1.
fasikül
İŞ
E
Lİ V İ D K R TÜ
GİR A N I T A EDEBİY
e Dün-
İlişkisi nin Tar r e ü ç t l k ü r K ü T e Dil lması v ı r ı d n a Sınıfl i Yeri Dillerin k a d n ı s ri Ara ya Dille
şimi il ihi Geli
1
İYATINA GİRİŞ Yeri TÜRK DİLİ VE EDEBfland şimi İle Dünya Dilleri Arasındaki ırılması Ve Türkçenin Tarihi Geli Dil - Kültür İlişkisi, Dillerin Sını
1.
Aşağıdakilerden hangisi Karahanlı Dönemi’ne ait eserlerden biri değildir?
A) Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacip)
B) Divanü Lügâti’t-Türk (Kaşgarlı Mahmut)
C) Atabetü’l-Hakayık (Edip Ahmet Yükneki)
D) Divan-ı Hikmet (Ahmet Yesevi)
E) Muhâkemetü’l-Lügateyn (Ali Şir Nevai)
2.
Türk dilinin ikinci önemli sözlüğü kabul edilen ve Türklere Arapça öğretmek amacıyla kaleme alınan eser aşağıdakilerden hangisidir?
Türk’ünden sonra Türk dilinin tarihî geli-
A) Mukaddimetü’l-Edeb
şimini gösteren ikinci eserin Ebu’l-Kasım
B) Kısasü’l-Enbiya
Zemahşeri tarafından yazıldığını, bu
C) Muinü’l-Mürid
D) Hüsrev ü Şirin
E) Mecâlisü’n-Nefâis
3.
Bilig bilin ya begim
(Bilgi bilin ey beyim)
Bilig sana eş bolur
(Bilgi sana eş olur)
Bilig bilgen ol erke
(Bilgi bilen güçlüye)
Bir gün tavlat tuş bolur
(Bir gün mutluluk arkadaş olur)
Yukarıdaki dörtlük Uygur Türkçesiyle yazılmıştır.
Uygur Türkçesi, Türk dilinin tarihî gelişiminde aşağıdaki dönemlerin hangisi içinde değerlendirilebilir?
A) Altay Dönemi
B) En Eski Türkçe Dönemi
C) İlk Türkçe Dönemi
D) Eski Türkçe Dönemi
E) Orta Türkçe Dönemi
4.
Aşağıdakilerden hangisi Türk dilinin metinlerle takip edilemeyen dönemine aittir?
metinlerle takip edilemeyen (Karanlık
A) İlk Türkçe Dönemi
Dönem) ve metinlerle takip edilebilen
B) Eski Türkçe Dönemi
dönemlere ayrıldığını hatırlayalım.
C) Orta Türkçe Dönemi
D) Yeni Türkçe Dönemi
E) Çağdaş Türkçe Dönemi
Karahanlılar Dönemi’nin, aynı zamanda Türklerin İslamiyet’e girdikleri dönem olduğunu ve bu dönem eserlerinin İslamî dönemin ilk edebî ürünleri olduğunu hatırlayalım!
Kaşgarlı Mahmut’un Divanü Lügati’t-
eserin asıl değerinin yer, elbise, ay, yıl adları ve inanca ait tabirler, deyimler ve terimler içerdiğini olduğunu hatırlayalım!
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
2
Türk dilinin tarihî gelişimi çerçevesinde
ünite
ÖĞRETEN TEST
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Dil - Kültür İlişkisi, Dillerin Sınıfland İŞ ırılması Ve Türkçenin Tarihi Geli şimi İle Dünya Dilleri Arasındaki Yeri
1
1.
Aşağıdakilerden hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
5.
I. Yapısına göre eklemeli diller grubundandır.
A) Farsça, Hint-Avrupa dil ailesindendir.
II. Fiiller çekimlenirken kök değişir.
B) Arapça, Hami-Sami dil ailesinin bir üyesidir.
III. Kökenine göre Hint-Avrupa dil ailesindendir.
C) Bantu dil ailesini Afrika dilleri oluşturur.
IV. Ekler köklerden sonra gelir.
D) Japonca, Çin-Tibet dil ailesine mensuptur.
V. Büyük ünlü uyumu önemli ses özelliğidir.
E) Fince, Türkçe gibi Ural-Altay dillerindendir.
Numaralandırılmış cümlelerden hangileri Türkçenin özellikleri ile ilgili yanlış bilgi içermektedir?
A) I. ve II.
2.
KONU TESTİ
B) I. ve III.
D) III. ve IV.
C) II. ve III.
E) IV. ve V.
Aşağıdakilerden hangisi Türkçe ile aynı dil ailesine mensup değildir?
A) Macarca
B) Moğolca
D) Tibetçe
C) Korece
Yıldızlı Soru 1
E) Mançuca
----, bir dilin izlenebilen tarihi döne mlerinde ayrılmış koludur. Örneğin İstanbul’da “geli rim” derken Türkistan dilinde “kelür men” denmesi bu duru ma örnektir.
3.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
---- dillerde kelimeler tek heceden oluşur. Bir kelimenin anlamı da görevi de o kelimenin ---- ve cümle içindeki yerine bağlıdır.
A) Lehçe
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere sırasıyla aşağı-
dakilerden hangisinin getirilmesi uygundur?
A) Tek heceli - vurgusuna
B) Çekimli - önemine
C) Tek heceli - söylenişine
D) Eklemeli - aldığı eke
E) Tek heceli - kullanıldığı bağlama
B) Ağız D) Argo
C) Jargon E) Şive
3
6.
“Göktürk Kitabeleri ---- döneminde yazılmış, Türk dili ve kültürünün ---- yazılı ürünüdür.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygundur?
4.
Aşağıdakilerden hangisi farklı bir dil ailesi içinde yer alır?
1
A) İngilizce
B) Fransızca
C) Almanca
D) Farsça
E) Arapça
A) Eski Türkçe - ilk
B) Doğu Türkçesi - en önemli
C) Batı Türkçesi - ilk
D) Eski Türkçe - Arap alfabesiyle
E) Selçuklu - çok değerli
KONU TESTİ
7.
İYATINA GİRİŞ Yeri TÜRK DİLİ VE EDEBfland şimi İle Dünya Dilleri Arasındaki ırılması Ve Türkçenin Tarihi Geli
1
Dil - Kültür İlişkisi, Dillerin Sını
(I) Bugün kullanılan dillerin hemen hemen hepsi beş dil
10. Türkiye Türkçesi, Türkçenin aşağıdaki tarihî dönemlerinden hangisine aittir?
ailesinden birine mensuptur. (II) Örneğin Pakistanlıların konuştuğu Urduca, Hint-Avrupa dillerindendir. (III) Buna
A) En Eski Türkçe
dil ailesinin dışında kalır. (IV) Hint-Avrupa dillerinin bir kolu
B) İlk Türkçe
olan Avrupa dilleri ise yapı bakımından genellikle eklemeli
C) Eski Türkçe
den biri de İspanyolcadır.
D) Batı Türkçesi
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinde bil-
E) Kuzeydoğu Türkçesi
rağmen o coğrafyaya son derece yakın olan Tibetçe bu
bir özellik gösterir. (V) Avrupa kolunun en önemli dillerin-
gi yanlışı vardır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
11. ---- yüzyıla ait ---- Türkçenin çok eski bir dil olduğunu ortaya koyan çok değerli bir belge niteliği taşır.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisinde verilenler getirilmelidir?
Aşağıdakilerden hangisinde Türkçenin özellikleri ile ilgili bilgi yanlışı vardır?
A) Büyük ünlü uyumuna sahip olması
B) Sözcüklerin “b, c, d, g” ünsüzleri ile bitmemesi
C) Sondan eklemeli bir dil olması
D) Sözcüklerin sonunda hiçbir zaman çift ünsüz olmaması
A) 8. - Göktürk Kitabeleri
B) 5. - sözlü ürünlere sahip
C) 11. - Kutadgu Bilig
D) 12. - Divan-ı Hikmet
E) 13. - Risaletü’n-Nushiyye
12. Türkçe, kendisinden oldukça uzak bir coğrafyada bulunan ---- ile aynı dil ailesine mensuptur.
E) Sözcüklerin kesinlikle çift ünsüzle başlamaması
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Bu cümledeki boşluğa aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
9
A) Farsça
4
9.
E) Rusça
13. Anadolu merkez olmak kaydıyla Azerbaycan, Rumeli, Irak
gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü
ve Suriye bölgesinde konuşulan Türkçeye ---- denir.
A) Lehçe
B) Ağız
D) Argo
E) Şive
C) Jargon
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur?
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
D) Korece
C) Hintçe
Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar olan konuşma diline ---- denir.
B) Çince
A) Doğu Türkçesi
B) Osmanlı Türkçesi
C) Batı Türkçesi
D) Eski Türkçe
E) Anadolu Türkçesi
ünite
8.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Dil - Kültür İlişkisi, Dillerin Sınıfland İŞ ırılması Ve Türkçenin Tarihi Geli şimi İle Dünya Dilleri Arasındaki Yeri 1.
Aşağıdakilerden hangisi Batı Türkçesinin Eski Anadolu Türkçesinden sonraki dönemidir?
A) Karanlık Dönem Türkçesi
B) Doğu Türkçesi
C) Osmanlı Türkçesi
D) Kıpçak Türkçesi
E) Karahanlı Türkçesi
2.
Türkler, tarih boyunca çeşitli alfabeler kullanmışlardır. Atalarımızın kullandığı ilk alfabe 38 harften oluşan ve millî bir
Aşağıda verilenlerden hangisi bir dil ailesi değildir?
A) Hami - Sami dilleri
B) Ural - Altay dilleri
C) Asya - Afrika dilleri
D) Çin - Tibet dilleri
E) Hint - Avrupa dilleri
6.
Aşağıdakilerden hangisi Türklerin kullandığı alfabelerden biri değildir?
alfabesinden önce ise ---- alfabesi kullanılmıştır.
A) Göktürk alfabesi
B) Uygur alfabesi
Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere sırasıyla aşağı-
C) Arap alfabesi
D) Çin alfabesi
dakilerden hangisi getirilmelidir?
KONU TESTİ
5.
karakter taşıyan ---- alfabesidir. Bugün kullandığımız Latin
2
E) Latin alfabesi
A) Göktürk - Arap
B) Göktürk - Uygur
C) Uygur - Arap
D) Arap - Uygur
7.
I. Hintçe
E) Uygur - Göktürk
II. İbranice
III. Farsça
IV. Arapça
V. Almanca
Yukarıdaki numaralanmış dillerden hangi ikisi Hint-
3.
Aşağıdakilerden hangisi, Türkçenin farklı bir döneminde yazılmıştır?
A) Mecalisü’n-Nefais
B) Divan-ı Hikmet
C) Atabetü’l-Hakayık
D) Divanü Lügati’t-Türk
E) Kutadgu Bilig
Avrupa Dil Ailesi’ne mensup değildir?
A) I. ve II.
8.
B) II. ve III.
D) I. ve III.
C) II. ve IV.
E) III. ve V.
Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan koluna ---- denir.
4.
Aşağıdaki kelimelerden hangisi yapı bakımından Türkçenin özelliklerini yansıtmaz?
1
A) Dillerde
B) Değişimden
C) Karşılanır
D) Eskicilik
E) Namağlup
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Lehçe
B) Ağız
D) Argo
E) Şive
C) Jargon
5
KONU TESTİ
9.
İYATINA GİRİŞ Yeri TÜRK DİLİ VE EDEBfland şimi İle Dünya Dilleri Arasındaki ırılması Ve Türkçenin Tarihi Geli
2
Dil - Kültür İlişkisi, Dillerin Sını
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı var-
13. Aşağıdakilerden
dır?
kenine göre özellikleri bir arada doğru olarak verilmiş-
A) Dil her şeyden önce sosyal ve millî bir varlıktır.
B) Dil, millî damgası ve belirli olan kültür unsurudur.
C) Dil, fertlerin üstünde, bir milleti ilgilendirir.
D) Millî şuuru besleyen bir unsur olarak dilin kültür yaşamında oynadığı rol çok büyüktür.
hangisinde Türkçenin yapısı ve kö-
tir?
A) Çekimli diller grubundan ve Hint-Avrupa dil ailesindendir.
B) Eklemeli diller grubundan ve Ural-Altay dil ailesindendir.
C) Tek heceli diller grubundan ve Çin-Tibet dil ailesinden-
E) Kültür ve sanat etkinliklerinin çoğu dille gerçekleştirilen etkinlikler değildir.
dir.
D) Çekimli diller grubundan ve Hami-Sami dil ailesindendir.
10. Aşağıda verilenlerden hangisi tümüyle Ural-Altay dil-
E) Eklemeli diller grubundan ve Hint-Avrupa dil ailesindendir.
lerinden oluşmaktadır?
A) Türkçe / Fince / Macarca / Moğolca / Japonca
B) Türkçe / Mançuca / Çince / Korece / Tunguzca
C) Türkçe / Lehçe / Sırpça / Bulgarca / Romence
D) Moğolca / Tunguzca / Mançuca / Macarca / Hırvatca
E) Moğolca / Japonca / Korece / Arapça / Farsça
14. Her ülkede farklı meslek gruplarının kendi aralarında nispeten farklı bir dil kullanmalarına ---- denir.
11. Ortadoğu ve Batı Afrika civarında yaşayan milletlerin dillerinin oluşturduğu Hami-Sami dil ailesi yapı bakımından
si getirilmelidir?
çekimli diller grubuna dâhil edilebilir.
Bu cümlede verilen bilgiye göre aşağıdakilerden hangisi Hami-Sami dil ailesi içinde yer almaz?
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
A) Arapça
B) İbranice
C) Habeşce
D) Aramice
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
A) Lehçe
B) Ağız
D) Argo
C) Jargon
E) Şive
E) Hintçe
6
12.
I. Türkçe
II. Almanca
olmayışıdır. (I) Bu dillerde kelimeler, türetilirken ya da çe-
III. Korece
kime girerken kökler değişikliğe uğrar. (II) Oysa eklemeli
IV. Arapça
V. Fransızca
Numaralanmış dillerden hangileri yapı bakımından
15. Çekimli
dillerde kök her zaman sabittir. (III) Ekler bu sabit köklere getirilir. (IV) Tek heceli dillerde de kelimeler tek heceden oluşur. (V) Bu dillerde ekler köklerden sonra değil önce
A) I. ve II.
B) II. ve IV.
D) I. ve III.
getirilir.
E) II. ve V.
C) IV. ve V.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde bilgi yanlışı yapılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
farklı bir dil grubuna girer?
dillerin en önemli özelliği kelime köklerinin sabit
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Dil - Kültür İlişkisi, Dillerin Sınıfland İŞ ırılması Ve Türkçenin Tarihi Geli şimi İle Dünya Dilleri Arasındaki Yeri 1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı var-
4.
dır?
A) Dil ile kültür birbirini tamamlayan ayrılmaz bir bütündür.
B) Kültür ve dil bir milletin en önemli ortak özelliklerindendir.
C) Kültür ve dil, toplumu oluşturan bireylerin iletişiminde D) Bir toplumun oluşmasında ve ayakta kalmasında ortak dil ve çok büyük bir payı bulunmaz.
KONU TESTİ
Türkçenin en önemli ses özellikleri büyük ve küçük ünlü uyumlarıdır. Büyük ünlü uyumuna göre Türkçede ilk hecede ince ünlü varsa diğer hecelerdeki ünlülerin de ince; kalın ünlü varsa diğer ünlülerin de kalın ünlü olması gerekir.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki kelimelerin hangisi büyük ünlü uyumuna uymadığı için Türkçe değildir?
önemli rol oynar.
3
A) Karpuz
B) Dönem
D) Ormancılık
C) Gazete
E) Kılavuz
E) Hem dilin hem de kültürün kendine özgü kuralları ve özellikleri vardır.
2.
Türk dilinin tarihî gelişimi açısından Göktürk (Orhun) Abideleri’nden önceki dönem için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
5.
A) Bu dönemde Türklerin son derece gelişmiş bir yazı di-
ancak at-ad gibi birbiriyle karışma olasılığı bulunan keli-
line sahip oldukları söylenebilir.
meler için bazı kelimelerin sonundaki b, c, d, g ünsüzleri korunmuştur.
B) Bu döneme Eski Türkçe denir ve daha çok mektup ve anlaşma metinleri gibi yazılı ürünlere dayanır.
D) Bu döneme, kesin bilgilere ulaşmak mümkün olmadığından Karanlık Dönem adı verilir.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki kelimelerden hangisinin, sonu yumuşak ünsüzle biten bir kelimeyle karış-
C) Bu dönemin en önemli ürünleri Uygurlara ait Budist ve
ma ihtimali yoktur?
Maniheist dinî metinlerdir.
Türkçede kelime sonlarında b, c, d, g ünsüzleri bulunmaz
A) Ot
B) Saç
D) Aç
C) Haç
E) Öt
E) Bu dönem yazı dili bakımından Türkçenin en saf dönemini oluşturur, bu nedenle dil araştırmaları açısından zengin bir dönemdir.
3.
Türkler toplu olarak Karahanlılar Dönemi’nde İslamiyet’e girmiştir. Bu yüzden ilk İslami eserler bu dönemden kalmadır. Arap alfabesi ilk kez bu dönemde kullanılmıştır. Bu
7
6.
Türkçe denir. Bu dönemde bizim yaşadığımız coğrafyada
dönemde ilk kez eserlerin dilinde Arapça, Farsça kelimeler
Eski Anadolu Türkçesi yerini ---- bırakır. Bunu günümüzde
görülmeye başlanmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen Karahanlılar Dönemi’nden kalma eserlerden biri değil-
kullanmaya devam ettiğimiz Türkiye Türkçesi takip eder.
1
A) Kutadgu Bilig
B) Divanü Lügati’t-Türk
C) Atabetü’l-Hakayık
D) Dede Korkut Hikâyeleri
E) Divan-ı Hikmet
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur?
dir?
Türkçenin 15-21. yüzyıllar arasındaki dönemine Yeni
A) Azeri Türkçesine
B) Osmanlı Türkçesine
C) Yeni Anadolu Türkçesine
D) Çağatay Türkçesine
E) Türkmen Türkçesine
KONU TESTİ
7.
İYATINA GİRİŞ Yeri TÜRK DİLİ VE EDEBfland şimi İle Dünya Dilleri Arasındaki ırılması Ve Türkçenin Tarihi Geli
3
Dil - Kültür İlişkisi, Dillerin Sını
Türkçede iki ünlü yan yana bulunmaz. Dilimizdeki bu tür
I. Türkçe, temeli, bilinmeyen zamanlarda atılmış köklü
11.
kelimeler yabancı kökenlidir.
bir medeniyet ve kültür dilidir.
Aşağıdaki kelimelerden hangisi, bu cümlede anlatılan-
II. Türk dili, belirli zamanlarda medeniyet ve kültür tercih-
lerinden kaynaklanan köklü değişimler geçirmiştir.
lara örnek olabilir?
A) Anne
B) Daima
C) Cumartesi
D) Nasıl
E) Sütlaç
III. Türkler tarih boyunca Göktürk, Uygur, Arap alfabelerinin yanı sıra Çin ve Moğol alfabelerini de kullanmışlardır.
IV. Türkçenin şiveleri içinde Türkiye Türkçesine en yakın olanı coğrafi yakınlık nedeniyle Azeri Türkçesidir.
V. Türkiye Türkçesi, geçmişten bugüne bir kuyumcu titizliğiyle işlene işlene yüksek bir anlatım gücüne ulaşmıştır.
8.
Aşağıdaki eserlerden hangisi, Türkçenin farklı bir dö-
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinde bil-
neminde yazılmıştır?
gi yanlışı yapılmıştır?
A) Irk Bitig
A) I.
B) Kodeks Komaniküs
C) Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi
D) Altun Yaruk
E) Sekiz Yükmek
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
12. Aşağıdakilerden hangisi Batı Türkçesinin çağdaş kollarından biri değildir?
9.
Aşağıdakilerden hangisi Türkçe ile aynı dil ailesindendir?
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
A) Türkiye Türkçesi
B) Kırgız Türkçesi
C) Azeri Türkçesi
A) Macarca
B) Ermenice
D) Gagavuz Türkçesi
C) İngilizce
D) Fransızca
E) Türkmen Türkçesi
E) İtalyanca
8
13. Bir dilin parçası olmakla birlikte, toplumun belli bir çevresi tarafından kullanılan, kendine özgü sözcük, deyim ve de-
10. Aşağıdaki sanatçılardan hangisi Osmanlı Türkçesiyle
yişlerden oluşan özel dile ---- denir.
eser vermemiştir? A) Ziya Paşa
B) Şeyh Galip
C) Ali Şir Nevai
D) Bağdatlı Ruhi
E) Namık Kemal
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Lehçe
B) Ağız
D) Argo
E) Şive
C) Jargon
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Dil - Kültür İlişkisi, Dillerin Sınıfland İŞ ırılması Ve Türkçenin Tarihi Geli şimi İle Dünya Dilleri Arasındaki Yeri 1.
I. Bu devir; Göktürkler, Uygurlar ve Karahanlılar devrinin
KONU TESTİ
I. Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılan Divanü Lügati’t-
bir bölümü (13. yüzyıla kadar) olmak üzere yaklaşık sekiz
Türk’te İslam öncesi Türk edebiyatına ait şiir örnekleri,
asırlık dönemi kapsar. 8’inci yüzyıldan 13’üncü yüzyıla ka-
deyimler ve savlar yer almaktadır.
darki dönemdir.
4.
4
II. Yazarı Yusuf Has Hacip olan Kutadgu Bilig, aruz ölçü-
Bu parçada “bu devir” diye bahsedilen dönem aşağıda-
sünün ve mesnevi nazım şeklinin kullanıldığı ilk eser-
kilerden hangisidir?
dir.
A) İlk Türkçe
B) Yeni Türkçe
C) Orta Türkçe
D) Batı Türkçesi
E) Eski Türkçe
III. “Hakikatlerin eşiği” anlamına gelen ve Edip Ahmet Yükneki tarafından yazılan Atabetü’l-Hakayık didaktik özellikleri ağır basan dinî-ahlaki bir eserdir.
IV. Türk tasavvuf edebiyatının ilk temsilcisi sayılan Ahmet Yesevi, Divan-ı Hikmet adlı eserinde tasavvufu işlemiştir.
V. Türk adını bir devlet adında kullanan ilk Türk topluluğu olan Göktürklerin diktiği Orhun Abideleri’nde az da
2.
I. Gagavuz Türkçesi
II. Kırgız Türkçesi
III. Uygur Türkçesi
dır?
IV. Kazak Türkçesi
A) I.
V. Tatar Türkçesi
Yukarıdakilerden hangisi Kuzey-doğu Türkçesinin
olsa Arapça ve Farsça sözcükler kullanılmıştır.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı var-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
çağdaş kollarından biri değildir? A) I.
3.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Türk dilinin ilk sözlüğüdür. 1072-1074 yılları arasında Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla kaleme alınmıştır.
5.
hangisi söylenemez?
A) Bu dillerdeki kelimelerde ses uyumu vardır.
B) Kelime yapımı ve kelimelerin çekimi son eklerle olur.
C) Kelimelerde cinsiyet ayrımı yapılmaz.
D) Özne, yüklemden önce ve genellikle başta olur; yüklem sonda bulunur.
Bu eserde yer adlarına, Türk boylarının adlarına, Türk tarih ve mitolojisiyle ilgili önemli kişilerin adlarına yer verile-
Ural-Altay dil ailesi ile ilgili olarak aşağıdakilerden
E) Kelimelerdeki anlam farklılıkları vurgu ile sağlanır.
rek bunlarla ilgili geniş açıklamalar yapılmış, ayrıca Türk diliyle ilgili önemli kurallar, Türkçedeki ses değişimleri ve lehçe farklılıkları hakkında önemli bilgiler verilmiştir.
Bu parçada özellikleri anlatılan eser Türkçenin hangi
6.
döneminde yazılmıştır?
1
Aşağıdakilerden hangisinde Hint-Avrupa, Hami-Sami ve Ural-Altay dil ailelerinden birer dil sırasıyla bir arada verilmiştir?
A) Göktürk Dönemi
A) Farsça - Arapça - Türkçe
B) Uygur Dönemi
B) İngilizce - Hinduca - Moğolca
C) Karahanlı Dönemi
C) Almanca - İbranice - Tibetçe
D) Altay Dil Birliği Dönemi
D) Rusça - Macarca - Japonca
E) Çuvaş Dil Birliği Dönemi
E) Fransızca - Fince - Yunanca
9
KONU TESTİ
7.
4
İYATINA GİRİŞ Yeri TÜRK DİLİ VE EDEBfland şimi İle Dünya Dilleri Arasındaki ırılması Ve Türkçenin Tarihi Geli Dil - Kültür İlişkisi, Dillerin Sını
Aşağıdakilerden hangisi Çağatay Türkçesiyle oluştu-
10. Aşağıdaki
rulan eserlerden biri değildir?
A) Mecalisü’n-Nefâis
B) Babürname
C) Şecere-i Türkî
D) Cemşid ü Hurşid
E) Muhakemetü’l-Lügateyn
cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı yapıl-
mıştır?
A) İçinde Türkçenin de yer aldığı Ural-Altay dillerinin Altay grubunda Moğolca, Tunguzca, Korece ve Japonca yer alır.
B) Latince, İtalyanca, İspanyolca, Fransızca Hint-Avrupa dil ailesinin Avrupa kolundaki Roman dilleridir.
C) Çekimli dillerde bir kelime çok farklı anlamlara gelebilir, anlam farklılıkları vurgu ile sağlanır.
D) Ural-Altay dil ailesinin Ural grubunda Fince, Macarca, Samoyetçe ve Estonca gibi diller yer alır.
E) Çin-Tibet dilleri, yapı bakımından tek heceli diller grubundadır.
8.
I. Türkçe → Ural - Altay
II. Arapça → Hami-Sami
III. Çince → Çin-Tibet
IV. İngilizce → Hint-Avrupa
V. Rusça → Kafkas
11.
I. Siham-ı Kaza → Osmanlı Türkçesi
Numaralanmış dillerden hangisi, karşısında verilen dil
II. Orhun Abideleri → Göktürk Dönemi
III. Atabetü’l-Hakayık → Karahanlı Dönemi
IV. Sekiz Yükmek → Uygur Dönemi
V. Muhakemetü’l-Lügateyn → Kıpçak Türkçesi
Türkçenin çeşitli dönemlerinde yazılmış olan bu eser-
ailesine mensup değildir? A) I.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
lerden hangisi, karşısında verilen döneme ait değil-
9
dir? A) I.
9.
C) III.
D) IV.
E) V.
Günümüz Türkiye Türkçesi, halkın konuşma dilinden yeni bir yazı dili oluşturma ilkesini benimsemiş ve bunda da başarıya ulaşmış olan “Yeni Lisan” hareketinin ürünüdür. 1911’de Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntem’in öncülüğünde yayımlanmaya başlanan bir dergide sade Türkçe fikri ileri sürülmüş ve kısa sürede başta şair ve yazarlar olmak üzere herkes tarafından sade Türk-
12. Aşağıdakilerden hangisi Uygur Dönemi’nde oluşturulan eserlerden biri değildir?
çe kullanılmaya başlanmıştır.
Bu parçada sözü edilen dergi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Altun Yaruk
B) Yusuf u Zeliha
A) Genç Kalemler
B) Akbaba
C) Irk Bitig
C) Dergâh
D) Türk Yurdu
D) Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi
E) Sekiz Yükmek
E) Yeni Mecmua
ünite
10
B) II.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Dil - Kültür İlişkisi, Dillerin Sınıfland İŞ ırılması Ve Türkçenin Tarihi Geli şimi İle Dünya Dilleri Arasındaki Yeri
5
KONU TESTİ
1.
I. Kül Tigin Yazıtı
4.
I. Kutadgu Bilig
II. Bilge Kağan Yazıtı
II. Divan-ı Hikmet
III. Tonyukuk Yazıtı
III. Divanü Lügati’t Türk
Bu üç eserin Türk tarihi açısından en önemli özelliği
Numaralanmış eserlerin ortak özelliği aşağıdakilerden
aşağıdakilerden hangisi olabilir?
hangisidir?
A) Aynı kişi tarafından yazılması
A) Aynı kişi tarafından yazılmış olmaları
B) Türklerin Çin ile olan ilişkilerini anlatması
B) Aynı konuda yazılmış olmaları
C) Danimarkalı bilgin W. Thomsen tarafından okunması
C) Aynı döneme ait olmaları
D) Türk diline ait ilk yazılı belgeler olmaları
D) Aynı nazım biçimiyle yazılmaları
E) 38 harfli Göktürk alfabesi ile yazılması
E) Aynı ölçüyle yazılmış olmaları
2.
Diller, köken bakımından değişik dil ailelerine ayrılarak incelenir.
Aşağıdakilerden hangisi Türkçenin de köken bakımından bağlı olduğu dil ailesidir?
A) Bantu dil ailesi
B) Güney Asya dil ailesi
C) Çin - Tibet dil ailesi
D) Altay dil ailesi
E) Avrupa dil ailesi
5.
Sözüm söyledim men bitidim bitig
Sunup iki ajunnı tudgu elig
Kitap atı urdum Kutadgu Bilig
Kutadsu olıglıka tutsu elig
Kişi iki ajunnı tutsa kutun
Kutadmış bolur bu sözüm çın bütün
Bu Kün-Togdı ilig tidim söz başı
Yörügin, ay ayın ay edgü kişi!
Bu şiir aşağıdaki isimlerden hangisine ait olabilir?
A) Kaşgarlı Mahmut
B) Ahmet Yesevi
C) Edip Ahmet yükneki
D) Yusuf Has Hacip
E) Ali Şir Nevai
3. Arapça ve İbranice ---- dil ailesinde yer alır.
Bu cümlede boş bırakılan yere, aşağıdakilerden han-
6.
gisi getirilmelidir?
1
A) Hami-Sami dil ailesi
B) Ural-Altay dil ailesi
C) Hint-Avrupa dil aiesi
D) Bantu dil ailesi
E) Germen dilleri
Aşağıdakilerden hangisi Harezm Türkçesi dönemine ait değildir?
A) Mukaddimetü’l-Edeb
B) Kısasu’l-Enbiya
C) Muinü’l-Mürid
D) Şikâyetname
E) Nehcü’l-Feradis
11
KONU TESTİ
5
İYATINA GİRİŞ Yeri TÜRK DİLİ VE EDEBfland şimi İle Dünya Dilleri Arasındaki ırılması Ve Türkçenin Tarihi Geli Dil - Kültür İlişkisi, Dillerin Sını
7.
Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı yapılmıştır?
10.
I. Kodeks Kumanikus
A) Uygur alfabesinin ardından İslamiyet’ten sonra Arap
II. Hüsrev ü Şirin
III. Gülistan Tercümesi
Numaralanmış eserler hangi döneme aittir?
A) Harezm Türkçesi
B) Eski Türkçe
C) Çağatay Türkçesi
D) Kıpçak Türkçesi
E) Eski Anadolu Türkçesi
alfabesi kullanılmıştır.
B) Uygurlar Budizm ve Maniheizm inancının yansıdığı metinler yazmışlardır.
C) Göktürk Yazıtları (Göktürk Kitabeleri, Orhun Abideleri/ Anıtları) ile Uygur metinleri Türk edebiyatının ilk yazılı ürünleri kabul edilmektedir.
D) Türkler tarih boyunca geniş coğrafyalara yayılıp birçok kültürle etkileşime girdikleri için Göktürk, Uygur, Mani, Brahmi, Arap ve Latin alfabeleri gibi birçok alfabe kullanmışlardır.
E) Göktürk alfabesinden sonra 38 harfli Uygur alfabesi kullanılmıştır.
11. Selçuklulardan kalan dil ürünleri çoğunlukla daha sonraki yüzyıllarda istinsah edilen az sayıda eserden ibarettir. Ahmed Fakih’in Çarhnâme ve Kâbusname, Şeyyad
8.
Hamza’nın Yusuf ve Züleyha, Yunus Emre’nin
Şehname’nin de vezni olan fa’ülün fa’ûlün/fa’ûlün/fa’ûl
aruz kalıbıyla yazılmıştır. 6645 beyit olan bu eserde, Türk
Risaletü’n Nushiyye, Hoca Dehhani’nin Selçuklu Şehnamesi
geleneğine bağlılığın bir göstergesi olması amacıyla milli
veznimizle kaleme alınmış 173 tane de dörtlüğe yer veril-
adlı eserleri ile bazı ayrı manzumeleri bunlar arasındadır.
lendirilebilecek ---- , ---- tarafından yazılmıştır. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?
9
III IV
V
Bu parçadaki bilgi yanlışı altı çizili sözlerin hangisinden kaynaklanmaktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
A) Divan-ı Hikmet-Ahmet Yesevi B) Kutadgu Bilig-Yusuf Has Hâcib
C) Divanü Lügati’t Türk-Kaşgarlı Mahmut
D) Atabetü’l-Hakayık-Edip Ahmet Yükneki
E) Muhakemetü’l-Lügateyn-Ali Şir Nevai
12. Göktürklerden
sonra Türk dünyasına Uygurlar egemen
olmuştur. Uygurlar, 14 harfli bir alfabeyi kullanıp önemli eserler bırakmışlardır. Bunlar arasında ----, ----, ---- ve ---sayılabilir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
9.
Aşağıdakilerden hangisi Batı Türkçesinin kollarından biri değildir?
A) Gagavuzca
C) Azeri Türkçesi
B) Türkmen Türkçesi D) Türkiye Türkçesi
E) Kırgız Türkçesi
A) Sekiz Yükmek
B) Altun Yaruk
C) Nehcü’l-Feradis
D) Kalyanamkara ve Papamkara
E) Irk Bitig
ünite
12
II
Eser mesnevi nazım şekliyle ve İranlılara ait ünlü destan
miştir. Bir siyasetname veya bir nasihatname olarak nite-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
I
1. “Kâtip - mektup - kitap - mektep” sözcükleri yapı bakımından ...................... dillerin özelliklerini yansıtır.
2. ................... dillerde sabit köklerden, eklerle yeni kelimeler türetilir.
3. Türkçe, Japonca ve Moğolca ................... dil ailesinin ................... koluna mensuptur.
4. Türkçenin günümüze kadar yazıyla izlenebilen bütün kollarının kaynağı ...........................
5. “Göz - gözlük - gözlükçü” sözcükleri yapı bakımından ........................... dillerin özelliklerini yansıtır.
6. Göktürk Kitabeleri, .......... , .......... , .......... yazıtlarından oluşur.
7. Göktürk Yazıtları, Danimarkalı bilim adamı ................. tarafından ................. yılında çözülmüştür.
8. Türk milletinin, kültürel kimliğine sahip çıkmaya çağrıldığı ............. Türk dilinin en eski yazılı kaynağıdır.
9. Sekiz Yükmek, Altun Yaruk, Irk Bitig ................... dönemine ait metinlerdir.
10. ................... Dönemi, aynı zamanda Türklerin İslamiyet’e girdikleri dönem olduğundan İslami dönemin ilk ürünleri de bu dönemden kalmadır.
11. Yunus Emre’nin ........... adlı mesnevisi ................. dönemine aittir.
12. .................... hareketi ile Türkçenin sadeleşmesinde önemli bir adım atılmıştır.
13 13. Türkçe, Milli Edebiyat akımıyla ................. ağzına dayanan bir yazı dili şeklinde gelişmesini sürdürdü.
14. .................. kendi icatları olan 38 harflik bir alfabe kullanırken ...................... 14 harflik bir alfabe geliştirip onu kullandılar.
Cevaplar
1
1. çekimli
6. Kül Tigin, Bilge Kağan, Tonyukuk
11. Risaletü’n-Nushiyye - Eski Anadolu Türkçesi
2. Eklemeli
7. W. Thomsen-1893
12. Yeni Lisan
3. Ural-Altay, Altay
8. Göktürk Kitabeleri
13. İstanbul
4. Eski Türkçedir
9. Uygur
14. Göktürkler - Uygurlar
5. eklemeli
10. Karahanlı Türkçesi
D
Y
Dillerin akrabalıklarının saptanmasında ses sistemi, yapı sistemi, köken bilgisi, söz dizimi, ortak
1.
sözcükler gibi dilbilgisi ölçütleri esas alınır.
2.
Arapça, Hint-Avrupa Dil Ailesi’nin Asya koluna mensup bir dildir.
3.
Aynı dil ailesine mensup milletler soy itibariyle akraba olmak zorunda değildir.
4.
Çince ve Japonca, Çin-Tibet Dil Ailesi’ne mensup dillerdir.
5.
Hint-Avrupa Dil Ailesi, Avrupa Kolu ve Asya Kolu olmak üzere iki gruba ayrılır.
6.
Eklemeli dillerde kelime kökleri sabittir.
7.
Tek heceli dillerde çok zengin bir vurgu ve tonlama sistemi gelişmiştir.
8.
Çekimli dillerin en belirgin özelliği, kelime köklerinin sabit olmayışıdır.
9.
Türkçe, yapısı bakımından çekimli dillerdendir.
10. Arapça, yapısı bakımından eklemeli dillerdendir.
11.
12. Karahanlı, Göktürk ve Uygur Türkçesi Eski Türkçe Dönemini oluşturur.
13. Türkçenin ilk yazılı belgeleri olan Göktürk Kitabeleri, Eski Anadolu Türkçesi ile yazılmıştır.
14. Türkçe köken bakımından Bantu Dil Ailesine mensuptur.
15. Batı Türkçesinin 13 – 15. yüzyılları arasındaki dönemine Eski Türkçe Dönemi denir.
Cevaplar 1. D
2. Y
3. D
4. Y
5. D
6. D
7. D
8. D
9. Y
10. Y
11. Y
12. D
13. Y
14. Y
15. Y
ünite
14
Slav Dilleri, köken bakımından Hami-Sami Dil Ailesi içerisindedir.
1.
Göktürk Kitabeleri
A.
Göktürk Dönemi
2.
Irk Bitig
B.
Uygur Dönemi
3.
Çalıkuşu
C.
Karahanlı Dönemi
4.
Şikâyetname
D.
Eski Anadolu Türkçesi
5.
Yunus Emre Divanı
E.
Osmanlı Türkçesi
6.
Hayriyye
F.
Türkiye Türkçesi
7.
Siham-ı Kaza
8.
Kutadgu Bilig
9.
Devlet Ana
10. Atabetü’l-Hakayık
11. Divan-ı Hikmet
15
12. Vesiletü’n-Necat (Mevlid)
13. Su Kasidesi
14. Kanuni Mersiyesi
15. Yüksek Ökçeler
1
Cevaplar 1. A
2. B
3. F
4. E
5. D
6. E
7. E
8. C
9. F
10. C
11. C
12. E
13. E
14. E
15. F
2.
fasikül
İŞ
GİR A N I T A EDEBİY i Yeri
E r İçerisindek V İ L İ D la TÜRK l Sanat i
is ze atın Gü Dallarıyla İlişk y i b e d E tın Bilim Özellikler a y i b e n lması ı Ed a r p y a A Y i e r deb mle Metni E iyatının Döne eb Türk Ed
ÖĞRETEN TEST
1
İŞ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Metni Edebi Yapan Özellikler, Edebiyatın Bilim Dallarıyla İlişkisi, sindeki Yeri, Edebiyatın Güzel Sanatlar İçeri lması Ayrı re emle Dön tının Türk Edebiya
1.
Sanat, yaşamda olanların, olduğu gibi aktarımı değildir; sanatçının doğayı, olanları, kısacası yaşamı değiştirmesiyle ortaya çıkar. Dolayısıyla
Her sanat eseri, var olan bir nesne, olay ile ilgilidir ancak biri olandır, diğeri (sanat
sanat, bireysel bir üretimdir. Ortaya çıkan ürün ise benzersizdir.
Bu parçada “sanat”ın hangi özelliği üzerinde durulmuştur?
na, algısına, anlatım biçimine göre de-
A) Öğreticilik
ğiştirerek yeniden ortaya koymaktır.
eseri) olanı, kişinin (sanatçının) yorumu-
Her sanatçı kendini farklı şekillerde ifade
2.
zeme ve duyu organı önemlidir.
D) Evrensellik
C) Etkileyicilik
E) Güzellik
Güzel sanatlar, ---- ve ---- bakımından görsel sanatlar (resim, heykel), fonetik sanatlar (edebiyat, müzik) ve ritmik sanatlar (sinema, opera) biçi-
eder. Bu; resim, müzik, heykel... biçiminde olabilir. Bu iletişimde, kullanılan mal-
B) Yaratıcılık
minde sınıflandırılır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir? A) seslenilen duyu organı - sanatçının kullandığı malzeme B) eserin hitap ettiği kitle - eserde ele alınan konu C) eserle ulaşılmak istenen amaç - eserin kaynağını aldığı gelenek D) eserin tutarlılığı - sanatçının kullandığı malzeme E) sanatçının toplumla ilişkisi - eserin hitap ettiği duyu organı
9
3.
I. Var oluş özden önce gelir. Çünkü insan varlığa geldikten sonra kendi özünü belirleyecek akıl yetisine sahip olur.
II. Klorofil, bitkilerde fotosentezin gerçekleşmesini sağlayan yeşil renkli pigmenttir. Yapısı hemoglobin ve sitokromlara benzer.
2 Felsefi eserlerde kavramsal bir dil kulla-
III. Evler hep ahşap ve iki katlı. Köhne çatılar... Karşıdan karşıya birbirinin üstüne abanır gibi uzanmış eski zaman saçakları... Ortada baştan
nılır. Felsefi metinlerde düşünceyi gelişti-
başa uzanan bir aralık kalmış olmasa sokak, üstü kemerli karanlık bir
ren kavramlar öne çıkar. Bilimsel eserler-
geçit olacak.
de dil, kesin olanı ifade edecek bir yapı ve söyleyiş kazanır. Duygular anlatıma katılmaz. Edebî eserde dil, bir “üst dil” özelliği kazanır. Duygu ve düşüncelerin
Numaralanmış cümlelerde dilin kullanıldığı alanlar aşağıdakilerden hangisinde sırasıyla verilmiştir? I
en etkili bir biçimde sunulması için dil “ses” ve “anlam” değeri kazanır.
II
III
A)
Bilim
Felsefe
Edebiyat
B)
Felsefe
Bilim
Günlük
C)
Felsefe
Bilim
Edebiyat
D)
Günlük
Edebiyat
Bilim
E)
Edebiyat
Bilim
Felsefe
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
TÜ
RK DİLİ VE EDEBİYATINA GİRİŞ Edebiyatın Güzel Sanatlar İçeri sindeki Yeri, Edebiyatın Bilim Dall arıyla İlişkisi, Metni Edebi Yapa n Özellikler, Türk Edebiyatının Dönemlere Ayrı lması 1.
Sanatın veya sanat eserinin birinci özelliği, insan eseri olmasıdır. Yani sanat eseri, sanatçı tarafından belli bir malzeme (ses, dil, boya, mermer vs.) kullanılarak ortaya konur. Bu sebeple sanat eseri suni bir varlık, suni bir güzelliktir. Bu yönüyle o, tabii varlık ve güzelliklerden ayrılır. Bundan dolayıdır ki estetik bilimi, güzel bir çiçek, ağaç, hayvan; mağaralardaki sarkıt ve dikitler ile diğer tabii oluşum ve varlıkları, sanat eseri olarak kabul etmez.
3.
1
KONU TESTİ
“Sanat ve bilim”e ilişkin aşağıdaki karşılaştırmalardan hangisinde bilgi yanlışı yapılmıştır? A) Bilim ve sanat aynı gerçeklikle uğraşır ama yöntemleri farklıdır. B) Sanat, gerçekliği betimler ve sergiler, bilim ise açıklar.
Bu parçada sanat eserinin hangi yönü vurgulanmaktadır?
C) Sanat, gerçekleri estetik imgelerle anlatıp yaşamın
A) İnsandaki güzellik ihtiyacından doğması
D) Bilim kanıtlanabilir sonuçlara ulaşırken sanat kesin ve
sırlarını sezdirir; bilim ise onu akıl yoluyla anlatır.
ispatlanabilir bir sonuca ulaşmaz.
B) Doğal güzelliklerden farklı olarak yapay olması C) İzleyen ya da okuyanda heyecan uyandırması
E) Bilim her zaman evrensel, sanat ise daima yerel ve ulusaldır.
D) Doğanın taklit edilmesiyle oluşması E) Konusunun insan ve insanın çevresi olması
Yıldızlı Soru 1 Edebi metinle ilgili olarak aşağ
ıdakilerin hangisinde
verilen bir bilgi yanlıştır?
A) Konularını insan yaşamından
alan metinlerdir.
B) Sözcükler yan ve mecaz anlamlar
ında kullanılır.
C) Yazıldığı devrin özelliklerinden
2.
D) Amaç, bir gerçeği açıklamak ve doğruları göstermektir.
Sanat, bir duygu veya düşüncenin maddi bir malzemeden, sesten veya sözden faydalanmak suretiyle heyecan ve
E) Estetik bir haz uyandırma ama
hayranlık uyandıracak şekilde ifadesidir.
etkilenir.
cı olmalıdır.
Sanat; insanların, gördükleri, işittikleri, his ve hayal ettikleri olayları ve güzellikleri, insanlarda estetik bir heyecan uyandıracak tarzda ifade etmesidir.
4.
bilim ilk bakışta iki karşıt gibi gözüküyor. Birbirleriyle yarış-
Sanat, dinleyen ve görende estetik bir zevk ve heyecan
tadırlar sanki; farklı yöntemler kullanmakla birlikte, ikisi de
yaratan, gerçekliği sembolik ve karşılıksız bir şekilde taklit
aşağı yukarı aynı amaca yönelmiştir, o amaç ise şudur:
eden eser ve hareketlerdir.
Yukarıdaki tanımlamalarda, sanatın değinilmeyen yönü aşağıdakilerden hangisidir?
1
Gerçeğin kimliğini değiştirip açma çabalarında edebiyat ile
---
Bu parçanın sonuna, aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygundur?
A) Malzemesinin ses, söz ya da maddi şeyler olduğu
A) İnsanı ve dünyayı tanıyıp yorumlamak
B) Bir ifade aracı olduğu
B) Bütün dünyayı ele geçirmek
C) İfadesinin güzel ve etkileyici olduğu
C) Her şeyde aklı egemen kılıp hayattan uzaklaşmak
D) İnsanların yararı için oluşturulduğu
D) İnsanların duygu dünyalarında fırtınalar estirmek
E) Değişik şekillerde algılananların ifade edildiği
E) Değişmez kurallarla değişmez gerçeği bulmak
3
KONU TESTİ
İŞ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Metni Edebi Yapan Özellikler, Edebiyatın Bilim Dallarıyla İlişkisi, sindeki Yeri, Edebiyatın Güzel Sanatlar İçeri lması Ayrı re emle Dön tının Türk Edebiya
1
5. Bir edebî eserde,
9.
“Güzel sanatlar”la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
I. Geçmişin herhangi bir kesiti anlatılabilir.
söylenemez?
II. Yeryüzünün herhangi bir yeri betimlenebilir.
A) Güzel sanatlar, kullandıkları malzemelere göre sınıf-
III. İnsan ilişkilerinin herhangi bir yönü irdelenebilir.
IV. İnsan ruhunun herhangi bir durumu çözümlenebilir.
Bu yargılarda, edebiyat, aşağıdaki bilim dallarından
landırılır. B) Güzel sanatlar, insanda estetik duygusunu geliştirir. C) Güzel sanatların temel konusu insandır.
hangisiyle ilişkilendirilmemiştir?
D) Güzel sanatlarda, sanatçı gerçeği yorumlayarak ve kurgulayarak yansıtır.
A) Psikoloji
6.
B) Coğrafya
D) Tarih
C) Felsefe
E) Güzel sanatlarda amaç insana yararlı olmaktır.
E) Sosyoloji
10.
I. Hitap edilen duyu organı
edinen edebî eser aşağıdaki bilim dallarının hangisin-
II. İşlenen konu
den yararlanır?
III. Kullanılan malzeme
IV. Varılmak istenen amaç
V. Hedef kitlenin yorumu
Yukarıdakilerden hangileri, güzel sanatların sınıflandı-
Bir kişinin bireysel sorunlarını ve bunalımlarını konu
A) Felsefe
B) Psikoloji
D) Coğrafya
C) Sosyoloji E) Tarih
rılmasında etkilidir?
A) I. ve II.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
7.
E) IV. ve V.
9 Aşağıdaki güzel sanat dallarından hangisi hitap ettiği duyu organı bakımından diğerlerinden farklıdır?
D) II. ve IV.
C) I. ve III.
A) Ebru
B) Hat D) Musiki
11. Yakup
C) Minyatür
Kadri Karaosmanoğlu “nehir roman” denebilecek
bir süreklilikle, son yüz yıl içinde Türk toplumunun geçirdiği değişim, yozlaşma ve başkalaşımı anlatmıştır. Örneğin
E) Tezhip
“Kiralık Konak”ta kuşaklar arası çatışmayı; “Nur Baba”da tekkelerin yozlaşmasını; “Sodom ve Gomore”de işgal yıllarında İstanbul’da yaşayan harp zenginlerini; “Yaban”da
8.
Kemal Tahir “Devlet Ana”, Tarık Buğra “Osmancık” adlı romanlarında Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu konu edinmişlerdir.
halk-aydın çatışmasını işlemiştir.
aşağıdaki bilim dallarından en çok hangisiyle ilişkilen-
Yukarıda sözü edilen romanlar aşağıdaki bilim dalla-
dirilebilir?
rından hangisine kaynaklık edebilir?
A) Tarih
B) Coğrafya D) Sosyoloji
C) Felsefe
E) Psikoloji
Yakup Kadri’nin bu parçada sözü edilen romanları
A) Tarih
B) Felsefe D) Sosyoloji
C) Psikoloji E) Coğrafya
ünite
4
B) II. ve III.
TÜ
RK DİLİ VE EDEBİYATINA GİRİŞ Edebiyatın Güzel Sanatlar İçeri sindeki Yeri, Edebiyatın Bilim Dall arıyla İlişkisi, Metni Edebi Yapa n Özellikler, Türk Edebiyatının Dönemlere Ayrı lması
1
KONU TESTİ
12. İnsan sadece somut ve tabii güzelliklerle yetinmez, yetin-
14. Edebiyat, bir dil sanatıdır. Onun tek ifade aracı veya mal-
memiştir de. O, bu iki kaynaktan hareketle ve onlardan
zemesi dildir. Dolayısıyla her edebî eser; kelime, deyim,
aldığı ilhamla, hep yeni güzellikler bulma, yeni güzellikler
ibare, tamlama, cümlecik ve cümle gibi dil birimleri veya
var etme peşinde olmuştur. Bu amaçla çevresindeki tabi-
dil unsurlarından teşekkül eder. Nasıl ki mimar taş, demir,
at, varlık, eşya, ses, renk, şekil, hareket, olay ve hayatın
çimento, kireç, kum, tahta vb.; heykeltıraş tunç, mermer,
akışına yeni bir şekil, biçim, düzen ve nizam verme gayreti
kil, seramik vb.; ressam boya, fırça, tuval vb.; müzisyen
içine girmiştir. Böyle bir gayretin insan ruhundaki güzellik
nota, ses vb. malzemelerden faydalanarak köşkünü, hey-
duygusundan kaynaklandığı ve çevreyi, dünyayı ve haya-
kelini, tablosunu ve bestesini var ediyorsa yazar ve şair de
tı daha güzel kılma amacına yönelik olduğu açıktır. İşte
dili kullanarak edebiyat eserine hayat verir. Bu bakımdan
bu noktada da suni bir güzellik olan “sanat”la karşılaşırız.
dil, edebiyatı diğer sanat dallarından ayıran ve ona başlı
Böyle bir baskının yoğun tesiri altında bulunan ve bunu
başına bağımsız bir sanat olma kimliği kazandıran tek un-
büyük bir ustalıkla estetik formlar içinde ifade etmesini bi-
surdur.
len insana “sanatçı” diyoruz.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce, aşağıdaki-
Bu parçaya göre sanatçının sanat eserini üretmesin-
lerden hangisidir?
deki temel etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her güzel sanat dalının farklı malzemelerle oluşturulduğu
A) Yaşadıklarının, psikolojik durumu üzerindeki etkisi
B) Güzel sanatların insanlarda estetik duygusuna ses-
B) Duygu ve düşüncelerini başkalarıyla paylaşma ihtiyacı
lendiği
C) Varlıkların normal durumlarından duyduğu rahatsızlık
C) Edebiyatın dille gerçekleştirilen bir güzel sanat dalı
D) Hayatı herkesten farklı bir şekilde algılayıp anlatma
olduğu
isteği
D) Sanatçıların kişiliklerinin, malzeme seçiminde etkili
E) Çevresini ve hayatı daha güzel hâle getirme amacı
olduğu E) Dilin, tüm güzel sanatların tek anlatım aracı olduğu
13. Bir çini, bir minyatür, bir hat, bir şiir, bir resim veya bir Se-
dil üzerinde yoğunlaştırmak, hem edebiyatın
limiye Camii, bizi niye büyüler; kendine hayran bırakır?
mahiyeti ve niteliklerini daha yakından tanımamıza hem
Dudaklarımızdan bir şarkının melodili sözleri dökülürken
de onun diğer sanatlardan farklı olan taraflarını daha iyi
ruhumuzun bundan duyduğu hazzın anlamı nedir? Neden
görmemize imkân verecektir. Çünkü güzel sanatlar, önce-
zaman zaman musikinin, şiirin, resmin o yumuşak, büyülü
likle kullandıkları veya bağlı oldukları malzemelerin farklı-
ve sıcak ikliminde nefes almaktan zevk duyarız?
lıklarıyla birbirinden ayrılır. Onların sanat olmalarını sağ-
Bu parçada yazarın, çeşitli sanat dallarına ilişkin sor-
doğrusu bu malzemenin kullanılış biçiminde gizlidir.
duğu sorunun cevabı aşağıdakilerden hangisi olabilir?
1
15. Dikkatimizi
layan sır da varlıklarını borçlu oldukları malzemede, daha
Bu parçaya göre “edebiyatı diğer güzel sanatlardan ayıran özellik” aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanın güzellik ihtiyacına hitap ettiği için
A) Duygu ve düşünceye dayanması
B) İnsana doğruyu ve yararlıyı anlattığı için
B) Malzemesinin dil olması
C) İnsanın düşünce ufkunu genişlettiği için
C) İnsanlarda estetik haz uyandırması
D) Geleceğe ilişkin ümit verdiği için
D) Toplumsal işlevinin olması
E) Millî kültürü, gelecek kuşaklara aktardığı için
E) İnsanlara düşünsel mesajlar vermesi
5
KONU TESTİ
1.
2
İŞ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Metni Edebi Yapan Özellikler, Edebiyatın Bilim Dallarıyla İlişkisi, sindeki Yeri, Edebiyatın Güzel Sanatlar İçeri lması Ayrı re emle Dön tının Türk Edebiya
Edebiyat, yine kendisi gibi sosyal bir kurum olan “dil”i kullanır. Bir başka söyleyişle, edebiyat, dille yapılan bir sanattır. Bu dil, çok büyük ölçüde sanatkârın içinde yaşadığı milletin dilidir. Öyle bir dil ki millet ona, yüzyıllar içinde millî benliğinin, kültürünün ve kimliğinin damgasını vurmuştur. Zira milletlerin yüzyıllar boyu yaşadığı hayat tecrübesi, yazıya geçmese de onun diline akseder. Bu açıdan dil bir kültür taşıyıcısıdır. Sanatkâr bir dili alır ve onu son derece dikkatli ve titiz bir biçimde kullanır. Kelimelere yeni manalar yükleyerek, yeni imajlar yaratarak, yeni ifade biçimleri geliştirerek dili işler, geliştirip zenginleştirir.
4.
Edebî dil, malzemesi olan kelime, deyim, kavram, cümle veya cümle çeşitlerini, günlük ve bilimsel dilin de faydalandığı kaynaktan, ait olduğu milletin doğal dilinden alır. Şair ve yazarlar da, avukatın, fizikçinin, sosyoloğun, bakkalın, gazetecinin kullandığı dili kullanırlar. Ancak edebî dil, günlük dil veya bilim dili gibi, her zaman açık ve sadece işaret edici bir dil değildir. Ona böyle bir sorumluluk da yüklenemez.
Bu parçaya göre “günlük dil, bilimsel dil ve edebî dil”in
Bu parçada “dil”in hangi özelliği vurgulanmıştır?
ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Edebiyatın ana malzemesi oluşu
A) Yan anlamlarla yüklü olmaları
B) Sosyal bir kurum oluşu
B) Açık ve anlaşılır olmaları
C) Kültür taşıyıcısı oluşu D) Değişime açık oluşu
C) Doğal dilden kaynaklanmaları
E) İletişim aracı oluşu
D) Göndergesel işlevde kullanılmaları E) Söz sanatlarından yararlanmaları
2.
Gündelik hayattaki dil; bilimsel, felsefi ve edebî metinlerde kullanılan dilden farklıdır. Bilimsel metinlerde ----, felsefi metinlerde ----, edebî metinlerde ---- kullanılır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir? A) mesaj - imge - görünüm B) terim - kavram - imge C) kavram - obje - kurmaca D) gerçeklik - bağlam - imge
5.
E) kavram - imge - terim
Edebî dil; sembol, alegori, mecaz, teşbih, istiare, kinaye gibi sanatlar veya doğrudan doğruya sanatkârın ifade biçiminden kaynaklanan belirsizliklerle doludur. Bu sebeple,
6
3.
9
günlük dil ve bilimsel dile göre bazı bakımlardan kusurlu ve noksan görülebilir. Kelimeler, çoğu zaman temel anlamının dışında kullanılabilir. O sebeple edebî dil, önemli
Kültür eserleri, dilin belli bir yer ve anda donmuş şekille-
ölçüde yan anlam üzerine kurulmuş bir ifade biçimidir.
ridir. Bu bakımdan onların abidelerden farkları yoktur. Kü-
Bu noktada edebî dili bir anlamda tabii dilden bir “sapma”
tüphaneler dil abidelerini toplayan müzelerdir. Dil, bir kap
olarak değerlendirmek de mümkündür. Nitekim Ferdinand
olduğuna göre onlara “duygu, düşünce, hayal müzeleri”
Saussure, tabii dil ile edebî dil arasındaki söz konusu fark-
demek gerekir. Biz, eskiden yaşamış insanların hayat tec-
lılığı, “dil-söz” ayrımıyla ifade etme lüzumunu hisseder.
rübeleri, inanç ve değerlerini bu eserlerden öğreniriz. Aslında dili hem şekil hem muhtevasıyla inceleyen filolojinin gayesi, insan kültürünü tanımaktır.
Bu paragrafın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Kültürün tarihsel yönü B) Dilin tarihsel değeri C) Dilin toplumsal yönü D) Dil-kültür ilişkisi E) Tarih-kültür ilişkisi
Bu parçadan hareketle “edebî dil” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Söz sanatlarını içerdiği B) Bazı belirsizliklerle dolu olduğu C) Sözcüklerin, temel anlamının dışında kullanıldığı D) Yoruma açık olmayıp herkesçe aynı şekilde algılandığı E) Günlük dile ve bilimsel dile göre kusurlu görülebildiği
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
TÜ
RK DİLİ VE EDEBİYATINA GİRİŞ Edebiyatın Güzel Sanatlar İçeri sindeki Yeri, Edebiyatın Bilim Dall arıyla İlişkisi, Metni Edebi Yapa n Özellikler, Türk Edebiyatının Dönemlere Ayrı lması 6.
Dilin en yaygın kullanım alanı, hiç şüphesiz, bireyin veya toplumun günlük hayatıdır. Günlük dil, çok büyük ölçüde fertler arası iletişimi sağlama amacına yönelik olarak şekillenir. Bu noktada günlük dilin, ilim dilinde görülen açıklık ve temel anlam/göndergesel anlam ekseninde yoğunlaştığı görülür. Bununla birlikte günlük dilin sadece bu seviyede kalmayıp zaman zaman edebî dile yaklaştığı, bu istikamette birtakım mânâ ve ses nitelikleri kazandığı, konuşanın duygularını yansıttığı gibi, dinleyeni etkileme amacına yöneldiği de bir gerçektir. Bu sebeple günlük dili, sadece basit bir anlaşma vasıtası olma gibi dar sınırlar içine hapsedemeyiz. Edebî dil ile konuşma dili arasındaki ilişkiler, çok daha girifttir. Bununla birlikte günlük dilin ürünü olan konuşma, söz veya metinleri edebiyat olarak değerlendiremeyiz. Yani manav, kasap, bakkal veya bir arkadaşımızla olan konuşmalarımız, sohbetlerimiz edebiyat değildir.
8.
2
KONU TESTİ
I. Her olayın bir nedeni vardır ve bundan dolayı özgürlük ya da irade özgürlüğü diye bir şey olamaz.
II. Kışın tipilerle karışık rüzgârı, paltosunun başlığından hücum ederek yüzünü tırmalar; bütün vücudunu bir soğuk ürperme ile titretirdi.
III. Köyden büyük şehre doğru bir nüfus hareketinin gittikçe kendini duyurur bir biçimde var olduğunu genel nüfus sayımları göstermektedir.
Yukarıdaki cümlelerde dilin kullanıldığı alanlar doğru olarak sırasıyla aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? I
II
III
A)
Bilim
Edebiyat
Felsefe
B)
Edebiyat
Bilim
Felsefe
Bu parçadan hareketle “günlük dil” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
C)
Felsefe
Edebiyat
Bilim
D)
Felsefe
Edebiyat
Felsefe
A) Bazı yönlerden bilimsel dil ve edebî dile yakınlaştığı
E)
Bilim
Felsefe
Bilim
B) Okuyan ya da dinleyende estetik haz uyandırdığı C) İnsanlar arasındaki iletişimi sağlama amacına göre şekil aldığı D) Konuşanın duygularını yansıtıp dinleyeni etkileme amacına yöneldiği E) Göndergesel işleve sahip olduğu için açık ve anlaşılır olduğu
7.
Dilin temel kullanım alanlarından biri, bilimsel hayattır. Matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih, sosyoloji, ilahiyat vb. bütün fen ve sosyal bilim alanlarındaki bilgi, buluş, icat, fikir ve yorumlarımızı da dille ifade etmek mecburiyetindeyiz. Bilim dili, bütünüyle açıklayıcı veya işaret edicidir. Amacı, işaret edenle edilen arasında tam bir uygunluk kurmaktır. Bilim dili olabildiğince açık ve yalındır. Dikkati, kendi üzerine çekmeden, işaret ettiği şeye doğru açık ve kesin bir şekilde götürür. Bilim dili matematik ve sembolik mantık gibi, bir işaretler sistemi olma, dolayısıyla evrenselleşme eğilimi gösterir. Bilim dili çevresinde şekillenmiş konuşma, tartışma, konferans, makale ve kitaplar edebiyat mıdır? Cevabımız elbette ki “hayır” olacaktır.
7
9.
lumun yaşama biçimidir. Her kültür aynı zamanda değerler toplamıdır. Değerler, o kültür içinde yetişen bireylerin büyük bir çoğunluğu tarafından benimsenir. Dolayısıyla
Bu parçadan hareketle “bilim dili” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
değerler, toplumu bir arada tutan güçlü bağlardır. Dil de kültürel değerlerden biridir. Dil, aynı zamanda bir değerler
A) Açıklayıcı ve gösterici olduğu B) Gösterenle gösterilen arasında tam bir uygunluk kurmayı amaçladığı
1
C) Son derece açık ve yalın olduğu D) Evrenselleşme eğilimi gösterdiği E) Okuyanda çeşitli çağrışımlar uyandırdığı
Her toplumun kendine özgü kültürü vardır. Kültür, bir top-
sistemi olduğu için sosyal hayatı kontrol eder ve yönlendirir.
Bu parçada “dil”in hangi yönü üzerinde durulmaktadır?
A) Toplumsal yönü
B) İletişimsel yönü
C) Tarihsel yönü
D) Sanatsal yönü
E) Psikolojik yönü
KONU TESTİ
2
İŞ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Metni Edebi Yapan Özellikler, Edebiyatın Bilim Dallarıyla İlişkisi, sindeki Yeri, Edebiyatın Güzel Sanatlar İçeri lması Ayrı re emle Dön tının Türk Edebiya
10. Edebî
dil, günlük dile göre, kelime sayısı ve çeşidindeki zenginlik bakımından da farklılık arz eder. Üstelik edebiyat dilinde, dilin imkânları çok daha dikkatli, sistemli ve bilinçli bir şekilde kullanılır; günlük dilin imkânları genişletilir, düzenlenir, pekiştirilir hatta zaman zaman bu imkânlar zorlanır. Bu sebeple edebî eserde sanatkârın şahsiyeti çok daha tutarlı, etkili ve bilinçlidir.
13. Dil ile tarih ve kültür arasındaki ilişkiyi bilen bir kimse, dili tek başına almaz. Çünkü dilde her kelimenin yazılış, ses, şekil ve manasını tayin eden, tarih ve kültürdür. Yunus Emre’nin şiirlerinin dilini, yazıldığı devir ve çevreden ayrı ele alamazsınız. Zira o ağacın kökleri gelenek ile beraber, yetiştiği topraklara sımsıkı bağlıdır. Bu da gösterir ki filolog sadece dilci değil; geniş kültürlü, kafası dil gibi hayatın bü-
Bu parçada “dil” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmaktadır? A) Dilin günlük hayattaki kullanımı
tün imkânlarına açık bir insan olmalıdır.
Bu parçada “dil”e ilişkin olarak vurgulanan aşağıdakilerden hangisidir?
B) Dilin kültür taşıyıcısı olması C) Dilin en temel ifade aracı olması
A) Tarihsel gerçeklikler dille geleceğe aktarılır.
D) Günlük dille edebî dilin farklı olması
B) Dilciler, farklı bilim dallarıyla ilgili bilgiye sahip değildir.
E) Edebî eserin malzemesinin dil olması
C) Dil, toplumsal yapıyı ayakta tutan en önemli unsurdur. D) Bir milletin kültürünün oluşumu dille olanaklıdır.
11. Aşağıdaki yargılardan hangisi “dilin sosyal yönü” ile il-
E) Dilin gelişimi, kültürel birikim ve tarihle belirlenir.
gili değildir? A) Diller, milletin en değerli, en etkileyici servetleridir. B) Dil kadar, bir milletin bireylerini birbirine bağlayan, birbirlerini sevmelerini sağlayan başka bir güç yoktur. C) Dünyaya hükmeden büyük hükümdarlar, büyük ba-
14. Aşağıdakilerden hangisi plastik sanatlardan biri değildir?
şarılarını, savaşçılarına duyurabildikleri nutuk dilinin büyüleyici güzellikleriyle kazanmıştır. D) Dil, toplumların demokratikleşmesinde önemli bir araçtır. E) Sanatçı, bir güzellik karşısında etkilenmelerini çoğun-
A) Heykel
B) Hat
C) Sinema
D) Mimari
E) Minyatür
lukla dil aracılığıyla ifade eder.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9 15. Her insan, kendi toplumuna ait millî, insani ve ahlaki değerleri tanımak, benimsemek hatta bu değerleri başkala-
8 hakların kullanımı geniş ölçüde düşün-
rına tanıtmak isteyebilir. Aynı şekilde başka milletlerin in-
cenin savunulmasına bağlıdır. Kişi veya gruplar, haklarını
sani ve ahlaki değerlerini de yeri geldiğinde tanımak ister.
ararken ya da özgürlüklerini savunurken çeşitli şekilde an-
Bu istek, ancak dille ve onun ifadesi olan fikrî ve edebî
latım araçlarından yararlanırlar. Bu da ancak dille sağla-
metinleri okumakla gerçekleşir.
nır.
Bu parçadan hareketle “dil” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Bu parçada “dil”in vurgulanmak istenen özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düşünceyi geliştirdiği
A) Kültürel değerleri aktarması
B) Kişisel hakların kullanılmasında araç olduğu
B) Evrensel olması
C) Kültürel değerleri aktardığı
C) İletişim aracı olması
D) Toplumsal barışı sağladığı
D) Toplumsal iletişim sağlaması
E) Sanatın ilerlemesinde katkısı bulunduğu
E) Canlı bir yapıya sahip olması
ünite
12. Demokrasilerde
TÜ
RK DİLİ VE EDEBİYATINA GİRİŞ Edebiyatın Güzel Sanatlar İçeri sindeki Yeri, Edebiyatın Bilim Dall arıyla İlişkisi, Metni Edebi Yapa n Özellikler, Türk Edebiyatının Dönemlere Ayrı lması 1.
“Metin”le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-
KONU TESTİ
4.
Her türlü edebî eserin merkezinde daima insan yer alır. Onun duyguları, düşünceleri, hayalleri, arayışları, ümitleri, arzuları, kırılışları, sevinçleri, üzüntüleri, ihtirasları, bedbinlikleri... Onu kuşatan hayat ve tabiat... Bu hayat ve tabiatı dolduran olaylar, gelişmeler, durumlar; varlıklar, nesneler, eşyalar...
Bu parçaya göre “edebî eserin konusu” aşağıdakilerden hangisidir?
mez? A) Metin bir iletişim aracıdır. B) Metni oluşturan unsurlar, birbirine dil bilgisi kurallarına göre bağlanır. C) Metinler sanatçının kişiliğine göre gruplandırılır.
3
D) Metni oluşturan parçalar, belirli bir anlam ilişkisiyle
A) Toplumsal olayların nedenleri, sonuçları ve etkileri
bağdaştırılır.
B) Tarihsel gelişmelerin nedenleri, sonuçları ve etkileri
E) Yazılış amaçlarına göre sanatsal ve öğretici metinler
C) İnsanı meraklandıran ve gerilim içinde tutan heyecanlı olaylar
olmak üzere ikiye ayrılır.
D) Günlük hayatta önemsenmeyen sıradan olaylar ve insanlar E) Tabiatla ilişki hâlindeki duyan, düşünen, tasarlayan, yaşayan insan
2.
I. Anlatım biçimi
II. Gerçeklikle ilişkisi
III. Yazılış amacı
IV. Yazarının kişiliği
V. Hedef kitle
Yukarıdakilerden hangisi metinlerin gruplandırılmasında etkili değildir? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
9
3.
Bir metni oluşturan birimlerin dil bilgisi kurallarıyla birbirine bağlanmasına ----, metni oluşturan parçalar arasındaki
Aşağıdakilerden hangisi Türk edebiyatının dönemlere
anlam ilişkisine de ---- denir.
ayrılmasında kullanılan ölçütlerden biri değildir?
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla
A) Din değişikliği
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) organik birlik - bağdaşıklık B) bağdaşıklık - bağlam
1
5.
C) bağdaşıklık - kurmaca D) sistem - bağlaşıklık E) bağlaşıklık - bağdaşıklık
B) Coğrafi değişim C) Kültürel farklılaşma D) Lehçe ve şive farklılıkları E) Eğitim seviyesi
KONU TESTİ
6.
3
İŞ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Metni Edebi Yapan Özellikler, Edebiyatın Bilim Dallarıyla İlişkisi, sindeki Yeri, Edebiyatın Güzel Sanatlar İçeri lması Ayrı re emle Dön tının Türk Edebiya
Aşağıdakilerden hangisi Türk edebiyatının dönemle-
9.
riyle ilgili yanlış bir bilgidir?
“okuyanda güzellik duygusu uyandırmak” değildir?
A) İslamiyet öncesi dönem sözlü ve yazılı diye ikiye ayrılır.
A) Bir kısa gün gibi bir ömür geçti de anlayamadım.
B) İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatının kolları di-
B) Gençliğin o pembe hayalleriyle mest olmuştum.
van ve halk edebiyatlarıdır.
C) Tanımak veya bilmek, bir şeyi kendisinden başka şeylerden ayırt etmek demektir.
C) Tanzimat edebiyatı döneminde sanatçılar özellikle
D) Ahırın avlusunda oynarken, aşağıda, gümüş söğütler
Arap edebiyatından etkilenmiştir.
altında görünmeyen derenin hazin şırıltısını işitiyor-
D) Servetifünun Dönemi’nde “Sanat, sanat içindir.” anlayı-
duk.
şı görülmektedir.
E) Ben içimdeki zehirden azabı boşaltmak için acele
E) 1923’ten günümüze kadar geçen dönem, Cumhuriyet
ediyordum yazık ki zavallı masum kardeşim o gece
Dönemi olarak adlandırılır.
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “öğreticilik” amaçlan-
ölmüştü.
10. ----, eserde işlenen dünyanın bize bir dış dünyayı anlatması, anlatılanların sadece metin düzeyinde var olması
mamıştır?
demektir. Yazar, metni gerçek dünyadan hareketle kurar ancak onu kendi zihninde yeniden tasarlar; olduğu gibi
A) Kin ve intikam bir ateş gibi içini yakıyor ve bir alev
yansıtmaz. Okuyucu ise metni yorumlarken yaşadığı ger-
hâlinde dilinden dökülüyordu. B) Duyum, mutlaka bedene yapılan bir etkiden doğar; duygu ise bu düşünceden doğabilir. C) Sanatçıya dönük eleştiride biyografik denebilecek bir eleştiri yöntemi büyük yer tutar. D) Heyecan, ani olarak doğar ve geçicidir; ihtiras süreklidir ve ihtirasın uzun bir hazırlanışı vardır. E) Duygular özneldir, bireylere göre değişir; bilgi ise nes-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Aşağıdaki cümlelerin hangisinin anlatımında amaç,
9
neldir, tüm bireyler için aynıdır.
çeklikle ilişkilendirir.
Bu parçanın başına aşağıdaki kavramlardan hangisinin getirilmesi uygundur? A) Kurmaca B) Gerçeklik C) Edebî metin D) Estetik obje E) Tinsel tabaka
10
11. “Edebî
metin”le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez? “Öğretici metinler”le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yazılış amacı, okuyucuya bilgi vermektir. B) Bazı ifadeler, okuyucunun anlayış ve sezgisine bırakılmıştır. C) Anlamı tek olduğu için her okuyan aynı anlamı çıkarır. D) Dil, göndergesel (bilgilendirici) işleviyle kullanılır. E) Kurguya gidilmeksizin gerçeğin kendisi anlatılır.
A) Edebî metin, yazıldığı dönemin dil ve kültür özelliklerini yansıtır. B) Bilimsel bilgiler ve buluşlar, edebî metinlerde konu olarak işlenebilir. C) Edebî metinlerde her yönüyle duyan, düşünen, tasarlayan, yaşayan insan konu edilir. D) Edebî eserde gerçeklik bire bir, olduğu gibi yansıtılır; yorumlanmaz. E) Bir dönemdeki felsefi ve bilimsel tartışmalar, siyasal ve sosyal gelişmeler edebî eserde işlenebilir.
ünite
8.
TÜ
RK DİLİ VE EDEBİYATINA GİRİŞ Edebiyatın Güzel Sanatlar İçeri sindeki Yeri, Edebiyatın Bilim Dall arıyla İlişkisi, Metni Edebi Yapa n Özellikler, Türk Edebiyatının Dönemlere Ayrı lması 12. Aşağıdakilerden hangisi, edebî metnin özelliklerini ta-
KONU TESTİ
15.
Edebî eser, “hayatın yer yer çelişir görünen gerçeklerini algıladıktan ve onların içinden birtakım ayıklamalar, seçmeler, değiştirmeler ve eklemeler yaptıktan sonra dilin imkânlarından faydalanarak, onları yeni bir bütünlük, özel bir yapı hâline getirmek, seviyesi yüksek bir haberleşme vasıtası kılmak üzere yapılan çalışmaların sonunda ortaya konan kompozisyon”dur.
Bu parçada “edebî eser”in vurgulanan yönü aşağıdakilerden hangisidir?
şır? A) Tarımda verimliliği konu alan bir metin B) Markalaşmanın yararlarını anlatan bir metin C) İnsan düşüncesinin geçirdiği evreleri anlatan metin D) Toplumsal dayanışmanın yararlarını ve gerekliliğini
3
anlatan bir metin
A) Güzel sanatların bir dalı olduğu
E) Bir manzaranın insanda uyandırdığı çağrışımları an-
B) Dilin sanatsal işlevinde kullanıldığı
latan bir metin
C) Estetik kaygılarla oluşturulduğu D) Belli bir düzenle oluşturulmuş bir sistem olduğu E) Her okunduğunda yeni anlamlar kazandığı
16.
Edebiyat kendine has bir gerçekliğe sahiptir. Onda hiçbir zaman, içinde yaşadığımız dünyanın gerçekliği bire bir taklit edilemez. Edebiyat, sanatçının hayal dünyasından pek çok eklemelerin yapılması ve bunların ciddi bir estetik
13. Aşağıdakilerden hangisi İslamiyet öncesi Türk edebi-
endişe ve birlik/bütünlük içinde kurgulanması ile elde edi-
yatının özelliklerinden biri değildir?
len bir gerçekliktir.
A) Şiirde hece ölçüsü kullanılmıştır. B) Arap ve Fars edebiyatlarından etkilenilmiştir. C) Doğa güzelliği ve kahramanlık gibi konular işlenmiştir. D) Yalın bir Türkçe görülür.
Bu parçadan hareketle “edebiyat ve gerçeklik” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Diğer bilim dallarının ortaya koyduğu gerçeklerden hareketle edebî gerçekliğin oluşturulduğu
E) Eserler, anonim niteliktedir.
B) Edebiyatta, yaşanan gerçeğin olduğu gibi taklit edilmediği C) Dış dünyadaki malzemelerin edebiyatta farklı bir gerçeklik kazandığı D) Edebiyatın kendine özgü bir gerçekliği olduğu
14. Edebî eser, kurmaca bir dünya ekseninde şekillendirilmiş, çok çeşitli yorumlara imkân veren ve nice beyin ve ruh sancılarının eseri olan bir içerik. Bu içeriğin en güzel ve en etkili bir biçimde sunulmasını üstlenmiş ve dil zevki imbiğinden sabırla damıtılarak elde edilmiş edebî bir dildir. İçerik-dil ikilisinin orijinal ve ferdî kompozisyonundan oluşmuş bir formdur. Bunlar ve bunların dışındaki daha pek çok unsurun, birbirleriyle birlik ve bütünlük prensibi dâhilindeki çok yönlü ilişkilerin edebîlik potası içindeki sentezinden meydana gelmiş bir üslup çerçevesinde şekillenmiş karmaşık ama estetik bir yapı ve dille oluşturulan bir eserdir.
1
E) Gerçekliğin estetik kaygı ve bütünlük içinde kurgulandığı
11
17. Aşağıdakilerden
hangisi Batı etkisinde gelişen Türk
edebiyatının özelliklerinden biri değildir? A) Batı kültürünün izleri görülür. B) Bazı sanatçılar, toplum için sanat anlayışındadır. C) Edebi türlerde bir çeşitlenme görülür.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen, edebî eseri oluşturan unsurlardan biri değildir?
D) Divan edebiyatı eskiye göre daha güçlü şekilde devam
A) İçerik
E) Bazı edebi türlerin ilk örnekleri verilmeye başlanmıştır.
B) Evrensellik D) Üslup
C) Dil
E) Kurmaca
etmektedir.
KONU TESTİ
1.
4
İŞ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Metni Edebi Yapan Özellikler, Edebiyatın Bilim Dallarıyla İlişkisi, sindeki Yeri, Edebiyatın Güzel Sanatlar İçeri lması Ayrı re emle Dön tının Türk Edebiya
Bilimsel çalışmalarda ulaşılan sonuçlar birbiriyle çelişik olmayıp tutarlıdır. Bilimin doğruları kişiden kişiye değişmez çünkü o doğrular birçok deneme-yanılma sürecinden sonra elde edilmiştir. Buna karşın bilim adamı ulaşılan doğruları olduğu gibi kabul etmeyebilir; kafasında evirip çevirir, eksik bulduğu yönünü söyler. Bilimsel çalışmalar, daha önce yapılan çalışmalarda elde edilen bilgiler üzerine kurulur; böylece bir süreklilik sağlanır.
5.
“Edebî metin”le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Yazılış amacı, okuyucuda güzellik duygusu uyandırmaktır. B) Okuyucunun anlayışına ve sezgisine bırakılan ifadelere yer verilmez. C) Anlamı, okuyan kişiye, zaman ve mekâna göre değişir.
Bu parçada “bilim”in hangi özelliğine değinilmemiştir? A) Mantıksal tutarlılık taşıdığına
D) Dil, heyecan bildirme ve şiirsel işleviyle kullanılır.
B) Nesnel olduğuna
E) Anlatılanlar gerçek hayatla ilişkili olmakla birlikte gerçeğin yorumlanmış hâlidir.
C) Eleştiriye açık olduğuna D) Genelleyici olduğuna E) Birikimlerle yürüyen bir süreç olduğuna
2.
Aşağıdaki güzel sanat dallarından hangisi edebiyatla ilişkilidir?
A) Heykel
6.
Süleymaniye’nin ikincisi yoktur ama kopyalarını bulabiliriz fakat o kopyalar da hiçbir zaman Süleymaniye olamaz. Yahya Kemal’in “Sessiz Gemi”si, Yakup Kadri’nin “Kiralık Konak”ı, Lamartine’in “Göl”ünün de ikincisi yoktur. Çünkü adı geçen sanatkârlar, eserlerini -mühürleri olarak niteleyebileceğimiz- kendi ferdî üslupları ile yaratmışlardır.
Bu parçadaki örneklerle, sanat eserinin hangi yönü vurgulanmaktadır?
B) Mimari C) Resim D) Bale
E) Tiyatro
A) Biricik (orijinal) olduğu
3.
Aşağıdaki metinlerden hangisinin yazılış amacı diğerlerinden farklıdır?
A) Eleştiri
B) Roman D) Masal
B) Bir sistem olduğu C) Çok anlamlı olduğu
C) Hikâye
D) Güzelliği amaçladığı
E) Destan
E) Tabiatı konu aldığı
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
12
Kabul etmek gerekir ki edebiyat, öncelikle bir sanattır. Bununla birlikte edebiyat; sanatçı, okuyucu ve toplumla olan ilişkileri; bu ilişkileri sağlayan dili; muhtevası, yapısı ve estetik unsurları ile çok açık bir kültür unsuru hatta sosyal ve millî bir kurumdur. Çünkü edebiyat, sadece varlığı ile, bir milleti diğer milletlerden farklı kılan ve ona kendine has bir kimlik kazandıran maddi ve manevi değerler bütünü; bu değerler manzumesi ekseninde şekillenen ortak hayat tarzı olarak tarif edebileceğimiz kültürün alt birimlerinden (dil, din, sanat, folklor, âdet, örf, gelenek, tarih, ahlak, hukuk vb.) birisidir. Unutulmamalıdır ki -en ilkelinden, en gelişmişine kadarher toplum veya milletin tarihiyle yaşıt ve kendine has bir edebiyatı vardır.
7.
Sanat kurtarıcıdır. Hayatta olanları daha fazla güzelleştirir. İlk bakışta dikkatimizi çekmeyen birçok şeyi bize göstererek sevdirir. Bizi hayata bağlar; insanın dostu olur, onu ahlaklı olmaya hazırlar. İç huzuru ve saadet verir. Kendimizi unutturur; ruhumuzu çevreleyen günlük tasalarımızı, çıkarlarımızı gözden kaybettirir. İnsanda güzellik zevki uyandıran sanat, insanın kendini aşmasına yardımcı olur ve insanları birbirine yaklaştırır.
Bu parçadan hareketle “sanat”la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
9
A) Fark edilmeyen varlıkları göz önüne getirerek onları daha güzel gösterdiği
Bu parçada edebiyatın değinilmeyen yönü aşağıdakilerden hangisidir?
B) İnsanlara yaşama sevinci, ahlaklı olma duygusu ve mutluluk verdiği
A) Bir sanat dalı olduğu
C) Olumlu ya da olumsuz bütün gerçekleri olduğu gibi anlattığı
B) Toplumsal ve ulusal bir kurum olduğu C) Kültürün alt birimi olduğu
D) İnsanı, günlük hayatın çıkar kaygılarından uzaklaştırdığı
D) Her toplumun kendine özgü bir edebiyatı olduğu
E) İnsana güzellik anlayışı kazandırıp insanları birbirine
E) Toplumu iyiye ve doğruya yönlendirdiği
yaklaştırdığı
ünite
4.
TÜ
RK DİLİ VE EDEBİYATINA GİRİŞ Edebiyatın Güzel Sanatlar İçeri sindeki Yeri, Edebiyatın Bilim Dall arıyla İlişkisi, Metni Edebi Yapa n Özellikler, Türk Edebiyatının Dönemlere Ayrı lması 8.
Edebî dilde, kelimenin sadece anlamı değil, onun ses, duygu ve çağrışım değeri ve birbirleriyle olan münasebetleri, aralarında kurdukları anlam, ses ve çağrışım birlikleri büyük önem arz eder. Özellikle ses değeri bakımından. Çünkü sanatkâr kelimelerin bu niteliklerinden faydalanarak vezin, kafiye ve diğer ses sanatlarını elde edecektir. Bu parçada, edebî dilde kullanılan kelimelerin özellikle hangi yönü vurgulanmıştır?
4
KONU TESTİ
11. Sanatların tamamı (mimari, heykel, resim, edebiyat, musiki), güzel sanatlar olarak isimlendirilir. Güzel sanatlar da kendi içinde, ---- göre, mesela fonetik sanatlar (musiki, edebiyat), plastik sanatlar (mimari, heykel, resim), sahne sanatları (tiyatro, bale, sinema), görsel sanatlar (mimari, heykel, resim) vb. biçiminde gruplandırılır.
A) Çağrışım gücü
Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
B) Birbirleriyle ilişkileri
A) insanın kültürel birikimlerine
C) Ses değeri D) Anlam değeri
B) toplumun siyasal yapısına
E) Kazandığı yan anlam
C) toplumun sanatı algılayış biçimine D) kullandığı malzemeye ve hitap ettiği duyu organına E) ülkede uygulanan kültür ve eğitim politikalarına
9.
Aynı sanatçı, aynı malzemeyle daha önceki eserini yeniden ortaya koymaya kalktığında ya yeni bir sanat eseri oluşturacak ya da ilk eserinin kopyasını yapacaktır. Kopya ya da taklidin, hiçbir zaman aslının yerini tutamayacağı açıktır. Bundan dolayıdır ki her sanat eseri ----
Bu parça anlam ve anlatımın akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanmalıdır? A) bir sistemdir. B) çok anlamlıdır.
12. Aslında
edebiyatta muhteva konusundaki tartışmaların
temelinde, sıradan bir söz, didaktik ve bilimsel bir metin
C) tek ve benzersizdir.
ile edebiyatın birbirinden yeterince ayırt edilememesi yat-
D) kurmacadır.
maktadır. Kabul etmek gerekir ki sıradan bir söz, didaktik
E) estetik değer taşır.
ve bilimsel bir metin ile edebiyat eserindeki muhtevanın kaynağı, mahiyeti, sunuluş biçimi, sunuluş amacı ve hitap ettiği merkez birbirinden çok farklıdır ve farklı olmak mecburiyetindedir. Zira edebiyat kendini, sanat olma gibi temel bir nitelikle sınırlamak, okuyucu/dinleyiciye estetik haz vermekle yükümlüdür. Dolayısıyla edebiyattan ilk planda
10. “Edebiyat - tarih” ilişkisiyle ilgili olarak aşağıdakilerden
beklenen, bir hakikati, bir fikri, bir ideolojiyi açık ve net bir
hangisi yanlıştır?
biçimde anlatması değil; güzel olması ve bu güzelliği ile ruhumuzda estetik bir haz uyandırmasıdır.
A) Edebiyat tarihi yazılırken tarih biliminin yöntemlerinden yararlanılır. B) Tarihte yaşanmış gerçeklikleri konu edinen edebî eserler vardır.
1
Bu parçaya göre edebî metinle bilimsel öğretici metinler arasındaki temel fark aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilimsel metinlerin gerçek yaşamdan kaynaklanması
C) Edebî metinlerde, dönemlerine ilişkin izler bulunur.
B) Edebî metinlerin okuyucuda estetik haz uyandırması
D) Edebî metinlerde tarihsel gerçeklikler kurgulanarak
C) Bilimsel metnin herkesçe aynı biçimde algılanması
anlatılır. E) Konusunu tarihten alan edebî metinlerde dil, göndergesel işleviyle kullanılır.
D) Edebî metnin her okuyanda farklı çağrışımlar uyandırması E) Edebî metnin yan anlam bakımından zengin olması
13
1. Mermerden mutfak tezgâhı yapan kişiye ......................., mermerden heykel yapan kişiye ise ........................ denir. 2. Öğretici metinlerde, sanat metinlerinin aksine ............................... yer verilmez. 3. Ayasofya Camii ............................... sanatlar içerisinde değerlendirilir. 4. ............................ , insanın güzellik karşısında duyduğu heyecan ve hayranlığı uyandırmak için ortaya koyduğu yaratıcılıktır. 5. ............................. dil ile gerçekleştirilen bir güzel sanat etkinliğidir. 6. İnsanlar kendilerini farklı araçlarla ifade edebilirler. Kimisi resimle, müzikle, dansla heykelle kimisi de şiirle, romanla hikâyeyle yani ............................ vasıtasıyla ifade ederler. 7. .............................. nasıl ki akla, mantığa, öğretmeye yönelik ise .................................. da insan ruhunu doyurmaya, güzelleştirmeye yöneliktir. 8. ............................... yol göstermek, yanlışlıkları düzeltmek için değil; yaratmak ihtiyacından doğmuşlardır. 9. İnsanda birtakım güzel duygular uyandıran, insana bir coşku ve heyecan veren eserlere .................... denir. 10. Sanat dallarından şiir, edebiyat, müzik ...................... ; resim, fotoğraf, mimari, heykel de ......................... hitap etmektedir. 11. Duygu, düşünce ve istekler .................................. ile aktarılır. 12. .......................... renklerle, ......................... seslerle, ......................... ana maddesi toprak ve taş olan maddelerle sanatını yerine getirir. 13. Bir ulusun maddi ve manevi alanda ortaya koyduğu tüm eserler ........................... oluşturur. 14. İletilen sözü alan alıcı ve bir de iletişimin yapıldığı iletişim ortamı vardır. Bu düzeneğe ........................... denir. 15. Edebiyat; duygu, düşünce sevinç, umut, üzüntü, tasa, kaygı gibi bireysel duyguları ve toplumsal hayattaki olayları yansıtan bir ........................ dalıdır.
Cevaplar 1. zanaatkâr / sanatkâr
6. kelimeler
11. dil
2. hayale (düş)
7. Bilim / sanat
12. Ressam / müzisyen / mimar
3. plastik
8. Sanat eserleri
13. kültürü
4. Sanat
9. sanat eseri
14. iletişim sistemi
5. Edebiyat
10. kulağa / göze
15. güzel sanat
ünite
14
D 1.
Sanat metinlerinde bir anlam yoğunluğu vardır. Herkes, onlardan, her okunduğunda kendine göre bir anlam çıkarır.
2.
Edebî metinlerde sözcükler gerçek ve terim anlamlarıyla kullanılır.
3.
Sanatçı, dış dünyaya ait gerçekleri hiçbir değişime tabi tutmaksızın bir fotoğraf gerçekliğiyle aktarır.
4.
Edebî eserlerde anlatılanlar olduğu gibi yaşanmış, gerçekleşmiş değil, kurgulanmış olaylardır.
5.
Edebî metinde sanatçı, herkesin kullandığı günlük dile yeni anlamlar yükleyerek ona bir üst dil özelliği kazandırır.
6.
Sanatın temelinde insan sevgisi, hoşgörü, yaratma özgürlüğü vardır.
7.
Sanatın amacı güzel duygular uyandırmak, insan hayatını renklendirmek, güzelleştirmektir.
8.
İnsanoğlu hayatı boyunca güzeli istemiştir. Sözüne, yazısına (edebiyat), sesine (müzik), kullanabildiği renklere (resim), yaşadığı mekâna (mimarlık), işleyebildiği her türlü maddeye (heykeltıraş) güzellik vermek insanoğlunun yaşam felsefesi olmuştur ki bu da güzel sanatlar dediğimiz şubeleri doğurmuştur.
9.
Edebî eser öncelikle bilgi değeri olan eserdir.
Y
10. Edebî eserlerde dikkatle kullanılmış bir dil vardır.
11.
Sanat adamı her insan gibi bir çevre içindedir. Ama orada olup bitenler onda derin yankılar uyandırmaz.
12. Bir sanatçının ortaya koyduğu eser psikoloji, sosyoloji, felsefe, tarih vb. bilimlerle ilgili olamaz.
15
13. İlk çağlardan beri insanlar sanat etkinliği ile uğraşmışlardır. Mağaralarda yaşayanlar dahi yaşadıkları mekânın duvarlarını çeşitli renklerle, desen ve motiflerle süslemişlerdir. 14. Güzel sanatların bir dalı olan edebiyatın diğer bilim dallarıyla ilgisi vardır. 15. Bir şiirde, hikâyede, romanda, tiyatroda, bize heyecan veren o derin ve ulvî hisler, kafamızın içinde bir dünya yaratan hayaller ve tasvirler, varlıklarını ve tesirlerini kelimelere borçludur.
1
Cevaplar 1. D
2. Y
3. Y
4. D
5. D
6. D
7. D
8. D
9. Y
10. D
11. Y
12. Y
13. D
14. D
15. D
3.
fasikül
İŞ
E
İLİ V D K R Ü T
GİR A N I T A EDEBİY
isi ı Ses Bilg Olaylar s e S i l i le İlg ı Ünlüler Olaylar s e S i l i erle İlg Ünsüzl
1
İŞ
TINA GİR TÜRK DİLİ VE EDEBİYA Olayları Ses Bilgisi - Ünlülerle İlgili Ses
1. Türkçe bir sözcüğün ilk hecesinde ince
uyumuna uyar?
A) Yediğim hiçbir şey bana zevk vermiyor.
bulunur, ilk hecesinde kalın ünlü varsa
B) Martılar, apartmanların bacalarında barınıyor.
diğer hecelerde de kalın ünlü bulunur.
C) Pirincin içindeki yabancı maddeleri ayıkladım.
Bu ses uyumuna kalınlık-incelik uyu-
D) Köy uzakta mı diye düşünüyorum.
E) Korku ve ihanetlerle dolu bir rüya anlattı bana.
2.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde ünlü daralması vardır?
A) Onun rüyaları beni hep üzüyordu.
ralır, “ı-i-u-ü” olur. Bu ses olayına ünlü
B) Onunla konuştuğum anlarda zaman su gibi akıyor.
daralması denir.
C) Arkadaşlarıyla hemen konuşmaya başlıyordu.
D) O acı olaydan sonra sadece yakınlarıyla görüşüyor.
E) Yokuş çıktığımda kalbim hızlı hızlı çarpıyor.
3.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde ünlü düşmesi vardır?
A) Dergi beş ay çıktıktan sonra kapandı.
le başlayan bir ek getirildi-
B) Koskoca mağazayı bir başına çeviriyor.
ğinde bu dar ünlü düşer. Bu
C) Yemek artıklarını çöpe dökmüş.
D) Anaç bir yıldızsın gönül ufkunda kayan.
E) Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında.
4.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde ünlü türemesi vardır?
A) Borcunu ödemesi için ona üç gün süre tanıdım.
ortaya çıkabilir. Bu ses olayına ünlü tü-
B) Zarfın üstündeki yazıyı hemen tanıdı.
remesi denir.
C) Bilgili insanlar da duygusal davranır.
D) Yanımdaki, durgun bir Anadolu köylüsü idi.
E) Bu reklamı hazırlarken senin filminden azıcık esinlenmişler.
ünlü varsa diğer hecelerde de ince ünlü
mu denir.
Sonunda “a-e” ünlülerinden biri olan fiile “-yor” eki getirildiğinde “a-e” ünlüleri da-
İkinci hecesinde dar ünlü bulunan bir sözcüğe ünlüy-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bütün sözcükler kalınlık-incelik
9
ses olayına ünlü düşmesi denir.
2
Bazen bir sözcükle bir ek yan yana gelirken sözcük ve eke ait olmayan bir ünlü
ünite
ÖĞRETEN TEST
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Ses Bilgisi - Ünlülerle İlgili Ses Olayları
1.
Aşağıdaki altı çizili kelimelerden hangisinde ünlü düş-
5.
mesi yoktur?
1
KONU TESTİ
Aşağıdaki altı çizili kelimelerden hangisi küçük ünlü uyumuna (düzlük-yuvarlaklık uyumu) uyar?
A) Hiç bilmediğim renklerin hafifliği var üzerimde.
A) Bir topluluğa konuşan kişi, fikir almaz.
B) Herkes, aklında kaldığınca yaşatacak bizi.
B) Yazar, öze uygun bir biçim kuramıyor.
C) Ayrılırsak eğer kararır geceler de.
C) Yaşlı adam, bastonuna dayanarak yürüyordu.
D) Gönlümün ucunda bir soru: Nasılsın?
D) Halit Ziya, umumiyetle hayatı yüzeysel anlattı.
E) Bağrındaki karayı ne olur sil ana!
E) Ortada dört köşe, uzun bir havuz vardı.
2.
Aşağıdaki altı çizili kelimelerden hangisinde ünlü daralması vardır?
A) Yaz günü yüreğime karlar yağıyor.
B) Beni sonsuzluğa karıştıran en eski ezgiyi söylüyorlar.
C) Bahar yağmurları dökülüyor gözlerinden.
D) Saçında çiçeklerle geliyorsun bana.
E) Sen gidince eksik kalıyor bir şeyler.
Yıldızlı Soru 1 I. Saadet, bazen bir deniz bazen
de bir güneşe benzer.
II. Yel ırgalar zülfündeki telleri. III. Bir mobilya mağazasının vitrin
ine takılıp kaldı.
3.
IV. Ş iirsel denklemle matematiksel
Aşağıdaki altı çizili kelimelerden hangisinde ünlü türe-
Yukarıdaki numaralanmış cüm
mesi vardır?
A) En ciddi işlerden biri de şiir okumaktır.
B) Eleştirmen, sanatçı-eser ilişkisini çözümlemelidir.
C) Ailesinin biricik evladı olduğu için ona bu ad verildi.
D) Toprak ile insan arasındaki çelişkide bir sır var.
E) Acıyı acıyla gidermeyi sevmem.
4.
Aşağıdaki altı çizili kelimelerden hangisi büyük ünlü uyumuna (kalınlık-incelik uyumu) uyar?
1
A) Bu farklar, yazarların mizacından kaynaklanıyor.
B) O, insanın iç dünyası ile ilgili eserler verdi.
C) Onun şiirlerini okumak cesaret ister.
D) Seni sabahleyin her günkü yerde bekliyorum.
E) Roman sanatının evrensel kuralları vardır.
denklem çok yakındır.
lelerden hangi ikisin-
de ünlü düşmesi vardır? A) I. ve II.
B) II. ve III.
D) II. ve IV.
C) III. ve IV.
E) I. ve III.
3
6.
Duyuyor musun, sesimi dinliyor musun?
Işıklar açık, beni bekliyor musun?
Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi vardır?
A) Ünlü düşmesi
B) Büyük ünlü uyumuna uymayan üç sözcük
C) Ünlü türemesi
D) Ünlü daralması
E) Küçük ünlü uyumuna uymayan dört sözcük
KONU TESTİ
1
İŞ
TINA GİR TÜRK DİLİ VE EDEBİYA Olayları Ses Bilgisi - Ünlülerle İlgili Ses
7.
O tatlı kıvrımları gitmiş hayatın
10. Limanın ucundaki deniz fenerine doğru ilerledim.
O benim gözü pek yalnızlığım kalmış bir
Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerde aşağıdaki ses
Bu cümledeki altı çizili sözcükte hangi ses olayı vardır?
olaylarından hangisi vardır?
A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz türemesi
A) Ulama
C) Ünsüz düşmesi D) Ünlü daralması
B) Ünlü türemesi
C) Ünlü düşmesi
D) Ünlü daralması
E) Büyük ünlü uyumuna aykırılık
E) Ünsüz değişimi
11. Düşman sarınca etrafımızı çepeçevre
Davrandık kılıçlara hınçla, cesaretle
Bu dizelerdeki altı çizili sözcükte görülen ses olayı aşağıdakilerden hangisinde vardır?
A) Köyün arkasında küçük bir tepecik vardı.
8.
Yapraktan saçını yere yaymış
B) Elindeki kırılmış bardakçığı çöpe attı.
Sonbahar ağlıyor ayaklarında
C) Gelincik tarlası bir kan gölünü andırıyordu.
Bu dizelerdeki altı çizili sözcükte görülen ses olayı
D) Şu dünyada biricik oğlu vardı.
aşağıdakilerden hangisinde vardır?
E) Doğru söz her zaman sahibini yüceltir.
A) Gün boyunca neler yapacağını planlıyordu.
B) Tek bir ses bile çıkarmamaya çalışıyorlardı.
C) Kuşların ötüşmeleri birbirine karışıyordu.
D) Zavallı kalbim, acı içinde kıvranıyor.
E) Roman, günlük hayattan farklı bir özellik taşıyor.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
12.
I. Bıraktığımız sandalyeler sapasağlam duruyor.
II. Tepelerin ardından tepsi gibi bir ay yükseliyor.
III. Bu gencecik yaşta ağır bir hastalığa yakalandı.
IV. Birden, rüzgârsız bir yerde durduk.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangi ikisinde ünlü türemesi vardır?
4
A) I. ve II.
9.
Henüz bir ayrıma varamamış.
Bu dizelerdeki altı çizili sözcükte görülen ses olayı aşağıdakilerden hangisinde vardır?
A) Umutsuzluğun karanlıklarından sesler geliyor.
B) İyi bir oyuncu, kalelerin önemini göz ardı edemez.
C) Dalgaların kayalardaki kırılışını seyrediyordu.
D) Daima başkalarının eserlerinden nefret ediyordu.
E) Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalıyız.
B) II. ve III.
D) I. ve III.
13. Aşağıdaki
C) III. ve IV.
E) II. ve IV.
altı çizili kelimelerden hangisi hem büyük
ünlü uyumuna hem de küçük ünlü uyumuna uymaz?
A) Bazı adamlar, yazılarında koyu bir ıstıraptan bahseder.
B) Sevgimin kaynağı, çıkar düşüncesi olamaz.
C) Bilimle sanat arasında türlü ayrımlar vardır şüphesiz.
D) Batı tiyatrosuna göre Türk tiyatrosu daha zengindir.
E) Belli belirsiz duyulan bir fıskiye sesi vardı.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Ses Bilgisi - Ünlülerle İlgili Ses Olayları
14. Bir adam baltasını kaybetmişti ve onu komşusunun oğlu-
18. Aşağıdaki
Bu cümledeki altı çizili sözcüklerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz yumuşaması
C) Ünsüz düşmesi D) Ünsüz benzeşmesi
KONU TESTİ
cümlelerin hangisinde ünlü düşmesi var-
dır?
nun çaldığını sanıyordu.
1
E) Kaynaşma
A) Her gürültünün kendine özgü bir konuşması vardı.
B) Bazı adamlar yazılarında ümitsizlikten bahsederler.
C) Plajlarda güneşli havalardan kalma ayak izleri var.
D) Tanpınar, insanın sadece dış görünüşüne bakmaz.
E) Onların güzelliğini başkalarına da sevdirmeye uğraştım.
15.
I. Babil’in asma bahçelerinde iki kız yürüyordu.
II. Birbirleriyle tanışsınlar diye çağırdım onları.
III. Ara sıra dinlenip sonra yeniden çalışmalıyız.
IV. Yıllar önce buralara gelen bir gezgini anımsıyorum.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangi ikisinde
19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden çok ses olayı vardır?
ünlü daralması vardır?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
D) I. ve III.
C) III. ve IV.
E) II. ve IV.
16.
I. Bulutlar da tuhaf tuhaf bekliyor hüznün yağmurunu.
II. Yıldızlar yağıyordu gece mavilerine.
III. Seni anlamıyor gibi şaşkın şaşkın seyrettiler.
IV. Tozlu heyecanlarla dökülüyor duvarlar.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangi ikisinde
A) Kitabındaki yanlışlıkları düzeltmek istiyordu.
B) Küçük sorunları kendine hiç dert etmedi.
C) Yeni bir plan yapmamız gerekiyor.
D) Şairler yaşamları boyunca bir tek şiir için çalışırlar.
E) Kör bir kaplan gibi çırpınsan da boşuna.
hem ünlü düşmesi hem ünlü daralması vardır?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
D) I. ve III.
C) III. ve IV.
5
E) II. ve IV.
20. Aşağıdaki
cümlelerden hangisinde ünlü daralması
vardır?
1
17.
I. Bilim, evreni olduğu gibi, nesnel olarak açıklar.
II. İnsan, kaybettiğini önce daracık odasında ararmış.
III. Yapayalnız kalmışların göz hapsindeyim yıllarca.
IV. Kapının tunç tokmağı, tok bir ses çıkardı.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangi ikisinde hem ünlü düşmesi hem ünlü türemesi vardır?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
D) I. ve III.
C) III. ve IV.
E) II. ve IV.
A) Başımızın üstünde korkunç kara bulutlar duruyordu.
B) Rüzgârın uğultusu hep onu hatırlatıyordu.
C) “Mutluluk”un talihsiz bir sözcük olduğunu düşünüyorum.
D) İkisi de düşlerini kısa ve kestirme yoldan anlatıyor.
E) Ben güçsüzdüm, onun bildiklerini bilmiyordum; ağlıyordum.
2
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEB Ses Olayları Ses Bilgisi - Ünsüzlerle İlgili
1. Sonunda p-ç-t-k harfleri (süreksiz sert
vardır?
A) Aklından korkuyu, gözünden yaşı sil.
layan bir ek getirildiğinde sert olan p-ç-
B) Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan.
t-k harfleri yumuşar. Yani b, c, d, g (ğ)’ye
C) Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
dönüşür. Bu kurala ünsüz yumuşaması
D) Sen kalbini dinle, ufkuna bak.
E) Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin.
2.
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinde ünsüz benzeşmesi var-
ünsüz) bulunan kelimelere ünlü ile baş-
denir.
Sert
ünsüzlerle
biten
sözcüklere
dır?
“c, d, g” ünsüzleriyle başlayan ek getirilirken ekin ilk harfi sertleşerek “ç, t, k”ye döner. Bu duruma ünsüz benzeşmesi (ünsüz sertleşmesi) adı verilir.
Yabancı dillerden geçen bazı kelimeler ünlüyle baş-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
6
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinde ünsüz yumuşaması
9
A) Bulutlar ufukta beyaz bir yumak.
B) Sürüklüyor beni tarih ve zaman.
C) Ötede yolumu kesen bir konak.
D) Omzumda gördüm bir bildik eli.
E) Ansızın silkindim derin hülyadan.
3.
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinde ünsüz türemesi vardır?
layan bir ek veya kelime
A) Binlerce yıl öncesinde yaşanmış bir hayatı hissediyorum.
aldıkları zaman asılların-
B) Geceleyin benden ayrılır ruhum.
Buna ünsüz türemesi de-
C) Besbelli bir ömür böyle sürecek.
nir.
D) Geçer bu sokaktan binlerce adam.
E) Sevdiğini yitirenin hâli nice olur belli.
4.
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinde ünsüz düşmesi var-
daki çift ünsüz ortaya çıkar.
Sonunda -k bulunan bazı kelimeler -cık / -cek, -l, -al / -el eki aldığı zaman sonlarındaki “k”ler düşer. Buna ünsüz düşmesi denir.
dır?
A) Aşağı kattan babasını, babasının haykırışını duydu.
B) Rüzgârlar üşüttü onu, kuzeyden esen yeller.
C) Kulübenin kapısız girişinden bir ihtiyar çıktı.
D) İnsan kafasıyla düşünür, kalbiyle duyar.
E) Bu ay enflasyon 1.02 puan yükseldi.
ünite
ÖĞRETEN TEST
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Ses Bilgisi - Ünsüzlerle İlgili Ses Olayları
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem ünsüz benzeş-
4.
mesi hem ünsüz değişmesi örneği vardır?
A) Her zaman kendi doğrularının peşinden giderdi.
B) Havalar yarından itibaren soğuyacakmış.
C) Arsadaki boş salıncağa gözüm ilişti.
D) İşlediği suçun farkında değilmiş gibi davranıyor.
E) Tartışmanın üslubu sertleşmeye başladı.
2.
KONU TESTİ
Bazı Türkçe sözcüklerde “n” ile biten bir heceden sonra “b” ile başlayan bir hece gelirse, “n” sesi “m” sesine dönüşür.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uymayan bir sözcük kullanılmıştır?
A) Sirkteki cambazın gösterisi nefesleri kesti.
B) Sel yüzünden ambardaki yiyecekler ıslandı.
C) Dolmuşa orta yaşlı, tombul bir bayan indi.
D) Sonbaharla birlikte bana da okul yolu görünmüştü.
E) Balkondaki zambağın kokusu tüm sokağa yayılmıştı.
5.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz yumuşaması-
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kaynaştırma sesi kullanılmamıştır?
A) Sunum için seçtiği konu çok güzeldi.
B) Soğuklar daha çok evsizlerin içini üşütür.
A) Bu kadar gecikmesi aksilik işaretiydi.
C) Antalya’nın yamaçları villalarla dolmuştu.
B) Ağaçların henüz kesildiği kolayca anlaşılıyordu.
D) Grubun dağılması hayranları çok üzmüştü.
C) Akşama kadar sokaklarda amaçsızca dolaştı.
E) Yaralı ceylan yetkililerce korunmaya alındı.
D) Susuzluğum bir bardak suyla dinecek görünmüyor.
E) Sorunlarımızı halletmek için birbirimizi dinlemeliyiz.
6.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde ünsüz değişimi örnek-
na aykırı bir sözcük kullanılmıştır?
lendirilmemiştir?
3.
Beni bir dağ başında böyle yapayalnız bıraktılar
Rüzgârlara, kuşlara, bulutlara yakın
Senin etinden, tırnağından ayrı
Senin kokundan uzak
Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yok-
tur?
A) Ünlü türemesi B) Ünlü düşmesi
1
2
C) Ünsüz düşmesi D) Ünsüz yumuşaması
E) Ünsüz benzeşmesi
A) Bütün sevgileri atıp içimden
B) Tarife sığmıyor aşkın anlamı Ancak çeken bilir bu derdi, gamı
C) Derken bir düdük öttü ansızın Bembeyaz gemi gitgide ufaldı
D) Öfkeden zeytin gözlerin kararmış
Varlığımı yalnız ona verdim ben
Korkudan dizlerinin bağı çözülmüş
E) Garip kalır yerim yurdum
Dostlar beni hatırlasın
7
KONU TESTİ
7.
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEB Ses Olayları
2
Ses Bilgisi - Ünsüzlerle İlgili
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz türemesine
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz benzeşmesi-
örnek yoktur?
ne örnek bir sözcük kullanılmıştır?
A) Araba kullanmayı kolay bir şey zannediyormuş.
A) Dağlardan akan sular, vadiye hayat veriyor.
B) Kendi hissesini kimsesiz çocuklar için harcayacak.
B) İçini kuruladığı kavanoza pirinç doldurdu.
C) Senaryoyu ilk okuduğumda reddetmeyi düşündüm.
C) Başıma bunların geleceğini bilmezdim.
D) Yıllar geçmişti ama oğlunu bir türlü affetmemişti.
D) Akşamki davete eşiyle birlikte katılacakmış.
E) Sorunun son iki şıkkı silik çıkmış, okunamıyor.
E) Bayatlamış ekmeğin içini köftede kullanacağım.
11. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde ünsüz düşmesine
örnek bir sözcük kullanılmıştır?
8.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde ünsüz benzeşmesini örnekleyen bir sözcük kullanılmamıştır?
A) Sular karardı yüzün perde perde solmakta
A) Bu kocaman kayayı kımıldatmak mümkün değildi.
B) Bahçede irice bir köpek başıboş dolaşıyordu.
C) Küçükçe bir evin önünde arabayı durdurdu.
D) Her zamanki yumuşak ses tonuyla başladı konuşmaya.
E) Minicik ellerini dua etmek için açmıştı.
B) Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar
C) Şehrin bütün pencereleri yandı
Sofralar kurulmuştur şimdi her evde
D) Gönlümü Maraşlının yaktı kara haberi
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
9
Aradan yıllar geçti işte o günden beri
E) O zaman başından aşkındı derdi
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Mermeri oyardı, taşı delerdi
12. Çoruh Nehri, şehrin ortasında. Nehrin parlak günleri I II
sadece yaşlıların anılarında yaşıyor. Son yıllardaki kuraklık
III nedeniyle nehirde balıkçılık yapılmıyor artık.
IV
V
Bu cümlelerde numaralanmış sözcüklerde yer alan ses olayları ikişerli eşleştirildiğinde hangisi dışta ka-
8
lır? A) I.
C) III.
D) IV.
E) V.
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangisinde birden çok ses olayı vardır?
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kaynaştırma ünsüzü kullanılmıştır?
A) Elindeki bardak birden yere düştü.
B) Soğuk havalarla birlikte hastalıklar da çoğalıyor.
A) En büyük zevki, güneşli havalarda yürümekti.
C) Dostça bir gülümseme bile bana yetiyor.
B) Şehir hayatı her geçen gün biraz daha zorlaşıyor.
D) Bu mahallenin insanlarına karşı olumlu şeyler hissedi-
C) Sincap can havliyle ağaca tırmanmaya başladı.
D) Torbadaki taşları bir kenara yığalım, dedi.
E) Kimse yarın olacakları bugünden bilemez.
yorum.
E) Toplantıya geç kalması işimizi zorlaştırdı.
ünite
9.
B) II.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Ses Bilgisi - Ünsüzlerle İlgili Ses Olayları
14.
I. Kaybettik
II. Affetmeyi
18. Aşağıdaki
2
KONU TESTİ
cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangisi
“ünsüz benzeşmesi”ne örnek olamaz?
Numaralanmış sözcüklerde aşağıdakilerden hangisi
A) Öğrenciler marşlar söyleyerek sokaktan geçiyor.
yoktur?
B) Çektikleri, onu hayata karşı acımasız yapmıştı.
A) Ünsüz türemesi
B) Ünlü düşmesi
C) Çocukları korkutursanız onları kaybedersiniz.
C) Ünsüz düşmesi
D) Ünsüz değişmesi
D) Kediyi ağaçtan indirmek için çok uğraştık.
E) Taklitçi bir zihniyetle bir yere varamazsın.
E) Kaynaştırma sesi
15. Şehirlerimiz hızla özünü ve biçimini kaybediyor. Bu cümlede aşağıdaki ses olaylarından hangisi var-
19. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ulama yapılamaz?
dır?
A) Ünsüz değişmesi
B) Ünlü türemesi
C) Ünsüz türemesi
D) Ünsüz benzeşmesi
E) Ünsüz düşmesi
A) Görmedin sen bizim mavi suları
B) Kara haber, tipi eser savrulur
kullanılmamıştır? A) Dibe dalmadan önce derin bir nefes al.
B) Gönlümden geçenleri sana söyleyemiyorum.
C) Doğruyu gördüğün zaman söylemekten çekinme.
D) Sohbet ilerledikçe herkesin neşesi arttı.
E) Beyaz renk tüm dünyada temizliğin simgesidir.
III
1
20. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ünsüz düşmesine ör
A) Göğsün açmış yollarını gözlüyor.
B) Çıktım yücesine, seyran eyledim.
C) Talan olan ömrüme teselli oldun.
D) Bir ufacık ev isterdim yalan dünyada.
E) Her gün batışında boynum bükülür.
IV
V Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangi iki-
21. Aşağıdaki sözcüklerden hangisi, ünlüyle başlayan bir
sinde diğerlerinden farklı ses olayları vardır?
9
kralları, krallıkları sevmiyor.
II
Bütün gücüyle eski, ihtiyar Avrupa’dan kopmak istiyor;
Bu bahar gününde dertliyi, ümitsizi
nek vardır?
17. Marsilya’yı başına buyruk bir kent diye düşünüyorum. I
Yine geçersek aynı yoldan ikimiz
E) Mesut olmuş görmek isterdim hepinizi
Yan yanayız ve en uzaktayız
D) Yıllar sonra bir yaz günü bu kez
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kaynaştırma ünsüzü
Bir yanardağ gibi içim kavrulur
C) Tutsağız kendi dipsiz kuyularımızda
Karlar eriyince kırar yuları
A) I. ve II.
B) II. ve III.
D) III. ve IV.
C) II. ve IV.
E) I. ve III.
ek aldığında ünsüz değişmesine uğrar?
A) Bayat
B) Bilet
D) Millet
C) Nimet
E) Kâğıt
KONU TESTİ
1.
3
Ses Bilgisi - Ünsüzlerle ve Ünlü
Aşağıdaki dizelerden hangisindeki altı çizili sözcük-
4.
lerde aynı ses olayı vardır?
I
A) Göçtü köyün meydanında bir çınar
Her yüze çiziyor bir hüzün kırışığı
Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu
TINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEBİYA lerle İlgili Ses Olayları
Konuşanlar irkilerek sustular
B) Kalbim bir çiçektir, gündüzler ölgün
C) Dostluk türküleri savrulsun
Gelin gelin onu açın geceler
Bir uçtan bir uca
II
III
IV
Gökler bulutlanıyor, yerler serinliyordu
V
Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerdeki ses olayları ikişerli eşleştirildiğinde hangisi dışta kalır?
D) Her gün yeni bir macera peşinde koştum
Şişesi isli bir lambanın ışığı
A) I.
Her gün yeni bir ufukta gördüm gurubu
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
E) Böyle hangi sevdanın sihriyle coştum?
Benliğimde esen hangi fırtınadır bu?
5.
Kulların arasında ben yaşadım sessizce
Ağzımı hiç açmadım, verdim bütün yünümü
En geniş bir sabahı düşünerek her gece
düşmesi yoktur?
Ben, Tanrı’m, şuracıkta bekliyorum günümü
A) Ürkütülen defne çiçekleri tir tir titriyor.
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
B) İnsanın kahrını çekemez oldu gönlüm.
A) Ünlü düşmesi
C) Bir akşam güneşi ufka gömülmek üzere.
B) Ünsüz benzeşmesi
D) Şinasi, bir süre sonra gazeteyi devretti.
C) Ünlü türemesi
E) Hangi kâbus bastı ki seni uykularında.
D) Ulama
E) Ünlü daralması
2.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinde ünlü
9
10
3.
Bakırcılar çarşısına kar yağıyordu
6.
Anla, gün tepeyi aşmadan bir daha anla!
Uzun bir yolculuğun hüznünü giyinmiş yüzümle
Başımda biraz daha azalan teller yok olmadan anla!
Telaşlı anneler hırçın dalgaları gözlüyordu
Ben ışığa koşan pervaneler gibiyim.
Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yok-
Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi vardır?
A) Ünsüz yumuşaması
A) Ünlü türemesi
B) Kaynaştırma
B) Ünsüz yumuşaması
C) Ünlü düşmesi
C) Ünsüz düşmesi
D) Ünsüz düşmesi
D) Ünsüz türemesi
E) Ünlü daralması
E) Ünlü daralması
ünite
tur?
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA
GİRİŞ Ses Bilgisi - Ünsüzlerle ve Ünlü lerle İlgili Ses Olayları 7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ünlü daralması” var-
11. Aşağıdaki
dır?
3
KONU TESTİ
dizelerin hangisinde ünsüz yumuşaması
vardır?
A) Son gün için saklıyor lavını, alevini.
B) Bir ağlayan ney sesi var gülüşlerinde.
C) Rastlamıştım duvarda bir şair arkadaşa.
D) Nerede şimdi gönülleri yakan bakışın?
E) İki yıldır bu kitap üzerine çalışıyorum.
A) Gel, kulak ver, çiçek açmış kokular
B) Ben nasıl unuturum seni
I. Dünya büyük ustayı açık kollarla karşılıyor.
II. Zaman, insanoğlu için sanıldığı kadar düşman değildir.
III. Şiirler, ruhun en çok tutkun olduğu güzel sözlerdir.
IV. Akşam, mezara bir çelenk bırakmış.
V. İnsan, aklı ve ahlâkıyla insandır.
Numaralanmış cümlelerden hangisinde herhangi bir
Uyuyan gemilere
D) Hür bulutlar ki beyazlıklarını
Can bedenden çıkmayınca
C) Bak şu sular üstünde
8.
Kuzeyin aşkını söyler güneye
Ağaran saçlarımızdan dilenir
E) Bir ay doğdu, bir ay doğdu
Işıdı yarama değdi
ses olayı yoktur? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
12. Aşkın sırrının döküldüğü bir çağa kalmışız. Sözün aşkla bağının büsbütün koptuğu zamanlara...
Bu cümlelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
dır?
A) Ünsüz yumuşaması
A) İnsan hayatı, üzerinde çok durulan bir kavramdır.
B) Ünlü daralması
B) Cahil insanlardan uzak durmak gerekir çünkü kültür
C) Ünsüz türemesi
D) Ünsüz benzeşmesi
E) Ünsüz yumuşamasına aykırı sözcük
9.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz düşmesi var-
düzeyleri düşüktür.
C) Karadeniz Bölgesi’ndeki sıradağlar, aşılmaz bir duvar gibi yükselir.
D) Öğleden sonra birdenbire gökyüzü karardı, deniz kabardı.
11
E) O gün koşup odamı açtığım zaman dondum kaldım.
13. Ya sen ya ben ölmeyince 10. Çıkmamış kitabımız üstüne doktora yapılmasını
I
beklemiyoruz ama dergilerde çıkardığımız yazılar II III
1
Gönül senden ayrılır mı?
Bu dizelerdeki altı çizili sözcükte yer alan ses olayı aşağıdaki cümlelerden hangisinde vardır?
A) İnsan, bir gölgenin sonsuz rüyasıdır.
B) Artık bütün sularda köpük devri başlıyor.
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerdeki ses olay-
C) Dalgaların elinde kalan son bir yapraktı.
ları ikişerli eşleştirildiğinde hangisi dışta kalır?
D) Ölen iki yavrumun acısını unuttum.
A) I.
E) Sen gittin, soframız oldu tarumar.
hakkında bir iki güzel söz söyleyen olsun istiyoruz. IV
V
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
TINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEBİYA lerle İlgili Ses Olayları
3
KONU TESTİ
Ses Bilgisi - Ünsüzlerle ve Ünlü
14. Aşağıdaki
altı çizili kelimelerden hangisinde ünsüz
yumuşaması vardır?
17. İnsanın, çocuğuna ve torununa kitap sevgisini,
I
A) Çocuklarımın hiçbirini diğerinden ayırmam.
B) Yıllık kazancımın bir miktarını tatil için ayırdım.
C) O, eleştirmeni yazarla aynı seviyede görmüyor.
de ünlü düşmesi vardır?
D) Türk tiyatrosu Cumhuriyet Dönemi’nde yerli yerine
A) I.
II
kıymet bilirliği aşılaması boynunun borcudur. III
IV
V
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisin-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
oturmuştur.
E) Büyük bir tasa kaplamış, küçücük yüreğini.
18. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde ünsüz benzeşmesi yoktur?
15.
I. Durmadan yağmur yağıyordu şehrin üstüne.
II. Cebime konulan beş on kuruşluk harçlık bana yetmiyordu.
III. Yetmiş yaşında olmasına rağmen, bir delikanlı çevikliğiyle yürüyordu.
IV. Her ay yayımlanan bu küçük dergide şiirleri çıkıyordu.
V. Yanımızdan geçen yabancıları göz ucuyla izliyordu.
Numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde ünlü daral-
A) Kollarını açtı, kendine doğru gelen çocuğunu kucakladı.
B) Ele aldığı yazarın bütün yönlerini ayrıntılarıyla tanıtır.
C) Karlar çekildikten sonra yollar açıldı.
D) Balıkçılar Marmara’da dev bir köpek balığı yakaladı.
E) O kadar çökmüş ki onu tanımakta güçlük çektim.
ması vardır?
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
A) I. ve II.
B) II. ve III.
D) IV. ve V.
C) III. ve IV.
E) II. ve V.
9
19. Sanatın iyisinden yalnız seçkin aydınların, mutlu
azınlığın anladığını sanan eleştirmenler, halkın
II
sevdiği, tuttuğu sanatçılara kuşkuyla bakarlar.
12
I
III
IV
V
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisinde hem ünsüz benzeşmesi hem ünsüz yumuşaması vardır?
16. O, bir kişiyi yalnızca onu anlatmak için yazmamıştır. Onu eksen yaparak bir dönemi, bir anlayışı vurgulamak ama-
A) I.
cındadır.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Bu cümlelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünlü düşmesi
B) Kaynaştırma
C) Ünsüz benzeşmesi
D) Ünlü daralması
E) Ünsüz yumuşaması
20. Aşağıdaki
sözcüklerden hangisinin sonuna ünlüyle
başlayan bir ek gelirse sözcüğün sonundaki seste ünA) saat
B) direk
D) direnç
E) inat
C) kalıp
ünite
süz değişimi olmaz?
1. “Yapacağım iş konusunda izleyiciye bilgi vermek istiyorum.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ............................ vardır. 2. “Senin affını bekleyen biz öğrencileri kırma!” cümlesindeki altı çizili sözcükte ............................ vardır. 3. “Adam hiçliğin eşiğine gömüldü.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ............................ vardır. 4. “Bağrım katıksız acının yıldızsız coğrafyasıdır.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ............................ vardır. 5. “Birkaç dakika içinde uçağımız yükselmeye başladı.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ............................ vardır. 6. “Bizim biricik gayemiz vatanımızı bayındır bir coğrafya hâline getirmektir.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ............................ vardır. 7. “Bu mu rüyalarda içtiğim cinnet?” cümlesindeki altı çizili sözcükte ........................... ve ........................... vardır. 8. “Yaşlı adamın saatinin ibresi vaktin geciktiğini gösteriyordu.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ............................ vardır. 9. “Şiirlerinde somut güzellikleri daha güzel işliyordu.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ............................ vardır. 10. “Toplumun yozlaşmasıyla o dönemin şiiri de yozlaşmaya başlamıştır.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ............................ vardır. 11. “Kaybettiğini herhangi bir yerde değil, kaybettiğin yerde aramalısın.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ................, ................ ve ................ vardır. 12. “Şimdi sen kalkıp gidiyordun.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ............................... vardır. 13. “Ömrüm böyle görmeden, bilmeden mi geçecek?” cümlesindeki altı çizili sözcükte ............................... vardır. 14. “Sokağın değiştiğini görünce yüreğim kanadı.” cümlesindeki altı çizili sözcüklerde ............................... vardır. 15. “Hâlâ bu surlarda fetih marşı uğulduyor.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ............................... vardır.
Cevaplar 1. ünlü daralması
1
6. ünlü türemesi
11. ünlü düşmesi - ünsüz benzeşmesi ünsüz yumuşaması
2. ünsüz türemesi
7. ünsüz benzeşmesi - ünsüz yumuşaması
12. ünsüz yumuşaması
3. ünsüz yumuşaması
8. ünlü düşmesi
13. ünlü düşmesi
4. ünlü düşmesi
9. ünlü daralması
14. ünsüz yumuşaması
5. ünsüz düşmesi
10. ünsüz benzeşmesi
15. ünlü daralması
13
D
Y
“Dalgın dalgın oturduğu yerden kalkıp pencereye yöneldi.” cümlesindeki altı çizili sözcükte kaynaş-
1.
ma ünsüzü vardır. “Postacı zarfın üstünü mühürlemeyi unutmuştu.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünsüz türemesi
2.
vardır. 3.
“Bu ayrılık içimde iyileşmeyen bir yaraydı.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünlü düşmesi vardır.
4.
“Şair, liseden sonra sürekli yalnız yaşadı.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünlü türemesi vardır.
5.
“Ben çocukken bu sokakta oynadım.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünlü türemesi vardır.
6.
“Zaman geçtikçe farklı sanat dalları türedi.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünsüz benzeşmesi vardır. “Bunların heveslisi günden güne çoğaldı.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünsüz yumuşaması var-
7.
dır. 8.
“Üzerindeki biniciyi toprağa fırlatıyor.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünsüz düşmesi vardır.
9.
“Biraz acık da bir şeyler yiyelim.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünsüz türemesi vardır.
10. “Sanat, insanların aklına ve yüreğine hükmeder.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünsüz yumuşaması ve ünlü düşmesi vardır. 11.
“Günün büyük bölümünü çiftlikte geçirdiler.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünsüz benzeşmesi vardır.
12. “Çocuklar saklambaç oynuyor.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünlü düşmesi ve ünlü daralması vardır. 13. “Yerden kuruyemiş topluyoruz.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünlü türemesi vardır. 14. “Bu işten dolayı çok zaman kaybettik.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünlü düşmesi, ünsüz yumuşaması ve ünsüz benzeşmesi vardır. 15. “Okumaya çok ihtiyacımız var.” cümlesindeki altı çizili sözcükte ünsüz düşmesi vardır.
Cevaplar 1. D
2. Y
3. D
4. Y
5. Y
6. D
7. D
8. Y
9. Y
10. D
11. D
12. D
13. Y
14. D
15. Y
ünite
14
1.
“O küçücük bir çevrede yetişmişti.” cümlesinde altı çizili sözcükteki ses
A.
Ünsüz benzeşmesi
B.
Ünlü türemesi
C.
Ünsüz düşmesi
D.
Ünlü daralması
E.
Kaynaşma
F.
Ünsüz türemesi
G.
Ulama
olayı
2.
“Yurdun dağlarının dorukları kar altındaydı.” cümlesinde altı çizili sözcükteki ses olayı
3.
“Bu yörenin biricik geçim kaynağı balıkçılıktır.” cümlesindeki altı çizili sözcükteki ses olayı
4.
“Sana da düğün için davetiye gönderdiler.” cümlesindeki altı çizili sözcükteki ses olayı
5.
“Kılıcın kını ceylan derisinden yapılmış.” cümlesindeki altı çizili sözcükteki ses olayı
6.
“Bu bilgilerin bir kısmı devlet sırrı niteliğinde.” cümlesindeki altı çizili sözcükteki ses olayı
7.
“Bu şartlarda bilim adamı yetişmez.” cümlesinde altı çizili sözcüklerde söyleyişte gerçekleşen ses olayı
8.
15
“Herkes, meydanda onun gelmesini bekliyor.” cümlesindeki altı çizili
H.
Ünsüz yumuşaması
I.
Ünlü değişimi
sözcükteki ses olayı
9.
“İnsanoğlu bilim ve teknikte yaptıklarını bencillikle yıktı.” cümlesindeki altı çizili sözcükteki ses olayı
1
Cevaplar 1. C
2. H
3. B
4. I
5. E
6. F
7. G
8. D
9. A
4.
fasikül
İŞ
E
Lİ V İ D K R TÜ ı fta Yap Paragra
GİR A N I T A EDEBİY
ÖĞRETEN TEST
1
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Paragrafta Yapı
Paragrafın ilk cümlesi, kendisinden önce bir konudan bahsedildiği izlenimini uyandırmamalıdır. Bağımsız ve açıklamaya ihtiyaç duyulacak bir cümle olmalıdır. Bağıntı ögesi (çünkü, oysa, ne var ki, bu, şu, o, nitekim ...) içermemelidir. Genellikle paragrafın içeriği ile ilgili bilginin veril-
1.
Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olabilir?
A) Dilerim bulur ve bu buluş onu zenginleştirir.
B) Jüri üyesi olarak bize gönderilen elliye yakın yazıyı da okuduk.
C) İşte bu tertemizlik şaşırtıyor beni!
D) Onlara kıymet vermiyorum, yazdıklarını okuyamıyorum.
E) İnsan, bir varlığın değerini onu yitirmeden anlayamıyor.
2.
Çok da yazdım bunu; herkesin birbirini tanıdığı, sokak üstünde dikilip
diği cümledir.
Paragrafta boş bırakılan yerlere getirile-
halleştiği, bakkalda, manavda sohbete tutuştuğu, kapıdan, balkondan
cek cümleyi bulmak için, iki noktaya dik-
birbirine seslenebildiği bir mahallede yaşamak, ölüp gitmek isterdim.
kat etmek gerekmektedir. Doğru olma-
---- Çapa’da Fatma Sultan Mahallesi... Bakkalı, manavı, kasabı, o şirin
yan seçenekler ya konuya farklı bir bakış
camisiyle kendi içinde mesut bir dünya idi. Sonra Üsküdar’daki Solak Sinan Mahallesi... Günün her saati ayak seslerinin eksik olmadığı yokuş ...
açısı ile yazılmıştır ya da konu ile çeliş-
Köşede, minicikliği içime bir dünya sığdıran -biraz da sahibinin gönlünün
mektedir. Bu durumda paragrafın doğru
genişliğinden olmalı- o bakkal dükkânı... İlle de sesler, yaz kış eksik olma-
anlaşılması çok önemlidir. Seçeneklerde bulunabilecek bağıntı ögeleri de boş bırakılan yere getirilecek cümlenin bulunmasında yardımcı olacaktır.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
yan o satıcı sesleri...
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Birçok mahallede insanlar hâlâ komşuluklarını sürdürüyor.
B) Olmadı değil böyle mahallelerim.
C) Bir türlü istediğim gibi bir yerde oturamadım.
D) Beni en çok endişelendiren bu idi.
E) Yıllarca aynı evde otururdum.
3.
(I) Turgut Uyar’ı şiirimizin ön sırasına getiren özelliklerden biri, görüntü
2
Her paragraf, şekil ve anlam kaynaşma-
kavramına kattığı yeni olanaklardır. (II) O, çok boyutlu ve gerçeğin asa-
sından oluşmuş bir bütündür. Bu yüzden
lağı olmayan görüntülerle çalışır. (III) Söz gelimi başka şairler akşamdaki
paragrafı oluşturan cümleler arasında
bir şeyi anlatırken Turgut Uyar akşamı bütünüyle kavrama eğilimindedir.
bir anlam bağı olmalıdır. Bir cümle, konu
(IV) Akşam, pek çok şairimizin şiirinde konu olarak önemli bir yer tutar.
ve anlatım bakımından paragrafın diğer
(V) Düzyazıdan korkmaz, ondan şiir için yeni görüntüler devşirir sürekli.
cümlelerinden kopuksa bu cümle anlatı-
(VI) Bu arada konuşma diline yeni sözcükler kazandırır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır? A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
ünite
mın akışını bozar.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Paragrafta Yapı
1.
Bu parçanın sonuna anlam akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Zweig’ın okuru yoktur, tutkulusu vardır.
B) Zweig’ın yaptığı, okurunu kahramanlarının ruhunda gezdirmektir.
C) “İnsanlarla Buluşmalar” bölümü, o çok bildiğimiz biyografilerin lezzetini veriyor.
D) Zweig yalnızca sevdiği insanların portresini yazar ve onları başkalarına sevdirir.
E) Zweig’ın kitaplarla buluşmaları, aslında sevdiği yazarlar üstüne yazmak arzusundan doğuyor.
2.
1
Hakiki bir Zweig okurunun baş edilmez çelişkisi, onun üslubunun erişilmezliği karşısında olağanüstü bir hazla sarsıcı bir ıstırabı aynı anda yaşamaktır. Zweig okumaya başladığınızda, iradenizin dizginlerini büsbütün yitirir ve deli bir ırmağın akışına kapılmış tahta parçası gibi onun götürdüğü yere doğru sürüklenirsiniz. Bir yandan ruhunuzu genişleten serinlikler, güneşli kıyılar ve tatlı esintilerle sonsuz hazların içine doğru çekilirken, bir yandan da acı veren bir bedbahtlığın içinde bulursunuz kendinizi. Karşınızda, sizi Olimpos’a çağıran bir büyücü vardır, ona ayak uydurmak imkânsızdır. Bu yüzden ----
Aslında herkesin doğup büyüdüğü yer, diğerlerinden farklı gelir insana. Özellikle çocukluğunun geçtiği yerler daha bir özeldir. Ama benim yaşadığım ilçenin mistik bir çekiciliği, ayrı bir büyüsü ve müthiş bir güzelliği vardır. Adıyla tezattır mesela. İlk kez gelenler buranın korkunç çorak bir yer olduğunu sanarak gelirler. ---- Bunu, manzarayı görenler bilir, gerçekten anlatmak yeterli gelmez, yaşamak gerekir. Gece yıldızlara eliniz değecekmiş gibi, gündüz oksijenden çarpılacakmış gibi hissedersiniz. Erenler yatağıdır Bozkır, belki de bu yüzden farklıdır Bozkır’da ay ışığı.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Ama karşılaştıkları manzara karşısında büyülenirler.
B) Sonra yaşadıkça sevmeye başlarlar bu küçük kenti.
C) Bazıları çok kalmaz, birkaç ay sonra ayrılırlar buradan.
D) Ağaçsız, ormansız, yeşili olmayan bir yer zannederler.
E) Burada yaşamak zorunda olanların kaderidir bu.
3.
1
KONU TESTİ
I. Suut Kemal Yetkin, düşünce planında XX. yüzyılın öncesinde Avrupa’da oluşmuş bir harekete bağlıdır.
II. Son zamanlarda edebiyatımızda akımların enine boyuna incelenmesine büyük ilgi gösteriliyor.
III. Mehmet Kemal’in bu şiiri, ciddi bir var olma kaygısı taşıyan diğer şiirlerine göre ne kadar yavandır.
IV. Düşündüklerinin doğru olduğuna inanan kişi, düşündüklerini bir engelle karşılaşmadan söylemeyi ister.
V. Türk edebiyatında deneme türünde modern anlamda eser veren ilk yazar Nurullah Ataç’tır.
Numaralanmış cümlelerin hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Yıldızlı Soru 1 (I) Mimari, insanla değer kazanmış ve insanın hayatına bütünüyle girmiş bir sanattır. (II) İnsa noğlu, hayatını devam ettirebilmek amacıyla barınabile ceği yapıların ihtiyacını hissetmiş ilk önce. (III) Bu ihtiy acın yönlendirilmesiyle ilk önce ilkel barınaklar, daha sonr a basit evler inşa edilmiştir. (IV) Bu yapılara “estetik hass asiyet” eklenince mimarinin çekirdeğini oluşturan ev mim arisi ortaya çıkmıştır. (V) Milletlerin meydana getirdiği med eniyetler içinde mimari önemli bir yere sahiptir. (VI) Bundan sonra insanlar çeşitli sosyal ve kültürel ihtiyaçla rını karşılamak üzere değişik yapılar, değişik mimariler ortaya koyarak “şehir mimari”sini meydana getirmişlerdir . Bu parçadaki numaralanmış cüm lelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
3
4.
(I) Ben, babaannemin, annemin, komşu teyzelerin tavsiyelerine inanırım da gazetelerin sağlık sayfalarında çıkan otçu-çöpçü takımına kulak asmam. (II) Onları ihlassız bulurum; söyledikleri de bana pek fazla köpürtme ve şişirme gelir. (III) Bu türden yazıları, kitapları okuyacağıma, İlhan Berk’in şenlikli “Şifalı Otlar Kitabı”na talim ederim. (IV) Adamotu adının, otun insana benzemesinden geldiği ileri sürülür. (V) Romalılar da “Tıpkı insandır, bir soluğu eksiktir.” derler. (VI) Böyle anlı şanlı bir ot olsun da bin derde deva olmasın, mümkün mü?
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
1
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Paragrafta Yapı
5.
Okur milletinin yazarlar hakkında merakının fermuarını çekemediği, torbasının ağzını büzemediği konudur: ---Herhâlde yeryüzünde bu soruya muhatap olmamış bir yazara tesadüf edilmez. Yürekli, biraz da lafını sakınmaz biri de çıkıp, “Bundan sana ne?” “Ben, sana nasıl okuyorsun?” diye soruyor muyum? dememiş, diyememiştir! Bunu yalnız okurlar sormuş değildir; gazete ve dergi röportajlarında, söyleşilerde, televizyon programlarında “küt” diye karşınıza çıkıverir.
7.
“Olaylardan çok sözcükler ve anlatım şekli insanları birbirine düşürüyor.” Maurois’tan yetmiş yıl sonra, buradan, şu uzaklıktan Marmara Denizi’ni gören odamdan havaalanına, çatılara, kayıp giden otomobillere bakarken, ben bunca kavganın, bunca hırgürün içinde, o cümleyi tekrarlıyorum. Hakikatın yeri, zamanı olmuyor. ---- Hasımlarını tırmalıyor, taşlıyor, kişiliklerini yerle bir ediyorlar. Mülayimliği, merhameti, empatiyi akıllarına getirmeden. Oysa sussalar ya da yalnız işlerine baksalar belki anlaşabilecekler.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Nasıl yazarsınız?
A) Sözcükleri, insanlarla anlaşmak için kullanıyoruz.
B) Niçin yazıyorsunuz?
B) İnsanlar arasında büyük bir sevgi var artık.
C) İlk yazınızı ne zaman yayımladınız?
C) Herkes bir diğerinin iyiliği için çabalıyor.
D) En beğendiğiniz eseriniz hangisidir?
D) Bizi birbirimize yaklaştıran, bizi birbirimize sevdiren ta-
E) Kendinize kimi örnek alıyorsunuz?
6.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
4
İnsan yerinde durabilen bir varlık değildir. Değişmemek için direnenler bile zamanla değişiyor. Gelişen insanın ardına baktığında eksikler, kusurlar, bugünkü aklıyla yapamayacağı/yazamayacağı şeylerle karşılaşması kaçınılmaz. Ben de geçmişe bugünden baktığımda sadece yazdıklarımı değil, bütün yaptıklarımı farklı değerlendirebiliyorum. ---- Sadece romanımda değil, bütün yazdıklarımda “Bunu nasıl yazmışım?” dediğim cümleler, parçalar var. Bunlar sadece birilerinin eleştirdiği bölümler değil. Çokça övülen bazı kısımları bile ben bugün beğenmiyorum.
E) İnsanlar, sözcükleri birer mermi gibi kullanıyor.
8.
James Monaco, “İlk sinemacılar sinemada resim yaptılar, roman yazdılar, drama gerçekleştirdiler.” der. Gerçekten de sinema, başından bu yana kendinden önceki sanatlarla yakın ilişki içinde oldu. Diğer sanatların birçok unsuru sinemada oldukça iyi işlendi. Aslında son yüz yıldır sanatların içeriği sinemanın meydan okuyuşuyla yakından ilintili oldu. Bir kayıt sanatı olan sinema, diğerlerinden özgürce yararlandığı için resim, müzik, roman, tiyatro ve mimari gibi sanatlar, bu yeni sanatı esas alarak kendilerini yeniden biçimlendirmek zorunda kaldı. ----
Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanabilir?
A) Başlangıçtan bugüne sinemanın ana damarı tiyatro-
B) Sinema filminin sahne dramasına yakın durması dik-
C) Yine de tiyatronun da sinemaya karşı avantajları yok
D) Onlar gerilerken sinema büyümesini alabildiğine sür-
E) Böylelikle bugünkü sinema merkezli sanat ortamı oluş-
9
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Önemli olan, insanın bir yazar olarak kendi yazdıklarını beğenmesidir.
bii ki sözcüklerdir.
B) Kaldı ki yazarlık iddiasında olanlar, eleştiriye katlan-
dur. kat çekicidir. değildir.
mayı da bilmelidir.
C) Örneğin romanımda bugünkü değerlendirmelerimle beğenmediğim bölümler var.
D) İnsan yazdıklarına yıllar sonra da sahip çıkabiliyorsa doğru yoldadır demektir.
E) Değişimi yakalamayan ve yaşamayan yazarların uzun soluklu olacağını sanmıyorum.
dürdü. tu.
ünite
KONU TESTİ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Paragrafta Yapı
9.
Divan edebiyatında, günümüzdeki anlamıyla, akımların varlıklarından söz edilemez. Daha doğrusu divan edebiyatının kendisi, dayandığı geleneksel dünya görüşü, kurallara bağlanmış biçimi, yinelenen mazmunlarıyla başlı başına tek bir akımdır ---- Edebiyat tarihlerinde rastlanan Baki okulu, Nedim okulu gibi nitelemeler bu açıdan değerlendirilmelidir. Toplum yapısını alt üst edecek dönüşümlerin gerçekleşmeyişi ve dine dayalı dünya görüşünün egemenliği sanatta, gerek öz gerekse biçim açısından yeni oluşumları önler. Yeni gibi görünen arayışlar, eğilim düzeyini aşamadan, divan edebiyatının ilkeleri, başka deyişle kalıpları içinde dönenir durur.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Kalıplaşmış sözleri kullanmada büyük bir başarı gösteren şairler çıkmıştır.
B) Dilinin anlaşılır olmaması bugünkü nesli divan edebi-
C) Halk şiirinde görülen konu çeşitliliği bu şiir türünde ye-
D) Yalnızca altı yüz yıllık serüveninde, söyleyiş ustalığına
1
KONU TESTİ
11. ---- Bense bir salonu, genişçe bir mutfağı süsleyecek iyi resimlerden birinin her zaman iç açıcı bir natürmort olması gerektiğini düşünürüm. Bir natürmort görmek için Şeker Ahmet Paşa’ya, Süleyman Seyyit’e, Mahmut Cüda’ya gitmemiz gerek. Ölü doğayı resmetmek artık ilkel bir tarz mı sayılıyor?
Bu parçanın başına anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Günümüzde resim sanatı önemli merhaleler katetti.
B) Son zamanlarda gençlerin resme merakı iyice arttı.
C) Resim sanatı ile şiir arasında inanamayacağınız benzerlikler var.
D) Günümüz ressamları natürmorta yüz vermiyor.
E) Her ressam aynı zamanda iyi bir gözlemcidir.
yatından uzaklaştırmıştır. rini belli konulara bırakır. ulaşmış şairlerin çevresinde ya da izinde kümelenme-
12. (I)
Çocukluğumun rüyaya benzer günlerinin geçtiği, amcaların, yengelerin kalabalık evinde bir kış odası vardı. (II) Şimdi düşünüyorum da “gizli mabet”e benzer bir odaydı burası. (III) Uzun kış gecelerinde, sofra bezi ortaya serilir, bir kasnak üstüne konulan siniye “gizli mabet”ten getirilen meyveler yığılır, ahali de başında toplaşır ve hayli eğlenceli zamanlar geçirirdi. (IV) Daima kilitli dururdu ve çocuklar kapısını açıp giremezdi. (V) Biz, çocuk milleti, kudurmuş bir merakla odada olanları, olabilecekleri düşünür; bir yolunu bulup içeri girebilmenin planlarını kurardık.
ler görülür.
E) Kimi şairlerin bireysel çabaları da ortaya bir akımın çıkmasına yetmemiştir.
10. ---- Baharın müjdecisi baklanın haşlanmış suyunun karaciğere, yapraklarının mideye iyi geldiğini yazar. Saklamaya gerek var mı? Ben adamotunu, oğulotunu, güzelavratotunu ilk ondan duydum. Bu otların tohumlarının kan şekerini düşürdüğünü söylemişti. Köklerinden hazırlanan çay da iyisinden idrar söktürücüdür. Akla hayale gelmedik otların soyağacını, neye yaradığını öğrenmek için Şifalı Otlar Kitabı’nda gezinmek lazımdır.
Bu parçanın başına anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) I.
B) Yazar, otların şeceresini çıkarırken nasıl kullanılacak-
C) Yazar, kitabında otları anlatırken herkesin anlayabileceği bir dil kullanıyor.
1
D) Yazar, kitabını makale gibi değil; hikâye gibi yazmış.
E) Yazar, her kitabının sonuna yararlandığı kaynakları mutlaka ekliyor.
D) IV.
E) V.
Bir anlaşma aracı olan dilin değişimini, sadeleşmesini zorlayan toplumsal koşullar şiiri de etkilemiş, biçimsel değişikliklere uğratmıştır. (II) Cumhuriyet Dönemi’ne geçişte değişen toplumsal düzen, şiirde Anadolu’ya dönük bir dil kullanmayı zorunlu kılmıştır. (III) En büyük darbeyi de aruz veznine indirmiştir. (IV) Yüzlerce yıl çok dar bir çerçevede gelişmiş bir şiir kalıbı olan aruz, yeni ve sadeleşmekte olan dilin yapısına uymadığı için terk edilmiştir. (V) Şiirde dil deyince, şiirin kendi içinde kurduğu yapıyı anlıyoruz. (VI) Üstelik Yahya Kemal gibi güçlü bir temsilciye rağmen...
A) Yazar, geçmişte yazılmış kitapların hiçbirinden fayda-
C) III.
13. (I)
larını söylemekten de geri durmaz.
B) II.
5
lanmamıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlam akışını bozmaktadır?
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır? A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
1.
2
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Paragrafta Yapı
---- Böyle kış akşamlarında, bizim o şenlikli köy evimizin daimi kokularından biri de armut hoşafı kokusuydu. Biz çocukların vazgeçilmezlerinden biriydi armut hoşafı. Hele ki içine portakal kabuğu konulmuşsa! Babaanneme, yengelere yalvarırdık, ne olur portakal kabuğu da olsun diye. Portakal öyle bol bulunan bir meyve değil ki! Haftadan haftaya alınırsa kabuğu telef edilmez, kokulandırsın diye hoşafa katılırdı. Ne muazzam bir lezzetti o!
3.
âlemine ilk adımını atmış, eşikten içeri yenice girivermiş. (III) İyi de bir para ödülü vermişler, mutlu. (IV) Bursa Osmangazi Belediyesi’nin bu yıl roman dalında düzenlediği Ahmet Hamdi Tanpınar Ödülü’nü kazanmış. (V) Oturup çay içtik, sonra çantasından utana sıkıla bir kitap çıkardı; önüme koydu, hiçbir şey söylemedi. Kitabı elime aldım, yeşil zeminli kapağında asırlık bir ağaç gövdesi var, fena
Bu parçanın başına anlam akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Çocukluğumun geçtiği bu mahalleye gelince aklıma hemen Deli Nazmi geliyor.
B) Çocukluk yıllarımda bu mahallede herkesin saygı duyduğu bir imam vardı.
C) Zamanla, geçmiş yılların beni kendilerine nasıl da çektiklerini daha iyi fark ediyorum.
D) Her hatıra, bizi çocukluğumuzun armut ve elma ağaçlarına götürüyor.
E) Zamanlar, upuzun yıllar, insanlar, görüntüler kayboluyor, unutulup gidiyor fakat kokular asla silinmiyor.
2.
---- Beşir Ayvazoğlu’nun “Bozgunda Fetih Rüyası” adlı ro-
değil.
9
gerekir?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
D) IV. ve V.
C) III. ve IV.
E) II. ve IV.
4.
Evet, gecekondu, bütün sefaletine ve asgari yaşam şartlarından yoksunluğuna rağmen insani bir hayatın yaşayıp gittiği yerlerdi. Bir kere evler ve insanlar yan yana, birbirine eşit şartlarda yaşardı. Dumanlar tüterdi evlerden. Komşu evlerde neler olur biter bilirdi insanlar. Bir tabak yemek, komşu evlere götürülürdü. Çocuklar komşu annelerin evinde büyürdü nerdeyse. Kapı önlerinde, çit başlarında, avlularından sarkıp hâl hatır sorardı kadınlar ve erkekler birbirine. Yaşlıların gençlere, büyüklerin küçüklere söyleyeceği sözler olurdu. Mahallede sesler seslere, kokular kokulara karışırdı. ----
Bu parçanın sonuna anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) O insanlar bir türlü medeni yaşama ayak uyduramadı.
B) Her şeye rağmen mahalle insan kokardı, insan...
le anlatıyor. Dahası, yazarın asıl büyük çalışması olan “Yahya Kemal/Eve Dönen Adam” adlı ansiklopedik biyografi... Beşir Ayvazoğlu, uzun yıllar önce küçücük, sarı kapaklı bir kitap yayımlanmıştı
6
Bu parçanın anlam akışının sağlanması için numaralanmış cümlelerden hangi ikisinin yer değiştirmesi
manı, şairin hayatını tastamam ve bütün gerilimleriy-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
(I) Bir genç adam çıkageldi. (II) Şu büyülü ‘yazar’lık
“Eve Dönen Adam” adıyla. Cismi küçüktü ama şair hakkında yazılmış en derli toplu kitaplardan biriydi.
Bu parçanın başına anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Beşir Ayvazoğlu şiirlerinde halk şiiri geleneğinden yararlanıyor.
B) Yahya Kemal’in tarih anlayışı, şiirine bir ruh gibi sinmiş.
C) Her okur Yahya Kemal’de kendinden bir şey bulur.
C) Toplum, onları devamlı bir cüzzamlı gibi dışladı.
D) Beşir Ayvazoğlu’nun birçok çalışması yeniden baskıya giriyor.
D) Çağdaş yaşamın tüm imkânlarından faydalanıyorlardı.
E) Bir Yahya Kemal filmi çekmek isteyen çıkarsa sağlam bir kaynağı hazır bulacak.
E) Dolayısıyla birçok kere bu yaşamı yazılarıma konu ettim.
ünite
KONU TESTİ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Paragrafta Yapı
5.
Bir şairin, yazarın göçünden sonra kitapları açılır, yeniden okunur. Nedendir bu? Bir çeşit vicdan rahatlatma mı, onun gidişiyle doğan boşluğu doldurma çabası mı, vefa gösterisi mi? Ne önemi var! ---- Şairin gövdesi aradan çekilmiştir artık, eserle baş başa kalmışızdır. Belki de sokakta bir daha karşılaşamayacak oluşumuzun üzüntüsünü, sayfalar arasında, dizelerde ve cümlelerde bol bol görüşerek, dertleşerek gidermeye çalışırız.
7.
A) Belki de asıl şimdi gelmiştir okuma zamanı.
B) Olur ya, gençler onu bizden daha iyi anlarlar belki.
C) Zaten iyi bir şair olsa herkes onu tanırdı.
D) Hâlbuki okur sevmediğine asla yüz vermez.
E) Demek ki insanlar şiir okumayı artık sevmiyor.
KONU TESTİ
(I) Şiir, hikâye, roman okumak yoğun ve bilinçli bir birikim gerektirir insanda. (II) Örneğin bir şairi, bilmem hangi yılda çıkmış bir tek şiiri ya da kitabıyla okuyup anlayamaz insan. (III) İnsanın bugünün şiirini, hikâyesini, romanını okuyup sevebilmesi için, en azından bir yirmi yıl geriye kadar edebiyatımızdaki değişiklikleri, iniş çıkışları bütün teknik ve toplumsal gerekleri ile bilmesi gerekir. (V) Sanat eserleri kendilerinden bekleneni ancak böyle okunurlarsa yerine
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
2
getirebilirler. (V) Ama bu, okuyucu yönünden zor ve hemen hemen imkânsız bir şeydir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre “Hiçbir şey vermez kişiye bu türlü bir okuyuş.” cümlesi getirilebilir? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Yıldızlı Soru 2 (I) Bütün düzyazılarını severim de “Şifalı Otlar Kitabı”na bayılırım İlhan Berk’in. (II) Dedem Korkut yahut Lokman Hekim gibi bir bilge konuşuyordur orada. (III) Bitkilerin sırrını çözmüş, öz suyundan içmi ş ve bildiklerini hikmetli, apaydınlık bir dille söyleyen bilge ... (IV) Türk nesrinin en ışıltılı metinlerinden biridir “Şifa lı Otlar Kitabı”. (V) “İlhan Berk Şiiri”, genç şairler için tam anlamıyla bir “ders kitabı” dır. (VI) Bu kitaba çalışarak şiirin ne olduğu ve ne olmadığı öğrenilebilir.
6.
1
Ben ne yazsam, ucu Salâh Birsel’e çıkıyor. Kitaplarıma baktım, ondan söz etmeyen yazım yok gibi. Olmaz dedim, bu bana ve onun bendeki kıymetine zarar verir. Bir süre hiç el sürmeyeyim, özleyeyim okumayı... Bir raf dolusu kitabını, arkalara koydum kitaplıkta; önüne başka kitaplar yığdım, gizledim. ---- Sonra ne oldu? O kadar istediğim hâlde birini bile açıp bakmadım. Geçen hafta bu oruca bir son verdim.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
7
8.
Mardin için anlatılan bir inanış vardır: Bir kere gören, yedi kere görecektir. ---- Artvin, öyle sebepsiz, ha deyince gidilecek şehirlerden biri değildir. Bir sebep, bir vesile olmalı gidip görmeye. Benim ikinci gelişim. Bakalım bir daha ve acaba yedi kere görebilecek miyim?
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Ama şimdi bundan çok pişmanım.
B) Hakikaten de hiçbir kitabına el sürmedim.
A) Bu, Artvin için söylenir mi bilmem.
C) Yıllar sonra baktığımda hepsi kaybolmuştu.
B) Artvin’e en son iki yıl önce gittim.
D) Hepsini masamın üstüne yığdım.
C) Orayla ilgili bütün yazılanları okudum.
E) Onu okumaya bayılıyordum, elimden düşürmüyor-
D) İşim düştüğünde mutlaka Mardin’e uğrarım.
E) Birkaç kere gitmeye niyetlendim.
dum.
KONU TESTİ
9.
2
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Paragrafta Yapı
---- Dedemin başında, şapkasının altında rüzgârlanan o mendilden midir yahut bazı geceler ateşlendiğimde, bir mendil ıslatıp alnıma koyduklarından mı, bilmiyorum. Belki de hayatımızdan çıkıp giden küçük inceliklerin geride bıraktığı boşluktandır serinlik. Artık bir mendil taşımıyorum; yalnızca hatırasını taşıyorum mendilin, serin hatırasını... Nereden çıkıp geldi yaz günü bu mendil? Esin perileri geldiler, bir mendil getirdiler. Bende kalacak o mendil, daima...
sur bende, duyarsızlaştım iyice. (III) Eleştirmek, bir kitabın eksiğini gediğini ortaya çıkarmak için oturup emek vermek gerek. (IV) Memleket meseleleri hiç mi hiç sarsmıyor. (V) Bugün, şu içinden geçtiğimiz absürt günlerde bile mi diyeceksiniz, evet şu gözümüzün önünde olup bitenler bile kılımı kıpırdatmıyor.
Bu parçanın başına, anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bir serinlik olarak dilime geliyor “mendil” sözcüğü.
B) Kağıt mendili bir türlü kullanamıyorum.
C) Eskiler için mendil, vazgeçilmez bir eşyaydı.
D) Mendil, Türk kültüründe beşikten mezara kadar yeri olan bir unsurdur.
11. (I) Artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor. (II) Biliyorum bütün ku-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlam akışını bozmaktadır? A) I.
12. (I)
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
“Eve Dönen Adam” nitelemesi, Yahya Kemal’i en iyi
anlatan sıfattı belki de. (II) Geçtiğimiz yıllarda Ayvazoğlu,
E) Mendil kültürü, günümüzde yok olmaya yüz tutmuş-
başarılması zor bir işin altına girdi. (III) Yahya Kemal’in an-
tur.
siklopedik sözlüğünü hazırladı. (IV) Şairin hayatının bütün safhaları, bir şekilde ilişki kurduğu, şiir ithaf ettiği kişiler, şiirlerinde adı geçen şahıslar; seyahatleri, şehirleri, dostları, kitapları, şiirleri, belli başlı kavramları... (V) Hatırladığım kadarıyla dağıtımı iyi yapılmadığı için okurun pek haberdar olmadığı bu kitap, Yahya Kemal hakkında söylenecek yeni söz bırakmamıştı neredeyse.
10. Galiba insanlara, hadi bir kısmına diyelim, inancımı büsbütün yitirdim. ---- Herkesin yüzünde bir maske! Bazı “saygın
adamlar”, kafalarında binbir hesapla, akıl almaz planlar
A) I.
ve korkunç senaryolarla aramızda dolaşıp duruyorlar.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın anlam akışını bozmaktadır? B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Ve biz o “saygın” görüntünün altında kan içmeye teşne yaratıklar olduğundan habersiziz. Ne kadar safdil insanlarız! Suikast yapacaklar, halkın üzerine ateş açacaklar, çatışma çıkaracaklar, sonra bir
8
köşeye çekilip, memleket elden gidiyor, diye bas bas adamlar bile artık beni şaşırtmıyor!
13. (I) Artvin’de uyanmak, ağır akan bir zamana karışmaktır. (II) Zamanı kaçırdığınızı, günü heba ettiğinizi düşünüp
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
kederlenmeye durursunuz. (III) Sabah bir kalkarsınız ki
A) Hiçbir insan, karşısındakine kötülük yapmak istemez.
gereksiz olduğunu görürsünüz, daha sabahın sekizidir.
B) Zamanla, konuştuklarımızın önemini anlayacaksınız.
C) Ama yine de ben doğru bildiklerimi söyleyeceğim.
D) İki yüzlü insanlar için bu söylediklerim pek önem arz
odanıza güneş dolmuş. (IV) Saate baktığınızda bunun (V) Güneş bir kâinat gibi kaplamıştır hayatı ve sizi bu ağır çekimli akışa davet etmektedir.
Bu parçanın anlam akışını sağlamak için numaralanmış cümlelerden hangi ikisinin yer değiştirmesi gerekir?
A) I. ve II.
etmiyor olabilir.
E) Bütün yeryüzü yaşamının bir maskeli balodan ibaret olduğuna inanıyorum artık.
B) II. ve III.
D) IV. ve V.
C) III. ve IV. E) II. ve IV.
ünite
bağıracaklar. Bizim buna inanacağımızı sanıyorlar. Bu
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Paragrafta Yapı
1.
Zweig’in biyografi alanındaki ustalığının nedeni ---- Yani
3.
(I) Dickens “Hayata anlam veren şeyler; küçük ve önemsiz gibi görünen basit şeylerdir.” demiştir. (II) Bakışları küçük
larını kendi içinde duyabilme ve başkasıyla aynılaşabilme
belirtiler üzerinde durur onun. (III) Bir elbisenin üzerindeki
yeteneği. Bütün yazarlarda ve sanatçılarda olması gere-
lekeyi, zor durumda bulunan bir insanın yaptığı ufak tefek
ken bu yeteneğin Zweig’da çok kuvvetli olduğunu görü-
sıkıntılı hareketleri fark eder. (IV) Hayata, dünyadan ürken
yoruz. O, bunalımlar içindeki Dostoyevski’yi ve Tolstoy’u,
yoksul bir çocuk olarak başlamıştır Dickens. (V) Siyah bir peruk takan birinin, öfkeli bir anında peruğunun altından
lığı içine yerleşmiş olan Dickens’ı, hayatını şiddetli bir ruh
fırlayan saç buklesini gözden kaçırmaz. (VI) İnce ayrıntı-
çöküntüsü ile noktalayan Nietzsche’yi, kendisini ölüm tut-
ları yakalar, el sıkarken her parmağın hareketine ayrı ayrı
kusundan kurtaramayan Kleist’i ve uzun yıllarını tımarha-
dikkat eder.
nede geçiren Hölderlin’i sanki ruhlarının içine girmişçesine anlayabilmekte ve anlatabilmektedir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır?
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
A) II.
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
KONU TESTİ
kendisini başkasının yerine koyabilme, başkasının duygu-
bencil Stendhal’ı, haris Balzac’ı, burjuva hayatının sıcak-
3
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
A) resim, heykel, mimari ve musiki gibi sanat dallarını çok iyi bilmesidir.
Yıldızlı Soru 3
B) başkasını anlama konusunda güçlü bir empati yeteneğine sahip oluşudur.
C) anlattığı kişinin içinde yaşadığı çağı ve toplumu titizlikle incelemesidir.
D) başka insanların hayatlarına olan ilgisi ve merakıdır.
E) Yunan ve Roma mitolojisindeki hikâyeleri çok iyi bil-
(I) “Samimilik” diyerek büyük söz ettiklerini sanıyor insanlar; samimi olmak kolaymış gibi. (II) Öyle ya, aklınıza geleni söyleyiverirsiniz, olur biter . (III) İçinizden öyle gelmiş çünkü. (IV) Ya sizin içinizden saçma sapan şeyler geliyorsa, karşınızdakinin onur unu kıracak sözler doğuyorsa samimidir diye onları da mı beğeneceğiz? (V) Toplum hayatında insanlar birbi rlerinden samimilik beklemezler, terbiye beklerler, birta kım kurallara uyulmasını isterler. (VI) Yeryüzünde bir başımıza değiliz, başkalarının hatırını da gözetmem iz gerekir. Bu parça iki paragrafa ayrılırsa , ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
mesidir.
2.
Televizyon, evreni küçülterek insana sunma özelliğine sahiptir. Televizyon programları, dünyanın dört bir yanından derlenmiş konular, haberler, bilgiler, olaylar ve kişilerle oluşur. Televizyon, bir anlamda, insanların dünyaya ve uzaya açılan pencereleridir. Bu, kişisel bir pencere olmaktan daha çok toplumsal bir nitelik taşır. Televizyon, değişik yaşam biçimlerini, değişik kültürleri, bilinmeyen yerleri, değişik ırk ve kuşakları tanıtır. O, bu özelliğiyle ----
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
I. Sanat adamı, gerçekle çalışmaktan, eserini gerçekle yoğurmaktan kaçınamaz.
hangisiyle tamamlanabilir?
II. Günümüzde ısmarlama şiir yazan şair yoktur.
A) insanlara ve toplumlara yararlı bir araç değildir.
III. Sanatçılar, düzeltmek, güzelleştirmek isteyenler ara-
B) insanları eğlendiren ve uyuşuklaştıran bir yapıya sahiptir.
C) ülkeleri ve toplumları yakınlaştıran, birleştiren bir işlev üstlenir.
1
4.
D) kitlelerin pasifleştirilmesi için kullanılabilecek en etkili araçtır.
E) radyo kadar güvenilir ve saygın bir haber kaynağı değildir.
sından çıkar.
IV. Eleştirinin, gerçek ve faydalı eleştirinin ne olduğunu öğrenirsiniz böylece.
V. Hiçbir sanatçı, gördüğünü olduğu gibi söylemek istememiştir.
Numaralanmış cümlelerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
9
KONU TESTİ
5.
3
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Paragrafta Yapı
Ben bir sanat adamı ya da yaratıcı bir yazar değilim. Ne şiir
7.
cümlesi olamaz?
yazmak gelir elimden ne roman. Bunca yıldır gazetelerde yazdıklarım epeyce bir şey tutar ama bunları toplayıp kitap hâline getirmeye kalkışmadım. ---- Ben bir gazete yazarı-
bir iki düşüncenin yayılmasında da katkım olmuştur.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
B) Gazetenin niteliği ve değeri zamana ve topluma göre değişmektedir.
lıklarımı dilimin döndüğü kadar anlatmaya çalışırım. Beğendiğim bir şiir, bir kitap olursa onu tanıtayım derim. Belki
A) Sinema sanatı, varlığı teknikle mümkün olan bir sanat türüdür.
yım; söylediklerim bir gün, iki gün okunur, sonra unutulur. Neyi severim, neden hoşlanmam, onları söylerim. Hayran-
Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın giriş
C) Televizyon düş gücünü değil, pratik zekâsını kanatlandıranların mensubu olan medyadır.
D) İnsanın bütün duyuları bir elin parmakları gibi birlikte çalışır.
A) Yazılarımı yayımlayacak bir yayınevi bulamadım.
B) Çünkü bir eleştirmen beğenmemiş benim yazılarımı.
C) En beğendiğim yazılarım yer alıyor bu kitapta.
D) Duygularımı, düşüncelerimi toparlayıp yazamıyorum.
E) Çünkü gazete yazısı başka, kitap yazısı başkadır.
E) Tazeliğini yitirdikten sonra yayımlanan bu haberler kimseyi ilgilendirmeyecektir.
8.
(I) Bir bahçe düşü kurmadığım zaman olmuyor nedense. (II) Kıyısı boyunca renk renk ortancalar köpürecek. (III) Duvarın üstünden mor salkımlar sarkacak baharda. (IV) İlla ki çelimsiz de olsa bir erik olacak, bir ayva, bir çam... (V) Erik ağacı, kış biter bitmez ilk yazı müjdeleyecek.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Bir bahçe düşü, evet, şöyle korunaklı, küçücük...” cümlesi getirilebilir? A) I.
10
6.
D) IV.
E) V.
9 (I) Dostoyevski sadece, kendi kendisiyle ahenk hâlinde olmayan, problemli insanlarla ilgilenmektedir. (II) Ancak
9.
(I) Geçmiş günlerimi unutmadım, çoğunu oldukları gibi
böyle insanları roman kahramanı olarak görmektedir.
söyleyebilirim ama hepsini birbirine karıştırırım. (II) Han-
(III) Tamlığa, bütünlüğe ulaşmış, olgunlaşmış insanları bir
gisi daha önceydi, hangisi daha sonra iyice bilemem.
elma ağacından düşen olgun elmalar gibi bir yana itmek-
(III) Benim ömrüm bir tek parçadır. (IV) Bunun içindir ki
tedir. (IV) Yarattığı kişileri ancak acı çektikleri ölçüde sev-
bundan on yıl önce duyduğum bir sevinci bugün de hemen
mektedir. (V) O, hasta denecek kadar çekingen ve içine
o günkü gücü ile duyabilirim, işittiğim ağır sözleri de öfke-
kapanıktı. (VI) Kendi hayatındaki gerginliği ve kişiliğindeki
lerimi de unutmam. (V) Bana, “O geçti gitti, sen bugüne
ikiliği onlarda bulduğu ölçüde, kendilerini kaderin akışına
bak!” diyorlar.
bırakmak isteyen bir kaos oldukları ölçüde sevmektedir onları.
C) III.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, düşüncenin akışına göre “Benim için bir türlü
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı-
geçemiyor, aklıma gelince sinirleniyorum.” cümlesi geti-
mın akışını bozmaktadır?
rilmelidir?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
B) II.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Paragrafta Yapı
3
KONU TESTİ
10. Şiir yazmak, düzyazı yazmaktan çok güçtür. Güçtür ama
12. (I) İnsanın, çevresinde gördüklerinin, algıladıklarının, tüm
ne tür şiirler yazmak güçtür? Bir şair vardır yüzyıllardır bi-
yaşam deneyiminin, kısacası toplumsal gerçekliğin ve bi-
linen, alışılmış şeyleri tekrar eder durur. Yaygın duyguları,
lincin bir anlatım biçimi olan sinema için “insanın ürünü
yaygın düşünceleri alır, onları vezne uydurur. Güç değildir
olan gerçek sanat” demek gerekir. (II) Sanatın hammad-
onun yaptığı. Saygım yoktur öyle şairlere. Yaratıcı değil ki
desi yaşamdır çünkü. (III) Yaşamda gerçekleşmiş ya da
onlar. Birtakım kalıpları, şairane sözleri, konuları belliyor-
gerçekleşmesi mümkün olan olaylardır. (IV) Sinemacı,
lar ve yazıveriyorlar. Ama şair de vardır, öteden beri alışıl-
duyumları ve algıları ile toplumun içinde; düş gücü ve üre-
mış sözleri, alışılmış kalıplara dökmekle yetinmez. ---- İşte
timiyle toplumun ötesindedir. (V) O, hedefine ancak böyle
o şairin şiir yazması güçtür. İnsan böyle şairlere ne kadar
ulaşmaktadır. (VI) Toplumsal yaşantı içinde derlediği ma-
saygı gösterse yeridir.
teryali kendi üretim süreci içinde işler ve yepyeni bir olgu
göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
olarak yine topluma sunar.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf kaçıncı cümleyle başlar?
A) Şimdiye kadar güzelliği sezilmeyen, bilinmeyen şeylerin güzelliklerini gösterir.
A) II.
B) Yeni yeni duygular, yeni yeni düşünceler ortaya koyar.
C) Kalıplarına ve kelimelerine kadar her şeyi kendi yara-
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
tır.
D) Yeni bir anlayış, yeni bir soluk getirir şiire.
E) Herkesin bildiği duyguları, düşünceleri vezne uydurur.
13. Gökyüzünün kapkara bulutların istilasına uğradığını, ufuktaki zirveler boyunca şimşeklerin ışık oyunları oynadığını görüp kısa bir süre sonra yağmur yağacağını bilebilir insan. ---- Bütün rasyonel veriler tarafından kanıtlanmış bir bilgi, yağmurun yağışını değiştiremez. Yağmur, o anda
11. (I)
bilgiden daha gerçektir. İnsan ancak bilgisinden yararla-
Paris’te bulunan ve Avrupa’nın en büyük sarayı olan
narak yağmurdan kaçabilir. Ama bir an gelir, damlaların
Versailles Sarayı, aslen bir saraylar ve köşkler toplulu-
düşmeyeceğini sandığı yerde de ıslanır. Dünyanın en de-
ğudur. (II) 1300 tane odası vardır ve bahçesi olağanüs-
rin mağarasında bile gerçek, bilginin önüne geçer.
tü büyüktür. (III) Sarayın iç dekorları inanılmaz güzelliktedir. (IV) Işıklar şehri Paris, mimari görkemin, kültür ve
sanat etkinliklerinin zirvesinde olmanın bilinciyle ziyaretçilerini bekliyor. (V) En önemli dairesi, 75 metre uzunlukta olan ve 400 ayna ile kaplı olan Aynalı Galeri’dir. (VI) Savaş sonrası birçok anlaşma bu salonda imzalan-
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Ayrıca bu yağmuru nasıl durduracağını da bilir.
B) Bu bilgi insanın ne kadar üstün bir varlık olduğunu kanıtlar.
mıştır.
1
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
C) Çünkü insan her şeyi bilebilir.
şüncenin akışını bozmaktadır?
D) Bunu bilmek toprağın su ihtiyacını giderir.
E) Ama bu bilgi, yağmuru engelleyemez.
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
11
KONU TESTİ
1.
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
4
Paragrafta Yapı
Bir sözde “----” demektedir. İnsanın, doğası ve sahip oldu-
3.
ğu dayanıklılık gereği ancak belirli birkaç alanda başarılı
(II) İnsan yaşamı da evrenin sonsuz gibi görünen genel
olabileceğini, her konuda girişimde bulunup çabalayanla-
büyüklüğü içinde kısa süren bir bütündür ve bu sürecin
rın ise zihin ve güç dağınıklığından dolayı asla başarıya
temel dinamiklerinden biri konuşmaktır. (III) Konuşmak,
ulaşamayacağını anlatmaktadır bu söz. İnsanın yaşadığı
insanın gelişme sürecinde de nefes almak, beslenmek ve
deneyimler dikkate alındığında da doğruluğu asla tartışma
yürümek gibi birkaç ilk eylemden hemen sonra yaşanan
götürmeyecek bir sözdür bu.
ana eylemlerdendir. (IV) Bu nedenle konuşmak, insanın yaşadığı, ve yaşattığı uygarlık, kültür gibi üretimlerinin de-
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
ğerlendirilmesinde çok önemsenmektedir. (V) Konuşmak,
göre aşağıdaki sözlerden hangisi getirilmelidir?
bilgi sahibi olmak, konuşulan dili kullanabilmek, düşün-
A) Tehlikeden kaçamayan onun karşısında cesaretle dur-
mek, sözcükleri ölçüp tartmak ve yerine koymak gibi bir
mayı bilmelidir.
dizi ön eylemi gerektiren bir eylemdir. (VI) Kendisini son ve vurucu eylem olarak tamamlayan ve kendisine zemin
B) Bir yerde olan her yerdedir, her yerde olan hiçbir yer-
oluşturan bu ön eylemler nedeniyle konuşmak eylemi zor-
de.
dur.
C) Devler gibi eserler bırakmak için karıncalar gibi çalışmak gerekir.
E) Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım etmez.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
D) Pek az insan, başkalarının deneyimlerinden yararla-
A) II.
nacak kadar akıllıdır.
(I) Her parça bir bütüne, her bütün de bir genele aittir.
4.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
(I) Karagöl, Çubuk ile Kızılcahamam arasında, Kavak Dağı ile Yıldırım Dağı eteğinde küçük fakat çok derin bir krater gölüdür. (II) Eşsiz güzelliğe sahip olan gölün dört tarafı ormanla çevrilidir. (III) Ormanın içinde kaynayan sular, Karagöl ziyaretçilerinin vazgeçilmezlerindendir. (IV) 1402
2.
yılında yapılan Ankara Savaşı’nda Osmanlı padişahı Yıldı-
On parmağında on marifet olanlar, kuşkusuz yetenekli,
rım Bayezıt’ın orduları su ihtiyaçlarını Karagöl’den karşıla-
zeki, eğitimleri sırasında iyi donatılmış ve popüler olmaya
mışlardır. (V) Bu sular, çıkış noktasında oldukça soğuktur.
aday insanlardır. Ancak bu tür insanlar hiçbir zaman on
(VI) Hatta kayaların arasından çıkan suyun, son derece
parmakta birden başarılı olamazlar. Değişik alan-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
lara dağılıp hepsinde başarılı olmak için ne kadar çaba harcarlarsa harcasınlar, pek çok alanda
soğuk olduğu için, Ağustos ayında dahi donduğu görülür.
mın akışını bozmaktadır?
birden başarılı olamazlar. ---- İnsanın hem beyin
A) II.
hem de beden gücü sınırlıdır. Beynini tam kapasite
12
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi anlatıB) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
ile kullanabilen bir insan bile aynı anda en fazla birkaç işi
5.
(I) “Her şeyin bir sınırı, sonu vardır.” denir ama gerçek hiç
neyimsiz insanların pek çok işi birden yapabilmeleri ola-
de öyle değildir. (II) Evrendeki her şey için aldatıcı bir sınır
naksızdır.
çizmiştir insan. (III) Kendisi çizmiştir o her şeye bir son veren sınırları. (IV) Aklını fazlaca zorlayıp düşünmemek
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
için, zahmete girmemek için, gerçeklerden kolayca sıyrılıp
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Pek çok insan bunun hayaliyle yaşar.
B) İnsan çalışarak her şeyi başarabilir.
C) Bu, insanın doğasına aykırıdır çünkü.
D) Başarıya ulaşmak için elinizden geleni yapmalısınız.
E) İnsan isterse uğraştığı her işte başarılı olabilir.
kaçmak için... (V) Aklıyla yaşayanlar için her şeyin bir ötesi vardır, karanlığın ötesi gibi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Ancak insan kendisini aldatmak için ne kadar kalın sınırlar çizse de gerçek asla öyle değildir.” cümlesi getirilebilir? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
birden yapabilirken özellikle popülarite peşinde koşan de-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Paragrafta Yapı
6.
(I) Cahit Zarifoğlu’nu görmedim, tanımadım ben. (II) Şiir-
8.
KONU TESTİ
(I) Akşam vakti ilerleyince insan perdeyi şöyle bir arala-
lerini, yazılarını, günlüklerini okudum. (III) Bir de dostla-
yıp sokağa doğru baktığında dışarıda karanlığı görür.
rından ona dair hatıralar dinledim. (IV) Bütün bunlar ben-
(II) Çünkü ürpertici bir dinginlik vardır karanlıkta. (III) Ortalıkta hiçbir kıpırtı ve ün yoktur. (IV) Günün en hareketli
de bir Cahit Zarifoğlu portresi oluşturdu: Öncü, yenilikçi
saati bitmiş, herkes beyin ve gönül sükûneti bulabileceği
bir şair; özverili, çalışkan bir edebiyat adamı. (V) Cahit
bir yere sığınmıştır artık. (V) Sokaklar, korkunun baş oyun-
Zarifoğlu’nun ailesi ve dostları, bir bildiri yayımlayarak
cusu olan hayaletlerin mekânıdır; ara sıra aç köpekler ulu-
adına bir şiir ödülü düzenlediğini duyurdu. (VI) 2003’ten başlanarak her yıl bir şaire “Cahit Zarifoğlu Şiir Ödülü” ve-
ya uluya geçer yoldan.
rilecekmiş.
4
sonra “Biraz daha bakmaya devam edip bakışları karanlığa gömüldüğünde, gece bir garip gelir insana.” cümlesi
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci parag-
getirilmelidir?
raf kaçıncı cümleyle başlar? A) II.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
B) III.
C) IV.
D) V.
A) I.
E) VI.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Yıldızlı Soru 4 (I) Aylar süren sert bir kıştan sonr a güneş ortalığı ısıtmaya başlıyor, doğa canlanıyor. (II) Hemencecik alışıveriyor insanlar bu duruma; sank i hiç kış olmamış gibi, hiç üşümemişler gibi. (III) Üşüdükl erini hemen unutuveriyorlar. (IV) Değişimin nasıl oldu ğunu, neden olduğunu hiç düşünmüyorlar. (V) Kolayca benimsemek, düşünmekten daha zahmetsizdir çünkü.
7.
(II) Yaşamın daha geniş yanını oluşturan metafizik boyut
Bu parçada numaralanmış yerl erden hangisine “Eskiyi çabucak unutup yeniyi çabu cak benimseyiveriyorlar.” cümlesi getirilmelidir?
ise onun göremediği alandır. (III) Oysa o boyutta, yaşamla
A) I.
(I) Kamera daha çok yaşamın fiziki yanını görür ve gösterir.
B) II.
C) III.
D) IV.
ilgili ama maddi olmayan pek çok şey, düşünce, imgeler, ütopyalar ve idealler vardır. (IV) İnsanlık tarihinin, son-
9.
(II) Ne kadar çok zaman oldu, şöyle keyfimce, pür dikkat
Buda’yla, Makedonyalı İskender’le ilgili bilgiler, veriler, gö-
radyo dinlemeyeli! (III) Öyle sanıyorum ki pek çoğunuz,
rüntüler hep o alanda bulunmaktadır. (V) Yaşamın görün-
ancak otomobile bindiğinizde hatırlıyorsunuz radyo din-
meyen boyutundan kesitler sunmak için metin yazarlarının
lemeyi. (IV) Sayısı çoğaldı, çeşitlendi, cıvıltısı arttı belki radyoların ama bir zamanlar hayatımızda işgal ettiği yer çoktan boşaldı. (V) Şimdi TRT, radyo tiyatrosunu yeniden
biçimleri geliştirmeleri gerekmektedir. (VI) Çünkü toplum-
diriltmek için programlar yapıyor. (VI) Zaten biçim olarak
daki bireylerin de fizik ötesi dünyayı anlayabilmeleri için bu
da eski heybetini, ağırlığını yitirdi bu eski dostlarımız olan
sistemlere gereksinimi vardır.
1
(I) Sizi bilmem ama ben radyoya ihanet edenlerdenim.
suzluğa uzanan isimlerinden Sokrates’le, Kleopatra’yla,
ve yönetmenlerin yeni kod sistemleri, yeni diller ve anlatım
E) V.
radyolar.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci parag-
B) III.
C) IV.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır?
raf kaçıncı cümleyle başlar? A) II.
D) V.
E) VI.
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
13
KONU TESTİ
4
10. Eğitim
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Paragrafta Yapı
görmek, öncelikle insan olmayı sağlayan kişiyi
12. (I)
insan yapan bir süreçtir. Birey, toplum içinde nasıl dav-
dışı, olağanüstü şeyler düşünemez. (II) Çünkü bu hâllerde
ranacağını ailesinden ve okuldan aldığı eğitimle öğrenir.
beyni etkileyebilecek çok az dürtü vardır. (III) İnsanın sıra
Türkiye’de tutukevlerinde bulunan altmış bin tutuklunun
dışı düşünceler üretebilmesi için, ilgisini çekebilecek, onu
çoğunluğunun ilkokul mezunu olduğu ya da hiç eğitim
cezbedebilecek, farklı ortamlara sürükleyebilecek dürtüle-
görmediği belirlenmiştir. Kuşkusuz ki ---- Eğitim; yasalara
re gereksinim vardır. (IV) Medya, bu konuda bir uzman
uymanın, suç işlemekten kaçınmanın gereği olduğu gibi,
kadar başarılı ve zengindir. (V) Her dürtü de insanda bir
insanlarla iletişim kurmanın da gereğidir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
devinime neden olur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “O, insan beynine her gün binlerce dürtü gönderir.” cümlesi getirilmelidir?
A) eğitimsiz olmakla suç işlemek arasında çok yakın bir bağ vardır.
İnsan, otururken, yemek yerken ya da yürürken sıra
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
B) insanın yaşamın hangi alanında nasıl davranacağını öğrenmesi için eğitime gerek yoktur.
C) eğitimin şart olduğunu söyleyenler yanıldıklarını er geç anlayacaklar.
D) tutukluların çoğunluğu güngörmüş ailelere mensup, eğitimli kişilerdir.
E) bu kişiler kendilerine verilen fırsatları iyi değerlendirememişlerdir.
13. Benim
bilmediğim, anlamadığım işler sayısızdır. Onları
11. ---- Her çeşit meslekle, her çeşit konu ile, her çeşit mizaç
öğrenemeden, kavrayamadan ölüp gideceğim. Elde mi
ve olayla ilgili bütün bu bilgileri Balzac’ın ne zaman, na-
buna üzülmemek? İnsan bu yeryüzünde neler yapmış, ne-
sıl ve nereden öğrenmiş olduğu evrensel tarihin en büyük
ler kurmuş, nelerle uğraşmışsa hepsinden haberim olsun
bilmecesidir. Gençliğinde üç dört yıl boyunca birçok mes-
isterdim. Kimse ermemiştir, eremeyecektir o tüm bilgiye
lekle ilgilenmiştir. Bütün bilgileri, akıl almayacak ve açıkla-
deyip avutuyoruz kendimizi. Bizden az bilenlere bakıp
namayacak kadar çok olan o olaylar yığınını, bütün
kıvrandığımız da oluyor. Bizden on kat, bin kat çok bilenler
9
var; durmuyoruz onlar üzerinde, omuz silkiyoruz onlara:
mek için bu birkaç yıl yetmiştir ona. Olağanüstü bir
“Yüzlerce alana el uzatıp yüzlerce konuyu öğreneceği-
şekilde gözlemde bulunmak imkânını herhâlde bu
ne bir tek alanda çalış, onun konularını derinleştir, daha
yıllar içerisinde bulmuştur.
14
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıda-
alanlar, birbirine bağlıdır o konular; birini hiç bilmezseniz,
kilerin hangisi getirilmelidir?
birinden hiç anlamazsanız ötekileri de kavrayamazsınız.
C) Balzac, kendi eserlerine akıl almaz bir şeye bakar gibi şaşkınlıkla bakmaktadır.
D) Balzac için her insan yüzü, çözülmesi gereken bir bilmecedir.
E) Balzac’ın kahramanlarında da kendisinde olduğu gibi dünyayı fethetme hırsı vardır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
B) Roman yazarı olabilmek için geniş bir bilgi birikimine sahip olmak gerekir.
Yalnız bir şeyi bilmekle yetinen onu da iyice bilemez.
A) Balzac yazmaya başladığı zaman bütün bilgisi kendi içinde birikmişti.
iyi.” diyoruz. ---- Hâlbuki birbirinden ayrı alanlar değildir o
A) Kendimizi de çevremizi de kandırıyoruz böyle demekle.
B) Birden fazla işle uğraşmak doğru değildir zaten.
C) Bizden daha bilgili olanları takdir ediyoruz.
D) Bilginin her türlüsüne ulaşmak için elimizden geleni yapıyoruz.
E) Bilginin sonsuz evreninde dolaşmayı çok seviyoruz.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
karakterler ve olaylarla ilgili bilgilerini toplayabil-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Paragrafta Yapı
14. Aşağıdakilerden
hangisi bir paragrafın giriş cümlesi
A) Bireysel sağlığın ve gelişimin birincil koşulu üretimdir.
B) Resmî eğitim kurumları çocuklara yaşam hakkında
ninden kendine bir parça almamış olsun, kültüründe sanata yer vermemiş olsun. (II) Nefes insan için ne ise sanat da bir toplum için aynı anlamı taşımaktadır. (III) İnsanın vazgeçemediğidir sanat. (IV) Çünkü onun içinde binlerce
bazı genel bilgileri öğretir.
yılın deneyimleri, duyguları, düşünceleri, gururu ve utancı vardır. (V) Sanatın tanımı ve anlamı toplumdan topluma,
C) İki halk ya da ülke arasındaki alışverişler de hep konu-
hatta insandan insana değişmektedir. (VI) İlk insanlardan
şarak başlar.
bu yana bütün insanlar, bütün toplumlar, bütün uygarlık-
D) Eğitim eski kuşakların deneyimlerinin yeni kuşaklara
lar yetkin sanat yapıtları üretmeyi amaç edinmişler; onları
aktarılmasıdır.
E) Bilgiyi kullanmak ve bilgi sahibi olmak yalnızca belli insanların hakkı değildir.
binlerce yıl sonrasına bırakmışlardır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II.
15. ----
C) IV.
D) V.
E) VI.
Kişiliğin ilk belirtileri bu süreçte ortaya çıkmaktadır.
17. (I) Tiyatro benzemez hayata, roman da benzemez. (II) Tiyatronun, romanın hayatı anlatması büsbütün başka bir
ki eklerle tamamlar. Çocuğun temel eğitimi, onun ileride
şeydir. (III) Öyle tiyatro eserleri, öyle romanlar vardır ki bir
başarılı, dürüst ya da başarısız veya sahtekâr biri olup
hayal âleminde geçer; olayları hayatta eşleri görülmeye-
olmayacağının da göstergesidir. Eğer anne ve baba ço-
cek olaylardır ama yine de kişiye “Ne kadar doğru bu, işte
cuğun deposunu zengin bir biçimde doldurmuşsa çocuk
insanoğlunun özünü gösteriyor!” dedirtir. (IV) Tiyatro ya-
bu zengin seçenekler içinde kendisi için yüksek bir kişilik
zarı ve roman yazarı, hayatın olaylarını sanat dünyasına
geliştirebilecektir.
götürebilen, o olaylara hiç benzemeyen olaylar arasında
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıda-
sezdirebilen kişidir. (V) Mesela Moliere en gerçekçi ya-
kilerden hangisi getirilmelidir?
zarlardan biridir ama onun kişilerini gerçek hayatta bula-
A) Çocukların temel eğitimi 0 - 6 yaş arasındaki sürede
sanatçının işi değildir.
B) Bilen bir insanla bilmeyen birisi hiçbir zaman bir değildir.
1
B) III.
Bundan sonra çocuk, bu temel eğitimi okul yaşamında-
mazsınız. (VI) Çünkü gerçeğin tıpkısını yapmaya kalkmak
verilir.
KONU TESTİ
16. (I) Yeryüzünden hiçbir topluluk geçmemiştir ki sanat evre-
olamaz?
4
C) Anne ve baba, çocuğun ilk öğretmenleridir.
D) Bir çocuk önce kime nasıl davranacağını öğrenir.
E) Oyun, çocukluk çağının vazgeçilmez ve yaşamsal bir parçasıdır.
Bu parça iki paragraf ayrılmak istense ikinci paragraf kaçıncı cümleyle başlar? A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
15
5.
fasikül
E V İ L İ D u TÜRK
İŞ R İ G A ATIN Y İ B E D E
fta Kon ce Paragra a Ana Düşün şünceler ft ü Paragra a Yardımcı D ft Paragra
ÖĞRETEN TEST
1
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEB Düşünceler Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı Paragrafta Konu, Paragrafta
1.
Dünya üzerinde orjinal mimari eser yapabilmiş milletler sayılıdır. Örneğin Almanlar, “Romaneks”, Fransızlar, “Gotik” mimarisi ortaya koymuşlardır.
Paragrafta ana düşünceyi destekleyen,
Buna benzer bir Roma mimarisi vardır. Ne var ki dünyaca ünlü bu mima-
onu açıklayan diğer düşüncelere de yar-
rilerin hemen hepsi birbirinden esinlenmiştir. Osmanlı mimarisi de dünya-
dımcı düşünce denir. Paragraftaki yar-
nın en büyük mimarilerinin başında gelir. Osmanlı devrinde dünyanın en
dımcı düşünceler ana düşünce etrafın-
zengin ve özgün kubbe mimarisi geliştirilmiştir. Kubbeyi Osmanlılar kadar
da, onu değişik yönlerden destekleyen,
işleyen ve son imkânlarına kadar geliştiren başka bir millet gösterilemez.
tamamlayan, açıklayan ve onun doğru-
Bu olağanüstü mimari, Cumhuriyet dönemine kadar ürünlerini vermeye
luğunu, yanlışlığını kanıtlayan cümle ve
devam eder. Bu dönemden sonra öz mimarilerimizin unutulduğunu görü-
ifade kalıplarıdır.
rüz. Sultanahmet Camisi yedi senede tamamlanırken 2009 Türkiye’sinde teknolojik imkânlara rağmen camilerimizi 5-10 senede bitiremiyoruz. Yeni ve özgün mimari yapılar yapmak şöyle dursun, Selçuklu eseri camilerimizin onarımı için Venedik’ten mimarlar getiriyoruz. Bu, geçmişteki ve günümüzdeki mimarimizi kıyaslama açısından iyi fakat acı bir örnektir.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Osmanlı mimarisinin dünyanın başlıca mimarilerinden biri sayıldığına
B) Dünyanın önde gelen mimari tarzlarının birbirini etkilediğine
C) Medeniyet sahibi milletlerin özgün mimariye de sahip olduğuna
D) Bugün, Osmanlı dönemindeki mimari anlayışının terk edildiğine
E) Osmanlıların mimaride kendilerine has bir kubbe türü geliştirdiğine
2.
Ben, şiirinin hakkını teslim etmekle ve “O Belde” şairini, Türk şiirinin geçen yüzyılın başındaki büyük dönüştürücüsü olarak görmekle birlikte,
2
Haşim’i Türk nesrinin en büyük ustalarından biri sayarım. Yazdıkları, topu
9
topu küçücük bir kitaba sığacak hacimde olmasına rağmen, ironik üslubu, dikkati, ayrıntıları anlatmaktaki ustalığı ile Haşim, benzersiz bir düz yazı ustasıdır ve denemeciliği, “seyahatname” yazarlığı, şiirinin gölgesinde kalmıştır. “Paris, Frankfurt ... yahut Hiç!”i okuduğunuzda, “Bize Göre” ve
Paragrafta yazar tarafından ele alınan olay, durum, düşünce veya duyguya
“Gurabahane-i Laklakan”ı karıştırdığınızda, onun kaleminin dokunduğu
konu denir. Her paragrafın bir konusu
insanların, nesnelerin yahut şehirlerin nasıl büyüleyici bir hâl aldığını gö-
vardır. Yazar, o konuyu bir yönüyle ele
rürsünüz. Evet Haşim, Türk nesrinin kendine mahsus rengi olan usta ya-
alıp bir ana düşünceye bağlar.
zarlarından biridir ve üzerinde durulmayı, düşünülmeyi beklemektedir.
Bu parçada sözü edilen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şiirde iyi olan bir sanatçının düz yazıda da başarılı olacağı
B) Her şairin mutlaka düz yazıda da eserlerinin olması gerektiği
C) Şairlerin sanatçılık yönlerini düz yazıda da göstermesi gerektiği
D) Ahmet Haşim’in, şairliği yanında düz yazıları ile de önemli bir sanatçı olduğu
E) Özgün bir üsluba sahip olan bir sanatçının her alanda başarılı olabileceği
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
TÜRK DİLİ VE
EDEBİYATINA GİRİŞ Paragrafta Konu, Paragrafta Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı Düş ünceler 1.
Bu parçanın yazarına göre, Selim İleri’nin kitaplarının en büyük yararı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kitap okuma sevgisi aşılaması
B) Okuyanda İstanbul sevgisi uyandırması
C) Her okuyana ayrı tat vermesi
D) İnsanların yeni şeyler öğrenmesini sağlaması
E) Tarihî gerçekleri nesnel biçimde yansıtması
2.
Truman Capote’un “Yerel Renkler” (Sel Yayıncılık) adlı kitabı, her hâliyle bir romancının elinden çıktığını belli ediyor. Capote, her gezgin gibi gezip gördüğü kentlerden söz ediyor ama biz bu yazılarda o kentleri “genel” yönleriyle tanımıyoruz. Kitabı bitirdiğimizde bir yerde Capote’un “Ben doğayı genel olarak değil, özel olarak severim.” sözünün ne anlama geldiğini anlıyoruz. New Orleans, New York, Brooklyn, Hollywood, Haiti, Venedik, Roma, Londra, Paris, Tanca’yı anlatıyor yazar; aslında anlatmıyor, bir sanatçı tavrıyla sezdiriyor. O koca kentten öyle küçük ayrıntılar, öyle insan tipleri, o insanlara ait öyle hareket ve sözler seçiyor ki, bir cümlede bütün kentin ruhunu kavratıyor size.
Bu parçada sözü edilen yazarın romanlarının temel özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kentleri, tarihsel yönlerini öne çıkararak anlatması B) Birçok eski şehrin bilinmeyen yönlerini öne çıkararak anlatması C) Her kenti, neredeyse sıradan kahramanların küçük hikâyeleri üzerinden anlatması D) Eserlerinde o kentlerle ilgili sanat eserlerine yer vermesi E) İnsanlarda, o kentlerde yaşama isteği uyandırması
1
“Tarihî ve soylu bir kentin” kendisine yansıyan, kendisinde hâlâ yaşayan öyküsünü anlatıyor. İstanbul’un semtleri, köşkleri, konakları, şimdi yerinde yeller esen sinema ve tiyatroları, plajları, faytonları, pastaneleri, yemekleri... Velhasıl yok olan bütün incelikleri... Elbette yitirişin büyük acısı ... Bu acı, okurda bir uyanışı ateşler mi? Soylu bir edebiyat tadı vermenin yanı sıra bu kitapların en büyük faydası böyle bir uyanışa vesile olmasıdır sanırım. Bu şehri yeniden sevmek ve onun elde kalan son güzelliklerine sahip çıkmak... Selim İleri, derin bir bilgi, müthiş bir hafıza ve nefis bir üslupla kaleme aldığı İstanbul kitaplarında kenti yeniden keşfedip sevmemizi sağlıyor.
1
KONU TESTİ
3.
Halikarnas Balıkçısı Bodrum’da kişiliğinin sağlam kumaşını dokumaya başlar. Bu kişilikte bir yandan sahte değer ve davranışlardan tiksinen, kendi küçük menfaatleri için başkalarının önünde eğilmeyen, hiç kimseye değil kendi gücüne güvenen, her yönüyle yaratıcı, bu yurdun tarihine, coğrafyasına, yaşama koşullarına, çağlar öncesi kültür hazinelerine; masalları, türküleri, öfkesi ve sevinciyle bu yurdun insanlarına bağlı, onlardan çok şey almış bir sanatçı hamuru vardır.
Bu parçaya göre Halikarnas Balıkçısı aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A) Çıkarları uğruna başkalarına boyun eğmeyen
B) Yapmacık tavırlardan hoşlanmayan
C) Ülkesinin kültürel değerlerine bağlı olan
D) Başkalarının düşüncelerini önemsemeyen
E) Yeni şeyler ortaya koyabilme yeteneği olan
Yıldızlı Soru 1 İstanbul üzerine yazılmış kitapların bir dökümünü yapmaya kalksak hayli zor bir çabanın altına girmiş oluruz. İlk çağlarda yazılmış şiirlerden mod ern zamanın öykü ve romanlarına kadar sınırsız bir toplam çıkar karşımıza. Bütün bunlar, “Bu şehir hakkında yazılmadık bir şey kaldı mı?” sorusunu akla getirir ve İstanbul’a dair bir şeyler yazmaya duran hemen herk esin umudunu kırar. Bu parçada sözü edilen aşağıdak ilerden hangisidir? A) Her şairin bir İstanbul şiirinin olduğu B) Öykü ve romanda kent yaşamını n işlendiği C) İstanbul üzerine eskiden beri birço k şey yazıldığı D) İstanbul üzerine yazılan eser lerin sayısının bilinemeyeceği E) Genç sanatçıların İstanbul’la ilgili eser yazamayacağı
4.
Bu yazılar gençliğimde beni yüreklendirmiş olayların, mutluluğun, kazancın ve deneyimlerin birikimidir. Onlar insanlarla, kentlerle, kitaplarla, resimlerle ve müzikle buluşmalardır. Kimi zaman kişiyi coşturan kimi zaman ise onun aklını başından alan anlardır. Benim buradaki bütün rolüm, bizim neslin varoluşunun anlamını yüceleştiren değerleri ve yaşanmış olayları okura iletmede aracılıktan başka bir şey değil.
Bu parçaya göre yazarın sözünü ettiği yazıların temel özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanlara göremeyecekleri yerleri tanıtmaları
B) İnsanın, elde edebileceği yüce değerleri yazarın tecrübesiyle yansıtması
C) İnsanın, insan gerçeğini anlamasına engel olmaları
D) Yazarın yaşamında hiçbir yansımaya sahip olmaması
E) Toplum gerçeğini fotoğraf acımasızlığıyla vermesi
3
1
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEB Düşünceler Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı Paragrafta Konu, Paragrafta
Bir Stefan Zweig tiryakisi olarak onun kaleminden çıkan her metin beni elbette ilgilendirir. Ama söz konusu olan “deneme” ise bu ilgi, heyecana ve mutluluğa dönüşür. Yakınlarda dilimize çevrilen “Buluşmalar/İnsanlar, Kentler, Kitaplar” (Yordam Kitap) benim için güzel bir sürpriz oldu. Alt başlığından da anlaşılacağı üzere “Buluşmalar”, farklı zamanlarda, farklı konular üstüne yazılmış denemeleri içeriyor. Yazarın dediğine göre kitaplaşmak için uzun zaman beklemişler. “Çeşitli yazıları iki kapak arasına sıkıştırıp, kitabı sanki bir bütünmüş gibi göstermek yapmacık olurdu. (...) Yıllar yılı hiçbir şey yapmadım, üzerinden zaman geçmesini bekledim.” diyor Zweig, sonra “zaman”ın kendisini ikna ettiğini yazıyor.
7.
Coğrafya, Mardin ve Artvin’e öyle bir armağan vermiş ki insanı aciz bırakıyor. Ne denli kötülük etme arzusu duyarsanız duyun, dağlar ve taşlar bunu gerçekleştirmenize izin vermiyor. Evet, Mardin’de de, Artvin’de de çok katlı çirkin apartmanlar var fakat bunlar bile şehrin kendine özgülüğünü, doğallığını hatta oluştan gelen ve bir meziyet olan kusurunu yok etmeye yetmiyor. Mardin’de taşlar, Artvin’de o tabii eğim, yamaçlar müsaade etmiyor sıradanlığa.
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanlar yapılaşma sorununa çözüm bulmaya çalış-
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Stefan Zweig’in yazılarını kitaplaştırmada özen ve dikkat gösterdiğine B) Kitaptaki denemelerin değişik zamanlarda yazılmış olduğuna C) Stefan Zweig’in son kitabının, yazarın beklemediği bir zamanda yayımlandığına D) Stefan Zweig’in son kitabının geniş bir okur kitlesince beğenildiğine E) Yazarın Stefan Zweig’i önemsediğine
5.
6.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
4
O, edebiyatın hemen her türünde kalem oynatmış üretken bir yazar ama benim için -sanıyorum pek çok tiryakisi için de öyledir.- O, öncelikle benzersiz bir denemeci, çok iyi bir biyografi ve portre yazarıdır. Daha doğrusu o, her biri kendi içinde kusursuz metinler yazar; bunlarda, bütün türlerin lezzetini bir arada tattırmayı başarır. Her biri düşünce ve edebiyat göğünün yıldızları olan edebiyat ve düşünce adamlarını anlattığı “Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar (Casanova, Stendhal, Tolstoy)”, “Kendileri ile Savaşanlar (Kleist, Nietzsche, Hölderlin)” ve “Üç Büyük Usta (Balzac, Dickens, Dostoyevski)” biyografi, portre, öykü ve deneme türlerinin iç içe geçtiği benzersiz kitaplardır. Zaten onları okurken türü nedir diye düşünmez, kendinizi anlatımın akışına bırakır ve o büyük ustaların ruhunda gezinirsiniz.
malıdır. B) Doğa, çirkin yapılaşmanın sonucunda giderek yok olmaktadır.
C) Kötü yapılaşma Mardin’i de Artvin’i de olumsuz etkileyememiştir.
D) Her insan doğaya verilen zararın önlenmesi için çalış-
E) Şehir, orada yaşayanların ruhlarından izler taşır.
8.
Yazar, ünlü orkestra şefi Toscanini’nin portresini yazarken, daha ilk cümlede dediği gibi, hakikaten “bir orkestra şefinin biyografisini yazmaktan daha öte” şeyler yapıyor. Bu deneme, başlı başına bir müzik parçası. Provalarda, konser sırasında yürekliliği, öfkesi ve coşkusuyla bir müzisyenden çok savaşçıyı andıran Toscanini’yi anlatırken aynı gerilimi metin boyunca okuruna da yaşatıyor. Anlıyorsunuz ki aslında kendisi de bir orkestra şefidir, kelimeleri yönetir. Her denemesi bir müzik parçası gibidir onun, bir müziği icra eder yazarken. Onu okurken bir konser dinliyor yahut bir film seyrediyor gibi gerilir, coşar ve daima mesut olursunuz. Rahata, rehavete düşkün okurun hazzedeceği bir yazar değildir o. Sizi asla sükûnete, gevşekliğe terk etmez. Kendi kelimeleriyle söyleyelim: Onu “demli bir çay ya da ekmek tüketir gibi heyecansız ve saygısız” okuyamazsınız. Bir şarkıyı dinliyor gibi heyecanlanırsınız onu okurken.
malıdır.
9
Bu parçada anlatılan yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Bu parçada anlatılan yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Birçok önemli eseri kaleme aldığına
A) Okuru, anlattığı olayların içinde yaşattığına
B) Yazılarında farklı türlerin kusursuz birlikteliği ve uyu-
B) Portre yazılarının anlatımını, tanıttığı kişinin özellikleri-
munun görüldüğüne
C) Yazdığı her türde aynı başarıyı gösteremediğine
D) Okuyucunun, onun eserlerini büyük bir zevkle okuyacağına
E) Deneme yazıları, biyografi ve portre türlerinde de yazdığına
ne göre belirlediğine
C) Yazarın, portresini yazdığı kişiyle özdeşleştiğine
D) Yazarın portre yazarlığının yanında senaryo yazarlığı ve yönetmenlik de yaptığına
E) Okuyucunun onu okurken büyük bir coşku duyduğuna
ünite
KONU TESTİ
TÜRK DİLİ VE
EDEBİYATINA GİRİŞ Paragrafta Konu, Paragrafta Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı Düş ünceler 9.
Tamamını bir bakışta, bir noktadan asla görme imkânını bulamayacağınız şehirde, tepeleri aşa aşa, yamaçları çıka çıka dolaşırız, daima yavaş... Burada hiçbir şey hıza ayarlı değildir çünkü şehri koruyan o tabi coğrafya bunu ebediyen unutturmuştur. Yavaş yürür, arabanızla yavaş gider ve hatta yavaş konuşursunuz. Bu denli yavaşlık, elbette şehrin yerlileri için sonu gelmez bir can sıkıntısını hayatın doğal rengi hâline getirebilir, getirmiştir. Ve o muazzam can sıkıntısı, burada bir hayat felsefesine dönüşmüş, bir insan tipi bile ortaya çıkmıştır. Fakat biz yabancılar, zamanın neredeyse durmaya yüz tuttuğu bir iklimde yaşamanın lezzetini duyarız.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmiştir?
A) Şehrin coğrafi yapısının insan kişiliği üzerinde etkili olduğu
B) Şehrin yabancılar tarafından çok sıkıcı bulunduğu
C) Şehir yerleşiminin insanlarca yeniden düzenlendiği
D) Büyük kentte yaşayanların buradan zevk alamadığı
E) Küçük şehirlerin zamanla özgünlüklerini kaybettiği
1
KONU TESTİ
11. Yaşam
tümüyle değişiyor, her şey birbirine benzemeye çalışıyor, kültür bile bir düzene sokuluyor, tekdüze bir hâle geliyor. Her topluma özgü gelenekler unutuluyor, kısmen yitiriliyor, giysiler bile üniformaları andırmaya başlıyor, alışkanlıklar uluslararası oluyor. Ülkeler sanki iç içe geçiyor, insanlar belli bir şemaya uygun çalışıp yaşıyor, kentler de dış görünüşleriyle birbirine benzemeye başlıyor. (...) Kültürlerin özellikleri buharlaşıp giden o güzel kokular gibi yitiriliyor, renkleri hızla dökülüyor ve çatlaklarla kaplı cilasının altından modern dünyanın mekanik çalışan, çelik rengindeki pistonları görünüyor.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumlar zamanla tarihinden kopmaya mahkûmdur.
B) İnsanları tek tip hâline getirmek, insanlığın gelişimini durdurur.
C) Toplumlar arasındaki farklar, savaşların temel nedenidir.
D) Yaşam ve insanlar gün geçtikçe sıradanlaşıyor.
E) Her insan, kendi toplumuna bir şeyler kazandırmak için çalışmalıdır.
12. Yazık, ben de site insanıyım artık! Evet, “site insanı” diye bir yaratık var. Giyim kuşamları, evlerden çıkıp gidişleri, dönüp gelişleri eve, arabalarına binişleri, güneş gözlükleri, köpekleri, çocuklarına seslenişleri, alışveriş biçimleri hatta yüz ifadeleri, gülüşleri birbirine benzeyen insanlar alemi siteler. Geçmişsiz, yaşantısız, hatırasız... Sonradan olma her şey gibi iğreti ve ruhsuz. Bütün ömrünce bir mahallede yaşlanıp orada ölmeyi hayal eden ben, kalkıp bu ruhsuzluğun içine göçüverdim. Şimdi burada, pek çok site insanı gibi derin bir gurbet ve yalnızlık duygusuyla uzaklara bakıyor, yalnız karşı tepedeki üç-beş ağacın varlığıyla teselli buluyor ve yalnızlığımı avutmaya çalışıyorum.
10. “Zamanla Buluşmalar”, Zweig’ın, çağını ve geleceği “okumak” ta ne yetenekli bir beyin olduğunu haber veriyor. 1925’te yazılmış “Tekdüze Bir Dünya” denemesi, bir entellektüelin bu kadar erken bir dönemde, çağını nasıl böylesine yakından ve doğru okuyabildiğini gösteren çok ama çok şaşırtıcı bir “belge”. Zweig burada bireyin öldüğünü ve kapitalizmin dünyayı esir alarak bütün özgün renkleri soldurduğunu haber veriyor. Bir anlamda isyan ediyor, sesini yükseltiyor.
1
Bu parçaya göre Zweig’in en belirgin yönü aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanların düşüncelerine her zaman değer vermesi
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
B) Çağının sorunlarına çözüm üretebilmesi
A) Sitelerin bir kültür birikiminin olmadığına
C) Gün geçtikçe daha çok değer kazanması
B) Yazarın, mahalle ruhunu özlediğine
D) Yaşadığı dönemi doğru anlamış ve yansıtabilmiş bir yazar olması
C) Sitede yaşayanların çoğunun yalnızlık hissettiğine
D) Site insanlarının birbirine benzediğine
E) Yaşanan sıkıntıları eserlerinde nesnel biçimde ele alamaması
E) Site yaşamının, güvenlik için önemli bir avantajı olduğuna
5
2
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEB Düşünceler Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı Paragrafta Konu, Paragrafta
Sokak, elbette bir sesler manzumesidir. Ezan sesi, cihetsiz çocuk sesleri hatta mahallenin serserilerinin, sarhoşlarının kimi gece duvarları yırtarak duyulan naraları... Ama illa ki satıcıların her biri kendine mahsus bir bestesi bulunan bağırışları... Simitçiler, bozacılar, mısırcılar, karpuzcular, patates-soğan satıcıları, yoğurtçular... Sonra tabak çanak satıcıları, terlikçiler, kumaşçılar, overlokçular, battaniyeciler... Her biri mesleğinin icap ettirdiği eda ve tavır ile seslenir, bağırır, insanları önce balkonlara sonra sokağa çıkmaya mecbur eder. Onlar mahallenin rükünlerinden biridir. Günün hangi saatinde nereden geçecekleri, nerede durup seslenecekleri, hangi kelimeyi nasıl uzatacakları bellidir. Halk, satıcıları sesinden tanır. Bir gün gelmeseler fark edilir. “Simitçi bugün gecikti.”, “Bozacı geçmedi mi daha?”, “Mısırcı şimdi gelir.” der ahali. Gelmezlerse hayra yorulmaz.
3.
Hayatın bu cıvıltılı, bu yumuşak renginden çok uzağım artık. Mahallesi, sokağı, çeşmesi, camisi, satıcısı ve onların aşina sesleri yok “site”de. Aylaklar, serseriler, yaşlılar, körler, topallar, dilenciler yok. Düzgün giyimli adamlar, şık kadınlar, gürbüz çocuklar, arabalarla gelip arabalarla gidiyorlar. Bu hayatın adına “rahat ve güvenli” diyorlar. Bir ruhu var mı? Hayır, yok! Şimdi ben, yanlış bir gezegene düşmüş bir yaratık gibi, “mahalle”nin gurbetinde, site insanlarının arasında sessizce sıyrılıp gidiyorum. Bedenim burada fakat ruhum başka yerde.
Bu parçanın yazarının üzüntü duyduğu asıl durum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumun hızla yozlaşmasını görmek
B) Hayatın doğallığından tamamen uzak bir yaşamı olan bir sitede oturuyor olmak
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
C) İnsanların ailelerine yeteri kadar zaman ayırmadığını fark etmek
A) Sokak satıcılarının tükenmekle yüz yüze olduğuna
B) Sokağın, birçok sesin birleşiminden oluştuğuna
D) Sevmediği insanlarla aynı iş yerinde çalışmak mecburiyetinde olmak
E) Yaşadığı dönemin değerlerine müdahale edememek
C) Her satıcının, kendine has bir sesinin olduğuna
D) İnsanların, satıcıları seslerinden tanıdığına
E) Sokak satıcılarının mahallenin en eski ögelerinden biri olduğuna
2.
Bir Kırgız gencinden mektup aldım: “Çıngız atamızı kaybettik. Hepimiz yetim kaldık.” Bir halk, yazarına “ata” diyor... Bu, kaç faniye nasip olur? Okunmanın, sevilmenin hatta Nobel almanın ötesinde bir anlamı var bunun. Kaç Nobel ödülü, bir halkın “ata”sı olmaktan daha çok şeref verir yazara? Homeros, Dante, Rabelais, Goethe, Dostoyevski, James Joyce, Pablo Neruda... Evet, ülkelerinin, uluslarının sesiydi ve fakat belki de hiçbiri Aytmatov kadar sevilmiş ve halklarının kaderiyle bütünleşmiş değildi. Cengiz Aytmatov, o uzak ve yalnız ülke Kırgızistan için bir var oluş sembolü olmalıydı. Bozkırların ötesinden, “Biz de varız ve yaşıyoruz. Bizim de dünyaya armağan edecek sözlerimiz, anlatacak masalımız var.” diyorlardı. Aytmatov bunu onlar için, onlar adına yapıyordu.
4.
Bir ödüle başvurup birinci oluyorsunuz, eseriniz basılıyor ama onu kimselere gösteremiyor, bu benim kitabım diyemiyorsunuz. Çünkü kitabın, kitaba benzer bir yanı yok. Bu nasıl bir özensizlik, bilgisizlik, görgüsüzlüktür? Bütün dünyada, bir romanın kapağının, iç düzeninin nasıl olacağı, yazar adının nereye, nasıl yazılacağı bellidir. Bunu öğrenmek için bir tek basılı kitap görmek bile yeterliyken “saygın” bir yarışmanın birincilik ödülünü alan eser nasıl olur da garabet bir şekilde basılıp yayılabilir? Harcanan paraya, verilen emeğe yazık değil mi? En önemlisi, o genç yazarın hayal kırıklığı... Ödül almış fakat elinde gururla “Benim eserim” diyebileceği bir kitap yok. Kitabın üzerinde adı bile yazmıyor.
Bu parçanın yazarının asıl eleştirdiği, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yazarın dili kullanmadaki yetersizlikleri
B) Genç yazarın ustaları yeteri kadar tanımaması
C) Yayıncıların kitap basımındaki özensizliği
D) Yayıncıların uluslararası standartları bilmemeleri
E) Kitaba olan ilgisizliğin gün geçtikçe artması
1.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
6
9
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Toplumun sevgisini kazanmanın zor olduğuna
B) Sanatçıların toplumu değil, kendini ama yalnızca kendini yansıttığına
C) Ödüllerin, toplumun sevgisini kazanmakla eş değer olamayacağına
D) Sanatçı için en büyük ödülün, ona duyulan saygı olduğuna
E) Cengiz Aytmatov’un mensubu olduğu milletin sözcüsü olduğuna
ünite
KONU TESTİ
TÜRK DİLİ VE
EDEBİYATINA GİRİŞ Paragrafta Konu, Paragrafta Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı Düş ünceler 5.
Aytmatov, yazının mucizesine inanıyordu. Edebiyatın en iyi intikam alıcı olduğuna... Babasını elinden alan devlet düzeniyle çatışmayı seçmedi, bu kolay ve aslında sonuçsuz olandı. O, edebiyatın gücüyle savaştı, öyle bir intikam aldı ki o düzenden, onların insanlık onurunu yok eden zulmünü silinmez ve unutulmaz bir biçimde tüm dünyaya duyurdu. “Mankurtlaşmak” diye bir kavram üretti ve bunu bir insanlık trajedisi olarak insanlığa mal etti. “Cengiz Han’a Küsen Bulut”ta anlatılan, bir aşk hikâyesi görünürde fakat biz, alttan alta bireyin bir diktatöre isyanını okuruz orada.
Yazar, kendi hikâyesini bir halkın dramıyla birleştirip oradan büyük bir masal çıkartmayı başardı. Kırgızların bütün inançlarını, kahramanlıklarını, efsanelerini yeni bir dille romanlarına sindirdi. O haşin coğrafyayı dünyaya yakınlaştırdı. Romanlarındaki kahramanları birer Kırgız değildi artık; evrensel bir “tip” olarak hepimizin acılarını taşıyıp duruyorlardı, aşklarını da. Cemile’ye türküler söyleyen o suskun Danyar’da hangimiz yokuz! O da öksüz büyümüştü, savaştan dönmüştü ve bakışlarıyla konuşurdu ...
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçada anlatılan yazarın sanat anlayışı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Yalnızca bireysel olanı yansıtan
A) Birçok sanatçı edebiyatı bir politika malzemesi hâline
B) Millî olandan asla taviz vermeyen
C) Bireyselden ulusala, ondan da evrensele açılan
D) Evrensel değerleri her şeyin üstünde tutan
E) Millî değerlerini çağa göre yorumlayıp geliştiren
B) Edebiyat, siyaset için malzeme olduğunda değerini yitirir.
KONU TESTİ
7.
getirmiştir.
2
C) Kalıcı zaferler kazanmada, edebiyat, evrensellik yönüyle önemli bir araçtır.
D) Yazarlar, yeni kavramlar ürettiğinde kalıcı olur.
E) Her sanatçı, insanlığın bir trajedisini anlatma amacın-
Yıldızlı Soru 2
da olmalıdır.
6.
“Kahve: Bir Acı Tarih”, daha başından beri üreticisi yoksul, tüketicisi zengin ve aristokrat olan kahvenin 500 yıla uzanan hayli maceralı hikâyesini anlatıyor. Wild, kahve üzerine yazılan çoğu popüler kitaptan farklı olarak, tarih, antropoloji, bilim tarihi, siyaset ve hatta edebiyat vadisinde dolaşarak kahvenin sosyal, ekonomik hayatın gelişimi içinde oynadığı rolü resmediyor. Kahvenin tarihi, bir bakıma sömürgecilikten kapitalizme geçişin tarihi... Aynı zamanda özgürlük arayışlarının, dünyevileşmenin, sanat ve siyaset cereyanlarının tarihi. Sayısız efsane etrafında gezinerek kara kahve tohumunun Doğu Afrika’dan dünyaya yayılışını takip ediyoruz. Efsaneler kimi zaman birbirlerini yalanlasa da kahvenin kökeninin Habeşistan olduğu fakat ilk kez Yemen’de üretildiği artık kabul görüyor.
Bir şairin kendini eleştirmesi düny anın en zor işi. Dünyanın en kötü şiiri bile, onu yazan kimsenin gözünde çok değerlidir. Çocuğu gibi bir şeydir. Kalkıp bu şiire “kötü” demek, “olmuyor” demek, “yapamıy orum” demek çok zordur. Bu parçada asıl anlatılmak iste nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şairlerin eleştirilmesinin doğr u olmadığı B) Eleştirmenliğin büyük bir birik im gerektirdiği C) Kişinin kendi şiirlerini eleştirme sinin çok zor olduğu D) Şiir yazmanın yetenek gere ktirdiği E) Şairliğin günümüzde çok zor bir iş olduğu
7
8.
yazar; bütün bu olup bitenler karşısında Don Kişot gibi sa-
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
vaşmanın manasız olduğunu. “Ne yazarsanız yazın, müt-
A) Kahvenin üreticisi ile tüketicisi arasındaki ekonomik
Tüm yazacaklarımız, futbol oynayanlara ve yeni dansları
hiş bir fırtınaya fırlatılmış kâğıt parçasından farkı yoktur. yapanlara ulaşmayacaktır. Günün birinde ulaşsa bile artık
uçuruma
B) Kahvenin yüzyılları bulan bir tarihi olduğuna
C) Kahvenin tarihinin insanlığın çeşitli yönleriyle ilgili olduğuna
1
Bir yazısında, yenilginin kaçınılmaz olduğunu söylüyor
D) Kahvenin Afrika kökenli olduğuna
E) Kahvenin tarihinin şimdiye kadar birçok yazarca araştırıldığına
anlamayacaklardır.” Öyleyse? Öyleyse “İçimize dönelim.” diyor. Bulabildiği çare kaçmaktır, kendi içine kaçmak ...
Bu parçaya göre sözü edilen yazara hâkim olan duygu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sevinç
B) Umut
D) Karamsarlık
C) Heyecan
E) Kıskançlık
9.
2
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEB Düşünceler Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı Paragrafta Konu, Paragrafta
Ne yalan söyleyeyim, Nobelli yazarımız Orhan Pamuk’un
11. Edebiyat, hele şiir hiç mi hiç karın doyuran bir meslek ol-
son romanı “Masumiyet Müzesi”ni heyecanla bekliyor ve
mamıştır. Bu yüzden şairler de her fâni gibi binbir çeşit meslekle iştigal etmişlerdir. Yunus Emre’nin çiftçilik yap-
okumak için sabırsızlanıyordum. Ama yazarımız ne yaptı?
tığı, Fuzuli’nin türbe bekçiliği, Zatî’nin bir ara çizme tamir
Roman daha elimize geçmeden neredeyse bütün gaze-
ederek hayatını kazandığı bilinir fakat edebiyat tarihine
telere söyleşi verdi. Televizyon kanallarını gezip saatler-
geçmiş yüzlerce, binlerce şairin asıl meslekleri, hayatlarını
ce romanı, konusunu, kahramanlarını anlattı. Biz masum
ne ile kazandıkları pek bilinmez. Sanırız ki onlar, yalnız şiir
okurlar, romanı edinmeden kahramanların bütün duygula-
yazmış, başka işlere el sürmemişlerdir. Veyahut biz, şiir
rını, ruh hâllerini, romanın geçtiği bütün mekânları öğren-
gibi nazenin bir uğraşı olan insanlara, sıradan işleri, hele
mek gibi bir talihsizliğe düçar olduk. Artık kitap bütün bü-
birtakım “süfli” meslekleri yakıştıramayız. Gel gör ki şair
yüsünü yitirmişti ve okumamıza gerek kalmamıştı. Orhan
milletinin hanesinde de dünya işleri vardır, geçim gemisi
Pamuk gibi bir yazar, okuruna bu kötülüğü nasıl yapardı?
Bu parçada sözü edilen, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ödül almanın, insanı gerçek bir sanatçı yapmadığı
B) Her sanatçının eserini tanıtma hakkının olduğu
C) Sanat eserinin herkesçe farklı yorumlanabileceği
D) Roman kahramanlarının gerçek hayattan seçilmesi gerektiği
E) Bir eseri okumadan önce tanımanın onun büyüsünü söndürdüğü
10. Allah
uzun ömürler versin, Fazıl Hüsnü Dağlarca, İlhan
yürümek mecburiyetindedir.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şairler, hayatın içinde olmak için diğer insanlar gibi birçok işte çalışmışlardır.
B) Sanatçı olabilmenin yolu hayat ile sanatı paralel götürebilmekte yatar.
C) Her şair, şiirinde, yaptığı işin inceliklerini yansıtır.
D) Şairler, onlara yakıştıramasak da, geçimlerini sağlamak için çeşitli işlerde çalışmıştır.
E) Gerçek bir şair, şiirin dışında yaptığı işlerde de başarılıdır.
12. Yaklaşık
Berk gibi, şairlerimizin yaş ortalamasını yükselten çınar-
Afrika’ya,
lar vardır var olmasına ama bizim şairlerimizin çoğu da
Amerika’ya,
Portekiz’den
reçleri, ambalaj sistemleri, reklam sektörü, kahvehaneler,
ya defterini kapattığında daha sakallarına ak bile
çayla kahvenin mücadelesi, yasaklar, idamlar, yoksullar,
düşmemişti. Hüsn ü Aşk şairi, 42 yaşında dün-
soylular, sufiler, şairler, devrimciler... Bütün bunlar, o kara
yasını değiştirdi. Az zamana çok işler sığdıran
8
Güney
dip geliyoruz. Kahve türleri, kahve şirketleri, üretim sü-
göçmüştür dünyadan. Divan şairi Şeyh Galip, dün-
9
oradan
İngiltere’ye, Osmanlı topraklarından kutsal topraklara gi-
Kaufman’ın teorisini yalancı çıkarmamak ister gibi erken
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
300 sayfalık kitap boyunca kahvenin casus
filmlerini aratmayan tarihî seyrini izliyor; Habeşistan’dan
kuru kahvenin dev bir endüstriye dönüşürken geçirdiği
Orhan Veli’nin ayakları da kırkına kadar taşıyama-
süreçlerin basamaklarını oluşturuyor. Sonuçta yazar bizi
mıştır gövdesini. “Garip” şairi, geçirdiği beyin kanaması
inandırıyor: Evet, kahve dünyanın en büyük endüstrilerin-
sebebiyle 36’sında veda etti dünyaya. Bile isteye bir veda
den biridir ve bu saltanat, gıdasını yoksulluktan ve acılar-
değildir onunki ama içkinin takatsiz bıraktığı beyni daha
dan almaktır.
fazlasına tahammül edememiştir. Cahit Sıtkı da yolun ya-
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
günlerini tamamladığında henüz 46 yaşındadır.
A) Kahvenin büyük bir sektör hâline geldiğine
Bu parçada sözü edilen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Birçok genç şairin önemli işlere imza atması
B) Kahvenin geniş bir coğrafyayı ilgilendiren bir tarihinin olduğuna
B) Başarının yaşla orantılı olması
C) Şairlerimizin genç yaşta hayatını kaybetmesi
C) Kahvenin tarihi ile insanlık tarihi arasında bir ilişkinin kurulamayacağına
D) Yeniliklerin, ancak gençlerin eliyle gerçekleşebileceği
D) Kahve endüstrisinin, kaynağını yoksul halkların emeğinden aldığına
E) Sanatta kalıcılığın yaşta değil, sanat kabiliyetinde olduğu
E) Kahvenin tarihini yazan yazarın inandırıcı bir araştırma yaptığına
rısını geçtikten sonra fazla beklememiştir. O, sayılı dünya
ünite
KONU TESTİ
TÜRK DİLİ VE
EDEBİYATINA GİRİŞ Paragrafta Konu, Paragrafta Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı Düş ünceler 1.
Şuna inanıyorum ki olaylardan çok, sözcükler ve anlatım
Abdülhak Şinasi Hisar’ın dolu ve estetik beğenisi yüksek edebiyat adamı kimliğini yansıtan edebî deneme ve eleştiri yazıları, bize aynı zamanda “gazete” dediğimiz nesnenin bir zamanlar nasıl bir içeriğe sahip olduğunu, o günün gazete okurunun ne değerli bir birikimle yüz yüze geldiğini haber veriyor. Bugünün edebiyattan bu denli kopuk gazeteleri ve gazete okuru da yetmiş-seksen yıllık bir zaman diliminde nasıl bir savruluş yaşadığımızın acı bir göstergesi.
Bu parçanın yazarının sözünü ettiği aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçada sözü edilen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Edebiyatın artık gazetelerde değil, dergilerde yaşaması
A) Aralarında iletişim olmayan insanların, birbirlerini anla-
B) İnsanların edebiyata merakının gittikçe artması
C) Her gazetecinin bir şekilde edebiyata ilgi duyuyor olması
D) Gazetelerin ve edebiyatın zamanla sahip oldukları değeri yitirmesi
E) Toplumda edebiyata olan ilginin gittikçe artması
şeyler yapmakla, insanlar daha kolay anlaşabiliyorlar. Bir uygarlığın can çekiştiği bugünkü karmaşa içinde, kaygı duymakla beraber, bir uzlaşma yolu aramaktayım. Bunca başarısızlığa karşın sevginin bir gün kin karşısında üstün geleceğine ilişkin umudum kırılmamıştır.
yamadığı
B) İletişimin mutlaka bir ileti taşıması gerektiği
C) Sözün her zaman insanlar arasında iletişim sağlayamadığı
D) Dilin, en iyi iletişim aracı olduğu
E) Her insanın toplumda dil ile iletişim kurabileceği
2.
Yıldızlı Soru 3 Bir sanat yapıtını değerlendirmede ilk ölçüt, onun öncelikle bir sanat yapıtı olmasıdır. Bir şiir, bir hikâye, bir roman karşısında değilsek neyi eleş tireceğiz? İkinci ölçüt; yapıtın, çağının, içinde yeşerdiği toplumun yapıtı olup olmadığı. Özden biçime, çeşitli teknik sorunlara kadar birçok şey girer bu “çağının, toplu munun yapıtı olmak” ölçütü içine. Bu parça, aşağıdaki sorulard an hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Eleştirmeyi en çok sevdiğiniz tür hangisidir? B) Bir sanat yapıtını değerlendirirke n ölçütleriniz nelerdir? C) Sanatçıları değerlendirirken nele re dikkat ediyorsunuz? D) Sanat yapıtlarının çağını yansıtma sı önemli midir sizce? E) Estetikle eleştiri arasında nasıl bir ayrım görüyorsunuz?
Birbiriyle asla yan yana gelemeyecek olan ama aynı düşünceleri ifade eden iki yazarın, Cumhuriyet Dönemi’nin üstü örtük romancısı Abdülhak Şinasi Hisar ile İtalyan edebiyatının güçlü kalemlerinden Italo Calvino’nun edebiyat üzerine makalelerini/denemelerini paralel okurken, bugün içinde yüzüp gittiğimiz zamanların fukaralığını fark ediyorum. Nedir onlarda olan ve bizde bulunmayan? Birincisi: Zamanına, onun edebî verimlerine sevgiyle, bir bütün olarak bakmak ve kıymetlerini ortaya çıkarmak, takdir ve teşvik etmek. İkincisi: Çağını okumak ve geleceğe dönük
4.
Mevsimler; meyveler ve sebzeler demek değildir; meyveler ve sebzeler mevsimlerdir. “Bahar biter, kiraz da biter; güz geçer, üzüm kalmaz.” der bir öyküsünde Tarık Buğra. Biz mevsimleri, meyve sebzelerle biliriz, öyle bilirdik. Ve bu yüzden her mevsimin kokuları vardır saklı duran. Zaman zaman sebepsiz çıkıp gelir o kokular bekledikleri yerden. Gizli mabede benzeyen loş meyve odaları, tahta sandıkları, şenlikli sofraları olan zamanları hatırlatırlar.
Bu parçadaki gibi düşünen biri aşağıdakilerden hangisini söyleyebilir?
A) Ne güzel zamanlardı onlar!
B) İyi ki o dönemlerde yaşamamışım!
C) Allah bizi o günlerden uzak etsin!
D) Kimse o zamanların acısını duymasın!
E) Eski eskidir, bitmiştir; insan hep ileriye bakmalı.
endişeleri seslendirerek edebiyatın “uyarıcılık” görevini yerine getirmek.
Bu parçada Abdülhak Şinasi Hisar ve İtalo Calvino ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Birbirlerini tanıdıkları için fikirlerinin örtüştüğü
B) Okuyucuda öz eleştiri yapma düşüncesi doğurdukları
C) Okuyucuda geçmişe sahip çıkma duygusu uyandırdıkları
1
KONU TESTİ
3.
şekli insanları birbirine düşürüyor. Susmakla ya da bir
3
D) Okuyucuya geleceğe dönük düşünceler ulaştırdıkları
E) Okuyucuya, zamanını doğru değerlendirme gücü verdikleri
9
5.
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEB Düşünceler Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı
3
Paragrafta Konu, Paragrafta
Calvino, “Barbar işgalleri çağında yaşamaktayız!” diye isyan ederken, bize “meselesi” olan ve bu barbarlığın önünde durup insanı, onun asli değerlerini savunan bir edebiyat adamı portresi sunuyor. Edebiyatın diğer sanatlarla ve bilimlerle olan ilişkileri, siyasal fikirleri ateşleyici rolü ve bir ütopya üretirken insana sağladığı itici güç, Calvino’nun kafa yorageldiği “mesele”ler. O da çağının yazarlarını anlama ve anlatma, kendi kuşağının açmazlarını tartışma çabasını terk etmiyor. Calvino; okumak, insanı aynı anda pek çok siyasi, edebî ve kültürel meseleyi düşünmek ve “uyanık” olmak mecburiyetinde bırakıyor.
7.
İlhan Berk’in o meşhur deyişiyle söylersek, “harika” olurdu... Ölümünün 50. yılında, şu kadar sempozyumun, serginin, yazılıp çizilenin üstüne, sinemalarda şöyle dört başı mamur bir Yahya Kemal filmi izleyebilmeyi ne kadar isterdim! Yahya Kemal’in hayatı, böyle bir film için lazım gelen bütün malzemeyi fazlasıyla sağlıyor aslında. Yitiriş, göç, kaçış, bohem, ızdırap, tasavvuf, aşk, şüphe, inanç sancısı, yalnızlık... Sonra kavgaları, iflah olmaz bir şikemperver (midesine düşkün) oluşu, meşhur kibri... Yükselişlerin ve düşüşlerin birbirini izlediği dalgalı bir hayat, adamakıllı dramatik... Ve sanatıyla kurduğu o büyük “gök kubbe”...
Bu parçada sözü edilen yazarın özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanatını siyaset ve politika yapmak için bir araç hâline getirmek
B) Okuyucuya edebî zevk verirken onun kültür ve siyaset üzerinde de düşünmesini sağlamak
A) Yahya Kemal’in şiirlerini genç nesillerin bilmesi
C) Bütün eserlerinde siyasi çalkantıları anlatmak
B) Yahya Kemal’in yurt dışında da tanıtılması
D) İnsanlara edebiyatın siyasetten uzak bir alan olduğunu aşılamak
C) Yahya Kemal’in isminin bir üniversiteye verilmesi
D) Yahya Kemal’i anlatan bir film yapılması
E) İlk eserlerinden itibaren toplumsal sorunlardan uzak durmak
E) Yahya Kemal’in evinin bir müze hâline getirilmesi
6.
Bir anın, bir hayatın yaşanmamış gibi olması ne kadar ür-
8.
Bir gecekondu mahallesine ne zaman yolum düşse üze-
kütücü. Ama gerçek! Ne çok an, ne kadar çok hayat yaşan-
Tarih, müzik, mimari ve elbette büyük bir şiir... gisidir?
rime bir kasvet çöker. O özensiz sokaklar, o sıvasız bina-
mamış gibi oluyor! Zamanın hoyrat ellerinden kurtarı-
lar insanı çileden çıkarmaya yeter. En çok da buralarda
labilen yaşamaklar ne kadar az! Şu bizim yaşayıp
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
10
9
yetişen çocuklara acırım. Uçsuz bucaksız tuğla ve beton
durduğumuz küçük hayatlarımız da bir gün elbet
yığını... Yeşil alan hiç yok. Yazın dayanılmaz toz bulutları,
yaşanmamış gibi olacak. Bütün yazma çabamız, o anlardan birer küçük hatırayı dondurmaktan iba-
kışın çamur deryaları... Bu mahallelerde yetişen çocuklar-
ret değil mi? Zamanın elinden kurtarmak... Bir gün
dan hangi hayal gücünü, hangi iyilik ve güzellik düşüncesini, hangi zarafet anlayışını bekleyeceksiniz?
oturup birbirimize bakacağız, çok eski zamanlardan kaçar gibi, kısık bir sesle konuşacağız...
Bu parçada sözü edilen aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanın, hayatın tükeneceğini bilmesinden kaynakla-
B) Her toplumda, kendini insanlığa adamış insanların ol-
C) Sanatın insanlara iyi ve güzeli göstermek amacında olduğu
D) Yazmanın, gelip geçici olan hayattan bir şeyleri kalıcı yapma çabası olduğu
E) Sanatçılarla siyasetçilerin aynı amaç üzerinde olduğu
A) Yazarın, gecekondularda doğup büyüyen çocuklara acıdığına
duğu
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
nan sorunlarının olduğu
Bu parçanın yazarının beklentisi aşağıdakilerden han-
B) Gecekonduda büyüyen çocukların hayal dünyasının dar olacağına
C) Gecekondu mahallelerinin insanı bunalttığına
D) Gecekondu yerleşimlerindeki insanlardan olumlu düşünceler beklenmeyeceğine
E) Gecekondu mahallelerinde gıpta ile bakılacak dostlukların olduğuna
ünite
KONU TESTİ
TÜRK DİLİ VE
EDEBİYATINA GİRİŞ Paragrafta Konu, Paragrafta Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı Düş ünceler 9.
3
KONU TESTİ
Geçenlerde memleketim Aydın’dan geçtim. İzmir tarafın-
11. Bu yazıya başlarken içime bir şüphe düştü. Tam da 2008’in
dan şehre girişte gördüğüm manzara kanımı dondurdu.
ilk günü... Anaokullarına Noel Baba’nın hediyeler getirdiği,
Sol tarafta o güzelim düz araziye yüzlerce, binlerce apart-
vitrinlerin haftalar öncesinden Noel renklerine boyandığı
man dikilmiş, balkonları birbirine değiyor. Aydın’a bu kadar
memleketimizde; yılbaşı gecesi sabahlara kadar çılgınca
konut lazım mı gerçekten yahut buraya mı yapılmalıydı bu
eğlenip ertesi günü ikindi sularına kadar ortalığa çıkama-
çirkinlik abidesi apartmanlar? Hadi yaptınız, böyle birbirine
yan necip halkımız, şu bizim Türk Kocası Dede Korkut’u
bitişik, iç karartıcı, kâbus gibi mi yapılması gerekiyordu?
hatırlar mı? Hatırlar, hatırlar... Ne kadar unutmuş görünse de bu topraklarda doğup büyümüş hemen herkesin hafı-
Bu parçada yazarın asıl yakındığı aşağıdakilerden
zasında, o bilge Türk Kocasının ruhundan bir şeyler mut-
hangisidir?
A) Mühendislerin, yapıların dayanıklılığına yeteri derecede önem vermemesi
B) Çok katlı yapılaşmanın şehirleri çirkinleştirmesi
C) İnsanların çirkin yapılaşmadan rahatsızlık duymaması
D) Belediyelerin yapılaşmada estetik üzerinde çok durması
E) Günümüz mimarlarının estetik zevkten yoksun olması
laka vardır, yaşıyordur.
Bu parçada yazarın asıl şüphe duyduğu aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanların kendilerini içinden geldiği gibi anlatamaması
B) İnsanların eğlence anlayışının çarpık olması
C) Toplumun yeni değerlere ayak uyduramaması
D) Toplumumuzun kendi değerlerine sahip çıkmaması
E) Hiçbir insanın toplumsal aksaklıklardan rahatsızlık duymaması
10. Hatıra okumak, başka zamanlara, başka hayatlara doğru çıktığımız pek emniyetli, heyecanlı ve hatta eğlenceli bir gezinti değil midir? Oysaki bizim gönül huzuruyla gezdiğimiz o vadilerde ne dehşetli korkular kol gezmiş, ne büyük
12. Dede Korkut Kitabı tam bir şenliknamedir, cümbüştür. İster masal diye okuyun ister hikâye isterseniz tarih ya da
hüsranlar yaşanmıştır... Tarihin kabristanında dolaşıyor
şiir... Kısa, tertemiz cümleleri, arı duru ırmakların akışı gibi
olmaktan başka nedir hatıralar arasında yol almak? Elime
çağlayıp giden dili, şiirli anlatımı ve şiirin bizatihi kendisi...
aldığım her hatırat, beni bu derin çelişkiyle, onun kopardı-
Hikâyelerin kahramanları da bütün savaşçı görüntülerine
ğı huzursuzluklarla baş başa bırakır. Ve o doyumsuz tat
rağmen sevimli, hatta mizahi bir yanları da olan neşeli tip-
daha başlamadan eksilir, pörsüyüp gider. Bu, daha çok
lerdir. Kendinizi bu dilin musikisine kaptırdığınızda, kendi-
bizim yazarlarımızın dile getirdiği hatıralara mahsustur de-
nizi Oğuz’un ak sakallı ihtiyarlarının görüp takdir ettiği, al
sem, bilmem haksızlık etmiş olur muyum? Hatıra yazarlı-
ipekli şalvarlı, atı deniz ördeği püsküllü, Kara Güne oğlu
ğı, bizim edebiyatımızda büyük ölçüde hüzünlü bir daüssı-
Kara Budak ile omuz omuza, kâfire kılıç sallarken bulursu-
la, bir geçmiş zaman övgüsü şeklinde tecelli edegelmiştir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
1
A) Hatıra okumanın başkalarını tanımamızı sağladığına
B) Hatıra yazılarının yaşanmışı ele aldığına
C) Bizim edebiyatımızda hatıra türünün çok yazılmadığına
nuz.
Bu parçaya göre Dede Korkut Hikâyeleri’nin temel özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Halk hikâyeciliği geleneğinin bir ürünü olması
B) İçerik ve üslubuyla okuru olaylara dâhil etmesi
C) Türk toplumunun sosyal yapısını yansıtması
D) Hatıra okumanın insanda huzursuzluk yarattığına
D) Tarih ve kültür ile ilgili önemli ayrıntılar taşıması
E) Hatıra yazılarıyla insanın geçmişi tanıdığına
E) Okuruna edebî zevk yanında birçok bilgi de vermesi
11
KONU TESTİ
1.
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEB Düşünceler Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı
4
Paragrafta Konu, Paragrafta
Kendimden en çok hoşnut olduğum yanıma dokundunuz
3.
şimdi. Siz de çok iyi bilirsiniz ki yazmaya öykünenlerin
Size dokunmaya, sizinle konuşmaya, yüzleşmeye; hiçbir
çoğu diline tutkuyla bağlı insanlardır. Daha ileri giderek di-
şey olmamış, aradan bunca yıl geçmemiş gibi davran-
yebilirim ki ana diline vurgun olmayan bir yazar, ne yazar-
maya tahammülüm yok. Biliyorum, hangi kovuğa elimi
sa yazsın, boşuna yazar. Bir şiiri, bir öyküyü ya da genel
uzatsam aşina bir yüzle karşılaşacağım. Hangi çekmeceyi
olarak yazınsal metni oluştururken duyduğumuz haz ne-
açsam tanıdık bir ses gelecek kulağıma. Kaldırdığım her
reden gelir acaba? Kendi adıma söyleyeyim, bir cümle ku-
perdenin ardında bana bakan bir çift göz bulacağım. Ve
rarken en güzel biçimini oluşturamadığım sürece bittiğini
bulduktan, gördükten sonra gözlerimi kaçıramayacak, ge-
asla kabul etmem. Kuşkusuz, dilime saygım, ona tutkum-
riye dönüp gidemeyeceğim. Onlarla orda, öylece kalaca-
dur beni yönlendiren. Kıyamam dilime, Türkçeme. Eksik,
ğım, sonu gelmez kederler içinde.
tam yerine oturmamış bir cümle yüzünü asar, ağlamaya başlar önümde. Tutamam kendimi öyle bir durumda, ben
de ağlarım.
Hatıralar, bilmiyorsunuz ki ben artık, o eski ben değilim!
Duygularını bu parçadaki gibi anlatan biri için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
A) Yalnızlıktan dolayı acı çekmekte
söylenmiş olabilir?
B) İşsizlikten geçim sıkıntısı yaşamakta
A) Yazılarınızı kılı kırk yararak yazdığınızı söyleyebilir mi-
C) Dostlarından uzak olmanın acısını duymamakta
D) Sözlerinin yanlış anlaşılmasına üzülmekte
E) Geçmişe büyük bir özlem duymakta
4.
Sanki genetik olarak herkeste bir şair (!) damarı var. Lise
siniz?
B) Edebî metinleri yazarken izlenecek yol ne olmalıdır?
C) Kimi sanatçıların dili özensiz kullanmasına nasıl bakıyorsunuz? D) Size göre düşünceler en kısa yoldan nasıl anlatılır?
E) Ana dilini iyi bilmeyen insanlar yazar olabilir mi?
2.
Bilgilerle kuşanmış bir sanatçı, çağının bütün sevinç ve
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
acılarını rahatça benimser. Bir ülkü uğruna yapılan özve-
yıllarında öyküyle uğraşan bir genç bulamazsınız. Oysa
rinin yüceliğini algıladığı gibi, bir kadının hazin yüzündeki
hemen her öğrencinin en az üç dört şiir denemesi vardır.
gülümsemenin güzelliğini de fark eder. Özgürlük ve
İnternet sitelerine girin yığınla şairle karşılaşırsınız. Keza
hakları uğrunda savaşanların kahramanca coş-
antolojiler takip edilemeyecek kadar çok şairi barındırır
kunluğunu hissettiği gibi, tarihi olmayan sade bir
sayfalarında. Hayatlarında belki de doğru dürüst bir “şiir
9
çiçeğin öyküsünü de hisseder. Ölümle korkmadan
okuyucusu” bile olamamış sayısız insan eline kalemi aldı
yüz yüze gelir ama aynı zamanda elimizi sıkan ve
mı şair kesiliverir. Oysa şöyle bir düşünelim kaç şiir var
sözden çok daha anlamlı olan dost elini de duyum-
12
hafızamızda, kaç şiir bizi derinden etkilemiştir? Kaç şiiri
sar. Sanatçı, kitlelerin büyük facialarını görür fakat aynı
işte bu, diyerek gönlümüzün tahtına oturtmuşuzdur. Başka
zamanda kenarda köşede kalmış sıradan insanların acıla-
bir şeye benzemez şiir, bir atımlık kurşun gibidir. Hedefi
rını ve özlemlerini de hisseder. O yalnız fırtınada değil, en
ya tutturur ya tutturmaz. Bazıları ıskalar, bazıları, değer
hafif meltemle bile titreyen bir anten olmalıdır.
geçer. Bazılarıysa bir yere saplanır, kalır, en derine giren
Bu parçaya göre bir sanatçıda bulunması gereken en
en iyi şiirdir. Herkes şapka çıkarır onların önünde.
önemli özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) İçinde bulunduğu toplumun sorunlarına kayıtsız kalmaması
B) Eserlerinde tabiata ait unsurlara da yer vermesi
C) Yaşadığı döneme ilişkin olayları eserlerine aktarması
D) Konu seçiminde son derece titiz davranması
E) Dünyadaki her şeye karşı ince bir duyarlık içinde olması
Bu parçaya göre insanların bir şiiri çok beğenmesi neye bağlıdır?
A) Gerçek bir şair tarafından yazılmasına
B) Özenle yazılmış olmasına
C) Okuyan insanı çok etkilemesine
D) Yaşanmış bir olayı anlatmasına
E) Anlaşılır bir dille yazılmasına
ünite
TÜRK DİLİ VE
EDEBİYATINA GİRİŞ Paragrafta Konu, Paragrafta Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı Düş ünceler 5.
“Bozkırın tezenesi” yaşıyorken ölümsüzleşen nadir insan-
Türkiye’de eleştiri, temelde araştırmaya dayanmıyor. Bir ikisi ayrı tutulursa eleştirmenlerin geriye doğru atılmış sağlam köprüleri yok. Çoğu bizim eski edebiyatımızı, hatta bütünüyle çağdaş edebiyatımızı okumuş değil. Eski edebiyat konusunda daha önce saptanmış değer yargılarıyla, birtakım özetlerle hareket ediyorlar. Dünya edebiyatıyla ilgili bilgileri de yetersiz. Oysa kendi eski edebiyatını incelemeden günümüz edebiyatını sağlıklı bir şekilde değerlendirmek mümkün değildir.
sevgi dolu olarak. 62 yaşındaki delikanlı Kırşehirli mahallî
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
sanatçı, bugün sazı ve sesiyle milyonlarca insanın gönül
A) Türkiye’de eleştirinin araştırmaya dayalı olmadığına
telini titretmeyi başarmış. Bu toprağın sahici âşığı ve garip
B) Eleştirmenlerin çoğunun eski edebiyatımızı bilmediğine
C) Eleştirmenlerin dünya edebiyatıyla ilgili yeterli bilgisinin olmadığına
D) Eleştirmenlerin elinde eski edebiyatla ilgili yeterli kaynak bulunmadığına
E) Günümüz edebiyatını anlayabilmek için eski edebiyatı bilmek gerektiğine
lerinden büyük bir memnuniyet duyuyor. Kendi türkülerinin halkın dilinde dolaşmasından da gurur duyduğunu belirtiyor. Lakin parçalarındaki sözlerin değiştirilmesine, müziğinin farklı şekillerde çalınmasına ve eserlerine sahip çıkılmasına içerliyor. Hâlen yaşadığı Almanya’da, düğünlerde saz çalarak türkü söylemeye devam ediyor, içi
ustasının gözü arkada kalmayacak. Çünkü bozlaklarını, türkülerini milyonlarca insan dinliyor.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Türküleriyle geniş halk kitlelerinin gönlünde taht kur-
B) Türkülerinin başkaları tarafından okunmasına üzüldü-
duğuna ğüne
Yıldızlı Soru 4
C) Yaşarken değeri bilinen ender sanatçılardan biri olduğuna
D) Yaptığı müzikle insanları derinden etkilemeyi başardığına
Klasik Batı müziğine tutkundu. Dan sa ve doğaya da... Sevilecek hiçbir şeyin olmadığı en kör yerde bile bir taş parçası bulurdu sevip sevinmek için. Güzel gülen bir insandı. Tutkulu ve heyecanlıydı. İçten gelen, kabına sığmayan sınırsız yaşama coşkusun u dizginlemeye çalışmaktan yorulup tükeniyordu sank i. Hiçbir konuda katı ve tutucu olmadı. Aşağıdakilerden hangisi bu parç ada anlatılan yazarın bir niteliği değildir? A) Mutlu olmak için bir sebep bulm akta zorlanmayan B) Farklı sanat dallarına ilgisi olan C) Yaşam coşkusunu kontrol altın a almak için uğraşan D) İnsanlardan uzak yaşamayı seve n E) Olaylara hoşgörüyle yaklaşan
E) Türkülerindeki sözlerin değiştirilmesinden rahatsız olduğuna
6.
KONU TESTİ
7.
lardan biri. İnsanların hele hele gençlerin türküyü sevme-
4
Gözümün içine bakarak, “En iyi bildiğin neyse onu yazmalısın.” diyen usta yazarlarla çok karşılaştım. Önceleri ne demek bu, başka nasıl olabilir ki diye düşünürdüm. İşin içine girdikçe gördüm ki bal gibi oluyor. En iyi bildiği değil, az bildiği de değil, hiç bilmediği konularda yazan, azımsanmayacak kalem “erbabı” var çevremizde. Ben altmış
13
yıllık uzun sayılabilecek ömrümün yarısını Anadolu köylerinde öğretmenlik yaparak geçirdim. Başka ne yazmam
8.
(I) Kendisinin olmayan şeyleri kendi malı hâline getiren Balzac, olağanüstü bir iradeye sahiptir. (II) Gençliğinde, çatı arasında kuru ekmekten ibaret olan yemeğini yerken masanın üzerine tabak olarak birtakım daireler çizdiği, bu dairelerin ortasına en güzel, en seçme yemeklerin adlarını yazdığı söylenir. (III) Böylece kendi kendini telkin yoluyla kuru ekmeğinde, o bulunmayan yemeklerin tadını hissetmek istemiş. (IV) Ve gerçekten de hissetmiştir. (V) Aynı şekilde kitapları yoluyla da hayatın bütün zevklerini tatmış ve kendi yoksulluğunu, kahramanların zenginliği ve tantanalı hayatı ile unutmaya ve avutmaya çalışmıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın ana düşüncesini ifade etmektedir?
beklenebilirdi ki!
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir?
A) Bir sanatçı, sadece yaşadığı olaylardan mı yola çıkarak yazar?
B) Anadolu, bir sanatçı için yeterince malzeme barındırı-
C) Öykülerinizde neden sadece Anadolu köylerini anlatı-
yor mu? yorsunuz?
1
D) Eserlerinizi tasarlarken konu sıkıntısı yaşadığınız oluyor mu?
E) Başarılı olmak isteyen bir yazar konu seçerken neye dikkat etmelidir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
KONU TESTİ
9.
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEB Düşünceler Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı
4
Paragrafta Konu, Paragrafta
Öykü veya roman yazarlarımızın yaşadığımız coğrafyanın
yeryüzüne yayılan değişim, toplumlarda büyük kitle ha-
dolu ise o ağzı kullanacaksın, kurtuluşun yok. Bilmiyor-
reketlerini ve kültür değişimlerini beraberinde getirmiştir.
san, yazamazsın. Eğer bir Doğu Anadolu insanını İstanbul
Avrupa toplumları, Rönesans’tan sonra Sanayi Devrimi
Türkçesiyle konuşturursan olmaz. Kurgu, mekân, zaman
sürecini yüzyıllar içinde sindirerek yaşamıştır. Diğer top-
hepsi birden sallanır. Bunların örneklerini çokça görebilir-
lumların, bu süreçleri yalnızca Avrupa’ya özenerek, kendi-
siniz. Televizyon dizilerinden çok farklı olmayan edebiyat
lerine uyarlamadan ve hızlı biçimde yaşamaya çalışmala-
metinleri var. Yani cümleleri -mişik, -mışık’la bitirerek Doğu
rı, -bütün özentilerin sonucu gibi- ne olduğu belli olmayan,
Anadolu ağzını başardığını sanıyorsan her şeyin çok ko-
renkli ama anlamsız, gürültülü, karmaşık ve sorunlu kül-
lay olduğuna inancın tamdır ve her şeyi yazarsın!
türler ortaya çıkarmıştır.
Bu parçada yazarın öykü yazarlarına yönelik eleştirisi
B) Roman veya öykü yazarlarının televizyon dizilerinden etkilenmeleri
C) Televizyon dizilerindeki özensiz dili kullanmaları
D) Yazarların ülkemizdeki ağızları yeterince bilmemesi
E) Edebiyat eserlerinde örnek alınan dilin İstanbul Türkçesi olması
Bu parçaya göre Sanayi Devrimi sürecinin Avrupa dışındaki toplumları olumsuz etkilemesinin nedeni aşa-
A) Öykülerinde Doğu ve Orta Anadolu ağızlarını kullanmamaları
Sanayi Devrimi süreciyle başlayan ve sonra
diline aşina olması gerekir. Bir öykünün mekânı Orta Ana-
aşağıdakilerden hangisidir?
11. Avrupa’nın
ğıdakilerden hangisidir?
A) Süreci özümsemeden, hazırlıksız bir şekilde yaşamaya çalışmaları
B) Avrupa’yı ve Sanayi Devrimi’ni küçümsemeleri
C) Sanayi Devrimi’nin gelişimi ve değişimi sağlayacağına inanmamaları
D) Geleneklerine ve kültürlerine aşırı derecede bağlı olmaları
10. Dili
ciddiye almadan edebiyat olmaz. Öykü hiç olmaz.
E) Bilime gereken önemi vermemeleri
Düşünün ki bir bina yapıyorsunuz ama demirin çapını, harcın çimento oranını ciddiye almıyorsunuz. Ya kafanıza çöker ya da başkalarının kafasına. Her durumda siz alanda sıkça görüldüğü gibi iskeleti çatıp bir editöre teslim
12. İnsanın, katlanmakta en fazla zorlandığı konu eşitsizliktir. Fiziksel pek çok zorluğa ve olanaksızlığa katlanabilen in-
etmek ve yeniden yazılmasını kabullenmek söz konusu
sanın, hakların ve toplumsal gelirin dağılımı konusundaki
değil. Mesela romandan daha öte dil işçiliği ister öykü.
adaletsizliğe, sorumsuzluğa ve yolsuzluğa hiç tahammülü
Yani bir tasvir yapacaksınız mesela ve o tasvirle bir
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
yoktur. Çünkü hem haklar hem de toplumsal gelir konu-
kasvet yaratmak istiyorsunuz... Romanda bunun
sundaki eşitsizlik insanın doğasına aykırıdır. İnsan, insan-
için safyalarca yeriniz var. Okuru o havaya sok-
lar arasındaki eşitsizliği, taraflılığı daha da öte adam ka-
mak zor değil. Ama bu duyguyu öyküde bir cümle
yırma, taraf tutma gibi onursuz davranışları doğası gereği
ile vermek zorundasınız. Hâl böyle olunca kelimeler
14
benimseyememekte, sindirememektedir.
çok daha önem kazanıyor. Ben, dilin en kıymetli hâlinin öyküde bulanacağını düşünüyorum. Ve dilin öyküyle ge-
lerden hangisidir?
liştiğine, gelişeceğine inancım tam.
Bu parçaya göre öyküyle roman arasındaki temel fark
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öykünün romana göre daha uzun bir sürede yazılması
B) Romanların okuyucu kitlesinin öyküye oranla daha fazla olması
C) Romanın rahatça öykününse ciddiye alınarak kaleme alınması
D) Öyküdeki yoğunlaşmanın yerini romanda yaymanın, E) Romanın öyküye nazaran daha çok birikim gerektirmesi
A) İnsanlar arasındaki eşitliğin sağlanamadığı toplumlar geri kalmaya mahkûmdur.
B) İnsan, kendi tabiatına ters düştüğü için eşitsizliğe tahammül edemez.
C) Haklarını alamayan insanlar ilkel yöntemlerle başkalarına zarar verirler.
D) İnsanlar arasındaki eşitsizliği yok etmeyi hiçbir toplum başaramamıştır.
dağıtmanın alması
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdaki-
E) Adaletsizliğin ve yolsuzluğun yayıldığı toplumlarda ahlaki çöküntü kaçınılmazdır.
ünite
de yanarsınız. Öykü söz konusu olunca birçok yazınsal
TÜRK DİLİ VE
EDEBİYATINA GİRİŞ Paragrafta Konu, Paragrafta Ana Düşünce, Paragrafta Yardımcı Düş ünceler
4
KONU TESTİ
13. Yazarın özgünlüğü, sözcüklerle olan ilişkisinden beslenir.
15. Zweig, biyografisini yazacağı kişilerin hayatı üzerinde çok
Sözcüklerin içindedir yazar, sözcükler onun aynasıdır. Ya-
geniş kapsamlı ve çok derin bir inceleme yapmaktadır. O
zar, sözcüklerle kuşatıldığı zaman onların gerçek anlamla-
kişi ile ilgili her çeşit belgeyi toplamakta, kitaplarını, ma-
rından daha saydam, kırılgan, daha zengin ve olanaklarla
kalelerini, mektuplarını, hatıralarını, hakkında yazılmış her
dolu olduklarını anlar; onların kendilerine özgü parıltıları-
çeşit yazıyı, hatta fotoğraflarını ve el yazılarını büyük bir
nın ve var olan her şeyle incelikli ilişkilerinin farkına varır.
sabır ve dikkatle incelemektedir. O, insanın hayatını ve
Böylece sözcükler kat kat açılır avuçlarında. Bilinmezlik ve
kişiliğini etkileyen bütün etkenleri teker teker ele almakta
serüven dolu yazma yolculuklarında yazarın yolunu aydın-
ve tahlil etmektedir. Ayrıca o kişinin içinde yaşadığı çağı,
latan işaret fişekleridir onlar.
toplumu ve kültür çevresini de titizlikle incelemektedir.
Bu parçada yazarlar ve sözcüklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine varılamaz?
A) Bir yazarın kullandığı sözcükler yazarı yansıtır.
B) Sözcükler yazma sırasında yazara yol gösterir.
C) Sözcüklerin bütün anlamlarını bilen yazar kalıcı olur.
D) Sözcüklerle uğraşan yazar, onları daha iyi anlar.
E) Sözcüklerle arası iyi olan yazar, özgünlüğü yakalaya-
Bu paragrafta ne anlatılmaktadır?
A) Zweig’in edebiyat tarihindeki yeri
B) Zweig’in biyografilerini nasıl oluşturduğu
C) Zweig’in eserlerinin içeriği
D) Zweig’in biyografilerinde kullandığı dilin özellikleri
E) Zweig’in başarılı bir yazar olmasının nedenleri
bilir.
14. 1970’lerin başlarında ortaya çıkan arabesk müzik bazı kişilerin sevmediği, bazı kişilerin sevmiyormuş gibi görünüp
16. Uygar, sorunsuz ve çağdaş yaşamanın yolu sanatla barışık olmaktan, sanatla uğraşmaktan veya en azından onu
aslında sempati duyduğu, çoğunluğun ise kendilerinden
izlemekten geçmektedir. Çünkü sanat hem bireylerin hem
bir parça bularak ya da kendi sesleri olarak sevip dinle-
toplumun ruhunu yüceltir, duygularını güzelleştirir. İnsana
dikleri müzik türüdür. Müzikal niteliği sürekli tartışılırken
yakışmayan eğilimleri, insanın ruhundan uzaklaştırır. Sa-
bütün karşı çıkmalara ve yasaklamalara karşın sevenleri
nat bir anlamda insan ruhunu eğitir, terbiye eder ve ehli-
engellenemeyen ve giderek artan bir türdür. Çünkü toplu-
leştirir.
mun kendi isteğiyle, kendi ürettiği müziktir arabesk. Daha
da önemlisi, imgeler ve düşler değil, toplumsal gerçekler
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
temeli üzerinde oluşmuş bir çığlıktır arabesk müzik.
A) Sanat insanı doğruya ve güzele yönlendirir.
Bu parçadan arabesk müzikle ilgili olarak aşağıdaki-
B) Sanat, insanlara çirkinliklerden arındırılmış bir dünya
lerden hangisine değinilmemiştir?
1
A) Hangi esaslar üzerinde oluştuğuna
B) Taraftarlarının giderek artma nedenlerine
C) Hitap ettiği dinleyici kesimine
D) Ne zaman ortaya çıktığına
E) Müzikal değerinin tartışıldığına
sunar.
C) Sanata değer veren toplumlar çağdaşlık yolunda ilerleyebilir.
D) Sanatı bireylere ulaştırmanın en etkin yolu medyadır.
E) Sanat, insanların barış içinde yaşamasına yardımcı olur.
15
6.
fasikül
İŞ
İR G A N I T DEBİYA
EE V İ L İ D ri TÜRK Biçimle
Yolları nlatım A e a m r ft a ti r ş eli Parag nceyi G ü ş ü D fta Paragra
ÖĞRETEN TEST
1
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEBPara rı grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla Paragrafta Anlatım Biçimleri,
1.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan ve bilmedikleri konular üstüne sayfalar dolusu yazı döktürenler de şaşırtmıyor beni. İnternet çöplüğünde
Paragrafın türünü, aktarılacak ileti belir-
bir küllüğe yerleşip orada eşinip duranlar, ona buna sataşanlar... Taşra
ler. İletinin içeriğine göre; tanıtma, tanım-
kafalı, kıskanç, üretme kabızı, soğuk savaş artığı üçüncü sınıf yazı erba-
lama, betimleme, öyküleme, açıklama,
bı... Onlar da şaşırtmıyor beni. Başka türlü nasıl davranabilirler ki? Hangi
tartışma, çözümleme, anlatma, söyleş-
varlıkla, hangi güzellikte çıkarlar insan içine? İyi şairlere, güzel kotarılmış işlere bakıp kıskançlıktan kuduruyorlar.
me vs. anlatım türlerinden biri kullanılır. Paragrafın türünü yazılış amacı ve anlatımı belirler.
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öyküleme paragrafı
B) Tartışma paragrafı
C) Açıklama paragrafı
D) Betimleme paragrafı
E) Çözümleme paragrafı
Okuyucuya bilgi vermek amacıyla yazılmış paragraflar açıklayıcı anlatımla,
Andre Maurois, 1941 yılı Ekim’inin bir gündoğumunda, Manhattan’ı kuşbakışı gören bir kuleden aşağılara bakıyordur. Ayaklarının altında, sanki
cıyla yazılmış paragraflar tartışmacı
kilise ve kalelerle bezenmiş bir İtalyan kenti yatıyor gibidir. Central Park’ın
anlatımla, okuyucuda bir gözlemle ilgili
mavi gölü; uzakta, tıpkı ilkel tablolarda olduğu gibi uçuk yeşillikler arasın-
izlenim uyandırmak için yazılmış parag-
da puslu bir ışık demeti oluşturur. Sabahın bu erken saatinde sokaklar bir
raflar betimleyici anlatımla, okuyucuya
satranç tahtasına benzemektedir. Sarı, gri, siyah renkte arabalar, kendini
bir olayı anlatmak için yazılmış parag-
kırmızı, yeşil renkte ışıkların ritmine kaptırmış, dama taşları gibi bir ilerle-
raflar da öyküleyici anlatımla yazılır.
mekte, bir durmakta...
Okuyucuya bir durum veya olay ile ilgili çıkarımlarda bulunan paragraflara çözümleyici paragraf denir.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
2.
okuyucuyu bir konuda ikna etmek ama-
9
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öyküleme paragrafı
B) Açıklama paragrafı
C) Çözümleme paragrafı
D) Tartışma paragrafı
E) Betimleme paragrafı
2
latım biçimidir. Öykülemede genellikle
3.
Sıçrayarak uyandı. Kapısı vuruluyordu. Sabah olmuştu. Kapının aralığından bembeyaz ışık çizgileri parlıyordu. O, hiç böyle dalıp kalmaz, güneş
geçmiş zaman kipi kullanılır ve belli bir
doğmadan uyanırdı. Doğruldu. Yatağından atladı. Ayakkabılarını bulma-
zaman içinde geçen, birbirine bağlı olay-
dan yürüdü. Hızla kilidi açtı. Birdenbire açılan kapının, dükkânı dolduran
lar anlatılır. Cümleler genellikle kısadır
aydınlığı içinde pala bıyıklı, yüksek kavuklu dizdarbaşını gördü. “Ne var?”
ve yüklemleri çekimli fiildir.
der gibi yüzüne baktı. Dizdarbaşı “Ali Usta, dükkânını arayacağız!” dedi.
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öyküleme paragrafı
B) Betimleme paragrafı
C) Açıklama paragrafı
D) Çözümleme paragrafı
E) Tartışma paragrafı
ünite
Öyküleme olaya, harekete dayanan an-
TÜRK DİLİ VE EDEB
İYATINA GİRİŞ Paragrafta Anlatım Biçimleri, Para grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla rı 1.
1979 yılı biterken, benim de Konya günlerim başlıyordu.
3.
1
KONU TESTİ
Gelin görün ki kimi yazarlar bu yeni duruma çoktan alış-
Kısa bir süre otelde, ardından da bir yurtta kalmayı dene-
mış... O “tanıtıcı” misyonu öylesine benimsemişler ki doy-
dim. Olmadı. Ahıra bitişik toprak damlı bir evde gürültücü
mak bilmez bir iştahla söyleşiler yapmak, konuşmak ve yazdıklarını anlatmak için şehvetle yanıp tutuşuyorlar.
bir inekle komşuluk yaptım, o da olmadı. Gürültücü kom-
Mesele, Erdal Öz’ün sözünü ettiği o “hesap verme”nin
şumla geçinemeyişim oradan ayrılmamı çabuklaştırmıştı.
masumiyetini çoktan aşmış durumda. Bunun edebiyatın,
Dereköy’ün hemen girişinde bir eve yerleştim sonra. Bir-
sanatın ruhuna zarar verdiğini, eseri sıradanlaştırdığını,
kaç arkadaşla paylaşıyorduk burayı. Meram’ın bütün taze-
yazarın okur katındaki büyüsünü bütün bütün bozduğunu
liği ayaklarımızın altındaydı. Dereköy’ü Meram’a bağlayan
söylemek, çok mu anlamsız kaçıyor?
yolun kenarındaki bahçelerde sincaplar, yaramaz çocuklar gibi muzipçe kaçışıyorlardı. O günlerde doğayla biraz
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
kucaklaşmak isteyenler soluğu Meram’da alırdı. Kendi
A) Tartışma paragrafı
hâlinde bir mesire yeriydi Meram.
B) Çözümleme paragrafı
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
C) Betimleme paragrafı
A) Betimleme
B) Öyküleme
D) Öyküleme paragrafı
C) Tartışma
D) Açıklama
E) Açıklama paragrafı
Yıldızlı Soru 1
E) Çözümleme
Bugün, edebiyat dergilerinde ve gazetelerde “edebî yazılar” yazdığı iddiasında bulunan yazarların kaçında bir kültürel arka planı, çağının ve kuşağının yazarlarına karşı ilgi ve sevgiyi, “uyanık olma ” durumunu görüyoruz? Ve tabii, A. Şinasi Hisar’ın yazı larında bulduğumuz masumiyet içindeki o edebî lezzeti? Derdimiz budur ve çaresi bulunacak gibi değildir!
2.
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerd
Bir sanat eserinin değerli olabilmesi için araştırmanın ve kültürün gerekli olmadığına, ancak yeteneğin yeterli oldu-
A) Öyküleme paragrafı
ğuna dair bir görüş var. Bu görüş, çalışmak ve okumaktan
C) Açıklama paragrafı
korkanlar için kolay bir görüştür. Hayatı bütünü ile kavra-
madan, tabiat ve toplum yasalarını bilmeden büyük eser-
en hangisidir?
B) Tartışma paragrafı D) Betimleme paragrafı
E) Çözümleme paragrafı
ler ortaya çıkarmak, mümkün değildir. Büyük bir eser, yalnızca yetenek ve mutlu bir esin sorunu değildir. Çağımızın üçüncü yüzyılında yaşamış olan Longin “Yücelik Üzerine”
4.
Cumartesi günü öğleden sonra saat bir buçukta evden çıktım. Akyol’dan Fındıklı’ya doğru yürüyerek indim. Köşedeki sigorta şirketinin genel müdürlük binasının önündeki ışıklardan karşıya geçtim. Yüzüm denize dönük yürürken sağımda cami, önümde bir çocuk bahçesi yer alıyordu. Kırık dökük salıncakları, yeşile boyanmış, oturacak yerleri kırık bankları var bu parkın. Ana babalar çocuklarını sallıyorlar, bazı çocuklar kaydırağa tırmanıyor, kuşlar yiyecek kırıntısı arıyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde verilenler ağır basmaktadır?
A) Öyküleme - Tartışma
B) Tartışma - Açıklama
C) Açıklama - Betimleme
D) Öyküleme - Betimleme
E) Tartışma - Betimleme
başlığını taşıyan biricik eleştiri yapıtında, bilimsiz sanat olamayacağını açıklayan ilk adam olmuştur. Sanatçı, ancak bu sağlam temel üzerinde öbür yeteneklerini yükseltebilir. Yoksa onun yetenekleri ne olursa olsun, hayatın bütünü ile kavranması sonucunda elde edilen dengeli bir uyumun yardımından yoksun kalır. Oysa ancak bu dengeli uyum, en iyi sonuçları sağlayabilir.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
1
A) Betimleme
B) Açıklama
D) Öyküleme
C) Karşılaştırma
E) Tartışma
3
5.
1
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEBPara rı grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla Paragrafta Anlatım Biçimleri,
Unutmak ne büyük bir nimettir! Pek çok şeyi de unutmak
7.
isterim. Beynimi kemirip duran, bastırmak, yok etmek iste-
yelere kurulup soluklandık. Kahveci Ahmet’in adıyla birlik-
diğim anlar, görüntüler, sözler... Belki otuz yıldır, kırk yıldır
te anılagelen o meşhur mekân sessizdi. İç dünyamızda
unutmak için çabalar dururum fakat nafile! İlk günkü tazeli-
geçmişin güzelliklerine doğru bir yolculuğa çıkmak üze-
ğiyle durur ve silkip atmak istedikçe üzerine yapışan tüyler
reyken çay bahçesini işleten genç adam, elinde su dolu
gibi kaybolup gitmezler. Unutmamak büyük acılar verir,
sürahiyle masamıza yaklaşıp “Hoş geldiniz!” dedi.
eski acılar... Bazen de unutmak acı verir, hatırlayamadığın küçücük bir ayrıntı, tatlı bir an... O küçük ve değerli an’ın
yal meyal belirsin, sonra yavaş yavaş görünür olsun, şekillensin istersin.
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düşünce paragrafı
B) Öyküleyici paragraf
C) Tartışmacı paragraf
D) Betimleme paragrafı
E) Olay paragrafı
6.
Çini bezeme sanatı, Erken Osmanlı Dönemi’nde öne
4
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
etrafını temizler, havalandırır, beklersin. Bir yerlerden ha-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Doğruca çay bahçesine gittik. Gölgelikteki ahşap sandal-
A) Örnekleme
B) Betimleme
C) Öyküleme
D) Açıklama
8.
E) Tartışma
Şu on beş katlı apartmanların dikildiği “dönüşmüş” semt-
çıkmış bir sanattır. Bu teknik İstanbul’da ancak 16. yy.da
lerde insan sıcaklığından, kokusundan ne kaldı dersiniz?
görülmeye başlanmıştır. Kırmızımsı hamur kullanılan
Bir zamanlar, Romanların cümbüşlü mahallesi Sulukule
bu teknikte, kalıp fırınlanmadan önce, yapılacak
vardı. Gün geldi, orayı da “dönüştürmek” istediler. Roman-
desen basılır ya da kazınarak yüzeye uygulanır.
ların o şen ruhu kaybolup gitti. Evlerinden oldular. Sonra
Fırınlamadan sonra desenler renkli sır ile işlenir
ne mi oldu orada? Belediyeye ve hükûmete yakın, kulağı
ve ikinci fırınlama işlemine geçilir. Bu teknikte sır
delik zengin adamlar gidip bir bir evleri ucuz fiyata kapat-
altına astar sürülmez. Sürülen renkli sırların fırın-
tılar. Şimdi her birinin yüz milyarlarca liralık dairesi olacak
lama işlemlerinde birbirine karışmasını engellemek için
orada. Bir yerler, bir şeylere dönüşüyor şüphesiz ama ne
aralarına bal mumu ya da nebati yağ, mangan karışımı
neye dönüşüyor? Bu arada neler yok olup gidiyor, bunu
bir madde sürülür. Sürülen bu madde, fırınlama esnasın-
düşünen var mı?
9
da siyah renge dönüşür ve uygulanan desenlerin birbirine
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Betimleme paragrafı
dir?
B) Öyküleme paragrafı
A) Açıklama
C) Açıklama paragrafı
B) Betimleme
D) Düşünce paragrafı
C) Öyküleme
E) Tartışma paragrafı
D) Örnekleme
E) Tartışma
karışmasını engeller.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisi-
ünite
KONU TESTİ
TÜRK DİLİ VE EDEB
İYATINA GİRİŞ Paragrafta Anlatım Biçimleri, Para grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla rı 9.
Odaya elbette büyüklerden birinin kılavuzluğunda girdik.
11. Üç
1
KONU TESTİ
yaşına kadar olan pek çok şeyi hatırlıyordu. Mesela
Kapı açılır açılmaz birbirine karışmış meyve kokuları bur-
sütten kesildiği günü hatırlardı. Annesi o gün yeni bir fistan
numuza hücum etti, bir yandan bu kokuyu içimize çeker-
giyip şehre gitmişti. O güne kadar onu öyle bir giysiyle hiç
ken öbür yandan şaşkın gözlerle etrafımıza, deliğe, kovu-
görmemişti. Yabancı biri olmuştu, tanıyamamıştı, artık çok
ğa bakıyorduk. Tavandan sallandırılmış kavunlar; yerlere,
geçti! Küsmüştü ona. O gün sütten kesildiği gündü.
hasır üstüne serilmiş muşmula, kış armudu, elma ve ayvalar, portakallar... Kestane yoktu odada çünkü kestaneler
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çözümleme paragrafı
B) Tartışma paragrafı
C) Olay paragrafı
D) Düşünce paragrafı
E) Açıklama paragrafı
toprağa gömülürdü ve yerini çocukların bilmemesine özen gösterilirdi. Bilinir ki çocuklar öğrense bir günde bütün gömüyü havaya uçuracaklar. Bu yüzden çukurdan azar azar çıkarır, kimi zaman kaynatılır kimi de közde pişirilirdi. Kestane kebap, yemesi sevap, diye bir söz de dolaşırdı orada.
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Olay paragrafı
B) Düşünce paragrafı
C) Tartışma paragrafı
D) Çözümleme paragrafı
E) Açıklama paragrafı
10. Ne
yazıyor bugünün kimi “büyük” yazarları? Basın bül-
tenlerini dönüştürerek, günlük kültür-sanat “yorumculuğu”
1
12. Hatıra yazmak, galiba biraz da bir hüzün yumağını çözmeye durmaktır. “Kırk Yıl” buruk bir hatırayla başlıyor ve
yapıyorlar. Edebiyat dergilerindeyse artık bulaşıcı hastalık
aslında kitabın tamamında bu hüznün gölgesi hissediliyor.
gibi yayılan bir magazin yazarlığı dönemi yaşanıyor. Anlı
Kitap, Halit Ziya’nın doğumundan (1865) saraya Mabeyn
şanlı yazarlar, edebiyatın yahut toplumun meselelerinden
Başkâtibi olduğu 1909 yılına kadar olan devreyi içine alır.
kaçarak kendi yapıp ettiklerini, duyumlarını, günlük oku-
Bilindiği üzere Halid Ziya, burada geçirdiği yılları da “Saray
malarını “günlük”ler ve okuma notları biçiminde yayımla-
ve Ötesi” adını verdiği siyasi hatıralarında anlatır. Doğrusu
mayı yeğliyor. Moda deyişle, galiba “Halk bunu istiyor.”,
bugünden bakınca o 40 yıl, uzun, çok uzun, neredeyse bir
onlar da sevgili okurlarının arzularını yerine getirmeyi bir
asrın ağırlığını taşıyacak kadar dolu bir zaman aralığıdır.
borç biliyorlar.
Zaten kitabın değeri biraz da ağır geçen bu 40 yılın tuta-
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
nağı oluşundan gelir.
A) Açıklama paragrafı
B) Öyküleme paragrafı
C) Düşünce paragrafı
D) Tartışma paragrafı
E) Betimleme paragrafı
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Açıklama
B) Tartışma
C) Öyküleme
D) Betimleme
E) Tanık gösterme
5
1.
2
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEBPara rı grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla Paragrafta Anlatım Biçimleri,
Onun “emeğinin geçtiği, satırları arasında göz nurunun
3.
kaldığı” hangi kitaplar aramızda dolaşıyor, biliyor musu-
sı gerekendir. Susmak, doğrusu Puslu Kıtalar Atlası’nın,
nuz? Onları bilmesek de “Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi”,
Suskunlar’ın yazarına pek yakışıyor. O harikulade roman-
“Değişen İstanbul”!... O nefis hikâyeleri “Neveser, Bıraktı-
lar, zaten okurla yapılmış uzun, pek uzun söyleşiler değil
ğım İstanbul, Babamın Elbisesi”, başka bir çağın melek-
midir? Böyleyken yazarı tutup şu büyüsü kaçmış “edebiyat
lerle koyun koyuna yaşayan insanlarının hayatını anlatıp
ortamı”nın bayağı sınırlarına çekmeye ne hakkımız var?
durmaktadır. Yalnız akşamlarda, ayın bir fener gibi çekile-
Bu işlere can atan, hatta söyleşi vermek için gazetelerin,
ceği saatlerde küçük mutlulukları, sevgiyle dolu ev içlerini,
kitap eklerinin, TV programlarının editörlerini taciz eden,
şefkatli annelerin kurduğu mütevazı ve fakat mesut sofra-
aracılar koyarak yalvaran bunca konuşma delisi yazar var-
ları hayal ederek onları okuyabilir ve bu hoyrat zamanların
ken!
kanattığı yaralarımızı sarabilir, içimizi tertemiz duygularla doldurup başımızı huzurla yastığa koyabiliriz.
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Açıklama paragrafı
B) Betimleme paragrafı
C) Öyküleme paragrafı
D) Çözümleme paragrafı
E) Betimleme paragrafı
2.
Işıklar söndü, film koptu. Filmin makarasının hızlıca geri sarılış sesi geldi sonra. Ardından “Hangi çağda yaşıyoruz.
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Açıklama paragrafı
B) Düşünce paragrafı
C) Tartışma paragrafı
D) Öyküleme paragrafı
E) Betimleme paragrafı
4.
“Utanç Gömleği” romanının kahramanı M. Gaspar, her okuyucuda derin izler bırakan biri. Eserde, engizisyon
Bu binanın jeneratörleri yok mu?” diyen, her şeye konuş-
yargıcı olan M. Gaspar’ın, din değiştirmeyenlere yaptığı
mayı görev bilmiş bir seyirci sesi. Daha sonra dışa-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
işkenceler ve onları ölüme nasıl mahkûm ettiği anlatılır.
rıdan gelen “Yangın çıktı!” cümlesi ve kapıya yı-
Romanın yazarı, romanında, bu korkunç insanla derin
ğılmalar... Girişte kameralar ve fotoğraf makineleri
söyleşiye dalıyor. İki sesli bu romanda, yargıç sanık san-
toplanmıştı. Fotoğraf makinemi görevliye teslim
dalyesinden inip yazarın kesin inançlarına kuşku tohum-
etmedim çünkü önceki tecrübelerden biliyorum,
6
ları ekiyor. Bu roman, insanoğlunun ruhunu biçimlendiren
film bittikten yarım saat sonra size sıra geliyor ve onca zamanı hayıflanarak geçiriyorsunuz. Merdivenleri inmeye davrandığımızda bir kamera ışığıyla önümüz aydınlandı
kötülüklerle iyilikleri yansıtan bir aynadır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
ve “Bu taraftan çıkış mümkün değil, yangın çıkışına...”
İhsan Oktay Anar’ın tutumu, gerçek bir sanatçının yapma-
sözü duyuldu.
A) Açıklama
B) Tartışma
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
C) Tanımlama
D) Öyküleme
basmaktadır?
A) Tartışma
B) Örnekleme
C) Öyküleme
D) Betimleme
E) Açıklama
E) Betimleme
ünite
KONU TESTİ
TÜRK DİLİ VE EDEB
İYATINA GİRİŞ Paragrafta Anlatım Biçimleri, Para grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla rı 5.
İnsanın bir gün dönüp gelebileceği bir evi olmalı. Bir köyü,
7.
2
KONU TESTİ
Denemeci okurun en iyi arkadaşıdır. Adamakıllı bir dost-
bir mahallesi, eşi dostu, çocukluğunu birlikte geçirdiği ar-
luk ilişkisidir bu. Dolayısıyla deneme yazarı okura akıl
kadaşları, kapısını teklifsiz çalabileceği komşuları... Elin-
öğretmez, kendini ondan yukarılarda görmez, üstatlığa,
den su içtiği, evinde yemek yediği komşu teyzeleri, hacı
bilgeliğe soyunmaz. Kol kola bir yolculuğa çıkmayı vade-
anneleri olmalı insanın... Hayat kekremsi bir tada bürün-
der. Bir denemecinin en belirgin özelliği, galiba içtenliği ve
düğünde, gide gide bir duvara dayandığında, içinde ko-
alçakgönüllülüğüdür. Bunlar yoksa ya da göz ardı ediliyor-
caman bir boşluk hissedip kendisini sarıp sarmalayacak
sa okurla sağlıklı bir ilişki kurmanın, daha doğrusu iyi bir
bir anne kucağına ihtiyaç duyduğunda... Dünyanın bütün
denemeci olmanın imkânı yoktur.
derdini kapısının dışında bırakıp huzurlu bir uykuya dal-
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tartışma
B) Öyküleme
hangisi söylenemez?
C) Örnekleme
D) Açıklama
A) Devrik cümlelere yer verilmiştir.
B) Bazı kavramlar tanımlanmıştır.
C) Eksiltili cümleler kullanılmıştır.
D) Niteleyici sözcükler vardır.
E) İkilemeler kullanılmıştır.
mak istediğinde, çalacak bir kapısı olmalı insanın.
6.
Bu paragrafın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
E) Betimleme
Yıldızlı Soru 2 Parka gelerek oturacak yer aram aya başladım. Güzel günün tadını çıkarmak isteyenler, yorgunluklarını gidermek için tüm bankları işgal etmişlerd i. Ben de, yeşil alanın çevresini belirleyen taşlardan birine oturmaya karar verdim. Bir ağacın gölgesine sığın mam yetiyordu. Şansım varmış ki fazla dolanmadım. Koca bir ağacın gölgesinin düştüğü uygun bir yer buld um. Oturduğum yerin on metrelik yarıçapı içerisinde otur an kimse de yoktu. Bu parçanın anlatımında aşağ ıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Açıklama B) Öyküleme C) Örnekleme D) Tartışma E) Tanımlama
Ufku, küflü demir renginde ağır bulut yığınları eziyordu. Sürü sürü geçen kargalar, tam hisarın üstünden uçarken sanki gizli bir kara haber götürüyorlarmış gibi acı acı ba-
7
ğırıyorlardı. Palanga kapısının sağındaki kale duvarının siperinde sahipsiz bir gölge kadar sakin duran Kuru Kadı yavaşça kımıldadı. İkindiden beri rutubetli rüzgârın altında
1
8.
Yirmi iki metrelik boyu altı metre eni olan bir balıkçı teknesiydi Hasret. Bakımlıydı, temizdi. Kamaraları geniş ve
düşünüyor; uzakta belirsiz sisler içinde süzülen kurşuni
ferahtı. Üstteki kamaralarından başka, altta yatakhane
renkte kulelere bakıyordu.
olarak kullanılan geniş bir kamara daha vardı. Kışları orta
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
kamaraya soba bile kurarlardı. Yukarıda, teknenin en yük-
hangisi söylenemez?
sek odası kaptan kamarası olarak kullanılıyordu. Teknenin
A) Anlatılanlar okuyucunun zihninde canlandırılmıştır.
Hasret, kasabanın gözde teknesiydi.
B) Farklı duyularla algılanan ayrıntılara yer verilmiştir.
C) Nitelendirmelere başvurulmuştur.
D) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
E) Olumlu cümleler kullanılmıştır.
ortasında iki uzun direkte de al bayrak dalgalanıyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Öyküleme
B) Tartışma
C) Karşılaştırma
D) Betimleme
E) Benzetme
9.
2
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEBPara rı grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla Paragrafta Anlatım Biçimleri,
Birçok kişi, Cahit Sıtkı Tarancı’nın ünlü Fransız şair
11. Geniş
bahçeli caddelerden otele doğru ilerlerken yavaş
Baudelaire’den çok etkilendiğini, onu taklit ettiğini söyler.
yavaş Hint manzaralarıyla karşılaşıyoruz. Kenarlarına
Oysa millî ölçümüz olan hece ölçüsünün olanaklarını ge-
otomobil lastiği takılı minibüsler birbirinden harika. Burada
nişletmeyi başarmış bir şair için haksız bir isnattır bu. Her
düz bir renkte boyanmış minibüs veya otobüs bulamazsı-
şair sanat yolculuğuna başkalarının adımlarını takip ede-
nız. Hepsi ayrı bir renk cümbüşü, hepsi her an hınca hınç
rek başlar. Cahit Sıtkı ile Baudelaire’nin hatta Verlaine’nin
insan dolu. Hintlilerin hemen hepsi geleneksel kıyafetle-
kesiştiği birçok nokta bulmak elbette mümkündür. Ama şi-
riyle dolaşıyorlar. Alınlarında kırmızı veya beyaz benekli
irlerine yaşadığı coğrafyayı, bu coğrafyanın havasını sin-
“kast” işaretini taşıyanlar Hindu, kalpak veya fes takanlar
dirmiş bir şair için tamamen bir başkasının etkisi altında
Müslüman. Kadınların hemen hepsinin ayağında halhal
kalmıştır, diyemezsiniz.
var. Çoğunun burnunda inci veya değişik mücevher takılı. Bir inek, caddenin ortasında boylu boyunca uzanmış ya-
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisi-
tıyor. Sanırsınız cadde onun da insanlar onun muhitinde
dir?
geziniyor.
A) Açıklama
B) Betimleme
C) Tartışma
D) Örnekleme
E) Öyküleme
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Betimleme
B) Karşılaştırma
C) Tanık gösterme
D) Tartışma
10. Güneşin yerini karanlığa bırakması ile beraber bütün ley-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
8
12. Gün
E) Öyküleme
geçmiyor ki yeni bir sözcük girmesin hayatımıza.
lekler sazlıklardan birer birer dönmüştü. Birbirleri ile gün
Değişen şartlar, gelişen teknoloji ister istemez hayatımı-
hakkında konuşuyorlardı. Söz dönüp dolaşıp uzaklar-
za yeni nesneler ve kavramlarla birlikte yeni sözcükler de
da bıraktıkları yuvalarına geliyordu. Burada kendi-
sokuyor. Maalesef bizde yanlış uygulamalar sonucu çoğu
lerini misafir gibi görüyorlardı. Buraya kışı atlatmak
kez söz konusu sözcükleri aynen alıp kullanıyoruz. Oysa
9
için gelmişlerdi. Baharın gelmesi ile tekrar evlerine
içeri dönüp baksak sözcük üretmede en yetkin merci olan
döneceklerdi. Bahara da bir şey kalmamıştı şunun
halk bu işin üstesinden aydınlardan daha güzel geliyor.
şurasında. Hepsinin aklına, büyük emeklerle yaptıkları,
Dile elbet karışacağız ama bunu halktan koparak yapama-
eski evlerin damlalarındaki, telefon direklerinin üzerindeki
yız. Halktan alıp yine halka vermeliyiz. Sözcük o zaman
evleri geliyordu. Yaşlı leylekler evlerini düşündükçe derin
yaygınlaşır. Aksi takdirde dilimiz hızla aydınlar ve halk dili
bir ah çekiyor, içlerini efkar basıyordu. Gençler ise daha
ikiye bölünür.
kıpır kıpırdı. Onlar bir an önce evlerine dönüp Anadolu’nun yaylalarında, ovalarında süzülmek istiyorlardı.
Bu paragrafın çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Betimleme paragrafı
B) Açıklama paragrafı
C) Çözümleme paragrafı
D) Tartışma paragrafı
E) Düşünce paragrafı
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Tartışma
B) Açıklama
C) Öyküleme
D) Tanımlama
E) Karşılaştırma
ünite
KONU TESTİ
TÜRK DİLİ VE EDEB
İYATINA GİRİŞ Paragrafta Anlatım Biçimleri, Para grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla rı 1.
2
ÖĞRETEN TEST
Hisar’ın da Calvino’nun da makale ve denemeleri, dönemlerinin gazete ve dergilerinde yayımlanmış. Dolayısıyla güncelin içinde derin bir “mese-
le” aramak gibi bir kaygıları var. Bugün bizde eksik olan şey... Buradan
Paragraflar konuları gereği insanın duy-
bakınca, günümüz gazetelerinde makale ve deneme kaleme alan kimi
gu ya da düşünce dünyasında yankı bu-
edebiyat adamlarının yazdıklarının ne derece meselesiz ve sığ oldukları-
lur. Düşünce dünyasına hitap etmek için
nı görüp derin bir hüzne ve umutsuzluğa kapılmamak mümkün değil.
yazılan paragraf türlerinde (açıklama,
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi kul-
tartışma) yazar söylediklerini destekle-
lanılmıştır?
A) Tanık gösterme
B) Karşılaştırma
C) Benzetme
D) Örnekleme
2.
Düz yazıları, bize İlhan Berk’in yazarlıktaki ustalığını, üslupçuluğunu bildirmekle kalmaz; şiirin gerisindeki dünyayı, zihin coğrafyasını açan
Bir varlık ya da kavramın ne olduğunu
bir anahtar olur. Mesela “El Yazılarına Vuruyor Güneş”te, 1950’lerden
belirtmeye “tanımlama” denir. Parag-
70’lerin sonuna kadar onun nerelerde gezindiğini, neler okuduğunu, yaz-
rafta değinilen konuyu anlaşılır kılmak,
ma sancılarını ve en çok da “İhtiyar Avrupa”da soluduğu havayı buluruz.
somutlaştırmak için anlatılanlarla ilgili
Günlükleri bize, İlhan Berk’in bir dünya vatandaşı olduğunu söyler. Bütün
örnek vermeye “örnekleme” denir. Anla-
bu gezmelere, dünya görgüsüne rağmen onun “Yeryüzünde görmek is-
tılanların okuyucuda kabul görmesi için,
tediğim kentler çok değildir.” deyişine şaşarız. Dünyayı görmek isteğini,
bilgisine ve düşüncesine değer verilen
okuduğu kitapların, şiirlerin verdiğini yazacaktır başka bir yerde...
birinin görüşlerine paragrafta yer verme-
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi kulA) Örnekleme
B) Kişileştirme
C) Tanık gösterme
D) Tanımlama
Paragrafta birden çok kavramı benzer ve ma” denir.
E) Benzetme
Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında tek başına, gece gündüz kıvılcımlar saçarak çalışan Ali, tıpkı kafese konmuş
Bir yazar, yazısını oluştururken düşünce-
terbiyeli bir aslanı andırıyordu. Uzun boylu, iri pençeli, geniş omuzlu bir
sini geliştirmek için çeşitli yollara başvu-
pehlivandı. On yıldır bu karanlık mağara içinde, ham demirden dövdüğü
rur. Bu yollar, yazıda anlatılanların daha
kılıç namlularıyla bütün Anadolu’da, bütün Rumeli’de, serhat boylarında büyük bir nam kazanmıştı. Hatta yeniçeriler, alacakları büyük kılıçların üstünde onun damgasını arıyorlardı. O, çeliğe çifte su vermesini iyi biliyordu. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
1
ye “tanık gösterme (alıntı yapma)” denir. farklı yönleriyle ele almaya “karşılaştır-
lara düşünceyi geliştirme yolları denir.
E) Tanımlama
lanılmıştır?
3.
mek için birtakım yollara başvurur. Bun-
A) Benzetmeye başvurulmuştur.
B) Betimleme yapılmıştır.
C) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
D) Haber cümleleri kullanılmıştır.
E) Olumlu cümleler kullanılmıştır.
inandırıcı olmasını sağlar.
9
1.
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEBPara rı grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla
3
Paragrafta Anlatım Biçimleri,
Selim İleri’nin son yıllarda kaleme aldığı İstanbul yazıları
3.
Oradaki her şeyde, köşe başındaki çeşmede, kaldırım
ve bunların toplamı olan kitaplar, İstanbul üstüne hâlâ yeni
taşında, çınar ağacının görkemli bedeninde, eğri büğrü
ve özgün bir şeyler söylenebileceğini göstermekle kal-
duvarda zamanın biriktirdiği öyle çok şey bulursunuz ki
mıyor, aynı zamanda bu şehrin fiziki ve kültürel varlığını
bulduklarınız size hayatın devam edip geldiğini; yabancı-
koruma konusunda okurun bilincini parlatıyor. “İstanbul’un
layacak, endişe edecek bir şey olmadığını öğütler. Aşina
Sandık Odası, İstanbul Seni Unutmadım, İstanbul Hatı-
bir mekânda, aşinalar arasında yaşayıp gitmenin emni-
ralar Kolonyası, İstanbul Lale ile Sümbül ve İstanbul’un
yet duygusunu verir. Burada her insanın yüzünde ayrı bir
Tramvayları Dan Dan!...” İleri’nin kaleminden çıkmış bu
hikâye okursunuz, hepsinin sesinde kendine mahsus bir
kitaplar, çoğu kez yazarın kişisel macerasından yola çı-
keder vardır. Bu, Tanpınar’ın dediği gibi “Üst üste yaşan-
karak okura ‘kayıp’ İstanbul’u gezdiriyor. Selim İleri, Beşir
mış bir zaman içinde birçok defalar kurulmuş, bozulmuş,
Ayvazoğlu’nun da dediği gibi, ‘arı duru bir geçmiş zaman’
çerçevesi küçülmüş fakat daima kendi kendisi kalmış ve
inşa ediyor ve bu, aslında onun özlediği gelecekten baş-
her defasında bir evvelkinin bir yığın artığını, mahiyet
kası değil.
ve değerine bakmadan terkibinin içine almış bütün bir
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yolların-
hayat”ın rengidir.
dan hangisi kullanılmıştır?
A) Tanımlama
B) Karşılaştırma
C) Örnekleme
D) Benzetme
E) Betimleme
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi ağır basmaktadır?
A) Tanımlama
B) Karşılaştırma
C) Örnekleme
D) Benzetme
2.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
10
Tanpınar’ın hemen bütün kitaplarında, özellikle “Sahnenin
Aytmatov’un derdi, insanın, hayatın ve tabiatın fıtratının
Dışındakiler”de anlatıp durduğu geleneksel Türk mahalle-
bozuluşuydu. O, gerçek özgürlüğün, zenginliğin ve saa-
sinin rengi ve ruhudur bir sokaktaki ve mahalledeki sesler.
detin, fıtratın yeniden egemen oluşuyla gerçekleşeceğine
O sesler, ardında belki yüzyıllar bırakarak gelen bir
inanıyordu. “Dişi Kurdun Rüyaları”nda Sovyet rejiminin
mesleğin bugünkü takipçisine aittir. Şehir mektup-
dinî hayat üzerindeki yanlış uygulamalarına, bunun bir
çusu Ahmet Rasim, vezniyle, kafiyesiyle hangi
neticesi olan uyuşturucuya ve bozulan ekolojik dengeye
meslek erbabının nasıl bağırdığını öyle anlatır ki
dikkat çeker. Son romanı “Dağlar Devrildiğinde / Ebedi
o eski zaman adamlarının çoğunun satıcıdan ziyade
Nişanlı”da ise küreselleşmenin insan ruhunda yol açtığı
güngörmüş şairler olduğunu düşünürsünüz. Tanpınar’ın
depremlere değiniyor. Yalnız romanlarında değil, konuş-
“İstanbul’un bu izbe mahallelerinde dolaşmak kadar öğre-
malarında, söyleyişlerinde gençleri önemsediğini söylü-
tici şey pek azdır.” deyişinde hikmet vardır. Nesillerin za-
yor; ekolojik dengenin bozuluşundan, doğal kaynakların
manı nasıl tasarruf ettiğini, mekânı nasıl biçimlendirdiğini,
yağmalanışından, insan ticaretinin yol açtığı acılardan söz
eşyayı nasıl evcilleştirdiğini velhasıl hayatı nasıl yumuşat-
açıyordu.
9
tığını öğretir mahalle bize.
4.
E) Tanık gösterme
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangileri kullanılmıştır?
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi kullanılmıştır?
A) Tanımlama
B) Karşılaştırma
B) Öyküleme - Tanık gösterme
C) Örnekleme
D) Benzetme
C) Benzetme - Örnekleme
D) Tanık gösterme - Benzetme
E) Öyküleme - Tanımlama
A) Tanık gösterme - Örnekleme
E) Tanık gösterme
ünite
KONU TESTİ
TÜRK DİLİ VE EDEB
İYATINA GİRİŞ Paragrafta Anlatım Biçimleri, Para grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla rı 5.
Sanatta özellikle edebiyatta hemen hemen gerçek kadar
7.
3
KONU TESTİ
Artvin’in Mardin ile nasıl bir akrabalığı olabilir? Önce gök-
esrarlı başka bir dünya söz konusudur. Hemen hemen ama
yüzleri. Bu kadar bol yıldızlı geceleri bir Mardin’in dam-
tamamen değil. Çünkü bu yapma âlem bir insan zekâsı
larında yatarken gördüm ben, bir de Artvin’e gece yarısı
tarafından biçimlendirilmiştir. Sanatçı oraya, çekicilikleri
ayak bastığımda. Gece salkım saçak, biteviye yıldız, yere
ile eşyada mevcut olan fakat görmesini bilemediğimiz bir
iniverecekmiş gibi... Gündüzlerse sonsuz mavilikte gök ve
ahenk sokmuştur. Gerçeğe sadıktır ama onu, anlaşılma-
bulutlar... Elbette Artvin yeşil bir cennet, Mardin bir çıplak
sına yardım eden bir şekilde giyindirir. Bilhassa bu şekli
dağlar ve taşlar ülkesi. Sonsuz taşlar...
bizim için tespit eder. Hayatta güzel anlar vardır. Güneşin
batışı, bir bakışın derinliği en yüksek bir sanat eseridir. Bir bebek yüzü, inanılmaz bir masumiyet duygusu uyandırır
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Benzetmeye yer verilmiştir.
düşmesi ve bebeğin büyüyüp yetişkin bir insan olmasıy-
B) Eksiltili cümlelerden yararlanılmıştır.
la son bulur. Yıllar sevilen hatları çirkinleştirir. Oysa şair,
C) Karşılaştırmaya başvurulmuştur.
ressam, müzisyen bu “saadetleri” bir şekil içinde sonsuza
D) Görme duyusuyla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir.
E) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
hepimizde. Ama bu duygu bebek yüzünün zamana yenik
dek çerçeveleyebilir. Baudelaire’in bir şiiri, Vermeer’in bir tablosu, Proust’un bir sayfası bizi istediğimiz kadar heyecanlandırır.
Yıldızlı Soru 3
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde verilen düşünceyi geliştirme yollarına başvurulmuştur?
A) Tanımlama - Açıklama
B) Örnekleme - Karşılaştırma
C) Tanık gösterme - Örnekleme
D) Sayısal verilerden yararlanma - Tanımlama
E) Açıklama - Tanık gösterme
6.
Kahveden söz etmek, biraz aşktan söz etmeye benzer.
Güneşli bir gündü, oturduğumuz masanın yarısı güneşte kalıyordu. Ben gölgeli kısma otur muştum. Kesme şekerler, plastik kutuların içinde, örtü süz masaların üstüne konmuştu. Birkaç kâğıt peçete, rüzg ârın etkisiyle yerde uçuşuyordu. Rüzgâr biraz daha esince kâğıt peçeteler denize sürükleniyordu. Bu parçanın anlatımında aşağ ıdakilerin hangisinden yararlanılmamıştır? A) Açıklayıcı betimlemeden B) Farklı cümle türlerinden C) Tanık göstermeden D) Haber cümlelerinden
E)
İkisi de dar zamanlarda sonsuz coşkular denizidir. Önü
Görme duyusuyla ilgili ayrıntılard
an
alınmaz hülyalar, sonsuz hatıralar... Yazık ki ömürleri pek kısadır, fanilik rüzgârına dayanamaz alevleri. Arkalarında daima acı bir tarihin hatırası çalışır. Kahvaltının, nasıl
8.
Malumatfuruşluk yapmadan bilgisini, görgüsünü konuştu-
kahvenin de hüzne, efkâra bakan bir yüzü vardır. İşte bu
ran, hayatın alaveresini dalaveresini ortaya seren yazar-
yüzden ben, mutluluk budalalarının kahveye ilişmesine ol-
ları okumaya doyum olmaz. Tabii bunu sağlam bir üslupla
dum olası içerlemişimdir.
yapabiliyorlarsa... O hayat bilgisi, o gözlem gücü ve hikâye
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yolların-
anlatma kabiliyeti karşısında ne yapılır? Şapka çıkarılır!
dan hangileri kullanılmıştır?
1
A) Örnekleme - Tanık gösterme
B) Tanık gösterme - Karşılaştırma
C) Karşılaştırma - Örnekleme
Çok konuşanı, evinsiz konuşanı, daldan dala geçip kafa ütüleyeni sevmem ama aynı işi yazıyla yapanı severim.
mutlulukla bir ilgisi varsa (Cemal Süreya’ya selam olsun!)
11
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi ağır basmaktadır?
A) Örnekleme
B) Tanık gösterme
D) Tanık gösterme - Benzetme
C) Karşılaştırma
D) Benzetme
E) Benzetme - Karşılaştırma
E) Tanımlama
9.
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEBPara rı grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla
3
Paragrafta Anlatım Biçimleri,
Devletin konut yapan bir kuruluşu var. Dağı taşı gökdelen-
11. Sanatın sadece bir süs olarak ele alındığı Divan edebiya-
lerle donatıyor. El kadar boşluk, yeşil alan buldu mu yüz-
tında Halk şiirine kıyasla daha baskın bir yapaylık görülür.
lerce apartman dikiyor oraya. Yaptığı konutlar, ülkenin her
Sanatın, hayatın bir parçası olarak görüldüğü Halk ede-
yerinde, her kentte aynı standartta, aynı soğuklukta. Ge-
biyatında ise kuşlar, sevgililer, güzeller vs. canlı, yerli ve
çenlerde Aileden Sorumlu Genel Müdürlüğün başkanı bir
Anadoluludur. Çünkü halk ozanı, duyduğu değil gördüğü,
hanım yakınıyordu. “Ailenin dağılmasının sebebi, devletin
tanıdığı insanı, kuşu işler şiirlerinde. Bu şiirlerde, Divan
bu kurumudur. Mutfakları küçük yapıyor... Çünkü ailenin
şiirlerindeki doğadışı varlıkları göremeyiz.
bir arada olduğu tek yer mutfaktı evlerde. Şimdi o da yok
artık...”
me yöntemlerinden hangisi ağır basmaktadır?
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi ağır basmaktadır?
A) Karşılaştırma
B) Örnekleme
C) Tanık gösterme
D) Tanımlama
E) Öyküleme
10. Yabancı yazarların kaleminden çıkan anılar büyük, görkem-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
12
A) Öyküleme
B) Karşılaştırma
C) Tanımlama
D) Benzetme
E) Tanık gösterme
12. Stefan Zweig, Rilke’nin ölümü üstüne kaleme aldığı bir ya-
li ve sanata dönüştürülmüş bir hayatın içine çeker insanı.
zıda şöyle diyordu: “Bütün bu üzüntü sırasında tek avun-
Onları okurken gözyaşı dökmekten ziyade hayata ve umu-
tumuz, bizler onunla yaşadık, diyebilmek...” Şükür ki bizler
da sarılma ihtiyacı duyar; büyük ve sanatkârane bir
de Dağlarca ile yaşadık; onunla aynı çağda, aynı şehirde...
hayatı özlersiniz. J. J. Rousseau’nun “İtiraflarım”ı,
Bunlar yeter avunmak için. Şimdi biz de Zweig’in Rilke’ye
Pablo Neruda’nın “Yaşadığımı İtiraf Ediyorum”u
söylediği övgülerle selamlayalım Dağlarca’yı: “Şan ve şe-
9
yahut Marquez’in “Anlatmak İçin Yaşamak”ı...
ref olsun, Fazıl Hüsnü Dağlarca, erişilmez o aşk uğruna
Neruda, şöyle der bir yerde, “Benim anılarım, ha-
dilin hiç bitmeyen katedralinde çalışmış olan taş ustası-
yaletlerle dolu bir galeridir. Belki ben kendi hayatımı değil
na... Şan ve şeref olsun Türk dilinde hep kalacak olan o
de başkalarının hayatını yaşadım. Benim hayatım, bütün
mısraların ve tüm eserlerin için...”
hayatlardan oluşmuş bir hayattır; bir şair hayatıdır.” Belki de bunun için daha etkileyici Neruda’nın yazdıkları, bizim
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisi kullanılmıştır?
hayatımızı da içine aldığı için, bütün hayatlardan oluşmuş
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki düşünceyi geliştir-
bir hayatı anlattığı için...
A) Tanımlama – Benzetme
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
B) Karşılaştırma – Tanık gösterme
C) Örnekleme – Karşılaştırma
D) Benzetme – Örnekleme
E) Tanık gösterme – Benzetme
yararlanılmamıştır?
A) Örneklemeden
B) Benzetmeden
C) Karşılaştırmadan
D) Betimlemeden
E) Eksiltili cümlelerden
ünite
KONU TESTİ
TÜRK DİLİ VE EDEB
İYATINA GİRİŞ Paragrafta Anlatım Biçimleri, Para grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla rı 1.
Maurois’in hayatını “Zaman! Ne Olur Biraz Dur...”dan
3.
KONU TESTİ
Yeni şairlerimizin yaşamayı sevmekten, yoksulluktan baş-
okuyalı çok olmuştu. Geçen akşam “İklimler” romanını
ka bir derdi kaygısı yok mu? Süssüz şiir dilini buldular,
okumaya niyetlenip masaya geçtiğimde, nedense o ya-
ona bir diyeceğim yok ama “yeni soluk” gelmedi şiirlerine. Şimdi “Yeni ruh” demeyip de “yeni soluk” deyişime öfkele-
şam öyküsü yeniden kendini okumaya çağırdı. Marquez,
nirsiniz siz. Hele durun! “Psykanemos, anima, ruh” hepsi
yaşam öyküsüne “Anlatmak İçin Yaşamak” adını vermişti.
de “soluk, hava, yel” demek değil midir? Yunancası, Latin-
Ve onunki hakikaten ‘anlatılmaya değer’ bir hayattı. Bana
cesi, Arapçası kullanılınca oluyor da Türkçesi kullanılınca
bazı hayatlar, anlatılmak için yaşanmış gibi gelir, büyük hayatlar... Dostoyevski’nin, Goethe’nin, Pablo Neruda’nın, Hemingway’in, Balzac’ın hayatları görkemlidir... Büyük hayatların önünde saygıyla eğilesim gelir. Maurois “Zaman!
neden olmuyor?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sohbet havası içinde yazılmıştır.
İşte bunun için ben, onun yazdıklarını halis buluyor ve ona
B) Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır.
inanıyorum.
C) Sorularla anlatıma canlılık katılmıştır.
D) Benzetmeye yer verilmiştir.
E) Dilek cümlesi kullanılmıştır.
Ne Olur Biraz Dur...”u büyük bir hayatın içinden yazıyor.
Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yolların-
4
dan hangisi ağır basmaktadır?
A) Karşılaştırma
C) Örnekleme
B) Benzetme
Yıldızlı Soru 4
D) Tanık Gösterme
E) Tanımlama
2.
Kültür bir milletin tarihten bugü ne taşıdığı her türlü değerdir. Milletler, genellikle kend i kültür eserlerinin değerini gereği kadar bilmez. Bun un sebebi meydana getirdikleri eserlerin onlara çok normal gelmesidir. Bir Türk için halıdan, kilimden, yoğu rttan, şiş kebaptan, Süleymaniye’den, Yunus’tan, Köro ğlu’dan, Kerem ile Aslı’dan misafirperverlikten daha normal ne olabilir. Balık için deniz neyse bir Türk için de asırlar boyu içinde yaşadığı kültür odur. Bu parçanın anlatımında aşağ ıdakilerden hangisi kullanılmamıştır? A) Tanık gösterme B) Tanımlama C) Örnekleme D) Açıklama E) Karşılaştırma
Denemede öğretici olmak yetmez. Bir de denemecilerin üslupçu olmaları, dilin bütün örneklerinden yararlanabilmeleri gerekir. Denebilir ki deneme şiirden sonra hatta
13
şiirle birlikte az sözle çok şey söyleme sanatıdır. Bunu en ustaca yürüten denemecilerin başında Ahmet Haşim gelir. Haşim denemelerini bir kuyumcu titizliğiyle işler. Onun yazdıklarından bir tek sözcük çıkaramayacağınız gibi, on-
4.
sı, onun da ardında yine bir düşünce olması iyidir. Böyle
lara bir tek sözcük de ilave edemezsiniz.
1
Edebiyatta düşüncenin ardında bir düşünce daha olmaolmazsa edebiyat bir plastik masayı andırır, dümdüz olur.
Bu parçanın anlatımında düşünceyi geliştirme yolla-
Oysa edebiyat daha çok bir tahta masa gibidir. Tahtanın
rından hangisi ağır basmaktadır?
altında başka damarlar, başka biçimde görünümler vardır. Tahtanın derinine indikçe insan başka derinlikler yakalar.
A) Tanımlama
B) Karşılaştırma
C) Örnekleme
A) Örnekleme
B) Betimleme
D) Alıntı yapma
C) Tanımlama
D) Benzetme
E) Sayısal verilerden yararlanma
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki düşünceyi geliştirme yöntemlerinden hangisi kullanılmıştır?
E) Tanık gösterme
KONU TESTİ
5.
4
İYATINA GİRİŞ TÜRK DİLİ VE EDEBPara rı grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla Paragrafta Anlatım Biçimleri,
Türkçe, yabancı kökenli sözcükleri kendi kurallarına uydu-
7.
rarak benimsemiştir. Arapça kökenli mumkin “mümkün”e,
inceleyen, nitelik ve özelliklerini esas alarak sınıflandıran
Farsça kökenli haste “hasta”ya, İtalyancadan gelme bril-
bilim koluna “botanik” denir. Yeryüzünde binlerce bitki bu-
lante “pırlanta”ya dönüşmüştür. Yine Fransızca “hoonore”
lunduğu için botanik, çok geniş kapsamlı bir bilimdir. İnsan-
kelimesi zamanla “onur” biçimine dönüşmüştür. Bu değiş-
lar çok eski tarihlerden beri bitkilerle ilgilenmişler, değişik
tirme / dönüştürme işini çoğu zaman halk yapmıştır. Öyle
konularda onlardan yararlanmaya bakmışlardır. Mesela
ya dili bütün canlılığıyla hayatında kullanan halk olduğuna
bazı kökleri, yaprakları kaynatarak ilaçlar yapılmış, bazı
göre, dildeki değişikliklerin de onun sayesinde yapılmasın-
kök ve yapraklar besin maddesi olarak kullanılmış, bazı
dan daha doğal en olabilir?
bitkiler de boya yapımında kullanılmıştır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki düşünceyi geliştir-
me yöntemlerinden hangisi kullanılmıştır?
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde verilen düşünceyi geliştirme yolları kullanılmıştır?
A) Tanımlama
A) Tanımlama - Örnekleme
B) Karşılaştırma
B) Karşılaştırma - Örnekleme
C) Örnekleme
C) Alıntı yapma - Karşılaştırma
D) Alıntı yapma
D) Alıntı yapma - Sayısal verilerden yararlanma
E) Sayısal verilerden yararlanma
E) Sayısal verilerden yararlanma - Tanımlama
9
8.
Ülkemizde son yıllarda hızlı bir büyüme gerçekleşiyor.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Son on yıldaki büyüme, daha önceki elli yıllık büyümeye eşit. Geçen yıl, kişi başına düşen yıllık gelir 4500 dolar
6.
iken bugün bu rakam 6000 dolar civarında. Gelecek yıl
“Oscar Wilde’ın bir sözü vardır: “Ressamlar Taymis üzerin-
için ise bunun 8000 doları aşacağı öngörülmekte. Bu da
de sis yaptıkları günden beri Taymis üzerinde sis vardır.”
geri kalmış ülkeler liginden, gelişmiş ülkeler ligine doğru
Buna göre şairlerin, bir toplumun ortak duyarlığını oluştur-
hızla yükseldiğimizin en önemli göstergesi olarak kabul
ma, insanların doğaya ve olaylara bakışını düzene koyma
edilebilir.
işlevine sahip olduklarını söyleyebiliriz. Şairler, herkesin duyup da söyleyemediği bazı izlenimleri, en güzel şekilde
başvurulmamıştır?
dile getirerek uluslarının sözcüsü olmuşlardır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi kul-
A) Açıklamaya
lanılmıştır?
B) Örneklemeye
A) Benzetme
B) Tanımlama
C) Sayısal verilerden yararlanmaya
C) Örnekleme
D) Tanık gösterme
D) Tartışmaya
E) Karşılaştırmaya
E) Öyküleme
ünite
14
Bitkileri konu alan, onları türlerine göre belirli bir düzenle
TÜRK DİLİ VE EDEB
İYATINA GİRİŞ Paragrafta Anlatım Biçimleri, Para grafta Düşünceyi Geliştirme Yolla rı 9.
Dergileri sakın hafife almayın. Onlar yeni isimlerin ede-
11. Eleştiri,
temeli düşünce olan yazı türüdür. Konu sınırla-
ması yoktur. Sanat, edebiyat ya da düşünce yazılarının
edebî hayatı canlı tutar. Bu hususta üstat Cemil Meriç’in
içeriği ile bu içeriğin işlenişini, değerli ve değersiz yönlerini
çok isabetli değerlendirmeleri vardır. O, dergilerle ilgili
ortaya koyan bir yazı türüdür. Yazarın yazıyı kendine göre,
şu çarpıcı cümleleri söylüyor: “Genç düşünce, dergilerde
yazıyı ilgilendiren topluma göre, kendi alanındaki diğer ça-
kanat çırpar. Kitap fazla ciddi, gazete fazla sorumsuz-
lışmalara göre değerlendirdiği yazılardır.
insanın eseri, tek düşüncenin yankısıdır. Oysa dergi, bir
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki düşünceyi geliştirme yöntemlerinden hangisi ağır basmaktadır?
zekâlar topluluğunun ürünüdür. Bir neslin vasiyetnamesi daha doğrusu mesajıdır. Kapanan her dergi, kaybedilen
A) Tanımlama
bir savaştır.”
B) Karşılaştırma
Bu parçada yazar, düşünceyi geliştirmek için aşağıda-
C) Örnekleme
D) Alıntı yapma
E) Sayısal verilerden yararlanma
kilerin hangisinde verilenlerden yararlanmıştır?
A) Örnekleme - Somutlama
B) Tanık gösterme - Karşılaştırma
C) Sayısal verilerden yararlanma - Tanımlama
D) Tanımlama - Örnekleme
E) Öyküleme - Tanımlama
10. Çoğumuz ara sıra başkalarının bize düşmanca davrandı-
12. Mektup türünün Türk edebiyatında oldukça uzun bir geç-
ğı duygusuna kapılırız. Ancak paranoyaklar, sürekli ola-
mişi vardır. Tanzimat’a kadar yazılan mektupların dili süslü
rak komşuları, birtakım garip “yaratıklar” hatta Merihliler
ve ağırdır. Bu mektuplar yazarının adıyla anılır: Münşeat-ı
olabilecek bir grup “kötünün” tehdidi altında bulundukları
Feridun Bey gibi. Tanzimat’tan bu yana yazılan özel mek-
hezeyanı içindedirler. Paranoya, karmaşık bir ruhsal has-
tuplarda ise yapmacıksız, doğal bir anlatım kullanılmıştır.
talıktır. En çarpıcı belirtileri hezeyanlardır. Paranoyak kişi başkalarının kendisine haksızlık yaptığına, eziyet ettiğine
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki düşünceyi geliştirme yöntemlerinden hangisi kullanılmıştır?
inanır. Bu “kötü niyetli başkaları”, Merihlilerden casuslara ve televizyon spikerlerine kadar uzanan çok çeşitli kişiler
A) Tanık gösterme
B) Tanımlama
olabilir.
C) Öyküleme
D) Benzetme
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde
verilenlerden yararlanılmıştır?
1
KONU TESTİ
biyata kazandırılmasında önemli roller üstlenir. Dergiler
dur. Dergi, hür düşüncenin kalesidir. Kitap, çok defa tek
4
A) Tanık gösterme - Örnekleme
B) Tanımlama - Açıklama
C) Sayısal verilerden yararlanma - Benzetme
D) Benzetme - Tanık gösterme
E) Karşılaştırma - Betimleme
E) Karşılaştırma
15
7.
fasikül
İŞ
E
İLİ V D K R Ü T ralları u K m ı Yaz
GİR A N I T A EDEBİY
ÖĞRETEN TEST
1
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR Yazım Kuralları
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kısaltmaların yazımıyla ilgili yazım yanlışı yapılmamıştır?
Küçük harflerle yapılan kısaltmalara ge-
A) Küçük kardeşim geçen yıl THY’nda çalışmaya başladı.
B) Bunların doğru yazımlarını TDK’dan öğrenebilirsin.
yük harflerle yapılan kısaltmalara getiri-
C) T.C.D.D. önümüzdeki yıllarda özelleştirilecek.
len eklerde ise kısaltmanın son harfinin
D) MEB’te yapılan toplantıda yeni kararlar açıklandı.
E) TÜBİTAK’ın bu konuyla ilgili çalışmaları var.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ki”nin yazımı yanlıştır?
A) Anladım ki her koyun kendi bacağından asılıyormuş.
B) Sen ki benim en yakın dostumdun, nasıl yaptın bunu?
C) Bu çocuk illa ki gelip bize zarar verecek.
D) Mademki gelmeyecektin, haber verseydin.
E) Sen yeter ki çalış, biz her şeyi yapmaya hazırız.
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Fotokopi için herkesten 5’er lira toplamalıyız.
mış olduğu için bitişik yazılır: belki,
B) 16. yüzyıl, divan edebiyatının zirve dönemlerindendir.
çünkü hâlbuki mademki, meğerki
C) Art arda atılan gollerle taraftarlar coştu.
D) Akşam yemeğinden sonra arkadaşlarla buluştuk.
E) Sonbahar bittikten sonra bir hüzün çöküyor insana.
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Ona her şeyi anlatmak zorunda değilsin.
B) Bu adamın ne kadar yardımsever olduğunu herkes bilir.
C) Sağlık Bakanlığı’ndan griple ilgili açıklama yapıldı.
D) Dünyanın temiz suya olan ihtiyacı giderek artıyor.
E) Her gün onu görmek, onunla konuşmak istiyor.
tirilen eklerde kelimenin okunuşu esas alınır: cm’yi, kg’dan, mm’den, kr’un. Bü-
okunuşu esas alınır: BDT’ye, TDK’den, THY’de, TRT’den, TL’nin vb. Ancak kısaltması büyük harflerle yapıldığı hâlde bir kelime gibi okunan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın okunuşu esas alınır: ASEL-SAN’da, BOTAŞ’ın, NATO’dan, UNESCO’ya vb.
Bağlaç olan “ki” ayrı yazılır: bilmem ki, demek ki, kaldı ki vb. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlensin. (Atatürk) Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
2
9
Birkaç örnekte “ki” bağlacı kalıplaş-
oysaki sanki. Bu örneklerden çünkü sözünde ek aynı zamanda küçük ünlü uyumuna uymuştur. Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla belirtilir: 2’şer değil ikişer, 9’ar değil dokuzar, 100’er değil yüzer vb.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Yazım Kuralları
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “de” nin yazımı yan-
5.
lıştır?
1
KONU TESTİ
Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Emekli olduktan sonra kendine ev de almış.
A) Ondan her şeyi beklerdim ama bunu beklemezdim.
B) Türkiye de eğitim ve sağlığa önem verilmeye başlandı.
B) Yarınki toplantı için hazırlık yaptın mı?
C) Ben de onun haklı olduğuna inanmaya başladım.
C) Sabah erken uyanabilirmiyiz bilmiyorum ki.
D) Doğu’da kar etkili olmaya başlamış.
D) Kimi eserleri çok beğenilmese de halen önemli biridir o.
E) TV’de yayımlanan programların çoğu boş.
E) Sana sormadan almak istemedim bu hediyeyi.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı var-
6.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde büyük harflerin yazı-
dır?
mıyla ilgili bir yazım yanlışı vardır?
A) Kış aylarında en çok kurufasulye yeniyor.
A) 17 Ekim Pazar günü deneme sınavı yapılacak.
B) Ankara’ya uzun zamandır kar yağmıyor.
B) Öğrenciler, 18 Haziran’da sınava girecekmiş.
C) O, 2004’te Mersin Üniversitesinden mezun olmuş.
C) Önümüzdeki cumartesi doğum gününü kutlayacağız.
D) Antik Çağ’dan günümüze kalan bir esermiş bu.
D) Ocak ayında olmamıza rağmen havalar çok sıcak.
E) Bu yasadan çıkan kanunlar Resmi Gazete’de yayım-
E) Şirket çalışanları Pazar günleri tatil yapıyor.
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözün yazı-
lanmış.
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) TDK’nin yeni yazım kurallarına dikkat etmeliyiz.
B) Adana’nın güneyinden arsa almış.
C) Bodrum kalesi, çok eski bir kaledir.
D) Orijinal fikirleri olduğunu söyledi bize.
E) Ustabaşı, yanında çalışanlara çok iyi davranırdı.
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “mi” nin yazımıyla ilgili bir yazım yanlışı vardır?
1
mı yanlıştır?
A) En sevdiğim sebzelerden biridir karnabahar.
B) Akşamları televizyon izlerken meyve yemeyi sever.
C) Başmüdür yardımcısı tüm öğrencileri çağırdı.
D) Onun her zaman orijinal fikirleri olmuştur.
E) Darma dağınık bir vaziyette yanıma gelme, demiştim.
8.
I. Bilirkişi, raporunu hazırlamış.
II. Aşçıbaşı, emekliye ayrıldı.
III. İlkbaharla birlikte tabiat canlandı.
IV. Egsoz gazları çevreyi kirletiyor.
A) Ona konuştuğumuz her şeyi anlattınız mı?
B) Antalya’ya gittim mi ilk olarak denize girerim.
V. Makinelerin bir kısmı bozulmuş.
C) Nedense kimse anlattıklarımı dinle miyor.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde yazım yanlışı
D) Yarınki geziye siz de geliyor musunuz?
vardır?
E) İhaleye sunmak için hazırladığınız proje sende mi?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
3
KONU TESTİ
9.
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
1
Yazım Kuralları
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapıl-
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı var-
mıştır?
dır?
A) Lisedeki tarih öğretmenimiz Ragıp Hoca, iyi biriydi.
A) Nobel Edebiyat Ödülü almış bir sanatçıydı o.
B) Ahmet Bey ve eşi kızlarının yanına gitmiş.
B) İçerde sevilen bir sanatçı olmak kolay değil.
C) Bu hastanedeki tüm Doktorlar tecrübelidir.
C) Bu konuda farz edelim ki farklı düşünüyoruz.
D) Hatice Hanım’ın tecrübelerinden biz de yararlanalım.
D) Telefonların şarj aletleri keşke aynı olsaydı.
E) Savaşta Gazi Mustafa Kemal, büyük başarı sergile-
E) Atatürk Lisesinin öğrencileri geziye gidecekmiş.
miştir.
13. Aşağıdaki
10.
I. Düğün için öğretmenevini kiralamış.
II. Çanakkale Boğazı’nda iki gemi batmış dün.
III. Bende bu konuda onun gibi düşünüyorum.
IV. Her yerde bir bayram havası var nedense.
V. 15 Mart’ta önemli bir etkinlik düzenlenecekmiş.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde yazım yanlışı
bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Akdeniz’in Güneyi ayrı bir güzelliğe sahiptir.
B) Türkiye’de Batı Karadeniz kıyılarında yağmur var.
C) Siyasal konularda Batı’nın çifte standart uyguladığı yadsınamaz bir gerçektir.
vardır? A) I.
cümlelerin hangisinde yön adlarıyla ilgili
D) Kış aylarında güneye doğru inilirse sıcaklığın arttığı kolaylıkla görülür.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
E) Ekonomik açıdan Doğu Anadolu’ya gerekli yatırım yapılmalıdır.
4
9
11. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün
yazımı doğrudur?
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözün yazı-
liyor.
D) Avrupa’da
Hristiyanlığın
dışında
en
büyük
din
İslamiyet’tir.
E) Türk edebiyatı, Tanzimat dönemiyle birlikte yönünü Batı’ya çevirdi.
B) Genç adam, birdenbire yerinden kalkarak koşmaya başladı.
C) Kış mevsiminde en sevdiğim sebzelerden biri de karnıbahardır.
A) Bilirkişinin açıklaması doğrultusunda hareket edeceğiz.
B) Bu konuda herkesin taşın altına elini sokup insiyatif alması gerekir.
mı yanlıştır?
A) Büyükşehirlerde egzos gazlarının etkisi çabuk hissedi-
C) Eskiden yıllık ödevlerimizi dolmakalemle yazardık.
D) Hayırsever iş adamlarının yaptırdığı son sistem okullar açıldı.
E) Son yıllarda ülkemizdeki okuryazar sayısında gözle görülür bir artış var.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
2
Yazım Kuralları
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı ya-
5.
pılmıştır?
A) Gelecek hafta onun 25. yaş gününü kutlayacağız.
B) Galatasaray, ligdeki 15’nci maçını da farklı kazandı.
C) Usta sanatçımız ölümünün 7’nci yıl dönümünde anıldı.
D) Yazarımız 5. şiir kitabını çıkarmaya hazırlanıyor.
E) Şehrin manzarası on beşinci kattan çok iyi görünüyor.
2.
KONU TESTİ
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yoktur?
A) Düğüne katılan herkez, erken saatlerde gitmeye başladı.
B) Bu alanda sanatcımızın başarısı yadsınamaz.
C) Omuz omza verdik mi yapamayacağımız iş yok.
D) Aranızda ki sorunları bir an önce çözün.
E) Saçma sapan işlerle vaktimizi alıyor.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Bu sanatçının eserlerini herkes çok beğendi.
B) Yaşar Kemal’in “Sarı Sıcak” adlı eserini bitirdi.
C) Bu parça kitabın 175’inci sayfasındaydı.
D) Onların birçoğu ODTÜ’yü kazanmışlardır.
E) Yurtiçinde çalışmak yerine yurtdışını seçti.
3.
Yıldızlı Soru 1 Aşağıdaki cümlelerin hangisi nde büyük harflerin kullanımıyla ilgili yazım yanlışı yapılmıştır?
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “da, de”nin yazımı yanlıştır?
A) Gün gelir sen de gidersin buralardan Mihriban.
B) Bahçe de bahçeymiş, hayran kaldık hepimiz.
C) Bu şiir kitabını da geçenler de ondan aldım.
D) Kal da bir bak nasıl olurmuş misafir ağırlamak.
E) Olanları sordu da cevap mı vermedim sanki.
A)
Marketten Brüksel Lahanası alma
B)
Bakanlar, Çankaya Köşkü’ne çıktı
C)
19 Mayıs’ta yurtta büyük bir kutla
D)
Anneler Günü’nde annesine hedi
E)
Lale Devri’nin önemli ismi Nedim’d
yı unutma.
.
ma olacak.
ye alır. ir.
5
6.
Ortaçağ, Avrupa tarihinin geleneksel ve şematik olarak üç I
II
bölüme ayrılmasında, ortada kalan çağa verilen isimdir.
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı ya-
Batı
pılmıştır?
1
A) Onun peşi sıra Ahmet girdi içeri.
B) Madem ki ödemeyecektin, niye borç aldın?
C) Akşamüzeri sana bir paket gelecek.
D) Bu yaşına rağmen sapasağlam ayaktaydı.
E) Kitabın ön sözünde gerekli bilgi verilmiş.
Roma
III
İmparatorluğu’nun
çöküşü
ile
başlayıp
IV
Rönesans ile biten bir dönem içerisinde kademeli olarak V
son bulur.
Bu cümledeki numaralanmış altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
KONU TESTİ
7.
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
2
Yazım Kuralları
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işareti ( ’) ile
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı ya-
ilgili bir yazım yanlışı yapılmıştır?
pılmıştır?
A) Onunla dün akşam 8’de buluştuk Kızılay’da.
A) Dokuz saat hiç durmadan araba kullanmıştı.
B) Türkçe’nin çok eski bir tarihi var.
B) Çalışkan bir insandı, hiçbir işini yarım bırakmazdı.
C) 2000’de doğanlara genelde bu isim verilmiş.
C) İki kardeş elele tutuşmuş, poz veriyordu.
D) Ankara’nın başkent olması bu durumu değiştirmez.
D) Soyduğu elmaları dilimleyerek arkadaşına ikram etti.
E) Yahya Kemal’in şiirlerini okurken mest oluyorum.
E) Koridorun solundaki kapı banyoya açılıyordu.
8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik kelimelerin yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
12. Ulubat gölü
Marmara denizinin 15 km. güneyinde ve II III
A) Çok erken yaşlarda memleketini terk etmiş.
B) Ona yapılan bu güzel teklifi hemen kabul etti.
C) Her şeye rağmen yaptığı hatayı farketmiş.
Bursa ilinin Batısında yer alır. IV V
D) Biraz işimiz vardı, sen gelene kadar hallettik.
Bu cümledeki altı çizili sözcüklerden hangisinin yazı-
E) KPSS’yi onun da kazanacağını farz edelim.
9.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı ya-
C) III.
D) IV.
E) V.
mı yanlıştır? A) Bir ay sonra başını alıp gidersin sen de.
B) Er geç hatasını anlayacak ama iş işten geçecek.
C) Her an buraya gelebilir, çabuk olalım.
almıştır.
D) Bir çok insan hata yaptığını kabul etmez.
D)
İlk Çağ’da insanlar acaba nasıl yaşıyordu?
E) Her şey bizim için ama kıymetini bilmiyoruz.
E)
İstanbul’un fethedilmesi İslam coğrafyası
Türkler, Kurtuluş Savaşı’nda canla başla savaşmıştır.
C)
6
B) II.
B)
9
A) I.
Türk Halk Müziği, kendi kültürümüz yansıtmaktadır.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
mı doğrudur?
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözün yazı-
pılmıştır? A)
I
Tanzimat Dönemi sanatçıları Batı’yı örnek
için önemlidir.
mı yanlıştır?
A) Her şeyin suçlusu benmişim gibi davranıyor.
B) Bir an önce onu görmek ve onunla konuşmak istiyorum.
C) Birçok kişi, onun gelmesini dört gözle bekliyordu.
D) Bir zamanlar, onunla iyi bir dostluğumuz vardı.
E) Baş rolü yine ona vermişler.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözün yazımı yanlıştır?
A) Kış aylarında bol bol kuru üzüm yemekte fayda var.
B) Bayramda kara yoluyla memlekete gideceğiz.
C) Önümüzdeki günlerde bu ülkeyle iş birliği yapılacak.
D) Akşam gelirken kuruyemişçiden biraz çerez al.
E) Bu konuda onun art niyetli olduğunu düşünmüyorum.
ünite
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözün yazı-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Yazım Kuralları
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı ya-
4.
pılmıştır?
3
KONU TESTİ
Aşağıdakilerin hangisinde heceleri ayırmada yanlışlık yapılmıştır?
A) Mas mavi bir görüntüsü vardı denizin.
A) Türk-çe-nin
B) kont-rol-ler-den
B) Ağrı Dağı’na çıkıp oradan bakmak gerek manzaraya.
C) Ba-şöğ-ret-men
D) İlk-o-kul
C) Bartın Çayı’nda taşımacılık yapılabiliyormuş.
D) Eskiden çok çılgın biri idi bu adam.
E) Bizimkiler haftaya Ankara’ya gelecek.
5.
E) Prog-ra-mın
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilemelerin yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, demiş şair.
B) Haber vererek boşu boşuna onu da meraklandırmışız.
C) Maçta dişe diş bir mücadele olduğu söylenebilir.
mamıştır?
D) Pılını pırtısını toplayıp sabah erkenden ayrılmış.
A) Bu konuda ben de ona katılmadan edemeyeceğim.
E) Git gide şirketin borsadaki değeri artıyordu.
B) Söyleyip de geçmek olmazdı, o yüzden açıklama yap-
6.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kısaltmaların yazı-
2.
Bulunma durumu eki getirildiği kelimeye bitişik yazılır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya uyul-
tık.
C) Sen de benim aradığım kitaplar varmış, alabilir miyim?
D) Bu diziyi de izlenmediği için yayından kaldırıyorlar.
E) Namık Kemal de Tanzimat sanatçılarından biridir.
mıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Yılda iki dönemde yapılan Ales’e herkes giriyor.
B) Alm.dan dilimize girmiş çok fazla sözcük yokmuş.
C) TBMM, açılışını yaparak yeni döneme başladı.
D) ÖSYM, konuyla ilgili ilerleyen günlerde açıklama yapacak.
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
E) Ankara-İstanbul arasının 450 km olduğu söyleniyor.
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözün yazı-
A) Uzun zamandır içeride yatan suçluları affetti devlet başkanı.
B) Olup biten ne varsa yemeden içmeden söyleyivermiş
mı yanlıştır?
annesine.
C) Yarın yapılacak yazılıya bir saat sonra başlıyacakmış çalışmaya.
1
D) ABD’nin bu konuda ne yapmak istediğini kimse anlayamadı.
E) Haziranda yapılacak LYS’ye bir milyonun üzerinde öğrenci başvuruyor.
A) Eşofmanlarını giyerek koşuya gitti.
B) Antrenmandan sonra yanına uğrayacakmış.
C) Bisküvilerin arasına lokum koyup yiyor.
D) Sadece resmî günlerde kıravat takıyormuş.
E) Bilgisayarın kullanma kılavuzu neredeydi?
7
KONU TESTİ
8.
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
3
Yazım Kuralları
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı ya-
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı ya-
pılmıştır?
pılmıştır?
A) 1 lt suya yarım kaşık şeker koymak gerekiyormuş.
A) Ev buluncaya kadar yanında kalabileceğimi söyledi.
B) PTT, artık her yere rahatlıkla ulaşabiliyor.
B) Otobüs gelinceye kadar kitabını okudu.
C) MEB, bünyesindeki öğretmenlere seminer veriyor.
C) Fırtınayla başlayan yağmur sabaha kadar sürdü.
D) Kaybolan dağcıları aramak için AKUT da devreye girdi.
D) Onun da kendisi kadar çalışdığını kabul etti.
E) AKM’de yeni bir oyun sergilenecekmiş.
E) Arkadaşını kapıya kadar uğurladı.
9.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ki”nin yazımıyla ilgili bir yazım yanlışı vardır?
A) Onun da başarılı olmasını illaki istiyoruz biz de.
B) Kitabı okudum ne varki kitaptan bir şey anlamadım.
C) Farz edelim ki bu yıl yağmur az yağdı.
D) Adam deli ki kimse ona bir şey demiyor.
E) Anlat ki sorunun ne olduğunu biz de anlayalım.
10. Devedikenleri,
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
uzayan boylarının tepesinde pespembe
I
II
A) Güney Doğu Anadolu, maden bakımından zengindir.
B) Adam, başköşeye oturmuş; geleni, gideni izliyordu.
C) Arkadaşımın düğünü öğretmenevinde yapılacakmış.
D) Açıköğretim Fakültesi, başvuruları almaya başlamış.
E) O, birtakım düşünceleri gerçekleştirmek için uğraşıyor.
açan yumru çiçeklerine elde sopa hücum ettiğim için beni
III.
IV.
affetsin. V.
8
9
Bu cümledeki numaralanmış altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
14. Aşağıdaki dizelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Yakışmıyor cepheyi terk edişin
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
B) Farz et ki buldun kış içinde baharı
Rüzgâr yine ılık ılık esmektedir
C) Gözlerimin önünde yıllar geçerde
A) Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığına gitti.
B) Resmî Gazete ’de hemen yayımlandı bu kanun.
C) Atlas Dergisi’nin bu ayki sayısını mutlaka almalısın.
D) Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu satışa çıkarılmış.
E) Yaprak Dökümü romanı bir ara dizi film olmuştu.
Mert dayanır, namert kaçar sevdiğim
Seni ararım her zaman ve her yerde
D) Adet ettin aşk dersini asmayı Hüner saydın sırra kadem basmayı
E) Dünyanın en uzun hüznü yağıyor Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Yazım Kuralları
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, büyük harflerin kul-
5.
lanımıyla ilgili bir yazım yanlışı yapılmıştır?
4
KONU TESTİ
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Nalan Öğretmen, okulun en sevilen öğretmenidir.
A) Anladım ki bir şeyler için çok geç kalmışız.
B) TEOG sonuçları 14 Ocak’ta açıklanacakmış.
B) Mersin’den ayrıldıkdan sonra geri dönmedi.
C) Yaşar Kemal; romanlarında Güney Anadolu’yu anlat-
C) Avrupalı yetkililer bu ay sonu Türkiye’ye gelecek.
D) Yenimahalle Belediyesinin kampanyasına katıldı.
E) Akşama gelecek de bize katılacakmış.
6.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı var-
maktadır.
D) Önümüzdeki günlerde Türkiye’nin Kuzeyi yağmurlu geçecekmiş.
E) Ağustos ayında, üniversiteden tanıştığı kızla dünya evine girecek.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün yazımı yanlıştır?
A) Artık yetişgin insanlara bile laf anlatılamıyor.
B) 1965’ten beri üretim yapan bir firmaymış.
C) Zonguldak’ta yer altından kömür çıkarılıyor.
D) Yüksekçe bir yere çıkıp şehrin manzarasının izledik.
E) Bu mevsimde insanlar, rahatça tatil yapmak istiyor.
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı ya-
dır?
A) Her zaman herkese yardım eden biriydi o.
B) Siz beni içerde bekleyin, hemen döneceğim.
C) Bu konuyu anlamayan var mı?
D) Meğerki sadece kendi cebini düşünmüş adam.
E) Geçen akşam dayım da geldi maç izlemeye.
pılmıştır?
A) Elle gelen düğün bayram demiş, atalarımız.
B) Sabah-akşam mutlaka yanıma uğrar o.
C) Başımda ağlayıp da beni daha fazla kızdırma!
D) Onun ileri geri konuşmasına izin vermeyin artık.
E) Hırsızlar, yaşlı kadının evini güpegündüz soymuşlar.
9
7.
(I) 8. yüzyılda Roma merkezi otoritesini kayıp etmişti. (II) Ayrıca kırsallaşmış ve büyük güç olma özelliğini de yitirmişti. (III) 5’inci ve 8’inci yüzyıllar arasında Roma merkezi
4.
yönetiminin bıraktığı boşluğu yeni halklar ve güçlü birey-
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı ya-
sel hareketler doldurdu. (IV) Cermen kabileleri imparator-
pılmıştır?
1
luğun eski sınırlarında bölgesel egemenlikler kurdular. (IV) Bu kabileler İtalya’da Ostrogotlar, İspanya’da Vizigotlar,
A) Antep fıstığı bu sene biraz daha ucuz gibi.
B) Ankara kedisinin farklı bir özelliği varmış.
C) Van Gölü, ülkemizin en büyük gölüdür.
D) Adana’ya gidersen Adana Kebabı yemelisin.
sinde yazım yanlışı yapılmıştır?
E) İmambayıldı yemeği neyle yapılıyordu acaba?
A) I.
Gaul’de (Fransa) Frenkler, Britanya’da Anglo - Saxonlar ve Kuzey Afrika’da Vandallardır.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangi-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
KONU TESTİ
8.
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
4
Yazım Kuralları
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı ya-
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı ya-
pılmıştır?
pılmıştır?
A) Hanımefendi ne istiyormuş, sor bakalım.
A) Bu konuda Zeynep Hanım’a güvenebilirsiniz.
B) Büyükannem hafta sonu bize gelecek.
B) Almanlarla Türklerin bu olaya bakışı farklı olur.
C) Ahmet amcamın iş yerine gideceğiz.
C) Alanya Kalesi’ni görmeni tavsiye ederim.
D) Fabrikadaki usta başı Ahmet emekli olacakmış.
D) Mostar Köprüsü, Bosna Hersek’teydi.
E) Bu mevsimde hanımeli çok güzel kokar.
E) Türk Dil Kurumu’nun çalışmalarını takip ediyoruz.
9.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Bu sorunu el birliğiyle çözeceğimize inanıyorum.
B) Bu işin üstesinden ikimiz gele biliriz.
C) Bu olayın böyle gelişmesinin nedenini bilemiyorum.
D) Bunun sonuçlarına katlanabileceğini düşünüyorum.
E) Bu kentte onunla hiç mi hiç karşılaşmadım.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır? A)
Kutlamalarda ne bana ne de kardeşime görev verildi.
B)
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Bir huzur evinde yıllardır çocuklarını bekliyor.
B) Bir de ben haklıyım, demesi yok mu?
C) Uyanabilir miyiz bu saatten sonra acaba?
D) Her şeyi senin için yaptığını iddia ediyor.
E) Pek çok hatamızı görmezden gelen biriydi o.
Bu çocuk hem çok çalışkan hemde çok terbiyeli.
C)
Ya buraya gelsin ya da beni arasın.
D)
Sen şunları yukarıya taşı, sen de kitaplığı
10
düzenle. E)
Bugün son provalar, yarın da gösteri var.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
14. (I)
Ankara’daki kalenin yerden yüksekliği 110 m’dir. (II)
Tepenin yüksek bölümünü kaplıyan iç kale ve çevresini kuşatan dış kaleden oluşur. (III) Dış kalenin 20’ye yakın
A) Halkın birçoğu selden olumsuz etkilendi.
B) Öğrencilerin yarısı ödevini bitirmiş.
C) Sporcular bütün hazırlıklarını tamamladılar.
D) Bu olaya yalnızca bir kişi tanık olmuş.
sinde yazım yanlışı yapılmıştır?
E) Yarışmacılar biraz sonra burda olacaklar.
A) I.
kulesi vardır. (IV) Dış kale eski Ankara şehrini çevirir. (V) İç kale yaklaşık 43.000 km2’lik bir yer kaplar.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangi-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
Yazım Kuralları
15. Kedimiz
Yumak’ın başka kedilerce evimize, bahçemize
tıktan sonra kapıdan sessizce süzüldü. Önce bahçemize
pılmıştır?
A) Geçen akşam izlediğim filmin etkisinden uzun süre kurtulamadım.
teklifsizce giren şişman tekirin karşısına geçti, ön ayakla
rının üzerinde yaylanıp sırtını kamburlaştırdı.
Bu parçadaki yazım yanlışının nedeni aşağıdakilerden hangisiyle ilgilidir?
KONU TESTİ
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı ya-
verilecek zararlara karşı tepkisi sert olurdu hep. Yine öyle oldu. Tüyleri diken diken, odada bir süre sinirli sinirli dolaş-
4
B) Hafta sonları tıraş olmak için bu berberi tercih ediyorum genelde.
C) Karşıma geçti, hiçbir şey olmamış gibi benimle ağız dalaşına girdi.
A) İkilemelerin yazımıyla
B) Bitişik yazılması gereken sözcüğün ayrı yazılmasıyla
C) Büyük harflerin kullanımıyla
D) Ünsüz uyumuyla
E) Bir sözcüğün yanlış yazılmasıyla
D) Sabah uyanır uyanmaz odasını toplar çünkü dağınıklığı hiç sevmezdi.
E) Elimdeki haritaya göre şehirin merkezine varmamıza çok az kaldı.
19. Tarih 29 aralık 1895, Lumiere Kardeşler’in “La Ciotat 16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
B) Yeni taşındığımız evin suyunu açtırmak için buradan
C) Yurt dışından gelen dağcılar, Erciyes Dağı’na çıkmayı planlıyor.
II
III
ciye sunuldu. Bu tarihten bir yıl sonra ise Osmanlı sineIV
mayla buluştu. Batı’dan gelen birçok yeniliğin öncüsü gibi
V
sinema da ülkemize azınlıklar tarafından getirildi.
Bu parçadaki numaralanmış altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?
D) Nato’nun genişlemesiyle birlikte Türkiye’nin müttefik-
A) I.
leri de artmaya başladı.
I
Garı’na Trenin Varışı”nı anlatan filmi ilk kez Paris’te seyir-
ASKİ’ye kadar gitmem gerekiyor.
A) Babamı Gazi Üniversitesindeki alanında uzman doktorlara emanet ettik.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
E) Her şeyi anladım da bize haber vermeden gitmek de ne oluyormuş?
20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?
17. Bu
kitabın yazarı, 1995’den bu yana okullarda karikatür
I
eğitmenliği yapıyor. Bu alanda çok fazla kaynak olmaması,
II
III
3.713 km2’dir.
IV
1
V
Bu parçadaki numaralanmış altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır? A) I.
B) II.
D) IV.
E) V.
D) Nisan Ayı gelince bu kuşlar da Türkiye sınırlarına girmeye başlar.
C) III.
C) Ege Denizi’nin tüm kıyıları Türkiye ve Yunanistan ile çevrilidir.
yakınmalarına yol açıyordu.
B) Ankara Kalesi, Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan tarihi bir kaledir.
öğrencilerin, daha çok da okullardaki eğitmenlerin
A) Çok sayıda koyu bulunan Van Gölü’nün yüzölçümü
E) İlkbaharın gelişi, tüm doğayı canlandırdığı gibi bizi de canlandırdı.
11
1. Etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak yardımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller, ilk kelimesinde herhangi bir ses düşmesi veya türemesine uğramazsa ............................ yazılır. 2. ............................ yer belirten alt ve üst sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: deri altı, su altı, toprak altı, yer altı (yüzey)… 3.
Dış, iç, sıra sözleriyle oluşturulan ............................ ve ............................ ayrı yazılır: ahlak dışı, çağ dışı, din dışı, kanun dışı, olağan dışı, yasa dışı; ceviz içi, hafta içi, yurt içi; aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra, yanı sıra vb.
4. Sıfat veya zarf görevindeki ............................ bitişik yazılır: apaçık, apak, büsbütün, çepeçevre, çırılçıplak, dümdüz… 5.
Bağlaç olan ki ayrı yazılır: bilmem ki, demek ki, kaldı ki vb. Birkaç örnekte “ki” bağlacı kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır: ............................, .......... , ............................ , ............................ , ............................ , ............................ , .............................
6.
............................ ayrı yazılır: adım adım, ağır ağır, akın akın, allak bullak, er geç, el ele, göz göze, eften püften…
7.
Kuruluş, ülke, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları her kelimenin ........................... yazılmasıyla yapılır. TBMM, MEB, TDK…
8.
Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde ............................ : cm’yi, kg’dan, mm’den, kr’un.
9.
Kelimelerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik kelimeler .............. yazılır.
10. Somut olarak yer bildirmeyen .............,............... , ............ ve ............ sözlerinin sona getirilmesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır: ayakaltı, bilinçaltı, gözaltı (gözetim), şuuraltı; akşamüstü, ayaküstü, bayra¬müstü, gerçeküstü, ikindiüstü, olağanüstü… 11. Baş sözüyle oluşturulan ............ bitişik yazılır: başağırlık, başbakan, başbayan, başçavuş, başfiyat, başhekim, başhemşire… 12. Biraz, birçok, birçoğu, birkaç, birkaçı, birtakım, herhangi, hiçbir, hiçbiri ............ ve ............ de gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır. 13. Üleştirme sayıları ............ değil ............ belirtilir: 2’şer değil ikişer, 9’ar değil dokuzar, 100’erdeğil yüzer vb. 14. Sıra sayıları ............ ve ............ gösterilebilir.
Cevaplar 1. ayrı
6. İkilemeler
11. sıfat tamlamaları
2. Somut olarak
7. ilk harfinin büyük olarak
12. belirsizlik sıfat - zamirleri
3. birleşik kelime - terimler
8. kelimenin okunuşu esas alınır
13. rakamla - yazıyla
4. pekiştirmeli sözler
9. bitişik
14. yazıyla - rakamla
5. belki, çünkü, hâlbuki, ma- 10. alt, üst - üzeri demki, meğerki oysaki, sanki
ünite
12
D 1.
1995'de yaşanmış o olaylar hâlâ hafızalardaki yerini koruyor.
2.
Bizim takım üst üste on altıncı galibiyetini aldı bu hafta.
3.
Gitmeden önce bizim için yaptığınız herşey için teşekkür ederim.
4.
Kurtuluş savaşını anlatmak için çekilen yeni filmi merakla bekliyoruz.
5.
Yalnızlığını saklamak için şiir yazdığını söylemişdi bir defasında.
6.
Onun yalan söylediğini biran bile düşünmedim, emin olabilirsin.
7.
Yurt dışında yapılacak olan yarışmaya bu grup katılacakmış.
8.
Arkadaşımıza yardım etmek için 100’er lira toplamayı düşünüyoruz.
9.
Karşıda ki adamı sanki daha önce görmüş gibiyim.
Y
10. Hiçbir zaman yanlış yapmam deme, her insan hata yapabilir.
11.
Ülkemizdeki entellektüel geçinen insanlar ne yapmak istiyor acaba?
12. Yaz aylarında bu bölgeyi karasinekler etkisi altına alıyor.
13
13. Sokakta karşılaştığım arkadaşlarla ayak üstü sohbet ettik. 14. İsimlerden sonra gelen unvan sıfatları büyük harfle yazılır. 15. Makinanın bozulmasıyla çalışanlar işe ara vermek zorunda kaldı.
Cevaplar
8
1. Y
2. D
3. Y
4. Y
5. Y
6. Y
7. D
8. Y
9. Y
10. D
11. Y
12. D
13. Y
14. D
15. Y
1. Romanın yanısıra şiirden de hoşlanıyorum
(............................................................................... )
2. Galatasaray, 4’ncü sıradaki yerini koruyor.
(............................................................................... )
3. MEB’na öğretmenlik için baş vuru yapacakmış.
(............................................................................... )
4. Elele verirsek üstesinden gelemeyeceğimiz iş yok.
(............................................................................... )
5. Karadeniz’in Batısı’nda fındıkda yetişiyormuş.
(............................................................................... )
6. Alınteriyle para kazanmak için herşeyi işi yapardı.
(............................................................................... )
7. İçişleri Bakanlığı’nın uygulaması henüz başlamadı.
(............................................................................... )
8. Türk - japon yapımı filim, TV’de ilk kez gösterilecekmiş.
(............................................................................... )
9. Annem o kadar uyarırdı ama odası yinede darma dağınık olurdu(............................................................................... )
10. Gelişi güzel işlerde çalışdıktan sonra iyi bir iş bulabildi.
(................................................................................ )
14
Cevaplar 6. Alın teriyle para kazanmak için her şeyi işi yapardı.
2. Galatasaray, 4’üncü sıradaki yerini koruyor.
7. İçişleri Bakanlığının uygulaması henüz başlamadı.
3. MEB’e öğretmenlik için başvuru yapacakmış
8. Türk - Japon yapımı filim, TV’de ilk kez gösterilecekmiş.
4. El ele verirsek üstesinden gelemeyeceğimiz iş yok.
9. Annem o kadar uyarırdı ama odası yine de darmadağınık olurdu.
5. Karadeniz’in batısında fındık da yetişiyormuş.
10. Gelişigüzel işlerde çalıştıktan sonra iyi bir iş bulabildi.
ünite
1. Romanın yanı sıra şiirden de hoşlanıyorum.
A. Bahçemizde ki küçük ağaç, bütün kış, ilk baharın gelmesini bekler. Güneşli günler gelince ağacın dalları canlanır. Bir yada iki gün içinde katır tırnaklarını andıran çiçeklerle donanır. Bu sarı şenlik, onbeş gün kadar sürer. Sonra çiçekler yerlerini yeşil yapraklara bırakır. (......)
B. Uçağımız, Atatürk Havalimanı’ndan ayırıldıktan sonra dev bir matkaba dönüşerek, kulakları sağırlaştıran bir gürültüyle bulut dağını delmeğe başladı. Üç saat içinde nice ülkeler aştık gök yüzünde. Sonunda uçağın kalın tekerlekleri bir başka kentin hava limanında toprağa değdi. Boşlukda hareket eden insan dolu bir odadan başka birşey olmayan uçağın, yere indikden sonra pistte ilerleyişi ben de sonsuz bir özgürlük duygusu yaratır. Uzayda günlerce dolaştıktan sonra ayakları toprağa değen astronot, kimbilir neler duyumsuyordur. Çünkü toprak, yaratılışın ana kucağıdır. (......)
C. Yufkacı kadın, limanda gezinen yabancı kadın turisti, bahçesinde meyva ağaçları bulunan, pencereleri türlü türlü çiçeklerle donatılmış, beyaz badanalı gece kondusuna davet etti. Bahçede ki divana oturttu. Mutfağa girdi, unu eledi, hamuru yoğurdu ve hamurun üstünü nemli, beyaz bir bezle örterek bir kaç dakika dinlenmeye bıraktı. Bahçedeki ocağı yaktı, sacı üstüne koydu. Oklavayı aldı, hamur yumaklarını açmaya başladı. Yufkaların içini yağladı, katladı, saçta teker teker pişirdi. Turist kadın bahçenin temizlik ve düzenini, yufkacı kadının hamur açışını ve el becerisini şaşgınlıkla izliyordu. İçinden, “Yoksul yufkacı kadının mutluluğuna bak! Bu manzaraya, bu havaya neler verilmez! Gök yüzü, deniz, mavi…” diye geçirdi. (......)
D. İpekböceği aslında bir tür kelebektir. Öteki kelebekler gibi onunda yaşamında bir birinden değişik evreler vardır. Bir susam tanesini andıran yumurtadan, önce minicik bir kurt çıkar. Çıkan kurtçuk beslenerek hızla büyür. Belli bir boya eriştiğin de kendine bir koza örerek uykuya yatar. Uyku sırasında koza içinde şekil ve yapı değişikliğine uğrar ve bem beyaz bir kelebek olarak dışarı çıkar. Ortaya çıkan kelebekler üremek üzere çiftleşip yumurtladıkdan sonra ölür. Geriye kozası kalır. (......)
15
E. Pekçoğumuz zaman içinde hiç farkında olmadan eşyalarımızın kölesi oluruz. Öyle ki “evime hırsız girerse” korkusuyla evinden çıkmayan insanlar var. Oysa ev, yuva demektir, yuvaysa eşyayı değil, sadece sevgiyi ve huzuru çağrıştırmalıdır. Bu nedenle evlerimizin, sosyal statümüzün, sahip olduklarımızın sergilendiği alanlar değil, içinde rahat edebileceğimiz, eşyalarımızı kırmaktan ve eskitmekden korkmayacağımız yuvalar olmasını sağlamalıyız. Eşyalarımızın bize hizmet etmesiyle bizim eşyalara hizmet etmemiz arasında ki ince çizgiyi anlamalıyız. (......)
Cevaplar
8
A. 5
B. 10
C. 6
D. 6
E. 3
8.
fasikül
İŞ
E
Lİ V İ D K R TÜ
GİR A N I T A EDEBİY
İleti
levleri ş İ n i l i şim, D
ÖĞRETEN TEST
1
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR İletişim, Dilin İşlevleri
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dil, alıcıyı harekete geçirme işleviyle kullanılmıştır?
dirme amacıyla kullanılmasına “alıcıyı harekete geçirme işlevi” denir.
Bir dilin, yazılı metinlerle takip edilebilen kollarına “şive” denir.
A) Öğretmen, öğrencilerden sessiz olmalarını istedi.
B) Lütfen, televizyonunuzun sesini kısınız.
C) Çocuklar, her sabah kahvaltıda süt içmelidir.
D) Bilgisayarımın monitörü arızalanmış.
E) Aradığınız kitapları burada bulamazsınız.
2.
Aşağıdakilerden hangisi Türkçenin şivelerinden biri değildir?
A) Uygur Türkçesi
B) Kazak Türkçesi
C) Çuvaş Türkçesi
D) Kırgız Türkçesi
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
2
9
E) Türkiye Türkçesi
3.
Aşağıdakilerden hangisi doğal göstergeye örnek gösterilebilir?
A) Görüntülü telefonda insanın karşıya yansıyan görüntüsü
olay veya durumlara bir an-
B) Tehlike veya alarm anlamında çalınan sirenler
lam yüklemesiyle oluşan
C) Elbiselerin üzerinde nasıl yıkanmaları gerektiğini gösteren işaretler
D) Ayın renginin sarı olmasından yağmur yağacağının anlaşılması
E) Bir sokağın başındaki “taşıt giremez” anlamına gelen tabela
4.
Aşağıdakilerden hangisi iletişim kanalına örnek gösterilemez?
A) Bilgisayar ekranı
İnsanların,
hayatın
akışı
içinde gerçekleşen birtakım
göstergelere doğal gösterge (belirti) denir.
İletilerin alıcıya ulaşmasını sağlayan araçlara “iletişim kanalı” denir.
D) Müzik
B) Teyp kaseti C) Ses dalgaları
E) Kitap sayfası
ünite
Dilin, alıcıyı belli bir işi yapmaya yönlen-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
İletişim, Dilin İşlevleri
1.
Aşağıdakilerden hangisi iletişimin unsurlarından biri
5.
değildir?
KONU TESTİ
---- insanın dünyayla bağlantı kurmak için oluşturduğu ses, işaret, sembol ve hareket sistemidir.
A) Gönderici
1
B) Bağlam
D) Filtre
C) Simge
---- tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde oluşturulan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları oluşturmada,
E) Dönüt
sonraki nesillere aktarmada kullanılan araçların bütünüdür.
Yukarıda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisinde verilenler getirilmelidir?
2.
A) İletişim - Tarih
ve bu seslerin bu sırayla art arda bulunmalarıyla olu-
B) Duygu - Düşünce
şan fiziksel şeklin dil bilimindeki karşılığı aşağıdaki-
C) Dil - Kültür
D) Edebiyat - Medeniyet
E) Gösterge - Bağlam
“Öğrenci” sözcüğünü oluşturan “ö.ğ.r.e.n.c.i” seslerinin
lerden hangisidir?
A) Gösteren
B) Gösterilen
D) Gönderge
C) Gösterge
E) Şifre
Yıldızlı Soru 1 3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dil, göndergesel iş-
----, bir göstergenin sesteki ya da yazıdaki karşılığıdır. ---- bir dil göstergesinin zekâmız ve deneyimlerimizle kazandığı içeriği, açıklamasıdır yani göstergenin zihnimizde oluşan görüntüsüdür. ---ise o göstergenin gerçek dünyadaki karşılığıdır. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilenler geti rilmelidir? A) Gösteren - Gösterilen - Gön derge B) Gönderge - Gösterilen - Gös teren C) Gösterge - Gönderge - Gös terilen D) Bağlam - Gösterge - Göstere n E) Gösterilen - Gösteren - Gön derge
leviyle kullanılmamıştır?
A) En sonunda o da yanlış yaptığını kabul etti.
B) Arkadaşlarına yine askerlik anılarını anlatıyor.
C) Çiftçiler, temmuz sıcağına aldırmadan çalışıyordu.
D) Ödevlerini yapman gerektiğini söylemiştim.
E) Bu hafta sonu dershaneye birlikte gidelim mi?
3
I. Gezdiği yerleri arkadaşlarına göstermek için bol bol
4.
fotoğraf çekti. II. Bankadaki parasını apar topar çekmesine bir anlam
veremedik.
III. Konuşmaya dalınca ocaktaki yemek, suyunu çekmişti.
Yukarıdaki cümlelerde “çekmek” sözcüğünün anlamlarını ancak birlikte kullanıldıkları sözcükleri de hesaba katarak bulabiliyoruz.
1
Bu durum, iletişimde bulunması gereken unsurlardan A) Filtre
Çerçevesi kurallarla belirlenmiştir. Kolay kolay değişime uğramaz. Bir ülkede yaşayan insanların tamamına hitap eder. O ülkenin en estetik ve gelişmiş ağzıdır.
Bu metinde, aşağıdakilerden hangisi ile ilgili bilgi verilmiştir?
hangisiyle ilgilidir?
6.
B) Bağlam
D) Dönüt
C) Şifre
E) İletişim kanalı
A) Lehçe
B) Konuşma dili
C) Argo
D) Şive
E) Yazı dili
KONU TESTİ
7.
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
1
İletişim, Dilin İşlevleri
Genellikle bir toplumdaki küçük grupların, aynı mes-
11. Arazide veya denizlerde yolculuk yapan insanlar, yönlerini
lek mensuplarının kendi aralarında anlaşmak için geliştirdikleri dil, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şive
8.
B) Ağız
D) Argo
C) Kültür dili E) Konuşma dili
tayin etmek için zaman zaman yıldızlardan yararlanırlar.
Böyle durumlarda yıldızlar, dil bilimi açısından hangi tür gösterge kabul edilebilir?
A) Simge
B) Görsel gösterge
C) Belirti
D) Belirtke
E) Dil göstergesi
---- günlük hayatta farklılıklar gösterirken ---- hiçbir farklılık göstermez.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilmelidir?
A) Lehçe - ağız
B) Yazı dili - şive
C) Argo - lehçe
D) Yazı dili - argo
E) Konuşma dili - yazı dili
12. Bir ansiklopedide rastlayacağımız güvercin resmi, dil bilimi açısından ----, aynı resim Birleşmiş Milletler binasının duvarında olursa “barış” anlamında kullanıldığından ---kabul edilir.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisinde verilenler getirilmelidir?
9. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
A) belirti - belirtke
B) ikon - simge
C) belirtke - ikon
Bir sanatçı konserini bitirdikten sonra seyirciler, memnuni-
D) simge - belirti
yetlerini göstermek için sanatçıyı dakikalarca alkışlı-
E) belirti - ikon
9
yor. Bu cümledeki alkışlama eylemi, iletişim şemasında ne olarak gösterilir?
A) Bağlam
B) Kanal
D) Dönüt
C) Şifre
E) İleti
13. Bir beldenin belediye başkan adayı, seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte şehrin her tarafını, insanları kendisine oy vermeye çağıran ifadeleri içeren afişlerle donatmıştır.
Söz konusu kişi bu afişlerde dili en çok hangi işleviyle kullanılmıştır?
10. Dille ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Oluşumu ile ilgili farklı görüşler vardır.
A) Kanalı kontrol işlevi
B) Ses, işaret, sembol ve hareketlerden meydana gelir.
B) Dil ötesi işlev
C) Kendine özgü kuralları vardır.
C) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
D) Zaman içerisinde hiçbir değişime uğramaz.
D) Göndergesel işlev
E) İletişimin en önemli unsurunu oluşturur.
E) Sanatsal işlev
ünite
4
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
İletişim, Dilin İşlevleri
1.
Belirtilerde gösterenle gösterilen arasındaki ilişki ---- daya-
5.
nırken ikonlarda bu ilişki ---- dayanır.
KONU TESTİ
– İrecep emmigilin Mıstafaynan gaavede garşılaşdık. (Denizli yöresinde konuşulan dile örnek)
Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki-
lerden hangisi getirilebilir?
– Erteden beri tamak ozana elekmin. (Kırgızcadan bir örnek)
A) nedenselliğe - benzerliğe
B) uzlaşmaya - göstermeye
C) rastlantısallığa - kurmacaya
D) benzerliğe - uzlaşmaya
E) uzlaşmaya - nedenselliğe
2.
2
– Min akatın savna viradin. (Çuvaşçadan bir örnek) Bu cümleler, dil içindeki farklılıklar göz önünde bulundurulduğunda aşağıdakilerden hangisine sırasıyla örnek gösterilebilir?
Yaz bitince havaların soğumaya başlamasıyla birlikte
A) lehçe - ağız - şive
B) ağız - şive - lehçe
C) şive - lehçe - ağız
D) lehçe - şive - ağız
E) ağız - lehçe - şive
6.
Adın belirtme (–i) durumu ekini almış kelimeler, cümlede
ağaçların yapraklarını dökmesi sonbaharın geldiğinin göstergesidir.
Bu tür göstergelere dil biliminde ne ad verilir?
A) Belirti
B) Belirtke
C) Simge
D) İkon
E) Dil göstergesi
belirtili nesne göreviyle kullanılır.
Bu cümlede dil, aşağıdaki işlevlerinden hangisiyle kullanılmıştır?
3.
Eskimoların dilinde kar çeşitlerini tanımlayan elli farklı sözcük bulunmaktadır. Arapçada deve türlerini ifade eden sözcük sayısı yaklaşık olarak bindir.
Bu bilgilerden yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Dillerin özelliklerine
B) Dil içindeki farklılıklara
C) Dil - kültür ilişkisine
D) Dilin oluşumuna
E) Dillerin çeşitliliğine
A) Göndergesel işlev
B) Dil ötesi işlev
C) Şiirsel işlev
D) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
E) Heyecan bildirme işlevi
5
7.
Bir dilin yazılı metinlerle takip edilemeyen dönemlerde ayrılmış kollarına ---- denirken, yazılı metinlerle takip edilebilen dönemlerde ayrılmış kollarına ---- denir.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
4.
A) ağız – şive
B) şive – lehçe
gereken unsurlardan hangisiyle ilgilidir?
C) argo – ağız
A) Filtre
D) lehçe – şive
E) lehçe – ağız
Mevlana’nın “Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır.” sözü iletişimde bulunması
1
B) Gönderici
D) Dönüt
E) Bağlam
C) Alıcı
2
KONU TESTİ
8.
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR İletişim, Dilin İşlevleri
Kendi dışında başka bir şeyi gösteren, düşündüren, onun
12. İleti, dil ile ilgili bilgi vermek üzerine düzenlenmişse dil, ----;
yerini alabilen görünüş ya da olguya ---- denir.
mışsa ---- kullanılmıştır.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) gönderici
B) gönderge
C) gösteren
D) gösterge
9.
anlam aktarmaktan çok çağrışım uyandırmak için kullan-
E) gösterilen
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangileri sırasıyla getirilmelidir?
A) heyecana bağlı işleviyle - alıcıyı harekete geçirme işleviyle
B) kanalı kontrol işleviyle - göndergesel işleviyle
C) dil ötesi işleviyle - şiirsel işleviyle
D) şiirsel işleviyle - heyecana bağlı işleviyle
E) göndergesel işleviyle - dil ötesi işleviyle
Bir ressamın oluşturduğu tablo, aşağıdakilerin hangisiyle adlandırılabilir?
A) Belirti
B) Simge
C) İkon
D) Belirtke
E) Dil göstergesi
13. İletişimde mesajın; söz, yazı, resim, müzik ya da hareket gibi göstergelerden biri kullanılarak iletilmesi
A) Şifre
göstergesidir.
B) Bağlam
Bu tür göstergelere dil biliminde ne ad verilir?
C) İletişim kanalı
yarıya indirilir. Bu durum o ülkede matem ilan edildiğinin
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
6
aşağıdakilerden hangisi ile adlandırılır?
A) Belirti
D) Filtre
B) Belirtke
E) Dönüt
C) Görsel gösterge
D) Simge
E) Şifre
9
11. Açık denizde gemisi korsanlar tarafından kaçırılan bir kap-
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dil, göndergesel işleviyle kullanılmıştır?
tan, mors alfabesiyle S.O.S iletisini çevresindeki gemilere
göndermektedir.
A) Değerli misafirlerimiz, lütfen sessiz olalım!
Durumunu bu şekilde ifade ederek çevresiyle iletişim
B) Hepinizi beş dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum!
kuran kaptan hangi tür göstergeden yararlanmıştır?
A) İkon
B) Belirti
C) Saat 17.30’da okulun bahçesinde olun!
C) Simge
D) Belirtke
D) Söylediklerini inkâr etmeye utanmıyor musun?
E) Karadeniz, en fazla yağış alan bölgemizdir.
E) Dil göstergesi
ünite
10. Her ülkede devlet başkanlarının ölümü üzerine bayraklar
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
3
İletişim, Dilin İşlevleri
1.
Gönderici, alıcıya gönderdiği mesajın alınıp alınmadığını,
lesinde “pırlanta yüzük” ifadesinin gerçek hayattaki
---- sayesinde anlar.
somut karşılığı (yüzüğün kendisi) dil bilimi açısından hangi terimle ifade edilir?
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangiA) şifre
2.
“Evlenme yıldönümünde eşine pırlanta yüzük aldı.” cüm-
alındıysa doğru algılanıp algılanmadığını, alıcının tepkisini
si getirilmelidir?
4.
KONU TESTİ
B) filtre
D) kanal
C) bağlam
A) Gösterge
B) Gönderge
D) Belirti
C) Gösteren
E) Belirtke
E) dönüt
Dil, sürekli bir evrim içindedir. Kimi sözcükler tarih sahnesinden çekilir, ihtiyaçlar yeni sözcükler doğurur. Her dil; tarihî, toplumsal, kültürel vs. nedenlerle değişiklikler yaşar.
5.
I. Yaprakların sararmaya başlaması
II. Bir çocuğun ateşinin çıkması
III. Leyleklerin sıcak ülkelere göç etmesi
IV. Arabadaki benzin göstergesinin yanması
V. Gökyüzünün kara bulutlarla kaplanması
Yukarıdakilerden hangisi doğal gösterge değildir? A) I.
Bu değişiklikler kimi zaman dili birbirine yakın kimi zaman
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
da birbirinden uzak kollara ayırır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin oluşma nedeni ile ilgili bilgi verilmiştir?
A) Dil içindeki farklılıklar
B) Dilin işlevleri
C) Dil-kültür ilişkisi
D) Türkçenin özellikleri
E) Dil yanlışları
3.
6.
Öğle arasında bahçede dolaşan öğrenciler, ders zilinin çalmasıyla sınıflarına gitmeye başladılar.
Bu örnekte zil sesi dil bilimi açısından hangi tür göstergeye örnek gösterilebilir?
A) Belirtke
B) Belirti
C) İkon
D) Dil göstergesi
E) Simge
7.
Reşat Nuri Güntekin’in “Çalıkuşu” adlı eserindeki ileti-
Belli bir coğrafyada konuşulan dile ---- denirken bölgelere veya yörelere göre değişen söyleyiş özelliğine ---- denir.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki-
şim unsurlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
lerden hangisi getirilmelidir?
1
A) lehçe - şive
B) konuşma dili - argo
C) ağız - lehçe
D) lehçe - konuşma dili
E) şive - ağız
yanlıştır?
A) Gönderici: Reşat Nuri Güntekin
B) Alıcı: Okuyucu
C) Kanal: Kitap sayfaları
D) Şifre: Türkçe
E) İleti: Ses dalgaları
7
KONU TESTİ
8.
3
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR İletişim, Dilin İşlevleri
Şehirler arası bir yolda seyreden bir sürücü yolun en
11. Bir seminerde her yaştan ve eğitim düzeyinden insanlar
sağına yanaşarak dörtlü lambalarını yakmış ve arabayı
bulunmaktadır. Seminerden sonra kendilerine ne anladık-
durdurmuştur. Bu durum, diğer sürücüler tarafından, söz
ları sorulan dinleyicilerin hemen hepsi az veya çok birbirin-
konusu araçta özel bir durum olduğu ve durmak zorunda
den farklı şeyler söylemişlerdir.
kaldığı biçiminde algılanmıştır.
Bu örnekte olduğu gibi bir iletinin farklı insanlarca
Bu şekilde sağlanan bir iletişimde dörtlü lambaların
farklı şekilde anlaşılması iletişimin unsurlarından han-
yakılması hangi tür gösterge olarak kabul edilebilir?
gisiyle ilgilidir?
A) Dil göstergesi
B) Belirti
C) Belirtke
D) İkon
9.
da lapa lapa kar yağıyor.” diyor. Bu iletide öğrencinin kullandığı “kar” kelimesi, “k.a.r.” seslerinden oluşmuştur.
Bu durum göstergenin hangi özelliğiyle ilgilidir?
A) Ses yönü
B) Anlam yönü
C) Bağlamı
D) Anlam birimi
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
B) Alıcı
D) Filtre
C) Şifre
E) Kanal
E) Simge
Akşama doğru evine giden bir öğrenci evdekilere, “Dışarı-
A) Gönderici
E) Simgesi
12. Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Bu ifadede dil, aşağıdaki işlevlerinden hangisiyle kullanılmıştır?
A) Dil ötesi işlev
B) Heyecan bildirme işlevi
C) Şiirsel işlev
D) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
E) Kanalı kontrol işlevi
9
8
10. İti gaya kölgesine bağlayıplar, öz kölgemdi, deyip. (Köpeği kaya gölgesine bağlamışlar; bu benim gölgemdir, demiş.)
Yukarıda Kars yöresine ait bir söyleyiş özelliği örneği verilmiştir.
13. Of! Bıktım artık bu işlerden!
Dil içindeki farklılıklar göz önüne alınarak bu örnek
Bu ifadede dil aşağıdaki işlevlerinden hangisiyle kullanılmıştır?
için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Yazı dili örneği
A) Kanalı kontrol işlevi
B) Lehçe örneği
B) Şiirsel işlev
C) Şive örneği
C) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
D) Ağız örneği
D) Heyecan bildirme işlevi
E) Ana dil örneği
E) Göndergesel işlev
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
4
İletişim, Dilin İşlevleri
1.
İletiyi hazırlayıp muhatabına sunan kişiye gönderici, ileti I
II
nılan somut araçlara kod, iletinin üretildiği şifreleme sis-
temine kanal, göndericinin göstergelerden yararlanarak
III IV
yazarı kutlamak gerek.” demiştir.
şemasında ne olarak gösterilir?
A) İleti
B) Dönüt
D) Filtre
C) Bağlam
E) Kanal
V
Numaralanmış sözcüklerden hangilerinin yerleri de-
4.
A) I. ve II.
B) II. ve III.
D) IV. ve V.
Meteoroloji, atmosferin özellikle alt katmanlarının bileşiminin, yapısının ve içinde oluşan hareketlerin anlaşılmasını,
ğiştirilirse bu cümledeki bilgi yanlışı düzeltilmiş olur?
Bu cümleye göre Cengiz’in söylediği cümle iletişim
alıcıya ilettiği bilgi, duygu ve düşünceye ileti denir.
Çok sevdiği bir yazarın son romanını okuyan Cengiz, romanı bitirince “Hayatımda okuduğum en güzel romandı,
nin sunulduğu kişiye alıcı, iletinin gönderilmesi için kulla-
3.
KONU TESTİ
kısa dönemli hava tahminlerinin yapılmasını amaçlayan
C) III. ve IV.
bir bilim dalıdır. Güneş’in, Güneş Sistemi’ndeki gezegen-
E) II. ve IV.
lerin ve bunların uydularının atmosferleri de meteorolojinin alanına giriyor. Meteorolojiyle yakından ilgili olan iklim koşullarının ve değişik iklim tiplerinin tanımlanmasıysa iklim biliminin konusudur. Sıcaklık, hava basıncı, rüzgâr, nem, bulutluluk ve yağış açısından kısa bir zaman dilimindeki atmosfer koşullarına hava durumu, en azından 30-50 yıl gibi uzun zaman dilimindeki atmosfer koşullarına ise iklim denir.
Bu parçada dil, aşağıdaki işlevlerinden hangisiyle kullanılmıştır?
2.
I. Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç. II. Kelimenin her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlam-
A) Kanalı kontrol işlevi
B) Göndergesel işlev
C) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
D) Dil ötesi işlev
E) Şiirsel işlev
lı en küçük parçasına kök denir.
III. Aspirin, kan pulcuklarının birbirine yapışmasını önleyerek kalp krizi olasılığını azaltıyor.
9
5.
mü yeni çıkan ünlü bir ses sanatçısı katılır. Sunucu, sa-
IV. Arka sırada oturanlar, konuşmalarımı duyabiliyor mu-
natçıya “Bu, kaçıncı albümünüz?” diye sorar. Sanatçı “Bu,
sunuz?
Numaralanmış cümlelerde dil, aşağıdaki işlevlerinden hangisiyle kullanılmamıştır?
1
A) Dil ötesi işlev
B) Göndergesel işlev
C) Kanalı kontrol işlevi
D) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
E) Şiirsel işlev
Özel bir televizyon kanalında sunulan bir programa albü-
benim üçüncü albümüm.” cevabını verir.
Bu parçada anlatılan iletişimle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Program sunucusu göndericidir.
B) Ses sanatçısı alıcıdır.
C) Programın yapıldığı stüdyo bağlamdır.
D) Sunucunun sorusu iletidir.
E) Ses sanatçısının cevabı filtredir.
KONU TESTİ
6.
4
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR İletişim, Dilin İşlevleri
Bir üniversitenin düzenlediği gezi dolayısıyla Paris’e giden
9.
•
Tehlike ve alarm işaretleri
öğrenciler, orada gördükleri ilginç yerleri kameralarına
•
İzcilerin ileti taşıyan vücut hareketleri
•
Trafik ışıkları
•
Gemilerde kullanılan bayrak
Bu örnekler aşağıdaki dil dışı göstergelerden hangi-
kaydetmişlerdir.
Bu kişilerin kaydettikleri görüntüler aşağıdakilerin hangisine örnek gösterilebilir?
A) Belirti
B) Belirtke
C) İkon
D) Simge
E) Dil göstergesi
siyle ilgilidir?
A) Belirti
B) Belirtke
C) Görsel gösterge
D) Simge
7.
E) İkon
Yumurta ve şekeri çırpma kabına alıp çırpın. Su ve sıvı yağ ekleyip çırpmaya devam edin. Un, kabartma tozu ve vanilya ilave edip karıştırın. Karışımı büyük boy kelepçeli bir kalıba dökün. Kek hamurunun üzerine vişne ve çikolata parçalarını serpin. Önceden ısıtılmış 160 derece fırında 50-55 dakika pişirin. Servis yapmadan önce pudra şekeri eleyin.
mıştır?
sinde bilgi yanlışı vardır?
A) Adaletin göstergesi olan dengede duran terazi, simgedir.
A) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
B) Kanalı kontrol işlevi
B) Güneşin doğması ya da batması doğal göstergedir.
C) Dil ötesi işlev
C) “Park etmek yasaktır.” anlamına gelen trafik levhası
D) Şiirsel işlev
E) Göndergesel işlev
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
8.
9
sosyal göstergedir.
D) Ulus’taki “Atatürk” heykeli bir görsel göstergedir.
E) Uçaktan görülmesi için yerde oluşturulan göstergeler doğal göstergedir.
“Uzun süredir kullandığımız televizyon bozuldu.” iletisinde geçen “televizyon” kelimesini oluşturan “t.e.l.e.v.i.z.y.o.n.” seslerinin gösterge bilimindeki karşılığı ----; bu kelimeyi duyduğumuzda zihnimizde oluşan görüntü, anlam ----; televizyonun kendisi yani gerçek hayattaki somut karşılığı ise ---- adını alır.
11. “Türkiye’de yedi coğrafi bölge vardır.”
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakile-
Bu cümlede dil, hangi işlevde kullanılmıştır?
rin hangisinde verilenler getirilmelidir?
A) Kanalı kontrol işlevi
A) gösteren - gösterilen - gösterge
B) Göndergesel işlev
B) gönderge - gösteren - gösterilen
C) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
C) gösterilen - gösteren - gösterge
D) gösteren - gösterilen - gönderge
D) Şiirsel işlev
E) gösterge - gönderge - gösteren
E) Dil ötesi işlev
ünite
10
10. Gösterge çeşitleri ile ilgili aşağıdaki cümlelerin hangi-
Bu parçada dil ağırlıklı olarak hangi işlevde kullanıl-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
İŞ
İletişim, Dilin İşlevleri
1.
Aşağıdakilerden hangisi iletişimin temel ögelerinden
4.
biri değildir?
KONU TESTİ
Cahit Sıtkı Tarancı, 2 Ekim 1910 Diyarbakır doğumludur. İlköğrenimini Diyarbakır’da tamamladıktan sonra lise eğiti-
A) Gönderici
B) Mesaj
C) Kanal
D) Gösterge
5
mini İstanbul’da Saint Joseph Fransız Lisesinde tamamladı. 1931 yılında Galatasaray Lisesine devam etti. İyi derecede Fransızca öğrendi. Ünlü Fransız yazarların eserlerini okudu. 1931 yılında Mülkiye Mektebinde okuduktan sonra
E) Kod (şifre)
1938 yılında Sciences Politiques’de yüksek lisans yaptı. 1946 yılındaki CHP şiir yarışmasında birincilik elde etti. 1956 yılında hastalanınca tedavi için Avrupa’ya gitti ve aynı yıl burada öldü.
2.
I. --- : Duygu düşünce ve isteğin aktarılmasında sözü söyleyen kişiye denir.
II. ---- : Alıcının göndericiye verdiği tepkiye (cevaba) denir.
III. ---- : İletişimin gerçekleştiği yere denir.
IV. ---- : Gönderici ile alıcı arasındaki iletinin gönderilme
Bu parçada dil hangi işlevde kullanılmıştır?
A) Heyecana bağlı işlev
B) Göndergesel işlev
C) Şiirsel işlev
D) Alıcıyı harekete geçirme işlevi
E) Dil ötesi işlev
şekline denir.
Numaralanmış cümlelerde boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) Bağlam (Ortam)
B) Kanal (Araç)
C) Kaynak (Gönderici)
D) Dönüt (Geri bildirim)
E) İleti (Mesaj)
5.
Bu işaret yalnızca ok işareti olarak değerlendirilebilir. Fakat bir devlet dairesinde ya da herhangi bir binada koridorda bu işareti gördüğümüzde gitmemiz gereken yönün neresi olduğunu anlarız. Dolayısıyla bu işaret artık iletişimde ---- olmuştur.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
3.
Aşağıdakilerden hangisinde verilen bilgi yanlıştır?
A) Dil birliği, milleti oluşturan özelliklerin başında gelir.
B) Dil; milletin manevî ve kültür değerlerini, millet olabilme özelliklerini bünyesinde sımsıkı muhafaza eder.
C) Dil, milleti meydana getiren bireyler arasında ortak duygu ve düşünceler meydana getirir.
1
D) Bir milletin dili; onun tarihiyle ve kültürüyle iç içe değil, ayrı ayrı ele alınır.
E) Dil, milletin birlik ve bütünlüğünü sağlayan en güçlü bağdır.
A) ikon
11 B) belirtke
D) kod
C) belirti E) kanal
6.
Aşağıdakilerden hangisi doğal gösterge değildir?
A) Güneşin batması
B) Yaprakların sararması
C) Trafik lambaları
D) Avizenin sallanmaya başlaması
E) Gündüz vakti havanın kapanması
KONU TESTİ
7.
İŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİR
5
İletişim, Dilin İşlevleri
I. ---- , insanın doğup büyüdüğü aile ve soyca bağlı bu-
10. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde dil, dil ötesi işlev-
lunduğu toplum çevresinden öğrendiği, bilinçaltına inen ve kişilerle toplum arasındaki ilişkilerde en güçlü bağı oluşturan dil.
II. ---- , bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu, diyalekt.
III. ---- , bir dilin izlenebilen tarihi dönemlerinde ayrılmış koludur.
IV. ---- , aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlam-
de kullanılmıştır?
A) Keşke o da burada olsaydı.
B) Yurdumuzun her yeri ayrı güzel.
C) Türkçede sözcük kökleri isim ve fiil kökleri şeklinde ikiye ayrılır.
D) Geçen hafta verdiğim ödevleri neden yapmadınız?
E) Bir daha buraya gelmesini istemiyorum.
ca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili.
Numaralanmış cümlelerde boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) Jargon
B) Lehçe
D) Ana dil
C) Ağız E) Şive
11. Aşağıdakilerden hangisi ayraç içinde verilen sözcükle ilgili değildir? Bir siyasetçi seçimden önce miting alanında, toplanan halka hitap etmektedir. Konuşması sırasında sık sık alkışlarla konuşması kesilmektedir.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
B) Alıcı, miting alanına toplanmış kalabalıktır.
12
9
I. ---- , bir milletin geçmişten bugüne kadar ortaklaşa oluşturduğu değerler toplamıdır.
II. ---- , bir ağzın zaman içinde bir ülkede resmi dil olarak kullanılmasıdır.
III. ---- , bir Bartınlı ile Adanalının konuşurken kelimeleri farklı söylemesidir.
A) Gönderici, konuşma yapan siyasetçidir.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
C) Kanal, miting alanıdır.
IV. ---- , ülkemizdeki insanlarla Azerbaycan’daki insanların dillerinde görülen farklılıklardır.
Numaralanmış cümlelerde boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
D) Dönüt, alkışlardır.
E) Bağlam, siyasetçinin konuşmasıdır.
9.
Koşun, koşun; mahallede yangın var!
Bu cümlede dil, hangi işlevde kullanılmıştır?
A) Kanalı kontrol işlevi
B) Dil ötesi işlev
C) Heyecana bağlı işlev
D) Göndergesel işlev
E) Şiirsel işlev
A) Yazı dili
B) Lehçe
D) Kültür
C) Ağız
E) Şive
12. Aşağıdakilerin hangisinde simgeye örnek verilmiştir?
A) Tuvaletlerdeki topuklu ayakkabı ya da şapka
B) Duvarda asılı olan herhangi bir resim
C) Pencere açıkken perdenin havalanması
D) Birleşmiş Milletler binasının duvarındaki güvercin
E) Trafikte ilerlerken sarı lambanın yanması
ünite
8.
1. Kendisi dışında başka bir şeyi gösteren, düşündüren, onun yerine kullanılan kelime, nesne veya sembole ............................ denir.
2. Gönderici, iletişim sırasında iletiyi ............................ yardımıyla aktarır.
3. ................................ insan hayatındaki her şeyi bir ses-anlam bütününe dönüştürmüştür.
4. Dilin ................................. işlevinde sözcükler gerçek anlamları ile kullanılır.
5. “Of! Her şey üstüme üstüme geliyor!” cümlesinde dil, .......................... işlevi ile kullanılmıştır.
6. Dil dışı göstergeleri ................. , ................., ................. ve ................. olarak adlandırırız.
7. İletinin aktarılması için kullanılan somut araçlara ...................... denir.
8. Sürücü ve yayalar için yoldaki trafik levhaları dil biliminde .......................... olarak adlandırılır.
9. İletişimde, ileti, dille ilgili konularda bilgi vermek için kullanıldığında dilin ................... işlevi ile kullanıldığı söylenir.
10. Bir evin çatısından dumanlar çıktığını gören insan orada yangın olduğunu anlar. Oradaki duman bir ................ .
11. ............................ tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde oluşturulan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları oluşturmada, sonraki nesillere aktarmada kullanılan araçların bütünüdür.
Cevaplar
1
1. gösterge
5. heyecan bildirme
9. dil ötesi
2. göstergeler
6. belirti, belirtke, simge, ikon
10. belirtidir
3. Dil
7. kanal
11. Kültür
4. göndergesel
8. belirtke
13
D 1.
İletişim; duygu, düşünce ve bilgilerin karşılıklı olarak aktarılmasıdır.
2.
İletişim sözle olabileceği gibi yazı, işaret, sembol, hareket vb. yollarla da sağlanabilir.
3.
İnsan, doğası gereği birlikte yaşamak, birbiriyle ilişki içinde olmak zorundadır.
4.
İletişimde; iletişimi başlatan, iletiyi gönderen unsura ileti denir.
5.
Gönderici tarafından alıcıya yollanan ve bir anlamı olan mesaj dönüt olarak adlandırılır.
6.
Gönderici, mesajını söz, yazı, resim, müzik, hareket göstergelerinden birini kullanarak aktarır ve
Y
bunlara şifre denir. 7.
Gönderici, iletiyi gönderdiğinde ona, kullandığı bağlama göre anlamlar yükler.
8.
Gönderici, alıcıya gönderdiği mesajın alınıp alınmadığını, alındıysa doğru algılanıp algılanmadığını simge ile anlar.
9.
10. Doğal göstergelerde gösteren ile gösterilen arasında neden-sonuç ilişkisi vardır.
11.
İnsanlar tarafından düzenlenen ve bilgi verme amacı güden göstergelere ikon denir.
12. Dil dışında da iletişim göstergeleri vardır. Mimik ve el kol hareketi buna örnek gösterilebilir.
Cevaplar 1. D
2. D
3. D
4. Y
5. Y
6. D
7. D
8. Y
9. D
10. D
11. Y
12. D
ünite
14
Alıcı, iletiyi nasıl anlaması gerektiğini, iletinin kullanıldığı bağlamdan yola çıkarak kestirir.
1.
Bir dilin, yazılı metinlerle takip edilemeyen dönemde ayrılmış kol-
A.
Yazı dili
B.
Lehçe
C.
Konuşma dili
D.
Şive
E.
İletişim
F.
Ağız
larıdır.
2.
Kullanılan ortak dilden ayrı olarak aynı meslek veya topluluktaki insanların kullandığı özel dil ve söz dağarcığıdır.
3.
Bir dilin, yazılı metinlerle takip edilebilen dönemde ayrılmış kollarıdır.
4.
Belli bir coğrafyada konuşulan şivenin sınırları içinde, bölgelere ve sınıflara göre değişen söyleyiş özelliğidir.
5.
İletinin; alıcıyı denetlemeye, kanalın iletişime uygunluğunu anlamaya yönelik dilin işlevidir.
6.
Belli sınırlar içinde konuşulan ağızlardan birinin, ortak kültür dili olarak kullanılmasıdır.
15 7.
Günlük hayatta, diğer insanlarla iletişim kurmak için konuşulur-
G.
Kanalı kontrol işlevi
H.
Argo
ken kullanılan dildir.
8.
Duygu, düşünce veya bilgilerin türlü yollarla karşılıklı aktarılmasıdır.
1
Cevaplar 1. B
2. H
3. D
4. F
5. G
6. A
7. C
8. E
9.
fasikül
HİKÂYE
ÖĞRETEN TEST
1
HİKÂYE 1.
Bu tarz anlatımlar olaya dayanmaz. Merak ögesi ikinci plandadır. Türün ünlü ismi Rus edebiyatçı Anton Çehov tarafından geliştirildiği için bu tür
Yaşanmış veya yaşanması mümkün
yazılar onun adıyla da anılmaktadır. Türk edebiyatında bu tarzın öncüsü
olan olayların okuyucuya haz verecek
Memduh Şevket Esendal’dır. Sait Faik Abasıyanık da bu tarzın başarılı
şekilde anlatıldığı kısa edebî yazılara
temsilcilerindendir.
“hikâye (öykü) denir.
Bu parçada tanıtılan edebi tür, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Olay öyküsü
B) Tarihi roman
C) Masal
D) Durum öyküsü
E) Manzum hikâye
Olay öyküsü: Bu tarz öykülere “klasik olay öyküsü” de denir. Bu tür öykülerde olaylar zinciri, kişi, zaman, yer ögesine bağlıdır. Olaylar serim, düğüm, çözüm sırasına uygun olarak anlatılır. Olay, zamana göre mantıklı bir sıralama ile ve-
2.
Aşağıdakilerden hangisi öykünün ögelerinden biri değildir?
A) Olay
rilir. Düğüm bölümünde oluşan merak,
B) Yer
C) Anlatıcı
D) Zaman
E) Kişi
çözüm bölümünde giderilir.
3.
deki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle
Durum öyküsü: Bu tarz öykülere
“Kesit
önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması
öyküsü”
ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatı türlerinden
de denir. Her hikâye olaya dayanmaz. Bu tür öykülerde merak ögesi ikinci plandadır. Yazar, bu öykülerde
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
okuyucuyu sarsan, çarpan,
---- , gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklin-
ayrılır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Roman
heyecana getiren bir anla-
B) Hikâye
D) Halk hikâyesi
C) Masal E) Destan
tım sergilemez. Onun yerine günlük hayattan bir kesit sunar veya bir insanlık durumunu anlatır. Bu öyküler-
4.
Olay öyküsünde yazar okuyucuyu “çarpıcı” bir olayla öyküye bağlamaya çalışır. Öykücü, giriş, gelişme ve sonuç bölümleri içinde olayı aktarır;
de kişisel ve sosyal düşün-
önce gerilimi artırır, sonra düşürür. Olay öyküsünün dünya edebiyatındaki
celer, duygu ve hayaller ön
öncüsü Fransız sanatçı Maupassant’tır. Bizim edebiyatımızda ---- olay
plana çıkar.
öyküsünün önde gelen isimlerinden bazılarıdır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki isimlerden hangisi getirilemez?
Hikâyenin ögeleri: Olay, yer (mekân), zaman ve kişi hikâyenin ögeleridir.
A) Ömer Seyfettin
B) Refik Halit Karay
C) Reşat Nuri Güntekin
D) Y. Kadri Karaosmanoğlu
E) Memduh Şevket Esendal
ünite
2
HİKÂYE 1.
---- , Fransız yazar Guy de Maupassant tarafından geliş-
4.
1
KONU TESTİ
(I) Hikâyelerde olayların ve kişilerin anlatımında ayrıntı-
tirilmiştir. Bu nedenle Maupassant tarzı hikâye olarak da
ya girilmez. (II) Anlatmaya bağlı bu anlatım türünde kişi
adlandırılır. Bu hikâye türü, belli bir olayın etrafında gelişir.
kadrosu romana göre azdır. (III) Tanzimat Dönemi’nde ilk
Okuyucunun hikâyeyi şöyle ya da böyle yorumlamasına
örnekleri verilen hikâye, olay ve durum hikâyesi şeklinde
imkân verilmez. Çünkü hikâyedeki olay, mantıklı bir seyir
ikiye ayrılır. (IV) Olay hikâyesi denince edebiyatımızda
hâlinde takip eder. Kişilerin portreleri, özenle ve ayrıntılı
Ömer Seyfettin akla gelen ilk isimdir. (V) Olay hikâyesinin
olarak çizilir. ---- Türk edebiyatında olay hikâyeciliğinin en
dünya edebiyatındaki ilk önemli ismi ise Fransız sanatçı
önemli temsilcisidir.
Anton Çehov’dur.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
lerden hangileri getirilmelidir?
bilgi yanlışı vardır?
A) Olay hikâyesi – Memduh Şevket Esendal
A) I.
B) Olay hikâyesi – Yakup kadri Karaosmanoğlu
C) Durum öyküsü – Sait Faik Abasıyanık
D) Olay hikâyesi – Ömer Seyfettin
E) Durum öyküsü – Memduh Şevket Esendal
5.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem, İstanbul’a gittiği için benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan’la artık Dadaruh’un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın seyisi, yaşlı bir adamdı. Sabahleyin erkenden ahıra koşuyorduk. En sevdiğimiz şey atlardı. Dadaruh’la birlikte onları suya götürmek, çıplak sırtlarına
2.
Aşağıdakilerin hangisinde hikâyeyle ilgili bir bilgi yan-
binmek, ne doyulmaz bir zevkti. Hasan korkar, yalnız bine-
lışı vardır?
mezdi.
A) Bugünkü anlamda ilk edebi kimlik kazandıran İtalyan
yazar Boccacio’dur.
Bir hikâyeden alınmış bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
B) Serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşmaktadır.
A) Betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
C) Olayın geçtiği yer sınırlı, anlatım özlü ve yoğundur.
B) Bir olay hikâyesinden alınmış olabilir.
D) Karakterler belli bir olay içinde gösterilir.
C) Kahraman anlatıcıya yer verilmiştir.
E) Türkiye’de Cumhuriyet Dönemi’nden sonra edebiyata
D) Fantastik (düşsel) anlatıma dayanır.
E) Olay, yer ve kişilerden söz edilmiştir.
6.
Yaşanmış ya da yaşanabilecek herhangi bir olay ya da
girmiştir.
3
durum çok fazla ayrıntıya girilmeden işlenir. Ancak yer, za-
3.
dünya edebiyatındaki kurucusu ve önemli ismidir?
2
man, olay ve kişi ögeleri yine de bulunur.
Aşağıdakilerden hangisi durum – kesit öyküsünün
A) Anton Çehov
B) Dostoyevski
C) Maupassant
D) V. Hugo
E) Boccacio
Bu parçada sözü edilen yazınsal tür, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Masal
B) Manzume
D) Hikâye
E) Roman
C) Destan
KONU TESTİ
7.
HİKÂYE
1
İkimiz de Atatürk Köprüsü’nü ters tarafından arşınlayarak
9.
Süsünün kürkünü kaldırmış gencin arkasından koştum.
Haliç’in öteki yakalarına vardık. Ben Azapkapı’da iken
Yakasından tutmak geçti aklımdan. Maça gidelim, diye-
onun Unkapanı’ndan narasını duydum. Uy anam, diyordu.
cektim. Hayır, hayır, seni o Alman lokantasına götürece-
İşte bu minval üzre Panco geldim sizin mahalleye, yağmur
ğim. Bir patates salatası yapıyorlar. Bir de spitzel yersin O
yine başladı. Tam sizin evin önünde bir küp kırılmış, yarı-
pasajdaki yere yine gitsem. O masaya otursam o masaya.
sı paramparça, yarısı sapasağlam. Küpün içine oturdum.
İnsanlar gelse otursa çift çift kadınlı erkekli. Ben tek başı-
Başladım anlatmaya Atikalipaşa’ya bir gece yarısı nasıl
ma. Milyonlar içinde tek başıma. Acı gitgide acıyor. Kavun
gittiğimi, Hidayet’in cebime nasıl girdiğini, Fatih parkın-
acısı gibi, zehir gibi bir acı. Kaybettikten sonra bulduğu-
da yatan adamı, sokak köpeğini… Sen uyuyordun. Hey
muz şey. Nedir o bil? Nedir o bil? Kaybetmeden bulama-
Panco, Panco, seslendim. Sesim bir pencereyi deldi. Gitti
dığımız bilemedin kaldır vur! Pencereden kim baktı. Ne-
senin kulağını buldu. Uyandın. Ama artık benim sana ka-
den baktı? Kapa gözlerini kapa. Ellerin büyüyor mu? Yok
dar yetiştirecek ne sesim, ne halim kalmıştı. Sen de tekrar
büyümüyor. Büyümüyor, büyümüyor, yaşasın. Ama acıyor,
uykuya daldın. Bir otomobil geçiyordu. Bomonti’ye gidiyor
hayır acımıyor, yalan söyleme. Yüreğinin üstünde bir şey
musun ağabey, dedim. Atla, dedi. Atladım.
varmış gibi değil mi? Yalan. Mutlak bir yerde okudun.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Parça, I. kişi ağzından anlatılmaktadır.
B) Verilen metinde diyaloglara yer verilmemiştir.
C) Anlatıcı aynı zamanda olayın kahramanıdır.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Soru yoluyla anlatıma canlılık kazandırılmıştır.
B) I. kişili anlatıma başvurulmuştur.
C) İç konuşma tekniği kullanılmıştır.
D) Pekiştirilmiş sözcüklere yer verilmiştir.
D) Betimlemeye ağırlık verilmiştir.
E) Parçanın genelinde betimlemeye ağırlık verilmiştir.
E) Farklı olaylar peş peşe verilmiştir.
10. Genç kadın, bebeğin güzelliği karşısında büyülenmiş gibiydi. Kıvırcık sarı saçları, iri mavi gözleri, kalkık bir bu-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
4
----, bu yılların öykü yazarları arasında öykü sayısının
run ve küçük kırmızı dudaklarıyla bir kartpostalı andıran
çokluğu, konu çeşitliliği, öykü yazma yönteminde yaptığı
bebek, kadının şimdiye kadar gördüğü en cana yakın kız
değişikle dikkati çeker. Sayısı yüz elliyi aşan öykülerinin,
çocuğuydu. Onun ipek yanaklarını doya doya öpmek ve
konusu çoğunlukla kısa bir süre içinde gördüğü, ki-
cennet kokusunu içine çekmek için eğildiğinde : “Dokun-
şiler, olaylar olduğundan, öykülerinde alışılagelen
ma bana.” diye bir ses duydu. “Beni okşamaya hakkın yok
giriş-gelişme-sonuç bölümleri bulunmaz. Bu özel-
senin...” Kadın korkuyla irkilip etrafına bakındı. Bebekle
likleriyle bir durum öyküsü niteliği taşıyan öyküle-
kendisinden başka içerde kimse yoktu. Aynı sesi tekrar
riyle klasik yöntemden ayrılmıştır. Ele aldığı konuları,
duyduğunda bebeğe döndü. Aman Allah’ım! Yeni doğmuş
insan ve toplum, insan ve doğa, psikolojik konular olarak
gibi görünmesine rağmen konuşan oydu. “Bana yaklaş-
üç grupta toplayabiliriz.
manı istemiyorum.” diye devam etti. “Hemen uzaklaş ben-
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
den...”
9
si getirilmelidir?
A) Sait Faik Abasıyanık
B) Refik Halit Karay
C) Reşat Nuri Güntekin
D) Y. Kadri Karaosmanoğlu
E) Ömer Seyfettin
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yinelemeye başvurulmuştur.
B) Kahraman bakış acısıyla yazılmıştır.
C) Doğrudan anlatım yöntemi kullanılmıştır.
D) Betimlemeye yer verilmiştir.
E) Bir olay hikâyesinden alınmış gibidir.
ünite
8.
HİKÂYE 1.
Başka bir zaman diliminden ışınlanmışım gibi kendimi bi-
3.
KONU TESTİ
Büyük ve siyah gözlerini olduğundan daha büyük ve daha si-
lemediğim bir zamanda, adını bilmediğim bir şehrin tanı-
yah göstermek için göz altlarını, kirpiklerini boyuyor, kaşlarını
madığım bir sokağında anadan üryan buluyorum. Neden
itinayla alıyor, sonra da kalkıp “Beni Leyla olarak anlat.” diyor.
oradayım, neden çırılçıplağım, onu da bilmiyorum. Hafı-
Çocuk ne bilsin, biraz bön, biraz buruk, biraz cehaletinin (!)
zamın öncesi yok. Zaman orada başlıyor. Ama daha da
doğurduğu utangaçlıkla ama en çok da pişmanlıkla gözleri-
önemlisi; nereye gideceğimi, ne yapacağımı da bilmiyo-
nin içine bakıyor Leyla’nın. Hemencecik Leyla olan Leyla’nın.
rum. Aklımda bundan sonrası da yok. Ben benim ve bir
Sahi ne çabuk oluverdi bu? “Leyla” diyor, yutkunuyor, “gece”
insanım ve neyse ki bunu bilebiliyorum. Ama asıl bilmek
diyor, neden dediğini bilmeden, “çöl” diyor, sonra Mecnun ge-
istediğim; bir sürü bilinmeze rağmen neden çıplağım?
liyor aklına ama Mecnun demiyor, “ben” diyor…
Bir hikâyeden alınmış bu parça için aşağıdakilerden
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
hangisi söylenebilir?
A) Coşku ve heyecana bağlı anlatım
A) İç konuşma tekniğine yer verilmiştir.
B) Söyleşmeye bağlı anlatım
B) Bir masaldan alınmıştır.
C) Açıklayıcı anlatım
C) Kişi ve mekân anlatımları ayrıntılıdır.
D) Destansı anlatım
E) Öyküleyici anlatım
D) III. kişi anlatımı görülür.
E) Diyaloglara başvurulmuştur.
2.
Fatih taraflarında -amca derim- bir uzak akrabam oturur.
Yıldızlı Soru 1
ğümlü kravatı olan, pansiyoner bir tıp talebesiyim. Akraba
Çok geçmeden vapur iskeleye yana ştı. Kalabalıkla beraber biz de inmek için hareketlendik . Kalabalık bizi birbirimizden ayırdı vapurdan inerken. İlk inenlerden biri bendim. Aşağıya indikten sonra inenleri görebilecek hâkim bir yer bulup orada onu beklemeye başl adım. Gözlerim onu arıyordu. Onu gördüm sonunda. Kala balığın arasında, bir nehrin üstündeki tahta parçası gibi dalgalara kapılmış, kalabalıkla birlikte çıkışa sürükleniyord u. Bu parçanın anlatım biçimi aşağ ıdakilerden hangisidir?
canlısıyım, bu yüzden de sık sık amcamlara taşınırım. Bu
A) Betimleyici anlatım
ziyaretlerimden birisinde ve yılbaşından bir hafta kadar
C) Açıklayıcı anlatım
Hali vakti yerindedir. Üstelik bir radyosu, küçücük, bebek yastığı gibi bir kedisi ve on altı, on yedi yaşlarında da bir kızı vardır. Kumral saçlı, taptaze, kadife tenli, iri, yeşil gözlü, canlı, cana yakın bir şey. Adı da İclal. Bana gelince, ben işte böyle, yirmi üç yaşımda, bütün varlığı ve avuntusu sık saçlar, sağlam dişler ve kırmızı bol, kocaman dü-
önceydi; söz döndü, dolaştı, şans meselesine geldi. Ben:
— Hiç şansım yoktur benim” dedim.
İclal:
— “Benim de!” dedi.
A) Betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
B) I. kişili anlatıma başvurulmuştur.
C) Diyalog tekniği kullanılmıştır.
D) Bir durum öyküsünden alınmıştır.
E) Kişi anlatımları ayrıntılıdır.
B) Öyküleyici anlatım
D) Düşsel anlatım E) Söyleşmeye bağlı anlatım
4.
Ne ahenk ne kompozisyon ne de mimari! Beş yüz bin lira buna çıkmayacak da gidip elin budala, şapşal rakamlarına mı çıkacak? Haklı kızcağız; unutulur mu hiç? Bir mısra gibi ahenkli lanet! Ama ne olursa olsun diretmek, bu korkunç surette çekici rakamı değiştirmek, sonuna bir on üç, evet, on üç takmak lâzım. Boş ama… Dirensem “Çıkar da bak bakalım bilete.” diyebilir. Alınyazısı değiştirilemez ki!
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) İç konuşma tekniğinden yararlanılmıştır.
B) Tartışmacı anlatıma başvurulmuştur.
C) Açıklayıcı anlatım ağır basmaktadır.
D) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır.
E) Olaylar ve kişiler ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
2
2
5
KONU TESTİ
5.
2
HİKÂYE
Efendim, tütün tabakasını ortada unutmaya gelmiyor, in-
dehşetli fakat huyu pek uysal, pek zavallı bir yaratığıdır.
bana kaldı. Çok otlakçı gördüm ama böylesine hiç rast
Birçok yerlerinde çiviye, kesere, eğriye, kerpetene, teste-
gelmedimdi. Bizim rahmetli İlhami de otlakçı idi ama hiç
reye, eğeye benzer çıkıntıları, kemikle kılçık arası diken-
olmazsa bir inceliği vardı, adamı eğlendirirdi. Karşınıza
leri vardır. Dülger balığı adı ona bunlardan ötürü takılmış
oturdu mu, gözleri ile tütün paketini arar, sokulur, taba-
olmalı. Bütün bu alet ü edevatın dört yanını, şeffaf nay-
kayı, cebime koyarım, sözlerini şaşırır, cebimden çıkarıp
londan diyebileceğimiz işlemeli bir zar çevirmiştir. Kuyruğa
masanın üstüne bırakırım, sevinir. Saatlerce gözleriyle ta-
doğru bu incecik zar azıcık kalınlaşır, rengi koyulaşır, bir
bakanın arkasından koşar, sonra bir fırsatını düşürüp bir
balık kuyruğunun biçimini alır. Oltaya tutuldu muydu dün-
ağara yakınca keyiflenir, güler, söyler, dinleyenleri de eğ-
yasına, sulara küsüverir. Nasıl bir korku içine düşer kim
lendirirdi. En çok hoşlandığı da fırsatını düşürüp cıgarayı
bilir? Onun için dünya bomboştur artık. Oltadan kurtulsa
kendi eliyle almasında idi. Siz ona paketinizi uzatırsanız
da fayda yoktur. Suyun yüzüne yamyassı serilir. Kocaman
alır ama kendi eliyle aldığı cıgaradan duyduğu haram ta-
gözleriyle insana mahzun mahzun bakar durur. Sandala
dını duymazdı. Bu otlakçıya canım kurban, kardeşim! Bu
aldığınız zaman dakikalarca onun sesini işitirsiniz.
Memduh Şevket’in Otlakçı adlı öyküsünden alınan bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kesit öyküsüne örnek gösterilebilecek bir metindir.
B) Olay örgüsü, şahıslar, zaman ve mekân belirgin değildir.
O gün bugündür dülger balığı, denizlerin görünüşü pek
safsız herif, tütünün ne kadar saçak yeri varsa içti, tozları
herif öylesi değil ki…
6.
C) Parçada okuyucuyu sarsan, çarpan, heyecana getiren
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
B) Soru yoluyla anlatıma doğallık kazandırılmıştır.
C) Durum (kesit) öyküsünden alınmıştır.
D) Pekiştirmeye yer verilmiştir.
E) Olaylar ve kişiler ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
7.
Beyazıt Havuzu’nun kenarındaki kanepelerden birine
bir anlatım sergilenmiştir.
D) Kahraman anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır.
E) Konu, İlhami adlı otlakçının anlatımıdır.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
oturmuş sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın, yirmi
9
yaşındaki çocuk hevesini yaşamak istemesi, ne bileyim… Sizi bekliyorum, siz geçmediniz. Yüzünüzü göremedim. Bayramım, çocukluk bayramım salıncaksız geçmiş gibi
6
gözüme yaş doldu… Ya hastaysanız! Sanki hastaydınız. Ziyaretinize gelmiş, lazım olan ilaçları karaborsadan temin etmiş, iyileşmenizi sağlamıştım… “Allah esirgesin, bir daha hasta olmayın.” demiştim.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
A) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır.
B) Betimlemeye ağırlık verilmiştir.
C) Yer ve olaylar ayrıntılı olarak verilmiştir.
D) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
E) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
ünite
söylenebilir?
HİKÂYE 1.
Harp zamanında idik… Anam bir sabah ekmeğin üstüne
rında olmalı. Tuzlu sarı leblebi yiyip kola içiyor. Beni görünce kaş altından göz ucuyla bakıyor. Ürküyorum birden.
bir türlü unutamam… Gün geldi halkla aram bir uçurum
Kadının kocası olmalı diye geçiriyorum. Çünkü küçük kız
gibi açıldı. Öyle lokantalarda yemek yedim ki bir öğlen ye-
gidip yanına oturmuş. Benim ne işim var el âlemin evin-
meği parasına beş kişi bir hafta doyardı. Etrafımda lavanta
de? Tanımadığım, hem de genç bir kadının peşine düşüp
kokan beyaz kadınlar vardı. Herkes, her şey pırıl pırıldı.
gelmişim! Ya adam, “Sen de kimsin ulan?” diye kükrerse!
Ama neden her zaman küçük, mütevazı köşeler aradım?
Hem de içiyor. Bir sürü de boş şişe var önünde. Sarhoş ol-
Dostlarımı, en sevdiklerimi bu çarşı içlerinin kara çocukla-
muşsa! Kaptığı gibi bıçağı üstüme yürürse! Ya da “Neden
rından seçtim. Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza
getirdin ulan bunu?” deyip tekme tokat karısına girişirse!
âşık oldum. Bir keçi kokusu sarmış ağıllarda çobanlarla
Özür dilesem de dönüp gitsem diye düşünürken başıyla:
arkadaş oldum. Köylülerle beraber demir parmaklıklara
“Otur şöyle!” diyor. Geçip duvar dibindeki sap döşekli se-
asılıp içkili belediye bahçesinin içinden saz dinledim. Ma-
dire çöküyorum. Kadın da masaya gelip adamın yanına
halle kahvesinde yirmi lira maaşlı posta dağıtıcıları, balık-
oturuyor. Adama bakıyor, kızına bakıyor, sonra da bana
çılar, dostsuz emeklilerle, altı kol iskambil oynadım. Dünya
bakıyor. Yüzü güleç. Kocasından korkmuyor. Aksine yap-
benimdi!
tığı işten haz almış gibi her tavrıyla mutluluk saçıyor. Ama
A) Öyküleme paragrafı
B) Betimleme paragrafı
C) Açıklama paragrafı
D) Fantastik paragraf
E) Söyleşmeye bağlı paragraf
ben de dâhil hiç kimse konuşmuyor nedense. Herkes vücut diliyle anlaşıyor.
A) Betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
B) I. kişili anlatıma başvurulmuştur.
C) İç konuşma tekniği kullanılmıştır.
D) Diyaloglara yer verilmiştir.
E) Farklı olaylar peş peşe verilmiştir.
4.
Üst üste yığılmış büyük bir kaya tepesinin en yükseğindeydi. Güneş vardı, hava sıcaktı ama çatlağa birikmiş az top-
Sık sık gittiğim kahve, sapa bir yerde idi. Mevsim kış oldu-
raklı yerde kök salıp yeşermiş bodur meşe çalısının gölgesi üstüne düşüyordu. Hem yüksekçe bir yerdeydi hem
sinde değil, içeride oturuyorduk. Evimden çıkınca ortalığın
de gölgede, bu yüzden oturduğu yer az da olsa serindi.
sessizliğini, bu sessizliğe lapa lapa kar yağdığını görmüş,
Başını eğmiş, gök gözleri dikili dizleri üzerindeki akıllı tele-
yürümek hevesine kapılmıştım… Geldiğimde fazla kala-
fonundaydı. Bazen parmaklarını makineli gibi işleterek bir
balık olmayan kahveye, sonraları tek tük birkaç kişiden
şeyler yazıyor, bazen de gözlerini durmadan soldan sağa
başka gelen olmadı… Bense bazen buğusunu sildiğim
götürüp tekrar sola getirerek bir şeyler okuyordu. Yalnızdı
camdan, dışarı bahçeye bakıyor, bazen oyun oynayanla-
ama sanki yanında birisi varmış da onunla konuşurmuş
rın seslerine kulak kabartı-yordum. Aradan ne kadar za-
gibi arada bir dudaklarını kıpırdatıyor, yüzünü hafiften ya-
man geçti farkında değildim… Saate baktım, on buçuk ol-
yarken büzüşen burnuyla gözlerini yaklaştırarak ufak ufak
muştu. Kahveci, saat bire kadar açık olduğunu söyleyince rahatlayıp bir çay daha söyledim.
gülümsüyordu.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Betimleme
B) Açıklama
C) Karşılaştırma
D) Öyküleme
E) Örnekleme
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
ğu için, bahar ve yaz akşamları pek sevimli olan bahçe-
2
Masada uzunca saçlı, kirli sakallı bir adam var, kırk yaşla-
reyağları sürülmüş ekmekler yedim ancak o günkü lezzeti
Bu paragrafın türü aşağıdakilerden hangisidir?
KONU TESTİ
belli belirsiz tereyağı sürmüştü. Bütün ömrümce bolca te-
2.
3.
3
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır.
B) Betimlemeye yer verilmiştir.
C) Olay anlatımına başvurulmuştur.
D) Farklı kişilerden söz edilmiştir.
E) İkilemeden yararlanılmıştır.
7
KONU TESTİ
5.
HİKÂYE
3
Delinmiş çarıkları, eskimiş gri şalvarı, siyah çizgili beyaz
7.
mintanı ve sırtında yırtık hırkası, semerli ve heybeli boz
evinde çıkıp bir istikamet tutardı Cennet. Önce kırmızı toz-
eşeği ile nereye gitmişler, nereden geliyorlar; bilmiyordu.
lu yolda yürüyüp Bengisu Deresi’ne varırdı. Orada elini,
Neresi olduğunu bilmediği bir yerden çıkalı bin yıllar olmuş
yüzünü yıkar, ibriğini doldurup bağlar yamacını tırmanır-
ki, daha ne kadar yürüyecekler… Yüksekçe bir yerdeki
dı. Yaşlıyım demezdi. Belim kambur, dizlerim tutmuyor
çok büyük bir düzlüğün ortalarında bir yerdeyken durdu. İç
demezdi. Yürüyüş kaç saat sürse de sonunda dikenli çalı
sesi öyle demişti. Burada dur. Eşeği de durdu. Değneğine
yaylasına varırdı. Ulu servinin gölgesine oturunca ekmek,
dayanıp az gören gözlerini kısarak uzaklara, yakınlara ba-
soğan, ayran; sererdi yer sofrasını. Kendisi yemezdi. Bir
kındı. Üst üste yığılmış yüksek kayalıklar, inişli çıkışlı alan-
süre sofradakilere bakar sonra kareli bezin ucuna kıvrılır,
lar, küçük çukurlar, alçak tümsekler, bodur meşe ağaçları,
sağ kolunu başına yastık yapıp yatardı…
yaban kirazları, taşlı ahlatlar, sarı benizli ekşi elmalar, çiçeğini dökmüş karaçalılar, böğürtlenler, meyveleri olgun-
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
laşmış karamuklar, kurumuş deve dikenleri, her esintide
Her cuma günü cuma salası sonrası Söğütlü köyündeki
öte beri savrulan kavrulmuş otlar görüyordu.
A) Epik anlatım
B) Öyküleyici anlatım
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
C) Betimleyici anlatım
D) Mizahi anlatım
basmaktadır?
A) Betimleyici anlatım
B) Açıklayacı anlatım
C) Tanımlardan yararlanma
D) Kanıtlayıcı veriler kullanma
E) Nesnel bir anlatıma yer verme
8.
E) Fantastik anlatım
Ahmet Cemil oldukça çok kızmıştı. Geriye bakmadan yürüyordu. Öfkesinden ateş püskürüyordu. Belli ki onu çok kızdırmışlardı. Öfkesi her halinden belli oluyordu. Eliyle garip işaretle yaparak hızlı hızlı yürüyor, bir yandan da
9
eve gidince neler yapacaklarının bir bir planını yapıyordu.
görünüşüyle ilk görenlerin hemen dikkatini çeken
İntikamını mutlaka almalıydı. Bu yapılanlar asla onların
heybetli ve gizemli bir yapı… Kanatlı kapısı, kapının
yanına kalmamalıydı. İlk olarak Mehmet Ali’ye nasıl bir
nakışları, tokmağı, kapının gıcırdayarak açılışı, içeri
ceza verebileceğini düşündü. Mutlaka işe Mehmet Ali’den
girer girmez insanın yüzüne değen serinlik... Tam ortada
başlamalı diyordu içinden. Çünkü onu en çok onun kalleş-
büyük bir havuz... Fıskiyeli. Birkaç yerinde bakırdan çeş-
liği yıkmıştı. Hâlbuki Mehmet Ali onun yıllardır can ciğer
meler, havuzun şırıltısı, kuşların cıvıltısı… Bütün bunların
dostuydu. Yediği içtiği ayrı gitmezdi. Ne oldu da böyle iki
arasından dar odaları bir bir selamlayarak yürürken her
kanlı bıçaklı düşman olmuşlardı.
8
oda, tarihten süzülen bir ışık huzmesi gibi... Yazmacılar, ahşaptan oyma baskılarıyla tarihi canlı tutmaya çalışarak
etrafına toplananlara, baskı ile yazma yapan usta...
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İlahi (tanrısal) bakış açısıyla yazılmıştır.
B) İkilemelere yer verilmiştir.
A) Açıklayıcı anlatım
B) Öyküleyici anlatım
C) Olay anlatımına başvurulmuştur.
C) Betimleyici anlatım
D) Mizahi anlatım
D) Diyaloglara yer verilmiştir.
E) Deyimlerden yararlanılmıştır.
E) Söyleşmeye bağlı anlatım
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Kalabalık caddenin tam ortasında, dıştan
6.
HİKÂYE 1.
At, ahır işlerinde yalnız tımarı beceremiyordum. Boyum
3.
KONU TESTİ
Biraz ilerde bembeyaz sakalları, apak yüzüyle bir dede...
atın karnına bile varmıyordu. Oysa en keyifli, en eğlen-
Elinde çekiç, önündeki bakır kazana tutturduğu ahenkle
celi şey buydu. Sanki kaşağının düzenli tıkırtısı Tosun’un
hafif hafif vuruyor. Kazanlar, kap kacak, küçük bakır süs
hoşuna gidiyor, kulaklarını kısıyor, kuyruğunu kocaman
eşyaları, semaver… Hepsinin üstünde el emeği göz nuru
bir püskül gibi sallıyordu. Tam tımar biteceğine yakın
olduğunu belli eden bir pırıltı… Birkaç dükkân ötede ta-
huysuzlanır, o zaman Dadaruh, “Höyt..” diye sağrısına
laş kokusunun çok uzaklardan hissedildiği bir atölye…
bir tokat indirir, sonra öteki atları tımara başlardı. Ben bir
Ahşaptan nakış nakış eşyalar yontan genç usta... Baba
gün yalnız başıma kaldım. Hasan’la Dadaruh dere kena-
mesleğini büyük bir sadakatle yürüttüğü her hâlinden belli,
rına inmişlerdi. İçimde bir tımar etmek hırsı uyandı. Ka-
alnından düşen damlalar serin mi serin.
şağıyı aradım, bulamadım. Ahırın köşesinde Dadaruh’un penceresiz küçük bir odası vardı. Buraya girdim. Rafları
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
aradım. Eyerlerin arasına falan baktım. Yok, yok! Yatağın altında, yeşil tahtadan bir sandık duruyordu. Onu açtım. Az
A) Abartmaya başvurma
daha sevincimden haykıracaktım. Annemin bir hafta önce
B) Yansız bir söyleme dayanma
C) Betimleyici anlatımdan yararlanma
tum. Karnına sürtmek istedim. Rahat durmuyordu.
D) Mizahi anlatımı kullanma
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
E) Karşıtlıklardan yararlanma
4.
Sermet Bey bir hafta sonra kalabalık ailesiyle köşke taşın-
İstanbul’dan gönderdiği armağanlar içinden çıkan kuşak, pırıl pırıl parlıyordu. Hemen kaptım. Tosun’un yanına koş-
4
söylenemez?
A) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır
B) Olay öyküsünden alınmıştır.
C) Betimlemeye yer verilmiştir.
D) Farklı kişilerden söz edilmiştir.
E) İç konuşma tekniğine yer verilmiştir.
.
dı. Halis bir zevk ehliydi. Her gece çalgı çağanak, yemek, içmek, keyif, sefa gırla giderdi. Daima akrabalarından kadın, erkek, dört beş misafiri bulunurdu. Sermet Bey Türkiyeliydi. Fakat Avrupalıların “Gündüz cefa, gece sefa” düs-
2.
Birdenbire ağlamaya başladı Ella. Tutamadı kendini. Da-
turunu kabul etmişti. Çocukları mektebe giderlerdi. Kızla-
vid sıkıntıyla yüzünü çevirdi. Kadınların fazlasıyla sulugöz
rını büyük ticarethanelere kâtip diye yerleştirmişti. Karısı
olduklarını düşünür, bilhassa kendi karısını ağlarken gör-
kız mekteplerinde piyano dersi verirdi. Evde çalışmayan
mekten nefret ederdi. Bu yüzden Ella kocasının yanınday-
yalnız yetmiş beşlik annesiydi. O da mutfağa, hizmetçi-
ken kolay kolay ağlamazdı. Ama işte bugün olan biten her
lere, filan bakardı. Yemeği gece yarısına yakın yerler, ye-
şeyde bir anormallik vardı. Neyse ki tam o anda telefon
mekten sonra hiç oturmazlar, hemen yatarlardı. Aradan on
çaldı ve ikisini de bu gerilimli anın pençesinden kurtardı.
beş gün geçmedi. Bir gece aşağı kattan bir çığlık koptu. Hizmetçi Artemisya, avazı çıktığı kadar haykırarak yukarı
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
koştu. Arkada, çamların arasında beyaz bir şeyin gezindi-
söylenebilir?
2
ğini haber verdi.
A) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır.
B) Betimlemeye ağırlık verilmiştir.
C) Yer ve olaylar ayrıntılı olarak verilmiştir.
A) Epik anlatım
B) Mizahi anlatım
D) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
C) Betimleyici anlatım
D) Öyküleyici anlatım
E) İlahi (tanrısal) bakış açısıyla yazılmıştır.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
E) Fantastik anlatım
9
KONU TESTİ
5.
4
HİKÂYE
Dördüncü sınıftaydım. Yaşım on iki kadar olmalı. Fran-
7.
sızca muallimimiz Sör Aleksi, bir gün bize yazı vazifesi
yapacağım? Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri:
vermişti. “Hayattaki ilk hatıralarınızı yazmaya çalışın. Ba-
“Atikali, Atikali!” diye bağırdı. Gider miyim Atikali’ye gece-
kalım neler bulacaksınız? Sizin için güzel bir hayat temini
nin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere
olur.” demişti. Hiç unutmam; yaramazlığımdan, gevezeli-
tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında
ğimden bıkan öğretmenler, o sınıfta beni arkadaşlarımdan
kırmızı, sarı, yeşil, türlü ışıklar görerek, bir renk dalgası
ayırmışlar, bir köşede tek kişilik bir küçük sıraya oturtmuş-
içinde Atikali’ye vardık. Şişli’de Bomonti durağından yüz
lardı. Müdirenin söylediğine göre, ders esnasında komşu-
adım yürüsem evime varır, iki yorganlı yatağımın çukuru-
larımı lakırdıya tutmamayı, uslu uslu muallimi dinlemeyi
na büzülür, dostum Panco’yu düşünürüm. Şimdilik başka
öğreninceye kadar orada bir sürgün hayatı geçirmeye
kimsem yok. İstanbul adalarının birinde hasta anam yatar
mahkûmdum. Bir yanımda kocaman bir tahta direk vardır.
döşeğinde. Kara köpeğim de karyolasının altında onu ve
Ne yapılsa sınıftan çıkarılmasına imkân olmayan ve ara
sıra çakımın ucuyla ötesine berisine açtığım yaralara stoik
beni bekler. Panco, Çilek isimli bir sokakta oturur. Futbol
bir vakarla tahammül eden sessiz sedasız, ağırbaşlı ve
oyunları görür rüyasında. Yahut da yine rüyasında pişpirik
upuzun bir komşu. Öte yanımda manastır terbiyesinin is-
oynar. Ben gece yarısından sonra yağmurlu bir havada
tediği serin ve mağrur loşluğu temin için yapılmışa benze-
Atikali’deyim. Sözüm ona bir bulvar üstündeyim. Yürüyo-
yen ve panjurları hiç açılmayan bir uzun pencere dururdu.
rum. Yağmur yağıyor da yağıyor. Evet, yağmurun, yalnız-
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
lığın, Atikali’nin hakkı var: Uzaklaştıkça anamı, Panco’yu, köpeğimi daha çok özlüyorum. Üçü de uykudadır.
söylenemez?
A) İlahi (tanrısal) bakış açısıyla yazılmıştır.
B) Alıntı cümleye yer verilmiştir.
C) Olay anlatımına başvurulmuştur.
6.
Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne
Bir hikâyeden alınmış bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) İç konuşma tekniğine yer verilmiştir.
D) Betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
B) Kişiler ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
E) İkilemeden yararlanılmıştır.
C) Betimlemeden yararlanılmıştır.
D) I. kişili anlatıma başvurulmuştur.
E) Durum öyküsünden alınmıştır.
8.
Yedi sene hep gittim ama köyümü bulamadım. Ne karı-
Gümüş gibi parlayan bu güzel kaşağının dişlerine baktım. Çok keskin, çok sivriydi. Biraz köreltmek için duvarın taşlarına sürtmeye başladım. Dişleri bozulunca
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
yeniden denedim. Gene atların hiçbiri durmuyordu. Kızdım. Öfkemi sanki kaşağıdan çıkarmak istedim. On adım ilerdeki çeşmeye koştum. Kaşağıyı yalağın taşına koydum. Yerden kaldırabildiğim
en ağır bir taş bularak üstüne hızlı hızlı indirmeye başla-
dım. İstanbul’dan gelen, üstelik Dadaruh’un kullanmaya
mı, ne de kızlarımı. Geze geze çok yorulmuşken bir gün
kıyamadığı bu güzel kaşağıyı ezdim, parçaladım. Sonra
bir yerde yüksek duvarlı büyük bir malikâne çıktı karşıma.
yalağın içine attım.
Büyük de kapısı vardı, han kapısı gibi. İçeriye aldılar beni. Yemek verdiler, su içirdiler. Yatacak yer verdiler. Orası bir
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
dergâhmış meğer. Hacı Bektaşi Veli’nin... Her gün ormana
söylenemez?
gidip sırtımda düz düz odunlar taşıdım ateşe.
A) Bir klasik öyküden alınmıştır.
B) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır.
C) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.
A) Lirik anlatım
B) Mizahi anlatım
D) Betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
C) Betimleyici anlatım
D) Öyküleyici anlatım
E) Karşılaştırma yapılmıştır.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
E) Fantastik anlatım
ünite
10
HİKÂYE 9.
Bu serviyi ben diktim buraya. Kuzu çobanıydım o zaman.
11. Küçük
KONU TESTİ
çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken,
Bengisu Deresi’nden şişe şişe su taşıyıp büyüttüm onu.
şaşkınlığını gizleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey,
Onunla birlikte ben de büyüdüm. On altı yaşındayken bir
“Bizim eve bile sığmaz.” dediği o güzelim balonların ada-
kıza sevdalandım sonra. Kız da bana. Ama o ağanın kı-
mı nasıl havaya kaldırmadığı idi. Baloncu dinlenmek için
zıydı, bense kâhyanın oğlu. Müslim ağa, babamı kovdu
durakladığında o da duruyor ve sonra yine takibe koyulu-
bu yüzden. Konaktan ayrıldık çaresiz. Ayrıldık ama birbiri-
yordu. Bir ara adamın kendisine baktığını fark ederek ona
mizden kopmadık. Kopamazdık. Bir gün el ele verip kaçtık
doğru yaklaştı ve bütün cesaretini toplayarak:
birlikte. Günlerce aç susuz hep gittik. Toros Dağları’nın ta öte ucuna kadar. Bir köy bulduk orada. Bize, burada ka-
-Baloncu amca, dedi. Biliyor musun benim hiç balonum olmadı.
lın dediler. Kaldık. Ben manda çobanı olup hep dağlarda gezdim. Eve gece karanlığı çökünce geliyordum. Bulama-
Adam çocuğu söyle bir süzdükten sonra:
sınlar diye. Orada yedi sene kaldık. O sürede üç tane kızı-
“-Paran var mı?” diye sordu. Sen onu söyle.
-Bayramda vardı, diye atıldı çocuk, önümüzdeki bayram
mız oldu. Birine Selvi adını koyduk, birine Seher, birine de Şebnem. Manda yoğurdu kaşıkladık, ekmeğimizi manda
yine olacak.
kaymağıyla yağladık. Ama bir gece geldim ki evde kimse yok. Ne kızlar ne Serap. Köye kara giysili kara atlı adamlar
gelmiş dediklerine göre. Kızları da anasını da alıp götürmüşler.
4
lerim.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Bir klasik öyküden alınmıştır.
B) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
C) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.
D) Betimleyici anlatıma ağırlık verilmiştir.
E) İkileme kullanılmıştır.
-Öyleyse bayramda gel, dedi adam. Acelem yok, ben bek-
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Bir klasik öyküden alınmıştır.
B) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır.
C) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.
D) Diyaloglara yer verilmiştir.
E) İkileme kullanılmıştır.
12. Dondurucu soğukta bir an önce evime varabilmek için hızla yürürken, ayağımın ucunda bir cüzdan gördüm. Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye acele acele
10. Bir
açtım. İçinde üç dolar ve sararıp kat yerleri yıpranmış eski
sabah uyandığımda renkler geri dönmüştü. Hem de
bir zarftan başka bir şey yoktu. Sol üst köşede yalnızca
daha önce hiç olmadığı kadar parlak ve canlı bir şekilde.
gönderenin adresi, alıcı adresi yerinde bir posta kutusu
Ancak daha da garibi ve şaşırtıcı olanı bu yeni renklerin
numarası vardı. Bir ipucu bulabilmek, belki biraz da me-
kokusunu ve tatlarını da alabiliyor oluşumdu. Hatta arada-
rakımı giderebilmek için zarfı açtım ve içindeki mektubu
ki tat farklılıklarını, kokular arası ağırlık ya da hafiflik gibi tanımlanmaz veya herhangi bir şekilde ifade edilmez kavramlarda zihnimde bir şekilde vuku buluyordu. Bunu ifade
okumaya başladım.
söylenemez?
etmek pek kolay değil.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
2
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
A) Amaç - sonuç ilgili kurulmuştur.
B) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
A) Lirik anlatım
B) Mizahi anlatım
C) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.
C) Betimleyici anlatım
D) Öyküleyici anlatım
D) Bir durum - kesit öyküsünden alınmıştır.
E) İkileme kullanılmıştır.
E) Fantastik anlatım
11
1.
............................ ; masalı, efsaneyi, hikâyeyi, romanı okuyucu/ dinleyici durumundaki bizlere anlatan varlıktır. Adı geçen eserlerin iç dünyalarında olup biten her şeyi (olaylar, meseleler, kahramanlar, mekânlar, zamanlar) gören, bilen, duyan, idrak eden; kendine has imkân, tercih, dil ve üslubuyla biz okuyucu/dinleyicilere anlatan varlıktır.
2. ............................ , herhangi bir varlık, olay ve insan karşısında, sahip olduğumuz dünya görüşü, hayat tecrübesi, kültür, yaş, meslek, cinsiyet, ruh hali ve yere göre aldığımız algılama, idrak etme ve yargılama tavrıdır. 3. ............................ , anlatmaya bağlı edebi metinlerde kullanılan bir çeşit anlatım tekniğidir. Yazar anlatmak istediği şeyleri kahramanın kendi ağzından, kafasından geçenler şeklinde okuyucuya verir. Kahraman kendi kendine konuşur gibidir fakat düşünceleri düzenlidir. Hâkim anlatıcının bakış açısıyla anlatılan metinlerde karşımıza çıkar. 4. ............................ bakış açısında yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak olan her şeyi bilir, görür ve duyar. Kahramanların gönlü veya kafasından geçenleri okumaya kadar uzanır. Anlatıcı, anlattığı olayların dışında durur, gören durumundadır. Üçüncü tekil şahıs ağzıyla (o) konuşur. Yazarın dilini kullanır ve bu sebeple ona “yazar-anlatıcı” da denilir. 5. ............................ bakış açılı anlatımda kahramanlardan birisidir. Bu anlatıcı, aynı zamanda olay örgüsünün bütün yükünü üstlenen asıl kahraman olabileceği gibi, daha da geri planda yer almış kahramanlardan biri de olabilir. Bir insanın sahip olduğu veya olabileceği bilme, görme, duyma, yaşama imkânları ile sınırlıdır. Her zaman kendi yaşadıkları, bildikleri, duydukları ve hissettiklerini öne çıkarır. Bu bakış açısında anlatıcı, kendi dil ve üslubunu kullanır ve birinci tekil şahıs ağzıyla konuşur. Okuyucu ile daha sıcak, samimi ve inandırıcı bir diyalog kurmasıyla okuyucuya daha yakındır. Özellikle eserin hatıra defteri, günlük, mektup tarzında kaleme alınması, bu etkiyi daha çok güçlendirir. 6. ............................ anlatıcı kurmaca dünyada olup bitenleri, sadece müşahede etmekle yetinir. İkinci aşamada da gözlemlerini adeta bir kamera tarafsızlığı ile okuyucuya nakleder. Bir “yansıtıcı” konumundadır. Çok daha az bilgilidir. Onun bilme, görme, duyma yetenekleri geçmiş ve geleceğe uzanmadığı gibi, kahramanların ruh hallerine de yetişemez. Hem üçüncü tekil hem de birinci tekil olabilir. Anlatıcının bakış açısı sınırları ve anlattıkları karşısındaki tutumuna dikkat etmek zorundadır.
Cevaplar 1. Anlatıcı
3. İç konuşma tekniği
5. Kahraman-birinci tekil
2. Bakış Açısı
4. Hâkim bakış (İlahi/tanrısal)
6. Gözlemci bakış açılı (ben veya o)
ünite
12
D 1.
İlahi bakış açısında anlatıcı hep “o” zamirini kullanılır.
2.
Olay çevresinde oluşan metinlerden olan roman ve hikâye, edebiyatımıza Tanzimat Dönemi’nde
Y
girmiştir. 3.
Olay örgülü metinlerde kişi, zaman ve mekân bütünlüğü önemli değildir.
4.
Anlatmaya bağlı bir metinde örneğin öyküde dil, göndergesel işlevde kullanılır.
5.
Hikâyeyi oluşturan yapı unsurları yer, kişi, olay örgüsü ve zamandır.
6.
Gözlemci bakış açısında anlatıcı olayları ve kişileri gözlemleyerek anlatır.
7.
Hikâyede okur, yazılı metni okurken bir taraftan da hayal etmeye çalışır.
8.
Tip, kişinin günlük yaşamda karşılaşılmayacak derecede herhangi bir özelliğin ön plana çıkarılmasıyla oluşturulur. Cesur, korkak, cimri, cömert vb. gibi tek bir özelliğin abartılı bir biçimde tek kişide toplanması söz konusudur.. Karakter, günlük yaşamda her an karşılaşılabilecek özellikleriyle yansıtılan kişidir. Okur, karakterin
9.
kimi davranışlarını onaylarken kimi davranışlarına karşı çıkar; kimi zaman iyi olarak gördüğü kişi, kimi zaman da kötüdür. Kısaca kişiler, yaşamda nasılsa roman ve hikâyede de öyledir. 10. Olay öyküsünde yazar okuyucuyu “çarpıcı” bir olayla öyküye bağlamaya çalışır. Öykücü, giriş, gelişme ve sonuç bölümleri içinde olayı aktarır; önce gerilimi artırır, sonra düşürür. Olay öyküsünün dünya edebiyatındaki öncüsü Fransız sanatçı Maupassant’tır. Bizim edebiyatımızda olay öyküsünün önde gelen bazı sanatçıları şunlardır: Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Y. Kadri Karaosmanoğlu, Sabahattin Ali vb…
Cevaplar
2
12. 1. D
2. D
3. Y
4. Y
5. D
6. D
7. D
8. D
9. D
10. D
13
Saim’in, kahvenin karşısındaki pembe boyalı evin kızına tutulduğu haberi de böyle karşılandı. Anahtar deliklerinden giren hava gibi, rüzgâr gibi her eve yayıldı. İçleri ısıttı, hayalleri günlerce oyaladı durdu. Günün on saatine yakın bir zaman Hacı Emin’in kahvesinde kâğıt oynayan Saim boyuna cumbada görünen, daha doğrusu biçimine getirip boyuna kendini gösteren o bir içim su kıza neden sevdalanmasın? Bu parçanın anlatım biçimi nedir? Birinin okuduğu kitap var elinde. Deriden bir kılıf içine konulmuş. Parmakları kolayca terliyor çünkü. Öteki, kalabalığın daha da arttığı postanenin giriş kapısı önüne varmadan önce, Tünel alanına yakın olan bir kitabevine girdi. Orada “Maldoror’un Şarkıları”nın yeni bir baskısı var. Pahalı bir kitap. Kitabı tezgâhın üzerine koyarak sayfalarını araladı: “Susun! Bir cenaze alayı geçiyor yanınızdan... Gideceği yolu bilir tabut ve ağıtçının savrulan harmanisinin ardı sıra yürür,” diyor şair. Dışarıda sonbahar güneşi var. Adaya uzanma zamanı değil. İngiliz Sarayı’nın duvarının karşısındaki köşede küçük bir şaraphane var. Akşam yaklaştığında oraya uğrayacaklar. Bu parçada hangi bakış açısına yer verilmiştir?
Kalktığınız saatte, kapı kapandı sessizce. Odadan odaya gittiler, el ele, orayı kaldıran, burayı açan, kolaçan eden hayalet bir çift. “İşte burada bırakmışız.” dedi kadın. Adam da ekledi: “Ah, ama burada da!” “Üst katta,” diye mırıldandı kadın. “Bahçede de” diye fısıldadı adam. “Sessiz,” dediler, “yoksa onları uyandıracağız.” Ama bizi uyandıran siz değildiniz. Ah, hayır. “Onu arıyorlar; perdeyi çekiyorlar.” diyebilirdi biri, o yüzden bir iki sayfa daha okuyabilirdi. “Şimdi buldular onu,” diye emin olup kalemi kenar boşluğunda durdururdu. Sonra da okumaktan yorulup ayağa kalkarak kendine bakabilirdi, ev bomboş, kapılar açık, memnuniyetle kabaran tahta güvercinlerden ibaret ve çiftlikten işitilen harman makinesi gürültüsü. “Buraya niçin geldim? Ne bulmak istiyordum?” Ellerim boştu. “Belki de üst kattadır?” Elmalar tavan arasındaydı. O yüzden yine indi, bahçe her zamanki gibi durgundu, kitabı çimene sokulmuştu yalnızca. Bu parçada hangi tekniklerden yararlanılmıştır?
ünite
14
1. Aksine, diyorum, içimden; aksine bir yere kadar, aksine, hoş sen de ondan sonrasına gönüllüsün ya, acıktım diyorum. Barbunya konservesi açıyor. Kutunun kapağı elimde. Bıçaklaşıyorum. Domatesi bölüyor, ekmeği koparıyor. Kapakla oynuyorum; tırtıllı keskinliğiyle ............................................................................................................................................ .............................................................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................................................. ....................................................................................................................................................................................
2. Akşam yemeklerini her günkü gibi ısıtan Melahat, Saim’i merak eder. Gece yarısı olmuştur, Saim hâlâ gelmemiştir. Evlendiklerinden beri ilk defa eve geç gelecektir. Yarı umursamaz, yarı merak hâlinde uyuyakalır. Sabah olduğunda, kocasının hâlâ gelmediğini görür. Akşam Saim aynı vakitte gelir. Melahat’a hiçbir açıklama yapma ihtiyacı duymaz. Melahat ona kızarak gece neden gelmediğini sorar. Saim eski mahalle kahvesine gittiğini, geceyi de evinde geçirdiğini söyler. Melahat, çok üzülür. Anlar ki .............................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................................................. ..............................................................................................................................................................................................
3. Bir kış akşamı. Kuru bir soğuk var. Havada tek bulut yok. Gökyüzü pırıl pırıl. Her gün şehrin bir başka semtine gidiyorum. Bu tasarlanmış tasarlanmamış gezintilerin, yirmi yılı aşkın bir zaman, iş mekânlarının iç mekânlarına sıkışmış ömrümün dar çerçevesini kırma isteğinden kaynaklanma olasılığı yüksek. Bazen hiç bilmediğim son duraklarda iniyorum otobüsten ya da dolmuştan. Bazen eski ya da eskimemiş bir arkadaşın evinde çay içerken buluyorum kendimi. ............ .............................................................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................................................. ..............................................................................................................................................................................................
15 4. Dolmuştan aynı yerde iniyoruz. Araç, yanımızdan geçip gidiyor. Ayrılıyoruz. O, yine kendi hikâyesine doğru yol alıyor. Ben de ondan kopmamayı umarak yürüyorum sokaklarda. Gecenin bir vaktinde Sisi’de görüyorum onu. En dipteki masaya oturmuş. Paltosuyla çantası yanındaki sandalyenin üstünde. Duraktaki gibi köşeye çekilmiş. Kıstığı gözlerini kapıdan ayırmıyor. Kırmızı bir ışığın aydınlattığı masalarda genç çiftler oturuyor. ........................................................................... .............................................................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................................................. .............................................................................................................................................................................................
9
10. fasikül
HİKÂYE
lgisi
Şekil Bi
ÖĞRETEN TEST
1
HİKÂYE Şekil Bilgisi
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, kök türü yönüyle diğerlerinden farklıdır?
Kök: Sözcüğün bütün yapım ve çekim ekleri çıkarıldıktan sonra geriye kalan, anlamlı biçimde ayrıştırılmış biçimine denir.
A) Dağın yamacında yalnız başına oturuyordu.
B) Bütün sorunlarımızı hallettikten sonra rahatladık.
C) Bu konuda önemli olan diğer insanların ne düşündüğü.
D) Her öykü ya da roman yazarı, tanınmış biri olmak ister.
E) Taşınırken eşyaların bir bölümünü eski evde bıraktık.
2.
Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi yapım eki almıştır?
A) Bu kadar derli olduğunu bilmiyordum.
B) Sana anlattıklarım aramızda kalsın.
C) Bir saat içinde oldukça fazla ilerledik.
D) Bu kadar kısa sürede çok fazla iş yaptık.
E) Beni karşısında görünce hemen sustu.
3.
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde “-ı/-i, -u/-ü” çekim eki ola-
Yapım eki: İsim ya da fiil kök veya gövdelerine eklenerek onlardan yeni isimler ya da fiiller türeten ek. Yapım ekleri eklendiği sözcüğün anlamını ya da türünü de değiştirir ve -bazı istisnalar dışında - her zaman çekim eklerinden önce gelir. Yapım eki almış bir sözcüğe türemiş sözcük denir
Çekim ekleri: Gerek isim soylu gerekse fiil soylu kelimelerin sonuna eklenerek cümle içinde diğer kelimelerle anlam bağlantısı kurmalarını
9
ekler.
A) Okula yeni başlayan öğrencinin boyu çok uzundu.
Kendi başlarına bir anlam
B) Sözleri herkesi derinden etkilemişti.
ifade etmezler.
C) Bu arabayı uzun zamandır almak istiyordu, sonunda aldı.
D) Ören yerindeki kazı çalışmaları önümüzdeki yıl bitiyor.
E) Aramızdan ayrılan yazarımızın hayatı film oluyor.
4.
Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi gövde durumda değildir?
2
A) Yalnızlık duygusunu yıllar önce tatmıştım. Gövde: Kelimenin yapım eki almış şek-
B) Yorulmadan yol almak sandığın kadar kolay olmaz.
C) Türkçede bazı sözcüklerin birden fazla anlamı vardır.
lidir. Birçok gövdede ek ile kelime ayırt
D) Kış aylarında bu bölgede su taşkınları hep artmıştır.
edilemeyecek derecede kaynaşmıştır.
E) Yazarın son romanında kendimden bir şeyler buldum.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
sağlayan
rak kullanılmamıştır?
HİKÂYE Şekil Bilgisi
1.
5.
I. Hayatın devraldığı
yerleşiminde bu yıl yapılan çalışmalarda, en az on çocuğa
II. Sessiz bir öz sudur acı
III. Birikir yüreğinin kıvrımlarında
IV. Ve ağar gözlerine ağır ağır
V. Bulutlar yere inmiştir artık
Numaralanmış dizelerin hangisinde birleşik yapılı söz-
ve iki yetişkine ait kalıntıların bulunduğu 3 gömme alanı
IV
V
tespit edildi. Bu cümledeki altı çizili sözcüklerden hangisinin kökü, sözcük türü yönünden ötekilerden farklıdır? A) I.
2.
KONU TESTİ
Ürdün’ün güneyindeki 9 bin yıllık Shkārat Msaied Neolitik I II III
1
B) II.
C) III.
D) IV.
cük kullanılmıştır? E) V.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Çekim ekleri, eklendikleri sözcüğün anlamını ve türünü değiştirmez; onların cümle içinde kullanımlarını sağlar.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi çekim eki almamıştır?
B) İyi biri olmak istiyorsan herkese yardım etmelisin.
C) İnsanlara kırıcı sözler söylemekten vazgeçmelisin. D) Kurunun yanında yaş da yanar, demişler.
I II
IV
sanatçı, yeni bir romanla yola devam ediyor. V
Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangisi farklı
Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangileri hem yapım eki hem çekim eki almıştır?
7.
4.
B) II.
C) III.
D) II. ve IV.
C) I. ve III.
E) IV. ve V.
Roman, olmuş veya olması muhtemel olayların anlatıldığı
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Basit sözcük
B) Türemiş sözcük
C) Birleşik sözcük
D) Tamlayan eki
D) IV.
B) II. ve V.
E) Fiilden isim yapım eki
E) V.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük yapı
8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik sözcüğün oluşumunun açıklamasında yanlışlık yapılmıştır?
bakımından basittir?
2
A) I. ve II.
uzun yazılardır.
farklı bir yapım eki almıştır? A) I.
III
resim, edebiyat gibi farklı alanlarda da üretim yapan III
II
üretim ve tüketim koşullarını etkilemiştir. IV V
Daha çok radyocu kimliği ile tanıdığımız ancak müzik,
I
E) Doğruluk, herkeste olmayan bir erdemdir.
3.
Bu çalışma bu soruya cevap aranan 1950’lerde edebi
A) Günümüzde insanlara çok güvenmemek gerekiyor.
6.
A) Çocukluğum ve gençliğim burada geçmişti.
A) “imambayıldı” cümle biçiminde oluşmuştur.
B) Tüm evrakları inceledi ve kararını açıkladı.
B) “başöğretmen” sıfat tamlaması şeklinde oluşmuştur.
C) Haftalar önce geleceğimi size söylemiştim.
C) “okuryazar” tür değişimi şeklinde oluşmuştur.
D) Yolda yürürken arkadaşımla karşılaştım.
D) “pazartesi” anlam değişmesiyle oluşmuştur.
E) Şiir okumayı da yazmayı da çok seviyordu.
E) “hissetmek” yardımcı eylemle oluşturulmuştur.
3
KONU TESTİ
9.
HİKÂYE
1
Şekil Bilgisi
“Keçiboynuzu, devetabanı, buzdolabı” gibi birleşik söz-
13.
I. Sen İstinye’de bekleme, ben ararım seni.
cükler, oluşum bakımından aşağıdakilerden hangisi-
II. Hafta sonu arkadaşlarla Kapadokya’ya gideceğiz.
III. Son günlerde onu hiç görmüyorum buralarda.
IV. Bu yaz tatilinde sizi görmeye belki gelemem.
V. Bu romanı okuduktan sonra her şey değişti.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde birleşik yapılı
ne dâhil edilebilir?
A) Sıfat tamlaması şeklinde
B) İsim tamlaması şeklinde
C) Tür değişimi şeklinde
D) Ses düşmesi şeklinde
eylem kullanılmıştır?
E) Anlamca kaynaşma şeklinde
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
10. Ne kadar değişmişsin ben görmeyeli, Ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan,
14. Aşağıdaki altı çizili sözlerin hangisinde, diğerlerinden farklı bir çekim eki kullanılmıştır?
Hüzün rengi almış saçlarının her teli Gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan,
A) Bakışları insanda huzursuzluk yaratıyordu.
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
B) Adana’yı, doğum büyüdüğü yeri, çok özlemişti.
A) Basit yapılı sözcük
B) Birleşik yapılı sözcük
C) Soruyu sınıftaki herkes doğru cevaplamıştı.
C) Ad durum eki almış sözcük
D) Pekiştirilmiş sözcük
D) Bilgiyi önemsiyor ve her şeyi öğrenmek istiyordu.
E) Kip eki almış sözcük
11. Aşağıdaki
altı çizili sözlerden hangisi birleşik yapılı
değildir? A)
Tanzimat’ta romanda mirasyedi tipler işlenmiştir.
B)
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
C)
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükteki “-lar/-ler” ekinin anlamı ve görevi, ötekilerden farklıdır?
A) Bu akşam teyzemlere oturmaya gideceğiz.
nuz.
B) Öğretmen bazı soruların zor olduğunu söylemişti.
Düğünden önce babası, onlara koskoca bir ev
C) Karşı masada oturanlar bir yerden tanıdık geliyor.
D) Bu mevsimde meyveler çabuk bozuluyor.
Her şeyi bir oldubittiye getirmeye çalışıyorsu-
almıştı.
4
E) Evi daha geçen hafta boyatmıştı adam.
D)
Polisler kapkaççılara göz açtırmıyor artık.
E)
Sahillerdeki cankurtaran sayısı artmaya
E) İnsanları anlamaya çalışmak boş bir uğraştır.
başladı.
cümlelerin hangisinde sözcük türetilirken
ünlü düşmesi olmamıştır?
16. Deneme
sınavında çıkan bu soruyu, on sekiz öğrenci
A) Koskoca evde yalnız yaşamaktan bıkmıştı artık.
B) Ekip çalışması sonucunda çok ilerlemiştik.
C) Yollar buzlu olduğundan iki araç devrilmişti.
D) Bu sorunu kafa kafaya verince rahatça hallettik.
bakımından diğerlerin farklıdır?
E) Bu yanlışlardan ne zaman vazgeçeceksin acaba?
A) I.
I
II
III
IV
çözemedi.
V Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangisi yapı
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
12. Aşağıdaki
HİKÂYE Şekil Bilgisi
1.
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisi yapıca birleşik
5.
değildir?
2
KONU TESTİ
Yapıt ile yazar arasındaki gizemli ilişkiye müdahil olmak I
II
III
IV
kimsenin harcı değildir.
A) Akşamki maçı seyretmeye doyamadım.
B) Ben her sonbaharda mutlaka buraya gelirim.
C) Çocuklar, mahallede sessizce oynuyordu.
diğerlerinden faklıdır?
D) Yola erken çıkmamıza rağmen düğüne yetişemedik.
A) I.
E) Buraya kadar koştuğunuza inanamadım.
2.
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
V Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangisi yapıca
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden. Martılar konuyor omuzlarıma, Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Fiilden isim yapma eki
B) İsimden isim yapma eki
C) İyelik eki
D) İlgi eki
E) Kip eki
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ım/-im, -um/-üm” eki
Yıldızlı Soru 1 Sana geldim içim ümitlerle dolu I II Beni sarhoş etme İstanbul, ne olur Bir gün ben de eririm caddelerinde III Çürür kemiklerim adım unutulur IV V Bu dizelerdeki numaralanmış sözl er için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. de, ad durum eki kullanılm ıştır. B) II. de, fiilden isim yapma eki vardır. C) III. de, kip ve kişi eki kullanılm ıştır. D) IV. de, iyelik eki vardır. E) V. de, fiilden fiil yapma eki kulla nılmıştır.
fiil çekim olarak kullanılmıştır?
A) Sözlerim sana ağır geldi galiba.
B) Odaya koyduğum kıyafetlerim nerede?
C) Sorum sadece ona değil, hepinize aslında.
D) Eskiye göre şimdi daha zenginim.
E) Sen merak etme, ben onu korurum.
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem iyelik hem hal
5
6. eki almış sözcük vardır?
2
A) Adam, senin arabanı çok beğenmiş.
B) Kitabı aldım ama henüz okumaya başlamadım.
C) Son yıllarda kuraklık artmaya başladı.
D) İyi kötü bir iş buldu da çalışıyor şimdi.
E) Öğretmeni görünce hemen oradan uzaklaştım.
Aşağıdaki altı çizili sözlerin hangisinde eylem çekim eki kullanılmamıştır?
A) Yollar, insanı çok yoruyordu bu mevsimde.
B) Ona bu konuda çok fazla bir şey anlatamadım.
C) Bu sorunun halledilmesi için senin gelmen gerekliydi.
D) Hata yapmak istemiyorsan daha dikkatli olmalısın.
E) Memleketin havası, suyu bir başka güzel olur.
7.
2
HİKÂYE Şekil Bilgisi
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yapım eki almış söz-
Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
cükte ses düşmesi olmuştur?
Şiirlerim rüzgârdır uzak dağlardan esen Durgun sular gibi azalacağım Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.
Bu dizelerde ad durum (hal) eki almış kaç sözcük vardır? A) 3
8.
B) 4
C) 5
D) 6
E) 7
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ın/-in” eki yapım eki olarak kullanılmıştır?
A) Son iki yıldır yayınlar çoğaldı.
B) Bu olayın tanığı senin suçlu olduğunu söylüyormuş.
C) Nereye kadar gizleyecek ki gerçekleri, yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
D) Şiirlerin de roman ve öykülerin kadar başarılı olmuş.
E) Okulun bahçesinde karne alan çocukları izliyordu.
9.
Uzanıp Kanlıca’nın orta yerinde bi taşa
Gözümün yaşını yüzdürdüm Hisar’a doğru Yapacak hiçbir şey yok gitmek istedi gitti Hem anlıyorum hem çok acı tek taraflı bitti Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
6
9
A) Basit yapılı sözcük
A) Sanatçının şiir kitapları çok beğenildi.
B) Burnundan kıl aldırmayan biriydi o.
C) Fenerbahçe - Galatasaray maçını birlikte seyrettik.
D) Bir saat içinde oldukça fazla ilerlemiştik.
E) Onların davranışlarını ben de doğru bulmuyorum.
12. Aşağıdaki
A) Edebiyat hocamız kafiye konusunu çok iyi anlattı.
B) Bu futbolcumuz, yan bağları kopunca sporu bıraktı.
C) Bu olaylara bir de onun açısından bakmalısın.
D) Divan şiirinde lirik şiirin karşılığı gazellerdir.
E) Patolojik bir hastalığı olduğunu doktordan öğrendim.
13. Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi yapı bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Bu mevsimde kimse dışarı çıkmak istemez sanırım.
B) Sınıf havasız olduğu için biraz havalandırmanız gerekiyor.
C) Ankara’da tatilde yapacak çok fazla bir şey yok.
D) Yaşlı kadın, korkudan tüm camları kapayıp oturuyor
B) Birleşik yapılı sözcük C) Ad durum eki almış sözcük
D) Birleşik çekimli sözcük
E) Kip eki almış sözcük
cümlelerin hangisinde ek fiil eki kullanıl-
mıştır?
evde.
E) İnce Memed, Yaşar Kemal’in bilinen romanlarındandır.
14.
I. Senin yanına ne zaman gelsem bir mutlu oluyorum.
II. Her karşılaştığımızda içimde bir şeyler canlanıyor.
eki olarak kullanılmıştır?
III. Onun evinin yerini biliyor musun?
A) Dün akşam seni durakta çok beklemiş.
IV. Herkes ona yardım etmek için elinden geleni yaptı.
B) Bugün sınav olacağını haber vermiş sana.
V. Bütün işlerini halledip öyle gelecekmiş.
C) O adam, bu ülkede çok tanınmış biriydi.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde altı çizili söz-
D) Akşam erken yattığı için iyi dinlenmiş sanırım.
cük, iyelik eki almamıştır?
E) Yemekler pişmiş, hadi sofrayı kuralım.
A) I.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-mış/-miş” eki yapım
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
KONU TESTİ
HİKÂYE Şekil Bilgisi
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük hem
5.
yapım eki hem de çekim eki almıştır?
KONU TESTİ
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük ötekilerden farklı bir yapım eki almıştır?
A) Bu karda kışta çok hızlı gidemediğimiz için ağı ağır ilerliyorduk.
A) Yorucu bir gün daha geride kaldı.
B) Her şeye rağmen düşe kalka geldik bugünlere.
C) Bahar gelsin koşa koşa çiçekler toplayacağım kırlardan sana.
D) Memleketten kucak kucak selamlar getirdim hepinize.
3
B) Bu adamın çekici bir özelliği varmış.
C) Bakıcı, okuldaki çocuklara çok iyi bakıyor.
D) Bu öykücümüz, hayatını kitap haline getirmiş.
E) Yollar kapalı olduğu için sürücüler çok kızgındı.
6.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden çok birleşik
E) O da anlayacak yaptıklarının yanlış olduğunu er geç.
sözcük kullanılmıştır?
2.
Ayşe Kulin, Dönüş’ün ardından yeni kitabı Hayal’de
A) Nasıl da kayboldu birden o güzelim hava.
ilginç anekdotlara yer veriyor.
B) Adam, işleri bozulduğu için dükkânı devretti.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
C) Seni görmek için kalkıp buralara kadar yorulmuş.
A) İyelik eki
B) Yönelme eki
D) Sonuna kadar sabretti ve sonunda kazandı yarışmayı.
C) İsimden isim yapım eki
D) Fiilden fiil yapım eki
E) Az sonra size güzel bir yemek ısmarlayacağım.
1983´ten bu yana yaşamında yer alan renkli olaylara ve
E) Bulunma eki
7. 3.
4.
Tarihçi geçmiş olayları, kurumları, insanları ve düşünceleri incelemekle kalmaz, bu bilgiler ışığında günümüzde yaşa-
A) Bu kış gününde kendine çıkacak bir ev arıyordu.
nan olaylara da bu tecrübe ile ışık tutar.
B) Maç sırasında aldığı darbeden ötürü yanağı kanamış.
Bu cümlede yapım eki almış kaç sözcük kullanılmıştır?
C) Onunla en son geçen hafta Sıhhiye’de görüştük.
A) 9
D) Merkezde bulunan işletmelerde yemek yenmez.
E) Maç bitmeden önce bizim takım bir gol daha atmıştı.
8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük yapı
B) 10
C) 11
D) 12
E) 13
Kitap, karmaşık ve yorucu şehir yaşantısının bozguna
I
II
uğrattığı bir dönemden geçen bir kadın ve ansızın çıkage
2
bakımından diğerlerinden farklıdır?
III
lerek hayatına yeni bir soluk getiren esrarengiz bir köpeği
A) Yaya geçidi olmadığı için sıkıntı yaşıyoruz.
B) Her akşam evine gidip annesini yoklardı.
C) Bizim çevrede akıllı uslu adam neredeyse yok.
D) Bahçenin yıkık duvarlarını onardık hafta sonu.
E) Sınav sonuçları önümüzdeki hafta açıklanacakmış.
IV
V
konu alıyor.
Aşağıdaki altı çizili sözlerin hangisinde yapım eki, eklendiği sözcüğün türünü değiştirmiştir?
Bu cümlede numaralanmış sözlerden hangisi birden fazla yapım eki almıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
7
9.
HİKÂYE
3
KONU TESTİ
Şekil Bilgisi
Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi yapı bakımından
13. Bu konuda çok şanslıydım çünkü genç yaşta pek çok pro-
diğerlerinden farklıdır?
A) Kimileri, o yağmurda şemsiyesiz dolaşmayı tercih et-
I
II
fesyonel masal anlatıcısıyla karşılaşma fırsatı buldum.
mişti.
B) Bu kadar mumu nereden bulduğunu anlayamadım.
C) Her canlı, kendine tabiatta bir yer bulup ona göre yaşamını sürdürüyor.
D) Yanlış bir şey yapmaktan çok korkardı ama yine de hata yapardı. E) Yalnızlığı sevmediğini söyleyen herkes, o akşam oradaydı.
III
IV
V
Bu cümledeki numaralanmış sözlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. de, bulunma eki kullanılmıştır.
B) II. de, ek fiil ekine yer verilmiştir.
C) III. de, fiilden isim yapım eki kullanılmıştır.
D) IV. de, birden fazla yapım eki vardır.
E) V. de, hem yapım hem çekim eki kullanılmıştır.
10. Gençlik fotoğraflarına bakıp geçmişe özlem duyduğunu
I
belirtti.
II
III
IV
V
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem addan türemiştir?
Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangisi isimden isim yapım eki almıştır? A) I.
B) II.
C) III.
A) Yaşlı kadın, ilaçlarını düzenli alınca bir hafta içinde iyileşti.
D) IV.
E) V.
B) Büyükbabam, küs olduğu arkadaşıyla uzun zaman sonra barıştı.
C) Çevresindeki boş insanların hepsini işten çıkartıp çalışkan insanlar aldı.
11. Sen bana gelirken uzak yollardan Kollarım açılmış bekleyeceğim
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
8
D) Öykü ve roman alanında başarılı olmuş bir isimdi.
E) Edebi yazılarda genellikle öğretici bir dil kullanılmaz.
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A)
Yönelme eki
B)
Fiilden isim yapım eki
C)
Çoğul eki
D)
Belirtme eki
E)
İyelik eki
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kurallı birleşik eylem vardır?
A) Kardeşimin eşi Karadenizli olduğu için yaza orayı gezmeyi düşünüyoruz.
B) Sokak aydınlatmalarıyla ilgili başvurumuzu dün ilgili yere yaptık.
bana getirebilirsiniz.
12. Aşağıdaki birleşik sözcüklerin hangisinin kuruluşu di
A) Gökyüzü
B) Devetabanı
D) Hünkarbeğendi
ama çok beğenmemişler filmi.
C) Hanımeli E) Tavukgöğsü
D) Öğretmen arkadaşlar, dün akşam o filme gitmişler
E) Hava çok soğuk olduğundan ellerin çatlamış, biraz krem sürmelisin.
ünite
ğerlerinden farklıdır?
C) Ödevlerinizi bitirdikten sonra son kez kontrol edip
HİKÂYE Şekil Bilgisi
1.
Güneşin erken doğduğu toprakların çetin kışı yine tam
4.
4
KONU TESTİ
“Türkçede bazı sözcükler hem isim, hem de fiil gibi kul-
karşımdaydı. Bu çok farklıydı. Kar, fırtınayı da yanına alıp
lanılabilir. Üstelik bunlar aynı temel anlam çevresinde tür
gelmişti. Bu müthiş ikili, bütün seslere baskın çıkmıştı.
değiştirebilir. Bunlara ortak (kökteş) kök denir.
Okul zili vakitsiz çalmaya başladı. Bu zamansız sesleniş, fırtınanın daha da şiddetleneceğinin habercisiydi.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Tamlayan ve tamlanan eki vardır.
B) İsimden isim yapım eki kullanılmıştır.
C) Birleşik isme yer verilmiştir.
D) İsimden fiil yapım eki kullanılmıştır.
E) Fiilimsi eklerine yer verilmiştir.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki altı çizili sözlerin hangisinde, ortak kök özelliği görülmez?
A) Küs olduğu ailesiyle geçenlerde barışmış.
B) Türkler, tarih boyunca birçok ulusla savaşmıştır.
C) Güreş, bizim ata sporumuzdur.
D) Yaz gelince denize yüzmeye giderim.
E) Yeni aldığımız evin duvarları boyanıyor.
5.
Yapım ekleri, eklendiği sözcüğün anlamını değiştirirken çekim ekleri anlamı değiştirmez, sadece eklendiği sözcüğün cümle içerisinde kullanımını sağlar.
2.
Kar ve fırtına uzaklardan gelen yatılı misafir gibiydi. Kar
I
II
III
ise her ziyaretinde buz gibi, ortalığı toz dumana katar IV
A) Üst kattaki komşunun oğlu üniversiteyi kazanmış.
B) Uykunun en güzel yerinde beni uyandırdılar. C) Taşınacak eşyaları taşımak için birilerini tuttuk.
giderdi. V
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi, kök, türü yönüyle diğerlerinden farklıdır? A) I
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük hem yapım hem çekim eki almıştır?
geldiği zaman uzun süre kalırdı. İyi bir arkadaştı. Fırtına
B) II.
C) III.
D) IV.
D) Son zamanlarda ülkemizin sıkıntıları hiç bitmiyor.
E) İlkbaharda bu yörede günler yağmurlu geçer.
E) V.
6.
(I) Uzun zamandır görmek istediğimiz Bursa’ya gitmek için bir pazar sabahı İstanbul’dan 07.00’deki otobüse bindik. (II) 3 saatlik bir yolculuktan sonra Bursa terminaline var-
3.
dık. (III) Otobüs terminali, aynı zamanda pek çok marka-
Mutluluğu aradığın sürece,
nın ve renk renk tabelaların olduğu kestane şekeri satış
I
yeri diyebileceğimiz bir yer. (IV) Terminal çıkışında bele-
Mutlu olacak kadar olgun değilsindir,
diye otobüsleri kalkıyor şehir merkezine. (V) Bunlardan
Ve ulaşacak kadar her istediğine.
2
III
mez?
IV
Bilemezsin huzur nedir diye. V Bu dizelerdeki numaralanmış sözlerden hangisi yapı bakımından diğerlerinden farklıdır? A) I.
B) II.
C) III.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerdeki altı çizili sözlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-
Ve hedeflerin varsa durmadan yöneldiğin,
Kayıplara yakındığın sürece
birine binip Ulu Cami’yi görmek üzere merkeze gittik.
II
D) IV.
E) V.
A) I. de, kip ve kişi eki kullanılmıştır.
B) II. de, hem yapım hem çekim ekine yer verilmiştir.
C) III. de, tamlayan eki kullanılmıştır.
D) IV. de, fiilden isim yapım eki vardır.
E) V. de, yönelme eki kullanılmıştır.
9
KONU TESTİ
7.
4
HİKÂYE Şekil Bilgisi
Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi, kök türü yönüy-
11. Dudaklarım ismini hecelerdi derinden
le diğerlerinden farklıdır?
A) Mahallenin her tarafından değişik kokular geliyor.
I
II
Bakışlarım hep seni arardı gözlerimde
B) Kimseyle konuşmadan yoluma devam ettim.
C) Onun herkesten çok çalıştığını biliyorum.
D) Sözcükler, yerli yerinde kullanılmış şiirde.
E) Başını kapıya vurduğu için alnı kanamış.
8.
III
IV
V
Numaralanmış altı çizili sözlerden hangisi hem yapım eki hep çekim eki almıştır? A) I.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen altı çizili söz-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik sözcük yok-
cükteki “-acak/-ecek” ekinin işlevi diğerlerinden farklıdır?
tur?
A) Bu konuda söylenecek hiçbir şey yok.
A) Evraklarla ilgili sorunları bir an önce halletmeliyiz.
B) Evde bir bardak içilecek su kalmamış.
B) Eskiyen çekyatları ikinci elciye vermek zorunda kaldık.
C) Onunla görülecek bir hesabımız kalmadı.
C) O, ülkenin kalburüstü insanlarından biridir.
D) Bu kitaplar, okunacak bir aya kadar.
D) Bu mevsimde Uludağ’a çıkıp karın tadının çıkarmak
E) Yapılacak işleri bir plana sokmak gerekiyor.
var.
E) Bu yazarımızın öykü ve romanlarını herkes çok beğeniyor.
9.
Türkçenin en güzel taraflarından biri de çok anlamlılık I
II
III
özelliğine sahip olmasıdır.
IV
13. Mesafe ilerledikçe çevredeki her şey, birer birer değişme-
V
Numaralanmış altı çizili sözcüklerden hangisi yapı bakımından basittir? A) I.
B) II.
I
II
ye başlıyor. Şehirden uzaklaştığınız zaman serinlemek
C) III.
D) IV.
E) V.
III
IV
için araladığınız camdan içeriye dolan o hava size bambaşka bir haz veriyor.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
V Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisi birden fazla yapım eki almamıştır?
10
A) I.
10. Karıncanın küçücük kafasında birçok algı organı bulunur.
II
I
II
III
Birleşik
Türemiş
A) Basit
B) Birleşik Basit
C) Basit
D) Türemiş Basit
E) Birleşik Türemiş Basit
14. Aşağıdaki
Türemiş
E) V.
cümlelerin hangisinde birleşik eyleme yer
verilmiştir?
A) Yaptıklarınızı akşam olunca anlatacağım babanıza.
B) Seksen yaşına gelmesine rağmen hafızası hâlâ yerin
Türemiş
Türemiş Türemiş
D) IV.
III
Bu cümlede numaralanmış sözcüklerin yapıları, aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
C) III.
de.
C) Herkes, kendi durumuna uygun bir hediye almıştı.
D) Bütün çabalarına karşılık, birinciliği ona kaptırdı.
E) Çok istememe rağmen ona bir şey anlatamamıştım.
ünite
I
B) II.
D 1.
Y
“Durum aşamalı olarak ilerleyen bir hal almaya başladı.” cümlesindeki altı çizili sözcük birden fazla yapım eki almıştır.
2.
“Her şeyi belli bir sıra ve düzen şeklinde vermeye çalışıyoruz.” cümlesindeki altı çizili sözcük birden fazla çekim eki almıştır.
3.
“Birçok şair tarafından ölüm üzerine şiirler yazılmıştır.” cümlesindeki altı çizili sözcük yapı bakımından türemiştir.
4.
“Ölüm bazıları için korku, bazıları için bir kaçış olmuştur.” cümlesindeki altı çizili sözcük fiilden isim yapım eki almıştır.
5.
“Aslında onun hayallerinde yazar olmak yoktu.” cümlesindeki altı çizili sözcük sadece ad durum eki almıştır.
6.
“İnsanoğlu tabiata istediği gibi hükmediyor artık.” cümlesindeki altı çizili sözcükler birleşik yapılır.
7.
“Piramitlerin Mısırlı köleler tarafından yapıldığı düşünülmekteydi.” cümlesindeki altı çizili sözcük tamlayan eki almıştır.
8.
“En yüksek plato dünyanın çatısı olarak isimlendirilen Tibet Platosu ’dur.” cümlesindeki altı çizili sözcük türemiştir.
9.
“Bu sınavdan başarılı olabilmek için 40 sorunun 25’ini doğru yapmalısın.” cümlesindeki altı çizili sözcükler türemiştir.
11 10. “Her yazar kendi okurunu yazdıklarıyla yaratır.” cümlesindeki altı çizili sözcük hem yapım eki hem çekim eki almıştır. 11.
“Bütün odalar hatta koridor bile bir uçtan bir uca kitaplıktı.” cümlesindeki altı çizili sözcük kip ve kişi eki almıştır.
12. “Adam eşyalarıyla birlikte dükkânı devretti ve uzaklara gitti.” cümlesindeki altı çizili sözcük birleşik yapılıdır.
Cevaplar
2
1. D
2. D
3. Y
4. D
5. Y
6. D
7. D
8. D
9. D
10. D
11. Y
12. D
A. Aşağıdaki sözcüklerin kökünü bulup karşılarına yazınız. 1. Savruldu……………………………. 2. Çevrede…………………………….
B. Aşağıdaki sözcüklerin aldığı yapım eklerini yazınız. 1. Savruldu……………………………. 2. Çevrede…………………………….
3. Havlıyor…………………………….
3. Havlıyor…………………………….
4. Mesajlaştık……………………….
4. Mesajlaştık……………………….
5. Yükseliyor………………………..
5. Yükseliyor………………………..
6. Karşıladık…………………………… 7. İyileşmiş……………………………
6. Karşıladık…………………………… 7. İyileşmiş……………………………
8. Güzellik..…………………………… 9. Bakıcının…………………………..
8. Güzellik..…………………………… 9. Bakıcının…………………………..
10. Kırgın……………………………… 11. Arkadaş………………………….
10. Kırgın……………………………… 11. Arkadaş………………………….
12. Sayının……………………………
12. Sayının……………………………
13. Bulundu………………………….
13. Bulundu………………………….
14. Giyindi…………………………..
14. Giyindi…………………………..
15. Nişanlandı……………………….
15. Nişanlandı……………………….
12
Cevaplar
1.
B. Fiil kökü
9.
Fiil kökü
1.
Fiilden fiil
9.
Fiilden isim
2.
Fiil kökü
10. Fiil kökü
2.
Fiilden isim
10. Fiilden isim
3.
İsim kökü
11. İsim kökü
3.
İsimden fiil
11. İsimden isim
4.
İsim kökü
12. Fiil kökü
4.
İsimden fiil
12. Fiilden isim
5.
İsim kökü
13. Fiil kökü
5.
İsimden fiil
13. Fiilden fiil
6.
İsim kökü
14. Fiil kökü
6.
İsimden fiil
14. Fiilden fiil
7.
İsim kökü
15. İsim kökü
7.
İsimden fiil
15. İsimden fiil
8.
İsim kökü
8.
İsimden isim
ünite
A.
10 2
A. Aşağıda verilen yapım ekleriyle isimden isim türetiniz.
B. Aşağıda verilen yapım ekleriyle isimden fiil türetiniz.
-lık/-lik: ……………………………………………….
-la/-le: ………………………………………………
-lı/-li: ……………………………………………….
-al: ……………………………………………………..
-sız: ……………………………………………..
-l: ………………………………………………………
-cü: ……………………………………………..
-a: …………………………………………………….
-ca/-ce: ………………………………………………..
-ar: …………………………………………………….
-daş: ……………………………………………
-da/-de: …………………………………………………….
-sız/-siz: ………………………………………….
-ık/-ik: …………………………………………………..
-msı: ……………………………………………..
-ımsa/-imse: ………………………………………….
-cil: …………………………………………………
- lan/-len: ………………………………………………………..
-sal: …………………………………………………
-laş/-leş: ………………………………………………………
-cağız: …………………………………………….
-sa/-se: ………………………………………………………
-cık/-cik: ………………………………………………..
-tı: …………………………………………………
-ıncı/-inci: ………………………………………………..
-ar/-er: …………………………………………………
13
D. Aşağıda verilen yapım ekleriyle fiilden fiil türetiniz.
-ca/-ce: ……………………………………………
-dır/-dir: ……………………………………………………
-acak/-ecek: ……………………………………..
-ala/-ele: ……………………………………………………
-ak: …………………………………………………….
-ar/-er: ………………………………………………………
-ga/-ge: ……………………………………………..
-ımsa: ………………………………………………………
-gan/-kan: …………………………………………..
-ın/-in: ………………………………………………………..
-gı/-gi: ……………………………………………….
-ş/-ış/-iş: …………………………………………………….
-gıç/-giç: ……………………………………………..
-t: ……………………………………………………………….
-gın: …………………………………………………..
-ıl/-il: ………………………………………………………….
-ı/-i: ……………………………………………………..
-ıcı/-ici: ………………………………………………
-ık/-ik: ……………………………………………..
-ım/-im: ……………………………………………
-ın/-in: ………………………………………………
-nç: …………………………………………………..
-ıntı: ……………………………………………..
-ış/-iş: …………………………………………….
-ıt/it: ……………………………………………………
-ma/-me: ……………………………………………
-mak/-mek: ………………………………………..
ünite
14
C. Aşağıda verilen yapım ekleriyle fiilden isim türetiniz.
1.
Aşağıdaki dörtlüklerde basit yapılı sözcüklerin altını
2.
Aşağıdaki dörtlüklerde türemiş yapılı sözcüklerin altını çizerek sayısını alttaki boşluklara yazınız.
çizerek sayısını alttaki boşluklara yazınız.
A. A.
Yüreğimi bir kalkan bilip caddelere çıktım
Bir gariplik çöker içime birden
Kahvelerde oturdum çocuklarla konuştum
Kalan tek anı gibi bir devirden
Sıkıldım, dertlendim, sevgilimle buluştum
Bugün de ölmedim anne
..................................................................
B.
Şehitler tepesi boş değil,
Ve bir göğüs, nefes almak için;
Rüzgâr bekliyor.
Durmadan çalınır o gamlı beste
..................................................................
Biri var bekliyor.
Ne zaman ayrılık saati gelse
B.
Bekledim yağmurlu baharını yazını
Dondurucu soğuk buzunu ayazını
Kızılay’da, Çankaya’da gezen insanını
Çok bekledim Ankara seni
..................................................................
.................................................................. 3.
Aşağıdaki dörtlüklerde birleşik yapılı sözcüklerin altını çizerek sayısını alttaki boşluklara yazınız.
C.
Yakışmıyor cepheyi terk edişin,
Mert dayanır, namert kaçar sevdiğim.
A.
Beni koyup giden cefacı dilber!
Fazla sürmez hatanı fark edişin,
Koyduğun yerlerde duramıyorum;
Hüzün eken, hüsran biçer sevdiğim.
Beni de alsaydın n’olur beraber?
..................................................................
Derdimi kimseye veremiyorum...
..................................................................
15
D.
Göklerden hicran yağdı, İstanbullu bir geceydi
Yere düşen her damlanın yüreğinde sen vardın
B.
O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör
İsmin dudaklarımda idamlık bilmeceydi
Dünyayı hele sen bir barış da gör
Yalansa kahrolayım, sen İstanbul kokardın
Seyreyle gülü bülbülü o zaman
Çifter aylar gökyüzünde
..................................................................
..................................................................
2
1. A.11
B.12
C. 11
D.17
2. A. 7
B. 4
3. A. 3
B. 2
11. fasikül
HİKÂYE
retleri a ş İ a m a Noktal
ÖĞRETEN TEST
1
HİKÂYE
Noktalama İşaretleri
1.
Sanki bu uğursuz kargalar hep onun mazgallarından taşıyor, anlaşılmaz
İki Nokta (:)
yorlardı. Kuru Kadı içini çekti: Sonra “Ah! ” dedi. İncecik, sinirli boynunun
1. Kendisiyle ilgili örnek verilecek cümle-
nin sonuna iki nokta konur: Örnek: Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bir kısmını sıralayalım: Ömer
I
bir lisanın çirkin küfürlerine benzeyen sesleriyle her tarafı gürültüye boğuII
III
IV
V
üstünde bir taş topuz gibi duran çıkık alınIı iri kafasını salladı.
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır?
Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gö-
A) I.
kalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Yöntem... 2. Kendisiyle ilgili açıklama verilecek cümlenin sonuna iki nokta konur: Örnek: Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. (Atatürk)
2.
mıştır?
Noktalı Virgül ( ; ) 1. Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için
A) Divan şiirinde Fuzuli, Baki, Nedim gibi önemli isimler vardır.
B) Ona şöyle söyledim; “Eğer başarılı olmak istiyorsan daha çok çalış-
konur: Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir. Örnek: Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; Ankara, Londra, Bakü.
2
malısın.”
C) Birkaç gün sonra beni arayacağını söylemiştin, ne oldu da aramadın?
D) Bu maçı, haftaya oynanacak maçı, kesinlikle almalıyız.
E) Türkiye’de soğuk hava nedeniyle okullar, tatil edildi.
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işareti (’) yanlış kullanılmıştır?
A) Yahya Kemal’in şiirlerini severek okuyorum.
B) Tanzimat Dönemi’nde aruz ölçüsü kullanılmıştır.
C) Türkçe’nin bir özelliği de çok anlamlı sözcüklerin varlığıdır.
D) Galatasaray, 2000’de UEFA Kupası’nı alarak bize büyük gurur yaşat-
9 2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur: Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum. Örnek: At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır. (Atasözü) 3. İkiden fazla eş değer ögeler arasında virgül bulunan cümlelerde özneden sonra noktalı virgül konabilir:
mıştı.
Yeni usul şiirimiz; zevksiz, köksüz, acemice görünüyordu.
E) Adana’ya gidersen dönüşte şalgam suyu getir.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde noktalama işareti yanlış kullanıl-
HİKÂYE
Noktalama İşaretleri
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinin sonuna soru işareti
5.
konmaz?
1
KONU TESTİ
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde noktalı virgül (;) yanlış kullanılmıştır?
A) Bu kitabı çocukken neden çok sevmişti
A) Az önce geldi; ama henüz kimseyle görüşmedi.
B) Az önce kulağına ne söylemişti
B) “At ölür, meydan kalır; yit ölür, şan kalır.” demişler.
C) Ne zaman seni düşünse hüzünleniyormuş
C) İyiyi, kötüyü ondan öğrendim; ona çok şey borçluyum.
D) Doğum gününde ona ne alacakmış
D) Türkçe, tarih, coğrafya sözel; fizik, kimya, biyoloji sayı-
E) Ben akşam eve gelmeyeceğim de ne oluyor
2.
Aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonuna nokta (.) konur.
B) Bitmemiş cümlelerin sonuna üç nokta (...) konur.
C) Alıntı cümlelerin başına ve sonuna kısa çizgi (-) konur.
D) Kendisiyle ilgili açıklama verilecek cümlenin sonuna iki nokta (:) konur.
E) Arasında ve, ile, ila, ...-den ...-e anlamlarını vermek
sal derslerdir.
E) Bir, üç, beş tek sayı; iki, dört, altı çift sayılardır.
6.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül (,) yanlış kullanılmıştır?
A) Ben, sen ve o bu işleri bir gecede bitiririz.
B) Romanı okudum, romanda çok güzel bir aşk anlatılmış.
C) Adam ne kızı veriyor, ne de dünürü küstürüyor.
D) Jüri, yarışmacıları çok sert bir şekilde eleştirdi.
E) Ankara’nın, İstanbul’un nüfusu her yıl artıyor.
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlem işareti yanlış
için kelimeler veya sayılar arasına kısa çizgi (-) konur.
kullanılmıştır?
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, virgülün (,) kullanım amacı diğerlerinden farklıdır?
A) Dost, dostun ayıbını yüzüne söyler.
B) Zaman, hiç farkında olmasak da su gibi akıp gidiyordu.
C) İyi bir insan olmak, sanıldığı kadar kolay değildir.
D) Sınavda çıkan beş soru, zordu.
E) Dost ile ye, iç; alışveriş etme.
A) Hey, bir an önce gidin buradan!
B) Koşun, koşun mahallede yangın var!
C) Vah vah! Demek sınavı kazanamadın?
D) Şimdi ne demek oluyor bu acaba!
E) Arkadaşlar! Biraz daha ilerleyebilir misiniz?
3
8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nokta (.) işaretinin kullanımıyla ilgili yanlış bir bilgi verilmiştir?
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinin sonuna nokta konulamaz?
2
A) Onunla geçen gün bir kafede görüşmüştük
B) Bu resimler, sergiye gelen herkesi büyülemişti
C) Mezun olamayacak öğrenciler için neler yapabiliriz
D) Ağzı kulaklarında, iyi bir haber olmuş olmalı
E) Yarın öğleye kadar işe gelmeyeceğini söyledi
A) Sayılardan sonra sıra bildirmek için kullanılır.
B) Büyük harflerle yapılan kısaltmalarda kullanılır.
C) Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur.
D) Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir.
E) Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur.
KONU TESTİ
9.
1
HİKÂYE
Noktalama İşaretleri
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yanlış kullanılmış
12. (I) Anadolu Yakası’nda, kız kardeşim Bihter’le yaşıyordum. (II) O, üniversiteye hazırlık kursuna gittiğinden ben de ona
noktalama işareti vardır?
bakıyordum. (III) Ama işsizim, parasızım bu yüzden kira-
A) Seni, Mehmet’i öğretmen çağırıyor.
B) Sen dur; bakkala, manava ben giderim.
ama faturamı ödeyemediğim için elektriğimi kesmişlerdi.
C) Nerede kaldı o bayramlar
(V) O kadar sıkıntılı bir dönemdi ki kirayı denkleştireyim
D) Saat 14.30’da buraya gelmişsin.
E) İçeri girip, herkese selam verdi.
mı ödeyemiyordum. (IV) Bunu itiraf etmekten utanıyorum;
derken su faturasını ödeyemiyordum, suyu ödemeye çalışırken elektrik faturası kalıyordu.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde noktalama işareti yanlış kullanılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
10. Ahmet Ümit’le son romanı “Elveda Güzel Vatanım” hakkında konuştuk. 1906 - 1926 yılları, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bütün kademelerinde dolaşan, Şehsuvar Sami’nin gözünden anlatılıyor olaylar.
13. Kış demek çorba demek (I) öveleme, bulgur, kesme hamur ve daha niceleri (II) Çömlekte pişen kuru fasulyenin
Bu parçada aşağıdaki noktalama işaretlerinden han-
tadına doyum olmaz (III) Kuzu kaburgalı bamya, sulu köf-
gisi yanlış kullanılmıştır?
te, papaz yahnisi (IV) Seçim sizin (V)
A) Virgül (,)
B) Kesme işareti (’)
D) Kısa çizgi (-)
C) Nokta (.)
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangilerine üç nokta (…) getirilmelidir?
E) Tırnak işareti (“ ”)
A) I. ve II.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
B) II. ve IV.
D) III. ve IV.
C) I. ve V.
E) IV. ve V.
9 14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işareti (’) yan-
4
lış kullanılmıştır?
san ne kadar çok kitap okursa o kadar çok büyüyeceğini bilmelidir ( ) ( ) diyor ( ) Ama istatistikler gösteriyor ki kitap okuma alışkanlığı Türkiye’de bir hayli düşük ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla
bir başarı kazanmış.
A) (;) (,) (,) (…) (.)
B) (,) (“) (.) (”) (.)
C) (;) (“) (.) (...) (”)
D) (:) (-) (.) (-) (.)
E) (,) (.) (,) (.) (.)
B) Türkiye’nin ekonomisi son yıllarda toparlanma sürecine girerek bir ivme kazandı.
C) Suriye konusunda ABD ve Batı’nın tavrı ilk zamankinden farklı bir hal aldı.
getirilmelidir?
A) Ziya Gökalp Lisesi’nin öğrencileri yurt dışında büyük
D) Şair ne güzel demiş: “Çağır Karac’oğlan çağır, taş düştüğü yerde ağır” diye.
E) Ulu önder Atatürk, 1919 senesi Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktı.
ünite
11. Amerikalı yazar ve editör John Kendrick Bangs ( )( ) İn-
HİKÂYE
Noktalama İşaretleri
4.
2
KONU TESTİ
1.
– Biraz konuşabilir miyiz?
– Evet, konuşabiliriz.
– Beni iyi dinle o zaman…
– Hadi! Dinliyorum.
içinde Deli Hüsrev’in menzilinden geçerken durdu. Kulak
Bu parçadaki noktalama işaretlerinden hangisi yanlış
I
II
sallana sallana hisara girdi. Hâlâ titriyordu. Palankanın
kullanılmıştır?
A) Virgül
B) Ünlem işareti
C) Tırnak işareti
D) Üç nokta
Kuru Kadı’nın dili tutulmuştu. Cevap veremedi, sarhoş gibi
III
verdi; ağlıyor mu, inliyor mu diye…
IV
V
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
E) Soru işareti
5.
Kenan bir gün anahtarını kaybeder ve gururlu bir insan olduğundan bunu kimseye söyleyemez (I) Habersizce karısının çantasından anahtarı alıp aynısını yaptırır (II) Daha
2.
(I) Bir yol ayrımında mısınız? (II) Kararsızlık mı yaşıyorsu-
sonra evin kapısında denediğinde kapı açılmaz (III) Kenan
nuz? (III) O; hep merak ettiğiniz sorunun yanıtını bulma-
hem karısı Perihan’a sormaya çekinir (IV) hem de kendi
ya mı çalışıyorsunuz? (IV) “Masal Terapi” mutlaka size
kendine devamlı şüpheler üreterek olayı gitgide büyütür (V)
bir mesaj veriyor. (V) Aklınızdan geçen önemli bir konuya odaklanıp, elinizdeki kitaptan rastgele bir sayfa açıp oku-
hangi bir noktalama işareti getirilemez?
maya başlıyorsunuz.
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine her-
A) I.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde noktalama işa-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
reti yanlış kullanılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
6.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde iki nokta (:) yanlış kullanılmıştır?
3.
getirilmelidir? A) (;) (,) (,) (…)
B) (,) (,) (.) (…)
C) (,) (.) (;) (...)
D) (;) (:) (.) (…)
E) (:) (.) (,) (.)
C) Sana söylemek istediğim tek bir şey var: Kendine çok iyi bak.
B) Cumhuriyet Dönemi’nde önemli öykücülerimiz vardır: Sait Faik, Ömer Seyfettin…
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla
2
ondan da korkmuyorum.”
Uzun bir süreden sonra kar durmuş ( ) tatil bitmiş ( ) insanlar yeniden işlerine başlamıştı ( ) Herkeste bir mutluluk ( )
A) Bana şunu söyledi: “Ben hiç kimseden korkmuyorum,
D) Yanından uzaklaşırken ona şöyle seslendi: “Bir daha seni buralarda görmeyeyim!”
E) Kitap okumak ufkumuzu geliştirir, değiştirir: bize yeni pencereler açar.
5
KONU TESTİ
7.
HİKÂYE
2
Noktalama İşaretleri
Çocukluğumun geçtiği şehre, Adana’ya, gidiyorum bu haf-
10.
yakalıyor ( ) Türkçenin ses güzelliğini halk şiirimiz gibi
ta sonu.
kullanıyor ( ) Dolayısıyla şöyle bir düşünce hâkim oluyor
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül (,) bu cümle-
okuyucuda ( ) Çok kolay yazmış( )
deki işleviyle kullanılmıştır?
A) Türk edebiyatında roman, hikâye, masal anlatmaya
B) Yaşar Kemal’in Çukurova’yı anlattığı romanı, İnce Memed’i, okumanı tavsiye ederim.
C) Sait Faik Abasıyanık, Ömer Seyfettin, Memduh Şevket Esendal öykülüğümüzün önemli isimleridir.
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla
bağlı türlerdendir.
Çok iyi bildiği Türkçe ile bazen garip ( ) alaycı mısralar
getirilmelidir?
A) (;) (,) (,) (!) (…)
B) (,) (.) (.) (:) (.)
C) (,) (.) (;) (;) (!)
D) (;) (:) (.) (:) (.)
E) (,) (.) (,) (.) (!)
D) Halikarnas Balıkçısı’nın eserlerinde deniz, balıkçılar, Ege Denizi bolca geçer.
E) Montaigne, deneme türünün kurucusudur ve halen
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kısa çizginin kullanımı ile ilgili yanlış bir bilgi verilmiştir?
güncelliğini koruyan denemeler yazmıştır.
8.
A) Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak
Mısır’daki bu ihtişam dolu çocukluk günlerini, altı yaşında I geldiği Manisa’daki sıkıntılı günler takip eder. Burada, II okula giderken uyku sersemi kalkışını, eline “Amme Cüz III zü” tutuşturularak sokak kapısından dışarı bırakılıverişi-
C) Fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır.
ni, kendisine kahvaltı olarak bir dilim kuru ekmekle bir to IV
D) Heceleri göstermek için kullanılır.
E) Cümle içinde sayı adlarının yinelenmesinde araya ko-
pak tulum peyniri sunuluşunu hiç unutmaz. Hele okula gi-
için ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur. B) Kelimelerin kökleri, gövdeleri ve eklerini birbirinden ayırmak için kullanılır.
nur.
derken, yolun bozukluğu onun için işkence dolu saatlardir. V
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
6
9 A) I.
Bu parçadaki numaralanmış virgüllerin hangisi yanlış kullanılmıştır? B) II.
C) III.
12. Çocukluğunda
en derin, en ihtiraslı sevgisini tercih etti
I D) IV.
ği insan Afet ninesidir. Ninesi, Kadri Bey’in küçüğü Nazif
E) V.
II
Bey’i kaybettiğinden bu yana tek sevgisini torunu Yakup Kadiri’ye yöneltmiştir. Ninesi onlarda kaldığı süreçte Ya
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nokta (.) işareti yan-
III
kup Kadri ondan ayrı yatmaz. Hatta ninesi hastalandığın
lış kullanılmıştır?
IV
A) T.C. Merkez Bankası çalışmalarını sürdürüyor.
B) Arkadaşlarla saat 20.30’da buluşacağız.
C) Açılış için 17. Haziran. 2017’de tören yapılacak.
D) 2.000.000 kişi bu haberi bekliyordu uzun zamandır.
hangisinin kullanımı yanlıştır?
E) Prof. Dr. Mehmet Kaplan’a ait bir kitapmış bu.
A) I.
da bile, ondan ayrılamaz. V
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
9.
HİKÂYE
Noktalama İşaretleri
1.
Dil öğretiminde ve eğitiminde yeni gelişmeler (I) yeni yak-
4.
laşımlar gözleniyor (II) Bu alanlarda yeniden bilgilenme-
2.
içinde şunlar vardır ; Bir yaşama sevgisi, hayatın zorlukla
ması Türkçe eğitiminin bilimsel yöntemlerle yapılmasına
bağlıdır (V)
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine her-
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
KONU TESTİ
Bu sanatçımızın öykü kahramanlarının hemen hepsinin
miz gerekiyor (III) Türkçenin doğru yazılıp (IV) konuşul-
hangi bir noktalama işareti getirilemez?
3
I
II
rını yenme gücü; rahata, mutluluğa, kavuşma isteği… III
IV
V
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisinin kullanımı yanlıştır?
E) V.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
1990’da yaşamını yitirdi; ama Turgut Uyar’ın dediği gibi
I
Cemal Süreya hiç ölür mü? Şiirleri sokaklara taşan, du
II
Yıldızlı Soru 1
III
varlara yazılan bir şair o. Sevda sözlerimizi en içten şiire IV nakşeden bir kalemdir.
Küçük de olsa yemyeşil bir bahçem olsaydı! Bu bahçeye I çiçekler dikerdim; beyazlı, sarılı… Sonra değişik değişik II III saksılar almak isterim, çeşit çeşit gülle r ve bir de, karanfil IV V ler yetiştirmek için.
V
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Bu parçadaki numaralanmış nok talama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır?
3.
A) I.
“Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlar-
B) II.
dan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz.”
2
A) İngilizlerin kendilerine özgü bazı değişik inançları ol-
B) Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla birlikte bazı kanunlar hemen çıkarıldı.
C) Geçen yıl aramızdan ayrılan sanatçımız için 20 Temmuz 2016 Çarşambasında anma töreni yapılacak.
D) Osmanlıdaki en büyük sorunlardan biri veraset sistemi olmuştur.
E) Halikarnas Balıkçısı’nın Bodrum’ a sürülmesi hayatında dönüm noktası olmuştur.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işareti kulla-
duğunu öğrendim.
D) 18. yüzyıl şairi Nedim, genelde İstanbul’un gezilecek yerlerini anlatmıştır şiirlerinde.
C) Reşat Nuri Güntekin’in Yaprak Dökümü romanı televizyonda dizi film olmuştu.
E) V.
nılması gerektiği halde kullanılmamıştır?
B) Cumhuriyet Dönemi’nde dilde sadeleşme ve millileşme ile birlikte dil sadeleşmiştir.
5.
A) Arapça’dan dilimize geçmiş çok sayıda sözcük olduğunu kimse yadsıyamaz.
D) IV.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uyulmamıştır?
C) III.
E) Avrupa’da yaşayan Türklerin sorunları konusunda bazı araştırmalar yapılıyor.
7
KONU TESTİ
HİKÂYE
3
Noktalama İşaretleri
6.
- Siz yazıyor musunuz bir şeyler?
9.
- Evet, ama şiir değil. Benim bir tane an defterim var: Ona anlarımı yazıyorum. Ama “kendime” yazıyorum. Okunma-
nılmıştır?
sı için yazmıyorum.
Bu parçadaki noktalama işaretlerinden hangisi yanlış
A) Virgül
A) Bu yolların sonu hasrete çıkar, demiş herkesin beğeniyle dinlediği şarkıcımız.
kullanılmıştır?
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül yanlış kulla-
B) Ondan doğruyu, yanlışı; güzeli, çirkini öğrenmiştim yıllar önce.
B) Nokta
D) İki nokta
C) Tırnak işareti
C) Ankara, İstanbul arası hızlı trenle 3 saate indiğinde artık rahatça seyahat edebiliriz.
E) Soru işareti
D) İyisiyle, kötüsüyle bir yılı daha geride bırakmanın hüznünü yaşıyoruz.
E) Yaşananları, yaşanacak olanları düşünüp ona göre bir plan yapmak ne kadar doğru?
7.
Aristo ders esnasında ( ) öğrencilerinden birine bir meseleyi en ince ayrıntısına kadar izah ettikten sonra der ki ( )
– Anladın mı ( )
– Evet der ( ) öğrencisi ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdaki-
10. İri ( ) siyah gözlerini olduğundan daha büyük ve daha siyah göstermek için gözaltlarını ( ) kirpiklerini boyuyor ( )
lerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir? A) (;) (,) (,) (!) (…)
B) (,) (:) (?) (,) (.)
C) (,) (;) (?) (;) (!)
D) (;) (:) (.) (:) (.)
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla
sonra da kalkıp ( ) Beni Leyla olarak anlat ( ) ( ) diyor ( )
E) (,) (;) (,) (.) (!)
9
getirilmelidir?
A) (;) (,) (.) (:) ( “) (”) (.)
B) (,) (:) (,) (;) (!) (!) (…)
C) (,) (.) (“) (!) (.) ( ”) (.)
D) (;) (.) (:) (-) (.) (-) (…)
E) (,) (,) (;) (“) (.) (”) (.)
8
8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru işareti yanlış kullanılmıştır? A) Ne zaman seni düşünsem bir ceylan su içmeye iner?
B) Sevsem de sevmesem de ne değişecek acaba?
C) Daha ilk cümleden itibaren okuyanı nasıl etkiliyor?
D) Her eserin sonunda mutlaka bir dizin koymanızın nedeni nedir?
E) Meslek hayatınızda ilk görev yeri olarak neden burayı seçmiştiniz?
11. Döşemenin soğukluğu yavaş yavaş bedenine yayılıyor (I) Uykusu kaçacak, daha uzun düşünecek (II) Ötede, iğreti mutfaktan bir su ısıtıcısının sesi geliyor fısır fısır (III) yeşil çay yapacak (IV) Biraz limon sıkmalı içine (V)
Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisine farklı bir noktalama işareti getirilmelidir? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
HİKÂYE
Noktalama İşaretleri
1.
Biraz ileride bembeyaz sakalları ( ) apak yüzüyle bir dede
4.
eşyalar ( ) semaver ( )
lerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir? A) (;) (.) (,) (:) ( ,) (,) (.)
B) (,) (…) (,) (.) (,) (,) (…)
C) (,) (:) (“) (!) (.) ( ”) (.)
D) (;) (…) (;) (-) (.) (-) (…)
E) (,) (,) (,) (“) ( .) (”) (.)
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde noktanın kullanımı
A) 5. katta oturan komşumuzun oğlu bu yıl, yurt dışındaki bir okuldan mezun oldu.
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdaki-
KONU TESTİ
yanlıştır?
( ) Elinde çekiç ( ) önündeki bakır kazana tutturduğu ahenkle hafif hafif vuruyor ( ) Kazanlar ( ) küçük bakır süs
4
B) T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, bir genelge yayımlayarak bu duruma açıklık getirdi.
C) Son birkaç yıldır T.R.T’nin dizililerinde ve filmlerinde belirgin bir düzelme var.
D) Üniversitemizin hocalarından Prof. Dr. Talat Tekin hakkın rahmetine kavuştu.
E) Son şiirlerinde ölüm, aşk ve doğa sevgisi gibi temalara yer vermiştir şairimiz.
5.
Saf mavi bir sema ( ) Çiçekli ağaçlar ( ) Uyur gibi sessiz duran deniz ( ) Karşı sahilde mor ( ) fark olunmaz sisler altında dağlar ( ) korular ( ) beyaz yalılar ( )
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yanlış kullanılmış noktalama işareti vardır?
B) Garip değil mi? Yüzüne gülecek kadar dost sandığın
C) Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye, işte ben onlardan değilim.
getirilmelidir?
A) Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınız-
kişiler, aslında arkandan konuşacak kadar yüzsüzler.
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla
dakiler.
D) Hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey
A) (;) (.) (,) (:) ( ,) (,) (.)
B) (,) (…) (,) (.) (,) (,) (…)
C) (,) (:) (“) (!) (.) ( ”) (.)
D) (…) (…) (…) (,) (,) (,) (…)
E) (,) (,) (,) (“) ( .) (”) (.)
6.
Genç ( ) esmer kız ( ) yeni neslin son Türk kadınlarının o
ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır.
E) Bir insana yapılacak en büyük kötülük, ona umut verip sonra hiçbir şey olmamış gibi gitmektir.
asla tatmin edilemeyecek olan ebedi kederiyle bulutlanan siyah gözlerini kitabından ayırmayarak ( ) Okuyorum büyükanneciğim ( ) ( ) dedi ( )
3.
2
lerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla
İnsanlar ( ) üçe ayrılır ( ) Çalışanlar ( ) çalışmayanlar ve çalışmayı sevmeyenler ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakigetirilmelidir?
A) (;) (,) (,) (“) (…) (”)
re sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangi-
B) (,) (:) (,) (“) (.) (”)
leri getirilmelidir?
C) (,) (;) (,) (-) (.) (-)
D) (,) (,) (“) (.) (”) (.)
E) (,) (;) (“) (.) (”) (.)
Yukarıdaki cümlede parantezlerle boş bırakılan yerle-
A) (;) (.) (:) (...)
B) (,) (:) (,) (.)
D) (,) (;) (,) (.)
C) (;) (:) (;) (.)
E) (;) (:) (,) (…)
9
KONU TESTİ
7.
4
HİKÂYE
Noktalama İşaretleri
Dil veya lisan, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan do-
10. (I)
irlerdir. (II) Bir ağaç baharı ne kadar doğal karşılarsa, o
I
ğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu ku-
kadar normal karşılanıyor şiirleri. (III) Şiirin doğum sancılarıyla geçen uykusuz geceler yaşamıyor şair. (IV) Vakti
II
rallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, temeli tarihin bilin-
geldiğinde şair, şiirin kapısını çalıyor ve usulca giriyor içeri. (V) Böylece beğeniyle okuduğumuz, o güzelim şiirler
III meyen dönemlerinde atılmış, bir gizli anlaşmalar düzeni,
IV
V
seslerden örülmüş toplumsal bir kurumdur.
Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisinde vir-
çıkıyor ortaya.
B) II.
C) III.
D) IV.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde yanlış kullanılmış bir noktalama işareti vardır? A) I.
gül (,) yanlış kullanılmıştır? A) I.
Bu şairimizin şiirleri insanı şaşırtacak kadar güzel şi-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
E) V.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işaretiyle ilgi8.
(I) Samsun Bafra’da liseyi bitirdikten sonra Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü okumuş oyuncumuz.
li (’) yanlış bir bilgi verilmiştir?
ayırmak için kullanılır.
(II) Yeni bir şehir, yeni insanlar, kitaplarla haşır neşirlik... (III) Stantlar açıp kitap satıyordu, bol bol okuyordu. (IV) Bir
arkadaş grubu vardı, şiirler okuyorlardı. (V) Ses tonunu beğendikleri için şiir okumalarının, başaktörüydü.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde yanlış kullanılmış bir noktalama işareti vardır? A) I.
B) II.
C) III.
A) Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme eklerini
B) Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak için konur.
C) Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur.
D) Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak için konur.
D) IV.
E) V.
E) Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekleri göstermek için konur.
9
10
9.
– Kızım ( ) Okuduğun ne ( )
– Bir roman ( ) – Neden bahsediyor ( )
– Tarihten ( ) Yukarıdaki cümlede parantezlerle boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?
A) (.) (!) (…) (?) (...)
B) (!) (?) (.) (?) (.)
C) (;) (?)(…) (?) (.)
D) (…) (!) (…) (?) (.)
E) (!) (:) (.) (?) (…)
12. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde bir noktalama yan-
lışlığı vardır?
A) Galatasaray’ın Şampiyonlar ligi maçı saat 21: 45’te başlayacakmış.
B) Türk spor tarihinde ilk defa bir sporcu, bu ödülü almaya hak kazandı.
C) Bütün yaptığı, kendi işlerini bitirip bir an önce iş yârinden ayrılmaktı.
D) Yazarımız yazıları içinden geldiği gibi, özgürce yazmayı tercih ediyor.
E) Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi, önümüzdeki hafta Beşiktaş’ın yeni sahasında oynanacak.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
D 1.
Y
Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere noktalama işaretleri kullanılır.
2.
Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için nokta konur.
3.
Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için iki nokta konur.
4.
Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna virgül konur.
5.
Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bil¬diren hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra noktalı virgül konur.
6.
Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime grup¬larıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için virgül kullanılır.
7.
Metin içinde zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra virgül konur.
8.
Metin içinde ve, veya, yahut, ya ... ya bağlaçlarından önce de sonra da virgül konmaz.
9.
Tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konur.
11 10. Şart ekinden sonra virgül konmaz.
11.
Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten dolayı açık yazılmak is¬tenmeyen kelime ve bölümlerin yerine üç nokta konur.
12. Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur.
Cevaplar
2
1. D
2. D
3. Y
4. D
5. Y
6. D
7. Y
8. D
9. Y
10. D
11. D
12. D
1.
“Saatler geçtikçe yollara daha mahzun bir ıssızlık çöküyordu ( )” cümlesinde ayraç içine ......................... bittiği için ....................... işareti konmalıdır.
2.
“3. ders bitince ararım seni.” cümlesinde nokta işareti .......................... bildirmek için nokta kullanılır.
3.
“Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sı¬cak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.” cümlesinde virgül ...........................................................kelimeleri ayırmak için kullanılmıştır.
4.
“Öğretmen ve öğrenciler, öğrendiklerini uygularlarsa bir işe yarar.” cümlesinde virgül, ......................................... için kullanılmıştır.
5.
“Durmadan yağmur yağıyordu şehrin üzerine, kimse dışarı çıkmayı göze alamıyordu.” cümlesinde virgül, .................................. ..için kullanılmıştır.
6.
“Bu filmi, ödül alan Türk filmini, yere göğe sığdıramıyorlar.” cümlesinde virgül...................................................... için kullanılmıştır.
7. “Ankara’ya varınca seni ararım, dedi.” cümlesinde virgül........................................................... için kullanılmıştır. 8. “Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir.” cümlesinde noktalı virgül.............................................................................................................................için kullanılmıştır.
9.
“Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum.” cümlesinde noktalı virgül ........ ........................................................................................... için kullanılmıştır.
10. “Arkadaşlarla
önümüzdeki
yıl
dil
öğrenmek
için
Londra’ya
gideceğiz.”
cümlesinde
kesme
işare-
ti............................................................................................. için kullanılmıştır. 11. “Yardımlarından ötürüAhmet Bey’e çok teşekkür ederim.” cümlesinde kesme işareti.......................................................................... için kullanılmıştır.
12 12. Büyük usta “İlham gelince şiir yazılır.” demişti.” cümlesinde tırnak işareti ...................................................................................... için kullanılmıştır.
Cevaplar 1. cümle - nokta
5. sıralı cümleleri birbirinden ayırmak
9. ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak
2. sıra
6. ara sözleri ayırmak
10. özel isme gelen çekim ekini ayırmak
3. eş görevli
7. tırnak içinde olmayan alıntı cümleyi
11. kişi adından sonra gelen saygı ve
4. özneyi belirtmek
8. cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak
unvan sözüne getirilen eki ayırmak 12. alıntı yapıldığını göstermek
ünite
göstermek
1.
Ünlü ozanımız ( ) yeni bir şiir kitabı çıkaracağını belitti.
A.
Nokta
2.
Bu konuda büyük yazarımız Yaşar Kemal şöyle demişti ( )
B.
Virgül
3.
Pazardan elma, mandalina ( ) ıspanak, karnabahar aldık.
C.
Noktalı virgül
4.
Onun ne kadar zeki ( ) biri olduğunu herkes bilir.
D.
Üç nokta
5.
2000 ( ) 2005 yılları arasında ekonomide bir ilerleme oldu.
E.
İki nokta
6.
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden ( ) demiş Ahmet Haşim.
F.
Soru işareti
7.
Yaban ( ) Yaprak Dökümü önemli romanlarımızdandır.
G.
Kısa çizgi
8.
Bir küçük ev, küçük bir bahçe, çiçekler, kuşlar ( )
H.
Tırnak işareti
9.
Arkadaşlar ( ) Size bir şey söylemek istiyorum izninizle.
I.
Kesme işareti
İ.
Ünlem işareti
10. Orhan Pamuk ( ) un Sessiz Ev romanın yıllar önce okumuştum.
11. 3 ( ) 4 ve 7. maddeler kabul edildikten sonra Resmî Gazete ’de yayımlanacak. 12. Uzun yıllar görmediği babasını görünce ağladı ( ) yine ağladı ( ) yine ağladı.
13 13. Evet ( ) sanırım artık onun da büyük bir yazar olduğunu kabullenme vakti geldi. 14
Kılavuzu karga olanın burnu ( ) çıkmaz.
15. Ne zaman tükenecek bu yollar ( ) daha gidecek miyiz?
2
Cevaplar 1. B
2. E
3. C
4. İ
5. G
6. B
7. B
8. D
9. İ
10. I
11. B
12. B
13. B
14. D
15. B
A. Aşağıdaki cümlelerde kısa çizginin (-) hangi işlevle kullanıldığını boşluklara yazınız. 1.
Muhibbi’yi -Kanuni Sultan Süleyman’ı- şiirleriyle biliyoruz divan edebiyatında.
………………………………………………………………...................................
2.
“Yazar, yazıcı, yazışmak” gibi sözcükler “yaz-“ fiilinden türemiştir.
………………………………………………………………...................................
3.
Türkçe, Ural-Altay dil ailesinin Altay kolundandır.
………………………………………………………………...................................
B) Aşağıdaki cümlelerde iki noktanın (:) hangi işlevle kullanıldığını boşluklara yazınız. 1.
Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bir kısmını sıralayalım: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem.
………………………………………………………………...................................
2.
Bu kararımın sebebi şuydu: Ona çok güvenmiyordum.
………………………………………………………………...................................
C) Aşağıdaki cümlelerde ünlem işaretinin (!) hangi işlevle kullanıldığını boşluklara yazınız. 1.
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!
………………………………………………………………...................................
2. Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.
D) Aşağıdaki cümlelerde yay ayraç işaretinin ( ) hangi işlevle kullanıldığını boşluklara yazınız. 1. Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz.
………………………………………………………………...................................
2.
İhtiyar – (Yavaş yavaş Kaymakam’a yaklaşır.) Ne oluyor beyefendi? Allah rızası için bana da anlatın...
………………………………………………………………...................................
3.
1496 (?) yılında doğan Fuzuli, sadece 16. yüzyılın değil tüm Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir.
………………………………………………………………...................................
ünite
14
………………………………………………………………...................................
E) Aşağıdaki cümlelerde virgül işaretinin (,) neden yanlış kullanıldığını boşluklara yazınız. 1.
Bu saatten sonra ne onunla görüşürüm, ne de arayıp sorarım.
………………………………………………………………...................................
2.
Türkçenin önemli bir özelliği de, çok anlamlı sözcüklerin varlığıdır.
………………………………………………………………...................................
F) Aşağıdaki cümlelerde kesme işaretinin (’) neden yanlış kullanıldığını boşluklara yazınız. 1.
Ziya Gökalp Lisesi’nin öğrencileri futbol turnuvasında birinci olmuş.
………………………………………………………………...................................
2.
Türkçe’ye başka dillerden çok sayıda sözcük girmiştir.
………………………………………………………………...................................
Cevaplar A) 1. Cümle içinde ara sözleri ayırmak için kullanılmıştır. 2. Fiil kökünü göstermek için kullanılmıştır. 3. İki kavram arasındaki ilgiyi göstermek için kullanılmıştır. B) 1. Kendisiyle ilgili örnek verilecek cümlenin sonuna konmuştur. 2. Kendisiyle ilgili açıklama verilecek cümlenin sonuna konmuştur. C) 1. Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konmuştur. 2. Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen sonra konmuştur. D) 1. Cümledeki anlamı tamamlayan ve cümlenin dışında kalan ek bilgiler için kullanılmıştır. 2. Tiyatro eserlerinde ve senaryolarda konuşanın hareketlerini, durumunu açıklamak ve göstermek için kullanılmıştır. 3. Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını göstermek için kullanılan soru işaretini göstermek için kullanılmıştır. E) 1. Tekrarlı bağlaçların arasına virgül konulmaz. 2. Cümlede pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan da / de bağlacından sonra virgül konulmaz. F) 1. Kurum, kuruluş, iş yeri adlarına gelen ekler kesme işareti ile ayrılmaz.
2
2. Özel adlara getirilen yapım ekleri ve bunlardan sonra getirilen çekim ekleri kesme işareti ile ayrılmaz.
15
12. fasikül
ŞİİR Nazım
f
Birim
e, Redi y fi a K , i, Ölçü
ÖĞRETEN TEST
1
ŞİİR
if Nazım Birimi, Ölçü, Kafiye, Red
1.
Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
Şiiri oluşturan dize kümelerine “nazım birimi” denir. Nazım birimi, nazım şekillerini
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
belirlemede ölçü olarak kullanılır. Şiirde
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi.
en küçük nazım birimine “mısra (dize)” adı verilir. “Dize”nin yanında “beyit, dörtlük, bent” gibi nazım birimleri vardır.
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Nazım birimi dörtlüktür.
B) Hece ölçüsüyle yazılmıştır.
İslâmiyet’ten önceki Türk şiirinde ve halk
C) “Ey” sözcüğü seslenme bildirmektedir.
şiirinde “dörtlük”, klasik Türk şiirinde (di-
D) İnsana ait özellik doğaya aktarılmıştır.
van şiiri) “beyit”, çağdaş Türk şiirinde ise
E) Uyak düzeni, düz uyak şeklindedir.
2.
Ay yenisi gökte ne Ülker satar
“dize” nazım birimi olarak kullanılmıştır. Değmeyecek kestiği tırnağını
Gözceğizim boyamak ister benim
Al boyanıp kan ile dudağını
Bu şiirin nazım birimi aşağıdakilerden hangisidir?
zılışı aynı iki sözcük arasındaki ses ben-
A) Bent
zerliğine “uyak (kafiye)” denir.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
D) Mısra
C) Beyit E) Terkibibent
3.
Veysel günler geçti yaş altmış oldu
Döküldü yaprağım güllerim soldu
Gemi yükün aldı gam ilen doldu
Başlıca uyak türleri şunlar-
Harekete kimse mani olamaz
dır: Yarım uyak, tam uyak,
Bu dörtlükte aşağıdaki uyak türlerinden hangisine yer verilmiştir?
A) Yarım uyak
zengin uyak, tunç uyak ve cinaslı yak
2
B) Dörtlük
B) Tam uyak
D) Zengin uyak
C) Tunç uyak E) Cinaslı uyak
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır?
A) İslamiyet öncesinde şiirde hece ölçüsü kullanılmıştır.
B) Aruz ölçüsü, Türklerin bulup geliştirdiği bir ölçüdür.
dır: Aruz ölçüsü, hece ölçüsü ve serbest
C) Hece ölçüsünün 7’li, 8’li ve 11’li kalıpları vardır.
ölçü.
D) Cumhuriyet Döneminde, Türk şiirinde serbest ölçü kullanılmaya baş-
Şiirde, manzum yazıda ahengi sağlamak için ölçüye başvurulur. Üç tür ölçü var-
lanmıştır.
E) Hecenin 11’li kalıbının durakları ya 6+5 ya da 4+4+3 şeklindedir.
ünite
En az iki dize sonunda, anlamı farklı, ya-
ŞİİR
Nazım Birimi, Ölçü, Kafiye, Red if
1.
Ne hasta bekler sabahı.
KONU TESTİ
I. Sazı omuzunda gezer dolaşır
4.
Ne taze ölüyü mezar,
Bir lokma ekmeği dostla bölüşür
II. Ürgüp’ten de çıktığını bilirler Araba kırılır yolda kalırlar
Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar.
IV. Bin bir mihnet ile dosta varılır
A) Nazım birimi dörtlüktür.
B) Hece ölçüsüyle yazılmıştır.
C) Tam uyağa yer verilmiştir.
D) Sarma uyak düzeniyle uyaklanmıştır.
E) Lirik bir özelliğe sahiptir.
III. Şerbet vardır dudağında dilinde
Kemer olur sevgilinin belinde
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
1
Gün olur ki nazlı yâre darılır V. Kütahya’nın pınarından içer de Doldurup badeyi serden geçer de Numaralanmış dizelerin hangisinde farklı bir uyağa
yer verilmiştir? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
2.
Biter Kırşehir’in gülleri biter
Çığrışır dalında bülbüller öter
Ufacık güzeller hep yeni yeter
Güzelin kaşında keman görünür
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Hecenin 11’li kalıbıyla yazılmıştır.
A) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
B) Tam uyağa yer verilmiştir.
B) Cumhuriyet Dönemi’ne ait olabilir.
C) Nazım birimi dörtlüktür.
C) “Ah” sözcüğünde nida vardır.
D) aaab şeklinde uyaklanmıştır.
D) Ses tekrarlarıyla ahenge katkı yapılmıştır.
E) Halk şiiri geleneğine sahiptir.
E) Bir sitem söz konusudur.
5.
Ah bu türküler
Türkülerimiz Ana sütü gibi candan Ana sütü gibi temiz
3
3.
3
Al bu kadehini kaldır dediler
6.
Arkını yaptım da suyu akmıyor
Gözünün yaşıyle doldur dediler
Kahpe felek hiç yüzüme bakmıyor
Bir fincan su verdik bildir dediler
Çok yuva bekledim cücük çıkmıyor
Sanki ya verdiler ya vermediler
Boş yuva bekleyen yoz kuşa döndüm
Bu dörtlükte aşağıdaki uyak türlerinden hangisine yer
Bu dörtlükte aşağıdaki uyak türlerinden hangisine yer
verilmiştir?
A) Yarım uyak
verilmiştir? B) Tam uyak
D) Zengin uyak
C) Tunç uyak
E) Cinaslı uyak
A) Yarım uyak
B) Tam uyak
D) Zengin uyak
C) Tunç uyak
E) Cinaslı uyak
KONU TESTİ
ŞİİR
1
if Nazım Birimi, Ölçü, Kafiye, Red
7.
Geldiler beklenen çiftler ormana
10. Aldanma cahilin kuru lafına
Duruyor iki genç ne hoş yan yana
Bir kurşun kadına bir de çobana
Hükmetse dünyanın her tarafına
Çınlasın yıllarca orman be Ali
Arzusu hedefi yolu yalandır
Bu dörtlüğün uyak düzeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çapraz uyak
B) Tam uyak
C) Düz uyak
D) Sarmal uyak
E) Zengin uyak
8.
II. 6 + 5 şeklinde duraklanmıştır. III. Konusu aşktır. IV. Nazım birimi dörtlüktür. V. Redife yer verilmiştir. Yukarıdaki dizelerle ilgili olarak verilen numaralanmış
A) I.
B) II.
C) III.
E) V.
B) Bir şeker hândeyle bezm-i şevkâ câm ettin beni
Gülün tebessümüne bülbülün terânesine
Nîm sun peymâneyi sâkî tamam ettin beni C) Ayağın sakınarak basma aman sultânım
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Dökülen mey kırılan şişe-î rîndân olsun
11. Kirpiğine sürme çek,
Kına yak parmağına:
Bu yıl yaşın girecek,
Kız, gelinlik çağına.
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
D) Şiir yazan bir adamın fotoğrafı var yanımda Kendini ölümlü sanıyor onu getirdim ganimettir E) Pek istedi efendimi iydin üçüncü gün Lütfeyle gel Nedimi’ne kurbânın olduğum
9
9.
İnsanlarım dedikçe şair kaleminden
Zaten ömrümüz rüzgârlı sular gibi dalgalı
A) Çapraz uyak şeklinde uyaklanmıştır.
B) Sözcük biçiminde redif vardır.
C) Ses yinelemeleriyle ahenk sağlanmıştır.
D) Tam uyak kullanılmıştır.
E) Hecenin 7’li kalıbıyla yazılmıştır.
Kimseler başlamaz medar-ı maişet derdinden
Kim okur kim dinler siham-ı kazayı?
Bana bu sitemler kar senden geldi
Yalnız alıp verilir bir selam kalmıştır
Başımdaki duman kar senden geldi
12. Çektiğim cefalar yar senden geldi
Nabi Efendi’den
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
Ben kara bağlayım ala kendine
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
lenemez?
A) Benzetmeye yer verilmiştir.
A) “aaab” şeklinde uyaklanmıştır.
B) Türkçe olmayan sözcükler kullanılmıştır.
B) Sözcük biçiminde redif vardır.
C) Yinelemeye başvurulmuştur.
C) Yinelemeye başvurulmuştur.
D) Farklı duygular uyandırma amacı güdülmüştür.
D) Zengin uyak kullanılmıştır.
E) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
E) Hecenin 11’li kalıbıyla yazılmıştır.
ünite
D) IV.
A) Bakıp o şûh ile nâz û niyâza meşk ederiz
4
I. 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
bilgilerden hangisi yanlıştır?
Aşağıdaki dizelerden hangisinin serbest ölçü ile yazıldığı söylenebilir?
Kültürsüz insanın kulu yalandır
ŞİİR
Nazım Birimi, Ölçü, Kafiye, Red if
1.
Yatma a kız yüz üstü
III. Düşen öpüşlerdir dudaklarından
Hırsız gelse nem alır Bu dörtlükte altı çizili sözcüklerde görülen uyak türü
A) Tam uyak
B) Tunç uyak
C) Zengin uyak
D) Cinaslı uyak
2.
E) Yarım uyak
Aşağıdakilerden hangisi şiirde ahengi sağlayan unsurlardan biri değildir?
A) Aliterasyon
B) Asonans
D) Kafiye
IV. Mor akasyalarda ürperen seher Bu dörtlükle ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
aşağıdakilerden hangisidir?
II. Gözlerin, gönlümde açan nergisler
Ben felek soygunuyum
KONU TESTİ
I. Bir kuş sesi gelir dudaklarından
4.
Ak gerdanlar nem alır
2
A) I. ve III. dizeler birbirleriyle tam uyaklıdır.
B) I. ve III. dizeler ile II. ve IV. dizeler çapraz uyak oluşturmuştur.
C) I. ve III. dizelerde redife yer verilmiştir.
D) Yalın bir anlatımı vardır.
E) Dizelerin tümü 4 + 4 + 3 duraklıdır.
5.
Kara gözler, kara gözler Kararmış kara gözler
C) Ölçü
Gemim deryada kaldı
E) Tema
Yelkenim kara gözler
Yukarıdaki maninin türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düz mani
3.
B) Cinaslı mani
D) Artık mani
C) Kesik mani
E) Yedekli mani
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak,
5
Ben aşkımla bahar getirdim sana; Tozlu yollarından geçtiğim uzak İklimden şarkılar getirdim sana.
Ahmet Muhip Dıranas’a ait bu dörtlük için aşağıdaki-
6.
Yaş olsam gözden akmam
Göz olsam gayre bakmam
Bu dizelerin uyak türü ve redifi için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
lerden hangisi söylenemez?
3
A) Nazım birimi dörtlüktür.
B) Hece ölçüsüyle yazılmıştır.
C) Redife yer verilmemiştir.
D) Tam uyağa başvurulmuştur.
E) Benzetme yapılmıştır.
A) Redif: mam
Yarım uyak C) Redif: m
B) Redif: yok Tam uyak D) Redif: mam
Zengin uyak
Tam uyak E) Redif: yok
Zengin uyak
KONU TESTİ
2
ŞİİR
if Nazım Birimi, Ölçü, Kafiye, Red
7.
Senin aşkların gülmez dediler
Ağlayıp yaşını silmez dediler
10. İki dizeden oluşan ve bir bütünlük gösteren bölümlere ---denir. Divan şiirinin temel nazım birimidir.
Bu iki dizeden hareketle, şiirin tamamı ile ilgili olarak
si getirilmelidir?
aşağıdaki özelliklerden hangisi kesin olarak belirlenebilir?
A) Dönemi
B) Konusu D) Nazım biçimi
C) Ölçüsü
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
A) Beyit
B) Dize
D) Mısra
C) Dörtlük
E) Kıta
E) Uyak şeması
11. Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
Aşağıdaki dizelerin hangisinde farklı bir uyağa yer verilmiştir?
A) Vardım eteğine, secdeye kapandım;
B) Karlı başın yüce dedikleyin yüce.
Sükun içindeki heybetin gönlümce.
Saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
Beni unutma
Ah! Saklı gülüm
Sen hem zor hem güzelsin
Şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
Sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
Sen memleketim kadar güzelsin
Ve güzel kal
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yan-
C) Devce yapında ilk rahatlığı duydum.
Şifa mı ne ki ruha bu ilk yudum.
D) Sonsuzluğa doğru kalkacak sihirli
Bir gemi gibisin göklerde demirli
E) Ve ben rıhtımında bekleyen tek yolcu...
Düşüncemizin en haksız, en korkuncu;
9
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
6
Koşup bir koluna sımsıkı abandım.
Sen ülkemin yaz geceleri gibisin
9.
Ne doğan güne hükmüm geçer,
lıştır?
A) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
B) Aliterasyona yer verilmiştir.
C) Yinelemelerden yararlanılmıştır.
D) Benzetme yapılmıştır.
E) Halk şiiri geleneğiyle yazılmıştır.
12. Aslımı sorarsan Avşar soyundan
Ne halden anlayan bulunur;
Ayrı düştüm aşiretten beyimden
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Pınarbaşı’ndan da beş yüz evinen
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Çıkıp da cana kıyanlardanım
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Uyak düzeni “aaaa” şeklindedir.
A) Uyak düzeni aaab şeklindedir.
B) İmgelere yer verilmiştir.
B) Nazım birimi dörtlüktür.
C) Nazım birimi dörtlüktür.
C) Sözcük biçiminde redif kullanılmıştır.
D) Hem redife hem uyağa yer verilmiştir.
D) Hecenin 11’li kalıbıyla yazılmıştır.
E) Yinelemelerden yararlanılmıştır.
E) Devrik cümleden yararlanılmıştır.
ünite
8.
ŞİİR
Nazım Birimi, Ölçü, Kafiye, Red if
1.
Açınca baharın dişi gülleri
4.
Bir başka rüzgâr eser bahçelerde I. dinle çılgınca
II. öten bülbülleri
III. sorma niçin
IV. düştüğünü bu derde
Yukarıdaki dizelerle numaralanmış ifadeler kullanıla-
Alçakta yüksekte yatan erenler
Başımı alıp hangi yere gideyim Gittiğim yerlerde buldu dert beni
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Nazım birimi dörtlüktür.
istenirse doğru sıralama aşağıdakilerin hangisi gibi
B) Yalın bir dil kullanılmıştır.
olur?
C) Sözcük biçiminde redif kullanılmıştır.
D) Karşıt anlamlı sözcüğe yer verilmiştir.
E) Zengin uyağa başvurulmuştur.
rak “çapraz uyak” düzeninde bir dörtlük oluşturulmak
A) I. ve II.
B) II. ve III.
C) III. ve II.
I. ve IV.
IV. ve I.
III. ve IV.
D) II. ve I.
KONU TESTİ
Yetişin imdada aldı dert beni
3
E) II. ve IV.
IV. ve III.
III. ve I.
Yıldızlı Soru 1 I. Giyenler düşünsün dar elbiseyi;
2.
Çalıştım kadehim dolduramadım
II. Ölçülü sözü, hesaplı adımı
Kimseye halimi bildiremedim
III. Ben kurtuldum kafeste kuş olmaktan;
Gönlümün arzusunu aldıramadım
IV. Saltanat sürer gibi uçuyorum,
Dileğim hekime deyvermediler
V. Erik ağacı gelin olduğu gün.
Bu dizelerdeki uyak çeşidi aşağıdak ilerden hangisidir?
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
3
A) III. ve V. dizelerde ulamaya yer verilmiştir.
B) Yalın bir dil kullanılmıştır.
C) Redif kullanılmamıştır.
D) Teşbih sanatına yer verilmiştir.
E) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı.
Bu dizelerde aşağıdaki uyak türlerinden hangisine yer verilmiştir?
B) Tunç uyak
D) Cinaslı uyak
C) Zengin uyak
D) Tunç uyak
E) Cinaslı uyak
7
Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı,
A) Düz uyak
B) Tam uyak
3.
A) Yarım uyak
C) Tam uyak
E) Yarım uyak
5.
İçlenme tabiattaki yekpare kederden
Yas tutma dağılmış diye kuşlarla çiçekler
Onlar dönecektir yine gittikleri yerden
Onlarla giden günlerimiz dönmeyecektir
Dörtlükteki uyağın düzenleniş yönünden türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mani tipi uyak B) Düz uyak
D) Çapraz uyak
C) Tunç uyak
E) Sarma uyak
ŞİİR
3
KONU TESTİ
if Nazım Birimi, Ölçü, Kafiye, Red
I. Dinmiş denizin şarkısı, rüzgâr uyumakta,
9.
İstanbul’dan ayva gelir nar gelir
II. Rıhtım boyu sonsuz bir üzüntüyle karaltı
Gömlek giymiş omuzları dar gelir
III. Körfez düşünür, Kanlıca mahzundur uzakta,
Döndüm baktım sevdiceğim yar gelir
IV. Mazi gibi sislenmiş Emirgan Çınaraltı.
Ellerinde deste deste gül gelir
Bu dörtlüğün uyak türü aşağıdakilerden hangisidir?
lenemez?
A) Yarım uyak
B) Tam uyak
A) II. ve IV. dizeler arasında zengin uyağa yer verilmiştir.
C) Zengin uyak
D) Tunç uyak
B) Çapraz uyak şeklinde uyaklanmıştır.
C) I. ve III. dizede teşhis sanatı vardır.
D) Nazım birimi dörtlüktür.
E) İmgeye yer verilmemiştir.
6.
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
E) Cinaslı uyak
10. Aşağıdakilerin hangisinde redif yoktur? Dize sonlarında uyaktan sonra gelen; anlam, yazılış, oku-
nuş ve görev bakımından aynı tekrarlara redif denir.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki dizelerin hangisinde redife yer verilmiştir?
A) Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı
B) Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
7.
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Ben aşığım diye çalım satarlar
C) Âşıklar çoğaldı sadık az kaldı
Fikreyle ey Veysel ne zaman geldi
D) Kuran’a bak İncil’e bak
C) Gidiyorum, gurbeti gönlümle duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadolu’ya
Sevdayı mahbuba ereli gönlüm
B) Ağzına geleni hemen atarlar
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
A) Evvelden hastadır yaralı gönlüm
E) Cümle canlı hep topraktan
D) İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık!
Dört kitabın dördü de Hak
Var olmuşuz emir Haktan
Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık,
9
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
E) Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı... Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları,
8
II. Yapraklar, atılmış nice mektuplara eştir. III. Mehtaba çalan sapsarı benziyle ufukta,
11. Aşağıdakilerin hangisinde zengin uyağa yer verilmiştir?
IV. Binlerce dalın verdiği tek meyve güneştir. Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
II. ve IV. dizeler arasında tunç uyağa yer ve-
Geçiyordu araba yola benzer bir sudan.
B) Karşıda hisar gibi Niğde yükseliyordu,
lenemez? A)
A) Bir sarsıntı... Uyandım uzun süren uykudan;
Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu
C) Ağır ağır önümden geçti deve kervanı,
rilmiştir.
B)
“abab” şeklinde uyaklanmıştır.
D) Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri
C)
I. ve III. dizelerde ek biçiminde redif vardır.
D)
Serbest ölçüyle yazılmıştır.
E)
İmgeye yer verilmiştir.
Bir kenarda göründü beldenin viran hanı.
Atlarımız çözüldü, girdik handan içeri.
E) Bir pırıltı gördü mü gözler hemen dalıyor, Göğüsler çekilerek nefesler daralıyor.
ünite
I. Yerlerde gezen hatıralar var korulukta;
8.
ŞİİR
Nazım Birimi, Ölçü, Kafiye, Red if
1.
Geçti istemem gelmeni,
4.
I. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Yokluğunda buldum seni;
II. Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
Bırak vehmimde gölgeni,
III. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Gelme, artık neye yarar?
Bu şiirin nazım birimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Beyit
B) Dize D) Mısra
C) Dörtlük E) Kıta
I. Uykuya varmak için bu hazin günde, erken
2.
II. Kapanmayan gözlerim duvarlarda gezerken
III. Birdenbire kıpkızıl birkaç satırla yandı
IV. Bu dört mısra değil, sanki dört damla kandı
A) I. ve II. dizeler arasında tunç uyağa yer verilmiştir.
B) “aabb” şeklinde uyaklanmıştır.
C) Şiirde ahenk, ses akışı ve asonanslarla sağlanmıştır.
D) Sözcük biçiminde redif kullanılmıştır.
E) Hecenin uzun kalıbıyla yazılmıştır.
3.
I. Seyyah olup şu âlemi gezerim
A) I. ve III. dizeyle II. ve IV. dize kendi arasında uyaklıdır.
B) Hece ölçüsüyle yazılmıştır.
C) II. ve IV. dizelerde teşhis görülmektedir.
D) Tunç uyağa yer verilmiştir.
E) Nazım birimi dörtlüktür.
5.
Kafesli evlerde ağlar çocuklar,
Odalarda akşam olurken henüz. O zaman gözümün önünde parlar, Buruşuk buruşuk, ağlayan bir yüz. Dörtlükteki uyağın düzenleniş yönünden türü aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Mani tipi uyak B) Düz uyak
6.
D) Çapraz uyak
Ne vakit karanlık kaplasa yeri,
II. Bir dost bulamadım gün akşam oldu
III. Kendi efkârımca okuryazarım
Bakınır, korkuyla dolu gözleri:
IV. Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Ya artık bir daha olmazsa gündüz?
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
C) Tunç uyak
E) Sarma uyak
Başlar çocukların büyük kederi;
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
lenemez?
3
IV. Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
lenemez?
lenemez?
KONU TESTİ
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
4
A) I. ve III. dizeler arasında yarım uyağa yer verilmiştir.
A) Tunç uyağa yer verilmiştir.
B) Düz uyağa yer verilmiştir.
B) “aaab” şeklinde uyaklanmıştır.
C) II. ve IV. dizede ulama yapılabilmektedir.
C) Duraksız yazılmıştır.
D) Sözcük biçiminde redif kullanılmıştır.
D) Ek biçiminde redif kullanılmıştır.
E) Hecenin 11’li kalıbıyla yazılmıştır.
E) Hecenin 11’li kalıbıyla yazılmıştır.
9
KONU TESTİ
7.
4
ŞİİR
if Nazım Birimi, Ölçü, Kafiye, Red
Her adımımda
10. Kafesli evlerde ağlar çocuklar Odalarda akşam olurken henüz
Sonsuz ben’leri koyuyorum
Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Divan şiirinden alınmıştır.
B) Nazım birimi beyittir.
C) Sözcük biçiminde redif kullanılmıştır.
D) Cumhuriyet Dönemi’ne ait olduğu söylenebilir.
E) Hecenin kısa kalıplarıyla yazılmıştır.
Boşluğa
Ve yine ben dolmuyorum
I. o zaman gözümün II. önünde parlar III. buruşuk buruşuk IV. ağlayan bir yüz Yukarıdaki dizelerle numaralanmış ifadeler kullanılarak “çapraz uyak” düzeninde bir dörtlük oluşturulmak istenirse doğru sıralama aşağıdakilerin hangisi gibi olur?
A) III. ve II.
B) II. ve III.
IV. ve I.
I. ve IV.
I. Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
8.
II. Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
III. Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
IV. Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
E) II. ve IV.
IV. ve III.
Her sabah güneşi seyreden kızlar,
A) Zengin uyak
B) Yarım uyak
C) Tam uyak
D) Tunç uyak
A) Tunç uyağa yer verilmiştir.
E) Cinaslı uyak
B) “abab” şeklinde uyaklanmıştır.
9
C) Hecenin 11’li kalıbıyla yazılmıştır.
D) Ek biçiminde redif kullanılmıştır.
E) Bütün dizeler, 4+4+3 duraklıdır.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9.
Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
Mahmur gözlerini oğmak üzredir.
Avunmak istemeyiz, böyle bir teselli ile Yahya Kemal Beyatlı’ya ait bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
12. Eklense de başıma dünyada kaç baş varsa, Başım, onların hepsi için secdeye varsa...
A) Tunç uyağa yer verilmiştir.
B) Nazım birimi beyittir.
C) Cinaslı uyağa yer verilmiştir.
A) Yarım uyak B) Tam uyak
D) Aruz ölçüsüyle yazıldığı söylenebilir.
C) Zengin uyak D) Tunç uyak
E) Halk şiiri geleneğiyle yazılmıştır.
Bu dizelerde aşağıdaki uyak türlerinden hangisine yer verilmiştir?
E) Cinaslı uyak
ünite
III. ve I.
Gün karşı tepeden doğmak üzredir.
dakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
10
III. ve VI.
11. Uyan yârim, uyan, söndü yıldızlar,
Bu dörtlükte I. ve III. dizede görülen uyak türü aşağı-
D) II. ve I.
C) I. ve II.
ŞİİR
5
Nazım Birimi, Ölçü, Kafiye, Red if
1.
Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler su dağa çoban çeşmesi.
Bu şiirin uyak düzeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düz uyak
4.
Bu dizelerde aşağıdaki uyak türlerinden hangisi görül-
mektedir?
A) Sarma uyak
C) Cinaslı uyak
B) Cinaslı uyak
D) Tunç uyak
C) Tam uyak E) Yarım uyak
E) Zengin uyak
2.
Avludan geçtiğini gördü gelinin
Suya gidiyordu öğle güneşinde
Ardında bebesi yalınayak
Geride Karabaş
Tozlu yoldan
Söğütlerin oradaki çeşmeye
Yalağında bulutlar yıkanan çeşmeye
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Nazım birimi dörtlüktür.
B) Sanatlı bir dil kullanılmıştır.
C) Ek biçiminde redif kullanılmıştır.
D) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
E) Zengin uyağa başvurulmuştur.
5.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde zengin uyağa yer verilmiştir?
A) Garbın ucunda, son kıyıdan en gürültülü
Bir med zamânı, gökyüzü kurşunla örtülü,
B) Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi;
Gördüm güzel vücûdunu zümrütleyen deri
C) Keskin bir ürperişle kımıldadı anbean;
Baktım ve anladım ki o ejderdi canlanan.
D) Mağlûpken ordu, yaslı dururken bütün vatan,
Rü’yâma girdi her gece bir fâtihâne zan.
E) Hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular...
6.
Mahzun hudutların ötesinden akan sular,
Kimse yok mu diye çağırır bozkırın ortasından
3.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde redif kullanılmıştır?
Durur karşımda tutuklular penceresi
A) Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek;
Yüreğimi ısırıyor bir acı hani son nefes öncesi
Yamaçlarda her akşam batan güneşe karşı
D) Nadir duyabildiği taze bir heyecanla,
Daima eğeceksin başkalarına boyun;
C) Hülyana karışmasın ne şehir, ne de çarşı,
Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek,
B) Bir çoban parçasısın, olmasan bile koyun,
3
Gün biter, sürü yatar ve sararsan bir ayla,
Çoban hicranlarını basar bağrına yayla.
B) Sarma uyak
D) Çapraz uyak
Karıştım o gün bugün bu zavallı çobanla
E) Uçan kuşları düşün, geçen kervanları an,
KONU TESTİ
Mademki kara bahtın adını koydu çoban!
İçime bakar çatlak dudaklar susuzluk tasından
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Nazım birimi dörtlüktür.
B) Düz uyak şeklinde uyaklanmıştır.
C) Ek biçiminde redif kullanılmıştır.
D) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
E) Zengin uyağa başvurulmuştur.
11
5
ŞİİR
if Nazım Birimi, Ölçü, Kafiye, Red
7.
Dede Sultan’ın ağzında kırmızı gül
Bir dizesi Sinop’tan gelmiş bir duvar
Bir dizesi Sivas’ta dama tırmanmış salkımlar
Ağaçtan ağaca sıçrıyor öldü sandığın bülbül
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Tam uyak
B) Redif
fecr olmak = tan yeri ağarmak
C) Çapraz kafiye örgüsü
D) Sözcük yinelemesi
nümayan olmak = ortaya çıkmak
nalan = inleyen
kavs-i mutalsam = tılsımlı yay
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
E) Asonans
8.
Karıncalar içgüdüyle biriktirirler
Yaz otlarından aşlarını
Ve arıların biriktirdiği bal
Bir içgüdü gizeğidir çiçeklerden
Sen ey kırmızı uçurtma
Bir düş birikimisin yaz göğüne
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
B) İmgeli bir dil kullanılmıştır.
Ahmet Haşim
lenemez?
A) Aruz ölçüsüyle yazılmıştır.
B) II. ve IV. dizelerde zengin uyağa yer verilmiştir.
C) I. ve V. dizelerde tam uyağa başvurulmuştur.
D) Ek biçiminde redif kullanılmıştır.
E) Düz uyak şeklinde uyaklanmıştır.
11. Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
C) Tam uyak kullanılmıştır.
Yağmur çamur bedava;
D) Cumhuriyet Dönemi şiirine örnektir.
Otomobillerin dışı,
E) Seslenmeye yer verilmiştir.
Sinemaların kapısı,
Camekânlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
kulakta aynı sesi bırakan sözcüklerle kafiyelendirip süsle-
Esirlik bedava;
me sanatına ---- denir. Türk edebiyatına İran edebiyatın-
Bedava yaşıyoruz, bedava.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
12
10. I. Yorgun gözümün halkalarında II. Güller gibi fecr oldu nümâyân, III. Güller gibi... Sonsuz, iri güller IV. Güller ki kamıştan daha nâlân; V. Gün doğdu yazık arkalarında!
9.
9 Düzyazıda cümlelerin ya da cümle parçalarının sonunu,
dan geçmiş ve divan edebiyatında önemli bir yere sahip olmuş-tur. Süslü nesrin doğması onun sayesinde olmuştur. Amaç düzyazıya şiir ahengi kazandırmak, yazıya gü-
Orhan VELİ
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
zellik katmak olduğunda kullanılmıştır.
A) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
si getirilmelidir?
B) Cumhuriyet Dönemi’ne aittir.
A) Tam kafiye B) Tunç kafiye
C) Cinaslı uyak kullanılmıştır.
C) Seci D) Aliterasyon
D) Karşıt anlamlı sözcüğe yer verilmiştir.
E) Sade, anlaşılır bir dille yazılmıştır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
E) Asonans
ünite
KONU TESTİ
1. 2.
Şiiri oluşturan yapı taşlarından biri olan ................................... şiiri oluşturan mısra gruplarına verilen isimdir. ............. bir sözü sözlük anlamının dışında çağrışım değerini de ekleyerek kullanmaktır. Şairin dış dünyadan gözlemleyerek, izleyerek, hissederek ve yaşayarak elde ettiği algıların zihinde, hayal dünyasında anlamlı bir bütün haline gelip uyumlu bir görüntü oluştur-masıdır.
3. Şiirde her satıra verilen isimdir. Arapça kökenli bir sözcük olan mısranın Türkçedeki karşılığı ............................. dir. 4. Bir şiire bağlı olmayan ve başlı başına bir anlamı olan dizelere bağımsız dize anlamına gelen ............................ denir. 5. Gerek bir şiire bağlı gerekse bağımsız nitelikte olan öz ve güzel anlamlı, kolayca ezberlenip hatırlanabilen, sağlam kurulmuş dize-lere “seçkin dize” anlamında ........................................... denir. 6.
Halk şairleri dize için genellikle ......................................... terimini kullanır.
7.
İki dizeden oluşan ve bir bütünlük gösteren bölümlere .................................. denir. Divan şiirinin temel nazım birimidir.
8.
İkinin üstünde bütünlük oluşturan dizelere .................................... denir.
9.
Dört dizeden oluşan kümeye .................................. denir. Bir konu etrafında toplanmış dört dize kümesinden oluşan bu dizeler halk edebiyatının temel birimlerinden biridir.
10. Bir şiirde ünsüz harflerin sık tekrar edilmesine ................................ , ünlü harflerin sık tekrar edilmesine ise ....................... denir. 11. Bir şiirde üç ve daha fazla ses benzerliğine .......................................................... denir. 12. Mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin ya da anlamları aynı olan kelimelerin tekrarlanmasına .............................. denir. 13. Bir dörtlükte birinci dize ile üçüncü dizenin, ikinci dize ile de dördüncü dizenin kendi arasında kafiyeli olmasına .................. denir. 14. Bir dörtlükte birinci dize ile ikinci dizenin kendi arasında, üçüncü dize ile de dördüncü dizenin kendi arasında kafiyeli olmasına ...................................... denir. 15. Bir dörtlükteki birinci dize ile dördüncü dizenin kendi arasında, ikinci dize ile de üçüncü dizenin kendi arasında kafiyeli olmasına ......................................... denir.
Cevaplar 1. nazım birimi
3
6. satır
11. zengin uyak
2. imge
7. beyit
12. redif
3. dize
8. bent
13. çapraz uyak
4. mısra-ı âzâde
9. dörtlük
14. düz uyak
5. mısra-ı berceste
10. aliterasyon-asonans
15. sarma uyak
13
D 1.
Y
“Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk, Soğuk bir mart sabahı... Buz tutuyor her soluk.” dizelerinde redif kullanılmıştır.
2.
“Ufku tutuşturmadan fecrin ilk alevleri Arkamızda kalıyor şehrin kenar evleri.” dizelerinde tunç uyak kullanılmıştır.
3.
“Bulutların ardında gün yanmadan sönüyor, Höyükler bir dağ gibi uzaktan görünüyor...” dizelerinde yarım uyak kullanılmıştır.
4.
“Yanımızdan geçiyor ağır ağır kervanlar, Bir derebeyi gibi kurulmuş eski hanlar.” dizelerinde hem redif hem uyak kullanılmıştır.
5.
“Biz bu sonsuz yollarda varıyoruz, gitgide, İki dağ ortasında boğulan bir geçide.” dizelerinde tam uyak kullanılmıştır.
6.
“ Sıkı bir poyraz beni titretirken içimden Geçidi atlayınca şaşırdım sevincimden:” dizelerinde redif kullanılmamıştır.
7.
“ Ardımda kalan yerler anlaşırken baharla, Önümüzdeki arazi örtülü şimdi karla.” dizelerinde “-ar” ekleri tam uyak olmuştur.
8.
“Bu geçit sanki yazdan kışı ayırıyordu, Burada son fırtına son dalı kırıyordu...” dizelerinde ek biçiminde redife yer verilmiştir.
9.
Savrulmaya başladı karlar etrafımızda.” dizelerinde hem redif hem uyak kullanılmıştır. 10. “Tanrı yardımcı olsun gayrı yolda kalana Biz menzile vararak atları çektik hana.” dizelerinde “-a”lar redif, “-an” lar ise tam uyaktır.
Cevaplar 1. Y
2. D
3. D
4. D
5. Y
6. Y
7. D
8. D
9. Y
10. D
ünite
14
“Yaylımız tüketirken yolları aynı hızla,
1.
Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı,
A.
Çapraz uyak
B.
Beyit
C.
Bent
D.
Tunç uyak
E.
Sarma uyak
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı... 2.
Ne hasta bekler sabahı. Ne taze ölüyü mezar, Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar.
3.
Havada bir dost eli okşuyor derimizi, Boynu bükük adamlar tanıyor sanki bizi; İçimize çevirip nemli gözlerimizi. Geçtik yabancı gibi yakınından Rodos’un.
4.
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi
5.
Monna Rosa, siyah güller, ak güller Gülce’nin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Monna Rosa, siyah güller, ak güller
6.
15
Benî candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
F.
Düz uyak
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı Kamû bîmârınâ cânan devâ-yî derd eder ihsan Niçin kılmaz manâ derman menî bîmâr sanmaz mı
3
Cevaplar 1. D
2. A
3. F
4. E
5. C
6. B
13. fasikül
Türleri r i i Ş ı r la z Sanat ö S i r R e İ l ür Şİ Nazım T i r e l içim Nazım B
ÖĞRETEN TEST
1
ŞİİR
Söz Sanatları, Şiir Türleri Nazım Biçimleri, Nazım Türleri,
1.
Aşağıdakilerden hangisi İslamiyet öncesi döneme ait koşuk nazım biçiminin bir özelliği değildir?
Koşuk ve sagu İslamiyet öncesi Türk
A) Doğa güzellikleri, aşk, sevgi ve yiğitlik gibi temalar işlenmiştir.
edebiyatı nazım biçimleridir.
B) Hece ölçüsü kullanılmıştır.
Beyitlerle kurulan nazım biçimleri gazel, kaside, mesnevi, müstezat ve kıtadır.
C) Yuğ adı verilen törenlerde söylenmiş şiirlerdir. D) Dörtlük nazım birimiyle yazılmışlardır. E) Konu bakımından âşık edebiyatındaki koşmaya benzer.
Rubai ve tuyuğ tek dörtlükten oluşan divan edebiyatı nazım biçimleridir.
2.
I. Koşma
Murabba, şarkı, muhammes, tahmis,
II. Semai
müseddes, tesdis, terkibibent, terciibent
III. Varsağı
IV. Destan
Numaralanmış nazım biçimlerinin ortak özelliği aşağıdakilerden
gibi nazım biçimleri bentlerle kurulan ve divan edebiyatına ait nazım biçimleridir. Koşma, semai, varsağı ve destan âşık
hangisidir?
edebiyatına ait nazım biçimleridir.
A) Bentlerle oluşturulan nazım biçimleridir.
Güzelleme, koçaklama, taşlama ve ağıt
B) Anonim halk edebiyatına ait nazım biçimleridir.
âşık edebiyatına ait nazım türleridir.
C) Âşık edebiyatına ait nazım türleridir. D) Divan edebiyatına ait nazım biçimleridir. E) Âşık edebiyatına ait nazım biçimleridir.
2
9
3.
Aşağıdakilerden hangisi gazel nazım biçiminin özelliklerinden biri değildir?
İlahi, nefes, nutuk, şathiye, deme, devriye dini tasavvufi halk şiiri nazım türleridir.
A) Arap edebiyatından alınan bir nazım biçimidir. B) Beyit sayısı, 5-15 beyit arasında değişmektedir. C) Aşk, kadın ve şarap konularının işlendiği lirik şiirlerdir. D) Şairin mahlasının geçtiği beyte şah beyit adı verilmiştir. E) Uyak düzeni aa, ba, ca, da, ea… şeklindedir.
Mani ve türkü anonim halk edebiyatına ait nazım biçimleridir. Sone, Terzarima, triyole ve balad, Batı
4.
etkisindeki nazım biçimleridir.
Aşağıdakilerden hangisi beyitlerle kurulan nazım biçimlerinden biri değildir?
A) Kaside
B) Gazel D) Tuyuğ
C) Mesnevi E) Kıta
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Divan, selis, semai, vezn-i ahar, satranç ve kalenderi aruzla yazılan halk edebiyatı nazım biçimleridir.
ŞİİR Nazım Biçimleri, Nazım Türleri, Söz Sanatları, Şiir Türleri 1.
---- , halk edebiyatında en çok kullanılan biçimdir. Genel-
A) Beyit sayısı 33-99 arasında değişen divan edebiyatı
yazılır. Dörtlük sayısı üç ile beş arasında değişir. Uyak dü-
nazım biçimi kasidedir.
zeni genellikle şöyle olur: baba ” ccca ” ddda…
B) Divan edebiyatında olay çevresinde gelişen nazım biçi-
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
mi mesnevidir.
si getirilmelidir?
A) Koşma
B) Semai D) Destan
KONU TESTİ
4. Aşağıdakilerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
likle hece ölçüsünün on birli (6+5 ya da 4+4+3) kalıbıyla
1
C) Türklerin divan edebiyatına kazandırdığı nazım biçim-
C) Varsağı
leri tuyuğ ve şarkıdır.
E) Mani
D) Rubaide bent sayısı 3-5 arasında değişmektedir. E) Terkibibentlerde her bendin son beytine vasıta beyti denir.
2.
Karac’oğlan der ki buna ne fayda
Hiç rağbet kalmadı yoksula bayda
I. Halk edebiyatının en küçük nazım biçimidir.
5.
II. Tek dörtlükten oluşmaktadır.
Bu ayda olmazsa gelecek ayda
On bir ayın birisinde gidelim
III. Hecenin 7’li kalıbıyla yazılmaktadır.
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
IV. Kafiye şeması “aaxa” şeklindedir.
lenemez?
V. Bu türün en önemli ismi Karacaoğlan’dır.
A) Hece ölçüyle yazılmıştır.
Numaralanmış ifadelerden hangisi maniye ait değil-
B) Koşma nazım biçimiyle yazılmıştır.
dir?
C) Kalıba uydurmak için ses düşmesine başvurulmuştur.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
D) Çapraz uyak şeklinde uyaklanmıştır. E) Bir şiirin son dörtlüğünden alınmıştır.
3
3.
I. Kaside
Taç beyit
II. Türkü
Kavuştak
III. Mani
Aruz ölçüsü
IV. Müstezat
Ziyade
V. Sagu
Yuğ töreni
Numaralanmış nazım biçimlerinden hangisi, karşısın-
B) II.
C) III.
Senin aşkların gülmez dediler
Ağlayıp yaşını silmez dediler
Seni bir kez saran ölmez dediler
Gerçek mi efendim sormaya geldim
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Hece ölçüyle yazılmıştır. B) Nazım türü güzellemedir.
D) IV.
C) Zengin uyağa başvurulmuştur. D) Sözcük biçiminde redif vardır.
da verilen bilgiyle ilişkilendirilemez? A) I.
6.
E) V.
E) Çapraz uyağa yer verilmiştir.
3
KONU TESTİ
1
ŞİİR
Söz Sanatları, Şiir Türleri Nazım Biçimleri, Nazım Türleri,
7.
Gündüz hayallerim gece düşlerim
10. Aman hey Allah’ım aman
Uyandıkça ağlamaya başlarım
Ne aman bilir ne zaman
Sevdiğim üstünde uçan kuşların
Üstümüzde çayır çemen
Tutup kanatların kırmaya geldim
Bitmeden bir dem sürelim
Karacaoğlan’a ait bu dörtlüğün nazım türü aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Koşma
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
B) Ağıt
D) Koçaklama
C) Güzelleme
A) Hece ölçüyle yazılmıştır.
E) Methiye
B) Nazım biçimi varsağıdır. C) Zengin uyağa başvurulmuştur. D) Sözcük biçiminde redif vardır.
Ey şûh-ı kerem-pîşe dil-i zâr senindir
V’ey kân-ı güher anda ne kim var senindir
Baş üzre yerin var
11. Eski Türklerde sevilen, sayılan bir kişinin ölümünden sonra düzenlenen cenaze törenine ---- töreni, bu törenler-de
Gül goncesisin gûşe-i destâr senindir
Pinhân ü hüveydâ
Sen kim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz
E) Nazım birimi dörtlüktür.
Yok minnetin aslâ
söylenen şiirlere ---- adı verilmiştir. Bu şiirler ---- eşliğinde
Gel ey gül-i ra’nâ
söylenmiştir.
Bu şiirin nazım biçimi aşağıdakilerden hangisi olabi-
lerden hangileri getirilmelidir?
lir?
A) Kıta
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
4
9.
B) Müstezat
D) Mesnevi
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki-
A) şölen-koşuk-saz
C) Kaside
B) yuğ-sagu-kopuz
E) Tuyuğ
C) sığır-koşma-yuğ
9
D) koşuk-sagu-toygun E) ağıt-destan-kopuz
Aşağıdakilerden hangisi âşık edebiyatına ait yanlış bir bilgidir? A) Genelde sözlü olmasına rağmen şairler, şiirlerini “cönk” dedikleri defterlerde toplamışlardır.
12. İlahi, Allah’ı övmek, ona dua etmek ve en büyük aşkın Allah aşkı olduğunu belirtmek amacıyla yazılmış makamla
B) Hece ölçüsünün 7’li, 8’li ve 11’li kalıplarına ağırlık veril-
okunan dini tasavvufi halk edebiyatı nazım şeklidir. İlahiler
miştir.
tarikatlara göre değişik isimler alır. Mevlevilerde ---- , Bek-
C) Şiirlerin son dörtlüğünde şairin adı veya mahlası geçer,
taşilerde ----, Alevilerde ----, diğer tarikatlarda da ---- ve
buna tapşırma denir. D) Şiirler genellikle hazırlık olmaksızın irticâlen, yani içe doğduğu gibi söylenir. E) Âşık edebiyatı nazım türleri koşma, destan, semai ve varsağıdır.
ilahi adını alır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) ayin D) gazel
B) nefes
C) deme E) cumhur
ünite
8.
ŞİİR Nazım Biçimleri, Nazım Türleri, Söz Sanatları, Şiir Türleri
2
KONU TESTİ
1.
Tren gelir öterek
5.
Yiğit olan yiğit kurt gibi bakar
Kömürünü dökerek
Düşmanı görünce ayağa kalkar
Ben anamdan ayrıldım
Kapar mızrağını meydana çıkar
Gözüm yaşım dökerek
Yiğidin ardında duran olmalı
Bu dizeler biçim ve içerik özelliğine göre aşağıdakiler-
Bu dörtlüğün nazım biçimi ve türü aşağıdakilerin han-
den hangisine ait olabilir?
A) Koşma
B) Semai D) İlahi
gisinde doğru olarak verilmiştir? C) Mani
A) Koşma-koçaklama
E) Varsağı
B) Türkü-güzelleme C) Semai-taşlama D) Kaside-münacat
2.
(I) Divan edebiyatında özellikle aşk, güzellik ve içki ko-
E) Varsağı-koçaklama
nusunda yazılmış belirli biçimdeki şiirlere gazel denir. (II) Beyit sayısı genellikle 5-15 arasında değişir. (III) Gazelin ilk beyti mutlaka kendi arasında uyaklı olur ve ilk beyte
Yıldızlı Soru 1
“matla”, son beyte ise “makta” adı verilir. (IV) Bir gazelin en güzel beytine “beyt-ül gazel”, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “mahlas beyti” denir. (V) Beyitleri arasında anlam birliği bulunan gazele“yek-âvâz”, aynı güç ve güzel-
Aşağıdakilerden hangisi bir gaze lin matla beyti olabilir? A) Gamzen dili rüsvâ-yı cihân eyle di
likte beyitlerden oluşan gazele de “yek-âhenk” gazel adı verilir.
Billâh ben ol âfeti hem-râz sanırdım
B) Ağyâre nigâh etmediğin nâz sanı
Numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı ya-
rdım Çok lutf imiş ol âşıka ben az sanı rdım C) Sihr etdiğini senden işitdim yine Nef’î Yoksa sözünü hep senin i’câz sanı rdım D) Ma’mûr idügin bilmez idim böyl e harâbât
pılmıştır? A) I.
3.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Mestâneleri hâne-ber-endâz sanı rdım E) Seyr eylemesem âyînede aksi cemâlin Hüsn ile seni meh gibi mümtâz sanı rdım
----, dört dizelik tek bentten oluşan ve kendine özgü ayrı ölçüsü olan bir nazım biçimidir. İran edebiyatından geçmiştir. Konusu daha çok dünya görüşüne ve şairin felsefi
5
düşünce-lerine yöneliktir. Edebiyatımızda bu türün en başarılı son temsilcisi olarak Yahya Kemal gösterilmektedir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Murabba
B) Şarkı
D) Rubai
C) Mesnevi
E) Tuyuğ
6.
Aşağıdakilerden hangisi âşık edebiyatına ait nazım biçimlerinden biri değildir?
4.
3
Aşağıdakilerden hangisi kasidenin bölümlerinden biri değildir?
A) Nesib-teşbib
B) Girizgâh
D) Methiye
E) Tegazzül
C) Müstezat
A) Koşma
B) Semai D) Destan
E) Varsağı
C) Mani
KONU TESTİ
7.
ŞİİR
2
Söz Sanatları, Şiir Türleri Nazım Biçimleri, Nazım Türleri,
Artmış, çoğalmış demektir. Gazelin her dizesine, kullanı-
10. Aşağıdakilerden
lan ölçüye uymak koşuluyla bir kısa dize eklenerek oluş-
özelliği değildir?
turulan nazım biçimidir. Kısa dizelere “ziyade” adı verilir.
A) Türk halk edebiyatının en çok sevilen, en çok kullanılan
Kısa ve uzun dizeler arasında anlam ilişkisi vardır. Uzun
nazım şeklidir.
dizeler kendi aralarında, kısa dizeler de kendi aralarında
B) 11’li hece ölçüsü kullanılır ve 4+4+3 ya da 6+5 şeklinde
uyaklanır.
duraklıdır.
Bu bilgiler, aşağıdaki divan edebiyatı nazım biçimle-
C) Genellikle doğal güzellikler, sevgi, aşk, özlem, kahra-
rinden hangisine aittir?
hangisi koşma nazım biçiminin bir
A) Murabba
B) Müstezat
D) Rubai
manlık, eleştiri, acı, yakınma, hayata ait görüşler konu
C) Mesnevi
olabilir.
E) Tuyuğ
D) Koşmanın kafiye örgüsü aaab, cccb, dddb ...; abab, cccb, dddb ...; abxb, dddb, eeeb ...; aaaa, bbba, ccca ... şekillerinden birisi olabilir. E) Konularına göre tevhid, münacat, naat, devriye gibi
I. Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacip)
8.
isimler alabilmektedir.
II. İskendername (Ahmedi) III. Vesilet-ün Necat (Süleyman Çelebi) IV. Harnârne (Şeyhi) V. Kanuni Mersiyesi ( Baki)
Numaralanmış eserlerden hangisinin türü diğerlerin-
11. Bir
den farklıdır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
şiirde nazım türü belirlenirken aşağıdakilerden
hangisine bakılır? A) Nazım biçimine
E) V.
B) Kafiye şemasına C) Kaç dizeden oluştuğuna D) Konusuna
6
Açılmış goncaya sen de gönül ver.
Ruhuna hoş gelen bir türkü gibi
Seni saracak aşk rüzgârı eser.
12. Karac’oğlan der ki kondum göçülmez
II. Dilberün işi itâb u nâz olur
Acıdır ecel şerbeti içilmez
Çeşmi câdû gamzesi gammâz olur
Üç derdim var birbirinden seçilmez
Ey gönül sabr it tahammül kıl ona
Yâra irişmek işi az az olur
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm
Bu şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-
Numaralanmış şiirlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. şiirin nazım birimi beyit, II. şiirinki benttir. B) I. şiirin nazım biçimi mesnevi, II. şiirinki tuyuğdur. C) I. şiir; “aa/ba…”, II. şiir ise “aaxa” şeklinde uyaklanmıştır. D) I. şiirde, tam uyak vardır ama redif yoktur. E) II. şiirde, sözcük biçiminde redif vardır.
mez? A) Nazım birimi dörtlüktür. B) Hecenin 11’li kalıbıyla yazılmış bir koşmadır. C) Ait olduğu şiirin son dörtlüğüdür. D) Nazım türü olarak taşlamaya örnektir. E) Kafiye ve redife yer verilmiştir.
ünite
9
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
E) Yazıldığı döneme
I. Ey divane bülbül gel bahara er
9.
ŞİİR Nazım Biçimleri, Nazım Türleri, Söz Sanatları, Şiir Türleri 3.
I. Gerçi cânândan dil-i şeydâ için kâm isterem
1.
(Gazel)
II. Seherden seyre vardum murgzâra
Hezârân murg gördüm geldi zara
Aşağıdaki nazım biçimlerinden hangisi, hem heceyle
A) Divan
B) Selis
C) Semai
D) Kalenderi
E) Satranç
(Mesnevi)
4.
Yeni mektup aldım gül yüzlü yârdan
III. Fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seni
Böyle yazmış alnıma kilk-i kazâ sevdim seni
Gözletme yolları gel deyi yazmış
Ben bu sözden dönmezem devr eyledikçe nüh felek
Sivralan Köyü’nden bizim diyârdan
Şâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni
Dağlar mor menevşe gül deyi yazmış
(Rubai)
Âşık Veysel
IV. Dün elin yumuş dilerdi kim rakîb
Yaş eliyle duta zülfün dilberin
mez?
Âh edip eydür uzaktan Hâtifî
A) Nazım birimi dörtlüktür.
Dutma bir zaman kurusun ellerin
B) Hecenin 11’li kalıbıyla yazılmış bir şiirdir.
Bu şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-
(Kıt’a)
C) Lirik tarzda yazılmıştır. D) Ayrılık temasına yer verilmiştir.
V. Bu şehr-i Sitanbûl ki bî-misl ü behâdır
E) Bir maniden alınmıştır.
Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır
KONU TESTİ
hem aruzla yazılır?
Sorsa cânân bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedir
3
(Murabba)
Numaralanmış dizelerden hangisinde ayraç için-
5.
deki açıklama yanlış verilmiştir? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
Elif kaşlarını çatar
Gamzesi bağrıma batar
E) V.
Ak elleri kalem tutar Yazar Elif Elif diye
Bu dörtlük aşağıdaki nazım biçimlerinden hangisine ait olabilir?
2.
A) Semai
Ez şanlı ordularla kalbimdeki kırları,
B) Varsağı D) Koşma
C) Mani E) Destan
Okların parçalasın çölümde çadırları. Rüzgârlara yön verir nefesinde periler,
3
Melekler seni korur, nurdan yeniçeriler.
6.
Bu şiirin nazım türü aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Koşma
B) Türkü D) Koçaklama
C) Güzelleme E) Ağıt
Aşağıdakilerden hangisi şiiri oluşturan nazım birimlerinden biri değildir?
A) Dize
B) Beyit D) Murabba
C) Bent E) Dörtlük
7
KONU TESTİ
7.
ŞİİR
3
Söz Sanatları, Şiir Türleri Nazım Biçimleri, Nazım Türleri,
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak,
10.
sözlerle, alaylı ifadelerle eleştiren şiirlerdir. Divan edebiya-
Ben aşkımla bahar getirdim sana;
tındaki karşılığı hicivdir.
Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana.
Bu parçada bazı özellikleri verilen şiir türü aşağıdakilerden hangisidir?
Ahmet Muhip Dıranas
Toplumdaki çeşitli düzensizlik ve bozuklukları iğneleyici
Bu şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-
A) Lirik şiir
B) Epik şiir
D) Dramatik şiir
C) Pastoral şiir E) Satirik şiir
mez? A) Lirik tarzda yazılmıştır.
11. Aşağıdakilerden hangisi kasidede tasvirlerin yapıldığı bölünün adıdır?
B) Aşk teması üzerinde durulmaktadır.
C) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
A) Nesip (Teşbip) B) Girizgâh
D) Benzetme yapılmıştır.
D) Tegazzül
C) Methiye E) Taç
E) Devrik cümleden yararlanılmıştır.
12. Dize ortalarında uyak bulunan gazele ---- gazel, sonu getirilmemiş ya da beyit sayısı 5’in altında bulunan gazellere de ---- gazel denir.
8.
Alın töpü yaşardı
Unıt otın yaşurdı
Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?
Kölnin suvın küşerdi
A) müseddes-murabba
Sığır buka möngreşür
B) musammat-natamam
Biçim ve dil özellikleri dikkate alındığında İslamiyet
C) teşbib-âşıkane
öncesi döneme ait bu şiirin nazım biçimi aşağıdakiler-
D) rindane-natamam
den hangisi olabilir?
A) Koşma
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
B) Semai
D) Mani
E) musammat-hikemi
C) Koşuk
E) Tuyuğ
13. Gönül gurbet ele çıkma Ya gelinir ya gelinmez
8
Her dilbere meyil verme
Her vazoya baktıkça karşımdasın ne tuhaf
Ya sevilir ya sevilmez
Her kokladıkça dönüp dönüp geliyorsun
Düşünceler gibi filizleniyorsun gün geçtikçe
Yaprak yaprak gelişiyorsun
Leylak leylak bakıyorsun gözlerimin içine
Ölümsüz bir mevsim oluyorsun
A) Lirik tarzda yazılmıştır.
Bu şiirde olduğu gibi dize sayısı değişen nazım birimi A) Dize
B) Beyit D) Bent
C) Dörtlük E) Kıta
Bu şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
aşağıdakilerden hangisidir?
Erzurumlu Emrah
B) Aşk teması üzerinde durulmaktadır. C) Bir semaiden alınmıştır. D) III. dizede asonansa yer verilmiştir. E) Devrik cümleden yararlanılmıştır.
ünite
9.
ŞİİR Nazım Biçimleri, Nazım Türleri, Söz Sanatları, Şiir Türleri 1.
Hani, o bırakıp giderken seni
KONU TESTİ
4.
I. İlk beyti ----
Bu öksüz tavrını takmayacaktın
II. Her beyit aynı güzellikte söylenmişse ----
Alnına koyarken veda buseni
III. Son beyti ----
Yüzüme bu türlü bakmayacaktın
IV. Beyitlerin arasında konu birliği varsa ----
Numaralanmış yerlerde gazele ait bilgiler verilmek isten-
Orhan Seyfi Orhon
4
Bu şiirin teması aşağıdakilerden hangisidir? A) Sevgiliye bakış
miştir.
Aşağıdakilerden hangisi boş bırakılan yerlere getirilebilecek ifadelerden biri olamaz?
B) Sevgiliden ayrılık
C) Sevgiliye dert yanma
A) Makta
B) Yek avaz
D) Nesip
C) Matla
E) Yek ahenk
D) Sevgilinin hatasını söyleme E) Sevgiliyle buluşma
5.
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak, Ben aşkımla bahar getirdim sana; Tozlu yollarından geçtiğim uzak
2.
Aşağıdakilerden hangisi mesnevinin özelliklerinden
İklimden şarkılar getirdim sana.
biri değildir? A) Divan şiirinin en uzun nazım biçimidir. B) Her beyit kendi arasında uyaklıdır.
Ahmet Muhip Dıranas
Bu şiir aşağıdaki şiir türlerinden hangisine ait olabilir?
A) Didaktik
C) Hikâye ve romanın divan edebiyatındaki karşılığıdır.
B) Satirik D) Pastoral
C) Lirik E) Epik
D) Beyit sayısı 33-99 arasında değişmektedir. E) Aruzun kısa kalıplarıyla yazılmaktadır.
9
6.
----, iki dörtlük ve iki üçlükten oluşan 14 dizelik bir nazım şeklidir. Batı edebiyatında kullanılan bu tür, Servetifünun-
3.
cular tarafından Türk edebiyatına geçirilmiştir. Edebiyatı-
Aşağıdaki nazım biçimlerinden hangileri Batı şiirinden
mızda ilk örneği Cenap Şahabettin’in, “Şi’r-i Na-Nüvişte”
geçmiştir?
(Yazılmamış Şiir) adlı şiiridir. Genellikle dörtlükleri sarmal kafiye ile yazılır. Kafiye örgüsü “abab, abbba, ccd, eed”
A) Gazel - kaside - mesnevi B) Rubai - tuyuğ - şarkı C) Sone - terzarima - triyole
3
D) Koşma - semai - varsağı E) Destan - şarkı - sone
şeklindedir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Müstezat
B) Triyole
D) Serbest müstezat
C) Terzarima E) Sone
KONU TESTİ
7.
4
ŞİİR
Söz Sanatları, Şiir Türleri Nazım Biçimleri, Nazım Türleri,
Uzaklaşmaz hep yakında gezerdim
10. Üstad-ı necibim Ali Ekrem Bey’e Yok ya Abbas’ı bilmeyen, kimdi?
Güçlü idim domatesi ezerdim
O sahabeyi dinleyin, şimdi:
Diz boyu göl bulsam iyi yüzerdim
Nerde kaldı benim hızlı gençliğim
İbni Hattâb’ı görmek üzre biraz,
“Bir karanlık geceydi pek de ayaz. Çıktım evden ki yollar ıpıssız.
Bu şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-
Yolcu bir benmişim meğer yalnız!
Aradan geçmemişti çok da zaman,
Az ilerden yavaşça oldu iyan,
Zulmetin sinesinde ukde gibi,
Ansızın bir müheykel Arâbî!
C) Hecenin 11’li kalıbıyla yazılmıştır.
Bembeyaz bir ridâ içinde garîb,
D) Toplumsal bir eleştiriye yer verilmiştir.
Geliyor muttasıl mehîb mehîb.
mez? A) Bir taşlamadan alınmıştır. B) Nazım birimi dörtlüktür.
Mehmet Akif Ersoy
E) Kafiye ve redife başvurulmuştur.
Bu şiirde olduğu gibi nazmın nesre yaklaştırılmasıyla ortaya çıkan şiirlere verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?
8.
A) Lirik şiir
Dadaloğlu’m bir gün kavga kurulur,
B) Epik şiir D) Pastoral şiir
C) Manzum şiir E) Mensur şiir
Öter tüfek davlumbazlar vurulur. Nice koç yiğitler yere serilir,
11.
Ölen ölür, kalan Sağlar bizimdir.
nede söyleyecekleri sözler şiir haline getirilir ve onlara
Dadaloğlu
Bu şiir aşağıdaki şiir türlerinden hangisine ait olabilir?
A) Didaktik
D) Pastoral
Kısakürek bu şiir türünde başarılı örnekler ortaya koymuşlardır.
C) Lirik E) Epik
9
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
ezberletir-di. Abdülhak Hamit, Faruk Nafiz ve Necip Fazıl
Bu parçada özellikleri verilen şiir türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Satirik şiir
10
9.
Kitap en iyi arkadaş
B) Dramatik şiir
D) Epik şiir
C) Pastoral şiir
E) Lirik şiir
12. Tarihin dilinden düşmez bu destan
Bana neyi sorsam söyler.
Nehirler gazidir, dağlar kahraman
Ne anlatsa en sonunda
Her taşı bir yakut olan bu vatan
Çalış, iyi, doğru ol der
Can verme sırrına erenlerindir
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Orhan Şaik Gökyay
Bu şiir aşağıdaki şiir türlerinden hangisine ait olabilir?
Bu şiir aşağıdaki şiir türlerinden hangisine ait olabilir?
A) Didaktik
A) Didaktik
B) Satirik D) Pastoral
C) Lirik E) Epik
B) Satirik D) Pastoral
C) Lirik E) Epik
ünite
B) Satirik
Tiyatroda kullanılan şiir türüdür. Karşılıklı konuşma şeklinde yazılır. Eski Yunan edebiyatında oyuncuların sah-
ŞİİR Nazım Biçimleri, Nazım Türleri, Söz Sanatları, Şiir Türleri 1.
4.
Ekseri sonbahar gecelerinde
Salkım salkım olan bulut
Düşünürüz, her şey yerli yerinde
Saçın çözüp benim için
Ama gözlerimiz niçin doludur?
Yaş dökerek ağlar mısın?
Bu şiirde altı çizili sözde aşağıdaki edebi sanatlardan
Bu şiirde olduğu gibi insana ait bir özelliğin doğaya ak-
hangisine yer verilmiştir?
A) Mecazımürsel
C) Teşbih
KONU TESTİ
Yüce dağların başında
Sızarken camlardan ince bir yağmur,
5
tarılmasıyla yapılan sanat aşağıdakilerden hangisidir? B) Kişileştirme D) Teşhis
A) Telmih
B) Teşbih D) Teşhis
C) Kinaye E) İntak
E) İntak
5.
El yazıya el yazıya
2.
Ben bir ayrıkotuyum
Ne buğday amcam ne pirinç dayım
Mısırla akraba bile değilim.
Kurban olam kurban olam
Bir yeşermeye göreyim:
Beşikte yatan kuzuya...
Kızmasınlar halim duman
Canıma kastederler yapabilseler
Ama nafile kurumam.
Bu dizelerde aşağıdaki edebi sanatlardan hangisine
Duman çökmüş çöl yazıya
Bu dizelerde aşağıdaki edebi sanatlardan hangisine yer verilmiştir? A) Teşbih
B) Açık istiare D) Mecazımürsel
C) İntak E) Kapalı istiare
yer verilmiştir?
A) Teşbih
B) Kinaye
D) Mecazımürsel
3.
Seni nasıl unuturum
Usul boylum
Temiz huylum
Nazlım
C) İntak E) Telmih
Nazenim
3
Yeşil gözlüm
Bal sözlüm
Nasıl unuturum seni
Bu şiirde altı çizili sözde aşağıdaki edebi sanatlardan
6.
Bu adam yalnızca dört cana bakıyor
Çok yorulduğu her halinden anlaşılıyor
Bu dizelerdeki altı çizili sözde aşağıdaki edebi sanatlardan hangisine yer verilmiştir?
A) Açık istiare
B) Mecazımürsel
C) Teşbih
D) Teşhis
7.
E) Kapalı istiare
Aşağıdakilerin hangisinde teşhis sanatına yer veril-
hangisine yer verilmiştir?
memiştir?
A) Teşbih-i beliğ
A) Kuşlar göç edince ağaçlarda ağlar bu mevsimde
B) Mecazımürsel
B) Dağlar haber verdi yârin bugün geleceğini
C) Hüsn-ü talil
C) Kurtlar anlatır bana yalnızlığın ne olduğunu
D) Tecahül-i arif
D) Güneş cehennem ateşi gibi yakıyor bu mevsimde
E) Leffüneşr
E) Sonbahar hasret kaldı rüzgârın sesine
11
KONU TESTİ
5
ŞİİR
Söz Sanatları, Şiir Türleri Nazım Biçimleri, Nazım Türleri,
8.
I. Deniz ve mehtap sordular seni neredesin?
11. Sarı tamburadır adım
II. Nasıl derim terk etti bırakıp beni gitti
Göklere ağar feryadım
III. Anladılar ki aşkımız bitti.
Pir Sultanımdır üstadım
IV. Alay ettiler benle hep
V. Sen oldun bunlara bak sebep
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
Ben anınçün inilerim
lenemez?
ğıdakilerden hangisidir?
A) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
Bu dörtlükte belirgin olarak görülen edebi sanat aşaA) Kinaye
B) Teşbih
C) İntak
D) Tenasüp
E) Telmih
B) Sanatlı ve ağır bir dil kullanılmıştır. C) IV. ve V. dizelerde tam uyak kullanılmıştır. D) Cumhuriyet Dönemi şiiri olabilir. E) İntak sanatı görülmektedir.
12. Alay ettiler benle hep Sen oldun bunlara bak sebep
9.
Martı dedi gördüm ah onu
Yıllardır ki bir kılıcım kapalı kında,
Belinde erkek kolu
Kimsesizlik dört yanımda bir duvar gibi;
Rüzgâr güldü halime
Muzdaribim bu duvarın dış tarafında,
Dedi gidelim düş önüme
Şefkatine inandığım biri var gibi.
Gidemem dinle martıları
Bu dörtlükte belirgin olarak görülen edebi sanat aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Kinaye
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
10.
C) Teşhis E) Telmih
A) Kinaye
B) Teşbih
C) Teşhis
D) Tenasüp
E) Telmih
9 I. Sanıyorum saçlarımı okşuyor bir el,
II. Kıpırdamak istemiyor göz kapaklarım;
III. Yan odadan bir ince ses diyor gibi gel!
IV. Ve hakikat bırakıyor hülyamı yarım.
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
13. İçimde arzularım büklüm büklüm,
lenemez?
Dolmadan kırılmış bir kadeh ömrüm.
A) Hece ölçüyle yazılmıştır.
Unutmakta haklısın kömür gözlüm,
B) I. dizede, mecazimürsel vardır.
Haklısın… Bu sözüm sanma sitemdir.
C) II. ve IV. dizelerde tam uyak kullanılmıştır. D) Çapraz uyak şeklinde uyaklanmıştır. E) Devrik cümleden yararlanılmıştır.
Bu dörtlükte altı çizili sözlerde görülen edebi sanat aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kinaye
D) Tenasüp
B) Teşbih
C) Teşhis E) Telmih
ünite
12
ğıdakilerden hangisidir?
B) Teşbih D) İntak
Bu dörtlükte belirgin olarak görülen edebi sanat aşa-
1.
Manzumelerin uyak örgüsü, nazım birimi, ölçüsü ve konusuna göre kazandığı dış özelliğin genel adına ........................... denir.
2.
............................................................ nazım biçimi olarak koşma, semai, varsağı, destan, mâni, türkü, kullanılmıştır.
3.
...................................................... nazım biçimi olarak “gazel, kaside, mesnevi, mersiye, muhammes, müseddes, terbi, müstezat, terkibibent, terciibent, rubaî, murabba, şarkı, tuyuğ vb.” kullanılmıştır.
4. Tanzimat sonrası Türk edebiyatında ise Batı’nın etkisiyle yeni nazım biçimleri olarak ................................................. gibi biçimler karşımıza çıkar.
5.
Manzum eserlerin konularına göre birbirinden ayrılmasına ........................................................ denir.
6.
Güzelleme, koçaklama, taşlama ve ağıt ................................................................... ait nazım türleridir.
7.
Tevhid, münacat, naat, mersiye, hicviye, methiye, fahriye ............................................................... ait nazım türleridir.
8.
İlahi, nefes, nutuk, şathiye, devriye ............................................................ ait nazım türleridir.
9.
................................................................................ İslamiyet öncesi Türk şiirindeki nazım biçimleridir.
10. .......................................................... ,genellikle birini övmek ve yermek amacıyla yazılan şiirlere denir, kasideler genellikle din ve devlet adamlarını övmek amacıyla yazılan divan edebiyatı şiirlerdir.
13 11. ..................................................... divan şiirinde en çok kullanılan nazım şeklidir. Sözlük anlamı “kadınlarla âşıkane sohbet etmek’tir. Aşk, sevgi, gü-zellik ve şarap konularını işleyen lirik şiirlerdir. Nazım birimi beyittir. Beyit sayısı genellikle 5-15 arasındadır.
12. müstezatta uzun dizelere eklenen kısa mısralara ............................................... adı verilir.
Cevaplar
3
1. nazım biçimi (şekli)
5. nazım türü
9. Koşuk, sagu ve destan
2. Halk edebiyatında
6. halk edebiyatına
10. Kasideler
3. Divan edebiyatında
7. divan edebiyatına
11. Gazel
4. sone, terza-rima, serbest müstezat
8. tekke edebiyatına
12. ziyade
D 1.
Y
“Kahve doktum kuruna, El vurmayın durula, Yârime yar diyeni, Sol göğsünden vurula” dizeleri bir semaiden alınmıştır.
2.
“Düşman geldi tabur tabur dizildi Alnımıza kara yazı yazıldı Tüfek icad oldu mertlik bozuldu Eğri kılıç kında paslanmalıdır” şiirinin nazım biçimi koşma, nazım türü ise koçaklamadır.
3.
“Adalet kalmadı hep zulüm doldu Geçti şu baharın gülleri soldu Dünyanın gidişi acayip oldu Koyun belli değil kurt belli değil” dizeleri taşlamaya örnektir.
4.
“Benî candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı” dizeleri bir gazelin makta beyitidir.
5.
“Günle birlikte erir uyuklayan mor dağlar Ekilmemiş tarlalar, çalı bitiren bağlar Döker her kalbe kırık bir lambanın isini...” dizelerinde intak sanatı vardır.
6.
“Böyle yalçın dağlarda sessiz dolaşanlar kim Köyler, ufka dizilen tozlanmış birer resim Yollar, köyleri saran eskimiş çerçeveler...” dizelerinde teşbih sanatına yer verilmiştir.
14 7.
“Dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilal” dizesinde altı çizili sözde mecazımürsel vardır.
8.
“Bahar gelince bir ağızdan şarkılar söyler kuşlar” dizesinde teşbih sanatına yer verilmiştir.
9.
“İki kapılı bir handa gidiyorum gündüz gece” dizesinde kapalı istiare vardır.
10. “Marmara’da her yelken / Uçar gibi neşeli.” dizelerinde intak sanatı vardır.
1. Y
2. D
3. D
4. Y
5. Y
6. D
7. D
8. Y
9. Y
10. Y
ünite
Cevaplar
1. Sel taşkını bir akşamüstü Bulutları bağrına basan Ağaçlara sordum seni Yaprak rüzgârı tutmaz dediler Uzun uzun baktılar yalnızlığıma Yangın yeri bir yürek Bir de yağmur gösterdiler Bu şiirdeki edebi sanatı bulunuz.
2.
Teşbih ile istiare arasında nasıl bir ilişki vardır? Örnek vererek açıklayınız.
3. Sen, kaçan bir ürkek ceylânsın dağda Ben, peşine düşmüş bir canavarım İstersen dünyayı çağır imdada Sen varsın dünyada, bir de ben varım Bu dörtlükteki edebi sanatı bulunuz.
15 4. Teşhis ve intak sanatı hakkında bilgi veriniz Aralarındaki benzerliği açıklayınız.
5. Nazım biçimi ve nazım türü hakkında kısaca bilgi veriniz. Aralarındaki farkı kısaca açıklayınız.
3
14. fasikül
ŞİİR
iir Dili
henk, Ş Şiirde A
ÖĞRETEN TEST
1
ŞİİR
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
Şiirde, dize sonlarındaki yazılışları aynı, anlamları ve görevleri farklı seslerin, ek-
1.
At koşu tutmasın çıktığı zaman
Yalı kavak gibi yıktığı zaman
Bu dizelerin redif ve uyakları için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
lerin, kelimelerin tekrarına uyak denir.
A) Redif: –
B) Redif: an
Uyak: an
Uyak: zam
D) Redif: tığı zaman Uyak: ık
C) Redif: zaman Uyak: ktığı
E) Redif: ktığı Uyak: –
2.
Gülelim oynayalım kâm alalım dünyadan
Mâ-i tesnim içelim çeşme-i nev-peydâdan
Görelim âb-ı hayat akdığın ejderhâdan
Gidelim serv-i revânım yürü Sa’d-âbâda
(Gülelim, oynayalım, dünyadan muradımızı alalım / Yeni yapılmış çeşmeden Tesnim suyu içelim / Ejderhanın ağzından abıhayat aktığını görelim / Servi boylum, yürü Sa’dabad’a gidelim.)
Bu dizelerin dil özellikleri dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) İslam öncesi Türk yaşamı zihniyeti B) Tasavvuf zihniyeti C) Millî edebiyat zihniyeti D) Osmanlı Dönemi Lale Devri zihniyeti E) Cumhuriyet Dönemi zihniyeti
9
2
Yaydan ok gibi kanat açtım derine
Kapanmak istiyorum bu hızla dizlerine
Bu dizelerde aşağıdaki edebî sanatlardan hangisi vardır?
A) Teşbih B) Teşhis C) Hüsnütalil D) Tecahülüarif E) İntak
4.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde “istiare” vardır? A) Mezarımı yol üstünde kursunlar
Geçerken uğrasın yolu kızların
B) Saçımı üçe böldüler Benzetmenin unsurlarından (benzeyen veya kendisine benzetilen) biriyle yapılan söz sanatına istiare denir. “Arslanlarımız
Bölük bölük de ördüler
C) Bayram geldi diye oynuyor kızlar
Yâri düşününce yüreğim sızlar
bu maçı da kazandı.” cümlesinde “fut-
D) Ağam sen gideli yedi yıl oldu
bolcularımız” söylenmemiş (benzeyen),
“arslanlarımız” söylenmiştir.
(kendisine
benzetilen)
Diktiğin ağaçlar meyveyle doldu
E) Evvel o ceylanın yâri ben idim
Şimdi uzaklardan bakan ben oldum
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Şiirde dil, sanatsal işleviyle kullanılır. Şair, şiirdeki kelime ve sözlere yeni anlamlar yükleyerek metne çok anlamlılık değeri kazandırır.
3.
ŞİİR
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
1.
Aşağıdaki dizelerden hangisinde “yarım uyak” vardır?
4.
A) Hüzün bana küskün, gurbetse dargın
B) Hasret mi olmalıydı her vuslatın bedeli
C) Yanılıp da küsmeye görsün hayata insan
5.
Bir avuç topraktır gözüme dolan
B) Senin de yolun biter, diner gözünde yaşlar
Bir zamanlar uğruna verildi nice başlar
C) Bahçenize bir gül diktim, biterse
Şakıyıp dalında bülbül öterse
D) İzmir’e giden eğer bu yolsa
Bir başıma bile gelirim anne
E) Vaktiyle öz vatanda bizimken, bugün niçin
Zindan duvarına namımı kazdım
Aşağıdaki dizelerin hangisinde parantez içinde verilen uyak yoktur? A) Bitmiş tükenmiştim, efkârım çoktu Salkım söğütlerden bir farkım yoktu (Tam uyak) B) Gönlüm nakış nakış renkli bir kilim Bir kınalı güzel türküdür dilim (Zengin uyak) C) Ne diye kendini bana bildirdin Ne diye yüzümü ayca güldürdün (Yarım uyak) D) Benim gözlerimde kahrı var kışın Yankıyan bir hedef bulsun bakışın (Tunç uyak) E) Yönümü yitirdim yüzer dururum Dolmayan çilemi yazar dururum (Cinaslı uyak)
A) Garip candan geri nem var ki kalan
Çıktı karşımıza dertli bir sual
E) Oturdum şu uzun destanı yazdım
Ben seni arıyordum, nihayet buldum işte
Aşağıdaki dizelerin hangisinde “tam uyak” vardır?
Yoklarım: Yerinde mi yüzüm, alnım, saçlarım?
D) Kuşkular çağında perdelendi hal
Hiç kimse ulaşamaz benim atıma
E) Yıllar süren bir hicran bitti, kurtuldum işte
Hasret meyhanesinde dert deli, sevda deli
C) Yanında damla damla bittiğimi duyarım
Unutur, sonunda bahar olduğunu kışın
D) Koşan aslan gibi bindim atıma
2.
Yollar yağmurlu kardelen kırgın
B) Çalap Âdem ismini topraktan var eyledi Şeytan geldi Adem’e tapmaya ar eyledi
KONU TESTİ
Aşağıdaki dizelerden hangisinde “tunç uyak” vardır?
A) Gönlümü çekse de yârin hayali Aşmaya yetmez kudretim cibali
1
Üsküp bizim değil? Bunu duydum için için
3
3.
Aşağıdaki dizelerden hangisinde “zengin uyak” vardır?
6.
Gel bahar, gel yakınlarda gül
A) İç açıcı değil durumumuz
Denize renginden armağan bırak
Ne maske takıyoruz çünkü ne rumuz
Ufuklarda gezin, semaya süzül
B) Yıkıldık, yakıldık ateşler aldık
Sonra yavaş yavaş in içime ak
Bu dörtlüğün uyak düzeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yarım uyak
B) Çapraz uyak
D) Ne kadar çok kapı, yoruldu açılmaktan
C) Düz uyak
D) Mâni tipi uyak
Dumanlar içinde kaldık, bunaldık
C) Ne güzel dönüyor çemberim
3
Hiç bitmese horoz şekerim
Ne kadar çok çocuk üzüldü acımaktan
E) Baş yorgun yaslanır yeşil otlara
Göz dalgın uzanır ta bulutlara
E) Sarmal uyak
KONU TESTİ
1
ŞİİR
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
7.
Bir gemidir dalgalara karışır
10. Çok muhteşem imparatorum
Benim derdim tazelenir gelişir
Bilir misin sen kötü hikâyeyi
Bana artık ölüp gitmek yaraşır
Pazartesi çok az yiyorduk diyorum
Kanar durur ciğerimin yarası
Ve salı bulamıyorduk hiçbir şeyi
Bu dörtlüğün uyak düzeni aşağıdakilerden hangisi-
Bu dörtlüğün uyak düzeni aşağıdakilerden hangisi-
dir?
dir?
A) Çapraz uyak
B) Tam uyak
A) Tam uyak
C) Zengin uyak
D) Sarmal uyak
B) Düz uyak
C) Çapraz uyak
E) Düz uyak
D) Mâni tipi uyak E) Sarmal uyak Aşağıdaki dizelerden hangisinde redif yoktur? A) Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine
Uzanmış kalmışım yaylının şiltesine
II. Sevdalarla düğümlü bağlar var aramızda
III. Ölüm saçarken o şimşekli gözler âfâka
IV. Yâr bana göndermiş bir beyaz yağlık
E) Zincirini koparan esirlerden korkun siz
V. Yollarda kalan gözlerimin nurunu yordum
Numaralanmış dizelerden hangisinde “tam uyak” yok-
B) Solgun ışıklı saatlerden kalmıştır çehreler
Senindir ümitlerimin varamadığı bahçeler
C) İçeride sere serpe düşünceler başkaldırmıştır
Duygularınız içindeki şarkıya yaslanmıştır
D) Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
4
9.
11. I. Gözlerime gözlerin bağlıyorken gurbeti Yaşıyoruz diz dize bitmeyen bir hasreti
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar
Özgür insan önünde asla titremeyiniz
Elimdeyken ellerin, dağlar var aramızda
Eğildi baktı mı toprakta can veren halka
Ne güzel işlemiş eline sağlık
Kimdir o, nasıldır diye rüzgârlara sordum
tur?
9
A) I.
Aşağıdaki dizelerden hangisinde kafiye yoktur?
B) II.
C) III.
D) IV.
12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde tunç uyak vardır?
A) Ağaçlar bir derin hülyaya varmış
A) Mahzun gözlerine bakıp uyudum
Saçında yepyeni teller ağarmış
Zaman iki nefes, ömür bir yudum
B) Gözünü açar açmaz baktığın
B) Birden işitilmez doğru bir haber
Yalnızlığını med vakti paylaştığın
E) V.
Kara haber tez duyulur demişler
C) Neden bırakmıyor yakamı aşkın eli
C) Nazenin bir ömrümüz, bir göz yumup açmış gibi
Koptu yüreğimde sevdanın teli
Geldi geçti duymadık, bir kuş konup uçmuş gibi
D) Gönül sazındaki sevda sesidir su
D) Gönül delidir demiştik baştan
Yolcuyu yolundan eyler kokusu
Üşümez borandan, ıslanmaz yaştan
E) O nesil duymuş akın zevkini rüzgarda bile
E) Dolu rüzgârla çıkıp ufka giden yelkenli
Bu duyuş varmış akınlardaki atlarda bile
Gidişin seçtiğin akşam saatinden belli
ünite
8.
ŞİİR
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
13. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “zengin uyak” vardır?
1
KONU TESTİ
16. Eğri dallar gibi hâlsiz yorgunsun
A) Gözümde tüten memleket
Birikmiş sulardan daha durgunsun
Görünmez bıçakla içten vurgunsun
B) Derviş oldum pir eteğin tutarım
Seni öz yurdunda bir sürgün gördüm
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Artık bana sonsuz hasret
Baykuş gibi garip garip öterim
C) Severim her güzeli senden eserdir diyerek
A) 6 + 5 = 11’li hece ölçüsüyle söylenmiştir.
B) Kafiye düzeni düzdür.
Koklarım goncaları sen gibi terdir diyerek
D) Kendini bilmeze pek olma yakın
C) Ek hâlinde redif kullanılmıştır.
D) Zengin kafiye kullanılmıştır.
Sonradan görmüşe borç etme sakın
E) Mavi yaz akşamları patikalarda dalgın
E) Lirik bir şiirden alınmıştır.
Ayaklarımda ıslaklığı küçük otların
14. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “cinaslı uyak” vardır? A) On yıldır var ayrıyım Kınadağı’ndan
Baba ocağından yâr kucağından
17. I. Okuyanda duygu ve izlenim uyandırır.
B) Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
II. Ezgilidir.
III. Sözcükler ikinci, üçüncü anlamlar taşır.
C) Ufukta pas tuttu birdenbire yaz
IV. Göndergesel işlevdedir.
V. Genel dilden farklıdır.
Şiir diliyle ilgili yukarıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
Kızım sen de Fatih’ler doğuracak yaştasın
Bir öğren, bir öğret, bir oku, bir yaz
D) Soldu günden güne sessiz soldu
Dediler hep bu kıza bir hâl oldu
A) I.
E) Âlemde gündüz gönlüme işkencedir
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Bence bayram ufukta gün bitincedir
5
15. Evet, benim her şiirimde yılan dişli diken var
Sizler gidin, bal verecek yeni açmış gül bulun
Belki benim acı sesim kulakları tırmalar
Sizler gidin, genç kızların türküsüyle şen olun
Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
sız deniz, rüzgâr bekleyen tekne, kızgın ikindi, yaprak kımıldamaz gece, uyku uyutmayan düş, suların ürpereceği ilk esinti, unutmamaya söz verdiğimiz yer... Yaşamın ya da daha sınırlı bir söyleyişle yaşanılanın ----ye dönüştürül-
A) Şiirde tasavvuf şiirinin yansımaları görülmektedir.
müş biçimleridir bunlar. Daha ilk okuyuşta insanı tensel ve
B) 1. ve 3. dizeler arasında tam kafiye vardır.
tinsel yönden sarıp sarmalaması da buradan geliyor.
C) Şiirin kafiye düzeni çaprazdır.
3
18. Soluğuyla derimizi dağlayan buğulu temmuz öğlesi, kıyı-
D) 2. ve 4. dizeler arasında yarım kafiye vardır. E) Şair, şiirlerinde hayatın acı yönlerini dile getirdiğini söylemektedir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) imge
B) düşünce
D) kinaye
C) kafiye
E) dizge
KONU TESTİ
ŞİİR
1
19. Bilinen,
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
tanınan, her gün birlikte olunan insanları ve du-
22. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “teşbih” yoktur?
rumları anlatmak için değil; ancak yeni karşılaşılan bir du-
A) O kiraz dudaklar, nar gibi yüzler
rumu, görünümü anlatmak için yeni söyleyişe ve ---- baş-
vurulur.
Kız beni anlıyor sendeki gözler
B) Sabah oldu, ben bu yerden gideyim
Bu parçadaki boş bırakılan yere aşağıdakilerden han-
gisinin getirilmesi uygundur?
Garip bülbül gibi feryad edeyim
C) Yavru şahin gibi kara gözlerim
A) düşünceye
B) ses akışına
İner ormana da yolum düzlerim
D) Özü şirin, sözü şirin bir güzel
C) dil göstergelerine
D) doğal dile
Gamzesi ak, kaşı yaya bağlıdır
E) Niçin ağlamayım, niçin yanmayım
E) imgeye
Deli gönül bir sevdaya bağlıdır
23. Yalnızca benzeyen ve kendisine benzetilen söylenip ben-
zetme yönü ve benzetme edatının söylenmediği benzetmelere teşbihibeliğ (güzel benzetme) denir.
20. Sabah seherinde çıkıp salınma
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir kullanım vardır?
Yavru şahan gibi bak kara gözlüm
Kaşın kalem olmuş, lebin (dudağın) mürekkep
Ak beyaz üstüne yaz kara gözlüm
B) Ben seni severim cân u gönülden
Bu dizelerdeki en belirgin söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) İntak
B) Teşhis
D) İstiare
C) Teşbih
E) Telmih
A) Arzu eder gönlüm gurbet illeri
Kalktı kısmetimiz ne gelir elden
C) Gariplik, gurbetlik düşmüş özüne Kudret sürmesini çekmiş gözüne
D) Arap atlarında olur fırkalar
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
İşte gidiyorum, kal kömür gözlüm
Kimi sarhoş yürür, kimi ırgalar
E) Niçin âh edersin divane gönül
9
Sana da bulunur, ilde neler var
6
24. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “mecazımürsel” vardır? A) Şu beyaz köpüklü deniz
21. Neyleyim şu dünyanın hazinesin Âkıbeti (sonu) ölüm olduktan geri
İstemem bahçemde bülbüller ötsün
Hayra alamet değil
B) İskele gazinosu erkenden
Işıklarını söndürdü
Benim gonca gülüm solduktan geri
C) Ha başımı taşlara vurmuşum
Şair altı çizili sözde, mecaz yoluyla sevgilisini kastetmiştir.
Buna göre, altı çizili söz aşağıdakilerden hangisiyle mecaz anlam kazanmıştır?
D) Kim bilir ne zaman karşılaşırım
A) Teşbih
B) İstiare
D) Tevriye
C) Telmih
E) Teşhis
Ha düşmüşüm geceyle sokaklara
Hem tanıyacağım da şüpheli bir daha
E) İnsan hiç olmazsa arada bir uğrar
Böyle ihmalci değildin önceleri
ünite
ŞİİR
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
1.
Yalın bir tanımla düşünme, dış dünyanın zihnimizde kimi yönleriyle yansıtılması, bunların arasında ilişki ve bağıntıların kurulmasıdır. Başka bir deyişle zihnin, dış dünyadan algıladıkları üzerinde içe bakış yöntemiyle yoğunlaşması, etkin olmasıdır. Bu da sözcüklerle gerçekleştirilen bir olgudur. Çünkü evrendeki tüm varlıkları, kavramları ayırma, adlandırma sözcüklerle gerçekleştirilir. Şiir için de böyledir bu. Ne ki şiirsel düşünüşte sözcüklerin işlevi değişir. Yüklendikleri anlam yükünün ötesinde yeni anlamları adlandırmayı üstlenir sözcükler. Şiirin dil içinde özel bir düşünüş biçimi olması gerçeği de buradan kaynaklanır, buradan gelir işte.
Bu parçadaki altı çizili bölümle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) İmge
B) Ses akışı
D) Zihniyet
2
KONU TESTİ
4.
Selânik Caddesi’nde efkâr kol geziyordu
Yüreğimde kopuk umutların ezgisi
Sevincimize insafsızca çelme takan kader
Ve mani dileklerimizde karanlığın çizgisi
Bu dörtlüğün üçüncü dizesindeki edebî sanat aşağıdakilerden hangisidir?
A) Teşhis
B) Kinaye
D) Teşbih
C) Tevriye
E) Hüsnütalil
C) Asonans
E) Doğal dil
Yıldızlı Soru 1 2.
Dil göstergeleri (kelimeler) sayılı ve belirlidir, buna karşılık insan hayali ve düşüncesi sınırsızdır. Sınırlı olan dil göstergeleriyle, sınırsız hayal ve düşünceleri ifade etme isteğinin sonucu olarak ----
Aşağıdaki dizelerin hangisinde “mecazımürsel (ad aktarması)” vardır? A) Önce baygın bir iniltiydi yam açtan duyulan Sonra bir gölge belirmişti kuş uçm az yoldan B) Asya’nın titreterek bağrı yanık toprağını Geliyor, baktım, uzaktan sökülen bir kağnı C) Sanki vurmuş da onun bir kara sevda başına Kahramanlar gibi yalnız çıkıyor dağ başına D) Canlı bir yüz bana yaklaştı, muh abbetle dolu Kim bu, nerden bu geliş, hangi yolu n yolcusu bu E) Bu gelen, bir yuvasız kuş gibi pervasız
Bu parça anlam ve anlatımın akışına göre göre aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanmalıdır? A) şiirde ahenk olması gerektiği anlaşılmıştır. B) şiirin, insanın bütün duygularını anlatması gerektiği düşünülmüştür. C) imgeler ortaya çıkmıştır. D) şiir, toplumun sesi hâline gelmiştir. E) şairler, kendilerini çok zorlamışlardır.
Bu gelen köylü, sesinden tanıdım,
3.
bir kızdı.
İmgeleri yaşamın soluğuyla doldurma, dilin tadıyla yoğun-
7
laştırma ne denli önemliyse şiirin yapısı içindeki dağılımı da o denli önemlidir. Sağlıklı bir imge düzeni olan şiirde, imgeler sezdirimsel ya da çağrışımsal yönden birbirlerini bütünler. İmgelerin yaratımı ölçüsünde önemli bir olgudur bu da.
Bu parçada “şiirde imge”nin hangi yönü vurgulanmaktadır? A) Gerçek hayattan beslenmesi B) Temsil ettiği kavramı iyi anlatması
3
C) Şiirde, birbirini bütünleyecek şekilde yer alması D) Çağrışım yönünden çok güçlü olması E) Dilin etkileyiciliğini üzerinde taşıması
5.
Karac’oğlan eydür, dost bizim iller
Biter meşesi, dermeli güller
Dinledim, hep bizi söyleşir diller
Benim düşmediğim diller mi kaldı
Bu dizelerdeki altı çizili sözcükte aşağıdaki anlam olaylarından hangisi vardır?
A) Teşbih
C) Mecazımürsel
E) İstiare
B) Tecahülüarif D) Teşhis
KONU TESTİ
6.
ŞİİR
2
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
Aşağıdaki dizelerin hangisinde “imge”ye başvurulma-
9.
mıştır?
bilir: İmge değişebilen konular için değişmez bir yüklem, değişebilen algılar için değişmez bir çekim yoludur. İmge
A) Yazık ki göçtü asırlık ağaçların hepsi
açıkladığı şeyden çok daha basit, çok daha açıktır. Yani
Gönül tutunmaya bir dal ararsa nerde bulur?
imgenin onun anlamını kavramamıza yardım etmek olduğuna, bu niteliği olmayınca anlamdan yoksun kalacağına
B) Güzel gitti diye pınar ağladı
göre, imge bize açıkladığı şeyden daha yakın olmalıdır.”
Acıdı yüreğim yandı pınara
C) Gemiler geçmeyen ummanlarda
A) İmge ile açıkladığı şey arasında mutlaka bir ilişki olduğu
Ararız kaybedilen besteleri
B) İmgenin, değişken konuların anlatılmasında değişmeyen bir öge olduğu C) İmgenin, şiirin anlamını perdeleyerek ona güzellik kat-
O yollar ardıçlı, o yollar çamlı
tığı
E) En güzel meyveyi sunmuştu felek
Bu parçadan “imge” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
D) O yollar yayladan, dağlardan geçen
“İmge ile açıkladığı şey arasındaki ilişki şöyle tanımlana-
D) İmgenin, açıkladığı kavram ya da varlıktan daha açık ve anlaşılır olduğu
Onu dallarda çürüttük yemeden
E) İmgenin, daha iyi anlaşılması için, okuyucuya açıkla-
7.
dığı şeyden daha yakın olması gerektiği
Aşağıdaki dizelerin hangisinde “teşbih” vardır? A) Şair silecek yaşları bir gül demetiyle
Yüzlerde bir iz kalmayacak mateme dair
B) Tuna suyu gibi çağlar, akarım
Yel estikçe hazan gibi solarım
C) Rüzgâr bana, ben rüzgâra karşı o çağda
Ben goncalanırdım ve gülistan da benimdi
D) Yer, gök bana hayrette sanırdım bu uçuştan
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
Koştukça yoruldum heyecandan heyecana E) Kaç manzara geçmişse çocukken gözümüzden
10. Kimi ozanların imge evreni sınırlıdır, belirli alanlar içinde dönenip dururlar. Kimilerininkiyse sürekli bir gelişim ve de-
Son çağda da onlar kalıyor bizde, kalırsa
ğişim içindedir. Ozanların dış dünyayı algılayıp, yansıtış biçimiyle ilgili bir olgudur bu. İmgelerin durgunluğu, hareketliliği, açıklığı, kapalılığı, gevşek ya da sık dokulu oluşu
8
da... Yaşamın somutlaştırılmasını, imgelerin yaşanılandan üretilmesini de ekleyebiliriz buna. Sözgelimi Neruda’nın
8.
Karac’oğlan gene coştu, bulandı
İnip aşkın deryasını dolandı
ğu belgeyi benimseyen, ışığın yerini göstermek zorunda”
Güzel gitti diye pınar ağladı
olan ozanlar, genellikle yaşanılan günlerden üretirler im-
Acıdı yüreğim, yandı pınara
Bu dizelerde altı çizili bölümde hangisi vardır?
B) İntak C) Teşbih
gelerini.
Bu parçaya göre, şairlerin imgelerinin farklı özellikler taşımasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Şairlerin farklı kültüre sahip olmaları B) Şairlerin dış dünyayı farklı algılayıp yansıtmaları C) Şairlerin, dile aynı ölçüde hâkim olamamaları
D) Hüsnütalil
D) Şairlerin kendilerini yenilemeleri
E) Mecazımürsel
E) Şairlerin gelenekten kopuk olmaları
ünite
A) Teşhis
ayrımıyla, “sokağın ve insan yığınlarının kendisine sundu-
ŞİİR
2
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
11. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “imge”ye başvurulmamıştır? A) En güzel yaz günü sağanakla biter
Gök delinmiş gibi yağmakla biter
14. Ağaçlar sonbaharda hüzünleniyor
Kuşlar göçüyor artık bu şehirden
Bu dizelerde, aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır?
B) Eskiden bağlarda insanlar yaşardı
Bu taşlı yollarda çocuklar koşardı
A) Teşhis
C) Uzanıp koylara sessiz uyuyan
KONU TESTİ
B) Mecazımürsel D) Tezat
C) Tenasüp
E) Tecahülüarif
Deniz, ifrit kesilir fırtınadan
D) İçim benzer, düşünüp ümide yine
Sağanak ardından açan gökyüzüne
E) Bilinmeden hayal mi, gerçek mi
Işıklar terk edip gider içimi
Yaradan’ın emanetin almadan
Ömrünün bağının gülü solmadan
Varıp bir canana ikrar verdin mi
Bu dizelerdeki altı çizili bölümle “ölüm” anlatılmak istenmiştir.
Bizler gibi ölmüş o yiğitlerle beraber
Yukarıdaki dizelerde “bahçe” sözüyle “cennet” kastedilmiştir. Yani cennet, bahçeye benzetilmiş ama benzeyen “cennet” söylenmemiştir.
Bu açıklamaya göre yukarıdaki dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır?
A) Teşhis
12. Vade tekmil olup ömrün dolmadan
15. Bir bahçedeyiz şimdi şehitlerle beraber
B) Teşhis
D) Tevriye
D) Hüsnütalil
C) Tezat
E) Tecahülüarif
16. Büyür çınar gibi zahmetle şanlı sevdalar
Bahara geç kavuşur sevgilim, büyük dağlar
Bu dizelerde birbirine benzetilen varlıklar aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Buna göre altı çizili bölümde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır? A) İstiare
B) Açık istiare
A) çınar – bahar
C) Tezat
B) sevdalar – dağlar
E) Hüsnütalil
C) çınar – sevdalar D) bahar – dağlar E) çınar – dağlar
17. Güneşin vefasızdır,
13. Kurduna kuşuna sor söylesin
Neydi Türk’ün o günkü telaşı
Karalar giymişti Anadolu
Kan bir yandan, bir yandan gözyaşı
Bu dizelerdeki en belirgin söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
3
A) Teşbih
B) Tevriye
D) Hüsnütalil
9
C) Kinaye
E) Mecazımürsel
Rüzgârın haşin
Yağmurun zararlı,
Toprağa düşünce
Senden hayır gelmez kış mevsimi
Bu dizelerde, aşağıdaki söz sanatlarından hangisine başvurulmuştur?
A) Teşbih
B) Telmih
D) Tevriye
C) Teşhis
E) Mecazımürsel
KONU TESTİ
1.
ŞİİR
3
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
Aşağıdakilerden hangisi şiiri oluşturan nazım birimlerinden biri değildir?
A) Dize
B) Beyit
D) Dörtlük
4.
Kaside nazım biçimiyle yazılan ----
Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa
C) Tema
bilgi yanlışı olur?
E) Bent
A) münacatlarda Tanrı’ya yakarışlar dile getirilir. B) tevhitlerde Tanrı’nın birliği ve yüceliği konu edilir. C) naatlarda Hz. Muhammed’e övgüler dile getirilir. D) methiyelerde şair, kendi şairlik gücüyle övünür. E) hicviyelerde bir kişinin ya da toplumun ahlak yönleri eleştirilir.
2.
“Gazel”le ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) İlk beytine “makta” son beytine “matla” denir.
5.
Bre gaziler, bre yoldaşlar!
B) Aşk ve eğlence konularının işlendiği bir nazım şeklidir.
Gittiğim yollar iniler
C) En az beş, en çok on beş beyitten oluşur.
Benim âh ile zarımdan
D) Bütün beyitleri aynı konuyu işleyen gazellere “yek-
Ağzımda diller iniler
ahenk”, tüm beyitleri aynı güzellikte olanlara “yek-
Bu dizeler, biçim özelliklerine göre aşağıdakilerin han-
avaz” gazel denir.
gisinden alınmış olabilir?
E) Beyitlerinde iç kafiye olan gazellere “musammat gazel” denir.
A) Koşma
B) Varsağı
D) Türkü
C) Semai
E) Destan
6.
10
9
3.
Aşağıdakilerden
hangisi
bir
gazelin
“makta (son)” beytidir? A) Reva mıdır ki güneş yüzüne kemer diyeler
Geceyle seyre çıkarsan dahi neler diyeler
B) Fuzûli rind-i şeydâdır hemişe halka rüsvadır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu savdâdan usanmaz mı
Ala gözlü, benli dilber
Koma beni el yerine
Altun kemerin olayım
Dola beni bel yerine
Bu dizeler biçim özellikleri bakımından aşağıdakilerin hangisinden alınmış olabilir?
A) Semai
B) Koşma
D) Destan
C) Varsağı
E) Mâni
C) Hâlimi dersem varır naz uykusuna gözlerin
Âşıkın hâlâtı katında hemân efsânedir
D) Katı gönlünden şikâyet ettiğim için dostun
Üçe gelir halk-ı âlem ben deliyi taşlar
E) Yâr eşiğine varmayı affeylemez rakip
Söyletmen ol iti kerem eylen ki söz ürer
7.
Aşağıdakilerden hangisi “beyit”lerden oluşan nazım biçimlerinden biri değildir?
A) Mesnevi
B) Kıt’a
D) Rubai
C) Kaside
E) Gazel
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
ŞİİR
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
8.
Divan şairleri, daha çok Arap ve Fars edebiyatlarından
11. Kaside
alınma nazım biçimlerini kullanmakla birlikte özgün nazım
si olmayan, genellikle doğa betimlemelerinin yer aldığı
biçimleri de geliştirmişlerdir. Kadı Burhanettin ve Nesimi
nesip ya da teşbip bölümünden sonra asıl konuya geçiş
isimleriyle özdeşleşen ---- ve Nedim ismiyle bütünleşen,
bestelenmek amacıyla yazılan ---- bu özgün nazım biçim-
I için bir ara bölüm olan girizgâh gelir. Daha sonra kasidenin II
Bu parçadaki boşluklara sırasıyla aşağıdakilerden hangisinde verilenler getirilmelidir?
yazılış amacı olan devlet büyüğüne övgülerin yer aldığı fahriye ve şairin kendi şairlik gücüyle övündüğü methiye
A) tuyuğ – murabba
III
B) kıt’a – şarkı
IV
bölümleri yer alır. Şiirin sonunda ise şair, kasideyi yazdığı kişiyle ilgili iyi dileklerini dua bölümünde dile getirir.
C) tuyuğ – şarkı
D) rubai – mesnevi
E) gazel – kaside
V
Bu parçadaki bilgi yanlışının giderilmesi için numaralanmış sözcüklerden hangileri yer değiştirmelidir?
A) I. ve II.
9.
KONU TESTİ
çeşitli bölümlerden oluşur: Asıl konuyla ilgi-
leridir.
3
B) II. ve III.
D) IV. ve V.
C) III. ve IV.
E) III. ve V.
Beyitle yazılan ----, İran edebiyatı kaynaklıdır. Öykülemeye dayalı uzun konular bu nazım biçimiyle anlatılır. Çünkü her beyti kendi içinde kafiyelenir ve böylece kafiye bulma sıkıntısı çekilmez.
Bu parçadaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) mesnevi
B) gazel
D) rubai
C) kaside
E) terciibent
10. Aşağıdakilerden hangisi bir gazelin “matla (ilk)” beyti-
3
12. Aşağıdakilerden hangisi bir “taşlama”dan alınmış ola-
dir?
bilir?
A) Göstermesin sakın sana parmak hesabın
A) Sözün bilmez bazı nâdan elinden
Mâh-ı felek ki nakd-i hayatın hesaplar
Erkân ağlar, usul ağlar, yol ağlar
B) Beni Kâbe eşiğine komazlar
B) Azrail gelmiş de can talep eyler
Cevr eylemeye devr-i zamana ne verirler
Benim can vermeye dermanım mı var
C) Hilat-i hüsnün giyip salındığınca ol sanem
C) Bakarım bakarım sılam görünmez
Zinet için ruhları üstüne zülfün dağıdır
Aramızda yıkılası dağlar var
D) Yüzün anıp ağladığınca visal özler gönül
D) Kalktı havalandı gönlümün kuşu
Kim bahar eyyamının yağmuru bal u yağdur
Gider de bir kuru dala konar
E) Ruhların uşşaka ol zülf-i perişân arz eder
E) Avcılardan kaçmış ceylan misali
Kâfiri gör parmağın kaldırdı iman arz eder
Göçmüş dağdan dağa yoktur durağı
11
KONU TESTİ
ŞİİR
3
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
16. Aşağıdaki
13. I.
yoktur?
II.
Çobanım ben türküm yanık
Kuzusu var kurdu var
Bülbüller de buna tanık
Tepesi var ardı var
Dinleyenim sadık köpek
Al çiçekli dağların
Toprağı tepen köstebek
Bilinmeyen derdi var
A) Bir nefes geçti mi inlerse nasıl bin yaprak
Rüzgâr estikçe sulardan sayısız ses duyarım
B) Kime benzer benim, Atlas Denizi’nden koparak
Seni ta Marmara’nın ufkunda bulan dalgalarım
C) Dağılır şehre dönerken sise benzer kederim
Numaralanmış dörtlüklerin nazım şekli aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir? I
dizelerin hangisinde sanatsal bir söylem
II
Sanırım yükseliyor başların üstünde kafam
A)
Varsağı
Koşma
D) Yoldan sürüyle geçti bu semtin çobanları
B)
Semai
Mâni
C)
Mâni
Koşma
E) Ufku bir fırçada has bahçeye döndürdü bahar
D)
Koşma
Semai
E)
Şarkı
Tuyuğ
Sordum, yazık ki hiçbiri ismin ne, bilmiyor
Erguvan göklerin altında sular leylaki
17. Tatlı dünyada misafirliğimiz son buluyor 14. Dokuz ay dokuz gün batn-ı maderde (anne karnında)
Ömrümün kumbarası, galiba artık doluyor
Kudretten gözüme çekildi perde
Doğuşumdan beri karşımda duran aynadaki
Vaktim tamam olup âhiri yerde
Âşina çehreler, bir bir silinip kayboluyor
Çıkıp ten donundan cihana geldim
Bu dörtlüğün teması aşağıdakilerden hangisidir?
Bu dörtlük aşağıdakilerin hangisinden alınmış olabi-
B) Ölümün yaklaşması
lir?
C) Güzel geçen günler
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
C) İlahi
D) Ömrün kısalığı
E) Yalnız kalma
D) Devriye
E) Nefes
18. Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere
Şimdi dağlarında mor sümbül vardır
Ormanlar koynunda bir serin dere
nin rolü olmadığı söylenebilir?
Dikenler içinde sarı gül vardır.
A) İzlenim
Bu dörtlüğün teması aşağıdakilerden hangisidir?
15. Şiirsel gerçeğin oluşumunda aşağıdakilerden hangisi-
B) Çağrışım C) Eğitim düzeyi D) Duygular E) Hayal gücü
A) Doğa sevgisi B) Memleket özlemi C) Doğa güzellikleri D) Yalnızlık E) Millet sevgisi
ünite
12
9
A) Koşma B) Nutuk
A) Hayatın tadı
ŞİİR
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
1.
Sanat, sırf görünürdeki gerçekliği temsil etmekle kalmaz. Bir sanat yapıtı gerçekliğin bir benzeri olsun diye düşünülmez. Sanatta yaratış, dış dünyanın nesnelerinden bir hayli farklılık taşıdığı gibi, gerçeklikten çıkarsanan izlenim ve kavramların özümlenişinden de bir farklılık taşır; insanın iç dünyasını, yaşamını, kişiliğini, çevresindeki dünyaya olan tavrını yansıtır. Zihinsel ve düşünsel etkinliğin özel bir biçimi, insanın yaratıcı güçlerinin etkin bir anlatımı olarak sanat, önünde sonunda gerçeklikten çıkarsanır ama belli bir ölçüde de gerçeklikten bağımsızdır.
3.
Dedemden yâdigâr olan evimi
Kışın fırtınası, yazın alevi
Daha ben doğmadan ihtiyarlatmış
Fikrim bir hülyaya bazı dalar da
Düşünür derim ki: Bu odalarda
Kim bilir kaç kişi oturmuş, yatmış
4
KONU TESTİ
Bu şiirin başlığı aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Çocukluğumun Evi
Bu parçada, sanat ve gerçeklik ilişkisiyle ilgili olarak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
B) Ev ve Aile C) Evdeki Mutluluk
A) Sanat ürünlerinin, gerçekliği olduğu gibi, bütün boyutlarıyla yansıtması gerektiği
D) Evim E) Ev ve İnsan
B) Gerçekçi sanatın, gerçeğin algılanış biçiminde yeni yöntemler geliştirdiği C) Sanatın, gerçeklikten beslendiği ama aynı zamanda gerçeklikten bağımsız olduğu D) İnsanın zihinsel süreçlerinin gerçekliğin algılanmasında önemli yeri olduğu
4.
E) Sanatın somut gerçeklikleri temsil ettiği, sanat ürünlerinin gerçeğin kemeri olduğu
Aşağıdaki dizelerin hangisinde düşsel ögelere yer verilmemiştir? A) Hiç şaşmayan saat gibi işler durur kader
Bir gün saat çalar, çok uzaktan gelir haber
B) Tenha Emirgan’ın Çınaraltı’nda kahvesi
Poyrazla söyleşir gibi yaprakların sesi
C) O kuşun ömrü bir güzel gecede
2.
Şiirin, gerçekliğe tanık olmasını engelleyen niteliğinin başında, şiir tekniği, değiştirmece (mecaz), benzetme (teşbih), eğretileme (istiare) vb. yöntemlerden ve şiirin yapısını oluşturan imge, eğretileme, simge ve mit gibi dört terimden ileri geldiğini kabul edebiliriz. Şiir ne kadar yalın ve doğrudan olursa olsun, metne sıkı sıkıya bağlı olan dolaylı bir anlamı da içerir. Bu, şiirin doğrudan doğruya ifade ettiği anlamın dışında, okurla metin arasında oluşan bir anlamdır. Bu anlam, yorumlayıcı okurla şiirsel metin arasında oluşan bir anlamdır. Bu anlam, yorumlayıcı okurla şiirsel metin arasındaki diyalektikte oluşur. Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiirde, gerçekliğin yoruma açık biçimde sunulduğu B) Gerçek şiirin, yalın ve doğrudan anlatımla oluştuğu
3
Bir güzel beste söylemekle geçer
D) Onlar ki bu güller tutuşan bahçededirler
Bir gün nereden hangi tesadüfle gelirler
E) Mehlika Sultan’a âşık yedi genç
Seneler geçti henüz gelmediler
13
5.
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında
Yapraktan saçını yerlere yaymış
Sonbahar ağlıyor ayaklarında
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
C) Okuyucu ile şair arasında, metinden kaynaklanan bir bağın var olduğu
A) Çağrışım ve hayallere yer verildiği
D) Söz sanatlarının şiirin yorumlanmasında önemli bir yeri olduğu
C) Anlatılanların şiirsel gerçekliğe uygun olduğu
E) Şiirin düz yazıya göre gerçeğe daha uzak olduğu
E) Doğal gerçekliğin dönüştürüldüğü
B) Kişileştirmeye başvurulduğu
D) Kelimelerin hep ilk anlamlarında kullanıldığı
KONU TESTİ
6.
4
ŞİİR
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
New York’un Brooklyn Köprüsü’nde dilenen bir kör varmış. Köprüden gelip geçenlerden biri, adamcağıza günlük kazancının ne kadar olduğunu sormuş. Dilenci iki dolara zar zor ulaştığını söylemiş. Yabancı bunun üzerine kör dilencinin göğsünde taşıdığı ve sakatlığını belirten tabelayı almış, tersini çevirip üzerine bir şeyler yazdıktan sonra tekrar boynuna asmış ve şöyle demiş: “Tabelaya gelirinizi arttıracak bir yazı yazdım. Bir ay sonra uğradığımda sonucu söylersiniz bana.” Dediği gibi bir ay sonra gelmiş: “Bayım size nasıl teşekkür etsem acaba?” demiş dilenci. “Şimdi günde on-on beş dolar kadar topluyorum. Olağanüstü bir şey. Tabelaya ne yazdınız da bu kadar sadaka vermelerini sağladınız?” “Çok basit” diye yanıtlamış adam: “Tabelanızda “doğuştan kör” yazıyordu, onun yerine “Bahar geliyor ama ben göremeyeceğim.” diye yazdım.”
9.
Kesildi mi yoksa ardı arkası
Nur diyarından kol kol gelenlerin
Yetmez mi ampulün nura cakası
Başları dönmez mi gökdelenlerin
Bu dörtlükteki kafiye türü ve kafiye düzeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Tam - sarma B) Cinas - çapraz C) Yarım - düz D) Zengin - sarma E) Tam - çapraz
Bu parçada dilencinin tabelasını değiştiren kişi, tabelaya yazdığı sözle aşağıdakilerden hangisini yapmıştır?
A) Somutluk B) Etkileyici anlatım
mıştır?
C) Ahenkli söyleyiş D) Kinaye
A) Birikmiş sulardan daha durgunsun
E) Bağdaştırma
10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “zengin kafiye” kullanıl-
Görünmez bıçakla içten vurgunsun
B) Geçti bir cenaze peşinde ömrün
7.
Şiiri sıradan konuşmadan ayıran ve ona gizemli, biraz da büyülü bir güç veren unsurlar vezin, kafiye, aliterasyon, vurgu, hece uzunluğu, tekrarlar, istiareler, karşıtlıklardır. Bütün bu biçimsel özellikleri üzerinde taşıyan sözleri şiir sayarız.
Bu parçada şiirle ilgili olarak üzerinde durulan kav-
ramlar aşağıdakilerden hangisidir? A) yöntem - zihniyet
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
B) dil göstergeleri - anlam
Bilemem, vardığın neresi bugün
C) İki yıldız arası göğe asılı hamak
Uyku, uyku... zamansız ve mekânsız uyumak
D) Usandım boş yere hep gitmeler, gelmelerden Bırakın uyuyayım, yandım kelimelerden
E) Göz kapaklarımda gün kapkara bir kızıllık
Kulağımda tarihin çıkrık sesi, bin yıllık
C) ahenk - şiir dili D) bağdaştırma - doğal dil
14
E) nazım biçimi - tema
11. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “teşhis”e başvurulmamıştır?
8.
Boğucu bir sessizlikte ateşten goncalardır
A) Renkler, mavi, kırmızı, yeşil, erguvan ve mor
O demirden şiirler ki sanki tabancalardır
Umutsuz hangi gününde el atsan ateşe hazır
B) Tek tek kalktı eşyamız, ahşap ev bomboş kaldı
Nâzım onları yazarken duvarlar çatırdadı
Bu dörtlüğün teması aşağıdakilerden hangisidir?
C) Penceremde bir gün, günlerden bir gün
A) Şairin, şiirdeki ustalığı
B) Şiirin gücü ve etkisi
D) Bozkırlardan topal bir tren geçer
C) Şiirin insan hayatındaki yeri
D) Şiirde duygunun önemi
E) Nerde o has ekmek, bir kuruşa okkası
E) Şiir yazmanın zorluğu
Camlarda, kaybedilmiş vatanı heceliyor
Güneş gözünü yumdu, has odamız loş kaldı
Ses baygın, renk dalgın ve ışık süzgün
Nerde o ağız tadı, eski reçel hokkası?
ünite
Çocuk, merkep, öküz bakar başıboş
ŞİİR
Şiirde Ahenk, Şiir Dili
4
KONU TESTİ
12. Yaşamak için dünyaya gelmişim kabul
15. Bir vefasız gönlüm aldı dönülen yerlere çaldı
Kabul, ellerimin beyazı, gözlerimin rengi
Gönül mihnetlerde kaldı himmet eylen himmet eylen
Kadın, erkek, evli, bekâr, dul
Toprak üstünde yürümek: Kabul
Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerde görülen ahenk unsuru aşağıdakilerden hangisidir?
Toprak altında çürümek: Kabul
A) Anlam ve ses kaynaşması
Bu dizelerin şairi ile ilgili olarak aşağıdakilerden han-
B) Ses akışı
gisi söylenebilir?
C) Asonans
A) Yaşamın gerçekleriyle barışıktır.
D) İç kafiye
B) Daha iyi bir yaşamın özlemi içindedir.
E) Cinas
C) Çevresindeki olumsuzluklardan rahatsızdır. D) Toplumsal konumunu beğenmemektedir. E) Geçmişiyle yüzleşmekten kaçmaktadır.
16. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “tunç kafiye” vardır? A) Çıktınız umulmaz anda karşıma
13. Aşağıdaki
dizelerin hangisinde “somut gerçeklik” sanatsız şekilde verilmiştir?
A) Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
B) Suratımda her suç bir ayrı imza
Heybem hayat dolu, deste ve yumak
B) Taşırdı yaz kuşları kaygısız
İşte yakalandık, kelepçelendik
İkimizin de ağardı bak saçlarımız
14. Ben ki dört duvar arasında yaşarım
17. Yalnız geçen ömrün bir uykusuzluk gecesi
Küçük bir sokaktan geçerim her sabah
Çekmişken aynalar beni müthiş bir sorguya
Gökyüzü maviyse mutlu
Birdenbire kalbi titreten o bülbül sesi
Bulutluysa tedirgin, içe dönük
Dağ ardından doğan mehtap gibi vurdu suya
Bu dizelerin şairiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
A) Yalnızlık çekmektedir. B) Yaşadığı mekândan sıkılmıştır.
3
Kutsi emaneti yedim, kestirdim
E) Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik
Dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş
E) On iki sene dile kolay
Acı, hapsettiğin sefil gölgeme
D) Nur topu günlerin kanına girdim
Yerde, suda, havada koklayan bir köpektir
D) Ben, ben, ben, haritada deniz görmüş boğulmuş
Benmişim kendime en büyük ceza
C) Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme
Solukların kabuğunu teninde
C) Şimdi aşım kaybolan sahibinin izini
Başımın tokmağı indi başıma
C) Psikolojisi, dış dünyanın durumuna göre değişmektedir.
lenemez? A) 14’lü hece ölçüsüyle yazılmıştır. B) Kafiye düzeni çaprazdır. C) Yarım ve tam kafiye kullanılmıştır.
D) Yaşam koşullarını değiştirmek için çalışmaktadır.
D) Redif kullanılmamıştır.
E) Geleceğe karamsar bir bakışı vardır.
E) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
15
15. fasikül
ŞİİR
de Kelime
Anlam
ÖĞRETEN TEST
1
ŞİİR
Kelimede Anlam
1.
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerden hangisi gerçek anlamda kullanılmıştır?
Bir sözcüğün tek başına iken düşündürdüğü anlama temel anlam denir. Dildeki her sözcüğün bir temel anlamı vardır. Temel anlama “konuluş anlamı” da denir.
A) Dün mahallede yaptığımız maçta ayağında burnu yırtık bir ayakkabı vardı.
B İş yerinde makinenin kolunu yardım almadan çeviremiyormuş.
C) Düğünlerde, bayramlarda insanımız birkaç el silah atmazsa yapamıyor.
D) Yaşlı adam, artık yaşlandığı için iri ve hantal gövdesini çekemiyor artık.
E) Temiz bir su içebilmek için pınarın gözüne kadar yürümek zorunda kaldık.
Bir sözcüğün temel anlamla bağını kaybetmeden kazandığı ikincil anlamlara yan anlam denir.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük yan anlamıyla kullanılmıştır?
A) Az önce oynarken parmağını pencereye sıkıştırmış.
Bir sözcüğün gerçek an-
B) Adam, polisi görünce hemen ötmeye başladı.
lamı dışında bir anlamla
C) Onun soğuk şakalarına artık kimse gülmüyordu.
D) Babam, dün eve geç gidince ateş püskürdü bana.
E) Onun ne kadar temiz bir kalbi olduğunu herkes biliyor.
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamlı bir sözcüğe yer ve-
kullanılmasına mecaz (değişmece) denir.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
2
rilmemiştir?
la ilgili kavramların karşılığı olan sözcüklere terim denir. Bir başka deyişle terim,
A) Bu maça gidemezsek biletlerimiz yanacak.
genel olarak özel alanların kavramlarına
B) Artık ona açılmayı, hissettiklerini söylemeyi düşünüyor.
C) İyi bir yüzücü olduğu için suya iyi dalabiliyordu.
D) Bu tabloda çok canlı renkler kullanmış usta isim.
E) Babasının gölgesinde olmaktan hâlâ bıkmamış.
verilen addır. Bu alanlar birbirinden çok ayrı olabilir.
ünite
Bilim, sanat, spor ya da bir meslek dalıy-
ŞİİR
Kelimede Anlam
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı bir
5.
sözcüğe yer verilmemiştir?
KONU TESTİ
Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili söz hem gerçek hem mecaz anlama gelecek şekilde kullanılmıştır?
A) Dişlerime köprü yapacağını söyledi doktor.
A) Her yokuşun bir inişi vardır, bunu sakın unutma.
B) Edebiyat dersinde uyak ve redif konusunu işledik.
B) Çocuğun ateşi çok yükselince doktora götürdük.
C) Türk milletinin kökleri çok eskilere dayanıyor.
C) Soğuk suda balık avlamak daha kolaymış güya.
D) Lise yıllarında bir oyunda suflörlük yapmıştım.
D) Eğri oturup doğru konuşalım deyince yanından kaçtım.
E) Bu güreşçimiz rakiplerini tuş yaparak yeniyor.
E) Onun ne kadar zayıf bir karakteri olduğunu herkes bilir.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, me-
6.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansıma sözcük,
caz anlamıyla kullanılmamıştır?
mecaz anlamda kullanılmıştır?
A) Bir tatsızlık çıkmasın diye elimden geleni yaptım.
A) Çaydanlık fokurdamaya başlayınca çayı demledik.
B) İlkokuldayken belliydi parlak bir öğrenci olacağı.
B) Hava gürleyince herkes korkmaya başladı.
C) Bu sıcak havada suyun serinliği de olmasa yanacağız.
C) Suyun şırıltısını ta buradan duyabiliyoruz.
D) Bence onu daha fazla sıkmanın bir anlamı yok.
D) Şirket, bu olaydan sonra çatırdamaya başladı.
E) Dut ağacının gölgesi serin olur bizim oralarda.
E) Mahallede havlayan köpekleri taşla kovaladı.
3.
Bu eser, savaşın acımasızlığını, insanların geçmişlerin
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “soğuk” sözcüğü ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır?
I den kopartılıp geleceğe sürüklenmelerinin ardındaki kirli
A) Ankara’da soğuk hava kendini hissettirmeye başladı.
B) Onun bize soğuk davranacağını düşünmüyordum.
C) Bu adam, bu soğukta denize nasıl giriyor?
Numaralanmış altı çizili sözlerden hangisi mecaz anla-
D) Sabah uyandığımızda her taraf soğuktu.
mı dışında kullanılmıştır?
E) Böyle soğuk ve yağmurlu bir günde yola çıkılmaz.
8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük ger-
II
III
IV
oyunları bir kız çocuğunun tertemiz ağzından anlatıyor.
A) I.
4.
B) II.
V
C) III.
D) IV.
E) V.
“temiz” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde
çek anlamıyla kullanılmamıştır?
“özenle yapılmış” anlamında kullanılmıştır?
3
1
A) Her zamanki gibi temiz bir iş çıkardı yine.
A) Uzun yolculukları oldum olası sevmem.
B) Bu havada o temiz kıyafetlerle çıkarsan ne olur acaba?
B) Kış çok ser geçtiği için odun kömür erken bitti.
C) Kendine şöyle ikinci el, temiz araba almayı düşünüyordu.
C) O istediği kadar konuşsun, duymuyorum onu.
D) Onun ne kadar temiz biri olduğunu herkes biliyor.
D) Promosyon kalemlerden bize de getirmesini söyle.
E) Yapılan soruşturmada sabıkası temiz çıkmış.
E) Ağacın altında oturduk, manzarayı izledik.
3
KONU TESTİ
ŞİİR
1
Kelimede Anlam
9.
I. Bizim çocuk konuşmaya başladı.
II. İş çıkışı arkadaşlarla biraz konuştuk.
III. Dilsizler el işaretleriyle konuşuyor.
IV. Kızlara konuşan bebek almış.
V. Bir anda yumruklar konuşmaya başladı.
Numaralanmış cümlelerde “konuşmak” sözcüğü kaç
13. Türkçede kimi kelimeler yeni anlam kazanır. Sözcüklerin yeni anlamlar kazanması olayına “anlam genişlemesi” denir.
hangisinde anlam genişlemesi görülmez?
farklı anlamda kullanılmıştır? A) 1
B) 2
C) 3
D) 4
Bu açıklamaya göre aşağıdaki altı çizili sözcüklerin
E) 5
10. Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük terim an-
A) Evin ön yüzünde oynuyor çocuklar.
B) Duvardaki fotoğrafa bakınca gençliğim geldi aklıma.
C) Türkler değişik değişik kollara ayrılmış bir millettir.
D) Türkçede yapım eki almamış sözler kök durumundadır.
E) Kapının ağzına oturmuş, geleni gideni izliyor.
lamı taşımaz?
A) Eskiden beri geometri dersinde bu açılar konusunu anlayamam.
B) Nota konusunda uzman biridir Sezen Aksu.
C) Maçta rakip takıma iki penaltı verildi.
D) Berberler kadar makası iyi kullanan kimse yok.
E) İzleyeceğimiz oyun iki perdeden oluştuğu için şanslıyız.
14. “Erik”
sözcüğü şeftali, zerdali, kayısı anlamını içerir-
ken sonradan yalnızca bir tür meyve için kullanılmaya başlanmış-tır.
Aşağıdakilerden hangisi, Türkçede bu şekildeki anlam değişmelerine verilen isimdir?
A) Anlam iyileşmesi
anlamlar kazanabilir. Dolayısıyla bu sözcüklere çok an-
B) Anlam kötüleşmesi
lamlı sözcük denir.
C) Anlam daralması
Bu açıklamaya göre aşağıdaki altı çizili sözlerden han-
D) Anlam genişlemesi
E) Ad aktarması
11. Dilimizde bazı sözcükler temel anlamlarının dışında yeni
gisi çok anlamlı bir sözcük değildir?
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
A) Bazı insanlar kalemiyle para kazanıyor bu camiada. B) Birkaç gündür boğazım ağrıdığı için konuşamı-
4
yorum. C) Adam, oğlunun kaza haberini alınca çöktü.
D) Bu kitapları okuyup bitirdikten sonra yanıma gel.
E) Harcadığımız paranın kaynağını merak ediyordu herkes.
15. “Edepsiz, kavgacı, arsız, hır çıkaran” anlamındaki “yavuz” sözcüğü zamanla “yiğit, gözü pek” anlamına gelecek şekilde kullanılmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi, Türkçede bu şekildeki anlam değişmelerine verilen isimdir?
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad aktarması vardır?
A) Camı kapattıktan sonra içeri biraz ısındı.
A) Anlam iyileşmesi
B) Yolun sonunda bizi neler bekliyor, bilemeyiz.
B) Anlam kötüleşmesi
C) Yalnızların halinden yalnız olmayan anlayamaz.
C) Anlam daralması
D) Uzun lafın kısası, bu iş burada biter.
D) Anlam genişlemesi
E) Bu şiirler, insanı derinden etkiliyor.
E) Ad aktarması
ünite
ŞİİR
Kelimede Anlam
2
KONU TESTİ
1.
I. Hastalanan çocuğun ateşi 40 dereceyi geçti.
4.
I. İlgilenmek
II. Dumanın ve ateşin içinde oturmuşlar, hararetli hara-
II. Güçlük
III. Giderek
IV. Aracısız
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde numaralanmış söz-
retli konuşuyorlardı.
III. İçimde yanan ateş hiç küllenmedi hatta seneler geçtikçe daha da alevleniyor.
“Ateş” sözcüğü, yukarıdaki cümlelerde aşağıdaki se-
cüklerden birinin anlamını içeren bir söz kullanılma-
çeneklerin hangisindeki sıralamaya uygun anlamlarda kullanılmıştır?
A) Temel anlam - temel anlam - mecaz anlam
B) Mecaz anlam - yan anlam - temel anlam
C) Yan anlam - temel anlam - mecaz anlam
D) Temel anlam - mecaz anlam - mecaz anlam
E) Mecaz anlam - temel anlam - yan anlam
mıştır?
A) Şirketin durumu her geçen gün biraz daha iyiye gidiyor.
B) Kimi kimsesi olmadığı için çocuğa o bakıyor.
C) Böylesine dik bir yamaca tırmanmak çok zordu.
D) Arkadaşlarla dışarıdayken yağmura yakalandık.
E) Yapılacak yardımları doğrudan ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık.
5. 2.
de mecaz anlamda kullanılmıştır?
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi gerçek anlamıyla kullanılmıştır?
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili iki sözcük
A) İnsanın doğayı ve çevreyi anlama yeteneği uzun zaman içinde gelişir.
A) Yaşlı kadın, bu hastalık yüzünden eriyordu.
B) Bu takımın taraftarları adeta stadı yıkıyordu.
C) Bu lafların altında kalacağımı sanıyorsa yanılıyor.
D) Bu haberi duyunca insanlığın yeniden yeşermeye baş-
usta yazarlar çıkar.
C) Bu yazarımızın romanlarında tatsız ve kuru bir anlatım görülüyor.
ladığını düşündüm. E) Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları içeri
B) Yazı yolunda emin adımlarla ilerlerken yolumuza bazı
D) Yaşamın incelik ve güzellikleri, dünyayı yaşanır bir yer haline getiriyor.
girmekte.
E) Gerçeklikten beslenmeyen romancı, kendi dönemiyle sınırlı kalır.
3.
I. Kaybettiği cüzdanını bulmuş az önce.
II. Alexander Graham Bell, konuşmaları teller aracılığıyla iletmeyi sağlayan telefonu buldu.
6.
çek anlamda kullanılmıştır?
III. Ben de onun sözlerini akıllıca buldum.
IV. Sen otur ye, ben yatarken, kendim bir şeyler bulur, ye-
V. Hadi, dışarı çıkıp sana güzel kıyafetler bulalım.
Yukarıdaki cümlelerde geçen “bulmak” sözcüğü kaç değişik anlamda kullanılmıştır? A) 1
B) 2
C) 3
D) 4
E) 5
A) Hatıralarımıza gülümseyerek baktığımız anda büyümüşüz demektir.
rim.
3
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük ger-
B) Açlık ne dost ne akraba ne insanlık ne de hak tanır.
C) Gözlerinden bir cinlik düşündüğü anlaşılıyor.
D) Sebze ve meyve fiyatlarında patlama oldu.
E) Onun ne kadar kurnaz biri olduğunu herkes bilir.
5
KONU TESTİ
2
ŞİİR
Kelimede Anlam
7.
I. Bu bölgede yaşayan insanların ömrü uzun olur.
II. Bu yazar, romanlarıyla edebiyat dünyamızda en çok tartışılan isim olmuştur. III. Bu eşsiz manzarayı ilk gördüğümde çok şaşırmıştım.
IV. Gerçek hayat, eserlerin dokusunda ustaca sindirebilmiş bir yazardı. Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangileri gerçek anlamının dışında kullanılmıştır?
A) I. ve II.
8.
B) I. ve IV. D) II. ve IV.
cüğün yerine kullanılmasına “ad aktarması” denir.
10. Bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden başka bir söz-
bu açılamaya örnek bir kullanıma yer verilmemiştir?
A) Evden izin almadan sokağa bile çıkamıyor.
B) Sınıf, hep bir ağızdan soruya cevap vermek istedi.
C) Ankara’da tatilde gezilebilecek yer neredeyse hiç yok.
D) Küçük çocuk, korkudan tüm camları kapayıp oturuyor
C) II. ve III. E) II., I. ve IV.
“Kadar” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “öl-
evde.
kullanılırken zamanla bu güzel anlamından uzaklaşmış ve
B) Saat ona kadar tek başına sokaklarda gezdi.
C) Amasra’nın balıkları kadar balıkçıları da iyidir.
D) Bu sorun üzerinde yedi yıl kadar çalıştı.
E) Sanrım akşam altıya kadar tüm işler bitmiş olur.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
sözcükte ---- olmuştur.
A) Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir.
9
E) Orhan Kemal’i bitirince Yaşar Kemal’i okumaya başla.
11. Türkçede “keleş” sözcüğü, “iyi huylu, yakışıklı” anlamında
çüsünde, derecesinde” anlamıyla kullanılmıştır?
Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) ad aktarması
B) anlam daralması
C) anlam kötüleşmesi
D) anlam genişlemesi
E) anlam iyileşmesi
6 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamı dışında kullanılmıştır?
A) Ankara’da bu mevsimde rüzgâr insanın yüzünü yakı-
12. Yaşadığımız bütün zorlukları zamanla aşacağımızı düşünüyorum.
yor.
B) Arkadaşlarla dışarıdayken yağmura yakalandık.
C) Bir saat sonra başlayacak ihaleye zamanında yetişemezsek yandık.
D) Bizim bahçenin dikenli teller ellerimizi yırtmıştı.
E) Yangın çıktığında evde kimse yoktu, alt komşu zamanında yetişti.
Bu cümledeki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Her şeye rağmen ödemeyi zamanında yaptık.
B) Ara vermeden çalışarak işi tam vaktinde bitirdik.
C) Zaman su gibi akıp gidiyor, birden yaşlanıyoruz.
D) İşler çok şükür, gün geçtikçe yoluna girdi.
E) Bu adam vaktinde çok tanınan biriydi ülkede.
ünite
9.
ŞİİR
Kelimede Anlam
1.
Aslını konuşursak iki kitap arasında bu kadar zaman
I
II
IV
birlikte ince işçiliği önemsiyorum.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ince” sözcüğünün
A) Uzun boylu, sarışın ve ince bir kadındı. (zayıf)
B) İnce bir kitap seçerek onu okumaya başladı. (kalın karşıtı)
V Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinde mecazlı bir söyleyiş vardır? A) I.
2.
KONU TESTİ
açıklaması yanlış verilmiştir?
III
olması makul geliyor bana. Az yazan biri değilim bununla
5.
3
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
C) Sıva yapmak için ince kuma ihtiyacımız var. (iri karşıtı)
D) Evin ince bir temizlikten geçmesi gerekiyor. (ayrıntılı)
E) Ağacın ince olan gövdesini kâğıtla sardı. (hafif)
“Yabız, yablak” kelimeleri kötü fena anlamında kullanılmış olup XVI. yüzyıldan sonra ise “yavuz” şeklini alarak “iyi, yiğit, kahraman” anlamlarını taşımaya başlamıştır. Bu şekilde sözcüklerin kullanılmasına ---- denmektedir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
Yıldızlı Soru 1
si getirilmelidir?
A) Ad aktarması
B) Anlam daralması
C) Anlam kötüleşmesi
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz mecaz anlamda kullanılmıştır?
D) Anlam genişlemesi
A) Güzel bir günün sonunda herk es
E) Anlam iyileşmesi
B) Ormanların büyük kısmı yaz mevsiminde küle dönüyor.
3.
Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi mecaz anlamda
C) Doğayla denizin birleştiği bir yerd
kullanılmıştır?
D) Hayatın bütün yükünü taşımaya
A) Bu çocuk, bizim duygularımızla oynuyor sanırım.
E) Çoluk çocuk, herkes bayramla şma
B) Artık ona hiçbir güvenim kalmadı.
C) Sen de bizimle partiye gelmeyi düşünüyor musun?
D) Romanı okuduktan sonra özetini de çıkarmış.
E) Spor yapmayı sevdiği için spor salonuna yazılmış.
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük yan
i burası.
3
A) O yangında tüm mahalle yanmıştı.
B) Ben o defterleri çoktan kapattım.
C) Bankadan parasını çekerek çantaya doldurdu.
D) Yumuşak yastığa kafasını koyunca hemen uyudu.
E) Ondan böyle sert sözler işiteceğimi ummazdım.
hazır biriydi o. ya gitti köye.
7
6.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük temel anlamıyla kullanılmamıştır?
anlamıyla kullanılmıştır?
işini bitirmişti.
A) Ormandaki hayvanların sesleri bize kadar geliyordu.
B) İkramiyen aldığı parayı harcayıp bitirmiş.
C) Annesi, her zaman ona iyi biri olmasını söyler.
D) Boş laflarla bizi oyalamaya çalışıyordu.
E) Gizli kapaklı işlerle uğraşmaktan vazgeçemedi.
KONU TESTİ
7.
ŞİİR
3
Kelimede Anlam
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad aktarmasına ör-
11. (I) Bu mahalleye ne zaman gelsem tanıdık bir yüz görür ve
nek verilmemiştir?
mutlu olurum. (II) Ama son zamanlarda hiç kimseyi göre-
A) Önümüzdeki hafta evi sizin oraya taşıyacağız.
B) Çaydanlık deminden beri fokur fokur kaynıyor.
C) Bu adam, beş boğaza baktığını söylemişti.
D) Karşıma geçmiş pişkin pişkin gülüyordu.
E) Bölgede maden bulunmasıyla tüm şehir coştu.
miyorum. (III) Çünkü bu mahalledeki birçok insan buradan taşınmış. (IV) Artık içimden buraya gelmek gelmiyor. (V) O yüzden evimde yalnız başıma oturmayı tercih ediyorum.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde ad aktarması vardır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, altı çizili söz anlam8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı bir sözcük kullanılmamıştır? A) Türkiye, önemli boğazlara sahip bir ülkedir.
B) “Çevre” sözcüğünün kökü “çevirmek”tir.
C) Patolojik bir hastalığı olduğunu doktordan öğrendim.
D) Divan edebiyatında lirik şiirin karşılığı gazellerdir.
E) Bu güzel sözler zaten ancak senden çıkardı.
ederim.
II. Adamın suçu ne, bilmiyorum ama adamı iki gündür tutuyorlar.
E) Buraya ara ara uğrar, ihtiyaç sahiplerine yardım toplar.
13. Dil yalnızca nesneleri, şeyleri isimlendiren bir sistem değil
I
II
bence. O nedenle dile, olayları yönlendiren bir ses bütünü
III
IV
IV. H aydi, tutalım ki sınavı kazandın.
olarak bakmıyorum; aksine, dilin kendine özgü, yalnızca
V. B uradakilerin hepsi Galatasaray’ı tutu-
kendini anlatan bir dünyası var.
yormuş.
A) 1
D) Bir insan olarak zaman zaman bu duruma çok üzülüyorum.
III. Ben, her zaman verdiğim sözü tutarım.
“tutmak” kelimesi numaralanmış cümle-
lerde kaç farklı anlamda kullanılmıştır?
8
I. Tuttukları küçük balıkları tekrar suya bırakıyorlar.
9
B) Onun bazen bizi kandırdığını düşünmüyor değilim.
C) Arada sırada memlekete gider, bizimkilere yardım
9.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
A) Günden güne ona alışmaya başladı herkes.
ca ötekilerden farklıdır?
B) 2
C) 3
D) 4
V Numaralanmış kelimelerden hangisi temel anlamı dışında kullanılmıştır?
E) 5
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz, yan anmıştır?
A) Kış aylarında kumaştan ziyade kadife giyiyorum.
B) Atalarımız her koyun kendi bacağından asılır, demiş.
C) Bir hafta sonra gelerek bir şey olmamış gibi davrandı.
D) Eskiden onunla daha sık görüşmeye özen gösterirdik.
E) İyi bir kitap yazmak sanıldığı kadar kolay değilmiş.
A) Hiç kimseyle konuşmadan oradan ayrıldık.
B) Bir baş soğanla yemek mi olurmuş?
C) Hepimiz, onun kirli işlerle uğraştığını düşünüyoruz.
D) Onun nasıl renkli bir kişiliği olduğunu bilmeyen yok.
E) Bu kadının yalan söylediği her halinden okunuyordu.
ünite
lamıyla kullanılmıştır?
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad aktarması yapıl-
ŞİİR
Kelimede Anlam
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamlı bir
4.
sözcüğe yer verilmemiştir?
A) Miting alanında Ahmet Bey’in konuşması çok ateşli
A) Türkiye, 26-45 doğu meridyenlerinin arasındadır.
B) Akdeniz’in bazı bölgelerinde soğuk kış aylarında çiy görülür. C) Dalga aşındırması olan falezlere Antalya’da rastlan-
C) Adam, çocukları okusun diye çırpınıyor, elinden gelen
maktadır.
D) Karadeniz’de yer alan Bartın ili, yeşiliyle mavisiyle in-
D) Son günlerde sen de bir durgunluk olduğunu anlamayan kalmadı.
her şeyi yapıyordu.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı bir ke-
B) Birkaç gündür su akmıyordu, suların aktığını görünce çok sevindik.
KONU TESTİ
lime kullanılmamıştır?
geçiyordu.
4
sanı büyülüyor.
E) Rüzgâr erozyonu en çok Konya ve civarında görülüyor-
E) Aramıza bu aşılmaz duvarları sen örmüştün, sana ha-
muş.
tırlatırım.
2.
I. Hastalanmıştı deden, hâlâ yaşıyor mu? (sağ olmak)
II. Balıkların suyun altında yaşaması garip gelir bana. (varlığını sürdürmek)
III. Artık şehirde yaşamak sanıldığı kadar kolay değil. (oturmak)
IV. Uzun zamandır bekâr yaşamaya alışmış o. (geçinmek)
V. Onun bu yüce anısını hep yaşatacağız. (sürdürmek, devam ettirmek)
5.
I. Gelin arabasının yolu kestiler yine. II. Ağaçları kestikten sonra yavaş yavaş doğradık. III. Saçlarını kestirmek için berbere gitti. IV. Bu ilaç baş ağrını keser, merak etme. V. Fırtına çıkıca hemen elektrikleri kesitler. “kesmek” kelimesi numaralanmış cümlelerde kaç farklı anlamda kullanılmıştır?
Numaralanmış cümlelerin hangisinde “yaşamak” söz-
A) 1
cüğünün cümledeki kullanımıyla verilen anlamı birbi-
B) 2
C) 3
D) 4
E) 5
rini karşılamamaktadır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
9
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşıt anlamlı sözcüklere yer verilmemiştir?
3
A) Dosta düşman karşı elde ettik bu başarıyı.
6.
Balkondaki saksıları suladıktan sonra içeri girdim.
B) O da er geç hata yaptığını anlayacaktır.
Bu cümlede aşağıdaki anlam olaylarından hangisi var-
C) Büyük küçük demez, herkesi sevip sayardı.
D) Yalan yanlış şeylerle vaktimizi çalmanı istemiyorum.
E) Sabah akşam buraya uğrayan adam, neden uğramaz oldu?
dır?
A) Deyim aktarması
B) Somutlama
C) Güzel adlandırma
D) Ad aktarması
E) Dolaylama
KONU TESTİ
7.
4
ŞİİR
Kelimede Anlam
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük yan
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad aktarması yapıl-
anlamıyla kullanılmıştır?
A) Bu mevsimde buz tutan gölün üzerinde kayması kadar güzel bir şey var mı?
B) Değirmenin üstünde değirmen koluyla birleşen çarkı taşıyan bir çanak var.
C) Çocuk, elindeki boyaları sadece üzerine değil, her ta-
D) Yaylaya çıkınca buz gibi bir oluktan su içmek kadar
E) Maç bittikten sonra rakip takımın oyuncularıyla bizim
rafa dökmüştü. güzel bir şey yoktu.
mamıştır?
A) Bugün yetiştirmek istiyorsan bu evrakları hemen alıp karşıdaki masaya imzalat.
B) İçerisi çok soğuktu, sobayı yaktıktan sonra içerdeki soğuk kırıldı.
C) Rejimde olduğu için akşam yemeklerinde en fazla bir tabak yemek yiyormuş.
D) Antalya’daki yarışa katılan pedalları zorlu bir yarış bekliyor.
takımınkiler kol kola seyircileri selamladı.
E) Erken gelen golle birlikte tüm stat ayağa kalktı ve futbolculara alkış tuttu.
8.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl.
Yukarıdaki altı çizili sözde olduğu gibi, kimi sözler benzet-
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz, temel anlamıyla kullanılmıştır?
me amacı gütmeden kendi anlamı dışında kullanılır.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde bu örnektekine benzer bir kullanım vardır?
A) Az önce yemeğini yedi ve dışarı çıktı.
B) Eski bir dostundan kırıcı sözler duyacağını ummazdı.
C) Tepeden inerken yuvarlanmamak için çok uğraştık.
D) Bütün köy, açılışa gelen bakanı karşılamak yola düştü.
sürüyü götürüyordu.
9
latacaktı bize.
B) Günümüzdeki genç yazarları bence parlak bir gelecek bekliyor.
C) Şimdi çıraklık dönemindesin, biraz piştikten sonra sen de usta olacaksın.
D) Zavallı köpek, ayağı yaralı olduğu için insanlara acı içinde bakıyordu.
E) Çok uzaklardan gelen bu adam, acaba ne an-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
A) Çoban, koyunları önüne katmış; yanık sesli kavalıyla
E) Suyun aktığını görünce herkes, kap kacak ne varsa doldurdu.
10 Anlam genişlemesi yoluyla somut anlamlı bir ad, bir de soyut anlam kazanabilir. Örneğin, somut anlamıyla “geçilen
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, an-
yer” demek olan “yol” kelimesi “yöntem” anlamına gelerek soyut bir anlam da kazanmıştır.
lam genişlemesi yoluyla mecaz anlam kazanmıştır?
Böyle bir anlam değişmesini örneklendiren kelime, aşağıdakilerden hangisinde kullanılmıştır?
A) Ben onun kadar kalpsiz bir bana görmedim.
B) Çok çalışarak böyle bir servet elde edebilirdi ancak.
C) Bir zamanlar küçük bir evde altı kişi yaşıyorduk.
D) Televizyondaki filmi sanki daha önce izlemiştim.
E) Tanısın tanımasın herkese yardım etmeyi severdi.
A) Bu gürültüde, konuşulanlardan hiçbir şey anlaşılmıyordu.
B) Onda beyin olsa böyle bir şey yapar mıydı sence?
C) Nedense sunduğumuz tekliflerin hepsini geri çevirdi.
D) Maç esnasında burnuna aldığı darbe yüzünden burnu kanadı.
E) Gözleri iyi görmediği için sınıfın en ön sırasına oturuyordu.
ünite
9.
1.
Bir varlığın bir türünü veya bir bölümünü anlatan, kullanılış alanları dar olan şeyleri gösteren kelimelerin zamanla o varlığın bütününü, bütün türlerini anlatır duruma gelmesine ........................................ denir. Söz gelimi “ödül” kelimesi eskiden sadece güreşlerde verilen mükâfatı karşılarken günümüzde bütün yarışmalarda verilen mükâfatları karşılar duruma gelmiştir.
2.
Bir kelimenin daha önce anlattığı şeyin ancak bir bölümünü, bir türünü anlatır duruma gelmesine, genel anlamdan özel anlama geçmesine ................................................. denir. Önceleri “şeftali, kayısı, zerdali ve armut” gibi meyvelerin ortak adı olan “erik” kelimesinin bugün ortak dilde yalnızca bir tek bitkinin ve meyvesinin adı haline gelmesi; bütün meyveleri ifade eden “yemiş” kelimesinin günümüzde “incir” anlamına gelmesi örnek gösterilebilir.
3.
Bir kelimenin, eski anlamına göre daha iyi bir anlam ifade eder duruma gelmesine ................................................. denir. Bugün birçok dilde, ordudaki en yüksek dereceyi gösteren “mareşal” kelimesinin Eski Almancada “at bakıcısı, nalbant” anlamına gelmesi; Eski Türkçede “fena, kötü” anlamında kullanılan “yabız” kelimesinin “yavuz” biçimini aldıktan sonra “yaman, yiğit” anlamında kullanılması gibi.
4.
Bir kelimenin eski anlamına göre daha bayağı, kötü bir anlamı ifade etmesine ............................................ denir. Eski Türkçede “ufak, küçük, çocuk” anlamına gelen “uşak” kelimesinin bugün “emir kulu”; Farsça “canlı varlık” demek olan “canavarın” “yırtıcı hayvan”; Arapçada meslektaş anlamına gelen “harîf” kelimesinin “herif” şeklini aldıktan sonra kaba dilde “erkek” anlamına gelmesi, örnek gösterilebilir.
5.
Bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden başka bir sözcüğün yerine kullanılmasına ........................................ denir. Ayrıca bu anlam olayına “düz değişmece” ya da “mecazı mürsel” adı da verilir.
11
Cevaplar 1. anlam genişlemesi 2. anlam daralması 3. anlam iyileşmesi
3
4. anlam kötüleşmesi 5. ad aktarması
D 1.
Y
“oğul” kelimesinin önceleri kız ve erkek çocukları için kullanılırken şimdi artık sadece erkek çocukları için kullanılması anlam daralmasına örnektir.
2.
“kötü” anlamındaki “yavuz” kelimesinin artık “yiğit” anlamında kullanılması ad aktarmasına örnektir.
3.
“canlı” anlamındaki canavar kelimesinin artık yırtıcı yaratık anlamında kullanılması anlam kötüleşmesine örnektir.
4.
“verem” kelimesinin dildeki korkunçluğunu azaltmak için “ince hastalık” ile karşılanması güzel adlandırmaya örnektir.
5.
“Van, depremin acıları çok kısa sürede devletin de yardımıyla sardı.” cümlesinde ad aktarması vardır.
6.
“Bu adam, ne çektiyse dilinden çekti.” cümlesinde altı çizili söz yan anlamıyla kullanılmıştır.
7.
“Otuz beş yaşında olmasına rağmen hâlâ çocuk.” cümlesinde altı çizili söz temel anlamıyla kullanılmıştır.
8.
“Adama ne anlatarak doldurdularsa adam soluğu yanımızda aldı.” cümlesinde altı çizili söz mecaz anlamıyla kullanılmıştır.
9.
“İflasın eşine gelince onun elinden tutup ona yardım etti.” cümlesinde altı çizili söz mecaz anlamıyla kullanılmıştır.
10. “Binanın giriş katında kalabalık bir aile oturuyordu.” cümlesinde altı çizili söz mecaz anlamıyla kullanılmıştır. 11.
12. “Onun kadar dar görüşlü birini görmedim.” cümlesinde altı çizili söz temel anlamıyla kullanılmıştır. 13. “Ben o defteri çoktan kapattım, yeni bir sayfa açtım şimdi hayatımda.” cümlesinde altı çizili sözler mecaz anlamıyla kullanılmıştır. 14. “Adam, kırık koluna rağmen törene katıldı.” cümlesinde altı çizili söz mecaz anlamıyla kullanılmıştır. 15. “Bu bölgede yeni bir fay hattı bulundu.” cümlesinde altı çizili söz terim anlamıyla kullanılmıştır.
Cevaplar 1. D
2. Y
3. D
4. D
5. D
6. Y
7. Y
8. D
9. D
10. Y
11. Y
12. Y
13. D
14. Y
15. D
ünite
12
“Duvardaki lekeyi çıkarmak için çok uğraştık.” cümlesinde altı çizili söz yan anlamıyla kullanılmıştır.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcükler, gerçek, yan, mecaz ve terim anlam bakımından hangi gruba girer? Sözcükler gerçek anlamdaysa (G), mecaz anlamdaysa (M), yan anlamdaysa (Y) ve terim anlamdaysa (T) ile gösteriniz. 1. Dün gece hapishaneden üç mahkûm kaçmış.
(
)
2. Türkçede bazı sözcükler anlam kaymasına uğrar.
(
)
3. Bu şiirin uyaklarını birlikte bulalım.
(
)
4. Yün yataklar yumuşak olduğundan çok kullanılır.
(
)
5. Bu yazarın sağlam bir üslubu var.
(
)
6. O anda evin içini derin bir sessizlik kapladı.
(
)
7. Büyük olanı durmadan kardeşini çekiştiriyor.
(
)
8. Bu hastalık yüzünden kurudu, tükendi.
(
)
9. Bilinmeyen numaraları 118 80’den öğrenebilirsiniz.
(
)
10. Ünlü ressam, resim sergisini bu ay açacakmış.
(
)
11. 17 Ağustos depreminde çok kurban verildi.
(
)
12. Hakem, golü ofsayt nedeniyle iptal etti.
(
)
13. Koşma, hecenin 11’li kalıbıyla yazılır.
(
)
14. Bu usta şair, ömrü boyunca kimseyi kırmadı.
(
)
15. Yahya Kemal, şiirlerinde İstanbul’a duyduğu sevgiyi sık sık anlatmış.
(
)
16. Son günlerde herkesi bir özçekim modası sarmış.
(
)
17. Duvardaki lekeyi ancak koyu renk boya ile kapatırız.
(
)
18. Mülakatta bilgiler değil, torpiller konuştu.
(
)
19. Çocuklar bahçede oynuyor.
(
)
20. Çocuğun ateşi yükselince hastaneye gittik.
(
)
13
Cevaplar
3
1. Y
2. M
3. T
4. G
5. M
6. M
7. M
14. M
15. G
16. M
17. G
18. M
19. G
20. Y
8. M
9. Y
10. Y
11. M
12. T
13. T
“açmak” ve “bakmak” sözcükleri çok anlamlı sözcüklerdir. Bu sözcükler aşağıdaki cümlelerde hangi anlamda kullanıldıysa altına yazınız. 1. Kapıyı açıp sessizce içeri girdik.
(…………………………………………………….....…….)
2. Kar nedeniyle kapanan yollar açıldı.
(…………………………………………………….....…….)
3. Kadın hamalı dışarı çıkardı, sonra çantasını açıp birkaç lira çıkardı. (……………………………….....……………….....………) (………………………………………………….....……….)
5. Kollarımızı yana doğru açtık ve bir sıra oluşturduk.
(………………………………………………….....……….)
6. Kedinin birbirine doladığı ip yumağını açmaya çalışıyor.
(……………………………………………….....………….)
7. Radyoyu aç da biraz müzik dinleyelim.
(……………………………………………….....………….)
8. Hava açtı, dışarı çıkabiliriz.
(……………………………………………….....………….)
9. Yaşlı adam, odadaki resme uzun uzun baktı.
(…………………………………………….....…………….)
10. Kardeşime yaşlı bir dadı bakıyor.
(…………………………………………….....…………….)
11. Buradaki evlerin balkonları hep denize bakar.
(…………………………………………….....…………….)
12. Sen babamın böyle konuştuğuna bakma.
(…………………………………………….....…………….)
13. Gitarını yeni almış ama ona çok iyi bakmıyor.
(…………………………………………….....…………….)
14. Baktı ki bu iş böyle olmayacak, hemen yola koyuldu.
(………………………………………….....……………….)
Cevaplar 1. Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek
6. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak
11. Denize yönelmek, deniz tarafında
2. Engeli kaldırmak
7. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak
12. Aldırma
3. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak
8. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak
13. İlgilenmiyor
4. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak
9. Gözle izlemek, bakışı bir şey üzerine çevirmek
14. Anladı ki
5. Birbirinden uzaklaştırmak
10. İhtiyaçlarını karşılamak
ünite
14
4. Tıkanan lavaboyu sıcak su dökerek açtık.
Aşağıdaki sözcükleri temel ve mecaz anlamlarıyla cümle içinde kullanınız.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
3
“ışık”
“sıcak”
“okumak”
“kalp”
“kopmak”
“koşmak”
“yanmak”
“kırmak”
Gerçek anlam : Mecaz anlam :
Gerçek anlam : Mecaz anlam :
Gerçek anlam : Mecaz anlam :
Gerçek anlam : Mecaz anlam :
Gerçek anlam : Mecaz anlam :
Gerçek anlam : Mecaz anlam :
Gerçek anlam : Mecaz anlam :
Gerçek anlam : Mecaz anlam :
15
16. fasikül
E
MAKAL
num
- Su Makale
ÖĞRETEN TEST
1
MAKALE Makale
1.
Aşağıdakilerden hangisi makaleye ait bir özellik değildir? A) Anlatım yalın ve yoğundur, nesnel bir nitelik taşır.
Makale, herhangi bir konuda, bir görüşü, bir düşünceyi savunmak ve kanıtlamak
B) Öne sürülen düşünce ve tezi kanıtlama özelliği yoktur.
için yazılan yazılara denir. Gazete ve
C) Söz oyunlarına başvurulmaz, süslü anlatımdan uzak durulur.
dergilerde yayınlanır. Bir gerçeği açıklamak, bir konuda görüş ve düşünceler
D) Her konuda makale yazılabilir, konu sınırlaması yoktur.
öne sürmek ya da bir tezi savunmak,
E) Gazete ve dergilerde yayımlanan yazılardır.
desteklemek için yazılan yazılara da “makale” denir.
Açıklayıcı anlatımla oluşturulan metinlerde, dilin göndergesel işlevinde ve kelimelerin gerçek anlamlarında kullanılmasına özen gösterilir. Açıklayıcı anlatımda kesin ve açık ifadenin önemi büyüktür.
2.
len, perde ayaklı deniz kuşlarıdır. Güney Kutbu, Yeni Zelanda, Avustralya,
Tanımlama, açıklayıcı betimleme, sınıf-
Güney Amerika, Güney Afrika ve hatta Galapagos kıyılarında yaşarlar.
landırma; örneklendirme, benzerlik ve karşıtlıklardan
yararlanılarak
Penguen, Spheniscidae familyasını oluşturan, uçamayan, dimdik durabi-
Kuzey Kutbu’nda bulunmazlar. Büyüklük bakımından 30 - 105 cm arasın-
metinler
da değişik 17 kadar türü bilinmektedir. En irileri olan İmparator penguen
düzenlenir. Bu metinlerde ifadenin açık
45 kg ağırlığa ulaşır. Sıcak bölgelere doğru gidildikçe boyları küçülür. De-
olması gerekir.
nizlerdeki kabuklular, balık ve mürekkep balıkları ile beslenirler. Tüyleri kuş tüylerine hiç benzemez. Sırtları siyah veya gri, karın kısımları beyaz ince ve pulsu tüylerle örtülüdür. Türler birbirinden, başlarındaki renkli tüy-
9
leriyle ayrılır. Kuyrukları kısa ve ayakları vücutlarının gerisinde olduğundan rahatlıkla dimdik ayakta durabilirler. Denizde, saatte 10 deniz mili hızla yüzebilirler. Hatta gerektiğinde bu hızlarını iki katına çıkarabilirler.
2
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tanımdan yararlanılmıştır. B) Genel olarak sözcükler gerçek anlamlarıyla kullanılmıştır. C) Açıklayıcı anlatım yöntemiyle yazılmıştır. D) Karşılaştırma yapılmıştır. E) Olay örgüsüne yer verilmiştir.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
MAKALE
1
Makale
1.
Aşağıdakilerden hangisi makale yazarken dikkat edil-
3.
mesi gereken hususlardan biri değildir?
KONU TESTİ
1920-1940 yılları arasında estetik bakımdan birbirinden farklı anlayışlar yan yana görülür. Böylesine bir ortamda tesadüfen Ankara’da aynı okulda bir araya gelen üç genç
A) Anlatım sade ve belirli bir formata uygun olmalıdır.
Orhan Veli, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday- birlikte
B) Somut özellikler ön planda olmalıdır.
şiirler yazıp yeni bir hareket başlatmak isterler: Garipçi-
C) Öne sürülen düşünce ve tezi kanıtlamak icap eder.
lik. Garipçilerin uzun arayışları neticesinde belirledikleri şiir anlayışları, tümüyle olmasa da bazı yönleriyle Batı’da
D) Makale yazarken edebi konular üzerinde durulur.
tükenmeye yüz tutmuş sürrealist anlayışa yakındır. Garip hareketinin geleneğe karşı çıkışı, kübizm, fütürizm, dada-
E) Gazete dergi ve İnternet’te yayımlanır.
izm ve gerçeküstücülük akımlarının bu konudaki tutumlarıyla benzerlik göstermektedir. Garip hareketi geleneksel olanı, rasyonalizmi, sanayileşme ve kentleşme gibi kavramları reddederek bu akımlarla ortak bir paydada buluşur. Garipçilerde, modernizmin ana eksenini oluşturan “bilimsel bilgiyle, mekanizasyonla iç içe geçmek ve ussal düzen yaratma kaygısı” yoktur. Bu nedenle modernist biçimlenmeye karşıdırlar.
2.
Televizyona düşkün çocuklarda sosyal beceriler zayıflamaya ve içe dönük bir kişilik gelişmeye başlar. Ailesiyle, ar-
şey üretmemekte, sadece başkaları tarafından üretilen
4.
ra karşı halkın ve halk içinde bir önderin direnmesi ve so-
değildir. Olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kuramaz,
nuçta mutlaka üstün gelmesi işlenir. Masallar olay eksenli
bilgiyi yorumlayamazlar. Kitap okumak ve ders çalışmak
bir edebiyat türüdür. Tamamen hayal ürünü olan bu olay-
gibi zihinsel çaba gerektiren işlerden hoşlanmazlar. Te-
lar, olağanüstü nitelikler taşıyabilir. Masallarda “olamaz”
levizyon karşısında daima alıcı durumunda oldukları için
diye bir şey yoktur. Her şey olabilir ve bunlar konu olarak
konuşmaya ihtiyaç duymamakta, dolayısıyla dil becerileri
işlenir. Örneğin masal kahramanları olağanüstü nitelikler
gelişmemektedir. Dil becerileri zayıf olduğu için başkala-
taşıyabilir. Masallarda “peri, dev, cüce, cadı, gulyabani,
rıyla diyalog kuramaz, duygularını ve düşüncelerini doğru
şahmeran, Zümrüdüanka kuşu” gibi hayalî kahramanlar
ifade edemezler.
karşımıza çıkabilir. Masalda, gerçek hayatta rastlanama-
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
yacak kişiler bulunabilir. Kişiler ya iyidir ya da kötüdür. İyiler hep iyilik yapar, kötüler de hep kötülük yapar. İyiler
A) Bir düşünce yazısıdır.
masalın sonunda mutlaka kazanır, kötüler de her zaman
B) Anlatılanlar birbiriyle çelişmemekte ve birbirini tamam-
4
D) Yazarın amacı, kanıtlama amacı gütmeden kişisel görüşlerini ortaya koymaktır. E) Anlatılanlar arasında neden-sonuç ilişkisi kurulmuştur.
Masallarda her insanı ilgilendiren evrensel değerler ve
olayların ve yöneticilerin eleştirileri de yapılır. Haksızlıkla-
beceremezler. Zihinsel ve duygusal gelişimleri de normal
lamalar yapılmıştır.
E) Röportaj
lik gibi duygular verilmek istenir. Ayrıca çevredeki kişilerin,
lişmez, büyüklerin yardımı olmadan kendi başlarına bir iş
C) Okuyucuya konunun önemini belirtmek için bazı açık-
D) Hikâye
C) Roman
iyilik, güzellik, ahlâklı olmak, erdemli olmak, yardımsever-
alışmış bu çocuklarda el becerileri ve motor hareketler ge-
lamaktadır.
B) Sohbet
konular anlatılır. Özellikle çocuklara doğruluk, dürüstlük,
şeyleri izlemekte veya oynamaktadır. Hazırı kullanmaya
A) Makale
kadaşlarıyla ve diğer insanlarla sosyal ilişki kurmada isteksiz davranırlar. Televizyon izleyen bir çocuk, kendisi bir
Bu parçada aşağıdaki yazı türlerinden hangisinden alınmış olabilir?
kaybeder.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tanımdan yararlanılmıştır. B) Öneri nitelikli cümleler kullanılmıştır. C) Açıklayıcı anlatım yöntemiyle yazılmıştır. D) Sanatsal bir dil kullanılmamıştır. E) Nesnel bir anlatıma yer verilmiştir.
3
KONU TESTİ
5.
1
MAKALE Makale
Aşağıdakilerden hangisi bilimsel metinlerin özellikle-
7.
rinden biri değildir?
Alzheimer, beyinde öncelikle hafıza kaybı olmak üzeri tüm bilişsel fonksiyonların kaybına sebep olana ve beyinde anormal bir şekilde protein depolanmasıyla ifade edilen bir
A) Bu metinler “başlık, özet, giriş, asıl metin, sonuç ve tar-
hastalıktır. Daha çok bunama hastalığı diye bilinir. Hafıza
tışma” bölümlerinden oluşur.
kayıpları, dikkat kaybı, karar verme yetisinde kayıplar ya-
B) Alanında uzman kişilerce kaleme alınır.
şanır. Ülkemizde yaklaşık iki yüz elli bin kadar Alzheimer
C) Bilimsel metinlerde nesnel bir anlatım benimsenir ve
hastası vardır. Ülkemizde yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte hastalıklı kişi sayıları da gittikçe artmaktadır ve artmaya
kişisel düşünceler ve yorumlar anlatıma katılmaz.
da devam ediyor. Alzheimer hastalığı yaşlandıkça kaçınıl-
D) Bilimsel metinlerde açık, anlaşılır bir dil kullanılır.
maz bir son olarak düşünülür fakat bu doğru değildir. Evet, yaşlanma sürecinde insanın beyninde yapısal değişiklikler
E) Dilin sanatsal işlevi öne çıkar ve terimlere çokça yer
meydana gelir fakat bilişsel durumlarda bir kayıp yaşan-
verilmez.
maz. Alzheimer hastalığında ise bilişsel kayıplar vardır, yeni bilgileri öğrenme güçlüğü vardır. Alzheimer hastalığındaki en önemli sorunlar, hafıza sorunları, düşünme ve çözümleme zorluğu, karar vermede sıkıntı yaşanması,
6.
kelimeleri unutma ve kendini ifade edememe, aritmetik
Birçok uzman tarafından balığın insan beslenmesindeki
işlemleri yapamama, kişilik ve davranışlarda farklılaşma,
önemi vurgulanmasına karşın üç tarafı denizlerle çevrili
eskiden çok rahat yapabildiği şeyleri yapamama bununla
olan Türkiye’de balık tüketimi istenen düzeylerde değildir. Sadece denize kıyısı olan ve tatlı su kaynaklarına yakın
birlikte psikolojik sorunlar görülür.
olan bölgelerde balık tüketimi biraz daha iyidir. Araştırma
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
bölgesinde de kişi başına düşen balık tüketimi Türkiye
A) Tanımlama
ortalaması olan 7,65 kg’ın yaklaşık iki katı iken gelişmiş ülkeler ortalaması olan 30 kg’ın yarısı kadardır. Karade-
B) Betimleme
D) Açıklama
C) Öyküleme
E) Kanıtlama
niz Bölgesi’nde hanelerin büyük çoğunluğu işlenmiş balık tüketimine ve lokantada balık yemeye sıcak bakmamaktadır. Yörede tüketici kitlelerinin özelliklerini dikkate alarak hamsi, palamut ve mezgitin balık sezonunda ve alabalığın ise her mevsimde tüketicilerin istediği, yer, şekil
9
ve zamanda onlara ulaştırılmasıyla bu ilçede balık tüketimi artırılabilir. Ayrıca konserve balık pazarlayan firmalar ve lokantaların tüketicilerin ilgisini
çekecek çalışmalar yapmaları gerekmektedir. Bunun dı-
4
şında bu bölgede balık satışı yapan firmaların tüketicinin
8.
Aşağıdakilerden hangisi makalenin özelliklerinden biri değildir? A) Bilimselden çok kişisel görüşünü açıklar, okuyucusunu kendisi gibi düşündürme kaygısı gütmez.
sosyal, kültürel ve demografik özelliklerini dikkate alan bir
B) Makalenin amacı; açıklama, eleştiri, tanıtım, bilgilendir-
pazarlama anlayışı ile bu bölgedeki hanelerde balık tüke-
me de olabilir ama genellikle eleştirel tutum ön planda-
timi artırılabilir.
dır.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Nesnel bir anlatımdan yararlanılmıştır. B) Açık, anlaşılır bir dil kullanılmıştır. C) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır. D) Dil, bilgi verme işleviyle kullanılmıştır. E) Sanatsal bir metinden alınmıştır.
C) Makaleler, yazıldıktan sonra bir araya getirilerek makale kitapları şeklinde yayımlanabilir. D) Yazar, herhangi bir konudaki görüşlerini, belli kanıtlar, belgeler, inandırıcı veriler kullanarak anlatmaya çalışır, böylece okuyucuyu bilgilendirmeyi amaçlar. E) Makaleler öğretici yazılardır; bu nedenle yazar tutarlı, tarafsız, bilimsel bir üslûp kullanır.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
MAKALE Makale
1.
1900’lerin başında dünya nüfusu sadece 1 milyar idi. Dün-
3.
2
KONU TESTİ
Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar km3’tür. Bunun
yadaki açlığı bitirmek üzere 1940-1960’lı yıllar arası uy-
%97,5’u okyanus ve denizlerde tuzlu su olarak bulunmak-
gulamaya konan Yeşil Devrim, tarımsal üretimi iki kattan
tadır. Ancak %2,5’u (35,2 milyon km3) tatlı su formunda
fazla artırırken 2,5 milyar olan dünya nüfusu da 6,5 milya-
bu-lunmaktadır. Tatlı suyun %68,7’si buzullarda, %30,1’i
ra ulaştı. Günümüzde yılda ortalama 70 milyon kişi artan
yer altı sularında, %0,8’i donmuş topraklar içinde yer al-
dünya nüfusunun 2030 yılında 8,1 milyara, 2050 yılında
maktadır. Tatlı suyun sadece %0,4’ü yeryüzünde ve at-
da 8,9 milyara ulaşması beklenmektedir. Şehir sayıları
mosfer içindedir. Bu suyun da %67,4’ü göllerde, %12,2’si
açısından konuyu irdelersek 1800 yılında dünyada yalnız-
toprak nemi olarak, %9,5’i atmosferde, %8,5’i sulak alan-
ca 2 büyük şehir varken bu sayı 1900 yılında 17’ye, 1950
larda, %1,6’sı nehirlerde, %0,8’i bitki ve hayvan bünyesin-
yılında 86’ya, 2000 yılında 387’ye yükselmiştir. 1970’lerin
de bulunmaktadır. Atmosferde bulunan su miktarı yaklaşık
sonlarında dünya nüfusunun 2/3’ü kırsal alanda yaşarken,
olarak 13 bin km3’tür. Yüzey tatlı sularının en çok bulun-
bu oran 2001 yılında %50’ye düştü ve 2020 yılına kadarda
duğu yerler 90 bin km3 ile göllerdir. Bu miktar nehirlerin
%44’e düşeceği tahmin edilmektedir.
40 katı, sulak alanların ise 7 katıdır. Dünya içme sularının %25-40’lık bölümünü yer altı suları sağlamaktadır.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Tanımdan yararlanılmıştır. B) Karşılaştırmaya yer verilmiştir.
A) Okuyucuda estetik haz uyandırmak amaçlanmaktadır.
C) Açıklayıcı anlatım yöntemiyle yazılmıştır.
B) Dış dünyadaki gerçeklik değiştirilerek ve yorumlanarak verilmiştir.
D) Sayısal veriler kullanılmıştır.
C) Yazar, bir konudaki görüşlerini, belli kanıtlar, belgeler,
E) Nesnel bir anlatıma yer verilmiştir.
inandırıcı veriler kullanarak anlatmaya çalışmıştır. D) Dil ve ifade sade, gösterişsiz ve pürüzsüzdür; söz sa-
2.
natlarına ve mecazlara yer verilmemiştir.
Sismoloji, bir deprem felaketi yaşandığında sıkça duyulan
E) Olay çevresinde oluşturulmuş bir metin örneğidir.
kendine özgü terminolojisiyle farkında olmasak da birden yaşamımızın en önemli parçası haline geliveren bir terim. Sözcüğünün kökeninde de Yunanca’da “şok” anlamına gelen “sismos” sözcüğü var. Sismolojinin en önemli uğraş alanlarından biri kuşkusuz deprem dalgaları. Yer kabuğu içinde ani kaya kırılmalarıyla oluşan bu enerji dalgaları “sismik dalgalar” olarak adlandırılıyor. Deprem adını verdi-
5
ğimiz yer sarsıntıları da, bu sismik dalgaların etkisi. Depremleri sismolojinin gözünden bilimsel olarak anlamak için birtakım tanımlamalara gereksinim var. Aslında hiç de zor olmayan bu tanımlar, işin uzmanı olmayan kişiler tarafından yanlış ya da eksik olarak aktarıldığı için genellikle kafa karıştırıcı oluyor.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tanımdan yararlanılmıştır. B) Karşılaştırmaya yer verilmiştir.
4
C) Açıklayıcı anlatım yöntemiyle yazılmıştır. D) Sayısal veriler kullanılmıştır. E) Nesnel bir anlatıma yer verilmiştir.
4.
Aşağıdakilerden hangisi makalenin giriş bölümünün özelliklerinden biri değildir? A) Öne sürülecek sav, görüş ya da düşünce yazının bu bölümünde sergilenir. B) Makalenin en kısa bölümüdür ve makalenin geneline göre bir iki, paragrafı geçmez. C) Ele alınıp işlenen, geliştirilen konunun hükme varıldığı ve o konunun ana fikrini oluşturan bölümüdür. D) Bu bölümde, yazıdaki fikir gelişiminin hangi yönde olacağı saptanır. E) Okuyucu bilgi ve fikir atmosferine yavaş yavaş sokulur.
5.
MAKALE
2
Makale
Gene 17 Ağustos depreminin vurguladığı bir başka ek-
7.
Yirmi birinci yüzyılın rüyası, kuantum bilgisayarlar. Evre-
sikliğimiz de tüm iyi niyetli çabalara karşın yeterli sayıda,
nimizi kavrayabilmek, doğa kuvvetlerinin işleyişini ve iliş-
yeterince eğitilmiş ve donatılmış üyeden oluşan sivil gö-
kilerini tam olarak bilmemiz için gerekli hesaplama gücü,
nüllü kurtarma örgütlerinin yokluğu. Gerçi böylesine birkaç
gelişen teknolojik uygarlığımızın gerektirdiği iletişim hız-
kuruluş insanüstü çabalarla birçok yaralıyı göçük altından
ları, askeri sırlarımızı korumak, başkalarının ne yaptığını
sağ kurtarmayı başardı ama yeterli donanımla, örneğin
gizlice öğrenmek için bu bilgisayarları bekliyoruz. Çünkü
lambalı kasklar, yıkıntı içinde çalışmaya izin verecek kısa
kuramsal olarak bunların hesaplama güçleri ve hızları,
kazmakürek, karanlıkta çalışmaya olanak veren jeneratör-
sıradan bilgisayarlardan onlarca kat fazla. Şöyle yalnız-
ler vb. ile çok daha büyük sayıda depremzede kurtarılabi-
ca 300 işlem birimli bir kuantum bilgisayarın, 2300 işlemi,
lirdi kuşkusuz. Deprem, tüm yıkıcılığına karşın ilerisi için
yani tüm Evren’deki toplam parçacık sayısı kadar işlemi,
umut veren çok önemli bir gerçeğe de ışık tuttu: İnsanımı-
birkaç saniyede yapabileceği hesaplanıyor. Bu alanda ya-
zın, toplumumuzun, tüm çaresizliklere, olanaksızlara kar-
pılan çalışmalarsa hâlâ mikroskobik dünya ile tanıdığımız
şın taşıdığı canlılık; birkaç çıkarcının yüz kızartıcı hırsının
büyük ölçekteki dünyanın sınırlarındaki gri bölgede dola-
karartamadığı onuru ve yardımseverliği.
şıyorlar. Kuram, hâlâ deneyin çok önünde koşuyor. Kuantum bilgisayarlar için harıl harıl algoritma üretiliyor. Buna
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
karşılık laboratuvarlarda geliştirilen prototipler son derece
A) Depremle ilgili düşünce ve görüşler yazıya aktarılmıştır.
ilkel. Emekleme çağından yeni çıkan bebekler gibi birkaç
B) Sade ve herkes tarafından anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
adım attıktan sonra düşüyorlar. Ama gene de, içinde el
C) Düşünsel bir planla kaleme alınmıştır. D) Açıklayıcı bir anlatımdan yararlanılmıştır. E) Yazar, tanık göstermeye yer vermiştir.
yordamıyla yürüdüğümüz sis giderek aydınlanıyor.
Bu parçada aşağıdaki yazı türlerinden hangisinden alınmış olabilir?
A) Makale
6. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
8.
D) Hikâye
C) Roman E) Röportaj
(I) Bir makalenin gelişme bölümünde, giriş bölümünde dile
adlı dergide çıktı ama şiiri ölçülü ve uyaklı idi. 1948
getirilen konu açıklanır, makalenin yazılış amacı ve bu
yılında “Arz-ı Hal” adlı şiiri ile Kaynak dergisinin
amaca yönelik bilgi, belge ortaya konularak tez savunulur,
açtığı yarışmayı kazanınca edebiyat dünyasının
antitezler çürütülür. (II) Konu ile ilgili bilgi ve belgelerin ele
dikkatini çekti. Bir süre devrinin diğer şairleri gibi
alınıp işlendiği, konunun genişletildiği ve ortaya konmak
Garip akımının etkisinde kaldı. O zamanlar temaları, aşk,
istenen fikrin doğruluğuna deliller gösterildiği bölüm, ge-
ayrılık, ölüm gibi duygu yüklü konulardı. 1950 yılından
lişme bölümünü oluşturur. (III) Gelişme bölümü; derlenen,
sonra tamamen kendi şiirini buldu. Öncelikle ölçü ve uyağı
ortaya atılan fikirlerin çeşitli yönlerden genişletilmesi, des-
kaldırıp attı ve II. Yeni şiirinin önemli adlarından birisi oldu.
teklenmesiyle meydana gelir. (IV) Bütün fikir yazılarında
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmakta-
olduğu gibi makalede de gelişme bölümünde açıklanacak
9
6
Turgut Uyar’ın ilk şiiri 1947 yılında “Yedigün”
B) Sohbet
fikirlerin derli toplu olması lazımdır. (V) Dile getirilen fikirle-
dır?
rin inandırıcı, iddiacı kesin bir karaktere sahip olması için
A) Öyküleyici anlatım
onları uygun yollarla açıklamak, desteklemek ve yerine göre de ispatlama gereği görülmeyen yazılardır.
B) Tartışmacı anlatım C) Betimleyici anlatım D) Açıklayıcı anlatım E) Kanıtlayıcı anlatım
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde yanlışlık yapılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
KONU TESTİ
MAKALE
3
Makale
1.
Coğrafya, insanlar ve yer ile bunlar arasındaki ilişkiyi inceleyen bilimdir. Yani, yer ve insanlar arasındaki ilişkiler, coğrafyanın konusunu oluşturur. Coğrafya, sadece yerlerin isimlerini ezberleme ve bunların dünya üzerinde nerede olduklarını gösterme değildir. Coğrafya, öğrencilerin çevrelerinde olanları anlamalarına ve insanın çevre ile etkileşimi hakkında bir anlayış geliştirmelerine yardımcı olur. Yerlerin isimlerini, lokasyonlarını ve özelliklerini bilmek, coğrafyanın temelini oluşturan unsurlardır. Bu da çok büyük ve oldukça büyüleyici öğrenme alanının bir parçasıdır. Bu durum, coğrafyada konuların neden-sonuç ilişkisi içinde düşünülüp ele alınmasını gerektirir. Pek çok bilim dalı ile ilişkili olan coğrafya biliminde, doğru yorumlar yapabilmek için geniş bir kültür birikiminin olması gerekir. Matematik, fizik, kimya ve biyoloji derslerini iyi yorumlayan öğrencilerin coğrafyada da başarılı olmaları bu yüzdendir.
3.
KONU TESTİ
----, herhangi bir konuda bilgi vermek, bir gerçeği ortaya koymak, bir tezi kanıtlamak veya bir düşünceyi savunmak amacıyla kaleme alınan yazılara verilen isimdir. Aklınıza gelebilecek her konuda bu yazı türünden yararlanılabilir; arkadaşlık, teknoloji, msn, web tasarım, spor, tarih, eğitim, eğlence, arama motorları, güncel olaylar… Yazar, herhangi bir konudaki görüşlerini, belli kanıtlar, belgeler, inandırıcı veriler kullanarak anlatmaya çalışır, böylece okuyucuyu bilgilendirmeyi amaçlar.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Deneme
B) Makale
D) Biyografi
C) Fıkra E) Röportaj
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tanımdan yararlanılmıştır. B) Karşılaştırmaya yer verilmiştir.
Yıldızlı Soru 1
C) Açıklamaya başvurulmuştur. D) Birden çok duyuya seslenilmiştir. E) Bir duruma karşı çıkış söz konusudur.
2.
Simya ile en az 2500 yıldır uğraşıldığı bilinmektedir. Simya ile ilk olarak Mezopotamya, Eski Mısır, İran, Hindistan ve Çin’de uğraşılmıştır. Klasik Yunan döneminde Yunanistan’da, Roma İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü coğrafyada, önemli İslam başkentlerinde ve daha sonra 19. yüzyıla kadar Avrupa’da simyaya ilgi duyulmuştur. Simya içerisinde tıp, felsefe, astroloji, kimya, din gibi birçok konuda motifler içerdiği için simyacılar, “Ölümsüzlük iksirini keşfetmek, sonsuz zenginliğe ulaşmak” gibi konularla ilgili çalışmalar da yapmışlardır. Bu nedenle, bir simyacı tarih boyunca bazı zamanlar doktor, kahin, filozof hatta büyücü olarak kabul edilmiştir. Ancak günümüzde kullanılan bazı deney ve araç gereçlerinin ilk hallerini simyacılar keşfetmiş ve kullanmışlardır. Bugün yüzlerce kullanım alanı keşfedilmiş olan kostik soda, kükürt, cıva, sönmüş kireç, nitrik asit gibi birçok madde ilk defa yüzyıllar önce simyacılar tarafından da kullanmışlardır. Başka bir ifade ile simyanın günümüz deneysel kimya biliminin ilk temellerini oluşturduğu söylenebilir. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Makaleden alınmış bir bölümdür. B) Öznelliğin ağırlıklı olduğu bir metindir. C) Örneklerden yararlanılmıştır. C) Neden-sonuç ilgisi kurulmuştur
4
D) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır. E) Yazar, simya konusundaki görüşlerini ortaya koymuştur.
Aşağıdakilerin hangisinde mak aleyle ilgili bir bilgi yanlışı vardır? A) Herhangi bir görüşü açıklama k, kanıtlamak amaçlanır. B) Bilimsel nitelik taşıyan yazılardı r. C) Dil, göndergesel işlevinde kulla nılır. D) Güncel sorunların dile getirildiğ i yazı
lardır.
E) Yalın, açık bir anlatıma başvurulm
aktadır.
7
KONU TESTİ
4.
MAKALE
3
Makale
Anne sütünün bebekler için benzersiz yararları olduğu
6.
Dikdörtgen, karşılıklı kenarları birbirine eşit, dik ve paralel
öteden beri biliniyor. Kimi toplumlarda “sıvı altın” diye anı-
olan dörtgene dikdörtgen denir. Bir dikdörtgende, karşı-
lan anne sütü, bugünlerde bu tanımlamayı haklı çıkaracak
lıklı kenarların orta noktalarını birleştiren birbirine dik iki
şekilde, pazarlanan pahalı bir ürün haline geldi. ABD’de
simetri ekseni vardır. Bu eksenlerin kesim noktası aynı
anneler sütünü satmak için veya anne sütü satın almak
zamanda köşegenlerin de kesim noktasıdır, bu noktaya
için İnternet üzerinden bir araya geliyor. İnternet üzerinden
simetri merkezi denir. Dikdörtgenin dört açısı da dik açıdır
satışı yapılan anne sütünü, genellikle çocukları için yeterli
ve köşegenleri birbirine eşittir. Dikdörtgenin alanı, tabanı
süte sahip olmayan aileler satın alıyor. Ancak bu grubun
ile yüksekliğinin çarpımına eşittir. Eski adı ise “mustatil”dir.
dışında kanser hastaları ve spor meraklıları da ürünü satın alan kitleler arasında yer alıyor. Özellikle fitness fanatikleri arasında anne sütü içenlerin sayısı giderek artarken, anne
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
sütünün hem bağışıklığı, hem kondisyonu artırdığına ina-
A) Tanımlama
nılıyor. Anne sütü almak isteyenler, İnternet’te süt sağan
B) Öyküleme
D) Betimleme
C) Açıklama
E) Kanıtlama
anneler ile eşleşerek, kimi zaman yarım litresine 200 liraya kadar para verebiliyor. Konuyla ilgili bir haberde, espriyle karışık “Artık spor salonunda yanınızdaki vücut geliştiricinin içtiği kremsi beyaz şey protein içeceği yerine anne sütü olabilir.” ifadeleri yer alıyor.
Bu parça aşağıdaki yazı türlerinin hangisinden alınmış olabilir?
A) Makale
B) Biyografi
D) Röportaj
7.
Her gün gelişen modern dünyamızda, sürekli piyasaya yeni bir buluş çıktığı için haksızlıklar oluşabilmektedir. Bu
C) Anı
haksızlıklar da ancak patent alınarak önlenebilir. Bilhassa
E) Mektup
emek hırsızlığı yaparak başkaları üzerinden kar elde etmeye çalışan insan sayısı çok fazla olduğu için bu nahoş durumun önüne de patent ile geçilebilmektedir. Patent al-
Atom, içinde organize tanecikler bulunan ve bunlara bö-
manın belli başlı kuralları vardır. Bunlar; sanayiye uygula-
lünebilen yine de maddenin temel yapı taşı olarak bilinen
nabilirlik, tamamen yeni olması, mevcut tekniğinin bilinen
bir birimdir. Bütün maddeleri meydana getiren 105 çeşit
durumu aşması. Bu koşullara uygun buluşa sahip olan
element bilinmektedir. Element ise kendisinden başka
kişi, elindeki ürünü satma, üretme ve kullanma haklarına
özellikte maddeler çıkarılmayan saf madde de-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
bu belge ile sahip olabilmektedir. Dolayısıyla patenti alan
mektir. İşte bu elementlerin her birini meydana
kişiler dışında 3. hiçbir kuruluş veya kişilerce söz bu ürün
getiren en küçük yapı taşları atomlardır. Aynı cins
üzerinden bir kar elde etme gibi bir durum söz konusu ola-
atomlar elementi meydana getirir. Mesela hidrojen
maz. Patent sahibinin izni olmadan herhangi bir faaliyette
ve demir birer elementtir. Çünkü yapılarında birer çeşit
8
bulunmaz.
atom vardır. Farklı atomların bir araya gelmesinden oluşan maddelere bileşik diyoruz. Su element değil, bir bileşiktir. Oksijen ve hidrojen atomlarından meydana gelmiştir. Su, toprak, ateş, etrafımızdaki bütün maddeler, bu 105 çeşit elementin, yani bunların yapı taşı olan atomların muhtelif şekillerde bir araya gelmesi ile teşekkül etmişlerdir.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tanımdan yararlanılmıştır. B) Karşılaştırmaya yer verilmiştir. C) Açıklamaya başvurulmuştur. D) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir. E) Bazı terimlerden yararlanılmıştır.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Patent hakkındaki görüşlerin belirtildiği bir mesleki makaleden alınmıştır. B) Anlatılanlar birbiriyle çelişmemekte ve birbirini tamamlamaktadır. C) Okuyucuya konunun önemini belirtmek için bazı açıklamalar yapılmıştır. D) Toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren güncel bir sorun üzerinde durulmaktadır. E) Bazı yerlerde neden-sonuç ilişkisi kurulmuştur.
ünite
5.
MAKALE Sunum
1.
2
ÖĞRETEN TEST
Aşağıdakilerden hangisi sunumun özelliklerinden biri değildir? A) Görselliğe önem verilmektedir.
Bir konunun, bir bildirinin, bir araştırma sonucunun dinleyicilere aktarılmasına
B) Konunun önemine göre birkaç güne yayılabilir.
sunum denir.
C) Teknolojik araç gereçlerden faydalanılır. D) Gereksiz ayrıntılara, söz oyunlarına girilmez. E) Daha önceden hazırlanmış şekiller, grafikler kullanılır.
Sunumda bir çalışma sonucunu açıklama, anket çalışmalarını ifade etme, bilgileri yenileme ve pekiştirme söz konusudur.
2.
---- amaç; bilgileri yenileme, araştırma ve anket sonuçlarını değerlendirme, bilime katkıda bulunmadır. Sunumlarda dinleyici kitlesinin, konuya ilgi duyan kişilerden oluşur ve sunumda eldeki teknik imkânlardan yararlanmaya özen gösterilir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Röportaj
B) Konferans
D) Münazara
C) Nutuk E) Sunum
Sunum, iletmek istediğiniz mesajları karşı tarafa direkt olarak anlatmaktır. İster sadece birkaç kişi önünde olsun ister kalabalık bir toplumun önünde olsun fark etmez, etkili bir sunum her ortamda başarılı olmanızı sağlayacaktır.
9
3.
Aşağıdakilerden hangisi sunumun amaçlarından biri değildir? A) Sunum yapılan kitleyi bilgilendirme B) Sunum yapılan kişilere ele alınan konuyu öğretme C) Teknolojik materyallerden yararlanarak bilginin zihinde kalıcılığını sağ-
4
lama D) Sunum yapılan kitleyi bir konuda harekete geçirme E) Sunum yapılan kişileri eğlendirerek mutlu etme
Etkili bir sunum, gücünü, konu kadar sunumda kullanılan teknik malzemelerden alır. Bu açıdan sunum yapılırken teknik araç gereçten mutlaka yararlanılmalıdır. Çünkü yazı tahtası, çok yapraklı pano, CD, disket, bilgisayar, projeksiyon cihazı, slayt makineleri, mikrofon gibi teknik araçlar ve görsellik konunun anlatılmasında ve anlaşılmasında çok etkilidir.
KONU TESTİ
MAKALE
4
Sunum
1.
Aşağıdakilerin hangisinde başkan bulunmaz?
A) Panel
B) Sunum
D) Açık oturum
4.
C) Münazara E) Forum
Sunum; bir çalışma sonucunu açıklayabilen, laboratuvar
I
çalışmalarını sunabilen, önemli olay ve olguları dile getire
II
III
bilen, bilgileri yenileyebilen, önemli bilgileri öne çıkarabi
IV
V
len bir tartışma türüdür.
Bu cümledeki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır? A) I.
2.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı yapılmıştır? A) Sunum yapacak kişi konuya hâkim olmalıdır. B) Sunumda dil göndergesel işlevde kullanılır.
5.
(I) Sunumdan önce, sunusu gerçekleştirilecek konu belirlenmelidir. (II) Bu, bir şirkette müşteri profili, hedefler, kâr
C) Sunumdan önce bir konuşma metni ve bu konuşmada
ve zararlarla ilgili bilgilendirme olabilir. (III) Konu, hedef kit-
vurgulanmak istenenleri özetleyen bir slayt hazırlan-
lenin ilgisini çekecek nitelikte olmalıdır. (IV) Sunumu yapa-
malıdır.
cak kişi, konuya hâkim olmalı, tek bir kaynaktan hareketle sunumunu hazırlamalı, ayrıntılardan olduğunca yararlan-
D) Sunum sırasında seyircilerin sıkılmaması için birkaç
malıdır. (V) Slaytlara yazdığı cümlelerin kısa ve anlaşılır
defa ara verilir.
olmasına dikkat etmeli ve sunumdan önce sunumu yapa-
E) Sunumun yapılacağı yer önceden görülmeli ve sunu-
cağı yeri görmeli, orada prova yapmalı, sunum sırasında
mun olacağı yerde prova yapılmalıdır.
kullanacağı slayt makinesi, bilgisayar, ses sistemleri, CD gibi araç gereçleri kontrol etmelidir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır? A) I.
10
9
3.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Aşağıdakilerden hangisi sunum hazırlayan
kişinin sunumdan önce kendine sorması gereken sorulardan biri değildir? A) Dinleyiciler ağırlıklı olarak hangi bölge/il, üniversite, bölümlerden oluşuyor? B) Sunama katılacakların anlatılacak konudaki bilgi ve ilgi seviyeleri nedir? C) Konunuz dinleyiciler için önemli mi, önemliyse neden önemli? D) Sunum sırasında ve sonrasında tüm dinleyicinin sorularını kaç dakikada cevaplamak gerekiyor? E) Dinleyicinin konunuzla ilgili temel sorunları, merak ettikleri neler, sunumunuzda sağladığınız bilgiyi dinleyici nasıl kullanacak?
6.
Aşağıdakilerden hangisi iyi bir slaytın hazırlanmasında dikkat edilecek hususlardan biri olamaz? A) İlk slaytlarda “İçindekiler” başlığı ile sunumda izlenecek sıra belirlenmelidir. B) Modası geçmiş ögeler ve animasyonlara yer verilmemelidir. C) Renkler, uygun olduğu kod içinde anlamlı kullanılıp dört rengin dışına çıkılmamalıdır. D) Uzun cümlelerden kaçınılmalı ve maddelemeye gidilmelidir. E) Yoğun bilgi veya sayı içeren tablo, şema vb. ögeler kullanılmalıdır.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
MAKALE Sunum
7.
(I) Sunumu yapacak kişi, bütün hazırlıklarını yaptıktan, dinleyiciler salona geldikten sonra programa başlar. (II) Öncelikle kendisini kısaca tanıtır ve konu hakkında bilgi verir. (III) Sunumunu gerçekleştirirken dili güzel kullanmaya özen gösterir; ses tonuna, vurgulara, jest ve mimiklerine dikkat eder. (IV) Sadece sözlü olarak ve vücut dilini kullanmadan dinleyicilerle iletişim kurmaya çalışır. (V) Bütün bunların yanında sunum yapan kişi, sunumunda ciddi, ağırbaşlı ve derli toplu bir görünüm sergilemeye özen göstermelidir.
4
KONU TESTİ
10. Aşağıdakilerden hangisi sunumda görülen hatalardan biri değildir? A) Ekrandan ya da elinizdeki notlardan okumak B) Gereksiz uzun, yazı ve görsellerle dolu slaytlar kullanmak C) Ekranın önünü kapatmak, dinleyiciye arkanızı dönmek D) Süreye dikkat etmemek E) Slaytlarda kısa ve öz anlatım tercih etmek
Sunum sırasında dikkat edilmesi gerekenlerin anlatıldığı bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde yanlışlık yapılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sunumla ilgili yanlış bir bilgi verilmiştir? A) Konuşma dinleyicinin ilgisini canlı tutacak şekilde kur-
8.
“İletişim Alanındaki Gelişmeler İş, Aile, Çevre Hayatımızı Nasıl Etkiliyor?” konusunun ele alındığı bir sunumda, sunumun etkili ve amacına uygun olması için dilin hangi işlevleri kullanılmalıdır? A) Sanatsal işlev - Alıcıyı harekete geçirme işlevi B) Alıcıyı harekete geçirme işlevi – Göndergesel işlev C) Heyecana bağlı işlev – Kanalı konrtol işlevi D) Dil ötesi işlevi – Göndergesel işlevi E) Sanatsal işlev – Heyecana bağlı işlev
9.
B) Sunum sırasında dinleyicilerle göz teması kurulmalıdır. C) Sunum sonrasında dinleyicilerin sorularına açık, net ve doyurucu cevaplar vermeli; cevap verirken dinleyicilerle tartışmaya girmekten kaçınmalıdır. D) Ses tonuna, vurgulara, jest ve mimiklerine dikkat edilmelidir. E) Sunum sırasında dinleyicilerin konuyla ilgili olarak soru sormasına fırsat tanınmalıdır.
Aşağıdakilerin hangisinde sunumla ilgili yanlış bir bilgi verilmiştir? A) Sunumda başlıklardaki yazı karakterlerinin büyüklüğü en fazla 32 punto olmalıdır. B) Birinci düzey maddeler için en fazla 28 punto, ikinci düzey maddeler için en fazla 24 punto, üçüncü düzey maddeler için ise en fazla 20 punto kullanılmalıdır. C) Bir slaytta çok fazla bilgiye, görsele ve ayrıntılı yazıya yer verilmelidir. D) Başlıklar açık ve net olmalı ve tek bir satırı geçmemeli-
4
gulanmalıdır.
dir. (Tercihen en fazla 5 kelimeden oluşmalıdır.) E) Başlıkta ve içerikte, kelimelerin tüm harfleri büyük harf olarak kullanılmamalıdır.
12. Aşağıdakilerden hangisi sunumlarda yapılması gere kenlerden biri değildir? A) Konuşmanızı düzenli ve tutarlı bir şekilde düzenleyin. B) Adınızı, soyadınızı ve konumunuzu vererek kendinizi tanıtın. C) Görsel malzemeyi çok fazla yazılı metinle, resimlerle veya çok farklı renklerle doldurun. D) Her bölümün başlığının yeterince açıklayıcı olmasına dikkat edin. E) Görsel malzemelerinizle sözlü anlatımınız arasında denge olmasına dikkat edin.
11
KONU TESTİ
MAKALE
4
Sunum
13. Sunumla
ilgili olarak aşağıdaki bilgilerden hangisi
16. Aşağıdakilerden hangisi sunumu yapacak kişinin su-
doğrudur?
numdan önce yapması gereken işlerden biridir?
A) Sunum sırasında jest ve mimiklerden uzak durulmalı-
A) Sunuma “Hoş geldiniz!” diyerek başlamak ve devamın-
dır.
da kendini tanıtmak
B) Sunum başladıktan sonra hazırlanan metin okunmaya
B) Abartılı bir söyleyişten uzak durmak; duru, düzgün ve
başlanmalıdır.
yalın bir dil kullanmak
C) Bir saatten fazla hazırlanan sunumlar diğerlerine göre
C) Sunumun yapılacağı yer önceden görmek ve birkaç
daha başarılı olmaktadır.
izleyiciyle prova yapmak
D) Sonum yapan kişi, sunum bittikten sonra hiç kimsenin
D) Anlatılanları sunumun amacına ulaşabilmesi için bir
soru sormasına izin vermemelidir.
ana düşünce etrafında özetlemek
E) Sunum yapan kişi; sunum esnasında ayakta durmalı,
E) Yaptığı konuşma ile slaytların eş zamanlı olmasına dik-
derli toplu bir görünüm sergileyerek ciddiyetini koruma-
kat etmek
lıdır.
14. CD, disket, bilgisayar, projeksiyon cihazı, slayt makineleri,
17. Aşağıdakilerden hangisi sunum sırasında yararlanılan
mikrofon gibi teknik araçlar ve görsellik konunun anlatılmasında ve anlaşılmasında çok etkilidir.
Aşağıdakilerden hangisi bu araç ve gereçlerin kullanılma nedenlerinden biri değildir?
teknolojik araç gereçlerden biri değildir?
A) CD
B) Bilgisayar
D) Projeksiyon aleti
C) Mikrofon E) Yazı tahtası
A) Konuşmaya olan ilgiyi artırması B) Dinleyicilerin, verilen bilgileri daha iyi algılamalarını sağlaması C) Sunumu yapana, anlatımda zaman kazandırması
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
laması E) Kısa sürede çok fazla bilgi sunulması
ifadedir? A) Bilimsel veya güncel bir konuda, konunun uzmanı olan kişilerce yapılan açıklayıcı, öğretici konuşmalardır. B) Bilim, sanat, edebiyat gibi farklı alanlarda, uzman bir kişinin belli bir konuyu açıklamak veya öğretmek için
15. Aşağıdakilerden hangisi slayt tasarımı için doğru bir ifade değildir? A) Slaytın zemini açık, yazıları koyu veya tam tersi olmalı. B) Ekrandaki hareketli nesneler çok hızlı hareket ettirilip izleyicilerin sıkılması önlenmeli. C) Slayt çok fazla görsellikle doldurulmamalı. D) Slayt geçişlerindeki koyduğunuz animasyonlar dikkat dağıtıcı, yavaş olmamalı. E) Kolay okunmayan görsel malzeme kullanılmamalı.
bir topluluk karşısında yaptığı konuşmadır. C) Ele alınan herhangi bir konunun teknolojik imkânlardan yararlanarak, görsel ve işitsel malzemelerle de destekleyerek izleyicilere aktarılmasıdır. D) Geniş kitleleri ilgilendiren bir konunun, konuyla ilgili uzmanlar tarafından bir başkan yönetiminde ve dinleyiciler önünde tartışıldığı konuşmalara denir. E) Toplumsal bir konunun bir karara varılmaktan çok çeşitli yönlerden aydınlatılması için dinleyiciler önünde uzmanlar tarafından bir sohbet havası içinde tartışılmasıdır.
ünite
12
9
D) Sunumun monoton bir şekilde ilerlemesini sağ-
18. Aşağıdakilerden hangisi sunumu en iyi açıklayan bir
D 1.
Y
Sunumu yapacak kişi ortamda yabancıysa sunum öncesinde dinleyicilerin birkaçı ile sohbet ederek ortamı tanımaya çalışabilir.
2.
Sunumunuzu çokça prova etmeye gerek yoktur çünkü yeterince prova edilmiş sunumlar başarısız olur.
3.
Sunum alanı, ışığı ve ses düzenini önceden kontrol etmeye gerek yoktur.
4.
Sunumda direkt göz temasıyla iyi bir iletişim kurulabileceği gibi, katılımcıların duyarlılığını fark edip sunumda kısa özetleme veya kısaltmalar yapılabilir.
5.
Tüm katılımcılara eşit uzaklıkta, rahat hareket edilebilecek bir konumda durup sakince, yanlara veya ekrana yönelebilir, katılımcılara 1 metre mesafeyi koruyarak yaklaşılabilir.
6.
Sunum hazırlarken ve sunum esnasında sunum yapacak kişi, kendine ayrılan süreyi aşalabilir.
7.
Sunum yapan kişi, izleyicilerin slaytlardaki bilgileri okuduklarını unutmamalı, bilgileri kavramaları için izleyicilere kısa süreler tanımalıdır.
8.
Sunumu yapacak kişi, sunuma “Hoş geldiniz!” diyerek başlamalı ve devamında kendini tanıtmalıdır.
9.
Sunum yapan kişinin, dinleyicilerin hepsine sesini duyurabilmesi için dikkatli olması, vurgu ve tonlamaya dikkat etmesi gerekir.
13 10. Sunumun yapılacağı kitlenin bilgi ve ilgi düzeyi çok önemli değildir.
11.
Sunum yapan kişinin, yaptığı konuşma ile slaytların eş zamanlı olmasına dikkat etmesi gerekir.
12. Sunum sırasında kullanılacak teknik donanım (bilgisayar, CD, USB bellek, slayt makinesi, tepegöz, projeksiyon, mikrofon, hoparlör vb.) kontrol edilmelidir.
Cevaplar
4
1. D
2. Y
3. Y
4. D
5. D
6. Y
7. D
8. D
9. D
10. Y
11. D
12. D
1. Makalenin belirleyici özelliklerini yazınız.
2.
Makale yazılırken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
3. Makale türleri nelerdir, açıklayınız.
14
Cevaplar
1. Anlatım yalın ve yoğundur, nesnel bir nitelik taşır. - Öne sürülen düşünce ve tez kanıtlanır. - Söz oyunlarına başvurulmaz, süslü anlatımdan uzak durulur. - Her konuda makale yazılabilir. - Gazete, yazılı ve dergilerde yayımlanır. - Genellikle makale yazıları kısa ve öz olur. 2. - Anlatımda sade ve belirli bir formata uygun olursa daha iyi olur. - Somut özellikler ön plandadır. - Öne sürülen düşünce ve tez kanıtlamak icap eder. - Makale yazarken belirli bir konu yoktur, yazar her konuda yazabilir. - Gazete dergi ve internette yayımlanır yoloji gibi bilim ve bilime dayalı mesleklerin değişik dalları ile ilgili konuları işleyen makale türüdür.
ünite
3. A) Edebî Makale: Dil, edebiyat ve sanatla ilgili konuları işleyen makale türüdür. B) Meslekî Makale: Tıp, ekonomi, sos-
1.
Sunuma hazırlanırken sorulması gereken ana sorular şunlardır:
2.
Sunumda hazırlıklar dört farklı aşamadan oluşur:
3.
Sunum sırasında yapılması gerekenler şunlardır:
15
1. Ne Tür Bilgi? Neden? Kimlere? Nerede? Ne Zaman? Hangi Destek Araçlarla? Nasıl? 2. Sunum amacının belirlenmesi, Sunumun planlamasının yapılması, Sunumun yapılacağı yerin ve kullanılacak teknik donanımın tanınması, Dinleyiciler hakkında bilgi sahibi olunması. 3. Sunum esnasında ciddi, ağırbaşlı, temiz ve derli toplu görünüm önemlidir. Sunum yapacak kişi konuşma anında ses tonuna, jest ve mimiklerine, sahneyi veya kürsüyü rahat kullanmaya özen göstermelidir. Konuşmacının dinleyicilerle, başta bakışlar olmak üzere, vücut diliyle iletişim kurması daha etkili olur. Konuşmacı ses ve kelimelerin doğru telaffuza
4
özen göstermesi gerekir. Sunumda, bilgisayar, cd, disket, projeksiyon cihazı, slayt makineleri, mikrofon gibi teknolojik araçlardan faydalanabiliriz. Görsel malzemenin en az espri kadar konuşmanıza ilgi ve tat katacağını unutmamalıyız.
17. fasikül
ROMAN
ÖĞRETEN TEST
1
ROMAN 1.
Roman türüne ait aşağıdaki bilgilerden hangisinde yanlışlık yapılmıştır?
Roman sözcüğü, Latincede, “yazı” anla-
A) Öyküye göre daha geniş bir çevre ve olay anlatımı yer alır.
mına gelen bir sözcüktür. Roma’da bozulmuş Latinceye verilen ad olarak kul-
B) Olay, yer, zaman ve kişi ögelerinden oluşmaktadır.
lanılırken daha sonra yaşanmış bir olayı
C) Serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşmaktadır.
hikâye etme anlamında kullanılmaya başlanmış; çağımızda ise öykü türünün
D) Yalnızca birinci tekil kişili anlatımla yazılmaktadır.
her yönüyle gelişmiş şekline “roman”
E) Gerçek hayattaki yaşanmış ya da yaşanabilecek olayları anlatmakta-
denmiştir.
dır.
Yaşanmış ya da yaşanabilir olayları yer, zaman, mekân ve insan unsurlarına dayanarak geniş bir bakış açısıyla anlatan
2.
yazı türüne “roman” denir.
Memed, tüh, diye içinden geçirdi, eli ayağı kesilmiş, yüzü apak kâğıt gibi olmuş, yüreği delicesine atıyordu, tüh, uğurumuzu öldürdük. İçine, şimdiye kadar hiç bilmediği bir korku düştü. Ortadan biçilmiş yılanın kuyruğu daha öfkeyle oynuyor, yere şap şap vuruyordu. Arkasına baktı. Tabanca sesini duyan olmuş muydu acaba, uzaktaki bulutun altında dönen kartallar çoğalmışlardı. İki üç adım arka arkaya giderek yılandan uzaklaştı, bir karaçalı kümesini dolanarak çukura indi. İçindeki korkusu gittikçe azıyor, onu bir hoş ediyordu. Sanki dünyanın bütün karanlığı yüreğinin
Romanın yapı unsurları şunlardır:
başına çökmüştü. Dün gece Anavarza kayalıklarına ulaşınca sevinçten deliye dönmüş, bir kurtulmanın tadında kuş gibi yeğnilmişti. Şimdi kor-
1) OLAY: Romanda üzerinde söz söylenen yaşantı ya da durumdur.
2
9
yanını jandarmaların çevirdiğini anladı. Sel yatağının dibine oturdu, sırtından kara imam cüppesini çıkardı, tüfeği cüppenin altındaydı, omuzundan aldı, yavaşça mekanizmayı çevirdi.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
3) YER (Mekân): Olayın yaşandığı çevre veya mekândır.
A) Betimlemelere yer verilmiştir.
4) ZAMAN: Olayın yaşandığı dönem, an mevsim ya da gündür.
C) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.
5) DİL VE ANLATIM: Romanın dili açık, akıcı ve günlük konuşma dilinden farklı olarak, etkili sözcük, deyim, atasözü ve tamlamalarla zenginleştirilmiş güzel bir dil olmalıdır.
B) Anlatıcı, kahramanlardan biridir.
D) Benzetmeye yer verilmiştir. E) Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
2) KİŞİLER: Olayın oluşmasında etkili olan ya da olayı yaşayan insanlardır.
kunç bir karanlık duvarına başını vurmuştu. Birdenbire yöresini, dört bir
ROMAN 1.
----, olmuş ya da olabilir olayları yer, zaman ve kişilere
4.
tılı biçimde verilir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Hikâye
B) Tiyatro D) Destan
KONU TESTİ
Aşağıdakilerden hangisi roman gibi edebi metinlerde görülen yapı unsurlarından biri değildir?
bağlı olarak anlatır. Olaylar ana bir olay etrafında gelişir ve olay örgüsü geniştir. Kahramanları fazladır. Olaylar ayrın-
1
A) Yer
B) Zaman
C) Okuyucunun beklentisi
D) Olay örgüsü
E) Kişi
C) Anı E) Roman
5.
Öldürmek, parça parça etmek için beni aradılar. Ben kaçtım, geldim köye. Saklandım ambarın içine. Ambarın içinde sümüklü Hacı, sözüm ona benim oğlum, beni bulmasın mı? Buldu. Bulur bulmaz da tekmil köye, babam gelmiş
2.
ambarda saklanıyor, diye ilanat verdi. Köylüler bir başıma
Aşağıdakilerden hangisi roman türünün özelliklerin-
biriktiler, bir biriktiler! Çoluk çocuk, avrat uşak... Hemen-
den biri değildir?
cecik oracıkta beni soyuverdiler. Çırılçıplak kaldım. Bir de
A) Sanatsal metin örnekleridir.
baktım, köyün orta yerine büyük, bir harman yeri kadar bü-
B) Anlatmaya bağlı metinlerdendir.
yük bir ateş yakmışlar. Beni çırılçıplak ateşin içine atacaklar. Ya Allah, dedim, ateşi görünce, ellerinden kurtuldum,
C) Olay anlatımı esas alınmaktadır.
kaçtım. Bütün Yalak köyü, başta Meryemce arkama düştü. Yetişemediler. Gittim, doğru mağarama saklandım.
D) Dil, göndergesel işlevdedir. E) Genelde gerçek ya da gerçeğe uygun konuları esas
Bu parça aşağıdaki yazınsal türlerin hangisine daha yakındır?
alır.
A) Destan
B) Roman D) Biyografi
C) Tiyatro E) Masal
3
3.
Olay çevresinde gelişen türler olan öykü ve romanda daha çok ---- ve ---- anlatımdan yararlanılmaktadır.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir? A) betimlemeci - öyküleyici B) betimlemeci - tartışmacı C) tartışmacı - açıklayıcı
5
D) açıklayıcı - öyküleyici E) açıklayıcı - betimleyici
6.
Aşağıdakilerden hangisi roman ve hikâyenin ortak özelliklerinden biri değildir? A) Olay etrafında oluşan edebî metin örnekleridir. B) Olmuş ya da olması mümkün olaylar anlatılır. C) Olay, zaman ve mekân ögeleri bulunur. D) Kişiler ve olaylar ayrıntılı biçimde anlatılır. E) Türk edebiyatındaki ilk örneklerine Tanzimat Dönemi’nde rastlanır.
KONU TESTİ
ROMAN
1
7.
Aşağıdakilerden hangisi kurmaca metinlerden biridir?
A) Roman
B) Mektup D) Deneme
10. Ark boyunca yürüdü. Daha bir iki tarlanın geverini tıkayarak aşağıya akan suyu çoğalttı. Buralarda Yarbükü darlaş-
C) Günlük
maya başlıyordu. Irmakla ark gittikçe yakınlaşıyor, bende
E) Makale
kadar hemen hemen yana yana akıyorlardı. Vadi orada iyice darlaşıyor, bir boğaz halini alıyordu. Irmağın öte geçesindeki tepelerle hemen hemen karşı karşıya idiler.
8.
Yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak olan her şeyi bilir, görür
I. Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
ve duyar. Kahramanların gönlü veya kafasından geçenleri
II. İkilemeye yer verilmiştir.
III. Bir gezi yazısından alınmıştır.
nuşur.
numaralanmış ifadelerden hangisi yanlıştır?
Bu parçada özellikleri verilen bakış açısı aşağıdakiler-
A) Yalnız I
okumaya kadar uzanır. Anlatıcı, anlattığı olayların dışında durur, gören durumundadır. Üçüncü tekil şahıs ağzıyla ko-
Bu parçanın anlatımı için;
B) II ve III
D) I ve II
den hangisidir?
C) Yalnız II
E) Yalnız III
A) Kahraman anlatıcının bakış açısı B) Gözlemci anlatıcının bakış açısı C) Hâkim (ilahi) anlatıcının bakış açısı
11. (I) Roman, yaşanmış veya yaşanabilir olan ve zihinde ta-
D) Ben merkezli bakış açısı
sarlanan olayları yer ve zaman göstererek anlatan uzun-
E) Üçüncü kişili bakış açısı
ca yazılardır. (II) Romanda en çok roman kahramanından bahsedilir ve bu kahramanlar her yönleriyle anlatılır. (III) Romandaki olaylar yazarın ağzından anlatılırsa üçüncü kişili anlatım; başka biri tarafından anlatılırsa birinci kişili anlatım olur. (IV) Benzetmeler, tasvirler (betimlemeler),
9.
karşılıklı konuşmalara(diyaloglara) yer verilir. (V) Roman,
Salih horultulu, inlemeli, çırpıntılı, fakat derin uykulu bir
bir olay yazısıdır ve serim, düğüm, çözüm planına uygun
gece geçirdi. Top atsalar kulağının dibinde uyan-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
mazdı. Belki de rüyasında bin bir topun birden sağ koluna gülle yağdırdığını görmüştü. Fakat gördüğü rüya ne olursa olsun, ister kâbus ister hurili, kevserli, asla hatırlamayacaktı. O, üç yılın uykusunu
4
bir şekilde yazılır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı yapılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
uyuyordu. Anası sık sık uyanmış, her uyanışında da giderek üstünü sıkı sıkı örtmüştü. Salih bunları da fark etmedi. Sabah namazından yarım saat sonra idi. Salih hâlâ inliyor, horulduyor, yarım yamalak kelimelerle sayıklıyordu. Ka-
12. Aşağıdakilerden hangisi roman için yanlış bir bilgidir?
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yalnızca kişisel hayatı konu alan yazılardır.
A) Hâkim bakış açısı ile yazıldığı
B) Betimlemelerde uzun cümleler kullanılabilir.
B) Benzetmeye başvurulduğu
C) Olayların geçtiği yer ve zaman genelde verilir.
C) Öyküleyici anlatımdan yararlanıldığı
D) Psikolojik tahlillere yer verilmiş olabilir.
D) Sanat metni olduğu
E) İnsanların başlarından geçen ya da geçebilecek nitelik-
E) Abartmadan yararlanıldığı
te olaylar anlatılır.
ünite
dın, üstünü yine açmıştır, diye odaya gitti.
ROMAN 1.
Küçük yaşlardan beri müziğe düşkündüm. Çocukken uzun
3.
süre radyonun başında oturur, beni cezbeden her müziği dinlerdim. Yavaş yavaş ayrım yapmayı öğrendim ve ailenin geri kalanının nefret ettiği, asla dinlemediği sonradan “klasik müzik” olarak adlandırıldığını öğrendiğim türden hoşlandığıma karar verdim. Büyüdükçe onunla daha çok ilgilendim ve annem beni radyodan orkestra konseri ya da bazı operalar dinlerken kendimden geçmiş görünce gözlerini devirir ve “Sen ve senin çılgın müziğin!” diye homurdanırdı. Fakat bir gün üst katta gerçek müziğin güzelliği hakkında bir yazı yazarken, bir şey fark ettim. Alt kattaki radyodan gelen sönük nameleri işittim. Aniden yataktan fırladım, neredeyse kendimi merdivenlerden aşağı atarak mutfağa daldım. Orada oturup transa geçmiş bir halde dinledim. Yavaş, asil ve muhteşemdi, kulaklarıma dayanılmaz derecede güzel geliyordu. Sanki içime işliyor, ruhumu kendinden geçiriyor, derinlerde bir yerlerde tınlıyordu. Son güzel nağmeler kaybolana kadar müziğin benim için yarattığı dünyanın içine dalarak oturdum. Uzun bir süre ses-
2
KONU TESTİ
Hava iyi gidiyordu. Dağlar, sanatoryum ve bahçe beyaz, sert, temiz, rüzgârsız ve duru bir don, göz kamaştırıcı bir aydınlık, uçuk mavi bir gölge içinde uzanıyordu. Işıkların titreştiği, kristallerin dans eder gibi göründüğü gökyüzünün aydınlık, pürüzsüz bir maviliği vardı. Bugünlerde Klöterjahn’ın karısı iyiceydi, ateşi yoktu, hemen hemen hiç öksürmüyordu, tiksinti duymadan yemek yiyebiliyordu. Doktorun dediği gibi çoğu kez saatlerce, balkonda soğuk güneşte oturuyordu. Örtüler ve kürklere sımsıkı sarılarak, soluk borusuna yararı olsun diye temiz ve buzlu havayı umutla içine çekiyordu. Kimi zaman o böyle otururken, Bay Spinell de arkasında kalın giysiler, ayaklarına düşlemsel bir büyüklük veren kürklü ayakkabılarla bahçede dolaşırdı. Dikkatli adımlarla, gergin, edalı kol devinimleriyle karlar üzerinde yürür; balkona yaklaşınca Bayan Klöterjahn’ı saygıyla selamlar, söze başlamak için birkaç basamak çıkardı. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır. B) Öyküleyici anlatıma yer verilmiştir. C) Pekiştirmeden yararlanılmıştır. D) I. kişili anlatıma yer verilmiştir. E) Betimlemeden yararlanılmıştır.
Yıldızlı Soru 1
sizce oturdum ve günlük hayata sırtımı döndüğümü fark ettim.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Hikâye ve romanı karşılaştıran aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) Romanlar hacim olarak hikâyede
n daha geniştir.
A) Kahraman bakış açısı ile yazıldığı
B) Hikâyede bir ya da birkaç olay varken romanlarda iç içe geçmiş pek çok olaya yer veril miş olabilir. C) H em hikâye hem de romanda kişi kadrosu oldukça geniştir ve ayrıntılı biçimde anlatılır.
B) Doğrudan anlatıma başvurulduğu C) Öyküleyici anlatımdan yararlanıldığı D) Işitme duyusuna ait ayrıntılara yer verildiği
D) Romanda olayın geçtiği zaman, geniş bir zaman dilimine yayılabilirken hikâyede zam an daha kısadır. E) Hem hikâye hem de roman sana tsal ve anlatmaya bağlı metinlerdendir.
E) Kişileştirmeye başvurulduğu
5
2.
(I) Hacmi ve olay örgüsünün yoğunluğu açısından anlatma temeline bağlı metinlerin en olgunu ve uzun soluklusudur. (II) Bir ana olay etrafında gelişen öykülenmiş birçok yardımcı olay işlenir. (III) Çevre, gerek olayların şekillenmesinde gerekse tip ve karakterlerin verilmesinde belirleyicidir. (IV) Betimlemeler ve ruh tahlilleri ayrıntılı olarak yer alır. (V) Hikâyeden farklı olarak serim - düğüm ve çözüm bölümleri görülmez.
5
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı yapılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
KONU TESTİ
4.
ROMAN
2
Julien hemen az sonra onları, her biri baltasına dayanmış
6.
ve kafa kafaya vermiş gördü. Onlara uzun uzun baktık-
şimdi altı saate inmiş olan yolu on saatte alarak Kasaba-
tan sonra, Julien, hiçbir şey anlayamayacağını kestirerek
ya varmış, otobüsten iner inmez de eve koşmuştu. Soğuk,
yakalanmaktan kurtulmak için, bıçkının gidip öbür köşesi-
dondurucu bir rüzgâr esiyordu sokaklarda, uğuldayarak.
ne oturdu. Alınyazısını değiştirecek olan bu beklenmedik
Zil çalmıyordu. Eliyle vurmuştu kapıya. Vuruşlarının evin
teklifi düşünmek istiyordu ama soğukkanlı olmaktan uzak
boşluğu içinde yankılandığını duyarak. Sonra o zamanlar
buldu kendini; aklı fikri hep B. de Renapm o güzelim ko-
on iki yaşlarında olan kız kardeşi Gülcan açmıştı kapıyı.
nağında nasıl şeyler göreceğini tasarlamağa takılıyordu.
Giriş holü akşam öksüzlüğü içindeydi. Korku büyüten bir
İçinden: “Oturup uşaklarla yemek yemeğe kalkmaktansa
yalnızlık içinde. Kör bir lamba, gölgeli gri duvarlar, sessiz-
dedi, vazgeçmeli bütün bunlardan. Babam beni bu işe zor-
lik ve o keskin, tanıdık ev kokusu...
lamak isteyecek ama ölürüm de gitmem gene oraya. On beş frank kırk sekiz santim birikmiş param var, kaçarım bu
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
gece, hiçbir kolcuyla karşılaşmayacağım tarlalardan geçe geçe, iki günde, Besançon’a varırım; orada, gönüllü asker
A) Betimlemeden yararlanılmıştır.
yazılır, hatta gerekirse, İsviçre’ye geçerim. Ama o zaman
B) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
artık ilerlemeyi, bence yüksek sayılan yeri, insanoğlunu
C) İnsana ait özellik doğaya aktarılmıştır.
her dileğine ulaştıran bu güzelim rahiplik mesleğini akla
İniltili, köhne ve soğuk otobüsün içinde titreyerek oturmuş,
getirmemeli.” diye düşündü.
D) III. kişili anlatıma yer verilmiştir.
Bu parçanın anlatımı için;
E) Öyküleyici anlatıma yer verilmiştir.
I. Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
II. İkilemeye yer verilmiştir.
III. Hâkim(ilahi) anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır.
numaralanmış ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Yalnız I
B) II ve III
D) I, II ve III
7.
C) Yalnız II
Çok değil, bundan otuz yıl kadar önce, Anadolu’nun orta yerindeki bir kasabada, kestiği raconla nâm salmış bir kabadayı vardı. İnce beyaz çizgili lacivert takım elbisesi-
E) I ve III
nin ceketini, her an çıkabilecek bir kavgayı dikkate alarak omuzlarına şöyle bir atar, yengeç gibi yampiri yampiri
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
cadde sokak yürüyüp bela arardı. Her gece devirdiği bir
9
büyük rakının kan çanağına döndürdüğü gözleriyle gelip geçene dik dik bakan bu bitirime tesadüf edenler, onun göbeğine kadar açık gömleğini, göğsündeki muskayla iki falçata izini, yeleğindeki saldırmanın ucunu ve serçe
5.
I. Konusu insan ve dünyadır.
II. Gerçek yaşamı yansıtmaya çalışır.
III. Anlattığı olay, çevre ve kişiler, yaşamdan alınır
IV. Olay ve kişileri ayrıntılı anlatma, tahlil ve tasvirlere çok
cal damarları patlattığı için genellikle baygın baygın bakar,
yer verme, bir ana olay etrafında birçok küçük olaya
sımsıkı kenetli dudaklarının arasından, içki sohbeti dışın-
yer verme bakımından hikâye türünden ayrılır.
da pek bir laf çıkmazdı. Bu sessizliği ve ciddiyeti, fiyakalı
parmağında parıldayan şövalye yüzüğünü gördüklerinde ruhuna saldığı melankoli, gam ve coşku, gözlerindeki kıl-
efe görüntüsüne halel getirmemek içindi.
V. Kişileştirmeye, benzetmeye, kelimelerin mecaz ve soyut anlamlarına pek yer verilmez.
derhal sıvışırlardı. Meyhanede yarenleriyle içtiği rakının
hangisi yoktur?
Numaralanmış ifadelerden hangisi roman türü için doğru bir bilgi değildir? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Bir romandan alınan bu parçada, aşağıdaki ögelerden A) Olay
B) Yer
D) Zaman
C) Çözümleme E) Betimleme
ünite
6
ROMAN 1.
Aşağıdakilerden hangisi bir yazınsal tür olan roman
4.
için söylenemez?
KONU TESTİ
Anlatmaya bağlı türlerden biri olan romanda kişi kadrosu içinde yer alan ve belli bir düşüncenin, topluluğun zihniyetini temsil eden kişiye ---- denir. Bu kişi anlatma metinlerin-
A) Olay, yer, kişi ve zaman yapı unsurlarıdır.
de temsilcisi olduğu toplum katmanını başat özellikleriyle
B) Gerçek ya da gerçeğe yakın olaylara yer verilmektedir.
yansıtır. Buna göre romanda görülen ---- ile toplumsal kat-
C) Kişiler günlük yaşamda karşılaşabileceğimiz nitelikte-
man içinde yer etmiş olan gerçek kişiler arasında büyük benzerlikler bulunur ve bundan dolayı eser, okuyucuda
dir. D) Bir gerçeği açıklamak, bir konuda bilgi vermek amacıyla yazılır. E) Mekân, gerçek dünyada bulunan ya da bulunması mümkün bir yerdir.
gerçeklik duygusu uyandırır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) tip
2.
3
B) karakter D) suflör
C) sanatçı E) yazar
Aşağıdakilerden hangisi kahraman anlatıcının özelliklerinden biri değildir? A) Anlatıcı, eserin kişilerinden biri olarak olayların içinde yaşamaktadır.
5.
Halide Edip’in “Ateşten Gömlek” adlı romanında İzmir’in işgalinde Yunanlıların, kocasını ve oğlunu öldürmeleri
B) Anlatılanlar kahramanın gördükleri, duydukları, bildik-
üzerine önce İstanbul’a gelen ve sahip olduğu Türklük şu-
leri ile sınırlıdır.
uru ve mücadele azmiyle İstanbullu gençlerin bilinçlenmesini sağlayan Ayşe’nin uyandırdığı heyecana kapılan su-
C) Olaylar kahramanın duygu ve düşünceleri eşliğinde
baylardan Anadolu’ya geçenler anlatılır. Çeteler düşmanla
anlatılır.
savaşmaktadır. Bu savaşta Ayşe hasta bakıcı, Peyami ise
D) Kahraman, diğer kişilerin duygu ve düşüncelerini kendi
çeviricidir. Ayşe kendisini seven ve evlenme teklif eden
sözleri ile ifade eder.
İhsan’a cevabını ancak İzmir alındıktan sonra vereceğini söyler. Peyami ise sevgisini Ayşe’ye açıklayamamaktadır.
E) Anlatıcı, kendisinin gözlemci durumunda olduğu olay-
Cephede İhsan şehit düşer, Ayşe de ileri hatlara gide-
ları, eylemleri “o” öznesiyle anlatır.
rek orada can verir. Peyami ise kafasına aldığı kurşunla hastanede ölür. Peyami’nin ölümünden sonra doktorlar Peyami’nin notlarını araştırarak Ayşe adında birisinin kolorduda görev yapmadığını ve İhsan isminde birinin de alay komutanı olmadığını fark etmişlerdir.
Bu parçaya göre, sözü edilen romanla ilgili olarak, aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir?
3.
Sanatsal (kurmaca) metinlerin bir kısmı “anlatmaya”, bir kısmı da “göstermeye” bağlıdır.
Bu açıklamaya göre, aşağıdakilerden hangisi anlatmaya bağlı bir sanat metnidir?
5
A) Tiyatro
B) Gezi yazısı D) Şiir
E) Günlük
C) Roman
A) Bir düşünceyi değiştirmek için yazılmıştır. B) Kişi, olay ve mekân anlatımlarına yer verilmiştir. C) Olaylardan çok yer anlatımı tercih edilmiştir. D) Yazarın yazdığı ilk romanlardan biridir. E) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
7
KONU TESTİ
ROMAN
3
6, 7, 8, 9 ve 10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
7.
Bu parçada, aşağıdaki ögelerden hangisi yoktur?
A) Olay
D) Zaman
C) Kişi kadrosu E) Gösterme
Samipaşazade Sezai’nin “Sergüzeşt” adlı romanın özeti şöyledir:
B) Yer
19. yüzyılı anlatan romanda, Kafkasya’nın bir köyünden
8.
Bu parçaya göre Samipaşazade Sezai’nin “Sergüzeşt” adlı romanı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Dilber adında küçük bir kız evinden kaçar ve esircilerin eline düşer. İstanbul’a getirilir. Dokuz yaşındaki güzel kız,
A) Romanda Dilber, bir tiptir.
Mustafa Efendi adında bir memura satılır. Evin hanımı
B) Romanda olaylar belirli bir düzen şeklinde anlatılmıştır.
serttir, kötü huyludur. Dilber’e çok cefa eder. Kızcağız bü-
C) Celal ve Dilber olay örgüsünün temel kahramanlarıdır.
tün ağır işleri yüklenir, gücünün üstünde çalışır, öyleyken
D) İlahi bakış açısıyla yazılmıştır.
sık sık dövülmekten, aşağılanmaktan kurtulamaz. Mustafa
E) Romanda esaret, kölelik konusu üzerinde durulmuştur.
Efendi Erzurum’a bağlı bir ilçeye atanır. Dilber’i götürmek istemediğinden bir esirciye satar. Dilber sıkıntılı yıllar geçirir. Esirci, ona müzik, okuma, ev işlerini öğretilir. Ardın-
I. Dilber’in evinden kaçması ve bir tüccarın eline düşme-
9.
dan da onu satar. Dilber, Asaf Paşa konağına düşer. Asaf Paşa’nın ailesi görgülü ve bilgilidir. Evde dengeli bir hava vardır. Dilber burasını çok sever, ilk kez rahat eder. Ailenin oğlu Celal Avrupa’da okumuş, resim çalışmış, kültürlü ve yakışıklı bir gençtir. Dilber’i model olarak kullanır, iki genç
si, memur bir aileye satılması II. Memur ailenin Dilber’i esirciye satması, esircinin Dil-
ber’e bakması ve başka bir yere satması
III. Celal Bey’in annesinin Dilber’i bir esirciye satması, Celal Bey’in hastalanması
zamanla birbirlerine yakınlık duyarlar. Daha sonra Celal Bey, Dilber’le evlenmek ister. Anne baba durumu sezince
IV. Evin oğlunun Dilber’e âşık olması ve Dilber’le evlenmek istemesi
telaşa kapılırlar. Oğullarının haberi olmadan kızı bir esirciye satarak konaktan uzaklaştırırlar. Celal olup bitenleri öğrenince üzüntüden yatağa düşer. Dilber’in yeni sahibi
V. Cevher Ağa’nın Dilber’i sevmesi, onu kaçırmak iste-
mesi, başarısız olunması ve Dilber’in Nil Nehri’ne atla-
Mısırlı bir zengindir. Kızı haremine kapamak amacındadır. Bunun için onu Mısır’a götürür. Genç kız hareme girmek istemediğinden üst katta karanlık bir odaya
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
rilebilmesi için numaralanmış cümlelerden hangileri-
tarıp İstanbul’a kaçırmak ister. Gece yarısı odaya
nin yer değiştirmesi gerekir?
ip atarak yukarı tırmanır, önce Dilber’i aşağı indirir.
düşerek ölür. Dilber yalnız ve çaresiz kalır. Tek başına
Samipaşazade Sezai’nin “Sergüzeşt” adlı romanının anlatıldığı bu parçaya göre olay örgüsünün doğru ve-
kapatılır. Harem ağası Cevher kıza acır, onu kur-
Arkadan kendisi de inerken dengesini kaybeder,
8
yarak intihar etmesi
A) I. ve IV.
B) II. ve III. D) II. ve V.
C) III. ve IV. E) I. ve V.
İstanbul’a gidemeyeceğini anlar. Kendini Nil Nehri’ne atarak intihar eder.
10. Bu parçaya göre Samipaşazade Sezai’nin “Sergüzeşt” Bu parçaya göre Samipaşazade Sezai’nin “Sergüzeşt”
adlı romanının konusu aşağıdakilerden hangisidir?
adlı romanındaki temel çatışma aşağıdakilerden han-
A) Hayatta kalmak için çok çalışmak gerektiği üzerinde
gisidir? A) Celal Bey ile Dilber arasındaki aşk ve sosyal statüleri B) Esircinin Dilber’i bulması
durulmaktadır. B) İnsanlara zor zamanlarında iyilik yapılması gerektiği anlatılmaktadır.
C) Dilber’in Mısırlı bir tüccara satılası
C) Esir bir kızın hayatı, çektiği acılar anlatılmaktadır.
D) Cevher Ağa’nın Dilber’i kızı gibi sevmesi
D) Celal Bey’in eğitimli biri olduğu üzerinde durulmaktadır.
E) Dilber’in kendini Nil Nehri’ne atması
E) Cevher Ağa’nın iyi bir insan olduğu işlenmiştir.
ünite
6.
ROMAN 1.
Çaresizlikten gözleri buğulanan kabadayı, lafı bitince
4
KONU TESTİ
I. Kimi akşamlar dergiden arkadaşlarımla birlikte çıkıyo-
4.
şöyle bir yutkundu. Çünkü ölüme adeta yalvarırcasına dil
rum ve bir barda ya da lokantada akşamı karşılıyoruz.
dökmesi, kendilerini çaktırmadan süzen bakkal karşısın-
Toplantılara, sergilere, açılışlara gidiyorum Ayhan’la
da fiyakasını bozar gibi olmuştu. Üstelik elindeki bir bezle
karşılaşmadan önce olduğu gibi. Gene o zamanki gibi
tezgâhı silen bu adamın, sanki hiçbir şey görmüyor ya da
bu renkli çevrede mutluyum. Bir zaman tümüyle ona
duymuyormuş gibi numara yapması, her şeye tuz biber
adadığım ve onun biçimini beğenmeyip geri çevirdiği
ekiyordu.
tüm yaşam enerjimi evin dışında, sonuna dek kullanıyorum. Kendi duvarlarımı yıkıyorum, kendi elimle kur-
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Hâkim (ilahi) anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır.
duğum bentleri. II. Erkekler düğün evindeki bir odaya tıkılmışlardı. Kapı-
B) Olay anlatımına ağırlık verilmiştir.
dan başka hiç bir yerden ışık almayan, toprak tabanlı odanın kenarında alçak bir sekinin üstünde şehirden
C) Yer yer betimlemelerden yararlanılmıştır.
getirdiği iki misafiriyle hancı Yakup Ağa oturmuştu. Dü-
D) Örneklerden yararlanılmıştır.
ğün sahibi güveyinin büyük kardeşi dört yana koşup ortalığı idare, misafirlere ikram ediyor, kapıya yakın bir
E) Deyime yer verilmiştir.
yerde panikleyip duran ihtiyar bir aşığa : “Ne duruyorsun çalsana!” diye sesleniyordu.
III. A, arkasına bakmadan yürüyordu. Sinirliydi. Belli ki onu çok kızdırmışlardı. Öfkesi her halinden belli olu-
2.
yordu. Eliyle garip işaretle yaparak hızlı hızlı yürüyor,
Aşağıdaki yazınsal metinlerin hangisinde kahraman
bir yandan da eve gidince neler yapacaklarının bir bir
bakış açısı (I. tekil kişili anlatım) görülmez?
A) Masal
B) Roman D) Fabl
planını yapıyordu. İntikamını mutlaka almalıydı. Bu
C) Öykü
yapılanlar asla onların yanına kalmamalıydı. İlk olarak
E) Anı
Ahmet’e nasıl bir ceza verebileceğini düşündü. Mutlaka işe Ahmet’ten başlamalı diyordu içinden. Çünkü onu en çok onun kalleşliği yıkmıştı. Hâlbuki Ahmet onun yıllardır can ciğer dostuydu. Yediği içtiği ayrı gitmezdi. Ne oldu da böyle iki kanlı bıçaklı düşman ol-
3.
açık. Yerde bir teki görünmeyen ve ilk bakışta beyaz bir
muşlardı.
Odasına bir göz attı. Karmakarışık. Gardırobun kapısı
kedi yavrusuna benzeyen soketi. Divanın üstünde şapka
akıyor; tümünün yanlarında uğurlamaya gelen ailele-
kutusu, kapağı kopmuş eski bir Confidences, yanında,
ri var. Yedi sekiz yaşlarında iki çocuk el ele tutuşmuş
gündüz Samim‟in randevusuna geç kalmamak için üstün-
önüm sıra yürüyorlar. Anne babaları yanımdan geçiyor
den acele çıkarıp attığı ev elbisesi, divanın baş tarafında
sonra. Adam ihyan, görünüşüne bakılırsa bir traktör
ve yerde, her birinde beşer onar sayfa okunmuş, sayfala-
sürücüsü, üstünde özenle yamalanmış mavi tulumu
rının hepsi açılmamış romanlar. Yatağının üstünde de bir
ve temiz bir gömleği var. Karısı esmer, genç bir kadın,
yığın şey…
dudakları sımsıkı kenetli, gözleri yaşlarla kaplı. Tam yanımdan geçerken kocasıyla konuştuğunu duyuyo-
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A) Açıklayıcı anlatım
rum.
B) Betimleyici anlatım C) Öyküleyici anlatım
5
IV. Orduya çağrılanlar akın akın ilçe merkezindeki alana
D) Tartışmacı anlatım E) Fantastik anlatım
Numaralanmış parçalardan hangileri aynı bakış açısıyla yazılmıştır?
A) I. ve IV.
B) II. ve III. D) II. ve IV.
C) III. ve IV. E) I. ve III.
9
KONU TESTİ
5.
4
ROMAN
----, anlatmaya bağlı metinlerde toplumsal bir tabakayı
8.
değil de sadece kendini temsil eden kahramandır. Anlatı
Sibel’e bir çanta alırken, uzak akrabamız Füsun ile kar-
metinlerinde kendi iç dünyası, şahsiyeti, başkalarına ben-
şılaştığımı söyleyiverdim. “Aa evet, şurada Şenay’ın
zemeyen yüzü ile görülür. Başka kahramanlarla benzer/
dükkânında çalışıyor Nesibe’nin kızı, yazık!” dedi annem.
ortak davranışlar gösterse de bunları dışa vuran duygula-
“Artık bayramlarda da uğramıyorlar. O güzellik yarışması
rı, tepkileri, sözleri ile diğer kahramanlardan ayrılır.
kötü oldu. Dükkânın önünden her gün geçiyorum da zavallı kıza bir merhaba demek ne içimden geliyor ne aklıma
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
geliyor. Hâlbuki çocukken ben o kızı çok severdim. Nesibe
gisi getirilmelidir?
Gene de, akşam yemeğinde anneme konuyu açtım ve
A) Karakter
B) Tip D) suflör
dikişe geldiğinde bazen o da gelirdi. Dolaptan oyuncak-
C) Figüran
larınızı çıkarır verirdim, annesi dikiş dikerken o sessizce
E) Aktör
oynardı. Nesibe’nin annesi rahmetli Mihriver Halanız da hoş bir insandı.”
6.
A) Öyküleyici anlatıma yer verilmiştir.
(I) Genç Dignam Nassau Street boyunca yürüdü. (II) Sığır pirzolalarını öbür eline aktardı. (III) Yeniden dikiliveren
B) Geriye dönüş tekniğinden yararlanılmıştır.
yakasını aşağı doğru çekti. (IV) Kör olası düğme, düğme deliğine göre pek ufak kalıyor, aksi şeytan. (V) Ellerinde
C) Doğrudan anlatım cümleleri kullanılmıştır.
çantalarla öğrenci oğlanlara rastladı. (VI) Benim matemli
D) Özetleme tekniğinden yararlanılmıştır.
olduğumu fark ediyorlar mı ki?
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
E) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Anlatma tekniğinden yararlanılmıştır. B) Öyküleyici anlatıma yer verilmiştir. C) IV. ve VI. cümlelerde iç konuşmaya yer verilmiştir. D) İkilemelerden yararlanılmıştır. E) İlahi bakış açısına yer verilmiştir.
10
7.
9
9.
arasında Merhamet Apartmanındaki dairede Füsun’u
Bir gölge gibi, masaya doğru yürüdüm. Doğrusunu ister-
bekledim, ama gelmedi. Kalbim hafifçe kırılmış, kafam
sen, içimdeki hikâyenin hangi cümleden başlayacağını
karışmıştı; yazıhaneye dönerken derin bir huzursuzluk
bilemiyordum o sırada. Sendeleye sendeleye, rutubet ko-
hissediyordum. Ertesi gün daireye sanki huzursuzluğumu
kularının arasından geçip masanın başına oturduğumda
yatıştırmak için yeniden gittim. Ama Füsun gene gelmedi.
da bilemedim zaten, parmak uçlarımda biriken o dehşet
Havasız odalarda annemin oraya bırakıp unuttuğu eski
verici uğultularla birlikte, öylece kımıldandım durdum.
Ertesi gün, 30 Nisan 1975 Çarşamba saat iki ile dört
vazolar, elbiseler, tozlar içindeki eski eşyalar arasında ço-
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
cukluğumun ve gençliğimin unuttuğumu bile bilmediğim pek çok hatırasını babamın acemice çektiği eski fotoğraf-
A) İkilemeye başvurulmuştur.
ları tek tek görüp hatırlıyor, eşyaların bu gücü sanki huzur-
B) Kahraman anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır.
suzluğumu yatıştırıyordu.
C) Kapalı bir anlatıma sahiptir.
Bu parçada, aşağıdaki ögelerden hangisi yoktur?
D) Gösterme tekniğinden yararlanılmıştır.
A) Olay örgüsü
E) Devrik cümleye yer verilmiştir.
D) Zaman
B) Mekân
C) Kişi E) Tema
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
ROMAN 10. ve 11. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
4
KONU TESTİ
12. Merakla arkaya döndüm... Arkadaki iki koltuk boştu. Ön tarafa baktım... Genç bir kız ile erkek arkadaşı oturuyordu. Yok, et-
rafta bana “Kimya” diye seslenecek kimse yoktu. Galiba rüya
─ “Hatırladın mı?” diye yetiştim. Önceki gün akşam seni
görmüştüm. Ama ne zaman uyumuştum ki? Gözlerimi kapa-
evine bırakırken vitrinde görüp beğenmiştin.
─ Evet. Çok incesin.
─ Sevdiğine sevindim. Nişanda da bu çanta sana çok ya-
dığımda dalıp gitmişim demek ki. Aynı sesi yeniden duyar gibi oldum. Hayır, bu kez sadece hatırlıyordum. “Kimya, Kimya Hanım!” Çok uzun zamandır kimse bana böyle seslenmemişti... Babam bizi terk edip gittiğinden beri. Sadece babam
kışacak.
“Kimya” diye çağırırdı beni... Bir de Şah Nesim... Babamın ar-
─ Maalesef nişanda hangi çantayı takacağım çoktan belli.
kadaşı, gönül dostu, onu bizden koparıp götüren adam. O da
─ Aaa, mahzun olma! Çok güzel bir hediyeyi büyük bir in-
“Kimya Hanım” derdi bana. Uzun boylu, uzun yüzlü, uzun parmaklı bir adam. Açık kahverengi, nerdeyse sarı renkli gözleri
celikle almışsın bana... Peki, o zaman, kederlenme diye
vardı. Sarı renkli gözleri her zaman sevgiyle bakardı. Ya da
söyleyeceğim. Zaten bu çantayı nişanda koluma taka-
ben öyle hatırlıyorum. Zaten belleğimde ona dair hiçbir kötü
mam, çünkü bu çanta sahte!
─ Nasıl?
─ Gerçek Jenny Colon çanta değil bu Kemalciğim. Bu tak-
anı yok; babamı bizden koparıp götürmesi dışında. Annem çok öfkelendiği anlarda “Sarı gözlü şeytan” derdi ona. Ama zaman geçip, yürek acısı durulunca daha az kötü konuşmaya başlamıştı.
lit.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söyle-
─ Nereden anladın?
─ Her şeyinden, canım. Bak markayı deriye bağlayan bu
A) Kahraman anlatıcının bakış açısına yer verilmiştir.
dikişlere. Bir de benim Paris’ten aldığım bu hakiki Jenny
B) Belirli bölümlerde tasvirler yapılmıştır.
Colon’a bak bakalım, markanın dikişleri nasıl? Jenny Co-
C) İç monolog tekniğinden yararlanılmıştır.
lon boşuna Fransa’nın, dünyanın en pahalı markası değil.
D) Geriye dönüş yapılmıştır.
Bu ucuz ipliği asla kullanmaz...
E) Olayların geçtiği yerler, ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
10. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
nemez?
13. Eskiden Rebeca’ya duyduğu kıskançlık ve öfkenin yüreğinde yeniden kıvılcımlandığını sezdi ve bu duygunun kızın ölmesini
A) Gösterme tekniğinden yararlanılmıştır.
isteyecek aşırılığa varmaması için Tanrıya dua ederek, Güzel Remedios’un dikiş odasına girmesini yasakladı. O sıralarda
B) Diyaloglara yer verilmiştir.
Albay Gerineldo Marquez, savaşın anlamsızlığını, sıkıcılığını
C) Olay anlatımı görülmektedir.
duymaya başlamıştı. Gençliğinin en güzel yıllarına mal olan
D) Neden - sonuç cümlesine başvurulmuştur.
şan ve şerefi, Amaranta uğruna feda etmeye hazır olarak, yıl-
E) III. kişili anlatıma yer verilmiştir.
lar yılı baskı altında tuttuğu sevgisini sel gibi coşturarak, bütün gücüyle Amaranta’yı kandırmaya çalıştı. Beceremedi. Bir ağustos günü, Amaranta, sabırlı sevgilisine, “Artık birbirimizi unutalım. Böyle şeyler bizden geçti.” diyerek son ve kesin ya-
11. Bu
nıtını verdikten sonra, kendi inatçılığının dayanılmaz ağırlığı
parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisi-
altında ezilmek, ölene dek sürecek yalnızlığına ağlamak için
dir? A) Açıklayıcı anlatım B) Lirik anlatım
5
C) Söyleşmeye bağlı anlatım D) Betimleyici anlatım E) Fantastik anlatım
odasına kapandı.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Anlatma tekniğinden yararlanılmıştır. B) Öyküleyici anlatıma yer verilmiştir. C) Kişileştirme yapılmıştır. D) Doğrudan anlatımdan yararlanılmıştır. E) Benzetmeye yer verilmiştir.
11
1.
................. hacmi ve olay örgüsünün yoğunluğu açısından anlatma temeline bağlı metinlerin en olgunu ve uzun soluklusudur.
2.
Uzun anlatıma dayalı edebiyat türlerinden biri olan romanda ..........................; ..............................., ..........................., ve ...................... kadrosu bütünlüğü ve uyumu içinde anlatır.
3.
Yazar, anlattığı olayı, kişileri gerçekten olsa da bunları ............................................ verebilir.
4.
..............................., kurmaca eseri oluşturan mekân, olay, zaman gibi unsurların sözcüklerle resmedilmesi, görünür hâle getirilmesi, okurun gözü önünde sözcüklerle bir resim çizilmesidir.
5. ......................., Türk edebiyatında da görülen, günlük yaşantının izlerini taşıyan ve tek bir özellikle (korkak, cimri, kötü ve iyi) karşımıza çıkan roman kişisidir. Bireysel özellikler taşımaz, bulunduğu toplumun ve dönemin özelliklerini yansıtır. Hikâyenin tümünde tek bir özellikle tanınır ve olayın akışına yön verir. Modern edebiyatta anlatmaya bağlı metinlerin içinde bulunan roman ve hikâye kişisidir.
6. ......................................., anlatmaya bağlı metinlerde toplumsal bir tabakayı değil de sadece kendini temsil eden kahramandır.
7. ............................................., anlatıcının birtakım olayları ve bu olaylar çevresindeki insanları, belli bir mekân ve zaman çerçeve-sinde okuyucuya nakletmesidir. Bu teknikte okurla metin arasında bir anlatıcı söz konusudur ve anlatıcının ağırlığı hissedilir çünkü “anlatıcı, hikâyeyi sunuşuyla, sunuş sırasında yaptığı açıklama ve yorumlarıyla okuyucunun dikkatini metne değil, kendi üzerine çeker. Bu tekniğin kullanıldığı yerlerde okur, metinle kendi arasındaki anlatıcının bakış açısıyla, onun sunumu ve tercihleriyle sınırlı kalır ve olaya belli bir mesafeden bakmak zorundadır.
8. ............................................., anlatıcının olayı, anlatması değil, -adı üstünde- olayın, hareketin, tavrın, durumun dil vasıtasıyla gösterilmesi; okuyucunun gözü önünde göstermeye çalışılmasıdır. Bu teknikte bir olay ya da durum “belli bir zaman ve yer içinde, daha çok kişilerarası konuşma ve eylem biçiminde okuyucuya sunulmaktadır. Bu teknikle birlikte anlatıcının ağırlığı, metnin üzerinden kaybolur; okurun dikkati anlatıcıya değil metne kayar. Roman kişilerinin konuşmaları, eylemleri aracısız olarak aktarılır; böylece okur kurmaca dünyayla karşı karşıya kalır. Okurun kendisini kurmaca dünyanın içinde hissettiği gösterme tekniği ile “gerçeklik ve inandırıcılık duygusunun güçlendirilmesi, anlatımın doğallığa kavuşturulması ve monotonluktan kurtarılması, okurun kurgusal dünyayla daha fazla özdeşleşebilmesi amaçlanmıştır. Bu yönteminin tipik uygulamaları, bir romanda yer alan diyalog parçalarıdır. Okuyucu, bu parçalarda yer alan olay, duygu ve düşüncelere doğrudan tanık olur.
Cevaplar 1. Roman
5. Tip
2. olaylar; yer, zaman ve şahıs
6. Karakter
3. yeniden yaratarak
7. Anlatma tekniği
4. Tasvir
8. Gösterme tekniği
ünite
12
Bütün kaybettiğim şeyleri burada bulmaya geliyorum. Araba, bir taşa çarpmış gibi sarsılarak durdu. Mehmet Ali bana hiçbir söz söylemeden, aşağıya atladı. Karanlık içinde kaybolup gitti. Ben, bu dakikadan itibaren iradesi başkalarının iradesine tabi bir adam-dım. Arabanın içinde büzülmüş oturuyordum. Bavullarımın, çantalarımın arasında, ben de bir bavul, bir çanta gibiydim. Arabacıya: Geldik mi? diye sormağa cesaret edemiyordum. Lakin o bana sordu: -Nereye gideceğiz? -Bilmem. Arkadaşımı bekleyelim. Nihayet, Mehmet Ali geldi. Yanında, bir metre yirmi santim boyunda bir gölge ile. Mehmet Ali ve bu gölge arabanın içine doğru uzanıyorlar. Sessizce, eşyaları birer birer indirmeğe koyuluyorlar. Ben de bunlarla beraber, aynı sessizlik içinde yere iniyorum. Mehmet Ali, beni buraya getirdiğine şimdiden pişman mı? Acaba evde anasıyla kardeşleri onun bir konukla geldiğini haber alır almaz kendisine çıkıştılar mı? Eşyamın arkasından acayip bir sıkılganlıkla yürüyorum. Ayaklarım kah bir çukura giriyor, kah bir taşa çarpıyor. Kah karpuz kavun kabuklarını andıran birtakım zıypak şeyler üzerinde kayıyor. Ve köy, bataklıkta bir uyuz manda gibi kokuyor.
1.
Yakup Kadri’nin “Yaban” adlı romanından alınan bu parçada kullanılan bakış açısını yazarak açıklayınız.
2.
Yakup Kadri’nin “Yaban” adlı romanından alınan bu parçadaki anlatıcıdan bahsediniz.
3.
Yakup Kadri’nin “Yaban” adlı romanından alınan bu parçada roman tekniklerinin hangilerinden yararlanılmıştır?
13
4.
Yakup Kadri’nin “Yaban” adlı romanından alınan bu parçada, anlatıcının tutumunun olayların akışına etkisini değerlendiriniz.
5.
5
Yakup Kadri’nin “Yaban” adlı romanından alınan bu parçada yer alan romanın yapı unsurlarından söz edininiz.
Reşat Nuri’nin “Acımak” adlı romanın özeti şöyledir: Zehra mektebin başmuallimidir. Yeni eğitim öğretimin bütün gereklerini yerine getirir, öğrencilerle bire bir ilgilenir fakat öğrenci-lerin yaptıkları yanlışları asla affetmez. İçinde hiç acıma duygusu hissetmez. Maarif Müdürü de Zehra’nın bu özelliğinden çok mus-tariptir. Çeşitli zamanlarda uyarmış olmasına rağmen hiçbir değişiklik görmemiştir. Maarif Müdürü Tevfik Hayri ile Vekil Şerif Hayri Bey Zehra’nın okulunu ziyarete giderler. Şerif Hayri Bey Zehra’ya babasının hasta olduğunu, bu nedenle İstanbul’a gidip babasını görmesini ister fakat Zehra babasının olmadığını, o kişinin başka birisi olabileceğini söyler. İki gün sonra Maarif Müdürü’ne bir telg-raf gelir. Zehra’nın babası Mürşit Efendi’nin ölmek üzere olduğunu, muallimin hemen yola çıkmasını bildirir. Müdür Zehra’yı çağır-tarak hemen gitmesini ister. Fakat Zehra yine karşı gelir. Müdür fazla üstelemez. Biraz sonra hazırlanmış, elinde çantasıyla Zehra gelir ve gitmeye karar verdiğini söyler. Zehra İstanbul yolunda babasının ailesine yaptıklarını annesini, ablasını ve anneannesini nasıl öldürdüğünü ve en sonunda da kendisini bir yatılı okula verip hiç arayıp sormamasını düşünür. İstanbul’a varır. Eski komşuları Vehbi Bey kendisini karşılar. Niçin daha önce gelmediğini, babasının “Zehra, Zehra” diye öldüğünü söyler. Eve vardıklarında babasının başında birkaç kadın vardır. Babasını görmek istemez. Kendisine babasının eşyalarının bulunduğu sandığın anahtarı verilir. Aslında bunu hiç istemez fakat sandığı açar, içinde bir günlük vardır. Günlüğü okumaya başlar. Babasının ilk memuriyet yıllarını, annesiyle evlenmesini, anneannesinin davranışlarını okur. Zehra daha önce bildiği şeylerin hepsini tam tersi olduğunu öğrenir. Aslında bu olaylarda bütün suçlunun annesi ve anneannesi olduğunu anlar. Bundan sonra içinde bir acıma duygusu oluşur. Hemen gidip babasının ayağını öper. Birkaç gün sonra okuluna tekrar döner ve artık Zehra’nın hiçbir eksiği kalmamıştır. Acımayı öğrenmiştir.
1.
Bu parçaya göre Reşat Nuri’nin “Acımak” adlı romanındaki temel çatışmayı bulunuz.
2.
Bu parçaya göre Reşat Nuri’nin “Acımak” adlı romanın konusunu yazınız.
3.
Bu parçaya göre Reşat Nuri’nin “Acımak” adlı romanın olay örgüsünü yazınız.
4.
Bu parçaya göre Reşat Nuri’nin “Acımak” adlı romanındaki kişileri yazınız.
ünite
14
1. Roman ve hikâye arasındaki farkları yazınız.
2.
Roman türünün karakteristik özelliklerini yazınız.
3. Tip ve karakter hakkında bilgi veriniz.
4.
Romanda anlatma, gösterme, özetleme teknikleri hakkında bilgi veriniz.
5.
İlahi (hâkim) anlatıcının bakış açısı hakkında bilgi veriniz.
15
5
6.
Kahraman bakış açısı hakkında bilgi veriniz.
7.
Gözlemci bakış açısı hakkında bilgi veriniz.
18. fasikül
ROMAN imler s İ i r e l r Tü Kelime
ÖĞRETEN TEST
1
ROMAN
Kelime Türleri - İsimler
1.
Anadolu’nun şirin mi şirin küçük bir kasabasında iki ay öğretmenlik
Varlıkları ve kavramları karşılayan sözcüklere isim denir.
karşılayan sözcüklerdir. Örneğin kitap, ayakkabı, ağaç, şehir, araba gibi.
II
III
IV
V
Bu cümledeki numaralı sözcüklerden hangileri isim görevinde değildir?
A) Varlıklara Verilişlerine Göre Adlar Tür (cins) Adı: Aynı türden varlıkları
I
yaptıktan sonra hastalanmış.
A) I. ve II.
B) II. ve III. D) III. ve IV.
C) II. ve V.
E) IV. ve V.
Özel Ad: Bir tür içinde sadece tek bir varlığı karşılayan sözcüklerdir. Örneğin Türkçe, Almanya, Adana, Mehmet, Türk
2.
Dil Kurumu gibi.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcük tür ismiyken özel isim olmuştur?
B) Varlıkların Sayılarına Göre Adlar
A) Mehmet, geçen akşam buraya gelmişti.
Tekil Ad: Sayıca bir varlığı karşılayan ad-
B) Okuldaki en iyi arkadaşım Ali’ydi.
lardır. Örneğin ağaç, şehir, kuş, soru gibi.
C) Onu bir de kürsüde kendi şiirlerini okurken görmelisin.
Çoğul Ad: Sayıca birden fazla varlığı kar-
D) Yayınevimizden çıkan bu kitaplar kısa sürede tükendi.
şılayan adlardır. Çoğul ad, tekil adlara
E) Demet’in kardeşi Gazi Üniversitesini kazanmış.
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük biçimce tekil an-
çoğul eki (-lar, -ler) getirilerek yapılır. Örneğin ağaçlar, şehirler, sorular gibi.
lamca çoğuldur?
Topluluk Adı: Çoğul eki almadan, birden fazla varlı-
A) Öğretmenlerimiz bize çok yardım etti.
B) Dağların denize paralel uzanmasının sonucudur bu.
C) Kedinin çok sıcak bir hayvan olduğunu düşünüyorum.
kafile, halk, sürü, kurul, ta-
D) Güreş takımımız yine birinci olarak yurda döndü.
kım, komisyon, orman gibi.
E) Evdeki işleri bir an önce bitirmek gerekiyor.
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük somut, çoğul ve
ğın bir araya gelerek oluş-
2
9
adlara denir. Örneğin ordu,
C) Varlıkların Oluşuna Göre Adlar Somut Ad: Beş duyudan en az birisiyle hissedebildiğimiz
varlıkları
karşılayan
sözcüklerdir. Örneğin çiçek, ağaç, bulut, ses, hava, ışık, elektrik gibi.
tür ismidir?
A) Rüyaların bilinçaltıyla ilgili olduğu söyleniyor.
B) İnsanlık, böyle zamanlara göstermeli kendini.
larını kabullendiğimiz kavramları karşıla-
C) Ağacın altında otururken vakit çabucak geçti.
yan sözcüklerdir. Örneğin aşk, öfke,
D) Korkularımızı yenmek için onların üzerine gitmeliyiz.
zekâ, akıl, mutluluk, sevgi, akıl, ruh, me-
E) Kitapların en iyi arkadaş olduğunu duymuştum.
Soyut Ad: Duyu organlarından herhangi biriyle hissedemediğimiz ama var olduk-
lek, heyecan, korku gibi.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
turduğu grupları karşılayan
ROMAN
Kelime Türleri - İsimler
1.
Sen raksına dalarken için titrer derinden I
Âlemde gündüz gönlüme işkencedir;
Günün geçit vermez karlı dağlarını
II Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden III
Sanki sihirbaz bir el eritincedir.
IV
Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin Bu dörtlükteki numaralı sözcüklerden hangisi isimdir? B) II.
C) III.
D) IV.
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
V
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bir tür adı özel ad
A) Soyut ad
E) V.
olarak kullanılmıştır?
6.
B) Somut ad D) Tekil ad
C) Çoğul ad E) Topluluk adı
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim tamlaması kullanılmıştır?
A) Sanatçı, bu romanı yazdığında yirmi yedi yaşınday-
A) Bu akşam Ahmet gelecek mi maça?
B) Ankara’da yaşamak hem kolay hem zordur.
B) Bu romanın yazarı sonunda anılarını yazmış.
C) YGS’den Irmak çok yüksek bir puan almış.
C) Adam, yeni fidanlar dikmek için bahçeyi kazıyor.
D) Hafta sonu İngilizce kursuna başlayacakmış.
D) Günümüzde ortaya konan yapıtlar çok iyi değil.
E) Sevginin olduğu toplumlarda kin olmuyor.
E) Gençliğimde yaptığım tabloları özenle saklıyorum.
3.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözlerden han-
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı düşmüş
mış.
gisi soyut ad değildir?
isim tamlaması vardır?
A) Bu yazarımızın fikirlerine katılmamak mümkün mü?
A) Öğrenciler, okul bahçesinde oynuyor.
B) Toplumdaki her insanda zekâ aynı olmayabiliyor.
B) Evin balkonu oldukça serindi.
C) Marketteki adamın öfkesi suratına yansımıştı.
C) Temizlik yaparken evde kimse ona karışmaz.
D) Sizin de bu konudaki üzüntülerinize ortak olalım.
D) Okulumuz, bu yılda başarılı olmayı başardı.
E) Sevinçler paylaşıldıkça artar, demiş büyüklerimiz.
E) Maçın bitmesiyle birlikte herkes sahaya indi.
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde topluluk adı kullanıl-
8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil kullanılmamıştır?
mıştır?
5
KONU TESTİ
Bence bayram ufukta gün bitincedir.
Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin
A) I.
2.
5.
1
A) Onlarla birkaç haftadır görüşmüyormuş.
B) Bu şiirin dizelerine bakınca çok duygulandım.
C) Çürük meyveleri dolaptan almayı unutma.
D) O, son zamanlarda çok çalışmaya başladı.
E) Ülkemizde orman yangınları büyük bir sorundur.
A) Küçük çocuk, bize bir şeyler anlatmak istiyor.
B) Bu soğukta çalışmak her babayiğidin harcı değil.
C) Onun bakışlarından nedense rahatsız oldum.
D) Bu konuda öğretmenle konuşmayı düşünüyorum.
E) Yıkılan sadece bizim hayallerimiz değildi elbette.
3
KONU TESTİ
9.
1
ROMAN
Kelime Türleri - İsimler
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-lar/-ler” eki cümleye
13. Artık o, yıldızlı bahçelerde sonsuzluğun bestesine katıldı.
abartma anlamı katmıştır?
A) Akşam olunca ateşler içinde yanmaya başladı.
B) Teyzemlerin aldığı evi hepimiz çok beğendik.
C) Bu insanların tek derdi para kazanmaktı.
D) Hayvanlar âleminde en tehlikeli olanı buydu.
E) Yazarlar ve şairler edebiyatın temel direkleridir.
10. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinin kökü sözcük türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Büyükler ne derse onları yapardık.
B) Herkes sevginin gücüne inanmaya başladı.
C) İyilik eden iyilik bulur, demişler.
D) Onun yazılarını okumadan gazeteyi bırakmam.
E) Soğuklar artınca eve dönmek zorunda kaldık.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil kullanılmıştır?
A) Topluluk içinde yaşamanın gerekliliklerini bilmiyor.
B) Bu eşsiz resimleri ancak o usta isim yapabilirdi.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
4
9
C) Evlerimiz o kadar yakın ki bağırsak duyuluyor.
I
Zamanın ve mekânın sınırlarının ötesine çekildi. Yeryüzü II III serüvenini tamamlayan her ruh gibi zaman çemberini IV
V
yarıp dışına çıktı.
Bu parçadaki numaralanmış sözler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I, birden fazla hal eki almıştır.
B) II, zincirleme isim tamlamasıdır.
C) III, yapı bakımından birleşik isimdir.
D) IV, hem iyelik hem belirtme eki almıştır.
E) V, soyut ve tekil addır.
14. Sessiz,
berrak maviliğinde gökyüzünün güvercin kanadı
hafifliğiyle yelken açtı. Belki de özlemin, ıstırabın, yalnızlığın, soğuğun, sıcağın, gecenin, gündüzün, umudun, korkunun ve ayrılığın olmadığı bir âlemdeydi artık…
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Soyut ad
B) Somut ad
D) Çoğul ad
C) Tekil ad
E) Türemiş ad
15. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözlerden hangisi isim-fiil değildir?
A) Yakınları hastanın durumunu öğrenmek istiyordu.
D) Arkadaşımın kendine göre bir programı var.
B) Biraz vakit geçince kursa başlamaya karar verdi.
E) Sanatçı, bu konularda öykü de deneme de yazdı.
C) Adam, akrabalarından başkasına güvenmedi yıllarca.
D) Dışarı çıkıp alışveriş yapmak istiyormuş çocuklar.
E) Senin bu konudaki görüşlerini herkes merak ediyormuş.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim tamlaması
A) Yolun sonunda bizi neyin beklediğini bilemeyiz.
B) Onun bu sözlerinden hiç gocunmadım nedense.
C) Son başarılarıyla biraz olsun yüzümüzü güldürdü.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı bir isim tamlaması vardır?
A) Çocukken köyde herkes biber salçası yapardı.
B) Açılış töreninde belediye başkanı da vardı.
C) Kavurucu yaz sıcakları bizi bekliyor bu yaz.
D) Binanın içi, çok kötü kokmaya başlamıştı.
D) Bilgisayarın yazıcısı bozulunca çıktı alamadık.
E) Kitabın sayfalarını karıştırmaya yeni başladı.
E) Hasta olan tarih öğretmeni okula gelmedi.
ünite
nın tamlayanı ile tamlananı arasına sözcük girmiştir?
ROMAN
2
Kelime Türleri - İsimler
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı ile tamla-
5.
nanı yer değiştirmiş isim tamlaması vardır?
KONU TESTİ
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz isim tamlaması değildir?
A) Ağlamak istiyordu ama utandığı için yapamıyordu bunu.
B) İnsanlar her zaman başkalarının değişmesini ister.
C) Akşamları çok güzel olur bu şirin kasabanın.
D) Eli ayağı tutsun, açlıktan ölmesin, yeterdi ona.
E) Giyim eşyalarına yeterince özen göstermiyor o.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili ad isim yapı
A) Dünyanın işini yaptık ama yine de yaranamadık.
B) Babasından kalan mirasla yeni bir iş kurdu kendine.
C) Şiirin son dizesinde her şeyi anlatmış şair.
D) Şehrin gürültüsünden kaçmak istediğini söylemişti.
E) Ankara’da Adana kebabını güzel yapan bir yer yoktu.
bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Bu ayın sonunda yeni bir sınav yapılacak.
B) Az sonra bu yazarın kitaplarını vereceğim sana.
C) Bazı insanların komşuluk ilişkileri zayıftır.
D) Bu yemeğin kokusuna bayılırım her zaman.
E) Geçen kış, kayak yapmak için Uludağ’a gitmişti.
3.
Sevinci kapıştılar taşımayı bilmeden,
A) Keçiboynuzunun birçok faydası oldu
Şimdi bilen yok, nerede oturuyor.
B) Salona birkaç tane çekyat alma k
Köyün delisi Hüzün, yalnız kaldı yollarda
C) İlkokulu memlekette okudukta n sonr
Adam, adam, sınıyor, arıyor yoldaşını.
D) Bu dağlarda konargöçerler hayv ancı
Kıskandıran özlemi, yüzünden okunuyor.
E) Bu akşam onun başarılı olacağın
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisinin örneği yok-
Yıldızlı Soru 1 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik isim kullanılmamıştır? ğu söyleniyor.
zorunda kaldık. a buraya geldik. lık yapıyor.
ı öngörüyoruz.
tur? A) Soyut isim
B) Belirtili isim tamlaması
C) Somut isim
6.
I. Perde kapanıyor, film bitiyor işte,
D) Belirtisiz isim tamlaması
II. O hiç bitmeyecek sandığımız...
E) Ad durum eki almış sözcük
III. Görüyorsun, konuşacak bir şeyimiz kalmadı.
IV. Sadece bakışlarımızda hüzün.
Bu beton yığınlarının arasında, kuşlara, ağaçlara ve mavi
V. İşte ayrılık bu; hiç beklemediğimiz...
gökyüzüne olan hasretimiz hiç bitmeyecekti.
Numaralanmış dizelerin hangisinde isim - fiil kullanıl-
4.
5
5
Yukarıdaki cümlede isim olarak kullanılmış kaç kelime vardır? A) 5
mıştır? A) I.
B) 6
C) 7
D) 8
E) 9
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
KONU TESTİ
7.
2
ROMAN
Kelime Türleri - İsimler
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil, tamlama
11. Tarih, insan topluluklarının geçmişteki yaşayışlarını, birbir-
içinde kullanılmıştır?
I
II
leriyle olan ilişkilerini, neden-sonuç ilişkisi içerisinde yer ve
A) İş görüşmesinin sonucunu merakla bekliyor herkes.
B) Çocukluğundan beri araştırmaya meraklı biridir o.
zaman göstererek, belgeler ışığında objektif olarak incele
C) Bu yemeği hiç sevmezdim ama yemeye başladım.
D) Okulun öğretmenleri, öğrenciler için gezi düzenledi.
E) Kitabın sayfalarını karıştırırken eski bir nota rastladım.
8.
Şimdi saat sensizin ertesi
III
IV
V
yen sosyal bir bilimdir.
Bu cümledeki altı çizili sözlerden hangisi isim - fiildir? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
12. Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi isim görevinde
Yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
değildir?
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
A) Sabahları kahvaltı yapmaya çalışıyorum.
Bir ben kaldım bir ben kaldım
B) Bütün okullar, yarın tatil olacakmış.
Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisi yoktur?
C) Ülkemiz, ekonomik olarak belli bir yere geldi.
A) İsim tamlaması
B) Somut ad
D) Köylü insanlar, ürettiklerini pazarda satıyordu.
C) Birleşik ad
D) Çoğul ad
E) Yılın bu mevsiminde Antalya çok güzel oluyor.
E) Topluluk adı
13. Aynı türden birden çok varlığın oluşturduğu bütünü karşılayan adlara topluluk adı denir. Yola çıkıp istediğimiz yere gitmek istiyorsak aracı hareket
olarak kullanılmamıştır?
ettirmek zorundayız. Sürüş tekniği için temel adımları teker teker incelemek zorundayız. Aracın çalıştırılması ve hareket ettirilmesi size basit gelebilir. Ancak bu
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
noktada da dikkat etmeniz gereken hususlar vardır. Yukarıdaki parçada kaç isim-fiil kullanılmıştır?
6
A) 4
B) 5
C) 6
D) 7
E) 8
10. Günlük yaşamda zihnimizi meşgul eden pek çok şey olsa
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi, topluluk adı
A) Sınava girecek öğrencilere başarılar diledik.
B) Bölgedeki en güçlü ordulardan biri Türkiye’ye aittir.
C) Ailesinden aldığı destek ile okulunu bitirebildi.
D) Bu takım, bu yıl şampiyon olmayı hak etti.
E) Türkiye, en zor gruba düştü kura çekiminde.
14. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi hal eki almamıştır?
da ara sıra bütün bunların ne anlama geldiğini düşünürüz.
Bu cümlede aşağıdaki eklerden hangisi yoktur?
A) Bu bölgede yaşayan insanları seviyorum.
A) Bulunma hal eki
B) Şiirde dizenin önemi oldukça büyüktür.
B) İyelik eki
C) Ülkemizde eğitime önem verilmeye başlandı artık.
C) İsimden isim yapım eki
D) Romandan anlamayan insanlara romanı anlatıyorum.
D) Tamlayan eki
E) Bahçeye diktiğimiz ağaçlar meyve vermeye başladı.
E) Ayrılma (çıkma) hal eki
ünite
9.
ROMAN
Kelime Türleri - İsimler
1.
Nihayet damlarda leylekler göründü
5.
I. Haydi Abbas, vakit tamam;
Upuzun gagalarını takırdatan
II. Akşam diyordun işte oldu akşam.
Vefasız sandığımız turnalar döndü
III. Kur bakalım çilingir soframızı;
Geçen yıl gittikleri meçhul diyardan
IV. Dinsin artık bu kalp ağrısı.
Bu dörtlükte ad durum eki almış kaç sözcük vardır?
V. Şu ağacın gölgesinde olsun;
A) 2
B) 3
C) 4
D) 5
E) 6
3
KONU TESTİ
VI. Tam kenarında havuzun.
Numaralanmış dizelerin hangisinde tamlayanı ile tamlananı yer değiştirmiş isim tamlaması vardır?
2.
A) II.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir isim tamlaması
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
yoktur?
A) Çiçek açmış ağaçlara bak ne güzel
Neler vadetmiyor akan suyun sesi
Ne olduğumuzu unutuncaya dek
Güneşin batmak istemediği belli
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zincirleme isim tam-
– Onlar.
D) – Annene ne gönderiyorsun?
– Mehmet’in.
C) – Sizi kim çağırdı buraya?
Hele saatin tıkırtısı!
– Kimya.
B) – Kimin evini arıyoruz?
E) Her gece mi bu uykusuzluk!
A) – Hangi bölümde çalışıyorsun?
D) Uzamaya başladı günler sahiden
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yanıt cümlesi “tamlanan” görevindedir?
C) Şu yeşilliğin ta sonuna gideriz
6.
B) Gel seninle kırlara açılalım gel
Gel bizim olsun serçelerin neşesi
– Para.
E) – Ankara’nın neresinde oturuyorsun?
– İçinde.
lamasına yer verilmiştir?
5
7.
Gül büyütenlere mahsus hevesle I
A) Okul müdürünün odasından gürültü geliyordu.
B) Dün Ankara garından Eskişehir’e bilet aldık.
C) Böyle bir hediye için sana teşekkür ediyorum.
D) Otobüs firmaları bayram için hazırlık yapıyor.
Yalnız, annem gibi o ılık sesle IV
E) Her zaman insanların güvenini kazanmayı bilmiştir.
İçimde dövünüp ağlama gurbet V
Bu parçadaki numaralanmış cümleler için aşağıdaki-
4.
Bir gece misafirim olsan yeter,
Dolar odama lavanta kokusu;
Renk renk dertlerimi gözümde besle II III
lerden hangisi söylenemez?
A) I. sözcük, yönelme hal eki vardır.
Soğur sevincinden sürahide su.
B) II. sözcük, belirtme hal eki almıştır.
Ay pencerede durup durup güler.
C) III. sözcük, bulunma hal eki almıştır.
Bu dörtlükte isim olarak kullanılmış kaç sözcük vardır?
D) IV. sözcük, kişi eki almıştır.
A) 7
E) V. sözcük, iyelik eki ve hal eki almıştır.
B) 8
C) 9
D) 10
E) 11
7
KONU TESTİ
8.
ROMAN
3
Kelime Türleri - İsimler
Toplumun hemen her kesimini ilgilendiren sevinç veya acı I
III duyguların coşkulu bir tarzda işlendiği şiirlere lirik şiir denir.
da, tamlayan ile tamlanan arasına söz girmiştir?
II
gibi ortak duyguların veya aşk, ayrılık, özlem gibi bireysel
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim tamlamasın-
IV
A) Bu mevsimde kimse dışarı çıkmak istemez sanırım.
B) Sınıf havasız olduğu için sınıfı biraz havalandırmanız gerekiyor.
V
Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangileri ad
C) İnce Memed, Yaşar Kemal’in en bilinen romanların-
durum eki almıştır?
A) I ile II
dandır.
B) I ile IV
C) II ile IV
D) II ile V
evde.
E) IV ile V
9.
İstanbul’u benim için de gez
Benim için de öp Boğaz’ın serin sularını
III
Alnında rengârenk gün batımı ışıkları IV Gözlerinde şifalı yosun kokusu
E) Ankara’da tatilde gezilebilecek yer neredeyse hiç yok.
12. Aşağıdaki altı çizili sözlerin hangisi farklı bir isim tam-
I
D) Yaşlı kadın, korkudan tüm camları kapayıp oturuyor
V
Bu dörtlükteki numaralanmış sözler için aşağıdakiler-
lamasıdır?
A) Edebiyat hocamız kafiye konusunu çok iyi anlattı.
B) “Ben” şiiriyle ödülün sahibi olmayı başardı genç şair.
C) Bu olaylar karşısında Türk polisi duyarlı davrandı.
D) Divan şiirinde lirik şiirin karşılığı gazellerdir.
E) Önümüzdeki hafta kitap fuarına katılmayı düşünüyo-
den hangisi söylenemez?
A) I. de, belirtme hal eki kullanılmıştır.
B) II. de, iyelik eki vardır.
C) III. de, bulunma hal eki kullanılmıştır.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
13.
I. Deli gönlün uslanmaya niyeti yok gibi görünüyor.
II. Yokuş yukarı çıkmayı göze alamayan aşağıda kalır.
D) IV. de, çoğul eki vardır.
III. Beyaz örtü yurdu olumsuz etkilemeye başladı.
E) V. de, isim tamlaması kullanılmıştır.
IV. Bu gençleri iyi yetiştirmek boynumuzun borcudur.
V. O, cesur biri olduğundan hiçbir şeyde korkmazdı.
Numaralanmış cümlelerde geçen altı çizili sözlerden
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil, isim tamla
masının tamlayanı olmuştur?
hangisi isim-fiil değildir?
A) Ona bu konuyu anlatmanın yolunu sonunda buldum,
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
demiştin.
B) Herkesin merakla beklediği açıklama bu akşam yapılacakmış.
C) Yaşamın içinde iyi de kötü de kendine bir şekilde yer
14. Sanatçımız bu kitabında kader, kahır ve vicdan üçgeninde gezinen öyküleriyle, varoluşun ağır toplarını masaya sürü-
buluyor.
D) Seninle aynı konuyu defalarca konuştuk, diye hatırlıyorum.
E) Onunla çok eskilere dayanan bir hukukumuz olduğunu söyleyebilirim.
yor.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Soyut ad
B) İsim-fiil
D) İsim tamlaması
C) Türemiş ad
E) Tür adı
ünite
8
9
ruz.
ROMAN
Kelime Türleri - İsimler
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim tamlamasının
5.
türü diğerlerinden farklıdır?
4
KONU TESTİ
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “aşağı” sözcüğü ad olarak kullanılmamıştır?
A) Kaza bölgesinde çok ayrıntılı bir çalışma yapılıyordu.
A) Biraz acele etmelisin, herkes aşağıda seni bekliyor.
B) Öğrencilerin çoğu heyecandan yerinde duramıyordu.
B) Aşağı mahallede çıkan yangın çabuk söndürülmüş.
C) Senin yanına ne zaman gelsem ayrı bir mutlu oluyorum.
C) Misafirler gelmeden önce aşağıyı bir süpürün.
D) Birileri ortalığı karıştırdı, meselenin iç yüzünü bilen yok.
D) Aşağıya bakınca küçücük insanlar görmeye başladım.
E) Bazıları; olayların kenarında durmayı tercih ediyordu.
E) Arabayı aşağıya bırakınca yürümek zorunda kaldık.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil ad durum
6.
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi
eki almıştır?
A) Burada oturanların çoğunu daha önceden tanıyorum.
B) Onu iki gün önce buraya kargoyla göndermişler.
C) Yeni alıştığım bu ilçeden ayrılmak zor olacak benim için.
hem iyelik hem hal eki almıştır?
A) Köyün en akıllı insanı, başkanlığa aday olmadı.
B) Emekli olduktan sonra evine güzel bir bakım yaptırdı.
C) Yarınların insana ne getireceğini bilemeyiz.
D) Bu yaşlı insanlar yalnız yaşamaktan bıkmışlar.
D) Kasaptan köftelik kıyma almasını söylemiştir ona.
E) Bu sayede ailem için verdiğim sözü yerine getirmiş ol-
E) Herkes, babasının yolundan gitmek ister çocukken.
7.
Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi somut, tekil ve
dum.
3.
Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi türemiş addır?
A) Uzun zamandır bu sonucu bekliyordum.
B) Eskiden her semtte böyle marketler yoktu.
C) Bir bayram günü rastladım ona bu sokakta.
D) Üst kattaki komşunun oğlu sınavı kazanmış sonunda.
E) Küçük çocuğun bakıcısı bugün gelmedi bize.
4.
yalın addır?
A) Adamın elindeki gazeteyi göz ucuyla inceliyordu.
B) Evlerinin olduğu sokağa gelince dolmuştan indi.
C) Rüyalarında hep üniversiteyi kazandığını görüyormuş.
D) Merdivenlerin temizlenmesi için kapıyı uyardı yönetici.
E) Kafesteki kuşun sesi evin içinde yankılanıyordu.
8.
Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde altı çizili söz isim
Yeni çıkan kitap, aşk, sırlar ve ihanet üzerine etkileyici I bir yaz romanıdır. Bir kumsalda,
şemsiyenin altında
II
III
IV
gülüşen iki genç ve güzel kadının macerası anlatılmış. V
5
değildir?
uzanmış,fotoğrafın dışında kalan bir noktaya bakarak
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi isim tamlaması değildir? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
A) Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez.
B) Abanın kadri yağmurda bilinir.
C) Acele işe şeytan karışır.
D) Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
E) Acemi marangozun talaşı tahtasından çok olur.
9
ROMAN
4
KONU TESTİ
Kelime Türleri - İsimler
9.
Gülü yetiştirir dikenli çalı
Arı her çiçekten yapıyor balı
Bizans uygarlığıyla ilgili çalışmalarda bulunmak üzere
IV
I
II
13. Türkiye’de
III
I
V
C) III.
D) IV.
III
ma Merkezi, 24 Kasım 2015’te Boğaziçi Üniversitesinde
değildir? B) II.
II
kurulan Boğaziçi Üniversitesi Bizans Çalışmaları Araştır-
Bu dizelerdeki numaralanmış sözlerden hangisi isim
A) I.
ilk kez bir devlet üniversitesi bünyesinde,
E) V.
IV
düzenlenen bir tören ile çalışmalarına başladı.
V
Bu cümledeki numaralanmış sözler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. sözcük, ad durum eki almıştır.
B) II. sözcük, belirtisiz isim tamlamasıdır.
Buharlaşan sular yükselerek bulutları oluşturur. (III) Bu bu-
C) III. sözcük, isim-fiildir.
lutlardaki nemin bir kısmı yoğunlaşır ve yağış olarak yere
D) IV. sözcük, birleşik isimdir.
E) V. sözcük, soyut ve tekildir.
10. (I) Güneşin ısıtmasıyla yeryüzündeki sular buharla¬şır. (II)
düşer. (IV) Yeryüzüne gelen yağışın önemli bir kısmı akışa geçerek göllere ve denizlere ulaşır. (V) Yağışlarla yeryüzüne gelen suyun bir kısmı canlılar tarafından kullanılır.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde tamlanan isim-fiilden oluşmuştur? A) I.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
11. Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi yalın
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz küçültme adı değildir?
A) Bu küçük adacıkta tavşanların yaşadığı söyleniyor.
B) Bebeğin minicik ellerini görünce çok şaşırdım.
C) Yavrucağın ağlamaktan gözleri kanlanmış.
D) Yağmurun ardından gölcükler oluşmuş.
E) Soğukta kalan, kedicik neredeyse donmak üzereymiş.
addır? A) Soruyu bir dakika bile geçmeden çözdü.
B) Arabayı çok ucuza aldığımı söyleyebilirim.
C) Hayatı güzel yaşadı ve istediği her şeyi yaptı.
D) Halası Almanya’dan ona çikolata getirmiş.
E) Kıyafetleri ütüleyip dolaba kaldırdı.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zincirleme isim tamlaması yoktur?
A) Maçın yayın saati, maçı yönetecek hakemler henüz açıklanmadı.
B) Osmanlı döneminin önemli sanatçılarından biri de bu sanatçımızdır.
tabildiğimiz kadar yaşatmalıyız.
12. Aşağıdakilerin hangisinde birleşik isim oluşum bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Hanımeli
B) Keçiboynuzu
C) Denizaltı
D) Akciğer
E) Devetabanı
C) Tertemiz çocukluk duygularımızı ve anılarımızı yaşa-
D) Odanın kapısının kilidi bozulunca çilingir çağırmak zorunda kaldık gecenin bu saatinde.
E) Modern Türk hikâyeciliğinin öncülerinden olan Sait Faik, genelde İstanbul’u anlatır hikâyelerinde.
ünite
10
ROMAN
Kelime Türleri - İsimler
16. Ad
tamlamalarında bazen birden çok tamlayan ortak bir
19. Aşağıdaki
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamanın ör-
A) Öğrencilerin annelerini ve babalarını veli toplantısı için
B) Ankara’nın ve İstanbul’un bu sorunu yetkililer tarafın-
C) Bu sanatçımızın öyküleri ve romanları okurlarınca çok
D) Şirketin çalışanları ve yöneticileri bir etkinlikte bir ara-
D) Öğrenciler dün o filme gitmişler ama çok beğenmeE) Hava çok soğuk olduğundan ellerin çatlamış, ellerine biraz krem sürmelisin.
ya geldi.
C) Doğum günü pastası güzel olmuş, biraz daha alabilir
mişler filmi.
alınıyor.
B) Bu konuyla ilgili dilekçenizi ay sonuna kadar vermeniz
miyim?
dan bir an çözülmeli.
A) Önümüzdeki yaz, arkadaşlarla Karadeniz’i gezmeyi
gerekiyormuş.
okula çağırdık.
cümlelerin hangisinde isim-fiil ad durum
düşünüyoruz.
neğine yer verilmiştir?
KONU TESTİ
eki almıştır?
tamlanana bağlanabilir.
4
E) Son günlerde onun sözlerinde ve davranışlarında bazı tutarsızlıklar görülmeye başlandı.
20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük isim değildir?
A) Ödül alan sanatçı, kısa sürede zirveye yükseldi.
17. Şehrin binbir kokusu arasından bir hastane kokusunu se-
B) Onunla akşam sinemadan çıktıktan sonra ayrıldık.
çerek geldim buralara. Dikkatimi verdiğim o kokuyu kay-
C) Anlattıklarına bakılırsa konuyu anlamışa benziyor.
betmemek için, kısa nefeslenmelerin dışında, yolda mola
D) Onunla aramızdaki sorunu, geçen gün hallettik.
E) Yaz sıcakları nedeniyle bütün hayvanlar kavruldu.
vermedim.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Belirtili isim tamlaması
B) Ayrılma (çıkma) hal eki
C) Tamlananı düşmüş isim tamlaması
de. (II) Kendini, oradan da dünyayı anlamaya niyetlenen
D) Fiilden isim yapım eki almış sözcük
bir yolculuğun ilk adımlarındadır. (III) Bilinmeyen vardır
E) Hem iyelik hem belirtme eki almış sözcük
21. (I) 19 yaşında bir genç önce iç şehrini, sonra iç ülkesini ve sonunda iç dünyasını keşfe çıkan biridir benim gözüm-
önünde. (IV) İsimsiz kahramanım, bu huzursuzluğu yazarak aşmaya çalışıyor. (V) Çünkü yazı onun için kontrollü, korunaklı ve derin bir alandır.
tamlananı arasına sözcük girmiş bir isim tamlaması
18. Aşağıdaki dizelerin hangisinde isim tamlaması kulla
nılmamıştır?
vardır?
A) Seninse eğer ne işi var bende?
A) I.
5
Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne.
D) Pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının,
Mert dayanır, namert kaçar sevdiğim.
C) Dünyanın en uzun hüznü yağıyor,
Ne meseller söylerdi mercan köz nargileler.
E) Adet ettin aşk dersini asmayı,
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Gel bir gece yarısı, al hüznünü.
B) Yakışmıyor cepheyi terk edişin,
Numaralanmış cümlelerin hangisinde tamlayanı ile
Hüner saydın sırra kadem basmayı,
22. Aşağıdaki
cümlelerdeki altı çizili sözlerden hangisi
basit isimdir?
A) Türkçenin kökeni çok eskilere dayanıyor.
B) Bazı vatandaşlar sorunların çözülmesini istiyor.
C) Herkes çalgının sesine kulak verip müziği dinledi.
D) Olayın sonuçlarına herkes öyle ya da böyle katlanacak.
E) Bizim toplum geleneklerine sahip çıkan bir toplumdur.
11
1. ............................, evrendeki bütün canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, durumları, bütün bunların birbirleriyle olan ilgilerini karşılayan sözcüklerdir. 2. Varlıklara verilişlerine göre adlar ...................................................... ve ................................................... olmak üzere ikiye ayrılır. 3. Varlıkların oluşlarına göre adlar ............................................... ve ........................................................ olmak üzere ikiye ayrılır. 4. Varlıkların sayılarına göre adlar .......................................................,...................................................... ve ................................ olmak üzere üçe ayrılır. 5. Ahmet, Selim gibi kişi isimleri; Ankara, İstanbul gibi yer isimleri; Türk Dil Kurumu, Ziya Gökalp Lisesi gibi kurum isimleri kainatta tek oldukları ve benzerleri olmadığı için .......................................................... isimlerdir. 6. Su, yağmur, rüzgâr, toprak, ağaç, ses, televizyon, ışık, renk, gürültü gibi herhangi bir duyu organıyla algılayabildiğimiz, kavrayabildi-ğimiz varlık ve kavramların isimlerine ................................................................. denir. 7. Nefret, zekâ, akıl, merhamet, aşk, sevinç, şüphe gibi herhangi bir duyu organıyla algılayamadığımız, kavrayamadığımız varlık ve kavramların isimlerine .............................................................. denir. 8. Kafile, ekip, ordu, sürü, orman, sınıf, okul, millet gibi yapıca tekil, ancak anlam bakımından çoğul olan; aynı türe dâhil birden çok varlığı anlatan isimlere ................................................................................. denir. 9. İsmin beş hali vardır. Birincisi yalın haldir ve sözcükler yalın haldeyken hal eki almaz. İkinci .............................. halidir, üçüncüsü ..................................... halidir, dördüncüsü ............................................... halidir, beşincisi ise ......................................... halidir. 10. İsim tamlamasında ................................................... sözcük “–ın/in, -nın/nin”, ........................................................... sözcük ise “–ı/-i, -sı/si” eklerini alır. 11. “Kapkaç, okuryazar, biçerdöver, oldubitti, dedikodu” gibi birleşik isimler ..................................................... şeklinde oluşmuştur. 12. “Hanımeli, aslanağzı, katırtırnağı, devetabanı, suçiçeği, denizaltı, kuşpalazı” gibi birleşik isimler hem ......................................... hem de biçim olarak ................................................................ şeklinde oluşmuş sözcüklerdir. 13. “Türkçenin tadı, yazarın son romanı, Ahmet’in sözleri, Türkiye’nin doğal güzellikleri” söz öbekleri birer ...................................... isim tamlamasıdır. 14. “Sınıf başkanı, Türk dili, bahçe kapısı, belediye çalışanları, uyak konusu” söz öbekleri birer ................................ isim tamlamasıdır. 15. “Yavrucak, kadıncağız, tepecik” gibi sözcükler ................................................................ adıdır.
Cevaplar 1. Adlar
6. somut isim
11. tür değişimi
2. tür adları (cins adlar) - özel 7. soyut isim adlar
12. anlam değişmesi – isim tamlaması 13. belirtili
3. somut – soyut
8. topluluk ismi
4. tekil, çoğul – topluluk
9. belirtme - yönelme – bulunma – çıkma (ayrılma) 14. düz uyak
5. özel
10. tamlayan – tamlanan
15. sarma uyak
ünite
12
D 1.
“Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.” cümlesinde isim tamlaması vardır.
2.
“ Böyle soğuk havalarda yapacağın en iyi şey portakal suyu içmektir.” cümlesinde isim-fiil vardır.
3.
“Dut ağacının kalın bir gövdesi olur yaşlandığında.” cümlesinde zincirleme isim tamlaması vardır.
4.
Bir duygu ya da düşünceyi anlatmak için insan bazen yazmayı tercih eder.” cümlesinde fiilden isim
Y
olmuş sözcükler vardır. 5.
“Bugün ülkemizde yeteri kadar tiyatro salonu yoktur.” cümlesinde yönelme ve ayrılma hal eki kullanılmıştır.
6.
“Belediyelerin asli işi halka hizmet etmektir.” cümlesinde birden fazla isim-fiil kullanılmıştır.
7.
“Kış aylarında çocuklara keçiboynuzu özü içirmek gerekiyormuş.” cümlesinde anlam değişimi yoluyla oluşmuş birleşik isim kullanılmıştır.
8.
“Son yıllarda yapılan ağaçlandırma çalışmalarıyla orman sayımız artmaya başladı.” cümlesinde topluluk ismi vardır.
9.
“Uzayla ilgili Türk sinemasında çekilmiş birkaç film bulunmaktadır.” cümlesinde soyut anlamlı sözcükler kullanılmıştır.
10. “Havası, suyu bir başka olur memleketimin demiş şair.” cümlesinde tamlayanla tamlanan yer değiştirmiştir. 11.
“Binlerce yıl önce bir ozanın işlediği konu, binlerce yıl sonra bir başka ozan tarafından da işlenmiştir.” cümlesinde ismin beş durumuna da örnek olabilecek sözcük vardır.
13
12. “Su kaynaklarının yetersizliği, ülkeler arasında kimi zaman savaş nedeni olmuştur.” zincirleme isim tamlaması kullanılmıştır. 13. “Ayrıntıcı oluş, dilin söz dağarcığını da sürekli bir kirizmadan geçirmeye zorlar Yaşar Kemal’i.” altı çizili sözcük isim-fiildir. 14. “Bir şair, bir yazar ister istemez başka sanatçılardan etkilenir.” cümlesinde türemiş isimler kullanılmıştır.
Cevaplar
5
1. Y
2. D
3. D
4. D
5. Y
6. Y
7. D
8. D
9. Y
10. D
11. Y
12. D
13. D
14. D
Toros’un bu yamacı o kadar yüksektir ki haziran ayında güneş tam tepedeyken, dağın gölgesi on iki günlük Sarmatya’nın kıyılarına düşer. Aralık ortasındaysa kuzeye doğru bir aylık yolculuk sonunda ulaşılabilen Karadeniz dağlarına kadar uzanır. Rüzgâra bakan yüzü her zaman bulutludur, pusludur. Çünkü kayaya çarpan rüzgâr iki kola ayrılır, sonra da dağın öbür yanından iki kol yeniden birleşir ve bu esinti sırasında her köşe bucaktan topladığı bulutları ardı sıra sürükler getirir, orada bırakır. Buralarda her zaman gök gürler, yıldırımlar düşer, bulutlar öylesine toplanır ki yağıştan kayalar yarılır, aşağı doğru seller akar. Dağın eteğine yerleşenler çok zengindir, buralarda güzel dereler, çaylar akar, her zaman verimlidir, her köşeden ürün fışkırır. Üç mil tırmandıktan sonra koca çam ormanlarına, gürgenliklere, böyle başka ağaçlara gelinir. Bundan sonra, bir üç mil daha çayırlardan, otlaklardan geçilir. Ondan sonrası yıl boyu eksilmeyen kardır. Bu karlı alan da on dört mil daha gider. Oralarda daha doruğa varmadan, yakıcı bir havayla karşılaşır ama rüzgârın imini timini duymazsınız. Orada hiçbir canlı da yaşamaz. Yalnız doruktaki yarıklarda barınan, avlarını aramak için bulutlardan aşağıya süzülen birkaç alıcı kuş vardır. Ağaçlıklı tepeler bitince, bulutların başladığı yerin yukarısı çıplak kayalıklardır. Kayalar da apaktır. Görülmemiş bir aklıktadır. Bu sert, zorlu yamaçlardan doruğa çıkmanın mümkünü yoktur. Aşağıdaki soruları bu parçaya göre cevaplayınız.
1. Bu parçada geçen isim-fiilleri bulunuz, aşağıdaki boşluğa yazınız.
2. Bu parçada geçen somut ve soyut adları bulunuz, aşağıdaki boşluğa yazınız.
3. Bu parçada geçen tekil ve çoğul isimleri bulunuz, aşağıdaki boşluğa yazınız.
4. Metinde geçen isim tamlamalarını bulunuz, aşağıdaki boşluğa yazınız.
ünite
14
Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
1.
İsimler hakkında kısaca bilgi veriniz.
2.
İsim tamlarını açıklayarak birer örnekle cümle içinde kullanınız.
3.
Aşağıdaki cümlelerde “-lar / -ler” ekinin cümleye kattığı anlamı belirleyerek cümlenin karşısına yazınız.
I. Akşamları onunla konuşmadan uyumam. ........................................................................................................
II. Geçen akşam teyzemler bize geldi. .................................................................................................................
III. Osmanlılar 600 yıl hüküm sürmüş bir imparatorluktur. .....................................................................................
IV. Müdür Beyler birazdan aramıza katılacaklar. ...................................................................................................
V. Bu millet bağrından daha ne Fatihler, Yavuzlar, Kanuniler, Atatürkler çıkaracaktır. .........................................
VI. 20-21 yaşlarında biri az önce seni sordu. ........................................................................................................
VII. Sınavdan önce sabahlara kadar ders çalışıyordu. ...........................................................................................
15
4.
“Kırgın, sevgi, ağaçlar, bilgisayar, temizlik, Alper, İngilizce, yazıcı, kazı, hazırlık, başmüfettiş, insanlarımız, bölgeler, halkın” sözlerini yapı bakımından (basit, türemiş ve birleşik) değerlendiriniz.
5
19. fasikül
ROMAN
d)
A ıfat (Ön S i r e l Tür Kelime
ÖĞRETEN TEST
1
ROMAN
Kelime Türleri - Sıfat (Ön Ad)
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük niteleme sıfatı değildir?
Adlardan önce gelerek onları niteleyen
A) Bu soğuk havada dışarı çıkmayı düşünmüyorum.
B) Kitaptaki zor soruları çözemeyince bana getirmiş.
ması da vardır.
C) Sessizce girdi içeri ve kimseyle konuşmadan oturdu.
İsimlerden önce gelen renk, biçim, du-
D) Büyük bir sorun olmazsa yaza düğün yapacaklar.
rum bildiren ve isme sorulan “nasıl” so-
E) Tablolarında genelde açık renkleri seçiyor ressam.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sıfat kullanılmıştır?
A) Küçük çocuğun saçları oldukça uzamıştı.
B) Şirket, özveriyle çalışan işçilerine bir maaş ikramiye verdi.
C) Böyle durumlarda insan ne yapacağını bilemez.
Niteleme sıfatının önündeki isim düşerse
D) Kurunun yanında yaş da yanar, demiş atalarımız.
ya da niteleme sıfatı çekim eki alırsa sıfat
E) Başyapıt olan eserler, her zaman önemini korur.
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük belirtme sıfatı de-
veya belirten sözcüklere sıfat (ön ad) denir. Sıfatın olduğu her yerde sıfat tamla-
rusuyla buluna sözcüklere niteleme sıfatı denir.
adlaşır ve adlaşmış sıfat olur.
ğildir?
9
A) Ben bu yolları seni görmek için teptim de geldim.
Belirtme sıfatları; adları işa-
B) Zavallı hayvan susuzluktan ölmek üzereydi.
ret, sayı, soru, belgisizlik
C) YGS’de Türkçe bölümünden otuz soru işaretlemiş.
D) Size göre hangi kitabı okumam daha yararlı olacaktır?
E) Etrafımızdaki tüm insanlar sadece kendini düşünüyordu.
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük sıfat-fiil eki alma-
yönüyle belirten sıfatlardır.
2
mıştır?
Fiillere –an, -en, -ası, -esi, -mez, -maz, -ar, -er, -dık, -dik, -duk, -dük, -tık, -tik,
A) Dünyada ömrünü boşa geçirmiş birçok insan var.
-tuk, -tük , -ecek, -acak, -miş, -mış, -muş,
B) Toplantıya katılan gençler keyif verdi bize.
C) Adamın birden ortadan kaybolmasına çok şaşırdık.
D) Uzun zamandır doğduğum topraklara gitmiyorum.
E) Burada tanıdık yüzler görünce şaşırmadım diyemem.
-müş ekleri getirilmek suretiyle sıfat-fiil yapılır. Sıfat- fiil ekleri genellikle sıfat tamlaması kurar.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
ROMAN
Kelime Türleri - Sıfat (Ön Ad)
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük sıfat
5.
değildir?
KONU TESTİ
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim, hem niteleme hem belirtme sıfatı almıştır?
A) Onun iyi bir insan olduğu konusunda şüphem yok.
A) Nereden geldiğini söylemeden odasına çıktı.
B) Bu kara parçası iki ülke arasında sorun oluyordu.
B) Herkesi haftaya yapılacak düğünü için buraya çağırdı.
C) Yirmi beş kişi, bu yarışmaya ekip olarak hazırlandı.
C) Bu olaydan sonra yeni bir sayfa açtı hayatında.
D) Büyük kentlerde kirli hava insanları olumsuz etkiliyor.
D) Onun ne kadar çalışkan olduğunu bilmeyen yok ki.
E) Bizim takım yeni sezona yeni futbolcularla başlıyor.
E) Dünyanın en iyi köprülerinden biri de bu olacakmış.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde niteleme sıfatı kulla-
6.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde pekiştirilmiş sözcük
nılmamıştır?
sıfat olarak kullanılmamıştır?
A) Herkes yuvarlak bir masanın etrafına toplanmıştı.
A) Masmavi bulutların arasında dolaşmak isterdim.
B) Uzun boyu ona sporda avantaj sağlıyordu.
B) Pazardan taptaze meyveler almak istiyorum.
C) Ülkemizde zeki insanlara sahip çıkılmaya başlandı.
C) Bu sarmaşıklar evin etrafını çepeçevre sarmıştı.
D) İnsan belli bir yaşa gelince eski günleri özlüyor.
D) Böyle sımsıcak bir havada pikniğe gidilmez mi?
E) Bugün ne okula gitmiş ne de ders çalışmış.
E) Küçük çocuğun üzerinde yemyeşil bir kazak vardı.
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işaret bildiren söz-
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belgisiz sıfat kulla-
cük sıfat değildir?
nılmamıştır?
A) Bu evi herkes çok beğeniyor nedense.
A) Çoğu akşam eve geç gelirdi eskiden.
B) Sana şunu açıkça söylemek isterim ki o suçsuz.
B) Bazı insanlara laf anlatmak o kadar kolay olmuyor.
C) Memlekete giderken o lokantada yemek yeriz.
C) Bir iş bulursam kendime araba alacağım.
D) Öteki kazak daha güzel olduğundan biraz pahalıymış.
D) O konuyu iyi anlamayan sadece sen değilsin.
E) Şu ödevleri günü gününe yapsanız daha iyi olacak.
E) Her insan para kazanıp istediğini yapmak ister.
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sıfat kulla-
8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat-fiil kullanılma-
nılmıştır?
5
1
mıştır?
A) Deli gönlün ne yapacağını insan kestiremiyormuş.
A) Tekkeyi bekleyen kişi çorbayı içermiş.
B) Mis kokulu çiçekler alarak iş yerine götürdüm.
B) O sözler, yenilir yutulur sözler değildi.
C) Onun anlattığı konulardan bir şey anlamadım.
C) Seninki pişmiş aşa su katmaktan başka bir şey değil.
D) Teknik direktör bu maçta gençlere yer vermiş.
D) Çıkmadık candan umut kesilmemiş.
E) Bu havada dışarı çıkmayın, demiştim size.
E) Yazarın son romanı bir anda tükenmeye başladı.
3
KONU TESTİ
ROMAN
1
Kelime Türleri - Sıfat (Ön Ad)
Şanlıurfa’nın Örencik köyü yakınlarındaki arkeolojik alan-
12.
I. Hangi arabayı almaya karar verdiniz?
da meydana çıkarılan görkemli tapınaklar, bu süreçteki
II. Acaba nasıl bir söz duymak isterdin?
III. Bu saatte nereden geldiğini sorabilir miyim?
IV. Sizin ev kaçıncı kattaydı?
lıştır?
V. Fotokopi için herkesten kaçar lira toplayalım?
A) Niteleme sıfatı kullanılmıştır.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde soru anlamı sı-
B) İşaret sıfatına yer verilmiştir.
C) Sıfat yapan “-ki” kullanılmıştır.
D) Küçültme sıfatına başvurulmuştur.
E) Birden fazla sıfat-fiil kullanılmıştır.
9.
avcı toplulukların dünyanın bilinen en eski kült yapılarını yarattığını gösterdi.
Bu cümleyle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yan-
fatla sağlanmamıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
13. Her toplum, geçmişten gelen alışkanlıklarını ve günümüz
I
II
yaşam biçimini, kendi meşrebinde harmanlayarak oluştuIII
10. Aşağıdaki sorulardan hangisine verilen cevap sıfat tüA) – Geçenin bu saatinde eve nasıl gideceğiz?
B) – Dolaptaki meyveleri nereden aldın?
– Komşumuz.
D) IV.
E) V.
tesadüfen tanışırlar. Yakup Bey, Timur’un gözlerinde duy-
– Zor.
gu, düşünce ve davranışlarıyla yaşamı özgürce kucakla-
E) – Nereye gitmek istiyorsun yaz tatilinde?
9
burukluğunu görür.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
O zaman başından aşkındı derdi,
A) Unvan sıfatı kullanılmıştır.
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
B) Sıfat-fiillere yer verilmiştir.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.
C) Belgisiz sıfat vardır.
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi.
D) Niteleme sıfatı kullanılmıştır.
E) Sayı sıfatına yer verilmiştir.
11.
Bu dizelerde
I. Niteleme sıfatı
II. İşaret sıfatı
III. Soru sıfatı
IV. Sayı sıfatı
V. Belgisiz sıfat
numaralanmış sıfatlardan hangileri yoktur?
A) I ve II
yamayan, özüne ulaşamamış bir gencin iç yalnızlığını ve
– İstanbul’a.
4
C) III.
14. Üniversitesi öğrencisi Timur ile emekli Profesör Yakup Bey
D) – Bu sorular sizce nasıl?
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
B) II.
C) – Bu saatte kapıyı kim çalar ki?
A) I.
– Pazardan.
Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangisi sıfatfiildir?
– Taksiyle.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması yotur?
B) I ve IV D) II ve IV
C) II ve III E) IV ve V
A) Evin önündeki beyaz güller açmaya başladı.
B) Artık düzgün bir insan olma zamanı gelmişti.
C) Yeni müdürümüz, biraz sert konuştu bize.
D) Eğri oturup doğru konuşmak gerekir şimdi.
E) Eşsiz bir güzelliğe sahip bu koyda dalgaları izliyoruz.
ünite
V
ruyor yemek kültürünü.
ründe bir sözcüktür?
IV
ROMAN
2
Kelime Türleri - Sıfat (Ön Ad)
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili bölüm farklı
4.
türde bir tamlamadır?
A) İncir reçeli bu mevsimde yapılıyormuş.
B) Sözlerinin sonunda herkese teşekkür etti.
C) Nedense ev işlerini hep ben yapıyorum.
D) Öğretmen zor soruları bize çözdürdü.
E) Bahar havasında dışarı çıkıp dolaştık.
2.
Yönetmen son filminde eskilere yer verdi.
Bu cümlede geçen “eski” sözcüğü sıfat olduğu halde ad
KONU TESTİ
Bu kitapta, yöresel kahvaltılıklarımız, ekmek yapımı, ev yapımı içecekler, reçeller, hafif alternatiflerin yanında Meksika’dan Fransa’ya dünyanın farklı yerlerinden damak tadımıza uyacak lezzetler yer alıyor.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Niteleme sıfatı
B) İşaret sıfatı
C) Türemiş sıfat
D) Belgisiz sıfat
E) Sıfat-fiil
olarak kullanılmıştır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde buna benzer bir kul-
Yıldızlı Soru 1
lanım vardır?
A) Boş torbaları, bir an önce doldurmalısınız.
B) Yakın zamana kadar buraya hiç uğramazdı.
C) Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış.
D) Buraya gelen arkadaşı uzun zamandır tanıyordum.
A) Ağır ağır çıkacaksın bu merdive nlerd
E) Şiir yazmak sanıldığı kadar kolay değildir.
B) Hata yaptığını eninde sonunda anla
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme sıfat olarak kullanılmıştır? en, demiş şair.
yacaktır.
C) Bahçeden taze taze meyvele r topla
yıp yedik.
D) Konuşa konuşa tüm sorunları halle
ttik.
3.
İhtiyar atlar gibi kapandım içime
E) O, sabah akşam mutlaka bura ya
uğrar.
Yasını tutuyorum sonsuz bir kehanetin
Bu dizelerde altı çizili sıfatla aynı türdeki sıfat aşağıdaki dizelerin hangisinde yoktur?
A) Yıllanmış şarap gibisin
5
Duruşun bakışın yaman be Ali
Baharlar yaratır kışın karından;
Davarsız, kavalsız çoban olurlar.
E) Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi.
II
dir. İnce cam bardakta çay içen, fincanda kahvesini III
yudumlayan Türkler Amerika’da yarım litrelik bardaklarda IV
D) Onlar ki sabansız, tarlasız çiftçi,
ken, üçte biri çubuklarla, gerisi ise eliyle yemek yemekte
C) Dökülür köpüklü sular yarından,
Dünyadaki insanların üçte biri çatal kaşık ile yemek yerI
Gün geçtikçe artıyor değerin
B) Namluya dayanır yola dalarsın
5
5.
V
çay kahve içenleri görünce şaşırırız.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi sıfat değildir? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
KONU TESTİ
6.
ROMAN
2
Kelime Türleri - Sıfat (Ön Ad)
Böyle masallar ebeveynle birlikte okunduğunda da çocuk
9.
rebilir.
I ları düşler âleminde keyifli bir yolculuğa çıkaracaktır...
II
II
III
A) Belgisiz
belirtme
belgisiz
B) İşaret
niteleme
sayı
C) İşaret
niteleme
belgisiz
D) Belirtme
belgisiz
niteleme
E) Niteleme
niteleme
sayı
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen birleşik sözlerin tamamı, sıfat tamlamasının kaynaşıp kalıplaşmasıyla oluşmuştur?
A) vurdumduymaz - çalçene - keçiboynuzu
B) açıkgöz - sonbahar - kırkayak
C) ilkyardım - dedikodu - biçerdöver
D) gecekondu - çekyat - kapkaç
E) suçiçeği - hanımeli - kuşburnu
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
6
8.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamanın örneği vardır?
sinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir? I
III
Bu cümledeki sıfatların türleri aşağıdakilerin hangi-
Ad tamlamalarında tamlayanla tamlanan arasına sıfat gi-
A) Bu yarışmaya okulun çalışkan öğrencileri seçildi.
B) Az önce içeri giren adam, daha önce de gelmişti.
C) İnsan, sağlığın değerini kaybedince anlıyormuş.
D) Bizim takımın oyuncuları çok iyi oynadı.
E) Birçok insan, güzel bir yuva kurmak için uğraşır.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim birden fazla niteleme sıfatı almıştır?
A) Onun değerli bir sanatçı olduğunu düşünüyorum.
B) Bu adam evini, arabası neyi varsa sattı.
C) Bu ülkede, mavi gözlü insanlar ilgi çekiyormuş.
D) Başarılı ve çalışkan insanlar ödüllendiriliyor şirkette.
E) İyiyi, güzeli ve doğruyu ondan öğrendim ben.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük türemiş sıfat değildir?
A) Günde ortalama yüzer soru çözüyormuş.
B) İkinci evi aldıktan sonra rahatladı.
C) Onun saygılı bir insan olmasını istiyordu.
D) Bu çocuk, ileride büyük bir insan olacak.
E) Deneyim ve gözlemlerini her zaman bizimle paylaşır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz, bir isimden önce gelerek onu nitelemiştir? A) Yazarın denemelerinde bir yoğunluk söz konusuydu.
B) Bu öykülerde, yaşanmış olaylara çok fazla yer verilmiştir.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili tamlama diğerlerinden farklıdır?
A) Kasaba halkı, kaymakamı heyecanla bekliyordu.
C) Kitapta anlatılanların hepsi somut gerçeklere dayanıyor.
B) Kazılan çukurları görevliler doldurmadan gitmiş.
D) Şiirin bazı bölümlerinde ister istemez duygulanıyorsunuz.
C) O adam, güzelim evi yok pahasına satmış.
E) Romanda, Tanzimat Dönemi’nin olayları başarılı anla-
D) Çıtkırıldım bir adam olmaya başladın sende.
E) Geçimini temin edecek parayı her türlü kazanıyordu.
tılmış.
ünite
ROMAN
Kelime Türleri - Sıfat (Ön Ad)
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat-fiil kullanılma-
5.
mıştır?
çocukluğumuz geçer. (III) Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... (IV) Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız
A) Yazdığım şiirleri öncelikle ona gösteriyorum.
B) Yapılacak işleri bir sıraya koymamız gerekiyor.
C) Söylenmiş bütün sözler, geriye bir şey kalmamış.
D) Arabayı park eden adamı tanıyor musunuz?
fat tamlaması kullanılmamıştır?
E) Bundan sonra güvenecek insan da kalmadı.
A) I.
yatılılar geçer. (V) Ve sonra aşk bunları alır, daha da eskilere gider.
6.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde sı-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Değişik kültürlerin içinde yaşamak, tarihsel ve sosyal dokuları inceleyip araştırmak bizi olgunlaştırır. Bazen ekono-
Aşağıdaki altı çizili söz öbeklerinden hangisi sıfat
mik fırsatlar da yaratır. Uzak Doğu gezisinden sonra ülke-
tamlaması değildir?
sine dönen ve ihracata yönelik deniz hayvanı çiftliği kuran insanlar olmuştur.
A) Çıkmadık candan umut kesilmez, demişler.
B) Bahçedeki kurumuş çiçekleri söktük.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
C) Yıkık bir handa kırk gün oyalanırdı o.
A) Bir sıfat tamlaması tamlayan olmuştur.
D Bunları dert etmenin zamanı çoktan geçti.
B) Bir isim birden fazla sıfat tarafından nitelenmiştir.
E) Hastalanmış çocuklar, hastaneye götürüldü.
C) Sıfat-fiille kurulmuş sıfat tamlaması vardır.
D) Adlaşmış sıfatlara yer verilmiştir.
E) Belirtme sıfatlarına yer verilmemiştir.
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz, birleşik
3.
Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde adlaşmış sıfat yoktur?
sıfat değildir?
A) Ak gün ağartır, kara gün karartır.
B) Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
A) Boşboğaz insanlardan uzak durmaya çalışırım.
C) Acıyan uyumuş, acıkan uyumamış.
B) Tanzimat romanlarında mirasyedi tipler anlatılmış.
D) İyilik eden iyilik bulur.
C) Yurtsever insanlar, vatanı için her şeyi yapar.
E) Bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır.
D) Birtakım sorunlar yüzünden gelemedik yanınıza.
E) Dağlık olduğundan burada biçerdöver kullanılmıyor.
8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde türemiş sıfat yok-
4.
I. Delinin biri kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış. II. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. III. Bir evde düzen olunca düzenbaz olmaz.
tur?
IV. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. V. Bir insanı tanımak için ya alışveriş etmeli ya yola gitmeli.
5
KONU TESTİ
(I) Aşk çok eski bir şeydir sevgili. (II) Onun içinden o çileli
2.
3
Numaralanmış özlü sözlerin hangisinde “bir” sözcüğü diğerlerinden farklı görevde kullanılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
A) Bu kentte kiralık ev bulmak çok zormuş.
B) Adam, ben işsiz adama kız vermem, diyormuş.
C) Temiz bir yüreği var, o yüzden ondan zarar gelmez.
D) Düğün evinde genişçe bir odada yemek yedik.
E) Denize girince tuzlu su, genzimi yaktı.
7
KONU TESTİ
9.
3
ROMAN
Kelime Türleri - Sıfat (Ön Ad)
Kimi sıfat tamlamalarında isimle sıfatın yeri değiştirilir ve
13. Aşağıdaki
ismin sonuna III. tekil iyelik eki (-i / -si) getirilir. Ortaya çı-
mamıştır?
kan söz öbeği bir ismin sıfatı yapılır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu yolla oluşmuş birleşik sıfat kullanılmıştır?
A) Uzun boylu çocuk, takıma seçildi.
B) Derli toplu bir adam olmaya başladı.
C) Balkonu küçük bir evdi ama aldık.
D) Çevreyi temiz tutan insanları severim.
E) Pembe panjurlu evde yaşamak istemiyormuş.
cümlelerin hangisinde soru sıfatı kullanıl-
A) Kaç insan böyle bir teklifi reddeder ki?
B) Tatilde nereye gideceğinize karar verdiniz mi?
C) 2050’de bizi nasıl bir dünya bekliyor?
D) Söyledin yazı kitabın kaçıncı sayfasındaydı?
E) Sana hangi gün döneceğini söylemiş miydi?
14. “Bu”
sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat
değildir?
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz belirtme sıfatı değildir?
A) Bu yörenin tertemiz bir havası vardı.
B) Raftaki kitaptan iki şiiri çok beğenerek okurum.
C) Bizim de diğer insanlardan ne farkımız kaldı?
D) Bir gün gelecek ve her şey güzel olacak.
E) Her yazar, çok okunmak ve beğenilmek ister.
A) Bu bize yapıldı ama siz de yiyebilirsiniz.
B) Bu insanlar, her zaman başımızın tacıdır.
C) Kura çekimleri bu akşam yapılacakmış.
D) Bu dünyada en güvendiğim insan sendin.
E) Yönetim bu kararı uygular mı, bilemem.
15. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde hem niteleme hem
A) O günden sonra onunla bir daha karşılaşmadık.
B) Bir bayram günü gidip bir daha dönmemiş.
hangisi sıfat değildir?
C) Sana iyi bir lokantada yemek yedireceğim.
A) Kulaktan dolma bilgiler bunlar bence.
D) Bir gemiyle yurt dışına çıkmayı düşünüyor.
B) Yemekleri nedense tatsız tuzsuz yapıyordu.
E) Yalının yaşlı sakinleri her zaman birilerini bekler.
11. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
8
9
Aşağıdaki altı çizili söz öbeklerinden
C) Evsiz barksız insanlara çok yardımı oldu.
D) İrili ufaklı birçok ada vardı bu bölgede.
E) Her zaman cana yakın insanları sevmişimdir.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde unvan sıfatı yoktur?
A) Sultan Selim Han büyük bir şahsiyetti.
B) Doktor Ahmet Bey, bizi oldukça rahatlattı.
C) Hatice Öğretmen, sevilen bir öğretmendi.
D) Komşumuzun oğlu komiser olunca çok sevindik.
E) Mareşal Fevzi Çakmak iyi bir komutandı.
16.
I. Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır
II. Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor
III. Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini
IV. Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim
V. Senden kopardım çiçeklerin en solmazını
VI. Toprakların en bereketlisini sende sürdüm
Numaralanmış dizelerin hangisinde adlaşmış sıfat yoktur? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) VI.
ünite
belirtme sıfatı almış bir isim vardır?
ROMAN
4
Kelime Türleri - Sıfat (Ön Ad)
KONU TESTİ
1.
I. Bir gece habersiz bize gel
II. Merdivenler gıcırdamasın
III Öyle yorgunum ki hiç sorma
A) Elindeki gazeteyi dikkatli bir şekilde okudu.
IV. Sen halimden anlarsın
B) Bir işi başarmak istiyorsan çok çalışmalısın.
V. Sabahlara kadar oturup konuşalım
C) Yaz aylarında bu güzelim ormanlar korunmalı.
Numaralanmış dizelerin hangisinde belgisiz sıfat kul-
D) Akşamki yemekte güzelce sohbet de ederiz.
E) Polisler olası kazaları önlemek için çalışıyordu.
6.
Bembeyaz daracık sokaklar, aralıklar, yapışık evler ile
5.
fiille oluşturulmuştur?
lanılmıştır? A) I.
2.
B) II.
C) III.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması sıfat
D) IV.
E) V.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kurallı birleşik sıfat vardır?
I
II
A) Son günlerin en iyi şarkısı bu seçilmiş.
B) İki kapılı bir handa gidiyoruz bakalım gündüz gece.
C) Güneşin doğmasıyla birlikte bizi bir heyecan sardı.
me sıfatı değildir?
D) Köy gerçeğinin başarılı bir örneğidir bu kitap.
A) I.
E) Onun şiirlerindeki sanatlı ifadeleri anlayamadık.
7. 3.
Diğer birçok spor dalının aksine golf oyunu, herhangi bir I
II
III
hakemin veya yetkilinin gözetiminde olmadan oynanır ve
IV
karşılıklı güven esasına dayanır.
V Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangisi sıfat olarak kullanılmamıştır? A) I.
B) II.
C) III.
IV
V
Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangisi nitele-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Gün bitti;
I. Akşam serinliğiyle başlıyor memleketim.
II. Doğduğum köy göründü;
III. Sakin yıldızlarıyla gittikçe yakınlaşan sema,
IV. Dörtnala kalktı atım sevincinden;
V. Uçaraktan gidiyorum sılaya.
Yukarıdaki numaralanmış dizelerin hangilerinde sıfat kullanılmıştır?
D) IV.
E) V.
A) I ve II
B) I ve IV
D) II ve V
4.
III
muhteşem bir nokta.
C) II ve III E) III ve V
(I) Serifos küçük bir ada. (II) 1.100 gibi bir nüfusa sahip ve 65 km kare büyüklüğünde. (III) Her zamanki gibi araba kiraladık ve dar yollardan oluşan çevresini iki kere turladık.
8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat-fiil adlaşmıştır?
(IV) Harika plajları, dokunulmamış tarihi insanı büyülüyor.
A) Pencerenin önüne oturmuş, geçenleri izliyordu.
B) Kazandığı parayla kendine bir araba aldı.
C) Bahçedekilere bakınca mutlu olmamak elde mi?
D) Her zaman yaşlılara saygı gösteren biriydi o.
E) Sanatçımızın yeni filmi bu ay gösterimde olacak.
(V) Şehriyle, insanlarıyla, doğasıyla çok ama çok güzel bir ada.
5
Numaralanmış cümlelerin hangisinde belirtme sıfatı kullanılmamıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
9
KONU TESTİ
9.
ROMAN
4
Kelime Türleri - Sıfat (Ön Ad)
(I) Malezya, Güney Asya’nın kalbinde bulunan oldukça
12. Tüm
renkli ve çekici bir ülke. (II) Bozulmamış etkileyici plajla-
I
II
rın, egzotik adaların bulunduğu bir yer. (III) Zengin bir etnik
malı ve diğer oyuncuların haklarına saygılı olmalıdırlar. Bu
ve kültürel mirasın, nadide flora ile birlikte, dünya klasma-
nında modern turizm ve tatil seçenekleri ile harmanlandığı
özelliği ile golfün, bütün sporlar arasında apayrı bir yeri
nadir ülkelerden biri. (IV) Yıl boyunca tropikal iklime sahip
bir ülkedir. (V) Ayrıca Malezya, Güney Asya’nın en çok tu-
vardır.
rist ziyareti alan ülkelerinin de başında geliyor.
oyuncular sahada disiplinli ve sportmence davran-
Numaralanmış cümlelerin hangisinde sıfat-fiil kullanıl-
C) III.
D) IV.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi tür ba-
A) I. B) II.
IV
kımından diğerlerinden farklıdır?
mamıştır? A) I.
III
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
E) V.
13. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde altı çizili sıfat yapı
bakımından diğerlerinden farklıdır?
10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili söz sıfat değildir?
A) Artık demir alma günü gelmişse zamandan,
B) Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
B) Mehmet, çalışkan bir öğrenciydi.
C) Yıllık izne ayrılmayı düşünmüyorum.
D) Bahçedeki kırmızı güller açmaya başladı.
E) Ankara’yı bu yıl susuz bir yaz bekliyormuş.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde pekiştirme sıfatı kullanılmıştır?
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!
E) Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
D) Bîçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
A) Eriyen karlar ırmağı coşturdu.
C) Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
9
A) Yaşlı adam, bu büyük konakta yapayalnız yaşıyordu.
B) Bugün gökyüzü masmaviydi ama bizim işimiz vardı.
C) Evin duvarlarını nedense yemyeşil bir renge boyatmıştı.
10
11. Aşağıdaki
D) Ülkeye gelen Çin malı arabaların kaportası ipinceydi.
E) Şömineye odun atınca evin içi sımsıcak oldu hemen.
cümlelerin hangisinde “bir” sözcüğü farklı
bir sıfattır? A) Bir zamanlar bu işleri çarçabuk yapardım.
B) İçeri tanımadığım bir adam girdi ve su istedi.
C) Kitapçıdan kendime farklı bir soru bankası almak istiyorum.
D) Yaz gelince güzel bir tatil beldesinde ailemle tatil yapmak istiyorum.
E) Dün akşam başımın ağrısından bir dakika bile uyuyamadığımdan bugün uykusuzum.
15. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde sayı sıfatı kullanıl-
mamıştır?
A) Kitapta yer alan bin iki yüz soruyu da çözmüş.
B) Maçın ikinci devresi başlamadan çerezleri getir.
C) Bu mahallede on iki hane bulunduğu belirtildi.
D) Bu şiirde düz bir anlatım olduğu için şiiri beğenmedim.
E) Elli gün sonra yurt dışından evine dönmeye karar verdi.
ünite
ROMAN
Kelime Türleri - Sıfat (Ön Ad)
16. “güzel” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat
dinden sonra gelen ismi niteleme göreviyle kullanılmıştır?
A) İnsan böyle güzelliklerle karşılaşmak ister.
B) Bölüm başkanı açılışta oldukça güzel konuştu.
C) Bazı insanlar “güzelim, zekiyim” diye kendini kandırır.
D) Tahtaya yazılan soruyu çok güzel çözdü.
E) Hiç kimse güzel bir işten ayrılmayı düşünmez.
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belirtme sıfatı niteleme sıfatından önce kullanılmıştır?
A) Bu parayla ancak bu kadar iş yapılıyormuş.
B) Simit satan çocuk, çok para kazanıyormuş.
C) Elindeki kırmızı gülleri kime almıştı acaba?
D) Bazı insanlar, hata yaptığını kabul etmez.
E) Yeni tanışmamıza rağmen bizi sıcak karşıladı.
21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük sıfat değildir?
A) Bu hasta adama herkes yardım etmek istiyordu.
B) Ona iyi bir düğün yapmak için uğraşıyorlar.
C) Her zaman böyle romanlar okumak isterim.
D) Televizyondaki filmi daha önce de izlemiştim.
E) Gazi Üniversitesindeki panele biz de katılacağız.
18. (I) Adalar’da her yer yürüme mesafesinde olduğu için ara-
A) Bu hafta aldığımız en güzel haber buydu.
B) Adam, kurnazlık konusunda tilki gibiydi.
C) Bana göre bu yıl sınavda başarılı olacaktır.
D) En sevdiğim kitaplar, Reşat Nuri’nin kitaplarıydı.
E) Koskoca caddeler bayraklarla donatılmıştı.
22. Aşağıdaki
sizlik hâkimdir. (III) Eski ve büyük konakların birinde yaşlı bir adam evinin bahçesinde kahvesini yudumluyor yavaş yavaş. (IV) Daracık sokaklar, büyük ve ihtişamlı konaklar insanı büyülüyor. (V) Ayrıca geçmişi hatırlatan faytonlar ile dolaşmak da cabası.
B) II.
C) III.
D) IV.
B) Benim senden duymak istediğim sözler bunlar değildi.
C) Oraya erken varmıştık ama bizi bekleyen insan yoktu.
D) Ona yapılacak işleri her zaman hatırlatmam gerekiyormuş. E) Hiç kimse, bir diğer insanın hakkını bu şekilde alıkoyamaz.
E) V.
23. Aşağıdaki
Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması yoktur?
5
A) Bu saatten sonra sana söyleyecek söz bulamıyorum.
19. Sıfatın olduğu her yerde sıfat tamlaması da vardır.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde sıfat kullanılmamıştır?
cümlelerin hangisinde sıfat-fiil kullanılma-
mıştır?
ca gerek yok. (II) Öğle vakti olmasına rağmen adada ses-
A) I.
KONU TESTİ
20. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözlerden hangisi ken-
olarak kullanılmıştır?
4
cümlelerin hangisinde adlaşmış sıfat-fiil
kullanılmıştır?
A) Onun bu sözü üzerine odada soğuk bir ortam oluştu.
B) Onunla konuşmayı ben de istiyorum.
C) Onun hakkında söylenenlere hiçbir zaman inanma-
A) Sonbaharda bu kent başka bir havaya giriyor.
B) Doğum gününde ona pahalı hediyeler almış.
C) Televizyondaki yeni filmi izlemek istiyorum.
D) Mahallenin insanları oy vermeye okula gitti.
D) Kar başlayınca çocukların neşesini görmeliydin.
E) Pazar sabahı parka gidip temiz havada yürüdüm.
E) Söz verdiğim için gideceğim onun yanına.
dım.
11
1.
Adların önüne gelerek onları niteleyen ya da işaret, sayı, soru ve belirsizlik yönlerinden belirten sözcüklere ......................... denir.
2.
Niteleme sıfatları, bir varlığın rengini, biçimini, boyunu, durumunu bildirir ve isme sorulan ............................. sorusuyla bulunur.
3.
Niteleme sıfatının önündeki isim düşer ya da niteleme sıfatı çekim eki ek alırsa .............................................................. olur.
4.
Sıfatın ilk ünlüsüne kadar olan bölümü “m, p, r, s” ünsüzlerinden uygun olan getirilerek sıfatlarda ...................................... yapılır.
5.
Niteleme sıfatlarının sonuna ......................................................... eklerinden biri getirilerek sıfatlarda küçültme yapılır.
6.
Kişilerin sosyal durumlarına göre adlarına takılan tanıtma ve saygı sözcüklerine ............................................... denir. Bu sözler hem adın önünde hem sonunda hem de her iki tarafında kullanılabilir.
7.
Adları işaret eden sözcükler işaret sıfatıdır ve isme sorulan ............................................................ sorusuyla bulunur.
8.
“Birçok, biraz, hiçbir, her, bazı, başka, çoğu, fazla, bütün, kimi, az” gibi sözcükler ................................................ olarak kullanılır.
9.
Bir sıfat tamlamasına “-lı/-li, -lık/-lik, -sız” ekleri getirilerek .......................................................................... yapılır.
10. Belirtme sıfatları 4’e ayrılır: I. ---------------------------------------
II. -------------------------------------
III. -----------------------------------
IV. ------------------------------------
11. Sayı sıfatları kendi arasında 4’e ayrılır: I. ----------------------------- sayı sıfatları
II. ------------------------------ sayı sıfatları
III. ---------------------------- sayı sıfatları
IV. ---------------------------- sayı sıfatları
V. ---------------------------- sayı sıfatları
Cevaplar 1. sıfat
6. unvan sıfatı
III. Belgisiz sıfatlar
2. nasıl
7. hangi
IV. Soru sıfatları
3. adlaşmış sıfat
8. belgisiz sıfat
11. I. Asıl
4. pekiştirme
9. kurallı birleşik sıfat
II. Sıra III. Üleştirme
IV. Kesir
5. “-cik, -cek, -ce, -imsi, -imtı- 10. I. Sayı sıfatları rak” II. İşaret sıfatları
V. Topluluk
ünite
12
Basit 1.
Dönülmez bir yola girdik artık, ger dönüşü yok.
2.
Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış.
3.
Küçük çocuk, tatlı sözlerle herkesi etkiliyordu.
4.
Bazı insanlar tüm zamanlarını uyuyarak geçirmektedir.
5.
Arkadaşımın varyemez bir amcası vardı.
6.
Arkadaşlarla sınavdan önce çıkmış soruları çözdük.
7.
Birçok insan bu ödülü almak için kıyasıya yarışmıştı.
8.
Açıkgöz çocuk, herkesten önce işi bitirdi.
9.
Daracık sokaklardan geçmek zorunda kalmıştık.
Türemiş
Birleşik
10. Onunla en son beş yıl önce burada görüşmüştük. 11.
Külyutmaz hoca, kimseye göz açtırmadı sınavda.
12. Yıkılmış ağaçları belediye görevlileri kaldırdı. 13. Bu küçük balkondan manzarayı izlemeye doyamadık. 14. Bazı öğrenciler çok soru çözerek açıklarını kapattı. 15. Polisler, kısa sürede olay yerine gelmişti. 16. Çevremde o kadar vurdumduymaz adam var ki anlatamam. 17. Adamın saçları genç yaşta dökülmüş.
5
13
A.
Aşağıdaki cümlelerde geçen adlaşmış sıfatları bulup altlarını çiziniz.
1.
Bazı insanlar yeşil yanmadan hareket ediyordu.
2.
Deliye her gün bayram sözü tam senin için söylenmiş.
3.
Ders çalışırken önemli yerlerin altını kırmızıyla çizerdim.
4.
Uzunlar, kısalardan yavaş koşuyormuş.
5.
Kapının önünde bekleyenler çoğaldı.
B.
Aşağıdaki cümlelerdeki altı çizili sıfatların türlerini yanda verilen boşluğa yazınız.
1.
Bu mevsimde kuşlar erkenden insanı uyandırır.
2.
Bayramda çocuklara onar lira harçlık verdi.
3.
Güzel günlerin habercisidir güneş.
4.
Hangi filmi izlediğinizi söylemedin.
5.
Bir şarkı vardı ama şimdi hatırlayamadım.
14
1.
Üç günlük dünyada her şey gelip geçiciydi.
2.
Deri montlu adam, çok fazla konuşuyordu.
3.
Bahçesi geniş konakta yaşıyordu bu aile.
4.
Kasadaki iri iri balıkları seçerek aldı.
5.
Altın sarısı saçları, ona ayrı bir güzellik sunuyor.
ünite
C. Aşağıdaki cümlelerdeki birleşik sıfatları bulunuz ve nasıl oluştuklarını yandaki boşluğa yazınız.
Aşağıdaki metinlerdeki sıfatları bularak altlarındaki boşluğa yazınız.
1.
Bulunduğumuz yer denizden bin beş yüz metre kadar yüksekte idi. Akcedil; ay iskelesinin önünde duran kayıklar, ağaçların arasındaki seyrek binalar iğne topuzu kadar ufaktı. Karşıda Burhaniye’nin arkasında yatan Madra dağları şekilsiz bir yığından ibaretti. Güneşin altında göz kamaştırıcı pırıltılarla yanan deniz, ta uzaklarda açıklı koyulu gölgelere bürünen Midilli Adası’na kadar uzanıyor, bunun sağ yanından geçerek, ufukta sisler içinde gökle birleşiyordu. Kazdağı’nın körfeze kadar yaklaşan eteklerini sayılamayacak kadar çok, her biri başka renk ve biçimde, irili ufaklı dağlar ve tepeler çeviriyordu. Arkamızda Sarıkız, bu dağların en yüksek tepesi, ağaçsız başını beyaz bulutlara uzatıyordu.
........................................................................................................................................................................................... ........................................................................................................................................................................................... .......................................................................................................................................................................................... ........................................................................................................................................................................................... ........................................................................................................................................................................................... ...........................................................................................................................................................................................
2.
Yeşil, yumuşak çimenlerin üzerine oturmuş, gözlerinden birbiri ardı sıra yuvarlanan gözyaşları arasından bana bakıyor. Oturduğu yerdeki çimenlerin sarı, yeşil parıltısı gözlerimi kamaştırdı. Gerideki bahçe duvarını gözden saklayan mor leylaklardan etrafa hafif, serin bir koku yayılıyordu.
........................................................................................................................................................................................... ........................................................................................................................................................................................... .......................................................................................................................................................................................... ........................................................................................................................................................................................... ........................................................................................................................................................................................... ...........................................................................................................................................................................................
15
3.
Mehmet Ali’nin bana verilen odasında yerleşmem epeyce uzun sürdü. Bu, ovaya bakan iki küçük pencereli, kavak ağaçlarıyla tutturulmuş tavanından kuru otlar sarkan, tabanı toprak bir hücredir. Önce yatak takımını ve seyyar karyolamı saran iki harar beziyle bu tavanı örtmek, sonra şehirden getirdiğim tahta ve muşambalarla bu toprak zemini kaplamak, döşemek lazım geldi.
........................................................................................................................................................................................... ........................................................................................................................................................................................... .......................................................................................................................................................................................... ........................................................................................................................................................................................... ...........................................................................................................................................................................................
5
...........................................................................................................................................................................................
20. fasikül
ROMAN
amirler Z i r e l Tür Kelime
)
(Adıllar
ÖĞRETEN TEST
1
ROMAN
Kelime Türleri - Zamirler (Adıllar)
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişi zamiri kullanılmamıştır?
A) Sana olacakları daha önceden anlatan olmadı mı?
sizlik, soru kavramlarıyla tutan sözcük-
B) Öğretmenimiz, sınavdan sonra bize şehri gezdirdi.
lerdir.
C) Ben, bu yaşa kadar onlar kadar dürüst insan görmedim.
Kişi zamiri; insan adlarının, yani kişile-
D) Bu mevsimde kimse senin için böyle bir şey yapmaz.
E) Onlar, eskimişti zaten, çöpe atmanda bir sakınca yok.
2.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde işaret bildiren sözcük zamir gö-
Zamirler; adların yerini kişi, işaret, belir-
rin yerini tutan adıllardır. Türkçedeki kişi adılları şunlardır: Ben (I. tekil kişi adılı), Sen (II. tekil kişi adılı),O (III. tekil kişi adılı), Biz (I. çoğul kişi adılı), Siz (II. çoğul kişi adılı), Onlar (III. çoğul kişi adılı)
reviyle kullanılmamıştır?
A) Bu, benim en sevdiğim kitaptır.
B) Giderken orada çok kalmayacağını söylemişti.
şu, o, bunlar, şunlar, onlar, bura, burası,
C) O filmi sinemada sizin de izlemenizi isterim.
şura, şuraya, ora, orada, öteki, beriki”
D) Size kış mevsiminde şunları önerebilirim ancak.
gibi sözcükler işaret zamiridir.
E) Biz oraya en son iki yıl önce gitmiştik.
3.
Aşağıdaki altı çizili sözlerden hangisi belgisiz adıl değildir?
A) Bizim yerimize başkalarını çağırmışlar yarışmaya.
si, birçoğu, birkaçı, bazısı,
B) Birileri bu işin peşini bırakacak gibi gözükmüyor.
başkası, herkes, hepsi, hiç-
C) Bu şiirde herkesi etkileyen bir tını vardı.
D) O, sorunların bizden kaynaklandığını düşünüyor.
E) Kimileri, nedense romanı öyküden çok seviyor.
4.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı soru zamiriyle sağlan-
tutan sözcüklere işaret zamiri denir. “bu,
Belgisiz adıl, adların yerini kesin olmayacak biçimde tutan adıllardır. “biri, biri-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
biri, hiç kimse, kimi, kimisi,
2
çoğu” gibi sözcükler belgisiz zamirdir.
Adın yerini soru yoluyla tutan sözcük-
mıştır?
lere soru zamiri denir. “Kim (kime, kimi, kimde, kimden, kimler…) Ne (neyi, neye,
A) Bu saate kadar neredeydin?
neler, nesi, neyin…) Nere (nerede, nere-
B) Kaç dakika sonra buluşalım?
den, neresi, nere-yi…) Hangisi (hangi-
C) Hangi evi alacaksınız?
D) Sana bunları o mu anlattı?
E) Neden gelmediğini anlatır mısın?
niz, hangimiz, hangileri…) Kaçı (kaçıncısı, kaçınız, kaçımız…)” sözcükleri soru zamiridir.
ünite
Adların yerini işaret (gösterme) yoluyla
ROMAN
Kelime Türleri - Zamirler (Adıllar)
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı türden iki za-
5.
mir bir arada kullanılmıştır?
A) Her şey güzel giderken neden böyle olduğunu anlama-
B) Onlar, sokak çocukları için bir kampanya başlattı.
C) Bugüne kadar beni, kimse böyle üzmemişti.
D) Bu yazarımız, yaşadığı toplumu anlatıyor eserlerinde.
E) Tatilde kitap okumam gerektiğini o söyledi.
KONU TESTİ
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı türde zamirler bir arada kullanılmıştır?
A) Yönetim değişince herkes için burada tehlike çanları
dık.
1
çalmaya başladı.
B) Hazırladığın dosyalara şöyle bir göz attıktan sonra sana hak verdim.
C) Bu işi almak istiyorsan biraz hızlı davran ki işi başkasına vermesinler.
D) İçeride oturmayı sevmedikleri için az önce hepsi aşağı indi.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem tamlayanı hem tamlananı zamir olan bir isim tamlaması kullanılmış-
E) Kış aylarında kendine iyi bakmadığı için sık sık hasta oluyor.
tır?
A) Bunların hepsini alıp satmak için size getirdim.
B) Senin bu boş sözlerinle işim hiç olmaz.
C) Yarın bu saatlerde onun yolunu bekliyor olacağım.
D) O, bu insanlar arasından kötünün iyisiydi.
E) Buranın yabancısı olduğunu söyledi ve gitti.
3.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde soru anlamı soru zamiriyle sağlanmıştır?
A) Sen onun yaptıklarını onaylıyor musun?
B) Neden bu şehrin güzelliklerini görmüyorsun?
C) Bizi sevmediğini sana mı söyledi?
D) Okulların tatil edileceğini kim söyledi?
E) Herkesle iyi geçinmek için mi sesini çıkarmadın?
6.
Aşağıdakilerden hangisinde belgisiz zamir vardır?
A) Kitaptaki soruların birkaçını çözemedim.
B) Bir saat sonra onunla buluştuk orada.
C) Bazı insanlar gerçekleri geç de olsa anlar.
D) Her zaman ona bunları söylemek olmaz.
E) Onunla bu konuyu hiç konuşmadık, diyebilirim.
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir kullanılmıştır?
A) ABD ve bazı Avrupa ülkeleri, vatandaşlarını iyi koruyor.
C) Romanın ve öykünün anlatmaya bağlı bir tür olduğunu söylüyor.
5
D) Uzaktan akrabamız olan adam hepimizi ayakta uyuttu.
E) Yangın zili çalınca tüm sınıf bir anda kaçışmaya başladı.
IV. Ben aşk adamıyım, V. Sevmeye geldim insanları, Numaralanmış dizelerin hangilerinde zamir kullanıl-
A) I. ve II.
8.
B) II. ve IV. D) I. ve III.
C) IV. ve V. E) II. ve V.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir ek eylem alarak yüklem olmuştur?
B) Çalışkan ve dürüst insanların olduğu bir dünya istiyoruz.
II. Yine tasa etmem, III. Yine kırılmam kimseye.
mamıştır?
4.
I. Fakat bütün bunlar da olur,
A) O güne kadar her şey yolundaydı.
B) Yediğimiz yemeğin tadı oldukça güzeldi.
C) Geçen gün size bahsettiğim gömlekler bunlardı.
D) İnsan, böyle zamanlar bir dost arıyor kendine.
E) Alanında bilgi sahibi bir çalışan arıyorlarmış.
3
KONU TESTİ
9.
ROMAN
1
Kelime Türleri - Zamirler (Adıllar)
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir kullanılma-
13.
mıştır?
A) Dostları olarak yardımcı olmayı düşünüyoruz.
B) Bana hayatında ilk defa şiir yazdığını söyledi.
C) Senin sorularına sonra bakalım istersen.
D) Onu yerden aldım dolabın üzerine koydum.
E) Onlar için yapacaklarımı unuttuğumu düşünmeyin.
Onunla burada ilk defa karşılaştık. Kendime neden onu daha önce burada hiç görmedim, diye sordum. Arkadaşlarımın birçoğu da benim gibi düşünüyordu. Herkes, böyle bir güzelliği gözden kaçırmıştı. Bu parçada sözcük halinde kaç zamir kullanılmıştır?
A) 5
B) 6
C) 7
D) 8
E) 9
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, kişi zamiri dönüşlülük zamiriyle pekiştirilmiştir?
10. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi, sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır?
A) Kimse onun bu noktaya geleceğini bilemezdi.
B) Bizim fikirlerimize her zaman kulak vermiştir.
C) Bu konuda kendime çok güveniyorum.
D) Her gün onu görmek ve onunla konuşmak istiyor.
E) Hepimiz, onun nasıl biri olduğunu gördük.
A) Bu konuda herkes, size çok güveniyor.
B) Bu konuyu kendi kendine halledemezsin.
C) O, kimseye kötü davranmadığı için çok seviliyor.
D) Siz, her şeyi yüzünüze gözünüze bulaştırdınız.
E) Her şeyi ona ben kendim anlattım.
15. O, iyi bir insandı ve herkes ona saygı duyardı. Ancak biz I
II
III
IV
bunu geç anladık.
11. “O” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde diğerlerinden farklı bir görevde kullanılmıştır? A) O, yazarın en beğenilen romanlarından biriydi.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
Bu parçadaki numaralanmış zamirlerden hangileri tür
bakımından diğerlerinden farklıdır?
B) Bana bu konuyu o anlattığı için iyi öğrendim.
A) I. ve III.
B) II. ve IV. D) II. ve V.
C) IV ve V. E) I. ve IV.
C) Türkiye’nin en iyi yazarlarından biriydi o.
D) O, soğuk havalarda hiçbir zaman dışarı çıkmazdı.
E) Bu konuda aramızdaki en iyi kişi oydu.
16. Bizim atalarımız bu topraklarda bir tarih yazdı. Bunu genç kuşaklara anlatıyoruz. Çünkü hepimiz biliyoruz ki bu durum kolay olmadı.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ilgi zamiri vardır?
A) Bahçedeki işleri akşama kadar bitiririz.
B) Dünkü toplantı oldukça verimli geçti.
C) Sizinkiler az önce evden çıkıp arabayla gitti.
D) Anladım ki her şeyin bir sebebi varmış.
E) Bu yemekteki yağ oranı çok yüksekmiş.
Bu cümledeki zamirler aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla doğru verilmiştir?
A) Kişi zamiri – işaret zamiri – belgisiz zamir
B) İşaret zamiri – belgisiz zamir – kişi zamiri
C) Dönüşlülük zamiri – kişi zamiri – soru zamiri
D) İşaret zamiri – işaret zamiri – belgisiz zamir
E) Kişi zamiri – kişi zamiri – işaret zamiri
ünite
4
9
V
ROMAN
2
Kelime Türleri - Zamirler (Adıllar)
1.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ki” ilgi zamiri olarak kullanılmıştır?
4.
Büyük bir yazar olmak sanıldığı kadar kolay değildir. Bunun için I
II
önce ustaları okumak ve onların tarzını öğrenmek gerekir.
A) Her şeyi bir kenara bırak ki kafan rahatlasın.
B) Buradakiler biraz pahalı olduğu için vazgeçtim.
C) Geçen yılki tatil yerine gitmeyi düşünüyoruz.
bakımından zamirdir?
D) Sen ki benim en yakın dostumsun.
A) I.
E) Senin notlardan onunkiler daha iyi görünüyor.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir, diğer cümle-
KONU TESTİ
III
IV
V
Numaralanmış altı çizili sözlerden hangisi sözcük türü
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Yıldızlı Soru 1
lerde kullanılan zamirlerden farklıdır?
A) Diğerini almaya kara vermişler.
B) Birini alıp deneyerek karar vereceğiz.
C) Bugüne kadar böylesini görmedim, demişti.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “iyelik eki ( iyelik zamiri)” almış bir sözcük yoktur?
D) Bunlar, günün en güzel saatleridir.
A) Bu soğukta ellerimi sürekli krem liyor
E) Şunları al, güzel bir yere koy.
B) Kardeşi iyi bir bölüm kazanmış tı.
um.
C) Hafta sonu annem buraya gele cek. D) Üçünüz bu işi bir saat içinde bitire
ceksiniz.
E) Evde oturduk ve arkadaşlarla telev
izyon izledik.
5
5
3.
I. Senin yanına ne zaman gelsem bir mutlu oluyorum.
II. Her karşılaştığımızda içimde bir şeyler canlanıyor.
III. Hangi gün geleceğini söyledi mi?
giysinin kendilerine olmasıdır. Bunu başardıkları an onlar,
IV. Çoğu, ona yardım etmek için elinden geleni yaptı.
başarıyı da yakalamış olurlar.
V. Bütün işlerini halledip öyle gelecekmiş.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde birden fazla za-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Bir şair, bir yazar ister istemez başkalarından etkilenir. Bu doğal bir durumdur. Ancak burada önemli olan diktikleri
mir kullanılmıştır? A) I.
5.
Bu parçada sözcük halinde kaç zamir kullanılmıştır? A) 5
B) 6
C) 7
D) 8
E) 9
KONU TESTİ
6.
ROMAN
2
Kelime Türleri - Zamirler (Adıllar)
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir, isim tamlama-
9.
sının tamlayanı olmuştur?
sağlanmıştır?
A) Yazarımız, sonunda dört başı mamur bir eser ortaya koymayı başardı.
B) Bu kitap için çok bekledi ama sonunda durdu durdu, turnayı gözünden vurdu.
C) Sonunda dudak ısırtacak bir iş başarmanın gururuyla ailesinin yanına döndü.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı zamirle
A) Yediğiniz yemeğin tadı acı mıydı?
B) Korkuyla ona neler anlattın acaba?
C) İnsan, böyle bir hata yapar mı ki?
D) Nereden geldiğini sana söyledi mi?
E) Siz, onlarla ne zaman buluşacaksınız?
D) Bu adam, eskiden olsa bunların sonuçlarını hiç düşünmezdi bile.
E) Komşumuzun okulu bitiren kızının haziran ayının sonunda düğünü yapılacakmış.
7.
(I) Modern Türk hikâyeciliğinin öncülerinden olan Sait Faik, getirdiği yeniliklerle “kökü kendisinde olan” bir yazar
10. (I) Sonraki yıllarda da Şener Şen’in filmlerini hep izledim. (II) Malum Türk sinemasının duayeni kendisi. (III) Bence
olarak kabul edilir. (II) Klasik öykü tekniğini yıkarak doğayı
özellikle Züğürt Ağa’daki performansının ortaya çıkma-
ve insanları basit, samimi, hem iyi hem kötü taraflarıyla
sında Doğu’da öğretmenlik yapmasının etkisi vardır. (IV)
oldukları gibi fakat şiirsel ve usta bir dille anlattı. (III) Bunu
Çünkü ilk defa o filmde bir Doğulu gerçek anlamda Doğulu
yaparken diğer çoğu Cumhuriyet sonrası sanatçısı gibi
gibi canlandırılıyordu. (V) Şener Bey, Züğürt Ağa’da Doğu-
Batı’daki gelişmelere bağlı kalmadı, hiçbir edebî anlayışın
lu insanımızı mükemmel canlandırdı.
etkisinde hareket etmedi ve belli bir tarzın takipçisi olmadı. (IV) Toplumun problemlerine değil bireyin toplum içindeki
sorunlarına yönelen yazar, öykülerinde çoğunlukla kendi-
Bu parçadaki numaralınmış cümlelerden hangisinde dönüşlülük adılı kullanılmıştır?
sinden yola çıkıp bireyler hakkında yazarak insan gerçeği-
A) I.
ni anlamaya çalıştı. (V) Çoğunlukla şehirli alt sınıfın haya-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
tını yazan Abasıyanık, balıkçı, işsiz, kıraathane sahibi gibi
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
karakterleri anlattı. Bu parçadaki numaralanmış cümleler-
den hangisinde işaret zamiri kullanılmıştır? A) I.
8.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Dijital dünyanın gelişimindeki en önemli beyinlerinden biri
11. Soğuk mu sıcak mı karar veremediğim bir sonbahar akşamüstü. Böylesi, bu mevsimde az görülür. Amasra’nın
olan Steve Jobs, ölümünün ardından peş peşe gelen bi-
arkasından güneşin ağır ağır batışı görülüyor. İster çarşaf
yografik filmleriyle gündemdeki yerini korumaya devam
gibi ister tahta gibi dümdüz, deyin bu denize. Bir balıkçı
ediyor.
teknesi dalgaları kucaklarcasına yol alıyor.
Bu cümlede aşağıdaki zamir türlerinden hangisine yer verilmiştir?
Bu cümlede aşağıdaki zamir türlerinden hangisine yer verilmiştir?
A) Soru zamiri
B) Kişi zamiri
A) Soru zamiri
B) Kişi zamiri
C) Dönüşlülük zamiri
D) İşaret zamiri
C) Dönüşlülük zamiri
D) İşaret zamiri
E) Belgisiz zamir
E) Belgisiz zamir
ünite
6
ROMAN
Kelime Türleri - Zamirler (Adıllar)
1.
Adların yerini kesin olmayacak biçimde tutan zamirlere
4.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde belgisiz zamir yoktur?
A) Bazıları, futbolu çok sevdiğini önceden söylemişti.
B) Bu konuda kimseyi suçlamak istemiyoruz.
C) Başkalarının ne dediğini şimdilik umursamam.
D) Bu karara çalışanların birçoğu karşı çıktı.
E) Onlar, bu mahallenin en eski sakinlerindendir.
2.
İyelik zamiri, ek halinde olup üzerine geldiği varlığın hangi
KONU TESTİ
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir kullanılmamıştır?
belgisiz zamir denir.
3
A) Sana bu konuda yardım edeceğiz.
B) Öğrencilerin tümü, geziye katılmayı düşünüyor.
C) Birkaç adam, sokağın ortasında bağırıp çağırıyordu.
D) Sizinle bir sorunumuz olmadığını düşünüyorum.
E) Komşulardan biri arabasını yanlış park etmiş.
5.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bu” sözcüğü işaret
kişiye ait olduğunu bildirir. Bunlar aynı zamanda iyelik ekleridir.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük iyelik eki almamıştır?
zamiri olarak kullanılmamıştır?
A) Her şeyi yaptın bitirdin, bir bu kaldı sanırım.
B) Bu vakitlerde aklıma sen geliyorsun ve aklımdan git-
A) Sözlerimi geri almam, demişti o.
B) Sabrın sonu selamettir, demiş atalarımız.
C) Yediğimiz, birçok şey zararlıymış.
C) Bu sana ders olsun, artık ne diyeyim?
D) Arabaları bozulunca dolmuşa bindiler.
D) Yazarın dili ve anlatımı biraz ağırdı, bu onun az okun-
E) Sahamız yenilendiği için bu maçı dışarıda oynadık.
mek bilmiyorsun.
masına neden oldu.
E) Bu, benim size bahsettiğim kitap değil, siz kitabı yanlış almışsınız.
3.
“O” sözcüğü, Türkçede hem işaret adılı hem kişi adılı olarak kullanılabilir.
7
Bu açıklamaya göre “o” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı bir görevde kullanılmıştır?
A) Ona inanmak için elinde birçok sebep olduğunu söylüyordun.
B) Onun sözlerinden neden bu kadar gocunduğunuzu anlayamadım.
C) Ona her şeyi bir an önce anlat ki bu yükü taşımak zorunda kalma.
5
D) Onun kaç para edeceğini ancak kuyumcu bilir demiş yaşlı adam.
E) Bu yaz tatilinde Paris’e gidecekleri için onlarla plan yapamayız.
6.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işaret zamiri kullanılmamıştır?
A) Bunu ondan kimse beklemiyordu aslında.
B) Size şunu önermek isterim arkadaşlar.
C) Onun sözlerinden bu anlamımı çıkardınız?
D) Bunlar, en sevdiğim kitaplardan birkaçıdır.
E) Onu dün çöpe atmadan önce haber verseydin keşke.
KONU TESTİ
7.
ROMAN
3
Kelime Türleri - Zamirler (Adıllar)
Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde soru adılı kullanıl-
11. Bugüne
mıştır?
kadar o hep sevildi. Kendini sevdirmeyi bildi.
I
II
Yaşamı her yönüyle koklayan biriydi. Ne yapacağını,
A) Gelin ata binmiş de, gör ki kimin kapıya inmiş.
B) Ateş olmayan yerden dumar çıkmaz.
insanlara nasıl davranacağını iyi kestirirdi.
C) Sen seversen oğlunu, o da sever oğlunu.
Bu parçadaki numaralanmış sözcükler için aşağıdaki-
D) Her akla geleni işleme her ağacı taşlama.
E) Çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider.
8.
III
V
lerden hangisi söylenemez?
A) I. sözcük, kişi adılıdır.
B) II. sözcük, dönüşlülük adılıdır.
C) III. sözcük, iyelik adılı almıştır.
lerinden farklı bir zamire örnektir?
D) IV. sözcük, belgisiz adıldır.
A) Bazıları durumun ciddiyetini henüz anlamamış gibi gö-
E) V. sözcük, soru adılıdır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz, diğer-
IV
rünüyor.
B) Öğrencilerin çoğu, iyi bir meslek sahibi olmak için çok uğraşıyor.
C) Ona geçen akşam neler olduğunu birimizin anlatması gerekiyor.
D) Kursa katılanların tümü eksiklerini tamamladı sayılır.
E) Herkesi eleştirirdi de bir kendini eleştiremezdi nedense.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüklerin tamamı zamirdir?
manda onun gibi birini bulmak zor.
9.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
D) Oraya taşındıktan sonra onunla can ciğer dost olmuştuk o yıllarda.
daydı? C) O adam, neden bize düşmanca davranıyor ki?
C) Zamanın insan üzerindeki etkisini anlayabilmen için eski fotoğraflara bakmalısın.
A) Onun kaç dakika sonra geleceğini biliyor musun? B) Siz okula başladığınızda kardeşiniz kaç yaşın-
B) Bizlere, herkesten fazla o yardım etti; şimdi de biz ona yardım edeceğiz.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı zamirle sağlanmıştır?
A) Mahalledeki birçok insana iyilik eden biriydi; bu za-
E) Hakkımızda söylenenlere kimse inanmıyor; bu durum bizim için iyi bir gelişme.
D) Bir saattir onunla ne konuşuyorlar acaba?
8
E) Bu kitabı nereden bulduğunu sana söyledi mi?
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “şu” sözcüğü zamir 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde iyelik zamiri kullanıl-
olarak kullanılmıştır?
A) Şu dağların başında dolanan bulutlar nerede şimdi?
B) Şehrin merkezinde sadece şu dükkânda var aradıkla-
A) Tarladaki sıcaktan yüzümüz yanmak üzereydi.
B) Adamın sözlerini dinledik ve ona hak verdik.
C) Galatasaray’ın futbolcuları iyi mücadele etti.
C) Şu otobüsün şoförü olmadığı için insanlar bekliyor.
D) Size iyi bir gelecek hazırlamak için çalışıyor.
D) Şu memleketin gelmiş geçmiş en iyi siyasetçisi oydu.
E) Evimizin önünde oturup misafirleri bekledik.
E) Şu, sana almanı önerdiğim kazağın aynısı değil mi?
rımız.
ünite
mamıştır?
ROMAN
Kelime Türleri - Zamirler (Adıllar)
1.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde dönüşlülük zamiri ve
4.
kişi zamiri bir arada kullanılmıştır?
Tıpkı kendini bilip söylediği gibi
Siz sadece sadeliğinizi koruyun
Yaşam ile ölüm kardeşler cihanda
D) Güzellik, kar tanesi kadar narin
E) Çünkü alın yazımı kaybettim
B) Ankara’dan, sabahleyin yola çıktığımızda hava olduk-
C) Çocuk uyandığında evde kimseyi göremeyince çok korkabilir.
Yağmur damlası kadar saydamdır
A) Oğlunun bilgi yarışmasında birinci olduğunu duyunca
ça soğuktu.
C) Yaşamadığım duygular aşikârdır
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belgisiz zamir kulla-
gözleri yaşardı.
B) Tüm hesaplar benden
KONU TESTİ
nılmıştır?
A) Beni bilen bildiğini zanneder
4
D) İki saatlik bir yolculuktan sonra Sakarya kıyısındaki o kasabaya ulaşacağız.
Hiçbir hükmüne dair değilim
E) Geçen yıl, arada sırada arkadaşlarla buluşup sinemaya gidiyorduk.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir, bir isim tamlamasının tamlananı durumundadır?
A) Bazıları durumun ciddiyetini henüz anlamamış gibi görünüyor.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir, ad durum eki almadan kullanılmıştır?
C) Çoğu insan, zamanın nasıl geçtiğini bir türlü anlama
B) Şuradan seçtiğim elbiseleri denedikten sonra almayı düşünüyorum.
E) Herkesi eleştirirdi, bu davranışına karşılık yine de kimse bir şey demezdi.
A) Dün beni aradı ve buraya bir saat içinde gelemeyeceğini söyledi.
D) Kursa katılanlara diplomalarını vermek üzere bir etkinlik düzenlenecek.
dan yaşamaya devam eder.
Zamirler de ad durum eklerini alabilir.
B) Öğrencilerin çoğu, iyi bir meslek sahibi olmak için elinden geleni yapıyor.
5.
C) Bu yarışmanın sonunda bizi büyük bir ödülün beklediğini söyleyince şaşırdık.
D) Bu günden sonra sana kızmayı düşünmüyorum çünkü bildiğini okuyorsun.
E) Herkesin nasıl bir derdi olduğunu Allah’tan başka kimse bilemez.
3.
(I) İnsana özgü özellikleri doğaya, doğaya özgü özellikleri de insana aktarma, somutlamanın ana yollarından biridir. (II) Yaşar Kemal Türkçenin bu yönünü en iyi algılayan, geliştirip zenginleştiren büyük bir romancımızdır. (III) Öyle ki onun dil toprağında somutlama yönsemesinin ürünü olan
6.
kişi zamiri ile birlikte kullanılmıştır?
deyimler, başlı başına bir katman oluşturur. (IV) Deyimler, ortak dilin malı olmuş, sözlüğün kapısından içeri girebilmiştir. (V) İşte eserlerinde, bu deyimlerle yöresel olanlar anlatımın dokusu içinde eritilerek verilir.
5
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde kişi zamirine yer verilmiştir? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kendi” sözcüğü bir
A) Bu konuda kendine güvenmene çok sevindim.
B) Kendi yapamayacağı için herkesten yardım bekliyor.
C) Kendi de bu işin kolay olmadığını geç de olsa anladı.
D) O kendisi biliyor aslında bu evin kaç para ettiğini.
E) Adam kendini haklı çıkarmak için elinden geleni yaptı.
9
KONU TESTİ
7.
ROMAN
4
Kelime Türleri - Zamirler (Adıllar)
Aşağıdaki altı çizil sözlerin hangisinde iyelik zamiri
10. “Ne” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir
yoktur?
göreviyle kullanılmıştır?
A) Onun notları çok yüksekti.
A) Ne hareketli saatler geçirdik değil mi?
B) Arabayı, bizim kapının önüne koydu.
B) Onun ne iyi bir insan olduğunu sonunda gördüler.
C) Kitabın bazı sayfaları yırtıktı.
C) Sabahtan beri ne arayıp duruyor bu adam beni?
D) Dostun sözleri insanı üzmez.
D) Akşam yemeğinde ne yemek istersiniz?
E) Müdür, okulun bahçesini temizletiyor.
E) Uzun zamandan beri ne gelen var ne giden.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kendi” sözcüğünün 8.
cümleden çıkarılması anlamda bir daralmaya neden
I. Antalya, Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biridir.
II. Burada bulunmak ve sizleri görmek beni sevindirdi.
III. Seninle konuşmak ve olup bitenleri anlatmak istiyor.
IV. Eşsiz, muhteşem bir güzelliği var bu yörenin.
V. Ortada hiçbir şey yokken bize bağırmaya başla-
olmaz?
A) Adam, kendi akrabalarının hepsini bakanlıkta işe soktu.
B) Kendine sorsanız bu işler ancak bu şekilde yapılır.
C) Bazen odasına geçiyor ve kendi kendine konuşuyor.
D) Tüm arkadaşlarıma kendim için bir şey istemediğimi anlattım.
dı.
Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilen-
ni bile yapamaz.
lerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede isim tamlaması vardır.
B) II. cümlede, işaret zamiri kullanılmıştır.
C) III. cümlede, birden çok isim - fiil vardır.
12. Kimin bu hüzün? Benimse eğer neden içim titriyor hep?
D) IV. cümlede, birden fazla niteleme sıfatı kulla-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
E) Büyüdüğünü sanıyor ama kendi başına kalsa yemeği-
Seninse eğer ne işi var bende?
nılmıştır.
Gel bir gece yarısı, al hüznünü
E) V. cümlede, ilgi zamirine yer verilmiştir.
Gel, geceye bile söylersem namerdim, gel!
10
9.
(I) Göl çevresinde ve ilçe genelinde pek çok botanik bah-
Bu dizelerde zamir türünde kaç sözcük kullanılmıştır? A) 3
çesi vardır. (II) Bu botanik bahçeleri sayesinde Sapan-
B) 4
C) 5
D) 6
E) 7
ca’ya gelen ziyaretçiler; doğada gördükleri ağaç ve süs bitkilerini daha yakından inceleme imkânı buluyor. (III)
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, ya-
biliyorlar. (IV) Ayrıca bir gezi isteyenlerin görebileceği pek çok tarihi eser de bulunuyor. (V) Bölgede yüzyıllar boyu
A) Birçoğumuz onun haklı olduğuna yürekten inanıyoruz.
dan da zengin olmasını sağlamış.
B) Bu saatten sonra kimseden kimseye fayda yok.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde za-
C) Kendilerinden böyle bir hareket beklemiyorduk.
mir kullanılmıştır?
D) Bunların sorunlarının ne olduğunu aslında biliyoruz.
E) Sizlerin üstün gayretleri sonucunda bu noktaya geldik.
yaşamış medeniyetlerden kalan eserler, yörenin tarihi açı-
pısı bakımından ötekilerden farklı bir zamirdir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
Aynı zamanda da istedikleri bitkileri buralardan satın ala-
ROMAN
Kelime Türleri - Zamirler (Adıllar)
14. Hayatta
birine çok güvenirsin ama o güvenin karşılığını
alamazsın.
Bu cümledeki zamirin türce özdeşi aşağıdakilerin han-
A) Burası tahmin ettiğimizden daha ucuza geldi.
B) Kimse, bu sorunun bu kadar büyüyeceğini bilemezdi.
C) Annesi bize hep yemek yapar, onunla gönderirdi.
D) Bizler, bu ülkenin geleceğini sizlere bırakıyoruz.
E) Az kalsın dışarı çıkarken onu almayı unutuyordum.
15.
I. Sevinci kapıştılar taşımayı bilmeden,
II. Ben garip çizgilere uğraşırken baş başa
KONU TESTİ
17. O günden sonra ondan hiç kimse haber alamadı.
gisinde vardır?
4
Bu cümledeki zamirlerin türü sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde doğru gösterilmiştir?
A) İşaret zamiri – belgisiz zamir
B) Kişi zamiri – işaret zamiri
C) İşaret zamiri – soru zamiri
D) Kişi zamiri – belgisiz zamir
E) İlgi zamiri – kişi zamiri
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, di-
Şimdi bilen yok, nerede oturuyor.
ğerlerin farklı bir zamire örnektir?
Rastlamıştım duvarda bir şair arkadaşa; III. Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk, Soğuk bir mart sabahı... Buz tutuyor her soluk. IV. Çıtırdayan çalılar dört cana can katıyor, Kimi haydut, kimi kurt masalı anlatıyor... V. Bu akisle duvarda çizgiler beliriyor,
A) Başkalarının yaptıklarından biz sorumlu değiliz.
B) Bunun sonuçları hepimizi ilgilendiriyor, demişti.
C) Hiçbiriniz, takımın şampiyon olacağına inanmadı.
D) Kimileri, bu konuda hâlâ bir beklenti içeresindeydi.
E) Bence birileri ortalığı karıştırmak için elinden geleni yapıyor.
Kalbime ateş gibi şu satırlar giriyor; Numaralı dizelerde aşağıdaki zamir türlerinden hangisinin bir örneği yoktur?
A) Kişi zamiri
B) İşaret zamiri
D) Belgisiz zamir
C) Soru zamiri
E) İyelik zamiri
19. (I) Çağımızın en önemli mimarlarındandı Zaha Hadid. (II) Geçen perşembe bronşit teşhisiyle kaldırıldığı hastanede geçirdiği ani kalp kriziyle 65 yaşında hayata veda etti. (III) Nobel’le eşit görülen Pritzker Mimarlık Ödülü’nü kazanan
5
ilk ve tek kadın mimardı. (IV) Zaha Hadid tasarladığı ya-
16.
I. O kadar yorgun olduğunu bilmiyordum.
II. İnsanların çoğu, sorun üretmek için var.
III. Herkes, sonunda sana inanmaya başladı.
IV. Polisler, az önce birinin arabasını çekti.
V. Bütün olup bitenleri bize hemen anlatmalısın.
Yukarıda numaralı cümlelerin hangisinde zamir tamla-
pılarla modern mimarinin fenomen isimlerinden biri haline geldi. (V) Hadid’e bazen otoriter, huysuz ve antipatik gibi sıfatlar yakıştırıldı ama o kadınların pek sevilmediği, zalim mimarlık dünyasında çarpıcı zekası, ödüllerle taçlandırılan projeleri, benzersiz kariyeri ve yarattığı yenilikçi tasa-
yan eki almıştır? A) I.
B) II.
rımlarla kendini kabul ettirmeyi basardı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde belgisiz zamir kullanılmıştır?
C) III.
D) IV.
E) V.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
11
D 1.
“Adana’da doğdum ama uzun zamandır oraya gitmiyorum.” cümlesinde kişi zamiri kullanılmıştır.
2.
“Bu soruyu tek başıma ben kendim çözdüm.” cümlesinde dönüşlülük kişi zamiri kullanılmıştır.
3.
“O adama nedense hiç güvenesim gelmiyor.” cümlesinde işaret zamiri kullanılmıştır.
4.
“Onlar, bugüne kadar okuduğum en güzel şiirlerdendi.” cümlesinde kişi zamiri kullanılmıştır.
5.
“Son günlerde herkeste bir sınav telaşı ve heyecanı oluşmaya başladı.” cümlesinde belgisiz zamir
Y
kullanılmıştır. 6.
“Bunları ona ver ve bunlara ihtiyacımız olmadığını söyle.” cümlesinde birden fazla zamir kullanılmıştır.
7.
“Onunla neden konuşmadığını biliyor musun?” cümlesinde soru zamiri kullanılmıştır.
8.
“Toplantıya Ahmet’in babası gelmiş ama Selim’inki gelmemiş.” cümlesinde ilgi zamiri kullanılmıştır.
9.
“Böyle zor bir zamanda dostlarım bana çok yardım etti.” cümlesinde iyelik zamiri kullanılmıştır.
10. “Herkes, onun fikirlerine saygı duyuyordu.” cümlesinde zamir tamlanan durumundadır. 11.
“İnsan öylelerinden her zaman korkar.” cümlesinde işaret zamiri kullanılmıştır.
12. “Bu kitaplardan hangisini beğendiysen onu alalım.” cümlesinde soru zamiri kullanılmıştır. 13. Yaptığımız işleri sorgulamak hiç kimsenin haddi değil.” cümlesinde belgisiz zamir kullanılmıştır. 14. “Nereye gitsem onu görüyorum son günlerde.” cümlesinde soru zamiri kullanılmıştır. 15. “Mahalledeki eski arkadaşlarımla her yıl mutlaka görüşürüz.” cümlesinde ilgi zamiri kullanılmıştır. 16. “Siz, buraya nereden geldiniz?” cümlesinde kişi, belgisiz ve soru zamiri kullanılmıştır. 17. “Onlara bir şey söylemek istemiyorum.” cümlesinde basit yapılı zamir kullanılmıştır.
Cevaplar 1. Y
2. D
3. Y
4. Y
5. D
6. D
7. Y
8. D
9. D
10. Y 11. D 12. D 13. D 14. D 15. Y
16. Y 17. D
ünite
12
Aşağıdaki dizelerde geçen zamirlerin altlarını çizerek türlerini karşılarında verilen boşluğa yazınız.
1.
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin
2.
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim? Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim.
3.
Dolaştığım denizlerce düşünüyorum,
Bineceğim son gemi değil midir Hayır sahibi omuzlarda giden tabut. Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer, Derdim ki: “Elbet bir ağlayanım olur benim de;
Ramazan geceleri Yasin okuyanım,
Baharda kabrime menekşe getirenim de.”
4.
Nerede ne zaman bu hava çalınsa
Hoş geldi geçmişteki güzel günler Nereye gidersen git günlük tasa Bırak biraz da şad olsun gönüller
5.
Yorgunsun, uzaklardan gelmişsin;
Yitirmişsin neyin varsa birer birer.
5
Bir sağlık, bir sevinç, bir umut...
Onlar da neredeyse gitti gider.
13
İşaret, soru ve belirsizlik bildiren sözcükler cümledeki kullanımına göre sıfat ya da zamir olabilir.
14
1. Bu
Sıfat …………………………………………………….....…….......................
Zamir …………………………………………………….....…….......................
2. Diğer
Sıfat …………………………………………………….....…….......................
Zamir …………………………………………………….....…….......................
3. Birkaç
Sıfat …………………………………………………….....…….......................
Zamir …………………………………………………….....…….......................
4. O
Sıfat …………………………………………………….....…….......................
Zamir …………………………………………………….....…….......................
5. Bir
Sıfat …………………………………………………….....…….......................
Zamir …………………………………………………….....…….......................
6. Hangi
Sıfat …………………………………………………….....…….......................
Zamir …………………………………………………….....…….......................
7. Şu
Sıfat …………………………………………………….....…….......................
Zamir …………………………………………………….....…….......................
8. Kaç
Sıfat …………………………………………………….....…….......................
Zamir …………………………………………………….....…….......................
9. Ne
Sıfat …………………………………………………….....…….......................
Zamir …………………………………………………….....…….......................
10. Böyle
Sıfat …………………………………………………….....…….......................
Zamir …………………………………………………….....…….......................
11. Kaç
Sıfat …………………………………………………….....…….......................
Zamir …………………………………………………….....…….......................
12. Hiçbir
Sıfat …………………………………………………….....…….......................
Zamir …………………………………………………….....…….......................
ünite
Bu açıklamaya göre aşağıda verilen sözcükleri hem zamir hem sıfat olacak şekilde kullanınız.
Aşağıdaki cümlelerde geçen zamirleri bularak türlerini işaretleyiniz. Kişi 1.
Bizim bu saatten sonra konuşacak bir şeyimiz kalmadı.
2.
Bu soğuk havalarda kendine çok iyi bakmalısın.
3.
Buraya gelen adamlarla neden konuşmadınız?
4.
Anladım ki herkes haklı olduğunu düşünmeye başlamış.
5.
Ona sözünü geçirebileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun.
6.
İnsan artık kimlere güveneceğini bilemiyor.
7.
Şimdi olup bitenleri bana anlatmanızı istiyorum.
8.
Kendilerine sorulan sorulara cevap vermek istemediler.
9.
Bu gürültüden hepimizin rahatsız olduğunu belirttik.
İşaret
Belgisiz
Soru
Dönüşlülük
10. Kendilerine sorulan soru Buraları daha önce gezme imkânım olmamıştı. 11. Her gün onunla bu kadar yolu beraber tepiyoruz. 12. Kendini iyi hissetmiyorsan işten erken çıkabilirsin. 13. Hediyeleri kime vereceğini bilmiyor musun? 14. Şunu bilmelisin ki çalışmak insanı zinde tutar. 15. Hiç kimse böyle bir başarıyı beklemiyordu bu sporculardan. 16. Ne okumak istediğine karar verdiniz mi? 17. O akşam kimse sesini çıkaramadı korkudan. 18. Bu soğukta kimi görmeye gidiyorsun? 19. Hiçbirinin olup bitenlerden haberi yok sanırım. 20. Çok düşündükten sonra ötekini almaya karar verdi.
5
15
21. fasikül
O TİYATR
ÖĞRETEN TEST
1
TİYATRO 1.
Aşağıdakilerden hangisi tiyatronun özelliklerinden biri değildir? A) Hem göze hem kulağa hitap ettiğinden etkileyicilik gücü oldukça fazla
Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde
olan bir sanattır.
oyuncuların sergilenmesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde
B) Tiyatro eserlerinde kostüm, makyaj, jest ve mimikler tiyatro oyununa
duyguların ve olayların hareket (jest)
gerçekçilik katar.
ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel
C) Öğretici metin türlerinden olup göstermeye dayalı bir özelliğe sahiptir.
olarak temsil edilen eser anlamında da
D) Geniş kitlelere ulaşabilen bir sanattır.
kullanılır.
E) Tiyatroda dil en güzel şekliyle kullanılır. Trajedi, kişilere korku, heyecan ve acındırma telkinleriyle ders vermek amacı veren en eski tiyatro çeşididir. Şiirsel olarak yazılması ve değişmez kurallara bağlı olması sebebiyle öbür tiyatro çeşitlerinden kolayca ayrılır. Yunan tanrısı Dionysos’un şenliklerinde yapılan yarışmalarda sahnelenen oyunlarla varolagelmiştir.
2.
Aşağıdakilerden hangisi trajedinin özelliklerinden biri değildir? A) Manzum olarak yazılır. B) Konusunu tarihten ve mitolojiden alır.
Komedi; kişilerin, olay ve âdetlerin gü-
C) Kişiler yüksek tabakadan seçilmiştir.
lünç, eğlendirici, yönlerini göstermek
D) Vurma, yaralama gibi kötü olaylara sahnede yer verilir.
amacıyla ders vermeyi ve hoşça vakit
E) Dil, seçkinlerin kullandığı edebi bir dil olduğundan kaba saba sözlere
geçirtmeyi hedef edinen tiyatro çeşididir.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
yer verilmez.
9
Dram, komedi ve trajedinin birleşiminden oluşmuş gibidir. Romantizm akımının
3.
I. Acıklı ve komik olaylar bir arada verilir.
ürünüdür. Hayat sahnede tüm yönleriy-
II. Kişiler toplumun her tabakasından seçilebilir.
III. Hem nazım hem nesirle yazılabilir.
seçilir. Kahramanlar sıradan kişilerdir.
IV. Perde sayısı sınırlı değil, yazarın isteğine bağlıdır.
Dramda konu milli tarihten veya günlük
V. Üç birlik kuralına uyma zorunluluğu vardır.
Numaralanmış bilgilerden hangisi dram türüne ait değildir?
le gösterilir. Manzum veya mensur olarak yazılabilir. Konular günlük hayattan
yaşamdan seçilebilir. Dram türünün en önemli temsilcisi Victor Hugo’dur.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
2
TİYATRO 1.
Aşağıdakilerden hangisi komedinin özelliklerinden
4.
biri değildir?
1
KONU TESTİ
Klasik Fransız trajedisinde ---- sıkı sıkıya uyuldu, bu da sonu gelmeyen polemiklere neden oldu. Bir günün 12 saat mi, yoksa 24 saat mi demek olduğu, tek bir yerin bir oda
A) Hayatın ve insanların gülünç yanlarının sergilenmesine
mı, yoksa bir kent anlamına mı geldiği gibi konular üze-
dayanan komedyada amaç, seyirciyi güldürürken dü-
rinde tartışıldı. Bazıları, oyundaki olayın süresinin oyunun
şündürmektir.
sahnelendiği süreyi, yani yaklaşık iki saati aşmaması ge-
B) Güldürmek esasına dayanıldığından üslûpta bir seç-
rektiğini savundular. Bu tür katı sınırlamalara karşın 17.
kinlik göze çarpar ve her türlü kaba söze ve şakaya yer
yüzyılın büyük Fransız oyun yazarları Pierre Corneille ve
verilir.
Jean Racine, karakterlerinin yaşamlarındaki çatışmaları tek bir mekân ve birkaç saatlik süreye sığdırarak, gücünü
C) Kahramanlar genellikle halkın arasından seçilir. D) Kavga, yaralama gibi eylemler sahnede canlandırılır. E) Diyalog ve koronun birbirini takip ettiği komedyada beş
yoğunluğundan alan eşsiz bir trajedi sanatı yarattılar.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
bölüm ara verilmeksizin oynanır.
A) üç birlik kuralına B) perde
2.
C) dekor
(I) Tiyatro eski Mısır’da doğmuştur. (II) Hayatın, maddi, manevi her davranışını bir masala, bir mitolojiye bağlayan
D) sahne
bu insanlar zevk, eğlence, içki konusunda da bir “tanrı
E) hikayeye
kahraman” düşünmüşlerdi. (III) “Dionysos” adını verdikleri bu tanrıya, hayatın çetin şartları ortasında, kendilerine, zaman zaman da olsa, saadet, neşe imkânı yarattığı için, minnetlerini, şükranlarını ödemek istediler. (IV) Yılda
5.
ve bu eğlenceler sırasında içip keyiflenen bazı kimseler, bulundukları yerden ortaya fırlar, taklitler yapar, güldürücü hikâyeler anlatırlardı. (V) Önceleri rasgele kimselerin
Trajedi ve komedi türleri aşağıdaki edebi akımlardan hangisiyle önem kazanmıştır?
bir defa, belli günlerde “Dionysos Şenlikleri” düzenlediler
A) Hümanizm B) Klasisizm C) Romantizm
D) Realizm E) Sembolizm
akıllarına estikçe yaptıkları bu oyunlar, zaman geçtikçe şenliklerin geleneği olup daha sonra bazı kimseler, bu işi kendilerine meslek edindiklerinden oyuncusu tek kişi olan ilk tiyatro doğmuştur.
bir bilgi yanlışı vardır? B) II.
Aşağıdaki tiyatro terimlerinden hangisinin açıklaması yanlıştır?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
A) I.
6.
C) III.
A) Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanmasıdır.
D) IV.
E) V.
B) Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle anlatılmasıdır. C) Feeri: Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilme-
3.
----, tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
6
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Parodi B) Suflör C) Montaj
D) Jest E) Kanto
sinden doğma, cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türüdür. D) Jest: Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşididir. E) Perde: Tiyatro eserinde bir oyunun açılmasından kapanmasına kadar geçen bölümdür.
3
KONU TESTİ
7.
TİYATRO
1
Aşağıdakilerden hangisi göstermeye bağlı edebi me-
11. Aşağıdakilerden hangisi klasik trajedi ve komedi için
tinlerden biri değildir?
A) Komedi
ortak bir özelliktir?
B) Dram
C) Trajedi
A) Konunun tarihten ve mitolojiden alınması
D) Roman E) Orta oyunu
B) Acıklı olaylara yer verilmesi C) Üç birlik kuralına uyulması
8.
Tiyatro eserinde kişiler eylem içinde verilir. Kişiler, arala-
D) Kişilerin yüksek tabakadan olması
rında çatışma bulunan varlıklardır. Temsil ettikleri karakte-
E) Kişilerin halk arasından seçilmesi
re uygun eylemler sergilerler. Oyun kişisi ya insanın ortak ve genel özelliklerini simgeleyebilecek biçimde “----” olarak ele alınır ya da insanın kişisel özelliklerini yansıtacak biçimde “----” olarak işlenir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki-
12. 17. yüzyılda hayatın bir kesiti acıklı ve gülünç yanlarıyla karşılıklı konuşmalar halinde ve seyirciler önünde gösteril-
lerden hangisinde verilenler getirilmelidir?
meye başlanmıştır. Bu dönemde böylece ---- türü ortaya
A) senaryo – piyes
çıktı.
B) tip – karakter
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
C) aktör – aktris D) rejisör – suflör E) mimik – mizansen
9.
A) komedi
B) dram
C) trajedi
D) vodvil E) piyes
Üç birlik kuralı, Victor Hugo’nun ---- oyununun ilk sahnelenişiyle bozulup önemini yitirdiği romantik döneme değin Fransız tiyatrosunda egemenliğini sürdürdü. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
A) Hernani
B) Sefiller
C) Kurbağalar
D) Vadideki Zambak E) Kuşlar
4
I. Konular, toplum yaşamından ve günlük hayattan alın-
13.
mıştır.
II. Üç birlik kuralına uyulur.
III. Kişiler, her an halktan kişilerdir.
IV. Vurma, yaralama gibi olaylar koro tarafından söylenir.
V. Beş bölümden meydana gelir.
Numaralanmış bilgilerden hangisi klasik komedi için doğru bir ifade değildir?
10. Tiyatro,
A) I.
hayatta gelip geçmiş veya olabilecek ya da tü-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
müyle imgesel olayların belli yerlerde, yetenekli kişilerce (artistlerce) seyirciler önünde canlandırılması sanatıdır. İçinde bu sanatın gösterildiği yapıya tiyatro, burada temsil edilmek üzere hazırlanmış yazıya da tiyatro yapıtı ya da ---- denir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
14. Romantizm akımının etkisiyle ortaya çıkan tiyatro türü aşağıdakilerden hangisidir?
si getirilmedir?
A) sahne
B) piyes
D) mimik E) dram
C) dekor
A) Trajedi
B) Komedi
C) Dram
D) Epik tiyatro E) Fars
ünite
TİYATRO 1.
(I) Trajedi; kişilere korku, heyecan ve acındırma telkinle-
3.
2
KONU TESTİ
(I) Tiyatro, yaşanmış ya da yaşanabilir olayların anlatıldığı
riyle ders vermek amacı güden en eski tiyatro çeşididir.
“oyun” adı verilen yazılı metnin, sahne üzerinde ve toplu-
(II) Şiirsel olarak yazılması ve değişmez kurallara bağlı
luk önünde sanatçılar tarafından canlandırılması sanatı-
olması sebebiyle öbür tiyatro çeşitlerinden kolayca ayrılır.
dır. (II) Tiyatroda “görme ve işitme”ye dayalı iki temel öge
(III) Yunan tanrısı Dionysos’un adına düzenlenen şenlik-
vardır. (III) Dekor, kostüm, renk, ışık, insanların tavırları
lerde yapılan yarışmalarda sahnelenen oyunlarla ortaya
görmeye; sesler, ezgiler, konuşmalar ve söyleşmeler ve
çıkmıştır. (IV) Klasik trajediler genellikle üç perdelik oyun-
anlatım, işitmeye dayanan ögelerdir. (IV) Tiyatro, konusu-
lardır. (V) Eski Yunan’da başlayan bu tiyatrolarda dekor
nun işlenişine göre müzik, dans gibi sanat dallarından da
bulunmaz ancak sahnenin bir köşesinde olayların sebep
yararlanır. (V) Tiyatro eserinde olaylar yazarın ağzından
ve sonuçlarını anlatan bir koro yer alırdı.
anlatılır, eserin kişileri pasiftir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
verilen bilgi yanlıştır? A) I.
B) II.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır?
C) III.
D) IV.
E) V.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Yıldızlı Soru 1 2.
Masalların dramatize edilerek tiyat ro sahnesine aktarılmasına ---- denir. Cin, peri gibi masalımsı ögelerden yararlanılır.
I. Opera, insanların konuşmak yerine tiyatro oyununu şarkı söyleyerek sahneye koymasıdır. Operanın tiyatrodan ayrılan başlıca özelliği, bir müzik bölümünün de
Bu parçada boş bırakılan yere
bulunmasıdır.
gisi getirilmedir?
II. Pandomim, düşünce ve duyguları müzik veya türlü
aşağıdakilerden han-
eşyalar eşliğinde bazen dansla, bazen de gövde ve
A) fars
yüz hareketleriyle yansıtmayı hedefleyen sözsüz oyun
D) feeri E) revü
türüdür. Yüz mimikleri, el, kol ve beden hareketleri kul-
B) vodvil C) dram
lanılarak tema anlatılmaya çalışılır.
III. Tuluat, tiyatro çeşitlerinden biridir. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdırlar ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söyleyerek doğaçlama yaparlar. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.
IV. Feeri, sözlerinin müziksiz kısımları müziklerden çok olan tiyatro eserleridir. Halka hitap etmek için yazılır. Bu oyunlarda renk, ışık, kıyafetler ve dans en göze çarpıcı şekilde kullanılır.
V. Müzikal; kendine özgü, yalın bir olay örgüsü olan, müzik, dans ve diyalogların olaylarla bütünleştiği duygusal ve eğlendirici sahne gösterisi ya da oyundur.
6
Numaralanmış açıklamaların hangisinde yanlışlık yapılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
4.
Tiyatroyla ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğru değildir? A) Tiyatro, eski Yunan’da, MÖ V. yüzyılda bağbozumu şenliklerinde, bağbozumu tanrısı Dionysos adına yapılan törenlerden doğmuştur. B) Tiyatronun belli kurallara bağlanmasıyla da tragedya ve komedya ortaya çıkmıştır. C) Trajedi, bir kahramanın yaşadığı kederli ya da korkunç olayları, kahramanın kaçınılmaz yenilgisini, yıkımını ciddi ve yüceltilmiş bir dille anlatan sahne yapıtıdır. D) Komedide, vurma, yaralama, öldürme gibi acı, üzüntü veren olaylar sahnede gösterilmez, sahnede seyirciye duyurulur. E) Dram, yaşamın üzüntü ya da mutluluk veren yönlerinin bir arada ele alınmasıdır yani yaşamın olduğu gibi işlenmesidir.
5
KONU TESTİ
5.
TİYATRO
2
----, her türlü güncel sorunu ince bir alayla, iğneleyici, ye-
I. Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşe-
8.
rici, taşlayıcı bir tutumla ele alıp toplum eleştirisine yönelen tiyatro türüdür. Özellikle siyasal ve toplumsal konulara yoğunlaşan oyunda, ezgiler, danslar, skeçler, monologlar, diyaloglar ve hatta saydam gösterileri ve kısa filmlere de yer verilir. Oyun, güldürücü ve eğlendirici olmasına rağ-
yip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı. II. Diyalog: Oyunda bir kişinin tek başına yaptığı uzun ko-
nuşma.
III. Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak.
men, temelde ciddi tiyatro türleri arasında kabul edilir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmedir?
A) Kabare
B) Piyes
C) Dram
6.
Yine klasik ----, kahramanlar, kral, kraliçe, prenses, eski
D) Komedi E) Trajedi
IV. Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay.
V. Fars: Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü.
Numaralanmış açıklamaların hangisinde yanlışlık yapılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Yunan’ın tanrı ve yarı tanrıları gibi en üst tabaka kişilerden seçilirdi. Orta tabaka ve basit halk adamlarına rastlanmazdı. Kahramanları arasında geçen olaylar insanların
9.
veya güzel hemen her olayından alınabilen dramda ka-
ruhsal zayıflıklarını, tutkularını, iradeye bağlı yüce davra-
der, umut, neşe, kuşku, tasa, facia ve komik davranışlar
nışlarla çakıştırırdı. Özellikle karakterlerin bir “katharsis”,
bir arada bulunabilir. (II) Kahramanları her sınıftan seçile-
yani arınma sürecinden geçmeleri gerekirdi. Bu da ancak
mez yani sadece halktan karaktere yer verilir. (III) Dramın
farkında olarak ya da olmadan kahramanın büyük bir hata
ciddi ve ağırbaşlı yazılmış şekline “piyes”, duygulandırıcı
yapması, bu nedenle acı çekmesi ve bu süreç sonunda
ve fazla heyecan verici olanına “melodram” denir. (IV) Me-
arınmış olarak doğru bir özü bulmasıyla olabilirdi.
(I) Konuları tarihten ve hayatın acıklı veya gülünç, çirkin
lodram müzikli oyun demektir, yalnız günümüzde müzik
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
kısmı atılmıştır. (V) Bununla birlikte yine dram türlerinden
si getirilmelidir?
olan “feeri” ise bir masalın sahneye konulmuş şeklidir ve
A) trajedilerde
B) komedilerde
kahramanları cin, peri, dev gibi düşsel varlıklardır.
C) dramlarda
D) pandomimlerde E) vodvillerde
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır?
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
7.
A) I.
(I) Dram, trajediyle komediyi bir araya getiren tiyatro çeşididir. (II) Modern tiyatronun sürekli olarak aristokrat zümrenin yaşayışını veya sadece hayatın gülünç taraflarının sahneye konmasını yeterli bulmayarak hayatı birçok
10. Aşağıdaki
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
olay çevresinde gelişen türlerden hangisi
farklı bir gruba dâhildir?
A) Roman
B) Hikâye
D) Tiyatro
C) Masal
E) Destan
tarafıyla temsil etme arzusundan doğmuştur. (III) Dram, düzyazı ve şiirsel halde yazılabildiği gibi üç perdeden beş perdeye kadar olabilir. (IV) Üç birlik kuralına uyma zorunluluğu vardır. (V) İnsani temalardan çok toplumcu ve milli
11. Aşağıdakilerden hangisi Türk edebiyatında yerli ilk tiyatro eserini yazmıştır?
konuları işler ve en kanlı ve çirkin ya da gerçekçi olayları
seyirciye göstermekten çekinmez.
A) Şinasi
B) Namık Kemal
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
C) Ziya Paşa
D) Şemsettin Sami
verilen bilgi yanlıştır? A) I.
B) II. C) III.
D) IV.
E) V.
E) Ahmet Vefik Paşa
ünite
6
9
TİYATRO 1.
Aşağıdakilerden hangisi komedi türünde yazılmış bir
4.
eser değildir?
3
KONU TESTİ
---- türünün ilk örneklerini Rönesans’ın yetiştirdiği büyük İngiliz sanatçı Shakespeare (Şekspir) 16. yüzyılda vermiştir. İspanyol sanatçı Lope de Vega da bu türün öncü-
A) Gogol – Müfettiş
lerindendir. Shakespeare, klasik tiyatronun zaman ve yer
B) Şinasi – Şair evlenmesi
birliği kuralını yıkmıştır. Sanatçının şiiri ve düzyazıyı iç içe
C) Moliere – Gülünç Kibarlar
kullanarak yazdığı oyunlar önce Alman, sonra da Fransız romantiklerini etkilemiş, böylece de bu türün temelleri atıl-
D) Shakespeare – Hamlet
mıştır.
E) Aristopanes – Eşek Arıları
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmedir?
2.
Komedi türü, konularına göre kendi içinde üçe ayrılır: ----
A) Dram
B) Vodvil
C) Trajedi
D) Masal E) Senaryo
5.
Eser, oyuncu ve seyirci unsurlarından oluşan tiyatrolar
komedisi, insan karakterinin gülünç ve eksik yönlerini, toplumun değer yargılarıyla çatışan aksak ve zayıf yanlarını anlatan komedilerdir. ---- komedisi toplumun gelenek ve göreneklerinden kaynaklanan gülünçlükleri anlatan komedilerdir. ---- komedisi, olayların seyircinin merakını kam-
çoğu zaman yazılı bir metne dayanır. Bu yazılı metinlere
çılayacak, onları şaşırtıp güldürecek biçimde anlatıldığı
tiyatroda ---- denir. Tiyatro oyunun yazılı olmayan şekilleri
komedilerdir ki bunlara “vodvil” de denmektedir. Bu türde
ise ---- oynanır.
temel amaç güldürmektir. Eleştirel bir yaklaşım ya da düşündürme söz konusu değildir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki-
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki-
lerden hangileri getirilmelidir?
lerden hangileri getirilmelidir?
A) suflör – rejisör
A) Entrika – Karakter – Töre
B) rejisör – sahne
B) Töre – Karakter – Entrika
C) perde – dekor
C) Karakter – Töre – Entrika
D) senaryo – doğaçlama
D) Entrika – Töre – Karakter
E) piyes – rejisiz
E) Karakter – Entrika – Töre
7
6. 3.
Toplumun gülünç ve aksak yönlerini yansıtan komedilere töre komedisi denir. Hastalık Hastası (Moliere), Gülünç Ki-
Aşağıdakilerden hangisi modern tiyatronun özelliklerinden biridir? A) Yazılı bir metne dayanmadan oynanmaları
I II III barlar (Moliere), Şair Evlenmesi (Şinasi) ve Vatan yahut
IV
V
Silistre (Namık Kemal) bu tür komedilere örnektir.
6
Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisinde bir yanlışlık vardır? A) I.
B) II.
B) Meddah adı verilen ve tek kişiden oluşan bir oyuncu tarafından oynanmaları C) Yazılı bir metne dayanmaları ve bir sahnede oynanmaları D) Deve derisinden yapılmış renkli figürlerle oynanmaları
C) III.
D) IV.
E) V.
E) Daha çok doğaüstü varlıklara yer verilme
KONU TESTİ
7.
TİYATRO
3
Olayların şaşırtıcı bir biçimde düzenlendiği güldürmenin ön planda olduğu komedilere ---- komedisi denir. Bu yol-
evlenenlere aşk olsun. Ben Kumru Hanım’la niye evleni-
daki komedyalara zamanla ---- adı verilmiştir. Scapın’ın
yorum çünkü onu tanıyorum, seviyorum. Ne dersin onunla
Dolapları (Moliere), Yanlışlıklar Komedyası (Shakespea-
evlenmekte akıllılık etmemiş miyim?
re) bu türdekilere örnektir.
11. MÜŞTAK BEY: Öyle ya! Aşksız, sevgisiz, görücü usulüyle
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?
HİKMET EFENDİ: Herhalde öyledir. MÜŞTAK BEY: Onun yüzü gibi huyu da güzel. Ben her halinden memnunum fakat Kumru’nun o karga suratlı ablası
A) feeri – karakter
olmasa!
B) entrika – vodvil
HİKMET EFENDİ: Gerçekten… Onun adı neydi?
C) karakter – töre
MÜŞTAK BEY: Sakine midir, nedir… Cadı suratlının adını bile sevmiyorum.
D) töre – feeri
E) karakter – fars
HİKMET EFENDİ: Niçin? MÜŞTAK BEY: Bize engel olduğu şöyle dursun, yüzünde meymenet yok karga suratlının… Yüzüne bakanın işi rast gitmiyor. Kırk beş yaşına gelmiş daha evlenememiş. Akıl-
8.
dan yana da pek nasibi yok. Böyle bir baldızım olduğun-
Aşağıdakilerden hangisi tiyatro ile ilgili bir kavram de-
dan âlemden utanıyorum.
ğildir?
A) Sahne
B) Dekor
C) Seyirci
D) Redif E) Perde
HİKMET EFENDİ: Eee, gülü seven dikenine katlanır. MÜŞTAK BEY: Gel şunu sana vereyim be! Ama nikâhla ha! Geçinemeyecek ne varmış; ya o akıllanır ya da sen çıldırırsın.
9.
Klasik trajedinin önemli yazarları eski Yunan edebiyatında
mesinler! Olur mu olur. Büyük dururken küçüğü kocaya
I
vermek pek adet değildir.
Aiskhylos, Sophokles, Euripides ve Aristophones’tir.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
II
9
III
IV
V
Bu cümledeki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır? A) I. B) II.
C) III.
D) IV.
HİKMET EFENDİ: Sakın Kumru’nun yerine onu sana ver-
MÜŞTAK BEY: Yok, bak ben öyle şaka sevmem.
HİKMET EFENDİ: Biraz önce şakayla bana veriyordun ya?
E) V.
8
MÜŞTAK BEY: Ben onu sana şakayla değil gerçekten vermek istiyorum.
10. Aşağıdaki eşleştirmelerin hangisinde bir yanlışlık ya-
Şinasi’nin Şair Evlenmesi adlı oyunundan alınan bu metin için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
pılmıştır?
A) Göstermeye bağlı bir metin örneğidir.
A) Şinasi – Yerli ilk tiyatro eseri
B) Diyaloglara yer verilmiştir.
B) Namık Kemal – Sahnelenen ilk tiyatro eseri
C) Görücü usulü ile evlenmeden de söz edilmiştir.
C) Abdülhak Hamit – Yasaklanan ilk tiyatro eseri
D) Olay anlatımına da dayanmaktadır.
D) Recaizade Mahmut Ekrem – Komedi (Çok Bilen Çok
E) Konu olarak Cumhuriyet Dönemi tiyatro özelliklerini
Yanılır) E) Ahmet Vefik Paşa – Uyarlama tiyatro
yansıtmaktadır.
ünite
TİYATRO 1.
Aşağıdakilerin hangisinde göstermeye bağlı metinler
4.
4
KONU TESTİ
Aşağıdaki açıklamaların hangisinde yanlışlık yapıl-
bir arada verilmiştir?
mıştır?
A) Destan – Masal
A) Türkü ve şarkılara yer verilen hafif eğlenceli tiyatrodur. (Vodvil)
B) Masal – Roman
B) Yalnızca güldürme amacı güden, argoya yaslanan
C) Dram – komedi
kaba komedi türüdür. (Fars)
D) Komedi – Hikâye
C) Masalımsı, olağanüstü olayları işleyen oyundur. (Feeri)
E) Halk Hikâyesi – Trajedi
D) Çok kısa, 5 – 10 dakikalık oyundur. (Skeç) E) Sözsüz, tamamen jest ve mimiklerden oluşan oyundur. (Melodram)
2.
(I) Tiyatro, bir sahne sanatıdır. (II) Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. (III) Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir anlatmaya bağlı tür olarak da tanımlanabilir.
5.
(IV) Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak ifade edilir. (V) Tiyatro ese-
A) Konular
rinin diğer türlerden en önemli farkı; diğer edebi eserler
B) Kişiler
okumak ve dinlemek için yazılmışken tiyatro oyununun
Aşağıdakilerden hangisi trajedi ve komedide ortak bir özelliktir?
sahnede seyirci önünde oynanmasıdır.
C) Üç birlik kuralı
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
D) Hedef
bir yanlışlık vardır?
E) Mensur olarak yazılma
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
6.
Aşağıda verilenlerden hangisi doğru bir bilgidir? A) Trajedi türü romantizm akımını etkisiyle ortaya çıkmıştır.
I. Konusunu seçkin kimselerin hayatından ya da mitoloji-
3.
B) Komediler, konusunu tarihten ve mitolojiden alır.
den yani tanrılar arasındaki ilişkilerden seçer.
C) Dramda, hem komik hem açıklı olaylar işlenir.
II. Konusunu günlük hayattan, sosyal olaylardan seçer
D) Trajedilerin kişileri halk tabakasındandır.
ve kahramanları sıradan insanlar, eğitim görmemiş ya da sonradan görme kişilerdir.
E) Dram türü klasisizm akımını etkisiyle ortaya çıkmıştır.
III. Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar da bulunan müzikli tiyatrodur ve daha çok halk için yazılmış eserlerdir.
IV. Konusu; türlü dans ve davranışlarla anlatılan müzikli,
7.
sözsüz tiyatro türüdür.
6
sözlerden her birine verilen addır.
Aşağıdaki terimlerden hangisinin tanımı yukarıda ve-
rilmemiştir?
A) Bale
----, sahne oyunlarında konuşanların birbirine söyledikleri
Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?
B) Trajedi
C) Operet
D) Komedi E) Monolog
A) Suflör
B) Rejisör
C) Perde
D) Senaryo E) Replik
9
KONU TESTİ
8.
4
TİYATRO
MİHRİMAH : (Dışardaki gürültülere karşı kulaklarını tıka-
9.
mıştır.) Üç gündür aç kurtlar gibi uluyorlar.
A) 19. yüzyıldan itibaren modern tiyatro örnekleri verilme-
HURREM : (Korkusunu gizlemeye çalışarak) Halk ne iste-
ye başlanmıştır.
diğini bilmez.
B) Türk edebiyatında Abdülhak Hamit ve Namık Kemal
RÜSTEM : (Acı bir gülüşle) Bu halk, bu defa ne istediğini
dram türünde eser vermiştir.
biliyor sultanım. Şehzade Mustafa’nın kanının bedelini is-
C) Batı edebiyatında en ünlü komedi yazarı Fransız Molie-
terler, yani kellemi. (Pencereyi aralar.) Dinleyin.
re’dir.
DIŞARDAN SESLER: Mustafa Han, Mustafa Han... (Bu
D) Dram türünün önemli isimleri Aiskhylos, Sophokles ve
sesler daha çok bir ağıt edasıyla aksedecektir.)
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır?
Euripides’tir.
MİHRİMAH : (Sinirli) Üç gün üç gecedir uyku tutmaz göz-
E) Toplumun gülünç ve aksak yanlarını gösteren komedi
lerimiz. Ne bizim ne de onların. Bu adamlar geceleri olsun
türü töre komedisidir.
uyumazlar mı? (Rüstem sokulur.)
RÜSTEM: İntikam uyumaz. (Bir an durur sonra ileri doğru bir çıkış yapar.)
HURREM : (Durgun) Ve hünkâr hâlâ onları hiç görmez hiç duymaz gibi davranır.
10. Bir durumu, bir davranışı, bir fikri ya da yaşantıyı tiyatro
MİHRİMAH: Bir sessiz isyan bu... Silâhsız bir ayaklanış...
tekniklerinden yararlanarak oyun ya da oyunlar geliştire-
Hâlâ kimse karşı durmak istemez.
rek öyküleştirmeye ---- denir.
RÜSTEM : Kim karşı duracak? Hünkâr bizimkinden ayrı
Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?
bir dünya içinde yaşar sanki. Onun dünyasında ne bize yer var, ne de şu çılgın insanlara... Onun dünyasında bir
büyük sessizlik, bir ölüm sessizliği... Kimin haddine onu
inzivasından çekip çıkarmak? Kimin haddine onun uyu-
A) epizot
B) drama
C) tirat
D) opera E) replik
makta olan gazabını yeniden uyandırmak?
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
MİHRİMAH: Bunu ancak Cihangir yapabilir?
9
HURREM : (Bir yerine bir bıçak batırılmış gibi) Cihangir... Zavallı yavrum. Gün günden eriyor. Gün
hangisi tiyatronun yapı unsurların-
dan biri değildir?
günden soluyor korkum boşuna değilmiş... İlk defa yaptığımız işin doğruluğundan şüphe ediyorum.
10
11. Aşağıdakilerden
A) Kişiler
B) Olay ya da durum
Hekimler istirahat etmesini isterler... Oysa ben oğlumun
C) Yer
D) Zaman
kafasının içini bilirim. Nasıl bir cehennem aleti gibi çalışır.
E) Üç birlik kuralı
Bana öyle geliyor ki günleri sayılı. (Mihrimah hıçkırır.)
(Birdenbire kraliçe haşmetiyle doğrulur.) Kaderin hükmü bu. Şehitsiz zafer kazanılmıyor. Orhan Asena’ya ait Hürrem Sultan adlı oyundan alınan bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tarihi oyundan alınmış bir parçadır. B) Diyaloglara yer verilmiştir.
12. Aşağıdakilerden
hangisi klasik trajedi türünde eser
vermiş isimlerden biri değildir?
C) Olay anlatımlarına yer verilmiştir. D) Manzum olarak yazılmıştır.
A) Goethe
E) Dolaylı olarak yer ve zaman anlaşılmaktadır.
B) Aiskhylos
C) Eurupides
D) Corneille E) Racine
ünite
TİYATRO 13. Aşağıdaki
açıklamaların hangisinde yanlışlık yapıl-
mıştır? A) Tiyatro Eseri (Oyun, Piyes): Sahnede oynanmak için yazılmış eserlerdir. Oluş halindedirler. Yazarın ağzın-
züm bölümlerinden oluşur.
VİCDANİ - Karakola. Yerde altın bir saat buldum da.
EFRUZ - Göster bakayım. (Bakar) Arka kapağı da pırlantalı. Niye karakola götürüyorsun?
VİCDANİ - Sahibine iade etsinler diye.
EFRUZ - Sahibi, belli ki zengin bir adam, yenisini alır. Hadi gel şunu satıp paylaşalım.
C) Kişi: Tiyatro eserinde kişiler eylem içinde verilir. D) Üslup: Söyleyiş özelliğidir. E) Oyuncu: Rolü canlandıran kişidir. Tiyatroda arka plandadır.
VİCDANİ - Ayıp, ayıp. Sen bunu söylememiş ol. Ben de duymamış olayım, kardeş.
EFRUZ - Vicdani be... Kaç senelik arkadaşız. Bir şeyi çok merak ediyorum.
rişte akışı başlatan olay yer alır. Tırmanışta gerilim yavaş yavaş artar. Zirvede olayın en heyecanlı bölümüdür, me-
hikâye ve romanda giriş, gelişme sonuç ya da serim dü-
ğüm çözüm diye bildiğimiz bölümleme bu bölümde giriş,
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki-
A) Dramatik örgü B) Olay akışı C) Tuluat D) Monolog E) Klasik örgü
VİCDANÎ - Teessüf ederim Efruz. Muallim Bey bize musakarakola teslim edin demedi mi?
Sonuçta da olay çözümlenir. Anlatmaya bağlı metinlerden
lerden hangileri getirilmelidir?
EFRUZ - Sen mahsus mu öyle yapıyorsun, yoksa sahiden
habatı ahlakiye dersinde ne dedi: Yerde bir şey bulunca
rak uyandırılır. Düşüşte ana karakterin dönüşümü görülür.
tırmanış, zirve, düşüş ve çözüm bölümleriyle görülür.
VİCDANİ - Sor kardeşim.
mi sırılsıklam aptalsın?
14. ----, tiyatro metinlerinde olay örgüsüne verilen isimdir. Gi-
EFRUZ - Kim görecek seni burada aval? VİCDANİ - Olsun. Benim vicdanım var. Ben vicdanımın sesini dinlerim.
EFRUZ - Vicdanın ne diyor?
VİCDANİ - Alma alma diyor.
EFRUZ - Vay hıyar vay, ver şunu be.
VİCDANİ - Ölürüm de vermem. (Koşarak çıkar.)
Haldun Taner’in “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” adlı oyunundan alınmış bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Dramatik örgünün bir kısmına yer verildiği B) Konusunu günlük yaşamdan aldığı
15. Aşağıdaki
sanatçılardan hangisinin modern Türk ti-
yatrosuna herhangi bir katkısı olmamıştır? A) Şinasi B) Namık Kemal C) Nabizade Nazım
6
KONU TESTİ
16. EFRUZ - Nereye böyle acele?
dan anlatılmaz. B) Olay: Tiyatro eserinin konusudur. Serim, düğüm, çö-
4
D) Abdülhak Hamit Tarhan E) Recaizade Mahmut Ekrem
C) Günlük konuşma dilinden yararlanıldığı D) Kişilerin günlük yaşamdan seçilmediği E) Diyaloglara yer verildiği
11
D 1.
Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir.
2.
Tiyatro eserinin diğer türlerden en önemli farkı; diğer edebi eserler okumak ve dinlemek için yazıl-
Y
mışken, tiyatro oyununun sahnede seyirci önünde oynanmasıdır. 3.
Dram, kişilere korku, heyecan ve acındırma telkinleriyle ders vermek amacı veren en eski tiyatro çeşididir.
4.
Hayatın ve insanların gülünç yanlarının sergilenmesine dayanan komedyada amaç, seyirciyi güldürürken düşündürmektir.
5.
Tiyatro metinlerine “oyun” metinleri yazan kişiye oyun yazarı (müellif) ve oyunu sahnede canlandıran kişilere ”oyuncu” (ya da daha genel olarak tiyatrocu) denir.
6.
Dram, düzyazı ve şiirsel halde yazılabildiği gibi üç perdeden beş perdeye kadar olabilir ve üç birlik kuralına tamamen uyar.
7.
Klasik trajediler genellikle üç perdelik oyunlardır.
8.
Komedide güldürmek esasına dayanıldığından üslûpta bir seçkinlik göze çarpar ve her türlü kaba söze ve şakaya yer verilmez.
9.
Konuları tarihten ve hayatın acıklı veya gülünç, çirkin veya güzel hemen her olayından alınabilen dramda kader, umut, neşe, kuşku, tasa, facia ve komik davranışlar bir arada bulunabilir.
10. Bazı klasik trajedi örnekleri, Aiskhylos’un Titan Prometheus’un hikâyesini anlattığı Zincire Vurulmuş Prometheus’u, Sophokles’in Kral Oidipus’u ve Euripides’in Andromakhe’ı sayılabilir. 11.
Diyalog ve koronun birbirini takip ettiği komedyada beş bölüm ara verilmeksizin oynanır.
12. Toplumun eksik, aksak yönlerini, töre ve geleneklerdeki tutarsızlık ve yanlışları eleştirel bir dille ele alan oyunlara entrika komedi denir.
Cevaplar 1. D
2. D
3. Y
4. D
5. D
6. Y
7. Y
8. Y
9. D
10. D
11. D
12. Y
ünite
12
1.
Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesi ve cinlerin pe-
A.
Mizansen
B.
Sahne
C.
Suflör
D.
Feeri
Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü
E.
Tirat
Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından deği-
F.
Koro
G.
Jest
rilerin de rol aldığı bir tiyatro türü 2.
Tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri
3.
Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu şarkıcılar topluluğu
4.
Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması
5.
6.
şik olan küçük kısımları 7.
Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı
8.
Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü.
H.
Mimik
9.
Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler
I.
Monolog
10. Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle
i.
Replik
J.
Fars
12. Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya
K.
Diyalog
13. Oyuncuların karşılıklı konuşması
L.
Vodvil
14. Birbirine gevşek biçimde bağlı bölümlerden kurulu, taşlamalara
M.
Aksesuar
N.
Pandomim
anlatılması 11. Sahne oyunlarında konuşanların birbirlerine söyledikleri sözlerden her biri
13
dayanan, ezgili oyun 15. Düşünce ve duyguları gövde ve yüz hareketleriyle yansıtmayı hedefleyen sözsüz oyun
6
Cevaplar 1. D
2. G
3. F
4. A
5. I
6. B
7. C
8. J
9. E
10. H
11. i
12. M
13. K
14. L
15. N
Metin I Yusuf bir müddet mahallenin işlerine karışmadı. Bir kere eski ve korkunç hatıraları kafasından atabilmiş değildi, ikincisi kendisini burada oldukça yabancı buluyordu. Buranın insanları çok şeyler biliyorlardı; kendisinin hiç bilmediği birtakım şeyler... Ve bu bilgiçlikleri her tavırlarından dökülüyordu. Bu yabani çocuğa evvela ehemmiyet vermediler; fakat asıl ve hakikaten ehemmiyet vermeyenin bu yabani çocuk olduğunu fark edince onunla alay etmek, onu kızdırmak istediler. Yusuf onların bu incelmiş alaylarından da bir şeyler anlayamadı, fakat bir gün, kendisi hakkında yine manasını anlayamadığı bir şeyler söyleyen ve bu pek de Yusuf un lehine olmayan sözlerle etrafındakileri güldüren Karabaşın Mehmet ismindeki bir çocuğa Yusuf birdenbire iki kuvvetli yumruk ekleştirdi. Neye uğradığını bilemeyen çocuk, ağzı kan içinde iki kere yerde yuvarlandı. Kalkıp Yusuf a atılmak istedi, daha doğrulmaya vakit bulamadan ikinci bir hücumla yere serildi. Yusuf, etrafta ses çıkarmadan bakakalan çocukların yanından ağır ağır çekildi, eve döndü. O zamandan sonra bütün mahalle ondan çekiniyordu. O sırada birkaç arkadaş peyda etti. Bunların en başında bakkal Şerif Efendi’nin oğlu Ali vardı, muntazam mektebe giden ve hiç 27 kimse ile kavga etmeyen bu çocukla evde annesinin yanında tanıştı. Yaşça kendisinden büyük olduğu halde onu korumaya, ona ağabeylik etmeye başladı. Ali mektepte birçok şeyler öğreniyor, bunları Yusuf’a da anlatıyordu. Yusuf bazen hafif bir tebessümle, bazen de ciddiyetle kaşlarını kaldırarak bunları dinler, fakat katiyen hayret eseri göstermezdi. Adeta bütün bu anlatılan şeyleri önceden biliyormuş gibi bir hali vardı. Dünyanın en meraklı ve hayret verecek hadisesi bile onun lakaytlığını izale edemeyecek gibiydi. Ali buna biraz içerlese bile, ses çıkarmadan dinlediği için, memnun, anlatır, anlatır, sonra akşamüstü onunla beraber sokaklarda gezmeye veya testileri alarak yine beraberce Çamarlıçeşme’ye su doldurmaya giderdi. Kasabanın en iyi suyu olan bu çeşmenin başı, bilhassa akşamüzerleri, mahşere dönerdi; testiyi taktıkları kolun mukabil tarafına meylederek ağızlarında sakız, çıplak ayaklarında nalınla gelen yetişkin kızlar; emzikli toprak bir ibrik ile ıkına sıkına gelen ve karanlığa kalınca ağlamaya başlayan çocuklar; ellerinde iki teneke, saçları ortadan ayrılmış, beyaz önlüklü kahveci çırakları hep burada toplaşırlar, konuşurlar ve sıra kavgası ederler, sonra kaplarını doldurup giderlerdi. Sabahattin Ali – Kuyucaklı Yusuf
Metin II SADETTİN - Vay gözümün nuru efendim. Hoş geldin Miralay Beyciğim. Ne zamandır mütehassırdık. Buyurun, şöyle buyurun. KAZIM - Sağ olun. Bir top sesleri geliyor sabahtan beri. Endaht mı yapılıyor acaba? SADETTİN - Hayır dinamit. Kayalan patlatıyorlar. KAZIM - Öyle mi? (Elindeki paketi uzatır) Yine başım dönüyor çok. Sol kolumda mütemadi bir ağrı. Toplayıverdim şunu. SADETTİN - Allaha emanet. (Alır Yusuf a verir) Emredersiniz. LEMAN - Bana müsaade. SADETTİN - İlaca devam. LEMAN - Ara versem birkaç gün. SADETTİN - Niye? LEMAN - Ağrılara iyi geldi de, ayıptır söylemesi, kurdeşen gibi kırmızı bir şeyler döküyorum şimdi. SADETTİN - Hımm! Salisilat miktarı ağır geldi demek karaciğere. İyi ki söylediniz. Yarın başka bir tertip yapayım. LEMAN - Zahmet oluyor size her gün.
ünite
14
SADETTİN - Ne demek. Hem size hem tıbba hizmet. İnsan araya araya bulur. KAZIM - Yaşa Sadettin Bey, bravo. Tıpkı bizim topçuda nizam atışımız gibi. LEMAN - Sağ ol, var ol. Elin dert görmesin. SADETTİN - Hayır dua edeceksen bana, havanın durmasın de, Leman Hanım. (Not almaktadır) Yeni tertibi bu gece Yusuf la yollayacağım. Tecrübe edip yarın uğrayın. LEMAN - Gelirim. Tecrübe tahtası oldum ama bak derdime şifa buluyorsun neme lazım. Hoşça kalın. (Naciye’ye) Ha söylemeyi unuttum. Agop’a mercan gibi barbunya gelmiş. Ağzınıza layık. NACİYE - Öğle paydosunda alırım. (Leman çıkar) YUSUF - Üç harfli bir kelime söylesenize bana. Mürekkep kurutmaya yorarmış. REFET - Kül. YUSUF - Olmuyor. Sonu H ile bitecek. SADETTİN - Rıh. YUSUF - Hay aklınla yaşa usta. SADETTİN - Şu gazetenin paçavrasını çıkarıyorsunuz be. Bizim olsa neyse. Terzi Viçen’in. Doktor tarihi romanlar okur, tapucu ölüm haberlerini hatmeder. Bizim hanım tefrikalara dadanmış. NACİYE - Onu da mı çok görüyorsun? SADETTİN - (Devamla) Bu da çapraz kelimeleri halletmese uyku tutmaz. (Muadelet’e) Hal hatır sormayı unuttum. Nasıl oldun kızım? MUADELET - Hep öyle Sadettin Bey. Bilhassa geceleri. Uyuyacağıma yakın sanki içimde hop diye bir şey düşer gibi oluyor. Kalp diyorum muhakkak. Haldun Taner – Fazilet Eczanesi
Yukarıda iki metin örneği verilmiştir. Örneklerde verilen iki metni okuyup karşılaştırınız. Aralarındaki benzerlikleri ve farklılıkları bularak belirtiniz.
6
15
22. fasikül
YO SENAR FABL – MASAL
ÖĞRETEN TEST
1
SENARYO 1.
(I) Yapım süreci içinde yazılı bir metni olmayan bir film çekmek pek mümkün değildir. (II) Bu yüzden film çekimleri bir senaryo dâhilinde gerçek-
Senaryo, belli bir teknik ve yeteneğe
leştirilir. (III) En basit tanımıyla senaryo, kelimelerle resim yaratma sa-
dayanan, yedinci sanat kurallarını ve o
natıdır diyebiliriz ve bu sanatın edebiyatla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
günün teknik kurallarını dikkate alan, ilk
(IV) Daha kapsamlı bir senaryo tanımı yapacak olursak belli bir teknik ve
satırdan son satırına dek sinemaya uy-
yeteneğe dayanan, sinema sanatı kurallarını ve çağın tekniğini dikkate
gun olarak hazırlanan metindir. Bir başka
alan, ilk satırından son satırına dek sinema ve televizyona uygun olarak
deyişle senaryo, görüntü ve sese dönü-
hazırlanan metindir, diye tanımlayabiliriz. (V) Diğer bir tanımlamaysa se-
şecek bir düşüncenin, bir olayın yazıya
naryoyu, görüntü ve sese dönüşecek bir düşüncenin, bir olayın yazıya
dökülmüşüdür.
dökülmüş hâlidir, diye anlatır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Sinema, herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde,
2.
bir perde üzerinde yansıtarak hareketi
Aşağıdakilerden hangisi senaryonun aşamalarından biri değildir? A) Taslak öykü (sinopsis)
yeniden oluşturma işidir.
B) Geliştirim senaryosu C) Ayrılma senaryosu D) Ara verme senaryosu E) Çekim senaryosu
2
9 Senaryo yazımı Amerikan ve Fransız tarzı olarak iki farklı biçimde gerçekleştirilir. Amerikan tarzında her sahne için altı çizili biçimde bir künye (üst başlık) oluşturulur. Künyede sahne numarası, karakterler, mekân, iç-dış ve gece-gündüz ayrımları belirtilir. Fransız tarzı senaryonun sahneler ikiye ayrılmış sayfada solda görünecekler, sağda duyulacakların yazılmasıyla oluşturulur.
3.
(I) Sinema, kendisinden sonra var olan; edebiyat, resim, müzik, tiyatro, heykel, dans gibi sanat dallarının hepsiyle iletişim içindedir. (II) Ancak “Yedinci Sanat”, en güçlü bağını edebiyatla kurmuştur. (III) Edebiyat eski çağlardan beri, insanlar arasında sözlü veya yazılı iletişim sağlayan araçlardan biridir. (IV) Sinemanın da bir kitle iletişim aracı olması, temelde bir ortaklık oluşturur. (V) Bu iki iletişim aracı da kültürün gelişmesine katkıda bulunurken insanları bilgilendirir, eğlendirir, olup bitenden haberdar eder, onların estetik zevkine hitap eder, bakış açılarını geliştirir ve zaman zaman da onları tartışmaya sevk eder.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
SENARYO 1.
---- henüz çekilmeyen filmin, bittiği zaman alacağı biçimin,
4.
tildiği metindir. Diğer bir tanıma göre, çekimlere bölünen
arasında yakın bir ilişki vardır.
senaryo; senaryonun film çekmeye hazır durumda olduğu
B) Giderek kendi dilini oluşturma ve kitlelerce popüler
aşamasıdır.
olma konusunda büyük mesafeler kaydeden, kendi
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
özgün senaryoları olan sinema yapıtlarının artışı son
si getirilmelidir?
dönemin önemli bir gerçeğidir.
A) Çekim senaryosu
C) Sinema diğer bütün sanatlara göre daha yeni, daha
B) Geliştirim senaryosu
genç bir sanattır.
C) Ayrılma senaryosu
D) Sinemaya uyarlanan edebiyat yapıtları, metne tamamen sadık olmak zorundadır.
D) Taslak öykü (sinopsis)
E) Sinemaya her romanın uyarlanmasının olanaklı olma-
E) Boşluk senaryosu
dığı da önemli bir gerçektir.
(I) Kendine özgü bir yazım tekniği olan roman ve öyküden önce ortaya çıkan senaryo dediğimiz metin, iki yönlü bir çalışmayı kapsar. (II) Birinci yönünde, sinemanın kuralla-
5.
bir kısmını içerir. Yazıda ise, sadece kâğıt üzerinde siyah
başka sanat dallarından uygulanarak, ele alınan konu-
harflerden oluşan bir malzeme vardır. Bu doku farklılığı,
dan dramatik yapı kurulur. (III) Bu yapı içinde düşünceler,
sadece iki sanat dalı arasındaki farka değil; benzerliklere
entrikalar verilerek bir olay anlatılır, olayı yaratan kişiler
de işarettir. Farklı malzemelerle yola çıkıp özgün ürünlerini
arasında ilişkiler düzenlenir ve olay bir sonuca ulaştırılır.
yaratan sanatlar, zamanla kaçınılmaz bir etkileşime girer-
(IV) Senaryo ikinci yönüyle teknik bir çalışmadır: Görün-
ler. Özellikle, anlatım teknikleri, sanatlar arasında ortaklık
tü, ses ve sahneleme yöntemleri gibi ögelerin ayrıntılarını
meydana getiren unsurlardandır. Örneğin James Joyce
kapsayan; kısaca yapımın içeriğini, biçimini, önemli bilgi-
ve Virginia Woolf’un bilinç akışı tekniği de sinemada kul-
lerini kapsayacak şekilde düzenlenmesidir. (V) Senaryo
lanılan bir tekniktir. Sinemanın en sık karşılaştırıldığı ve
yazımında kullanılan bazı kurallar, öncelikle senaryonun
benzetildiği sanat türü de anlatıdır. Bu benzetmenin kö-
bu şekil yanıyla ilgili olanlardır.
keni eskiye dayanır. Edebiyat – sinema etkileşiminden ilk
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
kez bahseden yönetmenlerden biri olan D. W. Griffith; film
bir yanlışlık yapılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
Film; yazılı tasvirler, hareketli görüntü, söz, gürültü ve müzik gibi ayrı anlatım boyutunu bunların hepsini ya da
rı ve koşulları dikkate alınarak doğaçlama olarak ya da
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlış-
A) Sinemanın doğuşundan bu yana sinema ve edebiyat
çevrim için tüm uygulamayla ilgili tüm açıklamaları taşıyan
2.
KONU TESTİ
tır?
önceden en küçük ayrıntılarına kadar kâğıt üzerinde belir-
1
çekerken Dickens’la aynı şeyi yaptığını, tek farkının “reD) IV.
simle bir öykü anlatmak” olduğunu söyler. O zamandan
E) V.
bu yana; eleştirmenler, yazarlar, yönetmenler ve araştırmacılar, film ile roman arasındaki ilişkiyi çözümlemeye
3.
Senaryo yazımı ---- ve ---- tarzı olarak iki farklı biçimde gerçekleştirilir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir? A) Rus – Alman B) İngiliz – Fransız
7
C) Amerikan – Fransız
çalışmışlardır.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Senaryo yazmanın zor bir uğraş olduğu B) Edebiyat ve sinema arasında sıkı bir bağ olduğu C) Edebiyatın sinemadan beslendiği
D) İtalyan – Amerikan
D) Sinemadaki tekniklerin çok eski olduğu
E) Fransız – Rus
E) Sinemanın edebiyatının önüne geçtiği
3
KONU TESTİ
6.
1
SENARYO
Aşağıdakilerden hangisi senaryo ile edebi metin ara-
9.
Aşağıdakilerden hangisi senaryonun bölümlerinden
sındaki benzerliklerden biri değildir?
biri değildir?
A) Aynı konuyu işleyebilme
A) Çekim (Shot)
B) Aynı anlatım biçimlerinden yararlanabilme
B) Sahne (Scene)
C) Anonim nitelik taşıma
C) Ayrım (Sequence)
D) Yaşananları kendine göre yorumlayabilme
D) Flashback (geriye dönüş)
E) Olay anlatımına dayanma
E) Bölüm (Part)
10
Aşağıda verilen bilgilerden hangisi hangisi yanlıştır? A) Bir sinema filminin çekimi için yazılı bir senaryo metnine gerek duyulur. B) Taslak öykü (sinopsis) film öyküsünün ayrıntılı bir anlatımıdır.
7.
(I) Sinopsis, sinemada filmlerin hikâyelerinin hazırlanma-
C) Edebiyat alanında yazılmış bir öykü ya da roman se-
sında kullanılan ön çalışmadır. (II) Bir filmin ön çalışmasın-
naryo yapılabilir.
da ilk aşamasını oluşturur. (III) Hikâyeyi ilk olarak yazıya
D) Çekim (Shot), filmi oluşturan dramatik yapının en kü-
dökmek, genel hatlarıyla konsepti belirlemek için kullanılır.
çük birimidir.
(IV) Bir sinopsiste filmin senaryosunun giriş gelişme ve sonuç kısımları bulunabilir. (V) Ortalama olarak 20 - 30 sayfa
E) Ayrımlama senaryosu, senaryo yazarının bireysel ça-
arasında yazılır.
lışması bittiği, her şeyin sonuçlandığı üçüncü aşama-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
dır.
bir yanlışlık yapılmıştır? A) I.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
9
11. (I) Sinemada senaryo konusunun önemini kavratmak adına söylenecek en güzel söz şudur: İyi bir senaryo yeteneksiz ellerde belki kötü bir film olabilir ama kötü bir senar-
4
yo ne yaparsanız yapın hiçbir zaman iyi bir film olamaz. (II) Genellikle doksan dakikalık bir süreyi kapsayan konulu film senaryoları ortalama yirmi sayfa civarında olur. (III) Günümüzde konulu film senaryolarında tam sayfa format,
(I) Treatman, senaryonun son aşamasıdır. (II) Treatman
yarım sayfa format veya Amerikan format şeklinde bazı
genel olarak senaryodan kısa, sinopsisten uzundur. (III)
şekil farklılıkları olabilir. (IV) Konulu film senaryolarıyla ilgili
Treatmanını ideal bir uzunluğu yoktur. (IV) Treatman, se-
unutulmaması gereken gerçek, bir filmin başarılı olabilme-
naryo ve sinopsis gibi bir sanat eseri değildir. (V) Genellik-
sinin temel koşulu içeriğiyle, biçimiyle iyi bir senaryosunun
le filmi yapımcılara pazarlamak için yazılan metindir ve bir
olmasıdır. (V) Kısaca iyi bir senaryo, iyi bir film için temel
diğer ismi de geliştirim senaryosudur.
olacaktır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
B) II.
C) III.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır?
bir yanlışlık yapılmıştır? A) I.
D) IV.
E) V.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
8.
SENARYO 12. (I) Yedinci sanat” olarak adlandırılan sinemanın en çok et-
1
KONU TESTİ
15. Aşağıdakilerden hangisi dramatik bir konunun özelliklerinden biri değildir?
kileşimde olduğu sanat dalı edebiyat olarak nitelendirilebilir. (II) Yazılı birer metin olan roman ve hikâyeler, senar-
A) Mutlaka çatışma içermelidir.
yolaştırılarak sinemaya aktarılır. (III) Dolayısıyla sinemaya uyarlanan bir roman ve hikâyenin kesin olarak biçimi
B) İlginç ya da ilginçleştirmeye yakın olmalıdır.
değişmez. (IV) Filme aktarılan bir roman ile o film karşı-
C) İlginç kişiler içermeli ya da kişiler ilginçleştirilebilmelidir.
laştırıldığında birçok benzerlik ve farklılık bulunabilir ama
D) Gelişmeyen, köpürmeyen, akmayan bir konu dramatik
sonuç olarak ikisi de insani bir durumu, bir olayı, bir çatış-
konudur.
mayı, bir gözlemi vb. anlatırlar. (V) Her iki sanat dalı da bir metinden hareket etmesine rağmen roman başka, sinema
E) Görsel olarak (TV, sinema, tiyatro) aktarılabilir olmalı-
başkadır fakat birçok sanat dalı göz önüne alındığında,
dır.
roman ve sinemanın etkileşimin en çok görüldüğü sanat dalları arasında yer aldıklarını söylemek mümkündür.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
16. (I)
İki farklı sanat dalı, edebiyat ve sinemanın birlikteliği
benzer bazı içeriksel ve biçimsel özellikler taşır. (II) Anlatım dillerinin bazı ortak özellikleri aracılığıyla etkileşim içerisindedir. (III) Her iki sanat dalında da türler bulunmakta fakat sinemada kurgu varken edebi ürünlerde kurgu yok-
13. Aşağıdakilerden hangisi senaryoda temanın işlevlerin-
tur. (IV) Diğer sanat dallarının bir birleşimi olan sinemanın,
den biri değildir?
“Yedinci Sanat” özelliği edebiyattan, tiyatrodan, resimden,
A) Geniş bir konuyu sınırlandırır ve tema yoluyla ayıklama, seçme işlemi yapılabilir. B) Yazarı yönlendirir, bir hedefe doğru yürütür, bütün öğe-
fotoğraftan, mimariden ödünç aldığı ögelerle gerçekleşir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır?
lerin bu doğrultuda olmasını ve eserin iç birliğini sağlar.
A) I.
C) Yönetmenlerin, oyuncuların, dekoratörlerin ve öteki uy-
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
gulayıcıların oyunu yorumlamasını sağlar D) Tema sayesinde senaryo ile edebi metin arasındaki fark belirlenir.
5
E) Temadan yola çıkarak konu da bulunabilir.
17. (I) Sinopsis yazarken mutlaka geniş zaman kipi kullanılır. (II) Geniş zamandan başka zaman kipleri; -di’li geçmiş ya
14. Aşağıdakilerden
da -miş’li geçmiş zaman kipleri kullanılır. (III) Sinopsis tek-
hangisi senaryoda hedef kitlenin
nik bir yazı türüdür, bir öyküleme türü değildir. (IV) Yani
özelliklerinden biri olamaz?
sinopsis yazarken anlatım imkânlarından faydalanamazsınız ve yazı diline has sanatlar kullanılmaz. (V) Bir rapor
A) Dil, bilgi ve kavrayış düzeyi
yazar gibi senaryoda anlatmak istediğiniz öyküyü rapor
B) İzleme yetisi C) Hedefin ilgileri, sorunları
7
eden iki sayfalık yazıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
D) Duyarlı konular
bir yanlışlık yapılmıştır?
E) Taslak öykünün iyi olması
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
A ş a ğ ı d a k i s o r u l a r ı c e v a p l a y ı n ı z . . . 1, 2, 3 ve 4. soruları, aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. KİTABIN ADI: YAPRAK DÖKÜMÜ KİTABIN YAZARI: REŞAT NURİ GÜNTEKİN Cumhuriyet yıllarıdır. Ali Rıza Bey hiçbir şeye karışmayan, Babıali’de yetişmiş sıradan bir memurdur. İstanbul’da çeşitli memuriyetlerde görev yapmaktadır. Memur olarak çalışmaktan da gayet memnundur. Ne yazık ki acı dolu günler ardı ardına gelir. Önce annesini daha sonra da kız kardeşini kaybeder. Artık İstanbul onun için yaşanamaz hale gelir ve Suriye’ye gider. Belirli bir süre Suriye’de kaldıktan sonra Anadolu’ya çalışmaya gelir. Burada Hayriye Hanım ile tanışır ve onunla evlenir. Hayriye Hanım ile yaptığı evlilikten beş çocuğu olur. Trabzon dolaylarında çalışırken bir kadın kaçırılması olayı yüzünden işten atılır. Çaresiz kalır ve İstanbul’a geri döner. İstanbul’da iş ararken eski bir tanıdığına, Muzaffer’e rastlar. Muzaffer Altın Yaprak Anonim Şirketinde müdür olarak çalışmaktadır. Hemen onu işe alır. Zamanla Ali Rıza Bey işe alışır. Muzaffer, Ali Rıza Bey’in arkadaşının kızına âşık olur. Onunla ilişkiye girer ve kızı kandırır. Bu olaydan ötürü Ali Rıza Bey çok utanır; kendini sorumlu tutar. Hemen işten ayrılır. İşten ayrıldığı gün büyük oğlu Şevket bir bankada memur olarak işe başlar. Ali Rıza Bey çocuklarının iyi yetişmesini arzulayan, ailesinin istediğini yapan, ama hiç sözü geçmeyen, sevilmeyen bir babadır. Leyla ve Necla’nın gözleri hep dışardadır. Bu yüzden aileyi hiç beğenmezler, evde sık sık kavgaya neden olurlar. Şevket çalıştığı bankada daktilo görevinde çalışan bir memura âşık olur ve onunla evlenir. Babası bu evliliğe karşıdır. Sonuçta aile ikiye bölünür. Artık düğünden sonra kavgalar iyice sıklaşır. Ali Rıza Beyin çalışıp para kazanması gerekir. Bu yüzden eski çalıştığı Muzaffer’in yanına gider, ondan iş ister. Fakat Muzaffer buna karşı çıkar ve onu kovar. Ali Rıza Bey iyice yıkılır; bunalıma girer. Bir yandan Necla ve Leyla, Şevket’in karısıyla birlikte çeşitli çay partileri ve eğlence düzenlemektedirler. Bu partiler evdeki geçim sıkıntısını daha çok artırır. Evin büyük kızı Fikret bu geçim sıkıntısı ortamında iyice bunalmış, kendini kurtarmak için bile bile bir kaç çocuk sahibi olan bir adamla evlenir, Adapazarı’na gider. Böylece ağacın yapraklarından biri düşmüş olur. Ali Rıza Bey, Fikret’in evden ayrılmasıyla büsbütün yıkılır. Günler artık geçmez olur. Bir süre sonra da gelini evi terk ederek ayrılır. Çünkü kendisi eğlenceye çok düşkündür. Ayrıca Necla ve kardeşi aynı adama âşık olurlar. Necla her zaman zengin olmayı istemiştir ve bu yüzden kendisini zengin bir tüccar olarak tanıtan Suriyeli ile evlenir. Kısa süre sonra aldandığını anlar. İçinde bulunduğu sefil hayattan kurtulmak için sık sık mektup yazar. İşte ağacın bir yaprağı daha dökülmüştür. Ali Rıza Beyin oğlu Şevket ise bankadan çektiği paralar yüzünden hapse girer. Leyla ise bu sefaletten kurtulup para kazanmak için etini satar, kötü yola düşer. Her gün başka bir arabayla mahalleye gelir. Sonunda zengin bir avukatın metresi olarak yaşamaya başlar. Annesini de kendi yanına alır. Bu yaprak dökümü Ali Rıza Beye hafif bir felç geçirtir ve hastaneye düşer. Leyla hemen babasını ziyarete gider, onu oradan çıkarır. Kısa sürede babası iyileşir. Her fırsatta Ali Rıza Beyin arkadaşlarının kızı hakkında ileri geri konuşması, onu kahreder. Leyla’nın yanında mutsuz bir şekilde hayatını sürdürür.
1.
Bu parçadan hareketle edebiyat ile sinema sanatı hakkında nasıl bir ilişki olduğunu kısaca anlatınız.
ünite
6
2.
Verilen bu parça bir senaryo olarak değerlendirildiğinde senaryonun hangi evresini oluşturabilir?
3.
Verilen öykünün tema ve konusunu belirleyiniz.
Konu:
Ana fikir:
4.
Senaryonun bir parçasını oluşturan bu bölümün özellikleri nelerdir?
7
7
CEVAPLAR:
1.
Bu parçadan hareketle edebiyat ile sinema sanatı hakkında nasıl bir ilişki olduğunu kısaca anlatınız.
- Edebiyat, yazarın yeniden üretmek istediği bir olayı, iç ve dış dünyayı sözcükle betimler. Sinema ise doğada var olan, zaman ve mekân içinde kendiliklerinden ortaya çıkan çevremizde gözlemleyebildiğimiz ve içinde yaşadığımız malzemeleri kullanır. Yazar önce dünyanın belli bir görüntüsünün hayalini kurar, sonra da bu hayali sözcüklerin yardımıyla kâğıda döker. Oysa bir film şeridi, kameranın görüş alanına giren dünyadan kesitleri, doğrudan doğruya mekanik bir şekilde kaydeder. Bu kesitlerden daha sonra bir film bütününün görüntüleri yaratılır. Sonuçta sinema; edebiyatın olanaklarından, konuların yararlanmayı bilir. Edebiyat ürünleri sinemaya kaynaklık edebilir.
2.
Verilen bu parça bir senaryo olarak değerlendirildiğinde senaryonun hangi evresini oluşturabilir?
Taslak öykü (Sinopsis)
3.
Verilen öykünün tema ve konusunu belirleyiniz.
Konu: Bu kitap, yaşam koşullarının ve çevrenin aile üzerindeki olumsuz etkilerini anlatmaktadır. Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi aile bir ağaca benzetilmektedir. Yaprakların dökülmesi, aile bireylerinin yuvadan kopuşunu anımsatıyor.
Ana fikir: Toplumun bütünlüğü ve sağlığı açısından aile faktörünün ne denli önemli olduğu ve aile bireylerinin tüm olumsuzluklara karşı birlik ve beraberliğini bozmaması gerektiği anlatılmaktadır.
4.
Senaryonun bir parçasını oluşturan bu bölümün özellikleri nelerdir?
- Konu ve tema saptandıktan sonra geliştirilerek yazmaya karar verdiğimiz film öyküsünün en kısa yoldan 1-2 saffa
8
- Yapıtın konusu üzerine ilgilileri (yapımcı/yönetmen) aydınlatan metindir.
- Senaryoda rehber görevi üstlenen bölümdür.
- Kısa olarak, çok ayrıntıya girilmeden yazılan bölümdür.
- Olaylar dizisinin geçtiği zaman ve çevre belirlenmiştir.
- Olayların şimdiki zamanda geçse bile geniş zamanla çekimlendiği bölümdür.
ünite
içinde özetlendiği bölümdür.
MASAL – FABL 1.
2
ÖĞRETEN TEST
Bu türde yer ve zamana bağlılık yoktur. Bu türün ismi öncelikle, Külkedisi, Ali Baba ve Kırk Haramiler, Keloğlan gibi ulusal ve uluslararası sözlü geleneğin ürünleri olan halk öykülerini kapsar. Ama sözlü gelenekle ilişkisi olmayan edebî yönü ağır basan bazı eserler de bu türün içinde yer alır.
Bu parçada özellikleri verilen edebi tür aşağıdakilerden hangisidir?
A) Destan
B) Roman
D) Hikâye
C) Masal
Düzyazı biçiminde söylenmiş, olağanüstü kahramanların başlarından geçen olağanüstü olayların yer ve zaman belirtilmeden anlatıldığı edebiyat türüne “masal” denir.
E) Tiyatro Masalların özellikleri: Masallarda her insanı ilgilendiren evrensel değerler ve konular anlatılır. Özellikle çocuklara doğruluk, dürüstlük, iyilik, güzellik, ahlaklı olmak, erdemli olmak, yardımseverlik gibi duygular verilmek istenir. Tamamen hayal ürünü olan bu olaylar, olağanüstü nitelikler taşıyabilir. Masallarda “olamaz” diye bir şey yoktur. Her şey olabilir ve bunlar konu olarak işlenir. Masalda za-
2.
Aşağıdakilerden hangisi masal için yanlış bir ifadedir? A) Sonunda didaktik bir tavır görülmektedir. B) İyiler ödüllendirilirken kötüler cezalandırılmaktadır. C) Olay anlatımına dayalı bir türdür.
man da belirsizdir. Geçmişte bir zamandan söz edilir ama aslında bu hayalî bir zamandır. Masallar geçmiş zaman kipi (-miş) kullanılarak anlatılır. Masal kahramanları olağanüstü nitelikler taşıyabilir. Masallarda “peri, dev, cüce, cadı, gul-
D) Kahramanlar günlük hayatta rastlayabileceğimiz sıradan kişilerdir. E) Olayların anlatımında -mişli geçmiş zamana yer verilmektedir.
yabani, şahmeran, Zümrüdüanka” gibi hayalî kahramanlar karşımıza çıkabilir. Masalda eğiticilik esastır. Aslında yerin, kişilerin ve zamanın hayalî olması da bundandır. Kimse rencide edilmeden insanlara ders verilir. Herkes masalın sonunda verilen dersten kendisine düşen payı alır.
Fabl; sonunda ders verme amacı güden, güldüren, düşündüren ve genellikle manzum öykülerdir. İnsana ait bir özel-
3.
7
Sonunda ders verme amacı güden, genellikle manzum öykülerdir. Bu tü-
liğin insan dışında bir varlığa verilme-
rün kahramanları genellikle hayvanlardır. Ama bu hayvanlar insanlar gibi
sidir. Fablların kahramanları genellikle
düşünür, konuşur ve tıpkı insanlar gibi davranır.
hayvanlardır. Ama bu hayvanlar insanlar
Bu parçada özellikleri verilen edebi tür aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fabl
D) Hikâye
B) Roman C) Meddah
E) Destan
gibi düşünür, konuşur ve insanlar gibi davranır. Dünyanın en ünlü fabl yazarları Ezop, La Fontaine ve Beydeba’dır. Ezop’un fablları MÖ 300 yılında derlenerek yazıya geçirilmiştir.
9
KONU TESTİ
1.
2
MASAL – FABL
Aşağıdakilerden hangisi masalın özelliklerinden biri
4.
değildir?
Bir varmış bir yokmuş, eski zamanların birinde, bir nine ile oğlu varmış. Kafası kel olduğundan, herkes o oğlana Keloğlan dermiş. Keloğlan, keyfine çok düşkünmüş, sa-
A) Kahramanlar olağanüstü özelliklere sahip olabilir.
bah erkenden kalkar, akşamlara kadar sinek avlar, fare
B) Yer ve zaman belirsizdir.
kovalar, daha güneş batar batmaz, uyuz kediler gibi ocak
C) Masallar, kalıplaşmış bir tekerleme ile başlar.
başına büzülürmüş. İş güç ne yaparmış ne de severmiş. Yaşlı annesi, oğlunun bu miskin, bu tembel huyundan çok
D) Masallarda olağanüstü varlıklar (cin, peri, melek) bulu-
dertliymiş. Birçok kereler yahut sayısız defalar uyarmış,
nabilir.
ama Keloğlan hiç aldırış etmemiş, sineklere avlamaya, tavuklara kışlamaya, dev gibi fareleri de kovalamaya devam
E) Masallarda daima milli ve dini motiflere yer verilir.
etmiş. O kadar tembellik ediyormuş ki keçileri ile eşeği bile yaylıma götürmemiş, hayvancıklar açlıktan ölmüş. Yaşlı annesi, artık daha fazla dayanamamış, oğlum, uşağım dememiş, almış eline kocaman bir sopa düşmüş peşine. Neresine gelirse pat pat vurmuş. Neredeyse, Keloğlan`n kafası kırılmış. Keloğlan bakmış ki anasının dayaktan vaz-
2.
geçeceği yok, acımadan öldürecek, canlı canlı da mezara
Aşağıdakilerden hangisi “fabl”ın özelliklerinden biri
gömecek. Ardına bile dönüp bakmadan kaçıp gitmiş…
değildir?
A) Öğretici bir niteliğe sahiptir.
Yukarıda belli bir bölümü verilen bu parçanın türü aşağıdakilerden hangisi olabilir?
B) Genellikle çocuklar için yazılmaktadır. C) İnsana ait özellikler, canlı veya cansız varlıklara aktarı-
A) Destan
lır.
B) Roman D) Masal
C) Hikaye E) Fabl
D) İlk örneklerine Türk edebiyatında rastlanmaktadır.
5.
E) Hem nazım hem nesir şeklinde yazılabilir.
----, masalların baş kısmında yer alan, dinleyicinin ya da oyuncunun masal dinlemeye çağrıldığı bölümüdür. Bu bölüme masal başı ya da tekerleme bölümü de denilmektedir.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
10
A) Döşeme
3.
B) Düğüm
D) Dilek
C) Çözüm E) Anlatış
(I) En eski edebiyat türlerinden biri olan masallar, başlangıçta sözlü edebiyat ürünü olarak ortaya çıkmıştır. (II) Güvarlığını sürdüren bir türdür. (III) Masalı günümüz dünyasında önemli yapan veya hâlâ geçerli kılan yönü, düş yanının zenginliği ve uyarlanma olanaklarına sahip olmasıdır. (IV) Bununla birlikte masallar, roman ve hikâye gibi olay çevresinde oluşmuş bir türdür. (V) Dolayısıyla olayla-
6.
Aşağıdaki bilgilerin hangisinde yanlışlık yapılmıştır? A) “Keloğlan” masalları anonim masallara örnek gösterilebilir. B) Fransız “La Fontaine”in yazdığı hayvan masalları fabl türüne örnek olabilir.
rın ve kişilerin anlatımında olağanüstülüklere rastlanmaz.
C) Andersen Masalları Danimarka edebiyatına aittir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
D) Masallarda iyiler kazanır, kötüler kaybeder.
bir yanlışlık yapılmıştır? A) I.
B) II.
C) III.
E) Masalın tekerlemeyle başlayan bölümü düğüm bölüD) IV.
E) V.
müdür.
ünite
nümüzde ise gerek derleme gerek yeniden yazım yoluyla
MASAL - FABL 7.
Bir eşer var idi zâif ü nizâr
9.
Yük elinde katı şikeste vü zâr
Gâh odunda vü gâh suda idi
Dün ü gün kahr ile kısuda idi
Ol kadar çeker idi yükler ağır
Ki teninde tü komamışdı yağır
Nice tü kalmamışdı et ü deri
Yükler altında kana batdı deri
Eydür idi gören bu sûretlu
Tan degül mi yürür sünük çatlu
Dudağı sarkmış u düşmiş enek
Yorılur arkasına konsa sinek
Toğranur idi arpa arpa teni
Gözi görince bir avuç samanı
Divan edebiyatı sanatçılarından Şeyhi’ye ait Harname
8.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır?
C) III.
D) IV.
E) V.
B) Senaryo
C) Yer
E) Olay
Aşağıdakilerden hangisi fabl türünün bölümlerinden biri değildir? A) Serim
C) Hikâye
Dimne” sayılabilir. (II) Fabl şeklindeki bu eserin dışında, “Binbir Gece Masalları” da bu türün güzel örneklerindendir. (III) Avrupa’da ise masalcılığın temellerini Fransız sanatçı La Fontaine atmıştır. (IV) Dünya edebiyatındaki baş-
(IV) Ancak oluşumlarından çok sonra derlenerek yazıya
lıca masal yazarları arasında Alman edebiyatında “Grimm
geçirilmiştir. (V) Türk masallarını derleme çalışmaları Ziya
Kardeşler” ve Danimarka edebiyatında “Andersen” öne
Gökalp‘le başlamış; Cumhuriyet Dönemi’nde Eflatun Cem
çıkmıştır. (V) Türk edebiyatında ise Keloğlan en tanınmış
Güney, Pertev Naili Boratav‘ın başını çektiği yazarlarca
bir yanlışlık yapılmıştır? D) IV.
E) V.
E) Öğüt
biyatının ürünü olan ve Beydeba’nın yazdığı “Kelile ve
niteliğidir. (III) Masallar, aslen yazılı edebiyat ürünüdür.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
C) Çözüm
11. (I) Dünya edebiyatında masal türündeki ilk eser, Hint ede-
Tamamen düş ürünü ve uydurma oluşları masalların temel
sürdürülmüştür.
B) Düğüm
D) Fasıl
ğanüstü olayların öykülendiği eserlere “masal” denir. (II)
7
A) Kişiler
E) Fabl
C) III.
B) II.
Yıldızlı Soru 1
manları arasında olağanüstü kişilerin de yer aldığı ve ola-
B) II.
V. Fabllarda öğretici (didaktik) bir amaç güdülür, gündelik hayatla ilgili dersler ve öğütler verilir.
D) Zaman
(I) Genellikle halkın ortak yaratısı olan; sözlü kültürde
A) I.
IV. Her fabl bir tekerlemeyle başlar ve bir tekerlemeyle biter.
10. Aşağıdakilerden hangisi fablın ögelerinden biri değildir?
dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılan; kahra-
II. Fablın sonunda her zaman bir ahlak dersi (kıssadan hisse) vardır.
A) I.
B) Roman
D) Destan
I. Fabllar hem nazım hem nesir biçiminde olurlar.
III. Fabllar teşhis ve intak sanatları üzerine kurulmuştur.
sinde gelişen türlerden hangisine örnektir? A) Halk hikâyesi
KONU TESTİ
adlı mesneviden alınan bu parça aşağıdaki olay çevre
2
masal yazarıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
11
1.
MASAL – FABL
3
Evvel zaman içinde bir ormanın kenarında küçük bir köy
I. Konu: Masallarda genellikle iyilik-kötülük, doğruluk-
2.
varmış. Bu köyün erkekleri ormanda odun keser, sonra
haksızlık, adalet-zulüm, alçak gönüllülük-kibir gibi
kestikleri odunları satarak geçimlerini sağlarlarmış. Bu
karşıt durumları simgeleyen kişilerin mücadeleri; ula-
odunculardan birisi köyün en dürüst oduncusuymuş. Hiç
şılması zor hedeflere varma isteğinden doğan hayaller
yalan söylemez, kendi kazandığından başkasında gözü
işlenir.
olmazmış. Bir gün, bu dürüst oduncu odun kesmeye ormana gitmiş. Baltasını bir ağacın dibine bırakıp başlamış
II. Olay: Masal gerçek dışı ve olağanüstü olaylar üzerine
kurulur. Gerçek ya da gerçeğe yakın öğeler masalın
kesebileceği bir ağaç aramaya. Gözüne bir ağacı kestirdikten sonra baltasını bıraktığı yere gitmiş. Ancak baltasını bıraktığı yerde bulamamış. Sağa bakmış yok, sola bak-
belkemiği olan olağanüstü atmosfer içinde eritilmiştir.
III. Kişi: Masalın kahramanları padişahlar, vezirler, zengin tüccarlar, sıradan ve yoksul insanlar, hırsızlar ya da
mış yok. Çaresiz başlamış ağlamaya. “Ben şimdi ne ya-
haydutlar gibi gerçek dünyadan alınan kişilerin yanı
parım ne ederim, baltam olmadan nasıl odun keser para
sıra peri, cin, dev, ejderha, cadı da masal kahramanla-
kazanırım?” diyerek gözyaşı dökmüş. Oduncunun halini
rı arasında yer alır.
gören orman cini, oduncunun haline acımış. Hemencecik altından bir baltayı oduncunun yanına göndermiş. Oduncu
IV. Yer: Masallarda olayların geçtiği çevre, “memleketin
“Benim baltam altından değildi.” diyerek baltayı almamış.
birinde” ifadesiyle belirsizleştirilen bir yer ya da “Kaf-
Orman cini bu sefer gümüşten bir baltayı oduncunun yanı-
dağı, “Yedi Derya Adası” gibi haritada bulunmayan ül-
na göndermiş. Oduncu “Benim baltam gümüşten de değil-
keler; “yedi kat yerin altı”, “bulutların üstü” gibi hayalde
di.” diyerek gümüş baltayı da almamış. Orman cini bu kez
tasarlanan yerlerdir.
de oduncunun kendi baltasını göndermiş. Oduncu kendi
V. Zaman: Masallarda zaman belirlidir ancak “-miş‘li geç-
ağaç saplı demirden baltasını görünce sevinmiş. “İşte be-
miş zaman” kipiyle anlatılmaları görülür. “Bir varmış,
nim baltam bu!” diyerek baltasını omzuna atmış. Orman
bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
cini oduncunun dürüstlüğü karşısında memnun kalmış.
develer tellâl iken, pireler berber iken, ben babamın
Oduncuya hem altın, hem gümüş baltayı hediye etmiş. Al-
beşiğini tıngır mıngır sallar iken…” gibi tekerlemeler
dığı hediyelere çok sevinen oduncu, neşe içerisinde köyünün yolunu tutmuş. Köyde karşılaştığı odunculara başından geçenleri anlatmış. Altın ve gümüşten baltaları gören
de zamandaki bu durumu güçlendirir.
diğer oduncular hemen baltalarını alıp ormana koşmuşlar. Ormanda baltalarını kaybetmiş gibi yapıp ağlama-
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
A) I.
C) III.
D) IV.
E) V.
balta göndermiş. Oduncular altın baltaları görünce “İşte bizim baltalarımız!” diyerek baltaları sahiplen-
çok kızmış. Oduncuların baltaları eski haline dönüşmüş. Bununla da kalmayıp baltaların sapları çıkmış, başlamış
3.
zor kurtarmışlar. Bir daha da açgözlülük yapmamaya söz vermişler.
Binbir Gece Masalları, Hint edebiyatının en güzel eser-
I
II
lerindendir. Gerek eskiliği ve gerekse anonim oluşu, bu masalların hızla yayılmasına yol açmıştır. Hatta çok son-
sahiplerinin kafasına inmeye. Oduncular, kaçıp canlarını
B) II.
ya başlamışlar. Orman cini de hepsine birer altın
mişler. Orman cini oduncuların açgözlülüklerine
12
Numaralanmış bilgilerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır?
raları “Binbir Gündüz Masalları” adında başka bir seri de
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
III
ortaya çıkmıştır. Hemen hemen tüm dünya dillerine çevrilen masallar arasında “Ali Baba ve Kırk Haramiler” ve
A) Sonunda ahlak dersi verilmektedir.
B) Bazı olağanüstülüklere rastlanmaktadır.
C) İnsana ait özellikler, doğaya aktarılmıştır.
IV
“Alaaddin’in Sihirli Lambası” da yer almaktadır.
V
Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde
D) Belirsiz geçmiş zaman anlatımına yer verilmiştir.
yanlışlık yapılmıştır?
E) Olay anlatımına dayanan bir özelliğe sahiptir.
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
ünite
KONU TESTİ
MASAL - FABL 4.
Aşağıdakilerden hangisi anonim nitelik taşımayan masallardan biridir?
3
KONU TESTİ
8.
Tavşan ikide bir böbürleniyor:
-Kimse benden hızlı koşamaz, diyormuş. Sonunda kap-
A) Keloğlan Masalları
lumbağa dayanamamış:
B) Binbir Gece Masalları
-İstersen yarışalım, demiş.
C) Andersen Masalları
Koşuya başlamışlar. Tavşan epeyce yol aldıktan sonra, “Hıh, o sırtı kabuklu hayvancık sürüne sürüne kim bilir ne
D) Sinbadname
zaman sonra bana yetişir?” diye düşünmüş.
E) Kırmızı Şapkalı Kız
-Şu ağacın altına biraz uzanıp dinleneyim, demiş. Uyuyakalmış.
Kaplumbağa ağır yürüyüşü ile yürümüş yürümüş, hiç dinlenmeden yol almış.
5.
(I) Masalların çoğu “bir varmış, bir yokmuş” ya da “evvel zaman içinde, kalbur saman içinde” gibi ifadelerle başlar.
siniz, kaplumbağa neredeyse yarışı bitirmek üzereymiş.
(II) Bunlara tekerleme ya da döşeme denir. (III) Tekerle-
Hemen fırlamış, rüzgâr gibi koşmaya başlamış. Ama ne
meden sonra olay (asıl masal) ve dilek bölümleri gelir. (IV) Türk masallarında dilek bölümü genelde “Onlar ermiş muradına...” ya da “gökten üç elma düştü…” biçiminde baş-
çare, kaplumbağaya yetişememiş.
yürüdüğü için yarışı kazanmış.
dini motiflere hemen hiç yer verilmez. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
verilen bilgi yanlıştır? A) I.
B) II.
Böylece tavşan yarışı kaybetmiş. Aldırış etmemenin cezasını çekmiş. Kaplumbağa ise düzgün adımlarla, durmadan
lar. (V) Kaynağı Alman edebiyatı olan masallarda milli ve
Tavşan bir ara gözünü açmış. Bir de ne görse beğenir-
Bu parçada için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bir fabl örneğidir.
C) III.
D) IV.
E) V.
B) Didaktik bir tavır vardır. C) İnsana ait özellikleri insan dışı varlıklara aktarılmıştır. D) Nesir biçiminde yazılmıştır.
6.
Aşağıdakilerden hangisi masala ait yanlış bir bilgidir?
E) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
A) Olağanüstü olayların, olağanüstü kahramanlara bağlanarak anlatıldığı sözlü bir edebiyat ürünüdür. B) Genelde halk arasında anlatılan masallar, sonradan bir
13
yazar tarafından derlenir, yazıya aktarılır. C) Olaylar gerçektir ancak yer ve zaman belli değildir. D) Evrensel konular işlenir. E) Genelde zıt durumların mücadeleleri yer alır.
9.
Aşağıdakilerden hangisi Türk edebiyatında ilk fabl örneği sayılır? A) Kutadgu Bilig
7.
7
Aşağıdaki yazı türlerinden hangisi olay çevresinde gelişen bir türdür?
A) Makale
B) Deneme D) Masal
C) Söylev E) Şiir
B) İskendername C) Harname D) Şikâyetname E) Hüsrev ü Şirin
1.
Sonunda ders verme amacı güden, genellikle manzum öykülere …………………………………….denir.
2. Fablların kahramanları genellikle……………………………….dır. 3. Olağanüstü kahramanların başlarından geçen olağanüstü olayların yer ve zaman belirtilmeden anlatıldığı edebiyat türüne ………………. denir.
4.
Masalda zaman ……………………….. . Geçmişte bir zamandan söz edilir ama aslında bu hayalî bir zamandır.
5. ……………………. teşhis ve intak sanatları üzerine kurulmuştur. 6. ……………………………………………………. masallar toplumun değer yargılarını, anlayışını, kültürünü, dünya görüşünü yansıtan ürünlerdir. Söyleyeni beli değildir bunların. Toplumun ortak ürünüdür bu masallar. 7. Masalların çoğu “ bir varmış, bir yokmuş” ya da “ evvel zaman içinde, kalbur saman içinde” gibi ifadelerle başlar. Bunlara ……………………………… ya da ……………………………………………. denir. 8. Fabllar ……………………………………………………… veya ……………………………………………………… biçiminde yazılabilirler. 9. Fablın …………………………….. her zaman bir ahlak dersi (kıssadan hisse) vardır. Bu ders kısa, açık ve doğru olmalıdır ve mutlaka öykünün doğal bir neticesi gibi görülmelidir. 10. Günümüzde belli bir kişinin ortaya koyduğu yapma masallar da yazılmaktadır. Türk masalları üzerinde, bizde …………………… …………………………………………………………………………………………..gibi kişiler çalışmışlardır. 11. ……………………………………………………………………………. masallarla ilgili yaptığı iki önemli çalışma “Az Gittik Uz Gittik” ve “Zaman Zaman içinde” adı ile yayımlanmıştır. Billur Köşk Masalları, Tahir Alangu’ya aittir. 12. Dünya edebiyatında ilk ve önemli fabllar Hint yazarı ……………………………. aittir. Onun fablları ………………………….. adlı bir eserde toplanmıştır.
Cevaplar 1. fabl
5. Fabllar
9. sonunda
2. hayvanlardır
6. Anonim
10. Pertev Naili Boratav, Eflatun Cem Güney
3. masal
7. tekerleme - döşeme
11. Pertev Naili Boratav’ın
4. belirsizdir
8. manzum (şiir) - nesir (düzyazı
12. Beydeba’ya - Kelile ve Dimne
ünite
14
1. Masal ve fablın ortak özelliklerini belirleyerek yazınız.
2. Türk edebiyatında fabl türüyle ilgili bilgi veriniz.
3. Dünya edebiyatında fabl türüyle ilgili bilgi veriniz.
4. Masalın ve fablların bölümlerini hakkında bilgi veriniz.
15
5. Olay çevresinde oluşan metinlerden hikâye ve masalı karşılaştırınız.
7
23. fasikül
UM R U T O ÇIK A – A T POS E / EL P N U T A K P E – M OG L B / K GÜNLÜ
ÖĞRETEN TEST
1
UM
MEKTUP / E-POSTA – AÇIK OTUR 1.
Mektup türü için aşağıdakilerden hangisi doğru bir ifade değildir? A) Haberleşme maksadıyla gönderilen yazılı kâğıttır.
Mektup, bir yakına bir dileği, isteği ya da arzuyu iletmek amacıyla yazılan yazılara
B) Mektuplar, “özel mektuplar”, “resmî mektuplar” ve “iş mektupları” ol-
denir. Özel mektuplar, edebi mektuplar,
mak üzere değişik türlere ayrılır.
resmi mektuplar, iş mektupları gibi türleri
C) Edebî mektuplar açık olarak bir dergide veya gazetede yayımlanamaz.
vardır.
D) Resmî mektupların ne şekilde yazılacağı; biçim, içerik ve gönderilme biçimlerinin nasıl olacağı, çoğunlukla yönetmelik ve genelgelerle belirlenmiştir. E) İş mektuplarında sipariş, satış, borç alıp verme isteği, bilgi isteme, bir ürün ya da hizmetle ilgili şikâyeti dile getirme gibi konular ele alınır. e-posta, internet üzerinden gönderilen dijital mektup. Elektronik posta kavramının akronimidir. Görsel olarak kâğıt bir mektup ile aralarında büyük bir fark yoktur. e-postalara resim, müzik, video gibi her türlü dosya türü eklenebilir ve alıcının bilgisayarına transfer edilebilir.
Geniş halk kitlelerini ilgilendiren bir konunun, bir başkan yönetiminde dinleyiciler önünde konuyla ilgili farklı düşüncelere sahip uzmanları tarafından tartışıldığı konuşmalara açık oturum denir.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
2.
----, internet üzerinden gönderilen dijital mektupta denir.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) İş mektubu
B) e-posta
D) Mesaj
C) Bildiri
E) Sipariş
9
2
3.
Toplumu ilgilendiren bir konunun dinleyiciler önünde bir başkan gözetiminde, farklı görüşlere sahip kişiler tarafından değişik yönleriyle tartışıldığı türe ---- denir.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmeli-
A) söylev
B) seminer
D) forum
C) açık oturum
E) sempozyum
ünite
dir?
MEKTUP / E-POSTA – AÇIK OTUR
UM
1.
---- bir kimse, ya da bir teşekküle hitaben basında yayın-
3.
1
KONU TESTİ
(I) e-posta, internet üzerinden gönderilen dijital mektup-
lanan mektuptur. ---- sanatçılar edebiyat konularını tartış-
tur. (II) Elektronik posta kavramının karşılığıdır. (III) Görsel
mak için yazar. ---- ise şahısların birbirlerine yazdığı, bildi-
olarak kâğıt bir mektup ile aralarında büyük bir fark yok-
ğimiz mektuplardır.
tur. (IV) e-postalara resim, müzik, video gibi dosya türü eklenemez ve alıcının bilgisayarına transfer edilemez. (V)
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki-
Ucuzluğu ve kolaylığı nedeniyle kâğıt mektuplardan daha
lerden hangileri getirilmelidir?
yaygın olarak kullanılmaktadır ancak güvenilirliğinin yeter-
A) Açık mektup – Edebi mektupları – Özel mektuplar B) Edebi mektup – Özel mektupları – İş mektuplar
sizliği nedeniyle resmi işlerde kullanımı oldukça kısıtlıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
C) Resmi mektup – Açık mektupları – Edebi mektup
verilen bilgi yanlıştır?
D) Açık mektup – Özel mektupları – Resmi mektup
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
E) Edebi mektup – Açık mektup – İş mektubu
Yıldızlı Soru 1
2.
---- sözcüğü Türkçeye Arapçada n geçmiştir. Bir başka kimseye gönderilen yazılı kâğıt, yazılmış olan anlamlarını taşımaktadır ve Türkçesi betik tir. Diğer edebiyat türlerinden ayrı olarak belli kalıp lar edinmemiştir. Bir düzyazı olarak giriş, gelişme ve sonuca sahip olabilir. Bu tür, 20. yüzyılda ortaya çıkan sanal yazışma türü ---olarak adlandırılmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi açık oturuma ait bir bilgi de-
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir? A) Mektup – e-posta B) Eleştiri – haber yazısı C) Hikâye – anlatı D) Fıkra – köşe yazısı
ğildir? A) Bir başkan yönetiminde dinleyiciler önünde konuyla ilgili farklı düşüncelere sahip uzmanları tarafından tartışıldığı konuşmalardır.
E) Makale – deneme
B) Açık oturum, büyük bir salonda dinleyiciler önünde
3
yapılabileceği gibi stüdyoya davet edilen dinleyiciler önünde veya dinleyici grubu olmadan da radyoda ya da televizyonda yapılabilir.
4.
Hatta bazı kitaplarda panel ile bu tür aynı tartışma türü
C) Konuşmacı sayısının 3 veya 5 kişi olarak tespit edildiği
olarak verilir. Aralarındaki en belirgin fark üslup farkıdır. Bu
açık oturumlarda başkan önce konuyu açıklar, sonra
türdeki tartışmalar panellere göre daha hararetli geçer. Bu
konuşmacıları tanıtır ve kendi belirlediği sıraya göre
türde konuyla ilgili farklı fikirler tartışılırken panellerde bir
söz verir. D) Konunun önemine ve uzunluğuna göre oturumlar halinde, ayrı salonlarda birkaç gün boyunca sürebilir.
8
E) Başkan, sırasıyla ve dönüşümlü olarak konuşmacılara sorular yöneltir, gerektiğinde kısa bir değerlendirme yapar.
---- ile panel özellikleri yönüyle birbirlerine çok benzerler.
konunun farklı özelliklerine değinilir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
B) Makale
B) Deneme
D) Açık oturum
C) Söylev E) Mülakat
KONU TESTİ
5.
UM
MEKTUP / E-POSTA – AÇIK OTUR
1
----, herhangi bir düşünceyi, görüşü açıklamak, bir tezi sa-
8.
değildir?
vunmak için bir devlet yetkilisine ya da halka hitaben, bir kişi ya da kurum tarafından yazılan, gazete, dergi aracılı-
A) İngilizcedeki e-mail ile aynı anlama gelmektedir.
ğıyla yayımlanan mektuplardır.
Aşağıdakilerden hangisi e-posta için doğru bir ifade
B) Hitap sözüyle yazıya başlanır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
C) Mektuplarla taban tabana zıt bir türdür.
A) Dilekçe
D) Dil bilgisi ve yazım kurallarına uyulur.
B) Edebi mektup
E) Kelimelerin yazımında tamamen büyük harf kullanılmaz.
C) Resmi mektup D) Açık mektup E) Özel mektup
(I) Açık oturum kalabalık bir izleyici önünde gerçekleştirilir. (II) Bir salonda topluluk önünde olabilir ama radyo veya
9.
(I) Mektup sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. (II) Bir
televizyondan da yapılamaz. (III) Konusu önceden belli
başka kimseye gönderilen yazılı kâğıt, yazılmış olan an-
olan açık oturumda bir başkan ve en fazla altı konuşmacı
lamlarını taşımaktadır ve Türkçesi “betik” ya da “tuğra”dır.
vardır. (IV) Açık oturumda bir sonuca varma amacı yoktur.
(III) Diğer edebiyat türlerinden ayrı olarak belli kalıplar
(V) Açık oturumun amacı, merak edilen bir konuda dinleyi-
edinmemiştir. (IV) Mektup bir düzyazı olarak giriş, gelişme
cileri ayrıntılı bir şekilde bilgilendirmektir.
ve sonuca sahip olabilir. (V) 20. yüzyılda ortaya çıkan sanal yazışma türü “elektronik posta” (kısaca e-posta) olarak
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
adlandırılır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır? A) I.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
4
C) III.
D) IV.
E) V.
9
7.
I. Konu ve uzunluk sınırı yoktur.
II. Yaşamın her anı her alanı ile ilgili olarak yazılabilir.
III. İçtenlik ve kişisellik esastır.
IV. Arkadaşlık aile bağları aşk gibi herhangi bir yakınlığı olan iki kişinin birbirine duygu düşünce ve yaşantılarını samimi bir üslupla ve yazılı olarak anlattığı mektuplardır.
B) II.
Numaralanmış bilgiler aşağıdaki mektup türlerinden hangisine aittir?
A) Özel mektuplar
B) Edebi mektuplar
C) Açık mektuplar
D) İş mektupları
E) Resmi mektuplar
10. Aşağıdakilerden
hangisi açık oturum için doğru bir
ifade değildir? A) Konuşmacıların alanında uzman kişiler olmasına dikkat edilir. B) Konuşmacı sayısı 3-6 arasında değişir. C) Konuşmacılar, kendi planlarına göre ve birbirlerine söz vererek konuşmaları yapar. D) Konuşmacılar, sıraya göre ve belli süre dâhilinde, 5 ile 10 dakika, görüşlerini belirtirler. E) Açık oturumlar bir yarışma etkinliği değildir.
ünite
6.
MEKTUP / E-POSTA – AÇIK OTUR
UM
11. Aşağıdakilerden hangisi bir sözlü anlatım türüdür?
A) Makale
B) Deneme
D) Roman
1
KONU TESTİ
14. ----, önceden belirlenmiş ve bilim, sanat ya da politikayla ilgili toplumu ilgilendiren bir konunun, alanında yetkin en
C) Hikaye
az üç kişi tarafından çeşitli yönlerden tartışılmasıdır.
E) Açık oturum
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Açık oturum
12. Aşağıdakilerden
B) Sempozyum
D) Fıkra
C) Münazara
E) Eleştiri
hangisi açık oturum için yanlış bir
bilgidir? A) 4-6 kişilik gruplar oluşturulur. B) Açık oturumu yönetecek bir başkan belirlenir. C) Başkan, tartışma konusunu söyler ve tartışmacıları ta-
15. Aşağıdakilerden hangisi mektup ile e-posta arasındaki farklardan biri değildir?
nıtır.
A) e-postalar insanın aceleciliğini körükler. “Yazıp bitiri-
D) Seçilen konu başkanın soruları doğrultusunda tartışılır.
yim” diye uğraşılır. Mektupta ise insanlar beklemeyi
E) Başkan oturum sonunda kazanan grubu belirler ve bi-
öğrenir yani bir sabır vardır.
rinciyi ilan eder.
B) e-posta hızlıdır, bir kaç saniye içinde karşı tarafa ulaşır. Mektup ise yavaştır; beş ya da on beş günde ulaşır. C) Mektupta metinler genelde daha uzundur, anlatılacak konu sayısı birden fazladır. O yüzden sayfalar sürebilir. e-postada ise genelde tek konu üzerinde durur. D) Mektup kâğıdını üç duyumuzla hissederiz. (Görerek, dokunarak hatta koklayarak) e-posta ise dijital ekranda görünen titreşimlerden ibarettir. E) Mektup yazarken yazım ve noktalama kurallarına dikkat edilirken e-posta yazımında böyle bir durum söz
13. Mektup türüyle ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yan-
konusu değildir.
lıştır? A) Yazılış amaçlarına göre değişik gruplara ayrılır. B) Kişilerin birbirlerine yazdıklarına özel mektup denir. C) Fuzuli’nin yazdığı Şikâyetname Türk edebiyatında bu türün ilk örnekleri arasındadır. D) Mektup türüyle oluşturulmuş romanlar da bulunmaktadır.
8
E) Günümüzde işlevini yitirdiği için tamamen kullanılmayan bir türdür.
16. Aşağıdaki türlerden hangisi bir tartışma türüdür?
A) Nutuk
B) Konferans
D) Açık oturum
C) Öykü
E) Eleştiri
5
D 1.
Y
Mektupta kullanılacak anlatım, bunu okuyacak kişinin kültür düzeyine göre ayarlanır. Arkadaşa yazılacak bir mektupta kullanılacak dil, büyüğe yazılacak mektuptaki dilden elbette farklı olmalıdır.
2.
Edebiyatımızda mektup türü, Tanzimat Dönemi’nde gelişmeye başlar. Özellikle Abdülhak Hamit Tarhan ile Namık Kemal’in birbirlerine yazdıkları mektuplar, bu gelişmenin önemli ve tipik örnekleridir.
3.
Akraba ve dost gibi yakın çevredeki insanlara yazılan mektup çeşididir. Bu tür mektuplarda doğal ve samimi anlatım ön plândadır. Sanatçı ve edebiyatçıların, daha çok genel konular üzerinde yazdıkları özel mektuplara “edebî mektup” da denmektedir.
4.
Edebî mektuplar; yazarları, içerikleri ve ifade şekilleri ile özel mektuplar içinde ayrı yer tutar.
5.
Resmî dairelerin ve tüzel kişilik taşıyan kuruluşların birbirlerine yazdıkları resmî yazılarla; bunların, vatandaşların başvurularına verdikleri yazılı cevaplara iş mektubu denir.
6.
Resmî mektuplarda yazının çıktığı kurumun adı, kâğıdın üstüne ortalanarak büyük harflerle yazılmalıdır.
7.
Her hangi bir düşünceyi, görüşü açıklamak, bir tezi savunmak için bir devlet yetkilisine ya da halka hitaben, bir kişi ya da kurum tarafından yazılan, gazete, dergi aracılığı ile yayımlanan mektuplara özel mektup denir.
8.
Bilim, edebiyat ve siyaset adamlarının mektupları, ayrıca çağının özelliklerini yansıttığı için, birer “belge” niteliği de taşırlar.
9.
Mektup tarzında eleştiri, seyahatname, roman, hikâye, şiir gibi yazılı kompozisyon türlerinin (edebî türler) de yazıldığı görülmektedir.
10. e-posta, internet üzerinden gönderilen dijital mektuptur ve görsel olarak kâğıt bir mektup ile aralarında büyük bir fark yoktur.
Cevaplar 1. D
2. D
3. D
4. D
5. Y
6. D
7. Y
8. D
9. D
10. D
ünite
6
1. Özel mektuplar hakkında bilgi veriniz.
2. Edebi mektup hakkında bilgi veriniz ve özel mektupla aralarındaki farkları belirtiniz.
3. Resmi ve iş mektupları hakkında bilgi veriniz.
4. Açık mektup hakkında bilgi veriniz. 7
5. Dünya ve Türk edebiyatında mektup türü hakkında kısaca bilgi veriniz.
8
Fyodor Dostoyevski’den babasına 10 Mayıs, 1838 Benim aziz ve iyi babam, Oğlunun senden harçlık istemesi için sana başvurmasını bir fazlalık olarak kabul edebiliyor musun? Tanrı tanığım olsun ki bu ne kişisel ihtiyaçlarım, ne de imkânsızlıkların sonucu. Herhangi bir şekilde seni nasıl soyabilirim? Onları sıkacağını bildiğim halde, kendi et ve kanıma bana bir iyilik etmelerini rica etmenin ne kadar buruk bir tadı var. Kendi kafam ve ellerim var. Özgür ve bağımsızım. Aslında senden bir kopek bile, istememem gerekir. Kendimi acı fakirliğime gömmem gerek. Ölüm yatağımdan bana destek olmanı istemekten utanmam gerek aslında. Olaylara bakacak olursan seni ancak gelecekle teselli edebilirim. Gelecek ki artık uzaklarda değil ve zaman seni gerçekleriyle ikna edecek. Şu anda kelimenin tam manası ile beni anlaman için sana yalvarıyorum sevgili babacığım. Hizmet etmekteyim, istesem de istemesem de en yakın çevremin zorunluluklarına uymam gerekiyor. Neden bir istisna olayım? Böylesine istisnai davranışlar genellikle en büyük hoşnutsuzluklardan doğmaktadır. Bunu şimdiden anlamış olman lâzım sevgili babacığım. Bunun için de insanlara gerektiği kadar karışmış durumdasın. Ve bundan dolayı lütfen söyleyeceğim şeylere önem ver: Askerî Akademinin her öğrencisinin, kamp hayatı en azından kırk rubleye ihtiyaç gösteriyor. (Bunu babam olduğunuz için yazıyorum.) Bu kırk rubleye çay, şeker ve saire gibi ihtiyaçlar dâhil değil. Rahatım için değil, ama en zaruri ihtiyaçlarım için bunlara sahip olmam gerekiyor. Yağmurda ve rutubette bezden bir çadırda yatmak gerektiği zaman, hele insan, böyle bir havada eğitimden üşümüş ve yorgun dönerse, bir bardak çaya ihtiyacı olacak kadar hasta olabilir ki bu son yıllarda sık sık tecrübe ile başımdan geçmiştir. Senin sıkıntılarını da göz önünde tuttuğumdan ötürü, çay ve diğer şeylerden vazgeçip, senden sadece en zaruri ihtiyacım olan 16 rubleyi istiyorum. İki çift adi postal için. Tekrar ediyorum, kitaplar yazı malzemeleri, kâğıtlarım, çorap ve ayakkabılarım gibi eşyalarımı bir yerde muhafaza etmem gerekiyor. Bunun için bir sandığa ihtiyacını var. Zira kampta çadırdan başka hiç bir barınak yok. Yataklarımız kılıfsız üzerine çarşaf örtülmüş samandır. Şimdi sana soruyorum, sandığım olmazsa nerede saklayabilirim eşyalarımı? Şunu bilmen gerekir ki benim bir sandığımın olup olmaması hazineyi ırgalamıyor. İmtihanlar yakında biteceği için artık kitaba ihtiyacım olmayacak. Bundan böyle giyimimle ilgilenecekleri için ayakkabı vesaire istemek zorunda kalmayacağım. Oysa boş vakitlerimi kitapsız nasıl geçirebilirim? Bize verilen postallar öylesine kötü ki üç çifti, şehirde bile giyilecek olsa, altı aydan fazla dayanmıyor. (Burada gerekli ihtiyaçların bir listesi var.) Son para havalenden 15 ruble ayırdım. İşte görüyorsun sevgili babacığım, en azından 25 rubleye daha ihtiyacım var. Haziran başında kamp bitiyor. Eğer oğlunun bu acı ihtiyaçlarına destek olmak istiyorsan, haziranın başında ona bu parayı gönder. Bu dileğimde ısrar etmeye cesaret edemiyorum: Fazla bir şey istediğim yok ama şükranım sınırsız olacaktır.
Fyodor Dostoyevski
İmza
Leningrad Caddesi/ Yuri apartmanı No:555 Moskova
Aşağıdaki soruları bu parçaya göre cevaplayınız.
1. Bu parçadan hareketle mektup türünün özelliklerini yazınız. 2. Bu mektubun türünü belirtiniz ve bu mektup türünün özelliklerinden söz ediniz.
ünite
8
Aşağıdaki aşamaları takip ederek bir mektup yazmayı deneyiniz. • Siyah renkli mürekkepli ya da tükenmez kalem alınız. • Sağ üst köşesine tarih ve mektubu nereden yazdığımızı belirtiniz. • Göndereceğimiz kişinin; yaşı, cinsiyeti, yakınlık derecemize en uygun hitap cümlesi seçiniz. • Sağ alt köşesine ismimizi ve soyadımızı yazarak imzalayınız. • Sol alt köşesine ise adresimizi yazınız.
9
8
ÖĞRETEN TEST
2
GÜNLÜK/BLOG – PANEL 1.
Aşağıdakilerden hangisi günlük türünün özelliklerinden biri değildir? A) Yaşan olayların, izlenimlerin günün gününe yazılması ile oluşurlar.
Bazı kişilerin, yaşadıkları ve tanık ol-
B) Birinci kişi ağzından yazılmış kısa ve özlü yazılardır.
dukları olayları; kişiler, olaylar, durumlar, mekânlar vb. ile ilgili duygu ve düşünce-
C) İnandırıcı, içten ve samimidirler.
lerini bir deftere günü gününe not ede-
D) Yazarın kişiliğini, görüşlerini ve ruhsal yapısını yansıtırlar.
rek yazmalarıyla oluşan yazılara günlük
E) Gerçekler, yaşanılanlar değiştirilmeden, çarpıtılmadan yazılır.
denir.
Blog, “web” ve “log” sözcüklerinin kaynaşması sonucu doğmuş İngilizce bir kelimedir. Blog, genellikle güncelden
2.
(I) Blog, genellikle güncelden eskiye doğru sıralanmış yazı ve yorumların yayınlandığı, web tabanlı bir yayını belirtir. (II) Çoğunlukla her gönderinin
eskiye doğru sıralanmış yazı ve yorum-
sonunda yazarın adı ve gönderi zamanı belirtilir. (III) Yayıncının seçimine
ların yayınlandığı, web tabanlı bir yayını
göre okuyucular yazılara yorum yapılabilir. (IV) Yorumlar, blog kültürünün
belirtir.
çok önemli bir dinamiğidir. (V) İlk bloglar elle yazılıp güncellenirken günümüzde blog yazma kültürü ortadan kalkmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır? A) I.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
9
10
havası içinde birkaç kişi tarafından tartışıldığı konuşmalara panel denir.
3.
Aşağıdakilerden hangisi panelin özelliklerinden biri değildir? A) Bir başkan gözetiminde yapılır. B) Konuşmacı sayısı üç ile altı arasında değişebilir. C) Panelin sonunda dinleyiciler konuşmacılara soru sorabilir. D) Birkaç güne yayılacak uzunlukta olur ve sonunda bir bildiri yayımlanır. E) Tartışmaya dinleyiciler de katılırsa panel, foruma dönüşür.
ünite
Bir konunun dinleyiciler önünde sohbet
GÜNLÜK/BLOG – PANEL 1.
Aşağıdakilerden hangisi günlük ve anı türü arasındaki
3.
karşılaştırmada doğru bir bilgi değildir?
2
KONU TESTİ
(I) Bir başkan ve konuşmacılardan oluşan panelde başkan ve konuşmacılar bir masa etrafında toplanır. (II) Başkan, konuşmacıların hangi sırayla ne kadar süre konuşacağını
A) Anı da günlük gibi bir kişinin başından geçen gerçek
belirler. (III) Panelde amaç, bir sonuca varmak ve bir karar
yaşantılardan kaynaklanan yazı türüdür.
alarak bunu topluma bildirmektir. (IV) Bunun için konuş-
B) Günlük de anı da yaşanırken yazılır.
macılar, konunun farklı yönlerini, değişik boyutlarını ortaya
C) Anı yazılarının anlatım açısından kurgusal niteliklere
koyar. (V) Panel sonunda başkan, konuşmaları kendi düşüncelerini de katarak özetler.
sahip olduğunu da söyleyebiliriz, günlükler ise kurgudan uzak yoğun düşüncelerin toplamıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır?
D) Günlükler o günün tarihi atılarak yazılır ve olaylar sıcağı sıcağına değerlendirilir, anı ise olayların üzerinden
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
belirli bir zaman geçtikten sonra yazılır. E) Günlük daha öznelken anı daha objektif bir nitelik taşıyabilir.
4.
Günümüzde günlük tarzında İnternet ortamında yazılan yazı türüne verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?
A) e-posta
2.
B) Ruzname D) Blog
C) Mektup
E) Mesaj
(I) Türk edebiyat tarihi düşünüldüğünde, divan edebiyatı döneminde tutulan “Ruzname” isimli savaş notları ile Evliya Çelibi’nin “Seyahatname”si tam bir günlük niteliği taşımasa da içerdikleri bazı bölümlerle bu yazın türüne yakınsamakta ve tarihimizdeki ilk günlük örneklerini oluş-
11
turmaktadır. (II) Asıl olarak günlüklerin, Batı edebiyatındaki biçim ve içeriğiyle Türk edebiyatında yer alması Cumhuriyet Dönemi’ne denk gelmiştir. (III) Direktör Ali Bey’in “Seyahat Jurnali” adlı gezi kitabı Batıdaki anlamıyla Türk edebiyatında görülen ilk günlüktür. (IV) Günlükler, 1950
8
---- açık oturumda olduğu gibi, konu bir sonuca bağlan-
yılında Nurullah Ataç’ın bir gazetede günlük yazıları yaz-
maz. Konunun kanıtlanma amacı güdülmez. Açık oturum-
masından ve yoğun ilgi çekmesinden sonra önem kazan-
dan farklı olarak konuşmaların bitiminde konuşmacılar
maya başlamıştır. (V) Nurullah Ataç bu yazılarına başlık
birbirine soru sorabilecekleri gibi, dinleyiciler de konuşma-
olarak “Günlük”
cılara soru sorabilir.
yerine “Günce” sözünü kullanarak bu
sözü yazın hayatımıza kazandırmıştır.
5.
leri getirilmelidir?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır? A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
A) Panelde
B) Sunumda
D) Söylevde
C) Münazara E) Makalede
KONU TESTİ
6.
2
GÜNLÜK/BLOG – PANEL
Aşağıdakilerden hangisi sözlü iletişime dayalı tar-
9.
tışma türlerinden biridir?
A) Makale
B) Deneme
D) Röportaj
Evliya
Çelebi
Seyahatnamesi,
Yirmisekiz
Çelebi
Sefâretnamesi ya da Silahdâr Tarihi gibi kimi eserlerde bazı olayların günlük biçiminde anlatılmasını saymazsak
C) Panel
edebiyatımıza Batı’daki anlamıyla günlük Tanzimat’tan
E) Haber yazısı
sonra girmiştir. Ancak neredeyse romanla yaşıt olan bu türün edebiyatımızda yeterince geliştiğini söylemek zordur. Türkçede yayımlanmış ilk günlük, Ali Bey’in Seyahat Jurnali’dir. Ali Bey’in, eserinin adında jurnal (Fransızca ‘journal’) sözcüğünü tercih etmesi, günlüğün bize pek çok başka tür gibi Batı kanalıyla geldiğini gösteriyor. Jurnal sözcüğü, Cemil Meriç gibi birkaç istisna dışında, fazla tutunamamış, yerini “günce” ve “günlük” sözcüklerine bırakmıştır. Ataç’ın savunduğu güncenin de bugün günlük
7.
kadar yaygın olmadığı söylenebilir. Zaten günceyi savu-
----, yazarların yaşlılık çağlarında yazdıkları ve yaşamları
nan Ataç’ın, Fournier’den yaptığı “Adsız Köşk” çevirisinde
boyunca karşılaştıkları olayları nesnel bir şekilde ortaya
günce yerine “ruzname” ve “hatıra defteri” sözcüklerini
koyan yazılardır. ---- ise daha öznel, derin, içten ve ruhun
kullandığını da unutmamak gerekiyor.
derinliklerinden kopup gelen anlık duygu ve düşünceler hâkimdir.
Bu parçadan hareketle günlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?
A) Modern örneklerinin Tanzimat Dönemi’nde verildiği
A) Panel – Günlükler
B) Seyahat Jurnalı’nın Türkçe yayımlanmış ilk günlük olduğu
B) Günlük – Anılar
C) Günlük sözcüğü dışında başka isimlerin de kullanıl-dığı
C) Mektup – Hatıralar
D) Fransızcadan yapılan çeviriler yoluyla ilk örneklerinin
D) Söylev – Anılar
verilmeye başlandığı
E) Anılar – Günlükler
E) Türk edebiyatında çok gelişmiş bir tür olduğunu söylemenin kolay olmadığı
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
9
12
8.
----, genellikle güncelden eskiye doğru sıralanmış yazı ve yorumların yayınlandığı, web tabanlı bir yayını belirtir. Çoğunlukla her gönderinin sonunda yazarın adı ve gönderi zamanı belirtilir. Yayıncının seçimine göre okuyucular ya-
10. ---- bir tür anıdır. Ancak bu tür günü gününe yazılırken anı ise olayların yaşanmasından sonra kaleme alınır.
zılara yorum yapılabilir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
leri getirilmelidir?
leri getirilmelidir?
A) İnternet
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
B) Günlük
D) Söylev
C) Blog E) e-posta
A) Panel
B) Günlük D) Söylev
C) Mektup E) Hatıra
ünite
1.
...................................... evrendeki bütün canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, durumları, bütün bunların birbirleriyle olan ilgilerini karşılayan sözcüklerdir.
1.
................................................, İnternet üzerinde bireysel olarak oluşturulan, genel veya belli bir odak noktası olan blog çeşididir. Büyük oranda blog yazarının ismini veya takma adını alırlar. Yazarın bireysel günlüğü olmak dışında gündemi kendi kalemi ile yansıttığı ortamdır.
2. ......................, sadece belirli bir alanda yazılan gönderilerin yer aldığı, belirli bir konuda uzman kişilerin yazdığı ve düzenlediği bloglardır. Politika, pazarlama, yemek, internet, ekonomi, tasarım, fotoğraf, programlama dilleri ve benzeri konularda odaklanmış bloglar bulunmaktadır.
3. ........................, şirketlerin kendileri ile ilgili haber ve duyurularını daha samimi bir şekilde halka açtıkları bloglardır. Dünyada ve iş hayatında giderek önem kazanmaktadır. Türkiye’de az sayıda olsa da bazı şirketler şirket bloglarını hizmete sunmaya başlamıştır.
4. .........................., bir tartışma türüdür. Toplumu ilgilendiren bir konunun dinleyiciler önünde, sohbet havası içinde, uzmanları tarafından tartışıldığı konuşmalara denir. Bu türde amaç, bir konuda karara varmaktan çok konuyu çeşitli yönleriyle aydınlatmak, konuyla ilgili farklı görüş ve anlayışları ortaya koymaktır. Bir başkan bulunur. Konuşmacı sayısı 3 ile 6 arasında değişebilir. Konuşmacılar, uzmanı oldukları konunun ayrı birer yönünü ele alırlar. Konuşmacılar belirli zaman dilimlerinde (Genellikle 10-15 dakikalık süreler) konuşurlar. Konuşmalar, başkanın verdiği sıraya ve süreye göre yapılır. Konuşmacılar tartışma kurallarına göre ve başkanın yönetiminde birbirlerine soru sorabilirler.
13
Cevaplar 1. Kişisel bloglar 2. Temasal bloglar
8
3. Kurumsal bloglar 4. Panel
10 Mayıs, 1838 Cumartesi, 6 Mart 1920 Öğle üzeri fakülteye gittim. Doğru Ömer’in odasına girdim. Bitap yatıyordu. Elini elime aldım. Ter içindeydi. Burnunun delikleri kararmış gibiydi. Nefesi de intizamsızdı. Hizmetçi kadınlara sordum. Gece çok sayıklamış, “Burası hastane değil, tımarhane… Ben Canip’e gideceğim!” demiş. Dalgındı, “Ömer! Ömer!” diye seslendim. Gayet fersiz gözlerle bana baktı: “Tanıdın mı?” dedim. Kendine mahsus çabuk ifadeyle kafasını sallayarak “Canip!” dedi, yine daldı. Kâğıdına baktım: hararet “39,2” şeker litrede 28. Bir müddet bekledim. Sonra tekrar seslendim: “Ömer, konsültasyon günü yarınmış, erkenden gelirim. Artık gideyim mi?” Kafasını salladı “Git, git!” dedi. Yeis içinde ayrıldım. Fakat hâlâ ümit ile doluydum. Çünkü Ömer ve ölüm birbirine tamamıyla yabancı iki şeydi. Eve gelirken deniz kenarında hizmetçime rasgeldim. Bana doğru koşuyordu. “Ne var?” dedim. “Sizi Tıbbiye’den istiyorlarmış. Rıdvan Beylerde bekliyorlar.” cevabını verdi. Soluk soluğa komşumuza gittim. Ortada bir fevkalâdelik vardı. Nihayet anlaşıldı: Ömer ölmüş! (Ömer’in Ölüm Hastalığına Dair Notlarım-Ömer Seyfettin, 1947)
Yukarıdaki yazının hangi türde olduğunu belirtiniz.
ünite
14
Aşağıdaki aşamaları takip ederek kısa bir günlük yazmayı deneyiniz. • Günlük yazmanın yaşanan bir günü özetlemek olmadığı dikkate alınır. • Yaşanan veya karşılaşılan bir olayın, durumun kişide oluşturduğu duygu ve düşünceler içten bir anlatımla sunulur. • Birinci kişi ağzından yazılmış, kısa ve özlü bir yazı olmasına dikkat edilir. • Konuşma diline yakın bir dil kullanılır. • Yazan kişinin kişiliğini, görüşlerini ve ruhsal yapısını yansıtır.
15
8