k in hükümler, kıyas yoluyla sözle ! m eye
!
aykırılık hâllerine de uygulanır.”
Kusura Ba#lı Sorumlulu#un Daraltılması: - Taraflar sorumsuzluk anla"ması yapabilirler. # Fakat ki!ilik haklarına aykırı hükümler kesin hükümsüzdür. # Örnek: Ben, (X) ile kolumu kesmesi için anla !ma yapamam. 2. Sorumsuzluk anla"ması MADDE 115: 1. Borçlunun a#ır kusurundan sorumlu olmayaca #ına ili!kin önceden yapılan anla"ma kesin olarak hükümsüzdür. 2. Borçlunun alacaklı ile hizmet sözle "mesinden kaynaklanan herhangi bir borç sebebiyle sorumlu olmayaca#ına ili!kin olarak önceden yaptı"ı her türlü anla"ma kesin olarak hükümsüzdür. 3. Uzmanlı#ı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayaca #ına ili !kin önceden yapılan anla"ma kesin olarak hükümsüzdür.
37
Taraflar, hafif kusurundan s o r u m l u o l m a y a c a # ına ili"kin anla"ma yapabilirler.
!
Ba!ak Kaya
Sorumsuzluk Antla"ması: (1) Borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayaca "ında dair anla!ma mümkündür. # TBK m.115/f.1 hükmünün mefhumu muhalifinden çıkarılır. (2) Hafif kusurundan sorumlu olmayaca "ına dair anla!ma yapılabilece "ine ili!kin istisna getirilmi!tir. # TBK m.115/f.2: “Borçlunun alacaklı ile hizmet sözle ! mesinden kaynaklanan herhangi bir borç sebebiyle sorumlu olmayaca "ı na ili ! kin olarak önceden yaptı "ı her türlü anla ! ma kesin olarak hükümsüzdür.” # 2012 öncesi kanunda “hizmet ili"kisi” olarak geçmekteydi. 2012 sonrası de "i!iklik ile
hizmet ili!kisi kavramı daraltılarak “hizmet sözle"mesi” kavramı yer almaya ba !ladı. # Hizmet ili!kisi daha geni ! bir kavramdır. Burada kast edilen bir ast-üst ili !kisidir. # Doktrinin ço "unlu"u hizmet sözle!mesini esas almaktadır ama Yargıtay içtihatlarında farklı bir yorum yapar ise farklı de "erlendirilebilir de denilmi !tir. # TBK m.115/f.3: “Uzmanlı " ı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun hafif kusurundan a kesin olarak hükümsüzdür.” sorumlu olmayaca "ı na ili ! kin önceden yapılan anla !m # Örnek: Avukatlık uzmanlı"ı gerektiren bir hizmettir ve ancak yetkili makamlar tarafından
verilen izinle yürütülebilmektedir. # Örnek: Doktor “gazlı bezi unuttum, dalgınlı "ıma geldi” diyemez. Doktor “sonuç borcu” altına girmemektedir, “bu operasyon yapılırken bütün mesleki, tıp bilimi kurallarına uygun, dikkat ve özenli davranaca " ı” borcu altına girmektedir.
Kusuru Olmadı#ı Halde Borçlunun Sorumlulu#u: (a) Kanun gere#i: - Borçlunun kusuru bulunmadan kanun tarafından sorumlu tutuldu "u hallerin bir kısmı, aslında daha önceki borca aykırı davranı !ının beklenmeyen sonuçlarından sorumluluktan ibarettir. - Borçlu temerrüdünde kusuru olması !art de"ildir. $ Örnek: Ödünç aldı"ı !eyi ba!kasına kullandırmak suretiyle borcuna aykırı davranan kimse malın kaza sonucu hasara u "ramasından sorumludur. Keza kendisine emanet edilen malı, emanet edenin onayı olmadan kullanan kimse beklenmedik halden gerçekle !en zararlardan da sorumludur. - Borçlu ancak beklenmedik halden do "an zararla daha önceki bora aykırı davranı !ı arasında nedensellik ba "ı bulunmadı"ını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. Kanunun bu hususta kullandı "ı formül, borca aykırı davranmasaydı dahi alacaklının aynı zarara u #rayaca #ını borçlunun ispat etmesidir. $ Örnek: Komada olmayıp o gün o malı ifa etmeye çalı !tı"ım da o beklenmedik hal meydana gelecekti diye ispat edilebilirse; yani temerrüde dü"mem ile malın zarar u#raması arasındaki nedensellik ba#ı ispat edilebilirse sorumluluktan kurtulunabilecektir. (b) Hakkaniyet Gere#i: - Hakimin hakkaniyet gerektirince, ayırt etme gücü bulunmadı "ı için kusuru söz konusu olmayan borçluyu (TBK m.114/f.2’deki yollama dolayısıyla kıyasen uygulanacak TBK m.65 uyarınca) borca aykırı davranı !ından do"an zarardan sorumlu tutması mümkündür.
38
Ba!ak Kaya
(c) Yardımcı Ki"inin Fiili: - Borçlunun kendi kusurlu davranı !ı bulunmamasına ra"men, yardımcılarının fiilinden sorumlulu "u da kusura dayanmayan sorumluluk olarak zikredilebilir. 3. Yardımcı ki"ilerin fiillerinden sorumluluk MADDE 116: 1. Borçlu, borcun ifasını veya bir borç ili ! kisinden do " an hakkın kullanılmasını, birlikte ya"adı#ı ki"iler ya da yanında çalı"anlar gibi yardımcılarına kanuna uygun surette bırakmı ! olsa bile, onların i!i yürüttükleri sırada di "er tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlüdür. 2. Yardımcı ki!ilerin fiilinden do "an sorumluluk, önceden yapılan bir anla!mayla tamamen veya kısmen kaldırılabilir. 3. Uzmanlı#ı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı ki"ilerin fiillerinden sorumlu olmayaca#ına ili"kin anla"ma kesin olarak hükümsüzdür.
Kanun bir sınırlama koymamı !tır. O zaman her türlü kusurundan sorumlu olmayaca " ına dair anla!ma yapılabilir.
!
Hükmün istisnası: TBK m.116/f.3
!
Yardımcı ki"i: Borcun ifasının borçlu tarafından, kısmen veya tamamen kendisine bırakıldı "ı ki!idir. # Örnek: A"ır bir e!yayı ta!ımak için yüklendiniz ama ta !ıyamıyorsunuz. Yoldan geçen birine “abi bir el atsana” dediniz, o zaman bu yoldan geçen ki"i de ifanın bırakıldı#ı ki"i olarak sözle"me ili"kisinin içerisine girer. - Yardımcı ki!inin kabul edilebilmesi için mutlaka borçlunun onayına ihtiyaç vardır. $lla bir
sözle!me ili!kisinin olması gerekmez. # Örnek: Borçluyum ve malı ta !ıyıp götürmem, teslim etmem gerekiyor. Yoldan geçen birine “abi bir el atsana” demem onayımın oldu "unun göstergesidir. - Yardımcı ki!i gerçek ki!i de olabilir, tüzel ki !i de (dernekler, vakıflar, ! irketler) olabilir. # Örnek: Bir borcun ifası bir derne "e de bırakılabilir. - Yardımcı ki!inin mala zarar vermesi durumunda gerçek ki !i ise direk gerçek ki !iye ba!vurulur;
tüzel ki!i ise tüzel ki!i sorumludur ama tüzel ki !i de hangi organı gerçekle !tirdiyse ona rücu edebilir. # Örnek: Derne"in icrai organı yönetim kuruludur.
Yardımcı ki"inin sorumlu olabilmesi için gereken ko"ullar: - Borçlu, kendisinin !ahsen ifasının gerekti "i durumlarda yardımcı ki !i kullanamaz. - Yardımcı ki!i borca aykırı davranmalıdır. - Bir sorumsuzluk anla !ması yapılmamı! olmalıdır. - TBK m.116, bir borcun ifasına yardımcı olarak katılan ki !ilerin borçlunun borcuna aykırı davranarak alacaklıya verdikleri zarardan da borçlunun sorumlu olaca "ını ifade etmektedir. Aynı esas, borçluya ait bir hakkın kullanılmasına katılanların yol açtıkları zararlar için de kabul edilmi !tir.
39
Ba!ak Kaya
- Sadece yardımcı ki !inin sorumlu olabilece "i durumlar varsa yardımcı ki !in sorumlulu"una
gidilecektir. # Yardımcı ki!inin fiiline ili !kin bir sorumluluk anla !ması yapılmamı! olmalıdır. # TBK m.116/f.2
Böyle bir sorumlulu#un söz konusu olması için: (1) Borçlu borcun ifasında veya borç ili !kisinden do "an bir hakkın kullanılmasında yardımcı ki !i kullanmı ! olmalıdır. (2) Borcun ifasında yardımcı ki !i kullanılması borca aykırı olmamalıdır. (3) Yardımcı ki!i, borçlunun borcuna aykırı bir davranı !la alacaklıya zarar vermi ! olmalıdır. (4) Borçlu, borç bizzat kendisi tarafından ifa edilse ve zarar verici davranı !ta bizzat bulunsaydı sorumlu tutulabilecek olmalıdır. (5) Yardımcıların fiilinden borçlunun sorumlulu " unu kaldıran veya daraltan anla ! ma bulunmamalıdır. # Adam çalı"tıranın sorumlulu#u ile yardımcı ki"inin sorumlulu#u arasındaki fark: Adam
çalı!tıranın sorumlulu "unda çalı!anın, üçüncü ki"iye zararından dolayı adam çalı !tıran sorumlu tutulmaktadır. Üçüncü ki !i ile i!verenin arasında hiçbir ili !ki mevcut de"il. # Adam çalı!tıranda zamana!ımı süresi 2 ve 10 yıldır. # Yardımcı ki!inin fiilinden dolayı sorumluluk 10 yıldır. # Adam çalı!tıranın sorumlulu"unda kurtulu! kanıtı getirilebilir. Adam çalı !tıran “gerekli tüm dikkat ve özeni gösterdim” veya “gerekli tüm dikkat ve özeni gösterseydim de aynı sonuç olacaktı” diyerek sorumluluktan kurtulabilir. # Hangisinin seçildi "i belirtilmemi ! ise hakim lehe olana karar verir.
TBK m.115 ve TBK m.116 arasındaki fark: # TBK m.115: Borçlu ancak ve ancak hafif kusurundan dolayı anla !malar yapabilir. # TBK m.116: Yardımcının a"ır kusurundan dolayı da sorumluluk anla !ması yapılabiliyor. # !stisnası: # TBK m.116/f.3: “Uzmanlı "ı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı ki ! ilerin fiillerinden sorumlu olmayaca " ına ili ! kin anla ! ma kesin olarak hükümsüzdür.”
40
Ba!ak Kaya
18/10/2016 SÖZLE%MEDEN DÖNME: (I) Dönme: (II) Fesih # O borç ili!kisinin nasıl bir edim do "urdu"undan; Ani edim söz konusu ise ve ifa etmeme varsa taraflar bu ili !kiyi geriye etkili sona erdirirler ve buna dönme denir. Sürekli borç do "uran bir sözle !me söz konusu ise ileriye etkili olarak sona erdirilir; yani fesih söz konusu olur. !
!
- Genel hükümler dı !ında özel hükümlerde de sözle !meden dönme düzenlenmi !tir. # Örnek: Satı! sözle!mesinde özel hükümlerde sözle !meden dönme borcun ifa edilmemesi
durumunda kar !ımıza çıkabilecektir. - Dönme ve fesih arasındaki ayrım teorik olarak yapılıyordu, kanunlarda yer almıyordu ama 2016 de"i!ikli"i m.126 ile kanuna girdi. # TBK m.126: “ # #fasına f asına ba ! !lanmı l anmı ! ! sürekli edimli sözle ! ! melerde, melerde, borçlunun temerrüdü hâlinde "i gibi, sözle ! ! meyi ! menin alacaklı, ifa ve gecikme tazminatı isteyebilece " meyi feshederek, sözle ! menin " radı " ı zararın giderilmesini de isteyebilir.” süresinden önce sona ermesi yüzünden u " radı "
!MKANSIZLIK: - Burada borçlunun, borçlunun, borcunu ifa etmesi artık hiç mümkün de "ildir. Bu imkansızlık; $ Borçluya yüklenebilecek sebepler ile (kusurlu) $ Borçluya yüklenemeyecek sebepler ile (kusursuz) olabilir. Hiç ifa etmiyorsa ya da gere "i gibi ifa etmiyorsa TBK m.112’ye gidilecektir. Nevi borçlarında imkansızlık söz konusu olmaz; çünkü nevi borçları telef olmaz.
!mkansızlık: I. Ba"taki imksanzılık: Sözle!meyi kesin hükümsüz hale getirir. Ortada ifa edilebilecek bir durum söz konusu de "ildir. # Culpa in contrahendo hükümlerince sorumlu oldu "u kabul edilirse imkansızlık söz konusu olamaz ama sorumlu oldu "u saptanamaz ise ba !taki imkansızlık hükümlerine gidilecektir. Ba"taki objektif konu imkansızlı#ı: !ilik ilik haklarına aykırı # TBK m.27: “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, ki ! ! meler veya konusu imkansız olan sözle ! meler kesin olarak hükümsüzdür.” II. Sonraki imkansızlık: a. Kusur b. Kusursuz
41
Ba!ak Kaya
Burada 2 kavram devreye girer: (i) Subjek Subjektif tif imkans imkansızl ızlık: ık: - E"er o mal tamamen yeryüzünden silinmediyse borçlu onu hala ifa edebilece "inden borcu devam eder. # Örnek: Para borcunda kusursuz oldu "u için devam eder. (ii) Objektif imkansızlık:
E. !fa imkansızlı#ı I. Genel olarak MADDE 136: (1) Borcun ifası borçlunun borçlunun sorumlu sorumlu tutulamayaca"ı sebeplerle imkansızla !ırsa, borç sona erer. (2) Kar!ılıklı borç yükleyen sözle !melerde imkansızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, kar !ı taraftan almı ! oldu"u edimi sebepsiz zenginle !me hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemi ! olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözle !meyle borcun ifasından önce do "an hasarın alacaklıya yükletilmi ! oldu"u durumlar, bu hükmün dı !ındadır. - Borçlar Kanunumuzda borçlunun sorumlu oldu "u ifa imkansızlı "ı özel olarak ve açıkça
düzenlenmemi !tir. - Bu bakımdan, kanunda ayrıca düzenlenmemi ! her türlü borca aykırılıkta alacaklının zararını tazmin yükümü getiren TBK m.112 genel hükmüne tabiidir. - E"er borçlu imkansızlıktan sorumlu de "ilse, TBK m.136 hükümlerine göre borcundan kurtulur.
A. Borcun ifa edilmemesi I. Giderim borcu 1. Genel olarak MADDE 112: Borç hiç veya gere "i gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyece "ini ispat etmedikçe, alacaklının bundan do "an zararını gidermekle yükümlüdür. BORÇLU TEMERRÜDÜ: - Borçlunun direnmesi; ifayı yerine getirmemede direnmesi, bir sebeple bunu zamanında, yerinde bu ifayı yerine getirmemekte direnmesidir. - Borçlu, ifayı o yegane zamanda yerine getirmiyorsa o gecikmesi imkansızlık olarak tanımlanabilecektir. Borçlu Temerrüdünün Sonuçları: (I) Borçlu Temerrüdünün Genel Sonuçları: (II) Borçlu Borçlu Temerrü Temerrüdünün dünün Özel Sonuçları: Sonuçları: a. Para borcunda temerrüt (III) Tam !ki Tarafa Borç Yükleyen Sözle "melerde Temerrüdün Sonuçları: Öyle bir hukuki ili !ki olabilir ki ifayı yerine getirmekte kaçınıyorumdur ama kar !ı taraf da borçludur.
42
Ba!ak Kaya
Borçlu ne zaman temerrüde dü "mü" sayılır? # TBK m.117 # Her gecikme durumunda temerrüde dü !ülmü! sayılmaz, ko!ulların gerçekle !mi! olması gereklidir. B. Borçlunun temerrüdü I. Ko"ulları MADDE 117: (1) Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde dü !er. (2) Borcun ifa edilece "i gün, birlikte belirlenmi ! veya sözle!mede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemi !se, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin i !lendi"i, sebepsiz zenginle !mede ise zenginle !menin gerçekle !ti"i tarihte borçlu temerrüde dü !mü! olur. Ancak sebepsiz zenginle !enin iyiniyetli oldu "u hâllerde temerrüt için bildirim !arttır. Borçlu Temerrüdünün Ko"ulları: 1. Muaccel bir borç olması gerekir. - $fa edilmesi vaktinin gelmi ! olması gerekir. - Henüz do"mamı! bir borç için temerrüt söz konusu olmaz. gerekir. 2. Borcun ifa edilebilir olması gerekir. - $fası mümkün bir borç olmalıdır ki ifa edilmemesinde bir gecikme oldu "undan bahsedilebilsin. 3. Alacak Alacaklı lı ifayı ifayı kabule kabule hazır hazır olma olmalıd lıdır ır.. gereklidir. 4. Alacaklının ihtarı gereklidir. - Hukuk düzeni bununla ilgilenmez ve ihtara sonuç ba "lar. # Bu nedenle ihtara, hukuki i !lem benzeri denir. - $htar genel olarak !ekle ba"lı de"ildir. # Taraflar tacir ise TTK m.18 uyarınca birtakım !ekil !artları öngörülmü !tür. - Alacaklı ihtarı yapacaktır. Alacaklının veya ihtarı yapmaya yetkili temsilcisi tarafından yapılması mümkün olabilecektir. - Borçluya kar !ı yapılacaktır. Borçlunun veya ihtarı kabule yetkili temsilcisine kar !ı yapılması mümkün olacaktır.
!htar çekilmesini gerektirmeyen haller olabilir: a. Taraflar vade belirlemi !ler ise ihtara gerek olmaksızın da borçlu geç kaldı "ı an temerrüde dü!er. b. Taraflar açıkça ifa gününü kararla ! tırmamı !lar ama sözle !emde taraflardan birinin kararla!tırabilece"ini saklı tutmu!lar ise muacceliyet ihbarından sonra borçlu geç kaldı "ı an temerrüde dü!er. # TBK m.117: “Borcun ifa edilece " "i gün, birlikte belirlenmi ! ! veya veya sözle ! !mede mede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemi ! ! se, se, bu günün geçmesiyle; (…) borçlu temerrüde dü ! !mü m ü ! ! olur.” olur.”
43
Ba!ak Kaya
c. Haksız fiil ve sebepsiz zenginle !me söz konusu ise o borçların yerine getirilmemesi de temerrüt sonucunu do "uracaktır. Haksız fiilde fiilin i"lendi#i gün, sebepsiz zenginle"mede, sebepsiz zenginle"menin gerçekle"ti#i gün esas alınır. # Sebepsiz zenginle !en iyi niyetli ise temerrüt için bildirim gereklidir. d. Somut olayda ihtarın yapılması dürüstlük kuralına göre beklenemiyorsa ihtarın yapılması beklenemeyecektir.
5. Kusur "art de#ildir. - Borçlu ister kusurlu ister kusursuz olsun temerrüde dü !mede kusur !art de"ildir. - Kusursuz olsa bile temerrüde dü !mü! kabul edilebilecektir. (I) Borçlu Temerrüdünün Genel Sonuçları: 1. Borçlu, temerrüde dü"mü" ise tazminat öder. - Tazminat ödenebilmesi için zarar gerekmektedir. Burada kanun, kusur sorumlulu "unu koymu!tur. - Borçlu aynen ifayı yapmakla yükümlüdür ve bu aynen ifayı yapmakta gecikti "i için gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür. - Kusursuzlu "unu tespit ederse sadece gecikme tazminatını ödemekten kurtulur, aynen ifa sorumlulu "u halen devam etmektedir; çünkü borçlunun borcu sona ermez. “ aynen ifa + gecikme tazminatı ” II. Hükümleri 1. Genel olarak a. Gecikme tazminatı MADDE 118: Temerrüde dü!en borçlu, temerrüde dü !mekte kusuru olmadı "ını ispat etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının u"radı"ı zararı gidermekle yükümlüdür. 2. Temerrüde dü"en borçlu, beklenmedik hal sebebi ile do#acak zarardan sorumludur. - “Borçlu temerrüde dü ! meseydi bu zarar ortaya çıkmayacaktı” gibi bir durum varsa bundan do "an zarardan borçlu sorumludur. - “Borçlu temerrüde dü ! mese de bu zarar ortaya çıkacaktı” durumu ispat edilirse de sorumluluktan kurtulabilir. b. Beklenmedik hâlden sorumluluk MADDE 119: (1) Temerrüde dü!en borçlu, beklenmedik hâl sebebiyle do "acak zarardan sorumludur. (2) Borçlu, temerrüde dü!mekte kusuru olmadı "ını veya borcunu zamanında ifa etmi ! olsaydı bile beklenmedik hâlin ifa konusu !eye zarar verece"ini ispat ederek bu sorumluluktan kurtulabilir.
44
Ba!ak Kaya
(II) Borçlu Temerrüdünün Özel Sonuçları: a. Para Borçlarında Temerrüdün Sonuçları: - Borcun konusu paradır. Bu sebeple aynen ifa; yani para borcunu yerine getirmek zorundadır. - Borçlunun temerrüde dü !mü! olması temerrüt faizinin ortaya çıkması için yeterlidir, ayrı bir zarara gerek yoktur. # TBK m.120 temerrüt faizinin oranını belirlemektedir. 2. Temerrüt faizi a. Genel olarak MADDE 120: (1) Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözle !mede kararla !tırılmamı!sa, faiz borcunun do "du"u tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. (2) Sözle!me ile kararla !tırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını a"amaz. (3) Akdî faiz oranı kararla !tırılmakla birlikte sözle !mede temerrüt faizi kararla !tırılmamı!sa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur. # Bu bir özel sonuçtur. Temerrüt faizi istenebilmesi için özel olarak kararla"tırılmasına gerek
yoktur. Temerrüt Faizi: (a) Oran kararla"tırılmı" ise: - Kanundaki oran söz konusu olur. # TBK m.120/f.2 # %18 (b) Oran kararla"tırılmamı" ise: - 3095 sayılı kanun söz konusu olur. # TBK m.120/f.1 # %9
Yabancı para borcu ise 3095 sayılı kanunun yabancı para borçları için koydu "u hüküm söz konusu olacaktır.
TBK m.120/f.3: “Akdî faiz oranı kararla ! t ırılmakla birlikte sözle ! mede temerrüt faizi kararla ! tırılmamı ! sa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” # Taraflar akdi faiz oranını %13,5’a kadar kararla !tırabiliyorlardı. Temerrüt faiz oranı
kararla"tırmamı"lar ve akdi faiz oranı kararla "tırmamı"lar ise o yüksek akdi faiz oranı uygulanır denilmektedir. # Örnek: Kanuni oran ile üst sınır arasında bir miktar (9 -13,5) belirlendi. Ben geciktim; yani gecikme faizi (temerrüt faizi) alanına girdim. Sözle ! mede temerrüt faizi oranını kararla !tırmamı!ız. Kanun diyor ki; sözle !me faiz oranı kararla !tırılmı!sa ve mevzuat hükmünden (9’dan) yüksek ise bu akdi faiz oranı temerrüt faiz oranı yerine geçer. Temerrüt borçlunun katlanması gereken bir durumdur.
45
Ba!ak Kaya
# Örnek: Taraflar %8 sözle !me faizi kararla !tırmı!lar, temerrüt faizi kararla !tırmamı!lar ve temerrüde dü!ülme söz konusu ise 3095 sayılı kanundaki %9 esas alınır. # Örnek: Taraflar %8 sözle !me faizi, %14 de temerrüt faizi kararla !tırmı!lar ise temerrüde dü!üldü"ünde %14 esas alınır. - Taraflar temerrüt faiz oranı kararla !tırmamı!lar ve borçlu temerrüde dü !tü ise bu hükmün amacı
alacaklı lehinedir. - Borçlunun borcuna sadık olması, sadık olmaz ise borçlunun en a#ır "ekilde sonucuna katlanması gerekir. A"kın Zarar: - Normalde temerrüt faizinde kusur ve zarar söz konusu de "ildir ama temerrüt faizi ifa edilmesine ra"men zarar söz konusu ise borçlu bu zararı gidermekle yükümlüdür. 3. A"kın zarar MADDE 122: (1) Alacaklı, temerrüt faizini a !an bir zarara u "ramı! olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadı "ını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. (2) Temerrüt faizini a !an zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder. (III) Kar"ılıklı Borç Yükleyen Sözle"melerde Temerrüdün Sonuçları: 1. Süre verilmesi gerekir. - Kar!ılıklı borç yükleyen sözle !melerde alacaklının birtakım seçimlik hakları vardır ve bu seçimlik haklarda kullanabilmesi için kural olarak bir ek süre vermesi gerekir. 4. Kar"ılıklı borç yükleyen sözle"melerde a. Süre verilmesi MADDE 123: Kar!ılıklı borç yükleyen sözle !melerde, taraflardan biri temerrüde dü !tü"ü takdirde di"eri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hakimden isteyebilir.
Seçimlik hakların bildirilmesi için bir süre söz konusudur.
!
2. Süre verilmesini gerektirmeyen bir hal söz konusu olabilir. - Kar!ılıklı borç yükleyen sözle !melerde temerrüde gidilmesi için ikinci bir durum da süre verilmesini gerektirmeyen bir haldir. b. Süre verilmesini gerektirmeyen durumlar MADDE 124: A!a"ıdaki durumlarda süre verilmesine gerek yoktur: 1. Borçlunun içinde bulundu "u durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olaca"ı anla!ılıyorsa. 2. Borçlunun temerrüdü sonucunda borcun ifası alacaklı için yararsız kalmı!sa. 3. Borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekle !memesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyece#i sözle!meden anla!ılıyorsa. (kesin vade olarak kararla "tırılmı" ise)
46
Ba!ak Kaya
a. Kar"ılıklı Borç Yükleyen Sözle"melerde Temerrüdün Özel Sonuçları: c. Seçimlik haklar MADDE 125: 1. Temerrüde dü!en borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemi !se veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. 2. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçti "ini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden do "an zararın giderilmesini isteyebilir veya sözle !meden dönebilir. 3. Sözle!meden dönme hâlinde taraflar, kar !ılıklı olarak ifa yükümlülü "ünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde dü !mekte kusuru olmadı "ını ispat edemezse alacaklı, sözle!menin hükümsüz kalması sebebiyle u "radı"ı zararın giderilmesini de isteyebilir. (1) aynen ifa + gecikme tazminatı: - Borçludan “aynen ifa + gecikme tazminatı” istenebilir. - Zararı var ise borçlu, kar !ı taraf kusursuzlu"unu ispat etmedikçe zararını isteyebilir. (2) sözle"meden dönme + olumsuz (menfi) zarar: - Sözle!meden dönme, sözle !menin geriye etkili olarak ortadan kalkmasıdır; yani hiç yapılmamı ! gibi etki do"uruyor. - Bu sözle!menin geçerli olarak etki do "urdu"una güvenden do "an zarar olumsuz zarardır. - Olumlu zarar / olumsuz zarar ayrımını Alman Hukuku yapmamaktadır. - Türk - $sviçre Hukuku bu ayrımı yapmaktadır. Hem doktrin, hem de Yargıtay bu zarar kavramları üzerinden gitmektedir. (3) ifadan vazgeçme + olumlu (müspet) zarar: - Alacaklının ifadan bekledi "i menfaatin yerine getirilmemesinden do "an zarar olumlu zarardır. - Satı! sözle!mesinde kanun, fark teorisini kabul etmektedir. # Somut yöntem: Alıcı olarak malı alamadım, artık malı ödemek zorunda de "ilim. Gittim malı ba!ka yerden aldım o ki !i zamanında teslim edemedi "i için. Daha fazla fiyata aldım. Arada istenecek miktar dürüstlük kuralına göre tespit edilecektir. # Soyut yöntem: Daha önce yaptı"ım satı! sözle!mesi konusu olan mal !u an almak istesem belirli bir piyasa de "eri var. $kame (somut) alımı gerçekle !tirmesem bile o piyasa de "eri ve benim daha önce kararla !tırdı"ım miktar arasındaki de"er farkı da olumlu zararın tazmini olarak kabul edilecektir. a. Mübadele Teorisi: Mübadele teorisi kabul edilirse borç sona ermez. - Zarar, ifa edilmeyen edim bakımından hesaplanır ve tazminatla alacaklı edimi de "i! toku! edilir. - Alacaklının kendi edimini yerine getirmesi ama kar !ı tarafın edimini yerine getirememesinden u "radı"ı kaybın bir bütün olarak tazmin edilmesi, mübadele ili !kisi içinde de "i! toku! edilmesi gerekecektir. b. Fark Teorisi: Satı! sözle!mesi varsa kanun koyucu özellikle fark teorisini kabul etmi !tir. - $fa edilmeyen edimin de "eri ile kendi ediminin de "eri arasındaki fark talep edilir. - Alacaklı kendi edimini yerine getirmek zorunda de "ildir.
47
Ba!ak Kaya
24/10/2016
Alacaklı, seçimlik haklarından hangisini seçti # ini belirtmemi " ise temerrüdün sonuçlarından “aynen ifa + gecikme tazminatını” seçti #i kabul edilir. # Bunun istisnaları da mevcuttur.
Sözle"meden Dönmenin Hukuki Etkisi: # Burada 3 teori mevcuttur: Hangi esasa göre edimler geri istenecektir? 1. Klasik dönme teorisi: Türk-$sviçre hukukunun benimsedi "i görü!tür. Doktrin ve Yargıtay ço"unlukla bu görü !ü kabul eder. Sözle !me geriye etkili olarak sona erer ve taraflar daha önce verdiklerini sebepsiz zenginle"me hükümleri çerçevesinde geri isteyebilirler. $ Zamana"ımı: 2 ve 10 yıl $ Kar!ı taraf iyi niyetli ise elinde kalanı geri verir, kötü niyetli ise tamamını geri verir. 2. Yeni dönme teorisi: Alman Hukukunda kabul edilmektedir. Sözle !menin ne ileriye, ne geriye etkili olarak sona ermesinden bahsetmeye gerek yoktur. Sözle !meden dönme hakkının tercih edilmesi ile hukuki ili !ki, bir tasfiye ili !kisine döner. Nasıl bir malvarlı "ı, bir !irket tasfiye edilirse burda da hukuki ili"kinin tasfiyesinden bahsedilecektir. $ Zamana"ımı: sözle!meden do"an zamana!ımı süresi -> 10 yıl 3. Yasal borç ili"kisi teorisi: Sözle!me ba"tan itibaren geçersiz hale gelmez. Yasal bir borç ili!kisi oldu"u kabul edilir ve buna göre istenir. $ Zamana"ımı: sözle!meden do"an zamana!ımı süresi -> 10 yıl Kısmi Temerrüt: - Edim bölünebilir ise bu edimde kısmi temerrüde de dü !ülebilir. - Bölünebilir bir edim var veya birden fazla edim birbirleri ile ba "lantılı bir !ekilde ifa edilecekler; alacaklı kısmi ifayı kabul ederse borçlu kısmi temerrüde dü "er. Alacaklı “ben kısmi ifayı kabul etmiyorum” diyerek borçluyu borcunun tamamından temerrüde dü !ürebilir; çünkü alacaklı kısmi ifayı kabule zorlanamaz. Kısmi Temerrüdün Özel Sonuçları: - Bir para borcu söz konusu ise ve alacaklı kısmi ifayı kabul ederse borçlu borcun bir kısmını ödemi!, di"er kısmı için temerrüde dü !mü! olacaktır. Temerrüde dü !tü"ü kısım için temerrüt faizi i!leyecektir. - Paradan ba!ka bir !ey söz konusu ise gecikme tazminatı veya beklenmedik halden sorumluluk sadece temerrüde dü !ünülen kısım bakımından de "erlendirilecektir. - $ki tarafa borç yükleyen sözle !melerde ve mübadele teorisi benimsenirse ve borçlu kısmi temerrüde dü!mü! ise alacaklının edimi de bölünebilir edim ise kısmi ifa oranında alacaklının edimi de bölünecektir. Alacaklının edimi bölünebilir edim de "ilse fark teorisi benimsenecektir.
48
Ba!ak Kaya
BORCUN SONA ERMES !: # Borçlar Hukuku Genel Hükümler’in konusunu kapsayan dar anlamda borcun sona erme sebepleridir.
Örnek: Kiraya veren - Kiracı # Geni" anlamda borç: kira sözle!mesi !
# Dar anlamda borçlar:
kira bedelini ödeme borcu ! kiracının kira konusu malı kullanmasını katlanma borcu ! kira konusunu düzgün ve elveri !li bulundurma borcu (…) !
- Borç ili!kisinin sona erme sebepleri ile dar anlamda borcun sona erme sebepleri ayrıdır. # Örnek: Doktor ölürse onunla yapılan vekalet sözle !mesi sona erer. O hep borç ili !kisini
-
-
-
ortadan kaldıracaktır, hem de dar anlamda borcu ortadan kaldıracaktır. # Örnek: Benim (X)’e 100 lira borcum varsa ben ölünce bu borcum sona ermez. Benim mirasçılarıma geçer. Bir borç ili!kisi öneri ve kabul ile kurulur. Geni" anlamda borç ili"kisi kuruldu#u gibi; yani öneri ve kabul ile ortadan kaldırılabilir. # !kale Anla"ması Bazen taraflardan birinin iflas etmesi, ehliyetini kaybetmesi borç ili !kisini sona erdiren sebepler olarak ortaya çıkar. Hizmet ve vekalet ili !kisinde oldu"u gibi. Sürekli borç ili !kilerinde borç ili !kisi ileriye etkili fesih ile ortadan kaldırılabilir. Ya bir borca aykırılık sebebi söz konusu ise ya da belirsiz süreli sözle"melerde o ili!ki ortadan kaldırılabilir. Tarafların ki!ilik hakkı devreye girdi "inden fesih bildirim sürelerine uyarak ola#an sebep ile fesih ile de bir borç ili"kisi ortadan kaldırılabilecektir. Haklı sebep ile fesih (ola "anüstü fesih) ile de borç ili !kisi ortadan kaldırılabilecektir. # Örnek: Kiraya verenin kiracıyı dövmesi durumu.
Dar Anlamda Borç: ifa ! ibra ! yenileme ! birle!me ! imkansızlık ! a!ırı güçlü"ü ! takas ! zamana!ımı ! imkansızlık !
49
Ba!ak Kaya
I. !FA: A. Asıl borca ba#lı hak ve borçların sona ermesi MADDE 131: (1) Asıl borç ifa ya da di "er bir sebeple sona erdi "i takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza ko !ulu gibi buna ba "lı hak ve borçlar da sona ermi ! olur. (2) $!lemi! faizin ve ceza ko !ulunun ifasını isteme hakkı sözle !meyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmu ! ise ya da durum ve ko !ullardan saklı tutuldu "u anla!ılmaktaysa, bu faizler ve ceza ko!ulu istenebilir. (3) Ta!ınmaz rehnine, kıymetli evraka ve konkordatoya ili !kin özel hükümler saklıdır. # TBK m.131/f.1’den çıkan ilk sonuç: Borç ifa ile sona erer. Asıl borç sona erdi "i zaman ona
ba"lı haklar ve borçlar da sona erecektir. Burada kast edilen rehin, daha çok ta !ınır rehnidir. Ta!ınır rehni teslim ile kurulur. Ta !ınmaz rehni tescil ile kurulur ve ek olarak terkinle sona erecektir. (*)
II. !BRA: - $bra, borçluyu borcu ifa etmeden borçtan kurtarmak hususunda alacaklı ile borçlunun ala!masıdır. Di"er bir ifade ile ibra, alacaklının borçlu ile yaptı#ı bir akitle alaca#ından vazgeçerek borçluyu borçtan kurtarmasıdır. - Bir sözle!me olması gerekir. Dolayısıyla da iki tarafın da irade beyanının olması gerekir. Tek tarafın irade beyanı ile alacak hakkı sona erdirilemez. Alacak hakkından feragat edilemez. Alacaklı ile borçlunun iradelerinin uyu"tu#u bir sözle"me ile sona erdirilebilecektir. # Feragat ve takas ile karı !tırılmaması gerekir!!! - 2012’den önce ibra ba !lı"ı altında hüküm yoktu. 2012 de "i!ikli"i ile kanuna girdi. # TBK m.132 B. !bra MADDE 132: (1) Borcu do"uran i!lem kanunen veya taraflarca belli bir !ekle ba"lı tutulmu! olsa bile borç, tarafların !ekle ba"lı olmaksızın yapacakları ibra sözle !mesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir. - TBK m.132 hükmüne göre, borç ili"kisinin kurulması kanun veya tarafların arzusu
gere#ince "ekle ba#lı olsa bile, alaca#ı ortadan kaldırmak veya azaltmak için yapılacak ibra anla"ması bir "ekle tabi de#ildir. Resmi !ekil dahil her türlü !ekle tabi i!lemden do"an borcun, alacaklı ve borçlunun sözlü olarak ve hatta örtülü olarak anla !maları ile de ibraları mümkün olacaktır. Bununla birlikte; ispat problemlerine kar !ı ibranın yazılı yapılması ve özellikle alacaklının ibraya yönelik beyanının imzasını içeren bir belgeye ba "lanması önerilir. - $bra sözle!mesinin hukuki niteli#i bir tasarruf i "lemidir; çünkü tasarruf i !leminin tanımı tarafların aktifindeki bir de "ere do"rudan do "ruya etki etmedir. $brada da alacaklının malvarlı "ında do"an borcu talep etme yetkisine do "rudan müdahale edip ortadan kaldırıyorlar. - $bra, feragat de#ildir. Feragat ayni haklardan ve yenilik do "uran haklardan söz konusu olabilir. # Borçlu, alacaklıyı ifayı talep etmeye zorlayabilir mi? Zorlayamaz ama alacaklı temerrüde dü ! er ve temerrüdün sonuçları (tevdi, satılan malın tevdi, sözle !meden dönme) gerçekle !ebilir.
50
Ba!ak Kaya
- $bra, olumsuz borç kabulu (menfi borç ikrarı) de#ildir; yani bir borcun olmadı "ının kabulü
anlamına da gelmez; çünkü öncesinde herhangi bir ili !kiden do"mu! bir borçtan bahsedilir.
!bra bazı özel durumlarda kanun koyucu tarafından sınırlandırılmı"tır: 1. Üçüncü bir ki"inin de ibra sözle"mesine onay vermesi gerekti #i durumlar olabilir. # TMK m.820’deki düzenleme ile intifa hakkı sahibinin de rızasının alınması ile ibra sözle!mesinin yapılabilece "i kabul ediliyor. 3. Alacaklar a. Yararlanmanın kapsamı Madde 820: (1) Bir alacak üzerindeki intifa hakkı, onun getirisini edinme yetkisi verir. (2) Borçluya kar!ı yapılacak ödeme isteminin ve kıymetli evrak üzerindeki tasarrufların alacaklı ve intifa hakkı sahibi tarafından birlikte yapılması, borcunu ödemek üzere borçlu tarafından yapılacak bildirimin de bunların her ikisine yöneltilmesi gerekir. (3) Alacak tehlikeye dü !erse, alacaklı ve intifa hakkı sahibinden her biri, di "erinden iyi bir yönetimin gerektirdi"i önlemleri almaya katılmasını isteyebilir. 2. Alacak üzerinde bir rehin hakkı söz konusu ise o alacak hakkının ortadan kalkması ile rehin hakkı da ortadan kalkacaktır.
!branın Sonucu: - $bra sözle!mesin yapılması ile aksi anla"ılmadıkça borcun tamamı için sona erer; ama tarafların anla"ması durumunda kısmi ibra da mümkündür. III. YEN!LEME: C. Yenileme I. Genel olarak MADDE 133: (1) Yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olur. (2) Özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz. (emredici bir hüküm de "ildir) - Yenileme de bir sözle !me ile mümkündür. - Causa novandi iradesi ile o borç yerine yeni bir edim do "uruyorlar. Eski borç sona eriyor ve
yeni bir borç do"uruyor. Yeni bir borcun do#ması sureti ile eski borç sona eriyor. (i) Borcun konusundan farklıdır: Bu nedenle de ifa yerine edim ve ifa u "runa edimden farklıdır. (ii) Sürekli borç ili"kisinin uzatılması: Tarafların iradesi ile o borç ili !kisi devam ediyor. Eski bir borcu sona erdirerek yeni bir borcun devamı de "ildir. Burada causa novandi iradesi yoktur. - Yenileme iradesi (animus novandi) ile tarafların anla !ması gerekir. - Yenilemenin gerçekle !ti"inin kabul edilmesi için yeni borcun geçerli olarak do "mu! olması kabul edilir. Yeni borç geçerli olarak do "maz ise eski borç kendili"inden do"ar.
51
Ba!ak Kaya
- Faiz, rehin, kefalet, ceza ko!ulu gibi ba "lı haklar sona erer. $ TBK m.131/f.1: “Asıl borç ifa ya da di "e r bir sebeple sona erdi "i takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza ko ! ulu gibi buna ba " lı hak ve borçlar da sona ermi ! olur.”
$ TBK m.133’de ayrıca bir hüküm olmamasından dolayı TBK m.131/f.1’deki genel
sonuç buraya uygulanabilir. $ Faiz alaca"ı ayrıca saklı tutulmu! olabilir. Faiz alaca#ı saklı tutulmu" ise faiz alaca #ı talep edilebilecektir. Faiz alaca #ı saklı tutulmamı" ise faiz alaca#ı da sona erer. $ Rehin ve kefil sona erer. Yeni borç için tekrar rehin verilmek isteniyorsa, tekrar kefalet sözle"mesi yapılmak isteniyorsa yeniden yapılması gerekir. Eski borçtan yeni borca sirayet etmez. # Yenileme sonucu do "an borcun tam borç olarak do "masına engel olmaz. “Ortadan kaldırılan borç eksik borçtu, zamana ! ıma u " ramı ! tı, zaten onu ödemeyecektim denilmesi” sayılamaz.
Cari Hesaplarda: II. Cari hesaplarda MADDE 134: (1) Çe!itli kalemlerin bir cari hesaba sadece kaydedilmi ! olması, borcun yenilenmi ! oldu"u anlamına gelmez. (2) Ancak, hesabın kesilmi ! ve hesap sonucu di "er tarafça kabul edilmi ! olması durumunda, borç yenilenmi ! olur. (3) Kalemlerden birinin güvencesi varsa, aksi kararla !tırılmadıkça, hesap kesilip sonucun kabul edilmi ! olması, güvenceyi sona erdirmez. - Özel bir hükümdür. - Birbirleri ile sürekli ili !kisi olan, genellikle tacir olan taraflar sürekli alı !veri! halinde oldukları için
aktif ve pasifi ile bir hesap tutarak bu alacakları talep etmeyip hesaba yazarlar. Bunlar belirli dönemler (1 yıl, 6 ay gibi) içindir. Belirli dönemlerde aktif ve pasifte yer alan alacaklar takas edilir. Artılar ve eksiler birbirini götürüyor ve sonunda misal; (A)’nın (B)’den alacak hakkı ortaya çıkıyor. - Hukuki ili !ki sebebi ile çe!itli kalemler kaydediliyor. # TBK m.134/f.1: “Çe !i tli kalemlerin bir cari hesaba sadece kaydedilmi ! olması, borcun yenilenmi ! oldu "u anlamına gelmez.” # TBK m.134/f.2: “Ancak, hesabın kesilmi ! ve hesap sonucu di "e r tarafça kabul edilmi ! olması durumunda, borç yenilenmi ! olur.” # TBK m.134/f.3: “Kalemlerden birinin güvencesi varsa, aksi kararla ! tırılmadıkça, hesap kesilip sonucun kabul edilmi ! olması, güvenceyi sona erdirmez.” # ayni teminat: rehin # !ahsi teminat: kefalet
52
Ba!ak Kaya
IV. B!RLE%ME: - Kanunun kısaca birle !me olarak adlandırdı "ı alacaklı ve borçlu sıfatlarının birle"mesi borcu sona erdirir. - Üçüncü ki!inin bu birle!meden do"an hakları etkilenmez. Üçüncü ki !inin hakları devam edecektir. - Fer’i haklar da borç ile birlikte sona erer. # Örnek: &irket birle!mesinde bir sakatlık oldu "u ortaya çıktı ve !irketin birle !mesi geçmi!e etkili olarak ortadan kalktı. Kural olarak eski borç do "uyorsa ona ba "lı fer’i haklar da do "ar. &irket olarak birle !ince borç sona erdi ve sona erdi "i için rehin geri verildi. Rehin artık alacaklı da olmadı#ı için kural olarak do#du#u kabul edilse de elde olmadı #ı için o rehnin geri verilmesi gerekecektir; o yüzden rehin kendili#inden do#maz, tekrardan bir rehin yapılması gerekir. Ta!ınmaz rehni için de aynı durum söz konusudur. D. Birle"me MADDE 135: (1) Alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı ki !ide birle!mesiyle borç sona erer. Ancak, üçüncü ki !ilerin alacak üzerinde önceden mevcut olan hakları birle !meden etkilenmez. (2) Birle!me geçmi!e etkili olarak ortadan kalkarsa, borç varlı "ını sürdürür. (3) Ta!ınmaz rehni ve kıymetli evraka ili !kin özel hükümler saklıdır. Örnek (1): (A), (M)’ye borçlu. (M) de alacaklıdır. (A), (M)’nin o"lu ve tek mirasçısı. (M) öldü. # Sonuç: Alacaklı ve borçlu sıfatı birle !ir. Alacaklı ve borçlunun sıfatının birle !mesi ile borç sona erer. Burada üçüncü ki !inin bir hakkı varsa o devam eder. Örnek (2): (A) A.& alacaklı (B) A.& borçlu. Bu iki !irket birle!ti. # Sonuç: Alacaklı ve borçlu sıfatı birle !ir. Alacaklı ve borçlunun sıfatının birle !mesi ile borç sona erer. Burada üçüncü ki !inin bir hakkı varsa o devam eder. Ta"ınmaz rehni ve kıymetli evrak bakımından özellik: # TBK m.135/f.3: “Ta ! ınmaz rehni ve kıymetli evraka ili ! kin özel hükümler saklıdır.” - Gerçekten emre yazılı bir kıymetli evrak borçluya ciro edildi "i veya hamiline yazılı bir kıymetli evrak borçluya teslim edildi "i hallerde kıymetli evraka ba "lı borç sona ermez, alacak hakkı yeniden ba!kasına devredilebilir. Bunun için senedi elinde bulunduran borçlunun emre yazılılarda yeni bir ciro yapması, hamiline yazılılarda kıymetli evrakı ba !kasına teslim etmesi yeter. Halbuki adi bir alacak, alacaklı ve borçlu sıfatları birle !tikten sonra artık devredilemez.
53
Ba!ak Kaya
25/10/2016 V. !FA !MKANSIZLI&I:
!MKANSIZLIK: (1) Önceki !mkansızlık: - Sözle!menin konusundaki imkansızlıktır; yani hiç kimse tarafından yerine getirilmesi mümkün olmayan bir durumdan bahsedilmektedir. # TBK m.27 (2) Sonraki !mkansızlık: - Borç do"du ve ifa edilmesi gerekiyor; fakat bu her nasılsa bu ifa yerine getirilemiyor. - Borçluya isnat edilebilecek sebepler: Borçlu bir !ekilde yerine getirebilir, tazmin etmesi gerekebilir. - Borçluya isnat edilemeyecek sebepler: Artık hiç kimse tarafından bunun gerçekle !mesi mümkün de"ildir. # TBK m.136 Nevi borcu tükenemez. O stoktaki tüm malların ortadan kalkması durumunda sınırlı cins borcunun da tükenmesinden bahsedilebilecektir.
E. !fa imkânsızlı#ı I. Genel olarak MADDE 136: (1) Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayaca "ı sebeplerle imkânsızla !ırsa, borç sona erer. (2) Kar!ılıklı borç yükleyen sözle !melerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, kar"ı taraftan almı" oldu#u edimi sebepsiz zenginle"me hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemi" olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözle!meyle borcun ifasından önce do "an hasarın alacaklıya yükletilmi ! oldu"u durumlar, bu hükmün dı !ındadır. (3) Borçlu ifanın imkânsızla !tı"ını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan do "an zararları gidermekle yükümlüdür. (a) Borçlunun kusuru yok ise benimsenen görü ": - Kusuru yoksa borç sona ermez, devem eder. - Tam iki tarafa borç yükleyen bir sözle !me ise kar !ı edimi talep etme hakkı da ortadan kalkar. - E"er kar!ı taraftan edim almı ! ise sebepsiz zenginle !me hükümlerince geri vermekle yükümlü olacaktır. # Bir görü"e göre ise: Bu sadece kanundan do "an bir iade yükümlülü "üdür. # Nilay Hoca’ya göre: Kanun açıkça sebepsiz zenginle !me hükümlerince geri vermekle yükümlü oldu"unu söyledi"i için kanundan do "an bir iade yükümlülü "ü oldu"unu söyleyen görü! biraz zorlamadır. - TBK m.136/f.2 emredici nitelikte bir hüküm de "ildir, taraflarca aksi kararla !tırılabilir. eyle borcun ifasından önce do "a n hasarın alacaklıya # TBK m.136/f.2: “Kanun veya sözle !m yükletilmi ! oldu "u durumlar, bu hükmün dı ! ındadır.”
54
Ba!ak Kaya
- Kısmi imkansızlık söz konusu ise bu kısmi imkansızlı "ın tam imkansızlı"a dönü!memesi için
gerekli tedbirleri alması gerekecektir. Borçlunun, alacaklıya bildirimde bulunması gerekir. Aksi halde bu durumlarda da borçlunun sorumlulu "u söz konusu olacaktır. # TBK m.136/f.3: “Borçlu ifanın imkânsızla ! tı "ı nı alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan do " an zararları gidermekle yükümlüdür.”
Edimin Yerine Geçen De#erlerin Durumu: - Borçlunun malvarlı "ına ikame (kaim) de#erler (surrogat) girmi! ise kanunda açıkça bir hüküm olmasa da doktrinde istenebilece"i kabul edilmektedir. # Türk - $sviçre Hukukunda açıkça bir hüküm yok; fakat istenebilece "i kabul edilmektedir. Kar!ılıklı borç yükleyen bir sözle !me de"ilse bir menfaati do "abilir ve talep edilebilir bir husus olabilecektir. # Örnek: Satıcının, satılan bir mal yandı "ı zaman sigortadan alaca "ı sigorta bedeli, kamula!tırıldı"ı zaman alaca"ı kamula!tırma bedeli, üçüncü !ahıs tarafından tahrip edildi "i zaman alaca"ı tazminat veya bunlar henüz tahsil edilmemi !se satıcının sigorta !irketine, kamula!tıran idareye, malı tahrip eden üçüncü !ahsa kar!ı edindi"i alacak, satılan malın yerine satıcının malvarlı "ına girmi! de"erlerdir (surrogat). Kanımızca kanunumuzda açık hüküm bulunmamasına kar !ısında kaim de"erle sözle!me ili!kisinin devamını, hiç olmazsa somut olayda dürüstlük kuralı da destekliyor olmalıdır. Kısmi !mkansızlık: II. Kısmi ifa imkânsızlı#ı MADDE 137: (1) Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayaca "ı sebeplerle kısmen imkânsızla !ırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızla !an kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlı #ı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözle "menin yapılmayaca #ı açıkça anla"ılırsa, borcun tamamı sona erer. (2) Kar!ılıklı borç yükleyen sözle !melerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızla !ır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa, kar !ı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya kar"ı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır. Kısmi imkansızlı#ın tam imkansızlı#a dönü"mesi: # TBK m.137/f.1: “Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlı "ı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözle ! menin yapılmayaca "ı açıkça anla ! ılırsa, borcun tamamı sona erer.” # TBK m.137/f.2: “Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya kar ! ı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır.” # Örnek: “Ben bunu dersane açmak için 6 tane sipari ! ettim. 30 tane i ! ime yaramayacak.” Bunu
ispat etti"im durumda borcun tamamından kurtulabilece "im.
(b) Borçlunun kusuru var ise benimsenen görü"ler: # Birinci görü"e göre: Kusuru varsa aynı borç devam eder. # !kinci görü"e göre: Kusuru varsa borç içerik de "i!tirir ve artık bir tazminat borcuna döner.
55
Ba!ak Kaya
VI. A%IRI !FA GÜÇLÜ&Ü:
“ pacta sund servanda ” (ahde vefa ilkesi) “ clausa rebus sic stantibus ” (emprevizyon ilkesi)
Emprevizyon !lkesi: - Emprevizyon ilkesi ilk olarak sadece eser sözle !melerinde kabul ediliyordu. - 2012 de"i!ikli"i ile Türk Hukukunda emprevizyon ilkesinin sadece a !ırı ifa güçlü"ü ile ilgili olan kısmı benimsenmi!tir. - Alman Hukukunda bu durum “ $!lem Temelinin Çökmesi” adlı üst ba !lı"a sahiptir. III. A"ırı ifa güçlü#ü MADDE 138: (1) Sözle!menin yapıldı"ı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen ola "anüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözle !menin yapıldı"ı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı dü !ecek derecede borçlu aleyhine de "i!tirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemi ! veya ifanın a!ırı ölçüde güçle!mesinden do"an haklarını saklı tutarak ifa etmi! olursa borçlu, hâkimden sözle !menin yeni ko !ullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadı "ı takdirde sözle !meden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözle"melerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır. (2) Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır. A"ırı ifa güçlü#üne dü"en tarafın talep hakları: (1) Uyarlama (2) Sözle"meden Dönme: Taraf, Uyarlama talep edilmeden sözle !meden dönme de talep edebilir. Yine de hakimin takdir yetkisine ba "lıdır. - A!ırı ifa güçlü"ü aslında sözle !meyi sona erdirmektedir. - Uyarlamanın talep edilmesi halinde dar anlamda borcun sona erdirilmesinden bahsedilmektedir. - TBK m.138 genel bir hükümdür; yani bu hüküm, !artların gerçekle!mesi halinde geni ! anlamda
borcu da sona erdirilebilecektir.
A"ırı !fa Güçlü#ünün Ko"ulları: 1. Sözle!me kurulmu! olmalıdır. 2. Sözle!me kurulduktan sonra ola "anüstü bir durum ortaya çıkmalıdır. Tarafların öngöremedi "i, öngörülmesi de beklenemedi "i bir ola"anüstü durumun ortaya çıkması gerekir. # Örnek: Sava!, deprem, devalüasyon.
56
Ba!ak Kaya
3. Borçlunun kusuru olmamalıdır. Sözle !menin kurulmasından sonra tarafların edimleri arasındaki denge borçluya yüklenemeyecek !ekilde bozulmu ! olacak, bir dengesizlik olacak. 4. Dürüstlük kuralına aykırı dü !ecek !ekilde ko!ulları borçlu aleyhine de "i!tirecek. Burada kanun koyucu daha geni ! bir kriter (dürüstlük kuralı) belirlemi!tir. 5. Borçlar henüz tam olarak ifa edilmemi! olmalıdır veya ifa güçsüzlü "ünden do"an haklarını saklı tutarak ifa etmi! olmalıdır.
!fa imkansızlı#ı ile a"ırı ifa güçlü#ü arasındaki ince çizgiye dikkat edilmesi gerekir. # Örnek: Ressamın kolunun kopması durumunda artık imkansızlık hükümlerine gidilmesi gerekir.
TBK m.138/f.2: “Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.” # T.C.’de yabancı para hiç statik ve de "i!mez olmamı!tır. Uzun yıllardır, birtakım sebeplerden dolayı hiç sabit olmamı !tır. Bundan ötürü bu durum öngörülemez de "ildir. # Öngörülebilirli#in skalası nedir? - Orta Do"u’da bir sava ! çıktı ve dolar 2,80’den 5’e çıktı. Bu öngörülemez bir durumdur. VII. TAKAS: F. Takas I. Ko"ulları 1. Genel olarak MADDE 139: (1) $ki ki!i, kar!ılıklı olarak bir miktar para veya özde ! di"er edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alaca "ını borcuyla takas edebilir. (2) Alacaklardan biri çeki !meli olsa bile takas ileri sürülebilir. (3) Zamana !ımına u"ramı! bir alaca " ın takası, ancak takas edilebilece " i anda henüz zamana!ımına u"ramamı ! olması ko!uluyla ileri sürülebilir. - Takas, trampa (mal de "i!im sözle!mesi) de"ildir. Takas, mahsup de "ildir. - Takas, tek taraflı irade beyanı ile borcu sona erdiren bir i !lemdir. - Tek taraflı bir irade beyanı ile borcu sona erdirebilmesi için TBK m.139’daki ko !ulların
gerçekle !mesi gerekir.
Takasın Ko"ulları: 1. Mütekabiliyet (Kar"ılıklılık): - Her iki taraf da birbirinden borçlu olmalıdır. # Örnek: (A), (B)’nin kiracısıdır. (A)’nın da bir dükkanı var. (B), (A)’nın dükkanından mal satın almaktadır; (A) da (B)’ye kira bedeli ödemektedir. Kanun !öyle bir imkan tanımaktadır; aynı veya özde" borçlar söz konusu ise (somut olayda aynı borç; yani para borcu söz konusu), borç ili"kisi kar"ılıklı ise ve her bir borç muaccel ise her bir tarafa verilen tek taraflı irade beyanı ile kullanılabilecek bir takas imkanı vardır. Mütekabiliyet ko"ulunun bir istisnası mevcuttur: # TBK m.188/f.2: “Borçlu, devri ö "r endi " i anda muaccel olmayan alaca " ını, devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması ko ! uluyla borcu ile takas edebilir.” Ba!ak Kaya 57
2. Borçlar aynı cins olmalı: - Tarafların birbirinden olan alacaklarının konusu aynı türden olmalıdır. Kar !ılıklı bir miktar para veya özde! edim olmalıdır. - Bu !arta en uygun olan alacaklar para alacaklarıdır ve takas en çok bu alacaklar için ceryan eder. Fakat paradan ba !ka misli e!yalar için de bu !art gerçekle!ebilir. $ Örnek: (A)’nın (B)’den 15 kilo pirinç alaca "ı (B)’nin de (A)’dan 100 kilo pirinç alaca "ı varsa bu iki alacak takas edilebilir. Fakat her iki alaca "ın konusu aynı cinsten olmakla beraber vasıfları farklı ise, takas mümkün de "ildir. 3. Muaccel olmalıdır: - Her iki borç da muaccel olmalıdır. 4. Takas engeli olmamalıdır: - Takası mümkün olacak bir alacak söz konusu olmalıdır.
Takasta Geçerlilik %artı: - Takasta geçerlilik "ekli söz konusu de#ildir ama ispatı HMK hükümlerine göre birtakım ispat !ekillerine ba "lanabilir. Takasın tek taraflı irade beyanı ile yapılmasının istisnaları: - Kural, takasın tek taraflı irade beyanı ile yapılmasıdır. $ !stisna: Alacaklı rızasına ba "lanmı! olan durumlar. $ TBK m.144 III. Alacaklının rızasıyla takas edilebilir alacaklar MADDE 144: A!a"ıdaki alacaklar takas haklarının do "umundan sonra, ancak alacaklıların rızasıyla takas edilebilir: 1. Tevdi edilmi! e!yanın geri verilmesine veya bedeline ili !kin alacaklar. 2. Haksız olarak alınmı ! veya aldatma sonucunda alıkonulmu ! e!yanın geri verilmesine veya bedeline ili !kin alacaklar. 3. Nafaka ve i!çi ücreti gibi, borçlunun ve ailesinin bakımı için zorunlu olup, özel niteli "i gere"i, do"rudan alacaklıya verilmesi gereken alacaklar.
58
Ba!ak Kaya
Takas Bakımından Özel Düzenlemer: 1. Kefalet Halinde: - Borçlu, kendi iç ili !kisinde alacaklıdan da bir alaca "ı varsa bu borcu takas beyanı ile ortadan kaldırabilir. Kefilin alacaklı ile böyle bir kar !ılıklı borç ili!kisi yok. Kefil sadece “borçlu borcunu ödemezse borcunu ödeyece " im” demektedir. Kanun, kefili koruyucu bir hüküm getirmi !tir. Bu hakka dayanarak kefil, alacaklıya “borçlunun takas hakkı var, borçlu bunu kullanırsa bana gelmene gerek kalmaz” diyebilir. 2. Kefalet hâlinde MADDE 140: Asıl borçlunun takası ileri sürme hakkı bulundukça, kefili de alacaklıya ifada bulunmaktan kaçınabilir. 2. Üçüncü Ki"i Yararına Sözle"me Hâlinde: - Burada kanun koyucu üçüncü ki !iyi korumaktadır. 3. Üçüncü ki"i yararına sözle"me hâlinde MADDE 141: Üçüncü ki!i yararına borçlanan ki !i, bu borcu ile sözle !menin di"er tarafından olan alaca "ını takas edemez. 3. Borçlunun !flası Halinde: 4. Borçlunun iflası hâlinde MADDE 142: Borçlunun iflası hâlinde alacaklılar, muaccel olmasalar bile, alacaklarını, müflise olan borçları ile takas edebilirler.
VIII.ZAMANA%IMI: Türk Hukukunda zamana"ımının 2 etkisi vardır: 1. Hak Kazandıran Zamana "ımı: Bazen zamanın geçmesi bir kimsenin bir ayni hak kazanmasını sa"lar. Etkisi hak kazanımı bakımındandır. Asıl olarak E !ya Hukukunun konusudur. (a) Ola#an zamana"ımı (b) Ola#anüstü zamana"ımı 2. !fadan Kaçınma Hakkı Veren Zamana "ımı: Borçlar Hukukunda görülen zamana !ımı ise borçluya ifadan süresiz olarak kaçınma hakkı veren durumdur. # Zamana "ımı sürelerinin kabulünün altında yatan sebep: Çok uzun süre önce vuku gelmi !
olaylara ili!kin olarak delil, makbuz, senet ibraz etmenin zorlu "u ihtimali, bunları sonuna kadar saklamak zorunda olmadı "ının kabulü.
59
Ba!ak Kaya
Hak Dü"ürücü Süre x Zamana"ımı: (1) Hakkın sona ermesi söz konusu olacaktır. # Zamana!ımında hak ortadan kalkmaz. Alacak hakkı sona ermez, devam eder ama artık kanunun öngördü "ü sürelerle talep hakkı ortadan kalkar; ba !ka bir ifade ile ifadan kaçınma hakkı verir. (2) Hakkın sona ermesi sadece zamanın geçmesinden de "il, belirlenen süre içinde hak sahibinin hareketsiz kalması yüzündendir. Bu halde sürenin hak dü !ürücü süre oldu"undan bahsedilir. Kural olarak böyle süreler yenilik do "uran haklar için söz konusu olur. (3) Hakim, hak dü!ürücü süreyi re’sen dikkate alır. # Zamana!ımını hakim kendili"inden göz önüne alamaz. (4) !tiraz türünde bir savunma imkanıdır. Bir hakkın sona erdi "i veya hiç do "madı"ı ileri sürülür. # Zamana!ımı süreleri talep ile ileri sürülebilir. Talep ile ileri sürülebilece "i için def’i türünde bir savunma imkanıdır. # Zamana!ımı sadece bir kaçınma hakkı verdi "i ve sadece taraflar ileri sürebildi "i için sürekli def’idir. (5) Hak dü!ürücü süreler durmaz ve kesilmezler. Zamana"ımında Süreler: A. Süreler I. On yıllık zamana"ımı MADDE 146: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamana!ımına tabidir.
Aksi kararla!tırılmamı!sa alacak hakkı bakımından genel hüküm olarak kabul edilir. !
II. Be" yıllık zamana"ımı MADDE 147: A!a"ıdaki alacaklar için be ! yıllık zamana!ımı uygulanır: 1. Kira bedelleri, anapara faizleri ve ücret gibi di "er dönemsel edimler. 2. Otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri ile lokanta ve benzeri yerlerdeki yeme içme bedelleri. 3. Küçük sanat i !lerinden ve küçük çapta perakende satı !lardan do"an alacaklar. 4. Bir ortaklıkta, ortaklık sözle!mesinden do"an ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklı"ın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar. 5. Vekâlet, komisyon ve acentalık sözle !melerinden, ticari simsarlık ücreti alaca "ı dı!ında, simsarlık sözle!mesinden do"an alacaklar. 6. Yüklenicinin yükümlülüklerini a "ır kusuruyla hiç ya da gere "i gibi ifa etmemesi dı !ında, eser sözle!mesinden do"an alacaklar. # 10 yıllık zamana !ımının istisnası olan bir 5 yıllık zamana !ımı süresi vardır. # Nedeni: Küçük çaplı, daha çok güven ili !kisine dayanan bir ili !ki söz konusu oldu "u için böyle
bir istisnaya yer verilmi !tir.
III. Sürelerin kesinli#i MADDE 148: Bu ayırımda belirlenen zamana !ımı süreleri, sözle!meyle de"i!tirilemez.
60
Ba!ak Kaya
Borçlu def’i hakkını kullanmazsa: - Borç devam etti"i için def’i hakkı kullanılmaksızın borç ifa edilirse sebepsiz zenginle"me hükümlerine göre geri istenemez. - Alacak ve borç devam etti "i için bu bir ba#ı" olarak da nitelendirilemez. Ba"ı!, kar!ı tarafın kabulünü gerektiren bir sözle !medir. Bu sebepe ba"ı! olarak nitelendirilemeyecektir. Hangi hukuki sözle!me niteli"inde ise onun ifası niteli "inde kabul edilecektir. Zamana"ımın %artları: I. Alacak zamana"ımına tabi olmalıdır: (1) Ne sebepten do "mu! olursa olsun, kural olarak her türlü alacak zamana !ımına tabidir. # Bir alacak Aile Hukuku, E !ya Hukuku ve Miras Hukuku ili !kilerinde do"mu! olsa dahi zamana!ımı ceryan eder. (2) Zamana!ımının i!lemesine engel olan durumlar vardır. # TMK m.884’e göre bir alaca #ın ta"ınmaz rehni ile teminat altına alınması halinde alacak için zamana"ımı i"lemez. (3) Bir aciz vesikasında tespit edilen alacak, borçluya kar !ı zamana!ımına tabi de"ildir; fakat borçlu ölünce mirasçıların mirası kabullerinden itibaren 1 yıl içinde alacaklı hakkını aramazsa, mirasçılar zamana !ımı iddia edebilirler. (4) Zamana!ımını durduran bir sebep ba !langıçta borç muaccel olurken mevcutsa, zamana !ımı i!lemeye ba!layamaz. II. Zamana "ımı süresinin geçmi" olması gerekir: Sürenin ne zaman i !lemeye ba!ladı "ının ve ne zaman sona erdi "inin hesaplanması gerekir. Durduran ve kesen sebepler için ayrı bir hesaplama yapılması gerekir. - Genel zamana !ımı süresi 10 yıldır. $ TBK m.146 - 10 yıllık zamana !ımının istisnası olan bir 5 yıllık zamana !ımı süresi vardır. $ TBK m.147 $ Nedeni: Küçük çaplı, daha çok güven ili !kisine dayanan bir ili !ki söz konusu oldu "u için böyle bir istisnaya yer verilmi !tir. Zamana"ımı Süresinin Ba"langıcı: (1) !fası derhal talep edilebilen alacaklarda: - Zamana!ımı, alaca"ın do"umu ile beraber i !lemeye ba!lar. Bu hususta bir borcun ne zaman do"du"unu saptamak zamana !ımı bakımından büyük önem ta !ır. (2) Borcun do#umu için vade belirlenmi" ise: - Vadeden itibaren zamana !ımı süresi i!lemeye ba!layacaktır. - Taraflardan birine vadeyi belirleme yetkisi verilmi ! ise muacceliyet ihbarı ile talep edilmeye ba!lanacaktır. (3) Geciktirici ko"ula ba#lı alacaklarda: - Borç, ko!ul gerçekle!ince do"aca"ı için zamana!ımı da ko!ulun gerçekle !mesi ile ba!lar.
61
Ba!ak Kaya
01/11/2016 Zamana"ımı Süresinin Ba"langıcı: - $ster hak dü!ürücü süre olsun, ister zamana !ımı; önemli olan sürenin ba !langıcıdır. IV. Zamana"ımının ba"langıcı 1. Genel olarak MADDE 149: 1. Zamana!ımı, alaca"ın muaccel olmasıyla i !lemeye ba!lar. 2. Alaca"ın muaccel olmasının bir bildirime ba "lı oldu"u hâllerde, zamana !ımı bu bildirimin yapılabilece "i günden i !lemeye ba!lar. (1) Borcun muaccel olması, alacaklının borçludan borcu isteyebilece "i anlamına gelmektedir. O halde borcun ifa edilebilir, talep edilebilir olması ile zamana"ımı süresi ba"lar. (2) Geciktirici ko!ul söz konusu ise ko!ul gerçekle!ince o borcun do"du"u kabul edilecektir; bu nedenle de geciktirici ko"ul gerçekle"ince zamana"ımı süresi ba"layacaktır. # Örnek: Borçlar Genel II’den geçersen bu arabayı sana hediye ediyorum. Seninle ba"ı!lama sözle!mesi yapıyorum ama bu sözle !menin hüküm ifade edebilmesi için Borçlar Genel II’den geçmen lazım. Burada bir geciktirici ko !ul söz konusudur. Borcun gerçekle !mesi ileriki bir olaya ba "lanmı!tır. (3) Borcun do"umu için vade belirlenmi ! ise vadeden itibaren zamana"ımı süresi i"lemeye ba"layacaktır. (4) Haksız fiil ve sebepsiz zenginle !meden do"an alacaklar için zamana !ımı ö"renmeden itibaren ba!lar. Haksız fiilde fiili ve faili ö#renmeden itibaren; sebepsiz zenginle"mede sebepsiz zenginle"meyi ö#renmeden itibaren zamana"ımı süresi ba"lar. # Kısa zamana!ımı süreleri ö"renme ile ba!lar.
Dönemsel Edimlerde Zamana"ımı Süresinin Ba"langıcı: - $li!ki devam ederken dönemsel olarak ortaya çıkan edimlerdir. # Örnek: Kira sözle!mesinde kira bedelinin ödenmesi, hizmette i !çinin ücret alaca "ı vb. 2. Dönemsel edimlerde MADDE 150: 1. Ömür boyunca gelir ve benzeri dönemsel edimlerde, alaca "ın tamamı için zamana !ımı, ifa edilmemi! ilk dönemsel edimin muaccel oldu "u günde i!lemeye ba!lar. 2. Alaca"ın tamamı zamana !ımına u"ramı!sa, ifa edilmemi ! dönemsel edimler de zamana !ımına u"ramı! olur. Sürelerin Hesaplanması: V. Sürelerin hesaplanması MADDE 151: 1. Süreler hesaplanırken zamana !ımının ba!ladı "ı gün sayılmaz ve zamana!ımı ancak sürenin son günü de hak kullanılmaksızın geçince gerçekle !mi! olur. 2. Zamana!ımı sürelerinin hesaplanmasında da, borçların ifasındaki sürelerin hesaplanmasına ili !kin hükümler uygulanır.
62
Sürelerin ba!laması ile hesaplanması ba ! ka !eylerdir. !
Ba!ak Kaya
B. Ba#lı alacaklarda zamana "ımı MADDE 152: Asıl alacak zamana!ımına u"rayınca, ona ba"lı faiz ve di"er alacaklar da zamana !ımına u"ramı! olur. Zamana"ımı Sürelerinin Durması veya Kesilmesi: - Hak dü!ürücü süre durmaz veya kesilmez. 1. Zamana"ımının Durması: - Zamana!ımının durması; sürenin durması demektir. Süre daha sonra devam eder. - Bazı sebeplerin bulunması, toplumsal ili !kiler bakımından veya fiili durum itibariyle bir alaca "ın dava edilmesini çok güç hale sokabilir. Böyle durumlarda alacaklıyı korumak isteyen hukuk düzenine göre, bu durum ortaya çıkınca zamana"ımı i"lemesi durur. # !lk sonucu: Zamana!ımı i!lemeye ba!lamaz. # !kinci sonucu: Zamana!ımı kanunda belirtilen nedenlerden donar. # Sebep kalkınca en ba"tan süre ba!lar. C. Zamana"ımının durması MADDE 153: A!a"ıdaki durumlarda zamana !ımı i!lemeye ba!lamaz, ba!lamı!sa durur: 1. Velayet süresince, çocukların ana ve babalarından olan alacakları için. 2. Vesayet süresince, vesayet altında bulunanların vasiden veya vesayet i !lemleri sebebiyle Devletten olan alacakları için. 3. Evlilik devam etti"i sürece, e!lerin di"erinden olan alacakları için. 4. Hizmet ili!kisi süresince, ev hizmetlilerinin onları çalı !tıranlardan olan alacakları için. 5. Borçlu, alacak üzerinde intifa hakkına sahip oldu "u sürece. 6. Alaca"ı, Türk mahkemelerinde ileri sürme imkânının bulunmadı "ı sürece. 7. Alacaklı ve borçlu sıfatının aynı ki !ide birle!mesinde, birle!menin ileride geçmi !e etkili olarak ortadan kalkması durumunda, bu durumun ortaya çıkmasına kadar geçecek sürece. Zamana!ımını durduran sebeplerin ortadan kalktı "ı günün bitiminde zamana !ımı i!lemeye ba!lar veya durmadan önce ba !lamı! olan i!lemesini sürdürür. - $li!kinin samimiyete, güvene dayanması sebebi ile zamana !ımının i!lememesi, durması
amaçlanır. Ne zaman ki bu ili !ki biter, o zaman zamana !ımı süresi de i !lemeye devam eder.
TBK m.153/f.4: “Hizmet ili ! kisi süresince, ev hizmetlilerinin onları çalı ! tıranlardan olan alacakları için.” # Bu hükmü biraz geni ! yorumlamak lazım. # Burada kast edilen; ev hizmetlerinin hizmet ili !kisi dı!ında da birtakım alacakları varsa hizmet
ili!kisi süresince zamana !ımı i!lemeyecektir.
TBK m.153/f.5: “Borçlu, alacak üzerinde intifa hakkına sahip oldu "u sürece.” # $ntifa hakkı bir alaca "ı kullanma ve yararlanma üzerinde kullanılmı !sa borçlunun intifa hakkı devam etti"i sürece kanun koyucu, alacaklının menfaati için “alacak hakkının talep edilmesi ortadan kalkmayacaktır, duracaktır” demektedir.
63
Ba!ak Kaya
esinde, birle ! menin ileride geçmi ! e TBK m.153/f.7: “Alacaklı ve borçlu sıfatının aynı ki ! ide birle !m etkili olarak ortadan kalkması durumunda, bu durumun ortaya çıkmasına kadar geçecek sürece.” # Dar anlamda borcu sona erdiren sebeplerden birle !me söz konusudur. # Örnek: Bir !irket birle!mesi ehliyetsizlik, !ekilsizlik veya borca aykırılık ile sözle !meden
dönme hükümlerince geçmi !e etkili olarak ortadan kalkabilir. O birle !me geçmi!e etkili olarak ortadan kalktı "ı için tekrar bir alacaklı ve borçlu ortaya çıkar.
Örnek: 10 yıllık zamana !ımında 3 yıl i!ledikten sonra zamana !ımını durduran bir sebep ortaya çıkarsa sebep devam etti "i sürece zamana!ımı i!lemeyecek; fakat sebebin ortadan kalktı#ı günün bitiminden itibaren geriye kalan 7 yıllık süre i"lemeye ba"layacaktır. 2. Zamana "ımının Kesilmesi: - Kanunen belirli bazı olayların gerçekle !mesi üzerine, i!lemekte olan zamana !ımının i!lemi! kısmının hiçbir etkisi kalmamasıdır. Zamana !ımını kesen olaydan itibaren yeni bir zamana !ımı süresi i!lemeye ba!lar. - Zamana!ımı kesildikten sonra i !lenmi! bir kısmın hiçbir etkisi kalmaz. # Örnek: 10 yıllık bir zamana !ımı süresinden 9 yıl 364 gün geçti ve kesilme sebeplerinden biri gerçekle !irse bu 9 yıl 364 gün yanar. D. Zamana"ımının kesilmesi I. Sebepleri MADDE 154: A!a"ıdaki durumlarda zamana !ımı kesilir: 1. Borçlu borcu ikrar etmi !se, özellikle faiz ödemi ! veya kısmen ifada bulunmu !sa ya da rehin vermi ! veya kefil göstermi!se. 2. Alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme ba !vurmu!sa, icra takibinde bulunmu !sa ya da iflas masasına ba !vurmu!sa. - Zamana!ımının kesilmesindeki kritik nokta ya alacaklının ya da borçlunun harekete geçmesidir. # TBK m.154/f.1 borçlunun harekete geçti "i durumları düzenler. # TBK m.154/f.2 alacaklının harekete geçti "i durumları düzenler.
(a) Borçludan kaynaklanan sebeplerle kesilme: # TBK m.154/f.1 - Borçlunun borçlu oldu "unu kabullendi#ini gösteren irade açıklamalarıdır. - Bu hususu kanun, borçlunun borcu ikrar etmesi olarak ifade etmi !tir. Borçlunun, borçlu oldu "unu kabullendi"ini gösteren irade açıklamasında bulunurken bu davranı !ının zamana!ımını kesece "ini bilip bilmemesinin önemi yoktur. # Örnek: Borçlunun faiz ödemesi zamana !ımını keser. Borçlunun, davranı !ının bu etkisini bilip bilmemesi sonucu de "i!tirmez. - $krarın en açık !ekli sözle veya yazı ile yapılandır; fakat böyle bir beyanın alacaklıya yöneltilmesi gerekir. Alacaklıya de"il de üçüncü "ahsa yapılacak bir beyan, ikrar sayılmaz. - Borçlu sözlü veya yazılı beyan dı !ında alacaklıya kar !ı bazı davranı!ları ile de borçlu oldu "unu kabullenmi !, borcunu ikrar etmi ! olabilir. Bu hususta TBK m.154/f.1 borçlunun faiz ödemesinin, kısmen ifada bulunmasının, rehin vermesinin veya kefil göstermesinin ikrar sayılaca #ını belirtmi"tir. Bu örneklere; borçlunun borcunu ödemek için ek süre talep etmesi, takas beyanında bulunması gibi davranı"ları da eklenebilir. Ba!ak Kaya 64
(b) Alacaklıdan kaynaklanan sebeplerle kesilme: # TBK m.154/f.2 - Bunlar alacaklının alaca "ını talep bakımından yaptı "ı adli i"lemlerdir. - Alacaklı, alaca "ı için mahkemeye veya hakeme dava veya def’i yolu ile ba "vurunca; icra takibinde bulunca; iflas masasına ba "vurunca zamana!ımı kesilir. - Alacaklı zamana"ımını kesen adli i"lemi yaptı fakat vazgeçti ve davayı geri çekti; kural olarak zamana"ımına etki etmeyece#idir. Kar!ı tarafa zarar verecek derecede olursa belki hakkın kötüye kullanılması olarak de "erlendirilebilir ama kural olarak zamana !ımına etki etmeyece"idir. Zamana"ımı kesildikten sonra i"leyecek yeni süre: III. Yeni sürenin ba"laması 1. Borcun ikrar edilmesi veya karara ba#lanması hâlinde MADDE 156: 1. Zamana!ımının kesilmesiyle, yeni bir süre i !lemeye ba!lar. 2. Borç bir senetle ikrar edilmi ! veya bir mahkeme ya da hakem kararına ba"lanmı! ise, yeni süre her zaman on yıldır.
Kural; eski sürenin aynı olmasıdır.
!
TBK m.156/f.2 istisnadır. Yoksa her zaman kesilen süre ile aynı olacaktır.
!
TBK m.154 ve m.156 birlikte okundu#unda: - $krar etmi!se ikrarı takiben yeni süre ba !lar. - Dava açılmı!sa veya def’i hakkı kullanılmı ! ve alacaklı lehine hüküm verilmi ! ise hükmün tefhimi ile TBK m.156/f.2 ile 10 yıllık süre olacaktır. 2. Alacaklının fiili hâlinde MADDE 157: 1. Bir dava veya def’i yoluyla kesilmi ! olan zamana !ımı, dava süresince tarafların yargılamaya ili !kin her i"leminden veya hâkimin her kararından sonra yeniden i!lemeye ba!lar. 2. Zamana !ımı, icra takibiyle kesilmi"se, alaca#ın takibine ili"kin her i"lemden sonra yeniden i "lemeye ba"lar. 3. Zamana !ımı, iflas masasına ba!vurma sebebiyle kesilmi !se, iflasa ili !kin hükümlere göre alaca "ın yeniden istenmesi imkânının do "umundan itibaren yeniden i !lemeye ba!lar.
Esas hüküm verilmi!se 10 yıllık süre i !lemeye ba!layacaktır.
!
Alacaklı bir ! ey için talepte bulunuyor ve de va m ed iy or sa zamana!ımı süresi bunu engellememelidir.
!
II. Birlikte borçlulara etkisi MADDE 155: 1. Zamana ! ımı müteselsil borçlulardan veya bölünemeyen borcun borçlularından birine kar"ı kesilince, di#erlerine kar"ı da kesilmi" olur. 2. Zamana !ımı asıl borçluya kar"ı kesilince, kefile kar"ı da kesilmi" olur. 3. Zamana !ımı kefile kar"ı kesilince, asıl borçluya kar"ı kesilmi" olmaz.
Hüküm 3 etkiden bahsetmektedir. !
Kefil korunmaktadır.
!
$ TBK m.155/f.1’in gerekçesi TBK m.165’tir. r $ “Kanun veya sözle ! me ile aksi belirlenmedikçe, borçlulardan biri kendi davranı ! ıyla di "e borçluların durumunu a "ı rla !t ıramaz.”
65
Ba!ak Kaya
Zamana"ımı Süresinin Uzaması: E. Davanın reddinde ek süre MADDE 158: Dava veya def’i; mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlı"lık yapılması yahut vaktinden önce açılmı" olması nedeniyle reddedilmi ! olup da o arada zamana "ımı veya hak dü"ürücü süre dolmu"sa, alacaklı altmı" günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir. Zamana"ımının Kesilmesi veya Durmasından sonra Borcun Durumu: # Zamana"ımının kesilmesi veya durmasından sonra borçlu borcu için kefil veya rehin verebilir mi? - Kefil ve rehin asıl borca ba "lı fer’i haklardır. Asıl borç nefes aldı "ı, ya!adı"ı sürece kefil ve rehin de devam eder. Zamana !ımında da asıl borç sona ermedi "i için o borç için rehin verilebilir ve kefil gösterilebilir. - Kefil olan, rehin veren bunu teminat amacı ile alacaklıyla borçlu için yapmı!tır. Kefilin borçluya rücu hakkı do"ar. # Örnek: Arkada!ım (X) zamana !ımının kesilmesi veya durmasından sonra borcunu ödemek için tekrardan kefil olmamı istedi. Çok samimi bir arkada !ım oldu"u için tekrardan kefil olmayı kabul ettim. (X) borcunu ödedi ama bana geri ödeme yapmadı, beni sırtımdan bıçakladı. Zamana!ımının kesilmesi veya durmasından sonraki bir durum oldu "u için artık yapılacak bir !ey yoktur, geçmi! olsun!!! F. Ta"ınır rehni ile güvenceye ba#lanmı" alacakta MADDE 159: Alaca"ın bir ta!ınır rehniyle güvenceye ba "lanmı! olması, bu alacak için zamana !ımının i!lemesine engel olmaz; bununla birlikte alacaklının, hakkını rehinden alma yetkisi devam eder. - Ta!ınır rehni teslim ile kurulur. - Zamana!ımına u"rasa bile borç sona ermedi#i için o ta"ınır satılıp paraya çevrilip parası
alacaklı tarafından alınıp fazlası borçluya geri verilebilir. F. Takas I. Ko"ulları 1. Genel olarak MADDE 139: 3. Zamana!ımına u"ramı! bir alaca"ın takası, ancak takas edilebilece #i anda henüz zamana"ımına u#ramamı" olması ko"uluyla ileri sürülebilir. ana (e "e r o zaman zamana ! ımına u "r amı ! ise dur) - Kanun; “takas talebinin ileri sürüldü "ü ve talebin do "d u "u ana (muaccel oldu "u ) bak” demektedir.
G. Zamana"ımından feragat MADDE 160: 1. Zamana!ımından önceden feragat edilemez. 2. Müteselsil borçlulardan birinin feragat etmi" olması, di#erlerine kar"ı ileri sürülemez. 3. Bölünemez bir borcun borçlularından birinin feragat etmi ! olması durumunda da aynı hüküm uygulanır. 4. Asıl borçlunun feragati de kefile kar !ı ileri sürülemez.
66
Ba!ak Kaya
H. !leri sürülmesi MADDE 161: Zamana!ımı ileri sürülmedikçe, hâkim bunu kendili "inden göz önüne alamaz.
Zamana"ımı Def’ini !leri Sürme Hakkının Kötüye Kullanılması: - Bir borçlunun borcunu zamana !ımına u"radı "ını ileri sürmesi, bu yolla borcu ödemekten kaçınması, kanunen kendisine tanınmı ! olan bir haktır. - Zamana!ımını ileri süren borçlunun davranı!ının dürüstlü"e aykırı oldu"undan bahsedilemez. - Fakat bazı hallerde borçlunun zamana !ımı def’ini ileri sürmesi dürüstlükle ba "da!mayabilir. # Örnek: Alacaklının dava açmasına engel olmak için onu oyalayacak hareketlerde bulunmak suretiyle zamana !ımı süresini geçirten borçlunun, bu def’i ileri sürmesi dürüstlü "e aykırıdır. Zamana"ımı def’inin ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılması olarak de#erlendirilebilir mi? - Her imkanın kullanılması hakkın kötüye kullanılması olarak de "erlendirilebilir. - Zamana!ımı kurumunu bilip bilmemesi önemli de "ildir. Sonuç: - TMK m.2 uyarınca da hakkın kötüye kullanılmasının sonucu hak kullanılmamı ! sayılır. Burada da zamana!ımı def’i hakkının kullanılmadı "ı sayılır. - TBK m.49/f.2 de uygulama alanı bulur. $ TBK m.49/f.2: “Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille ba ! kasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
67
Ba!ak Kaya
07/11/2016 BORÇ !L!%K!LER!NDE ÖZEL DURUMLAR: I. MÜTESELS!L BORÇLULUK: # Tanım: Alacaklının borcun tamamını herhangi bir borçludan isteme yetkisine sahip olması ve her bir borçlunun da borcun tamamından sorumlu olması durumuna müteselsil borçluluk denir. A. Müteselsil borçluluk I. Do#u"u MADDE 162: 1. Birden çok borçludan her biri, alacaklıya kar !ı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul etti "ini bildirirse, müteselsil borçluluk do "ar. 2. Böyle bir bildirim yoksa, müteselsil borçluluk ancak kanunda öngörülen hâllerde do "ar. - Müteselsilin asıl anlamı zincirlemedir ama biz “birliktelik” anlamında kullanmaktayız. - Alacaklının kar!ısında birden fazla borçlu (B1, B2, B3) vardır ama her birden fazla borçlu
olması durumunda da müteselsil borçluluktan söz edilemez. Müteselsil borçlulu "un do"umu için bildirim ya da kanun gereklidir. Müteselsil Borçlulu#un Do#umu: # Bildirim: Borçlular alacaklıya kar !ı borcun tamamından sorumlu olduklarına kar !ı bildirimde bulunurlar. ya da # Kanun: Kanundan müteselsil borçlulu "un do"ması gerekir. Müteselsil Borçlulu#un Benzer Durumlardan Farkı: (a) Mü"terek / Kısmi: - Aynı hukuki ili !kiden dolayı birden fazla ki !i borç altına girmi ! olsa da, e"er bunların her biri alacaklıya kar!ı borcun sadece bir kısmından sorumluysa, genele ortada müteselsil borçluluk yoktur. (b) Elbirli#i Halinde Borç !li"kisi: - Alacaklıların birden fazla borçlunun tümünü birden takip etmeye mecbur oldu "u ve borçluların da borcu ancak birlikte ifa edebildi "i durumlarda da müteselsil borç ili !kisi yoktur. Böyle durumlarda elbirli"i halinde borç ili !kisi vardır. (c) Kefalet: - Müteselsil borç ili !kisinde borçlulardan herhangi birinin borcu di "erine göre ba "lı (fer’i) nitelikte olmadı "ı için müteselsil borç kefalet sözle !mesinden do "an borçtan ayrılır. (d) Kümülatif Borçluluk: - Alacaklının aynı edimi birden fazla borçludan talep edebilece "i ve bunlardan birinin ifada bulunmasının di "erinin borcunu sona erdirmedi "i durumlara “yı"ı!malı (kümülatif) borç ili !kisi” denir. - Alacaklı aynı edimi her birinden isteyebilecektir ama birinin ifası di "erini sona erdirmezse kümülatif borçluluk halinden söz edilir. Ba!ak Kaya 68
# Örnek: Haksız fiile maruz kalındı "ında hem haksız fiil failinden zarar veren ki !i oldu"undan,
hem de sigortacından istenebilecektir. Onlar arasında bir müteselsil borçluluk ili !kisi do"du"undan de"il, kümülatif borçluluktan bahsedilecektir.
(e) Bölünemez Edim: - Birden fazla borçlunun bir bölünmez edimi ifa ile yükümlü oldu "u durumlar da ayrı bir hukuki kurum olarak kabul edilmektedir. # TBK m.85/f.2: “Bölünemeyen borcun birden çok borçlusu varsa, borçlulardan her biri borcun tamamını ifa etmekle yükümlüdür.”
Müteselsil Borçlulu#un Hukuki Niteli#i: # Birinci görü": Borç ili!kisi tektir. Her bir borçlu açısından ayrı bir görünümü vardır. # !kinci görü": Borç ili!kisinin çoklu"u söz konusudur. Yansıması de "il, birden fazla ili !kiden bahsedilebilir. (a) Borç !li"kisinin Tekli#i: - Borcun tekli"inin en önemli sonucu, bir müteselsil borç ili !kisinde borçluların tamamen ve her bakımdan aynı hükümlere tabi olması zorunlulu"udur. - Borçluların ifa zamanı, ifa yeri, zamana !ımı, ceza ko!ulu vb. bakımından farklı hükümlere tabi olması söz konusu de "ildir. - Zira bu görü!e görü!te bütün borçluların ba "lı oldu"u borç ili!kisi tektir. Tıpkı zincirin bir ucunda birden fazla ki !i bulunması gibi. # Örnek: (B1) için cezai ko !ulu kararla !tırılmı!sa (B2) için de kararla !tırılmı! sayılır. (b) Borç !li"kisinin Çoklu#u: - Müteselsil borç ili !kisinin gerçekte borçlu sayısı kadar dar anlamda borç ili !kisinden olu !tu"u !eklindeki görü !e ise “borcun çoklu "u teorisi” denir. - Günümüzde baskın olan görü ! de borç ili!kisinin çoklu"udur. - Borçlar Kanunumuz da borç ili !kisinin çoklu "unu benimsemi ! gözükmektedir ama bir tek zamana!ımı hükümlerinde borç ili !kisinin tekli "i benimsenmi !tir. Bu nedenle bizim kanunumuz karmadır. - Bu görü!, her bir borçlunun ayrı bir zincirle alacaklıya ba "lı oldu"u benzetmesiyle ifade edilebilir. Borcun çoklu"u görü!ünün en önemli sonucu, bir müteselsil borç ili !kisinde her bir borçlunun farklı hükümlere göre sorumlu olmasını mümkün kılmasıdır. # Örnek: Bazı borçluların ifa zamanı di "erlerinden sonra veya tabi oldukları zamana !ımı süresi di"erlerinden kısa yahut borcu ifa etmemesinin sonuçları di "erlerinden a"ır (ceza ko!ulu ödemek gibi) olabilecektir.
Müteselsil Borçlulu#un Özellikleri: (1) Alacaklı diledi"i borçluya gidebilir. (2) Her bir borçlu, alaca "ın tamamından kendi iç ili !kilerindeki anla !malarından ba"ımsız olarak sorumludur. (3) Müteselsil borçluluk kararla !tırıldı"ı durumlarda her bir borç ili !kisi için mümkündür.
69
Ba!ak Kaya
Müteselsil Borçlulu#un Kaynakları: 1. Kanundan do#ar 2. Tarafların hukuki i"lemlerinden do#ar: a. Sözle"meden do#abilir b. Tek taraflı hukuki i"lemlerden do#abilir 1. Kanun: # TMK m.379/f.2: “Ortaklar, ortaklı "ı n borçlarından müteselsil olarak sorumludurlar.” # TMK m.641/f.1: “Mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar.” # TMK m.681/f.1: “Mirasçılar, bölünmesine veya nakline alacaklı tarafından açık veya örtülü olarak rıza gösterilmemi ! olan tereke borçlarından dolayı, payla ! madan sonra da bütün malvarlıklarıyla müteselsilen sorumludurlar.”
# TBK m.382: “Bir ! eyi birlikte ödünç alanlar, ondan müteselsilen sorumlu olurlar.” # TBK m.311: “Bir ki !i ye birlikte vekâlet verenler, vekile kar ! ı müteselsil olarak sorumludurlar.”
2. Hukuki i"lem: (a) Sözle"me: # Borca katılma: # TBK m.201: “Borca katılma, mevcut bir borca borçlunun yanında yer almak üzere, katılan ile alacaklı arasında yapılan ve katılanın, borçlu ile birlikte borçtan sorumlu olması sonucunu do " uran bir sözle ! medir. Borca katılan ile borçlu, alacaklıya kar !ı müteselsilen sorumlu olurlar.”
# Böyle bir sözle !me olmazsa müteselsil borçluluk da söz konusu olmayacaktır.
- Sözle!mede taraflar aralarında teselsülün olaca "ını kararla!tırabilirler ama bu !art de"ildir. - Taraflar böyle bir bildirimde bulunmamı !lar ama yorum yolu ile böyle bir müteselsil borçlulu "un
kuruldu"u iddia ediliyorsa müteselsil borçluluktan bahsedilecektir. # Örnek: Kirada böyle bir hüküm mevcut de "ildir ama açık bir bildirim olmadı "ı halde yorum yolu ile birden fazla ki !inin kira sözle !mesinde müteselsil borçlu oldu "u kabul edilebilir. - Sözle!me kurulurken alacaklı, borçluları borcun tamamından sorumlu olacaklarına dair bir kanaat olu!turuyorsa burada da yorumun di "er bir açıdan de"erlendirilmesi söz konusu olacaktır.
TTK m.7 hükmü uyarınca, ticari i"lerde teselsül karinesi mevcuttur: $ TBK ise açıkça kararla !tırmayı aramaktadır. Türk Ticaret Kanunu II - Teselsül karinesi MADDE 7: 1. $ki veya daha fazla ki !i, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteli "i haiz bir i! dolayısıyla, di"er bir kimseye kar!ı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözle !mede aksi öngörülmemi !se müteselsilen sorumlu olurlar. Ancak, kefil ve kefillere, taahhüt veya ödemenin yapılmadı "ı veya yerine getirilmedi "i ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. 2. Ticari borçlara kefalet hâlinde, hem asıl borçlu ile kefil, hem de kefiller arasındaki ili !kilerde de birinci fıkra hükmü geçerli olur.
70
Ba!ak Kaya
(b) Tek taraflı hukuki i"lem: - Ölüme ba"lı tasarruf ile müteselsil borçluluk kurulabilir. # Örnek: Vasiyetname
Müteselsil Borçlulukta !li"kiler: (A) Dı" !li"ki: 1. Alacaklı ve Borçlular arasındaki ili"ki: Müteselsil borçlularla alacaklı arasındaki ili !kilere dı" ili"kiler de denilmektedir. - Alacaklı, diledi"i borçluya borcun tamamının veya bir kısmının ifası için ba !vurabilecektir. - E"er borç muaccel de#ilse veya borç ili"kisinin çoklu#u kabul edilmi"se ve o borçlu için borç muaccel olmamı" ise alacaklı o borçluya borcun ifası için ba"vuramaz. - Alacaklının, müteselsil borçlulardan birine dava açması ya da icra takibine ba"laması alacaklının di#er borçlulara ba"vurması hakkını ortadan kaldırmaz . Bu da borç ili !kisinin çoklu"u ilkesinin bir sonucudur. # Örnek: 100 liranın tamamı için (B1)’e dava açtı veya icra takibine ba !ladı. O esnada (B2)’den de isteyebilir; çünkü o borç kendisine ödeninceye kadar hepsinden o borcu isteme hakkına sahiptir. Hatta hem sözlü isteyebilir, hem de onlara da icra takibi açabilir. # Örnek: (B1) aleyhine dava açtı ve kesinle !mi! bir hüküm niteli "inde ilam aldı. Onunla (B2)’ye ba!vuramaz. Burada !ahsilik prensibi vardır. II. Dı" ili"ki 1. Hükümleri a. Borçluların sorumlulu#u MADDE 163: 1. Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. 2. Borçluların sorumlulu "u, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder.
2. Borçlular arasındaki ili"ki: b. Borçluların savunmaları MADDE 164: 1. Müteselsil borçlulardan biri, alacaklıya kar !ı, ancak onunla kendi arasındaki ki !isel ili!kilerden veya müteselsil borcun sebep ya da konusundan do "an def’i ve itirazları ileri sürebilir. 2. Müteselsil borçlulardan biri ortak def’i ve itirazları ileri sürmezse, di "erlerine kar !ı sorumlu olur. - Borçluların ileri sürebilecekleri ve sürmek zorunda oldukları savunmalar vardır. - Borçluların yapaca "ı savunmaları; borçluların "ahsına ili"kin savunmalar ve borçluların
yapacakları ortak savunmalar olarak ayırabilir.
71
Ba!ak Kaya
a. Borçluların "ahsına ili"kin savunmalar: Borçlulardan biri di "erinin !ahsına ili!kin bir savunmayı ileri süremez ama borçlulardan biri fiil ehliyetine sahip de#ilse ehliyetli di#er borçlular, “biz onun ehliyetli oldu "u nu bilseydik biz de bu hukuki ili !k iye dahil olmayacaktık” ifadesini ispat ederlerse fiil ehliyetine sahip di #er borçlular borçlarından kurtulabilirler. !rade sakatlı#ına ili!kin savunmalar. Takas beyanında bulunabilir. Borç ili"kisinin çoklu#u gere#ince o borçlu ile ayrı bir ili !kiden do"mu! zamana"ımı def’inde bulunabilir. ! ! !
b. Borçluların yapacakları ortak savunmalar: Kanun ortak savunmaları her borçlunun alacaklıya kar!ı yapmaya mecbur oldu "u bir yüküm olarak düzenlemi !tir. E#er müteselsil borçlu ortak savunmayı yapmaz ise di#er borçluya kar"ı sahip olaca#ı rücu hakkını kaybeder. # Örnek: &eklen geçersiz bir sözle !menin geçersiz oldu "unu iddia etmeden borcu ödeyen borçlu, iç ili !kide di"er borçlulara gidemeyecektir. Def’i: Def’ide henüz ifa edilmesini engelleyen veya sürekli def’i olarak ortaya çıkan (zamana !ımı) vardır. !tiraz: $tirazda ya müteselsil borcun dayandı "ı sözle!menin geçerli olmadı "ı; ya da borcun sona erdi"i iddiası vardır. Hakkın geçerli olarak do "madı"ı veya sona erdi "i durumlar. Borcun ölü do"ması, kesin hükümsüz olması. Bir zaman kısıtı olmaksızın herkes tarafından ileri sürülebilir . !
!
Borcun Sona Ermesinin Etkisi: 2. Borcun sona ermesi MADDE 166: 1. Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmi !se, bu oranda di"er borçluları da borçtan kurtarmı ! olur. 2. Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmu !sa, di"er borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteli "inin elverdi"i ölçüde yararlanabilirler. 3. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptı "ı ibra sözle!mesi, di"er borçluları da ibra edilen borçlunun iç ili !kideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır. # Her bir fıkra ayrı bir sona erme sebebini düzenlemekte ve ayrı bir hukuki ili"ki
içermektedir. (1) Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmi "se, bu oranda di#er borçluları da borçtan kurtarmı" olur: - $fa ile borcun sona erdi "ini taraflar ileri sürebilirler ve (B1)’in ödedi "i 1000 lira ile bu 1000 liradan sorumsuz tutulurlar. Di "er borçlular, borcun geri kalanı bakımından sorumlu tutulurlar. - Takas ile de borç 1000 lira bakımından sorumsuz tutulabilecektir. Di "er borçlular, borcun geri kalanı bakımından sorumlu tutulurlar.
72
Ba!ak Kaya
(2) Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmu"sa, di#er borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteli#inin elverdi#i ölçüde yararlanabilirler: a. Yenileme: Bir borç sona ererek yeni bir borç ortaya çıkıyor. Hangisi ile yenileme sözle !mesi yapılmı!sa o borçlu için geçerli olur. b. !mkansızlık: TBK m.136’daki objektif imkansızlıktır. Her bir borçlu açısından imkansızlık etki do"uracaktır. c. Birle"me: Alacaklı ile (B1)’in sıfatının birle !mesi durumunda (B2) ve (B3) bu durumdan etkilenmez, onların borcu devam eder. d. Temerrüt: Taraflardan biri temerrüde dü !tü, alacaklı seçimlik haklarını kullandı ve sözle !meden döndü. Di"er borçlular için de borç sona erer. $fadan vazgeçmede de di "er borçlular için de borç sona erer. (3) Alacaklının borçlulardan biriyle yaptı#ı ibra sözle"mesi, di#er borçluları da ibra edilen borçlunun iç ili"kideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır: - Alacaklının her bir borçlunun borcunun dahil oldu "u bir ibra sözle!mesi yaparsa her bir borçlu için borç sona ermi ! olur. - Alacaklı (A) sadece (B1) ile ibra sözle !mesi yaparsa sadece (B1)’in borcu sona erer. $ç ili!kideki kendi payı oranında kurtulunur. c. Borçluların bireysel davranı "ı MADDE 165: 1. Kanun veya sözle !me ile aksi belirlenmedikçe, borçlulardan biri kendi davranı !ıyla di"er borçluların durumunu a "ırla!tıramaz. # TBK m.165’in ilk anlamı: Ortak savunmalardan birini yerine getirmeyen borçlu, ifada bulundu "u
takdirde di"er borçlulara rücu hakkını kaybeder. # TBK m.165’in ikinci anlamı: Borçlu, alacaklı ile birtakım ek edimler kararla !tırmı! ise bunlar yalnızca kendileri bakımından sonuç do "urur, di"er borçlulara kar !ı ileri sürülemez. # TBK m.165’in üçüncü anlamı: (B1)’in kötü ifasından dolayı (B2) ve (B3)’e gidilemez. # TBK m.165’in istisnası: Zamana !ımı kesilirse süre en ba !ından ba!lar. Süre hiç etkimemi ! gibi
etki do"urur. - Borçlulardan birinin kötü veya gere "i gibi ifa etmemesinden dolayı di "er borçlular sorumlu olmaz. - Kar!ılıklı borç yükleyen sözle !melerde bir borçlunun temerrüde dü !mesi, di"er borçluların da
temerrüde dü!tü"ü sonucunu yaratmaz. # Örnek: Alacaklı (A), borçlu (B1)’e gidiyor. (B1) temerrüde dü !üyor. Temerrüde dü !menin 3 sonucu (tevdi, malın satılması ile paranın tevdi, sözle ! meden dönme) vardı. Sadece bir borçlu temerrüde dü"mü" ise her borçlu için sözle"meden dönme kullanılamaz. Kar"ılıklı borç yükleyen sözle"melerde sözle"meden dönmenin kullanılabilmesi için her bir borçlunun temerrüde dü"mesi gerekir. - Alacaklı, borçlulardan birinin durumunu iyile !tirip di"erlerinin durumunu iyile !tirmemesi mümkün olabilecektir. # Örnek: $brada bu durum söz konusu olabilir.
73
Ba!ak Kaya
TBK m.168/f.2: “Alacaklı di "e rlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyile ! tirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” # Teorik olarak birinin lehine olan durum, di#erinin zararına olmalıdır ki TBK m.168/f.2’deki
durumu düzenleyelim. # Örnek: (B1) bu borcun tamamı için (A)’ya bir rehin vermi !, bir güvence vermi !tir. (B1) tarafından bu borcun tamamı için rehin vermesinin sonucunda borç (B1), (B2) ve (B3) tarafından ödenmezse (B1)’in verdi "i rehin satılıp paraya çevirilerek borç ödenir. Burada halefiyet bu anlamdadır. (B1) alacaklı ile hukuki ili !kinin çoklu"u gere"i teminat göstermi!ti. (A), (B2)’ye gitse ve (B2) borcun tamamını ödese di "erlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa etti "i miktar oranında alacaklının haklarına halef olur; yani alacaklının yerine geçmi ! gibi etki olacaktır. $ç ili!kideki oranları uyarınca (B1) ve (B3)’e gidebilecektir. Alacaklı bir borçlunun durumunu iyile !tiriyor ve bu durum di "erlerinin zararına oluyorsa alacaklıdan bu zararları oranında, alacaklının iyile !tirmesi sonucunda bu zararın olu !tu"unu ispat ederek tazminat isteyebileceklerdir.
08/11/2016 (B) !ç !li"ki: III. !ç ili"ki 1. Payla"ım MADDE 167: 1. Aksi kararla!tırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ili !kinin niteli "inden anla!ılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine kar !ı e!it paylarla sorumludurlar. 2. Kendisine dü!en paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödedi "i fazla miktarı di "er borçlulardan isteme hakkı vardır. 3. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. 4. Borçlulardan birinden alınamayan miktarı, di "er borçlular e!it olarak üstlenmekle yükümlüdürler. # Rücu hakkının kapsamı, tarafların iç ili !kide kararla!tırdıklarına göre belirlenir.
Rücu Hakkının Esasları: (1) Evleviyetle kendisinin iç ili !kideki miktarından daha fazla ödemi ! olması gerekir. (2) Ödemeyi yapmı! olması; yani ifayı gerçekle !tirmi! olması gerekir. (3) Ortak bir savunmayı yapmayı ihmal etmi !se di"er borçlulara kar !ı rücu hakkını kaybeder, bundan faydalanamaz. # Kendi kusurundan ortak savunmayı yapamamı !sa rücu hakkını kaybeder. # Di"er ki!ilerin kusurundan ortak savunmayı yapamamı ! ise bunu ispat etmek zorundadır. Kendi kusuru olmadı "ını ispat etti"i an rücu hakkını kullanabilecektir.
74
Ba!ak Kaya
Alacaklıya Halef Olma: # Halef olma: “benden sonra gelecek olan” # Halefiyet istinasi bir düzenlemedir. # Üçüncü ki"i borcu ifa etti#i zaman borç sona mı erer, yoksa üçüncü ki "i alacaklının
haklarına halef olup borçluya gidebilir mi? - Genel hükme göre hükümde belirtilen durumlar söz konusu ise borçlu, alacaklının haklarına halef olur. A. Alacaklıya halef olma MADDE 127: Alacaklıya ifada bulunan üçüncü ki !i, a!a"ıdaki hâllerde ifası ölçüsünde alacaklının haklarına halef olur: 1. Ba!kasının borcu için rehnedilen bir !eyi rehinden kurtardı "ı ve bu !ey üzerinde mülkiyet veya ba!ka bir ayni hakkı bulundu"u takdirde. 2. Alacaklıya ifada bulunan üçüncü ki !inin ona halef olaca "ı, borçlu tarafından ifadan önce alacaklıya bildirildi "i takdirde. 3. Di"er halefiyet hâllerine ili !kin kanun hükümleri saklıdır. # Örnek: Üçüncü ki!i borçtan !ahsen sorumlu de "il. Alacaklı var, borçlu var, bir de rehin söz
konusu ve üçüncü ki !i bu rehni ödeyerek borcu kurtarıyor. Üçüncü ki !i rehin konusu malın mülkiyet hakkına veya sınırlı ayni hakkına sahip. Borçlunun borcunu ödeyememesi durumunda rehin konusu malın satılıp paraya çevrilmesi ile kar !ı kar!ıya oldu"u için rehni ödeyerek borçtan kurtarmaktadır. Borcu ödedi "i takdirde borçluya kar !ı alacaklının haklarına halef olur. Rehin konusu ta!ınır veya ta!ınmaz olabilir. # TBK m.127/f.1 # Örnek: (M)’nin (O)’ya borcu var bu borcu teminat altına almak için bilgisayarını (O)’ya teminat
olarak vermi!. Ben diyorum ki “Senin (O)’ya borcun var onu ben ödeyeyim. Bunu (O)’ya söyleyelim, halefiyet hükmü devreye girsin.” Benim (O)’ya borcu ödemekle (M)’nin borcunu sona erdirmekle (M) ile (O) arasında ili !ki sona eriyor ve benimle (M) arasında bir ili !ki ortaya çıkıyor. (M) bana ödemezse ben bilgisayarı satıp paraya çevirebilirim. # TBK m.127/f.2 - Müteselsil borçluluktaki halefiyet (TBK m.168), kayna "ını TBK m.127’den almaktadır. # TBK m.127/f.3: “Di "e r halefiyet hâllerine ili ! kin kanun hükümleri saklıdır.”
2. Alacaklıya halef olma MADDE 168: 1. Di"erlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa etti "i miktar oranında alacaklının haklarına halef olur. 2. Alacaklı di"erlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyile !tirirse, bunun sonuçlarına katlanır.
75
Ba!ak Kaya
MÜTESELS!L ALACAKLILIK: B. Müteselsil alacaklılık MADDE 169: 1. Müteselsil alacaklılık, borçlunun, alacaklılardan her birine borcun tamamını isteme hakkını tanıdı"ı veya kanunun belirledi "i durumlarda do "ar. 2. Borçlu, alacaklılardan birine yaptı "ı ifayla, bütün alacaklılara kar !ı borcundan kurtulmu ! olur. 3. Alacaklılardan birinin icraya veya mahkemeye ba !vurmu! oldu"u kendisine bildirilmedikçe, borçlu onlardan diledi "i birine ifada bulunabilir. 4. Aksi kararla ! tırılmadıkça veya alacaklılar arasındaki hukuki ili ! kinin niteli " inden anla!ılmadıkça, alacaklılardan her birinin edim üzerindeki hakları e !ittir. 5. Kendisine dü !en paydan fazlasını elde eden alacaklı, bu fazlalı "ı payını alamamı! olan di"er alacaklılara ödemekle yükümlüdür. - Alacaklının her biri borçludan ifayı talep etme yetkisine sahiptir; buna kar !ılık olarak da borçlu
hangi alacaklıya ifa yaparsa yapsın borcundan kurtulacaktır. - Her birden fazla alacaklının oldu "u durum, müteselsil alacaklılık anlamına gelmez.
Müteselsil Alacaklılıktan Bahsedilemeyecek Özel Durumlar: (a) Kısmı alacaklılık: - E"er alacaklıların her biri borçludan sadece borcun bir kısmının ifasını isteyebiliyorsa, alacaklılar arasında teselsül de "il, “kısmi alacaklılık” var demektir. - Alacaklılar borcun bir kısmı için borçluya ba !vurabiliyorsa kısmi alacaklılık söz konusudur. # Örnek: (B), satın aldı"ı (A1) ve (A2)’nin paylı mali için ödemeyi taahhüt etti "i 100 bin TL bedelin, 40 binini (A1)’e, 60 binini (A2)’ye ödeme borcu yüklenmi !se, durum böyledir. Burada (A1) 40 bin ve (A2)’de 60 bin TL’den fazla bir ifa talebini (B)’ye yöneltemez.
(b) Elbirli#i alacaklılık: - Borçlunun borcunun ifası ancak bütün alacaklılar tarafından birlikte istenebiliyorsa ve borçlu borcu hepsine birlikte ifa mecburiyetinde ise, bu duruma “elbirli "i halinde alacaklılık” (kollektif alacaklılık) denir. (c) Bölünmez bir edimin birden çok alacaklısı bulunması: - E"er borçlunun ifayla yükümlü oldu "u edim bölünemeyecek bir !eyse, alacaklılar arasında teselsül öngörülmü ! olmadıkça edimin ifasını birden çok alacaklının her biri tek ba !ına isteyebilir. Bu halde “bölünmez bir edimin birden çok alacaklısı bulunması” durumu vardır. # Örnek: Bir otomobilin mülkiyetini geçirme borcunun iki alacaklısından her biri ifayı isteyebilir. Bu durum TBK m.85’de düzenlenmi"tir; fakat, borçlu borcu alacaklıların hepsine birlikte ifa etmek zorundadır. Borçlu sadece alacaklardan birine yapaca "ı ifa ile borçtan kurtulamaz. Bu sebeple bu durum alacaklı teselsülünden farklıdır.
76
Ba!ak Kaya