TÜRKÇE a set of instructions ability abort about above acceleration accept access accessing (relative) accessory accommodate accomplish account accounting department accuracy accurate achieve acronym across action activate activity actual actually adapter add additional add on add-ons. address adhere to adjust administer administrative administrator admit advanced advent adventure adversely advertise advice advise affect agreement aim alert alignment all all the time allocate allow
: : : : : : : : : : :
İNGİLİZCE
bir dizi talimat
özellik durdurmak, sonlandırmak hakkında, yaklaşık yukarısına, yukarısında, üstüne, üstünde hız kabul etmek, onaylamak
erişmek, erişim erişen donatı sağlamak
yerine getirmek, tamamlamak : hesap :
: : : : : :
muhasebe departmanı doğruluk doğru, tam, eksiksiz yerine getirmek, yapmak
kısaad, kısaltma arasında, boyunca, çapında
hareket : aktif hale getirmek : aktivite :
: : :
gerçek aslında bağdaştırıcı
eklemek : ek : eklemek : eklentiler : hitap etmek, adres : uymak, riayet etmek : ayarlamak :
: : : : : : : : : :
yönetmek yönetimsel yönetici almak, içeri almak, girmeye izin vermek,müsaade etmek gelişmiş ortaya çıkmak macera
karşıt olarak reklam vermek, reklamını yapmak tavsiye
:
önermek
:
etkilemek
: : : : : : : :
anlaşma amaç uyarmak, uyarı hizalama
bütün, hepsi daima, her zaman
dağıtmak, tahsis etmek izin vermek, sağlamak
about almost already also alter alternate although among amount analyse analyst another answer any any kind of anyone anywhere appear application applied apply apply for appropriate appropriately architecture archive area arise around arrangement array arrive arrow as as though assign assigned assist association assume at at a given time at least at present at the end at the moment at the same time attach attachment attack attempt attend attribute
: : : : : : : :
hakkında, yaklaşık hemen hemen
halihazırda,çoktan ayrıca değiştirmek alternatif
...e rağmen arasında (ikiden çok şeyin)
miktar : analiz etmek :
: : : : : : : :
analist, çözücü başka bir cevap
herhangi bir, hiç her çeşit herhangi biri, herkes, hiçkimse herhangi bir yer, hiçbir yer görünmek
uygulama : uygulanan : uygulamak :
: : : : : : : : : : :
başvurmak uygun
uygun bir şekilde mimari
arşivlemek, arşiv alan
ortaya çıkmak, doğmak civarında, etrafında düzenleme dizi
varmak, yetişmek
ok : olarak, -iken, gibi :
:
-mış gibi
atamak : atanan :
: : :
yardım etmek birlik, çağrışım varsaymak, öyle kabul etmek
de, da, : belirli bir zamanda :
: : : : :
en azından şu anda sonunda
şu anda aynı anda
eklemek : ek :
: : : :
saldırmak denemek
katılmak özellik
about audio audio files authenticate authorization authorize authorized automate automated automatically availability available avoid away back up backup balance bandwidth barcode based on basic batches battery bay be able to because because of become begin beginning believe benefit best between bigger range binary number bind bindings bit blank blank space block board bookkeeping borrow boss both both...And bottom bound branch branch office break down
:
hakkında, yaklaşık
:
ses
: :
ses dosyaları kimlik doğrulaması yapmak
yetki : yetkilendirmek : yetkili :
:
otomatikleştirmek
otomatik : otomatik olarak :
: : : :
mevcudiyet, kullanılabilirlik kullanılabilir kaçınmak, önlemek uzaklaşmak, uzağa, uzakta
yedeklemek : yedekleme : denge, dengelemek :
: : : : :
bant genişliği barkod
tabanlı, bağlı olarak, üzerine kurulu temel, basit, ana
yığınlar / kümeler
:
batarya
:
bölme
:
ebilmek
: : : : :
çünkü, için den dolayı, nedeniyle olmak, …haline gelmek başlamak başlangıç
inanmak : fayda : en iyi :
: : : : : : : :
arasında (iki şeyin) daha geniş alanda ikili sayı bağlamak bağlantılar biraz
boşluk boş alan
engellemek : kart : muhasebecilik :
:
ödünç almak
patron : her ikisi de, hem, hem de, da de :
:
hem...hemde…
:
alt
: : : :
"Bind" fiilinin 2. ve 3. hali, bağlanan bağlanmış şube şube ofis bozulmak
about bridge briefcase broad range browse browser build built-in built-in tape burn bus bus network business button buy by by + verb + ing by mistake by pointing by using cable cache calculate calculator call called cancel capability capable of capacity card carefully carry cause CD case center central processing unit centralize centralized management certain certain form change character characteristic chart chat check checklist choice choose circuit claim classify
: : : : : :
hakkında, yaklaşık köprü çanta çok geniş seçenekli taramak, gözden geçirmek tarayıcı
kurmak : dahili : dahili bant :
: : : : : : : : : :
yazdırmak, yazmak ( CD ) yol
veriyolu ağı şirket, kurum tuş satın almak ...ile, yoluyla, tarafından -erek, -arak anlamı verir yanlışlıkla işaretleyerek,göstererek
kullanarak : kablo :
: : : : : : :
ön belleğe atmak, ön bellek hesaplamak
hesap makinası aramak
isimli, adlandırılan iptal etmek
özellik, yetenek
...e bilmek ( can gibi ) : kapasite : kart : dikkatlice :
: : : : : : : : : : : : :
taşımak neden olmak
CD çantası merkez
merkezi işlem birimi merkezileştirmek merkezi yönetim belirli, kesin
belirli biçimde degiştirmek karakter
özellik grafiğini yapmak, grafik
sohbet etmek : kontrol etmek : kontrol listesi :
: :
seçenek şeçmek
devre : iddia etmek, iddia :
:
sınıflandırmak
about clean installation client close cluster clustering cold collection colorful colour column combine come in command common commonly communicate communication community company comparable compare ( when) compared (to) compatibility compiler compile-time complete completion complex compliant complicated component comprehensive compress compression compression attribute compromising computer computer sales person
:
computer systems support person
:
computing concept concurrent conduit confidential configuration configure confirm conform connect connectivity conserve consider
:
: : : : : : :
hakkında, yaklaşık temiz yükleme istemci( genel ingilizcede müşteri) kapamak
küme, grup kümeleme, gruplandırma soğuk toplam, bütün
renkli : renk :
: :
sütun birleştirmek
meydana gelmek : komut :
: : : : : : : : :
yaygın, ortak genelde
iletişim kurmak iletişim topluluk
şirket birbirine yakın, karşılaştırılabilir karşılaştırmak karşılaştırıldığında
uyumluluk : derleyici :
:
derleme zamanı
tamamlamak : tamamlama :
: : : : : : : :
karmaşık uyumlu
karmaşık, karışık bileşen kapsamlı sıkıştırmak sıkıştırma sıkıştırma özelliği
tehlikeye atmak : bilgisayar :
:
bilgisayar satış elemanı bilgisayar sistem destek elemanı
bilgisayar : kavram :
eş zamanlı
yol (kablo) : gizli :
: :
yapılandırma yapılandırmak
onaylamak : uymak :
: : : :
bağlanmak bağlantı korumak
göz önünde bulundurmak, düşünmek
about considerable consist
consist of… consistency console consumption contacts contain container content control controller convention convert coordinate copy corporate correct correction correctly corrupted corruption cost could couple crash create credential critical cross-language current cursor custom customer customize cybercafe damage dangerous dash data database database intensive day by day day-to-day deal with debugging decide decrease decryption dedicated default define
: : : : : : : : : : :
hakkında, yaklaşık önemli derecede oluşmak, ibaret olmak, meydana gelmek ...den oluşmak tutarlılık konsol
tüketim, sarfiyat, harcama kişiler içermek konteynır içerik
kontrol etmek : denetleyici : kural, standart :
: : : : : : : :
çevirmek, dönüştürmek düzenlemek kopyalamak
şirket düzeltmek, doğru düzeltme doğru bir şekilde hasarlı
hasar : maliyet, mal olmak :
: : : : : : : : : : : :
ebilirdi / can in geçmiş zaman hali çift çökmek oluşturmak, yaratmak kimlik bilgisi
önemli çapraz dil şu anki, mevcut, güncel imleç özel müşteri özelleştirmek
internet kafe : hasar vermek : tehlikeli :
: : : : : : : :
kısa çizgi veriler
veri tabanı veritabanı yoğunluklu günden güne günlük başa çıkmak hata ayıklama
karar vermek : azaltmak :
: : : :
şifre çözme ayrılan varsayılan tanımlamak
about defined definition degree delete delivery demand deny deny attribute department depend on depend upon deploy describe description descriptive qualities design designate designer desktop destination destroy detail detect determine develop developer development device dial in dial up connection dialog box dictate difference different difficult directly directory disable disconnect discuss discussion display distance distant distantly distinctions distinguish distribute divide division do doesn't have to
: : :
hakkında, yaklaşık tanımlanmış tanım
derece : silmek :
:
ulaştırma
istem, talep, istek : reddetmek :
: : : : : : : : : : : :
reddetme özelliği bölüm …e bağlı olmak …e bağlı olmak kullanıma hazır hale getirmek tanımlamak tanımlama tanımlayıcı nitelikler tasarlamak
atamak; göstermek, işaret etmek tasarımcı masa üstü
hedef : yok etmek : detay :
:
tespit etmek, algılamak
:
belirlemek, karar vermek
: : : : : : : : :
geliştirmek geliştirici gelişim, geliştirme aygıt çevrim içi bağlanmak çevirmeli bağlantı diyalog kutusu
dikte ettirmek, sözle yazdırmak fark
:
farklı
:
zor
:
direkt olarak,doğrudan,doğruca
: : : : : : :
dizin
devre dışı bırakmak bağlantıyı kesmek, bağlantının kesilmesi konuşmak, tartışmak sohbet
görüntülemek uzaklık, mesafe
uzak : uzaktan :
: : : : : : :
farklılık ayırt etmek dağıtmak bölmek bölüm yapmak
…zorunda değil
about domain don't have to dormant dot download drag drastically drawing due to duplicate during dust e.g. each each end each other earlier early easily edit edition educate effect effectively efficency efficient efficiently
either...or… eject elementary employee employer empty enable encoder encounter encrypt encryption end-to-end engineering department enhance enhanced enormous enough ensure enter enterprise entire entry environment equal equipment
: : :
hakkında, yaklaşık etki alanı …zorunda değil
uyku durumunda, hareketsiz : nokta : indirmek :
:
sürüklemek büyük ölçüde çizim ...den ötürü eş, çift, aynı esnasında, sırasında
:
toz
:
örneğin, mesela
: : : : :
:
her bir
:
her bir uç
:
birbirleriyle
: : : : :
önceki ilk, önceki kolayca
düzenlemek sürüm
bilgilendirmek : etki : etkili olarak : verimlilik : etkili, verimli :
: : : : : : : : : : : : : : : : :
etkili, verimli bir şekilde ya… ya da… çıkarmak basit, kolay, giriş, temel çalışan iş veren boş izin vermek, aktif hale getirmek
şifreleyici karşılaşmak şifrelemek şifreleme baştan sona, baştan başa mühendislik departmanı geliştirmek gelişmiş çok büyük, muazzam
yeterli : garantilemek, emin olmak : girmek :
: : : : : :
şirket, kurumsal tüm, bütün giriş ortam
eşit ekipman
about equivalent error establish etc. even even if event everything evolve evolving exactly exam examine example exceed except for exchange exciting execute exercise exist existing exit expand expension card experience expert expiration expire explain express extend extension external extract extreme extremely F.A.Q facilitate factor fail failure message fall familiar familiarity familiarize with famous fault feature feel fewer field
: :
hakkında, yaklaşık denk olan, eşit, eşdeğer, denk
hata : kurmak : vesaire, vs. , vb. : bile, hatta :
: : : :
…bile olay
herşey gelişmek, dönüşmek
artan : tam olarak :
: :
sınav kontrol etmek, incelemek
:
örnek aşmak dışında, hariç değiştirmek
:
heyacan verici
: : :
: :
yürütmek, çalıştırmak alıştırma
var olmak : mevcut, varolan :
: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :
çıkmak genişletmek genişletme kartı yaşamak, tecrübe etmek uzman
bitiş tarihi süresi dolmak açıklamak hızlı uzatmak
uzantı harici
çıkarmak aşırı son derece
Sıkça sorulan sorular faydalanmak
faktör hata vermek, bozulmak
hata mesajı dökülmek, düşmek tanıdık aşina olmak bilgi sahibi olmak, tanıdık olmak ünlü hata
özellik
his : daha az : alan :
about fierce reaction file finally find finish finished first first time fix fixed flat flicker floppy disk drive flow fluid folder follow following for for instance for this reason foreign foreseeable forget form format forward free free of charge free space freeze frequency frequent from from place to place
from………to……… fully fully automated fun function functionality fundamental funny gain access game gateway generally general-purpose generation get give goal
: :
hakkında, yaklaşık şiddetli tepki
dosya : sonunda, en son olarak : bulmak : bitirmek :
: :
bitmiş ilk önce
ilk sefer : tamir etmek, onarmak : sabit :
: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :
düz titremek
disket sürücü akış akıcı klasör takip etmek
aşağıdaki için örneğin bu sebepten dolayı yabancı önceden görülebilir, önceden sezilebilen, beklenen, tahmin edilebilecek olay unutmak
biçim, biçimlendirmek, oluşturmak biçimlendirmek iletmek
boş, boşaltmak, serbest bırakmak ücretsiz boş alan donmak
sıklık sık, yaygın
den, dan : bir yerden bir yere :
:
den ………..e/a……….
tam : tam otomatik :
: : :
eğlenceli fonksiyon, işlev, çalışmak, işlev göstermek, göstermek işlevsellik
temel : komik :
: : : : :
erişmek maç geçit, geçiş genelde
genel amaçlı
jenerasyon, nesil : almak, elde etmek : vermek :
:
amaç
about
:
good at…
:
govern graduate grant great great promise greatly greek grouping grow growing growth guaranteed guess guest guideline handle hang hard disk drive harder hardware have / has have access headache header headquarter headset healthier heap hear heart heart trouble help hibernation hide hierarchy high high level high quality high school history home home page homework hospitalize hour however human resources department icon idea identify identity
:
hakkında, yaklaşık ...de iyi olmak
yönetmek
mezun olmak : vermek, atamak :
: : : : : : : :
büyük büyük umut büyük oranda, çokça, büyük ölçüde yunanca
gruplama, düzenleme gelişmek, büyümek artan, büyüyen büyüme
garantili : tahmin etmek : misafir : kural : ele almak, ilgilenmek,halletmek, ele almak :
: :
donmak, asılı kalmak hard disk sürücüsü
:
daha zor
:
donanım
: : : : : : : :
sahip olmak
erişmek baş ağrısı üst başlık merkez
kulaklık daha sağlıklı yığın, küme
duymak : kalp, merkez : kalp sorunu :
: : : : : : : : :
yardım etmek uyku modu, "hazırda beklet" gizlemek
hiyerarşi, sıradüzen yüksek yüksek seviye yüksek kalite lise
geçmiş
ana : ana sayfa :
: : : : :
ödev hastaneye alınmak, hastaneye kaldırmak saat
fakat, buna karşın insan kaynakları departmanı
ikon : fikir :
: :
tanımlamak, belirlemek kimlik
about idle if image immediate immediately impact imperative implement implementation importance important improve improved in in addition to in fact in most cases in order for in order to in other words in place in response in short in size in that in the event that in use in which order inactive include (V) including incomming call incompatible incorporate (V) incorrect increase incrementally independent indicate individual individually industry inexpensive inexpensively infect infected information infrared infrastructure in-house initial initialize
: : : : : : :
hakkında, yaklaşık etkin olmayan, hareketsiz, çalışmayan olup olmadığı, eğer, ise görüntü, imaj, resim anında hemen
çarpış, darbe, vuruş
zorunlu : uygulamak : uygulama :
: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :
önem önemli geliştirmek gelişmiş içinde, de, da … ek olarak aslında çoğu durumda için için, amacıyla diğer bir deyişle içinde, yerinde yanıt olarak kısacası boyut olarak
şöyleki …olduğu durumda kullanılan hangi sırayla etkin olmayan
içermek, kapsamak, dahil etmek içeren
gelen arama : uyumsuz :
: : : : : : : : : : : : : : : : : : :
içermek, içine almak, katmak yanlış artırmak git gide, artarak
bağımsız göstermek bireysel, kişisel, ayrı ayrı ayrı endüstri ucuz
ucuz bir şekilde bulaşmak virüslü bilgi
kızılötesi altyapı şirket içi ilk harf
sıfırlamak
about initiate initiative ink jet printer innovation input input device insert inside instability install installation installed installer instead instead of instruct instruction intact integrate integrated intensive interact interaction interaction level interface internal international interpreter intervention into into and out intranet introduce introduction invalid invitation involve irregular verbs issue issue (V) item jam join jointly just just as keep keep sth doing keep up with key key aspects keyboard
: : : : : : : : : :
hakkında, yaklaşık başlatmak, başlamak girişim mürekkep püskürtmeli yazıcı buluş girmek, giriş giriş aygıtı eklemek, takmak
içinde tutarsızlık
kurmak : kurulum :
: :
yüklü yükleyici
:
onun yerine
:
…nin yerine
talimat vermek : talimat, komut :
: : : : : : : : : : : : :
hasarsız bütünleşmek entegre
yoğun etkileşim kurmak etkileşim etkileşim seviyesi ara yüz dahili
uluslararası çevirici müdahale e, a, içine doğru
gelen giden : dahili net :
: : : : : : : : : : : : : : : : : : : :
tanıtmak, öğretmek giriş geçersiz davetiye
içermek, kapsamak düzensiz fiiller sorun
dağıtmak, iletmek parça sıkışmak katmak, katılmak birlikte
sadece, henüz nasıl ki tutmak
sürdürmek yakalamak, uzak kalmamak
tuş anahtar yön klavye
about know knowledge known label land language large large number of large-scale lately later latest launch (to) layer learn leave lead (led v2) length let letter level licensing mode lid likely limit limited line link linking liquid crystal display list listed little live load local locate located location log log into log on logic logical grouping logon long look after look for look like low lower lowercase
: : :
hakkında, yaklaşık bilmek, tanımak bilgi (insanın kendi bildiği)
bilinen : etiket :
:
(uçak) inmek
:
dil
: : : :
büyük, geniş çok sayıda geniş ölçekli son zamanlarda, kısa süre önce
daha sonra : en son :
: : : : : : :
başlatmak katman
öğrenmek ayrılmak, terk etmek, bırakmak sebep olmak, yol açmak uzunluk
izin vermek, sağlamak
harf : seviye : lisanslama modu : kapak : muhtemel :
:
sınırlamak sınırlı
:
hat
:
: :
bağlamak, bağlantı bağlamak
likit kristal ekran : liste, listelemek :
: : : :
listelenmiş küçük, az canlı, yaşamak yüklemek
yerel : yerini belirlemek :
: : : : : : : :
bulunan, yerleştirilmiş konum, yer
kayıt tutmak, kayıt oturum açmak oturum açmak mantık mantıksal gruplama oturum açma,oturum
uzun : ilgilenmek : aramak : benzemek :
: : :
düşük daha düşük küçük harf
about machine magazine magnet magnetic tape magneto mailbox main mainframe maintain maintenance make make a mistake make sth occur make...available make...easier make...possible make...simple manage management manager manner manually manufacturer manufacturing department many march mass storage device match material maximize MCPD mean meaningful means mechanism media medium medium-sized meet member membership memory memory fault message mid middle migrate miss mistake mixed mobil phone modem
:
hakkında, yaklaşık
makine : dergi :
:
manyetik, mıknatıs
manyetik bant : manyetik : mail kutusu : ana, temel : ana makine :
: :
bakım yapmak, sürdürmek, idare etmek bakım yapmak
yapmak : hata yapmak :
: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :
oluşturmak, meydana getirmek ulaşılabilir / kullanılabilir hale getirmek basitleştirmek …mümkün kılmak basitleştirmek yönetmek yönetim müdür, yönetici biçim elle, manuel olarak
üretici üretim departmanı bir çok yürümek geniş depolama aygıtı eşleştirmek materyal
büyütmek, arttırmak Microsoft Sertifikalı Yazılım Uzmanlığı … anlamına gelmek anlamlı yöntem mekanizma
ortam, araç araç, ortam orta ölçekli karşılamak üye üyelik hafıza bellek hatası
mesaj : orta : orta :
: : : :
taşımak kaçırmak hata
karışık
cep telefonu : modem :
about modify money more more than most mostly motorized mouse move movies much more multiple multiprocessing multitasking multi-user my named naming convention native naturally navigate necessary need network network support person networking never new newer news newsgroup next next time night shift no cost no longer non-alphabetic non-Plug and Play not to do so now nowadays number number of seconds numerical numerous object objectives obtain obvious occasionally occupy occur
: :
hakkında, yaklaşık düzenlemek
para : daha fazla, daha :
: : :
….den fazla çoğu, en çoğunlukla
motorlu : mouse :
: : : : : : :
taşımak, hareket ettirmek film
çok daha çoklu, çok çoklu işlem çoklu görev çuklu kullanıcı
benim : isimli :
: : :
isimlendirme yöntemi yerel
doğal olarak
idare etmek : gerekli :
: : : : :
ihtiyaç duymak, gerekmek ağ ağ destek elemanı ay yapılandırma asla, hiç
yeni : daha yeni : haber : haber grubu : ertesi, sonra, gelecek : bir sonraki sefer :
: : : : : : : : : : : :
gece vardiyası bedelsiz
artık alfabetik olmayan
tak ve çalıştır olmayan bunu yapmamak için şimdi, şu anda bu günlerde numara, sayı birkaç saniye, belirli birkaç saniye sayısal çok sayıda
nesne : hedefler : elde etmek :
: : : :
açık, net, anlaşılır ara sıra yer tutmak, işgal / meşgul etmek olmak
about : hakkında, yaklaşık of : …in, ...ın of course : elbette, kesinlikle offer : sunmak official : resmi often : genelde on : üstünde, …de, ...da on top of : en üstünde once : bir kere from one location to another : bir yerden başka bir yere ongoing : süren, devam eden only : salt, sadece, tek onto : …..e, ……a operate : çalıştırmak, işletmek operating system : işletim sistemi operation : işlem, ( genel ingilizce:ameliyat) optimize : optimize etmek option : opsiyon in person : yüzyüze order : sipariş etmek, sıralamak ordinary : sıradan organizational : organizasyonel organize : düzenlemek, organize etmek other : diğer otherwise : yoksa out of order : bozuk output : çıkış, çıktı output device : çıkış aygıtı over : üzerinde overhead costs : sabit maliyet, genel gider overlap : örtüşmek oversee : idare etmek overview : genel açıklama, gözden geçirmek overwrite : üzerine yazmak own : kendi, sahip olmak owner : sahip package : paket packaged : paketlenmiş page : sayfa panel : panel paper : sayfa, kağıt, gazete paper-free : kağıtsız part : bölüm, kısım, parça participant : katılımcı particular : belirli particularly : özellikle partition : bölüm partitioned : bölümlenmiş password : şifre past : geçmiş path : yol pay : ödemek per : her bir
about per second percent perform performance perhaps peripheral permanent permanently permission person personal personalize personnel physical piracy pirate place plug in Plug and Play plus point pointer point policy port portable portable computer potential power failure powerful practical practice pre pre-built predefined preference preferred prefix pre-formatted prepare preparition prerecorded present form presentation press prevent previous price pricing primary principle print
: : :
hakkında, yaklaşık saniyede
yüzde
yerine getirmek : performans : belki, muhtemelen :
: : : : : : :
çevre birim kalıcı kalıcı olarak izin
kişi, insan kişisel kisişelleştirmek
personel : fiziksel : korsan : korsan :
: : : : : : : : : : :
yerleştirmek, yer takmak
tak ve çalıştır artı nokta
imleç işaret etmek ilke
port, giriş taşınabilir taşınabilir bilgisayar
potansiyel : elektrik kesintisi :
:
güçlü
:
pratik
: : : :
yol, yöntem önüne gelen kelimeye "önceden" anlamı katar önceden kurulu önceden tanımlanmış
tercih : tercih edilen :
: : : : :
Önek koymak, bir ismin önüne unvan veya ek koymak,önek önceden formatlanmış hazırlamak hazırlık önceden kaydedilmiş
mevcut form : sunum :
: : : : :
basmak, sıkıştırmak engellemek, önlemek önceki fiyatlandırma, fiyat ücretlendirme
birincil : temel, ilke :
:
yazdırmak
about print out print servers printed printed form printer prior to private probably process processing processor produce product product line productivity programmable programmer programming project prompt pronunciation proper properly property possess protect protection provide provider provoke public publish published purchase purchasing purpose put qualified quality quantity quarantine query question quickly quite quota rain random rarely rate rather than read
: : : : : : : : : : : : : : :
hakkında, yaklaşık çıktı almak yazıcı sunucuları basılı, basılmış yazılı biçimde yazıcı …den önce özel muhtemelen
işlemek, işlem, çalışmak, süreç işlem işlemci oluşturmak, elde etmek ürün ürün hattı
verimlilik : programlanabilir :
:
programcı
programlama : proje : bilgi istemi, mesaj vermek :
: : : :
telaffuz, söyleniş, aksan uygun
düzgün bir şekilde, uygun bir şekilde özellikler
sahip olmak : korumak : koruma :
: : : : : : : : :
sağlamak sağlayıcı kışkırtmak, teşvik etmek halk, kamu
yayınlamak yayınlanan satın almak satın alma amaç
koymak, sokmak : kalifiye : kalite : miktar : karantinaya almak : sorgulamak, sorgu : soru :
: : : :
çabuk, hızlı oldukça kota
yağmur yağması
rastgele : nadiren : oran :
: :
…den ziyade, …den çok okumak, okutmak
about reader read-only rear reason reboot receive recently recognition recognize recommend recommended reconnect record recover Recycle Bin redirection reduce referred reflect refresh regardless regional register regular regularly related release reliable remain remaining remember remote remote assistance remotely remove rename renew repair repairing replace replica replicate replication report represent request require required requirement research reserved reside
:
hakkında, yaklaşık
okuyucu : salt okunur : arka : neden :
: : : : : : : :
yeniden başlatmak almak
son zamanlarda, kısa süre önce tanıma tanımlamak tavsiye etmek, önermek önerilen tekrar bağlanmak
kaydetmek : kurtarmak, geri almak :
: : : : : : : : : : : : : :
geri dönüşüm kutusu yeniden yönlendirme düşürmek, azaltmak adlandırılan, işaret edilen yansımak yenilemek, tazelemek
önem vermeden bölgesel kaydetmek
düzenli, düzgün düzenli olarak ilgili, bağlantılı piyasaya sürmek, serbest bırakmak, sürüm,versiyon güvenilir
kalmak : geri kalan, kalan :
: : : : : :
hatırlamak uzaktan, uzak
uzaktan yardım uzaktan
kaldırmak yeniden adlandırmak
yenilemek : onarmak :
: : : :
onarım değiştirmek kopya
kopyalamak ( aynısından bir tane daha oluşturmak )
kopyalama, replikasyon : raporlamak, bildirmek, rapor :
: : :
göstermek, temsil etmek istemek, istek
gerektirmek, gerekmek, ihtiyaç duymak
gereken : gereksinim,gereklilik :
: : :
araştırma, inceleme ayrılmış olan bulunmak
about resolution resolve resource respond responsible for restore restrict result retail retain retrieve return reusable reverse review revolutionize rich right right now ripper roaming root route router rule run run-time safe safeguard safety sales sales department same sample save save money save money / time say scalability scalable scale scanner scanning scheduling schema scheme scientist scratches screen screensaver search search engine
: : : : : : : : :
hakkında, yaklaşık çözünürlük çözmek kaynak
yanıtlamak, cevap, cevap vermek sorumlu olmak
yeniden yapılandırmak sınırlamak sonuç
perakende : tutmak : getirmek :
: : : :
geri dönmek yeniden kullanılabilir tersini yapmak
gözden geçirmek
devrim yaratmak : zengin :
: : : : : : : : : : : : : : : : : :
hak, sağ şu anda ripper
dolaşım başlangıç, kök yön yöneltici kural
çalıştırmak çalışma zamanı güvenli güvenlik güvenlik satış satış departmanı aynı örnek kaydetmek, tasarruf sağlamak
para tasarrufu yapmak : paradan/zamandan tasarruf etmek :
: : : : :
söylemek ölçeklendirilebilirlik ölçeklendirilebilir ölçek tarayıcı
tarama : planlama :
: : : :
şema şema bilimci, bilim adamı çizikler
ekran : ekran koruyucu : aramak : arama motoru :
about second secondary section security security department see segment select selected selection selectively sell send sentence separate sequencing serial serious server server-side session set set up setup several severe shall shape share shared access shared folders shield shop shopping short-term show significant significantly similar simple simplified simplify simplifying simply simultaneously single single-step single-user situation size sleep slower
:
hakkında, yaklaşık
ikinci, saniye : ikincil :
: : : : : : : : : : : : : : :
bölüm güvenlik güvenlik departmanı görmek katman
seçmek seçili seçim seçerek satmak
göndermek cümle ayrı sıraya dizme, bölümlere ayırma seri, sıra, dizisel
ciddi : sunucu :
:
server taraflı
oturum : ayar, ayarlamak, kurma : kurmak : kurulum :
: : : : : : : : : : : : : :
çeşitli, birkaç sert
gelecek zaman kipini oluşturan yardımcı fiil şekil paylaşmak, paylaştırmak ortak erişim paylaşılan klasörler kalkan
dükkan alış veriş kısa vadeli göstermek önemli önemli ölçüde
benzer : basit :
:
basitleştirilmiş basitleştirmek basitleştirme yalnızca, basitçe eş zamanlı
:
tek
: : : :
: :
tek adım tek kullanıcılı
durum : boyut : uyumak :
:
daha yavaş
about smart so so far so that software software developer sell (sold v2/v3) solution solve some somebody someday sometimes song soon sound card space space bar key speaker special specialist specialized specific specification specified specify speech speech recognition spelling spread spreadsheet stack stand stand for stand-alone standby start start menu start up state static statistic step step-by-step still stop storage storage device store stored procedure straight streaming
: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :
hakkında, yaklaşık akıllı böylece, bu yüzden, böyle şu ana kadar böylece yazılım yazılım geliştiricisi satmak, satılık çözüm çözmek biraz, birkaç, bazı birileri
bir gün, ileride bir gün bazen
şarkı kısa sürede ses kartı alan
boşluk tuşu hoparlör, konuşan özel uzman
uzmanlaşmış belirli
özellik, teknik özellik belirlenmiş belirlemek
konuşma konuşma tanıma yazım yayılmak hesap çizelgesi yığın dayanmak
...kısaltması, ...anlamına gelmek tek başına (çalışan), bağımsız beklemede, hazır başlamak, açılmak başlangıç menüsü başlangıç
durum, bildirmek : sabit : istatistik :
: :
adım adım adım
yinede, hala : durdurmak : depolama :
: : :
depolama aygıtı depolamak
saklı prosedür
:
direkt
:
akış
about strength structure study subfolder subscribe succedd success successful such such as suggestion suit suitable sunday supply support surface survey swimming pool switch switch off synchronize syntax tab table tag take take advantage of take precedence take affect task technician temperature template temporary term terminal terminated test text text-based then thereby therefore think this thorough though through through the world throughout thus
: : : : : :
: : : : :
hakkında, yaklaşık güç; etkililik yapı çalışmak alt klasör üye olmak başarılı olmak başarı başarılı böyle gibi
öneri
uymak : uygun : Pazar :
: :
sağlamak, kaynak desteklemek, destek
:
yüzey
:
anket
:
yüzme havuzu
anahtar : kapatmak :
: :
eş zamanlı / eş hızlı hale getirmek söz dizimi
sekme : tablo :
:
biçim imi, yönlendirme imi
almak : ..den faydalanmak :
: : : : : : : :
…den önce gelmek, öncelikli olmak etkin hale getirmek
görev teknisyen
ateş ( hastalık anlamında ) şablon geçici dönem, terim
terminal : sonlanan : test etmek : metin :
: :
metin tabanlı sonra, o zaman
:
böylece, böylelikle bu yüzden düşünmek, sanmak
:
bu
: :
: : : : : :
tam, bütün fakat, buna rağmen yoluyla, vasıtasıyla dünya çapında baştanbaşa böylece
about timing tired to to do so together too took-take time tool toolbar top topology total track traditional training transaction transfer translate transmission transmit transport traveler troubleshoot troubleshooting true try turn off turn on type typewriter unable unattended unauthorized unavailable under underscore understand understanding undo unique uniquely unit universal unless unlike unlikely unsure until unusual unwanted up to upgrade
:
hakkında, yaklaşık
zamanlama : yorgun :
: : : : : : : :
…e, …..a bunu yapmak için birbirine, birlikte
çok zamanı kullanmak araç araç çubuğu üst
topoloji : toplam :
: : : : : :
parça geleneksel
eğitim, alıştırma işlem iletmek, aktarmak
çevirmek, tercü etme anlamında
iletim : iletmek :
:
aktarmak, taşımak
seyahat eden : sorun gidermek : sorun giderme :
:
gerçek, doğru
denemek : kapatmak :
: : : : : : : : :
açmak yazmak, tip, çeşit daktilo
… yapamamak katılımsız yetkisiz
kullanılabilir değil altında alt çizgi
anlamak : fikir, anlamak : geri almak :
: : : : : : :
eşsiz eşsiz olarak ünite, birim evrensel
..medikçe aksine
mehtemel değil
emin olmamak : -e kadar :
:
değişik, sıradışı
istenmeyen : -e, -a kadar :
:
yükseltmek
about upper case uptill now usage use useful user user-friendly usually utility valid variety vary vendor verify very via view virus visit vocabulary volume want warehouse warn warning watch way web designer web site weekly well-defined well-paid what what kind of what type of when whenever whereever whether while whole win window windows-based wire wireless with without wizard word word-processing work
: : : : : : : : : : : : : : : : : : :
hakkında, yaklaşık büyük harf şu ana kadar kullanım kullanmak
faydalı, kullanışlı kullanıcı kullanıcı dostu genellikle
fayda, yarar, hizmet, özellik, araç geçerli çeşitlilik, çeşitli değişiklik göstermek, değişmek satıcı onaylamak, doğrulamak çok yoluyla
görüntülemek, görünüm virüs
ziyaret etmek : kelime :
:
bölüm, birim
istemek : depo : ikaz etmek, uyarmak :
:
uyarı
izlemek : yol :
: : : : : : : :
web tasarımcısı web sitesi
haftalık tam tanımlanmış bol maaşlı, yüksek ücretli ne, şey ne çeşit ne çeşit
ne zaman, ,,,de, ,,,da : ne zaman : her yer :
:
...olup olmadığı
:
iken
:
tüm
kazanmak : pencere :
:
windows tabanlı
kablo : kablosuz : ile :
:
siz, sız, olmaksızın
sihirbaz : kelime :
: :
kelime işlem iş, çalışmak
about worker workgroup workload workstation world wide worth write write-protect zone
: : : : : : :
hakkında, yaklaşık çalışan, işçi çalışma grubu iş yükü iş istasyonu dünya çapında değer
yazmak : yazma koruma :
:
alan, bölge