Erdoğan Tekin, lise öğreniminden sonra devlet öğrencisi olarak İngiltere’de metalbilim öğrenimi gördü. Leeds Üniversitesi’nden çeliklerin menevişlenmesi üzerine doktorasını aldı. 1964’te yurda dönüşünde ODTÜ Metalurji Bölümü’nün kurulma çalışmalarına katıldı. 1966-68 yıllarında Gölcük Askeri Tersanelerinde yedek subaylık görevini yaptı. Daha sonra, yurt içinde ve yurt dışında çeşitli sanayi kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 1978 yılında yeniden ODTÜ’ye döndü. Prof.Tekin’in temel ilgi alanı çelikler ve çelik üretim teknolojileridir. Türkiye üniversitelerinde bu alanda ders veren tek öğretim üyesi olmuştur. Yurtiçi ve yurtdışı kongrelerde sunduğu bildiriler, Türkçe ve İngilizce yayınladığı makaleler, proje raporları ve kitaplarından oluşan toplam yayın sayısı 150’yi geçmiştir. Mayıs 2005’te yaş haddinden emekli olan Prof. Tekin evlidir; hepsi de evli olan üç oğlu vardır.
GİRİŞ
Elinizdeki bu sözlük kırk yıllık bir derlemenin ve iki yılık bir yazım çalışmasının ürünüdür. Türkçe’ye ilk ilgim ortaokul sıralarında başladı ve daha sonraki yıllarda merakım yoğunlaşarak arttı. Devlet öğrencisi olarak İngiltere’de eğitim gördüğüm sürede “dil” konusuna özel bir ilgi duydum. Bir yandan sözcüklerin kökleri ve türetim biçimleri ile ilgilenirken diğer yandan ulusların kültürlerinin dilleri ile olan ilişkilerini öğrenmeye çalıştım. Şunu anladım ki “dil” bir ulusun yaşam ve kültüründe en önemli birleştirici ögelerden biridir. Doktora sonrası Türkiye’ye döndüğümde ODTÜ’de öğretim üyesi olarak çalışırken eğitimin hem orta düzeyde hem de üniversite düzeyinde İngilizce yapılmasını çok yadırgadım. Ne yazık ki öğretim üyeleri arasında TÜRKÇE’nin bilim dili olamayacağını savunanlar ve bilim dilinin İngilizce olması gerektiğine inananlar da vardı. Yabancı dil bilme gereğinin başka, yabancı dilde eğitim yapmanın başka bir şey olduğunu bir türlü kavrayamadık. Öyle ki bugün geldiğimiz noktada ilk okul düzeyinde bile eğitimi yabancı dille yapma eğilimleri belirmiş durumda. Ben her toplumun eğitiminin kendi dilinde gerçekleştirilmesi gereğine inanıyorum. Yabancı dil bilmenin yararlı olduğunu ve gereğini de kabul ediyorum. Ancak, yabancı dil bilmenin Türkçe’yi ihmal, hattâ dışlama anlamına gelmemesi gerekir. Bugün her alanda Türkçe’nin bir dil kirlenmesi içinde olduğunu görmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Eldeki bu sözlük, biraz da bu duruma tepkimi göstermektedir. Türkiye’de bilim Türkçe yapılabilir ve yapılmalıdır da. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Ancak bu, tüm sözcük ve deyimlerin mutlak Türkçe olması zorunluluğunu getirmez. Bir çok bilimsel sözcük yabancı kökeninden geldiği gibi kalabilir. Örneğin, radyo, televizyon, tren, petrol, benzin, metal, plastik v.b. sözcükler artık dilimize yerleşmiş durumdadır. Buna karşın difüzyon, transformasyon, elastik yerine rahatlıkla, yayınım, dönüşüm, esnek denebilir. Nasıl ki reziztans yerine direnç kullanıyoruz, mukavemet yerine de dayanç kullanabiliriz. Stres yerine, niye, gerilim demeyenler var, anlamıyorum. Türkçe sözcük kullanmak, toplumun bireyleri arasında iletişim ve anlaşımı artıracağı ve kolaylaştıracağı için gereklidir. Bugün nasıl ki kompüter değil bilgisayar, mobil telefon değil cep telefonu diyoruz; bunu hem günlük ve hem de bilim sözcüklerinde yaygınlaştırabiliriz. İşte bu inançla 40 yıl önce bilimsel ve teknik sözcük derlemelerine başladım. Bu çalışmamın ilk ürünü 35 yıl önce TDK’nın yayınladığı “Metabilim İşlem Terimleri
Sözlüğü”m oldu. Yıllar içinde yetersiz kalan bu sözlüğü, öğrencilerim, meslektaşlarım ve sanayi çalışanları güncelleştirmemi istediler. Şimdi bu fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Bu sözlüğü hazırlarken metalbilim ve gereçbilim alanlarında 100’ü aşkın ders kitabı, uzmanlık kitabı ve başvuru kitabı tarandı. Çıkarılan sözcükler ABC… sıralamasında yerleştirilip dizildiler; daha sonra da Türkçe karşılıkları bulunup işlendi. Sözcüklerin kapsam alanı çok geniş tutuldu. Bu biraz da zorunluluk olarak doğdu. Metalbilim ve gereçbilim bir yandan fizik, kimya, matematik gibi fen bilimleri ve diğer yandan maden mühendisliği, kimya mühendisliği, makine mühendisliği v.b. gibi mühendislik alanlarını içermektedir. Ayrıca, modern teknoloji ile gelişen ve yaygınlaşan gereç türlerinden ötürü, eskiden yalnızca metalleri kapsayan metalbilim, genişleyerek, metalbilim ve gereçbilim adını almıştır. Bugün bu bilim dallarının içine hem metal gereçler hem de seramikler, camlar, karmalar, plastikler, nanogereçler ve biyogereçler girmektedir. Öyle ki biyogereç kitapları çok sayıda tıp sözcüklerini içermektedir. İşte bu nedenle elinizdeki sözlüğün içerdiği sözcükler tıp sözcüklerini de kapsamaktadır. İngilizce sözcüklerin bazılarına yeni Türkçe sözcükler önerirken hem İngilizce sözcüklerin türetildiği özgün kökenleri araştırıldı ve hem de Türkçeleri önerilirken Türkçe yazım kurallarına uyuldu. Örneğin “martensite”, “bainite”, “austenite” gibi İngilizce evre adları, özgün araştırıcılarının adlarından türetildiğinden, Türkçeleri de martensit, beynit, ostenit olarak kullanılmak zorundadır. Ancak, Türkçe’de dendrit olarak kullanılan “dendrite” Yunanca dendron (=ağaç) ve ondan türetilen dendritēs (=ağacın) sözcüklerinden türetilmiştir. Bu nedenle, biçimsel olarak dallı nesne anlamına gelen dendrit yerine dallanmak fiilinden türetilen “dallantı” önerilmektedir. Benzer biçimde Türkçe’de ötektik olarak kullanılan “eutectic” yerine, eu-(iyi) ve tēkein (erimek) tamlamasından gelen eutēkos (=kolayca eriyen)’dan türetilen “kolayerir” önerilmektedir. Bunun uzantısı olan eutectoid ise “ötektik gibi” anlamı taşır ve Türkçe olarak kolayerirsi denebilir. Ön ekli ve ard ekli İngilizce sözcüklerde de bu eklerin anlamları göz önüne alınarak Türkçeleştirmeler yapıldı. Örneğin, Türkçe’de deoksidasyon olarak kullanılan “deoxidation” deyimi olumsuzluk anlamı getiren (de-) ön eki nedeniyle oksijensizleştirme ya da, daha düzgünce, “oksijen giderme” olarak önerildi. Ard eklere örnek olarak ta, paslanmaz çelik türleri olan “ferritic”, “martensitic”, “austenitic” için ferritik, martensitik ve ostenitik değil, ferritli, martensitli ve ostenitli önerildi. Bazı İngilizce sözcüklerin anlamları incelenerek Türkçe karşılıklar önerildi. Örneğin, Türkçe’de, korrozyon olması gereken fakat yanlış olarak korozyon olarak kullanılan “corrosion” sözcüğü, Latince corrodere (=kemirmek) fiilinden gelen corrosio (=kemirme)’dan
türetilmiştir. “Corrosion” karşılığı olarak Türkçe’de de kemirmek fiiline yakın olan “yemek” (içim içimi yedi, sıkıldım, bozuldum) fiilinden türetilen “yenim” önerilmektedir. Benzer bir örnek te “insert” için verilebilir: Bu sözcük de Latince “inserere” {in-(içine)+serere (bağlamak)} fiilinden gelen {insertus (=içine bağlama)} sözcüğünden türetilmiştir. Bağlantı, başka sözcükler için kullanıldığından insört yerine “sokuntu” önerilmektedir. Yine bunun gibi “implant” sözcüğü Fransızca “implanter” (iyice dikmek, tutturmak, koymak) fiilinden türetilmiştir. Kısa söyleyiş yeğlendiğinden koymak fiilinden türetilen “koyuntu” implant yerine önerilmektedir. Bir diğer örnek, Türkçe’de kompozit olarak kullanılan “composite” sözcüğüdür; Latince componere {com-(birlikte)+ponere (koymak)} fiilinden gelen “compositus” sözcüğünden türetilmiştir. Modern anlamı, değişik gereçlerin birlikteliğinden oluşan ortak gereç demektir. Bu deyim için “karma” önerilmektedir. Benzer biçimde kristal için “örüt”, indentör için “izaçar”, spektrum için “görünge”, spektrometre için “görüngeölçer”, banyo için “yunak” kullanılmıştır. Örnekler çoğaltılabilir. Ancak bunlar, kullanılan yöntemin bilimsel ve akılcı olduğunu kanıtlamak için verilmektedir. Önemli olan Türkçe’yi benimsemek, sevmek ve onun zenginliğinden yararlanarak onu geliştirmektir. Sözlükteki tüm İngilizce girdiler ABC… sıralamasıyla dizilmiştir. Türkçe karşılıkları bir ya da birden çok olabilmektedir ve bunlar sırasıyla yan yana belirtilmiştir. Türkçe karşılıklar verilirken, eski ile yeni sözcük; öztürkçe ile yabancı sözcükler birlikte verilmiştir. Bir sözcük, Türkçe’de kullanılıyorsa, bu sözlükte yerini aldı. Ancak, yeni önerilen ve T.D.K. Sözlüğü’nde bulunan Türkçe sözcükler hep yeğlendi. Bazı sözcüklerin hangi alana özgü olduğu (kim.), (fiz.), (mek.), (yerb.), (tıp.) gibi kısaltmalarla imgelenmiştir. Kimya sözcüklerinin çoğunun kimyasal simgeleri verilmiştir. Benzer yöntemle, maden cevherleri ile minerallerin bazılarının da kimyasal simgeleri verilmiştir. Bazı bilimsel yasa ve kuralların da kısaca denklemleri belirtilmiştir. Türkçe-İngilizce bölümündeki Türkçe sözcükler de ABC... sıralamasına göre dizilmişlerdir. Elinizdeki sözlüğün kapsamı çok geniş olmakla birlikte, bu bilim dallarının tüm sözcüklerini içerdiği iddia edilemez. Ancak, metalbilim ve gereçbilim alanında yazılmış dünyanın en kapsamlı ve güvenilir İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce karşılıklar sözlüğü olduğu rahatlıkla söylenebilir. Umarım, bu alanda çalışan bilim adamlarına, araştırmacılara, uzmanlara, mühendislere ve öğrencilere yararlı olur. Dileğim, bu sözlüğü kullananların Türkçe sözcükleri kullanmak ve yabancı sözcükler yerine yeni Türkçe sözcükler türetmek için bir çaba içine girmeleridir. E. Tekin 10.02.2006, Ankara
TEŞEKKÜR
Kırk yılı aşkın süredir gerçekleştirilen derlemeler ve iki yıla yakın yazım çalışmaları sırasında bana pek çok insan yardımcı oldu. Bunların tümünü anımsamama olanak yok; ancak, hepsine de açıkça teşekkür ediyorum. Bu sözlüğün basımını üstlenen ERDEMİR Genel Müdürlüğü’ne ve bana büyük destek veren önceki ve şimdiki yöneticilerine, ayrıca emeği geçen tüm Erdemir çalışanlarına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu sözlüğü hazırlama aşamasında kendilerine danıştığım uzman arkadaşlarım özveriyle bana yardımcı oldu ve destek verdiler. Uzmanlık alanlarına göre aşağıda adları sıralanan dostlarıma minnettarım: Müh. Oğuz Özgen (yüksek fırınlar), Prof. Dr. Asuman Türkmenoğlu (yerbilim), Müh. Tayfun Yaşayan (yerbilim), Prof. Dr. Macit Özenbaş (nanogerçekler), Prof. Dr. Ali Kalkanlı (döküm), Y. Müh. Yaylalı Günay (döküm), Y. Müh. Yalçın Polat (döküm), Y. Müh. Burç Aral (döküm), Prof. Dr. Yavuz Topkaya (özütleme metalbilimi), Prof. Dr. Abdullah Öztürk (seramik), Prof. Dr. Cevdet Kaynak (plastik gereçler), Y. Doç. Dr. Caner Durucan (biyogerçekler), Y. Doç. Dr. Arcan Dericioğlu (yeni teknolojiler) ve ayrıca Şişe-Cam yöneticileri. Bu sözlüğün basıma hazırlık aşamasında ODTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü asistanları bana çok yardımcı oldu. Başta Kemal Davut ve Ertan Tan olmak üzere Can Ayaş, Tarık Aydoğmuş, Yankı Başaran, Aytaç Çelik, Pınar Karpuz, Alper Kınacı, Sıla Süer, Fatih Şen ve Cem Taşan’a yardımlarından dolayı teşekkür borçluyum. Sözcük ve deyimlerin sıralama ve dizilişlerinde teknisyen Mahmut Başpolat çalıştı; kendisine teşekkür ederim. Bu sözlüğün ortaya çıkması için yaptığım geceli gündüzlü yoğun çalışmalarda bana sabırla yardımcı olan ve sevgiyle sürekli destek veren eşim Christine’e sonsuz minnettarlık duyuyorum. Onsuz bu sözlük gerçekleştirilemezdi. Prof. Dr. Erdoğan Tekin
ÖNSÖZ
Dünyanın hızlı bir değişim süreci yaşadığı bu çağda, bilginin önemi ve bilgiye erişim düzeyi daha da önem kazanmıştır. Kurulduğu günden bugüne, bilgiye yönelik yatırımlara çok büyük önem veren ve en büyük kazanımını entellektüel sermaye olarak değerlendiren ERDEMİR, sahip olduğu 41 yıllık teknik ve teknolojik bilgi birikimini paylaşmak amacıyla bilimsel yayınlara da destek vermektedir. Ülkemizde kendi alanında ilk defa kapsamlı bir şekilde hazırlanan bu sözlük: öğrencilere, akademisyenlere, sanayi kuruluşlarında çalışan teknik elemanlara ve mühendislere önemli katkılar sağlayacaktır. Alanında önemli bir eksikliği giderecek olan bu çalışmaya katkıda bulunmak, ERDEMİR’in kurumsal sosyal sorumluluğunun bir ürünüdür. ERDEMİR, sanayimizin ihtiyaç duyduğu uzmanların bilgi ve deneyimini artırmayı ve toplumun beklentilerini karşılama doğrultusunda yapılan çalışmalara destek vermeyi sürdürecektir. ERDEMİR’in 42. işletme yılına denk gelen bir dönemde kaleme alınan bu sözlük, eğitim çalışmalarında yararlanılması amacıyla bütün üniversitelerin, araştırma kuruluşlarının ve sanayinin kullanımına sunulmaktadır. Bu vesileyle, ERDEMİR Bilim ve Teknoloji Serisi kapsamında yayımlanan sözlüğün hazırlanmasında başta değerli hocamız Prof. Dr. Erdoğan TEKİN olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum.
Oğuz ÖZGEN Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi
A A vitamini: Retinol A.A. E.A.O: A.C. E.A.F. A.A. (AtomAğırlığı): A.W (Atomic Weight) A.A. kaynağı: A.C. Welding A.A. Motorları: A.C. Motors A.A.Alaşım simgeleri (Aluminyum Birliği): A.A.Alloy designations (AluminiumAssociation) A.F.S. (Amerikan Dökümcüler Derneği ): A.F.S.(American Foundrymen’s Society) A.F.S. Deneyleri: A.F.S. Tests A.I. (Asfalt Enstitüsü –ABD): A.I. (Asphalt Institute) A.I.S.I çelik sınıflandırması: A.I.S.I. Steel classification A.I.S.I çelik simgeleri: A.I.S.I. Steel designations A.I.S.I / S.A.E çelik simgeleri: A.I.S.I / S.A.E Steel designations A.I.S.I. (Amerika Demir Çelik Enstitüsü): A.I.S.I. A.N. (Atom numarası ): A.N (Atomic Number) A.N.S.I (Amerika Ulusal Satandartlar Enstitüsü): A.N.S.I (American National Standards Institute) A.P.T.(Amerika Petrol Enstitüsü ): A.P.I. (American Petroleum Institute) A.S.M. (Amerika Metal Derneği ): A.S.M. (American Society for Metals) A.S.M.E. (Amerikan Makine Müh. Derneği): A.S.M.E. (American Society of Mechanical Engineers) A.S.T.M. birleşik simgeleme dizgesi: A.S.T.M. unifed numbering system A.S.T.M. (Amerikan Gereç Deneme Derneği): A.S.T.M.(American Society for Testing of Materials) A3O4 tür oksitler: A3O4- type oxides AA alaşım simgeleri: Aluminium association alloy designations “A” birikinti: “A” segregate Aba: Gaberdine Aba: Hodden
ABA eşçoğuzları: ABA copolymers Abajur: Lamp shade Abajur: Lampshade Abaküs: Abacus Abamper (=10amper): Abampere Abanoz: Ebony Abanoz tahtası: Calamander Abartma: Exaggeration Abbe değişmezi: Abbe constant Abbe kırılımölçeri: Abbe refractometer Abbe sayısı: Abbe number (u) Abbe yoğunlacı: Abbe condenser Abbe’nin görüntü oluşum kuramı: Abbe theory of image formation Abel ayıracı: Abel’s reagent Abfarad (=10 farad): Abfarad Abkulon (=10 kulon): Abcoulomb Abom (10e-9 ohm): Abohm Abra: Makeweight ABS-PA: ABS-polyamide (ABS-PA) ABS-PC alaşımı: ABS-polycarbonate (ABS-PC) Alloy ABS-SMA: ABS-styrene-maleic anhdride (ABS-SMA) ABS çoğuzu: ABS polymer ABS polimeri: ABS polymer Abvat (10e-7 vat): Abwatt Abvolt (=10e-8 volt): Abvolt Acayip: Idiosyncratic; Unnatural ACCAR süreci: ACCAR process Accoloy (alaşımı): Accoloy Acem kılıcı: Two-edged sword Acemi: Unpracticed; Unskilled Acheson fırını: Acheson furnace Acı: Affliction; Bitter Acı bira: Ale Acı duymama (tıp): Hypesthesia Acı madde (kim.): Bitter substance Acı sıvı: Bitters Acı su: Hard water Acı tat: Tang Acı tortu suyu: Bittern
Acıyan yer (tıp) Acıyan yer (tıp): Sore Acil: Urgent Acil durum: Emergency Acil durum k alıbı: Emergency mould Acil durum oluğu: Emergency launder Acil durum potası: Emergency ladle Acil durum suyu: Emergency; urgency Acil iniş: Forced landing ACT (İleri Döküm Yöntemi): ACT (Advanced casting technique) acun: Cosmos Aç(ıl)ma: Unwinding Aç(ıl)ma (ambalaj): Unwrapping Açacak: Bottle opener Açan: Dilatant Açı: Bevel; Elbow; Angle Açı deneme: Angle testing Açı ortay: Bisectrix Açı ölçme: Angle measuring Açıcı (kangal vb): Uncoiler Açıcı role: Decoiler roller Açığa çıkan (kimya): Nascent Açığa çıkış: Nascence (=Nascency) Açığa çıkış: Nascency Açığa çıkmış durum: Nascent state Açık: Vivid; Plain; Unambiguous; Uncovered; Open; Limpid Açık (bütçe): Deficit Açık ağıl: Hovel Açık ağızlı anahtar: Spanner Açık akıtımlı döküm: Open stream casting Açık alan (elekte delik alanı/toplam alan)(cam): OpenArea Açık arkalı basgaç: Open back press Açık arkalı pres: Open back press Açık artırma: Auction Açık artırma: Vendue Açık bağlantı: Open joint Açık başlı pota: Open-top ladle Açık başlı tomruk kalıbı: Open-top ingot mould Açık besleyici (döküm): Open riser 2
Açık ocak (maden) Açık boya: Tincture Açık çevrim (kimya): Open chain Açık çevrimli: Open chain Açık delik: Through hole Açık deniz çapası: Drift anchor Açık deniz petrol platformu: Off-shore petroleum platform Açık devre (elekt): Open-circuit Açık dizge: Open system Açık erke bölgeleri: Allowed energy zones Açık fırınlama: Open firing Açık geçi (hadde): Open pass Açık gözeli köpük: Open-cell foam Açık gözeli plastik: Open-cell cellular plastic Açık gözeli sünger: Open-cell foam Açık gözenek: Open pore Açık gözenek oylumu: Open pore volume Açık gözeneklilik: Open porosity Açık halka (kim.): Side chain (=Lateral chain) Açık hava: OpenAir Açık işletme (maden): Surface mining Açık kabarcık: Open blister Açık kalıba döküm: Open mould casting Açık kalıp: Open die Açık kalıpta dövme: Open-die forging Açık kalibre (hadde): Open pass Açık kangal (çelik): Open coil Açık kangal tavlaması: Open coil Annealing Açık kare paso (hadde): Open square pass Açık kum kalıp: Open sand moulding Açık kuşaklar: Allowed bands Açık kutu geçisi (hadde): Open box pass Açık kutu kalibre (hadde): Open box pass Açık kuyu fırın: Open pit furnace Açık maden işletmesi: Open pit mining Açık mavimsi yeşil: Aqua Açık morsu mavi: Azure Açık ocak (maden): Open pit Açık ocak (maden): Opencast (=Open pit)
Açık ocak madenciliği Açık ocak madenciliği: Opencast mining (=Open pit mining) Açık ocak madenciliği: Open pit mining Açık parlak kırmızı: Scarlet Açık pazar: Open market Açık pembe yakut: Balas ruby Açık pota (cam): Open pot Açık renk: Tint Açık renk: Tincture Açık renk: Transparent colour Açık renk gözlü: Glass-eyed Açık sarı: Agate gray Açık tabanlı geniş başlı tomruk kalıbı: Open bottom big-end-up ingot mould Açık uçlu değirmenler: Hollow end mills Açık uçlu merdaneler: Open-end rolls Açık yalazlı fırın: Open flame furnace Açık yalazlı ışıtaç (maden): Naked lamp Açık yük vagonu: Lorry Açık yüzlü kum kalıba döküm: Open sand casting Açık yüzlü kalıp (döküm): Open-face mould Açıklama: Exposition; Explanation Açıklaması olanaksız: Unaccountable Açıklanamaz: Unaccountable Açıklanmamış: Unexplained Açıklanmayan: Unexplained Açıklayıcı: Explanatory Açıklık: Gap; Open; Clearance; Span; Orifice; (foto)Aperture Açıklık bağlantıları (tıp): Gap junctions (=Cell-cell contact) Açıklık mastarı: Gage bar Açıklık sınırlayıcı (optik): Aperture stop Açıklık zıtlığı: Aperture contrast Açıklıklı fırın: Slot furnace Açıklıklı taramalı evre zıtlıklı mikroskopi: Aperture scanning phasecontrast microscopy Açıklıklı yakın alan taramalı mikroskopi: Aperture near-field scanning microscopy
Açısal nicem sayısı Açıkta kalan yüzey: Exposed finish Açıkta kalmış: Exposed Açıkta olmayan kullanım yüzeyli: U-finish (=Unexposed finish) Açıları eşit: Isogonic Açılı: Angled Açılı eğme: Angle bending Açılı işleme: Oblique machining Açılı kesme: Oblique cutting Açılı taşlayıp parlatma (düz cam kenarı): Antique level Açılı vana: Angle valve Açılılık: Angularity Açılır asma köprü: Drawbridge Açılır kapanır döküm deliği: Collapsible sprue Açılır kapanır masa: Drop table Açılır kapanır metal maça: Collapsible metal core Açılma: Efflorescence Açılma (refrakter): Bursting Açılma dayancı: Bursting strength Açılmamış: (kangal) Uncoiled; Unopened Açılmamış delik: Blind hole Açılmış delik: Pierced hole Açımlama: Decipherment Açınım eğrisi: Involute Açıölçer (x- ışınları): Goniometer Açıölçer tablası: Goniometer stage Açısal: Angular Açısal açıklık: Angular aperture Açısal büyütme: Angular magnification Açısal çözünüm: Angular resolution Açısal çözünürlük: Angular resolution Açısal devinirlik: Angular momentum Açısal dönüm: Angular displacement Açısal haddeleme yöntemi: Angular rolling method Açısal hız: Angular velocity Açısal ivme: AngularAccelaration Açısal moment: Angular momentum Açısal nicem sayısı: Angular quantum number 3
Açısal sıklık Açısal sıklık: Angular frequency Açısal uzaklık: Angular distance Açısız: Agonic Açış: Opener Açı-yükseklikölçeri: Tachymeter Açkılama: Buffing Açkılama çarkı: Buff wheel Açkılama çarkı: Buffing wheel Açlık: Malnutrition; Famine Açlık hastalığı (tıp): Polyphagia Açma: Sleave; Dilatancy; Unpacking; Unrolling; Exposure; (kangal vb) Uncoiling; (kilit vb.) Unlocking Açma çıkıntısı: Knockout Açma süresi: Exposure time Açma-kapama denetimi: On-off control Ad etiketi: Name plate; Name tag Adacık: Key Adacık göze: Islet-cell Adacıklar (emaye bozukluğu): Crawling Adale romatizması (tıp): Fibrositis Adaletsiz: Unjust Adams–Williamson yasası: Adams– Williamson law Adamsit: Adamsite Adapti hassas döküm süreci: Adapti investment casting process Adaptör: Adapter Adeline çelik yapım süreci: Adeline steelmaking process Adenin: Adenine Adenoid ameliyatı (tıp): Adenoidectomy Adenosin: Adenosine Adenosin difosfat (ADP): Adenosine diphosphate (ADP) Adenosin fosfat: Addenosin phosphate (ATP) Adenosin trifosfat: Adenosine triphosphate (ATP) Adım: Step Adım (dişli): Pitch Adımölçer: Pedometer Adımsayar: Pedometer 4
Ağ ağ olma Adi: Unexceptional Adi siğil: Verruca vulgaris Adipik asit: Adipic acid Adlandırma: Nomenclature Adli: Forensic Adli tıp: Forensic medicine Adli tıp: Medical jurisprudance Admitans: Admittance ADP: Arenosine diphosphate (ADP) Adrenal bezi (tıp): Suprarenal gland Adrenalin: Adrenaline Adsal: Nominal Adularya: Adularia Aero metali (Al+Zn+Cu): Aero metal Aerobik: Aerobic Aerodinamik (bilim): Aerodynamics; Aerodynamic Aerojel: Aerogel Aerosiderit: Aerosiderite Aerosol: Aerosol Aerosol püskürteci: AerosolAtomizer Afiş: Poster; Placard Afyon: Opium Afyon ruhu: Laudanum Afyon zehiri: Thebain Afyonkeşlik: Opiumism Afyonlu (ilaç): Opiate Ag alaşımı: Proplatinum Agalit: Agalite Agar yayınma deneyi: Agar diffusion test Agarik minerali: Agaric mineral Agat: Agate Aglomera: Agglomerate Aglutinasyon (tıp): Agglutination Aglutinin (tıp): Agglutinin Agrandizman lambası: Enlarging lamp Agrandizör: Aggrandizer; Photographic enlarger Agrega: Aggregate Ağ: Mesh; Grid; Netting; Net; Network; (göz) Reticulum; Web Ağ ağ olma: Reticulation
Ağ biçimli Ağ biçimli: Plexiform; Retiform Ağ bozucu (oksitler-cam): Network modifier Ağ çözümlemesi: Network analysis Ağ değiştiren yükün: Network-modifying ion Ağ gözü: Mesh Ağ katman (göz): Retina Ağ katman gözlemi (tıp): Retinoscopy Ağ katman körlüğü (tıp): Retinitis pigmentosa Ağ katman sayrılığı (tıp): Retinopathy Ağ katman yangısı (tıp): Retinitis Ağ kutusu (e.mik.): Grid box Ağ oluşturan yükün: Network-forming ion Ağ oluşturucu (oksitler-cam): Network former Ağ örgüsü: Network Ağ örme: Netting Ağ teli: Netting wire Ağ tutkalı (e.mik.): Grid glue Ağaç burgusu: Broach Ağaç dalı: Limb; Twig; Branch Ağaç direk (maden): Timber Ağaç işleri: Woodworking Ağaç kabuğu: Bark Ağaç kesme: Woodchopping Ağaç oymacılığı: Xylography Ağaç sökme: Timber drawing Ağaç tirizi (sepetçilik): Split1 Ağaç vidası: Lag screw (=Coach screw) Ağar(t)ma: Whitening Ağarmış: Whitish; Grizzled Ağartan: Whitener Ağartıcı: Blancher; Decolorant Ağartılmamış (kumaş): Unfinished Ağartılmış: Whited Ağartılmış pamuklu kumaş: Mercerized fabric Ağartma: Bleaching; Mercerization; Blanching
Ağılı çözelti Ağartma maddesi: Bleach; Blancher Ağartma teknesi: Bleach Ağartma tozu: Bleaching powder Ağcık lifi (göz): Reticular fibre Ağdalı: Viscose; Viscous Ağdalı akış: Viscous flow Ağdalı bozunum (cam): Viscous deformation Ağdalı esnek: Viscoelastic Ağdalı esnek bozunum: Viscoelastic deformation Ağdalı esnek davranım: Viscoelastic behaviour Ağdalı esnek gevşeme: Viscoelastic relaxation Ağdalı esnek gevşeme katsayısı: Viscoelastic relaxation modulus Ağdalı esnek sürünme: Viscoelastic creep Ağdalı esneklik: Viscoelasticity Ağdalı esneklik katsayısı: Viscoelastic modulus (Mve) Ağdalı madde: Viscous substance Ağdalı yapışkan: Viscous adhesive Ağdalı yoğruk: Viscoplastic Ağdalı yoğrukluk: Viscoplasticity Ağdalık birimi (10N-sec/m): Poise Ağdalık ölçümü: Viscometry (= Viscosimetry) Ağdalıkölçer: Viscometer (=Viscosimeter) Ağdalılık: Viscosity Ağdalılık aralığı: Viscous range Ağdalılık direnci: Viscous resistance Ağdalılık katsayısı: Viscosity coefficient Ağdalılık sayısı: Viscosity number Ağı: Toxicant; Poison; Toxin; Venom Ağı bilimi (tıp): Toxicology Ağı hastalığı (tıp): Toxicosis Ağı üreten (tıp): Toxicogenic Ağıl: Fold (=lap); Pen; Yard Ağıla(n)ma: Toxication; Poisoning Ağılı: Toxic; Venomous; Poisonous Ağılı çözelti: Toxic solution 5
Ağılı duman Ağılı duman: Toxic fumes Ağılı gaz: Toxic gas Ağılı protein: Toxalbumin Ağılık izlemi: Toxicity monitoring Ağılılık: Toxicity Ağımsı: Reticulated Ağır: Massive; Heavy; Weighty; Gross Ağır agrega: Heavy aggregate Ağır atom: Heavy atom Ağır barit: Heavy spar Ağır beton: Loaded concrete Ağır bombalama uçağı: Heavy bomber Ağır brokar: Baldachin Ağır cisim: Weight Ağır hidrojen: Deuterium; Heavy hydrogen Ağır hurda: Heavy scrap Ağır iş: Heavy duty Ağır iş araçları: Heavy duty vehicles Ağır iş çelikleri: Ultraservice steels Ağır iş makinaları: Heavy duty machines; Heavy machinery Ağır iş refrakteri: Extra duty refractory Ağır iş sırı: Extra duty glaze Ağır iş takımları: Heavy duty tools Ağır iş tuğlası: Extra duty brick Ağır iş ateş tuğlası: Superduty fireclay brick Ağır iş yağları: Heavy duty oils Ağır işçilik: Manual labour Ağır işlik şamot tuğla: Superduty fireclay brick Ağır kil: Heavy clay Ağır kil ürünler: Heavy clay products Ağır kimyasallar: Heavy chemicals Ağır kruvazör: Heavy cruiser Ağır külçe (metal): Slug Ağır külçe deneyi: Slug test Ağır küme: Heavy aggregate Ağır mağnezyum oksit: Heavy magnesium oxide Ağır metal: Heavy metal 6
Ağırlıklı ortalama Ağır metal florür camı: Heavy metalfluoride glass Ağır metal oksit camı: Heavy metal oxide (HMO) glass Ağır metal tuzları (Pb;Os;Mo;W;U. v.b.): Heavy-metal salts Ağır ortam: Heavy medium Ağır ortamlı ayırma: Heavy medium separation Ağır parçacık (atom): Heavy particle Ağır profil: Heavy section Ağır profil haddesi: Heavy section mill Ağır saclar: Heavy plates Ağır sanayi: Heavy industry Ağır silahla donatılmış: Heavy-armed Ağır silahlı: Heavy-armed Ağır su: Deuterium oxide; Heavy water Ağır taşlama çarkı: Muller Ağır top: Heavy artillery Ağır tortu (maden): Placer Ağır tortu madenciliği: Placer mining Ağır yük arabası: Cart Ağır yüklenti: Heavy burden Ağırlaşan (hastalık): Ingravescent Ağırlaşma: Ingravescence Ağırlık: Heft; Gravity; Weight Ağırlık boşaltma kayışı: Discharge weight belt Ağırlık denetimi: Weight control Ağırlık derişimleştirme: Gravity concentration Ağırlık düşürme deneyi: Drop weight test Ağırlık farkı birikimi: Gravity segregation Ağırlık merkezi: Centre of gravity Ağırlık ortalamalı molekül ağırlığı: Weight-average molecular weight Ağırlık özekli konaç dizgesi (mat.): Barycentric coordinate system Ağırlık yüzdesi: Weight percent Ağırlıklı: Weighted Ağırlıklı kesit alanı: Weighted crosssection Ağırlıklı ortalama: Weighted average
Ağırlıklı tuzak Ağırlıklı tuzak: Deadfall Ağırlıkölçüm (bilim): Gravimetry Ağırlıksal: Gravimetric Ağırlıksal birikim: Gravitational segregation Ağırlıksal çözümleme: GravimetricAnalysis Ağırlıksız: Unweighted; Weightless Ağırlıksızlık: Weightlessness Ağırsak: Boss Ağıtutar: Antitoxine Ağız: Chop; Edge; Orifice Ağız (canlı): Mouth Ağız (şişe): Mouthpiece Ağız açan (tıp): Gag Ağız açma: Flaring Ağız açma (şişe): Cork age Ağız açma aleti: Flaring tool Ağız açma raybası (cam): Pucella Ağız bilimi (tıp): Stomatology Ağız boşluğu: Chop2 Ağız çatlakları (bardak): Rim splits Ağız düzlüğü (cam): Sealing ring; Locking ring (=Sealing surface) Ağız düzlüğü (cam): Lip Ağız genişletme (cam): Flaring Ağız içi küresel genişliği (cam): Undercut ring Ağız içi mastarı (cam): Bore gauge Ağız kenar kalınlığı (bardak): Edge thickness Ağız kenarı; (bardak) Rim; (cam) Brim Ağız kesme makinası (cam): Fire finisher Ağız mızıkası: Harmonium Ağız yakma: Fire finishing; (cam): Edge fusion Ağız yakma hatası (cam): Bad glaze Ağız yangısı (tıp): Stomatitis Ağız yangısı yapan (tıp): Stomatitic Ağız yarası (tıp): Canker Ağız yuvarlatma (cam): Rounding of rim Ağıza ilişkin (tıp): Stomatic
Ahlâk konuları Ağızda dikey çatlağı (cam): Split finish Ağızda kaba kalıp izi (cam): Open ring Ağızda kaba kalıp izi (cam): Joint seam Ağızdan alınan: Peroral Ağızdan dolma tüfek: Muzzleloader Ağızdan döküm (pota): Lip pouring Ağızdan verilen: Oral Ağızdışı implantları: Extraoral implants Ağızdışı koyuntuları: Extraoral implants Ağızla ilgili: Oral Ağızlık (çalgı): Mouthpiece Ağlaşma (seramik bezemesi): Reticulation Ağlı çoğuz: Network polymer Ağlı dağlama (çelik): Network etching Ağlı eşçoğuz: Network copolymer Ağlı içyapı: Network structure Ağlı kopolimer: Network copolymer Ağlı molekül yapısı (çoğuz): Network molecular structure Ağlı polimer: Network polymer Ağlı yapı: Network structure Ağrayan (yara): Tender Ağrı: Pain; Ache Ağrı dindirici: Analgesic; Painkiller; (ilaç) Anodyne Ağrı duyarlıkölçeri: Algometer Ağrı veren: Painful Ağrıdan kıvranma (tıp): Writhing Ağrılı: Painful; Pained Ağrılı seyirce: Tic douloureux Ağrısız: Painless Ağsı: Plexal; Reticular Ağsı alyuvar (tıp): Reticulocyte Ağsı göze: Reticulum cell Ağsı yapı: Reticulum Ağsız: Webless Ağyuvar: Reticulocyte Ağzına kadar dolu: Topfull Ahenk: Harmony Ahenkli: Rhythmical; Harmonious Ahenksiz: Incompatible Ahlâk konuları: Ethical issues 7
Ahlâksal Ahlâksal: Ethical Ahlâksal konular: Ethical issues Ahşap: Wood; Wooden; Timbered Ahşap ayaklı köprü: Trestle bridge Ahşap cilası: Wood veneer Ahşap çivi: Treenail Ahşap direk: Stull Ahşap işi: Woodwork Ahşap kırevi: Lodge Ahşap kirişler: Timbering AIDS: Acquired Immune Deficiency Syndrome (AIDS) AISI çelik sınıflandırması: AISI steel classification AISI çelikleri: AISI steels AISI H-çelikleri: AISI H-steels AISI çelik simgeleri: AISI steel designations AISI/SAE simgeleme dizgesi: AISI/SAE designation system AISI/SAE standart çelikleri: AISI/SAE standard steels AISI/SAE alaşımlı çelikleri: AISI/SAE alloy steels Aich metali: Aich’s metal Aile: Family Airy çemberi: Airy disk Airy çözünümü: Airy resolution Airy çözünürlüğü: Airy resolution Airy deseni: Airy pattern Ajax-Northrup fırını: Ajax-Northrup furnace Ajax süreci: Ajax process Ak: White Ak altın: White gold Ak altın lehimi: White gold solder Ak arkum: Quicksand Ak arsenik: WhiteArsenic Ak asbest: Mineral wool Ak asitleme: White pickling Ak bakır: White copper Ak benek (tıp): Leucoma 8
Akciğer (tıp) Ak benek (tıp): Walleye Ak benekli temper döküm: White-heart maleable cast iron Ak boya: Leuco base; white paint Ak buğu (CO gazı-madencilik): White damp Ak deri (tıp): Leucoderma Ak kan (tıp): Lymph Ak kan bezesi (tıp): Lymphadenitis Ak kan damarları bilimi (tıp): Lymphatics Ak kan düğümü (tıp): Lymph gland (=Lymph node) Ak kan gözesi (tıp): Lymph cell (=Lymphocyte) Ak kan gözesi (tıp): Lymphocyte Ak kan uru: Lymphoma Ak kansal: Lymphoid Ak kansı (tıp): Lymphoid Ak katman (nitrürleme): White layer Ak paklama: White pickling Ak pirinç: White brass Ak tunç: White bronze Ak yanaklı lastik (oto): Whitewall tire Akabilirlik (döküm kumu): Flowability Akaç: Drain Akaç (döküm): Gate Akaç borusu: Drain pipe Akaç dökümü: Drain casting Akaç tuğlası: Drain tile Akaçlama: Drainage Akaçlama boruları: Drainage piping Akaçlı model (döküm): Gated pattern Akademi: Academy Akademik: Academic Akak: Duct; Channel Akan: Leaky Akantit: Acanthite Akarca: Fistula Akarcalı: Fistulous (=Fistular) Akasya sakızı: Gum arabic Akciğer (tıp): Lung
Akciğer çıkarımı (tıp) Akciğer çıkarımı (tıp): Pneumonectomy Akciğer daralması (tıp): Atelectasis Akciğer sönümü (tıp): Atelectasis Akciğer tozacası (tıp): Pneumoconiosus Akciğer ve mideye ilişkin (tıp): Pneumogastric Akciğer yangısı (tıp): Pneumonia Akciğer zarı hastalığı (tıp): Hyaline membrane disease Akciğer zarı su toplaması (tıp): Hydrothorax Akciğere ilişkin: Pneumonic Akça: Whitish Akçıl: Whitish Akçıl göz bebeği: Walleye Akçıl göz bebekli (tıp): Walleyed Akçıl hormonu: Melatonin Akderi (deri hastalığı): Vitiligo Akdın tulumu: Pantdress Akordiyon: Accordion Akermanit: Akermanite Akı: Flux Akı çizgileri (mıknatısAlan): Flux lines Akı yoğunluğu: Flux density (B) Akıcı: Effluent Akıcı film derişimi: Flowing-film concentration Akıl almaz: Incredible; Incomprehensible; Inconceivable Akıl durgunluğu (tıp): Hyponoia Akıl hastalığı (tıp): Mental illness Akıl hastanesi: Mental hospital Akıl hesabı: Mental arithmetic Akıl sağlığı: Sanity Akıl/ruh hastalığı tedavisi (tıp): Mental treatment Akıllı: Rational Akılsal: Mental Akım: Current Akım-gerilim eğrisi: Current-potential curve Akım azaltma: Current decay
Akışkan basıncı Akım besleyicisi: Supply Akım denetleci: Galvanostat Akım duyarlı algılayıcılar: Amperometric sensors Akım kesici: Circle breaker Akım verimliliği: Current efficiency Akım yoğunluğu: Current density Akımla kaplama: Galvanoplasty Akımlı tel: Live wire Akımölçer: Ampermeter; Ammeter (elekt.); Rheoscope Akımsız: Electroless Akınak (tıp): Fistula Akıntı: Effluence Akıntı: Leakage Akıntı (burun): Defluxion Akıölçer: Fluxmeter Akış: Flow; Effluence Akış bilimi: Rheology Akış çizgesi: Flow chart; Flow diagram; Hydrograph Akış çizgileri: Flow lines Akış çizgisi: Streamline Akış deliği (besleyici) (cam): Orifice ring Akış denetimi: Flow control Akış denetimli kok fırını: Flow-controlled coke oven Akış gerilimi (gerçek gerilim): Flow stress Akış gözesi: Flow cell Akış hızı: Flow rate Akış indisi: Flow index Akış izleme: Flow monitoring Akış korozyonu: Impingement attack Akış koşulları: Flow conditions Akış ölçme Aygıtı: Venturi pipe Akış sayacı (parça büyüklüğü): Stream counter Akış yapısı: Flow structure Akış yenimi: Impingement attack Akış yolu (cam) Cumba: Alcove Akışkan: Fluid Akışkan basıncı: Fluid pressure 9
Akışkan basınçlı biçimleme Akışkan basınçlı biçimleme: Fluid pressure forming Akışkan debiölçeri (cam): Orifice plate Akışkan demir cevheri indirgeme süreci: Fluid Iron Ore Reduction (FIOR) process Akışkan kumlu kalıplama: Fluid sand moulding Akışkan kumlu kalıplar: Fluid sand moulds Akışkan sürtünmesi: Fluid friction Akışkan tezgenli parçalama birimi: Fluidized catalytic cracking unit (FCCU) Akışkan yatak: Fluidized bed Akışkan yatak süreçleri (sünger demir): Fluidized-bed processes Akışkan yatak teknolojisi: Fluidized-bed technology Akışkan yatak tepkimeci: Fluidized-bed reactor Akışkan yatakta kaplama: Fluidized-bed coating Akışkanlar: Fluids; Effluents Akışkanlar dinamiği (bilim): Hydrodynamics (=Hydrokinetics) Akışkanlar kinetiği (bilim): Hydrokinetics (=Hydrodynamics) Akışkanlaşmış: Fluidized Akışkanlaştırma: Fluidization Akışkanlaştırma kavurması: Fluidizing roasting Akışkanlığı hıza bağlı artan: Thixotropic Akışkanlığın hıza bağlı artması: Thixotropy Akışkanlık: Fluidity Akışlı cam boru üretimi: Overflow process Akışlı göze ölçümü: Fluorescent cell sorting (=Flow cytometry) Akışlı göze sayımı: Flow cytometry Akışlı gözesayar: Flow cytometer Akışölçer: Rheometer; Flowmeter Akıtaç (çelik): Stopper Akıtaç kafası: Stopper head Akıtma: Pouring 10
Akma menevişlemesi (ısılmekanik işlem) Akıtma (cam): Draining (=tapping) Akıtma döküm: Drain casting Akıtma döküm (seramik): Drain casting (=Hollow casting) Akıtma mili: Stopper rod Akıtma mili tuğlası: Stopper rod sleeve Akıtma oluğu: Drop chute Akıtma oluğu Bilya oluğu (cam): Chute Akıtma yoğunluğu (toz): Pour density Akıtmalı kaplama: Flow coating Akide şekeri: Hard candy; Rock candy; Sugar candy Akide şekerimsi kırılma (tanelerarası kırılma): Rock candy fracture Akik: Agate Akik taşı taklidi bilye: Immy Akikli salyangoz kabuğu: Agate shell Akikli yeşimli kuvarz: Agate jasper Akil kökü: Acyl radical Akins sınıflacı: Akins classifier Akkereste: Whitewood Akkor: Glow; Incandescent; Red glow; White heat; Candescent Akkorlaşma: Incandescency; Glowing; Incandescence (=Incandescency) Akkorlaşmış: Glowing Akkorluk: Candescence Akla sığmaz: Inconceivable Aklaş(tır)ma: Whitening Aklaştıran (nesne): Whitener Akma: Effluence Akma (çekme deneyi): Yielding Akma (seramik boyama): Running Akma çizgisi (seramik): Drain line Akma dayancı: Yield strength Akma düşmesi: Yield drop Akma gerilimi (σa): Yield stress (σy) Akma gerinimi: Yield strain Akma kırışıkları: Breaks Akma kıstası: Yield criterion Akma menevişlemesi (ısılmekanik işlem): Flow tempering
Akma noktası Akma noktası: Yield point Akma noktası olgusu: Yield point phenomenon Akma noktası uzaması: Yield point elongation Akma oranı: Yield ratio Akma sıcaklığı (10e5 poise sıcaklığı): Flow point Akma süresi (seramik): Drain time Akma uzaması: Yield point elongation Akmaklı (tıp): Fistulous (=Fistular) Akmasız ray: Dead rail Akmaz: Viscose Akmaz: Viscous Akmaz benzeri akış: Quasiviscous flow Akmaz benzeri eğrisi: Quasiviscous curve Akmazlık: Viscosity Akmazlık aralığı (çoğuz): Viscous range Akmazlık birimi: Poise Akmazlık direnci: Viscous resistance Akmazlık katsayısı: Viscosity coefficient Akmazlık katsayısı: Coefficient of viscosity Akmazlık ölçümü (bilim): Viscometry (=Viscosimetry) Akmazlıkölçer: Viscometer (=Viscosimeter) Akmermer: Alabaster Akmika: Muscovite Akne (tıp): Acne Akort: Tuning Akort düdüğü: Pitch pipe Akort edilebilir: Tunable Akort vidası: Tuning peg Akort vidası: Tuning pin (=Tuning peg) Akpirit: Marcasite Akrabalık: Relationship Akridin: Acridine Akriflavin: Acriflavine Akrilaldehit: Acrylaldehyde (=Acrolein) Akrilamid: Acrylamide Akrilan (iplik): Acrilan
Aksırtıcı (madde) Akrilat: Acrylate Akrilat temelli basınç duyarlı yapışkan: Acrylate-based pressure sensitiveAdhesive Akrilatlar: Acrylates Akrilatlı silikon uretanlar: Acrylated silicone urethanes Akrilatlı silikonlar: Acrylated silicones Akrilatlı üretanlar: Acrylated urethanes Akrilik asit: AcrylicAcid Akrilik bileşikler: Acrylic compounds Akrilik elyaf: Acrylic fiber Akrilik emayeler: Acrylic enamels Akrilik ester reçineler: Acrylic ester resins Akrilik esterler: Acrylic esters Akrilik kaplama: Acrylic coating Akrilik lateks: Acrylic latex Akrilik lif: Acrylic fibre Akrilik lif: Acrylic fiber Akrilik plastikler: Acrylic plastics Akrilik reçineler: Acrylic resins Akrilikanhidrid: AcrylicAnhydride Akrilikler: Acrylics Akrilik-stiren-akrilonitril (ASA): Acrylic-styrene-acrylonitriles (ASA) Akrilonitril: Acrylonitrile Akrilonitril butadien: Acrylonitrile butadiene Akrilonitril butadiyen stiren (ABS): Acrylonitrile–butadiene-styrene (ABS) Akrilonitril butadiyenli kauçuk: Acrylonitrile–butadiene-rubber Akrilonitril polimer: Acrylonitrile polymer Akrolein: Acrolein Aks: Axle Aks yatağı: Axle journal Aksak (tıp): Hipshot Aksak zırh levhası: Lame Aksam: Component Aksama: Limping Aksırma (tıp): Sternutation Aksırtıcı (madde): Sternutatory 11
Aksırtıcı zehirli gaz Aksırtıcı zehirli gaz: Sternutator Aksilik: Mishap Aksiyom: Axiom Akson: Axone Aksu: Cataract Akşın: Albina Akşınlık (tıp): Albinism Aktaraç: Transducer Aktarıcı soğutma ızgarası: Roller cooling bed Aktarılabilir: Transferable Aktarım: Transfer Aktarım ıletim: Transmission Aktarım levhası: Dead plate Aktarım yolluğu: Carry-overApron Aktarma: Transfer Aktarma arabası: Transfer car Aktarma baskı (cam hatası): Offset printing Aktarma halkası: Transfer loop Aktarma kalıbı: Transfer die Aktarma noktası: Transfer point Aktarma organları: Drive train Aktarma potası: Transfer pot; Transfer ladle Aktarma yeri: Transfer point Aktarma zinciri: Transfer change Aktarmalı kalıplama: Transfer moulding Aktinik cam: Actinic glass Aktinik dizisi (kim.): Actinide series Aktinik ışınlar: Actinic rays Aktinit elementler: Actinide elements Aktinit ögeler: Actinide elements Aktinitler: Actinides (=Actinonlar) Aktinon: Actinon Aktinouranyum: Actinouranium Aktinyum: Actinium Aktinyum dizisi (A.t: 89 103 ): Actinides (=Actinonlar) Aktinyum dizisi metalleri: Actinium series of metals Aktivite: Activity 12
Alan elektron mikroskobu Aktomiyosin (kas proteini): Actomyosin Akuamarin: Aquamarine Akun: Amyloid Akustik: Acoustic Akustik yayım: Acoustic emission (AE) Akustik yayım denemesi: Acoustic emission testing Akü: Accumulator; Storage battery Akü gözesi: Storage cell Akü kavanozu: Battery jar Aküpanktür (tıp): acupuncture Akvaryum: Aquarium Akyeşim: Jadeite Akyuvar: Leukocyte (=Leucocyte) Akyuvar azlığı (tıp): Leucopenia (=Leukopenia) Akyuvar çokluğu (tıp): Leucocytosis (=Leukocytosis) Akyuvar oluşumu (tıp): Leucopoiesis Akyuvarsızlık (tıp): Agranulocytosis Al: Scarlet; Sanguine; Red Al-fin süreci: Al-fin process Al renk: Hemachrome Alabamin (=Astatin): Alabamine (=Astatine) Alabaster camı: Alabaster glass Alaca: Mottle Alaca bakır cevheri: Bornite Alaca dokuma: Gingham Alacalı: Anisochromatic Alacalı bölge: Mottled zone Alacalı demir (Gri+beyaz d.demir): Mottled iron Alacalı dökme demir: Mottled cast iron Alan: Ground; Area; Field Alan daralması: Area reduction Alan derinliği (optik): Depth of field Alan diyaframı (optik): Field diaphragm Alan düzlemi (optik): Field plane Alan eğriliği (optik cam): Field curvature Alan elektron mikroskobu: Field electron microscope
Alan etkili transistör Alan etkili transistör: Field-effect transistor (FET) Alan kavisi (mercek): Curvature of field Alan kuramı: Field theory Alan mıknatısı: Field magnet Alan numarası (optik): Field number Alan salıcısı: Field emitter Alan salım kaynağı: Field emission source (=Field emitter) Alan salım tabancalı geçirimli elektron mikroskobu: Field-emission gun transmission electron microscope Alan salım tabancalı taramalı elektron mikroskobu: Field-emission gun scanning electron microscope Alan salım tabancası: Field-emission gun Alan salımı: Field emission Alan salımlı mikroskop: Field-emission microscope Alan sargısı (elekt.): Field winding Alan yeğinliği: Field strength (=Field intensity) Alan yükünlü mikroskop: Field ion microscope Alan yükünlü mikroskopi: Field ion microscopy Alan yükünleşme mikroskobu: Fieldionization microscope Alanin: Alanine Alanit: Allanite Alanölçer: Planimeter Alanölçüm yöntemi (metalografi): Planimetric method Alanölçümsel: Planimetric Alanölçümü: Planimetry Alansal çözümleme: Areal analysis Alansal x–ışınları çözümlemesi: Areal x–ray analysis Alarm: Alarm Alaska boru hattı: Alaskan pipeline Alaskit: Alaskite Alaşım: Alloy Alaşım bileşimi: Alloy composition
Alaşma Alaşım çeliği: Alloy steel Alaşım dizgeleri: Alloy systems Alaşım dökümü: Alloy casting Alaşım elementleri: Alloying elements Alaşım hurdası: Alloy scrap Alaşım kaplama: Alloy plating Alaşım kaplaması: Alloy plating Alaşım karbürü: Alloy carbide Alaşım katıkları: Alloy additions Alaşım nitrürleri: Alloy nitrides Alaşım ögeleri: Alloying elements Alaşım silosu: Alloy hopper Alaşım tasarımı: Alloy design Alaşım tozu: Alloy powder Alaşım yapımı: Alloy making Alaşım yapışkanı: Alloy adhesive Alaşımlama: Alloying Alaşımlama katıkları: Alloying additions Alaşımlanmamış: Unalloyed Alaşımlı çelik: Alloy steel Alaşımlı çelik çubuklar: Alloy steel bars Alaşımlı çelik döküm: Alloy steel casting Alaşımlı çelik levha: Alloy steel plate Alaşımlı çelik tel: Alloy steel wire Alaşımlı demir dökümler: Alloyed iron castings Alaşımlı dökme demir: Alloy cast iron Alaşımlı döküm: Alloy casting Alaşımlı otomat çelikleri: Free-machining alloy steels Alaşımlı pik demir: Ermalite™ Alaşımlı takım çeliği: Alloy tool steel Alaşımlı yapı çelikleri: Constructional Alloy steels Alaşımlı yay teli: Alloy spring wire Alaşımsız: Unalloyed Alaşımsız çelikler: Nonalloyed steels; Unalloyed steels Alaşımsız küresel dökme demir: Unalloyed ductile iron Alaşımsızlaş(tır)ma: Dealloying Alaşma: Laking 13
Alaşmış Alaşmış: Laked Alaybozan tüfeği: Blunderbuss Alaz: Flame Alaz yaldızı: Fire gilt Alaz yanığı (tıp): Flash burn Albino (tıp): Albina Albion metali: Albion metal Albit: Albite Albörüce (tıp): Lupus erythematosus Albumin: Albumin Albüm: Album Albümin özü: Protein Alçak: Low Alçak basınç: Low pressure Alçak basınçölçer: McLeod gauge Alçak frekans (30-300 KHz): Low frequency Alçak gerilimli taşlama: Low-stress grinding Alçak sıklık: Low frequency Alçalan çatal noktası (üçlü çizge): Descending fork point Alçaltılmış spout: Submerged throat (=Submarine throat) Alçaltım: Depression Alçaltma: Lowering Alçatılmış spout (cam): Sump throat (Submarine throat) Alçı: Plaster Alçı gibi: Gypseous Alçı içeren: Gypsiferous Alçı kalıba döküm: Slip casting; Plaster mould casting Alçı kalıp (döküm): Plaster mould Alçı kaplama: Plastering; Plasterwork Alçı katman: Plastering Alçı sıvama: Plastering Alçı taşı: Gypsum Alçı tezyinat: Plasterwork Alçılama: Plastering Alçılanmış: Plastered Alçılı: Gypseous; Gypsiferous 14
Alevle kesme hatası (cam) Alçılı kalıplama: Plaster moulding Alçılı yüzey: Plaster base finish Alçıtaşı çimentosu: Keene’s cement Alçıtaşı kalıp: Gypsum mould Aldal süreci: Aldip process Aldatma: Trick Aldehitler: Aldehydes Aldol: Aldol Aldosteron: Aldosterone Aldoz: Aldose Aldoz şekeri: Mannose Aldrin: Aldrin Aleksandrit: Alexandrite Alerji (tıp): Allergy Alerji deneyi (tıp): Patch test Alerjik tepki (tıp): Allergic reaction Alet: Instrument; Equipment; Device; Organ; Gadget; Appliance; Rig Alet kulübesi: Toolhouse Alet sapı: Tang Alet takımı: Kit; Tool-kit Alet yapımı: Tool making Aletle şekillendirme: Tooling Aletrin: Allethrin Alev: Flame; Blaze Alev algılama: Flame detection Alev bölmesi: Combustion chamber Alev direnci: Flame resistance Alev duvarı: Flash wall Alev fışkırması (fırın deliği): Sting-out Alev gömleği: Muffle Alev izi: Spark Alev sönmesi: Blow out Alev tepmesi: Flare-back Alevalmaz: Nonflammable Alevde yumuşatarak biçim verme (cam): Scientific glass blowing (=Lame working) Aleve dayanıklı cam: Flame-proof glass; Flame-resistant glass Alevle çakma (cam): Flame blowing Alevle kesme (cam): Sear-off Alevle kesme hatası (cam): Bad sear-off
Alevle parlatılmış (cam) Alevle parlatılmış (cam): Fire finished Alevle parlatılmış kenar (cam): Fire finished edge Alevle parlatılmış ağız (cam): Fire finished rim Alevle parlatma (cam): Fire finishing Alfa: Alpha Alfa-beta alumina: Alpha-betaAlumina Alfa-beta pirinçleri: Alpha – beta brasses Alfa-beta titan: Alpha-beta titanium Alfa-beta yapısı: Alpha – beta structure Alfa-Fe2O3: Alpha-Fe2O3 Alfa alumina: Alpha alumina Alfa amino asitler: Alpha Amino Acids Alfa bölgesi: Alpha region Alfa demir: Alpha iron Alfa dengeleyici: Alpha stabilizer Alfa dengeleyici element: Alpha stabilizing element Alfa evresi: Alpha phase Alfa ferrit: Alpha ferrite (=ferrite) Alfa ışınları: Alpha rays Alfa iki üstü: Alpha double prime Alfa kabuğu: Alpha case Alfa kalay: Alpha tin Alfa martensit: Alpha martensite Alfa oluşturu ögeler: Alpha forming elements Alfa oluşturucu elementler: Alpha forming elements Alfa oluşturucular: Alpha formers Alfa parçacıkları: Alpha particles Alfa pirinçleri: Alpha brasses Alfa saçılımı: Alpha scattering Alfa selüloz: Alpha cellulose Alfa süreci: Alpha process Alfa titanyum: Alpha titanium Alfa uranyum: Alpha uranium Alfa üstü: Alpha prime Alfa yokoluşumu: Alpha decay Algaroth tozu (SbCl): Powder of Algaroth Algılama: Detection
Alın frezesi Algılama kısıtı: Limit of detection; Detection limit Algılama kolimatörü: Detector collimator Algılama koşutacı: Detector collimator Algılanabilen en düşük kütle: Minimum detectable mass Algılanmamış: Undetected Algılayıcı: Sensor; Detector Algılayıcı aygıtlar: Sensing devices; Sensory devices Algılayıcı buzlanması: Detector icing Algılayıcı kapağı: Detector shutter Algılayıcı nicem verimliliği: Detector quantum efficiency Algılayıcı penceresi: Detector window Algılayıcı sinir (tıp): Receptor Algılayım (=sezgi): Sense Algısal: Sensory Algısallık: Susceptibility Alginatlar: Alginates Alginik asit: Alginic acid ALGOL (bilgisayar): ALGOL (ALGOritmic Language) Algoritma: Algorithm Alıcı: Acceptor; Receiver Alıcı atomlar: AcceptorAtoms Alıcı doyumu: Acceptor saturation Alıcı düzeyi: Acceptor level Alıcı elektron durumu: Acceptor electron state Alıcı katışkıları: Acceptor impurities Alıcı maşa (cam): Take-out tongue Alıcı yer: Acceptor site Alıkoyabilirlik: Retentivity Alıkoyma: Retention Alın: Brow; (tıp) Forehead; (madencilik) Face Alın bağlantısı: Butt joint Alın çatlakları: Butt cracks Alın dişlisi: Spur gear Alın frezeleme: Face milling Alın frezesi: Face mill 15
Alın göçmesi (Madencilik) Alın göçmesi (Madencilik): Face fall Alın kaynağı: Butt weld Alın kaynaklaması: Butt welding Alın kaynaklı: Butt welded Alın kaynaklı boru: Butt welded pipe Alın taşıyıcı (madencilik): Face conveyor Alından fasetAçma: Spot facing Alınlık (kilit): Hand plate Alıntı: Adaptation Alışılmamış: Unconventional; Unfamiliar; Unusual Alışılmış: Familiar; Usual; Routine Alışılmış yöntem: Routine Alışkı düzlemi: Habit plane Alıştırma: Exercise Alıştırma: Bedding Alıştırma defteri: Workbook Alıştırma süresi: Running-in-period Alışveriş arabası: Trolley Alışveriş merkezi: Mart Alifatik aminler: Aliphatic amines Alifatik bileşikler: Aliphatic compounds Alifatik çoğuzlar: Aliphatic polymers Alifatik epoksiler: Aliphatic epoxies Alifatik karbohidratlar: Aliphatic hydrocarbons Alifatik polimerler: Aliphatic polymers Alifatik poliol epoksiler: Aliphatic polyol epoxies Alifatikler: Aliphatics Alil alkol: Allyl alcohol (=Propenyl alcohol) Alil asetat: Allyl acetate Alil gurubu: Allyl group Alil klorür: Allyl chloride Alil metakrilat: Allyl methacrylate Alil plastik: Allyl plastic Alil sülfür: Allyl sulphide Aliller: Allyls Alilli reçineler: Allyl resins Alizarin: Alizarine 16
Alkali toprak borat camları Alkali-germanat camları: Alkaligermanate glassses Alkali-serbest fosfat camları: Alkali-free phosphate glasses Alkali aluminosilikat camları: Alkalialuminosilicate glasses Alkali borosilikat camları: Alkaliborosilicate glasses Alkali boya: Basic dye Alkali çatlatması: Caustic cracking Alkali çinko borosilikat camları: Alkali zinc borosilicate glasses Alkali çinko silikat camları: Alkali zinc silicate glasses Alkali deterjanlar: Alkaline detergents Alkali direnci (porselen emayeler): Alkali resistance Alkali fazlalığı (tıp): Alkalosis Alkali giderme: DeAlkalization Alkali halitler: Alkali halides Alkali ile pas giderme: Alkaline derusting Alkali ile temizleme: Alkaline cleaning Alkali ile tufal giderme: Alkaline descaling Alkali korrozyonu: Alkali corrosion Alkali metaller: Alkaline metals Alkali oksitler: Alkaline oxides Alkali ölçme: Alkalimetry Alkali önleyiciler: Alkali inhibitors Alkali silikat camları: Alkali-silicate glasses Alkali sodyum stanat yunakları: Alkaline sodium stannate baths Alkali temizleyici: Alkaline cleaner Alkali toprak alumina silikat camı: Alkaline earth alumina silicate glass Alkali toprak alumino-silikat camları: Alkaline earth alumino-silicate glass Alkali toprak alumino-borosilikat camları: Alkaline earth aluminoborosilicate glasses Alkali toprak borat camları: Alkaline earth borate glasses
Alkali toprak boroalumino-silikat camları Alkali toprak boroalumino-silikat camları: Alkaline earth boroaluminosilicate glass Alkali toprak germanat camları: Alkaline earth germanate glass Alkali toprak metalleri: Alkaline earth metals Alkali toprak oksitleri (CaO): Alkaline earth oxides Alkali toprak sırlar: Alkaline earth glazes Alkali toprak silikat camları: Alkaline earth silicate glasses Alkali toprak sülfürleri: Alkaline earth sulphides Alkali uranatlar: Uranium orange Alkali yenimi: Alkali corrosion Alkali yunak: Alkaline bath Alkaliler: Alkalies Alkalili: Basic; Alkaline Alkalili çözelti: Alkaline solution Alkalili dağlama: Alkaline etching Alkalili elektrik arkı ocağı: Basic electric arc furnace (B.O.F) Alkalili elektrik ark ocağı süreci: Basic electric arc process (B.O.P) Alkalili fırın: Basic furnace Alkalili kurşun karbonat: Basic lead carbonate Alkalili kurşun kromat: Basic lead chromate Alkalili taban: Basic bottom Alkalili yansızlaştırıcı: Alkaline neutralizer Alkalilik: Basicity; alkalinity Alkalilik indisi: Basicity index Alkalilik oranı: Basicity ratio Alkaliölçer: Alkalimeter Alkaliye daldırma: Caustic dip Alkan: Alkane Alkan damarı (tıp): Artery Alkan dizisi: Alkane series Alkana çevirme (tıp): Arterializstion Alken: Alkene
Almaşma
Alken dizisi: Alkene series Alkınma: Fading Alkid kaplama: Alkyd coating Alkid plastik: Alkyd plastic Alkid reçineler: Alkyd resins Alkidler: Alkyds Alkil kökü: Alkyl group Alkilleşme: Alkylation Alkin: Alkine (=Alkyne) Alkin dizisi: Alkylene series Alkocel: Alcogel Alkol: Aqua vitae; alcohol Alkol ayrıştırma: Alcoholysis Alkol yoğunlaştırıcı: Vinificator Alkolle ovma: Embrocation Alkoller: Alcohols Alkollü: Spirituous Alkollü benzin: Gasohol Alkollü içki: Stimulant Alkollü pelte: Alcogel Alkaloid: Alkaloid Alkolölçer: Alcoholmeter Alkomaks: Alcomax Allen metali: Allen’s metal Allen tornavidası: Allen wrench Allen vidası: Allen screw Allık parlatma tozu(=Kızıl hematit): Rouge Allis –Chalmers denetimli atmosfer tepkimeci: Allis – Chalmers controlled atmosphere Reactor (ACCAR) Allopren: Alloprene Almaç: Receiver Alman denizaltısı: U-boat Alman gümüşü: German silver Alman gümüşü eşyalar: German silver articles Alman Standartlar Enstititüsü: Deutsche Institut für Normung (DIN) Almandin: Almandine Almaşık akım: Alternating current Almaşma: Alternation 17
Almenec süreci Almenec süreci: Almenec processes Alnı konik tuğla: End skew Alni: Alni (=Aluminium nickel) AlNi mıknatısları: AlNi magnets AlNiCO alaşımları: AlNiCo alloys Alnico mıknatıs alaşımları: Alnico magnetic alloys Alnico mıknatısları: Alnico magnets Alofan: Allophane Alotrop: Allotrope Alpaka yünü: Alpaca Alpax alaşımı: Alpax alloy Alrak süreci: Alrak process Alsı: Heme Alsifer: Alsifer Alstonit: Alstonite Alt: Lower; Bottom Alt akma noktası: Lower yield point Alt astar: Precoat Alt başlık: Subtitle Alt bezeme (seramik): Underglaze decoration Alt bezeme mürekkepleri (seramik): Underglaze inks Alt bölüm: Subsection Alt çene: Jaw Alt çene: Submaxilla Alt çene kası (tıp): Digastric muscle Alt çene kemiği (tıp): Jawbone; Submaxilla; Chinbone Alt çene kemiğine ilişkin (tıp): Submaxillary Alt çene tükrük bezi (tıp): Submaxillary gland Alt çenesi çıkık (tıp): Underhung Alt çeneye ilişkin: Submaxillary Alt çıkıntı: Bottom pipe Alt çöküntü (yerbilim): Underthrust Alt derece: Bottom flask Alt derece (döküm): Drag Alt deri (tıp): Derma, dermis Alt dizey (mat.): Submatrix 18
Alt uzay ilingesi (mat.) Alt geçit: Underpass; Subway Alt göğüs kemiği (tıp): Xiphisternum Alt göğüs kemiğine ilişkin (tıp): Xiphisternal Alt gövde: Undercarriage Alt grup: Subgroup Alt im (mat.): Subindex Alt karın (tıp): Hypogastrium (=Hypogastria) Alt kalıp: Boss Alt kaplama (oto): Undercoating Alt kapma merdaneleri: Bottom pinch rolls Alt karın (tıp): Pelvic cavity; hypogastrium Alt karın zarı (tıp): Caul Alt kat (boya): Prime coat Alt katman Temel: Substratum Alt köpek dişi (çocuk): Stomach tooth Alt küme (mat.): Subset Alt oksit (kim.): Suboxide Alt öbek (mat.): Subgroup Alt öğecik (atom bileşenlerinden her biri): Subatom Alt öğeciksel: Subatomic Alt örgü (mat.): Sublattice Alt özdek: Substrate Alt renk: Undertint Alt sır (çinicilik): Underglaze Alt sırlama (çinicilik): Underglazing Alt takım: Subgroup Alt taraf: Underside Alt taş (elekt.): Substrate Alt tavlama noktası: Lower annealing point Alt tavlama sıcaklığı: Lower annealing temperature (=Lower annealing point) Alt temel: Subbase Alt ulam (mat.): Subcategory Alt uzay (mat.): Subspace Alt uzay düzgünlüğü (mat.): Subspace uniformity Alt uzay ilingesi (mat.): Subspace topology
Alt üst Alt üst: Upside-down Alt vites dişlisi (mak.): Underdrive Alt yüz: Underside Altderi (tıp): Corioum Alternatif akım: Alternating current Alternatif akım motorları: Alternating current motors Alternatif akımlı ark kaynağı: Alternating current arc welding Alternatör: Alternator Altı: Six Altı C-atomlu şeker: Hexose Altı değerlikli: Sexivalent Altı değerlikli (kim.): Hexavalent Altı düz mavna: Keelboat Altı etil dört fosfat: Hexaethyl tetraphosphate (HETP) Altı kat: Sextuple Altı köşeli cıvata: Hexagonal bolt Altı köşeli piramit: Hexagonal pyramid Altı köşeli pirinç çubuk: Hexagonal brass rod Altı köşeli prizma: Hexagonal prism Altı köşeli somun: Hexagonal nut Altı köşeli vida: Hexagonal screw Altı parçalı: Sextuple Altı parçalı eğriler: Sextuple curves Altı parçalı noktalar: Sextuple points Altı yollu döküm makinası: Six-strand casting machine Altı yollu kütük döküm makinası: Sixstrand billet caster Altı yüzlü (katı cisim): Hexahedron Altıayda bir: Semiannual Altıgen (geom.): Hexagon Altıgen biçimli: Hexagonal Altıgen telli emprime cam: Hexagonal mesh wired glass Altıgensel: Hexagonal Altıgensel bor nitrür: Hexagonal boron nitride Altıgensel kafes: Hexagonal lattice Altıgensel sıkı istifli: Hexagonal closepacked (hcp)
Altın kabuk Altıgensel sıkı istifli birim göze: Hexagonal close-packed unit cell Altıgensel sıkı istifli düzlem: Hexagonal close-packed plane Altıgensel sıkı istifli metal: Hexagonal close-packed metal Altıgensel sıkı istifli örüt: Hexagonal close-packed crystal Altıgensel sıkı istifli yön: Hexagonal close-packed direction Altıklorlu etan: Hexachloroethane Altıköşe (kesitli) çubuklar: Hexagons Altılı soğuk hadde: Cluster mill; Cluster rolling mill Altın: Yellow metal; Gold Altın-Platin alaşımları: Gold-platinum alloys Altın amalgamı: Gold amalgam Altın arıtma: Gold refining Altın arayıcı: Gold digger Altın ayarı: k arat Altın ayırma ızgarası: Riffle Altın baskı (dekor): Gold print Altın boya: Gold paint Altın derişimi: Gold concentration Altın döküntüsü: Gold waste Altın dövme: Gold beating Altın dövücüsü: Goldbeater Altın düğme: Gold button Altın eşya: Gold ware Altın folyo: Gold foil Altın haddeleme: Gold rolling Altın haddesi: Gold rolling mill Altın hakkâkı: Gold engraver Altın hâkketme: Gold engraving Altın hidroksit: Gold hydroxide Altın içerikli: Auriferous Altın içerikli kum: Banket Altın için yağ: Gold essence Altın iyodür: Gold iodide Altın izabesi: Gold smelting Altın kabuk: Gold shell 19
Altın kakma Altın kakma: Gold embossment Altın kaplama: Gold coating; Gold plating; Gilding Altın kaplı: Gold-plated; Gold cased; Gold filled; Gold plated Altın kaplı tel: Gold covered wire Altın karatı: Gold caratage Altın klorür: Gold chloride Altın külçe: Gold bullion Altın madalya: Gold medal Altın madenciliği: Gold mining Altın madeni: Gold mine Altın madeni bölgesi: Gold field Altın miktarı: Gold content Altın numarası: Gold number Altın oksit: Gold oxide Altın oranı: Golden ratio Altın oyma: Gold engraving Altın oymacısı: Gold engraver Altın önlük: Gold front Altın para: Gold coinage; Gold coin Altın parlatıcı: Gold burnisher Altın pul: Gold spangle Altın renkli boya: Gold paint Altın rezervi: Gold reserve Altın saat: Gold watch Altın saçak: Gold trimming Altın sarısı: Golden yellow Altın sikke: Gold coin Altın silgisi: Gold eraser Altın silici: Gold eraser Altın siyanür: Gold cyanide Altın sonda: Gold probe Altın stoğu: Gold reserve Altın suyu: Aqua regia Altın sülfür: Gold sulphide Altın tabak: Gold plate Altın taklidi (alaşım): Pinchbeck Altın talaşı: Gold chips Altın tel: Gold wire Altın tel çekme: Gold wire drawing 20
Altimetre Altın telürür: Gold telluride Altın terazisi: Gold scales Altın tezyinat: Gold decoration Altın tozu: Gold dust; Gold powder Altın üçklorür: Gold trichloride; auric chloride Altın üçsiyanür: Gold tricyanide Altın üçsülfür: Gold trisulphide Altın üreten: Aurific Altın varak: Gold foil Altın varakcısı: Goldbeater Altın veren: Aurific Altın vernik: Gold varnish Altın (ya da gümüş) külçesi: Bullion Altın yaldız: Gold bronze Altın yaldız boya: Gold bronze paint Altın yaldız tozu: Gold bronze powder Altın yaldızlama: Gilding Altın yaldızlı: Gilt (=Gilded) Altın yaldızlı gümüş: Silver gilt Altın yaldızlı metal: Gilded metal (=Giltmetal) Altın yaprak: Goldleaf Altın yaprak elektrodu: Goldleaf electrode Altın zerreli kum: Placer Altın zincir: Gold chain Altıncı: Sixth Altıncı çift sinir (tıp): Abducent nerve Altıncı derisi: Goldbeaters’ skin Altınla süsleme: Aurification Altınlı: Golden; Graphic tellurium; Auriferous; Auric; Aurous Altınlı demir: Auriferous Altınlı demirli pirit: Auriferrous pyrite Altınlı gümüş: Doré silver Altınlı macun: Paste gold Altınsı: Golden Altıucaylı (sapınç düzeltici): Sextupole Altıyüzlü yapı: Octet structure Altimetre: Altimeter
Altlık Altlık: Book rack; Support; Mat; Board; Underlay; Bolster Altlık (seramik): Saddle Altlık plâkası: Bolster plate Altlıksız: Matless Altmış: Sixty Altmışıncı: Sixtieth Alttan ateşlemeli fırın (cam): Under-fired furnace Alttan çekişli fırın (cam): Down-draught kiln Alttan dökülmüş: Bottom cast Alttan döküm: Bottom casting; Uphill casting (=Bottom pouring) Alttan dökümlü kalıbın içine giriş yolluğu: Fountain Alttan girişli yolluk: Bottom gate Alttan kabarcıklandırma: Bottom bubbling Alttan kapaklı kepçe: Drop bucket Alttan karıştırımlı konverter: Bottom stirring converter Alttan karıştırmalı çevirteç: Bottom stirring converter Alttan karıştırma: Bottom stirring Alttan kaynaklama: Overhead-position welding Alttan oksijenle kireç üfleme süreci (çelik): Oxygen and lime bottom blowing (OBM) process Alttan saplı sıvacı tahtası: Hawk Alttan üfleme: Bottom blowing Alttan üfleme dizgesi: Bottom blowing system Alttan üflemeli konvertör: Bottom blown converter Alttan üflemeli oksijen çelik yapımı: Bottom blown oxygen steelmaking Alttan üflemeli sinterleme: Up-draught sintering Alttan üflemeli süreçler: Bottom blown processes Alttan üflemeli toplaklama: Up-draught sintering
Aluminayla toklaştırılmış zirkonya Alttan üflemeli alkali oksijen süreci: Bottom blown basic oxygen process Altuni: Aureate Altyapı: Infrastructure Altyapı (içyapı): Substructure Altyazı: Caption Alumel: Alumel Alumilit süreci: Alumilite process Alumina: Alumina Alumina – grafit: Alumina-graphite Alumina – silika dengeli evre çizgisi: Alumina-Silica equilibrium phase diagram Alumina – silika dizgesi: Alumina-Silica system Alumina – silika tuğlamsıları: AluminaSilica refractories Alumina aluminyum titanat karmalar: Alumina aluminium titanate composites Alumina borosilikat camı: Alumina borosilcate glass Alumina destekli aluminyum: Aluminareinforced aluminium Alumina kalıntılar: Alumina inclusions Alumina porseleni: Alumina porcelain Alumina seramikleri: Alumina ceramics Alumina silika reflakterler: Aluminasilica refractories Alumina temelli destekler: Aluminabased reinforcements Alumina titan karbür karmalar: Alumina-titanium carbide composites Alumina tuğlalar: Alumina bricks Alumina zirkonya dizgesi: Alumina zirconia system Alumina zirkonya silikalı gereçler: Alumina-zirconia-silica (AZS) materials Aluminalı beyaz eşya: Alumina whiteware Aluminalı kum: Fat sand Aluminat camları: Aluminate glasses Aluminat kalıntılar: Aluminate inclusions Aluminatlar: Aluminates Aluminayla toklaştırılmış zirkonya: Alumina toughened zirconia 21
Aluminoborat camları Aluminoborat camları: Aluminoborate glasses Aluminoborosilikat cam lifleri: Aluminoborosilicate fiberglasses Aluminoborosilikat camları: Aluminoborosilicate glasses Aluminogermanat camları: Aluminogermanate glasses Aluminokromit: Aluminochromite Aluminosilikat camı: Aluminosilicate glass Aluminosilikat eriyikleri: Aluminosilicate melts Aluminosilikat lifi: Aluminosilicate fibre Aluminosilikatlar: Aluminosilicates Aluminotermi: Aluminothermy Aluminotermik indirgeme: Aluminothermic reduction Aluminotermik kaynağı: Thermit welding Aluminotermik kaynak: Aluminothermic welding Aluminotermik süreç: Aluminothermic process Aluminotermik tepkime: Aluminothermic reaction Aluminyum: Aluminium Aluminyum-bakır-çinko alaşımları: Aluminium-copper-zinc alloys Aluminyum-bakır alaşımları: Aluminium copper alloys Aluminyum-bakır dengeli evre çizgesi: Aluminium copper equilibrium phase diagram Aluminyum-bakır dizgesi: Aluminium copper system Aluminyum-çinko alaşımları: Aluminium-zinc alloys Aluminyum-magnesyum dengeli evre çizgesi: Aluminium magnesium equilibrium phase digram Aluminyum-magnesyum dizgesi: Aluminium magnesium system Aluminyum-magnezyum-mangan alaşımları: Aluminium magnesiummanganese alloys 22
Aluminyum bromür Aluminyum-mangan alaşımları: Aluminium-manganese alloys Aluminyum örtü: Aluminium coating Aluminyum örtülü sac: Aluminium coated sheet Aluminyum alaşımı sac: Aluminium alloy sheet Aluminyum alaşımı dökümler: Aluminium alloy castings Aluminyum alaşımı işlem simgesi: Aluminium alloy temper designation Aluminyum alaşımı seçimi: Aluminium alloy selection Aluminyum alaşımı sıkmalar: Aluminium alloy extrusions Aluminyum alaşımları: Aluminium alloys Aluminyum alaşımları sınıflandırması: Aluminium alloy classification; Classification of aluminium alloys Aluminyum alaşımları simgeleri: Aluminium alloy designations Aluminyum anayapılı karmalar: Aluminium-matrix composites Aluminyum anodik kaplama: Aluminium anodic coating Aluminyum asetat: Aluminium acetate Aluminyum bakır alaşımı sacı: Aluminium-copper alloy sheet Aluminyum bakır alaşımları: Aluminium-copper alloys Aluminyum bakır çinko alaşımları: Aluminium copper zinc alloys Aluminyum bakır dizgesi: Aluminiumcopper system Aluminyum bakır evre çizgesi: Aluminium-copper phase diagramme Aluminyum bakır silis alaşımları: Aluminium copper silicon alloys Aluminyum bileşikleri: Aluminium compounds Aluminyum Birliği (ABD): Aluminium Association (AA) Aluminyum bitirmeleri: Aluminium finishes Aluminyum bromür: Aluminium bromide
Aluminyum camı seramikleri Aluminyum camı seramikleri: Aluminosilicate glass ceramics Aluminyum cevheri: Aluminium ore Aluminyum çinko bakır alaşımları: Aluminium zinc copper alloys Aluminyum çubuk: Aluminium rod Aluminyum döküm alaşımları: Aluminium casting alloys Aluminyum dökümhanesi: Aluminium foundry Aluminyum dökümhanesi uygulaması: Aluminium foundry practice Aluminyum dökümler: Aluminium castings Aluminyum dövme: Aluminium forging Aluminyum edilginleştirme: Aluminium passivation Aluminyum emayesi: Aluminium enamel Aluminyum emayesi: Alumina enamel Aluminyum emdirilmiş çelik: Calorized steel Aluminyum emdirilmiş yüzey: Calorized surface Aluminyum emdirme: Aluminising; Calorizing Aluminyum florür: Aluminium fluoride Aluminyum folyo: Aluminium foil Aluminyum fosfat: Aluminium phosphate Aluminyum fosfür: Aluminium phosphide Aluminyum giydirik: Alclad Aluminyum giydirik çelik: Aluminium clad steel Aluminyum giydirik metal: Alclad metal Aluminyum giydirik sac: Alclad sheet Aluminyum giydirme: Aluminium cladding Aluminyum hazne: Aluminium bomb Aluminyum hidroksit: Aluminium hydroxide Aluminyum hurdası: Aluminium scrap Aluminyum hücresi: Aluminium cell Aluminyum indirgeme hücresi: Aluminium reduction cell
Aluminyum pirinci Aluminyum işlem simgeleri: Aluminium temper designation Aluminyum iyodür: Aluminium iodide Aluminyum izabesi: Aluminium smelting Aluminyum kaplamalı sac: Aluminium coated sheet Aluminyum kaplama: Aluminium coating Aluminyum kaplama süreci: Al-fin process; Alplate process Aluminyum kaplı: Alclad Aluminyum kaplı çelik şerit: Feran Aluminyum kaplı metal: Alclad metal Aluminyum kaplı sac: Alclad sheet Aluminyum kaynağı: Aluminium welding Aluminyum klorlama: Aluminium chlorination Aluminyum klorür: Aluminium chloride Aluminyum korumalı ark kaynağı: Aluminium shielded arc welding Aluminyum laktat {Al3}: Aluminium lactate Aluminyum levha: Aluminium plate Aluminyum lityum alaşımları: Aluminium lithium alloys Aluminyum lityum döküm alaşımları: CastAluminium lithium alloys Aluminyum magnesyum alaşımları: Aluminium magnesium alloys Aluminyum metafosfat: Aluminium metaphosphate Aluminyum nikel dengeli evre çizgesi: Aluminium nickel equilibrium phase diagram Aluminyum nitrat: Aluminium nitrate Aluminyum nitrür: Aluminium nitride Aluminyum oksit: Alumina Aluminyum oksit: Aluminium oxide Aluminyum oksit lifler: Aluminium oxide fibres Aluminyum perklorat: Aluminium perchlorate Aluminyum peteği: Aluminium honeycombe Aluminyum pirinci: Aluminium brass 23
Aluminyum pres döküm Aluminyum pres döküm: Die cast aluminium Aluminyum pul: Aluminium flake Aluminyum sac: Aluminium sheet Aluminyum sert lehimleme alaşımı: Aluminium brazing alloy Aluminyum sesüstü kaynağı: Aluminium ultrasonic welding Aluminyum sınıflandırması: Aluminium classification Aluminyum sırrı: Aluminium enamel Aluminyum silikat: Aluminium silicate (=Mullite) Aluminyum silisyum alaşımı: Aluminium silicon alloy Aluminyum silisyum dengeli evre çizgesi: Aluminium silicon equilibrium phase digram Aluminyum silisyum dizgesi: Aluminium silicon system Aluminyum silisyum döküm alaşımları: Aluminium silicon casting alloys Aluminyum standartları ve verileri: Aluminium standards and data Aluminyum sülfat: Alum; Aluminium sulphate Aluminyum sülfür: Aluminium sulphide Aluminyum şerit: Aluminium strip Aluminyum temelli alaşımlar: Aluminium base alloys Aluminyum temelli dökümler: Aluminium base coatings Aluminyum titan alaşımları: Aluminium titanium alloys Aluminyum titan dengeli evre çizgesi: Aluminium titanium equilibrium phase diagram Aluminyum titan dizgesi: Aluminium titanium system Aluminyum titanat: Aluminium titanate Aluminyum tozu: Aluminium powder Aluminyum tuncu: Albronze; Aluminium bronze Aluminyum tuncu alaşımları: Aluminium bronze alloys 24
Alunit Aluminyum üçalkil: Aluminium trialkyl Aluminyum üretimi: Aluminium production Aluminyum ürünleri: Aluminium products Aluminyum varak: Aluminium foil Aluminyuma daldırma süreci: Aldip process Aluminyumla durgunlaştırılmış çelik: Aluminium killed steel Aluminyumla oksijen giderme: Deoxidation with aluminium Aluminyumla oksijeni giderilmiş çelik: Aluminium deoxidized steel Aluminyumlama: Aluminizing Aluminyumlanmış: Aluminized Aluminyumlanmış çelik: Aluminised steel Aluminyumlanmış elekler: Aluminised screens Aluminyumlanmış yassı ürün: Aluminized flat product Aluminyumlu: Aluminous Aluminyumlu cevher: Aluminous ore Aluminyumlu demir: Ferroaluminium Aluminyumlu filiz: Aluminous ore Aluminyumlu ısıl indirgeme: Aluminothermic reduction Aluminyumlu ısıl kaynak: Aluminothermic welding Aluminyumlu ısıl süreç: Aluminothermic process Aluminyumlu ısıl tepkime: Aluminothermic reaction Aluminyumlu ısıtım: Aluminothermy Aluminyumlu kil: Aluminous clay Aluminyumluk emaye: Alumina enamel Aluminyumsuzlaşma: Dealuminizing Aluminyumun elektrikli arıtımı: Aluminium electrolytic refining Aluminyumun oksijen gidermesi: Aluminium deoxidation Alundum: Alundum Alunit: Alunite (=Alunit, alumstone)
Alüvyon Alüvyon: Alluvion Alüvyon derişimi: Alluvial concentration Alüvyonlu: Alluvial Alüvyonlu bırakıntı: Alluvial deposit Alyuvar: Erytrocyte; Red blood cell Alyuvar artımı (tıp): Polycythemia Alyuvar azalması (kan): Aglobulism Alyuvar azlığı (tıp): Oligocythemia Alyuvar oluşturan (tıp): Erythropoietin Alyuvar oluşumu (tıp): Erythropoiesis Alyuvar ölçümü (tıp): Erytrocytometry Alyuvar sayacı (tıp): Erythrocytometer Alyuvar sayımı (tıp): Erythrocytometry Alyuvarlar (tıp): Erytron Alyuvarölçer (tıp): Erytrocytometer Alzak süreci: Alzac process Alzheimer hastalığı (tıp): Alzheimer’s disease Âmâ (tıp): Eyeless; (tıp) Blind Amaç: Motive; Objective Amalgam: Amalgam Amalık (tıp): Amaurosis Amatol (%80 Amonyum nitrat + %20 TNT): Amatol Amazon taşı (yeşil + feldspat): Amazonite Ambalaj kâğıdı: Kraft paper Ambalaj talaşı: Exelsior Ambalaj ve sevk: Handling Ambalajlama: Packaging; Packing Ambar: Barn; Storage; Wareroom; Warehouse; Stockroom; Storehouse; Storeroom; Store Ambar defteri: Stock book Ambar kapağı: Hatch Ambar sayımı: Stocktaking Ambarlama: Storage Amber: Amber (= Succinite) Amber (Balina ifrazatı): Ambergris Amber cam: Amber glass Amberlit reçineleri: Amberlite resins Ambilgonit: Ambylgonite Ambipolar bağlantı: Ambipolar coupling
Ames taşınır sertlik ölçeri Ambligonit: Amblygonite AmBnXp örüt yapıları: AmBnXp crystal structures Ambülans: Ambulance Amelelik: Manual labour Ameliyat: Surgery; (tıp) Operation; (tıp) Surgical operation Ameliyat ipliği (tıp): Catgut Ameliyat sonrası (tıp): Postoperative Ameliyat sonrası mikrop kapması (tıp): Postoperative infection Ameliyathane: Surgery Ameliyatla böbreğin çıkarılması (tıp): Nephrectomy American süzgeci: American filter Amerikan Demir ve Çelik Enstitüsü: American Iron And Steel Institute (AISI) Amerikan Dişli Üreticileri Birliği: American Gear Manufacturers Association (AGMA) Amerikan Dökümcüler Derneği: American Foundrymen’s Society (AFS) Amerikan Gereç Deneme Derneği: Amerian Society for the Testing of Materials (ASTM) Amerikan ham petrolü: American crude petroleum Amerikan kabakütük haddehanesi: American bloomery Amerikan Kaynak Derneği: American Welding Society (AWS) Amerikan konik boru vidası: Pipe thread Amerikan Metal Borsası: American Metal Market (AMM) Amerikan otel camı: American hotel china Amerikan T-rayı: American tee rail Amerikan tel ölçeği: American wire gage Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü: American National Standards Institute (AMSI) Amerisiyum: Americium [Am] Ames deneyi: Ames test Ames taşınır sertlik ölçeri: Ames portable hardness tester 25
Ametist (=mortaş) Ametist (=mortaş): Amethyst Amfetamin: Amphetamine Amfibol (min.): Amphibole Amfigen: Amphigene Amfoterik (=çift etkili): Amphoteric Amidin: Amidine Amidin (Nişasta): Amidin Amidler: Amides Amidleşim: Amidation Amidol: Amidol Amil alkol: Amyl alcohol Amil grubu: Amyl group Amil nitrit: Amyl nitrite Amilaz: Amylase Amilen: Amylene Amiloid (tıp): Amyloid Amilopektin: Amylopectine Amilopsin (enzim): Amylopsin Amiloz n: Amylose Amin aktarım (kim): Transamination Amin çözümleme: Aminolysis Aminler: Amines Aminli asitler: Amino acids Aminli plastikler: Amino plastics Aminli reçineler: Amino resines Amino içeren bileşik: Amino Amino asit üreten protein (tıp): Histone Amino asitler: Amino acids Amino benzoik asit: Amino benzoic acid Amino grubu: Amino group (=Amino radical) Amino kalıplama bileşikleri: Amino moulding compounds Amino melamin form aldehit: Amino melamine form aldehyde (MF) Amino plastikleri: Amino plastics Amino reçine dizgesi: Amino resin system Amino reçineleri: Amino resines Amino reçineli ısılsertleşen: Amino resin termoset Amino üre formaldehit: Amino urea formaldehyde 26
Amonyum karbamat Ammetre (elekt): Ammeter Amoco™ grafit lifleri: Amoco™ graphite fibres Amonyak: Ammonia Amonyak çözeltisi: Ammonia solution (=Ammonia water) Amonyak gazı: Ammonia gas Amonyak geri kazanımı: Ammonia recovery Amonyak halojenürleri (amonyak halitleri): Ammonia halide Amonyak püskürtme gazı: Ammonia purge gas Amonyak ruhu: Spirit of hartshorh Amonyak sülfat: Ammonia sulphate Amonyak temelli atmosfer: Ammonia base atmosphere Amonyaklı karbonlama: Ammonia carburizing Amonyaklı reçine: GumAmmoniac Amonyaklı sıvıda özütleme: Ammonia leaching Amonyaklı su: Ammonia water Amonyat: Ammoniate Amonyum asetat: Ammonium acetate Amonyum benzoat: Ammonium benzoate Amonyum bikarbonat: Ammonium bicarbonate Amonyum bromür: Ammonium bromide Amonyum dihidrofen fosfat: Ammonium dihydrogen phosphate Amonyum dikromat: Ammonium dichromate Amonyum ferrosiyanür: Ammonium ferrocyanide Amonyum florür: Ammonium fluoride Amonyum hidroksit: Spirit of hartshorh; Ammonium hydroxide Amonyum ikiflorür: Ammonium bifluoride Amonyum karbamat: Ammonium carbamate
Amonyum karbonat Amonyum karbonat: Ammonium carbonate Amonyum klorür: SalAmmoniac Amonyum klorür: Ammonium chloride Amonyum klorürlü lehim eritkeni: Ammonium chloride solder flux Amonyum kökü: Ammonium radical Amonyum kromat: Ammonium chromate Amonyum nitrat: Ammonium nitrate Amonyum oksalat: Ammonium oxalate Amonyum perklorat: Ammonium perchlorate Amonyum polielektrolit: Amonium polyelectrolyte Amonyum sodyum hidrojen ortofosfat: Ammonium sodium hydrogen orthophosphate Amonyum sülfat: Ammonium sulphate Amonyum sülfit: Ammonium sulphite Amonyum sülfür: Ammonium sulphide Amonyum tiyosiyanat: Ammonium thiocyanate Amonyum tiyosülfat: Ammonium thiosulphate Amonyum tuzu: Ammonium salt Amorf: Hyaline; Amorphous; Noncrystalline Amorf buz: Vitreous ice; Amorphous ice Amorf gereçler: Amorphous materials Amorf karbür: Amorphous carbide Amorf katı: Noncrystalline solid Amorf metal: Amorphous metal Amorf silika: Precipitated silica Amorf yapılar: Amorphous structures Amortisman: Depreciation Amortisör: Shock absorber Amortisör askısı: Axle sling Amosit: Amosite Amper–saat: Ampere–hour Amper–saniye: Ampere-second Amper (elektrik akım şiddeti birimi): Ampere Amper yasası: Ampere’s Law
Ana dişli Amperölçer: Ammeter Ampilaj: Stacking (=Checkers) Ampisilin: Ampiciline Ampul: Bulb; Glass-bulb; Ampoule; Light bulb; Ampule Ampül kapatma yeri: Pinch Amsler aşınma aygıtı: Amsler wear machine Amsler aşınma deneyi: Amsler wear test Amsler yorulma aygıtı: Amsler fatigue machine AmXp örüt yapıları: AmXp crystal structures Amyant: Asbestos; Earth flax; Mineral wool Amyantus: Amianthus An: Scintilla; Moment; Instant; Trice Ana: Key; Main; Principal; Primary; Basic; Master Ana atardamar: Aorta Ana atardamar daralması (tıp): Aortic coarctation Ana atardamar darlığı (tıp): Aortic stenosis Ana atardamar kapakçığı (tıp): Aortic valve Ana atardamar röntgeni (tıp): Aortography Ana atardamar torbalaşımı (tıp): Aortic anevrism Ana atardamar yangısı (tıp): Aortitis Ana atardamar yayı (tıp): Aortic arch Ana atardamar yetmezliği (tıp): Aortic insufficiency Ana atardamar yırtılması (tıp): Aortoclasia Ana atardamara ilişkin (tıp): Aortic Ana aygıt: Master instrument Ana bellek (bilg.): Main memory Ana cadde: High street Ana cam: Parent glass (=Base glass) Ana damar: Trunk Ana dişli: Master gear 27
Ana düzenleç Ana düzenleç: Master controller Ana evre: Parent metal Ana gaz borusu: Gas main Ana gereç: Parent material Ana güverte: Main deck Ana hat: Trunk line Ana hat (demiryolu): Main line Ana ışık (foto): Key light Ana ışın (optik): Chief ray Ana işlem birimi (bilg.): Mainframe Ana kalıp: Block mould Ana kemer: Crown; Main crown; (fırın) Main arch Ana kumanda: Main drive; Master control Ana kumanda odası: Main pulpit Ana kural: Basic rule; Ground rule Ana kütle (Yerbilimi): Groundmass Ana maden kanalı (y. fırın): Iron trough Ana mastar: Check gage Ana metal: Basis metal; Parent metal; Base metal Ana mil yatağı: Journal bearing Ana model: Master pattern Ana parça: Master part Ana plan: Master plan Ana silo: Storage hopper Ana sinir (tıp): Trunk Ana su borusu: Water mains Ana şaft: Jack shaft Ana şalter: Master switch Ana tahrik motoru: Main drive motor Ana tasarım: Key desing Ana tasarım boyutları: Principal design dimensions Ana toplardamar (tıp): Vena cava Ana üretim programı: Master production scheduale Ana yay: Mainspring Ana yol: Highway; Trunk road Anabergit: Annabergite Anadingil: Crank Anadirek: Pillar 28
Anavatan Anafor: Backstream Anafor (cam): Back stream Anahtar: Key; switch Anahtar bakırı (elekt): Switch copper Anahtar çivisi: Broach Anahtar deliği: Keyhole Anahtar delikli deney çubuğu: Keyhole test piece Anahtar delikli numune: Keyhole specimen Anahtar kılavuzu: Keyway Anahtar tablosu: Switchboard Anahtar teslim (iş): Turnkey Anahtar teslim proje: Turnkey project Anahtar teslimi sözleşme: Turnkey contract Anahtar tırtığı: Bitting Anahtar yatağı: Talon Anahtardeliği çentikli numune: Keyhole notch specimen Anahtarsız: Keyless Analiz: Analysis Analog: Analogue Analog aygıtlar: Analogue devices Analoğu dijitale çevirici: Analog-todigital converter Anaokulu: Kindergarten Anapara: Capital Anapara maliyeti: Capital cost Anapara yatırımı: Capital investment Anasıvı: Mother liquor Anason: Aniseed Anasonlu şeker: Lickerish (=Liquorish) Anasonlu şeker: Liquorish Anastetik: Anesthetic Anastezi: Anesthesia Anastigmatik: Anastigmatic Anatas: Anatase Anatomi: Anatomy Anatomi modeli: Manikin (=Mannequin) Anavatan: Homeland
Anayapı Anayapı: Matrix (içyapı) Anayapı çökelimi: Matrix precipitation Anayapı çökeltisi: Matrix precipitate Anayapı evresi: Matrix phase Anayapı metali: Matrix metal Anciokardiyografi (tıp): Angiocardiography Andaç: Memento Andalusit: Andalusite Anderson kuramı (üstün iletkenler): Anderson theory Andesilen asidi: Undecylenic acid Andesin: Andesine Andezit: Andesite Andırım: Analogy Andırış: Simulacrum Andosteron: Androsterone Andrade akışkansılık yasası: Andrade viscosity law Andrade sürünme yasası: Andrade creep law Andradit: Andradite Androjen: Androgen Anelastik deformasyon: Anelastic deformation Anestezi verilmemiş (tıp): Unanesthetized Anetol: Anethole Angentit: Angentite Anglesit: Lead vitriol (=anglesite) Ångtröm birimi: Ångström unit (A.U) Angus Smith süreci: Angus Smith process Anhidrid: Anhydride Anılar: Memoirs Anıştırma: Implication Anıt: Memorial; Monument Anıt yapı: Pantheon Ani: Momentary; Immediate Ani artış: Upsurge Ani ateş: Flush Ani çakma: Flash Ani işgörmezlik: Sudden failure Ani parlayan ışık: Glint Ani yükseliş: Zoom
Anlık numune Anilin: Aniline Anilin boyaları: Aniline dyes Anilin formaldehit: Aniline form aldehyde Anilin formaldehit reçineler: Anilineform aldehyde resins Anilin karası (boya): Aniline black Anilin noktası: Aniline point Anilin hidroklorür: Aniline hydrochloride Anisil alkol: Anisyl alcohol Anisil asetat: Anisyl acetate Anisol: Anisol Antimon kurşun alaşımları: Antimony lead alloys Anizometrik kristal: Anisometric crystal Anjin (tıp): Quinsy; Angina Ankarataşı: Andesite Ankerit: Ankerite Anket kağıdı: Questionnaire Ankorit: Anchorite Ankraj civatası: Anchor bolt Anlam: Meaning Anlamı açık: Unequivocal Anlamlı: Meaningful Anlamsız: Meaningless Anlaşıl(a)maz: Incomprehensible Anlaşılabilir: Understandable Anlaşılamayan: Uncomprehendable Anlaşılması zor: Inexplicit Anlaşılmaz: Inarticulate Anlaşma: Treaty; Agreement Anlaşmazlık: Disagreement Anlaşmazlık çözücü: Umpire Anlayış: Understanding Anlayışlı: Understanding Anlık: Instantaneous Anlık değer: Instantaneous value Anlık denetim: Spot checking Anlık eşçoğuzlaşma: Instantaneous copolymerization Anlık numune: Spot sample 29
Anlık uzama Anlık uzama: Instantaneous elongation Anma: Nominal Anma boyutları: Nominal dimensions Anma büyüklüğü: Nominal size Anma dayancı: Nominal strength Anma değeri: Nominal value Anma gerilimi: Nominal stress Anma gerinimi: Nominal strain Anma sığası: Nominal capacity Anma töreni: Memorial ceremony Anodik parlatma: Anodic polishing Anodik uç: Anodic tip Anolit (=anot çözeltisi): Anolyte Anorganik: Inorganic Anorganik bileşikler: Inorganic compounds Anorganik boyaözü: Inorganic pigment Anorganik doldurucular(k arma): Inorganic fillers Anorganik kimya: Inorganic chemistry Anortit: Anorthite Anot: Anode Anot akımı: Anode current Anot çamuru: Anode mud; Anode slime Anot çözeltisi: Anodizing solution; Anolyte Anot kaplamaları: Anodic coatings Anot plâkası: Anode plate Anot tepkimeleri: Anodic reactions Anot verimliliği: Anode efficiency Anot yenimi: Anode corrosion Anotlama: Anodizing Anotsal: Anodic Anotsal çözünme: Anodic dissolution Anotsal önleyici: Anodic inhibitor Anotsal parlatma: Anodic brightening Anotsal temizleme: Anodic cleaning (=reverse current cleaning) Ansiklopedi: Encyclopedia Anten: Antenna; Aerial Antibiyotikler: Antibiotics 30
Antimon kurşun dengeli evre çizgesi Antibiyotikler direnci: Antibiotic resistance Antibodi (tıp): Antibody Antiferroelektrik: Antiferroelectric Antiferroelektriklik: Antiferroelectricity Antiferromanyetik: Antiferromagnetic Antiferromanyetik gereç: Antiferromagnetic material Antiferromanyetik yatkınlık: Antiferromagnetic susceptibility Antiferromanyetiklik: Antiferromagnetism Antiflorür: Antifluoride Antijen (=bağıştıran): Antigen Antijen dönüşü: Antigen retrieval Antijenlik: Antigenicity Antikatot: Anticathode Antika görünümlü çekme cam: Antique drawn glass Antika görünümlü düz cam: Antique drawn flat glass Antika tahta eşya: Treen (=Treenware) Antilogaritma (mat.): Antilogarithm Antimanyetik: Antimagnetic Antimon: Antimony [Sb] Antimon alaşımları: Antimony alloys Antimon beyazı: Butter of Antimony Antimon bizmut denge çizgesi: Antimony bismuth equilibrium diagram Antimon cevherleri: Antimony ores Antimon hidroklorür deneyi: Antimony hydrochloride test Antimon ışıltısı: Antimony glance Antimon kadmiyum dengeli evre çizgesi: Antimony cadmium equilibrium phase diagram Antimon kalay alaşımları: Antimony tin alloys Antimon kalay dengeli evre çizgesi: Antimony tin equilibrium phase diagram Antimon-kurşun alaşımları: Antimonylead alloys Antimon kurşun dengeli evre çizgesi: Antimony lead equilibrium phase diagram
Antimon oksit Antimon oksit: Antimony oxide Antimon selenür: Antimony selenide Antimon sülfat: Antimony sulphate Antimon sülfür: Antimony pentasulphide Antimon üçsülfür: Antimony trisulphide (=Stibnite) Antimonil: Antimonyl Antimonit: Antimonite Antimonlu (3 değerlikli): Antimonous Antimonlu (5 değerlikli): Antimonic Antimonlu kurşun alaşımları: Antimonial lead alloys Antimonlu nikel: Antimonial nickel Antimon bromür: Antimony bromide Antimon Curufu: Couverture Antimon dışığı: Couverture Antimon florür: Antimony flouride Antimon iyodür: Antimony iodide Antimon karaciğeri (Tioantimonit): Liver of Antimony (= Thioantimonites) Antimon klorür: Antimony chloride Antimon potasyum tartarat: Tartar emetic, Antimony potassium tartrate Antimon sülfür: Antimony sulphide Antimon telürür: Antimony telluride Antinükleon (fiz.): Antinucleon Antipirin: Antipyrine Antiseptik: Germicide Antitoksin: Antitoxine Antofilit: Anthophyllite Antrakinon: Anthraquinone Antrakinon boyası: Anthraquinone dye Antrakonit: Anthraconite Antraksilon: Anthraxylon Antrasen: Anthracene Antrasit: Anthracite; Glance coal Antre: Doorway Antrepo: Warehouse Anus: Anus Anyon: Anion Anyonlu değiştirim: Anionic exchange Apaçık: Marked
Ara mercek Apaçık: Unmistakable Apandis (tıp): Vermiform appendix Apandisit (tıp): Appendicitis Apandisit ameliyatı: Appendectomy Apandisit yangısı: Appendicitis Apartman: Apartment Apartman dairesi: Flat Apatit: Apatite Apış arası: Perineum Apokromatik: Apochromatic Apokromatik nesnel mercek: Apochromatic objective Apomorfin: Apomorphine Apreleme (tekstil): Sizing Apseli şişkinlik: Blain Aptal altını: Fool’s gold Ara: Interval; Intermediate; Time-out; (sinema) Intermission Ara ara: Intermittent Ara basınç: Intermediate pressure Ara beynin orta bölümü: Thalamus Ara bileşen: Intermediate constituent Ara bileşik: Intermediate compound Ara buhar türbini: Bleeder turbine Ara endüklemli yeniden ısıtma: Intermediate induction reheating Ara evre: Intermediate phase Ara gereç katmanları: Intermediate material layers Ara görüntü: Intermediate image Ara hadde (grubu): Intermediate train Ara haddehane: Intermediate rolling mill Ara haddeleme: Intermediate rolling Ara kademe (cam): Step Ara kat: Mezzanine Ara katı çözelti: Intermediate solid solution Ara katman: Interlayer Ara katman cevheri: Contact ore Ara kayışı: Link belt Ara madde: Inclusion body Ara mercek: Intermediate lens 31
Ara metaller Ara metaller: Intermediate metals Ara mili: Gear shaft Ara oksitler: Intermediate oxides; (cam) Intermediates Ara parça Isıcam çerçeve çıtası: Spacer Ara payı: Clearance Ara takozu: Link block Ara tavlama: IntermediateAnnealing Ara toplam: Subtotal Ara tuğla örgüsü: Intermediate brickwork Ara tutturma camı: Intermediate sealing glass (=Solder glass) Ara yolluk: Between-guide Ara yüzey kesme bölgesi: Interfacial shear zone Ara zamanı: Meantime Araba: Car Araba: Automobile Araba dingili: Axletree Araba oku: Shaft Araba tabanlı fırın: Bogie hearth furnace; Car-bottom furnace Araba tavanı: Car top Araba tekerleği: Cartwheel Arabalı kurutucu (cam): Car drier Arabalı otel: Motel Arabaya koşma: Inspanning Araca bindirilmiş vinç: Trolley Crane Araç: Implement; Instrument Araç katık: Agent Araçlama: Instrumentation Arada: Intermediate Aradan dökülme: Consolidation trickling Aradizi öğeleri: Transition series elements Araevre: Interphase Araevre sınırı: Interphase boundary Aragon kireçtaşı: Aragonite Aragonit: Aragonite Araldit (reçine): Araldite Aralık: Range; Separation; Gap; Aperture; Backlash; Blank; Spacing Aralık açısı: Aperture angle 32
Arayer (örüt) Aralık bileziği: Shimmer Aralık dolduran yapıştırıcı: GapfillingAdhesive Aralık kapakçığı: Aperture diaphragm Aralık mastarı: Block gauge Aralıklı: Spaced; Intermittent Aralıklı çalışan fırın: Intermittent kiln (=Batch lehr) Aralıklı çekme makinası: Intermittentpull machine Aralıklı dikiş kaynağı: Stitch weld Aralıklı elektrot: Intermediate electrode (=Bipolar electrode) Aralıklı harman verme (cam fırını): Strip filling Aralıklı kaynak: Intermittent weld Aralıklı plastik kalıbı: Positive flash mould Aralıklı süreç: Intermittent process Aralıksız: Incessant Arama: Search Arama deliği (maden): Prospect hole Arama delmesi: Prospection drilling Aramidli aluminyum lata: Aramidaluminium laminate (Arall) Aramit elyafı: Aramid fibre Aramit elyafı destekli k arma: Aramid fibre reinforced composite Aramit elyafı destekli kompozit: Aramid fibre reinforced composite Aramit lifi: Aramid fibre Aramitler: Aramids Arap sabunu: Soft soap Arap zamkı: Gum arabic Arapsaçı: Tangle Arapsaçına dönme: Entanglement Arasal: Intermediate Araşit asit: Arachidic acid Araştırma: Investigation; Research; Study Araştırma Geliştirme (AR-GE): Research and Development (RE-DE) Araya sokma: Insertion Arayer (örüt): Interstice
Arayer atomlu bileşik Arayer atomlu bileşik: Interstitial compound Arayer atomlu karbürler: Interstitial carbides Arayer atomlu katı çözelti: Interstitial solid solution Arayer-atomsuz alaşım: Interstitial – free alloy Arayer atomu: Interstitial atom (=Interstitialcy) Arayer atomu yayınımı: Interstitialcy diffusion Arayer bozukluğu: Interstitial defect Arayer katışkı atomu: Interstitial impurity atom Arayer katışkıları: Interstitial impurities Arayer yayınımı: Interstitial diffusion Arayere ilişkin: Interstitial Arayerler: Interstitial sites Arayüzey: Interface Arayüzey bozuklukları: Interfacial defects Arayüzey dayancı (karma): Interfacial strength Arayüzey dislokasyonu: Interfacial dislocation Arayüzey erki: Interfacial energy Arayüzey gerilmesi: Interfacial tension Arayüzey hataları: Interfacial defects Arayüzey sorunları (tıp): Interface problems Arayüzeye ilişkin: Interfacial Arayüzeysel: Interfacial Arazi: Field Arazi hurdası: Country scrap Archard katsayısı: Archard’s coefficient Ard biçimleme: Postforming Ard ısıtma (kaynak): Post heating (=Postheating) Ard ısıtma (kaynak): Postheating Ard ışık: Backlight Ard kafa (tıp): Occiput Ard kafa kemiği (tıp): Occipital bone Ard kafasal (tıp): Occipital ARD süreci: ARD process
Arduvaz Arda kalıplama (döküm): Sweep moulding Ardarda: Tandem Ardaşma: Alternation Ardboyama: Post-painting Ardek: Suffix Ardgerimli beton: Posttensioned concrete Ardgerme (betonarme): Posttensioning Ardhaddeleme: Post-rolling Ardıç reçinesi: Gum juniper Ardıç sakızı: Gum juniper Ardıç yağı: Oil of cade Ardıl: Sequent; Sequential; Subsequent; Tandem Ardıl hadde: Tandem rolling mill Ardıl üretim: Serial production Ardıllık: Subsequence Ardışık: Tandem; Alternate; Consecutive; Successive; Sequent; Sequential Ardışık (mat): Series Ardışık dağlama: Serial etching Ardışık değirmen: Cascade mill Ardışık döküm: Sequence casting Ardışık eşçoğuzlar: Alternating copolymers Ardışık hadde: Tandem mill Ardışık kaynak: Sequence welding Ardışık kaynak zamanlayıcısı: Sequence weld timer (=Sequence timer) Ardışık kesme yöntemi: Consecutive-cut method Ardışık kopolimerler: Alternating copolymers Ardışık merdaneler: Alternate rolls Ardışık örnekleme: Sequential sampling Ardışık tepkimeler: Consecutive reactions Ardışık yaklaştırma: Iteration Ardışıklandırma: Cascading Ardışım: Sequence Ardiye: Storehouse Ardtakı: Suffix Arduvaz: Slating; Slate 33
Arduvaz çekici Arduvaz çekici: Zax Arduvaz döşeme: Slating Arduvaz kaplama: Stating Arduvazlı şist: Slaty schist Argaç: Pick Argaç (dokumacılık): Woof Argaç (karmalar, dokumacılık): Weft Argand çizgesi: Argand diagramme Argand lambası: Argand lamp Argentit: Silver glance (=Argentite) Arginin: Arginine Argol: Tartar Argon: Argon Argon arkı: Argon arc Argon arkı süreci: Argon arc process Argon atmosphere: Argon atmosphere Argon gazı: Argon gas Argon kabarcıklama: Argon bubbling Argon üfleme: Argon blowing; Argon gas flushing (=Argon purging) Argonla çalkalama: Argon rinse Argonla gaz giderme: Argon degasssing Argonla karıştırma: Argon stirring Argonlu oksijenli karbonsuzlaştırma: Argon-oxygen-decarburization (AOD) Argonlu oksijenli karbonsuzlaştırma ocağı: Argon-oxygen-decarburization furnace(AOD) Argonlu oksijenli karbonsuzlaştırma süreci: Argon-oxygen-decarburization (AOD) process Arı: Undiluted; Pure Arı alkol: Absolute alcohol Arı asetik asit: Glacial acetic acid Arı gümüş: King’s silver Arı kil: kaolin (= China clay) Arı kovanı: Hive; Beehive Arı kovanı fırın: Beehive kiln Arı madde: Pure substance Arı metal: Pure metal Arı oksit: Pure oxide Arı olmayan: Impure 34
Arıtılmamış soda Arı reçinesi: Propolis Arı sirke asidi: Glacial acetic acid Arı soda: WhiteAlkali Arı su: Aqua pura Arı sütü: Royal jelly Arı yemi: Beebread Arıkovanı koku: Beehive coke Arıkovanı koku fırını: Beehive coke oven Arılaştırılmış: Purified Arılaştırılmış su: Purified water Arılaştırma: Purification Arılık: Purity Arındırıcı (cam): PlainingAgent (=RefiningAgent) Arındırma (cam): Plaining (=Refining) Arındırma bölgesi (cam fırını): RefiningZone Arınık: Sterile Arınıklaştırıcı: Sterilant Arınıklaştırım: Sterilization Arınma: Refinement; Purification Arış: Woof Arış (dokuma): Wale Arıtıcı: Detergent; (madde) Refiner Arıtıcı direnci: Detergent resistance Arıtık: Refined Arıtık altın: Refined gold Arıtık bakır: Refined copper Arıtık çinko: RefinedZinc Arıtık gümüş: Refined silver Arıtık kurşun: Refined lead Arıtık metal: Refined metal Arıtık şeker: Refined sugar Arıtık yağ: Refined oil Arıtılabilir: Refinable Arıtılabilirlik: Refinability Arıtılmamış: Unrefined Arıtılmamış bakır: Cement copper Arıtılmamış ilaç: Galenical Arıtılmamış kükürtlü bakır: Chili bar Arıtılmamış soda: Black ash
Arıtılmış demir Arıtılmış demir: Refined iron Arıtım: Plaining (=Refining); Refinement Arıtkan: Flux Arıtma: Purification; Purging; Lavation; Refining Arıtma sıcaklığı: Maturing temperature Arıtma ürünü: Raffinate product Arıza: Fault; Breakdown Arızalı: Faulty Aritmetik: Arithmetic Aritmetik ortalama: Arithmetic (al) average; arithmetic mean Ark: Arc; Tailrace Ark düzenleci: Arc regulator Ark kaynağı yapma: Arc welding Ark boyu: Arc length Ark dengeliliği: Arc stability Ark dengesizliği: Arc instability Ark dikeci: Arc column Ark eksiuçu: Arc cathode Ark gerilimi: Arc voltage Ark kaynağı: Arc weld Ark kaynaklaması: Arc welding Ark lambası: Arc lamp; Arc light Ark ocağı: Arc furnace Ark ocağı elektrodu: Arc furnace electrode Ark ocağında eritme: Arc furnace melting Ark özelliği: Arc characteristic Ark parlaması: Arc glare Ark süresi: Arc time Ark üflemesi: Arc blow Ark voltajı: Arc voltage Ark yalazları: Arc flames Arka: Back; Tail; Breech; Rear; Reverse Arka beyin (tıp): Rhombencephalon Arka beyin (tıp): Metencephalon; Myelencephalon Arka çamurluk: Rear fender Arka dingil: Rear-axle Arka duvar (cam fırın): Back wall (=Gabble wall)
Armatür Arka fren: Rear break Arka fren pabucu: Rear break shoe Arka kapağı açılan otomobil: Hatchback Arka kapak: Tailboard Arka kapak: Rear cover Arka kapı: Rear door Arka kaynak: Back weld Arka kemer tuğlası: Rear liptile Arka koltuk: Rear seat Arka koltuklar (araba): Tonneau Arka makas: Rear spring Arka odak düzlemi: Back focal plane Arka odak uzaklığı: Back focal length Arka parmaklık: Rear barrier Arka pervaz: Back moulding Arka tampon: Rear bumper Arka tekerlek: Rear wheel Arka yatak kovanı: Rear bearing cup Arka yay: Rear spring Arkadan motorlu araba: Rear engined car Arkadan yanmalı fırın: End-fired furnace (=End port furnace) Arkadan yanm alı fırın (cam): End-port furnace Arkalık: Backrest Arkalıksız sandalye: Taboret (=Tabouret) Arkartıuçu: Arc anode Arkası düz iskemle: Straight chair Arkası görünür ayna: See-through mirror Arkası zamklı kağıt: Paster Arkasını gösteren ayna: One-way mirror Arkeoloji: Paleology (=Archeology) Arkla eritme: Arc melting Arkla kesme: Arc cutting Arklanma: Arcing Arklı ısıtma: Arc heating Arklı olukaçma: Arc gauging Arklı pirinç kaynağı: Arc brazing Arklı plazma püskürtme: Arc plasma spraying Arklı sert lehimleme: Arc brazing Armatür: Armature 35
Armco demiri Armco demiri: Armco iron Armco süreçleri: Armco processes Armoni: Harmony Armonik: Harmonic Armonika: Harmonica Armonyum (=küçük org): Harmonium Armudi (cam): Pearshaped Armudumsu: Aludel Armut biçimli: Pearshaped Arnold yorulma deneyi: Arnold’s fatigue test Aromatik aminler: AromaticAmines Aromatik bileşikler: Aromatic compounds Aromatik epoksiler: Aromatic epoxies Aromatik eşçoğuzlar: Aromatic copolymers Aromatik halkalar (kim.): Aromatic rings Aromatik kopoliester: Aromatic copolyester Aromatik poliamid lif: Aromatic polyamide fibre Aromatik poliesterler: Aromatic ethers Arp (çalgı): Harp Arpa: Barley Arpa özü: Barley sugar Arpa özü: Malt extract Arpa şekeri: Barley sugar Arpacık (tüfek): Front sight; Rear sight Arrhenius bağlantısı: Arrhenius relationship Arrhenius davranımı: Arrhenius behaviour Arrhenius denklemi: Arrhenius equation Arrhenius eğrisi: Arrhenius plot Arrhenius hız yasası: Arrhenius rate law Arsenat: Arsenate Arsenidler (kim): Arsenides Arsenik: Arsenic [As] Arsenik asidi: Arsenous acid Arsenik asidi: Arsenic acid Arsenik beşflorür: Arsenic pentafluoride 36
Artı ışın çözümlemesi Arsenik bromür: Arsenic bromide Arsenik cevherleri: Arsenic ores Arsenik içeren: Arseniferous Arsenik ikisülfür: Arsenic disulphide Arsenik iyodür: Arsenic iodide Arsenik klorür: Arsenic chloride Arsenik oksit: Arsenious oxide Arsenik oksit: Arsenic oxide Arsenik selenür: Arsenic selenide Arsenik sülfür: RubyArsenic (=Realgar) Arsenik sülfür: Arsenic sulphide Arsenik tuzu: Arsenate Arsenik üçklorür: Arsenic trichloride; Arsenous chloride; Butter of arsenic Arsenik üçoksit: Arsenic trioxide (=Arsenious oxide) Arsenik üçsülfür: Arsenic trisulphide Arsenik üreten: Arseniferous Arsenikli: Arsenical; Arsenous Arsenikli bakır: Arsenical copper Arsenikli demir cevheri: Arsenical iron ore Arsenikli demir sülfür: Arsenopyrite Arsenikli ham maden (eritilmiş): Speiss Arsenikli nikel: Arsenical nickel Arsenikli pirit: Arsenopyrite Arsenikli pirit: Arsenical pyrite (=Arsenopyrlite) Arsenit (kim.): Arsenite Arseno kökü: Arseno radical Arsenolit: Arsenolite Arsin: Arsine Arsino kökü: Arsino radical Arşimet kuralı: Archimedes’ Principle Arşimet yasası: Archimedes Law Artakalan: Leftover Artarak: Progressive Artı: Plus; Positive Artı dikeç: Positive column Artı göz merceği: Positive eyepiece Artı ışın çözümlemesi: Positive ray Analysis
Artı ışınlar Artı ışınlar: Positive rays Artı mıknatıs ucu: Positive magnetic pole Artı oküler (diyaframı nesnel mercek tarafında olan göz merceği): Positive eyepiece Artı sapma (görüntü): Positive distortion Artı sayı: Positive number Artı simgesi: Positive sign Artı yük: Positive charge Artı yük taşıyıcı: Positive charge carrier Artı yükünlü ışınlar: Positive rays Artıcık: Positron Artıçeker: Electropositive Artıçekerlik: Electropositivity Artık: Residual; Antiseptic; Residue; Leftover; Remanent; (kimya) Residuum Artık indükleme: Remanent induction (Br) Artık mıknatıslanım: Remanence (Br); Remanent magnetization Artık öge: Residual element Artık tortu (şarap): Ullage Artık ucaylanım: Remanent polarization (PR) Artık ürün: Residuum Artım: Increment Artımlı: Incremental Artımsal: Incremental Artın: Cation Artın değişim sığası: Cation exchange capacity Artın değişimi: Cation exchange Artın değişimi: Base exchange Artın değişimli reçine: Cation-exchange resin Artın kil yüzermesi: Cation clay adsorption Artın yeri: Cation site Artınlı çoğuzla(n)ma: Cationic polymerization Artınlı yüzdürme: Cationic floatation Artınsal: Cationic Artınsal iletinç: Cationic conductance
Artıuçsal denetim Artırılmış basınçlı taramalı elektron mikroskobu (1-750Pa): Extendedpressure scanning electron microscope Artırma: Augmentation Artış: Increase Artıuç: Anode Artıuç açıklığı: Anode aperture Artıuç akımı: Anode current Artıuç aşırıgerilimi: Anodic overpotential Artıuç bakırı: Anode copper Artıuç çamuru: Anode mud; Anode slime Artıuç çevriği: Anode compartment Artıuç çözeltisi: Anodizing anolyte; Anodizing solution Artıuç direnci: Anode resistance Artıuç doyumu: Anodic saturation Artıuç edilginleş(tir)mesi: Anodic passivation Artıuç etkisi: Anode effect Artıuç gerilimi: Anode potential Artıuç levhası: Anode plate Artıuç oksitlenmesi: Anodic oxidation Artıuç polarizasyonu: Anode polarization Artıuç sıvısı: Anode film; Anolyte Artıuç tepkimeleri: Anode reactions Artıuç ucayla(n)ması: Anode polarization; Anodic polarization Artıuç ucu: Anodic tip Artıuç ucu oksitlenmesi: Anodic tip oxidation Artıuç verimliliği: Anode efficiency Artıuç yenimi: Anode corrosion Artıuç zarı: Anode film Artıuçlama: Anodization; Anodizing Artıuçlanmış: Anodized Artıuçlanmış aluminyum: Anodized Aluminium Artıuçlanmış kaplamalar: Anodized coatings Artıuçsal: Anodic Artıuçsal çözünme: Anodic dissolution Artıuçsal dağlama: Anodic etching Artıuçsal denetim: Anodic control 37
Artıuçsal edilginleş(tir)me Artıuçsal edilginleş(tir)me: Anodic passivation Artıuçsal işlem: Anodic treatment Artıuçsal katman: Anodic layer Artıuçsal koruma: Anodic protection Artıuçsal önleyici: Anodic inhibitor Artıuçsal paklama: Anodic pickling Artıuçsal parlatma: Anodic polishing Artıuçsal parlatma: Anodic brightening Artıuçsal temizleme: Anodic cleaning (=reverse current cleaning) Artıuçsal zar: Anodic film Artsu yolu: Tailrace Artuç kaplamaları: Anodic coatings Artuç tepkimeleri: Anodic reactions Asa: Truncheon; Baton; Sceptre; Wand ASA film nitelendirmesi: ASA film rating Asal: Basal; Noble Asal gaz: Inert gas Asal gaz püskürtme: Inert gas flushing Asal gaz püskürtme süreçleri: Inert gas flushing processes Asal gazla korumalı ark kaynağı: Inert gas shielded -arc welding Asal gazla korumalı ark kaynağı süreci: Inert gas shielded -arc process Asal gazlar: Noble gases; Rare-gases Asal gazlı ark kaynağı: Inert gas arc welding Asal karıştırma gazı: Inert stirring gas Asal metaller: Noble metals Asal yapım yıkım: Basal metabolism Asal yapım yıkım oranı (tıp): Basal metabolic rate (BMR) Asalak: Parasite Asalak bilimi (tıp): Parasitology Asalak hastalığı (tıp): Parasitosis Asalak öldürücü (tıp): Parasiticidal Asalak sapınçlar (elektron mercekleri): ParasiticAberrations Asalak sayrılığı (tıp): Parasitosis Asalak yakalama (atom): Parasitic capture Asalakkıran (tıp): Parasiticide 38
Asetilen şaloması Asansör: Elevator; Lift Asansör boşluğu: Well Asansör türü T-profili: Elevator tee Asbest: Asbestos Asbest hastalığı (tıp): Asbestosis Asbest macunu: Asbestos cement Asbest örtü: Asbestos blanket Asbest parçalar (cam): Pad Asbest yünü: Asbestos wool Asbestli: Asbestic Asbestoz: Asbestosis Asbolan: Asbolan ASEA – SKF pota arıtma ocağı: ASEA – SKF ladle refining furnace ASEA/SKF süreci: ASEA-SKF process Asenkron: Asynchronous Asenkron motor: Asynchronous motor Asetal: Acetal Asetal çoğuzlar: Acetal copolymers Asetal eşçoğuzlar: Acetal copolymers Asetal homopolimer: Acetal homopolymers Asetal polimerler: Acetal polymers Asetal reçineler: Acetal resins Asetal tektürel çoğuz: Acetal homopolymers Asetaldehit: Acetaldehyde Asetaldol: Acetaldol Asetamid: Acetamide Asetat: Acetate Asetat plastikleri: Acetate plastics Asetik asit: Acetic acid Asetikanhidrid: Acetic anhyride Asetil gurubu: Acetyl group Asetilbenzen: Acetophenone Asetilen: Acetylene Asetilen çoğuzlan(dır)ması: Acetylene polymerization Asetilen dizisi: Acetylene series Asetilen karası: Acetylene black Asetilen kaynağı: Acetylene welding Asetilen şaloması: Acetylene torch
Asetilid Asetilid: Acetylide Asetilkolin: Acetylocholine Asetilsalisilik asit: Acetylsalicylic acid (=Aspirin) Asetin: Glycerol monocetate (=Acetin) Aseton: Acetone Asfalt: Pitch; Asphalt Asfalt boyaları: Asphlatic paints Asfalt çimentosu: Asphalt concrete Asfalt karışımları: Asphalt mixes Asfalt yol: Blacktop; Tarmac Asfalta ilişkin: Asphaltic Asfaltlama: Bituminization; Bituminizing Asgari: Minimum Asgari ücret: Living wage Ashby Brown kuralı: Ashby Brown rule Ashby denklemi: Ashby equation Ashland reçinesi: Isocure Asıcı: Suspensory Asıcı bağ (göz merceği kası) (tıp): Suspensory ligament Asıl: Primary; Main Asılı fırın: Hanging furnace Asılı hücre zarı (tıp): Suspended membrane Asılıp sallanma: Dangling Asılma (y.fırın): Hanging Asıltı (kim.): Suspension Asıltı altın: Colloidal gold Asıltı kalıntılar: Suspended inclusions Asıltı maddesi (kim.): Suspension agent Asıltı parçacıklar: Suspended particles Asıltı zar: Suspended membrane Asıltılama: Peptization Asıltılayan: Peptizer Asıltılayıcı: Peptizing Asılıtılı: Colloidal Asıltılı altın (tıp): Colloidal gold Asıltılı ayırma: Levigation Asıltılı çözelti: Sol; Colloidal solution Asıltılı dağınım: Colloidal dispersion Asıltılı dizge: Colloidal system
Asit elektrik ark ocağı Asıltılı durum: Colloidal state Asıltılı gereç: Colloidal material Asıltılı kil: Colloidal clay Asıltılı parçacık: Colloidal particle Asıltılı silika: Colloidal silica Asıltısıvı: Emulsion Aside dayanıklı: Acidfast Aside dirençli çimento: Perichlor Asimow’un üç yasası: Asimow’s three laws Asimtot (= sonuşmaz): Asymtote Asit: Acid Asit gevrekleştirmesi: Acid embrittlement Asit süreci: Acid process Asit arıtkanlar: Acid fluxes Asit astar: Acid lining Asit astarlı fırın: Acid furnace Asit astarlı kupol ocağı: Acid lined cupola Asit bakır sülfat deneyi: Acid copper sulphate test Asit bakırı: Acid copper Asit banyosu: Acid bath Asit Bessemer çeliği: Acid Bessemer steel Asit Bessemer dışığı: Acid Bessemer slag Asit Bessemer dönüştürgeci: Acid Bessemer converter Asit Bessemer süreci: Acid Bessemer process Asit borik: Boric acid; Orthoboric acid Asit borik tuzu: Borate Asit boyalar: Acid dyes Asit curuf: Acid slag Asit çamuru: Acid sludge Asit çelik: Acid steel Asit çelik yapımı: Acid steelmaking Asit çözeltisi: Acid solution Asit değeri: Acid value Asit dışık: Acid slag Asit direnci: Acid resistance Asit dökülürler: Acidic castables Asit dönüştürgeç: Acid converter Asit duman: Acid smoke Asit elektrik ark ocağı: Acid electric –Arc furnace 39
Asit elektrik ark ocağı süreci Asit elektrik ark ocağı süreci: Acid electric –Arc furnace process Asit elektrik çelik yapımı: Acid electric steel melting Asit eritkenler: Acid fluxes Asit geri kazanımı: Acid regeneration Asit gevrekleştirmesi: Acid brittleness Asit giderici (ilaç): Antacid Asit hamurla paklama: Acid paste pickling Asit hidrojeni: Acidic hyrogen Asit kaya: Acid rock Asit konvertör: Acid converter Asit kökü: Acid radical Asit kupol dışığı: Acid cupola slag Asit kupol ocağı: Acid cupola Asit oksitler: Acid oxides Asit ölçme: Acidimetry Asit refrakterler: Acid refractories Asit saldırısı: Acid attack Asit Siemens – Martin çeliği: Acid open hearth steel Asit Siemens-Martin çelik yapımı: Acid open hearth steel making Asit Siemens-Martin dışıkları: Acid open hearth slags Asit Siemens-Martin ocağı: Acid open hearth process Asit sinter: Acid sinter Asit taban ve astar: Acid bottom and lining Asit tankı: Acid tank Asit topak: Acid pellet Asit toplak: Acid sinter Asit tuğlamsılar: Acid refractories Asit tuncu: Acid bronze Asit tuz: Acid salt Asit üreten: Acid-forming Asit yağmuru: Acid rain Asit yenimi: Acid corrosion Asit yetersizliği: Hypoacidity Asit yunağı: Acid bath Asit yüksek fırın dışıkları: Acid blast furnace slags 40
Asitsi Asit zehirlenmesi (kan): Acidosis (=Acid intoxidation) Asite daldırma: Acid dipping Asite dirençli: Acid proof; Acid resistant Asite dirençli alaşımlar: Acid resistant alloys Asite dirençli çelikler: Acid resistant steels Asite dirençli dökme demirler: Acid resisting cast irons Asite dirençli emaye: Acid proof enamel Asite dirençli metaller: Acid resistant metals Asite dirençli tuğlalar: Acid resistant bricks Asitle dekorlanmış (cam): Etched Asitle desen işleme (cam): Acid embossing Asitle donuklaştırma (cam): Acid frosting Asitle markalama (cam): Stamping2 (=Acid badging) Asitle matlaştırma: Acid frosting Asitle paklama: Acid pickling Asitleme: Pickling Asitleme banyosu: Pickling bath Asitleme hattı: Pickling line Asitleştiren: Acidifier Asitli: Acidic Asitli bazlı etken: Amphoteric Asitli boyayla boyanabilen: Acidiophile Asitli dağlama: Acid etching Asitli derin dağlama: DeepAcid etching Asitli parlatma: Acid polishing; (cam) Bright etching Asitli parlatma yunağı (cam): Bright etching bath Asitli sıvıda özütleme: Acid leaching Asitli tavlama: AcidAnnealing Asitli temizleme: Acid cleaning Asitli yenim: Acid corrosion Asitli-bazlı: Amphoter Asitlik: Acidity; Acidness (=Acidity) Asitölçer: Acidimeter Asitsi: Acidic
Asitsiz oymacılık Asitsiz oymacılık: Drypoint Asitsizlik (mide) (tıp): Achlorhydria Asitte özütleme: Acid extraction Askarel (trafo yalıtkanı): Askarel™ Askarit: Threadword Askat (mat.): Submultiple Asker çantası: Kit bag; Barrack’s bag Asker konutu: Billet Asker taşıma uçağı: Troop carrier Askeri birlik: Troop Askeri donatım: Ordnance Askeri karargâh: Garrison Askı: Peg; Hanger; Rack; Sling Askı civatası: Hand bolt; Suspension bolt Askı çatlaklar: Hanger cracks Askı ipi: Lanyard Askı yolluğu (hadde): Hanging guide Askı zinciri: Hand chain Askılama: Scaffolding Askılı: Suspensory Askılı kemer (fırın): SuspendedArch Askorbik asit: AscorbicAcid (=Vitamin C) Aslan surat hastalığı (tıp): Leontiasis ASME Elkitabı: ASME Handbook ASM Metaller Başvuru Kitabı: ASM Metals Reference Book ASM Mühendislik Gereçleri Başvuru Kitabı: ASM Engineered Materials Reference Book ASM Mühendislik Gereçleri El Kitabı: ASM Engineered Materials Handbook Asma: Hanging Asma duvar: Curtain wall Asma kat: Mezzanine Asma kemer (cam fırını): Back arch Asma kilit: Paddlock Asma kilit menteşesi: Hasp Asma köprü: Suspension bridge Asma yatak: Hanger bearing Asparajin: Asparagine Aspiratörlü baca çekişi: Forced draught Aspirin: Aspirin (=AcetylsalicylicAcid)
Aston işlenik demir süreci Assel haddesi (Boru): Assel mill Astar: First coat; Undercoat; Undercoating; Liner; Lining Astar astarlama: Lining Astar gereci (kalıp): Facing material Astar kiremiti: Facing tile Astar kumu (döküm): Facing sand Astar tuğlası: Facing brick Astarlama: Undercoating Astarlama (döküm): Facing Astarlanmış: Lined Astarlı: Lined Astarlık bez: Percaline Astatin: Astatine Astım: Phtisic; (tıp) Asthma Astım ilacı: Isoproterenol Astımlı (tıp): Phtisic Astigmat (yayıkgörür): Astigmatic Astigmat düzeltici: Stigmator Astigmatlık (=yayıkgörü): Astigmatism Astigmatlık düzeltici mercek: Anastigmatic lens Astigmatsız: Anastigmatic Astigmatsızlık: Anastigmatism Astiğmatsız nesnel mercek: Anastigmatic objective ASTM demirdışı tane büyüklüğü standartları: ASTM nonferrous grain size standards ASTM deneyleri: ASTM tests ASTM östenit tane büyüklüğü: ASTMAustenitic grain size ASTM standart çelikleri: ASTM standard steels ASTM şartnameleri: ASTM specifications ASTM tane büyüklüğü: ASTM grain size ASTM tane büyüklüğü imleci: ASTM grain size index ASTM tane büyüklüğü sayısı: A.S.T.M. grain size number ASTM tane büyüklüğü sayısı: ASTM grain size number Aston işlenik demir süreci: Aston wrought iron process 41
Aston süreci Aston süreci: Aston process Astüleşke (mat.): Proper fraction Aşağı: Lower Aşağı akış: Downstream Aşağı beynit: Lower bainite Aşağı çekiş (baca): Downdraft Aşağı çekişli fırın: Downdraft kiln Aşağı çekme (cam): Down-draw Aşağı denetim kısıtı: Lower control limit (LCL) Aşağı doğru kaynaklama: Downwards welding Aşağı dönüşül çözeltili sıcaklığı: Lower critical solution temperature Aşağı dönüşül sıcaklık: Lower critical temperature Aşağı dönüşüm sıcaklığı: Lower transformation temperature Aşama: Gradation; Grade; Stage Aşamalı: Progressive; Gradual Aşamalı basgaç: Stage compressor Aşamalı büyüme (çoğuzlama): Step growth Aşamalı dağlama: Sequence etching (=Differential etching) Aşamalı işlem kalıbı: Progressive die Aşamalı kalıp: Progressive die Aşamalı kırılma: Progressive fracture; Step fracture Aşamalı kırma: Stage crushing Aşamalı kompresör: Stage compressor Aşamalı soğutma: Interrupted cooling Aşamalı su basma: Stage pumping Aşamalı suverme: Interrupted quench (=Interrupted quenching) Aşamalı tav: SteppedAnneal Aşamalı yaşlan(dır)ma: Progressive ageing; Step aging; Interrupted ageing Aşamalı yüzdürme: Stage flotation Aşçılık: Cookery Aşı (madde): Vaccine Aşı aleti: Vaccinator Aşı boyası: Ochre 42
Aşındırıcı parçacıklar Aşı boyası: Red ochre Aşı ekleme: Seed charge Aşı izi: Vaccination Aşı kalemi: Graft Aşı kristali: Seed crystal Aşık çıkıntısı (tıp): m alleous Aşık kemiği: Trochlea; (tıp) Talus Aşık kemiğine ilişkin (tıp): Trochlear Aşıla(n)ma: Inoculation Aşılak: Seed crystal Aşılama (tıp): Vaccination Aşılama gereçleri: Inoculating materials Aşılamaya ilişkin (tıp): Vaccinal Aşılanan canlı doku (tıp): İmplant Aşılanmış: Inoculated Aşılayıcı (madde): Inoculant Aşılı: Inoculated Aşılı dökme demir türü: Meehanite Aşılı dökme demir: Inoculated cast iron Aşılı eşçoğuzlar: Graft copolymers Aşılı kır dökme demir: Inoculated gray cast iron Aşınabilir: Wearable Aşınabilir dirim gereçler: Bioerodable materials Aşınabilirlik: Wearability Aşınan: Wearing Aşınan parça: Wearing part Aşındıran: Abrader Aşındırıcı: Abrasive; Erosive; Grit; Abradant; (madde) Erodent Aşındırıcı büyüklüğü: Grit size Aşındırıcı çamur: Abrasive slurry Aşındırıcı gereçler: Abrasive materials Aşındırıcı ile yüzey temizleme: Scouring Aşındırıcı kayış: Abrasive belt Aşındırıcı kayışta parlatma: Abrasive belt polishing Aşındırıcı kayışta taşlama: Abrasive belt grinding Aşındırıcı ortam: Abrasive medium Aşındırıcı parçacıklar: Abrasive particles
Aşındırıcı pelte Aşındırıcı pelte: Abrasive gel Aşındırıcı püskürtümlü temizleme: Abrasive blast cleaning; Abrasive blasting Aşındırıcı püskürtümlü talaşlı imalat: Abrasive jet machining (AJM) Aşındırıcı seramikler: Abrasive ceramics Aşındırıcı sertliği: Abrasive hardness Aşındırıcı talaş: Abrasive flour Aşındırıcı tane büyüklüğü: Abrasive grain size Aşındırıcı tanecik büyüklüğü: Abrasive grit size Aşındırıcı tanecikler: Abrasive grits Aşındırıcı tanecikli kesme: Abrasive grit cutting Aşındırıcı tekerlek: Abrasive disk Aşındırıcı toz: Abrasive dust Aşındırıcı tozlar: Abrasive powders Aşındırıcılı kağıt: Abrasive paper Aşındırıcılı kesme: Abrasive cutting Aşındırıcılı su püskürtümlü kesme: Abrasive waterjet cutting Aşındırıcılı talaşlı işleme: Abrasive machining Aşındırıcılı temizleme: Abrasive cleaning Aşındırıcılı testere: Abrasive saw Aşındırma: Abrasion Aşındırma çarkı: Disk wheel Aşınık yüzey: Abraded surface Aşınmalık parça: Wearing part Aşınma: Erosion; Abrasion; Wear Aşınma bozulması: Wear-out failure Aşınma çarpanı: Wear factor (k) Aşınma çevrimleri: Wear cycles Aşınma çizgisi: Wearing line Aşınma denemesi: Wear testing Aşınma deneyi: Wear test Aşınma direnci: Wear resistance Aşınma dirençli: Wear resistant; Wearproof Aşınma dirençli çelik: Wear resistant steel; Wear-resisting steel Aşınma dirençli takım çeliği: Wear resistant tool steel
Aşırı ısı kertesi Aşınma döküntüsü: Wear dibris; Detritus Aşınma hattı: Wearing line Aşınma hızı: Wear rate Aşınma imleci: Wear index Aşınma işgörmezliği: Wear-out failure Aşınma katsayısı: Wear coefficient Aşınma plakası: Wear plate Aşınma yarası: Wear scar Aşınma yastığı (biçimleme): Wear pad Aşınmamış: Unworn Aşınmış: Worn Aşırı: Excess; Extreme; Ultra; UltraAşırı biçimleme: Overforming Aşırı büyüme: Hypertrophy Aşırı büyüme: Overgrowth Aşırı canlı: Hyperactive Aşırı çalışma (bezeler): Hyperfunction Aşırı çekme: Overdrawing Aşırı dağlama: Overetching Aşırı damar oluşumu (tıp): Vascularization Aşırı dolan kalibre (hadde): Overfilled pass Aşırı doygun: Supersaturated Aşırı doygun çözelti: Supersaturated solution Aşırı doygun katı çözelti: Supersaturated solid solution Aşırı doygunluk: Supersaturation Aşırı doygunluk kısıtı eğrisi (kim): Spinodal curve Aşırı duyarlık (tıp): Erethism Aşırı duyarlık (tıp): Hyperesthesia Aşırı eğme: Overbending Aşırı eşçarpanlı dağılım (mat.): Hypergeometric distribution Aşırı ezme: Overdraft (=Overdraught) Aşırı fırınlama (refrakter): Overfiring Aşırı gerilim (elekt.): Overvoltage Aşırı germe: Overstressing Aşırı göze çoğalması (tıp): Hyperplasia Aşırı ısı kertesi: Degree of superheat 43
Aşırı ısınma Aşırı ısınma: Overheating; Superheating Aşırı ısınmış: Overheated; Superheated Aşırı ısınmış parça: Overheated part Aşırı ısıtılmış: Overheated Aşırı ısıtılmış parça: Overheated part Aşırı ısıtma: Superheating; Overheating Aşırı ince: Hyperfine Aşırı ince toz: Hyperfine powder Aşırı indirgenmiş çelik: Overreduced steel Aşırı işitme duyarlığı (tıp): Hyperacousia Aşırı kansızlık (tıp): AplasticAnemia Aşırı kasılım (tıp): Hyperkinesia Aşırı kasılmış (tıp): Hypertonic Aşırı kemik gözenekliliği (tıp): Osteoporosis Aşırı oburluk (tıp): Hyperphagia Aşırı oksitlenme: Overoxidation Aşırı oksitlenmiş: Overoxidized Aşırı ostenitleme: Overaustenitizing Aşırı paklama: Overpickling Aşırı paklanmış: Overpickled Aşırı parlatılmış yüzey: Overpolished surface Aşırı parlatma: Overpolishing Aşırı pozlama: Overexposure Aşırı püskürtüm: Overspraying Aşırı salgı (tıp): Hypersecretion Aşırı sertleş(tir)me: Overhardening Aşırı sertleş(tiril)miş çelik: Overhardened steel Aşırı sırlama: Overglazing Aşırı soğu(t)ma: Supercooling; Undercooling Aşırı soğu(tul)muş: Undercooled Aşırı soğu(tul)muş çözelti: Undercooled solution Aşırı soğu(tul)muş eriyik: Undercooled melt Aşırı soğu(tul)muş eriyik metal: Undercooled molten metal Aşırı soğu(tul)muş sıvı: Undercooled liquid Aşırı soğutma (sürekli döküm): Overcooling 44
At başlığı Aşırı soğutuk: Supercooled Aşırı soğutuk eriyik: Supercooled melt Aşırı soğutuk sıvı: Supercooled liquid Aşırı soğutulmuş: Supercooled Aşırı susuzluk: Polydipsia Aşırı şekerlilik: Saccharinity Aşırı tane büyümesi: Exaggerated grain growth Aşırı tatlılık: Saccharinity Aşırı tükürük salgılama (tıp): Ptyalism Aşırı uzantı (tıp): Hyperextension Aşırı üretim: Overproduction Aşırı yağ birikmesi (kalça): Steatopygia Aşırı yağ salgılama (tıp): Seborrhea Aşırı yağlı (tıp): Steatopygic; Steatopygous Aşırı yakma (cam): Oxyburn Aşırı yanık kireç: Dead lime Aşırı yaşlan(dır)ma: Overaging Aşırı yaşlan(dırıl)mış: Overaged Aşırı yaşlan(dırıl)mış alaşım: Overaged alloy Aşırı yaşlan(dırıl)mış aluminyum alaşımı: Overaged aluminium alloy Aşırı yaşlan(dırıl)mış içyapı: Overaged microstructure Aşırı yük (fiz.): Hypercharge Aşırı yükleme: Overloading Aşırı ateşleme: Overfiring Aşırıbazlı: Ultrabasic Aşırıduyarlılık: Hypersensitivity Aşırıduyarlılık tepkimeleri: Hypersensitivity reactions Aşırıetkin: Hyperactive Aşırısertleş(tiril)miş: Overhardened Aşırtmalı haddeleme: Drag over rolling Aşırtma hadde: Drag over mill Aşırtma haddeli haddehane: Drag over rolling mill Aşıya ilişkin: Vaccinal Aşil kirişi (tıp): Achilles tendon Aşkın gözeneklilik: Gross porosity Aşoz: Scarf At başlığı: Bridle; Chanfron
At nalı At nalı: Horseshoe At nalı fırın: End-fired furnace (=End port furnace) At nalı yalazlı fırın (cam): U-flame furnace At sulama havuzu: Horsepond At yarışları alanı: Hippodrome Atakamit: Atacamite Ataktik: Atactic Ataktik polimer: Atactic polymer Ataktiklik: Atacticity Atalet: Inertia; Inaction Atan: Palpitant (=Paltitating); Pulsant; Pulsator At arabası: Hackney coach Atardamar: Artery Atardamar genişlemesi (tıp): Varix Atardamar hemoglobini: Oxyhemoglobin Atardamar içi: Intraaortic; Intraarterial; (tıp) Interarterial Atardamar içi balon pompaları: Intraaortic balloon pumps Atardamar içi balonu: Intraaortic balloon Atardamar yangısı (tıp): Arteritis Atardamara ilişkin: Arterial Atebrin: Atabrine; Quinacrine Atelye: Shop; Workshop Atelye projesi: Workshop drawing Ateş: Blaze; Febriferous; Febricity; Pyrexia; Fire; (tıp) Temperature Ateş bilimi: Pyrology Ateş borulu kazan: Fire tube boiler Ateş deliği (seramik): Glory hole Ateş düşmesi (tıp): Defervescence Ateş düşürme (tıp): Antipyresis Ateş düşürücü (ilaç): Antipyretis; Feebrifuge Ateş düşürücü (tıp): Febrifugal Ateş geciktirici: Fire retardant (=Flame retardant) Ateş karıştırma: Stoking Ateş kili: Refractory clay; Saggard Ateş perdesi: Barrage
Ateşleme kordonu Ateş tuğlası: Refractory brick Ateş tuğlası: Firebrick; Fireclay brick Ateş tuğlası kili: Fire clay Ateş yavaşlatıcı: Fire retardant (=Flame retardant) Ateş yükselten (tıp): Febrifacient Ateş yükseltici: Pyrogen; Pyrogenic Ateşe dayanıklı: Fireproof; Fire-resistant Ateşe dayanıklı astar: Refractory lining Ateşe dayanıklı cam: Refractory glass; Pyrex; Silex Ateşe dayanıklı çömlek: Saggard Ateşe dayanıklı gereç: Refractory material Ateşe dayanıklı harç: Refractory mortar Ateşe dayanıklı kılma: Fireproofing Ateşe dayanıklı metal: Refractory metal Ateşe dayanıklı sır: Refractory glaze Ateşe dayanıklı toprak: Segger Ateşe dayanıklı yüzey: Refractory surface Ateşe dayanıklılık: Fire-resistance Ateşe dayanır: Refractory Ateşe dayanırlık: Refractoriness Ateş etme (ask.): Firing Ateşkili: Fireclay Ateşkili refrakterleri: Fireclay refractories Ateşle oluşmuş (yer bilim): Pyrogenous Ateşle sağaltım (tıpı): Pyretotherapy Ateşle tedavi (tıp): Pyretotherapy Ateşle yaldızlanmış: Fire-gilt Ateşle(n)me: Ignition Ateşleme: Blast-off Ateşleme akımı: Ignition current Ateşleme bobini: Ignition coil Ateşleme çubuğu: Linstock Ateşleme dağıtıcısı: Ignition distributer Ateşleme distribütörü: Ignition distributer Ateşleme düzeni: Fuze Ateşleme erimi (ask.): Firing range Ateşleme kaybı: Ignition loss Ateşleme kıvılcımı: Ignition spark Ateşleme kordonu: Ignition cord 45
Ateşleme sırası Ateşleme sırası: Ignition sequence Ateşlemeli ocak: Fire-box Ateşlendirici (madde): Pyrogen; Pyrogenic Ateşlenebilir: Ignitible Ateşlenebilirlik: Ignitibility Ateşlenen: Incalescent Ateşlenme: Pyrexia; (oto) Sparking Ateşleyici: Igniter Ateşli: Igneous; Febrile Ateşli blisterArıtma: Blister fire refining Ateşli hastalıklar bilimi (tıp): Pyretology Ateşli romatizma (tıp): Rheumatic fever Ateşli silah: Firearm Ateşlik: Hearth; (yer) Fire pot Ateşlilik (tıp): Febrility Ateşsi magma: Igneous magma Ateştaşı: malmstone (=firestone) Ateşte arıtma: Fire refining Ateşte bitirme: Fire finish Ateştuğlası harcı: Fireclay mortar Ateştuğlası kili: Fireclay Atfetme: Attribution Athyweld süreci: Athyweld process Atık: Waste; (cam) Trim; (vücut) Egesta Atık gaz: Waste gas Atık gaz çözümlemesi: Waste gasAnalysis Atık hurda: Dormant scrap Atık ısı: Waste heat Atık ısı fırını: Waste-heat oven Atık ısı geri kazanımı: Waste-heat recovery Atık ısı kanalları (kok fırını): Waste-heat ducts Atık ısı kazanı: Waste heat boiler Atık su: Waste water Atık su arıtımı: Waste water treament Atık su durultumu: Waste water clarification Atık yağ: Waste oil Atık yığını: Dump Atıklama: Dumping Atıl: Inactive; Inert 46
Atlet Atılası hurda: Junk Atım: Pulse; Shot Atım dalga biçimi: Pulse waveform Atım düzensizliği: Arrhythmia Atım yüksekliği çözümleci (X-ışınları): Pulse-height analyzer Atımlı arklı volfram arklı kaynak: Pulsed arc tungsten arc welding (GTAP-P) Atımlı akım (elekt): Pulsed current Atımlı Nd: YAG lazeri: Pulsed Nd: YAG laser Atımlı plasmalı kesme: Pulsed plasma cutting Atımlı püskürtüm aktarımı: Pulsed spray transfer Atış: Shoot Atış bilimi: Ballistics Atış destek duvarı (ask.): Butt Atik: Lissome Atkı: Wrapping; Mantle; Woof; Weft; Muffatee; Strap; Girder; (dokuma) Pick Atkı bağ: Cross link Atkılama: Three-dimensional weaving; Strapping; Cross linking Atkılama istasyonu: Strapping station Atkılama makinası: Strapping machine Atkılama takımları: Strapping tools Atkılama ve etiketleme istasyonu: Strapping and labelling station Atlama: Jump Atlama kirişi: Spring beam Atlama sıcaklığı (kaynak): Interpass temperature Atlama tahtası: Springboard Atlama taşı: Steppingstone Atlamalı dönüşüm: Electrostatic transformation Atlamalı kaynak: Skip weld Atlangaç: Steppingstone Atlas: Atlas Atlas taşı: Satin spar Atlayım (tıp): Metastasis Atlet: Vest
Atlı karınca Atlı karınca: Whirligig Atlı vinç (maden): Whim Atma: (yürek) Throbbing; Pulsing Atmalık insörtler: Throw away inserts Atmalık sokuntular: Throw away inserts Atmosfer: Atmosphere Atmosfer aşındırması: Weathering Atmosfer basıncı: Atmospheric pressure Atmosfer basıncı ölçer: Barometer Atmosfer basıncına dayanıklı ince pencere (x-ışınları görünge ölçeri): Atmospheric thin window Atmosfer bileşeni: Atmosphere constituent Atmosfer bileşimi: Atmosphere composition Atmosfer denetimi: Atmosphere control Atmosfer etkileri: Atmospheric effects Atmosfer üreteci (fırın): Atmosphere generator Atmosfer üretimi (fırın): Atmosphere generation Atmosfer yenileme: Atmosphere replenishment Atmosfere ilişkin: Atmospheric Atom: Atom Atom ağırlığı: Atomic weight (A.W.) Atom atığı: Atomic waste Atom aynası (örüt): Atom mirror Atom bağı: Atomic bond Atom bağlanması: Atomic bonding Atom başlığı: Atomic warhead Atom bilimi (fiz.): Atomics Atom birimleri: Atomic units Atom bombası: Atom bomb (A-bomb) Atom bombasının patlama gücü: Yield Atom boşluğu (örüt): Vacancy (=Vacant site) Atom boşluğu bozuklukları: Vacancy defects Atom boşluğu dengesi: Vacancy equilibrium Atom boşluğu derişimi: Vacancy concentration
Atom görünge ayrıştırması Atom boşluğu göçü: Vacancy migration Atom boşluğu halkası: Vacancy ring Atom boşluğu ikilisi: Vacancy pair Atom boşluğu işleyimi: Vacancy mechanism Atom boşluğu kümesi: Cluster of vacancies Atom boşluğu oluşumu: Vacancy formation Atom boşluğu yayınımı: Vacancy diffusion Atom boşlukları çökmesi: Collapse of vacancies Atom boşluklu sürünme: Vacancy creep Atom büyüklüğü: Atomic size Atom büyüklük etmeni: Atomic size factor Atom çapı: Atomic diameter Atom çekirdeği: Atomic nucleus Atom dağılımı: Atomic distribution Atom değişmezleri: Atomic constants Atom derişimi: Atomic concentration Atom devinimi: Atomic movement Atom devinirliği: Atomic mobility Atom dikeci EELS’i: Atomic-column EELS Atom dizilim göstergesi: Atomic packing factor (APF) Atom dizilimi: Atomic packing Atom dolancası: Atomic orbital Atom durumları: Atomic states Atom düzeni: Atomic order Atom düzenlenimi: Atomic ordering Atom düzenleşimi: Atomic coordination Atom düzensizliği: Atomic disorder Atom düzlemleri: Atomic planes Atom erki: Atomic energy Atom erki düzeyi: Atomic energy level Atom fiziği: Atomic physics Atom füzyonu: Atomic fusion Atom göçü: Atomic migration Atom görünge ayrıştırması: Atomic spectroscopy 47
Atom görüngeleri Atom görüngeleri: Atomic spectra Atom görüngesi: Atomic spectrum Atom gücü: Atomic power Atom hızlandırıcısı: Atomic accelerator Atom ısısı: Atomic heat Atom ışınımı: Atomic radiation Atom itişimi: Atomic repulsion Atom ivmeci: Atomic accelerator Atom kabuğu: Atomic shell Atom kaynaşması: Atomic fusion Atom konumu: Atomic position Atom kuramı: Atomic theory Atom kümelenmesi: Clustering of Atoms Atom kümesi: Cluster of Atoms Atom kütle numarası: Atomic mass number Atom kütlesi: Atomic mass Atom kütlesi birimi: Atomic mass unit (amu) Atom merceği: Atom lens Atom mıknatıslılığı: Atomic magnetism Atom modeli: Atomic model Atom momenti: Atomic moment Atom nicem sayısı: Atomic quantum number Atom numarası (z): Atomic number (z) Atom oranı: Atom fraction Atom oylumu: Atomic volume Atom parçalanması: Atomic fission Atom patlaması: Atomic explosion Atom reaktörü: Atomic reactor Atom reaktörü: Nuclear reactor Atom reaktörü: Reactor Atom saati: Atomic clock Atom saçılımı: Atomic scattering Atom salınımı: Atomic oscillation Atom santralı: Atomic power station Atom sıçrama hızı: Atomic jump rate Atom sıçrama sıklığı: Atomic jump frequency Atom sıçraması: Atomic jump Atom sıklığı: Atomic frequency 48
Atomsal düzenlenme Atom silahları: Nuclear warheads; Atomic weapons Atom spektroskopisi: Atomic spectroscopy Atom tayfları: Atomic spectra Atom tepkimeci: Atomic reactor Atom titreşimi: Atomic vibration Atom ucaylanması: Atomic polarization Atom uyarımı: Atomic excitation Atom uyumsuzluğu: Atomic misfit Atom uyumsuzluk çarpanı: Atomic misfit parameter Atom yakıtı: Atomic fuel Atom yapısı: Atomic structure Atom yarıçapı: Atomic radius Atom yayınımı: Atomic diffusion; Diffusion of atoms Atom yerdeğişimi: Atomic displacement Atom yeri: Atomic site Atom yeri kusurları: Atomic point defects Atom yığımı: Atomic stacking Atom yükü: Atomic charge Atom yüzdesi: Atomic percent Atomlararası: Interatomic Atomlararası aralık: Interatomic separation; Interatomic spacing Atomlararası boşluk: Interstice Atomlararası kuvvet: Interatomic force Atomlararası uzaklık: Interatomic distance Atomların olağan durumları: Normal state of atoms Atomsal: Atomic Atomsal ark kaynağı: Atomic arc welding Atomsal atık: Atomic waste Atomsal azot: Atomic nitrogen Atomsal bağ: Atomic bond Atomsal bağlama kuvvetleri: Atomic binding forces Atomsal çekim: Atomic attraction Atomsal düzen: Atomic order Atomsal düzenlenme: Atomic arrangement
Atomsal düzenleşim Atomsal düzenleşim: Atomic coordination Atomsal hidrojen: Atomic hydrogen; Nascent hydrogen Atomsal hidrojen kaynağı: Atomic hydrogen welding Atomsal hidrojen süreci: Atomic hydrogen process Atomsal hidrojen Arkı: Atomic hydrogen Arc Atomsal ısı: Atomic heat Atomsal ısı sığası: Atomic heat capacity Atomsal kuvvet mikroskobu: Atomic force microscope Atomsal kuvvet mikroskopisi: Atomic force microscopy Atomsal kuvvetli ses mikroskopisi: Atomic force acoustic microscopy Atomsal mıknatıslık momenti: Atomic magnetic moment Atomsal saçılım: Atomic scattering Atomsal saçılım çarpanı: Atomic scattering factor Atomsal soğurum: Atomic absorption Atomsal soğurum görünge ölçümü: Atomic absorption spectrometry Atomsal soğurum görünge ölçeri: Atomic Absorption spectrometer Atomsal soğurum katsayısı: Atomic Absorption coefficient Atomsal soğurum spektroskopisi: Atomic Absorption spectroscopy (AAS) Atomsal yayım spektroskopisi: Atomic emission spectroscopy Atomsal yerdeğişim: Atomic displacement Atölye: Machine shop Atrament süreci: Atrament process Atrampaj (cam): Start-up Atrampaj (cam): Heating up Atropin: Atropine Atropin zehirlenmesi: Atropism AuBe yapısı: AuBe structure Auger çözümlemesi: Auger Analysis Auger elektron spektroskopisi: Auger electron spectroscopy
Ayak Auger elektronları: Auger electrons Auger olgusu: Auger effect Auger spektroskopisi: Auger spectroscopy Aurer metali (%65 misch metal + %35 Fe): Aurer metal Av bıçağı: Bowie knife Av saçması: Bird shot Av tüfeği: Shotgun Avadanlık: Tool-kit; Rig; Kit; Tools Avantaj: Benefit Avara: Idle; Out-of-gear Avara çark: Idler roller; Freewheel Avara dişlisi: Idler gear Avara kasnağı: Idler pulley; Empty reel Avara mil: Jackshaft Avara mili: Gear shaft Avarit: Awarite Avarya ısısı (cam): Holding heat; Idle load heat Avarya ısısı tüketim yitiği: Idle load heat consumption loss Avarya mal: Jetsam Avcı borusu: Alpenhorn Avize: Luminaire Avlandı borusu (avcılık): Mort Avlu: Yard Avogadro değişmezi: Avogadro’s constant Avogadro sayısı: Avogadro’s number (=Avogadro’s constant) Avogadro yasası: Avogadro’s law Avrami denklemi: Avrami equation Avuç içi: Palm Avurt (tıp): Cheek AX bileşikleri: AX compounds AX örüt yapıları: AX crystal structures AX örüt yapısı: AX crytal structure AX yapılar: AX structures Ay: Month Ay aracı: Mooncraft Ay emekleci (taşıt): Moon-crawler Aya: Palm Ayak: (2inç = 30;48cm) Foot; (cam) Foot; (cam) Stem; (hadde) Housing 49
Ayak bakımı (tıp) Ayak bakımı (tıp): Pedicure Ayak başparmağı: Big toe Ayak biçimli: Pediform Ayak bileği: Tarsus; Ankle Ayak bileği eklemi (tıp): Ankle joint Ayak borusu: Pen stock (=leg pipe) Ayak değirmeni: Treadmill Ayak freni: Foot brake Ayak hastalıkları hekimliği (tıp): Podiatry Ayak hastalıkları uzmanı (tıp): Podiatrist Ayak izi: Footprint Ayak kalıbı (bardak): Stem mould Ayak kare: Square foot Ayak kösteği: Balland chain Ayak küçük parmağı: Little toe Ayak parmağı: Toe Ayak parmağı şişi (tıp): Bunion Ayak parmağı ucu: Tiptoe Ayak parmak eklemi değiştirimi: Toe joint replacement Ayak sürtme aşın(dır)ması: Scuffing Ayak sürtme aşınması direnci: Scuffing abrasion resistance Ayak sürtme izi: Scuff marks Ayak tabanı: Tread Ayak tahtası: Footboard Ayak takma (cam): Stemming Ayak takma işlemi (cam): Stem joining process Ayak tarağı (tıp): Metatarsus Ayak tırnağı (tıp): Toe nail Ayak zinciri: Gyve Ayak(hadde): Stand Ayakayası (tıp): Thenar Ayakda mahmuzlu kanca: Climbing irons Ayakkabı: Shoe Ayakkabı bağcığı: Shoestring (=Shoelace) Ayakkabı dili: Tongue Ayakkabı geçireği: Galosh Ayakkabı kalıbı: Shoetree Ayakkabı tabanı: Sole 50
Ayarlanabilir süzgeç (ışık süzgeci) Ayaklı: Footed Ayaklı cam eşya: Goblet Ayaklı çark (çömlekcilik): Kick wheel Ayaklı çay bardağı: Footed tea glass Ayaklı çerçeve sehpa: Gantry Ayaklı dökme demir tava: Spider Ayaklı konsol: Highboy Ayaklı lamba: Floor lamp Ayaklı sehpa: Spider Ayaklı su bardağı: Water goblet Ayaklı testere: Slash saw Ayaklı ürünler (cam): Stem ware Ayaklık: Stilt; Footboard; Footplate; (masa) Trestle Ayaklık izleri (refrakter): Stilt marks Ayaksı: Pediform Ayakyolu: Water closet (WC) Ayar: Adjustment; Tuning; Tune-up; (mücevher ağırlık birimi) Carat Ayar ağırlığı: Makeweight Ayar dövmesi: Restriking Ayar edilmemiş: Unadjusted Ayar noktalı denetim: Set point control (Servo control) Ayar noktası (süreç den.): Set point Ayar pulu: Shimmer Ayar sacı: Shimmer Ayar somunu: Adjusting nut Ayar vidası: Adjusting screw Ayar vidası: Check screw Ayarı kaymış: Out-of-alignment Ayarlama: Calibration; Adjusting Ayarlama eğrisi: Calibration curve Ayarlama eğrisi eğimi: Calibration factor Ayarlama etmeni: Calibration factor Ayarlama sonucu: Calibration result Ayarlama standardı: Calibration standard Ayarlama yöntemi (örütbilim): Calibration method Ayarlanabilir: Adjustable; Tunable Ayarlanabilir süzgeç (ışık süzgeci): Turnable filter
Ayarlanmamış Ayarlanmamış: Unadjusted Ayarlı: Gaged Ayarlı bağlaşkı (fiz.kim.): Variocoupler Ayarlı çözelti (kim): Standard solution Ayarlı endükleç (elekt.): Variometer1 Ayarlı gönye: Try square; Bevel Ayarsız: Unadjusted Aya’ya ilişkin: Palmar Ayazlama (tıp): Frostbite Ayazlanmış (tıp): Frostbitten Aybaşı (tıp): Period Aydan aya: Monthly Aydınger kağıdı: Tracing paper Aydınlanınç: Illuminance Aydınlatıcı: Illuminator Aydınlatma: Illumination; Lighting; Luminosity Aydınlatma camı: Illuminating glass Aydınlatma için cam eşya: Illuminating glass ware Aydınlatma tesisatı: Lighting installation Aydınlık: Light Aydınlık alan: Bright field Aydınlık alan aydınlatması: Bright field illumination; Light-field illumination Aydınlık alan görüntüsü: Bright field image Aydınlık alan mikroskopisi: Bright field microscopy Aydınlık bölge (gaz boşalımı): Positive column Aydınlık camı: Plain rolled glass (=Honticuttural glass) Aydınlık camı (çatı): Horticultural glass Aygıt: Appliance; Instrument; Gadget; Equipment; Device; Implement; Apparatus Aygıt güvenilirliği: Equipment reliability Aygıt kullanma: Instrumentation Aygıt odası: Instrument room Aygıt panosu: Instrument panel Aygıtla işgörme: Instrumentation Aygıtlama: Instrumentation
Ayırma maddesi (kimya) Aygıtsal çözümleme: Instrumental analysis Aygıtsal hata: Instrumental error Aygıtsal sapma: Instrumental deviation Ayı postu: Bearskin Ayıklama: Sorting Ayıklama makinesi: Sorting machine Ayıklanmamış tuğlalar: Kiln run Ayıraç: Indicator; Reagent Ayıraç şişesi: Reagent bottle Ayıran: Isolator Ayırgalı: Serial Ayırıcı: Distinctive; Classifier; Separator Ayırıcı (madde): Deflocculant; Release agent (=Parting agent) Ayırıcı (madde)- (seramik)-(dışık): Parting Agent Ayırıcı aygıt: Discharge device Ayırıcı madde (döküm): Die coating Ayırıcı vana: Septum valve Ayır(ıl)ma: Scission Ayırım etmeni: Separation factor Ayırım renkleri: Code colours Ayırımsız: Unexceptional Ayırma: Screening; Selection; Dismantling; Unfixing; Parting; Isolation; Grading; Disconnection; (uzay aracı) Undocking; (maden) Sorting; (sac) Swording Ayırma bileşiği (döküm): Parting compound Ayırma düzlemi (döküm): Parting plane Ayırma eleği: Grading screen; Sizing screen Ayırma erki (atom): Separation energy Ayırma hunisi (cam): Seperatory funnel; (kimya) Separating funnel Ayırma kayışı: Sorting belt Ayırma kısıtları: Parting limits Ayırma kumu: Parting sand (=Parting compound) Ayırma maddesi (kimya): Sequestering agent 51
Ayırma masası Ayırma masası: Kick-off table Ayırma sıvısı (döküm): Parting liquid Ayırma sopası (keten): Scutch (=Scutcher) Ayırma sopası (keten): Scutcher Ayırma takımları: Parting tools Ayırma tamburu: Separating drum Ayırma tozu (döküm): Parting powder Ayırma yüzeyi: Parting surface Ayırt edilemez: Indistinct; Indistinguishable Ayır(t)ma: Separation Aykırılık (mat): Singularity Ayla: Halo Aylalar (=Balık gözleri) (yüzey hatası): Haloes (=Fish eyes) Aylanç: Helicoid Aylık: Monthly; Salary Aylık maaş: Monthly salary Aylık ödeme: Monthly payment Aylık taksit: Monthly instalment Ayna: Looking glass; Mirror Ayna (torna): Headstock Ayna bakışımı: Parity Ayna camı: Plate glass Ayna çenesi: Chuck jaw Ayna dişli ve küçük dişli takımı: Gear and pinion set Ayna gibi: Mirrorlike Ayna gibi parlaklık: Specular gloss Ayna gibi yüzey: Mirror finish Ayna nitelikli cam: Silvering quality glass Ayna sırı: Tain Ayna tahtası: Panel1 Aynadaki görüntü: Mirror image Aynalı aydınlatıcı: Mirror illuminator Aynalı cevher: Looking-glass ore Aynalı gökgözler: Reflecting telescope Aynalı nesnel mercek: Mirror objective Aynalı teleskop: Reflecting telescope Aynalık testeresi: Panel-saw Aynamsı parlaklık: Specular gloss 52
Ayrıksı Aynamsı yüzey: Butter finish Aynaya bağlama: Chucking Aynı doğruda: In-line Aynı eksende: In-line Aynı evrede (fiz.): In-phase Aynstayniyum: Einsteinium Ayrı: Unconnected; Separate; Distinct Ayrıcalık: Exemption Ayrıcalıklı: Discrete Ayrık: Deflocculated; Crevice Ayrık bacaklı (tıp): Spraddle-legged Ayrık cam: Cleaved glass Ayrık dönüşüm (çelik): Split transformation Ayrık kalıp: Split die Ayrık kemik: Sequestrum Ayrık ötektik: Divorced eutectic Ayrık parçacıklar: Deflocculated particles Ayrık perlit: Divorced pearlite Ayrık sementit: Divorced cementite Ayrık yenimi: Crevice corrosion Ayrıklama (=karantina): Quarantine Ayrıklanan katışkı: Segregating impurity Ayrıklanan öge: Segregating element Ayrıklanık: Segregated Ayrıklanık kalıntılar: Segregated inclusions Ayrıklanık katışkılar: Segregated impurities Ayrıklanım: Segregation Ayrıklanım dağlaması: Segregation etching (=Coring etching) Ayrıklanım katsayısı: Segregation coefficient Ayrıklanım kuşaklanması: Segregation banding Ayrıklanım kuşakları: Segregation bands Ayrıklanma (cam): Delamination Ayrıklanmış: Segregated Ayrıklantı: Segregate Ayrıklaşma: Deflocculation Ayrıklık uzaklığı: Distance of separation Ayrıksı: Anomalous
Ayrıksı dağılım Ayrıksı dağılım: Anomalous dispersion Ayrıksı görüntü: Anomalous image Ayrıksı soğurum: Anomalous absorption Ayrıksılık: Anomaly Ayrılabilir: Isolable Ayrılamaz: Inseparable Ayrılık: Separation Ayrılma: Breakaway Ayrılma: Separation Ayrılma (toz m.): Capping Ayrım: Parting; Distinction Ayrım yapmayan: Uncritical Ayrımlama: Fractionation Ayrımlama dikeçleri: Fractionating columns Ayrımlaşım: Metamorphism Ayrımlı: Differential Ayrımlı aydınlatma: Differential illumination Ayrımlı dağlama: Differential etching Ayrımlı eğri: Differential curve Ayrımlı geçirgenlik: Differential permeability Ayrımlı genleşmeölçer: Differential dilatometer Ayrımlı genleşme ölçümü: Differential dilatometry Ayrımlı genleşme ölçümü çözümlemesi: Differential dilatometric analysis Ayrımlı havalandırma: Differential aeration Ayrımlı ısıl çözümleme: Differential thermal analysis (DTA) Ayrımlı ısıl çözümleyici: Differential thermal analyzer Ayrımlı ısıl işlem: Differential heat treatment Ayrımlı ısılAğırlık çözümlemesi: Differential thermogravimetric analysis (DTG) Ayrımlı ısılçift: Differential thermocouple Ayrımlı ısıtma: Differential heating Ayrımlı kaplama: Differential coating Ayrımlı kırılımölçer (ışık): Diffential refractometer
Ayrışık çökelti Ayrımlı mıknatıslılık ölçer: Differential magnetometer Ayrımlı örütle(n)me: Fractional crtystallization Ayrımlı sertleşmiş merdane: Differential hardened roll Ayrımlı sertleştirme: Differential hardening Ayrımlı sıvı özütleme: Fractional liquid extraction Ayrımlı soğuma: Differential cooling Ayrımlı soğuma eğrisi: Differential cooling curve Ayrımlı suverme: Differential quenching Ayrımlı taram alı kalori ölçer: Differential scanning calorimeter Ayrımlı yüzdürme: Differential floation Ayrımlı yüzey kırılımölçeri: Differential surface refractometer (DSR) Ayrımsal: Fractional Ayrımsal damıtım: Fractional distillation Ayrımsal doy(ur)um: Fractional saturation Ayrımsal girişim zıtlıklı ışık mikroskobu: Differential interference contrast light microscope Ayrımsal girişim zıtlıklı ışık mikroskopisi: Differential interference contrast light microscopy Ayrıntı çizimi: Detail drawing Ayrıntı tasarımı: Detail design Ayrırma düzlemi (döküm: Parting plane Ayrışan: Labile Ayrışık: Dissociated; Decomposed; Inhomogeneous (=Heterogeneous); Differential Ayrışık amonyak: DissociatedAmmonia Ayrışık atom: SeparatedAtom Ayrışık çekirdeklenme: Inhomogeneous nucleation Ayrışık çökelme: Inhomogeneous precipitation Ayrışık çökelti: Inhomogeneous precipitate 53
Ayrışık denge Ayrışık denge: Heterogeneous equilibrium Ayrışık dislokasyon: Dissociated dislocation Ayrışıklık: Inhomogeneity; Heterogeneity Ayrışım basıncı: Dissociation pressure Ayrışım değişmezi: Dissociation constant Ayrışım devinbilimi: Decomposition kinetics Ayrışım erki: Dissociation energy Ayrışım hızı: Dissociation rate Ayrışım kinetiği: Decomposition kinetics Ayrışım tepkimeleri: Decomposition reactions Ayrışımlı damıtım: Destructive distillation Ayrışma: Decomposition; Dissociation Ayrışma değeri: Decomposition value Ayrışma elektronu: Decay electron Ayrışma gerilimi: Decomposition voltage; Decompositon potential Ayrışma ısısı: Heat of decomposition Ayrışma sıcaklığı: Decomposition temperature Ayrışmamış (kimya): Undissociated Ayrışmamış gübre: Green manure Ayrışmaz (kim.): Indecomposable Ayrışmış: Dissociated Aytaşı: Adularia; Moonstone Aytaşı camı: Moonstone glass Ayyaşlık: Alcoholism Az: Inconsiderable; Negligible; Scant (=Scanty); Insufficient; Meager; Little; Low; (sayısal) Few Az belirgin (tıp): Subclinical Az bulunur: Scarce Az değerli maden: Dredge Az doygun (kim.): Undersaturated Az ezilmiş tel (%10): Mild-drawn wire Az gelişmiş: Underdeveloped Az gelişmiş ülkeler: Underdeveloped countries Az gelişmişlik: Underdevelopment Az gelişmişlik (tıp): Ectomorphy 54
Azot atmosferi Az pişirme: Underfiring Az potasyumlu flogapit: Subpotassic phlogopite Az seyrek: Sparsed Az süreğen (hastalık): Subacute Azal(t)ma: Decrease Azalan: Decrescent Azalış: Decrement; Diminution Azaltıcı: Reductive Azaltılmış: Reduced Azaltılmış: Minimized Azaltılmış basınç: Reduced pressure Azaltılmış oylum: Reduced volume Azaltma: Lowering; Minimization; Reduction; Rarefaction (=Rarefication) Azdırma bıçağı: Hob Azı dişi (tıp): Molar tooth Azı dişi dolgusu (tıp): Molar tooth filling Azıcık: Drib Azınlık taşıyıcıları (yarıiletkenler): Minority carriers Azido kökü: Azido radical Azim: Determination Azimut nicem sayısı: Azimuthal quantum number Azinler: Azines Azlık: Scarcity; Shortage Azma tanelileşme: Ingotism Azman: Jumbo; Whopper Azman grafit (gri dökme demir): Graphite kish Azman metal kütlesi: Dingot Azman tanelilik: Ingotism Azmanlaşma: Overgrowth; (tıp) Hypertrophy Azo bileşikleri: Azo compounds Azo boyaları: Azo-dyes Azo grubu: Azo group Azobenzen: Azobenzene Azot: Nitrogen [N] Azot aktarma: Nitrogen transfer Azot atmosferi: Nitrogen atmosphere
Azot bakterileri Azot bakterileri: Nitrobacteria; Nitrous bacteria Azot basma (çelik): Nitrogen flush Azot çevrimi: Nitrogen cycle Azot dörtoksit: Nitrogen tetroxide Azot eğimi (nitrürleme): Nitrogen gradient Azot giderme: Nitrogen removal; (kim.) Denitrification Azot hardalı: Nitrogen mustard Azot ikioksit: Nitrogen dioxide Azot kapma: Nitrogen pick-up Azot oksit: Nitric oxide Azot oksitler: Nitrogen oxides Azot oksitleri: Nitrous oxides Azot özünseme: Nitrogen fixation Azot saptama: Nitrogen fixation Azot uyuşukluğu: Nitrogen narcosis Azot yayınımı: Nitrogen diffusion Azotemi: Azotemia Azotla giderme (çelik): Nitrogen degassing Azotlu: Nitrogenous; Nitrous Azotlu boyalar: Azo-dyes Azotlu karbonlama: Nicarbing; Nitrocarburizing Azotlu karbonlama fırını: Nitrocarburizing furnace Azotlu kireç: Nitrochalk Azotlu metan: Nitromethane Azotölçer: Nitrometer Azoturya: Azoturia Azrak toprak metalleri: Rare-earth metals (=Rare-earths) Azrak toprak mıknatıs alaşımları: Rareearth magnetic alloys Azrak toprak minarelleri: Rare-earth minerals Azrak toprak ögeleri (AtN=57-7): Rareearth elements Azurit: BlueAshes; Blue malachite; Azurite
55
B B 12 vitamini: Cyanocobalamin B gözeleri: B cells B.O.F fabrikası: B.O.F plant B.O.F tesisi: B.O.F plant B1-vitamini: Thiamine B2-vitamini: Riboflavine B3 vitamini: Pantothemic acid Babbit alaşımı: White metal Babit metali: Babbitt’s metal Baca: Flue; Stack; Chimney Baca astarı: Flue lining Baca çekişi: Stack draught; Draught Baca deliği: Vent; Flue Baca fırın: Finger shaft furnace Baca gazı: Flue gas; Stack gas Baca gazı sıcaklığı: Stack temperature Baca gazlarıyla çalışan kazan: Waste heat boiler Baca kanalı: Stack flue Baca kurumu: Soot Baca kurumu üfleci: Soot blower Baca külahı: Tallboy Baca külü: Flue ash Baca sıvası: Parget Baca sürgüsü: Chimney damper Baca şapkası: Bonnet Baca şiberi: Stack damper Baca tozu: Flue dust Baca tuğlası: Chimney brick Baca valfı: Chimney valve Bacak: Limb; Leg Badana: Calcimine Badanalama: Whitewashing Badeleyit: Baddeleyite Badem özü: Amyddalin Bademcik (tıp): Amygdala; Tonsil Bademcik çıkarma ameliyatı (tıp): Tonsilectomy Bademcik kesme ameliyatı: Tonsilotomy Bademcik yangısı(tıp): Quinsy; Tonsilitis Badıç: Pod
Bagaj (oto): Baggage; Trunk Bagaj kapağı: Rear cover Bagaryatski ilişkisi: Bagaryatski relation Bağ: Trabecula; Trussing; Lacing; Fastener; Vineyard; Tie; Vinculum; (kim) Bond; (tıp) Nexus Bağ açısı: Bond angle Bağ biçimli: Ligamental (=Ligamentary; Ligamentous) Bağ boyu: Bond length Bağ bozumu: Vine-harvest Bağ çizgisi (mat.): Vinculum Bağ dayancı: Bond strength Bağ doku (tıp): Ligament Bağ doku bağlanması (kemik): Syndesmosis Bağ dokusal (tıp): Syndesmotic Bağ dolancası (fiz): Bond orbital; Bonding orbital Bağ dönüşü: Bond rotation Bağ elektronu: Bonding electron Bağ erki: Bonding energy; Bond energy Bağ inceleme bilimi: Syndesmology Bağ kopması: Bond rupture Bağ kuvveti: Bond force Bağ sarma: Lashing Bağ türleri: Bonding types Bağ yönlülüğü: Bond directionality Bağ yükü: Bond face Bağa: Tortoise shell Bağa: Scale; Carapace Bağcılık: Viticulture Bağdadi çıta: Plaster board Bağdadi yapı: Timberwork Bağdaşık: Coherent Bağdaşık arayüzey: Coherent interface Bağdaşık çökelme: Coherent precipitation Bağdaşık çökelti: Coherent precipitate Bağdaşık ışık: Coherent light Bağdaşık kaynak: Coherent source Bağdaşık saçılım: Coherent scattering
Bağdaşık spinodal Bağdaşık spinodal: Coherent spinodal Bağdaşık Stokes-Raman karşıtı mikroskobi: Coherent anti-Stokes Raman microscopy Bağdaşıklık: Coherency Bağdaşım: Coherence (=Coherency) Bağdaşım boyu (optik): Coherence length Bağdaşım eni (optik): Coherence width Bağdaşım gerinimleri: Coherency strains Bağdaşım sertleşmesi: Coherency hardening Bağdaşım sondalı mikroskobi: Coherence probe microscopy Bağdaşmaz: Noncoherent; Incoherent; (tıp) Incompatible Bağdaşmaz arayüzey: Incoherent interface; Noncoherent interface Bağdaşmaz çökelme: Noncoherent precipitation; Incoherent precipitation Bağdaşmaz çökelti: Incoherent precipitate; Noncoherent precipitate Bağdaşmaz girişimli aydınlatma: Incoherent interface illumination Bağdaşmaz saçılım: Incoherent scattering Bağdaşmazlık: Incoherency Bağdışık ışınım: Coherent radiation Bağdışık ikizler: Coherent twins Bağgıç demiri: Tag Bağıl: Relativistic; Relative Bağıl açıklık (mercek): Relative aperture (1/f ) Bağıl ağdalılık: Relative viscosity Bağıl akmazlık: Relative viscosity Bağıl değerlik: Relative valency Bağıl devinim: Relative motion Bağıl eşdeğer: Relative equivalent Bağıl geçirgenlik ( μr = μ / μo): Relative permeability ( μr) Bağıl geçirimlilik: Relative permittivity Bağıl hız: Relative speed; Relative velocity Bağıl hız (bağıllık kuramı): Relativistic velocity Bağıl ivme: Relative accelaration
Bağırsak kurdu bulaşımı (tıp) Bağıl kütle (bağıllık kuramı): Relativistic mass (m) Bağıl mıknatıs geçirgenliği: Relative magnetic permeability ( μr) Bağıl molekül ağırlığı: Relative molecular weight Bağıl nem: Relative humidity Bağıl parçacık (bağıllık kuramı): Relativistic particle Bağıl pürüzlülük (yüzey): Relative roughness Bağıl sertlik: Relative hardness Bağıl sıklık: Relative frequency Bağıl standart sapma (%): Relative standard deviation Bağıl suverme hızı: Relative quenching rate Bağıl viskosite: Relative viscosity Bağıl yayılma: Relative dispersion Bağıl yoğunluk: Relative density Bağıllık: Relativity Bağıllık kuramı: Relativity theory Bağımlı: Dependent Bağımlılık: Dependence Bağımsız: Distinct; Separate; Independent Bağımsız değişken: Independent variable Bağımsız itişli role: Individually driven roller Bağıntı: Relationship Bağır (tıp): Bosom Bağırsak (tıp): Enteron; Gut Bağırsak açımı (tıp): Enterotomy Bağırsak askısı (tıp): Mesentery Bağırsak bilimi (tıp): Enterology Bağırsak dışında bulunan (tıp): Parenteral Bağırsak düğümlenmesi (tıp): Volvulus Bağırsak hormonu (tıp): Enterogastrone Bağırsak içi görüntüleyicisi: Enteroscope Bağırsak kurdu: Taenia (=Tenia) Bağırsak kurdu bulaşımı (tıp): Trichinization 57
Bağırsak kurdu düşürücü (ecz) Bağırsak kurdu düşürücü (ecz): Taeniafuge Bağırsak kurdu hastalığı(tıp): Taeniasis; Trichinosis Bağırsak kurdu öldürücü (ecz): Taeniacide Bağırsak kurtlu: Trichinous Bağırsak solucanı: Threadword Bağırsak tıkanması (tıp): Ileus Bağırsak yangısı (tıp): Enteritis; Enterocolitis; Giardiasis Bağırsaklar (tıp): Intestine Bağırsakların yavaş çalışması: Stasis Bağırsakta delik açma (tıp): Ileostomy Bağışcı: Donor Bağışcı atom: Donor atom Bağışcı durumu: Donor state Bağışcı düzeyi: Donor level Bağışcı elektron: Donor electron Bağışcı erk düzeyi: Donor energy level Bağışcı katışkı: Donor impurity Bağışcı katışkı atomları: Donor impurity atoms Bağışcı tükenimi: Donor exhaustion Bağışık (tıp): Immune Bağışıklama (tıp): Immunization Bağışıklayan (tıp): Immunizer Bağışıklığa ilişkin (tıp): Immunogenetic Bağışıklık (tıp): Immunity Bağışıklık altını: Immunogold Bağışıklık bilimi: Immunology Bağışıklık bilimine ilişkin (tıp): Immunqlogic(al) Bağışıklık deneyi (tıp): Immunoassay Bağışıklık doku bilimi: Immunohistology Bağışıklık florışıllığı (tıp): Immunofluorescence Bağışıklık florışıması: Immunofluorescence Bağışıklık globulinleri (tıp): Immunoglobulins Bağışıklık göze kimyası: Immunocytochemistry 58
Bağlama halatı (den.) Bağışıklık kazandırma (tıp): Immunization Bağışıklık kimyası (tıp): Immunochemistry Bağışıklık sağlayıcı (tıp): Immunogenic Bağışıklık sağlayıcılık (tıp): Immunogenicity Bağışıklık sayrı bilimi: Immunopathology Bağışıklık serumu (tıp): Immune serum Bağışıklık sondalı elektron mikroskopi: Immunoelectron microscopy Bağışıklık tedavisi (tıp): Immunotherapy Bağışıklık tepkisi (tıp): Immune response; Immunological response; Immunoreaction Bağışıklık yitimi (tıp): Immunosupression Bağışıklık yitirici (tıp): Immunosupressive Bağışıksal sağıltım: Immunotherapy Bağıştıran: Antigen Bağıştıranlık: Antigenicity Bağla(n)ma: Fasciation Bağla(n)ma yüzeyi: Faying surface Bağlağı: Weir Bağlak: Lift Bağlam: Wisp Bağlam Tomar: Sheaf Bağlama: Jointing; Binding; Bonding; Fixing; Joining; Fastening Bağlama civatası: Anchor bolt Bağlama (damar): Inosculation Bağlama (kimya): Setting Bağlama (tıp): Fixation Bağlama bölgesi: Bonding zone Bağlama çizgisi (denge çizgeleri): Tie-line Bağlama çokgeni: Bonding polyhedron Bağlama çubuğu: Tie-rod Bağlama dayancı: Cohesive strength Bağlama demiri zincir baklası: Shackle Bağlama dörtyüzlüsü: Tie-tetrahedron Bağlama erki: Bonding energy Bağlama gereçleri: Jointing materials Bağlama halatı (den.): Bull rope
Bağlama ipi (tıp) Bağlama ipi (tıp): Ligature Bağlama kalası: Girt (=Gird-Girth ) Bağlama kazığı (at v.b.): Hitching post Bağlama kili: Bonding clay Bağlama kolu: Connecting rod Bağlama kuvveti: Bonding force Bağlama levhası: Fish plate Bağlama merteği: Rafter Bağlama parçası: Tie piece Bağlama teli: Binding wire Bağlama tuğlası: Block brick Bağlama üçgeni: Tie-triangle Bağlama vidası: Connecting screw Bağlama yöntemi: Fastening method Bağlama(gemi yükü): Lashing Bağlamalı delici: Jig borer Bağlamalı delme: Jig boring Bağlamalı taşlama: Jig grinding Bağlamalı taşlayıcı: Jig grinder Bağlanık: Bonded Bağlanık metal: Bonded metal Bağlanım: Alligation Bağlanım (istat.): Regression Bağlanım çözümlemesi: Regression analysis Bağlanım denklemi: Regression equation Bağlanım eğrisi: Regression curve Bağlanım erki: Binding energy Bağlanım işlevi: Regression function Bağlanım katsayısı: Regression coefficient Bağlanım kuvvetleri: Binding forces Bağlanmamış: Uncombined Bağlanmamış su: Uncombined water Bağlanmış: Bonded Bağlanmış: Coupled Bağlantı: Bonded joint; Connection; Fitting; Junction; Liaison; Attachment Bağlantı Eklem: Joint1 Bağlantı Lüle: Link Bağlantı (iki kan damarı arası): Anastomosis
Bağlı dislokasyon Bağlantı açıklığı: Joint clearance Bağlantı alanı: Joint area Bağlantı çatlağı (cam): Joint crack Bağlantı çizgisi: Joint line (=Parting line) Bağlantı çubuğu: Joint bar Bağlantı elemanı (ray): Joint bar Bağlantı gerilimi: Junction potential Bağlantı hazırlama: Joint preparation Bağlantı işareti: Matchmark Bağlantı kesme: Disconnection Bağlantı koşullandırma süresi: Jointconditioning time Bağlantı kökü (kaynak): Root of joint Bağlantı levhası: Web Bağlantı parçası: Braclet Bağlantı payı: Joint tolerance Bağlantı tasarımı: Joint design Bağlantı verimliliği (kaynak): Joint efficiency Bağlantı yaşlandırma süresi: Joint-aging time Bağlantılar: Joints Bağlantılı doğrultucu: Junction rectifier Bağlantılı gözeneklilik (seramik): Connected porosity Bağlantılı transistör: Junction transistor Bağlantı zinciri: Drawchain Bağlaşık: Coupled Bağlaşık: Colligative Bağlaşık devre: Coupled cicuit Bağlaşık özellikler: Colligative properties Bağlaştırıcı: Coupler Bağlayıcı: Binder; Ligative; Internuncial (sodyum tiyosülfat çözeltisi) Fixer Bağlayıcı doku: Connective tissue Bağlayıcısız cam yünü: Loose wool Bağlayıcısız elyaf: Bare fiber; Pristine fibre (=Bare fibre) Bağlı: Combined; Anchored; Fixed; Sessile Bağlı amonyak: Fixed ammonia Bağlı dislokasyon: Anchored dislocation 59
Bağlı gazlar (kok gazı) Bağlı gazlar (kok gazı): Fixed gases Bağlı gözeler: Linked cells Bağlı karbon: Combined carbon; Fixed carbon Bağlı kundura: Oxford shoe Bağlı merdane: Fixed roll Bağlı metal: Bonded metal Bağlı siyanür: Combined cyanide Bağlı su: Combined water Bağlı yan: Fixed side Bağönler: Antibonding Bağönler dalga işlevi (fiz): Antibonding wave function Bağönler dolanca (fiz): Antibonding orbital Bağönler durumlar: Antibonding states Bağsal (tıp): Ligamental (=Ligamentary; Ligamentous) Bağsavar (=Bağönler): Antibonding Bağsavar dalga işlevi: Antibonding wave function Bağsavar dolanca: Antibonding orbital Bağsavar durumlar: Antibonding states Bağsız: Ungirt Bağsız (fiz. kim): Unbound Bağsız ayakkabı: Step-in Bahar kerestesi: Spring wood Baharat kavonozu: Spice jar Bahçe: Garden Bahçe kapısı: Gate; Garden gate Bahçe kiremiti: Garden tile Bahçe kovası: Water-can Bahçıvan beli: Spade Bahn metali: Bahnmetal Bahşiş: Tip Bailey-Hirsch kuramı: Bailey-Hisrch theory Bain çarpıklığı (örüt): Bain distortion Bain gerinimi (örüt): Bain strain Bain uyumluluğu (örüt): Bain correspondence Bakelit: Bakelite 60
Bakır dönüştürgeci Bakelite gömme: Bakelite mounting Bakı metni: Manuscript Bakım (mek): Maintenance; (hasta) Tendance Bakım deliği: Manhole Bakım etiketi: Hangtag Bakım şartnamesi: Maintenance specification Bakım ve temizlik odası: Utility room Bakım yapılabilir: Maintainable Bakımsız: Neglected Bakınak (tıp): Polyclinic Bakır: Copper Bakır-altın alaşımları: Copper gold alloys Bakır-berilyum alaşımları: Copper beryllium alloys Bakır-konstantan: Copper-constantan Bakır alaşımları: Copper alloys Bakır altın dizgesi: Copper gold system Bakır altın sürekli çözünürlüklü tür ikili evre çizgesi: Copper gold continuous solubility type binary phase diagramme Bakır aluminyum alaşımları: Copperaluminium alloys Bakır anayapılı karmalar: Copper-matrix composites Bakır antimonit: Regulus of Venus Bakır arıtma: Copper refining Bakır arsenit: Copper arsenite Bakır asetat: Copper acetate Bakır berilyum dengeli evre çizgesi: Copper beryllium equilibrium phase diagramme Bakır bromür: Copper bromide Bakır buhar tepkimesi: Copper steam reaction Bakır cevherleri: Copper ores Bakır çinko alaşımları: Copper zinc alloys Bakır çinko dengeli evre çizgesi: Copper zinc equilibrium phase diagramme Bakır derişintileri: Copper concentrates Bakır dönüştürgeci: Copper converter
Bakır emayesi Bakır emayesi: Copper enamel Bakır eritme: Copper melting Bakır florür: Copper fluoride Bakır Geliştirme Birliği (ABD): Copper Development Association (CDA) Bakır giydirilmiş: Copper clad Bakır giydirilmiş çelik: Copper clad steel Bakır giydirme: Copper cladding Bakır gümüş alaşımları: Copper silver alloys Bakır gümüş dengeli evre çizgesi: Copper silver equilibrium phase diagramme Bakır hidroksit: Blue ashes; Copper hydroxide Bakır hurdası: Copper scrap Bakır içerikli: Chalcogenite Bakır içerikli camlar: Chalcogenite glasses Bakır için Hızlandırılmış Tuz Püskürtme (BHTP) deneyi: Copper Accelerated Salt Spray (CASS) test Bakır iyodür: Copper iodide Bakır izabesi: Copper smelting Bakır kalay alaşımları: Copper tin alloys Bakır kalay dengeli evre çizgesi: Copper tin equilibrium phase diagramme Bakır kalıp: Copper mould Bakır kaplama: Copper plating Bakır kaplama (cam): Coppering Bakır kaplı: Copper plated Bakır kaplı sac: Copper plated sheet Bakır kaplı tel: Coppered wire Bakır kaplı yüzey: Copper plated surface Bakır kavaklama: Copper poling Bakır kavurma: Copper roasting Bakır klorür: Copper chloride Bakır konsantreleri: Copper concentrates Bakır konvertörü: Copper converter Bakır krom dengeli evre çizgesi: Copper chromium equilibrium phase diagramme Bakır krom dizgesi: Copper chromium system
Bakır tel Bakır krom kaplama: Copper chromium plating Bakır kromat: Copper chromate Bakır kurşun alaşımları: Copper lead alloys Bakır küfü: Aeruga; Blue ashes Bakır levha (Bakır klişe baskısı): Copperplate Bakır matı: Copper matte Bakır mavisi: Covellite (=Covelline) Bakır modeller: Copper patterns Bakır nikel alaşımları: Copper nickel alloys; Cupronickels Bakır nikel dengeli evre çizgesi: Copper nickel equilibrium phase diagramme Bakır nikel dizgesi: Copper nickel system Bakır nitrat: Copper nitrate Bakır oksijen dizgesi: Copper oxygen system Bakır oksit: Ruby copper (=Cuprite); Copper oxide Bakır oymacılığı: Chalcography Bakır parça dökümleri: Copper castings Bakır pası: Verdigris Bakır piriti: Copper pyrites Bakır profiller: Copper shapes Bakır rengi verme: Copper tinting Bakır saçması: Bean shot Bakır sarım: Copper winding Bakır selenür: Copper selenide Bakır sertlehim alaşımı: Copper brazing alloy Bakır sertlehimi: Copper brazing Bakır sıvı özütlemesi: Copper leaching Bakır silis alaşımları: Copper silicon alloys Bakır siyanür: Copper cyanide Bakır sülfat: Copper sulphate (= blue vitriole) Bakır sülfat deneyi: Copper sulphate test Bakır sülfür: Copper sulphide Bakır tel: Copper wire 61
Bakır temelli alaşımlar Bakır temelli alaşımlar: Copper base alloys Bakır tozu: Copper powder Bakır yeşili: Verdigrisy Bakıra civa kaplama: Quicking Bakırcı: Coppersmith Bakırcı takımları: Cooper’s tools Bakırkafa (emaye): Copperhead Bakırlama: Coppering Bakırlanmış: Coppered Bakırlanmış tel: Coppered wire Bakırlı: Cuprophane; Coppery Bakırlı (+3): Cupric Bakırlı (+2): Cuprous Bakırlı amonyak bileşikleri: Cuprammonium compounds Bakırlı baskı: Galvanography Bakırlı çelik: Copper steel Bakırlı nikel: Copper nickel (= niccolite) Bakırlı sır: Flambe glaze Bakırlı yatak alaşımları: Copper bearing alloys Bakırlık emaye: Copper enamel Bakırlı pirit: Chalcopyrite Bakırlı zümrüt: Diaptose Bakırsı: Coppery Bakırsılama: Copper tinting Bakışım: Symmetry Bakışım bölümü düzlemi: Sagittal section (=Sagittal plane) Bakışım bölümü odak düzlemi: Sagittal focus Bakışım düzlemi: Plane of symmetry Bakışım ekseni: Axis of symmetry Bakışım maskesi: Negative replica Bakışım öğeleri (örüt bilimi): Symmetry elements Bakışımlı: Symmetrical; Zygomorphic Bakışımlı bozunum biçimi: Symmetric deformation mode Bakışımlı gibi ikizler: Mimetic twins (=Pseudosymmetric twins) 62
Bakteri inceleme (mikroskop) Bakışımlı laminat: Symmetrical laminate Bakışımlılık ekseni: Axis of symmetry Bakışımsız: Asymmetric; Antisymmetric; Dissymmetric; (örüt) Hemimorphic Bakışımsız atom: Asymmetric atom Bakışımsız bozunum: Preferential deformation Bakışımsız karbon atomu: Asymmetric carbon atom Bakışımsız laminat: Unsymmetric laminate Bakışımsız molekül: Dissymmetric molecule Bakışımsız nesnel mercek: Asymmetric objective lens Bakışımsız objektif: Asymmetric objective lens Bakışımsızlık: Asymmetry; Dissymmetry Bakışımsızlık yöntemi: Dissymmetry method Bakkam kerestesi: Logwood Bakla kırı (renk): Dapple-gray Baklalı zincir korkuluğu: Chain-link fence Baklava biçimli: Diamond shaped Baklava biçimli hazırlama geçileri / pasoları (hadde): Diamond roughing passes Baklava biçimli kesilmiş cam: Diamond cut Baklava desenli cam: Diamond patterned glass Baklava desenli cam: Lozenge glass Baklavalı çelik sac: Checkered steel plate Baklavalı sac: Riflet sheet Baklavalı kalın sac: Checker plate Bakraç: Bucket Bakteri (tıp): Bacterium Bakteri aşısı (tıp): Bacterin Bakteri çoğalmasını durdurma (tıp): Bakteriostasis Bakteri inceleme (mikroskop): Bacterioscopy
Bakteri kırımı (tıp) Bakteri kırımı (tıp): Bacteriolysis Bakteri ölçümsel çözümleme (tıp): Nephelometric analysis Bakteri ölçümü (tıp): Nephelometry Bakteri öldüren: Bactericide Bakteri öldürücü sabun: Invert soap Bakteri üremesini durduran (madde): Bakteriostat Bakteri üretimi: Culture Bakteri üretme tabağı (tıp): Petri dish Bakteri yenimi: Bacteria corrosion Bakteri yiyen (virüs): Bacteriophage Bakteri yok etme (tıp): Bacteriophagy Bakteriler: Bacteria Bakteriler bilimi (tıp): Bacteriology Bakterilere ilişkin: Bacterial Bakterili sıvıda özütleme: Bacterial leaching Bakterimsi: Bacteroid Bakteriölçer (tıp): Nephelometer Bakterisel tutma: Bacterial adhesion Bakteriyle çözüşme (tıp): Bacterization Baktertorodopsin (tıp): Bacteriorhodopsin Bal: Honey Bal mumu: Beeswax Bal rakısı: Melad Bal rengi (cam): Amber (glass) Bal taşı (aluminyum cevheri): Honeystone (=Mellite) Bal torbası: Honey hag Balansiye: Walking beam Balas yakutu: Balas ruby Balata: Balata Balbach elektoliz süreci: Balbach electrolytic process Balçık: Lute; Gook; Loam; Sullage; Slime; Argil Balçık değirmeni: Loam mill Balçık dökme: Loam casting Balçık kalıp: Loam moulds Balçıklanma: Sulling
Balistik elektron salımı mikroskopisi Balçıklı demir cevheri: Bog iron ore Balçıklı kalıplama: Loam moulding Baldır (tıp): Leg Baldırın ön bölümü (tıp): Shin guard Bale pabucu: Toeshoe Balgam: Mucus; (tıp) Phlegm Balgamtaşı: Jasper Balık ağı: Fishnet Balık bıçağı: Fish knife Balık biçimli: Pisciform Balık gözlü mercek: Fish-eye Balık havuzu: Fish bowl Balık kavanozu: Fishbowl Balık kılçığı çizgesi: Fishbone diagramme Balık özü: Fish protein concentrate (FPC) Balık pulu: Scale Balık pulumsu kabuk: Scale Balık sepeti: Creel Balık sırtı tepe (yer b.): Hogback Balık tutkalı: Fish glue; Isinglass Balık üretme çiftliği: Hatchery Balık zıpkını: Fishgig Balıkağzı (yüzey kusuru): Fishmouthing (=Alligatoring) Balıkçı feneri: Jacklight Balıkçı kaması: Gaff Balık gözleri (kırık yüzey): Fisheyes Balıkkuyruğu (dövme): Fish tailing Balıkpulu (seramik bozukluğu): Fishscale Balıksı: Pisciform Balıksırtı: Herringbone Balıksırtı çatı: Span roof Balıksırtı deseni: Herringbone pattern Balıksırtı desenli kumaş: Herringbone tweed Balina dişi: Whalebone Balina yağı: Whale oil Balistik akım ölçer: Ballistic galvanometer Balistik deney: Ballistic test Balistik elektron salımı mikroskopisi: Ballistic electron emission microscopy 63
Balistik füze Balistik füze: Ballistic missile Balistik sarkaç: Ballistic pendulum Balkıma: Shimmy Balkon(tiyatro): Gallery Ball kili: Ball clay Ballı şarap: Oenomel Balmer dizisi (kim): Balmer series Balmumu: Wax Balmumu asidi: Cerotic acid Balmumu heykelciği: Ceroplastics Balmumu işi (süs tezyinat): Waxwork Balmumu ormancılığı: Cerography Balon: Balloon Balon (kimya) Derece (döküm): Flask Balon biçimli şarap bardağı: Wine inhaler Balon joje (cam): Volumetric flask Balpeteği: Honeycomb Balsam: Balsam Balsamlı: Balsamic Balta: Axe Baltacılık: Woodcutting Baltimore yivi: Baltimore groove Balya: Bale Balya çemberi haddesi: Cotton baling mill Balya şeridi: Cotton tie; Hoop iron Balya teli: Haywire Balyoz: Hammer; About-sledge; Sledge hammer Balyozla vurma: Sledging Bambu: Bamboo Banda alınmamış: Unrecorded Banda alınmış: Recorded Bandaj: Bandage Bandırma taşı: Boracite Bank: Banquette Banka: Bank Banka kalayı: Banka tin Bankacılık: Banking Banox süreci (Fosfatlama türleri): Banox process 64
Bardaklama Bant: Tape; Band; Strap Bant konveyör: Belt conveyor Bantlı araba: Tripper Bantlı kafa (şişe): Cork mouth Bantlı kantar: Belt weigher Bantsız: Strapless Banyo: Bath Banyo arıtımı: Bath purification Banyo bileşiği (film): Developer Banyo bileşimi: Bath composition Banyo bilimi (tıp): Balneology Banyo bulaşımı: Bath contamination Banyo çalkanması: Bath agitation Banyo düzeyi: Bath level Banyo etme (film): Development Banyo tuzları: Bath salts Banyo ve kurutucu (film): Paper processer Bao: Alkaline earth oxides Bara: Busbar Baraj: Dam Baraj (cam): Curtain Baraka: Hangar; Hovel; Barrack; Shed Barba yasası: Barba’s law Barberit (%88 Cu + %5 Ni + %5 Sn + %2 Si): Barberite Barbital: Veronal Barbital: Barbital Barbitürat: Barbiturate Barbitürat zehirlenmesi (tıp): Barbiturism Barbitürik asit: Barbituric acid Barbotin: Barbotine Bardak: Cup Bardak-kapaksı kırılma: Cup-and-cone fracture Bardak-kapaksı kırılma yüzeyi: Cup-andcone fracture surface Bardak-kapaksı tür sünek kırılma: Cupand-cone type ductile fracture Bardak-kapaksılık: Cuppiness Bardaklama: Cupping
Bardaklama deneyi Bardaklama deneyi: Cupping test Bardaksı çark: Cup wheel Bardaksı kırılma: Cup fracture Bardeen Herring kaynağı: Bardeen Herring source Barff süreci (paslanma önleyici): Barff process Barflama: Barffing Barınak: Hanbour Barilla: Barilla Barit: Barite (=Baryte) Barita: Heavy earth (=Baryta) Baritokalsit (BaCO3 + CaCO3): Barytocalcite Barkhausen etkisi: Barkhausen effect Barlow hastalığı (tıp): Infantile scurvy (=Barlow’s disease) Barlow kuralı: Barlow’s rule Barn (1 barn = 10-24 cm2): Barn Barometre: Barometer Barut (KNO3 + C + S): Gunpowder Barut fabrikası: Powder mill Barut kağıdı: Gunpaper Barvoy süreci: Barvoy’s process Baryon ( Nükleon + hiperon ): Baryon Baryum: Barium Baryum aluminat: Barium aluminate Baryum aluminoborosilikat camı: Barium aluminoborosilicate glass Baryum asetat: Barium acetate Baryum aşılayıcılar: Barium inoculants Baryum beyazı: Blanc fixe Baryum bileşikleri: Barium compounds Baryum bromat: Barium bromate Baryum bromür: Barium bromide Baryum ferrit: Barium ferrite Baryum florür: Barium fluoride Baryum hidroksit: Barium hydroxide Baryum iyodür: Barium iodide Baryum karbonat: Barium carbonate Baryum klorür: Barium chloride
Basaç Baryum kromat: Barium chromate Baryum kurşun borosilikat camı: Barium lead borosilicate glass Baryum manganat: Barium manganate Baryum metafosfat: Barium metaphospate Baryum metasilikat: Barium metasilicate Baryum molibdat: Barium molybdate Baryum neodimiyum titanat yalıtkanları: Barium-neodymium titanate dielectrics Baryum nitrat: Barium nitrate Baryum oksit: Heavy earth (=Baryta) Baryum oksit: Barium oxide (=Baryta ) Baryum osmulit: Barium osmullite Baryum perklorat: Barium perchlorate Baryum peroksit: Barium peroxide Baryum selenat: Barium selenate Baryum selenür: Barium selenide Baryum stanat: Barium stannate Baryum stearat: Baryum stearate Baryum sülfat: Heavy spar (=Barite) Baryum sülfat: Barite (Baryte) Baryum sülfat: Barium sulphate Baryum sülfat türü: Calk Baryum sülfür: Barium sulphide Baryum tantal oksinitrür: Barium tantalum oxynitride Baryum titanat: Barium titanate Baryum titanat temelli yalıtkanlar: Barium titanate-based dielectrics Baryum tiyosülfat: Baryum thiosulphate Baryum tungstat: Barium tungstate Baryum zirkon titanat: Barium zirconium titanate Baryum zirkonat: Barium zirconate Baryumlu: Baric Baryumlu çimento: Barium cements Baryumlu göbek camı: Barium crown glass Baryumlu krital cam: Barium flint glass Basaç: Pump 65
Basamak Basamak: Platform; Jog; Step; Stair (kapı) Doorstep (mat) Order Basamaklı: Gradual Basamaklı biçim (kim): Echelon form Basamaklı çoğuzlanma (kim): Stepwise polymerization Basamaklı dizey (mat): Echelon matrix Basamaklı işleme deneyi (kalıntı belirleme): Stepdown test Basamaklı mercek: Echelon lens Basamaklı sıkma: Stepped extrusion Basamaklı süzgeç: Ladder filter Basamaklı taşlama yöntemi: Step-grind procedure Basamaklı yapım (model yapımı): Stepped construction Basamaklı yolluk: Step-gate Basarık: Tereadle Basgaç: Press Basgaç çerçevesi: Press frame Basgaçta dövme: Press forging Bash ve Harsch deneyi: Bash and Harsch test Bası: Edition Basıcı: Pressor; printer Basık kemer (fırın): Segmental arch Basıklık (istatistik): Kurtosis Basılabilirlik: Compressibility Basılmış: Pressed Basım: Edition Basımcılık: Typography Basımlı: Compressed Basın: Press Basınca duyarlı: Pressure-sensitive Basınca duyarlı yapıştırıcılar: Pressuresensitive adhesives Basınç: Pressure Basınç-Sıcaklık-Bileşim (B-S-B) çizgesi: Pressure-Temperature-Composition (P-TX) diagramme Basınç algılayıcısı: Pressure sensor Basınç artırıcı fan: Booster fan 66
Basınç yitimi Basınç ayar valfı: Swing check valve Basınç azal(t)ımı: Decompression Basınç azaltıcı: Decompressive Basınç bilimi: Pneumatics Basınç bilimi: Pneumodynamics (=Pneumatics) Basınç birimi (1 bar = 105 Pa): Bar Basınç birimi (1atm=101.325 pascals): Atmosphere Basınç çatlağı (cam): Pressure check Basınç çizgesi: Barogram Basınç denemesi: Pressure testing Basınç denetimi: Pressure control Basınç destekli toplaklama/sinterleme: Pressure-assisted sintering Basınç duyargası: Pressure sensor Basınç düşmeli sıkma: Pressure-topressure extrusion Basınç düşmesi: Decompression; Pressure drop Basınç düşürme: Decompression; Rarefaction (=Rarefication); Rarefication; Pressure reduction Basınç düşürme vanası: Relief valve Basınç düşürücü: Pressure reducer Basınç düzenleci: Pressure regulator Basınç etkili evre: Pressure-induced phase Basınç etkili süneklik: Pressure-induced ductility Basınç gözler (fiz.): Baroscope Basınç kayması (fiz.): Pressure shift Basınç kırılması (cam): Pressure breakage Basınç kısıtlayıcı açıklık (mikroskop): Pressure-limiting aperture Basınç kimyası: Piezochemistry Basınç merkezi: Pressure centre Basınç ölçümü: Barometry Basınç pistonu contası: Ramseal Basınç sıkılığı: Pressure tightness Basınç vanası: Pressure valve Basınç yetersizliği: Hypobarism Basınç yitimi: Pressure loss
Basınç yüksekliği Basınç yüksekliği: Pressure head Basınçla direnç değiştiren gereç: Piezoresistive material Basınçlandırılmış: Pressurized Basınçlı: Pressurized; Compressed Basınçlı akışkan: Pressurized fluid Basınçlı akıtma: Pressure pouring Basınçlı alın kaynağı: Upset welding Basınçlı aluminyum döküm: Die cast aluminium Basınçlı besleme: Pressure-feeding Basınçlı buhar: Pressurized steam Basınçlı çinko döküm: Die cast Zinc Basınçlı delgi: Jack hammer Basınçlı dolaşım: Forced circulation Basınçlı dolaşımlı soğutma: Forced circulation cooling Basınçlı dökme: Pressure pouring Basınçlı dökülmüş modeller: Pressure cast patterns Basınçlı döküm: Die casting (=Pressure die casting) Basınçlı döküm alaşımları: Die casting alloys Basınçlı döküm makinası: Die casting machine Basınçlı elbise: Pressure suit Basınçlı gaz kaynağı: Pressure gas welding Basınçlı hava: Compressed air; Forced air Basınçlı hava akımı: Induced draught (=Induced draft) Basınçlı hava çekişi: Forced draught Basınçlı hava kabı: Air bottle Basınçlı hava üfürümü: Air blast Basınçlı havayla soğutma: Forced air cooling Basınçlı havayla suverme: Forced air quenching Basınçlı havayla tedavi (tıp): Pneumatotherapy Basınçlı havayla temizleme: Blast cleaning Basınçlı havalı: Pneumatic
Basınçlı üfleme havası basıncı Basınçlı havalı soğutma tüneli (cam): Forced convection lehr Basınçlı ısı taşınımı: Forced convection Basınçlı indirgeme: Pressure reduction Basınçlı kap: Autoclave Basınçlı kap nitelikli çelik: Pressure vessel quality steel Basınçlı kaplar: Pressure vessels Basınçlı kapta kalıplama: Autoclave moulding Basınçlı kapta kürleme: Autoclave curing Basınçlı kaynak: Coldweld; Diffusion welding (DFW); Pressure welding; Solidphase welding; Solid-state welding Basınçlı kazan: Pressure boiler Basınçlı kimyasal buhar sızdırma: Forced chemical vapour infiltration (FCVI) Basınçlı körük: Pressure blower Basınçlı kuru hava: Dried blast Basınçlı meme: Pressure nozzle Basınçlı nitrürleme: Pressure nitriding Basınçlı parça döküm: Die casting Basınçlı püskürtme kalıplaması (plastikler): Reaction injection moulding (RIM) Basınçlı sıcak hava: Hot blast Basınçlı sıvı nitrürleme: Liquid pressure nitriding Basınçlı sıvıda özütleme: Forward pressure leach Basınçlı sıvıdan özütleme: Pressure leaching Basınçlı soğutma: Forced cooling Basınçlı suyla temizleme: Hydroblast Basınçlı süzgeç: Pressure filter Basınçlı tank (seramik): Pressure tank Basınçlı titreşim: Forced vibration Basınçlı torba: Pressure bag Basınçlı torbayla kalıplama: Pressure bag moulding Basınçlı üfleme havası: Blast air Basınçlı üfleme havası (y. fırın): Blast Basınçlı üfleme havası basıncı: Blast pressure 67
Basınçlı üfleme havası hızı Basınçlı üfleme havası hızı: Blast velocity Basınçlı üfleme havası oranı: Blast rate Basınçlı üfleme havası sıcaklığı: Blast temperature Basınçlı yağlama: Pressure lubrication Basınç-Oylum (B-O) çizgesi: PressureVolume (P-V) diagramme Basınç-Oylum-Sıcaklık (B-O-S) çizgesi: Pressure-Volume-Temperature (P-V-T) diagramme Basınçölçer: Barometer; Pressure gauge Basınçsal: Baric Basınçsal elektikli örüt: Piezoelectric crystal Basınçsal elektrik: Piezoelectricity Basınçsal elektrik etkisi: Piezoelectric effect Basınçsal elektrikli: Piezoelectric Basınçsal elektrikli bağla(n)ma katsayısı: Piezoelectric coupling coefficient Basınçsal elektrikli çınlaç: Piezoelectric resonator Basınçsal elektrikli çoğuz: Piezoelektrik polymer Basınçsal elektrikli gereç: Piezoelectric material Basınçsal elektrikli salıngaç: Piezoelectric oscillator Basınçsal elektrikli seramik: Piezoelectric ceramic Basınçsal elektrikli titreteç: Piezoelektrik vibrators Basınçsal elektrikli üreteç: Piezoelectric generator Basınçsal elektriklilik: Piezoelectricity Basınç-Sıcaklık (B-S) çizgesi: PressureTemperature (P -T) diagramme Basınçsız: Pressureless Basınçsız kalıplama (seramik): Dropping Basınçsız sinterleme: Pressureless sintering Basınçsız toplaklama: Pressureless sintering 68
Baskılı Basınçyazar: Barograph Basil: Bacillus Basile ilişkin (tıp): Bacillar Basiret: Foresight Basit: Simple Basit dekor (cam): Simple cut Basit eğ(il)me: Simple bending Basit harmonik devinim: Simple harmonic motion Basit kesir: Proper fraction Basit kesme dekor (cam): Grey cut Basit kesme dekorlama (cam): Grey cutting Basit kırık: Simple fracture Basit sarkaç: Simple pendulum Basitleştirme: Simplification Basitrasin (tıp): Bacitracin Baskı: Gag; Edition; Printing; Press (cam) Badge (dekor-cam) Prunt Baskı alaşımları döküm makinası: Intertype Baskı basgacı: Gag press Baskı çekici: Flatter Baskı çubuğu: Depression bar Baskı devre (elekt.): Printed circuit Baskı hatası: Misprint Baskı kartonu: Pressboard Baskı kıskacı: Hammer tongs Baskı kolu: Depressor arm Baskı levhası: Pressure plate Baskı levhası/silindiri: Platen Baskı metali: Linotype metal; Stereotype metal Baskı presi: Gad press Baskı süzgeç: Filter press Baskı tuğlası: Repressed brick Baskı yapma: Pressing Baskıda: In-print Baskılama: Straight pressing; Pressing Baskılanmış toz: Pressed powder Baskılı: Compressive
Baskılı cam Baskılı cam: Pressed glass (= Presssed ware) Baskılı cam eşya: Pressed ware Baskılı geçirme: Press fit Baskılı makas: Gag shear Baskılı öngerme: Induced compression Baskılı sürükle(n)me: Induced drag Baskısı tükenmiş: Out-of-print Baskıya ilişkin: Typographical Baskül: Bascule Basma: Printing; Compression; (kumaş) Chintz Basma basıncı: Hold-down pressure Basma bozunumu: Compressive deformation Basma bölgesi (talaş oluşumu): CompressionZone Basma çarpanı: Compressive modulus Basma çatlağı (sıkıt): Pressing crack Basma dayancı: Compression strength Basma deneyi: Compression test Basma eğmesi: Compression bending Basma gerilimi: Compressive stress Basma gerinimi: Compression strain Basma gerinimi: Compressive strain Basma harf (baskı): Type Basma kafa (cam): Snap cap Basma katsayısı: Compression modulus Basma oranı: Compression ratio Basma örgüsü: Compression texture Basma özellikleri: Compressive properties Basma süreci: Compression process Basma tuğla: Pressed brick (=Dry-pressed brick) Basma türü kalıplama: Compression-type moulding Basma yayı: Compression spring Basma yüklemesi: Compressive loading Basmaç: Compressor Basmaç diski: Compressor disks Basmaç kanatcıkları: Compressor blades
Başabaş noktası Basmalı gömme: Compression mounting Basmalı gömme epoksisi: Compression mounting epoxy Basmalı kalıplama (döküm): Compression moulding Basmalı kalıplama aygıtı: Compression moulding equipment Basmalı püskürtmeli kalıplama: Compression injection moulding Basmalı sıcak kalıplama: Hotcompression moulding Basmaya ilişkin: Compressive Bastırgan (yüzdürme): Depressant Bastırıcı (ilaç): Suppresant Bastırıcı (tıp): Depressor Bastırım: Depression Bastırma kaynağı: Push welding Bastırma maske: Impression replica Bastırma merdanesi: Hold down roll Bastırma plakası (kesme): Waster-plate Bastırma süresi (direnç kaynağı): Hold time Baston: Walking stick Basur (tıp): Hemorrhoid Basur ameliyatı (tıp): Hemorrhoidectomy Basur memesi (tıp): Piles Bas-üfle süreci: Press-and-blow process Baş: Initial; Principal; Head Baş ağrısı (tıp): Headache Baş aşağı: Upside-down Baş ayrılması: Debonding Baş bakla (zincir): Head sprocket Baş dayanağı (koltuk): Headrest Baş dönmesi (tıp): Vertigo Baş dövme çekici: Heading hammer Baş kepeği: Scurf Baş nezlesi (tıp): Head cold Baş sargısı (kadın): Taenia (=Tenia) Baş ve gövde iskeleti (tıp): Axial skeleton Baş yastığı: Pillow Başabaş noktası: Break-even point 69
Başarısız Başarısız: Unsuccessful Başarısızlık: Failure Başat: Dominant; Predominant Başatlık: Dominance Başka: Variant Başkalaşım (tıp): Lesion Başkalaşım (yerbilim): Metamorphism Başkalaşmış: Metamorphic Başkalaşmış demir cevherleri: Metamorphosed iron ores Başkalaşmış kayaçlar: Metamorphic rocks Başkalaştıran (tıp): Mutagenic Başkalaştıranlık (tıp): Mutageneicity Başkomutanlık (karargâhı): Highcommand Başla(t)ma: Initiation Başlama: Starting Başlama sacı (elektroliz)-(Cu): Starting sheet Başlangıç çarpanı: Initial modulus Başlangıç geçirmezliği: Initial permeability Başlangıç gerilimi: Initial stress Başlangıç gerinimi: Initial strain Başlangıç kalınlığı: Initial thickness Başlangıç kasbaşı (tıp): Origin Başlangıç maliyeti: Initial cost Başlangıç sıcaklığı: Initial temperature Başlangıç soğurum hızı: Initial rate of absorption (IRA) Başlangıç toparlanması: Initial recovery Başlangıç yumuşaması: Initial softening Başlatıcı: Initiator Başlı cıvata: Head bolt Başlı çivi: Head nail Başlı kama: Gib Başlı vida: Head screw Başlıca: Principal Başlığı çıkarılmış: Uncapped Başlığı çıkarılmış MEMS pulu: Uncapped MEMS wafer 70
Batırma kuyu (mad.) Başlık: Casque; Title; Bonnet; Headline; Caption; Cap Başlık çivisi: Forelock Başlık kaya (yer b.): Cap rock Başnokta (mat): Origin Başörtüsü: Kerchief Başparmak (ayak): Pollex Başparmak (el): Thumb Başparmak altı bilek kemiği(tıp): Trapezium (=Trapeziod) Başparmak altı bilek kemiği(tıp): Trapezoid Başparmak tırnağı (el): Thumbnail Başsız: Headless Başsız çivi: Headless nail; Sprig Başsız çivi çakma: Sprigging Başsız perçin: Headless rivet Başsız vida: Headless screw Baştanaşağı control: Checkup Baştanbaşa: Overall; Throughout; Through Başüstü: Overhead Başüstü vinci: Overhead crane Bat(ır)ma: Plunging Bat(ırıl)mış: Immersed Bataklık: Bog Bataklık alevi: Ignis fatuus Bataklık cevheri: Bog ore Bataklık çamuru: Muck Bataklık gazı: Marsh gas Bataklık humması (tıp): Ague Bataklık kömürü: Peat Bataklık toprağı: Bog earth Bataklık turbası: Bog peat Batarya: Battery Batık: Submerged Batır yüzdür yöntemi (yoğunluk deneyi): Sink-float method Batırılabilir: Immersible Batırma: Immersion Batırma kuyu (mad.): Sink roll
Batiskap Batiskap: Bathyscape Batma sıcaklığı (cam): Sink point Batmış: Submerged Baton: Baton Battaniye: Blanket Baumann baskısı: Baumann printing Baumann kükürt baskısı: Baumann sulphur printing Baumé ölçeği: Baumé scale Baumé yoğunluğu: Baumé gravity Bauschinger olgusu: Bauschinger effect Bavul: Suitcase; Valise Bayağı: Unexceptional Bayağı kesir (mat.): Simple fraction Bayağı logaritma: Common logarithm Bayat: Stale; Rancid Bayat ayıraç: Stagnant reagent Bayat çözelti: Stagnant solution Bayat dağlayıcı: Stagnant etchant Bayer süreci (Al): Bayer process Bayer süzgeci (renkli optik süzgeçler): Bayer filter Bayerit: Bayerite Baygın: Unconscious Bayıl(tıl)mamış: Unanesthetized Bayılmış: Unconscious Bayi: Subsidiary Bayrak: Banner Bayrak: Flag Bayrak direği: Flagpole; Mast; Shaft Bayrak kumaşı: Bunting Baz astarlı dönüştürgeç: Basic lined converter Baz astarlı pota: Basic lined ladle Baz (kim): Base Bazal yığışım (yer b.): Basal congomerate Bazalt: Basalt Bazalt eşya: Basalt ware Bazik amino asit: Histidine Bazik asetat: Subacetate Bazik astarlı: Basic lined
Bazlı refrakter tuğlalar Bazik cüruf: Basic slag Bazik çözelti: Basic solution Bazik oksijen çelik üretimi: Basic oxygen steelmaking Bazik oksijen fırını: Basic oxygen furnace (B.O.F.) Bazik oksijen konvertörü: Basic oxygen converter (B.O.C.) Bazik oksijen süreci: Basic oxygen process (B.O.P.) Bazik pik demiri: Basic pig iron Bazik refrakter astar: Basic refractory lining Bazik refrakterler: Basic refractories Bazik tuğla: Basic brick Bazik tuz: Basic salt Bazlar: Alkalies Bazlı: Alkaline; Basic Bazlı astar: Basic lining Bazlı astarlı: Basic lined Bazlı çelik: Basic steel Bazlı çelik yapımı: Basic steelmaking Bazlı çözelti: Alkaline solution; Basic solution Bazlı dışık: Basic slag Bazlı elektrik ark ocağı: Basic electric arc furnace (B.O.F) Bazlı elektrik ark ocağı süreci: Basic electric arc process (B.O.P) Bazlı fırın: Basic furnace Bazlı oksijen çelik üretimi: Basic oxygen steelmaking Bazlı oksijen dönüştürgeci: Basic oxygen converter (B.O.C.) Bazlı oksijen fırını (B.O.F): Basic oxygen furnace (B.O.F.) Bazlı oksijen süreci: Basic oxygen process (B.O.P.) Bazlı oksitler: Basic oxides Bazlı pik demiri: Basic pig iron Bazlı refrakter astar: Basic refractory lining Bazlı refrakter tuğlalar: Basic refractory bricks 71
Bazlı refrakterler Bazlı refrakterler: Basic refractories Bazlı siemens-martin ocağı: Basic open hearth furnace Bazlı taban: Basic bottom Bazlı tek parça refrakter: Basic monolithic refractory Bazlı tuz: Basic salt Bazlılık: Alkalinity; Basicity Bazlılık belirteci: Basicity index Bazlılık oranı: Basicity ratio BCS kuramı: BCS theory BDT çizimi: CAD drawing Beaufort rüzgar ölçeği: Beaufort scale Bebek arabası: Go-cart Bebek önlüğü: Tier Bebek sandalyası: Highchair Bebek takımı: Layette Beck alüminyum geri kazanım süreci: Beck aluminum recovery process Becking haddesi: Becking mill Beckmann ısıölçeri: Beckmann thermometer Beden: Body Beden eğitimi: Physical education Beden (vücut yapısı): Physique Bedende su birikimi (tıp): Anasarca Bedende su toplaması (tıp): Dropsy Bedenin doğal savunması (tıp): Defense mechanism Bedenişleyiş ölçeri: Plethysmograph Bedensel (tıp): Physical Bedensel uyarı alıcı (tıp): Interoceptive Bedensel uyarı almacı (tıp): Interoceptor Bedson haddesi: Bedson mill Beer-Lambert denklemi: Beer-Lambert equation Beer-Lambert yasası: Beer-Lambert Law Beherglas: Beaker Beilby katmanı: Beilby layer Bek: Gas jet; Burner Bek taşı: Burner block 72
Belirgin çil derinliği Bekçi sopası: Nightstick Beklenen: Expected Beklenen değer: Expected value Beklenmedik: Uncalculated; Unexpected; Unforeseen Beklenmedik bozulma: Sudden failure Beklenti: Expectation Bekletme: Holding Bekletme (cam): Maturing (=Ageing) Bekletme aralığı (cam): Maturing range Bekletme fırını: Holding furnace Bekletme sepeti: Holding basket Bekletme sıcaklığı (cam): Maturing temperature Bekletme süresi: Holding period Bekletme teknesi: Storage tank Bel: Waist Bel (=10 dB): Bel Bel (tıp): Loin Bel ağrısı: Lumbago Bel kemiği: Backbone Bel kemiğinin yan kıvrımı (tıp): Scoliosis Bel kirişi: Gibbet Bel omurları (tıp): Lumbar vertebrae Belaltı inmesi (tıp): Paraplegia (=Paraplegy) Belarmin: Bellarmine Belçika çinko ölçütü: BelgianZinc gage Belçika mermeri: Rance Belçika türü salgılı çubuk haddesi: Belgian looping mill Belçika türü salgılı çubuk haddesi: Belgian mill Belge: Certificate Belge: Acta Belginlik: Precision Belirgin: Definite; Typical; Marked; Distinctive; Characteristic Belirgin basınç: Characteristic pressure Belirgin çarpan: Characteristic parameter Belirgin çil derinliği: Definite chill depth
Belirgin çil döküm Belirgin çil döküm: Definite chill casting Belirgin çil döküm merdane: Definite chill cast roll Belirgin çizgiler: Characteristic lines Belirgin doruklar (x-ışınları): Characteristic peaks Belirgin eğri: Characteristic curve Belirgin görünge: Characteristic spectrum Belirgin ışınım: Characteristic radiation Belirgin kök: Characteristic root Belirgin oran: Characteristic ratio Belirgin sıcaklık: Characteristic temperature Belirgin vektör: Characteristic vector Belirgin veri: Characteristic data Belirgin x-ışınları: Characteristic x-rays Belirgin yokluk: Characteristic absence Belirginlikler: Characteristics Belirleme: Characterization; Identification; Determination Belirleme dağlaması: Identification etching Belirleme kısıtı: Limit of detection Belirlenmemiş: Undetermined Belirleyici aygıt: Indicating instrument Belirli: Definite; Specific Belirli sayı: Quota Belirme: Nascence (=Nascency) Belirsiz: Inconclusive; Undefined; Uncertain; Indistinct; Indeterminate; Indefinite Belirsiz çil bölge: Indefinite chill Belirsiz çil bölgeli döküm: Indefinite chill casting Belirsiz çilli merdane: Indefinite chill roll Belirsizlik: Uncertainty Belirsizlik: Indeterminancy Belirsizlik kuralı: Indeterminancy principle (=Uncertainty principle) Belirsizlik kuralı (atom): Uncertainty principle (=Heisenberg uncertainty principle)
Benaktizin Belirteç: Indicator; Determinant Belirten: Indicative Belirtgen: Determinant Belirti: Sign; Indication; Symbol (tıp) Symptom Belirtibilim (tıp): Symtomatology Belirtik işlev: Explicit function Belirtili: Characteristic Belirtisel: Pathognomonic Belirtisel (tıp): Symptomatic(al) Belirtme aralığı(örüt): Identity period Belit: Axiom Belkemiği (tıp): Spine Belkemiği eğriliği: Lordosis Belleek porseleni: Belleek china Bellek: Memory Bellek (bilgisayar): Storage Bellek bilimi: Mnemonics Bellek binişimi: Memory interleaving Bellek dökümü: Memory dump Bellek erişim yazmacı: Memory adress register Bellek korunumu: Memory protection Bellek sayfası: Memory page Bellek sığası: Memoriy capacity Bellek veri yazmacı: Memory buffer register Bellek yeri: Memory location Bellek yitimi (tıp): Amnesia Bellek yitirici (tıp): Amnestic Bellekli alaşımlar: Memory alloys Bellemeli ray: Girder rail Belli başlı: Cardinal Belli başlı gerilimler: Principal stresses Bellik: Bookmark Belverme: Neckingdown (=Necking) Belverme (çekme deneyi): Necking Belverme gerinimi: Necking strain Ben: Speckle; (vücut) Mole Benadril: Banadryl Benaktizin: Benactyzine 73
Bencik Bencik: Speckle Bencikli kâğıt: Granite paper Benek: Blob; Mackle; Macula; Dapple; Fleck; Mottle; Speck; Dot; Spot; (ekran) Blip Benek hastalığı (tıp): Pinta Benek isli görüntü (paklama): Smudge Benekleme: Stippling Benekli: Variolitic; Streaky; Dappled Benekli akçaağaç testeresi: Bird’s-eye maple Benekli dekorlama (seramik): Stippling Benekli pik: Mottled cast iron Benekli porselen emaye: Stippled finish Benekli seramik eşya: Speckled ware Benet metali: Benet metal Bengough-Stuart süreci: Bengough-Stuart process Benmari: Double boiler Bent: Weir; Dike (=Dyke) Bent kapağı: Floodgate Bentanitleme: Benthanizing Bentonit: Bentonite Benzal kökü: Benzal radical Benzaldehit: Benzaldehyde Benzemez: Unlike; Dissimilar Benzemez metal yenimi: Dissimilar metal corrosion Benzemez metaller: Dissimilar metals Benzen: Benzene (=Benzol) Benzen altıklörür: Benzene hexachloride Benzen etilen: Benzene ethylene Benzen halkası: Benzene ring Benzen molekülü: Benzene molecule Benzen yapısı: Benzene structure Benzer: Identical; Homologue; Homologous; Analogue; Similar Benzer çokgenler (mat.): Similar polygons Benzer dizeyler (mat.): Similar matrices Benzer kümeler (mat.): Similar sets Benzer üçgenler (mat.): Similar triangles 74
Bereketsiz Benzerlik: Similarity Benzersizlik: Unconformity Benzeşik: Homologous Benzeşik sıcaklık: Homologous temperature Benzeşim: Analogy Benzeştirme (ısıl işlem): Homogenization Benzeteç: Simulator Benzeti: Copy; Simile Benzetim (bilgisayar): Simulation Benzetme: Simile Benzeyiş: Simulacrum; Analogy Benzi atmış: Pallid Benzidin: Benzidine Benzil alkol: Benzyl alcohol Benzil kökü: Benzyl radical Benzil selüloz: Benzyl cellulose Benzilidin klorür: Benzylidine chloride Benzin: Gasoline; Benzine Benzin alma: Gassing Benzinci: Gas station Benzoat: Benzoate Benzofenon: Benzophenone Benzoik asit: Benzoic acid Benzoil kökü: Benzoyl radical Benzoil peroksit: Benzoyl peroxide (BPO) Benzoin: Benzoin Benzoken: Benzocaine Benzokinon: Benzoquinone Benzol: Benzol (=Benzene) Benzonitril: Benzonitrile (=Phenyl cyanide) Benzopirin: Benzopyrene Benzotiyazoller: Benzothiozoles Benzotriazol: Benzotriazole BenzotriyaZoller: BenzotriaZoles Berberin: Berberine Bere: Bonnet; Bump; Skullcap; Barret; (tıp) Bruise; Lesion (tıp) Ecchymosis; (cam) Bruise Bereketsiz: Unproductive
Berg Barrett yöntemi Berg Barrett yöntemi: Berg Barrett method Bergama halısı: Bergoamo Bergius süreci (kömür): Bergius process Beriberi (tıp): Beriberi Beril: Beryl Beril zehirlenmesi (tıp): Berylliosis Berilya: Beryllia (=Beryllium oxide) Berilyum: Glucinium (=Beryllium) Berilyum alaşımı: Beryllium alloy Berilyum bakır alaşımları: Beryllium copper alloys Berilyum cevheri: Bertrandite Berilyum florür: Beryllium fluoride Berilyum nitrür: Beryllium nitride Berilyum oksit: Beryllium oxide (=Beryllia) Berilyum penceresi (X-ışınları): Beryllium window Berilyum sezici: Beryllium detector (=Beryllometer ) Berilyum silikat: Phenacite Berilyum sülfür: Beryllium sulphide Berilyum tuncu: Beryllium bronze Berilyumlu monel: Beryllium monel Berkelyum: Berkelium Berlin mavisi: Berlin blue Berlinit: Berlinite Bernal modeli: Bernal modeli Bernoulli denklemi: Bernoulli’s equation Bernoulli teoremi: Bernoulli’s theorem Berrak: Vivid; Limpid Berrak cam hamuru: Clear frit Berrak seramik sır: Clear ceramic glaze Berrak sır: Clear glaze Berraklık: Vividness Berthollide bileşikleri: Berthollide compounds Bertrand eğrisi: Bertrant curve Bertrand mercekleri: Bertrand lens Bertrand Thiel süreci: Bertrand Thiel process
Besleme süreci Bertrandit: Bertrandite Berzelius süreci: Berzelius process Besbelli: Unmistakable Besin: Aliment; Food; Viand; Nutrition Besin kanalı: Enteron Besincik: Nutrilite Besinsel: Trophic Besleme: Feeding; Alimentation Besleme (cam): Charging Besleme (döküm): Feeding Besleme altını: Lining gold Besleme borusu: Feed pipe Besleme çarkı: Feed wheel (=Regulating wheel) Besleme çizgileri (taşlama): Feed lines Besleme çubuğu: Feed rod; Feed bar Besleme deliği: Feed inlet Besleme denetimi: Feed control Besleme dizgesi: Feeding system; Supply system Besleme düzeni: Feed arrangement Besleme gereci: Feed material Besleme halkası: Feed ring Besleme harmanı: Feed mix Besleme hattı (elekt): Feed lines Besleme havuzu: Dozzle Besleme hızı: Feed rate Besleme hunisi: Feed funnel Besleme izleri: Feed marks Besleme kazanı: Feed boiler Besleme kuvveti: Feed force Besleme oluğu: Feed chute Besleme palladyumu: Lining palladium Besleme platini: Lining platinum Besleme pompası: Feed pump Besleme silosu: Feed bin Besleme silosu: Feed hopper Besleme sistemi: Feeding system; Supply system Besleme suyu: Feed water Besleme süreci: Feeding process 75
Besleme tablası Besleme tablası: Feed apron Besleme teknesi: Feed tub Besleme türbini: Feed turbine Besleme valsı: Feed crusher Besleme yöntemi (cam fırını): Method of feeding Beslemeli öğütme (seramik): Infeed grinding Beslemeli yüzey taşlama: Infeed surface grinding Beslenme: Nutrition Beslenme yetersizliği (tıp): Dystropia Besler taşıyıcı: Feeder conveyor Besleyen: Aliment Besleyici: Alimentative; Nutritious Besleyici (döküm): Sinkhead (=Riser); Feeder (=Feeder head) Besleyici bağlantısı: Feeder opening Besleyici bağlantısı (cam): Feeder connection (=Feeder opening) Besleyici bloğu: Riser block Besleyici boynu (döküm): Riser neck Besleyici boynu kiremiti (döküm): Neckdown (=Washburn,Knock-off, Water core) Besleyici boyun uzunluğu (döküm): Riser distance Besleyici çanağı (cam): Feeder boot (=Feeder bowl) Besleyici çanağı (cam): Nose Besleyici çubuğu: Feeding rod Besleyici gömleği (döküm): Riser sleeve Besleyici kafası: Feeder head; Header Besleyici kanalı: Feeder channel Besleyici kısıtlama maçası: Washburn core Besleyici metali: Head metal Besleyici öz (tıp): Papablast Besleyici roleli masa: Feeding roller table Besleyici siperi: Feeder gate Besleyici süreci (cam): Feeder process (=Gob process) Besleyici yastığı (döküm): Riser pad (=Riser contact) 76
Beşli bakışımlılık Besleyici yüksekliği (döküm): Riser height Besleyiciden döküm: Riser-gating Bessel işlevi: Bessel function Bessemer çeliği: Bessemer steel Bessemer dönüştürgeci: Bessemer converter Bessemer konvertörü: Bessemer converter Bessemer sülfür atığı: Bessemer matte Bessemer süreci: Bessemer process Bessemer üflemesi: Bessemer blow Beste: Tune Beş: Five Beş açılı: Pentagular Beş değerlikli (kim.): Quinquevalent (=Pentavalent) Beş değerlikli (kimya): Pentavalent Beş değerlikli denge: Quinquivariant equilibrium Beş değerlilik (kim.): Quinquevalency Beş elektrotlu tüp (elekt.): Pentode Beş kat: Quintuple; Quintuplex Beş katlı eğriler: Quintuple curves Beş katlı noktalar: Quintuple points Beş kenarlı: Pentagular Beş kopya: Quintuplicate Beş misli: Quintuple; Quintuplex Beş nüsha: Quintuplicate Beş parçalı: Quinquepartite Beş parmaklı: Pentadactyl Beş saniye deneyi: Five second test Beş yüzlü: Pentahedron Beşe bölünmüş: Quinquepartite Beşgen (geom.): Pentagon Beşik kızak: Cradle Beşik merdanesi: Cradle roll Beşinci: Fifth Beşinci sınıf beşli denge: Class - V quinary equilibrium Beşli: Quinary Beşli bakışımlılık: Fivefold symmetry
Beşli denge Beşli denge: Quinary equilibrium Beşli kolayerir: Quinary eutectic Beşli ötektik: Quinary eutectic Beşvolfram üçkarbür: Penta tungsten tricarbide BET (katıların yüzey alanı ölçüm yöntemi): BET (Brunauer-Emmett-Teller) BET denklemi: Brunauer-Emmett-Teller (BET) equation BET kuramı: Brunauer-Emmett-Teller (BET) theory BET yöntemi: Brunauer-Emmett-Teller (BET) method Beta-kordierit: Beta-cordierite Beta alumina: Beta alumina Beta beneği: Beta fleck Beta dengeleştirici katkı: Beta stabilizing agent Beta dönüşümü: Beta transformation Beta evresi: Beta phase Beta ışınları: Beta rays Beta ivdireci: Betatron Beta kalay: Beta tin Beta ötektoid dengeleyici: Beta eutectoid stabilizer Beta parçacığı: Beta particle Beta pirinci: Beta brass Beta titanyum: Beta titanium Beta volfram yapısı: Beta tungsten structure Beta yapısı: Beta structure Beta yokoluşumu: Beta decay (= Beta disintegration) Betanaftilamin: Beta-napthylamine Betanaftol: Betanaphthol Betanlama ( Tel galvanizleme türü ): Bethanizing Betatron: Betatron Bethe kuramı: Bethe theory Bethe-Heitler modeli: Bethe-Heitler model Betimleme: Description
Beyaz dökme demir dökümü (işlem) Betimsel: Descriptive Betimsel kırılım bilimi: Decriptive fractography Beton: Concrete Beton demiri: Concrete reinforcing bar Beton germe: Post-tensioning Beton kırıcı: Concrete breaker Beton pekiştirici çelik: Concrete reinforcing steel Beton pekiştirici çubuk: Concrete reinforcing bar Beton pekiştirme: Concrete reinforcement Beton sertleşmesi: Hardening of concrete Beton takviyesi: Concrete reinforcement Beton tuğla: Cement block Betonarme: Reinforced concrete Betonarme boru: Reinforced concrete pipe Betonarme demiri: Reinforcing bar (=Rebar) Betonarme köprü: Reinforced bridge Betonarmelik çelik çubuk: Concrete reinforcing steel bar Betonarmelik çubuk: Concrete reinforcing bar Betterton süreci (Pb): Betterton’s process Betts kurşun elektolizi süreci (Pb): Betts electrolytic lead process (=Bett’s process) Betts süreci (Pb): Betts process Beyaz: White Beyaz alumina: White alumina Beyaz arsenik: Arsenious oxide Beyaz bağlayıcı: White colouring Beyaz bakır: White copper Beyaz bitirim: White finish Beyaz cam: White flint Beyaz çini: Ironstone china Beyaz deri: White leather Beyaz dökme demir: White cast iron Beyaz dökme demir dökümler (parça): White cast iron castings Beyaz dökme demir dökümü (işlem): White cast iron casting 77
Beyaz ekmek Beyaz ekmek: Light bread Beyaz eşya: Appliance; White goods; Whiteware Beyaz ışık: White light Beyaz ışıklı girişim mikroskopisi: Whitelight interference microscopy Beyaz ışınım: White radiation Beyaz kurşun: Basic lead carbonate; White lead Beyaz kurşun cevheri: White lead ore Beyaz lâl taşı: White garnet Beyaz lekelenme (cam): Milkiness Beyaz madde: White matter Beyaz metal: German silver; White metal Beyaz nikel cevheri: White nickel ore Beyaz pas: White rust Beyaz safir: White sapphire Beyaz sırlı çin porseleni: Blanc-de-chine Beyaz sinir dokusu (tıp): White matter; Alba Beyaz sinir lifi (tıp): Lemniscus Beyaz toprak: Terra alba Beyaz vitriyol: White vitrid Beyaz yağımsı leke (cam yüzeyi): Fade Beyaza boyanmış: Whited Beyazlatıcı: Bleach Beyazlatılmış: Whited; Bleached Beyazlatma: Bleaching; Blanching Beyazlık: Whiteness Beygir gücü (1hp = 746 watts): Horsepower Beyin (tıp) Brain; Encephalon Beyin akım çizgesi: Electroencephalogram (EEG) Beyin akımyazarı: Electroencephalograph Beyin akımyazımı: Electroencephalography Beyin çıkıntısı (tıp): Hippocampus Beyin dokusunun sertleşmesi (tıp): Sclerencephalia Beyin göçü: Brain drain Beyin humması (tıp): Brain fever Beyin keseleşimi (tıp): Encephalocele 78
Beynit dönüşümü Beyin kıvrımı (tıp): Gyrus; Convolution Beyin kıvrımı girintisi (tıp) Yiv: Sulcus Beyin pelteleşmesi (tıp): Encephalomalacia Beyin sulanması (tıp): Softening of the brain Beyin ve beyin zarı yangısı (tıp): Meningoencephalitis Beyin ve omurilik içzarı (tıp): Pia mater Beyin ve omurilik zarı (tıp): Meninges Beyin x-ışınları fotoğrafı (tıp): Encephalogram; Encephalograph Beyin x-ışınları fotoğrafı çekimi (tıp): Encephalography Beyin yangısı (tıp): Encephalitis; Cephalitis Beyin yarım küresi (tıp): Flocculus; Cerebral hemisphere Beyin yarısı (tıp): Hemisphere Beyin zarı (tıp): Cerebral cortex; Tela Beyin zarı uru (tıp): Meningioma Beyin zarı yangısı: Meningitis Beyin zarına ilişkin (tıp): Pallial Beyin zedelenmesi: Cerebral accident Beyin/omurilik uru: Glioma Beyin+omurilik yangısı (tıp): Encephalomyelitis Beyinciğin orta bölmesi (tıp): Vermes; Vermis Beyinciğin orta yumrusu üzeri (tıp): Vermiform process Beyincik (tıp): Cerebellum Beyinde su toplanması (tıp): Hydrocephaly Beyinin en sivri noktası (tıp): Fastigium Beyinsel (tıp): Encephalic; Cerebral Beynit: Bainite Beynit başlama sıcaklığı: Bainite start temperature Beynit biçimseli: Bainite morphology Beynit bitim sıcaklığı: Bainite finish temperature Beynit burnu: Bainite nose Beynit dönüşümü: Bainite transformation; Bainitic transformation
Beynit levhası Beynit levhası: Bainite plate Beynit morfolojisi: Bainite morphology Beynit oluşumu: Bainite formation Beynit sertleştirmesi: Bainite hardening Beynite ilişkin: Bainitic Beynitli: Bainitic Beynitli çelikler: Bainitic steels Beynitli içyapı: Bainitic microstructure Beynitli yapı: Bainitic structure Beyzi: Oval; Oviform Bez: Material; Fabric; Cloth Bez süzgeç: Fabric filter Bez süzgeç torbası: Fabric filter bag Bez zımpara: Sand cloth Beze: Lumph gland (=Lymph node ) (tıp) Gland; Lymph node Beze çıkarımı (tıp): Adenotomy Beze humması (tıp): Infectious mononucleosis Beze şişmesi (tıp): Adenia Beze taneciği (tıp): Alveolus Beze uru (tıp): Adenocarcinoma Beze yangısı (tıp): Adenitis Bezecik: Glandule Bezek: Ornament Bezelye biçimli: Pisiform Bezelyemsi demir cevheri: Pea iron ore Bezeme: Pattern Bezeme fırınlaması (seramik): Decorating fire Bezemeli: Decorative Bezemeli cam: Figured glass Bezemeli krom kaplama: Decorated chrome plating Bezemeli nikel kaplama: Decorated nickel plating Bezenme: Decoration Bezenmiş: Decorated Bezenmiş cam: Stained glass Bezenmiş dislokasyon: Decorated dislocation Bezir yağı: Linseed oil
Bıçkıhane Bezir yağlı maçalar (döküm): Linseed oil cores Bezle dağlama: Swab etching Bezle silme: Swabbing Bezli elek: Tammy BH halkası: BH loop BHTP deneyi: CASS test Bıçak: Knife Bıçak ağzı: Knife-edge Bıçak altlığı: Knife-rest Bıçak bileme aleti: Knife-sharpener Bıçak bileme aygıtı: Knife sharpener Bıçak bileyici: Knife grinder Bıçak dövme: Knife forging Bıçak çizgisi atağı (yenim): Knife line attack Bıçak eğesi: Blade file; Knife file Bıçak gibi saplanan (ağrı): Fulgurating Bıçak izleri (ince kesme): Knife marks Bıçak kaplama: Blade coating; Knife coating Bıçak kasası: Knife box Bıçak kılıfı: Knife case Bıçak kutusu: Knife box Bıçak sırtı döngülü: Knife edge pivot Bıçak taşlayıcı: Knife grinder Bıçak temizleme tahtası: Knifeboard Bıçak yapıcı (aygıt): Knifemaker Bıçakla kesilebilir (mineral): Sectility Bıçaklı karıştırıcı: Blade mixer Bıçaklı kırıcı: Blade crusher Bıçkı: Sawing machine; Saw; Ripping saw (=Rip saw) Bıçkı hendeği: Saw pit Bıçkı talaşı: Sawdust Bıçkı talaşında kurutma (kaplama): Sawdust drying Bıçkı tezgahı: Sawhorse Bıçkı tozu: Sawdust Bıçkıcı: Sawyer Bıçkıhane: Sawmill 79
Bıçkılama Bıçkılama: Sawing Bırakım: Deposition Bırakım hızı: Deposition rate Bırakım sırası: Deposition sequence Bırakım verimliliği: Deposition efficiency Bırakıntı: Deposited; Deposit Bırakıntı altı: Under-deposit Bırakıntı altı saldırısı (yenim): Underdeposit attack Bırakıntı derinliği: Depth of deposition Bırakıntı kaynak metali: Deposited weld metal Bırakıntı metal: Deposited metal Bırakıntı metal bölgeciği: Deposited metal zone Bırakıntı yenimi: Deposit attack; Deposit corrosion Biasetil: Biacetyl Biber özü: Capsaicin Biberlik: Pepperbox Biberon: Feeding bottle Biblo: Knickknack (=Nicknack) Biblo (cam): Trinket (=Trinklet) Bicheroux süreci (cam): Bicheroux process Biçerdöver: Harvester Biçilmiş: Sawn Biçilmiş kereste: Sawn timber Biçim: Format; Form; Shape; Mode Biçim bellekli alaşımlar: Shape memory alloys Biçim bilimi: Morphology Biçim bozukluğu (cam): Out-of-shape Biçim bozuklukları (cam): Freaks Biçim çözümlemesi: Shape analysis Biçim çözünürlüğü (elektron mik.): Shape resolution Biçim düzlemleri (örüt): Planes of form Biçim etmeni: Shape factor Biçim kesici: Form cutter Biçim kesme: Form cutting Biçim ölçümü: Morphometry 80
Biçimlenebilirlik Biçim verilmiş: Shaped Biçim verilmiş delik: Shaped hole Biçim verilmiş merdane: Shaped roll Biçim verilmiş yiv: Shaped groove Biçimleme: Forming; Edging Biçimleme aşamaları: Forming stages Biçimleme davranımı: Forming behaviour Biçimleme frezelemesi: Form milling Biçimleme haddelemesi: Form rolling Biçimleme ıstampası: Form cutter Biçimleme işlemleri: Forming operations Biçimleme kalıbı: Form die Biçimleme kalıpları: Forming dies Biçimleme kısıtı çizgesi: Forming limit diagram Biçimleme kısıtı çizgisi: Forming limit line Biçimleme kısıtı eğrisi: Forming limit curve Biçimleme merdaneleri: Forming rolls Biçimleme sıcaklığı aralığı dar olan cam: Short glass Biçimleme süreçleri: Forming processes Biçimleme süresi: Forming time Biçimleme takımı: Form tool Biçimleme taşlaması: Form grinding Biçimleme tezgahı: Form block Biçimleme tornalaması: Form turning Biçimleme ve kaynaklama haddesi: Forming and welding mill Biçimlendirilememe sıcaklığına ulaşma süresi (cam): Setting rate Biçimlendirilmiş ürünler (tuğla): Insulating shaped products Biçimlendirilmiş yalıtım ürünleri: Insulating shaped products Biçimlendirme: Shaping Biçimlendirme (optik cam): Figuring Biçimlendirme süreçleri: Shaping processes Biçimlenebilir: Formable Biçimlenebilirlik: Formability
Biçimlenebilirlik kısıtları Biçimlenebilirlik kısıtları: Formability limits Biçimlenmemiş: Unformed Biçimlenmemiş optik cam: Optical blank Biçimlenmesi güç metaller: Difficult-toform metals Biçimlenmiş yoğun ürün (cam): Dense shaped products Biçimleyici: Former Biçimli: Shaped Biçimli insertler: Shaped inserts Biçimli sokuntular: Shaped inserts Biçimli zımba: Shaped punch Biçimlik: Jig and fixture; Gabarite Biçimsel: Morphological; Modal Biçimsel sürtünme (tıp): Form drag Biçimsiz: Formless; Shapeless; Pseudomorph Biçme makinası: Reaping machine (=Reaper) Bifenil: Biphenyl Bikarbonat: Bicarbonate Biklorit: Bichloride Bikron (10-9m): Bicron Bilardo: Billiard Bildiri: Manifestation Bildirilmemiş: Unreported Bildirim cetveli: Time sheet Bileği taşı: Oil stone; Oilstone; Grindstone; Grinding stone Bilek (tıp): Wrist Bilek eklemi (tıp): Wrist joint Bilek kemiği (tıp): Pisiform; Multanglum; Wrist bone Bilek sargısı: Wristlet Bileme: Honing; Whetting Bileme makinası: Grinding machine Bileme taşı: Hone; Whetstone; Sand disk Bilenmiş: Keen edged; Honed; Whetted Bileşen: Ingredient; Constituent; Component Bileşen sayısı: Number of component (C)
Bileştirme Bileşen yitimi: Impoverishment Bileşik: Compound Bileşik çekirdeği: Compound nucleus Bileşik gözetleç: Compound microscope Bileşik gözmerceği/oküler: Compound eyepiece Bileşik ışık mikroskobu: Compound light microscope Bileşik kalıp: Compound die Bileşik mercek: Multielement lens Bileşik mikroskop: Compound microscope Bileşik sıkıt: Compound compact Bileşik yapı: Composite construction Bileşik yarıiletkenler: Compound semiconductors Bileşim: Composition Bileşim ayarlama: Composition adjustment Bileşim çizgesi: Constitution diagram Bileşim dalgalanması: Composition fluctuation Bileşim değişimi: Composition variation Bileşim değişkeni: Composition variable Bileşim eşitleme: Homogenization Bileşim eşitleme ısıl işlemi: Homogenization heat treatment Bileşim eşitleme işlemi: Homogenizing treatment Bileşim gözeleri: Composition cells Bileşim kısıtı: Composition limit Bileşiminde su bulunan (kim.): Hydrate; Hydrous Bileşimi değiştirilmiş çelik: Modified steel Bileşimi farklı cam kırığı: Foreign cullet Bileşimsel: Compositional Bileşimsel çözümleme: Compositional analysis Bileşke: Resultant Bileştirim: Synthesis Bileştirme: Compounding 81
Bilet Bilet: Ticket Bilet gişesi: Box office Bilet ücreti (taşıt): Fare Bilet zımbası: Ticket punch Biley taşlar: Honing stone (=hone) Bileyici: Sharpener Bilezik: Wristlet; Braclet; Segment; Sleeve; Clip; Race; Collar; Collet; (mak) Thimble Bilezik altı çatlağı (cam): Neck crack Bilezik dili: Ring latch Bilezik vidası: Clip screw Bilezikli bağlantı: Ring joint Bilgi: Knowledge; Information; Lore Bilgi depolama: Information storage Bilgi işlem: Information processing Bilgi işlem merkezi: Information processing centre Bilgin: Scientist; Scholar BilginlikBurs: Scholarship Bilgisayar: Computer Bilgisayar ağı: Computer network Bilgisayar denetimli işlemler: Computer controlled operations Bilgisayar destekli çözümleme: Computer-aided analysis Bilgisayar destekli deneme ve muayene: Computer-aided testing and inspection (CATI) Bilgisayar destekli gereç seçimi: Computer-aided materials selection Bilgisayar destekli imalat: Computer integrated manufacturing (CIM) Bilgisayar destekli süreç planlama: Computer-aided process planning (CAPP) Bilgisayar destekli talaşlı imalat: Computer-aided machining (CCAM) Bilgisayar destekli tasarım (BDT): Computer-aided design (CAD) Bilgisayar destekli üretim / imâlat: Computer-aided manufacturing (CAM) Bilgisayar destekli yeniden yapılama: Computer-aided reconstruction 82
Bilyalı değirmen Bilgisayar dilleri: Computer languages Bilgisayar programı: Computer programme; Computer software Bilgisayarla kumanda: Cybernation Bilgisayarlı: Computerized Bilgisayarlı aygıtlar: Computerized instruments Bilgisayarlı denetim: Computerized control Bilgisayarlı Sayısal Denetim (BST): Computerized Numeric Control (CNC) Bilgisayarlı tomogrofi (tıp): Computerized tomography Bilgisayarlılaş(tır)ma: Computerization Bilim: Science Bilim kenti: University Bilim kurgu: Science fiction Bilimadamı: Scientist Bilimsel araştırma: Scientific research Bilimsel inceleme: Treatise Bilimsel nitelik: Technicality Bilimsel olmayan: Unscientific Bilimsel yöntem: Scientific method Bilimsellik: Being scientific Bilimsellik dışı: Unscientific Bilinçsiz (tıp): Unconscious Bilineer (mat.): Bilineart Bilinen: Familiar Bilinen çokluk (mat.): Known quantity Bilinmeyen: Unfamiliar; Unidentified; Unknown Bilişim: Informatics Bilon (madeni para alaşımı): Billon Bilya: Shot; Ball Bilya deneyi (cam): Ball test Bilya haddeleme tezgahı: Ball rolling mill Bilya püskürtme: Shot blasting Bilya üretimi: Shotting Bilyalama: Shot blasting; Shot peening Bilyalı cıvata: Ball screw Bilyalı değirmen: Ball mill
Bilyalı değirmende öğütme Bilyalı değirmende öğütme: Ball milling Bilyalı parlatma: Ball burnishing; Ball sizing Bilyalı rulman: Ball bearing Bilyalı rulman çeliği: Ball bearing steel Bilyalı sarkaç deneyi: Ball pendulum test Bilyalı sertleştirme: Shot peening Bilyalı sızdırmaz: Ball sealer Bilyalı yatak: Ball bearing Bilyalı yatak çeliği: Ball bearing steel Bilyasız değirmen: Cascade mill Bilye: Mig (=Migg; Miggle) Bilye: Taw Bilye oyunu: Taw Bilyeli eklem: Ball joint Bilyeli valf: Ball valve Bin: Thousand Bin çevrim: Kilocycle Bin kalori: Kilocalorie (kcal) Bin küri: Kilocurie Bin litre: Kilolitre Bin metre: Kilometer Bin mol: Kilomole Bin paund (= 1000 lbs): Kip Bin ton: Kiloton Bin vat: Kilowatt Bin volt: Kilovolt (Kv) Bin voltamper: Kilovolt-ampere Bin yıl: Millenium Bina: Facilities; Building; Structure Bina iskeleti: Cage Bina katı: Storey Bin bar (basınçBirimi): Kilobar (kb) Bin bayt: Kilobyte Binde bir amper: Milliampere (mA) Binde bir bar: Millibar (mb) Binde bir gram: Miligramme (mg) Binde bir litre: Millilitre (mLt) Binde bir metre: Millimeter (mm) Binde bir volt: Millivolt (mV)
Bir atomlu Binde bir watt: Milliwatt (mW) Bindirme: Superimposition; Lapping; (Elekt.) Modulation; (kaynak) Overlap Bindirme bağlantı: Lap joint Bindirme kaplama (bina): Weatherboarding Bindirme kaynağı yapma: Lap welding Bindirme kaynaklaması: Lap welding Bindirme kaynaklı: Lap-welded Bindirme kaynaklı bağlantı: Lap-welded joint Bindirme kaynaklı boru: Lap-welded pipe Bindirmeli alın kaynağı: Reinforced butt weld Bindirmeli eğme: Tangent bending Bindirmeli ek: Lap joint Bindirmeli kaynak: Splice weld Binek arabası: Carriage Binek atı: Hackney Binek taşı: Steppingstone Bingham akışkanı: Bingham fluid Bingham ayıracı: Bingham’s etch Bingham denklemi: Bingham equation Bingham gereci: Bingham material Bingham plastiği: Bingham plastic Biniş (taşıt): Boarding Biniş/iniş merdiveni (uçak): Boarding ramp Binme (at): Mounting Binom dağılımı: Binomial distribution Biot çarpanı: Biot’s modulus Biotin: Biotin Biotit: Biotite Bioverit: Bioverit Bir: Unity; One Bir adımlık mesafe: Step Bir anda: Instantaneous Bir angstromluk mikroskop: One angstrom microscope Bir asitli: Monoacidic (=Monoacid) Bir atomlu: Monatomic 83
Bir bakışımlı Bir bakışımlı: Monosymetric Bir bazlı: Monobasic Bir biçimli: Uniform Bir biçimlilik: Uniformity Bir bileşenli yapıştırıcı: One-component adhesive Bir dakika teli: One-minute wire Bir değerlik: Monad Bir değerlikli: Monovalent; Univalent Bir değerliklilik: Monovalency (=Monovalence); Univalency (=Univalence) Bir değişkenli: Univariant Bir değişkenli denge: Univariant equilibrium Bir kerede eritilen cam: Melt Bir kereli kalıplama: One shot moulding Bir kez: Once Bir klorlu: Monochloride Bir metreküp: Stere Bir milyon herz: Megahertz (MHz) Bir milyon om: Megaohm Bir milyon ton: Megaton Bir milyon vat: Megawatt Bir milyon volt: Megavolt Bir moleküllü: Unimolecular Bir moleküllü düzey: Unimolecular level Bir moleküllü tepkimeler: Unimolecular reactions Bir öğecikli (= bir atomlu): Monatomic Bir örütlü: Monotropic Bir ucu keser diğeri balta olan alet: Twibil Bir yana çevirme: Shunt Bir yana yat(ır)ma: Tipping Bir yandan öbürüne: Traverse Bir yardalık ölçü: Yard measure Bir yüzü konik tuğla: Skew brick Bira: Beer Bira bardağı: Beer stein Bira fabrikası: Brewery 84
Birim alana düşen kütle Bira kupası: Beer mug Bira mayalama teknesi: Tun Bira mayası: Barm; Brewer’s yeast Bira sifonu: Beer pump Bira şişesi: Beer bottle Birbirine bağlı olmayan: Unconnected Birbirine geçen: Intermeshing Birbirine geçme: Interpenetration Birbirine girme: Entanglement Birbirine karıştırma: Intermixing Birbirinin yerine konulabilir: Interchangeable; Interchangeable Birçok: Several; Many Birden yanma: Deflagration Bireşim: Synthesis Birikeç: Battery Biriken katışkı: Segregating impurity Biriken öge: Segregating element Biriki: Reserve Birikik erke: Stored energy Birikik erkeli kaynaklama: Stored-energy welding Birikim: Accumulation; (met) Segregation Birikim çizgisi: Line of segregation Birikim katsayısı: Segregation coefficient Birikim kuşaklanması: Segregation banding Birikim kuşakları: Segregation bands Birikinti: Deposit; Segregate Birikinti çukuru: Sump Birikinti(li): Segregated Birikmiş: Segregated Birikmiş kalıntılar: Segregated inclusions Birikmiş katışkılar: Segregated impurities Birikmiş şey (stok): Backlog Biriktirme teknesi: Storage tank Biriktirmeç: Accumulator Birim: Module; Unit Birim alana düşen ışık şiddeti: (=Işınınç) Illuminance Birim alana düşen kütle: Mass per unit area
Birim dislokasyonlar Birim dislokasyonlar: Unit dislocations Birim fiyat: Unit price Birim gerinim: Unit strain Birim göze (örütbilim): Unit cell Birim göze başına atom sayısı (örüt bilim): Number of atoms per unit cell Birim göze oylumu: Unit cell volume Birim güç (talaşlı imalat): Unit power Birim işlemler: Unit operations Birim maliyet: Unit cost Birim oyluma düşen kütle: Mass per unit volume Birim süreçler: Unit processes Birim süreye düşen kütle: Mass per unit time Birim uzunluğa düşen kütle: Mass per unit length Birimsel: Unitary Birimsel tasarım: Modular design Birinci: First Birinci aşama grafitlen(dir)me: First stage graphitization Birinci derece denklem: Simple equation Birinci kerte geçisi: First-order transition Birinci kerte tepkimesi: First-order reaction Birinci sınıf beşli denge: Class - I quinary equilibrium Birinci sınıf dörtlü denge: Class - I quaternary equilibrium Birinci sınıf üçlü denge: Class - I ternary equilibrium Birincil: Primary Birincil akım dağılımı (elektroliz): Primary current distribution Birincil azalma (x-ışınları): Primary extinction Birincil bağ: Primary bond Birincil boğma (döküm): Primary choke Birincil bozunum süreci: Primary deformation process Birincil çekinti (döküm): Primary pipe Birincil çekme boşluğu: Primary pipe
Birincil yeniden kristallenme Birincil çökelme: Primary precipitation Birincil çökelti: Primary precipitate Birincil çözünürlük kısıtı: Limit of primary solubility Birincil dışık: Primary slag Birincil eksicik: Primary electron Birincil elek: Primary screen Birincil elektron: Primary electron Birincil evre: Primary phase Birincil ferrit: Primary ferrite Birincil görünge: Primary spectrum Birincil görüntü: Primary image Birincil görüntü düzlemi: Primary image plane Birincil göze (tıp): Primary cell Birincil grafitlenme: Primary graphitization Birincil hadde: Primary rolling mill Birincil içyapı bileşeni: Primary microconstituent Birincil istifleyici: Prime piler Birincil karbür: Primary carbide Birincil kayma: Primary slip Birincil kaynama (emaye fırınlaması): Primary boiling Birincil kesme: Primary shear Birincil kırıcı: Primary crusher Birincil lif: Primary fibre Birincil metal: Primary metal Birincil mineral: Primary mineral Birincil ostenit: Primary austenite Birincil renkler: Primary colours Birincil salım: Primary emission Birincil sargı (elekt.): Primary coil Birincil sementit: Primary cementite Birincil soğu(t)ma bölgesi (s. döküm): Primary coolingZone Birincil sürünme: Primary creep Birincil taneler: Primary crystals Birincil tufal giderici: Primary descaler Birincil yeniden kristallenme: Primary recrystallization 85
Birincil yenilenme Birincil yenilenme: Primary recrystallization Biritriyum mineralı: Nuevite Birkaç: Several Birkaç çizgiyi kesen (doğru): Transversal Birleş(tir)me: Unification Birleş(tiril)miş: Unified Birleşik: Unified; Indiscrete; Combined Birleşik alan kuramı (fiz.): Unified field theory Birleşik ayıraçlar (seramikler): Mixed reagents Birleşik bağlanma: Mixed bonding Birleşik delgiler: Combination drills Birleşik dislokasyon: Mixed dislocation Birleşik fırın: Combination oven Birleşik gerilimler: Combined stresses Birleşik ısıtma: Combination heating Birleşik kalıp: Combination die; Combination mould Birleşik süreç: Combination process Birleşik üflemeli süreçler: Combination blown processes Birleşim: Combination Birleşme: Merger; Association Birleştirici (kalaylama hattı): Stitcher Birleştirilmiş: Unified Birleştirilmiş sayılama/simgeleme dizgesi: Unified Numbering System (UNS) Birleştirim: Combination Birleştirme: Inosculation Birlik: Association; Family; Unity; Union Birlikte: Together Birlikte devinim: Cooperative movement Birmingham tel mastarı: Birmingham wire gage Birmingham tel ölçeği: Birmingham wire gage Birörütlülük: Monotropism Bisiklet: Bicycle; Bike Bisk: Bisque (= Biscuit) Bisk ateşi: Bisque fire 86
Bitişebilirlik Bisküvi: Biscuit Bismalemidler: Bismaleimides (BMI) Bisülfat: Bisulphate Bisülfür: Bisulphite Bit(iril)memiş: Unfinished1 Bitirici (kalıp): Finisher Bitirilmiş: Finished Bitirim: Finish Bitirme: Termination; Depletion; Finishing Bitirme aşaması (cam eritme): Finish Bitirme ayağı: Finishing stand Bitirme ezmesi: Finishing reduction Bitirme geçisi: Finishing pass Bitirme haddelemesi: Finishing; Finish rolling Bitirme haddesi: Finishing mill Bitirme haddesi gergi merdanesi: Finishing mill hooper Bitirme haddesi sarıcısı: Finishing mill looper Bitirme hattı: Finishing line Bitirme hızı (hadde): Finishing speed Bitirme işlemi: Finishing process; Finishing treatment Bitirme işlemleri: Finishing operations Bitirme kalıbı: Finishing die (=Finisher) Bitirme katarı: Finishing train Bitirme merdanesi: Finishing roll Bitirme pasosu: Finishing pass Bitirme payı: Finish allowance Bitirme sıcaklığı (sıcak biçimleme): Finishing temperature Bitirme takımları: Finishing tools Bitirme talaşlı imalâtı: Finish machining Bitirme taşlaması: Finish grinding Bitirme tezgahı (hadde): Finishing stand Bitirme yivi: Finishing groove Bitiş: Termination; Symphysis Bitişebilir: Agglutinable Bitişebilirlik: Agglutinability
Bitişik Bitişik: Osculant; Inseparable; Adjoint; Adjacent Bitişik anayapı: Adjoint matrix Bitişik parmaklı (tıp): Syndactyl Bitişiklik: Juxtaposition Bitki sütü: Latex Bitki yağı: Vegetable oil Bitkin: Asthemic Bitkinlik (tıp): Asthenia Bitkisel ilaç: Galenical Bitlenme merhemi (ecz.): Blue oinment Bitme: Ending Bitmez: Unending Bitonit: Bytownite Bitüm: Pitch; Bitumen Bitümleme: Bituminization Bitümlü: Bituminous Bitümlü boya: Bituminous paint Bitümlü demir filizi: Bituminous iron ore Bitümlü gereç: Bituminous material Bitümlü karışım: Bituminous mixture Bitümlü kömür: Bituminous coal Bitümlü linyit zifti: Bituminous lignite pitch Bitümlü macun: Bituminous mastic Bitümlü tıkayıcı: Bituminous sealants Biyel kolu: Connecting rod Biyoaktif: Bioactive Biyobenzetim süreci: Biomimetic processing Biyocam: Bioglass Biyoekololji: Bioecology Biyoelektrotlar: Bioelectrodes Biyogaz: Biogas Biyogereçler: Biomaterials Biyografi: Memoir Biyokatalist: Biocatalyst Biyokimyasal: Biochemical Biyokimyasal tepkimeler: Biochemical reactions Biyoloji: Biology
Bizmut iyodür Biyoloji mikroskobu: Upright light microscope Biyoloji nanoaygıtlarının ön örneklemesi: Prototyping of biological nanodevices Biyolojik: Biological Biyolojik gereçler: Biological materials Biyolojik yenim: Biological corrosion (=Biocorrosion) Biyomedikal alaşımlar: Biomedical alloys Biyomekanik: Biomechanical Biyomekanik (bilim): Biomechanics Biyomekanik özellikler: Biomechanical properties Biyomer: Biomer Biyonik: Bionic Biyopotensiyel: Bio potential Biyopsi: Biopsy Biyoritim: Biorhythm Biyoseramikler: Bioceramics Biyoteknolojisi: Biotechnology Biyouyumlu: Biocompatible Biyoyapışkan: Bioadhesives Biz: Broach; Bodkin; Reamer Bizfenol A: Bisphenol A (BPA) Bizfenol A epoksi: Bisphenol A epoxy Bizfenol A fumarat: Bisphenol A fumarate Bizmalemid reçineler: Bismaleimide resins Bizmit: Bismite (=bismuth ochre) Bizmut: Bismuth Bizmut alaşımları: Bismuth alloys Bizmut aluminat: Bismuth aluminate Bizmut arıtma kazanı: Kettle for refining bismuth Bizmut bromür: Bismuth bromide Bizmut florür: Bismuth fluoride Bizmut fosfat: Bismuth phosphate Bizmut hidroksit: Bismuth hydroxide Bizmut hidrür: Bismuth hydride Bizmut ışıması: Bismuth glance Bizmut iyodür: Bismuth iodide 87
Bizmut karbonat Bizmut karbonat: Bismuth carbonate Bizmut klorür: Bismuth chloride Bizmut lehimi: Bismuth solder Bizmutlu: Bismuthous Bizmut madeni: Bismuth mine Bizmut nitrat: Bismuth nitrate Bizmut oksiklorür: Bismuth oxychloride Bizmut oksit: Bismuth oxide Bizmut özütleme: Bismuth extraction Bizmut sarısı: Bismuth ochre Bizmut selenür: Bismuth selenide Bizmut silikat: Bismuth silicate Bizmut sülfat: Bismuth sulphate Bizmut sülfür: Bismuth sulphide Bizmut telürür: Bismuth telluride Bizmut titanat: Bismuth titanate Bizmut triklorür: Bismuth trichloride Bizmut tuzu: Bismuth salt Bizmut üçoksit: Bismuth trioxide Bizmutat: Bismuthate Bizmutat camlar: Bismuthate glasses Bizmutinit: Bismuthinite Bizmutit: Bismuthite Bizmut-kadmiyum alaşımları: Bismuthcadmium alloys Bizmutlu: Bismuthic Bizmutlu boya: Bismuthic paint Bizote (cam): Bevel Bizote yapma: Bevelling Blake çeneli kırıcısı: Blake jaw crusher Blister bakır: Blister copper Bloch bölge kuramı: Bloch zone theory Bloch dalga fonksiyonu: Bloch wave function Bloch dalgaları: Bloch waves Bloch duvarları: Bloch walls Bloch fonksiyonları: Bloch functions Bloch kuramı: Bloch theorem Bloch sıcaklığı: Bloch temperature Blok: Block; Dresser Blok eşçoğuz: Block copolymer 88
Boğaz Blok eşçoğuzlama: Block copolymerization Blok haddesi: Primary rolling mill; Bloomer (=blooming mill); Cogging mill Blok kopolimer: Block copolymer Blok kopolimerizasyon: Block copolymerization Blok sert lehimlemesi: Block brazing Blok zımba: Block punch Bloknot sümen: Writing pad Bloknot parmak eti: Pad Blucin: Blue jeans Blum Yüzey kaplama (cam): Bloom Blum haddesi: Blooming mill (=Cogging mill ) Blum makası: Bloom shears Bluz: Tucker BNF püskürtme deneyi: BNF jet test Bobin ığ: Reel Bobin sarım: Coil Bobin (elekt.): Bobbin Bobin açıcı: Decoiler Bobin ağırlığı: Coil weight Bobin arabası: Coil car Bobin endüvisi (elekt): Armature Bobin kutusu: Coil box Bobin sarıcı: Coiler Boca düzeni (araba): Tipple Boca yeri: Tipple Bocurgat (den): Capstan Bocurgat halatı: Parbuckle Bodur (tıp): Pyknic Bodur baca fırın: Low shaft furnace Boersch olgusu (erk genişlemesi: Boersch effect Bogi: Ingot buggy; Bogie Boğ(ul)ma: Strangulation Boğa başı (tuğla): Bull header Boğa bloklar: Bull blocks Boğada suyu: Lye Boğak: Croup Boğaz: Throat
Boğaz (y. fırın) Boğaz (y. fırın): Throat Boğaz ağrısı (tıp): Sore throat Boğaz derinliği (elektrot kaynak): Throat depth Boğaz hastalıkları bilimi (tıp): Laryngology Boğaz kayışı (at): Throatlatch Boğaz muayene aleti (tıp): Laryngoscope Boğaz yangısı: Angina Boğazdan çıkarma aygıtı: Probang Boğma: Throttling Boğmaca (tıp): Pertussis Boğucu: Choke Boğum: Nodule Boğumlu: Nodular Bohça: Parcel; Packet Bohemya kristali (cam): Bohemian crystal Bohr atom modeli: Bohr atomic model Bohr atomu: Bohr atom Bohr dolancası: Bohr orbit Bohr hidrojen atomu: Bohr hydrogen atom Bohr kuramı: Bohr theory Bohr magnetonu (9.27x10-21erg/gauss): Bohr magneton Bohr yarıçapı: Bohr radius Boks eldiveni: Box glove Boksit: Bauxite Boksit çimentosu: Bauxite cement Boksit kili: Bauxite clay Bol: Abundant; Plenteous; Plentiful Bol akıtarak temizleme: Scouring Bol gereç: Abundant material Bolivya kalay derişintisi: Barilla Bolivyanit: Bolivianite Bollaştırma deneyi (boru): Flare test Bolluk: Plenitude; Affluence Bolluk izotop oranı: Abundance Bolo (pala türü): Bolo Bolometre: Bolometer
Bor alaşımları Bolton ayıracı: Bolton’s reagent Boltzmann bağıntısı: Boltzmann relation Boltzmann bindirme kuralı: Boltzmann superposition principle Boltzmann dağılımı: Boltzmann distribution Boltzmann değişmezi (1.3803x10-16erg/°C): Boltzmann constant Boltzmann denklemi: Boltzmann equation Boltzmann etmeni: Boltzmann factor Bolyston ayıracı: Bolyston’s reagent Bom: Boom Bomba: Bomb; Bombshell Bomba kaloriölçer: Bomb calorimeter Bomba yapma (cam): Bending Bombalı zıpkın: Bomb lance Bombardıman uçağı: Bomb carrier Bombe fırın (oto cam): Softening furnace (=Sagging kiln) Bombe fırını (oto cam): Sagging kiln Bombe yapma fırını (cam): Serial bending oven Bombeli bölüm (cam): Principal curvature Bombeli cam: Bent glass Bome (sıvı yoğunluk birimi): Baume Bomlu vinç: Jib crane; Boom hoist Bonanza: Bonanza Bonbon: Sugarplum Boncuk dizisi: String1 Boncuk işi: Beading Boncuk kenar: Bulb edge Boncuklama: Beading Boncuklama emayesi: Beading enamel Boncuklar: Beads Boncuklarla süslü: Beacon Boncuklu: Beacon Bonderleme: Bonderizing Bondorlama: Bondorising Bor: Boron Bor alaşımları: Boron alloys 89
Bor camı Bor camı: Borate glass Bor elyafı: Boron fibre Bor elyaflı karma: Boron fibre reinforced composite. Bor elyaflı kompozit: Boron fibre reinforced composite. Bor epoksi karması: Boron-epoxy composite Bor epoksi laminatı: Boron-epoxy laminate Bor fosfat: Boron phosphate Bor karbür: Boron carbide Bor katımı: Boron addition Bor katımlı çelikler: Boron added steels Bor katkılı silis yarı-iletken: Borondoped silicon semiconductor Bor lifi: Boron fibre Bor nitrür: Boron nitride Bor nitrür yapısı: Boron nitride structure Bor oksit: Boric oxide; Boron oxide Bor oksit camı: Boric oxide glass Bor sertleşebilirlik etkisi: Boron hardenability effect Bor üçbromür: Boron tribromide Bor üçflorür: Boron trifluoride Bor üçiyodür: Boron triiodide Bor üçklorür: Boron trichloride Bora: Hurricane Boraks kireci: Borax lime Boraks tozu: Borax powder Boral: Boral Boran: Borane Borasit: Boracite Borat: Borate Borat gereçler: Borate materials Borax: Borax (=Sodium tetraborate) Borazan: Hand horn; Trumpet Borchers-Schimdt süreci: BorchersSchimdt process Borç: Debt Borç kaydı: Debit 90
Boru demeti Borda kancası (gemi): Grapnel Borda tahtası (gemi): Skid Bordeaux karışımı: Bordeaux mixture Bordini olgusu: Bordini effect Bordo şarabı şişesi: Bordeaux bottle Borlu çelik niteliği: Boron steel grade Borlu çelikler: Boron steels Borlu demir önalaşımı: Ferroboron Bormann etkisi: Bormann effect Born kuramı: Born theory Borneol: Borneol (Bornyl alcohol) Born-Haber çevrimi: Born-Haber cycle Bornit: Bornite Bornonit: Bournonite Bornoz: Bathrobe Borofosfosilikat camları: Borophosphosilicate glasses (BPSG) Borohidrid: Borohydryde Borosilikat (kim.): Borosilicate Borosilikat camı: Borosilicate glass Borosilisik asit (kim.): Borosilicic acid Borsa: Stock exchange (=Stock market) Boru: Pipage; Tube; Pipe Boru (cam): Tubing Boru ağı: Tubing Boru ağızlığı: Spigot Boru ağzı: Tubulure Boru ağzını şişirme: Flaring Boru anahtarı: Pipe wrench Boru bağlantısı (mak): Union Boru bandı: Skelp Boru biçimi verme: Tubulation Boru biçimli: Tubular(=Tubulate) Boru biçimli mufla fırını: Tube furnace Boru bombası: Pipe bomb Boru bükme deneyi: Proof-bend test Boru çekme: Tube drawing Boru çelikleri: Pipe steels Boru demeti: Tube bundle
Boru direk Boru direk: Tubular prop Boru dirseği: Knee piece Boru donanımı: Pipe fitting Boru döşeme: Tubulation; Piping Boru elektrot: Tubular electrode Boru fabrikası: Pipe mill Boru fırın: Tube furnace Boru haddehanesi: Pipe rolling mill; Pipe mill Boru hattı: Pipeline Boru hattı yıkama suyu: Flushing liquid Boru ile iletme: Pipage Boru kaplaması: Pipe coating Boru kaynağı: Pipe welding; Tube welding Boru kaynak hattı: Pipe welding line Boru kaynak tesisi: Pipe welding plant Boru keskisi: Pipe cutter Boru sacı: Skelp Boru soba (yüksek fırın): Pipe stove Boru şebekesi: Piping Boru taşıyıcı direkler dizisi: Pipe rack Boru tuğla: Sleeve Boru ucu: Nipple Boru üretimi: Pipe production Boru vida kılavuzu: Pipe tap Boru yapımı: Tube making Boru yivi: Pipe thread Boru yolu: Pipeline Boruboyu (nesnel mercek-göz merceği uzaklığı): Tubelength Borucuk (tıp): Tubule Boruiçi boru: Drawtube Borulu mercek: Tube lens Borulu soğutucu: Pipe coil cooler Borulu tarayıcı (tarayıcı sondalı mikroskop): Tube scanner Boruluk kil karışımı: Pipe body Boruluk sac: Skelp Borumsu: Tubular (=Tubulate); Pipy Borumsu bozukluk (içyapı): Piping
Boşa giden döküm Borumsu çekinti: Pipe shrinkage (=Pipe) Borusal: Vasiform Borusuz: Pipeless Borürler: Borides Borürlü takımlar: Boride tools Bor-volfram lifler: Boron-tungsten fibres Bosch süreci: Bosch process Bose parçacığı: Bose particle Bose-Einstein dağılımı: Bose-Einstein distribution Bose-Einstein istatistiği: Bose-Einstein statistics Bose-Einstein yoğunlaşması: BoseEinstein condensation Boson (Bose-Einstein istatistiğine uyan atom zerresi): Boson Bostan dolabı: Water wheel Bostan korkuluğu: Jackstraw; Scarecrow Boswell sınıflaması: Boswell classification Boş: Unprofitable; Empty; Unoccupied; Idle; Blank Boş akım (almaç): Dark current Boş atom yeri (örüt): Vacant site (= Vacancy); Unoccupied atomic site Boş defter: Blankbook Boş dizey: Empty matrix Boş dökümler: Hollow castings Boş dövme: Hollow forging Boş fırın: Uncharged furnace Boş kalan kısım (fıçı): Ullage Boş kör kalıp: Blank mould Boş küme: Empty set Boş lif: Hollow fibre Boş mermi: Blank cartridge Boş payı: Head clearance Boş yiv: Blank groove Boşa akan damla (cam): Tail weight Boşa büyütme: Empty magnification Boşa dönen kasnak: Idler roller Boşa giden döküm: Waste casting 91
Boşa üfleme Boşa üfleme: Fanning Boşal(t)ım: Discharge Boşalım (yarı iletkenler): Exhaustion Boşalım aralığı (yarı iletkenler): Exhaustion range Boşalım borusu (fiz.): Discharge tube Boşaltıcı (soğutma fırını-cam): Emptier Boşaltık: Discharged Boşaltık toz: Discharged dust Boşaltılmamış: Undischarged Boşaltılmış: Discharged; Depleted Boşaltım aygıtı: Discharge device Boşaltım borusu: Discharge pipe Boşaltım elektrodu: Discharge electrode Boşaltım gerilimi: Discharge potential Boşaltma: Incavation; Unpacking; Egestion; Depletion; Discharging; Evacuation; Unloading Boşaltma (buhar): Blowoff Boşaltma (gemi): Stevedoring Boşaltma (toz tutucu): Dumping Boşaltma arabası (cevher): Dumper car Boşaltma aygıtı: Ejector Boşaltma çizikleri (cam): Take-out marks Boşaltma deliği: Tapping hole Boşaltma döküm: Inversion casting Boşaltma düzeni: Tipple Boşaltma istasyonu: Discgharging station Boşaltma kertiği: Relief slot Boşaltma makarası (hadde): Payoff reel Boşaltma musluğu: Blow cock; Petcock Boşaltma pompası: Ejector Boşaltma rıhtımı: Unloading wharf Boşaltma vanası: Bleeder (=Bleeder valve) Boşaltma vanası: Bleeder valve Boşbağırsak (tıp): Jejunum Boşluk: Incavation; Cavity;Separation; Emptiness; Void; Backlash; Space; Blank Boşluk (tıp): Lumen; Sinus 92
Boya fıçısı Boşluk açma deneyi: Hollow drill testing Boşluk birleşmesi: Void coalescence Boşluk içeriği: Void content Boşluk oluşumu: Vacuolation; Void formation Boşluk oranı: Void space Boşlukcuk: Microvoid; Void Boşlukcuklu: Vacuolar Boşlukçuk büyümesi: Void growth Boşlukçuk çekirdeklenmesi: Void nucleation Boşluklu: Vacuolar Boşta: Out-of-gear Boşta çalışma: Idling Botülin: Botulin Botülinüs: Botulinus Bouduard denklemi: Boudouard equation Bovling: Bowling Bower-Berff süreci ( Çelikte pas önleme süreci): Bower-Berff process Bowman: Bowman capsule Boy: Length Boy-en oranı: Aspect ratio Boy çekmesi: End shrink Boy ekseni: Longitudinal axis Boy makası: Dividing shear Boy ölçümü: Linear measurement Boy uzatma (cam): Drawing out Boy yatağı: Cradle Boy yatağı rolesi: Cradle roll Boya: Dye; Paint Boya ağacı: Dyewood Boya astarı: Primer Boya astarı: Ground laying Boya çökeltileri (TEM numune bozukluğu): Stain precipitates Boya değirmeni: Paint mill Boya dolgu: Dressing Boya fabrikası: Dyeworks Boya fıçısı: Vat
Boya fırçası Boya fırçası: Paintbrush Boya giringen: Dye penetrant Boya giringen deneyi: Dye penetrant test Boya girinimi: Dye penetration Boya hattı: Paint line Boya karıştırma: Paint mixing Boya kazanı: Kier Boy’a kesilmemiş kangal: Uncropped coil Boy’a kesim: Cut-to-length Boy’a kesme: Shear-to-length (cut-to-length) Boya maddesi: Dyestuff Boya makaslama: Shear-to-length (cut-to-length) Boya penetranı: Dye penetrant Boya soğurumu: Dye absorption Boya soğurumu deneyi: Dye-absorption test Boya tutar: Dyeable Boya tutması: Paint adherence Boya üretimi: Paint production Boyacılık: Dyeing Boyalı: Painted Boyama: Painting; Dyeing Boyamalı geçirme (kalıp): Spotting Boyanabilen akyuvar azalması (tıp): Neutropenia Boyanabilen akyuvarlar (tıp): Neutrophils Boyanabilen bakterili süt (tıp): Acidophilus milk Boyanabilir: Dyeable Boyanabilirlik: Dyeability Boyanmış: Painted Boyaözü: Pigment Boyar madde: Dyestuff Boyasız: Unpainted; Untinged Boy-çap oranı (delik): Length-todiameter ratio Boylam: Longitude; Meridian Boylama kirişi: Girder
Boyun kalıbı Boylamasına: Longitudinal; Longitudinal direction; Lengthwise Boylamasına alan: Longitudinal field Boylamasına eksen: Longitudinal axis Boylamasına göze (kereste): Longitudinal cell Boylamasına içyapı: Longitudinal microstructure Boylamasına yarılma: Longitudinal splitting Boylamsal: Longitudinal Boyle sıcaklığı: Boyle temperature Boyle yasası: Boyle’s law Boyna küreği (gemi): Scull Boyna küreği (döküm): Sweep Boynu eğrilik (tıp): Torticollis (=Wryneck) Boynu tutuk: Stiff-necked Boynuz: Horn Boynuz (Direnç kay.): Horn Boynuz aralığı (kaynak): Horn spacing Boynuz baskaç: Horn press Boynuz gümüşü: Cerargyrite Boynuz gümüşü: Horn silver (=Cerargyrite) Boynuz kurşunu: Horn lead Boynuz yolluk (döküm): Horngate Boynuzlu klârinet: Hornpipe Boynuztaşı: Hornstone; Hornblende Boyun altı (cam şişe): Base of neck Boyun atkısı: Scarf; Muffler; Tippet; Neckerchief Boyun atkısı (kadın): Tucker Boyun bilezik açıklığı (cam): Neck ring opening Boyun borusu (TV): Neck tube Boyun çarpıklığı: Torticollis (=Wryneck) Boyun çatlağı (cam): Annular crack Boyun incinmesi (oto-kaza) (tıp): Whiplash injury Boyun kalıbı: Neck ring (=Neck mould) 93
Boyun kalıbı (şişe) Boyun kalıbı (şişe): Ring mould (=Neck mould) Boyun kalıbı kolu: Neck ring holder Boyun kası (tıp): Trapezius Boyun kürkü: Necklet Boyun omuru (tıp): Cervical vertebra Boyun yapıştır(ıl)ması (cam): Neck sealing Boyun yapıştırma makinası: Neck sealing machine Boyuna: Longitudinal Boyuna akıntı (cam fırını): Longitudinal current Boyuna çatlak: Longitudinal crack Boyuna dalgalar (sesüstü deneyi): Longitudinal waves Boyuna dikey: Transverse Boyuna dikişli çelik boru: Longitudinallywelded steel pipe Boyuna kama tuğlası: Feather side Boyuna kaynaklı çelik boru: Longitudinally-welded steel pipe Boyuna kesme (=uzun kesik): Slashing Boyuna konik tuğla: Side skew brick Boyuna köşe çatlağı: Longitudinal corner crack Boyuna yarma: Slashing Boyuna yön: Longitudinal direction Boyuna yüzey çatlağı: Longitudinal facial crack Boyunbağı: Necktie Boyunduruk: Yoke; Oxbow Boyunduruk takma: Inspanning Boyut: Dimension Boyut ayarlaması: Dimensional adjustment Boyut değişimi: Dimensional change Boyut denetimi: Dimensional control Boyut dengeliliği: Dimensional stability Boyut kayması (döküm): Off-dimension Boyut kayması (maça): Off-gauge (=Offsize) 94
Bozuk metal Boyut ölçümü: Dimensioning Boyut tut(tur)ma: Fixturing Boyutlama: Dimensioning Boyutlama (mek. işlem): Sizing Boyutlama blokları: Sizing blocks Boyutlama haddesi: Sizing mill Boyutlama merdaneleri: Sizing rolls Boyutlandırma: Sizing Boyutlu seslendirme: Stereophony Boyutlu sesli: Stereophonic Boyutsal: Dimensional Boyutsal ayarlama: Dimensional adjustment Boyutsal ayırma: Dimensional coordination Boyutsal çekme: Dimensional contraction Boyutsal çözümleme: Dimensional analysis Boyutsal değişim: Dimensional change Boyutsal denetim: Dimensional control Boyutsal dengelilik: Dimensional stability Boyutsal genleşme: Dimensional expansion Boyutsal kesinlik: Dimensional accuracy Boyutsal kısıtlamalar: Dimensional limitations Boyutsal paylar: Dimensional tolerances Boyutsal Büzülme: Dimensional contraction Boyutsuz: Nondimensional Boyuttutar: Fixture Boyuttutarda suverme: Press quenching Boz: Gray (=Grey) Boz inme: Cataract Boza: Zythum Bozuk: Stagnant; Putrid; Out-of-order; Defective Bozuk gıda bakterisi: Botulinus Bozuk gıda zehiri: Botulin Bozuk kalaylı teneke: Menders Bozuk metal: Disturbed metal
Bozuk para Bozuk para: Mintage; Coin; Small change Bozuk sac: Defective sheet Bozuk tel: Cuppy wire Bozuk üflenmiş (cam): Badly blown Bozuk ürün: Defective product Bozuk yüzey: Disturbed metal Bozukluk: Imperfection; Defect Bozukluk bulma: Defect detection Bozukluk düzeltme: Defect correction Bozuksuz: Flaw-free Bozulabilen dirim koyuntuları (tıp): Biodegradable implant Bozulma: Breakdown; Biodegradation Bozulma hızı: Failure rate Bozulma sıklığı: Failure frequency Bozulmalararası ortalama süre: Mean time between failures Bozulmamış: Unaffected Bozulmaz mal (eşya): Hard goods Bozulmuş: Rancid Bozulum: Degradation Bozulum sıcaklığı: Degradation temperature Bozulum ürünü: Decay product Bozunabilir: Deformable Bozunabilir kalıntı: Deformable inclusion Bozundurma: Deformation Bozundurma süreçleri: Deformation processes Bozundurulmuş: Deformed Bozundurulmuş metal: Deformed metal Bozunma: Decay Bozunum: Deformation Bozunum altyapısı: Deformation substructure Bozunum bölgesi: DeformationZone Bozunum çizgileri: Deformation lines Bozunum deneyi (döküm): Deformation test Bozunum dokusu: Deformation texture
Böbrek süzme elemanı (tıp) Bozunum ikizlenmesi: Deformation twinning Bozunum ikizleri: Deformation twins Bozunum kuşakları: Deformation bands Bozunum noktası (seramik): Deformation point Bozunum oluşbiçimi haritası: Deformation mechanism map Bozunum oluşbiçimleri: Deformation mechanisms Bozunum ötektiği (seramik): Deformation eutectic Bozunum sıcaklığı: Deformation temperature Bozunum süreçleri: Deformation processes Bozunumlu: Deformed Bozunumlu metal: Deformed metal Bozunumlu tutturma: Deformation bonding Böbreğe ilişkin (tıp): Nephritic Böbreği çevreleyen yağ katmanı (tıp): Perinephrium Böbrek: Kindey Böbrek açımı (tıp): Nephrotomy Böbrek ağrısı (tıp): Nephralgia Böbrek aktarması (tıp): Kidney transplant Böbrek ameliyatı (tıp): Nephrectomy Böbrek biçimli: Reniform Böbrek bilimi (tıp): Nephrology Böbrek bozukluğu (tıp): Nephrosis Böbrek çalışmazlığı: Renal failure Böbrek destek aygıtları (tıp): Kidney assist devices Böbrek dializi: Kidney dialysis Böbrek enzimi: Renin Böbrek işlevi (tıp): Renal function Böbrek makinası: Kindey machine Böbrek süzdürme: Kidney dialysis Böbrek süzme elemanı (tıp): Kidney nephron 95
Böbrek taşı Böbrek taşı: Kindey stone; (tıp) Nephrite; Nephrolith Böbrek taşı çıkarımı (tıp): Nephrotomy Böbrek tıkama deneyi (tıp): Renal embolus test Böbrek transplantı: Kidney transplant Böbrek üstü (tıp): Adrenal; Suprarenal Böbrek üstü bezesi (tıp): Adrenal gland Böbrek üstü bezesinin ameliyatla çıkarılması (tıp): Adrenalectomy Böbrek üstü bezleri salgısı (tıp): Adrenal Böbrek üstü bezi: Suprarenal gland Böbrek yangısı (tıp): Nephritis Böbrek zarı (tıp): Kidney membrane Böbreksi cevher (Hematit türü): Kidney ore Böcek: Insect Böcek/haşere öldürücü ilaç: Insecticide Böcek zehiri: Pesticide Böğür çapı (vida): Pitch diameter Böhmit: Boehmite Böl(ün)me: Segmentation Böleç: Diaphragm Böleçli kabuk kalıplama: Diaphragm shell moulding Böleçli kabuk kalıplama makinası: Diaphragm shell moulding machine Bölek (göğüs boşluğu) (tıp): Mediastanum Bölge: Zone; Location (tıp) Tract Bölge kuramı: Zone theory Bölgecik: Domain Bölgecik büyümesi: Domain growth Bölgecik desenleri: Domain patterns Bölgecik dönmesi: Domain rotation Bölgecik duvarı: Domain boundary (=Bloch wall) Bölgecik duvarı: Domain wall (=Bloch wall) Bölgecik duvarı erki: Domain wall energy Bölgecik yapısı: Domain structure 96
Bölüm oyutu (mat.) Bölgecikler: Colonies Bölgesel: Zonal; Local; Locational; Localized Bölgesel akım: Local current Bölgesel akım yoğunluğu: Local current density Bölgesel arıtılmış: Zone refined Bölgesel arıtılmış metal: Zone refined metal Bölgesel arıtma: Zone refining Bölgesel birikim: Zonal segregation Bölgesel eritme: Zone melting(=Zone fusion) Bölgesel etki (yenim): Local action Bölgesel göze (yenim): Local cell Bölgesel ısıtma: Localized heating Bölgesel katılaşma: Local solidification Bölgesel kesme süreci (çapak oluşumu): Localized shear process Bölgesel sertleş(tir)me: Zone hardening Bölgesel soğuk işleme: Localized cold working Bölme (mat.): Division Bölme duvarları: Baffle walls Bölme kiremiti: Partition tile Bölme makası: Dividing shear Bölmecik: Trabecula Bölmesiz fırın (cam): Single-chamber furnace Bölücü: Separator Bölücü kalıp (dövme): Edger Bölük göze: Divided cell Bölüm: Section; Segment; Division; Part; Portion; Category; Class; (mat) Quotient Bölüm (şube): Department Bölüm çapı (dişli): Pitch diameter Bölüm çemberi (dişli): Pitch circle Bölüm çizgisi: Graduation Bölüm dönüşümü (mat.): Quotient transformation Bölüm kümesi (mat.): Quotient set Bölüm oyutu (mat.): Quotient field
Bölüm öbeği (mat.) Bölüm öbeği (mat.): Quotient group Bölümleme: Classification Bölümlü: Serial Bölümlü cam eşya: Volumetric glassware Bölümsel: Segmental Bölünebilir: Scissile Bölünge (geometri): Segment Bölüngel küme (mat): Segmental set Bölünme (çoğuz bozulması): Scission Bölünmemiş: Indiscrete; Undivided Bölünmez: Indivisible Bölünüm: Fission (=Atomic fission, nuclear fission) Bölünüm gereci (atom): Fissile material Bölünüm görüngesi: Fission spectrum Bölünüm ürünleri (atom): Fission products Bölüşüm: Partition Bölüşüm işlevi: Partition function Bölüşüm katsayısı: Partition coefficient (K) Bölüşüm yasası: Partition law Börüce: Lupus (=Lupus vulgeris) Bragg açısı: Bragg angle Bragg denklemi (nλ = 2d Sin φ): Bragg’s equation Bragg dorukları (x-ışınları): Bragg peaks Bragg koşulu: Bragg condition Bragg yasası: Bragg’s law Bragg yöntemi: Bragg method Bragit: Bragite Braket: Bracket Brassert asitlendirme süreci: Brassert acid hardening process Bravais kafesleri: Bravais lattices Brazilin: Brazilin Bregma (tıp): Bregma Brendi bardağı (cam): Snifler (Brandy inhaler) Brener çözeltisi: Brener solution Breş (yer B.): Breccia
Bromik asit Brewster açısı: Brewster angle Brewster açısı mikroskopisi: Brewsterangle microscopy Brezilya kauçuğu: Para rubber Bridgeman kristal büyütmesi: Bridgeman crystal growth Bright hastalığı (tıp): Bright’s disease Briket: Briquette Briket harmanlama: Briquette blending Briketleme: Briquetting Brillouin bölgeleri: Brillouin zones Brillouin dalga boyu: Brillouin wavelength Brillouin fonksiyonu: Brillouin function Brinell aşındırma deneyi: Brinell wear test Brinell aşındırma makinesi: Brinell wear machine Brinell sertliği: Brinell hardness Brinell sertlik deneyi: Brinell hardness test Brinell sertlik ölçeği: Brinell hardness scale Brinell sertlik ölçeri: Brinell hardness tester (=Brinell tester) Brinell sertlik ölçümü: Brinell hardness measurement Brinell sertlik sayısı: Brinell hardness number Bristol sırı: Bristol glaze Britanya metali (Antimuan + Bakır içeren çinko): Brittania metal Briyantin: Bandoline; Macassar oil Brogerit: Broggerite Brokantit: Brochantite Brom: Bromine Brom asidi: Hydrobromic acid Brom fazlalığı: Bromism Bromal: Bromal Bromat: Bromate Bromik asit: Bromic acid 97
Bromizm (tıp) Bromizm (tıp): Bromism Bromlu (-: Bromic Bromlulaştırma (kim.): Bromination Bromoform: Bromoform Bromür: Bromide Bromürlü kağıt (fotoğraf): Bromide paper Bronit: Braunite Bronkoskop (tıp): Bronchoscope Bronkostomi (tıp): Bronchostomy Bronşit (tıp): Bronchitis Bronşlar (tıp): Bronchia Brookfield akmazlıkölçeri: Brookfield viscometer Brookfield viskometresi: Brookfield viscometer Broş: Broach Broşlama: Broaching Broşür: Pamphlet; Leaflet Brouwer çizgeleri: Brouwer diagrams Brown devinimi: Brownian motion Brown ve Sharp ölçeği: Brown and Sharp gauge Brownsdon aşındırma deneyi: Brownsdon wear test Brukit: Brookite Brunswick yeşili: Brunswick green Brunton ocağı: Brunton furnace Brusit: Brucite Bruşit (Kalsyum hidrojen fosfat): Brushite Brülör: Oil burner; Burner Brülör boşluğu: Port Brülör çıkış ayar parçası (cam): Tongue1 Brülör memesi: Burner nozzle Brülör odacığı: Doghouse Brüsin: Brucine Brüt: Gross Brüt ton: Gross ton (=Long ton) Brytal süreci: Brytal process 98
Buhar çıkaran Bucky çizgesi: Bucky diagram Bucky küresi: Buckyball Bucurgat: Hand jack; Jack; Whim Buçuk (saat): Half-hour Budak: Ramification; Knar Budama: Sprigging; Trimming Budanmış: Trimmed Bugünkü değer: Present value Buğday: Wheat Buğday değirmeni: Gristmill Buğu: Brume; Vapour Buğu asıltısı: Aerosol Buğulama: Hazing Buğulanma (camBozukluğu): Clouding Buğulanma (ısıcam): Condensation Buğuların yoğuşumu: Condensation of vapours Buğulaş(tır)ma: Vapourization Buğulaşan: Vapourescent Buğulaşma: Vapourescence Buğulu: Steamy; Brumous Buğulu cam: Smoked glass Buğulu kaplama: Gas plating (=Vapour plating) Buğusuz: Vapourless Buhar: Vapour; Steam Buhar açanağı: Poppet valve Buhar aktarımı: Vapour transport Buhar aktarımı aşaması (suverme): Vapour transport stage Buhar atmosferi: Steam atmosphere Buhar basıncı: Steam pressure; Vapour pressure Buhar basıncı geçişim ölçümü: Vapourpressure osmometry Buhar borulu kurutucu (refrakter): Steam rack drier Buhar borusu: Steam pipe Buhar çekici: Steam hammer Buhar çıkaran: Vapourific
Buhar evreli lehimleme Buhar evreli lehimleme: Vapour phase soldering Buhar geçirmez: Steamtight Buhar jeti pompası: Vapour-jet pump Buhar kazanı: Boiler; Steam boiler Buhar korumalı kaynaklama: Steam shielded welding Buhar örtü (suverme): Vapour blankent Buhar örtü aşaması (suverme): Vapour blankent stage Buhar püskürteci: Steam ejector Buhar sırı: Vapour glaze Buhar tepkimesi (bakır): Steam reaction Buhar tıkacı: Vapour lock Buhar üfleme (yüzey temizleme): Vapour blasting Buhar üretimi: Steam generation Buhar vanası: Poppet valve Buhar yoğunlaşması: Vapour condensation Buhar yoğunluğu: Vapour density Buhara yön verme: Steam steering Buharda bükülmüş tahta: Bentwood Buharlaş(tır)ma: Vapourization; Evaporation Buharlaş(tır)ma süreci: Evaporation process Buharlaş(tırıl)mış: Vapourized Buharlaşabilir: Vapourable; Vapourability Buharlaşan: Vapourescent Buharlaşıcı: Volatile Buharlaşma: Volatilization; Vapourescence Buharlaşma dağıntısı: Entropy of vaporization Buharlaşma entropisi: Entropy of vaporization Buharlaşma hızı: Evaporation rate Buharlaşma ısısı: Heat of evaporation; Heat of vaporization Buharlaşmaölçer: Evaporimeter
Bukminsterfuleren Buharlaşmaz: Nonvolatile Buharlaştırıcı: Evaporator; Vapourizer Buharlaştırılmış metal kaplama: Vapourized metal coating Buharlaştırma aygıtı: Evaporation unit Buharlaştırma kabı (cam): Evaporating dish Buharlaştırma sepeti (tel): Evaporation basket Buharlaştırma teknesi (toz): Evaporation boat Buharlaştırma tortusu: Residue of evaporation Buharlı: Vapourous; Steamy Buharlı alarm düdüğü: Typhon Buharlı bırakım: Vapour deposition Buharlı çekiç: Steam hammer Buharlı dövme çekici: Drop steam hammer Buharlı gemi: Steamship; Steamboat Buharlı ısı değiştirici: Calandria Buharlı işlem: Steam treating Buharlı kaplama: Vapour plating Buharlı mavileştirme: Steam blueing Buharlı menevişleme: Steam tempering Buharlı temizleme: Steam cleaning Buharlı yağ giderme: Vapour degreasing Buharölçer: Evaporimeter Buhar-sıvı dengesi: Vapour-liquid equilibrium Buharsız: Vapourless Buharsızlaş(tır)ma: Devolatilization Buhur: Liquid stprax; Storax; Tacamahac (=Tacmahack); Incense Buhurdan: Thurible Buji (oto): Spark plug Bukağı: Gyve; Shackle Bukağılık: Pastern Bukle: Tress; Link Bukminsterfuleren: Buckminsterfullerene (=Buckyball) 99
Bulamaç Bulamaç: Slurry Bulanık: Glazed; Unclear; Turbid; Translucent Bulanıklık: Mackle; Turbidity Bulanma: Nauseation (tıp) Nausea Bulantı: Nausea Bulaşıcı (tıp): Pestilent; (tıp) Infectious Bulaşıcı hastalığa ilişkin (tıp): Zymotic Bulaşıcı hastalık (tıp): Zymosis; Infectious disease; Zymotic disease Bulaşıcı hastalık yayan (tıp): Pestiferous Bulaşıcı karaciğer yangısı (tıp): Infectious hepatisis Bulaşıcılık (tıp): Infectiousness Bulaşık: Contaminated; (tıp) Septic Bulaşık çözelti: Contaminated solution Bulaşık su: Contaminated water Bulaşık yüzey: Contaminated surface Bulaşıklık (tıp): Septicity Bulaşım: Contamination Bulaşımkıran (tıp): Disinfectant Bulaşımkırım:Disinfection Bulaşımönler (ilaç): Anti-infective Bulaşkan: Contaminant Bulaşmamış: Incontaminate Bulaşsız: Aseptic Bulaştırıcı: Contaminating Bulaştırılamaz: Incontaminable Bulaştırma: Contamination Bulaş(tır)ma (hastalık): Infection Bulbus (tıp): Medulla oblongata Buldozer: Bulldozer Bulgur: Kibble Bullard Dunn süreci: Bullard Dunn process Bullu pipet (cam): Volumetric pipette Bulucu: Detector Bulunabilirlik: Availability Bulunamama: Unavailability Bulunamaz: Unavailable 100
Burgu Bulunma: Availability Bulunmamış: Undetected Bulunmayan x-ışınları yansıması: Absent x-ray reflection Bulunmayan yansıma: Absent reflection Bulunmayış: Absence Bulunmaz: Unobtainable Buluş: Invention Bulut bilimi: Nephology Bulut fotoğrafı: Nephogram Bulut fotoğrafı çeken aygıt: Nephograph Bulut yükseklik ölçeri: Celiometer Bulutizler: Nephoscope Bunalım: Crisis Bundy-kaynaklı çelik boru: Bundy-weld steel tubing Bunker: Bin; Bunker; Hopper Bunsen gözesi: Bunsen cell Bunsen yakıcısı: Bunsen burner Burç: Tower; Bush; Collar Burç (mak): Bushing Burç başı: Bearing boss Burç düzeneği: Bushing assembly Burgaç: Gurge; Turbulence; Cyclone; Backstream; Eddy; Whirlpool; Screwdriver; Vortex Burgaç akımı: Eddy current Burgaçlanma: Gurge Burgaçlı: Turbulent; Vortical Burgaçlı akış: Turbulent flow Burgaçlı değirmen: Screw mill Burgaçlı karıştırıcı: Screw mixer Burgaçlı yoğurucu: Screw kneader Burgaçlı yunak: Whirlpool bath Burgaçsız döküm deliği: Nonswirl nozzle Burger devresi: Burger’s circuit Burger yönleci: Burger’s vector Burger yönleci belirlemesi: Burger’s vector determination Burgu: Screw; Auger; Trepan; Gimlet; Reamer; Drill; Tap
Burgu bileme Burgu bileme: Drill sharpening Burgu büyüklüğü: Drill size Burgu çeliği: Drill steel Burgu kovanı: Drillstock Burgu plakası: Drill plate Burgu sarmal açısı: Drill helix angle Burgu talaşı: Drill borings (=bit) Burgu ucu: Drill bit Burgu yüzeyi (geom.): Helicoid Burgulama: Boring Burgulama Sondaj: Drilling Burgulu kazık: Screw pile Burgulu madencilik: Auger mining Burk(ul)ma (cam boru): Twisting Burkulma: Twist Burkulma kırığı (tıp): Sprain fracture Burkulmayla incinme (tıp): Sprain Burma: Torsion Burma açısı: Angle of twist Burma aynası: Torsion mirror Burma boru: Helicon Burma bozun(dur)umu: Torsional deformation Burma çubuğu: Torsion bar Burma deneyi: Torsion test Burma gerilimi: Torsional stress Burma kırılması katsayısı: Modulus of rupture in torsion Burma sınır (içyapı): Twist boundary Burmaç: Screw Burma-makaslama deneyi: Torsion-shear test Burslu öğrenci: Scholar Buru: Torque Buruk: Acrid Burulabilirlik: Torsibility Burulma: Screw motion Burulmuş: Tortile Burulum: Twist Burulum (mek.): Torsion
Buruş(tur)ma Burulum gerilimi: Torsional stress Burulum sarkacı: Torsion pendulum Burulum tartısı: Torsion scale; (mek.): Torsion balance Burulumölçer: Torsionmeter Burulumsal: Torsional Burulumsal bozun(dur)um: Torsional deformation Burun (eşısıl dönüşüm eğrisi ): Nose Burun (tıp): Nose Burun akıntısı: Rheum Burun arkası sızıntısı (tıp): Postnassal drip Burun arkasına ilişkin (tıp): Postnassal Burun boğaz hastalıkları bilimi: Rhinolaryngology Burun boğaz yangısı (tıp): Rhinopharyngitis Burun boşluğu (tıp): Nasal cavity Burun deliği (tıp): Nostril Burun hastalıkları bilimi: Rhinology Burun kanaması: Nosebleed Burun konisi (roket): Nose cone Burun muayene aygıtı: Rhinoscope Burun muayenesi: Rhinoscopy Burun sıcaklığı(eşısıl dönüşüm): Nose temperature Burun siperi (roket): Nosepiece Burun ve alına ilişkin (tıp): Nasofrontal Burun yangısı (tıp): Rhinitis Buruna ilişkin: Nasal Burunluk: Respirator Burunluk (at): Noseband Burunluk (hayvan): Muzzle Burunsuz: Noseless Buruntu: Tenesmus Buruölçer: Torque meter Buruş: Buckle Buruş oluşumu: Buckle formation Buruş(tur)ma: Wrinkling 101
Buruşma Buruşma: Buckling; crimpling Buruşma gerilimi: Buckling stress Buruşmaz kumaş: Noncrimpling cloth Buruşuk: Crimpled; Rimple; Buckled; Wrinkled; (sac) Corrugated Buruşukluk: Buckle But: Thigh Butadiyen akrilonitril kaucuk: Butadiene-acrylonitrile rubber Butadiyen kaucuk: Butadiene rubber (BP) Buton kaynağı: Buton welding Buvat (elekt.): Junction box Buz: Ice Buz baltası: Ice axe Buz çağlayan: Icefall Buz çiçekleri (cam buzlanması): Frostwork Buz çivisi: Ice nail Buz çözme: Unfreezing Buz değiştirimi: Freeze substitution Buz erimesi: Defrosting Buz gibi: Stone-cold; Ice-cold Buz hokeyi: Ice hockey Buz iğnesi (sirüs bulutları): Ice needle Buz katmanı (çift cam): Frost Buz kayağı: Ice skate Buz kesesi: Ice bag; Cold pack Buz kıracağı: Ice pick Buz kristalleri: Ice crystals Buz küpü: Ice cube Buz makinası: Ice machine Buz maşası: Ice tongs Buz nalçası: Ice creeper Buz oluşumu: Ice formation Buz saçağı: Ice stick; Icicle Buz sıyırıcı: Ice scrapper Buz sisi: Ice fog Buz testeresi: Ice saw Buz torbası: Ice bag Buz tutmuş: Iced 102
Büklümlü Buz üretimi: Ice production Buza ilişkin: Glacial Buzdağı: Iceberg Buzdolabı: Refrigerator; Fridge Buzhane: Ice house Buzkıran (gemi): Icebreaker Buzlandırma (cam): Graining Buzlandırma banyosu (cam): Frosting bath Buzlanma: Frosting Buzlanmaz: Anti-icer Buzlanmış: Frosted Buzlu: Icey; Iced Buzlu ampul: Frost bulb; (cam) Pearl Buzlu ampul: Satine etched (pearl) Buzlu cam: Bone glass; Frosted glass; Ground glass (=Frosted) Buzlu su: Ice water; Iced water Buzluk: Icebox; Deep freeze Buzsuz: Iceless Buzul: Glacier Buzul akıntısı: Glacier milk Buzul bilimi: Glaciology Buzul birikintisi (yer b.): Glacial drift Buzul çiziği: Stria Buzul çökertisi (yer b.): Glacial deposits Buzul izi (yer b.): Eskar Buzul sütü: Glacier milk Buzul taşı: Moraine Buzul tortusu: Till Buzula ilişkin: Glacial Buzullu: Glacial Buzunu çözme: Defrosting Büfe: Buffet; Sideboard Büfe kasesi: Buffet bowl Büğet: Weir Bük(ül)me: Twisting Büklüm: Meander; Twine; Bouckle; Bend; Convolution Büklümlü: Bouckled
Bükme Bükme: Wringing; Bending; Spinning Bükme çarpanı: Flexural modulus Bükme döngüsü: Bending moment Bükme kolu: Bending arm Bükme kuşağı: Kink band Bükme makinesi: Bending machine Bükme merdanesi: Beading roll Bükme momenti: Bending moment Bükme tezgahı: Jim crow Bükme yarıçapı: Bending radius Bükmeç: Brake Bükücü: Winder Bükük: Doglegged Bükülebilir: Pliable; Bendable; Flexible Bükülebilir kam (basınç ayarı): Flexible cam Bükülebilirlik: Bendability Bükülebilme: Flexibility Bükülme: Flexion Bükülme dayancı: Flexural strength Bükülme esnemezliği: Flexural rigidity Bükülmemiş: Unwarped Bükülmemiş cam elyaf demeti: Strand Bükülmemiş ham ipek: Floss Bükülmeye ilişkin: Flexural Bükülmez: Inflexible Bükülmezlik: Inflexibility Bükülmüş: Tortile; Spun Bükülmüş cam iplik: Spun glass Bükülmüş ipek: Organzine Bükülmüş ipek kumaşı: Organzine Bükülmüş kordon: Torsade Bükülür: Pliant Bükülüş: Twine Büküm: Inflection (=Inflexion) Büküm noktası: Inflection point Bükümlü ayak (cam): Twisted stem Bükümlü cam elyaf ipliği: Continuous yarn Büküntü: Flexure
Bütirin Büküntü gerilimi: Flexure stress Bülten: Bulletin Bünye (tıp): Structure Bünye bilimi: Anatomy Bünyesel: Idiosyncratic Büret (kim.): Burette Bürgüt: Shift Büro camı: Document glass Bürsit (tıp): Bursitis Bürümcük: Raw silk; Tulle; Silk fibe; Gauze Büst: Bust Büst sütunu: Herm (=Herma) Bütadiyen: Vinylethylene; Butadiene Bütadiyen stiren plastikleri: Butadiene styerene plastics Bütadiyen türü bileşik: Butadiene type compound Bütakeyn: Butacaine Bütan: Butane Bütanediyol: Butanediol Bütanol: Butanol (=Butyl alcohol) Bütanon: Butanone (=Ethyl methyl ketone) Bütçe: Budget Bütil: Butyl Bütil aldehit: Butyl aldehyde Bütil alkol: Butyl alcohol Bütil asetat: Butyl acetate Bütil çekme makinası (cam): Butyl extruding machine Bütil glisidil eter: Butyl glycidyl ether Bütil metakrilat: Butyl methacrylate Bütil stearat: Butyl stearate Bütilen: Butylene Bütilen kökü: Butylene radical Bütilen plastikler: Butylene plastics Bütirat: Butyrate Bütirik asit: Butyric acid Bütirin: Butyrin 103
Bütün Bütün: Solid; Total; Unitary; Indiscrete; Undivided; Unbroken; Whole Bütünler açı (geom.): Supplementary angle Bütünlük: Totality Büyü asidi: Magic acid Büyü(l)tüm: Enlargement Büyük: Massive; Major; Mega; Macro; Large Büyük alanlı karma yapı onarımı: Large Area Composite Structure Repair (LACOSR) Büyük alışveriş mağazası: Supermarket Büyük ambalaj sandığı: Crate Büyük balık ağı: Sein Büyük bıçak: Spade Büyük bira bardağı: Stein; (cam) Seidel Büyük birikim: Macrosegregation Büyük boy: Outsize; Oversize Büyük cep çakısı: Jackknife Büyük çan (y.fırın): Large bell Büyük çan hoperi (y.fırın): Large bell hopper Büyük çap: Major diameter Büyük çelik kuruluşu: Mega steelworks Büyük çivi: Spike Büyük davul: Bass drum Büyük el çantası (bayan): Tote bag Büyük elektrik ark fırınlı çelik fabrikası: Mega electric arc furnace steel plant Büyük fıçı: Hogshead; Tun Büyük firkete: Bodkin Büyük gerilim: Macroscopic stress; Macrostress Büyük gerinim: Macrostrain Büyük hatalar: Major defects Büyük ısı birimi (=1000 Kcals): Therm (=Therme) Büyük ilye: Gluteus maximus Büyük kase: Jumbo bowl Büyük kesitli profil: Heavy section 104
Büyüteç Büyük kesitli yassı kütük: Large slab Büyük kitap: Tome Büyük konak: Mansion Büyük kumtaşı: Sarsen Büyük küme: Passel Büyük otobüs: Omnibus Büyük özlü çok yönlü lifler: Large-core multimode fibres Büyük pres: Extra large press Büyük sandal: Longboat Büyük sayılar yasası: Law of large numbers Büyük sepet: Carryall Büyük ton: Long ton Büyük tuğla: Jumbo brick Büyük uçak: Liner Büyük vazo: Boughpot Büyük yığın: Passel Büyük yük: Major load Büyük zemberek: Mainspring Büyüklük: Magnitude; Size Büyüklük aralığı: Size range Büyüklük boyutları: Size dimensions Büyüklük dağılımı: Size distribution Büyüklük dağılımı eğrisi: Size distribution graph Büyüklük dışlanımlı kromatografi: Size exclusion chromatography Büyüklük etkisi (özellikler: Size effect Büyüklük etmeni: Size exclusion chromatography Büyüklük etmeni: Size factor Büyül(t)me: Enlargement Büyülü sayı (atom): Magic number Büyüme: Growth Büyüme engelleme (tıp): Growth inhibition Büyüme hızı: Growth rate; Rate of growth Büyürgöze (tıp): Blastomere Büyüteç: Burning glass; Enlarging lens (=magnifier); Magnifying glass
Büyüten Büyüten: Magnifying Büyütme: Size enlargement; Enlargement; Magnification Büyütme (fotoğraf): Aggrandizement; Aggrandizing Büyütme gücü: Magnifying power Büyütme gücü ölçeri (teleskop): Dynameter Büyütme kısıtı: Limit of magnification Büyütücü (foto): Aggrandizer; Enlarger Büyütülmüş: Enlarged Büzeç: Sphingosine Büzgeç (tıp): Sphinder Büzgen kas: Sphinder Büzme: Astringency Büzücü: Astringent; Styptic(al) Büzüklük: Warpage Büzülme: Contraction Büzülme (pelte): Syneresis Büzülme (tıp): Strangulation Büzülme payı: Contraction allowance Büzülme boşluğu: Contraction cavity Büzülmüş: Contracted Büzülmüş (tıp): Strangulated Büzülmüş parça: Contracted component Büzülüm (tıp): Diastalsis
105
C C-eğrisi: C -Curve C süreci (Croning süreci ): C process (Croning process ) C/B oranı: C/B ratio Caka tezgahı: Bending brake Cakopsit: Jacobsite Calloy: CALLOY Cam: Pane Cam-seramik gereçler: Glass-ceramic materials Cam ağırlık: Paper weight Cam akıtma bloğu: Tap out block Cam akıtma deliği: Tapping hole Cam akıtma havuzu: Running out pit Cam akma oluğu: Trough Cam alma çubuğu: Spinning rod; Gathering iron; Pontil; Punty Cam alma deliği: Ringhole Cam alma kepçesi: Ladle Cam altı refrakteri (fırın): Bottom Claywork Cam anayapı: Glass matrix Cam anayapılı karmalar: Glass-matrix Composites Cam ara oksiti (Al2O3): Glass intermediate oxide Cam askı mandalı: Tongs Cam avadanlık: Glass apparatus Cam ayna: Glass mirror Cam bağlı mika: Glass-bonded mica Cam bağlı seramik: Glass-bonded ceramic Cam bardak: Glass Cam besleme oluğu: Forehearth Cam bez: GlassCloth Cam bez destekli poliesterler: Glass Cloth reinforced polyesters Cam bezi: Glass-cloth Cam bıçağı (cam): Glass knife Cam biçimleme çubuğu: Ponty Cam biçimli: Vitriform Cam bilya: Glass marble
Cam blok: Glass block; Structural glass Cam boncuk: Bead; Glass bead Cam boru: Glass pipe; Glass tube; Gaugeglass Cam boru çekme bandı: Caterpillar belt Cam boru ucunu kapatma: Pinching Cam boru uçları kesimi Kırpma: Trimming Cam boyalı: Stereochromy Cam boyalı resim: Stereochrome Cam boyalı resim yapma: Stereochromy Cam cila: Glaze Cam cukurcuğu: Bloach Cam çatı: Glass roof Cam çekiş hızı (fırın): Glass pull rate Cam çekme bloğu: Debiteuse Cam çekme çubuğu: Draw bar Cam çekme hızı: Drawing speed Cam çekme makinası: Drawing machine Cam çerçeve: Glass frame Cam çubuk: Rod (=Glass rod); Cane Cam damlası (Cam üretimi): Glass drop Cam dayama sehpası: Horse Cam değiştirici oksit: Glass modifying oxide Cam derinliği (fırın): Glass depth Cam destekli beton: Glass reinforced concrete Cam destekli beton pano: Glass concrete panel Cam destekli çoğuz: Glass reinforced polymer (GRP) Cam destekli polimer: Glass reinforced polymer (GRP) Cam dışığı: Glass gall Cam dökme: Ladling Cam duvar: Glass wall Cam düğme: Glass button Cam düzeyi (fırın): Glass level Cam düzeyi üstü refrakter: TopClaywork Cam elektriği: Vitreous electricity Cam elektrot (ph ölçümü): Glass electrode
Cam elması Cam elması: Glass cutter Cam elyaf: Fibre glass Cam elyaf: Staple sliver (=Sliver) Cam elyaf çilesi: Staple fibre yarn Cam elyaf destekli çoğuz: Glass-fibrereinforced polymer (GFRP) Cam elyaf destekli katmanlar: Glassfibre-reinforcedComposites Cam elyaf destekli plastik: Fibrous glass reinforced plastic Cam elyaf destekli poliester: Glass-fibrereinforced polyester Cam elyaf destekli reçineler: Glass-fibrereinforced resins Cam elyaf kağıdı: All-glass paper Cam elyaf sarma makarası: Spindle Cam elyafı: Sliver Cam elyafı kopması: Bead down Cam elyafın ilk çekilişi: Strartling down Cam emaye çatlağı: Fishscale Cam emayeleri: Glass-enamels Cam eritme: Glass melting Cam eritme fırını: Glass melting furnace Cam eritme havuzu: Bath of glass Cam eriyiği: Glass metal Cam eşya: Glassware Cam ev eşyası: Household glassware Cam fabrikası: Glass factory; Glass works Cam fanus: Glass bell Cam fırını: Glass furnace Cam fırını tuğlası: Tank block Cam fırınının boşta çalışması: Blocking Cam filament: Glass filament Cam fitil: Staple sliver (=Sliver) Cam fitil: Roving Cam geçişi: Glass transition Cam gerilimi: Glass stress Cam gibi: Hyaloid Cam gözlü: Glass-eyed Cam gravürü: Glass etching Cam halka: Glass ring Cam hamuru: Egyptian blue
Cam kirleten (madde) Cam harmanı erimesi: Fritting Cam hurdası: Glass waste Cam ipeği: Glass silk Cam ipliği: Spun glass Cam işi: Glasswork Cam kalınlığı (pencere camı): Substance Cam kap: Container ware Cam kap: Glass container Cam kapak: Glass cover Cam kaplı çelik: Glassed steel Cam kaplı çelik: Glass coated steel (=Glassed steel) Cam kaplı çelik (porselen emaye türü): Glass coated steel Cam kase: Glass dish Cam kavanoz: Glass bell; Bulb; Glass ball; Glass jar Cam kaya: Buchite Cam keçe: Chopped strandmat; Glass fibre mat Cam kesici: Glass-cutter Cam kesici kafası: Block Cam kesit (inceleme örneği): Ring section Cam kesme: Cutting Cam kesme elması: Cutter Cam kesme makası: Glass cutting knife Cam kırıcısı: Cullet crusher Cam kırığı: Cullet Cam kırığı (havalı cam) Zar: Dice Cam kırığı (suda ufalanmış): Quenched cullet Cam kırığı değirmeni: Cullet crusher Cam kırığı potası: Drag ladle Cam kırığı yüklentisi: Charge of cullet Cam kırığına demir karışması (cam): Iron Contamination Cam kırıksız harman verme (cam): Charging batch without Cullet Cam kırpıntısı: Glass frit Cam kimyası: Glass chemistry Cam kiremit: Glass tile Cam kirleten (madde): Glass contaminant 107
Cam koparma Cam koparma: Breaking off Cam koparma katı: Top floor Cam köpüğü: Cellular glass; Foam glass; Multicellular glass Cam kristalleştirme: Devitrification Cam kumu: Glass sand; Glass-making sand Cam kutu: Glass box Cam küreler: Glass spheres Cam levha: Sheet glass (=Window glass); Glass sheet Cam lifi: Fiberglass; Glass fibre Cam lifi destek: Glass fibre reinforcement Cam lifi kaplama (toz met.): Sizing Cam lifi sızması: Wicking Cam macunu: Putty; Glass cement Cam maça: Glass core Cam makası: Glass shears Cam masa: Glass table Cam matkabı: Glass drill Cam merdane: Glass roller Cam mozaik: Slab; Glass mosaic; Slab of tesserae; Tessera Cam musluk: Stopcock Cam nakış aygıtı: Hyalograph Cam nakışı: Hyalography Cam ocağı: Glass oven Cam oluşturan maddeler: Glass ingredients Cam opallaşması: Striking Cam örütleyici oksit (Na2O): Glass modifying oxide Cam pamuğu: Glass-fibre Cam parlatma: Glass polishing Cam pişirme fırını: Glass kiln Cam plaka: Structural glass Cam prizma: Glass prism Cam pulu: Glass flake Cam pürüzü: Bloach Cam referans sıcaklıkları: Glass reference points Cam rengi: Glass colour 108
Cam yapımı Cam sanayii: Glass industry Cam sepet: Glass basket Cam seramiği: Glass ceramic Cam seramik süreci: Glass-ceramic processes Cam sırlı tuğla: Glazed brick Cam silindir (=Cam merdanesi): Glass roller Cam sopa: Cane Cam sürahi: Carafe; Glass jug Cam süsü: Frigger Cam süzgeç: Glass filter Cam şeridi: Ribbon (=Glass ribbon) Cam şeridi makinası: Ribbon machine Cam şeridi süreci (ampül üretimi): Ribbon process Cam şeridinin eriyikten ayrıldığı nokta (cam): Root Cam şerit: Glass strip Cam şişe: Glass bottle Cam tabak: Glass plate Cam takma: Glazing Cam tavlama: Glass annealing Cam tavlaması: Annealing of glass Cam tel: Spun glass; Glass filament Cam teli: Glass silk Cam tozlu asfalt: Glasphalt Cam tozu: Granulated glass; Ground glass Cam tozu çiziği (cam): Block rake Cam tuğla: Glass brick; Solar-screen tile Cam tülü: Glass tissue Cam üfleme: Glass blowing Cam üfleme kalıbı: Glass blowing mould Cam üfleyici (kişi): Glassblower Cam ürünler: Glass products Cam vazo: Glass vase Cam verme süreci: Feeding process Cam yapıcı (oksit): Glass former Cam yapıcı oksit: Glass forming oxide (=Glass former) Cam yapımı: Glasswork; Glass forming; Glass making
Cam yapısı Cam yapısı: Glass structure Cam yapısının durağanlık sıcaklığı: Fictive temperature Cam yeşili: Bottle green Cam yumuşama sıcaklığı: Glass softening point Cam yükünizli tutturucular: Glass ionomer cements Cam yünü: Glass wool Cam yüzeyi: Glass surface Cam yüzeyi matlaşması (optik cam): Tarnishing Cam yüzeyini renklendirme: Copper staining Cam zar: Glass film Cam zımparalama: Glass grinding Cama batırma: Depressing Cama daldırma: Depressing Cama dekor yapma: Painting on glass Cama dönüş(tür)me: Vitrification Cama dönüşme: Vitrescence Cama ilişkin: Vitreous Camadan bağı (den): Square knot Cambaz salıncağı: Trapeze Cambaz teli: High wire Camcı bıçağı: Glazing knife Camcı borusu: Blow tube Camcı çivisi: Glazer’s poind Camcı elması: Diamond pencil; Glazer’s diamond Camcı kalemi: Glass-cutter; Glazer’s Chisel Camcı keskisi: Glass Cutter Camcı macunu: Glazer’s putty Camcı pensesi: Glazier’s pliers Camcılık: Glasswork Camekan: Shopwindow; Glass-case Camelyaf destek: Fiberglass reinforcement Camelyaf destekli karmalar: Fiberglassreinforced composites Camelyaf epoksi karması: Fiberglassepoxy composite
Camsı bor oksit camları Camelyaf eriticiler: Fiberglass melters Camelyaf kumaş: Fiberglass fabric Camelyaf örülü kumaş: Fiberglass woven fabric Camelyaf yalıtımı: Fiberglass insulation Ca-Mg-Fe silikat: Malacolite Camı ısıtarak biçim verme: Lampworking Camın batış sıcaklığı: Sink-in-point Camkeser: Glass diamond Camlama: Glazing Camlanmış çelik: Glassed steel Camlaş(tır)ma: Vitrification Camlaş(tırıl)mış: Vitrified Camlaşabilen: Vitrescent Camlaşabilir: Vitrifiable Camlaşan: Vitrescent Camlaşma: Vitrescence Camlaşma aralığı (sıcaklık): Vitrification range Camlaşma sıcaklığı: Glass transition temperature (Tg); Transformation point; Transformation temperature Camlaşma sıcaklık aralığı: Transformation range Camlaşmış: Devitrified Camlaşmış bağ: Vitrified bond Camlaşmış dışık: Devitrified slag Camlaşmış Curuf: Devitrified slag Camlı: Vitrified; Vitreous; Glazed Camlı asfalt: Glasphalt Camölçek: Burette Cam-seramik: Vitro-ceramic (= Glass Ceramic) Camsı: Hyaline; Vitriform; Vitreous; Glassy Camsı aralık: Glassy range Camsı bağ: Vitrified bond Camsı bağlar: Vitreous bonds Camsı bağlı taşlama çarkı: Vitrified wheel Camsı bağlı taşlama çarkları: Vitreous bonded grinding wheels Camsı bor oksit camları: Vitreous boric oxide glasses 109
Camsı cisim (göz) Camsı cisim (göz): Vitreous body (= Vitreous humor) Camsı çamur harmanı: Vitreous slip Camsı çoğuzlar: Glassy polymers Camsı durum: Glassy state; Vitreous condition Camsı emaye: Vitreous enamel Camsı implantlar (tıp): Vitreous implants Camsı kalıntı: Glassy inclusion Camsı koyuntular: Vitreous implants Camsı lehimCamı: Vitreous solder glass Camsı metal: Glassy metal Camsı metal sülfatı: Vitriol Camsı olmayan: Nonvitreous Camsı polimerler: Glassy polymers Camsı selenyum: Vitreous selenium Camsı seramik: Vitreous china Camsı silika: Vitreous silica Camsı silikaCamı: Vitreous silica glass Camsı susuz sodyum tetraborat: Borax glass Camsı yapı: Vitreous structure Camsı yemek takımı: Vitreous dinnerware Camsı yer seramiği: Vitreous floor tile Camsı yer tuğlası: Vitreous floor tile Camsılaşan: Vitrescent Camsılık: Vitreousness Camsız: Glassless; Nonvitreous Camyuvar (doğal): Tektite Can suyu (Kan v.b.): Sap Candela (aydınlanma yeğinliği birimi): Candela Canfield ayırıcı: Canfield’s reagent Cankurtaran: Ambulance Cankurtaran halatı: Life line Cankurtaran kemeri: Life belt Cankurtaran salı: Life raft Cankurtaran sandalı: Lifeboat; Whaleboat Cankurtaran simidi: Life buoy Cankurtaran yeleği: Life jacket Canlı: Vital; Vivid; Organism Canlı doku aşılama: Implantation 110
Caspersson yöntemi Canlı dokuların boya tutucu hücreleri: Reticuloendothelial system (RES) Canlı elektrikliliği: Bioelectricity Canlı karbondioksit ölçeri: Biometer Canlı tehlike: Biohazard Canlı varlık: Organism Canlı yayın: Telecast Canlıda (tıp): In vivo Canlılar bilimi: Biology Canlılar coğrafyası: Biogeography Canlılar çevresi bilimi: Bioecology Canlılar dinamiği: Biodynamics Canlılar dinamiğine ilişkin: Biodynamical Canlılar elektriği bilimi: Electrobiology Canlılar elektroniği: Bioelectronics Canlılar erkesi bilimi: Bioenergetics Canlılar yoğunluğu: Biomass Canlılık: Vividness; Vitality Canlılık muayenesi: Bioscopy Canlılık yitimi: Biodegradation Canlızehiri: Biotoxin Cansız: Lacklustre Cansızlaşma: Abiotrophy CaO: Glass modifying oxide Capetown yakutu: Cape ruby Carapella ayıracı: Carapella’s reagent Carbro süreci: Carbro process Cari fiyat: Market price; Quotation Carl Still soğurumlu sıyırma: Carl Still absorption stripping Carl Still süreci: Carl Still process Carnauba mumu (Kabuk döküm): Carnauba wax Carnot çevrimi: CarnotCycle Carnot ısıldevinimsel verimliliği: Carnot thermodynamic efficiency Carnot termodinamik verimliliği: Carnot thermodynamic efficiency Carosel süreci: Carosel process Caspersson yöntemi: Caspersson’s method
CASS deneyi (yenim) CASS deneyi (yenim): Copper acetic salt spray (CASS) Casting-Henry süzgeci (optik): CastingHenry filter Catalan ocağı (demir): Catalan hearth Catalan süreci (demir): Catalan process Cauldron süreci: Cauldron process Caydırıcı: Deterrent C-biçimli tutturgaç: Circlip Cebir: Algebra Cebire: Fish plate; Splint Cebire pernosu: Fishbolt Cebireye alma: Splinting Cebirsel: Algebraic Cebirsel açılım: Algebraic extension Cebirsel denklem: Algebraic equation Cebirsel devrik dönüşüm (mat): Algebraic Conjugate Cebirsel sayı: Algebraic number Cebri çekiş: Induced draught (=Induced draft) Cedre: Goiter; Struam Cehennem suyu: Aqua fortis Cehennemlik (fırın): Hotspot Cehennemlik tuğlası: Burner block Ceket: Jacket; Coat Cellat tipi: Widdy Cenaze arabası: Hearse Cenaze evi: Mortuary Cenaze merasimi: Funeral Cenchar kömür önısıtıcısı: Cenchar coal preheater Cendere: Arbor press Cenin: Embryo Cep: Pocket Cep defteri: Pocketbook Cep feneri: Penlight Cep kitabı: Pocket book Cep saati: Fob watch Cephane: Ordnance; Ammunition Cephanelik: Ammunition dump Cephe kaplaması (bina): Facework
Cevher işleme Cephe taşı: Face stone Cephe tuğlası: Facing brick Cepken: Jupe; Waistcoat Cer: Traction Cer çubuğu: Drawbar Cerabone: CERABONE* Cerahat: Purulence Cerahatlenme (tıp): Maturation Cerahatli (tıp): Mattery Cerahatli akıntı (tıp): Gleet Ceralumin: CERALUMIN® Ceravital: CERAVITAL* Cerrah: Surgeon Cerrah bıçağı: Scalpel Cerrah mili (tıp): Probang Cerrah mili ile yoklama (tıp): Tent stitch Cerrahi (tıp): Surgical Cerrahi parça çıkarma (tıp): Surgical resection Cerrahlık: Surgeoncy Ceset: Carcass; Codaver Ceset kesme (tıp): Necrotomy Ceset yakma: Cineration Cetvel: Ruler; Table Cevahirci oymacılık: Lapidary Cevher: Ore Cevher arama: Ore prospecting Cevher ayırma: Ore sorting (=Ore sizing) Cevher birikisi: Ore reserve Cevher boşaltma: Ore unloading Cevher bunkeri: Ore storage bunker Cevher damarı: Bunch Cevher değerlendirme: Evaluation of ores Cevher depolama: Ore storage Cevher derişimi: Ore concentration Cevher derişintisi: Ore concentrate Cevher eleme: Ore screening Cevher gemisi: Ore carrier Cevher harmanlama: Ore blending Cevher hazırlama: Ore preparation Cevher işleme: Ore processing 111
Cevher kalitesi Cevher kalitesi: Ore grade Cevher katımı: Ore down Cevher kaynatması (çelik): Ore boil Cevher kırıcı: Ore crusher Cevher kok oranı: Ore coke ratio Cevher konsantresi: Ore concentrate Cevher madenciliği: Ore mining Cevher mineralleri: Ore minerals Cevher niteliği: Ore grade Cevher rezervi: Ore reserve Cevher stok sahası: Bedding plant Cevher stok sahası: Ore stockyard Cevher taşıma: Ore handling Cevher tozu: Ore fines Cevher treni: Ore train Cevher yatağı: Ore deposit Cevher yatağı sınırı: Ore deposit limit Cevher yığağı: Ore storage bunker Cevher yıkama: Ore washing Cevher yönlerdirme: Ore handling Cevher yunağı: Buddle Cevher zenginleştirme: Beneficiation; Mineral dressing (=Ore dressing) Cevher zenginleştirme düzeneği: Jigging Cevherde metal çözümleme işlemi: Assaying Cevherin şevli yüzü: Bezel Ceviz koku: Coke nut; Nut coke Cevizkıran (kıskaç): Nutcracker Ceza: Penalty Cezve: Coffee pot CG eşçoğuzları: Collagenglycosaminoglycan (CG) Copolymers CG kopolimerleri: Collagenglycosaminoglycan (CG) Copolymers Chamet A tuncu: CHAMET BRONZE A Chantillon süreci: Chantillon process Charles yasası: Charles’s law Charpy çarpma deneyi: Charpy impact test Charpy çarpma numunesi: Charpy impact specimen 112
Cıvık çamur Charpy deneyi: Charpy test Charpy geçiş sıcaklığı: Charpy transtion temperature Charpy tavan erki: Charpy shelf energy Charpy V-çentikli çarpma deneyi: Charpy V-notch impact test Charpy V-çentikli çarpma erki: Charpy V-notch impact energy Charpy V-çentikli tokluğu: Charpy Vnotch toughness Chemcor süreci (cam): Chemcor process Cherenkov ışınımı: Cherenkov radiation Chevreul kuralı: Chevreul’s rule Chevreul tuzu: Chevreul’s salt Chromet: CHROMET Chvorinov kuralı: Chvorinov’s rule Chvorinov kuramı: Chvorinov’s theory Cılız: Thin Cılız cevher: Low-grade ore Cılızlık: Ectomorphy Cımbız: Nippers; Tweezer Cırcır bileziği: Ratchet ring Cırcır delgi: Ratchet Cırcır dişli: Shaper wheel; Ratchet wheel Cırcırlı delgi: Ratchet drill Cırcırlı pafta: Ratchet diestock Cırcırlı rayba: Ratchet reamer Cırcırlı tornavida: Ratchet screwdriver Cırcırlı vinç: Ratchet winch Cırıltı: Stridulation Cırıltılı: Stridulatory Cırlak: Stridulant (=Stridulous) Cırlayan: Stridulatory Cıvata anahtarı: Dogwrench Cıvata başı: Bolthead Cıvata çeliği: Bolting steel Cıvata keskisi: Bolt chisel Cıvata somunu: Screw nut Cıvata tezgahı: Bolt cutter Cıvık: Oozy; Thin Cıvık çamur: Slosh
Cıvık madde Cıvık madde: Slime Cıvık virüs (tıp): Myxovirus Cibinlik: Netting Cibre: Marc Cibsit: Gibbsite Cicoz: Glass marble Cidar (cam): Wall Cidar kalınlığı (cam): Wall thickness Cihaz: Appliance; Device Ciklet: Bubble gum Cila: Luster; Lacquer; Sheen; Burnishment; Burnishing; Varnish; Lustre; Shiner (=Shiner scale); Gloss Cila makinası: Glazer Cilalama: Levigation Cilalama makinası: Planishing machine Cilalama tamburu: Tumbling barrel Cilalayıcı: Planisher Cilalı: Sleek; Glossy; Varnished; Glazed Cilalı alçı taşı: Satin stone Cilasını alma: Roughening Cilasız: Unfinished; Unvarnished; Glossless Cilt: Volume; Skin Cilt beni: Mole Cilt bezi: Jaconet; Leatherette Cilt hastalığı (tıp): Dermatosis Cilt iltihabı (tıp): Dermatitis Cilt mantarı: Dermatophyte Cilt renksizlenmesi (tıp): Argyria Ciltcilik: Bookbinding Ciltleme: Bookbinding Ciltlenmemiş: Unbound Ciltli (kitap): Hardback; Hardbound Ciltsiz (kitap): Unbound; Paperback Cimtomsonit: Jimthompsonite Cinnet: Insanity Cins: Type; Brand Cinsiyet organları: Genitalia Cirit: Javelin Ciroskop: Gyroscope
Civalı (+2) Ciroskopik: Gyroscopic Cirostat: Gyrostat Cirostatik: Gyrostatics Cisim: Object; Substance; (fiz.) Body Cisimlerin mukavemeti: Strength of materials Civa: Quicksilver; Mercury) Civa alaşımı: Amalgam Civa asidi: Mercuric acid Civa birbromür: Mercurous bromide Civa birflorür: Mercurous flouride Civa biriyodür: Mercurous iodide Civa birklorür: Mercurous chloride (=Calomel) Civa birsülfat: Mercurous suplhate Civa buharlı ampül: Mercury vapour lamp Civa gözeneklilği: Mercury porosity Civa gözesi (elektroliz): Mercury cell Civa ikibromür: Mercuric bromide Civa ikiflorür: Mercuric flouride Civa ikiiyodür: Mercuric iodide Civa ikiklorür: Mercuric chloride Civa ikisülfat: Mercuric sulphate Civa klorür: Calomel Civa nitrat: Mercury nitrate Civa oksit: Mercuric oxide Civa oksit: Mercury oxide Civa oksiti: Red oxide Civa patlayıcısı: Fulminate of mercury Civa selenür: Mercury selenide Civa sülfür: Vermilion Civa sülfür: Mercuric sulphide Civa telürür: Mercury telluride Civa tiyosiyanat: Mercury thiocyanate Civa zehirlenmesi: Hydrargyrism Civadra çubuğu (den): Whisker boom Civa-kadmiyum alaşımları: Mercurycadmium alloys Civalı: Mercurial Civalı (+2): Mercuric 113
Civalı (+1) Civalı (+1): Mercurous Civalı alaşımlama: Amalgamation Civalı ark lambası: Mercury-arc lamp Civalı basınçölçer: Mercurial barometer Civalı çözelti: Blue dip Civalı doğrultmaç: Ignitron Civalı gözenekölçümü: Mercury porosimetry Civalı hassas döküm: Mercast process Civalı kabuk kalıplar: Mercury-process shell moulds Civalı model: Mercury pattern Civalı redresör: Ignitron Civalıkrom: Mercurochrome (=Merbromin) Civar: Vicinity Civata: Bolt Civata gövdesi: Shank Civata sökme: Unbolting Civatalama: Bolting Civatalama gereci: Bolting material Civaya ilişkin: Mercurial Clapeyron denklemi: Clapeyron’s equation Clausius-Clapeyron denklemi: Clausius -Clapeyron equation Cleveland haddeleri: Cleveland rolling mills Cliff-Lorimer oranı (x-ışınları): CliffLorimer ratio CNC’li dişli biçimleyici: CNC gear sharper CNC’li makina: CNC machine CNC programlaması: CNC programming CNC’li şerit testere: CNC band saw CNC’li taşlayıcı: CNC grinder CNC’li tezgah: CNC machine CNC’li torna: CNC lathe CNC’li torna tezgâhı: CNC turning machine CoCrMo alaşımı: CoCrMo alloy CoCrWNi alaşımı: CoCrWNi alloy Coğrafya: Geography 114
Coulomb alanı Colburn düz cam üretimi: Colburn sheet process Colburn süreci: Colburn process Coldbond: Coldbond Comalloy: Comalloy™ Combarloy: Combarloy Compton değişimli ışınımı: Compton modified radiation Compton elektronu: Compton electron Compton olgusu: Compton effect Compton saçılgacı: Compton scatterer Compton saçılımı: Compton scattering Compton yanayı: Compton profile Concast: CONCAST Condon-Morse eğrileri: Condon-Morse curves Connor kapısı: Connor gate Conta: Gasket Conta bileziği: Sealing ring Conta gereci: Sealing material; Gasket material Conta halkası: Gasket ring Conta macunu: Sealing cement Conta rondelası (oto): Sealing ring Conta yapıştırıcı: Gasket cement Conta yeri: Seal fit Cop: Bludgeon; Truncheon Corrodkote deneyi (yenim): Corrodkote test Cor-Ten çeliği: Cor-Ten steel Cottrell-Bilby kuramı: Cottrell-Bilby theory Cottrell-Lomer kilidi: Cottrell-Lomer lock Cottrell-Stokes yasası: Cottrell-Stokes law Cottrell atmosferi: Cottrell atmosphere Cottrell çivilemesi: Cottrell pinning Cottrell çökelteçleri: Cottrell precipitators Cottrell süreci (dumandan çökeltme): Cottrell process Cottrell toz tutucuları: Cottrell treaters Coulomb alanı: Coulomb field
Coulomb çekimi Coulomb çekimi: Coulombic attraction Coulomb erki: Coulomb energy Coulomb kuvvetleri: Coulombic forces Coulomb saçılımı: Coulomb scattering Coulomb sürtünme katsayısı: Coulomb friction coefficient Coulomb tümlevi: Coulomb integral Coulomb yasası: Coulomb’s law Cowper sobası: Cowper stove Cozefenit: Josephenite Cramer kuralı: Cramer’s rule Croning süreci: Croning process (=Shell moulding) Crookes camı: Crookes glass CsCl yapısı: CsCl structure Cumba: Bow window; Oriel CuNiCo alaşımı: CUNICO CuNiFe alaşımı: CUNIFE CuNiCo mıknatıs alaşımları: CuNiCo magnetic alloys Curie: Curie;unit of radioactivity Curie-Weiss yasası: Curie-Weiss law Curie noktası: Curie point Curie sıcaklığı: Curie temperature (=Curie point) Currant ayıracı: Currant’s reagent Curuf: Cinder Curuf deliği: Cinder notch Curuf deliği sıvaması: Cinder patch Curuf deliği tapası (=Monki kapama tertibatı): Cinder notch stopper Curuf kanalı: Cinder runner Curuf potası: Cinder ladle; Cinder pot Curuf yaması: Cinder patch Cübbe: Gaberdine Cüce (tıp): Dwarf Cücük: Embryo Cücük oluşumu: Embryo formation Cücüklenme: Embryo formation Cüppe: Surcoat Curuf: Slag Curuf Lav külü: Scoria
Curuf taneleme Curuf akıtma: Slag tapping Curuf akıtma (fırın): Slag flushing Curuf akıtma deliği: Slag notch Curuf alıcı: Deslagger Curuf alma: Slagging-A2441off Curuf alma: Deslagging Curuf altı kaynağı: Electroslag welding (EW) Curuf altı kaynaklaması: Electroslag welding (EW) Curuf altında elektrikli yeniden eritme: Electroslag remelting (ESR)(=consumable electrode remelting) Curuf ayırıcı (alet): Slag separator Curuf barajı: Slag dam Curuf çekici (makine): Deslagger Curuf çekme: Deslagging Curuf çukuru: Slag dump Curuf deliği: Slag hole Curuf deliği soğutucusu (y. fırın): Monkey cooler Curuf dengelileşmesi: Slag stabilization Curuf düzeyi: Slag level Curuf giderme (Pb): Scorification Curuf granülleri: Slag granules Curuf hattı: Slag line Curuf hattı tuğlaları: Slag line bricks Curuf ipliksisi: Slag stringer Curuf işlemi: Slag treatment Curuf kalıntısı: Slag inclusion Curuf kanalı: Slag runner Curuf kapanı: Slag trap Curuf katmanı: Slag layer Curuf kurabiyesi (numune): Slag pancake Curuf kurumu: Slag sand Curuf maçası (döküm): SkimCore Curuf oluşturma: Slagging Curuf potası: Slag ladle Curuf sıkışımı: Slag entrapment Curuf sıyırma (çelik): Slag skimming Curuf süprüntü: Scum Curuf taneleme: Slag granulation 115
Curuf toplayıcı Curuf toplayıcı: Coagulant Curuf Tortu: Sullage Curuf tutarlılığı: SlagConsistency Curuf tutucu blok: Skim bar Curuf viskometresi: Slag viscometer Curuf yoketme: Slag disposal Curuf yünü: Slag granules Curuf yünü: Slag wool Curufaltı (katışkılı metal): Regulus Curuflandırma: Slagging Curuflu: Slaggy Curufluk (döküm): Runner Cüsse: Bulk Cüsseli: Massive Cüzdan: Purse; Burse; Wallet Cüzzam (tıp): Hansens desease (=Leprosy) Cüzzam hastanesi: Lazaretto; Leprosarium; (tıp) Leper hospital Cüzzamlı: Laper; Lazar; (tıp) Leper; (tıp) Leprous CYAM süreci: CYAM process CzermakCiva fırını: Czermak mercury furnace Czochralski ayıraçları: Czochralski reagents Czochralski örüt büyümesi: Czochralski Crystal growth Czochralski süreci: Czochralski process Czochralski yöntemi: Czochralski method
116
Ç Çaba: Effort; Exertion Çabuk: Quick; Fast; Swift Çabuk değişen takımlar: Quick-change tooling Çabuk değiştirme kartuşu: Quick change cartridge Çabuk dondurma (biyolojik numune): Quick-freezing Çabuk dondurmalı derin dağlama: Quick-freeze deep-etch Çabuk donma (cam): Fast setting Çabuk takım ve kalıp değişimi: Quick tool-and-die exchange Çabuk tutuşan madde: Tinder Çabuk yanıp sönme: Twinkle Çabuklama: Quicking ÇAC metal (Zn+Al+Hg alaşımı): ZAM metal Çadır: Tabernacle Çadır: Tent Çadır bezi tuval: Canvas Çadır dikişi: Tent stitch Çadır direği: Lodgepole Çadır gereçleri: Tentage Çadır kapısı: Tent fly Çadır kazığı: Tent peg Çadır kumaşı: Ticking Çağ: Period; century Çağlayan: Cascade Çağrı: Call Çakak: Ram Çakarak atlama: Flashover Çakı: Knife; Pocketknife; Penknife Çakı ile kesme: Whittling Çakı lokması: Bit Çakıl: Grit; Stone; Gravel Çakıl kayaç: Conglomerate Çakıl taşı: Pebble Çakıl taşlı değirmen: Pebble mill Çakıllı: Gritty
Çakıllı göktaşı: Chondrite Çakım: Scintillation; Scintilla Çakıp atlama: Flashover Çakışık: Coincident Çakışık yer kafesi: Coincident site lattice (CSL) Çakışım: Coincidence Çakışım kafesi: Coincidence lattice Çakışım sınırı: Coincidence boundary Çakma: Flashover; Sparking Çakma gerilimi: Breakdown voltage Çakma kazık: Raker pile Çakma vida: Drive screw Çakmak: Lighter Çakmaklı tabanca: Matchlock Çakmaklı tüfek: Flintlock Çakmaktaşı: Silex; Chert; Firestone; Flint Çalarsaat: Alarm clock Çalgıç: Plectron; Plectrum Çalgızili: Cynball Çalı çırpı demeti: Brush Çalı süpürgesi: Besom Çalılık: Brush Çalış(tır)ma: Operation Çalışamama: Failure Çalışamaz: Disabled Çalışan: Working Çalışan astar: Working lining Çalışan karışım kazanı: Active mixer Çalışan karıştırıcı: Active mixer Çalışılabilir (=işletilebilir): Workable Çalışılabilir cevher: Workable ore Çalışılabilirlik: Workability Çalışılabilirlik belirteci: Workability index Çalışma: Labour; Working; Work; Study Çalışma (gereçler): Performance Çalışma açısı (kaynak): Work angle Çalışma akımı: Working current
Çalışma aralığı (cam) Çalışma aralığı (cam): Working range Çalışma düzlemi: Plane of working Çalışma geliştiriciler: Performance enhancers Çalışma gerilimi: Working voltage Çalışma havuzu (cam): Gathering end Çalışma havuzu (şişe fırını): Nose Çalışma izlemesi: Performance monitoring Çalışma kablosu (kaynak): Work lead Çalışma kayıt defteri: Workbook Çalışma kısmı kemeri (cam): Working end crown Çalışma koşulları: Working conditions Çalışma masası: Worktable Çalışma noktası: Working point Çalışma odası: Office; Workroom Çalışma oylumu: Working volume Çalışma ölçüleri: Performance measures Çalışma ömrü: Service life; Working life Çalışma platformu: Working platform Çalışma programı: Work programme Çalışma sıcaklığı: Operating temperature Çalışma sıcaklığı (cam): Gathering tempering; Working temperature; Working point Çalışma sıcaklıkları: Service temperatures Çalışma sığası: Working capacity Çalışma süresi: Campaign; Campaign life Çalışma uzaklığı (mikroskop): Working distance Çalışma var: Work-in-process (WIP) Çalışma yarıçapı (sürekli d. Mak.): Working radius Çalışma yeri: Work place Çalışmama: Dysfunction Çalışmaz: Inactive Çalıştay: Workshop; Symposium Çalıştırma: Start-up; Drive Çalkalama: Shaking; Flushing; Jigging; Rinsing; Agitation 118
Çamur koyulaştırma havuzu Çalkalama fıçısı: Scouring vat Çalkalama sıvısı: Flushing liquid Çalkalanan yunak: Agitated bath Çalkalayıcı: Agitator Çalkalayıcı: Shaker Çalkantı: Turbulence Çalkantılı: Turbulent Çalkar: Erlenmeyer flask Çalpara: Cynball Çam ağaçsı çizgiler (pres cam üretimi): Christmas tree Çam ağaçsı örüt (dallantı türü): Pinetree crystal Çam ağaçsı çatlama (cam): Conchoidal fracture Çam modeller (döküm): Pine patterns Çamaşır: Washing Çamaşır dolabı: Linen closet (=Linen cupboard) Çamaşır kazanı: Wash-boiler; Kier Çamaşır kurutucusu: Tumble- drier Çamaşır leğeni: Washtub Çamaşır sepeti: Linen basket Çamaşır sodası: Soda Çamaşır tahtası: Washboard Çamaşır teknesi: Kier; Washpot Çamaşırhane: Laundry; Launderette; Laundromat Çamçak: Pipkin; Piggin Çamsakızı: Rosin Çamur: Daub; Slime; Gook; Sludge; Mud Çamur (ser.): Slip Çamur ayırıcı: Sludge separator Çamur çukuru: Catch basin; Strake Çamur değirmeni: Pug mill Çamur eşiği: Mudsill Çamur fırını: Scove kiln Çamur giderme: Sludge removal Çamur karma: Blunging Çamur karma makinesi: Blunger Çamur koyulaştırma havuzu: Sludge thickening tank
Çamur numunesi alma Çamur numunesi alma: Sludge sampling Çamur oluşumu: Sludge formation Çamur tamiri (döküm): Mud daub Çamur tavası: Sludge pans Çamur topu: Clay gun; Mud gun; Cinder notch stopper Çamur yoğurma: Pugging Çamurkaya (yer b.): Mudstone Çamurla kapama (cam): Clamming Çamurla tıkama: Mudding Çamurla tıkama (fırın): Mud-up (=Mudding up) Çamurlama: Mudding Çamurlama bileşikleri (döküm): Mudding compounds Çamurlama çamuru: Spatter Çamurlaşma: Sludging Çamurlu: Turbid Çamurluk: Mudquard; Fender; Spatterdash; (oto) Splashboard Çamurtutan (oto): Splash guard Çan: Bell Çan biçimli dağılım: Bell-shaped distribuiton Çan çubukları: Bell rods Çan fırın (kangal için): Bell furnace Çan metali (%80 Cu + %20 Sn): Bell metal Çan metali cevheri: Bell metal ore Çan sarkması: Bell overhang Çanak: Vessel; Basin; Bowl; Calfix; Earthenware; Pan Çanak biçimi verme: Dishing Çanak biçimli tekerlekler: Dish-type wheels Çanak tabanlı elektrik ark fırınları: Dished-bottom electric arc furnaces Çanak çömlek: Pottery Çanak çömlek: Figuline Çanaklama (vagon tekerleği): Dishing Çanaklama aygıtı: Dishing press
Çapak temizleme makinesi Çanaklama presi: Dishing press Çanaklanmış: Dished Çanaklı sınıflandırıcı: Bowl classifier Çanaksı koltuk: Bucket seat Çank: Crock Çansı fırın: Bell-type furnace Çansı tavlama fırını: Bell-type annealing furnace (= Bell annealer ) Çansı tavlayıcı: Bell annealer Çansız: Bell-less Çansız tepe (y.fırın): Bell-less top Çansız tepe dizgesi: Bell-less top system Çansız tepe sistemi: Bell-less top system Çanta: Bag Çanta kayışı: Strap Çap (geom.): Diameter Çap (top): Calibre Çap ölçütü: Diameter gauge Çap pergeli: Gauge tester; Caliper; Calipre compass Çap ucu: Antipode Çapa: Hoe; Anchor Çapa tırnağı: Fluke Çapak: Burr; Chip; Fin; Seem Çapak (cam): Hackle mark Çapak (döküm): Flash Çapak alım bölgesi: Deburring station Çapak alma: Burring (deburring) Çapak alma dizgesi: Deburring system Çapak alma makinası: Deburring machine Çapak artığı: Flash extension Çapak bölgesi (dövme kalıpları): Flash land Çapak giderici: Burr remover Çapak giderme: Burring (deburring); Deseaming Çapak hattı (dövme): Flash line Çapak kırma: Chipping Çapak temizleme makinesi: Burr removing machine 119
Çapak yırtığı (hadde hatası) Çapak yırtığı (hadde hatası): Sliver Çapakaltı çatlakları: Butt cracks Çapaklanma boşluğu (dövme): Flash land Çapaklar: Checks Çapaklı (göz): Mattery Çapaklı kenar (pencere camı): Feather edge Çapaksız: Burr-free Çapaksız dilme: Burr-free slitting Çapaksız dövme: Flashless forging Çapalı karıştırıcı: Anchor agitator Çaplamasına: Traverse Çaplanmış: Gaged Çapraşık: Inexplicit Çapraz: Diagonal; Cross Çapraz ateşli ocak: Cross fired furnace Çapraz bağ: Cross link Çapraz bağ ayrılması: Cross-link scission Çapraz bağ yoğunluğu: Cross-link density Çapraz bağla(n)ma: Cross-linking Çapraz bağlama: Cross bonding Çapraz bağlı: Cross linked Çapraz bağlı çoğuz: Cross linked polymer Çapraz bağlı kauçuk: Cross linked rubber Çapraz bağlı polimer: Cross linked polymer Çapraz beslemeli taşlama: Cross-feed grinding (surface) Çapraz bükme deneyi: Cross-bend test Çapraz curuf izi (cam): Diagonal dross scar Çapraz çekiçli değirmen: Cross hammer mill Çapraz çubuk: Cross bar (=rest bar) Çapraz dikiş: Herringbone stitch Çapraz dikiş: Lockstitch Çapraz dövme: Cross forging Çapraz duvar (fırın): Cross wall 120
Çaput Çapraz eğme deneyi: Cross-bend test Çapraz gen oluşturma (tıp): Recombination Çapraz hadde: Cross country mill Çapraz hadde dizisi: Cross country train Çapraz haddeleme: Cross rolling Çapraz haddeleme makinesi: Transverse rolling machine Çapraz ışınlı elektron mikroskobu: Cross Beam electron microscope Çapraz ilişki (görüntü): Cross correlation Çapraz kayma: Cross slip Çapraz kesit: Transection Çapraz kır(ıl)ma dayancı: Cross-breaking strength Çapraz kırışıklar: Cross breaks (=Coil breaks) Çapraz kuşaklı lastik (oto): Bias-ply tire Çapraz laminat: Cross laminate Çapraz polarizatörler: Crossed polars Çapraz roleli düzleyicisi: Cross roll straighlener Çapraz tel çatlakları: Cross-wire cracks Çapraz tel işgörmezliği: Cross-wire failure Çapraz tel kaynağı: Cross-wire weld Çapraz tel kaynaklama: Cross-wire welding Çapraz tel kırılması: Cross-wire fracture Çapraz tel kopması: Cross-wire rupture Çapraz teller: Cross wires Çapraz yolluk: Cross gate Çapraz yön: Cross direction Çaprazlama: Transverse Çaprazlama hadde: Looping mill Çaprazlama haddeleme: Diagonal rolling Çaprazlama haddeleme yöntemi: Diagonal rolling method Çapsal: Diametrical Çapsal hatve: Diametrical pitch Çaput: Tatter
Çardak Çardak: Booth; Pergola; Bower; Tabernacle Çare: Antidote Çarık: Sandal Çarık bağı: Babiche Çarıkzincirli araç: Crawler Çark: Pulley; Impeller; Disk; Wheel Çark deliği (taşlama çarkı): Arbor hole Çark deneyi (refrakter): Ring test Çark dişi: Gear tooth; Cog Çark düzeni: Wheelwork Çark kanadı: Blade Çark mili: Runner shaft; Mandrel Çark salmastrası: Runner seal Çark takımı: Gear set Çarklı besleyici: Disk feeder Çarklı kayışlı sürekli döküm: Wheel-belt continuous casting Çarklı kayışlı sürekli döküm makinası: Wheel-belt continuos caster Çarklı kırıcı: Disc crusher Çarklı nokta (mat.): Fixed-point Çarklı parlatıcı: Disc polisher Çarklı taşlayıcı: Disc grinder Çarklı taşlayıcı: Disk grinder Çarpan: Pulsator; Parameter; Factor; Modulus; Pulsant Çarpan (mat.): Multiplier Çarpan (yürek): Palpitant (=Paltitating) Çarpanlara ayırma: Factoring Çarpı: Times Çarpı işareti (x): Times sign Çarpık: Distorted Çarpık bacak (tıp): Bowleg; Knock-knee Çarpık bacaklı: Knock-kneed; Bowlegged Çarpık çene (tıp): Wapperjaw Çarpık çeneli (tıp): Wapperjawed Çarpık düzlem: Distorted plane Çarpık görüntülü ayna: Distorting mirror Çarpık kemikli (tıp): Valgus
Çarpıtımsız mercek Çarpık levha (pencere camı): Crocked sheet Çarpık model: Distorted pattern Çarpıklık: Warpage Çarpılan (mat.): Multiplicand Çarpılma: Distortion Çarpılma denetimi: Distortion control Çarpılma erki: Distortion energy Çarpılma erki kuramı: Distortion energy theory Çarpılma payı: Distortion allowence Çarpılmış: Distorted Çarpım tablosu: Multiplication table Çarpım çizelgesi: Multiplication table Çarpımsal: Multiplicative Çarpımsal doğrusal işlev (mat.): Multiplicative linear function Çarpımsal işlev (mat.): Multiplicative function Çarpımsal öbek (mat.): Multiplicative group Çarpımsal özdeşlik (mat.): Multiplicative identity Çarpımsal ters (mat.): Multiplicative reciprocal Çarpınım (mat): Factorial Çarpıntı (kalp): Tachycardia; Palpitation Çarpıntılı (tıp): Palpitant (=Paltitating) Çarpışma: Collision; Crash Çarpışma iyonlaşması: Collision ionization Çarpışma kesit alanı: Collision crosssection Çarpışma kovanı: Percussion cap Çarpışma kuramı: Collision theory Çarpışma sayısı: Collision number Çarpışma şıklığı: Collision frequency Çarpışma yükünleşmesi: Collision ionization Çarpışmamış nötronlar: Virgin neutrons Çarpıtımsız mercek: Orthoscopic lens 121
Çarpma Çarpma: Beat; Bumping; Impact Çarpma (kalp): Throbbing Çarpma (mat): Multiplication Çarpma aşınması: Impingement wear Çarpma aygıtı: Impact tester Çarpma aygıtı: Impactor Çarpma basıncı: Impact pressure Çarpma bozunumu: Impact deformation Çarpma çiziği: Impact line Çarpma davranımı: Impact behaviour Çarpma dayancı: Impact strength Çarpma değeri: Impact value (=Impact energy) Çarpma denemesi: Impact testing Çarpma deneyi: Impact test Çarpma deneyi (cam): Dart test Çarpma deneyi aygıtı: Impact testing machine Çarpma direnci: Impact resistance Çarpma erki: Impact energy (=Impact strength) Çarpma geçiş eğrisi: Impact transition curve Çarpma geçiş sıcaklığı: Impact transition temperature Çarpma hasarı (örüt): Knock-on damage Çarpma işareti: Multiplication sign (x) Çarpma kırılması: Impact fracture Çarpma makinası: Impact machine Çarpma numunesi: Impact specimen Çarpma özellikleri: Impact properties Çarpma tamponu: Bumper Çarpma tavan erki: Impact shelf energy Çarpma tokluğu: Impact toughness Çarpma yastığı: Impact pad Çarpma yüklemesi: Impact loading Çarpmalı aşınma yenimi: Erosion corrosion Çarpmalı bakır kaplama: Copper strike coating Çarpmalı baskılama: Impact pressing 122
Çatı kaplama (düz kiremit) Çarpmalı biçimlendirme: Crush forming Çarpmalı değirmen: Impact mill Çarpmalı dövme: Impact forging Çarpmalı dövme kalıpları: Impact forging dies Çarpmalı dövme makinası: Impact forging machine Çarpmalı ekstrüzyon: Impact extrusion Çarpmalı kırıcı: Impact crusher Çarpmalı öğütme: Impact grinding Çarpmalı sıkma: Impact extrusion Çarpmalı sıkma kalıpları: Impact extrusion dies Çarşaf: Sheet Çarşı pazar: Mart Çatal anahtar: Hex nut wrench Çatal bağlama: Jaw fitting Çatal bıçak: Cutlery Çatal bıçak çelikleri: Cutlery steels Çatal bıçaklık paslanmaz çelikler: Cutlery stainless steels Çatal boru: Bifurcated pipe Çatal çivi: Staple Çatal perçin: Bifurcated rivet Çatal ucu: Prong Çatal uç: Fish tail bit Çatal yöntemi (mıknatıslama): Yoke method Çatal/tırmık vb. dişli: Tine (=Tyne) Çatallama: Chelation Çatallaşma: Bifurcation Çatallı: Bifurcated Çatallı: Tined Çatallı besleyici: Forked runner Çatallı kaldırıcı: Forklift Çatallı oluk: Bifurcated launder Çatallı zıpkın: Leister Çatı: Roof Çatı kapağı: Hatch Çatı kaplama (düz kiremit): Shining
Çatı kemeri Çatı kemeri: Vault Çatı kiremiti: Roofing tile Çatı kirişi: Rafter Çatı levhası: Shingling Çatı parçacıkları (düz kiremit yapımı): Roofing granules Çatkı: Frame; Framework; Truss; Assembly Çatkı çoğuzları: Framework polymers Çatkı gözeleri: Assembly cells Çatkı yapısı: Framework structure Çatkılı silikat: Framework silicate Çatlağın ilk büyüklüğü: Original crack size Çatlak: Breach; Fault; Clink; Fissure; Crack; Greenstick fracture; Diapir; Spoke; Leak Çatlak (döküm): Seam Çatlak (yer b.): Joint1 Çatlak açılım kayması: Crack opening displacement Çatlak ağzı: Crack mouth Çatlak ağzı açılımı kayması: Crack mouth opening displacement Çatlak algılayıcı: Crack detector Çatlak başlatma gerilimi: Crack initiation stress Çatlak başlaması: Crack initiation Çatlak biçimi: Crack pattern Çatlak bilezik (şişe): Cracked collar Çatlak bilezik arası (şişe): Cracked locking ring Çatlak boyu: Crack length Çatlak büyüklüğü: Crack size Çatlak büyümesi: Crack growth Çatlak çekirdeklenmesi: Crack nucleation Çatlak dallanması: Crack branching (forking) Çatlak derinliği: Crack depth Çatlak detektörü: Crack detector Çatlak dip (şişe): Cracked bottom
Çatlaklı cam (dekorasyon) Çatlak doldurma (kalıp ve maça): Daubing Çatlak durdurma: Crack arrest; Crack pinning Çatlak durdurucu: Crack-arrester Çatlak düzlemi: Crack plane Çatlak düzlemi konumu: Crack plane orientation Çatlak eğilmesi (seramik anayapılı karmalar): Crack bowing Çatlak giderme (yassı kütük): Deseaming Çatlak gövde (şişe): Cracked body Çatlak hızı: Crack velocity Çatlak ilerleme hızı: Crack propagation rate; Rate of crack propagation Çatlak ilerlemesi: Crack propagation Çatlak ilerlemesi (cam)=Kenar gezmesi (cam): Snaking Çatlak ingot: Dry ingot Çatlak kapama beki (cam): Flash burner Çatlak oluşumu: Crack formation Çatlak önleme çıkıntısı: Cracking strip Çatlak önü: Crack front Çatlak saptırma: Crack deflection Çatlak sırlı: Crackled Çatlak sırlı eşya: Crackled ware Çatlak tomruk: Dry ingot Çatlak tuğla: Shuffs Çatlak ucu: Crack tip Çatlak ucu gerilim yeğinliği: Crack tip stress intensity Çatlak ucu kayması: Crack tip displacement Çatlak uzaması: Crack extension Çatlak uzunluğu: Crack length Çatlak vida: Cracked thread Çatlak yüzeyi: Crack surface Çatlak yüzeyi kayması: Crack surface displacement Çatlakkaya: Septarium Çatlaklı cam (dekorasyon): Crackled glass 123
Çatlaksı bozukluk Çatlaksı bozukluk: Flaw Çatlama: Cracking Çatlama (seramik): Dunting Çatlantı: Crackledama Çatlatma demiri: Chest knife Çatlayabilir: Fissile Çatma: Pyramid Çavdar hastalığı (tıp): Ergotism Çavlan dizisi: Cascade sequence Çay: Tea Çay bardağı: Tea cup Çay demliği: Teapot Çay fincanı: Tea glass Çay gülü: Tea rose Çay kaşığı: Tea spoon Çay masası: Tea table Çay sandığı: Tea-chest Çay tabağı: Tea saucer Çay torbası (kağıt): Tea-bag Çaydanlık: Kettle Çaydanlık emziği: Spout Çaydanlık kılıfı: Tea cozy Çaydanlık türü pota (döküm): Tea-pot ladle Çayır: Lawn Çayırlık: Paddock Çek(il)me: Traction Çekçek: Go-cart Çeker: Tractor Çeker bezi: Jaguard Çeker kamarası: Checker chamber Çekicilik: Attraction Çekicin sivri ucu: Peen Çekicli değirmen: Hammer mill Çekiç: Hammer Çekiç başı: Hammer head Çekiç kemiği (kulak): Malleus Çekiç kemiği (tıp): Hammer Çekiç sapı: Hammer clip 124
Çekin Çekiç siperi: Hammer shield Çekiç takımı: Hammer tool Çekiç yatağı: Hammer guide Çekiçle dövme: Hammering Çekiçle düzeltme: Peening Çekiçleme: Hammering; Hammer forging; Peening Çekiçleme presi: Cogging press Çekiçleme süreci: Cogging process Çekiçlemeli hadde: Cogging mill Çekiçlemeli haddeleme: Cogging Çekiçlemeli sertleştirilmiş: Hammer hard Çekiçlenmiş: Hammer-wrought; Hammered Çekiçlenmiş cam: Hammered glass Çekiçlenmiş demir: Hammered iron Çekiçlenmiş görünüm (cam): Hammertone Çekiçlenmiş metal: Hammered metal Çekiçlenmiş parça: Hammer forging Çekiçli balta: Hammer axe Çekiçli değirmen: Hammer mill Çekiçli değirmen eleği: Hammer mill screen Çekiçli dövme: Hammer forging Çekiçli dövme ürünü: Hammer forging product Çekiçli kaynaklama: Hammer welding (Forge welding) Çekiçli kırıcı: Hammer crusher Çekiçli öğütücü: Hammer mill Çekiçzımba: Hammer punch Çekilebilirlik: Drawability Çekilebilirlik aygıtı: Flex-tester Çekim: Inflection (=Inflexion) Çekim: Attraction Çekim kuvveti: Attraction force Çekimlik boru: Tube stock Çekin: Trailer
Çekin (fiz.) Çekin (fiz.): Nuclide Çekincik (fiz.): Baryon Çekincik (atom): Nucleon Çekinti: Contraction; (döküm) Blowpipe Çekinti (katılaşma): Shrinkage Çekinti ağı: Filamentary shrinkage Çekinti boşluğu: Shrinkage cavity; Shrinkage void Çekinti bozukluğu: Shrinkage defect Çekinti çatlakları: Shrinkage cracks Çekinti gözenekleri: Shrinkage pores Çekinti gözenekliliği: Shrinkage porosity Çekinti payı: Shrinkage allowance Çekinti sıcaklığı: Shrinkage temperature (Ts) Çekinti sonrası: After-contraction Çekintili: Shrunk Çekintiönler bileşikler: Antipiping compounds Çekintisiz tok bakır: Tough pitch copper Çekip götürme: Towing Çekirdek: Core; Seed; Nucleus Çekirdek bilimi: Nucleonics Çekirdek bölünmesi (atom): Nuclear fission Çekirdek devinimi (atom): Nuclear motion Çekirdek döngüsü: Nuclear spin Çekirdek dönüşümleri (atom): Nuclear transmutations Çekirdek ekleme: Seed charge Çekirdek elektronları: Core electrons Çekirdek fiziği: Nuclear physics Çekirdek fiziği uygulamaları: Nucleonics Çekirdek içi: Kernel Çekirdek içi (atom): Intranuclear Çekirdek kaynaşım halkası (atom): Tokamak Çekirdek kaynaşımı (atom): Nuclear fusion Çekirdek kesit alanı (atom): Nuclear cross section
Çekirdeksel denklem (atom) Çekirdek kuvvetleri (atom): Nuclear forces Çekirdek metalbilimi: Nuclear metallurgy Çekirdek özü: Laetrile Çekirdek parçacığı: Nucleon Çekirdek parçacığı merkezi: Nucleor Çekirdek parçalanması: Nuclear fission Çekirdek parçalanması (atom): Nuclear disintegration Çekirdek proteini: Nucleoprotein Çekirdek sayısı: Nuclear number Çekirdek tepkimeci: Nuclear reactor Çekirdek tepkimeci gereçleri: Nuclear reactor materials Çekirdek tepkimeci kalkan gereçleri: Nuclear reactor shielding material Çekirdek tepkimeci yakıtları: Nuclear reactor fuels Çekirdek tepkimesi (atom): Nuclear reaction Çekirdek yapısı: Nuclear structure Çekirdek yükü (atom): Nuclear charge Çekirdekleme yolu dağlaması: Nucleation track etching Çekirdeklendirici (madde): Nucleating agent Çekirdeklendirilmiş cam: Pyroceram Çekirdeklenme: Nucleation Çekirdeklenme başlatan: Nucleator Çekirdeklenme hızı: Nucleation rate; Rate of nucleation Çekirdeklenme ilerlemesi: Nucleation propagation Çekirdeklenme süreci: Nucleation process Çekirdeklenme yerleri: Nucleation sites Çekirdeksel: Nuclear Çekirdeksel fırıl (atom): Nuclear spin Çekirdeksel asıltı: Nuclear emulsion Çekirdeksel denklem (atom): Nuclear equation 125
Çekirdeksel engel Çekirdeksel engel: Nuclear barrier Çekirdeksel erk (atom): Nuclear energy Çekirdeksel eşiz: Nuclear isomer Çekirdeksel mıknatıslı çınlaşım: Nuclear magnetic resonance (NMR) Çekirdeksel mıknatıssal döngü: Nuclear magnetic moment Çekirdeksel silahlar: Nuclear warheads Çekirdeksel ucaylanma (atom): Nuclear polarization Çekirdeksel yakıt: Nuclear fuel Çekirdeksel yapı (atom): Nuclear structure Çekirdeksel zincirleme tepkime: Nuclear chain reaction Çekirdeksiz indükleme ocağı: Coreless induction furnace Çekirdekzarı (göze): Nuclear membrane Çekiş: Haulage; Draft Çekiş (cam): Pull Çekiş akımı (cam): Pull current Çekişim: Mutual attraction Çekizinciri: Drawchain Çekme: Milling; Draw; Shrink; Contraction Çekme (tel): Drawing Çekme ayak (bardak): Pulled stem (=Drawn stem) Çekme aygıtı (iplik; ipek v.b.): Serigraph Çekme baskacı: Drawing press Çekme biçimlemesi: Shrink forming Çekme bileşiği: Drawing compound Çekme boncuğu: Draw bead Çekme boru: Rolled tube Çekme boşluğu: Blowpipe; Contraction cavity Çekme bozuklukları: Puckering Çekme cam: Drain glass; Drawn glass Çekme çatlağı: Pull crack Çekme çekici: Enlarging hammer Çekme çelik: Rolled steel 126
Çekme merdanesi Çekme çelik köşebent: Rolled steel section Çekme çelik profil: Rolled steel shape Çekme çinko: Rolled zinc Çekme çizikleri: Draw marks Çekme çubuğu: Bait Çekme çubuğu: Drain bar Çekme dağlaması: Shrink etching Çekme dayancı: Maximum tensile strength (=Ultimate tensile strength); Tensile strength (UTS) Çekme denemesi: Tensile testing Çekme deneyi: Tensile test Çekme direnci (seramik): Drag Çekme dişlisi (Sürekli döküm): Haulage gear Çekme dizgesi: Pull system Çekme elyaf: Drawn fibre Çekme fabrikası: Drawing plant Çekme gerilimi: Tensile stress Çekme gerilimi: Drawing stress (=draw stress); Draw stress Çekme gerinimi: Tensile strain Çekme gücü: Traction Çekme halatı: Hawser; Hauling cable; Towline; Towrope Çekme halkası: Draw ring Çekme kablosu (Sürekli döküm): Haulage cable Çekme kalıpları: Drawing dies Çekme kepçe: Drag-line bucket Çekme kısıtı: Drawing limit Çekme kiriş: Rolled beam Çekme kovan: Drawn shell Çekme köşebent: Rolled section Çekme kuvveti: Pull force Çekme makinası (cam): Thiokol extruder machine Çekme malafası: Drawing mandrel; Broach Çekme merdanesi: Pulling roll
Çekme nitelikli Çekme nitelikli: Drawing quality Çekme nitelikli çelikler: Drawing quality steels Çekme nitelikli özel durgunlaştırılmış çelik saç: Drawing quality special killed steel sheet Çekme oranı: Draw ratio Çekme parça (döküm): Loose piece Çekme payı: Scalage Çekme payı: Contraction allowance Çekme payı (döküm): Shrinkage allowance Çekme pirinç: Rolled brass Çekme presi: Drawing press Çekme profil: Rolled shape Çekme süreci: Drawing process Çekme şıkışması: Shrink on Çekme takımları: Drawing tools Çekme tel: Rolled wire Çekme vidası (döküm): Draw screw Çekme vinci: Jimmy Çekme yağlayıcısı: Drawing lubricant Çekme yarıçapı: Draw radius Çekme zımbası: Drawing punch Çekme zinciri: Towline Çekme-basma biçimlemesi: Radial draw forming Çekmeli biçimlendirme: Draw forming Çekmeli çarpma aygıtı: Tensile impact tester Çekmeli sıkılmış (karmalar): Pultruded Çekmeli sıkılmış parça (karmalar): Pultruded part Çekmeli sıkma (karmalar): Pultrusion Çekmen: Trocar (=Trochar) Çekmiş: Shrunk Çekmiş: Contracted Çektiri: Tugboat Çektiri (yasak bölgede park edilmiş araba çekimi): Towaway Çektiri bölgesi: TowawayZone
Çelik eritme Çektirme: Galiot Çekül: Plumb; Plump-bob Çekül ipi: Plumb line Çelenk: Wreath Çeli (fiz.): Impedance (Z) Çelik (bitki): Graft Çelik: Steel Çelik adları: Steel nomenclature Çelik ağır profilleri: Steel shapes Çelik akışı: Steel stream Çelik akışı merkezlemesi: Steel stream centring Çelik arıtma: Steel refining Çelik bağ: Steel set Çelik baraka: Quonset hut Çelik başlık: Hard hat Çelik bıçak: Steel knife Çelik bilya dolu silindir (tuğla çarpma deneyi): Rattler Çelik bilyalı raspalama: Shot peening Çelik boru: Steel pipe; Steel tube Çelik boru: Steel tubing Çelik ciğer: Iron lung Çelik çember: Hoop iron Çelik çomak oyunu: Tipcat Çelik çözümlemesi: Steel analysis Çelik çubuk: Steel bar Çelik çubuk demeti: Fagot (=Faggot) Çelik çubuklar: Steel rods Çelik dikeç: Steel column Çelik direk: Steel prop Çelik döküm elkitabı: Steel Casting Handbook Çelik dökümhanesi: Steel foundry Çelik dökümler (parça): Steel castings Çelik dökümü (işlem): Steel casting Çelik düzeyi (döküm teknesi): Steel level Çelik düzeyi denetleci (döküm teknesi): Steel level controller Çelik eritme: Steel melting 127
Çelik eşya Çelik eşya: Steelwork Çelik fabrikası: Steel mill (=Steel plant ; Steel works) Çelik fiyatları: Steel prices Çelik hakkaklığı: Siderography; Steel engraving Çelik halat: Steel cord; Steel rope Çelik hasır: Steel meshing (=Steel mesh) Çelik hurdası: Steel scrap Çelik içyapısı: Steel microstructure Çelik iskelet (bina): Steelwork Çelik işi: Steelwork Çelik kabakütüğü: Steel bloom Çelik kabayapısı: Steel macrostructure Çelik kasa: Strongbox Çelik kayış: Steel belt Çelik kayışlı taşıyıcı: Steel conveyor Çelik kolon (cam fırını): Buckstay Çelik konstrüksiyon: Steel construction Çelik köşebentler: Steel angles Çelik kullanıcıları: Steel users Çelik kumu (metal): Shot Çelik kuşak: Band steel Çelik kütük: Steel billet Çelik levha: Steel plate Çelik levhalı taşıyıcı: Apron conveyor Çelik lif: Steel fibre Çelik mavisi: Steel blue Çelik metalografisi: Steel metallography Çelik niteliği: Steel quality Çelik oymacılığı: Siderography Çelik potası: Steel ladle Çelik profiller: Steel sections Çelik saclar: Steel sheets Çelik seçimi: Steel selection Çelik sertleştirme: Hardening of steel Çelik slablar: Steel slabs Çelik standartları: Steel standards Çelik sütun: Steel column 128
Çember testere Çelik şerit: Steel strip Çelik tavlama: Annealing of steel Çelik tel: Steel wire Çelik temel (kalaylama): Steel base Çelik terimleri: Steel nomenclature Çelik tozu: Steel powder Çelik tüketicileri: Steel consumers Çelik türü: Steel grade Çelik uç: Steel bit Çelik üreticileri: Steel producers Çelik üretim teknolojileri: Steel production techniques Çelik üretimi: Steel production Çelik ürünleri: Steel products Çelik yapı: Steel structure Çelik yapı: Steel construction Çelik yapım fırını: Steelmaking furnace Çelik yapımı: Steelmaking Çelik yarıürünleri: Steel semiproducts Çelik yassı kütükler: Steel slabs Çelik yataklar: Steel bearings Çelik yunağı: Steel bath Çelik yünü: Steel wool Çelik zırh: Steel shell Çelik zırh başlığı: Basinet Çelikhane: Steel mill (=Steel plant ; Steel works) Çelikhane: Steel plant Çelikhane: Steel works Çelikhane Eritme atölyesi: Melt shop Çeliklerin sınıflandırması: Classification of steels Çelimsiz: Thin Çelimsiz (tıp): Unformed Çelişkisiz: Unambivalent Çello: Violencello Çeltik kabuklu pirinç: Paddy Çeltik tarlası: Paddy Çember: Hoop; Gyre; Ring; Circle Çember testere: Rim saw
Çemberli kasnak Çemberli kasnak: Rim wheel Çembersel: Cycloid; Circular; Circumferential Çembersel alan: Circular field Çembersel devinim: Gyre Çembersel dizili ince tel makinası: Circular tandem fine-wire machine Çembersel dönme: Gyration Çembersel kalın saclar: Circular plates Çembersel kesme: Circle shear Çembersel kuyu fırın: Circular pit furnace Çembersel taşlama: Circle grinding Çembersel testere: Disc saw Çene: Jaw Çene (tıp): Maxilla; Chin Çene altı atardamarı (tıp): Maxillary artery Çene altı bezi (tıp): Maxillary gland Çene ameliyatı (tıp): Genioplasty Çene boşluğu (tıp): Maxillary sinus Çene kası (tıp): Masseter Çene kemiği: Jaw bone; Maxilla Çene kilitlenmesi (tıp): Trismus Çene ucu (tıp): Gonion Çene uru (tıp): Actinomycosis Çene ve çene kemiğine ilişkin (tıp): Maxillary Çene ve yüz ameliyatı (tıp): Maxillofacial surgery Çene ve yüz protezleri (tıp): Maxillofacial prostheses Çene ve yüze ilişkin (tıp): Maxillofacial Çeneli anahtar: Jaw spanner Çeneli ayna: Dog chuck Çeneli kavrama: Dog arm Çeneli kazıcı: Clamshell dredge Çeneli kırıcı: Jaw crusher Çeneli mengene: Jaw vice Çeneye diş yerleştirme: Implantation
Çentikli çubuk çarpma deneyi Çengel: Grapple; Holdfast; Hook Çengel (çubuk hatası): Hook Çengel biçimli: Unciform Çengel civatası: Rag bolt Çengel kemik (el bileği): Unciform Çengelcik: Hamulus Çengelli: Barbed; Hamular; Hooked Çengelli demir: Grapple Çengelli konveyör: Hook conveyor Çenk: Lyre Çentik: Notch; Crenation; Indentation; Serration; Kerf; Nick Çentik açılmış: Notched Çentik açısı: Notch angle Çentik açma: Notching Çentik açma basgacı: Notching press Çentik dayancı: Notch strength Çentik deneyi: Notch test Çentik derinliği: Notch depth Çentik duyarlılığı: Notch sensitivity Çentik etkisi: Notch effect Çentik etmeni: Notch factor Çentik gevrekliği: Notch brittleness Çentik kırma deneyi (kaynak): Nick break test Çentik kopma dayancı: Notch rupture strength Çentik sivriliği: Notch sharpness (=Notch acuity) Çentik sünekliği: Notch-ductility Çentik tokluğu: Notch toughness Çentik ucu sivriliği: Notch acuity Çentik yanayı: Notch profile Çentikleme: Indentation; nothcing Çentikli: Jagged; Notched Çentikli çarpma deneyi: Notched-impact test Çentikli çarpma tokluğu: Notchedimpact toughness Çentikli çubuk: Notched bar Çentikli çubuk çarpma deneyi: Notched bar impact test 129
Çentikli deney numunesi Çentikli deney numunesi: Notched test specimen (=Notched specimen) Çentikli kırma deneyi (kaynak): Nicked fracture test Çentikli numune: Notched specimen Çentilme: Chippage Çentme: Chipping; Slotting; Nicking Çepeçevre çatlama (cam boru): Spiral fracture Çepin: Trowel Çerçeve: Mount; Framework; Casing Çerçeve Tekerlek ispiti: Rim Çerçeve şase: Frame Çerçeve camı (resim): Picture framing glass (=Picture glass) Çerçeve camı (resim): Picture glass Çerçeve çubuğu: Muntin Çerçeve duvarı doldurma: Nogging Çerçeveleme(resim): Inlaying Çerçöp: Raff; Junk; Litter; Scum Çerez: Gorp Çeşit: Variety; Type Çeşitkenar köşebentler: Unequal angles Çeşitle(n)me: Varying Çeşitli: Varietal; Miscellaneous; Various; Several Çeşitli büyüklüklerde: Varisized Çeşitlilik: Variegation; Variety Çeşme: Water fountain; Fountain; Drinking fountain Çeşni: Sample Çeşnisel: Varietal Çetele: Tally Çevirgeç: Turnstile Çeviri: Translation Çevirici: Alternator Çevirici çıkış yolluğu (hadde): Delivery twist guide Çevirici oval yolluk (hadde): Oval repeater (=Oval twister) Çevirici role: Ending roller 130
Çevre ölçer (tıp) Çevirim: Conversion Çevirim katsayısı: Conversion factor Çevirimli kaplama: Conversion coating Çevirimli örtme: Conversion coating Çevirme: Spin Çevirme: Rimming Çevirme (hadde): Tilt Çevirme düzenli fırın: Tilting furnace Çevirteç: Manipulator Çevirtim: Conversion Çevre: Locality; Circumference; Environment; Perimeter; Vicinity; Rim Çevre atomları: Neighbouring atoms Çevre bilimi: Bionomics; Ecology; Environmental science Çevre bilimsel: Bionomic(al) Çevre çizgisel biçimleme: Contour forming Çevre çizgisel frezeleme: Contour milling Çevre çizgisel şertleştirme: Contour hardening Çevre çizgisel talaşlı işleme: Contour machining Çevre çizgisi: Contour Çevre düzeni: Environmental plan Çevre düzenlemesi: Environmental planning Çevre gelişimi: Environmental development Çevre havası: Ambient air Çevre kırımı: Ecocide Çevre kirlenmesi: Environmental pollution Çevre kirletici: Environmental pollutant Çevre kirliliği: Environmental pollution Çevre koruma: Environmental protection Çevre koşulları: Environmental conditions Çevre mühendisliği: Environmental engineering Çevre ölçer (tıp): Perimeter
Çevre ölçme Çevre ölçme: Perimetry Çevre sıcaklığı: Ambient temperature Çevre sıcaklığı: Environmental temperature Çevre tasarımı: Environmental plan Çevre uyumlu: Autoplastic Çevre uzunluğu: Perimeter Çevredeki: Neighbouring Çevrekaya: Rimrock Çevreleç: Muffle Çevreleme: Envelopment Çevrelenik: Peritectic Çevrelenik bileşim: Peritectic composition Çevreleniksi çizge: Peritectoid diagramme Çevrelenik çelikler: Peritectic steels Çevrelenik çizge: Peritectic diagramme Çevrelenik değişim: Peritectic change Çevrelenik denge: Peritectic equilibrium Çevrelenik dizge: Peritectic system Çevrelenik nokta: Peritectic point Çevrelenik sıcaklık: Peritectic temperature Çevrelenik tepkime: Peritectic reaction Çevreleniksi: Peritectoid Çevreleniksi bileşim: Peritectoid composition Çevreleniksi çizge: Peritectoid diagramme Çevreleniksi değişim: Peritectoid change Çevreleniksi denge: Peritectoid equilibrium Çevreleniksi dizge: Peritectoid system Çevreleniksi nokta: Peritectoid point Çevreleniksi sıcaklık: Peritectoid temperature Çevreleniksi tepkime: Peritectoid reaction Çevresel: Environmental; Peripheral; Circumferential; Ambient
Çevrimsel fırın Çevresel ayrılma: Circumferential split Çevresel etmenler: Environmental factors Çevresel geçirimli taramalı elektron mikroskopisi: Environmental transmission scanning electron microscopy Çevresel gerilim çatlatması: Environmental stress cracking Çevresel gerilim yüzey çatlatması: Environmental stress crazing Çevresel koşullar: Environmental conditions Çevresel özellik: Ambience Çevresel sinirler (tıp): Peripheral nerves Çevresel taramalı elektron mikroskobu: Environmental scanning electron microscope Çevresel taramalı elektron mikroskopisi: Environmental scanning electron microscopy Çevresel ucaylanmış ışık: Circularly polarized light Çevreye uyum bilgisi: Ergonomics Çevreye uyumlu: Ergonomical Çevreye uyumlu tasarım: Ergonomical design Çevrik: Inverted Çevrik gözetleç: Inverted microscope Çevrik ışık mikroskobu: Inverted light microscope Çevrik metal mikroskopu: Inverted metallurgical microscope Çevrik mikroskop: Inverted microscope Çevrilemez: Inconvertible Çevrim: Cycle Çevrim çarpanı: Conversion factor Çevrim dışı (bilgisayar): Off-line Çevrim sayısı: Number of cycles Çevrim süresi: Cycle time Çevrimsel: Cyclic Çevrimsel çizelge: Periodic table Çevrimsel fırın: Periodic kiln 131
Çevrimsel gerilim uygulamaları Çevrimsel gerilim uygulamaları: Cyclic stress applications Çevrimsel gerilimler: Cyclic stressing Çevrimsel süreç: Cyclic process Çevrimsel tavlama: Cycle annealing Çevrimsel yük: Cyclic load Çevrimsel yükleme: Cyclic loading Çevrimsiz: Acyclic Çevrinti: Gurge; Whirl Çeyiz: Trousseau Çeyrek: Quarter Çeyrek çember: Quadrant Çeyrek dalga levhası (optik): Quarterwave plate Çeyrek sert: Quarter hard Çeyrek sertlik işlemi: Quarter-hard temper Çeyrek sertlikli: Quarter hard Çıban (tıp): Bleb; Boil; Pustule; Furuncle Çıbanlı (tıp): Furuncular Çığ: Avalanche Çığ diyodu: Avalanche diode Çığ etkisi: Avalanche effect Çığ voltajı: Avalanche voltage Çıkak: Outlet Çıkan (mat.): Subtrahend Çıkan gaz: Evolved gas Çıkan gaz çözümlemesi: Evolved gas analysis (EGA) Çıkan ısı: Generated heat Çıkarıcı: Ejector; Extracter; Knockout Çıkarılabilir kapak (fırın): Removable cover Çıkarım: Extraction Çıkarım (mantık): Inference Çıkarma: Egestion Çıkarma (fırın): Withdrawal Çıkarma (maden): Hoisting Çıkarma (mat.): Deduction; Subtraction Çıkarma (paket): Unpacking 132
Çıkış gazı Çıkarma hızı: Withdrawal speed Çıkarma makarası: Hoisting sheave Çıkarma makinası: Hoisting machine Çıkarma merdanesi: Withdrawal roll Çıkarma tırnağı (kalıp): Knock-up Çıkarma verimi: Hoisting capacity Çıkartım: Ejection Çıkartım izi: Ejection mark Çıkartma: Decal Çıkık: Out-of-joint; Protrusive Çıkık (tıp): Dislocation Çıkık damarlı (tıp): Venous Çıkık diş: Bucktooth Çıkık kalça kemikli: Hipshot Çıkım: Evolution Çıkın: Packet Çıkıntı: Nib; Appendix; Point; Protrusion; Apophysis; Limb; Ledge Çıkıntı (döküm yüzey bozukluğu): Riser (=Feeder; Feeding head) Çıkıntı (mak.): Tongue Çıkıntı kusurlu yüzey: Liquidated surface Çıkıntılar: Pop-outs Çıkıntılar (hadde kusuru): Extrusions Çıkıntılı: Protrusive Çıkıntılı dip: Rocker bottom (=Rocker) Çıkıntılı dip: Rocker Çıkıntılı dip (cam): Spike Çıkıntılı mıknatıslı mercek: Snorkel lens Çıkıntılı taban (şişe): Flanged bottom Çıkış: Outflow; Exit; Outlet Çıkış (hadde): Delivery1 Çıkış açısı (x-ışınları): Take-off angle Çıkış basıncı: Exit pressure Çıkış borusu: Manifold; Exhaust manifold Çıkış bölümü (hadde): Exit section Çıkış cizikleri (cam): Exit scars Çıkış düzlemi: Exit plane Çıkış gazı: Exit gas
Çıkış gerilimi Çıkış gerilimi: Exit tension Çıkış hızı (hadde): Exit speed Çıkış izi (hadde): Exit mark Çıkış kalınlığı: Exit thickness Çıkış manifoldu: Exhaust manifold Çıkış masası: Exit table; Mill run-out table; Delivery table; Back table; Delivery desk; Run-out table Çıkış merdaneleri (Galvanizleme): Exit rolls Çıkış pompası: Exhaust pump Çıkış portu (cam): Exhaust port Çıkış rolesi masası (hadde): Delivery roller table Çıkış sarıcısı: Exit looper Çıkış sıcaklığı: Exit temperature Çıkış tarafı gerilim rolesi: Exit tension reel Çıkış tezgahı: Delivery table Çıkış ucu: Discharge end Çıkış üfleci: Exhaust fan Çıkış yan yolluğu (hadde): Delivery side guide Çıkış yanması: Afterburning Çıkış yeri: Outlet Çıkış yolluğu (hadde): Exit guide (=Delivery guide) Çıkma: Oriel Çıkma: Cantilever; Mounting; Run-out; Breakout Çıkma algılayıcı: Cantilever sensor Çıkma kemer: Sprung arch Çıkma kiriş: Cantilever beam Çıkrık: Pulley; Jenny; Spinning wheel; Traction hoist; Reel; Sheave Çıkrık iği: Reel Çıkrık makarası: Pirn Çıkrıkçı: Winder Çıktı: Output Çıngırak: Hand-bell Çıngırtı: Tinkle; Tang
Çiçek özü Çınlama: Ting; Resonation Çınlanım: Resonance Çınlataç: Resonator Çınlayan: Resonant Çınlayan tünelleme aygıtı: Resonant tunneling device Çıplak: Bare Çıplak çelik: Bare steel Çıplak elektrot: Bare electrode; Bare-wire electrode Çıplak göz: Naked eye Çıplak gözle görülebilir: Macroscopic (al) Çıplak gözle üç boyutlu görüntü izleme: Autostereoscopy Çıplak numune (metalbilim): Unmounted specimen Çıplak tel: Bare wire Çıplaklaşma: Denudation Çıplaklaşmış: Denuded Çıplaklaşmış bölgecik: Denuded zone Çıra: Lightwood Çırçır: Silk mill Çırçır (pamuktan çiğit ayıran makine): Gin Çırpma (bakır): Flapping Çırpma tokmağı: Paddle Çıta: Slat; Splint Çıta(= ince dar tahta): Lath Çıta(= ince dilim): Sliver Çıta rendesi: Reglet plane Çıtalı geçme: Tongue-and-groove joint Çiçek bozuğu (tıp): Variole Çiçek bozuğu (tıp): Pockmarked (=Pocky) Çiçek dürbünü: Kaleidoscope Çiçek hastalığı (tıp): Smallpox;Variolal Çiçek kakmalı renkli züccaciye: Murrtime glass Çiçek moru (boya): Gentian violet Çiçek özü: Essential oil 133
Çiçek vazosu Çiçek vazosu: Jardiniere Çiçek yağı: Neroli oil Çiçekleme (cam): Bloom Çiçeklenme: Flowers Çiçeklenme (cam): Weathering Çiçeklenme (cam): Sulpate bloom (=Bloom) Çiçeklenme (görüntü): Blooming Çiçeklenmiş cam: Weathered glass Çiçekler: Flowers Çiçekli tac: Anadem Çiçeklik: Planter Çiçeklik (pencere): Window box Çiçeksi rozet: Rosette Çiçeksi grafit: Rosette graphite Çift: Even; Double; Dual Çift ağızlı: Double-ended Çift ağızlı (bıçak v.b.): Double-edged Çift ağızlı balta: Double-axe Çift akışlı suverme: Double cascade quench Çift akıtma (seramik): Double draining Çift akma sınırı: Double yield point Çift arıtma: Double refining Çift ayrışma (kim.): Double decomposition Çift bağ: Double bond Çift bakışımlı: Bisymmetric(al) Çift bakışımlılık: Bisymmetry Çift bazlı (kim.): Dibasic Çift bıçaklı saban: Lister Çift bombeli oto camı: Compound curvature Çift boşluklu kalıp (cam): Double cavity mould Çift boşluklu kalıp süreci: Double cavity mould process Çift burma deneyi: Double torsion test Çift burma yöntemi: Double torsion (DT) technique 134
Çift dışbükey merceksi Çift bükülü: Biflex Çift cam: Double-glazing Çift camlı (pencere): Double-glazed Çift curuf alma: Double slagging Çift curuf süreci: Double slag process Çift curuf uygulaması: Double slag practice Çift curuf yöntemi: Double slag method Çift curuf işlemi (çelik): Two-slag operation Çift curuflu süreç (çelik): Double-slag process Çift çan (yüksek fırın): Double bell Çift çapraz kayma: Double cross slip Çift çarklı parlatıcı: Twin polisher Çift çarklı taşlama tezgahı (cam): Twin grinder Çift çeneli kepçe: Clamshell; Clamshell bucket Çift çeneli kova: Clamshell bucket Çift çeneli tarak: Clamshell bucket Çift çengelli baklalı zincir: Ladder chain Çift çentikli basma deneyi: Double-notch compression test Çift çeperli tencere: Double boiler Çift dağlama: Double etching Çift daldırma (sırlama): Double dipping Çift damla süreci (cam): Double-gob process Çift damla yöntemi (cam): Double gob process Çift damlalı süreç (cam): Double-gob process (=Douple-cavity process) Çift değişim: Double exchange Çift demir molibden karbürü: Double iron molybdenum carbide Çift demir volfram karbürü: Double iron tungsten carbide Çift denetim: Double-check Çift dışbükey: Biconvex Çift dışbükey merceksi: Lenticular
Çift dışbükey mercek Çift dışbükey mercek: Lenticular lens; Biconvex lens Çift dışık alma: Double slagging Çift dışık süreci: Double slag process Çift dışık uygulaması: Double slag practice Çift dışık yöntemi: Double slag method Çift dışıklı çalışma: Two-slag operation Çift dışıklı süreç: Double-slag process Çift dikaçılı (geom.): Birectangular Çift dökümlü merdaneler: Doublepoured rolls Çift eğmeli numune tutucu (e.mik.): Double-tilt holder Çift elenmiş öğütülmüş refrakter gereç: Double-screened ground refractory material Çift elyaflı doku: Double fibre texture Çift erime noktaları: Double melting points Çift erimeli dizge: Double melting system Çift eşlem: Even parity Çift etkili: Amphoteric Çift etkili biçimlendirme: Double action forming Çift etkili davranım: Amphotheric behavior Çift etkili kalıp: Double action die Çift evreli ısıl işlem: Dual phase heat treatment Çift evreli çelikler: Dual phase steels Çift gerdan: Double chin Çift görme (göz): Diplopia Çift görüntü: Ghost image Çift gösterici merceği: Double projector lens Çift ışın: Double beam Çift ışın girişimi (fiz.): Double-beam interference Çift ışın girişimli mikroskopi: Doublebeam interference microscopy Çift ışınsal (bakışımlılık): Biradial
Çift namlulu (tüfek) Çift içbükey: Biconcave Çift ikili (=iki ayak): Double dua Çift kabuklu kusur (çelik): Double skin Çift karbür: Double carbide Çift kat cam: Ply glass Çift katkılama: Double doping Çift katkılama yöntemi: Double doping method Çift katlı (araç): Double-decker Çift katlı cam: Double glazing unit Çift katlı göz merceği: Bifilar eyepiece Çift katlı oküler: Bifilar eyepiece Çift katman: Double layer Çift kayma: Double slip Çift kaynaklı bağlantı: Double welded joint Çift kaynama noktaları: Double boiling points Çift kaynamalı dizge: Double boiling system Çift kemerli fırın: Double crown furnace Çift kırılım {=çift kırımlı gerecin belirteçleri farkı (Dn)}: Birefringence Çift kırılım ölçümü: Birefringence measurement Çift kırılma (ışık): Double refraction Çift kırınım: Double diffraction Çift kıvrım çekirdeklenmesi: Double kink nucleation Çift kuvvetli basgaç (cam): Toggle press Çift makaralı palanga: Double tackle Çift mantarlı ray: Double-headed rail Çift menevişleme: Double tempering Çift mercekli gözlük camı: Solid bifocals Çift mercekli yansıtımlı fotoğraf makinesi: Twin-lens reflex camera Çift metalli levha: Bimetallic plate Çift motorlu: Twin-engine Çift motorlu jet (uçak): Twinjet Çift motorlu uçak: Twin-engine plane Çift namlulu (tüfek): Double-barrelled 135
Çift normalleme (ısıl işlem) Çift normalleme (ısıl işlem): Double normalizing Çift odakla(n)ma (elekt. Optiği): Double focussing Çift odaklı: Bifocal Çift oluklu: Bisulcate Çift oluşumu (atom): Pair production Çift örgülü (kumaş): Double-knift Çift rakamlı: Double-digit Çift reçineli bağlama: Dual resin bonding Çift renk süzgeci (optik): Dichroic filter Çift renkli: Dichromatic; Dichoric (=Dichroitic) Çift renkli kristal: Dichroic crystal Çift renkli örüt: Dichroic crystal Çift renkli renk: Dichroic colour Çift renklilik: Dichroism Çift salgılı (tıp): Heterocrine Çift sargılı bobin: Bifilar winding Çift sarmal: Double-helix Çift sarmal dişli: Herringbone gear Çift satır arası: Double-space Çift sayılar: Even numbers Çift sıra düğmeli: Double-breasted Çift sinterleme: Double sintering Çift suverme: Regenerative quenching Çift sürgülü (pencere): Double-hung Çift sürme: Plowing Çift sürme (Sürülmüş arazi): Tillage Çift taraflı ayna: Two-way mirror Çift taraflı inme (tıp): Diplegia Çift taraflı üfleç: Bifurcated fan Çift tavlama: Double annealing Çift toplayıcı mercek: Double condenser lens Çift tuz: Double salt Çift tümsekli mercek: Biconvex lens Çift ucay: Double pole Çift uçlu: Double-ended Çift uskurlu gemi: Twin-screw ship 136
Çiğit boyası Çift U-yivli kaynak: Double U-groove weld Çift üfleme süreci (cam): Blow-and-blow process Çift üşek: Diode Çift vuruşlu (yürek): Dicrotic Çift vuruşlu buharlı şahmerdan: Double acting steam hammer Çift vuruşlu çekiç: Double-acting hammer Çift V-yivli kaynak: Double V-groove weld Çift yakıtlı bek: Combination burner Çift yaşlandırma: Double ageing Çift yatak: Twin bed Çift yokoluşumu (atom): Pair annihilation Çift yoğuşturucu: Double condenser Çift yönlü: Bidirectional Çift yönlü ısı derleyici: Regenerator; Checker chamber Çift yüzlü çömlek: Double-face ware Çift-atom boşluğu: Di-vacany Çifte: Double-barrelled Çifte: Duplex Çifte: Shotgun Çifte freze: Straddle mill Çifte frezeleme: Straddle milling Çifte gerdan (tıp): Jowl Çifte iz yöntemi (sertlik): Double impression method Çifte kilit: Double-lock Çifte nikel kaplama: Duplex nickel plating Çifte suverme: Double quenching Çiftiz: Doublet Çiftler: Pairs Çiftli: Doublet Çiftlik hayvanları: Livestock Çiftlik işleri barakası: Bothy Çiğit boyası: Gossypol
Çiğit küspesi Çiğit küspesi: Cotton cake Çil: Macula solaris Çil (deri): Speckle Çil (tıp): Lentigo Çil derinliği: Chill depth Çil dökme demir: Chilled cast iron Çil döküm: Chilled casting; Chill casting Çile: Sleave; Skein Çile (yün): Hank Çilingir: Locksmith Çilingir dükkanı: Smithery Çilingir eğesi: Key file Çillenme (kaynakta birikinti): Freckling Çilli cam: Seedy glass Çilli metal: Speckled metal Çim: Turf Çim biçici: Lawn mower Çim biçme bıçağı: Mower blade Çim biçme makinası: Lawn mower Çim biçme makinası: Mower Çim su serpeci: Lawn sprinkler Çim sulayıcı: Lawn sprinkler Çimbalo: Harpsichord Çimen: Turf; Lawn Çimen biçici: Grass mower Çimen biçme makinası: Grass mower Çimen yeşili (renk): Grass-green Çimenlik: Lawn Çimento: Cement Çimento karıcısı: Cement mixer Çimento karışımı: Cement paste Çimento katsayısı: Cement factor Çimento kazıyıcı: Cement scraper Çimento kili: Cement clay Çimento mozaiği: Terrazzo Çimento pastası: Cement paste Çimento sertleşmesi: Hardening of cement Çimlendirilmiş arpa: Malt
Çinko demir dizgesi Çin beyazı: Chinese white (= Flowers of Zinc); Zinc white Çin buhurdanı: Joss stick Çin ipeği: Pongee Çin kili: China clay Çin porseleni: Bone china; Celadon; Chinese porcelain Çin süreci (seramik): China process Çin tuncu: Chinese bronze Çin yazılı ötektik: Chinese script eutectic Çin yazısı: Chinese script Çinileme: Porcelainization Çinko: Zinc Çinko akrilat: Zinc acrylate Çinko alaşımı seçimi: Zinc alloy selection Çinko alaşımları: Zinc alloys Çinko alaşımlarını parlatma: Fadgenising Çinko arıtma: Zinc purification; Zinc refining Çinko arsenit: Zinc arsenide Çinko asetat: Zinc acetate Çinko asidi: Zincate Çinko bakır alaşımları: Zinc copper alloys Çinko bakır denge çizgesi: Zinc copper equilibrium diagramme Çinko bakır dizgesi: Zinc copper system Çinko bakır evre çizgesi: Zinc copper phase diagramme Çinko bakır çifti: Zinc-copper couple Çinko bileşikleri: Zinc compounds Çinko bilyaları: Zinc shot Çinko borosilikat camı: Zinc borosilicate glass Çinko bromür: Zinc bromide Çinko camı: Zinc glass Çinko cevherleri: Zinc ores Çinko çöpleri: Zinc sticks Çinko damıtma: Zinc distillation Çinko demir dizgesi: Zinc iron system 137
Çinko derişintiler Çinko derişintiler: Zinc concentrates Çinko dışık-buharlaştırma: Zinc slagfuming Çinko emdirme: Zinc impregnation Çinko ferriti: Zinc ferrite Çinko fırını: Zinc furnace Çinko florür: Zinc fluoride Çinko fosfat kaplama: Zinc phosphatizing Çinko fosfat örtü: Zinc phosphate coating Çinko fosfat tutturucular: Zinc phosphate cements Çinko fosfatlama: Zinc phosphatizing Çinko fosfür: Zinc phosphide Çinko hidrometalurjisi: Zinc hydrometallurgy Çinko içeren: Zincferous Çinko ikioksit: Zinc dioxide Çinko indirgeme: Zinc reduction Çinko indirgeme denklemi: Zinc reduction equation Çinko iyodür: Zinc iodide Çinko izabesi: Zinc smelting Çinko kaplama: Galvanizing; Zincification; Zincing (=Galvanizing); Galvanization; Zinc coating Çinko kaplama (işleme): Zinc plating Çinko kaplanmış: Zinc coated Çinko kaplı: Galvanized; Zinc coated Çinko kaplı bakır sac: Zinc-coated copper sheet Çinko kaplı çelik sac: Zinc coated steel sheet Çinko kaplı demir: Galvanized iron Çinko kaplı sac: Galvanized steel Çinko kaplı sac: Zinc coated sheet Çinko kaplı tel: Galvanized wire Çinko karbonat: Zinc carbonate Çinko kavurma: Zinc roasting Çinko kızıl oksiti: Red oxide of Zinc Çinko kireci: Zinc lime 138
Çinko sülfür Çinko klorür: Zinc chloride Çinko kromat: Zinc chromate Çinko kurşun alaşımları: Zinc-lead alloys Çinko kurşun dizgesi: Zinc lead system Çinko kurtları (yüzey bozukluğu): Zinc worms Çinko külçesi: Spelter Çinko kütüğü: Zinc ingot metal; Zinc bloom Çinko lehimi (%50Zn+%50Cu): Spelter solder Çinko levha: Zinc plate Çinko mat sırları: Zinc matte glazes Çinko mineralleri: Zinc minerals Çinko molibdat: Zinc molybdate Çinko nikel denge çizgesi: Zinc nickel equilibrium diagramme Çinko nikel dizgesi: Zinc nickel system Çinko oksit: Zinc oxide Çinko oksit boya: Chinese white (= Flowers of Zinc) Çinko özellikleri: Zinc properties Çinko parçacıkları: Zinc granule Çinko peroksit: Zinc peroxide Çinko pigmentleri: Zinc pigments Çinko polikarboksilat tutturucular: Zinc polycarboxylate cements Çinko polikarbonat (dişcilik): Zinc polycarbonate Çinko püskürtme: Zinc spraying Çinko sarısı: Zinc yellow Çinko selenit: Zinc selenite Çinko selenür: Zinc selenide Çinko sıvıdan özütlemesi: Zinc leaching Çinko silikat: Zinc silicate Çinko siyanür: Zinc cyanide Çinko stearat: Zinc stearate Çinko sülfat: Zinc sulphate Çinko sülfür: Black jack (blende); Zinc blende(=Sphalerite); Zinc sulphide (=Zinc blende)
Çinko şerartlama Çinko şerartlama: Zinc sherardizing Çinko tel: Zinc wire Çinko telürür: Zinc telluride Çinko temelli alaşımlar: Zinc-base alloys Çinko temelli basınçlı döküm alaşımları: Zinc base die casting alloys Çinko temelli yatak alaşımlar: Zinc-base bearing alloys Çinko titanya kapama camı: Zinc-titania cover glass Çinko toplaklama: Zinc sintering Çinko tozu: Zinc dust; Zinc powder Çinko tutgacı (derin çekmelik galvanizli çelik): Zinc grip Çinko üflemeli fırını: Zinc blast furnace Çinko üzerine resim oyma: Zincography Çinko varağı: Zinc foil Çinko yeşili: Zinc green Çinko zehirlenmesi: Zincalism Çinkoca zenginleştirilmiş çelik: Zincenriched steel Çinkodan zehirlenme(tıp): Zincalism Çinko-demir bileşikleri: Zinc-iron compounds Çinkofosfat kaplama: Granodising Çinkografi: Zincography; Glass etching Çinkografi resmi: Zincograph Çinkolama: Zincating; Galvanizing; Zincification; Zincing (=Galvanizing) Çinkolanmış demir: Galvanized iron Çinkolanmış tel: Galvanized wire Çinkolanmışların tavlanması: Galvannealing Çinkolu: Zincous; Zinky; Zincic Çinkolu boyaözleri: Zinc pigments Çinkolu cam: Zinc crown glass Çinkolu kurşun (%20Zn + %80Pb): Terne Çinkolu merhem (%20Zn0): Zinc oinment Çinkolu tuğla yüzeyi: Zinc flash
Çizen nesnel mercek/objektif Çinkosuzlaşma: Dezincification Çinkosuzlaşmış pirinç: Dezincified brass Çinkotaşı: Zincite Çiriş: Paste Çirişli keten bezi: Buckram Çiseleme: Drizzle Çisenti (yağmur): Mizzle Çisiltili: Drizzly Çiş (tıp): Urine Çit: Fence; Fencing; Enclosure; Barrier Çit korkuluk: Railing; Rail Çit dizisi: Hedgerow Çit kazığı: Pole Çivi: Gib; Nail Çivi çıkarma: Unnailing Çivi izi: Pin mark (=Point mark) Çivi sökme: Unnailing Çivigömen: Nailset Çivileme: Transfixion; Transfixing; Nailing Çivisiz: Pegless; nailless Çivit: Indigotin Çivit: Indigo (=Indigotin) Çivit boyası: Induline; Indigo blue Çivitleme: Blueing Çivitleme tuzu: Blueing salt Çivri çentik: Sharp notch Çiy: Dew Çiy aygıtı: Dew cup instrument Çiy noktası: Dew point Çiy noktası sıcaklığı: Dew point temperature Çiy sıcaklığı çözümleci: Dew point analyser Çiylenme sıcaklığı: Dew point Çizelge: Table; Chart; Tabulation; List Çizelgeleme: Tabulation; Tabularization Çizelgesel: Tabular Çizen nesnel mercek/objektif: Marking objective 139
Çizenek Çizenek: Graph Çizenekli formül: Structural formula Çizge: Diagramme (=Diagram) Çizge bilimi: Nomography Çizgi: Streak; Striation; Line Çizgi belirteçleri: Line indices (=Miller indices) Çizgi çifti (görünge): Line pair Çizgi çizer: Tracer Çizgi çizme: Lineation Çizgi çözünürlüğü: Line resolution Çizgi dizisi: Lineation Çizgi enlenmesi (x-ışınları): Line broadening Çizgi odağı (x-ışınları): Line focus Çizgilerle bölme: Lineation Çizgili: Graphic (al); Lineate; Streaked; Streaky; Striped; Striated; Banded Çizgili cam: Fluted glass Çizgili desenli cam: Ribbed glass Çizgili kağıt: Laid paper Çizgisel: Linear; Graphic (al); Diagrammatic Çizgisel görünge: Line spectrum Çizik: Scratch; Cut; Microcut; Sleek; Striation Çizik (cam): Crush Çizik dağlama izi: Scratch trace Çizik direnci: Scratch-resistance Çizik dirençli: Scratch resistant Çizik dirençli kaplamalar: Scratch resistant coatings Çizik ilişkili hasar: Scratch-induced damage Çizik kalıp: Scratched mould Çizik yüzey: Abraded surface Çiziklenme: Scoring Çiziklerle süsleme: Lining Çizikli sürtünme aşınması: Scraching abrasion; Scratching abrasive wear Çiziksiz: Unmarked 140
Çoğul saçılım Çizilmiş resim: Tracing Çizim bilimi: Cartography Çizimli kare deneyi: Scribed square test Çizinme: Abrasion Çizinme aşınması: Abrasive wear Çizinme direnci: Abrasion resistance Çizinme hasarı: Abrasion damage Çizinme sertlik deneyleri: Abrasion hardness tests Çizintili aşınma: Abrasion Çizit: Cartogram Çizitke: Nomography Çizme: Boot Çizme (sürtünme hatası): Scoring Çizme çekeceği: Bootjack Çizme deneyi: Scratch test Çizme eğrileri: Scribe lines Çizme izleri: Scribe marks Çocuğa/bebeğe ilişkin: Infantile Çocuk al(dır)ma: Abortion Çocuk arabası: Bassinet; Perambulator Çocuk bakımı (tıp): Pediatrics Çocuk bezi: Diaper; Napkin Çocuk bilimi: Pedology Çocuk diş bakımı: Pedodontics Çocuk düşürten (şey): Aborticide Çocuk düşürtücü (ilaç): Abortfacient Çocuk felci (tıp): Infantile paralysis Çocuk felci aşısı: Salk vaccine Çocuk iskorbütü (tıp): Infantile scurvy (=Barlow’s disease) Çocuk önlüğü: Pinafore; Bib Çocuk tekkesi: Biggin Çoğaltaç: Duplicator Çoğaltılabilir: Duplicable Çoğaltma: Augmentation; Duplication; Multiplication Çoğaltma hakkı: Copyright Çoğul: Plural Çoğul saçılım: Plural scattering
Çoğultmalı Çoğultmalı: Multiplex Çoğuz: Polymer Çoğuz adları: Polymer names Çoğuz akışkanlar: Polymer fluids Çoğuz anayapı: Polymer matrix Çoğuz anayapılı karma: Polymer-matrix composite Çoğuz anayapılı karmalar: Polymermatrix composites Çoğuz artıuç: Polymeric cathode Çoğuz biçimleri: Polymer forms Çoğuz bilimi: Polymer science Çoğuz çevrimi: Polymer conversion Çoğuz eriyik: Polymer melt Çoğuz fırçası: Polymer brush Çoğuz film: Polymeric film Çoğuz gereçler: Polymeric materials Çoğuz harmanı: Polymer blend Çoğuz içyapıları: Polymer microstructures Çoğuz inceüretimi: Polymer microfabrication Çoğuz kimyası: Polymer chemistry Çoğuz lifi: Polymer fibre; Polymeric fibre Çoğuz mantar: Polymer mushroom Çoğuz mıknatıslı şerit: Polymeric magnetic tape Çoğuz nanobağlantı: Polymer nanojunction Çoğuz ortam: Polymer medium Çoğuz örütlemesi hızbilimi: Kinetics of polymer crystallization Çoğuz örütleri: Polymer crystals Çoğuz özellikleri: Polymer properties Çoğuz parçalanması: Depolymerization (=cracking) Çoğuz reçineleri: Polymer resins Çoğuz saydam incekeseleri: Polymer transparent microcapsules Çoğuz sıvılar: Polymeric liquids Çoğuz zar: Polymer membrane; Polymeric film
Çok az alaşımlı dengeli çelikler Çoğuza ilişkin: Polymeric Çoğuzla(ş)ma: Polymerization Çoğuzlama fırını: Polymerizing oven Çoğuzlaşma başlatıcı: Polymerization Initiator Çoğuzlaşma ısısı: Heat of polymerization Çoğuzlaşma kertesi: Degree of polymerization (DP) Çoğuzlaştırıcı enzim: Polymerase Çoğuzlu: Polymeric Çoğuzlu moleküller kümesi: Micelle Çoğuzluk: Polymerism Çoğuzsal: Polymeric Çoğuzsuzlaş(tır)ma: Depolymerization (=cracking) Çok: Plenteous; Plentiful; Very; Numerous Çok acı: Picric Çok açılı: Multangular; Polyangular Çok arı: Ultrapure; Superpure Çok arı demir: Puron Çok arı metal: Superpure metal Çok arıtılmış: Ultrapure Çok aşamalı: Multi-stage Çok aşamalı bakır arıtma: Multiple copper refining Çok aşamalı eksenel turbo körük: Multistage axial flow turbo-blower; Multiplestage axial turbo-blower Çok aşamalı elek: Multi-stage screen Çok aşamalı merkezkaç turbo-körük: Multi-stage centrifugal turbo-blower Çok aşamalı merkezkaçlı körük: Multistage centrifugal blower Çok aşamalı örnekleme: Multi-stage sampling Çok atkılı kaynak: Multiple-pass weld Çok atomlu: Polyatomic Çok ayaklı dilmeli haddeleme: Multistrand slit rolling Çok az: Minute Çok az alaşımlı dengeli çelikler: Microalloyed stabilized steels 141
Çok az alaşımlama Çok az alaşımlama: Microalloying Çok az alaşımlı çelikler: Microalloyed steels Çok başlı eğitim mikroskopu: Multihead teaching microscope Çok başlı mikroskop: Multihead microscope Çok bazlı: Polybasic Çok bıçaklı pulluk: Gangplow Çok biçimli: Polymorph Çok biçimli: Polymorphic Çok biçimlilik: Polymorphism (=Allotropy) Çok bileşenli dizge: Multicomponent system Çok bileşenli oksit cam: Multicomponent oxide glass Çok boşluklu pres döküm kalıpları: Multiple-cavity die-casting dies Çok büyük: Whopper Çok büyük uçak gemisi: Supercarrier Çok çekirdeklenmiş dev gözeler: Multinucleated giant cells Çok çekirdekli: Polynuclear Çok çengelli olta: Trawl line Çok çengelli yapay yem (balıkçılık): Plug Çok çevrimli (özdecik): Macrocyclic Çok çoğuzlu harman: Polyblend Çok dağılımlılık (molekül büyüklüğü): Polydispersity Çok dağılımlılık belirteci: Polydispersity index (PDI) Çok dalgalı ışık görünge ölçeri: Polychromator Çok değerli: Invaluable; Multiple-valued Çok değerlikli (kim.): Multivalent Çok değerlikli alkoller: Polyalcohols Çok değerliklilik: Polyvalent; (kim.) Multivalance Çok değişkenli: Multivariate Çok değişkenli: Multivarient 142
Çok ezmeli makinalar (tel) Çok değişkenli dizge: Multivariant system Çok değişkenli nitelik denetimi: Multivariable quality control Çok delikli nozul/döküm deliği (SDM): Multi-hole nozzle Çok delikli tuğla: Multi-hole brick Çok düşük frekans (10-30 khz): Very low frequency Çok düşük genleşimli cam: Ultralowexpansion glass Çok düşük karbonlu çelik döküm: Mitis casting Çok düşük karbonlu çelikler: Ultralow carbon steels Çok düşük karbonlu demir: Soft iron Çok düşük karbonlu ferrokrom: Extralow carbon ferrochrome Çok düşük karbonlu ferrotitan: Extralow carbon ferrotitanium Çok düşük karbonlu ostenitli paslanmaz çelikler: Extra low carbon grade austenitic stainless steels Çok düşük karbonlu soğuk haddelenmiş çelik: Enamelling iron Çok düşük sıcaklıkta yönsemez: Ultralow-temperature isotropic (ULTI) Çok düşük sıklık: Very low frequency Çok eğimli kalıp: Multi-tapered mould Çok eksenli: Multiaxial Çok eksenli dayanç deneyi: Multiaxial strength testing Çok eksenli gerilim: Multiaxial stress Çok esterli: Polyester (PET) Çok etkili dövme kalıpları: Multipleimpression forging dies Çok evreli: Multiphase; Polyphase Çok evreli alaşım: Polyphase alloy Çok evreli gereç: Polyphase material Çok evreli içyapı: Multiphase microstructure Çok ezmeli makinalar (tel): Multiple draft machines
Çok fazlı (elektrik) Çok fazlı (elektrik): Polyphase Çok fotonlu mikroskopi: Multiphoton microscopy Çok geçili: Multipass Çok geniş açılı mercek: Pantoscope Çok hassas mikrometre: Ultramicrometer Çok hazneli fırın: Multi-hearth furnace Çok hızlandırılmış gerilim deneyleri (mak.): Highly accelerated stress tests (HAST) Çok hızlı: High-speed Çok hızlı soğu(t)ma: Ultrafast cooling Çok hızlı soğu(t)malı süreç: Ultrafast cooling process Çok ışıklı lamba: Photoflood lamp Çok ince: Ultrathin Çok ince bisküvi: Wafer Çok ince cam: Glass film Çok ince dilici (e. Mik. Numunesi): Ultramicrotome Çok ince dilme: Ultramicrotomy Çok ince DLH kaplama: Ultrathin DLC coating Çok ince düz cam (<1mm): Extra thin sheet glass Çok ince kaplama ince bırakıntı (kaynak): Flash plate Çok ince kesit: Ultrathin section Çok ince pencere (x-ışınları görünge ölçeri): Ultrathin window Çok ince taşlanmış cam: Velvet finish glass Çok ince toz (<10): Superfines Çok ince yüzey işlemesi: Surface micromachining Çok iri yuvarlak inci 20 puntoluk harf: Paragon Çok işlevli kalıp (döküm): Unit die; Follow die Çok işlevli tekizler: Polyfunctional monomers Çok kalın metal levha: Platina
Çok küçük parçacık Çok kanallı sürekli döküm makinası: Multi-strand continuous casting machine Çok kanallı çözümleç: Multichannel analyzer Çok katlı (bina): High-rise Çok katlı ısıcam: Multiple glazing unit Çok katlı kaplama: Multi-layer plating Çok katlı tümlev (mat.): Multiple integral Çok katlı yansımaz kaplama: Broadband antireflection coating Çok katlı yansıtmaz kaplama: Multilayer antireflection coating Çok katmanlı yapıştırıcı: Multiple-layer adhesive Çok katmanlı seramik: Multilayer ceramic (MLC) Çok katmanlı seramik sığaçlar: Multilayer ceramic capacitors Çok kaydırmalı basgaç: Multiple-slide press Çok kaydırmalı pres: Multiple-slide press Çok kısa: Momentary Çok konili: Polyconic Çok kökenli: Heterogeneous Çok kökenlilik: Heterogeneity Çok köşeli: Multangula Çok köşeli: Polyangular Çok kromozomlu (tıp): Polyploid Çok kromozomluluk (tıp): Polyploidy Çok kullanımlı kalıp (döküm): Multi-use mould Çok kullanımlı modeller (döküm): Multiple-use pattrens Çok kutuplu: Multipolar Çok kutuplu üreteç: Multipolar generator Çok küçük: Miniscule; Minute; Microscopic Çok küçük boşluk: Microvoid Çok küçük gerilimler: Microscopic stresses (=Microstresses) Çok küçük parçacık: Ultrafine particle 143
Çok küçük parçacık makinası Çok küçük parçacık makinası: Ultrafine particle machine Çok küçük tane büyüklüğü: Ultrafinegrain-size Çok küllü kömür: High ash coal Çok moleküllü: Multimolecular; (kim.) Supramolecular Çok nemli kil süreci: Soft-mud process Çok nemli kil tuğla: Soft-mud brick Çok nitelik tutar: Multigrade Çok nitelik tutar yağ: Multigrade oil Çok ortamlı süzgeçler: Multi-media filters Çok örütlü: Polymorph; Polymorphic; Polycrystalline Çok örütlü cam: Polycrystalline glass Çok örütlülük: Polymorphism (=Allotropy) Çok özdekcikli: Multimolecular Çok parçalı dövme kalıpları: Multiplepart forging dies Çok parçalı yataklar: Multi-part bearings Çok parlak: Vivid Çok pasolu: Multipass Çok renkli: Versicoloured; Manycoloured; Multicolour; Polychrome; Multicoloured; Polychromatic (=Polychrome) Çok renkli desen: Polychrome decoration Çok renkli ışınım: Polychromatic radiation Çok renkli seramik: Multicolour ceramic Çok renkli süsleme makinası: Multicolour machine Çok renkli şerit: Multi-coloured strip Çok renklilik: Plegchroism; Polychromatism Çok saydam cam: High-transmission glass Çok sayıda: Muttitude Çok sert: Extra hard Çok soğuk: Ice-cold Çok susama (tıp): Polydipsia 144
Çok yetenekli Çok süslü vazo: Tazza Çok şişmiş boyun (şişe): Hollow neck Çok tabanlı kavurucu: Multiple-hearth roaster Çok taneli: Polycrystalline Çok taneli: Polycrystal Çok taneli cam: Polycrystalline glass Çok taneli elmas: Polycrystalline diamond Çok taneli küp bor nitrür: Polycrystalline cubic boron nitride (PCBN) Çok taneli seramikler: Polycrystalline ceramics Çok taneli sinterli elmas: Polycrystalline sintered diamond Çok taneli toplaklanmış elmas: Polycrystalline sintered diamond Çok tatlı: Saccharine; very sweet Çok terimli (mat.): Polynomial Çok terimli işlev (mat.): Polynomial function Çok türellik: Heterogeneity Çok türlülük: Multiplicity Çok ucaylı: Multipolar; Heteropolar Çok ucaylı üreteç: Multipolar generator Çok uçlu: Multipolar Çok uçlu sinir gözesi (tıp): Multipolar nerve cell Çok üflemeli işlem/uygulama: Multiinjection operation Çok vidalı sıkmaç: Multiple-screw extruder Çok vitaminli: Multivitamin Çok vitaminli haplar: Multivitamin tablets Çok vuruşlu dövme kalıpları: Multipleram forging dies Çok yakaçlı döner firın: Round kiln Çok yapımlı: Heterogeneous Çok yapımlılık: Heterogeneity Çok yetenekli: Versatile
Çok yivli merdaneler Çok yivli merdaneler: Multigroove rolls Çok yönlü: Miscellaneous; Versatile; Multidirectional; Omnidirectional Çok yönlü anten: Omnidirectional antenna Çok yönlü laminat: Multidirectional laminate Çok yüksek: Ultrahigh Çok yüksek dayançlı çelikler: Extra high strength steels; Ultrahigh strength steels; Ultrahigh-strength steels Çok yüksek dayançlı kalıp bileşiği: Extra high strength moulding compound (XMC) Çok yüksek frekans: Superhigh frequency; (3-300 mhz) Very high frequency Çok yüksek güç: Ultrahigh power Çok yüksek güçlü elektrik ark ocağı: Ultrahigh power electric arc furnace Çok yüksek güçlü trafo: Ultrahigh power transformer Çok yüksek kerteli arılık: Ultrahigh purity Çok yüksek molekül ağırlığı: Ultrahighmolecular-weight (UHMW) Çok yüksek molekül ağırlıklı polietilen: Ultrahigh molecular weight polyethylene (UHMWPE) Çok yüksek molekül ağırlıklı polietilen: UHMW polyethylene (UHMWPE) Çok yüksek sıklık: Very high frequency; Superhigh frequency Çok yüksek sıklık (300-3000 mhz): Ultrahigh frequency (UHF) Çok yüksek vakum: Ultrahigh vacuum (UHV) Çok yüzlü (geom biçimi): Polyhedron Çok yüzlü (geom.): Polyhedral Çokbiçimli maddeler: Polymorphic substances Çokbiçimlilik: Allotropism® polimorphism
Çoklu türel çekirdeklenme Çokelektronlu yapılar kuramı: Many electron theory Çokgen (geom.): Polygon Çokgenleşme: Polygonization Çokgenleşmiş: Polygonized Çokgenleşmiş içyapı: Polygonized microstructure Çokgenleşmiş tane: Polygonized grain Çokgenleşmiş yapı: Polygonized structure Çokhalkalılar: Polycyclics Çokişlevli (molekül): Polyfunctional Çoklu: Multiple Çoklu bükmeler: Multiple bends Çoklu çekmeler: Multiple draws Çoklu doymamış bileşikler: Polyunsaturated compounds Çoklu elektrot kaynağı: Multipleelectrode welding Çoklu ester: Polyester (PET) Çoklu işlemci: Multiprocessor Çoklu işleme: Multiprocessing Çoklu itkili kaynak: Multiple-impulse welding Çoklu karbonat: Polycarbonate (PC) Çoklu kayma: Multiple slip Çoklu matkap: Gang drill Çoklu menevişleme: Multiple tempering Çoklu nokta kaynağı: Multiple spot welding Çoklu numune alma: Multiple sampling Çoklu numune tutucu: Multiple specimen holder Çoklu oksitler: Multiple oxides Çoklu saçılım: Multible scattering Çoklu sertleşim (tıp): Multiple sclerosis (MS) Çoklu sinir yangısı (tıp): Polyneutritis Çoklu süreç (Cu): Multiple pocess Çoklu testere: Gang saw Çoklu türel: Heterogeneous Çoklu türel çekirdeklenme: Heterogeneous nucleation 145
Çoklu türel çökelme Çoklu türel çökelme: Heterogeneous precipitation Çoklu türel dönüşüm: Heterogeneous transformation Çoklu türel yapı: Heterogeneous structure Çoklu uyarım: Multiple excitation Çoklu yonga modülleri: Multichip modules (MCM) Çoklueter: Polyether Çokluizopren (Doğal kauçuk çoğuzu / polimeri): Polyisoprene Çokluk: Multiplicity; Multitude Çokluörüt: Polycrystal Çolak bırakma: Maiming Çomak: Truncheon Çopur: Pock; Variole; Pockmarked; Pocky Çorap: Hose; Stocking Çorap bağı: Garter Çorba servis kâsesi: Tureen Çotuk: Stub Çotuk: Stump Çöğünme: Seesaw Çök(tür)me: Settling Çökebilirlik: Collapsibility; Precipitation Çökelek: Sediment Çökelim sertleşmeli paslanmış çelikler: Precipitation-hardening stainless steels Çökelim sertleşmesi: Precipitation hardening Çökelimli sertleşebilir: Precipitation hardenable Çökelimli sertleşebilir alaşımlar: Precipitation hardenable alloys Çökelimli sertleşen alaşımlar: Precipitation hardening alloys Çökelimli sertleşen gereçler: Precipitation hardening materials Çökelimli sertleşme: Precipitation hardening Çökelimli sertleştirilmiş: Precipitation hardened 146
Çökkünlük giderici Çökelimli sertleştirilmiş çelik: Precipitation-hardened steel Çökelimli sertleştirilmiş paslanmaz çelik: Precipitation-hardened stainless steel Çökelimli sertleştirme: Precipitation strengthening Çökelme: Sedimentation Çökelme hızbilimi: Kinetics of precipitation Çökelme hızı: Rate of precipitation Çökelteç: Flocculator Çökelti: Precipitate Çökeltik: Deposit Çökelti açısı: Dihedral angle Çökelti arayüzeyi: Precipitate interface Çökelti biçimseli: Precipitate morphology Çökelti birikimi: Precipitate segregation Çökelti boyu: Precipitate length Çökelti büyüklüğü: Precipitate size Çökelti dağılımı: Precipitate distribution Çökelti dağlama: Precipitate etching Çökelti evresi: Precipitate phase Çökelti irileşmesi: Coarsening of precipitales Çökelti irileşmesi: Precipitate coarsening Çökelti sınırı: Precipitate boundary Çökelti yüzeyi: Precipitate surface Çökeltici: Flocculant Çökeltilerarası: Interparticle Çökeltilerarası uzaklık: Interparticle distance Çökeltili bırakıntılar: Eluvial deposits Çökel(t)me: Precipitation Çökel(t)me (kim.): Flocculation; Sedimentation Çökeltme elektrodu: Receiving electrode Çökeltme ısıl işlemi: Precipitation heat treatment Çökertilmiş silika: Precipitated silica Çökkünlük giderici: Antidepressant
Çökme Çökme: Collapse Çökme direnci: Dent resistance Çöktürme deneyi: Settling test Çöktürme havuzu: Sedimentation pond; Settling basin; Settling pond Çöktürme tesisi: Sedimentation plant Çökük dip (cam): Sunken bottom Çökük katman (yerbilim): Syncline Çökük omuz (cam): Dropped shoulder; Sunken shoulder Çöküntü: Dent; Graben Çöküntüler: Draws Çömlek: Pot; Slipware; Crock; Earthenware Çömlek işi: Pottery Çömlek kırığı: Shard (=Sherd) Çömlekci spatulası: Pallet Çömlekcilik: Pottery Çömlekçi: Potter Çömlekçi kili: Argil; Figuline Çömlekçi tablası: Turntable Çömlekçi çarkı: Potter’s wheel Çömlektaşı: Potstone Çöp: Trash; Raff; Garbage Çöp arabası: Dust cart Çöp bidonu: Litterbin Çöp değirmeni: Garbage grinder Çöp demeti: Jackstraw Çöp kamyonu: Garbage truck Çöp kutusu: Litterbin Çöp öğüteci: Garbage disposer; Garbage grinder Çöp sepeti: Litterbasket; Wastebasket Çöp tenekesi: Dustbin; Garbage can; Trash can Çöp toplama: Scavenging Çöp torbası: Litterbag Çöp yakma: Garbage incineration Çöpçü: Scavenger Çöpcü öğe: Scavenging element; Scavenger element
Çözümlenebilir Çörten: Flume Çöz(ül)me: Unwrapping Çöz(ül)me (sargı): Unwinding Çözelti: Tincture; Solution Çözelti dağıntısı: Entropy of solution Çözelti entropisi: Entropy of solution Çözelti rengi ölçeri: Tintometer Çözeltiyle temizleme: Solution cleaning Çözen: Solvent Çözençeker asıltı: Lyophilic colloid Çözeniter asıltı: Lyophobic colloid Çözenli özütleme (kim): Solvent extraction Çözgü: Woof; Wale Çözme: Unfixing; Unbinding Çözme (kangal): Unrolling Çözme kuvveti: Unbinding force Çözme kuvveti dağılımı: Unbinding force distribution Çözme yolu: Unbinding pathway Çözücü: Solvent Çözücü akrilikler: Solvent acrylics Çözücü artıkları: Solvent wastes Çözücüyle temizleme: Solvent cleaning Çözülmez: Indecomposable Çözülüm: Degradation Çözülüm sıcaklığı: Degradation temperature Çözülür koyuntular: Degradable implants Çözümleç: Analyzer Çözümleme: Decipherment Çözümleme (kim.): Analysis Çözümleme ayıracı (kim.): Analytical reagent Çözümleme çizgisi: Analysis line Çözümleme hunisi (cam): Analytical funnel Çözümlenebilen en düşük uzaklık oranı: Minimum resolvable distance Çözümlenebilir: Analyzable 147
Çözümlenebilirlik Çözümlenebilirlik: Analyzability Çözümleyici: Analyzer Çözümsel: Analytical (=analytic) Çözümsel denetim: Analytical control Çözümsel elektron mikroskobu: Analytical electron microscope Çözümsel elektron mikroskopisi: Analytical electron microscopy Çözümsel kimya: Analytical chemistry Çözümsel tartı: Analytical balance Çözümsel yaklaşım: Analytical approach Çözün(dür)me: Dissolution Çözün(dür)üm: Resolution Çözündürme: Soaking Çözündürme: Solutionizing Çözündürme çoğuzlaştırması: Solution polymerization Çözündürme gücü: Resolving power Çözündürme ısıl işlemi: Solution heat treatment (=Solutionizing) Çözündürme işlemi: Solutionizing Çözündürme işlemi: Solution treatment (=Solutionizing) Çözündürme işlemi uygulanmış: Solutionized Çözündürme uygulanmış: Solutionized Çözündürmeli dağlama: Dissolution etching Çözünen: Solute Çözünen atom: Solute atom Çözünen evre: Solute phase Çözünen sertleştirmesi: Solute hardening Çözünme basıncı: Solution pressure Çözünme gerilimi: Solution potential Çözünme ısısı: Heat of dissociation Çözünme ısısı: Heat of solution Çözünme sertleşmesi: Solution hardening (=Solid solution hardening) Çözünmez: Indissoluble; Insoluble Çözünmez (kim.): Irresoluble Çözünmez artıuç: Inert anode 148
Çubuk bakteri (tıp) Çözünmez bileşen: Insoluble component Çözünmez kirleticiler: Insoluble contaminants Çözünmezlik: Insolubility Çözünmüş: Dissolved Çözünmüş karbon: Dissolved carbon Çözünük: Dissolved Çözünük: Resolved Çözünük element: Dissolved element Çözünük gaz: Dissolved gas Çözünük karbon: Dissolved carbon Çözünük kesme gerilimi: Resolved shear stress Çözünük öğe: Dissolved element Çözünüp su olma: Deliquescence Çözünür: Soluble Çözünür anot süreci: Soluble anode process Çözünür eksiuç süreci: Soluble anode process Çözünür gümüş: Collargol Çözünür yağ: Soluble oil Çözünürlük: Solubility Çözünürlük (optik, elektronik): Resolution Çözünürlük çarpanı: Solubility parameter Çözünürlük eğrisi: Solubility curve Çözünürlük gücü: Resolving power Çözünürlük kısıtı: Limit of resolution Çözünürlük kısıtı: Solubility limit Çözünürlük ürünü: Solubility product ÇS aluminyum alaşımları: PH aluminium alloys ÇS çelikler: PH steels ÇS paslanmaz çelikler: PH stainless steels Çubuk: Wattle; Barstock; Bar; Wand; Stick; Rod Çubuk pistole: Spline Çubuk ağırlığı: Bar weight Çubuk bakteri (tıp): Mycobacterium
Çubuk bakteri veremi (tıp) Çubuk bakteri veremi (tıp): Mycobacterium tuberculosis Çubuk bükeci: Bar folder Çubuk çapı: Bar diameter Çubuk çekme: Bar drawing Çubuk çekme hattı: Bar drawing line Çubuk demir: Bar iron Çubuk fırını: Bar furnace Çubuk haddesi: Bar mill; Rod mill Çubuk ısıtma: Bar heating Çubuk ısıtma fırını: Bar heating furnace Çubuk kangal: Rod coil Çubuk kangalı: Bar coil Çubuk kusurları: Rod defects Çubuk mıknatıs: Bar magnet Çubuk rubi (cam): Flashing knob Çubuk stoğu: Bar stock Çubuk takozlu kangal: Bar-in coil Çubuk ürünler: Bar products Çubuk yığını: Bar stock Çubukcuk: Twig Çubukla destekleme (kalıp): Rodding Çubuklama (maça-döküm): Rodding Çubuklu: Streaky Çubuklu çizelge: Bar chart Çubuklu çizge: Histogram Çubuklu değirmen: Rod mill Çubuklu elek: Bar screen Çubuklu kangal: Bar-in coil Çubuklu pamuklu kumaş: Gingham Çubuksu: Twiggy; Bacillar; Baculiforun; Virgulate; Virgate (= Virgulate) Çubuksu bakteri: Bacillus Çubuksu bakteriler (tıp): Bacteroid Çubuksu organeller (tıp): Mitochondrid Çubuktan elyaf çekme (cam): Drawing from rods Çuha: Broadcloth; Green cloth Çuha elbise: Camlet Çukur: Pit; Dent; Trench; Arytenoid; Cavity; Pit; Pot
Çürük kalay Çukur (yer b.): Graben Çukur açma: Scooping Çukur gözlü (tıp): Hollow-eyed Çukur kalça kemiği (tıp): Acetabulum Çukur kas (tıp): Arytenoid muscle Çukur madeni taş: Mazarine Çukurcuk: Variole; Crevice; Dimple; Alveolus; Pit Çukurcuk (tıp): Vallecula Çukurcukla(n)ma: Dimpling Çukurcuklama taşlayıcısı: Dimpling grinder Çukurcuklanma (yenim): Pitting Çukurcuklanma yenimi: Pitting corrosion (=Pit corrosion) Çukurcuklanmış çelik: Pitted steel Çukurcuklanmış yüzey: Pitted surface Çukurcuklu: Variolitic; Alveolar; Dimpled Çukurcuklu emaye: Nitty enamal Çukurcuklu kemik: Alveolar bone Çukurcukluluk (cam bozukluğu): Crush Çukurda döküm: Pit-casting Çukurda kalıplama (döküm): Pit moulding Çukurlama: Countersinking Çukursu: Glenoid Çukurumsu: Alveolar Çul: Haircloth; Sacking; (at) Saddle blanket Çuval: Bag; Gunnysack (=Gunny-bag); Carryall; Sack Çuval bezi: Sacking; Baline; Gunny Çuval giysi: Sack dress; Zoot suit Çuvaldız: Bodkin; Packing-needle Çümbüş: Banjo Çürük: Putrid; (tıp) Ecchymosis; Carious; (tıp)Bruise Çürük buhar: Waste steam Çürük gaz: Waste gas Çürük kalay: Gray tin 149
Çürük kaya Çürük kaya: Saprolite Çürük kaya kumu: Rotten rock sand Çürük küfü: Penicillium Çürüklük (diş): Cariousness; Putrescence Çürüktaş: Rottenstone Çürükte yetişen: Saprogenic Çürüme: Decay Çürüme: Putrefication Çürümeye yol açan (bakteri v.b): Sapremic Çürümüş (diş): Carious Çürüten: Sapremic Çürüten (bakteri): Saprogenic Çürüyebilen dirim koyuntuları: Biodegradable implant
150
D D süreci (döküm): D process (= Fordath process) D2 vitamini: Calciferol Dabbağhane (deri): Tannery Dadı: Day nurse Dağ bilimi (yer b.): Orology Dağ çizimbilimi: Orography Dağ oluşumu (yer b.): Orogeny Dağ yamacının taş yığıntısı: Scree Dağcı borusu: Alpenhorn Dağcı çengeli: Karabiner Dağcı çivisi: Piton Dağcı değneği: Alpenstock Dağdeviren (bomba): Blockbuster Dağılım: Dissipation; Distribution; Dispersion Dağılım anahattı: Distribution main Dağılım eğrisi: Distribution curve Dağılım etmeni: Dissipation factor Dağılım işlevi: Distribution function Dağılım katsayısı: Distribution coefficient Dağılım oranı: Distribution ratio Dağılma: Fragmentization; Disintegration Dağılma ısısı: Heat of disintegration Dağınık: Sparsed; Dispersed; Dissipated; Diffuse Dağınık ışık: Stray light Dağınık ışınım: Stray radiation Dağınık saçılma: Diffuse scattering Dağınık sıcaklık: Nonuniform temperature Dağınık yansıma: Diffuse reflection Dağınık yansıtanç: Diffuse reflectance Dağınık yansıtımlı FTIR spektroskopisi: Diffuse reflectance FTIR spectroscopy Dağınıklaştırıcı: Dispersing agent Dağınım: Dispersion Dağınım etkileri: Dispersion effects Dağınım ortamı: Dispersion medium Dağınım sertleşmesi: Dispersion hardening
Dağınımlı: Dispersed Dağınmış: Dispersed Dağıntı: Entropy (S); Dispersoid Dağıntı çizelgesi: Entropy chart Dağıntı çizgesi: Entropy diagram Dağıntı değişimi: Entropy change Dağıntısal kısıtlanmış dizgeler: Entropically confined systems Dağıntısal kuvvet: Entropic force Dağıntısal soğutulmuş katman: Entropically cooled layer Dağıtaç: Distributor Dağıtan: Dispersant Dağıtıcı (madde): Dispersant Dağıtım: Distribution Dağıtım panosu: Switchboard Dağıtım tabağı: Platter Dağıtım tepsisi: Platter Dağıtma: Dispensing Dağlama: Searing Dağlama (metal): Etching Dağlama (tıp): Cauterization Dağlama ayıracı: Etching reagent Dağlama camı: Etching glass Dağlama çatlağı: Etching crack Dağlama çözeltisi: Etching solution Dağlama çukurcukları: Etch pits Dağlama deneyi: Etch test Dağlama deneyi parçası: Etch test cut Dağlama durulaması: Etch rinsing Dağlama izleri: Etch figures Dağlama koşulları: Etching conditions Dağlama sıcaklığı: Etching temperature Dağlama süresi: Etching period Dağlama zıtlığı: Etching contrast Dağlamacılık (deri): Pyrography Dağlamalı parlatma: Attack polishing Dağlamalı temizleme: Etch cleaning Dağlanık: Sear Dağlanık (metal): Etched Dağlanma izi: Sear
Dağlanmış Dağlanmış: Etched Dağlanmış cam deseni: Plate etching Dağlanmış çelik numune: Etched steel specimen Dağlanmış metal numune: Etched metal specimen Dağlanmış metalografi numunesi: Etched metallographic specimen Dağlanmış numune: Etched specimen Dağlayıcı: Etchant; Etching agent Dağlayıcı derişimi: Etchant concentration Dağlayıcı seçimi: Etchant selection Dağlayıcı uygunluğu: Etchant suitability Daha düşük fiyat teklif etme: Underbidding Daha yüksek: Higher Dahiliye hekimliği: Internal medicine Dahra: Hand axe; Broad hatchet Daido potada arıtma süreci (çelik): Daido ladle refining process Daire: Department; Circle; Apartment; Ring Daire halkası (geom.): Annulus Dairenin sekizde biri: Octant Dairesel: Round; Circumferential Dairesel bıçkı: Disc saw Dairesel eğe: Circular file Dairesel kafatası testeresi (tıp): Trephine Dairesel kesitli tünel fırın: Circular kiln Dairesel mil (tel çapı ölçü birimi): Circular mil Dairesel örme: Circumferential weaving Dairesel sarma: Circumferential winding Dairesel testere: Disc saw Dakika: Minute Dakron: Dacron Daktilo: Typewriter Daktilo yazısı: Typewriting Daktiloda yazma: Typewriting Dal: Branch; Ramification; Wicker Dal biçimli: Ramiform 152
Daldırma tankı Dal(dır)ma: Plunging Dal(dırıl)mış: Immersed Dala(n)ma: Irritation Dalağa ilişkin (tıp): Splenetic(al) (=Splenic) Dalak (tıp): Spleen Dalak büyümesi (tıp): Splenomegaly Dalak çıkarma ameliyatı (tıp): Splenectomy Dalak şişmesi (sıtma): Ague cake Dalak yangısı (tıp): Splenitis Dalar kepçe: Dipper Dalcıklar (elektrikli kaplama bozukluğu): Trees Dalcıklı yapı: Lineage structure Daldan çit: Wattle Daldıraç: Catheter Daldırık: Submerged Daldırık elektrot: Submerged electrode Daldırık elektrotlu fırın: Submerged electrode furnace Daldırılabilir: Immersible Daldırılmış: Dipped Daldırma: Dipping; Immersion; Digging Daldırma aşı (tıp): Whipgraft Daldırma borusu: Sublance Daldırma borusu sondası: Sublance probe Daldırma düzeneği: Immersion system Daldırma elektrotlu fırın: Immersed electrode furnace Daldırma fosfat örtü: Immersion phosphate coating Daldırma kaplama: Immersion plating (=Dip plating) Daldırma merceği: Immersion lens Daldırma ortamı: Immersion medium Daldırma örtü: Immersion coating Daldırma sıcaklıkölçeri: Immersion pyrometer Daldırma süresi: Immersion time Daldırma süzgeçi: Immersion filter Daldırma tankı: Dip tank
Daldırma thermostat Daldırma thermostat: Immersion thermostat Daldırma uçlu nano yazıcı: Dip-pen nanolithography Daldırmalı alkalili temizleme: Immersion alkaline cleaning; Soak alkaline cleaning Daldırmalı asitli temizleme: Immersion acid cleaning Daldırmalı bağlantı (tuğla): Dipped joint Daldırmalı boyama: Dip painting Daldırmalı dondurma: Immersion freezing Daldırmalı dondurma (işlem): Plunge freezing Daldırmalı dondurma aygıtı: Plunge freezing device Daldırmalı dondurucu: Plunge freezer Daldırmalı döküm: Dip casting Daldırmalı kalay kaplama: Contact tin plating Daldırmalı kapama / kaplama (seramik): Dip encapsulation Daldırmalı kaplama: Dip coating; Dip plating; Immersion coating Daldırmalı kırılma ölçümü (optik): Immersion refractometry Daldırmalı sert lehimleme: Dip brazing Daldırmalı sertleşme: Immersion hardening Daldırmalı su ısıtıcısı: Immersion heater Daldırmalı suverme: Immersion quenching Daldırmalı taşlama: Plunge grinding Daldırmalı temizleme (metal): Soak cleaning; Immersion cleaning Dalga: Wave Dalga biçimi: Wave form Dalga boyu: Wavelength Dalga boyu dağınımlı görünge gözlemi: Wavelength-dispersive spectroscopy Dalga boyu dağınımlı görünge ölçer: Wavelength-dispersive spectrometer
Dalga peryodu Dalga boyu dağınımlı x-ışınları florışınımı: Wavelength-dispersive x-ray fluorescence Dalga boyu dağınımlı x-ışınları görünge gözlemi: Wavelength-dispersive x-ray spectroscopy Dalga boyu dağınımlı x-ışınları görünge ölçümü: Wavelength-dispersive x-ray spectrometry Dalga boyu dağınımlı x-ışınları görüngeölçeri: Wavelength-dispersive xray spectrometer Dalga boyu dağınımlı x-ışınları görüngesi: Wavelength-dispersive x-ray spectrum Dalga çıkını: Wave package Dalga çözümleci: Wave analyser Dalga çözümleme: Wave analysis Dalga çukuru: Wave trough Dalga dalga: Undulated Dalga dalga ilerleyen: Undulatory Dalga denklemi: Wave equation Dalga devinimi: Wave motion Dalga girişimi: Interference of waves Dalga işlevi: Wave function Dalga işleyimsel model: Wave-mechanical model Dalga kapanı: Wave trap Dalga karnı (fiz.): Antinode Dalga katarı: Wave train Dalga kayağı: Surfboard Dalga kayakçılığı: Surfing (=Surfriding) Dalga kılavuzu: Wave guide Dalga kuramı: Undulatory theory Dalga kuramı (ışık): Wave theory Dalga kuşağı: Wave band Dalga kümesi: Wave group Dalga mekaniği: Wave mechanics Dalga mekaniği modeli: Wavemechanical model Dalga optiği: Wave optics Dalga peryodu: Wave period 153
Dalga sayısı Dalga sayısı: Wave number Dalga sıklığı: Wave frequency Dalga yayılması (fiz.): Undulation Dalga yüzeyi: Wave surface Dalga yüzü: Wave front Dalgakıran: Breakwater; Wave breaker; Jetty Dalgalanan: Undulant; Fluctuant; Undulating Dalgalanım elektron mikroskopi: Fluctuation electron microscopy Dalgalanma: Fluctuation; Undulance; Undulation Dalgalanma (elekt.): Surge Dalgalar: Corrugations Dalgalı: Sinuous; Wavy; Undulated; Undulant Dalgalı akım: Alternating current Dalgalı akım motorları: Alternating current motors Dalgalı biçim: Undulation Dalgalı damar (cam): Wavy cord Dalgalı gerilim: Alternating stress Dalgalı ilerleme: Undulation Dalgalı kenar (cam): Curled edge Dalgalılık (yüzey): Waviness Dalgamsı: Undulatory Dalgasız: Waveless Dalgıç: Plunger Dalgıç elektrot: Immersion electrode Dalgıç ısıtıcı: Immersion heater Dalgıç merdane: Sink roll Dalgıç odacığı: Bathyscape Dalgıç pompa: Immersion pump; Plunger pump Dalınç (tıp): Trance Dallanma: Branching; Ramification Dallanma noktası (mat.): Branch point Dallanmış: Branched Dallanmış karbonzinciri (kim.): Branched carbon chain 154
Dallı zincir polimerler Dallanmış zincir (kim.): Branched chain Dallantı: Dendrite Dallantı çekirdeklenmesi: Dendritic nucleation Dallantı dalcıkları: Dendrite subbranches Dallantı dalları: Dendrite branches Dallantı görüntüsü: Dendritic morphology Dallantı kolları: Dendrite arms Dallantı oluşumu: Dendrite formation Dallantılararası: Interdendritic Dallantılararası birikim: Interdendritic segregation Dallantılararası birikinti: Interdendritic segregate Dallantılararası çekinti: Interdendritic shrinkage Dallantılararası gözenekler: Interdendritic pores Dallantılararası gözeneklilik: Interdendritic porosity Dallantılararası saldırı (yenim): Interdendritic attack Dallantılararası sıvı: Interdendritic liquid Dallantılararası yenim: Interdendritic corrosion Dallantılı: Dendritic Dallantılı büyüme: Dendritic growth Dallantılı içyapı: Dendritic microstructure Dallantılı katılaşma: Dendritic solidification Dallantılı yapı: Dendritic structure Dallı: Ramiform; Branched Dallı çoğuz: Branched polymer Dallı polietilen: Branched polyethylene Dallı polimer: Branched polymer Dallı polimer gereçler: Branched polymeric materials Dallı zincir çoğuzlar: Branched chain polymer Dallı zincir polimerler: Branched chain polymer
Dalma boru Dalma boru: Immersion pipe Dalma çizikleri (mek. İşleme): Feed lines Dalmış: Submerged Dalton yasaları: Dalton’s laws Dalton’un kısımsal basınçlar yasası: Dalton’s law of partial pressure Dalyan çiti: Weir Dam: Roof Dam altı: Loft Dama desenli: Tattersall Dama tahtası: Checkerboard Dama taşı: Checker Damacana: Demijohn Damağa ilişkin: Palatral Damak: Palate Damak ameliyatı (tıp): Staphyloplasty Damak eteği (tıp): Velum Damaksı: Palatral Damalı: Tattersall Damar: Streak Damar (cam bozukluğu): Cord Damar (cam): Lap mark; Ream (=Cord) Damar (maden): Lode; Ledge Damar (tıp): Ampulla Damar (tıp): Endothelium Damar (tıp): Vein Damar (yüzey hatası): Seam Damar açıcı ilaç: Vasodilator Damar açımı: Embolectomy Damar açma (tıp): Endarterectomy; Vasodilatation Damar ağı (tıp): Plexus Damar ağı (yüzey bozukluğu): Veining Damar ağına ilişkin (tıp): Plexal Damar aşısı (tıp): Vascular grafts Damar bağlama (tıp): Ligation Damar bilimi (tıp): Angiology; Arteriology Damar büzücü (tıp): Vasoconstrictive Damar büzücü ilaç: Vasoconstrictor Damar büzülmesi (tıp): Vasoconstriction
Damarlaşma (tıp) Damar büzüp açan (tıp): Vasoactive Damar büzüp açma (tıp): Vasoactivity Damar diziliş ve yayılışı (tıp): Vasculature Damar düzeni: Vasculature Damar etkin: Vasoactive Damar etkinliği: Vasoactivity Damar genişlemesi (tıp): Aneurysm Damar genişliğini düzenleyen (sinir): Vasomotor Damar ışını: Vascular ray Damar içi: Intravascular Damar içi pıhtılaşması (tıp): Thrombus Damar implantı (tıp): Vascular implant Damar katman (yerbilim): Sill Damar kayacı (yer b.): Dike (=Dyke) Damar kesme (kan alma için): Venepuncture (=Venipuncture) Damar koyuntusu: Vascular implant Damar röntgeni (tıp): Venograph Damar röntgeni çekimi (tıp): Venography Damar sertleşmesi (tıp): Arteriosclerosis Damar sıkacı (tıp): Tourniquet Damar tıkantısı: Embolus (Emboli) Damar uru (tıp): Angioma Damar yağ bağlaması: Atherosclerosis Damar yumağı (tıp): Glomerulus Damar yürek ışın çekimi: Angiocardiography Damarcık (tıp): Veinlet Damardan besleme (tıp): Drip-feed Damardan ilaç verme (tıp): Transfusion Damardan kan alma (tıp): Venesection (= Venisection) Damarlandırma: Graining Damarlandırma macunu: Graining paste Damarlandırma merdanesi: Graining roll Damarlanma (yüzey): Bloating Damarlar (cam): Streaks (cords) Damarlar (yüzey hatası): Seams Damarlaşma (tıp): Veining 155
Damarlı Damarlı: Vascular; Streaked; Ribbed; Streaky Damarlı (tıp): Veined Damarlı (yerbilimi): Banded Damarlı akik: Onyx Damarlı cevher: Banded ore Damarlı çömlek: Agate ware Damarlı demir oluşumu (yerbilimi): Banded iron formation Damarlı doku (tıp): Vascular tissue Damarlı mermer : Grainy marble Damarlı turba (maden): Banded peat Damarlılaşma: Vascularization Damarlılık: Vascularity; (tıp) Venosity Damarsal: Vascular Damarsal tümör (tıp): Vascular tumor Damarsal ur: Vascular tumor Damarsı (tıp): Arterial Damga: Stamp; Seal Damga basma (kızgın demir): Searing Damga demiri: Marking iron Damgalama: Coining Damgalama makinası: Stamping maching Damıtık: Distillate; Distilled Damıtık içki: Liquor Damıtık su: Distilled water Damıtım düzeni: Alembic Damıtımlı arıtma: Refining byDistillation Damıtma: Distillation Damıtma: Stilling Damıtma balonu: Distilling flask Damıtma borusu: Distilling tube Damıtma kulesi: Distillation tower Damıtma tortusu: Residue of Distillation Damla: Blob; Glob; (cam) Gob; Trickle; Dribblet; (cam) Bead; (ecz.) Gutta Damla hunisi (cam): Guide funnel Damla kabı (su toplama): Drip-pan Damla oluşturucu (cam): Feeder (=Feeder head) 156
Dar açılı saçılım (x-ışınları) Damla sıcaklığı: Gob temperature Damla tamponu (cam): Gather guide Damla yolu (cam): Delivery equipment Damla yöntemi (cam): Gob process Damla(t)ma: Dripping Damlacık: Drib; Droplet Damlaç: Burette Damlalı dağlama: Drop etching Damlalı yağlama: Drop-feed oiling Damlalı yağlama (mak.): Drip-feed Damlalık: Dropper; Stactometer Damlalık (mutfak evyesi): Drainboard Damlalık şişe: Dropping bottle Damlalık taşı (cam): Drip course Damlalıklı yağdanlık: Drop oiler Damlama (cam): Gobbing Damlama kenarı: List edge Damlaölçer: Stactometer Damlataş: Stalactite Damlatma: Dropping Damlatma hunisi: Dropping funnel Damlayan: Dropping Damperli kamyon: Dump truck Damtaşı: Slate Dana gözlü yapı (Dökme demirler ): Bull’s eye structure Danburit: Danburite Dang (tıp): Dengue Daniell gözesi: Daniell cell Danner süreci (camçubuk/boru): Danner process Dantel: Lacing; Lace; Lacework; Crochet Dantela ipliği: Gimp Dantelli: Invected Dar: Narrow Dar açı: Acute angle; Small angle Dar açılı esnek saçılım: Small-angle elastic scattering Dar açılı kırınım: Low-angle diffraction Dar açılı saçılım (x-ışınları): Small angle scattering
Dar açılı sınır Dar açılı sınır: Low-angle boundary; Small angle boundary Dar açılı tane sınırı: Low angle grain boundary Dar açılı tane sınırı: Small angle grain boundary Dar açılı tuğla: End skew Dar açılı x-ışınları saçılımı: Small angle x-ray scattering (SAXS) Dar ağızlı cam kaplar: Narrow mouth containers Dar aralıklı cam: Short glass Dar boğaz (şişe): Choked neck Dar boğazlı cam kaplar: Narrow neck containers Dar bölge tıkayıcıları (tıp): Zonula occludents Dar dalga boyu aralıklı süzgeç (ışık): Notch filter Dar delikten sızma: Effusion Dar demiryolu: Narrow gauge railway Dar gerdanlık: Necklet Dar kanal: Constriction Dar kuşak: Stripe Dar maden tüneli: Shoot Dar paçalı: Peg top Dar paylı dövme: Close tolerance forging Dar saçılım: Forward scattering Dar spor pantalonu: Sweat pants Dar şerit: Narrow strip Dar tabanlı ingot kalıbı: Big-end-up ingot mould Dar tabanlı kalıp: Big-end-up mould Dar tabanlı tomruk: Big-end-up ingot Dar tabanlı tomruk kalıbı: Big-end-up ingot mould Dar ve çıkıntılı göğüs tahtası (tıp): Pigeon breast Dara: Counterweight; Tare Darağacı: Widdy Daralı ağırlık: Gross weight Daralım: Diastalsis
Data Daralım (tıp): Stenosis Daralma: Constriction Daralma (katılaşma): Shrink Daralma çatlağı: Restriction crack Daralmış: Constricted Daralmış kıvrıntı: Constricted jog Daraltıcı (örgensel dokular): Styptic(al) Daraltıcı maça (döküm): Strainer core Daraltma (metal): Drawing down Daraltma (optik): Anamorphism Darbe: Knock; Impact; Beat; Stroke Darbe hatası (cam): Batter; Cockle Darbeli delgi: Hammer drill Darbeli el delgisi: Hammer hand drill Darbeli süsleme (cam): Needle etching Darboğaz: Bottleneck; Bottle neck Darbuka: Drum Darçıkım: Extrusion Darçıkım kusuru: ExtrusionDefect Darçıkım külçesi: Extrusion stock Darçıkım kütüğü: Extrusion billet Darçıkım tomruğu: Extrusion ingot Darçıkımlı: Extruded Darçıkımlı çubuk: Extruded bar Darçıkımlı kalın çubuk: Extruded rod Darçıkımlı metal: Extruded metal Darçıkımlı metal çubuk: Extruded metal bar Darı süpürgesi: Grain sorghum Darken denklemi: Darken equation Darkuşaklı yansıtmaz kaplama: Narrowband antireflection coating Darp takımları: Coining tools Darp zımbası: Coining punch Darphane: Mint Darplama: Coining Darplama kalıbı: Coining die Dart (döküm): Scab Dasimetre: Dasymeter Data: Counterbalance 157
Datolit Datolit: Datolite Dava: Case Davlumbaz: Hood Davranım: Behaviour; Performance Davul: Timpano; Drum Davullar (orkestra): Timpani Dayak: Sprag; Stock Dayama noktası: Fulcrum Dayanak: Pier; Support; Basis; Girder Dayanak (bisiklet v.b.): Kicktand Dayanç: Strength Dayanç-ağırlık oranı: Strength-to-weight ratio Dayanç artırıcı ısıl işlemler: Strengthening heat treatments Dayanç artırma: Strengthening Dayanç özellikleri: Strength properties Dayanç-yoğunluk oranı: Strength-todensity ratio Dayançlı: Strong Dayançlılaştırma: Strengthening Dayanıklı: Robust; Wearable; Wearproof; Durable Dayanıklı çanak çömlek: Stoneware Dayanıklı tüketim malları: Durable consumable goods Dayanıklılık: Durability; Endurance Dayanıklılık aralığı: Endurance range; Limiting range (=Endurance range) Dayanıklılık dayancı: Endurance strength Dayanıklılık deneyleri: Endurance tests (=Fatigue tests) Dayanıklılık kısıtı: Endurance limit Dayanıklılık oranı: Endurance ratio Dayanıksız: Labile; Weak; Sleazy Dayanıksız gereç: Labile material Dayanıksızlık: Weakness Dayanma gerilimi: Bearing stress Dayanma takozu: Kicking piece Dazlak: Bald 158
Deflektör Dazlaklık (tıp): Alopecia d-dolancası: d-orbital Dd-sıcaklığı: Ae-temperature DDT: Dichlorodiphenyltrichloroethane (DDT) De Broglie dalga boyu: de Broglie wavelength De Broglie denklemi: de Broglie equation Debi: Flow rate Debiölçer: Flowmeter Debitöz (cam): Debiteuse Debitöz dudağı (cam): Slot Debitöz kabarcığı (cam): Open blister; Debiteuse bubble Debriyaj: Clutch Dedriyaj kutusu: Clutch housing Debriyaj tamburu: Clutch drum Debye belirgin sıcaklığı: Debye characteristic temperature Debye belirgin sıklığı: Debye characteristic frequency Debye birimi (=10 e.u ): Debye unit Debye halkası: Debye ring Debye kuramı: Debye theory Debye sıcaklığı: Debye temperature Debye ve Huckel kuramı (elektroliz): Debye and Huckel’s theory Debye-Huckel perdeleme değişmezi: Debye-Huckel screening constant Debye-Scherrer kamerası: DebyeScherrer camera Debye-Scherrer X-ışınları kırınımı: Debye-Scherrer X-ray diffraction Debye-Scherrer yöntemi: Debye-Scherrer method Debye-Scherrer-Hall toz yöntemi: DebyeScherrer-Hall powder method Defa: Times Defile: Fashion show Define: Treasure Define: Trove Deflektör: Deflector
Defne asidi Defne asidi: Lauric acid (=Dodecanoic acid) Deformasyon: Deformation Deformasyon çizgileri: Deformation lines Deformasyon ikizlenmesi: Deformation twinning Deformasyon kuşakları: Deformation bands Deformasyon mekanizmaları: Deformation mechanisms Deforme: Deformed Deforme olmayan takımlar: Nondeforming tools Değdirmeli dondurma: Contact freezing Değdirmeli yanayölçer: Contact profilometer Değeç: Ligand Değer: Value Değer biçme: Assessment Değer katsayısı: Q-factor Değerini düşük belirleme: Underestimation Değerini yükseltme: Upgrading Değerlendirilebilir boksit: Metallurgicalgrade bauxide Değerlendirilmiş güvenirlik: Asessed reliability Değerlendirme: Assessment; Appraisal; Evaluation Değerlendirme maliyeti: Appraisal cost Değerli: Precious; Valuable Değerli metaller: Precious metals Değerli taş: Gem; Gemstone Değerli taş oymacılığı: Glyptics Değerli taşlar: Precious stones (=Precious gems) Değerlik: Valency Değerlik (kim.): Valence (= Valency) Değerlik doyması: Saturation of valency Değerlik eksicikleri: Valence electrons Değerlik elektronları: Valence electrons Değerlik kuşağı (atom): Valence band
Değişik marmenevişleme Değerlikli bileşik: Valence compound Değerlikli örütler: Valence crystals Değersiz: Inconsiderable; Useless; Unworthy Değersiz hurda: Junk Değersiz oyuncak: Trinket Değersiz takı: Trinket Değirme çarkı yuvası: Wheelrace Değirmen: Grinding mill Değirmen: Mill Değirmen çarkı: Mill wheel Değirmen deresi: Flume Değirmen havuzu: Millpond Değirmen motoru: Mill motor Değirmen oluğu: Headrace Değirmen oluğu: Millrace Değirmen seti: Mildam Değirmen suyu akıntısı: Millstream Değirmen taşı: Grinding stone; Metate; Millstone Değirmencilik: Milling Değiş tokuş: Exchange Değiş tokuş yapma: Reciprocating Değiş(tir)im: Exchange Değiş(tirile)mez: Unchangeable Değişebilirlik: Variability Değişen: Fluctuant Değişik: Modified; Variant Değişik Bauer-Vogel süreci: Modified Bauer-Vogel process Değişik biçimleri olan: Variform Değişik biçimli: Variform Değişik halkalı (kim.): Heterocyclic Değişik halkalı bileşikler (kim.): Heterocyclic compounds Değişik halkalı çoğuzlar (kim.): Heterochain polymers Değişik halkalı ısılplastik çoğuzlar (kim.): Heterochain thermoplastic polymers Değişik marmenevişleme: Modified martempering 159
Değişik renkli Değişik renkli: Heterochromatic; Heterochromous Değişik renklilik: Heterochromatism Değişik yağlara uygun nesnel mercek: Multi-immersion objective Değişim: Change; Variation Değişim entegrali: Exchange integral Değişim erki: Exchange energy Değişim etkileşimi: Exchange interaction Değişim kuvvetleri: Exchange forces Değişim tepkimeleri: Exchange reactions Değişimli: Modified Değişimli direnç: Varistor Değişimsel: Variational Değişinç (fiz.kim.): Variance Değişke (ist.): Variance Değişken: Variable Değişken basınçlı SEM: Variable-pressure SEM Değişken boyutlu haddeleme: Free-size rolling Değişken maliyetler: Variable costs Değişken sayısal açıklıklı nesnel mercek: Variable numerical-aperture objective Değişkenlere göre inceleme: Inspection by variables Değişkenlik: Variability; Variableness Değişme: Shift factor Değişmeyen: Unchanging Değişmez: Invariant; Invariable; Constant Değişmez ağırlık besleyicisi: Constantweight feeder Değişmez alt öbek (mat.): Invariant subgroup Değişmez basınç: Constant pressure Değişmez beslemeli taşlama: Fixed-feed grinding Değişmez denge: Invariant equilibrium Değişmez derişim: Constant concentration Değişmez düzlem: Invariant plane 160
Değme basıncı Değişmez düzlem gerinimi: Invariant plane strain Değişmez gerilimli dağlama: Potentiostatic etching Değişmez hız: Steady rate Değişmez hızlı sürünme: Steady-rate creep Değişmez konumlu kaynaklama: Fixed position welding Değişmez maliyet: fixed cost Değişmez nokta: Invariant point Değişmez oran: Steady rate Değişmez oylum: Constant volume Değişmez sıcaklık: Constant temperature Değişmez sıcaklık kabı: Thermostat Değişmez tepkime: Invariant reaction Değişmez uyum (aydınlatmayla değişmeyen renk karşılaştırması): Invariant match Değişmez yeğinlik: Constant intensity Değişmez yeğinlikli pirometre: Constant intensity pyrometer Değişmez yöney: Invariant vector Değişmez yük: Constant load Değişmezlik: Invariance Değiştirge (mat.): Parameter Değiştirgeç: Variometer Değiştirgesel: Parametric Değiştirgesel denklemler: Parametric equations Değiştirilebilir: Exchangeable Değiştirilebilir uçlar: Replaceable tips Değiştirilebilirlik: Exchangeability Değiştirilemez (para): Inconvertible Değiştirim: Modification Değme: Kissing (=Touching); Contact Değme açısı: Contact angle Değme alanı: Contact area Değme arayüzeyi: Contact interference Değme arkı: Arc of contact Değme basıncı: Contact pressure
Değme baskısı Değme baskısı: Contact printing Değme bölgesi: Zone of contact Değme gerilimi: Contact stress Değme kaplaması: Contact plating Değme süresi: Contact time Değme uzunluğu: Length of contact Değme voltajı: Contact potential Değme yorulması: Contact fatigue Değmeden kalıp değiştirme: No touch exchange of dies (NOTED) Değmeli baskı: Contact printing Değmeli kalıp süreçleri: Contact mould processes Değmeli tutturma: Contact cement Değmelik ikimetalli: Contact bimetal Değmesiz yanay ölçümü: Non-contact profilometry Değnek: Switch; Stick; Wand; Walking stick; Bar Dehliz: Vestibule Dehşet: Panic Dehye denklemi: Dehye equation Dekan: Decane Dekape çelik sac: Pickled steel sheet Dekape sac: Pickled sheet Dekart ekseni (geom): Cartesian axis Dekor hatası (cam): Dim design Dekor pastası (cam): Etching paste Dekoratif cam: Stained glass Dekorlama (cam): Embossing Dekorlama (cam): Etching Dekorlama (cam): Rotting (=Deep etching) Dekorlama fırını: Decorating kiln Dekorlama tornası (cam): Engraving lathe Dekorlanmamış züccaciye: Blank Dekovil hattı: Narrow gauge railway; Light railway Deksroamfetamin: Dextroamphetamine Dekstrin: Dextrin; Starch gum
Deliklerarası uzaklığı (elekt.) Deler çekiç: Machine drill Delf porseleni: Delf porcelain Delft çömleği: Delft ware Delgeç: Piercer Delgi: Gimlet; Broach; Borer; Trepan; Eyeleteer; Drill; Auger Delgi kolu: Bitstock Delgi makinası: Key punch Delgi ölçeği: Bit gauge Delgi tezgahı: Churn drill Delgili boru tezgahı: Piercing mill Delgili kesme ): Nibbling Delhiz: Gallery Delibaş(hastalık): Louping ill Delici: Piercer Delici çekiç: Jack hammer Delik: Vent; Orifice; Pierced; Bore; Eyehole Delik (elektron): Hole Delik (kemik içi): Meatus Delik (mek): Hole Delik açma: Boring; Perforation Delik açma süreçleri: Hole making processes Delik burgulama süreci: Hole-drilling process Delik çapı: Bore diameter Delik- çekkinliği çarpanı: Hole-affinity parameter Delik doğruluğu: Hole straightness Delik dövme: Hollow forging Delik düzgünlüğü: Hole straightness Delik hazırlama: Hole preparation Delik kapağı (y. Fırın): Wicket Delik kaynağı: Plug weld Delik kaynağı yapma: Plug welding Delik mastarı: Centre punch Delik ölçeği: Plug gauge Delik pergel: Feeler Delik testereleri: Hole saws Delikcik: Ventage Deliklerarası uzaklığı (elekt.): Pitch 161
Delikli Delikli: Holey; Perforated Delikli burgu çubuğu: Hollow rod Delikli cam tuğla: Ventilating brick Delikli cıvata: Eyebolt Delikli cıvata vidası: Eyebolt screw Delikli çelik sac: Perforated steel sheet Delikli eşya: Hollow ware Delikli kalıpta biçimleme: Pot die forming Delikli karbonzarı (e.mik.): Holey carbon film Delikli kurşun levha (akü): Grid Delikli kürek: Sieve shovel Delikli perçin: Hollow rivet Delikli plaka (tel çekme): Wortle Delikli sac: Perforated sheet Delikli taban tuğlası: Checker Delikli tahta: Pegboard Delikli tuğla: Air brick; Hollow brick; Perforated brick; Rider brick Delikli yay: Eyelet spring Delikli yolluk: Pop gate Delikli yolluk: Ronceray runner Deliksiz: Holeless; Unperforated; Ventless; Imperforate (=Imperforated) Delikzımbası: Eyeleteer Delilik: Insanity Delinebilir: Drillable Delinmemiş: Unperforated Delinmiş: Pierced Deliotu hastalığı (tıp): LocaDisease (=Locoism) Delip geçme: Transpiercing Delme: Drilling; Piercing; Trepanation; Transfixion; Perforation; Boring Delme akımı: Flashover Delme akışkanları: Drilling fluids Delme basıncı: Drilling pressure Delme beslemesi: Drilling feed Delme çubuğu: Boring bar Delme kalıpları: Piercing dies Delme makinaları: Boring machines 162
Demir cevheri topaklanması Delme makinası: Reamer Delme soğutucusu: Drilling coolant Delme süresi: Drilling time Delme takımları: Boride tools; Piercing tools; Boring tools Delme zımbası: Blanking punch Delta bağlantı: Delta connection Delta demir: Delta iron Delta ferrit: Delta ferrite Delta metali: Delta metal Demet: Sheaf; Hank; Bundle; Truss; Tuft; Bunch Demet dayancı: Bundle strength Demet deste: Wisp Demet voltajı: Beam voltage Demet yapma: Fagoting Demetcik: Fascicle Demetleme: Fagoting; Sheaving; Fasciculation Demir: Iron Demir alaşımları: Ferrous alloys Demir aluminat: Iron aluminate Demir amonyum sülfat: Iron ammonium sulphate Demir arıtımı: Iron refining Demir artık: Heavy iron Demir asetat: Iron acetate Demir asidi tuzu: Ferrate Demir ayaklık (odun yakmak için): Andiron (=Firedog) Demir başlık (maden): Gossan Demir beşkarbonil: Iron pentacarbonyl Demir bileşikler: Iron compounds Demir biroksit: Iron monoxide Demir bromür: Iron bromide Demir cevheri beslemesi: Iron ore feed Demir cevheri kaynakları: Iron ore deposits Demir cevheri rezervleri: Iron ore reserves Demir cevheri topaklanması: Iron ore palletizing
Demir cevheri topakları Demir cevheri topakları: Iron ore pellets Demir cevherleri: Iron ores Demir civata: Black bolt Demir Curufu: Iron cinder Demir çatkı: Iron framework Demir çekirdek: Iron core Demir çelik fabrikası: Iron and steel plant; Iron and steel works Demir çelik ticareti: Iron and steel trade Demir çerçeve: Iron frame Demir çivi: Iron nail Demir çubuk: Iron rod Demir çubuk (manivela): Tommy bar Demir çubuk demeti: Fagot (=Faggot) Demir döküm: Iron casting Demir döküm deliği matkabı: Iron notch drill Demir döküm deliği(y. fırın): Iron notch (=Taphole) Demir dökümhanesi: Iron foundry Demir dökümler: Iron castings Demir eritme haznesi: Iron crucible Demir eşya: Ironware Demir ferrosiyanür: Iron ferrocyanide (=Prussian blue) Demir florür: Iron fluoride Demir folyo: Iron foil Demir fosfat: Iron phosphate Demir fosfat iki hidrat: Iron perchlorate dihydrate Demir fosfat örtü: Iron phosphate coating Demir fosfür: Iron phosphide Demir giderme (cam): Deironing Demir giderme (cam): Removal of iron (=Deironing) Demir grafit denge dizgesi: Iron graphite equilibrium system Demir grafit dengeli evre çizgesi: Iron graphite equilibrium phase diagram Demir hırdavat: Hardware Demir hurdası: Ferrous scrap
Demir kromat Demir hurdası hazırlama: Ferrous scrap processing Demir hurdası toplama: Ferrous scrap collecting Demir ızgara: Gridiron Demir içeren: Ferriferous; Ferruginous Demir içeren anlamına ön ek: Ferro-; ferriDemir ikiklorür: Iron chloride (=Ferrous chloride) Demir ikiklorür dörthidrat: Iron chloride tetrahydrate Demir işi: Ironwork Demir iyodür: Iron iodide Demir izabesi: Siderurgy Demir kalay: Heavy metal Demir kalıp: Iron mould Demir kama: Lewis (=Lewisson) Demir kaplama: Iron plating Demir kaplı: Ironclad Demir karbon alaşımları: Iron-carbon alloys Demir karbon çizgesi: Iron carbon diagram Demir karbon dengeli evre çizgesi: Iron carbon equilibrium phase diagram Demir karbonat: Iron carbonate Demir karbürleri: Iron carbides Demir kasnak: Iron pulley Demir kırı: Iron gray Demir kimyası: Iron chemistry Demir kirletmesi: Iron contamination Demir klişesi: Ferrotype Demir kobalt tozu: Iron cobalt powder Demir kobalt tozu mıknatısı: Iron cobalt powder magnet Demir konstantan ısılçifti: Iron constantan thermocouple Demir kova (Maden): Kibble Demir krom alaşımları: Iron-chromium alloys Demir kromat: Iron chromate 163
Demir levha Demir levha: Iron plate Demir macunu: Iron putty Demir maden ocağı: Iron ore pit Demir madeni: Iron mine Demir makara: Iron pulley Demir manivela kolu: Crowbar Demir merdaneler: Iron rolls Demir metalbilimi: Ferrous metallurgy Demir metalbilimi süreçleri: Ferrous metallurgical processes Demir metalbilimine ilişkin: Ferrous metallurgical Demir nikel alaşımları: Iron-nickel alloys Demir nikelli pil/akü: Iron-nickel accumulator Demir nitrat: Iron nitrate Demir nitrat dokuzhidrat: Iron nitrate nonahydrate Demir oksit: Iron oxide (=Ferrous oxide) Demir oksit curufu: Iron dross Demir oksitleri: Iron oxides Demir pası: Iron rust Demir paslı su: Red water Demir perklorat hidrat: Iron perchlorate hydrate Demir perklorür: Iron perchloride Demir piriti: Iron pyrite Demir pulu: Hammer scale Demir ray: Iron rail Demir sac: Black sheet Demir silikat: Chamosite; Iron silicate Demir silisid: Iron silicide Demir siyanür: Iron cyanide Demir sülfat: Iron sulphate (=Ferrous sulphate) Demir sülfür: Iron sulphide Demir sülyeni: Red ochre Demir şapı: Ferric alum (=Iron alum) Demir talaşı: Iron chips Demir taşı: Ironstone Demir tel: Iron wire 164
Demirci çekici Demir temelli alaşımlar: Iron base alloys Demir temelli ısı dirençli alaşımlar: Ironbase heat resisting alloys Demir temelli merdaneler: Iron-base rolls Demir temelli yüksek sıcaklık alaşımları: High-temperature iron-base alloys Demir testeresi: Cold saw Demir titanat: Iron titanate Demir tozu: Iron powder Demir tozu kaplı elektrot: Iron-powder electrode Demir tozuyla kesme: Powder cutting Demir üçbromür: Iron tribromide Demir üçflorür: Iron trifluoride (=Ferric fluoride) Demir üçklorür: Iron trichloride (=Ferric chloride) Demir üçoksit: Iron trioxide (=Ferric oxide) Demir üçsülfat: Iron trisulphate (=Ferric sulphate) Demir üretimi (y.fırın): Ironmaking Demir varak: Iron foil Demir yapı: Iron construction Demir yapımı: Ironmaking Demir yüklü epoksi modeller (döküm): Iron-filled epoxy patterns Demir yüksek fırını: Iron blast furnace Demir yükünü: Iron ion Demir-azot alaşımları: Iron-nitrogen alloys Demir-azot denge dizgesi: Iron-nitrogen equilibrium system Demir-azot dengeli evre çizgesi: Ironnitrogen equilibrium phaseDiagram Demir-azot evre çizgesi: Iron-nitrogen phase diagram Demir-bakır ikili dizgesi: Iron-copper binary system Demirce aluminyumca zengin toprak: Pedalfer Demirci: Ironsmith; Blacksmith Demirci çekici: Fuller
Demirci dövmesi Demirci dövmesi: Smith forging Demirci dükkanı: Smithery Demirci kaynağı: Hammer weld Demirci kaynağı (işlem): Hammer welding (Forge welding) Demirci kıskacı: Fire tongs; Blacksmith’s press; Clip tongs; Smith’s tongs Demirci körüğü: Smiths bellow Demirci ocağı: Bloomery; Fire bed; Smiths forge; Smithy forge Demirci örsü: Smith’s anvil Demirci takımları: Blacksmith’s tools Demirci testeresi: Hacksaw Demirci ustası: Ironmaster Demircilik: Ironworking Demir-çinko denge dizgesi: Iron-zinc equilibrium system Demir-çinko dengeli evre çizgesi: Ironzinc equilibrium phase diagram Demir-çinko evre çizgesi: Iron-zinc phaseDiagram Demir-demir fosfür ötektiği: Iron-iron phosphide eutectic Demir-demir kabür ötektiği: Iron-iron catrbide eutectic Demirdışı: Nonferrous Demirdışı ağır metal alaşımları: Nonferrous heavy metal alloys Demirdışı ağır metaller: Nonferrous heavy metals Demirdışı alaşımlar: Nonferrous alloys Demirdışı dökümler: Nonferrous castings Demirdışı hafif metal alaşımları: Nonferrous light metal alloys Demirdışı hafif metaller: Nonferrous light metals Demirdışı metaller: Nonferrous metals Demir-grafit evre çizgesi: Iron-Graphite Phase diagram Demirgülü (demir cevheri): Floss ferri Demirhane: Ironworks Demir-hidrojen alaşımları: Ironhydrogen alloys
Demir-krom-kobaltlı mıknatıs alaşımları Demiriki demirüç oksit: Ferrosoferric oxide Demiriki elektrikli: Ferroelectric Demiriki elektrikli gereçler: Ferroelectric materials Demiriki elektriklilik: Ferroelectricity Demiriki iyonu: Ferrous ion Demiriki mıknatıslı gereçler: Ferromagnetic materials Demiriki mıknatıslılığı: Ferromagnetism Demirin üçlü noktaları: Iron triple points Demir-kalay denge dizgesi: Iron-tin equilibrium system Demir-kalay dengeli evre çizgesi: Iron-tin equilibrium phase diagram Demir-kalay dizgesi: Iron-tin system Demir-kalay evre çizgesi: Iron-tin phaseDiagram Demir-karbon çizgesi: Iron-carbon diagram Demir-karbon dengeli evre çizelgesi: Iron-carbon equilibrium phase diagram Demir-karbon dizgesi: Iron-carbon system Demir-karbon eriyikleri: Iron-carbon melts Demir-karbon ötektiği: Iron-carbon eutectic Demir-karbon-mangan evre çizgesi: Iron-carbon-manganese phase diagram Demir-konstantan çifti: Iron-constantan couple Demir-krom alaşımı dökümler: Ironchromium alloy castings Demir-krom denge dizgesi: Ironchromium equilibrium system Demir-krom evre çizgesi: Iron-chromium phase diagram Demir-krom- karbon dizgesi: IronChromium- carbon system Demir-krom-kobaltlı mıknatıs alaşımları: Iron-Chromium- cobalt magnetic alloys 165
Demir-krom-mangan-azot dizgesi Demir-krom-mangan-azot dizgesi: IronChromium-manganese-nitrogen systems Demir-krom-nikel alaşımı dökümleri: Iron-Chromium-nickel alloy castings Demir-krom-nikel dizgesi: IronChromium-nickel system Demir-krom-nikel paslanmaz çelikleri: Iron-Chromium-nickel stainless steels Demir-krom paslanmaz çelikleri: Ironchromium stainless steels Demir-kükürt dengeli evre çizgesi: Ironsulphur equilibrium phase diagram Demir-kükürt-karbon alaşım dizgesi: Iron-sulphur-carbon alloy system Demirleme yeri (gemi): Moorage; Moonberth; Anchorage Demirli: Ferriferous; Ferro-; Ferrous Demirli aluminyumlu demir önalaşımı: Ferroaluminium Demirli arduvaz: Ferruginous slate Demirli balçık: Iron clay Demirli beton: Reinforced concrete Demirli bor (önalaşımı): Ferroboron Demirli çakmaktaşı: Ferruginous cherts Demirli gereçler (+3): Ferric materials Demirli gereçler (+2): Ferrous materials Demirli globülin: Transferrin Demirli göktaşları: Iron meteorites Demirli göletaşı: Siderolite Demirli karbonatlar: Ferruginous carbonates Demirli kayağantaş: Ferruginous slate Demirli kil: Iron clay Demirli krom (önalaşımı): Ferrochromium Demirli kum: Iron sand (=Iserine) Demirli kumtaşı: Ferruginous sandstone Demirli kurşun sülfür: Marmatite Demir mangan (önalaşımı): Ferromanganese Demirli nikelli auminyum kaplama: Calite 166
Demir-silisyum alaşımları Demirli önalaşım: Ferroalloy Demirli önalaşım tozu: Ferroalloy dust Demirli önalaşımlama: Ferroalloying Demirli önalaşımlama metalleri: Ferroalloying metals Demirli protein: Ferritin Demirli silisyum (önalaşımı): Ferrosilicon Demirli titan (önalaşımı): Ferro-titanium Demirli vanadyum (önalaşımı): Ferrovanadium Demirli volfram (önalaşımı): Ferrotungsten Demirli yük: Ferrous charge Demirli yüklenti: Ferrous charge Demirli yüklenti gereçleri: Iron-bearing charge materials Demirli tantal önalaşımı: Ferro-tantalum Demirli zirkon: Ferro-zirconium Demir-mangan alaşımları: Ironmanganese alloys Demir-mangan-silis-oksijen dizgesi: Iron-manganese-silicon-oxygen system Demir-nikel denge dizgesi: Iron-nickel equilibrium system Demir-nikel evre çizgesi: Iron-nickel phase diagram Demir-nikel ikili dizgesi: Iron-nickel binary system Demir-oksijen alaşımları: Iron-oxygen alloys Demir-oksijen dengeli evre çizgesi: Ironoxygen equilibrium phase diagram Demiroksitli kuvarz: Tigereye Demirsel mıknatıslı: Ferromagnetic Demirsel mıknatıslılık: Ferromagnetism Demir-sementit denge dizgesi: Iron cementite equilibrium system Demir-sementit dengeli evre çizgesi: Iron cementite equilibrium phase diagram Demir-sementit evre çizgesi: Iron-Iron carbide phase diagram Demir-silisyum alaşımları: Iron-silicon alloys
Demir-silisyum ikili dizgesi Demir-silisyum ikili dizgesi: Iron-silicon binary system Demir-silisyum mıknatıs alaşımları: Iron-silicon magnetic alloys Demir-silisyum-karbon üçlü çizgesi: Iron-silicon-carbon ternary diagram Demir-su dizgesi: Iron-water system Demirüç amonyum sitrat: Ferric ammonium citrate Demirüç asetat: Ferric acetate Demirüç asidi: Ferric acid Demirüç elektrikli: Ferrielectric Demirüç elektrikli gereçler: Ferrielectric materials Demirüç elektrikliliği: Ferrielectricity Demirüç fosfat: Ferric phosphate Demirüç hidroksit: Ferric hydroxide Demirüç içeren: Ferric Demirüç iyonu: Ferric ion Demirüç klorür: Ferric chloride Demirüç mıknatıslı: Ferrimagnetic Demirüç mıknatıslı gereçler: Ferrimagnetic materials Demirüç oksit: Ferric oxide (=Haematite) Demirüç potasyum sülfat: Ferric potassium sulphate (=Ferric alum) Demiryolu: Railroad (=Railway) Demiryolu ağı: Railway network Demiryolu genişliği: Railway gauge Demiryolu hattı: Railway track Demiryolu kavşağı: Railway junction Demiryolu kırmataşı: Railroad ballast Demiryolu köprüsü: Railway bridge Demiryolu mühendisiliği: Railway engineering Demiryolu rayı üretimi: Railroad rail production Demiryolu rayları: Railroad rails; Trackage Demiryolu tekerleği: Railway wheel Demiryolu traversi: Tie Demiryolu vagon tekerlekleri: Railroad car wheels
Denetimli basınç-çevrimi Demiryolu vagonu: Railway carriage Demiryolu yarması: Railway cutting Demle(n)me: Brewing Demlendirme (çelik): Soaking Demlendirme çukuru (çelik): Soaking pit Demlendirme sıcaklığı: Soaking temperature Demlendirme süresi: Soaking time Demode: Unfashionable Denektaşı: Yardstick; Touchstone Deneme: Trial; Testing; Experimentation Deneme çalıştırması: Trial run Deneme dökümü: Pilot casting Deneme kuruluşu: Experimental plant Deneme merdanesi: Galley roller Deneme potacığı: Cupe Deneme roketi: MX missile Deneme siparişi: Trial order Deneme süreci: Pilot process Deneme tepkimeci: Experimental reactor Deneme tesisi: Pilot plant Denenebilir: Triable Denenmiş: Tried Denetilemeyen: Uncontrollable Denetim: Control; check-up Denetim çizelgesi: Check list Denetim çizelgesi: Check sheet Denetim çizelgesi: Control chart Denetim deneyleri: Control tests Denetim dışı: Out-of-control Denetim dizgesi: Control system Denetim programı: Control programme Denetimli: Controlled Denetimli atmosfer (fırın): Controlled atmosphere Denetimli atmosferli ısıl işlem: Controlled atmosphere heat treatment Denetimli atmosferli ostenitleme: Controlled atmosphere austenitization Denetimli atmosferli tavlama: Controlled atmosphere annealing Denetimli basınç-çevrimi: Controlled pressure-cycle 167
Denetimli basınçlı dökme Denetimli basınçlı dökme: Controlled pressure pouring Denetimli dağlama: Controlled etching Denetimli değişken: Controlled variable Denetimli dizge: Controlled system Denetimli dönüşüm: Controlled transformation Denetimli gözenekli cam: Controlled pore glass Denetimli haddeleme: Controlled rolling Denetimli ısılçekirdeksel tepkime: Controlled thermonuclear reaction (CTR) Denetimli ısıtma: Controlled heating Denetimli matlaştırma: Controlled devitrification Denetimli saydamsızlaştırma: Controlled devitrification Denetimli soğutma: Controlled cooling Denetimli süreç: Controlled process Denetimsiz: Uncontrolled Denetimsiz bitirim (yüzey): Mill finish Denetleç: Controller Denetleme: Checking; Inspection Denetlenmemiş: Unchecked Denetlenmiş: Controlled Denetlik: Monitor Deney: Experiment; Test Deney aygıtı: Test equipment Deney çevresi: Test environment Deney çıkıntısı (döküm): Test lug Deney çubuğu: Test rod; Test bar; Test stick Deney değeri: Test value Deney duyarlılığı: Testing sensitivity Deney eleği: Testing sieve Deney hatası: Testing error Deney konisi: Test cone Deney numunesi: Test specimen Deney numunesi çıkarma parçası: Coupon Deney numunesi konumu: Test specimen orientation 168
Denge değişmezi Deney parçası: Test piece (=Test sample) Deney sonucu: Test result Deney tüpü: Test tube Deney verileri: Test data Deney yapma: Testing Deney yöntemi: Testing method Deneyim: Practice; Experience Deneyimsel: Empirical Deneyimsiz: Inexperienced Deneyimsiz: Unpracticed Deneylik: Laboratory Deneysel: Experimental; Empirical Deneysel araştırma: Experimental research Deneysel değer: Experimental value Deneysel değişken: Experimental variable Deneysel denklem: Empirical equation Deneysel fizik: Experimental physics Deneysel formül: Empirical formula Deneysel kimya: Experimental chemistry Deneysel SAE alaşımlı çelikleri: Experimental SAE alloy steels Deneysel saptama: Experimental determination Deneysel tasarım: Experimental design Deneysel tepkimeç: Experimental reactor Deneysel veri: Experimental data Deneysel yanılgı: Experimental error Deneysel yöntemler: Experimental techniques Denge: Equilibrium Denge ayrılığı uzaklığı: Equilibrium separation distance Denge bağıntısı: Equilibrium relationship Denge basıncı: Equilibrium pressure Denge benzeri: Quasi-equilibrium Denge bölümü: Equilibrium quotient Denge çizgesi: EquilibriumDiagram Denge dağılımı: EquilibriumDistribution Denge değişmezi: Equilibrium constant
Denge dönüşümü Denge dönüşümü: Equilibrium transformation Denge dönüşümü sıcaklığı: Equilibrium transformation temperature Denge erki: Equilibrium energy Denge evresi: Equilibrium phase Denge gerilimi: Equilibrium potential Denge ısıtması: Equilibrium heating Denge katılaşması: Equilibrium solidification Denge kısmi basıncı: Equilibrium partial pressure Denge kıstası: Equilibrium criterion Denge kolayerir sıcaklığı: Equilibrium eutectic temperature Denge koşulları: Equilibrium conditions Denge potansiyeli: Equilibrium potential Denge sıcaklığı: Equilibrium temperature Denge sınırları: Equilibrium boundaries Denge tartı: Balance Dengedışı evreler: Nonequilibrium phases Dengedışı katılaşma: Nonequilibrium solidification Dengedışı soğu(t)ma: Nonequilibrium cooling Dengedışı yapılar: Nonequilibrium structures Dengedışılık: Nonequilibrium Dengeleme: Equalizing; Compensation Dengeleme akımı: Equalizing current Dengeleme çubuğu: Equalizer bar Dengeleme direnci: Equalizing resistance Dengeleme düzeni (uçak): Trim tab Dengeleme halatı: Guy Dengeleme halkası: Equalizing ring Dengeleme işlemi: Stabilizing treatment Dengeleme kolu: Walking beam Dengeleme tavı: Stabilizing anneal Dengeleme vanası: Equalizing valve Dengeleme yayı: Equalizer spring Dengeleme yükü: Equalizing charge
Dengesi bozuk Dengelenmiş: Balanced Dengeleyici: Equalizer; balancer Dengeleyici gözmerceği: Compensation eyepiece (=Compensating eyepiece) Dengeleyici mercek: Compensating lens Dengeleyici merdane: Stabilizing roll Dengeleyici oküler: Compensation eyepiece (=Compensating eyepiece) Dengeleyici tel ( ısılçift): Compensating lead wires Dengeleyiciler (çoğuzlar): Stabilizers Dengeli: Balanced; Stable; Steady Dengeli ark: Stable arc Dengeli dağılım: EquilibriumDistribution Dengeli dizge: Balanced system; Stable system Dengeli dondurma: Equilibrium freezing Dengeli evre: Stable phase Dengeli evre çizgesi: Equilibrium phaseDiagram Dengeli gözeler: Stable cells Dengeli ısıtma: Equilibrium heating Dengeli karbür: Stable carbide Dengeli katılaşma: Equilibrium solidification Dengeli kırma yöntemi: Balanced-break method Dengeli laminat: Balanced laminate Dengeli sistem: Stable system Dengeli sütsü temizleyici: Stable emulsion cleaner Dengeli tasarım: Balanced design Dengelileş(tir)me: Stabilizing Dengelileş(tir)me(hız çelikleri): Stabilization Dengelileştirilmiş zirkonya: Stabilized zirconia Dengelilik: Equilibrium; Stability Dengemsi: Quasi-equilibrium Dengemsi dizge: Pseudoequilibrium system Dengesi bozuk: Unbalanced 169
Dengesiz Dengesiz: Instable; Out-of-balance; Nonequilibrium; Unbalanced; Ataxic; Unstable; Unsteady Dengesiz bileşik: Unstable compound Dengesiz çatlak: Unstable crack Dengesiz çekirdek: Unstable nucleus Dengesiz dizge: Unstable system Dengesiz durum: Nonsteady state; Unstable state; Unsteady state Dengesiz durum koşulları: Nonsteadystate conditions Dengesiz durum yayınımı: Nonsteadystate diffusion; Unsteady state diffusion Dengesiz evre: Unstable phase Dengesiz karbür: Unstable carbide Dengesiz katılaşma: Nonequilibrium solidification Dengesiz soğu(t)ma: Nonequilibrium cooling Dengesiz sütsü temizleyici (madde): Unstable emulsion cleaner Dengesiz yapılar: Nonequilibrium structures Dengesiz yürüme: Ataxia (=ataxy) Dengesiz yürüme: TabesDorsalis (=locomotor ataxia) Dengesizlik: Nonequilibrium; Imparity; Imbalance; Instability Dengesizlik etkileri: Nonequilibrium effects Deniştiren: Denaturing Deniştirici: Denaturing agent Deniz altı kablosu: Submarine cable Deniz altı madenciliği: Undersea mining Deniz altı mayını: Submarine mine Deniz bilimi: Marine science Deniz feneri: Lantern Deniz feneri: Lighthouse; Pharos Deniz kabarması: High tide Deniz kızağı: Aquaplane Deniz kömürü: Sea coal Deniz kumu: Sea sand 170
Denkleşme çizgisi (teknik resim) Deniz kuvvetleri: Naval forces Deniz kuvvetlerine ilişkin: Naval Deniz levazımatı: Marine supplies Deniz mili (1852m): Nautical mile Deniz motoru: Marine engine Deniz pusulası: Marine compass Deniz radarı: Sonar Deniz suyu: Sea water Deniz suyu arıtma tesisi: Sea water distillating plant Deniz suyu dağıtım ağı: Sea water distribution piping Deniz suyu pompalama istasyonu: Sea water pumping station Deniz taşımacılığı: Merchant shipping Deniz ticaret filosu: Merchant navy Deniz tuzu: Marine salt Deniz uçağı: Hydroplane Deniz üssü: Naval base Deniz yosunu jelatini: Agar-agar Deniz yükselmesi (yer b.): Eustacy Denizaltı: Submarine Denizaltı avcı botu: Submarine chaser Denizaltı avcı gemisi: Antisubmarine Denizci palangası: Burton Denizciliğe ilişkin: Maritime Denizciliğe ilişkin: Nautical Denizden havaya fırlatılan füze: Underwater-to-air missle (UAM) Denize ilişkin: Marine Denk: Matching; Bale Denk bağı: Coordinate bond Denk çizgiler: Match lines (=Matched edges) Denk dönüşüm: Coordinate transformation Denk getirme: Matching Denklem: Equation Denkleş(tir)me: Compensation Denkleşme çizgisi (teknik resim): Match line
Denşirilmiş Denşirilmiş: Denaturated Denşirim: Denaturation Denye (grms/1000m): Denier Deoksiribonükleik asit (DNA): Deoxyribonucleic acid (DNA) Deokso süreci: Deoxo process Depo: Vault; Store; Stockroom; Wareroom; Stock house; Storehouse; Storeroom; Storage; Warehouse Depo doldurma: Tankage; Tank filling Depo edilmiş mal: Stockpile Depo malı: Stock Depo oylumu: Tankage Depolama: Storage Depolama dizgeleri: Storage systems Depolama ömrü: Storage life Depolanmış erk: Stored energy Deprem: Quake Deprem bilimi: Seismology Deprem eğrisi: Seismogram Depremçizer: Seismograph Depremgörür: Seismoscope Depremölçer: Seismometer Dere: Gullet Dere cevheri: Fluviatile Dere kalayı: Stream tin Derece: Order; Gradation; Graduation; Degree; Grade Derece (döküm): Moulding box Derece çevirme (döküm): Rolling over Derece çevirme makinası (döküm): Rollover machine Derece çevirme plâkası (döküm): Rollover board Derece desteği (döküm): Flask bar Derece kelepçeleri (döküm): Mould clamps Derece kelepçesi (döküm): Flask clamp Derece kenedi (döküm): Gland box Dereceleme: Gradation Derecelendirilmiş: Graded
Deri yangısı (tıp) Derecelendirme: Grading Dereceli: Graduated Dereceli bardak: Measuring glass (=Measuring cup) Dereceli pipet: Measuring pippet Derecesiz kalıplama makinası: Flaskless moulding machine Dergi: Magazine Deri: Fell; Tegument; Skin; Leather Deri altı: Subcutaneous Deri altı koyuntu yerleştirme (tıp): Subcutaneous implantation Deri altı koyuntulama (tıp): Subcutaneous implantation Deri altı yangısı(tıp): Cellulitis Deri aşılama (tıp): Dermatoplasty Deri bilimi: Dermatology Deri değiştirme (tıp): Skin replacement Deri dilimi: Dermatome Deri düzeltim (tıp): Dermabrasion Deri eşya: Leather goods Deri hastalığı (tıp): Tetter Deri içi (tıp): Intradermal; Transdermal Deri içine ilaç verme (tıp): Transdermal drug delivery Deri irinlenmesi (tıp): Pyoderma Deri kabarcığı (tıp): Papilloma Deri kasnak: Leather pulley Deri kayık: Bidarka Deri kazıyıcı (cerrah aleti): Scarificator Deri oluşumu (tıp): Skin formation Deri ökçe: Leather hell Deri pulu (tıp): Squama Deri sertleşmesi (yaşlılar): Scleroderma (=Scleriasis) Deri sertliğinde: Leather-hard Deri sıyırma (tıp): Excoriation Deri tokmağı: Leather hammer Deri veremi (tıp): Lupus (=Lupus vulgeris) Deri yangısı (tıp): Dermatitis 171
Deri yenilenmesi şablonu (tıp) Deri yenilenmesi şablonu (tıp): Skin regenaration template (SRT) Deri zımbası: Leather punch Deriaşılama (tıp): Dermagraft Deriiçi aygıtları (tıp): Percutaneous Devices Derikeser (aygıt): Dermatome Derimsi (çoğuz): Leathery Derin: Deep Derin bilgi: Mastery Derin çatlak: Fissate Derin çekilmiş: Deep drawn Derin çekilmiş aluminyum: Deep drawn aluminium Derin çekilmiş aluminyum sac: DeepDrawn aluminium sheet Derin çekilmiş çelik: Deep drawn steel Derin çekilmiş çelik sac: Deep drawn steel sheet Derin çekilmiş pirinç: Deep drawn brass Derin çekme: Deep drawing Derin çekme bardak: Deep drawn cup Derin çekme kalıbı: Deep drawing die Derin çekme manşet: Deep drawn cup Derin çekme nitelikli: Deep drawing quality Derin çekme nitelikli çelik sac: Deep drawing quality steel sheet Derin çekme nitelikli sac: Deep drawing quality sheet Derin çekme sacı: Deep drawing sheet Derin çekme şeriti: Deep drawing steels Derin çekmelik çelikler: Deep drawing steels Derin çekmelik saç: Deep drawing sheet Derin çekmelik şerit: Deep drawing strip Derin çizikler: Digs Derin dağlama: Deep etching Derin dağlanmış: Deep etched Derin dağlanmış çelik: Deep etched steel Derin dağlanmış metal: Deep etched metal 172
Derinlik Derin dağlanmış numune: Deep etched specimen Derin dağlanmış yüzey: Deep etched surface Derin delme: Deep drilling; Gun drill Derin dondurma: Deep freezing Derin dondurucu: Deep freezer Derin dondurulmuş: Deep frozen Derin göreç: Stereoscope Derin gören: Stereoscopic Derin gören gözetleç: Stereoscopic microscope Derin gören mikroskop: Stereoscopic microscope Derin görüntü: Stereoscopy Derin gösterici: Stereoviewer Derin içyapı fotoğrafı: Stereoscopic micrograph Derin kabuk (çelik): Deep case Derin kayaç (yer b.): Batholite Derin kesme (dekor): Deep cut Derin maden cevheri: Deep mined ore Derin maden minerali: Deep mined mineral Derin madencilik: Deep mining Derin röntgen resmi: Stereoradiograph Derin sertleşen: Deep hardening Derin sertleşen çelikler: Deep hardening steels Derin sıvama: Deep drawing Derin spout (döküm): Submerged throat (=Submarine throat); Submarine throat; Sump throat Derin tava: Saucepan Derin uyku (tıp): Sopor Derin ve geniş: Yawning Derin yivli bilyalı rulman: Deep groove ball bearing Derinin kabarıp kaşınması (tıp): Urtication Derinin pul pul olması (tıp): Ichthyosis Derinlik: Depth
Derinlik ölçme Derinlik ölçme: Bathymetry Derinlik sıcaklığı çizgesi: Bathythermogram Derinlik sıcaklıkölçeri: Bathythermograph Derinlik yoklama: Sounding Derinlikölçer: Bathometer; Bathymeter; Depth gauge Derinyatak süzgeci: Deepbed filter Derisi sıyrılma: Excoriation Derişik: Concentrated Derişik asit: Concentrated acid Derişik cevher: Hutch Derişik çözelti: Concentrated solution Derişik demir cevherleri: Concentrated iron ores Derişik hidroklorik asit: Concentrated hydrochloric acid Derişik nitrik asit: Aqua fortis Derişik sülfürik asit: Concentrated sulphuric acid Derişik sülfürik asit: Oil of vitriol Derişim: Concentration Derişim eğimi: Concentration gradient Derişim etkisi: Concentration effect Derişim gözesi: Concentration cell Derişim ucaylaması: Concentration polarization Derişim yanayı: Concentration profile Derişimleme süreçleri: Concentrating processes Derişinti: Concentrate Deriştireç: Concentrator Derlenik: Resilient Derlenir: Resilient Derlenme (met.): Resilience (=Resiliency) Derlenme katsayısı: Modulus of resilience Dermansızlık (tıp): Anergy; Hyposthenia Dermatofit (tıp): Dermatophyte Dermatoloji (tıp): Dermatology Derme çatma: Jerry-built Ders: Subject; Lecture
Destek merdanesi Ders kitabı: Schoolbook; Textbook Ders notu: Text Ders programı: Timetable Derslik: Schoolroom Derz aralığı: Joint gap Derz oyuğu: Joint groove Desenli: Engraved; patterned Desenli cam: Patterned glass (=Figured glass) Desenli merdane: Engraving roll Desenli merdane (cam): Patterned roller (=Engraved roller) Desensiz cam: Plain rolled glass (=Honticuttural glass) Desibel: Decibel (dB) Desikatör: Desiccator Deskloizit: Descloizite Deste: Bunch; Sheaf; Bundle Destek: Mount; Underpinning; Trussing; Jack; Reinforcement; Bracket; Brace; Backing; Stake; Support; Sprag; Stock; Support fixture Destek (basım): Underlay Destek altlığı: Backing board Destek bağı (tıp): Sustentaculum Destek bağlacı: Support fixture Destek çemberi: Binding ring Destek çubuğu: Backing bar Destek çubuğu (döküm): Gagger Destek doku: Stroma Destek eleği (e.mik.): Support grid Destek evresi: Reinforcing phase Destek filmi: Backing film Destek gergisi: End stiffener Destek kontrol parçası (mak.): Backstay Destek levhası: Bolster Destek merdaneleri: Backing-up rolls (= Back up rolls) Destek merdaneleri kaçıklık gidericisi: Back-up rolls eccentricity compensator Destek merdanesi: Back roll; Supporting roll 173
Destek pimleri (zımbalama) Destek pimleri (zımbalama): Support pins Destek plakası: Support plate Destek plakası (cam fırını): Patch block Destek pompası: Backing pump Destek rolesi: Bearing roller Destek takım: Backer Destek tuğlası: Backing brick Destek yamaması: Burning on Destek yapı: Backbone structure Destekleme: Alimentation; Sheaving; Backing; Reinforcement; Reinforcing Destekleyici: Sustentacular Destekli: Reinforced Destekli ağız (cam): Reinforced rim Destekli aşındırıcılar: Reinforced abrasives Destekli ayna camı: Reinforced mirror glass Destekli dilici: Backed-up slitter Destekli dilme makinası: Backed-up slitter Destekli karbon-karbon karmalar: Reinforced carbon-carbon composites Destekli plastikler: Reinforced plastics (RP) Destekli ürünler: Reinforced products Desteksiz: Unreinforced Desteksiz poliesterler: Unreinforces polyesters Destekzarı (mikroskopi): Support film Desteleme: Bundling Deşenit: Dechenite Deşme: Incision Detay resmi: Detail drawing Detektör: Detector Deterjan: Detergent Deterjan direnci: Detergent resistance Determinant (mat): Determinant Detroit bardaklama deneyi: Detroit cup test Dev aynası: Burning mirror 174
Devingen kuvvet mikroskopisi Dev jet uçağı: Superjet Dev molekül: Macromolecule Dev tanker (>75000ton): Supertanker Dev yapı: Megastructure Deva: Medicine Devam kartı: Timecard Devam kontrol saati: Time clock Deve tüyü: Camelhair Deveboynu (döküm): Gooseneck Deveboynu torna: Gap lathe Devetüyü rengi: Fallow Devindiren (fiz.): Motor Devindiren güç: Impetus Devindirici (fiz.): Motive Devinebilir: Movable Devinen: Moving Devingen: Movable; Moving; Dynamical (=Dynamic); Mobile; Dynamic Devingen ağdalılık: Dynamical viscosity Devingen bozukluklar: DynamicDefects Devingen dayanç: Dynamic strength Devingen deneyler: Dynamic tests Devingen denge: Dynamic equilibrium Devingen dengesizlik: Dynamic instability; Dynamic unbalance Devingen denklemler: Dynamic equations Devingen dislokasyon: Mobile dislocation Devingen esneklik çarpanı: Dynamic modulus of elasticiy Devingen eşiz: Tautomer Devingen eşizlenebilir: Tautomerizable Devingen eşizlenme: Tautomerization Devingen eşizleştiren: Tautomerizing Devingen eşizleştirme: Tautomerization Devingen eşizleyen: Tautomerizing Devingen eşizlik: Tautomerism Devingen frenleme: Dynamic braking Devingen gerilim gereyi: Dynamic stress tensor Devingen kuvvet mikroskopisi: Dynamic force microscopy
Devingen mandrel Devingen mandrel: Molten mandrel Devingen mekanik deneme: Dynamicmechanical testing Devingen mekanik görüngeölçer: Dynamic mechanical spectrometer (DMS) Devingen mekanik ölçüm: Dynamic mechanical measurement Devingen özellikler: Dynamic properties Devingen pelte sıcaklığı: Dynamic gel temperature (DGT) Devingen sürünme: Dynamic creep Devingen yatak: Moving bed Devingen yırtma deneyi: Dynamic tear test Devingen yöntem: Dynamic method Devingen yükleme: Dynamic loading Devingenlik: Mobility (μ) Devinim: Kinesis; Motion Devinim bilimi: Kinematics Devinim duyusu: Kinesthesis Devinim erki: Kinetic energy Devinim gücü: Driving power Devinim incelemesi: Motion study Devinim kuvveti: Momentum; Driving force Devinim sayrılığı: Motion sickness Devinim yasası: Law of motion Devinimbilim: Dynamics Devinimli: Mobile Devinimlilik: Mobility (μ) Devinimsel: Kinetic Devinimsel ağdalılık: Kinematic viscosity Devinimsel basınç: Kinetic pressure Devinimsel kırınım: Kinematic diffraction Devinimsel kırınım kuramı: Kinematical theory of diffraction Devinimsel sürtünme: Kinetic friction Devinimsiz: Motionless; Immobile; Inactive Devinimsiz dislokasyon: Sessile dislocation
Dezenfekte etme Devinimsizlik: Immobility Devinimsizlik: Inaction Devinirlik sakınımı: Conservation of momentum Devinme: Locomotion Devinmeyen: Unmoving Devir: Period; Rotation; Turn Devir-çevir numune tutucu: Tilt rotate holder Devirdaim pompası: Circulation pump Devirici araba: Car dumper Devirli: Periodic Devirme (fırından döküm): Tilting Devirme deneyi: Knock-down test Devirme kasalı kamyon: RearDump truck Devirme muylu çemberi: Tilting trunnion ring Devirmeli araba: Dumper car Devirölçer: Tachometer Devitrit: Devitrite Devlet: State Devre: Time; Period; Loop Devre (elekt): Circuit Devre dışı: Off Devre kesici (elekt.): Limit switch; Circuit breaker Devre kesici diyot: Breakdown diode Devre kurma (elekt.): Wiring Devreden cam kırığı: Hot cullet; Return cullet Devreye alma: Start-up Devridaim: Recirculation Devridaim havası: Recirculated air Devridaim pompası: Recirculation pump Devridaim soğutucu sıvısı: Recirculated coolant DeVries deneyi (sertlik): DeVries test Devşirilmemiş: Unpicked Devşirim: Permutation Dezenfektan (tıp): Disinfectant Dezenfekte etme: Disinfection 175
D-H gaz giderici D-H gaz giderici: D-H vacuum degasser D-H gaz giderme süreci: D-H degassing process D-H tepkimeleri: D-H reactions D-H vakum süreci: Dortmund-HorderHuttenunion (D-H) vacuum process D-H vakumlu gaz giderme: D-H vacuum degassing D-H vakumlu gaz giderme süreci: D-H vacuum degassing process D-H yeniden dolaşımı: D-H recirculation Dı1-sıcaklığı: Ac1-temperature Dı2-sıcaklığı: Ac2-temperature Dı3-sıcaklığı: Ac3-temperature DIN asit direnci deneyi: DIN acid resistance test DIN çelik simgeleri: DIN steel designations DIN çelik standartları: DIN steel standards DIN film nitelendirmesi: DIN film rating DIN gereç sayıları: DIN material numbers DIN standartı çelikler: DIN standard steels Dış: Outside; Extrinsic; External Dış ağı: Exotoxin Dış bölge: External zone Dış buhar bırakımı: Outside vapour deposition Dış burç: Liner bushing Dış bükey ayna: Convex mirror Dış cevher: Perimorph Dış çap (sürekli döküm): External radius Dış çevre koşulları: External environmental conditions Dış çözüşme: Heterolysis Dış deri: Ectoderm Dış destek: Outrigger Dış duyar (dış uyarılarla çalışan duyu organı): Exteroceptor Dış duyarlı: Exteroceptive Dış eksicikler (fiz.): Outer electrons 176
Dışa ilişkin Dış elektronlar: Outer electrons Dış geçişim (kim.): Exosmosis Dış geçişimsel (kim.): Exosmic Dış gelişken: Ectogeneous (=Exogeneous) Dış kapak: Outer cover Dış katman: Skin Dış katman sertleştirme (çelik): Shell investment casting Dış katmanı kesip çıkarma: Paring Dış kaynaklı (tıp): Heterogenous Dış kaynaklı parçalanma (kim.): Heterolysis Dış kemikleşme (tıp): Ectosteal; Ectosteosis Dış kökenli: Ectogeneous (=Exogeneous) Dış kökenli bakteriler: Ectogeneous bacteria Dış kökenli kalıntılar (çelik): Exogeneous inclusions Dış kulak arkası (tıp): Antitragus Dış kulak estetik ameliyatı (tıp): Otoplasty Dış kulak kanalı (tıp): Helix Dış lastik: Tyre Dış liman: Outport Dış masdar: External gauge Dış metal soğutucular (döküm): External chills Dış mineral: Perimorph Dış salgı (tıp): Exocrine Dış şaşılık (tıp): Walleye Dış taraf: Outside Dış ucaylaşım: Heteropolarity Dış uyumlu: Exteroceptive Dış yanmalı: External-combustion Dış yansıma: External reflection Dış yüzey: Periphery Dış yüzü farklı camla kaplı cam: Cased glass Dışa atım: Exhaust Dışa ilişkin: External
Dışa vurmuş altkatman Dışa vurmuş altkatman: Exposed underlayer Dışalım: Import Dışalım izni: Import license/permit Dışalım(cılık): Importation Dışarı: Outside Dışarı akan: Effluent Dışarı akış: Outflow Dışarı döndüren kas (tıp): Evertor Dışarı salma (kim.): Desorption Dışarı sürüklenme: Drag-out Dışarıdan: Outside Dışarıdan alınan cam kırığı: Foreign cullet Dışatım: Exhaust Dışatım borusu: Exhaust pipe Dışatım borusu: Tailpipe Dışatım gazı: Exhaust gas Dışatım gazı temizlemesi: Exhaust gas cleaning Dışatım kapısı: Exhaust port Dışbükey: Convex Dışbükey çokgen: Convex polygon Dışbükey çokyüzlü: Convex polyhedron Dışbükey kaynak: Convex weld Dışbükey mercek: Convex lens Dışbükey yüzey: Convex surface Dışbükeylik: Gibbosity; Convexity Dışı sert kabuk döküm: Chill casting Dışık: Scoria; Egesta; Cinder; Slag; Sullage Dışık akıtma: Slag flushing; Slag tapping Dışık akıtma deliği: Slag notch Dışık akıtma deliği: Slag tapping hole Dışık alıcı: Deslagger Dışık alma: Slagging Dışık altında elektrikli yeniden eritme: Electroslag remelting (ESR)(=consumable electrode remelting) Dışık atımı: Slag disposal Dışık atma: Slag disposal Dışık ayırıcı: Slag separator
Dışıklı Dışık çekme: Deslagging Dışık çukuru: Slag dump Dışık deliği: Cinder notch Dışık deliği: Slag hole Dışık deliği tıkacı (y.fırın): Bott Dışık dengelileşmesi: Slag stabilization Dışık düzeyi: Slag level; Slag line Dışık düzeyi tuğlaları: Slag line bricks Dışık giderme: Scorification Dışık ipliksisi: Slag stringer Dışık işlemi: Slag treatment Dışık kalıntısı: Slag inclusion Dışık kanalı: Slag runner Dışık kapanı: Slag trap Dışık katmanı: Slag layer Dışık kumu: Slag sand Dışık kurabiyesi: Slag pancake Dışık maçası: Skim core Dışık oluşturma: Slag forming; Slagging Dışık oluşturucu (madde): Slag forming agent Dışık potası: Slag ladle; Cinder ladle; Cinder pot Dışık potası (curuf potası): Slag pot Dışık potası taşıyıcısı: Slag pot carrier Dışık seti: Slag dam Dışık sıkışımı: Slag entrapment Dışık sıyırma: Slag skimming Dışık tanecikleri: Slag granules Dışık taneleme: Slag granulation Dışık toplayıcı: Coagulant Dışık tutarlılığı: Slag consistency Dışık tutucu blok: Skim bar Dışık uzaklaştırma: Slag removing Dışık viskometresi: Slag viscometer Dışık yaması: Cinder patch Dışık yünü: Slag wool Dışıkaltı: Regulus Dışıklandırma: Slagging Dışıklı: Slaggy 177
Dışıklı kömür Dışıklı kömür: Clinkering coal Dışıklık: Runner Dışık-metal tepkimeleri: Slag-metal reactions Dışınlı: Extrinsic Dışınlı dizilim hatası: Extrinsic stacking fault Dışınlı hatalar: Extrinsic faults Dışınlı iletim: Extrinsic conduction Dışınlı yarıiletken: Extrinsic semiconductor Dışınlı yayınım: Extrinsic diffusion Dışkı: Excrement Dışkökenli: Exogeneous Dışkökenli kalıntılar: Exogeneous inclusions Dışlanım: Exclusion Dışlanım kuralı: Exclusion principle (=Pauli principle) Dışmerkezli: Excentric Dışmerkezli mil: Excentric shaft Dışsal: Extrinsic; External; Extraneous Dışsal bakteriler: Ectogeneous bacteria Dışsatım: Export Dışta gelişen bakteriler: Ectogeneous bacteria Dıştan değişim (Yer b.): Metasomasis Dıştan ısıtmalı fırın: Externally heated furnace Dıştan kükürt giderme: External Desulphurization Dıştan uygulamalı voltaj (yenim): Impressed voltage Dışzar (tıp): Adventitial Dışzehir: Exotoxin Dialil ftalat: Diallyl phthalat Dialil izoftalat: Diallyl isopthalate (DAIP) Dialiller: Diallyls Diamantin: Diamantine Diamanyetik: Diamagnetic Diaminohekzan: Diaminohexane Diamoks süreci: Diamox process 178
Dielektrik soğurumu Diamonyum fosfat: Diammonium phosphate Diaoptaz: Dioptase Diapozitif film: Diapositive film Dia-sertlikölçeri: Dia-tester (=Wolpert hardness tester) Diaspor: Diaspore Diasporlu kil: Diaspore clay Diatomit: Diatomite (=diatomaceous earth) Diba: Baldachin Dibek tokmağı: Pestle Dibi tapalı tomruk kalıbı: Plug bottom ingot mould Dicitoksin: Digitoxin Didier kok fırını: Didier coke oven Didimiyum (Praseodimiyum ile neodimiyumun doğal karışımı): Didymium Dieldrin: Dieldrin Dielektrik: Dielectric Dielektrik algısallığı: Dielectric susceptibility Dielektrik çarpanı: Dielectric coefficient (k) Dielektrik çoğuzlaması: Dielectric polymerization Dielektrik çökümü: Dielectric breakdown Dielektrik davranımı: Dielectric behaviour Dielektrik dayancı: Dielectric strength Dielektrik değişmezi: Dielectric constant Dielektrik gecikimi: Dielectric hysteresis Dielektrik gereçler: Dielectric materials Dielektrik gerinimi: Dielectric strain Dielektrik gevşemesi: Dielectric relaxation Dielektrik özellikleri: Dielectric properties Dielektrik seramikler: Dielectric ceramics Dielektrik soğurumu: Dielectric absorption
Dielektrik ucaylanması Dielektrik ucaylanması: Dielectric polarization Dielektrik uzanımı: Dielectric displacement (D) Dielektrik yitimi: Dielectric loss Diescher haddesi: Diescher mill Dietert aygıtı: Dietert tester Dietert süreci (Hassas döküm): Dietert process Difenil oksit reçineler: Diphenyl oxide resins Diferansiyel: Differential Diferansiyel dişlisi: Differential gear Diferansiyel hesap: Differential calculus Diferensiyel silindir (cam): Differential cylinder Difosgen: Diphosgene Difraktometre: Diffractometer Difteri (tıp): Diphteria Difüzör: Diffuser Difüzyon pompası: Diffusion pump Diglikol stearat: Diglycol stearate Diğerinin etkisini arttıran: Synergistic Dijitalin: Digitalin Dik: Vertical Dik açı: Right angle Dik açılı: Right angled Dik duruşlu: Orthostatic Dik eksenli: Orthorhombic Dik eksenli konik dişli: Hypoid gear Dik eksenli örüt: Orthorhombic crystal Dik evrak dosyası: Vertical file Dik hadde tezgahı: Vertical stand Dik ışık mikroskobu: Upright light microscope Dik kırışıklıklar (cam): Brush marks Dik konaçlar: Rectangular coordinates Dik konaçlar dizgesi: Rectangular coordinate system Dik optik (cam): Straight optic Dik pahlama (15°-30°) (cam): Steep bevel
Dikey çemberler (mat.) Dik tezgah (hadde): Edger Dik üçgen: Right angled triangle Dikdörtgen (geom.): Rectangle Dikdörtgen biçimli: Rectangular Dikdörtgen biçimli ocak: Rectangular kiln Dikdörtgen kesilmiş elmas: Bagulette Dikdörtgen kesitli tuğla: Rectangular brick Dikdörtgensel: Rectangular Dikeç: Column Dikeç arkası erke süzgeci: Post-column energy filter Dikeç arkası kamera: Post-column camera Dikeç fırın: Shaft furnace Dikeç içi erke süzgeci (TEM): In-column energy filter Dikeç içi kamera (TEM): In-column camera Dikeç içinde reçine süreci: Resin-incolumn process Dikeçli delici: Column drill Dikeçli matkap: Column drill Diken: Barb; Thorn Dikenli: Barbed Dikenli tel: Barbed wire Dikey: Vertical; Perpendicular Dikey (mat.): Orthogonal Dikey açılan kapak (fırın): Tweel (=Tuille) Dikey aşınma: Upward wear Dikey aydınlatıcı: Vertical illuminator Dikey aydınlatma: Vertical illumination Dikey baca-fırınlar: Vertical shaft furnaces; Vertical flue-ovens Dikey biçimleme: Vertical shaping Dikey broşlama: Vertical broaching Dikey çatlak: Vertical crack Dikey çekme süreci (cam boru): Up-draw process Dikey çemberler (mat.): Orthogonal circles 179
Dikey çizgi Dikey çizgi: Vertical line Dikey çokterimliler (mat.): Orthogonal polynomials Dikey delik açma makinası: Vertical boring machine Dikey dizey (mat.): Orthogonal matrix Dikey dönüşüm: Orthogonal transformation Dikey düzleyici: Vertical straightener Dikey eksenli örüt (mat.): Orthogonal crystal Dikey ezme ayağı (hadde): Vertical reduction stand Dikey fırında çinko üretimi: Zinc vertical retorting Dikey gerçek gerilim: Principal true stress Dikey gerilimler: Principal stresses Dikey gezinge: Orthogonal trajectory Dikey işlevler (mat.): Orthogonal functions Dikey izdüşüm: Orthogonal projection Dikey kesit: Vertical section Dikey kesme: Vertical cutting Dikey konaç ekseni (mat.): Axis of ordinates Dikey konumlu kaynaklama: Vertical position welding Dikey kuyu fırın: Vertical pit-type furnace Dikey küme (mat.): Orthogonal set Dikey laplama aygıtı: Vertical lapping machine Dikey maça fırını (döküm): Tower oven Dikey matkap: Upright drilling machine Dikey öbek (mat.): Orthogonal group Dikey örgüler: Orthogonal weaves Dikey parlak tavlama hattı: Vertical bright annealing line Dikey sarmal taşıyıcı: Screw elevator Dikey sürekli döküm makinası: Vertical type continious casting machine Dikey sürekli galvaniz hattı: Vertical continuous galvanizing line 180
Dikişsiz boru Dikey şeritli testereleme: Upright bandsawing Dikey takım (mat.): Orthagonal family Dikey tavlama fırını: Vertical annealing furnace Dikey torna: Vertical turning machine Dikey tornalama: Vertical turning Dikey yöneyler (mat.): Orthogonal vectors Dikey yükleme: Vertical loading Dikey yüzey taşlama: Vertical surface grinding Dikey-bacalı fırınlar: Vertical-flue ovens Dikili taş: Obelisk Dikiş: Sewing Dikiş (kaynak): Seam; Weld Dikiş açısı (kaynak): Push angle Dikiş boyu: Size of weld Dikiş çantası: Workbasket Dikiş kaynağı: Seam weld; Stich-welding Dikiş kaynağı yapma: Seam welding Dikiş kaynaklaması: Seam welding Dikiş kökü: Root of weld Dikiş nakış işi: Needlework Dikiş sökme: Unseaming Dikiş teyeli: Stitch Dikiş yüksüğü: Thimble Dikişaltı çatlağı (kaynak): Underbead crack Dikişaltı erimesi (kaynak): Undercut melting Dikişçi: Sewer Dikişli boru: Welded pipe Dikişli boru haddesi: Forming and welding mill Dikişli boru tezgahı: Forming and welding mill Dikişli boru ürünleri: Welded tubular products Dikişsiz: Seamless Dikişsiz boru: Seamless pipe; Weldless pipe
Dikişsiz boru fabrikası Dikişsiz boru fabrikası: Seamless pipe plant Dikişsiz boru haddesi: Seamless pipe mill Dikişsiz çelik boru: Seamless steel tube/ pipe Dikişsiz gaz borusu: Seamless gas pipe Dikişsiz tambur: Seamless drum Dikit: Stalagmite Dikitölçer: Stalagmometer Dikkat: Tendance Dikkate alınmış: Noted Dikkatsizce suverme: Drastic quenching Dikler açı (geo.): Complementary angle Dikleştirme: Cockling Diklorodimetilsilan: Dichlorodimetyl silane (DCDMS) Diklorvos: Dichlorvos Dikme: Pillar; Erection; Seaming Dikme vinci: Pillar crane Dikme vinç: Gib crane; Derrick Dikmelik: Sine Dikmelik eğrisi: Sinusoid Dikmelik yayı (mat.): Arc sine Dikromat: Dichromate Dikromat işlemi (Mg): Dichromate treatment Dikromik asit: Dichromic acid Dikroskop (iki renklilik aygıtı): Dichroscope Diktafon: Dictaphone Dikumarin (kan pıhtılaşmasını önler): Dicoumarin (=Dicoumarol) Dil: Language Dil (kapı): Catch; Latch Dil (mak.): Trippet Dil (tıp): Tongue Dil altı (tıp): Hypoglossal Dil altı siniri (tıp): Hypoglossal nerve Dil ameliyatı: Glossectomy Dil bağı (tıp): Tongue-tie Dil bastırıcı (tıp): Tongue depressor
Dinamik frenleme Dil laboratuarı: Language laboratory Dil yangısı (tıp): Glossitis Dilantin: Dilantin Dilatometre: Dilatometer Dilbasan (tıp): Spatula Dilcik: Languet Dilekçe: Petition Dilici: Chopper; Slitter Dilici disk testere (cam kesme): Slitter Dilim: Segment; Sector; Slice; Shred Dilim (radyatör): Fin Dilimleme: Dissection Dilimlenmiş elyaf: Chopped fibre Dilimsel: Segmental Dilinmiş: Shredded Dilinmiş hurda: Shredded scrap Dilme: Shredding; Slitting Dilme hattı (çelik): Slitting line Dilme hurda: Shredded scrap Dilme makası: Slitting shear Dilme makinası: Slitting machine (Slitter) Dilme makinesi: Slabbing machine Dilme testeresi: Rift saw Dilme tezgahı: Slitter Dilmik (beyin): Lobe Dilmik ayırımı (beyin): Lobotomy Dilmik çıkarımı (tıp): Lobectomy Dilmikcik: Lobule Dilmikli: Lobed; Lobulated Dilmiksi (tıp): Lobular Dilsiz (tıp): Mute Dimağ (tıp): Encephalon; Brain Dimdik: Upstanding Dimetil hidrazin: Dimethyl hydrazine Dimetil sülfoksit: Dimethyl sulfoxide (DMSO) Din ( kuvvet birimi = 10 -5 newton): Dyne Dinamik: Dynamics Dinamik frenleme: Dynamic braking 181
Dinamit Dinamit: Dynamite Dinamit atma (maden): Blasting Dinamo: Dynamo Dinamometre: Dynamometer Dinas tuğlaları: Dinas bricks Dinatron: Dynatron Dingil (mak.): Axle; Arbor; Shaft; Spindle; Axis Dingil açıklığı (oto): Wheelbase Dingil başı: Axle arm Dingil başı: Steering knuckle Dingil başlığı: Hubcap; Nave Dingil çivisi: Linchpin Dingil dövme: Axle forging Dingil kovanı: Axle oil box Dingil mandalı: Axle latch Dingil mili: Axle shaft Dingil somunu: Axle nut Dingil takımı: Bogie Dingil yatağı: Shaft bearing Dingilli: Axled Dingin: Passive; Quiet Dinginleş(tir)me: Passivation Dinginleştirici: Passivator Dinginlik: Inertia; Passivity Dings-Crockett mıknatıslı ayırıcısı: Dings-Crockett magnetic separator Dinleme (dinleteç-tıp): Auscultation Dinlendirme (cam çekmeden fırını sıcak tutma): Lie bye (=Free over) Dinlendirme (cam): Conditioning Dinlenme bölgesi (spautlu fırın): Conditioner Dinlenme ile işleme arası süresi (cam): Standing-off (=CoolingDown period) Dinleteç: Sthetescope Dioksin salımları: Dioxin emissions Dioktil flatat: Dioctyl phthalate Dioktil fosfat: Dioctyl phosphate Dioktil sebakat (DOS): Dioctyl sebacate (DOS) 182
Direksiyon mili (oto) Dioktil sebakat karıştırıcısı: Dioctyl sebacate mixer Diopsid: Diopside Diorit: Diorite Dip: Floor; Breech; Butt; Bottom Dip çatlağı (kaynak): Toe crack Dip çukurluğu (cam): Pushed-up bottom Dip duvar: End wall Dip izleri (cam): Strain marks Dip kalıbı: Bottom plate2 Dip kalınlığı (cam): Sham thickness Dip kaya (yer b.): Bedrock Dip kırılması (cam): Breaking off of base Dip koçanı: Stub Dip markası (cam): Lettering on bottom Dip not: Footnote Dip tarama: Dredging Dip tarama makinası: Dredge Dip yanduvarı (şişe): Murgatroyd belt Dip yatağı: Thrust bearing Dip yolluğu (ingot): Trumpet Dipçik: Butt Dipçik demiri (tüfek): Butt plate Dipçiksiz (tüfek): Stockless Diplik: Underlay Diplomalı: Licentiate Dipotasyum tartarat (DKT): Dipotassium tartrate (DKT) Dipte konveks mercek: Bull’s eye1 Dipten dökülmüş: Bottom poured Dipten döküm: Bottom pouring Dipten dökümlü pota: Bottom pour ladle Dipten kapaklı silo: Hopper Dirac kuramı: Dirac theory Direk: Beam; Post; Pillar; Pole; Girder; Column; Spar; Stob Direk (maden): Prop Direk haddesi: Beam mill Direksiyon dişlisi (oto): Steering gear Direksiyon kullanma: Steering Direksiyon mili (oto): Steering column
Direksiyon rotu (oto) Direksiyon rotu (oto): Tie-rod Direksiyon simidi (oto): Steering wheel; Driving wheel Direksiz: Mastless Dirence: Resistor Direncil: Resist Direnç (R=E/I): Resistance (R) Direnç alaşımları: Resistance alloys Direnç kaynağı: Resistance weld Direnç kaynağı kalıbı: Resistance welding die Direnç kaynağı yapma: Resistance welding Direnç kaynaklaması: Resistance welding Direnç lehimi: Resistance soldering Direnç sayısı: Resistance number Direnç teli: Resistance wire Dirençli fırın: Resistance furnace Dirençli pirometre: Resistance pyrometer Dirençli sarsak ocak: Rocking resistor furnace Dirençli sert lehimleme: Resistance brazing Dirençli sıcaklıkölçer: Resistance thermometer Diretken (kim): Buffer Diretken ayıraç: Buffer reagent Diretken çözelti: Buffer solution Dirgen: Hayfork Diricikkıranlar: Antibiotics Dirik dayanç: Dynamic strength Dirik deneyler: Dynamic tests Diril çevre: Biological environment Diril davranım: Biological performance Diril değişim: Biological variation Diril etkinlik: Bioactivity Dirilik: Vitality Diriltgen: Biogen; Biogenic Dirim benzeşim: Biomimetry Dirim benzeşimsel: Biomimetic Dirim biçimsel: Biomorphic
Dirimsel çürüme Dirim elektronik bilimi: Bionics Dirim elektronikli: Bionic Dirim elektrotları: Bioelectrodes Dirim fiziği: Biophysics Dirim geçişim (ilaç geçiş hızı): Bioavailibility Dirim gözlemi: Bioscopy Dirim kimyası: Biochemistry Dirim kütle: Biomass Dirim mekaniği: Biomechanics Dirim mekaniksel: Biomechanical Dirim mekaniksel özellikler: Biomechanival properties Dirim mühendisliği: Bioengineering Dirim ölçü birimi: Biometrics (=Biometry) Dirim ölçü birimi: Biometry Dirim ritmi: Biorhythm Dirim seramikleri: Bioceramics Dirim soğurum: Bioabsorption Dirim teknolojisi: Biotechnology Dirim tezgen: Biocatalyst Dirim uyumlu: Biocompatible Dirimbilim: Biology Dirimetkin: Bioactive Dirimetkin cam seramikler: Bioactive glass-ceramics Dirimetkin tutturma: Bioactive fixation Dirimkimyasal: Biochemical Dirimkimyasal tepkimeler: Biochemical reactions Dirimölçer: Biometer Dirimsel: Vital; Biological Dirimsel aşınabilir: Bioerodable Dirimsel bozulabilen: Biodegradable Dirimsel büyüme: Biological growth Dirimsel çevre bilimi: Bioecology Dirimsel çözünebilir: Bioresorvable Dirimsel çözünebilir gereçler: Bioresorvable materials Dirimsel çürüme: Biodegradation 183
Dirimsel çürüyebilen Dirimsel çürüyebilen: Biodegradable Dirimsel dönüştürüm: Bioconversion Dirimsel duyarga: Biosensor Dirimsel eşdeğerlik: Bioequivalence Dirimsel gaz: Biogas Dirimsel gereçler: Biological materials; Biomaterials Dirimsel ışıldama: Bioluminescence Dirimsel ışıldayan: Bioluminescent Dirimsel işlevler: Vital functions Dirimsel kemik tutturucular: Biofix bone pins Dirimsel oksitlenme: Biological oxidation Dirimsel organlar: Vitals Dirimsel özgüdüm (tıp): Biofeedback Dirimsel sağaltım: Biotherapy Dirimsel sığa (Bir solukluk hava): Vital capacity Dirimsel tedavi: Biotherapy Dirimsel tıp: Biomedicine Dirimsel tıp alaşımları: Biomedical alloys Dirimsel tıp araştırması: Biomedical research Dirimsel tıp duyargaları: Biomedical sensors Dirimsel tıp uygulamaları: Biomedical applications Dirimsel tıpa ilişkin: Biomedical Dirimsel tutturma: Biological fixation Dirimsel uyumluluk: Biocompatability Dirimsel uyumluluk deneyi: Biocompatibility testing Dirimsel yansızlık: Bioinert Dirimsel yapışkanlar: Bioadhesives Dirimsel yenim: Biological corrosion (=Biocorrosion) Dirsek: Toggle; Corner joint; (mak.) Elbow; Crank; Cantilever; (mak.) Knee; (tıp) Shoulder Dirsek borusu: Elbow hose Dirsek çıkıntısı: Olecranon Dirsek eklemi: Elbow joint 184
Dislokasyon düğümü Dirsek hareketi (mekanik): Knee action Dirsek kemiği: Ulna Dirsek maçası (döküm): Bend core Dirsekli eklem: Toggle joint Dirsekli kiriş: Cantilever beam Dirsekli manivela: Knee lever Dirsekli mil: Crankshaft Disco süreci: Disco process Disk: Disk Disk frenler: Disc brakes Disk peletleyici: Disc pelletizer Disk testere (cam kesme): Slitting disk (Slitter) Disk testere (cam kesme): Slitting wheel (Slitter) Disk topaklayıcı: Disc pelletizer Diskli freze: Side and face cutter Diskli freze: Side milling Dislokasyon: Dislocation Dislokasyon ağı: Dislocation network Dislokasyon ayrışımı: Dislocation dissociation Dislokasyon basamağı: Jog; Dislocation jog Dislokasyon bezemesi: Dislocation decoration Dislokasyon birleşimi: Dislocation coalescence Dislokasyon çekirdeği: Dislocation core Dislokasyon çizgisi: Dislocation line Dislokasyon çoğalımı: Dislocation multiplication Dislokasyon dağlama çukurcukları: Dislocation etch pits Dislokasyon dağlaması: Dislocation etching Dislokasyon devinimi: Dislocation motion; Dislocation movement Dislokasyon dolanımı: Dislocation tangle Dislokasyon durdurumu: Dislocation pinning Dislokasyon düğümü: Dislocation node
Dislokasyon eğilmesi Dislokasyon eğilmesi: Dislocation bowing Dislokasyon erki: Dislocation energy Dislokasyon etkileşimi: Dislocation interaction Dislokasyon gerilim alanı: Dislocation stress field Dislokasyon gerinim erki: Dislocation strain energy Dislokasyon hızı: Dislocation velocity Dislokasyon ilmeği: Dislocation loop Dislokasyon itimi: Dislocation repulsion Dislokasyon kayması: Dislocation glide Dislokasyon kaynağı: Dislocation source Dislokasyon kıvrığı: Dislocation kink Dislokasyon kilitlenmesi: Dislocation locking Dislokasyon kuramları: Dislocation theories Dislokasyon sarmalı: Dislocation helix Dislokasyon sıkışıklığı: Dislocation jam Dislokasyon tepkimesi: Dislocation reaction Dislokasyon tırmanması: Dislocation climb Dislokasyon türleri: Dislocation types Dislokasyon üretimi: Dislocation generation Dislokasyon yığılımı: Dislocation pile-up Dislokasyon yoğunluğu: Dislocation density Dislokasyon yokoluşumu: Dislocation annihilation Dislokasyonların yokoluşu: Annihilation of dislocations Dispeçer: Dispatcher Disprosiyum bromür: Dysprosium bromide Disprosiyum iyodür: Dysprosium iodide Disprosiyum klorür: Dysprosium chloride Disprosiyum oksit: Dysprosium oxide Disprosiyum perklorat: Dysprosium perchlorate
Diş eti Disprozyum: Dysprosium Distribütör: Distributor Disülfür köprüleri: Disulphide bridges Diş: Knurl; Indentation; Thread; Tooth (mak.); (tıp) Tooth Diş açma: Screwing; Thread cutting; Screw cutting Diş açma makinesi: Screwing machine Diş açma takımları: Threading tools Diş açma taşlaması (refrak.): Thread grinding Diş ağrısı (tıp): Odontalgia; Toothache Diş alaşımları: Dental alloys Diş arası: Diastema Diş biçimi (testereler): Tooth form Diş bilimi (tıp): Odontology Diş boşluğu: Backlash Diş cerrahisi (tıp): Dental surgery; Dentosurgery Diş çekilmiş(mak): Tapped Diş çekimi (tıp): Exodontia Diş çekme (mak): Screw cutting; Tapping; Thread tapping Diş çekme takımları (mak): Screw cutting tools Diş çevreleyen bağ (tıp): Periodontal ligament Diş çevresi sağrılığı (tıp): Periodontal desease Diş çıkarma (bebek): Teething Diş çöpü: Toothpick Diş çukurları bölümü: Alveolar ridge Diş dili çapı (vida): Minor diameter Diş diş oluş: Serration Diş doku (tıp): Odonblast Diş düzeltim (tıp): Orthodontia Diş düzeltim bilimi (tıp): Orthodontics (=Orthodontria) Diş düzeltim uzmanı (tıp): Orthodontist Diş düzeltimine ilişkin (tıp): Orthodontic Diş emayesi: Tooth enamel Diş eti: Gingiva; Gum 185
Diş eti hastalıkları bilimi (tıp Diş eti hastalıkları bilimi (tıp): Periodontology Diş eti yangısı (tıp): Gingivitis; Gumboil; Periodontitis Diş etleri ve kemikleri bilimi (tıp): Periodontics Diş etlerine ilişkin (tıp): Periodontal Diş fırçası: Toothbrush Diş fırlaklığı (tıp): Overbite Diş frezeleme (mak.): Thread millng Diş frezesi (mak): Hob Diş gelişimi (tıp): Odontogenesis Diş halkası (bebek): Teething ring Diş ipliği: Dental floss Diş işleme makinası: Gear cutting machine Diş izleri (frezeleme): Toothmarks Diş kalınlığı (dişliler): Tooth thickness Diş kemiği (tıp): Dentine Diş kesme: Gear cutting; Thread cutting (mak.) Diş kiri: Tartar Diş koruyucu: Tooth-protector Diş koyuntusu: Dental implant Diş lokması: Die chaser; (mak) ScrewDie Diş macunu: Toothpaste Diş minesi: Ivory Diş oluşumu: Odontogenesis Diş özü dokusu (tıp): Odonblast Diş porseleni: Dental porcelain Diş sayısı (dişliler): Number of teeth Diş tozu (tıp): Tooth powder Diş uru (tıp): Odontoma Diş yanayı (mak.): Thread profile Diş yanı: Tooth flank Diş yapısı (tıp): Dentition Diş yuvası açma: Screw tapping Diş yüzeyi: Tooth face Dişaçar (mak): Screw cutting die Dişaçma aynası (mak): Screw cutting head 186
Dişli kollu kriko Dişaçma makinası: Screw cutting machine Dişci dentinseramiği: Dental dentineceramic Dişci implantı: Dental implant Dişci koyuntusu: Dental implant Dişci malgaması: Dental amalgam Dişci reçinesi: Stent Dişci seramiği: Dental ceramic Dişciliğe ilişkin (tıp): Dental Dişcilik (tıp): Dentistry Dişcilik iç salgısı (tıp): Estradiol Dişçi alaşımları: Dental alloys Dişçi porseleni: Dental porcelain Dişi kalıp: Matrix Dişkökünü saran kemiksi doku: Cementum Dişlek: Toothy Dişli: Tined; Serrated; Knurled; Gear Dişli açma: Gear shaping Dişli açma tezgâhı: Gear shaper Dişli bağlayıcı: Threaded fastener Dişli bitirme: Gear finishing Dişli çapağı temizleme: Gear deburring Dişli çapağı temizleme makinası: Gear deburring machine Dişli çark: Rack wheel; Cog wheel; Gear wheel Dişli çark mandalı: Ratchet Dişli çark takımı: Gear train Dişli çember: Girth gear Dişli deliği: Sprocket hole Dişli dişi: Gear tooth Dişli düzeneği: Gearing Dişli frezesi: Gear miller; Hobber Dişli imalatı: Gear manufacturing Dişli insört: Threaded insert Dişli kavrama: Ratchet coupling Dişli kenar: Serration Dişli kılavuz (mak.): Die Dişli kollu kriko: Rack and lever jack
Dişli kolu Dişli kolu: Gear arm Dişli kriko: Gear jack Dişli kuramı: Gear theory Dişli kutusu: Gear box (=Gearbox) Dişli mekanizması: Gear mechanism; Gearshift Dişli mil: Pinion shaft Dişli mili: Gear shaft Dişli muayenesi: Gear inspection Dişli planyası: Gear shaper Dişli ray: Rack rail; Rack Dişli raylı demiryolu: Rack railway Dişli sokuntu: Threaded insert Dişli takımı: Gear set Dişli takımı (saat): Wheelwork Dişli tekerlek: Rack wheel Dişli tepesi çemberi (mak.): Addendum circle Dişli tertibatı: Gear assembly Dişli traşlama: Gear shaving Dişli türleri: Gear types Dişli yapma: Gear making Dişli yivi açma: Gear chamfering Dişli yivi açma frezesi: Gear chamfering cutter Dişli zincir çarkı: Ragwheel Dişli zincir çarkı: Sprocket wheel Dişlik: Tooth-protector Dişlisiz: Gearless Dişölçer: Odontograph Dişsiz: Edentulus Divan: Couch Divinil eter: Divinyl ether Diyafram: Diaphragm Diyafram (foto.): Iris shutter Diyafram kası (tıp): Phrenic muscle Diyafram yangısı (tıp): Phrenitis Diyaframa ilişkin (tıp): Phrenic Diyaframlı vana: Diaphragm valve Diyagram: Diagramme (=Diagram) Diyaliz (tıp): Dialysis
Dizesiz üçboyutlu eşizlik Diyalogit: Dialogite Diyamıknatıslılık: Diamagnetism Diyapazon: Diapason; Tuning fork; Tonometer Diyastez (tıp): Diastase Diyazin: Diazine Diyazo kökü: Diazo radical Diyazoamino kökü: Diazoamino group Diyazometan: Diazomethane Diyoksan (patlar sıvı): Dioxane Diyoksin: Dioxin Diyoptır (optik): Dioptre Diyoptometre: Dioptometer Diyot: Diode Diyot lazer: Diode laser Diyot tabanca: Diode gun Diz (tıp): Knee Diz bağı: Garter Diz büken kas (tıp): Sartorius Diz eklemi: Knee joint Diz ekleminde su toplanması (tıp): Water on the knee Diz kapağı: Patella; Kneecap Diz kapağı kemiği (tıp): Kneepan Diz kemiği (tıp): Kneecap; Patella Diz korunağı: Shine Diz örtüsü: Lap robe Dizanteri (tıp): Dysentery; Bloody flux Dizanterili: Dyesenteric Dizel lokomotifi: Diesel locomotive Dizel motor bloğu: Diesel engine block Dizel motoru: Diesel engine Dizel yakıtı: Diesel fuel Dizesiz: Atactic Dizesiz çoğuz: Atactic polymer Dizesiz dizileşim: Atactic configuration Dizesiz düzenleme: Atactic arrangement Dizesiz konbiçim: Atactic configuration Dizesiz üçboyutlu eşiz: Atactic stereoisomer Dizesiz üçboyutlu eşizlik: Atactic stereoisomerism 187
Dizesiz yapı Dizesiz yapı: Atactic structure Dizesizlik: Atacticity Dizey (mat): Matrix Dizey optiği: Matrix optics Dizge: System Dizge daralımı: System constraint Dizge eniyileştirmesi: System optimization Dizge tasarımı: SystemDesign Dizgeli: Systematic Dizgeli denetim: Systematic control Dizgesel: Systemic Dizgi: Typesetting Dizgi hatası: Typographical error Dizgin: Rein Dizgin başlığı (koşum): Headstall Dizgin halkası: Terret Dizgisel: Typographical Dizi: Order; Row; Catena; Series Dizi bağlama: Series connection Dizi boncuk: Chaplet Dizi dizgesi (elektrikli arıtma): Series system Dizi hadde: Tandem mill Dizi kalıp: Tandem die (=Follow die) Dizilebilir: Lineable Diziliş: Format Dizilmıknatıs: Paramagnet Dizilmıknatıslık: Paramagnetism Dizilmıknatıssal: Paramagnetic Dizilmıknatıssal gereçler: Paramagnetic materials Dizilmiş: Ordered Dizin: List; Index Dizinleme: Listing; Indexing Dizisel: Unilinear; Serial Dizisel elektron erk-yitimi görünge ölçümü: Serial electron energy-loss spectrometry Dizisel elektron erk-yitimi görüngeölçeri: Serial electron energy-loss spectrometer 188
Doğal çinko cevheri Dizisel kesitler: Serial sections Dizisel toplama özelliği: Serial collection mode Dizlik: Jambeau; Kneepad Dizme: Typesetting; Typography Dizüstü bilgisayarı: Laptop D-kuşağı iletimi: d-band conduction Dobell çözeltisi (tıp): Dobell’s solution Dodge kırıcı: Dodge crusher Doğa: Nature Doğadışı: Unnatural Doğal: Native; Natural Doğal (Fe+Ni) alaşımı: Josephenite Doğal (Ir+Os) alaşımı: Iridosmine(=Iridosmium) Doğal altın: Native gold Doğal alumina: Native alumina Doğal amalgam: Native amalgam Doğal antimuan: Native antimony Doğal arı metal: Native metal Doğal arsenik: Native arsenic Doğal asfalt: Gilsonite; Elaterite Doğal bağlı: Natural bonded Doğal bağlı kalıp kumu (döküm): Naturally bonded moulding sand Doğal bağlı kum: Natural bonded sand Doğal bakır: Native copper Doğal baskı: Natural print Doğal bilimler: Physical sciences Doğal bizmut: Native bismuth Doğal blok mika: Natural block mica Doğal bolluk (yerdeşler: Natural abundance Doğal büyüklük dağılımı: Natural size distribution Doğal büyüklükte: Full-scale Doğal cam: Obsidian glass Doğal civa: Native mercury Doğal çekiş (fırın): Natural draft Doğal çinko cevheri: Red zinc ore (=Zincite)
Doğal çinko oksit Doğal çinko oksit: Zincite Doğal çinko sülfür: Blende Doğal demir: Native iron Doğal destek: Natural support Doğal dikit: Pillar Doğal dolaşım: Natural circulation Doğal elmas: Natural diamond; Bort Doğal frekans: Natural frequency Doğal gaz: Natural gas Doğal gaz boru hattı: Natural gas pipeline Doğal gaz kuyusu: Gasser Doğal gaz tepkimesi: Natural gas reaction Doğal gerinim: Natural strain Doğal gümüş: Native silver Doğal gümüş cevheri: Acanthite Doğal güneş camı: Natural daylight glass Doğal havalandırma: Natural ventilation Doğal ışık: Natural light Doğal ışınetkinlik: Natural radioctivity Doğal ipek: Raw silk Doğal kalsyum fosfat: Phosphorite Doğal kauçuk: Natural rubber (NR) Doğal kaynaklar: Natural resources Doğal kum: Natural sand Doğal kurşun oksit: Litharge Doğal külçe: Nugget Doğal manganez: Periclase (=native manganese) Doğal metal: Native metal Doğal mıknatıs: Loadstone (=Lodestone) Doğal MnO2: Polianit (=Pollux) Doğal Os-Ir alaşımı: Osmiridium Doğal osmiyum: Osmite Doğal pirit: Native pyrite Doğal platin: Native platinum Doğal potasyum klorür: Sylvine Doğal radyoaktivite: Natural radioctivity Doğal reçineler: Natural resins Doğal renk: Natural color Doğal sayı: Natural number
Doğru merkezli düzlem (TEM) Doğal sıklık: Natural frequency Doğal sodyum karbonat cevheri: Natron Doğal telluryum: Native tellurium Doğal yaşlan(dır)ma (Al): Natural aging Doğal zeolitler: NaturalZeolites Doğalsızlaş(tır)ma: Denaturation Doğrama: Shredding; Lumber Doğrama hırdavatı: Joiner hardware Doğramacı: Joiner Doğramacı eğesi: Joint file Doğramacı kıskacı: Joiner’s cramp Doğramacılık: Joinery Doğranık elyaf: Discreet fiber (=chopped fiber) Doğru: True; Straight; Accurate; Exact; Direct Doğru akım: Direct current (DC) Doğru akım gücü: Direct current power Doğru akım motoru: Direct current motor Doğru akım plazması: Direct Current Plasma (DCP) Doğru akım üreteci: Direct current generator; Dynamo Doğru akımlı ark ocağı: DC Electric arc furnace Doğru akımlı elektrik ark ocağı: Direct arc furnace Doğru akımlı elektrik ocağı: Direct current electric furnace Doğru akımlı elektrikli ark ocağı: Direct current electric arc furnace Doğru akımlı ocak: DC furnace; Direct current furnace Doğru akımlı ocak işletmesi: DC furnace operation Doğru akımlı ocak refrakterleri: DC furnace refractories Doğru akımlı temizleme: Direct current cleaning (=cathodic cleaning) Doğru merkezli: Eucentric Doğru merkezli düzlem (TEM): Eucentric plane 189
Doğru merkezli yükseklik (TEM) Doğru merkezli yükseklik (TEM): Eucentric height Doğru olmama: Inaccuracy Doğru olmayan: Inaccurate Doğru olmayan: Nonlinear Doğrudan: Direct Doğrudan ateşlemeli fırın: Direct-fired furnace Doğrudan ateşlenen fırın: Direct-fired furnace Doğrudan bağlı: Direct-bonded Doğrudan bağlı alkali tuğla: Directbonded basic brick Doğrudan bağlı manyezit krom refrakterler: Direct bond magnesite chrome refractories Doğrudan biçimleme: Direct forming Doğrudan birincil soğutucu: Direct primary cooler Doğrudan çekme yüklemesi: Direct tensile loading Doğrudan değme: Direct contact Doğrudan değmeli emdirme: Direct contact impregnation Doğrudan demir indirgemesi: Direct iron reduction Doğrudan döküm: Direct casting Doğrudan ekstrüzyon: Direct extrusion Doğrudan eritme süreci: Direct melt process Doğrudan fırınlama: Direct firing Doğrudan haddeleme: Direct rolling Doğrudan ısıtmalı kurutucu: Direct-head drier Doğrudan indirgeme: Direct reduction Doğrudan indirgeme fabrikası: Direct reduction plant Doğrudan indirgeme süreçleri: Direct reduction processes Doğrudan indirgenmiş: Direct reduced Doğrudan indirgenmiş demir: Direct reduced iron (DRI) Doğrudan izabe süreçleri: Direct smelting processes 190
Doğruluk Doğrudan oksitlenme: Direct oxidation Doğrudan okuyan aygıtlar: Direct reading instruments Doğrudan pişirme: Direct firing Doğrudan sayısal denetim: Direct numerical control (DNC) Doğrudan sert lehimleme: Direct brazing Doğrudan sertleştirme: Direct hardening Doğrudan sıkma: Direct extrusion Doğrudan soğu(t)ma: Direct cooling Doğrudan soğutmalı döküm: Direct chill casting Doğrudan suda suverme: Direct water quenching Doğrudan suverme: Direct quenching; Pot quenching Doğrudan süreç: Direct process Doğrudan yağda suverme: Direct oil quenching Doğrudan yonga tutturma: Direct chip attachment (DCA) Doğrula(n)ma: Verification; Affirmation Doğrulanabilir: Verifiable Doğrulayıcı: Affirmative Doğrultaç (mek.): Leveler Doğrultma: Straightening Doğrultma basgacı (ray): Gag press Doğrultma merdanesi: Straightening roll Doğrultma tezgahı: Straightening machine Doğrultmaç: Gag press; (elekt.) Rectifier Doğrultmaç diyot: Rectifier Diode Doğrultucu (çelik): Straightener Doğrultucu bağlantı (elekt.): Rectifying junction Doğrultulmuş (elekt.): Rectified Doğrultulmuş akım (elekt.): Rectified current Doğrultulmuş gerilim (elekt.): Rectified voltage Doğrultum: Rectification Doğruluk: Accuracy
Doğrusal Doğrusal: Linear Doğrusal ağdalılık esnekliği: Linear viscoelasticity Doğrusal atom yoğunluğu: Linear atomic density Doğrusal bağımlılık: Linear dependence Doğrusal bağımsızlık: Linear independence Doğrusal bağlanım: Linear regression Doğrusal basma gerinimi: Linear compressive strain Doğrusal büyü(t)me: Linear magnification Doğrusal büyüme: Linear growth Doğrusal büyüme hızı yasası: Linear growth rate law Doğrusal cebir: Linear algebra Doğrusal çekme gerinimi: Linear tensile strain Doğrusal çoğuz: Linear polymer Doğrusal çözümleme (x-ışınları): Linear analysis Doğrusal denklem: Linear equation Doğrusal devinirlik: Linear momentum Doğrusal doğrulu: Rectilineal (=Rectilinear) Doğrusal dönüşüm: Linear transformation Doğrusal düşük yoğunluklu polietilen: Linear low-density polyethylene (LLDPE) Doğrusal esnek kırılma mekaniği: Linear elastic fracture mechanics (LEFM) Doğrusal esneklik: Linear elasticity Doğrusal eşbiçimlilik: Linear isomorphism Doğrusal genleşme: Linear expansion Doğrusal genleşme katsayısı: Coefficient of linear expansion; Linear expansion coefficient Doğrusal gerilim: Line tension Doğrusal gerinim: Linear strain Doğrusal hata: Linear defect Doğrusal hızlandırıcı (yükün): Linear accelerator (=Linac)
Doğrusal tarama Doğrusal ısıl genleşme katsayısı: Linear coefficient of thermal expansion Doğrusal içdeğer biçme: Linear interpolation Doğrusal işlem: Linear operation Doğrusal işlev: Linear function Doğrusal ivdireç: Linear accelerator (=Linac) Doğrusal kafes: Linear lattice Doğrusal katışım: Linear combination Doğrusal kuruma çekintisi: Linear drying shrinkage Doğrusal kusurlar (örüt): Line defects Doğrusal molekül: Linear molecule Doğrusal molekül yapısı: Linear moleculer structure Doğrusal moment: Linear momentum Doğrusal oksitlenme hızı: Linear oxidation rate Doğrusal olmayan katsayı: Nonlinear coefficient Doğrusal olmayan optik: Nonlinear optics Doğrusal olmayan voltaj: Nonlinear voltage Doğrusal orta yoğunluklu polietilen: Linear medium-density polyethylene (LMDPE) Doğrusal öge: Linear element Doğrusal ölçüm: Linear measurement Doğrusal ölçüm aygıtları: Linear measuring instruments Doğrusal örgü: Linear lattice Doğrusal polarizör: Linear polarizer Doğrusal polimer: Linear polymer Doğrusal programlama: Linear programming Doğrusal raymalama: Line reaming Doğrusal sertleşme: Linear hardening Doğrusal soğurum katsayısı: Linear absorption coefficient Doğrusal standartlar: Linear standarts Doğrusal tarama: Line scan 191
Doğrusal ucaylanmış ışık Doğrusal ucaylanmış ışık: Linearly polarized light Doğrusal ucaylayıcı: Linear polarizer Doğrusal viskoelastisite: Linear viscoelasticity Doğrusal yinelem: Linear iteration Doğrusal yoğunluk: LinearDensity (Pl) Doğrusal yöney: Line vector Doğrusallık: Linearity Doğrusallık hipotezi: Linearity hypothesis Doğrusallık varsayımı: Linearity hypothesis Doğru-yanlış sınavı: True-false test Doğu ametisti: Oriental amethyst Doğu mor yakutu: Oriental amethyst Doğu sarı yakutu: Oriental topaz Doğu topazı: Oriental topaz Doğu zümrütü: Oriental emerald Doğulu: Oriental Doğum (tıp): Birth Doğum bilimi (tıp): Obstetrics Doğum kontrol aygıtı (tıp): Intrauterine loop Doğum sonrası (tıp): Postnatal Doğum sonrası ağrıları (tıp): Afterpains Doğum sonrası mikrop kapması (tıp): Postnatal infection Doğum uzmanı: Obstetrician Doğum yeri: Hometown Doğum-ölüm istatistikleri: Vital statistics Doğuray (mat): Generatrix Doğurucu koşullar: Germanative conditions Doğusal: Oriental Doğuş: Nascence (=Nascency) Doğuş durumu (atomsal hidrojen): Nascent state Doğuştan cilt bozukluğu (tıp): Nevus (= Naevus) Doğuzümrütü: Oriental emerald Dok: Dock Doksan: Ninty 192
Doku tutturucu (tıp) Doksanıncı: Nintieth Doktor: Physician; Doctor Doktor yardımcısı: Paramedic Doktora sonrası: PostDoctoral Doktora sonrası dersleri: Post-doctoral courses Doktorluk stajı: Internship Doktrin: Teachings Doku: Texture Doku (tıp): Gray matter; Tissue Doku aşılama (tıp): Transplantation; Anaplastic; Transplant Doku ayrışımı (tıp): Histolysis Doku bilimci (tıp): Histologist Doku bilimi (tıp): Histology Doku çözümleme yöntemleri (tıp): Tissue analysis techniques Doku çözümlemesi (tıp): Tissue analysis Doku dallantı gözeleri (tıp): Tissue dendritic cells (DC’s) Doku dönüşümü: Metaplasia Doku ekleri (tıp): Tissue attachments Doku gelişmesi (tıp): Histogenesis Doku hastalıkları bilimi (tıp): Histopathology Doku içbüyümesi (tıp): Tissue ingrowth Doku işlev bilimi (tıp): Histophysiology Doku katılaşması (tıp): Scleroma Doku kesiti (5-10 mm): Histological section Doku kimyası (tıp): Histochemistry Doku kültürü: Tissue culture Doku kültürü mikroskobu (tıp): Tissueculture microscope Doku numunesi hazırlama aygıtı (tıp): Tissue processor Doku oluşturma (tıp): Tissue regeneration Doku ölümü: Necrosis Doku sayrılık bilimi (tıp): Histopathology Doku sertleşmesi (tıp): Sclerosis Doku sertleştiricisi (madde): Sclerosant Doku tutturucu (tıp): Tissue adhesive
Doku uyuşumu (tıp Doku uyuşumu (tıp): Histocompatibility Doku üremesi: Histogenesis Doku üretimi (tıp): Tissue culture Dokularda koyu madde fazlalığı (tıp): Melanosis Dokulu yüzey: Textured surface Dokuma: Web; Texturing; Weave; Textiles Dokuma kumaş: Textile fabric Dokuma sanayii: Textile industry Dokuma tarağı: Reed Dokuma tezgahı: Loom Dokumacılık: Weaving Dokunarak: Palpatory Dokunca: Damage Dokunma: Touch Dokunma yanılgısı (tıp): Paresthesia Dokunsal: Tactile; Palpatory Dokunsal algılama: Tactile sensing Dokunulmamış: Untouched Dokunum çemberi (geom): Osculating circle Dokunum düzlemi (geom): Osculating plane Dokunum küresi (geom.): Osculating sphere Dokunumlu: Osculating (=Osculatory) Dokunup geçen: Lambent Dokusal: Textural; Tissual Dokusal sağaltım (tıp): Naprapathy Dokusal tedavi (tıp): Naprapathy Dokuz: Nine Dokuz inç eşdeğeri (refrakter san.): Nine-inch equivalent Dokuzgen: Nonagon Dokuzuncu: Ninth Dol(durul)mamış ısılplastikler: Unfilled thermoplastics Dolak: Putlee; Putty; Legging Dolama: Winding; Reeling Dolama (tıp): Whitlow Dolambaç: Maze
Dolaylı sıkma Dolambaçlı: Winding; Indirect Dolambaçlı ayırıcı: Zigzag seperator Dolambaçlı kümeleyici: Zigzag classifier Dolamsız: Acyclic Dolanan yük: Circulating load Dolanca (atom): Orbital Dolanca eksiciği: Orbital electron Dolanca elektronu: Orbital electron Dolanca hızı: Orbital velocity Dolanca kabuğu: Orbital shell Dolanca nicem sayısı: Orbital quantum number Dolancal eksicik: Shell grab Dolancal elektron: Shell grab Dolancasal: Orbital Dolanma: Twist Dolap: Wheel Dolaş(tır)ım: Entanglement Dolaşık akış: Turbulent flow Dolaşım: Circulation Dolaşım pompası: Circulation pump Dolaşım suyu: Circulation water Dolaşımlı daldırma tankı: Recirculating dip tank Dolaşımlı yağ: Circulating oil Dolaşımlı yağ dizgeleri: Circulating oil systems Dolaştırım dayancı: Entanglement strength Dolaştırımlı durumlar: Entangled states Dolaylı: Indirect Dolaylı ark fırını: Indirect-arc-furnace Dolaylı ekstrüzyon: Indirect extrusion Dolaylı emdirme: Indirect impregnation Dolaylı indirgeme: Indirect reduction Dolaylı indirgeme süreci: Indirect reduction process Dolaylı maliyet: Indirect cost Dolaylı sert lehimleme: Indirect brazing Dolaylı sıkma: Indirect extrusion 193
Dolaylı yakıt yakan fırın Dolaylı yakıt yakan fırın: Indirect fuelfired furnace Doldur boşalt kabuklu döküm: Slip casting Doldur-boşalt fırını (seramik): Periodic kiln Doldurma: Stocking; Charging; Filling; Loading Doldurma astar: Rammed lining Doldurma dövmesi: Core forging Doldurma kutulama: Boxing Doldurma maçası: Cover core Doldurma oranı: Packing factor (=Packing fraction) Doldurma oranı: Packing fraction Doldurma yoğunluğu: Packing density Doldurulmamış: Uncharged Doldurulmuş ısılplastikler: Filled thermoplastics Dolerit: Dolerite Dolgu: Shimmer Dolgu (fırına bir defada verilen harman yükü): Fill Dolgu alçısı: Spackle Dolgu bileşikleri: Filling compounds Dolgu çubuğu: Filler rod Dolgu duvar: Curtain wall Dolgu gereci: Proppant; (döküm) Packing material; Stowing material; Filler material Dolgu gereçleri: Filler materials Dolgu kaynağı ayağı: Leg of a fillet weld Dolgu kumu: Backing sand Dolgu macunu: Spackle; Filler Dolgu macunu (oto): Sealant Dolgu maddesi: Paddling Dolgu maddesi (dişcilik) Tutkal: Cement Dolgu makinası: Stowing machine Dolgu metali (kaynak): Filler metal Dolgu sacı: Filler sheet Dolgu yapma (maden): Stowing Dolgulama: Packing; Ramming 194
Dolumluk (seramik) Dolgulama harcı: Ramming mixture Dolgulama oranı: Packing fraction Dolgulu astar: Rammed lining Dolgun: Compact Dolgunluk düzeyi: Stockline Dolgunluk düzeyi algılayıcıları: Stockline detectors Dolikosefal (tıp): Longhead Dolma kalem: Pen Dolma noktası (cam): Filling point; Unfilled Dolmamış (cam): Not filled Dolmamış köşe (hadde): Unfilled corner Dolomit: Dolomite Dolomit püskürtme makinası: Dolomite throwing machine Dolomit refrakter: Dolomite refractory Dolomit tıkız: Pearl spar (=Dolomite) Dolomit tuğla: Dolomite brick Dolomitli kireç: Dolomitic lime Dolomitli kireçtaşı: Dolomite limestone Dolomitli manyezitli tuğlalar: Dolomitemagnesite bricks Dolu: Plenteous; Plentiful; Full Dolu elektron kabukları: Closed electron shells Dolu elektron kabukları: Filled electron shells Dolu kablo: Solid cable Dolu kabuk (atom): Closed shell; Completed shell Dolu kalıp dökümü: Full-mould casting Dolu kalıp süreci: Full-mould process Dolu kapasite (cam kalıbı): Overflow capacity Dolu merkez (sac): Full centre Dolu sığa: Overflow capacity Dolu tuğla: Solid brick Dolu yoğunluk: Full density Doluluk: Plenitude; Fullness Dolumluk (seramik): Fill
Domuz damı Domuz damı: Chock Domuz derisi (yüzey hatası-seramik): Pigskin Domuz yağı: (katı) Lard; (sıvı) Lard oil Don (giyim): Pants; Underpants Don (iklim): Frost Don yağı: Tallow Donakalım (tıp): Catatonia Donakalım tutması (tıp): Catalepsy Donanım: Apparatus; Equipment; Assembly; Accessory Donanma: Fleet; Navy Donanma (ABD) yırtma deneyi: Navy (USA) tear test Donanma metali: Admiralty metal Donanma pirinci: Naval brass Donatım: Installation Donatma: Implementation Dondurarak dağlama: Freeze etching Dondurarak kırma: Freeze fracture Dondurarak kırma aygıtı: Freeze fracture device Dondurarak kurutma: Freeze drying Dondur-çöz deneyi: Freeze-thaw test Dondurgan: Cryogenic Dondurgan gereçler: Cryogenic materials Dondurma: Gelation; Ice cream; Refrigeration Dondurma dizgesi: Cryogenic system Dondurma işlemi: Cold treatment (=Subzero treatment) Dondurma işlemi (yaşlandırma): Refrigeration treatment Dondurma kabı: Cryostat Dondurma sondası: Cryoprobe Dondurma ve çözme deneyi (tuğla): Freezing and thawing test Dondurmalık (iç içe 2 cam kadeh): Icerand-liner Dondurmaz: Anti-icer Dondurucu (aygıt): Cryogen; Refrigerator;
Donmuş (tıp) Dondurucu: Cryogenic; Refrigerant Dondurucu gereçler: Cryogenic materials Dondurucu sıcaklık: Cryogenical temperature Dondurucu vakum pompası: Cryogenic pump Dondurucuda saklama: Refrigeration Donduruculu elektron mikroskobisi: Cryoelectron microscpy Donduruculu elektron mikroskobu: Cryoelectron microscope Donduruculu elektron tomografisi: Cryoelectron tomography Donduruculu sabitleme: Cryofixation Donduruculu sabitleme aygıtı: Cryofixation device Dondurumlu ayırma: Cryogenic separation Dondurumlu kırma: Cryofracture (=Freeze fracture) Dondurumlu ultramikrotom: Cryoultramicrotome Dondurumlu ultramikrotomi: Cryoultramicrotomy Dongun kap: Crystat Donlu çorap: Tights Donma: Freezing; frosting Donma aralığı: Freezing range Donma bilimi: Cryoscopy Donma hızı: Freezing velocity Donma koruyucu (madde): Cryoprotectant Donma noktası: Freezing point Donma noktası (su): Ice point Donma noktası altında soğutma: Subfreezing Donma ölçer: Cryoscope Donma ölçümü: Cryoscopy Donma önler: Antifreeze Donma sıcaklığı: Freezing temperature Donmatutar: Cryoprotectant Donmuş: Frozen; Glacé; Hard set Donmuş (tıp): Frostbitten 195
Donmuş çağlayan Donmuş çağlayan: Icefall Donmuş kesit: Frozen section Donmuş lâv: Lava Donmuş sulu numune: Frozen hydrated specimen Donubilim: Cryogenics Donuk: Glazed; Frosted; Glossless; Opacified; Mat; Dingy; Dull; Frozen; Matte; Lacklustre; Fuzzy Donuk akik: Jasper Donuk alev: Soft fire Donuk altın (seramik): Starved gold Donuk bitirim: Dull finish Donuk cam: Opalescent glass (=Opal glass) Donuk cam kaplama: Flashing Donuk doku (emaye bozukluğu): Fuzzy texture Donuk emaye: Mat(t)enamel Donuk emayeler: Opacified enamels Donuk görü (tıp): Amblyopia (=Amblyopy) Donuk görünüm: Dull appearance Donuk hidratlar: Cryohydrates Donuk ışıklı titreme: Shimmy Donuk kabuk: Frozen shell Donuk katman: Frozen layer (=Frozen shell) Donuk kesit: Cryosection Donuk kesme: Mat(t) cutting Donuk numune aktarıcısı (tıp): Cryotransfer holder Donuk numune aktarımı (tıp): Cryotransfer Donuk numune hazırlama aygıtı (tıp): Cryopreparation device Donuk numune kesicisi (tıp): Cryoknife Donuk renk: Shaded colour Donuk sıçrantı: Cold shut Donuk sır: Matte glaze; Opalescent glaze; Mat glaze Donuk sır (seramik): Starved glaze 196
Doruk üretim Donuk sırlı seramik eşya: Majolica Donuk ters renklendirme: Cryonegative staining Donuk yüzey: Dull surface Donuk yüzeyli merdane: Dull roll Donukgörür (tıp): Amblyopic Donuklaşma: Tarnishing Donuklaştırıcı madde (cam): Opacifier Donuklaştırılmış: Opacified Donuklaştırılmış emayeler: Opacified enamels Donuklaştırılmış sırlar: Opacified glazes Donuklaştırma (cam): Opacification Donuklaştırma dağlayıcısı: MatteDip Donuklaştırma macunu: Mat(t) etching paste Donukluk: Tarnish; Fuzz; Dullness; Opacity; (seramik) Scumming Donuksu: Opaline Doolittle denklemi: Doolittle equation Doping: Doping Doppler enlenmesi: Doppler broading Doppler girişimölçeri: Doppler interferometer Doppler kayması: Doppler shift Doppler olgusu: Doppler effect Doran (yer belirleyen aygıt): DORAN (DOppler RANge) Dore gümüşü: Doré silver Doré metali: Doré metal Dorr sınıflandırıcısı: Dorr classifier Dorr yoğunlaştıracısı: Dorr thickener Dorr-türü yoğunlaştırıcı: Dorr-type thickener Doruk: Vertex; Top; Peak; Tip; Pitch Doruk bindirimi (x-ışınları görüngesi): Peak overlap Doruk dalgaboyu (görünge): Peak wavelength Doruk fırınlama sıcaklığı (seramik): Peak firing temperature Doruk üretim: Peak output; Peak production
Doruk üretim istemi Doruk üretim istemi: Peak production demand Doruk yaşlandırması: Peak aging Dosya: File; Dossier Dow elektroliz gözesi: Dow electrolytic cell Dow süreci (Mg): Dow process Dowson gazı: Dowson gas Doygun: Saturated; Impregnated Doygun alkol: Saturated alcohol Doygun bileşik: Saturated compound Doygun buhar: Saturated vapour Doygun çözelti: Saturated solution Doygun gaz: Saturated gas Doygun hidrokarbon: Saturated hydrocarbon Doygun kalomel elektrot: Saturated calomel electrode Doygun katı çözelti: Saturated solid solution Doygun kil: Saturated clay Doygun mıknatıs: Saturated magnet Doygun poliester: Saturated polyester Doygun su buharı: Saturated steam Doygunlaştırıcı (madde): Saturant Doygunluk: Saturation Doygunluk akımı: Saturation current Doygunluk akısı yoğunluğu: Saturation fluxDensity Doygunluk aralığı: Saturation range Doygunluk basıncı: Saturation pressure Doygunluk denetimi: Saturation control Doygunluk durumu: Saturation condition Doygunluk eğrisi: Saturation curve Doygunluk endüklemi: Saturation induction (Bs) Doygunluk etkinliği: Saturation activity Doygunluk etkisi: Saturation effect Doygunluk etmeni: Saturation factor Doygunluk katsayısı: Saturation coefficient Doygunluk kazanımı: Saturation gain
Döker Doygunluk mıknatıslılığı: Saturation magnetization (Ms) Doygunluk noktası: Saturation point Doygunluk ölçeği: Saturation scale Doygunluk sığası: Saturation capacity Doygunluk son noktası: Saturation end point Doygunluk ucaylanması: Saturation polarization Doygunsuzlaş(tır)ma: Desaturation Doymamış: Undersaturated; (kim) Unsaturated Doymamış bağ (kim): Unsaturated bond Doymamış bileşik (kim): Unsaturated compound Doymamış çözelti (kim): Unsaturated solution Doymamış karbonhidrat: Unsaturated hydrocarbon Doymamış katı çözelti: Unsaturated solid solution Doymamış maden yağı: Unsaturated mineral oil Doymamış molekül zinciri: Unsaturated molecular chain Doymamış poliester: Unsaturated polyester Doymamış yağlar (kim): Unsaturated fats Doymamışlık (kim): Unsaturation Doymaz (tıp): Voracious Doymazlık (tıp): Bulimia Doymuş: Saturated Doymuşluk: Saturation Doyum: Saturation Doyum kertesi: Degree of saturation Doyum noktası: Saturation point Doyurucu madde: Impregnant Doyurucu özdek: Impregnant Doz: Dose; Potion Dozaj: Dosage Dozlama: Dosing Döker: Dumper 197
Dökme Dökme: Pouring Dökme alaşım: Cast alloy Dökme astar: Castable lining Dökme cam: Cast glass Dökme cam merdanesi: Casting roll Dökme çelik hurdası: Cast steel scrap Dökme çelik merdaneler: Cast steel rolls Dökme çelik tekerlek üretimi: Cast steel wheels production Dökme çelik tekerlekler: Cast steel wheels Dökme çelikler: Cast steels Dökme çoğuzla(n)ması: Cast polymerization Dökme de kum sarması: Burnt-in-sand Dökme deliği: Taphole; Nozzle; Ingate Dökme deliği kili: Taphole clay Dökme deliği tuğlası: Nozzle brick Dökme demir: Cast iron Dökme demir boru: Cast iron pipe Dökme demir emayesi: Cast iron enamel Dökme demir hurdası: Cast iron scrap Dökme demir kalıplar: Cast iron moulds Dökme demir merdaneler: Cast iron rolls Dökme demir üretimi: Cast iron production Dökme demir yolluk: Cast iron guide Dökme demirlerin sınıflandırması: Classification of cast irons Dökme epoksi: Cast epoxy Dökme işleme: Pouring practice Dökme kalıplar: Cast dies Dökme karbür: Cast carbide Dökme kobalt: Cast cobalt Dökme kobalt alaşımından takımlar: Cast cobalt alloy tools Dökme kobalt alaşımları: Cast cobalt alloys Dökme merdaneler: Cast rolls Dökme metal: Cast metal Dökme parçalar: Cast parts Dökme pirinç: Cast brass 198
Döküm fırınları Dökme replika: Cast replica Dökme tıpkıörnek: Cast replica Dökme tunç: Cast bronze Dökücü: Dump car (=Dumper) Döküldüğü gibi: As-cast Dökülebilir: Castable Dökülebilir astar: Castable lining Dökülebilir gömme gereçleri: Castable mounting materials Dökülebilir ısılyoğruklar (termoplastikler): Castable thermoplastics Dökülebilir refrakterler: Castable refractories Dökülebilirler: Castables Dökülebilirlik: Castability Dökülmüş alaşım: As-cast alloy Döküm: Heat; Cast; Casting Döküm ağırlığı: Casting weight Döküm akış hızı: Casting speed Döküm alanı: Casting floor Döküm alaşımları: Casting alloys Döküm alınmış: Tapped Döküm alma (ocaktan; fırından): Tapping Döküm alma (potadan): Teeming Döküm analizi: Heat analysis Döküm arabası: Bogie Döküm arabası: Casting bogie; Casting copper Döküm belirtgenleri: Casting characteristics Döküm boşluğu: Casting cavity Döküm bölgeleri: Casting zones Döküm çarpıklığı: Casting distortion Döküm çekintisi: Casting shrinkage Döküm çevrimi: Casting cycle Döküm çözümlemesi: Heat analysis Döküm çözümlemesinden kabul edilebilir sapmalar (çelik): Permissible deviations from heat analysis Döküm çukuru: Pouring pit Döküm fırınları: Casting furnaces
Döküm gerilimleri Döküm gerilimleri: Casting stresses Döküm gerinimleri: Casting strains Döküm hatası: Casting defect Döküm havuzu: Pouring basin Döküm haznesi örtüleri: Cast tundish covers Döküm hızı: Rate of casting; Casting speed Döküm holü: Cast house; Casting bay; Casting house Döküm içyapısı: Cast microstructure Döküm kalıbı: Casting mould Döküm kalıpları: Casting dies Döküm kanalı: Casting strand Döküm kapakları: Cast tundish covers Döküm kaynağı: Cast weld Döküm kepçesi: Hand ladle Döküm koku: Foundry coke Döküm kumu: Casting sand; Filler sand Döküm leğeni: Pouring basin Döküm makinası: Casting machine; Caster Döküm masası: Casting table Döküm modeli: Casting pattern Döküm oluğunda katılaşmış kütle: Sow block Döküm oranı: Casting rate Döküm payı: Casting allowance Döküm pirinci: Casting brass Döküm platformu (potadan): Casting platform; Teeming platform Döküm potası: Casting ladle; Pouring ladle; Teeming ladle Döküm sıcaklığı: Casting temperature; Pouring temperature Döküm soğutaçları: Casting chills Döküm süresi: Casting time Döküm tamburu: Casting drum Döküm tasarımı: Casting design Döküm teknesi: Tundish Döküm teknesi arabası (SDM): Tundish car
Dölüt torbası delimi (tıp) Döküm teknikleri: Casting techniques Döküm temizleme: Fettling Döküm temizleme aygıtı: Wheelaborator Döküm temizliği: Fettle Döküm toleransı: Casting allowance Döküm tozu: Casting powder Döküm verimi: Casting yield Döküm vinci: Casting crane Döküm yapısı: Cast structure Döküm yarası (refrakter): Casting scar Döküm yolluğu: Tapping lounder Döküm yolluğu: Tapping spout Döküm yöntemi: Casting method Dökümcü: Caster Dökümcü kaşığı: Dogtail Dökümden-döküme süresi: Tap-to-tap time Döküme hazır pota: Receiving ladle Dökümhane: Foundry Dökümhane çevrim kumu: System sand Dökümhane hurdası: Foundry scrap Dökümhane tuğlaları: Loam bricks Dökümlük alaşımlar: Casting alloys Dökümlük bakır: Casting copper Dökümlük paslanmaz çelikler: Cast stainless steels Dökümsüz dizgi (basım): Cold type Döküntü: Junk; Waste product; Scree; Debris; Rubble; Litter; Raff; Rag Döküntü (deri hastalığı): Serpigo Döküntüden dokunmuş (kumaş): Spun silk Döküntülerden döküm: Waste casting Döl (tıp): Seed Döleş (tıp): Placenta Dölet (tıp): Embryo Dölle(n)me: Impregnation Dölüt boşluğu (tıp): Blastocoete Dölüt öldürme (tıp): Aborticide Dölüt torbası (tıp): Amnion Dölüt torbası delimi (tıp): Amniocentesis 199
Dölütçük (tıp) Dölütçük (tıp): Blastocyst Dölyatağı: Matrix Dölyatağı (tıp): Womb; Uterus Dölyatağı içi (tıp): Intrauterine Dölyatağı içi aygıtları(tıp): Intrauterine devices Dölyatağı kabarcığı (tıp): Matrix vesicles Dölyatağı kanaması (tıp): Metrorrhagia Dölyatağı sancısı (tıp): Uteralgia Dölyolu: Vagina Dölyatağı yangısı: Metritis Dölyolu yangısı (tıp): Vaginitis Dölyoluna ilişkin (tıp): Vaginal Dölyolunun çıkarılma ameliyatı (tıp): Vaginectomy Döndü (döküm): Remelt Döndüreç: Loop Döndüren dişli: Driving pinion Döndürgeç: Cyclotron Döndürme: Spin Döndürme yöntemi: Spinning method Döndürmeli dövme: Rotary forging Döndürmeli kaplama: Spin coating Döndürmeli kaynaklama: Spin welding Döndürücü kuvvet: Rotational force Döneç: Rotor Döneçli paraşüt: Rotochute Döneçli pervaneli uçak: Rotodyne Dönel: Gyroidal; Rotary; Rotational Dönel devinim: Rotary motion Dönel manyetik: Gyromagnetic Dönel mıknatıslı: Gyromagnetic Dönel mıknatıssal: Gyromagnetical Dönel mıktanıssal oran: Gyromagnetic ratio Dönel motor: Rotary engine Dönel yuvarlanma eğrisi(geom): Cycloid Dönem: Time; Period; Term Dönem ödevi: Term paper Dönemeç: Turning Dönemeçli: Zigzag; Sinuous 200
Döner fıçı katıkları (parlatma) Dönemsel: Periodic Dönen: Revolving Dönen çarklı eşodaklı mikroskop: Spinning disk confocal microscope Dönen hurda: Circulating scrap Döner: Rotary Döner anot: Rotating anode Döner artıuç: Rotating anode Döner bahçe sulayıcısı: Sprinkler Döner baskı: Rotogravure Döner başlık (mak.): Turret Döner başlıklı basgaçlar: Turret presses Döner başlıklı delme makinaları: Turrettype drilling machines Döner başlıklı frezeler: Turret-type milling machines Döner başlıklı torna: Turret lathe Döner başlıklı zımbalı basgaç: Turrettype punch press Döner besleyici: Rotary feeder Döner bıçak: Circular blade Döner bıçaklı pulluk: Rotary cultivator; Rototiller; Rotary tiller Döner bilyalı değirmen: Tumbling ball mill Döner boşaltıcı: Tippler (=Tipple) Döner çan (y. fırın): Rotating bell Döner çanak (cam boru): Bowl Döner çanak (cam): Rotating bowl Döner çarklı mikrotom: Disc microtome Döner çevirteç (elekt.): Rotary converter Döner dirençli nokta kaynağı: Roll resistance spot welding Döner döküm teknesi: Swivelling tundish Döner dönüştürgeç (metal): Rotary converter Döner eklem: Gimmal Döner elek: Trommel; Rotary screen; Trommel screen Döner eriyik karıştırıcı (cam): Rotary smelter Döner fıçı katıkları (parlatma): Mill stars
Döner fırın Döner fırın: Rotary furnace; Rotary kiln Döner fırın tuğlası: Rotary kiln block Döner flaş: Flashcube Döner gerinim ölçer: Rotating strain gauge Döner havlu: Jack towel Döner hazne: Tumbler Döner ızgaralı dikey fırın: Rotary grate shaft kiln Döner imbikli fırın: Rotary retort furnace Döner imbikli sürekli fırın: Rotary retort continuous furnace Döner imbikli yığımlı fırın: Rotary retort batch furnace Döner kalbur: Trommel Döner kalıba üfleme (cam): Turn mould blowing Döner kalıp (cam): Paste mould Döner kalıp içine üfleme (cam): Paste mould blowing Döner kalıplama (çoğuzlar): Rotational moulding Döner kalıplı dövme: Roll forging Döner kanatlı uçak: Rotorcraft Döner kanca: Swivel hook Döner kesici: Rotary cutter Döner kırıcı: Gyratory crusher; Rotary crusher Döner körük: Rotary blower Döner kristal yöntemi (örütbilim): Rotating crystal method Döner kule: Turret Döner kurutucu: Rotary dryer Döner makas: Flying shears Döner mıknatıs: Rotary magnet Döner oluk: Distribution chute; Revolving chute; Swivel chute; Swivel launder Döner örüt yöntemi: Rotating crystal method Döner piramit (pencere camı): Carousel Döner platform (lokomotif): Turntable Döner pota (cam): Revolving pot
Dönme dolap Döner pusula: Gyro compass Döner püskürteç kafası: Rotary spray head Döner sıcak testere: Rotating hot saw Döner silindir: Rotating cylinder Döner silo: Rotating hopper Döner soğutucu: Rotary cooler Döner tabanlı fırın: Rotary hearth furnace Döner tabla (mikroskop): Circular stage Döner tambur: Tumbling barrel; Rotary drum Döner tamburlu kurutucu: Rotary drum dryer Döner tandiş: Swivelling tundish Döner tavlama: Rotary annealing Döner tavlama fırını: Rotary annealing furnace Döner testere: Circular saw; Disk saw Döner tırmık: Rotary harrow Döner tokaç: Rotary swager Döner tokaçlama: Rotary swaging Döner top (silah): Swivel Döner vinç: Rotary crane Döner yoğuşturucu: Rotary condenser Dönerli delme (boru): Rotary piercing Döngeç: Rotator Döngel dolam: Annulus Döngü: Loop; Cyclone Döngü (mek): Moment Döngü bilimi: Gyrostatics Döngül: Pivot; Cylone Döngül nokta (TEM): Pivot point Döngül nokta düzlemi (TEM): Plane of pivot point Döngülü gaz yıkayıcı: Cyclonic scrubber Döngülü sertleştirme: Spin hardening Döngülü toz tutucular: Cyclone dust collectors Dönme: Rotation Dönme dolap: Wheel 201
Dönü (fiz) Dönü (fiz): Spin Dönü nicem sayısı (fiz): Spin quantum number Dönü ucaylanmış düşük erkli elektron mikroskopisi: Spin polorized low-energy electron microscopy Dönüm noktası: Cusp Dönüm noktası (kimya): End point Dönüp ters yönde giden (tıp): Recurrent Dönüş: Gyre; Turn; Rotation Dönüş hızı: Rotational speed Dönüş hurdası: Revert scrap Dönüş makarası: Tail pulley Dönüşke (mat): Transform Dönüşlü: Rotational Dönüşme: Conversion Dönüşmemiş ostenit: Retained austenite Dönüştürgeç (elekt.): Transformer Dönüştürgeç (metal): Converter Dönüştürgeç astarı: Converter lining Dönüştürgeç işletmesi: Converter operations Dönüştürgeç sığası: Converter capacity Dönüştürgeç tasarımı: ConverterDesign Dönüştürgeç zırhı: Converter shell Dönüştürüm fırını: Converting furnace Dönüştürüm süreci: Converting process Dönüşül: Critical Dönüşül açı: Critical angle Dönüşül akım yoğunluğu: Critical currentDensity Dönüşül akış hızı: Critical flow rate Dönüşül alan: Critical field Dönüşül aralık: Critical range Dönüşül aydınlatma: Critical illumination Dönüşül bağlama çizgisi ( üçlü dizge): Critical tie-line Dönüşül basınç: Critical pressure Dönüşül boy: Critical length Dönüşül boy-en oranı: Critical aspect ratio 202
Dönüşül misel derişimi Dönüşül boyutlar: Critical dimensions Dönüşül bozukluk: Critical defect Dönüşül bozunum: Critical deformation Dönüşül büyüklük: Critical size Dönüşül cücük büyüklüğü: Critical embryo size Dönüşül çap (suverme): Critical diameter (Dc ) Dönüşül çatlak boyu: Critical crack length Dönüşül çekirdek yarıçapı: Critical nucleus radius Dönüşül dalga sayısı: Critical wave number Dönüşül dalgaboyu: Critical wavelength Dönüşül değişmezler: Critical constants Dönüşül durum: Critical condition Dönüşül eğim açısı: Critical rake angle Dönüşül eğri: Critical curve Dönüşül elyaf boyu: Critical fibre length Dönüşül elyaf dayancı: Critical fibre strength Dönüşül gerilim (elekt.): Critical voltage Dönüşül gerilim (mek.): Critical stress Dönüşül gerilim yeğinliği: Critical stress intensity Dönüşül gerilim yoğunluğu çarpanı (mek.): Critical stress intensity factor Dönüşül gerinim: Critical strain Dönüşül hız: Critical speed Dönüşül kesme gerilimi: Critical shear stress Dönüşül kesme gerilimi bileşeni: Critical resolved shear stress Dönüşül kesme gerinimi: Critical shear strain Dönüşül kırılım açısı: Critical refraction angle Dönüşül kütle: Critical mass Dönüşül mıknatıs alanı: Critical magnetic field Dönüşül misel derişimi: Critical micelle concentration
Dönüşül molekül ağırlığı Dönüşül molekül ağırlığı: Critical molecule weight Dönüşül nokta: Critical point Dönüşül nokta kurutması: Critical-point drying Dönüşül nokta kurutucusu: Criticalpoint dryer Dönüşül oylum: Critical volume Dönüşül özgür erk: Critical free energy Dönüşül sıcaklık: Critical temperature Dönüşül sıcaklık aralıkları: Critical temperature ranges Dönüşül sıcaklıkaltı eşısıl dönüşümü: Subcritical isothermal transformation Dönüşül sıcaklıkaltı tavı: Subcritical anneal Dönüşül sıcaklıkaltı tavlaması: Subcritical annealing Dönüşül sıcaklıklararası tavlama: Intercritical annealing Dönüşül soğuma: Critical cooling Dönüşül soğuma hızı: Critical cooling rate Dönüşül sönüm: Critical damping Dönüşül uyarım erki (yükünlenme): Critical excitation energy Dönüşül üfleme havası: Critical air blast Dönüşül yarıçap: Critical radius Dönüşül yarıçap oranı: Critical radius ratio Dönüşül yol yöntemi: Critical path method (CPM) Dönüşül yükünleme erki: Critical ionization potential Dönüşül yüzey: Critical surface Dönüşül yüzey gerilimi: Critical surface tension Dönüşülaltı: Subcritical Dönüşülaltı çatlak büyümesi (tıp): Subcritical crak growth Dönüşülüstü kurutma: Hypercritical drying Dönüşüm: Transformation Dönüşüm aralığı: Transformation range
Dört bölümlü ocaklar Dönüşüm çizgesi: Transformation diagramme Dönüşüm etkili yoğrukluk: Transformation induced plasticity (TRIP) Dönüşüm etkili yoğrukluklu çelikler: Transformation induced plasticity steels (TRIP steels) Dönüşüm gerilimi: Transformation stress Dönüşüm gerinimi: Transformation strain Dönüşüm hızı: Rate of transformation Dönüşüm ısısı: Heat of transformation Dönüşüm sıcaklığı: Transformation point; Transformation temperature Dönüşüm sonu eğrisi: End of transformation curve Dönüşüm süresi: Transformation time Dönüşümle toklaştırılmış zirkonya: Transformation toughened zirconia Dönüşümsel: Transformational Dönüşümsel bileşen: Transformational component Dörde kesmek: Quartersaw Dördül: Square Dördül dizey (mat): Square matrix Dördüncü: Fourth Dördüncü dereceden (mat.): Biquadrate Dördüncü sınıf beşli denge: Class - IV quinary equilibrium Dördüncü sınıf dörtlü denge: Class - IV quaternary equilibrium Dördüzler: Quadruplets Dört: Four; Tetra Dört atomlu (molekül): Tetratomic Dört ayaklı haddeler: Four-strand mills Dört ayaklı sürekli hadde: Four strand continuous mill Dört bazlı: Tetrabasic Dört bazlılık: Tetrabasicity Dört bileşenli: Quarternary Dört bilyalı aşınma deneyi: Four-ball wear test Dört bölümlü ocaklar: Four-divided ovens 203
Dört çevrimli motor Dört çevrimli motor: Four-cycle engine Dört değerlikli (kim.): Quadrivalent; Tetravalent Dört değerlikli kök (kim.): Tetrad Dört değerliklilik: Tetravalence (=Tetravalency); Tetravalency Dört değerliklilik (kim.): Quadrivalency (=Quadrivalence) Dört değerliklilik (kim.): Tetravalency Dört değişkenli: Quadrivariant Dört değişkenli denge: Quadrivariant equilibrium Dört devirli motor: Four-cycle engine Dört eksenli denetim: Four-axis control Dört elektrotlu lamba: Tetrod Dört hidroksilli alkol: Tetracid Dört işlevli epoksi: Tetrafunctional epoxy Dört kat: Fourfold; Quadplex; Quadruple Dört katlı: Quadruplicate Dört kaymalı basgaç: Four-slide presses Dört kenarlı: Quadrilateral Dört klorlu (bileşik): Tetrachloride Dört kopya çıkarma: Quadruplication Dört köşe geçi: Square pass Dört köşe kesitli çubuklar (çelik): Squares Dört köşe seren yelkeni: Square sail Dört köşe tuğla: Straight brick Dört köşeli: Quadrate Dört kutup: Quadrupole Dört metilli aluminyum hidroksit: Tetramethyl-aluminium hydroxide (TMAH) Dört misli: Quadruple Dört mm’lik pencere camı: Double strength window glass Dört noktalı eğme: Four point bend Dört oksijenli oksit: Tetroxide Dört parçalı: Quadripartite Dört teker çekişli: Four-wheel drive Dört teker çekişli araç: Four-wheel drive vehicle Dört tekerlekli at arabası: Buckboard 204
Dörtlü basgaç Dört terimli (mat.): Quadrinomial Dört tezgahlı haddeler: Four-strand mills Dört tezgahlı sürekli hadde: Four stand continuous mill Dört ucay: Quadrupole Dört ucaylı mercek: Quadrupole lens Dört yanlı: Quadripartite Dört yollu sürekli döküm makinası: Four strand continuous casting machine Dört yüzlü: Tetrahedral Dörtbrometan: Tetrabromoethane Dörtetil pirofosfat: Tetraethyl pyrophosphate (TEPP) Dörtetilortosilikat: Tetraethylortosilicate (TEOS) Dörtfloretilen: Tetrafloroethylene Dörtfloretilen-propilen elastomeri: Tetrafluoroethylene-propylene elastomer Dörtgen: Tetragon; (geom.) Quadrilateral; Quadrangle Dörtgen biçimli: Quadrangler; Tetragonal Dörtgensel (geom.): Tetragonal Dörtgensel birim göze: Tetragonal unit cell Dörtgensel örüt: Tetragonal crystal Dörtgensel örütlü yapı: Tetragonal crystal structure Dörtgensel zirkonya çoktanelileri: Tetragonal Zirconia polycrystals (TZP) Dörtgensi: Quadrangler Dörtkloretan: Tetrachloroethane Dörtkloretilen: Tetrachloroethylene Dörtköşe paso: Square pass Dörtköşeler: Squares Dörtlenik (mat.): Biquadratic Dörtlenik denklem (math.): Biquadratic equation Dörtlü: Quadplex; Quaternary; Biquadrate; Quarternary; Quadruplicate; Quadripartite; Quadruplet Dörtlü alaşım: Quarternary alloy Dörtlü amonyum bileşikleri: Quaternary ammonium compounds Dörtlü basgaç: Four-point press
Dörtlü çevrelenik Dörtlü çevrelenik: Quaternary peritectic Dörtlü çift yönlü yassı hadde: Four high reversing plate mill Dörtlü denge: Quaternary equilibrium Dörtlü dizge: Quaternary system Dörtlü eğri: Quadruple curve Dörtlü eşbiçimli dizge: Quaternary isomorphous system Dörtlü eşdeğer eğrisi: Quaternary isopleth Dörtlü eşsıcaklık eğrisi: Quaternary isotherm Dörtlü grup: Quadruplet Dörtlü hadde: Four-high mill Dörtlü haddeler: Four-high rolling mills Dörtlü kolayerir: Quaternary eutectic Dörtlü kolayerir eşsıcaklık kesiti: Quaternary eutectic isotherm Dörtlü kolayerir içyapısı: Quaternary eutectic microstructure Dörtlü kolayerirsi: Quaternary eutectoid Dörtlü nokta: Quadruple point Dörtlü ötektik: Quaternary eutectic Dörtlü ötektoid: Quaternary eutectoid Dörtlü peritektik: Quaternary peritectic Dörtlü peritektoid: Quaternary peritektoid Dörtlü press: Four-point press Dörtlü soğuk hadde: Steckel mill Dörtlü uç: Four point bit Dörtmetilortosilikat: Tetramethylortosilicate (TMOS) Dörtnitrometan: Tetranitromethane Dörtte bir (=çeyrek): Quarter Dörtte bir galon: Quart Dörtte birlik: Quartile Dörtüçgenyüzlü (geom.): Tetrahedron Dörtyüzlü: Tetrahedron Dörtyüzlü bağ: Tetrahedral bond Dörtyüzlü bağlanma: Tetrahedral bonding Dörtyüzlü yerleri (örütbilim): Tetrahedral sites
Dövme kalıbı Döşek: Mattress Döşeme: Baseboard; Paving; Floor; Slate; Flooring Döşeme cilası: Floor polish Döşeme gereçleri: Furnishing Döşeme kirişi: Stringpiece Döşeme plakası (cam): Pavement light Döşeme tahtası: Floorboard Döşeme tuğlası: Paving brick Döşemealtı: Underfloor Döşemealtı ısıtması: Underfloor heating Döşemeci çekici: Tack hammer Döşemelik: Furnishing Döşemelik kalın kadife kumaş: Moquette Döşemelik kumaş: Furnishing fabric Döşenmemiş: Unfurnished Döteryum: Deuterium Döteryum bromür: Deuterium bromide Döteryum klorür: Deuterium chloride Döteryum sülfür: Deuterium sulphide Dötron: Deuteron Döv(ül)me: Pounding Döveçte yatay dövme: Machine forging Dövme: Beating; Forging; Battering Dövme alaşım: Forged alloy Dövme aralığı: Forging range Dövme basıncı: Forging pressure Dövme çekici: Drop hammer; Forging hammer Dövme çelik: Forged steel Dövme çelik merdaneler: Forged-steel rolls Dövme çizgileri: Grain flow Dövme çubuk: Hammered bar Dövme demir: Forged iron Dövme deneyi: Hammer test; Upset test Dövme desenli cam: Hammered glass Dövme düzlemi: Forging plane Dövme gerinimleri: Forging strains Dövme gümüş: Beaten silver Dövme kalıbı: Forging die 205
Dövme kalıbı altlığı Dövme kalıbı altlığı: Bolster Dövme kaynağı: Forge weld; Hammer weld Dövme levha: Hammered plate Dövme mandreli: Saddle Dövme merdaneleri: Forging rolls (=Gap rolls) Dövme metal: Hammered metal Dövme nitelikli: Forging grade Dövme nitelikli çelikler: Forging grade steels Dövme ocağı: Hammer furnace Dövme piki: Forge pig iron (=Forge pigs) Dövme sertliği (kalıp kumu): Degree of ramming Dövme tekerlekler (tren): Forged wheels Dövme tezgahı: Forging press; Forge; Forging machine (=upsetter header) Dövme tufalı: Forge scale Dövme uygunluğu deneyi: Knock-down test Dövme zarfı: Forging envelope (=Finish allowence) Dövmeci kalıbı doldurucusu: Fuller Dövmeç: Forging press Dövmeler: Forgings Dövmeli kabartma: Bossing Dövmeli kaynaklama: Forge welding Dövmelik ingot: Forging ingot Dövmelik kütük: Billet for forging; Forging billet Dövmelik tomruk: Forging ingot Dövmelikler: Forging stock Dövük: Forged; Hammered Dövük alaşım: Forged alloy Dövük çelik: Forged steel Dövük çubuk: Hammered bar Dövük demir: Forged iron Dövük içyapı: Forged microstructure Dövük içyapı: Forged microstructure Dövük yapı: Forged structure Dövük yapı: Forged structure 206
Duhring kuralı Dövülebilir: Beatable Dövülecek külçe: Stock Dövülgen demir: Malleable iron Dövülgen nikel: Malleable nicel Dövülgenlik: Malleability Dövülmüş: Forged; Hammered; Hammered-wrought; Beaten Dövülmüş çelik: Forged steel Dövülmüş kabuksuz hububat: Groats Dövüş sanatı: Martial arts Dövüşe ilişkin: Martial Döytoryum: Heavy hydrogen Döytoryumlama: Deuteration Drenaj: Drainage Drenaj boruları: Drainage piping Drude-Lorentz elektron kuramı: DrudeLorentz electron theory Ds1-sıcaklığı: Ar1-temperature Ds3-sıcaklığı: Ar3-temperature Ds4-sıcaklığı: Ar4-temperature Dsm-sıcaklığı: Acm-temperature Du/D oranı: Du /D ratio Duba: Float Duba: Pontoon (=Ponton) Dubalı köprü: Ponton bridge Duble cam: Double strength window glass Dudağa ilişkin: Labial Dudağımsı (tıp): Labial Dudak: Lip Dudak (tıp): Labium Dudak boyası: Lipstick Dudak boyası: Rouge Dudak -diş’e ilişkin (tıp): Labiodental Dudak takısı: Labret Dudak-artdamak’a ilişkin (tıp): Labiovelar Dudak-geniz’e ilişkin (tıp): Labionasal Dudaklık: Labret Duham süreci: Duham process Duhring kuralı: Duhring’s rule
Dulong ve Petit yasası Dulong ve Petit yasası: Dulong and Petit’s Law Duman: Fume; Smoke Duman atma: Fume removal Duman bacası: Smoke shaft Duman barutu: Smoke powder Duman çıkaran: Fuming Duman çıkarma dizgesi: Fume extraction system Duman çıkış deneyi: Smoke-evolution test Duman çökeltme: Fume precipitation Duman çözümleci: Smoke analyzer Duman çözümleme: Smoke analysis Duman denetim dizgesi: Smoke control system Duman denetimi: Smoke control Duman işleme: Fume treatment Duman işleme tesisi: Fume treatment plant Duman kanalı: Smoke flue Duman külü: Fly-ash Duman külü temelli kalıp tozları: Fly-ash based mould powders Duman oluşumu: Smoke generation Dumanlanma (cam hatası): Hazing Dumanlı: Fuliginous Dumanlı kuvars: Bull quartz Dumanlı nitrik asit: Fuming nitric acid Dumanlı sülfürik asit: Fuming sulphuric acid; Oleum Dumansı: Smoky Dumansı kuvars: Smoky quartz Dumansız: Smokeless Dumansız barut: Cordite; Smokeless powder Dumansız kömür: Smokeless coal Dumansız yakıt: Smokeless fuel Dumet teli: Dumet wire Dumura uğrama (tıp): Atropy Dumura uğrama (tıp): Hypoplasia (=Hypoplasty)
Duran dalga Dumura uğramış organ (tıp): Vestige; Vestigium Dumura uğramış organ kalınıtısı/izi (tıp): Vestigial Duo hadde: Two-high mill Dur(dur)ma: Stop Duraç: Stator Durağan: Static; Stationary Durağan akışkan yatak: Stationary fluidized bed Durağan basınç: Static pressure Durağan çekme deneyi: Static tensile test Durağan dalga (fiz.): Stationary wave Durağan dalga mikroskopisi: Standingwave microscopy Durağan damla: Sessile drop Durağan deneme: Static testing Durağan denge: Static equilibrium Durağan dislokasyon: Sessile dislocation Durağan durum: Stationary state Durağan elektrik: Static electricity Durağan esneklik çarpanı: Static modulus of elasticity Durağan esnemezlik: Static stiffness Durağan gerilim: Static stress Durağan karıştırma: Static mixing Durağan makas: Stationary shear Durağan özellikler: Static properties Durağan yorulma: Static fatigue Durağanlık bilgisi: Statics Durak: Stop; Station Duraksama çizgileri: Arrest lines Duraksama noktası: Arrest point Duraksama sıcaklığı: Arrest temperature Dural akım yöntemi: Galvanostatic method Duralama: Tempering Duralama: Toughening (=Tempering) Duralplat: Duralplat Duralumin: Duralumin Duran dalga: Standing wave 207
Durduraç Durduraç: Brake Durduraç pabucu: Brake shoe Durduran (kim.): Anticatalyst Durdurma: Oppilation Durdurma (fırın): Shut down Durdurma vanası: Check valve Durdurucu: Inhibitor; Suppresant Durdurucu madde (kaplama): Stop-off Durduruculu kaplama: Stop-off coating Durgun: Inactive; Off-peak; Slack Durgun (bayat): Stagnant Durgun çelik: Dead steel (=killed stell ) Durgun çelik: Killed steel Durgun durum: Steady state Durgun hava: Still air Durgun olmayan durum: Nonsteady state Durgun piyasa: Oigopsony Durgun teknede kaplama: Still tank plating Durgunlaştırılmış (çelik): Killed; Deoxidised Durgunluk: Stasis Durgunluk gerilimi: Rest potential Durma (=araverme): Interruption Durma süresi (sonda): Dwell time Durmaksızın: Incessant Durometre: Durometer Durometre sertlik aygıtı: Durometer hardness tester Duroskop: Duroskop Duru: Clear; Limpid Duruk: Static Duruk kütle (fizik): Rest mass Durulama: Rinsing Durulama birimi: Rinsing unit Durulama tankı: Rinsing tank Durulama yunağı: Rinse bath Durultma havuzu: Settling pond Durultma haznesi: Decanter tank Durultma Sıvı akıtma: Decantation Durultma tankı: Decanter tank 208
Duruyüksel savurma Durultucu: Deactivator Durultucu sürahi: Decanter Durultucu tank: Decanter tank Durum: Mode; Moment; Situation; Layout; State Durum değişkenleri: State variables Durum denklemi: Equation of state Durum işlevi: State function Durum noktası (sıcaklık+bileşim): State point Duruş: Lay-up; Downtime; Offtime; Layout Duruş (=bozulma): Breakdown Duruş süresi: Downtime; Offtime; Poweroff period; Down time Duruş yönü (yüzey izleri): Lay Duruşma: Trial Duruyük: Electrostatic Duruyük alanı: Electrostatic field Duruyük bilimi: Elctrostatics Duruyük birimleri: Electrostatic units Duruyük çekimi: Electrostatic attraction Duruyük erki: Electrostatic energy Duruyük erki çözümleci: Electrostatic energy analyzer Duruyük etkileşimi: Electrostatic interaction Duruyük indüklemi: Electrostatic induction Duruyük kuvvet mikroskopisi: Electrostatic force microscopy Duruyük üreteci: Electrostatic generator Duruyüklü mercek: Electrostatic lens Duruyüksel ayırma: Electrostatic separation Duruyüksel gaz temizleme: Electrostatic gas cleaning Duruyüksel odaklama aygıtı: Electrostatic focusingDevice Duruyüksel püskürtme: Electrostatic spraying Duruyüksel savurma: Electrostatic spinning
Duruyüksel toz çökeltici Duruyüksel toz çökeltici: Electrostatic precipitator Durville döküm süreci: Durville casting process Durville süreci (döküm): Durville process Duş: Shower Duş başlığı: Shower head Dut ağacı kabuğu: Tapa Dutsu yığın (tıp): Morula Duvar: Enclosure; Wall Duvar boşluğu: Wall space Duvar brülörü: Wall burner Duvar çinisi: Tile Duvar dolgusu: Nogging Duvar etekliği: Plinth Duvar fayansı: Wall tile Duvar fotoğrafı: Photomural Duvar kağıdı: Wallpaper Duvar kalınlığı: Wall thickness Duvar kaplaması: Wallboard Duvar kasası: Wall safe Duvar kayması: Wall slip Duvar kiremiti: Wall tile Duvar kirişi: Wall plate Duvar kovuğu: Loophole Duvar latası: Wall plate; Tie beam Duvar prizi: Wall socket Duvar resmi: Mural Duvar saati: Clock Duvar temeli: Underpinning Duvar ütüleme: Wall ironing Duvarcı çekici: Scutch (=Scutcher) Duvarcı sıvası: Grout Duvarcı tokmağı: Brick hammer Duvarcılık: Masonry; Bricklaying Duvardan duvara: Wall-to-wall Duvardan duvara halı: Wall-to-wall carpet Duvarın dış köşesi: Quoin Duvarsız: Unwalled Duy: Socket
Düğme anahtar Duyarca (alerji) önleyici (ilaç): Antihistamine Duyarca (tıp): Allergy Duyarca önleyen ilaç: Antihistaminic Duyarcal (tıp): Allergic Duyarcal sayrılık (tıp): Idiopathy Duyarcal tepki: Allergic reaction Duyarga: Sensor; Antenna Duyarlaştırıcı: Sensitizer Duyarlı basınçölçer: Statoscope Duyarlı renk levhası (optik): Sensitive tint plate Duyarlık: Aesthesia; Esthesia Duyarlıkölçer: Esthesiometer Duyarlıkölçer (foto): Sensitometer Duyarlılaşma (ostenitli p.çelik): Sensitization Duyarlılaşmış ostenitli paslanmaz çelik: Sensitized austenitic stainless steel Duyarlılaşmış paslanmaz çelik: Sensitized stainless steel Duyarlılık: Sensitivity Duyarlılık azalması (tıp): Abirriration Duygu: Esthesis Duygu uyarma: Titillation Duyma: Aesthesia Duyu: Faculty; Esthesis; Sense Duyu azalması (tıp): Hyperthesia Duyu yitimi (tıp): Anesthesia Duyulabilen seslerin altındaki: Infrasonic Duyulabilirlik: Audibility Duyulmayan ses dalgası: Ultrasound wave Duyulur: Audible Duyum: Sense; Esthesia Duyumsal: Sensory Duyuru: Notice; Manifestation Duyuş: Esthesis Dübel: Dowel Düdük: Whistle Düğme anahtar: Button 209
Düğme başlı cıvata Düğme başlı cıvata: Buttonhead bolt Düğme deneyi (porselen emaye) (kaplamalı çelik tel): Button test Düğme kalıbı: Buttonmould Düğme kancası: Buttonhook Düğme kaynak: Button welding Düğüm: Twist; Twine; Tie; Ganglion; Knot Düğüm (tıp): Node Düğüm düzlemleri: Nodal planes Düğüm noktası: Nodal point; (=yumru) Node Düğüm noktası (elekt.): Branch point Düğümcük şişkinlik (tıp): Nodule Düğümlenme: Strangulation Düğümlenmiş şey: Tangle Düğümleri kesilmemiş havlu kumaş: Terry cloth Düğümlü: Nodular; Strangulated Düğümlü bağırsak (tıp): Strangulated intestines Düğümlü fıtık (tıp): Strangulated bernia Düğümlü örgü: Macrame Düğümsel: Nodal; Nodical; Ganglionic Dükkan: Shop; Store Dülger bağı: Half hitch Dülger keskisi: Socket chisel Dülgerlik: Woodworking Dülgerlik ağaç işleri: Woodwork Dümbelek: Kettledrum; Tabor (=Tabour); Timbal (=Tymbal); Timpano Dümbelekler: Timpani Dümdüz: Uniform Dümen köşkü (gemi): Wheelhouse Dümen kullanma: Steering Dümen mili: Pintle Dümen yekesi (gemi): Helm Dün: Yesterday Dünya: Globe; World Dünya çapında: Worldwide Dünya çapında rekabet: Worldwide competition 210
Düşük alaşımlı çelikler Dünya çapında ticaret: Worldwide trade Dürbün: Binoculars Dürbünlü deringösterir: Binocular stereoscope Dürbünlü gözetleç: Binocular microscope Dürbünlü gözlemleme kafası: Binocular viewing head Dürbünlü mikroskop: Binocular microscope Dürbünlü stereoskop: Binocular stereoscope Düreks yatakları: Durex bearings Dürtme: Poke Dürtü: Motive; Impetus Düşen bilya deneyi: Falling ball test Düşen dışık: Falling slag Düşer çekiç (dövme): Gravity hammer Düşey: Plumb Düşey: Vertical Düşey bölüm: Subgroup Düşey bölüntü: Y-intercept Düşey büyümeli: Orthotropic Düşey dengeleyici (uçak): Vertical stabilizer Düşey düz iniş: Pancake landing Düşey konaç: Ordinate Düşey yolluk (döküm): Sprue Düşey yolluk haznesi (döküm): Sprue well Düşey yolluk kesim düğmesi (döküm): Sprue button Düşey yolluk kesme (döküm): Sprue cutting Düşkü: Hobby Düşkün: Addict Düşme: Impingement Düşmemiş (tıp): Undescended Düşük (organ): Ptotic Düşük: Low Düşük alaşımlı çelik sac: Low alloy steel sheet Düşük alaşımlı çelikler: Low alloy steels
Düşük alaşımlı küresel dökme demir Düşük alaşımlı küresel dökme demir: Low alloy ductile iron Düşük alaşımlı özel amaçlı çelikler: Lowalloy special purpose steels Düşük alaşımlı özel amaçlı takım çelikleri: Low-alloy special purpose tool steels Düşük alaşımlı takım çelikleri: Low alloy tool steels Düşük alaşımlı yapı çelikleri: Structural low alloy steels Düşük alaşımlı yüksek dayançlı (DAYD) çelikler: Low alloy high strength (HSLA)steels Düşük arılık: Low purity Düşük arılıklı metal: Low purity metal Düşük basınç: Low pressure; Trough Düşük basınçlı civalı lambalar: Lowpressure mercury discharge lamps Düşük basınçlı kimyasal buhar bırakımı: Low-pressure chemical vapour deposition (LPCVD) Düşük basınçlı kokil dökümü: Low pressure permanent mould casting (LPPM) Düşük basınçlı sodyumlu lambalar: Lowpressure sodium discharge lamps Düşük biçimlenebilirlikli gereçler: Lower-formability materials Düşük boğaz (seramik): Drop throat (=Submarine throat) Düşük çekmeli reçineler: Low-shrink resins Düşük çevrimli yorulma: Low-cycle fatigue Düşük çevrimli yorulma aygıtı: Lowcycle fatigue machine Düşük dayanç: Low strength Düşük dayançlı çelikler: Low strength steels Düşük erime sıcaklıklı alaşımlar: Lowmelting alloys Düşük erime sıcaklıklı cam: Low-melting glass
Düşük karbonlu çelik boru Düşük eritkenli dolomit refrakterler: Low-flux dolomite refractories Düşük erkeli elektron kırınımı: Lowenergy electron diffraction Düşük erkeli elektron mikroskobu: Lowenergy electron microscope Düşük erkeli kırılmalar: Low-energy fractures Düşük erkeli yükün saçılım spektroskopisi: Low-energy ion-scattering spectroscopy (LEISS) Düşük fosforlu bakır: Low-residual phosphorus copper Düşük fosforlu curuf: Low-phosphorous slag Düşük fosforlu çelikler: Lowphosphorous steels Düşük fosforlu dışık: Low-phosphorous slag Düşük fosforlu kurşunlu çelikler: Leaded low-phosphorus steels Düşük frekanslı endüksiyon ocağı: Lowfrequency induction furnace Düşük geçişim basınçlı (fiz.): Hypotonic Düşük genleşimli alaşımlar: Lowexpansion alloys Düşük genleşimli sırlar: Low-expansion glazes Düşük gerilim: Low voltage Düşük gerilimli elektron mikroskobu (15 kv): Low-voltage electron microscope Düşük gerilimli trafo sacı çelikleri: Lowstress electrical sheet steels Düşük güçle çalışan: Underpowered Düşük güçlü: Underpowered Düşük hidrojenli elektrot (kaynak): Lowhydrogen electrode Düşük hidrojenli kaynak süreçleri: Low hydrogen welding processes Düşük kan basıncı: Hypotension Düşük karbonlu çelik (%0.12-0.25 C): Mild steel Düşük karbonlu çelik boru: Low-carbon steel tubing 211
Düşük karbonlu çelik dereceler (döküm) Düşük karbonlu çelik dereceler (döküm): Low-carbon steel flasks Düşük karbonlu çelik kalıplar: Lowcarbon steel moulds Düşük karbonlu çelik maçalar (döküm): Low-carbon steel cores Düşük karbonlu çelik tel: Low-carbon steel wire Düşük karbonlu çelikler: Low-carbon steels Düşük karbonlu çelikten kırpma takımları: Low-carbon steel trimming tools Düşük karbonlu demirli krom önalaşımı: Low-carbon ferrochrome Düşük karbonlu demirli mangan: Lowcarbon ferromanganese Düşük karbonlu derin çekme çelikleri: Low-carbon deep drawing steels Düşük karbonlu kalıp çelikleri (plastikler için): Low-carbon mould steels Düşük karbonlu kolay işlenebilir çelik: Low-carbon free-cutting steel Düşük karbonlu martensit: Low-carbon martensite Düşük karbonlu otomat çeliği: Lowcarbon free-cutting steel Düşük kızıl sıcaklıklar (500 C°-700 C°): Low red heat Düşük nabız (<60/sn) (tıp): Bradycardia Düşük nitelikli (=standartaltı): Substandard; Low-grade Düşük nitelikli alaşımlar: Low-grade alloys Düşük nitelikli cevher: Low-grade ore Düşük nitelikli çelikler: Low-grade steels Düşük nitelikli dökme demirler: Lowgrade cast irons Düşük nitelikli kristal (cam): Half crystal Düşük perlitli boru çeliği: Low-pearlite tube steel Düşük sertleşebilirlikli çelik: Lowhardenability steel Düşük sıcaklık: Low-temperature 212
Düşük sürtünme kaplaması Düşük sıcaklık çelikleri: Low-temperature steels Düşük sıcaklık deneyleri: Lowtemperature tests Düşük sıcaklık kameraları: Lowtemperature cameras Düşük sıcaklık koklaştırması (400 C°-600 C°): Low-temperature carbonization Düşük sıcaklık koku: Low-temperature coke Düşük sıcaklık plazması: Lowtemperature plasma Düşük sıcaklık sırı: Low-temperature glaze Düşük sıcaklık sürünmesi: Lowtemperature creep Düşük sıcaklık yorulması: Lowtemperature fatigue Düşük sıcaklık yönsemez karbonu: Lowtemperature isotropic (LHI) carbon Düşük sıcaklık yunağı (yüzey sertleştirme): Low-temperature bath Düşük sıcaklıklı gömme odası (e.mik.): Low-temperature embedding chamber Düşük sıcaklıkta fırınlanmış: Soft-burnt (=Soft-fired) Düşük sıcaklıkta fırınlanmış: Soft-fired Düşük sıcaklıkta fırınlanmış seramik: Pate tendre Düşük sıcaklıkta fırınlanmış seramik eşyalar: Soft-fired ware Düşük sıcaklıkta işleme: Warm working Düşük sıcaklıkta mekanik özellikler: Low-temperature mechanical properties Düşük sıcaklıkta sıvı karbonlama: Lowtemperature liquid carburizing Düşük sıcaklıkta yeniden kullanılabilir yüzey yalıtımı: Low-temperature reusable surface insulation (LBST) Düşük sıklıklı endüklem ocağı: Lowfrequency induction furnace Düşük sıklıklı ses hoparlörü: Woofer Düşük sürtünme kaplaması: Low-friction coating
Düşük tansiyon (tıp) Düşük tansiyon (tıp): Hypotension Düşük tavan erki: Low shelf energy Düşük üretim: Underproduction Düşük vakum (10-1-10-4P): Low vacuum Düşük vakumlu taramalı elektron mikroskobu: Low-vacuum scanning electron microscope Düşük vakumlu taramalı elektron mikroskopisi: Low-vacuum scanning electron microscopy Düşük voltaj (elekt.): Low voltage Düşük vücut sıcaklığı (tıp): Hypothermia (=Hypothermy) Düşük yansıtmalı kaplama: Low reflection coating Düşük yitimli steatit: Low-loss steatite Düşük yoğunluklu görüntüleme: Lowdose imaging Düşük yoğunluklu polietilen: Lowdensity polyethylene Düşüklük (tıp): Ptosis Düşünce: Opinion Düşünme durgusu (tıp): Mental block Düşünül: Ideal Düşünül akışkan: Ideal fluid Düşünül akışkan akışı: Ideal fluid flow Düşünül çap: IdealDiameter Düşünül çevrim: Ideal cycle Düşünül çözelti: Ideal solution Düşünül derişim: Ideal concentration Düşünül dönüşül çap: Ideal critical diameter Düşünül gaz: Perfect gas; Ideal gas Düşünül gaz sıcaklık ölçeği: Ideal gas temperature scale Düşünül gaz yasaları: Ideal gas laws Düşünül karışım: Ideal mixture Düşünül karışım dağıntısı: Ideal entropy of mixing Düşünül katı: Ideal solid Düşünül olmayan çözeltiler: Nonideal solutions
Düz dipli Düşünül örüt: Ideal crystal Düşünül suverme: Ideal quench Düşünüş: Mentality Düşürme ağırlıklı çarpma deneyi (dövme): Drop weight impact test Düşürme ağırlıklı yırtma deneyi: Drop weight tear test (DWTT) Düşürme bilyası: Drop ball Düşürme denemesi: Drop testing Düşürme deneyi (raylar): Drop test Düşürücü trafo: Step-down transformer Düşürülmüş: Reduced Düşürülmüş sıcaklık: Reduced temperature Düşürülmüş voltaj: Reduced voltage Düşüş: Decrease Düz: Plain; Tabular; Planiform; Slick; Smooth; Straight Düz açı: Straight angle Düz açı (180°): Flat angle Düz ayaklı ray: Broad footed rail Düz ayna (torna): Faceplate Düz aynalı frenler: Disc brakes Düz baskı çekici: Facing hammer Düz biçimli: Planiform Düz boğaz (cam): Straight throat Düz burgaç: Shaft drill Düz cam: Flat glass; Plane glass; Sheet glass (=Window glass); Float glass Düz cam aydınlatıcı: Plane glass illuminator Düz cam kalınlığı: Strength Düz çark: Straight wheel Düz çeneli (tıp): Orthognathic Düz çenelilik (tıp): Orthognatism Düz çizgi: Straight-line Düz dışbükey: Planoconvex Düz dışbükey mercek: Planoconvex lens Düz dışık: Flush slag Düz dip: Flat bottom Düz dipli: Flat bottom 213
Düz dişli Düz dişli: Spur gear Düz döneç: Gyrator Düz dönen: Gyroscopic Düz döner: Gyroscope Düz dönme: Gyration Düz dönme yarıçapı: Radius of gyration (k) Düz eğe: Hand file Düz ek: Square joint Düz ek (marangozluk): Butt joint Düz freze: Face mill Düz frezeleme: Face milling Düz geçit: Level crossing Düz görüntü (optik): Erect image Düz gösteren: Orthoscopic Düz içbükey: Planoconcave Düz içbükey mercek: Planoconcave lens Düz kas (tıp): Rectus; Smooth muscle Düz katlantı: Plain lap Düz kemer (cam): Jack arch Düz kenar: Flat edge Düz kısa ceket: Sack coat Düz kiremit: Shingling Düz matkap: ShaftDrill Düz menteşe: Butt hinge Düz merdaneler: Smooth rolls Düz örgü: Plain knit Düz örgü (elek): Plain weave Düz piyano: Square piano Düz saplı matkap ucları: Straight-shank Drills Düz spaut (cam): Level throat (=Straight throat) Düz taşlama (cam levha kenarı): Stop bevel Düz tıpa: Straight dowell Düz torna aynası: Face chuck Düz tuğla: Straight brick Düz ucaylanma (kaynak): Straight polarity Düz yuvarlak: Terete 214
Düzenleşim sekizyüzlüsü Düz yüzey: Pane Düz yüzeyli: Planiform Düzbaşlı çivi: Dog nail Düzcam kenarının iki yüzden perdahlanması (=şişe ağız kenarının yuvarlanması): Arrising Düze: Debiteuse Düzel(t)me: Betterment Düzelteç: Leveler Düzeltici bakım: Corrective maintenance Düzeltilme: Reclamation Düzeltilmiş: Reformed Düzeltim: Correction Düzeltim (kimya): Reforming Düzeltim halkası (mikroskop): Correction collar Düzeltme: Levelling; Revamping; Correction; Unbending Düzeltme çarpanı: Correction factor Düzeltme masası: Copy Desk Düzen: Sequence; Setup; Format; Order; System; Layout Düzen katsayısı: Order parameter Düzenek: Setup Düzengeç: Regulator Düzenleç: Governor Düzenleme: Arrangement Düzenleme enzimleri: Prostaglandin Düzenlenmiş: Ordered Düzenleşim (=eşgüdüm): Coordination Düzenleşim (örüt yapısı): Ordering Düzenleşim bileşiği: Coordination compound Düzenleşim çokyüzlüsü: Coordination polyhedron Düzenleşim dörtyüzlüsü: Coordination tetrahedron Düzenleşim kimyası: Coordination chemistry Düzenleşim sayısı: Coordination number Düzenleşim sekizyüzlüsü: Coordination octahedron
Düzenleyici Düzenleyici: Regulator Düzenli: Neat; Harmonious; Ordered; Regular Düzenli birim göze (örütbilim): Ordered unit cell Düzenli çözelti: Regular solution Düzenli dizey (mat.): Regular matrix Düzenli eğri: Regular curve Düzenli eşçoğuz: Regular copolymer Düzenli eşpolimer: Regular copolymer Düzenli evre: Ordered phase Düzenli işlev: Regular function Düzenli katı çözelti: Ordered solid solution Düzenli kristal: Ordered crystal Düzenli örgü: Superlattice Düzenli örüt: Ordered crystal Düzenli yapı: Ordered structure Düzenlilik: Regularity Düzenlilik sertleşmesi: Order hardening Düzenlilik-düzensizlik dönüşümü: Order-disorder transformation Düzensiz: Disordered; Uneven; Irregular; (tıp) Ataxic Düzensiz akış: Turbulent flow Düzensiz biçimli: Free-form Düzensiz katı çözelti: Disordered solid solution Düzensiz sıcaklık dağılımı: Uneven temperatureDistribution Düzensiz yapı: Disordered structure Düzensizleşme: Disordering Düzensizleşmiş: Disordered Düzensizlik: Chaos; Irregularity Düzesiz çökelme: Uneven precipitation Düzesiz dağılım: Uneven distribution Düzesiz soğu(t)ma: Uneven cooling Düzey: Level Düzey denetimi: Level control Düzey göstergesi: Dipstick Düzeyleme: Levelling
Düzlem trigonometri Düzgen: Invariant Düzgen dizi (mat.): Invariant series Düzgenaltı (mat.): Subnormal Düzgü: Norm Düzgün: Slick; Smooth; Ordered; Sleek; Neat; Regular Düzgün beşgen: Regular pentagon Düzgün çokgen: Regular polygon Düzgün çokyüzlü: Regular polyhedron Düzgün dağılımlı yükleme: Blanket feed (=Blanket feeding) Düzgün dislokasyon: Perfect dislocation Düzgün dörtyüzlü: Regular tetrahedron Düzgün kesilmiş (cam): Clean cut Düzgün olmayan: Uneven Düzgün olmayan kesim (cam): Sugary cut Düzgün piramit: Regular pyramid Düzgün prizma: Regular prism Düzgün sekizyüzlü: Regular octagon Düzgün yansıma: Regular reflection Düzgün yüzey: Plane surface; Facet Düzgünleme çözeltisi: Levelling solution Düzgünleştirme (döküm kalıbı): Slicking (=Sleeking) Düzgünlük: Regularity Düzgünlükölçer: Profilometer Düzgünsüzlük: Imperfection Düzine: Dozen Düzlem: Plane Düzlem açıklığı (mercek): Hiatus Düzlem açısı: Plane angle Düzlem aralığı denklemleri: Planespacing equations Düzlem baskı: Planograph Düzlem baskı tekniği: Planography Düzlem çizim: Stereography Düzlem geometri: Plane geometry Düzlem imleci: Index of planes Düzlem ölçümü: Planometry Düzlem trigonometri: Plane trigonometry 215
Düzlem yuvar Düzlem yuvar: Planisphere Düzleme: Straightening; Ironing; Flattening (=Levelling); Levelling; Broaching Düzleme aleti (cam): Flattening tool Düzleme çizgileri (sac): Leveller line Düzleme merdaneleri: Levelling rolls Düzleme plakası (cam): Pallet (=palette) Düzlemler demeti: Family of planes {hkl} Düzlemler takımı: Zone of planes Düzlemler topluluğu: Family of planes {hkl} Düzlemlerarası: Interplanar Düzlemlerarası açı: Interplanar angle Düzlemlerarası aralığı: Interplanar spacing Düzlemlerarası uzaklık: Interplanar distance Düzlemölçer: Planimeter; Planometer Düzlemsel: Planar Düzlemsel atom yoğunluğu: Planar atomic density Düzlemsel bozukluk: Planar Defect Düzlemsel büyüme: Planar growth Düzlemsel eğme deneyi: Plane bending test Düzlemsel gerilim: Plane stress Düzlemsel gerilimli kırılma tokluğu: Plane-stress fracture tougness (Kc) Düzlemsel gerinim: Plane strain Düzlemsel gerinim koşulları: Plane-strain conditions Düzlemsel gerinimli kırılma tokluğu: Plane-strain fracture toughness (Kıc) Düzlemsel taşlayıcı: Planar grinder Düzlemsel ucaylanmış ışık: Planepolarized light Düzlemsel yoğunluk: Planar density Düzleşme (aşınma): Planation Düzletme: Gagging Düztaban (tıp): Flatfooted 216
Dwight-Lloyd sinter makinası Düzzincir (kimya): Straight chain Dwight-Lloyd sinter makinası: DwightLloyd sintering machine
E E vitamini: Tocopherol Eberbach aygıtı: Eberbach (=Micro penetration tester) E-bitirimli: E-finish Ebonit: Vulcanite; Hard rubber; Ebonite Ebulioskop: Ebullioscope Ebulioskopi: Ebulliocopy Ebüşör çapağı (cam): Blank tear; Blank mould; Parison mould Ebüşör katlanması (cam): Blank seam Ebüşör tablası (cam): Blank table E-cam (cam elyafı): E-glass E-camı elyafları: E-glass fibres E-camı kumaşlı reçine karmaları: E-glass fabric-resin composites E-camı poliyester I- profilleri: E-glasspolyester I-beams Ece eşyası: Queen’s ware Eckman süreci (silisleme ; silis kaplama): Eckman process Ecza: Drug; Medicine Ecza şişesi: Chemical bottle; Medicine bottle; Phial Eczacılığa ilişkin: Pharmaceutical Eczacılık: Pharmaceutics Eczacılık bilimi: Pharmacology Eczacılık uygulamaları: Pharmaceutical applications Eczane: Pharmacy; Chemist shop Eczane (ABD): Drug store Eddy akımı: Eddy current Eddy akımı denemesi (Tahribatsız muayene): Eddy current testing Eddy akımı erke yitimi: Eddy current energy loss Eddy akımı yitimi: Eddy current loss Eddy akımıyla inceleme: Eddy current inspection Eddy yayınımı: Eddy diffusion Edilgenleştirme: Passivation Edilgin: Passive Edilgin bağışıklık (tıp): Passive immunity
Edilgin demir: Passive iron Edilginleştirici: Passivator Edilginleştirme daldırısı: Passivating dip Edilginleştirme kaplaması: Passivation coating Edilginlik: Passivity Edinme (=satın alma): Procurement Edison ölçütü: Edison gauge (=Edison gage) Edwards halkası: Edward’s ring Edwin-Elektrokemisk süreci (Demir izabesi): Edwin-Electrokemisk process Efendi: Master Efko-Virgo süreci (tufal alma): EfkoVirgo process Egemen: Dominant Egemenlik: Dominance Egzema (tıp): Eczema Eğe: File Eğe çeliği: File steel Eğe deneyi (takım ç.): File test Eğe sertliği: File hardness Eğe sertliği deneyi: File hardness test Eğe tozu: Scobs Eğeleme: Levigation; Filing Eğeleme makinası: Filing machine Eğeleme tahtası: Filing board Eğici birim (Üst role yolluğu birimi): Bending unit Eğik: Inclined; Bevelled; Oblique; Tilted Eğik asansör: Skip hoist Eğik aydınlatma: Oblique illumination Eğik bağlantı: Scarf joint Eğik buharlaştırma gölgelemesi: Oblique evaporation shadowing Eğik cam: Bent glass Eğik derece (döküm): Slip flask Eğik düzlem: Inclined plane Eğik işleme: Oblique machining Eğik kafa (cam): Bent finish Eğik kafalılık (tıp): Plagiocephaly (=Plagiocephaism)
Eğik kazık Eğik kazık: Batter pile Eğik kenar (geom.): Hypotenuse Eğik kesimli çark (taşlama): Tapered wheel Eğik kesme: Oblique cutting Eğik kırık (45°C): Slant fracture Eğik kırılma: Slant fracture Eğik sınır: Tilt boundary Eğik taşlama: Taper-grinding Eğik taşlama yöntemi: Taper-grinding procedure Eğik yüzlü tuğla: Neat brick Eğikeksenli: Monoclinic Eğikeksenli birim gözeler: Monoclinic unit cells Eğikeksenli örüt: Monoclinic crystal Eğiklik: Chamfer Eğiklik (cam): Bent Eğilebilir: Bendable; Flexible Eğilebilir basgaç: Inclinable press Eğilebilirlik: Bendability Eğilebilme: Flexibility Eğilim: Trend; Tendency Eğilip bükelebilen: Lithe Eğilme: Tipping; Flexion; Bending Eğilme (kaplama): Bowing Eğilme dayancı: Flexural strength Eğilme esnemezliği: Flexural rigidity Eğilmemiş: Unwarped Eğilmeye ilişkin: Flexural Eğilmez: Inflexible Eğilmezlik: Inflexibility Eğilmiş: Inclined; Tilted Eğim: Inclination; Decline; (geom.) Slope; Pitch; Bevel; Gradient Eğim açısı: Rake angle Eğim ölçer: Clinometer Eğim ölçümü: Clinometry Eğimli: Cantic; Inclined; Bevelled Eğimli bileme: Bevelling Eğimli boru: Beveled pipe 218
Eğreti yapı Eğimli çıkıntı: Bevel flanging Eğimölçer: Gradiometer; Inclinometer Eğinti: Flexure Eğinti denemesi: Flexure testing Eğinti gerilimi: Flexure stress Eğirilmiş: Spun Eğirme: Spinning Eğirme tezgâhı: Spinning frame Eğitici: Educative Eğitim: Training; Education Eğitim gereci: Teaching material Eğitim gözetleci: Teaching microscope Eğitim kampı: Training camp Eğitim mikroskobu: Teaching microscope Eğitimsel: Educational Eğitme: Training Eğitmen: Instructor Eğme: Tilting; Bending; Tilt Eğme açısı: Bend angle; Bending angle Eğme aygıtı: Bending apparatus Eğme çarpanı: Flexural modulus Eğme dayancı: Bend strength; Bending strength Eğme deneyi: Bend test; Bending test Eğme döngüsü: Bending moment Eğme gerilimi: Bending stress Eğme kalıp (döküm): Tilt mold Eğme kırılması katsayısı: Modulus of rupture in bending Eğme kolu: Bending arm Eğme makinesi: Bending machine Eğme merdanesi: Bending roll Eğme rezonansı: Flexural resonance Eğme rolesi: Bending roller Eğme tamburu: Bending cylinder Eğme yarıçapı: Bending radius; Bend radius Eğreti: Provisional; Stopgap Eğreti dikiş: Hemstitch Eğreti masa: Trestle table Eğreti yapı: Barrack
Eğri Eğri: Graph; Nonlinear; Curve; Plot Eğri ayak parmağı (tıp): Hammertoe Eğri boyun: Slant neck (Bent neck) Eğri büğrü: Sinuous; Flexuous Eğri büğrülük: Tortuosity Eğri çizme: Plotting Eğri eğri: Leaner Eğri gönye: Bevelled square Eğri kafa (cam): Shifted finish(=Offset finish); Shifting; Offset punt Eğri kalıp: Curved mould Eğri kesik: Bevel cut Eğri kılıç: Scimitar; Simitar; Falchion Eğri molekül: Nonlinear molecule Eğri şerit: Bias band Eğri tuğla: Bevel brick Eğrik: Curved; Doglegged Eğrik ray: Cambered rail Eğrilce: Rickets Eğrilik: Flection; Curvature; Sinus; Camfer; (cam boru) Bow Eğrilik yarıçapı: Radius of curvature Eğrilme: Warpage; Cambering Eğrilmiş: Curved Eğriölçer: Stadiometer Ehil: Qualified Ehil olmayan: Unqualified Ehliyet: Qualification; License Einstein belirgin sıcaklığı: Einstein characteristic temperature Einstein belirgin sıklığı: Einstein characteristic frequency Einstein katsayısı: Einstein coefficient Einstein kayması: Einstein shift Einstein yayınım denklemi: Einstein diffusion equation Einstein-Bose yoğuşumu: Einstein-Bose condensation Einstein-de Haas olgusu: Einstein-de Haas Effect Einstein’ın görecelik kuramı: Einstein’s theory of relativity
Ekleme Einstein’ın ışık-elektriksel denklemi: Einstein’s photoelectric equation Einzel merceği: Einzel lens Ejanşör: Heat Exchanger Ek: Augmentation; Attachment; Addendum; Articulation; Appendix;Tailpiece; Addition Ek ısıtma (cam): Boosting Ek ısıtmalı eritme: Boosting melting Ek kalıplama: Burning on Ek katot (elektrolitik kaplama): Robber Ek kaynağı: Joint welding Ek levhası: Fish plate Ek parça: Articulation component Ek pimi: Toggle Ek yeri çıkıntısı (cam): Overflush (=Overpass; fin) Ek yeri çıkıntısı (cam): Overpress Ekin: Culture Ekin sapı: Haulm; Straw Eklem: Articulation; Junction Eklem ağrısı (tıp): Arthralgia; Arthrodynia Eklem bacaklıların kabuğu: Chitin Eklem bilimi: Arthrology Eklem değiştirme (tıp): Joint replacement Eklem hastalığı (tıp): Arthropathy Eklem iltihabı (tıp): Arthritis Eklem kireçlenmesi (gut) (tıp): Tophus Eklem parçası: Articulation component Eklem pimi: Toggle bolt Eklem sertleşmesi (tıp): Eburnation Eklem sıvısı (tıp): Synovial fluid (=Synovia) Eklem sıvısına ilişkin (tıp): Synovial Eklem uru: Sarcoma Eklem v.b. bilimi: Orthopedics Eklem yangısı (tıp): Arthritis Eklem zarı yangısı (tıp): Synovitis Eklemce: Arthrosis Ekleme: Tailpiece; Articulation; Jointing; Insertion 219
Ekleme kalıp Ekleme kalıp: Insert die Ekleme parçası: Rail fish Ekleme tepkimesi (kim.): Addition reaction Ekleme yapıştırma (cam): Joining Eklemli basgaç: Knucle-joint press Eklemli kol: Toggle Eklemli sürgü: Toggle Eklenik: Adjoint Eklenik anayapı: Adjoint matrix Eklenik bileşik: Addition compound Eklenik çoğuzlama: Addition polymerization Eklenik çoğuzlar: Addition polymers Eklenik polimerizasyon: Addition polymerization Eklenik polimerler: Addition polymers Eklojit: Eclogite Ekmek kızartma makinesi: Toaster Ekmek küfü: Rhizopus Ekmek ve pasta dükkanı: Bakery Ekmek sepeti: Breadbasket Ekmek tahtası: Breadboard Ekokardiyografi (tıp): Echocardiography Ekokardiyogram (tıp): Echocardiogram Ekokardiyoloji (tıp): Echocardiology Ekoloji: Ecology Ekonomi politikası: Economic policy Ekonomi(bilim): Economics Ekonomik: Economic Ekonomik bunalım: Economic crisis Ekonomik büyüme: Economic growth Ekonomik kuramlar: Economic theories Ekonomik verimlilik: EconomicEfficiency Ekosid: Ecocide Ekran: Screen; Curtain Ekran büyüklüğü: Screen size Ekran kaldırma kolu (TEM): Screen lift lever Ekran kemeri (cam): Shadow arch Eksantriklik: Radial runout 220
Eksi çarpılma (görüntü) Eksen: Pivot; Pintle; Axis Eksen ölçüleri farklı: Anisometric Eksen ölçümsel: Axonometric Eksen ölçümü: Axonometry Eksen ucu: Pole Eksen-üstü sapınçlar (optik): On-axis aberrations Eksendışı holografi: Off-axis holography Eksendışı sapınçlar (optik): Off-axis aberrations Eksenel: Axial Eksenel bakışımlılık: Axial symmetry Eksenel basınç: Axial pressure Eksenel baskı: Thrust Eksenel besleme: Axial feeding Eksenel birikim: Axial segregation Eksenel buhar bırakımı: Vapour axial deposition (VAD) Eksenel büyü(t)me (optik): Axial magnification Eksenel conta: Face seal Eksenel çözünürlük: Axial resolution (Rz) Eksenel dövme: Upend forging Eksenel frezeleme: Peripheral milling Eksenel gerinim: Axial strain Eksenel gözeneklilik: Axial porosity Eksenel nokta yayılım işlevi: Axial pointspread function Eksenel oran: Axial ratio Eksenel renk sapıncı: Axial chromatic aberration Eksenel tomografi: Axial tomography Eksenellik: Axiality Eksenli dövme: Upending (=Upsetting) Eksenölçer: Axonometre Eksenel yatak: Thrust bearing Ekser: Spike Eksi: Minus; Negative Eksi açı (dişli): Negative rake Eksi çarpılma (görüntü): Negative distortion
Eksi değerlik Eksi değerlik: Electronegative valency Eksi direnç: Negative resistance Eksi gözmerceği: Negative eyepiece Eksi işareti: Negative sign Eksi kala: Negative collar Eksi oküler: Negative eyepiece Eksi sapma (eksi karışım entalpisi): Negative deviation Eksi sayı: Negative number Eksi sıcaklık katsayısı: Negative temperature coefficient (NTC) Eksi suverme: Negative quenching (=Negative hardening) Eksi tırmanış: Negative climb Eksi ucay (mıknatıs): Negative pole Eksi yanak: Negative collar Eksi yük: Negative charge Eksi yük taşıyıcı: Negative charge carrier Eksi yüklü: Negatively charged Eksi yüklü parçacık: Negatively charged particle Eksicik: Electron Eksiçeker: Electronegative Eksiçekerlik: Electronegativity Eksik: Imperfect; Deficient Eksik döküm: Runout Eksiklik: Shortage Eksiksiz: Unabridged; Perfect; Complete Eksil(t)me: Decrease Eksilen: Decrescent Eksiliş: Diminution; Decrement Eksiltici: Reductive Eksin: Anion Eksin artın oranı: Anion cation ratio Eksin boşluğu: Anion vacancy Eksin değişimi: AnionExchange Eksin değişimli reçine: Anion-exchange resin Eksinli çoğuzlaşım: Anionic polymerization Eksinsel: Anionic
Ekskavatör Eksinsel değiştirim: Anionic exchange Eksinsel iletim: Anionic conductance Eksiton: Exciton Eksiuç: Negative electrode; Cathode Eksiuç akım yoğunluğu: Cathode current density Eksiuç akımı: Cathode current Eksiuç aşırıgerilimi: Cathodic overpotential Eksiuç bakırı: Cathode copper Eksiuç bırakıntısı: Cathode deposit Eksiuç bölümü: Cathode compartment Eksiuç çözeltisi: Catholyte Eksiuç dikromatı: Cathodic dichromate (CDC) Eksiuç direnci: Cathode resistance Eksiuç ışıldamalı görüngeölçer: Cathodoluminescence spectrometer Eksiuç ışıldamalı mikroskopi: Cathodoluminescence microscopy Eksiuç ışıldaması: Cathodic luminescence Eksiuç ışınları: Cathode rays Eksiuç ışıtacı: Cathode ray tube Eksiuç polarizasyonu: Cathodic polarization Eksiuç tepkimeleri: Cathode reactions Eksiuç ucaylaması: Cathodic polarization Eksiuç verimliliği: Cathode efficiency Eksiuç zarı: Cathode film Eksiuçlama akımı: Impressed current Eksiuçsal: Cathodic Eksiuçsal dağlama: Cathodic etching Eksiuçsal denetim: Cathodic control Eksiuçsal fışkırtma: Cathodic sputtering Eksiuçsal kaplama: Cathodic coating Eksiuçsal koruma: Cathodic protection Eksiuçsal önleyiciler: Cathodic inhibitors Eksiuçsal paklama: Cathodic pickling Eksiuçsal temizleme: Cathodic cleaning Eksiuçsal tepkimeler: Cathodic reactions Ekskavatör: Excavator; Backhoe; Drager 221
Ekstra sert Ekstra sert: Extra hard Ekstrüzyon: Extrusion Ekstrüzyon aygıtı: Extrusion equipment Ekstrüzyon aygıtı: Extruder Ekstrüzyon basıncı: Extrusion pressure Ekstrüzyon kalıbı: Extrusion die Ekstrüzyon kaplaması: Extrusion coating Ekstrüzyon kaynağı: Extrusion welding Ekstrüzyon kusuru: Extrusion defect Ekstrüzyon külçesi: Extrusion stock Ekstrüzyon kütüğü: Extrusion billet Ekstrüzyon merkez hatası: Extrusion pipe Ekstrüzyon oranı: Extrusion ratio Ekstrüzyon tezgahı: Extrusion press Ekstrüzyon tomruğu: Extrusion ingot Ekstrüzyon ürünleri: Extrusion products Ekşi: Acidulatent (=Acidulous); Acidic; Sour; Vinegary Ekşice: Subacid Ekşilik: Verjuice; Acidity; Acidness Ekşimiş: Rancid Ekşit: Acid Ekşiten: Acidifier Ekzantirik mil: Camshaft Ekzantrik: Excentric Ekzantrik mili: Excentric shaft; Cam shaft Ekzantrik press: Eccentric press Ekzos: Exhaust Ekzos fanı: Exhaust fan Ekzos gazı: Exhaust gas Ekzos gazı temizlemesi: Exhaust gas cleaning Ekzos uç borusu: Tailpipe Ekzost borusu: Exhaust pipe Ekzotermik: Exothermic El: Hand El aletleri: Tools; Hand tools El alfabesi: Manual alphapet El arabası: Barrow; Go-cart; Handcart; Wheelbarrow; Handbarrow El ayası: Palm; Thenar; Hand glass 222
El makası (mak) El aynası: Hand glass El baltası: Hand axe; Hatchet El baskısı: Hand printing El bezi: Face-cloth; Towelette; Washcloth El bileyi çarkı: Hand grinder El bombası: Grenade; Handgrenade El burgusu: Hand auger El cenderesi: Handpress El çanı: Hand-bell El çantası: Valise; Handbag; Gripsack; Satchel El çarkı: Handwheel El çekici: Hand rammer El çıkrığı: Hand spinning wheel El değirmeni: Hand-mill; Quern El delgisi: Hand drill; Hand punch; Hand puncher El dokuma tezgahı: Hand loom El dökümü: Hand casting El dürbünü: Field glasses El feneri: Torch; Flashlight El freni: Handbrake El frezesi: Hand milling machine El iği: Hand sprindle El ilanı: Leaflet El imalat kalıbı (cam): Forming block El işi: Handicraft; Handiwork El işi eğitimi: Manual traning El işi torbası: Workbag El izi: Handprint El kemiği (tıp): Metacarpus El kitabı: Manual; Handbook El klavuzu: Hand tap El krikosu: Hand jack El kuklası: Handpuppet El kumandalı: Hand operated El kumandalı hadde: Guide mill El kürkü: Muff El lambası: Hand torch El makası (mak): Hand shears
El manivelası El manivelası: Hand lever; Bit brace; Jimmy El maskesi: Hand screen El matkabı: Hand drill El matkabı ve ucu (mak.): Brace and bit El mengenesi: Hand clamp; Hand vise El merdiveni: Ladder El örgüsü: Handwoven El örsü: Hand anvil El presi: Handpress El püskürteci: Hand spray (=Hand sprayer) El raybası: Hand reamer El rendesi: Hand planer El sanatı: Handicraft El sürülmemiş: Untouched El şaloması: Hand torch El tarağı (tıp): Metacarpus El tarağına ilişkin (tıp): Metacarpal El testeresi: Handsaw El tezgâhı (dokuma): Handloom El topu: Handball El tulumbası: Hand pump; Stirrup pump El üfleme (cam): Hand-blown; Mouth blowing (=Hand blowing) El üfleme avadanlığı (cam): Mouth tools El üfleme cam: Mouth blown glass (=Hand blown glass) El vitesi: Stick shift El yağdanlığı: Hand lubricator El yapımı tuğla: Handmade brick El yazısı: Handwriting El yazması: Manuscript El yıkama (cerrah): Scrubbing El zımbası: Hand punch (=Hand puncher) Elaltında: Available Elastik bant: Elastic band Elastîkî pantolon: Stretchpants Elastin: Elastin Elastohidrodinamik yağlama: Elastohydrodynamic lubrication Elastomer: Elastomer
Elek deneyi Elastomer epoksiler: Elastomer-epoxies Elastomer pul: Elastomeric stamp Elastomerik izomer: Elastomeric polymer El-ayak parmakları deri sertleşmesi (tıp): Sclerodactylia Elbise: Garment; Wear; Dress Elbise askısı: Hanger Elbise dolabı: Garderobe Elbise takımı: Suit of clothes Elde edilememe: Unavailability Elde edilemez: Unavailable; Unobtainable Elde taşlama (cam): Offhand girnding (=Freehand grinding) Elde üfleme (cam): Hand blowing Elde yapılmış: Handmade Eldeki maça (döküm): Stock core Eldeki mal: Stock Elden düşme: Secondhand Elden geçirilmiş kum: Reconditioned sand Elden geçirme: Reconditioning Eldiven: Gloves Eldiven kutusu: Glove box Ele ilişkin: Manual Elek: Sieve; Screen; Grate Elek ağ: Mesh grid; Screen mesh Elek analizi: Screen analysis (=Sieve analysis) Elek bezi: Screen cloth; Tamis Elek büyüklüğü: Screen size Elek çemberi: Sieve disk Elek çerçevesi: Sieve frame Elek çözümleme eğrisi: Sieve analysis curve Elek çözümlemesi: Granulametric analysis; Screen analysis; Sieve analysis Elek delik boyutuna yakın: Near-mesh (=Near- size) Elek delik boyutuna yakın parçacıklar: Near-size particles Elek delik uzaklığı: Bridge width Elek deneyi: Sieve test 223
Elek deneyi (seramik) Elek deneyi (seramik): Screen test Elek geçişi sarsma: Jigging through the screen Elek ızgarası: Sieve grate Elek izleri: Mesh marks Elek numarası: Screen number Elek oranı: Sieve fraction Elek örtüsü (cam): Screen Elek sarsağı: Sieve -shaker Elek sınıflandırması: Sieve classification (=Sieve analysis); Sieve grading Elek teli: Gauze Elek teli sayacı: Mesh counter Elek üstü (boyut): Oversize Elek üstü (kalan toz): Plus sieve Elek üstü artıklar: Shorts Elek üstü sarsma: Jigging on the screen Elek üstündeki elekaltı malzeme (cam): Undersize in oversize Elek verimi: Screen efficiency Elekaltı: Screen underflow; Subsieve; (maden) Garbles (=Garblings); Underscreen Elekaltı büyüklüğü (<44mm veya 37mm): Subsieve size Elekaltı çözümlemesi: Subsieve analysis Elekaltı malzeme (cam): Undersize Elekaltı malzemesi: Underscreen material Elekaltı oranı (<44): Subsieve fraction Elekgözü: Mesh Eleklerin delik sayısı: Mesh number of screens Eleklik tel: Gauze wire Elekrikle devinen: Electrophoretic Elekrot denetimi: Electrode control Eleksiz kırma: Free crushing Elektrikli biçimleme: Electro forming Elektrik: Electricity; Electric Elektrik ağı: Electrical network Elektrik akı yoğunluğu: Electric flux density Elektrik akımı: Current; Electric current; 224
Elektrik boşal(t)ımlı taşlama Electrical current Elektrik akımı üreten: Galvanic Elektrik akımı yoğunluğu: Electric current density (J) Elektrik alanı: Electrical field; Electric field Elektrik alanı dayancı: Electric field strength Elektrik alanı eğimli mikroskopi: Electric field gradiend microscopy (EFM) Elektrik alanı yöneyi: Electric field vector Elektrik ampulü: Light bulb; Electric light bulb Elektrik anahtarı: Switch Elektrik ark dönüştürgeci: Electric arc converter Elektrik ark kaynağı: Electric arc welding Elektrik ark konvertörü: Electric arc converter Elektrik ark ocağı (EAO): Electric arc furnace (EAF) Elektrik ark ocağı sığası: Electric arc furnace capacity Elektrik ark ocaklı çelikhane: Electric steel plant Elektrik arkı: Electric arc Elektrik arklı çelik yapımı: Electric arc steelmaking Elektrik arklı kesme: Electric arc cutting Elektrik arklı püskürtüm: Electric arc spraying Elektrik bağlantısı: Electrical connection Elektrik bırakımlı kaplama: Electrodeposited coating Elektrik birimleri: Electric units Elektrik boşal(t)ımı: Electrical discharge Elektrik boşal(t)ımlı işleme (EBI): Electrical discharge machining (EDM) Elektrik boşaltımlı dokulandırması: Electro-discharge texturing Elektrik boşal(t)ımlı taşlama: Electrical discharge grinding
Elektrik boşaltımlı tel kesme Elektrik boşaltımlı tel kesme: Electrical discharge wire cutting Elektrik camı: Electric glass (=E-glass) Elektrik çarpması: Electric shock Elektrik çeliği (=trafo sacı): Electric steel Elektrik devresi: Electrical circuit Elektrik direği: Utility pole Elektrik direnci: Electric resistance; Electrical resistance Elektrik direnç kaynaklı (EDK) boru: Electric-resistance-welded(ERW) pipe Elektrik direnç kaynaklı (EDK) boru ürünler: Electric-resistance-welded(ERW) tubular products Elektrik direnç teli: Electrical resistor Elektrik direnci fırın: Electric resistance furnace Elektrik dirençli gerinim ölçütü: Electrical resistance strain gages Elektrik dirençli ısıölçer: Electrical resistance thermometer Elektrik dirençli pirometre: Electric resistance pyrometer Elektrik dirençli tel: Electric resistance wire Elektrik dirençli yükseksıcaklıkölçer: Electric resistance pyrometer Elektrik dönüştürgeçleri: Electric transformers Elektrik erki: Electrical energy Elektrik fırını: Electrical furnace Elektrik geçirgenliği: Electric permittivity Elektrik gerilimi: Electrical potential; Electric potential Elektrik gücü: Wattage; Electric power; Electrical power Elektrik gücü yitimi: Electric power loss Elektrik hattı: Power line Elektrik hız bilimi: Electrokinetics Elektrik ısısı: Electric heat Elektrik ışığı: Electric light Elektrik ikiucaylı döngüsü: Electric dipole moment
Elektrik sacı çelik türleri Elektrik ikiucaylı momenti: Electric dipole moment Elektrik ikiucaylıları: Electric dipoles Elektrik iletimi: Electrical conduction Elektrik iletimli çoğuzlar: Electroconductive polymers Elektrik iletkeni: Electrical conductor Elektrik iletkenliği: Electrical conductivity Elektrik jeneratörü: Power generator Elektrik kablosu: Electrical cable Elektrik kaynağı: Electric welding Elektrik kaynağı süreçleri: Electric weld processes Elektrik kaynaklı büyük çaplı boru: Electric-welded large diameter pipe Elektrik kesintisi: Power failure Elektrik kuvvet mikroskopisi: Electric force microscopy Elektrik lambası: Electric lamp Elektrik motoru: Electric motor Elektrik motoru: Electromotor Elektrik mühendisi: Electrical engineer Elektrik mühendisliği: Electrical engineering Elektrik ocağı çeliği: Electric furnace steel Elektrik ocağı pik demiri: Electric pig iron Elektrik ölçü aygıtı: Electrical measuring instrument Elektrik ölçümlü: Electrometric Elektrik ölçümlü titrasyon: Electrometric titration Elektrik ölçümü: Electrical measurement Elektrik özdirenci: Electrical resistivity Elektrik özellikleri: Electric properties; Electrical properties Elektrik porseleni: Electric porcelain; Electrical porcelain Elektrik potansiyeli: Electrical potential Elektrik sacı (=trafo sacı): Electrical sheet Elektrik sacı çelik türleri: Electrical sheet steel grades 225
Elektrik sacı çelikleri Elektrik sacı çelikleri: Electrical sheet steels Elektrik sacı çelikleri bileşimi: Electrical sheet steels composition Elektrik sacı çelikleri çekirdek tavlaması: Electrical sheet steels core annealing Elektrik sacı çelikleri kristal dokusu: Electrical sheet steels crystallographic texture Elektrik sacı çelikleri sınıflandırması: Electrical sheet steels classification Elektrik sacı çelikleri uygulamaları: Electrical sheet steels applications Elektrik santralı: Powerhouse; Power plant (=Power station) Elektrik sarsımı: Electroshock Elektrik sarsımlı tedavi (tıp): Electroshock therapy Elektrik seramikleri: Electrical ceramics Elektrik sigorta metalleri: Electric fuse metals Elektrik sobası: Electric stove Elektrik süpürgesi: Vacuum cleaner (= Vacuum sweeper) Elektrik şebekesi: Electrical network Elektrik şimşeği: Flashover Elektrik şoku (tıp): Electroshock Elektrik trafoları: Electric transformers Elektrik tüketimi: Power consumption Elektrik ucaylanması: Electric polarization Elektrik üreteci: Electrical generator; Electric generator Elektrik voltajı: Electric potential Elektrik yalıtımı: Electrical insulation Elektrik yalıtkanı: Electrical insulator Elektrik yükü: Electrical charge; Electric charge; Electrical load Elektrik yükü yoğunluğu: Electric charge density Elektrikle dağlama (tıp): Galvanocautery Elektrikle devinimli bırakıntı: Electrophoretic deposition 226
Elektrikli biçimleme Elektrikle ısıtma: Galvanothermy Elektrikle sinirde duyarlık değişimi (tıp): Elctrotonus Elektrikli: Electric; Electrical; Electrolytic Elektrikli-optik kiplenim: Electro-optical modulation Elektrikli ağartma: Electrolytic bleaching Elektrikli aletler: Electrical appliances Elektrikli alkalili temizleme: Electrolytic alkaline cleaning Elektrikli ameliyat: Electrosurgery Elektrikli arıtma: Electrorefining Elektrikli ark kaynağı: Arc welding Elektrikli asıltı devinimi: Electrophoresis (=cataphoresis) Elektrikli asıltıdan kaplama: Electrophoresis (=cataphoresis) Elektrikli asitli temizleme: Electrolytic acid cleaning Elektrikli aşındırma: Electroerosion Elektrikli aşındırma ile metal işleme: Electroerosion metal working Elektrikli aşınma: Electroerosion Elektrikli ateşleme: Electrical ignition Elektrikli avandanlıklar: Electrical appliances Elektrikli aygıt: Electrical apparatus; Electrical device; Electrical equipment Elektrikli ayırma: Electrolytic separation Elektrikli ayrış(tır)ma: Electrolytic dissociation; Electrolysis; Electrolyzation Elektrikli ayrıştırma gazı: Electrolytic dissociation gas Elektrikli ayrıştırma gazı salımı: Electrolytic gas Emission Elektrikli ayrıştırma yunağı: Electrolytic bath Elektrikli battaniye: Electric blanket Elektrikli bırakım: Electrical deposition; Electrolytic deposition; Electrodeposition Elektrikli bırakıntı: Electrodeposition; Electrodeposit Elektrikli biçimleme: Electrical forming; Electroforming
Elektrikli biçimlenmiş Elektrikli biçimlenmiş: Electroformed Elektrikli biçimlenmiş kalıp: Electroformed mould Elektrikli biçimlenmiş nikel: Electroformed nickel Elektrikli curufla arıtma: Electroslag refining Elektrikli çapak alma: Electrodeburring Elektrikli çarpma kaynağı: Percussion welding Elektrikli çarpmalı kaynaklama: Electropercussion welding Elektrikli çekiç: Power drop hammers Elektrikli çelik yapımı: Electric steelmaking Elektrikli çinko kaplama: Electrogalvanising Elektrikli çinko kaplanmış çelik: Electrogalvanized steel Elektrikli çizim: Electrograph Elektrikli çoğuzlaşım: Electropolymerization Elektrikli çökel(t)me: Electrolytic precipitation; Electrical precipitation Elektrikli çöktürücü: Electrical precipitator Elektrikli çözümleme (kim.): Electroanalysis Elektrikli dağlama: Electrical etching; Potensiostatic etching; Electrolytic etching (=anodic etching) Elektrikli delici: Electrical driller Elektrikli demir yapımı fırını: Electric ironmaking furnace Elektrikli demiryolu: Electrical railway Elektrikli destekleme (cam): Electric boosting Elektrikli devingen: Electromotive Elektrikli devingen kuvvet: Electromotive force (emf) Elektrikli devingenlik dizisi: Electromotive series Elektrikli dışıkla arıtma: Electroslag refining
Elektrikli ısıtıcı Elektrikli döküm refrakteri: Electro-cast refractory Elektrikli endüksiyon ocağı: Electric induction furnace Elektrikli eritme dökümü: Electrocast Elektrikli eritme fırını: Electric melting furnace Elektrikli eritme kaynağı: Electrofusion welding Elektrikli eritmeyle dökülmüş tuğla: Electrocast brick Elektrikli fırın: Resistance furnace; Electric furnace; Electrical furnace Elektrikli florışıllık: Electrofluorescence Elektrikli gaz dinamiği (bilim): Electrogasdynamics Elektrikli gaz kaynağı: Electrogas welding Elektrikli geçişim: Electro-osmosis (EO) Elektrikli geçişimsel: Electro-osmotic Elektrikli geçişimsel akış: Electro-osmotic flow Elektrikli geçişimsel pompalama: Electro-osmotic pumping Elektrikli gezer testere: Saber saw Elektrikli gezer vinç: Electric overhead traveling cranes Elektrikli gümüş kaplama: Electrosilvering; Galvanic silvering Elektrikli gümüşleme: Electrosilvering Elektrikli haberleşme: Electrical communication Elektrikli ısıl: Electrothermic Elektrikli ısıl ışıma: Electrothermoluminescence Elektrikli ısıl izabe: Electrothermic smelting Elektrikli ısıl kaynaklama: Electrothermic welding Elektrikli ısıl özütleme: Electrothermic winning Elektrikli ısıl yöntemler: Electrothermic methods Elektrikli ısıtıcı: Electrical heater 227
Elektrikli ısıtma Elektrikli ısıtma: Electric heating; Electrical heating Elektrikli ısıtma (cam eriyiği): Electric boosting Elektrikli ısıtma kangalı: Electric heating coil Elektrikli ışıldayan: Electroluminescent Elektrikli ışıldayan görüntü: Electroluminescent display Elektrikli iğne (tıp): Electric needle Elektrikli iğne ile kesme (tıp): Electroscission Elektrikli ince kaplama: Striking Elektrikli inceltme: Electrolytic thinning Elektrikli indirgeme fırınları: Electric reduction furnaces Elektrikli izabe: Electrosmelting Elektrikli kalay kaplama: Electrotinning; Electrotinplate; Electrolytic tinning Elektrikli kalay kaplama (işlemi): Electrotinplating (=Electrotinning) Elektrikli kalaylama: Electrolytic tinning Elektrikli kalaylama hattı (EKH): Electrolytic tinning line (ETL) Elektrikli kaplama: Electrodeposition; Electroplating Elektrikli kaplama aygıtı: Electroplater Elektrikli kaplama parlatıcısı: Electrobrightener Elektrikli kaplamalı taşlama çarkı: Electroplated grinding wheel Elektrikli kaplanmış: Electroplated Elektrikli kaplanmış çinko: Electroplated zinc Elektrikli kaplanmış ince katman: Strike Elektrikli kaplanmış örtü: Electroplated coating Elektrikli kesme: Electroscission Elektrikli kimyasal: Electrochemical Elektrikli kimyasal bozulum: Electrochemical degradation Elektrikli kimyasal buhar bırakım süreci: Electrochemical vapour deposition process 228
Elektrikli kimyasal yükseltgenme Elektrikli kimyasal çapakalma: Electrochemical deburring Elektrikli kimyasal dağlama: Electrochemical etching Elektrikli kimyasal delik açma: Electrochemical hole making Elektrikli kimyasal edilgenleş(tir)me: Electrochemical passivation Elektrikli kimyasal edilginlik: Electrochemical passivity Elektrikli kimyasal erk: Electrochemical energy Elektrikli kimyasal eşdeğer: Electrochemical equivalent Elektrikli kimyasal göze: Electrochemical cell Elektrikli kimyasal indirgeme: Electrochemical reduction Elektrikli kimyasal işleme (EKI): Electrochemical machining (ECM) Elektrikli kimyasal kaplama: Electrocoating Elektrikli kimyasal koruma: Electrochemical protection Elektrikli kimyasal mikro işleme: Electrochemical micromachining Elektrikli kimyasal ölçüm: Electrochemical measurement Elektrikli kimyasal paklama: Electrochemical pickling Elektrikli kimyasal parlatma: Electrochemical polishing Elektrikli kimyasal taşlama: Electrochemical grinding (ECG) Elektrikli kimyasal tepkime: Electrochemical reaction Elektrikli kimyasal ucayla(n)ma: Electrochemical polarization Elektrikli kimyasal yatkınlık: Electrochemical affinity Elektrikli kimyasal yenim: Electrochemical corrosion Elektrikli kimyasal yükseltgenme: Electrochemical oxidation
Elektrikli klişe Elektrikli klişe: Electrotype Elektrikli klişe yapımı: Electrotyping Elektrikli korumu: Galvanic protection Elektrikli kurutma ocağı: Electrical drying oven Elektrikli kurutucu: Dielectric oven (=Dryer) Elektrikli matkap: Power drill Elektrikli mekanik davranım: Electromechanical coupling Elektrikli mekanik parlatma: Electromechanical polishing Elektrikli mekanik yük: Electromechanical load Elektrikli mekaniksel: Electromechanical Elektrikli mıknatıs: Electromagnet Elektrikli mıknatıssal alan: Electromagnetic field Elektrikli mıknatıs bilimi: Electromagnetics Elektrikli mıknatıssal birimler: Electromagnetic units Elektrikli mıknatıssallık kuramı: Electromagnetic theory Elektrikli mıknatıssal odaklama aygıtı: Electromagnetic focusing device Elektrikli mıknatıssal uyarım: Electromagnetic stimulation Elektrikli mıknatıslar: Electromagnets Elektrikli mıknatıslı vinç: Electrolifting magnet Elektrikli mıknatıssal: Electromagnetic Elektrikli mıknatıssal ayırıcı: Electromagnetic separator Elektrikli mıknatıssal ayırma: Electromagnetic separation Elektrikli mıknatıssal biçimleme: Electromagnetic forming Elektrikli mıknatıssal çatlak sezici: Electromagnetic crack detector Elektrikli mıknatıssal çekim: Electromagnetic attraction Elektrikli mıknatıssal dalgalar: Electromagnetic waves
Elektrikli sağaltım (tıp) Elektrikli mıknatıssal deneme: Electromagnetic testing Elektrikli mıknatıssal döküm: Electromagnetic casting Elektrikli mıknatıssal fren: Electromagnetic brake Elektrikli mıknatıssal fren-pabucu: Electromagnetic brake-shoe Elektrikli mıknatıssal girişim: Electromagnetic interference (EMI) Elektrikli mıknatıssal görünge: Electromagnetic spectrum Elektrikli mıknatıssal ışınım: Electromagnetic radiation Elektrikli mıknatıssal indükleme: Electromagnetic induction Elektrikli mıknatıssal kalkanlama: Electromagnetic shielding Elektrikli mıknatıssal karıştırma: Electromagnetic stirring Elektrikli mıknatıssal mercek (elektron mikroskobu): Electromagnetic lens Elektrikli mıknatıssal odaklama: Electromagnetic focusing Elektrikli ocak: Electric oven Elektrikli özütleme: Electro extraction; Electro winning; Electrolytic extraction Elektrikli parlaklaştırıcı: Electrobrightener Elektrikli parlaklaştırma: Electrobrightening; Electrolytic brightening Elektrikli parlatıcı (metal): Electropolisher Elektrikli parlatma: Electropolishing; (Al) Brytal process Elektrikli parlatma aygıtı: Electropolisher Elektrikli pıhtılaş(tır)ma: Electrical coagulation Elektrikli renklendirme: Electrocoloring Elektrikli renklendirme süreci: Electrocolour process Elektrikli sağaltım (tıp): Elctrotherapeutics 229
Elektrikli sandalye (ABD) Elektrikli sandalye (ABD): Electric chair Elektrikli sıcak başlık: Electric hot top Elektrikli sıcaklıkölçer: Electrothermometer Elektrikli sıyırma: Electrolytic stripping; (kalaylı sac) Electrostripping Elektrikli sinir/kas uyarımı: Faradization Elektrikli süreç: Electrical process Elektrikli süzdürüm: Electrodialysis Elektrikli süzgeç: Electrical filter; Electrofilter Elektrikli şerit testere: Electrical band saw Elektrikli tabla (ocak): Hot plate Elektrikli takımlar: Power tools Elektrikli taşlama: Electrolytic grinding Elektrikli tav çukurları: Electric soaking pits Elektrikli tedavi (tıp): Elctrotherapeutics Elektrikli teknoloji: Electrotechnology Elektrikli temizleme: Electrocleaning; Electrolytic cleaning Elektrikli temizleyici: Electrolytic cleaner Elektrikli toz çökeltici: Electrical dust precipitator Elektrikli toz çökeltme: Electrical dust precipitation Elektrikli toz tutucu: Electric precipitator Elektrikli toz tutucu: Electrical dust collector Elektrikli tunç kaplama: Electrolytic bronzing Elektrikli tüp fırın: Electrical tube furnace Elektrikli yağ giderme: Electrolytic degreasing Elektrikli yağ giderme yunağı: Electrolytic degreasing bath Elektrikli yakma alın kaynağı: Electric flash welding Elektrikli yakma alın kaynaklama süreci: Electric flash welding process Elektrikli yaldızlama: Electrogilding Elektrikli yunak: Electrical bath 230
Elektriksel indüklemli ısıtma Elektrikli etüv: Electrical drying oven Elektriklileştirme: Electrification Elektrikölçer: Electrometer Elektrikölçerle ölçüm: Electrometry Elektriksel: Electrical Elektriksel algılama: Electrical sensing Elektriksel artıuç: Electrolytic anode Elektriksel boyut değişimi: Electrostriction Elektriksel boyut değişimli gereç: Electrostrictive material Elektriksel boyut deyişimi olgusu: ElectrostrictiveEffect Elektriksel çekim: Electrical attraction Elektriksel çöküm: Electrical breakdown Elektriksel daralma: Electrostriction Elektriksel deneme: Electrical testing Elektriksel devingen: Electrodynamical Elektriksel devingenlik bilimi: Electrodynamics Elektriksel eksilik ölçeği: Electronegativity scale Elektriksel eksiuç: Electrolytic cathode Elektriksel etkin: Electroactive Elektriksel etkin katılar: Electroactive solids Elektriksel etkin katman: Electroactive layer Elektriksel etkin kırıntılar: Electroactive fragments Elektriksel gerilim (mek.): Electrical stress Elektriksel göçlü yükün değişimi: Electrical migration ion exchange Elektriksel göze: Electrolytic cell Elektriksel gürültü: Electrical noise Elektriksel ışıldama: Electroluminescence Elektriksel ikiucaylı: Electrical dipole Elektriksel ilaç devinimi (tıp): Cataphoresis Elektriksel indüklem: Electrical induction Elektriksel indüklemli ısıtma: Electrical induction heating
Elektriksel indüklemli sert lehimleme Elektriksel indüklemli sert lehimleme: Electrical induction brazing Elektriksel işbilim: Electromechanics Elektriksel katkılama: Electrical doping Elektriksel kimya: Electrochemistry Elektriksel kimya dizisi: Electrochemical series Elektriksel kuvvetölçer: Electrodynamometer Elektriksel metalbilim: Electrometallurgy Elektriksel metalbilim süreçleri: Electrometallurgical processes Elektriksel metalbilime ilişkin: Electrometallurgical Elektriksel mıknatıslılık: Electromagnetism Elektriksel optik gereçleri: Electro-optic materials Elektriksel optik seramikleri: Electrooptic ceramics Elektrik porseleni: Electric porcelain Elektriksel salınım üreteci(elekt.): Vibrator Elektrik seramikleri: Electrical ceramics Elektriksel sesbilimi: Electroacoustics Elektriksel taşınım: Electrotransport Elektriksel ucaylanma: Electrical polarization Elektriksel uyarım: Electrical stimulation Elektriksel yansızlık: Electroneutrality Elektriksel yenim: Electrolytic corrosion (=Galvanic corrosion) Elektriksel yük: Electrical charge Elektriksiz: Electroless Elektriksiz bırakım: Electroless deposition Elektriksiz bırakıntı: Electroless deposition Elektriksiz kaplama: Electroless plating Elektriksiz karma kaplama: Electroless composite plating Elektriksiz nikel: Electroless nickel
Elektrolitik bakır Elektriksiz nikel kaplama: Electroless nickel plating Elektroaktif: Electroactive Elektroansefalograf (tıp): Electroencephalograph Elektroansefalografi (tıp): Electroencephalography Elektrodinamik: Electrodynamical Elektrodinamometre: Electrodynamometer Elektroenselogram: Electroencephalogram (EEG) Elektroforetik: Electrophoretic Elektroforetik bırakıntı: Electrophoretic deposition Elektroforez: Electrophoresis (=cataphoresis) Elektrogalvanizli çelik: Electrogalvanized steel Elektrografi: Electrography Elektrohidrodinamik pompalama: Electrohydrodynamic (EHD) pumping Elektrokardiyograf (tıp): Electrocardiograph Elektrokardiyogram (EKG): Electrocardiogram (ECG) Elektrokimya: Electrochemistry Elektrokinetik bilimi: Electrokinetics Elektrokronograf: Electrochronograph Elektrokronografi: Electrochronography Elektrolit: Electrolyte Elektrolit akış hızı: Electrolyte flow rate Elektrolit çözüştüren: Electrolyzer Elektrolitik: Electrolytic Elektrolitik ayrışma: Electrolytic dissociation Elektrolitik aluminyum: Electrolytic aluminum Elektrolitik arıtma: Electrolytic refining Elektrolitik ayırma: Electrolytic separation Elektrolitik bakır: Electrolytic copper 231
Elektrolitik blister arıtma
Elektron bombardımanlı buharlaştırma
Elektrolitik blister arıtma: Electrolytic blister refining Elektrolitik çinko: Electrolytic zinc Elektrolitik çözelti basıncı: Electrolytic solution pressure Elektrolitik dağlama: Electrolytic etching (=anodic etching) Elektrolitik demir: Electrolytic iron Elektrolitik göze işletmesi: Electrolytic cell operation Elektrolitik indirgeme: Electrolytic reduction Elektrolitik kalay: Electrolytic tin Elektrolitik kalaylı sac: Electrolytic tin plate Elektrolitik krom kaplı çelik: Electrolytic chromium-coated steel Elektrolitik kurşun: Electrolytic lead Elektrolitik kurşun arıtma: Electrolytic lead refining Elektrolitik mağnezyum: Electrolytic magnesium Elektrolitik mangan: Electrolytic manganese Elektrolitik metal: Electrolytic metal Elektrolitik nikel: Electrolytic nickel Elektrolitik nikel arıtma: Electrolytic nickel refining Elektrolitik özütleme: Electrolytic extraction Elektrolitik paklama: Electrolytic pickling Elektrolitik parlatma: Electrolytic polishing Elektrolitik tok bakır: Electrolytic tough pitch (ETP) copper Elektrolitik toz: Electrolytic powder Elektrolitik yenim: Electrolytic corrosion (=Galvanic corrosion) Elektroliz: Electrolysis Elektroliz çamuru: Electrolytic slime Elektroliz çözeltisi: Electrolyte; Electrolytic solution Elektroliz devresi: Electrolytic circuit
Elektroliz gerilimi: Electrolytic potential Elektroliz tankı: Electrolytic tank Elektroliz yunağı: Electrolytic bath; Galvanic bath Elektrolizle kaplama: Electrolytic plating Elektromanyetik: Electromagnetic Elektromanyetik çatlak sezici: Electromagnetic crack detector Elektromanyetik karıştırma: Electromagnetic stirring Elektromanyetik radyasyon: Electromagnetic radiation Elektromanyetik uyarım: Electromagnetic stimulation Elektromekanik: Electromechanics Elektrometalbilimsel: Electrometallurgical Elektromıknatıs duyarlı mürekkep: Supramor Elektromıknatıslar: Electromagnets Elektromotif dizi: Electromotive series Elektromotor: Electromotive Elektromotor kuvvet: Electromotive force (emf) Elektron: Electron Elektron-fonon etkileşmesi: Electronphonon interaction Elektron akışı: Electron flow Elektron aktarımı: Electron transfer Elektron alıcı: Electrophilic Elektron alıcılar: Electron acceptors Elektron altkabukları: Electron subshells Elektron atlaması: Electron hopping Elektron atom oranı: Electron atom ratio Elektron bağışcısı: Electron donor Elektron bağlanma erki: Electron binding energy Elektron bileşiği: Electron compound Elektron birimi: Electron unit Elektron bombardımanı: Electron bombardment Elektron bombardımanlı buharlaştırma: Electron beam evaporator
232
Elektron boşal(t)ımı Elektron boşal(t)ımı: Electron discharge Elektron boşal(t)ımlı talaşlı işleme: Electron disccharge machining Elektron boşluğu: Electron vacancy Elektron bulutu: Electron cloud Elektron Compton saçılımı: Electron Compton scattering Elektron Compton yanayı: Electron Compton profile Elektron çekerliği: Electron affinity Elektron çifti: Electron pair Elektron çoğal(t)ımı: Electron multiplication Elektron çoğaltıcı: Electron multiplier Elektron dağılımı: Electron distribution Elektron dalgaboyu: Electron wavelength Elektron değerlikli: Electrovalent Elektron değerlikli bağ: Electrovalent bond Elektron değerlikli bileşikler: Electrovalent compounds Elektron değerliliği: Electrovalence (=Electrovalency) Elektron değerliliği: Electrovalency Elektron değişimi: Electron exchange Elektron deliği: Electron-hole (p) Elektron deliği iletimi: Electron-hole conduction Elektron demeti: Electron beam Elektron demeti ayırıcısı: Electron biprism Elektron demeti merkezlemesi: Electronbeam alignment Elektron demeti parlaklığı: Electronbeam brightness Elektron demeti uyarımlı akım: Electron beam-induced current Elektron derişimi: Electron concentration Elektron devinirliği: Electron mobility Elektron dolancası: Electron orbital Elektron döngü rezonansı: Electron spin resonance (ESR)
Elektron görünge gözlemi Elektron dönüsü: Electron spin Elektron durgu kütlesi: Electron rest mass Elektron durumları: Electron states Elektronegatif: Electronegative Elektronegatiflik: Electronegativity Elektronegatiflik ölçeği: Electronegativity scale Elektronegative değerlik: Electronegative valency Elektron eksikli ortaklaşım bağı: Electron deficient covalent bond Elektron eksikliği: Electron deficiency Elektron-elektron etkileşimi: Electronelectron interaction Elektron erki: Electron energy Elektron erki dağılımı: Electron energy distribution Elektron erki kuşağı: Electron energy band Elektron erki yitimi görüngeölçeri: Electron energy-loss spectrometer (EELS) Elektron erki yitimi görüngesi: Electron energy-loss spectrum Elektron erki yitimi spektrometresi: Electron energy-loss spectrometer (EELS) Elektron erki yitimi spektroskopisi: Electron energy-loss spectrocopy (EELS) Elektron fırlatımı: Electron ejection Elektron gazı: Electron gas Elektron geçiş simulatörü (b. programı): Electron flight simulator Elektron geçişimleri: Electron transitions Elektron geliş sayısı: Electron dose Elektron geri saçılım kırınımı: Electron backscatter diffraction Elektron geri saçılım kırınımı deseni: Electron backscatter diffraction pattern Elektron geri saçılımı: Electron backscattering Elektron gezingesi: Electron trajectory Elektron gökgözleri: Electron telescope Elektron görünge gözlemi: Electron spectroscopy 233
Elektron görüngegözleri Elektron görüngegözleri: Electron spectroscope Elektron görüngeölçeri: Electron spectrometer Elektron görüntüsü: Electron image Elektron gözetleci: Electron microscope Elektron hızı: Electron velocity Elektron hızlandırıcı: Synchrotron Elektron hızlandırıcı: Electron accelerator Elektron hızlandırıcı ışınımı: Synchrotron radiation Elektron ışını: Electron beam Elektron ışını parlaklığı: Electron-beam brightness Elektron ışınıyla bırakım: Electron-beam deposition (EBD) Elektron ışınıyla bırakımlı uçlar: Electron-beam deposited (EBD) tips Elektron ışınıyla buharlaştırma: Electron-beamEvaporation Elektron ışınıyla işleme: Electron-beam machining (EBM) Elektron ışınıyla kaynaklama: Electronbeam welding (EBW) Elektron ışınıyla kesme: Electron-beam cutting Elektron ışınlı basım: Electron beam lithography Elektron ışınlı incesonda: Electron-beam microprobe Elektron ışınlı incesondalı çözümleç: Electron-beam microprobe analyzer Elektron ışınlı yeniden eritme: Electronbeam remelting Elektron iletimi: Electron conduction Elektron incesondalı çözümleç: Electron microprobe analyzer (=Electron microprobe) Elektron incesondası: Electron microprobe Elektron iş işlevi: Electron work function Elektron itimi: Electron repulsion Elektron kabuğu: Electron shell 234
Elektron mikroprobu Elektron kabuğu simgeleri: Electron shell notation Elektron kalkanı: Electron shield Elektron kamerası: Electron camera Elektron kanallaması: Electron channeling Elektron kapımı: Electron capture Elektron kaynağı: Electron source Elektron kesit görüntülemesi: Electron tomography Elektron kırınım deseni: Electron diffraction pattern Elektron kırınımı: Electron diffraction Elektron konbiçimi: Electron configuration Elektron kristalografisi: Electron crystallography Elektron kuramı: Electron theory Elektron kuşağı görüngesi: Electronic band spectrum Elektron kuşak yapısı: Electron band structure Elektron kuşakları: Electron bands Elektron kümelenmesi: Electron grouping Elektron kütlesi: Electron mass Elektron merceği: Electron lens Elektron metalografi: Electron metallography Elektron metalografi incelemesi: Electron metallographical study Elektron metalografisine ilişkin: Electron metallographical Elektron metalyapıbilimi: Electron metallography Elektron metalyapıbilimi incelemesi: Electron metallographical study Elektron mıknatıssal döngüsü: Electron magnetic moment Elektron mikroprob çözümleci: Electron microprobe analyzer (=Electron microprobe) Elektron mikroprobu: Electron microprobe
Elektron mikroskobuna ilişkin Elektron mikroskobuna ilişkin: Electron microscopical Elektron mikroskobu dikeci: Electron microscope column Elektron mikroskobu görüntüsü: Electron micrograph Elektron mikroskobu gözlemlemesi: Electron microscopic observation Elektron mikroskobu incelemesi: Electron microscopy; Electron microscopic study Elektron mikroskopi: Electron microscopy Elektron nüfusu: Electron population Elektron olasılık yoğunluğu dağılımı: Electron probability density distribution Elektron optiği: Electron optics Elektron optik dizgesi: Electron optical system Elektron optik ekseni: Electron optical axis Elektron optik ekseni: Electron optical oxis Elektron optik görüntüsü: Electron optical image Elektron ortalama özgür gidimi: Electron mean free path Elektron örütbilimi: Electron crystallography Elektron paramanyetik rezonansı: Electron paramagnetic resonance (EPR) Elektron paylaşımı: Electron sharing Elektron pozitron çifti: Electron positron pair Elektron püskerteci: Electron gun Elektron rezonans yitimi spektroskopisi: Electron resonance loss spectroscopy (EELS) Elektron saçılımı: Electron scattering Elektron salıcı: Electron emitter Elektron salımı: Electron emission Elektron siklotron rezonanslı kimyasal buhar bırakımı: Electron cyclotron resonance chemical vapour deposition (ECR-CVD)
Elektron-delik çifti Elektron soğurumu: Absorption of electrons Elektron sondalı hassas çözümleç: Electron probe microanalyzer Elektron sondalı hassas çözümleme: Electron probe microanalysis Elektron sondalı x-ışınları hassas çözümlemesi: Electron probe X-rays microanalysis (EPMA) Elektron sondası: Electron probe Elektron spektroskobu: Electron spectroscope Elektron spektroskopisi: Electron spectroscopy Elektron sürüklenmesi: Electron drift Elektron tabancası: Electron gun Elektron taraması: Electron scanning Elektron tekrenklendirmesi (e.m.): Electron monochromator Elektron teleskobu: Electron telescope Elektron tomografisi: Electron tomography Elektron toplayıcısı: Electron collector Elektron topu merkezlemesi: Electron gun alignment Elektron tuzağı: Electron trap Elektron tübü: Vacuum tube Elektron tünelleme gözetleci: Electron tunelling microscope Elektron tünelleme mikroskobu: Electron tunelling microscope Elektron üçboyutlu resimlemesi: Electron holography Elektron yağdırımı: Electron bombardment Elektron yatkınlığı: Electron affinity Elektron yoğunluğu: Electron density Elektron yörüngesi: Electron orbit Elektron yük bulutu: Electron charge cloud Elektron yükü: Electron charge; Electronic charge Elektron-delik çifti: Electron-hole pair 235
Elektronik Elektronik: Electronic Elektronik (bilim): Electronics Elektronik ateşleme: Electronic ignition Elektronik aygıt: Electronic instrument Elektronik aygıtlar: Electronic devices Elektronik bohr magnetronu: Electronic bohr magnetron Elektronik denetim: Electronic control Elektronik denetim aygıtları: Electronic control devices Elektronik donanım: Electronic equipment Elektronik durum yoğunluğu: Electronic density of states Elektronik endüstrisi: Electronic industry Elektronik gereçler: Electronic materials Elektronik göz: Electronic eye Elektronik gürültü: Electromic noise Elektronik hesap makinası: Electronic calculator Elektronik iletim: Electronic conduction Elektronik iletken: Electronic conductor Elektronik iletkenlik: Electronic conductance (=Electronic conductivity) Elektronik itiş: Electronic repulsion Elektronik laboratuarı: Electronic laboratory Elektronik mühendisi: Electronic engineer Elektronik mühendisliği: Electronic engineering Elektronik müzik: Electronic music Elektronik özgül ısı: Electronic specific heat Elektronik salım: Electronic emission Elektronik seramikleri: Electronic ceramics Elektronik sır (kaplama): Electronic glaze Elektronik simgeler: Electronic notation Elektronik süzgeç: Electronic filter Elektronik ucaylanma: Electronic polarization Elektronik uyarım: Electronic excitation 236
Elektrot çapı Elektronik veri işleme: Electronic data processing Elektronlar: Electrons Elektronları geçirmeyen numune: Bulk specimen Elektronların dalga mekaniği davranımı: Wave mechanical behaviour of the Electron Elektronmağnezyum alaşımları: Electronmagnesium alloys Elektronsal: Electronic Elektronvolt (1.602*10e-19): Electronvolt (eV) Elektropozitif: Electropositive Elektropozitiflik: Electropositivity Elektroskop: Electroscope Elektrostatik: Elctrostatics Elektrostatik: Electrostatic Elektrostatik alan: Electrostatic field Elektrostatik ayırma: Electrostatic separation Elektrostatik birimleri: Electrostatic units Elektrostatik çekim: Electrostatic attraction Elektrostatik çökeltim: Electrostatic precipitation Elektrostatik enerji: ElectrostaticEnergy Elektrostatik etkileşim: Electrostatic interaction Elektrostatik gaz temizleme: Electrostatic gas cleaning Elektrostatik mercek: Electrostatic lens Elektrostatik odaklama aygıtı: Electrostatic focusing device Elektrostatik savurma: Electrostatic spinning Elektrostatik toz tutucu: Electrostatic precipitator Elektrot: Electrode Elektrot aralığı: Electrode spacing Elektrot basıncı: Electrode pressure Elektrot bileşimi: Electrode composition Elektrot çapı: Electrode diameter
Elektrot çarpmalı kaynaklama Elektrot çarpmalı kaynaklama: Electrode-percussion welding Elektrot çubuğu: Filler rod Elektrot darbe kaynağı: Electrodepercussion welding Elektrot dayanağı: Electrode holder Elektrot demeti: Electrode beam Elektrot direnci: Electrode resistance Elektrot düzenleci: Electrode-regulator Elektrot gerilimi: Electrode potential; Electrode voltage Elektrot gerilimi ölçümü: Electrode potential measurement Elektrot kablosu: Electrode cable (=Electrode lead) Elektrot kayması: Electrode slipping Elektrot kayması (kaynak): Electrode skid Elektrot kelepçesi: Electrode clamp Elektrot kolları: Electrode arms Elektrot konumu: Electrode position Elektrot kuvveti (kaynak): Electrode force Elektrot ömrü: Electrode life Elektrot örtü kalınlığı: Electrode coating thickness Elektrot örtüsü: Electrode coating Elektrot pensi: Electrode holder Elektrot püskürteçleri: Electrode sprays Elektrot seçimi: Electrode selection Elektrot süreçleri hızbilimi: Kinetics of electrode processes Elektrot tüketimi: Electrode consumption Elektrot ucu: Electrode tip Elektrot verimliliği: Electrode efficiency Elektrotermik: Electrothermic Elektrotermik kaynaklama: Electrothermic welding Elektrotip (baskı): Electrotype Elektrotlararası aralığı: Interelectrode gap Elektrotluk çelik: Electrode steel Elektrotluk gereç: Electrode material Elektrottan metale direnç: Electrode-tometal resistance
Eliptik Elektrum: Electrum Eleküstü: Shorts Eleküstü iriler (seramik): Knockings Eleme: Sifting (=screening); Elimination; Sieving; Screening Eleme bandı: Screening band Eleme döküntüsü: Sieving residue Eleme eğrisi: Screen curve Eleme katsayısı: Screening coefficient Eleme kayışı: Screening band Eleme oranı: Screening ratio Eleme sığası: Screening capacity Eleme tamburu: Sizing trommel Eleme tesisi: Screening plant Eleme verimliliği: Screening Efficiency Eleme yüzeyi: Screening surface Element: Element Element çözümlemesi: Elemental analysis Element eşitlemesi: Elemental balance Element haritalaması: Elemental mapping Element haritası: Elemental map Elementsel: Elemental Eleme-yıkama: Screening and washing Eleme-yıkama tesisi: Screening and washing plant Elenmiş aşındırıcı toz: Graded abrasive Elenmiş cevher: Screened ore Elenmiş kok: Sifted coke Elenmiş kömür: Graded coal; Sifted coal Elenti: Siftings; Garbles (=Garblings) Eler taşıyıcı (maden): Screening conveyor Elevatörlü fırın: Elevator furnace Elevatörlü fırın: Elevator kiln Elevon (uçak): Elevon Eleyip ayırma: Sifting (=screening) Elips: Ellipse Elipsçizer: Trammel Elipsli ucaylandırılmış ışık: Elliptically polarized light Elipsoid: Ellipsoid Eliptik: Elliptical 237
Eliptik işlev Eliptik işlev: Elliptical function Elktrostatik püskürtme: Electrostatic spraying Elle ark kaynağı: Manual arc welding Elle ateşleme: Hand firing Elle ateşlenen: Hand fired Elle ateşlenen kazan: Hand fired boiler Elle ayar: Hand adjustment Elle ayıklama: Hand sorting Elle ayıklanmış: Hand sorted Elle ayıklanmış cevher: Hand sorted ore Elle ayırma: Hand picking Elle baskılama (cam): Hand pressing Elle basma: Hand printing Elle besleme (cam): Hand feeding Elle biçimleme (refrakter): Hand forming Elle boyama: Hand dyeing Elle boyama (cam): Hand painting Elle çalışan çim biçici: Hand mower Elle çalışan kıskaç: Manual clamp Elle çalışır: Hand-driven Elle çalıştırılan: Manually operated; Hand operated Elle çalıştırılan basgaçlar/presler: Manually operated presses Elle çalıştırma: Manipulation Elle çekiçleme: Hand ramming Elle çekilmiş: Hand drawn Elle çekilmiş tel: Hand drawn wire Elle çekme: Hand drawing Elle delme: Hand drilling Elle denetim: Manual control Elle dökme: Hand casting Elle dökülmüş: Hand cast Elle dövme: Smith forging; Hand forging (=Flat die forging) Elle dövülmüş: Hand forged Elle işler: Hand-driven Elle kalıplama: Hand moulding Elle karıştırma (beton): Hand mixing Elle kaynaklama: Manual welding 238
Elmas pasta Elle kumanda: Manual control Elle muayene (tıp): Palpation Elle püskürtme: Hand spraying Elle şalomalı yüzey temizleme: Hand scarfing Elle taşınır pota: Hand ladle Elle taşlama tezgahı: Muller crusher (=Dry pan) Elle üretim (madencilik): Hand mining Elle yağlama: Hand lubrication Elle yaldızlama: Hand gilding Elle yapılan: Manual Elle yapılan harman: Hand mix Elle yükleme (soğutma fırını): Carryingin Elli: Fifty Ellinci: Fiftieth Ellingam çizgeleri: Ellingam diagrams Elma asidi: Malic acid Elma asidi tuzu: Malate Elma suyu: Mulling Elmacık kavsi (tıp): Zygoma; Zygomatic arch Elmacık kemiği (tıp): Jugal bone; Malar bone; Molar bone; Zygomatic bone (=Malar bone, cheekbone) Elmas: Glass diamond; Diamond Elmas aşındırıcılar: Diamond abrasives Elmas bıçak: Diamond knife Elmas işleme (cam dekoru): Diamond pointEngraving Elmas izaçar: Brale Elmas kakıcı: Diamond setter Elmas kalıp: Diamond mould Elmas kesici: Cutter block Elmas kırıntısı: Carbonado (=bort) Elmas küp yapı: Diamond cubic structure Elmas küpsel: Diamond cubic Elmas macun: Diamond paste Elmas madeni: Diamond mine Elmas pasta: Diamond paste
Elmas piramit sertliği Elmas piramit sertliği: Diamond pyramid hardness (DPH) Elmas piramit sertlik deneyi: Diamond pyramid hardness test Elmas piramit sertlik numarası: Diamond pyramid hardness number Elmas sertlik izaçarı: Brale hardness indenter Elmas traşlama: Diamond cutting Elmas traşlama atölyesi: Diamond cutting shop Elmas uç: Diamond bit Elmas uçlu keski: Diamond cutter Elmas uçlu matkap: Diamond drill Elmas uçlu takım: Diamond tool Elmas uçlu takımlar: Diamond-tipped tools Elmas yerine geçen maddeler: Diamond subtitutes Elmas yontucu: Diamond dresser Elmas yüzük: Diamond ring Elmasımsı zar: Diamondlike film Elmasla çizme (cam): Starting a cut Elmaslı camkeser: Diamond glass-cutter Elmaslı çark: Diamond wheel Elmaslı delme: Diamond boring; Diamond drilling Elmaslı kaya matkabı: Diamond rock drill Elmaslı kesme çarkı: Diamond cut-off whell Elmaslı kil: Kimberlite Elmaslı sondaj: Diamond drilling Elmaslı taşlama: Diamond grinding Elmaslı taşlama çarkı: Diamond grinding wheel Elmaslı testere: Diamond saw Elmaslı testereleme: Diamond sawing Elmaslı uç: Diamond crown Elmastraş: Glass-cutter Elmastraşlı ayna: Diamond wheel Elmas zar: Diamond film Elmaşekeri: Lollipop (=Lolly)
Emaye boya Elmore süreci: Elmore process Eloksal: Eloxal Eloksal kaplamalar: Anodized coatings Eloksal örtüler: Anodized coatings Eloksallama: Anodizing; Anodization Eloksallanmış: Anodized Eloksallı: Anodized Eloksallı aluminyum: Anodized aluminium ELRED döküm yöntemi: ELRED method of casting ELRED süreci (sünger demir): ELRED process Elsner altın tepkimesi: Elsner’s gold reaction Elverişli: Versatile; Suitable Elverişlilik: Versitility Elverişsiz: Impractical; Unsuitable; Unfavourable Elyaf: Fiber Elyaf ayrılması: Debonding Elyaf besleyici: Fibre feeder Elyaf çekme: Fiber pullout; (cam) Attenuation Elyaf demeti: Fiber bundle; Vascular bundle Elyaf köprüleme: Fiber bridging Elyaf püskürtme: Fibre blowing Elyaf püskürtme memesi (cam): Spout Elyafcık: Microfiber Elyaf Ekseni: Fiber axis Elyaflaşmamış cam: Shot (=Slug) Elyaflı doku: Bacillary structure Elyaflı serpantin: Chrysotile Elzem: Essential Em: Medicament; Medication Emanet para: Trust fund Emanet yeri: Left-luggage (office) Emare: Vestige; Enamel Emaye baskı: Enamel print Emaye boya: Enamel-paint 239
Emaye çukurcuklanması Emaye çukurcuklanması: Pocking Emaye dalgası (yüzey hatası): Liver Emaye eşya: Enamelware Emaye fırını: Enamelling furnace Emaye giderme: Deenameling Emaye inceliği: Fineness of enamel Emaye kalkması (porselen): Pop-off Emaye kaplama: Enamel plating Emaye lekesi: Blemish Emaye renklendirme: Enamel colouring Emaye renkleri: Enamel colours Emaye sıyırma: De -enameling Emaye sıyırma: Deenameling Emaye tel: Glazed wire Emaye: Frit Emayeleme: Painting on glass Emayeleme: Enamelling Emayeleme sacları: Enamelling sheets Emayeli: Enamelled Emayeli eşya: Enamelware Emayeli levha: Enamelled plate Emayeli metal sac: Enamelled metal plate Emayeli tel: Enamelled wire Emayeli tuğla: Enamelled brick Emayelik çelik: Enamelling iron Emboli (damar): Embolism Embolit: Embolite Embriyo oluşumu (tıp): Embryo formation Embriyon: Embryo Emcik: Teat Emdirik: Impregnated Emdirik çözelti: Impregnated solution Emdirik elektrot: Impregnated electrode Emdirik kağıt: Impregnated paper Emdirik kumaş: Impregnated cloth Emdirik örtü: Impregnated coating Emdirik tuğla: Impregnated brick Emdirik yüzey: Impregnated surface Emdirilmiş: Impregnated 240
En az çalışma ömrü Emdirme: Impregnation Emdirmeli kaplama: Coating by impregnation Emdirmeli örtme: Coating by impregnation Emeç: Aspirator Emekli maaşı: Pension Emeklilik (=Emekli aylığı): Superannuation Emici: Resorbable Emilmiş nem: Hygroscopic water Emiş: Suction Emiş kasası: Wind box Emk dizisi: Emf series Emlak: Property Emme: Intake; Suction; Sucking Emme basma tulumba: Force pump Emme borusu: Manifold Emme döküm: Suction casting Emme fanı: Suction fan Emme pompası: Suction pump Emme tulumba: Suction pump Emmeli süreç (cam): Suction process Emniyet camı: Laminated glass; Shatterproof glass Emniyet kemeri: Seat belt (=Safety belt ) Emniyet mandalı: Sear Emniyet somunu: Locknut; Lock nut Emniyet şalteri: Limit switch Emniyet vanası: Relief valve Emniyet zinciri: Guard-chain Emprime cam: Lozenge glass; Ribbed glass; Figure glass; Dewdrop glass; Trefoil; Cathedral glass; Sparkle glass; Orange glass Emprime camda merdane izi: Bloach Emtia: Ware Emzirme: Lactation En: Breadth En az: Minimal; Minimum En az çalışma ömrü: Minimum service life
En az zıtlıklı odaklama En az zıtlıklı odaklama: Minimum contrast focusing En büyük: Ultimate En büyük boy: King size En büyük kas (tıp): Gluteus maximus En büyük ortak çarpan (mat.): Highest common factor En çok: Maximum; Most; Maximal En düşük: Lowest En düşük enerji kuralı: Minimum enegy principle En düşük kütle oranı: Minimum mass fraction En düşük sertlik: Minimum hardness En fazla: Maximal En fazla uzama: Maximum elongation En iyi: Optimal; Optimum En iyileştirme: Optimization En keskin görüş noktası (tıp): Yellow spot En küçük: Minimum En küçük bükme yarıçapı: Minimum bend radius En küçük ortak çarpan (mat.): Lowest common multiple En küçük ortak payda (mat.): Lowest common denominator En küçük üstikiler (mat.): Least squares En nitelikli saclar: Primes En son: Ultimate; Last En son teknolojik gelişme: State-of-theart En uygun: Optimum; Optimal; Most suitable En uygun koşullar: Optimum conditions En uygun nem (döküm): Optimum moisture En uygun numune kalınlığı: Optimum specimen thickness En uzak odak uzaklığı (foto): Hyperfocal distance En uzun sinir gözesi uzantısı (tıp): Axone En üst uzama: Maximum elongation
Endurion süreci (fosfatlama) En yakın: Nearest En yakın atom sayısı: Coordination number; Ligancy En yakın komşu: Closest neighbour En yakın komşu atomlar: Nearest neighbour atoms En yakın komşular: Nearest neighbours En yeni: Modern En yeni plastikler: Modern plastics En yüksek: Ultimate; Maximum En yüksek basınç: Maximum pressure En yüksek eğri (evre çizgesi): Maximum curve En yüksek eritme hızı: Maximum melting rate En yüksek gerilim: Maximum stress; Maximum voltage En yüksek gerinim: Maximum strain En yüksek kullanma sıcaklığı (cam): Maximum use temperature En yüksek nokta (evre çizgesi): Maximum point En yüksek sertlik: Maximum hardness En yüksek sıcaklık: Maximum temperature En yüksek uçunum noktası: Maximum sublimation point En yüksek yoğunluk: Maximum density En yüksek yoğunluklu düzlemler: Highest density planes En yüksek yük: Maximum load Enantiyomer: Enantiomer Enargit: Enargite Endam aynası: Cheval glass Endelionit: Endellionite Endofulerin: Endofullerine Endoksil: Indoxyl Endorfin: Endorphin Endoskop: Endoscope Endoskopi: Endoscopy Endurion süreci (fosfatlama): Endurion process 241
Endükle(n)me Endükle(n)me: Induction Endüklem kangalı: Induction coil Endüklemli: Inductive Endüklemli ısıtma: Induction heating Endüklemli sertleştirme: Induction hardening Endüklemli bağlama (ısılplastik karmalar): Induction bonding Endüklemli direnç: Inductive reactance Endüklemli eritme: Levitation melting; Induction melting Endüklemli galtavlama: Induction galvannealing Endüklemli karıştırma: Induction stirring Endüklemli kaynaklama: Induction welding Endüklemli kürleme yapıştırıcıları: Induction curing adhesives Endüklemli kürleme: Induction curing Endüklemli menevişleme: Induction tempering Endüklemli ocak: Induction furnace Endüklemli sert lehimleme: Induction brazing Endüklemli sertleş(tiril)miş: Induction hardened Endüklemli sertleş(tiril)miş kabuk: Induction hardened case Endüklenmiş elektrik: Magnetoelectricity Endükleyici: Inductive Endüksiyon (elekt.): Induction Endüksiyon motoru: Induction motor Endüksiyon ocağı: Induction furnace Endüksiyonla ısıtma: Induction heating Endüksiyonla sertleştirme: Induction hardening Endüksiyonla eritme: Induction melting Endüksiyonlu elektrik ocakları: Induction electric furnaces Endüktans: Inductance Endüktans geçirgenliği: Inductance permeability 242
Engel voltajı Endüktanssız: Noninductive Endüktör: Inductor Endülüs taşı: Andalusite Endüstri: Industry Endüstriyel: Industrial Enerji: Energy Enerji arzı: Power supply Enerji birimleri: Energy units Enerji dağınımı: Energy distribution Enerji dağıtımı: Power distribution Enerji engeli: Potential barrier Enerji eşitleme: Energy balance Enerji geri kazanımı: Energy recovery Enerji hattı: Energy line Enerji hesaplaması: Energy quantization Enerji içeriği: Energy content Enerji iletim hattı: Power line Enerji kaynağı: Energy source Enerji kesilmesi: Energy cut Enerji kullanımı: Energy use Enerji kuşağı: Energy band Enerji maliyeti: Energy cost Enerji nakil hattı: Power transmission line Enerji nakli: Power transmission Enerji sakınımı: Conservation of energy Enerji tüketimi: Energy consumption Enerji üretimi: Energy generation Enerji verici: Energizer Enerji yitimi: Energy loss Enerji yönetimi: Energy management Enerjik: Vital; Energetic Enflasyon: Inflation Engebeleşim (yer b.): Diastrophism Engel: Hamper; Hindrance; Obstacle; Barrier Engel gerilimi: Barrier potential Engel kaplaması: Barrier coat Engel katmanı: Barrier layer Engel plastikleri: Barrier plastics Engel voltajı: Barrier voltage (Vgb)
Engel zarı Engel zarı: Barrier film Engelleme: Oppilation; Obstruction; Blocking Engelleme süzgeci (optik): Barrier filter Engelleyici: Obstructive Engelleyici (kim.): Anticatalytic; Inhibitor Engelli: Handicapped; Hindered Engelli çök(tür)me: Hindered settling Engelli çök(tür)meli sınıflandırıcı: Hindered-settling classifier Engin: Immense Enine: Transverse; Transversal Enine akıntı (cam fırını): Transverse current Enine basma: Transverse compression Enine çatlak: Pull crack; Transverse crack Enine çatlama: Transverse cracking; Transverse fracture; (cam levha) Cross break Enine çizgili: Lineate Enine dalga: Transverse wave Enine dayanç: Transverse strength Enine eğme deneyi: Radial test (=Transverse bend test) Enine eğme deneyi: Transverse bending test Enine gerinim: Transverse strain Enine kabartılar (sac): Reel breaks (=Reel kinks) Enine kama tuğlası: Feather-end-on-edge Enine kemerli fırın: Traverse-arch kiln Enine kesit: Transverse section; Cross section Enine kırılma (cam): Transverse fracture (=Cross break) Enine kopma gerilimi: Transverse rupture stress Enine yön: Cross direction; Transverse direction Enjektör: Injector Enkaz: Debris; Wreck; (araç) Carcass Enlemesine: Traverse
Enzim Enlemesine gerinim (sac): Edge strain Enlemesine tomruk çatlakları: Folds Enlenme: Broadening Enli: Broad; Wide Enli şerit: Stripe Ense: Nape Ense (tıp): Scruff Ense bağı (tıp): Ligamentum nuchae Ense kemiğine ilişkin (tıp): Sphenoidal Enser: Spike Ensiz: Narrow Enstatit: Enstatite Ensülin: Insulin Ensülin fazlalığı (tıp): Hyperinsulinism Ensülin sarsımı: Insulin shock Ensülin şoku: Insulin shock Ensülin verici koyuntular: Insulin delivery implants Entalpi: Heat content (=Enthalpy) Entalpi (Isı yığıntısı): Enthalpy (H) Entalpi çizelgesi: Enthalpy chart Entalpi çizgesi: Enthalpy diagram Entari: Dress; Frock Entegre demir çelik fabrikası: Integrated iron and steel plant Entegre devre: Integrated circuit Enterferans (optik): Interference Enterferometri (optik): Interferometry Enterfrometre (optik): Interferometer Enteroskop: Enteroscope Enteroskopi: Enteroscopy Enterpolasyon: Interpolation Entropi: Entropy (S) Entropi çizelgesi: Entropy chart Entropi çizgesi: Entropy diagram Entropi değişimi: Entropy change Entropi kuvveti: Entropic force Envanter: Stock book; Inventory Envanter çıkarma: Stocktaking Enzim: Ferment; Enzyme 243
Enzim ayrışımı Enzim ayrışımı: Enzymolysis Enzim bilimi: Enzymology Enzim etkinliği: Enzyme activity Enzim etkisi: Enzyme action Enzim gözekimyası (tıp): Enzyme cytochemistry Enzim hazırlama: Enzyme preparation Enzimsel yarılma: Enzymatic cleavage Eosin (boya-tıp): Eosin Eosinle boyanabilen (göze-tıp): Eosinophil Epiderm (tıp): Scarfskin (=Epidermis) Epikadmiyum: Epicadmium Epikadmiyum nötronları: Epicadmium neutrons Epitaksi: Epitaxy Epitel: Epithelium Epoksi: Epoxy Epoksi kaplama: Epoxy cracking Epoksi amin kaplama: Epoxy amine coating Epoksi çatlaması: Epoxy coatings Epoksi çimento: Epoxy cement Epoksi dökümlü reçineler: Epoxy cast resins Epoksi esterler: Epoxy esters Epoksi modeller: Epoxy patterns Epoksi reçineler: Epoxy resins Epoksi reçineli modeller: Epoxy-resin patterns Epoksi renk atımı: Epoxy discoloration Epoksi yapıştırıcı: Epoxy cement Epoksi yumuşak gömüleri: Epoxy soft mounts Epoksi anayapılı reçineler: Epoxy matrix resins Epoksili fenolikler: Epoxy-phenolics Epoksili naylonlar: Epoxy-nylons Epoksili plastik: Epoxy plastic Epon reçinesi: Epon resin EPP süreci (sünger demir): Expanded Precessive Plasma (EPP) process 244
Ergenlik çıbanı Epsilon demir karbürü: Epsilon iron carbide Epsilon demir nitrürü: Epsilon iron nitride Epsilon evresi: Epsilon phase Epsilon karbonitrat: Epsilon carbonitride Epsilon karbür: Epsilon carbide (=Epsilon iron carbide) Epsilon martensit: Epsilon martensite Epsilon yapı (7 değerlik elektronu/4 atom): Epsilon structure Epsom tuzları: Epsom salts Epsomit: Epsomite Epstein deneyi (elektrik sacı): Epstein test Er azığı: Ration Er bezi: Testicle; Testis Er bezi çıkarımı (tıp): Orchidectomy Er bezi yangısı (tıp): Orchiditis Er suyu kanalı çıkarma ameliyatı (tıp): Vasectomy Erbezi torbası (tıp): Scrotum Erbezini çıkarma ameliyatı (tıp): Gonadectomy Erbiyum: Erbium Erbiyum bromür: Erbium bromide Erbiyum florür: Erbium fluoride Erbiyum iyodür: Erbium iodide Erbiyum katkılı elyaf yükselticiler: Erbium-doped fibre amplifiers Erbiyum klorür: Erbium chloride Erbiyum klorür altıhidrat: Erbium chloride hexahydrate Erbiyum nitrat beşhidrat: Erbium nitrate pentahydrate Erbiyum oksit: Erbium oxide Erbiyum perklorat: Erbium perchloride ERDEMİR çelik standartları: ERDEMIR steel standarts ERDEMİR standart çelikleri: ERDEMIR standart steels Erg: Erg Ergenlik çıbanı: Whelk
Ergonovin Ergonovin: Ergonovine Ergosterol: Ergosterol Ergotamin: Ergotamine Eri(t)me: Melting Eri(t)me hızı: Rate of melting Eri(t)me süreci: Fusion process Eri(t)me süresi: Melting period Erichsen deneyi: Erichsen test Eril kromozom: Y chromosome Erim: Range Erim bulucu: Range finder Erime: Fusion Erime (lisin etkisi): Lysis Erime (tıp): Marasmus Erime aralığı: Melting range Erime basıncı: Melting pressure Erime başlangıcı: Incipient melting Erime birimi: Fusion unit Erime boşlukcukları: Fusion voids Erime bölgesi: Fusion zone Erime dağıntısı: Entropy of fusion (=Entropy of melting) Erime dağıntısı: Entropy of melting Erime deneyi (cam): Fusion test Erime eğrisi: Melting curve Erime entropisi: Entropy of fusion (=Entropy of melting) Erime entropisi: Entropy of melting Erime gizil ısısı: Latent heat of fusion Erime hızı: Melting rate Erime hızlandırıcılar (cam): Melting accelerators Erime ısısı: Heat of fusion; Heat of melting Erime imleci: Melt index Erime kaynağı: Fusion weld Erime kaynaklı: Fusion welded Erime kaynaklı parça: Fusion welded part Erime kırılması: Melt fracture Erime noktaları (fırın): Melting spots Erime noktası: Melting point (=Melting temperature)
Erir Erime sıcaklığı: Melting point (=Melting temperature) Erime sıcaklığı düşmesi: Melting-point depression Erime sıcaklığı düşük cam: Soft glass Erime süresi (çelik): Melt down period Erime tepkimeleri: Melting reactions Erime yüzeyi: Fusion face Erimeli dökme refrakter: Fusion cast refractory Erimeli döküm (seramik): Fusion casting Erimemiş silika (sıvı cam): Scum Erimeüstü sıcaklığı: Superheat Erimiş: Molten; Fused Erimiş cam: Molten glass Erimiş cam yağlayıcı: Molten glass lubricant Erimiş curuf: Molten slag Erimiş çelik: Molten steel Erimiş dışık: Molten slag Erimiş kalay kabı: Washpot Erimiş karbonatlı yakıt gözesi: Molten carbonate fuel cells (MCFCs) Erimiş kaynak: Molten weld Erimiş kurşun yunağı: Molten lead bath Erimiş metal oluğu: Sow channel Erimiş metal yunağı: Molten metal bath Erimiş metalde suverme (çelik): Molten metal quench Erimiş özdek (=Eriyik): Melt Erimiş parçacık bırakımı (seramik): Molten particle deposition Erimiş pik demiri: Molten iron Erimiş sülfat katmanı (cam ocağı): Gall Erimiş tuz: Molten salt Erimiş tuz yunağı: Fused-salt bath; Molten salt bath Erimiş tuzlar: Fused salts Erinofort: Erinofort Erinoid: Erinoid Erir: Fusible 245
Erit göze (tıp) Erit göze (tıp): Lysosome Eriterek açığa çıkarma deneyi: Elution test Eritici (cam): Melter Eritildiği potada soğutulmuş optik cam: Transfer glass Eritilerek (cam üzerine) tutturulmuş: Fired-on Eritken: Fluxing agent; Flux Eritken alma: Flux removal Eritken artıkları: Flux residues Eritken çekirdekli ark kaynağı: Fluxcored arc welding Eritken çekme: Flux removal Eritken hattı: Fluxline (=Metal line) Eritken hattı yenimi (fırın): Fluxline corrosion Eritken macunu: Flux paste Eritken örtü: Flux cover Eritken süreci (Terne sac): Flux process (Terne plate) Eritken toz: Flux powder Eritkenleme: Fluxing Eritkenleme gereci: Fluxing material Eritkenli oksijenle kesme: Flux-oxygen cutting Eritkensiz: Fluxless Eritkensiz sert lehimleme: Fluxless brazing Eritme alanı (cam fırını): Melting area (=Melt end) Eritme bölgesi (cam): Melt end Eritme bölümü kemeri (cam): Crown Eritme curufu: Melt-down slag Eritme dışığı: Melt-down slag Eritme fırını: Melting furnace Eritme gücü (fırın): Melting capacity Eritme kayıpları: Melting losses Eritme kaynağı: Fusion welding Eritme kaynaklı borular: Fusion welded pipes 246
Erke bilimi Eritme kaynaklı kaplamalar: Fusionwelded coatings Eritme kulesi (elektrikli kalay kaplama): Melting tower Eritme külçesi: Pig Eritme noktaları: Melting spots Eritme sığası (fırın): Melting capacity Eritme suyu (kar): Meltwater Eritme süresi: Meltdown period Eritme yitikleri: Melting losses Eritmeli dökülmüş: Fused-cast Eritmeli sert lehimleme: Flow brazing Eritrit: Erythrite Eritritol: Erythritol Eritromisin (antibiyotik): Erythromycin Eritrosin: Erythrosine Eriyebilirlik: Fusibility Eriyen sigorta: Fusible plug Eriyik: Melt Eriyik akıtma: Tapping Eriyik basıncı: Ferrostatic pressure Eriyik cam: Melt Eriyik çekme (plastikler): Melt extrusion Eriyik dayancı: Melt strength Eriyik havuzu: Molten pool Eriyik imleci: Melt index Eriyik savurma: Melt spinning Eriyikten dökme refrakter: Molten cast refractory Eriyip solan (tıp): Tabesent Eriyip solma (tıp): Tabescence Eriyometre: Eriometer Erk: Energy Erk durumu: Energy state Erke: Energy Erke açıklığı: Energy gap (=Energy band gap) Erke aktarımı: Energy transfer Erke azalması: Energy decrease Erke bilgisi: Energetics Erke bilimi: Energetics
Erke birimleri Erke birimleri: Energy units Erke bulunurluğu: Energy availability Erke çukuru: Energy trough (=Energy well) Erke dağınımı: Energy distribution Erke dağınımlı görünge gözlemi: Energydispersive spectroscopy Erke dağınımlı görüngeölçer: Energydispersive spectrometer Erke dağınımlı x- ışınları görüngeölçeri: Energy dispersive X-ray spectrometer (EDS) Erke dağınımlı X-ışınları çözümleci: Energy dispersive X-ray analyser Erke dağınımlı X-ışınları çözümlemesi: Energy dispersive X-ray analysis (EDXA) Erke dağınımlı X-ışınları görünge gözlemi: Energy-dispersive X-ray spectroscopy Erke dağınımlı X-ışınları görüngesi: Energy-dispersive X-ray spectrum Erke değiş(tir)imi: Energy alteration Erke denklemi: Energy equation Erke düzeyi: Energy level Erke eşbölüşümü: Equipartition of energy Erke eşdeğeri: Energy equivalence Erke eşitleme: Energy balance Erke geri kazanımı: Energy recovery Erke güçlendirimi: Energy amplification Erke hattı: Energy line Erke hesaplanması: Energy quantization Erke içeriği: Energy content Erke kaynağı: Energy source Erke kazancı: Energy gain Erke kesilmesi: Energy cut Erke kullanımı: Energy use Erke kuşağı: Energy band Erke kuşağı açıklığı: Energy band gap Erke kuyusu: Energy well Erke maliyeti: Energy cost Erke ölçer: Energometer Erke sakınımı: Conservation of energy
Erken ur belirleme: Erke sakınımı yasası: Law of conservation of energy Erke salımı: Energy release Erke seçimli ayrık: Energy-selecting slit Erke soğurumu: Energy absorption Erke süzgeci: Energy filter Erke süzme: Energy filtering Erke süzümlü elektron kesit çizimi: Energy-filtered electron tomography Erke süzümlü elektron tomografisi: Energy-filtered electron tomography Erke süzümlü geçirimli elektron mikroskobisi: Energy-filtering transmission electron micoscopy Erke süzümlü geçirimli elektron mikroskobu: Energy filtering TEM Erke süzümlü görüntüleme: Energyfiltered imaging Erke süzümü: Energy filtering Erke toplanımı: Energy accumulation Erke tutumu: Energy conservation Erke tüketimi: Energy consumption Erke üretimi: Energy generation Erke ürünü (BH)max: Energy product Erke verici: Energizer Erke verimliliği: Energy efficiency Erke yitimi: Energy loss Erke yitimli ayrıntılı yapı: Energy-loss fine structure Erke yitimli görünge: Energy-loss spectrum Erke yitimsiz doruk: Zero-loss peak Erke yitimsiz elektronlar: Zero-loss electrons Erke yönetimi: Energy management Erkek giysisi: Men’s wear Erkekler tuvaleti: Men’s room Erkeklik hormonu: Testosterone Erkeklik organı: Penis Erke-kuşağı modeli: Energy band model Erkelendirici: Energizer Erkeli: Energetic Erken ur belirleme: Early tumor detection 247
Erken vuru (yürek) Erken vuru (yürek): Extrasystole Erkeölçüm: Energometry Erkeyutan: Endergonic Erlen: Erlenmeyer Erlenmeyer: Erlenmeyer flask Ermalit™: Ermalite™ Erozyon: Erosion Erozyonlu yenim: Erosion corrosion Ersuyu: Seed Ertesi: Next Ertikensiz lehimleme: Fluxless soldering Erubesit: Erubescite Erzak: Foodstuff; Lander; Stores; Larder Esağdalılık durumu: Isoviscous state Esas: Texture; Master; Substantial; Essential Esas cam: Parent glass (=Base glass) Eser: Vestige Eser (miktar): Trace Eser element: Tramp element (=Trace element) Eser öğe: Trace element Esinti: Draft Esintili: Drafty Eski: Old; Obsolete Eski gemi teknesi: Hulk Eski hurda: Old scrap Eski mısır birası: Zythum Eski nüsha (basım): Back number Eski püskü: Tattered Eski sayı: Back number Eskiden: Once Eskişehir taşı: Sepiolite Eskrim değneği: Singlestick Esmer: Fulvous Esmer baskı: Brownprint Esmer ipek: Tussah Esmer şeker: Brown sugar Esnek: Flexible; Nonrigid; Stretchy; Elastic; Lissome; Supple Esnek aralık: Elastic range 248
Esnek geriyaylanma Esnek benzeri saçınım: Quasielastic scattering Esnek bilezik: Elastic collar Esnek bozunum: Temporary deformation; Elastic deformation Esnek bölge: Elastic region Esnek çarpılma (biçim değişimi): Elastic distortion Esnek çarpışma: Elastic collision Esnek dalgalar: Elastic waves Esnek davranım: Elastic behaviour Esnek deformasyon: Elastic deformation Esnek değişmezleri: Elastic constants Esnek dengelilik: Elastic stability Esnek dengesizlik: Elastic instability Esnek dizge: Flexible system Esnek durunurluluk: Elastic resilience Esnek eğme: Elastic deflection Esnek elektron saçılımı: Elastic electron scatter Esnek elyaflar: Elastic fibres Esnek erim: Elastic range Esnek erke: Elastic energy Esnek esnemezlik: Elastic stiffness Esnek esnemezlik katsayısı: Elastic stiffness coefficient Esnek etkileşim: Elastic interaction Esnek Frenkel-Kontorova Zinciri: Elastic Frenkel-Kontorova chain Esnek gecikim: Elastic hysteresis (=mechanical hysteresis) Esnek geç etki: Elastic after-effect Esnek gerçek gerinim: Elastic true strain (ee) Esnek gereçler: Elastic materials Esnek gerilim: Elastic stress Esnek gerilim derişimi: Elastic stress concentration Esnek gerinim: Elastic strain Esnek gerinim erki: Elastic strain energy Esnek gerinim toparlanması: Elastic strain recovery (=Elastic recovery) Esnek geriyaylanma: Elastic springback
Esnek halka Esnek halka: Elastic collar Esnek histeresis: Elastic hysteresis (=mechanical hysteresis) Esnek imâlat sistemleri: Flexible manufacturing systems (FMS) Esnek kalıp: Flexible mould Esnek kalıp yapma: Flexible die forming Esnek karmalar: Flexible composites Esnek kavrama: Elastic clutch Esnek kesme: Elastic shear Esnek kukla çubuğu: Flexible dummy bar Esnek kuvvet: Elastic force Esnek lifler: Elastic fibres Esnek mandrel: Flexible mandrel Esnek oluklu kalıp: Flex-lip die Esnek pantolon: Stretchpants Esnek pelte: Elastic gel Esnek plastik: Nonrigid plastic Esnek saçılım: Elastic scattering Esnek saçılım kesit alanı: Elastic scattering cross-section Esnek tampon çubuğu: Flexible dummy bar Esnek temas: Elastic contact Esnek titreşim: Elastic vibration Esnek toparlanma: Elastic recovery Esnek uyma: Elastic compliance Esnek uyma değişmezi: Elastic compliance constant Esnek uyumsuzluk: Elastic mismatch Esnek yapım dizgeleri: Flexible manufacturing systems (FMS) Esnek zorlama: Elastic compliance Esnekçoğuz: Elastomer Esnekçoğuz epoksiler: Elastomer-epoxies Esnekçoğuz pul: Elastomeric stamp Esnekçoğuz takımlar: Elastomeric tooling Esnekçoğuzsal çoğuz: Elastomeric polymer Esneklik: Elasticity Esneklik kalibrasyonu: Elastic calibration
Eş Esneklik katsayısı: Coefficient of elasticity Esneklik katsayısı: Modulus of elasticity (Young’s Modulus) Esneklik kısıtı: Elastic limit (=Limit of elasticity) Esneklik kitle katsayısı: Bulk modulus of elasticity Esneklik kuramı: Elastic theory Esneklik oranı (sa/sc ): Elastic ratio Esneksi saçınım: Quasielastic scattering Esneme: Yawning; Oscitation (=Oscitance) Esneme halkası: Expansion loop Esnemez: Inelastic; Rigid; Stiff Esnemez çarpışma: Inelastic collision Esnemez gereç: Rigid material Esnemez saçılım: Inelastic scattering Esnemez saçılım kesiti (fiz.): Inelastic scattering cross-section Esnemezlik: Inelasticity; Rigidity; Stiffness Esnemezlik katsayısı: Modulus of rigidity Esnemez olmayan: Nonrigid Esner: Nonrigid Esnetin (esnek doku proteini): Elastin Esneyiş (tıp): Oscitation (=Oscitance) Esrarkeş: Narcomaniac Esrarkeşlik (tıp): Narcomania Esrarkeşlik: Opiumism Esrime (tıp): Trance Ester bağı: Ester linkage Esteraz: Esterase Esterler: Esters Esterleşme: Esterification Estetik ağız ameliyatı (tıp): Stomatoplasty Estetik burun ameliyatı (tıp): Rhinoplastly Estetik meme ameliyatı (tıp): Mamoplasty Estradiyol: Estradiol Estriol: Estriol Estrojen: Estrogen Estron: Estrone Eş: Even; iso249
Eş açılı Eş açılı: Equiangular; Isogonic Eş açılı (geom.): Isogonal (=Isogonic) Eş açılı çokgen (geom.): Isogon Eş altıyüzlü: Rhombus Eş altıyüzlü: Rhombohedron Eş altıyüzlü dizge: Rhombohedral system Eş altıyüzlü örüt: Rhombohedral crystal Eş anlamlı: Synonymous Eş anlı: Simultaneous Eş anlı devinim: Simultaneous motion Eş anlılık: Simultaneity Eş anlılık etmeni: Simultaneity factor Eş basınç eğrisi: Isobar Eş basınçlı: Isopiestic; Isostatic Eş basınçlı sıkıtlama: Isostatic compaction Eş biçimleme: Isoforming Eş biçimli: Isomorphous Eş biçimli kristal: Homeomorph Eş biçimli örüt: Homeomorph Eş biçimlilik (örüt): Homeomorphism Eş büyüklüklü dağılım: Monodispersion Eş çaplı: Isodiametric Eş çevrimli: Isocyclic Eş çift biçimli: Isodimorphic Eş dağıntılı: Isoentropic Eş dağıntılı değişimler: Isoentropic changes Eş değer eğrisi: Isopleth Eş değer kesiti: Isopleth Eş değerleç (kim.): Titrant Eş dengeli: Isostatic Eş derişim (kim.): Titer (=Titre) Eş dozlu: Isodose Eş dönemli: Isochronal (=Isochronous) Eş eğimli: Isoclinal Eş eğimli (mat.): Synclinal Eş eğrikli (mat.): Synclastic Eş eksenli: Equiaxed; Equiaxial; Equant Eş eksenli bölge: Equiaxed zone 250
Eş ölçekli çizim Eş eksenli tane yapısı: Equiaxed grain structure Eş eksenli taneler: Equiaxed grains Eş elektrik noktası: Isoelectric point Eş elektronik noktası: Isoelectronic point Eş elektronlu: Isoelectronic Eş entropili: Isoentropic Eş enzim: Isomerase Eş etkime: Synergy Eş etkin: Synergetic; Synergistic Eş etkin ilaç (ecz): Synergist Eş etkinlik: Synergy; Synergism Eş evreli: In-phase Eş geçişim basınçlı: Isosmotic (=Isotonic) Eş gerilimli: Isoelectric Eş hacimli: Isochoric Eş hızlı (oto): Synchromesh Eş hızlı kavrama (oto): Synchromesh device Eş ılıncıklı: Isotone Eş ışınımlı: Isodose Eş karşıntan (tıp): Isoantibody Eş kaynama: Azeotropism (=Azeotropy) Eş kaynarlık (kim.): Azeotropism (=Azeotropy) Eş kırınım (göz-ışık): Isometropia Eş kristalli: Isomorph Eş kristallilik: Isomorphism Eş kümeç (kim.): Isoagglutinin Eş kümeç üreten (tıp): Isoagglutinogen Eş kümeleşim (tıp): Isoagglutination Eş kümeleştirici (tıp): Isoagglutinative Eş merkezli: Homocentic Eş mıknatıs alanlı: Isomagnetic Eş nitelikli: Osculant Eş oranlı: Isogonic Eş oylum eğrisi (fiz.): Isochore Eş oyumlu: Isochoric Eş ölçekli: Isometric Eş ölçekli çizgi: Isometric line Eş ölçekli çizim: Isometric drawing
Eş ölçekli dönüşüm Eş ölçekli dönüşüm: Isometric transformation Eş ölçekli izdüşüm: Isometric projection Eş ölçekli uzaylar: Isometric spaces Eş ölçekli yüzeyler: Isometric surfaces Eş ölçü: Isometry Eş ölçülü: Isometric Eş örnekli: Analogue Eş örütlü: Isomorphous; Isomorph Eş örütlü dizge: Isomorphous system Eş örütlü dizi: Isomorphous series Eş örütlü evre çizgesi: Isomorphous phase diagram (=Continuous solid solubility diagram) Eş örütlü ikili dizge: Isomorphous binary system Eş örütlü karbürler: Isomorphous carbides Eş örütlü üçlü çizge: Isomorphous ternary diagram Eş örütlülük: Isogonism; Isomorphism Eş pH’lı: Isohydric Eş renkli (optik): Isochromatic Eş sağaltım (tıp): Homeopathy Eş sapmalı (mıknatıs alanı): Isogonic Eş sıcaklık eğrisi: Isotherm Eş sıcaklık eğrisi (hava bilimi): Isocheim Eş süreleme: Synchronization Eş süreli: Isochronal (=Isochronous) Eş süreli sürünme eğrileri: Isochronous creep curves Eş süresiz devinim: Aperiodic motion Eş tuzlu: Isosmotic (=Isotonic) Eş tür (kim.): Isolog Eş tür doku (tıp): Homograft Eş türel (kim.): Isologous Eş ucaylı: Homopolar Eş ucaylı bağ: Homopolar bond (=Covalent bond) Eş ucaylı örüt: Homopolar crystal Eş yapılı: Isomorph
Eşdeğer kesir Eş yığıntı: Isenthalpic Eş yönlü: Isotropic Eşaçılar: Equiangles Eşaçılı çokgen: Equiangular polygon Eşaçılı izdüşüm: Equiangular projection Eşaçılı üçgen: Equiangular triangle Eşarp: Scarf; Wrapping; Tippet Eşarp iğnesi: Tiepin (=Scarfpin) Eşartanlı dizi: Arithmetic(al) progression Eşbasınçlı baskılama: Isostatic pressing Eşbasınçlı kalıplama: Isostatic moulding Eşbasınçlı toz baskılama: Isostatic powder pressing Eşbiçim: Equiform Eşbiçimli: Isomorph; Equiform; Isomorphic; Homoplastic Eşbiçimlilik: Homoplasty Eşboyutlu: Equant Eşbölüşüm: Equipartition Eşçekirdekli (kim.): Homonuclear Eşçekirdekli molekül (kim.): Homonuclear molecule Eşçoğuz: Homopolimer; Copolymer Eşçoğuzla(n)ma: Copolymerization Eşdayanç: Equicohesive Eşdayanç sıcaklığı: Equicohesive temperature Eşdeğer: Equivalent Eşdeğer-gram: Gram-equivalent (=Equivalent weight) Eşdeğer ağırlık: Equivalent weight Eşdeğer çap: Equivalent diameter Eşdeğer dolancalar: Equivalent orbitals Eşdeğer erk: Equivalent energy Eşdeğer iletkenlik: Equivalent conductance Eşdeğer iletkenlik: Equivalent conductivity Eşdeğer J-uzaklığı: Equivalent J-distance Eşdeğer karbon içeriği: Equivalent carbon content (=CarbonEquivalen) Eşdeğer kesir: Equivalent fraction 251
Eşdeğer küre çapı Eşdeğer küre çapı: Equivalent spherical diameter Eşdeğer odak uzaklığı: Equivalent focal length Eşdeğer yük: Equivalent charge Eşdeğerleme (kim): Titration Eşdeğerlik: Equivalence (=Equivalency) Eşdeğerlik etkeni: Equivalance factor Eşdeğerlikli (kim.): Isosteric Eşdeğerlilik: Isosterism Eşdüzen (yer b.): Homotaxis Eşdüzenli (yer b.): Homotaxial Eşerir: Synthectic Eşerir denge: Synthectic equilibrium Eşey göze: Germ cell Eşgerilim (karma): Isostress Eşgerilimli yükleme (karma): Isostress loading Eşgerinim (karma): Isostrain Eşgerinimli yükleme (karma): Isostrain loading Eşhalkalı bileşikler: Homocyclic compounds Eşısıl: Isothermal Eşısıl basılabilirlik: Isothermal compressibility Eşısıl basılabilirlik katsayısı: Isothermal compressibility coefficient Eşısıl biçimleme: Isothermal forming Eşısıl biçimlenmiş parçalar: Isothermallyformed components Eşısıl çekirdeklenme: Isothermal nucleation Eşısıl çökelme: Isothermal precipitation Eşısıl denge: IsothermalEquilibrium Eşısıl dönüşüm: Isothermal transformation (IT) Eşısıl dönüşüm çizgesi: Isothermal transformation (IT) diagram Eşısıl dönüşüm eğrisi: Isothermal transformation curve Eşısıl dönüşüm sıcaklığı: Isothermal transformation temperature 252
Eşize ilişkin Eşısıl dönüşüm süresi: Isothermal transformation time Eşısıl dönüşüm ürünü: Isothermal transformation (IT) product Eşısıl dövme: Isothermal forging Eşısıl kalori ölçümü: Isothermal calorimetry Eşısıl olmayan süreçler: Nonisothermal processes Eşısıl tavlama: Isothermal annealing Eşısıl yayınım: Isothermal diffusion Eşısıl yenilenme: Isothermal recrystallization Eşi bulunmayan: Unpaired Eşik: Threshold; Doorstep; Sill Eşik sıcaklığı: Threshold temperature Eşikieksenli: Equibiaxial Eşikieksenli bozunum: Equibiaxial deformation Eşikieksenli gerilim dağılımı: Equibiaxial stress distribution Eşikli spaut (cam): Lifted throat Eşine az rastlanır: Uncommon Eşit: Even; Equal Eşit aralık: Equal interval Eşit artış: Equal increment Eşit dağılımlı çökelme: Uniform precipitation Eşit dizeyler: Equal matrices Eşit işlev: Equal function Eşit kenarlı köşebent: Equal leg angle Eşit kümeler: Equal sets Eşit olmayan: Unequal Eşit olmayan çökelme: Uneven precipitation Eşit olmayan dağılım: Uneven distribution Eşitleme: Equilization; Equalizing Eşitlik: Equality Eşitsizlik: Inequality; Imparity Eşiz: Isomer Eşize ilişkin: Isomeric
Eşizlik Eşizlik: Isomerism Eşkaynar (kim): Azeotropic Eşkaynar karışım (kim): Azeotropic mixture Eşkaynar sıvı (kim): Azeotrope Eşkenar: Equilateral Eşkenar çokgen: Equilateral polygon Eşkenar dörtgen: Rhombus; (geom.) Lozenge Eşkenar dörtgen geçi (hadde): Diamond pass Eşkenar dörtgen kalibre: Diamond pass Eşkenar dörtyüzlü: Equilateral tetrahedron Eşkenar freze: Equal angle cutter Eşkenar köşebentler: Equal angles Eşkenar üçgen: Equilateral triangle Eşköşeli: Equiangular Eşkristalli: Homoeomorphous Eşlem: Parity Eşlem sakınımı: Parity conservation Eşleme: Synchronous timing; Scoring; Synchronization Eşleme göstergeci: Synchronoscope(=Syn chroscope) Eşlemeli: Synchronistic (al); Synchronous Eşlemeli motor: Synchronous motor Eşlenik: Conjugate Eşlenik çift bağ: Conjugate double bond Eşlenik çözeltiler: Conjugate solutions Eşlenik düzlemler: Conjugate planes Eşlenik evreler: Conjugate phases Eşlenik karmaşık: Conjugate complex Eşlenik kayma: Conjugate slip Eşlenik kompleks: Conjugate complex Eşlenik kuvvet (mak): Couple Eşleşik: Congruent Eşleşik çift: Congruent pair Eşleşik dönüşüm: Congruent transformation Eşleşik erime: Congruent melting
Eşözdekbiçimli kristal Eşleşik eriyen alaşım: Congruently melting alloy Eşleşik eriyen evre: Congruently melting phase Eşleşik evre dönüşümü: Congruent phase transformation Eşleşik nokta: Congruent point Eşleşmemiş: Unpaired Eşlev (mat.): Isomorphism; Bijection Eşmerkezli: Concentric Eşodaklı: Confocal Eşodaklı gözetleç: Confocal microscope Eşodaklı kafa (eşodaklı mikroskop): Confocal head Eşodaklı lazerli tarama mikroskobisi: Confocal laser scanning microscopy Eşodaklı lazerli tarama mikroskobu: Confocal laser scanning microscope Eşodaklı mikroskobi: Confocal microscopy Eşodaklı mikroskop: Confocal microscope Eşodaklı Raman mikroskobisi: Confocal Raman microscopy Eşodaklı teta mikroskobisi: Confocal theta microscopy Eşofman: Sweat shirt Eşölçümsel: Isometric Eşölçümsüz: Anisometric Eşölçümsüz örüt: Anisometric crystal Eşörütlü: Isomorphic; Homoeomorphous Eşörütlü değişebilen: Allomerous (Allomeric) Eşörütlü değişim: Allomerism Eşözdek: Allotrope Eşözdek değişimi: Allotropic change Eşözdek dönüşümü: Allotropic transformation Eşözdekbiçimli: Allotriomorphic Eşözdekbiçimli (nesne): Allotriomorph Eşözdekbiçimli kristal: Allotriomorphic crytal 253
Eşözdekbiçimli örüt Eşözdekbiçimli örüt: Allotriomorphic crytal Eşözdekli: Allotropic Eşözdekli kristal: Allotropic crytal Eşözdekli örüt: Allotropic crytal Eşözdeklilik: Allotropism® (=Polimorphism) Eşözdeklilik: Enantropy (=Allotropy) Eşsertlik çizgileri: Isosklers Eşsiz: Unique; Incomparable Eşsizleş(tir)me (kim.): Isomerization Eşsürekli: Equicontinuous Eşsürekli işlevler (mat.): Equicontinuous functions Eşsürekli küme (mat.): Equicontinuous set Eşsürel: Periodic Eşsürel yasa: Periodic law Eşsüreli gerilim – gerinim eğrisi: Isochronous stress – strain curve Eştezgen: Cocatalyst Eşuzaklık: Equidistant Eşya: Commodity; Implement Eşya listesi: Inventory Eşyanlı: Cis Eşyanlı çoğuzlar: Isotactic polymers Eşyanlı konbiçim: Isotactic configuration Eşyanlı yapı (çoğuzlar): Isostatic structure Eşyönlü karmalar: Isotropic composites Eşzamanlama: Synchronous timing Eşzamanlı: Simultaneous; Concurrent; Synchronistic (al); Synchronous Eşzamanlı çakar: Syhchroflash Eşzamanlı ısıtma: Concurrent heating Eşzamanlı kaynaklama: Series welding Eşzamansız: Asynchronous Eşzamansız motor: Asynchronous motor Et bıçağı: Carving knife Et dolabı: Meat safe Et kalınlığı farklılığı (cam boru): Excentricity 254
Etilen glikol dimetakrilat Et suyu: Brewis Et suyu: Meat juice Et yemez hastalığı (tıp): Kwachiorkor Etakrinik asit: Ethacrynic acid Etalon (aygıt)(ışık): Etalon Etambütol: Ethambutol Etan: Ethane Etanol: Proof spirit; Ethanol (=Ethyl alcohol); Rectified spirit Etanolamin: Ethanolamine Etchell fırını: Etchells furnace Etçalığı: Botulism Ete batma (tıp): Ingrowth Etek: Tail; Side; Bridle Etek çizgisi: Hemline Etek teli: Wire cloth Eteklik: Jupe Eten: Ethene Eten çoğuzları: Ethene polymers Eten polimerleri: Ethene polymers Eter: Ether (=EthylEther) Etiket: Tab; Tag; Lable Etil: Ethyl Etil akrilat: Ethyl acrylate Etil alkol: Ethanol (=Ethyl alcohol) Etil aluminyum ikiklorur: Ethyl aluminium dichloride Etil asetat: Ethyl acetate Etil grubu: Ethyl group Etil kökü: Ethyl group Etil selüloz: Ethyl cellulose Etil silikat: Ethyl silicate Etilat: Ethylate Etilen: Ethylene Etilen bütilen eşçoğuzu: Ethylenebutylene copolymer Etilen etil akrilat eşçoğuzu: Ethyleneethyl acrylate copolymer Etilen glikol: Ethylene glycol Etilen glikol dimetakrilat: Ethylene glycol dimethacrylate (EGDM)
Etilen klorotrifloretilen Etilen klorotrifloretilen: Ethylene chlorotrifluoroethylene (ECTFE) Etilen oksit: Ethylene oxide Etilen oksit arınıklaştırımı: Ethylene oxide sterilization Etilen plastikler: Ethylene plastics Etilen propilen diyen kauçuğu: Ethylenepropylene-diene rubber Etilen propilen kauçuğu: Ethylenepropylene rubber Etilen vinil alkol eşçoğuzu: Ethylenevinyl alcohol copolymer Etilen vinil asetat: Ethylene-vinyl acetate (EVA) Etilen vinil asetat eşçoğuzu: Ethylenevinyl acetate copolymer Etin içine doğru büyüme(tıp): Ingrowth Etken: Factor Etki: Influence; Effect; Impression Etki geciktirici madde (foto-banyo): Restrainer Etkilendirilmiş: Impressed Etkilendirilmiş ucaylanma: Induced polarisation Etkilenmemiş: Unaffected Etkilenmemiş bölge (kaynak): Unaffected zone Etkilenmemiş eksen: Neutral axis Etkileşen bileşenler: Interacting components Etkileşik çiftlenmiş plazma: Inductively coupled plasma (ICP) Etkileşik çiftlenmiş plazmalı atom salımı spektroskopisi: Inductively coupled plasma atomicEmission spectroscopy (ICP-AES) Etkileşim: Interaction Etkileşim çarpanı: Interaction parameter Etkileşim erki: Interaction energy Etkileşim ısısı: Heat of activation Etkileşim oylumu: Interaction volume Etkili: Efficacious Etkin: Effective; Efficacious; Active
Etkin kabuk Etkin açısal hız: Effective angular velocity Etkin akış: Effective flow Etkin anayapı: Active matrix Etkin anayapılı sıvı örüt gösterimi: Active-matrix liquid crystal display Etkin asit: Strong acid Etkin atom sayısı kuralı: Effective atomic number rule Etkin atom yarıçapı: Effective atomic radius Etkin atom yükü: Effective atomic charge Etkin bağ: Active bond Etkin basınç: Effective pressure Etkin CaSi üfleme (çelik): Effective CaSi injection Etkin CaSi’li tel besleme (çelik): Effective CaSi-wire feeding Etkin çalışma çapı (hadde): Effective working diameter Etkin çatlak büyüklüğü: Effective crack size Etkin çekirdek yükü: Effective nuclear charge Etkin dağılım katsayısı: Effective distribution coefficient Etkin dinamik katsayısı: Effective dynamic modulus Etkin direnç (elekt.): Impedance (Z) Etkin evre kayması: Effective phase shift Etkin gerilim: Effective stress Etkin gerinim: Effective strain Etkin gerinim hızı: Effective strain rate Etkin gözeneklilik: Effective porosity Etkin güç: Real power (=Active power) Etkin ışınlı: Photoactinic Etkin ışınsal: Photoactinic Etkin ızgara yüzeyi: Effective grate surface Etkin iletinç: Effective conductance Etkin iyon derişimi: Effective ion concentration Etkin kabuk: Effective case 255
Etkin kabuk derinliği Etkin kabuk derinliği: Effective case depth Etkin karbon: Active carbon Etkin katman: Active layer Etkin kayma dizgesi: Active slip system Etkin kayma düzlemi: Active slip plane Etkin kesit-alanı: Effective cross-section Etkin kesme gerilimi: Effective shear stress Etkin kok bölgesi (kok f.): Active coke zone Etkin kuvvet eğimi: Effective force gradient Etkin kütle: Active mass; Effective mass Etkin ligand derişimi: Effective ligand concentration Etkin merkezler: Active centres Etkin metalli sert lehimleme: Active metal brazing Etkin nokta: Active site Etkin odak uzaklığı: Effective focal length Etkin oksijen üfleme (çelik): Effective oxygen injection Etkin ortam: Effective medium Etkin ortam kuramı: Effective medium theory Etkin örtü: Active coating Etkin piksel algılayıcısı: Active pixel sensor Etkin sıcaklık: Effective temperature Etkin sığanç: Effective capacitance Etkin sönüm değişmezi: Effective damping constant Etkin sürtünme katsayısı: Effective coefficient of friction Etkin uzunluk: Effective length Etkin verim: Effective output Etkin yapısal esnemezlik: Effective structural stiffness Etkin yarıçap: Effective radius Etkin yarı-ömür: Effective half-life Etkin yay değişmezi: Effective spring constant 256
Etkinlik dizisi Etkin yitim etmeni: Effective loss factor Etkin yoğunluk (seramikler): Effective density Etkin yüzey: Active surface Etkin yüzey direnci: Effective surface resistance Etkinleşik: Activated Etkinleşim: Activation Etkinleşim aşırıgerilimi: Activation overpotential Etkinleşim dağıntısı: Activation entropy Etkinleşim entalpisi: Activation enthalpy Etkinleşim entropisi: Activation entropy Etkinleşim erki: Activation energy Etkinleşim ısınımı: Activation enthalpy Etkinleşim özgür erki: Activation free energy Etkinleşim ucaylanması: Activation polarization Etkinleşim yığıntısı/ısıntısı: Activation enthalpy Etkinleşmiş: Activated Etkinleşmiş çapraz-kayma: Activated cross – slip Etkinleşmiş yunak: Activated bath Etkinleştirici: Activator Etkinleştirilmiş: Activated Etkinleştirilmiş alumina: Activated alumina Etkinleş(tiril)miş karbon: Activated carbon Etkinleş(tiril)miş karmaşık: Activated complex Etkinleş(tiril)miş kompleks: Activated complex Etkinleş(tiril)miş kömür: Activated coal Etkinleştirilmiş tepkin uçunum: Activated reactive evaporation Etkinleyici: Activating Etkinlik: Efficacy; Activity Etkinlik bölümü: Activity quotient Etkinlik dizisi: Activity series
Etkinlik katsayısı: Etkinlik katsayısı: Activity coefficient Etkinlik oranı: Activity ratio Etkinliklerin sonsuz seyreltim dizgesi: Infinite dilution system of activities Etkinsizleştirici: Deactivator Etkinsizleştirme: Deactivation Etkisiz: Ineffectual Etkisiz (kim.): Inert Etkisiz atmosfer: Inert atmosphere Etkisiz dolgu maddeleri: Inert filler Etkisiz fırın atmosferi: Inert furnace atmosphere Etkisizleştirilmiş: Inactive Etli güveç: Pot roast Etmen: Factor Etol: Tippet; Stole Ettinghausen olgusu: Ettinghausen effect E-türü borosilikat cam: E-type borosilicate glass Euler kuralı: Euler’s rule EURONORM standartları: EURONORM standarts Ev: Dwelling house; Home; House; Tenement Ev idaresi: Home economics Ev yapımı tabanca: Zip gun Evcik: Playpen Everhard-Thornley algılayıcısı: EverhardThornley detector Evgin: Urgent Evirgeme: Recycling Evirgenebilir: Recyclable Evirgenebilirlik: Recyclability Evirtik: Inverse Evirtik döküm: Investing casting Evirtim: Inversion Evirtim noktası: Inversion point Evye: Sink Evrak çantası: Briefcase; Portfolio Evrak işi: Paperwork Evre: Moment; Phase
Evre zıtlığı mikroskobu Evre açısı: Phase angle Evre aylası (Evre zıtlıklı ışık mikroskobu): Phase halo Evre ayrımı: Phase seperation Evre ayrımlı cam: Phase-seperated glass Evre bağıntısı: Phase relationship Evre belirleme: Identification of phases Evre bileşimi: Phase composition Evre büyümesi: Phase growth Evre çekirdeklenmesi: Phase nucleation Evre çizgesi: Phase diagramme Evre çökelmesi: Phase precipitation Evre çözümlemesi: Phase analysis Evre dağılımı: Phase distribution Evre değişimi: Phase change Evre dengesi: Phase equilibrium Evre dönüşümü: Phase transformation Evre dönüşümü hızbilimi: Kinetics of phase transformation Evre geçişi: Phase transition Evre halkası (optik): Phase ring Evre karışımı: Phase mixture Evre kayması: Phase shift Evre kuralı: Phase rule Evre maskesi: Phase mask Evre nesnesi (dalga evresini değiştiren nesne): Phase object Evre oluşumu: Phase formation Evre sayısı: Number of phases Evre sınırı: Phase boundary Evre sınırları kesit alanı: Intersection of phase boundaries Evre süzgeci: Phase plate Evre yüzdesi: Phase percentage Evre zıtlığı: Phase contrast Evre zıtlığı aydınlatması: Phase-contrast illumination Evre zıtlığı gözetleci: Phase-contrast microscope Evre zıtlığı mikroskobu: Phase-contrast microscope 257
Evre zıtlığı mikroskopisi Evre zıtlığı mikroskopisi: Phase-contrast microscopy Evre zıtlıklı ışık mikroskobu: Phasecontrast light microscope Evre zıtlıklı ışık mikroskopisi: Phasecontrast light microscopy Evre zıtlıklı nesnel mercek: Phasecontrast objective Evren: Universe; Cosmos Evren ışınları: Cosmic rays Evren tozu: Cosmic dust Evrensel: Universal; Common Evrensel ayar: Universal calibration Evrensel bağlantı: Universal joint Evrensel belirteç: Universal indicator Evrensel değişmezler: Universal constants (= WLF constants) Evrensel delgi makinası: Universal drilling machine Evrensel deneme aygıtı: Universal testing machine Evrensel dövme tezgahı: Universal forging mill Evrensel elektrikli parlatma çözeltisi: Universal electropolishing solution Evrensel elektrikli parlatma yunağı: Universal electropolishing bath Evrensel freze: Universal milling machine Evrensel gaz değişmezi: Universal gas constant Evrensel hadde: Universal mill Evrensel haddeleme: Universal rolling Evrensel kalibrasyon: Universal calibration Evrensel kavrama: Universal coupling Evrensel kesmeli taşlayıcı: Universal cutter grinder Evrensel taşlama makinası: Universal grinding machine Evrensel yoğunlaç: Universal condenser Evrensel yorulma eğrisi: Universal fatigue curve Evrik sabun: Invert soap 258
Ezme haddelemesi geçileri Evsiz: Homeless Ewald çatkısı: Ewald construction Ewald çemberi: Ewald sphere Ewald elektrostatik erki: Ewald electrostatic energy Eyer: Pad; Saddle Eyer altlığı: Saddle blanket Eyer altlığı keçe: Saddlecloth Eyer derisi: Saddle leather Eyer erevesi: Saddletree Eyer kayışı: Breeching Eyer sabunu: Saddle soap Eyer vurması: Saddle soar Eyerkaltağı: Saddletree Eyerkaşı: Saddlebow Eylem: Performance Eylemsiz: Inert Eylemsizlik: Inertia Eylemsizlik dizgesi: Inertial system Eylemsizlik döngüsü: Moment of inertia Eylemsizlik kütlesi: Inertial mass Eylemsizlik momenti: Moment of inertia Eyletik: Induced Eyletik çiftucay (atom): Induced dipole Eyletik çiftucay döngüsü: Induced dipole moment Eyletik tepkime: Induced reaction Eza: Injury Ezik dip (cam): Indented base Ezik kaya (tıp): Mylonite Ezik yamama: Crush dressing Ezilebilir: Squeezable Ezilemez: Uncrushable Ezilmiş: Crushed Ezme: Paste; Crushing; Mash; Pap; Ezme (hadde): Reduction; Draught; Breakdown Ezme bilyası: Crushing ball Ezme haddelemesi: Breakdown rolling Ezme haddelemesi geçileri: Breakdown rolling passes
Ezme kafası (basgaç) Ezme kafası (basgaç): Tup Ezme merdanesi: Work roll; Cogging roll; Crushing drum; Crushing trommel; (hadde) Working roll Ezme merdanesi çapı: Work roll diameter Ezme merdanesi kayması: Work roll shifting Ezme merdanesi eğilmesi: Work roll bending Ezme oranı: Reduction ratio Ezme reçel: Marmalade Ezme verimliliği: Crushing efficiency
259
F f sayısı (diyafram ayarı): f number Fabrika: Works; Factory; Plant; Mill Fabrika bakımı: Plant maintenance Fabrika çıkışlı ısıl işlemli çelikler: Millheat-treated steels Fabrika hurdası: Home scrap Fabrika içi cam kırığı: Domestic cullet Fabrika içi cam lekesi: Domestic mark Fabrika içi hurda (metal): Revert scrap; Domestic scrap Fabrika kuruluş yeri: Plant location Fabrika mühendisliği: Plant engineering Fabrika sığası: Plant capacity Fabrika tasarımı: Factory design; Plant design Fabrika yardımcı tesisleri: Plant utilities Fabrika yerleştirimi: Plant layout; Factory layout Fabry-Perot girişimölçeri: Fabry-Perot interferometer Façeta: Facet; Bezel Fahrenhayt: Fahrenheit Fahrenhayt derecesi: Fahrenheit degree Fahrenheit ölçeği (32 0F-212 0F): Fahrenheit scale Fajan kuralları (atom bağı): Fajan’s rules Faktoring: Factoring Fakülte: Faculty Fakülte öğretim kurulu: Faculty Falconbridge süreci: Falconbridge process Famatinit: Famatinite Familya (periyodik cetvel): Subgroup Fan: Ventilator; Blower Fan motoru: Fan motor Fanila: Undershirt; Flannel Fanus: Bell jar; Lantern Far: Headlight; Dash-light Farad (10e9 emu)(sığa birimi): Farad Faraday (96500 Coulomb)(elektrik yük birimi): Faraday Faraday bardağı (e.m.): Faraday cup Faraday çizgileri: Faraday lines
Faraday değişmezi: Faraday constant Faraday etkisi: Faraday effect (=Faraday rotation) Faraday kafesi: Faraday cage; Screening cage Faraday kalkanı: Faraday shield (=Faraday cage) Faraday yasaları (elektroliz): Faraday’s laws Faraş: Dustpan Farazi: Hypothetical Fare kapanı: Rattrap; Mousetrap Farenjit (tıp): Pharyngitis Farfara: Flouncing Farfaralı kumaş: Flouncing Faringoskop (tıp): Pharyngoscope Fark: Distinction; Difference Fark edilemez: Indistinguishable Fark gözetmeyen: Uncritical Farkedilmemiş bozukluk: UndetectedFailure Farkına varılmamış: Unnoticed Farklı: Variant; Unequal; Different; Unlike; Separate Farklı bırakım (yüzey kaplama): Heteroepitaxy Farklı kristalli: Allomorphous Farklı olma: Varying Farklı örütlü: Allomorphous Farklı sıklıklı: Heterochromatic Farklılık: Difference Farmakolit: Pharmacolite Farris gaz genleşme ölçeri: Farris gas dilatometer Fasıla: Time-out Fasulya sırığı: Stake Fatura: Bill; Invoice Fayalit: Fayalite Fayans: Faience; Tile Fayans mozaikler: Faience mosaics Fayanslı eşya: Faience ware Fayanslı tuğla: Faience tile
Fayton Fayton: Hanson Fazla: Ultra; Ultra-; Excess Fazla asitli: Hyperacid Fazla basınç rahatsızlığı (tıp): Hyperbarism Fazla dağıntı: Excess entropy Fazla ekşi: Hyperacid Fazla entalpi: Excess enthalpy Fazla entropi: Excess entropy Fazla erke: Excess energy Fazla hava: Excess air Fazla hava beki: Excess air burner Fazla havalı alev: Blue flame Fazla ısı: Excess heat Fazla mesai: Overtime Fazla miktar: Excess quantity Fazla oksijen: Excess oxygen Fazla poz verme: Overexposure Fazla talaşlı işleme: Hogging Fazla yanma havası: Excess air Fazla yığıntı: Excess enthalpy Fazla yük: Excess load Fazlalık: Margin; Redundance (=Redundancy) Fazlalık kazıma (kaynak): Back gauging Feder (döküm): Tie piece Fehling çözeltisi (şeker): Fehling’s solution Fekül: Fecula Felaket: Affliction Felce uğratan (tıp): Paralyzer Felç: Paralysis; Palsy; (tıp) Stroke; (tıp) Diplegia; (tıp) Apoplexy Felçli: Palsied; Paralytic Felspat: Felspar (=Feldspar) Felşpatlı kum: Feldspathic sand Fen: Science Fen adamı: Scientist Fen Hüner: Science Fenakein: Phenacaine Fenasetin: Phenacetine Fenasit: Phenacite
Fenollü reçine maçaları (döküm) Fenazin: Phenazine Fenci: Scientist Fener: Lamp; Lantern Fener çarkı (mak): Crown Wheel Fener dişlisi: Lantern pinion Fener gemisi: Lightship Fener mili: Mandrel Fenetidin: Phenatidine Fenetol: Phenetole Fenformin: Phenformin Fenil: Phenyl Fenil asetat: Phenyl acetate Fenil halkası devinimi: Phenyl ring motion Fenilalanin: Phenylalanine Fenilalanin: Phenylaminoproprionic acid (=Phenylalanine) Fenilbütazon: Phenylbutazone Fenilen: Phenylene Fenilketonüre (kalıtsal bir anormallik): Phenylketonuria Fenilsilan reçineleri: Phenylsilane resins Fenobarbital: Phenobarbital Fenoksi: Phenoxy Fenoksi reçinesi: Phenoxy resin Fenoksit: Phenoxid Fenol: Phenol Fenol kırmızısı: Phenol red Fenol-formaldehit: Phenol formadehyde (PF) Fenol-formaldehit reçineler: Phenolformaldehyde resins Fenolftalein: Phenolphtalein Fenolik asit: Phenolic acid Fenollü: Phenolic Fenollü kalıplama bileşiği: Phenolic moulding compound Fenollü kaplama: Phenolic coating Fenollü laminat: Phenolic laminate Fenollü reçine maçaları (döküm): Phenolic-resin cores 261
Fenollü reçineler (döküm) Fenollü reçineler (döküm): Phenolic resins Fenotiazin: Phenothiazine Fensiklidin (uyuşturucu): Phencyclidin Feragat etme: Waiving Ferahlatıcı (ilaç): Antidepressant Feran: Feran Ferberit: Ferberite Feredoksin: Ferredoxin Fergusonit: Fergusonite Fergusonit-formanit: Fergusoniteformanite Fermat kuralı: Fermat’s principle Fermi: Fermi Fermi belirgin erk düzeyi: Fermi characteristic energy level Fermi bozulumu: Fermi decay Fermi çizgesi: Fermi plot Fermi dağılımı: Fermi distribution Fermi değişmezi: Fermi constant Fermi düzeyi: Fermi level (Ef) Fermi erki: Fermi energy (Ef) Fermi etkileşimi: Fermi interaction Fermi gerilimi: Fermi potential Fermi işlevi: Fermi function Fermi rosenansı: Fermi rosenance Fermi sıcaklığı: Fermi temperature Fermi yüzeyi: Fermi surface Fermi-Dirac dağılım işlevi: Fermi-Dirac distribution function Fermiyonlar (atom): Fermions Fermiyum: Fermium Fermuar: SlideFastener Fernbach şişesi: Fernbach bottle Fernico™ (Demir+nikel+kobalt): Fernico Ferobestos™: Ferobestos Ferrat: Ferrate Ferrielektriksel: Ferrielectric Ferrielektriksel malzemeler: Ferrielectric materials Ferrik (+3 değerlikli demir): Ferric Ferrik asit: Ferric acid 262
Ferritli temper döküm Ferrimanyetik: Ferrimagnetic Ferrimanyetik malzemeler: Ferrimagnetic materials Ferrisiyanik asit: Ferricynic acid Ferrisiyanür: Ferricynide Ferrit: Ferrite Ferrit çizgiler: Ferrite streaks (=Ferrite banding) Ferrit dayançlılaştırıcı: Ferrite strengthening Ferrit dayançlılaştırıcı öge: Ferrite strengthening element Ferrit dengeleştirici öge: Ferrite stabilizing element Ferrit dengeleştirici ögeler: Ferrite stabilizing elements Ferrit dengeleştiriciler: Ferrite stabilizers Ferrit dengeliliği: Ferrite stability Ferrit güçlendirici: Ferrite strengthener Ferrit güçlendirme: Ferrite strengthening Ferrit hayaleti: Ferrite ghost Ferrit kuşakları: Ferrite banding (=Ferrite streaks) Ferrit kuşakları: Ferrite streaks (=Ferrite banding) Ferrit sayısı (ostenitli paslanmaz): Ferrite number Ferrit tane büyüklüğü: Ferrite grain size; Ferritic grain size Ferrit tanesi: Ferrite grain Ferrite ilişkin: Ferritic Ferritin: Ferritin Ferritleme (dökme demir): Ferritizing Ferritleme tavı (dökme demir): Ferritizing anneal Ferritler (seramik): Ferrites Ferritli: Ferritic Ferritli paslanmaz çelikler: Ferritic stainless steels (=Ferritics) Ferritli perlitli çelikler: Ferritic-pearlitic steels Ferritli temper döküm: Ferritic malleable cast iron
Ferritli temper dökümler Ferritli temper dökümler: Ferritic malleable iron castings Ferritli yapı: Ferritic structure Ferritliler: Ferritics Ferrit-perlit kuşaklanması: Ferritepearlite banding Ferroalaşım: Ferroalloy Ferroalaşım tozu: Ferroalloy dust Ferrobor: Ferroboron Ferroelektrik: Ferroelectric Ferroelektrik Curie noktası: Ferroelectric Curie point Ferroelektrik gecikim: Ferroelectric hysteresis Ferroelektrik histeresis: Ferroelectric hysteresis Ferroelektrik olgusu: Ferroelectric effect Ferroelektrikli malzemeler: Ferroelectric materials Ferroelektrikli seramikler: Ferroelectric ceramics Ferroelektriklilik: Ferroelectricity Ferrofosfor: Ferrophosphorus Ferrograf: Ferrograph Ferrokobalt: Ferrocobalt Ferrokrom: Ferrochromium Ferroks kübü: Ferrox cube Ferroksil ayıracı (pas belirtici): Ferroxyl indicator Ferrolektrik bölgeciği: Ferroelectric domain Ferrolektrik ince zar: Ferroelectric thin Films Ferrolum™: Ferrolum™ Ferromangan: Ferromanganese Ferromangan yüksek fırını: Ferromanganese blast furnace Ferromanyetik: Ferromagnetic Ferromıknatıslı: Ferromagnetic Ferromıknatıslı malzemeler: Ferromagnetic materials Ferromıknatıslılık: Ferromagnetism
Fırçalı taşlama Ferromolibden: Ferromolybdenum Ferronikel: Ferronickel Ferroniyobyum: Ferrocolumbium (=Ferroniobium) Ferroniyobyum: Ferroniobium Ferroselen: Ferroselenium Ferrosilis: Ferrosilicon Ferrospinel: Ferrospinel FERROSTAN süreci (kalay kaplama): FERROSTAN process Ferrotantal: Ferro-tantalum Ferrotitan: Ferro-titanium Ferrovanadyum: Ferro-vanadium Ferrovolfram: Ferro-tungsten Ferroxcube B (yumuşak mıknatıs): Ferroxcube B™ Ferroxdur™ (sert mıknatıs): Ferroxdur™ Ferrozirkon: Ferro-zirconium Féry ışınım pirometresi: Féry radiation pyrometer Féry pirometresi: Fery pyrometer Fery yüksek sıcaklıkölçeri: Fery pyrometer Fıçı: Butt; Vat; Cask; Barrel; Draught; Keg Fıçı kapağı: Barrelhead Fıçı karnı: Bilge Fıçı tapası: Bung; Spigot Fıçıda parlatma: Rumbling; Burnishing Fıçılama: Barreling (=Tumbling) Fıçılık: Rick Fındık: Nut Fındık kömürü: Nut-coal (=Nuts) Fındıkkıran: Nutcracker FIOR™ süreci (sünger demir): FIOR™ process Fırça: Brush; Sprag Fırça ile boyama: Brushing Fırça teli: Brush wire Fırçalama: Brushing; Scrubbing Fırçalı anotlama: Brush anodizing Fırçalı taşlama: Brush grinding 263
Fırçayla kaplama Fırçayla kaplama: Brush plating Fırçayla parlatma: Brush polishing Fırçayla temizleme: Brush cleaning Fırdöndü: Vane; Turnbuckle; Swivel Fırfır: Flouncing Fırfırlı bluz yakası: Jabot Fırıldak: Turnbuckle; Weathercock; Pinwheel; Weather vane; Whirligig Fırıldanma: Whirling; Whirl Fırın: Bakery; Furnace; Oven; Kiln Fırın ağzı: Spout Fırın ak kurumu (seramik): Kiln white Fırın arabası (seramik): Kiln car Fırın astarı: Kiln lining; Furnace lining Fırın astarı (cam): Tank-lining Fırın astarı onarımı: Fettle Fırın ateşleme: Firing up Fırın atmosferi: Furnace atmosphere Fırın atmosferi düzenleci: Furnace atmosphere regulator Fırın atmosferi düzenlemesi: Furnace atmosphere regulation Fırın atmosferi üreteci: Furnace atmosphere generator Fırın atmosferi üretimi: Furnace atmosphere generation Fırın bacası: Kiln shaft Fırın boyutları: Furnace dimensions Fırın bölme duvarı (cam): Bridge Fırın bölme duvarı (cam): Bridge wall (=Bridge) Fırın büyüklüğü: Furnace size Fırın camı: Oven glass Fırın çatısı: Crown (= Cap) Fırın deliği: Tap hole Fırın denetimi: Furnace control Fırın destek parçaları (seramik): Kiln furniture Fırın dışıkları: Furnace slags Fırın doldurma: Burdening Fırın dolgu büyüklüğü: Burden size Fırın dolgu gereçleri: Burden materials 264
Fırın tabanı (cam) Fırın dolgu oylumu: Burden volume Fırın dolgusu: Burden Fırın dolgusu devinimi: Burden movement Fırın dolgusu oranı: Burden ratio Fırın doluyken renk değiştirme: On-thefly Fırın döküm deliği: Tap hole Fırın duvarları: Oven walls Fırın gazı: Kiln gas Fırın girdisi: Furnace stock Fırın ısıtma: Furnace heating Fırın ısıtma ögesi: Furnace heating element Fırın içduvarı: Furnace inwall Fırın içi: Furnace chamber Fırın içi çökmesi (y.fırın): Slip Fırın içini sıvama/onarma: Fettling Fırın izleri (tuğla): Kiln marks Fırın kalsinasyonu: Kiln calcination Fırın kapağı: Furnace door Fırın kapağı: Tweel block (=Tweel) Fırın kapakları: Furnace flaps Fırın kapakları (kok fırını): Oven doors Fırın kapama: Blow-out Fırın kaplaması: Kiln wash Fırın karıştırma çubuğu: Rabble Fırın kenar duvarı: Jamb Fırın kulesi: Furnace turret Fırın küsküsü: Rake Fırın odası (kok fırını): Oven chamber Fırın oluğu: Canal Fırın ön bölümü (cam): Forehearth Fırın raf destekleri: Props Fırın sıcaklığı: Furnace temperature Fırın sığası: Furnace capacity Fırın süreçleri (sünger demir): Kiln processes Fırın taban bloğu (cam): Bottom block Fırın taban tuğlası: Oven sole-brick Fırın tabanı: Hearth Fırın tabanı (cam): Tank bottom
Fırın tabanı cam plakası Fırın tabanı cam plakası: Tank-lining glass Fırın tavanı: Crown Fırın tıkacı: Bott Fırın tozu: Kiln dust Fırın tufali (Ag-Cu alaşımları): Fire scale Fırın tuğlası karışımı: Kiln run Fırın türü: Furnace type Fırın yüklentisi: Furnace charge Fırın yükü: Burden; Furnace stock; Furnace charge Fırın zırhı: Furnace shell; Kiln shell Fırına dayanıklı eşya: Bakeware Fırına üfleme: Furnace purging Fırında arındırılmış bakır: Fire-refined copper Fırında indirgeme süreci: Kiln reduction process Fırında kurutma: Oven drying; Killing Fırında kurutulmuş: Kiln-dried Fırından dökme: Tapping Fırından dökülmüş: Tapped Fırından döküm hızı: Rate of tapping Fırının ilk ısıtılması: Heating up Fırınlama: Killing; Calcining Fırınlama (seramik): Firing; Burning Fırınlama aralığı: Firing range Fırınlama bölgesi: Firing zone Fırınlama çekintisi: Firing shrinkage Fırınlama çubukları (refrakter): Burning bars Fırınlama davranımı (seramik): Firing behaviour Fırınlama kabı (seramik): Sagger Fırınlama öncesi rafları: Stilliards Fırınlama sıcaklığı: Firing temperature Fırınlama süresi: Firing time Fırınlanmamış: Unbaked Fırınlanmamış porselen emaye kaplama: Bisque (=Biscuit) Fırınlanmamış refrakterler: Unburned refractories
Fıska alma borusu (cam) Fırınlanmamış seramik eşya: Greenware Fırınlanmamış tuğla: Green brick; Unburned brick Fırınlanmış: Fired; Baked Fırınlanmış alçıtaşı tozu: Calcined gypsum Fırınlanmış alumina: Calcined alumina Fırınlanmış dolomit: Calcined dolomite Fırınlanmış ham refrakter: Calcine Fırınlanmış kaynaşık taneli refrakter: Rebonded fused grain refractory Fırınlanmış manyezi: Calcined magnesite Fırınlanmış pirit: Calcined pyrite Fırınlanmış refrakter dolomit: Calcined refractory dolomite Fırınlanmış seramikler: Fired ceramics Fırınlanmış tuğla: Fired brick Fırınlık cam eşya: Oven glassware (=Kitchen glassware); Ovenproof glass (=Ovenware); Ovenware Fırla(t)ma: Ejaculation Fırlak (uzuv): Exsert Fırlak çeneli (tıp): Prognathic (=Prognathous) Fırlak çenelilik (tıp): Prognathism Fırlak dişli (tıp): Toothy Fırlak göz: Exophthalmos (=Exophthalmia) Fırlak gözlü guşa (tıp): Exophthalmic goiter Fırlatan: Ejaculator Fırlatıcı: Launcher; Ejector Fırlatma (roket): Launching Fırlatma koltuğu (uçak): Ejection seat Fırlatma kulesi: Launcher Fırlatma rampası: Launching pad Fırsat: Opportunity Fısfıs: Spray; Aerosol Fıska (cam): Gob Fıska alma: Gathering Fıska alma borusu (cam): Pottette (=Boot) 265
Fıska alma deliği Fıska alma deliği: Gathering hole Fıska kabarcığı (cam): Gathering bubble Fıska-damla (cam): Gather Fıska-damla (cam): Lump (=Batch pile) Fıskayı kalıpta biçimleme: Blocking Fıskiye: Fountain Fıskiye şırınga: Squirt Fıskiyeli çeşme: Bubbler Fıstık yağı: Arachis oil Fışkı: Dung Fışkı şerbeti: Liquid manure Fışkın: Shoot Fışkıran kuyu: Gusher Fışkırtaç (dişçilik): Water pik Fışkırtan: Ejaculator Fışkırtarak ıslatma: Squirting Fışkır(t)ma: Ejection; Squirting; Gush; Ejaculation Fışkır(t)ma (sıvı/gaz): Regurgitation Fışkırtma kalıbı: Extrusion die Fışkırtma tulumba: Jet pump Fıtık (tıp): Hernia Fıtık ameliyatı (tıp): Hernioplasty; Herniotomy Fıtık dikişi (tıp): Herniorrhaphy Fiber optik bilimi: Fiber optics Fiber optik çiftleyici: Fiber optic-coupler Fiber optik kablo: Fibre-optic cable Fiberfraks™ (Yapay refrakter elyaf): Fiberfrax Fiberiller: Fiberils Fiberoptik: Fiber optics Fibonacci dizisi: Fibonacci series Fibrin: Fibrin Fibrinojen (tıp): Fibrinogen Fibro cam takviyesi: GlassFibre reinforcement Fibro-ferrit: Fibro-ferrite Fibroin (tıp): Fibroin Fibroks: Fibrox Fibrolit: Fibrolite 266
Filiz aşısı (ağaç) Fibronektin: Fibronectin Fick yasaları: Fick’s laws Fick’in birinci yasası: Fick’sFirst law Fick’in ikinci yasası: Fick’s second law Fil derisi oluşumu (seramik): Elephant skin effect Fil dişi: Ivory Fil dişi eşya: Ivory Fil kulağı: Elephant ear Filament: Filament Filament doyumu: Filament saturation Filament ısıtma: Filament heating Filament ısıtma akımı: Filament heating current Filament kaplama: Filament coating Filament miğferi (e.mik): Wehnelt Filament sargısı: Filament winding Filament sarma: Filament winding Filament sayısı: Filament number Filament temizleme: Flashing Fildişi: Tusk Fildişi ağacı kozalağı: Ivory nut Fildişi karası (boya): Ivory black File: Net Fileto(et): Fillet Filibit (tıp): Phlebitis Filibit (tıp): White leg (=Milk leg) Filika: Boat; Whaleboat; Tender Filika demiri: Grapnel Filim: Motion picture; Film Filim hızı: Film speed Filim kalınlık ölçeri: Film-thickness meter Filim kasedi: Film casette Filim kurutma kabı: Film desiccator Filim kurutucusu: Film dryer Filim sütsüsü: Film emulsion Filipsit: Phillipsite Filiz: (maden) Ore; (bitki) Shoot; (bitki) Wand Filiz aşısı (ağaç): Graft
Filiz bezemeli çanak çömlek Filiz bezemeli çanak çömlek: Sprigged ware Filmaşin (çelik): Wire rod Fincan: CamFlower Fincan: Noggin Fincan tabağı: Saucer Findley denklemi: Findley’s equation Finisaj (cam): Secondary forming Finisör (cam): Blow mould Finisör tablası (cam): Mould table Finişör masası (cam): Blow table Fink süreci: Fink process Finkl-Mohr pota arıtma ocağı: FinklMohr ladle refining furnace Fire: Scalage Fire: Waste Firkateyn: Frigate Firkete: Hairpin Firth sertlikölçeri: Firth hardometer Firuze: Turquoise Firuze rengi: Turquoise blue Firuze taşı: Chalchuite Fischer süreci (kalıp): Fischer process Fischer-Tropsch süreci: Fischer-Tropsch process Fiska-damla (cam): Gather Fiske: Flick; Flip; (cam) Blister Fiskeli yonga teknolojisi: Flip-chip technology Fistan: Dress; Frock Fisto: Loop stitch Fistül: Fistula Fiş: Tag Fiş (elektrik): Plug Fiş yayı: Jack spring Fişek: Cartridge Fişek haznesi: Magazine Fişek kutusu: Cartridge box Fişek pirinci: Cartridge brass Fişeklik: Magazine; Cartridge belt; Cartouche Fitil: Detonafor; Fiber; Cord; (dinamit) Fuse
Fiziksel tezgen Fitil (hadde hatası): Fin Fitil (tıp): Bougie Fitil çengel (gaz lambası): Pickwick Fitil ile yara işletme (tıp): Tent stitch Fitiller (haddeleme hatası): Fins (=Overfills) Fitilli kadife: Corduroy Fitilli tüfek: Matchlock Fiting: Fitting Fiyat: Price Fiyat teklifi (ihale): Bid Fiyat teklifi yapma: Bidding Fizeau girişim saçakları (fiz.): Fizeau fringes Fizik (bilim): Physics Fizik (vücut): Physique Fizik tedavi uzmanı (tıp): Physical therapist Fizik tedavisi: Physiotherapy; Physical therapy Fizikçi: Physicist Fiziksel: Physical Fiziksel belirginlikler: Physical characteristics Fiziksel buharlı bırakım: Physical vapour deposition (PVD) Fiziksel çatlak büyüklüğü: Physical crack size (ap) Fiziksel dağlama: Physical etching Fiziksel değişim: Physical change Fiziksel değişmezler: Physical constants Fiziksel deneme: Physical testing Fiziksel deney: Physical test Fiziksel gerilim: Physical stress Fiziksel kimya: Physical chemistry Fiziksel metalbilim: Physical metallurgy Fiziksel nesnel mercek açıklığı: Physical objective aperture Fiziksel özellikler: Physical properties Fiziksel soğurum: Physisorption Fiziksel tedavi: Physical therapy Fiziksel tezgen: Physical catalyst 267
Fiziksel ve kimyasal Fiziksel ve kimyasal: Physicochemical Fiziksel ve kimyasal özellikler: Physicochemical properties Fiziksel yüzerme: Physical adsorption Fizostigmin: Physostigmine Fizyoloji (tıp): Physiology Fizyolojik (tıp): Physiological Fizyolojik tuzlu su (tıp): Physiological saline Fizyolojik zıtlık: Physiological contrast Fizyopatoloji (tıp): Physiopathology Fizyoterapi (tıp): Physiotherapy Flama: Burgee; Pennant Flament bağlantı yeri (ampül): Pinch Flanj: Flange; Bridle Flaş ampülü: Flash bulb Flaş lambası: Flash lamp Flatör (cam): Floater Flatör atma deliği: Lug (=Floater notch) Flatör orta kilit parçası (cam): Anchor Flavanon: Flavanone Flavon: Flavone Flavoprotein: Flavoprotein Flick dağlaması: Flick’s etch Flick dağlayıcısı: Flick’s etchant Flinta: Flintlock Flintshire süreci: Flintshire process Floborat yunağı: Fluoborate bath Floboratlı kaplama: Fluoborate plating Floborik asitle elektrikli parlaklaştırma: Fluoboric acid electro brightening Flogopit: Phlogopite Flor: Fluorine Flor önişlemi: Fluorine pretreatment Flor zehirlenmesi: Fluorosis Floresan: Fluorescence Floresan: Fluorescent Floresan camı: Fluorescent glass; Luminescent glass Floresanlı çatlak belirleme: Glo-crack detection Florflogopit mika: Fluorphlogopite mica 268
Florlama (su) Florışıl fotoğraf: Fluorography Florışıldama bozulması: Photobleaching Florışılgözler: Fluoroscope Florışıllı gözleme: Fluoroscopy Florışılölçer: Fluorometer Florışıma: Fluorescence Florışıma bağıntılı spektroskopi: Fluorescence correction Florışıma dindirimi: Quenching of fluorescence Florışıma düzeltimi: Fluorescence anisometry Florışıma mikroskobu: Fluorescence microscope Florışıma mikroskopisi: Fluorescence microscopy Florışıma oranlaması: Fluorescence ratioing Florışıma ölçümü: Fluorimetry Florışıma ömrü: Fluorescence lifetime Florışıma ömürlü görüntüleme: Fluorescence lifetime imaging Florışıma ömürlü görüntüleme mikroskopisi: Fluorescence-lifetime imaging microscopy Florışıma rezonansıyla erke aktarımı: Fluorescence resonance energy transfer Florışıma süzgeci: Fluorescence filter Florışıma verimi: Fluorescence yield Florışımalı benekli mikroskopi: Fluorescent speckle microscopy Florışımalı boya: Fluorescent dye Florışımalı proteinler: Fluorescent proteins Florışımalı stereomikroskop: Fluorescence stereomicroscope Florışıyan: Fluorescent Florışıyan mıknatıslı parçacık muayenesi: Fluorescent magnetic particle inspection Florışıyan penetran muayenesi: Fluorescent penetrant inspection Floritli nesnel mercek: Fluorite objective Florlama (su): Fluoridation
Florlanma Florlanma: Fluorination Florlanmış epoksi reçinesi: Fluorinated epoxy resin Florlanmış etilen propilen: Fluorinated ethylene propylene (FEP) Florlanmış etilen propilen eşçoğuzu: Fluorinated ethylene-propylene copolymer Florlu aluminat camları: Fluoroaluminate glasses Florlu çoğuzlar: Fluoropolymers Florlu elastomerler: Fluoroelastomers Florlu etilen propilen: Fluoroethylene propylene Florlu germanat camları: Fluorogermanate glasses Florlu karbon çoğuzu: Fluorocarbon polymer Florlu karbon elastomeri: Fluorocarbon elastomer Florlu karbon hidrat plastikleri: Fluorohydrocarbon plastics Florlu karbon kaplama: Fluorocarbon coating Florlu karbon kauçuğu: Fluorocarbon rubber Florlu karbon plastikler: Fluorocarbon plastics Florlu karbon soğutucu: Fluorocarbon refrigerant Florlu karbonlar: Fluorocarbons Florlu katı kavurma: Fluosolid roasting Florlu krom: Fluorochrome Florlu naftalin: Fluoronaphthlene Florlu nitrobenzen: Fluoronitrobenzene Florlu optik cam: Fluor crown glass Florlu plastikler: Fluoroplastics Florlu silikonlar: Fluorosilicones Florlu zirkonhafnat camları: Fluoro zircohafnate glasses Florofosfat: Fluorophosphate Florometre: Fluorometer Florosilik asit: Fluorosilic acid Floroskop: Fluoroscope
Fon Florölçer: Fluorometer Floroürasil: Fluorouracil Florür camı: Fluoride glass Florür içeriği: Fluoride content Florür yükünü (F-): Fluoride ion Florürleme: Fluoridization Florürler: Fluorides Florürlü tepkime: Fluorination Florürsavar: Antifluoride Flory değişmezi: Flory constant Flory durum denklemi: Flory equation of state Flory-Huggins denklemi: Flory-Huggins equation Flory-Huggins kafes modeli: FloryHuggins lattice model Flosilikat: Fluosilicate Flosilikat yunağı: Fluosilicate bath Floş: Floss Flot camı: Float glass Fluks: Flux Flukslama: Fluxing Flukssuz: Fluxless Fluon™: Fluoni (Polytetra-fluorethylene) Fluoresin: Fluorescein Fluosol: Fluosol Fluşpat: Fluorspar Flüorin: Fluorene F-merkezleri: F-centers (=Colour centres) Fok: Seal Fok derisi: Sealskin Fokurdama: Gurgitation; Bubbling Folik asit: Folic acid (=Vitamin Bc) Folluk: Nesting box Folyo: Tin foil; Foil Folyo bezeme: Foil decorating Folyo dekorlama: Foil decorating Folyo haddeleme: Foil rolling Folyo haddesi: Foil mill Folyo paketleme: Foil wrapping Fon: Fund 269
Fon rengi (cam) Fon rengi (cam): Ground colour Fonga: Gathering iron; Pontil (=Punty) Fongaya cam sarma: Gathering Fonolit: Phonolite Fonon: Phonon Footner süreci: Footner process Forhart kanal kapağı: Gate Forklift: Forklift Forlider (hadde): Strand pass Forma takımı: Form tool Formaldehit: Formaldehyde Formaldehit çoğuzlanması: Formaldehyde polymerization Formalin (%40Formaldehit çözeltisi): Formalin (=Formol) Formalite: Routine Formalite gereği: ProForma Formamid: Formamidge Format: Format Formik asit: Formic acid Formika: Formica Formol: Formol Formvar™: Formvar™ Formvar™ maske: Formvar™ replica Fors optik (cam): Swirl optic Forsterit: Forsterite Forsterit porseleni: Forsterite porcelain Forsteritli beyaz eşya: Forsterite whiteware Fosfat: Phosphate Fosfat astarlama: Bonderizing Fosfat bağı: Phosphate bonding Fosfat bağlayıcı (madde): Phosphatebonding agent Fosfat camı: Phosphate glass Fosfat çimento dizgesi: Phosphate cement system Fosfat kaplama: Phosphatizing (=Phosphating) Fosfat kaplama çözeltisi: Phosphating solution Fosfat kaplama tankı: Phosphating tank 270
Fosforesan Fosfat kaplamalar: Phosphate coatings Fosfat örtüler: Phosphate coatings Fosfat temizleyici: Phosphate cleaner Fosfataz: Phosphatase Fosfatla kaplama: Granosealing Fosfatlama: Phosphatization Fosfatlama: Phosphatizing (=Phosphating) Fosfatlanmış çelik: Parkerized steel Fosfatlaş(tır)ma: Phosphatization Fosfatlı: Phosphatic Fosfatlı boksit: Phosphatic bauxite Fosfatlı düşük kırılma indisli cam: Phosphate crown glass Fosfatlı yapay gübre: Phosphate Fosfaturya (idrarda aşırı fosfat): Phosphaturia Fosfin: Phosphine Fosfit: Phosphite Fosfokreatin: Phosphocreatine Fosfonyum: Phosphonium Fosfor: Phosphorus [P] Fosfor beşklorür: Phosphorus pentachloride Fosfor beşoksit: Phosphorus pentoxide Fosfor giderme: Dephosphorization Fosfor giderme süreci: Dephosphorization process Fosfor içeren: Phosphoric Fosfor içeren: Phosphorous Fosfor kuşağı: Phosphorus banding Fosfor kuşaklanması: Phosphorus banding Fosfor oksibromür: Phosphorus oxybromide Fosfor tuncu: Phosphor bronze; Phosphorous bronze Fosfor üçbromür: Phosphorus tribromide Fosfor üçiyodür: Phosphorus triiodide Fosfor üçklorür: Phosphorus trichloride Fosforesan: Phosphorescent; Phosphorescence
Fosforışıl Fosforışıl: Phosphorescent Fosforışıllık: Phosphorescence Fosforışıma: Phosphorescence Fosforik asit: Phosphoric acid Fosforil kökü: Phosphoryl group Fosforit (fosfat gübresi anamaddesi): Phosphorite Fosforlu: Phosphorous Fosforlu bakır: Phosphorised copper Fosforlu boya: Luminous paint Fosforlu demir önalaşımı: Ferrophosphorus Fosforlu ekran: Phosphor screen Fosforlu hidrojen: Phosphoreted hydrogen Fosforlu kolay işlenebilir çelikler: Rephosphorised free machining steels Fosforlu lipidler: Phospholipids (=Phosphatides) Fosforlu otomat çelikleri: Rephosphorised free machining steels Fosforlu protein: Phosphoprotein Fosforlu silikat camları: Phosphosilicate glasses (PSG) Fosforus asit: Phosphorus acid Fosfür birikimi (çelik): Phosphide segregation (=Phosphide streaks) Fosfür çizgileri (çelik): Phosphide streaks (=Phosphide segregation) Fosfür kuşağı (çelik): Phosphide banding Fosfür kuşaklanması: Phosphide banding Fosfürler: Phosphides Fosgen: Phosgen Fosgenit: Phosgenite Fosil: Fossil Fosil balık: Ichthyolite Fosil yakıtlar: FossilFuels Fosilleşme: Fossilization Fot (lümen/cm aydınlanma birimi): Phot Fotoağ yöntemi: Photogrid process Fotobiyoloji: Photobiology Fotodiyot: Photodiode
Foton yoğunluğu Fotoelektron spektropisi: Photoelectron spectroscopy Fotoflaş: Photoflash Fotoform™ cam: Fotoform™ glass Fotoform™ süreci (Corning) (cam): Fotoform™ process Fotogravür: Photogravure Fotoğraf albümü: Album Fotoğraf banyo+basım işi: Photofinising Fotoğraf baskı: Photoprint Fotoğraf büyütücü (aygıt): Photographic enlarger Fotoğraf camı: Plate; Photographic glass Fotoğraf çekme: Photography; Photographying Fotoğraf makinası: Camera Fotoğrafçılık: Photography Fotoğrafla çinko klişe yapma: Photozincography Fotoğraflı gözetleç: Photomicroscope Fotoğraflı haritacılık: Photogrammetry Fotoğraflı keşif: Photoreconnaissance Fotoğraflı klişe: Photogravure; Phototype Fotoğraflı klişe yapımı: Phototypy Fotoğraflı mikroskop: Photomicroscope Fotoğraflı topoğrafya: Phototopography Fotoharita: Photomap Fotoışık: Photoflash Fotojenik: Photogenic Fotokatot: Photocathode Fotokopi: Photocopy Fotokopi makinası: Photostat Fotolüminesans: Photoluminescence Fotometre: Photometer Fotomikrografi: Photomicrography Foton: Photon; Light quantum Foton algılayıcı: Photodetector Foton bilimi: Photonics Foton düzeltimli görünge gözlemi: Photoncorrelation spectroscopy Foton soğurumu: Photon absorption Foton yoğunluğu: Photon density 271
Fotonlu kuvvet mikroskobu Fotonlu kuvvet mikroskobu: Photonic force microscope Fotonükleer: Photonuclear Foto-ofset (basım): Photo-offset Fotopolimer: Photopolymer Fotorezist (ışık dirençli) (çoğuz): Photoresist Fotosel: Photocell; Photoelectric cell Fotosentez: Photosynthesis Fototransistör: Phototransistor Fototüp (mikroskop): Phototube Foucault görüntülemesi: Foucault imaging Fourcault süreci (cam): Fourcault process Fourier çözümlemesi (mat.): Fourier analysis Fourier dizisi (mat.): Fourier’s series Fourier Dönüşümlü Kızılötesi spektroskopisi: Fourier Transform Infrared (FTIR) spectroscopy Fourier dönüşümlü kızılötesi spektroskopisi: Fourier transform infrared (FTIR) spectroscopy Fourier dönüşümü (mat.): Fourier transform Fourier yasası (ısı): Fourier’s law Fowler çözeltisi (tıp): Fowler’s solution Fox-Flory çarpanları: Fox-Flory parameters Fox-Flory denklemi: Fox-Flory equation Förster yarıçapı: Förster radius Fötr şapka: Fedora; Homburg Frak: Dress suit; Frock coat; Tail coat Frak gömleği: Dress shirt Francala: Light bread Francois fırını (kok): Francois oven Francois-Rextroth fırını (kok): FrancoisRextroth oven Frankit: Franckeite Franklinit: Franklinite Frank-Read kaynağı (dislokasyon): Frank-Read source 272
Fry ayıracı Fransız dekorlaması (cam): French embossing Fransiyum: Francium Frasch süreci (kükürt): Frasch process Fraunhofer çizgileri: Fraunhofer lines Fraunhofer kırınımı (ışık): Fraunhofer diffraction Frayberglit: Freibergite Frémont deneyi: Frémont test Fren: Brake Fren pabucu: Brake shoe Fren pabucu kaplaması: Brake shoe lining Fren takozu: Sprag Frenkel hatası (atom boşluğu): Frenkel imperfection (=Frenkel defect) Freon: Dichlorodifloromethane Freon (soğutucu gaz): Freon Fresnel (=10e12 hertz): Fresnel Fresnel denklemi: Fresnel’s formula Fresnel görüntüsü: Fresnel image Fresnel kırınımı (ışık): Fresnel diffraction Fresnel merceği: Fresnel lens Fresnel püskülleri (kırılım): Fresnel fringes Fresnel zıtlığı: Fresnel contrast Fretz-Moon boru tezgahı (dikişli boru): Fretz-Moon tube mill Freze bıçağı: Hob; Milling cutter; Cutter Freze çakısı pensi: Collette Freze makinası: Milling machine Frezeleme: Milling; Hobbing Frezeleme payı: Milling allowance Frezelenmiş yüzey durumu: Milling surface finish Friedel Crafts çoğuzlaş(tır)ması: FriedelCrafts polymerization Friedel-Crafts tepkimesi: Friedel-Crafts reaction Friedel-Crafts tezgenleri: Friedel-Crafts catalysts Frislebenit: Frieslebenite Fry ayıracı: Fry’s reagent
Ftalein Ftalein: Phthlein Ftalik anhidrit: Phthalic anhydride Ftalik asit: Phthalic acid Ftalosiyanin: Phthalocyanine FTIR spektrometresi: FTIR spectrometer Fuar: Exposition; Fair Fug (çalgı): Fugue Fuga: Joint gap Fugasite: Fugacity Fular: Muffler; Foulard Fulerinler: Fullerenes Fuller toprağı: Fuller’s earth Fulleren borucuğu: Nanotube Fuller-Lehigh değirmeni: Fuller-Lehigh mill Fumaks süreci (kükürt giderme): Fumaks process Fumeric asit: Boletic acid (=Fumaric acid) Funda toprağı: Leaf mould Furan: Furan (=Furfuran) Furan reçineleri: Furan resins Furanlı fırınlanmaz kum kalıplar: Furan no-bake sand moulds Furfural: Furfural Furfuril alkol: Furfuryl alcohol Furko cam çekme süreci: Fourcault process Furosemit: Furosemide (=Fursemide) Fülminat: Fulminate Füme cam: Smoked glass Fümerik asit: Fumaric acid (=Boletic acid) Füniküler: Funicular railway Fünye: Detonafor Füze: Missile Füze: Projectile1 Füze: Rocket Füzecilik: Missilery Füzesavar: Antimissile Füzesavar füze: Antiballistic missile (ABM)
273
G Gabardin (kumaş): Gaberdine Gabari: Gabarite Gabnit: Gabnite Gabor odağı: Gabor focus Gabro (felspatlı: Gabbro Gabya çubuğu (den.): Topmast Gabya yelkeni (den.): Topsail Gadolinit: Gadolinite Gadoliniyum: Gadolinium Gadoliniyum asetat hidrat: Gadolinium acetate hydrate Gadoliniyum bromür: Gadolinium bromide Gadoliniyum ferrat: Gadolinium ferrate Gadoliniyum florür: Gadolinium fluoride Gadoliniyum galyum garnet: Gadolinium gallium garnet Gadoliniyum iyodür: Gadolinium iodide Gadoliniyum klorür: Gadolinium chloride Gadoliniyum oksit: Gadolinium oxide Gadoliniyum perklorat: Gadolinium perchloride Gaflet: Negligence Gaga (sürahi): Spout Gahnit: Gahnite Galaksit: Galaxite Galaktosemya (tıp): Galactosemia Galaktoz: Galactose Galaktozlu glikozit: Galactoside Galen: Galena Galenit: Glance lead; Galenite (=Galena) Galenli: Galenical Galeri: Gallery Galeyn: Gallein Galik asit: Gallic acid; Trihydroxybenzoic acid Galmey: Galmei Galon (4.546 lt): Gallon Galoş: Galosh Galsama: Gill Galtavlama: Galvannealing
Galtavlı: Galvanealed Galtavlı sac: Galvanealed sheet Galvanik: Galvanic Galvanik bakır kaplama: Galvanic coppering Galvanik bırakıntı: Galvanic deposit Galvanik çift: Galvanic couple Galvanik dağlama: Galvanic etching Galvanik dizi: Galvanic series Galvanik göze: Galvanic cell Galvanik kaplama: Galvanic coating; Galvanic plating Galvanik renklendirme: Galvanic colouring Galvanik renklendirme süreci: Galvanic colouring process Galvanik sert krom kaplama: Galvanic hard chrome plating Galvanik yenim: Galvanic corrosion Galvanizleme: Galvanization Galvanizleme: Zincing (=Galvanizing) Galvanizleme süreci: Galvanizing process Galvanizleme tankı: Galvanizing tank Galvanizleme teknesi: Galvanizing tank Galvanizleme tesisi: Galvanizing plant Galvanizleme yunağı: Galvanizing bath Galvanizli: Galvanized Galvanizli bakır tel: Galvanized copper wire Galvanizli boru: Galvanized pipe; Galvanized tube Galvanizli cıvata: Galvanized belt Galvanizli çelik: Galvanized steel Galvanizli çelik kablo: Galvanized steel cable Galvanizli çelik sac: Galvanized steel sheet Galvanizli çelik tel: Galvanized steel wire Galvanizli çelik tel (1 dk. kaplanmış tel): One-minute wire Galvanizli çivi: Galvanized nail Galvanizli metal: Galvanized metal Galvanizli oluklu sac: Galvanized corrogated sheet
Galvanizli pilon Galvanizli pilon: Galvanized pylon Galvanizli sac: Galvanized sheet; Latten (=Lattin) Galvanizli şerit: Galvanized strip Galvanizli tel: Galvanized wire Galvanizli tel halat: Galvanized wire rope Galvanizli yüksek gerilim hattı direği: Galvanized pylon Galvanografi: Galvanography Galvanometre: Galvanometer Galvanometreli ayna: Galvanometric mirror Galvanometri: Galvanometry Galvanoplasti: Galvanoplasty Galvanoskop: Galvanoscope Galvanostat: Galvanostat Galyum: Gallium Galyum antimonid: Gallium antimonide Galyum arsenid: Gallium arsenide Galyum bromür: Gallium bromide Galyum demir üçoksit: Gallium ferric oxide Galyum florür: Gallium fluoride Galyum fosfür: Gallium phosphide Galyum hidroksit: Gallic hydroxide Galyum indiyum alaşımları: Gallium indium alloys Galyum indiyum denge dizgesi: Gallium indium equilibrium system Galyum indiyum dengeli evre çizgesi: Gallium equilibrium phase diagramme Galyum indiyum kolayeriri: Gallium indium eutectic Galyum iyodür: Gallium iodide Galyum klorür: Gallium chloride Galyum nitrür: Gallium nitride Galyum nitrür nanoteller: Gallium nitride nanowires Galyum oksit: Gallium oxide Galyum perklorat: Gallium perchlorate Galyum sülfat: Gallium sulphate Galyuma ilişkin: Gallic Galyumlu: Gallic; Gallous
Gamzele(n)me Gama amino bütirik asit: Gamma Amino Butyric Acid (GABA) Gamma alumina: Gamma alumina Gamma bölgesi (Fe-C çizgesi ): Gamma region Gamma demir: Gamma iron Gamma dengeleştirici: Gamma stabilizer Gamma dengeleştirici öge: Gamma stabilizing element Gamma detektörü: Gamma detector Gamma evresi: Gamma phase Gamma globülin (tıp): Gamma globuline Gamma halkası (Fe-C çizgesi ): Gamma loop Gamma ışın fotoğrafı: Gamma radiograph Gamma ışınımı: Gamma radiation Gamma ışınları: Gamma rays Gamma ışınları görüngesi: Gamma rays spectrum Gamma ışınları görüngeölçeri: Gamma rays spectrometer Gamma oluşturucu: Gamma former (=Austenite former) Gamma oluşturucu öge: Gamma forming element Gamma örüt yapısı: Gamma crytal structure Gamma pirinci: Gamma brass Gamma radyografı: Gamma radiograph Gamma radyografisi: Gamma radiography Gamma salıcısı: Gamma emitter Gamma sezici: Gamma detector Gamma soğurumu: Gamma absorption Gamma tanesi: Gamma grain (=Austenite grain) Gamma taraması: Gamma scanning Gamma yapısı: Gamma structure Gamsele: Oilskin Gamze: Dimple Gamzele(n)me: Dimpling 275
Gamzeleme taşlayıcısı Gamzeleme taşlayıcısı: Dimpling grinder Gamzeli: Dimpled Gamzeli kırılma: Dimpled fracture Gamzeli kırılma yüzeyi: Dimpled fracture surface Gamzeli kopma: Dimple rupture Gang: Gangue Gang (mad.): Matrix Gangren: Gangrene Ganister: Ganister Gar: Station Garaj: Garage Gardner çarpma deneyi: Gardner impact test Gardrop: Garderobe; Wardrobe Gargara: Mouthwash Garnet taşı: Pyrope Garnierit: Garnierite Garnizon: Garrison Garrett haddesi (ince yuvarlaklar): Garrett mill Gastrin: Gastrine Gastrit (tıp): Gastritis Gastroloji: Gastrology Gastroskop: Gastroscope Gatan görüntüleme süzgeci: Gatan imaging filter Gauss (=1Maxwell/cm2 =10Weber/m2): Gauss (G) Gauss akı kanıtsavı: Gauss’s flux theorem Gauss dağılım işlevi: Gaussian distribution function Gauss dağılımı: Gaussian distribution Gauss eğrisi: Gaussian curve (=Normal curve) Gauss hata işlevi: Gaussian error function Gauss mercek denklemi: Gaussian lens equation Gauss odağı: Gaussian focus Gauss optiği: Gaussian optics Gauss süreci: Gaussian process Gaussölçeri: Gaussmeter Gayakol: Guaiacol (=Methyl catechol) 276
Gaz çözümlemesi Gayda: Bagpipe Gaylusit: Gaylussite Gay-Lussac yasaları: Guy-Lussac’s laws Gayriresmi: Unofficial Gayrisafi milli hasıla: Gross national product (GNP) Gaz: Gas Gaz ağı: Gas grid Gaz akımı: Gas stream Gaz akış borusu: Flue pipe Gaz akışı: Gas flow Gaz alevi: Gas jet Gaz alevli süreçler: Gas-flame processes Gaz algılayıcı: Gas sensor Gaz alıcı (madde): Getter Gaz arıtma: Gas cleaning; Gas purification Gaz arıtmacı: Gas cleaner Gaz arzı: Gas supply Gaz ayırma: Gas separation; Atmolysis Gaz balonu: Gasbag Gaz basıncı: Gas pressure Gaz basınçölçeri: Tensimeter Gaz beki: Gas burner Gaz beton: Gas concrete Gaz boruhattı: Gas pipeline Gaz borusu: Gas pipe (=Gas piping) Gaz boşal(t)ımı: Gas discharge Gaz boşaltımlı lâmba: Gas-discharge lamp Gaz boşluğu: Gas pocket; (çelik) Blowhole Gaz bulucu: Gas tester (=Gas detector) Gaz cepciği: Gas pocket Gaz çıkarıcı: Gas extractor Gaz çıkarma: Degassification Gaz çıkımı: Gas evolution Gaz çıkış borusu: Offtake Gaz çıkışı: Gas outlet Gaz çıkması (cam): Reboil Gaz çöküntüsü: Gas cavity Gaz çözümleci: Gas analyzer Gaz çözümlemesi: Gas analysis
Gaz çözünürlüğü Gaz çözünürlüğü: Gas solubility Gaz dağıtım borusu: Gas distribution pipe Gaz dağıtımı: Gas distribution Gaz dedektörü: Gas detector Gaz değişmezi: Gas constant Gaz deliği açma (kum kalıp): Venting Gaz delikciği: Pinhole Gaz denetimi: Gas control Gaz deneyi: Gas test Gaz dengesi: Gas balance; Gas equilibrium Gaz denklemi: Gas equation Gaz depolama: Gas storage Gaz deposu: Gas tank; Gasholder Gaz derişimi: Gas concentration Gaz dolaşımı: Gas circulation Gaz donanımı takıtları: Gas fittings Gaz doyumu: Gas saturation Gaz durumu: Gaseous state Gaz durumunda: Gaseous Gaz düzenleci: Gas regulator Gaz düzenleyici: Gas regulator Gaz evresi: Gas phase Gaz fırını: Gas furnace; Gas oven Gaz fitili: Gas mantle Gaz geçirgenliği: Gas permeability Gaz geçirmez: Gas impermeable Gaz giderici (madde): Degasser Gaz giderici eritken: Degassing flux Gaz giderici flaks: Degassing flux Gaz giderici vakum haznesi (aygıt): Vacuum tank degasser (VTD) Gaz giderme: Degassing Gaz giderme birimi: Degassing unit Gaz giderme kulesi: Degassing tower Gaz giderme süreci: Degassing process Gaz giderme tesisi: Degassing plant Gaz giderme uygulaması: Degassing operation Gaz girişi: Gas inlet Gaz gözeneği: Gas pocket; Gas cavity; (cam) Boil
Gaz lambası Gaz gözenekleri: Gas holes; Gas pores (metal) Gaz gözenekliliği: Gas porosity Gaz hamları: Gas blowpipe Gaz hattı: Gas line Gaz haznesi: Pneumatic trough; (lamba) Font Gaz hızbilimi: Gas kinetics Gaz ısıtımlı: Gas heated Gaz ısıtımlı fırın: Gas heated furnace Gaz ısıtmalı alın kaynağı (ray): Gasheated butt-pressude method of welding Gaz içeriği: Gas concent Gaz kabarcığı: Gas bubble Gaz kaçağı: Gas leakage Gaz kaçağı bulucusu: Gas leak detector Gaz kaçırmaz: Gastight Gaz kalıntı (cam): Gaseous inclusion Gaz kalması (tıp): Emphysema Gaz kamışı: Gas blowpipe Gaz kanalı: Gas flue Gaz kapanı: Gas trap Gaz kapma: Gas pick-up Gaz karbonlayıcı: Gaseous carburizer Gaz karışımı: Gas mixture Gaz karıştırıcı: Gas mixer Gaz katranı: Gas tar Gaz kaynağı: Gas weld; (işlem) Gas welding Gaz kaynağı: Oxy-fuel gas welding (OFW) Gaz kaynaklı: Gas welded Gaz kimyası: Gas chemistry Gaz kinetiği: Gas kinetics Gaz koku: Gas coke Gaz korumalı ark: Gas-shielded arc Gaz kömürü: Gas coal Gaz körüğü: Gas blower Gaz kromatogrifisi: Gas chromatography Gaz kromatolojisi: Gas chromatology Gaz kurumu: Gas cinders Gaz külü: Gas cinders Gaz lambası: Gas lamp 277
Gaz lazeri Gaz lazeri: Gas laser Gaz lekesi: Gas mark Gaz maskesi: Gas mask Gaz meyzeri: Gas maser Gaz molekülü: Gas molecule Gaz numunesi: Gas sample Gaz numunesi alma: Gas sampling Gaz ocağı: Gas oven; Gas cooker Gaz odası: Gas chamber Gaz oksijen: Gaseous oxygen Gaz olarak: Gaseous Gaz oluşturumu (mineral): Pneumatolysis Gaz oranı: Gas ratio Gaz ölçme: Aerometry Gaz örnekleme: Gas sampling Gaz örnekleme kabı: Gas sampling tube Gaz örtülü ark kaynağı: Gas shielded arc welding Gaz örtülü kaynak: Gas shielded welding Gaz örtülü volfram ark kaynağı: Gas tungsten-arc welding (GTAW) Gaz örtülü volfram ark kesmesi: Gas tungsten-arc cutting Gaz patlayıcı: Gaseous explosive Gaz püskürtme: Gas flushing (=Gas rinsing ;Gas stirring) Gaz püskürtme dizgesi: Gas purging system Gaz salımı: Gas emission Gaz santralı: Gas plant Gaz sezici: Gas tester (=Gas detector) Gaz sıkışması: Gas entrapment Gaz sıvılaşması: Gas liquefaction Gaz sızdırmaz: Gasproof Gaz sızıntısı: Gas escape Gaz sobası: Gas-stove; Oil stove Gaz soğurma: Gas absorption Gaz soğurma şişesi: Gas absorption bottle Gaz soğutucu: Gas cooler Gaz süzgeci: Gas filter Gaz şişesi: Gas bottle 278
Gaz yoğunlaşımı Gaz şişkinliği (karın): Tympanites Gaz tankı: Gasholder; Gas tank Gaz tankı (e.m.): Buffer tank Gaz temizleci: Gas cleaner Gaz temizleme: Gas scrubbing Gaz temizleme kulesi: Gas scrubber Gaz tepkimeleri: Gas reactions Gaz toplacı: Gas collector Gaz torbası: Gasbag; Ballonet Gaz tortusu: Gas residue Gaz tutma: Occlusion Gaz tüketimi: Gas consumption Gaz tüpü: Gas cylinder Gaz türbini: Gas turbine Gaz ucaylaması: Gas polarization Gaz uçurma (numune): Bake out Gaz üfleme: Gas flushing (=Gas rinsing; Gas stirring) Gaz üfleme: Gas rinsing Gaz üreteci: Gas generator Gaz üreteci: Gas producer Gaz üretimi: Gas production Gaz veren: Gasser Gaz verici (cam fırını tabanı): Bubbler Gaz verme (cam): Bubbling Gaz yağı: Paraffin oil (=Kerosene) Gaz yakacı: Gas burner Gaz yakımlı fırın: Gas-fired furnace Gaz yakıt: Gaseous fuel Gaz yakıtlı: Gas fired Gaz yakıtlı fırın: Gas fired furnace Gaz yasaları (fiz.): Gas laws Gaz yayılması: Gas evolution Gaz yayınımı: Diffusion of gases Gaz yenimi: Gas corrosion Gaz yıkama: Gas washing Gaz yıkama şişesi: Gas washing bottle Gaz yıkayıcı: Scrubber Gaz yoğunlacı: Gas condenser Gaz yoğunlaşabilirliği: Gas condensibility Gaz yoğunlaşımı: Gas condensation
Gaz yoğunluğu Gaz yoğunluğu: Gas density Gaz yoğunluğu ölçeri: Dasymeter Gaz yoğunlukölçeri: Aerometer Gaz yükünleşimi: Gas ionization Gaz yüzermesi: Gas adsorption Gaz zehirle(n)mesi: Gas poisoning Gazda karbonlama: Gas carburizing Gazda sementasyon: Gas carburizing Gazda suverilmiş: Gas quenched Gazda suverme: Gas quenching Gazdan zehirlenme: Gas poisoning Gazete: Gazette; Newspaper Gazete kağıdı: Newsprint Gazeteci kulübesi: Newsstand Gazı giderilmiş: Degassed Gazı giderilmiş çelik: Degassed steel Gazı giderilmiş metal: Degassed metal Gazını boşaltma: Outgassing Gazışıldama: Glowing Gaz-katı ayırımı: Gas-solid separation Gaz-katı ayırımı siklonu: Gas-solid separation cyclone Gaz-katı tepkimeleri: Gas-solid reactions Gazla ağartma: Gas bleaching Gazla dağlama: Dry etching Gazla ısıtılan: Gas fired Gazla kaşarlama: Gas bleaching Gazla paklama: Gas pickling Gazla soğutulan: Gas cooled Gazla soğutulan tepkimeç: Gas cooled reactor Gazla soğutulmuş: Gas cooled Gazlanma (metal): Gassing Gazlanma (porselen emaye): Gassing Gazlar mekaniği: Aeromechanics Gazların soğurumu: Absorption of gases Gazlaş(tır)ma: Gassification Gazlaşım: Gassification Gazlaştırılabilir: Gasifiable Gazlı: Gassy; Gaseous Gazlı akış basıncı ölçer: Sympiesometer
Gebelik hormonu (tıp) Gazlı basınçlı sinterleme: Gas pressure sintering Gazlı bez: Gauze Gazlı fırın: Gas furnace Gazlı ısıölçer: Gas thermometer Gazlı ısıtma: Gas heating Gazlı kangren (tıp): Gas gangrene Gazlı kaplama: Gas plating (=Vapour plating) Gazlı karbon kaynağı (karbonlama): Gaseous source of carbon Gazlı karıştırma (çelik): Gas stirring Gazlı kesici: Gas knife Gazlı metal ark kaynaklaması: Gas metal arc welding Gazlı metal arklı kesme: Gas metal arc cutting Gazlı nitrürleme: Gas nitriding Gazlı perdeleme (çelik): Gas shrouding Gazlı sıcaklıkölçer: Gas thermometer Gazlı siyanürleme: Gas cyaniding (=Gas carbonitriding) Gazlı termometre: Gas thermometer Gazlı yüzey (seramik): Gassy surface Gazlık kömür: Gas coal Gazlılık: Flatulence Gazolin: Petrol (=Petroleum); Gasoline Gazometre: Gas holder; Gas absorption bottle Gazoz: Soda Gazoz makinası: Gasogene Gazölçer: Aerometer; Gas meter; Gasometer; Eudimeter Gaz-sıvı metal tepkimeleri: Gas-liquid metal reactions Gazsızlanma süreci (cam): Fining Gazsızlaştırma kulesi: Degassing tower Gazyağı: Kerosene (=Kerosine) Gazyağı lâmbası şişesi: Lamp chimney; Lamp glass Gebe: Gravid Gebelik hormonu (tıp): Progestrone (=Progestine) 279
Gebelik önleyici implantlar (tıp) Gebelik önleyici implantlar (tıp): Contraceptive implants Gebelik önleyici koyuntu (tıp): Contraceptive implants Gebelik önleyici rahim aygıtları (tıp): Contraceptive intrauterine devices Gece başlığı: Nightcap Gece kilidi: Night latch Gece klübü: Nightclub Gece körlüğü (tıp): Moon-blindness Gece körü: Night-blind; Moon-blind; Moon-eyed Gece körü göz (tıp): Mooneye Gece lâmbası: Night light Gece vardiyası: Night shift Gecekondu: Shanty Gecelik (giysi): Night clothes (=Night robe) Gecik(tir)me: Delay; Retardation Gecik(tiril)miş: Delayed Gecikinti: Hysteresis Gecikinti erki yitimi: Hysteresis energy loss Gecikinti halkası: Hysteresis loop Gecikinti yitimi: Hysteresis loss Gecikme: Lagging; Time lag; Delay Gecikmeli: Retarded; Delayed Gecikmeli akma: Delayed yielding Gecikmeli çatlama: Delayed cracking Gecikmeli kırılma: Delayed fracture Gecikmeli soğu(t)ma: Retarded cooling Gecikmeli yorulma: Static fatigue Gecikmeli yumuşama (çelik): Delayed softening Gecikmesiz: Immediate Geciktirici (madde-kimya): Retardant (=Retarder) Gecik(tiril)miş: Retarded Geciktirme plâkası: Retardation plate Geciktirme süzgeci: Delay screen (=Skim strainer) Geç: Late Geç çatlama: Seasoning 280
Geçici sıvı evreli bağla(n)ma (seramikler) Geç çatlama (dökme demir+pirinç): Season cracking (=seasoning) Geç etki (tıp): Aftereffect Geç ısı (Atom tepkimesi): After-heat Geç katılaşan çimento: Slow setting cement Geç(ir)me: Transmittal Geçen ışık: Transmitted light Geçerli: Viable; Valid Geçerli kılma: Enforcement Geçerli nicem sayısı: Good quantum number Geçerliliğini yitirme: Invalidation Geçerlilik: Validity Geçersiz: Invalid Geçersiz değerlendirme: Invalid evaluation Geçersiz kılınmış: Invalidated Geçersizlik: Invalidity Geçi (hadde): Pass Geçi başına ezme (hadde): Reduction per pass Geçi sırası (hadde): Pass sequence Geçi tasarımı (hadde): Pass design Geçi yolluğu (hadde): Pass guides Geçici: Stopgap; Momentary; Temporary; Tentative; Transient; Transitory; Provisional; Impermanent Geçici akım: Transient current Geçici bağdaşım: Temporal coherence Geçici bozunum: Temporary deformation Geçici deneyler: Transient test Geçici destek (maden): Temporary support Geçici durum: Transience (=Transiency) Geçici gerilim (cam): Temporary stress Geçici gerinim (cam): Temporary strain Geçici işgörmezlik: Intermittent failure Geçici örgensel kaplama: Temporary organic coating Geçici renk: Fugitive Geçici sıvı evreli bağla(n)ma (seramikler): Transient liquid-phase (TLP) bonding
Geçici sıvı evreli üretim Geçici sıvı evreli üretim: Transient liquidphase (TLP) processing Geçici tepki: Transient response Geçicilik: Transience (=Transiency) Geçikmeli nötronlar: Delayed neutrons Geçikmiş balıkpullanması (seramik): Delayed fishscaling Geçirgen: Permeable; Pervious Geçirgenlik: Permeability Geçirim: Transmission Geçirim katsayısı: Transmission coefficient (=Transmittance) Geçirim ölçümü (seramik tozlar): Permeametry Geçirimli elektron mikroskobu: Transmission electron microscope (TEM) Geçirimli elektron mikroskopisi: Transmission electron microscopy Geçirimli florışıma mikroskopisi: Transmitted fluorescence microscopy Geçirimli florışıma mikroskopisi: Transmitted light interface microscope Geçirinç: Transmission coefficient (=Transmittance); Permeance (H2O vapour); Transmittance Geçirirlik: Permittivity Geçirme: Permeance Geçirmez (sıvı, gaz): Impermeable; Impervious Geçirmezlik: Impermeability Geçiş: Transition Geçiş bölgesi: Transition zone Geçiş çözücüsü (numune hazırlama): Transitional solvent Geçiş dönemi: Transition period Geçiş durumu: Transition state Geçiş evresi: Transition phase Geçiş kafesi (örütbilim): Transition lattice Geçiş karbürü: Transition carbide Geçiş metali karmaşıkları: Transition metal complexes Geçiş metali oksitleri: Transition metal oxides Geçiş noktası (çarpma tokluğu): Transition point
Gedrit Geçiş öğeleri: Transition elements Geçiş örgüsü: Transition lattice Geçiş sıcaklığı (çarpma tokluğu): Transition temperature Geçiş süresi: Transition time Geçiş ücreti ödeme yeri: Tollgate Geçiş yapısı: Transition structure Geçişen: Interpenetrating Geçişen çoğuz ağı: Interpenetrating polymer network Geçişim: Interpenetration Geçişim (kimya): Osmosis Geçişim basıncı: Osmotic pressure; Root pressure Geçişim etkileşimleri: Osmotic interactions Geçişim ölçümü: Osmometry Geçişim pompası: Osmotic pump Geçişimli: Intermeshing Geçişimli ağ: Interpenetrating network Geçişimölçer: Osmometer Geçişimsel: Osmotic Geçişimsel basınç: Osmotic pressure Geçit: Vestibule; Walkway Geçme: Driftbolt (=driftpin); Infiltration; Fit; Shim Geçme anahtar: Box wrench Geçme boru: Drawtube Geçme çarklar: Mounted wheels Geçme derece (döküm): Snap flask Geçme freze: Arbor-type cutter Geçme kafa bitirimi: Bayonet cap finish Geçme ray: Gauntlet Geçme sac: Match-plate Geçme tahta: Matchboard Geçmeli bindirme: Scarfing Geçmeli ekyeri (marangozluk): Scarf Geçmeli tahta kaplama: Drop siding Gedanit: Gedanit Gedik: Breach; Gap Gedik dişli: Gap-toothed Gedrit: Gedrite 281
Gehlenit Gehlenit: Gehlenite Gehlerit: Gehlerite Geiger sayacı: Geiger counter Geisdorfit: Geisdorffite Geisler ışılağı: Geissler tube Gelberi: Skim bob; Skimmer; Rake Geleneksel: Traditional; Conventional Geleneksel cam: TraditionalGlass Geleneksel seramikler: Traditional ceramics Gelgit devinimi: Reciprocating motion Gelgitin geli: High tide Gelin şapkası: Juliet cap Gelin teli: Tinsel Gelip geçici yiten: Evanescent Gelir: Earning; Yield; Income Gelir getiren yük (taşıt): Payload Gelir sağlamayan: Uneconomical Geliş açısı: Angle of incidence Geliş açısı (x-ışınları): Glancing angle Geliş(tiril)miş: Advanced Geliş(tiril)miş: Improved Geliş(tiril)miş nitelik: Improved quality Geliş(tiril)miş özellikler: Improved properties Gelişememe (tıp): Hypoplasia (=Hypoplasty) Gelişen: Developing Gelişigüzel: Haphazard; Arbitrary; Random Gelişigüzel numune: Random sample Gelişigüzellik: Randomness Gelişim: Development Gelişme: Progress; Improvement Gelişmemiş: Unformed; Nascent; Undeveloped; (uzuv vb.) Aplastic Gelişmemiş alyuvar (tıp): Hematoblast Gelişmemiş beyin (tıp): Undeveloped brain Gelişmemiş kaslar (tıp): Underdeveloped muscles Gelişmemiş kişilik: Undeveloped personality 282
Gemi sacı Gelişmemiş ülke: Undeveloped country Geliştirilmiş balıkkemiği dişliler: Modified herringbone Gears Geliştirilmiş gaz soğutmalı tepkimeç: Advanced gas-cooled reactor (AGR) Geliştirilmiş gaz türbinleri: Advanced gas turbines Geliştirilmiş gereç mühendisliği: Advanced materials engineering Geliştirilmiş gereçbilim: Advanced materials science Geliştirilmiş gereçler: Advanced materials Geliştirilmiş ısılyoğruklar: Advanced thermoplastics Geliştirilmiş karmalar: Advanced composites Geliştirilmiş lif destekli karmalar: Advanced fiber-reinforced composites Geliştirilmiş metalbilim: Advanced metallurgy Geliştirilmiş seramikler: Advanced ceramics Geliştirilmiş termoplastikler: Advanced thermoplastics Gemi: Vessel; Boat; Ship Gemi bayrakları: Bunting Gemi bordasında teslim: Free alongside ship (FAS) Gemi boşaltma: Ship unloading Gemi darası: Dead weight Gemi direği: Mast Gemi enkazı: Wreck Gemi havuzu: Dock Gemi inşaat mühendisi: Naval architect Gemi inşaat mühendisiliği: Naval architecture Gemi inşaatı: Ship building Gemi kaburgası: Keel Gemi kıçı: Stern Gemi kızağı: Slipway Gemi omurgası: Keel Gemi omurgası mastarı (döküm): Keel block Gemi sacı: Ship plate
Gemi teknesi Gemi teknesi: Hull Gemi topu metali: Admiralty gunmetal Gemi yapımı: Ship building Gemi yükleme: Ship loading Gemi yükü: Boatload; Shipload Gemi/uçak seyrüseferi: Navigation Gemici pirinci: Admiralty brass Gemilere ilişkin: Naval Geminin kayıtlı olduğu liman: Home port Gemini™ merceği: Gemini™ lens Gen iletim: Recombinant DNA Gen oluşan: Recombinant (=Gene splicing) Gen oluşumu: Recombination Genel: Universal; General Genel bakım: General overall Genel dağılımlı çökelti: General precipilate Genel ekonomi: Macroeconomics Genel gaz denklemi: General gas equation Genel giderler: Overhead expenses Genel kimya: General chemistry Genel Newton akışkanı: Generalized Newtonian fluid Genel yenim: General corrosion Genel yolluk (pik döküm): Sow Genelleme: Generalization Genelleş(tiril)miş: Conventional Genelleşmiş dövme: Conventional forging Genelleşmiş elyaf destekli beton: Conventional fibre-reinforced concrete Genelleşmiş frezeleme: Conventional milling Genelleşmiş gerilim: Conventional stress Genelleşmiş gerinim: Conventional strain Genelleşmiş silahlar: Conventional weapons Genelleşmiş yöntemler: Conventional techniques Genetik (tıp): Genetic (=Genetical) Geniş: Extensive; Broad; Wide
Geniş süpürge Geniş açı: Wide angle; (90°-180°) Obtuse angle Geniş açılı (geom.): Obtuse angled Geniş açılı delikli karanlık alan algılayıcısı (SEM): High-angle annular darkfield detector Geniş açılı esnek saçılım (SEM): Highangle elastic scattering (=Rutheford scattering) Geniş açılı gelenışınlı elektron kırınımı: Large-angle convergent beam electron diffraction Geniş açılı köşebentler: Wide flanged shapes Geniş açılı mercek: Fish-eye; Wide-angle lens Geniş açılı sınır: Large angle bounday Geniş açılı tane sınırı: Large angle grain boundary Geniş açılı üçgen (geom.): Obtuse angled triangle Geniş açılı x-ışınları saçılımı: Wide-angle x-ray scattering (WAXS) Geniş ağızlı kaplar (cam): Wide mouth containers Geniş ağızlı satır: Broad hatchet Geniş alanlı göz merceği: Widefield eyepiece Geniş alanlı oküler: Widefield eyepiece Geniş ayaklı profil: Broad flanged beam Geniş başlı çivi: Panel-pin Geniş başlıklı I-profili: Wide flange beam Geniş başlıklı I-profili haddesi: Wide flange beam mill Geniş çizgiler: Broad lines Geniş I-profili: Wide flange Geniş iz (cam): Deep-sleek Geniş kenar (yassı kütük): Wide side Geniş keski: Boaster Geniş paçalı pantolon: Oxford bags Geniş perde (sinema): Wide-screen Geniş sıcak şerit haddeleri: Wide hot-strip mills Geniş süpürge: Push broom 283
Geniş şerit Geniş şerit: Broad strip; Wide strip Geniş şerit haddesi: Broad strip mill Geniş tabanlı kalıp (döküm): Big-enddown mould Geniş tabanlı putrel: Broad flanged beam Geniş taşçı kalemi: Boaster Geniş tümleşim (transistör): Large scale integration (LSI ) Geniş yassı çelik: Wide flat steel Genişle(t)me: Broadening Genişlemiş kısım (kanal): Ampulla Genişleten: Dilatant Genişletilmiş ağız: Flared end Genişletilmiş erke-yitimli ayrıntılı yapı: Extended energy-loss fine structure (EXELFS) Genişletilmiş uç: Flared end Genişletme: Dilatancy Genişleyen kıskaçlar: Extending clamps Genişliğine konik tuğla: End skew on edge Genişlik: Width; Breadth Genişlikölçer: Width gage Genize ilişkin: Guttaral Genleme (dövme): Heading Genleşebilir: Dilatable; Expendable Genleşen: Expansive Genleşen buhar kapanı: Expansive steam trap Genleşen çimento: Expansive cement Genleşen grafit kalıp: Expendable graphite mould Genleşen harç: Expansive mortar Genleşen kalıba döküm: Expendable mould casting Genleşen kalıp: Expendable mould Genleşen maça (döküm): Expendable core Genleşen metaller: Expanding metals Genleşen yapışkan: Expansive cement Genleşik: Expanded Genleşik çoğuzlar: Expanded polymers 284
Genlik Genleşimsel yumuşama noktası (cam): Dilatometric softening point Genleşirlik: Expansivity (=coefficient of expansion) Genleşme: Dilatation; Dilation; Expansion Genleşme bağlantısı: Expansion joint Genleşme borusu: Expansion pipe Genleşme çatlağı: Expansion crack Genleşme eğrisi: Dilatometric curve Genleşme hızı: Rate of expansion Genleşme katsayısı: Coefficient of expansion Genleşme körüğü: Expansion bellows Genleşme kuvveti: Expansion force Genleşme makarası: Expansion roll Genleşme ölçüm yöntemi: Dilatometric method Genleşme ölçümleri: Dilatometric measurements Genleşme ölçümsel: Dilatometric Genleşme ölçümü: Dilatometry Genleşme payı: Expansion allowence Genleşme sonrası: After-expansion Genleşme yatağı: Expansion bearing Genleşme yumuşaması sıcaklığı: Dilatometric softening temperature Genleşmeli geçirme: Expansion fit Genleşmeölçer: Dilatometer Genleşmez cam: Zero-expansion glass Genleşmiş: Expanded Genleştiren: Dilator Genleştirici: Dilative; Expander Genleştirici malafa: Expander mandrel Genleş(tiril)miş curuf (=sünger curuf): Expanded slag (=foamed slag) Genleş(tiril)miş dışık: Expanded slag (=foamed slag) Genleş(tiril)miş yüksek fırın dışığı: Expanded blast-furnace slag Genleştirme süreci: Expanding process Genliği azalan dalga: Evanescent wave Genliği azalmayan (fiz.): Undamped Genlik: Amplitude
Genlik kiple(n)mesi Genlik kiple(n)mesi: Amplitude modulation Genlik modülasyonu: Amplitude modulation Genlik zıtlığı: Amplitude contrast Gentamisin: Gentamicin Genzel (tıp): Orinasal Geolin™ (Aluminyum parlatıcı): Geolin™ Geometri: Geometry Geometrik: Geometric (=Geometrical) Geometrik boyutlar: Geometric dimensions Geometrik dizi: Geometric progression Geometrik eşiz: Geometric isomer Geometrik eşizleme: Geometric isomerism Geometrik eşizlik: Geometrical isomerism Geometrik modelleme: Geometric modelling Geometrik optik: Geometrical optics Geometrik ortalama: Geometric mean; Geometrical average Geometrik pay: Geometric tolerance Gerber yasası: Gerber’s law Gerçeği söyleten ilaç (tıp): Truth drug; Truth-serum Gerçek: True; Truth; Fact; Real Gerçek atomsal çözünüm: True atomic resolution Gerçek büyütme (optik): Real magnification Gerçek çözelti: Actual solution Gerçek değil: Untrue Gerçek dışı: Unreal Gerçek dizey (mat.): Real matrix Gerçek eğme: True bending Gerçek genleşme (sıvı): Absolute expansion Gerçek gerilim: True stress Gerçek gerilim -gerçek gerinim çizgesi: True stress-true strain diagramme Gerçek gerinim: True strain
Gereç maliyeti Gerçek görüntü: Real image Gerçek görüntü büyütücü mercek: Positive lens Gerçek gözeneklilik: True porosity Gerçek ortalama: True mean Gerçek oylum: True volume Gerçek parçacıklı karmalar: True particulate composites Gerçek sayı: Real number Gerçek soğuma hızı: Actual cooling rate Gerçek uç-numune etkileşimi: True tipsample interaction Gerçek yoğunluk: True density Gerçekleştirme: Realization Gerçeklik: Reality Gerdanlık: Neclace Gerdel: Pail Gerdirici: Bridle Gerdirme donanımı: Tension bridle Gerdirme makarası: Tension reel Gerdirme makası: Snub pulley Gerdirme merdanesi (hadde): Bridle roll Gereç: Implement; Material Gereç akışı: Material flow Gereç bozukluları: Material defects Gereç deneme: Materials testing Gereç denetim dizgesi: Material control system Gereç deneyleri: Materials tests Gereç devinimi: Materail movement Gereç gereksinimleri: Material requirement Gereç gereksinme planlaması: Materail requirement planning Gereç hareketi: Materail movement Gereç hareketleri: Material handling Gereç işlevleri: Material functions Gereç işleyim: Materials processing Gereç işleyim yöntemleri: Materials processing methods Gereç kaldırma: Materail removal Gereç maliyeti: Material cost 285
Gereç mühendisliği Gereç mühendisliği: Materials engineering Gereç nitelendirme: Material characterization Gereç seçenekleri: Material alternatives Gereç seçimi: Material selection Gereç standartları: Material standards Gereç teknolojileri: Materials technologies Gereç tepkisi: Material response Gereç yerine koyumu: Material substitution Gereç yönetimi: Materials handling Gereç yönlendirme: Material handling Gereç yönlendirme dizgesi: Material handling system Gereçbilim: Materials science Gereçler: Materials Gereçlerin dayancı: Strength of materials Gerekli: Unexpendable; Necessary Gerekli şeyler: Necessaries Gereksinim: Necessity Gereksiz: Inessential; Unessential; Unnecessary Geren kas (tıp): Tensor Gerey: Tensor Gereyler işlencesi: Calculus of tensors Gergef: Tenter Gergef işi: Tapestry Gergef kancası: Tenterhook Gergi (tıp): Tonus Gergi bozukluğu (tıp): Dystonia Gergi çubuğu: Tie-rod Gergi halatı: Backstay Gergi kasnağı: Tension pulley Gergi mili (dokuma): Breast beam Gergi teli: Guy Gergi yitimi: Atony (=Atonia) Gergili kasınç (tıp): Tonic spasm Gergin: Tight; Taut Gerginleş(tir)me: Stiffening Gerginleştirme: Tautening 286
Geri ödenti Gerginlik: Stiffness; Tension Gerginlik ayarı: Loop control Gerginlik ayarlayıcı: Looper Geri: Rear;Back; Reverse; Tail Geri akış: Reflux Geri alan: Background Geri alan ışınımı: Background radiation Geri besleme: Feedback Geri beslemeli denetim: Feedback control Geri beslemeli denetim aygıtları: Feedback control devices Geri bildirim: Feedback Geri bükme deneyi: Reverse bend test Geri çekiş: Back draft Geri çekme (şaloma): Flashback Geri çekme pimi: Ejector return pin Geri çekme yayı: Back pull spring Geri dönüş borusu: Return pipe Geri dönüşlü şişe: Multi-trip bottle (=Returnable bottle) Geri dönüşsüz: Irrevocable; Unrecoverable; Nonreturn Geri dönüşsüz banka teminat mektubu: Irrevocable letter of credit Geri dönüşsüz şişe: Nonreturn bottle; Single-trip bottle (One-way bottle) Geri dönüşsüz vana: Nonreturn valve Geri emiş: Back draft Geri gelmez: Irrevocable Geri iste(n)me: Reclamation Geri isteme: Re-claim Geri kalan: Lagging Geri kalma: Lagging Geri kayma: Backward slip Geri kazanılabilir: Recyclable Geri kazanılabilirlik: Recyclability Geri kazanım: Recycling Geri kazanım kutusu: Recycling bin Geri kıvırma (kemer): Hemming Geri ödenmez: Nonrefundable Geri ödenti: Refund
Geri plan çıkarımı (görüntü) Geri plan çıkarımı (görüntü): Background subtraction Geri saçılım: Backscattering Geri saçılmış elektron: Backscattered electron Geri saçılmış elektron algılayıcısı: Backscattered electron detector Geri saçılmış elektron görüntülemesi: Backscattered electron imaging Geri saçılmış elektron kırınımı: Backscattered electron diffraction Geri saçılmış elektronlar: Backscattered electron Geri saçılmış Kikuchi kırınımı: Backscattered Kikuchi diffraction Geri sıçrama (fizik): Restitution Geri taşma (kalp kanı): Regurgitation Geri tepme: Backfire; Backlash Geri tepme basıncı: Back pressure Geri tepme subapı: Check valve Geri üfleme (cam): Blowback Geri vites: Reverse gear Geri yansıma: Back reflection Geri yansıtmalı Laue kamerası: Back reflection Laue camera Geri yansıtmalı Laue yöntemi: Back reflection Laue method Gerici: Stretcher Geriden aydınlatma: Backlighting Gerikazanım: Recovery Gerikazanım tesisi: Recovery plant Gerileme (hastalık): Regression Gerilen: Stretchy Gerilim (elekt): Tension; Potential; Voltage Gerilim: (mek.) Stress Gerilim aktarma: Stress transfer Gerilim alanı: Stress field Gerilim aralığı: Stress range Gerilim artırıcılar: Stress raisers Gerilim çatlağı: Stress crack Gerilim çatlaması: Stress cracking
Gerilim ölçümüne ilişkin (elekt.) Gerilim çatlaması işgörmezliği: Stresscracking failure Gerilim çatlatması (akrilikler): Stress crazing Gerilim çevrimi: Stress cycle Gerilim dağılımı: Stress distribution Gerilim denetleci: Potentiostat Gerilim derişimi: Stress concentration Gerilim derişimi çarpanı: Stressconcentration factor Gerilim destekli yenilenme/ yeniden kristallenme: Stress induced recrystallization Gerilim durumu (mek.): State of stress Gerilim düzen direnci (elekt.): Bleeder resistor Gerilim eğimi (e=V/m): Electric field Gerilim eşitleme tavı: Stress equalizing anneal Gerilim eşitlemesi: Stress equalization Gerilim farkı (elekt.): Potential difference Gerilim genliği (mek.): Stress amplitude Gerilim gevşemesi: Stress relaxation Gerilim giderilmiş metal: Stress relieved metal Gerilim giderme: Stress relieving Gerilim giderme işlemi: Stress relieving treatment Gerilim giderme tavı: Stress relief anneal Gerilim giderme tavlaması: Stress relief annealing Gerilim gözesi: Stress cell Gerilim kırması: Stress fracture Gerilim koruma körelimi (tıp): Stress protection atrophy Gerilim merkezleme: Voltage alignment Gerilim oranı: Stress ratio Gerilim oynaması (elekt.): Voltage fluctuation Gerilim ölçümü (mek.): Stress measurement Gerilim ölçümüne ilişkin (elekt.): Potentiometric 287
Gerilim verimliliği (kaplama) Gerilim verimliliği (kaplama): Voltage efficiency Gerilim yeğinliği: Stress intensity Gerilim yeğinliği çarpanı: Stress-intensity factor (KI) Gerilim yeğinlik aralığı: Stress-intensity range Gerilim yoğunlaştırıcı: Stress concentrator Gerilim yükseltici: Stress raiser (=stress riser) Gerilim-gerinim çizgesi: Stress-strain diagramme Gerilim-gerinim davranımı: Stress-strain behaviour Gerilim-gerinim eğrisi: Stress-strain curve Gerilim-kopma dayancı: Stress-rupture strength Gerilim-kopma deneyi: Stess-rupture test Gerilim-kopma deneyi (sürünme): Stress-rupture test Gerilim-kopma eğrisi (sürünme): Stressrupture curve Gerilim-kopma kırılması: Stress-rupture fracture Gerilimli: Stressed; Off-temper Gerilimli bölge: Stressed zone Gerilimli cam (suya damlatılmış): Prince rubert drop Gerilimli korrozyon: Stress corrosion Gerilimli tel (elekt.): Live wire Gerilimli yaşlandırma: Stress ageing Gerilimli yenim: Stress corrosion Gerilimli yenim çatlakları: Stresscorrosion cracks Gerilimli yenim çatlaması(GYÇ): Stresscorrosion cracking (SCC) Gerilimli yenim kırıkları: Stresscorrosion fractures Gerilimli yenim kırılması: Stresscorrosion fracture Gerilimölçer (elekt.): Potentiometer Gerilimölçer (mek.): Tensiometer (=Tensometer) 288
Geriye eğilme Gerilimölçerli: Potentiometric Gerilimölçerli eşdeğerlenim: Potentiometric titration Gerilim-sayı (G-S) eğrisi (metal yorulması): Stress-number (S-N ) curve Gerilim-sayı çizgesi: Stress-number diagram Gerinim: Strain Gerinim çözümlemesi: Strain analysis Gerinim çubukları (presleme): Strain rods Gerinim dağılımı: Strain distribution Gerinim durumu: State of strain Gerinim duyarlılığı: Strain rate sensitivity (m) Gerinim erki: Strain energy Gerinim genliği: Strain amplitude Gerinim gevşemesi: Strain relaxation Gerinim hızı: Strain rate Gerinim izleri: Strain markings Gerinim izleyici(cam): Strain viewer (=Polariscope) Gerinim sertleş(tir)me katsayısı: Strainhardening coefficient Gerinim sertleş(tir)mesi: Strain hardening Gerinim sertleş(tir)mesi hızı: Rate of strain hardening Gerinim sertleş(tir)mesi katsayısı: Modulus of strain-hardening (=Rate of strain) Gerinim yaşlan(dır)ması: Strain aging Gerinim yaşlandırması gevrekleşmesi (düşük karbonlu çelik): Strain-age embrittlement Gerinimli: Strained Gerinimli cam disk: Strain disc Gerinimli yapı: Strained structure Gerinimölçer: Strain gauge; Strainometer Gerinimsiz nesnel mercek: Strain-free objective Geriplan: Background Geriye eğik: Recurvate Geriye eğilme: Recurvation
Geriye gitme Geriye gitme: Regression Geriye kaynaklama: Backhand welding Geriye kıvrılma: Retroflexion (=Retroflection) Geriye ölçütleme: Retrogradation Geriye sayma: Countdown Geriye sıkma: Backward extrusion Germanit: Germanite Germanium: Germanium Germanyum alaşımları: Germanium alloys Germanyum algılayıcı: Germanium detector Germanyum arsenik sülfat camları: Germanium-arsenic-sulphate Glasses Germanyum bromür: Germanium bromide Germanyum cevheri: Renierite Germanyum doğrultucu (elekt.): Germanium rectifier Germanyum eriyiği: Germanium melt Germanyum etoksit: Germanium ethoxide Germanyum florür: Germanium fluoride Germanyum ikiklorür: Germanium dichloride Germanyum ikioksit: Germanium dioxide Germanyum iyodür: Germanium iodide Germanyum klorür: Germanium chloride Germanyum kristali: Germanium crystal Germanyum metoksit: Germanium methoxide Germanyum nitrür: Germanium nitride Germanyum oksit: Germanium oxide Germanyum örütlü yarıiletkeni: Germanium crystal semiconductor Germanyum örütü: Germanium crystal Germanyum selenür: Germanium selenide Germanyum sülfür: Germanium sulphide Germanyum telerür: Germanium telurite Germanyum tozu: Germanium powder
Gevrek davranım Germanyum trasistor: Germanium transistor Germanyum yongası: Germanium chip Germanyum zar: Germanium membrane Germanyumlu: Germanic Germe: Tensioning; Stretching Germe avadanı: Clamp jig Germe ayarlayıcı role: Dancer roller Germe çenesi: Clamp jaw Germe çubuğu: Jockey stick Germe düzeni: Jockey gear Germe düzlemesi: Tension levelling Germe gemi: Tension bridle Germe gerinimleri: Stretcher strains; Stretch strains (=Lüders lines) Germe izleri: Stretch strains (=Lüders lines) Germe kasnağı: Jockey wheel Germe kuvveti(mak): Tension Germe merdanesi (hadde): Tension roll Germeli biçimleç: Stretch former Germeli biçimleme: Stretch forming Germeli çekme: Stretch-drawing Germeli doğrultma: Stretcherstraightening Germeli doğrultmaç: Stretcher leveler Germeli numune tablası (TEM): Straining stage Germeli zincir: Stud chain Gersdorfit: Gersdorffite Getr: Legging; Gambago Geviş getirme: Regurgitation Gevreğe benzer davranım: Quasibrittle behaviour Gevrek: Biscuit; Brittle; Crisp Gevrek alumina: Fryable alumina Gevrek bakır: Dry copper Gevrek benzeri davranım: Quasibrittle behaviour Gevrek çatlak: Brittle crack Gevrek çatlak ilerlemesi: Brittle crack propagation Gevrek davranım: Brittle behaviour 289
Gevrek erozyon davranımı Gevrek erozyon davranımı: Brittle erosion behaviour Gevrek gereç: Brittle material Gevrek gümüş cevheri: Brittle silver ore Gevrek işgörmezlik: Brittle failure Gevrek kaplama: Brittle coating Gevrek katı: Brittle solid Gevrek kırılma: Brittle fracture Gevrek malzeme: Brittle material Gevrek metal: Brittle metal Gevrekleşme: Embrittlement Gevrekleşmiş: Embrittled Gevrekleşmiş alaşım: Embrittled alloy Gevrekleşmiş evre: Embrittled phase Gevrekleştiren: Embrittling Gevrekleştiren çökelti: Embrittling precipitate Gevrekleştiren evre: Embrittling phase Gevrekleştiren öge: Embrittling element Gevreklik: Brittleness; Shortness Gevreklik sıcaklığı: Brittle temperature Gevreklik sıcaklık aralığı: Brittle temperature range Gevşe(t)me: Loosening; Unloosening; Unwinding Gevşek: Sleazy; Ungirt; Slack; Loose; Incompact; Limp Gevşek (doku): Hypotonic Gevşek dizili haddeleme: Loose pack rolling Gevşek geçme: Loose fit Gevşek kablo: Slack cable Gevşek metal (kaplama): Loose metal Gevşek modeller (döküm): Loose pattern Gevşek parça (kalıp): Loose piece Gevşek toprak: Loam Gevşem (yürek kası): Diastasis; Diastole Gevşem basıncı (tıp): Diastolic pressure Gevşeme: Relaxation Gevşeme katsayısı (çoğuzlar): Relaxation modulus Gevşeme sıklığı (elekt.): Relaxation frequency 290
Gırtlak gözlemleme (tıp) Gevşeme süresi: Relaxation time Gevşetici (tıp): Laxative Gevşetici hormon (tıp): Relaxin Gevşeyen implant: Loosening implant Gevşeyen koyuntu: Loosening implant Geykiyetit: Geikielite Geyner (tıp): Locus Geyserit: Geyserite Gez (tüfek): Hindsight Gezen: Walking Gezenek (mat.): Locus Gezer direk (maden): Temporary prop Gezer dişli: Planet Gear Gezer domuz damı (maden): Temporary chock Gezer döküm teknesi: Flying tundish Gezer kaldırga/vinç: Gantry crane Gezer mikroskop: Mobile microscope Gezer tandiş: Flying tundish Gezer vinç: Overhead crane Gezi: Travel; Trip Gezi filmi: Travel film Gezici kalıp: Floating die Gezici sertlikölçer: Portable hardness tester Gezici tıpaç (boru çekme): Floating plug Gezinge (geo.): Trajectory Gezinti platformu (fabrika): Cat walk Ghosh yasası: Ghosh’s law Gıcırtı: Rasping Gıda: Food; Viand; Nutrition Gıda zehirlenmesi: Botulism Gıdık: Jowl Gıdıklama: Titillation Gırtlağa ilişkin (tıp): Glottal; Laryngal; Glottic Gırtlak: Gullet; Glottis; Voice box; Larynx; (tıp) Throat; (tıp) Oropharynx Gırtlak açımı: Laryngotomy Gırtlak ameliyatı (tıp): Laryngotomy Gırtlak gözlemleci: Laryngoscope Gırtlak gözlemleme (tıp): Laryngoscopy
Gırtlak mikrofonu Gırtlak mikrofonu: Larynx microphone Gırtlak yangısı (tıp): Laryngitis Gırtlaksı: Glottic Gırtlaktan: Guttaral Gışa: Tegument; Membrane Gibbs evre kuralı (P+F= C+2): Gibbs phase rule Gibbs işlevi: Gibbs function (=Free energy) Gibbs özgür erki ( F=H-TS ): Gibbs free energy (F) Gibbs üçgeni ( üçlü denge çizgesi ): Gibbs triangle Gibbs-DiMarzio kuramı: Gibbs-DiMarzio theory Gibbs-Duhem denklemi: Gibbs-Duhem equation Gibbs-Hemlholtz denklemi: GibbsHemlholtz equation Gibi görünme: Simulation Gibi yapma: Simulation Gibsit (yer b.): Gibbsite Gibsit katmanı: Gibbsite layer Gidergen alan: Coercive field Gidergen kuvvet (Hc) (fiz.): Coercive force Gidergen mıknatıslanma (fiz.): Coercive magnetization Gidergen ucaylanma (fiz.): Coercive polarization Gidergenlik: Coercivity Giderici: Suppresant Giderilebilir nem (tuğla): Hygroscopic water Giderim: Relief Giderimli parlatma: Relief polishing Gidici: Downsprue (=sprue) Gidici (döküm): Downgate (=sprue) (downsprue) Gidim izi: Trajectory Gidiş geliş otobüsü: Shuttle bus Gidiş geliş servisi: Shuttle service Gidon (bisiklet): Handlebar
Giriş deliği Giga: Giga Giga electron voltu (= 109 eV): Giga electron volts (GeV) Gigahertz (= 109 Hz): Gigahertz (GHz) Gilsonit: Gilsonite Gimelinit: Gmelinite Ginzburg-London üstüniletkenlik kuramı: Ginzburg-London superconductivity theory Girdap: Gurge; Whirl; Eddy; Vortex Girdi: Input Girdi-çıktı: Input-output Girilemez: Impenetrable Girilemezlik: Impenetrability Girim: Penetration Girim derinliği: Depth of penetration Girim derinliği (X-ışınları): Penetration depth Girim etmeni (atom): Penetration factor Girim hızı (elektrikli kimyasal işleme): Penetration rate Girim sertliği: Penetration hardness (=Indentation hardness) Girimölçer: Penetrameter Girimsizlik: Impenetrability Girinebilir: Penetrable Girinti: Dent; Indentation; Crater Girinti (yüzey bozukluğu): Intrusion Girinti direnci: Dent resistance Girinti kabuk (hadde): Rolled-in scale Girinti tufal (haddelenmiş çelik yüzey): Rolled-in scale Girintiler (yüzey hatası): Pop-ins Giriş: Vestibule; Hall; Mouth; Access; Entrance; Inlet; Doorway; Entry Giriş (bölüm): Introduction Giriş açıklığı: Mouth Giriş basıncı: Intake pressure Giriş besleme merdaneleri (Elektrikli kalay kaplama): Entry feed rolls Giriş bölümü (hadde): Entry section Giriş deliği: Manhol; Feed inlet; (cam) Inlet port 291
Giriş gerginliği (hadde) Giriş gerginliği (hadde): Entry tension Giriş gergisi (Elektrikli kalay kaplama): Entry bridle Giriş gerilimi (hadde): Entry tension Giriş gerilme rolesi (hadde): Inlet tension reel Giriş hızı (hadde): Entry speed Giriş izi (haddeleme): Entry mark Giriş kalınlığı (hadde): Entry thickness Giriş kasası (hadde): Entry guide box Giriş masası (hadde): Approach table Giriş oluğu (hadde): Running gate (=Ingate) Giriş role yolu: Ingoing roller table Giriş role yolu (hadde): Mill approach table Giriş sıcaklığı: Inlet temperature Giriş ucu (hadde): Entry end Giriş yan yolluğu (hadde): Entry side guide Giriş yeri: Entry Giriş yolluğu: Inlet guide (=Entry guide) Giriş yolluğu (hadde): Entry guide Girişim (fiz.): Interference Girişim eğrisi: Interferogram Girişim filtresi (optik): Interference filter Girişim işletme: Enterprise Girişim mikroskobu: Interference microscope Girişim mikroskopisi: Interference microscopy Girişim nesnel merceği/objektifi: Interference objective Girişim ölçümlü mikroskop: Interferometric microscope Girişim ölçümü: Interferometry Girişim renkleri: Interference colours Girişim saçakları: Interference fringes Girişim süzgeci: Interference filter Girişim yansımalı mikroskopi: Interference reflection microscopy Girişimölçer: Interferometer 292
Gjer fırını Girişimölçer ile genleşme ölçümü: Interferometric dilatometry Girişme: Undertaking Girit (pat.): Sinus Girme: Infiltration Girme–çıkma fırın: In-and-out furnace Gitar: Guitar Gittikçe incelen: Taper Giydirik metal: Clad metal Giydirik metaller: Plymetals (=Clad metals) Giydirme: Dressing; Cladding (mek.) Giydirme camı: Cladding glass Giydirme gereçleri: Clad materials Giydirme metal: Clad metal Giyilebilir: Wearable Giyilebilirlik: Wearability Giyilmemiş: Unworn Giyilmeye elverişli: Wearing Giyim: Toilette; Dress Giyinme: Dressing Giyotin: Shears; Guillotine Giyotin makas: Upcut shear; Shears; Down-cut shear; Guillotine cutter (=Guillotine shears) Giysi: Dress; Suit; Wear; Vestment; Toggery; Garment Giz: Secret; Latent Gizil çözücü: Latent solvent Gizil erk: Potential energy Gizil ısı: Latent heat Gizil sertleşme: Latent hardening Gizli: Latent; Secret Gizli bozukluklar: Dormant defects Gizli çivileme: Blind nailing Gizli geçme: Blind joint Gizli ısı: Sensible heat Gizli mahzen: Cache Gizli süre (tıp): Latent period Gizli tuzak: Booby trap Gizyöney: Invariant vector Gjer fırını: Gjer’s kiln
GK test GK test: PF test Glaubert tuzu: Glaubert’s salt Glikojen: Glycogen Glikojen üretimi: Glycogenesis Glikol: Glycol Glikolik asit: Glycolic acid Glikolipidler: Glycolipids Glikoliz: Glycolysis Glikoprotein: Glycoprotein Glikoz: Glucose (=Dextrose) Glikoz parçalanması: Glycolysis Glikozid: Glycoside Glikozüri: Glycosuria Glimetit: Glimmetite Glioksal: Glyoxal Gliptal: Glyptal Gliptal reçineler: Glyptal resins Gliseraldehit: Glyceraldehyde Gliserid: Glyceride Gliserik asit: Glyceric acid Gliseril kökü: Glyceryl radical Gliserin: Glycerine (=Glycerol) Gliserol: Glycerol Glisidiller: Glycidyls Glisin: Glycine Gliyoma (tıp): Glioma Globar ( SiC direnc ): Globar Globerit: Glauberite Globulin: Globulin Glokodot: Glaucodot Glokofan: Glaucophane Glokoma (göz): Glaucoma Glokonit: Glauconite (=Terre-verte) Glokonitli kil: Glauconite clay Glokonitli kum: Glauconite sand Glukonat: Gluconate Glukonit: Gluconite Glukoz asidi: Gluconic acid Glukozit: Glucoside Glukozüri (tıp): Glucosuria Glutamat: Glutamate
Göbek karbon içeriği (mek.) Glutamat eritken: Glutamate flux Glutamik asit: Glutamic acid (=Glutaminic acid) Glutamin: Glutamine Glükagon (hormon): Glucagon Glüon (fiz.): Gluon Glütaraldehit: Glutaraldehyde Glütation: Glutathione Glüteli: Glutinous Glüten: Gluten Glüten asidi: Glutaric acid Goblen: Gobelin Goblet: Goblet Goldschmidt süreci (metalbilim): Goldschmidt process Goldschmidt termit süreci: Goldschmidt thermit process Gomalaka: Shellfire Gonca vazosu: Bud vase Gondol: Gondola Gong: Gong Gonyometre: Gonimometer Gooch krozesi: Gooch crucible Goodman yasası: Goodmann’s law Gorham süreci: Gorham process Goslarit: Goslarite Gostarit (doğal ZnSO): Gostarite Gough-Joule olgusu: Gough-Joule effect Gould döner civa ocağı: Gould rotary mercury kiln Göbeğe ilişkin (tıp): Umbilical Göbek: (mek.) Mandrel; Omphavos; (tıp) Umbilicus; Olmphalos; (met.) Core Göbek (tıp): Navel Göbek bağı (tıp): Umbilical cord Göbek bileşimi (mek.): Core composition Göbek boyu delgisi: Radial drill Göbek çukuru (tıp): Umbilication Göbek içyapısı (mek.): Core microstructure Göbek karbon içeriği (mek.): Core carbon content 293
Göbek karbonu (mek.) Göbek karbonu (mek.): Core carbon Göbek sertliği (mek.): Core hardness Göbekli: Ventricose Göbekli tuğla: Cored brick Göbeklilik: Ventricosity Göç: Migration Göç önleme etmeni deneyi: Migration Inhibition Factor (MIF) test Göç(ürt)me deneyi (işlenebilirlik): Slump test Göçme: Collapse; Implosion Göçme direnci (boru): Collapse resistance Göçük gövde (cam): Indented body Göçüm: Metastasis Göçürtme: Slumping Göden (tıp): Rectum Gödensel (tıp): Rectal Göğüs: Breast; Bosom; Thorax; Petto; Breast; Larynx; (tıp) Chest Göğüs açımı (tıp): Thoracotomy Göğüs ağrısı (kalp): Angina pectoris Göğüs dinleme aygıtı (tıp): Sthetescope Göğüs duvarı (fırın): Breast-wall Göğüs hastalıklarına ilişkin (tıp): Pectoral Göğüs kafesi (tıp): Thorax Göğüs kemiği (tıp): Breastbone (=chestbone) Göğüs kemiği (tıp): Chestbone Göğüs kemiği (tıp): Sternum Göğüs kemiği üst bölümü (tıp): Manubrium Göğüs kemiğine birleşmeyan kaburga: False rib Göğüs kemiğine ilişkin (tıp): Sternal Göğüs matkabı (tıp): Breast drill Göğüs onarımı (tıp): Thoracoplasty Göğüs ve göğüs boşluğuna ilişkin: Pectoral Göğüs zarı (tıp): Pleura Göğüs zarı ameliyatı (tıp): Pleurotomy Göğüs zarı yangısı (tıp): Pleurisy Göğüs zarına ilişkin (tıp): Pleural 294
Gölgelenmiş maske Göğüs zarında hava toplanması (tıp): Pneumothoray Göğüse ilişkin (tıp): Thoracal Göğüse ilişkin (tıp): Thoracic (=Thoracal) Göğüslü bindirme: Scarf Göğüslü bindirme: Scarfing Göğüslük (=önlük): Bib Gök cevher: Lapis lazuli Gök mavisi: Azure Gök taşı: Blue coppers (=Blue stone) Gök taşı: Blue stone Gök yakut: Hyacinth (zircon) Gök yeşil (renk): Glaucous Gök zümrüt: Aquamarine Gökdelen (bina): Skyscraper Gökgözler: Telescope Gökkuşağı taşı ıris: Iris (=rainbow quarta) Göktaş: Blue coppers (=Blue stone) Göktaşı: Meteor; Meteorite; Aerolith; Lazulite Göktaşı bilimi: Meteoritics Göktaşı çakılı: Chondrule Göktaşı demiri: Meteoric iron Gökyakut: Sapphire Gökyakut bıçağı: Sapphire knife Gökyakuttan yapılmış: Sapphirine Gökyüzü haritası: Planisphere Göl bakırı ( Superior gölü): Lake copper Gölcük: Plash Gölcükler (Büyük katışkı birikintileri): Lakes Gölek: Water hole Gölge: Shadow; Umbra Gölge görüntü (STEM): Shadow image Gölge resim (tezyinat): Grisaille Gölgeleme: Shadowing (met.) Gölgeleme açısı: Shadow angle Gölgelemeli elektron mikroskobu: Shadow microscope Gölgelendirme: Shadowing Gölgelenmiş maske: Shadow cast replica
Gölgelik Gölgelik: Blind; Umbra; Window shade; Canopy; Tunica; Sleeve Gömlek (mek.): Liner Gömlek: Shirt Gömlek tutucu: Liner holder Gömme: (e.m.numunesi) Embedding; (numune hazırlama) Mounting Gömme başlı çivi: Blind nail Gömme başlı somun: Blind nut Gömme bileşikleri: Embedding compunds Gömme değirmen: Sinking mill Gömme dolap: Closet Gömme eklem (diş-çene ): Gomphosis Gömme hatası: Mounting artifact Gömme kalıbı: Embedding mould Gömme numune (tıp): Specimen block Gömme ortamı: Embedding medium Gömme ortamı: Mountant (=Mounting medium) Gömme ortamı: Mounting medium Gömme reçinesi: Mounting resin Gömme süreci: Mounting process Gömme tozu: Mounting powder Gömme uygulaması: Mounting application Gömü: Trove Gömüldürük: Yoke Gömülebilirlik: Embeddability Gömülmemiş (metalbilim): Unmounted Gömülmemiş numune: Unmounted specimen Gömülü (met.): Embedded; Mounted Gömülü aşındırıcı: Embedded abrasive Gömülü atom yöntemi: Embedded atom method (EAM) Gömülü numune (metal): Mounted specimen Gömüt: Tomb Gön: Shagreen Gönder: Flagpole Gönder(il)me: Transmittal Gönderici: Dispatcher
Görünen Gönderim: Transmission; Dispatching Gönderim üzerine ödemeli: Cash on shipment (C.O.S) Gönderme faturası: Shipping bill Göndermeç: Transmitter Gönye: Square Gönye tezgahı: Bevelling board Görece hız oluşturucu: Synchrocyclotron Görece yansıtım: Specular reflection Göreli: Relative Görelilik kuramı: Theory of relativity Görenek dışı: Unconventional Görev: Assignment; Duty; Job; Service; Task; Work Görgü: Experience Görkemli: Superb Görme: Vision; Photoreception Görme belleği: Visual memory Görme bozukluğu: Visual defect Görme derinliği: Depth of focus Görme duyusu: Eyesight Görme kuvveti: Sight Görme ölçümü: Optometry Görme siniri (tıp): Optic nerve Görme siniri (tıp): Photoreceptor Görme siniri (tıp): Visual nerve Görmezlik: Amaurosis Görsel: Visual Görsel duyu: Visual sense Görsel eğitim: Visual education Görsel eğitim araçları: Visual education aids Görsel işitsel: Audiovisial Görsel işitsel araçlar: Audiovisial aids Görsel işitsel eğitim: Audiovisial education Görsel işitsel eğitim gereçleri: Audiovisial educational materials Görü: Intuition Görülen: Visual Görülür: Visible Görünen: Visual; Apparent 295
Görünen genleşme Görünen genleşme: Apparent expansion Görünen gözeneklilik: Apparent porosity Görünen oylum: Apparent volume Görünen yayınırlık: Apparent diffusivity Görünen yoğunluk: Apparent density Görünge: Spectrum Görünge bilimi: Spectrology Görünge çizgilerinin çok ince yapısı: Hyperfine structure of spectrum lines Görünge çizimi: Spectrography Görünge çizimsel: Spectrographic Görünge çözümleme: Spectral analysis Görünge çözümlenmesi: Spectrum analysis Görünge görüntüleme: Spectral imaging Görünge görüntüsü: Spectral image Görünge gözlemi: Spectroscopy Görünge ışınölçer: Spectrobolometer Görünge ölçümü: Spectrometry Görünge renkleri: Spectrum colours Görünge resmi/fotoğrafı: Spectrogram Görüngeçizer: Spectrograph Görüngeçizimsel çözümleme: Spectrographic analysis Görüngegözler: Spectroscope Görüngegözlere ilişkin: Spectroscopic Görüngeölçer: Spectrometer Görüngeölçümsel: Spectrometric Görüngeölçümsel çözümleme: Spectrometric analysis Görüngesel: Spectral Görüngesel ayırma (florışımalı nesneler): Spectral unmixing Görüngesel bindirme: Spectral overlap Görüngesel çizgisel tarama: Spectral linescan Görüngesel çözümleme: Spectral analysis Görüngesel dizi: Spectral series Görüngesel duyarlılık: Spectral sensitivity Görüngesel görüntü: Spectral image Görüngesel görüntü küpü (üç boyutlu grafik): Spectral image cube 296
Görüntü onarma Görüngesel görüntüleme: Spectral imaging Görüngesel ışınölçer: Spectrophotometer Görüngesel ışınölçüm: Spectrophotometry Görüngesel küçük ışıkölçer: Microspectrophotometer Görüngesel renk ölçümü: Spectrocolorimetry Görüngesel seçerlik: Spectral selectivity Görüngesel yansıma (tek dalga boyu): Spectral reflectance Görüngesel yoğunluk: Spectral density Görüntü: Image Görüntü basması: Image compression Görüntü benzetimi: Image simulation Görüntü bozukluğu (cam): Deviation Görüntü çemberi: Image circle Görüntü çözümleme: Image analysis Görüntü çözümleme dizgesi: Imageanalysis system Görüntü depolama: Image archiving Görüntü depolama yazılımı: Image archiving software Görüntü dönmesi (e.m).: Image rotation Görüntü düzlemi: Image plane Görüntü elde etme: Image acquisition Görüntü girişim mikroskopisi: Image interference microscopy Görüntü girişimi: Image interference Görüntü işleme: Image processing Görüntü iyileştirme: Image enhancement Görüntü kangalları (e.mik.): Image coils Görüntü karıştırma: Image mixing Görüntü kaydetme: Image recording Görüntü kırpışması (radar): Bobbing Görüntü kurgulama: Image montaging Görüntü levhası: Image plate Görüntü modu: Image mode Görüntü netliği: Image definition Görüntü noktası: Image point Görüntü oluşumu: Image formation Görüntü onarma: Image restoration
Görüntü oranı (TV) Görüntü oranı (TV): Aspect ratio Görüntü ölçme: Iconometry Görüntü parlaklığı: Image gloss Görüntü plâkalı almaç: Image-plate detector Görüntü plâkası: Image plate Görüntü sayısallaştırma: Pixelation Görüntü süzgeci: Image filter Görüntü uzaklığı: Image distance Görüntü uzayı: Image space Görüntü veritabanı: Image database Görüntü yeğinliştireci: Image intensifier Görüntü yitimi: Fade-out Görüntü zıtlığı: Photometric contrast Görüntü zıtlığı(mikroskop): Image contrast Görüntü zıtlığının devingen kuramı: Dynamical theory of image contrast Görüntüleme perdesi: Viewing screen Görüntülü uzaklıkölçer: Iconometer Görünür: Visible Görünür biriki (maden): Proved reserve Görünür giringen (boya): Visible penetrant Görünür ışık: Visible light Görünür ışık görüngesi: Visible spectrum Görünürlük: Visibility Görünürlük bozukluğu (mercek): Visibility distortion Görünüş: Configuration Görüş: Opinion; Vision; Sight Görüş açısı: Angle of view; Visual angle Görüş alanı: Field of view; Visual field Görüş alanını ölçme (tıp): Perimetry Görüş çizgisi: Line of vision Görüş uzaklığı: Visibility Görüşe engel olan: Blinding Görüşölçer: Optometer Gösteren: Indicative Gösteren (şey): Indicant Gösterge: Indicant; Pointer; Indicator Gösterge basıncı: Gauge pressure
Göz bebekleri denksizliği (tıp) Gösterge camı: Gauge-glass Gösterge çubuğu: Dipstick Gösterge sayısı: Index number Gösterge tablosu: Indicating panel Göstergeç: Indicator Gösteri: Exhibition Gösterici aygıt: Indicating instrument Göstermelik: Swatch Götit: Goethite Götürü iş: Taskwork Götürü iş dökümhanesi: Jobbing foundry Götürücü (organlardan dışarı)(tıp): Efferent Götürücü kova: Skip car Gövde: Body; (mek.) Housing Gövde (y. fırın): Stack Gövde altı (şişe): Heel Gövde borusu (mikroskop): Body tube Gövde çatlağı (şişe): Body cuts Gövde çizgileri: Body rings Gövde duvarı (fırın): Ring wall Gövde kalıbı (şişe): Body mould Gövde kalıp çizgisi çatlaması (cam): Hairline cracking Gövde maçası (döküm): Body core Gövde zırhı: Body armour Gövdede kaba kalıp izi (cam): Open mould Göz: Eye; Eyehole Göz akı: Sclera Göz akı yumuşaması (tıp): Scleromalacia Göz akını kısmen çıkarma: Scleretomy Göz akının iğneyle delinmesi (tıp): Scleronyxis Göz bankası (tıp): Eye bank Göz banyosu (tıp): Eye-bath Göz bebeği (tıp): Pupil Göz bebeği büzülümü (tıp): Miosis (=Myosis) Göz bebeği büzülümü (tıp): Myosis Göz bebeğinin renkli iç zarı (tıp): Uvea Göz bebekleri denksizliği (tıp): 297
Göz biçimli benek Anisocoria Göz biçimli benek: Ocellation Göz bilgini: Opticist Göz bilimi (tıp): Ophtalmology Göz bilimsel uygulamalar: Opthalmologic applications Göz boyası: Eyeliner Göz çapaklanması (tıp): Hypopyon Göz çukuru altı (tıp): Suborbital Göz çukuru altı kemiği (tıp): Suborbital bone Göz çukuruna ilişkin: Orbital Göz demiri (den.): Bower anchor Göz dibi (tıp): Eyeground Göz dibi göreci: Ophtalmoscope Göz dibi gözleyimi (tıp): Ophtalmoscopy Göz doktoru (tıp): Ophtalmologist Göz dökümleri: Eye castings Göz fincanı: Eyecup Göz göz: Alveolate Göz hastalıkları uzmanı: Oculist Göz içi: Intraocular Göz içi mercek koyuntular: Intraocular lens implants Göz içi mercekleri: Intraocular lens Göz implantı: Eye implant Göz kapağı (tıp): Eyelid; Palbera Göz kapağı ameliyatı (tıp): Blepharoplasty Göz kapağı bağlayıcı dokusu (tıp): Tarsus Göz kapağı kasıncı: Blepharospasm Göz kapağı kırpışması (tıp): Blepharospasm Göz kapağı yangısı (tıp): Blepharitis; Ophtalmia (=Ophtalmitis) Göz kararması (tıp): Grayout Göz kaşınması: Eye irritation Göz kırpıştırma: Twinkle Göz kırpma: Twinkle Göz koruyucu: Eye protector Göz koyuntusu: Eye implant Göz kuruluğu (tıp): Xerophthalmia 298
Göze (tıp) Göz küresi: Orb Göz merceği: Eye lens Göz merceği uyumu: Accomodation Göz muayene aygıtı: Orthoscope Göz perdesi: Cataract Göz siniri: Abducent nerve Göz siperi: Eyeshade Göz suyu: Eyewash Göz titremi: Nystagmus Göz uzmanı: Ophtalmologist Göz yangısı: Ophtalmia (=Ophtalmitis); (tıp) Eye irritation Göz yangısı deneyleri (tıp): Eye irritation tests Göz yaşarması: Lachrymation Göz yaşartıcı (tıp): Lachrymatory Göz yaşartıcı gaz: TearGas Göz yaşartıcı madde (tıp): Lachrymator Göz yeri (mikroskop): Eyepoint Göz yorgunluğu: Eyestrain Göz yuvarlağı (tıp): Eyeball Göz yuvarlağı kası (tıp): Extraocular muscle Göz yuvası: Eye socket Göz zarı: Hyaloid membrane Gözakı ameliyatı (tıp): Sclerotomy Gözakı bistürisi (tıp): Sclerotome Gözakı plastik cerrahisi (tıp): Scleroplasty Gözbebeği (tıp): Iris (=rainbow quarta) Gözbebeği genişlemesi (tıp): Mydriasis Gözbebeği yangısı (tıp): Iritis Gözbebekleriarası uzaklık: Interpupillary distance Gözden çabuk kaybolan: Evanescent Gözden geçirme: Revision Gözden kaçmış: Unnoticed Gözdevindiren (tıp): Oculomotor Gözdevindiren sinir (tıp): Oculomotor nerve Göze: Alveolus Göze (tıp): Loculus
Göze ayırtetme Göze ayırtetme: Cell differentiation Göze azlığı (tıp): Hypoplasia (=Hypoplasty) Göze beslenmesi: Cell feed Göze bilimi: Cytology Göze boyası (tıp): Cytochrome Göze bozulumu (örütbilim): Cell distortion Göze bölünmesi (tıp): Cell division; Segmentation Göze büyüklüğü: Cell size Göze çarpan: Marked Göze çekirdeği: Energid; Nucleus of cell Göze çeperi (tıp): Cell wall Göze çözünümü: Cytolysis Göze değişimi: Metaplasia Göze değişmezi: Cell constant Göze derişimi: Cell concentration Göze devresi: Cell circuit Göze dışı: Extracellular Göze dışı matris: Extracellular matrix Göze duvarı: Cell wall Göze eriten (tıp): Lysin Göze gerilimi: Cell potential Göze içi (tıp): Intracellular Göze kalıtımı bilimi: Cytogenetics Göze kimyası: Cytochemistry Göze kurtuluş indisi (tıp): Cell survival index Göze kültürü (tıp): Cell culture Göze oluşumu: Cytogenesis Göze ortamlı tepki: Cell-mediated responce Göze öldüren: Cytolysin Göze örgen: Organelle Göze sığası (kaplama): Cell capacity Göze sıvısı: Cell fluid Göze tasarımı (kaplama): Cell design Göze tepkimesi: Cell reaction Göze tutması: Cell adhesion Göz’e tutturulan mercekler: Contact lenses
Gözeli yapı Göze uyması: Cellular adaptation Göze üre(t)mesi (tıp): CellGeneration Göze yağı (tıp): Lipofuscine Göze yapısı: Cell structure Göze yapısı görüngesi (tıp): Cell structure spectrum ( CCS ) Göze yapışması: Cell adhesion Göze yayılımı: Cell layout Göze yenidendoğumu (tıp): Cell regeneration Göze yozlaşması: Cytolysis Göze yutumu (tıp): Endocytosis; Phagocytosis Göze yutumu hızbilimi (tıp): Kinetics of phagocytosis Göze yutumu kötüleşmesi (tıp): Phagocytosis impairment Göze zarı: Plasma membrane Göze zarı (tıp): Cell membrane Göze zehirlenmesi: Cytotoxicity Göze zehirleyici: Cytotoxin göze): Intranuclear Gözeler: Cells (clayware) Gözeler arası boyar madde (tıp): Inclusion body Gözelerarası: Intercellular Gözelerarası grafit (met.): Intercellular graphite Gözelerarası maddesi (tıp): Matrix Gözelere bölünme (tıp): Loculation Gözelerin ölü dokuya dönüşmesi (tıp): Necrobiosis Gözelerin ölümü: Necrobiosis Gözeleşme: Loculation Gözeli: Alveolar; Cellular; Cellulous; (tıp) Locular Gözeli arayüzey: Cellular interface Gözeli çökelme: Cellular precipitation Gözeli dönüşüm: Cellular transformation Gözeli katılaşma: Cellular solidification Gözeli ötektik: Cellular eutecticc Gözeli plastik: Cellular plastic Gözeli yapı: Cellular structure 299
Gözeli yapışkan Gözeli yapışkan: Cellular adhesive Gözenek: (met.) Pinhole; Alveolus; (met.) Blowhole; Alveolation; (met.) Pore Gözenekcik: Micropore Gözenek büyüklüğü (met.): Pore size Gözenek büyüklüğü dağılımı: Pore size distribution Gözenek içeren: Poriferous Gözenek kapatıcı aygıt: Mogullizer™ Gözenek karmaşası (cam): Boiling Gözenek oluşturucu: Vesicant Gözenek oylumu: Pore volume Gözenek ölçümü: Porosimetry Gözenek suyu (seramik): Pore water Gözeneklenmiş: Pored Gözenekli: Reticular; Pored; Porous Gözenekli (balpeteği): Alveolate (d) Gözenekli alumina: Activated alumina; Porous alumina Gözenekli camlar: Porous glasses Gözenekli döküm: Spongy casting; Blown casting Gözenekli kalıplar: Porous moulds Gözenekli koyuntu (tıp): Porous implant Gözenekli plastik deri: Poromeric Gözenekli seramikler: Porous ceramics Gözenekli silika: Porous silica Gözenekli süzgeçler: Porous filters Gözenekli tapa: Porous plug Gözenekli tel: Cuppy wire Gözenekli tuğla: Hydroceramic Gözenekli vikor camı: Porous vycor glass Gözenekli yatak: Porous bearing Gözenekli zar: Porous diaphragm Gözeneklilik: Porosity Gözenekölçer: Porosimeter Gözeneksiz çelik: Cement steel Gözeneksiz döküm: Pore-free casting Gözenekten dışa atım: Exudation Gözenekten geçme: Permeation Gözetleç: Microscope Gözetleç camı: MicroscopicGlass 300
Gözsüz Gözetleçe ilişkin: Microscopic Gözetleçle görülemeyecek kadar küçük: Submicroscopic Gözetleçle görülemeyen çökelti: Submicroscopic precipitate Gözetleçle inceleme: Micrography; Microscopic examination Gözetleçle inceleme: Microscopy Gözetleme: Lookout Gözetleme deliği (fırın): Peep hole Gözetleme kulesi: Lookout tower Gözetleme penceresi (TEM): Viewing window Gözle denetim: Visual control Gözle inceleme: Visual inspection Gözle muayene: Visual inspection Gözle tutturulan mercekler: Contact lenses Gözlem: Observation Gözlem balonu: Blimp Gözlem evi: Observatory Gözlemci: Observer Gözleme: Pancake Gözleme dışık/curuf: Pancake slag Gözleme ızgarası: Waffle iron Gözleme yapım (demir çelik): Pancaking Gözlemleme: Observation Gözlemleme açısı (o. mikroskop): Field diameter Gözlerarası (tıp): Interocular Gözlü akik: Eye agate Gözlü kanca: Eyehook Gözlük: Eyeglasses; Glasses; Specktacles (Specks) Gözlük camı: Opthalmic glass; Spectacle glass Gözlük uzmanı: Optometrist Gözlükçü: Optician Gözmerceği (mikroskop): Ocular (=Eyepiece) Gözmerceği borusu: Eyepiece tube Gözmerceği mikrometresi: Eyepiece micrometer Gözsüz: Eyeless
Göztaşı Göztaşı: Blue jack; Blue metal Gözü yaşaran (tıp): Lachrymose Gözü yaşlı: Lachrymose Gözünden yaş gelme (tıp): Lachrymosity Gözyaşartıcı gaz: Tear-gas Gözyaşı: Tear; Rheum Gözyaşı damlası: Teardrop Gözyaşı kemiği (tıp): Lacrimal bone Gözyaşı salgılaması (tıp): Lachrymation Gözyaşına ilişkin (tıp): Lachrymal Grafik: Graph; Plot Grafik kağıdı: Graph paper Grafik kağıdı: Plotting paper Grafit: Free carbon; Graphite Grafit aşılayıcı (gri d.d.): Graphite inoculant Grafit boru: Graphite tube Grafit boru fırını: Graphite tube furnace Grafit boya: Graphite paint Grafit büyümesi: Graphite growth Grafit çekirdeklenmesi: Graphite nucleation Grafit çökelimi: Graphite precipitation Grafit çökeltisi: Graphite precipitate Grafit değirmeni: Graphite mill Grafit destekli aluminyum: Graphitereinforced aluminium Grafit direnç: Graphite resistor Grafit elektrot: Graphite electrode Grafit elyaf: Graphite fibre Grafit elyaf reçine karmaları: Graphitefibre-resin composites Grafit epoksi karmaları: Graphite epoxy composites Grafit fırça: Graphite brush Grafit hamuru: Graphite paste Grafit kalıp: Graphite mould Grafit kaplama: Graphite coating Grafit karbonu: Graphitic carbon Grafit katımı: Graphite addition Grafit küresi: Graphite spheroid Grafit levha: Graphite plate
Gram yöntemi (pataloji) Grafit lif: Graphite fibre Grafit macunu: Graphite cement Grafit maça (döküm): Graphite core Grafit oluşumu: Graphite formation Grafit örtü: Graphite coating Grafit pota: Black lead crucible; Graphite crucible Grafit temelli karbon refrakter: Graphite base carbon refractory Grafit tuğla: Karbate; Graphite brick Grafit tüketimi: Graphite consumption Grafit ürün: Graphite product Grafit yapraksıları: Graphite flakes Grafit yatak: Graphite bearing Grafit yumrusu: Graphite nodule Grafit yumuşaması: Graphite softening Grafitle yağlanan yatak: Graphite lubricated bearing Grafitlen(dir)me (ısıl işlem): Graphitization Grafitlen(dir)me (ısıl işlem): Graphitizing Grafitlendirme fırını: Graphitizing furnace Grafitleşmiş karbon (döküm): Graphitic carbon Grafitleyici: Graphitizer Grafitli: Graphitic Grafitli ateş tuğlası: Kryptol; Graphite refractory brick Grafitli çelikler: Graphitic steels Grafitli dökme demirler: Graphitic cast irons Grafitli katı yağ: Graphite grease Grafitli tunç: Graphitic bronze Grafitli yağ: Oil dag Grafitli yağlayıcı: Graphite lubricant Grafitli yenim: Graphitic corrosion Grafitsi: Plumbaginous Graham yasası (gaz yayınımı): Graham’s law Gram: Gramme Gram yöntemi (pataloji): Gram’s method 301
Gram-atom (Avogadro atom sayısı) Gram-atom (Avogadro atom sayısı): Gram-atom Granit: Granite Granit kırıntıları: Granite chips Granitli arduvaz: Black chalk Granitli döşeme taşı: Granolith Granitten çökeltme cukuru: Float Granulit (yer.b): Granulite Granulosit (tıp): Granulocyte Granül soda: Dense soda ash Gravimetre: Gravimeter Gravür: Wood engraving Gravür süreci: Deep etch process Gravürleme: Deep etch process; Deep etching Gray haddesi: Gray mill Greaves-Etchell fırını: Greaves-Etchell’s furnace Greenough stereomikroskobu: Greenough stereomicroscope Greenwalt tıkız (=sinter) yatağı: Greenwalt sinter bed Grena: Topazolite Greninger çizelgesi: Greninger chart Greninger-Toriano bağıntısı: GreningerToriano relationship Gres kutusu: Grease cup Gres lekeleri: Grease marks Gresleme: Greasing Grev: Strike Greyder: Grader; Scraper Greyder bıçağı: Scraper blade; Grader blade Gri: Gray (= grey) Gri antimuan: Grey antimony Gri bakır (Gümüş minerali): Freibergite Gri bakır sülfat cevheri: Fahl ore Gri bazalt: Tephrite Gri curuf: Grey slag Gri dışık: Grey slag Gri dökme demir: Grey cast iron; Grey iron; Gray cast iron Gri dövme piki: Grey forge pig 302
Guatr (tıp) Gri düzey: Gray level Gri görüntü: Halftone Gri kalay: Gray tin Gri nesne (fizik): Gray body Gri pik demiri: Gray iron Griffith çatlak kuramı: Griffith crack theory (=Griffith theory) Griffith çatlak modeli: Griffith crack model Griffith çatlakları: Griffith’s cracks Griffith çatlakları (cam): Griffith law Griffith denklemi: Griffith equation Griffith kuramı: Griffith’s theory Griffith’in gevrek kırılma kuramı: Griffith theory of brittle fracture Griffith’in işgörmezlik kıstası: Griffith criteria of failure Griffith-Orowan-Irwin çözümlemesi: Griffith-Orowan-Irwin analysis Grignard ayırıcı: Grignard reagent Gri-kahverengi leke (cam): Gas mark Grilik (cam): Greyness Grillo süreci: Grillo process Grinalit: Greenalite Griölçek görüntüsü: Grayscale image Grip (tıp): Influenza; Flue; Grippe Grisen: Greisen Grizofulvin: Griseofulvin Grizu (CH4+hava): Fire-damp Grossman çizgesi (suverme): Grossman chart Gruner teoremi: Gruner’s theorem Grunerit: Grunerite Grup: Category; Group Grupfar: Sealed headlamp Grüneisen yasası: Grüneisen’s law G-S çizgesi (metal yorulması): S-N diagramme G-S eğrisi (metal yorulması): S-N curve Guanidin: Guanidine Guanin: Guanine Guatr (tıp): Goiter
Guatrlı (tıp) Guatrlı (tıp): Goitrous Gudde(tıp): Gland Guerin süreci: Guerin process Gugol (=10 ): Googol Guillet çizgeleri: Guillet diagrams Guinier-Preston (GP) bölgecikleri: Guinier-Prestone (GP) zones Gumit (Uranyum cevheri): Gummite Guşa: Goiter; (tıp) Struam Guşalı: Goitrous Gut hastalığı: Podagra Gutaperka: Gutta-percha Gübre: Dung; Manure; Fertilizer; Plant food; Muck Gübre arabası: Tumbrel Gübre çatalı: Dung fork Gübre tırmığı: Muckrake Gübrelik dışkı/fışkı: Manure Gübrelik insan dışkısı: Night soil Güç: Wattage; Power Güç aktarımı: Power transmission Güç çarpanı: Power factor Güç dağıtımı: Power distribution Güç faktörü: Power factor Güç freni: Power brake Güç gereksinimi: Power requirement Güç kaynağı: Power supply Güç merkezi: Power plant (=Power station) Güç ölçme: Dynamometry Güç sunumu: Power supply Güç tepkimeci: Power reactor Güç üreteci: Power generator Güç verilmeyen süre (E.A.O.): Power-off period Güç yitiği: Power loss Güç yükselteci: Power amplifier Güç yükseltimi: Power amplification Güç zinciri: Power chain Güçlendirici: Booster Güçlendirici (hastalık sonrası): Analeptic Güçlendirme: Reinforcing; Reinforcement
Gümüş alaşımları Güçlü: Strong Güçlü çekirdeksel etkileşimler (fiz.): Strong nuclear interactions Güçlü fren: Power brake Güçlü torna: Power lathe Güçölçer: Dynamometer Güçsüz: Asthemic Güçsüz (tıp): Weak Güçsüzlen(dir)me: Attenuation Güçsüzlük: Asthenia Güçsüzlük (tıp): Weakness; Hyposthenia Güderi: Buff; Ooze leather Güderi kaplı çubuk: Buff stick Güdü: Motive Güdüm: Set point control (Servo control) Güdümbilim: Cybernetics Güdümden çıkmış: Out-of-control Güdümleme: Cybernation Güdümlü roket: Guided missile Güdümsüz: Nondirective; Undirected Güğüm: Hydria Gühercile: Niter (=Nitre) Güherçile: Saltpeter Gül goncaları (kaplama hatası): Rosebuds Gül kuarz: Rose quartz Gül nezlesi (tıp): Rose fever Gül renkleri: Familla rose Gül suyu: Rose water Gülbezek: Rose window Gülcük: Roseola (=Rose rash) Güldürme gazı (N2O): LaughingGas Güldürücü gaz: Nitrous oxide (=Laughing gas) Gülle: Cannonball Gülle doldurma: Shuttling Gülle gibi: Weighty Gümbürde(t)me (elektrikli kaplama): Rumbling Gümeç: Honeycomb Gümrüksüz liman: Free port Gümüş: Silver Gümüş alaşımları: Silver alloys 303
Gümüş aluminyum dizgesi Gümüş aluminyum dizgesi: Silver aluminium system Gümüş aluminyum evre çizgesi: Silver aluminium phase diagram Gümüş arıtma: Silver refining Gümüş arsenat: Silver arsenate Gümüş arsenit: Silver arsenite Gümüş asetat: Silver acetate Gümüş bakır denge çizgesi: Silver copper equilibrium diagram Gümüş bakır dizgesi: Silver copper system Gümüş benzoat: Silver benzoate Gümüş bıçak: Silver knife Gümüş bromat: Silver bromate Gümüş bromür: Silver bromide Gümüş cevheri: Embolite; Silver ore Gümüş çatal: Silver fork Gümüş çinko pili: Silver zinc battery Gümüş çubuk: Silver rod Gümüş değişimli zeolit: Silver-exchanged zeolite Gümüş dekorlama (cam): Yellow staining (=silver staining) Gümüş dörtflorborat: Silver tetrafluoroborate Gümüş dörttungstat: Silver tetratungstate Gümüş dövme: Silver beating Gümüş elektrot: Silver electrode Gümüş eşya: Silverware Gümüş florür: Silver flakes Gümüş folyo: Silver fluoride Gümüş fosfat: Silver phosphate Gümüş giderme: Desilverisation Gümüş haddeleme: Silver rolling Gümüş hastalığı (tıp): Silver leaf disease Gümüş hidrojenflorür: Silver hydrogenfluoride Gümüş içeren: Argentous Gümüş işi (tezyinat): Silverwork Gümüş iyodat: Silver iodate Gümüş iyodür: Silver iodide Gümüş kaplama: Silver plating 304
Gümüş pulcuklar Gümüş kaplama (cam): Silvering Gümüş kaplama nitelikli cam: Silvering quality Glass Gümüş kaplama yunağı: Silver bath Gümüş kaplanmış: Silver plated Gümüş kaplı: Silvered; Silver plated Gümüş kaplı bakır: Silver plated copper Gümüş karbonat: Silver carbonate; Gray silver Gümüş kaşık: Silver spoon Gümüş katman: Silver case Gümüş klorür: Argentous chloride; Silver chloride Gümüş kromat: Silver chromate Gümüş kumu(beyaz silika): Silver sand Gümüş kurşun cevheri: Silver lead ore Gümüş kuyumcusu: Silversmith Gümüş külçe: Silver ingot Gümüş lehimi: Silver solder Gümüş lehimi yapma: Silver soldering Gümüş metavanadat: Silver metavanadate Gümüş nitrat: Silver nitrate Gümüş nitrit: Silver nitrite Gümüş oksijen alaşımları: Silver oxygen alloys Gümüş oksijen dizgesi: Silver oxygen system Gümüş oksit: Silver oxide Gümüş para standardı: Silver standard Gümüş parlaklığı: Silver lustre Gümüş parlatıcı: Silver cleaner Gümüş parlatma macunu: Silver cleaner paste Gümüş perklorat: Silver perchlorate Gümüş permanganat: Silver permanganate Gümüş pırıltısı: Silver glance (=Argentite) Gümüş platin alaşımları: Silver platinum alloys Gümüş platin dizgesi: Silver platinum system Gümüş potası: Silver crucible Gümüş pulcuklar: Silver enhancement
Gümüş rengi Gümüş rengi: Platinum blonde Gümüş renkli: Silvery Gümüş saçması: Silver shot Gümüş selenür: Silver selenide Gümüş sert lehimi: Silver brazing Gümüş siyanat: Silver cyanate Gümüş siyanür: Silver cyanide Gümüş sofra takımı: Flat silver Gümüş sülfat: Silver sulphate Gümüş sülfit: Silver sulphite Gümüş sülfür: Silver sulphide Gümüş tel: Silver wire Gümüş telürür: Silver telluride; Hessite Gümüş temelli alaşımlar: Silver base alloys Gümüş tiyosiyanat: Silver thiocyanate Gümüş tozu: Silver powder Gümüş tuncu: Silver bronze Gümüş üretimi: Silver production Gümüş ürünleri: Silver products Gümüş varağı: Silver foil Gümüş yunağı: Silver bath Gümüş yünü: Silver wool Gümüş zarf: Silver case Gümüş zincir: Silver chain Gümüşi: Silvery Gümüşleme: Silvering Gümüşlenmiş: Silvered Gümüşlü: Argentiferous Gümüşlü: Argentous Gümüşlü altın cevheri: Electrum Gümüşlü amalgam: Silver amalgam Gümüşlü ayna: Silver mirror Gümüşlü dekorlama (cam): Silver staining Gümüşlü galen: Argentiferous galena Gümüşlü kalay sülfür: Franckeite Gümüşlü kurşun sülfür: Argentiferous galena Gümüşlü sert lehim alaşımı: Silver brazing alloy Gümüşlü sert lehimleme: Silver brazing
Güneşlik Gümüşlü telüryum: Graphic tellurium Gümüşlü zıtlık artırma: Silver autometallography Gümüşlü zıtlık artırma: Silver enhancement Gümüşölçümsel eşdeğerleyim (kim.): Argentinometric titration Gün aşırı gelen sıtma nöbeti (tıp): Tertian fever Gün aşırı olan (tıp): Tertian Günce: Diary Güncel: Up-to-date Güncelleştirme: Updating Gündem: Agenda (tekil agendum) Gündüz fırını (cam): Day tank Gündüz vardiyası: Dayshift Güneş çarpması: Heat prostration; Sunstroke Güneş enerjisi: Solar energy Güneş enerjisi ölçeri: Pyrheliometer Güneş erki: Solar energy Güneş geçirmez: Sunproof Güneş görüngesi: Solar spectrum Güneş gözlüğü: Sunglasses Güneş ısısı: Solar heat Güneş ışığı: Solar light; Sunlight Güneş ışığıyla haberleşme: Heliography Güneş ışınımı: Solar radiation Güneş lekesi: Macula solaris Güneş lekesi (cilt): Sunspot Güneş pili: Solar battery (=Solar cell) Güneş pili: Solar cell Güneş saati: Sundial Güneş siperliği: Sunshade Güneş şapkası: Sunbonnet Güneş şemsiyesi: Parasol Güneş taşı (K-Al silikat): Sunstone Güneş tedavisi (tıp): Heliotherapy Güneşgözler: Helioscope Güneşle sağaltım (tıp): Heliotherapy Güneşlik: Sunblind; Window blind; Parasol; Sunshade; Solarium; (oto.) Visor 305
Güneşte solmaz Güneşte solmaz: Sunfast Güney: South Güngösterir (saat): Heliostat Günışığı: Daylight Günlemeç: Logbook Günlük: Tacamahac (=Tacmahack); Incense; Liquid stprax; Storax Günlük döküm sayısı: Heats per day Günlük hazne: Day tank Günlük sepet: Day-bin Günlük tank: Day tank Gürültü: Noise Gürültü geçirmez: Noiseproof Gürültü pisliği: Noise pollution Gürültü yalıtımı: Noise insulation Gürültüsüz: Noiseless Gürz: Mace Güve: Tineid Güve yemez: Mothproof Güve yemiş: Month-eaten Güveç: Casserole; Escallop; Pipkin; Olla; Pot; Stewpan Güven: Safety; Trust Güvence: Guarantee Güvencesiz: Unsafe Güvenilebilir: Trustable Güvenilir: Reliable Güvenilirlik: Reliability Güvenilmez: Unreliable Güvenle uçulabilir: Airworthy Güvenli: Safe Güvenli gerilim (tasarım): Safe stress Güvenli patlayıcı (maden): Safety explosive Güvenli stok düzeyi: Safety stock level Güvenlik: Safety Güvenlik astarı: Safety lining Güvenlik astarı dökülürleri: Safety lining castables Güvenlik camı: SafetyGlass Güvenlik çarpanı: Safety factor Güvenlik fitili (elekt.): Safety fuse 306
Güzellik ameliyatı Güvenlik gerilimi: Safe stress Güvenlik ışıtacı: Safety lamp(= Davy lamp) Güvenlik kemeri: Life belt Güvenlik kilidi: Check lock Güvenlik lâmbası: Safety light; Safety lamp (=Davy lamp) Güvenlik vanası: Bleeder (=Bleeder valve ) Güvenlik vanası: Check valve Güvenlik vanası: Safety valve Güvenlik vanası (y.fırın): Bleeder valve Güvenlik yönetmeliği: Safety regulations Güvercin göğüslü (tıp): Pigeon-breasted Güvercin göğüsü: Pigeon breast Güvercin göğüsü (kemik hastalığı): Chicken breast Güverte: Deck Güverte üstü kamara (gemi): Trunk cabin Güverte yükü: Deck cargo Güzel koku: Scent Güzel kokulu: Balsamic Güzel sanatlar: Fine arts Güzel yazı: Calligraphy Güzellik ameliyatı: Plastic surgery
H Haber bülteni: News sheet Haber: Information Haber: News Haber bülteni: Newsletter Haber dergisi: News magazine Haber süreci: Haber process Habersiz denetim: Spot checking Habis (ur): Malignant Habislik (ur): Malignance (=Malignancy) Hacamat (tıp): Cupping Hacamat bardağı: Cupping glass Hacamat fincanı: Cumping glass Hacim: Bulk Hacim merkezli: Body centred Hacim merkezli birim göze: Body centred unit-cell Hacim merkezli kare prizmalı: Body centred tetragonal Hacim merkezli kare prizmalı kristal: Body centred tetragonal crystal Hacim merkezli kare prizmalı yapı: Body centred tetragonal structure Hacim merkezli kristal: Body centred crystal Hacim merkezli küp: Body centered cube Hacim merkezli küplü: Body centred cubic Hacim merkezli küplü metal: Body centred cubic metal Hacim merkezli yapı: Body centred structure Hacim ölçümü: Stereometry Haç kesitli profil haddesi: Sack mill Haç kesitli profiller: Cruciform sections Hadde: Bloomery Hadde ayağı: RollHousing Hadde ayağı: Rolling stand Hadde ayağı dizisi: Train of stands Hadde bozuğu: Cobble Hadde çatlağı: Rolling crack Hadde çıkış masası: Rear table Hadde ezmeleri: Mill drafts
Hadde geçi tasarımı: Mill pass design; Roll pass design Hadde geçisi: Mill pass; Roll pass Hadde giriş-çıkış levhaları: Fore plates Hadde kalibresi: Roll pass Hadde mastarı: Roll calibre Hadde motoru: Mill drive; Mill motor Hadde otomasyonu: Mill automation Hadde pasosu: Mill pass; Roll pass Hadde sacı: Rolled sheet; Rolled plate Hadde tezgahı: Draw bench; Draw head; Mill stand; Rolling stand Hadde tufalı: Mill scale; Rolling scale Hadde ürünleri: Rolling mill products Hadde yayı: Mill spring Hadde yığını: Mill spack Hadde yolluğu: Apron Hadde yüzeyi: Mill finish Haddehane: Rolling mill Haddeleme: Rolling Haddeleme çatlağı: Rolling crack Haddeleme ekseni: Rolling line Haddeleme hızı: Rolling speed Haddeleme kuvveti: Rolling force Haddeleme programı: Rolling programme Haddeleme süreci: Rolling process Haddeleme sürtünmesi: Rolling friction Haddeleme teknolojisi: Rolling technology Haddeleme yöntemi: Rolling technique Haddeleme yönü: Rolling direction Haddelenebilir: Rollable Haddelenebilirlik: Rollability Haddelenmiş: Rolled Haddelenmiş alaşım: Rolled alloy Haddelenmiş altın (Pirinç: Rolled gold Haddelenmiş aluminyum: Rolled aluminium Haddelenmiş bakır: Rolled copper Haddelenmiş cam: Rolled glass Haddelenmiş çelik: Rolled steel; As rolled steel
Haddelenmiş çelik köşebent Haddelenmiş çelik köşebent: Rolled steel section Haddelenmiş çelik profil: Rolled steel shape Haddelenmiş çelik sac: Rolled steel sheet Haddelenmiş çelik ürünleri: Rolled steel products Haddelenmiş çinko: Rolled zinc Haddelenmiş çubuk: Rolled bar Haddelenmiş kiriş: Rolled beam Haddelenmiş köşebent: Rolled section Haddelenmiş kurşun: Rolled lead Haddelenmiş metal: Rolled metal Haddelenmiş paslanmaz çelik: Rolled stainless steel Haddelenmiş plastik: Rolled plastic Haddelenmiş profil: Rolled shape Haddelenmiş sac: Rolled sheet Haddelenmiş ürün: Rolled product Haddelenmiş yapı: As-rolled structure Haddelenmiş yassı çelik ürünleri: Rolled flat steel products Haddelenmiş yassı ürünler: Rolled flat products Haddeli boyama: Roller coating Haddeli eğilmesi: Roll bending Haddeli yassılama: Roll flattening Haddeli yivleme: Roll threading Haddeye uygunluk deneyi: Dump test Hadfield çeliği: Hadfield steel Hadfield mangan çeliği: Hadfield manganese steel Hafıza kaybı (tıp): Amnesia Hafif: Light Hafif alaşım: Light alloy Hafif ateş (tıp): Febricula Hafif bombardıman uçağı: Light bomber Hafif çekilmiş: Light drawn Hafif dağlama: Light etching Hafif damar (cam): Light cord Hafif ezme: Saddening Hafif ezmeli geçi: Pinch pass (=Skinpass) Hafif ezmeli hadde: Light break down mill 308
Hafniyum ikioksit Hafif felçli (tıp): Paretic Hafif iş: Light duty Hafif iş alaşımları: Light duty alloys Hafif iş takımları: Light duty tools Hafif iş tuğlaları: Light duty bricks Hafif kazıntı (optik cam): Slight scratch Hafif kruvazör: Light cruiser Hafif makinalı tüfek: Automatic rifle; Lewis gun; Light machine gun; Submachine gun; (ask.) Bren-gun Hafif metal alaşımları: Light metal alloys Hafif metaller: Light metals Hafif nemli: Damp-dry Hafif örtülü elektrot: Lightly coated electrode Hafif pahlanmış kenar: Smoothed edge Hafif parlaklık: Lambency Hafif profil haddesi: Light section mill Hafif profiller: Light sections Hafif refrakterler: Light weight refractories Hafif sara (hastalık): Petit mal Hafif soda: Light soda ash Hafif süvari: LightHorse Hafif top (ask.): Light artillery Hafif uçak: Light plane Hafif vurma: Flip Hafif yağ: Light oil Hafif yağ gerikazanımı: Light oil recovery Hafif yanık: First-degree burn Hafif yara: Scotch Hafif zırhlı taşıyıcı (ask.): Bren-carrier Hafifçe çıkık çeneli (tıp): Mesognathic Hafifçe çıkık çenelilik (tıp): Mesognathism Hafifçe renklendirme: Tinging Hafiflik: Lightness Hafniyum: Hafnium Hafniyum bromür: Hafnium bromide Hafniyum florür: Hafnium fluoride Hafniyum ikiborür: Hafnium diboride Hafniyum ikioksit: Hafnium dioxide
Hafniyum karbür Hafniyum karbür: Hafnium carbide Hafniyum klorür: Hafnium chloride Hafniyum nitrür: Hafnium nitride Hafniyum oksiklorür hidrat: Hafnium oxychloride hydrate Hafniyum oksit: Hafnium oxide Hafniyum sülfat: Hafnium sulphate Hafniyum sünger: Hafnium sponge Hafniyum tel: Hafnium wire Hafniyum tozu: Hafnium powder Hafniyum varak: Hafnium foil Hafniyumlu zirkon minerali: Malacon Hafriyat: Digging Hafriyat: Excavation Hagen-Poiseille denklemi: HagenPoiseuille equation Hägg karbürü (Fe2C): Hägg carbide Haigh yorulma makinası: Haigh fatigue machine Hâk edilmiş çelik ile basılan resim: Steel engraving Hak iddiası: Re-claim Hakem: Umpire Hakem deneyi (anlaşmazlık): Referee test Haketme: Scribing Hâki (renk): Khaki Hakiki: Real Hakkak kalemi: Burin Hakkaklık: Carving; Stylography; Lapidary; Engraving Hakkından vazgeçme: Waiving Haklılığı gösterilemez: Unjustifiable Haksız: Unjust; Unjustifiable Hal: State Halat: Lashing; Rope; Cable Halat düğümü: Blackwall hitch; Stevedore knot Halat germe: Rope tensioning Halat germe aygıtı: Rope tensioning device Halat gövdesi: Bight Halat ipliği: Yarn Halat kasnağı: Rope wheel
Halkalı haddeleme Halat kopması: Rope breaking Halat sargısı: Whip Halat takımı: Tackle Halat tamburu: Hoisting drum; Hoist drum Halat teli: Rope wire; (asma köprü) Bridge wire Halat yapım evi: Ropery Halatlı: Funicular Halatlı araba: Drag carrier Halatlı ekskavatör: Dragline Halatlı kazıcı: Dragline Halatlı vinç: Rope hoist Halen olan: Occurent Halet kolu: Strand Halhal: Bangle Halı: Carpet Halı döşeme: Carpeting Halı döşenmemiş: Uncarpeted Halı saçağı: Web Halısız: Uncarpeted Halid camları: Halide glasses Halidler: Halides Halka: Gyre; Annulus; Halter; Torus; Toroid; Loop; Ring; Collet; Collar; Link; Collette; Grommet (= Grummet ) Halka başlı civata: Wringbolt Halka başlı vida: Screw eye Halka biçimli: Toric; Round Halka bilezik: Bangle Halka delikli kalıp: Annular die Halka dişli: Ring gear Halka dövme: Saddling Halka kesme (çoğuzlar): Ring scission Halka maça (döküm): Ring core Halka yolluk (döküm): Ring gate Halkalı: Annular; (kim.) Cyclic Halkalı bileşikler: Cyclic compounds; Ring compounds Halkalı civata: Ringbolt Halkalı diyafram: Annular diaphram Halkalı haddeleme: Ring rolling 309
Halkalı kalıp Halkalı kalıp: Annular die Halkalı kırıcı (seramik): Ring crusher Halkalı moleküller: Cyclic molecules Halkalı parafin: Cycloparaffin Halkalı vida: Eyebolt Halkasal: Annular Halkasal açıklık: Annular space Halkasal karanlık alan algılacı: Annular darkfield detector Halkasal meme: Annular bushing Hall devingenliği (elektron): Hall mobility Hall etkisi: Hall effect Hall katsayısı: Hall coefficient Hall olgusu: Hall effect Hall süreci (Al): Hall process Hall yöntemi (e.mik.): Hall method Hall-Herault aluminyum süreci: HallHerault aluminum process Hall-Herault süreci (Al): Hall-Heroult process Hall-Petch denklemi: Hall-Petch equation Halmoz alma (cam): Skimming Halmoz alma deliği (cam): Skimming hole Halmoz gelberisi (cam): Skimmer rod Halmoz havuzcuğu (cam): Skimming pocket Halojen (kim.): Halogen Halojen lâmba: Halogen lamp Halojen zar: Halogen film Halojenleşme: Halogenation Halojenli (kim.): Halogenous Halojenli camlar: Halogen-containing glasses Halojenli organik çözücüler: Halogenated organic solvents Haloysit: Halloysite Halpin-Tsai denklemi: Halpin-Tsai equation Ham: Unrefined; Unbaked; Crude; Raw Ham ateş tuğlası kili: Ground fireclay 310
Hamlaç Ham bakır: Cement copper; Blind copper; Malleable copper; Black copper Ham bakır izabesi: Black copper smelting Ham boraks: Tincal Ham cam: Raw glass Ham cam elyafı: Basic glass fibre Ham cevher: Run of mine Ham çelik: Crude steel Ham deri: Shagreen; Parfleche; Rawhide Ham dişli: Gear blank Ham döküm: As-cast Ham döküm yapısı: As-cast structure Ham elyaf: Basic fibre Ham gümüş: Doré silver Ham ipek: Raw silk Ham iplik: Raw fibre Ham kauçuk: Latex Ham kösele: Raw leather Ham kurşun: Base bullion Ham lif: Raw fibre; Basic fibre Ham lifler: Prepregs Ham madde: Raw material Ham metal: Blank Ham metal tutucu: Blankholder Ham meyve suyu: Verjuice Ham optik cam parçası: Chunk glass Ham para: Stock Ham petrol: Crude oil Ham refrakter dolomit (%50 MgCO3+%50 CaCO): Raw refractory dolomite Ham sıkıt: Green compact Ham sır: Raw glaze Ham soda: Black ash Ham sodyum sülfat: Salt-cake Ham şeker (şeker kamışı): Muscovado Ham şerbet: Raw juice Hamak: Hammock Hamam taşı: Mazarine Hamburg beyazı: Hamburg white Hamilton kuralı: Hamilton’s principle Hamlaç: Torch; Burner
Hamlaç iğnesi Hamlaç iğnesi: Jet needle Hamlaçlı lehimci: Blowpipe solderer Hamlık (tıp): Hypokinesia (=Hypokinesis) Hammersmith fırını: Hammersmith furnace Hamule: Haul Hamur: Paste Hamur bıçağı: Pallet knife Hamur kabartıcı: Baking powder Hamur macun: Pâte Hamur tahtası: Kneading table; Kneading trough Hamur yoğurucu: Dough mixer Hamur/macun yapma: Impastation; Impasting Hanawalt yöntemi (X-ışınları): Hanawalt method Hançer: Dagger; Poniard Hançere: Voice box; (tıp) Larynx; (tıp) Glottis Hançere üstü lenf dokusu şişkinliği (tıp): Adenoids Hançerimsi: Xiphoid Hangar: Hangar; Shed Hansgrig mağnezyum süreci: Hansgrig magnesium process (=Hansgrig process) Hansgrig süreci: Hansgrig process Hanson-Van Winkle-Munning süreci: Hanson-Van Winkle-Munning process Hap: Tablet; Pill Hap biçiminde: Pilular Hapsı: Pilular Harap kulübe: Hovel Harbi: Ramrod Harbi bezi (tüfek): Swab Harc sertleşmesi: Hardening of mortar Harcama: Expenditure Harcamalar: Expenses Harcanamaz: Unexpendable Harcırah beyannamesi: Voucher Harç: Daub; Mortar Harç bağı dayancı: Mortar bond strength Harç karışımı: Mortar admixture
Harman atma ağzı (cam fırın) Harç kireci: Dead lime Harç teknesi: Hod; Keeve Harç tutması: Initial set Hardal: Mustard Hardal gazı: Mustard gas Hardal yakısı (tıp): Sinapism Hareket: Locomotion Hareket: Motion Hareket dişlisi: Drive gear Hareket etüdü: Motion study Hareket etüdü: Motion study Hareket kasları felci (tıp): Motor paralysis Hareket yeteneği yitimi(tıp): Immobilization Hareket zinciri: Drive chain Hareketli merdane (cam): Floating roll Hareketsiz: Motionless Hareketsizleştirme: Immobilization Hareketsizlik (tıp): Hypokinesia (=Hypokinesis) Hareli bezemeler (kırınım): Moiré patterns Hareli desenler: Moiré patterns Harf: Letter Harf biçimi: Typeface Harf dizme: Type-casting Harf dökümhanesi: Type foundry Harf kalıbı (basım): Mat Harf metali (Pb+Sn): Type metal Harf üstü simgesi: Tittle Harfleri dizilmiş: Type-cast Haring gözesi: Haring cell Harita: Cartogram; Map Harita çıkarma: Mapping Harita kitabı: Atlas Haritacılık: Cartography Haritalama: Mapping Harman: Blend; Batch Harman (fırın girdisi): Charge Harman ağzı duvarı (cam): End wall Harman akıntısı (cam): Batch stream Harman atma ağzı (cam fırın): Filling pocket 311
Harman atma ağzı (cam) Harman atma ağzı (cam): Dog house Harman bileşimi (cam): Composition Harman bileşimi (cam): Percentage composition Harman birleşimi (cam): Batch composition (=Batch formula) Harman bunkeri (cam): Batch bunker Harman dairesi (cam): BatchHouse Harman dövme: Threshing Harman dövme makinası: Threshing machine (=Thresher) Harman gereçleri (cam): Batch materials Harman karıştırıcı (cam): Batch mixer Harman karıştırma (cam): Batch mixing Harman karıştırma teknesi (cam): Mixing box Harman kaybı (cam): Batch loss Harman kulesi (cam): Batch tower Harman kurutucusu (refrakter): Batch drier Harman nemi (cam): Batch moisture Harman örtüsü (cam): Blanket Harman reçetesi (cam): Batch formula Harman savurma: Winnow Harman silosu: Storage hopper Harman tankı: Scale car Harman taşı (cam): Batch stone Harman verici (cam): Batch charger (=Batch feeder) Harman verme: Charging Harman verme ağzı (cam fırını): Charging end Harman verme bölgesi (fırın): Firing zone; Charging zone Harman yığını (cam): Batch pile; Lump Harmaniye: Cape Harmanlama: Blending Harmanlama alanı: Blending yard Harmanlama karışımı: Blending mix Harmanlama makinası: Reclaimer Harmanlama sahası: Blending yard Harmanlama silosu: Blending bin Harmanlanmış: Blended 312
Hassas döküm Harmanlanmış kalıp kumları: Blended molding sands Harmanlayıcı: Rake; Blender Harmoni özelliği: Tonality Harmonik devinim: Periodic motion Harmotom: Harmotome Harrington omur saptırma çubuğu (tıp): Harrington spinal distraction rod Harris denklemi (karbonlama): Harris equation Harris süreci: Harris process Hartmann çizgileri: Hartmann lines (=Lüders lines) Hasar: Injury; Damage; Harm Hasar oranı: Damage ratio Hasara uğramamış: Undamaged Hasarlanmış: Damaged; Shatterred Hasarlı: Damaged Hasarsız: Undamaged Hasat: Harvest Hasgirg süreci (Mg): Hasgirg process Hasılat: Yield Hasır: Matting; Mat; Straw Hasır örgüsü: Matting; Matting; Couching Hasırlı damacana: Carboy Hasırlı şişe: Flask Hasırsız: Matless Hassas: Fine; Tender Hassas bitirme: Superfinishing Hassas çözümleme: Microanalysis Hassas delme: Microdrilling Hassas delme: Precision boring Hassas dilimleme: Precision slicing Hassas dökme: Investing Hassas dökülmüş: Precision cast Hassas dökülmüş alaşım: Precision cast alloy Hassas dökülmüş metal: Precision cast metal Hassas döküm: Lost-wax process; Cire purdue process; Investment casting (=Precision casting)
Hassas döküm (işlem) Hassas döküm (işlem): Precision casting Hassas döküm alaşımı: Precision cast alloy Hassas döküm bileşiği: Investment compound Hassas döküm kalıpları: Investment moulds Hassas döküm karışımı: Investment mixture Hassas döküm önastarı: Investment precoat Hassas dökümler (parça): Precision castings Hassas dövme: Precision forging Hassas ince porselen: Tender porcelain Hassas işleme: Precision machining Hassas kesim (cam): Fine cutting Hassas kırınım: Microdiffraction Hassas levha: Feeler plate Hassas matkap: Jig borer Hassas mercek: Microlens Hassas odaklı radyografi (seramikler): Microfocus radiography Hassas parlatma: Fine polishing Hassas plazmalı kesme: Fine plasma cutting Hassas püskürteç: Microinjector Hassas radyografi: Microradiography Hassas süzme: Microfiltration Hassas talaş alma: Microchipping Hassas talaşlı imalat: Micromachining Hassas tartı: Precision scales Hassas taşlama: Precision grinding; (cam) Smooth grinding Hassas tavlama: Fine annealing Hassas terazi: Trebuchet (=Trebucket) Hassas yoğunlukölçer: Microdensitometer Hassas yuvarlaklar (çelik çubuk): Precision rounds Hassas zımbalama: Fine blanking Hassas zımparalama: Fine grinding Hassaslık: Precision Hasta: Sick; Ill
Haşıllama merdanesi (tekst.) Hasta bakıcı: Nurse Hasta bakıcılık: Nursing Hasta dokuları kazıma (tıp): Erasion Hasta muayene odası: Clinic Hasta odası: Sickroom Hasta yatağı: Sickbed Hastalandıran: Sickening Hastalandıran (tıp): Pathogenic Hastalandırma (tıp): Pathogenecity; Pathogenesis; Pathogeny Hastalığın en şiddetli dönemi: Fastigium Hastalığın gerilemesi (tıp): Lysis Hastalık: Infirmity; Illness; Sickness; (tıp) Ailment Hastalık belirtisi (tıp): Stigma Hastalık bilimi (tıp): Nosology Hastalık hafiflemesi (tıp): Catabasis Hastalık izi: Stigma Hastalık kalıntısı (tıp): Sequela Hastalık kapma: Infection Hastalık krizi (tıp): Acme Hastalık mikrobu (tıp): Pathogen Hastalık oluşum incelemesi (tıp): Epidemiology Hastalık seyir raporu (tıp): Casebook Hastalık teşhisine yarayan (tıp): Pathognomonic Hastalık yapmayan (tıp): Nonpathogenic Hastalıklar bilimi (tıp): Pathology Hastalıkların bölüm ve betimleme bilimi (tıp): Nosography Hastalıklı (tıp): Ailing Hastane: Hospital Hastaneye yatır(ıl)ma: Hospitalization Hastelloy™ alaşımları: Hastelloys™ Hastingsit: Hastingsite Haşa: Saddlecloth Haşa (at): Caparison Haşarat öldürücü (ilaç): Pesticide Haşere: Insect Haşıllama macunu (tekst.): Sizing paste Haşıllama merdanesi (tekst.): Sizing roller 313
Haşıllama sübyesi (tekst.) Haşıllama sübyesi (tekst.): Sizing emulsion Haşıllama yağı (tekst.): Sizing oil Haşiş: Cannabis Haşiye: Marginalia Haşlama: Searing Haşlamlılar toprağı: Infusorial earth Hat borusu: Line pipe Hat borusu nitelikli çelikler: Line-pipequality steels Hat frekansı: Line frequnecy Hata: Defect; Fault; Error; Mistake Hatalı: Imperfect; Incorrect; Inexact; Erroneous; Defective Hatalı çubuk: Defective bar Hatalı davranım (mek.): Erroneous behaviour Hatalı dekor kesme (cam): Dim letters Hatasız: Undefective Hatip kürsüsü: Podium Hatmi lokumu: Marshmallow Hattatlık: Calligraphy Hatve: Pitch Hatveölçer: Pitch gauge Hausmanit: Hausmanite Haussner süreci (sert krom kaplama): Haussner process Hav: Fluff Hava: Weather; Air; Atmosphere Hava – gaz oranı: Air-to-gas ratio Hava açıklığı: Air gap Hava akışı: Air-flow; Airflow Hava alma borusu: Schnorkel Hava aralığı: Air gap Hava basımı (= basınçlı hava): Air blast Hava basıncı: Atmospheric pressure Hava basıncıölçeri: Manometer Hava beslemesi: Air supply Hava bilimi: Meteorology Hava cepleri (kil): Air pockets Hava cereyanı: Draft; Draught Hava çanları (optik cam kusuru): Air bells 314
Hava keseciği (akciğer) Hava çekici: Air hammer Hava çelikleri: Air hardening steels Hava çelikleri: Air quenching steels Hava deliği: Vent-hole Hava deliği borusu: Vent pipe Hava destekli biçimleme: Air-assist forming Hava devinim bilimi: Aerodynamics Hava devinimsel: Aerodynamic Hava durumu: Weather condition Hava durumu göstergeci: Weatherglass Hava dümeni: Airfoil Hava etkileri: Atmospheric effects Hava fanı (y.fırın): Turbo-blower Hava fişeği: Skyrocket Hava freni: Airbrake Hava freni (paraşüt): Drogue Hava geçirmez: Air tight Hava geçirmez: Airproof Hava giderici (aygıt): Deaerator Hava girdisi: Air supply hava giriş – çıkış kapağı: Air vent Hava girişi: Air intake Hava göbekli (bobin-elekt.): Air-cored Hava haritası: Air map; Weather map Hava hattı: Overhead line Hava hekimliği (tıp): Aeromedicine Hava hücresi: Air chamber Hava ısıldevinim bilimi: Aerothermodynamics Hava ısıtıcısı: Air heater Hava ısıtma kamarası: Checker Hava içeriği: Air content Hava ile gazı ayıran bölme duvarı (cam): Tongue tile Hava kabarcığı: Air bubble Hava kabarcığı boşluğu: Air-bubble void Hava kablosu: Overhead cable Hava kaçağı (cam): Indraft air Hava kaçırmaz fırın: Air-tight furnace Hava kayaklı gemi: Hovercraft Hava keseciği (akciğer): Alveolus
Hava kilidi Hava kilidi: Airlock Hava kirletici: Air pollutant Hava kirliliği: Air pollution Hava klapesi: Louver Hava köprüsü (uçak): Air bridge Hava kumandalı: Air operated Hava kütlesi: Air mass Hava odası: Air chamber Hava örtüsü: Air jacket Hava perdesi: Air curtain Hava postası: Air mail Hava püskürtme: Air injection Hava savaşı: Air war Hava sıcaklığı: Atmospheric temperature Hava sıkışımı: Air entrainment Hava sıkışımlı beton: Air entrained concrete Hava sızdırmaz: Airproof; Airtight; Hermetic Hava sızdırmaz fırın: Airtight furnace Hava silindiri: Air cylinder Hava simidi ( y.fırın ): Bustle main pipe (= Bustle pipe) Hava simidi (y. fırın): Bustle pipe Hava soğutmalı borular (kılavuz çatal-cam): Mace pipes Hava subabı: Air cock; Ventil Hava süzgeci: Air cleaner; Air filtre Hava süzme: Air filtration Hava tabancası: Air gun Hava taşımacılığı: Air freight Hava temizleme: Air cleaning Hava termodinamiği: Aerothermodynamics Hava torbası: Air bag Hava tulumbası: Air pump Hava tüfeği: Air rifle Hava tüketimi: Air consumption Hava üfleme: Air blowing Hava üfleme süresi (soba-y.fırın): Onblast time Hava üssü: Air base
Havada suverme Hava vanası: Air valve Hava vurgunu (tıp): Aeroembolism Hava yenimi: Atmospheric corrosion Hava yenimi direnci: Atmospheric corrosion resistance Havacıl: Aerobic Havacıl (mikroorganizma): Aerobe Havacılık: Aviation Havada mavileştirme bitirmesi: Airblued finish Havada oksitlenme: Air oxidation; Atmospheric oxidation Havada oksitlenme deneyleri: Air oxidation tests Havada sertleşebilir: Air hardenable Havada sertleşebilir çelik: Air hardenable steel Havada sertleşen çelikler: Air hardening steels Havada sertleşen kum: Air-set sand Havada sertleşen refrakter harç: Airsetting refractory mortar Havada sertleşen takım çeliği: Air hardening tool steel Havada sertleşme: Self-hardening (=Air hardening) Havada sertleştirilmiş: Air hardened Havada sertleştirilmiş çelik: Air hardened steel Havada soğutma: Air cooling Havada soğutulmuş: Air cooled Havada soğutulmuş curuf: Air-cooled slag Havada soğutulmuş çelik: Air-cooled steel Havada soğutulmuş dışık: Air-cooled slag Havada soğutulmuş dışık betonu: Aircooled slag concrete Havada suverilen çelikler: Air quenching steels Havada suverilmiş: Air quenched Havada suverilmiş çelik: Air quenched steel Havada suverme: Air quenching 315
Havada uçan Havada uçan: Airborne Havadan havaya füze: Air-to-air missile Havadan yere füze: Air-to-surface missile Havagazı: Blue watergas; Producer gas Havai fişek: Fireworks Havai fişekcilik: Pyrotechnics Havai hat arabası: Cable car Havalan(dır)ma: Airing Havalandırıcı: Ventilator; Aerator; Breather Havalandırılabilir: Ventilable Havalandırılmış beton: Aerated concrete Havalandırma: Aeration; Ventilation; Fanning; (cevher) Weathering Havalandırma aygıtı: Ventilating equipment Havalandırma borusu: Air shaft Havalandırma boşluğu (bina): Air well Havalandırma deliği: Air vent Havalandırma dizgesi: Venting system Havalandırma geçidi (maden): Air way Havalandırma hücresi: Aeration cell Havalandırma kanalı: Ventiduct Havalandırmalı yunak: Aerated bath Havalandırmalı yunakta nitrürleme: Aerated bath nitriding Havalanmış (uçak): Airborne Havaleli: Top-heavy Havalı: Pneumatic Havalı aktarım: Pneumatic transfer Havalı ark flaması: Arcair torch Havalı asıltı: Aerocolloid Havalı ayırıcı: Pneumatic separator Havalı bükme kalıbı: Air bend die Havalı bükme kalıbında bükme: Air bending Havalı cam: Tempered glass; Toughened glass Havalı çekiç: PneumaticHammer Havalı delgi: Pneumatic drill Havalı devre kesici: Air blast circuit breaker Havalı dövme tabancası (döküm): Pneumatic rammer 316
Havasını alma süreci Havalı elektrik fırını: Electric muffle furnace Havalı fırın: Muffle furnace; Air furnace Havalı güvenlik camı (oto): Tempered safety glass Havalı güvenlik camı (oto): Toughened safety glass (=Tempered safety glass) Havalı itici: Pneumatic pusher Havalı kavurma: Blast roaster Havalı kenar silici püskürteçler: Pneumatic edge wiper jets Havalı keski: Air chisel Havalı keski tabancası: Pneumatic chisel Havalı kireç püskürtme: Pneumatic lime injection Havalı kireç püskürtme dizgesi: Pneumatic lime injection system Havalı pelte: Aerogel Havalı plazma püskürtme: Air plasma spraying (APS) Havalı sıkılama (kalıp): Air ramming Havalı sınıflandırma: Air classification Havalı su sisinde soğutma: Air-water mist cooling Havalı şarj arabası(y. fırın): Pneumatic skid car Havalı temizleme: Airblasting Havalı tokmak: Pneumatic rammer Havalı yüklenti arabası: Pneumatic skid car Havalı yüzdürme: Air floatation Havan: Mortar Havan eli: Pestle Havan topu: Howitzer Havan ve tokmak (cam): Mortar and pestle Havanın soğuma ve buharlaşma ölçeri: Kata thermometer Havaölçer (Kupol ocağı): Orifice plate Havaparası: Key money Havası boşaltılmış: Deflated Havası boşaltılmış oylum: Vacuum Havasını alma: Deairing; Deaeration Havasını alma süreci: Deaeration process
Havasını boşaltma Havasını boşaltma: Deflation; Vacuumization Havasını giderme: Deaeration; Deairing Havasız: Anaerobic Havasız kurutma: Lyopbilization Havasız organizmalar: Anaerobic organisms Havasız tuğla: Deaired brick Havasız yapıştırıcı: Anaerobic adhesive Havasızlıktan boğulma (tıp): Asphyxia; Asphyxiation Havaya dayanıklı: Weatherproof Havaya ilişkin: Atmospheric Havaya kalkma: Levitation Havaya karşı korunaklı: Weatherproof Havaya şahlanma: Underdraught (=Underdraft) Havaya yüksel(t)me: Levitation Hava-yakıt oranı (fırın): Air-fuel ratio Hava-yakıt oranı denetleci (fırın): Airfuel ratio controller Hava-yakıt-gaz brülörü: Air-fuel-gas burner Hava-yakıt-gaz karışımı: Air-fuel-gas mixture Hava-yakıt-gaz yakıcısı: Air-fuel-gas burner Havayazar (basınç: Meteograph Havayolu: Airline; Airway Haversian dizgesi: Haversian system Havı dökülmüş: Threadbare Havlı: Pilose (=Pilous; Pileous) Havlu: Towel Havlu askılığı (duvar): Towel rail Havluluk: Towel rail Havluluk kumaş: Toweling Havsala (tıp): Pelvic cavity; Pelvis Havsız: Threadbare Havşa: Counterbore; Pouring cup; Sink shaft; (döküm) SprueHole Havşa açma: Countersinking; Roll threading; Counterboring; (mak) Sinking Havşa kesici (döküm): Sprue cutter
Hazımsızlık (tıp) Havşa matkabı: Countersink Havşalı: Countersunk Havuç boya: Xanthophyll Havuç özü: Carotene Havuçsu tane: Columnar grain Havuçsu tane bölgesi: Columnar zone Havuçsu tane büyümesi: Columnar growth Havuçsu yapı: Columnar structure Havuz: Receptacle; Bath Havuz derinliği (döküm haznesi): Pool depth Havuz voltajı (elektroliz): Tank voltage Havuzcuk (cam fırını): Side pocket; Slag pocket; (cam) Basin Havuzdan çıkarma (gemi): Undocking Havuzlama: Lockage Havya: Soldering iron Havya başı: Bit Haworth deneyi (aşınma): Haworth test Haya: Testicle Hayalet: Ghost Hayalet çizgiler (hadde): Ghost lines Hayalojen: Hyalogene Hayati: Vital Hayati kimya: Biochemistry Hayati uzuvlar (tıp): Vitals Hayvan kabuğu: Carapace Hayvan kimyası: Zoochemistry Hayvan kömürü: Animal charcoal (=Bone char; Bone black) Hayvan postu doldurma: Taxidermi Hayvan sürüsü: Pod Hayvan tersi: Dung Hayvan yağı: Fat Hayvan yağları: Animal fats Hayvandan insana aşılanan (doku): Zooplastic Hayvandan insana doku aşılama (tıp): Zoografting (=Zooplasty) Hazelette süreci: Hazelette process Hazıma ilişkin: Peptic Hazımsızlık (tıp): Indigestion 317
Hazır değil Hazır değil: Unavailable Hazır durumda: Stand-by Hazır giyim: Ready-made; Ready-to-wear Hazır ürün: Finished product Hazır yakıt: Canned fuel Hazırlama: Preparation Hazırlama artığı (maden): Tailing (Tail) Hazırlama ayağı (hadde): Rougher; Roughing down stand (=Roughing stand) Hazırlama geçisi: Roughing pass Hazırlama hadde dizisi: Roughing train Hazırlama haddelemesi ( çelik): Roughing Hazırlama haddesi (hadde): Roughing mill Hazırlama kırıkları (sac): Handling breaks Hazırlama pasosu (hadde): Roughing pass Hazırlanmış azotlu fırın atmosferi: Prepared nitrogen atmosphere Hazırlanmış fırın atmosferi: Prepared atmosphere Hazırlanmış kömür: Dressed coal Hazırlık: Preparation Hazırlıksız: Unprepared Hazine: Trove; Treasure Hazne: Bunker; Receptacle; Tank; Hearth Hazne derinliği (y.fırın): Hearth depth Hazne katmanı: Hearth layer Hazneli fırın: Retort furnace Hazneli fırın kütüğü (Pb+Ag): Retort bullion Hazneli kavurma: Hearth roasting Hazneli kavurucu: Hearth roaster Hazneli tür fırın: Hearth type furnace H-demiri: H-iron Hedef: Objective; Target Hedef arkası duvarı: Butt Hedef kazığı (oyun): Hob Hedef merkezi: Bull’s eye Hedef tahtası: Dartboard Hedenbergit: Hedenbergite 318
Helyum Hedvall olgusu (seramik): Hedvall effect Hegeler fırını: Hegeler furnace Heisenberg belirsizlik kuralı: Heisenberg’s uncertainity principle Hekim: Physician Hekimliğe giriş: Premedical Hekimliğe hazırlık (tıp): Premedical Hekimlik ruhsatı verme: Licentiation Heksilresorsinol: Hexylresorcinol Heksoz: Hexose Hektorit: Hectorite Hekzadekan: Hexadecane (=Cetane) Hekzadekanol: Hexadecanol (=Cetyl alcohol) Hekzafloropropilen: Hexafluoropropylene Hekzakloroetan: Hexachloroethane Hekzaklorofen: Hexachlorophene Hekzamin: Hexamine (=Methenamine) Hekzamin metenamin: Hexamethylene tetramine Hekzan: Hexane Hekzan diamin: Hexamethylene diamine Hekzan diisosiyanat: Hexamethylene diisocyanate Hekzanoik asit: Hexanoic acid (=Caproic acid) Hekzil kökü: Hexyl group Hekzil resorsinol: Hexylresorcinol Hekzon: Hexone Hela: Lavatory; Water closet (WC) Helezon: Spiral Helezon dişli: Helical gear Helezon freze: Spiralmill Helezon taşıyıcı: Screw conveyor Helezoni (kemik): Turbinal; Gyroidal Helezoni matkap: Twist drill Helikon (çalgı): Helicon Helikopter: Helicopter Helikopter alanı: Helidrome (=Heliport) Helis: Helix Helmholtz özgür erki: Helmholtz free energy (TS) Helyum: Helium
Helyum atmosferi Helyum atmosferi: Helium atmosphere Helyum atom mikroskobu: Helium atom microscope Helyum gazı: Helium gas Helyum yayınım katsayısı: Helium diffusion coefficient Helyum yayınımı: Helium diffusion Hem asit hem baz özellikli nesne: Amphoter Hemateyin: Hematein Hematin: Hematine Hematit: Hematite; Bloodstone Hematit cevheri: Hematite ore Hematit piki: Hematite pig iron Hematit tozu: Hematite dust Hematitten pik demiri: Forge iron Hematoksilin: Hematoxylin Hemeroid (tıp): Piles Hemiomorfit: Hemiomorphite Hemofili (tıp): Hemophilia Hemofilli (tıp): Hemophilic Hemoglobin (tıp): Hemoglobin Hemoliz (tıp): Hemolysis Hemosiderin (kanda demir oksit): Hemosiderin Hemşire: Nurse Hendek: Pit; Gully; Trench; Gutter; Dike (=Dyke) Henderson dışık kavurma süreci: Henderson cinder roasting process Henning pirometresi: Henning pyrometer Henning yüksekısıölçeri: Henning pyrometer Henry (indüklem kuvvet birimi): Henry (H) Henry etkinliği (kim.): Henrian activity Henry yasası (kim.): Henry’s law Henry yasası çarpanı (kim.): Henry’s law coefficient Henüz: Yet Henüz elyaflaşmamış cam: Slug Heparin: Heparin Heptan: Heptane
Hessit Heptoklar: Heptachlor Heptoz: Heptose Her yerde: Throughout Her yıl: Yearly Herbaryum: Herbarium Herbert sertlik ölçeri: Herbert Hardness tester Herek: Stake Hergünkü: Routine Hering fırınları: Hering furnaces Heroult elektrik ark ocağı: Heroult electric arc furnace Heroult fırını: Héroult furnace Heroult süreci: Héroult process Herrenschmidt fırını: Herrenschmidt furnace Herreshoff fırını: Herreshoff furnace Hersinit: Hercynite Hertz (sıklık birimi) (1 çevrim/s): Hertz (Hz) Hertz çatlağı: Hertzian crack Hertz dalgası: Hertzian wave Hertz kırılımı: Hertz fracture Hesaba katılmamış: Unnumbered Hesaba sığmaz: Incomputable Hesabı verilmemiş: Unaccounted-for Hesap: Arithmetic; Calculation Hesap cüzdanı: Bank book Hesap makinesi: Calculator Hesap tahtası: Abacus Hesaplama: Calculation; Computation Hesaplanabilir: Calculable Hesaplanamaz: Incalculable; Incomputable Hesaplanmamış: Uncalculated Hesaplanmış: Calculated Hesaplı: Calculated Hesapta olmayan: Uncalculated Hesaptan düşme: Deduction Hesperidin: Hesperidin Hess yasası: Hess’s law Hessit: Hessite 319
Heterodin (elekt.) Heterodin (elekt.): Heterodyne Heteropolar: Heteropolar Heusler alaşımları (Cu+Mn+Al içerikli mıknatıslar): Heusler’s alloys Hevea kauçuğu: Hevea rubber Hevenk: Cluster Heybe: Carpetbeg; Kyack; Packsack; Saddlebag Heybetli: Massive Heyecan yaratıcı küçük gazete: Tabloid Heykel: Alto-relievo; Statue; Sculpture Heykel tabanı: Plinth; Pedestal Heyn gerilimleri: Heyn stresses (=Microscopic stresses) Heynes-stellite™ alaşımları: Heynesstellite™ alloys Hezaren: Bentwood Hıçkırık: Hiccup Hıfzısıhha: Sanitation Hırdavat: Hardware; Ironmongery Hırdavatçı: Ironmonger Hırdavatçılık: Ironmongery Hırıltı (tıp): Fremitus; Rale; Stridor Hırka: Cardigan Hırsız: Robber Hısımlık: Relationship Hıyarcıklı veba (tıp): Bubonic plague Hız: Speed; Velocity; Rate (R=t-1) Hız ayarlayıcısı (aygıt): Speed governor Hız belirleyici süreç: Rate-controlling process Hız botu: Powderboat Hız denetimi: Speed control Hız duyarlı gereçler: Speed-sensitive materials Hız kesimli ışınım: Braking radiation (=Bremsstrahlung) Hız kesme: Decelaration Hız kısıtlayıcı aşama: Rate-limiting step Hız ölçme borusu: Pitot tube Hız yasaları: Rate laws Hızar: Saw; Bucksaw Hızar makinesi: Slabbing gang 320
Hızlı ışıl işleme Hızbilim: Kinetics Hızbilim değişmezi: Kinetic constant Hızbilim kuramı: Kinetic theory Hızbilimsel gaz kuramı: Kinetic theory of gases Hızlandırıcı (=ivmeç): Cyclotron; Accelerator Hızlandırılmış: Accelerated Hızlandırılmış deney: Accelerated test Hızlandırılmış fotoğrafcılık: Time lapse photography Hızlandırılmış ısıtma: AcceleratedHeating Hızlandırılmış işleme: Jet machining Hızlandırılmış soğutma: Accelerated cooling Hızlandırılmış sürünme deneyi: Accelerated creep test Hızlandırılmış talaşlı imalat: Jet machining Hızlandırılmış yaşlandırma: Accelerated ageing Hızlandırma gerilimi (e. Mik): Accelerating voltage Hızlanma: Acceleration Hızlı: Swift; Fast Hızlı ağartma: Rapid bleaching Hızlı bölünüm (atom): Fast fission Hızlı daldırma pirometresi: Quick immersion pyrometer Hızlı daldırma yükseksıcaklıkölçeri: Quick immersion pyrometer Hızlı deneme: Rapid testing Hızlı dondurma (biyoloji numunesi): Slam freezing Hızlı dondurucu: Blast freezer Hızlı eksen (ışık): Fast axis Hızlı eri(t)me: Rapid melting Hızlı Fourier dönüşümü: Fast Fourier transform Hızlı geçme: Zapping Hızlı göstergeç (göz bilim): Tachistoscope Hızlı ışıl işleme: Rapid thermal processing (RTP)
Hızlı ikincil elektronlar Hızlı ikincil elektronlar: Fast secondary electrons Hızlı katılaşma: Rapid solidification Hızlı katılaşmış alaşım: Rapidly solidified alloy Hızlı kaynatma: Rapid boiling Hızlı kırma denemesi: Fast fracture testing Hızlı kuruyan çimento: Quick-setting cement Hızlı marmenevişleme yağı: Fast martempering oil Hızlı nötronlar: Fast neutrons Hızlı pıhtılaşma: Rapid coagulation Hızlı sertleşen cam: Quick setting glass (=short glass) Hızlı sertleşen çimento: Rapid hardening cement Hızlı sertleşme (cam): Fast setting Hızlı soğu(t)ma: Rapid cooling Hızlı suverme yağı: Fast quenching oil Hızlı şerit (trafik): Fast lane Hızlı tarama: Rapid scanning Hızlı tepkimeç (atom tepkimeci): Fast reactor Hızlı tren: Bullet train Hızlı tren yolu: Fast track Hızlı üretken tepkimeç: Fast breeder reactor Hızlı vurmalı delme (mad.): Rapid percussion drilling Hızlı yağ: Fast oil Hızlı yanma: Rapid combustion Hızlı yarış yolu: Fast track Hızlı yazan: Tachygraph Hızlı yazı: Tachygraphy Hızlı yükün iletkeni: Fast ion conductor Hızölçer: Speedometer; Velocimeter Hızölçer (akışkanlar): Pitometer Hibbard fırını: Hibbard’s furnace Hiç: Naught Hiç kesintisiz döküm: Conti-Conti casting
Hidrojen bağlanması Hiç kesintisiz döküm: ContinuousContinuous casting (=Conti-Conti casting) Hiçbir şey: Naught Hidnokarpik asit: Hydnocarpic acid Hidrargilit: Hydrargillite (=Gibbsite) Hidrasit: Hydracid Hidrastin: Hydrastine Hidrastinin: Hydrastinine Hidrasyon direnci: Hydration resistance Hidrazin: Hydrazine Hidrazin türevleri (kim.): Hydrazine derivatives Hidrazoik asit: Hydrazoic acid (=Azoimide) Hidriodik asit: Hydriodic acid Hidroborasit: Hydroboracite Hidrobromik asit: Hydrobromic acid Hidrodinamik: Hydrodynamics (=Hydrokinetics) Hidroelektrik: Hydroelectric Hidroelektrik barajı: Hydroelectric dam Hidroelektrik santralı: Hydroelectric power station Hidrofan: Hydrophane Hidrofil pamuk: Absorbent cotton Hidroflorik asit: Hydrofluoric acid Hidroflorürsüzleşme: Dehydroflourination Hidrofor: Hydrophore Hidrofoyl: Hydrofoil Hidrograf: Hydrograph Hidrografi: Hydrography Hidrojel: Hydrogel Hidrojen: Hydrogen Hidrojen aşırı gerilimi (elektrikli kaplama): Hydrogen overvoltage Hidrojen atmosferi: Hydrogen atmosphere Hidrojen atomu: Hydrogen atom Hidrojen bağı: Hydrogen bond Hidrojen bağışcısı: Hydrogen donor Hidrojen bağlanması: Hydrogen bonding 321
Hidrojen bağlı örütler
Hidrojen-metan oranı (fırın atmosferi)
Hidrojen bağlı örütler: Hydrogen-bond crystals Hidrojen bileşikleri: Hydrogen compounds Hidrojen bombası: Hydrogen bomb (=H-bomb); Thermonuclear bomb Hidrojen bromür: Hydrogen bromide Hidrojen çatlağı: Hydrogen crack Hidrojen çatlatması (kaynak): Hydrogen cracking Hidrojen çıkışı: Hydrogen evolution Hidrojen elektrotu: Hydrogen electrode Hidrojen florür: Hydrogen flouride Hidrojen fosfür: Phosphine Hidrojen gazı: Hydrogen gas Hidrojen gevrekleştirmesi: Hydrogen embrittlement Hidrojen giderme: Dehydrogenation; Hydrogen removal Hidrojen hasarı: Hydrogen damage Hidrojen iyodür: Hydrogen iodide Hidrojen iyonları üsteli: Hydrogen-ion exponent Hidrojen kabarcıklan(dır)ması: Hydrogen blistering Hidrojen kabarığı: Hydrogen springer Hidrojen kaynağı: Atomic arc welding; Hydrogen welding Hidrojen klorür: Hydrogen chloride Hidrojen köprüsü (kim.): Hydrogen bridge Hidrojen molekülü: Hydrogen molecule Hidrojen peroksit: Hydrogen peroxide Hidrojen peroksit çözeltisi: Hydrogen peroxide solution Hidrojen siyanür: Hydrogen cyanide Hidrojen su oranı: Hydrogen-water ratio (H2/H2O) Hidrojen sülfür: Hydrogen sulphide Hidrojen sülfür giderme: Hydrogen sulphide removal Hidrojen şişi: Hydrogen springer Hidrojen telürür: Hydrogen telluride Hidrojen üreteci: Hydrogen generator
Hidrojen üretici yenim: Hydrogen producing corrosion Hidrojen üretim süreci: Hydrik process Hidrojen üsteli: Hydrogen exponent Hidrojen yarı-gözesi: Hydrogen half-cell Hidrojen yerdeşi: Hydrogen isotope Hidrojen yitimi: Hydrogen loss Hidrojen yükünleri derişimi: Hydrogenion concentration Hidrojen yükünleşme odası: Hydrogen ionization chamber Hidrojen yükünleşmesi: Hydrogen ionization Hidrojen yükünü: Hydrogen ion Hidrojen yükünü derişimi: Hydrogen ion concentration Hidrojenit: Hydrogenite Hidrojenle ayrışma (kim.): Hydrogenolysis Hidrojenle indirgenmiş: Hydrogenreduced Hidrojenle indirgenmiş metal toz: Hydrogen-reduced metal powder Hidrojenle kükürt giderme: Hydrodesulphurization Hidrojenle(n)me: Hydrogenetion; Hydrogenization Hidrojenlenmiş nitrilli kauçuk: Hydrogenated nitrile rubber Hidrojenlenmiş örütsüz silis: Hydrogenated amorphous silicon Hidrojenli: Hydrogeneous Hidrojenli istifli tavlama fırını: Hydrogen batch annealing furnace Hidrojenli sert lehimleme: Hydrogen brazing Hidrojenli tavlama: Hydrogen annealing Hidrojenli tavlama fırını: Hydrogen annealing furnace Hidrojenli tavlanmış kangal: Hydrogen annealed coil Hidrojen-metal dengeleri: Hydrogenmetal equilibria Hidrojen-metan oranı (fırın atmosferi): Hydrogen-methane ratio
322
Hidrojen-palladyum dizgesi Hidrojen-palladyum dizgesi: Hydrogenpalladium system Hidrojen-su buharı oranı: Hydrogenwater vapour ratio Hidrokarbon: Hydrocarbon Hidrokarbon gazı: Hydrocarbon gas Hidrokarbon reçineler: Hydrocarbon resins Hidrokarbon sıvısı: Hydrocarbon liquid Hidrokarbon-buhar tepkimesi: Hydrocarbon-steam reaction Hidrokarbonlu çoğuzlar: Hydrocarbon polymers Hidrokarbonlu plastikler: Hydrocarbon plastics Hidrokinon: Hydroquinol (=Hydroquinone) Hidrokinon: Quinol Hidroklorik asit: Hydrochloric acid Hidroklorik asit direnci (cam): Hydrochloric acid resistance Hidroklorik asitli paklama: Hydrochloric-acid pickling Hidroklorürsüzleşme: Dehydrochlorination Hidrokonik kırıcı: Hydrocone crusher Hidrokortizon: Hydrocortisone Hidroksietil metakrilat: Hydroxyethyl methacrylate Hidroksil grubu: Hydroxyl group Hidroksil karbonat apatit: Hydroxylcarbonate apatite (HCA) Hidroksilamin: Hydroxylamine Hidroksilapatit: Hydroxylapatite (HA) Hidroksilapatit kaplı gözenekli metaller: Hydroxylapatit-coated porous metals Hidroksilapatit kaplı metaller: Hydroxylapatit-coated metals Hidroksit: Hydroxide Hidroksit çökelimli (seramikler): Hydroxide precipitation Hidroksit kökü: Hydroxyl radical Hidrol: Hydrol Hidrolik: Hydraulic
Hidrostatik Hidrolik açıklık denetimi: Hydraulic gap control Hidrolik basgaç: Hydraulic press Hidrolik basınç: Hydraulic pressure Hidrolik basınçlı püskürteçler: Hydraulic pressure sprays Hidrolik bilimi: Hydraulics Hidrolik çalıştırma dizgesi: Hydraulic driving system Hidrolik deney: Hydraulic test Hidrolik deney aygıtı (çekme): Hydraulic testing machine Hidrolik dövme tezgahı: Hydraulic forging press Hidrolik fren: Hydraulic brake Hidrolik kalıp (sürekli döküm): Hydraulic mould Hidrolik kalıp salınacı (sürekli döküm): Hydraulic mould oscillator Hidrolik makas: Hydraulic shears Hidrolik pota kaldırma: Hydraulic ladle lifting Hidrolik press: Hydraulic press Hidrolik preste biçimleme: Hydroforming Hidrolik salınım (Sürekli döküm): Hydraulic oscillation Hidrolik sınıflandırıcı: Hydraulic classifier Hidrolik yağ: Hydraulic oil Hidrolit: Hydrolyte; Hydrolith (=Calcium hydride) Hidroliz: Hydrolysis Hidroloji: Hydrology Hidrometalurji: Hydrometallurgy Hidrometre: Hydrometer Hidron (Kurşun %35 sodyum alaşımı): Hydrone Hidroplastik: Hydroplastic Hidroplastik biçimleme: Hydroplastic forming Hidrosel: Hydrocelle Hidroselüloz: Hydrocellulose Hidroskop: Hydroscope Hidrostatik: Hydrostatics 323
Hidrostatik basınç Hidrostatik basınç: Hydrostatic pressure Hidrostatik çarpan: Hyrostatic modulus Hidrostatik ekstrüzyon: Hydrostatic extrusion Hidrostatik gerilim: Hydrostatic tension Hidrostatik kuvvetler: Hydrostatic forces Hidrostatik sıkma: Hydrostatic extrusion Hidrotermal demir cevherleri: Hydrothermal iron ores Hidrotermik: Hydrothermal Hidrozinkit: Hydrozincite Hidrür: Hydride Hidrür evresi: Hydride phase Hidrürlü tufal giderme: Hydride descaling Hijyen: Hygiene Hilâl mercek (optik): Meniscus Hilâlsi çatlak: Crescent crack Hile: Trick Hilgenstock süreci: Hilgenstock process Hilger spektrometresi: Hilger spectrometer Hindiba kökü: Taraxacum Hint ipeği: Tussah Hint kamışı: Bamboo Hint keneviri: Marijuane; Jute Hint yağı: Castor-oil Hint yağı ana-maddesi: Ricinolein Hipalon: Hypalon (HYP) Hiperbol: Hyperbola Hiperbolik dişli: Screw gear Hipermetropluk: Hypermetropia (=Hyperopia) Hipermetropluk: Hyperopia Hiperon (atom): Hyperon Hiperon (fiz.): Xi particle (=Hyperon) Hipersten: Hypersthene Hiper-uzay (mat.): Hyperspace Hipodrom: Hippodrome Hipofiz ameliyatı: Hyposectomy Hipofiz bezesi: Pituitary; (tıp) Hypophysis; (tıp) Pituitary gland Hipofiz bezesi ile ilgili (tıp): Pituitary 324
Hizmet birimi Hipofosfat: Hypophosphate Hipofosforik asit: Hypophosphoric acid Hipofosforuz asit: Hypophosphorous acid Hipofosfür: Hypophosphite Hipoklor asidi: Hypochlorous acid Hipoklorit: Hypochlorite Hipokşantin: Hypoxanthine Hiponitrüs asit: Hyponitrous acid Hiposülfür: Hyposulphite Hiposülfürlü sıvıda özütleme: Hyposulphite leaching Hiposülfüruz asit: Hyposulphurous acid Hipotalamus: Hypothalamus Hipotenüs: Hypotenuse Hipotez: Hypothesis Hiristo teğeli: Herringbone stitch Hirth-Pound modeli (örüt yüzey): HirthPound model Hisse: Ration Hisse senedi: Stock certificate Hissedar: Stockholder Histamin: Histamine Histeresis (mıknatıs): Hysteresis Histeresis enerji yitimi: Hysteresis energy loss Histeresis halkası: Hysteresis loop Histeresisölçer: Ferrograph Histidin: Histidine Histon: Histone Hitachi tamburlu kayışlı döküm makinası: Hitachi wheel-belt caster Hitchener süreci: Hitchener process Hiyalin: Hyaline Hiyalofan: Hyalophane Hiyalüronidaz (ilaç): Hyaluronidase Hiyalüronik asit (tıp): Hyaluronic acid Hiyosin: Hyoscine (=Scopolamine) Hiyosiyamin: Hyoscyamine Hizadan çıkmış: Out-of-alignment Hizasız: Nonaligned Hizmet: Service Hizmet birimi: Server
Hizmet ömrü Hizmet ömrü: Service life H-kesitli kiriş: H-beam (=H-bar; =Hginder) H-kirişi: H-bar; H-ginder H-kuşaklı çelikler: H-band steels (=H-steels) HMK (Hacim Merkezli Küp): BCC Hobi: Hobby Hodgkin hastalığı (tıp): Hodgkin’s disease Hoesch süreci: Hoesch process Hoffman fırını (refrakter): Hoffman kiln Hoffmann zıtlık değiştirim mikroskobisi: Hoffmann modulation contrast microscopy Hoganes süreci: Hoganes süreci Hokey: Hockey Hol: Hall Holborn pirometresi: Holborn pyrometer Holborn yüksekısıölçeri: Holborn pyrometer Holfos süreci: Holfos process Hollanda yaldızı: Dutch gilding Holmiyum: Holmium Holmiyum bromür: Holmium bromide Holmiyum florür: Holmium fluoride Holmiyum iyodür: Holmium iodide Holmiyum karbonat hidrat: Holmium carbonate hydrate Holmiyum klorür: Holmium chloride Holmiyum klorür altıhidrat: Holmium chloride hexahydrate Holmiyum külçe: Holmium ingot Holmiyum nitrat beşhidrat: Holmium nitrate pentahydrate Holmiyum oksit: Holmium oxide Holmiyum taneler: Holmium granule Homeopati: Homeopathy Homojen atmosfer: Homogeneous atmosphere Homojen karbonlama: Homogeneous carburizing Homojenize süt: Homogenized milk Homopolimer (kim.): Homopolimer
Humma titremesi (tıp) Honlama: Honing Honlama makinaları: Honing machines Hooke katısı: Hookean solid Hooke yasası: Hooke’s law Hooke yasasına uyan katı: Hookean solid Hooker süreci (sıkma): Hooker process Hoopes arıtma süreci: Hoopes refining process (=Hoopes process) Hoopes süreci (Al): Hoopes process Hoparlör: Loudspeaker Hopeit: Hopeite Hopkalit (Ag: Hopcalite Horasan harcı: Grog Hormon: Hormone Horolog: Horologue Horoz: (tabanca) Tumbler; (tüfek) Percussion lock Hortum: Hose; Hose pipe Hortum makarası: Hose reel Hortumlu huni (uçak): Drogue Hoverkraft: Hovercraft Hölandit: Heulandite Hörgüç: Hump Hörgüçsel: Spinodal Hörgüçsel ayrışım: Spinodal decomposition Höyük: Tumulus H-putreli: H-beam (=H-bar; =H-ginder) Hububat alkolü: Grain alcohol Hudut: Boundary Hudutsuz: Immense Huey deneyi: Huey test Huggins denklemi: Huggins equation Huggins katsayısı: Huggins coefficient Hull gözesi (elektrikli bırakım): Hull cell Hull-Davey çizelgeleri (X-ışınları): HullDavey charts Hume-Rothery kuralları: Hume-Rothery rules Humit: Humite Humma (tıp): Flush; Febricity; Pyrexia; Fever Humma titremesi (tıp): Algor 325
Hummalı (tıp) Hummalı (tıp): Febrile Humphrey sarmal konsentratörü: Humphrey’s spiral concentrator Hund kuralı (seramik): Hund’s rule Huni: Funnel Huni makinası (TV camı): Centrifugal casting machine (CCM) Hunimsi organ (tıp): Infundibulum Hunnak: Croup Hunter süreci: Hunter process Huntington-Heberlein fırını: Huntington-Heberlein furnace Huntsman süreci: Huntsman process Hurç: Saddlebag; Holdall; Catchall; Carryall; Kit bag; (mak) Sleeve Hurda: Scrap Hurda balyalama makinası: Scrap baller Hurda çelik: Scrap steel Hurda demetleme presi: Scrap bundling pres Hurda eşya: Scrappage Hurda kangallama makinası: Scrap coiling machine Hurda katışkıları: Scrap contaminants Hurda kesme makinası: Scrap cutter; Scrap shearing machine Hurda kırpma: Scrap shredding Hurda makarası: Scrap spool Hurda makası: Scrap cutter Hurda önısıtıcısı (E.A.O.): Scrap preheater Hurda önısıtma (E.A.O.): Scrap preheating Hurda önısıtma dizgesi (E.A.O.): Scrap preheating system Hurda önısıtma fırını (E.A.O.): Scrap preheating furnace Hurda paketleme presi: Scrap bailing pres Hurda parçalayıcı: Scrap chopper Hurda ray: Scrap rail Hurda sağanlığı: Scrap platform Hurda sahası: Scrap yard Hurda sarma makinası: Scrap coiling machine 326
HYL süreci (sünger demir) Hurda tekne: Hulk Hurda tel: Scrap wire Hurda toplama: Scrap collection Hurda vagon tekerleği: Scrap wagon wheel Hurda yığını: Scrap pile Hurda yükleme: Scrap charging Hurdalık: Junkyard; Scrapyard Hurma ağacı: Palm Hurma dalı: Palm branch Hurma yağı: Palm oil Huruç: Outflow Huygen gözmerceği/oküleri: Huygenian eyepiece Huygens ilkesi: Huygens’ principle Hübnerit: Huebnerite Hücre (hapishane): Ward Hücre iskeleti (tıp): Cytoskeleton Hücre sıvısı (Sitoplazma): Cytosol Hükümsüz: Invalidated Hükümsüz kılma: Invalidation Hünerli: Inventive Hünersiz: Unskilled HYL III süreci (sünger demir): HYL III process HYL süreci (sünger demir): HYL process
I I – profili: Joist (=I-beam) I profili: I-beam ICI süreci (Ti): ICI process Ilıca: Thermal springs Ilıcalar: Thermae Ilık: Tepid; Warm; Hypothermal Ilık biçimleme: Warm forming Ilık çalışma: Warm working Ilık dövme: Warm forging Ilık sıkılama: Warm compaction Ilıklık: Warmth Ilımlama: Moderating Ilımlayıcı (atom): Moderator Ilımlı devinim: Conservative motion Ilımlı tırmanma: Conservative climb Ilıncık: Neutron Ilıncık akısı: Neutron flux Ilıncık çarpışma hasarı: Neutron collision damage Ilıncık çarpışması: Neutron collision Ilıncık erki: Neutron energy Ilıncık etkileşim çözümlemesi: Neutron activation analysis Ilıncık gevretmesi: Neutron embrittlement Ilıncık hasarı: Neutron damage Ilıncık ışınımı: Neutron irradiation Ilıncık kırınımı: Neutron diffraction Ilıncık saçılımı: Neutron scattering Ilıncık sayısı: Neutron number (N) Ilıncık sıcaklığı: Neutron temperature Ilıncık yakalama: Neutron capture Ilıncık yakalama kesit alanı: Neutron capture cross section Ilıncıl: Neutrino INMETCO süreci™(sünger demir): INMETCO process™ INRED süreci™(sünger demir): INRED process™ Irakgörür: Telescope Iraksak: Divergent Iraksak dizi: Divergent series Iraksama: Divergence
Irgat başlığı: Drum head Irgat kolu: Capstan bar Isı: Heat Isı akısı: Heat flux Isı akısı yoğunluğu: Heat flux density Isı akışı: Heat flow Isı akışı yoğunluğu: Heat-flow intensity Isı aktarım katsayısı: Heat transfer coefficient Isı aktarımı: Heat transfer (=Thermal transfer) Isı alıcı (Isı santralı): Economiser Isı alışverişi: Heat exchange Isı artan: Incalescent Isı arzı: Heat supply Isı birimi: Thermal unit Isı çatlağı: Heat crack (=Thermal crack) Isı çekimi: Decalescence Isı çevirimi: Heat conversation Isı çıkarımı: Extraction of heat Isı çıkarımı: Heat evolution Isı çıkımı: Heat evolution Isı değişimsiz: Adiabatic Isı değişmesiz bozunum: Adiabatic deformation Isı değişmesiz süreçler: Adiabatic processes Isı değiştirgeci (fırın): Regenerator (=Recuperator) Isı değiştirici (=ejanjör): Heat exchanger Isı değiştirimi: Heat exchange Isı değiştirimi: Heat interchange Isı dengeleyiciler: Heat stabilizers Isı dengesi: Heat balance Isı denklemi: Heat equation Isı detektörü: Heat detector Isı direnci: Heat resistance Isı dirençli: Heat resisting (=Heat resistant) Isı dirençli alaşımlar: Heat resistant alloys Isı dirençli alaşımlar: Heat-resistant alloys Isı dirençli boyalar: Heat resistant paints Isı dirençli çelikler: Heat resistant steels Isı düzenleci: Heat regulator
Isı düzenleme Isı düzenleme: Heat regulation Isı emen: Heat sink Isı emme: Heat intake Isı erki: Heat energy Isı eşitliği: Heat equation Isı etkisi: Heat effect Isı gecikimi: Heat lag Isı geçiren: Transcalent Isı geçiren cam: Heat-transmitting glass Isı geçirimi: Transcalency Isı geçirmez: Adiathermic Isı geçirmezlik: Adiathermacy Isı gereksinimi: Heat requirement Isı geri kazanımı: Heat recovery Isı geri kazanımı: Recuperation Isı girdisi: Heat input Isı girişi: Heat input Isı havuzu: Heat sink Isı ışınımı: Heat radiation Isı ışınımı geçirgenliği: Diathermancy Isı ışınımını tutma: Athermancy Isı içeriği: Heat content (=Enthalpy) Isı ile tedavi (tıp): Diathermy Isı iletimi: Heat conduction (=Thermal conduction) Isı iletkeni: Heat conductor (=Thermal conductor) Isı iletkenliği: Heat conductivity (=Thermal conductivity) Isı kaçağı: Heat leakage Isı kalkanı: Heat shield Isı kaynağı: Heat source Isı kazanımı: Heat gain Isı kuramı: Heat theory Isı miktarı: Heat quantitiy Isı motoru: Heat engine Isı motoru çevrimi: Heat-engine cycle Isı mühendisi: Heat engineer Isı mühendisliği: Heat engineering Isı niceliği: Heat quantitiy Isı sağlama dizgesi: Heat supply system 328
Isıalan kimyasal tepkime Isı sakımı: Heat conservation Isı salım hızı: Heat release rate Isı salımı: Heat emission; Heat release Isı sezici: Heat detector Isı sığası: Heat capacity Isı soğuran cam: Heat absorbing glass Isı soğurucu: Heat absorber Isı soğurum sığası: Heat absorption capacity Isı soğurumu: Heat absorption Isı süzgeci: Heat filter Isı talebi: Heat requirement Isı teknolojisi: Heat technology Isı toplacı: Heat accumulator Isı toplama: Heat accumulation Isı tulumbası: Heat pump Isı tutma: Heat sealing; Heat retention Isı tutumluluğu: Heat conservation Isı tüketimi: Heat consumption Isı üreteci: Heat generator Isı üretimi: Heat generation; Heat production Isı yalıtacı: Heat insulator Isı yalıtıcı çimento: Thermal insulating cement Isı yalıtımı: Thermal insulation; Heat insulation Isı yalıtımlı: Heat insulated Isı yalıtımlı yapı: Heat insulated structure Isı yalıtkanı: Heat insulator Isı yayıcı: Heat dissipator Isı yayılımı: Heat dissipation; (vücut) Thermolysis Isı yayımı: Convection Isı yitimi: Heat loss Isı yükü: Heat load Isıalan: Endothermic Isıalan atmosfer: Endothermic atmosphere Isıalan fırın atmosferi: Endothermic furnace atmosphere Isıalan kimyasal tepkime: Endothermic chemical reaction
Isıalan temelli atmosfer Isıalan temelli atmosfer: Endothermic base atmosphere Isıalan tepkimeler: Endothermic reactions Isıalan üreteci: Endothermic generator Isıda eğilme sıcaklığı (plâstikler): Heat deflection temperature (HDT) Isıdan etkilenmiş: Heat affected Isıdan etkilenmiş bölge (IEB): Heat affected zone (HAZ) Isıdan etkilenmiş katman: Heat afeected layer Isıdan yararlanma: Heat utilization Isıgözler: Thermoscope Isıl: Thermal; Calorific; (fiz.) Caloric Isıl ağırlık ölçer: Thermogravimeter Isıl ağırlık ölçümsel: Thermogravimetric Isıl ağırlık ölçümsel çözümleme: Thermogravimetric analysis (TGA) Isıl ağırlık ölçümü: Thermogravimetry Isıl akım: Thermal current Isıl aktarım: Thermal transfer; Thermal transference Isıl alan-salımı: Thermal field-emission (=Shottky field emission) Isıl alan-salımlı mikroskop: Thermal fieldemission microscope Isıl atomsal kuvvet mikroskopisi: Thermal atomic force microscopy Isıl ayrışım: Pyrohydrolysis; (kim) Thermolysis Isıl ayrışım: Pyrolysis Isıl ayrışma: Thermal decomposition Isıl ayrışma sıcaklığı: Thermal decomposition temperature Isıl biçimleme: Thermoforming Isıl bozulma: Thermal degradation Isıl bozunumlu karbon: Pyrolytic carbon Isıl burgu (maden): Thermal drill Isıl büyüme: Thermal growth Isıl büzülme: Thermal contraction Isıl cam: Thermal glass Isıl çalkala(n)ma: Thermal agitation Isıl çapak alma: Thermal deburring
Isıl eksicik Isıl çarpılma sıcaklığı: Heat distortion point Isıl çatlak: Heat check; Firecrack Isıl çatlama: Firecracking; Heat checking Isıl çekirdeksel (atom): Thermonuclear Isıl çekirdeksel tepkimeler (fizik): Thermonuclear reactions Isıl çekme: Thermal contraction Isıl çekme katsayısı: Thermal contraction coefficient Isıl çevrim: Thermal cycle Isıl çizgi: Heat mark Isıl çoğuz bozulumu: Thermal depolymerization Isıl çökel(t)im: Thermal precipitation Isıl çökeltici: Thermal precipitator Isıl çözümleme: Thermal analysis Isıl dağlama: Thermal etching Isıl dalgalanma: Thermal fluctuation Isıl dayanıklılık (cam): Thermal endurance Isıl değer: Calorific value Isıl denge: Thermal equilibrium Isıl dengeleyici (madde): Thermal stabilizer Isıl dengeli: Thermostable Isıl dengeli çoğuzlar: Thermally-stable poylmers Isıl dengelilik: Thermostability; (fiz.) Heat death Isıl direnç: Thermistor; Heat resistance Isıl direnç katsayısı: Thermal coefficient of resistance (TCR) Isıl dirençli: Heat resistant Isıl dirençlilik: Thermal resistivity Isıl dirençlilik katsayısı: Thermal resistivity coefficient Isıl dörtgensel zirkonya: Thermal tetragonal zirconia (TZP) Isıl duraksama: Thermal arrest Isıl düzenleç: Thermoregular Isıl eğilme sıcaklığı (çoğuz): Heatdeflection temperature; Heat-distortion temperature Isıl eksicik: Thermoelectron 329
Isıl elektrik Isıl elektrik: Pyroelectric Isıl elektrik akımı: Thermocurrent Isıl elektrik özellikler: Thermoelectric properties Isıl elektrikli soğu(t)ma: Thermoelectric cooling (=Peltier effect) Isıl elektrikli yüksek sıcaklıkölçer: Thermoelectric pyrometer Isıl elektriklik: Thermoelectricity Isıl elektriklik (örütler): Pyroelectricity Isıl elektriksel: Thermoelectric(al) Isıl elektron: Thermoelectron Isıl enerji: Thermal energy Isıl engel: Thermal barrier Isıl erk: Thermal energy Isıl esnek: Thermoelastic Isıl esnek davranım: Thermoelastic behaviour Isıl etki: Thermal effect Isıl etkin yapıştırıcı: Heat-activated adhesive Isıl etkinleşim: Thermal activation Isıl fosforışıma: Thermophosphorescence Isıl fotoğraf çekimi: Thermography Isıl geçirinç: Thermal transmittance Isıl genleşme: Thermal expansion Isıl genleşme katsayısı: Coefficient of thermal expansion (CTE) Isıl genleşme katsayısı: Thermal expansion coefficient (TEC) Isıl genleşme uyumsuzluğu: Thermal expansion mismatch Isıl gerilim: Thermal stress Isıl gerilim çatla(t)ması: Thermal stress cracking Isıl gerilim gevşemesi: Thermal stress relexation Isıl gerlimler: Thermal stresses Isıl grafit: Pyrolytic graphite Isıl güç: Heating power Isıl güdümlü evre ayırma: Thermallyinduced phase seperation Isıl gürültü: Thermal noise 330
Isıl kimya Isıl ilerlemeli mikrotom (tıp): Thermaladvance microtome Isıl iletim: Thermal conduction Isıl iletken: Heat conductor (=Thermal conductor) Isıl iletken: Thermal conductor Isıl iletkenlik: Thermal conductivity Isıl iletkenlik katsayısı: Coefficient of thermal conductivity Isıl işlem: Heat treatment; Thermal treatment Isıl işlem aygıtı: Heat treatment equipment Isıl işlem birimi: Heat treatment unit Isıl işlem fırını: Heat treatment furnace Isıl işlem uygulaması: Heat treatment application Isıl işlem uygulanabilir: Heat treatable Isıl işlem uygulanmayan: Nonheattreatable Isıl işlem uygulanmaz: Nonheattreatable Isıl işlem uygulanmaz alaşım: Nonheattreatable alloy Isıl işlem uygulanmış: Heat treated Isıl işlem uygulanmış alaşım: Heat treated alloy Isıl işlem uygulanmış çelik: Heat treated steel Isıl işlem yöntemi: Heat treatment procedure Isıl işleme hazır tel: Process wire Isıl işlemle cam yoğunluğunu artırma: Compacting Isıl işlemli raylar: Heat-treated rails Isıl işlemlik alaşımlar: Heat treatable alloys Isıl işlemlik çelikler: Heat treatable steels Isıl iz: Heat mark Isıl kaplama: Pyrolytic plating Isıl kayma (e. Mik): Thermal drift (=specimen drift) Isıl kesme: Thermal cutting Isıl kıpırdanma: Thermal agitation Isıl kısıt (fiz.): Heating limit Isıl kimya: Pyrochemistry; Thermochemistry
Isıl kimyasal Isıl kimyasal: Pyrochemical; Thermochemical Isıl kimyasal kaplama: Thermochemical plating Isıl konveksiyon: Thermal convection Isıl kuvvet: Thermal force Isıl kürleme: Thermal curing Isıl mekanik: Thermomechanical Isıl mekanik gerilimler: Thermomechanical stresses Isıl mekanik süreçler: Thermomechanical processes Isıl metalbilim: Pyrometallurgy Isıl metalbilimsel: Pyrometallurgical Isıl metalbilimsel süreçler: Pyrometallurgical processes Isıl mıknatıssal: Thermomagnetic Isıl mıknatıssal etki: Thermomagnetic effect Isıl oksitlenme: Thermal oxidation Isıl ölçümsel: Pyrometric Isıl ölçümsel koni (döküm): Pyrometric cone Isıl ölçümsel koni eşdeğeri: Pyrometric cone equivalent (PCE) Isıl özdirenç: Thermal resistivity Isıl özdirenç katsayısı: Thermal resistivity coefficient Isıl özellikler: Thermal properties Isıl özütleme: Smelting Isıl parlak: Candescent Isıl parlaklık: Candescence Isıl pil: Thermopile Isıl püskürtme: Thermal spraying Isıl püskürtme (kaplama): Flame spraying (=Thermal spraying) Isıl püskürtümlü kaplama: Thermal spray coating Isıl renklendirme: Heat tinting Isıl sağaltım: Diathermy Isıl sağaltım: Thermotherapy Isıl sarsım: Thermal shock Isıl sarsım direnci: Thermal-shock resistance
Isılçizer Isıl sezim: Thermal sensing Isıl sığa: Thermal capacity Isıl sıklık gürültüsü: Thermal frequency noise Isıl sonda: Thermal probe Isıl şişme (refrakter): Thermal spalling Isıl şok: Thermal shock Isıl şoka dirençli cam: Oven glass Isıl taşınım: Thermal convection Isıl tepkime: Thermal reaction Isıl tepkimeç: Thermal reactor Isıl titreşim: Thermal vibration Isıl titreşim genliği: Thermal vibration amplitude Isıl toklaşma: Thermal toughening Isıl uyumsuzluk: Thermal mismatch Isıl verimlilik: Thermal efficiency Isıl yalıtım: Thermal insulation Isıl yaşlan(dır)ma: Thermal aging Isıl yayınık saçılım: Thermal diffuse scattering Isıl yayınım: Thermal diffusion Isıl yayınırlık: Thermal diffusivity Isıl yorulma: Thermal fatigue Isıl yorulma deneyleri: Thermal fatigue tests Isıl yükün: Thermion Isıl yükün akımı: Thermionic current Isıl yükün bilimi: Thermionics Isıl yükün kaynağı: Thermionic source Isıl yükün salıcı: Thermionic emitter Isıl yükün salımı: Thermionic emission Isıl yükün tabancası: Thermionic gun Isıl yükünleşme: Thermal ionization; Thermionization Isıl yükünsel: Thermionic Isıl yükünsel akım: Thermionic current Isıl yükünsel kaynak: Thermionic source Isıl yükünsel salıcı: Thermionic emitter Isıl yükünsel salım: Thermionic emission Isılçift: Thermocouple Isılçizer: Thermograph 331
Isıldevingen bağışıklık Isıldevingen bağışıklık: Thermodynamic immunity Isıldevingen denge: Thermodynamic equilibrium Isıldevingen erime noktası: Thermodynamic melting point Isıldevingen erke: Thermodynamic energy Isıldevingen sıcaklık (K): Thermodynamic temperature Isıldevinim bilimi: Thermodynamics Isıldevinimin ikinci yasası: Second law of thermodynamics Isıldevinimsel: Thermodynamic(al) Isıldirençölçer: Diathermometer Isılfiziksel özellik: Thermophysical property Isılışıldama: Thermoluminescence Isılışınım: Thermal radiation Isılışınımölçer: Radiomicrometer Isılmekanik çözümleme: Thermomechanical analysis (TMA) Isılmıknatıssal çözümleme: Thermomagnetic analysis Isılsertleşen anayapılı tek yönlü büyütülmüş karmalar: Thermoset-matrix unidirectional advanced composites Isılsertleşen çoğuzlar: Thermosetting polymers Isılsertleşen epoksiler: Thermosetting epoxies Isılsertleşen plastikler: Thermosetting plastics Isılsertleşen polyester reçineler: Thermoset polyester resins Isılsertleşen polyesterler: Thermosetting polyesters Isılsertleşen reçineler: Thermosetting resins Isılsertleşim: Thermosetting Isılsertleşenler: Thermosets Isılyoğruk: Thermoplastic Isılyoğruk alaşımlar: Thermoplastic alloys Isılyoğruk çoğuzlar: Thermoplastic polymers 332
Isısız dönüşüm Isılyoğruk elastomerler: Thermoplastic elastomers Isılyoğruk florlu çoğuzlar: Thermoplastic fluoropolymers Isılyoğruk karmalar: Thermoplastic composites (TPC) Isılyoğruk poliimidler: Thermoplastic polyimids (TPI) Isılyoğruk poliüretanlar: Thermoplastic polyurethanes (TPUR) Isılyoğruk polyesterler: Thermoplastic poylesters (TPE) Isılyoğruk püskürtümlü kalıplama: Thermoplastic injection moulding Isılyoğruk reçine: Thermoplastic resin Isılyoğruk sünger: Thermoplastic foam Isılyoğruklar: Thermoplastics Isılyönelimli: Thermotropic Isılyönelimli sıvı örüt/kristal: Thermotropic liquid crystal Isınan: Calescent Isınarak ışık yayma: Incandescence (=Incandescency) Isınarak ışık yayma: Incandescency Isınımla rengi atmış cam: Dichroic glass Isının işleysel eşdeğeri: Mechanical equivalent of heat Isının mekanik eşdeğeri (1cal=4.186J): Mechanical equivalent of heat Isınma: Calescence Isıölçer: Tasimeter; Calorimeter Isıölçüm bilimi: Calorimetry Isıölçümsel çözümleme: Calorimetric analysis Isırım (hızlı): Nibbling Isırım geçisi: Pinch pass (=Pinchpass) Isırım geçisi: Pinchpass (=Skinpass) Isısız: Adiabatic Isısız bozunum: Adiabatic deformation Isısız değişimler: Adiabatic changes Isısız dizel motorları: Adiabatic diesel engines Isısız dönüşüm: Adiabatic transformation
Isısız sıcaklık Isısız sıcaklık: Adiabatic temperature Isısız soğutma: Adiabatic cooling Isısız süreçler: Adiabatic processes Isıtaç: Heater Isıtarak ayrıştırma (kim): Ustulation Isıtıcı: Heater Isıtıcı akışkan: Heating fluid Isıtıcı aygıt: Heating device Isıtıcı baca gazları: Heating flues Isıtılmış: Heated Isıtılmış basma bağlaması (çoğuzlar): Heated press joining Isıtılmış filament: Heated filament Isıtılmış hava: Heated air Isıtılmış kalıplar: Heated dies Isıtılmış tel: Heated filament Isıtma: Heating Isıtma aygıtı: Heating apparatus; Heating device Isıtma birimi: Heating unit Isıtma borusu: Heating pipe Isıtma bölgesi: Heating zone Isıtma çevrimi: Heating cycle Isıtma çizelgesi: Heating chart Isıtma çubuğu: Heating element Isıtma dizgesi: Heating system Isıtma düzeni: Heating arrangement Isıtma eğrisi: Heating curve Isıtma elemanı: Heating element Isıtma etkisi: Heating effect Isıtma fırını: Heating furnace Isıtma gücü: Heating power Isıtma hızı: Heating rate Isıtma ızgarası: Heating grid Isıtma kangalı: Heating coil Isıtma levhası: Heating plate Isıtma ortamı: Heating medium Isıtma sıcaklığı: Heating temperature Isıtma sığası: Heating capacity Isıtma sistemi: Heating system Isıtma süresi: Heating time
Isıyla tedavi Isıtma süresi (kaynak): Heat time Isıtma tablası (mikroskop): Heating stage Isıtma verimliliği: Heating efficiency Isıtma yeğinliği: Heating intensity Isıtma yöntemi: Heating method Isıtma yükü: Heating load Isıveren: Exothermal (=Exothermic) Isıveren astar: Exothermic sleeve Isıveren atmosfer: Exothermic atmosphere Isıveren besleyici başlığı: Exothermic feeder heads Isıveren besleyici kolluğu: Exothermic feeder sleeves Isıveren besleyiciler: Exothermic risers Isıveren bileşikler: Exothermic compounds Isıveren fırın atmosferi: Exothermic furnace atmosphere Isıveren gaz: Exothermic gas Isıveren gaz üreteci: Exothermic gas generator Isıveren gereç: Exothermic material Isıveren pota katkıları: Exothermic ladle additions Isıveren temelli atmosfer: Exothermic base atmosphere Isıveren tepkimeler: Exothermic reactions Isıveren toz: Exothermic powder Isıveren-ısıalan temelli atmosfer (fırın): Exothermic endothermic base atmosphere Isıya dayanıklı cam: Thermal glass Isıya dayanıklılık: Thermostability Isıya dayanır (madde): Thermostable Isıya dirençli: Refractory Isıya dirençli alaşım: Refractory alloy Isıya dirençli alaşımlar: Heat-resisting alloys Isıya dirençli cam: Heat-resisting glass Isıya dirençli çelikler: Heat-resisting steels Isıya dirençli gereç: Refractory material Isıya dirençli metal: Refractory metal Isıya ilişkin: Thermal Isıyla tedavi: Thermotherapy 333
Iskarta Iskarta: Waste; Discard; Waste product Iskarta cam: Waste glass Iskarta tel: Waste wire Iskartalar: Rejects Iskartaya çıkarma: Rejection Islah edilmiş çelik: Tempered steel Islah işlemi: Tempering Islak: Oozy; Damped; Waterish; Wet; Dank Islak hazneli sıcaklıkölçer: Wet-bulb thermometer Islaklık: Wetness Islanabilir: Wettable Islanabilirlik: Wettability Islanma: Wetting Islanma açısı: Wetting angle Islanmaz: Nonwettable; Wetproof Islanmaz yüzey: Nonwettable surface Islatarak yumuşatma: Maceration Islatıcı (madde): Wetting agent Islatılabilir: Wettable Islatılabilirlik: Wettability Islatma: Dampening Islatma: Wetting Islatmayan: Nonwetting Islık: Whistle Işgı: Drawknife Işığa duyarlı: Photosensitive; Light sensitive; Photoreceptive Işığa duyarlı cam: Photosensitive glass Işığa duyarlılaş(tır)ma: Photosensitization Işığa duyarlılık: Photosensitivity Işığa ilişkin: Optical; Optic Işığa uyum: Light adaptation Işığı dağıtan cam: Diffusing glass Işığı yayan cam: Light diffusing glass Işık: Light Işık akı yoğunluğu: Illuminance Işık akısı: Luminous flux Işık bilimi: Photics; Optics Işık borusu: Phototube Işık dengeleyicileri: Light stabilizers 334
Işık ölçümü Işık devinimsel: Optokinetic Işık dirimbilimi: Photobiology Işık dönmesi: Optical rotation Işık duyargaları: Light sensors Işık duyarlı: Photosensitiser Işık ekseni: Optical axis (=Optic axis) Işık elektron bilimi: Optoelectronics Işık erki: Luminous energy Işık etkimez: Photostable Işık geçirgenliği (fiz.): Transmittance; Luminous transmittance Işık geçirimi: Light transmission Işık geçirmez: Light proof; (cam) Opaque Işık gözetleci: Light microscope Işık gözetleçbilimi: Light microscopy Işık halkası: Halo Işık hızı (299.792.458 m/s): Speed of light Işık kapatıcı: Light shutter Işık kaynağı odaklı aydınlatma: Sourcefocussed illumination Işık kesici (mikroskop): Light chopper Işık kılavuzu (ışık lifi): Light guide Işık kırıcı: Refractor Işık kırılımı: Light refraction; Refraction of light Işık kırınımı: Diffraction of light; Photodiffraction Işık kırınımı deseni: Optical diffraction pattern Işık kimyası: Photochemistry Işık körlüğü: Hemeralopia Işık maya: Luciferase Işık metalografisi: Light metallography Işık metalyapıbilimi: Light metallography Işık mikroskobu: Light microscope Işık mikroskobuyla üç boyutlu resim oluşturma: Holomicrography Işık mikroskopisi: Light microscopy Işık mikroskopu: Optical microscope Işık ölçümsel: Photometric Işık ölçümsel zıtlık: Photometric contrast Işık ölçümü: Photometry
Işık özümsel Işık özümsel: Photoautotrophic Işık saçan: Luciferous; Irradiant Işık saçıcı: Diffuser Işık saçılımı: Light scattering Işık salan diyot: Light emitting diode (LED) Işık salan katılar: Light emitting solids Işık salımı: Light emission Işık salımı: Optical emission Işık salımlı görünge gösterimi: Optical emission spectroscopy (OES) Işık sapıncı: Optical aberration Işık sapması: Aberration Işık serpinmesi: Dispersion of light Işık soğurucu: Light absorber Işık soğurumu: Absorption of light; Light absorption; Optical absorption Işık süzgeci: Optical filter; Light filter (=Colour filter) Işık süzmesi: Pencil of light Işık tarama: Optical scanning Işık tarayıcı: Optical scanner Işık ucaylanımlı mikroskop: Polarization microscope Işık ucaylanması: Polarization of light Işık ürküsü (tıp): Photophobia Işık veren: Luminiferous Işık verici: Illuminant Işık vurması: Light impingement Işık yansıması: Light reflection; Reflection of light Işık yayan: Luminiferous; Luminous Işık yayımı: Light emission Işık yayınımı: Diffusion of light Işık yayma: Luminosity Işık yeğinliği: Luminous intensity Işık yolu: Optical way Işık yolu farkı: Optical path difference Işık yolu uzunluğu: Optical path length Işık yolu uzunluğu farkı: Optical path length difference
Işıksal deneme Işık yönlendirici blok: Light directing block Işıkçakar: Flashgun (=Flasher) Işıkçakar ampülü: Flash lamp Işıkduyar: Photosensitive Işıkduyarlık: Photosensitivity Işıkla elektron yayan katot: Photocathode Işıkla fotoğraf çekimi: Photoflash photography Işıkla koyulaşan cam: Photochromatic glass Işıkla oymacılık: Heliography Işıkla renk değiştiren: Photochromic Işıkla renk değiştirme: Photochromism Işıklandırıcı: Illuminator Işıklandırma: Illumination Işıklandırma (tiyatro): Lighting Işıklı: Luminiferous; Luciferous; Luminous Işıklı gökgözler: Optical telescope Işıklı görüngeölçer: Optical spectrometer Işıklı ırakgörür: Optical telescope Işıklı kalem: Light pencil Işıklı kutu: Light box Işıklı nokta: Blip Işıklı radar: Lidar (=Light radar); LIDAR (LIght raDAR) Işıklı tuzak (böcek): Light trap Işıklı yanayölçer: Optical profilometer Işıklı yükseksıcaklıkölçer: Pyrophotometer; Optical pyrometer Işıkölçer (foto.): Photometer; Lightmeter; Actinometer Işıksal: Optical; Optic Işıksal bağdaşım: Optical coherence Işıksal bağdaşımlı tomografi: Optical coherence tomography Işıksal boru uzunluğu (mikroskop): Optical tubelength Işıksal bozulma (lazer etkisi): Optical breakdown Işıksal dağlama: Optical etching Işıksal davranım: Optical behaviour Işıksal deneme: Optical testing 335
Işıksal eşiz Işıksal eşiz: Optical isomer Işıksal eşizlik: Optical isomerism Işıksal etkinlik: Optical activity (=Optical rotation) Işıksal gereçler: Optical materials Işıksal gözetleçbilimi: Optical microscopy Işıksal kıstırma: Optical trapping Işıksal konum görüntüleme: Optical orientation imaging Işıksal merkez: Optical centre Işıksal metalyapıbilimi: Optical metallography (OM) Işıksal özellikler: Optical properties Işıksal sapma: Optical deviation; Optical deflection Işıksal sıcaklık: Optical temperature Işıksal uygulamalar: Optical applications Işıksal yoğunluk: Optical density Işıksal yönserlik: Optical anisotropy Işıksız: Lightless Işıkta yaşar: Photobiotic Işıktan doğan (tıp): Photogenic Işıktan kaçan: Lucifugous Işıktan ürken (tıp): Photophobic Işıl akım: Photocurrent Işıl algılama: Photoreception Işıl algılayıcı: Photodetector Işıl ayrışım: Photodissociation Işıl bireşimsel: Photosynthetic Işıl bozulma: Photolysis Işıl bölünüm: Photofission Işıl canlı: Photobiotic Işıl çekirdeksel: Photonuclear Işıl çekirdeksel tepkime: Photonuclear reaction Işıl çoğaltıcı: Photomultiplier Işıl çoğuz: Photopolymer Işıl devinim: Photokinesis Işıl devinimbilimi: Photodynamics Işıl devinimsel: Photodynamic; Photokinetic Işıl eksicikler: Photoelectrons 336
Işıl salım Işıl elektriksel: Photoelectric Işıl elektriksel etki: Photoelectric effect Işıl elektriksel göze: Photoelectric cell Işıl elektron mikroskopisi: Photoelectron microscopy Işıl elektronlar: Photoelectrons Işıl gerilim etkisi: Photovoltaic effect Işıl gerilim gözesi: Photovoltaic cell Işıl gerilimsel (elektrik): Photovoltaic Işıl haber: Heliogram Işıl ılıncık: Photoneutron Işıl ısıl sapmalı görünge gözlemi: Photothermal deflection spectroscopy (PDS) Işıl ışıldayan: Photoluminescent Işıl iletim: Photoconduction Işıl iletimsel: Photoconductive Işıl iletimsel etki: Photoconductive effect Işıl iletken: Photoconductor Işıl iletken çoğuzlar: Photoconductive polymers Işıl iletkenlik: Photoconductivity Işıl kimya: Photochemistry Işıl kimyasal: Photochemical Işıl kimyasal cam: Photochemical glass Işıl kimyasal duyarlı camlar: Photochemically sensitive glasses Işıl kimyasal endüklem: Photochemical induction Işıl kimyasal eşdeğer: Photochemical equivalent (hn) Işıl kimyasal frezeleme: Photochemical milling Işıl kimyasal işleme (mak): Photochemical machining Işıl kimyasal tepkimeler: Photochemical reactions Işıl klişe: Photoengraving Işıl klişe yapma: Photoengraving Işıl mezon: Photomeson Işıl nötron: Photoneutron Işıl parçalanım: Photodisintegration Işıl salım: Photoemission
Işıl salımlı Işıl salımlı: Photoemissive Işıl salımlı algılayıcı: Photoemissive detector Işıl salımlı elektron mikroskopisi: Photo emission electron microscopy Işıl seramik süreç: Photoceramic process Işıl ses mikroskopisi: Photoacoustic microscopy (PAM) Işıl tortulanma (seramik): Photosedimentation Işıl yükünleşim: Photoionization Işılbireşim: Photosynthesis Işılçubuk: Globar Işıldak: Projector; Searchlight; Flasher; Flashgun Işıldama: Scintillation; Sparkling; Luminescence Işıldama sönümü: Scintillation decay Işıldama sönümü süresi: Scintillation decay time Işıldama süresi: Scintillation duration Işıldanım: Photoluminescence Işıldayan: Phosphorescent; Blinking; Scintillant Işılelektron görünge ölçümü: Photoelectron spectroscopy Işılesnek: Photoelastic Işılesnek kaplamalar: Photoelastic coatings Işılesneklik: Photoelasticity Işılgöze: Photocell Işılgöze: Photoelectric cell (=Photocell) Işılrenkli cam: Photochromic glass Işıltepkin: Photoresponsive Işıltı: Flash; Glow; Luminance Işıltılı: Ship; Glowing; Luminescent Işıltılı alın kaynağı: Flash butt welding (=Flash welding) Işıltılı boya: Luminous paint Işıltılı izabe: Flash smelting Işıltılı kavurma: Flash roasting Işıltılı kavurucu: Flash roaster Işıltılı kristal: Scintillation crystal Işıltılı örüt: Scintillation crystal
Işınetkin atom Işıma: Irradiation; Fluorescence Işın: Ray; Streak; Beam Işın akımı: Beam current Işın aktarıcı: Diathermal Işın almış: Irradiated Işın demeti: Beam Işın demeti ayırıcısı: Beam splitter Işın demeti ayırma prizması: Beam splitting prism Işın demeti bağdaşımı: Beam coherence Işın demeti beli (odaklanmış ışın demetinin en küçük çapı): Beam waist Işın demeti deliği: Beam hole Işın demeti dönüşü: Beam rotation Işın demeti eğilmesi: Beam tilt Işın demeti genişlemesi: Beam broadening Işın demeti gerilimi: Beam voltage Işın demeti kayması: Beam shift Işın demeti merkezi: Beam centre Işın demeti merkezi ayarı: Beam centre adjustment Işın demeti merkezleme: Beam centring Işın demeti uzaklaşımı: Beam divergence Işın durdurucu: Beam stop Işın etkin bozulma (inceleme numunesi): Phototoxicity Işın geçirici: Diathermal Işın geçmesini engelleyen: Beam stop Işın hasarı: Beam damage Işın saçan: Irradiant Işın saçımı: Irradiation Işın saptırıcılar: Beam deflectors Işın saptırma dizisi: Beam blank Işın saptırma kangalları: Beam coils Işın tedavisi: Phototherapy(=Radiotherapy) Işın yavaşlaması: Beam decelaration Işındayan: Irradiant Işınduygun: Radiosensitive Işınetkin: Radioactive Işınetkin artık: Radioactive waste Işınetkin atom: Hot atom; Radiactive atom 337
Işınetkin bulaşım Işınetkin bulaşım: Radiactive contamination Işınetkin çekin (atom): Radionuclide Işınetkin çökelme: Radiactive precipitation Işınetkin çözülme: Radioactive decay Işınetkin denge: Radioactive equilibrium Işınetkin dizi: Radioactive series Işınetkin gereç: Radiactive material; Radioactive material Işınetkin ısı: Radiactive heat Işınetkin ışıma: Radiactive irradiation Işınetkin ışınlar: Radiactive rays Işınetkin izleme: Radioactive tracing Işınetkin izler: Radioactive tracer Işınetkin izleyici: Radioactive tracer; Radiotracer Işınetkin izotoplar: Radioactive isotopes Işınetkin kapma: Radiactive capture Işınetkin kirlenme: Radiactive pollution Işınetkin kobalt: Radiocobalt Işınetkin kül: Fall-out Işınetkin madde: Radiactive substance Işınetkin mineral: Radiactive mineral Işınetkin öge: Radiactive element; Radioelement Işınetkin özellikler: Radiactive properties Işınetkin serpinti: Radiactive fall-out Işınetkin sezyum: Radiocesium Işınetkin standart numune: Radioactive standard specimen Işınetkin stronsiyum: Radiostrontium (Strontium 90) Işınetkin tanılama (tıp): Radiodiagnosis Işınetkin tortu: Radiactive deposit Işınetkin toryum: Radiothorium Işınetkin yarı-ömür: Radiactive half-life Işınetkin yerdeş: Radioactive isotopes Işınetkin zehirlenme: Radiactive poisoning Işınetkin zincir: Radiactive chain Işınetkinlik: Radioactivity Işınetkinlik birimi: Curie;unit of radioactivity 338
Işınım yayınırlığı Işınetkinlik ölçeri: Scintillation counter (=Scintillometer) Işıngözlem: Radioscopy Işıngözler: Radioscope Işınım: Radiation Işınım akı yoğunluğu: Radiant flux density; Radiation flux density Işınım akısı: Radiant flux; Radiation flux Işınım alanı: Radiation area; Radiation field Işınım alıngısı: Radiation dose Işınım arınıklaştırma: Radiation sterilization Işınım belirteci: Radiation detector Işınım boruları: Radiant tubes Işınım çelisi: Radiation impedance Işınım değişmezi: Radiactive constant Işınım demeti: Radiation beam Işınım deneyi: Radiation test Işınım dozu: Radiation dose Işınım etkisi: Radiation effect Işınım fiziği: Radiation physics Işınım frekansı: Radiation frequency Işınım girişimi: Radiation interference Işınım göstergesi: Radiation indicator Işınım hasarı: Radiation damage Işınım kalkanı: Radiation shield Işınım laboratuarı: Radiation laboratory Işınım niteliği (ışınım görüngesi): Radiation quality Işınım ölçümlü izlemesi: Radiation monitoring Işınım ölçümü: Actinometry; Radiation measurement Işınım salımı: Radiant emittance Işınım soğurucu: Radiation absorber Işınım soğurumu: Absorption of radiation; Radiation absorbance Işınım süzgeci: Radiation filter Işınım tehlikesi: Radiation hazard Işınım yatkınlığı: Radiation susceptibility Işınım yayıcılığı: Radiant emittance Işınım yayınırlığı: Radiation emissivity
Işınım yayınırlığı katsayısı Işınım yayınırlığı katsayısı: Radiation emissivity coefficient Işınım yeğinliği: Irradiance Işınım yeğinliği: Radiation intensity Işınım yoğunluğu: Radiation density Işınımdan korunma: Radiation protection Işınımla cam özelliği değişimi: Solarization Işınımlı: Radiant Işınımlı doku aşılama (tıp): Radiation grafting Işınımlı pirometre: Radiation pyrometer Işınımlı stronsiyum: Strontium 90(=Radiostrontium) Işınımlı yükseksıcaklıkölçer: Radiation pyrometer Işınımölçer: Actinometer Işınımölçer: Bolometer Işınımölçer: Radiation gage Işınımyazımı: Bolograph Işınınç: Irradiance Işınır çarpışma (atom): Radiative collision Işınlama: Irradiation; Dosing Işınlanmış: Irradiated Işınlı ameliyat (tıp): Radiosurgery Işınlı sonda balonu: Radiosonde Işınlı tedavi: Radiotherapy; Radiothermy Işınlı tedavi gözlükleri: Radiotheraphy glasses Işınölçer: Dosimeter Işınsal: Radial Işınsal ısıl: Photothermal; Photothermic Işıntı: Dose Işıntı oranı: Dose rate Işıtan enzim (ateş böceği): Luciferase Işıtan madde (ateş böceği): Luciferin Itır özü: Geraniol Itrium demir garneti: Yttrium iron garnet (YIG) Izdırap: Affliction Izgara: Firepan; Grate; Grid; Crib; (pişirme) Grill Izgara demiri: Grate bar
Izgara yükü Izgara demiri: Grate rod Izgara yükü: Grate charge
339
İ İbre: Pointer İbrik: Water-can İbrişim: Silk thread İcat: Invention İç: Inner; Inside; Internal İç açıcı: Antidepressant İç basınç: Internal pressure İç başkalaşım (yer bilimi): Endomorphism İç boyut: Internal dimension İç bükey kavis (oto camı): Concave bow İç bükeyliği bozuk (cam): Shallow İç çamaşırı: Underwear İç çamaşırları: Underclothes İç çap: Internal diameter İç çap (boru): Calibre İç çarpım (mat.): Inner product İç çekinti: Internal shrinkage İç çekinti çatlakları: Internal shrinkage cracks İç çeper gözesi (mide): Parietal cell İç çerçeve (resim): Passe-partout İç çiller: Internal chills İç değer bulma: Interpolation İç delme: Internal boring İç denge: Homoestasis İç deri (tıp): Endoblast İç deri (tıp): Endoderm (=Endoblast) İç dişler: Internal teeth İç dişli: Internal gear İç duvar astar tuğlası (y.fırın): Inwall brick İç elektronlar: Core electrons; Inner electrons İç enerji: Internal energy (E) İç enzim (tıp): Endoenzyme İç erke: Internal energy (E) İç geçişim: Endosmosis İç gerilim: Internal stress İç gömleği: Undershirt İç göreç (tıp): Endoscope İç gözleyim (tıp): Endoscopy
İç hastalıkları: Internal diseases İç hurda: Home scrap İç ışınım: Internal radiation İç iletken: Internal conductor İç iskelet (tıp): Endoskeleton İç kabuklaşma (y.fırın): Scaffolding İç kanama (tıp): Hematocele İç kapak: Inner cover İç kırılma (tıp): Internal fracture İç kırılma bağla(n)ması/onarımı: Internal fracture fixation İç kökenli: İndigenous (=Endogeneous) İç kulağı çevreleyen kemiklere ilişkin (tıp): Periotic İç kulak: Internal ear; (tıp) Inner ear İç kulak sertleşmesi (tıp): Otosclerosis İç kulak sıvısı: Endolymph İç kulak torbacığı yangısı (tıp): Utriculitis İç kusur: Internal defect İç kuyu: Blind shaft İç lâstik (oto): Inner tube İç lastik (top): Bladder İç masura yuvası (rulman): Inner race İç mineral: Endomorph İç oda: Thalamium İç oksitlenme: Internal oxidation İç plazma (tıp): Endoplasm İç renk (altın): Inside colour İç salgı: Internal secretion; Hormone; İncretion; (tıp) Endocrine İç salgı bezi (tıp): Endocrine gland İç salgı bilimi (tıp): Endocrinology İç salgısal (tıp): Endocrinal İç sırlama: Internal glazing İç sıvı (tıp): Endolymph İç soğutma: Internal cooling İç soğutma havası: Internal cooling air İç soğutma parçaları: Internal chills İç soğutucu: Internal chill İç solunum: Internal respiration İç sürtünme (fiz.): Internal friction
İç sürtünme katsayısı (fiz.) İç sürtünme katsayısı (fiz.): Internal friction coefficient İç temizliği (torbido arabası)(y.fırın): Dekishing İç uyuşturucu: Endorphin İç uzuvları örten zar (tıp): Omentum İç yağı: Adipose İç yağı asidi: Stearic acid İç yansıma (optik): Internal reflection İç yansıtınçlı spektroskopi: Internal reflectance spectroscopy İç yapı: Internal structure İç yarıçap (geom.): Apothem İç yarık: Internal burst; Internal fissure (=Internal burst) İç yüzey: Internal surface İç zar: (tıp) Mesothelium; (tıp) Intima; (yürek) Endothelium İç zar gözesi (tıp): Endothelial cell İç zar uru (tıp): Mesothelioma İç zehir: Endotoxin İç zehir (tıp): Autotoxin İç zehirlenme: Endotoxis İç zehirlenme (tıp): Autointoxication (=Autotoxemia); Autotoxemia İçaçı ölçer: Gonimometer İçbükey: Concave İçbükey merdane: Concave roll İçbükey şişe: Pinchbottle İçbükeylik: Concavity İçdağlama: Microetching İçdağlama uygulaması: Microetching applcation İçdağlanmış: Microetched İçdağlanmış yüzey: Microetched surface İçderi: Hypoblast İçe akış: Indraft İçe doğru yarılma: Inburst İçe özgü: Internal İçe patlama: Implosion İçe yönelik (ruhbilim): Autistic İçe yöneliklik: Autistism
İçrek İçerde: Inside İçerde bulunan: Inner İçeren: İnclusive İçeri akış: Inflow İçeri sürüklenme: Drag-in İçeride: Inboard İçerik: Content; Ingredient İçermeli ayırtlam (met): İnclusive disjunction İçgösterimi (tıp): Endoscopy İçgösterir (tıp): Endoscope İçi boş kamış: Kex İçi boş maça: Hollow core İçi cam kaplanmış pota: Glazed pot İçi oyuk mil: Quill İçi su dolu yatak: Waterbed İçiçe dönen pervaneler: Intermeshing rotors İçiçe geçmiş uçları açık cam eşya: Aludel İçiçe oluşan: Endomorphic İçiçe oluşum: Endomorphy İçinde: Inside İçinde (gemi: Inboard İçine çekme (nefes): Inhalation İçine girilebilir: Penetrable İçine sızıcı (boya): Penetrant (=Penetrating) İçini torna etme: Internal turning İçinti (ilaç): Potion İçitme: Injection İçki: Liquor; Alcoholik drink İçki kadehi: Drinking glass İçki kutuları: Beverage containers İçki sürahisi: Decanter İçkökenli: Endogeneous İçkökenli kalıntılar: Endogeneousİnclusions İçkulak salyangoz kemiği (tıp): Modiolus İçme: Drinking İçme eşyaları: Drinkware İçme suyu: Drinking water İçrek: Implicit 341
İçsel İçsel: Intrinsic; Internal İçsel ağdalılık: Intrinsic viscosity (IV) İçsel akmazlık: Intrinsic viscosity (IV) İçsel erk: Intrinsic energy İçsel yarıiletken: Intrinsic semiconductor İçtaraf: Inside İçten çözütmeli (cam elyaf): Internal airwinding İçten doğan: Spontaneous İçten ısıtma: Internal heating İçten ısıtmalı fırın: Internally heated furnace İçten oluk açma: Internal broaching İçten taşlama: Internal grinding İçten yanmalı motor: Internal combustion engine İçten yaylı: Innerspring İçten yaylı yatak: Innerspring mattress İçten zehirleyen: Endotoxic İçyağı: Tallow; Fat İçyapı: Microstructure İçyapı araştırması: Microstructural research İçyapı belirleme: İdentification of microstructure İçyapı bileşeni: Microconstituent İçyapı bozukluğu: Microstructural defect İçyapı fotoğrafı: Photomicrograph İçyapı fotoğrafı çekimi/incelenmesi: Photomicrography İçyapı incelemesi: Microstructural examination İçyapı incelemesi: Microstructural study İçyapı kesiti: Microsection İçyapı numunesi: Microsection İçyapı resmi: Micrograph İçyapısal: Microstructural İçyapısal araştırma: Microstructural research İçyapısal bozukluk: Microstructural defect İçyapısal çözümleme: Microstructural analysis 342
İdiomorfik tek kristal İçyapısal etkiler: Microstructural effects İçyapısal inceleme: Microstructural examination İçyapısal inceleme: Microstructural study İçyapısal temizlik: Microcleanliness İçyapıya İlişkin: Microstructural İçyükül: Dielectric İçyükül akışkan: Dielectric fluid İçyükül çarpanı: Dielectric coefficient (k) İçyükül çoğuzlanması: Dielectric polymerization İçyükül çökümü: Dielectric breakdown İçyükül davranımı: Dielectric behaviour İçyükül dayancı: Dielectric strength İçyükül değişmezi: Dielectric constant İçyükül gecikimi: Dielectric hysteresis İçyükül geçirgenliği: Dielectric permittivity İçyükül gereçler: Dielectric materials İçyükül gerinimi: Dielectric strain İçyükül gevşeme: Dielectric relaxation İçyükül gevşeme dayancı: Dielectric relaxatinal strength İçyükül ısıtma: Dielectric heating İçyükül kaynağı: Dielectric welding İçyükül kürleme: Dielectric curing İçyükül ölçümü: Dielecrometry İçyükül özellikleri: Dielectric properties İçyükül seramikler: Dielectric ceramics İçyükül soğurumu: Dielectric absorption İçyükül ucaylanması: Dielectric polarization İçyükül uzanımı: Dielectric displacement (D) İçyükül yatkınlığı: Dielectric susceptibility İçyükül yitimi: Dielectric loss İdare lâmbası: Lampion İdeal: İdeal İdeal olmayan çözeltiler: Nonideal solutions İdiomorfik tek kristal: İdiomorphic single crystal
İdman İdman: Exercise İdokraz: İdocrase İdrar: Urine İdrar azlığı (tıp): Oliguria İdrar boşluğu (böbrek): Pelvis İdrar bozukluğu (tıp): Dysuria İdrar tahlili: Urinalysis İdrar yolları hastalıkları bilimi: Urology İdrar zorluğu: Strangury İdrar/aptes bozma zorluğu (tıp): Tenesmus İdrara irin karışması (tıp): Pyuria İdrarda azot birikimi (tıp): Azoturia İdrarda ipliksiler bulunması (tıp): Trichiasis İdrarda şeker: Glucosuria; Glycosuria İdrarını tutamama: İncontinence İdrarını tutamayan: İncontinent İdrarsızlık (tıp): Anuria (=Anuresis) İğ: Wharve; (text.) Spindle İğ ana göze: Fibroblast İğ dokulaşma (tıp): Fibroplasia; Fibrosis İğ dokulu ur: Fibroid; (tıp) Fibroma; Fibrosarcoma İğ göze: Fibrocyte İğdokusal ur: Keolid (=Cheloid) İğne: Needle İğne ardı dikiş: Herringbone stitch İğne arkı: Needle arc İğne bağlantı: Pin-joint İğne batması: Pinprick İğne biçimli: Aciform İğne çiziği (yüzey hatası-seramik): Pin scratch İğne danteli: Needle lace İğne deliği: Pinhole İğne genleşme deneyi (boru): Pin expansion test İğne işi: Pinwork İğne izi (yüzey hatası-seramik): Pin mark (=Point mark)
İhale dosyası İğne izi (yüzey hatası-seramik): Point mark İğne martensit: Lath martensite (=Needle martensite) İğne martensit: Martensite needle (=Martensite lath) İğne martensit destesi: Lath martensite bundle İğne taneler (içyapı): Needles (=Needle grains) İğne ucu: Pinpoint İğne ucu oya: Point lace İğnebaşı (sır hatası): Spitout İğnebaşı kabarcıklar: Pinhead blisters; Pepper’s blisters (=Pin-head blisters) İğnedeliği açıklığı (mikroskop): Pinhole aperture İğnedeliği gözenekliliği (döküm): Pinhole porosity İğnedeliği gözmerceği/oküleri: Pinhole eyepiece İğnedeliği yöntemi (X-ışınları): Pinhole method İğnedenlik: Pinchcushion İğnedenlik çarpıtımı (optik bozulum): Pincushion distortion İğneleme: Pinning; acupuncture İğneler: Needles (=Needle grains) İğneli çelik: Needled steel İğnemsi: Acicular İğnemsi alfa: Acicular alpha İğnemsi alfalı yapı: Platelet alpha structure İğnemsi delgi aleti: Aguille İğnemsi dökme demir: Acicular cast iron İğnemsi ferrit: Acicular ferrite İğnemsi martensit: Acicular martensite İğnemsi silisli Fe3C: Marles constituent İğnemsi tane: Acicular grain İğnemsi yapı: Acicular structure İğnemsileme ögeleri: Needling agents İğneyle açılan delik: Pinprick İhale dosyası: Bidding file 343
İhmal edilebilir İhmal edilebilir: Negligible İhmal edilmiş: Neglected İhmalkârlık: Negligence İhrig süreci (silis kaplama): İhrig process İhrigleme: İhrigizing İhtilaç: Trepidation İhtimam: Tendance İhtira beratı: Patent İhtiyaç fazlası: Surplus İhtiyaç maddeleri: Necessaries İhtiyari: Arbitrary İkame: Substitution İkameli: Substitutional İki: Two İki açılı: Biangular İki ağızlı: Two-edged İki ağızlı anahtar: End wrench İki ağızlı kazma: Double pick İki aşamalı kayma: Duplex slip İki aşamalı kompresör: Two stage compressor İki aşamalı nitrürleme: Double stage nitriding İki atardamardan biri: İliac artery İki atomlu: Diatomic İki atomlu gaz: Diatomic gas İki atomlu molekül: Diatomic molecule İki atomlular: Diatoms İki ayaklı (silah desteği): Bipod İki ayrı fırında eritme: Duplex melting İki bazlı asitler: Dibasic acids İki bazlı kalsyum fosfat: Dibasic calcium phosphate İki bileşenli: Binary İki bileşenli denge çizgesi: Binary equilibrium diagram İki bileşenli dengeli evre çizgesi: Binary equilibrium phase diagram İki bileşenli dizge: Two-component system; Binary system İki bileşenli görüntü işleme: Binary Image processing 344
İki evreli çelikler İki bileşenli yapıştırıcı: Two-component adhesive İki boyutlu: Uniplanar İki boyutlu elektron dizgesi: Twodimensional electron system (2-DES) İki boyutlu elektron gazı: Twodimensional electron gas (2-DEG) İki boyutlu esneklik: Two-dimensional elasticity İki bölmeli fırın (cam): Double crown furnace; Wasp-wasted tank İki bütil ftalat: Dibutyl phthalate İki büyüklüklü hurda: Duplex scrap İki çekirdekli: Binuclear İki çevrimli motor: Two cycle engine İki çıkıntılı: Digastric İki değerlikli: Bivalent; (kim.) Dyad İki değerlikli demirli: Ferrous İki değerliklilik: Bivalency İki değişkenli: Bivariant (=Bivariate) İki değişkenli denge: Bivariant equilibrium İki değişkenli denge: Divariant equilibrium İki dikme arası: Bay İki doğrulu: Bilinear İki düğümlü: Binodal İki düğümlü eğri: Binodal curve İki düzlemli: Dihedral İki düzlemli açı: Dihedral angle İki eksenli: Biaxial İki eksenli gerilim: Biaxial stress; Biaxial tension İki eksenli örüt: Biaxial crystal İki eksenli sargı: Biaxial winding İki eksenli yükleme: Biaxial load İki eksenlilik: Biaxiality İki etil karbonat: Diethyl carbonate İki evreli (metal.): Diphase; Dual phase İki evreli (elekt): Two-phase İki evreli alaşımlar: Duplex alloys İki evreli çelikler: Dual phase steels
İki evreli çoğuz İki evreli çoğuz: Two-phase polymer İki evreli içyapı: Duplex microstructure; Dual phase microstructure İki evreli motor: Two-stroke engine İki evreli paslanmaz çelikler: Duplex stainless steels (=Dual phase stainless steels) İki evreli pelteler: Diphasic gels İki evreli pirinçler: Duplex brasses İki foton uyarımı: Two-photon excitation İki gözle görüş: Binnocular vision İki gözlü mikroskop: Binocular microscope İki ışınlı durumu (e. kırınımı): Twobeam condition İki işlevli: Bifunctional İki işlevli çoğuz: Bifunctional polymer İki işlevli merler: Bifunctional mers İki işlevli molekül: Bifunctional molecule İki işlevli polimer: Bifunctional polymer İki karınlı (tıp): Digastric İki karınlı kas (tıp): Digastric muscle İki kat: Two-fold İki katarası boşluğu: Spandrel İki katlı: Bifold İki katlı tümlev (mat.): Double integral İki katmanlı ışın demeti: Two-layer beam İki katmanlı merdane: Double pour roll İki kez: Twice İki kez eritme: Duplexing (duplex melting) İki kişilik at arabası: Stanhope İki kişilik taşıt: Two-seater İki kişilik yatak: Double bed İki klorlu: Bichloride İki kristalli: Bimorph; Bicrystal İki kristallilik: Enantiotropy İki kromlu (kim.): Dichromic İki kulplu küp: Amphora İki kutuplu: Bipolar; Dipole İki kutuplu elektrot: Bipolar electrode İki kutuplu transistör: Bipolar transistor
İki ucaylı transistör İki kükürtlü (kim.): Disulphide İki makaralı palanga: Gun tackle İki merdaneli dikişsiz boru haddesi: Diescher mill İki merli: Dimer İki merlileşme: Dimerization İki metalli: Bimetal; Bimetallic İki metalli sigorta: Bimetallic fuse İki metalli şerit: Bimetal strip; Bimetallic strip İki metalliler: Bimetallics İki metilli (kim.): Dimethyl İki misli: Two-fold İki moleküllü: Bimolecular İki odaklı cam: Bifocal lens İki optik eksenli kristal: Biaxial crystal İki örütlü: Bicrystal; Bimorph İki örütlülük: Enantiotropy İki parçalı: Two-piece İki parçalı kalıp (cam): Split mould İki potalı kalaylama: Two pot tinning İki renkli: Dichromic; Amphichromatic; Bicoloured; (gözüken) Dichromatic İki renkli cam: Dichroic glass İki renkli ucaylayıcı: Dichroic polarizer İki renklilik: Dichromatism İki sıralı tav fırını: Double reheating furnace İki su molekülü içeren (kim.): Dihydrate İki sulu: Dihydrate İki tarafı keskin: Two-edged; Doubleedged İki taraflı planya tezgahı: Jim crow İki terimli: Binomial İki terimli dağılım: Binomial distribution İki ucaylı: Bipolar İki ucaylı alan: Bipolar field İki ucaylı bağlantı transistörü: Bipolar junction transistor İki ucaylı elektrot: Bipolar electrode İki ucaylı transistör: Bipolar transistor 345
İki uçlu nanotel aygıtı İki uçlu nanotel aygıtı: Two-terminal nanowire device İki uyumlu: Biharmonic İki uyumlu denklem: Biharmonic equation İki uyumlu fonksiyon: Biharmonic function İki uyumlu işlev: Biharmonic function İki volfram karbür: Ditungsten carbide İki yanlı: Bilateral İki yanlı bakışım: Bilateral symmetry İki yanlı kemikli (tıp): Biproerietal İki yataklı otel odası: Twin room İki yivli: Bisulcate İki yönlü kenar kırma (bizote): Double bevel İki yönlü taşıyıcı: Reversing conveyor İki yönlü tren: Reversing train İki yüzü perdahlanmış kenar (düz cam): Seamed edge (Arrised edge) İki yüzü taşlanmış dökme düz cam: Plate glass İki zamanlı motor: Two cycle engine; Two-stroke engine İkibiçimli: Dimorphous (=Diomorphic); Dimorphic İkibiçimlilik: Dimorphism İkietil hekzil fosforik asit: EHPA (di-ethyl hexyl phosphoric acid) İkievreli sütsü temizleme: Diphase cleaning İkievreli sütsü temizleyici: Diphase emulsion cleaner İkievreli yapı: Duplex structure İkifenilmalin: Diphenylamine İkikalsiyum silikat: Dicalcium silicate İkikloretan: Dichloroethane İkiklormetan: Dichloromethane İkikristallilik: Dimorphism İkilem: Dilemma İkileme: Duplexing (duplex melting) İkileme (ses kaydı): Matrixing İkili: Double; Dual; Duplex; Binary 346
İkili ötektik dizge İkili alaşım: Binary alloy İkili benzeri: Quasibinary İkili benzeri alaşımlar: Quasibinary alloys İkili benzeri dizge: Quasibinary system İkili benzeri kesiti: Quasibinary section İkili bileşik: Binary compound İkili brülör: Dual fuel burner İkili çelikler: Duplex steels İkili çift haddeli sac: Double-doubleİron İkili çizge: Binary diagram İkili çözelti: Binary solution İkili denge çizgesi: Binary equilibrium diagram İkili denge dizgesi: Binary equilibrium system İkili dizge: Binary system İkili elektron bileşiği: Binary electron compound İkili eritme: Duplex melting İkili eriyik: Binary melt İkili eşbiçimli alaşım: Binary isomorphous alloy İkili eşbiçimli dizge: Binary isomorphous system İkili eşerir: Binary syntectic İkili evre: Binary phase İkili evre: Diphase İkili evre çizgesi: Binary phase diagram İkili hadde: Two-high mill İkili jet teknolojisi: Dual jet technology İkili kalıp (cam): Double-cavity mould İkili kapakçığa ilişkin (tıp): Mitral İkili kapakçık (tıp): Mitral valve İkili kaplama: Duplex coating İkili monotektik çizge: Binary monotectic diagram İkili monotektik dizge: Binary monotectic system İkili ötektik alaşım: Binary eutectic alloy İkili ötektik çizge: Binary eutectic diagram İkili ötektik dizge: Binary eutectic system
İkili ötektoid çizge İkili ötektoid çizge: Binary eutectiod diagram İkili ötektoid dizge: Binary eutectiod system İkili palanga: Garnet İkili peritektik çizge: Binary peritectic diagram İkili peritektik dizge: Binary peritectic system İkili peritektoid çizge: Binary peritectoid diagram İkili peritektoid dizge: Binary peritectoid system İkili prizma: Biprism İkili prizma: Bi-prism İkili sintektik çizge: Binary syntectic diagram; Binary syntectic system İkili suverme: Regenerative quenching İkili tane büyüklüğü: Duplex grain size İkili tekdeğişkenli eğri: Binary univariant curve İkili tersinir hadde: Two-high reserving mill İkili tersinmez hadde: Two-high nonreserving mill İkili yakıt yakıcısı: Dual fuel burner İkililik: Duality İkimetalli levha: Bimetallic plate İkimetalli yenimi: Bimetallic corrosion İkinci: Second İkinci aşama grafitlenme: Second stage graphitization İkinci derece (mat.): Quadric İkinci derece yüzeyi (mat.): Quadric İkinci evre: Second phase İkinci kerte geçişi: Second-order transition İkinci pişirme (cam): Second firing İkinci sınıf beşli denge: Class - II quinary equilibrium İkinci sınıf dörtlü denge: Class - II quaternary equilibrium İkinci sınıf üçlü denge: Class - II ternary equilibrium
İkincil kristalleşme İkinci uyumlu mikroskopi: Second harmonic microscopy İkincil: Secondary İkincil azalım (x-ışınları yeğinliği): Secondary extinction İkincil bağlanma: Secondary bonding İkincil bağlar: Secondary bonds İkincil biçimleme: Secondary forming İkincil bobin (elekt): Secondary coil İkincil bombe (cam): Secondary curvature İkincil bozunum süreçleri: Secondary deformation processes İkincil çekinti (katılaşma): Secondary pipe İkincil çekirdeklenme: Secondary nucleation İkincil çekme boşluğu: Secondary pipe İkincil çelik yapımı: Secondary steelmaking İkincil çelik yapımı fırını: Secondary steelmaking furnace İkincil dağlama: Secondary etching İkincil dallantı kolları: Secondary dendrite arms İkincil dallantı kolları uzaklığı: Secondary dendrite arms spacing (SDAS) İkincil eksicikler: Secondary electrons İkincil elektron algılayıcısı: Secondary electron detector İkincil elektron görüntülenmesi: Secondary electron imaging İkincil elektronlar: Secondary electrons İkincil florışıma: Secondary fluorescence İkincil genleşme: Secondary expansion İkincil gevşeme: Secondary relaxation İkincil göze: Secondary cell İkincil grafitlenme: Secondary graphitization İkincil ışınım: Secondary radiation İkincil kesme: Secondary shear İkincil kırıcı: Recrusher İkincil kristalleşme: Secondary crystallization 347
İkincil metal İkincil metal: Secondary metal İkincil metalbilim (çelik): Secondary metallurgy İkincil metalbilim işlemleri (çelik): Secondary metallurgical operations İkincil metalbilim uygulaması (çelik): Secondary metallurgy application İkincil oksijen: Secondary oxygen İkincil örütleşme: Secondary crystallization İkincil renk: Secondary colour İkincil salım: Secondary emission İkincil sertleş(tir)me (çelik): Secondary hardening İkincil sertleş(tir)me doruğu (çelik): Secondary hardening peak İkincil sertleşme sıcaklığı: Secondary hardening temperature İkincil süreçler: Secondary processes İkincil sürünme: Secondary creep İkincil tepkime (kim): Side pocket İkincil türev (matematik): Second derivative İkincil x-ışınları: Secondary x-rays İkincil yapı: Secondary structure İkincil yeniden kristallenme: Secondary recrystallization İkincil yenilenme: Secondary recrystallization İkincil yükün: Secondaryİon İkincil yükünlü kütle görünge gözlem/ spektroskopisi: Secondary Ion Mass spectroscopy (SIMS) İkincil yükünlü kütle görünge gözlemi: Secondary-ion mass spectroscopy (SIMS) İkincil yükünlü kütle görünge ölçümü/ spektrometrisi: Secondary Ion Mass Spectrometry (SIMS) İkincil yükünlü kütle spektroskopisi: Secondary-Ion mass spectroscopy İkiörütlü: Dimorphic İkiörütlülük: Dimorphism İkirenkçil: Dichromat İkiucaylı: Dipolar 348
İklimleyici İkiucaylı: Dipole İkiucaylı bağlantı: Ambipolar coupling İkiucaylı bağlar: Dipole bonds İkiucaylı döngüsü: Dipole moment İkiucaylı gereç: Dipolar material İkiucaylı molekül: Dipole molecule İkiucaylı momenti: Dipole moment İkiucaylı sürtünmesi: Dipole friction İkiucaylı ucaylan(dır)ması: Dipolar polarization İkiucaylı ucaylanması: Dipole polarization İkiucaylı-dörtucaylı etkileşimi: Dipolequadrupoleİnteraction İkiucaylı-ikiucaylı etkileşimi: Dipoledipoleİnteraction İkiye ayırma: Bisection İkiye bölme: Bisection İkiz: Dual; Twin İkiz bakışımlı (örüt): Holomorphic İkiz düzlemi: Twin plane İkiz kristal: Macle; Hemitrope İkiz kuşakları (içyapı): Twin bands İkiz mercek (SEM ve TEM): Twin lens İkiz örüt: Hemitrope; Macle İkiz örütlük: Hemitropism İkiz sınırı (iç yapı): Twin boundary İkiz yükün {Hem(+) hem(-) yükün}: Zwitter-ion(=Zwitterion) İkizkenar: Isosceles İkizkenar üçgen: Isosceles triangle İkizlenik: Twinned İkizlenik İçyapı: Twinned microstructure İkizlenik örüt: Twinned crystal İkizlenik tane: Twinned grain İkizlenme: Twinning İkizlenme düzlemi: Twinning plane İkizlenme gerilimi: Twinning stress İkizlenme yönü: Twinning direction İkizlenmiş: Twinned İklimleme: Air-conditioning İklimleyici: Air-conditioner; Airconditioning unit
İkmal İkmal: Supply İkonoskop (TV): Iconoscope İksir: Elixir İktisadi: Economic İktisat (bilimi): Economics İlaca/zehire direnç (tıp): Tolerance İlaç: Drug; Medicine; Medicament; Medication; Estradiol; (tıp) Pill; (tıp) Physic İlaç ampülü: Pharmaceutical vial İlaç bilimi: Materia medica; Pharmacognosy İlaç etkilerini inceleme bilimi: Pharmacodynamics İlaç etkisi eşdeğerliliği: Bioequivalence İlaç katkısı: Excipient İlaç kimyası: Pharmaceutical chemistry İlaç kullanma: Medication İlaç kutusu: Pillbox İlaç sersemliği: Narcosis İlaç şişesi: Medicine bottle; Phial; Pharmaceutical vial İlaç teslimi: Drug delivery İlaç vererek: Medicinal İlaç verme: Medication İlaçla önleme (hastalık): Chemoprophylaxis İlaçla tedavi: Medical treatment İlaçla tedavi: Medication İlaçla uyuma: Narcotism İlan tahtası: Billboard; Signboard İlceltik aluminyum-silisyum alaşımı: Modified aluminium-silicon alloy İleri: Advanced İleri besleme: Forward feed İleri ekstrüzyon: Forward extrusion İleri geri (devinim): Seesaw İleri gerilim (elektronik): Forward bias İleri karmalar: Advanced composites İleri kompozitler: Advanced composites İleri saçılım: Forward scattering İleri seramikler: Advanced ceramics İleri sıkma: Forward extrusion
İletkenlik yitimi İleri teknoloji: High technology İleri teknoloji seramikleri: Hightechnology ceramics İleri üretim teknolojisi: Advenced manufacturing technology İlerleme: Progression; Improvement; Propagation; Progress İlerleme hızı: Rate of propagation İlerlemeli: Progressive İlerlemeli yöntem (alazlı yüzey sertleşt.): Progressive method İleteç: Transistor İleteç (saatçilik): Pallet İleten: Conducting; Conductive İletici: Conducting; Conductive İletim: Conduction İletim akımı: Conduction current İletim elektronu: Conduction electron İletim kuşağı: Conduction band İletimli ısı aktarımı: Conductive heat transfer İletinç: Conductance İletinç oranı: Conductance ratio İletişim dizgesi: Intercom system İletken: Conductive; Conductor (elekt.) İletken atom kuveti mikroskobisi: Conductive atomic force microscopy İletken boya: Conductive paint İletken çoğuzlar: Conducting polymers İletken gereç: Conductive material İletken merdane: Conduit roll İletken plastik: Ionomer İletken plastikler: Conductive plastics İletken polimerler: Conducting polymers İletken seramik: Conductive ceramic İletken seramik fayans: Conductive ceramic tile İletken yapıştırıcı: Conductive adhesive İletkenlik: Conductivity İletkenlik birimi (1/ohm): Siemens İletkenlik ölçümü: Conductimetry İletkenlik yitimi: Electrical breakdown 349
İletkenlikölçer İletkenlikölçer: Conductimeter; Conductometer İletkenlikölçümlü: Conductometric İletkenlikölçümlü çözümleme: Conductimetric analysis İletkenlikölçümlü titrasyon: Conductimetric titration İletkensiz çözelti: Nonelectrolyte İletmeyen: Nonconducting İlgi: Relationship İlgin (mat.): Affine İlgin bozun(dur)um: Affine deformation İlgin işlev: Affine function İlgin konaç dizgesi (mat.): Affine coordinate system İlgin özellikler: Affine properties İlginlik: Affinity İlik (tıp): Myelopathy; Medulla; Marrow İlik anagözesi (tıp): Myeloblast İlik dokulaşması (tıp): Myelofibrosis İlik gözesi (tıp): Myelocyte İlik içi aygıtı: Intramedullary device İlik içine ilişkin: Intramedullar İlik uru (tıp): Myeloma İlik uyuşturucusu (tıp): Spinal anesthesia İlikli kemik (tıp): Marrowbone İliksel (tıp): Myelogenous İliksel akyuvar uru (tıp): Myelogenous leukemia İliksel kemik uru (tıp): Myelogenous sarcoma İliksi (tıp): Myeloid İliksi madde (tıp): Medulla İlinge bilgisi: Topology İlingesel: Topological İlişki: Correlation İlişki çözümlemesi (mat.): Correlation analysis İlişki etmeni: Correlation factor İlişkilendirilmemiş: Unrelated İlişkisiz: Unrelated İliştirme: Tack; Basting; Pinning 350
İltihaplı(tıp) İlit: Illite İlk: Initial; First İlk curuf: Primary slag İlk çalıştırma: Start-up İlk elek: Scalper İlk geçi (hadde): Initial pass; Leader pass İlk geçi ayağı (hadde): Rougher İlk hareket bobini: Booster coil İlk hız (namlu): Muzzle velocity İlk kalınlık: Initial thickness İlk kaplama: First coat İlk maliyet: Original cost; Initial cost İlk oğulcuk (tıp): Blastula İlk örnek: Antetype İlk örnek: Prototype İlk örtü: First coat İlk paso: Leader; Initial pass; (hadde) Root pass İlk sıcaklık: Initial temperature İlk sıvı değme aşaması: Initial liquid contact stage İlk üfleme: First blow; Puffing; Preblowing İlk yardım: First aid İlke: Principle İlkel: Primitive İlkel gözeler (örütbilim): Primitive cells İlkel mıknatıslanma: Paleomagnetism İlkel ur (tıp): Blastoma İlkel zamanölçer: Horologue İllet: Infirmity İlmek: Bowknot; Loop İlmek düğümü: Loop knot İlmekli dikiş: Loop stitch İlmenit: İlmenite İlmik: Halter; Stitch İlmik eğrisi (mat.) (r=b+aCosq): Limaçon İltihap: Defluxion; Inflammation İltihaplanma: Irritation İltihaplı (tıp): Phlogistic İltihaplı(tıp): Inflammatory
İlvait İlvait: Ilvaite İlyam: Illam İlyumlu nikeller: Illium nickels İm: Mark; Symbol İmal edilebilir: Manufacturable İmal edilmiş: Manufactured İmal etme: Manufacturing İmalât için tasarım: Design for manufacture İmalat resmi: Detail drawing; Shop drawing İmalat sanayii: Manufacturingİndustries İmalat sistemi: Manufacturing system İmalat süreçleri: Manufacturing processes İmalata ilişkin: Manufactural İmalathane: Manufacturing plant/shop İmbik: Alembic; Matrass (=Mattrass) İmbik (şişesi) (kimya): Retort İmbikten geçirme: Stilling İmdat telefonu: Call box İmge oransızlığı (görme bozukluğu): Aniseikonia İmhof hunileri (cam): Imhof settling cones İmidazol: Imidazole İmitasyon tunç: Imitation bronze İmla: Orthography İmleç: Index; (mat.) Signum İmleme: Implication; Marking İmleme (im): Notation İmlev (mat.): Signum function İmli atom: Ragget atom İmli ögecik: Ragget atom İmperial izabe süreci: Imperial smelting process İmpervit: Impervite İmplant (tıp): Implant İmplant alaşımları: Implant alloys İmplant geri kazanımı: Implant retrieval İmplant kaynaklaması: Implant welding İmsel: Symbolic İmtiyaz: Tenure
İnce dalsı İmünoloji (tıp): Immunology İmünopatoloji (tıp): Immunopathology İnanılmaz: Incredible İnce: Diaphanous; Fine; Thin; Straticulate İnce (taneli) seramikler: Fine ceramics İnce altın yaldızlı donuk bal renkli cam: Aventurine İnce asıltılı pelte: Sol-gel İnce asıltılı pelte süreci: Sol-gel processing İnce ayar: Fine-tuning İnce ayar vanası: Needle valve İnce bağırsak (tıp): Small intestine İnce bağırsak hormonu (tıp): Enterokinase İnce bağırsak kılsısı: Villus İnce balık pulu: Shingle İnce balık pulu (aşırı fırınlanmış yüzeyde bozukluk): Shiner scale İnce beyaz amorf silika: Opalite İnce beyaz eşya: Fine whiteware İnce beyaz kil: Pipe clay İnce boru: Tubule İnce buz: Silver thaw İnce buz katmanı: Verglass İnce cam kırığı: Splinter İnce camla kaplama (cam eşya yüzeyi): Overlaying (=Flashing) İnce CuCO3 çökeltisi: Kalvan İnce çamur: Slurry İnce çapak (cam): Fine hackle İnce çapaklı alan (cam): Area of fine hackle İnce çatlak (cam): Hair crack İnce çin porseleni: Fine china İnce çinkotozu: Merillite İnce çizgi: Hairline İnce çizgi (yiv): Stria İnce çizik: Fine scratch İnce dal: Twig İnce dallardan yapılmış: Twiggen İnce dalsı: Twiggy 351
İnce damar (cam) İnce damar (cam): String İnce damar (tıp): Venule İnce damarsı (tıp): Venular İnce delikten cebri elyaf çekimi: Mechanical drawing from bushing İnce destek: Slide İnce dikey yüzey çizgisi (cam): Cat scratch İnce dikey yüzey çizikleri: Drag marks İnce dip (cam): Light bottom İnce dipli: Light bottomed İnce dişli: Fine-toothed İnce dişli boy testeresi: Half rip saw (=Half ripper) İnce dişli boy testeresi: Half ripper İnce dişli testere: Fine-toothed saw İnce doldurma gücü: Micro-throwing power İnce elek: Fine sieve İnce film: Thin film İnce folyo: Thin foil İnce geçi (hadde): Skin-pass; Finish cut İnce geçili haddeleme: Skin rolling İnce gümüş (99.9): Fine silver İnce horoz tüyü: Fine hackle İnce ince didiklenmiş yün: Flock İnce ipekli kumaş: Messaline İnce kabuk: Light case İnce kağıt: Tissue paper İnce kaplama (seramik): Dust coat İnce kesim: Micrurgy İnce kesit: Thin section İnce kesme (e.m.): Microtomy İnce kırıcı: Fine crusher İnce kırma: Fine crushing İnce kıyılmış: Fine-cut İnce kıyım: Fine-cut İnce kireçtaşı tozu: Paris white İnce kömür: Fine coal İnce kömür tozu: Fine coal dust İnce kum: Git İnce kum: Parting sand (=Parting compound) 352
İnce saat yayı İnce kumlanmış cam: Satine finish glass İnce kuş tüyü: Filoplume; Penna İnce lâma haddesi: Morgan mill İnce lehim: Fine solder İnce levha: Lamina; Lamination İnce levha (optik cam): Slab glass İnce levhalı: Laminar (=Laminal) İnce levhalı: Laminated İnce levhaya ilişkin: Laminar (=Laminal) İnce mercek: Simple lens (=Thin lens) İnce mercek (t<
İnce sac haddesi İnce sac haddesi: Pack mill İnce saydam kağıt: Onionskin İnce saydam kumaş: Sheer İnce silisli toprak: Diatomaceous earth (=Infusorial earth) İnce slab: Thin slab İnce sulu kil (çinicilik): Slurry İnce süzgeç: Ultrafilter İnce süzme (kim.): Ultrafiltration İnce şerit: Shred İnce tabaka: Lamina İnce tahta: Scaleboard İnce tahta: Scantling İnce tahta çubuk: Splint İnce tahta levha: Veneer İnce tane: Fine-grain İnce taneli: Fine-grained İnce taneli bölge (kaynak): Refined zone İnce taneli çelik: Fine-grained steel İnce taneli granit: Granophyre İnce taneli içyapı: Fine-grained microstructure İnce taneli metaller: Fine-grained metals İnce taneli muskovit: Sericite İnce taneli taşlama çarkı: Fine-grained grinding disk İnce taneli yapı: Fine-grained structure İnce taneli yassı sünger (seramik): Elephant ear İnce taneli zımpara kağıdı: Fine-grained emery paper İnce tarak (cam): Fine lines İnce taşlama: Smooth grinding İnce taşlanmış kenar (cam): Polished edge İnce tavlama: Fine annealing İnce tel: Fine wire İnce tel makinası: Fine wire machine İnce testere dişi: Serrulation İnce toz şeker: Castor sugar İnce toz yapma: Trituration İnce tozlar (<44μm) Elek altı: Fines İnce uzun: Virgate (= Virgulate); Vermiform
İncelik sayısı (kum) İnce uzun kılıç: Rapier İnce uzun sülfat kabarcığı (cam): Grey blibe İnce uzun tahta: Matchwood İnce uzunluk oranı: Slenderness ratio İnce varak: Thin foil İnce ve sert çanak çömlek: Graniteware İnce yapı: Fine structure İnce yassıkütük: Thin slab İnce yassıkütük döküm makinası: Thin slab casting machine İnce yassıkütük dökümü: Thin slab casting İnce yuvarlak tahta: Dowel plate İnce zar: Thin film; (tıp) Pellicle İnce zar bırakım yöntemleri: Thin film deposition techniques İnce zar dağlaması: Through wafer etching İnce zar elektriksel ışıması: Thin-film electroluminescence İnce zar elması: Thin film diamond İnce zar kaplama: Thin film coating İnce zımpara şeridi: Fine grinding belt İnce zırh levhası: Splint İncecik: Hairlike İncekeser: Microtome İncekeser bıçağı: Microtome knife İnceleme: Investigation; Inspection İnceleme aygıtları: Inspection equipment İnceleme çizgesi: Inspection diagramme İnceleme deliği: Inspection hole İnceleme masası: Inspection table İnceleme partisi: Inspection lot İnceleme potacığı: Cupe İnceleme süresi: Inspection time İnceleme yöntemi: Inspection method İnceleme yöntemleri: Inspection techniques İncelik: Diapheneity; Fineness; Slenderness İncelik oranı: Slenderness ratio İncelik sayısı (kum): Fineness number 353
İncelmiş İncelmiş: Refined İnceltici: (Al-Si) Modifier; (boya) Thinner; (madde) Deflocculant; Refiner İnceltik alaşım: Modified alloy İnceltik Al-Si alaşımı: Modified Al-Si alloy İnceltilmiş: Refined İnceltilmiş tane: Refined grain İnceltim: Refinement; (Al-Si alaşımları) Modification İnceltme: Fining; Refining İnceltme (seramik): Deflocculation İncesertlik: Microhardness İncesertlik deneyi: Microhardness test İncesertlik izaçarı: Microhardness indentor İncesertlik izi: Microhardness indentation İncesertlik ölçeri: Microhardness tester İncesertlik ölçümü: Microhardness measurement İncesüzgeç: Deepbed filter İnci: Pearl İnci beyazı: Pearl white İnci dolgusu: Pearl filter İnci özü: Pearl essence İnci parlaklığı: Pearlescence İnci parlaklığında: Pearlescent İnci rengi: Pearl gray İncik (tıp): Shank İncik kemiği (tıp): Tibia İncimsi parlaklık: Pearly lustre İncinme (tıp): Trauma; Traumatism İncinmemiş (tıp): Uninjured İncoloy™ alaşımı: Incoloy™ İnconel™ alaşımı (%80Ni+%14Cr+%6Fe): Inconel™ İnç (= 25.4 mm): Inch İnç başına iz sayısı: Tracks per inch (TPI) İnç kare (6): Square Inch İndamin: Indamine İnden: Indene 354
İndiyum antimonit İndialit: Indialite İndiana haloysiti: Malinite İndiken: Indician İndirgeç: Reductase İndirgeme (kim.): Reduction İndirgeme fırını: Reduction furnace İndirgeme gözesi: Reduction cell İndirgeme süreci: Reduction process İndirgeme tankı: Reduction cell İndirgeme tepkimesi: Reduction reaction İndirgen: Reducing agent İndirgen atmosfer (fırın): Reducing atmosphere İndirgen atmosferli fırınlama: Flashing İndirgen fırın atmosferi: Reducing furnace atmosphere İndirgen gaz: Reducing gas İndirgen yalaz (fırın): Reducing flame İndirgenebilir: Reducible İndirgenebilir çokterimli (mat.): Reducible polynomial İndirgenebilir üleşke (mat.): Reducible fraction İndirgenebilirlik: Reducibility İndirgenemez (kim.): Irreducible İndirgenik tuğla: Flashed brick İndirgenmiş: Reduced İndirgenmiş demir: Reduced iron İndirgeyici: Reducing İndirgeyici (kimya): Reductive İndirgeyici enzim (tıp): Reductase İndirgeyici madde: Reducing agent İndirgeyici ortam: Reducing medium İndirici trafo merkezi (elekt.): Substation İndirip kaldırma düzeneği (hadde merdaneleri): Screw-gear İndirme: Lowering İndirme masası (sürekli döküm): Depressing table İndisleme: Indexing İndiyum: Indium İndiyum antimonit: Indium antimonide
İndiyum asetat İndiyum asetat: Indium acetate İndiyum bromür: Indium bromide İndiyum çubuk: Indium rod İndiyum folyo: Indium foil İndiyum fosfür: İndium phosphide İndiyum hidroksit: İndium hydroxide İndiyum katıklı kalay oksit: İndiumdoped tin oxide (ITO) İndiyum klorür: Indium chloride İndiyum nitrür: Indium nitride İndiyum oksit: Indium oxide İndiyum selenür: İndium selenide İndiyum sülfür: İndium sulphide İndiyum talyum alaşımları: Indiumthallium alloys İndiyum tel: İndium wire İndiyum telürür: İndium telluride İndiyum tozu: İndium powder İndiyum üçflorür: İndium triflouride İndiyum üçiyodür: İndium triiodide İndiyum üçklorür: İndium trichloride İndiyum varak: İndium foil İndiyum-kalay oksit: İndium-tin oxide İndofenol: Indophenol İndoksil potasyum sülfat: İndician İndol: Indole (=Indol) İndoleasetik asit: Indoleacetic acid İndolebutirik asit: Indolebutyric acid İnebe: Uvea İnebe yangısı (tıp): Uveitis İneç: Syncline İnek sağağı: Loan İnek sağma yeri: Loan İnerkalkar lâmba: Droplight İngiliz anahtarı: English monkey wrench İngiliz anahtarı: Wrench İngiliz birası: Ale İngiliz fayansı: English tile İngiliz fontu: English pigİron İngiliz ısı birimi: British thermal unit (B.t.u.)
İnsan kuvveti İngiliz kırmızısı: English red İngiliz kiremiti: English tile İngiliz pik demiri: English pigİron İngiliz porseleni: English china İngiliz Standartları: British Standard specifications İngiliz tel ölçüsü: English wire gauge İngot: Ingot İngot arabası: Pot car İngot çelik: Ingot steel İngot çevirici (hadde): Ingot manipulator İngot çevirme masası: Ingot turntable İngot dökümü: Ingot teeming İngot kalıbı: Ingot mould İngot kanaması: Ingot bleeding İnip çıkan: Fluctuant İniş: Decline İniş (uçak): Touchdown; Landing İniş borusu (=pantalon) (y. fırın): Downcomer İniş takımı (uçak): Landing gear İniş takımı çeliği: Landing gear steel İniş-çıkış: Seesaw İnişli: Downhill İnişli çıkışlı: Undulating İnkübatör (tıp): Incubator İnme: Apoplexy; Paralysis; Palsy; Stroke; (göz) Cataract İnmeli: Paralytic İnoculin™: Inoculin™ İnositol: Inositol İnsan: Human İnsan aygıtları mühendisliği: Human engineering İnsan gövdesi (tıp): Torso İnsan gübresi: Night soil İnsan hakları: Civil riohts (=human rights) İnsan katkılı imalât: Human integrated manufacturing (Hİm) İnsan kaynakları: Human resources İnsan kuvveti: Man power 355
İnsan yapımı İnsan yapımı: Man-made İnsan yönetimi: Human engineering İnsana bulaşan hayvan hastalığı (tıp): Zoonosis İnsancıl: Human İnsert: Insert İnşaat: Erection; Building İnşaat çeliği: Concrete reinforcing steel İnşaat demiri: Concrete reinforcing bar; Reinforcing bar (=Rebar) İnşaat demiri haddehanesi: Rebar mill İnşaat mühendisliği: Civil engineering İnşaat tuğlası: Building brick; Common brick İntegral: Integral İntegral hesabı (mat.): Integral calculus İntercast™ süreci: Intercast process™ İntizam: Regularity İnulin: Inulin İnvar™ alaşımı (Fe+36%Ni+0.5%Mn+0.2%C): Invar™ İnyoit: Inyoite İnyük (kim.): Redox İodargirit: Iodargyrite İodobromit: Iodobromite İosipescu kesme deneyi numunesi: Iosipescu shear test specimen İp: Thread; Yarn; String; Rope İp geçirme deliği: Eyelet İp merdiven: Rope ladder İp yapım evi: Ropery İpek: Silk İpek apresi (tekst.): Silk finish İpek atkı teli: Organzine İpek baskı: Serigraph İpek baskılama: Serigraphy İpek bükme: Silk spinning İpek fabrikası: Silk mill; Silk factory İpek ipliği bükme: Silk spinning İpek kağıt: Tissue paper İpek kozası: Silk cocoon 356
İpliksi mineral İpek kumaş: Spun silk İpek kumaşla cam dekorlama: Seriography (=Silk screen printing) İpek lifi: Silk fibre İpek özü: Sericin; Fibroin İpek pamuğu: Silk cotton İpek taklidi kumaş: Pongee İpek teli: Silk fiber İpek tezgahı: Silk loom İpekböceği kozası: Cocoon İpekçilik: Sericulture İpekli: Sericeous; Silky İpekli dokuma: Silk fabric İpekli fabrikası: Silk factory İpekli kanaviçe: Silken gauze İpekli kumaş: Silk fabric İpeksi: Silky İpeksi kırılma (mek.): Silky fracture İperit: Mustard gas İple bağlama: Tethering İplik: Thread; Yarn; Cord; (cam hatası) String İplik demeti: Yarn bundle İplik fabrikası (=iplikhane): Spinning factory İplik lifi: Yarn filament İplik makarası: Hasp İplik makinesi: Bobbin and fly frame İplik sarma makinası: Winding frame İplik sayısı: Yarn number İplik teli: Strand İplik yumağı: Clew İplikcik: Fiber İplikcik: Filament İplikçilik: Filature İplikhane: Spinning factory İplikkurdu: Threadword İplikli: Filar; Thready İpliksi: Filar; Thready; Filamentary İpliksi bakteri (tıp): Treponema İpliksi mineral: Trichite
İpotek İpotek: Mortgage; Hypothec İpotekli: Mortgaged İptal: Cancellation İptal etme: Deleting İrade dışı kasılma (tıp): Tic İraklık açısı: Parallax İri: Outsize; Coarse; Macroscopic (al); Large; Jumbo; Massive; Macro; Gross İri alyuvar (iri ur) (tıp): Macrocyte İri alyuvarlı: Macrocytic İri alyuvarlı kansızlık (tıp): Macrocytic anemia İri başlı çivi: Doornail; Stud İri başlı küçük çivi: Tintack; Tack İri beyinli (tıp): Macrocephalic İri beyinlilik: Macrocephaly İri civata somunu: Lug nut İri çoğuz: Macromer İri delikli karbon zarı: Lacey carbon film İri göze: Macrocyte; Heterocyst İri gözeli: Macrocytic İri hatasız çimento: Macro-defect-free (MDE) cement İri kabarcık (cam kusuru): Glass eye İri kabarcık (tıp): Bulla İri kafatası: Macrocephalus İri kaldırım taşı: Flag stone İri kemik göze (tıp): Osteoclast İri kemik göze etkinliği (tıp): Osteoclastic activity İri kemik gözeye ilişkin (tıp): Osteoclastic İri kemikli: Big-boned İri mangan: Massive manganese İri molekül: Macro molecule İri molekül: Macromolecule İri moleküle ilişkin: Macromolecular İri mürekkep lekesi: Blotch İri nesne fotoğrafçılığı: Macrophotography İri nesnegözler: Macroscope İri parça: Lump İri parçacıklı: Particulate
İrkilim İri parçacıklı karma: Large-particle composite; Particulate composite İri parçacıklı kompozit: Particulate composite; Large-particle composite İri saçma: Buckshot İri sandık: Container İri taneli bakır: Dry chopper İri taneli grafit: Large grain graphite İri taneli kum: Grit İri taneli sıkma grafit: Large grain extruded graphite İri tuğla: Jumbo brick İri tüy: Quill İri ur: Macrocyst İri yutargöze (tıp): Macrophage; Histiocyte İridosmin: Iridosmine (=Iridosmium) İridyum: İridium İridyum bromür: İridium bromide İridyum oksit: İridium oxide İridyum osmiyum alaşımı: Iridosmine İridyum süngeri: İridium sponge İridyum teli: İridium wire İridyum üçklorür: İridium trichloride İridyum varak: İridium foil İridyumlu: İridic İrileşme: Coarsening; (tıp) Hypertrophy İrileştirme: Size enlargement İrilik: Coarseness İrin: Purulence İrin (tıp): Pyin İrin akması (tıp): Pyorrhea İrin gibi (tıp): Pyoid İrin toplama (tıp): Purulence İrinimsi: Pyoid İrinlenme: Purulence; (tıp) Pyogenesis; (tıp) Pyosis İrinli: Mattery; (tıp) Purulent; (tıp) Pyogenic İrinli sidik: Pyuria İris ameliyatı (tıp): İridectomy İrkilim: Erethism; Induction 357
İrkilim kangalı (elekt.) İrkilim kangalı (elekt.): Inductance İrkilimli: Inductive İrkilimli tepkinç: Inductive reactance İrkilimsiz: Noninductive İrkilteç (tıp): Pacemaker İrlanda kahvesi bardağı: İrish coffee glass İrmik: Farina; Semolina İrmikli: Farinose İrtibat: Liaison İs: Smut İs lekesi: Smudge; Smear İsatin: İsatin İserin (manyetik kum): İserine (=Iron sand) İshal: Catharsis İshalli (tıp): Dyesenteric İsilik (tıp): Heat rash İsim plâkası (kapı): Doorplate İskandil çubuğu (y. fırın): Test rod İskandil ipi: Plumb line İskandil kurşunu: Plummet; (elekt.) Sink shaft İskara çukuru: Catch basin İskele: Quay İskele kirişi: Putlog İskele tahtası: Gangplank İskeleli inşaat: Trestle work İskelet: Framework; Carcass İskelet (tıp): Skeleton İskelet model: Skeleton pattern İskeletcik: Myotome İskelete ilişkin: Skeletal İskeletsel (tıp): Skeletal İskemle: Chair; Stool; Seat İskender taşı: Alexandrite İskoç etekliği: Kilt İskoç fırını: Scotch kiln İskoç tuyeri: Scotch tuyere İskorbit hastalığı (tıp): Scurvy İsli: Fuliginous İsli kömür: Lignite; Cannel 358
İstif kesme (oksijenli kesme) İsli silika (amorf silika): Fumed silica İsnat: Attribution İSO çelik simgeleme dizgesi: ISO steel designation system İSO çelik simgeleri: ISO steel designations İSO çelik standartları: ISO steel standards İSO standart çelikleri: ISO standard steels İspermeçet yağı: Spermaceti; Sperm oil İspiralya: Deck light İspirto (kim): Spirit İspirtolu: Spirituous İsraf: Waste İsraf döküm: Waste casting İstakoz sepeti İp bobini tokmağı: Creel İstampalama: Stamping1 İstamplalama merdanesi: Roller stamping die İstatiksel mekanik: Statistical mechanics İstatistik: Statistic İstatistiksel: Statistical İstatistiksel çıkarsama: Statisticİnference İstatistiksel önsav: Statistical hypothesis İstatistiksel sınama: Statistic test İstatistiksel termodinamik: Statistical thermodynamics İstavroz (merdane): Wobler İstavroz dişli(si): Small differential gear İsteğe bağlı: Optional İstem: Demand İstem hızı: Demand rate İstem oynamaları: Demand fluctuations İstenmeyen renk (cam): Bad colour İstiap hacmi: Tonnage İstif: Stack; Stacking İstif bozukluğu: Stacking fault İstif bozukluğu erki: Stacking fault energy İstif dizisi: Stacking sequence İstif düzeyi: Pile level İstif düzeyi göstergeci: Pile level indicator İstif kaynağı: Stack welding İstif kesme (oksijenli kesme): Stack cutting
İstifleme İstifleme: Piling; Packing; Stacking; Laying up; Setting (Laying up) İstifleme makinası: Stacker İstifleyici (aygıt): Piler İstifli haddeleme (sac): Pack rolling İstifli kalıplama (döküm): Stack moulding (=Multiple moulding) İstifli karbonlama: Pack carburizing İstifli karbonlama: Pack hardening (=Pack carburizing) İstifli katılama (örtü): Pack cementation İstifli kuyu fırın: Pit type batch furnace İstifli tavlama: Pack annealing İstihdam: Emphysement İstihkam siperi: Parapet İstiridye: Oyster İstiridye çatalı: Oyster folk İstiridye kabuğu: Oyster shell; Clamshell İstiridye mengene: Clam İstiska: Dropsy; Anasarca İstisna: Exemption İsveç demiri: Swedish iron İş: Task; Business; Occupation; Job; Labour; Work İş ahlakı: Work ethics İş akışı şeması: Flow sheet İş anlaşmazlığı: Labour dispute İş bağlama düzeneği: Jig İş bağlama düzeneği sarsacı: Jig pulsator İş bağlama düzeni: Jig and fixture İş çantası: Workbasket İş değerlendirmesi: Work study; Work evaluation İş düzeni: Setup İş etüdü: Work study İş giysisi: Frock İş gücü: Manpower; Work force İş günü: Workday İş işlevi (fiz.): Work function (c) (F) İş izlencesi: Work sheet İş kapatımı: Lockout İş makinası: Business machine
İşitme ölçümü İş merdanesi: Work roll İş mevsimi: High season İş ölçümü: Work measurement İş programı: Work programme İş tanımı: Job description İş tasarrufu sağlayan: Labour-saving İş tutma (mak.): Workholding İş tutucu (mak.): Work holder İş yeri: Work site İş yükü: Work load İşaret: Mark; Signal; Marking İşaret bizi: Marking tool İşaret çubuğu: Pointer; Digit İşaret direği: Signpost İşaret fişeği: Very lights (= Very pistol) İşaret gönderi: Signpost İşaret levhası (yol): Guideboard İşaret, İz: Sign; Marking İşaretleme: Marking İşaretlenmemiş: Unmarked İşcilik maliyeti: Labour cost İşçi: Worker İşe uyum bilgisi: Ergonomics İşe uyumlu: Ergonomical İşe yaramaz: İmpractical İşe yarar büyütme: Useful magnification İşe yarar ısı: Available heat İşeme (tıp): Urination İşgal edilmemiş: Unoccupied İşgörmezlik: Failure İşgörmezlik çözümlemesi: Failure analysis İşgörmezlik hızı: Failure rate İşgörmezlik maliyeti: Failure cost İşgörmezlik sıklığı: Failure frequency İşitilebilirlik: Audibility İşitilir: Audible İşitirlilik: Audibility İşitme bilimi (tıp): Audiology İşitme çizelgesi: Audiogram İşitme ölçümü: Audiometry 359
İşitmeölçer İşitmeölçer: Audiometer İşkembe: Tripe İşkence: Dogwrench İşle(t)me: Operation İşlem: Process; Practice; Transaction; Treatment; (mat.) Operation İşlem ağı: Intermeshing İşlem çözümlemesi: Operations analysis İşlem durumu (Al-alaşımları): Temper İşlem görmemiş çelik: Crude steel İşlem hurdası: Process scrap İşlem sertleşmesi: Work hardening (=strain hardening) İşlem sertleşmesi katsayısı: Coefficient of work hardening İşlem sırası: Operation sequence İşlem sonrası ölçüleme: Postprocess gauging İşlem yapan: Operant İşlem yapılan tesisler: Processing facilities İşlem yeteneği: Process capability (PC) İşlem yönetimi: Operations management İşlemde: In-process İşleme: Processing; Tooling; Machining; Manufacturing; Working İşleme gerilimi: Machining stress (=Residual stress) İşleme hasarı: Machining damage İşleme payı: Machining allowance; Process tolerance İşlemeli kumaş: Tricolette İşlemeli venedik camı: Laced glass İşlememe: Dysfunction İşlemeyen: İdle İşlemsel: Practical İşlemsel sanayi hurdası: Prompt industrial scrap İşlence: Calculus İşlenebilir: Machinable İşlenebilir cevher: Free-milling ore İşlenebilirlik: Machinability İşlenebilirlik belirteci: Machinability index 360
İşletim dizisindeki işlemler İşleneç (mat.): Operand İşlenemez: Unmachinable İşlenen parça: Workpiece İşlenik: Worked; Wrought İşlenik alaşımlar: Wrought alloys İşlenik aluminyum alaşımları: Aluminium wrought alloys İşlenik boru: Wrought pipe İşlenik çelik tekerlekler (vagon): Wrought-steel wheels İşlenik çelik ürünler: Wrought steel products İşlenik çelikler: Wrought steels İşlenik demir: Wrought iron İşlenik ferritli paslanmaz çelikler: Wrought ferritic stainless steels İşlenik metaller: Wrought metals İşlenik ostenitli paslanmaz çelikler: Wrought austenitic stainles steels İşlenik paslanmaz çelikler: Wrought stainless steels İşlenmekte: In-process İşlenmemiş: Raw İşlenmemiş: Virgin İşlenmemiş dişli: Gear blank İşlenmemiş gereç: Virgin material İşlenmemiş ham demir: Puddleİron İşlenmemiş kenar (cam): Sharp edge İşlenmemiş metal: Virgin metal İşlenmemiş optik cam: Blank İşlenmemiş optik cam parçaları: Selected chunks İşlenmemiş pamuk: Raw cotton İşlenmemiş yün: Virgin wool İşlenmesi güç gereçler: Difficult-tomachine materials İşlenmiş: Worked İşlenmiş metal: Worked metal İşler gerilim: Operating stress İşlerge: Mechanism İşletilebilirlik: Workability İşletim dizisindeki işlemler: On-line treatments
İşletim koşulları İşletim koşulları: Operating conditions İşletim sıcaklığı: Operating temperature İşletim süreci çizelgesi: Operational process chart İşletim süreci denetimi: Operational process control İşletim süresi: Operating time İşletim verileri: Operating data İşletme: Operating; Plant (yer.) İşletme (maden): Exploitation İşletme buharı: Process steam İşletme çevrimi: Operating cycle İşletme maliyetleri: Operating costs İşletme talimatları: Workbook İşletmeye alma: Commissioning; Start-up İşlev: Function İşlevbilimi (beden-tıp): Physiology İşlevbilimsel: Physiological İşlevsel: Functional İşlevsel çizge: Block diagram İşlevsel çözümleme: Functional analysis İşlevsel tasarım: Functional design İşlevselliğe göre nitelendirilmiş gereçler: Functionally graded materials (FGMs) İşlevsellik: Functionality İşley bilimi: Mechanics İşleyalmaç (mekanik uyarılara duyarlı sinir ucu): Mechhanoreceptor İşleyen: Working İşleyimsel: Industrial İşleysel: Mechanical İşleysel (mekanik) çatlak: Mechanical crack İşleysel (mekanik) durum denklemi: Mechanical equation of state İşleysel (mekanik) merkezleme: Mechanical alignment İşleysel basgaç: Mechanical press İşleysel bitirme: Mechanical finishing İşleysel bozun(dur)um: Mechanical deformation İşleysel bozundurum süreçleri: Mechanical deformation processes
İterbiyum İşleysel davranım: Mechanical behaviour İşleysel deneme: Mechanical testing İşleysel deney: Mechanical test İşleysel gecikim: Mechanical hysteresis (=Elastic hysteresis) İşleysel gerilim: Mechanical stress İşleysel ikiz: Mechanical twin İşleysel ikizlenme: Mechanical twinning İşleysel işgörmezlik: Mechanical failure İşleysel kaplama: Mechanical plating İşleysel kimya: Mechanochemistry İşleysel koşulca (=Mekanik şartname): Mechanical specification İşleysel metalbilim: Mechanical metallurgy İşleysel özellikler: Mechanical properties İşleysel parlatma: Mechanical polishing İşleysel sağaltım: Mechanotherapy İşlik: Workshop İşlik çizimi: Workshop drawing İşporta malı: Catchpenny İşsiz: Out-of-work; Unemployed İşsizlik: Unemployment İşsizlik ödentisi: Unemployment compensation; Unemployment benefit İşsizlik sigortası: Unemployment insurance İşsizlik yardımı: Unemployment benefit İştah: Appetite İştah açıcı: Whet İştahsızlık (tıp): Inaccetence İşveç çeliği: Swedish steel İşyeri çalışanları: Personnel İş-yoğun: Labour-intensive İtabarit: Itabarite İtakolumit (kumaş türü): Itacolumite İtalyan asbesti: Italian asbestos İtalyan çinisi: Majolica İt-çek (el. devre): Push-pull İterbit: Ytterbite (=Gadolinite) İterbiya: Ytterbia İterbiyum: Ytterbium 361
İterbiyum bromür İterbiyum bromür: Ytterbium bromide İterbiyum florür: Ytterbium fluoride İterbiyum iyodür: Ytterbium iodide İterbiyum klorür: Ytterbium chloride İterbiyum külçesi: Ytterbiumİngot İterbiyum nitrat beşhidrat: Ytterbium nitrate pentahydrate İterbiyum oksit: Ytterbium oxide İterbiyum talaşı: Ytterbium chips İterbiyum tozu: Ytterbium powder İterbiyumlu: Ytterbous; Ytterbic İtfaiye arabası: Fire engine İtfaiye hortumu: Fire-hose İthalat: İmport İthalat permisi: İmport license/permit İthalatçılık: İmportation İtici: Ejector; Pusher; Repulsive; Propellant; Tappet; (aygıt) Pusher; (kok f.) Ram İtici burgaç: Ejector drills İtici çubuk: Push rod İtici çubuk (motor): Pushrod İtici iğnesi: Ejector pin İtici kuvvet: Impulsion İtici matkap: Ejector drills İtici motor: Driving motor İtici pim: Ejection pin İtici pim: Ejector pin İtici plaka: Ejector plate İtici roleler: Driving rollers İtici taraf: Drive side İtici yarısı: Ejector half İticili fırın: Pusher-type furnace İticili sürekli fırın: Pusher-type continuous furnace İtip çıkarma (döküm): Knockout İtiraz edilemez: Unobjectionable İtiş: Impulse; Repulsion İtiş iğnesi: Knockout Pin (= Ejector Pin) İtiş izi: Ejection mark İtiş pimi: Knockout Pin (= Ejector Pin) İtişim (fiz.): Antigravity 362
İtriyum talaşı İtlaf: Culling İtme: Repulsion; Impulse; Poke İtme aygıtı: Pushing device İtme gücü: Driving power İtme kuvveti: Driving force; Thrust İtmeli fırın: End pusher furnace İtmeli kaynak: Poke welding İtriya: Yttria İtriya dengeli (ZrO2): Yttria-stabilized ZrO2 (YSR) İtriya katkılı kare prizmalı zirkonya çoklu kristaller: Yttria-doped tetragonal Zirconia polycrystals (Y-TZP) İtriyat: Perfumery İtriyat mağazası: Perfumery İtriyum: Yttrium İtriyum altıborür: Yttrium hexaboride İtriyum aluminyum garneti: Yttrium aluminium garnet (YAG) itriyum aluminyum partaşı: Yttrium aluminium garnet (YAG) İtriyum aluminyum perovskit: Yttrium aluminium perovskite İtriyum baryum bakır oksit: Yttrium barium copper oxide İtriyum baryum bakır oksit karbonat: Yttrium barium copper oxide carbonate İtriyum bromür: Yttrium bromide İtriyum dallantılı parçalar: Yttrium dendritic pieces İtriyum florür: Yttrium fluoride İtriyum grubu metali: Yttrium metal İtriyum iyodür: Yttrium iodide İtriyum karbür: Yttrium carbide İtriyum katkılı zirkonya: Yttrium-doped zirconia İtriyum klorür: Yttrium chloride İtriyum külçesi: Yttrium Ingot İtriyum metalleri (nadir toprak ögeleri grubu): Yttrium metals İtriyum oksit: Yttrium oxide İtriyum perklorat: Yttrium perchlorate İtriyum talaşı: Yttrium chip
İtriyum tozu İtriyum tozu: Yttrium powder İtriyuma ilişkin: Yttric İtriyumlu demirli nartaşı: Yttrium Iron garnet (YIG) İtrotantalit: Yttrotantalite İvaarit: Iwaarite İvdireç: Atom smasher; Accelerator İvedi: Quick; Immediate; Prompt; Urgent İvedi dönüşül (atom): Prompt critical İvedi durdurma: Emergency shut-down İvedi durdurma dizgesi: Emergency shutdown system İvedi durum: Emergency İvedi durum oksijen üfleme borusu: Emergency oxygen lance İvedi güç: Emergency power İvedi kapama: Emergency shut-down İvedi kapama dizgesi: Emergency shutdown system İvedi nötronlar: Prompt neutrons İvedilik: Urgency İvme: Acceleration İvme alanlı transistor: Drift transistor İvme ışınımı (fiz.): Bremsstrahlung İvmeç: Accelerator İvmeölçer: Accelerometer İyi fırınlanmamış tuğla: Salmon brick (Place brick) İyi fırınlanmış: Hard-fired İyi fırınlanmış eşya: Hard-fired ware İyi piş(iril)miş: Hard-burnt İyi şişirilmiş: Blown-out İyi şişmemiş (cam): Not blown-up İyi tavlanmamış (cam): Off-temper İyi üflenmemiş: Not blown-up İyice arı çinko: Redistilled zinc İyice bükülmüş (iplik): Hard-spun İyice pişmiş dolomit: Double burnt dolomite İyicil ur (tıp): Carcinoid İyileş(tir)me: Betterment İyileşme (tıp): Meiosis; Recuperation
İyotlama İyileşme bakımı (tıp): Aftercare İyileşmeyen diş yuvası (tıp): Dry socket İyileşmez: Unrecoverable İyileştiren (tıp): Recuperative; Recuperator İyileştirici: Medicinal İyileştirilmiş: Reformed İyileştirilmiş doğal gaz: Reformed natural gas İyileştirme: Medication; Healing; İmproving İyodat: Iodate İyodoform: Iodoform İyodol: Iodol İyodometri: Iodometry İyodopsin: Iodopsin İyodür: Iodide İyodür süreci: Iodide process İyolit: Iolite (=Cordierite) İyon (=yükün): Ion İyon bağı: Ionic bond İyon yarıçapı: Ionic radius İyon yayınımı: Diffusion ofİons İyonik curuf: Ionic slag İyonik kristal: Ionic crystal İyonlaş(tırıl)mış: Ionized İyonlaşabilir (kim.): Ionizable İyonlaşma: Ionisation İyonon: Ionone İyonsal: Ionic İyonsuzlaştırma: Deionisation İyonyum: Ionium İyot: Iodine İyot asetamid: Iodoacetamide İyot asidi: Iodic acid İyot birbromür: Iodine monobromide İyot birklorür: Iodine monochloride İyot değeri: Iodine value İyot ölçümü: Iodometry İyot üçklorür: Iodine trichloride İyotlama: Iodization 363
İyotlaştırma (kim.) İyotlaştırma (kim.): Iodination İyotlu: Iodic; Iodus İyotlu benzen: Iodobenzene İyotlu beş florlu benzen: Iodopentafluorobenzene İyotlu etan: Iodoethane İyotlu metan: Iodomethane İyotlu sirke asidi: Iodoacetic acid İz: Vestige; Groove; Path; Streak; Impression; Indentation İz dağlama: Track etching İz dayancı: Indentation strength İz deneyleri: Indentation tests İz element: Tramp element (=Trace element) İz izleyen denetleç: Track-following controller İz kırığı (seramik): Indentation fracture İz öge: Tramp element (=Trace element) İz sertliği: Indentation hardness İzabe: Smelting İzabe fırını: Smelter İzabe haznesi: Retort İzabe ocağı: Smelter İzaçar: Indentor (=Indenter) İzaçar girinimi: Indentor penetration İzaçar yükü: Indentor load İzafiyet: Relativity İz-dağlanık çoğuzlar: Track-etched polymers İz-dağlanık polikarbonat zarlar: Tracketched polycarbonate membranes İzdüşüm: Projection İzdüşüm baskısı: Projection printing İzdüşüm merceği (e. mik): Projection lens İzlanda kalsiti: Iceland spar İzleme: Tracing İzleme aygıtı: Monitor İzleme İstasyonu (uydu): Tracking station İzleme levhası (döküm): Follow board İzleme noktaları: Tooling points İzleme sertleştirmesi: Contour hardening 364
İzole bandı İzlenebilir: Traceble İzleşen: Sequent; Sequential İzleşim: Sequence İzleyen: Next İzleyici (madde)-(cam) İzleyen (şey): Tracer İzli kalıpta dövme: Impression die forging İzli mermi: Tracer bullet İzmarit: Butt İzoamil asetat: Isoamyl acetate İzobütan: Isobutane İzobütil akrilat: Isobutyl acrylate İzobütil asetat: Isobutyl acetate İzobütil benzen: Isobutylbenzene İzobütil nitrat: Isobutyl nitrate İzobütil nitrit: Isobutyl nitride İzobütil propionat: Isobutyl propionate İzobütil siyanoakrilat: Isobutyl cyanoacrylate İzobütil vinileter: Isobutyl vinyl ether İzobütilamin: Isobutylamine İzobütilen: Isobutylene (=İsobutene) İzobütilen-izopren: İsobutylene-isoprene İzobütilen-izopren elastomer: Isobutylene-isoprene elastomer İzobütilen-izopren kauçuk: Isobutyleneisoprene rubber İzobütirik asit: Isobutyric acid İzobütiril klorür: Isobutyryl chloride İzod aygıtı: Izod tester İzod çarpma deneyi: Izod impact test İzod çentikli-çubuk çarpma deneyi: Izod notched-barİmpact test İzod değeri: Izod value İzod deneyi: Izod test (=Izod impact test) İzoforon diamin: Isophorone diamine (IpD) İzoftalik asit: Isopthalic acid İzoftalik camelyafpoliester recine: Isophthalic fiberglass-polyester resin İzolatör: Insulator İzole bandı: Insulation tape
İzolösin İzolösin: Isoleucine İzomer: Isomer İzomerik siyanik asit: Isocyanate acid (=Isomeric cyanic acid) İzomerlik: Isomerism İzoniyezid: Isoniazid (=Isonicotinic acid hydrazide) İzonoton: Isotone İzooktan: Isooctane İzopentan: Isopentane İzopren: Isoprene İzopropil: Isopropyl İzopropil alkol: Isopropyl alcohol İzopropil asetat: Isopropyl acetate İzopropil eter: Isopropyl ether İzopropil kökü: Isopropyl radical İzopropilamin: Isopropylamine İzosiyanat (kim.): Isocyanate İzosiyanatlı plastikler: Isocyanate plastics İzosiyanik asit: Isocyanic acid İzosiyanin: Isocyanine İzotiyosiyano kökü: Isothiocyano radical İzotop: Isotope İzotopluk: Isotopy İzsiz: Unmarked
365
J J – tümlevi: J – integral Jablonski çizgesi: Jablonski diagramme Jack karbürü: Jack’s carbide Jacquet çözeltisi: Jacquet’s solution Jacquet elektroliz çözeltisi: Jacquet’s electrolyte (=Jacquet’s solution) Jacquet yöntemi: Jacquet method Jakint: Jacinth Jakutinga: Jacutinga Jaluzi: Jalousie Jamesonit: Jamesonite Jamin-Lebedev girişimi mikroskobu: Jamin-Lebedev interference microscope Jant: Rim Jant kapağı: Hubcap Japon gülü desenli cam: Rose-patterned glass Japon İnce Seramikler Birliği: Japanese Fine Ceramics Association (IFCA) Japon kılıcı: Japanese sword Japon Sanayi Standartları: Japan Industrial Standarts (JIS) Japon Standartları Enstitüsü: Japan Institute of Standarts (JIS) Jarse: Jersey Jarse bluz: Jersey blouse Jartiyer: Garter Javel suyu: Javel water Javelle suyu: Javelle water Jeffries çarpanı (metalografi): Jeffries’ multiplier Jeffries yöntemi (metalografi): Jeffries procedure (=Planimetric procedure) Jelatin: Gelatine Jelatin dinamiti: Gelatine dynamite (=Gelignite) Jelatin folyo: Gelatine foil Jelatin ipeği: Gelatine silk Jelatin kapsül: Gelatine capsule Jelatin kolası: Gelatine glue Jelatin maske: Gelatine replica Jelatin özü: Collagen Jelatin süzgeci: Gelatine filter
Jelatin üreten enzim: Collagenase Jelatin varak: Gelatine foil Jelatine ilişkin: Gelatinous Jelatinleş(tir)me: Gelatinization Jelatinleştiren: Gelatinizer Jelatinli: Gelatinous Jelatinli dinamit: Gelignite Jelatinli kağıt: Gelatinous paper Jelatinli merdane: Gelatinous roller Jena camı: Jena glass Jengari: Verdigrisy Jeoloji: Geology Jeotermal: Geothermal (=Geothermic) Jernkontoret (JK) kalıntı çizelgesi: Jernkontoret (JK) inclusion chart Jernkontoret (JK) kalıntı sınıflandırması: Jernkontoret (JK) inclusion classification Jernkontoret (JK) kırılma sayısı: Jernkontoret (JK) farcture number Jernkontoret (JK) tane büyüklüğü standartları: Jernkontoret (JK) grain size standards Jersey ateştuğlası: Jersey fireclay brick Jet çekiği: Vena contracta Jet itişi: Jet propulsion Jet izi (uçak): Jet stream Jet motoru: Jet engine Jet motoru alaşımları: Jet engine alloys Jet tepki kuvveti: Jet thrust Jet uçağı: Jet plane Jet yakıtı: Jet fuel Jetal: Jetal Jeton: Jetton Jilet: Razor blade Jimnastik ayakkabısı: Plimsole; Gym shoes Jinekoloji (tıp): Gynecology Jiromanyetik oran (fiz.): Gyromagnetic ratio Jirve cam: Ice-flower glass; Flake glass; Glue etched glass; Ice-patterned glass (=Glue-etched glass) Jirve yapma (cam): Glue etching
Johann geometrisi (örüt bilim) Johann geometrisi (örüt bilim): Johann geometry Johansson geometrisi (örüt bilim): Johansson geometry Johansson görüngeölçeri: Johansson spectrometer Johansson spektrometresi: Johansson spectrometer Johnson etkisi: Johnson effect Johnson-Gilman’ın akma kuramı: Johnson-Gilman theory of yielding Johnson-Mehl denklemi: Johnson – Mehl equation Jominy çubuğu: Jominy bar Jominy deney numunesi: Jominy test specimen Jominy deneyi: Jominy test Jominy eğrisi: Jominy curve Jominy eşdeğer soğuma hızı: Jominy equivalent cooling rate (Je) Jominy numunesi: Jominy specimen Jominy sertleşebilirlik deneyi: Jominy hardenability test (=Jominy test) Jominy sertleşebilirlik eğrileri: Jominy hardenability curves Jominy standard deney çubuğu: Jominy standard test specimen Jominy uca suverme deneyi: Jominy endquench test Jominy uzaklığı: Jominy distance Jones alaşımlar kuramı: Jones’ theory of alloys Josephson bağlantısı: JosephsonJunction Josephson etkisi: Josephson effect Joshi olgusu: Joshi effect Joule – Thompson olgusu: JouleThompson effect (=Joule – Kelvin effect) Joule (=107 erg): Joule Joule deneyi: Joule experiment Joule erk yasası: Joule’s energy law Joule eşdeğeri: Joule’s equivalent Joule ısıtması: Joule heating Joule olgusu: Joule effect Joule yasaları: Joule’s laws
Jüt Joule-Kelvin olgusu: Joule-Kelvin effect (=Joule Thomson effect) Jöle: Jelly Junghans – Rossi süreci: Junghans-Rossi process Junker kalıbı: Junker’s mould Jurin yasası: Jurin law Jüt: Jute
367
K K-BOS (Bazik oksijen süreci): K-BOP K-mezon: K-mezon (=Kaon) K-uzayı: K-space K dizisi: K series K etmeni: K factor K ışınımı: K radiation K Monel alaşımı: K Monel Kaba: Macro; Rasped; Coarse Kaba agrega (>4.75mm): Coarse aggregate Kaba aşındırıcılar: Coarse abrasives Kaba biçimlendirme (optik cam): Paddling Kaba birikim: Macrosegregation Kaba bitirme (yüzey): Rough finishing Kaba büyüklük: Coarse size Kaba çekinti: Macroshrinkage Kaba dağlama: Macroscopic etching (=Macroetching) Kaba dağlamaya ilişkin: Macroscopic (al) Kaba dış yüzey teması: Rough macroscopic contact Kaba dökme cam: Rough cast glass Kaba dökme cam levha: Rough cast plate Kaba dövme: Fullering; Dummying Kaba eğe: Bit file Kaba elek: Grizzly; Coarse screen Kaba elmas: Bort Kaba ezme: Breakdown Kaba ezme geçileri: Breakdown passes Kaba ezme haddesi: Breakdown mill Kaba ezme merdanesi: Breakdown roll Kaba ezme pasoları: Breakdown passes Kaba haddeleme merdaneleri: Grain rolls Kaba haddelenmiş yassı kütük: Roughed slab Kaba ızgara: Grizzly Kaba inceleme: Macro examination Kaba kalbur: Riddle Kaba kalburla eleme: Riddlings Kaba kalıp izi (cam): Blank seam
Kaba kenar (seramik): Dry edging Kaba kesim (cam): Roughing; Rough cutting Kaba kırma: Coarse crushing Kaba kırmataş: Rubble Kaba lal taşı: Spinel Kaba metal: Coarse metal Kaba mukavva: Strawboard Kaba öğütme: Coarse grinding Kaba öğütülmüş hububat (=bulgur): Kıbble Kaba pamuklu bez: Drill Kaba parçacık: Coarse particle Kaba parlatma: Rough polishing Kaba perlit: Coarse pearlite Kaba plâka cam: Rough plate glass Kaba potin: Blucher Kaba rende: Block plane Kaba saplama civatası: Chock bold Kaba sıva: Roughcast Kaba sıva malası: Browning trowel Kaba talaşlı işleme: Rough machining Kaba tane: Coarse grain Kaba taneli: Coarse-grained Kaba taneli bölge: Coarsened zone Kaba taneli çelik: Coarse-grained steel Kaba taneli metal: Coarse-grained metal Kaba taneli zımpara kağıdı: Coarsegrained emery paper Kaba tarak: Ruffer Kaba taşlama: Roughing; Coarse grinding; Rough grinding; (cam) Chipping Kaba taşlanmış: Smoothed edge Kaba toplaşık: Coarse aggregate Kaba tuğla: Chuff brick Kaba tüylü: Thrummy Kaba yakut: Ruby spinel Kaba yüzeyli cam: Hammered glass Kaba zımparalama: Rough grinding Kabaca öğütülmüş hububat: Grits Kabadağlama: Macroetching
Kabadağlama ayıraçları Kabadağlama ayıraçları: Macroetching reagents Kabadağlama dağlayıcıları: Macroetching etchants (=Macroetching reagents) Kabadağlama fotoğrafcılığı: Macrography Kabadağlama fotoğrafı: Macrograph Kabadağlama yapısı: Macrostructure Kabak fener: Jack-o-lantern Kabakulak (tıp): Mumps; Parotitis Kabakütük: Bloom Kabakütük büyüklükleri: Bloom sizes Kabakütük döküm makinesi: Bloom caster Kabakütük döküm makinesi: Bloom casting machine (=Bloom caster) Kabakütük ezme: Cogging Kabakütük ezme süreci: Cogging process Kabakütük hadde ayağı: Blooming stand Kabakütük hadde katarı: Blooming train Kabakütük haddeleme: Blooming Kabakütük haddesi: Bloomer (blooming mill) Kabakütük haddesi: Blooming mill (=Cogging mill ) Kabakütük haddesi: Cogging mill Kabakütük kesici makası: Bloom crop shears Kabakütük makası: Bloom shears Kabakütük merdanesi: Blooming roll Kabakütük tav fırını: Bloom heating furnace Kabakütük temizleme: Bloom conditioning Kabal camı (CaO+B2O3+Al2O): Cabal glass Kabalaşma: Coarsening Kabalık: Coarseness Kabara: Tack; Hobnail; Spike Kabaran: Effervescent Kabarcık: Bleb; Vesicle; Weal; Wheal (=weal); Pustule; Pustulation; Tubercle; Bubble; Blowhole; Pock; Blister; (deri) Water blister; (dil) Papilla; (seramik) Boil
Kabartan Kabarcık basıncı: Bubble pressure Kabarcık çekirdeklenmesi: Bubble nucleation Kabarcık doku (tıp): Granulation tissue Kabarcık giderme (cam eriyik): Blocking Kabarcık izi (çiçek hatalığı): Pock Kabarcık odası: Bubble chamber Kabarcık oluşturan (deri): Vesicant Kabarcık oluşumu: Bubbling; Bubble formation; (deri) Vesication Kabarcık yapısı (porselen emaye): Bubble structure Kabarcıklanma (deri): Vesiculation; Bubbling; (kaplama) Blistering Kabarcıklanma noktası: Bubble point Kabarcıklanma yatkınlığı: Seeding potential Kabarcıklanmayan: Nonblistering Kabarcıklar (boru yüzey hatası): Pimples Kabarcıklı: Tuberous; Papillar (=Papillose); Vesiculate; Papillose; Vesicular Kabarcıklı bakır: Blister copper Kabarcıklı cam: Seedy glass Kabarcıklı gözeli plastikler: Syntactic cellular plastics Kabarcıklı sünger (yapay): Syntactic foam Kabarcıksı (tıp): Papillar (=Papillose) Kabarcıksız: Blister-free; Seed-free Kabarcıksız (cam): Plain; Plained Kabarcıksızlaşma süresi: Seed-free time Kabarık: Bulging; Tumid; Tumescence; Tumescent; Umbonal Kabarık çapraz dokulu kumaş: Twill Kabarıklık: Bulge Kabarıntı: Cobble Kabarma: Flushing; Intumescence; Effervescence; Spatting; Tumefaction; Vesication; Spalling; (refrakter) Rise; (sıvı çelik) Rimming Kabarmamış dışık: Flush slag Kabartan (deri): Vesicant 369
Kabartı Kabartı: Blister Kabartılı kaynak: Projection welding Kabartma: Embossing; Embossment; Alto-relievo; Embossing; Roughening; Bloating; Bossing Kabartma (cılık): Repoussé Kabartma alçı duvar süsü: Pargetting Kabartma baskı: Relief print Kabartma basma: Stamping Kabartma desen: Relief design Kabartma desenli cam pano: Glass cameo Kabartma haddesi: Stamp mill Kabartma kalıbı: Embossing die Kabartma kesme dekor (cam): Engraving in relief Kabartma merdanesi: Raising roller; Relief roller Kabartma motif işleme (cam): Intarsia Kabartma süs: Boss Kabartma şekil: Cartouche Kabartma tozu: Saleratus Kabartma yazı (körler): Braille Kabartma yazı makinesi: Braillewriter Kabartmalı: Umbonal; Embossed; Ribbed Kabartmalı gabardin: Tricotine Kabartmalı metal: Embossed metal Kabayapı: Macrostructure Kabayapı fotoğrafı: Photomacrograph Kabayapı fotoğrafı çekimi: Photomacrography Kabazit: Chabazite Kabilit: Chalybite (=Brown spar) Kabin: Booth Kablo: Cable Kablo bağlantı ucu: Binding post Kablo borusu (elekt.): Conduit Kablo makarası: Cable drum Kablo tamburu: Cable drum Kablolu: Funicular Kablolu demiryolu: Cable railway Kablolu televizyon: Cable TV 370
Kabuk sertleştirme çelikleri Kablolu tren: Cable train; Funicular railway Kablosuz: Cordless Kabuğunu soyma: Excortication Kabuk: Double skin; Tegument; Crust; Skin; Pod; Carapace; Rind; (deri) Scab; (ceviz v.b.) Hull; (yüzey bozukluğu) Scab Kabuk atma (seramik): Shock Kabuk bağlama: Encrusting Kabuk bağlama: Incrustation Kabuk bağlamış: Scabrous Kabuk bağlatan (ilaç): Escharotic Kabuk bileşimi (çelik): Case composition Kabuk dayancı: Peel strength Kabuk derinliği (çelik): Case depth Kabuk derinliği eşdağılımlılığı: Case depth uniformity Kabuk derinliği ölçümü (çelik): Case depth measurement Kabuk döküm: Shell moulding Kabuk döküm süreci: Croning process (= Shell moulding) Kabuk elektronu (atom): Shell electron Kabuk içyapısı (çelik): Case microstructure Kabuk kalıba döküm: Shell mould casting Kabuk kalıp (döküm): Shell moulding Kabuk kalkması: Exfoliation Kabuk kalkması (haddeli yassı metal ürünler): Skin lamination Kabuk maça (döküm): Shell core Kabuk maça üfleci: Shell core blower Kabuk sertleştirilmiş: Case hardened Kabuk sertleştirilmiş çelik: Case hardened steel Kabuk sertleştirilmiş dişli: Case hardened gear Kabuk sertleştirilmiş merdane: Case hardened roll Kabuk sertleştirme: Case hardening Kabuk sertleştirme çelikleri: Case hardening steels
Kabuk sertleştirme fırını Kabuk sertleştirme fırını: Case hardening furnace Kabuk sertleştirme gazı: Case hardening gas Kabuk sertleştirme ortamı: Case hardening medium Kabuk sertleştirme sıcaklığı: Case hardening temperature Kabuk sertleştirme süresi: Case hardening period Kabuk sertliği: Case hardness Kabuk sertliği ölçümü: Case hardness measurement Kabuk soyulmuş çelik çubuk: Peeled steel rod Kabuk yüzme: Scalping Kabuk zırh: Shell and milling cutter Kabukaltı: Bark Kabukaltı (beyin): Subcortex (=Subcontractor) Kabuklamış: Incrustated Kabuklanma: Incrustation Kabuklu: Scurfy Kabuklu hassas döküm: Shell investment casting Kabuklu kalıba döküm: Shell mould casting Kabuklu kalıplama: Shell moulding Kabuklu merdane: Chill rolls Kabuksu çatlak (mineral çatlağı): Conchoidal crack Kabuksu kırılma: Conchodial fracture Kabuksuz arpa kırması: Pearl barley Kabul: Acceptance Kabul açısı (x-ışınları): Acceptance angle Kabul belgesi: Acceptance certificate Kabul deneyleri: Acceptance tests Kabul edilebilir: Permissible; Acceptable Kabul edilebilir nitelik düzeyi: Acceptable quality level (AQL) Kabul edilebilir sapma: Permissible deviation Kabul edilemez: Unacceptable
Kaçınılmaz Kabul edilemezlik: Unacceptability Kabul etmeme: Rejection Kabul muayenesi: Acceptance inspection Kabul örneklemesi: Acceptance sampling Kabul sertifikası: Acceptance certificate Kabul şartnamesi: Acceptance specification Kabul yöntemi: Acceptance procedure Kabuledilebilirlik: Acceptability Kabuledilebilirlik düzeyi: Acceptability level Kaburga: True rib; Slat Kaburga (ahşap gemi): Wale Kaburga (kemiği): Rib Kaburgalı: Ribbed Kaburgalı boru: Ribbed pipe Kaburgalı soğutucu: Ribbed cooler Kabza: Grip; Haft; Hilt; Handle Kaçak (= sızıntı): Leakage Kaçak (elekt.): Leak Kaçak akım: Stray current Kaçak akım yenimi: Stray-current corrosion Kaçak doruk (x-ışınları): Escape peak Kaçak mıknatıs alanı: Stray magnetic field Kaçık: Off-centre Kaçık (emaye): Breakout Kaçık ağızlı dönüştürgeç: Eccentric converter Kaçık kare profil (hadde): Off-square section Kaçık kütük: Diamond billet Kaçık odaklama: Overfocusing Kaçıklık: Parallax Kaçıklık (cam kusuru): Offset Kaçıklık (döküm): Mismatch; Radial runout; Excentricity Kaçıklık etmeni: Shift factor Kaçıklık oranı: Mismatch ratio Kaçınılmaz: Inescapable; Inevitable; Imminent; Unavoidable; Imperative 371
Kaçınılmazlık Kaçınılmazlık: Unavoidability Kaçırmaz: Tight Kaçış: Escape Kaçış erki (elektron) c= F=3kT/2: Work function (c) (F) Kaçma: Break away; Breakout; Escaping Kaçma eğilimi: Escaping tendency Kadavra (tıp): Codaver Kadeh: Goblet Kadem: Foot Kademe: Gradation Kademe anahtarı (elekt.): Tap switch Kadın ceketi: Jupe Kadın çantası: Handbag Kadın göğsü: Bust Kadın pelerini: Pelisse Kadın terziliği: Dressmaking Kadın yeleği: Bodice Kadırga: Trireme Kadife: Velure; Velvet Kadife fırça: Velure Kadife kordon: Chenille Kadife taklidi (kumaş): Velveteen Kadifeden yapılmış: Velveteen Kadifemsi: Velvety Kadmiyum: Cadmium Kadmiyum alaşımları: Cadmium alloys Kadmiyum arsenid: Cadmium arsenide Kadmiyum bizmut alaşımları: Cadmium bismuth alloys Kadmiyum bromür: Cadmium bromide Kadmiyum civa alaşımları: Cadmiummercury alloys Kadmiyum dörtflor borat: Cadmium tetrafluoriteborate Kadmiyum florür: Cadmium fluoride Kadmiyum fosfür: Cadmium phosphide Kadmiyum iyodür: Cadmium iodide Kadmiyum kaplama: Cadmium plating Kadmiyum kaplı çelik: Cadmium plated steel 372
Kafatası derisi Kadmiyum karbonat: Cadmium carbonate Kadmiyum klorür: Cadmium chloride Kadmiyum molibdat: Cadmium molybdate Kadmiyum nitrat: Cadmium nitrate Kadmiyum oksit: Cadmium oxide Kadmiyum selenür: Cadmium selenide Kadmiyum stearat: Cadmium stearate Kadmiyum sülfat: Cadmium sulphate Kadmiyum sülfür: Greenockite; Cadmium sulphide Kadmiyum telürür: Cadmium tellurate Kadmiyum temelli alaşımlar: Cadmium base alloys Kadmiyum tungstat: Cadmium tungstate Kadmiyum üstü: Epicadmium Kadran: Dial Kafa: Head Kafa altı yüzey çatlağı (şişe): Checks under finish Kafa bağı: Pack wax Kafa bileziği (şise): Ring collar Kafa çatlağı (cam): Split2 Kafa deliği açma: Countersinking Kafa kafaya: Head-to-head Kafa kalıbı: Finish mould Kafa kalıbı (şise): Ring Kafa kemiklerinin birleşme çizgisine ilişkin (tıp) sağ-sol bakışım düzlemi: Sagittal Kafa sertleştirme (ray): Head hardening Kafa şapkası süzgeci (x-ışınları): Top-hat filter Kafa tuğlası (y.fırın): Top brick Kafa vidası (cam): Applied thread Kafa yırtığı (şişe): Danny Kafası çıkarılabilen çekiç: Set hammer Kafatası (tıp): Sinciput; Skull; Cranium Kafatası delgisi (tıp): Trepan Kafatası derisi: Scalp
Kafatası dış zarı (tıp) Kafatası dış zarı (tıp): Pericranium Kafatası dış zarına ilişkin (tıp): Pericranial Kafatası içi (tıp): Intracranial Kafatası kemiği (tıp): Parietal bone Kafatası kemikleri ek yeri (tıp): Suture Kafatasını delme işlemi (tıp): Trephination Kafatasının ön bölümü (tıp): Sinciput Kafein: Caffeine Kafes: Skeleton; Lattice; Cage Kafes implant: Cage implant Kafes işi: Treillage; Trellis Kafes kiriş sistemi: Trussing Kafes koyuntu: Cage implant Kafes köprü: Truss bridge Kafes sandık: Crate Kafes teli: Gauze Kafes telli somya: Fabric spring Kafesli: Latticed Kafesli tambur: Lattice drum Kâfur: Camphor Kafurlu afyon ruhu: Paregoric Kagir duvar: Stone-wall Kağıt: Paper Kağıt ağırlığı: Paperweight Kağıt bebek: Paper doll Kağıt bıçağı: PaperKnife Kağıt desteği (kağıt üretimi): Deckle Kağıt hamuru: Wood pulp; Pulp Kağıt kaplamacığı: Paperhanging Kağıt keseceği: Paper cutter Kağıt kesme: Paper cutting Kağıt kromatografisi: Paper chromatography Kağıt kutusu: Papeterie Kağıt lekesi (cam): Paper hum; Paper stain Kağıt mendil: Tissue Kağıt para: Paper money Kağıt sanayi: Paper industry
Kalan gerilim Kağıt süzgeçler: Paper filters Kağıt torba: Paper bag Kağıt tutucu: Paperweight Kağıt üretimi: Paper manufacturing Kağıt yapımı: Papermaking Kağıtsı görüntüler: Paper-like displays Kağıttan hurufat kalıbı: Flong Kağnı: Tumbrel; Oxcart Kahkaha gazı: Nitrous oxide (=Laughing gas) Kahlbaum demiri (%99.975 Fe): Kahlbaum iron Kahverengi: Brown Kahverengi demir cevheri: Brown iron ore Kahverengi hematit: Brown hematite Kahverengileştirme: Brown tinting; Browning Kaide: Foundation Kainat: Cosmos Kainit: Kainite Kaka: Turd Kakma: Inlaying Kakma(cılık): Repoussé Kakmalarla süsleme: Inlaying Kakodil asidi (kim.): Cocodylic acid Kakodil kökü (kim.): Cacodyl group Kala deliği: Collar hole Kalacak yer: Accomodation Kalafat demiri: Rippling iron Kalafat kalemi: Fullering tool Kalafat kaynağı: Caulk weld Kalafat üstüpüsü: Oakum Kalafatlama: Calking; Jagging; Caulking Kalaj tuğlası: Seal block; (cam) Lipped cover tile; (cam) Tuckbrick Kalamin: Calamine; Hemimorphite; Remanent; Zinc spar (=Calamine; Smithsonite) Kalan: Residual Kalan gerilim: Residual stress 373
Kalan imge Kalan imge: Photogene Kalan kireç: Residual lime Kalan ostenit: Retained austenite Kalan osteniti belirleme: Retained austenite determination Kalas: Putlog; Plank; Timber; Beam Kalas döşeme: Planking Kalas kaplama: Planking Kalaslar: Planking Kalaverit: Calaverite Kalay: Tin Kalay alaşımı: Pewter; Stannum Kalay alaşımları: Tin alloys Kalay arıtma kazanı: Kettle for refining tin Kalay asetat: Tin acetate Kalay asidi: Stannic acid Kalay babiti: Tin babbitt Kalay banyosu (cam): Float bath; Tin bath Kalay bilyaları: Tin shot Kalay bromür: Tin bromide Kalay çıkarma: Detinning Kalay çubuğu: Tin bar / rod Kalay demir alaşımı katmanı: Tin-iron alloy layer Kalay dörtflorborat: Tin tetrafluoroborate Kalay dörtklorür: Stannic chloride Kalay fabrikası: Tinworks Kalay florür: Tin fluoride (= Stannous fluoride); Stannic fluoride Kalay folyo: Tin foil Kalay hastalığı: Tin pest Kalay içeren: Stanniferous Kalay ikiklorür: Stannous chloride Kalay ikioksit: Stannic oxide Kalay iyodür: Tin iodide (= Stannic iodide) Kalay kaplama: Tin coating Kalay kaplama: Tin plating Kalay kaplama: Tinning Kalay kaplama kalınlığı: Tin coating thickness 374
Kalaylanmış Kalay kaplı: Tin coated; Tin plated Kalay kaplı sac: Tin coated sheet; Tin plated sheet Kalay klorür: Tin chloride Kalay kurşun alaşımı: Terne metal (=Terne) Kalay kurşun alaşımı kaplı sac: Terne plate Kalay kurşun kaplı saclar: Long terne sheets Kalay küresi (düz cam): Drip crater Kalay levha: Tin plate Kalay madeni havzası: Stannary Kalay nitrat: Tin nitrate Kalay oksit: Stannous oxide; Tin oxide Kalay oksit katmanı: Tin oxide layer Kalay oksitleme: Tin tossing Kalay potası: Tin pot Kalay ruhu (boyama): Tin spirit Kalay sacı: Tain Kalay sülfat: Tin sulphate Kalay sülfür: Stannic sulphide; Mosaic gold; Tin sulphide Kalay tanecikleri: Tin granule Kalay taşı: Cassiterite (=Tinstone) Kalay teli: Tin wire Kalay terlemesi: Tin sweat Kalay tozu: Tin powder Kalay tuncu: Tin bronze Kalay varağı: Tin foil Kalay vebası (Ak kalayın gri toza dönüşümü): Tin plague Kalay yaldızı: Tain Kalayca: Tinker Kalaycı: Whitesmith Kalaylama: Tinning Kalaylama hattı: Tinning line Kalaylama makinası: Tinning machine Kalaylama posası: Scruff Kalaylama potası: Tinning pot (=tin pot) Kalaylanmış: Tinned
Kalaylı Kalaylı: Tinned; Tinny; Stannic; Stannous Kalaylı emaye: Tin enamel Kalaylı kurşun varak: Albion metal Kalaylı sac: Tinned sheet Kalaysızlaş(tır)ma: Detinning Kalaytaşı: Tinstone (=Cassiterite) Kalbur: Crib; Grate; Screen Kalbur kemiği (tıp): Ethmoid Kalburdan geçirme: Sifting; Screening; Sieving Kalburlama tamburu: Screening drum Kalça: Slat; (tıp) Hip; (tıp) Thigh Kalça arkakası (tıp): Biceps Kalça eklemi (tıp): Hip joint Kalça eklemi değiştirme (tıp): Hip joint replacement Kalça eklemi implantları (tıp): Hip joint implants Kalça eklemi koyuntuları: Hip joint implants Kalça kemiği: Femur; Hucklebone; (tıp) Hipbone; (tıp) Ilium; (tıp) Thigh bone Kalça kemiği alt bölümü (tıp): Ischium Kalça kemiğine ilişkin (tıp): Iliac Kalça kemikleriarası boşluğuna ilişkin (tıp): Pelvic Kalça protezi: Cementless hip prosthesis Kalça siniri (tıp): Sciatic nevre Kalça sinirine ilşkin (tıp): Sciatic Kalça tutturma (tıp): Hip fixation Kalça tutturma çivisi (tıp): Hip fixation nail Kalçaya ilşkin: Sciatic Kaldıraç: Lever; Pinch bar (=Ripping bar) Kaldıraç kolu: Lever arm Kaldıraç kolu kuralı: Lever arm principle Kaldıraç kuralı: Lever rule Kaldırgaç: Jack; Winch Kaldırgaç halatı: Winch rope Kaldırım: Paving; Pavement; Sidewalk Kaldırım taşı: Cobblestone; Kerb
Kalıba döküm Kaldırım tokmağı: Hand rammer Kaldırma: Hoisting; Lifting; (talaşlı işleme) Pickup Kaldırma aygıtı (dövme): Pickoff Kaldırma çarkı: Hoisting wheel Kaldırma gücü (sıvı): Buoyancy Kaldırma kepçesi: Hoisting bucket Kaldırma kolu: Boom Kaldırma kuvveti: Lifting force Kaldırma kuvveti (sıvı): Buoyant force Kaldırma levhası: Lifting plate Kaldırma makinası: Hoisting machine Kaldırma mıknatısı: Lifting magnet Kaldırma tamburu: Lifting drum Kaldırma zinciri: Hoisting chain Kaldo çelik yapımı süreci: Kaldo steelmaking process (=Kaldo process) Kaldo süreci (çelik): Kaldo process Kaldo ve Ekertorp süreci: Kaldo and Ekertorp process Kale burcu: Bastion Kalebent etme (gemi): Intern Kalem: Pencil Kalem açıcı: Sharpener Kalem açma: Pencil sharpening Kalem biçimli: Penciliform Kalem keski: Hand chisel Kalem lokması: Bit Kalem maça (döküm): Pencil core Kalem sivriltme: Pencil sharpening Kalem ucu: Nib; Pen point Kalem yarası (torna vb.): Chatter mark Kalem yolluklar (döküm): Pencil gates Kalemle işleme: Engraving Kalemlik: Penholder Kalemsi: Penciliform Kalemtraş: Pencil sharpener Kalhane: Refinery Kalıba çekme: Blocking Kalıba döküm: Die casting (=Pressure die casting) 375
Kalıbın alt bölümü Kalıbın alt bölümü: Lower punch Kalıcı: Permanent Kalıcı beyaz: Permanent white Kalıcı boyutsal değişim: Permanent linear change Kalıcı bozunum: Permanent deformation Kalıcı deformasyon: Permanent deformation Kalıcı dipol: Permanent dipole Kalıcı gerilim: Machining stress; Permanent stress; Residual stress Kalıcı gerilim derecesi (cam): Temper Kalıcı gerinim: Permanent strain Kalıcı içgerilim: Residual internal stress Kalıcı ikiucaylı: Permanent dipole Kalıcı ikiucaylı bağı: Permanent dipole bond Kalıcı mıknatıs alanı: Residual magnetic field Kalıcı mıknatıs alaşımları: Permanent magnet alloys Kalıcı mıknatıs merceği (e.m.): Permanent magnet lens Kalıcı mıknatıslılık: Residual magnetism (=Remanence) Kalıcı öge: Residual element Kalıcı renk: Permanent colour Kalıcı sertlik: Permanent hardness Kalıcı toz: Residual dust Kalıcı uzama: Permanent elongation Kalıcı yöntemi (mıknatıslı parçacıklı inceleme): Residual method Kalıcılık: Permanence Kalın: Thick Kalın bağırsak: Colon; (tıp) Bowels; (tıp) Large intestine Kalın bağırsak ağrısı: Colic Kalın bağırsak ameliyatı(tıp): Colectomy Kalın bağırsak sonu parçası (tıp): Sigmoid flexure Kalın battaniye: Makinaw blanket Kalın cam: Plate glass Kalın dip (şişe): Heavy bottom 376
Kalıntı dizisi ipliksi Kalın dişli cıvata: Stove bolt Kalın düz cam: Thick sheet glass Kalın düzcam: Crystal sheet glass Kalın gövde (şişe): Heavy panel Kalın harf: Bold letter Kalın kabuk (çelik): Heavy case Kalın kaymak: Double cream Kalın kesit (>1μ): Thick section Kalın mercek (t>>f): Thick lens Kalın numune: Bulk specimen Kalın parlatma çarkı: Mop Kalın pencere camı (8-10mm): Extra heavy sheet glass; Extra thick sheet glass Kalın yün ceket: Makinaw Kalın yünlü kumaş: Petersham Kalın zar algılıyıcıları: Thick-film sensors Kalın zar yağlaması: Thick film lubrication Kalınç: Permanence Kalınç: Remanence (Br) Kalınlaştırma: Thickening Kalınlık: Thickness Kalınlık haritası: Thickness map Kalınlık mastarı: Feeler gauge Kalınlık oynaması (cam): In-line variation Kalınlık ölçeği: Feeler gauge Kalınlıkölçer: Thickness gauge; Thickness meter Kalınsac: Plate Kalınsac haddesi: Platemill; Plate rolling mill Kalıntı (metal içyapısı): Inclusion Kalıntı belirleme: Identification of inclusions Kalıntı biçim denetimi (çelik): Inclusion shape control Kalıntı biçimselliği: Inclusion morphology Kalıntı cam: Moil Kalıntı değerlendirme: Inclusion rating Kalıntı dizisi ipliksi: Stringer
Kalıntı içeriği Kalıntı içeriği: Inclusion content Kalıntı sayımı: Inclusion count Kalıntılar: Inclusions Kalıp: Templet; Preform; Mould (=Mold); Die; Template Kalıp açıklığı: Die clearance; Shut height Kalıp alçısı: Moulding plaster Kalıp altderecesi: Mould drag Kalıp altlığı: Mould board (=Match plate joint board) Kalıp aralığı (dövme): Shut height Kalıp atölyesi: Mould shop Kalıp ayırıcı (özdek): Mould-release agent Kalıp ayırma: Die parting Kalıp ayırma makinası: Roll-over moulding machine Kalıp aynası: Die chuck Kalıp aynası: Die head Kalıp baskılama: Die pressing Kalıp başlığı: Die block Kalıp bıçağı: Hobbing cutter Kalıp bloğu: Mould block Kalıp boşaltıcı (cam): Mould emptier Kalıp boşluğu: Die cavity; (döküm) Mould cavity Kalıp boyaları: Moulding paints; Mould washes Kalıp boyama: Mould dressing; Mould facing; Mould coating; Mould pasting Kalıp boyası (döküm): Wash (=cuts) Kalıp boyut değişimi: Mould dilation Kalıp boyutları: Die dimensions Kalıp bozma (döküm): Shake-out Kalıp büzüşümü: Mould dilation Kalıp ceketi: Mould jacket Kalıp çatlağı: Mould crack Kalıp çekintisi: Mould shrinkage Kalıp çekmesi: Mould dilation; Mould shrinkage Kalıp çelikleri: Die steels Kalıp çerçevesi (çelik): Mould frame
Kalıp kenetleme dizgesi Kalıp çizgisi: Parting line Kalıp çizgisi (cam): Joint line (=seam) Kalıp çizikleri: Die scratches Kalıp dalması (döküm): Die sinking Kalıp değişmezi: Mould constant Kalıp değişmezleri: Die parameters Kalıp değiştirme: Die changeover Kalıp denkliği: Die match Kalıp direnci: Moulding resistance Kalıp dizilişi: Die layout Kalıp düzeyi (sürekli döküm): Mould level Kalıp düzeyi denetim dizgesi (sürekli döküm): Mould level control system Kalıp düzeyi denetimi (sürekli döküm): Mould level control Kalıp düzeyi ölçüm dizgesi: Mould level measuring system Kalıp eğeleme: Die filing Kalıp ekyeri (döküm): Parting line Kalıp geometresi: Die geometry Kalıp gereci: (döküm) Moulding material; Mould material Kalıp içi sıvamaları: Mould washes Kalıp içyüzeyi (cam): Mould face Kalıp işleme (mek.): Die cutting Kalıp izi: Baffle mark; Mould mark; Pulled glass; Plunger seam; (cam) Seam Kalıp kaçığı: Mould shift Kalıp kafa yolluğu: Drop gate Kalıp kapama: Coring up Kalıp kaplama (cam): Mould coating (=Mould facing) Kalıp kaplaması: Die coating Kalıp karıştırıcı (sürekli döküm): Mould stirrer Kalıp kayması: Die shift Kalıp kaynağı: Die welding Kalıp keneti: Die-lock Kalıp kenetleme dizgesi: Die-locking system 377
Kalıp keskinleştirici Kalıp keskinleştirici: Dresser Kalıp kesme: Die cutting Kalıp kovanı: Die block Kalıp kumları: Moulding sands Kalıp kumu karışımı: Moulding sand mixture Kalıp kurtağı: Die assembly Kalıp kurutma: Mould drying Kalıp kutuları: Moulding boxes Kalıp lehimleme: Die soldering Kalıp maça düzeneği: Mould-core assembly Kalıp maçası: Mould core Kalıp montajı: Die assembly Kalıp oyma: Die sinking Kalıp oyma makinası: Die-sinking machine Kalıp oyuğu açma: Hubbing Kalıp ömrü: Die life; Mould life Kalıp peynir: Brick cheese Kalıp plâkası: Mould board (=Match plate joint board) Kalıp salınım levhası (sürekli döküm): Mould oscillation table Kalıp salınımı (sürekli döküm): Mould oscillation Kalıp setliği: Mould hardness Kalıp sıcaklığı: Mould temperature Kalıp soğutma (cam): Mould cooling Kalıp soğutma ceketi (SDM): Mould cooling jacket Kalıp soğutma havası (cam): Section cooling air Kalıp sokuntusu: Die insert Kalıp suyu (döküm): Temper water Kalıp şişme oranı: Die swell ratio Kalıp şişmesi: Die swell Kalıp tahtası çatma (döküm): Stave construction Kalıp takımı: Die set; Gang dies Kalıp takımları merkezlemesi: Die set alignment 378
Kalıplama presi Kalıp takozu: Die cushion; Die shoe Kalıp tasarımı: Die design Kalıp taşlama: Die grinding Kalıp taşlayıcı: Die grinder Kalıp tepkimesi: Moulding reaction Kalıp tezgahı: Mould board (=Match plate joint board) Kalıp tozları (sürekli döküm): Mould powders Kalıp törpüleme: Die filing Kalıp tuğlası: Pressed brick (=Dry-pressed brick) Kalıp tutturucu: Mould clip Kalıp tutucu: Die holder Kalıp uygacı: Die adapter Kalıp üst kalıbı (döküm): Mould cope Kalıp verimi: Die yield Kalıp yağı (seramik): Dope Kalıp yağlama: Doping; (SDM) Mould lubrication; (sürekli döküm) Mould oiling Kalıp yağlama fırçası (cam): Swab Kalıp yağlayıcı: Die lubricant Kalıp yapımı: Moulding (=Molding) Kalıp yarıçapı: Die radius Kalıp yerleşim görünümü: Mould configuration Kalıp yüzeyi: Mould surface Kalıpcı kuralı: Moulder’s rule Kalıpçı: Moulder Kalıpla üfleme (cam): Mould blowing Kalıplama: Die forming; Moulding (=Molding) Kalıplama basgacı (toz met.): Moulding press Kalıplama çakılı: Moulding gravel Kalıplama çevrimi: Moulding cycle Kalıplama gereci: Moulding material Kalıplama levhaları: Moulding plates Kalıplama makinası: Die forming machine; Moulding machine Kalıplama presi: Moulding press
Kalıplama refrakteri Kalıplama refrakteri: Moulding refractory Kalıplama yöntemi: Moulding procedure Kalıplanabilir ısıverenler: Mouldable exothermics Kalıplanabilirlik (kum): Mouldability Kalıplanabilirlik denetleci: Mouldability controller™ Kalıplanmış cam: Moulded glass Kalıplık: Die block Kalıpsız cam: Offhand glass Kalıpsız cam eşya yapımı: Offhand process Kalıpta biçimlendirme: Die forming Kalıpta çapakalma: Die scalping Kalıpta dövme: Swaging; Blocker type forging; Die forging; Drop forging Kalıpta dövme kalıbı: Die forging die Kalıpta dövme kalıpları: Drop forging dies Kalıpta kabartma: Stamping Kalıpta zımbalama: Drop stamping Kalıptan çıkarma: Take-out Kalıptan çıkarma (cam): Demoulding Kalıptan model çıkarma: Draw Kalıptan model çıkarma levhası (döküm): Drawplate Kalıtım: Genetic (=Genetical) Kalıtım: Genetic heritage Kalıtım bilimi (tıp): Genetics Kalıtım yasası: Genetic code Kalıtımsal bağışıklık bilimi (tıp): Immunogenetics Kalıtımsal yapı (tıp): Genotype Kalibrasyon: Calibration Kalibrasyon malafası: Calibrating mandrels Kalibre (hadde): Pass Kalibre açma: Grooving Kalibre dizaynı (hadde): Pass design Kalibre etme: Jigging Kalibre kömür: Sifted coal
Kalori Kalibreli laboratuar eleği: Match sieve Kalibreli merdane: Grooved roll Kaliforniyum: Californium Kalit: Calite Kalite: Quality Kalite kontrol departmanı: Quality control department Kalkan: Shield Kalkan göbeği: Olmphalos Kalkan kabartması: Umbo Kalkan yüzey: Ascending surface Kalkanbezi (tıp): Thyroid; Thyroid gland Kalkanbezi çıkarma ameliyatı: Thyroidectomy Kalkanbezi hormonu (tıp): Thyroxine Kalkanbezi yarılması ameliyatı: Thyroidotomy Kalkanbezi yetmezliği (tıp): Hypothroidism Kalkanbezinin aşırı çalışması (tıp): Hyperthyroidism Kalkanlama (ışınım): Shielding Kalkansı kıkırdak (tıp): Thyroid cartilage Kalkantit: Chalkanthite Kalkerli: Calcareous Kalkerli kayaçlar: Calcareous rocks Kalkerli kil: Calcerous clay Kalkma: Pop-off Kalkma köprü: Drawbridge Kalkmış yüzey: Double skin Kalkogenit: Chalcogenite Kalkosit: Chalcocite (= Chalcocine); Copper glance Kalling-Dommarfvet süreci (döküm): Kalling-Dommarfvet process Kallus (kaynaştırıcı kemik doku): Callus Kalmex ısıveren karışımları: Kalmex exothermic mixtures Kalomel: Mercurous chloride (=Calomel) Kalomel elektrot: Calomel electrode Kalomel yarıgözesi: Calomel half-cell Kalori: Calorie 379
Kalori değeri Kalori değeri: Calorific value Kalorili: Calorific Kalorimetri: Calorimetry Kaloriölçer: Calorimeter Kaloriölçüm bilimi: Calorimetry Kalorisel: Calorific Kalp (tıp): Heart Kalp adalesi (tıp): Myocardium Kalp atışı (tıp): Stroke; Heartbeat Kalp destekçisi karıncıksal yardım dizgesi: Heartmate Ventricular Asist System Kalp durması (tıp): Heart failure Kalp kapakcığı (tıp): Heart valve Kalp kapakcığı implantı (tıp): Heart valve implant Kalp kapakcığı koyuntusu: Heart valve implant Kalp krizi (tıp): Heart attack Kalp nakli (tıp): Heart transplant Kalp sektesi: Heart failure Kalp ve akciğer makinası (tıp): Heart and lung machine Kalsilit: Kalsilite Kalsinasyon: Calcination Kalsinasyon kertesi: Degree of calcination Kalsine alumina: Calcined alumina Kalsine balçık: Calcined ganister Kalsine dolomit: Calcined dolomite Kalsine etme: Calcining Kalsine manyezi: Calcined magnesite Kalsit: Calcite Kalsitit: Calcitite Kalsitli: Calcitic Kalsitli kireç: Calcitic lime Kalsitli kireçtaşı: Calcitic limestone Kalsiya: Calcia Kalsiya-alumina dizgesi: Calcia-alumina system Kalsiya-alumina-silika dizgesi: Calciaalumina-silica system 380
Kalsyum molibdat Kalsyum: Calcium Kalsyum altıborür: Calcium hexaboride Kalsyum aluminat: Calcium aluminate Kalsyum aluminyum silikatları: Calcium alumina silicates Kalsyum alümino borosilikat: Calcium alumino borosilicate Kalsyum arsenat: Calcium arsenate Kalsyum asetat: Calcium acetate Kalsyum bileşikleri: Calcium compounds Kalsyum borosilikat: Datolite Kalsyum borür: Calcium boride Kalsyum bromür: Calcium bromide Kalsyum fazlalığı (kan): Hypercalcemia Kalsyum florür: Calcium fluoride Kalsyum florür tek örütleri: Fluorite single crystals Kalsyum fosfat: Calcium phosphate Kalsyum fosfür: Calcium phosphide Kalsyum hidrojen fosfat: Calcium hydrogen phosphate(=Brushite) Kalsyum hidroksit: Calcium hydroxide Kalsyum hidrür: Calcium hydride Kalsyum hipoklorür: Calcium hypochloride Kalsyum ışığı: Calcium light Kalsyum iyodat: Calcium iodate Kalsyum karbonat: Calcite Kalsyum karbonat: Calcium carbonate Kalsyum karbonat oluşturan: Calciferous Kalsyum karbonat tozu: Whiting Kalsyum karbür: Calcium carbide Kalsyum klorür: Calcium chloride Kalsyum magnezyum alaşımları: Calcium magnesium alloys Kalsyum magnezyum karbonat: Calcium magnesium carbonate Kalsyum magnezyum oksitleri topağı: Magno mass Kalsyum mikası: Margarite (=Calcium mica) Kalsyum molibdat: Calcium molybdate
Kalsyum nitrat Kalsyum nitrat: Calcium nitrate Kalsyum nitrit: Calcium nitrite Kalsyum nitrür: Calcium nitride Kalsyum noksanlığından doğan kasılma (tıp): Tetany Kalsyum oksalat: Calcium oxalate Kalsyum oksit: Calcium oxide Kalsyum oksit: Quicklime Kalsyum peroksit: Calcium peroxide Kalsyum propiyonat: Calcium propionate Kalsyum silikat: Calcium silicate Kalsyum silis: Calcium silicon Kalsyum silis tozu: Calcium silicon powder Kalsyum silis tozu üfleme: Calcium silicon powder injection Kalsyum silis üfleme: Calcium silicon injection Kalsyum silisid: Calcium silicide Kalsyum silisli tel: Calcium silicon wire Kalsyum silisli tel besleme: Calcium silicon wire feeding Kalsyum siyanamid: Calcium cynamide Kalsyum siyanür: Calcium cyanide Kalsyum stearat (Kabuk döküm ): Calcium stearate Kalsyum sülfat: Calcium sulphate Kalsyum sülfür: Calcium sulphide Kalsyum titanat: Calcium titanate Kalsyum tungstat: Calcium tungstate Kalsyum yükünü (Ca2+): Calcium ion Kalsyum zirkonat: CalciumZirconate Kalsyumlu: Calcic Kalsyumlu kil: Calcareous clay Kalunit: Kalunite Kalunit süreci: Kalunite process Kalvan: Kalvan Kalyon: Galleon Kam: Cam Kam mili: Camshaft Kam tekerleği: Camwheel
Kamış Kama: Spine; Poniard; Trench knife; Dagger; Breechblock; Feather; Wedge; Shimmer; Key; Gib; Spline Kama biçimi: Sphenoidal Kama oluğu kumpası: Keyway caliper Kama taşı: Sphene (=Titanite) Kama tuğlası: Key brick; Wedge brick Kama yeri: Slot Kama yuvası: Spine; Keyway Kamalama: Feathering; Wedging; Rapping Kamalama makinası: Dowel machine Kamalı şalter (elekt.): Knife switch Kamara (gemi): Cabin Kamara gözetleme deliği (cam): Pit door Kamasit (Göktaşlarındaki Ni-Fe alaşımı): Kamacite Kamataşı: Titanite (=Sphene) Kambur: Hump; (cam) Warped; (kil çarkı) Hump; (kimse) Hunchback Kambur levha (cam): Warped sheet Kambur masa: Hump table Kamburlu tel (telli cam): Bowed wire Kamburluk: (tıp) Lordosis; (tıp) Spinal curvature; (düz cam) Bow; (pencere camı) Concave bow; (tıp) Kyphosis Kamburluk deneyi (cam): Flatness test Kamburumsu: Umbonal Kamçı: Whip Kamçı ipi: Whiplash Kamçı sapı: Whipstock Kamçı sırımı: Thong Kamçı sicim: Whipcord Kamçı ucu: Lash Kamçı vuruşu: Lash Kamenol: Kamenol Kamera: Camera Kamera değişmezi (TEM): Camera constant Kamera haznesi (TEM): Camera chamber Kameriye: Bower Kamış: Wattle; Reed; (tıp) Penis 381
Kamış kavalı Kamış kavalı: Panpipe Kamış kemiği (tıp): Fibrous Kamış mızıkası: Panpipe Kamlı şalter (elektrik): Cam switch Kampanya: Campaign Kampanya süresi: Campaign life Kampilit (mimetit türü): Campylite Kamplit: Kamplyte Kamu görevi: Civil service Kamyon: Lorry; Truck Kamyon kantarı: Truck scale Kamyon römorku: Truck trailer Kamyon taşımacılığı: Trucking Kamyon yükü: Truckload Kamyonculuk: Trucking Kamyonet: Panel truck; Van Kan: Blood Kan akışı: Blood flow Kan akışını kolaylaştıran (tıp): Hemagogue Kan aktarımı (tıp): Blood transfusion Kan alma (tıp): Bloodletting; (tıp) Phlebotomization; Phlebotomy Kan ayırıcı (tıp): Hematocrit Kan azalımı (tıp): Anhydremia Kan azlığı (tıp): Ischemia Kan bankası (tıp): Blood bank Kan basıncı (tıp): Blood pressure Kan basıncı artırıcı (tıp): Pressor Kan basıncını düşüren (ilaç): Antihypertensive Kan basıncını yükseltici (tıp): Hypertensive Kan basınçölçeri (tıp): Sphygmometer Kan bilimi: Hematology Kan birikimi (tıp): Hemostasis (=Hemostasia) Kan boyası: Hemocyanin Kan çıbanı (tıp): Hematoma; Furuncle Kan damarı: Blood vessel Kan deneyi (tıp): Blood test 382
Kan sıvısı Kan dolaşımı bilimi (tıp): Hemodynamics Kan dolaşımı durması: Hemostasis (=Hemostasia) Kan dolaşımsal (tıp): Hemodynamic Kan dönüşümü (kara kan→ alkan): Hematosis Kan erimesel (tıp): Hemolytic Kan erimesi: Hemolysis Kan eriten (tıp): Hemolycine Kan gazı duyargaları: Blood gas sensors Kan gereç etkileşimleri: Blood-material interactions Kan gözesi: Blood cell; Hemocyte Kan grubu: Blood group Kan hücumu (tıp): Hyperemia Kan ileten (damar v.b.): Sanguiferous Kan irinlenmesi (tıp): Pyemia Kan izge: Hemin Kan kalemi: Styptic pencil Kan kanseri (tıp): Leukemia Kan kesesi (tıp): Hemocoele Kan kırmızısı: Hemachrome Kan kümeleşimi (tıp): Hemagglutination Kan kümeleştirici (tıp): Hemagglutinin Kan lekesi: Bloodstain Kan nakledici (tıp): Transfuser Kan nakli (tıp): Transfusion Kan oksijensizliği (tıp): Anoxemia Kan oluşturan (tıp): Hematogeneous Kan oluşumu (besin sindirimi): Sanguification Kan oluşumu (tıp): Hematogenesis Kan pıhtısı (damar): Embolus (Emboli) Kan plazması: Blood plasma Kan pompaları: Blood pumps Kan rengi: Sanguine Kan sayacı (tıp): Hemacytometer Kan sayımı (tıp): Blood count Kan sıcaklığı (tıp): Blood heat Kan sıvısı: Plasma
Kan sızması (tıp) Kan sızması (tıp): Diapedesis Kan söktüren: Hemagogue Kan süzdüreci (tıp): Hemodialyzer Kan süzdürümü (tıp): Hemodialysis Kan süzme (tıp): Hemofiltration Kan şekeri (tıp): Blood sugar Kan şekeri yüksekliği (tıp): Hyperglycemia Kan toplağı: Hematoma Kan toplaması sonucu (tıp): Hypostatic Kan toplanması: Hyperemia Kan türü (tıp): Blood group Kan uyumluluğu: Blood compatibility Kan uyumsuzluğu: Blood incompatibility Kan yapıcı (ilaç): Hematinic Kan yerine geçen maddeler: Blood substitutes Kan yuvarı (tıp): Hemocyte Kan zehirlenmesi (tıp): Blood poisoning; Enterotoximia; Toxemia Kan zehirlenmesi (tıp): Sepsis; Septicemia Kana (cam): Jug Kana ilişkin: Sanguinolent Kanal: Vestibule; Groove; Vas; Flume; Channel; Runner Kanal açma (makine): Grooving Kanal açma keskisi: Grooving chisel Kanal freze çakısı: Grooving cutter Kanal kapağı: Head gate Kanal kapağı: Wicket Kanal oluşumu: Channeling Kanalcık: Canalicullus Kanalizasyon: Underdrainage; Sewer system Kanalizasyon borusu: Sewer pipe Kanalizasyon kiremiti: Sewer tile Kanalizasyon tuğlası: Sewer brick Kanallama: Channeling Kanallar: Channels Kanallararası soğutma (sürekli d.): Interstand cooling
Kancalı çivi Kanallı endüksiyon ocağı: Channel induction furnaces Kanallı fırın: Channel-type furnaces Kanallı gözeneklilik: Intercommunicating porosity Kanallı karıştırıcı: Paddle mixer Kanallı yatak: Porous bearing Kanama (sıvı çelik taşması): Bleeding Kanama (tıp): Bleeding; Hemorrage Kanama durdurucu (ilaç): Antihemorragic; Hemostat Kanama durdurucu (tıp): Styptic(al) Kanama durması: Hemostasis (=Hemostasia) Kanama önler: Bioflavonoid Kanamalı ingot: Bleeding ingot Kanamalı tomruk: Bleeding ingot Kanamisin: Kanamycine Kanat (mak.): Impeller; Limb; Wing; Flapper Kanat açıklığı (uçak): Wingspan Kanat bölmesi (uçak): Pod Kanat kalıbı: Wing die Kanat örtü tüyü (kuş): Tectrix Kanat yükü (uçak): Wing load Kanatcık: Fin Kanatcık (uçak): Wing flap Kanatcık pancuru (uçak): Tab Kanatçık (uçak): Aileron Kanatlı boru: Ribbed pipe Kanatlı çark: Blade wheel Kanaviçe: Petit point Kanayan nokta (deri): Plague spot Kanbastı hastalığı (tıp): Hemochromatosis Kanca: Barb; Gudgeon; Peg; Grapple; Agrafe; Clasp; Hook Kanca boşaltma: Declutching Kanca makarası: Hook block Kancalı: Hamular; Hooked; Barbed Kancalı çivi: Rail dog 383
Kancalı demir Kancalı demir: Grapnel Kancalı taşıyıcı: Hook conveyor Kancalı tutamak (tıp): Tenaculum Kancalı tür seramik renkli cilası: Anchored-type ceramic veneer Kancalı vinç: Dogging crane Kanda azot birikimi (tıp): Azotemia Kanda bakteri bulunması (tıp): Bacteremia Kanda basil bulunması (tıp): Bacillemia Kanda şeker azlığı (tıp): Hypoglycemia Kanda üre fazlalığı (tıp): Lithemia Kanda üre fazlalılığı (tıp): Hyperuricemia Kanda üreyen (tıp): Hematogeneous Kandil: Bougie; Oil lamp; Lamp Kandil isi: Lampblack Kanepe: Bench; Seat; Settee; Couch; Sofa Kanepe yastığı: Bolster Kangal: Skein; Hank; Coil Kangal açıcı: Decoiler Kangal açma: Decoiling; Levelling Kangal açma bıçağı: Coil peeler Kangal ağırlığı: Coil weight Kangal arabası: Coil carnage; Coil car; Coil jack Kangal bağlama: Coil binding Kangal dikleyici: Upcoiler Kangal izleri: Coil breaks Kangal kaldırıcı: Coil elevator Kangal kaynağı: Coil weld Kangal kırışıkları (hadde): Coil breaks (=Cross breaks) Kangal kutusu: Coil box Kangal sarıcı: Coiler Kangal sarma: Coiling Kangal taşıyıcı: Coil conveyor; Coil carnage Kangal tavlama: Coil annealing Kangal tavlama fırını: Coil annealing furnace Kangren (tıp): Necrosis 384
Kansızlık (tıp) Kangrenli yara (tıp): Noma Kanı azalmış (tıp): Anhydremic Kanı oksijensiz (kimse): Anoxemic Kanı pıhtılaşmayan (tıp): Hemophilic Kanı pıhtılaştıran lipoprotein (tıp): Thromboplastin Kanı sulandırıcı (ilaç): Attenuant Kanı zehirlenmiş (tıp): Sapremia Kanın pıhtılaşmaması (tıp): Hemophilia Kanını akıtma: Exsanguination Kanıt: Evidence Kanıt yük: Proofload Kanıtlama denemesi: Proof testing Kanıtlayan: Indicative Kanıtsav: Theorem Kanla dolu: Sanguineous Kanlanmış (tıp): Sanguinolent Kanlı: Sanguinolent; Sanguineous Kanlı balgam (tıp): Hemoptysis Kanlı basur: Dysentery Kanlı idrar: Hematuria Kano: Canoe Kansal (tıp): Hematic Kanser: Carcinoma; (tıp) Cancer Kanser üremesi (tıp): Carcinogenesis Kanser üreten (tıp): Carcinogen; Carcinogenic Kanser üreten bileşikler (tıp): Carcinogenic compounds Kanser üreten maddeler: Carcinogenic agents Kanser üretkenliği (tıp): Carcinogenicity Kansere ilişkin (tıp): Oncological Kanserli göze inceleme: Cytotechnology Kanserli ur (tıp): Scirrhosity Kansı: Hematoid Kansız: Bloodless Kansız (tıp): Exsanguine Kansız ameliyat (tıp): Bloodless surgery Kansızlık (tıp): Oligocythemia; Hypochromic anemia; Exsanguinity
Kansu Kansu: Serum; (tıp) Blood serum Kantar: Scale; Bascule; Weigh-bridge Kantar altı silosu: Surge hopper Kantar üstü silosu: Service hopper Kantarlı araba: Scale car Kantaşı: Bloodstone; Heliotrope Kanthal alaşımı: Kanthal alloy Kanthal teli: Kanthal wire Kantin: Canteen Kanunsuz: Unlawful Kanül: Cannula Kaolin: Kaolin (= China clay) Kaolin kili: Kaolin clay Kaolinit: Kaolinite Kaon: Kaon (=k-meson) Kaopton: Kapton Kaos: Chaos Kap: Barret; Utensil; Pot; Receptacle Kap kaçak: Pots and pans Kapa(n)ma: Occlusion; Enclosure Kapaç: Valve; Shutter Kapaç çelikleri: Valve steels Kapaç yayı: Valve spring Kapaç yayı teli: Valve spring wire Kapaç yuvası: Valve seat Kapaççık: Valvelet Kapaçlı: Valved Kapaçsı: Valvular Kapaçsız: Valveless Kapak: Lid; Baffle; Cover; Cap Kapak dizgesi: Baffle system Kapak mastarı: Cap gauge Kapak ölçeği: Cap gauge Kapak plâkası: Cover tile Kapak taşı: Capstone Kapak tuğlası: Cover block Kapakçık (tıp): Valve Kapakçık (tıp): Valvule Kapakçık yangısı (tıp): Valvulitis
Kapalı paso Kapakçıklara ilişkin (kalp): Valvular Kapaklı: Lidded Kapaklı çelik (tomruk dökümü): Capped steel Kapaklı içki maşrapası: Tankard Kapaklı ingot: Capped ingot Kapaklı sepet: Hamper Kapaklı tavlama fırını: Cover annealing furnace Kapaklı tomruk: Capped ingot Kapaksız: Lidless Kapalı: Closed; Sealed; Off Kapalı damıtma haznesi: Closed retort Kapalı devre (elekt.): Closed circuit Kapalı devre öğütme: Closed-circuit grinding Kapalı dizge: Closed system Kapalı döngü: Closed-loop Kapalı eğri (mat.): Simple curve Kapalı elektron kabukları: Closed electron shells Kapalı geçi (hadde): Closed pass Kapalı gözeli plastikler: Closed-cell cellular plastics Kapalı gözeli sünger: Closed-cell foam Kapalı gözenek: Closed pore Kapalı gözeneklilik (seramik): Closed porosity Kapalı ışınım kaynağı: Sealed source Kapalı ışıtaç: Sealed headlamp Kapalı imbik: Closed retort Kapalı kabuk: Closed shell Kapalı kalıp: Closed die Kapalı kalıp dövmesi: Closed-die forging Kapalı kalıp süreci: Closed mould process Kapalı kalıpta dövme: Closed die forging Kapalı kalibre: Closed pass Kapalı kutu tavı: Close box annealing Kapalı kuyu fırın: Closed-pit furnace Kapalı paso: Closed pass 385
Kapalı pota (cam) Kapalı pota (cam): Closed pot Kapalı tabanlı tomruk Kalıbı: Close bottom ingot mould Kapalı tavlama: Close annealing Kapalı yonga: Closed chip Kapalı yükseklik (basgaç): Shut height Kapama: Encasement; Sealing; Shut-off; Masking; Capping; Stop-off Kapama (yemek; etli güveç): Pot roast Kapama düğmesi: Disconnecting switch Kapama plakası: Blanking plate Kapama tuğlası: Lipped cover tile Kapama tuğlası: Seal block Kapan: Trap Kapanan numune taşıyıcı (e.m.): Folding grid Kapanca: Trap; Deadfall Kapanma: Closure Kapanmış çizik (hadde): Healed-over scratch Kapanmış kesik yüzey çatlakları (porselen): Tearing Kapasite (=şişenin iç hacmi): Capacity Kapasitör: Capacitor Kapatma: Shut down Kape (cam): Moil; Nubbin Kapeli valf: Angle valve Kapı: Outlet Kapı aynası: Panel1 Kapı çerçevesi: Doorframe Kapı eşiği: Doorsill Kapı kilidi: Doorlock Kapı menteşesi: Doorhinge Kapı perdesi: Portiere Kapı sürgüsü: Doorbolt Kapı sürmesi: Slide bar Kapı süvesi: Doorpost Kapı tamponu: Doorstop Kapı tokmağı: Doorknocker Kapı tokmağı: Rapper Kapı topuzu: Doorknob 386
Kaplama yunağı Kapı zembereği: Door check Kapı zili: Doorbell Kapı zinciri: Door chain Kapıcık: Wicket Kapısal damar: Portal vein Kapkara: Coal black Kaplama: Coating; Fairing; Plating; Casing Kaplama akmazlığı ölçeri: Zahn cup Kaplama altın (pirinç üzeri): Filled gold Kaplama aralığı (akım yoğunluğu): Plating range Kaplama astarı: Primer Kaplama aygıtı: Coating device Kaplama birimi: Plating unit Kaplama cam: Incrustated glass Kaplama camı: Glazing glass Kaplama çatlağı: Craze Kaplama çatlaması: Crazing Kaplama çözeltisi: Plating solution Kaplama gözeleri: Plating cells Kaplama kalınlığı: Coating thickness Kaplama kalınlığı saptaması: Coating thickness determination Kaplama kiremiti: Furring tile Kaplama kumaş: Upholstery Kaplama merdaneleri: Coating rolls Kaplama metali: Coating metal Kaplama niteliği: Continuity of coating Kaplama plâkası (cam): Dalle Kaplama rafı: Plating rack Kaplama süreci: Coating process Kaplama sürekliliği: Continuity of coating Kaplama tahtası: Veneer; Veneering Kaplama takviyesi: Inlaying Kaplama tamburu: Plating barrel Kaplama tankları: Plating tanks Kaplama taşı: Face stone Kaplama tesisi: Plating unit Kaplama tutması: Coating adherence Kaplama yunağı: Plating bath
Kaplamalı Kaplamalı: Plated Kaplamalı madeni para: Sandwich coin Kaplamalı tel çekme: Wet drawing Kaplamasız cam: Bare glass Kaplamsal: Extensive Kaplamsal değişken: Extensive variable Kaplamsal özellikler: Extensive properties Kaplan çizikleri (haddeleme bozukluğu): Tiger stripes Kaplangözü: Tigereye Kaplanmamış: Uncoated Kaplanmamış cam elyaf: Pristine fibre; Bare fibre Kaplanmamış monolitik çıkma: Uncoated monolithic cantilever Kaplı: Plated Kaplı ürünler: Coated products Kaplıca: Hot spring; Thermal spring Kaplıca suları: Thermal waters Kaplıcalar: Thermae Kaplin: China clay Kaplin kenetlenme: Coupling Kaplumbağa kabuğu: Tortoise shell Kaplumbağa taşı: Septarium Kapma: (hadde) Bite; (seramik) Pickup Kapma açısı: Angle of nip Kapma açısı (hadde): Angle of bite; Bite angle Kapma karbon: Pick-up carbon Kapma merdanesi: Pinch roll Kapmalı vinç: Grab crane Kaporta: Bodywork; Fairing Kaporta sacı: Automobile body sheet Kaportacılık: Bodywork Kaposi eklem uru (tıp): Kaposi’s sarcoma Kappa karbür: Kappa carbide Kaprilik asit: Caprilic acid Kaproik asit: Caproic acid Kaprolak: Caprolactam Kapron asiti: Caproic acid
Kara cisim sıcaklığı Kapsam: Extent; Scope Kapsamlı: Overall; Wide-ranging Kapsayan: İnclusive Kapsül: Detonafor Kapsül kafa (şişe): Crown finish Kapsül takma: Capping Kapsül(tüp): Wafer Kapsülden çıkarma: Deencapsulation Kapsülleme (cam): Encapsullation Kaptıkaçtı: Station vagon Kâr: Profit Kar arabası: Snowmobile Kar gülü (cam): Ice-flower glass Kar küreme: Plowing Kar küreme aygıtı: Plow Kar kürücü: Rotary plow; Rotary snowplow; Rotary tiller Kar kürüme makinası: Snowblower Kar lastiği (oto): Snow tire Kâr ortaklığı: Profit-sharing Kâr payı: Bonus Kar siperi (yol): Snow fence Kar siperi (yol): Snowbreak (=Snow fence) Kar taneleri (yüzey hatası): Snowflakes (=Flakes, hairline cracks) Kar tümseği: Mogul Kara: Melanistic; Black Kara amber madeni: Jet mine Kara anotlama (Al): Black anodising Kara bakır: Black copper Kara bakır izabesi: Black copper smelting Kara barut: Black blasting powder Kara boya: Nigrosine Kara cisim: Black body Kara cisim davranımı: Black body behaviour Kara cisim ışınımı: Black body radiation Kara cisim koşulu: Black body condition Kara cisim sıcaklığı: Black body temperature 387
Kara curuf Kara curuf: Black slag Kara çekirdek (tuğla): Black core Kara çekirdeklenme (tuğla): Black coring Kara dışık: Black slag Kara elmas: Black diamond Kara eloksallama: Black anodising Kara ısı aralığı: Black heat range Kara ışık: Black light Kara kaplama: Black plate Kara kaya (volkanik): Melaphyre Kara kayağan: Slate Kara kayağan taşı: Black chalk Kara kehribar: Jet Kara kehribar madeni: Jet mine Kara kobalt (=Asbolit): Black cobalt (=Asbolite) Kara kum: Black sand Kara kurşun: Black lead Kara kurum lekesi: Smear Kara kusmuk (tıp): Vomito Kara kutu (elekt.): Black box Kara kükürt: Black sulphur Kara leke: Black stain; Smudge; (SnO2+SnS-cam) Drip flake Kara lekele(n)me: Black staining Kara manyetik kum: Menachite Kara mayını: Land mine Kara mürekkep: Indian ink (=Chinese ink) Kara nikel: Black nickel Kara nikel kaplama: Black nickel plating Kara nikel yunağı: Black nickel bath Kara nokta (seramik): Black speck Kara oksit: Black oxide Kara oksit kaplama: Black oxide plating Kara oksitli bitim: Black oxide finish Kara oksitli bitirme: Black oxide finish Kara oksitli kobalt: Earthy cobalt Kara parlak bazalt: Tachylite; Tachylyte Kara porselen emaye kaplama: Black edging 388
Karalaştırma süreçleri Kara renk: Sable Kara seramikler: Black ceramics Kara tahta: Chalkboard Kara tavlama: Black annealing Kara tavlanmış: Black annealed Kara tellüryum: Black tellurium Kara termit: Black thermit Kara turmalin: Schorl Kara tümör (tıp): Melanoma Kara ur (tıp): Melanoma Kara yara: Blacking scab; Blackened scab Kara yürek (tuğla): Black heart (Black core) Karaamber: Jet Karaciğer: Liver Karaciğer aktarımı: Liver transplant Karaciğer ameliyatı: Hepatectomy Karaciğer çıkarma (tıp): Hepatectomy Karaciğer gözesi (tıp): Hepatocyte Karaciğer hastalığı (tıp): Hepatopathy Karaciğer kelebeği (tıp): Liver fluke Karaciğer nakli (tıp): Liver transplant Karaciğer özü: Liver extract Karaciğer rengi: Liver brown; Liver maroon Karaciğer tümörü (tıp): Hepatoma Karaciğer yangısı: Hepatitis Karaciğer zehirlenmesi (tıp): Hepatotoxicity Karaciğersi: Liverish Karaç: Carburettor Karaelmas: Carbon diamond Karafe: Carafe Karafilm kaplama süreci: Jetal Karahumma: Plague Karakteristik: Typical; Characteristic Karakteristik eğri: Characteristic curve Karalama kağıdı: Work sheet Karalaştırma: Blackening Karalaştırma süreçleri: Blackening processes
Karamela
Karbon biroksit /Karbon ikioksit oranı
Karamela: Toffee Karamum: Propolis Karanlığa uyum (göz): Dark adaptation Karanlık: Dark; Melanism Karanlık alan (foto): Dark field Karanlık alan almacı: Darkfield detector Karanlık alan aydınlatıcısı (foto): Darkfield illuminator Karanlık alan aydınlatması (foto): Dark field illumination Karanlık alan görüntüsü (foto): Dark field image Karanlık alan kondenseri: Darkfield condenser Karanlık alan mikroskobu: Dark field microscobe Karanlık alan mikroskopisi: Darkfield microscopy Karanlık alan nesnel merceği / objektifi: Darkfield objective Karanlık alan yoğunlacı: Darkfield condenser Karanlık alan yöntemi: Dark field technique Karanlık alanlı elektron mikroskopisi: Darkfield electron microscopy Karanlık alanlı ışık mikroskobu: Darkfield light microscope Karanlık oda (foto): Darkroom Karantina: Isolation; Quarantine Karantina bayrağı: Quarantine flag Karantina süresi: Quarantine period Karantina tüzüğü: Quarantine regulations Karantinaya alınmış (tıp): Isolated Kararlı: Steady Kararlı durum: Steady state Kararlılık: Determination; Steadiness Kararlılık kuramı: Steady-state theory Kararma: (ışık) Fade-out; Ustulation; (film) Fogging; (yüzey) Tarnishing Kararma ölçer (fotoğraf): Densitometer Kararmış: Ustulate
Kararmış döküm gözenekleri: Blacking holes Kararname (ABD): Executive order Kararsız: Unstable; Unsteady Karartma: Darkening Karartma karbonu: Blacking carbon Karasal: Terrestrial Karasal tortul: Terrigenous deposit Karasu: Glaucoma Karat: Carat Karatahta: Blackboard Karatahta emayesi: Blackboard enamel Karataş: Propylite; Sphalerite; Zinc blende Karaya çık(ar)ma: Landing Karaya zamkı: Karaya gum Karayürekli parça temper döküm: Blackhearth malleable casting Karayürekli temper döküm: Blackheart malleable casting Karbamat: Carbamate Karbamik asit: Carbamic acid Karbat: Karbate Karbilamin: Carbylamine Karboksil (COOH) kökü: Carboxyl Karboksilik asit: Carboxylic acid Karbolik asit: Phenol Karbon: Carbon Karbon arklı kesme: Carbon arc cutting Karbon arzı: Carbon supply Karbon astarlı kalıp (seramik): Paste mould Karbon azaltma: Carbon reduction Karbon bırakıntı tepkimesi: Carbon deposition reaction Karbon bırakıntısı: Carbon deposition Karbon bileşeni: Carbon constituent Karbon birikimi: Carbon segregation Karbon biroksit: Carbon monoxide Karbon biroksit /Karbon ikioksit oranı: Carbon monoxide-Carbon dioxide ratio 389
Karbon biroksit eşçoğuzla(n)ması Karbon biroksit eşçoğuzla(n)ması: Carbon monoxide copolymerization Karbon bloğu: Carbon block Karbon blok refrakterleri: Carbon block refractories Karbon çeliğinden kalıplar: Carbon steel dies Karbon çeliğinden tel: Carbon steel wire Karbon çelikleri: Carbon steels Karbon çevrimi: Carbon cycle Karbon çıkartma maskesi: Carbon extraction replica Karbon çubuk: Carbon rod Karbon çubuk biçimleyici: Carbon rod shaper Karbon denetimi: Carbon control Karbon derişimi: Carbon concentration Karbon derişimi eğimi: Carbon concentration gradient Karbon dokuma destekli fenolik reçineler: Carbon fabric reinforced phenolic resins Karbon dörtklorür: Carbon tetrachloride Karbon elektrot: Carbon electrode Karbon elektrotlu ark kaynağı: Carbon electrode arc welding Karbon elyaf destekli çoğuz: Carbon fibre reinforced polymer Karbon elyaf destekli naylon: Carbon fibre reinforced nylon Karbon elyaf destekli palstik: Carbon fibre reinforced plastic (CFRP) Karbon elyaf/epoksi peteği: Carbon fiber/ epoxy honeycomb Karbon elyafı: Carbon fiber Karbon elyafı destekli karbon: Carbon fiber reinforced carbon Karbon elyafı destekli karma: Carbon fiber reinforced composites Karbon elyaflı karma: Carbon fiber reinforced composite Karbon elyaflı seramik karmalar: Carbon fibre ceramic composites 390
Karbon kumu Karbon eşdeğeri: Carbon equivalent (Ce) Karbon etkinliği: Carbon activity Karbon giderme: Carbon elimination; Carbon removal Karbon girimi: Carbon penetration Karbon grafit anayapılı karma: Carbon/ graphite matrix composite Karbon gücü: Carbon potential Karbon içeriği: Carbon concent Karbon içerikli: Carbonaceous; Carboniferous Karbon ikioksit: Carbon dioxide Karbon ikioksit fazlalığı (kan): Hypercapnia (=Hypercarbia) Karbon ikioksit kaynağı: Carbon dioxide welding Karbon ikioksit kum süreci: Carbon dioxide sand process Karbon ikioksit lazeri: Carbon dioxide laser Karbon ikioksit süreci: Carbon dioxide process Karbon ikioksit süreci kalıplaması: Carbon dioxide process moulding Karbon ikioksit süreci kalıpları: Carbon dioxide process moulds Karbon ikioksit süreci maçaları: Carbon dioxide process cores Karbon ikioksit yayımı: Carbon dioxide emission Karbon ikioksitini uçurma: Decarbonation Karbon ikisülfür: Carbon disulfide Karbon istem hızı (karbonlama): Rate of carbon demand Karbon istemi: Carbon demand Karbon kağıdı: Carbon paper Karbon karası: Carbon black Karbon kaynağı: Source of carbon Karbon kaynaması: Carbon boil Karbon kırıntıları: Carbon cherts Karbon kumu: Carbon sand
Karbon lifi Karbon lifi: Carbon fiber Karbon maça: Carbon core Karbon maske: Carbon replica Karbon nanoborucuk: Carbon nanotube Karbon noktacıklar: Carbon spots Karbon oksitlenmesi: Carbon oxidation Karbon örtme (işlem): Carbon coating Karbon örtü: Carbon coating Karbon örüt yapısı: Carbon crystal structure Karbon parça: Carbon block Karbon reçine karmaları: Carbon-resin composite Karbon refrakterler: Carbon refractories Karbon seramik refrakter: Carbonceramic refractory Karbon soğurumu: Carbon absorption Karbon süreci (fotoğ): Carbon process Karbon şerit: Carbon braid; Carbon strip Karbon takoz: Carbon block Karbon tamamlama: Carbon restoration Karbon tuğla: Carbon brick Karbon tuğlalar: Carbon refractories Karbon üfleme: Carbon injection Karbon üfleme aygıtı: Carbon injection equipment Karbon yapısı: Carbon structure Karbon yayınımı: Carbon diffusion Karbon yığılması: Carbon builtup Karbon yüzdürme: Carbon flotation Karbon zar: Carbon film Karbonat: Carbonate Karbonatlaşma: Carbonation Karbonhidratlar: Carbohydrates Karbonik anhidraz (çinkolu enzim): Carbonic anhydrase Karbonik asit: Carbonic acid Karbonil: Carbonyl Karbonil klorür: Phosgen Karbonil süreci: Carbonyl process Karbonil tozu: Carbonyl powder
Karbonlu ark kaynağı Karboniller: Carbonyls Karbon-karbon karmaları: Carboncarbon composites Karbon-karbon karması: Carbon-carbon composite Karbon-karbon kompozitleri: Carboncarbon composites Karbonlama: Carburizing; Carburization Karbonlama atmosferi: Carburizing atmosphere Karbonlama bileşikleri: Carburizing compounds Karbonlama çelikleri: Carburizing steels Karbonlama fırını: Carburizing furnace Karbonlama gazı: Carburizing gas Karbonlama gereci: Carburizing material Karbonlama hızı: Carburizing rate Karbonlama kutusu: Carburizing container Karbonlama ortamı: Carburizing medium Karbonlama önleyici bileşikler: Anticarburizing compounds Karbonlama sandığı: Carburizing box Karbonlama sıcaklığı: Carburizing temperature Karbonlama süreci: Carburizing process Karbonlama süresi: Carburizing period Karbonlama yalazı: Carburizing flame Karbonlanma derinliği: Depth of carburization Karbonlanmış: Carburized Karbonlanmış çelik: Carburized steel Karbonlanmış kabuk: Carburized case Karbonlanmış katman: Carburized layer Karbonlanmış yüzey: Carburized surface Karbonlayıcı: Carburizing; Carburizer Karbonlayıcı fırın atmosferi: Carburizing furnace atmosphere Karbonlu: Carbonaceous; Carboniferous Karbonlu ark kaynağı: Carbon arc welding 391
Karbonlu bırakıntı Karbonlu bırakıntı: Carbonaceous deposit Karbonlu demir cevheri: Black band iron ore Karbonlu demirtaşı: Black band ironstone Karbonlu döküm gözenekleri: Blacking casting holes Karbonlu elektrik sacı çelikleri: Carbon electrical sheet steels Karbonlu hidrojen: Hydrocarbon Karbonlu kenarlar: Carbon edges Karbonlu nitrürleme: Carbonitriding Karbonlu nitrürlenmiş kabuk: Carbonitrided case Karbonlu şist: Blackstone Karbonlu takım çelikleri: Carbon tool steels Karbonlu yapı çelikleri: Structural carbon steels Karbonlu yay çeliği: Carbon spring steel Karbon-mangan-kromlu çelikler: Carbon-Manganese-Chromium steels Karbon-manganlı çelikler: CarbonManganese steels Karbonsuz: Carbonless Karbonsuzlaş(tır)ma: Decarburizing Karbonsuzlaşma: Decarburization Karbonsuzlaşma derinliği: Depth of decarburization Karbonsuzlaşmış: Decarburized Karbonsuzlaşmış çelik: Decarburized steel Karbonsuzlaşmış çelik parça: Decarburized steel component Karbonsuzlaşmış katman: Decarb (=decarburized layer) Karbonsuzlaşmış yüzey: Decarburized surface Karbonsuzlaştırıcı: Decarburizing Karbonsuzlaştırıcı atmosfer: Decarburizing atmosphere Karbonsuzlaştırıcı fırın atmosferi: Decarburizing furnace atmosphere 392
Kardan kutusu Karbonsuzlaştırıcı gaz: Decarburizing gas Karbonya bitirimi: Carbonia finish Karbonyum (+ yüklü organik yükün): Carbonium Karbonyum yükünü: Carbonium ion Karborundum: Carborundum Karbür: Carbide Karbür ağı: Carbide network Karbür biçimseli: Carbide morphology Karbür birikimi: Carbide segregation Karbür birikintisi: Carbide segregate Karbür çekirdeklenmesi: Carbide nucleation Karbür çökelimi: Carbide precipitation Karbür dağılımı: Carbide distribution Karbür durdurumu: Carbide pinning Karbür elyafı: Carbide fibre Karbür irileşmesi: Coarsening of carbides Karbür lif: Carbide fibre Karbür morfolojisi: Carbide morphology Karbür oluşturmayan ögeler: Noncarbide forming elements Karbür oluşturmayanlar: Noncarbide formers Karbür oluşturucu: Carbide former Karbür oluşturucu element: Carbide forming element Karbür oluşumu: Carbide formation Karbür uç: Carbide tip Karbür uçlu delgiler: Carbide-tipped drills Karbür uçlu kesici takımlar: Carbide cutting tools Karbür yapıları: Carbide structures Karbür yumrulanması: Carbide coalescence Karbüratör: Carburettor Karbüratör iğnesi: Needle valve Karbürlü takımlar: Carbide tools Kardan kavraması: Universal coupling Kardan kutusu: Transfer case
Kardan mili Kardan mili: Propeller shaft; (oto) Shaft drive Kardan muhafazası: Transfer case Kardiyograf (tıp): Cardiograph Kardiyografi (tıp): Cardiography Kardiyoloji (tıp): Cardiology Kare: Square Kare alın kaynağı: Square groove weld Kare delme: Square drilling Kare desenli cam: Square glass Kare dizimli merdaneler: Turk’s head rolls Kare kenarı (elek.-cam): Hole size Kare kesitli tuğla: Pup Kare kiremit: Quarry Kare prizma: Tetragonal prism Kare şişe: Square bottle Kare telli cam: Square mesh wired glass Kare yiv: Square groove Karekök: Square root Kareli iskoç kumaşı: Tartan Kareli kağıt: Plotting paper Karenaj (uçak): Fairing Karesel ikilenik (mat.): Quadratic Karesel kare: Quadrate Karfiçe çekici: Tack hammer Kargaburun: Long-nosed pliers; Pliers Kargabüken özü: Strychnine Kargı: Spear Karık: Furrow Karın: (vücut) Tummy; Venter; Belly; (y. fırın) Bosh; (tıp) Abdomen Karın açısı (y. fırın): Bosh angle Karın ağrısı (tıp): Gastralgia Karın ameliyatı (tıp): Laparotomy Karın borusu: Belly-pipe (blow pipe) Karın boşluğu (tıp): Body cavity; Solar plexus Karın boşluğu (tıp): Venter Karın boşluğu organları (tıp): Viscera Karın hastalığı (tıp): Celiac disease
Karışık lifli melez (karma) Karın içi göstergeci (tıp): Laparoscope Karın içi gözgülemi (tıp): Laparoscopy Karın muayenesi (tıp): Abdominoscopy Karın zarı (vücut): Peritoneum Karın zarı süzdürümü/dializi (tıp): Peritoneal dialysis Karın zarı yangısı (tıp): Peritonitis Karın/mideye ilişkin: Gastric Karın’a ilişkin (tıp): Abdominal; Ventral Karınca hatası (döküm): Pinhole porosity Karıncalan(dır)ma (tıp): Tingling Karıncalanma (tıp): Pins and needles; Formication Karıncalanma (yenim): Pitting Karıncalanma duygusu (tıp): Tingling sensation Karıncalanma yenimi: Pitting corrosion (=Pit corrosion) Karıncalanma yenimi (metal): Pit corrosion Karıncalanmaönler (özdek): Antipitting agent Karıncalanmış çelik: Pitted steel Karıncalanmış yüzey: Pitted surface Karıncık (yürek): Ventricle Karıncık +kulakcıklara ilişkin: Atrioventricular Karıncıl (tıp): Celiac fluid Karından bağırsağa delik açma (tıp): Enteroscopy Karınzarı (tıp): Midriff Karış ile ölçme: Spanning Karış uzunluğu: Span Karış(tır)ma ısısı: Heat of mixing Karış(tırıl)mış: Mixed; Stirred Karışabilir: Miscible Karışabilir sıvılar: Miscible liquids Karışabilirlik: Miscibility Karışabilirlik aralığı: Miscibility gap Karışık: Mixed Karışık lifli melez (karma): Intraply hybrid 393
Karışabilir sıvılar Karışık metal saclar bütünü: Ply Karışık oksit seramikler: Mixed oxide ceramics Karışık oksitler: Mixed oxides Karışık tane boyu: Mixed grain size Karışık taneli karmalar: Particulate composites Karışık taneli seramikler: Particulate ceramics Karışıksız: Unmixed Karışım: Mixture; Blend Karışım dağıntısı: Entropy of mixing Karışım entalpisi: Enthalpy of mixing Karışım entropisi: Entropy of mixing Karışım kuralları: Mixture rules Karışım oylumu: Volume of mixing Karışım rengi: Tertiary colour Karışım yığıntısı: Enthalpy of mixing Karışımın tümleşik özgül erki: Integral free energy of mixing Karışımlar kuralı (Katmanlı karmalar): Rule of mixtures Karışımların log kuralı: Log rule of mixtures Karışımların ters kuralı: Inverse rule of mixtures Karışlama: Spanning Karışma bölgesi (düz cam): Conditioner Karışmaz: Immiscible Karışmaz çözelti: Immiscible solution Karışmaz sıvı: Immiscible liquid Karışmazlık: Immiscibility Karışmazlık kısıtları: Immiscibility limits Karıştıraç: Palette knife Karıştırıcı: Blender; Shaker; Mixer; Agitator; Rake; (aygıt) Stirrer; (optik cam) Thimble Karıştırılan yunak: Agitated bath; Stirred bath Karış(tırıl)mış: Stirred; Mixed Karıştırılmış harman (cam): Mix 394
Karma renk Karıştırım: Admixture Karıştırımlı döküm: Rheocasting (=Stir casting) Karıştırma: Agitation; Mixing; Stirring; (sıvı metal) Rabbling Karıştırma kazanı: Mixer Karıştırma tamburu: Mixing drum Karıştırmalı: Stirred Karıştırmalı bilyalı değirmen: Agitation ball mill (ABM) Karıştırmalı çözelti: Stirred solution Karıştırmalı değirmen: Stirred mill Karıştırmalı elektroliz yunağı: Stirred electrolytic bath Karıştırmalı eriyik: Stirred melt Karıştırmalı sıvı çelik: Stirred molten steel Karıştırmalı sıvıda özütleme: Agitation leaching Karides kokteyl takımı (cam): Icer-andliner Karina (den.): Bilge Karkez fırını (cam): Kiln Kârlı: Profitable Kârlılık: Profitibility Karma bağlantı: Composite joint Karma bırakıntı: Composite deposit Karma çark: Composite wheel Karma dökme merdane: Composite cast roll Karma elektrot: Composite electrode Karma geliştirme: Composite development Karma gereçler: Composite materials Karma kalıba döküm: Composite mould casting Karma kalıp: Composite mould Karma kırılması: Composite fracture Karma kürü: Composite cure Karma laminat: Composite laminate Karma plâka: Composite plate Karma renk: Secondary colour
Karma seramik kalıp Karma seramik kalıp: Composite ceramic mould Karma sıkıt: Composite compact Karma takım: Composite tool Karma üretim yöntemleri: Composite fabrication techniques Karma üretimi: Composite manufacture Karma yapı: Composite structure Karma yapımı: Composite construction Karma yapımı: Fabrication of composites Karma yaprak: Composite laminate Karma yorulması: Composite fatigue Karmadöküm: Compocasting Karmakarışık şey: Tangle Karmakarışık yapma: Snagging (=Offhand grinding) Karmalar: Composites Karmaşa: Chaos Karmaşık: Complex Karmaşık dalga işlevi: Complex wave function Karmaşık eşlenik: Complex conjugate Karmaşık eşlenik matris: Complex conjugate matrix Karmaşık gerilim: Complex stress Karmaşık ışınım: Complex radiation Karmaşık iyon: Complex ion Karmaşık iyoncu: Complexing agent Karmaşık kalıntılar: Complex inclusions Karmaşık karbür: Complex carbide Karmaşık kesme çarpanı: Complex shear modulus Karmaşık kusur: Complex defect Karmaşık oksit: Complex oxide Karmaşık oksit kalıntılar: Complex oxide inclusions Karmaşık silikat kalıntılar: Complex silicate inclusions Karmaşık tuz: Complex salt Karmaşık uygunluk: Complex compliance Karmaşık üçlü dizge: Complex ternary system
Karşılaştırma yöntemi Karmaşık Young çarpanı: Complex Young’s modulus Karmaşık yükün: Complex ion Karmaşık yüküncü: Complexing agent Karmaşıklık: Complication Karmaşıklık oluşum oranı: Complication incidance rate Karmaşıksız: Uncomplicated Karnaval camı: Carnival glass Karnaval giysisi: Fancy dress Karnegit: Carnegieite Karnelit: Carnellite Karnotit: Carnotite Karolen: Carotene Karon karışımı: Caron’s cement Kârsız: Unprofitable Karşı: Opposite Karşı elektromotor kuvveti: Back e.m.f Karşı üfleme: Counter blow Karşıakım kuralı: Countercurrent principle Karşıakımlı durultum: Countercurrent decantation Karşıkor: Antibody Karşılama: Indemnification Karşılama arabası: Limousine Karşılama çekici: Counterblow hammer Karşılaştırma: Comparison Karşılaştırma çizelgeleri: Comparison tables Karşılaştırma düzlemi: Reference plane Karşılaştırma elektrodu: Reference electrode Karşılaştırma gereci (tıp): Reference material Karşılaştırma insanı (tıp): Reference human Karşılaştırma mikroskobu: Comparison microscope Karşılaştırma standardı: Comparison standard Karşılaştırma yöntemi: Comparison method 395
Karşılık Karşılık: Response Karşılık bileziği: Check ring Karşılık gelen: Correspondence Karşılık pulu: Check ring Karşılıklı: Mutual; Reciprocal Karşılıklı ardıl: Syndiotactic Karşılıklı ardıl eşiz: Syndiotactic isomer Karşılıklı ardıl yapı: Syndiotactic structure Karşılıklı ardıllık: Syndiotacticity Karşılıklı bağımlılık: Interdependence Karşılıklı çekim: Mutual attraction Karşılıklı etkileşim: Mutual interaction Karşıntan üreten (tıp): Isoantigen Karşıt: Antipode; Incompatible; Reciprocal; Reverse Karşıt çekincik: Antinucleon Karşıt ılıncık: Antineutron Karşıt madde: Antimatter Karşıt nötrino (fiz.): Antineutrino Karşıt nötron: Antineutron Karşıt önelcik: Antiproton Karşıt özdek: Antimatter Karşıt parçacık: Antiparticle Karşıt proton: Antiproton Karşıteksiuç: Anticathode Karşıtlama: Reciprocating Karşıtlaşım: Reciprocal translocation Karter: Oil pan; Sump; Crankcase Kartezyen geometrisi: Cartesian geometry Kartezyen konaç dizgesi (geom): Cartesian coordinate system Kartezyen konaçlar uzayı (mat.): Cartesian coordinate space Kartezyen konaçları (geom): Cartesian coordinates Karton: Carton; Pasteboard Karton bıçağı: Board cutter Karton ciltli: Casebound Kartonpiyer: Plaster board; Papier-mâché Kartpostal: Postcard 396
Kas zafiyeti Kartuş: Cartridge Kartvizit: Business card Karyola: Bedstead Karyola çerçevesi: Bedframe Karyola etekliği: Dust ruffle Kas: Muscle; Thews Kas ağrısı (tıp): Myalgia; Myogenic pain Kas ameliyatı (tıp): Myomectomy Kas bilimi (tıp): Myology Kas distrofisi (tıp): Muscular distropy Kas doku (tıp): Muscle tissue Kas doku globülini (tıp): Myosin Kas duyu lifi (tıp): Muscle spindle Kas eşgüdüm yetersizliği (tıp): Ataxia (=ataxy) Kas gerici (beden) hareketi (tıp): Isometric exercise Kas gerici (tıp): Myotonic Kas gerilimi (tıp): Isometric Kas gerilmesi (tıp): Tonus; Myotonia Kas gevşekliği (tıp): Dystonia Kas gevşetici (ecza): Relaxant Kas gözesi (tıp): Myoblast Kas güçsüzlüğü (tıp): Myasthenia Kas hastalığı (tıp): Myopathy Kas içi (tıp): Intramuscular Kas kansıvısı: Muscle plasma Kas kasıcı: Inotropic Kas lifi (tıp): Stria Kas plazması (tıp): Muscle plasma Kas sayrılığı (tıp): Myopathy Kas seğirmesi: Myoclonus; (tıp) Fasciculation Kas sıvısı (tıp): Myoglobin Kas sistemi (tıp): Musculature Kas teli: Sinew Kas uru (tıp): Myoma Kas uru çıkarımı (tıp): Myomectomy Kas ve sinire ilişkin (tıp): Myoneural Kas zafiyeti: Muscular distropy
Kas zayıflığı (tıp) Kas zayıflığı (tıp): Atony (=Atonia) Kas(ıl)ma: Adduction Kasa: Vault; Kist; Till; Cashbox; Box; Strongbox Kasa defteri: Cashbook Kasa fırın: Box furnace Kas’a ilişkin: Muscular; (tıp) Myogenic Kasa yükleme: Box charging Kasada kalıplama: Box moulding Kasada tavlanmış: Box annealed Kasada/kutuda tavlama: Box annealing Kasap bezi: Butcher linen Kasap bıçağı: Whittle; Butcher’s knife Kasap kağıdı: Butcher paper Kasap satırı: Meat axe Kasap testeresi: Butcher’s saw Kasar kas (tıp): Flexor Kasarlama: Blanching Kâse: Bowl; Mazer Kaset: Cassette Kaset çalıcı: Casette player Kaset kaydedici: Casette recorder Kasgücüölçer: Ergograph Kasha kuralı: Kasha’s rule Kasığa ilişkin (tıp): Pubic Kasık (tıp): Groin; Pubes Kasık bağı: Jockstrap; Suspensor; Truss Kasık fıtığı (tıp): Bubonocele Kasık kemikleri (tıp): Pubic bone Kasık röntgeni (tıp): Pyelogram Kasık yarığı (tıp): Hernia Kasılımca: Tetany Kasılımgözler: Myoscope Kasılımyazar: Myograph Kasılmaönler: Antispasmodic Kasım (kalp-tıp): Systole Kasımlı (kalp-tıp): Systolic Kasınç: Cramp; Myalgia; (tıp) Kink Kasınçlı: Spastic Kasınçlı inme (tıp): Spastic paralysis
Katalog Kasınçlı inmeli hasta (tıp): Spastic Kasınçönler (ilaç): Antispasmodic Kasır: Kiosk Kasırga: Hurricane; Whirlwind Kasis şişkinlik: Bump Kask: Helmet Kas-kemik bağı (tıp): Tendon Kasket siperi: Visor Kaskı civatası: Clamp bolt Kaslar demeti (kalp): Atrioventricular bundle Kasma merdanesi: Flex roll Kasmalı haddeleme: Flex rolling Kasnak: Ring; Tambour; Hoop; Drum; Pulley; Rim Kasnak tahtası: Lag Kasnı: Galbanum Kassal: Muscular Kasta üreyen (tıp): Myogenic Kastner gözesi: Kastner cell Kaş: Brow; Eyebrow Kâşâne: Mansion Kaşarası: Glabella Kaşık: Spoon Kaşık burgacı: Spoon drill Kaşın(dır)an: Itching; Irritation Kaşıntı (tıp): Itch Kaşıntılı deri hastalığı (tıp): Urticaria Kaşkol: Muffatee; Scarf Kaşmir: Kerseymere Kat: Plication; Plicature; Floor; Suit; Layer; (boya) Coat Kat geçirme (lâstik): Retreading Kat kat: Imbricative Kat kat sarma: Enfolding Kat metal: Ply Kata sıcaklıkölçeri: Kata thermometer Katalepsi (tıp): Catalepsy Katalizör (kim): Activator Katalog: Catalogue 397
Katalog içeriği Katalog içeriği: Listing Katapleksi (tıp): Cataplexy Katarak: Cataract Katarak ameliyatı: Couching Katayama denklemi: Katayama equation Kategori: Category Kateter: Catheter Katı: Leathery; Hard; Solid Katı (yiyecek): Tough Katı asıltı: Suspensoid Katı asıltı (hava): Lithometeor Katı atık: Excrement Katı atıklar: Solid wastes Katı bitkisel yağ: Fat Katı çekinti (döküm): Solid shrinkage (=Casting shrinkage) Katı çekmesi: Solid contraction Katı çökelimi: Solid precipitation Katı çözelti: Solid solution Katı çözelti sertleşmesi: Solid solution strengthening (Solid solution hardening) Katı çözünürlük: Solid solubility Katı döküm: Solid casting Katı durum: Solid state Katı durum bağı: Solid-state bond Katı durum bağlanması: Solid-state bonding Katı durum dönüşümleri: Solid-state transformations Katı durum erimesi: Solid-state fusion Katı durum fiziği: Solid-state physics Katı durum toplaklaması/sinterlemesi: Solid-state sintering (SSS) Katı durumda yayınımlı bağla(n)ma: Solid-state diffusion bonding Katı elektrolit: Solid electrolyte Katı elektrolit algılayıcılar: Solid electrolyte sensors Katı evre: Solid phase Katı evre tepkimesi: Solid-phase reaction Katı evre yoğunlaşması: Solid-phase condensation 398
Katılaşma noktası (cam) Katı gereçler: Solid materials Katı hal: Solid state Katı içeriği: Solid content Katı karbon ikioksit: Dry ice Katı karbonlama: Solid carburizing Katı karbonlayıcı (madde): Solid carburizer Katı kaynaşması: Cohesion of solids Katı kil (y.bil.): Lithomarge Katı kireçli toprak: Marlite Katı köpük: Styrofoam Katı oksit yakıt pilleri: Solid oxide fuel cells Katı örtü: Solid covering Katı örtü özdeğı: Solid-covering substance Katı sementasyon: Solid carburizing Katı sinterleme: Solid sintering Katı toplaklama: Solid sintering Katı yağ: Grease Katı yakıt: Solid fuel Katı yiyecek: Solid food Katık: Addition agent; Additive Katık karbon: Added carbon Katı-katı eğrisi: Solvus Katılabilirlik: Additivity Katılabilirlik yasası: Additivity law Katılama: Cementation Katılaşma: Solidification Katılaşma aralığı: Solidification range Katılaşma cephesi: Solidification front Katılaşma çekintisi: Solidification shrinkage Katılaşma çekintisi çatlağı: Solidificationshrinkage crack Katılaşma çekmesi çatlağı: Hot crack (=Solidification shrinkage crack) Katılaşma çizgesi: Solidification diagramme Katılaşma hızı: Rate of solidification Katılaşma ısısı: Heat of solidification Katılaşma noktası: Solidifying point Katılaşma noktası (cam): Strain point
Katılaşma parlaklaşması Katılaşma parlaklaşması: Recalescence Katılaşma sıcaklığı: Solidifying point; Solidification temperature; (cam) Strain point Katılaşma süreci: Solidification process Katılaşma süresi: Solidification time Katılaşmayan yağ: Eleoptene Katılaşmış: Hard set Katılaşmış (doku-tıp): Sclerosed; (tıp) Ossified Katılaşmış kabuk (sürekli döküm mak.): Solidified shell Katılaştırıcı: Hardener Katılaştırma: Gelation Katılma: Participation Katılmış karbon: Added carbon Katım: Addition Katım bileşiği: Addition compound Katım özdeği: Addition agent Katım renkleri: Additive colours Katım tepkimesi: Addition reaction Katımlı aşındırıcılar: Reinforced abrasives Katımlı süreç: Additive process Katışık: Admixture; Impure Katışık evreler: Impure phases Katışık kurşun külçesi: Base bullion Katışık metal: Impure metal Katışıklı manyezit: Mesitite Katışıklı parça alumina (%90-9: Tough alumina Katışıklı SnO4: Putty powder Katışıksız: Perfect; Pure; Undiluted; Virgin Katışıksız altın: Virgin gold Katışkı (metal): Impurity Katışkı alaşım öğeleri: Tramp alloys Katışkı aralığı: Impurity range Katışkı atmosferi: Impurity atmosphere Katışkı atomu: Impurity atom Katışkı bileşikleri: Impurity compounds Katışkı birikimi: Impurity segregation
Katla(n)ma Katışkı birikintisi: Impurity segregate Katışkı bulutu: Impurity cloud Katışkı dağılımı: Impurity distribution Katışkı derişimi: Impurity concentration Katışkı düzeyi: Impurity level Katışkı etkileşimi: Impurity interaction Katışkı içeriği: Impurity content Katışkı ögesi: Impurity element Katışkı sürünmesi: Impurity drag Katışkı tutucu: Scavenger Katışkı tutucu element: Scavenger element Katışkı tutucu öge: Scavenger element Katışkı tutucu öğe: Scavenging element Katışkı yayınımı: Impurity diffusion Katışkılı: Impure Katışkılı metal: Impure metal Katışkılı sodyum nitrat: Caliche Katışkılı yarıiletkenler: Impurity semiconductors Katıyağ lekeleri: Grease marks Katıyağ sürme: Greasing Katıyağ tabancası: Grease gun Katıyağlı kalaylama: Grease tinning Katkı alaşımı (metal): Hardener Katkı bileşiği: Additive compound Katkı gereçleri: Additive materials Katkı maddeleri: Additive agents Katkı maddesi: Additive Katkı renkleri: Additive colours Katkı siloları: Additive bins Katkılama: Doping Katkılama dengelemesi: Doping compensation Katkılanık: Doped Katkılanık kuvarz camı: Doped quartz glass Katkılanık yarıiletken: Doped semiconductor Katkılayıcı (madde): Dopant Katla(n)ma: Plication (=Plicature) 399
Katlama Katlama: Lapping; Folding Katlama (mat.): Scalar multiplication Katlama deneyi: Folding test Katlanabilir: Pliable Katlanır: Pliant Katlanır gözlük: Lorgnette Katlanır masa: Tilt-top table Katlanma kabarcığı: Lap blister Katlanmış: Plicated Katlantı (hadde hatası): Lap Katlantı (yüzey hatası): Fold (=lap) Katlararası camı (yapı): Spandrel glass Katlaşık: Cored Katlaşık dökümler: Cored casting Katlaşık yapı (katılaşma): Cored structure Katlaşma: Coring Katlaşma dağlaması: Segregation etching (=Coring etching) Katlı: Foliated Katlı çatkı: Sandwich construction Katlı eğme (sac): Tangent bending Katlı fırın: Sandwich kiln Katlı fırınlama (seramik): Decking Katlı gereç: Sandwich material Katlı karma: Sandwich Katlı kıvrımlı: Plicated Katlı oranlar yasası: Law of multiple proportions Katlı yapılar: Sandwich structures Katman: Lamella; Layer; Stratification; Stratum; Streak Katman ayrılımı: Lamination Katman ayrılması: Delamination Katman boşluğu: Laminate void Katman çıkarma: Skiving Katman kalkması: Exfoliation Katman kesme: Skiving Katmaniçi biçimler (karma): Intraply forms Katmaniçi melez (karma): Intraply hybrid 400
Katmanlı mal üretimi Katmanlar bilimi (yerbilim): Stratigraphy Katmanlararası: Interlamellar Katmanlararası aralık: Interlamellar spacing Katmanlararası biçimler (karma): Interply forms Katmanlararası çatlama: Interlaminar cracking Katmanlararası direnç (trafo sacı): Interlamination resistance Katmanlarası su (3 Katmanlı monmorilonit): Interlayer water Katmanlaş(tır)ma: Lamination; Stratification Katmanlaştırma süreçleri: Lamination processes Katmanlı: Straticulate; Foliated; Platy; Stratiform; Lamellar; Laminated Katmanlı akış: Laminar flow Katmanlı akik taşı: Sardonix Katmanlı borular: Laminated tubes Katmanlı cam: Laminated glass Katmanlı cam: Laminated safety glass(=Laminated glass) Katmanlı çökelme: Lamellar precipitation Katmanlı düz cam: Laminated sheet glass Katmanlı emniyet camı: Laminated safety glass(=Laminated glass) Katmanlı grafit: Lamellar graphite Katmanlı ısıl katılaşan gereçler: Laminated thermosetting materials Katmanlı içyapı: Lamellar microstructure Katmanlı kafes: Layer lattice Katmanlı kapsül (ilaç): Spansule Katmanlı karma: Laminar composite Katmanlı karmalar: Layered composites Katmanlı kil: Varved clay Katmanlı kolayerir: Lamellar eutectic Katmanlı kolayerirsi: Lamellar eutectoid Katmanlı kompozit: Laminar composite Katmanlı mal üretimi: Laminated object manufacturing (LOM)
Katmanlı odaklama dizisi (TEM) Katmanlı odaklama dizisi (TEM): Through-focus series Katmanlı örgü: Layer lattice Katmanlı ötektik: Lamellar eutectic Katmanlı ötektoid: Lamellar eutectoid Katmanlı perlit: Lamellar pearlite Katmanlı perovskit yapısı: Layered peroyskite structure Katmanlı piritler: Lamellar pyrites (=marcasite) Katmanlı plastikler: Laminated plastics Katmanlı sementit: Lamellar cementite Katmanlı silikatlar: Latered silicates Katmanlı taş: Spar Katmanlı yapı: Lamellar structure Katmanlı yapılar: Layered structures Katmanlı yatak: Laminated bearing Katmanlı yay: Laminated spring Katmanlı yırtılma: Lamellar tear Katmanlı yuvarlak çubuklar: Laminated round rods Katmansal: Lamellar Katmansal aralık: Lamellar spacing Katmansı: Lamellar Katmer: Plication; Plicature Katmerlenme: Imbrication Katmerli: Imbricated; Imbricative Katmersiz: Undoubled Katodik fışkırtma: Cathodic sputtering Katodoluminesans: Cathodoluminescence Katolit: Catholyte Katot: Cathode Katot aşırıgerilim: Cathodic overpotential Katot bakırı: Cathode copper Katot bırakıntısı: Cathode deposit Katot dikromatı: Cathodic dichromate (CDC ) Katot lambası: Cathode ray tube Katotlama akımı: Impressed current Katotsal: Cathodic Katotsal paklama: Cathodic pickling
Kauçuk kaplı kumaş Katran: Tar; Bitumen Katran emdirilmiş: Bitumen impregnated Katran fıçısı: Bitumen barrel Katran fırçası: Tar brush Katran kazanı: Bitumen cooker Katran örtü: Tar coating Katran ruhu: Creosol; Creozote Katran sürme: Tar coating Katran taşı: Pitchstone Katran temelli karbon lifi: Pitch-based carbon fibre Katran tortusunu ayırma: Tar decanting Katranlı: Bituminous; Pitchy; Tarry Katranlı bazik refrakterler: Tar-bearing beasic refractories Katranlı harç: Maltha Katranlı kağıt: Bitumen paper; Tarpaper Katranlı kum: Tar sand Katranlı muşamba: Tarpaulin Katranlı sıkılama karışımı: Tar-bearing basic rimming mix Katranlı tokmaklama karışımı: Tarbearing basic rimming mix Katrilyon: Quadrillon Katsayı: Constant; Factor; Coefficient; Modulus Katsız: Undoubled Katyon: Cation Katyon değişimi: Base exchange Katyonik: Cationic Katyonlu yüzdürme: Cationic floatation Kauçuk: Gum elastic; Gum; Rubber; Caoutchouc Kauçuk astar: Rubber lining Kauçuk basgacı: Rubber press Kauçuk battaniye (biçimleme): Rubber blanket Kauçuk conta: Rubber joint Kauçuk çekiç: Rubber mallet Kauçuk hamuru: Rubber paste Kauçuk kaplı kumaş: Mackintosh 401
Kauçuk klişe Kauçuk klişe: Rubber plate Kauçuk levha: Rubber plate Kauçuk presi: Rubber press Kauçuk reçinesi: Gum resin Kauçuk sünger: Sponge rubber Kauçuk yalıtımlı: Rubber insulated Kauçuklu biçimleme: Rubber forming Kauçuklu gereçler: Rubber materials Kauçuklu kablo: Rubber cable Kauçuklu yastık: Rubber pad Kauçuklu yastıklı biçimleme: Rubber-pad forming Kauçuksu: Rubbery Kauçuksu aralık (çoğuzlar): Rubbery range Kauçuksu davranım (çoğuzlar): Rubbery behaviour Kaurbathoff ayıracı: Kaurbathoff ’s reagent Kav: Tinder Kavaklama (bakır): Poling (=Plugging) Kaval: Pipe Kaval kemiği: Tibia Kaval matkap: Hollow auger Kavale: Dowel pin Kavanoz: Jar Kavanoz boğazı: Tubulure Kavarcıklı şiş: Whelky Kavela: Treenail Kavis: Curvature Kavisli: Curved Kavisli kanal: Curved channel Kavisli pencere: Bow window Kavisli sürekli döküm: Curved continuous casting Kavisli sürekli döküm makinaları: Curved continuous casting machines Kavlama (seramik): Spalling Kavlama direnci: Spalling resistance Kavlı çakmak kutusu: Tinderbox Kavlıç: Hernia 402
Kaya delme burgusu Kavram: Concept; Bite; Engagement; Grabbing; Gripping; Coupling; Clutch; Chuck Kavrama kutusu: Clutch housing Kavrama tamburu: Clutch drum Kavramalı transmisyon dişlisi: Tumbler gear Kavramış (haddeleme): Engaged Kavramsal: Conceptual Kavranamaz: Incomprehensible Kavrayıcı: Mandrel Kavrayıcı alt merdane: Bottom pinch roller Kavrayıcı alt role: Bottom pinch roller Kavrayış: Understanding Kavruk: Sear; Roasted Kavruk bakır piriti: Roasted copper pyrite Kavruk cevher: Roasted ore Kavruk demir piriti: Roasted iron pyrite Kavrulma (cam): Overstriking Kavrulmuş: Roasted Kavrulmuş bakır piriti: Magistral Kavrulmuş bakır piriti: Roasted copper pyrite Kavrulmuş demir piriti: Roasted iron pyrite Kavşak: Intersection; Junction Kavşak tıkanması (trafik): Gridlock Kavurma: Roasting Kavurma fırınları: Roasting furnaces Kavurma indirgeme tepkimesi: Roastreduction reaction Kavurma süreci: Roasting process Kavuşmaz: Asymtote Kawasaki çelik süreci (çelik): Kawasaki Steel process Kaya: Regolith (=Mantle rock); Rock Kaya bilimi: Petrography Kaya delgisi: Hammer rock drill Kaya delici (aygıt): Rock driller Kaya delme burgusu: Rock drill
Kaya delme matkabı Kaya delme matkabı: Rock drill Kaya deri (asbest türü): Rock cork (=Rock leather) Kaya matkabı: Jack hammer drill Kaya oluşturucu mineral türü: Mizzonite Kaya tozu: Rock dust Kaya tuzu: Halite; Rock salt Kaya yığını (yerbilim): Talus Kayaç yapısı: Structure Kayaçbilim: Petrology Kayaçsal (yerbilim): Structural Kayaçsal yerbilimi: Structural geology Kayağan taş: Slate Kayak: Ski; Skate Kayaklı gemi: Hydrofoil Kayayünü: Rockwool Kaydedici aygıt: Recording instrument Kaydedici denetleç: Recording controller Kaydedici kasa: Cash register Kaydedilmemiş: Unrecorded Kaydetme: Listing Kaydırak: Scooter Kaydırımlı: Displacive Kaydırımlı dönüşüm: Displacive transformation Kaydırma kütüğü: Skid Kaydırmaca izi: Curling Kaydırmalı geçirme: Slip fit Kaydırmalı parlatma: Skid-polishing Kaydırmalı parlatma süreci: Skidpolishing process Kaygan: Slippery Kaygan akış: Streamline flow(=Laminar flow) Kaygan bağlantı: Slip joint Kayganlaştırıcı: Drawing compound Kayıcı bilezik: Sliding collar Kayıcı dişli: Sliding gear Kayıcı kavrama: Sliding clutch Kayığımsı: Scaphoid
Kayma engelleme kuramı Kayık: Boat; Rowboat; Rowing boat; Scull Kayık disk (tıp): Slipped disk Kayık itme sırığı: Quant Kayık kancası: Boat hook Kayık küreği: Oar Kayık tabak: Boat Kayık taban: Flanged bottom Kayıkcık (lab.): Boat Kayıkçılık: Boating Kayıkhane: Boathouse Kayıksı: Navicular Kayıksı kemik: Navicular bone Kayıp: Detriment Kayış: Tab; Belt; Strap Kayış çemberi: Drum Kayış geçirme: Belting Kayışlı besleyici: Belt feeder Kayışlı fırın: Belt kiln Kayışlı hareketlendirme: Belt drive Kayışlı kantar: Belt weigher Kayışlı karıştırıcı: Belt mixer Kayışlı kok taşıyıcı: Coke belt conveyor Kayışlı parlatma: Belt polisher Kayışlı sarıcı: Belt wrapper Kayışlı tahrik: Belt drive Kayışlı taşıyıcı: Belt conveyor Kayışlı taşlama: Belt grinding Kayışlı taşlayıcı: Belt grinder Kayışlı yükleme: Belt charging Kayışsız: Beltless; Strapless Kayıt: Record Kayıt aygıtı: Recorder Kayıtsız: Unrecorded Kayma: Shift; Shim; Glide (=Slip); Sliding Kayma (döküm hatası): Ramoff Kayma aşınması deneyi: Sliding abrasion test Kayma düzlemi: Glide plane (=Slip plane) Kayma engelleme kuramı: Slipinterference theory 403
Kayma oluşum bilimi (yer b.) Kayma oluşum bilimi (yer b.): Tectonics Kaymak: Heavy cream Kaymaklı süt: Whole milk Kaymakölçer: Lactoscope Kaymaktaşı: Alabaster Kaymalı yatak (mek.): Journal bearing Kaymasız tel çekme haddesi: Nonslip wire drawing machine Kaymış disk: Slipped disk Kaymış müldefon (cam): Bad bottom plate match Kaymış tampon izi (cam): Baffle twist Kayna(t)ma: Boiling Kaynaç: Welding press Kaynak: Origin; Water source; Resource; Welding; Weld; Weldment; Source; Well Kaynak akımı: Welding current Kaynak akımölçeri: Weld gage Kaynak atölyesi: Welding shop Kaynak aygıtı: Welding equipment Kaynak aylası: Corona Kaynak bağlantısı: Welded joint Kaynak basıncı: Welding pressure Kaynak başı: Weld head Kaynak boncuğu (kaynak): Weave bead Kaynak boşluğu: Undercutting Kaynak boyu: Size of weld Kaynak bozukluğu: Weld defect Kaynak bükme deneyi: Root bend test Kaynak büyüklüğü: Weld size Kaynak çatlağı: Weld crack Kaynak çevrimi: Welding cycle Kaynak çizgisi: Weld line Kaynak çubuğu: Welding bar Kaynak çürümesi: Weld decay Kaynak demeti: Fagot (=Faggot) Kaynak deney numunesi: All-weld-metal test specimen Kaynak dikişi: Weld bead Kaynak dolgu çubuğu: Welding filler rod 404
Kaynak talimatı Kaynak dolgu metali: Weld metal Kaynak dolgusu: Nugget Kaynak dönüştürgeci: Welding transformer Kaynak elektrodu: Welding electrode; Welding rod Kaynak eritkeni: Welding flux Kaynak fırını: Welding furnace Kaynak gecikme süreci: Weld delay time Kaynak geometrisi: Weld geometry Kaynak gerilimleri: Welding stresses Kaynak girinimi (kaynak): Joint penetration Kaynak halesi: Corona Kaynak hatası: Weld defect Kaynak hattı: Weld line Kaynak havuzu: Weld pool Kaynak içyapısı: Weld microstructure Kaynak inceleme: Source inspection Kaynak işlemi: Welding treatment Kaynak kabloları: Welding leads Kaynak kesim yüzeyleri: WeldZones Kaynak kimyası: Weld chemistry Kaynak konumu: Welding position Kaynak kökü (kaynak): Root of weld Kaynak kuvveti: Welding force Kaynak lambası: Blow lamp Kaynak makinası: Welding machine Kaynak metalbilimi: Welding metallurgy Kaynak metali: Filler metal Kaynak metalografisi: Weld metallography Kaynak plastikleri: Welding plastics Kaynak saati: Weld timer Kaynak sırası: Welding sequence Kaynak sonrası ısıl işlemi: Postwelding heat treatment Kaynak suyu: Fresh water Kaynak süresi: Weld time Kaynak tabancası: Welding gun Kaynak talimatı: Welding procedure
Kaynak tasarımı Kaynak tasarımı: Welding design Kaynak tekniği: Welding technique Kaynak teli: Welding wire Kaynak topağı: Weld nugget Kaynak toplam süre saati: Weld-interval timer Kaynak toplam süresi: Weld interval Kaynak tozu: Welding flux Kaynak trafosu: Welding transformer Kaynak ucu: Welding tip Kaynak üreteci: Welding generator Kaynak yanayı: Weld profile Kaynak yanığı: Welding flash Kaynak yapısı: Weld structure Kaynak yapma: Welding Kaynak yeri (cam): Seal Kaynak yöntemi: Welding technique Kaynak yüzü: Face of weld Kaynakçı fırçası: Hard brush; Scrubbing brush Kaynakçı gözlüğü: Welding glasses Kaynakçı maskesi: Hand screen; Face shield Kaynakçı şaloması: Blow torch; Welding torch Kaynaklama: Welding Kaynaklama hızı: Speed of travel; Welding speed Kaynaklanabilir: Weldable Kaynaklanabilir alaşımlar: Weldable alloys Kaynaklanabilir çelikler: Weldable steels Kaynaklanabilir metaller: Weldable metals Kaynaklanabilirlik: Weldability Kaynaklanan metal: Base metal Kaynaklanmış: Welded Kaynaklı: Welded Kaynaklı bağlantı: Welded joint Kaynaklı parça: Weldment Kaynaklı ray bağlantısı: Welded rail joint
Kaynaşık kuvarz Kaynaklık çubuk demeti: Welding bar pile Kaynaksız: Weldless Kaynaksız boru: Weldless pipe Kaynaksız boru: Weldless tube Kaynaksız kaucuk: Seamless rubber Kaynaktaşı (yer b.): Geyserite Kaynama: Boiling ; Rimming; Ebullition Kaynama eğilimi (cam): Tendency to reboil Kaynama gözleyim: Ebulliocopy Kaynama kabarcığı (cam): Reboil bubble Kaynama noktası: Boiling point Kaynama noktası ölçeri: Ebullioscope Kaynama noktası yükselimi: Elevation of boiling point Kaynama noktasını yükseltme değişmezi: Ebulloscopic constant Kaynama sıcaklığı: Boiling temperature Kaynar çelik: ; Rimming steel (=Rimmed steel); Unkilled steel; Wild steel Kaynar çelik ingotu: Cog Kaynar çelik tomruğu: Cog Kaynar su tepkimeci: Boiling water reactor (BWR) Kaynaşabilir: Fusible Kaynaşabilirlik: Fusibility Kaynaşık: Fused Kaynaşık çift odaklı gözlük camı: Fused bifocals Kaynaşık dökülmüş: Fused-cast Kaynaşık dökülmüş tuğla refrakterler: Fused-cast brick refractories Kaynaşık dökümlü refrakterler: Monofrax Kaynaşık eklem (tıp): Synarthrosis Kaynaşık karbürler: Cemented carbides Kaynaşık karbürlü takımlar: Cemented carbide tools Kaynaşık kemik (tıp): Synostosis (=Synosterisis) Kaynaşık kuvarz: Fused quartz 405
Kaynaşık silika Kaynaşık silika: Fused silica (=Fused quartz) Kaynaşık silika borular: Fused-silica tubes Kaynaşık silika dökültüler: Fused-silica castables Kaynaşık silika refrakterler: Fused-silica refractories Kaynaşık taneli refrakter: Fused-grain refractory Kaynaşım süreci: Fusion process Kaynaşır: Fusible Kaynaşma (atom): Fusion Kaynaşma (kemik): Ankylosis Kaynaşma (kemik): Symphysis Kaynaşma bölgesi: Bonding zone Kaynaşma derinliği: Depth of fusion Kaynaşma sürtünmesi: Adhesive friction Kaynaşmalı aşınma: Adhesive wear Kaynatan: Ebullitor Kaynatılmış öz (ecza.): Decoction Kaynatma (cam): Sealing Kaynayan: Ebullient Kayser sertlik deneyi: Kayser hardness test Kayşat: Scree Kaytan: Cord; Tab; Lacing; Ribbon; String Kaytanla bağlama: Lacing Kaza: Accident Kazan: Boiler Kazan atık ısısı: Boiler waste heat Kazan basıncı: Boiler pressure Kazan besleme suyu: Boiler feed water Kazan buharı: Live steam Kazan çeliği: Boiler steel Kazan çubukları: Fire-bars Kazan dairesi: Boiler house; (gemi) Stokehole Kazan donanımı: Boiler fittings Kazan kılıfı: Boiler casing Kazan sacı: Boiler plate; Boiler sheet 406
Kazıma (seramik) Kazan suyu: Boiler feed Kazan taşı: Incrustation; Boiler scale Kazan taşı oluşumu: Boiler incrustation Kazan yakıtı: Boiler fuel Kazan yalıtma: Lagging Kazan yapımı: Boiler making Kazancı: Coppersmith Kazanç: Profit; Yield; Earning Kazanç ortaklığı: Profit-sharing Kazançlı: Economical; Profitable Kazançlı değil: Uneconomical Kazançlılık: Profitibility Kazançsız: Unprofitable Kazanda arıtma: Vessel refining Kazantaşı önleyicisi (madde): Boiler compound Kazar yükleyici (maden): Scraper loader Kazaratar: Excavator Kazaratar kepçesi: Excavator bucket Kazartaşır (maden): Scraper Kazboynu: Gooseneck Kazboyunlu basınçlı döküm makinası: Goose-neck die casting machine Kazı: Excavation Kazı kovası (mad.): Sinking bucket Kazıcı: Digger; Excavator Kazık: Post; Pole; Stob; Pile; Stake Kazık çivisi: Driftbolt (=driftpin) Kazık çukuru: Posthole Kazık tokmağı: Pile driver Kazık yığını: Spiling Kazıklama: Transfixion Kazıklı çit: Paling Kazıklı humma: Lockjaw (=Locked jaw ; trismus) Kazıklı humma (tıp): Tetanus Kazıksız: Pegless Kazıma: Scraping Kazıma (metal yüzey): Scratching Kazıma (seramik): Sgraffito
Kazıma aleti Kazıma aleti: Scraper Kazımayla tarama: Dredging Kazınık yüzey: Abraded surface Kazınma (yüzey): Abrasion Kazıntı: Ramentum; Scratch; Deep-sleek; Scraping Kazıntı (cam yüzeyi): Tit Kazıntı (cam): Wart (=Tit) Kazıntı sertliği (metal): Scratch hardness Kazıyan: Abrader Kazıyıcı (greyder): Scraper Kazıyıcı bıçağı: Scraper blade Kazıyıcılık: Stylography Kazma: Engraving; Digging; Mattock; Excavation Kazma (alet): Pickaxe Kazma dişli (tıp): Macrodont Keatit (yer b.): Keatite Kebap şişi: Skewer; Spit; Turnspit Kebe (koyun derisinden yapılan palto): Zamarra Keçe: Felt; (cam elyaf) Mat Keçe şerit: Sealing band Keçe yastık: Felt pad Keçeli: Felted Keçeli parlatıcı: Felted polisher Keçeli rondela: Sealing washer Keçeyle parlatma: Glossing Keder: Heartache; Affliction Kedigözü (yol): Cat’s eye Kedi-gözü (yol): Cat’s eye Kedi-otu asidi: Valeric acid Keene alçısı: Keene’s cement Keep çekinti deneyi (döküm): Keep’s shrinkage test Keep sertlik deneyi: Keep’s hardness test Kefeki: Tartar Kefekitaşı: Sandstone Kefen: Shroud Kehribar: Amber (= Succinite)
Kellik’e ilişkin Kehribar asidi: Succinic acid Kehribar camı: Amber glass Kehribardan yapılmış: Succinic Kek: Cake Kek kapağı (cam): Cake dome Kek tabağı (cam): Cake plate Kekik: Thyme Kekik yağı: Carvacrol; Thyme camphor (=Thymol, Thymic acid) Kekik’e ilişkin: Thymic Kekliküzümü yağı: Oil of wintergreen Kekre: Acrid Kel: Bald Kelebek: Butterfly Kelebek cıvata: Butterfly bolt; Thumbscrew; Wingbolt Kelebek eğrisi: Lemniscate Kelebek gözlük: Pince-nez Kelebek hastalığı (tıp): Liver-rot; Liver fluke disease Kelebek klape: Chock block Kelebek vana: Butterfly valve; Throttle valve Kelebek vida: Thumbscrew; Butterfly screw Kelebek yöntemi: Butterfly method Kelebekli somun: Thumb nut (=Wing nut) Kelepçe: Handcuff; Manacle; Flask clamp; Clamp; Shackle Kelepçe (mak): Yoke Kelime: Word Kelime körlüğü: Dyslexia Kelle kömür: Cob coal Kelle şekeri: Sugar loaf Keller ayırıcı: Keller’s reagent Keller kıvılcım deneyi: Keller’s spark test Kelley-Bueche denklemi: Kelley-Bueche equation Kellik: Alopecia; (deri hastalığı) Tinea; (tıp) Atrichia (=Atrichiosis) Kellik’e ilişkin: Tineal 407
Kellner gözmerceği Kellner gözmerceği: Kellner eyepiece Kellner oküleri: Kellner eyepiece Kellog sıcak başlık süreci (çelik): Kellog hot top process (=Kellog’s process) Kellog süreci: Kellog’s process Kelly dönüştürgeci: Kelly converter Kelly süreci: Kelly process Kelly süzgeci: Kelly filter Kelpe: Stake Kelvin (1Kelvin = 1kWh): Kelvin Kelvin elektrikölçeri: Kelvin electrometer Kelvin sıcaklık ölçeği: Kelvin temperature scale Kelvin sonda mikroskopisi: Kelvin probe microscopy Keman: Violin Keman yayı: Fiddlestick Kemençe: Kit Kement: Widdy; Lariat; Spancel; Lasso Kemer: Vault; Girdle; Arch; Cincture; Bolt Kemer: Belt Kemer ayağı (fırın): Skew hack; (inşaat) Haunch Kemer aynalığı: Tympanum Kemer bağlantı tuğlası: Arch anchor block Kemer dikişi: Girth seam Kemer köşeliği: Spandrel Kemer takma: Belting Kemer tokası: Buckle Kemer tuğla: Gaged brick Kemer tuğlası: Arch block; (fırın) Arch brick Kemer üstü dolgusu: Spandrel Kemer yatak taşı: Skew back; Springer Kemerleme: Bridging Kemerli fırın: Arch furnace Kemerli kadın ceketi: Tunic Kemersiz: Ungirt Kemertaşı: Keystone Kemfin: Camphene 408
Kemik irileşmesi (tıp) Kemick süreci (pas önleme): Kemick process Kemiği yeniden kırma (tıp): Unsetting Kemiğin elektriksel uyarımı: Electrical stimulation of bone Kemiğin kaslarla birleşmesi (tıp): Syssarcosis Kemiğin yeniden biçimleme işleyişleri: Remodeling mechanisms of bone Kemiğin yumuşatıcı maddesi: Osteogen Kemik: Bone Kemik anagözesi (tıp): Osteoblast Kemik aşılama (tıp): Bone graft Kemik bağ dokusu (tıp): Ligament Kemik benzeri: Bone analogue Kemik bileşimi: Bone composition Kemik bilimi (tıp): Osteology Kemik boşluğu (tıp): Lacuna Kemik çarpıklığı (tıp): Valgus Kemik çıkıntısı (tıp): Osteophyte Kemik çürümesi (tıp): Osteolysis Kemik dışzarı: Periosteum Kemik dışzarı altı implantlar (tıp): Subperiosteal implants Kemik dışzarı altı koyuntular (tıp): Subperiosteal implants Kemik dışzarı yangısı (tıp): Periostitis Kemik dokusu oluşumlu bağlama: Bonding osteogenesis Kemik dolgusu: Bone cement Kemik dolgusu hastalığı: Bone cement desease Kemik ekleme: Bone apposition Kemik gövdesi (tıp): Diaphysis Kemik gözeleri: Osteocytes Kemik gübresi: Bone meal Kemik içebüyümesi: Bone ingrowth Kemik içeren (tıp): Ossiferous Kemik içzarı (tıp): Endosteum Kemik iliği yangısı (tıp): Osteomylelitis Kemik irileşmesi (tıp): Hyperostosis
Kemik kanseri (tıp) Kemik kanseri (tıp): Osteoid cancer Kemik karası: Bone black Kemik kaynaşması: Bone bonding Kemik kaynaşması (tıp): Synostosis (=Synosterisis) Kemik kazıyıcı (cerrahlık): Xyster Kemik kesimi (tıp): Osteotomy Kemik keskisi (tıp): Osteotome Kemik kırığı: Bone fracture Kemik kırığı iyileşmesi: Bone fracture healing Kemik kırma aygıtı (tıp): Osteoclast Kemik kömürü: Animal charcoal (=Bone char; Bone black) Kemik kömürü: Bone char Kemik kömürü tozu: Bone black Kemik kusuru: Bone defect Kemik külü: Bone ash Kemik külü seramiği: Bone china Kemik oluşturucu (tıp): Osteogenetic Kemik oluşturucu göze: Osteogenic cell Kemik oluşumu (tıp): Ostosis; Osteogenesis Kemik özellikleri: Bone properties Kemik özü (tıp): Ossein Kemik suyu peltesi: Gelatine Kemik tozu: Bone meal Kemik tümleşimi (tıp): Osteointegration Kemik ucu: Condyle Kemik uru (tıp): Osteophyte; Osteoma Kemik ve eklem çarpıklığı (tıp): Varus Kemik vidası: Bone screw Kemik yağı: Bone oil (=Dippel’s oil) Kemik yangısı (tıp): Osteitis Kemik yapısı: Bone structure Kemik yeniden modellemesi: Bone remodeling Kemik yumuşaması (tıp): Osteolysis; Osteomalacia Kemik yutulması (tıp): Osteoclasis
Kenar destek roleleri (hadde) Kemikçe (ilaçsız kemik ve kas sağaltımı) (tıp): Osteopathy Kemikçe uzmanı (tıp): Osteopath Kemikçik (tıp): Ossicle Kemikiçi implantlar (tıp): Endosteal implants Kemikiçi koyuntuları: Endosteal implants Kemikiçi oyuğu (tıp): Antrum Kemikiçi zarına ilişkin kemik/kıkırdak içindeki (tıp): Endosteal Kemikiletken gereç: Osteoconductive material Kemikleş(tir)me: Ossification Kemikleşme: Ostosis; (kıkırdak) (tıp) Achondroplasia Kemikleşmiş (tıp): Ossified; Achondroplastic; Ossific Kemikli: Boned; Bony; Osseus Kemiksi: Osteoid; (tıp) Osseus Kemiksi seramik: Osteoceramic Kemikten oluşmuş: Osseus Kemikten ses iletimi (tıp): Bone conduction Kemostat (bakteri üretme düzeneği): Chemostat Kemrok: Kemrock Kenar: Boundary; Margin; Border; Edge; Side; Rim Kenar astarlama: Edge lining Kenar ayrıntısı yitimi (mikroskop): Vignetting Kenar bağlantısı: Edge joint Kenar bitirme işlemi: Edge finishing Kenar bölgeleri: Edge zones Kenar çatlağı (cam): Rip-in Kenar çatlakları (sac)(cam): Edge cracks Kenar çekintisi: Edge shrinkage Kenar dayancı (kesiciler): Edge strength Kenar destek merdaneleri (hadde): Edging rolls Kenar destek roleleri (hadde): Edging rolls 409
Kenar dislokasyonu Kenar dislokasyonu: Edge dislocation Kenar duvar tuğlası: Jamb brick Kenar düzeltici: Edger Kenar düzeltme: Edging Kenar düzeltme: False wiring (=Curling) Kenar düzeltme (sac): Side trimming Kenar etkileri (sertlik ölçümü): Êdge effects Kenar ezme merdaneleri: Edge rolls Kenar ezme tezgahı: Edger mill Kenar frezesi: Edge mill Kenar gerinim çizgileri: Edge strain lines Kenar hazırlama (kesiciler): Edge preparation Kenar izleme yöntemi (metallografi): Edge trailing technique Kenar izleme yöntemi (metalografi): Edge-trailing technique Kenar kapak tuğlaları (kamara): End cover tiles Kenar kesici: Edger; Side nipper Kenar kesme makası: Side shear Kenar kırma (cam): Bevelling Kenar kırpıcı: Edge trimmer Kenar kırpma: Edge trimming; Side trimming Kenar kıskaçları: Edge clamps Kenar kıvırma (dikişli boru): Crimping Kenar kirişi: Edge beam Kenar kopması (cam): Peeling (=Orange peel) Kenar koruma: Edge retention Kenar notları: Marginalia Kenar ortayı: Median Kenar pahlama: Pencil edging; (cam) Edging Kenar parlatma: Edge polishing Kenar tahtası: Baseboard Kenar taşı: Kerb Kenar temizleme fırçası (cam): Edging brush 410
Kendiliğinden eritkenli toplak / sinter Kenar toklaştırma: Rim toughening Kenar tutma: Edge retention Kenar tutucu: Edge holder; (cam) Knurl; (cam) Fork Kenar tutucu (makine-cam): Edge roll machine Kenar tutucu hızı (cam): Edge roll speed Kenar tutucu makara (cam): Edge rolls Kenar tutucu mil kafası (cam): Edge roll barrel Kenarı belirlenmiş film beslemeli büyüme: Edge-defined film-fed growth (EFG) Kenarı kırılmış (cam): Smoothed edge Kenarı kıvrık: Involute Kenarı kıvrık dişli dişleri: Involute gear teeth Kenarlama: Edging Kenarlama merdaneleri: Edge rolls Kenarları iki yüzden perdahlanmış düz cam: Arristed edge Kenarlık: Flange Kenarlık çeliği: Flange steel (=Fire box steel) Kendi: Self; Eigen-; Self-acting Kendi cam kırığı harmanı: Running batch Kendi kendine oksitlenme (kim.): Autooxidation Kendi kendini besleyen: Self-feeding Kendicil: Spontaneous Kendicil ucaylanma: Spontaneous polarization Kendiliğinden: Autogeneous Kendiliğinden ayarlanan: Self-aligning Kendiliğinden boşalan: Self-discharging Kendiliğinden çalışan (üreteç): Selfexciting Kendiliğinden çatlama (cam): Spontaneous cracking Kendiliğinden eritkenli: Self-fluxing Kendiliğinden eritkenli toplak / sinter: Self-fluxing sinter
Kendiliğinden florışıma Kendiliğinden florışıma: Autofluorescence Kendiliğinden işlemler: Autogeneous operations Kendiliğinden itişli: Self-propelled Kendiliğinden katılaşan reçine: Cold box resin Kendiliğinden kırılma (cam): Spontaneous breaking Kendiliğinden kilitlenme: Self-locking Kendiliğinden kurma: Self-winding Kendiliğinden kurulan: Self-winding Kendiliğinden kurulan kol saati: Selfwinding watch Kendiliğinden kurulan saat: Self-winding clock Kendiliğinden kurulma: Self-assembly Kendiliğinden kürlenme: Self-curing Kendiliğinden menevişlenme: Selftempering Kendiliğinden merkezlenen: Selfcentering Kendiliğinden odaklanma: Autofocusing Kendiliğinden oluşan büyüme: Selfassembled growth Kendiliğinden oluşan küçücük kesecikler (tıp): Self-assembled microscopic vesicles Kendiliğinden oluşan nanoborucuk demetleri: Self-assembled nanotube bunches Kendiliğinden oluşan nanoborucuklar: Self-assembled nanotubes Kendiliğinden oluşan nanoparçacıklar: Self-assembled nanoparticles Kendiliğinden oluşan tekkatman (tıp): Self-assembled monolayer (SAM) Kendiliğinden oluşan yapılar: Selfassembled structures Kendiliğinden örgütlenme: Selforganization Kendiliğinden pişen: Self-baking Kendiliğinden suverilme: Self-quenching Kendiliğinden taşlama: Autogeneous grinding
Kentlerarası telefon Kendiliğinden tavlanma: Self-annealing Kendiliğinden yağlanma: Self lubricating Kendiliğinden yaşlanma: Self-aging Kendiliğinden yoğunlaşım: Selfcondensation Kendinden: Intrinsic; Self Kendinden eksenlenen bilyalı rulman: Self-aligning ball bearing Kendinden eritken cevher: Self-fluxing ore Kendinden merkezlemeli optik dizge: Self-aligning optical system Kendinden soğutmalı motor: Selfventilated motor Kendinden yağlayıcı çoğuzlar: Selflubricating polymers kendinden yarıiletken: Intrinsic semiconductor Kendinden yok olan reçine: Selfextinguishing resin Kendine özgü biçimli: Idiomorphic Kendin-yap: Do-it-yourself Kendin-yap eşyası: Do-it-yourself kit Kendir: Hemp Kene öldürücü ilaç: Miticide Kenet: Bracket; Holdfast; Gripper; Fish plate Kenet demiri: Agrafe; Dog iron; Clevis Kenet fayansı: Clip tile Kenet halkası: Clevis Kenet pimi: Gudgeon pin Kenet taşı: Keystone Kenet tuğlası: Header Kenet tuğlası fayansı: Header tile Kenetleme: Chelation Kenetli ek: Keyed joint Kenevir: Hemp Kenmore süreci: Kenmore process Kennametal: Kennametal Kental: Quintal Kentlerarası telefon: Trunk call 411
Kentlerarası telefon hattı Kentlerarası telefon hattı: Toll line Kep: Biggin Kepçe: Bucket; Face shovel; (cam) Scoop Kepçe sapı: Scoop holder Kepçeleme: Scooping Kepçeli vinç: Grab bucket crane Kepçemsi: Arytenoid Kepçeyle alınan numune (cam): Spoon proof Kepçeyle cam alma: Ladling Kepek (deri): Scall Kepek hamuru: Branmash Kepekli (ekmek): Furfuraceous Kepekli: Whole-wheat Kepekli (deri): Scurfy Kepekli ekmek: Whole-wheat bread Kepenk: Shutter1 Kerargirit (doğal AgCl): Kerargyrite Keratin: Keratin Kereste: Wood; Timbering; Timber; Lumber Kereste bağı: Timber set Kereste deposu: Lumberyard Kereste fabrikası: Lumbermill; Sawmill Kereste işi: Timberwork Kereste kurutma fırını: Dry kiln Kereste özü: Sapwood Kerestecilik: Lumbering Keresteden yapılmış: Timbered Kerestelik ağaçlar: Stumpage Kermes: Kermess Kermesit: Kermesite Kern süreci: Kern’s process Kernit: Kernite Kerpeten: Bit pincers Kerpeten: Cutting nippers; Pincers; Universal pliers; Nail puller Kerpiç: Adobe; Sub-dried brick (Adobe brick); Rammed earth Kerpiç tuğla: Adobe brick 412
Kesici taşlayıcı Kerr gözesi: Kerr cell Kerr olgusu: Kerr effect Kerre: Times Kerte: Degree Kerteriz: Bearing Kertik: Knurl; Kerf Kertik açma: Knurling; Slotting Kertikli: Knurled; Jagged Kes(il)me: Scission Kese: Bag; Bladder; Cyst; (tıp) Vesicle Kese biçiminde çıkıntı: Sacculation Kese biçimli: Sacciform Kese kağıdı: Bag Kese kağıdı kalıplaması: Bag moulding Kese kalınlığı: Capsule thickness Kese yangısı (tıp): Bursitis Kesecik: Sacculation Kesecik (iç kulak): Saccule Kesel (geom.): Geodesic Kesel çizgi (geom.): Geodesic line Keseli: Vesicular; Vesiculate; Cystic Kesemsi (tıp): Cystoid Kesen: Nipping Kesen (geometri): Secant Kesenlik yayı (geom.): Arc secant Keserek yüzey temizleme: Overhauling (=Scalping) Kesici: Nipper; Incisory; Cutter; Chopper; (hava akımı) Damper Kesici ağız: Cutting edge Kesici bıçak: Cutting blade Kesici cetveli (cam): Cutter’s lath Kesici diş: Incisor Kesici elmas (cam): Block wheel Kesici kasnak: Shearer drum Kesici pensesi (cam): Cutter’s pliers Kesici rule tutucusu (cam): Chuck block Kesici takım çelikleri: Cutting tool steels Kesici takımlar: Cutting tools Kesici taşlayıcı: Cutter grinder
Kesici uç Kesici uç: Cutting tip; Chaser Kesici uç oyuklaşması: Cratering Kesik: Discontinuous; Junket; Wheyey; Truncated; Dextran; (tıp) Incision Kesik cam: Chopped glass Kesik cam eşya: Incised glassware Kesik elyaf: Chopped fibre Kesik kenar: Cut edge; Sheared edge Kesik kesik: Intermittent Kesik kesik çeken makine: Intermittentpull machine Kesik kesik nefes alma (tıp): Panting Kesik koni: Frustum; Ungula Kesik silindir (geom): Ungula Kesik süt suyu: Whey Kesik şey: Truncation Kesik taş: Sawn stone Kesik taşıyıcı: Crop conveyor Kesikler: Crops Kesiklik: Truncation; Discontinuity Kesiksiz iplik: Continuous yarn Kesilebilir: Scissile Kesilit: Chessylite Kesilmemiş: Uncut Kesilmemiş plaka (cam): Uncut sheet Kesilmiş: Sawn Kesilmiş (süt): Wheyey Kesilmiş cam elyaf: Chopped strand Kesilmiş hadde camı: Rough glass Kesilmiş taş: Sawn stone Kesim: Section Kesim boyu: Cut-to-length Kesim isi (çömlek altı): Sworl Kesin: Net; Positive; Unambivalent; Ultimate; Unquestionable; Exact; Precise; Definite; Fulgurating; Unambiguous; Specific Kesin çil derinliği: Clear chill depth Kesin olmayan: Inconclusive Kesin oranlar yasası: Law of definite
Kesintili talaş proportions Kesin red: Final rejection Kesinbileşim: Stoichiometry Kesinbileşim alaşımlaması: Stoichiometric alloying Kesinbileşim çözümlemesi: Stoichiometric analysis Kesinbileşim katımları: Stoichiometric additions Kesinbileşimli: Stoichiometric Kesinbileşimsiz: Nonstoichiometric Kesinbileşimsiz bileşikler: Nonstoichiometric compounds Kesine yakın biçimde döküm: Near-netshape casting Kesinlik: Certainty; Precision Kesinti: Cut-off; Deduction; Discontinuity; Disruption; Flaw; Intercept; Interruption; Stop; Trim Kesintili: Discontinuous; Intermittent; Interrupted; Semi-continuous Kesintili akımlı kaplama: Interruptedcurrent plating Kesintili akma: Discontinuous yielding Kesintili çalışan fırın (cam): Intermittent kiln (=Batch lehr) Kesintili çatlak ilerlemesi: Discontinuous crack propogation Kesintili elyaf karmalar: Discontinuous fiber composites Kesintili elyaflar: Discontinuous fibers Kesintili güç kaynağı: Pulsed power welding Kesintili kesme: Interrupted cutting; Discontinuous shear Kesintili kırılma: Discontinuous fracture Kesintili soğutma: Interrupted cooling Kesintili suverme (çelik): Interrupted quenching; Marquenching (=Step quenching) Kesintili süreç: Intermittent process Kesintili talaş: Discontinuous chip 413
Kesintili tane büyümesi Kesintili tane büyümesi: Discontinuous grain growth Kesintili yaşlandırma: Interrupted ageing Kesintisiz: Incessant; Continuous; Unceasing; Steady; Gross Kesintisiz cam elyaf: Continuous filament Kesintisiz çözünürlük: Continuous solubility Kesintisiz çözünürlük türü evre çizgesi: Continuous solubility type binary phase diagramme Kesintisiz dökümlü haddeleme: Endless casting rolling Kesintisiz elyaf: Continuous fibre Kesintisiz elyaf destekli reçineler: Continuous-fibre-reinforced resins Kesintisiz elyaf güçlendirme: Continuous fibre reinforcement Kesintisiz evre: Continuous phase Kesintisiz görünge: Continuous spectrum Kesintisiz haddeleme: Endless rolling Kesintisiz katı çözletili çizge: Isomorphous phase diagram (=Continuous solid solubility diagram) Kesintisiz katı çözünürlüğü: Continuous solid solubility Kesintisiz katı çözünürlük çizgesi: Continuous solid solubility diagram Kesintisiz kaynaklı haddeleme: Endless welding rolling Kesintisiz lif: Continuous fibre Kesintisiz süreç: Continuous process Kesintisiz tane sınırı ağı: Continuous grain bounday network Kesintisiz tane sınırı çökeltisi: Continuous grain bounday precipitate Kesintisiz tane sınırı zarı: Continuous grain bounday film Kesintiye uğramış: Interrupted Kesip atma (cam): Trimming Kesip çıkarma (tıp): Excision; Abscission Kesirlere ayırma (mat.): Fractionization Kesirsel: Fractional 414
Keskinlik Kesiş açısı: Radial rake (angle) Kesiş açısı (oto): Rake angle Kesişim: Intersection Kesit: Section; X-section Kesit alanı (enine): Cross sectional area Kesit alanı daralması (çekme deneyi): Reduction of area Kesit alma (tıp): Sectioning Kesit daraltma: Drawing down Kesit dilimleri: Section ribbon Kesit genişletme dövmesi: Gathering Kesit indirimi: Draught Kesit kalınlığı: Section thickness Kesit kalınlığı ölçümü: Section thickness measurement Kesit katsayısı: Section modulus Kesit röntgeni (tıp): Tomography Kesite dikey gerilim: Normal stress Kesite dikey gerilim katsayısı: Normalstress coefficient Kesite dikey kuvvet: Normal force Kesitine sertleşen çelikler: Through hardening steels Kesitleme: Sectioning Kesitleme açısı: Sectioning angle Keski: Chaser; Chisel Keski çeliği: Chisel steel Keskin: Vivid; Acute; Sharp; Trenchant; Keen; Edged; Incisive Keskin ağızlı: Keen edged Keskin çentik: Sharp notch Keskin dönemeç: Zig Keskin kenar: Sharp edge Keskin kenarlı tuğla: Featheredge (brick) Keskin koku: Tang Keskin kumlar: Sharp sands Keskin takım: Edged tool Keskince: Subacute Keskinleştirme (seramik): Dressing Keskinlik: Sharpness
Kesme Kesme: Shut-off; Disruption; Chop; Dissection; Excision; Truncation; Shear; Incision; Cutting Kesme (geometri): Sector Kesme (işlem): Shearing Kesme açısı: Angle of shear; Cutting angle; Shear angle Kesme akması: Shear yielding Kesme anahtarı: Disconnecting switch Kesme aygıtı: Cutter Kesme bölgesi: Shear zone Kesme cam: Cut-glass Kesme çarkı: Cut-off wheel Kesme çarkı (cam): Cutting wheel Kesme damarları: Shear ledges (=Radial marks) Kesme dayancı: Shear strength Kesme dekorlama işlemi (cam): Engraving Kesme denemesi: Shear testing Kesme deneyi numunesi: Shear test specimen Kesme derinliği: Depth of cut Kesme diski: Cut-off wheel Kesme dönüşümü: Shear transformation (=Martensite transformation) Kesme dudağı (sünek kırılma): Shear lip Kesme düzlemi: Shear plane Kesme elması: Cutter’s diamond Kesme gerilimi: Shear stress Kesme gerinimi: Shear strain Kesme gerinimi hızı: Shear starin rate Kesme gravür (cam): Intaglio Kesme hattı: Shearing line Kesme hızı: Cutting speed; Shear rate Kesme incelemesi: Shearography Kesme izleri: Shear ledges (=Radial marks) Kesme kalıp: Gabarite Kesme katı (cam): Top floor Kesme katsayısı: Modulus of shear; Shear modulus (G)
Kes-taş’ı yöntemi Kesme kaybı (cam): Cutting loss Kesme kenarı: Shear edge Kesme kırılması: Shear fracture Kesme kuşakları: Shear bands Kesme kuvveti: Cutting force; Shear force Kesme kuvveti mikroskopisi: Shear force microscopy Kesme makinası: Cut-off machine Kesme masası: Cutting-off table; (cam) Cutter’s table Kesme mikroskopu: Dissection microscope Kesme oranı: Cutting rate Kesme özellikleri: Shear properties Kesme sıvısı: Cutting fluid Kesme süresi: Cutting time Kesme şaloması: Cutting torch Kesme şalteri: Disconnecting switch Kesme takımı gereçleri: Cutting tool materials Kesme takımı seçimi: Cutting tool selection Kesme takımı sokuntuları: Cutting tool inserts Kesme tornası (cam): Cutting lathe Kesme ucu: Cutting tip Kesme uzaklığı: Shear distance Kesme uzunluğu: Length of cut Kesme yanakları (sünek kırılma): Shear lips Kesme yontması: Shear hackle Kesme yöntemi (tane büyüklüğü): Intercept method (=Intercept procedure); Intercept procedure Kesme yönü: Shear direction Kesmeli dekorlama (cam): Decorative cutting Kesmeye yarayan: Incisory Kesmez: Blunt Kesmik: Wheyey; Dextran Kestanecik: Prostate Kes-taş’ı yöntemi: Cut-and-carry method 415
Kesternich deneyleri Kesternich deneyleri: Kesternich tests Kestirme (yol): By-pass Keşif (askeri): Reconnaissance Keşif uçağı: Reconnaissance aircraft Keşmekeş: Chaos Keşmir kumaş: Cashmere Keşmir yünü: Cashmere Keten: (bitki) Flax; (kumaş) Linen Keten dantel: Torchon lace Keten helvası: Spun sugar Keten ipliği: Harl Keten tarağı: Hatchel Keten tiftiği: Lint Keten tohumu: Flaxseed; Linseed Keten tohumu yağı: Linseed oil Keten tokmağı: Swingle Keten/pamuk tohumu posası: Oil cake Ketıl: Kettle Ketin: Ketene Ketol: Ketol Keton: Ketone Keton birikimi (tıp): Ketosis Keton hastalığı: Ketosis Keton kökü: Ketone radical Ketonlu: Keto; Ketonic Ketonlu idrar (tıp): Ketonuria Ketonlu-alkollü: Ketol Keton-üretim: Ketogenesis Ketose: Ketose Keuffel ve Esser renk çözümleyicisi: Keuffel and Esser colour analyzer Kevgir: Skimmer Kevlar (lif): Kevlar Kevlar elyafı: Kevlar fibre Kevlar elyafı destekli çoğuz: Kevlar-fibrereinforced polymer (KFRP) Kevlar reçineli karmalar: Kevlar-resin composites Keysort kırınım veri kartları: Keysort diffraction datacards 416
Kılavuz çubuk Kıç: Stern Kıç (tıp): Slat Kıç çarkı (gemi): Sternwheel Kıkırdak: Gristle Kıkırdak (tıp): Cartilage Kıkırdak altına ilişkin (tıp): Subcartilaginous Kıkırdak asidi: Chondroitim Kıkırdak enzimi: Collagenase Kıkırdak içi (tıp): Endochondral Kıkırdak içi kireçlenmesi (tıp): Endochondral calcification Kıkırdak patlatma (tıp): Chondroblast Kıkırdak tutkalı: Collagen Kıkırdak uru (tıp): Chondroma Kıkırdak yapısı (tıp): Cartilage structure Kıkırdak zarı (tıp): Perichondrium Kıkırdak zarına ilişkin (tıp): Perichondrial Kıkırdaklı (tıp): Cartilaginous Kıkırdaklı ur (tıp): Enchondroma Kıkırdaksı: Chondroid Kıl: Hair; Birse; Trichome; (memeliler) Pelage Kıl biçimli: Villiform Kıl demeti: Penicil Kıl döken (ilaç): Depilatory Kıl elek: Hair sieve Kıl fanila: Hair shirt Kıl fırça: Hair pencil Kıl makası: Hair clipper Kıl tarağı: Hair card Kıl testere: Bracket saw; Jigsaw Kıl testeresi ile oyma: Jigsawing Kıl yay: Hairspring Kılaptan: Tinsel Kılavuz: Guide; Jig; Tap; Pilot Kılavuz balon: Pilot baloon Kılavuz çizgi: Guideline Kılavuz çubuk: Guide bar; (dövme) Porter
Kılavuz delgi Kılavuz delgi: Hand borer Kılavuz döküm: Die casting (=Pressure die casting) Kılavuz halkası: Guide ring Kılavuz ip: Guadeline Kılavuz kalıp: Die proof Kılavuz kasnak: Jockey wheel Kılavuz kullanma: Jigging Kılavuz lâmba: Pilot lamp Kılavuz lokma takımı: Dies and taps Kılavuz lokomotif: Pilot engine Kılavuz pim: Guide pin Kılavuz pimi: Locating pin Kılavuz ray: Slide bar; Guardrail; Check rail; Guide rail; Lead rail; Sliding rail Kılavuz salma: Hobbing Kılavuz takımlar: Guide tools Kılavuz tekerlek: Gage wheel Kılavuz tutgacı: Tap holder Kılavuz yolluk (hadde): Guide Kılavuz zıvanası: Guide bushing Kılavuzla diş açma: Tapering Kılavuzlu eğme deneyi: Guided bend test Kılcal akış: Capillary flow Kılcal çatlak: Capillary crack; Hairline crack; Hairline craze Kılcal çatlak: Microcrack; Microfissure (=Microcrack) Kılcal çatlak ağı: Fissuring Kılcal çatlak ilerlemesi: Microcrack progression (=Microcrack propagation); Microcrack propagation Kılcal çatlak oluşumu: Microcrack formation Kılcal çatlaklar: Checks Kılcal çatlama: Microcracking; Microcrazing (=Microcracking) Kılcal çekim: Capillary attraction Kılcal damarda dolaşım (tıp): Microcirculation Kılcal kalıp: Capillary die
Kırbaç Kılcal olay: Capillarity action Kılcal pirit: Capillary pyrite Kılcal yüzey çatlakları: Checks Kılcallık: Capillarity Kılcıklar (döküm hatası): Micropipes Kılçık: Fishbone Kılıcına eğri ray: Cambered rail Kılıcına eğrilik: Camber Kılıcına eğrilme: Cambering Kılıç: Sword; Blade Kılıç hamayili: Baldrick Kılıç kayışı: Baldrick Kılıç kınının üstü: Locket Kılıf: Cover; Tegument; Tunica; Jacket Kılıf: Sheath Kılıf kınına sokma: Sheathing Kıllı: Pilose (=Pilous; Pileous); Villose Kılsı (gereç): Whisker Kılsı destekli karmalar: Whiskerreinforced composites Kılsı destekli seramikler: Whisker reinforced ceramics Kımıldamayan: Unmoving Kımıldamaz: Immovable Kımıldamazlık: Immobility Kın: Sheath Kına: Henna Kınnap: Twine; Packthread; String Kıpırdanma: Wiggle Kıpırtı: Wiggle Kıpkızıl: Red-hot Kıpkızıl (tıp): Sanguineous Kır dökme demir: Gray cast iron; Gray iron Kır dökme demir: White cast iron Kır kayağı: Langlauf Kır rengi: Gray (=Grey) Kır saç: Grizzle Kırba: Leather bottle Kırbaç: Whip 417
Kırbaçlama Kırbaçlama: Lashing Kırıcı: Crusher Kırıcı çenesi: Crusher jaw Kırıcı silindiri: Crusher roll Kırık: Breakage; Fault; Breach; Broken; Fractured; Shattered Kırık ağız (şişe): Chipped ring Kırık cam: Cullet Kırık dökük eşya: Rummage Kırık iyileşmesi (tıp): Fracture healing Kırık kenar (cam): Chipped edge Kırık köşe (cam): Chipped corner Kırık parça: Fractured part; Fragment Kırık sağal(t)ma (tıp): Fracture healing Kırık tuğla: Bat Kırık yüzey: Fracture surface Kırık yüzey fotoğrafı: Fractograph; Fractographic photograph Kırıksal: Fractural Kırılabilir: Fracturable Kırılgan: Fragile Kırılganlaşma: Embrittlement Kırılganlık: Shortness; Brittleness Kırılım (ışık): Refraction Kırılım açısı: Angle of refraction Kırılım doğrultumu: Refraction correction Kırılım imleci: Index of refraction Kırılım imleci (n): Refractive index (n) Kırılım ölçme: Refractometry Kırılım yasası (ışık): Law of refraction Kırılım yasasına uymayan ışık: Extraordinary ray Kırılımölçer: Refractometer Kırılımsal (mek.): Fractographic Kırılımsal (ışık): Refractive Kırılırlık: Refractivity Kır(ıl)ış: Breakage Kır(ıl)ma: Breakage; Fracture Kırılma bilimi: Fractography Kırılma çalışması: Fractographic study 418
Kırılmada tane büyüklüğü Kırılma dayancı: Crushing strength; Fracture strength; (cam) Breaking strength; (hidrostatik basınç) Disruption strength Kırılma deneyleri: Fracture tests Kırılma deseni: Fracture pattern Kırılma direnci: Fracture resistance Kırılma dizgesi: Fracture system Kır(ıl)ma erki: Fracture energy Kırılma gerilimi: Fracture stress (=Rupture stress) Kırılma görüntüsü geçiş sıcaklığı: Fracture Appearance Transition Temperature (FATT) Kırılma güvenceli tasarım: Fracture safe design Kırılma imleci düşük optik cam: Dense crown Kırılma imleci düşük optik cam: Optical crown glass Kırılma imleci yüksek optik cam: Dense flint Kırılma imleci yüksek optik cam: Optical flint glass Kırılma incelemesi: Fractographic investigation Kırılma konisi (sünek kırılma): Fracture cone Kırılma mekaniği: Fracture mechanics Kırılma oluşbiçim haritaları: Fracture mechanism maps Kırılma oluşbiçimi: Fracture mechanism Kırılma sünekliği: Fracture ductility Kırılma tokluğu: Fracture toughness Kırılma tokluğu denemesi: Fracture toughness testing Kırılma tokluğu deneyi: Fracture tougness test Kırılma yolluğu (döküm): Knock off riser Kırılma yüzeyi: Fracture surface Kırılma yüzeyi izleri: Fracture surface markings Kırılmada tane büyüklüğü: Fracture grain size
Kırılmada yüzde uzama Kırılmada yüzde uzama: Percent elongation at fracture Kırılmamış: Unbroken Kırılmaya ilişkin: Fractographic Kırılmaz: Unbreakable Kırılmaz bardak: Unbreakable glass Kırılmaz cam: Shatterless glass; Shatterproof glass; Unbreakable glass Kırılmış: Fractured; Crushed; Shattered Kırınım: Diffraction Kırınım açısı: Diffraction angle Kırınım ağı: Diffraction grating Kırınım aralığı: Diffraction aperture Kırınım bezemesi: Diffraction pattern Kırınım bezemesi imlemesi: Diffraction pattern indexing Kırınım çemberi: Diffraction disk Kırınım çizgileri: Diffraction lines Kırınım çözümlemesi: Diffraction analysis Kırınım değişmezi: Diffraction constant Kırınım demeti yeğinliği: Intensity of diffracted beam Kırınım fotoğrafı: Diffraction photograph Kırınım gediği: Diffraction aperture Kırınım geometrisi: Diffraction geometry Kırınım görüngesi: Diffraction spectrum Kırınım görüntüsü: Diffractogram Kırınım halkası: Diffraction ring Kırınım ızgarası: Phase mask Kırınım imleci (fiz.): Diffractive index Kırınım kısıtı: Diffraction limit Kırınım kristali: Diffracting crystal Kırınım kuramı: Diffraction theory Kırınım merceği: Diffraction lens Kırınım merkezleme: Diffraction centering Kırınım modu: Diffraction mode Kırınım noktaları: Diffraction spots Kırınım örütü: Diffracting crystal Kırınım saçakları: Diffraction fringes
Kırma Kırınım saçılımı: Diffraction scattering Kırınım yeğinliği: Diffracted intensity Kırınım yöntemi: Diffraction technique Kırınıma uğramamış dalga: Surround wave Kırınıma uğramış: Diffracted Kırınımın devingen kuramı: Dynamical theory of diffraction Kırınımlayıcı (fiz.): Diffractive Kırınımlı: Diffracted; Diffractive Kırınımlı dalga: Diffracted wave Kırınımölçer: Diffractometer Kırınımsız elektron çemberi: Electron Ronchigram Kırınımsız ışın: Direct beam Kırıntı: Particle; Ballast; Debris; Crumble; Spall Kırıntılanma: Crumbling Kırıntılar: Cherts Kırış(tır)ma: Wrinkling Kırışık: Crinkled; Corrugated; Seam; Rimple; Ripple; (cam) Lap; (yüzey bozukluğu) Wrinkle Kırışık sac: Corrugated sheet Kırışıklar: Corrugations Kırışıklık (cam): Chill mark Kırışıklık (cam): Shadow (=Chill mark) Kırışıklık girintisi: Wrinkle depression Kırışıksız: Unrippled Kırışıksız şerit: Unrippled strip Kırışmamış: Unrippled Kırışmış: Crinkled Kırk: Forty Kırkı: Shears Kırkım: Fleece Kırkıncı: Fortieth Kırkma (işlem): Trimming Kırkma makinası: Shearer Kırlangıç kuyruğu (doğramacılık): Tenon Kırlaşmış: Grizzled Kırma (işlem): Crushing 419
Kırma Kırma: Grit Kırma (hububat): Grits Kırma aralığı: Crushing gap Kırma aygıtı: Crushing equipment; Crusher Kırma büyüklüğü: Grit size Kırma cevher: Crushed ore Kırma çakıl: Crushed gravel Kırma çekici: Crushing hammer Kırma çentiği: Breakoff notch Kırma değirmeni: Crushing mill Kırma gücü: Crushing power Kırma halkası: Crusher ring Kırma hububat: Groats Kırma kireçtaşı: Crushed limestone Kırma kok: Crushed coke Kırma merdanesi: Roller press Kırma sığası: Crushing capacity kırma taş: Ballast Kırma taş: Macadam Kırma taşlı asfalt: Tarmacadam Kırma tesisi: Crushing plant Kırma verimliliği: Crushing efficiency Kırma yüklemesi (deney): Fracture loading Kırmalı dantel göğüslük: Jabot Kırmaölçer (göz): Dioptometer Kırmataş: Crushed aggregate Kırmız boyası: Kermes Kırmızı: Red Kırmızı abanoz: Red elbony Kırmızı akik taşı: Sard (=Sardine, sardius) Kırmızı anilin: Rosaniline Kırmızı biber çubuğu: Chili bar Kırmızı boya: Kermes Kırmızı boya maddesi: Red dyestuff Kırmızı boya özü: Red pigmet Kırmızı cam: Red glass Kırmızı civa oksit: Red mercuric oxide Kırmızı civa sülfür: Cinnabar 420
Kırpılmış parça (metal) Kırmızı civa sülfür: Red sulphide of mercury Kırmızı çamur (Bayer süresi): Red mud Kırmızı demir oksit: English red Kırmızı demir oksit (boya): Rubigo Kırmızı fosfor: Red phosphorus Kırmızı kahverengi aşı boyası: Umber Kırmızı kil: Laterite Kırmızı killi demir cevheri: Laterite iron ore Kırmızı körlüğü: Red blindness; (tıp) Protanopia Kırmızı kurşun oksit: Red lead (=Minium) Kırmızı mısır mermeri: Syenite Kırmızı nikel cevheri: Red nickel ore Kırmızı okra: Reddle Kırmızı parlatma tozu: Jeveller’s rouge Kırmızı renk: Red colour Kırmızı renk (arma): Gules Kırmızı şarap kadehi: Claret Kırmızı şarap şişesi: Burgundy bottle Kırmızı tebeşir: Red chalk Kırmızı tebeşir: Reddle Kırmızı turnusol kağıdı: Red litmus paper Kırmızı yakut: Red ruby Kırmızı zırnık: Red arsenic; Red sulphur of arsenic Kırmızıdan başka her renge duyarlı: Orthochromatic Kırmızımsı: Sanguine Kırnap: Tie Kırpan: Nipping Kırpıcı: Nipper Kırpıcı (aygıt): Trimmer Kırpık: Nick Kırpılmamış: Untrimmed Kırpılmamış kangal: Uncropped coil Kırpılmış: Trimmed Kırpılmış kenar: Trimmed edge Kırpılmış parça (metal): Offal
Kırpıntı (dövme) Kırpıntı (dövme): Rag Kırpıntı hurda: Shredded scrap Kırpıntı itme arabası: Crop pusher car Kırpıntı kilimi: Rag rug Kırpıntı lifler: Staples Kırpıntı makası: Crop shears; Cropping shears Kırpıntı parçaları: Crop ends Kırpıntı taşıyıcı: Crop conveyor Kırpıntı torbası: Ragbag Kırpıntılama: Shredding Kırpıntılar: Crops; Trimmings Kırpışan: Blinking Kırpışım (fizik): Scintillation Kırpışım sayacı: Scintillation counter (=Scintillometer) Kırpışım sayacı: Scintillometer Kırpışım sönümü: Scintillation decay Kırpışım sönümü süresi: Scintillation decay time Kırpışım süresi: Scintillation duration Kırpışımlaç: Scintillator Kırpışımlı örüt: Scintillation crystal Kırpma: Nicking; Scissoring; Cropping Kırpma bıçakları: Trimmer blades Kırpma iticisi: Trimmer punch Kırpma kalıbı: Trimming die Kırpma makası: Cropping shears Kırpma takımları: Clipping tools Kırpma tutucusu: Trimmer shoe Kırtasiye: Stationery Kıs(ıl)ma: Restriction Kısa: Short Kısa arklı lâmba: Short-arc lamp Kısa baca fırın: Low shaft furnace Kısa boyunlu (cam): Short neck Kısa cam elyafı: Staple fibre Kısa çorap: Half-hose Kısa dalga: Shortwave Kısa dalga boyluları geçirme süzgeci: Short-pass filter
Kısa ton (=2000 lb = 907.18Kg) Kısa dalga boyu: Short-wavelength Kısa dalga boyu kısıtı (x-ışınları): Shortwavelength limit Kısa devre (elekt): Short circuit Kısa devre yapma (elekt): Short circuiting Kısa devreli aktarım (kaynak): Short circuiting transfer Kısa don: Undershorts Kısa elyaflı atık yün: Mungo Kısa erim düzeni (x-ışınları): Short-range order Kısa erim: Short range Kısa erimli düzen: Short range order Kısa erimli güdüm: Short range navigation (SHORAN) Kısa harf: Letteret Kısa kafalı (tıp): Brachycephalic (=Brachycephalous) Kısa kafalılık (tıp): Brachycephaly Kısa kalın sopa: Singlestick Kısa kamçı: Quirt Kısa kız çorabı: Bobbysocks Kısa kürek: Paddle Kısa küskü: Jimmy Kısa lif (cam): Short fibre Kısa lifli talk ürünleri: Loomite (=Snofibre) Kısa parmaklı (tıp): Brachydactylic Kısa parmaklılık (tıp): Brachydactyly Kısa seramik elyaflar: Ceramic short fibres Kısa sicim: Lanyard Kısa süreli: Part-time Kısa süreli dağlama: Short-term etching Kısa süreli fırın duruşu (y.fırın): Banking the furnace Kısa süreli iş: Part-time employment Kısa süreli üfleme: Puff Kısa tane: Short grain Kısa ton (=2000 lb = 907.18Kg): Short ton (=Net ton) 421
Kısa ve parlak alev Kısa ve parlak alev: Sharp fire Kısa yazı: Stenograph Kısa yün: Tow; Underwool Kısa zincir dallanması (kim.): Shortchain branching Kısadevre: By-pass Kısadevre anahattı: By-pass main Kısalık: Shortness Kısaltılmamış: Unabridged Kısaltma: Abbreviation Kısaltma (tepe): Truncation Kısasüre ölçümü: Chronoscopy Kısasüreölçer: Chronoscope Kısılma: Entrapment Kısılma (ses): Fade-out Kısılmış: Entrapped Kısılmış katışkılar: Entrapped impurities Kısım: Division; Portion; Part; Segment Kısımsal: Partial Kısımsal basınç: Partial pressure Kısımsal çözünürlük: Partial solubility Kısımsal dağılım: Partial distribution Kısımsal dağılım oranı: Partial distribution ratio Kısımsal daldırma: Partial immersion Kısımsal dengelileştirilmiş: Partially stabilized Kısımsal dengelileştirilmiş zirkonya: Partially stabilized zirconia (PSZ) Kısımsal erime: Partial melting; Liquation Kısımsal geçici sıvı evreli sert lehimleme (seramik): Partial transient liquid-phase brazing (PTLP) Kısımsal grafitli dökme demir: Partially graphitized cast iron Kısımsal işgörmezlik: Partial failure Kısımsal kaplama: Partial plating Kısımsal katı çözünürlük: Partial solid solubility Kısımsal kristalleşme: Partial crystallization 422
Kısıtsız Kısımsal menevişleme: Partial tempering Kısımsal sertleş(tir)me: Partial hardening Kısımsal suverme: Partial quenching Kısımsal tavlama: Partial annealing Kısımsal yenim: Partial corrosion Kısımsallık: Partiality Kısıntı: Restriction Kısırlık (tıp): Agenesia Kısıt: Constraint; Limit Kısıt istemli nitelik: Restrictive requirement quality Kısıt istemli nitelikli çubuklar: Restrictive requirement quality bars Kısıtla(n)ma: Restriction Kısıtlama: Constraint Kısıtlama: Limitation Kısıtlama (bütçe): Holddown Kısıtlanmamış: Uninhibited Kısıtlanmış çekme (döküm): Hindered contraction Kısıtlayan: Limiting Kısıtlayıcı: Limiting Kısıtlayıcı (Limiter) (elekt): Limiter Kısıtlayıcı (nesne): Restraint Kısıtlayıcı akım yoğunluğu: Limiting current density Kısıtlayıcı küre (x-ışınları): Limiting sphere Kısıtlayıcı oksijen imleci deneyi: Limiting oxygen index (LOI) test Kısıtlayıcı sürünme gerilimi: Limiting creep stress Kısıtlı: Limited Kısıtlı çözünürlük: Limited solubility Kısıtlı katı çözeltisi: Limited solid solution Kısıtlı katı çözünürlüğü: Limited solid solubility Kısıtlı katı çözünürlüklü çizge: Limited solid solubility diagram Kısıtsız: Unreserved; Limitless; Unconstrained; Unlimited; Unbounded
Kısıtsız bağlanma Kısıtsız bağlanma: Unconstrained binding Kısıtsız çözünürlük: Unlimited solubility Kısıtsız katı çözünürlüğü: Unlimited solid solubility Kıskaç: Nail puller; Chelate; Grips; Nippers; Clamp; Gripper; Grab; Tongs Kıskaç gözlük: Pince-nez Kıskaç kepçe: Clamshell grab Kıskaçlama: Chelation; Clamping Kıskaçlı eğici: Grip tilter Kıskaçlı kepçe: Grab bucket Kıskı: Buffer; Shimmer; Wedge Kıskı gibi: Wedgelike Kıskılı genleşmeölçer: Wedge extensomeer Kıskıya benzer: Wedgelike Kısma: Throttle; Throttling Kısma bobini (elekt.): Reactance coil Kısma borusu: Throttle Kısma sürgüsü: Choke Kısma valfı: Throttle valve Kısma/kapama vanası: Block valve Kısmi diferansiyel (mat.): Partial differential Kısmi felç (tıp): Paresis Kısmi felçli: Paretic Kıstas: Criterion; Yardstick Kıstırıcı: Nipper Kıt: Meager; Insufficient; Scant(=Scanty); Sparsel Kıtalararası balistik füze: Transcontinental ballistic missle (TCBM) Kıtalararası güdümlü füze: Intercontinental ballistic missile (ICBM) Kıtık: Mungo; Tow Kıtıklı alçı levha: Plaster board Kıtıktan yapılmış bez: Tow cloth Kıtlık: Scarcity Kıvam: Consistency Kıvamlama: Thickening Kıvamlayıcı: Thickener
Kıvrılma Kıvılcım: Scintilla; Spark Kıvılcım aralığı: Spark gap Kıvılcım aşındırması: Spark erosion Kıvılcım bobini (elekt): Spark coil (=Induction coil) Kıvılcım çakımlı biçimleme: Spark discharge forming Kıvılcım çakımlı makina: Spark discharge machine Kıvılcım deneyi (çelik): Spark test Kıvılcım erki: Spark energy Kıvılcım görüngesi: Spark spectrum Kıvılcım kangalı: Spark coil (=Induction coil) Kıvılcım saçan: Scintillant Kıvılcım saçma: Scintillation; Sparking Kıvılcım üreteci: Spark generator Kıvılcımlanan alaşımlar: Pyrophoric alloys Kıvılcımlanma: Sparking Kıvılcımlı havai fişek: Sparker Kıvılcımlı telsiz vericisi: Spark transmitter Kıvılcımsız takımlar: Nonsparking tools Kıvırak: Leno Kıvırcık: Kink; Crimp Kıvırcık iplik: Leno Kıvırcıklama: Crimping Kıvırma (mek.): Lapping Kıvırma deneyi: Snarl test Kıvırma kalıbı: Bending die Kıvırmalı biçimleme: Wiper forming Kıvrak: Lithe; Supple; Lissome Kıvrık: Lap; Sigmoid; Writhen; Flexuous; Doglegged Kıvrık bağırsak (tıp): Ileum Kıvrık bağırsak yangısı (tıp): Ileitis Kıvrık tulumba: Volute pump Kıvrıklık: Volution; Sinus Kıvrılgan kaynak (cam): Dry joint Kıvrılma: Writhing; Plication (=Plicature); Plicature; Volution; Sinuation 423
Kıvrılma (hadde) Kıvrılma (hadde): Underdraught (=Underdraft) Kıvrılma (tıp): Flexion Kıvrım: Bend; Plication (=Plicature); Plicature; Plat; Twine; Buckle; Kink; Gyrus; Meander; Sinuation; Volute; Convolution Kıvrım çizgisi: Bend line Kıvrım düzlemi: Kink plane Kıvrım kıvrım olma: Vermiculation Kıvrım rolesi: Effective roller Kıvrımlama: Kinking Kıvrımlı: Sinuous; Tortuous; Conchal; Winding; Flexuous Kıvrımlılık: Tortuosity Kıvrıntı: Ripple Kıvrıntılı: Tortuous Kıvrıntılı kanal: Anfractuosity Kıvrıntılı yüzey (tıp): Anfractuosity Kıyas: Analogy Kıyas kabul etmez: Incomparable Kıyaslama: Analogy; Comparison Kıyassız: Unique Kıyı: List; Side Kıyı çizgileri (yüzey hatası): Shorelines Kıyı kumu: Beach sand Kıyıdan uzak petrol platformu: Off-shore petroleum platform Kıyılmış: Shredded Kıyılmış ağaç yongası: Hogged fuel Kıyma makinası: Mincer Kıymetli taş: Jewel; Precious stone Kıymık: Shred; Splinter; Sliver; Matchwood; Chip; Spall; Splint Kızak: Skid; Luge; Sled; Toboggan Kızak borusu: Skid pipe Kızak çıtası (mobilya): Bearing rail Kızak izi: Skid mark Kızak kancası: Grab Kızaklı araba: Sledge Kızaklı arabayla gitme: Sledging Kızaklı uçak: Skip plane 424
Kızıl demir cevheri Kızamık: Rubeola; Rose rash; Roseola (=Rose rash) Kızamık (tıp): Measles Kızamıkcık (tıp): German measles; Rubeola; Rubella Kızarık: Rubescent; (tıp) Laked Kızarık yüzlülük (tıp): Rubor Kızarıklık: Rubor Kızarıklık (tıp): Rubescence Kızarma (tıp): Laking Kızartı (tıp): Weal; Wheal (=weal); Erythema; Inflammation Kızartılı: Rubescent Kızartılmış ekmek: Toast Kızdırıcı (mak.): Superheater Kızdırılmış: Heated Kızdırma yitiği (cam): Ignition loss Kızgın: Superheated Kızgın başlık (ingot kalıbı): Dozzle Kızgın buhar: Superheated steam Kızgın buhar borusu: Superheated steam pipe Kızgın buharla işlem (çelik): Barffing Kızgın hava: Hot air Kızgın hava körüğü (yüksek fırın): Hotair blower Kızgın hava üflentisi (yüksek fırın): Hotair blast Kızgın ısı: Superheat Kızgın nokta: Hotspot Kızgın yüzey: Hot surface Kızıl: Sanguine; Red Kızıl (tıp): Scarlatina Kızıl alumina: Ruby alumina Kızıl bakır cevheri: Red copper ore; Cuprite Kızıl bakır oksit: Red copper oxide Kızıl civa oksidi: Mercuric acid Kızıl çinkotaşı: Red zinc ore (=Zincite) Kızıl çökelti: Red precipitate Kızıl demir cevheri: Red iron ore
Kızıl gevrek Kızıl gevrek: Red hot (=Red short) Kızıl gevreklik (çelik): Red shortness (=Hot shortness) Kızıl gümüş cevheri: Red silver ore (=Pyrargyrite) Kızıl güngözü taşı: Fire opal Kızıl hematit: Red hematite Kızıl hematit tozu: Crocus Kızıl kantaşı: Red iron ore (=Red hematite) Kızıl kayma (Doppler olgusu): Red shift Kızıl kok: Red coke Kızıl kumtaşı: Red sandstone Kızıl kurşun: Minium Kızıl kurşun: Red lead (=Minium) Kızıl leke: Red stain Kızıl pas: Red rust Kızıl pirinç: Red brass Kızıl renklendirme (cam): Red staining (=Copper staining) Kızıl sertlik: Red hardness Kızıl sıcaklık: Red heat Kızıl sıcaklık: White heat (=Red heat) Kızıl sıcaklık aralığı: Red heat range; White heat range Kızıl zırnık: Realgar Kızılgöz (hastalık): Pinkeye Kızılımsı tunç: Semi-red brass Kızılımsı tunç eritme: Semi-red brass melting Kızıllık (tıp): Erythrism Kızılötesi (λ=700 nm-1 mm): Infrared Kızılötesi belirleme: Infrared detection Kızılötesi belirleyicisi: Infrared detector Kızılötesi camları: Infrared glasses Kızılötesi çözümleyicisi: Infrared analyser Kızılötesi dalgaları: Infrared waves Kızılötesi dedektörü: Infrared detector Kızılötesi dişçilik lazerleri: Infrared dental lasers Kızılötesi filmi: Infrared film
Kızılötesi soğurum görüngesi Kızılötesi fotoğrafçılığı: Infrared photography Kızılötesi gaz çözümleci: Infrared gas anlyzer Kızılötesi geçirimli mikroskopi: Infrared transmission microscopy Kızılötesi görünge gözlemleme: Infrared spectroscopy Kızılötesi görüngeölçeri: Infrared spectrometer Kızılötesi görüngesi: Infrared spectrum Kızılötesi güdüm: Infrared guiding Kızılötesi güdüm dizgesi: Infrared guidance system Kızılötesi haritası: Infrared map Kızılötesi ışınım sıcaklıkölçeri: Infrared radiation pyrometer Kızılötesi ışınımı: Infrared radiation Kızılötesi ışınları: Infrared rays Kızılötesi ışınlı fırın: Infrared oven Kızılötesi iletişim: Infrared communication Kızılötesi incelemesi (seramikler): Infrared inspection Kızılötesi kamerası: Infrared camera Kızılötesi kurutucusu: Infrared dryer Kızılötesi lambası: Infrared lamp Kızılötesi lazeri: Infrared laser Kızılötesi lif optiği: Infrared fibre optics Kızılötesi mikroskobu: Infrared microscope Kızılötesi mikroskopisi: Infrared microscopy Kızılötesi nesnel merceği: Infrared objective Kızılötesi optiği: Infrared optics Kızılötesi polarizörü: Infrared polarizer Kızılötesi salım: Infrared emission Kızılötesi sıcaklık ölçümleri: Infrared thermometer measurements Kızılötesi soğurum (cam): Infrared absorption Kızılötesi soğurum görüngesi: Infrared absorption spectrum 425
Kızılötesi soğurum spektroskopisi Kızılötesi soğurum spektroskopisi: Infrared absorption spectroscopy Kızılötesi soğurumlu cam: Infrared absorbing glass Kızılötesi spektroskopisi: Infrared spectroscopy Kızılötesi süzgeci (optik): Heat filter Kızılötesi süzgeç: Infrared filter Kızılötesi tedavi lazerleri: Infrared therapeutical lasers Kızılötesi yansımalı mikroskopi: Infrared reflectance microscopy Kızılötesi yansımalı spektroskopi: Infrared reflection spectroscopy (IRRS) Kızılötesi yansıtma: Infrared reflection Kızıltaş: Raddle Kızışan: Incalescent Kibrit: Match Kibrit çöpü: Matchstick Kibrit kutusu: Matchbox Kibritlik kereste: Matchwood Kick benzerlik kuralı: Kıck’s rule of similarity Kick yasası: Kick’s law Kick’in benzerlik kuralı: Kick’s rule of similarity Kiev (bir tür yoğunlaştırıcı): Kieve Kikuchi deseni: Kikuchi pattern Kikuchi kırınımı: Kikuchi diffraction Kikuchi kuşağı: Kikuchi band Kikucki çizgileri: Kikuchı lines Kil: Clay Kil ayırıcı: Desliner Kil ayırma: Deslining Kil bağlayıcı: Coldbond Kil deposu: Clay room Kil hamuru: Wauk Kil hamuru (süslü çini): Barbotine Kil harcı: Clay mortar Kil harcı karışımı: Clay mortar-mix Kil içeriği: Clay content 426
Killi taş Kil madenciliği: Clay winning Kil mineralleri: Clay minerals Kil sulandırma: Pugging Kil taşı: Argilltite Kil topu: Clay gun Kil tuğlası: Clay brick Kil ürünleri: Clay products Kile (35.239 lt-ABD: Bushel Kiler: Storeroom; Buttery; Pantry; Lander Kilim: Tapis Kilit: Talon; Fastening; Lock Kilit açma: Unbolting; Unlocking Kilit baklası: Shackle Kilit çarkı: Ratchet wheel Kilit dili: Bolt Kilit pimi: Forelock Kilit somunu: Locknut; Check nut Kilit taşı: Keystone; Arch stone Kilit tuğlası: Key brick Kilitleme: Keying; Locking Kilitleme pimi: Locking pin Kilitlenmemiş: Unbarred Kilitlenmiş: Locked Kilitlenmiş çene (tıp): Trismus Kilitli: Locked Kilitli dolap: Locker Kilitli dövme kalıpları: Locked forging dies Kilitli pul: Lock-washer Kilitsiz: Lockless Killi: Argillaceous Killi çamur: Lute Killi demir cevherleri: Argillaceous iron ores Killi diaspor: Diaspore clay Killi gereçler: Argillaceous materials Killi kara toprak: Adobe Killi kaya: Pelite Killi kum: Fat sand Killi taş: Argilltite
Killi Killi toprak: Hardpan Killi tuğla: Clay brick Killi yapı kiremiti: Structural clay tile Killi yapraktaşı: Shale Kilobar: Kilobar (kb) Kilobayt: Kilobyte Kilogram (=1000gr): Kilogram (Kg) Kilogram-kuvvet: Kilogram-force Kilogrammetre: Kilogrammetre (Kg-m) Kilohertz: Kilohertz (kHz) Kilokalori: Kilocalorie (kcal) Kiloküri: Kilocurie Kilolitre: Kilolitre Kilometre: Kilometer Kilomol: Kilomole Kilosikl: Kilocycle Kilovat: Kilowatt Kilovat-saat: Kilowatt-hour (kwh) Kilovolt: Kilovolt (Kv) Kil-su çamuru: Clay-water paste Kimberlit: Kimberlite Kimya: Chemistry Kimya mühendisliği: Chemical engineering Kimyaca arı: Chemically pure Kimyasal: Chemical Kimyasal algaç (tıp): Chemoreceptor Kimyasal arılık: Chemical purity Kimyasal aşınma: Chemical wear Kimyasal ayırma: Chemical separation Kimyasal ayrış(tır)ım: Chemolysis Kimyasal ayrışım: Chemical decomposition Kimyasal bağ: Chemical bond Kimyasal bağ haritalaması: Chemical state mapping Kimyasal bağlanma: Chemical bonding Kimyasal bağlanma erki: Chemical bonding energy Kimyasal bağlayıcılar: Chemical cements
Kimyasal dağlama Kimyasal bağlı (pişirilmemiş tuğla): Chemically bonded Kimyasal bağlı kum: Chemically bonded sand Kimyasal bağlı refrakter harç: Chemically bonded refractory mortar Kimyasal bağlı tuğla: Chemically bonded brick Kimyasal bırakıntı: Chemical deposition Kimyasal bileşik: Chemical compound Kimyasal bileşik su: Chemically combined water Kimyasal bileşim: Chemical composition Kimyasal bileşim aralıkları: Chemical composition ranges Kimyasal bileşim kısıtları: Chemical composition limits Kimyasal bireşim: Chemical synthesis Kimyasal bireşim: Chemosynthesis Kimyasal birikim: Chemical segregation Kimyasal buğu taşınımı: Chemical vapour transport Kimyasal buhar çökeltimi: Chemical vapour deposition (CVD) Kimyasal buhar çökeltimli karbon: Chemical vapour deposited carbon Kimyasal buhar geçisimi: Chemical vapour infiltration Kimyasal cerrahlık: Chemosurgery Kimyasal çevirtim: Chemical conversion Kimyasal çevirtim kaplaması: Chemical conversion coating Kimyasal çoktürellik: Chemical heterogeneity Kimyasal çökelme: Chemical precipitation Kimyasal çökeltilmiş toz: Chemically precipitated powder Kimyasal çözümleme: Chemical analysis; Chemical assay Kimyasal çözümleme için elektron spektrokopisi/görünge gözlemi: Electron spectroscopy for chemical analysis (ESCA) Kimyasal dağlama: Chemical etching 427
Kimyasal dayanıklılık (seramik) Kimyasal dayanıklılık (seramik): Chemical durability Kimyasal değişim: Chemical change Kimyasal değiştirici (özdek): Chemical modifier Kimyasal denge: Chemical equilibrium Kimyasal denklem: Chemical equation Kimyasal dondurma: Chemical frosting Kimyasal edilgin bileşik: Chemically tempered compound Kimyasal edilgin cam: Chemically tempered glass Kimyasal elektriğe ilişkin: Voltaic Kimyasal element: Chemical element Kimyasal erk: Chemical potential (Gi = mi) Kimyasal eşdeğer: Chemical equivalent Kimyasal eşdeğerlik: Chemical equivalence Kimyasal eşdeğerlilik: Chemical equivalency Kimyasal etki: Chemical action Kimyasal etkileşim: Chemical interaction Kimyasal frezeleme: Chemical milling Kimyasal geçişim: Chemosmosis Kimyasal gereç: Chemical material Kimyasal gereç uzaklaştırma: Chemical material removal Kimyasal gerilim: Chemical potential (Gi = mi) Kimyasal güçlendirilmiş: Chemically strenghened Kimyasal güçlendirilmiş cam: Chemically strengthened glass Kimyasal heterojenlik: Chemical heterogeneity Kimyasal hızbilim: Chemical kinetics Kimyasal homojenlik: Chemical homogeneity Kimyasal ışıldama: Chemiluminescence Kimyasal ilginlik: Chemical affinity Kimyasal indirgeme: Chemical reduction 428
Kimyasal tepkime Kimyasal işlem: Chemical treatment Kimyasal işleme: Chemical milling Kimyasal kaldır(ıl)ma: Chemical ablation Kimyasal kaplama: Chemical coating Kimyasal koşutluk: Chemical specification Kimyasal körleme: Chemical blanking Kimyasal kuvvet: Chemical force Kimyasal kuvvet mikroskobisi: Chemical force microscopy Kimyasal mekanik parlatma: Chemicalmechanical polishing Kimyasal metalbilim: Chemical metallurgy Kimyasal öge: Chemical element Kimyasal özellikler: Chemical properties Kimyasal parlaklaştırma: Chemical brightening Kimyasal parlatma: Chemical polishing Kimyasal porselen: Chemical porcelain Kimyasal potansiyel: Chemical potential Kimyasal sağaltım: Chemotherapy Kimyasal sabitleme: Chemical fixation Kimyasal saldırı: Chemical attack Kimyasal savaş: Chemical warfare Kimyasal sertleştirme: Chemical hardening Kimyasal sınıflandırma: Chemotaxonomy Kimyasal simge: Chemical symbol Kimyasal soğurum: Chemisorption Kimyasal sürtünmeli aşınma: Chemical abrasion Kimyasal şahitleme: Chemical fixation Kimyasal şartname: Chemical specification Kimyasal talaşlı işleme: Chemical machining Kimyasal tedavi: Chemotherapy Kimyasal tektürellik: Chemical homogeneity Kimyasal temizleme: Chemical cleaning Kimyasal tepkime: Chemical reaction
Kimyasal tortu Kimyasal tortu: Chemical deposition Kimyasal uç: Chemical tip Kimyasal yatkınlık: Chemical affinity Kimyasal yayınım: Chemical diffusion Kimyasal yayınım katsayısı: Chemical diffusion coefficent Kimyasal yenim: Chemical corrosion Kimyasal yönelme: Chemotaxis Kimyasal yüzerme: Chemical adsorption Kimyasallar: Chemicals Kimyon yağı: Cymene Kinaz (maya): Kinase Kinematik: Kinematics Kinematik viskosite: Kinematic viscosity Kinetik: Kinetics Kinetik enerji: Kinetic energy Kinglor-Metor süreci (sünger demir): Kinglor-Metor process Kinin: Quinine; (ecz.) Totaquine Kininli su: Quinine water Kiniş: Slot Kiniş kalemi: Rabbet chisel Kiniş rendesi: Rabbet plane Kinol: Quinol Kinolin: Quinoline Kinon: Quinone Kioton: Kiloton Kiovolt doruğu: Kilovolts peak (Kvp) Kiovolt-amper: Kilovolt-ampere Kip: Mode; Module; Kip Kip cihazı (cam): Kipps apparatus Kiplenmemiş: Unmodulated Kiplenmemiş dalga: Unmodulated wave Kipp gaz üreteci: Kipp gas generator Kir: Dirt Kir giderici: Detergent Kir yarası (Hartford üretimi): Dirty blank Kiracı: Lessee Kiralama kütüphanesi: Lending library Kirayı veren: Lessor
Kireçleştirme Kiraz rengi: Cerice Kirchhoff denklemleri: Kirchhoff ’s equations Kirchhoff yasası: Kirchhoff ’s law Kireç: Lime Kireç bileşimi: Lime compositon Kireç camı: Lime glass Kireç felşputu: Lime felspar Kireç fosfatı: Phosphate of lime Kireç harcı: Lime montar Kireç kalsine tesisi: Lime calcining plant Kireç katım dizgesi (çelik): Lime adding system Kireç katımları: Lime additions Kireç kaymağı: Bleaching lime; Milk of lime; Calcium hypochloride; Chloride of lime Kireç kayna(t)ması (çelik): Lime boil Kireç kaynağı ile kaplama (soğuk çekme çubuk): Sull coating Kireç kırma: Lime crushing Kireç ocağı: Lime kiln Kireç öğütücü: Lime grinder Kireç örtme: Lime coating Kireç örtü: Lime coating Kireç püskürtme: Lime-injection Kireç püskürtme aygıtı: Lime-injection equipment Kireç suyu: Lime water Kireç sütunu: Stylolite Kireç sütü: Kalk milk Kireç temelli: Lime-base Kireç torbası: Lime bag Kireç yakma: Lime burning Kireç-demir -silika eriyikleri: Lime-ironsilica melts Kireçleme: Liming Kireçlenme (tıp): Calcification; Calcinosis Kireçlenmiş dokular: Calcified tissues Kireçleşme: Calcification Kireçleştirme: Calcining 429
Kireçleştirme süreci Kireçleştirme süreci: Calcining process Kireçleştirme tortusu: Residue of calcination Kireçli: Calcareous; Calciferous; Limy; Chalky (=Chalked); Calcic Kireçli kil: Calcareous clay; Calcerous clay Kireçli kumtaşı: Calcerous sandstone; Chalky sandstone Kireçli kükürt: Limesulphur Kireçli optik cam: Optical crown glass Kireçli su: Limewater; Hard water Kireçli toprak: Marl; Pedocal Kireçli topraktaşı: Marlstone Kireçli uranit: Lime uranite Kireçli üfleme düz cam: Lime crown glass Kireç-silika oranı: Lime-silica ratio Kireçsizleştirme: Decalcification Kireçtaşı: Limestone; Travertine; Chalkstone Kireçtaşı kırıntısı: Limestone chips Kireçte soğutma: Lime cooling Kiremit: Tile; Pantile Kiremit döşeme: Tiling Kiremit fırını: Brick kiln Kiremit/çini döşenmiş yüzey: Tiling Kiriş: Trabecula; Sinew; Beam; Chord; Truss; Tendon; Gut Kiriş (çalgı teli): Catgut Kiriş çarpanı: Chord modulus Kiriş destekli maça: Cantilever-supported core Kiriş dikme (tıp): Tenorrhapy Kiriş haddesi: Beam mill Kiriş kemiği: Trabecular bone Kiriş kesme (tıp): Tenotomy Kiriş kütüğü: Beam blank Kiriş levhası: Support plate Kiriş yangısı (tıp): Tendonitis Kirişli köprü: Girder bridge; Lattice bridge Kirkendall olgusu: Kirkendall effect Kirkendall yayınım çifti: Kirkendall 430
Kitap bilimi diffusion couple Kirlenmemiş: Axenic; Incontaminate; Unpolluted Kirlenmiş: Polluted Kirleten: Polluter Kirletici: Pollutant Kirletilmemiş: Unpolluted Kirletilmiş: Polluted Kirli: Blae; Unclean Kirli beyaz: Oyster white Kirli çamaşır: Laundry Kirli dip (şişe): Dirty base Kirli kan: Venous Kirli kan bolluğu (tıp): Venosity Kirli su borusu: Waste pipe Kirlilik: Pollution; Uncleanness Kirlilik giderme: Decontamination Kirliliksavar: Anticontaminator Kirpik: Lash; Cilia; Eyelash Kirpik batması (tıp): Trichiasis Kirpik kasları kötürümlüğü(tıp): Cyclopedia Kirpik kıvrımı: Ciliary process Kirpik sonda: Eyelash probe Kirpik+iris yangısı (tıp): Iridocyclitis Kirpiksi: Ciliary Kirpiksi kas (göz): Ciliary muscle Kirpiler (Galvanizleme): Porcupines Kirsch deneyi: Kirsch test Kirschner teli (tıp): Kirschner wire Kiruna demir cevheri: Kiruna iron ore Kish grafiti: Kish graphite Kiss süreci: Kiss process Kist: Vesicle; Cyst Kistli: Cystic Kişi: Self Kişisel: Idiopathical Kişisel eşya: Paraphernalia Kitap: Book; Work Kitap bilimi: Bibliology
Kitap cildi Kitap cildi: Tome Kitap gömleği: Book jacket Kitap Kabı: Book jacket Kitap kılıfı: Dust jacket (=Dust wrapper); Dust wrapper Kitap rafı: Book rack; Bookshelf Kitap rafları: Stack Kitapcık: Pamphlet Kitaplık: Bookcase Kitin: Chitin Kitle: Bulk Kitle direnci: Bulk resistance Kitle gözenekliliği: Bulk porosity Kitle iletkenliği: Bulk conductivity Kitle katsayısı: Bulk modulus Kitle oylumu: Bulk volume Kitle özgül ağırlığı: Bulk specific gravity Kitle özgür erki: Bulk free energy Kitle polimerlenmesi: Bulk polymerization Kitle yapışkanı: Bulk adherend Kitle yapıştırıcı: Bulk adhesive Kitle yerleştirme: Bulk handling Kitle yerleştirme dizgesi: Bulk handling system Kitle yoğunluğu: Bulk density Kitlesel akış: Bulk flow Kitlesel bozun(dur)um: Bulk deformation Kitlesel bozun(dur)um süreçleri: Bulk deformation processes Kitlesel çoğuzlanma: Bulk polymerization Kitlesel gereç: Bulk material Kitlesel kalıplama: Bulk moulding Kitlesel kalıplama bileşiği: Bulk moulding compound (BMC) Kitlesel özellikler: Bulk properties Kitlesel yayınım: Bulk diffusion Kiyanit: Kyanite Kizerit: Kieserite Kiznek: Underwool Kjeldahl beheri: Kjeldahl flask
Klor-alkali süreci Kjeldahl şişesi: Kjeldahl flask Kjellin fırını: Kjellin furnace Klakson: Motor horn Klapa: Tab Klâpa: Lapel Klâsifikatör: Classifier Klasik çekirdekleme kuramı: Classical nucleation theory Klasik mekanik: Classical mechanics Klavsen: Harpsichord Klavuz çatalı (cam): Guide fork Klavuz çizgi: Guideline Klavuz kitap: Guidebook Klavye: Keyboard; Keyset; Finger board Klâvyeli: Keyed Klein şişesi (geom.): Klein bottle Klemens: Clip Klemm ayıracı: Klemm’s reagent Klepo pernosu: Clip bolt Kling potaları: Kling ladles Klinik (tıp): Infirmary; Clinic Klinik denemeler (tıp): Clinical trials Klinik sıcaklıkölçeri (tıp): Clinical thermometer Klinik uygulamalar (tıp): Clinical applications Kliniköncesi (tıp): Preclinical Kliniksel: Clinical Klinker: Clinker Klistron: Klystron Klişe: Stereotype Kloantit: Chloanthite Klockner-Humboldt-Deutz süreci: Klockner-Humboldt-Deutz process Klor: Chlorine Klor asidi: Chloric acid Klor ayırma: Chlorine parting Klor ikioksit: Chlorine dioxide Klor özütleme: Chlorine extraction Klor-alkali süreci: Chlor-alkali process 431
Kloramfenikol Kloramfenikol: Chloramphenicol Kloramin: Chloramine Klorapatit: Chlorapatite Klorargrit: Chloragyrite Klordan: Chlordane Klorendik anhidrate: Chlorendic anhydrate (CA) Klorendik cam elyafı: Chlorendic fibreglass Klorendik destekli polyester: Chlorendic reinforced polyester Klorendik polyester reçine: Chlorendic polyester resin Klorendikler: Chlorendics Klorfan (ısıtılınca ışık yayan fluorit): Chlorphane Kloriki floriki metan: Dichlorodifloromethane Klorit (Al Fe Mg silikat): Chlorite Klorlama: Chlorination Klorlanmış: Chlorinated Klorlanmış hidrokarbonlar: Chlorinated hydrocarbons Klorlu: Chloric; Chlorous Klorlu bütil: Chlorobutyl Klorlu çözücüler: Chlorinated solvents Klorlu etan: Chloroethane Klorlu florlu karbonhiratlı plastikler: Chlorofluorohydracarbon plastic Klorlu karbonhidratlat: Chlorohydracarbons Klorlu kavurma: Chloridizing roasting Klorlu poliüretan: Chlorinated polyethyline (CPE) Klorlu polivinil klorür: Chlorinated polyvinyl chloride (CPC) Klorlu sülfonik asit: Chlorosulphonic acid Klorluluk: Chlorinity Klorobutil: Chlorobutyl Kloroetan: Chloroethane Klorofil: Chlorophyll Kloroform: Chloroform 432
Knoop sertlik deneyi Kloropikrin: Chloropicrin Kloroplatinik asit: Platinum chloride solution Kloropren: Chloroprene Kloropren elastomer: Chloroprene elastomer Kloropren örtü: Chloroprene coating Kloroprenli kauçuk: Chloroprene rubber Klorosülfonatlı poliüretan: Chlorosulphonated polyethylene Klorotrifloretilen: Chlorotrifuorethylene (CTFE) Klorpromazin: Chlorpromazine Klorsavar: Antichlor Klortetrasiklin: Chlortetracycline Klorür: Chloride Klorür tuzu yunağı: Chloride salt bath Klorür yükünlü gerilim yenimi çatlaması: Chloride-ion stress-corrosion cracking Klorürleme: Chlorination Klorürlü altın kaplama: Chloride gold plating Klorürlü çinko kaplama: Chloride zinc plating Klorürlü kaplama yunağı: Chloride plating bath Klorürlü karbonatlı tuz yunağı: Chloride carbonate salt bath Klorürlü nikel kaplama: Chloride nickel plating Klorürlü sülfatlı nikel kaplama: Chloride sulphate nickel plating K-mezon: K-meson Knab-Carves fırını: Knab-Carves oven Knoop izaçarı: Knoop indenter Knoop izli sertlik deneyi: Knoop indentation hardness test Knoop izli sertlikölçeri: Knoop indentation hardness tester Knoop sertliği: Knoop hardness Knoop sertlik deneyi: Knoop hardness test
Knoop sertlik sayısı Knoop sertlik sayısı: Knoop hardness number (KHN) Knoop sertlikölçeri: Knoop hardness tester Knudsen akışı: Knudsen flow Knudsen denklemi: Knudsen equation Knudsen gözesi: Knudsen cell (=Effusion cell) Knudsen sayısı: Knudsen number Knudsen vakumölçeri: Knudsen vacuum gage Kobalt: Cobalt Kobalt alaşımları: Cobalt alloys Kobalt asetat: Cobalt acetate Kobalt bağlayıcı: Cobalt binder Kobalt bağlı volfram karbür: Cobaltbonded tungsten carbide Kobalt bileşikleri: Cobalt compounds Kobalt bombası: Cobalt bomb Kobalt bromür: Cobalt bromide Kobalt camı: Smalt Kobalt cevheri: Red cobalt (=Red ochre) Kobalt hidroksit: Cobalt hydroxide Kobalt iyodür: Cobalt iodide Kobalt kaplama: Cobalt plating Kobalt klorür: Cobalt chloride Kobalt krom alaşımları: Cobaltchromium alloys Kobalt kürleme: Co-curing Kobalt kütüğü: Cobalt bloom Kobalt metali: Cobalt metal Kobalt naftenat: Cobalt naphthenate Kobalt oksit: Zaffar(=Zaffre,zaffer); Cobalt oxide Kobalt oksitli cam tozu: Smalt Kobalt selenür: Cobalt selenide Kobalt temelli alaşımlar: Cobalt-base alloys Kobalt temelli ısı dirençli alaşımlar: Cobalt base heat resisting alloys Kobalt temelli üstünalaşımlar: Cobalt base superalloys
Kok boyutlandırma Kobalt temelli yüksek sıcaklık alaşımları: High-temperature cobalt-base alloys Kobalt tiyosiyanat: Cobalt thiocyanate Kobalt volfram alaşımları: Cobalttungsten alloys Kobalt yunağı: Cobalt bath Kobalt-60: Cobalt-60 Kobaltit: Cobaltite Kobaltla bağlanmış volfram-titanyum karbür sinteri: Kennametal Kobaltlı alaşım çelikleri: Cobalt alloy steels Kobaltlı cam: Cobalt glass; Smalto Kobaltlı demir önalaşımı: Ferrocobalt Kobaltlı yüksek hız çelikleri: Cobalt high speed steels Kocakafalı (tıp): Macrocephalic; Macrocephalus Kocakafalılık (tıp): Macrocephaly Kocakarı ilacı: Nostrum Kocaman: Oversize; Mega; Immense Koç: Ram Koç boynuzundan boru: Shophar (=Shofar) Kod (=şifre): Code Kodachrome renkli film: Kodachrome colour film Kodachrome saydam filmi: Kodachrome slide film Koesit: Coesite Koğuş (hastane): Ward Kohenit (göktaşı sementiti): Cohenite Kohler aydınlatması (ışık mikroskobu): Köhler illumination Kohler kaynağı (ışık): Kohler source Kohlrausch yasası: Kohlrausch’s Law Kohlrausch yöntemi: Kohlrausch method Kok: Coke Kok bataryası: Coke battery Kok boşaltıcı: Coke unloader Kok boşaltma: Coke discharging Kok boyutlandırma: Coke sizing 433
Kok çözümlemesi Kok çözümlemesi: Coke analysis Kok dayancı: Coke strength Kok değirmeni: Coke rolls Kok dökme: Coke unloading Kok eleği: Coke screen Kok eleme: Coke screening Kok eleme tesisi: Coke screening plant Kok fabrikası: Coke oven plant; Coke plant Kok fırını: Coke oven Kok fırınını yükleme: Coke oven charging Kok gazı: Coke-oven gas; Coke gas; Coke oven gas ( COG ) Kok gereksinmesi: Coke requirement Kok gözenekliliği: Coke porosity Kok itme arabası: Coke pusher Kok kırıcı: Coke crusher Kok kırma: Coke crushing Kok külü: Coke ash Kok küspesi: Coke cake Kok mıcırı: Coke cinder Kok ocağı: Coke furnace Kok oranı (y.fırını): Coke rate Kok rampası (kok f.): Coke wharf Kok söndürme: Coke quenching Kok söndürme arabası: Coke quenching car Kok söndürme kulesi: Coke quenching tower; Coke tower Kok söndürücü: Coke cooler Kok tepkenliği: Coke reactivity Kok tozu: Coke breeze Kok verimi: Coke yield Kok yatağı: Coke bed Kok zifti: Coke pitch Kokil demir: Chill iron Kokil döküm: Gravity die casting Kokil döküm: Permanet mould casting Kokil dökümler: Chill castings; Chill iron castings Kokil kalıbı: Mould (=Mold) 434
Kol kası (tıp) Kokil kalıp: Permanent mould Kokil merdane: Chill rolls Koklama: Olfaction Koklama duyusu (tıp): Olfaction Koklama organı (tıp): Olfactory organ Koklaş(tır)ma: Coking Koklaşabilir kömür: Coking coal Koklaşabilir kömür tozu: Coking fines Koklaşma deneyleri: Coking tests Koklaşmayan kömür: Noncoking coal Kokmuş: Putrid Koku: Odor Koku alamama (tıp): Anosmia Koku alma siniri (tıp): Olfactory nerve Koku bilimi (tıp): Olfactronics Koku duyarlıkölçeri: Olfactometer Koku giderici: Deodorant Koku giderme: Deodorization Koku şişesi: Scent bottle (=Perfume bottle) Koku yayar: Odorant Kokulu bileşikler: Aromatic compounds Kokulu çay: Oolong Kokulu hidrokarbonlar: Aromatic hydrocarbons Kokulu madde: Odorant Kokulu reçine: Tacamahac (=Tacmahack); Animé (=animi); Bdellium; Elemi Kol: Lever; Limb; Handle; Tappet; Ramification; Crank; Rod; (elekt) Tap; (tıp) Brachium Kol ağrısı (tıp): Brachialga Kol bacak kısalığı (doğuştan): Phocomely Kol bağı: Garter Kol dayanağı: Armrest Kol demiri: Bolt Kol felci (tıp): Wrist-drop Kol inmesi (tıp): Wrist-drop Kol kabağı: Loofa Kol kabağı: Luffa (=Loofa) Kol kası (tıp): Biceps
Kol kemiği Kol kemiği: Ulna; (tıp) Humerus Kol kemiğine ilişkin (tıp): Humeral Kol orta siniri (tıp): Median nerve Kol saati: Watch Kol saati: Wrist watch Kol saati kayışı: Watch-strap Kol saati kutusu: Watchcase Kol saplaması: Handle locking screw Kola: Paste Kolay anlaşılır: Limpid Kolay eriyen alaşımlar: Fusible alloys Kolay işleme: Free machining Kolay işlenebilen cam: Sweet glass Kolay işlenebilir alaşımlı çelik çubuklar: Free-machining alloy steel bars Kolay işlenebilir alaşımlı çelikler: Freemachining alloy steels Kolay işlenebilir bakır: Free machining copper Kolay işlenebilir çelikler: Free machining steels Kolay işlenebilir paslanmaz çelikler: Free machining stainless steels Kolay işlenebilir tel: Free machining wire Kolay kayma: Easy glide Kolay kesilen çelikler: Free cutting steels Kolay kesilen karbon çelikleri: Freecutting carbon steels Kolay kesilen paslanmaz çelikler: Free cutting stainless steels Kolay kesilen pirinç: Free cutting brass Kolay kesilen tunç: Free cutting bronze Kolay kırılan camlar: Frangible glasses Kolay kırılır: Frangible Kolay mıknatıslan(dır)ma: Easy magnetisation Kolay mıknatıslan(dır)ma yönleri: Easy magnetisation directions Kolay talaşlı işleme: Free machining Kolayerir: Eutectic Kolayerir ağı: Eutectic network
Kolayerir öncesi evresi Kolayerir alaşım: Eutectic alloy Kolayerir bağlaması: Eutectic bonding Kolayerir bakır oksit: Eutectic cuprous oxide Kolayerir bileşen: Eutectic constituent Kolayerir bileşimi: Eutectic composition Kolayerir çizgesi: Eutectic diagram Kolayerir çizgisi: Eutectic line Kolayerir dizgesi: Eutectic system Kolayerir dökme demir: Eutectic cast iron Kolayerir dönüşümü: Eutectic transformation Kolayerir duraksaması: Eutectic arrest Kolayerir erime sıcaklığı: Eutectic melting temperature Kolayerir erimesi: Eutectic melting Kolayerir eşsıcaklığı: Eutectic isotherm Kolayerir evre karışımı: Eutectic phase mixture Kolayerir evresi: Eutectic phase Kolayerir göze dağlaması: Eutectic celletching Kolayerir göze oluşumu: Eutectic cell formation Kolayerir gözesi: Eutectic cell Kolayerir grafiti: Eutectic graphite Kolayerir gülsüleri: Eutectic rosettes Kolayerir içyapısı: Eutectic microstructure Kolayerir karbürleri: Eutectic carbides Kolayerir karışımı: Eutectic mixture Kolayerir karması: Eutectic composite Kolayerir katılaşması: Eutectic solidification Kolayerir kayması: Eutectic shift Kolayerir kümesi: Eutectic colony Kolayerir lehimi: Eutectic solder Kolayerir noktası: Eutectic point Kolayerir osteniti (ledebürit): Eutectic austenite Kolayerir öncesi: Proeutectic Kolayerir öncesi evresi: Proeutectic phase 435
Kolayerir öncesi osteniti Kolayerir öncesi osteniti: Proeutectic austenite Kolayerir öncesi sementit: Proeutectic cementite Kolayerir sementiti (ledebürit): Eutectic cementite Kolayerir sıcaklığı: Eutectic temperature Kolayerir sıvı: Eutectic liquid Kolayerir tepkime eşsıcaklık eğrisi: Eutectic reaction isotherm Kolayerir tepkimesi: Eutectic reaction Kolayerir yapısı: Eutectic structure Kolayeriraltı: Hypoeutectic Kolayeriraltı alaşımlar: Hypoeutectic alloys Kolayeriraltı dökme demirler: Hypoeutectic cast alloys Kolayerirsi: Eutectoid Kolayerirsi alaşım: Eutectoid alloy Kolayerirsi öncesi: Proeutectoid Kolayerirsi öncesi evresi: Proeutectoid phase Kolayerirsi öncesi ferriti: Proeutectoid ferrite Kolayerirsi öncesi karbürü: Proeutectoid carbide Kolayerirsi öncesi sementiti: Proeutectoid cementite Kolayerirüstü: Hypereutectic Kolayerirüstü alaşımlar: Hypereutectic alloys Kolayerirüstü dökme demirler: Hypereutectic cast irons Kolbağı (tıp): Sling Kolene süreci (tufal giderme): Kolene process Kolera (tıp): Cholera Kolesterol: Cholesterol Koli: Parcel Kolik: Colic Kolimatör: Collimator Kolin (B vitamin türü): Choline 436
Kompresör diski Kollektör (elekt): Brush Kollektör boru: Header Kollodion (nitroselülozlu organik çözücü): Collodion Kolloid: Colloid Kolloidal: Colloidal Kolloidal silika: Colloidal silica Kollu çark: Spider Kollu pergel: Trammel Kollu testere: English pad saw Kollu vinç: Jib crane Kolluk: Arm-band Kolojen-Glikosaminoglikan eşçoğuz: Collogen-glycosaminoglycan (CG) copolymer Kolomanit: Colomanite Kolon: Tumpline (tıp); Colon Koloniler: Colonies Kolonlama (yüksek fırın): Pillaring Kolonlu tozaltı kaynak makinası: LColumn-type submerged Arc welding machine Kolonya: Lotion; Toilet water Kolthoff tampon çözeltileri: Kolthoff buffer solutions Koltuk: Seat; Armchair Koltuk kılıfı: Slipcover Koltukaltı (tıp): Axilla Koltukluk: Dress shield Kolumbit: Columbite Kolye: Neclace Kolza yağı: Rapeseed oil (=Colza oil) Komisyonculuk: Factoring Kompak disk: Compact disc Komplikasyon (tıp): Complication Komplikasyon oluşum oranı: Complication incidance rate Kompozitler: Composites Kompresör: (mek.) Compressor; (motor) Superchanger Kompresör diski: Compressor disks
Kompresör kanatcıkları Kompresör kanatcıkları: Compressor blades Komşu: Neighbor; Neighboring; Neighbouring; Adjacent Komşu atomlar: Neighbouring atoms Komşu düzlem: Adjacent plane Komşu tane: Adjacent grain Komuta merkezi: Nerve centre Konaç dizgesi: Coordinate system Konaç ekseni (mat.): Axis Konaç ölçme makinesi: Coordinate Measuring Machine (CMM) Konaçlar: Coordinates Konbiçim: Configuration Konbiçimsel: Configurational Konbiçimsel dağıntı: Configurational entropy Konbiçimsel entropi: Configurational entropy Kondensat: Condensate Kondensatör: Condenser; (elekt.) Capacitor Konfeksiyon: Ready-to-wear Konferans: Conference; Lecture Koni: Cone; Bevel Koni ve çeyrekleme yöntemi (seramik): Cone and quartering method Konik: Tapered Konik çark: Bevel wheel; Cone wheel Konik delme: Taper boring Konik dişli: Bevel drive gear; Miter gear; Tapered thread; Bevel gear Konik dişli mil: Bevel gear shaft Konik dişli takımı: Bevelled gearing Konik dişli yatağı: Bevel gear bearing Konik gönye: Bevelled ruler Konik işleme: Coning Konik işleme kalıpları: Coning dies Konik işleme takımları: Coning tools Konik izdüşüm: Polyconic projection Konik kaloriölçer: Cone calorimeter
Kontak mercekleri Konik kavrama: Cone clutch Konik kenar (cam): Taper bevel Konik kırıcı: Cone crusher Konik mandrel (vello-süreci): Vertical mandrel Konik merdane: Cone shaped roll; Conical roll Konik oluk: Cone chute Konik ölçü: Conical measure Konik perçin: Bevelled rivet Konik sütunaltı (mim.): Gutta Konik tornalama: Taper turning Konik uç: Bevelled end Konik uçlu: Tapered Konik vida kılavuzu: Taper Konik yatay taşı (cam): Tapered skew back Konikleştirilmiş: Tapered Koniklik (döküm): Draft Koniklik açısı (döküm): Draft angle Konkasör: Jaw crusher; Crusher Konlama: Coning Konowalow yasası: Konowalow’s law Konsantratör: Concentrator Konsantre: Concentrate Konsayı dizgesi: Coordinate system Konserve açacağı: Tin-opener Konserve edilmiş: Canned Konserve kavanozu: Preserve jar Konserve kutusu: Can Konserve kutusu (teneke): Tin can Konserve tenekesi: Can Konserveleme: Canning Konsol: Tallboy Konsol kiriş: Cantilever beam Konstantan (%60Cu+%40Ni): Constantan Konşimento: Bill of lading; Freight bill Kontak anahtarı: Ignition switch; (oto) Ignition key Kontak mercekleri: Contact lenses 437
Konteyner Konteyner: Container Kontinü hadde: Continuous mill Kontorlu haddeleme: Roll forging Kontra somun: Check nut; Back nut; Jam nut Kontraplak: Scaleboard Kontrol: Checking; Controlling Kontrol listesi: Check list Kontrol saati: Timer Konu: Topic; Subject Konukcu atomlar (fiz.): Host atoms Konukcu tepkisi: Host response Konukevi: Guest house; Hostel Konulma: Placement Konum: Position; Orientation Konumlan(dırıl)mamış: Nonoriented Konumlan(dırıl)mamış çelik sac: Nonoriented steel sheet Konumlandırılmış: Oriented Konumlandırılmış çelik sac: Oriented steel sheet Konumlu kaynak: Position weld Konumsal: Orientational Konumsal görünteleme: Orientation imaging Konumsal görüntüleme mikroskopisi: Orientation imaging microscopy Konumsal haritalama: Orientation mapping Konuşma: Lecture Konuşma güçlüğü (tıp): Dysphasia Konut: House; Tenement; Dwelling Konveksiyon: Convection Konveksiyon akımı: Convection current Konveksiyon yitikleri: Convection losses Konvertör: Converter Konvertör astarı: Converter lining Konvertör işletmesi: Converter operations Konvertör sığası: Converter capacity Konvertör tasarımı: Converter design Konvertör zırhı: Converter shell 438
Koppers yanürünlü kok fırınları Konveyör: Conveyor Konyak bardağı (cam): Brandy inhaler Konyak şişesi: Brandy glass Koopers hidrosonik gaz temizleme dizgesi: Koopers Hydro-Sonic gas cleaning system Koopers vakumlu karbonat süreci: Koppers vacuum carbonate process Koopers-Ford dizgesi: Koopers-Ford system Koparma demiri (cam): Chest knife Koparma demiri (cam): Wetting-off iron (= ChestKnife) Koparma kafa: Pilfer proof Koparma kuvveti: Rupture force Koparmalı sürtünme aşınması: Grinding abrasion wear (= Grinding wear) Kopça: Buckle; Hook and eye; Clasp Kopilya: Cotter pin; Pin cotter Kopma: Rupture; Breakaway Kopma deneyi (sürünme): Rupture test Kopma gerilimi: Rupture stress (=Breaking stress) Kopma katman (cam): Hydrated layer Kopma katsayısı: Modulus of rupture Kopma noktası (sürünme): Rupture point Kopma süresi (sürünme): Rupture time Kopma talaş: Hammer scale Kopma uzaması: Elongation at rupture Kopmalı çökelme: Breakaway precipitatiton Kopmalı oksitlenme: Breakaway oxidation Kopmalı yenim: Breakaway corrosion Kopmamış talaş: Closed chip (potential chip) Kopolimer: Copolymer Kopp yasası: Kopp’s law Koppers fırını: Koppers oven Koppers kapısı (kok fırını): Koopers door Koppers yanürünlü kok fırınları: Koppers by-product coke ovens
Koppers-Becker fırını Koppers-Becker fırını: Koppers-Becker oven Kopuk: Broken; Ruptured Kopuk kaya parçası: Boulder Kopuk tel (telli cam): Broken wire Kopya: Dublicate; Copy Kopya çıkarma: Transcription Kopya kağıdı: Carbon paper Kopya tutucu: Copyholder Kopyalama: Duplication Kopyalama (teknik resim): Tracing Korasit: Coracite (= Pitchblende ) Kordierid beyaz eşya: Cordierite whiteware Kordierid porseleni: Cordierite porcelain Kordierit: Cordierite Kordiert cam seramiği: Cordierite glassceramic Kordon: Lap; Cord; Strand Kordon çekme kalıbı: Beading die Kordon çekme merdanesi: Beading roll Kordon kaynağı: Bead weld (=Surface weld) Kordonlu kesme (cam): Bad bead Kordonsuz: Cordless Koridor: Gallery; Coridor Korindon: Carborundum; Corundum Korkayaç (yer b.): Igneous rock Korkuluk: Guardrail; Balustrade; Handrail; Railing Korkuluk direği: Baluster Korkuluk duvarı: Parapet Korna: Horn; Motor horn Kornea (göz): Cornea Kornea ameliyatı (tıp): Keratoplasty Kornea çıkıklığı (tıp): Keratoconus Kornea gözeleri çoğalması: Hyperkeratosis Kornea yangısı (tıp): Keratitis (=Keratoma) Korniş: Stringcourse
Korunmayan Korona: Corona Koronlama: Corronising Korrosif: Corrosive Korrozyon: Corrosion Korsaj: Bodice Korse: Cincture; Girdle Koru(n)ma: Conservation Koruk suyu: Verjuice Koruma: Protection; Shielding Koruma atmosferi (fırın): Protective atmosphere Koruma ayarları: Protection settings Koruma bloğu (dövme): Sow block Koruma borusu: Impervite; Protection tube Koruma filmi (ışınım): Protective film Koruma gazı: Shielding gas Koruma giysisi: Protective clothing Koruma gözlüğü: Goggles; Protective goggles Koruma halkası: Guard ring Korumalı akış dökümü: Closed stream casting Korumalı ark kaynağı: Shielded arc welding Korumalı metal arklı kaynaklama: Sheilded metal arc welding Korumalı metal arklı kesme: Sheilded metal arc cutting Korumalık: Guard; Sow block Korumalıksız: Unshielded Korumalıksız karbon elektrot kaynağı: Unshielded carbon electrode welding Korumalıksız metal ark kaynağı: Unshielded metal arc welding Korumalıksız metal elektrot kaynağı: Unshielded metal electrode welding Korumasız: Unguarded; Unprotected Korundum: Corundum Korundumlu aşındırıcı: Corundum abrasive Korunmasız: Unguarded; Unprotected Korunmayan: Unprotected 439
Koruyucu Koruyucu: Inhibitive; Preventive; Protective Koruyucu atmosfer: Protective atmosphere Koruyucu atmosferde çözündürme: Protective atmosphere solutionizing Koruyucu atmosferde ısıl işlem: Protective atmosphere heat treatment Koruyucu atmosferde menevişleme: Protective atmosphere tempering Koruyucu atmosferde ostenitleme: Protective atmosphere austenization Koruyucu atmosferde tavlama: Protective atmosphere annealing Koruyucu bakım: Preventive maintenance Koruyucu başlık: Helmet Koruyucu boya: Protective paint Koruyucu cam: Protective glass Koruyucu çember: Bandage Koruyucu çubuk (oto): Roll bar Koruyucu ekran: Grille Koruyucu film: Protective film Koruyucu göze: Guard cell Koruyucu gözlük: Goggles; Eye protection glasses; Protective eyewear; Safety goggles Koruyucu kaplama: Inhibitive coating; Protective coating Koruyucu kılıf: Shift Koruyucu levha (kapı): Kick plate Koruyucu oksit: Protective oxide Koruyucu oksit katman: Protective oxide layer Koruyucu örtü: Frisket; Inhibitive coating Koruyucu örtü (mobilya): Antimacassar Koruyucu perde: Shielded curtain Koruyucu yağ filmi: Protective oil film Kosinüs yasası: Cosine law Kosletleme(Çeliklerde yenim önleme süreci): Cosslettizing Kossel bezeme çizgileri: Kossel pattern lines (=Kossel lines) Kossel bezemeleri: Kossel patterns 440
Koşut levha algılaması Kossel çizgileri: Kossel lines Kossel konileri (Kikuchi çizgileri): Kossel cones Kossel-Möllenstedt bezemesi: KosselMöllenstedt pattern Kossel-Sommerfeld yerdeğiştirme yasası (Spektroskopi): Kossel-Sommerfeld displacement law Kostik: Caustic Kostik potaş: Caustic potash Kostik soda: Caustic soda Kostovit: Kostovite Koşucu çubuk (düz cam taşlaması): Runner bar Koşucu kesiği (düz cam taşlaması): Runner cut Koşul: Condition; Stipulation Koşullandırıcı (madde): Conditioner Koşullandırma: Conditioning Koşullandırma ısıl işlemi: Conditioning heat treatment Koşulsuz: Unconditional; Unreserved Koşulsuz dengelilik: Unconditional stability Koşum demiri: Drawbolt Koşum kayışı (at arabası): Trace Koşum takımı: Harness; Tack Koşut: Parallel Koşut demetli x-ışınları görüngeölçeri: Parallel-beam x-ray spectrometer Koşut elektronlu erke yitimli görünge gözlemi: Parallel electron energy-loss spectroscopy Koşut elyaf desteği: Parallel fibre reinforcement Koşut elyaf destekli halka: Parallel fibre reinforced ring Koşut erke yitimli elektron görüngeölçeri: Parallel energy-loss electon spectrometer Koşut laminat: Parallel laminate Koşut levha: Parallel-plate Koşut levha algılaması: Parallel-plate sensing
Koşut levha işleteci Koşut levha işleteci: Parallel-plate actuator Koşut yüzlü: Parallelepiped Koşutla(n)ma: Collimation Koşutlaç: Collimator Koşutlanmış ışın demeti: Collimated beam Koşutlanmış x-ışınları demeti: Collimated x-ray beam Koşutlayan: Collimating Koşutlayıcı: Collimating; Collimator Koşutluk: Parallelism Kota: Quota Kotadışı: Nonquota Kotasız: Nonquota Kotunit (yer b.): Cotunnite Kova: Bucket; Pail Kova zinciri: Bucket chain Kovalı bant: Bucket belt Kovalı elavatör: Bucket chain; Bucket elevator Kovalı harmanlama makinesi: Bucketwheel reclaimer Kovalı harmanlayıcı: Bucket-wheel reclaimer Kovalı kayış: Bucket belt Kovalı kazıcı: Backhoe Kovalı konveyör: Bucket conveyor Kovalı tarak: Ladder dredger Kovalı taşıyıcı: Pan conveyor; Bucket conveyor Kovalı yükleme: Bucket charging Kovan: Bushing; Annular bushing; Cartridge case; Hive; Arbor; Sleeve; Hollow cylinder Kovan aynası: Shell clam dredge Kovan küsküsü: Bushing needle Kovan pistonlu buhar makinası: Trunk engine Kovan raybası: Shellac bond Kovan role: Barrel roller Kovan zımba: Hollow punch
Koyuntu güvenilirliği (tıp) Kovar: Kovar Kovelit: Covellite (=Covelline) Kovuk: Pocket; Cavity; Sinus Kovuklaşma: Cavitation Kovuklaşma hasarı: Cavitation damage Kovuklaşma yıpranması: Cavitation erosion Kovuklu yenim: Cavitation corrosion Koy bölgesi (TTT çizelgeleri): Bay region Koyma: Set Koyu: Turbid; Thick; Dark Koyu boya: Toner Koyu esmer: Melanistic Koyu esmerlik: Melanism; Melanosis Koyu kahverengi: Burnt sienna Koyu kestane (renk): Dark brown Koyu kırmızı (renk): Oxblood Koyu kırmızı cam: Ruby; Ruby glass Koyu kırmızı parlaklık: Ruby lustre Koyu kızıl taşçömlek: Böttger ware Koyu kiremit rengi boya: Burnt ocher Koyu mavi: Oxford blue; Royal blue Koyu mor: Royal purple Koyu pembe: Burnt rose Koyu renk: Dark colour Koyu renkli: High-coloured Koyu renklilik: Melanism Koyu turuncu: Burnt orange Koyu yağ: Stand oil Koyu yeşil: Bottle green Koyulaştırma (cam): Thickening Koyuluk: Tone Koyun derisi: Sheepskin Koyun postu: Sheepskin Koyun yünü: Fleece Koyuntu: Implant Koyuntu alaşımları: Implant alloys Koyuntu gereçleri: Implant materials Koyuntu geri kazanımı: Implant retrieval Koyuntu güvenilirliği (tıp): Reliability of implant 441
Koyuntu kaynaklaması Koyuntu kaynaklaması: Implant welding Koyuntu ömrü: Implant life Koyuntu yerleştirme(tıp): Implantation Koyuntu-doku arayüzeyi: Implant-tissue interface Koyut: Postulation; Postulate Koyutlama: Postulation Koza: Cocoon Koza süreci: Cocoon process Kozmetik kavanozu: Cosmetic jar Kozmik ışın göstergeci: Hodoscope Köftün: Oil cake Kök: (kaynak) Root; Radical; Gap; (kimya) Base Kök açıklığı (kaynak): Root opening Kök çatlağı (kaynak): Root crack Kök değişimi (kim.): Base exchange Kök değiştirim sığası: Base exchange capacity Kök dişciliği bilimi (tıp): Endodontology Kök dişçiliği (tıp): Endodontia (=Endodontics) Kök geçişi (kaynak): Root pass Kök girinimi (kaynak): Root penetration Kök levhası (döküm): Stool plate Kök metal: Base metal Kök pasosu (kaynak): Root pass Kök plakası: Stool plate Kök üssü (mat.): Index Kök yüzü (kaynak): Root face Kök zehiri: Rotenone Kökçe (kim.): Radical Köken: Source; Origin Kökenden yayılan izler (kırılma yüzeyi): Radial marks Köknar: Fir Köknar kerestesi: Fir Kömür: Char; Coal Kömür arabası devirme: Coal car unloading Kömür atma: Stoking 442
Kömür püskürtme Kömür bunkeri: Coal bunker Kömür çıkarma: Coal drawing Kömür çözümlemesi: Coal analysis Kömür çuvalı: Coal bag Kömür damarı (maden): Coal seam Kömür dökme: Coal unloading Kömür düzeyleme: Coal levelling Kömür düzeyleyici: Coal leveller Kömür elarabası: Coal barrow Kömür eleme: Coal screening Kömür gazı: Coal gas Kömür gazlaştırma: Coal gasification Kömür harmanları: Coal blends Kömür hazırlama: Coal dressing; Coal preparation Kömür hazırlama birimi: Dressing plant Kömür hidrojenle(n)mesi: Hydrogenetion of coal Kömür karası: Jet-black; Coal black Kömür karbonlaşması: Coal carbonization Kömür karıştırma: Coal mixing Kömür katranı: Coal tar Kömür katranı reçineleri: Coal tar resins Kömür kazması: Coalpick Kömür kırıcı: Coal breaker Kömür kimyasalları: Coal chemicals Kömür konveyörü: Coal conveyor Kömür kovası: Scuttle Kömür lekesi: Carbon mark Kömür madenciliği: Coal mining Kömür madeni: Colliery Kömür mavnası: Keel Kömür nakliye gemisi: Collier Kömür ocağı: Colliery; Coal mine (=Coal-pit) Kömür öğütme: Coal grinding Kömür önısıtma: Coal preheating Kömür petrografisi: Coal petrography Kömür püskürtme: Coal injection
Kömür silosu Kömür silosu: Coal bin; Coal storage-bin; Coal bunker Kömür taşıma geçidi (kömür ocağı): Haulageway Kömür taşıyıcı: Coal conveyor Kömür teknesi: Coal bin Kömür temizleme: Coal cleaning Kömür tozlaştırma: Coal pulverization Kömür tozlayıcı: Coal pulverizer Kömür tozu: Cinder; Coal dust; Culm Kömür tozu tıkızları: Culm briquettes Kömür üfleme: Coal injection Kömür yanürünleri: Coal chemicals Kömür yatağı: Coal bed Kömür yığağı: Coal hopper Kömür yıkama: Coal washing Kömür yıkama makinası: Coal washing machine Kömür yıkama tesisi: Launder Kömür yükleme: Coal charging Kömürlerin sınıflandırması: Classification of coals Kömürleş(tir)me: Charring; Carbonation Kömürleşebilir: Carbonizable Kömürleşme: Carbonization; Coalification Kömürleştirme: Carbonizing Kömürlü maden: Black band Kömürlük: Bunker; Coal bunker Kömürsü: Char Kömürün karbon içeriği: Coal rant Köntinü döküm: Continuous casting Köpek balığı derisi: Shagreen Köpek dişi (tıp): Cuspid Köpek kulübesi: Doghouse Köpekdişi(üst çene): Eyetooth Köprü: Bridge; (diş) Bridge Köprü açıklığı: Span Köprü ayağı: Abutment Köprü cıvata: U-bolt Köprü devresi: Bridge circuit
Köpüklü dışık Köprü kalıp: Bridge die Köprü molekül: Bridge molecule Köprü teli: Bridge wire Köprücük altı atar/toplar damarı (tıp): Subclavian Köprücük altına ilişkin: Subclavian Köprücük kemiği (tıp): Collarbone Köprücük kemiği ucu (tıp): Acromion Köprüle(n)meyen oksijen: Nonbridging oxygen (NBO) Köprüleme: Bridging Köprüleme (katılaşma): Solder short (Bridging) Köprüleme oksijeni: Bridging oxygen Köprüleme tuğlası: Block brick Köprülü vinç: Bridge crane Köpüğünü alma: Defoaming Köpük: Spume; Foam; Froth; Scum; Skimmings; Lather; Suds Köpük alıcı(döküm): Skim bob Köpük alma kapağı(döküm): Skim gate Köpük bağlama: Foaming Köpük camı: Cellular glass; Foam glass; Multicellular glass Köpük giderici (madde): Defoamer; Defrothing agent Köpük giderme: Defoaming Köpük hattı: Foam line Köpük model (döküm): Styrofoam pattern Köpük önleyici (özdek): Antifoaming agent Köpük sıyırıcı: Skim bob Köpüklen(dir)me: Frothing Köpüklenme: Foaming Köpüklenmiş cam eriyiği: Foamed glass Köpüklü: Lathery; Spumous; Spumy (Spumous); Sudsy; Foamed Köpüklü alçı kalıplar: Foamed-plaster moulds Köpüklü curuf: Foamed slag Köpüklü dışık: Foamed slag 443
Köpüklü sabun Köpüklü sabun: Lathery soap Köpüklü yüzdürme: Froth floatation Köpükten kalıp yapma: Foam moulding Köpüleme: Quilting Köpülenmiş: Quilted Köpülü yorgan: Quilt Köpüren: Effervescent Köpürme: Ebullition; Spume; Effervescence Köpürme (şampanya): Sparkling Köpürmeyen: Nonfoaming Köpür(t)me: Foaming Köpürtücü: Foaming agent Köpürtücüler: Frothers Köpür(tül)müş: Foamed Kör: Eyeless; Blind; Blunt; Diverticulum Kör bağırsak (tıp): Appendix Kör bağırsak ameliyatı (tıp): Appendectomy Kör bağırsak yangısı (tıp): Appendicitis Kör bağırsak yangısı (tıp): Typhlitis Kör besleyici: Blind riser Kör bıçak: Blunt blade Kör delik: Blind hole; Counterbore Kör flanş: Blank flange Kör geçi (hadde): Dummy pass Kör kalıp (cam): Blank mould Kör kapak: Dummy plug Kör kasa: Blind casing Kör kavurucu: Blind roaster Kör kurşun: Stray bullet Kör kuyu: Blind shaft Kör nokta: Scotoma Kör nokta (göz): Blind spot Kör pas: Dummy pass Kör testere: Blunt saw Körbağırsak: Vermiform process; Vermiform appendix Kördüğüm: Cobble Körelim: Atropy 444
Köşebent eğme Körelme: Atrophy; Blinding Körlenme (seramik): Dulling Körleten: Blinding Körletme (maden): Blinding Körlüğe ilişkin (tıp): Amaurotic Körlük: Amaurosis Körlük bilimi (tıp): Typhology Körpe: Fresh; Tender Körük: Blower; Fan; Bellows Körük ağzı: Blast gate Körük çatkısı: Fan assembly Körük motoru: Fan engine Körüklü ısıtıcı: Blast heater Kös: Bass drum Kösele: Leather Kösele bıçağı: Skiver Kösele conta: Leather ring Kösele gibi: Leathery Kösele kayış: Leather strap (=Leather belt) Kösele perdahlayıcı: Leather roller Kösele sabunu: Leather soap Kösele zımbası: Leather punch Köstek: Sprag; Lap; Tether Kösüre taşı: Holystone Köşe: Angle; Corner; Nook Köşe açısı: Bevel (corner angel) Köşe aşınması (seramik): Corner wear Köşe atomu: Corner atom Köşe bağlantısı: Corner joint Köşe bükme: Beading Köşe çatlağı: Corner crack Köşe dikişi: Fillet weld Köşe kaynağı: Fillet weld Köşe kırma (cam): Cut-off corner Köşe kıvırma: Beading Köşe taşı: Quoin Köşe tuğlası: Angle brick Köşe yuvarlama frezesi: Half concave milling cutter Köşebent eğme: Angle bending
Köşebentler Köşebentler: Angles Köşegen: Diagonal Köşegen geçi (haddeleme): Diagonal pass Köşeleri dik kesilmiş düz cam: Facetted glass Köşeli: Angled; Angular Köşeli ayraç: Bracket Köşeli çökelti: Angular precipitate Köşeli dolgu: Angular fillet Köşeli kumlar: Sharp sands Köşeli taneli toz: Angular powder; Granular powder Köşeli taşlama taşı (porselen emaye): Rubbing stone Köşeli yığın: Breccia Köşelik: Gusset Köşelilik: Angularity Köşesiz: Agonic Köşk: Kiosk Kötü: Ill; Malignant; Bad Kötü beslenme: Malnutrition Kötü cam kalınlığı dağılımı: Poor distribution Kötü kalınlık dağılımı (cam): Bad distribution Kötü karıştırma: Poor mixing Kötü tavlama (cam): Poor annealing Kötü ur üreten: Carcinogen Kötü ur üretimi: Carcinogenesis Kötü ur üretkenliği: Carcinogenicity Kötücül: Virulent Kötücül (ur): Anaplastic Kötücül büyüme: Malignant growth Kötücül ur: Cancer; Malignant cancer; Carcinoma Kötüleşen(tıp): Ingravescent Kötüleşme: Deterioration; (tıp) Ingravescence Kötüleşmiş: Deteriorated
Kriko Kötülük: Malignance (=Malignancy) Kötürüm: Palsied; (tıp) Paralytic Kötürüm etme: Mutulation; Maiming Kötürümlük: Paralysis; Maimedness; (içki) Jake leg KR süreci: KR process Kral altını (renk): Regal gold Kral asası: Sceptre Kral suyu: Aqua regia Kraliçe eşyası (cam): Queen’s ware Kramer değişmezi (x-ışınları): Kramer’s constant (K) Kramer -Kronig bağıntıları (tıp): Kramer-Kronig relations Kramp (tıp): Cramp Krank: Crank Krank kolu(mak): Trace Krank kutusu: Crankcase Krank mili: Crankshaft Krank pimi: Wrist pin Kranz üçlü süreci: Kranz triplex process Krater: Crater Krauss haddesi: Krauss mill Kravat: Necktie; Tie Kravat iğnesi: Scarfpin; Tiepin; Stickpin; Tie clip; Tie-tack K-reçinesi: K-resin Kremalık (cam): Sugar creamer Kremayer dişli: Rack and pinion gear Kremayer frezesi: Rack cutting machine Krennerit: Krennerite Kreozot: Creozote Krep: Pancake Krepo: Clip Kresilik asit: Cresylic acid Kresol: Creosol Kretin: Creatine Kretinin: Creatinine Kriko: Jackscrew; Jack 445
Kriko kolu Kriko kolu: Jack lever Kriko pompası: Jack pump Kriko yayı: Jack spring Krioskop: Cryoscope Krioskopi: Cryoscopy Kriptol: Kryptol Kripton: Krypton Krisoberil: Chrysoberyl Krisokolla: Chrysocolla Krisotil: Chrysotile Kristal (=örüt): Crystal Kristal anizotropisi: Crystal anisotropy Kristal biçimli boşlukcuk: Negative crystal Kristal cam: Lead crystal; Crystal glass; Cut glass; Devitrified glass Kristal çatlaması: Decrepitation Kristal çoğuzlar: Crystal polymers Kristal çözümleme: Crystal analysis Kristal kuarz: Crystal quartz Kristal kümesi(yer b.): Crystalline aggregate Kristal polimerler: Crystalline polymers Kristal sır: Crystalline glaze Kristal suyu: Crystal water Kristal tarayıcı: Crystal scanner Kristal taşı: Devitrification stone Kristal yapılı: Phanerocrystalline Kristal yemek takımı: Glass dinnerware Kristal yüzey: Facet Kristalit: Crystallite Kristalizör: Crystallizer Kristalleşebilir: Crystallizable Kristalleşme: Crystallization Kristalleşme hızı: Rate of crystallization Kristalleşme ısısı: Heat of crystallization Kristalleşme yolları: Crystallization paths Kristalleşmemiş: Uncrystallized 446
Krom emdirimi Kristalleştirici (cam): Modifier Kristalli: Crystalline; Porphyritic Kristalli fenol: Resorcinol Kristalli görüngeölçer: Crystal spectrometer Kristalli kalıntı (cam): Stone Kristalli kovuk (yer b.): Geode Kristalli spectrometre: Crystal spectrometer Kristallilik: Crystallihity Kristalografi: Crystallography Kristalografik: Crystallographic Kristalsi: Crystalloid; (cam) Semi-crystal Kristalsiz (=örütsüz): Noncrystalline Kristalsiz katı: Noncrystalline solid Kristobalit: Cristobalite Kritik: Critical Kritik boyutlar: Critical dimensions Kritik hata (cam): Critical defect Kritik soğuma: Critical cooling Kriyohidratlar: Cryohydrates Kriyojen: Cryogen Kriyojenik: Cryogenics Kriyolit: Cryolite Kriz: Crisis Kroger-Vink simgelemesi: Kroger-Vink notation Krokesit: Crookesite Kroll dağlayıcısı (Ti): Kroll’s etchant Kroll süreci: Kroll’s process Kroll süreci (Ti): Kroll process Kroll-Betterton süreci: Kroll-Betterton process Krom: Chromium Krom alaşımları: Chromium alloys Krom bakır alaşımları: Chromium copper alloys Krom cevheri: Chrome ore Krom emdirimi: Chromium impregnation
Krom emdirimli Krom emdirimli: Chromium impregnated Krom kaplama: Chromizing; Chromium plating; Chromium coating Krom kaplı: Chrome coated; Chromiumplated Krom kaplı çelik: Chromium-plated steel Krom kaplı metal: Chromium-plated metal Krom kaplı sac: Chromium-plated sheet Krom kaplı yüzey: Chromium-plated surface Krom karası: Chrome black Krom karbonat: Chromous carbonate Krom karbürleri: Chromium carbides Krom kırmızısı: Chrome red Krom nikel alaşımları: Chromium-nickel alloys Krom nitrür: Chromium nitride Krom oksit: Chromium oxide; Chromia Krom sarısı: Chrome yellow Krom şapı: Chrome alum Krom temelli alaşımlar: Chromium base alloys Krom tuzu: Chromic salt Krom yeşili: Viridian; Chrome green Kromat çevrimli örtme: Chromate conversion coating Kromat işlemi: Chromate treatment Kromat kaplama: Chromate coating Kromatlama: Chromatizing; Chromating Kromatlar: Chromates Kromatograf: Chromatograph Kromatografi: Chromatography Kromel: Chromel Kromel-alumel: Chromel-alumel Kromel-alumel çifti: Chromel-alumel couple Kromik asit: Chromic acid Kromik asitli anotlama: Chromic acid anodizing
Krom-manyezit tuğla Kromik asitli artıuçlama: Chromic acid anodizing Kromil klorür: Chromyl chloride Kromit: Chromite Kromit taşı: Black speck Krom-kalay pembesi: Chrome-tin-pink Kromlama: Chromizing Kromlu: Chromic; Chromous; Chromyl Kromlu amalgam: Chrome amalgam Kromlu asitleme işlemi: Chrome pickle treatment Kromlu bakır: Chromium copper Kromlu çelikler: Chromium steels Kromlu demir önalaşımı: Ferrochromium Kromlu demirtaşı: Chrome ironstone Kromlu dökme demirler: Chromium cast irons Kromlu manganlı çelikler: Chromiummanganese steels Kromlu molibdenli çelikler: Chrome molybdenum steels Kromlu molibdenli ısı dirençli çelikler: Chromium-molybdenum heat-resistant steels Kromlu paklama: Chrome pickling Kromlu paklama işlemi: Chrome pickle treatment Kromlu refrakterler: Chrome refractories Kromlu sıcak iş takım çelikleri: Chromium hot work tool steels Kromlu silisli yay çeliği: Chromiumsilicon spring steel Kromlu takım çelikleri: Chromium tool steels Kromlu tuğla: Chrome brick Kromlu tuğla: Chromite brick Kromlu tunç: Chromium bronze Kromlu vanadyumlu yay çelikleri: Chromium-vanadium spring steels Krom-manyezit tuğla: Chrome magnesite brick 447
Krom-nikelli çelikler Krom-nikelli çelikler: Chrome nickel steels Kromofor: Chromophore Kromozom: Chromosome Kromozom birleşmesi: Synapsis Kromozom ipliği (tıp): Chromonema Kromozom sayısı (tıp): Ploidy Kromozomsal sapınç: Chromosomal aberration Kromozon özelliklerini belirleme: Karyotyping Krom-vanadyumlu çelikler: Chrome vanadium steels Kromya: Chromia Kronig Penney modeli: Kronig Penney model Kronik sınıflayıcı: Cone classifier Kronometre: Chronometer Kroşe: Crochet Kroton asidi: Crotonic acid Kroton yağı: Croton oil Krouse doğrudan eğmeli yorulma deneyi makinası: Krose direct flexure fatiguetesting machine Kroze: Crucible Krupp süreci: Krupp’s process Krupp-CODIR süreci: Krupp-CODIR process Krupp-Renn süreci: Krupp-Renn process Kruvaze: Double-breasted Ksantan: Xanthan Ksantat: Xanthate Ksantik asit: Xanthic acid Ksenon: Xenon Ksenon ark lambası: Xenon arc lamb Ksenon ikiflorür: Xenon difluoride Ksenotim (ıtriyum ortofosfat mineral): Xenotime Kserojel: Xerogel Kseroradyografi: Xeroradiography 448
Kulak çınlaması (tıp) Ksi parçacığı: Xi particle (=Hyperon) Ksidar reçineleri: Xydar resins Ksilan: Xylan Ksilen: Xylol (=Xylene) Ksilidin: Xylidine Ksilofon (çalgı): Xylophone Ksiloz: Xylose Kuantum fiziği: Quantum physics Kuantum mekaniği: Quantum mechanics Kuark: Quark Kuarz camı: Fused quartz Kuarz merceği: Quartz lens Kubbe (mim.): Vault; Dome Kubbe tuğlası: Dome brick Kubbeli: Domed Kucak: Lap Kucak masası: Lapboard Kucaküstü bilgisayarı: Laptop Kuduz: Lyssa; (tıp) Hydrophobia Kuinhidron: Quinhydrone Kuinhidron yarı-gözesi: Quinhydrone half-cell Kuinidin: Quinidine Kukla: (mek.) Dummy; (oyuncak) Marionetta Kukla başı: Dummy bar Kukla başı alıcısı: Dummy bar receiver Kukla zinciri: Dummy bar chain Kulaç (1.829m): Fathom Kulak: Ear Kulak (mak.): Flange; Gill Kulak ağrısı (tıp): Earache; Otalgia Kulak ardı tümüğü (tıp): Mastoid Kulak bilimi (tıp): Otology Kulak borusu (tıp): Aural orifice Kulak burun boğaz bilimi (tıp): Otorhinolaryngology Kulak çınlaması (tıp): Tinnitus
Kulak damlası Kulak damlası: Ear drops Kulak implantı: Ear implant; (tıp) Otology implant Kulak inceleme aygıtı: Otoscope Kulak kepçesi (tıp): Tragus Kulak kiri (tıp): Cerumen Kulak koruyucu: Earflap Kulak koyuntusu: Otology implant; Ear implant Kulak kürdanı: Earpick Kulak memesi (tıp): Ear-lobe Kulak pense: Bracket Kulak tıkacı: Earplug Kulak yangısı (tıp): Otitis Kulak zarı (tıp): Tympanum; Eardrum Kulak zarı çöküntüsü (tıp): Umbo Kulak zarı yangısı (tıp): Tympanitis Kulakaltı tükürük bezi (tıp): Parotid Kulakaltı tükürük bezi yangısı (tıp): Parotitis Kulakcık (tıp): Atrium Kulakcık +karıncığa ilişkin: Atrioventricular (AV) Kulaklı gelberi (cam): Thumb rake Kulaklı somun: Thumb nut (=Wing nut) Kulaklı Te: Drop Tee Kulaklık: Headphone; Headset; Earflap Kulaktan dolma: Secondhand Kulaktaşı (tıp): Otolith Kule: Column Kulecik: Turret Kullanıcı: User Kullanık: Spent Kullanık paklama çözeltisi: Spent pickle liquor; Spent pickle solution (=Spent pickle) Kullanık sıvı (hidromet): Spent liquor Kullanılabilir: Usable Kullanılmamış: Unused
Kum değirmeni Kullanılmamış (film): Unexposed Kullanılmamış film (fotoğraf): Unexposed film Kullanılmayan: Obsolete Kullanılmış: Old; Used; Spent Kullanım: Use; Usage Kullanım ömrü (döküm kumu): Bench life Kullanışlı: Usable Kullanışsız: Impractical; Impracticable Kullanma: Handling; Utilization Kullanma kılavuzu: Instruction book; Manual Kulon (elektrik yük birimi): Coulomb Kulon ölçme: Coulometer Kulonölçüm (seramik toz): Coulometry Kulonölçümsel: Coulometric Kulonölçümsel algılayıcılar: Coulometric sensors Kulp: Grip; Handle; Holder; Lug Kulplu: Ansate Kulplu anahtar (mak): Handle wrench Kulplu büyük bardak: Mug Kulplu kana: Pitcher Kulpsuz kana: Decanter Kuluçka: Incubation Kuluçka dönemi (tıp): Incubation period Kuluçka makinası (dönüşüm): İncubator Kuluçka süresi: Incubation period Kuluçka yeri: Hatchery Kuluçkaya yatma: Incubation Kulübe: Booth; Shanty; Cabin; Lodge Kum: Sand Kum bağlayıcı ve sıvı karıştırma (döküm): Mulling and tempering Kum bağlayıcılar: Sand binders Kum dağıtacı: Sand distributor Kum değirmeni: Sand crusher; Sand mixer 449
Kum deliği (döküm hatası) Kum deliği (döküm hatası): Sand hole Kum denemesi: Sand testing Kum denetimi (döküm): Sand control Kum deneyi (döküm): Sand test Kum deneyi sonuçları: Sand test results Kum deneyi verileri: Sand test data Kum dökümler: Sand castings Kum dövme (döküm): Ramming Kum dövme tokmağı (döküm): Sand rammer Kum duvar: Sand wall Kum düşmesi (döküm): Sand inclusions Kum düşüğü (döküm kusuru): Drop (drop off, drop out) Kum eleği: Sand sieve Kum eleği sınıflandırması (döküm): Sand sieve grading Kum erozyonu (döküm bozukluğu): Wash (=cuts) Kum eşdeğeri: Sand equivalent Kum genleşme izi (döküm): Rattail Kum genleşmesi: Sand expansion Kum geri kazanımı (döküm): Sand reclamation Kum giderme (döküm): Sand removal Kum gözenekliliği (kum boşluk oranı): Sand porosity Kum harmanlama (döküm): Sand mulling Kum hazırlama (döküm): Sand preparation Kum inceliği (döküm): Sand fineness Kum inceliği sayısı (döküm): Sand fineness number Kum izleri (döküm): Sand marks; (sac) Sand marks Kum kalıntılar: Sand inclusions Kum kalıp: Sand mould Kum kalıp dayancı: Sand mould strength Kum kalıp eşi (döküm): Sand match 450
Kum unu Kum kalıplama: Sand moulding Kum karıştırıcı(döküm): Sand mixer Kum karıştırma (döküm): Sand mixing Kum karıştırma makinası: Muller Kum keskinliği: Sand angularity Kum kırıntılama: Sand fitting Kum kömür karışımı: Black sand Kum köşeliliği (döküm): Sand angularity Kum kurutma: Sand drying Kum kurutucu: Sand dryer Kum maçalar (döküm): Sand cores Kum maçalı kokil kalıp (döküm): Semipermanent mould Kum mikseri (seramik): Pug mill Kum ocağı: Sandpit Kum püskürteci: Sand ejector; Sandblaster Kum püskürtme: Sand blasting; Grit blasting Kum püskürtme: Sandblasting Kum püskürtme deneyi: Grit blasting test Kum saati: Sandglass Kum sabanı (kum akışı yönlendiricisi): Sand plow Kum sandığı: Sandbox Kum savurma süreci: Sand spun process Kum serpeci: Sand slinger Kum serpme borusu: Sanding pipe Kum serpme makinası: Sand blower Kum sıvıda özütlemesi: Sand leaching Kum slingeri (döküm): Sand slinger Kum süzgeç: Sand filter Kum temizleyicisi: Scrubber Kum tepeciği: Dune Kum tokmağı: Sand hammer Kum torbası: Sandbag Kum torbası (uçuş balonu): Ballast Kum tozu: Sand dust Kum unu: Sand dust
Kum yakması Kum yakması: Sand burning Kum yatağı (kupol ocağı): Sand bed Kum yoğurma: Sand mulling Kum yunağı: Sand bath Kum yunaklı fırın: Sand bath furnace Kuma dökülmüş: Sand-cast Kuma dökülmüş çelik parça: Sand-cast steel component Kuma dökülmüş dökme demir: Sand-cast cast iron Kuma dökülmüş parçalar: Sand-cast pieces Kuma döküm: Sand casting Kumanda: Control; Mastery Kumanda kolu: Hand lever Kumanda masası: Control board Kumanda mili: Drive shaft Kumanda odası: Instrument room; Control pulpit Kumanda panosu: Control panel; Operating panel Kumandadışı: Out-of-control Kumaron: Coumarone Kumaş: Cloth; Material; Fabric Kumaş desteği: Fabric reinforcement Kumaş dolgulu fenolikler: Fabric filled phenolics Kumaş dolgulu melaminler: Fabric filled melamines Kumaş elyafı: Textile fibre Kumaş gergisi: Tenter Kumaş parçası: Swatch Kumbara: Money box Kumdan altın ayırma: Placer mining Kumdan süzme: Sand filtration Kumkaya: Flysch Kumkaya (yer b.): Burstone Kum-kireç tuğlası: Sand-lime brick Kumla temizleme: Grit blasting
Kunduz yağı Kumlama: Sand blasting; Shot blasting Kumlama (yüzey sertleştirme): Peening Kumlama aygıtı: Sandblasting apparatus Kumlama aygıtı: Sanding apparatus Kumlama memesi: Sandblasting nozzle Kumlama odası: Shot chamber Kumlama tamburu: Sanding drum Kumlamadan çıkan kum: Spent grinding sand Kumlamadan çıkan kum tozu: Spent grinding sand Kumlu: Gritty; Siliceous (=Silicious); Sabulous (= Sandy); Arenaceous; Sanded; Calculous Kumlu çakıl: Hoggin Kumlu çıkıntı(döküm): Sand buckle Kumlu demir cevheri: Taconite Kumlu kil: Arenaceous clay Kumlu kireçli kerpiç: Rammed earth Kumlu lal: Uvarovite Kumlu parlatma(kaplama): Sanding Kumlu toprak: Loam Kumlu yüzey: Sand finish Kumpas: Caliper gage; Caliper Kumsaçma: Dust shot Kumsal kumu: Beach sand Kumsu: Arenaceous Kumtaşı: Sandstone Kumtaşlı bakır cevheri: Copper barilla Kumul: Dune Kumul izleri (kırık yüzey): Beach marks Kundak (tüfek): Stock Kundak takımı (bebek): Swaddling clothes Kundura bağcığı: Shoelace Kundura derisi: Shoe leather Kundura yüzü: Vamp Kunduz asidi: Sebacic acid Kunduz yağı: Castor 451
Kuntra (den.) Kuntra (den.): Tack Kunzit: Kunzite Kuperit: Cupperite; Cooperite Kupferit: Kupfferite Kupkuru: Airdry Kuplaj rakor (boru): Coupling Kupol ocağı: Cupola Kupol ocağı eritkenlemesi: Cupola fluxing Kupol ocağı işletimi: Cupola operation Kupol ocağı kireçtaşı: Cupola limestone Kupol ocağı koku: Cupola coke Kupol ocağı yüklenti gereçleri: Cupola charge materials Kupol ocağı yüklenti hesaplamaları: Cupola charge calculations Kupol ocağı yüklentisi: Cupola charge Kupon: Coupon Kuprit: Cuprite Kural: Rule; Algorithm Kuram: Theory; Hypothesis Kuramlama: Theorization; Theorizing Kuramsal: Theoritical; Academic; Hypothetical Kuramsal aritmetik: Theoritical arithmetic Kuramsal fizik: Theoritical physics Kuramsal kimya: Theoritical chemistry Kuramsal yoğunluk: Theoritical density Kurbağa: Frog Kurbağacık: Clamp dog Kurban: Sacrifice Kurban anot (yenim): Sacrificial anode Kurban artıuç: Sacrificial anode Kurban etme: Sacrifizing Kurban film: Sacrificial film Kurban korozyonu: Sacrificial corrosion Kurban yenimi: Sacrificial corrosion Kurban zar: Sacrificial film 452
Kurşun biroksit Kurbanlı koruma (yenim): Sacrificial protection Kurdele: List; Tape; Band; Ribbon Kurdele şerit: Elastic band Kurdeşen: Urticaria Kurdeşen (tıp): Rash; Hives; Nettle rash; Uredo Kurdjumow-Sachs bağıntısı (örütbilim): Kurdjumow-Sachs relationship Kurgu: Setup Kurgulama: Editing Kurma: Erection; Assembly Kurma çizimleri (=montaj çizimleri): Assembly drawing Kurma hattı (=montaj hattı): Assembly line Kurnakov noktası: Kurnakov point Kurşun (metal): Plumbum; Lead Kurşun (silah): Bullet Kurşun alaşımları: Lead alloys Kurşun anot: Lead anode Kurşun antimonat: Naples yellow Kurşun antimuan alaşımları: Leadantimony alloys Kurşun arıtımı: Lead refining Kurşun arıtma kazanı: Kettle for refining lead Kurşun arsenat: Lead arsenate Kurşun asetat: Lead acetate (=Sugar of lead) Kurşun asetat üçhidrat: Lead acetate trihydrate Kurşun azid: Lead azide Kurşun babiti (yatak alaşımı): Lead babbitt Kurşun bakır evre çizgesi: Lead copper phase diagram Kurşun bırakımı (cam): Lead release Kurşun bilyası: Lead shot Kurşun biroksit: Lead monoxide
Kurşun bizmut alaşımları Kurşun bizmut alaşımları: Lead bismuth alloys Kurşun bizmut evre çizgesi: Lead bismuth phase diagram Kurşun bizmut içyapıları: Lead bismuth microstructures Kurşun- bizmut-kadmium -kalay ötektiği: Lead bismuth-cadmium-tin eutectic Kurşun borat: Lead borate Kurşun borat camları: Lead borate glasses Kurşun borosilikat: Lead borosilicate Kurşun borosilikat camı: Lead borosilicate glass Kurşun boru: Lead pipe; Lead tube Kurşun boyası: Massicot (=Massicotite) Kurşun bromür: Lead bromide Kurşun cevherleri: Lead ores Kurşun curufu: Lead slag Kurşun çatı: Lead roofing Kurşun çinko alaşımları: Lead zinc alloys Kurşun çinko borat camları: Lead-zinc borate glasses Kurşun çinko niyobat: Lead zinc niobate (PZN) Kurşun çivi: Lead nail Kurşun çubuk: Lead rod Kurşun dışığı: Lead slag Kurşun dökümler: Lead castings Kurşun dökümü (işlem): Lead casting Kurşun dört florborat: Lead tetrafluoroborate Kurşun dörtetil: Tetraethyl lead Kurşun fabrikası: Lead plant Kurşun floroborat camları: Lead fluoroborate glasses Kurşun florogermanat camları: Lead fluorogermanate glasses Kurşun florosilikat camları: Lead fluorosilicate glasses
Kurşun mağnezyum niyobat seramikleri Kurşun galyat camları: Lead galliate glasses Kurşun geçirmez: Bulletproof Kurşun geçirmez cam: Bullet- resisting glass; Bulletproof glass Kurşun geçirmez zırh: Bulletproof armour Kurşun germanet: Lead germanate Kurşun germanet camları: Lead germanate glasses Kurşun giderme: Deleading Kurşun hızında tren: Bullet train Kurşun içeren: Plumbiferous Kurşun ikioksit: Lead dioxide Kurşun ikisilikat: Lead frit Kurşun iyodat: Lead iodate Kurşun iyodür: Lead iodide Kurşun izabesi: Lead smelting Kurşun kalem: Lead pencil; Pencil Kurşun kalem açacağı: Pencil sharpener Kurşun kalıntıları: Lead inclusions Kurşun kalkan: Lead screen Kurşun kaplama: Lead coating; Lead plating Kurşun kaplı: Lead coated Kurşun kaplı sac: Lead coated sheet; Lead plated sheet Kurşun karbonat: Lead carbonate Kurşun katılmış: Leaded Kurşun katkılı beton: Leaded concrete Kurşun klorür: Lead chloride Kurşun kromat: Lead chromate Kurşun külçesi: Lead ingot Kurşun lantan zirkonat titanat: Lead lanthanum Zirconate titanate (PLZT) Kurşun levha: Rolled lead Kurşun mağnezyum niyobat: Lead magnesium niobate (PMN) Kurşun mağnezyum niyobat seramikleri: Lead magnesium niobate ceramics 453
Kurşun mağnezyum tungstat Kurşun mağnezyum tungstat: Lead magnesium tungstate (PMW) Kurşun manşon: Lead sleeve Kurşun metaniobat: Lead metaniobate Kurşun metavanadat: Lead metavanadate Kurşun minarelleri: Lead minerals Kurşun molibdat: Lead molybdate Kurşun nikel niyobat: Lead nickel niobate (PNN) Kurşun nitrat: Lead nitrate Kurşun niyobat: Lead niobate Kurşun odalı süreç: Lead-chamber process Kurşun oksit karışımlı alkali oksit silika camı: Lead oxide-mixed alkali oxide-silica glass Kurşun oksitleme: Cupellation Kurşun oksitlemeyle zenginleştirme: Scorification Kurşun örtülü: Lead coated Kurşun örütü: Lead crystal Kurşun özellikleri: Lead properties Kurşun parçacıkları: Lead granules Kurşun pencere çerçevesi: Came Kurşun perde: Lead screen Kurşun pırıltısı: Lead glance (=Galene) Kurşun pota ocağı: Lead pot furnace Kurşun potada ısıtma: Lead pot heating Kurşun selenit: Lead selenite Kurşun selenür: Lead selenide Kurşun sertleş(tir)mesi: Hardening of lead Kurşun silikat: Lead silicate Kurşun silikat camları: Lead silicate glasses Kurşun sinterleme: Lead sintering Kurşun sitrat: Lead citrate Kurşun siyanamid: Lead cyanamide Kurşun stanat: Lead stannate Kurşun sülfat: Lead sulphate 454
Kurşun zehirle(n)mesi Kurşun sülfür: Lead sulphide Kurşun şekeri: Sugar of lead; Lead acetate Kurşun şeritli cam: Leaded glass Kurşun tantalat: Lead tantalate Kurşun tavlama: Lead annealing Kurşun tel: Lead wire; Bob Kurşun telürür: Lead telluride Kurşun temelli alaşımlar: Lead base alloys Kurşun temelli lehim alaşımları: Lead base soldering alloys Kurşun terlemesi: Lead sweat Kurşun tesisi: Lead plant Kurşun tetraetil: Lead tetra ethyl Kurşun titanat: Lead titanat (PT); Lead titanate Kurşun titanat yükülleri: Lead titanat dielectrics Kurşun titanat zirkonat: Lead titanat zirconate Kurşun tiyosiyanat: Lead throcyanate Kurşun topaklama: Lead sintering Kurşun torbası düşürme deneyi (cam): Shot bag test Kurşun tozu: Black lead; Lead powder Kurşun tungstat: Lead tungstate Kurşun tutturma: Lead burning Kurşun ve lehim işleri: Plumbing Kurşun vida: Lead screw Kurşun yunağı: Lead bath Kurşun yunağı örtüsü: Lead bath covering Kurşun yunağında suverme: Lead bath quenching Kurşun yunağında tavlama: Lead bath annealing (=Lead annealing) Kurşun yunağından geçirme: Lead patenting Kurşun yüksek fırını: Lead blast furnace Kurşun zehirle(n)mesi: Lead poisoning; (tıp) Plumbism
Kurşun zirkonat Kurşun zirkonat: Lead zirconate Kurşun zirkonat-titanat: Lead-zirconatetitanate (PZT) Kurşun-antimuan -kalay alaşımları: Lead-antimony tin alloys Kurşun-bizmut-kadmium-kalay alaşımları: Lead bismuth-cadmium-tin alloys Kurşundan çinko ayırma: Lead dezincing Kurşundan gümüş ayırma: Lead desilverization Kurşundan gümüş giderme: Parke’s process Kurşuni (renk): Grizzle; Oxford gray; Steel gray; Griseous Kurşuni mavi: Blae Kurşun-kalay alaşımları: Lead-tin alloys Kurşun-kalay denge çizgesi: Lead-tin equilibrium diagram Kurşun-kalay denge dizgesi: Lead-tin equilibrium system Kurşun-kalay dizgesi: Lead-tin system Kurşun-kalay kaplı: Lead-tin coated Kurşun-kalay kaplı sac: Lead-tin coated sheet Kurşun-kalay lehimi: Lead-tin solder Kurşunlu: Leaded; Plumbiferous; Plumberous; Plumbic; Plumbous Kurşunlu alkali cam: Lead alkali glass Kurşunlu bakır: Leaded copper Kurşunlu baryumlu cam: Lead barium crown glass(=Barium flint glass) Kurşunlu cam: Flint glass; Lead glass Kurşunlu çelik: Lead bearing steel Kurşunlu çelikler (otomatik ç.): Leaded steels Kurşunlu demir niyobat: Lead iron niobate (PEN) Kurşunlu demir tungstat: Lead iron tungstate (PFW) Kurşunlu fosfor tuncu: Leaded phosphor bronz
Kurşunsuz mazot (yakıt) Kurşunlu halosilikat camları: Lead halosilicate glasses Kurşunlu kalay tunçları: Leaded tin bronzes Kurşunlu kızıl pirinç: Leaded red brass Kurşunlu kolay işlenebilir çelikler: Leaded resulphurized rephosphorized free machining steels; Leaded free machining steels Kurşunlu kristal: Lead crystal Kurşunlu kristal cam: Full lead crystal Kurşunlu mangan tunçları: Leaded manganese bronzes Kurşunlu optik cam: Crown flint glass; Optical flint glass Kurşunlu otomat çelikleri: Leaded free machining steels; Leaded resulphurized rephosphorized free machining steels Kurşunlu pirinç: Leaded brass Kurşunlu sac: Lead coated sheet; Lead plated sheet Kurşunlu sarı pirinçleri: Leaded yellow brasses Kurşunlu seramik yonga taşıyıcı: Leaded ceramic chip carrier Kurşunlu sır: Lead glaze Kurşunlu teneke: Terne plate Kurşunlu tunç: Leaded bronze Kurşunlu yarı -kızıl pirinç: Leaded semired brass Kurşunlu yatak tunçları: Leaded bearing bronzes Kurşunsu: Plumberous Kurşunsuz: Leadfree; Nonleaded; Unleaded Kurşunsuz bağlantı: Leadfree joint Kurşunsuz benzin: Nonleaded gas (american); Nonleaded gasoline; Unleaded petrol; White gas (=white gasoline); (yakıt) Leadfree benzine Kurşunsuz lehim: Leadfree solder Kurşunsuz mazot (yakıt): Leadfree diesel 455
Kurşunsuz paket Kurşunsuz paket: Leadless package Kurşunsuz sır: Leadless glaze Kurşunsuzlaştırma: Deleading Kurşunu giderilmiş: Deleaded Kurşunu giderilmiş çözelti: Deleaded solution Kurt yeniğimsi: Vermicular Kurt yeniğimsi süs: Vermiculation Kurtarma: Salvaging; Rescue Kurtarma ağı: Life net Kurtlanma (bağırsak): Helminthiasis; (tıp) Myiasis Kurtulma (diskolasyon): Unpinning Kuru: Juiceless; Dry Kuru ağaç: Deadwood Kuru bağ dayancı: Dry bond strength (=Dry strength) Kuru bağlantı: Dry joint Kuru bağlayıcı: Dry binder Kuru bağlı yapıştırıcı: Dry bond adhesive Kuru basınçlı hava üfleme: Dry blasting Kuru baskılama: Dry pressing Kuru buhar: Dry steam Kuru buz: Dry ice Kuru cevher: Dry ore Kuru çark: Dry disk Kuru çekme: Dry drawing Kuru çözümleme: Dry analysis (=Spectrometric analysis); Dry assay Kuru dağlama: Dry etching Kuru damıtma: Dry distillation Kuru dayanç: Dry strength Kuru deri (hastalığı): Xeroderma Kuru duvar: Drywall Kuru eleme: Dry sieving Kuru elyaf: Dry fibre Kuru fırın: Dry kiln Kuru galvanizleme: Dry galvanising Kuru geçirgenlik: Dry permeability 456
Kuru püskürtme Kuru göze: Dry cell Kuru hacim ölçüsü: Dry measure Kuru haddeleme sürtünmesi: Dry rolling friction Kuru harman: Dry blend Kuru havuz (gemi): Dry dock Kuru hidrojen: Dry hydrogen Kuru kalıplama: Dry moulding; Dry pressing Kuru kalıplama süreci: Dry-pressed process (=Dry process) Kuru kalıplanmış tuğla: Dry-pressed brick Kuru kalıplayıcı (seramik): Dry press Kuru kereste: Dry wood Kuru kırma: Dry crushing Kuru kızak: Dry dock Kuru kok soğutma: Dry coke cooling Kuru korozyon: Dry corrosion Kuru kömür: Dry coal Kuru kum: Dried sand; Dry sand Kuru kum kalıba döküm: Dry sand casting Kuru kum kalıp: Dry sand mould Kuru kum maça: Dry sand core Kuru kütle girişim ölçümü: Dry-mass interferometry Kuru kütle interferometresi: Dry-mass interferometry Kuru maden posası: Dry dross Kuru maya: Yeast cake Kuru nesnel mercek: Dry objective Kuru objektiv: Dry objective Kuru oksitle(n)me: Dry oxidation Kuru ot: Hay Kuru öksürük (tıp): Dry cough; Hacking cough Kuru parlatma (cam): Dry polishing Kuru pil: Dry cell; Dry battery Kuru püskürtme: Dry blasting
Kuru püskürtü Kuru püskürtü: Dry spray Kuru renkli kaplama: Dry colour coating Kuru sargılama: Dry winding Kuru sarsma: Dry vibrating Kuru sarsma harcı: Dry vibrating mix Kuru savurma: Dry spinning Kuru sıkı: Blank cartridge Kuru sır: Dry glaze Kuru siyanürleme: Dry cyaniding (=carbonitriding) Kuru söndürme (kok): Dry quenching Kuru süreç: Dry process Kuru süreç emayelemesi: Dry-process enamelling Kuru süreç sırlaması: Dry-process enamelling Kuru sürtünme: Dry friction Kuru şap: Burnt alum Kuru şerit dizgesi: Dry strip system Kuru talaşlı imalât: Dry machining Kuru tamburlama: Dry tumbling Kuru taşlama: Dry grinding Kuru taşlama (seramik): Dry milling Kuru tava (taşlama aygıtı): Dry pan Kuru teksir: Xerography Kuru teksir makinası: Xerox Kuru temizleme: Dry cleaning Kuru toz: Dry dust Kuru toz baskılama: Dry powder pressing Kuru uçlu sıcaklıkölçer: Dry-bulb thermometer Kuru ve fırınlanmış basma deneyi: Dry and baked compression test Kuru ve sıcak: Xerothermic Kuru yenim: Dry corrosion Kuru(t)ma: Exsiccation Kurulama: Drying Kurulama bezi: Tea towel; Tea-cloth Kuruluk: Exsiccation; Dryness
Kurutulmuş kol kabağı içi Kuruluş: Foundation Kuruluş maliyeti: Capital cost Kurum: Fly ash; Soot Kurum bırakıntısı: Soot deposition Kurum boyası: Bistre Kurum lekesi: Smut Kuruma ısısı: Heat of dehydration Kurumayan: Nondrying Kurumayan yağlar: Nondrying oils Kurumaz: Nondrying Kurumiçi: Inhouse Kurumlanma: Sooting Kurumlu: Fuliginous Kurutma: Drying; Curing; Desiccation Kurutma (ecz): Ustulation Kurutma çatlağı (seramik): Drying crack Kurutma çekintisi: Drying shrinkage Kurutma diski (alçı): Bat Kurutma dolabı (döküm): Drying oven Kurutma fırını: Drying kiln Kurutma kabı: Desiccator Kurutma kağıdı: Blotter Kurutma levhası: Drying plate Kurutma odası: Hot-air chamber Kurutma sıcaklığı: Drying temperature Kurutma sobası: Drying stove Kurutma süresi: Drying time Kurutma tabancası: Heat gun Kurutma tamburu: Drying drum Kurutucu: Exsiccative; Desiccant Kurutucu (aygıt): Exsiccator; Desiccator Kurutucu (madde): Dryer Kurutucu (madde)-(döküm): Drier Kurutucu (makina): Drier Kurutucu tünel: Tunnel drier Kurutulmuş: Dried Kurutulmuş bitki korunağı: Herbarium Kurutulmuş kol kabağı içi: Loofa; Luffa 457
Kurutulmuş kum Kurutulmuş kum: Dried sand Kurutup gevrekleştirme: Torrefaction Kuruyan yağ: Drying oil Kus(tur)ma: Regurgitation Kuskun (atcılık): Backstrap Kusma: Sickness; Vomitus; Desorption Kusmuk (tıp): Vomitus Kusserow halkası (tıp): Kusserow ring Kusturucu (ilaç) (tıp): Vomitory Kusturucu (tıp): Regurgitant Kusur: Negligence; Defect; Fault Kusur bulucu: Defect detector Kusur dedektörü: Defect detector Kusur düzeltme: Defect correction Kusur içerikliyarı iletken: Defect semiconductor Kusur örtme özelliği (seramik sırı): Healing power Kusur sezici: Defect detector Kusur sezme: Defect detection Kusur yakma: Scarfing Kusurlu: Defective; Faulty; Imperfect Kusurlu camı düzeltme: Salvaging Kusurlu çubuk: Defective bar Kusurlu evre: Defect phase Kusurlu gelişme: Agenesia Kusurlu görme (tıp): Ametropia Kusurlu kapanış (diş): Malocclusion Kusurlu kristaller: Imperfect crystals Kusurlu örütler: Imperfect crystals Kusurlu sac: Defective sheet Kusurlu ürün: Defective product Kusurlu yapı: Defect structure Kusurlular: Rejects Kusursuz: Perfect Kusursuz elmas: Paragon Kusursuz gaz: Perfect gas Kuş (terzilik): Gusset 458
Kuşaklı yapı Kuş bakışı: Bird’s-eye Kuş bakışı manzara: Bird’s-eye view Kuş kafesi: Birdcage (=Bird swing) Kuş korunağı: Bird sanctuary Kuş pençeleri (yüzey hadde kusuru): Floppers Kuş tüyleri: Plumage Kuş tüyü: Fluff; Feather Kuş tüyü yatak: Feather bed Kuş tüyü yorgan: Duvet Kuş tüyünden yapılmış şey: Feathering Kuş yemi: Birdseed Kuşak: Stringcourse; Loincloth; Girdle; Ribbon; Band; Waistcloth Kuşak açıklığı: Band gap Kuşak aralığı (erk): Band gap Kuşak dikişi: Girth seam Kuşak geçili süzgeç: Bandpass filtre Kuşak geçişi (optik/elektronik süzgeç): Bandpass Kuşak genişliği (fiz.): Bandwidth Kuşak görünge: Band spectrum Kuşak iz: Band mark Kuşak kenarı erki (fiz.): Band edge energy Kuşak kuramı (fiz.): Band theory Kuşak modeli: Band model Kuşak yapısı: Band structure Kuşak yoğunluğu: Band density Kuşakcıklar (örüt kayması): Microbands Kuşaklama: Bracing Kuşaklama (cam): Banding Kuşaklanma (çelik): Banding Kuşaklar (erk kuşakları) (fiz.): Bands (energy bands) Kuşaklı: Striped; Ribbed; Banded Kuşaklı içyapı: Banded microstructure Kuşaklı kil: Illite Kuşaklı kumlama: Belt sanding Kuşaklı yapı: Banded structure
Kuşaksız Kuşaksız: Beltless; Ungirt Kuşat(ıl)ma: Enclosure Kuşat(ıl)mış: Encircled Kuşatık: Enveloped; Encircled Kuşatık evre: Enveloped phase Kuşatık parçacık: Enveloped particle Kuşatık tane: Encircled grain Kuşatma: Encirclement; Envelopment Kuşe kağıt: Glossy paper Kuşet (tren): Berth Kuşkonmaz asidi: Aspartic acid Kuşkusuz: Questionless; Without doubt Kuşpalazı (tıp): Diphteria Kuştüyleri (iç yapı hatası-seramik): Feathers Kuştüyü cevheri: Feather ore Kuştüyü taraması (seramik): Feather combing Kuştüyümsü beynit: Feathery bainite Kuşuni renkli (yet b.): Mesocratic Kutnahorit (yer b.): Kutnahorite Kutnu: Silkaline (=Silkolene) Kutta-Toukowskt kanıtsavı: KuttaToukowskt theorem Kutter formülü: Kutter’s formula Kutu: Box; Bin; Canister Kutu fırın: Box furnace; BoxKiln Kutu geçi: Box-pass Kutu kamera: Box camera Kutu paso: Box-pass Kutu profil: Hollow section Kutu yükleme: Box charging Kutuda tavlama: Pot annealing Kutuda tavlanmış: Box annealed Kutuda toz dövmesi (Be): Cannedpowder forging Kutu-kutu geçisi: Box-box pass Kutu-kutu pasosu: Box-box pass Kutup (fizik): Pole
Kuvvet ölçme Kutup boru hattı: Arctic pipeline Kutup tuncu: Arctic bronze Kutup vidası: End screw Kutuplu: Polar Kutupsal: Polar Kutuya koyma: Canning Kuvars: Silex; Quartz Kuvars bileşimli: Quartziferous Kuvars camı: Silica glass (=Quartz glass); Quartz glass Kuvars fırını: Quartz furnace Kuvars halojen lâmbası: Quartz halogen lamp Kuvars katmanlı hematit: Itabarite Kuvars kristali: Quartz crystal Kuvars kristalli monitör: Quartz-crystal monitor Kuvars maçalar (döküm): Quartz cores Kuvars örütü: Quartz crystal Kuvars saati: Quartz clock Kuvars tozu hastalığı (tıp): Silicosis Kuvarslı: Quartziferous Kuvarzit: Quartzite Kuvvet: Force Kuvvet alanı: Field of force Kuvvet birimi: Unit of force Kuvvet çizgisi: Line of force Kuvvet değişimi mikroskopisi: Force modulation microscopy Kuvvet döngüsü: Moment of force Kuvvet fonksiyonu (mat.): Power function Kuvvet hapı: Pep pill Kuvvet ilacı: Tonic Kuvvet merkezi: Power centre Kuvvet mikroskopisi: Force microscopy Kuvvet momenti: Torque; Moment of force Kuvvet ölçme: Dynamometry 459
Kuvvetler çokgeni Kuvvetler çokgeni: Polygon of forces Kuvvetli: Energetic; Strong Kuvvetli asit: Strong acid Kuvvetli ışıkla aydınlatma: Transillumination Kuvvetli ışıtan: Transilluminator Kuvvetli patlayıcı madde: High explosive Kuvvetölçer: Dynamometer Kuyruk: Tail Kuyruk (cam bozukluğu): Tail Kuyruk halatı: Tail rope Kuyruk ucu: Tag Kuyruklu düğme (cam hatası): Stringy knot Kuyruklu yıldız kuyrukları (Metalografi): Comet tails Kuyruksokumu kemiği (tıp): Sacrum Kuyruksuz uçurtma: Parakite Kuytu yer: Nook Kuyu: Circular pit; Well; (maden) Pit; (yer b.) Borehole Kuyu açma (mad.): Shaft drilling Kuyu açma donanımı (petrol): Rig Kuyu başı: Pit top Kuyu çıkrığı: Sweep Kuyu dibi: Pit bottom Kuyu pompası: Sump pump Kuyu-fırın: Pit-furnace Kuyu-fırın kapağı: Pit cover Kuyu-fırında tavlama: Pit soaking Kuyumcu: Jeweller; Goldsmith Kuyumcu emayesi: Jeweller’s enamel Kuyumcu harcı: Jeweller’s cement Kuyumcu kırmızısı: Jeweller’s rouge Kuyumcu merceği: Loupe Kuyumcu şapı: Jeweller’s borax Kuyumcu tartısı: Troy weight Kuyumcu tutkalı: Jeweller’s cement Kuyumculuk: Jewellery 460
Küçük iz sertliği Kuzguni kara: Jet-black Kuzu kürkü: Budge; Krimmer Kuzu yünü: Lamb’s wool Küba demiri: Mayari iron Küçücük: Tiny; Fine Küçücüklük: Fineness Küçük: Little; Minor Küçük atardamar (tıp): Arteriole Küçük azı dişine ilişkin (tıp): Premolar Küçük bahçe küreği: Trowel Küçük birikim: Microsegregation (=Interdendritic segregation coring) Küçük birikinti: Microsegregate Küçük boyuta indirgenmiş fotoğrafçılık: Microphotography Küçük cam şişe (tıp): Ampule Küçük çan (y. fırın): Small bell Küçük çember (küre kesiti): Small circle Küçük çengel: Barbule Küçük çengelli olta: Gang hook Küçük demet (lif): Roving Küçük depo: Bin Küçük dil: Languet Küçük dil (tıp): Uvula Küçük dil ameliyatı (tıp): Uvulectomy Küçük dişli: Pinion Küçük dişli (tıp): Microdont (Microdontic) Küçük dümbelek: Taborine Küçük filika: Yawl Küçük flüt: Tonette Küçük gözenekler oylumu (<12nm): Micropore volume Küçük gözeneklilik: Microporosity Küçük harf: Minscule; Letteret Küçük hastane: Infirmary Küçük iğ: Pirn Küçük iz sertliği: Micropenetration hardness
Küçük iz sertlikölçeri Küçük iz sertlikölçeri: Micopenetration tester Küçük kabarcık (cam): (<0.2mm) Fine seed Küçük kabarcık (tıp): Phlyctena Küçük kadırga: Galiot Küçük kafalı (tıp): Microcephalic Küçük kafalılık (tıp): Microcephalism Küçük kafataslı: Microcephalic Küçük kafataslılık: Microcephalism Küçük kalkan: Buckler Küçük kapaç: Valvelet Küçük kapalı kamyon: Panel truck Küçük kapalı minibüs: Panel van Küçük kesim: Microdissection Küçük kesitli raylar: Light rails Küçük köy: Hamlet Küçük kulplu bardak: Noggin Küçük leke: Fleck Küçük mutfak: Kitchenette Küçük nesne fotografı: Microphotograph Küçük numune: Spot sample Küçük org: Melodeon; Harmonium Küçük ölçekli biyolojik yüzey özellikleri: Surface microbiological properties Küçük ölçekli mekanik yüzey özellikleri: Surface micromechanical properties Küçük parça: Dribblet; Shred; Dot Küçük parçacık: Molecule Küçük parmak: Little finger Küçük pota: Pony ladle Küçük profiller: Small sections Küçük salata kâsesi (cam): Nappy Küçük sandal: Cog Küçük soğurum: Microabsorption Küçük tane: Fine-grain Küçük tanecik ölçer: Eriometer Küçük taneli: Microcrystalline; (içyapı) Small grained; Fine-grained
Kükürt asidi (kim.) Küçük taneli alumina: Microcrystalline alumina Küçük taneli içyapı: Small grained microstructure; Fine grained microstructure Küçük taneli sıkma grafit: Fine-grain extruded graphite Küçük tava: Pannikin Küçük tokmak (dövme): Pin rammer (=Pegging rammer) Küçük toprak kap: Pipkin Küçük uzun kabarcık (cam): Blibe; Small elongated bubble Küçük yassı şişe: Flasket Küçük yastık: Pad Küçük yüzey çöküntüsü (cam): Deepoptic Küçükakım göstergesi: Galvanoscope Küçükakım ölçümü: Galvanometry Küçükakımölçer: Galvanometer Küçükce: Minor Küçülen: Decrescent Küçültme: Size reduction; Minimization; Fining; Reduction Küçültme borusu: Reduction pipe Küçültme dişlisi: Reduction gear Küçültme makarası: Reduction pulley Küçültme oranı: Reduction ratio Küçültme ölçeği: Reduction scale Küçültücü mercek/ayna: Reducing glass Küçültülmüş: Minimized Küçültülmüş pullanma (galvanizleme): Minimized spangle Küf: Fungus; Mildew Küf asidi: Gibberellic acid Küf özü: Fumagilin Küflü: Fungous Küftozu: Ferbam Kükürt: Sulfur (=Sulphur); Sulphur Kükürt asidi (kim.): Thio acid 461
Kükürt baskı Kükürt baskı: Sulphur print (Baumann print) Kükürt baskısı alma (çelik): Sulphur printing Kükürt çarpraz bağlanımı: Sulphur crosslinking Kükürt çiçekleri (kükürt tozu): Flowers of sulphur Kükürt çimentosu: Sulphur cement Kükürt denetimi (kupol): Sulphur control Kükürt dolgulu ürün: Sulphurimpregnated product Kükürt giderici: Desulphurizer Kükürt giderme (çelik): Desulphurization Kükürt giderme borusu: Desulphurization lance Kükürt giderme tesisi: Desulphurization plant Kükürt ikioksit: Sulphur dioxide Kükürt ikioksit eşçoğuzu: Sulphur dioxide copolymer Kükürt karaciğeri: Liver of sulphur Kükürt kubbe (mağnezyum dökümü): Sulphur dome Kükürt külçesi: Brimstone Kükürt lekesi (metal yüzey): Sulphur stain Kükürt noktası: Sulphur point Kükürt renkli: Sulphur coloured Kükürt üçoksit: Sulphur trioxide Kükürt üçoksit: Sulphuric anhydride(=Sulphur trioxide) Kükürte ilişkin: Thionic Kükürtle sertleştirme (kauçuk): Vulcanization Kükürtleme: Vulcanization Kükürtlendirme (lastik): Sulphur vulcanization Kükürtlenme: Sulphurization; (metal yüzey) Sulphidation; (sır bozukluğu) Sulphuring (=Starring, feathering) 462
Kül kovası Kükürtlü: Thionic; Sulphurous; ThioKükürtlü aldehit: Thioaldehyde Kükürtlü arsenik: Realgar Kükürtlü asitler: Thionic acids Kükürtlü bakır külçesi: Copper matte Kükürtlü Bessemer külçesi: Bessemer matte Kükürtlü doğal gas: Sour gas Kükürtlü gaz: Sulphurous gas Kükürtlü kolay işlenir çelikler: Resulphurized free machining steels Kükürtlü kurşun: Galenite (=Galena) Kükürtlü kurşunlu çelikler: Leaded resulphurized steels Kükürtlü kurşunlu otomat çelikleri: Resulphurized, rephosphorized free machining steels Kükürtlü küke (Cu): Matte Kükürtlü külçe: Matte Kükürtlü külçe izabesi: Matte smelting Kükürtlü otomat çelikleri: Resulphurized free machining steels Kükürtlü sirke asidi: Thioacetic acid Kükürtlü siyanür: Thiocyanate Kükürtlü siyanür asidi: Thiocyanic acid Kükürtlü siyanür kökü: Thiocyano radical Kül: Ash; Calx; Cinder Kül belirleme: Ash determination Kül bileşeni: Ash constituent Kül bunkeri: Ash bunker Kül curuf: Dross Kül curuf çekme: Drossing Kül çukuru: Ash pit Kül grafit karışımları: Ash graphite mixtures Kül içeriği: Ash content Kül kabı: Cinerarium Kül kapağı: Ash door Kül kovası: Ash bucket
Kül oluğu Kül oluğu: Ash chute Kül rengi: Gray (=Grey) Kül renkli: Ashen Kül sandığı: Ash box Kül suyu: Lixivium; Lye Kül tablası: Ashtray Kül tavası: Ash pan Kül vagonu: Ash car Kül yosunu: Barilla Külah (y. fırın): Bell Külahımsı: Mitral Külbütör: Rocker Külbütör çubuğu (cam): Push rod Külbütör yatağı (oto.): Rocker bearing Külçe: Ingot; Bullion; Lump Külçe bakır: Ingot copper Külçe cam: Chunk glass Külçe çatlağı: Ingot crack Külçe demir: Cold pig; Ingot iron Külçe dökümü: Ingot casting Külçe dövme: Ingot forging Külçe kalay: Black tin Külçe pirinç: Ingot brass Külçe sac: Black sheet Külçeleme: Balling Külçeleme fırını: Balling furnace Külçeleme tamburu: Balling drum Külde soğutma: Ash cooling Külhan: Grate room Külhan ağzı: Stokehole Küllen(dir)me: Scorification Küllük: Ash pan; Cinerarium; Ashery Külot: Underpants; Pants Kültür (tıp): Culture Kültür dolabı (tıp): Incubator Külünk: Tommy bar Küme: Bunch; Group; Tuft; Batch; Pile; Troop; Cluster; Aggregate; Agglomerate; Bank
Küpsel bor nitrür takımları Küme (mat.): Set Küme durumu: State of aggregation Küme etkileşimi çarpanı: Groupinteraction parameter Küme karbür: Massive carbide Küme katkı çarpanı: Group-contribution parameter Kümeleme: Piling Kümelenik: Clustered Kümelenik kusurlar: Clustered defects Kümelenme: Clustering; Conglomeration Kümeler kuramı (mat.): Set theory Kümeli: Tufted Kümeli hadde: Cluster mill; Cluster rolling mill Kümeli merdaneli hadde: Roll cluster mill Kümes: Pen; Henhouse (=Hennery); Hennery Künk: Pipe Küp: Jar; Cube Küp dokusu: Cube texture Küp düzlemleri: Cubic planes Küp kenarları: Cube edges Küp köşeleri: Cube corners Küp merkez atomu: Cube centre atom Küp merkezi: Cube centre Küp olmayan: Noncubic Küp olmayan kristal: Noncubic crystal Küp olmayan örüt: Noncubic crystal Küp örgüsü: Cube texture Küp örütlü: Cubic Küp süzgeçler (optik): Filter cube Küp yönleri: Cubic directions Küpe: Eardrop; Earring Küplü: Cubic Küpsel: Cubic Küpsel bor nitrür: Cubic boron nitride (CBN) Küpsel bor nitrür takımları: Cubic boron nitride tools 463
Küpsel dizgeler Küpsel dizgeler: Cubic systems Küpsel elmas: Diamond cubic Küpsel evreler: Cubic phases Küpsel ferritler: Cubic ferrites Küpsel karbür: Cubic carbides Küpsel nitrürler: Cubic nitrides Küpsel örüt: Cubic crystal Küpsel örüt dizgesi: Cubic crystal system Küpsel sıkı istifli: Cubic close packed Küpsü kırılma (cam): Dice Kürdan: Toothpick Küre: Orb; Sphere Küre yatak (mak.): Spherical bearing Kürecik: Bead; Globula Kürek: Shovel; Oar; Spade; Scull Kürek kemiği (tıp): Blade bone; Scapula Kürek kemiği ağrısı (tıp): Scapulalgia Kürek kemiği çıkarma ameliyatı (tıp): Scapulectomy Kürek kemiğinin kaburgalara tutturulması (tıp): Scapulopexy Kürek palası: Blade Kürekli yarış kayığı: Scull Kürekli yükleyici (mak.): Shovel loader Küreleş(tir)me (çelik): Globularization (=Spherodization) Küreleşmiş karbür: Spheroidized carbide Küreme: Shoveling Küremsi: Spheroid; Globoid; Spherulite; Spheroidite Küremsi grafitli dökme demir: Spherulitic graphite cast iron (=Ductile cast iron); Spherulitic graphite iron Kürer taşıyıcı (maden): Scraper conveyor Küresel: Nodular; Spherulitic; Globular; Orbicular; Spherical; Spheroidal Küresel (grafitli) dökme demir: Nodular cast iron (=Nodular iron) Küresel bağlantı: Knuckle-joint Küresel çokgen (geom): Spherical polygon 464
Kürk kaplama Küresel dökme demir: Ductile iron Ductile cast iron; Nodular iron; Ductile cast iron; Nodular cast iron Küresel dökme demir merdane: Ductile iron roll; Nodular cast iron roll Küresel eklem: Knuckle-joint Küresel geometri (geom): Spherical geometry Küresel gösterim (örüt bilimi): Spherical projection Küresel grafit: Nodular graphite; Spheroidal graphite Küresel grafitli dökme demir: Spheroid cast iron; Spheroidal graphitic cast iron Küresel kesme (geom): Spherical sector Küresel kolayerir içyapı: Spheroidal eutectic microstructure Küresel konaçlar (geom): Spherical coordinates Küresel ötektik içyapı: Spheroidal eutectic microstructure Küresel sapınç (optik): Spherical aberration Küresel sapınçsız mercek: Aspheric lens Küresel sementit: Spheroiditic cementite (=Spheroidal cementite); Spheroidal cementite; Globular cementite Küresel trigonometri (geom): Spherical trigonometry Küresel üçgen (geom): Spherical triangle Küresel valf: Ball valve Küreselleşmiş perlit: Spheroidized pearlite Küreselleştirilmiş çelik: Spheroidized steel Küreselleştirme: Nodulizing Küreselleştirme (ısıl işlem): Spheroidizing; Spheroidization Küriyum: Curium Kürk: Fur; Peltry; Pelage Kürk kalpak: Busby Kürk kaplama: Furring
Kürklü elbise Kürklü elbise: Pelisse Kürleme: Curing Kürleme hızı: Curing rate Kürleme reçinesi: Curing resin Kürleme süreçleri: Curing processes Kürleme süresi: Curing time Kürtaj (tıp): Abortion Küskü: Crowbar; Handspike Küskü (kalay kaplama yunağı): Scruff Küspe: Oil cake Küştere: Rabbet plane; Jack plane Küt: Snub Küt beden: Pyknic Küt burun rende: Bullnose Küt çıkıntı: Stub Küt kaynak: Butt weld Kütle: Mass; Body Kütle akışı: Mass flow Kütle akışı denetimi: Mass flow control Kütle aktarımı: Mass transfer Kütle birimi: Mass unit Kütle çekimi: Gravitation Kütle denkliği: Mass balance Kütle devinimi: Mass action; Mass movement Kütle eksiği: Mass defect; Mass effect Kütle görünge çizimi: Mass spectography Kütle görünge gözlemi (fiz.): Mass spectroscopy Kütle görünge ölçümü (fiz.): Mass spectrometry (MS) Kütle görüngegözleri: Mass spectroscope Kütle görüngeizleri: Mass spectograph Kütle görüngeölçeri: Mass spectrometer Kütle görüngesi (fiz.): Mass spectrum Kütle kalınlığı: Mass thickness Kütle kalınlığı zıtlığı: Mass-thickness contrast Kütle kalıplama bileşiği: Bulk-moulding compound (BMC)
Kütük dökümü Kütle kalıplaması: Bulk-moulding Kütle koruma yasası: Law of conservation of mass Kütle merkezi: Barycentre Kütle özeği: Barycentre Kütle saçılımı: Mass scattering Kütle sakınımı yasası: Law of conservation of mass Kütle sayısı: Mass number; Nucleon number (=Mass number) Kütle soğurum katsayısı: Mass absorption coefficient Kütle soğurumu: Mass absorption Kütle spektrografı (fiz.): Mass spectograph Kütle spektrografisi: Mass spectography Kütle spektrometresi (fiz.): Mass spectrometer Kütle spektroskobu (fiz.): Mass spectroscope Kütle yitimi: Loss of mass Kütle-erke denklemi (E=mc2): Massenergy equation Kütle-eylem dengeleri: Mass-action equilibrium Kütleler etki yasası: Law of mass action; Mass action law Kütlesel aşınma: Bulk erosion Kütlesel çekim: Gravitation Kütlesel haritalama: Mass mapping Kütlesel soğurum: Mass absorption Kütleşme (göze çekirdeği): Pyknosis Kütük: Trunk; Billet; Block Kütük bağı (kereste): Timber set Kütük boyu (metal): Billet length Kütük büyüklüğü: Billet size Kütük döküm hızı: Billet casting speed Kütük döküm makinesi: Billet caster; Billet casting machine (= Billet caster) Kütük dökümü: Billet casting 465
Kütük haddesi Kütük haddesi: Billet mill Kütük imleme: Billet marking Kütük kelepçesi: Dog Kütük kısgacı: Dog Kütük makası: Billet shears Kütük markalama: Billet marking Kütük markalama makinası: Billet marking machine Kütük salı (çift tekneli yelkenli): Catamaran Kütük sandal: Piragua Kütük tav ocağı: Billet re-heating furnace Kütük üretimi: Billet production Kütük vagonu: Billet car Kütük yerleştirme: Billet handling Kütük yerleştirme dizgesi: Billet handling system Kütük yüzeyi: Billet surface Kütük(metal): Billet Kütüphane: Library Küvet: Tub; Bathtub kX birimleri (KX = 100.202 pm ): kX units Kyoger-Vink simgelemesi: Kyoger-Vink notation
466
L L-ışınımı: L-radiation L- dopa (parkinson ilacı): L-dopa Labirent: Maze Lâboratuar: Laboratory Laboratuar camı: Chemical glass Laboratuar ısılçiftleri: Laboratory thermocouples Laboratuar numunesi: Laboratory sample Laboratuar şişesi: Laboratory bottle Laboratuar terazisi: Chemical balance Laboratuar türü ışık mikroskobu: Laboratory light mixroscope Labradorit: Labradorite Lacivert: Indigo blue; Cerulean; Navy blue Lâciverttaş: Lapis lazuli; Lazurite Laçkalama: Unscrewing Laetril: Laetrile Laevulinik asit: Laevulic acid (=Laevulinic acid) Lager (bira türü): Lager Lağım: Sewage; Sewer Lağım atma (madencilik): Well blasting Lağım barutu (maden): Blast powder; Blasting powder Lağım borusu: Waste pipe Lağım pisliği: Sewage Lâhit: Sarcophagus Lâhza: Moment Laist-Cooper süreci: Laist-Cooper process Lâk: Lac; Lacquer Lâk kürleme fırını: Lacquer curing furnace Lake: Lacquer; Lac Lâklama: Lacquering Lâklı: Lacquered Lâklı teneke: Lacquered tin plate Lakolit (yerb.): Laccolith Laktam (kim.): Lactam Lâktat: Lactate Lâktaz: Lactase Laktik asit: Lactic acid Laktik hidrojen çıkartan enzim: Lactic dehydrogenase (LDH)
Lakton (kim.): Lactone Laktoz: Sugar of milk; Milk sugar; Lactose Lal: Vermeil Lâl taşı: Garnet Lal yakut: Balas ruby Lale vazosu: Tulip vase Lalende gözesi: Lalende cell Lâma: Fish plate; Flat rod; Lath Lâma civatası: Fishbolt Lâma eki: Fish joint Lamagal (%40 Al2O3 + %60MgO): Lamagal Lamalar (metal): Flats Lâmba: Lamp Lâmba isi: Carbon black; Lampblack Lâmba karası: Lampblack Lâmba şişesi: Lamp glass Lamba ve zıvana: Tongue-and-groove joint Lambda noktası: Lambda point Lambert (parlaklık birimi): Lambert Lambert yasası: Lambert’s law Lambert’in aydınlatma yasası: Lambert’s law of illumination Lamberton haddesi: Lamberton mill Lambri: Wainscott Lambri kaplama: Wainscotting Lâme (kumaş): Lamé Lame değişmezi: Lame’s constant Laminasyon: Lamination Laminat: Laminate Laminat boşluğu: Laminate void Laminat katmanı: Laminate ply; Lamina Lamine cam: Laminated glass; Laminated safety glass (=Laminated glass) Lamine düz cam: Laminated sheet glass Lamine telli cam: Laminated wire glass Lamonit: Laumonite Lampadit: Lampadite Lamprofilit: Lamprophyllite Lanarkit: Lanarkite
Landau’nun üstünakışkanlık yasası Landau’nun üstünakışkanlık yasası: Landau’s superfluidity theory Lane süreci: Lane’s process Lang yöntemi( x-ışınları): Lang method Langbeynit: Langbeinite Langelier imleci: Langelier index Langerhans adacığı (pankreas): Langerhans Islet Langevin işlevi: Langevin function Langevin türü piezoelektrik-titretici: Langevin-type piezoelectric vibrator Langhan gözeleri (tıp): Langhans’ cells Langley (güneş ışınlama birimi): Langley Langmuir alanları: Langmuir sites Langmuir delik doldurması: Langmuir hole filling Langmuir denklemi: Langmuir equation Langmuir gözenekcikleri: Langmuir microvoids Langmuir sığası: Langmuir capacity Lanolin: Wool fat; Lanoline Lantan: Lanthanum Lantan altıborür: Lanthanum hexaboride Lantan altıborür filamanı: Lanthanum hexaboride filament Lantan aluminat: Lanthanum aluminate Lantan aluminat örüt yapısı: Lanthanum aluminate crystal structure Lantan aluminyum altkatmanı: Lanthanum aluminium substrate Lantan bromür: Lanthanum bromide Lantan dizisi: Lanthanide series Lantan dizisi metalleri: Lanthanide metals Lantan dizisi ögeleri: Lanthanide elements Lantan florür: Lanthanum fluoride Lantan hidroksit: Lanthanum hydroxide Lantan iyodür: Lanthanum iodide Lantan klorür: Lanthanum chloride Lantan oksit: Lanthanum oxide Lantan perklorür: Lanthanum perchloride Lantan titanat: Lanthanum titanate 468
Laterna Lantanit: Lanthanide Lantanür: Lantanite Lantanür dizisi: Lanthanide series Lantanür elementleri: Lanthanide elements Lanz perlit demiri: Lanz Perlit iron Lanz perlit süreci: Lanz pearlite process Lapa: Flummery; Mash; Pap Lâpa (ecz.): Magma Lapa yenimi: Poultice corrosion Laplace denklemi: Laplace equation Laplace işlem simgesi (Ñ2): Laplace operator Larenjit (tıp): Laryngitis Larson-Miller çarpanı (sürünme): Larson-Miller parameter LAS dizgesi: LAS (LiO2-Al2O3-SiO2) system Lastik: Gum Lastik (oto): Tire Lâstik ayakkabı: Gumshoe Lastik başlı çekiç: Mallet Lastik boru: Rubber piping Lastik boru kıskacı: Pinchcock Lastik damağı (oto): Tire bead Lastik hortum: Rubber hose Lastik kalıp: Rubber mould Lastik kaplanmış: Rubber coated Lastik mühürle desenleme (cam): Stamp etching Lâstik otu: Guayule Lâstik otu kauçuğu: Guayule rubber Lastik sünger: Sponge rubber Lastik şişirme (oto): Tire inflation Lastik tekerlekli araçlar: Rubber-wheeled vehicles Lastik tırtılı (oto): Tread Lastik yaması: Rubber plate Lastik zinciri (oto): Tire chain Lata: Batten; Stud; Slat Lateks: Latex Laterit (Limonit ve aluminyum üçhidrat karışımı): Laterite Laterna: Hand organ
Laue bezemesi (x-ışınları) Laue bezemesi (x-ışınları): Laue pattern Laue bölgeleri: Laue zones Laue çizgesi (x-ışınları): Laue diagram Laue denklemleri (x-ışınları): Laue equations Laue geri yansı(t)ma yöntemi (x-ışınları): Laue back reflection method Laue kamerası (x-ışınları): Laue camera Laue koşulları (x-ışınları): Laue conditions Laue x-ışınları kırınım fotoğrafı: Laue x-ray diffraction photograph Laue yöntemi (x-ışınları): Laue method Lauth haddesi: Lauth mill Lâv: Lava Lavabo: Sink; Washbasin; Washbowl; Lavatory Lavaj tesisi: Launder Lavanta: Lavender Lavanta kesesi: Sachet Lavanta yağı: Lavender oil Laves evreleri (metal): Laves phases Lâvman: Enema Lâvman sıvısı (tıp): Enema Lavoisier ve Laplace yasası: Lavoisier and laplace law Laxal süreci: Laxal process Lazer: Laser Lazer camı: Laser glass Lazer Doppler kuralı: Laser Doppler principle Lazer ışığı: Laser light Lazer ışını: Laser-beam Lazer ışınımı: Laser radiation Lazer ışınlı uyarılmış akım: Laser beaminduced current Lazer kararması (seramikler): Laser extinction Lazer kaynağı: Laser weld Lazer parlama yöntemi (seramikler): Laser flash method Lazer penceresi gereçleri: Laser window materials
Ledebüritli dökme demir Lazer Raman spektroskopisi: LaserRaman spectroscopy Lazer saçılımı: Laser scattering Lazer taraması: Laser scanning Lazerle bombardıman: Zapping Lazerli delme: Laser drilling Lazerli frezeleme: Laser milling Lazerli ısıl işlem: Laser heat treating Lazerli işleme: Laser-beam machining Lazerli kaynaklama: Laser-beam welding Lazerli kesme: Laser-beam cutting Lazerli mikrosonda: Laser microprobe Lazerli nokta kaynaklaması: Laser spot welding Lazerli salım görünge çözümlemesi: Laser emission spectrum microanalysis Lazerli talaşlı işleme: Laser machining Lazerli tornalama: Laser turning Lazulit: Lazulite Lazurit: Lazurite LD çelik yapımı süreci: LD steelmaking process LD dönüştürgeci: LD converter LD konvertörü (çelik): LD converter LD süreci (çelik): LD process LD-AC süreci (çelik): LD -AC process Le Chatelier kuralı: Le Chatelier’s principle Leckie süreci: Leckie process Leclanche gözesi: Leclanche cell Lecoca deneyi: Lecoca test Lecromelt potada arıtma süreci: Lecromelt ladle refining process Ledebürit (beyaz d.d.): Ledeburite Ledebürit biçimseli: Ledeburite morphology Ledebürit dönüşümü: Ledeburite transformation Ledebürit oluşumu: Ledeburite formation Ledebürite ilişkin: Ledeburitic Ledebüritli: Ledeburitic Ledebüritli dökme demir: Ledeburitic cast iron 469
Ledhilit Ledhilit: Leadhillite Ledloy çelikleri: Ledloy steels Lee-White deneyi (tıp): Lee-White test Leğen: (vücut) Pelvis; Pan; Water-bowl; Basin; Pelvic; (aygıt) Washtub Leğen bağırsağı (tıp): Pelvic colon Leğen boşluğu: Pelvic cavity Leğen kuşağı kemikleri (tıp): Pelvic arc bones (=Pelvic girdle) Leğen yangısı (tıp): Pyelitis Leğenin alt bölümü (tıp): Perineum Lehim: Solder Lehim bağlantıları: Solder joints Lehim çubuğu: Solder rod Lehim daldırması: Solder dip Lehim eritkeni: Solder flux Lehim gevrekleşmesi: Solder embrittlement Lehim gözlüğü: Solder glasses Lehim macunu: Solder paste Lehim metalleri: Solder metals Lehim pastası: Paste solder Lehim sonrası temizliği: Postsolder cleaning Lehimci lehimi: Plumber’s solder Lehimleme: Soldering Lehimleme eritkenleri: Soldering fluxes Lehimleme ocağı: Soldering furnace Lehimleme yöntemleri: Soldering methods Lehimlenebilir: Solderable Lehimlenebilirlik: Solderability Lehimli bağlantılar: Soldered joints Leidie süreci: Leidie process Leke: Blob; Smear; Mackle; Macula; Tarnish; Stain; Spot; Streak Leke baskı: Aquatint Leke giderici: Stain remover Leke giderme: Stain removal Leke tutmaz: Stainproof Lekeci kili: Fuller’s earth Lekeci toprağı: Fuller’s earth Lekelenebilir: Stainable 470
Levha makas baskısı Lekelenebilirlik: Stainability Lekele(n)me (metal): Tarnishing Lekeli humma (tıp): Typhus Lekeli yüzey (metal): Tarnished surface Lekemsi görüntü: Checker pattern Lekesiz: Stainless Lema: Shimmering Lenf (tıp): Cell fluid Lenf damarları bilimi (tıp): Lymphatics Lenf guddesi (tıp): Lumph gland (=Lymph node ) Lenf guddesi (tıp): Lymph node Lenfa (tıp): Lymph Lenfoma (tıp): Lymphoma Lenfositoz (akkan gözesi çoğalması) (tıp): Lymphocytosis Lenger takımı: Anchorage Lennard-Jones çarpanları: Lennard-Jones parameters Lente: Guy; Backstay Leonhardt çizelgesi (x-ışınları): Leonhardt chart Lepidokrosit: Lepidochrosite Lepidolit: Lepidolite Lepleme: Lapping Lepton (atom): Lepton Leş: Carcass Leş yiyen (kuş): Scavenger Leşkokusu: Codaverine Levazım: Stores Levazım birliği: Quartermaster unit Levazım deposu: Quartermaster depot Levazım planı: Quartermaster plan Levazım sınıfı: Quartermaster corps Levazım subayı: Quartermaster Levha: Banner; Pane; Placard; Plate; Plate armour Levha doğrultucu: Plate leveller Levha hadde ayağı: Plate rolling stand Levha haddesi: Plate rolling mill; Plate mill Levha istifi: Plate stack Levha makas baskısı: Plate shear gag
Levha makası Levha makası: Plate shears Levha martensit (çelik): Plate martensite Levha şeridi: Plate strip Levha üretimi: Plate production Levha yığını: Plate stack Levhacık: Platelet Levhalı hematit: Jacutinga Levizit: Lewisite Levulin: Levulin Levülin asidi: Levulinic acid Levye: Lever Levy-Mises bağıntısı: Levy-Mises relationship Levy-Mises yoğrukluk denklemleri: Levy-Mises plasticity equations Lewis asitleri ve bazları: Lewis acids and bases Lewis-Randall yasası: Lewis-RandallLaw Lexan: Lexan Leylak rengi: Mauve Lezzet: Flavour Lığ: Laterite; Sludge; Alluvion Lığlı: Alluvial Lığlı bırakıntı: Alluvial deposit Lığlı kil: Alluvial clay Liberya cevheri: Liberian ore Libetenit: Libethenite Libre (=453.6g): Pound Lidar: LIDAR (LIght raDAR) Lider öncesi geçi (hadde): Strand pass Lider öncesi paso (hadde): Strand pass Lider paso (hadde): Leader pass Lidit (patlayıcı): Lyddite Lidokeyn: Lidocaine Lidya taşı: Lydian stone Lif: Fiber; String Lif ayrılması: Fiber debonding Lif biçimli: Fibriform Lif boyu: Fiber length Lif boyu etkisi: Fiber length effect Lif bükülme esnemezliği: Fibre torsional rigidity
Lifli Lif çapı: Fiber diameter Lif çekme: Fiber pullout Lif çıkması: Fiber exposure Lif demeti: Fiber bundle Lif derişimi: Fiber concentration Lif destek: Fibre reinforcement Lif destekli ısılplastik: Fiber-containing thermoplastic Lif destekli karma: Fiber reinforced composite Lif destekli metal anayapılı karmalar: Fiber-reinforced metal matrix composites Lif destekli plastik: Fiber reinforced plastic (FRP) Lif destekli plastik: Fiber-reinforced plastic (FRP) Lif destekli seramik anayapılı karmalar: Fiber-reinforced ceramic matrix composites Lif dokusu: Fiber texture Lif dolgu: Fiberfill Lif doyum noktası: Fiber saturation point Lif eğirme: Fiber spinning Lif ekseni: Fiber axis Lif evresi: Fiber phase Lif gerilimi: Fiber stress Lif içeriği: Fiber content Lif konumu: Fiber orientation Lif konumu/derişimi etkisi: Fiber orientation/concentration effect Lif köprüleme: Fiber bridging Lif optik bilimi: Fiber optics Lif optik çiftleyici: Fiber optic-coupler Lif oylum oranı: Fibre volume fraction Lif püskürtme: Fibre blowing Lif reçine oranı: Fibre-to-resin ratio Lif sayısı: Fiber count Lif yönü: Fiber direction Lifcik: Microfiber; Fibril Lifcikleş(tir)me: Fibrilation Lifle destekleme: Fiber reinforcement Liflerarası örme (karma): Interply knitting Lifleşmemiş cam: Shot (=Slug) Lifli: Filar; Thready; Fibrous 471
Lifli doku Lifli doku: Fibrous tissue Lifli kalsit: Satin spar Lifli kırılma: Fibrious fracture Lifli kırılma yüzeyi: Fibrious fracture surface Lifli magnezyum silika: Agalite Lifli mağnezyum minerali: Palygorskite Lifli refrakter karma yalıtımı: Fibrous refractory composite insulation (FRCI) Lifli siloksikon: Fibrox Lifli yalıtılmış mıknatıs teli: Fibrous insulated magnet wire Lifli yapı: Fibrous structure Ligand: Ligand Lignin (çoğuz): Lignin Ligroin (kuru temizleme): Ligroine Likör: Liqueur Likör bardağı: Cordial glass Likör sürahisi: Captain’s decanter Liman: Port;Seaport; Harbour Liman kenti: Seaport Limana bağlı kalma (gemi): Mooring Lime: Ribbon Limon: Lemon Limon kromu: Lemon chrome Limon özü: Limonene Limon sarısı: Citrine Limon tuzu: Sour salt; Citric acid Limonit: Brown hematite; Limonite Limonitli demir cevherleri: Limonite iron ores Limozin: Limousine Linalil asetat: Linalyl acetate Linalol: Linalol Linde kaynağı: Linde welding Linde süreci: Linde process Linden (haşarat ve ot öldürücü): Lindane Lindholm deneyi (tıp): Lindholm test Linin: Linin Linkomisin: Lincomycin Linnait: Linnaeite Linoleik asit: Linoleic acid 472
Litre Linolyum: Linoleum Linotip: Letterpress; Linotype Linyin: Lignin Linyit: Cannel; Brown coal; Lignite Linyit briketleri: Lignite briquettes Linyit katranı: Bitumen tar Linyit tıkızları: Lignite briquettes Linz-Donowitz (LD) süreci (çelik): LinzDonowitz (LD) process Linz-Donowitz/ARBED-CNRM (LD/AC) süreci (çelik): Linz-Donowitz/ARBEDCNRM (LD/AC) process Lionit: Lionite Lipaz: Lipase Lipid (tıp): Lipid Lipid ayrıştırıcı: Lipoclastic (=Lipolytic) Lipid yüzermesi: Lipid adsorption Lipo asidi: Lipoic acid Lipoliz: Lipolysis Lipoma: Lipoma Lipowitz alaşımı: Lipowitz’s alloy Lir: Lyre Lirkonit: Lirconite Lisan: Language Lisans: License Lisans öğrencisi: Undergraduate Lisans sahibi: Licensee Lisansüstü: Postgraduate Lisansüstü diploması: Master’s degree Lisansüstü eğitimi: Postgraduate education Lise: High school Lisercik asit: Lysergic acid Lisin: Lysine Lisozim: Lysozyme Liste: List; Listing Lister hastalığı: Listeriosis Litemi: Lithemia Litiofilit: Lithiophilite Litograf: Lithograph Litopon (ak boya): Litphopone Litre: Litre
Littleton yumuşama noktası (cam) Littleton yumuşama noktası (cam): Littleton softening point Litya: Lithia; Lithium oxide Lityalı gereçler: Lithia materials Lityalı porselen: Lithia porcelain Lityum: Lithium Lityum alaşımları: Lithium alloys Lityum alumina silikat: Lithium alumina silicate (LAS) Lityum aluminat: Lithium aluminate Lityum aluminosilikat cam seramikler: Lithium aluminosilicate glass-ceramics Lityum aluminosilikat camları: Lithium aluminnosilicate glasses Lityum aluminyum alaşımı: Lithiumaluminium alloy Lityum aluminyum döyterür: Lithium aluminium deuteride Lityum aluminyum hidrür: Lithium aluminium hydride Lityum amid: Lithium amide Lityum asetat: Lithium acetate Lityum azid: Lithium azide Lityum benzoat: Lithium benzoate Lityum bilyası: Lithium shot Lityum borohidrat: Lithium borohydrate Lityum bromür: Lithium bromide Lityum camları: Lithium glasses Lityum cevheri: Ambylgonite Lityum cevherleri: Lithium ores Lityum çubuğu: Lithium rod Lityum etoksit: Lithium ethoxide Lityum ferrit: Lithium ferrite Lityum florür: Lithium fluoride Lityum fosfat: Lithium phosphate Lityum hidrat: Lithium hydrate Lityum hidroksit: Lithium hydroxide Lityum ikisilikat: Lithium disilicate Lityum iyodat: Lithium iodate Lityum iyodür: Lithium iodide Lityum karbonat: Lithium carbonate Lityum klorür: Lithium chloride Lityum klorür çözümleci: Lithium chloride analyzer
Liyakat Lityum kobaltit: Lithium cobaltite Lityum kromat: Lithium chromate Lityum külçesi: Lithium ingot Lityum mangan oksit: Lithium manganese oxide Lityum metaborat: Lithium metaborate Lityum molibdat: Lithium molybdate Lityum nitrat: Lithium nitrate Lityum nitrit: Lithium nitrite Lityum nitrür: Lithium nitride Lityum niyobat: Lithium niobate Lityum niyobit örüt yapısı: Lithium niobite crystal structure Lityum oksit: Lithia; Lithium oxide Lityum oksit örüt yapısı: Lithium oxide crystal structure Lityum ortosilikat: Lithium orthosilicate Lityum parçaları: Lithium chunks Lityum perklorat: Lithium perchlorate Lityum peroksit: Lithium peroxide Lityum selenit: Lithium selenite Lityum silikat: Lithium silicate Lityum silikat camları: Lithium silicate glasses Lityum sülfat: Lithium sulphate Lityum sülfür: Lithium sulphide Lityum şeridi: Lithium ribbon Lityum tantalat: Lithium tantalate Lityum teli: Lithium wire Lityum tetraborat: Lithium tetraborate Lityum tetrabromonikelat: Lithium tetrabromonickelate Lityum tetrafloroborat: Lithium tetrafluoroborate Lityum tetrakloroaluminat: Lithium tetrachloroaluminate Lityum titanat: Lithium titanate Lityum tozu: Lithium powder Lityum tungstat: Lithium tungstate Lityum zirkonat: LithiumZirconate Lityum-çoğuz pili: Lithium-polymer battery Liyakat: Qualification 473
Lizardit Lizardit: Lizardite Lob: Lobe Lobcuk (tıp): Lobule Loblin: Lobeline Loblu (tıp): Lobed Loca deliği (gemi): Hawse Loca koltuğu (opera): Box seat Loder: Loader Log (logaritma): Log Logaritma: Logarithm Logaritma cetveli: Logarithmic table Logaritmasal: Logarithmic Logaritmik azalma: Logarithmic decrement logaritmik büyüme: Logarithmic growth Logaritmik eğri: Logarithmic curve Logaritmik gerinim: Logarithmic strain Logaritmik sürünme: Logarithmic creep Lokavt: Lockout Lokma: Die; Morsel Lokma anahtar: Socket spanner; Socket wrench Lokma aynası: Die chuck Lokma başlığı: Die box; Die head Lokma kalıbı: Die chaser Lokma(tıp): Condyle Lokman ruhu: Ether (=Ethyl ether) Lokomotif: Locomotive; Traction engine Lombar (gemi): Porthole Lomboz (gemi): Deadlight Lomer-Cottrell dislokasyonları: LomerCottrell dislocations Lomer-Cottrell durağan dislokasyonları: Lomer-Cottrell sessile dislocations Lomer-Cottrell engeli: Lomer-Cottrell barrier Lomer-Cottrell kilitleri: Lomer-Cottrell locks Lomit: Loomite (= Snofibre) Longmaid-Henderson süreci: LongmaidHenderson process Longwall yöntemi: Longwall method Loran: Loran 474
Löokofan Lorandit: Lorandite Lordoz (tıp): Lordosis Lorensiyum: Lawrencium Lorentz alanı (fiz.): Lorentz field Lorentz değişmezi (fiz.): Lorentz constant Lorentz değişmezi (x-ışınları): Lorentz factor (=Lorents constant) Lorentz dönüşümü (fiz.): Lorentz transformation Lorentz işlevi: Lorentz function Lorentz kuvveti: Lorentz force Lorentz merceği (e.mik.): LorentzLens Lorentz mikroskopisi (TEM): Lorentz microscopy Lorentz sayısı: Lorentz number Lorentz ucaylama etmeni (x-ışınları): Lorentz-polarization factor Lorentz-Fitzgerald çekmesi: LorentzFitzgerald contraction Lorentz-Lorentz eşitliği: Lorentz-Lorentz expression Lorentz-Lorenz denklemi: Lorenz-Lorenz equation Lorik asit: Lauric acid (=Dodecanoic acid) Loril alkol: Lauryl alcohol Lorionit: Laurionite Lorit (Rutenyum ve Osmiyum sülfürü): Laurite Loschmidt değişmezi (= 2.68719 x 10 /m3): Loschmidt’s constant Losonit: Lawsonite Losyon: Lotion Lowig süreci: Lowig process Lök: Lute Lökasit (tıp): Leucocyte Lökoman (tıp): Leucomaine Lökosidin (akyuvarları öldüren bakteri): Leucocidin Lökosit (tıp): Leukocyte (=Leucocyte) Lökosit üretici: Vinblastine Lökün: Putty Löokofan: Leuocophane
Lös Lös: Loess Lösemi (tıp): Leukemia Lösin: Leucine Lösit: Leucite Löşatelierit: Lechatelierite LSD: Lysergic acid diethylamide (LSD) LS-RIOR süreci (sünger demir): LS-RIOR process Luce-Rozan süreci: Luce-Rozan process Ludwig deneyi: Ludwig test Lumbago (tıp): Lumbago Lusit: Lucite Lutesyum: Lutetium (=Lutecium) Lutesyum florür: Lutetium fluoride Lutesyum iyodür: Lutetium iodide Lutesyum klorür: Lutetium chloride Lutesyum külçesi: Lutetium ingot Lutesyum oksit: Lutetium oxide Lutesyum talaşı: Lutetium chip Lutesyum tozu: Lutetium powder Luzonit: Luzonite Lüder çizgileri: Lüder’s lines Lüders kuşakları: Lüders bands (=Lüder’s lines) Lüks lambası camı: PressureLamp chimney Lüks moda: High-style Lüle: Pipe; Lock; (sac) Tag Lüleci çamuru: Pipe clay Lületaşı: Sepiolite; Meerschaum Lümen (ışık akısı birimi): Lumen Lümisterol: Lumisterol Lünker tozu: Exothermic powder Lüstür (cam): Luster Lütein: Lutein Lüteolin: Luteolin Lüzümsuz kağıt: Wastepaper Lyman dizisi: Lyman series
475
M Maaş: Salary; Pay Maaş bordrosu: Payroll Mablak: Spatula MacArthur-Forrest siyanür süreci (Au): MacArthur-Forrest cyanide process MacArthur-Forrest süreci: MacArthurForrest process MacDougall kavurma fırını: MacDougall roasting furnace Mach (hız/ses hızı): Mach Mach sayısı: Mach number Machölçer: Machmeter Macht-Zehnder girişimölçeri: MachtZehnder interferometer Mackenzie amalgamı: Mackenzie’s amalgam Macun: Putty; Paste; Lute; Theriac (=Theriaca); Dope; Cement Macun bıçağı: Putty knife Macun tozu: Putty powder Macunlu eritkenler: Paste fluxes Maça (döküm): Core Maça bağlama bileşikleri: Core jointing compounds Maça bağlama düzeneği: Core jig Maça bağlayıcı (döküm): Core binder; Core compound Maça başı: Core print Maça biçimleyici: Core stickle template Maça bileşiği: Core compound Maça boşluğu: Core cavity Maça boyaları: Core coatings Maça boyaları: Core washes (= Core coatings) Maça boyama: Core dressing Maça boyası: Core dressing Maça çamuru: Core mud Maça çercevesi: Core frame Maça çıkarıcı: Core extruder Maça çıkarma: Core shooting Maça çıktısı: Core branch Maça çivileri: Pipe nails Maça çivisi: Pipe-chaplet (=Pipe nails)
Maça çökebilirliği: Core collapsibility Maça çökmesi (döküm): Core crush; Crush Maça çubuğu: Core rod; Core spindle Maça delikleri: Core holes Maça demiri: Core bar Maça demirleri: Core irons Maça dolgusu: Core filler Maça düzeneği: Core assembly Maça feneri (döküm): Core arbor Maça fıçısı: Core barrel Maça gözeneği: Core blow Maça hafifletici: Core lightener Maça havalığı: Core vent Maça holü: Coreroom Maça iskeleti: Core crab Maça itici: Core extruder; Core shooter Maça kaçığı: Core shift Maça kalkması: Core raise Maça kamyonu: Core truck Maça kanatcığı: Core fin Maça kayması: Core shift Maça kırıcı: Core breaker Maça kumu: Core sand Maça kumu karışımları: Core sand mixtures Maça kurutma levhası: Plates Maça kurutucu: Core drier Maça kuşakları: Core bands Maça levhası: Drying plate Maça macunları: Core pastes Maça makinası: Coremaking machine Maça merdaneleri: Core rolls Maça pimi: Core pin Maça pişirme: Core baking Maça pürüzlülük mastarı(döküm): Swedishİron Maça püskürteci: Core sprayer Maça püskürtücü: Core sprayer Maça refrakterliği: Core refractiveness Maça sakızı: Core gum Maça sandığı (döküm): Core box
Maça sertliği Maça sertliği: Core hardness Maça sıkılama: Core ramming Maça sökme makinası: Core knockout machine Maça tasarımı: Core design Maça taşlama makinası: Core grinder Maça teknesi: Strainer core Maça telleri: Core wires Maça tutturgacı: Core jig Maça üfleci: Core blower Maça yağları: Core oils Maça yapımı (döküm): Coremaking Maça yapma makinası: Coremaking machine Maça yengeci: Core crab Maça yerleştirme: Core setting Maça yerleştirme makinası: Core setting jig Maça yoğunluğu: Core density Maçacı: Coremaker Maçahane: Coreroom Maçalama: Coring Maçalı kalıp: Cored mould Maçuna: Derrick Madalya: Medal (=Medallion) Madalyon: Locket Madde: Matter; Item; Substance; Stuff Maddenin fiziksel durumları: Physical states of matter Maddenin ikili doğası: Dual nature of matter Maddesel: Physical Maddi: Substantial Madelung değişmezi: Madelung constant Maden arama: Prospection Maden çamuru: Pulp Maden çıkarma: Mining Maden çıktılarından pik demiri: Allmine pig-irons Maden damarı: Seam Maden deliği (y. fırın): Tap hole; Iron tap-hole Maden deliği açma burgacı: Iron tap-hole drill
Madensel boyaözü Maden deliği burgusu (y. fırın): Tap hole drill Maden dışığı: Dross Maden dışığı çekme: Drossing Maden harcı içinde reçine süreci: Resinin-pulp (RIP) process Maden kuyusu: Shaft Maden mühendisi: Mining engineer Maden mühendisliği: Mining engineering Maden ocağı: Mine Maden ocağı bölme payandası: Bunton Maden parçası: Spall Maden posası: Dross Maden suyu: Mineral water Maden suyu kaynağı: Mineral spring Maden suyu sodası: Soda water Maden talaşı: Swaging Maden yatağı: Ore deposit; Mine; (madencilik) Deposit Maden yıkama çukuru: Abacus major Maden yürümesi (döküm): Misrun Maden yüzü: Breast Madenci başlığı: Miner’s helmet Madenci feneri: Davy lamp Madenci ışıtacı: Miner’s lamp Madenci kovası: Kıbble Madenci tavası: Miner’s pan Madencilik: Mining Madeni barometre: Aneroid barometer Madeni eşya: Hardware; Metalware Madeni gömlek (top): Jacket Madeni katran: Maltha; Mineral tar Madeni levha: Lattin Madeni para basma: Monetization Madeni pul (para): Planchet Madeni ses: Tang Madeni yağ: Liquid petrolatum Madeni yağ: Mineral oil Madenleri üfleçle ısıtıp inceleme: Pyrology Madensel: Inorganic Madensel boyaözü: Inorganic pigment 477
Madsenel süreci (çelik) Madsenel süreci (çelik): Madsenell process Mafsal: Link Mafsallı bant taşıyıcı: Apron conveyor Mafsallı taşıyıcı kayış: Link belt konveyor Magazin: Magazine Magemit: Maghemite (g-Fe2O3) Magma (yer b.): Magma Magmasal: Magmatic Magmasal ayrışma: Magmatic segregation Magmaya ilişkin: Magmatic Magnafluks: Magnaflux Magnalium (Al+Mg) alaşımı: Magnalium Magnetomotif kuvvet birimi: Gilbert Magnezya dengeli zirkonya: Zirconia stabilized with MgO Magnezyum: Magnesium Magnezyum alaşım dökümü: Magnesium alloy casting Magnezyum alaşım simgeleri: Magnesium alloy designations Magnezyum alaşımları: Magnesium alloys Magnezyum aluminat: Magnesium aluminate Magnezyum aluminosilikat: Magnesium aluminosilicate (MAS) Magnezyum aluminosilikatlı cam-seramik camları: Magnesium aluminosilicate glass-ceramic glasses Magnezyum anayapılı karmalar: Magnesium-matrix composites Magnezyum arsenat: Magnesium arsenate Magnezyum bromür: Magnesium bromide Magnezyum çubuğu: Magnesium rod Magnezyum florür: Magnesium flouride Magnezyum florür kaplama: Magnesium flouride coating Magnezyum fosfat hidrat: Magnesium phosphate hydrate Magnezyum hidroksit: Magnesium hydroxide Magnezyum ışığı: Magnesium light 478
Magnezyum üçsilikat Magnezyum ikisülfit: Magnesium bisulphide Magnezyum iyodür: Magnesium iodide Magnezyum karbonat: Magnesium carbonate Magnezyum klorür: Magnesium chloride Magnezyum kurşun evre çizgesi: Magnesium-lead phase diagram Magnezyum kurşun evre dizgesi: Magnesium-lead phase equilibrium Magnezyum külçe: Magnesium ingot Magnezyum mikası: Phlogopite Magnezyum molibdat: Magnesium molybdate Magnezyum nitrat: Magnesium nitrate Magnezyum nitrat altıhidrat: Magnesium nitrate hexahydrate Magnezyum oksit: Bitter earth; Magnesium oxide; Magnesia Magnezyum oksit kalsyum oksit dizgesi: Magnesium oxide-calcium oxide system Magnezyum oksit silika dizgesi: Magnesium oxide-silica system Magnezyum oksit-aluminyum nitrür karmalar: Magnesium oxide-aluminum nitride composites Magnezyum parçacıkları: Magnesium granule Magnezyum pirofosfat: Magnesium pyrophosphate Magnezyum silisid: Magnesium silicide Magnezyum sülfat: Magnesium sulphate Magnezyum sütü: Milk of magnesia Magnezyum şeridi: Magnesium ribbon Magnezyum talaşı: Magnesium turnings Magnezyum temelli alaşımlar: Magnesium base alloys Magnezyum titanat: Magnesium titanate Magnezyum tozu: Magnesium powder Magnezyum tozu + potasyum perklorat: Ophorite Magnezyum tungstat: Magnesium tungstate Magnezyum üçsilikat: Magnesium trisilicate
Magnezyum zirkonat Magnezyum zirkonat: Magnesium zirconate Magnezyum-aluminyum evre çizgesi: Magnesium-aluminium phase diagram Magnezyum-kalsyum alaşımları: Magnesium-calcium alloys Magnezyum-silis evre çizgesi: Magnesium-silicon phase diagram Magno kütlesi: Magno mass Magnox™: Magnox™ Mag-Spar™ üflemesi (kükürt giderme): Mag-Spar™ injection Mağara: Grotto Mağaza: Shop; Store Mahal: Location Mahir: Proficient Mahmuz (top): Spade Mahmuz bölgesi: Calcar region Mahruti dişli: Bevel gear Mahsül: Yield Mahzen: Vault Makadam: Macadam Makale: Writing Makara: Wharve; Roller; Bobbin; Pulley; Reel; Spool Makara dili: Sheave Makara tabanlı fırın: Roller hearth furnace Makara yan yüzeyi (mak): Cheek Makaralı çevirici yolluk (hadde): Roller twister guide Makaralı çıkış çevirici yolluğu (hadde): Roller exit twist guide Makaralı çıkış yolluğu (hadde): Roller exit guide Makaralı film (foto): Roll film Makaralı giriş yolluğu (hadde): Roller entry guide Makaralı tünel fırın: Roller tunnel furnace Makaralı yatak: Roller bearing Makaralı yatak çelikleri: Roller bearing steels Makaralı zincir: Block chain Makaramsı: Trochleariform
Makinalanma Makaramsı kemik (tıp): Trochlea Makas: (yapı) Truss; (aygıt) Scissors; Shears Makas bıçağı: Shear blade Makas çatlağı (cam): Burn marks Makas izi: Shear mark; Burn marks Makas kamı: Shear cam Makas kollarının geçme ayarı (cam): Overlap Makas köprücüğü (oto): Hanger Makas köprüsü: Gantry Makas rayı (demiryolu): Tongue Makas su püskürteci: Shear spray Makas suyu: Shear spray Makas yarası: Shear mark; (cam) Cut-off scar Makasla kesme: Scissoring Makasla kesme: Shear cutting Makaslı köprü: Truss bridge Maket: Maquette Makina: Machine Makina atölyesi: Machine shop Makina çalışırken onarım (cam): Onthe-fly Makina işi: Machine-made Makina kullanımı: Machine utilization Makina kumanda birimi: Machine control unit Makina mühendisi: Mechanical engineer Makina mühendisliği: Mechanical engineering Makina odası: Engine room Makina takımları: Machine tools Makina verimliliği: Machine efficiency Makina yağı: Grease Makina yağı: Machine oil Makinada yapılmış: Machine-made Makinada yıkama: Machine-washing Makinadan alma (cam): Take-out Makinadan çıkarma (cam): Delivery Makinadan yararlanma: Machine utilization Makinalanma: Mechanization 479
Makinalar Makinalar: Machinery Makinalı dövme: Machine forging Makinalı kalıplama: Machine moulding Makinalı kaynaklama: Machine welding Makinalı perçinleme: Machine riveting Makinalı tabanca (ask.): Burp gun Makinalı tüfek: Machine-gun Makosen: Moccasin Makrame: Macrame Makromer: Macromer Makroskop: Macroscope Maksimit (patlayıcı): Maximite Maksimum hız: Top speed Maksimum üretim: Peak production Makul: Valid; Rational Makul düşünüş: Sanity Makula (göz): Macula Mal: Commodity Mal defteri: Stock book Mal etme: Attribution Mal gönderme: Consignment Mal tesliminde ödemeli: Cash on delivery (C.O.D) Mal yığını: Stockpile Mala: Hoe; Trowel Mala pafta: Hand stock; Screw plate Malafa: Arbor Malafat: Mandrel Malafat deneyi (çelik kaplama): Mandrel test Malakit: Malachite Malakit yeşili: Malachite green Malakolit: Malacolite Malakon: Malacon Malat: Malate Maldonit: Maldonite Maleik anhidrit: Maleic anhydride; Maleic acid Malezya kalayı: Straits tin Mâlî: Financial Malikane: Manor Malinit: Malinite 480
Mandal ipi Maliye: Finance Maliyet: Cost Maliyet denetimi: Cost control Maliyet etkinliği: Cost effectiveness Maliyet muhasebesi: Cost accounting Maliyet planlaması: Cost planning Malkomlama: Malcomising Malonic asit: Malonic acid Malpigi cisimciği (tıp): Malpighian corposcule Malpigi katmanı (deri): Malpighian layer Malt: Malt Malt özü: Malt extract Malt şekeri: Malt sugar (=Maltose) Malt unu: Smeddum Malta humması (tıp): Malta fever; Undulant fever Maltataşı: Holystone Maltaz: Maltase Maltlı süt: Malted milk Maltlı süt tozu: Malted milk Maltol: Maltol Malül (tıp): Disabled Malül olma (tıp): Disablement Malzeme: Material Malzeme bilimi: Materials science Malzeme seçimi: Materials selection Malzeme tepkisi: Material response Malzeme yönetimi: Materials handling Malzemeler: Materials Mama sandalyası: Highchair Mamul: Manufactured Mamul eşya: Manufactured goods Manandonit: Manandonite Manchester fırını (tavlama fırın türü): Manchester furnace Mancınık: Ballista; Mangonel; Trebuchet (=Trebucket); Sling; Catapult; Launcher Mandal: Ratchet; Gripper; Peg; Tumbler; Pawl; Catch; Trippet; Clamp; Latch Mandal dişi: Ratchet tooth Mandal ipi: Latchstring
Mandal izleri Mandal izleri: (cam) Tong marks; (yorulma yüzeyi) Ratchet marks Mandal kolu: Ratchet handle Mandallı kavrama: Snap clutch Mandalsız: Pegless Mandıra: Dairy Mandolin biçimli erk süzgeçi: Mandolin energy filter Mandrel: Mandrel Mandrelli boru haddehanesi: Plug rolling mill Mandrelli haddeleme (dikişsiz boru): Plug rolling Mandrelsiz boru çekme: Tube sinking Mandren bağlantısı (cam): Plunger linkage Mandren çatlağı (cam): Plunger spike Mandren halkası (cam): Pressing ring (=Plunger ring) Mandren kolu (cam): Plunger lever Mandren kovan somunu (cam): Alignment collar Mandren tablası (cam): Plunger collar Mandren taşıyıcısı (cam): Plunger carrier Mandren-ebüşör (cam): Plunger Manej at: Paddock Manevra: Manipulation Manevra atışı (ask.): Dry run Manevra fişeği: Blank bullet; Cartridge blank Manevra lokomotifi: Switch engine Mangal: Firepan Mangan: Manganese Mangan alaşımları: Manganese alloys Mangan asidi: Manganic acid Mangan bileşikleri: Manganese compounds Mangan bromür: Manganese bromide Mangan florür: Manganese flouride Mangan fosfat: Manganese phosphate Mangan fosfat örtüsü: Manganese phosphate coating
Manifaturacı (mağaza) Mangan hidroksit: Manganese hydroxide (=Manganite) Mangan ikioksit: Manganese dioxide Mangan iyodür: Manganese iodide Mangan karbonat: Red manganese; Manganese spar; Manganese carbonate Mangan karbürü: Manganese carbide Mangan klorür: Manganese chloride Mangan kükürt oranı (çelik): Manganese sulphur ratio Mangan molibdat: Manganese molybdate Mangan nitrat: Manganese nitrate Mangan oksijen dizgesi: Manganeseoxygen system Mangan oksit: Manganese oxide; Manganous oxide Mangan oksit tozu: Manganese oxide powder Mangan pırıltısı: Manganese glance Mangan sülfür: Manganese sulphide Mangan sülfür kalıntılar: Manganese sulphide inclusions Mangan talaşları: Manganese chips Mangan tozu: Manganese powder Mangan tunçları: Manganese bronzes Mangan yeşili: Manganese green Mangan-çinko ferriti: Manganese-zinc ferrite Manganit: Manganite Manganlı: Manganous; Manganic Manganlı bakır: Manganese copper Manganlı çelikler: Manganese steels Manganlı demir cevherleri: Manganiferrous iron ores Manganlı demir önalaşımı: Ferromanganese Manganlı ferrit: Manganese ferrite Manganlı silisli yatak pirinci: Manganesesilicon bearing brass Manganosit: Manganosite Manganotantalit: Manganotantalite Mania: Barrier; Hamper Manifaturacı (mağaza): Mercery 481
Manifesto Manifesto: Shipping charges Manifold: Manifold Manipülasyon: Manipulation Manipülator (hadde): Manipulator Manitol: Mannitol Manitol altınitrat: Mannitol hexanitrate Manivela: Crank; Pinch bar (=Ripping bar); Tappet; Handspike Manivela: Lever Manivela ile oynatma: Prying Manivelalı kelepçe: Toggle clamp Manken: Manikin (Mannequin) Mannesmann haddesi (boru): Mannesmann mill Mannesmann süreci (dikişsiz boru): Mannesmann process Mannhes süreci (bakır): Mannhes process Manometre: Pressure gauge; Manometer Manoz: Mannose Mansener süreci: Mansener process Mansfield süreci (bakır): Mansfield process Manşet (gazete): Headline Manşon: Muff; Sleeve Manşon mandrel ucu (cam boru): Collar Mantar: Fungus; (şişe) Cork Mantar asidi: Suberic acid Mantar hastalığı (tıp): Mycosis Mantar öldürücü (ilaç): Fungicide Mantar tabancası: Cap pistol Mantar tıpa: Cork Mantar zehiri: Amaniting; Muscarine; Mycotoxin Mantarlı: Fungous Mantarlı kafa (şişe): Cork finish Mantık: Logic Mantıklı: Logical Mantıklı bir sonuca varmayan: Inconsequential Mantıklı olma (tıp): Sanity Mantıksal: Logical; Legitimate Mantıksal deneycilik: Logical empiricism Mantıksal olguculuk: Logical positivism 482
Manyezit Mantıksız: Unreasonable; Illogical Manto: Coat; (y. fırın) Mantle Manyetik: Magnetic Manyetik anahtar (elekt): Solenoid switch Manyetik devre: Magnetic circuit Manyetik eğimölçer: Variometer Manyetik konsantrasyon: Magnetic concentration Manyetik polarizasyon: Magnetic polarization Manyetik rezonans: Magnetic resonance (MR) Manyetik sapma düzeltici: Quadrantal corrector Manyetik teyp: Magnetic tape Manyetik toz ile örtülü ve gaz korumalı ark kaynağı: Gas shielded magnetic flux arc welding Manyetit: Magnetite Manyetit kaplama: Barffing Manyeto (elekt.): Magneto Manyeton (birim): Magneton Manyeton fışkırımlı bırakım: Magnetron sputtering deposition Manyetostatik: Magnetostatics Manyetostatik erk: Magnetostatic energy Manyetron: Magnetion; Magnetron (=Bohr magneton) Manyezi: Magnesia Manyezi camı: Magnesia glass Manyezi çimentosu: Magnesia cement Manyezi dolomit tuğlası: Magnesiadolomite brick Manyezi harcı: Magnesia mortar Manyezi karbon refrakterler: Magnesiacarbon refractories Manyezi kireci: Magnesian lime Manyezi seramikler: Magnesia ceramics Manyezi şapı: Magnesia alum Manyezi tuğlası: Magnesia brick Manyezili silisli demirli refrakterler: Magnesioferrite refractories Manyezit: Bitter earth; Magnesite
Manyezitli taşlama çarkı Manyezitli taşlama çarkı: Magnesite wheel Manyezoferrit: Magnesioferrite Manyezokromit: Magnesiochromite Manzara: Scenery Mapa: Eyebolt; Ringbolt Marangoz: Joiner Marangoz aletleri: Joiner’s tools Marangoz çekici: Joiner’s hammer Marangoz ıskarpelası: Joiner’s chisel Marangoz işkencesi: Joiner’s clamp Marangoz kerpeteni: Joiner’s tongs Marangoz mengenesi: Joiner’s vice; Joiner’s cramp Marangoz raspası: Joiner’s grater Marangoz rendesi: Jack plane Marangoz takımı: Joiner’s kit Marangoz takımları: Woodworking tools Marangoz testeresi: Joiner’s saw Marangoz tezgahı: Joiner’s bench Marangoz tokmağı: Joiner’s mallet Marangozluk: Joinery; Woodwork; Carpentry; Woodworking Marazi: Marasmic Marble ayıracı (paslanmaz ç.): Marble’s reagent Margarin: Margarine Margarit: Margarite (=Calcium mica) Marialit: Marialite Marihuana: Marijuane Marimba (çalgı): Marimba Marka: Brand; (şişe altı) Ramp Marka çekici: Marking hammer Markalama: Stamping (=Acid badging) Markalama (cam): Badging Markalama bıçakları (dövme): Marking knives Markalama takımları: Marking tools Markalanmamış: Unbranded Mark-Houwink çarpanları: MarkHouwink parameters Mark-Houwink-Sakurada denklemi: Mark-Houwink-Sakurda equation
Martensit levhası Markoff zinciri (mat): Markoff chain Markownikoff kuralı (kimya): Markownikoff ’s rule Marles bileşeni: Marles constituent Marltaşı: Marlstone Marmalat: Marmalade Marmarit: Marmarite; Marmatite Marmenevişleme (çelik): Martempering Marmenevişleme işlemi: Martempering treatment Marmenevişleme ortamı: Martempering medium Marmenevişleme sıcaklığı: Martempering temperature Marmenevişleme süresi: Martempering period Marmenevişleme tuzu: Martempering salt Marmenevişleme yağı: Martempering oil Marmenevişlenmiş: Martempered Marmenevişlenmiş çelik: Martempered steel Maroken ciltli (kitap): Hardcover Marsık: Cinder; Half burnt coal Marsuverilmiş: Marquenched Marsuverilmiş çelik: Marquenched steel Marş: Starter Martensit (çelik içyapısı): Martensite Martensit aralığı (sıcaklık): Martensite range Martensit başlama sıcaklığı: Martensite start (Ms) temperature Martensit biçimselliği: Martensite morphology Martensit birim gözesi: Martensitic unit cell Martensit dönüşüm gerinimi: Martensite transformation strain Martensit dönüşümü: Martensite transformation; Martensitic transformation Martensit iğnemsisi: Martensite lath; Martensite needle (=Martensite lath) Martensit ikizleri: Martensite twins Martensit levhası: Martensite plate 483
Martensit oluşumu Martensit oluşumu: Martensite formation Martensit örüt yapısı: Martensite crystal structure; Martensitic crystal structure Martensit sonbulma sıcaklığı: Martensite finish (Mf) temperature Martensit tanesi: Martensite grain Martensite ilişkin: Martensitic Martensitli: Martensitic Martensitli içyapı: Martensitic microstructure Martensitli paslanmaz çelikler: Martensitic stainless steels; Martensitics Martensitli valf çeliği: Martensitic valve steel Martensitli yapı: Martensitic structure Martensitliler (p. çelik): Martensitics Martı gübresi: Guano Maruz kalma (ışınım): Exposure Maruz kalma süresi: Exposure time Maruz kalmış: Exposed Maryaşlan(dırıl)abilir (çelik): Marageable Maryaşlan(dırıl)mış: Maraged Maryaşlan(dırıl)mış çelik: Maraged steel Maryaşlandırma: Maraging Maryaşlandırma alaşımı: Maraging alloy Maryaşlandırma çeliği: Maraging steel Maryaşlandırma sıcaklığı: Maraging temperature Maryaşlandırma süresi: Maraging period Masa: Table Masa (ayna üretimi): Fixed table Masa örtüsü: Tablecloth Masa örtüsü + peçeteler: Table linen Masa radyosu: Table radio Masa saati: Clock Masa şekeri: Sucrose Masa tenisi: Table tenis Masa tuzu: Common salt (=Table salt) Masajla tedavi (tıp): Massotherapy Masamsı: Tabular Maske: False face; Mask Maske (e-mik): Replica 484
Mat kesme (cam) Maske çıkarma (e-mik): Replication Maske sıyırma: Unmasking Maske yöntemi: Replica technique Maskeleme: Masking Maskeleme maddesi: Maskant Maskeleme şeridi: Masking tape Masraf: Expenditure Masraflar: Expenses Mastar: Gauge; Jig and fixture; Template; Guard; Jig Mastar (cam kesme): Straight edge; Cutter’s table ruler Mastar ağzı: Feeler Mastar çekme (döküm): Strike-off Mastar kalıp: Block Mastar latası: Gage lath Mastar payı: Gage tolerance Mastarlama: Jigging Master alaşım: Master alloy Master derecesi (akademik): Master’s degree Mastik (boya): Mastic Mastika: Gum mustic Masura: Bobbin; Spool Masuralı yatak: Roller bearing Maşa: Hair pin; Forceps; Tongs; Shanks; Fire tongs Maşa (cam): Pinching tool; Snap Maşalı pim: Pin cotter; Cotter pin Maşara kenarı (tarım): Levee Maşon: Collar Maşrapa: Mug; Mazer; Pipkin; Cannikin Mat (renk): Dull; Glossless; Matte; Mat Mat altın yaldız: Burnishing gold Mat aşındırma ile dekorlama (cam): Multi-tone etching Mat bitirim: Dull finish Mat cam: Obscure glass Mat emaye: Mat(t) enamel Mat gümüş yaldız: Burnishing siver Mat izabesi: Matte smelting Mat kesme (cam): Mat(t) cutting
Mat sır Mat sır: Mat glaze Mat yüzey: Dull surface Matal kalıp tepkimesi: Metal mould reaction Matano arayüzeyi: Matano interface Matara: Water bottle; Canteen Matem rengi: Sable Matematik: Mathematics Matematik öğrenimi: Mathematical study Matematiksel: Mathematical Matematiksel biçimsellik: Mathematical morphology Matematiksel çözümleme: Mathematical analysis Matematiksel mantık: Mathematical logic Matematiksel tümevarım: Mathematical induction Matematiksel yanılım: Mathematical fallacy Mathesius metali: Mathesius metal Matheson bağlantısı: Matheson joint Matkap: Drill Matkap aynası: Drillstock; Scroll chuck Matkap bileme: Drill sharpening Matkap boynu: Bit neck Matkap kolu: Brace; Bitstock Matkap kovanı: Bit holder Matkap plakası: Drill plate Matkap saplaması: Bit pin Matkap şaftı: Bit shank Matkap talaşı: Drill borings Matkap tezgahı: Drill press Matkap ucu yivi: Pod Matlaşmış kafa: Frosted finish Matlaştırma (cam): Obscuring; Burnishing Matlaştırma macunu (cam): Mat(t) etching paste Matlık: Opacity; (renk) Dullness Matlokit: Matlockite Matrah: Tax assesment Matrak: Bludgeon; Truncheon Matris (hadde merdanesi): Tongue
Maya gücü ölçeri Matris yatağı: Die cushion Mattheissen kuralı (elektrik): Mattheissen’s rule Matweieff ayıracı (demir): Matweieff ’s reagent Mavi (renk): Cyanic; Blue Mavi akik: Blue onyx Mavi alev: Blue flame Mavi asbestos: Crocidolite Mavi bakır cevheri: Blue copper ore Mavi bakırtaşı: Blue copper ore Mavi con (CaF2 türü): Blue john Mavi daldırma: Blue dip Mavi demir oksit karışımı: Blue billy Mavi demirtaşı: Blue iron ore Mavi emaye: Blue enamel Mavi gaz: Blue gas Mavi gevreklik (çelik): Blue brittleness Mavi ispirto: Denaturated alcohol Mavi karışım: Blue billy Mavi merhem: Blue oinment Mavi porselen: Delf Mavi tavlama: Blue annealing Mavi tavlı kalın sac: Blue annealed plate Mavi tavlı levha: Blue annealed plate Mavi toz: Blue powder Mavileştirme: Blueing Mavimsi yeşil boya: Bice Mavitaş: Blue coppers (=Blue stone); Blue stone Mavi-yeşil boya: Indophenol Mavle (andalusit türü): Mavle Mavna: Barge; Lighter Mavna gönderi: Barge spike Maxwell (mıknatıssal akı birimi): Maxwell Maxwell-Boltzmann dağılımı: MaxwellBoltzmann distribution Maxwell-Boltzmann yasası: MaxwellBoltzmann law Maya: Yeast; Ferment Maya bilimi: Zymology; Zymurgy Maya gücü ölçeri: Zymoscope 485
Maya kristal (cam) Maya kristal (cam): Nucleus Maya mantar (tıp): Blastomycete Maya mantar hastalığı (tıp): Blastomycosis Maya mantarı: Yeast plant Maya özü: Zymase Maya üreten: Zymoplastic; Zymogen Mayabozan: Antiferment Mayala(n)ma: Brewing; Fermantation; Yeasting Mayalanabilir: Fermantable Mayalanabilirlik: Fermantability Mayalandıran: Zymogenic Mayalandırıcı: Zymolytic Mayalandırıcı madde: Zyme Mayalanma: Zymolysis; Zymosis Mayalanma hızlandırıcı: Zymosthenic Mayalanmaya ilişkin: Zymotic Mayalanmış: Fermented Mayalaşma: Zymogenesis Mayalayan: Fermantative Mayalayıcı: Fermantative Mayalı: Yeasty Mayaölçer: Zymometer Mayasıl: Eczema; (tıp) Chilblains Mayasız ekmek: Azyme Mayaya dönüşen: Zymogen Mayaya dönüşme: Zymogenesis Mayhoş: Acidulatent (=Acidulous); Subacid Mayhoşluk: Verjuice Mayın: Mine Mayın geçi (hadde): Diagonal pass Mayın gemisi: Minelayer Mayın kalibre (hadde): Diamond pass Mayın paso (hadde): Diagonal pass Mayın tarayıcı (gemi): Minesweeper Mayın tarlası: Minefield Maymuncuk: Picklock; Passe-partout; Monkey cooler Maytap: Sparkler Mazak alaşımı: Mazak alloy 486
Mekanik biçimlenmiş plastik Mazer: Optical lazer Mazgal: Porthole; Loophole Mazgal pencere boşluğu: Embrasure Mazgallı somun: Castel nut Mazı tozu: Tannin Mazot: Diesel fuel Mazot: Gas oil (= Diesel oil) Mazotlu buhar kazanı: Oil fired boiler McCance ayıracı (demir: McCance reagent McDougall fırını: McDougall furnace McDowell-Wellman süreci: McDowellWellman (DLM) process McKee dağıtacı (y.fırn): McKee distributor McKee tepe: McKee top McKee tepesi (y.fırın): McKee top Mcquaid-Ehn deneyi: Mcquaid-Ehn test McQuaid-Ehn tane büyüklüğü: McQuaid-Ehn grain size Mecmua: Magazine Meç: Blade; Rapier Mega: Mega Megabayt (=106 bayt): Megabyte Megafon: Megaphone Megaherz: Megahertz (MHz) Megaom: Megaohm Megaton: Megaton Megavat: Megawatt Megavolt: Megavolt Mehanit: Meehanite Mehanit süreci: Meehanite process Meissner olgusu: Meissner effect Mekanik: Mechanical Mekanik: Mechanics Mekanik alaşım: Mechanical alloy Mekanik alaşımlama: Mechanical alloying Mekanik aygıtlar: Mechanical equipment Mekanik aygıtlı hazne: Federal hearth Mekanik bağlantı: Mechanical joint Mekanik baskaç: Mechanical press Mekanik biçimlenmiş plastik: Mechanically formed plastics
Mekanik bitirme Mekanik bitirme: Mechanical finishing Mekanik bozulma: Mechanodegradation Mekanik bozun(dur)um: Mechanical deformation Mekanik davranım: Mechanical behaviour Mekanik deformasyon: Mechanical deformation Mekanik deneme: Mechanical testing Mekanik deney: Mechanical test Mekanik eklem: Mechanical joint Mekanik gerilim: Mechanical stress Mekanik ikiz: Mechanical twin Mekanik ikizlenme: Mechanical twinning Mekanik işgörmezlik: Mechanical failure Mekanik işleme: Mechanical working Mekanik kaplama: Mechanical plating Mekanik karıştırma: Mechanical mixing Mekanik kürek: Mechanical shovel Mekanik metalbilim: Mechanical metallurgy Mekanik örselenim: Mechanical response Mekanik özellikler: Mechanical properties; Mechanical characteristics Mekanik parçalanma (refrakter): Mechanical spalling Mekanik parlatma: Mechanical polishing Mekanik pompa: Mechanical pump Mekanik pres: Mechanical press Mekanik sürmeli incekeser: Mechanical advance microtome Mekanik şartname: Mechanical specification Mekanik teçhizat: Mechanical equipment Mekanik temizleme: Mechanical cleaning Mekanik tepkime: Mechanical response Mekanik tutturma: Mechanical fastening Mekanik tutturucular: Mechanical fasteners Mekanik yapışma: Mechanical adhesion Mekanik yöntemlerle tedavi: Mechanotherapy Mekanizma: Mechanism; (tüfek) Gunlock
Meme başı yangısı (tıp) Mekik: Shuttle Mekik atma: Pick Mekik fırın: Shuttle kiln Mekik ipliği: Pirn Mekik kızak (numune tutucu): Shuttlestage Mekik kolu (teks): Raceway Mekik oyası: Tatting Mekik oyası yapma: Tatting Mekik taşıyıcı: Shuttle-belt conveyor Mektup: Letter Mektup kağıdı: Writing paper Melakonit (doğal bakır oksit): Melaconite Melamin: Melamine Melamin fenol reçinesi: Melamine-phenol resin Melamin formaldehit: Melamine formaldehyde Melamin formaldehit reçinesi: Melamine-formaldehyde resin Melamin plastikleri: Melamine plastics Melamin reçineler: Melamine resins Melanin (koyukahve pigment): Melanine Melanit: Melanite Melanterit: Melanterit Melas: Molass Melas suyu (döküm kalıbı): Molasses water Melce: Bield Melez: Half-blood (ed); Half-bred (=Halfbreed); Hybrid Melez dolanca: Hybrid orbital Melez karma: Hybrid composite Melezle(n)me (yarı iletkenler): Hybridization Melilit: Melilite Melloslama: Mellosing Melodi: Tune Membran: Membrane Meme: Orifice; (tıp) Breast; Petto; Mamma Meme ameliyatı: Mastectomy Meme başı: Nipple; Teat; Mammilla Meme başı yangısı (tıp): Thelitis 487
Meme iğnesi (cam boru) Meme iğnesi (cam boru): Bushing needle Meme iltihabı (tıp): Mastitis Meme röntgeni (tıp): Mammogram Meme röntgeni çekme (tıp): Mammography Meme ucu: Papilla Meme üfleci: Bushing blower Meme yangısı: Mastitis Memecik (tıp): Mammilla Memecikli: Mammillated Memecikli yüzey: Mammillated surface Memenin kesip çıkarılması (tıp): Mastectomy Menakit: Menachite Mendeleev yasası (peryodik çizelge): Mendeleev’s Law Mendelevyum (yapay ışınetkin öge): Mendelevium Menderes: Meander Mendil: Handerchief Mendirek: Jetty1 Mendozit: Mendozite (=Soda alum) Menenjit (tıp): Meningitis Menenjit bakterisi): Pneumococcus Meneviş: Temper Meneviş gevrekleşmesi: Temper embrittlement Meneviş gevrekliği: Temper brittleness Meneviş renkleri: Temper colours Meneviş süresi (elektror kaynağı): Temper time Menevişleme: Damascening; Draw; Drawing; (cam) Iridizing; (çelik) Tempering Menevişleme atmosferi: Tempering atmosphere Menevişleme çevrimi: Tempering cycle Menevişleme fırını: Tempering furnace Menevişleme katsayısı: Tempering parameter Menevişleme ortamı: Tempering medium Menevişleme sıcaklığı: Tempering temperature 488
Mercanlar ve gözenekli seramikler Menevişleme süresi: Tempering time Menevişleme yağı: Tempering oil Menevişlenmemiş: Untempered Menevişlenmemiş martensit: Untempered martensite Menevişlenmiş: Tempered Menevişli: Tempered Menevişli çelik: Tempered steel Menevişli içyapı: Tempered microstructure Menevişli katman (hazırlama yanlışı): Tempered layer Menevişli martensit: Tempered martensite Menevişli yapı: Tempered structure Menfez: Vent-hole Menfezsiz: Ventless Mengene: Clamp; Vice; Chuck Menhaden balık yağı: Menhaden fish oil Méniére hastalığı (kulak): Méniére’s syndrome (=Méniére’s disease) Menisküs (tıp) Üst yüzeyi hilalsi sıvı sütunu: Meniscus Menisküs biçimli mercek: Meniscus lens Menteşe: Hinge Menteşe pimi: Gudgeon Menteşeli derece (döküm): Snap flask Mentin: Menthen Mentol: Menthol Mentollü: Menthollated Menzil: Range Meperidin (uyuşturucu): Meperidine Meprobamat: Meprobamate Mer (- iz): Mer Mera: Paddock Merak: Hobby Merasim elbisesi: Vestment Merbromin: Mercurochrome (=Merbromin) Mercan: Corap Mercan pembesi: Corap pink Mercanlar ve gözenekli seramikler: Corals and porous ceramics
Mercast süreci Mercast süreci: Mercast process Mercast süreci (katı civa modelli hassas döküm): Mercast process Merceğe ilişkin: Lenticular Mercek: Lens Mercek akımı (e.mik.): Lens current Mercek aralığı (e.mik.): Lens gap Mercek bilimi: Dioptrics Mercek bozuklukları: Lens defects Mercek çerçevesi: Lens holder Mercek değiştirme: Lens replacement Mercek denklemi: Lens equation Mercek içi algılayıcı: In-lens detector Mercek kaplama (işlem): Lens coating Mercek kaplaması: Lens coating Mercek perdesi: Diaphragm Mercek siperi: Gobo Mercek soğutucu (e.mik): Lens chiller Mercek yapımcısının denklemi: Lensmaker’s equation Mercek yapıştırıcı: Optical cement Merceksel: Dioptrical Merceksiz: Lensless Merceksiz mikroskop: Lensless microscope Mercimek biçimli: Lentoid Mercimeksi: Lentoid Merdane: Cylinder; Roller; Roll Merdane aralığı (hadde): Mill roll gap Merdane askısı: Roller rack Merdane basıncı: Roll force Merdane basınçlı kaynak: Roll welding Merdane çapı: Roll diameter Merdane çiziği (cam): Roll(er) scratch Merdane değiştirme: Roll changing Merdane değiştirme düzeneği: Roll changing rig Merdane doğrultma tezgâhı: Roller leveller Merdane dökümü: Roll casting Merdane düzleme: Roll straightening; Roller levelling Merdane eğikliği: Roll camber
Merdaneli sıkılama (toz met.) Merdane eğriltme: Roll skewing Merdane izi (cam): Pluck; Roll(er) mark Merdane izleri: Roll marks Merdane kaçıklığı: Roll eccentricity Merdane kalası: Roll collar Merdane kapması: Roll bite Merdane kaynaklama: Roll welding Merdane kırıcı: Roll crusher Merdane kullanım boyu: Roll barrel Merdane mastarı: Roll template Merdane parlatıcı: Roll polisher Merdane parlatma: Roll polishing Merdane rafı: Roller rack Merdane rektifiye tezgâhı: Roll grinder Merdane sarması: Collaring Merdane soğutucu sıvısı: Roll coolant Merdane soğutucu sıvısı akışı: Roll coolant flow Merdane taşıyıcı gövde: Roll housing Merdane taşlama makinası: Roll grinding machine (=Roll grinder) Merdane taşlama tezgâhı: Roll grinder Merdane taşlaması: Roll grinding Merdane tornalama: Roll turning Merdane tornası: Roll lathe Merdane yanağı: Roll shoulder Merdane yarası (cam): Roll(er) impression Merdane yatağı: Roll bearing Merdane yivleri: Roll grooves Merdanelerarası boşluk: Root gap Merdanelerarası uzaklık: Pitch Merdaneli biçimleme: Roll forming Merdaneli düzleme: Roll straightening Merdaneli ezme: Rotary squeeze Merdaneli ıstampalama: Roller stamping Merdaneli kenar bezeme: Roller rim decorating Merdaneli kırıcı: Roll crusher; Disintegrator crusher Merdaneli masa (hadde): Roller table; Mill table Merdaneli sıkılama (toz met.): Roll compacting 489
Merdaneli sıkıştırıcı Merdaneli sıkıştırıcı: Roll squeezer (=Crocodile squeezer) Merdaneli taşlama makinası: Dry pan Merdaneli yassılama: Roller flattening Merdiven: Stair way; Stairs; Stair case (=Stair way); Ladder Merdiven basamağı: Stair Merdiven halısı: Stair carpet Merdiven küpeştesi: Handrail Merdiven parmaklığı: Handrail Merdivensi çoğuz: Ladder polymer Merhem (ecz.): Liniment; Oinment; Unguent; Inunction Meridyen dürbünü: Transit instrument Merika ayıracı (Ni): Merica’s reagent Merilit: Merillite Merill süzgeci (basınçlı süzgeç türü): Merill filter Merill-Crowe süreci (altın): Merill-Crowe process Merilleme (fosfatlama türü): Merilising Merkaptan (mikrop öldürücü): Mercaptan Merkaptopürin (kan kanseri ilacı): Mercaptopurine Merkez: Omphavos; Centre Merkez atomu: Centre atom Merkez birikimi (döküm): Centre line segregation Merkez boşluğu (döküm): Pipe Merkez boşluğu (döküm): Pipe shrinkage (=Pipe) Merkez çatlaması: Centre burst Merkez çekintisi: Centre line shrinkage Merkez çekintisi: Pipe Merkez çekme boşluğu: Centre line shrinkage Merkez çizgisi: Centre line Merkez dalgaboyu: Centre wavelength Merkez deliği: Centre hole Merkez ekseni: Centreline Merkez ekseni çekintisi: Centreline shrinkage 490
Merkezleme tablası (TEM) Merkez gözenekliliği: Centre porosity Merkez kanal (düzcam üretimi): Constriction Merkez maçası (döküm): Centre core Merkez sertliği: Centre hardness Merkez soğuması: Centre cooling Merkez soğuması eğrisi: Centre cooling curve Merkez yolluğu: Trumpet assembly Merkez yolluklu kalıp: Centre-gated mould Merkezden kaçık: Eccentric Merkezden kaçık baskaç: Eccentric press Merkezden kaçık tabandan döküm: Eccentric bottom tapping Merkezden kaçık tabandan dökümlü elektrik ark ocağı: Eccentric bottom tapping electric arc furnace Merkezden kaçık tabanlı elektrik ark ocağı: Eccentric bottom electric arc furnace Merkezden kaçık tabanlı fırın: Eccentric bottom tapping furnace Merkezden kaçık yükleme: Eccentric loading Merkezden kaçıklık: Eccentricity Merkezden kaymış: Out-of-alignment Merkezden merkeze: Centre-to-centre Merkezden sapmış: Off-centre Merkezden savurma: Centre spinning Merkezî: Centralized Merkezî denetim: Centralized control Merkezî yağlama: Centralized lubrication Merkezkaç ( etkisinde): Centrifugal Merkezkaç çekim (cam elyaf): Centrifugal drawing Merkezkaç dökümlü boru: Spun pipe Merkezkaç kuvveti: Centrifugal force Merkezleme: Centering; Alignment Merkezleme aynası: Centering chuck Merkezleme delmesi: Centre drilling Merkezleme pimi: Dowel pin Merkezleme tablası (TEM): Centering stage
Merkezlenmemiş (ışın) Merkezlenmemiş (ışın): Nonaligned Merkezlenmiş: Centered Merkezlenmiş karanlık alan: Centered darkfield Merkezleştirilmiş: Centralized Mermer: Marble Mermer görünümlü opal cam: Alabaster glass Mermerlenmiş: Marbled Mermerli: Marbled Mermersi bitirim: Marbleized finish Mermersi yüzey: Marbleized finish Mermi: Ball; Bombshell; Bullet; Projectile Mermi kutusu: Cartouche Mermi tabanı: Sabot Mermisiz kovan: Blank cartridge Merrifield bireşimi: Merrifield synthesis Mersaum: Meerschaum Mertek: Girder; Stud Merton: Mertone Mervinit: Merwinite Mesane (tıp): Urinary bladder; Vesica Mesitilen: Mesitylene Mesitit: Mesitite Meskalin: Mescaline Mesken: Tenement Meslek: Business; Occupation; Profession Meslek okulu: Training school Mesnager çentiği (çarpma deneyi): Mesnager notch Mesnager deney çubuğu (çarpma deneyi): Mesnager test piece Mesnet: Bracket; Mount; Fulcrum; Basis; Stand Messiter yataklama dizgesi: Messiter bedding system Mest: Sandal Meşale: Torch Meşale ışığı: Torchlight Meşe kabuğu: Tanbark Meşime (tıp): Placenta Meşin: Leather Meşru: Licit
Metal dalması (döküm) Metabolizma: Metabolism Metadon: Methadone Metafosfat: Metaphosphate Metafosforik asit: Metaphosphoric acid Metakrilat: Methacrylate Metakrilat bağlayıcı: Methacrylate coupling agent Metakrilik asit: Methacrylic acid Metakuanol: Methaqualone Metal: Metal Metal akışı: Metal flow Metal anayapı: Metal matrix; Metallic matrix Metal anayapılı karmalar: Metal-matrix composites (MMC) Metal anayapılı lifli karmalar: Metal matrix-fibre composites Metal ark kaynağı: Metallic arc welding Metal arsenitleri ve antimonitleri: Speiss Metal artıklar: Metallic wastes Metal asal gaz (MAG) kaynağı: Metal Inert-gas (MIG) welding Metal bağ: Metallic bond Metal bantlama (ambalaj): Hooping Metal belirteci: Metal detector Metal bırakım hızı: Metal deposition rate Metal bırakımı: Metal deposition Metal biçimleme: Metal forming Metal biçimleme işlemleri: Metal forming operations Metal boru: Metal pipe; Metal piping; Metal tube Metal boyası: Metallic paint Metal bulaşkan: Metallic contaminant Metal cam: Metallic glass (=Amorphous alloy) Metal curuf sistemleri: Metal-slag systems Metal çark testere: Metallic disc saw Metal çizgisi: Metal line Metal çözeltileri: Metallic solutions Metal dağınımı: Metal dispersion Metal dalması (döküm): Metal penetration 491
Metal değdirmeli dondurma Metal değdirmeli dondurma: Metalmirror cryofixation Metal değdirmeli dondurma aygıtı: Metal-mirror cryofixation device Metal detektörü: Metal detector Metal dışılar (ögeler): Nonmetals Metal dolgu maddesi: Metal filler Metal dökümler: Metal castings Metal dökümü: Metal casting Metal döner testere: Metallic disc saw Metal düzeyi: Metal line (=Metal level) Metal düzeyi kesiği: Metal line cut (=Flux line corrosion) Metal eksikli oksitler: Metal-deficient oxides Metal elektrot: Metal electrode Metal elektrotlu ark kaynağı: Metal electrode arc welding Metal emdirme: Metallic cementation Metal eriyiği: Melt Metal eşya: Metalware Metal eşya yapımcısı: Metalsmith Metal filament: Metal filament Metal gereçler: Metallic materials Metal gerikazanımı: Metal reclamation Metal gölgeleme (metalografi): Metal shadowing Metal gözetleci: Metallurgical microscope (=Metallograph) Metal grisi: Metallic gray Metal halitli ark lambası: Metal-halide arc lamp Metal hasır: Expanded metal Metal hattı (eriyik): Metal line Metal içeren: Metalliferous Metal iletimi: Metallic conduction Metal inceleme numunesi: Metallographic specimen Metal incelenmesi: Metallographic examination Metal indirgemesi: Metallic reduction Metal iş bağlama düzeneği: Metallic jig Metal işleme: Metalworking Metal kabarcığı (kaplama): Metal blister 492
Metal örtme Metal kaldırma: Metal removal Metal kalıba döküm: Permanet mould casting Metal kalıp: (döküm) Permanent mould; Chill mould; (mek.) Metallic die Metal kaplama: Metal plating; Metallic plating; Sheathing; (işlem) Metallic coating Metal kaplamalar: Metallic coatings Metal kaplı: Metallized Metal kaplı refrakter: Metal-cased refractory Metal kaplı yüzey: Metallized surface Metal karıştırma kazanı: Metal mixer Metal karşılaştırma aygıtı (döküm): Metals comparator Metal kesme: Metal cutting Metal kesme gücü: Metal cutting power Metal kesme işlemleri: Metal cutting operations Metal kesme sıcaklığı: Metal cutting temperature Metal kıl: Metal whisker Metal levha: Metallic plate; Metal plate Metal lif: Metallic fibre Metal lifcik: Metalic whisker Metal maça: Metal core Metal maça sandıkları (döküm): Metal core boxes Metal mıknatıs: Metallic magnet Metal mikroskobu: Metallograph Metal mikroskobu: Metallurgical microscope (=Metallograph) Metal model plakası modelleri (döküm): Metal match-plate patterns Metal modeller (döküm): Metal patterns Metal numunesi hazırlama: Metallographic specimen preparation Metal oksit yarıiletken: Metal-oxide semiconductor Metal oksit yarıiletkenler: Metal oxide semiconductors Metal oksitleri: Metal oxides Metal oymacılığı: Toreutics Metal örtme: Metallic coating
Metal örtüler Metal örtüler: Metal coatings Metal özellikleri: Metal properties Metal özütleme: Metal extraction Metal para: Mintage; Coin Metal para deneyi: Coin test Metal parlatıcılar (madde): Metal polishes Metal perde: Apron Metal püskürtme: Metal spraying; Metallizing (=Spray metallizing) Metal püskürtümlü kalıplama: Metal injection moulding Metal refrakterler: Metallic refractories Metal renklendirme: Metal colouring Metal renkleri: Metallic colours Metal sac: Metal sheet Metal sıkıt: Metal compact Metal sız(dır)ması: Metal infiltration Metal süzgeci: Core strainer Metal şerit: Metal strip Metal talaşı: Metal chips Metal tel: Metal wire Metal temizleme: Metal cleaning Metal testeresi: Metal saw Metal tozları: Metal powders Metal tozu topaklama: Fritting Metal tutturma: Metal bonding Metal tutturma gereci: Metal bonding material Metal tuzu içeren: Metalline Metal verimi: Metal recovery Metal yamama: Metal facing Metal yıkama eriyiği (fırın içi): Wash metal melt Metal yorulması: Metal fatigue Metal zırh: Plating Metal zıvana: Bush Metalbilim: Metallurgy Metalbilim araştırması: Metallurgical research Metalbilimci: Metallurgist Metalbilimsel: Metallurgical Metalbilimsel araştırma: Metallurgical research
Metalografi numunesi Metalbilimsel değişimler: Metallurgical changes Metalbilimsel dizgeler: Metallurgical systems Metalbilimsel inceleme: Metallurgical study Metalbilimsel işlem: Metallurgical treatment Metalbilimsel pota ocağı: Ladle metallurgical furnace Metalbilimsel süreç: Metallurgical process Metalbilimsel yapı: Metallurgical structure Metalci: Metalsmith Metaldışı: Nonmetal ( = Nonmetallic ) Metaldışı gereçler: Nonmetal materials; Nonmetallic materials Metaldışı kalıntılar: Nonmetallic inclusions Metaldışı kaplama: Nonmetallic coating Metal-dışık dizgeleri: Metal-slag systems Metale ilişkin: Metallic Metalik levhalı hematit: Specularite Metalle kaplama: Metallization Metalleme: Metallizing (=Spray metallizing); Metallization Metallenmiş: Metallized Metallenmiş yüzey: Metallized surface Metallerarası: Intermetallic Metallerarası bileşik: Intermetallic compound Metallerarası evre: Intermetallic phase Metalleşmiş topak: Metallized pellet Metalli: Metalliferous; Metallic Metalli örgensel bırakım: Metallo-organic deposition (MOD) Metalli örgensel kimyasal buhar bırakımı: Metal-organic chemical vapour deposition (MOCVD) Metalli örgenseller: Metal-organics Metalli seramik: Cermet Metalografi: Metallography Metalografi numunesi: Metallographic specimen 493
Metalografi numunesi hazırlama Metalografi numunesi hazırlama: Metallographic specimen preparation Metalografik: Metallographic Metalografik inceleme: Metallographic examination Metalografiye ilişkin: Metallographic Metal-oksit yarıiletken: Metal-oxide semiconductor (MOS) Metal-oksit-silis etkili transistör: Metal-oxide-silicon field effect transistor (MOSFET) Metals Handbook (Metal Elkitabı): Metals Handbook (ASM) Metalsel: Metallic Metalsi: Metalloid Metalsi elementler: Metalloid elements Metalsi ögeler: Metalloid elements Metalurjik: Metallurgical Metalurjik kok: Metallurgical coke Metalyapıbilim: Metallography Metamer: Metamer Metamerik: Metameric Metamfetamin: Methamphetamine Metamic ( Cr-Al2O3’ce yüksek bir metalseramik): Metamic Metamorfik: Metamorphic Metan: Marsh gas; Methane Metan dizisi: Methane series Metana dönüştürüm: Bioconversion Metanol: Methanol Metasilikatlar: Metasilicates Metastaz (tıp): Metastasis Metatektik: Metatectic (=Peritectoid) Metatoluidine: Meta-toluidine Metelik gümüşü (=Gümüş bozuk para): Silver coinage Metemoglobin: Methemoglobin Metenamin: Methenamine Meteor: Aerolith Meteoroloji gemisi (okyanus): Weather ship Meteoroloji haritası: Weather map Meteoroloji istasyonu: Weather station 494
Metre çevrimi Metil alkol: Wood spirit; Methyl alcohol; Pyroligneous alcohol; Wood alcohol; Denaturated alcohol; Methanol Metil asetat: Methylacetate Metil asetilen propodien: Methyl acetylene propadiene (MAPP) Metil benzen: Methyl benzene (=Toluene) Metil bromür: Methyl bromide Metil etil keton: Methyl ethyl ketone Metil etil keton peroksit: Methyl ethyl ketone peroxide (MEKP) Metil klorür: Methyl chloride Metil mavisi imleci: Methyl blue index (MBI) Metil metakrilat: Methyl methacrylate (MMA) Metil metakrilat eşçoğuzu: Methyl metacrylate copolymer Metil metakrilat stiren: Methyl metacrylate styrene Metil moru: Methyl violet Metil oranj: Methyl orange Metil salisilat: Oil of wintergreen; Methyl salicylate (=Wintergreen oil) Metil selüloz: Methylcellulose Metil siyanür: Acetonitrile Metilal: Methlal; Methylal Metilen klörür: Methylene chloride Metilen mavisi: Methylene blue Metilendianilin: Methylenedianiline (MDA) Metilenli iyot: Methylene iodine Metilol türevleri: Mrthylol derivatives Metilüçklorlu silan: Methyltrichlorosilane (MTS) Metin: Text Metionin: Methionine Metkolleme (aluminyum çökertme türü): Metcolising Metoksiklor: Methoxycxhlor Metotreksat: Methotrexate Metre: Meter; Metre Metre çevrimi: Metric conversion
Metre dizgesi Metre dizgesi: Metric system (SI) Metre kare: Square meter Metre kilogram saniye (MKS): Meterkilogram-second (MKS) Metre mum (lümen / m): Lux ( lx) Metre’ye ilişkin: Metric Metrik: Metric Metrik ton (=1000 kg): Metric ton Metro: Metro; Underground railway; Subway Metronom: Metronome Mevcut mal: Supply Mevki tayin radarı: Short range navigation (SHORAN) Meyan balı (=Meyan şekeri): Liquorice (=Liqurish) Meyer değişmezi: Meyer’s constant Meyer sertlik deneyi: Meyer hardness test Meyil: Bevel Meyilli çakılmış çivi: Toe nail Meyilli kazık: Batter pile Meyonit: Meionite Meyve kabuğu: Rind Meyve sıkıcı: Fruit juicer Meyve şekeri: Fruit sugar; Invert sugar; Laevulose; Fructose Meyve tabağı: Fruit nappy Meyveli gazoz: Soda pop Meyveli şeker: Lollipop (=Lolly) Meyvenin etli bölümü: Pepo Meyzer (uyarılmış ışınım salımlı mini dalga yükseltici): Maser (=Microwavw Amplification by Stimulated Emission of Radiation) Mezar: Tomb; Grave; Footstone; Gravestone Mezartaşı: Tombstone Mezat: Auction; Vendue Mezbaha: Abattoir Mezbele: Hovel Mezitil oksit: Mesityl oxide Mezon (atom): Meson Mezuniyet: Graduation
Mıknatıs kuvvet mikroskopisi Mezure: Tape measure Mezür: Measuring cylinder Mıcırlı kok: Small coke Mıh: Nail Mıhlama: Transfixing; Pinning Mıhlanık: Pinned Mıhlanık dislokasyonlar: Pinned dislocations Mıhlanmış: Pinned Mıknastıs alaşımı: Permalloy™ Mıknatıs: Magnet Mıknatıs: Nonmagnetic Mıknatıs akı çizgisi: Magnetic flux line Mıknatıs akı yoğunluğu: Magnetic flux density (=Magnetic induction) (B) Mıknatıs akısı: Magnetic flux Mıknatıs alan yeğinliği: Magnetic field strength (H) Mıknatıs alan yöneyi: Magnetic field vector Mıknatıs alanı: Magnetic field Mıknatıs alanı giderimi: Magnetic field cancellation Mıknatıs bilimi: Magnetics Mıknatıs birimleri: Magnetic units Mıknatıs bobini: Magnetic coil Mıknatıs çekirdeği: Magnetic core Mıknatıs çelikleri: Magnet steels Mıknatıs deneyi: Magnetic test Mıknatıs devresi: Magnetic circuit Mıknatıs doyumluluğu: Magnetic saturation Mıknatıs döngüsü: Magnetic moment Mıknatıs düzdönmesi: Magnetic gyration Mıknatıs fırılları (atom): Magnetic spins Mıknatıs geçikimi: Magnetic hystresis Mıknatıs gereç: Antiferromagnetic material Mıknatıs histeresizi: Magnetic hysteresis Mıknatıs ibresi: Magnetic needle Mıknatıs iğnesi: Magnetic needle Mıknatıs kelepçesi (e.m): Magnetic yoke Mıknatıs kuvvet mikroskopisi: Magnetic force microscopy 495
Mıknatıs kuvveti Mıknatıs kuvveti: Magnetic force Mıknatıs perdeler: Magnetic screens Mıknatıs ucayı: Magnetic pole Mıknatıs yatkınlığı (Àm=M/H): Magnetic susceptibility (Àm) Mıknatısla(n)ma eğrisi: Magnetization curve Mıknatıslanabilir: Magnetizable Mıknatıslanabilirlik: Magnetizability Mıknatıslanma: Magnetization Mıknatıslanmayan paslanmaz çelikler (ostenitli paslanmaz ç.): Nonmagnetic stainless steels Mıknatıslanmaz: Antimagnetic; Nonmagnetic Mıknatıslanmaz alaşım: Nonmagnetic alloy Mıknatıslanmaz çelikler: Nonmagnetic steels Mıknatıslanmaz gereç: Nonmagnetic material Mıknatıslanmazlık: Antiferromagnetism Mıknatıslaş(tır)ma: Magnetization Mıknatıslaşma sıcaklığı: Magnetic change point Mıknatıslayan: Magnetizing Mıknatıslayan kuvvet: Magnetizing force Mıknatıslayıcı: Magnetizer Mıknatıslı: Magnetic Mıknatıslı ayırıcı: Magnetic separator Mıknatıslı ayırım: Magnetic separation Mıknatıslı bellek (bilgisayar): Magnetic storage Mıknatıslı çatlak belirleme: Magnetic crack detection Mıknatıslı çeneler (mek.): Magnetic chucks Mıknatıslı çözümleme incelemesi: Magnetic-analysis inspection Mıknatıslı demir cevheri: Magnetite; Magnetic iron ore Mıknatıslı demir oksitler: Magnetic iron oxides Mıknatıslı derişikleştirme: Magnetic concentration 496
Mıknatıslılığı giderme Mıknatıslı devinim: Magnetomotive Mıknatıslı devinim kuvveti: Magnetomotive force Mıknatıslı endüklemli karıştırma: Magnetic-induction stirring Mıknatıslı gereçler: Magnetic materials (=ferromagnetic materials) Mıknatıslı ışıldatma deneyi: Magnoglow test Mıknatıslı istifleyici: Magnetic stacker Mıknatıslı kalkanlama: Magnetic shielding Mıknatıslı laltaşı: Magnetic garnet Mıknatıslı mercek: Pancake lens; Magnetic lens Mıknatıslı metaller: Magnetic metals Mıknatıslı optik Kerr olgusu: Magnetooptical Kerr effect Mıknatıslı optik mikroskopi: Magnetooptical microscopy Mıknatıslı örüt yönserliği: Magnetocrystalline anisotropy Mıknatıslı örüt yönserliği erki: Magnetocrystalline anisotropy energy Mıknatıslı parçacık deneyi: Magnaflux test; Magnetic particle test Mıknatıslı parçacıklı inceleme: Magneticparticle inspection; Magnaflux inspection Mıknatıslı piritler: Magnetic pyrites Mıknatıslı prizma: Magnetic prism Mıknatıslı prizmalı görüngeölçer: Magnetic sector spectometer Mıknatıslı rezonanslı görüntüleme: Magnetic resonace imaging (MRI) Mıknatıslı seramikler: Magnetic ceramics Mıknatıslı şerit: Magnetic tape Mıknatıslı tambur: Magnetic drum Mıknatıslı tavlama: Magnetic anneal Mıknatıslı toz deneyi: Magnoglow test Mıknatıslı vinç: Magnetic crane Mıknatıslı yataklar (mek.): Magnetic bearings Mıknatıslık: Antiferromagnetism Mıknatıslılığı giderme: Demagnetization
Mıknatıslılığı giderme eğrisi Mıknatıslılığı giderme eğrisi: Demagnetization curve Mıknatıslılığı giderme erki: Demagnetization energy Mıknatıslılık: Magnetism Mıknatıslılık değişim noktası: Magnetic change point (=Cunepoint) Mıknatıslılık dönüşüm noktası: Magnetic transformation point Mıknatıslılık nicem sayısı: Magnetic quantum number Mıknatıslılık yeğinliği: Intensity of magnetisation Mıknatıslılık yeğinliği: Magnetic intensity Mıknatıslılıkölçer: Magnetometer Mıknatıssal: Magnetic Mıknatıssal akı: Magnetic flux Mıknatıssal alan göstergeci: Magnetoscope Mıknatıssal bölgecikler: Magnetic domains Mıknatıssal büzülüm: Magnetostriction Mıknatıssal büzülüm erki: Magnetostrictive energy Mıknatıssal Curie sıcaklığı: Magnetic Curie temperature Mıknatıssal çevrim: Magnetic cycle Mıknatıssal çınlanım: Magnetic resonance (MR) Mıknatıssal çözümlemeli inceleme: Magnetic analysis inspection Mıknatıssal direnç: Reluctance Mıknatıssal dirençlilik: Reluctivity Mıknatıssal doyumluluk: Magnetic saturation Mıknatıssal döngü: Magnetic moment Mıknatıssal dönüşüm: Magnetic transformation Mıknatıssal ekdirenç: Magneto resistance Mıknatıssal elektrik: Magnetoelectricity Mıknatıssal endükleme: Magnetic induction (=Magnetic flux density) Mıknatıssal endüksiyon birimi: Tesla Mıknatıssal gecikim: Magnetic hysteresis
Mıknatıstaşı Mıknatıssal gecikim çevrimi: Magnetic hysteresis loop Mıknatıssal gecikim yitikleri: Magnetic hysteresis losses Mıknatıssal geçirgenlik (μ= B/H]: Magnetic permeability (μ) Mıknatıssal hidrodinamik: Magnetohydrodynamics Mıknatıssal ışık bilgisi: Magneto-optics Mıknatıssal ikiucaylı: Magnetic dipole Mıknatıssal ikiucaylı döngüsü: Magnetic dipole moment Mıknatıssal irkilem: Magnetic induction (=Magnetic flux density) Mıknatıssal kimya: Magnetochemistry Mıknatıssal merkezleme: Magnetic alignment Mıknatıssal ögeler: Magnetic elements Mıknatıssal özellikler: Magnetic properties Mıknatıssal rezonanslı kuvvet mikroskopisi: Magnetic resonance force microscopy Mıknatıssal statik: Magnetostatics Mıknatıssal statik erk: Magnetostatic energy Mıknatıssal tepki: Magnetic response Mıknatıssal ucaylanma: Magnetic polarization Mıknatıssal yaşlan(dır)ma: Magnetic ageing Mıknatıssal yüksüren: Magnetomotive Mıknatıssavar: Antiferromagnetic Mıknatıssavar gereç: Antiferromagnetic material Mıknatıssavar yatkınlık: Antiferromagnetic susceptibility Mıknatıssavar yönserlik: Antiferromagnetic anisotropy Mıknatıssavarlık: Antiferromagnetism Mıknatıssızlaştırılmış: Demagnetized Mıknatıssızlaştırma: Degaussing (=Demagnetization) Mıknatıstaşı: Loadstone (=Lodestone) 497
Mıknatıstaşı Mıknatıstaşı: Lodestone Mısır ekme makinası: Corn drill Mısır mavisi: Egyptian blue Mısır tuncu: Egyptian bronze Mızıka: Harmonica; Dart; Spear; Lance Mızrap: Plectron (=Plectrum) Micheal katkısı: Micheal addition Michelson girişimölçeri: Michelson interferometer Microcast (hassas döküm türü): Microcast Mide: Tummy; Stomach Mide + bağırsak ameliyatı (tıp): Gastroenterostomy Mide + bağırsak yangısı (tıp): Gastroenteritis Mide ağrısı (tıp): Stomachache Mide ameliyatı (tıp): Gastrectomy Mide bilimi: Gastrology Mide bulantısı: Sickness Mide ekşimesi (tıp): Heartburn; Hyper acidity; Pyrosis; Water brash (=heartburn); (tıp) Cardialgia Mide kapısı: Pylorus Mide kapısı açımı (tıp): Pylorotomy Mide kapısı çıkarımı (tıp): Pylorectomy Mide kapısı kasıncı (tıp): Pylorospasm Mide kapısı onarımı (tıp): Pyloroplasty Mide nevraljisi (tıp): Gastralgia Mide suyu (tıp): Gastric juice Mide suyu enzimi (tıp): Pepsine Mide suyu hormonu (tıp): Gastrine Mide taşı (tıp): Gastrolith Mide ülseri (tıp): Gastric ulcer Mide yangısı: Gastritis Mide yıkama tulumbası (tıp): Stomach pump Mide/karın ağrısına ilişkin: Gastralgic Mideiçi göstergeci: Gastroscope Mideiçi incelemesi: Gastroscopy Mideye delik açılma ameliyatı (tıp): Gastrotomy Midrex EDR süreci (sünger demir): Midrex EDR process 498
Mikrodalga mikroskopisi Midrex süreci (sünger demir): Midrex process Midye kabuğu izleri (kırık yüzey): Clamshell marks Mie saçılımı (ışık): Mie scattering Migra demiri (özel pig): Migra iron Miğfer: Hard hat; Journal; Armet; Tin hat; Helmet; Casque Miğfer sorgucu: Panache Miğfer tüyü: Panache Mihengir: Jig; Jig and fixture Mihenk: Gauge; Yardstick Mihenktaşı: Touchstone Mihver pimi: Swivel pin Mika: Mica; Biotite Mika dolgulu fenolikler: Mica-filled phenolics Mika kristalleri: Mica crystals Mika örütleri: Mica crystals Mika şişti: Mica schist Mika yapısı: Mica structure Mikalı cam: Laminated safety glass (=Laminated glass); Temper glass Mikalı hematit: Micaceous hematite Mikalı kaya: Glimmetite Mikanit: Micanite Mikro elyaf: Microfiber Mikro süzgeç: Microfilter Mikroalaşımlama: Microalloying Mikroalaşımlı çelikler: Microalloyed steels Mikroamper: Microampere Mikroamperölçer: Mikroammeter Mikroanaliz: Microanalysis Mikrobiyoloji laboratuarı cam eşyaları: Microbiological glass ware Mikroçözümleme: Micro analysis Mikrodalga (λ=1mm-50cm): Microwave Mikrodalga gereçleri: Microwave materials Mikrodalga ile tutturma: Microwave fixation Mikrodalga mikroskopisi: Microwave microscopy
Mikrodalga ocağı Mikrodalga ocağı: Microwave oven Mikrodalgalı bağlama: Microwave joining Mikrodalgalı görüngegözlemi: Microwave spectroscopy Mikrodalgalı görüngegözler: Microwave spectroscope Mikroelektronik bilimi: Microelectronics Mikroelektronik üretimi: Microelectronic fabrication Mikrofon: Microphone Mikrofon siperi: Gobo Mikrografi: Micrography Mikroişlemci: Microprocessor Mikrokalorimetre algılayıcı: Microcalorimeter detector Mikrokozmik tuz: Microcosmic salt Mikrolag: Microlug Mikrolif: Microfibre Mikrolin: Microcline Mikrolit: Microlite Mikrom (10-6 ohm): Microhm Mikrometre (ölçüm aygıtı): Micrometer (=Micron) Mikrometreli oküler: Micrometer eyepiece Mikron (=10-6 m): Micron (mm) Mikronaltı parçacıklar: Submicrons Mikronaltılar: Submicrons Mikronölçer: Micrometer Mikronölçerli gözmerceği: Micrometer eyepiece Mikroorganizmalar: Microrganisms Mikrop: Germ; Microbe Mikrop öldüren (ilaç): Microbicit Mikrop öldürme (tıp): Disinfection Mikrop öldürücü: Disinfectant; Germkiller; (ilaç) Antiseptic; (madde) Germicide; (tıp) Sterilant; (tıp) Germkiller Mikrop öldürücülük (tıp): Antisepsis Mikrop taşıyıcı (tıp): Germ-carrier Mikropegmatit: Micropegmatite Mikroplardan arındırma: Sterilization
Mil doğrultma Mikroplazma: Microplasma Mikroplu: Septic Mikropluluk: Septicity Mikroprob: Microprobe (=Electron beam microprobe analyzer) Mikropsuz: Antiseptic Mikropsuz: Sterile; Germfree; Germless; Aseptic; Axenic; (tıp) Sanitary Mikroradyografi: Microradiography Mikrosertlik: Microhardness Mikrosertlik deneyi: Microhardness test Mikrosertlik ölçeri: Microhardness tester Mikrosertlik ölçümü: Microhardness measurement Mikroskoba ilişkin: Microscopic Mikroskop: Microscope Mikroskop borusu: Microscope tube Mikroskop camı: Microscopic glass Mikroskop kapak camı: Cover glass Mikroskop kapatıcı/obtüratörü: Microscope shutter Mikroskop tabanı: Microscope base Mikroskopla ameliyat (tıp): Microsurgery Mikroskopla büyütüp kesmek (tıp): Micrugy Mikroskopla inceleme: Microscopic examination; Microscopy Mikrosüzme (seramik tozları): Microfiltration Mikrosüzgeç: Microfilter Mikro-tester (özel sertlikölçer): Mikrotester Mikrotom (=ince dilici): Microtome Mikrotom bıçağı: Microtome knife Miksedema (tıp): Myxedema Mikser (çelik): Mixer Miktar: Quantity; Amount Miktar belirtme: Quantification Mil: Pivot; Mandrel; Shaft; Pintle; Sullage; Spindle Mil (=1609.35m): Mile Mil (mak): Arbor Mil dirseği: Cam Mil doğrultma: Shaft straightening 499
Mil doğrultma basgacı Mil doğrultma basgacı: Shaft straightening press Mil doğrultma makinası: Shaft straightening machine Mil doğrultma presi: Shaft straightening press Mil düzeneği: Shafting Mil kare: Square mile Mil salmastrası: Shaft packing Mil ucu: Journal Mil yatağı: Shaft bearing Mil yivi: Spline Mil yuvası: Spline Mil yuvası mastarları: Spline gauges Milerit: Millerite Milibar: Millibar (mb) Miligram: Miligramme (mg) Mililitre: Millilitre (mLt) Milimetre: Millimeter (mm) Milimetrik kağıt: Plotting paper Miliskop ( özel sıcaklık belirteci aygıtı (döküm)): Milliscope™ Milivolt: Millivolt (mV) Miliwatt): Milliwatt (mW) Millenme: Sulling Miller imleçleri: Indices for cubic crystal planes (=Miller indices) Miller imleçleri (küp örütleri): Miller indices Miller klorlama süreci: Miller chlorination process Miller süreci (Au): Miller’s process Miller-Bravais imleçleri (altıgen örütler): Miller-Bravais indices (=Miller indices) Millik çelik çubuk: Shafting Milner-Debye kuramı: Milner-Debye theory Milyar (109): Billion Milyar kere: Giga Milyar metre: Gigameter Milyar ton: Gigaton Milyar vat: Gigawatt Milyarda bir (109)(=ufacık): Nano 500
Minican (=Mikrop) Milyon: Mega; Million Milyondabir amper: Microampere Mimari: Architectural Mimari örtü kaplama emayeleri: Architectural cover coat enamels Mimarlık camı: Architectural glass Mimarlık tuncu: Architectural bronze Mimetit: Mimetite Minder kumaşı: Ticking Mine: Glaze; Enamel Mine pulu: Paillette Mineleme: Enamelling Mineli: Enamelled; Glazed Mineli kap: Glazed pot Mineli seramik: Glazed ceramic Mineölçer (diş): Odontograph Mineral: Mineral Mineral bilimi: Mineralogy Mineral dolgulu ısılsertleşenler: Mineral filled thermoset Mineral işleme: Mineral processing Mineral lifler: Mineral fibres Mineral mikroskobu: Petrographic microscope Mineralden özütlenen metal: Primary metal Minerali alınmış: Demineralized Minerali alınmış su: Demineralized water Mineralini alma: Demineralization Mineralleştiriciler: Mineralizers Mineralli kömür: Mother of coal (=Mineral coal) Mineralsizleştirilmiş: Demineralized Mineralsizleştirilmiş su: Demineralized water Mineralsizleştirme: Demineralization Mineroloji: Mineralogy Minervit: Minervite Mini yutargöze (kan): Microphage Minialyuvar: Microcyte Minibüs: Minibus Minican (=Mikrop): Bacillus; (tıp) Bacterium
Minican kıran (ilaç) Minican kıran (ilaç): Bactericide Minicanlar (tıp): Bacteria Minicanlılar: Microrganisms Minidalga: Microwave Minidevre: Microcircuit Minigöze (tıp): Microcyte Minigözlem ameliyatı: Microsurgery Minikesim (tıp): Microdissection Minikürecikler: Microspheres Minilif: Microfibril Minimum (=en az): Minimum Miniörüt: Microlite Minnacık: Nano Minnesotait: Minnesotaite Minozit: Mizzonite Minüskül: Miniscule Minyatür: Miniature Minyum: Minium Mira (topoğrafya): Levelling rod Misel: Micelle Mishmetal (%50Ce+%50La+Ne+): Mischmetal Misina: Fishline; Gut Misket: Mig (=Migg; Miggle); Ball; (gülle) Grapeshot Misket limonu: Lime Mispik: Mispickle Mitokondriyumlar: Mitochondrid Mitscherlich yasası: Mitscherlich’s law Miyelin: Myelin Miyelin kılıfı (tıp): Myelin sheath Miyograf (tıp): Myograph Miyop (tıp): Short-sighted; Nearsighted; Myope Miyopluk (tıp): Myopia (=Myopy) Miyosin: Myosin Miyoskop (tıp): Myoscope Miyotom (tıp): Myotome Mizan: Trial balance Mobilya: Furniture Mobilyalı: Furnished Mobilyasız: Unfurnished
Moebius süreci (Ag) Moça taşı: Mocha stone Moda: Trend; Fashion Modakrilik (yapay çoğuz ipliği): Modacrylic Modası geçmiş: Unfashionable Modası geçmiş giysiler: Unfashionable clothes Model: Template; Specimen; Sample; Preform; Model; Norm; (döküm) Pattern Model alaşımı (döküm): Pattern metal Model alçısı (döküm): Pattern plaster Model bağlama plakası (döküm): Matchplate Model çatkısı: Pattern assembly Model çıkarma mandalı: Draw peg Model çıkarma vidası (döküm): Draw screw Model çizimi: Pattern layout Model gereçleri: Pattern materials Model girintisi: Crush bead; Crush strip Model konikliği: Pattern draft Model kumu: Facing sand Model payı (döküm): Pattern allowance Model plâkası (döküm): Rapping plate Model taslağı (döküm): Pattern draft Model üretimi (döküm): Rigging Modelhane (döküm): Patternshop Modelin döküme yapışma izi (döküm): Sticker Modell sayısı (aşınma): Modell number Modem: Modem Moderatör: Moderator Modern: Modern Modernleştirme: Modernization Modül (mat): Modulus Modül (mek.): Module Modül çakısı: Gang milling cutter Modüle edilmemiş: Unmodulated Modüllü: Modular Moebius elektroliz süreci: Moebius electrolytic process Moebius gözesi (Ag): Moebius cell Moebius süreci (Ag): Moebius process 501
Moffat süreci (çelik) Moffat süreci (çelik): Moffat process Mogulizör: Mogullizer™ Moher: Mohair Mohs ölçeği (sertlik): Mohs scale Mohs sertliği: Mohs hardness Mohs sertlik ölçeği: Mohs hardness scale Moksa: Moxa Molal: Molal Molal çözelti: Molal solution Molalite: Molality Molallik: Molality Molar (kim): Molar Molar çekim değişmezleri: Molar attraction constants Molar çözelti: Molar solution Molar dağıntı: Molar entropy Molar entropi: Molar entropy Molar erk: Molar energy Molar ısı sığası: Molar heat capacity (C) Molar iletkenlik: Molar conductance Molar küme alan çarpanları: Molar group area parameters Molar küme oylum çarpanları: Molar group volume parameters Molar oylum: Molar volume Molarite: Molarity (M) Molarlık: Molarity (M) Moldavit: Moldavite Moldrit: Mouldrite Molekül (kim.): Molecule Molekül ağırlığı (kütle ortalaması): Molecular weight (mass-average) Molekül ağırlığı (sayı ortalaması): Molecular weight (number average) Molekül bağlanması: Molecular bonding Molekül boyu: Molecular length Molekül çıkarım (Göze): Exocytosis Molekül damıtımı: Molecular distillation Molekül demeti: Molecular beam (=Molecular ray) Molekül derişimi: Molecular concentration Molekül dolancası: Molecular orbital 502
Molekülsel zar Molekül eleği: Molecular sieve Molekül formülü: Molecular formula Molekül hacmi: Molecular volume Molekül ışını: Molecular ray Molekül ışınlı bırakım: Molecular beam deposition Molekül içi: Intramolecular Molekül katmanlı elektrotlar: Electrodes with molecular layers Molekül kimyası (çoğuz): Molecular chemistry (polymer) Molekül konumu: Molecular orientation Molekül kütlesi: Molecular mass Molekül polarizasyonu: Molecular polarization Molekül spektrumu: Molecular spectrum Molekül toplaşımı: Molecular association Molekül yapısı (çoğuz): Molecular structure Molekül yatkınlığı: Molecular susceptibility Molekülarite: Molecularity Molekülden ayrılan atom grubu: Residue Moleküle ilişkin: Molecular Moleküler: Molecular Moleküler biyoloji: Molecular biology Moleküler curuf teorileri: Molecular slag theories Moleküler kristal: Molecular crystal Molekül-gram: Gram-molecule Moleküliçi bağlar: Intramolecular bonds Moleküliçi çekimler: Intramolecular attractions Moleküllerarası kuvvet: Intermolecular force Moleküllü evreler: Molecular phases Molekülsel: Molecular Molekülsel iletkenlik: Molecular conductivity Molekülsel süzme: Molecular sieving Molekülsel tekkatman: Molecular monolayer Molekülsel zar: Molecular film (=Molecular monolayer)
Molibdat Molibdat: Molybdate Molibden: Molybdenum Molibden alaşımları: Molybdenum alloys Molibden beşklorür: Molbdenium 5chloride Molibden bileşikleri: Molybdenum compounds Molibden çubuğu: Molybdenium rod Molibden ikibromür: Molybdenium 2bromide Molibden ikisilis: Molybdenum disiliside Molibden ikisülfür: Molybdenum disulfide Molibden ikisülfürlü yağlayıcı: Molybdenum disulfide lubricant Molibden karbür: Molybdenum carbide Molibden katısı: Molybdenum solid Molibden oksit: Molybdenum oxide (=Molybdic oxide) Molibden teli: Molbdenium wire Molibden temelli yüksek hız çelikleri: Molybdenum base high speed steels Molibden tozu: Molybdenium powder Molibden üçbromür: Molybdenium 3bromide Molibden üçoksit: Molybdenum trioxide Molibden varak: Molybdenium foil Molibden-demir alaşımları: Molybdenum-iron alloys Molibdenit: Molybdenite Molibdenli: Molybdenous; Molybdenic Molibdenli alaşım çelikleri: Molybdenum alloy steels Molibdenli çelikler: Molybdenum steels Molibdenli demir önalaşımı: Ferromolybdenum Molibdenli sıcak iş takımı çelikleri: Molybdenum hot-work tool steels Molibdenli yüksek hız takım çelikleri: Molybdenum high speed tool steels Molibden-mangan süreci: Molymanganese process Molibdin: Molybdena (=Molybdine) Molit: Molyte
Monotektikaltı Mollerleme (özel aluminyum emdirme işlemi): Mollerising Molotof kokteyli (patlar şişe): Molotov cocktail Moloz: Debris; Rubble; (maden) Mullock Moment sakınımı: Conservation of momentum Momentum (fiz.): Momentum Monalbit: Monalbite Monazit: Monazite Monazit kumu: Monazite sand Mond gazı: Mond gas Mond süreci (Ni): Mond process Monel metali (%67Ni+%28Cu+Fe): Monel metal Monell süreci (çelik): Monell process Mongolizm (tıp): Down’s syndrome Monitor: Monitor Monki soğutucu (y. fırın): Monkey cooler Monofraks: Monofrax Monogram: Monogram Monohidrat: Monohydrate Monokini: Tank suit Monoklinik: Monoclinic Monoklinik kristal: Monoclinic crystal Monokromatik objektif: Monochromatic objective Monokromatör: Monochromator Monoks: Monox Monolitik astar: Monolithic lining Monomer: Monomer Monoray: Monorail Monosakkarit: Monosaccharide Monosit (tıp): Monocyte Monosodyum glutamat: Monosodium glutamate (MSG) Monotektik: Monotectic Monotektik denge: Monotectic equilibrium Monotektik noktası: Monotectic point Monotektik tepkimesi: Monotectic reaction Monotektikaltı: Hypomonotectic 503
Monotektiküstü Monotektiküstü: Hypermonotectic Monoton: Monotonous Monotron (sertlik ölçer): Monotron Monotron deneyi: Monotron test Monotron sertlik deneyi: Monotron hardness test Monotropizm: Monotropism Monozom (tıp): Monosom Montaj: Installation; Erection; Assembly Montaj atölyesi: Assembly shop Montaj çizimi: Assembly drawing Montaj fabrikası: Assembly plant Montaj hattı: Assembly line Montaj parçaları: Kit Montaj projesi: Assembly drawing Montaj şartnamesi: Installation specification Montbrayit: Montbrayite Monte Carlo taslaması: Monte Carlo simulation Montebrasit (yer b.): Montebrasite Monthier mavisi: Monthier’s blue Montiselit (yer b.): Monticellite Montmorilonit (yer b.): Montmorillonite Monzonit (yer b.): Monzonit Moore süzgeci: Moore filter Moorewood makinası: Moorewood machine Moos agat’ı: Moos agate Mor: Purple Mor bakır cevheri: Purple copper ore Mor boya: Amaranth Mor kuvars: Amethyst Mor orkide rengi (cam): Orchid Mor yakut: Hyacinth (zircon); Amethyst Morarık (tıp): Purpura Morarma: Hepatization; Purpura Morarma (tıp): Cyanosis Morartı: Ecchymosis Morartılı: Purpuric Moren: Moraine Morfin: Morphine 504
Motor hasarı Morfin bağımlılığı (tıp): Morphinism Morg: Morgue Morgan haddesi: Morgan mill Morganit: Morganite Morgoil (kaymalı hadde yatağı): Morgoil Morötesi: Ultraviolet Morötesi bozumu: Ultraviolet degradation Morötesi dalgaları: Ultraviolet waves Morötesi dengeleştirici: Ultraviolet stabilizer Morötesi emici cam: Document glass Morötesi görünür ışık görüngegösterimi: Ultraviolet-visible spectroscopy Morötesi ışık: Ultraviolet light Morötesi ışınım (?= 4x10e-7-5x10e-9 m): Ultraviolet radiation Morötesi kürlemesi: Ultraviolet curing Morötesi lazeri: Ultraviolet laser Morötesi mikroskopi: Ultraviolet microscopy Morötesi süzgeci: Ultraviolet filter Mors alfabesi: Morse alphabet Morula (tıp): Morula Morumsu koyu mavi (renk): Mazerine blue Moseley sayıları: Moseley numbers Moseley yasası: Moseley’s law Moskoftoprağı: Diatomite (=diatomaceous earth) Mosotit (CaCO3 türü): Mossotite Mosotti alanı: Mosotti field Mostra: Swatch Motel: Motel Motor: Motor; Engine Motor ayarı: Tune-up Motor beygir gücü: Engine horse-power; Motor horsepower Motor bozulması: Engine failure Motor çatkısı: Engine frame Motor değiş(tir)imi: Engine replacement Motor deneyi: Engine test Motor devri: Engine revolutions Motor hasarı: Engine damage
Motor kapağı Motor kapağı: Engine hood Motor onarımı: Engine repair Motor revizyonu: Engine overhaul Motor seri numarası: Engine serial number Motor şaftı: Engine shaft Motor şasisi: Engine frame Motor tahrikli: Motor-driven Motor vuruntusu: Engine knock Motor yağı: Engine oil Motor yağı çanağı: Oil pan Motor yağlığı: Crankcase Motor yenilemi: Engine overhaul Motorbot: Motorboat Motorlu: Motorized; Motor-driven Motorlu bisiklet: Motorbike Motorlu bot: Motorboat Motorlu kasnak: Power reel Motorlu kayık: Motorboat Motorlu kızak: Snowmobile Motorlu numune tablası: Motorized stage Motorlu taşıt: Motor vehicle Motor-üreteç düzeneği: Motor-generator set Motosiklet: Motorcycle Motramit: Mottramite Mozaik: Mosaic Mozayik altını: Mosaic gold Mozayik örüt: Mosaic crystal Mozayik yapı: Mosaic strucuture Mozayikcilik: Tesselation Mozayiklerle süsleme sanatı: Tesselation Möbius şeridi (geom.): Möbius strip Muamele: Transaction Muayene: Inspection Muayene çekici (tıp): Plexor (=Plessor) Muayenehane (tıp): Surgery Muazzam: Voluminous Mufla fırını: Muffle furnace Muhafaza: Casing Muhafaza kutusu: Container Muhakkak: Unquestionable
Mushet çeliği Muhtelif: Various Muhteşem: Superb Muhtıra: Memorandum Mukavement: Strength Mukavva: Carton; Chipboard; Paperboard; Pasteboard; Scaleboard Mukoprotein: Mucoprotein Mukoza: Mucosa Mulit: Mullite Mulitli zirkonya: Mullite-zirconia Multivitamin: Multivitamin Mum: Bougie; Candle; Paraffin wax; Wax candle Mum (ışık şiddeti birimi): Candela Mum dibi: Stub Mum dirençli (cama asitle dekor): Wax resist Mum fitili: Candlewick Mum giderme: Dewaxing Mum model (döküm): Wax pattern Mum yağı: Tallow Mumdan yapılmış: Waxen Mumlanmış: Waxed Mumlanmiş ayakkabı sicimi: Waxed end Mumlu: Waxen; Waxed; Waxy Mumlu bez: Cerecloth Mumlu kumaş boyama: Batik (=Battik) Mumluk camı: Candle shade; Hurricane shade Mumluk halkası: Bobeche Mumluk mum: Candle wax Mumluluk: Waxiness Mumya: Mummy Munsell değeri (ışık): Munsell value Muntazam: Regular; Harmonious; Orderly Muntz metali (3Cu+2Zn): Muntz metal Muon (atom): Mu-meson (=Muon) Murakami ayıracı (çelik): Murakami’s reagent Murex süreci: Murex process Musandra: Sideboard Mushet çeliği: Mushet steel 505
Muska Muska: Amulet Muskovit (yer b.): Muscovite Muslin (kumaş): Longcloth; Messaline; Muslin Musluk: Valve; Faucet; Tap; Stopcock Musluk pompası: Plunger Musluk suyu: Tap water Musluklu vana: Plug cock Musur: Feedbox; Manger; Hayrack Muşabak: Treillage; Trellis Muşamba: Oilcloth; Linoleum Muşamba yağmurluk: Slicker Muşta: Slug Mutad: Routine Mutemet: Trustee Mutfak: Kitchen Mutfak cam eşyası: Kitchen glassware; Oven glassware Mutfak eşyası: Kitchenware; Utensil Mutlak: Perfect; Absolute Mutlak sıfır: Absolute zero Mutmanit (yer b.): Muthmannite Muylu: Pivot; Trunniun Muylu (merdane): Neck Muylu yatağı: Journal bearing Muz yağı: Amyl acetate (=Amylacetic ether) Muz yağı: Banana oil (=Amyl acetate) Mübadele: Barter Mücellit bıçağı: Bolt knife Mücevher: Jewel; Gem Mücevher kesme: Jewel cutting Mücevherat: Jewellery Mücevherci: Jeweller; Lapidarist Müdür: Manager Mühendis: Engineer Mühendislik: Engineering Mühendislik ahlâkı: Engineering ethics Mühendislik alaşımları: Engineering alloys Mühendislik bölümü: Engineering department 506
Mühendislik yayınları Mühendislik çalışması: Engineering study Mühendislik çoğuzları: Engineering polymers Mühendislik çözümlemesi: Engineering analysis Mühendislik eğitimi: Engineering education Mühendislik ekonomisi: Engineering economy Mühendislik fakültesi: Engineering faculty Mühendislik gereçleri: Engineering materials Mühendislik gerilimi: Engineering stress Mühendislik gerilimi-mühendislik gerinimi çizgesi: Engineering stressengineering strain diagram Mühendislik gerilimi-mühendislik gerinimi eğrisi: Engineering stressengineering strain curve Mühendislik gerinimi: Engineering strain Mühendislik ısılplastikleri: Engineering thermoplastics (EPT) Mühendislik istatistikleri: Engineering statistics Mühendislik karmaları: Engineering composites Mühendislik krom kaplaması: Engineering chromium plating Mühendislik mesleği: Engineering profession Mühendislik okulu: Engineering school Mühendislik plastikleri: Engineering plastics Mühendislik polimerleri: Engineering polymers Mühendislik seramikleri: Engineering ceramics Mühendislik tasarımı: Engineering design Mühendislik uygulamaları: Engineering applications Mühendislik yaklaşımı: Engineering approach Mühendislik yayınları: Engineering literature
Mühlet Mühlet: Time limit Mühür: Stamp; Seal Mühür mumu: Sealant Mühürleme: Sealing Mükerrer: Recurrent Müldebağ (cam): Neck mould; Neck ring; Finish mould Müldebağ kollarının ileri geri çalışması (cam): Invert mechanism Müldebağ kolu (cam): Neck ring holder Müldefon (cam): Bottom plate Müleyyin (ilaç): Laxative Mülitli porselen: Mullite porcelain Mülitli refrakterler: Mullite refractories Mülitli seramik eşyalar: Mullite whiteware Mülkiyet: Tenure Mültipleks (elekt.): Multiplex Mümetal: Mumetal Müptela: Addict Mürdesenk: Litharge Mürdesenk camı: Litharge glass Mürekkep: Ink Mürekkep balığı süreci: Cuttlefish process Mürekkep boyası: Ink colour Mürekkep kalemi: Pen Mürekkep lekesi: Blot Mürekkep püskürtmü: Inkjet Mürekkep püskürtümlü yazıcı: Ink-jet printer Müsademe: Percussion Müsademe düzeni: Percussion mechanism Müsademe kovanı: Percussion cap Müsademeli atış: Percussion fire Müsademeli tapa: Percussion fuse Müsekkin: Painkiller Müsekkin (ilaç): Paregoric Müshil: Hydragogue Müstakil tahrikli role: Individually driven roller Müstecir: Lessee Müsvette: Manuscript
Müzik teli ölçeği Müşterek: Joint; Common Müşterek girişim (iş): Joint venture Müşteri: Customer Müşteri hizmetleri: Customer service Müşteri istemleri: Customer requirements Mütasyona yolaçan (tıp): Mutagenic Mütasyonlaşım: Mutageneicity Mütevelli: Trustee Müzakere: Negotiation Müzik: Music Müzik akort aygıtı: Diapason Müzik teli: Music wire Müzik teli ölçeği: Music wire gauge
507
N Na-Al-Ca silikat: Labradorite Nabarro-Herring sürünme işleyimi: Nabarro-Herring creep mechanism Nabarro-Herring sürünmesi: NabarroHerring creep Nabarro-Herring yayınımlı sürünmesi: Nabarro-Herring diffusion creep Nabız (tıp): Pulsation; Spigot Nabız atışı: Pulsation Nabız eğrisi (tıp): Kymogram Nabızölçer (tıp): Kymograph (=Cymograph); Sphygmus (=Pulse) Nabızyazar (tıp): Sphygmomanometer Nabza ilişkin (tıp): Sphygmograph Nacak: Hatchet; Hand axe NaCl yapısı: NaCl structure Nadir: Uncommon; Scarce; Rare Nadir toprak metalleri: Rare-earth metals (=Rare-earths) Nafile: Unprofitable Nafta: Naphtha Naftalin: Mothball; Naphthalene Naftalinli: Naphthalic Naften: Naphthene Naftol: Naphthol Nagyagit: Nagyagite Nağme: Tune Nakil hattı (elekt.): Transmission line Nakit akışı: Cash flow Nakit para: Cash Nakletme: Haulage Nakliyatçı: Mover Nakliye: Freight; Transportation Nakliye sigortası: Freight insurance Nakrit: Nacrite Nal: Horseshoe Nalbant: Blacksmith Nalbur: Ironmonger Nalburiye: Ironmongery Nalburluk: Ironmongery Nalın: Sabot Nalorfin: Nalorphine
Namlu: Gun barrel Namlu ağzı: Muzzle Namlu çeliği (top): Gun barrel steel Namlu deliği: Gun bore Namlu delme: Gundrilling Namlu temizleme çubuğu: Ramrod Nankin (pamuklu Çin kumaşı): Nankeen Nanoaygıtlar: Nanodevices Nanoborucuklar: Nanotubes Nanocurie (10-9 curie): Nanocurie (nC) Nanoevreli seramikler: Nanophase ceramics Nanofarad (10-9 farad): Nanofarad (nF) Nanofotonik bilimi: Nanophotonics Nanogereçlerin elektron kırınımı: Electron nanodiffraction Nanogold (1.4 nm boyutlu altın parçacıkları): Nanogold™ Nanohenry (10-9 henry): Nanohenry (nH) Nanoiz (sertlik izi): Nanoindentation Nanoizacar: Nanoindenter Nanokarmalar: Nanocomposites Nanokırınım: Nanodiffraction Nanokristaller: Nanocrystals Nanomakinalar: Nanomachines Nanometre: Nanometer Nanometre (10-9 metre): Nanometer (nm) Nanometre boyutlu elektron demeti: Nanometer-sized electron beam Nanometre boyutlu elektron sondası: Nanometer-sized electron probe Nanometre boyutlu yapı geliştirme: Nanolithography Nanometre boyutlu yapılar: Nanometersized structures Nanooptoelektronik aygıtları: Nanooptoelectronic devices Nanooptoelektronik bilimi: Nanooptoelectronics Nanoölçümsel yapı: Ultrastructure Nanoörütler: Nanocrystals Nanoparçacık: Nanoparticle Nanoparçacık inceleme: Nanovid microscopy
Nanoparçacıklar Nanoparçacıklar: Nanoparticles Nanosaniye (10-9 saniye): Nanosecond (nsec) Nanosonda: Nanoprobe Nanosonda kullanımı: Nanoprobe mode Nanosüzgeç: Nanofiltre Nanosüzme: Nanofiltration Nanoteknoloji: Nanotechnology Nanoteknoloji ahlâkı: Ethics of nanotechnology Nanoteller: Nanowires Nanotellerin taşınım özellikleri: Transport properties of nanowires Nanovid mikroskopisi: Nanovid microscopy Nanowatt (10-9 watt): Nanowatt (nW) Nanoyapılar: Nanostructures Nanoyapılı gereçler: Nanostructured materials Napalm: Napalm Napalm bombası: Napalm bomb Napoli sarısı: Naples yellow Nar çiçeği rengi: Vermilion Nar kırmızısı (renk): Garnet Nar şurubu: Grenadine Narenciye: Hesperidium Narenciyecilik: Citriculture Nargile: Hubble-bubble; Water pipe Narin: Tender; Frangible Narkotik: Narcotic Narkoz: Narcosis Narsin: Narceine Nartaşı: Garnet Nasır (tıp): Callus; Callosity Nasırlaşma: Keratosis; (tıp) Hyperkeratosis Nasicon seramikleri: Nasicon ceramics Natalit (% 95 alkol+eter): Natalite Natroalunit: Natroalunite Natrolit: Natrolite Natron: Natron Navier-Stokes denklemi: Navier-Stokes equation
Nem çeken Navlun: Freight; Shipping document Naylon epoksiler: Nylon-epoxies Naylon plastikler: Nylon-plastics Naylonlar: Nylons Nazari: Hypothetical Nazarlık: Amulet Ne olduğu bilinmeyen: Unaccounted-for Neceftaşı: Fluorite; Quartz Neceftaşı kafesi: Fluorite lattice Nedeni bilinmeyen (hastalık): Idiopathical Neden-ve-etki çizgesi: Cause-and-effect diagram Neel kuramı (ferrimıknatıslılık): Neel theory Neel sıcaklığı (seramikler): Neel temperature Nefelin: Nepheline Nefelin siyenit: Nepheline syenite Nefelinit: Nephelinite Nefelinli bazalt: Nephelinite Nefes (tıp): Breath Nefes alma: Breathing Nefes borusu: Bronchus; (tıp) Trachea; Windpipe Nefes darlığı (tıp): Asthma; Phtisic; Dyspnea; Hypopnea Nefes tıkanması: Apnea Nefesli çalgı: Wind instrument Nefrit: Nephrite Nefron (tıp): Nephron Neft: Naphtha Neft yağı: Oil of turpentine Negatif (tıp): Negative Nehir deseni (kırık yüzey): River pattern Nehir ve kolları: WaterSystem Nekahat: (hastalık) Recuperation; (tıp) Meiosis Nekroz (tıp): Necrosis Nem: Moisture; Humidity Nem algılayıcıları: Humidity sensors Nem buhar geçişimi: Moisture vapour transmission Nem çeken: Humectant 509
Nem dengesi Nem dengesi: Moisture equilibrium Nem geçirmez: Dampproof Nem geçirmez katman: Damp course (=Damp check) Nem genleştirmesi (seramik): Moisture expansion Nem giderici: Desiccant Nem giderme: Dehumidification Nem gösterici: Hygroscope Nem içeriği: Moisture content Nem kaçış delikleri (harç): Weep holes Nem kurutacı: Humidity drier Nem ölçme: Hygrometry Nem soğurumu: Moisture absorption Nem tutmaz: Nonwettable Nem yeniden kazanımı: Moisture regain Nemçeken: Hydric Nemçeker: Desiccator; Hygroscopic Nemgözler: Hygroscope Nemlendirici (aygıt): Humidifier Nemlendirme: Watering; Humidification; Moistenning; Dampening Nemlenmez: Wetproof Nemlettirmeyen: Nonwetting Nemli: Waterish; Wet; Damp; Hydric; Moist; Humid Nemli depolama lekeleri (galvanizli sac): Wet-storage stains Nemli depolama lekeleri (sac): Humidstorage stains Nemli ve soğuk: Dank Nemlilik: Humidity Nemlilik deneyi (yenim): Humidity test Nemölçer: Hygrometer Nemölçer (kalıp kumu): Moisture teller Nemsizleştirme: Dehumidification Nemyazar: Hygrograph Neodimiyum: Neodymium Neodimiyum camı: Neodymium glass Neodimiyum oksit: Neodymium oxide Neodimiyum sülfat: Neodymium sulphate Neodimiyum-demir-bor alaşımları: Neodymium-iron-boron alloys 510
Nesne uzaklığı (mikroskop) Neodimiyum-itriyum aluminyum laltaşı lazeri: Neodymium: yttrium aluminum garmet laser Neodimiyum-YAG lazeri: NeodymiumYAG laser Neofen cam: Neophane glass Neomisin: Neomycin Neon: Neon Neopren: Neoprene Neopren kauçuk: Neoprene rubber Neper logaritması: Natural logarithm(ln) Neperyan logaritma: Napierian logarithms (=Natural logarithms) Neptunit: Neptunite Neptunyum: Neptunium Nerkoza uğramış kemik (tıp): Sequestrum Nernst dağılım yasası (kim.): Nernst distribution law Nernst denklemi (kim.): Nernst equation Nernst gerilimi (kim.): Nernst potential Nernst ısı kanıtsavı (kim.): Nernst heat theorem Nernst olgusu (kim.): Nernst effect Nerofizyoloji (tıp): Neurophysiology Nerol: Nerol Neron (tıp): Nerve cell (=Neurone) Neropatoloji (tıp): Neuropathology Nerotoksin (tıp): Neurotoxin Nervür (çelik): Rib Nervür kalibresi: Deforming groove Nervürlü: Ribbed Nervürlü beton çubuğu: Deformed concrete reinforcing bar Nervürlü çelik çubuk: Deformed reinforcing steel bar; Ribbed steel rod; Rebar Nervürlü çelik çubuk haddesi: Rebar mill Nervürlü çubuk: Deformed reinforcing bar Nervürlü inşaat demiri: Rebar; Deformed reinforcing bar Nesne: Thing; Object Nesne uzaklığı (mikroskop): Object distance
Nesnecik Nesnecik: Corposcule Nesnecik kuramı: Corpuscular theory Nesneciksel: Corpuscular Nesnel düzlem: Object plane Nesnel mercek: Nosepiece; Objective; Objective glass; Objective lens Nesnel mercek açıklığı: Objective aperature Nesnel mercek açıklığı (TEM): Objective diaphragm Nesnel mercek açıklığı güdümü (TEM): Objective aperture control Nesnel mercek diyaframı (optik mik.): Objective diaphragm Nesnel mercek prizması: Objective prism Nesnel nokta: Object point Nessler çözeltisi (amonyak tanır): Nessler’s solution Neşter (tıp): Bistoury; Lancet Net: Net Net kâr: Net profit Net tonaj (gemi): Net tonnage Net ulusal gelir: Net national product Net-biçimli dövme: Net-shape forging Nete yakın biçimde döküm: Near-netshape casting Nete yakın biçimleme: Near-net-shaping Nete-yakın-biçim: Near-net-shape Netlik derinliği: Depth of focus Neumann kuşakları (çekme deneyi): Neumann bands Neumann-Kopp kuralı: Neumann-Kopp rule Newton: Newton (N) Newton ağdalı akışkanı: Newtonian viscous fluid Newton ağdalığı katsayısı: Newtonian viscosity coefficient Newton ağdalılığı: Newtonian viscosity Newton akışkanı: Newtonian fluid Newton halkaları (ışık): Newton’s rings Newton mekaniği: Newtonian mechanics Newton viskositesi: Newtonian viscosity Newton yasasına uymayan akışkan: NonNewtonian fluid
Nicemleme Newton’un ağdalılık yasası: Newton’s laws of viscosity Newton’un devinim yasaları: Newton’s laws of motion Newton’un mercek denklemi: Newton’s lens equation Newton’un soğuma yasası: Newton’s laws of cooling Nezle: Cold Nicaro süreci (Ni): Nicaro proces Nicel: Quantitative; (mat) Cardinal Nicel (=sayısal): Colligative Nicel çözümleme: Quantitative analysis Nicel işlem (mat.): Quantic Nicel metalografi: Quantitative metallography Nicel metalyapıbilim: Quantitative metallography Nicel mikroçözümleme: Qualititative microanalysis Nicel ölçüm: Quantitative measurement Nicel özellikler: Colligative properties Nicel sertleşebilirlik: Quantitative hardenability Nicel tepkime: Quantitative reaction Niceleme: Quantification Nicelik: Quantity Nicelik sayısı: Cardinal number Nicelten (mat.): Quantifier Nicem: Quantum Nicem atlaması (atom): Quantum jump Nicem durumu (fiz.): Quantum state Nicem düzeyi (atom): Quantum level Nicem fiziği: Quantum physics Nicem istatistiği: Quantum statistics Nicem kuramı (fiz.): Quantum theory Nicem kuyusu (fiz.): Quantum well Nicem noktaları (yarıiletken): Quantum dots Nicem sayıları (fiz.): Quantum numbers Nicem teli (yarıiletken): Quantum wire Nicem verimliliği: Quantum efficiency Nicem verimliliği: Quantum yield Nicemleme: Quantization 511
Nicemsel elektronik Nicemsel elektronik: Quantum electronics Nicemsel eşdeğerlik ilkesi: Quantum equivalence principle Nicemsel mekanik (fiz.): Quantum mechanics Nicemsel sürem (fizik): Quantic continuum Nichrome: Nichrome Niclausse kazanı: Niclauss boiler Ni-Fe toplacı: Ni-Fe accumulator Nihale: Trivet Ni-hard (%4Ni + %2Cr: Ni-hard Ni-hard dökme demir: Ni-hard cast iron Nikalon: Nicalon Nikel: Nickel Nikel akrilik boya: Nickel acrylic paint Nikel alaşımları: Nickel alloys Nikel aluminitler: Nickel aluminides Nikel aluminyum üstünalaşımı: Nickel aluminium superalloy Nikel arsenid: Nickel arsenide Nikel arsenit: Niccolite Nikel asetat: Nickel acetate Nikel bakır alaşımları: Nickel copper alloys Nikel bakır evre çizgesi: Nickel-copper phase diagramme Nikel biroksit: Nickel monoxide Nikel bromür: Nickel bromide Nikel cevherleri: Nickel ores Nikel çelik karması: Niclad Nikel çubuk: Nickel rod Nikel demir aküsü: Nickel-iron accumulator Nikel demir alaşımları: Nickel-iron alloys Nikel demir dizgesi: Nickel-iron system Nikel demir evre çizgesi: Nickel-iron phase diagramme Nikel demir mıknatıs alaşımları: Nickeliron magnetic alloys Nikel demir toplacı: Nickel-iron accumulator Nikel dörtflorlu borat: Nickel tetrafluoroborate 512
Nikel temelli ısı dirençli alaşımlar Nikel fosfür: Nickel phosphide Nikel geçirme: Nickel cladding Nikel gümüşü: German silver; Nickel silver Nikel hidroksit: Nickel hydroxide Nikel içeren: Nickeliferrous Nikel içeriği: Nickel content Nikel iyodür: Nickel iodide Nikel kalay tunçları: Nickel-tin bronzes Nikel kaplama: Nickeling; Nickel coating; Nickel plating Nikel kaplı: Nickel plated Nikel kaplı sac: Nickel plated sheet Nikel karbonat cevheri: Zaratite Nikel karbonil: Nickel carbonyl Nikel klörür: Nickel chloride Nikel kobalt alaşımları: Nickel-cobalt alloys Nikel kobalt dizgesi: Nickel-cobalt system Nikel kobalt evre çizgesi: Nickel-cobalt phase diagram Nikel krom alaşımları: Nickel-chromium alloys Nikel krom dizgesi: Nickel-chromium system Nikel krom evre çizgesi: Nickelchromium phase diagramme Nikel levha: Nickel plate Nikel nitrat altıhidrat: Nickel nitrate hexahydrate Nikel oksit: Nickel oxide Nikel örtülü: Nickel clad Nikel özütleme: Nickel extraction Nikel piritleri: Nickel pyrites Nikel skutterudit: Nickel skutterudite Nikel sülfat anotlar: Nickel sulphate anodes Nikel sülfür: Nickel sulphide Nikel taşı: Garnierite Nikel tel: Nickel wire Nikel temelli alaşımlar: Nickel-base alloys Nikel temelli ısı dirençli alaşımlar: Nickel-base heat resisting alloys
Nikel temelli üstünalaşımlar Nikel temelli üstünalaşımlar: Nickel-base superalloys Nikel temelli yüksek sıcaklık alaşımları: High-temperature nickel-base alloys Nikel titan alaşımları: Nickel-titanium alloys Nikel titan dizgesi: Nickel-titanium system Nikel titan evre çizgesi: Nickel-titanium phase diagramme Nikel topakları: Nickel pellets Nikel tozu: Nickel powder Nikel varağı: Nickel foil Nikel yapraksısı: Nickel flake Nikel yerine geçen metaller: Nickel substitutes Nikele daldırma (kaplama): Nickel dipping Nikelin: Nickeline Nikelin sülfürlü dışığı: Nickel matte Nikelleme: Nickeling Nikelleme tuzları: Nickeling salts Nikelli: Nickeliferrous Nikelli cevherler: Niceliferous ores Nikelli çelikler: Nickel steels Nikelli demir önalaşımı: Ferronickel Nikelli dökme çelikler: Nickel cast steels Nikelli dökme demirler: Nickel cast irons Nikelli ferrit: Nickel ferrite Nikelli gümüşler: Nickel-silvers Nikelli kromlu çelikler: Nickel-chromium steels Nikelli kromlu molibdenli çelikler: Nickel-chromium-molybdenum steels Nikelli molibdenli çelikler: Nickelmolybdenum steels Nikelli pirinç: Nickel brass Nikelli tunç: Nickel bronze Nikelsizleşme: Denickelification Nikol prizması: Nicol prism Nikolit: Kupfernickel (=Niccolite) Nikotin: Nicotine Nikotin asidi: Nicotinic acid (=Niacin) Nikotinamid: Nicotinamide
Nitelik düşürme Nikris (tıp): Podagra Nilvar (%36Ni içerikli alaşım ): Nilvar Nimonik alaşımlar: Nimonic alloys Nimonikler: Nimonics Niobit: Niobite (=Columbite) Nipel: Nipple Nipkow çarkı: Nipkow disk Nirengi: Triangulation Ni-resist dökme demir: Ni-resist cast iron Nisaiye (tıp): Gynecology Nisap: Quarum Nisbet: Ratio Nistatin: Nystatin Nişadır: Sal ammoniac Nişadırlı kalay kaplama: Salt ammoniac tinning Nişan: Medal (=Medallion) Nişan çizgisi (tüfek): Line of sight Nişan hattı: Line of fire (=Line of sight) Nişankes: Marking gauge Nişasta: Amylum; Fecula Nişasta kola: Starch Nişastalaşma: Amylogenesis Nişastalı: Amylaceous Nişastanın şekere dönüşümü: Amylolysis Nital (dağlayıcı ): Nital Nitel: Qualitative Nitel çözümleme: Qualitative analysis Nitel deney: Qualitative test Nitel inceleme: Inspection by attributes Nitelendirme: Characterization Nitelik: Attribute; Attribution; Grade; Quality; Qualification Nitelik belirteci: Quality characteristic Nitelik çemberleri: Quality circles Nitelik denetim çizelgeleri: Quality control charts Nitelik denetim süreci: Quality control process Nitelik denetimi: Quality control Nitelik denetimi bölümü: Quality audit; Quality control department Nitelik doğrulaması: Quality verification Nitelik düşürme: Downgrade 513
Nitelik el kitabı Nitelik el kitabı: Quality manual Nitelik etmeni: Quality factor (Q) Nitelik geliştirme: Quality development Nitelik geliştirme tavlaması: Quality development anneal (QDA) Nitelik güvence dizgesi: Quality assurance system Nitelik güvence gözetimi: Quality assurance surveillance Nitelik güvencesi: Quality assurance Nitelik mühendisliği: Quality engineering Nitelik sorunları: Quality problems Nitelik tasarımı: Quality design Nitelik tasarımı evresi: Quality design phase Nitelik yitimi: Quality loss Niteliklendirme: Grading Nitelikli: Qualified Nitelikli bırakıntı: Reguline deposit Nitelikli çelik türü: Quality steel grade Nitelikli çelikler: Quality steels Nitralloy çelikleri: Nitralloy steels Nitrat: Nitrate Nitrat (tuzları)yunağı: Nitre bath Nitrat bakterisi: Nitrate bacterium Nitrat giderme (kim.): Denitrating Nitrat yunağı: Nitrasiling bath Nitratite: Nitratite Nitratla(ştır)ma: Nitration Nitratlama (emayeleme): Nitrasiling Nitratlaşma: Nitrification Nitratlaştıran: Nitrator Nitratlı yunak: Nitrate bath Nitrik asit: Nitric acid Nitrik asit deneyi: Nitric acid test Nitril: Nitrile Nitril fenolikler: Nitrile-phenolics Nitrit: Nitrite Nitro kökü: Nitro radical Nitrobenzen: Nitrobenzene Nitrofüran: Nitrofuran Nitrogliserin: Nitroglycerine Nitrometan: Nitromethane 514
Niyobyum çubuk Nitroparafin: Nitroparaffin Nitrosamin: Nitrosamine Nitroselüloz kaplama: Nitrocellulose coating Nitroselüloz laklar: Nitrocellulose lacquers Nitroso kökü: Nitroso radical Nitrus asit: Nitrus acid Nitrür bağlı SiC: Nitride-bonded SiC Nitrür kalıntılar: Nitride inclusions Nitrür oluşturan ögeler: Nitride forming elements Nitrür oluşturucular: Nitride formers Nitrür oluşumu: Nitride formation Nitrür sertleştirmesi (çelik): Nitride hardening Nitrür-karbür kalıntı türleri: Nitridecarbide inclusion types Nitrür-karbür kalıntılar: Nitride-carbide inclusions Nitrürleme: Nitriding Nitrürleme atmosferi: Nitriding atmosphere Nitrürleme çelikleri: Nitriding steels Nitrürleme fırın atmosferi: Nitriding furnace atmosphere Nitrürleme fırını: Nitriding furnace Nitrürleme ortamı: Nitriding medium Nitrürleme sıcaklığı: Nitriding temperature Nitrürleme süresi: Nitriding period Nitrürlenmiş: Nitrided Nitrürlenmiş çelik: Nitrided steel Nitrürler: Nitrides Nitrürlü: Nitrided Nitrürlü kabuk: Nitrided case Niyobiyum klorür: Niobium chloride Niyobyum: Niobium (= Columbium) Niyobyum alaşımları: Niobium alloys Niyobyum beşoksit: Niobium pentoxide Niyobyum birborür: Niobium monoboride Niyobyum bromür: Niobium bromide Niyobyum çubuk: Niobium rod
Niyobyum etoksit Niyobyum etoksit: Niobium ethoxide Niyobyum florür: Niobium fluoride Niyobyum ikiborür: Niobium diboride Niyobyum ikioksit: Niobium dioxide Niyobyum karbonitrür: Niobium carbonitride Niyobyum karbür: Niobium carbide Niyobyum nitrür: Niobium nitride Niyobyum oksit: Niobium oxide Niyobyum özütleme: Niobium extraction Niyobyum silis: Niobium silicide Niyobyum tozu: Niobium powder Niyobyum varak: Niobium foil Niyobyumlu çelikler: Niobium steels Niyobyumlu demir önalaşımı: Ferrocolumbium (=Ferroniobium) Nobelyum (yapay ışınetkin öge): Nobelium Noksan: Unfinished; Partial; Deficient; Absent; Incomplete Noksansızlık: Wholeness Nokta: Period; Macula; Full stop; Point; Spot; Dot Nokta açısı (mek. işleme): Point angle Nokta büyüklüğü: Spot size Nokta çatlağı: Bruise; Star Nokta çıkıntılar(kaplama): Spotting out Nokta deneyleri: Spot tests Nokta kaynağı: Point welding (=Spot welding); Spot weld Nokta kaynağı tabancıları: Spot-welding guns Nokta kaynağı yapılabilir: Spot-weldable Nokta kaynağı yapılabilir metaller: Spotweldable metals Nokta kaynağı yapma: Spot welding Nokta kaynaklı: Spot welded Nokta kaynaklı çelik: Spot welded steel Nokta sayım yöntemi: Point counting method Nokta sayımı: Point counting Nokta sondalar: Point probes Nokta tarama: Spot scanning Nokta yöntemi (yalazlı sertleştirme): Spot method
Normagal Nokta zımbası: Centre punch Noktadan delme: Spot drilling Noktadan noktaya denetim: Point-topoint control Noktalı: Dotted Noktalı haritalama: Dot mapping Noktalı klişe: Halftone Noktalı virgül: Semicolon Nokta-nokta (basım): Dot-matrix Noktasal birikim: Microsegregation (=Interdendritic segregation coring) Noktasal bozukluk (örüt): Point defect Noktasal çekinti (döküm): Microshrinkage Noktasal çözünürlük: Point resolution Noktasal durduraç (karanlık alan mikroskopisi): Patch stop Noktasal gerilim: Microstress Noktasal gerinim: Microstrain Noktasal gözeneklilik: Microporosity Noktasal kaynak (ışık): Point source Noktasal yansıtımlı mikroskop: Point projection microscope Noktasal yüzey temizleme (çelik): Spot scarfing Nomarski ayrımlı girişim mikroskopisi: Nomarski differential-interference microscopy Nomarski mikroskopisi: Nomarski microscopy Nomarsky girişim zıtlığı (optik): Nomarsky interference contrast Nomarsky ikili prizması: Nomarsky biprism Nomeit: Noumeite Nominal kapasite: Nominal capacity Nomograf: Nomograph Nomogram: Nomogram (=Nomograph) Nonadekanoik asit: Nonadecanoic acid Norbergit: Norbergite Norbid: Norbide Norepinefrin: Norepinephrine Norm: Norm Normagal: Normagal 515
Normal Normal: Normal Normal çelik (tam katmanlı perlitli çelik): Normal steel Normal çözelti: Normal solution Normal elektrot gerilimi: Normal electrode potential Normal görme (tıp): Trichromatopsia Normal sıcaklık ve basınç: Normal temperature and pressure Normalaltı: Subnormal Normaldışı çelikler: Abnormal steels Normalite (kimya): Normality Normalleme (çelik ısıl işlemi): Normalizing Normalleme ısıl işlemi: Normalizing heat treatment Normallenmiş çelik: Normalized steel Normallenmiş çelik ürünler: Normalized steel products Normallenmiş içyapı: Normalized microstructure Normallenmiş Makina parçaları: Normalized machine components Normallenmiş yapı: Normalized stucture Northrup fırını: Northrup furnace Novalak reçineleri (döküm): Novalak resins Novhav: Know-how Nozelit: Noselite Nozul: Nozzle Nöbet: Turn Nöbet cetveli: Scroll Nöbet(tıp): Crisis Nöbetci: Guard Nöron: Neurone Nörotik (tıp): Neurotic Nötr cam: Neutral glass (=Neutral tinted glass) Nötretto (elektriksiz mezon) (atom): Neutretto Nötrino (atom): Neutrino Nötrofiller (tıp): Neutrophils Nötron (atom): Neutron Nötron akısı: Neutron flux 516
Numune alma yöntemi Nötron aktivasyon analizi: Neutron activation analysis Nötron bombası: Neutron bomb Nötron çarpışma hasarı: Neutron collision damage Nötron çarpışması: Neutron collision Nötron deliği: Beam hole Nötron demeti: Neutron beam Nötron enerjisi: Neutron energy Nötron etkinleşim çözümlemesi: Neutron activation analysis Nötron gevretmesi: Neutron embritlement Nötron hasarı: Neutron damage Nötron ışını: Neutron beam Nötron ışınımı: Neutron irradiation Nötron kırınımı: Neutron diffraction Nötron radyografisi: Neutron radiography Nötron saçılımı: Neutron scattering Nötron sayısı: Neutron number (N) Nötron sıcaklığı ( T=2E / 3k ): Neutron temperature Nötron soğurucu cam: Neutronabsorbing glass Nötron soğurumu: Absorption of neutrons; Neutron absorption Nötron yakalama: Neutron capture Nötron yavaşlatıcı: Moderator Nötron yayınımı: Diffusion of neutrons n-p-n transistör: n-p-n transistor n-türü iletkenlik: n-type conductivity n-türü katkılı yarıiletken: n-type extrinsic semiconductor n-türü yarıiletken: n-type semiconductor Nu-değeri (ışık): Nu-value Nuevit: Nuevite Numune: Type; Sample; Swatch; Specimen; Matrix1 Numune alıcı (aygıt)-(refrak.): Thief (=Sample thief) Numune alma: Sampling Numune alma yöntemi: Sampling procedure
Numune altlığı (mikroskop) Numune altlığı (mikroskop): Mechanical stage Numune aralığı: Sample range Numune bozulumu (e-mikros): Specimen distortion Numune cam: Proof (=Rod proof) Numune cam (fırından): Rod proof Numune çubuğu: Specimen rod Numune hazırlama: Sample preparation; Specimen preparation Numune hazırlama aygıtı: Specimen processor Numune hazırlama süreci: Specimen processing Numune ızgarası (e-mikros): Specimen grid (=Specimen screen) Numune kayması (TEM): Specimen drift Numune kesme yüzeyi: Block face Numune kızağı: Stage Numune kızağı (e-mikros): Specimen stage Numune kirlenmesi (e-mikros)): Specimen contamination Numune konum yüksekliği (TEM): Specimen height Numune odacığı (e-mikros): Specimen chamber Numune odacığı hava kilidi: Specimen airlock Numune ortalaması: Sample mean Numune pensesi: Tweezers Numune standart sapması: Sample standart deviation Numune tablası (mik.): Mechanical stage; Stage Numune tablası kıskacı (mikroskop): Stage-clip Numune tablası ölçeri: Stage micrometer Numune tablası taraması: Stage scanning Numune tutucu (e-mikros): Specimen holder Numune yükü (e-mikros): Specimen charge Nüfus patlaması: Population explosion
NZP cam seramikleri Nükleaz: Nuclease Nükleer: Nuclear Nükleer enerji: Nuclear energy Nükleer engel (atom): Nuclear barrier Nükleer güç (devlet): Nuclear power Nükleer manyetik rezonans: Nuclear magnetic resonance (NMR) Nükleer metalurji: Nuclear metallurgy Nükleer mıknatıslı rezonans spektroskopisi: Nuclear magnetic resonance spectroscopy Nükleer reaktör: Nuclear reactor Nükleer reaktör malzemeleri: Nuclear reactor materials Nükleer reaktör yakıtları: Nuclear reactor fuels Nükleer tepkimeci seramikleri: Nuclear reactor ceramics Nükleer tepkimeç: Power reactor; Nuclear reactor Nükleer uygulama seramiği: Nuclear ceramic Nükleer yakıt: Nuclear fuel Nükleer yakıt kabı: Can Nükleik asitler: Nucleic acids Nükleor: Nucleor Nükleosid: Nucleoside Nükleotid: Nucleotide Nüklid: Nuclide Nükseden: Recurrent Nüksetme: Recurrence Nüvesiz endüksiyon ocağı: Coreless induction furnace Nüzul: Palsy Nyquist kıstası: Nyquist criterion NZP cam seramikleri: NZP glassceramics
517
O Oba: Tent Oberhoffer ayıracı (kaba dağlama): Oberhoffer’s reagent Objektif: Objective Obur: Voracious Oburluk: Bulimia; Polyphagia; (tıp) Voracity Obüs: Howitzer Ocak: Furnace; Oven; Firebox; Fireplace Ocak (cam): Heater Ocak astarı: Furnace lining Ocak atımı: Burden Ocak bacası: Flue Ocak boyutları: Furnace dimensions Ocak büyüklüğü: Furnace size Ocak curufu: Hearth cinder Ocak çeliği: Flange steel (=Fire box steel) Ocak demiri: Dog iron Ocak dışığı: Hearth cinder Ocak gelberisi: Rabble Ocak ızgarası: Grate Ocak isi: Carbon black Ocak kapağı: Furnace door Ocak kaynağı: Furnace weld Ocak kaynaklaması: Furnace welding Ocak kütük demiri: Hand dog Ocak oluğu (cam): Canal Ocak onarımı: Fettling Ocak rafı: Hob; Mantle Ocak sacı: Griddle Ocak sığası: Furnace capacity Ocak siperi: Fireguard Ocak taban tuğlası: Hearth brick Ocak tabanı: Hearth Ocak taşı: Hearthstone Ocakta sert lehimleme: Furnace brazing Ocaktan patlatmalı döküm: Jet-tapping O-conta: O-ring Octanol: Octanol Oda: Chamber; Room Oda sıcaklığında sıkma: Koldflo
Oda tipi rejeneratör (cam): Box-type regenerator Odak: Focus Odak derinliği: Depth of focus Odak düzlemi: Focal plane; Plane of focus Odak kayması: Astigmatism Odak noktası (optik): Focal point Odak noktası (x-ışınları): Focal spot Odak uzaklığı: Focal length Odak yalpalayıcı: Focus wobbler Odakaltı: Underfocus Odaklama: Focalization; Focusing Odaklama aygıtı (x-ışınları): Focusing device Odaklama desteği: Focussing aid Odaklama ekranı: Focussing screen Odaklama kaçıklığı: Overfocusing Odaklanmamış: Out-of-focus; Unfocussed Odaklanmış: Focused Odaklanmış kızılötesi erke kaynağı: Focused infrared energy (FIRE) welding Odaklanmış yükün demeti: Focussed ion beam Odaklanmış yükün demetli geçirimli elektron mikroskobu: Focussed ion beam transmission electron microscope Odaklanmış yükün demetli işleme: Focussed ion beam milling Odaklanmış yükün demetli mikroskop: Focussed ion beam microscope Odaklanmış yükün demetli taramalı elektron mikroskobu: Focussed ion beam scanning electron microscope Odaklayıcı kamera (x-ışınları): Focusing camera Odaksal bulaş (tıp): Focal infection Odontolit: Odontolite (=Occidental turquoise) Odun: Billet; Hardwood; Wood Odun asidi: Pyroligneous acid Odun biçimli(asbestler): Ligniform Odun ispirtosu: Wood spirit
Odun katranı Odun katranı: Wood pitch; Wood tar Odun kovası: Woodbin Odun kömürü: Charcoal; Wood coal Odun kömürü mavileştirmesi: Charcoal blueing Odun kömürü temelli atmosfer: Charcoal base atmophere Odun kömüründen pik demiri: Charcoal pig iron Odun özü: Lignin; Heartwood Odun sirkesi: Wood vinegar Odun şekeri: Wood sugar Odun talaşı: Wood flour Odun talaşı dolgulu fenolikler: Wood flour filled phenolics Odun yığını: Pyre; Woodpile Odunculuk: Woodchopping; Woodcutting Odunlaşma: Lignification Odunluk: Woodshed Odunsu: Ligneous; Xyloid; Woody Odunsu yapı: Woody structure Odyometre (tıp): Audiometer Oersted (mıknatıssal yeğinlik birimi): Oersted Ofis: Office Oforit: Ophorite Oftalmoskop (tıp): Ophtalmoscope Ogit: Augite Oğul yemi: Beebread O-halkası: O-ring Ohm (elektrik direnç birimi): Ohm (W) Ohm direnci: Ohmic resistance Ohm iletkeni: Ohmic conductor Ohm yasası: Ohm’s law Ohmölçer: Ohmmeter Ok: Arrow; Dart; (at arabası) Pole Ok türü geçi (hadde): Gothic pass Ok türü paso (hadde): Gothic pass Ok ucu: Arrow head Ok ucu: Barb Ok zehiri: Ouabain Oka benzer: Sagittal
Oksijen borulu konvertör (çelik) Okaliptüs: Sugar gum Oklava: Rolling pin Oksalat: Oxalate Oksalat eşçökelimi: Oxalate coprecipitation Oksalat yükünü: Oxalate ion Oksalik asit: Oxalic acid Oksazin: Oxazine Oksiasetilen: Oxy-acetylene Oksiasetilen kaynağı: Oxy-acetylene welding Oksiasetilen şaloması: Oxy-acetylene torch Oksiasetilen yakacı: Oxy-acetylene burner Oksiasetilen yalazı: Oxy-acetylene flame Oksiasetilenle kesme: Oxy-acetylene cutting (OFC) Oksiasetilenli metal püskürtme: Oxyacetylene metal spraying Oksidaz: Oxidase Oksiflorür camları: Oxyfluoride glasses Oksihalit camları: Oxyhalide glasses Oksihidrojen (oksijen hidrojen karışımı): Oxyhydrogen Oksijen: Oxygen Oksijen açlığı (elektroliz): Oxygen starvation Oksijen akışı: Oxygen flow Oksijen algılayıcısı: Oxygen sensor Oksijen arılığı: Oxygen purity Oksijen arklı kesme: Oxygen arc cutting Oksijen ayırma süreci: Deoxo process Oksijen bakır dizgesi: Oxygen-copper system Oksijen bakır evre çizgesi: Oxygencopper phase diagramme Oksijen başlatıcı: Oxygen initiator Oksijen bomba kaloriölçeri: Oxygen bomb calorimeter Oksijen borulu dönüştürgeç: Oxygen lance converter Oksijen borulu konvertör (çelik): Oxygen lance converter 519
Oksijen çadırı Oksijen çadırı: Oxygen tent Oksijen derişim gözesi: Oxygen concentration cell Oksijen derişimi: Oxygen concentration Oksijen duyargalar: Oxygen sensors Oksijen eksikliği (tıp): Anoxia Oksijen elektrodu: Oxygen electrode Oksijen fabrikası: Oxygen plant Oksijen gazı: Gaseous oxygen Oksijen geçirgenliği: Oxygen permeability Oksijen gevrekleştirmesi: Oxygen embrittlement Oksijen giderici: Deoxidizer; Deoxidizing Oksijen giderici atmosfer: Deoxidizing atmosphere Oksijen giderici ortam: Deoxidizing medium Oksijen giderme: Deoxidation; Oxygen deoxidation Oksijen giderme: Deoxygenation Oksijen giderme hızı: Deoxidation rate Oksijen giderme ürünleri: Deoxidation products Oksijen gözesi: Oxygen cell Oksijen gümüş dizgesi: Oxygen-silver system Oksijen gümüş evre çizgesi: Oxygensilver phase diagramme Oksijen hamlacı: Oxygen torch Oksijen içeriği: Oxygen content Oksijen kaynağı: Oxygen welding; Autogeneous welding Oksijen kireç tozu süreci (çelik): Oxygenchaux(lime) powder (OCP) process Oksijen maskesi: Oxygen mask Oksijen parlamalı izabe süreci: Oxygen flash smelting process Oksijen plazmalı kesme: Oxygen plasma cutting Oksijen soğurumu: Oxygen absorption Oksijen sondası (cam): Oxygen probe Oksijen tüketimi: Oxygen consumption Oksijen üfleme: Oxygen blowing (=Oxygen purging) 520
Oksijenli doğal gazla kaynaklama Oksijen üfleme borulu toz üfleme süreci (çelik): Oxygen lance powder (OLP) process Oksijen üfleme borusu (çelik): Oxygen lance Oksijen üfleme borusu ile üfleme (çelik): Oxygen lance blowing Oksijen üflemeli pnömatik süreç (çelik): Oxygen-blown pneumatic process Oksijen ve karbon üfleme: Oxygen and carbon injection Oksijen verici aygıt: Oxygenator Oksijen verme: Oxygenation Oksijen yakıtlı süreçler: Oxyfuel processes Oksijen yetersizliği (yenim): Oxygen deficiency Oksijen yetmezliği (tıp): Hypoxia Oksijen-boru-toz (OBT)dönüştürgeci (çelik): Oxygen-lance-powder (OLP) converter Oksijeni giderilmemiş (çelik): Unkilled Oksijeni giderilmiş: Deoxidized Oksijeni giderilmiş bakır: Deoxidized copper Oksijeni giderilmiş çelik: Deoxidized steel Oksijeni giderilmiş metal: Deoxidized metal Oksijeni tam giderilmiş çelik: Killed steel Oksijenini alma: Deoxygenation Oksijenle kesme: Oxygen cutting Oksijenle yivli kesme: Oxygen gauging Oksijenle zenginleştirilmiş üfleme havası (y.fırın): Oxygen enriched blast Oksijenle zenginleştirme (yakma havası): Oxygen enrichment Oksijenleme: Oxygenation Oksijenli asit: Oxiacid (=Oxygen acid) Oksijenli çelik yapımı: Oxygen steelmaking Oksijenli çelik yapımı süreçleri: Oxygen steelmaking process Oksijenli doğal gazla kaynaklama: Oxynatural gas welding
Oksijenli doğal gazla kesme Oksijenli doğal gazla kesme: Oxynatural gas cutting Oksijenli hemoglobin (tıp): Methemoglobin Oksijenli hidrojen ile kaynaklama: Oxyhydrogen welding Oksijenli hidrojen ile kesme: Oxyhydrogen cutting Oksijenli madde: Oxidant Oksijenli propan: Oxypropane Oksijenli propanla kesme: Oxypropane cutting Oksijenli sülfür: Oxysulfide Oksijenli sülfürik asit: Peroxysulphuric acid (=Persulphuric acid) Oksijenli süreçler (çelik): Oxygen processes Oksijenli tuz: Oxysalt Oksijenli yakıt gazı: Oxy-fuel gas Oksijenli yakıt gazı karışımı: Oxy-fuel gas mixture Oksijenli yakıt gazı yalazı: Oxy-fuel gas flame Oksijenli yakıt gazla kesme: Oxy-fuel gas cutting Oksijensiz asit: Hydracid Oksijensiz bakır: Oxygen-free copper Oksijensiz yüksek iletkenlik bakırı: Oxygen-free high-conductivity copper (OFHC-copper) Oksijensiz yüksek nitelikli bakır: Oxygen-free high grade copper (OFHC) Oksiklorür: Oxychloride Oksinitrür: Oxynitride Oksisülfür: Oxysulfide Oksit: Oxide Oksit camları: Oxide glasses Oksit dağılım destekli alaşımlar: Oxidedispersion-strengthened alloys Oksit destekli nanotel: Oxide-enhanced nanowire Oksit dizgeleri: Oxide systems Oksit giderimi: Oxide removal Oksit kalıntı çizelgesi: Oxide inclusion chart
Oksitlenmeyen çelikler Oksit kalıntılar: Oxide inclusions Oksit kaplama: Oxide coating Oksit katmanı: Oxide layer Oksit maske: Oxide replica Oksit oluşumu: Oxide formation Oksit örtü: Oxide coating Oksit seramikleri: Oxide ceramics Oksit üstüniletkenler: Oxide superconductors Oksit zarından maske: Oxide film replica Oksitetrasiklin: Terramycin; Oxytetracycline Oksitle(n)me: Oxidization Oksitlemeli izabe: Oxidizing smelting Oksitlemeyen: Nonoxidizing Oksitlemeyen fırın atmosferi: Nonoxidizing furnace atmosphere Oksitlemeyen koşullar: Nonoxidizing conditions Oksitlemeyen mineral asitleri: Nonoxidizing mineral acids Oksitlenebilir: Oxidizable Oksitlenebilirlik: Oxidizability Oksitlenme: Oxidation Oksitlenme direnci: Oxidation resistance Oksitlenme hızbilimi: Kinetics of oxidation Oksitlenme ısısı: Heat of oxidation Oksitlenme önleyici: Antioxidant Oksitlenme potansiyeli: Oxidation potential Oksitlenme sayısı: Oxidation number Oksitlenme tepkimesi: Oxidation reaction Oksitlenme yitikleri: Oxidation losses Oksitlenmenin logaritmik yasası: Logarithmic law of oxidation Oksitlenmenin tersüstel yasası: Logarithmic law of oxidation Oksitlenmesavar: Antioxidant Oksitlenmeyen: Nonoxidizing Oksitlenmeyen alaşımlar: Nonoxidizing alloys Oksitlenmeyen çelikler: Nonoxidizing steels 521
Oksitlenmiş çelik Oksitlenmiş çelik: Oxidized steel Oksitlenmiş nanoborucuk: Oxidized nanotube Oksitlenmiş tane büyüklüğü: Oxidation grain size Oksitlenmiş yüzey: Oxidized surface Oksitleyen: Oxidizer Oksitleyici: Oxidizing; (madde) Oxidizer; Oxydant; Oxidizing agent Oksitleyici atmosfer: Oxidizing atmosphere Oksitleyici bileşikler: Oxidizing compounds Oksitleyici curuf: Oxidizing slag Oksitleyici erime: Oxidizing fusion Oksitleyici fırın atmosferi: Oxidizing furnace atmosphere Oksitleyici izabe: Oxidizing smelting Oksitleyici kavurma: Oxidizing roast Oksitleyici maya: Oxidase Oksitleyici yalaz: Oxidizing flame Oksitli bakır: Set copper Oksitosin: Oxytocin Oksitsiz seramikler: Nonoxide ceramics Oksonyum: Oxonium Oksonyum bileşiği (kim): Oxonium compound Oksu: Sagittal Oktahedrit: Octahedrite Oktakalsyum fosfat: Octacalcium phosphate (OCP) Oktan: Octane Oktan sayısı (yakıt): Octane number Oktet: Octet Oktil kökü: Octyl group Okul: School Okul çantası: Schoolbag Okul gemisi: Training ship Okul otobüsü: School bus Okuma büyüteci: Hand glass Okuma lâmbası: Reading lamp Okuma merceği: Reading glass 522
Olağandışı kalp büyümesi (tıp) Okuma yeteneksizliği (tıp): Dyslexia Okuma yitimi (tıp): Word blindness Oküler (mikroskop): Eyepiece Oküler borusu: Eyepiece tube Okyanus bilimi: Oceanology Okyanus gemisi: Ocean-going ship Okzalik asitli anotlama: Oxalic acid anodizing Olabilirlik: Probability Olağan: Ordinary; Routine; Normal Olağan alumina (<%95 Al2O): Regular alumina Olağan bakım: Routine maintenance Olağan birikim: Normal segregation Olağan dağılım: Normal distribution Olağan devinim: Conservative motion Olağan elektrik porseleni: Normal electrical porcelain Olağan ışık: Ordinary light Olağan ışın: Ordinary ray Olağan iş: Routine work Olağan sıcaklık ve basınç: Normal temperature and pressure Olağan tırmanma (dislokasyon): Conservative climb Olağan yerinde olan: Orthotopic Olağan yerinde olan organ nakli (tıp): Orthotopic transplant Olağandan az ağırlıklı (h): Underweight Olağandışı: Unusual; Anomalous; Extraordinary; Uncommon; Abnormal Olağandışı bozulma: Uncommon failure Olağandışı büyüyen doku (tıp): Neoplasm Olağandışı doku değişimi (tıp): Metamorphosis Olağandışı ışık: Extraordinary ray Olağandışı işgörmezlik: Uncommon failure Olağandışı işgörmezlik türü: Uncommon failure mode Olağandışı kalp büyümesi (tıp): Auxocardia
Olağandışı tane büyümesi Olağandışı tane büyümesi: Abnormal grain growth Olağanüstü: Incredible; Special Olanaksız: Impossible Olası: Probable Olası neden: Probable cause Olasılık dağılımı: Probability distribution Olasılık eğrisi: Probability curve Olasılık işlevi: Probability function Olasılık kuramı: Probability theory Olasılık oranı sınaması: Probability ratio test Olasılık öğesi: Probability element Olasılık tümlev dönüşümü: Probability integral transformation Olasılık yoğunluk işlevi: Probability density function Olasılıklar hesabı: Calculus of probability Olasılıklar işlencesi: Calculus of probability Olay: Occurence; Event; Incident; Phenomenon Olay yeri: Locus in quo Oldukça: Substantial Oleat: Oleate Olefin değişimli stiren akronitril: Olefinmodified styrene-acrylonitrile (ASO) Olefin plastikleri: Olefin plastics Olefinler: Olefines (=Olefins; alkenes) Oleik asit: Oleic acid Oleil alkol: Oleyl alcohol Olein: Olein (=Triolein) Olgu: Effect; Fact; Phenomenon; Occurence Olgun: Mature Olgunlaşan: Maturing (=Ageing) Olgunlaşma: Maturation Olgunlaştırma (gereç): Maturation agent Olgunluk: Maturity Oligoklaz: Oligoclase Oligomer: Oligomer Oliver süzgeci: Oliver filter
Oluklu altlık Olivin: Olivine Olivin kumu: Olivine sand Olivin minerali: Peridot Olması yakın: Imminent Olmayan: Unskilled Olsen deneyi: Olsen test Olsen kupa deneyi: Olsen cup test Olsen süneklik deneyi: Olsen ductility test (=Olsen test) Olta: Fishhooh Olta çengeli: Fishhook Olta ipi: Fishline Olta kamışı: Fly rod Olta makarası: Pirn Olta takımı: Tackle Olta ucu: Barb Olta yemi: Bait Oltil alkol: Octanol Oltutaşı: Jet Oluk: Groove; Conduit; Rut; Gutter; Channel; Feeder channel; Pipe; Flume; Furrow; Drainpipe; Rabbet; Miter; Chute; Launder; Trough; Downspout; Flute; Sulcus; Runner; Chamfer; Stria Oluk açısı: Chamfer angle Oluk açma: Fluting; Slotting; Chamfering; Broaching Oluk açma Makinasi: Broaching machine Oluk açma takımları: Broaching tools Oluk ağzı (cam): Trough lip Oluk astarı: Chute liner Oluk biçimli parçalar: Channel-shape parts Oluk freze bıçağı: Rabbet miller Oluk geçiş ağzı (cam): Letter box Oluk kapağı: Chute door Oluk tuğlası: Runner brick Oluk türü yolluk: Breakout repeater Oluklama: Corrugating Oluklar: Corrugations Oluklu: Ribbed; Striated; Corrugated Oluklu altlık: Serrated saddle 523
Oluklu cam Oluklu cam: Corrugated glass Oluklu haddeleme: Channel rolling Oluklu haddeleme yöntemi: Channel rolling method Oluklu ingot: Corrugated ingot Oluklu kalıp: Corrugated mould Oluklu kasnak: Grooved drum; Rope wheel Oluklu keski: Hollow chisel; Gouge Oluklu levha: Corrugated plate Oluklu lif: Hollow fibre Oluklu makara: Sheave Oluklu matkap ucu: Pod Oluklu mil: Hollow shaft Oluklu mukavva: Corrugated board Oluklu role: Grooved roller Oluklu şampanya bardağı: Fluted champagne glass Oluklu tomruk: Corrugated ingot Oluklu tomruk kalıbı: Corrugated ingot moulds Oluksuz: Fluteless Olumlu: Positive; Affirmative Oluş: Occurence Oluş kertesi: Incidence Oluşbiçimi: Mechanism Oluşum: Texture; Formation; Generation Oluşum çizgesi: Constitution diagram Oluşum ısısı: Heat of formation Oluşum süresi (atom): Generation time Oluşumsal aşırı soğuma: Constitutional supercooling Oluşumsal yetersiz soğuma: Constitutional undercooling Omega evresi: Omega phase Omega süzgeci (TEM): Omega filter Omfasit: Omphacite Omnibüs: Omnibus Omur çıkıntısı (tıp): Diapophysis; Pedicle; Zygapophysis Omur yangısı (tıp): Spondylitis Omura ilişkin: Spinal 524
Onaylamama Omurga: Orthopedics; Spine; (tıp) Backbone Omurga bel kemiği (tıp): Spinal column Omurga kanalı (tıp): Spinal canal Omurga sabitleme aygıtı (tıp): Spinal fixation device Omurgaya ilişkin (tıp): Spinal Omurilik (tıp): Spinal cord; Medulla spinalis Omurilik hastalığı (tıp): Myelopathy Omurilik zafiyeti (tıp): Tabes dorsalis (=locomotor ataxia) Omurilikte sutoplanması (tıp): Syringomyelia Omurilikten sualma (tıp): Spinal tap Omuz(tıp): Shoulder Omuz atkısı: Shawl Omuz eklemi (tıp): Shoulder joint Omuz kası (tıp): Pectoral muscle Omuz kemiği (tıp): Pectoral arch (=Pectoral girdle) Omuz koyuntusu (tıp): Humeral implant Omuz kurdelesi (giysi): Bertha Omuz ve kürek kemiğine ilişkin (tıp): Scapular On: Ten On düzine: Smallgross On kat: Tenfold On misli: Tenfold Onaltı: Sixteen Onaltıncı: Sixteenth Onarıcı (tıp): Reconstituent Onarım: Maintenance; Restitution; Service; Repair Onarım (döküm): Daubing Onarım bölümü (porselen): Hospital Onarım cerrahisi: Neoplasty Onarım iyileş(tir)me: Restoration Onarma: Fixing; Mending; Reconditioning; Revamping; Repair Onayla(n)ma: Affirmation Onaylamama: Disapprobation (=Disapproval)
Onaylayıcı Onaylayıcı: Affirmative Onaylı elek: Certified sieve Onbeş: Fifteen Onbeşgen: Quindecagon Onbeşgen (geom.): Pentadecagon Onbeşinci: Fifteenth Onbir: Eleven Onbir kenarlı çokgen: Hendecagon Ondabir gram: Decigram Ondabir litre: Deciliter Ondabir metre: Decimeter Ondabir metreküp: Decistere Ondalık: Decimal Ondalık çekesi: Decimal point Ondalık kesir: Decimal fraction Ondalık kesir noktası: Decimal point Ondalık sayı dizgesi: Algorism Ondalık üleşke: Decimal fraction Ondokuz: Nineteen Ondokuzuncu: Nineteeth Ondördüncü: Fourteenth Ondört: Fourteen Ondüle: Buckle Ondüle cam: Corrugated glass Ondüle düzcam: Corrugated sheet glass Ondüle telli cam: Corrugated wired glass Ondüleler: Corrugations Ondüleli: Undulated; Undulant; Corrugated Ondüleli kalıp: Corrugated mould Ondüleli levha cam: Corrugated rolled glass Ondüleli sac: Corrugated sheet ONERA süreci™ (krom kaplama türü): ONERA process Ongun: Totem Ongun direği: Totem pole Ongunsal: Totemic Oniki: Twelve Oniki düzine: Gross Oniki düzine: Gross
Oppenheimar olgusu Oniki yüzlü: Dodecahedral; Dodecahedron Oniki yüzlü düzlemleri: Dodecahedral planes Onikili: Duodecimal Onikili dizge: Duodecimal system Onikinci: Twelfth Onikiparmak bağırsağı (tıp): Duodenum Onikiparmak bağırsağı yangısı (tıp): Duodenitis Onikiparmak bağırsağına ilişkin (tıp): Duodenal Oniks: Onyx Oniks mermeri: Onyx marble Onksekiz sekiz çeliği: Eighteen eight steel Onlu aralık: Decile Onofrit: Onofrite Ons (=28.3gr): Ounce Onsager denklemi: Onsager equation Onsekiz: Eighteen Onsekizinci: Eighteenth Onulmaz: Unrecoverable Onuncu: Tenth Onuncu sinir (tıp): Vagus nerve Onyedi: Seventeen Onyedinci: Seventeenth Oolit: Oolite Oolitli demirtaşı: Oolitic ironstone Opal: Opal Opal cam: Opal glass Opal kaplama cam: Ply glass Opalışıma: Opalescence Opalin: Opaline (=Milk glass) Opalit: Opalite Opalleşmiş akik: Agate opal Opera binası: Opera house Opera gözlüğü: Opera glasses Opera güftesi: Libretto Operatör (tıp): Surgeon Operatörlük (tıp): Surgeoncy Oppenheimar olgusu: Oppenheimar effect 525
Opsonin (kan serumu maddesi) Opsonin (kan serumu maddesi): Opsonin Optik: Optics; Optical Optik ağ: Grating Optik aktarım işlevi: Optical transfer function Optik bulucu: Optical detector Optik cam: Optical glass Optik cam damarı: Stria Optik cam tavlama sıcaklığı: Optical annealing temperature Optik camı: Fused silica (=Fused quartz) Optik davranım: Optical behaviour Optik deneme: Optical testing Optik detektör: Optical detector Optik dönme: Optical rotation Optik eksen: Optic axis Optik elyaflı kablo: Fibre-optic cable Optik gereçler: Optical materials Optik gösterge: Visualizer Optik lif: Optical fibre Optik metalografi: Optical metallography (OM) Optik mikroskop: Optical microscope Optik mikroskopi: Optical microscopy Optik özellikler: Optical properties Optik pirometre: Optical pyrometer Optik sapma: Optical deviation; Optical deflection Optik soğurum: Optical absorption Optik uygulamalar: Optical applications Optik yağ: Immersion oil Optoelektronik: Optoelectronics Optokinetik: Optokinetic Optometre: Optometer Optometry: Optometry Optüratör (foto): Shutter Orafit macunu: Black lead Orak: Sickle Orak eğesi: Reaper file Orak göze (tıp): Sickle cell Orak gözeli kansızlık (tıp): Sickle cell anemia 526
Organcıl (tıp) Orak gözelilik (tıp): Sicklemia (=Sickle cell anemia) Orak makinası: Reaping machine (=Reaper) Oran: Fraction; Proportion; Ratio; Rate Oran dışı (mat): Irrational Orangit: Orangite Oranlı işlev: Rational function Oranlı sayı: Rational number Oransal: Fractional; Proportional; Rational; Rational Oransal denetim: Proportional control Oransal kırılma: Fractal Oransal kırılma boyutu: Fractal dimension Oransal kısıt: Proportional limit Oransal kuşak: Proportional band Oransal toparlanma: Fractional recovery Oransız: Disproportional; Disproportionate Oransız yumuşama: Disproportionate softening Oransızlaşım: Disproportionation Orantısal artış: Increment Orantısallık kısıtı: Limit of proportionality Ordinat (mat): Ordinate Ordonat: Ordnance Ordonat haritası: Ordnance map Oreomisin: Aureomycin Orford süreci: Orford process Org.: Organ Organ: Organ Organ aşılama (tıp): Graft(ing) Organ içi (tıp): Fundus Organ kültürü (tıp): Organ culture Organ nakli: (tıp) Graft; Transplant; Transplantation Organ tanımı (tıp): Organography Organ üremesi (tıp): Organogenesis Organbilimi (tıp): Organology Organcıl (tıp): Organotropic
Organik Organik: Organic Organik asitler: Organic acids Organik bileşikler: Organic compounds Organik fosfitler: Organic phosphites Organik kimya: Organic chemistry Organizma: Organism Organları örten en dış katman (tıp): Epithelium Organometalik: Organometallic Organometalik bileşik: Organometallic compound Organölçer: Plethysmograph Orifis: Orifice Orkide vazosu: Orchid vase Orkla süreci: Orkla process Orlon™: Orlon™ Ormancılık: Woodcraft Ornatık: Substituent Ornatık atom: Substitutional atom (= Substituent) Ornatık bileşik (kim.): Substitution product Ornatım: Substitution Ornatım bozukluğu: Substitutional defect Ornatımlı katı çözelti: Substitutional solid solution Ornatımlı öğe: Substitutional element Ornatımlı yayınım: Substitutional diffusion Ornatımsal: Substitutional Ornitin: Ornithine Orograf: Orograph Orowan bağıntısı (metal): Orowan relation Orpiment: Orpiment Orsat çözümleci (gaz): Orsat apparatus (=Orsat analyzer) Orsinol: Orcinol Orta: Mean; Medium; Middle; Medial; Moderate Orta ağırlıklı işler için şamot tuğla: Medium-duty fireclay brick Orta alan denklemi: Mean-field expression
Ortak Orta alaşımlı çelikler: Medium-alloy steels Orta aralık (değerler): Midrange Orta beyin (tıp): Mesencephalon Orta büyüklük: Medium size Orta cidar (cam): Media; (damar) Media Orta çatlağı: Median crack Orta değer: Median Orta frekanslar (300-3000kHz): Medium frequencies Orta gerilimli elektron mikroskobu (300400 kV): Intermediate-voltage electron microscope Orta incelikli slab dökümü: Medium thin slab casting Orta incelikli yassıkütük dökümü: Medium thin slab casting Orta karbonlu çelikler (%0.3-0.5C): Medium-carbon steels Orta kıvrımlılık (sac): Full centre Orta kol (atlı araba): Perch Orta kulak (tıp): Tympanum Orta kulak ameliyatı (tıp): Scleretomy Orta kulak yangısı (tıp): Tympanitis Orta nitelikli ürün: Middlings Orta nokta: Midpoint Orta oranlı (mat): Mean proportional Orta parmak (tıp): Medius Orta profil haddesi: Medium-section mill Orta sıklıklar: Medium frequencies Orta sünger: Mesaglea Orta tavlı boru: Medium annealed tubing Orta yoğunluklu kaplama: Mediumdensity overlay (MDO) Orta yoğunluklu polietilen: Mediumdensity polyethylene (MDPE) Orta yoğunluklu sunta: Medium-density fiberboard (MDF) Ortacık (fiz.): Meson Ortada: Intermediate Ortadan ikiye ayıran: Median Ortaderi (tıp): Mesoderm Ortak: Joint; Common 527
Ortak bölen Ortak bölen: Common divisor Ortak çarpan: Common multiple Ortak değerlikli: Covalent Ortak değerlikli bağ: Covalent bond Ortak değerlikli bağlanma: Covalent bonding Ortak değerlikli düzenleşim: Covalent coordination Ortak değerlikli örütler/kristaller: Covalent crystals Ortak değerliklilik: Covalency Ortak eksen: Zone axis Ortak ekstrüzyon: Coextrusion Ortak kullanımlı elektronlar: Shared electrons Ortak odak düzlemli mercek: Parfocal lens Ortak odaklı (mercekler): Parfocal Ortak odaklı gözmerceği/oküler (mikroskop): Parfocal eyepiece Ortak sıkma: Coextrusion Ortakdeğerlikli kristaller: Covalent crystals Ortakdeğerlikli örütler: Covalent crystals Ortalama: Medial; Average; Mean; Averaging Ortalama (mat.): Median Ortalama akım: Average current Ortalama alma: Averaging Ortalama basınç: Mean pressure Ortalama çıkış niteliği: Average outgoing quality Ortalama değer: Average value; Mean value Ortalama gerilim: Mean stress Ortalama gidim: Mean free path Ortalama güneş günü: Mean solar day Ortalama güneş saati: Mena solar time Ortalama hata: Average error Ortalama işlem süresi: Mean processing time Ortalama kare kök uzunluğu (molekül): Root mean-square length 528
Ortokromatik süzgeç Ortalama kare sapması: Mean square deviation Ortalama karekök (mat.): Root mean square Ortalama karekök hatası: Mean square error Ortalama kiriş uzunluğu: Mean chords length Ortalama molekül ağırlığı: Average molecular weight Ortalama nitelik koruması: Average quality protection Ortalama numune sayısı: Average sample number (ASN) Ortalama ömür: Mean life Ortalama parçacık büyüklüğü: Average particle size Ortalama sapma: Average deviation; Mean deviation Ortalama sıcaklık: Mean temperature Ortalama tane büyüklüğü: Average grain size Ortalama tane çapı: Average grain diameter Ortalama uzaklık: Mean distance Ortalama yorulma gerilimi: Mean fatigue stress Ortalama yük: Average load Ortalamalar yasası: Law of averages Ortam: Medium Ortamsal: Ambient Ortay (geom.): Bisector Ortayollu: Moderate Ortikon: Orthicon Ortoferrosilit: Orthoferrosilite Ortofosfat: Orthophosphate Ortofosforik asit: Orthophosphoric acid Ortogenez: Orthogenesis Ortohidrojen: Orthohydrogen Ortoklas: Orthoclase Ortoklas felspat: Orthoclase feldspar Ortokromatik süzgeç: Orthochromatic filter
Orton konileri Orton konileri: Orton cones Ortopedi (kemik): Orthopedics Ortopedik (tıp): Orthopaedic; Orthopedic Ortopedik ameliyat (tıp): Orthopaedic surgery Ortopedik koyuntu/implant: Orthopedic implant Ortorombik: Orthorhombic Ortorombik kristal: Orthorhombic crystal Ortorombik örüt dizgesi: Orthorhombic crystal system Ortorombik örüt yapısı: Orthorhombic crystal structure Ortorombik yapı: Orthorhombic structure Ortosilikatlar: Orthosilicates (=Olivines) Ortoskop (tıp): Orthoscope Ortotik (zayıf kas/eklem kuvvetlendirme bilimi): Orthotics Ortotoluidin: Orthotoludine Ortotropik karma: Orthotropic composite Oruç: Fast Osbiçimleme (çelik): Ausforming Osbiçimleme sıcaklığı: Ausforming temperature Osbiçimlenik: Ausformed Osbiçimlenik çelik: Ausformed steel Osbiçimlenmiş: Ausformed Osbiçimlenmiş çelik: Ausformed steel Osilatör: Oscillator Osilograf: Oscillograph Osilogram: Oscillogram Osiloskop: Oscilloscope Osleoklasis (tıp): Osteoclasis Osmenevişleme (çelik): Austempering Osmenevişleme sıcaklığı: Austempering temperature Osmenevişleme süresi: Austempering time Osmenevişleme yunağı: Austempering bath Osmenevişli: Austempered
Ostenit perlit arayüzeyi Osmenevişli küresel dökme demir: Austempered ductile iron Osmenevişli küresel dökme demir: Austempered nodular cast iron (=Austempered ductile iron) Osmiridyum: Osmiridium Osmit: Osmite Osmiyum: Osmium Osmiyum kalem alaşımı: Osmium pen alloy Osmiyum tetroksit: Osmimum tetroxide Osmiyumlu: Osmic; Osmious Osmiyumlu iridyum: Osmiridium Osprey süreci: Osprey process Ostenit (çelik): Austenite Ostenit ayrışması: Austenite decomposition Ostenit beynit dönüşümü: Austenite bainite transformation Ostenit dayanç artırıcılar: Austenite strengtheners Ostenit dayançlanması: Austenite strengthening Ostenit dengeleyici: Austenite stabilizer Ostenit dengeleyici öge: Austenite stabilizing element Ostenit dengelileşmesi: Austenite stabilization Ostenit dengeliliği: Austenite stability Ostenit ferrit arayüzeyi: Austenite ferrite interfaces Ostenit ferrit dönüşümü: Austenite ferrite transformation Ostenit martensit dönüşümü: Austenite martensite transformations Ostenit oluşturucu: Gamma former (=Austenite former) Ostenit oluşturucu öge: Gamma forming element; Austenite forming element Ostenit oluşumu: Austenite formation Ostenit örüt yapısı: Austenite crystal structure Ostenit perlit arayüzeyi: Austenite pearlite interface 529
Ostenit perlit dönüşümü Ostenit perlit dönüşümü: Austenite pearlite transformation Ostenit tane büyüklüğü: Austenite grain size; Austenitic grain size Ostenit tane büyümesi: Austenite grain growth Ostenit tane sınırı: Austenite grain boundary Ostenit taneleri: Austenite grains Ostenit yapısı: Austenite structure Ostenite ilişkin: Austenitic Ostenitleme: Austenitization; Austenitizing Ostenitleme ısıl işlemi: Austenitizing heat treatment Ostenitleme işlemi: Austenitizing treatment Ostenitleme sıcaklığı: Austenitization temperature; Austenitizing temperature Ostenitleme süresi: Austenitization time; Austenitizing time Ostenitleme tuzları: Austenitizing salts Ostenitlenmiş: Austenitized Ostenitlenmiş çelik: Austenitized steel Ostenitli: Austenitic Ostenitli alaşım çelikleri: Austenitic alloy steels Ostenitli dökme demir: Austenitic cast iron Ostenitli gri dökme demir türü: Causal metal Ostenitli ısı dirençli alaşımlar: Austenitic heat resistant alloys Ostenitli ısılmekanik işlemler: Austenitic thermomechanical treatments Ostenitli içyapı: Austenitic microstructure Ostenitli küresel dökme demir: Austenitic ductile cast iron; Austenitic nodular cast iron Ostenitli mangan çeliği: Austenitic manganese steel Ostenitli paslanmaz çelikler: Austenitic stainless steels Ostenitli sfero: Austenitic nodular cast iron 530
Otomatik Ostenitli yapı: Austenitic structure Ostenitli yüksek manganlı çelik: Austenitic high manganese steel Ostenitliler: Austenitics ® Austenitic stainless stesls Osteojen (tıp): Osteogen Osteojen göze (tıp): Osteogenic cell Osteoporoz (tıp): Osteoporosis Osteositler (tıp): Osteocytes Ostrojen (dişilik hormonu): Oestrogen Ostwald olgunlaşması (metal): Ostwald ripening Ostwald-Planck seyreltim yasası: Ostwald-Planck dilution law Oswald seyreltim yasası: Oswald’s dilution law Oswald-de Waele-Nutting modeli: Oswald-de Waele-Nutting model Oswald-Fenske ağdalılıkölçeri: OswaldFenske viscometer Osyaşlandırma (metal): Ausaging Ot oluğu (ahır): Hayrack Ot öldürür (ilaç): Herbicide Otağ: Tent Oto lastiği: Rubber tyre Otobüs: Bus Otofretaj: Autofrettage Otojen: Autogeneous Otojen işlemler: Autogeneous operations Otojen izabe: Autogeneous smelting Otojen kavurma: Autogeneous roasting Otojen taşlama: Autogeneous grinding Otokatalitik: Autocatalytic Otokatalitik etkiler: Autocatalytic effects Otokatalitik kaplama: Autocatalytic plating Otoklav: Autoclave Otomasyon: Automation Otomat bakırı: Free machining copper Otomat çelikleri: Free machining steels; Free cutting steels Otomatik: Self; Automated; Automatic
Otomatik aktarma Otomatik aktarma: Automatic transmission Otomatik aktarma makinası: Automated transfer machine Otomatik alarm: Auto-alarm Otomatik ayırma: Automatic sorting Otomatik basgaç: Automatic press Otomatik baskılama: Automatic pressing Otomatik besleme: Automatic feeding Otomatik beslemeli fırın: Self-feeding furnace Otomatik biçimleme: Automatic forming Otomatik boşalan: Self-discharging Otomatik camölçek: Automatic burette Otomatik damlaç: Automatic burette Otomatik denetim: Automatic control Otomatik gereç yönlendirme: Automatic materials handling Otomatik gözlemleme: Automated inspection Otomatik güdümlü araçlar: Automated guided vehicles (AGV) Otomatik harf dizici: Teletypesetter Otomatik ısıtma: Automatic heating Otomatik kalıp: Automatic mould Otomatik kalıp yapımı: Automatic mould making Otomatik kaynaklama: Automatic welding Otomatik kesici: Automatic cutter; (cam) Vitrea (cutter) Otomatik kilitlenme: Self-locking Otomatik kurutucu: Automatic drier Otomatik merkezlenen: Self-centering Otomatik merkezlenen matkaplar: Selfcentering drills Otomatik merkezlenen torna aynası: Self-centering chuck Otomatik metal – ark süreci: Automatic metal – arc process Otomatik muayene: Automated inspection Otomatik odaklama: Autofocusing
Otomobil üretimi Otomatik ölçme dizgesi: Automatic measuring system Otomatik parlatma: Automatic polishing Otomatik parlatma aygıtı: Automatic polishing machine Otomatik pilot: Automatic pilot Otomatik pres: Automatic press Otomatik presleme: Automatic pressing Otomatik programlı takımlar: Automatically programmed tools (APT) Otomatik püskürtme: Automatic spraying Otomatik satış makinası: Vending machine Otomatik sıcak dövme: Automatic hot forging Otomatik soba işletmesi: Automatic stove operations Otomatik sürekli kaynaklama: Automatic continuous welding Otomatik tabanca: Automatic revolver Otomatik takım değiştirici: Automatic tool changer Otomatik takım konumlama: Automatic tool positioning Otomatik taslak çizimi: Automated drafting Otomatik tel çapı denetimi: Automatic wire gage control Otomatik veri işleme: Automatic data processing Otomatik vida makinası: Automatic screw machine Otomatik yağlanma: Self lubricating Otomatikleştirilmiş: Automated Otomobil: Automobile; Motorcar; Car Otomobil gövdesi: Car body Otomobil kaporta sacı: Motor car body sheet Otomobil motor bloğu: Automobile engine block Otomobil sürme: Motoring Otomobil tentesi: Tonneau Otomobil üreticisi: Automaker Otomobil üretimi: Carmaking 531
Otomobil valf yayı Otomobil valf yayı: Automobile valve spring Otomotiv: Automotive Otomotiv Mühendisleri Derneği (ABD): Society of Automotive Engineers (S.A.E.) Otomotiv sanayii: Automotive industry Otopsi: Necropsy; Necrotomy; (tıp) Autopsy Otoradyograf (fiz.): Autoradiograph Otoradyografi: Auotradiography Otoskop: Otoscope Otostop: Hitchhike Ottaş: Pyrite Otto çevrimi (mak.): Otto cycle Otto fırınları: Otto ovens Otto kendinden sızmazlıklı kok fırını kapağı: Otto self-sealing coke-oven door Otto yüksek sığalı kok fırını: Otto high capacity coke oven Otto-Coppee fırını: Otto-Coppee oven Otunit: Autunite Oturga: Ischium Oturma salonu: Hall Oturma sırası (tiyatro vb.): Tier Oturma yeri: Perch Oturmalık: Banquette O-türü kalıntılar (çelik): O-type inclusions Oval: Ellipse; Oval; Elliptical Oval ağız (cam): Oval mouth Oval çatlak yanayı: Elliptical crack contour Oval delik (orta kulak): Oval window Oval geçi (hadde): Oval repeater (=Oval twister) Oval kalibre (hadde): Oval repeater; (hadde) Oval twister Oval tel: Convex wire Oval yörüngeler: Elliptical orbits Ovalama: Scrubbing Ovalamaç: Liniment Ovalleşmiş (cam boru): Out-of-round (=Ovality) 532
Oylum özekli kare prizmalı Ovallik: Ovality Ovarak deriyi yağlama(tıp): Inunction Ovarak iyileştirme (tıp): Massotherapy Ovarak temizleme: Scouring Ovma: Scouring Ovma fırçası: Scrubbing brush Ovshinsky aygıtı: Ovshinsky device Ovuşturma: Scrubbing Owen jet deneyi: Owen jet test Owens süreci (cam): Owens process Oxford süreci (Ni ve Cu): Oxford process Oy: Vote Oya: Lace Oya işi: Lacework; Needle lace Oyalayıcı: Time-consuming Oybirliği: Unanimity Oygu (tıp): Sinus Oygu yangısı (tıp): Sinusitis Oylama: Voting Oylama makinası: Voting machine Oylum: Volume; Bulk Oylum daralması: Volume contraction Oylum doldurma etmeni: Space-filling factor Oylum esnekliği: Volume elasticity Oylum genleşmesi: Volume expansion Oylum merkezli: Body centred Oylum merkezli küp: Body centred cube Oylum merkezli küp örüt: Body centred cubic crystal Oylum merkezli küp metal: Body centred cubic metal Oylum oranı: Volume fraction Oylum oranı eşiği: Threshold volume fraction Oylum öge: Voxel Oylum öge geometrisi: Voxel geometry Oylum ölçme: Volumetry Oylum ölçüm: Stereometry Oylum özekli birim göze: Body centred unit-cell Oylum özekli kare prizmalı: Body centred tetragonal
Oylum özekli kare prizmalı kristal Oylum özekli kare prizmalı kristal: Body centred tetragonal crystal Oylum özekli kare prizmalı yapı: Body centred tetragonal structure Oylum özekli küp: Body centered cube Oylum özekli küplü: Body centred cubic Oylum özekli küplü metal: Body centred cubic metal Oylum özekli örüt: Body centred crystal Oylum özekli yapı: Body centred structure Oylum yoğunluğu: Volume density Oylum yüzdesi: Volume percent Oylumlu: Voluminous Oylumölçer: Volumeter Oylumsal: Volumetric Oylumsal boyutlama: Volumetric sizing Oylumsal bozukluklar: Volume defects Oylumsal çekinti: Volumetric shrinkage Oylumsal çözümleme: Volume assaying; Volumetric analysis Oylumsal daralma: Volumetric contraciton Oylumsal değişim: Volume change Oylumsal esneklik: Volume elasticity Oylumsal esneklik katsayısı: Volumetric modulus of elasticity Oylumsal genleşme: Volume expansion Oylumsal genleşme katsayısı: Coefficient of volume expansion Oylumsal gerinim: Volume strain Oylumsal ısıl genleşme katsayısı: Volumetric thermal expansion coefficient Oylumsal kümeleme: Volumetric sizing Oylumsal oran: Volume fraction Oylumsal özdirenç (plastikler): Volume resistivity Oylumsal özgür erk: Volume free energy Oylumsal yayınım: Bulk diffusion Oylumsal yayınım: Volume diffusion (= Bulk diffusion) Oylumsal yoğunluk: Bulk density Oyma: Incavation; Scribing; Inscription; Engraving
Oyuk kaya (yerbilim) Oyma kalemi: Bevel Oyma kalıp: Xylograph Oyma takımları: Engraving tools Oyma testeresi: Jigger saw; Scroll saw Oyma yapılmış: Engraved Oymacı: Engraver; Carver Oymacı kalemi: Burin Oymacı takımları: Engraver’s tools Oymacılık: Xylography; Engraving; Carving; Stylography; Woodcraft Oymalı bilmece: Jigsaw puzzle Oymalı sürtünme aşınması (mek.): Gouging wear Oymalı süs: Glyptograph Oymalı taş sanduka: Sarcophagus Oynak: Flexible; Unstable; Unsteady; Supple Oynak ayçası (tıp): Meniscus Oynak denge: Unstable equilibrium Oynak durum: Unstable state Oynak eklem: Toggle Oynak mandrel: Snake Oynak titreme: Chatter vibration Oynak yatak: Self-aligning ball bearing Oynak yer: Link Oynak yeri: Articulation Oyuk: Flute; Groove; Pit; Canalicullus; Cavity; Engraved; Incavation; Sinus; Rut Oyuk (kemik): Glenoid Oyuk artıuç: Hollow anode Oyuk bilya: Hollow ball Oyuk bilyalı yatak: Grooved ball bearing Oyuk burgu: Hollow drill Oyuk çubuk: Hollow bar Oyuk desteği (kaynak): Spacer strip Oyuk dingil: Hollow axle Oyuk dökümler: Hollow castings Oyuk eksiuç: Hollow cathode Oyuk frezesi: Slot cutter; End mill Oyuk kabakütük: High bloom Oyuk katot: Hollow cathode Oyuk kaya (yerbilim): Amygdaloid 533
Oyuk kiriş Oyuk kiriş: Hollow beam Oyuk maça: Hollow core Oyuk matkap: Hollow drill Oyuk muylu: Hollow trunnion Oyuk zımba: Socket punch Oyuk/oluk açma makinası (cam): Mitering machine Oyuklama (sürtünme aşınması): Plowing Oyuklaşma: Pitting; Cavitation Oyuklaşmış çelik: Pitted steel Oyuklu aşınma: Crater wear Oyuklu maça (döküm): Fluted core Oyuklu merdaneler: Ribbed rolls Oyuklu merdaneli kırıcı (refrakter): Ribbed rolls Oyulma (=erozyon): Erosion Oyulma (cam): Upward drilling; Rat holing Oyulmuş: Engraved Oyun: Trick Oyun kağıdı: Playing card Oyun zarı: Dice Oyuncak: Plaything; Toy Oyuncak asker: Tin soldier; Toy soldier Oyuncak at (sallanan): Hobby-horse Oyuncak kutusu: Playbox Oyuncak tabanca: Toy gun Oyuntu: Crater; Indentation Ozmometre: Osmometer Ozmoz basıncı: Root pressure Ozokerit: Earthy wax Ozokerit: Ozocerite (=Mineral wax; Earth wax) Ozon: Ozone Ozon ayrışımı: Ozonolysis Ozona dirençli kauçuk şerit: Ozoneresistant rubber tape Ozonit (patlayıcı): Ozonide Ozonlama: Ozonization Ozonlaş(tır)ma: Ozonization Ozonlaştırıcı: Ozonizer Ozonlu: Ozoniferous Ozoserit: Mineral wax (=Ozocerrite) 534
Ö Öbek: Tuft; Group; Centre Öbür: Reverse; Other Öcenol: Eugenol Öd: Bile Öd asidi: Cholic acid; Taurocholic acid Öd boyası: Bilirubin Öd kesesi çıkarımı (tıp): Cholecystectomy Öd kesesi yangısı (tıp): Cholecystitis Ödem (tıp): Edema Ödeme: Payment Ödenek: Allocation; Fund Ödeneksiz: Unfunded Ödenmemiş: Unpaid Ödenti: Pay Ödimetre (kim.): Eudimeter Ödsel: Bilious Ödül: Bonus Öge: Element Ögecik: Atom Ögeler çizelgesi: Periodic table Ögeler dizgesi: Periodic system Ögesel: Elemental Ögesel bileşim çözümlemesi (kim.): Elemental composition analysis Ögesel çözümleme: Elemental analysis Ögesel eşitleme: Elemental balance Ögesel harita: Elemental map Ögesel haritalama: Elemental mapping Ögesel x-ışınları haritalaması: Elemental x-ray mapping Öğrenci: Student Öğrenci gözetleci: Student microscope Öğrenci mikroskobu: Student microscope Öğrenim: Study Öğreti: Instruction; Teaching Öğretici: Educative; Instructive Öğretim: Education; Teaching Öğretme: Teaching Öğretmen: Instructor; Teacher Öğretmen okulu: Training college Öğürtü (tıp): Vomiturition Öğütme: Grinding; Trituration; Milling; Mulling
Öğütme artığı: Grinding residue Öğütme basıncı: Grinding pressure Öğütme beslemesi: Grinding feed Öğütme cisimleri (bilya: Grinding media Öğütme döküntüsü: Grinding waste Öğütme duyarlılığı: Grinding susceptibility Öğütme makinası: Grinding mill Öğütme merdanesi: Grinding roll Öğütme oranı: Grinding ratio Öğütme sığası: Grinding capacity Öğütme süreci: Grinding process Öğütme taşı: Grit Öğütme tesisi: Grinding plant Öğütme yöntemi: Grinding method Öğütücü: Grinder Öğütülebilirlik imleci: Grindability index Öğütülmüş: Ground Öğütülmüş cam: Powdered glass; Crushed glass Öğütülmüş cevher: Millrun Öğütülmüş kömür (döküm): Sea coal Öğütülmüş şamot: Ground fireclay Ökçe: Ankle; Heel Ökçe köselesi: Heeltap Ökçe seridi: Rand Ökçe veteri: Achilles tendon Ökçelik (kösele parçası): Heelpiece Ökçesiz: Heelless Öklaz: Euclase Öklid algoritması: Euclidean algorithm Öklid geometrisi: Euclidean geometry Öklid uzayı: Euclidean space Öklit koyutlarına dayanmayan: NonEuclidian Öklit koyutlarına dayanmayan geometri: Non-Euclidian geometry Ökriptit: Eucryptite Ökromatin (tıp): Euchromation Öksenit (Nb+Ti+Y+Er+Ce+U içeren bir mineral): Euxenite Öksürük ilacı: Linctus Öksürük şekeri: Gumdrop
Öksürüksel Öksürüksel: Tussive Öküz arabası: Oxcart Öküz ödü (tıp): Gall Ölçek: Scale Ölçek çubuğu: Scale bar Ölçekli cam kap: Measuring cylinder Ölçekli cetvel: Sector Ölçekli tartı: Weighted scales Ölçke: Modulus Ölçme: Measurement; Measuring Ölçme bağlantısı (ısılçift): Measuring junction Ölçme çubuğu: Measuring rod Ölçü: Amount; Measure Ölçü (kalınlık/çap): Gage (=Gauge) Ölçü aleti: Measure Ölçü aletleri: Measuring instruments Ölçü aygıtları: Measuring instruments Ölçü bardağı: Measuring glass (=Measuring cup) Ölçü bilimi: Mensuration; Metrology Ölçü çubuğu: Gauging rod Ölçü eşitliği: Isometry Ölçü mastarı: Gauge tester Ölçülebilir: Measurable Ölçülebilir katsayılar: Measurable parameters Ölçülebilirlik: Measurability Ölçülemez: Immeasurable Ölçülmüş: Measured Ölçülmüş katsayılar: Measured parameters Ölçülü: Graduated; Measured; Gaged Ölçüm: Measurement Ölçüm aygıtı: Gage (=Gauge) Ölçüm boyu (çekme deneyi): Gage length Ölçüm boyu noktaları: Datum points (=Gagemarks) Ölçüm çizgisi: Gage line Ölçüm dizgesi: Measuring system Ölçüm merceği: Filar eyepiece (=Filar micrometer) Ölçüm standartları: Measurement standards 536
Ön cam silgisi Ölçüm vidalı gözmerceği: Micrometerscrew eyepiece Ölçümlü ekonomi: Econometrics Ölçün: Standard Ölçünleştirme: Standardization Ölçüsüz: Immeasurable Ölçüt: Gauge; Gauge; Criterion Öldürücü (tıp): Virulent Öldürücü asalak (tıp): Parasitoid Öldürücü hastalık (tıp): Virulent disease Öldürücü ilaç: Biocide Öldürülmüş: Killed Ölü açı: Dead angle Ölü açımı (tıp): Autopsy Ölü ağırlık yüklemesi: Dead weight loading Ölü bölge: Dead zone Ölü doku (tıp): Infarct Ölü doku oluşumu: Infarction Ölü katman (yarı iletken): Dead layer Ölü kavurma: Dead roasting Ölü merkez: Dead centre Ölü renkler: Dead colours Ölü süre (almaç): Deadtime Ölü yolluk: Dead riser Ölü zaman: Dead time Ölüden yamama (tıp): Allograft Ölükafa: Deadhead Ölülük: Morgue Ölüm: Biolysis Ölümcül hastalık (tıp): Terminal illness Ömür çevrimi: Life cycle Ön: Front; Initial Ön alyuvar (ilik): Erythroblast Ön avlu: Dooryard Ön bağırsak (tıp): Stomodeum Ön balkon (tiyatro): Mezzanine Ön belirti (tıp): Prodrome Ön beyin (tıp): Endbrain; Forebrain; Procencephalon; Telecephalon Ön cam (oto): Windscreen (=Windshield) Ön cam silgisi: Windshield wiper
Ön cephe Ön cephe: Facade; Front Ön çepersel (kafatası): Anteroparietal Ön dilmiğin kısmen çıkarılması (beyin) (tıp): Topectomy Ön diş: Incisor; Foretooth Ön duvar: Front wall; (cam ocağı) Gable wall Ön gövde (gemi): Forebody Ön hazne: Forehearth Ön ısıtıcı: Economiser Ön ışıtaç: Headlight Ön işleme: Prior processing Ön kafa: Sinciput Ön kapak (cam fırın): Skimmer block Ön kemer tuğlası (cam f.): Front lip tile Ön kol kemiğine ilişkin (tıp): Radial Ön koşullandırma: Preconditioning Ön lamba: Headlight Ön mercek: Front lens Ön model: Prototype Ön odak düzlemi: Front focal plane Ön odak uzaklığı: Front focal length Ön örnek yapımı: Prototyping Ön plan: Foreground Ön sindirim borucuğu (tıp): Foregut Ön tekerlek mafsalı (oto): Steering knuckle Ön yelken (yelkenli): Headsail Önalaşım: Master alloy; Hardener Önalaşımlama: Prealloying Önalaşımlı tozlar: Prealloyed powders Önastar: Precoating Önastarlama: Precoating Önayar: Presetting Önayarlama: Presetting Önayırıcı: Preseperator Önayırma: Prefractionation Önayrışma: Predissociation Önbaskılama (cam): Prepressing Önbırakıntı: Predeposition Önceden belirlenmiş yük: Proofload Önceden kaplanık: Precoated
Önemsiz yük Önceden kaplanık metal ürünler (biçimleme): Precoated metal products Önceden kestirelemez: Unpredictable Önceki: Once; Prior Önceki ostenit (çelik): Prior austenite Önceki ostenit tane büyüklüğü: Prior austenite grain size Önceki ostenit taneleri: Prior austenite grains Öncel: Primary Öncelik: Priority Öncü: Primer Öncü (karbonlanmış çoğuz lif): Precursor Önçatkılama: Preassembling Önçatkılanmış: Preassembled Önçatlak uzunluğu: Pre-crack length Öndamıtma: Predistillation Önden çekişli: Front wheel drive Önden çekişli araba: Front wheel drive car Önder: Leader Öndövme: Dummying; Cogging Öndövme aygıtı: Cogging press Öne çekişli kaynaklama: Forehand welding Öne dönüklük (döl yatağı): Anteversion Önelcik: Proton Önem: Importance; Significance Önemli: Major; Important; Significant Önemli arıza: Major failure Önemli bozukluk: Major defect Önemli duruş: Major failure Önemli gerinimler: Major strains Önemli ilerleme: Breakthrough Önemsiz: Inconsequential; Negligible; Inconsiderable; Inessential; Unessential Önemsiz ayrıntı: Inconsequentia Önemsiz bozulma: Minor failure Önemsiz duruş: Minor failure Önemsiz gerinimler: Minor strains Önemsiz işgörmezlik: Minor failure Önemsiz yük: Minor load 537
Öneri Öneri: Offer; Proposal Önerilen fiyat: Quotation Önerme: Hypothesis; Theorem Öngerilimli: Prestressed Öngerilimli beton: Prestressed concrete Öngerilimli tel: Prestressed wire Öngerme: Prestressing Öngölgeleme: Preshadowing Öngölgelenmiş: Preshadowed Öngölgelenmiş maske: Preshadowed replica Öngörü: Prediction; Foresight Öngörülmemiş: Uncalculated; Unpredicted Önharmanlama: Preblending Önısıtıcı: Preheater; Regenerator Önısıtma: Preheating Önindirgeme: Prereduction Önişlem: Pretreatment Önkafaya ilişkin (tıp): Procephalic Önkalaylı lehimleme: Sweat soldering Önkalsinasyon: Precalcination Önkalsinasyon tesisi (çimento): Precalcination plant Önkaplama: Precoating Önkaplanmış çelik sac: Precoated steelsheet Önkarışımlı: Premixed Önkarışımlı kalıplama: Premixed moulding Önkarıştırma: Premixing Önkırıcı: Precrusher Önkırma: Precrushing Önkoşul: Prerequisite Önleç: Bumper Önlemsiz suverme: Drastic quenching Önlenemez: Unavoidable Önlenemezlik: Unavoidability Önleyici: Inhibitor; Inhibitive; Preventive Önleyici (kim.): Anticatalytic Önleyici bakım: Preventive maintenance Önleyici inceleme: Preventive inspection Önlük: Apron 538
Örgensel hastalık Önmontaj: Preassembling Önmontajlı: Preassembled Önpresleme: Prepressing Önpresleme makinası (düz lamina cam): Prepressing unit Önsav: Hypothesis Önsindirici: Peptonizer Önsinterleme: Presintering Önsoğutma: Precooling Önsoğutucu: Precooler Öntemizleme: Precleaning Öntemizleme: Preliminary cleaning Öntemizleme(yüzey): Scalping Öntoplaklama: Presintering Önyanma: Precombustion Önyanma odası (dövme): Precombustion chamber Önyükselteç: Preamplifier Öpücük: Kisser Öpüşen yüzeyler (metal): Striking surfaces; Contact surfaces Öpüşme: Kissing (=Touching) Örgen: Organ Örgencik (tıp): Organelle Örgencil: Organotropic Örgenlik: Organism Örgensel: Organic Örgensel aluminyumlu bileşikler: Organoaluminium compounds Örgensel asıltı: Organosol Örgensel asitler: Organic acids Örgensel astar ve kalıp gereci: Plastisol Örgensel aygıt: Organic device Örgensel bağ: Organic bond Örgensel bağlayıcı: Organic binder Örgensel bileşikler: Organic compounds Örgensel bromlu bileşikler: Organobromine compounds Örgensel çözücüler: Organic solvents Örgensel fosfitler: Organic phosphites Örgensel fosfor: Organophosphorus Örgensel gereçler: Organic materials Örgensel hastalık: Organic disease
Örgensel kalay katıkları Örgensel kalay katıkları: Organotin additives Örgensel kaplama: Organic coating Örgensel kimya: Organic chemistry Örgensel klorlu bileşikler: Organochlorine compounds Örgensel kök (kimya): Organic base Örgensel lif: Organic fibre Örgensel lifli keçe: Organic-fibre felt Örgensel metalli: Organometallic Örgensel metalli bileşik: Organometallic compound Örgensel reçineler: Organic resins Örgensel sağaltım (tıp): Organotherapy Örgensel tedavi (tıp): Organotherapy Örgensel teknoloji: Organic technology Örgensel transistör: Organic transistor Örgensel zar: Organic film Örgensellik: Organicism Örgü: Mesh; Knitting; Braiding; Plat; Knitwear; (örüt b.) Lattice; Örgü aktarımı (örüt b.): Lattice translation Örgü atom boşlukları: Lattice vacancies Örgü bakışımı: Lattice symmetry Örgü benzerliği: Lattice correspondence Örgü biçimi: Lattice form Örgü biçimli süs: Braiding Örgü boyutları: Lattice dimensions Örgü bozuklukları: Lattice imperfections (=Lattice defects) Örgü bükülmesi: Lattice bending Örgü çakışması: Lattice coincidence Örgü çarpılım kuramı: Lattice distortion theory Örgü çarpılımı: Lattice distortion Örgü çarşaf: Batt Örgü dalgaları: Lattice waves Örgü değişmez bozunumu: Lattice invariant deformation Örgü değişmezi ölçümü: Lattice parameter measurement Örgü değişmezleri: Lattice constants
Örgütlenebilir Örgü dönüşü: Lattice rotation Örgü düzlemi: Lattice plane Örgü elek: Woven-wire screen Örgü en yakınlık sayısı: Lattice coordination number Örgü erki: Lattice energy Örgü genleşmesi: Lattice expansion Örgü gerinimleri: Lattice strains Örgü görüntüsü (e.mik.): Lattice image Örgü işi: Knitting work Örgü katmanı: Lattice layer Örgü katsayıları: Lattice parameter (=Lattice constants) Örgü kirişi: Lattice beam Örgü konumu: Lattice position Örgü kuramı: Lattice theory Örgü noktası: Lattice point Örgü oylumu: Lattice volume Örgü sepet: Crib Örgü suyu: Lattice water Örgü sürtünme gerilimi: Lattice friction stress Örgü sürtünmesi: Lattice friction Örgü şişi (tekst.): Knitting needle Örgü tarağı: Raddle Örgü teli: Weaving wire Örgü titreşimleri: Lattice vibrations Örgü tuğlası: Checkers tile Örgü türü (örüt b.): Lattice type Örgü türü çarpanı: Lattice type factor Örgü uzayı: Lattice space Örgü yapısı: Lattice structure Örgü yöneyi: Lattice vector Örgü yönleci: Lattice translation Örgüleme: Latticing Örgülü: Latticed Örgülü kumaş: Woven fabric Örgüsel: Plexal Örgüt: Organization Örgüt şeması: Organization chart Örgütlen(dir)me: Organization Örgütlenebilir: Organizable 539
Örgütlenmiş Örgütlenmiş: Organized Örgütlenmiş araştırma: Organized research Örgütlenmiş işçiler: Organized labour Örme: Weave; Knitting; (ağ) Spin; (ipek/örümcek) Spinning Örme çimentosu: Bricking cement Örme işi: Tricot Örme kumaşlar: Knitted fabrics Örme makinası: Knitting machine Örnek: Assay; Type; Matrix;Template; Sample; Norm; Swatch; Specimen Örnek alma: Assaying Örnek gösterme: Typification Örnek olay: Case Örnekleme: Sampling Örnekleme incelemesi: Sampling inspection Örnekleme kaşığı: Sampling spoon Örnekleme yanılgısı: Sampling error Örneksel: Typical Örneksel aygıtlar: Analogue devices Örnekselden sayısala çevirici: Analog-todigital converter Öropiyum: Europium Öropiyum bileşikleri: Europium compounds Öropiyum florür: Europium fluoride Öropiyum iyodür: Europium iodide Öropiyum klorür: Europium chloride Öropiyum oksit: Europium oxide Örs: Anvil Örs boğazı: Web Örs etkisi: Anvil effect Örs kemiği (tıp): Anvil Örsele(n)me: Traumatization Örselenim: Trauma; Traumatism Örseleyici: Traumatic Örsenti: Lesion Örtenek: Shift; Omentum Örtme: Stop-off; Capping Örtme camı: Coverslip Örtme gücü: Covering power 540
Örümcek ağımsı çatlaklar (cam) Örtme maçası: Cover core Örtme süreci: Coating process Örtme tozları: Coating powders Örtü: Mantle; Dustsheet; Tegument; Shroud; Cased glass; Coating; Cover;Sheet; Blanket; (seramik) Coat Örtü kalınlığı: Coating thickness Örtü kalınlığı saptaması: Coating thickness determination Örtü metali: Coating metal Örtü tutması: Coating adherence Örtülü: Covered; Shielded arc welding Örtülü asıltılar (seramik toz): Coated colloids Örtülü aşındırıcı: Coated abrasive Örtülü aşındırıcılı ürün: Coated abrasive product Örtülü çelik: Coated steel Örtülü elektrot: Coated electrode; Covered electrode Örtülü elektrot: Shielded metal electrode welding; Submerged electrode Örtülü insörtler: Coated inserts Örtülü karbür: Coated carbide Örtülü karbür takımları: Coated carbide tools Örtülü kesme takımları: Coated cutting tools Örtülü koyuntular: Coated inserts Örtülü kumaş: Coated fabric Örtülü metal: Coated metal Örtülü pürtük (yüzey hatası): Pock Örtülü sermetler: Coated cermets Örtülü takımlar: Coated tools Örtülü yüksek hız çelikleri: Coated high speed steels Örtülü yüzey: Coated surface Örtüsüz: Uncovered Örtüsüz elektrot: Bare-wire electrode Örülmemiş kumaş: Nonwoven fabric Örülmüş giysi: Knitwear Örümcek ağı: Cobweb Örümcek ağımsı çatlaklar (cam): Cold plunger
Örümcek kalıp Örümcek kalıp: Spider die (=Porthole die) Örümceksi yüzey izi (cam): Oil crizzle Örüt: Crystal Örüt bakışımlılığı: Crystal symmetry Örüt biçimi: Crystal form Örüt biçimli boşlukcuk: Negative crystal Örüt bozuklukları: Crystal defects Örüt büyümesi: Crystal growth Örüt büyütme: Crystal growing Örüt çatlaması: Decrepitation Örüt çekme: Crystal pulling Örüt çekme yöntemleri: Crystal pulling techniques Örüt çözümleme: Crystal analysis Örüt dizgeleri: Crystal systems Örüt doğrultması: Crystal rectifier Örüt düzlemleri: Crystal planes Örüt düzlemleri topluluğu: Family of crystal planes Örüt eksenleri: Crystal axes Örüt kafesi: Crystal lattice Örüt katışkısı: Crystal impurity Örüt kenarı: Crystal edge Örüt kesintisi: Crystal discontinuity Örüt kırılması: Crystal fracture; Crystalline fracture Örüt konumu: Crystal orientation Örüt kusurları: Crystal defects; Crystal imperfections Örüt kümeleri: Crystal groups Örüt numunesi: Crystal specimen Örüt osilatörü (=örüt salınmacı): Crystal oscillator Örüt ögeleri: Crystal elements Örüt örgüsü: Crystal lattice Örüt salınmacı: Crystal oscillator Örüt saptama: Crystal determination Örüt sınıflandırma: Crystal classification Örüt suyu: Crystal water Örüt süreksizliği: Crystal discontinuity Örüt taracıyı: Crystal scanner Örüt tekrenklendiricisi: Crystal monochromator
Örütsel inceleme Örüt yapıları: Crystal structures Örüt yapılı: Phanerocrystalline Örüt yapısı: Crystalline structure Örüt yapısı belirleme: Identification of crystal structure Örüt yönleri: Crystal directions Örüt yönleri topluluğu: Family of crystal directions Örüt yönsemezliği: Crystal anisotropy Örüt yönü: Lattice direction Örüt yüzeyleri: Crystal faces Örütbilim: Crystallography Örütleşebilir: Crystallizable Örütleşen seramikler: Crystallization ceramics Örütleşim: Crystallization Örütleşme hızı: Rate of crystallization Örütleşme ısısı: Heat of crystallization Örütleşme suyu: Water of crystallization Örütleşme yolları: Crystallization paths Örütleşmemiş: Uncrystallized Örütleyici: Crystallizer Örütlü: Crystalline Örütlü camlar: Glass-ceramics Örütlü çoğuzlar: Crystalline polymers Örütlü evre: Crystalline phase Örütlü gereçler: Crystalline materials Örütlü gibi: Quasicrystal Örütlü görüngeölçer: Crystal spectrometer Örütlü madde: Crystalline substance Örütlü özdek: Crystalline substance Örütlü seramik: Crystalline ceramic Örütlü yapı: Crystalline structure Örütlülük: Crystallinity Örütsel: Crystalline; Crystallographic Örütsel ağ: Crystallographic net Örütsel çözümleme: Crystallographic analysis Örütsel düzlemler: Crystallographic planes Örütsel inceleme: Crystallographic examination 541
Örütsel izdüşüm Örütsel izdüşüm: Crystallographic projection Örütsel kırılma: Crystalline fracture Örütsel uyumsuzluk: Crystallographic mismatch Örütsel yapı: Crystallographic structure Örütsel yönler: Crystallographic directions Örütsü: Crystallite; Crystalloid; Quasicrystal Örütsüz: Amorphous; Noncrystalline Örütsüz buz: Vitreous ice; Amorphous ice Örütsüz durum: Amorphous state Örütsüz evre: Amorphous phase Örütsüz gereçler: Amorphous materials Örütsüz grafit: Amorphous graphite Örütsüz ısılplastik zar: Amorphous thermoplastic film Örütsüz karbon: Amorphous carbon Örütsüz karbür: Amorphous carbide Örütsüz katı: Noncrystalline solid Örütsüz katılar: Amorphous solids Örütsüz metal: Amorphous metal Örütsüz yapı: Noncrystalline structure; Amorphous structures Örütsüz yarı – iletken: Amorphous semiconductor Östaki borusu (tıp): Eustachian tube Öte değişim: Metasomasis Öteberi çantası: Catchall Ötektik: Eutectic Ötektik ağ (çökelti): Eutectic network Ötektik alaşım: Eutectic alloy Ötektik bağlanma: Eutectic bonding Ötektik bakır oksit: Eutectic cuprous oxide Ötektik bileşen: Eutectic constituent Ötektik bileşim: Eutectic composition Ötektik çizge: Eutectic diagram Ötektik çizgisi: Eutectic line Ötektik dizge: Eutectic system Ötektik dökme demir: Eutectic cast iron Ötektik dönüşüm: Eutectic transformation 542
Ötektiküstü Ötektik duraksama: Eutectic arrest Ötektik erime: Eutectic melting Ötektik erime sıcaklığı: Eutectic melting temperature Ötektik eşsıcaklığı: Eutectic isotherm Ötektik evre: Eutectic phase Ötektik evre karışımı: Eutectic phase mixture Ötektik göze: Eutectic cell Ötektik göze dağlama: Eutectic celletching Ötektik göze oluşumu: Eutectic cell formation Ötektik grafit: Eutectic graphite Ötektik gülsüler (içyapı): Eutectic rosettes Ötektik içyapı: Eutectic microstructure Ötektik karbürler: Eutectic carbides Ötektik karışım: Eutectic mixture Ötektik karma: Eutectic composite Ötektik solid: Eutectic solid Ötektik katılaşma: Eutectic solidification Ötektik kayma: Eutectic shift Ötektik kümesi: Eutectic colony Ötektik lehim: Eutectic solder Ötektik nokta: Eutectic point Ötektik ostenit: Eutectic austenite Ötektik sementit: Eutectic cementite Ötektik sıcaklığı: Eutectic temperature Ötektik sıvı: Eutectic liquid Ötektik tepkime: Eutectic reaction Ötektik tepkimesi eşsıcaklık eğrisi: Eutectic reaction isotherm Ötektik yapı: Eutectic structure Ötektikaltı: Hypoeutectic Ötektikaltı alaşımlar: Hypoeutectic alloys Ötektikaltı dökme demirler (%C<4.3): Hypoeutectic cast alloys Ötektiköncesi: Proeutectic Ötektiköncesi evresi: Proeutectic phase Ötektiköncesi osteniti: Proeutectic austenite Ötektiköncesi sementiti: Proeutectic cementite Ötektiküstü: Hypereutectic
Ötektiküstü alaşımlar Ötektiküstü alaşımlar: Hypereutectic alloys Ötektiküstü dökme demirler (%C>4.3): Hypereutectic cast irons Ötektoid: Eutectoid Ötektoid alaşım: Eutectoid alloy Ötektoid bileşen: Eutectoid constituent Ötektoid bileşimi: Eutectoid composition Ötektoid çelik (%0.8C): Eutectoid steel Ötektoid çizge: Eutectoid diagram Ötektoid çizgisi: Eutectoid line Ötektoid denge: Dystatic equilibrium (=Eutectoid equilibrium) Ötektoid dizge: Eutectoid system Ötektoid dönüşüm: Eutectoid transformation Ötektoid evre: Eutectoid phase Ötektoid evre karışımı: Eutectoid phase mixture Ötektoid ferriti: Eutectoid ferrite Ötektoid içyapı: Eutectoid microstructure Ötektoid karbon içeriği: Eutectoid carbon content Ötektoid katlaşma: Eutectoid coring Ötektoid kayma: Eutectoid shift Ötektoid noktası: Eutectoid point Ötektoid sementiti: Eutectoid cementite Ötektoid sıcaklığı: Eutectoid temperature Ötektoid tepkime: Eutectoid reaction Ötektoid tepkimesi eşsıcaklık eğrisi: Eutectoid reaction isotherm Ötektoid yalın karbonlu çelik: Eutectoid plain carbon steel Ötektoid yapısı: Eutectoid structure Ötektoidaltı: Hypoeutectoid Ötektoidaltı alaşımlar: Hypoeutectoid alloys Ötektoidaltı çelikler (%C<0.8): Hypoeutectoid steels Ötektoidöncesi: Proeutectoid Ötektoidöncesi evresi: Proeutectoid phase Ötektoidöncesi ferrit: Free ferrite (=Proeutectoid ferrite) Ötektoidöncesi ferriti: Proeutectoid ferrite
Özdecik damıtımı Ötektoidöncesi karbürü: Proeutectoid carbide Ötektoidöncesi sementiti: Proeutectoid cementite Ötektoidüstü: Hypereutectoid Ötektoidüstü alaşımlar: Hypereutectoid alloys Ötektoidüstü çelikler (%C>0.8): Hypereutectoid steels Ötele(n)me: Translation; Extrapolation Öteleme (gerilim-gerinim çizgesi): Offset Öteleme gerilimi: Proof stress; Offset stress Öteleme işlevleri: Extrapolation functions Öteleme yöntemi: Offset method Ötelemeli akma: Offset yield Ötelemeli akma dayancı: Offset yield strength Ötürük (tıp): Catharsis Öykence: Pneumonia Öykenceli: Pneumonic Öz: Self; Eigen Özarayeratomu: Self-interstitial Özaşılama (tıp): Autoinoculation Özayrışım (kim.): Homolysis Özayrışımsal (kim.): Homolytic Özbağışıklık (tıp): Autoimmunizaton Özbağlaşma: Cohesion Özbeze: Prostate Özbeze çıkarımı: Prostatecdomy Özbiçimli: Automorphic Özbiçimli: Idiomorph; Idiomorphic; Idiomorphic crystal Özbiçimlilik: Idiomorphism Özbiçimsel: Idiomorphic Özbiçimsellik: Idiomorphism Özbulaşım (tıp): Autoinfection Özdecik: Molecule Özdecik ağırlığı: Molecular weight (massaverage); Molecular weight (number average) Özdecik boyu: Molecular length Özdecik damıtımı: Molecular distillation 543
Özdecik demeti Özdecik demeti: Molecular beam (=Molecular ray) Özdecik derişimi: Molecular concentration Özdecik görüngesi: Molecular spectrum Özdecik ışını: Molecular ray Özdecik içi: Intramolecular Özdecik ilintisi: Molecular formula Özdecik kimyası: Molecular chemistry (polymer) Özdecik konumu: Molecular orientation Özdecik oylumu: Molecular volume Özdecik ucaylanması: Molecular polarization Özdecik yapısı: Molecular structure (polymer) Özdecik yörüngeci: Molecular orbital Özdeciklik: Molecularity Özdeciksel: Molecular Özdeciksel dışık kuramları: Molecular slag theories Özdeciksel dirilbilim: Molecular biology Özdeciksel elek: Molecular sieve Özdeciksel evreler: Molecular phases Özdeciksel iletkenlik: Molecular conductivity Özdeciksel örüt: Molecular crystal Özdeciksel tekkatman: Molecular monolayer Özdeciksel yatkınlık: Molecular susceptibility Özdeciksel zar: Molecular film (=Molecular monolayer) Özdeğişimi: Metamorphosis Özdeğişmez (mat.): Automorphic Özdeğişmez işlev (mat.): Automorphic function Özdek: Stuff; Matter; Substance Özden (tıp): Thymus (=Thymus gland) Özdenetim: Automatic control; Slefregulation Özdenge (tıp): Homoestasis Özdeş: Identical Özdeş ikiz: Identical twin 544
Özeritir Özdevinimsel: Automatic Özdirenç: Specific resistance (=Resistivity) Özdönüştürgeç (elekt.): Autotransformer Özek: Centre Özek doku (tıp): Parenchyma Özel: Distinctive; Unofficial; Selective; Particular; Special Özel alaşım: Special alloy Özel amaçlı düşük alaşımlı takım çelikleri: Low alloy special-purpose tool steels Özel amaçlı takım çeliği: Special purpose tool steel Özel baskı: Special edition Özel beyaz şarap şişesi: Hock bottle Özel biçimli pahlama (cam): Shaped bevel Özel cep sertlikölçeri: Duroskop Özel çelik: Special steel Özel çelikler: Nonstandard steels Özel görev: Assignment Özel karbür: Special carbide Özel nitelik: Special quality Özel nitelikli: Special quality Özel nitelikli çelik çubuklar: Special quality steel bars Özel nitelikli çubuklar: Special quality bars Özel şarap bardağı: Roemer (=Hock glass) Özel uygulama plastikleri: Speciality plastics Özellik: Property; Attribute; Speciality Özellik değişimleri: Property changes Özellik etmeni: Property factor Özellik ölçme aygıtı: Attribute measuring gauge Özellikleri yöne bağlı: Aeolotropic Özence: Bonus Özendirici: Incentive Özenli soğutma (cam): Fine annealing Özerime (tıp): Autolysis Özeritir: Autolysin
Özeritken cevher Özeritken cevher: Self-fluxing ore Özeritken toplak/sinter: Self-fluxing sinter Özeritkenli: Self-fluxing Özeritkenli toplak: Self-fluxing sinter Özet: Extract; Synopsis; Summation; Summary Özetleme: Summarization Özetlenmemiş: Uncondensed Özflorışıma: Autofluorescence Özgeçirgenlik: Permeance Özgeçmiş: Biography Özgelişim: Orthogenesis Özgelişimsel: Orthogenetectic (=Orthogenic) Özgerilimli (yaşlandırma içgerilimi): Self-stressed Özgerilimli yapı: Self-stressed structure Özgü: Special; Specific Özgül: Specific Özgül ağdalılık: Specific viscosity Özgül ağırlık: Specific gravity Özgül ağırlık ölçümü: Gravimetry Özgül ağırlıkölçer: Gravimeter Özgül akmazlık: Specific viscosity Özgül çekme dayancı: Specific tensile strength (=Specific strength) Özgül çekme katsayısı: Specific tensile modulus (=Specific modulus) Özgül dağıntı: Specific entropy Özgül dayanç: Specific strength Özgül entropi: Specific entropy Özgül erk: Specific energy Özgül esnemezlik: Specific stiffness Özgül gaz oylumu: Specific gas volume Özgül ısı: Specific heat Özgül ısı sığası: Specific heat capacity Özgül indüklem sığası: Specific inductive capacity Özgül itki (fiz): Specific impulse Özgül katsayı: Specific modulus (=Specific stiffness) Özgül kırılma artışı (optik): Specific refractive increment
Özışınyazımı (fiz.) Özgül nem: Specific humidity Özgül oylum (V/M): Specific volume Özgül özellikler: Specific properties Özgül viskosite: Specific viscosity Özgül yüzey: Specific surface Özgün: Eigen; Original Özgün çatlak büyüklüğü: Original crack size (ao) Özgün değer: Eigen value Özgün durum: Eigen state Özgün gerinim: Eigenstrain Özgün işlev: Eigen function Özgün mineral: Original mineral Özgün vektör: Eigen vector Özgün yöney: Eigen vector Özgür: Uncombined; Free Özgür aşındırıcı: Free abrasives Özgür elektron: Free electron Özgür elektron modeli: Free-electron model Özgür enerji: Free energy Özgür entapti: Free enthalpy Özgür erk: Free energy; Gibbs function (=Free energy) Özgür erk çizgesi: Free energy diagram Özgür erk yüzeyi (denge çizgeleri): Free energy surface Özgür ferrit: Free ferrite (=Proeutectoid ferrite) Özgür ısıntı: Free enthalpy Özgür karbon: Free carbon Özgür kök (kim.): Free radical Özgür kök çoğuzlan(dır)ması: Freeradical polymerization Özgür kök toplayıcıları: Free-radical scavanger Özgür oylum: Free volume Özgür sementit: Free cementite Özgür silika: Free silica Özgür yığıntı: Free enthalpy Özgürlük kerteleri: Degrees of freedom Özışınyazımı (fiz.): Autoradiography; Autoradiograph 545
Özindüklenme Özindüklenme: Self-induction Özirkilim: Self-induction Özişlev (kimya): Parachor Özitişli: Self-propelled Öziyonlaşma: Autoionization Özizabe: Autogeneous smelting Özkavurma: Autogeneous roasting Özkaynaklama: Autogeneous welding Özkürlenme: Self-curing Özkürlenme bağlayıcısı (maça): Selfcuring binder Özlü: Cored Özlü tel: Cored wire Özlü tel besleme (çelik): Cored wire feeding Özlü tel katımı (çelik): Cored wire addition Özmadde: Elemantary substance Özmenevişlenme (çelik): Self-tempering; Autotempering Öznel: Nominative; Subjective Özoksitlenme: Autooxidation Özonarım (tıp): Autoplastic transplant; Autoplasty Özonarımsal (tıp): Autoplastic Özörgütlenme: Self-organization Özradyografi: Auotradiography Özrenkser: Autochrome Özsertleşme: Self hardening Özsertleşme: Self-hardening (=Air hardening) Özsimge: Monogram Özsindirim (tıp): Self-digestion Özsindirim suyu (tıp): Autolysin Özsoğurum (ışınetkinlik): Selfabsorption Özsoğutum: Autorefrigeration Özstereoskopi: Autostereoscopy Özsu: Juice; Sap Özsuver(il)me (çelik): Self-quenching Özsürt(ün)me: Autofrettage Öztavlama: Self annealing Öztavlanma (çelik): Self-annealing 546
Özyükünleşme Öztezleş(tir)en: Autocatalytic Öztezleş(tir)en etkiler: Autocatalytic effects Öztezleş(tir)me: Autocatalysis Öztezleştirmeli kaplama: Autocatalytic plating Öztoplanma: Self-assembly Özüt: Extract Özütleme: Extraction Özütleme (metal kazanımı): Winning Özütleme metalbilimi: Extractive metallurgy Özütleme metalbilimi mühendisliği: Extractive metallurgical engineering Özütleme metalbilimi sanayii: Extractive metallurgical industry Özütleme metalbilimi süreçleri: Extractive metallurgical processes Özütleme süreçleri: Extraction processes Özütlemeye ilişkin: Extractive Özütleştirme tortusu: Residue of extraction Özütleyici: Extractant Özyama: Autograft Özyamama: Autografting Özyaşlanma (metal): Self-aging Özyayınım (metal): Self-diffusion Özyayınım katsayısı: Self-diffusion coefficient Özyoğunlaşım: Self-condensation Özyükünleşme: Autoionization
P Pabuç: Shoe Pachua tankı: Pachua tank Paça kıvrığı: Turnup Paçavra: Tatter Paçavra bıçağı: Rag knife Paçavra kâğıdı: Rag paper Padavra: Shingling Pafta kolu: Bit stock; Die stock Pafta lokması: Screw thread chaser; Screw die Pafta takım: Dies and taps Pah: Camber; Chamfer; (sanayi kaplar) Miter Pah parlatma makinası (cam): Miter grinding machine Pah verme: Chamfering Paha biçme: Estimate; Estimation Pahalı: Expensive Pahını alma: Chamfering Pahlama: Bevelling Pahlama makinası: Mitering machine Pahlı bağlantı: Scarf point Pahlı kenar: Bevelled edge Pahlı uç: Bevelled end Pahlı yüz: Bevelled face Paket: Parcel; Packet Paket postası: Parcel post Paketleme: Packaging; Packing; Wrapping Paketleme dairesi: Packing department Paketleme gereçleri: Packing materials Paketlenmiş tuğla: Packaged brick Paklaç (=Paklama tankı) (çelik): Pickling tank (=Pickler) Paklama: Pickling Paklama bileşiği: Pickling compound Paklama bozukluğu: Pickling defect Paklama çözeltisi: Pickle liquor (=Pickle) Paklama çözeltisi: Pickling solution Paklama deneyi: Pickling test Paklama gevrekliği: Pickle brittleness Paklama hapları: Pickle pills Paklama hattı: Pickling line
Paklama kafesi: Pickling rack Paklama lekesi: Pickle stain Paklama önleyicisi: Pickling inhibitor Paklama sepeti: Pickling basket; Pickle basket Paklama sıcaklığı: Pickling temperature Paklama tankı (çelik): Pickling tank (=Pickler) Paklama yunağı (çelik): Pickling bath Paklanık: Pickled Paklanmış: Pickled Paklanmış çelik sac: Pickled steel sheet Paklanmış sac: Pickled sheet Paklayıcı: Pickle Paklayıcı: Pickle liquor (=Pickle) PAL dizgesi: Phase Alternating Line (PAL) system Pala: Paddle; Machete; Matchet; Scimitar; Simitar; Whittle Palamar: Hawser Palamar parası: Moorage Palan: Pad Palan kolanı: Surcingle Palanga: Pulley; Block chain; Tackle; Gin block; Hoist; Pulley block; Whip Palanga düzeneği: Traction drive Palangalı direk: Derrick Pale: Blade Pale açısı: Blade angle Pale kanadı: Blade Paleoloji: Paleology (=Archeology) Paleontoloji: Paleontology Palet: Palette; Pallet Palet makarası: Pallet roller Paletli araç: Crawler Paligorskit (yer b.): Palygorskite Palladyum: Palladium Palladyum alaşımı: Palladium alloy Palladyum asetat: Palladium acetate Palladyum bilyaları: Palladium shots Palladyum bromür: Palladium bromide Palladyum çubuğu: Palladium rod
Palladyum hidrojen dizgesi Palladyum hidrojen dizgesi: Palladiumhydrogen system Palladyum iyodür: Palladium iodide Palladyum kaplama: Palladium plating Palladyum karası: Palladium black Palladyum klorür: Palladium chloride Palladyum nanoteller: Palladium nanowires Palladyum nitrat: Palladium nitrate Palladyum oksit: Palladium oxide Palladyum siyanür: Palladium cyanide Palladyum sülfat: Palladium sulphate Palladyum sülfür: Palladium sulphide Palladyum süngeri: Palladium sponge Palladyum tanecikleri: Palladium granules Palladyum tozu: Palladium powder Palladyum varağı: Palladium foil Palladyum-altın (alaşım): Palladium-gold Palladyum-gümüş: Palladium-silver Palladyumla kaplama: Palladiumization Palladyumlama: Palladiumization Palladyumlu: Palladic; Palladous Palmitik asit: Palmitic acid Palmitin: Tripalmitine; Palmitin Palto: Overcoat; Coat; Tog; Topcoat Palto/şapka askısı: Hall tree p-aminofenil fosfat: p-aminophenyl phosphate (PAPP) Pamuk: Cotton Pamuk bağı: Cotton tie Pamuk balyası: Cotton bale Pamuk barutu: Guncotton; Pyroxyline Pamuk çekirdeği yağı: Cotton seed oil Pamuk çırçırı: Cotton gin Pamuk yağı: Cottonseed oil; Cotton seed oil Pamuk/yün doldurulmuş: Quilted Pamukla dağlama: Swab etching Pamukla silme: Swabbing Pamuklu bez fabrikası: Cotton mill Pamuklu çöp (tıp): Swab1 548
Panzehir taşı Pamuklu çöple alınan örnek (tıp): Swab1 Pamuklu kumaş: Cotton fabric Pamuktaş: Travertine Panayır: Fair; Kermess Pancar şekeri: Beet sugar (=Sucrose) Pancur: Window shade; Jalousie; Shutter1; Louver1 Pancur tahtası: Louver1 Pancurlu kapı: Blind door Pancurlu kapı/pencere: Louver1 Pandispanya: Sponge cake Pandül: Rocker Panellerle ısıtma: Panel-heating Panik (tıp): Panic Panik atak (tıp): Panic attack Panikleme: Panicking Pankreas: Pancreas Pankreas (alma) ameliyatı (tıp): Pancreatectomy Pankreas destek aygıtları (tıp): Pancreatic assist devices Pankreas enzimi: Ribonuclease Pankreas suyu lipazı (tıp): Steapsin Pankreas yangısı (tıp): Pancreatitis Pankreasa ilişkin (tıp): Pancreatic Pankreatin: Pancreatin Pankreozimin: Pancreozymin Pansiyon: Boarding house Pantalon: Trousers; (y.fırın) Downcomer Pantazot: Leatherette PAN-temelli karbon lifleri: PAN-based carbon fibres Pantograf: Pantograph Panton dizgesi (baskı mürekkebi karışımı): Pantone system Pantoskop: Pantoscope Pantotenik asit: Pantothemic acid Pantufla: Pantoffle Panzehir: Heal-all; Mithridate; Antidote; (tıp) Alexipharmic; (yılan) Theriac (=Theriaca) Panzehir taşı: Opal
Papağan humması (tıp) Papağan humması (tıp): Psittacosis Papağan kömürü: Parrot coal Papaverin: Papaverine Papaya: Papain Papaya mayası: Papain Papyon: Bow tie Para: Money Para altını: Coinage gold Para ayrılmamış: Unfunded Para basım evi: Mint Para basımı: Coining Para basma: Mintage Para borsası: Money market Para cezası: Fine Para çantası: Moneybag Para gümüşü: Coin silver Para havalesi: Money order Para kemeri: Money belt Para kesesi: Burse Para sandığı: Kist Para sürümü: Money supply Para şişkinliği: Inflation Para tuncu: Coinage bronze Paraaminobenzoik asit: Paraaminobenzoic acid Parabol: Parabola Parabol ayna: Parabolic mirror Parabol yansıtıcı: Parabolic reflector Parabolsu: Parabolic Parabolsu büyüme: Parabolic growth Parabolsu büyüme hızı: Parabolic growth rate Parabolsu büyüme hızı yasası (oksitlenme): Parabolic growth rate law Parabolsu sertleşme: Parabolic hardening Parabolsu yoğunlaç: Paraboloid condenser Parabolsu yük ötelemesi: Paraboloid load displacement Paraelektrik: Paraelectric Parafin: Wax; Paraffin Parafin dizisi: Paraffin series
Paravana Paraformaldehit: Paraformaldehyde Paragon çeliği: Paragon steel Paragonit: Paragonite Parahidrojen: Parahydrogen Paralaks (fiz.): Parallax Paraldehit: Paraaldehyde Paralel: Parallel Paralel yüzlü: Parallelepiped Paralelkenar: Parallelogram; Rhomboid Paralı köprü: Tollbridge Paralı yol: Turnpike Paraliz (tıp): Paralysis Paramanyet: Paramagnet Paramanyetik: Paramagnetic Paramanyetik gereçler: Paramagnetic materials Paramanyetizm: Paramagnetism Parametre: Parameter Parametrik denklemler: Parametric equations Paramorf (yer b.): Paramorph Paramparça olma: Smash Parasal: Monetary; Financial Parasempatetik (tıp): Parasympathetic Parasempatetik sinir dizgesi (tıp): Parasympathetic nervous system Parasimen: Paracymene Paraşüt: Parachute Paraşüt birliği eri: Paratrooper Paraşüt birlikleri: Parachute troops Paraşüt ipi: Rip cord Paraşütcü: Paratrooper Paraşütle uçma: Parakite Paratifo (tıp): Paratypoid Paratiroid (tıp): Paratyroid Paratiroid bezesi (tıp): Paratyroid gland Paratiroid çıkarımı (tıp): Parathyroidectomy Paratoluidin: Paratoluidine Paratyon: Parathion Paravan: Paravane Paravana: Fender; Shielded; Screen 549
Parazit Parazit: (tıp) Parasite; (radyo) Atmospherics Parazitli yükleme: Parasitic charging Parça: Morsel; Tailpiece; Part; Particle; Piece; Portion; Rag Parça büyüklüğü: Lump size Parça cam: Chunks Parça cevher: Lump ore Parça çıkarma (mak.): Part ejection Parça çizelgesi: Parts list Parça döküm: Casting Parça döküm taşlama: Snagging (= Offhand grinding) Parça indiyum: IndiumPieces Parça kalkması: Galling Parça kömür: Block coal; Lump coal Parça listesi: Parts list Parça parça: Fragmentary; Modular Parça yükleme: Part loading Parçaalım (tıp): Biopsy Parçacık: Speck; Fleck;Particle Parçacık biçimi: Particle shape Parçacık boy ayrımı: Particle sizing Parçacık büyüklüğü: Particle size Parçacık büyüklüğü çözümlemesi: Particle size analysis (=Granulo-metric analysis) Parçacık büyüklüğü dağılımı: Particle size distribution Parçacık büyüklüğü eğrisi: Particle-size curve Parçacık büyüklüğü enlenmesi (X-ışınları) (örütbilim): Particle-size broadening Parçacık büyüklük dağılımölçeri: Sedigraph Parçacık büyüklükleri eğrisi: Particle size curve Parçacık desteği: Particle reinforcement Parçacık destekli karma: Particlereinforced composite Parçacık destekli kompozit: Particlereinforced composite 550
Parçalı ekstrüzyon kalıbı Parçacık hızlandırıcı (fiz.): Particle accelerator Parçacık kirlenmesi: Particle contamination Parçacık yoğunluğu (asıltı): Turbidity Parçacık yoğunluk ölçümü (asıltı): Turbidometry (=Turbidimetry) Parçacık yoğunlukölçeri: Turbidimeter Parçacıklararası: Interparticle Parçacıklararası uzaklık: Interparticle distance Parçala(n)ma: Fragmentization;Segment ation Parçala(n)ma (kim.): Cracking Parçalama: Spliting; Shattering Parçalama deneyi: Shatter test Parçalanabilir: Shatterable Parçalanamaz: Indivisible Parçalanık döküntü: Detritus Parçalanma: Degradation; Disintegration; Fragmentation; Shattering Parçalanma (atom): Spallation; (fiz.) Fission (=Atomic fission, nuclear fission); (yüzey) Spatting Parçalanma biçimi (duracam): Fracture Pattern Parçalanma çatlakları: Shatter cracks (=Flakes) Parçalanmaz: Shatterproof Parçalanmaz cam: Shatterless glass; Shatterproof glass Parçalanmış: Comminuted; Shattered Parçalanmış kırık(tıp): Comminuted fracture Parçalayan: Shattering Parçalayıcı: Smasher Parçalayıcılar (yüksek fırın gazı): Disintegrators Parçalı: Fragmented Parçalı çekirdekli akyuvarlar (tıp): Polymorphonuclear leukocytes Parçalı derece (döküm): Snap flask Parçalı ekstrüzyon kalıbı: Porthole die
Parçalı halka kalıp Parçalı halka kalıp: Split-ring mould Parçalı kalıp: Split die; Multiple mould Parçalı lav: Taxite Parçalı maça kutusu (döküm): Split core box Parçalı model (döküm): Parted pattern; SplitPattern Parçalı sıkma kalıbı: Porthole die Parfüm: Perfume Parfüm şişesi: Scent bottle (=Perfume bottle) Parfümcülük: Perfumery Parıldama: Scintillation; Luminescence; Glissening; Twinkling; Shimmy; Sparkling Parıldayan: Iridescent; (mücevher) Sparking Parıltı: Luminance; Glow; Twinkle; Glitter; Shiner; Shiner scale; Glint; Glimmer; Flash; Shimmering; Sheen; Luminosity Parıltılı: Phosphorescent; Luminescent Parıltılı boşaltım: Glow discharge Parıltılı boşaltımlı nitrürleme: Glow discharge nitriding Parıltılı boya: LuminousPaint Paris beyazı: Paris white Paris mavisi: Paris blue Paris yeşili: Paris green (=Sweinfurt green) Parison (cam): Parison; Blank Park yasaklı bölge (araba): Towaway zone Parka (giysi): Parka Parke: Parquet Parke döşeme: Parqueting Parke süreci: Parke’sProcess Parkerleme (fosfatlama türü): Parkerizing Parkerlenmiş çelik: Parkerized steel Parkinson hastalığı: Parkinson’s disease Parlak: Ship; Glossy; Nacrous Parlak altın (kaplama): Satin gold Parlak altın yaldız: Bright gold Parlak altuni sır: Tigereye Parlak apre (tekstil): Glazed finish
Parlak tavlı Parlak Bessemer teli (çelik): Bright Bessemer wire Parlak bitirme: Bright finish; Luster finish Parlak çekilmiş çelik tel: Bright drawn steel wire Parlak dağlama: Clear etching (=Bright etching) Parlak daldırma: Bright dipping Parlak dekor: Blazonry Parlak demir: Specular iron Parlak elektrikli bırakım: Bright electrodeposition Parlak gümüş yaldız: Bright silver Parlak ışıkta görme (hastalık): Photopia Parlak kağıt: Satin paper Parlak kaplama: Bright plating Parlak kaplama katığı: Bright plating additive Parlak kaplamalı tel: Liqour-finished wire Parlak kırmızı: High-coloured; Vermeil; Vermilion Parlak kömür: Lean coal Parlak küçük cisim: Spangle Parlak levha: Bright plate Parlak menevişli yay çeliği: Bright tempered spring steel Parlak metal: Vermeil Parlak nitrürleme (çelik): Bright nitriding Parlak opal (cam): Satine glass Parlak pik: Glazy pig Parlak renkler: Glowing colours; Luster colours Parlak sert çelik sac: Hood and Fender stock Parlak sert tel: Bright hard wire Parlak sır: Bright glaze Parlak şeritli yünlü kumaş: Algerienne Parlak tavlama (çelik): Bright annealing Parlak tavlama hattı: Bright annealing line Parlak tavlama tesisi: Bright annealing plant Parlak tavlı: Bright annealed 551
Parlak tavlı boru Parlak tavlı boru: Bright annealed tubing Parlak tavlı çelik: Bright annealed steel Parlak yansıtınç: Luminous reflectance Parlak yeşil: Virid Parlak yumuşak tel: Bright soft wire Parlak yüzey: Satin finish; (seramik) Surface sheen Parlakca: Lambent Parlaklaştırıcı: Brightener; Brightening agent Parlaklaştırma: Brightening Parlaklaştırma çözeltisi: Bright dip Parlaklık: Shiner (=Shiner scale); Vividness; Burnishing; Brightness; Glossiness; Gloss; Luminosity; Luster; Lightness Parlaklık aralığı: Bright range Parlaklık başlangıcı sıcaklığı (cam): Incipient glass temperatures (IGT) Parlaklık giderici: Glaze breaker Parlaklıkölçer: Photometer; Glossmeter Parlama: Glitter; Deflagration; Sparking Parlama kalkanı: Flash shield Parlama noktası: Flash point Parlama sıcaklığı (yağ): Flash point Parlamaz cam: Anti-dazzle glass (=Nonglare glass) Parlamaz sır: Nonlustrous glaze Parlanti döküm süreci: Parlanti casting process Parlataç: Polisher Parlatıcı: (aygıt) Polisher; (mak.) Buffer Parlatılabilir: Burnishable Parlatılmamış: Unpolished Parlatılmamış numune (metalbilim): Unpolished specimen Parlatılmış: Polished Parlatılmış altın: Burnished gold Parlatılmış çelik yüzeyi: Polished steel surface Parlatılmış kenar: Polished edge Parlatılmış metal: Polished metal Parlatılmış üfleme cam eşya: Rock crystal 552
Parmaklık Parlatılmış yüzey: Polished surface Parlatma: Buffing; Burnishment; Levigation; Polishing; Lapping Parlatma (pamuklu kumaş): Mercerization Parlatma bozukluğu: Polishing artifact Parlatma çarkı: Polishing disk; Polishing wheel; Bob; Glaze wheel Parlatma çiziği (cam): Block reek Parlatma çözeltisi: Polishing solution Parlatma elması: Polishing diamond Parlatma gereçleri: Polishing materials Parlatma hatası (cam): Hogging Parlatma hızı: Polishing rate Parlatma macunu: Polishing agent; Polishing paste Parlatma macunu (cam): Putty Parlatma makinası: Polishing machine Parlatma sübyesi: Polishing emulsion Parlatma sütsüsü: Polishing emulsion Parlatma tozu: Polishing powder; Polishing agent Parlatma tozu (cam): Bloodstone Parlatmalı dağlama: Polish etch Parmak: Finger Parmak boyası: Finger paint Parmak delik: Finger gate Parmak eklem kemiği (tıp): Knucklebone Parmak eklemi (tıp): Finger joint; Knuckle; Knuckle joint Parmak eklemi koyuntuları (tıp): Finger joint implants Parmak eklemi protezi (tıp): Finger joint prosthesis Parmak freze (mek.): End mill Parmak freze çakısı (= uç freze çakısı): End milling cutter Parmak giriş (kalıp): Finger gate Parmak izi: Fingerprint Parmak kemiği (tıp): Phalange Parmaklık: Guardrail; Fence; Fencing; Grille; Balustrade; Banister (=Bannister); Railing; Rail
Parmaklık çubuğu Parmaklık çubuğu: Pale Parmaklık direği: Baluster Parmaklıklı oyun yeri (çocuk): Playpen Parmaksız: Fingerless Parola: Password Paros mermeri: Parian marble Parotit: Parotid Parsons Duncan süreci (Kalıpbaşı ısıtmalı tomruk dökümü): Parsons Duncan Process Parşömen: Parchment; Vellum Parşömen kâğıdı: Rag Paper Parşömen taklidi kağıt: Vellum paper Parşömen tomarı: Scroll Parti (mal): Lot Parti büyüklüğü: Lot size Parti kalitesi koruması: Lot quality protection Parti nitelik koruması: Lot quality protection Parti yüzde kusurlu toleransı: Lot tolerance percent defective (LTPD) Parvolin: Parvoline Pas: Rust Pas bağlantısı: Rust joint Pas giderici: Rust remover Pas giderme: Rust removing Pas küfü sporu (tıp): Telium Pas önleme: Rust inhibition; Rust prevention Pas önleme astarlaması: Rust proofing Pas önleyici: Rust inhibitor Pas önleyici yağlar: Rust preventive oils Pas renginde: Ferruginous Pasa (maden artığı): Tallow Pasaport: Passport Pascal (kuvvet birimi) (N/m): Pascal Pascal’ın akışkanlar basıncı yasası: Pascal’s law of fluid pressures Pashen dizisi (fiz.): Pashen series Pashen eğrisi: Pashen curve Pashen yasası (fiz.): Pashen’s law
Paso başına ezme (hadde) Pasif: Passive Pasivasyon: Passivation Paslan(dır)maz: Noncorrosive Paslanma: Rusting Paslanmaz: Nonrusting (=Stainless); Rustproof Paslanmaz çelik: Stainless stell Paslanmaz çelik çubuk: Stainless steel bar Paslanmaz çelik dökümler: Stainless steel castings Paslanmaz çelik kalın çubuk: Stainless steel rod Paslanmaz çelik kaplama: Stainless steel plating Paslanmaz çelik kütük: Stainless steel billet Paslanmaz çelik levha: Stainless steel plate Paslanmaz çelik sac: Stainless steel sheet Paslanmaz çelik şerit: Stainless steel strip Paslanmaz çelik yassıkütük: Stainless steel slab Paslanmaz çelikler: Nonrusting steels; Stainless steels Paslanmaz çelikleri sertleştirme süreci: Malcomising Paslanmaz çeliklerin sınıflandırması: Classification of stainless steels Paslanmaz demirler: Rustless irons; Stainless irons Paslanmaz dökme demir: Stainless cast iron Paslanmaz otomat çelikleri: Free machining stainless steels Paslanmaz yassı ürünler: Stainless flat products Paslanmış: Rusted Paslanmış çelik: Rusted steel Paslanmış çelik yüzey: Rusted steel surface Paslı: Rusted; Rusty Paslılık: Rustiness Paso (hadde): Pass Paso başına ezme (hadde): Reduction per pass 553
Paso sırası Paso sırası: Pass sequence Paso tasarımı: Roll pass design Paso yolluğu: Pass guides Paspas: Mat; Doormat Paspassız: Matless Passız: Rustless; Stainless Pasta: Paste; Cake Pastel kalem: Pastel pencil Pastel renki: Pastel colour Pastil: Pastille; Lozenge Pastorize (edilmiş): Pasteurized Pastorize aygıtı: Pasteurizer Pastorize etme: Pasteurization Pastorize süt: Pasteurized milk Pastör tedavisi (tıp): Pasteurism Patates nişastası: Farina Paten: Skate Patent: Patent Patent başvurusu: Patent application Patent bürosu: Patent office Patent çıkarma: Patenting Patent hakkı talebi: Patent claim Patent hakları: Patent rights Patent sahibi: Patentee Patent sarısı: Patent yellow (=Turner’s yellow) Patentleme (çelik): Patenting Patentlenmiş: Patented Patentlenmiş çelik tel: Patented steel wire Patentli: Patented Patentli ilaç: Patent medicine Patera süreci (Ag): Patera process Patika: Walkway Patika iletim bozukluğu (yalıtıcı refrakter): Track Patinaj ayakkabısı: Ice skate Patio süreci (Ag): Patio process Patiska: Cambric; Percale Patla(t)ma: Detonation; Explosion; Blowing Patlak: Burst; Exploded 554
Patlayıcı gaz Patlak boru: Burst pipe Patlak fıska (cam): Open blister Patlak gözlü: Walleyed; (tıp) Ox-eyed Patlak grafit (dökme demir): Exploded graphite Patlak küçük kabarcık (cam): Broken seed Patlak martensit: Burst martensite Patlak uzun kabarcık (cam): Broken blister Patlama (oto lastiği): Blowout Patlama dayancı: Bursting strength Patlama merkezi (atom bombası): Ground zero Patlama olgusu: Burst phenomenon Patlama sonrası gazı (maden ocağı): Afterdamp Patlama şoklu yükleme: Explosive shock loading Patlamalı bağlama: Explosive bonding Patlamalı kaynaklama: Explosion welding Patlamalı tutturma: Explosive bonding Patlamamış: Unexploded Patlamamış mayın: Unexploded mine Patlamaya dayanıklı: Explosion proof Patlamış: Exploded Patlangaçlar (çelik emayesi): Poppers; Jumpers Patlar asit: Fulminic acid Patlar zehir: Cyclonite Patlatıcı: Detonative Patlatma: Blasting1; Blowing out Patlatma düzeni: Fuze Patlatma kaynağı: Explosion welding Patlatma maddesi: Blowing agent Patlatma şişirmesi deneyi: Explosion bulge test Patlayabilirlik: Explosiveness Patlayıcı (madde): Explosive; Detonative Patlayıcı altın: Fulminating gold Patlayıcı antimuan: Explosive antimony Patlayıcı gaz: Explosive gas
Patlayıcı gaz basıncı Patlayıcı gaz basıncı: Explosive gas pressure Patlayıcı gereçler: Explosive materials Patlayıcı gümüş: Fulminating silver Patlayıcı jelatin: Blasting gelatine Patlayıcı karışım: Explosive mixture Patlayıcı madde: Fulminate Patlayıcı platin: Fulminating platinum Patlayıcılar: Explosives Patlayıcıyla biçimlendirme: Explosive forming Patlayıcıyla kaynaklama: Explosive welding Patojen (tıp): Pathogen Patoloji (tıp): Pathology Patolojik (tıp): Pathological Patoz (tıp): Brown lung Patron (dikim): Pattern Patronit: Patronite Pattison süreci (Kurşundan gümüş çıkarma): Pattison’s process Paul Wurth tepe (y. fırın): Paul Wurth top Pauli dışlama kuralı (atom): Pauli exclusion principle Pay: Margin; Tolerance; Clearance; Allowance; Ration Pay değeri: Tolerance value Pay kısıtları: Tolerance limits Pay(mat): Numerator Payanda: Brace; Truss; Pier; Backstay; Stake; (madencilik) Sprag Payda: Denominator Paydaşma: Participation Paye: Title Paylaşık elektron bağları: Shared electron bonds Paylaşık elektronlar: Shared electrons Paylaşım: Partition; Sharing Paylaşımlı elektronlar: Shared electrons Paylaştırım: Allocation Payran: Pyran Payton: Landau
Pekleşik Pazar: Outlet; Market Pazar çözümlemesi: Market analysis Pazar sepeti: Market basket Pazarlama: Marketing Pazarlanabilir: Marketable Pazen: Flannel Pazu: Biceps Pazu kemiği (tıp): Humerus Pazubant: Arm-band Pazusal: Bicipital PB oranı: PB-ratio PBO lifler: Polybenzoxazole (PBO) fibres PCB (=poliklorlu bifeniller): PCB (Polychlorinated biphenys) PCE (=Pirometrik koni eşdeğeri): PCE (Pyrometric Cone Equivalent) PCTFE: Polychlorotrifluoroethylene (PCTFE) Peach-Koehler denklemi: Peach-Koehler equation Peçe: Veil Peçelik kumaş: Veiling Peçete: Napkin Ped baskı (seramik): Pad print Pedal: Tereadle Pedallı testere: Jigger saw Pedersen süreci: Pedersen process Pedikür: Pedicure Pegmatit: Pegmatite Pek: Hard Pek büyük: Voluminous Pek çok: Many Pek çok: Very; Plenty Pek tatlı: Sugary; Very sweet Pekişik: Reinforced Pekişik plastikler: Reinforced plastics (RP) Pekiştirim: Reinforcement Pekiştirme: Reinforcing Pekiştirme lifi: Reinforcing fibre Pekleş(tir)me: Strain hardening; Stiffening Pekleşik: Work-hardened 555
Pekleşik çelik Pekleşik çelik: Work-hardened steel Pekleşik metal: Work-hardened metal Pekleşme: Work hardening (=strain hardening) Pekleşme hızı: Work hardening rate Pekleşme katsayısı: Strain-hardening coefficient Pekleşme üsteli: Strain-hardening exponent Peklik (tıp): Impaction Pekmez: Long sweetening Peksimet: Biscuit; Hardtack; Zwieback Pektat: Pectate Pektaz: Pectase Pektik asit: Pectic acid Pektinoz: Arabinose Pektolit: Pectolite Pelagra (vitamin eksikliği) (tıp): Pellagra Pelerin: Mantalet; Cape Pelesenk: Balsam; Tacamahac (=Tacmahack) Pelet: Pellet Pellin deneyi (sertlik): Pellin’s test Pelte: Gel; Jell-O; Jelly Pelte etkisi: Gel effect Pelte geçirim kromatografisi (tıp): Gel permeation chromatogapy Pelte yağ: Grease Peltek konuşma: Lisp; Lallation; Lalling Pelteklik: Lisp; Lallation Pelteleş(tir)me: Gelatification (=Gelatinization) Pelteleş(tir)me: Pectization Pelteleş(tir)me (fiz.): Gelation Pelteleşim: Gelation Pelteleşme sıcaklığı: Gel point Pelteleşme süresi: Gel time Pelteleştiren: Gelatinizer Pelteleştirici: Gellant Pelteleştirici (madde): Gelling agent Pelteleştirme: Gelatinization; Gelling Peltemsi: Mushy; Collodial 556
Pense Peltemsi aşama (katı+sıvı): Mushy stage Peltemsi bölge: Mushy zone Peltemsi evre: Mushy phase Peltemsi evre bölgesi (sürekli döküm): Mushy phase zone (=Mushy zone) Peltier olgusu: Peltier effect Peltier soğutması: Peltier cooling Pelür: Tissue Pelvis (tıp): Pelvis Pembe betil: Morganite Pembe kuarz: Rose quartz Pembe lâl: Rhodolite Pembe yemek (temizleme karışımı): Pink meal Pempe tuz: Pink salt Pencere: Aperture; Window Pencere alnı: Tympanum Pencere boşluğu: Embrasure Pencere camı: Window glass; Windowpane; Panel; Sheet glass Pencere çerçevesi: Window frame Pencere eşiği: Window sill Pencere kanadı: Flapper; Shutter1 Pencere orta sütunu: Trumeau Penceresiz: Windowless Penceresiz algılayıcı (x-ışınları görünge ölçeri): Windowless detector Pençe: Talon Penetran: Penetrant Penetraskop (sertlik aygıtı): Penetrascope Penetrol karartma süreci (çelik yüzey): Penetrol black process Penisilamin: Penicilamine Penisilin: Penicilline Penisilin kafa (cam): Penicillin finish Penisilin şişesi (cam): Penicillin phial Penisilyum: Penicillium Penning basınçölçeri: Penning gauge Penrose bezemeleri: Penrose tilings Pens: Forceps Pense: Pliers
Pense (elmas üretimi) Pense (elmas üretimi): Shanks Penset: Forceps Pentaboran (roket sıvısı): Pentaboran Pentahidrat (beş molekül su içeren): Pentahydrate Pentaklorofenol: Pentachlorophenol Pentan: Pentane Pentil grubu: Pentyl group Pentlandit: Pentlandite Pentobarbital: Pentobarbital Pentosan: Pentosan Pentot: Pentode Pentoz (beş karbonlu monosakkarit): Pentose Pentoz şekeri: Ribose Pepsin: Pepsine Pepsin üreten: Pepsinogen Peptidaz: Peptidase Peptik ülser: Peptic ulcer Peptit: Peptide Peptit bağı: Peptide bond Pepton: Peptone Peptonla(ştır)ma: Peptonization Peptonlaştıran: Peptonizer Perakende: Retail Perakende fiyatı: Retail price Perasit: Peracid Perborat: Perborate Perçem: Tuft; Lock Perçemli: Tufted Perçin: Rivet Perçin açıklığı: Rivet spacing Perçin aralığı: Rivet interval (=Rivet spacing) Perçin basgacı: Riveting press Perçin çapı: Rivet diameter Perçin çekici: Riveter; Snap hammer Perçin deneyleri: Rivet tests Perçin dikişi: Rivet seam Perçin dizisi: Rivet raw Perçin kaynağı: Rivet weld (=Plug weld); Stud arc welding; Studding
Perde yayı teli Perçin kıskacı: Riveting tongs Perçin maşası: Rivet clamp (=Riveting clamp) Perçin pulu: Rivet shim Perçin sapı: Rivet shank Perçin tabancası: Rivet gun Perçin zımbası: Blunt punch; Drift punch; Riveting punch Perçinleme: Riveting Perçinli bağlantı: Riveted joint Perçinlik çubuklar: Rivet bars Perdah: Gloss; Burnishment; Burnishing; Glaze Perdah bıçağı: Slicker Perdah çarkı: Buff wheel; Buffing wheel; Glaze wheel Perdah fırçası: Sizing brush Perdah kesişi (teks): Finishing cut Perdah Makinasi: Calendar Perdah silindiri: Tumbling barrel Perdah taşı: Floatstone Perdahlama: Buffing; Honing; Calendering; Blanching; Burnishing Perdahlama (dövme; biçimleme): Edging Perdahlama bileşiği: Burnishing compound Perdahlama makinası: Planishing machine Perdahlanabilir: Burnishable Perdahlayıcı: Buffer; Planisher; Glazer Perdahlı bitirim: Glazed finish Perdahlı kağıt: Glazed paper Perdahlı lif: Glazed fibre Perdahlı yüzey: Even surface; Finished surface Perdahsız: Non-glazed; Unfinished Perde: Blind; Baffle; Membrane; Curtain; Cataract; Screen; Shroud Perde askı rayı: Traverse rod Perde duvarı: Baffle wall Perde tutamağı: Tieback Perde yayı teli: Curtain spring wire 557
Perdecikler (kaplama hatası) Perdecikler (kaplama hatası): Curtains Perdeleme: Screening Perdeleme (çelik): Shrouding Perfloro alkoksi alkan: Perfluoro alkoxy alkane (PFA) Perfloro elastomerler: Perfluoro elastomers (FFKM) Pergel: Compass Perhidropolisilazen: Perhydropolysilazane (PHS) Peridot: Peridot Peridotit: Peridotite Periklas: Periclase Perine: Perineum Periskop: Periscope Peritektik: Peritectic Peritektik çelikler: Peritectic steels Peritektoid: Peritectoid; Metatectic Peritektoid denge: Metatectic equilibrium (=Peritectoid equilibrium) Peritektoid dönüşüm: Peritectoid transformation Periton (tıp): Peritoneum Periyost (tıp): Periosteum Perklorik asit: Perchloric acid Perkloroetilen: Perchloroethylene Perlit: (yer b.) Perlite; (çelik içyapısı) Pearlite Perlit başlama eğrisi (dönüşüm): Pearlite start curve Perlit bitim eğrisi (dönüşüm): Pearlite finish curve Perlit dönüşümü: Pearlite transformation Perlit ferriti: Pearlitic ferrite Perlit katman aralığı: Pearlite lamellar spacing Perlit kuşaklanması (çelik): Pearlite banding Perlit kümesi: Pearlite colony Perlit sementiti: Pearlitic cementite Perlit tane büyüklüğü: Pearlite grain size Perlit yumrusu: Pearlite nodule Perlitli: Pearlitic 558
Pesek Perlitli çelik: Pearlitic steel Perlitli dökme demir: Pearlitic cast iron Perlitli içyapı: Pearlitic microstructure Perlitli küresel dökme demir: Pearlitic nodular cast iron Perlitli temper dökme demir: Pearlitic malleable cast iron Perlitli temper döküm: Pearlitic malleable cast iron (=Pearlitic malleable iron) Perlitli yapı: Pearlitic structure Permalloy™: Permalloy™ Permanganat: Permanganete Permanganik asit: Permanganic acid Permeans: Permeance (H2O vapour) Permeçe: Towrope Permutit süreci (Su): Permutit process Permütasyon (mat.): Permutation Peroksi bileşikler: Peroxy compounds Peroksidaz: Peroxidase Peroksit: Peroxide Peron: Platform Perosa berilyum süreci: Perosa beryllium process Perovskit (yer b.): Perovskite Perovskit niobatlar: Perovskite niobates Perovskit titanatlar: Perovskite titanates Perovskit yapı: Perovskite structure Perrin süreci (çelik): PerrinProcess Persaj (cam): Preblowing (=First blow); Puffing Persaj havası (cam): Counter blow Personel: Personnel Peruk: Wig; Periwing Pervane: Propeller; Impeller Pervane kanadı: Vane; Blade; Propeller blade Pervaz: Edge; Fillet; Stringcourse Peryodik tablo: Periodic table Peryodik yasa: Periodic law Peryot: Period Pesartit (yer b.): Pessartite Pesek: Tartar
Peş Peş: Gusset; Tail Peşin fiyat: Cash-price Peşin ödeme: Cash payment Peşin ödeme indirimi: Cash discount Peşkir: Towel; Napkin Peşleme meneviş (çelik): Snap temper Peşlemeli döküm: ContinuousContinuous casting; Conti-Conti casting Peşpeşe: Tandem; Consecutive; Successive; Head-to-tail Peşpeşe dizilişi (hadde): In tandem arrangement Peşpeşe döküm (SDM): Multiple casting Peşpeşeli döküm: Sequence casting Peştamal: Breechcloth; Loincloth; Waistcloth Petalit: Petalite Petek: Honeycomb Petek desenli cam: Honeycomb glass Petek yapı (Al): Honeycomb structure Peternoster: Chaplet Petrokimya: Petrochemistry Petrokimya sanayii: Petrochemical industry Petrokimyasal: Petrochemical Petrokimyasal ürünler: Petrochemical products Petrol: Petroleum Petrol alanı boru ürünleri: Oil-country tubular products Petrol arıtım artığı tıkızları: Petroleumrefining residue briquettes Petrol delme: Petrol drilling Petrol delme borusu: Petrol drilling pipe Petrol depoları sahası: Tank farm Petrol gemisi: Oil tanker Petrol katranı temelli karbon lifi: Petroleum pitch-based carbon fibre Petrol kimyası: Petrochemistry Petrol koku: Petroleum coke Petrol kuyusu: Oil well Petrol kuyusu patlayıcısı: Torpedo Petrol platformu: Oil rig
Pıhtılaştırıcı Petrol taşıma aracı: Tanker Petrol taşıma gemisi: Tanker Petrol yatağı: Oil field Petrollü kum: Oil sand Petzit: Petzite Pey sürme (ihale): Bidding Peyke: Bench Peynir tabağı: Cheese plate Peynirlik kapağı: Cheese dome Pfanhauser platin yunağı: Pfanhauser’s platinum bath pH-değeri: pH-value pH-ölçümü: pH-measurement Pıhtı göze (tıp): Thrombocyte; Blood Platelet Pıhtı göze tutması (tıp): Platelet adhesion Pıhtı maya: Thromboplastin; (kim.) Thrombin; Thrombokinase Pıhtı teli: Fibrin Pıhtı teli erimesi (tıp): Fibrinolysis Pıhtı teli eriten: Fibrinolytic Pıhtı teli eriten enzim: Fibrinolytic enzyme Pıhtı teli eritici (tıp): Fibrinolysin Pıhtı teli eritme dizgesi: Fibrinolytic system Pıhtı teli üreten: Fibrinogen Pıhtıcık: Prothrombin Pıhtıçözer (tıp): Anticoagulant; Anticoagulative Pıhtılaşan: Coagulating Pıhtılaşık: Coagulated Pıhtılaşma: Coagulation; Thrombosis; Flocculation Pıhtılaşma direnci (tıp): Thromboresistance Pıhtılaşmayla damar tıkanması (tıp): Thromboembolism Pıhtılaşmış: Coagulated Pıhtılaştıran: Coagulating; Coagulant Pıhtılaştırgan: Coagulative Pıhtılaştırıcı: Flocculating agent; Coagulant; (tıp) Thromboplastic 559
Pıhtılaştırılabilirlik (kan) Pıhtılaştırılabilirlik (kan): Thrombogenicity Pıhtılı toplar damar yangısı (tıp): Thrombophlebitis Pıhtıönler: Anticoagulative (=Anticoagulant) Pılı pırtı: Rummage Pınar: Fountain; Well Pırazvana: Tang Pırılda: Coruscation Pırıldama: Iridescence Pırıltı: Iridescent; Twinkle Pırıltılı bakır: Chalcocite (= Chalcocine); Copper glance Pırıltılı mineral: Glance Pırtık: Tattered Picon deneyi (Tl): Picon test Pidgeon süreci (Mg): PidgeonProcess Pierce karıştırıcısı: Pierce amalgamator Pierce-Smith dönüştürgeci: Pierce-Smith converter Piezodirençli: Piezoresistive Piezodirençli gereç: Piezoresistive material Piezoelekrik osilatör: Piezoelectric oscillator Piezoelektrik: Piezoelectric Piezoelektrik başlatıcı (devinim): Piezoelectric actuator Piezoelektrik etkisi: Piezoelectric effect Piezoelektrik jeneratör: Piezoelectric generator Piezoelektrik kristal: Piezoelectric crystal Piezoelektrik malzeme: Piezoelectric material Piezoelektrik polimer: Piezoelektrik polymers Piezoelektrik rezonatör: Piezoelectric resonator Piezoelektrik seramik: Piezoelectric ceramic Piezoelektrik tarayıcı: Piezoelectric scanner 560
Piling-Bedworth (PB) oranı Piezokuvveti mikroskopisi: Piezoforce microscopy Piezoseramik: Piezoceramic Piezotepkimeli görüntüleme: Piezoresponse imaging Piezotepkimeli kuvvet mikroskopisi: Piezoresponse force microscopy Pigment: Pigment Pik demiri: Pig; Pig iron Pik döküm makinası: Pig casting machine Pik hurdası: Iron scrap Pik kalıp: Iron mould Pik kanalı: Pig bed Pik kurşunu: Pig lead Pik ve cevher süreci (çelik): Pig-and-ore process Pik ve hurda süreci (çelik): Pig and scrap process Pik yatağı: Pig bed Pikap: Station vagon Pikle akışkanlaştırma (çelik): Pigging up Pikle karbon artırma (çelik): Pigging back Piknometre: Pyknometer; Picnometer Piko (10-12): Piko Pikofarad: Picofarad Pikolin: Picoline Pikral (%4Pikrik asitli metil alkol): Picral Pikrat: Picrate Pikrik asit: Picric acid Pikrit: Picrite Pikrotoksin: Picrotoxin Piksel: Picture element (=Pixel) Piksel kaydırma: Pixel shifting Pil: Battery; Primary cell Pilet kaplama yunakları: Pilet Plating baths Pilger boru küçültme süreci: Pilger tubereducing process Pilger haddesi (boru): Pilger mill Piling-Bedworth (PB) oranı: PilingBedworth (P.B.) ratio
Pilkington süreci (cam) Pilkington süreci (cam): Pilkington process Pilokerpin: Pilocarpine Pilon: Pylon Pilor (tıp): Pylorus Pilot: Pilot Pilotsuz: Unpiloted Pilotsuz uçak: Remote controlled aircraft; Unpiloted aircraft Pilumin süreci (Al) (tıp): Pylumin process Pim: Pin; Gib; Gudgeon; (döküm) Dowel Pim zımbası (=Delik büyütücü): Drift Pi-mezon: Pi-meson (=Pion) Pinen: Pinene Pinit: Pinite Pinolin: Pinolin Pinömatik: Pneumatic Pinömatik çekiç: Pneumatic hammer Pinpon: (=Pingpong) Table tennis Pinpon raketi: Paddle Pint (=1/8galon): Pint Pinyon dişli: Driving; Pinion Pinyon dişli kutusu: Pinion stand Pinyon şaft: Spindle shaft; Spindle; Pinion shaft Piobert çizikleri (derin çekme): Piobert lines Pi-ortacık: Pi-meson (=Pion) Pip dayama yeri (cam): Pig Piperazin: Piperazin Piperidin: Piperidene Piperin: Piperine Piperonal: Piperonal Pipet: Pipette Pipo: Pipe; Blowing iron; (cam) Pontil (=Punty); Revolving sleeve; Revolving tube Pipo sapı: Pipestem Pipodan sarkan cam (cam boru): Catenary Pipotaşı (kızıl): Pipestone Piramit (mat.): Pyramid Piramit araba (cam): Barrow
Piritli cevher oksitlenmesi Piramit dizgesi (kristalografi): Pyramidal system Piramit sertlik sayısı: Pyramid hardness number Piramit taban düzlemi (örütbilim): Pyramidal plane Piramitsi: Pyramidal Pirani vakum ölçeri: Pirani vacuum gauge Pirargirit (yer b.): Ruby silver; Pyrargyrite Pireks: Pyrex Piridin: Pyridine Piridoksin: Pyridoxine Pirimidin: Pyrimidine Pirinç: (metal) Brass; (besin) Rice Pirinç çubuk: Brass rod Pirinç döküm: Brass casting Pirinç eritme: Brass melting Pirinç eritme ocağı: Brass melting furnaces Pirinç eşya: Brassware Pirinç haddeleme: Brass rolling Pirinç haddesi: Brass rolling mill Pirinç hazırlama işlemi: Brass finishing Pirinç kaplama: Brass plating; Brassing Pirinç kaplama yunağı: Brass bath Pirinç kaplı: Brassy Pirinç kaplı lastik teli: Brass plated tirechord Pirinç lehimi: Brass solder Pirinç levha: Brass plate Pirinç parlaklaştırıcılar: Brass polisher Pirinç renklendirme: Brass colouring Pirinç sac: Brass sheet Pirinçsi: Brassy Pirit: Fool’s gold; Pyrite Pirit izabesi: Pyritic smelting Pirit’e ilişkin: Pyritic Piritli: Pyritical (=Pyritous) Piritli bakır izabesi: Pyritic copper smelting Piritli cevher oksitlenmesi: Pyritic smelting 561
Piritli kömür Piritli kömür: Drossy coal Piritrin ve: Pyrethrin Piroelektriklilik: Pyroelectricity Pirofanit: Pyrophanite Pirofilit: Pyrophillite; Pyrophyllite Pirofosfat: Pyrophosphate Pirofosfat yunağı (bakır kaplama): Pyrophosphate bath Pirofosforik asit: Pyrophosphoric acid Pirogalik asit: Pyrogallic acid (=Pyrogallol) Pirogallol: Pyrogallol Pirokatekol: Pyorcatechol Piroksen: Pyroxene Pirol: Pyrrole Piroliz: Pyrolysis Piroloji: Pyrology Pirolüsit: Pyrolusite Pirometalurji: Pyrometallurgy Pirometre: Pyrometer Pirometri: Pyrometry Piromorfit: Pyromorphite Piron: Pyrone Pirop: Pyrope; Pyrople Piroseram: Pyroceram Pirosilikatlar: Pyrosilicates Pirostat: Pyrostat Pirosülfat: Pyrosulphate Pirosülfürik asit: Pyrosulphuric acid Pirotit: Pyrrhotine; Pyrrhotite Pis: Contaminated; Unclean; Impure Pis buğu: Effluvium Pis çelik: Dirty steel Pis çözelti: Contaminated solution; Impregnated solution Pis döküm: Dirty casting Pis gaz toplayıcısı (EAO): Snorkel Pis içyapılı çelik: Dirty steel Pis içyapılı döküm: Dirty casting Pis köpük: Scrum Pis su: Contaminated water 562
Pişirme sıcaklığı (boya) Pis yüzey: Contaminated surface; Impregnated surface Piset (cam): Washing bottle Pislenme: Contamination Pislenmemiş: Incontaminate Pisletici: Contaminating Pisletici parçacık: Contaminating particle Pisletilemez: Incontaminable Pisletme: Contamination Pislik: Uncleanness; Dirt; Dirtiness Pislik tuzağı ( döküm): Dirt trap Pisolit: Pisolite Pistole: French curve Piston: Piston Piston başı (oto): Piston crown Piston başlığı: Crosshead Piston kolu (oto): Piston rod Piston yayı: Piston ring Pistonlu körük: Piston blower Pistonlu motor: Reciprocating engine Pişirilmemiş sıkıt: Green compact Pişirilmeyen kum: No-bake sand Pişirilmiş: Baked Pişirilmiş maça: Baked core Pişirilmiş seramikler: Fired ceramics Pişirilmiş toprak: Terra cotta Pişirilmiş topraktan çanak-çömlek: Terra cotta ware Pişirilmiş topraktan mimarlık tuğlası: Architectural terra cotta Pişirilmiş tuğla: Fired brick Pişirme: Baking; Cooking; Curing; Firing Pişirme (cam üzeri boya): Firing on Pişirme bölgesi (fırın): Firing zone Pişirme çekintisi: Firing shrinkage Pişirme fırını: Baking oven; Burning kiln; (cam) Decorating kiln Pişirme genleşmesi: Firing expansion Pişirme işlemi: Baking operation Pişirme sıcaklığı: Baking temperature Pişirme sıcaklığı (boya): Firing temperature
Pişirme süresi Pişirme süresi: Firing time; Baking time Pişirme yüzeyi (elektrikli fırın): Cooktop Pişkin maça: Baked core Pişkin tuğla: Body brick Pişmemiş: Unbaked Pitot borusu (akışkanlar): Pitot tube Pittsburg düz cam süreci: Pittsburg sheet process Pityalin: Ptyalin Piyano: Piano Piyano akort anahtarı: Tuning hammer; Tuning wrench Piyano teli (çelik): Piano wire Piyano tuşları: Ivories Piyanoloto: Rocker Piyasa araştırması: Market research Piyasa çözümlemesi: Market analysis Piyasa değeri: Market value; Quotation Piyasa fiyatı: Market price Piyon: Pion Plak: Record Plâk döndüreci: Turntable Plâka: Dalle Plâka (refrakter): Plate block Plâka basma: Matrixing Plâka döşeme (cam): Patching Plâka film: Film plate Plâka tuğla: Split Plakart: Placard Plan: Plat; Schema; Project; Scheme; Plan; Layout Plancır (cam): Feeder needle; Feeder plunger; Revolving tube (=Revolving sleeve); Needle Plancır kamı (cam): Needle cam Planck dağılım yasası: Planck distribution law Planck değişmezi (h=6.624x10e-27 ergsec): Planck’s constant (h) Planck’ın ışınım yasası: Planck’s law of radiation Planeter hadde (yassı kütükten sac üreten hadde): Planetary mill
Plastik yapımı Plankeit: Plancheite Planlama: Planning Planya: Planer (=Planing machine) Planya makinası: Planer; Shaper; Planing machine Planya tezgahı: Facing lathe Planyalama: Planing Planyalanmış: Planed Plasenta (tıp): Placenta Plasmered süreci (sünger demir): Plasmared process Plaster: Plaster Plastijel: Plastigel Plastik: Plastic Plastik astar: Plastic lining Plastik astar gereci: Mud Plastik biçimleme: Plastic forming Plastik bomba: Plastic bomb Plastik cam: Plexiglass; Lucite Plastik cerrahi (tıp): Anaplasty Plastik cerrahi ile organ onarımı (tıp): Neoplasty Plastik deformasyon (metal): Plastic deformation Plastik film: Plastic film Plastik gereçler: Plastics; Plastic materials Plastik kalıbı: Plastic mould Plastik köpük: Plastic foam Plastik laminatlar: Plastic laminates Plastik maça kutuları (döküm): Plastic core boxes Plastik maske: Plastic replica Plastik modeller (döküm): Plastic patterns Plastik parçalar: Plastic components Plastik pelte: Plastigel Plastik sanatlar: Plastic arts Plastik sertlikölçeri: Durometer Plastik sünger: Plastic foam Plastik torba: Sack Plastik yapıcı: Plasticizer Plastik yapımı: Fabrication of plastics 563
Plastik yataklar (mak.) Plastik yataklar (mak.): Plastic bearings Plastik zar: Plastic film Plastikler: Plastics Plastikleşme önlemesi: Antiplasticization Plastikleşme önleyici: Antiplasticizer Plastikleşmesavar: Antiplasticizer Plastikleştirici: Plasticizer Plastikleştirme: Plasticization Plastiksi: Semiplastic Plastisite (mek.): Plasticity Plastisol: Plastisol Platform: Platform Platin: Platinum Platin alaşımları: Platinum alloys Platin anot: Platinum anode Platin bilyaları: Platinum shot Platin bromür: Platinum bromide Platin cevheri: Platinum ore Platin derişimi: Platinum concentration Platin dirençli sıcaklıkölçer: Platinum resistance thermometer Platin içeren: Platiniferous Platin iridyum alaşımları: Platinumiridium alloys Platin iridyum denge dizgesi: Platinumiridium equilibrium system Platin iridyum evre çizgesi: Platinumiridium phase diagramme Platin iridyumlu uç: Platinum-iridium tip Platin iyodür: Platinum iodide Platin kaplama: Platinating; Platinizing; Platinum plating Platin kaplama (refrakter): Platinum Cladding Platin karası: Platinum black Platin katımlı asbest: Platinized asbestos Platin klorürler: Platinum chlorides Platin kullanımları: Platinum uses Platin lehimi: Platinum solder Platin oksit: Platinum oxide Platin özütleme: Platinum extraction 564
Plazma püskürtme Platin palladyum altın alaşımı: Platinumpalladium-gold alloy Platin rodyum alaşımları: Platinumrhodium alloys Platin siyanür: Platinum cyanide Platin sülfür: Platinum sulphide Platin süngeri: Platinum sponge Platin taklidi: Platina Platin tel: Platinum wire Platin tezgenleştirici: Platinum catalysts Platin tozu: Platinum black; Platinum powder Platin tül: Platinum gauze Platin varağı: Platinum foil Plâtina: Platina Platin-gümüş dizgesi: Platinum-silver system Platin-gümüş evre çizgesi: Platinumsilver phase diagramme Platinle kaplama: Platinization Platinleme: Platinating; Platinizing; Platinization Platinlenmiş asbest: Platinized asbestos Platinli: Platiniferous; Platinic; Platinous Platinli artıuç: Platinum anode Platinli asbest: Platinized asbestos Platinli iridyumlu doğal cevher: Platiniridium Platinsi: Platinoid Plattner harcı (seramik): Plattner mortar Plazma: (fizik) Plasma; (tıp) Plasma Plazma ark kaynağı: Plasma-arc welding Plazma ark kesmesi: Plasma-arc cutting Plazma atımlı spektrofotometri: Plasmaemission spectrophotometry Plazma bırakıntısı: Plasma deposition Plazma destekli kimyasal buharlı bırakım: Plasma-assisted chemical vapour deposition (PACVD) Plazma ışınlı işleme (mak): Plasma beam machining Plazma işlemi: Plasma treatment Plazma proteinleri: Plasma proteins Plazma püskürtme: Plasma spraying
Plazma püskürtümlü alumina Plazma püskürtümlü alumina: Plasmasprayed alumina Plazma püskürtümlü krom oksit: Plasma-sprayed chromic oxide Plazma püskürtümlü metal kaplama: Plasma spray metallizing Plazma püskürtümlü zirkonya: Plasmasprayed zirconia Plazma püskürtümü: Plasma spraying Plazma tabancası: Plasma gun Plazma tükürümü: Plasma sputtering Plazmabürgüsü (tıp): Plasmalemma Plazmalı arıtma: Plasma purification Plazmalı çoğuzlama: Plasma polymerization Plazmalı dağlama (metal): Plasma etching Plazmalı dağlama aygıtı: Plasma etching device Plazmalı eritme (eritme): Plasma melting Plazmalı görüntü panoları: Plasma display panels (PDP) Plazmalı hassas kesme: High-definition plasma cutting Plazmalı kesiciler: Plasma cutters Plazmalı kimyasal işlem: Plasma chemical processing Plazmalı osmiyum kaplayıcı (aygıt): Osmium plasma coater Plazmalı şaloma: Plasma torches Plazmalı temizleme: Plasma cleaning Plazmalı temizleme aygıtı: Plasma cleaning device Plazmalı toplaklama/sinterleme: Plasma sintering Plazmon (zayıf bağlı elektronların salınım erki nicemi): Plasmon Plazmon doruğu (görünge): Plasmon peak Pleksiglas: Plexiglass Plessy yeşili: Plessy’s green Pletismograf (tıp): Plethysmograph Plevra (tıp): Pleura Plumbsol™: Plumbsol™
Polarlama voltajı (elekt.) Plutonyum: Plutonium p-n bağlantısı: p-n junction Pnömatik çekiç: Air hammer Pnömatoterapi (tıp): Pneumatotherapy Pnömokok (zatürre): Pneumococcus p-n-p transistörü: p-n-p transistor Pockels gözesi: Pockels cell Pockels olgusu (elektrikle kırılım imleci değişimi): Pockels effect Podyum: Podium Pohlman yöntemi (sesüstü deneyi): Pohlman method Poiseuille denklemi: Poisseuille’s equation Poiseuille yasası ]: Poisseuille’s law Poisseuille akışı: Poisseuille flow Poisson oranı: Poisson’s ratio Poisson oranı işlevi: Poisson’s ratio function Pokayok: Pokayoke Polarimetre: Polarimeter (=Polariscope) Polariskop: Polariscope Polarite: Polarity Polarizasyon: Polarization Polarizasyon gerilimi: Bias Polarize: Polarized Polarize edici: Polarizing Polarize gözlük: Polarized glasses Polarize ışık: Polarized light Polarize molekül: Polarized molecule Polarize olmamış: Non-polarized Polarizör: Polarizer (Nicol prizm) Polarlama (elekt.): Bias Polarlama akımı (elekt.): Bias current Polarlama direnci (elekt.): Bias resistor Polarlama gecik(tir)mesi: Bias retardation Polarlama gerilimi (elekt.): Bias voltage; Biasing potential Polarlama pili (elekt.): Bias cell Polarlama trafosu (elekt.): Biasing transformer Polarlama voltajı (elekt.): Biasing voltage 565
Polarlamalı mikroskopi Polarlamalı mikroskopi: Polarizing microscopy Polarma direnci: Biasing resistor Polarma gerilimi üreteci: Bias generator Polaroid™: Polaroid™ Polaroid™ fotoğraf makinası: Polaroid™ camera Polaron (fizik): Polaron Poliakrilamid: Polyacrylamide Poliakrilat: Polyacrylate (PAR) Poliakrilikler: Polyacrylics Poliakrilonitril: Polyacrylonitrile Poliakrilonitril (PAN): Polyacrylonitrile (PAN) Poliamid eşçoğuz: Polyamide copolymer Poliamid-imid: Polyamide-imide (PAI) Poliamidler: Polyamides (PA) Poliamido amin: Polyamido amine (PAMAM) Poliamin: Polyamine Polianilin: Polyaniline Polianit: Polianit (=Pollux) Poliaril sulfon: Polyaryl sulfone (PAS) Poliarilat: Polyarylate (PAR) Poliarileter: Polyarylether (PAE) Poliarlatlar: Polyarlates Poliaromatik ester: Polyaromatic ester Poliaromatik kabuklar: Polyaromatic shells Poliaromatik keton: Polyaromatic ketone (PAK) Poliasetal: Polyacetal Poliasetilen: Polyacetylene Polibasit: Polybasite Polibutadiyen: Polybutadiene Polibütilen: Polybutylene (PB) Polibütilen tereftalat: Polybutylene terephthalate (PBT) Polidimetilsiloksan: Polydimethylsiloxane (PMDS) Polielektrolit: Polyelectrolyte Poliester: Polyester (PET) Poliester ipliği: Polyester fibre 566
Poliimid sulfon Poliester reçineler: Polyester resins Poliester üretanlar: Polyester urethanes Polieter: Polyether Polieter eter keton: Polyether ether ketone (PEEK) Polieter sulfon: Polyether sulfone (PES) Polieter üretanlar: Polyether urethanes Polietereterketon: Polyetheretherketone (PEEK) Polieter-imid: Polyether-imide (PEI) Polieterketon: Polyetherketone (PEK) Polietilen: Polyethene; Polyethylene (PE) Polietilen çarşaflar: Polyethylene sheets Polietilen glikol: Polyethylene glycol (PEG) Polietilen lifler: Polyethylene fibres Polietilen oksit: Polyethylene oxide (PEO) Polietilen plastikler: Polyethylene plastics Polietilen reçineler: Polyethylene resins Polietilen tozu: Polyethylene powder Polifenilin eter: Polyphenylene ether (PPE) Polifenilin oksit: Polyphenylene oxide (PPO) Polifenilin sulfon (PPSU): Polyphenylene sulfone Polifenilin sülfür: Polyphenylene sulphide Poliflorokarbonlar: Polyfluorocarbons Poliformaldehit: Polyformaldehyde (PF) Poliftalamidler: Polyphthalamides (PPA) Poliglikolik asit: Polyglycolic acid (PGA) Poliglikoller: Polyglycols Polihalit: Polyhalite Polihidrik alkoller: Polyhidric alcohols Polihidroksibütarat: Polyhydroxybutarate (PHB) Polihidroksietil metaakrilat: Polyhydroxyethyl methacrylate (PHEMA) Polihidroksivalerat: Polyhydroxyvalerate (PHV) Poliimid: Polyimide (PI) Poliimid camı: Polyimide-glass Poliimid sulfon: Polyimide sulfone
Poliizobütilen Poliizobütilen: Polyisobutylene (PIB) Poliizopren: Polyisoprene Polikarbonat: Polycarbonate (PC) Poliketonlar: Polyketones Poliketonlar: Polyketones (PEK) Poliklinik: Polyclinic Polikloropren: Polychloroprene Polikristal: Polycrystal Polilaktikasit: Polylactic acid (PLA) Polimer (=çoğuz): Polymer Polimer adları: Polymer names Polimer bilimi: Polymer science Polimer elyafı: Polymer fibre; Polymeric fibre Polimer film: Polymeric film Polimer gereçler: Polymeric materials Polimer harmanı: Polymer blend Polimer katot: Polymeric cathode Polimer kristalleri: Polymer crystals Polimer parçalanması: Depolymerization (=cracking) Polimer reçineleri: Polymer resins Polimer zar: Polymer film Polimeraz: Polymerase Polimerizasyon fırını (reçineler): Polymerizing oven Polimerizasyon kertesi: Degree of polymerization (DP) Polimerle(ş)me: Polymerization Polimetan: Polymethane Polimetil metakrilat: Polymethyl methacrylate (PMMA) Polimetilen difenilen izosiyanat: Polymethylene diphenylene isocyanate (PMDI) Polinükleotit: Polynucleotide Polioksanon: Polydioxane (PDS) Polioksimetilen: Polyoxymethylene (POM) Poliolefin eşçoğuzlar: Polyolefin copolymers Poliolefinler: Polyolefins
Poliüretan kaplama Polipeptit: Polypeptide Polipropilen: Polypropylene; Polypropylene (PP) Polipropilen borular: Polypropylene tubes Polipropilen sıcak eriyikleri: Polypropylene hot melts Polisakkaritler: Polysaccharides Polisilikon: Polysilicon Polisilikon çınlaçlar: Polysilicon resonators Polisilikon demeti: Polysilicon beam Polisilikon film: Polysilicon film Polisilikon içyapısı: Polysilicon microstructure Polisilikon kalıcı gerilimi: Polysilicon residual stress Polisilikon katman: Polysilicon layer Polisilikon kırılma dayancı: Polysilicon fracture strength Polisilikon kırılma tokluğu: Polysilicon fracture toughness Polisilikon rezonatörler: Polysilicon resonators Polisilikon sürtünmesi: Polysilicon friction Polisilikon şerit: Polysilicon strip Polisilikon yorulması: Polysilicon fatigue Polisilikon yüzey inceişlemi: Polysilicon surface micromachining Polistiren: Polystyrene (PS) Polisulfon: Polysulfone (PSU) Polisülfür: Polysulphide Polisülfür elastomeri: Polysulphide elastomer Politeknik: Polytechnic Politetra-floretilen: Fluoni (Polytetrafluorethylene) Politetrafloroetilen: Teflon; Polytetrafluoroethylene (PTFE) Poliüretan: Polyurathane (PU) Poliüretan elastomer: Polyurethane elastomer Poliüretan kaplama: Polyurethane coating 567
Poliüretan köpük Poliüretan köpük: Polyurethane foam Poliüretan sünger: Polyurethane foam Polivinil alkol: Polyvinyl alcohol (PVAL) Polivinil asetat: Polyvinyl acetate (PVA) Polivinil butiral: Polyvinyl butyral (PVB) Polivinil florür: Polyvinyl fluoride (PVF) Polivinil kaplama: Polyvinyl coating Polivinil klorür: Polyvinyl chloride (PVC) Poliviniliden klorür: Polyvinylidene chloride (PVDC) Polivinilidin florür: Polyvinylidene fluoride (PVDF) Polivinilidin florür eşçoğuzu: Polyvinylidene fluoride copolymer Polivinilli alkollü çözeltiler: Polyvinyl alcohol solutions Polonyum: Polonium Poluethow deneyi: Poluethow test Polusit: Pollucite Polyester elastomer: Polyester elastomer Polyester eşçoğuzlar: Polyester copolymers Polyester kaplama: Polyester coating Polyester kumaşlar: Polyester fabrics Polyester laminatlar: Polyester laminates Polyester örgüsüz kumaş: Polyester nonwoven fabric Polyester plastikler: Polyester plastics Polyesterleme: Polyesterification Poly-Si süreci: Poly-Si process Pomat (ecza): Unguent Pompa: Pump Pompa gövdesi: Pump body Pomza (%65-75SiO2 + %15Al2O3 + Na): Pumice Pomza taşı: Floatstone; Cotton stone; Rottenstone Porfir (kaya): Porphyroid Porselen: Porcelain Porselen cam: Hyalithe Porselen çamuru: Kaolin(= China clay) Porselen emaye taşlaması: Stoning 568
Portakal çiçeği esansı Porselen emayesi: Porcelain enamel Porselen emayesi inceliği: Porcelainenamel fineness Porselen emayesi kırıntısı: Porcelainenamel frit Porselen eşya: Chinaware Porselen ezme teknesi: Grinding vat Porselen hamuru: Pâte Porselen kırığı: Grog1 Porselen mozaik: Porcelain tile Porselen sırı: Porcelain enamel Porselen sırlama: Porcelain enamelling Porselen süreci: Porcelain process Porselen taklidi: Semiceramic Porselen yağdanlık: Lekythos Porselen yalıtıcı: Porcelain insulator Porselen yeşimtaşı: Porcelain jasper Porselenleme: Porcelainization Porselensi: Semiceramic Port (cam): Port Port ağzı (cam): Port mouth Port ağzı yan duvarı (cam): Jamb; Port jamb Port altı ateşleme (cam): Under port firing Port arka duvarı (cam): Port back wall Port arka kemeri (cam): Port rear arch Port boynu (cam): Port neck Port boynu kemeri (cam): Cap Port boynu kemeri (cam): Port cap rake; Port neck crown Port boynu tabanı (cam): Port floor; Port neck bottom; Sill Port eşiği (cam): Port apron Port eşiği kemeri (cam): Port arch; Port cap; Port cover; Port crown Port içinden ateşleme (cam): Through Port firing Port kemeri (cam): Port cap; Port cover; Port crown Port şahtası (cam): Port uptake; Uptake Port üstü ateşleme (cam): Overport firing Portakal çiçeği esansı: Neroli oil
Portakal desenli cam Portakal desenli cam: Orange glass Portakal kabuğu (yüzey hatası) Kabuk soyma: Peeling (=Orange peel) Portakal kabuğu (yüzey kusuru): Orange peel Portakal kabuğumsu görüntü (yüzey kusuru): Orange Peel effect Portakal kırmızısı: Orange red Portakal kurşunu: Orange lead Portakal yağı: Neroli oil Portakalsı mineral: Orange mineral Portal damar: Portal vein Portal vinç: Gantry crane Portland çimentolu beton: Portland cement concrete Portland çimentosu: Portland cement Portland yüksek fırın dışığı çimentosu: Portland blast-furnace slag cement Porto şarabı kadehi (cam): Port glass Portre: Portrait Portre heykeli: Portrait bust Portre yontusu: Portrait bust Posa: Fecula; Dreg; Sediment; Foots; Marc; (maden) Tailings Posalı: Feculant Post: Peltry; Fell; Woolfell Post doldurma: Taxidermi Posta: Post; Mail Posta çantası: Mail bag Posta dağıtım: Mail delivery Posta damgası: Postmark Posta kutusu: Mailbox; Postbox Posta pulu: Postage stamp Posta siparişi: Mail-order Postalama: Maling Postalanabilir: Mailable Poster: Poster Postulat (mat): Postulate Pota (cam): Pot Pota (metal): Ladle Pota ağzı: Spout Pota akıtma: Ladle pouring; Ladle teeming
Pota oturgacı Pota aktarımı: Ladle transfer Pota arabası: Ladle bogie (=Ladle car); (cam) Pot wagon Pota astarı: Crucible wash; Ladle lining Pota boşaltma: Ladle teeming (=Ladle Pouring) Pota boşaltma süresi: Ladle teeming time Pota büyüklüğü: Ladle size Pota camı: Pot glass Pota çeliği: Crucible steel Pota çevrim süresi (çelik): Ladle cycle time Pota deliği: Ladle nozzle Pota donatma: Ladle rigging Pota dökümü: Ladle pouring Pota fırını (cam): Pot furnace Pota fırını tabanı (cam): Siege; Bench Pota halkası (cam): Pot ring (=Gathering ring, ring) Pota ısıtma: Ladle heating Pota işlem yeri: Ladle treatment station Pota işlemi: Ladle treatment Pota kabarcıklanması: Ladle bubbling Pota kabuğu: Ladle shell Pota kaldırma dizgesi: Ladle lifting system Pota kapağı: Ladle cover Pota katıkları: Ladle additions Pota kaynaması: Ladle bubbling Pota kimyasal aralıkları ve kısıtları: Ladle chemical ranges and limits Pota kurutma: Ladle drying Pota kurutma aygıtı: Ladle drier Pota kurutucusu: Ladle drier Pota metalbilimi: Ladle metallurgy Pota metalurjisi: Ladle metallurgy Pota mili: Stopper rod Pota mili tuğlası: Rod cover Pota numunesi: Ladle sample Pota ocağı: Ladle furnace Pota ocak: Crucible furnace Pota oturgacı: Ladle turret 569
Pota önısıtması (cam) Pota önısıtması (cam): Pot arching Pota önısıtması (cam): Pot firing (=Pot arching) Pota perdelemesi: Ladle shrouding Pota rubisi (cam): Pot ruby Pota sakalı (çelik): Ladle skull Pota sıçrama kalkanı: Ladle splash shield Pota sığası: Ladle capacity Pota tabanına toz serpme (cam): Breezing Pota tepkimeleri: Ladle reactions Pota tıpası: Ladle stopper Pota tuğlası: Ladle brick Pota vinci: Casting crane; Ladle crane Pota yakutu: Pot ruby Potada dondurulmuş cam: Pot cooled glass Potada gaz giderme (çelik): Ladle degassing Potada kükürt giderme (çelik): Ladle desulphurization Potada silisyum giderme (çelik): Ladle desiliconization Potada soğutma (cam): Pot cooling Potada suverme (çelik): Pot quenching (=Direct quenching) Potadan döküm hızı: Rate of teeming Potadan döküm teknesine perdeleme: Ladle-to-tundish shrouding Potadan kalıba döküm: Teeming Potadan kalıba gaz giderme (çelik): Ladle-to-mould degassing Potadan kalıba vakumlu gaz giderme (çelik): Ladle-to-mould vacuum degassing Potadan potaya aktarma (sıvı metal): Reladling Potadan potaya gaz giderme (çelik): Ladle-to-ladle degassing Potadan potaya vakumlu gaz giderme (çelik): Ladle-to-ladle vacuum degassing Potalı arıtma fırını (çelik): Ladle refining furnace Potalı ocak: Crucible furnace Potalı ocak çeliği: Crucible steel 570
Potasyum karbonat Potanın konduğu yer (cam): Seat Potansiyel (elektrik): Potential Potansiyel enerji: Potential energy Potansiyel erk engeli: Potential barrier Potansiyel farkı: Potential difference Potansiyometre: Potentiometer Potansiyometrik titrasyon: Potentiometric titration Potansiyostat: Potentiostat Potas yapılan yer: Ashery Potasyum: Potassium Potasyum antimonat: Potassium antimonate Potasyum asetat: Potassium acetate Potasyum bikarbonat: Potassium bicarbonate Potasyum borohidrat: Potassium borohydrate Potasyum bromat: Potassium bromate Potasyum bromür: Potassium bromide Potasyum çubuğu: Potassium rod Potasyum dikromat: Potassium dichromate Potasyum ferrisiyanür: Potassium ferricynanide Potasyum ferrosiyanür: Potassium ferrocyanide Potasyum florür: Potassium fluoride Potasyum fluoborat (döküm): Potassium fluoborate Potasyum fosfat: Potassium phosphate Potasyum germanat camları: Potassiumgermenate glasses Potasyum hidrojen diflorür: Potassium hydrogen difluoride Potasyum hidroksit: Potassium hydroxide Potasyum ikihidrojen fosfat: Potassium dihydrogenPhosphate Potasyum iyodat: Potassium iodate Potasyum iyodür: Potassium iodide Potasyum karbonat: Pearl ash; Potash; Potassium carbonate
Potasyum klorat Potasyum klorat: Potassium chlorate Potasyum klorür: Potassium chloride Potasyum kromat: Potassium chromate Potasyum kurşun silikat camları: Potassium-lead silicate glasses Potasyum külçesi: Potassium ingot Potasyum metabisülfür: Potassium metabisulphite Potasyum metavanadat: Potassium metavanadate Potasyum molibdat: Potassium molybdate Potasyum nitrat: Potash nitre; Potassium nitrate Potasyum nitrit: Potassium nitrite Potasyum niyobat: Potassium niobate Potasyum oksit: Potash oxide Potasyum parçaları: Potassium chunks Potasyum perklorat: Potassium perchlorate Potasyum permanganat: Potassium permanganate Potasyum persulfat: Potassium persulphate Potasyum pirofosfat: Potassium pyrophosphate Potasyum rutanat: Potassium rhuthenate Potasyum selenat: Potassium selenate Potasyum selenit: Potassium selenite Potasyum selenosiyanat: Potassium selenocyanate Potasyum silikat camları: Potassiumsilicate glasses Potasyum siyanat: Potassium cyanate Potasyum siyanür: Potassium cyanide Potasyum sodyum kurşun silikat camları: Potassium-sodium lead silicate glasses Potasyum sülfat: Potassium sulphate Potasyum sülfit: Potassium sulphite Potasyum süperoksit: Potassium superoxide Potasyum tantalat: Potassium tantalate
Praseodimiyum klorür Potasyum tiyosiyanat: Potassium thiocyanate Potasyum tiyosülfat: Potassium thiosulphate Potasyum tungstat: Potassium tungstate Potasyumlu argonlu yaş belirleme: Potassium argon dating Potaş: Potash; Pearl ash; Potash alum Potaş camı: Potash glass Potaş feldspar: Potash feldspar Potaya püskürtme süreci (çelik): Ladle injection process Potin: Buskin Potur (ata biniş pantalonu): Jodhpur Poundal (=13563din): Poundal (footpound-sec) Pourbaix çizgeleri: Pourbaix diagrammes Povelit: Powellite Poyra: Axle oil box; Hub Poyra civatası: Hub bolt Poyra kovanı: Hub bushing Pozitif tam sayı: Natural number Pozitron (atom): Positron Pozitronyum: Positronium Pozlandırma (foto): Exposure Pozometre: Actinometer; Lightmeter Pörsük: Limp Pörsümüş: Sapless Pösteki: Sheepskin Pragmatik: Pragmatic Prandtl-Tomlison modeli: PrandtlTomlinson model Pranga: Gyve; Balland chain; Shackle Praseodimiyum: Praseodymium Praseodimiyum bromür: Praseodymium bromide Praseodimiyum florür: Praseodymium fluoride Praseodimiyum iyodür: Praseodymium iodide Praseodimiyum klorür: Praseodymium chloride 571
Praseodimiyum külçesi Praseodimiyum külçesi: Praseodymium ingot Praseodimiyum oksit: Praseodymium oxide Praseodimiyum perklorat: Praseodymium perchlorate Praseodimiyum sarısı: Praseodymium yellow Praseodimiyum talaşı: Praseodymium chip Praseodimiyum tozu: Praseodymium powder Praseodimiyum varağı: Praseodymium foil Pratik: Practical; Viable Preece deneyi (Galvanizleme): Preece test Prefabrik kaplama: Drywall Prepregler (çoğuzlanmamış reçinelerde lif katmanları): Prepregs Pres: Press Pres çerçevesi: Press frame Pres döküm: Die casting; Pressure die casting Presbitlik (tıp): Presbyopia Presleme (cam): Straight Pressing Preslenmiş toz: Pressed Powder Pres-üfleme yöntemi (cam): Press-andblowProcess Prim: Bonus Prime Western çinkosu: Prime Western zinc Primer elyaf (cam): Primary fibre Priorit (Nb): Priorite Priz (elekt): Jack; Outlet Priz bileziği: Jack sleeve Priz fişi: Jack Plug Prizma: Prism Prizmamsı: Prismatic Proaktinyum: Proactinium Problem (mat.): Problem Profil: Profile; (çelik) Section Profil boru: Shaped tube 572
Propilen karbonat Profil çekme: Section drawing Profil gövdesi: Web Profil haddesi: Section mill Profil tel: Shaped wire Profiller: Sections Proforma fatura: Proforma invoice Program: Programme; Schedule Program değerlendirme: Programme evaluation Programlanabilir: Programmable Programlanabilir robotlar: Programmable robots Proje: Project; Scheme Proje dairesi: Engineering department Proje yönetimi: Project management Projeksiyon makinası: SlideProjector Projektör: Searchlight Projesteron (tıp): Progestrone (=Progestine) Prokain: Procaine Prolaktin: Prolactin Prolamin: Prolamine; (kim.) Gliadine Prolan: Prolan Prolin (tıp): Proline Prometyum: Promethium; Illinium Propan: Propane Propan fışkırtımlı dondurma: Propanejet freezing Propan fışkırtımlı dondurma aygıtı: Propane-jet freezing device Propan fışkırtımlı dondurucu (aygıt): Propane-jet freezer Propan gazı: Colour gas Propanal: Propanal (=Propyl aldehyde) Propant: Proppant Propen: Propene (=Propylene) Propil aldehit: Propyl aldehyde Propil alkol: Propyl alcohol Propilen: Propylene Propilen glikol: Propylene glycol Propilen karbonat: Propylene carbonate
Propilen kökü Propilen kökü: Propylene radical Propilit: Propylite Proplatin (Ni; Bi; Ag alaşımı): Proplatinum Prostat (tıp): Prostate Prostat çıkarımı (tıp): Prostatecdomy Protaktinyum: Protactinium Protal süreci: Protal process Proteaz: Proteaz Protein: Protein Protein biyoetkinliği: Protein bioactivity Protein çözümü (tıp): Proteolysis Protein katlanması: Protein folding Protein kristalografisi: Protein crystallography Protein örütbilimi: Protein crystallography Protein parçalayıcı enzim (tıp): Proteolytic enzyme Protein yapay kimyası: Protein synthetic chemistry Proteinaz: Proteinaze Proteinli idrar (tıp): Proteinuria Proteoz: Proteose Protez (tıp): Prosthesis Protezcilik (tıp): Prosthetics Protolak süreci (Al): Protolac process Proton (atom): Proton Protonalır (çözelti): Protophilic Protonverir (çözelti): Protogenic Protoplazma: Protoplasma Prototip: Prototype Protrombin (tıp): Prothrombin Protyum: Protium Prustit: Proustite Prusya mavisi {K.Fe}: Prussian blue Psilomelan: Psilomelane p-türü dışsal yarıiletken: p-type extrinsic semiconductor p-türü yarıiletken: p-type semiconductor Puaz: Poise
Putrel Pudra şekeri: Icing sugar Pul: Washer; Flake; Stamp; Wafer; (galvanizleme) Spangle; (süs) Spangle Pul pul dökülme: Exfoliation; Flaking Pul zımba: Coining punch Pulla kaplı: Squamous Pullama: Coining Pullanma: Flaking Pullar (yüzey bozukluğu): Flakes Pullu: Furfuraceous; Squamous Pullu cam: Flaked glass Pullu mika: Lepidolite Pulluk: Plow; Lister Pulluk sapı: Plowstaff Pulluk taban demiri: Plowshoe Pulluk tabanı: Landside Pulsu aşındırıcılar: Shales Pulsu çatlak: Flake crack Pulsu çatlama: Flaking Pulsu toz: Flake powder Pulverizatör: Atomizer Punç bardağı (cam): Punch glass Punç kasesi (cam): Punch bowl Punta: Stitch Punta başlığı (torna): Tailstock Punta kalemi: Centre bit Punta ölçeği: Line gauge Puntasız işleme: Centreless machining Puntasız talaşlı işleme: Centreless machining Puntasız taşlama: Centreless grinding Puntasız taşlama tezgahı: Centreless grinding machine Puntasız taşlanmış çubuklar: Centreless ground bars Puron: Puron Pus: Mist; (değerli metal lekesi) Haze Puslu: Brumous Pusula: Compass; Tag Pusula tabanı (den.): Binnacle Putrel: Boom 573
Putrel Işın Putrel Işın: Beam Puzolan: Pozzuolana Püre: Pap Pürin: Purine Pürpürin: Purpurin Pürsek: Rough Pürtük: Knurl; Tit; Wart; Lenticule Pürtüklendirme: Lenticulation Pürtükler (cam yüzey): Pockmarks Pürtüklü: Knurled Pürtüklü deri: Pebble leather Pürtüklü haddeleme: Ragging Pürtüklü merdane: Ragged roll Pürüz: Lenticule Pürüz giderme: Cutting down Pürüz perçin rondelası: Burr Pürüzalır: Rymer; Reamer Pürüzleme: Roughening Pürüzlen(dir)me: Roughening Pürüzlendirilmiş cam eşya: Chipped glass Pürüzler: Asperities; Uneven; Jagged; Scabrous; Rugged; Erose; Rough; Rasped Pürüzlü kenar (cam): Rough edge Pürüzlü yüzey: Rough surface; Rugged surface Pürüzlülük: Ruggedness; Roughness Pürüzsüz: Smooth Püskül: Tag; Fringe; Tuft; Tassel; Penicil Püskülle(n)me: Tasseling Püsküllü: Tufted; Thrummy Püsküllü demet modeli (çoğuzlar): Fringed-micelle model Püskürme makinası: Fettling machine Püskürteç: Air sprayer; Pulverizer; Injector; Atomizer; Spray Püskürtme: Injection; Atomizing; Spraying; Sputtering Püskürtme basıncı: Injection pressure Püskürtme borusu: Injection lance; Injection Pipe Püskürtme boya: Spray paint 574
Püskürtmeli temizleme Püskürtme bölgesi (sürekli döküm): Spray zone Püskürtme deliği: Injection nozzle Püskürtme havası (cam): Primary air Püskürtme hunisi (yangın söndürücü): Horn Püskürtme kavurması: Spray roasting Püskürtme kulesi: Spray tower Püskürtme memesi (cam): Nozzle Püskürtme metaller: Sprayed metals Püskürtme pompası: Injection pump Püskürtme sarkması (bozukluk): Spray sagging Püskürtme sıvısı: Spray liquid Püskürtme suyu (sürekli döküm): Spray water Püskürtme süreci: Spray process Püskürtme tabancası: Cup gun Püskürtme tabancası: Spray gun Püskürtme toz: Atomized powder Püskürtme tulumbası: Jerk pump Püskürtme yakıtı: Injection fuel Püskürtme yüzey: Sprayed surface Püskürtmeli aktarım (kaynak): Spray transfer Püskürtmeli bakır kaplama: Copper spray coating Püskürtmeli boyama: Spray painting Püskürtmeli dondurma: Spray freezing Püskürtmeli donukluk (seramik): Spray frost Püskürtmeli durulama: Spray rinsing Püskürtmeli gaz temizleyici: Jet scrubber Püskürtmeli kaplama: Spray coating Püskürtmeli karıştırıcı: Jet mixer Püskürtmeli kurutucu: Jet drier; (seramik) Spray dryer Püskürtmeli metal kaplama: Spray metallizing Püskürtmeli metalleme: Spray metallizing Püskürtmeli suverme: Spray quenching Püskürtmeli temizleme: Spray cleaning
Püskürtmeli yakıcı Püskürtmeli yakıcı: Impact burner Püskürtmeli yerleştirme (lif destekli ürün): Spray lay-up Püskürtmeyle alkalili temizleme: Spray alkaline Püskürtmeyle asitli temizleme: Spray acid cleaning Püskürtü: Spray; Lava Püskürtücü: Sprinkler Püskürtük: Atomized; Sprayed; Sprinkled Püskürtük metal kalıplar: Sprayed-metal moulds Püskürtülmüş: Atomized; Sprayed Püskürtüm: Sputtering; Ejection; Atomization Püskürtümlü bırakıntı: Spray deposition; Sputter deposition Püskürtümlü biçimleme: Spray forming Püskürtümlü biçimleme yöntemleri: Spray forming methods Püskürtümlü elektrikli parlatma: Jet electropolishing Püskürtümlü kalıplama: Injection moulding; Spray moulding Püskürtümlü kalıplama bileşikleri: Injection moulding compounds Püskürtümlü kaplama: Sputter coating Püskürtümlü kaplayıcı: Sputter coater Püskürtümlü metal film: Sputtering Püskürtümlü motor: Injection engine Püskürtümlü soğutma: Mist cooling; Injection cooling Püskürtümlü üflemeli kalıplama: Injection blow moulding Püskürtümlü yağlama: Mist lubrication Püskürük: Ejecta; Volcanic; Pyroclastic; (yer b.) Extrunsive Püskürük çamur: Volcanic mud Püskürük kül: Volcanic ash Püskürük örütlü: Pyrocrystalline Püstül (tıp): Pustule Pütürler: Asperities
Pyrex™ camı Pütürlü: Scabrous Pütürlü yüzey (cam): Orange peel; Orange skin Pütürlülük (yüzey kusuru): Pebbles (=Orange peel) Pyrex™ camı: Pyrex™ glass
575
Q Q-BOP dönüştürgeci: Q-BOP vessel Q-BOP süreci: Q-BOP process Q-etmeni: Q-factor
R Rabıta: Vinculum Radar: Radar Radar kamerası: Radar camera Radenhein süreci (Mg): Radenhein process Radon: Radon Radyal (mak.): Radial Radyal açı: Radial rake Radyal dingil: Radial axle Radyal dişli frezesi: Radial gear cutter Radyal dövme: Draw forging (=radial forging) Radyal matkap: Radial drill Radyasyon: Radiation Radyasyon sterilizasyonu: Radiation sterilization Radyatör ızgarası: Grille Radyo: Wireless; Radio Radyo dalgaları: Radio waves Radyo frekansı (15 kHz-108 kHz): Radiofrequency Radyo frekanslı ısıtma: Radio-frequency heating Radyo girişimölçeri (radyo teleskop): Radio interferometer Radyo gökgözler: Radio telescope Radyo gürültüsü: Atmospherics Radyo lâmbası: Radio tube Radyo teleskop: Radio telescope Radyoaktif: Radioactive Radyoaktivite: Radioactivity Radyofrekanslı ışıltılı boşaltımlı plazma bırakımı (tıp): Radiofrequency glow discharge (RFGD) plasma deposition Radyofrekanslı ışıltılı boşaltımlı tedavi (tıp): Radiofrequency glow discharge treatment Radyolu iletişim: Radio communication Radyomikrometre: Radiomicrometer Radyoskop: Radioscope Radyoterapi: Radiotherapy Radyotermi: Radiothermy Radyoyla işletim: Telemechanics
Radyum: Radium Radyum bromür: Radium bromide Radyum dizisi: Radium series Radyum kaplı: Radium coated Radyum klorür: Radium chloride Radyum standart numunesi: Radium standard specimen Radyum sülfat: Radium sulphate Radyumlu tedavi (tıp): Radium therapy Raf: Rack; Ledge Rafine altın: Refined gold Rafine bakır: Refined copper Rafine çinko: RefinedZinc Rafine gümüş: Refined silver Rafine kurşun: Refined lead Rafine şeker: Refined sugar Rafine yağ: Refined oil Rafineri: Refinery Rafinoz: Rafinose Rahatlatıcı (ilaç): Relaxant Rahatsız: Ailing; Uncomfortable Rahatsız edici: Uncomfortable Rahatsızlık: Ailment Rahim (alma) ameliyatı (tıp): Hysterectomy Rahim (tıp): Womb; Uterus Rahim iltihabı (tıp): Metritis Rahim kanaması (tıp): Metrorrhagia Rahim kılıfı: Intrauterine loop Rahim sancısı (tıp): Uteralgia Rahle: BookRack Rakam: Digit Rakor: Pipe fitting; Union; (elek) Sleeve Rakor somunu (mak): Sleeve nut Raman görüngegözlemi: Raman spectroscopy Raman görüngeleri: Raman spectrum Raman olgusu: Raman effect Raman spektroskopisi: Raman spectroscopy Ramnoz: Rhamnose Ramsayit: Ramsayite
Ramsden gözmerceği (mikroskop) Ramsden gözmerceği (mikroskop): Ramsden eyepiece Ramsden oküleri: Ramsden eyepiece Ramsey ve Young kuralı: Ramsey and Young’s rule Randupson süreci (kalıplama): Randupson process Raney nikel tezgeni: Raney nickel catalyst Rankine çevrimi: Rankine cycle Rankine sıcaklığı (°R): Rankine temperature (°R) Ransburg süreci (boyama): Ransburg process Raoult yasası: Raoult’s law Rapor edilmemiş: Unreported Raptiye: Thumbtack Rasgele: Random; Arbitrary Rasgele dizilimli eşçoğuz: Random copolymer Rasgele seçim: Random selection Rasgelelik: Randomness Rasla(ş)ma: Encounter Raslantı: Coincidence Raslantısal: Incidental; Haphazard; Accidental Raslantısal değişimler: Chance variations Raslantısal hatalar: Accidental errors Raslantısal neden: Chance cause Raspa: Rasp; Scraper1; Scraper2 Rastık: Kohl; Mascara Raşitizm (tıp): Rickets Ray: Rail; (harman besleme arabası)(cam) Track Ray açıklığı: Rail gauge Ray açıklık kalıbı: Rail gauge template Ray ayağı: Rail base; Foot ofRail Ray bağlantı çubuğu: Fish plate Ray bağlantı çubukları: Rail joint bars Ray bağlantı demiri: Rail connection Ray bağlantı elemanları: Rail joint bars Ray bağlantısı: Rail junction Ray boyutları: Rail dimensions Ray civatası: Rail bolt; Rail screw 578
Ray tabanı Ray çelikleri: Rail steels Ray çivisi: Dog spike; (maden) Rail spike Ray çubuğu: Rail bar Ray damgalama: Rail branding Ray denemesi: Rail testing Ray deney aygıtı: Rail tester Ray deneyi: Rail test Ray desteği: Rail brace Ray dilme: Rail slitting Ray dilme haddesi: Rail slitting mill Ray doğrultma basgacı: Rail straightening press Ray doğrultma makinası: Rail straightening machine (=Rail straightener) Ray doğrultmacı: Rail straightener Ray döşeme: Tracking Ray eğici: Rail bender Ray eğme aleti: Rail bending tool Ray eğme makinası: Rail bending machine Ray ek yeri: Rail joint Ray eki: Rail joint Ray geçisi (hadde): Rail pass Ray genleşimi: Rail expansion Ray göbeği: Rail boss Ray gönyesi: Rail square Ray haddehanesi: Rail rolling mill Ray haddeleme: Rail rolling Ray haddesi: Rail mill Ray incelemesi: Rail inspection Ray kafası: Rail head; Railhead Ray kalibresi (hadde): Rail pass Ray kesiti: Rail section Ray kırılması: Rail breakage; Rail fracture Ray kıvıracı: Jim crow Ray krikosu: Rail jack Ray mantarı: Rail head Ray markalama: Rail branding Ray mastarı: Rail gauge Ray mıhı: Rail spike Ray muayenesi: Rail inspection Ray pabucu: Rail slipper Ray tabanı: Rail base
Ray taşıma çatalı Ray taşıma çatalı: Rail fork Ray taşıyıcı: Rail carrier Ray tesbiti: Rail fixation Ray testeresi: Rail saw Ray uzunluğu: Rail length Ray vagoneti: Rail buggy Ray yatağı: Rail brace Ray yerleştirici: Rail layer Ray yerleştirme: Rail fixation Rayba: Flaring tool; Rymer; Reamer; Broach Rayba çekme: Reaming Rayba kanalı: Broach gullet Rayba salma: Reaming Rayba sarma: Broaching Rayba tasarımı: Broach design Raybalama: Reaming Raydan çıkma: Derailing Rayleigh çevrimi: Rayleigh cycle Rayleigh damıtımı: Rayleigh distillation Rayleigh kuramı: Rayleigh theory Rayleigh oranı: Rayleigh ratio Rayleigh saçılımı: Rayleigh scattering Rayleigh sayısı: Rayleigh number Rayleigh yasası: Rayleigh law Raylı köprü: Rail bridge R-değeri: R-value Reaktans: Reactance Reaktif enerji: Reactive energy Reaktör: Reactor Reaumur sıcaklık ölçeği: Reaumur temperature scale Rebap (çalgı): Lyre Reçel: Jam Reçel dolu toprak kavanoz: Terrine (=Terrene) Reçel kavanozu: Jam jar Reçete: (ecza) Prescription; Recipe Reçeteye göre yapılan ilaç: Magistral Reçine: Rosin; Resin; Pitch; Gum Reçine aktarımlı kalıplama: Resintransfer moulding (RTM)
Refrakter çamuru sıkmacı Reçine alkolü: Resinol Reçine asidi: Abietic acid Reçine bağlı çark (taşlama): Resinoid wheel Reçine dökümü: Resin-casting Reçine emdirilmiş kumtaşı: Kemrock Reçine kehribarı: Amberoid Reçineleme: Resining Reçineleştirme: Resinification Reçineli: Resinoid; Gummiferous; Resinaceous; Resinous Reçineli kum (döküm): Precoated sands Reçinemsi: Resinoid Reddetme: Rejection Redoks: Redox Redoks belirteçleri: Redox indicators Redoks gerilimleri: Redox potentials Redoks süreci (metal tutturma): Redox process Redoks tepkimeleri: Redox reactions Redonda fosfatı: Redonda phosphate Redresör: Rectifier Redrutit: Redruthite (=Copper glance) Redulit (kurşun): Redulith Redüktör dişlisi: Reduction gear Reel: Real Reel sayı: Real number Refah: Affluence Referans noktaları (döküm): Tooling points Refleks (tıp): Reflex Reflektans: Reflectance; Reflectancy Refrakter: Refractory Refrakter alaşım: Refractory alloy Refrakter astar: Refractory lining Refrakter aşınması: Erosion of refractories Refrakter blok: Refractory block Refrakter çamuru: Slip Refrakter çamuru kaplama: Slip coating Refrakter çamuru oluşturma: Slip forming Refrakter çamuru sıkmacı: Slip trailer 579
Refrakter çamuru sırı Refrakter çamuru sırı: Slip glaze Refrakter çimento: Refractory cement Refrakter dolgulama karışımı: Refractory ramming mixture Refrakter erimesi: Slagging of refractories Refrakter gereç: Refractory material Refrakter harç: Refractory mortar Refrakter karışım: Refractory mixture Refrakter karma kaplama: Refractory composite coating Refrakter kili: Refractory clay Refrakter krom cevheri: Refractory chrome ore Refrakter manyezi: Refractory magnesia Refrakter metal: Refractory metal Refrakter özelliklilik: Refractoriness Refrakter parçalanması: Spatting of refractories Refrakter sacayağı: Spurs Refrakter teknolojisi: Refractory technology Refrakter tuğla: Refractory brick Refrakter üzerine kaplama: Veneer Refrakter yamama karışımı: Refractory patching mixture Refrakter yenimi: Refractory corrosion Refrakter yıpranması: Erosion ofRefractories Refrakter yüzey: Refractory surface Refrakterlik: Refractoriness Refraktolit: Refractolith Refrex: Refrex Reglanpalto: Raglan Regülator: Regulator; Governor R-eğrisi (kırılma): R-curve Rehber: Guide Rehin: Mortgage Rehinci dükkânı: Hockshop Reimann geometrisi: Riemannian geometry Rejeneratör: Checker chamber; Regenerator Rejeneratör dolgusu: Stacking (=Checkers) 580
Renk değişim süresi (cam) Rejeneratör örgü düzeni: Checker pattern Rejenere kum: Reconditioned sand Rekolte (üretim): Yield Rekor: Record; Nipple Rektifikasyon: Rectification Rektum (tıp): Rectum Reküperatör: Recuperator Relaksin: Relaxin Relüktans: Reluctance Rem (tıp): Rem (roentgen equivalent in man) Remanans: Remanent induction (Br); Remanence (Br) Remolinit: Remolinite Rende: Rasp Rende dişi: Raker tooth Rende talaşı: Scrap Rendeleme: Grating; Rasping Rene alaşımları: Rene alloys Rengarenk: Versicoloured; Variegated; Varicoloured Rengarenk cevher: Variegated ore Renge duyarlı: Colour sensitive Renge duyarlı duyarga: Colour sensitive sensor Renge duyarlı süzgeç: Colour sensitive filter Rengi solmuş: Blae; Dingy Rengini atmış: Off-colour Renin: Renin Renirit: Renierite Renk: Colour; Tincture; Hue Renk açkılaması: Colour buffing Renk atma: Discolouration Renk atma önleyici karışım (numune gömme): Antifade medium Renk berraklığı: Chroma Renk bilgisi (video): Chrominance Renk bilimi: Chromatics Renk çözümçizeri: Chromatograph Renk çözümü: Chromatography Renk değişim süresi (cam): Change-over time
Renk değişimliliği Renk değişimliliği: Metachromatism Renk değiştiren: Metachromatic Renk değiştirme (renkli cam eriyiği): Change-over Renk dengeleme (foto): Colour compensation Renk derişintisi: Colour concentrate Renk duyarlılığı: Colour sensitivity Renk giderici: Decolorant; Decolourizer Renk karmalı görüntü: Anaglyph Renk karmalı gözlük: Anaglyph glasses Renk kırpışımı: Opalescence Renk kodu: Colour code Renk koyulaştıran: Auxochromic Renk koyulaştıran atom: Auxochrome Renk koyuluğu: Tone Renk körlüğü (tıp): Monochromatism Renk körü (kimse): Monochromate Renk körü (tıp): Monochromatic Renk merkezleri: Colour centres Renk oksit: Color oxide Renk oynaşımı: Opalescence Renk özü: Tint Renk Renk: Variegated Renk sabitleyiciler (madde): Mordants Renk saçılımı: Chromatic dispersion Renk sıcaklığı: Colour temperature Renk simgesi: Colour code Renk süzgeci: Light filter; Colour filter Renk tonu: Hue Renk üçgenleri: Compatibility triangles Renk üreten: Chromogen Renk verme: Tinging Renk veya boyaya ilişkin: Tinctorial Renk yerleştirme (cam): Registration Renk yerleştirme imi (cam): Registration mark Renk yerleştirme pimi (cam): Registration pin Renk zıtlığı: Colour contrast Renkdeş: Homochromatic Renkdeşlik: Homochromatism
Renkli garnet Renklendirici: Colouring agent (=Colourant) Renklendirici (madde): Colorant; Colouring agent Renklendirilmiş cam: Pot metal Renklendirme: (cam) Tinting; Staining; (sinema) Toning Renklendirme: Variegation; Colouring; Variegating Renklendirme daldırması: Colour dipping Renklenme: Colouration Renklenmez: Apochromatic Renklenmez nesnel mercek: Apochromatic objective Renklenmezlik (optik): Apochromatism Renkleri kırpışan: Opalescent Renklerin aslına uygun: Orthochromatic Renklerle bezeme: Variegating Renkli: Chromatic Renkli benekli cam: Aventurine Renkli bezeme: Decalcomania; (dekor) Decal Renkli cam: Smalto; Coloured glass Renkli cam bulguru (sırlama; emaye): Frit Renkli cam hamuru: Coloured frit Renkli cam sırı: Fritted glaze Renkli cam tozu: Frit; (dekor için) Pate de verre Renkli cam tozundan cam: Fritted glass Renkli camla cam kaplama: Flashing Renkli çubuk: Flash ruby Renkli dağlama: Colour etching Renkli dökme cam: Cathedral glass Renkli emaye: Coloured enamel Renkli eşarp: Belcher Renkli fosfat örtü: Colour phosphate coating Renkli fotoğrafcılık: Photochromy Renkli fotomikrografi: Colour photomicrography Renkli garnet: Grossularite 581
Renkli kabarcık (cam) Renkli kabarcık (cam): Colour blibe Renkli kabartma: Cameo Renkli kamera: Colour camera Renkli lamine cam (oto): Tinted laminated glass Renkli mermer: Brocatel Renkli metalografi: Colour metallography Renkli nokta: Fleck Renkli pırıltı: Iridescence Renkli protein: Chromoprotein Renkli seramik: Ceramic color glaze Renkli şerit: List Renkli TV camları: Colour TV glasses Renklilik: Variegation Renkölçer: Colorimeter Renkölçümsel: Colorimetric Renkölçümsel çözümleme: Colorimetric analysis Renkseçer: Monochromator Renksel: Tinctorial Renksel sapınç düzeltimli düzlemsel mercek: Planapochramat Renkseme: Chrominance; Chromating Renkseme artıuçlaması: Colour anodizing Renkseme bilimi: Chromatography Renkseme eloksallaması: Colour anodizing Renksemeli: Chromatographic Renksemeye ilişkin: Chromatographic Renksemez: Achromatic Renksemez mercek: Achromatic lens Renksemez nesnel mercek: Achromatic objective Renksemez objektif: Achromatic objective Renksemez sapmaz yoğunlaç: Achromatic-aplanatic condenser Renksemez yoğunlaç: Achromatic condenser Renkser: Chromatic Renkser büyütme farkı: Chromatic difference of magnification Renkser saçılım: Chromatic dispersion 582
Ret Renkser sapınç: Chromatic aberration Renkserlik: Chromaticity Renksiz: Untinged; Colourless Renksiz cam: Colurless glass Renksiz kaplama maddesi: Colourless base; Colourless flux Renksiz zirkon: Jargoon Renksiz zirkonyum taşı: Hyacinthine Renksizlenme: Discolouration Renksizleştirici (madde)(seramik): Decolourizer Renksizleştirme (seramik): Decolourizing Renkveren: Pigment; Chromophore Renkyapan: Chromophore Renselarit (sabuntaşı türü): Rensselaerite Renyum: Rhenium Reoloji: Rheology Reosta: Rheostat; (elekt.) Potentiometer Reotropic gevreklik: Rheotropic brittleness Rep (tıp): Rep (roentgen equivalent physical) Republic-Stokes süreci (karıştırımlı gaz giderme): Republic-Stokes process Reseptör: Receptor Resever: Receiver Resim: Picture; Portrait; Tableau Resim çerçevesi: Picture frame Resim öğesi: Picture element (=Pixel) Resim sehpası: Plane table Resimli: Pictorial Resimli duvar dokuması: Tapestry Resimli kitap: Pictorial book Resimyazı: Pictograph Resistin (Cu+Mn alaşımları): Resistin Resolin (reçine türü): Resolin Resolite (reçine türü): Resolite Resorsinol: Resorcinol Respiratör: Respirator Ressam çubuğu: Mahlstick (=Maulstick) Ressam kömürü: Fusain Ret: Rejection
Retene Retene: Retene Retina (tıp): Retina Retina görüntüsü: Photogene Retinal (A vitamini aldehiti): Retinal; Retinene Retinol: Retinol Retinoskop: Skiascope; (tıp) Retinoscope Revir: Sick bay Revizyon: Revision; Overhauling; Scalping Revizyon yapma: Reconditioning Revnak: Sheen; Shiner; Shiner scale Revolver (tabanca): Revolver Revolver başlı torna: Capstan lathe Revolver başlı torna: Revolver Reynold sayısı {Re}: Reynold’s number Reyon: Rayon Reze: Hinge Rezerv: Reserve Rezervuar: Reservoir Rezonans: Resonance Rezonatör: Resonator RF değeri: RF value RH dolaşımlı gaz giderici (çelik): RH recirculation degasser RH işlemi (çelik): RH treatment RH tesisi (çelik): RH plant Rheostan alaşımı (%52 Cu+%25 Ni+%18Zn+%5 Fe): Rheostan Rh-faktörü: Rhesus factor (=Rh factor) RH-OB süreci (çelik): RH-OB process Rıhtım: Dock; Quay; Wharf Ribonükleaz: Ribonuclease Ribonükleik asit: Ribonucleic acid (RNA) Riboz: Ribose Ribozom: Ribosome Richard iş bağlama düzeneği: Richard’s jig Riecke kuralı: Riecke’s principle Riemann tümlevi: Riemann integral Rima eleği (cam): Wedge wire screen Rimel: Eye shadow
Rockwell sertlik ölçeri Ringelmann ölçeği (hava kirliliği): Ringelmann’s scale Ringer çözeltisi: Ringer’s solution Rinmann yeşili: Rinmann’s green Rinoloji: Rhinology Rinoskop: Rhinoscope Rio Tinto bakır sıvıdan özütlemesi: Rio Tinto copper leaching Rio Tinto süreci (Cu): Rio Tinto process Ripidolit: Ripidolite Risin: Ricin Risin oleik asit: Ricinoleic acid Risinolin: Ricinolein Ritimsizlik (yürek): Arrhythmia Ritz birleştirme kuralı: Ritz combination principle Ritz yöntemi: Ritz procedure Riyolit: Rhyolite Robot: Robot Robot bilimi: Robotics Robot tabancayla onarım: Robotic gun repair Robot tabancayla onarım dizgesi: Robotic gun repair system Robota ilişkin: Robotic Robotlu: Robotic Robotlu püskürtme dizgesi: Robotic spray system Rochelle bakırı (elektroliz): Rochelle copper Rochon prizması: Rochon prism Rockingham cam eşyalar: Rockingham ware Rockrite boru daraltma süreci: Rockrite tube-reducing process Rockwell girinim deneyi (plastikler): Rockwell penetration test Rockwell sertliği: Rockwell hardness Rockwell sertlik deneyi: Rockwell hardness test Rockwell sertlik ölçekleri: Rockwell hardness scales Rockwell sertlik ölçeri: Rockwell hardness tester 583
Rockwell sertlik ölçümü Rockwell sertlik ölçümü: Rockwell hardness measurement Rockwell sertlik sayısı: Rockwell hardness number (HR) Rockwell toparlanma deneyi (plastikler): Rockwell recovery test Rockwell yüzey sertliği deneyi: Rockwell superficial hardness test; Rockwell superficial test Rockwell yüzey sertliği ölçümü: Rockwell superficial hardness measurement Rockwell yüzey sertliği sayısı: Rockwell superficial hardness number (HR) Rodaj: Lapping Rodaj destek yerleştirme: Bedding Rodaj pastası: Emery paste Rodamin: Rhodamine Rodokrosit: Rhodochrosite Rodolit: Rhodolite Rodonit: Rhodonite Rodopsin (retina maddesi): Rhodopsin Rodyum: Rhodium Rodyum kaplama: Rhodanising Rodyumlama: Rhodanising Rodyumlu: Rhodic Rodyumlu altın (doğal altın): Rhodium gold Roket: Missile; Projectile1; Rocket Roket: Tracking station Roket destek iskeleti: Gantry scaffold Roket kızağı: Rocket sled Roket motoru: Rocket engine Roket yakıtı: Propellant Roketatar: Rocket launcher Roketatar taşıtı: Rocket launcher Roketçilik: Missilery Role: Cylinder; Roller Role çıkış yolu (hadde): Mill run-out table Role düzleşmesi (aşınma): Roller flattening Role yolu: Roller table Roleli karıştırıcı: Muller 584
Rölanti memesi Roleli karıştırıcı: Mulling machine Roleli karıştırma makinası: Mulling machine Roma tuğlası ( 5x10x30.5 cm ): Roman brick Romatizma: Rheumatism Romatizma benzeri: Rheumatoid Romatizmalı: Rheumatic Romatizmalı atardamar yangısı: Rheumatoid arthiritis Rombik dizge: Rhombic system Rombik kristaller: Rhombic crystals Rombik örütler: Rhombic crystals Rombohedral kristal: Rhombohedral crystal Ronceray yolluğu: Ronceray runner Rondela: Washer; Sleeve Rongalit: Rongalite Root körüğü: Root’s blower Root üfleci: Root’s blower Rose metali (%50 Bi+%25 Pb+%25 Sn): Rose’s metal Rose süreci (altın): Rose process Roskoelit: Roscoelite Ross süzgeçleri: Ross filters Rosslyn metali (karma metal): Rosslyn metal Roşel tuzu: Rochelle salt Rotadan çık(ar)ma: Yaw Rotatif (matbaa): Rotary press Rotatif freze: Rotary cutter Rotatif matbaa: Web press Rotatör: Rotator Rotor: Rotor Rotor süreci (çelik): Rotor process Roux şişesi: Culture flask Rovalizleme (kaplama): Rovalising Rovelver torna tezgahı (mak.): Turret lathe Rozet: Badge Rozit: Rosite Rölanti memesi: Idler nozzle
Rölantide çalışma Rölantide çalışma: Idling Römork: Trailer Römorkör: Tugboat; Towboat; Tug Röntgen (ışınım birimi): Roentgen; Röntgen Röntgen çekim niteliği: Radiographic quality Röntgen çekimi: Radiography Röntgen ışınları: X-rays Röntgen resmi: Radiograph Röntgenini çekme: X-ray radiography Röntgenle inceleme: Radioscopy; Radiography Röntgensel: Radiographic Ruam (tıp): Glanders Rubelit (turmalin türü): Rubellite Ruben kahverengisi: Ruben’s brown Rubi (cam): Flash ruby Rubidyum: Rubidium Rubidyum bromür: Rubidium bromide Rubidyum florür: Rubidium fluoride Rubidyum hidroksit: Rubidium hydroxide Rubidyum karbonat: Rubidium carbonate Rubidyum klorür: Rubidium chloride Rubidyum sülfat: Rubidium sulphate Rubidyum şapı: Rubidium alum Rubigo: Rubigo Rubikon tavası (düz cam): Catch pan Rubin sayısı: Rubin number Rubio demir cevheri: Rubio iron ore Rugan: Patent leather Ruh sağlığı (tıp): Mental health Ruhen sarsılma (tıp): Traumatization Ruhsal: Mental Ruhsal olgunluk: Mental maturity Ruhsal sapınç (tıp): Mental Aberration Ruhsat: License Ruhsat sahibi: Licensee Ruhsatlı kimse: Licentiate Ruj: Lipstick; Rouge Rulman: Roller bearing; Bearing
Rydberg dizisi Rulman alaşım: Bearing alloy Rulman bileziği: Race Rulman çelikleri: Roller bearing steels; Bearing steels Rulo: Roll Rulo arabası: Coil jack (= coil car) Rutenyum: Ruthenium Rutenyum kaplama: Ruthenium plating Rutenyum kırmızısı: Ruthenium red Rutherford (ışınım bozunma miktarı): Rutherford Rutherford atomu: Rutherford atom Rutherford-Bohr atomu: RutherfordBohr atom Rutil: Rutile Rutubet: Humidity Rutubetli: Damp; Humid Rünge yasası: Runge’s law Rütbe: Title Rüzgar açısı: Wind angle Rüzgar çanı: Wind-bell Rüzgar gülü: Weathercock Rüzgar süsü: Wind charms Rüzgar tüneli: Wind tunnel Rüzgar yükü: Wind load Rüzgara dayanıklı: Windproof Rydberg değişmezi: Rydberg constant Rydberg dizisi: Rydberg series
585
S S-biçimli: Sigmoid S-cam lifleri: S-glass fibres S-eğrileri (eşısıl dönüşüm): S-curves (C curves) S.A.E El kitabı: S.A.E Manual Saat: Watch; Clock; (zaman) Hour Saat anahtarı: Watch key Saat bileziği: Wristlet Saat camı: Watch glass Saat cebi: Watch pocket Saat farkı: Time-difference Saat kaytanı: Watch guard Saat kösteği: Fob; Watch chain; Watch guard Saat tuncu: Clock bronze Saat zembereği: Watch spring Saatci merceği: Loupe Saatli iş: Timework Saban: Plow Saban kemiği (tıp): Vomer Saban kemiğine ilişkin (tıp): Vomerine Saban kulağı: Plowshare Saban sapı: Plowstaff Saban uçdemiri: Plowshare Sabin (ses soğurma birimi): Sabin Sabit: Fixed; Sessile; Immovable; Steady Sabit boya: Vat dye Sabit değirmen taşı: Bedstone Sabit eklem (tıp): Symphysis Sabit konumlu otomatikleşme: Fixedposition automation Sabit konumlu yapım: Fixed-position fabrication Sabit merdane (cam): Fixed roll Sabit mürekkep: Marking ink Sabit sarı çiçek boyası: Xanthin Sabit yataklı freze makinası: Fixed-bed milling machine Sablaj (cam): Frosting Sabun: Soap Sabun katmanı deneyi: Soap- film method Sabun kili: Fuller’s earth
Sabun köpüğü: Suds; Lather Sabuna dönüş(tür)me (kimya): Saponification Sabunlaş(tır)ma: Saponification Sabunlu çekilmiş tel: Soap-drawn wire Sabunlu hadde bitirimi(yüzey): Soaprolled finish Sabunlu su: Suds Sabuntaşı: Potstone; Steatite; Soapstone Sabuntaşı porseleni: Steatite porcelain Sabuntaşlı beyaz eşya: Steatite whiteware Sabuntaşlı talk: Steatite talc Sac: Sheathing; Sheet Sac biçimleme işlemleri: Sheet forming operations Sac dokusu (zorunlu konum): Sheet texture Sac ekstrüzyonu: Sheet extrusion Sac gereç: Sheet material Sac ıstampalama: Sheet stamping Sac kalıplama: Sheet moulding Sac kalıplama bileşiği (plastikler): Sheet moulding compound (SMC) Sac kesme makası: Squaring shear Sac kırışığı: Cross breaks (=Coil breaks) Sac metal: Sheet metal Sac metal biçimlemesi: Sheet metal forming Sac metal ölçeği: Sheet metal gague Sac muhafazalı tuğla: Steel encased brick Sac sıkması: Sheet extrusion Sac tambur: Iron drum Sac ucu kusuru: Fish tailing Sacayağı: Spider Saç: Hair Saç bağı: Bandeau; Fillet Saç bilimi: Trichology Saç dalgası: Marcel waves Saç dökülmesi: Atrichia (=Atrichiosis); Defluxion Saç fırçası: Hairbrush Saç filesi: Bandeau; Hair net; Fascia Saç hastalığı: Trichosis
Saç iğnesi Saç iğnesi: Hair pin Saç kesici: Hair clipper Saç kesme makinası: Shearer Saç kökü (tıp): Hair folicle Saç kurdelası: Topknot; Headband Saç kurutucu: Blow- dryer; Hair-dryer Saç lülesi: Tress Saç örgüsü: Braiding Saç püskürteci: Hair spray Saç teli (tıp): Barba Saç tokası: Hairpin; Hairgrip Saç topuzu: Topknot Saçak: Tag; Fringe Saçaklı: Thrummy Saçayağı: Trivet Saçılım: Dispersion; Scattering Saçılım açısı: Scattering angle Saçılım katsayısı (seramik): Coefficient of scatter Saçılım kesit alanı: Scattering cross section Saçılım ölçümleri: Scattering measurements Saçılım yitiği: Scattering loss Saçılımlı ışık ucayölçeri/polarimetresi: scattering light polarimeter Saçılımsız: Unscattered Saçılımsız elektronlar: Unscattered electrons Saçılma: Scattering Saçılma yeğinliği (x – ışınları): Intensity of scattering Saçılmamış: Unscattered Saçılmamış elektronlar: Unscattered electrons Saçılmış: Scattered Saçılmış eksicikler: Scattered electrons Saçılmış elektronlar: Scattered electrons Saçılmış ışık: Scattered light Saçılmış ışın: Scattered beam Saçılmış ışınım: Scattered radiation Saçılmış parçacıklar: Scattered particles Saçılmış x-ışınları: Scattered x-rays
Safra Saçılmış yansıma: Scattered reflection Saçımsı: Hairlike Saçkıran (tıp): Barber’s itch Saçma: Shot Saçma büyüklüğü: Shot size Saçma metali: Shot metal Saçma püskürtme: Shot blasting Saçma tanesi: Shot Saçsı: Trichoid Saçsız: Hairless Saçsızlık: Atrichia (=Atrichiosis) Sade cam: Plain glass Sadeleştirme: Simplification SAE alaşımlı çelikleri: SAE alloy steels SAE çelik simgeleri: SAE steel designations SAE çelikleri: SAE steels SAE düşük alaşımlı çelikleri: SAE low alloy steels SAE karbon çelikleri: SAE carbon steels SAE simgeleri: SAE designations SAE standart çelikleri: SAE standard steels SAE standart sayılama dizgesi: SAE standard numbering system SAE standartları: SAE standard specifications SAE şartnameleri: SAE specifications Saf: Pure Saf alkoller: Neutral spirits Saf silis camı: Silica glass (=Quartz glass) Saf soda: White alkali Saf su: Aqua pura Safha zayiatı (cam): Shrinkage Safi milli hasıla: Net national product Safiha: Latten (=Lattin) Safir bıçağı: Sapphire knife Safir(mavi korondum): Sapphire Safirden yapılmış: Sapphirine Safirin (Mg+Al silikatlı cevher): Sapphirine Safra: Jetsam; Dross; (denizcilik) Ballast; (tıp) Bile; Yellow bile 587
Safra kesesi / Kist ameliyatı
Sağrı kemiği ile beşinci bel omuru kaynaşması (tıp)
Safra kesesi / Kist ameliyatı: Cystectomy Safran pirinci: Saffron bronze Safranboyası (tıp): Saffranine Safrasal (tıp): Bilious Safrataşı (tıp): Gallstone; Bilestone Safrol: Safrole Sagital: Sagittal Sağal(t)ım: Healing Sağaltıcı: Medicinal; Therapeutic(al); Reconstituent Sağaltıcı (tedavi edici) diriletkinlik (tıp): Therapeutic bioactivity Sağaltıcı (tedavi edici) ışıksal oksitlenme (tıp): Therapeutic photo-oxidation Sağaltıcı (tedavi edici) nano-aygıtlar (tıp): Therapeutic nanodevices Sağaltıcı (tedavi edici) nano-gereçler (tıp): Therapeutic nanomaterials Sağaltıcı (tedavi edici) nano-teknoloji (tıp): Therapeutic nanotechnology Sağaltım: Treatment; Therapy Sağaltım belirteci: Therapeutic(al) index Sağaltım bilimi: Therapeutics Sağaltımsal: Therapeutic(al) Sağanak: Cloudbursting; Shower Sağdan sola: Counterclockwise Sağduyu: Common sense Sağgörü: Foresight Sağınım (tıp): Peristalsis Sağınımlı: Peristaltic Sağır: Stone-deaf Sağır ray: Dead rail Sağır/dilsiz alfabesi: Manual alphapet Sağlam: Valid; Sound; Robust; Steady; Strong; Substantial Sağlam (giysi): Wearproof Sağlam dökümler (parça): Sound castings Sağlam gereçler: Strong materials Sağlama: Procurement; Supply Sağlamlaştırma: Fixing Sağlamlık: Tenacity Sağlamlık belirleme deneyi (mek.): Hollow drill testing 588
Sağlanabilirlik: Availability Sağlığa uygun: Sanitary Sağlık: Health Sağlık bilgisi: Medical knowledge; Hygiene Sağlık çavuşu (tıp): Paramedic Sağlık eşyaları: Sanitaryware Sağlık evi: Sanitarium Sağlık koruma: Sanitation Sağlık kuralları: Hygiene Sağlık muayenesi: Physical examination; (tıp) Medical examination Sağlık mühendisliği: Sanitary engineering Sağlık öğüdü: Medical advice Sağlık tedavisi: Medical treatment Sağlık ve güvenlik: Health and safety Sağlıkla ilgili: Medical; Sanitary Sağlıklı: Healthy Sağlıklılaştırma: Sanitization Sağrı derisi: Shagreen Sağrı kemiği: Sacrum Sağrı kemiği + bele ilişkin (tıp): Sacrolumbar Sağrı kemiği + kaburgaya ilişkin (tıp): Sacrocostal Sağrı kemiği + kalça kemiği eklemi ağrısı (tıp): Sacrocoxalgia Sağrı kemiği + kalça kemiği eklemi yangisi (tıp): Sacroilitis Sağrı kemiği + kalça kemiğine ilişkin (tıp): Sacroiliac Sağrı kemiği + omurga kemiğine ilişkin (tıp): Sacrosciatic Sağrı kemiği + omurgaya ilişkin (tıp): Sacrospinal Sağrı kemiği + omurlara ilişkin (tıp): Sacrovertebral Sağrı kemiği ağrısı (tıp): Sacrodynia Sağrı kemiği ameliyatı (tıp): Sacrotomy Sağrı kemiği çıkarımı: Sacrotomy Sağrı kemiği eğrisi (tıp): Sacralgia Sağrı kemiği ile beşinci bel omuru kaynaşması (tıp): Sacralization
Sağrı kemiği omurları (tıp) Sağrı kemiği omurları (tıp): Sacral vertebrae Sağrı kemiğine ilişkin (tıp): Sacral Saha: Site; Ground Saha mikroskobu: Field microscope Sahan: Plate Sahanlık: Platform; Well Sahibi çıkmamış (eşya: Unclaimed Sahiplik: Tenure Sahne: Stage Sahne dekorları: Scenery; Stage decorations Sahte: Fake Sahte altın: Oroide Sahte altın külçe: Gold brick Sahte taban (dövme): False bottom Sahte yakut: False topaz Saka arabası: Water wagon Sakağı: Glanders Sakal: Barba Sakal: Sycosis Sakal (çelik üretimi): Scull Sakal giderme (çelik): Skull removal Sakal kılı: Whisker Sakal oluşumu (çelik): Skull formation Sakallı civata: Jag bolt Sakaltaşı (cam): Tuckstone Sakaltaşı sırası (cam): Tuckwall Sakarin: Saccharin Sakat: Handicapped; Disabled; Malformed Sakatat: Offal Sakatlama: Maiming; Mutulation Sakatlanma: Disablement Sakatlığı düzeltmek için kemik kırma ameliyatı (tıp): Osteoclasis Sakatlık: Infirmity; Maimedness Sakatlık (tıp): Malformation Sakıncasız: Unobjectionable Sakınım: Conservation Sakınım yasaları: Conservation laws Sakız: Gum mustic; Gum Sakız ağacı kaucuğu: Balata
Salgılı (mek.) Sakız ağacı reçinesi: Turpentine Sakızlı: Gummiferous; Resinaceous; Resinous Sakin: Unmoving; Limpid; Tranquil Sakinleştirici (ilaç): Tranquilizer Sakinleştirme: Tranquilization Sakkarat: Saccharate Sakkarik asit: Saccharic acid Sakkarit şeker: Saccharide Sakkaroz: Saccharose (=Sucrose) Saklama: Conservation Saklı: Secret; Latent Saklı mum (= Yitik mum süreci ) (Döküm): Cire perdue; Lost vax process) Sakrum (tıp): Sacrum Saksı: Jardiniere; Crock; (cam) Planter Saksifragin(patlayıcı): Saxifragin Sal: Float; Raft Sal ağacı kerestesi: Balsa wood Salamander: Salamander Salamura: Salted; Pickle Salamura yapma: Dry-salting Salan: Emitter Salapurya: Barge; Lighter Salata kasesi (cam): Salad bowl Salgaç: Emitter Salgı: Flexure; Shimmy die; Flat edge trimmer; Distortion; Secretion; (mak.) Backlash; (tıp) Humor Salgı arabası (hadde): Loop car Salgı azlığı (tıp): Hyposecretion Salgı bezesi uru (tıp): Adenoma Salgı bezi: Gland Salgı denetimi: Distortion control Salgı organı (tıp): Emunctory Salgı payı: Distortion allowence Salgılama: (hadde) Looping; (tıp) Secretion; Incretion Salgılama oranı: Excretion ratio Salgılama tezgahları (hadde): Looping train Salgılar (tıp): Excreta Salgılı (mek.): Distorted 589
Salgın nezle Salgın nezle: Influenza Salgın ve öldürücü hastalık: Pestilence Salgısal (tıp): Emunctory; Humoral; Excretory Salgısal tepki (tıp): Humoral response Salhane: Abattoir Salıcı: Emitter; Emissive Salım: Emission Salım görüngesi: EmissionSpectrum Salım gücü: Emissive power Salımlılık: Emissivity Salımsal: Emissive Salımsallık: Emissivity Salınaç: Oscillator Salınan: Oscillating Salıncak (cam): Birdswing; Birdcage; Chicken roost Salıncak sarkaç: Swinging pendulum Salıncaklı dövme makinası: Swing forging machine Salıncaklı taşlayıcı (Makina): Swing frame grinder Salınım: Oscillation Salınım devinimi: Oscillating motion Salınım eğrisi: Oscillogram Salınım peryodu: Period of oscillation Salınım sayısı: Number of oscillations Salınımçizer: Oscillograph Salınımizler: Oscilloscope Salınımlı: Oscillating Salınımlı ark ocağı: Oscillating arc furnace Salınımlı kuvvet mikroskopisi: Pulsed force microscopy Salisilamid: Salicylamide Salisilat: Salicylate Salisilik asit: Salicylic acid Salisin: Salicine Salisinalid: Salicyanide Salk aşısı (tıp): Salk vaccine Salkım: Truss; Cluster Sallama: Shaking; Joggle; (cam) Swinging Sallama çay: Tea-bag 590
Salt sıklık Sallama sıkıştırma makinası (döküm): Jolt-squeeze machine Sallanan oluk: Swinging launder Sallanma: Wriggle; Dangling; Flapping Sallantı (yerbilim): Tremor Sallantı elektrot: Dangler Sallar masa: Jerking table Sallar sıkıştırır sıyırıcı (döküm): Joltsqueeze stripper Sallar tabanlı fırın: Shaker hearth furnace Sallı köprü: Float bridge Salma şahmerdan: Drop hammer Salma taşlama: Plunge grinding Salmastra: Packing; Gasket Salmastra bileziği (mak): Gland Salmastra halkası: Gasket ring Salmastra kovanı: Gland Salmastra kutusu: Gland box Salmastra rondelas: Sealing washer Salmastra somunu (mak): Gland nut Salmastra yuvası: Stuffing box Salmonella (bakteri): Salmonella Salname: Yearbook Salol: Salol Salon: Lounge Salt: Perfect; Absolute Salt ağdalılık: Absolute viscosity Salt birimler (elektrik): Absolute units Salt erime noktası: Absolute melting point Salt erime sıcaklığı: Homologous temperature Salt frekans: Absolute frequency Salt genleşme: Absolute expansion Salt nem: Absolute humidity Salt Okunur Bellek (bilgisayar): Read Only Memory (ROM) Salt sıcaklık: Absolute temperature; Homologous temperature Salt sıcaklık ölçeği: Absolute temperatureScale Salt sıfır: Absolute zero Salt sıklık: Absolute frequency
Salt tepkime hızı kuramı Salt tepkime hızı kuramı: Absolute reaction rate theory Salt termodinamik ölçeği: Absolute thermodynamic scale Salt yoğunluk: Absolute density Saltanat kayığı: Barge Salya (tıp): Drool Salyangoz: Scroll case Salyangoz çarkı (mak): Scroll gear Saman: Haulm; Hay; Straw Saman döşek: Pallet Saman nezlesi (tıp): Hay fever Saman yığını: Haycock; Haystack Samanlık: Barn; Hayloft Samarskit: Samarskite Samaryum: Samarium Samaryum florür: Samarium fluoride Samaryum ikibromür: Samarium dibromide Samaryum ikiiyodür: Samarium diiodide Samaryum ikiklorür: Samarium dichloride Samaryum kobaltlı toz: Samarium cobalt powder Samaryum külçesi: Samarium ingot Samaryum oksit: Samarium oxide Samaryum perklorat: Samarium perchlorate Samaryum talaşı: Samarium chip Samaryum üçbromür: Samarium tribromide Samaryum üçiyodür: Samarium tri iodide Samaryum üçklorür: Samarium trichloride Samur kürkü: Sable Sanal: Unreal; Imaginary; Nominal Sanal birim: Imaginary unit Sanal çember: Imaginary circle Sanal çizgi: Imaginary line Sanal eksen: Imaginary axis Sanal görüntü: Virtual image; (sertlik ölçümü) (tıp) Mythical image Sanal kök: Imaginary root
Sancısız Sanal mikroskopi: Virtual microscopy Sanal odak: Imaginary focus Sanal Sayı: Imaginary number Sanat: Art Sanat dökümleri: Art castings Sanat eşyası: Artware Sanat eşyası sırı: Artware glaze Sanat seramikleri: Art ceramics Sanat tuncu: Art bronze Sanatçı: Artist Sanatkarane işlenmiş cam: Art glass Sanatoryum (tıp): Sanitarium Sanayi: Industry Sanayi atmosfer yenimi: Industrial atmospheric corrosion Sanayi dışığı: IndustrialSlag Sanayi elması: Industrial diamond; Bort Sanayi fırını: Industrial furnace Sanayi işlemi: Industrial treatment Sanayi kimyası: Industrial chemistry Sanayi krom kaplaması: Industrial chromium plating Sanayi mühendiliği: Industrial engineering Sanayi nitelik denetimi: Industrial quality control Sanayi PVC’si: Technical PVC Sanayi seramikleri: Industrial ceramics Sanayi suyu: Industrial water Sanayi süreç denetimi: Industrial process control Sanayi tasarımı: Industrial design Sanayi uygulaması: Industrial application Sanayisel: Industrial Sancak: Banner Sancı: Grip; Pain; Colic; Twinge Sancı veren: Painful Sancılanma (tıp): Twinging Sancılanmış: Pained Sancılı: Painful; Pained Sancılı ishal (tıp): Dysentery Sancısız: Painless 591
Sandal Sandal: Boat; Sandal; Scull; Rowboat; Rowing boat Sandal gezintisi: Boating Sandal kemiği (tıp): Navicular bone; Scaphoid Sandal vinci: Davit Sandalımsı: Scaphoid Sandalye: Seat; Chair Sandaviç (karma): Sandwich Sandaviç gereç: Sandwich material Sandaviç haddeleme: Sandwich rolling Sandaviç yapılar: Sandwich structures Sandberg işlemi(ısıl işlem): Sandberg treatment Sandığa koyma: Encasement Sandık: Trunk; Chest; Bin; Box; Case Sandık arabası: Bin car Sandık çivisi: Box nail; Trunk nail Sandık kiriş: Girder box Sandık odası: Storeroom; Trunk room Sandıklama: Encasement Sandviç karma: Sandwich composite Sangria kanası (cam): Sangria pitcher Sanidin: Sanidine Saniter süreci(pik demiri): Saniter’s process Santigrat (sıcaklık derecesi): Centigrade Santigrat derece: C Celsius ; degrees centigrade Santimetre (=0.01 m): Centimeter Santimetre-gram-saniye (CGS) dizgesi: Centimetre-gram-second (CGS) system Santonin: Santonin Santrifüj: Centrifuge Santrifüj boru: Spun pipe Santrifüjlü kurutucu: Spin-dryer Santur: Dulcimer Sap: Butt; Handle; Haft; Lug; Shaft Sap (alet): Shank Sap (çalgı): Finger board Sap(tır)ma gerilimi: DeflectionStress Sapak: Turning Sapan: Catapult; Sling 592
Saptırıcı yolluk Sapan izi: Rut Sapınç: Aberration Sapınç düzeltici (e. mik): Aberration corrector Sapınçsız optik sistem: First-order optics Saplaç: Bolt; Eyebolt Saplama: Gib; Anchor; Driftbolt; Driftpin; Drop bolt; Journal; Stud Saplama cıvata: Stud bolt Saplama kaynağı: Stud arc welding Saplama taşlama makinası: Journal grinding machine Saplama vidası: Setscrew Saplamalı anahtar: Pin wrench Saplı cıvata: Bullet bolt Saplı kama: Hammer wedge Saplı kesici: Shank-type cutter Saplı kristal bardak takımı: Stemware Saplı süpürge: Broom Saplı tava: Griddle Sapma: Deflection; Deviation Sapma açısı: Angle of deviation; Deflection angle Sapma noktası: Inflection point Sapmaölçer (mıknatıs alanı): Declinometer Sapmasız (optik): Aplanatic Sapmasız çizgi: Agonic line Sapmasız ışık: Zero-order light Sapmasız Laue bölgesi: Zero-order Laue zone Sapmasız mercek: Aplanatic lens Sapmasız yoğunlaç: Aplanatic condenser Sapmaz: Undeviating Saponit (kil minerali): Saponite Sapsız küp: Olla Saptama: Determination Saptanmamış: Undetermined Saptırıcı: Deflector Saptırıcı ayna: Diverting mirror Saptırıcı mercek: Diverging lens Saptırıcı prizma: Diverting prism Saptırıcı yolluk: Deflector gate
Saptırma Saptırma: Diversion Saptırma bobinleri (elektrondemeti): Deflection coils Saptırma döküm (çelik): Diverted heat Saptırma levhası: Deflecting plate Saptırma merdanesi: Deflector roll Saptırma oluğu (cam): Deflector chute Saraç: Saddler Saraç bıçağı: Slicker Saraçlık: Saddlery Saran (Isıl yoğruk madde): Saran Sararma (kaplama): Yellowing Sararma solma (beniz): Sallowness Sararmış: Flacescent; Pallid Sararmış (beniz): Sallow Sardalya: Sardine Sardunya asidi: Pelargonic acid Sarf malzemeleri: Consumables Sargı: Coil; Band; Winding; Wrapping; Swathe; Bandage; (tıp) Fascia Sargı bezi: Jaconet Sargı sarma: Fasciation Sargılama: Swathing Sargısını çözme: Unbandaging Sarhoş (olmuş): Intoxicated Sarhoş edici: Intoxicating; (madde) Intoxicant Sarı: Yellow; Xanthous; Vitelline Sarı alev: Luminous flame Sarı aşı boyası: Yellow ochre Sarı bakır cevheri: Yellow copper ore Sarı boya: Flavine; Xanthone; Quercetin Sarı çiçek boyası: Xanthein(=Xanthene) Sarı dalgalar: Yellow waves Sarı demir tozu (boya): Yellow iron ore Sarı derili: Xanthous Sarı enzim (tıp): Yellow enzyme Sarı florışımalı protein: Yellow fluorescent protein Sarı humma: Vomito; (tıp) Yellow fever; Yellow jack Sarı katran boyası: Flavopurpurin
Sarımsı opal cam Sarı korundum: Yellow corundum (=oriental topaz) Sarı körelim (tıp): Yellow atrophy Sarı kurşun cevheri: Yellow lead ore Sarı leke (retina): Macula lutea Sarı leke (tıp): Xanthoma Sarı maden: Yellow metal Sarı metal (%1-3 Pb-60/40 pirinç): Yellow metal Sarı metal tomruğu (Cu+Zn+Sn+Pb): Yellow ingot metal Sarı nokta: Yellow spot Sarı pas: Yellow rust Sarı pasta: Yellow cake Sarı pirinçler: Yellow brasses Sarı prusiat: Yellow prussiate Sarı toprak eşya: Yellow earthen ware Sarı tunç: Yellow bronze Sarı yakut: Chrysotile; topaz Sarı yakut renginde: Topazine Sarı yalaz: Luminous flame Sarı yaldız: Gold paint; Gold bronze Sarı zırnık: Orpiment Sarıbenek: Chloasma Sarıcı role: Wrapper roll Sarıcık: Zeaxanthin Sarık: Turban Sarıksı kadın başlığı: Turban Sarılı: Enveloped Sarılı evre: Enveloped phase Sarılı parçacık: Enveloped particle Sarılık: (renk) Yellowness; (tıp) Jaundice; Hepatitis Sarılık imleci: Yellowness index Sarılış: Twine Sarılma: Twist Sarılmış: Encircled Sarım: Convolution; Twine; (mek.) Winding Sarı-mavi körlüğü (tıp): Tritanopia Sarımsı: Xanthous; Flacescent; Xanthic Sarımsı kahverengi: Fulvous Sarımsı opal cam: Pot-opal glass 593
Sarımsı pembe Sarımsı pembe: Salmon Sarımtrak: Xanthic; Jargoon Sarkaç: Pendulum Sarkan talaş: Continuous chip Sarkık: Ptotic; Slack Sarkıklık: Ptosis Sarkıt: Stalactite Sarkma: Hanging; (döküm) Sag; (sac) Sagging Sarkma cam biçimlendirme: Dropping Sarkma noktası (cam): Sag point Sarkma yöntemiyle cam biçimleme: Sagging Sarkoma (tıp): Sarcoma Sarma: Winding; Wrapping; Seizing; Envelopment; Reeling; Collaring; (mak) Seizing (up); Seizure Sarma çapı (tel çekme): Wrapping diameter Sarma deneyi (tel çekme): Wrapping test Sarma gerilimi: Winding tension Sarma makinası (cam): Spinner Sarma modeli: Winding pattern Sarma tamburu (cam): Collet Sarmaç: Winding drum; Hoisting drum; Cable drum; Helical; Turbinal; Conchal; Spiral; Gyroidal Sarmal (cisim): Volute Sarmal (içli) değirmen: Helical mill Sarmal açısı: Helix angle Sarmal bakteri (tıp): Spirillum; Spirochete Sarmal baskı yayı: Helical compression spring Sarmal besleyici (döküm): Worm feeder Sarmal bobin (elekt): Selenoid Sarmal burgu: Auger drill; Helical drill Sarmal delgi: Twist drill Sarmal deney (alaşım akışkanlığı): Spiral test Sarmal deniz kabuğu: Conch Sarmal devinim: Screw motion Sarmal dislokasyon: Screw dislocation Sarmal dişli: Screw gear; Helical gear 594
Sarsak taşıyıcı Sarmal eğri: Helix Sarmal eksen açısı (işleme): Lead angle Sarmal eksen boyu (işleme): Lead Sarmal kalıp soğutması: Spiral mould cooling Sarmal kümeleyici: Spiral classifier Sarmal matkap: Helical drill Sarmal oluk: Helical chute; Spiral chute Sarmal sarış: Helical winding Sarmal sıkmaç: Screw extruder Sarmal taşıyıcı: Worm conveyer; Screw conveyor Sarmal yay: Spiral spring; Volute spring Sarmalama: Enfolding Sarmallık: Volution; Turbination Sarmaşık kasesi (cam): Ivy bowl Sarmış yatak (mak): Seized bearing Sarnıç: Vat; Bunker; Tank; Tankage Sarnıçlı vagon: Tank car Sarraf: Goldsmith Sars(ıl)ma: Jolting Sarsak: Vibratory; Oscillating; Vibrating; Vibrant; (mak.) Shaker; Jerking table; Gyratory crusher Sarsak akış ağzı: Rocking spout Sarsak ark ocağı: Rocking arc furnace Sarsak besleyici: Vibrating feeder; Vibratory feeder Sarsak elek: Jerking table; Jigging screen; Oscillating screen; Shaking screen; Vibrating screen; Vibratory screen Sarsak kalıp: Oscillating mould Sarsak kalıplı basgaç: Oscillating die press Sarsak kesme: Rocking shear Sarsak konkasör: Gyratory crusher Sarsak masa: Shaker table Sarsak oluk: Grasshopper conveyor; Vibrating chute; (maden) Oscillating conveyor Sarsak sevk bandı: Shaker conveyor Sarsak tabla: Oscillating table Sarsak taşıyıcı: Oscillating conveyor; Shaker conveyor
Sarsak yolluk Sarsak yolluk: Rocking runner Sarsaklık: Parakinesia; Parakinesis Sarsar-sıkıştırır kalıplama makinası (döküm): Jolt-squeeze moulding machine Sarsar tokmak: Jolt rammer Sarsar tür kalıplama makinası (döküm): Jolt-type moulding machine Sarsıcı (tıp): Traumatic Sarsım alıcı: Shock cooling Sarsım direnci: Shock resistance Sarsım dirençli: Shock resistant Sarsım dirençli takım çelikleri: Shockresisting tool steels Sarsım emici: Shock absorber Sarsımlı sağaltım (tıp): Shock treatment Sarsımlı yükleme: Shock loading Sarsıntı: Flip; Traumatism; Jerk Sarsıntı (tıp): Trauma Sarsıntı bunaması (tıp): Traumatic dementia Sarsıntıölçer: Tromometer Sarsıntısız: Jerk-free Sarsmalı kalıp makinası: Jerk moulding machine Sasolit (doğal H3BO): Sassolite Saten kumaş: Satin Saten yüzey: Satin finish Satıcı: Vendor Satıcı değerlendirmesi: Vendor appraisal Satıcı sıralaması: Vendor rating Satılabilir: Vendible Satılabilir cevher: Merchantable ore Satılacak mal: Stock Satın alınmış hurda: Bought scrap Satınalma: Procurement; Purchasing Satır: Line Satır dökücü: Linecaster Satır döküm makinası: Linecaster Satır dökümü: Linecasting Satır sayısı: Linage Satış: Sale; Vendition Satış ederi: Sale price
Saybolt kablı ağdalıkölçeri Satış fiyatı: Sales price; Sale price Satış pavyonu: Booth Satış verileri: Sales data Satma: Selling Satranç: Chess Satranç tahtası: Chessboard Sauver ayıracı: Sauver’s reagent Sauver çizgesi: Sauver’s diagramme Savak: Flume; Launder; Water gate; Floodgate Savak kalkanı: Splashboard Savak kapağı: Head gate; Flashboard Savaş: War Savaş gemisi: Battleship Savaş gereçleri: Ordnance Savaş uçağı: Warplane Savat (Ag+Cu+Pb+S alaşımı): Niello Savruntu: Flurry Savsaklama: Negligence Savunma balonu: Barrage baloon Savunmasız: Unquarded Savurgan: Wasteful Savurganlık: Wastefulness Savurma: Centrifuging; Spinning; Centrifugal barrel tumbling Savurma döküm: Centrifugal casting Savurma döküm kalıpları: Centrifugal moulds Savurma döküm makinası: Spinner Savurma yöntemleri (seramik toz): Centrifugal techniques Savurmaç: Centrifuge Savurmalı ayırım (emaye): Centrifugal Separation Savurmalı biçimleme: Flospinning Savurmalı kaplama: Coating spin Savurmalı kurutucu: Spin-dryer Savurmalı seramik dökümü: Jiggering Sayaç: Numerator; Counter Sayak: Hodden Saybolt evrensel ağdalılığı: Saybolt universal viscosity Saybolt kablı ağdalıkölçeri: Saybolt flask viskosimeter 595
Saydam Saydam: Hyaline; Hyaloid; Diaphanous; Limpid; Transparent; Slide Saydam cam: Clear glass; High transmission glass; Transparent glass Saydam emaye: Transparent enamel Saydam film: Diapositive film Saydam gökyakut: Water sapphire Saydam göstericisi: Slide projector Saydam kat: Cornea Saydam kat aşılama (göz): Epikeratophakia (corneal transplant) Saydam kat implantları: Corneal implants Saydam kat koyuntuları: Corneal implants Saydam kıkırdak (tıp): Hyaline cartilage Saydam kuvarz: Rock crystal Saydam opal: Hyalite Saydam renk: Transparent colour Saydam zar (tıp): Hyaloid membrane Saydamlık: Transparence; Transparency; Diapheneity Saydamsızlık: Opacity Sayfa: Page Sayfa buldurucu: Bookmark Sayfa kenarı: Margin Sayfa kenarına yazılı: Marginal Sayı: Number; Quantity; Digit Sayı bilgisi: Arithmetic Sayı birimi (mat.): Unity Sayı tahtası: Scoreboard Sayıca çok: Numerous Sayıcı: Numerator Sayıl: Scalar Sayıl çarpım: (mat) Dot product; Scalar product Sayıl çarpma: Scalar multiplication Sayıl çokluk (mat): Scalar quantity Sayıl değişken (mat): Scalar variable Sayıl dizey (mat): Scalar matrix Sayıl oyut (mat): Scalar field Sayılmamış: Unnumbered Sayım: Count Sayım çizelgesi: Inventory 596
Sayıtımsal nitelik denetimi Sayım oranı: Count rate Sayısal: Quantitative; Arithmetical; Digital; Numerical Sayısal açıklık (mikroskop): Numerical aperture (NA) Sayısal açıklık ölçeri (mikroskop): Apertometer Sayısal atım: Digital pulse Sayısal bağlantı çiziti: Nomogram; Nomograph Sayısal bilgisayar: Digital computer Sayısal dizi (burgular): NumericalSeries Sayısal görüntü: Digital image Sayısal görüntü çözümleme: Digital image analysis Sayısal gözetleç: Digital microscope Sayısal güdüm: Numerical control Sayısal güdümlü makinalar: Numerical control machines Sayısal işleyici: Digital pulse processor Sayısal kamera: Digital camera Sayısal kırınım görüntüsü: Digital diffractogram Sayısal mikroskop: Digital microscope Sayısal ortalamalı molekül ağırlığı: Number average molecular weight Sayısal pütürlülük ortalaması: Arithmetic roughness average Sayısal sinyal: Digital signal Sayısallama: Digitization Sayısız: Unnumbered Sayıtım: Statistic Sayıtım bilimi: Statistics Sayıtımsal: Statistical Sayıtımsal çıkarsama: Statistic inference Sayıtımsal değerlendirme: Statistical evaluation Sayıtımsal deneysel tasarım: Statistical experimental design Sayıtımsal ısıldevinim bilimi: Statistical thermodynamics Sayıtımsal mekanik: Statistical mechanics Sayıtımsal nitelik denetimi: Statistical quality control
Sayıtımsal önsav Sayıtımsal önsav: Statistical hypothesis Sayıtımsal sınama: Statistical test Sayıtımsal süreç denetimi: Statistical process control Sayıtımsal yayıntı: Statistical spread Sayıtımsal yöntemler: Statistical methods Sayıtlama tabanı (mat.): Radix Sayrı bilimi: Nosology Sayrıl: Pathogenic; Pathological Sayrılatan: Sickening Sayrılatma: Pathogenecity Sayrılık: Sickness Sayrılık bilimi (tıp): Pathology Sayrılık kalıntısı (tıp): Sequela Sayrılma (tıp): Pathogenesis; Pathogeny Sayrısız (tıp): Nonpathogenic Sayvan: Valance; Canopy Saz: Wattle; (sepetlik) Wicker Saz teli: String S-B çizgesi (sıcaklık-bileşim çizgesi): T-X diagrammme S-camı: S-glass Schaeffler çizgesi: Schaeffler’s diagramme Scheele yeşili (içerikli çökelti): Scheele’s green Scherbius dizgesi (hadde motorları): Scherbius system Scherbius sistemi: Scherbius system Scherrer formülü (x-ışınları): Scherrer formula Scherzer kuralı: Scherzer theorem Scherzer odaksızlığı: Scherzer defocus (Df ) Schick deneyi (difteri bağışıklık deneyi): Schick test Schlieren fotoğraf çekimi: Schlieren photography Schlieren zıtlık mikroskopisi: Schlieren contrast microscopy Schmid yasası: Schmid’s law Schmidt gökgözleri: Schmidt telescope Schmidt teleskobu: Schmidt telescope Schoen haddesi (Vagon tekerleği): Schoen mill
Seçkili çınlanım Schoop püskürtmesi (kaplama): Schoop Spraying Schoop süreci (kaplama): Schoop process Schoril süreci (kaplama): Schoril process Schottky alan salıcısı: Schottky field emitter Schottky alan-salımı: Schottky field emission Schottky bozukluğu: Schottky defect; Schottky imperfection Schottky diyodu: Schottky diode Schottky engeli: Schottky barrier Schottky etkisi (hışırtı): Schottky effect Schottky gerilim engeli: Schottky potential barrier Schottky gürültüsü (elektrik): Schottky noise Schottky katımı: Schottky injection Schottky kenedi (bit): Schottky clamp Schottky kuramı: Schottky theory Schrödinger dalga denklemi: Schrödinger wave equation Schrödinger denklemi: Schrödinger equation Schulze-Hardy kuralı: Schulze-Hardy rule Schumann ışınları: Schumann rays Schweinfurter yeşili: Schweinfurter green Schweitzer ayıracı (rayon üretimi): Schweitzer’s reagent Scott fırını(civa): Scott furnace Sebze/meyve suyu: Liquor; Juice Sebzeci arabası: Pushcart Sebze-protein: Texturee vegetable protein Seçenek: Alternative; Option Seçilmez: Indistinct Seçilmiş: Selected Seçilmiş alan elektron kırınımı: Selectedarea electron diffranction Seçilmiş alan kırınımı: Selected-area diffraction Seçilmiş alan kırınımı açıklığı: Selectedarea diffracture aperture Seçkili: Selective; Selected Seçkili çınlanım: Selective resonance 597
Seçkili çökelme Seçkili çökelme: Preferential precipitation Seçkili elektrikli bırakım: Selective electrodeposition Seçkili endüklemliSertleştirme: Selective induction hardening Seçkili girişim: Selective interference Seçkili ısıtma: Selective heating Seçkili kabukSertleştirme: Selected case hardening Seçkili kaplama: Selective coating; Selective plating Seçkili karbonlama: Selective carburizing Seçkili karbonlu nitrürleme: Selected carbonitriding Seçkili katman toplaklaması/ sinterlemesi: Seletive layer sintering (SLS) Seçkili konum: Preferred orientation Seçkili lazerli toplaklama/sinterleme: Selective laser sintering (SLS) Seçkili menevişleme: Selective tempering Seçkili nitrürleme: Selective nitriding Seçkili oksitleme: Preferential oxidation; Selective oxidation Seçkili örtme: Selective coating Seçkili parlatma: Highlighting; Selective polishing Seçkili salım: Selective emission Seçkili sementasyon: Selective carburizing Seçkili sertleştirme: Selective hardening Seçkili sıvıdan özütleme: Selective leaching Seçkili siyanürleme: Selective cyaniding Seçkili soğutma: Selective cooling Seçkili suverme: Selective quenching Seçkili tavlama: Selective annealing Seçkili tezgensel indirge(n)me (kim.): Selective catalytic reduction Seçkili tezgensiz indirge(n)me (kim.): Selective noncatalytic reduction Seçkili yansıma: Selective reflection Seçkili yenim: Selective corrosion Seçkili yükseltgenme: Preferential oxidation Seçkili yüzdürme: Selective flotation 598
Seebeck katsayısı Seçkili yüzey sertleştirme: Selective surface hardening Seçkisiz: Random Seçkisiz ardıllık (kaynak): Random sequence Seçkisiz dağılım: Random distribution Seçkisiz değişken: Random variable Seçkisiz düzen: Random order Seçkisiz erişim: Random access Seçkisiz erişim belleği: Random access memory (RAM) Seçkisiz eşçoğuz: Random copolymer Seçkisiz katı çözelti: Random solid solution Seçkisiz konum: Random orientation Seçkisiz örnek: Random sample Seçkisiz örnekleme: Random sampling Seçkisiz sayılar: Random numbers Seçkisiz süreç: Random process Seçkisiz yanılgı: Random error Seçkisiz yöney: Random vector Seçkisiz yürüyüş: Random walk Seçkisizlik: Randomness Seçme: Selection Seçmetaş: Eclogite Sedef: Mother-of-pearl; Nacre Sedef gibi parlayan: Nacrous Sedef hastalığı (tıp): Psoriasis Sedef kaplama boncuk: Mother-of-pearl bead Sedef parlaklığı (cam): Iridescent lustre Sedef sayrılığı (tıp): Psoriasis Sedeflenmiş: Nacred Sedefli: Nacred; Nacrous Sedefotu yağı: Rue oil Sedeften: Nacrous Sedigraf: Sedigraph Sedir: Couch; Sofa Sedliç tuzu: Seidlitz powders Sedye: Barrow; Gurney Seebeck gerilimi: Seebeck potential Seebeck katsayısı: Seebeck coefficient
Seebeck olgusu Seebeck olgusu: Seebeck effect Seekay mumu: Seekay wax Seemann-Bohlin kamerası (x-ışınları): Seemann-Bohlin camera Sefalin: Cephaeline Sefaloridin: Cephaloridine Sefertası: Mess kit Seger konileri (fırın sıcaklık göstergeleri)-(döküm): Seger cones Segman: Segment; (oto) Piston ring Seğirdim eksiciği: Recoil electron Seğirdim elektronu: Recoil electron Seğirme (tıp): Myoclonus Sehpa: Stand; Trestle Sehpalı masa: Trestle table Sehta: Sehta (cobaltite) Sek seti: Levee Sekant (trigonometri): Secant Sekant çarpanı: Secant modulus Seki: Terrace Seki duvarı: Podium Sekiz: Eight Sekiz açılı: Octagonal; Octangular; Octangle Sekiz değerlikli atom: Octad Sekiz eğrisi: Lemniscate Sekiz eksi N kuralı: Eight minus N (8-N) rule Sekiz kanallı sürekli döküm makinası: Eight strand continuous casting machine Sekiz kat: Octuplicate; Octuplex Sekiz kenarlı: Octagonal Sekiz kopya: Octuplicate Sekiz misli: Octuplex Sekiz ucaylı mercek (e.mik.): Octopole lens Sekiz yolluklu sürekli döküm makinası: Eight strand continuous casting machine Sekiz yüzlü: Octahedral; (oylum) Octahedron Sekiz yüzlü arayer konumu: Octahedral interstitial site Sekiz yüzlü boşluğu: Octahedral void (=OctahedralSite)
Selenyum diyotu Sekiz yüzlü düzlemi: Octahedral plane Sekiz yüzlü konumu: Octahedral position Sekizgen: Octangle; Octagon Sekizgen profiller: Octogons Sekizgenli piritler: Hepatic pyrites (=Marcasite) Sekizinci: Eighth Sekizli takım: Octad Sekizlik: Octet Sekme (örütbilim): Slip Sekme çizgisi: Slip line Sekme dizgesi: Slip system Sekme düzlemi: Slip plane Sekme engellenmesi: Slip interference Sekme kuşakları: Slip bands Sekme oluşbiçimi (seramik): Hopping mechanism Sekme yöneyi: Slip vector Sekme yönü: Slip direction Sekobarbital: Secobarbital Sekretin (ince bağırsak hormonu)(tıp): Secretin Seksen: Eighty Sekstant: Sextant Sekte: Stop Sektirme: Ricocheting Sel yatağı: Gullet Sel yatağı: Gully Sele: Saddle Selen asidi: Selenious acid Selenat: Selenate Selenik asit: Selenic acid Selenit: Selenite; Selenide Selenoid: Selenoid Selenür türü kalıntılar: Selenide-type inclusions Selenyum: Selenium Selenyum birklorür: Selenium monochloride Selenyum bromür: Selenium bromide Selenyum camı: Selenium glass Selenyum diyotu: Selenium diode 599
Selenyum dörtbromür Selenyum dörtbromür: Selenium tetrabromide Selenyum dörtklorür: Selenium tetrachloride Selenyum florür: Selenium fluoride Selenyum fotometresi: Selenium photometer Selenyum gözesi: Selenium cell Selenyum ikioksit: Selenium dioxide Selenyum ikisülfür: Selenium disulphide Selenyum katmanı: Selenium layer Selenyum klorür: Selenium chloride Selenyum oksiklorür: Selenium oxychloride Selenyum oksit: Selenium oxide Selenyum sülfür: Selenium sulphide Selenyum topağı: Selenium pellet Selenyum tozu: Selenium powder Selenyumlu (+2): Selenious Selenyumlu bakır: Selenium copper Selenyumlu cam: Selenium glass Selenyumlu çimento: Selenitic cement Selenyumlu demir önalaşımı: Ferroselenium Selenyumlu doğrultmaç: Selenium rectifier Selenyumlu ışıkölçer: Selenium photometer Selestin: Celestine; Celestite Selet: Sole plate Sellobiyoz: Cellobiose Selofan: Cellophane Selsiyan: Celsian Selsiyus: C Celsius ; degrees centigrade Selsiyus ölçeği: Celsius scale Seluloid: Celluloid Selüloz: Cellulose Selüloz asetat: Cellulose acetate Selüloz asetat butirat: Cellulose acetatebutyrate (CAB) Selüloz asetat propionat: Cellulose acetate-propionate (CAP) Selüloz bütirat: Cellulose butyrate 600
Senarmontit Selüloz diasetat: Cellulose diacetate Selüloz dolgulu melamin: Cellulose filled melamine Selüloz ester: Cellulose ester Selüloz ipliği: Cellulosic fibre Selüloz nitrat: Cellulose nitrate; Guncotton; Nitrocellulose Selüloz pamuk elyafı: Cellulose cotton fibre Selüloz propionat: Cellulose propionate Selüloz selofan: Cellulose cellophane Selüloz üçasetat: Cellulose triacetate Selüloz zantat: Cellulose xanthate Selülozlu: Cellulosic Selülozlu plastikler: Cellulosic plastics SEM Raman dizgesi: SEM Raman system Semaver: Samovar Sembol: Symbol Sementasyon: Carburization Semente: Carburized Semente edilmiş çelik: Carburized steel Sementit: Cementite Sementit ağı: Cementite network Sementit ayrışımı: Cementite dissociation Sementit ayrışması: Cementite decomposition Sementit büyümesi: Cementite growth Sementit çekirdeklenmesi: Cementite nucleation Sementit çökelimi: Cementite precipitation Sementit çökeltisi: Cementite precipitate Sementit oluşumu: Cementite formation Sementum: Cementum Semer: Packseddle; Saddle Semer kaynak: Saddle weld Semikok: Semicoke Seminer: Seminar Sempatik sinir ameliyatı (tıp): Sympatectomy Sempatin (tıp): Sympathin Sempozyum: Symposium Senarmontit: Senarmontite
Sendika Sendika: Labour union; Trade union Sendrom (tıp): Syndrome Sendzimir haddesi: Sendzimir mill Sendzimir süreci: Sendzimir process Sene: Year Senelik: Yearly Senkron: Synchronous Senkron motor: Synchronous motor Senkronizasyon: Synchronization Senkrosiklotron: Synchrocyclotron Senkrotron: Synchrotron Sentetik: Synthetic; Plastic Sentez: Synthesis Sepeleme: Sifting; screening Sepet: Catchall; Pot; Basket; Skelp; (motosiklet) Sidecar Sepet beşik: Bassinet Sepet örgülü ısı dönüştürgeci: Basketweave checkerwork Sepet örgüsü: Basket weave; Basketweave; Plash; Wicker Sepet örme: Pleaching Sepetçilik: Basketry Sepileme: Tanning Sepiolit: Sepiolite Septisemi (tıp): Septicemia; Sepsis Ser camı: Skylight Sera: Greenhouse Sera etkisi: Greenhouse effect Seramik: Ceramic article; Ceramic Seramik anayapılı karmalar: Ceramicmatrix composites (CMC) Seramik aşındırıcılar: Ceramic abrasives Seramik bağ: Ceramic bond Seramik bağlayıcı: Ceramic binder Seramik beyaz eşyalar: Ceramic whiteware Seramik cam bezemeler: Ceramic glass decorations Seramik cam emayeler: Ceramic glass enamels (ceramic enamels or glass enamels) Seramik cila: Ceramic veneer Seramik çamuru dökme: Cupping
Seramik örüt yapıları Seramik çamuru karma: Blunging Seramik çözümleme: Ceramics analysis Seramik dielektrik: Ceramic dielectric Seramik dolgulu çoğuzlar: Ceramic-filled polymers Seramik duvar fayansları: Ceramic wall tiles Seramik elyaf: Ceramic fiber Seramik endüstrisi: Ceramic industry Seramik eşya: China Seramik evre çizgeleri: Ceramic phase diagrams Seramik evreler: Ceramic phases Seramik fayanslar: Ceramic tiles Seramik ferrit: Ceramic ferrit Seramik gereçler: Ceramic materials Seramik ipliksiler: Ceramic whiskers Seramik işgörmezlik çözümlemesi: Ceramics failure analysis Seramik kabuklu hassas döküm yöntemi: Ceramic sheel investment method Seramik kalıba döküm: Ceramic mould casting Seramik kalıplar: Ceramic moulds Seramik kaplama: Ceramic coating Seramik karmalar: Ceramic composites Seramik katı çözeltiler: Ceramic Solid Solutions Seramik kesme takımları: Ceramic cutting tools Seramik kristalleri: Ceramic crystals Seramik kurutma tahtası: Pallet Seramik macun: Ceramic paste Seramik maça: Ceramic core Seramik-metal kaplama: Ceramic-metal coating Seramik mıknatıslar: Ceramic magnets Seramik mozaikli fayans: Ceramic mosaic tile Seramik mürekkebi: Stamping ink (=Ceramic ink) Seramik örtü: Ceramic coating Seramik örüt yapıları: Ceramic crystals structures 601
Seramik örütleri Seramik örütleri: Ceramic crystals Seramik paket: Ceramic package Seramik püskürtme örtüler/kaplamalar: Inorganic spray coatings (SAC) Seramik renklendirici: Ceramic colorant Seramik-seramik karması: Ceramicceramic composite Seramik sır: Ceramic glaze Seramik sızdırmazlık contaları: Ceramic seals Seramik sünger: Ceramic foam Seramik süreci: Ceramic process Seramik takımlar: Ceramic tools Seramik tozlar: Ceramic powders Seramik üretimi: Ceramic fabrication Seramik ürünler: Ceramic products Seramik üstüniletkenler: Ceramic superconductors Seramik yakıcılar: Ceramic burners Seramik yapımı: Fabrication of ceramics Seramik yarıiletkenler: Ceramic semiconductors Seramik yoğunlaştırma: Ceramics densification Seramik zırh: Ceramic armor Seramikler: Ceramics Seramiklere ilişkin: Ceramic Serandit: Serandite Serargerit: Cerargyrite Serbest: Uncontrolled; Unconstrained; Free Serbest aşındırıcı: Free abrasives Serbest bağlantılı zincir: Freely jointed chain Serbest baskılama: Free pressing Serbest biçimleme takımları (cam): Finish tools Serbest çökelme: Free-settling Serbest çökelme oranı: Free-settling ratio Serbest çubuklu basgaç: Open rod press Serbest dönen zincir: Freely rotating chain Serbest dönme: Free rotation 602
Serpingen Serbest eğme: Free bend Serbest geçme: Free fit Serbest hacim: Free volume Serbest liman: Free port Serbest silika: Free silica Serbest sinterle(tir)me: Free sintering Serbest stilde yapılmış cam: Offhand glass Serbest ticaret: Free trade Serbest titreşim: Free vibration Serbest toplaklaş(tır)ma: Free sintering Serbest üfleme (cam): Offhand process; Chair work; Free blowing Serbest üfleme camı: Free-blown glass Serçe parmağı: Pinkie Serdümen: Quartermaster Sereğen kalıp: Permanent mould Sergi: Exhibition; Exposition;Gallery Sergi evi: Exhibition hall Sergi salonu: Exhibition hall Seri: Series; Serial Seri ateşli (top): Quick-fire Seri bağlama (elekt.): Series connection Seri bağlı (elekt.): Series Seri sayısı: Serial number Seri üretim: Mass production; Serial production Seri üretim delgi makinaları: Massproduction boring machines Serin (ipeközü aminoasidi): Serine Serlevha: Caption Sermaye: Capital Sermaye yatırımı: Capital investment Sermaye yoğun: Capital-intensive Sermet: Cermet Sermet dizgeleri: CermetSystems Seroksitler: Ceroxides Serotonin: Serotonin Serpantin: Serpentine Serpek süreci (amonyak): Serpek process Serpici: Sprinkler Serpindirici: Dispersant Serpingen: Dispersive
Serpingen kızılötesi mikroskopisi Serpingen kızılötesi mikroskopisi: Dispersive infrared microscopy Serpingen Raman mikroskopisi: Dispersive Raman microscopy Serpinik: Dispersed Serpinik çekinti boşlukları: DispersedShrinkage Serpinik çökelti: Dispersed precipitate Serpinik etkileşimler: Dispersive interactions Serpinik evre: Dispersed phase Serpinik gözeneklilik: Dispersed porosity Serpinik karıştırma: Dispersive mixing Serpinik sertleş(tir)me: Dispersion strengthening (= Dispersion hardening) Serpinik sertleşmiş: Dispersion strengthened(=Dispersion hardened) Serpinik sertleşmiş alaşım: Dispersion strengthened alloy Serpinik sertleşmiş çelik: Dispersion strengthened(hardened) steel Serpinik sertleşmiş gereçler: Dispersion strengthened materials Serpinik sertleşmiş karmalar: Dispersion strengthened composites Serpinik sertleşmiş metal: Dispersion strengthened(hardened) metal Serpinikleştirici: Dispersing agent Serpinme: Dispersion Serpinme bağı: Dispersion bond Serpinme etkileri: Dispersion effects Serpinme kuvvetleri: Dispersion forces (=London forces) Serpinme ortamı: Dispersion medium Serpinme sertleşmesi: Dispersion hardening Serpinti: Dispersoid; Siftings; Flurry Serpintili kavurma: Shower roasting Serpme: Spatter Serpme ağ: Sein; Casting net Serpme boyama (döküm): Swabbing Serpme gübre: Top-dressing Serseri kurşun: Stray bullet Sert: Tough; Leathery; Trenchant; Hard
Sert kıl Sert alaşım: Hard alloy Sert anotlama: Hard anodizing Sert ateşkili: Flint fireclay Sert beyaz porselen: Parian ware Sert borosilikat camı: Hard borosilicate glass Sert bölge çatlaması (kaynak): Hard-zone cracking Sert cam: Flint glass; Hard glass Sert cam emayeler: Hard glass enamels Sert çekilmiş: Hard drawn; Hard-drawn Sert çekilmiş bakır tel: Hard drawn copper wire Sert çekilmiş boru: Hard-drawn tubing Sert çekilmiş çelik tel: Hard drawn steel wire Sert çekilmiş tel: Hard drawn wire Sert çekilmiş yay teli: Hard-drawn spring wire Sert çekme (tel): Hard drawing Sert çelik: Hard steel Sert çini: Stoneware Sert çinko: Hard zinc Sert demir cevherleri: Hard iron ores Sert emayeli eşya: Flint-enamelled ware Sert ferritler: Hard ferrites Sert fırçalama: Scratch brushing Sert içki: Grog; Hard drink Sert kabuklu merdane: Chilled cast iron roll Sert kanser uru (tıp): Scirrhus Sert kanserli ura ilişkin (tıp): Scirrhous Sert kaplama: Hard facing; Hard plating; Hard-facing Sert kaplama alaşımları: Hard-facing alloys Sert katman (tıp): Sclera Sert katman kaplama: Surfacing; Surfacing weld Sert kauçuk: Hard rubber Sert kaya: Hard rock Sert kereste: Hardwood Sert kıl: Bristle 603
Sert kil (yerbilim) Sert kil (yerbilim): Till Sert krom: Hard chromium Sert krom kaplama: Durionising Sert krom kaplama: Hard chromium plating (=Hard chrome plating) Sert kurşun: Hard lead Sert küre modeli (atom): Hard sphere model Sert lehim: Braze; Brazing solder; Hard solder Sert lehim alaşımı: Brazing alloy Sert lehim dolgu metalleri: Brazing filler metals Sert lehim eritkeni: Brazing fluxes Sert lehim kaynağı: Braze welding Sert lehim metali: Brazing metal Sert lehim sacı: Brazing sheet Sert lehim yöntemleri: Brazing methods Sert lehimleme: Brazing Sert lehimleme sonrası işlemleri: Postbraze operations Sert lehimli bağlantı: Brazed joint Sert macun: Hard paste Sert maden damarı: Hard rock Sert menevişli: Hard temper (=Full hard temper) Sert metal: Hard metal Sert mıknatıs: Hard magnet Sert mıknatıslı alaşım: Magnetically hard alloy Sert mıknatıslı gereç: Hard magnetic material Sert mıknatıslı seramik: Magnetoplumbite Sert mineli demir kap kacak: Graniteware Sert nikel: Hard nickel Sert nikel kaplama: Hard nickel plating Sert pişirilmiş: Hard-braked Sert porselen: Hard porcelain Sert protein: Scleroprotein Sert pürüzlü yüzey oluşumu: Oxyburn Sert pvc: Hard pvc Sert reçine: Hard resin 604
Sertleşebilirlik kuşaklı çelikler Sert soğuk haddelenmiş karbon çeliği şerit: Hard temper cold-rolled carbon steel strip Sert su: Hard water Sert süngertaşı: Ragstone Sert talk: Indurated talc Sert toprak: Hardpan; Hard soil Sert tortu (kalay): Hard head Sert tuğla: Clinker brick Sert tüy: Quill feather Sert ur (tıp): Scirrhosity; Scirrhus Sert x-ışınları (λ=0.01-1.00 nm): Hard x-rays Sert yay: Hard spring Sert yüzey: Hard surface Sert yüzey kaplama: Hard surfacing Sert yüzey kaplama alaşımları: Hard surfacing alloys Sertifika: Certificate Sertkafa: Hardhead Sertleş(tir)me: Stiffening; Hardening Sertleş(tir)me hızı: Hardening rate Sertleş(tiril)memiş: Unhardened Sertleş(tiril)memiş çap: Unhardened diameter Sertleş(tiril)memiş çelik: Unhardened steel Sertleşebilir: Hardenable Sertleşebilir çelikler: Hardenable steels Sertleşebilirlik (çelik): Hardenability Sertleşebilirlik artırıcılar (çelik): Hardenability intensifiers Sertleşebilirlik değeri (H-değeri): Hardenability value (H-value) Sertleşebilirlik deneyi: Hardenability test (Jominy test) Sertleşebilirlik eğrisi: Hardenability curve (=Jominy curve) Sertleşebilirlik güvenceli çelikler: Hardenability guaranteed steels (=Hsteels); H-bandSteels (=H-steels) Sertleşebilirlik kuşağı: Hardenability band (H-band) Sertleşebilirlik kuşaklı çelikler: Hardenability bandSteels (=H-steels)
Sertleşme (tıp) Sertleşme (tıp): Keratosis Sertleşme derinliği (çelik): Depth of hardening Sertleşme geciktirici: Hardening retarder Sertleşmemiş noktalar (karbonlama): Soft spots Sertleşmeyen: Nonhardenable Sertleşmez: Nonhardenable Sertleşmez alaşımlar: Nonhardenable alloys Sertleşmez çelikler: Nonhardenable steels Sertleşmiş: (tıp) Sclerosed; (çelik) Hardened Sertleşmiş beton: Hardened concrete Sertleşmiş çelik: Hardened steel Sertleştirici (çoğuzlar): Hardener Sertleştirici madde: Hardening agent Sertleştirilmiş: Hardened Sertleştirilmiş cam: Hardened glass Sertleştirilmiş çelik: Hardened steel Sertleştirilmiş çelik bilya: Hardened steel ball Sertleştirilmiş çelik tel: Hardened steel wire Sertleştirilmiş kabuk (karbonlama): Hardened case Sertleştirme (çelik): Hardening Sertleştirme (cam): Tempering; Toughening Sertleştirme (tıp): Ossification Sertleştirme bileşiği: Hardening compound (=Hardener) Sertleştirme fırını: Hardening furnace Sertleştirme karbonu (karbonlama): Hardening carbon Sertleştirme ortamı: Hardening medium; Sertleştirme sıcaklığı: Hardening temperature Sertleştirme sığası: Hardening capacity Sertleştirme süreci: Hardening process Sertleştirme tesisi: Hardening shop Sertleştirme-menevişleme fırını: Hardening-tempering furnace Sertlik: Hardness
Seryum iyodür Sertlik-çekme dayancı bağıntısı: Hardness-tensile strength relation Sertlik dağılım eğrileri: Hardness patterns Sertlik değeri: Hardness value Sertlik değişimi: Hardness variation Sertlik denemesi: Hardness testing Sertlik deneyi: Hardness test Sertlik eğimi: Hardness gradient Sertlik girinimi: Hardness penetration Sertlik okuması: Hardness reading Sertlik ölçeği: Hardness scale Sertlik ölçüm hasarı: Brinelling Sertlik ölçümü: Hardness measurement Sertlik sayısı: Hardness number Sertlik tarama eğrisi: Hardness traverse curve Sertlik taraması: Hardness traverse Sertlikölçer: Hardness tester; Hardness testing machine Sert-yumuşak oranı: Hard soft ratio Serum: Serum Serum bilimi (tıp): Serology Serum kızılı: Cerium rouge (=Cerium oxide) Serusit: Cerrussite Servantit: Cervantite (=Antimony ochre) Servarizleme süreci (çelik kaplama): Servarizing process Server (bilg.): Server Servet: Property; Affluence;Wealth Servis: Service Servit: Cervit Servomekanizma: Servomechanism Serya: Ceria (CeO2) Serya destekli zirkonya: Zirconia stabilized with CeO2 Seryum: Cerium Seryum bileşikleri: Cerium compounds Seryum bromür: Cerium bromide Seryum florür: Cerium fluoride Seryum ikioksit: Cerium dioxide (=Ceria) Seryum iyodür: Cerium iodide 605
Seryum klorür Seryum klorür: Cerium chloride Seryum oksit: Cerium oxide Seryum oksitli cam: Crookes glass Seryum perklorat: Cerium perchloride Seryum sülfat: Cerium sulphate Seryum temelli alaşımlar: Cerrobase alloys Seryum tungstat: Cerium tunstate Seryum yükünü: Ceric ion Seryum yükünü başlatımı: Ceric ion initiation Seryumlu: Cerous; Ceric Ses: Sound; Voice Ses alıcı: Tape recorder Ses bandı: Recording tape Ses bilimi: Acoustics Ses çelisi: Acoustic impedance (Za) Ses çınlanımı: Acoustic resonance Ses çözümleci: Panoramic analyzer Ses dalgaları: Acoustic waves Ses dalgası: Sound wave Ses deneyi (döküm): Sonic testing Ses duvarı: Sonic barrier Ses empedansı (fiz.): Acoustic impedance (Za) Ses frekansı: Audio-frequency Ses geçirmez: Noiseproof; Soundproof Ses geçirmez yapma: Soundproofing Ses görüngeçizeri: Sound spectrograph Ses görüngesi: Sound spectrogram Ses kaydedici: Tape recorder Ses mikroskobu: Acoustic microscope Ses mikroskopisi: Acoustic microscopy Ses ölçme: Phonometry Ses öykümesi: Onomatopoeia Ses patlaması (jet uçağı): Sonic boom Ses perdesi: Tone Ses rezonansı (fiz.): Acoustic resonance Ses salımı: Sonic emission Ses sıklığı: Audio-frequency Ses söndürme: Sound damping 606
Sesüstü algılayıcı Ses söndürücü gereç: Sound-damping material Ses şeridi: Recording tape Ses telleri (tıp): Vocal cords Ses tonu: Timbre Ses yayımı: Acoustic emission (AE) Ses yayımı denemesi: Acoustic emission testing Ses yitimi: Acoustic fading Ses yitimi (tıp): Aphonia Ses yükseltici: Megaphone Sesaltı: Infrasonic; (fiz.) Subsonic Sesci fırını: Sesci furnaced Sese ilişkin: Acoustic Ses-ışıksal gereçler: Acoustooptic materials Sesle derinlikölçer: Sonic depth finder Sesle ilgili: Sonic Seslence: Loudspeaker Seslendirici: Tape player Sesli algılama: Acoustic detection Sesli bulma: Acoustic detection Sesli ışıksal ışınayırıcı: Acousto-optical beamsplitter Sesli ışıldama: Sonoluminescence Seslik: Microphone Sesoptik gereçler: Acoustooptic materials Sesölçer: Tonometer; Acoustometer; Phonometer; Sonometer Sessel: Sonic Sessiz: Mute; Soundless; Quiet; Tranquil Sessiz alttan oksijen üflemeli çelik üretim süreci: Quiet bottom-blown oxygen steelmaking process(Q-BOP) Sessizlik: Silence Sesten beş kat hızlı: Hypersonic Sesten hızlı: Supersonic Sesten hızlı uçak: Supersonic aircraft Sesüstü: Hypersonic; Ultrasonic; Supersonic Sesüstü algılama: Ultrasonic detection Sesüstü algılayıcı: Ultrasonic detector
Sesüstü aşındırıcılı işleme Sesüstü aşındırıcılı işleme: Ultrasonic abrasive machining Sesüstü bağla(n)ma: Ultrasonic bonding Sesüstü bağlantı: Ultrasonic coupling Sesüstü bilimi: Ultrasonics Sesüstü çarklı kesme aygıtı: Ultrasonic disk-cutting device Sesüstü çarpmalı öğütme: Ultrasonic impact grinding Sesüstü çift kırılımı (fiz.): Ultrasonic birefringence Sesüstü çiftleme: Ultrasonic coupling Sesüstü çözümleme: Ultrasonic analysis Sesüstü dalga demeti: Ultrasonic beam Sesüstü dalgaları: Ultrasonic waves Sesüstü dalgalarıyla temizleme: Ultrasonic cleaning Sesüstü denemesi (tahribatsız muayene): Ultrasonic testing; Supersonic testing; Ultrasonic testing Sesüstü erki: Ultrasonic energy Sesüstü görünge gösterimi: Ultrasonic spectroscopy Sesüstü görüntüleme: Ultrasonic imaging Sesüstü hızları: Ultrasonic velocities Sesüstü ısıl etki: Ultrasonic thermal action Sesüstü inceleme: Ultrasonic inspection Sesüstü kaynağı: Ultrasonic welding Sesüstü kaynaklaması: Ultrasonic welding Sesüstü kırılma bilimi: Ultrasonic fractography Sesüstü kuvvet mikroskopisi: Ultrasonic force microscopy Sesüstü lehimleme: Ultrasonic soldering Sesüstü lehimleri: Ultrasonic solders Sesüstü muayene: Ultrasonic inspection Sesüstü sıklığı (f>20kHz): Ultrasonic frequency Sesüstü sıkma: Ultrasonic extrusion Sesüstü tahribatsız muayene: Ultrasonic nondestructive inspection Sesüstü talaşlı işleme: Ultrasonic machining Sesüstü tetikleme: Ultrasound triggering
Seyreltim yasası Sesüstü titreşimi: Ultrasonic vibration Sesüstü uçak: Hypersonic aircraft Sesüstü üretici: Ultrasonic generator Sesüstü üretim: Ultrasonic generation Sesüstü yağlama: Ultrasonic lubrication Sesüstü yalazlı püskürtüm: Hypersonic flame spraying Sesüstü yansıtaç: Supersonic reflectoscope Sesüstü yöntemi: Ultrasonic method Set: Weir; Water gate; Dike; Dyke; Barrier; Dam Setan sayısı (benzin): Cetane number Sevk etme: Shipping bill; SteamSteering Sevk halkası: Feed ring Sevk helezonu: LiftingScrew Sevk sarmalı: Lifting screw Sevkiyat: Consignment Seyahat: Travel Seyir jurnali: Logbook Seyirce: Tic Seyirme (tıp): Twitching Seyrek: Thin; Scarce; Infrequent Seyreklik: Infrequency; Scarcity Seyreltici: Thinner; Diluent Seyreltik: Diluted; Dilute; Lean Seyreltik alkol: Dilute alcohol Seyreltik asit: Dilute acid Seyreltik atmosfer: Lean atmosphere Seyreltik çözelti: Dilute solution Seyreltik fırın atmosferi: Lean furnace atmosphere (=Lean atmosphere) Seyreltik gazla ateşleme: Lean-gas firing Seyreltik harç: Lean mortar Seyreltik karışım: Lean mixture Seyreltik yakıt gazı: Lean fuel gas Seyreltilmemiş: Undiluted Seyreltilmemiş hidrokarbon gazları: Undiluted hydrocarbon gases Seyreltilmiş: Diluted Seyreltim: Dilution Seyreltim tankı: Dilution tank Seyreltim yasası: Dilution law 607
Seyreltken Seyreltken: Diluent Seyreltme: Rarefaction; Rarefication Seyyar: Mobile Seyyar köprü: Ponton bridge Seyyar merdiven ayağı: Spoke Sezgi: Intuition Sezgisel: Intuitive Sezilemez: Imperceptible Sezyum: Caesium; Cesium Sezyum alüminyum silikat: Cesium aluminium silicate Sezyum asetat: Cesium acetate Sezyum bromür: Cesium bromide Sezyum florür: Cesium fluoride Sezyum hidroksit: Cesium hydroxide Sezyum iyodur örüt yapısı: Cesium iodide crystal structure Sezyum iyodür: Cesium iodide Sezyum karbonat: Cesium carbonate Sezyum klorür: Cesium chloride Sezyum klorür kafesi: Cesium chloride lattice Sezyum klorür örüt yapısı: Cesium chloride crystal structure Sezyum klorür yapısı: Cesium chloride structure Sezyum nitrat: Cesium nitrite Sezyum oksalat: Cesium oxalate Sezyum perklorat: Cesium perchlorate Sezyum sülfat: Cesium sulphate Sezyum titanat: Cesium titanate Sfalerit: Sphalerite Sfero (d. demir): Nodular cast iron; Ductile cast iron; Ductile iron; Nodular iron Sfero merdaneler: Ductile iron rolls Sharp dizisi: Sharp series(S series) Sharple süreci (mum ayırma): Sharple’s process Shaw süreci (hassas döküm): Shaw process (=Osborn shaw Process) Sheffield bileşimi (kalıp): Sheffield composition 608
Sıcak bozun(dur)um Sheffield kireci (parlatma): Sheffield lime Sheffield levhası(gümüş kaplı bakır): Sheffield plate Shepherd deneyi (sertleşebilirlik): Sheppard process Sheppard süreci: Sherard process Sherard süreci (çinko kaplama): Sherardizing (=Sherard process) Shockley kısımsalları (dislokasyon): Shockley partials Shoppler süreci(W): Shoppler process Shore sertliği: Shore hardness Shore sertlik deneyi: Shore hardness test Shore sertlikölçeri: Shore scleroscope Shorter süreci (yüzey sertleştirme): Shorter process SI-birimleri (fiz.): SI-units Sıcak: Hot Sıcak bağla(n)ma: Hot bonding Sıcak basınç kaynağı: Hot pressure bonding Sıcak basınçlı kaynak: Hot pressure bonding Sıcak baskılama: Hot pressing Sıcak baskılanmış: Hot-pressed Sıcak baskılı silis karbür: Hot-pressed silicon carbide (HPSC) Sıcak baskılı silis nitrür: Hot-pressed silicon nitride (HPSN) Sıcak baskılı yayınma bağlaması (karmalar): Hot-pressed diffusion bonding Sıcak basma kalıpları: Drop forging dies Sıcak basmalı dövme: Hot press forging Sıcak başlık: Hot top Sıcak başlıklı ingot: Hot-topped ingot Sıcak başlıklı tomruk: Hot-topped ingot Sıcak biçimleme: Hot forming Sıcak biçimlendirme: Hot forming Sıcak biçimlenmiş: Hot formed Sıcak biçimlenmiş ürün: Hot formed product Sıcak bozun(dur)um: Hot deformation
Sıcak bozun(dur)um süreçleri Sıcak bozun(dur)um süreçleri: Hot deformation processes Sıcak bozun(durul)muş: Hot deformed Sıcak bozun(durul)muş alaşım: Hotdeformed alloy Sıcak bozun(durul)muş çelik: Hotdeformed steel Sıcak bozun(durul)muş metal: Hotdeformed metal Sıcak bölge (cam fırını): Hot spot Sıcak cam işlemleri: Hot end Sıcak çalışma: Hot working Sıcak çalışma sıcaklığı: Hot-working temperature Sıcak çalışma süreçleri: Hot-working processes Sıcak çarpması (tıp): Heat cramps; Heatstroke Sıcak çatlak (çelik): Hot crack (=Solidification shrinkage crack) Sıcak çekilmiş: Hot drawn Sıcak çekilmiş bakır tel: Hot drawn copper wire Sıcak çekilmiş çelik tel: Hot drawn steel wire Sıcak çekilmiş tel: Hot drawn wire Sıcak çekme: Hot drawing Sıcak çekme tel: Hot drawn wire Sıcak çinko kaplama: Hot-galvanising Sıcak çubuk: Hot rod (=wire rod) Sıcak dağlama: Hot etching Sıcak daldırımlı aluminyum kaplama: Hot-dip aluminium coating Sıcak daldırımlı çinko kaplama: Hot-dip galvanizing Sıcak daldırımlı galvanizleme: Hot-dip galvanizing Sıcak daldırımlı kalay kaplama: Hot-dip tin plating Sıcak daldırımlı kaplama: Hot-dip coating Sıcak daldırımlı süreç: Hot-dip process Sıcak daldırma süreci: Hot dipping process
Sıcak haddeleme Sıcak daldırmalı kokil döküm makinası: Hot chamber machine (=Gooseneck machine) Sıcak dalgası: Heat wave Sıcak dayanç (kum): Hot strength Sıcak deformasyon: Hot deformation Sıcak dengeli basılmış silis nitrür: Hot isostatically pressed silicon nitride Sıcak dengeli basılmış tepkimeyle bağlanmış silis nitrür: Hot isostatically pressed reaction-bondedSilicon nitride (HIP-RBSN) Sıcak dengeli basınç kaynağı: Hot isostatic pressure welding Sıcak dengeli baskılama: Hot isostatic pressing (HIP) Sıcak dengeli dövme: Hot isostatic forging (HIF) Sıcak döküm onarım gereçleri: Hot casting repair materials Sıcak dövme: Hot-upset forging (=Hot upsetting) Sıcak dövme: Hot forging Sıcak duvarlı fırın: Hot wall furnace Sıcak duvarlı tepkimeç: Hot-wall reactor Sıcak düzeltme (ray): Hot straightening Sıcak eğme: Hot bending Sıcak eksiuclu basınçölçer: Hot-cathode gauge Sıcak eksiuç topu: Hot cathode gun (=Thermionic cathode gun) Sıcak ekstrüzyon: Hot extrusion Sıcak eriyen tutkal: Hot melt glue Sıcak eriyik: Hot melt Sıcak eriyik süreci: Hot-melt process Sıcak gaz kaynağı: Hot-gas welding Sıcak gaz püskürtme (cam): Hot gas injection (HGI) Sıcak gevrek: Hot short Sıcak gevreklik (çelik): Hot shortness Sıcak hadde: Hot mill (=Hot rolling mill) Sıcak hadde ürünü: Hot-rolled product Sıcak haddeleme: Hot rolling 609
Sıcak haddelenmiş Sıcak haddelenmiş: Hot-rolled Sıcak haddelenmiş alaşım: Hot-rolled alloy Sıcak haddelenmiş alaşımlı çelik çubuklar: Hot-rolled alloy steel rods; Hotrolled steel bars Sıcak haddelenmiş çelik kalın çubuklar: Hot-rolled steel rods Sıcak haddelenmiş çelik levha: Hot rolled steel plate Sıcak haddelenmiş çelik saclar: Hotrolled steel sheets Sıcak haddelenmiş filmaşin: Hot rolled wire rod Sıcak haddelenmiş kangal: Hot-rolled coils Sıcak haddelenmiş sarılı kangal: Hotrolled spoiled coils Sıcak haddelenmiş tellik çubuk: Hot rolled wire-rod Sıcak haddelenmiş ürün: Hot-rolled product Sıcak hava: Heated air; Hot air Sıcak hava odası: Hot-air chamber Sıcak hava üfleme borusu: Tuyere Sıcak hava valfı (y. fırın): Hot blast valve Sıcak havalı kupol ocağı: Hot blast cupola Sıcak iş çelikleri: Hot work steels Sıcak iş takım çelikleri: Hot work tool steels (=Hot work steels) Sıcak işleme: Hot working; (cam) Hot finishing Sıcak işleme sıcaklığı: Hot-working temperature Sıcak işlenebilirlik: Hot workability Sıcak işlenik: Hot-worked Sıcak işlenik alaşım: Hot-worked alloy Sıcak işlenik çelik: Hot-worked steel Sıcak işlenik yapı: Hot-worked structure Sıcak kalıp (cam): Hot mould Sıcak kangal sarıcı: Down coiler Sıcak katot tabancası: Thermionic cathode gun (=Hot cathode gun) Sıcak katot topu: Hot cathode gun (=Thermionic cathode gun) 610
Sıcak su dolaşım dizgesi Sıcak kaynaklama: Hot welding Sıcak kenar (cam): Red edge Sıcak kesme: Shear-off Sıcak kesme (cam): Burning off; Cracking-off; Hot cut Sıcak kesme makinası: Burn-off machine Sıcak kesme makinası (cam): Shear-off machine Sıcak kutu reçinesi: Box resin; (döküm) Hot-box resin Sıcak kutu süreci (döküm): Hot-box process Sıcak metal (y. fırın): Liquid pig iron; Molten pig iron; Hot metal Sıcak metal karıştırıcı kazanı: Hot metal mixer Sıcak metal potası: Hot metal ladle Sıcak metal potası: Iron ladle Sıcak metal potası (y. fırın): Pugh-type ladle Sıcak nokta (cam fırın): Spring (=Hot spot) Sıcak odacık: Hot chamber Sıcak odalı basınçlı döküm makinası: Hot chamber die casting machine Sıcak onarım (cam): Hot repair Sıcak onarım gereci: Hot repair material Sıcak presleme: Hot pressing Sıcak preslenmiş: Hot-pressed Sıcak püskürtme: Hot spraying Sıcak sertlik: Hot hardness Sıcak sıkma: Hot extrusion Sıcak sıralı hadde: Hot tandem mill Sıcak slab: Hot slab Sıcak su: Hot water Sıcak su arzı: Hot-water supply Sıcak su arzı dizgesi: Hot-water supply system Sıcak su boru döşemi: Hot-water piping Sıcak su boru şebekesi: Hot-water piping Sıcak su borusu: Hot-water pipe Sıcak su dolaşım dizgesi: Hot-water circulation system
Sıcak su dolaşımı Sıcak su dolaşımı: Hot-water circulation Sıcak su havuzu: Hot tub Sıcak su tankı: Hot-water tank Sıcak su tankı emayeleri: Hot-water tank enamels Sıcak suverilmiş: Hot-quenched Sıcak suverilmiş çelik: Hot-quenched Steel Sıcak suverme: Hot quenching Sıcak suverme yunağı: Hot quenching bath Sıcak şerbet (tıp): Caudle Sıcak şerit: Hot strip Sıcak şerit haddesi: HotStrip mill Sıcak şerit haddesi ürünleri: HotStrip mill products Sıcak talaş giderme: Hot trimming Sıcak tek eksenli baskılama: Hot uniaxial pressing Sıcak tel çekme: Hot-wire drawing Sıcak tel deneyi (yağ): Hot-wire test Sıcak tel süreci: Hot-wire process Sıcak telle cam çatlatma: Hot-wire cutting Sıcak telli çözümleç (karbonlama): Hotwire analyzer Sıcak testere: Hot saw Sıcak testereleme: Hot sawing Sıcak tıkızlama: Hot briquetting Sıcak tıkızlanmış demir: Hot briquetted iron (HBI) Sıcak yassıkütük: Hot slab Sıcak yassıkütük haddelemesi: Hot slab rolling Sıcak yırtık: Hot tear Sıcak yırtılma (çelik): Hot tearing Sıcak yolluklar (döküm): Hot runners Sıcak yüzey: Hot surface Sıcak yüzey ezme haddelemesi: Hot skinpass rolling Sıcak yüzey temizleme: HotScarfing Sıcaklığa bağımlı: Athermal Sıcaklığa bağımlı dönüşüm: Athermal transformation
Sıcaklık-bileşim çizgeleri Sıcaklığa bağımlı martensit: Athermal martensit Sıcaklığı yükselen: Calescent Sıcaklık: Meteograph; Temperature Sıcaklık algılıyıcıları: Temperature sensors Sıcaklık aralığı: Temperature interval; Temperature range Sıcaklık artışı: Temperature increase; Temperature rise Sıcaklık bağımlı direnç (elekt.): Temperature-dependent resistance Sıcaklık çevrim çizelgesi: Temperatıre conversion table Sıcaklık çevrimi: Temperature conversion Sıcaklık dağılımı: Temperature distribution Sıcaklık değişim mikroskopisi (göze): Photothermal microscopy Sıcaklık değişimi: Temperature variation Sıcaklık denetleci: Thermostat Sıcaklık düşmesi: Temperature decrease; Temperature drop Sıcaklık eğimi: Temperature gradient Sıcaklık eğimli fırın: Gradient furnace; Rosenhain furnace Sıcaklık eşitleme: Soaking Sıcaklık eşitleme bölgesi (SDM): Temperature equilizing zone Sıcaklık göstergeci: Temperature indicator Sıcaklık ölçeği: Temperature scale Sıcaklık ölçüm aygıtı: Temperature measurement device Sıcaklık ölçümü: Temperature measurement; Thermometry Sıcaklık özdirenç katsayısı: Temperature resistivity coefficient Sıcaklık seçimi: Temperature selection Sıcaklık tekdüzeliliği: Temperature uniformity Sıcaklık tekdüzeliliği taraması (ısıl işlem): Temperature uniformity survey Sıcaklık-bileşim çizgeleri: Temperaturecompositon diagrammes 611
Sıcaklık-bileşim evre çizgeleri Sıcaklık-bileşim evre çizgeleri: Temperature-compositon phase diagrammes Sıcaklıkölçer: Thermometer Sıcak-soğuk işleme: Hot-cold working (=Warm working) Sıçan kuyruğu: Rattail Sıçrama: Jump; (hadde) Mill spring; (döküm) Splashing Sıçrama sıklığı: Jump frequency Sıçrama tahtası: Trampoline Sıçrantı: (döküm) Splashing; (kaynak) Spatter Sıçrantı korumalığı: Splash-guard Sıçrantı siperi: Splash-guard Sıçrantı yitiği (kaynak): Spatter loss Sıçratıcı: Splasher Sıçratma (döküm): Splashing Sıfat: Attribution Sıfır: Naught; Zero Sıfır ayarı: ZeroSetting; Zero adjustment Sıfır basınç ayarlayıcısı: Zero governor Sıfır bozukluk (koyuntu): Zero defect Sıfır düzenli tepkime: Zero order reaction Sıfır elektrik noktası (asıltı): Isoelectric point Sıfır erkeli termonükleer aygıt: Zero Energy Thermonuclear Apparatus (ZETA) Sıfır güçlü (mat.): Nilpotent Sıfır güçlü dizey (mat.): Nilpotent matrix Sıfır güçlü işleç (mat): Nilpotent operator Sıfır güçlü öbek (mat): Nilpotent group Sıfır güçlü öğe (mat): Nilpotent element Sıfır hata: Zero error Sıfır karbonsuzlaşma: Zero decarburization Sıfır konumu: Zero position Sıfır noktası: Zero point Sıfır noktası erki: Zero point energy Sıfır polarlama: Zero bias Sıfır yer çekimi: Zero gravity Sıfır yük hattı (y. fırın): Zero stockline 612
Sıkı damarlı (tahta) Sıfıra kurma: Zero setting Sıfıraltı: Subzero Sıfıraltı ameliyatı(tıp): Cryosurgery Sıfıraltı ayırması: Cryogenic separation Sıfıraltı çelikleri: Cryogenic steels Sıfıraltı çökeltisi: Cryoprecipitate Sıfıraltı gereçleri: Cryogenic materials Sıfıraltı işlemi: Subzero treatment Sıfıraltı ölçeri: Cryometer Sıfıraltı sağaltımı (tıp): Cryotherapy Sıfıraltı uygulamaları: Cryogenic applications Sıfırlayıcı (mat.): Annihilator Sığ: Shallow Sığ çekme: Shallow drawing Sığ sertleşen: Shallow hardening; Shallow hardenable Sığ sertleşen çelikler: Shallow hardenable steels; Shallow hardening steels Sığ sertleşme: Shallow hardening; Shallow hardened Sığ sertleşmiş çelik: Shallow hardened steel Sığa: Capacity Sığaç: Capacitor Sığınak: Hanbour; Bield; Shepherd test; Sconce Sığınç: Capacitance Sıhhi tesisatçı: Plumber Sıhhi tesisatçılık: Plumbing Sık istifli altıgen kristaller: Hexagonal close-packed crystals Sık istifli altıgen metaller: Hexagonal close-packed metals Sık istifli altıgen örütler: Hexagonal close-packed crystals Sık sık kasılma (tıp): Tetanization Sıkaç: Tourniquet Sıkarak suyunu çıkarma: Wringing Sıkı: Taut; Tight; Compact; Stiff Sıkı çamur süreci (refrakter): Stiff mud process Sıkı damarlı (tahta): Hard-grained
Sıkı derece (döküm) Sıkı derece (döküm): Tight flask Sıkı dokunmuş: Tightknit Sıkı dokunmuş (kumaş): High-count; Tightnit fabric Sıkı geçirme: Push fit Sıkı geçme: Clearance fit; Shrink fit; Tight fit; Wrap forming; Wringing fit Sıkı geçme (mak.): Snug fit Sıkı geçmeli biçimleme: Shrink forming Sıkı istifleme: Close packing Sıkı istifli: Close packed Sıkı istifli altıgen: Close packed hexagonal Sıkı istifli altıgen kristal: Close packed hexagonal crystal Sıkı istifli altıgen örüt: Close packed hexagonal crystal Sıkı istifli altıgen yapı: Close packed hexagonal structure Sıkı istifli düzlem: Close packed planes Sıkı istifli kristal: Close packed crystal Sıkı istifli örüt: Close packed crystal Sıkı istifli örüt yapısı: Close packed crystal structure Sıkı istifli seramik yapılar: Close packed ceramic structures Sıkı istifli yapı: Close packed structure Sıkı istifli yön: Close packed direction Sıkı kasnak: Keyed pulley Sıkı pay: Close tolerance Sıkı paylı dövme: No-draft forging Sıkı tolerans: Close tolerance Sıkı zemin: Hard soil Sıkıcı: Blocker Sıkılabilir: Squeezable Sıkılabilirlik: Compactibility; Squeezability Sıkılama: Tamping; Compacting; Stemming; Ramming; Compaction; Packing Sıkılama (tüfek): Wadding Sıkılama basgacı: Compacting press Sıkılama basıncı: Compacting pressure Sıkılama Makinasi (döküm): Bumper
Sıkıştırma derecesi (döküm) Sıkılama presi: Compacting press Sıkılanmış grafitli dökme demir: Vermicular iron; Compacted graphite cast iron Sıkılık: Compactness Sıkım: Extrusion Sıkım kusuru: Extrusion defect Sıkım külçesi: Extrusion stock Sıkım kütüğü: Extrusion billet Sıkımlı: Extruded Sıkımlı çubuk: Extruded bar Sıkımlı kalın çubuk: Extruded rod Sıkımlı kalıplama: Extrusion molding Sıkımlı metal: Extruded metal Sıkımlı metal çubuk: Extruded metal bar Sıkış(tır)ma: Impaction Sıkış(tırıl)amaz: Incompressible Sıkış(tırıl)amazlık: Incompressibility Sıkış(tırıla)maz sıvı: Incompressible liquid Sıkışabilirlik: Compressibility Sıkışık: Jammed; Stiff Sıkışma: Jamming; Entrapment Sıkışma olgusu (elektronlar): Pinch effect Sıkışmış: Jammed; Entrapped Sıkışmış gaz: Entrapped gas Sıkışmışlık yoğunluğu: Green density (=Pressed density) Sıkıştırıcı (pompa): Pressure pump Sıkıştırıcı Makina (Makina): Compactor Sıkıştırılabilir: Compressible Sıkıştırılabilirlik: Compressibility Sıkıştırılmış: Compressed; Pressed Sıkıştırılmış küspe: Cellotex Sıkıştırma: Pinching; Compaction; Tightening Sıkıştırma (döküm): Squeezing Sıkıştırma aygıtı: Compaction equipment Sıkıştırma aynası: Elastic chuck Sıkıştırma basıncı: Compaction pressure Sıkıştırma çekici: Peen pin Sıkıştırma derecesi (döküm): Degree of ramming 613
Sıkıştırma izi (cam) Sıkıştırma izi (cam): Pinch mark Sıkıştırma kafası (döküm): Squeeze head Sıkıştırma makinası: Squeeze machine Sıkıştırma makinası (döküm derecesi): Squeezer machine Sıkıştırma merdaneleri: Squeezer rolls; Pinch rolls Sıkıştırma oranı: Rate of compression Sıkıştırma somunu: Check nut Sıkıştırma tablası (döküm): Squeeze board Sıkıştırma takımları: Compaction tooling Sıkıştırma tuğlası: Wedge brick Sıkıştırmalı döküm: Squeeze casting Sıkıştırmalı kalıplama: Squeeze moulding Sıkıştırmalı kaynaklama: Impaction Sıkıt: Compact Sıkıt tekerlek: Compact disc Sıkıtlama: Compacting Sıkıtlanabilirlik: Compactibility Sıkıtlanmış grafit: Compacted graphite Sıkıtlanmış grafitli dökme demir: Compacted graphitic cast iron; CG iron Sıkıyönetim: Martial law Sıklık: Frequency Sıklık dağılımı: Frequency distribution Sıklık eğrisi: Isopleth Sıkma: Compression; Wringing; Tightening Sıkma aygıtı: Extruder; Extrusion equipment Sıkma basıncı: Extrusion pressure Sıkma çemberi: Gathering hoop Sıkma kalıbı: Extrusion die Sıkma kaplaması: Extrusion coating Sıkma kasnağı: Gathering hoop; Sıkma kaynağı: Extrusion welding Sıkma kemer (bina): Compressed arch Sıkma kuvveti: Clamping force Sıkma merdanesi: Blocker roll Sıkma merkez hatası: Extrusion pipe Sıkma oranı: Extrusion ratio 614
Sınır katmanı kuramı Sıkma tasarımı: Clamping design Sıkma tezgahı: Extrusion press Sıkma ürünleri: Extrusion products Sıkma vidası: Clamp screw Sıkma yöntemleri: Extrusion methods Sıkmaç: Tamper; Extruder; Vice; (serigrafi) Squeegee Sıkmaç gümüşü (serigrafi): Squeegee silver Sıkmaç macunu (serigrafi): Squeegee paste Sıkmaç yağı (serigrafi): Squeegee oil Sıkmalı kalıplama: Extrusion blow moulding Sıkmalık dövme: Extrusion forging Sıktırma: Clamping Sıktırma basıncı: Clamping pressure Sımsıkı bağlama: Trussing Sımsıkı giysi (balet): Leotard Sımsıkı kapalı: Weathertight Sınai kap: Container ware Sınama: Trial; Examination Sınama yanılma (mat.): Trial and error Sınav: Test; Examination Sınıf: Grade; Schoolroom; Class Sınıflandırıcı: Classifier Sınıflandırılmış: Graded Sınıflandırma: Sizing; Classification; Grading Sınıflandırma bilgisi (bitki b.): Taxonomy Sınır: Border; Boundary Sınır alanı (metal): Boundary area Sınır dengesi (metal): Boundary equilibrium Sınır devinirliği (metal): Boundary mobility Sınır gerilimleri (metal): Boundary stresses Sınır göçü (metal): Boundary migration Sınır katmanı: Boundary layer Sınır katmanı kuramı: Boundary layer theory
Sınır kayması (metal) Sınır kayması (metal): Boundary sliding Sınır kesişimi: Boundary intersection Sınır üstü süzgeci (optik): Edge filter Sınır yayınımı (metal): Boundary diffusion Sınır yer değişimi: Boundary displacement Sınırcık (içyapı): Subboundary Sınırsal: Marginal Sınırsız: Unlimited; Immeasurable; Transfinite; Infinite; Indefinite Sınırtaşı: Landmark Sır: Secret; Glazing glass; Porcelain enamel; Enamel; Luster; Glaze; (çinicilik) Glost; (porselen) Smear Sır akışı: Glaze flow Sır boyaözü: Luster pigments Sır çatlağı: Craze crack; Craze Sır çatlaması: Crazing Sır çözeltileri: Luster colours Sır fırınlama ocağı (seramik): Glost kiln Sır lekeleri: GlazeStains Sır ocağı: Glost oven Sır pigmenti: Luster pigments Sır pulu: Paillette Sır tutması (seramik ): Glaze fit Sır üstüne dekorlama (seramik): Inglaze decoration Sıra: Catena; Turn; Order; Tier; Banquette; Sequence; Bench; Row Sıra değiştir(il)me: Transposition Sıra sayısı: Serial number Sıraca (tıp): Scrofula Sıraca illetine ilişkin (tıp): Scrofulous Sıracalı: Scrofulous Sıradan: Unexceptional; Ordinary; Common Sırala(n)ma: Juxtaposition Sıralaç: Dossier Sıralaç çivisi: Spindle file Sıralama: Gradation Sıralanabilir: Lineable
Sırmalı kordon Sıralı: Serial Sıralı çekme makinaları: Tandem drawing machines Sıralı hadde: Tandem rolling mill Sıralı taramalı eşodaklı mikroskop: Tandem scanning confocal microscope Sıraltı renklendirme kaplaması (seramik): Engobe Sırık: Bar; Pole Sırım: Leather thongs; Whipcord; Babiche; Thong Sırım köselesi: Thong leather Sırla kaplama: Glazing Sırla(n)ma: Vitrification Sırlama: Porcelainization; Enamelling; Glazing Sırlama fırını: Glazing kiln; Glazing oven Sırlama ocağı: Glost oven Sırlanmamış: Unglazed Sırlanmamış fayans: Unglazed tile Sırlanmış: Enamelled Sırlı: Vitrified; Enamelled; Glazed Sırlı binaiçi fayansı: Glazed interior tile Sırlı bitirim (yüzey): Glazed finish Sırlı çanak: Slipware Sırlı çömlek: Glazed pottery Sırlı fayans: Glazed tile Sırlı kap: Glazed pot Sırlı kiremit: Glazed tile Sırlı lif: Glazed fibre Sırlı metal: Glazed metal Sırlı seramik: Glost; Faience ware; Glazed ceramic Sırlı seramik mozaik fayansı: Glazed ceramic mosaic tile Sırlı tuğla: Glazed brick Sırlı yapı birimi: Glazed structural unit Sırma: Silver wire Sırma kordon: Gold braid Sırma saç: Towhead Sırma saçlı: Towheaded Sırmalı kordon: Aguillette 615
Sırmalı şerit Sırmalı şerit: Gallon; Gold lace; Gimp Sırsız: Unglazed Sırsız alan (seramik): Crawling Sırsız ayak (seramik): Dry-foot Sırsız mozaik: Paver tile Sırsız porselen: Pavers Sırt: Shoulder Sırt ağrısı (tıp): Backache Sırt çantası: Knapsack Sırt çantası: Packsack Sırt torbası: Backpack Sırt yükü: Backpack Sırtı destekli kısa testere: Backsaw Sırtlık: Packboard Sıtma: Malaria; Paludism; Ague Sıtma ilacı: Atabrine; Quinacrine; Quinine Sıtma nöbeti (tıp): Ague fit Sıva: Plaster; Parget Sıva kaplama: Overcoat Sıva tirizi: Lath Sıvama: Daubing; Pargetting Sıvanmış: Plastered Sıvantı: Smudge Sıvı: Aqua; Liquid Sıvı altın: Liquid gold Sıvı ayırma: LiquidSeparation Sıvı azot: Liquid nitrogen Sıvı azotsuz algılayıcı: Liquid nitrogen free detector Sıvı bağlayıcılı (cam elyaf): Emulsion bound Sıvı bırakımı: Syneresis Sıvı birikim gözesi: Effusion cell Sıvı birikimi (tıp): Effusion Sıvı cam: Liquid glass Sıvı curuflar: Liquid slags Sıvı çarpması: Liquid impingement Sıvı çekintisi: Liquid contraction; Liquid shrinkage Sıvı çekirdek (sürekli d.): Liquid core Sıvı çeliği karıştırma: Stirring of molten steel 616
Sıvı karbonlayıcı Sıvı çelik: Molten steel; Liquid steel Sıvı çelik düzeyi (döküm teknesi): Liquid steel level Sıvı çelik düzeyi denetimi: Liquid-steel level control Sıvı çelik sığası: Liquid steel capacity Sıvı çelik üretimi: Liquid-steel production Sıvı çelik üretkenliği: Liquid-steel productivity Sıvı çelik yunağı: Steel bath Sıvı çıkaran (beze): Aquiparous Sıvı demir: Liquid iron Sıvı demir akağı (y.fırın): Iron runner Sıvı demir oksit: Liquid iron oxide Sıvı demir silikatlar: Liquid iron silicates Sıvı dışıklar: Liquid slags Sıvı dolaşımı yavaşlaması (vücut): Stasis Sıvı durum: Liquid state Sıvı em(dir)me deneyi: Liquid-penetrant test Sıvı emdirimi: Liquid impregnation Sıvı emdirme incelemesi: Liquidpenetrant inspection Sıvı evre: Liquid phase Sıvı evre dökümü: Liquid-phase casting Sıvı evreli sinterleme: Liquid-phase sintering Sıvı evreli toplaklama: Liquid-phase sintering Sıvı gaz: Liquid gas Sıvı gümüş: Liquid silver Sıvı hava: Liquid air Sıvı havuz (sürekli d.): Liquid pool Sıvı hayvansal yağ: Oleo oil Sıvı hidrokarbon: Liquid hydrocarbon Sıvı hidrokarbonlu karbon kaynağı (karbonlama): Liquid hydrocarbon sources of carbon Sıvı ışık kılavuzu: Liquid light guide Sıvı kan: Blood plasma Sıvı karbonlama: Liquid carburizing Sıvı karbonlayıcı: Liquid carburizer
Sıvı karbonlu nitrürleme Sıvı karbonlu nitrürleme: Liquid carbonitriding Sıvı karışırlık aralığı: Liquid miscibility gap Sıvı kristal: Liquid crystal Sıvı kristalli polimerler: Liquidcrystalline polymers Sıvı kromatografisi: Liquid chromatography Sıvı metal (katılaşma öncesi): Mother metal Sıvı metal basıncı: Metalstatic pressure; Head Sıvı metal gevrekleşmesi: Liquid-metal embrittlement Sıvı metal saldırısı (erozyon-yenim): Liquid-metal attack Sıvı metal sızması: Liquid-metal infiltration Sıvı metal yunağı: Metal bath Sıvı metal yüklentisi: Liquid-metal charge Sıvı metal yükün kaynağı: Liquid-metal ion source Sıvı nitrürleme: Liquid nitriding Sıvı oksijen: Liquid oxygen; Lox Sıvı oksijen pompası: Lox pump Sıvı oksijen tankı: Lox storage tank Sıvı oyuklaştırması: Liquid cavitation Sıvı ölçüsü: Liquid measure Sıvı örtü: Liquid covering Sıvı örtü özdeği: Liquid covering substance Sıvı örüt: Liquid crystal Sıvı örüt çoğuzları: Liquid crystal polymers Sıvı örüt görüntülemesi: Liquid-crystal display Sıvı örütlü çoğuzlar: Liquid-crystalline polymers Sıvı parlak altın: Liquid bright gold Sıvı parlatma altını: Liquid bright gold; Liquid burnish gold Sıvı pik (yüksek fırın): Hot metal Sıvı pik demiri: Molten iron; Liquid pig iron
Sıvılaş(tır)ma Sıvı pik karıştırıcı kazanı: Hot metal mixer Sıvı pik kükürt giderme tesisi: Hot metal desulphurization plant Sıvı pik kükürt gidermesi: Hot metal desulphurization Sıvı pik potası: Iron ladle; Hot metal ladle Sıvı pik taşıma: Hot metal transfer Sıvı pik taşıyıcı: Hot metal transfer car Sıvı püskürtümlü kalıplama: Liquid injection moulding Sıvı reçine: Liquid resin Sıvı sarılım (kim): Solvation Sıvı sürtünmeli yatak: Oil flooded bearing Sıvı tuncsu altın: Liquid bronze gold Sıvı yağ: Oil Sıvı yağlayıcılar: Liquid lubricants Sıvı yakıt: Liquid fuel Sıvı yakıt alma: Refueling Sıvı yakıt ikmali: Refueling Sıvı yayınımı: Diffusion of liquids Sıvı yoğunluğu ölçeri: Hydrometer Sıvı yüzü pisliği: Scum Sıvı yüzü tortusu: Skimmings Sıvıda özütleme: Leaching; Lixiviation Sıvıda özütleme balçığı: Leaching slime Sıvıda özütleme çözeltileri: Leach solutions Sıvıda özütleme yüzdürmesi: Leachingflotation Sıvıda özütlenebilir: Leachable Sıvıda özütlenebilirlik: Leachability Sıvıdan katıya geçiş: Liquid-to-solid transition Sıvık su: Mucin Sıvı-katı dönüşümleri: LiquidSolid transformations Sıvı-katı dönüşümü: Liquid-to-solid transformation Sıvı-katı tepkimeleri: Liquid solid reactions Sıvıların yoğuşumu: Condensation of liquids Sıvılaş(tır)ma: Liquidization; Liquifaction 617
Sıvılaş(tırıl)abilir Sıvılaş(tırıl)abilir: Liquefiable Sıvılaş(tırıl)mış: Liquefied Sıvılaşan: Liquescent Sıvılaşım: Liquescence; Liquation Sıvılaşım sıcaklığı: Liquation temperature Sıvılaşmama: Incondensibility Sıvılaştıran: Liquefier Sıvılaştırıcı: Liquifactive Sıvılaştırılamayan gaz: Permanent gas Sıvılaştırılamaz: Incondensible Sıvılaştırılmış petrol gazı: Liquefied petroleum gas (LPG) Sıvılaştırma aygıtı: Liquefier Sıvılı ayrıştırım: Elutriation Sıvılı bağlantı: Wiped joint Sıvılı bitirim: Liquor finish Sıvılı honlama: Liquid honing Sıvılı yüzey işlemi: Liquor finish Sıvılık: Liquidity Sıvı-metal yenimi: Liquid-metal corrosion Sıvısal metalbilim: Hydrometallurgy Sıvısal metalbilim süreçleri: Hydrometallurgical processes Sıvısal metalbilime özgü: Hydrometallurgical Sıvısal taşınım: Liquid erosion Sıvı-sıvı dengesi: Liquid-liquid equilibrium Sıvısız: Aneroid Sıyıraç (zahire silosu): Strickle Sıyırarak işleme (mak.): Skiving Sıyırıcı (makina): Stripper Sıyırıcı zımba: Stripper punch Sıyırma: Skiving; Scraping Sıyırma (döküm): Drawing Sıyırma (kalıp): Stripping Sıyırma eriyiği: Wash metal Sıyırma maske: Extraction replica Sıyırma pimleri (döküm): Stripper pins Sıyırma plakası (döküm): Stripping plate Sıyırma süresi: Stripping time Sıyırma vinci: Stripper crane 618
Sızıntı toplama Sıyırma zarı: Stripping film Sıyırtma: Scoring Sıyrık: Scarification; Scuffing; (tıp) Scotch Sıyrık kaplama: Stripped coating Sıyrıksız: Unmarked Sıyrılabilir: Strippable Sıyrılabilir kaplama: Strippable coating Sıyrılma (dislokasyon): Unpinning Sıyrılmış kaplama: Stripped coating Sıyrıntı: Scraping Sız(dır)ma: Exudation Sız(ıl)abilir: Penetrable Sızan (şey): Permeator Sızan miktar: Seepage Sızdarmazlık keçesi: Seal ring Sızdırmaz: Leakproof; Impermeable Sızdırmaz tıpa: Sealing plug Sızdırmazlık: Impermeability Sızdırmazlık burcu: Seal bushing Sızdırmazlık camı: Sealing glass Sızdırmazlık denemesi: Leak testing Sızdırmazlık gereci: Sealing material Sızdırmazlık halkası: Sealing ring Sızdırmazlık kaynağı: Seal weld Sızdırmazlık kovanı: Seal bushing Sızdırmazlık macunu: Sealing cement Sızdırmazlık maddesi: Sealant; Thiokols Sızı (tıp): Pain; Ache Sızıcı: Permeative; Penetrant; Penetrating Sızıcıyla inceleme: Penetration inspection Sızıcıyla kırma deneyi: Penetration fracture test Sızım: Penetration Sızınaklı (tıp): Fistulous (=Fistular) Sızınım(fizik): Effusion Sızıntı: Trickle; Exudation; Seepage; Effusion; Leakage; Leak Sızıntı boşluğu (cam): Leaky blank Sızıntı deneyi: Exudation test Sızıntı gazlar: Effusion gases Sızıntı toplama: Drainage
Sızıntılı Sızıntılı: Oozy; Leaky Sızıntılı tıpa: Leaky stopper Sızırak (tıp): Fistula Sızlama (tıp): Tingling Sızma: Seepage; Leakage Sialonlar(seramik): Sialons Sicil: Record Sicil defterler: Libri Sicim: Cord; Tie; Twine; Cord; String Sicimsi: Stringy Sicimsi kalıntılar: Stringy inclusions; Stype inclusions Siderit: Siderite Sideroz (akciğer hastalığı): Siderosis Sidiğe ilişkin (tıp): Urinary Sidik: Urine Sidik analizi (tıp): Urinalysis Sidik borusu: Ureter Sidik çıkaran organlar (tıp): Urinary organs Sidik gözgülemi: Uroscopy (=Urinoscopy) Sidik sarısı: Uroxanthin Sidiksağan (tıp): Ureter Sidiksağana ilişkin (tıp): Ureteral Sidiktaşı (tıp): Urolith Sidiktorbası: Bladder; Urinary bladder; Vesica Sidiktorbası açımı (tıp): Cystostomy Sidiktorbası delgisi (tıp): Cystotome Sidiktorbası yangısı (tıp): Cystitis Sidikyolu gözgüleme: Urethroscopy Sidikyolu gözgüleyicisi: Urethroscope Sidikyolu hastalığı (tıp): Urinary disease Sidikyolu protezi: Urinary prosthesis Sidikyolu yangısı (tıp): Urethritis Sidikyolutaşı (tıp): Urinary calculus Sidot harmanı: Sidot’s blende Siedal sapınçları: Siedel aberrations Siemens: Siemens Siemens-Martin çeliği: Open-hearth steel Siemens-Martin ocağı (çelik): Openhearth furnace
Silika Siemens-Martin ocağında çelikyapımı: Open-hearth steelmaking Siemens-Martin süreci (çelik): Openhearth process Sieurin süreci (sünger demir): Sieurin process Sievert yasası (gaz): Sievert’s law Sifon: Siphon (=Syphon); (döküm) Slag dam Sigara izmariti: Stub Sigma evresi (FeCr): Sigma phase Sigma kapakçıkları (kalp): Sigma valve Sigma parçacığı: Sigma particle Sigorta: Insurance; (elekt.) Fuse Siğil (tıp): Papilloma; Verruca; Wart Siğilli (tıp): Papillose (=Papullose) Sikke levhası: Planchet Siklet: Heft Siklizin: Cyclizine Siklon: Cyclone Siklopentan: Cyclopentane Siklopropan: Cyclopropane Siklotron: Cyclotron Sikoz hastalığı (saç): Sycosis Silah: Weapon; Gun Silah ateşi: Gunfire Silah Kol (tıp): Arm Silah yapımı: Weaponry Silâhhane: Gun room Silahlan(dır)ma: Arming Silahlanmış: Armed Silahlar: Weaponary Silahlı: Armed Silahsız: Unarmed Silahsızlan(dır)ma: Unarming Silanlar: Silanes Silecek (araba): Windshield wiper Silgi: Erasor; Rubber Silicol süreci (hidrojen): Silicol process Silik: Pallid; Faint Silik gravür (şişe): Faint lettering Silika: Silica 619
Silika camı Silika camı: Silicate glass Silika jel türü: Mertone Silika jeli: Silica gel Silika köpüğü: Silica scum Silika kumu (min %95SiO2): Silica sand Silika peltesi: Silica gel Silika tozu (%99.5SiO2): Silica flour Silika tuğlaları: Dinas bricks; Silica bricks Silika unu: Silica flour Silikat: Silicate Silikat kalıntılar (çelik): Silicate inclusions Silikat kumu: Silicate sand Silikat seramikler: Silicate ceramics Silikat tuğla: Ganister brick Silikatlar: Silicates Silikatlaşma: Silication Silikatlı siyah volkanik kaya: Gabbro Silikatsız camlar: Nonsilicate glasses Silikatsız oksitli cam: Nonsilicate oxide ceramic Silikon akışkanlar: Silicone fluids Silikon detektör: Silicon detector Silikon elastomeri: Silicone elastomer Silikon esteri: Silicon ester Silikon kaplama: Silicone coating Silikon kauçukları: Silicone rubbers (VMQ) Silikon plastiği: Silicone plastic Silikon reçinesi: Silicone resin Silikon temelli basınç duyarlı yapıştırıcı: Silicone-based pressure-sensitive adhesive Silikon yağları: Silicone oils Silikonlar (çoğuz): Silicones Silikonlu kauçuk: Silicone rubber Silikonlu kauçuk yastık ile baskı: Pad print Silikonlu meme protezleri (tıp): Silicone breast protheses Silikonlu yalıtıcı cilalar: Silicone insulating varnishes Silikoz: Silicosis Silikozlu (tıp): Silicotic 620
Silisyum emdirme Silimanit: Silimanite; Silliminate Silindir: Cylinder; Roll Silindir açma fırını (cam): Flattening kiln Silindir açma masası (cam): Flattening table Silindir anot: Hollow anode Silindir biçimleme: Cylinder forming Silindir biçimli parça: CylindricalShape Silindir ceketi: Cylinder jacket Silindir çark: Cylinder wheel Silindir gömleği: Cylinder liner Silindir gömleğini yenileme (oto): Relining Silindir kapak contası: Block gasket Silindir mercek: Cylindrical lens Silindir rektifiye tezgahı: Cylinder boring machine Silindir süreci (düz cam): Cylinder process Silindir ütü: Calendar Silindire ilişkin: Cylindrical Silindire resim oyan aygıt: Electrograph Silindirik saplı rayba: Chucking reamer Silindirli ütüleme: Calendering Silinti silme: Erasure Silip çıkarma: Erasing Silisid: Silicide Silisit asit: Silicic acid Silisyum: Silicium; Silicon Silisyum alaşımları: Silicon alloys Silisyum altıborür: Silicon hexaboride Silisyum biroksit: Silicon monoxide Silisyum direnci: Silicon resistance Silisyum dörtborür: Silicon tetraboride Silisyum dörtbromür: Silicon tetrabromide Silisyum dörtflorür: Silicon tetrafluoride Silisyum dörtiyodür: Silicon tetraiodide Silisyum dörtklorür: Silicon tetrachloride Silisyum emdirme: Siliconizing Silisyum emdirme: Silicon impregnation (=Siliconizing)
Silisyum florür Silisyum florür: Silicon fluoride Silisyum giderme: Desiliconizing Silisyum hassas alaşımı: Silicon precision alloy Silisyum içeren: Siliciferous Silisyum ikioksit: Silicon dioxide (=Silica) Silisyum ikisülfür: Silicon disulphide Silisyum kaplama: Ihrigizing; Eckman process Silisyum karbonitrür: Silicon carbonitride Silisyum karbonitrür lif: Silicon carbonitride fibre Silisyum karbür: Silicon carbide Silisyum karbür aşındırıcılar: Silicon carbide abrasive Silisyum karbür kılı destekli alumina: Silicon carbide whisker reinforced alumina Silisyum karbür kılı destekli silisyum nitrür: Silicon carbide whisker reinforced silicon nitride Silisyum karbür kıllar: Silicon carbide whiskers Silisyum karbür krozeler: Silicon carbide crucibles Silisyum karbür lifler: Silicon carbide fibres Silisyum karbür tuğlası: Silicon carbide brick Silisyum nitrür: Silicon nitride Silisyum nitrür anayapılı karmalar: Silicon nitride matrix composites Silisyum nitrür bağlı silisyum karbür: Silicon nitride bonded silicon carbide Silisyum parçaları: Silicon pieces Silisyum pirinci: Silicon brass Silisyum temelli seramikler: Siliconbased ceramics Silisyum tozu: Silicon powder Silisyum tuncu: Silicon bronze Silisyum vadisi: Silicon valley (USA) Silisyum yarıiletkeni: Silicon semiconductor Silisyum yongası: Silicon chip Silisyumdam üretilen: Silicic
Siloksanlar Silisyumlama: Siliconizing Silisyumlu: Silicic; Siliceous; Silicious; Siliciferous Silisyumlu algılayıcı: Silicon detector Silisyumlu bakır: Silicon copper Silisyumlu cam: Silicate glass Silisyumlu çelik saç: Silicon steel sheet Silisyumlu çelikler: Silicon steels Silisyumlu demir: Siliconeisen Silisyumlu demir cevheri: Ironstone Silisyumlu demir önalaşımı: Ferrosilicon Silisyumlu doğrultmaç: Silicon rectifier Silisyumlu güneş pili: Silicon solar cell Silisyumlu kalsiyum (çelik): Silicocalcium Silisyumlu mangan (çelik): Silicomanganese Silisyumlu manganlı çelikler: Siliconmanganese steels Silisyumlu manganlı demir önalaşımı: Ferromanganese-silicon Silisyumlu manganlı pik demiri: Silicon spiegel Silisyumlu pirinç: Silicon brass Silisyumlu şamot: Siliceous fire clay Silisyumlu takım çelikleri: Silicon tool steels Silisyumlu yarıiletken: Silicon semiconductor Silisyumlu yay çelikleri: Silicon spring steels Silisyumlu zar (SiO ya da SiN): Silicon film Silkeleme: Shaking Silkme: Knockout Silme: Erasing; (geri alan bilgileri) Deconvolution Silme kalıbı: Sweep Silmeli dağlama: Etching by swabbing Silmeli kaplama (galvanizleme): Wiped coat Silo: Bin; Bunker; Silo; Storage bin Silo arabası: Bin car Siloksanlar: Siloxanes 621
Siloksikon Siloksikon: Siloxicon Silumin TM alaşımı: Silumin TM alloy Silvanit: Sylvanite Silvin: Sylvine; Sylvite Simetidin: Cimetidine Simetri: Symmetry Simetrik: Symmetrical Simge: Sign; Designation; Symbol; Ramp Simge harf: Hieroglyph Simge kondurağı: Pad Simge renkleri: Code colours Simge yazı: Hieroglyphics Simgecilik: Typology Simgeleme: Typification Simgeler dizisi: Nomenclature Simgesel: Symbolic Simgesel mantık: Symbolic logic; Mathematical logic Similatör: Simulator Simit: Bagel; Ring; (geo.) Torus; (y. fırın) Bustle pipe Sinamil alkol: Cinnamyl alcohol Sincap kafesi (elektrik): Squirrel cage Sincap kafesli motor (elekt.): Squirrelcage motor Sindesmoloji (tıp): Syndesmology Sindirici: Peptic Sindirici ilaç (tıp): Pancreatin Sindirilemez (tıp): Indigestible Sindirilmemiş: Undigested Sindirim: Digestion Sindirim bilimi (tıp): Gastroenterology Sindirim bozukluğu (tıp): Dyspepsia Sindirim dışı yolla bedene giren: Parenteral Sindirim güçlüğü: Indigestion Sindirim suyu: Gastric juice Sindirimsel: Peptic Sine: Bosom Sinek gözü merceği: Fly-eye lens Sineklik: Fly net Sinema: Cinema; Movie 622
Sinir sistemi (tıp) Sinema filmi: Motion picture Sinhalit [Mg(Al;Fe)] BO4]: Sinhalit Sini: Tray Sinir: Gray matter; (tıp) Nerve Sinir ağı (tıp): Plexus Sinir ağına ilişkin: Plexal Sinir ağrısı (tıp): Neuralgia Sinir ameliyatı (tıp): Neurectomy; Neurosurgery Sinir anagöze uru (tıp): Neuroblastoma Sinir anagözesi (tıp): Neuroblast Sinir anatomisi (tıp): Neuroanatomy Sinir bağ dokusu (tıp): Neuroglia Sinir bilimi (tıp): Neurology Sinir cerrahı (tıp): Neurosurgeon Sinir devim salgısı (tıp): Neurotransmitter Sinir dizgesi (tıp): Sensorium Sinir doku (tıp): Nerve tissue Sinir doku uru (tıp): Neuroma Sinir düğümü: Ganglion Sinir düğümü yangısı (tıp): Ganglionitis Sinir gazı: Nerve gas Sinir gözesi: Cyton; Nerve cell Sinir gözesi (tıp): Neurone Sinir hastası: Neurotic Sinir iç salgısı (tıp): Neurohormone Sinir ilacı: Nervine Sinir iplikciği yağı (tıp): Myelin Sinir iplikleri demeti (tıp): Fascicle Sinir işlev bilimi (tıp): Neurophysiology Sinir kavşağı (tıp): Synapse Sinir kavşağı (tıp): Synapsis Sinir kesilmesi (tıp): Neurotomy Sinir kökenli (tıp): Neurogenic Sinir lifi (tıp): Nerve fibre (=Axon , dendrite) Sinir lifleri bağlayıcısı: Internuncial Sinir merkezi (tıp): Nerve centre Sinir sayrılık bilimi (tıp): Neuropathology Sinir sistemi (tıp): Nervation
Sinir telciği (tıp) Sinir telciği (tıp): Neurofibril Sinir telcik uru (tıp): Neurofibroma Sinir ucu: End organ Sinir ve damara ilişkin (tıp): Neurovascular Sinir yangısı (tıp): Neuritis Sinir yapıbilimi: Neuroanatomy Sinir yatıştırıcı (tıp): Neuroleptic Sinir yolu (tıp): Nerve track Sinir zarı (tıp): Perineurium Sinir zarı yangısı (tıp): Perineuritis Sinir zayıflığı (tıp): Neurasthenia Sinir zehiri: Neurotoxin Siniri çevreleyen zar (tıp): Perineurium Sinirli: Neurotic Sinirsel (tıp): Neural Sinirsel tepi (tıp): Nerve impulse Sinkroflaş: Syhchroflash Sinkronoskop: Synchronoscope(=Synchr oscope) Sinkroskop: Synchroscope Sinral: Cineole Sinteks: Sintex Sintektik: Synthectic Sintepe: Tumulus Sinter: Sinter Sinter bağı: Sinter bonding Sinter elektrot: Self-baking electrode Sinter fırını: Sintering furnace Sinter ızgarası: Sintering grate Sinter karbür: Hard metal Sinter kayışı: Sintering belt Sinter kırıcısı: Sinter crusher Sinter Makinasi: Sinter machine; Sintering machine Sinter tesisi: Sintering plant Sinter üretimi: Sinter production Sinter yatağı: Sintering bed Sinter yüklentisi: Sinter charge Sinterleme: Sintering Sinterleme aşamaları: Sintering stages
Siren Sinterleme bölgesi: Sintering zone Sinterleme sıcaklığı: Sintering temperature Sinterleme süreci: Sintering process Sinterlenebilir: Sinterable Sinterlenmiş alumina: Sintered alumina Sinterlenmiş aluminyum tozu: Sinteredaluminium powder (SAP) Sinterlenmiş cam: Sintered-glass Sinterlenmiş çok taneli elmas: Sintered polycrystalline diamond Sinterlenmiş karbürler: Sintered carbides Sinterlenmiş manyezit: Sintered magnesite Sinterlenmiş mulit: Sintered mullite Sinterleşme bölgesi (cam): Fritting zone Sintilatör: Scintillator Sintine: Bilge Sintine borusu (den.): Bilge pipe Sintine pompası (den.): Bilge pump Sintine tahtası (den.): Bilge board Sinusoid (mat): Sinusoid Sinusoidal: Sinusoidal Sinüs: Sine Sinüs eğrisi: Sinusoid Sinüs iltihabı: Sinusitis Sinüs koşulu: Sine condition Sinüzit (tıp): Sinusitis Sinyal: Signal Sinyal camı: Signal glass Sinyal iskeleti (demiryolu): Gantry Sinyal yükseltimi: Signal amplification Sinyal-gürültü oranı: Signal-to-noise ratio SiO4 dörtyüzlüsü: SiO4 tetrahedron Sipariş: Order Siper: Trench; Shielded; Buckler; Guard; Parapet; Sconce Siper havanı (silah): Trench mortar Siper humması (tıp): Trench fever Siper kazığı: Palisade Sipersiz: Unshielded Siren: Hooter 623
Sirke Sirke: Vinegar Sirke asidi: Acetic acid Sirke gibi: Vinegary Sirkeli bal şerbeti: Oxymel Sirkeölçer: Acetomer Sis: Mist; Fog; Brume Sis düdüğü: Diaphone Sis odalı çözümleç: Fog chamber analyzer Sis odası: Fog chamber Sislenme: Clouding; Fogging Sisli: Brumous; Foggy; Misty Sisli soğutma: Mist cooling Sisli suverme: Fog quenching Sismograf: Seismograph Sismozkop: Seismoscope Sistein: Cysteine Sistem: System Sistematik: Systematic Sistin: Cystine Sistre: Scraper Sitokinesis: Cytokinesis Sitositerol: Sitosterol Sitozin: Cytosine Sitral: Citral Sitrat: Citrate Sitrat pelte yöntemi: Citrate gel method Sitrik asit: Citric acid Sivilce: Bleb; Whelk; Weal; Acne; Pustule; Pustulation; Phlyctena; Spot Sivilce yapan (ilaç): Pustulant Sivilcelenme (tıp): Pustulation Sivilceli: Whelky; Pustular; Pustulous; Papular Sivilcemsi (tıp): Papular Sivri: Incisive; Pointed; Tapered; Sharp Sivri bilenmiş: Edged Sivri çekiç: Hammer pick Sivri çentik dayancı: Sharp-notch strength Sivri çıkıntı: Cusp Sivri kaya (yer b.): Aguille Sivri olmayan: Obtuse 624
Siyanür tuzu yunağı Sivri uç: Prong; Point; Cusp Sivri uçla çizme: Scribing Sivri uçla delme: Transfixing Sivri uçlu: Pointed Sivri uçlu alet: Prong Sivri uçlu demir (maden): Gad Sivri uçlu taşçı çekici: Bit Sivri ve keskin dişli: Saber-toothed Sivrice: Subacute Sivrilik: Pointedness; Sharpness Sivriltme: Whetting Siyah: Black Siyah amber: Black amber Siyah antimuan sülfür: Black antimony sulphide Siyah boya: Black dye Siyah cam: Black glass Siyah gümüş: Black silver Siyah kehribar: Black amber Siyah laletaşı: Black spinel Siyah mikalı granit: Granitite Siyanamit: Cyanamide Siyanik asit: Cyanic acid Siyanin: Cyanine Siyanisidler: Cyanicides Siyanit: Cyanite Siyanoakrilatlar: Cyanoacrylates Siyanoakrilatlı cerrahi yapıştırıcılar: Cyanoacrylate surgical adhesives Siyanoguinidin: Dicyandiamide Siyanojen (CN)2: Cyanogen Siyanosit: Cyanosite Siyanür: Cyanide Siyanür asidi: Cyanuric acid; Hydrocyanic acid; Prussic acid Siyanür çamurları: Cyanide slimes Siyanür çözeltisi: Cyanide solution Siyanür donukluğu: Cyanide mottling Siyanür süreci: Cyanide process Siyanür tuzu: Cyanide salt Siyanür tuzu yunağı: Cyanide salt bath
Siyanür yunağı Siyanür yunağı: Cyanide bath Siyanürleme: Cyaniding Siyanürlenmiş: Cyanided Siyanürlenmiş kabuk (çelik): Cyanided case Siyanürlü altın kaplama: Cyanide gold plating Siyanürlü bakır: Cyanide copper Siyanürlü bakır kaplama: Cyanide copper plating Siyanürlü çinko kaplama: Cyanide zinc plating Siyanürlü gümüş kaplama: Cyanide silver plating Siyanürlü kadmiyum kaplama: Cyanide cadmium plating Siyanürlü kaplama: Cyanide plating Siyanürlü kaplama yunağı: Cyanide plating bath Siyanürlü karbonlama: Cyanide carburizing Siyanürlü karbonlama yunağı: Cyanide carburizing bath Siyanürlü özütleme: Cyanidation process Siyanürlü pirinç kaplama: Cyanide brass plating Siyanürlü sertleştirme: Cyanide hardening Siyatik (tıp): Sciatica Siyek: Urethra Skalar (mat.: Scalar Skaler çarpımı (mat.): Dot product Skandiya: Scandia Skandiyum: Scandium Skandiyum dallantı parçaları: Scandium dendritic pieces Skandiyum florür: Scandium fluoride Skandiyum iyodür: Scandium iodide Skandiyum klorür: Scandium chloride Skandiyum oksit: Scandium oxide Skandiyum perklorat: Scandium perchlorate Skandiyum sülfat beşhidrat: Scandium sulphate pentahydrate
Soba borusu Skandiyum tozu: Scandium powder Skanogram: Scannogram Skanoskop: Scanoscope Skapolit: Scapolite Skatol: Skatole Skeleroskop: Scleroscope Ski: Ski Skip arabası (yüksek fırın): Skip car Skip çukuru: Skip pit Skip rampası (y. fırın): Ramp Skip vinci (y. fırın): Skip hoist Skip yolu: Skip bridge Sklereskop deneyi: Scleroscope test Sklereskop sertlik deneyi: Scleroscope hardness test Sklereskop sertlik sayısı: Scleroscope hardness number Sklerometre: Sclerometer Skleroprotein: Scleroprotein Skolesit: Scolecite Skopolamin: Scopolamine Skorodit: Scorodite Skorzalit: Scorzalite Skrotum (tıp): Scrotum Skuba (suya dalma): Scuba Skutterudit: Skutterudite Slab (çelik): Slab Slab haddesi: Slabbing mill Slag (FPS ölçü dizgesi): Slug Smaltit: Smaltite Smee gözesi: Smee cell Smitsonit (yer b.): Smithsonite Smokin: Tuxedo Snead süreci (ısıl işlem): Snead process Snell’in kırılım yasası (ışık): Snell’s law of refraction Soba (y. fırın): Stove Soba ana gas borusu (y. fırın): Stove gas main Soba astarı (y. fırın): Stove lining Soba bacası (y. fırın): Stove stack Soba borusu: Stove pipe 625
Soba duvarı (y. fırın) Soba duvarı (y. fırın): Stove wall Soba kubbesi (y. fırın): Stove dome Soba odası: Checker chamber Soba örmesi: Checker work Soba tuğlası (y.fırın): Checker brick Soda: Soda Soda camı: Soda glass; Soda-ash glass Soda çökeltisi: Lye Soda feldpat: Albite Soda kireç camı: Soda-lime glass Soda kireç silika camı: Soda-lime-silica glass Soda kireç silikat camı: Soda-lime-silicate glass Soda külü: Soda ash Soda silika camı: Soda-silica glass Soda silikat camı: Alkaline silicate glass Soda silikatı: Silicate of soda Sodalı baryum silikat camı: Sodabarium-silicate glass Sodalı borosilikat camı: Soda borosilicate glass Sodalı kireç: Soda lime Sodalit: Sodalite Sodataşı: Sodalite Sodaya daldırma (parlatma): Soda dip Soderberg elektrotları (aluminyum): Soderberg electrodes Sodyum: Sodium Sodyum akrilat: Sodium acrylate Sodyum alginat: Sodium alginate Sodyum altıfloraluminat: Sodium hexafluoroaluminate Sodyum altıflortitanat: Sodium hexafluorotitanate Sodyum altıflorzirkonat: Sodium hexafluorozirconate Sodyum altınitrokobaltat: Sodium hexanitrocobaltate Sodyum aluminosilikat camı: Sodiumaluminosilicate glass Sodyum aluminyum borosilikat camı: Sodium-aluminium borosilicate glass 626
Sodyum iyodür Sodyum aluminyum hidrür: Sodium aluminium hydride Sodyum amid: Sodium amide Sodyum antimonat: Sodium antimonate Sodyum asetat: Sodium acetate Sodyum azid: Sodium azide Sodyum benzoat: Sodium benzoate Sodyum bikarbonat: Soda; Baking soda; Bicarbonate of soda; Sodium bicarbonate Sodyum bizmutat: Sodium bismuthate Sodyum borat camı: Sodium-borate glass Sodyum borohidrür: Sodium borohydride Sodyum borosilikat camı: Sodium borosilicate glass Sodyum buharlı lamba: Sodium-vapor lamp Sodyum civa amalgamı: Sodium mercury amalgam Sodyum çinko borosilikat camı: Sodiumzinc borosilicate glass Sodyum çubuğu: Sodium stick Sodyum dikromat: Sodium dichromate Sodyum dirençli borat camı: Sodiumresistant borate glass Sodyum dörtborat: Sodium tetraborate Sodyum dörtsülfür: Sodium tetrasulphide Sodyum felşpat: Sodium feldspar; Albite Sodyum florasetat: Sodium fluoroacetate Sodyum floroborat camları: Sodiumfluoroborate glasses Sodyum florür: Sodium fluoride Sodyum fosfat: Sodium phosphate Sodyum germanat camları: Sodiumgermanate glasses Sodyum hekzamatafosfat: Calgon Sodyum hidroksit: Soda; Caustic soda; Sodium hydroxide Sodyum hidroksit yunağı: Caustic soda bath Sodyum hidrür: Sodium hydride Sodyum hipoklorit: Sodium hypochlorite Sodyum iyodat: Sodium iodate Sodyum iyodür: Sodium iodide
Sodyum karbonat Sodyum karbonat: Sodium carbonate; soda ash Sodyum klorat: Sodium chlorate Sodyum klorür: Sodium chloride Sodyum klorür yapısı: Sodium chloride structure Sodyum kromat: Sodium chromate Sodyum kurşun alaşımı: Sodium-lead alloy Sodyum kurşun silikat camı: Sodium lead silicate glass Sodyum külçesi: Sodium ingot Sodyum metabisülfit: Sodium metabisulphite Sodyum metatitanat: Sodium metatitanate Sodyum molibdat: Sodium molybdate Sodyum nitrat: Sodium nitrate Sodyum nitrit: Sodium nitride Sodyum niyobat: Sodium niobate Sodyum oksit: Sodium oxide Sodyum parçacıkları: Sodium pieces Sodyum parçası: Sodium lump Sodyum perborat: Sodium perborate Sodyum perklorat: Sodium perchlorate Sodyum permanganat: Sodium permanganate Sodyum peroksit: Sodium peroxide Sodyum pirofosfat: Sodium pyrophosphate Sodyum potasyum alaşımı: Sodium potassium alloy Sodyum selenat: Sodium selenate Sodyum selenit: Sodium selenite Sodyum siklamet: Sodium cyclamate Sodyum silikat: Sodium silicate; Water glass Sodyum silikat camları: Sodium-silicate glasses Sodyum silikat yapıştırıcı: Sodium silicate glue Sodyum siyanat: Sodium cyanate Sodyum siyanür: Sodium cyanide
Soğuk basınçlı hava hattı Sodyum sülfat: Sodium sulphate; Glauber’s salt Sodyum sülfit: Sodium sulphite Sodyum sülfür: Sodium sulphide Sodyum telürit: Sodium tellurite Sodyum tetraborat: Sodium tetraborate; Sodium pyoborate Sodyum tiyosiyanat: Sodium thiocyanate Sodyum tiyosülfat: Sodium thiosulphate Sodyum zirkonyum fosfat: Sodium zirconium phosphate Sofa: Sofa Sofra: Table1 Sofra eşyası (cam): Tableware Sofra takımı: Napery; Place setting Sofra tuzu: Sodium chloride; Table salt Soğancık (cam fırını): Menüscus; Onion Soğancık (cam): Onion Soğanilik (tıp): Medulla oblongata Soğruk nem: Absorbed moisture Soğu(t)ma bölgesi: Cooling zone Soğu(t)ma hızı: Rate of cooling Soğubilimi: Cryogenics Soğuk (kafa) şişirme: Cold heading Soğuk akış: Cold flow Soğuk alan salıcısı (fiz.): Cold field emitter Soğuk alan salımı (fiz.): Cold field emission Soğuk alan salımı tabancası: Cold fieldemission gun Soğuk algınlığı (tıp): Rheum Soğuk alkaliyle temizleme: Cold alkaline cleaning Soğuk asitle temizleme: Cold acid cleaning Soğuk bağla(n)ma: Cold bonding Soğuk bağlantı: Cold junction Soğuk basılmış: Cold pressed Soğuk basınç kaynağı: Cold pressure weld Soğuk basınçlı hava: Cold blast Soğuk basınçlı hava hattı: Cold blast main 627
Soğuk basınçlı kaynaklama Soğuk basınçlı kaynaklama: Cold pressure welding Soğuk basma: Cold pressed; Cold pressing Soğuk basma kaynağı: Cold indentation welding Soğuk basma metal ürünler: Cold pressed metal products Soğuk biçimleme: Cold forming Soğuk biçimleme işlemleri: Cold forming operations Soğuk biçimlendirme: Cold shaping Soğuk biçimlenmiş: Cold formed Soğuk biçimlenmiş çelik ürün: Cold formed steel product Soğuk bitirim: Cold finishing Soğuk bitirimli: Cold-finished Soğuk bitirimli alaşım çeliği çubuklar: Cold-finished alloy steel bars Soğuk bitirimli borular: Cold-finished tubes Soğuk bitirimli çelik: Cold-finished steel Soğuk bitirimli çelik çubuk: Coldfinished steel bar Soğuk bitirimli çelik ürün: Cold-finished steel product Soğuk bitirimli çubuk: Cold-finished bar Soğuk bitirimli karbon çeliği çubuklar: Cold-finished carbon steel bars Soğuk bitirimli sac: Cold-finished sheet Soğuk bitirimli şerit: Cold-finished strip Soğuk bitirimli yassı ürünler: Coldfinished flat products Soğuk bozunuk: Cold deformed Soğuk bozunuk alaşım: Cold deformed alloy Soğuk bozunuk çelik: Cold deformedSteel Soğuk bozunuk metal: Cold deformed metal Soğuk bozunum: Cold deformation Soğuk bozunum süreçleri: Cold deformation processes Soğuk bozunumlu: Cold deformed Soğuk bozunumlu alaşım: Cold deformed alloy 628
Soğuk depolama Soğuk bozunumlu çelik: Cold deformed steel Soğuk bozunumlu metal: Cold deformed metal Soğuk cam: Cold glass Soğuk çarpmalı ekstruzyon: Cold impact extrusion Soğuk çarpmalı sıkma: Cold impact extrusion Soğuk çarpmalı sıkma presi: Cold impact extrusion pres Soğuk çatlak: Cold crack Soğuk çatlama: Cold cracking Soğuk çekiçleme: Hammer hardening Soğuk çekilmiş: Cold-drawn Soğuk çekilmiş bakır çubuk: Cold-drawn copper bar Soğuk çekilmiş bakır tel: Cold-drawn copper wire Soğuk çekilmiş çelik tel: Cold-drawnSteel wire Soğuk çekilmiş çubuk: Cold-drawn bar Soğuk çekilmiş kalın çubuk: Cold-drawn rod Soğuk çekme: Cold drawing Soğuk çekme borular: Cold-drawn tubes Soğuk çekme işlemi: Cold drawing operation Soğuk çekme kalıbı: Cold drawing die Soğuk çekme teller: Cold-drawn wires Soğuk çekme yüksüğü: Cold drawing die Soğuk çinko kaplama: Cold galvanizing Soğuk çözen: Cold solvent Soğuk çözenli yıkama: Cold solvent washing Soğuk dağlama (metal): Cold etching Soğuk daldırma çatlakları: Cold plunger Soğuk deformasyon: Cold deformation Soğuk delme: Cold punching Soğuk deneme çalıştırması: Cold run; Cold trial Soğuk denetleme: Cold inspection Soğuk depolama: Cold storage
Soğuk dil (çelik) Soğuk dil (çelik): Cold lap Soğuk döküm: Misrun Soğuk dövme: Cold forging; Hammer hardening Soğuk dövme tezgahı: Cold forging machine Soğuk dövülmüş: Cold-forged Soğuk dövülmüş çelik: Cold-forged steel Soğuk dövülmüş metal: Cold-forged metal Soğuk duvarlı fırın: Cold wall furnace Soğuk ekstruzyon: Cold-extrusion Soğuk elek: Cold screen Soğuk emayeleme: Cold enamelling Soğuk eşbasınçlı baskılama: Cold isostatic pressing Soğuk ezilmiş: Cold reduced Soğuk ezme: Cold reduction Soğuk ezme haddesi: Cold reduction mill Soğuk ezmeli: Cold reduced Soğuk ezmeli çelik: Cold reduced steel Soğuk ezmeli çelik sac: Cold reduced steel sheet Soğuk ezmeli yassı ürünler: Cold reduced flat products Soğuk fosfatlama: Cold phosphating Soğuk galvanizleme: Cold galvanizing Soğuk germe: Cold stretch Soğuk gevrek: Cold short Soğuk gevreklik (çelik): Cold shortness Soğuk gömme (metalografi): Cold mounting Soğuk gömme gereçleri: Cold mounting materials Soğuk hadde: Cold mill; Cold rolling mill Soğuk hadde ürünü: Cold-rolled product Soğuk haddehane: Cold rolling mill Soğuk haddeleme: Cold rolling Soğuk haddelenmiş: Cold-rolled Soğuk haddelenmiş alaşım: Cold-rolled alloy Soğuk haddelenmiş bakır: Cold-rolled copper
Soğuk keski Soğuk haddelenmiş çelik: Cold-rolled steel Soğuk haddelenmiş çelik sac: Cold-rolled steel sheet Soğuk haddelenmiş çelik şerit: Coldrolled steel strip Soğuk haddelenmiş profiller: Cold-rolled shapes Soğuk haddelenmiş şerit: Cold-rolled strip Soğuk hava deposu: Cold storage house; Cold store Soğuk hava kasası: Cold box Soğuk hava vanası: Cold blast valve Soğuk hava vanası (soba-fırın): Snort valve Soğuk hazneli basınçlı döküm: Coldchamber die casting Soğuk iş: Cold work Soğuk iş çelikleri: Cold work steels Soğuk iş kalıp çelikleri: Cold work die steels Soğuk iş takım çelikleri: Cold work tool steels Soğuk iş yüzdesi: Cold work percentage Soğuk işlem: Cold treatment; Subzero treatment; Cold work Soğuk işleme: Cold working; (cam) Cold finish Soğuk işlenmiş: Cold worked Soğuk işlenmiş çelik: Cold worked steel Soğuk işlenmiş yapı: Cold worked structure Soğuk kalıplama (döküm): Cold moulding Soğuk kalıplar: No-bake moulds Soğuk kalıpta suverme: Cold die quenching Soğuk kaplama: Cold coating Soğuk katlantı: Cold lap Soğuk kauçuk (yapay): Cold rubber Soğuk kaynak: Cold weld Soğuk kaynaklama: Cold welding Soğuk kenar kesme: Cold trimming Soğuk keski: Cold chisel 629
Soğuk kesme (cam) Soğuk kesme (cam): Cold cutting Soğuk kesme (Testere): Cold sawing Soğuk kırma dayancı: Cold crushing strength Soğuk kum: No-bake sand Soğuk kutu reçinesi: Cold box resin Soğuk kutu süreci: Cold box process Soğuk külçe (metal): Cold slug Soğuk maçalar: No-bake cores Soğuk makas: Cold shears Soğuk merdaneli biçimleme (dişli): Coldroll forming Soğuk muayene: Cold inspection Soğuk oda: Cold chamber Soğuk onarım: Cold repair Soğuk onarım püskürtme harcı: Cold gunning mix Soğuk onarım püskürtmesi: Cold gunning Soğuk örtü: Cold coating Soğuk parmak (TEM): Cold finger Soğuk pik külçeleri: Cold pigs Soğuk presleme: Cold pressing Soğuk preste kalıplama: Cold-press moulding Soğuk reçine: No-bake binder Soğuk savurma denemesi: Cold spin testing Soğuk sertleşen yapıştırıcı: Cold setting adhesive Soğuk sıkılama: Cold compacting Soğuk sıkma: Cold-extrusion Soğuk sıkma aluminyum: Cold-extruded aluminium Soğuk sıkma aluminyum tel: Coldextruded aluminium wire Soğuk sıkma aygıtı: Cold extrusion press Soğuk sıkma bakır: Cold-extruded copper Soğuk sıkma bakır tel: Cold-extruded copper wire Soğuk sıkma çelik: Cold-extruded steel Soğuk sıkma çelik tel: Cold-extruded steel wire Soğuk sıyırma: Cold stripping 630
Soğuma ortamı Soğuk suverme: Cold equenching; Cold quenching Soğuk şerit haddesi: Cold strip mill Soğuk şerit hattı: Cold stripping line Soğuk şişirme dövmesi: Cold upset forging Soğuk şişirme kalıpları: Cold heading dies Soğuk tabla (TEM): Cold stage Soğuk tel çekme: Cold wire drawing Soğuk testere: Cold saw Soğuk traşlama: Cold trimming Soğuk tuzak (TEM): Cold trap Soğuk uç kaplaması: Cold-end coating Soğuk uç kesme makası: Cold end shears Soğuk vurması: Frostbite Soğuk vurmuş: Frostbitten Soğuk yapıştırıcı: Cold setting adhesive Soğuk yolluk (döküm): Cold riser Soğuk yük: Cold charge Soğuk yükleme: Cold charging Soğuk yüzey (cam): Cold side Soğuk zımba: Cold punch Soğuk zımbalama: Cold punching Soğuk zımbalama kalıpları: Cold punching dies Soğukta saklama: Cold storage Soğukta sertleşen bağlayıcı: Cold setting binders Soğukta sertleşen reçineler: Cold set resins Soğukta sertleşme süreci: Cold setting process Soğuma: Cooling Soğuma aşamaları (ısıl işlem): Cooling stages Soğuma çatlağı: Cooling crack Soğuma derinliği: Depth of chill Soğuma eğrisi: Cooling curve Soğuma gerilimleri: Cooling stresses Soğuma izi (cam): Chill mark Soğuma ortamı: Cooling medium
Soğuma süresi Soğuma süresi: Cooling period Soğumuş pik: Cold pig Soğurabilirlik: Absorptivity Soğuran: Absorptive; Sorbent Soğurgan: Absorbent Soğurgan pamuk (tıp): Absorbent cotton Soğurganlık: Absorbency Soğurma: Absorption Soğurma hızı: Rate of absorption Soğurucu: Absorber Soğuruculuk: Absorbency Soğuruk su: Absorbed water Soğurulabilir: Absorbable Soğurulabilir gereçler: Absorbable materials Soğurulabilirlik: Absorbability Soğurulmuş: Absorbed Soğurulmuş gaz: Absorbed gas Soğurulmuş nem: Absorbed moisture Soğurulmuş su: Absorbed water Soğurum: Absorption; Sorption Soğurum açısı: Take-off angle Soğurum akımı: Absorption current Soğurum çözümlemesi: Absorption analysis Soğurum doruğu: Absorption maximum Soğurum düzeltmesi: Absorption correction Soğurum görüngeölçeri: Spectrophotometer Soğurum görüngeleri: Absorption spectra Soğurum ısısı: Heat of absorption Soğurum katsayısı: Absorption coefficient Soğurum kenarı: Absorption edge Soğurum kesit alanı: Absorption cross -section Soğurum kuşakları: Absorption bands Soğurum zıtlığı: Absorption contrast Soğurunç: Absorbance Soğutaç: Cooler Soğutma: Chilling; Refrigeration; Cooling Soğutma akışkanları: Cooling fluids
Soğutma tablası (mikroskop) Soğutma bölgesi (cam): Cooling chamber Soğutma bunkeri: Cooling bin Soğutma ceketi: Cooling jacket Soğutma çekintisi: Cooling shrinkage Soğutma çevrimi: Cooling cycle; Refrigerating cycle Soğutma çözeltisi: Cooling solution Soğutma deneyi: Cooling test; (döküm) Chill test Soğutma dizgesi: Cooling system; Refrigerating system Soğutma etkileri: Chill effects Soğutma fırını (cam): Soaking pit Soğutma gücü: Cooling power Soğutma haznesi: Cooling chamber Soğutma hızı: Cooling rate Soğutma hurdası: Chill scrap Soğutma ızgarası: Cooling bed; Cooling grate; Hot bed; Cooling table Soğutma kanalı: Cooling channel; Gill Soğutma kanatcığı: Cooling fin Soğutma karkası (cam): Annealing kiln Soğutma kırığı (cam): Broken in lehr Soğutma kulesi: Cooling tower Soğutma masası (soğutucu role yolu): Cooling table Soğutma ortamı: Cooling medium Soğutma paneli: Cooling panel Soğutma sıvıları: Cooling liquids Soğutma sonu lekeleri (şişe): Cold end specks Soğutma suyu: Cooling water Soğutma suyu çıkışı: Cooling water outlet Soğutma suyu girişi: Cooling water inlet Soğutma suyu kanalı: Cooling water duct Soğutma suyu tankı: Cooling water tank Soğutma süresi: Cooling period; (cam) Taking-down period; Cooling down period; (kaynak) Quench time; Chill time Soğutma tablası (cam): Dead plate Soğutma tablası (mikroskop): Cooling stage 631
Soğutma teknesi (demirci) Soğutma teknesi (demirci): Smiths trough Soğutma tesisi: Refrigerating plant Soğutma tüneli (cam): Lehr; Annealing lehr; Tunnel lehr Soğutma tüneli (dekorlama): Decorating lehr Soğutma tüneli iticisi: Lehr pusher Soğutma tüneli taşıma kuşağı (cam): Lehr belt Soğutma tüneli tavası (cam): Pan Soğutma tüneli yükleyicisi (cam): Lehr loader; Lehr pusher Soğutma verimliliği: Cooling efficiency Soğutmalık: Cooling panel Soğutucu: Skimmer Soğutucu (aygıt): Cooler Soğutucu (madde): Refrigerant Soğutucu (özdek): Coolant Soğutucu bölme (düz cam): Cooler Soğutucu gaz: Refrigerating gas Soğutucu levhalar: Chill plates Soğutucu parça: Chill; Densener Soğutucu sıvı: Refrigerating liquid Soğutuk: Chilled Soğutuk aynalı çözümleç: Chilled mirror analyzer Soğutuk dökme demir: Chilled cast iron Soğutuk dökme demir merdane: Chilled cast iron roll Soğutuk oda (yaşlandırma): Refrigerated store Soğutuk parça döküm: Chilled casting Sokak feneri direği: Lampost Sokak lambası: Streetlight Sokak temizliği: Scavenging Soket kaynak: Socket weld Sokum dalgaları: Insertion waves Sokuntu (mek.): Insert Sol: Left; Sol Sol dönümlü kesici: Left-hand cutting tool Sol karıncık destek aygıtı (tıp): Left ventricular assist device (LVAD) 632
Solukölçer (tıp) Sola dönen: Left-handed Sola dönüm (optik-ucay düzlemi): Levorotatory Sola dönümlü vida dislokasyon: Lefthanded screw dislocation Sola dönüş (optik-ucay düzlemi): Levorotation Solak: Southpaw; Left-handed Solaryum: Solarium Solenoit: Solenoid Sol-gel: Sol-gel Sol-gel camı: Sol-gel glass Sol-gel işleme: Sol-gel processing Solgun: Sallow; Pale; Pallid; Faded; (tıp) Bloodless Solgunluk: Sallowness; Pallor Solma (renk): Discolouration; Fading Solmamış: Unfaded Solmaz: Unfading Solmaz renk: Unfading colour Solmuş: Faded Solucan (yüzey hatası-döküm): Worm Solucan biçimli: Vermiform Solucan ilacı: Vermifuge Solucanlanma (bağırsak): Enterobiasis Solucansı: Vermicular Solucansı grafit (dökme demir): Vermicular graphite Solucansı grafitli dökme demir: Vermicular graphite iron Soluğan (deniz kabarması): Ground swell Soluk: Breathing; Faded; Breath; Sallow; Exhalation; Faint; Pale; Off-colour Soluk alamama: Apnea Soluk borusu: Trachea Soluk borusu açımı (tıp): Tracheotomy Soluk borusu yangısı (tıp): Tracheitis Soluk darlığı: Dyspnea Soluk renk: Tint; Shaded colour Soluk verme: Exhalation Solukluk: Pallor Solukölçer (tıp): Pneumatometer
Soluksuzluk Soluksuzluk: Apnea Solukta alkol oranı ölçeri: Breathalyzer Solukta alkol oranı ölçme: Breathalyzation Soluma: Panting Solunduraç (dalgıç): Aqua-lung Solungaç: Gill Solunum azalması (tıp): Adiaphoresis Solunum borucukları (tıp): Bronchia Solunum borucukları yangısı (tıp): Bronchitis Solunum borusu (tıp): Bronchial tube Solunum dalcığı (tıp): Bronchiole Solunum durması (tıp): Adiaphoresis Solunum kaydedici (tıp): Pneumograph Solunum kaydetme (tıp): Pneumography Solunumölçer (tıp): Spirometer Solunumyazar (tıp): Spirograph Solunumyolları açımı: Bronchostomy Solunumyolları gözlemi (tıp): Bronchoscopy Solunumyolları kasıncı (tıp): Bronchospasm Solunumyollarıgözleri: Bronchoscope Solvay süreci (yıkama): Solvay process Som kablo: Solid cable Som kayaç: Solid rock Somaki: Porphyritic; Porphyroid Sombrerit: Sombrerite Somon rengi: Salmon colour Somon tuğla: Salmon brick (Place brick) Somun: Nut Somun anahtar: Screw key Somun anahtarı: Lug wrench; Wrench Somun kas (tıp): Splenius Somun kas’a ilişkin (tıp): Splenial Somya: Bedspring; Mattress Son: Outcome; Last; End; Terminal Son biçimleme (seramikler): Final shaping Son curuf: FinalSlag Son çözümleme (kömür): Ultimate analysis
Sondaj makinaları Son dışık (=son curuf): Final slag Son doymuşluk: End saturation Son durum: Up-to-date Son geçi (hadde): Finish cut Son gözeneklilik: Final porosity Son inceleme: Final inspection Son işleme payı: Finish allowance Son işlemler: Finishing; Secondary forming Son mercek (e-mik.): Projector lens Son muayene: Final inspection Son nokta denetimi (çelik üretimi): End point control Son parlatma: Final polishing Son paso: Finish cut Son pişirme (boya): Third firing Son sıcaklık: Final temperature Son talaşlı işleme: Finish machining Son taşlama: Finish grinding Son tavlama (demirdışı alaşımlar): Final annealing Son temizleme birimi (kalaylama): Branner Son üfleme: Final blow Son ürün: End product Son yakıcı (jet motoru): Afterburner Sona er(dir)me: Termination Sonar: Sonar Sonbulma: Termination Sonda: Tip; Bougie; Probe Sonda akımı: Probe current Sonda çalışması: Probe performance Sonda ile muayene (tıp): Probing Sonda nitelendirmesi: Probe characterization Sonda ucu: Probe tip Sondaj: Boring; Sounding Sondaj borusu: Drill pipe Sondaj çubuğu: Boring bar Sondaj deliği: Borehole Sondaj elması: Black diamond Sondaj kulesi: Derrick Sondaj makinaları: Boring machines 633
Sondaj takımları Sondaj takımları: Boring tools Sondaj yapma: Probing Sondalama: Probing Sonda-numune uzaklığı: Probe-sample distance Sonda-yüzey uzaklığı: Probe-surface distance Sonlama pimi: End pin Sonlu: Finite Sonlu ögeli çözümleme: Finite element analysis (FEA) Sonlu ögeli gerilim çözümlemesi: Finiteelement stress analysis Sonlu ötesi: Transfinite Sonlu ötesi sayı (mat): Transfinite number Sonraki: Next Sonsuz: Unbounded; Endless; Transfinite; Timeless; Infinite Sonsuz değişebilen hız denetimi: Infinitely variable speed control Sonsuz dişli: Worm gear; Screw gear; Helical gear Sonsuz ip: Endless yarn Sonsuz kayış: Continuous belt; Endless belt Sonsuz kayışlı taşıyıcılar: Continuous belt conveyors Sonsuz küçük: Infinitesimal Sonsuz palet: Endless track Sonsuz seyreltim: Infinite dilution Sonsuz vida: Archimedes screw; Endless screw Sonsuz vida çarkı: Worm wheel Sonsuz vidalı çalıştırma düzeni: Worm drive Sonsuz zincir: Endless chain Sonsuzluk: Infinity Sonsuzluk düzeltimli optik: Infinitycorrected optics Sonsuzluk optiği: Infinity optics Sonu gelmez: Unending Sonuç: Consequence; Result; Outcome; Conclusion 634
Söndürülmüş Sonuç çıkarma: Inference Sonuç doğuran: Operant Sonuçlandırma: Finalization Sonuçsuz: Indeterminate; Inconsequential; Inconclusive Sonuşmaz: Asymtotic Sonuşmaz çizgi: Asymtotic line Sonverme: Termination; Ending Sopa: Stick Sorbik asit: Sorbic acid Sorbit (eski terim) (çelik içyapısı): Sorbite Sorbitli perlit (eski terim): Sorbitic pearlite Sorbitol: Sorbitol Sorboz: Sorboze Sorguç: Tuft; Aigrette; Casque Sorguçlu: Tufted Soru: Question Soru çizelgesi: Questionnaire Sorun: Problem Sorun çözme: Trouble shooting Soy geliştirme mühendisliği: Genetic engineering Soya yapıştırıcısı: Soybean glue Soyaçekim: Genetic; Genetical Soyaçekim yasası: Genetic code Soyma deneyi: Peel test Soytarı külahı: Fool’s cap Soyunma giyinme odası: Locker room Soyut: Abstract; Nonfigurative Sökme: Disassembling; Unfixing; Dismantling Sökülmüş: Unpicked Söküm: Disassembly Söküş: Disassembly Sömestre: Term Sömürme: Exploitation Sön(dür)me (ışık): Extinction; Deflation; Burn-out; (kok) Quenching Söndürme kulesi (kok): Quenching tower Söndürülemez: Inextinguishable Söndürülmüş: Burned-out
Söndürülmüş kok Söndürülmüş kok: Quenched coke Sönme: Flashback Sönmemiş kireç: Quicklime Sönmüş: Burned-out Sönmüş balçık: Calcined ganister Sönmüş kireç: Caustic lime; Hydrated lime; Lime hydrate; Slaked lime Sönük: Lacklustre; Deflated; Faint Sönük renkler: Dead colours Sönük salınım: Damped oscillation Sönük titreşim: Damped vibration Sönüm katsayısı: Extinction coefficient Sönüm kuşağı: Extinction contour Sönüm oranı: Extinction factor; Extinction ratio Sönüm sığası: Damping capacity Sönüm solma (cam yüzeyi): Fading Sönüm uzaklığı (nm): Extinction distance Sönümlendirici (titreşim): Damper Sönümlen(dir)me (titreşim): Damping Sönümlendirme deneyi: Damping test Sönümlü: Damped Sönümlü dalga: Damped wave Sönümlü salınım: Damped oscillation Sönümlü tartı: Damped balance Sönümsüz: Undamped Sörf yapma: Surfing(=Surfriding) Söve: Jamb Söz: Term Sözcük: Word Sözcük baskı kalıbı: Logotype Sözleşme: Contract Sözlü: Oral Sözlük: Lexicon; Dictionary Sözlük bilgisi: Lecixography Sözlük bilimi: Lexicology Sözlükcülük: Lecixography Sparrow kıstası (optik): Sparrow criterion Spastik: Spastic Spatula: Spatula Spaut (cam): Flow block; Throat
Standard mastar boyu Spaut bloğu (cam): Throat block Spektografi: Spectrography Spektrofotometri: Spectrophotometry Spektrografik analiz: Spectrographic analysis Spektrometre: Spectrometer Spektrometrik analiz: Spectrometric analysis Spektroskop: Spectroscope Spektroskopi: Spectroscopy Spektroskopik: Spectroscopic Spekularit: Specularite Spekülom (tıp): Speculum; Specular Sperilit: Sperrylite Spermaceti: Spermaceti Spermin: Spermine Spesartin: Spessartine Spinel: Spinel Spinel yapısı: Spinel structure Spinodal ayrışım: Spinodal decomposition Spinodal yapı: Spinodal structure Spiral konveyör: Screw conveyor Spirek fırını (Hg): Spirek furnace Splenyus (tıp): Splenius Spodumen: Spodumene Spontane polarizasyon: Spontaneous polarization Spor ceket: Blazer Spor elbisesi: Playsuit Spor salonu: Gymnasium Spurr reçinesi: Spurr’s resin Sri Lanka çakılı: Illam SSD çizgesi: TTT diagramme SSD eğrisi dizi: Knee of TTT curve Stafelit (doğal fosfat): Staffelite Stajer tıp öğrencisi (hastane): Intern Stajerlik: Internship Stalloy çeliği (%3.5Si): Stalloy Stanat yunağı: Stannate bath Stanatlar: Stannates Standard mastar boyu: Standard gauge length 635
Standart Standart: Norm; Standard Standart altın: Standard gold Standart biçimler (refrakter): Standard shapes Standart deney parçası: Standard test piece Standart elektrot gerilimi: Standard electrode potential Standart hata: Standard error Standart kalay: Standard tin Standart mastar: Standard gauge Standart model (döküm): Standard pattern Standart numune: Standard sample Standart ölçek: Standard gauge Standart ölçü: Module Standart pirinç: Standard brass Standart pirometrik koni: Standard pyrometric cone Standart sapma: Standard deviation Standart sıcaklık ve basınç: Standard temperature and pressure Standart tane büyüklüğü: Standard grainsize Standart tane büyüklüğü fotoğrafı: Standard grain-size micrograph Standart tel ölçeği: Standard wire gage Standart üstü toz (büyüklük): Oversize powder Standart yarıgöze: Standard half-cell Standart yarı-göze: Standard half-shell Standartaltı: Substandard Standartaltı çelik: Substandard steel Standartdışı: Off-grade; Nonstandart Standartdışı çelikler: Nonstandard steels Standartdışı metal: Off-grade metal Standartdışı pik: Off-grade iron Standartlaştırılmış deneyler: Standardized tests Standartlaştırma: Standardization Stanin: Stannine(=stannite) Stanit: Stannite Stannum: Stannum 636
Stereoskop Stanyol: Tin foil Starlit: Starlite Starter (oto): Starter Stassano fırını: Stassano furnace Statiflaks(çatlak bulma): Statiflux Statik: Static; Statics Statik elektrik: Static electricity Statik elektrik giderme: Destaticization Statik elektrik önler: Antistatic agent Statik elektrik önleyici kaplama: Antistatic coatings Statkulom: Statcoulomb Stator (elek.): Stator Statoskop: Statoscope Stavrolit: Staurolite Stead ayırıcı: Stead’s reagent Stead gevrekliği (çelik sac): Stead’s brittleness Steapsin: Steapsin Stearatlar: Stearates Stearik asid: Stearic acid Stearin: Tristearin; Stearine Steckel haddesi: Steckel mill Stedit (gri dökme demir): Steadite Stefan değişmezi: Stefan’s constant Stefan yasası (kara cisim): Stefan’s law (Stefan-Boltzmann law) Stefan-Boltzman değişmezi: StefanBoltzman constant(=Stefan’s constant) Stefanit: Black silver; Stephanite Steifel haddesi: Steifel mill Steifel süreci: Steifel process Steiner tünel deneyi: Steiner tunnel test Stelit alaşımları (ısı dirençli): Stellite Stellit takımlar: Stellite tools Steno: Stenograph Steno ile yazan (aygıt): Tachygraph Stenografi: Stenograph Stereoizomer: Stereoisomer Stereoizomerizm: Stereoisomerism Stereology: Stereology Stereoskop: Stereoscope
Stereospesifik Stereospesifik: Stereospecific Stereospesifik polimer: Stereospecific polymer Stereotip: Stereotype Sterilizasyon: Sterilization Sterilize etme: Sanitization Sterling: Sterling Sterling gümüşü (%92): Sterling silver Sterling süreci: Sterling process Steroid (kim): Steroid Sterol: Sterol Sterro-metal (pirinç): Sterro metal Steteskop (tıp): Sthetescope Stetit: Steatite Stibikonit: Stibiconite Stibin: Stibine Stibnit: Stibnite; Antimonite Stigmasterol: Stigmasterol Stilben: Stilbene Stilbit: Stilbite; Desmine Stilboestrol: Stilboestrol Stilit (patlayıcı): Steelite Stiren: Styrene; Vinylbenzene Stiren akrilonitril: Styrene-acrylonitrile (SAN) Stiren butadiyen: Styrene butadiene (SB) Stiren butadiyen blok eşçoğuzları: Styrene-butadiene block (SB_BL) copolymers Stiren butadiyen elastomeri: Styrenebutadiene elastomer Stiren eşçoğuzları: Styrene copolymers Stiren kaucuk plastikleri: Styrene-rubber plastics Stiren reçinesi: Styrene resin Stiren-butadiyen kauçuğu: Styrenebutadine rubber (SBR) Stirenli: Styrenic Stirenli çoğuzlar: Styrenic polymers Stirling yaklaşımı: Stirling’s approximation Stirofom: Styrofoam
Stronsiyum baryum niyobat Stişovit (silika türü): Stishovite Stoikiometri (kim.): Stoichiometry Stok: Supply; Stock Stok (10-4 m2/sec): Stoke Stok düzeyi: Stockline; Stock level Stok hattı: Stockline Stok mevcudu: Inventory Stok sahası: Stockyard Stoke kayması (sıklık azalması): Stoke’s Shift Stoke kuşakları: Stoke’s bands Stoke yasası: Stoke’s law Stokes karşıtı Raman saçılımı: Antistokes Raman scattering Stoktan alma makinası: Reclaimer Stolzit: Stolzite Stop lambası: Rear lamp Stop lambası (oto): Stoplight Stope sıvıdan özütlemesi (bakır): Stope leaching Stoper: Stopper Stoper kafası (pota): Stopper head Stoper mili (alttan dökümlü pota): Stopper rod Stoper mili tuğlası: Stopper rod sleeve Stor: Blind Strampaj (cam): Firing up Stras: Strass Straumanis yöntemi (x-ışınları): Straumanis method Strauss deneyi: Strauss test Streptomisin: Streptomycin Striknin: Strychnine Stroma (tıp): Stroma Stronsiyum: Strontium Stronsiyum 90: Strontium 90; Radiostrontium Stronsiyum altıborür: Strontium hexaboride Stronsiyum asetat: Strontium acetate Stronsiyum baryum niyobat: Strontium barium niobate (SBN) 637
Stronsiyum birimi (Sr-90) Stronsiyum birimi (Sr-90): Strontium unit Stronsiyum bromür: Strontium bromide Stronsiyum dallantı parçaları: Strontium dendritic pieces Stronsiyum ferrit tozu: Strontium ferrite powder Stronsiyum florür: Strontium fluoride Stronsiyum hidroksit: Strontium hydroxide Stronsiyum iyodür: Strontium iodide Stronsiyum karbonat: Strontium carbonate Stronsiyum klorür: Strontium chloride Stronsiyum manganat: Strontium manganate Stronsiyum molibdat: Strontium molybdate Stronsiyum nitrat: Strontium nitrate Stronsiyum oksit: Strontium oxide Stronsiyum parçacıkları: Strontium granules Stronsiyum peroksit: Strontium peroxide Stronsiyum sülfat: Strontium sulphate Stronsiyum titanat: Strontium titanate Stronsiyum zirkonat: StroniumZirconate Strontiya: Strontia Strontiyan: Strontian(=Strontianite) Strontiyanit: Strontianite Strüverit: Struverite Stub tel ölçeği: Stub’s wire gauge Su: Water; Aqua Su aralığı yöntemi (sesüstü deneyi): Water-gap technique Su arıtacı: Water clarifier Su arıtım işletmesi: Water treatment plant Su arıtımı: Water treatment Su arıtma: Water purification Su arkı: Canal Su bardağı: Tumbler; Water glass Su basıncı: Water pressure Su batır yüzdür dizgesi: Water sink-float system 638
Su dağıtım düzeni Su bilgisi: Hydrography Su bilimi: Hydrology Su birikintisi: Water hole; Plash Su birleşim ısısı: Heat of hydration Su bombası: Hydrobomb Su borusu: Conduit Su boşaltma borusu: Drain pipe Su buharı: Water vapour Su buharı aktarım hızı: Water vapour transmission rate Su buharı aktarımı: Water vapour transmission (=WVT) Su buharı basıncı: Water varpour pressure Su buharı direnci: Water vapour resistance Su buharı geçirgenliği (özellik): Water vapour permeability Su buharı geçirinci: Water vapour permeance Su buharı özdirenci: Water vapour resistivity Su buharı yayınımı: Water vapour diffusion Su bulaşımı: Water contamination Su buzu: Water ice Su camı: Waterglass Su ciğeri: Scuba Su çarkı: Water turbine; Water motor; Water wheel Su çarkı oluğu: Headrace Su çeken: Hydrophilic (=Hydrophile) Su çeker: Dehydrating agent; Wettable Su çekici: Water hammer Su çekmez: Nonhygroscopic Su çeşmesi: Water fountain Su çevirisi: Whirlpool Su çiçeği (hastalık): Varicella; Chicken pox Su çiçeğine ilişkin (tıp): Varicellar Su çizgisi: Water line Su çukuru: Sump Su dağıtım düzeni: Waterworks
Su dağıtım şebekesi Su dağıtım şebekesi: WaterSystem Su dalgası: Water wave Su değirmeni: Water mill Su deneyi: Water test Su dikeci: Water column Su direnci (katı yağlar): Water resistance Su dizgesi: WaterSystem Su dolaşımı: Water circulation Su düzeyi: Water level Su düzeyi göstergeci: Water gauge Su elektrodu: Water electrode Su emme hızı (tuğla): Suction rate (Absorption rate) Su eşdeğeri: Water equivalent Su gazı: Blue gas Su geçirmez: Waterproof Su geçirmez çimento: Waterproof cement Su geçirmez katman: Barrier layer Su genleşimli poliester: Water-extended polyester Su girişi: Water inflow Su gömleği: Water jacket Su göstergeci: Hydroscope Su gücü: Water power; Hydropower Su hendeği: Trough Su ısıl: Hydrothermal Su ısıl demir cevherleri: Hydrothermal iron ores Su ısıl oksitleme: Hydrothermal oxidation Su ısıl örütleşme: Hydrothermal crystallization Su ısıtıcısı: Water-heater; Thermosiphon Su içeren: Watery Su içeriği: Water content Su ile birleşme direnci: Hydration resistance Su ile birleşme ısısı: Heat of hydration Su ile tedavi (tıp): Hydropathy; Water cure Su işleri: Waterworks Su iten: Hydrophobe Su iter (yüzey): Hydrophobic
Su püskürtümlü talaşlı imalat Su iter yüzeyler: HydrophobicSurfaces Su jeti: Water-jet Su kabı (numune toplacı): Water trough Su kaçırmazlık deneyi: Hydraulic test Su kanalı: Gullet Su kanatları: Water wings Su kapağı: Water gate Su kapanı: Moisture trap Su katımı: Slaking Su kayağı: Hydro-ski; Water ski; Water source Su kaynağı: Spring Su kesimi: Water line Su kırışıklığı (cam): Water marks Su kızağı: Aquaplane Su kirlenmesi: Water contamination; Water pollution Su körüğü: Trompe Su kulesi: Water tower Su kuyusu: Water-well Su kuyusu borusu: Water-well pipe Su kürü: Hydropathy Su maçası: Water core Su mancanası: Scuttlebutt Su minerali giderici (madde): Water deminealizer Su niteliği: Water quality Su oluğu: Water spout Su penceresi: Water window Su pervazı: Water table Su pompası: Water pump Su püskürteci: Water spray Su püskürten: Watering Su püskürtme: Water spraying Su püskürtme deliği: Water spray nozzle Su püskürtme dizgesi: Water spraying stystem Su püskürtümlü kesme: Water-jet cutting Su püskürtümlü soğutma: Water spray cooling Su püskürtümlü talaşlı imalat: Water-jet machining 639
Su saati Su saati: Water clock Su safiri: Water sapphire Su savağı: Wheelrace Su savar: Water-repellent Su sayacı: Watermeter Su sertliği: Water hardness Su sıçratma: Plash Su sıkarak camı ufalama (cam): Shrending Su sızdırmaz: Watertight Su sızdırmaz oda: Water-tight chamber Su soğurumu: Water absorption Su soğutmalı boru (fırın): Skid pipe Su soğutmalı boru baraj (cam): Skimmer Su soğutmalı demirdışı kalıbı: Junker’s mould Su soğutmalı üfleme borusu (çelik): Water cooled lance Su soğutucusu: Water cooler Su sürahisi: Water jug Su sütunu: Water column Su süzgeci: Water filter Su şebekesi: Water mains Su şişesi: Water bottle Su tabancası (oyuncak): Water pistol Su tankı: Water tank Su tası: Cannikin Su temelli yapıştırıcılar: Water-base adhesives Su testisi: Water jug Su tonu (1018 lt.): Water ton Su toplaması (tıp): Hydrocelle Su tulumu: Lysterbag Su tutuculuğu (harç): Water retentivity Su tüketimi: Water consumption Su türbini: Water motor; Water turbine Su uçağı: Hydroplane Su ürküsü: Hydrophobia Su ürünleri üretimi: Mariculture Su yastığı: Water pillow Su yatağı: Waterbed Su yitimi ısısı: Heat of dehydration 640
Suda suverilmiş Su yitirme: Dehydration Su yolu: Conduit; Flume; Gully; Waterway; Dike; Dyke; Canal; Gutter Su yumuşatıcı (madde): Water deminealizer; Water softener Su yumuşatma: Water softening Su yunağı: Water bath Su yükünü: Hydronium Su yüzeyinde kalabilir: Buoyant Subap: Valve Subasar: Hydrophore Subra: Dress shield Subuğulu işlem (oksitleme): Steam treating Subuğulu mavileştirme: Steam blueing Subuğulu menevişleme: Steam tempering Subuğulu temizleme: Steam cleaning Subuğusu: Steam Subuğusu atmosferi: Steam atmosphere Sucuk: Cervelat Sucul: Hydrophilic (=Hydrophile) Su-çimento oranı: Water-cement ratio Suda altın kaplama: Water gilding Suda ayrışan: Hydrolyte Suda çözünen çoğuz: Water-soluble polymer Suda çözünenleri ayırma yıkaması: Lixiviation; Leaching Suda çözünür: Water-soluble Suda saydam: Hydrophane Suda serleşen takım çelikleri: Waterhardening tool steels Suda sertleş(tir)me: Water-hardening Suda sertleşen çelikler: Water-hardening steels Suda sertleştirilmiş: Water hardened Suda sertleştirilmiş çelik: Water hardened steel Suda sertleştirme (cam): Quenching Suda soğutma: Water cooling Suda soğutulmuş: Water-cooled Suda suverilmiş: Water quenched
Suda suverilmiş çelik Suda suverilmiş çelik: Water quenched steel Suda suverme: Water quenching Suda suverme işlemi: Water quenching operation Suda suverme tankı: Water quenching tank Suda tedavi (tıp): Hydrotherapy Sudan aşınmış: Water worn Sugazı: Water gas Sugazı tepkimesi: Water gas reaction Su-katı oranı: Water-solid ratio Suksinik asit: Succinic acid Sulama: Watering; Irrigation Sulama (=suverme) (çelik): Quenching Sulama (kok fırınları): Watering Sulama borusu: Irrigation pipe Sulandırıcı: Thinner; Diluent Sulangan: Deliquescent Sulanma: Hydration; Slaking; Deliquescence Sulanma direnci: Hydration resistance Sulanma suyu: Water of hydration Sulanma tepkimesi: Hydration reaction Sulayan: Watering Sulfonamidli ilaçlar (ecz.): Sulphonamide drugs(=Sulpha drugs) Sulpha ilaçlar: Sulpha drugs Sulu: Thin; Aqueous; Hydrate; Watery; Hydrous Sulu alkaliler: Aqueous alkalies Sulu alumina: Hydrated alumina; Aluminium hydroxide Sulu aluminyum potasyum silikat: Pinite Sulu aluminyum silikat: Allophane; Bole Sulu arap zamkı: Gum water Sulu asıltı: Hydrosol Sulu ayrışım: Hydrolysis Sulu ayrışma ürünü (kim.): Hydrolysate Sulu bakır sülfat: Blue vitriol; Blue stone Sulu boya: Water colour; Tempera Sulu boya resim: Tempera
Supromor Sulu çamur: Slurry Sulu çamur havuzu: Slurry pond Sulu çamur pompası: Slurry pump Sulu çamur süreci: Slurry process Sulu çıban (tıp): Hydatid Sulu çimento: Slurry; Neat cement Sulu çözelti: Aqueous solution Sulu demir sülfat: Green vitriol; Copperas Sulu elektolit: Aqueous electrolyte Sulu galyum nitrat: Gallium nitrate hydrate Sulu harç: Grout; (seramik) Slurry Sulu hematit: Hydrohematite Sulu krom oksit: Viridian Sulu kum: Silt (=Slime) Sulu nikel magnezyum silikat: Noumeite Sulu oksit mineraller: Hydrated oxide mineral’s Sulu oksitlenmiş nikel minarelleri: Nickel bloom Sulu oksitler: Hydrous oxides Sulu pelte: Hydrogel Sulu potaş: Hydrated potash Sulu sepken: Sleet Sulu sürgün: Cholera Sulu taramalı elektron mikroskopisi: Wet scanning electron microscopy Sulu yenim: Aqueous corrosion Sulu yoğruk: Hydroplastic Sulu yoğruk biçimleme (seramik): Hydroplastic forming Suluca: Waterish Sumatra sakızı: Gutta-percha Sumermeri: Alabaster Sundurma: Hangar; Shed; Marquee Sundurma kiriş: Cantilever beam Suni gübre: Agricultural chemical Sunta: Beaverboard; Hardboard; Masonite Supap: Stopcock Supap iteceği (mak.): Tappet Supromor: Supramor 641
Suret Suret: Transcript; Dublicate; Copy Susam: Sesame Susam çekirdeğimsi kemik (tıp): Sesamoid Susam yağı: Sesame oil Susamsı: Sesamoid Susavar: Hydrophobe Susevmez (kim.): Hydrophobe Suskun: Mute Sustalı çakı: Clasp knife; Switchblade Sustalı halka: Karabiner Sustalı kavrama: Snap clutch Susturucu (silah): Muffler (=silencer) Susturucu (tabanca): Silencer Susuz: Absolute; Waterless; Juiceless; Anhydride; Anhydrite; Anhydrous Susuz alkol: Absolute alcohol Susuz amonyak: Anhydrous ammonia Susuz boraks: Anhydrous borax Susuz kalma: Dehydration Susuz örüt: Anhydrous crystal Susuz plastik refrakterler: Anhydrous plastic refractories Susuz plastik tuğlamsılar: Anhydrous plastic refractories Susuzlaş(tır)ma: Dehydration Susuzlaşma ısısı: Heat of dehydration Susuzlaşma tepkimeleri: Dehydration reactions Sututmaz: Water repellant; Nonwettable Sututmaz yüzey: Nonwettable surface Suver ve menevişle: Quench-and-temper Suveren: Quenchant Suverilmiş: Quenched Suverilmiş çelik: QuenchedSteel Suverilmiş içyapı (çelik): Quenched microstructure Suverilmiş sertlik: As-quench hardness Suverilmiş ve menevişlenmiş: Quenchedand-tempered 642
Suverme yaşlanması (çelik) Suverilmiş ve menevişlenmiş çelik çubuklar: Quenched-and-tempered steel rods Suverilmiş ve menevişlenmiş çelikler: Quenched-and-tempered steels Suverilmiş ve menevişlenmiş olağanüstü uygulama çelikleri: Quenched-andtempered ultraservice steels Suverilmiş yapı: As-quench structure Suverilmiş yapı (çelik): Quenched structure Suverme (çelik): Quenching Suverme arabaları: Quench cars Suverme aşamaları: Quenching stages Suverme basgacı: Quenching press Suverme çatlakları: Quench-cracks; Quenching cracks Suverme çatlaması: Quench cracking Suverme çevrimi: Quenching cycle Suverme düzeneği: Quenching equipment Suverme gerilimleri: Quenching stresses Suverme gücü: Quenching power; Cooling power Suverme havuzu: Quenching pool Suverme haznesi: Quench chamber Suverme hızı: Quenching rate Suverme istasyonu: Quenching station Suverme odası: Quench chamber Suverme ortamı: Quenchant; Quenching medium Suverme ortamı sıcaklığı: Quenching medium temperature Suverme salımları: Quenching emissions Suverme sertleş(tir)mesi: Quench hardening Suverme sıvısı: Quenching liquid Suverme suyu: Quenching water Suverme süresi: Quench period Suverme tankı: Quenching tank Suverme tuzlu suyu: Quenching brine Suverme yağları: Quenching oils Suverme yaşlanması (çelik): Quenchageing
Suverme yaşlanması gevrekleşmesi Suverme yaşlanması gevrekleşmesi: Quench-age embrittlement Suverme yeğinliği: Quench severity; Quenching intensity; Severity of quench Suverme yöntemi: Quenching method Suvermeli tavlama (ostenitli p. çelik): Quench annealing Suya akıtılmış cam kırığı: Dragladled cullet Suya daldırımlı nesnel mercek (biy. mikroskobu): Water-immersion objective Suya daldırma: Dousing Suya dayanıklı: Water-resistant; (boya) Water-fast Suya indirme (gemi): Launching Su-yağ sütsüsü: Water-oil emulsion Suyla sertleşen çimento: Hydraulic cement Suyla soğutma: Water cooling Suyla soğutulan elektrotlar: Water-cooled electrodes Suyla soğutulan fırın trafoları (EAO): Water-cooled furnace transformers Suyla soğutulan paneller (EAF: Watercooled panels Suyla soğutulmuş: Water-cooled Suyla tedavi: Hydrotherapy Suyolu: Duct Suyu alınmış: Dewaterred Suyu alınmış süzgeç keki: Dewaterred filter cake Suyu giderilmiş: Dewaterred Suyun kalıcı sertliği: Permanet hardness of water Suyunu alma: Desiccation; Dewatering Suyunu giderme (kömür): Dewatering Süblimat (kim.): Sublimate Süblimeleme (tahtaya civa klorür emdirme): Kyanization Sübye: Emulsion Sübyemsi: Emulsive Südobrukit: Pseudobrookite
Sülfür küreleştirme Südomorf (min.): Pseudomorph Südovollastonit: Pseudowollastonite Süet: Suede Süet kumaş: Suede cloth Süflaj (cam): Puff Süflaj başlığı (cam): Blow head Süflaj havası (cam): Final blow Sükut: Silence Sülfadiazin: Sulphadiazien Sülfamat banyosu: Sulphamate bath Sülfamat yunağı: Sulphamate bath Sülfamatlı kaplama: Sulphamate plating Sülfanilamid: Sulphanilamide Sülfanilik asit: Sulphanilic acid Sülfat: Sulphate Sülfat banyosu: Sulphate bath Sülfat kabarağı (cam): White wash; Saltcake seed Sülfat kabarcığı (cam): Saltcake seed; Scab Sülfat kopuğu: Salt water (Gall) Sülfat yunağı: Sulphate bath Sülfatlanma: Sulphating Sülfatlaştırma: Vitriolization Sülfinil: Sulphinyl Sülfinil kökü: Sulphinyl group Sülfiril klorür: Sulphuryl chloride Sülfiril kökü: Sulphuryl group Sülfon: Sulphone Sülfonamid: Sulphonamide Sülfonat: Sulphonate Sülfonik: Sulphonic Sülfonik asitler: Sulphonic acids Sülfonil: Sulphonyl Sülfonmetan: Sulphonmethane Sülfonyum: Sulphonium Sülfür kalıntılar (çelik): Sulphide inclusions Sülfür köprüler: Sulphide bridges Sülfür küreleştirme: SulphideSpheroidization 643
Sülfür lekesi (cam) Sülfür lekesi (cam): Sulphide stain Sülfür türü kalıntılar (çelik): Sulphidetype inclusions Sülfür yumrulaşması (çelik): Sulphide spheroidization Sülfürik asit: Sulphuric acid Sülfürik asitli anotlama: Sulphuric acid anodizing Sülfürik asitli paklama: Sulphuric acid pickling Sülfürik asitli temizleme: Sulphuric acid cleaning Sülfüril: Sulphuryl Sülfürler (bileşik): Sulphides Sülfürlü gerilimli çatlama (yenim): Sulphide stress cracking (SSC) Sülfüröz asit: Sulphurous acid Sülfürük asitle yakma: Vitriolization Süllüm: Ladder; Stepladder Sülüğen: Vermilion; Cinnabar Sülyen: Blue lead; Red lead; Minium Sülyen boya: Red lead paint Sümük: Mucus Sümüklü ve irinli: Mucopurulent Sümüksü madde: Mucoid Sümüksü zar: Mucosa Sümüksü zar: Mucous membrane; Mucosa Sümüksü zar implantları: Mucasal implants Sümüksü zar koyuntuları (tıp): Mucasal implants Sünek: Ductile; Tractile Sünek alaşım: Ductile alloy Sünek çatlak ilerlemesi: Ductile crack propagation Sünek davranım: Ductile behaviour Sünek dökme demir: Ductile iron (ductile cast iron) Sünek gereçler: Ductile materials Sünek kırılma: Ductile fracture Sünek kırılma ölçütü: Ductile fracture criterion 644
Süpürgelik Sünek metal: Ductile metal Sünek-gevrek geçiş sıcaklığı: Ductilebrittle transition temperature Sünek-gevrek geçişi: Ductile-Brittle transition Süneklik: Ductility Süneksizlik sıcaklığı (çelik): Nil-ductility temperature Sünger: Sponge Sünger çoğuzlar: Expanded polymers Sünger demir: Direct reduced iron (DRI); Sponge iron Sünger demir niteliği: Sponge iron quality Sünger demir teknolojisi: Sponge iron technology Sünger demir üretimi: Sponge iron production Sünger kağıdı: Blotter Sünger plastik (=köpüklü plastik): Foamed plastic Sünger polimerler: Expanded polymers Süngerimsi kemik: Alveolar bone; Cancellous bone Süngersi: Spongy Süngersi baş: Spongy top Süngersi döküm: Spongy casting Süngersi emaye: Spongy enamel Süngertaşı (yer b.): Tufa; Calctufa; Variolite; Pumice; Rottenstone Süngertaşımsı: Variolitic Sünükleştirici: Plasticizer Süperfosfat: Superphosphate Süperparamıknatıs: Superparamagnet Süpersonik: Supersonic Süpersonik uçak: Supersonic aircraft Süprüntü: Scrum; Litter; Garbage; Offal; Sweeps; Trash Süpürge özü: Sparteine Süpürge sapı: Broomstick Süpürge tırmığı: Brush rake Süpürgelik: Baseboard; Washboard; (bina) Skirting
Sürahi Sürahi: Jug; Pitcher Sürdürülebilir: Sustainable Sürdürülebilir iç basınç: Sustainable internal pressure Sürdürülebilirlik: Maintainability; Sustainability Süre: Time; Period; Term; Duration; Time limit Süre ayarlayıcı: Timer Süre değişmezi: Time constant Süre devinim incelemesi: Time and motion study Süre incelemesi: Time study Süre ölçme: Timing Süre sıcaklık bindirmesi: Timetemprature superpositon Süreç: Process Süreç akış şeması: Process flow sheet; Processing flow sheet Süreç balıkkabuklanması (fırınlama): Process fishscaling Süreç çalışırlığı: Process performance Süreç değerlendirme: Process evaluation Süreç değişimi: Process variation Süreç değişkeni: Process variable Süreç değişkenliği: Process variability Süreç denetimi: Process control Süreç dengeliliği: Process stability Süreç hurdası: Process scrap Süreç içi: In-process Süreç içi denetim: In-process control Süreç içi inceleme: In-process inspection Süreç içi nitelik denetimi: In-process quality control Süreç içi ölçüm: In-process measurement Süreç metalbilimi: Process metallurgy Süreç modelleme: Process modeling Süreç mühendisliği: Process engineering Süreç otomasyonu: Process automation Süreç oynaklığı: Process flexibility Süreç payı: Process tolerance Süreç planlama: Process planning
Sürekli dikey çekme (cam) Süreç seçimi: Process selection Süreç sıralaması: Process layout Süreç sırasında: In-process Süreç tavı: Process annealing Süreç tavlaması: Process annealing Süreç teknolojisi: Process technology Süreç teli: Process wire Süreç yapılabilirliği: Process capability (PC) Süreç yazar: Word processor Süreç yerleşimi: Process layout Süreç yinelenebilirliği: Process repeatability Süreçleme: Processing Süreğen (müzmin): Chronic Süreğen yangılı süreç: Chronic inflammatory process Sürekli: Unending; Permanent; Full-time; Chronic; Continuous; Steady Sürekli akış: Continuous flow Sürekli alın kaynağı süreci: Continuous butt weld process Sürekli beslenen elektrot: Nonconsumable electrode Sürekli biçimleme ve kaynaklama haddesi: Continuous forming and welding mill Sürekli boru haddesi: Continuous tube rolling mill Sürekli büyütme merceği: Zoom lens Sürekli çalışan fırın (cam): Continuous tank Sürekli çekme süreci (pencere camı): Continuous drawing process Sürekli çelik yapımı: Continuous steelmaking Sürekli çökelme: Continuous precipitation Sürekli çubuk haddeleri: Continuous bar mills Sürekli çubuk haddesi: Continuous rod mill Sürekli devinim: Perpetuum mobile Sürekli dikey çekme (cam): Updraw 645
Sürekli dikişsiz boru haddesi Sürekli dikişsiz boru haddesi: Continuous seamless tube mill Sürekli dikişsiz süreç: Continuous seamless process Sürekli dökülmüş: Continuously cast Sürekli dökülmüş çelik: Continuously cast steel Sürekli dökülmüş çelik kütük: Continuously cast steel billet Sürekli dökülmüş çelik slab: Continuously cast steel slab Sürekli dökülmüş çelik yassıkütük: Continuously cast steel slab Sürekli dökülmüş çelikler: Continuous cast steels Sürekli döküm: Continuous casting; Strand casting Sürekli döküm fabrikası: Continuous casting plant; Continuous casting works Sürekli döküm hızı: Continuous casting speed Sürekli döküm kanalı: Continuous casting channel Sürekli döküm makinası: Continuous caster; Continuous casting machine (CCM) Sürekli döner fırın: Continuous rotary kiln Sürekli elektrot: Continuous electrode Sürekli fırın: Continuous furnace Sürekli fosfatlama: Continuous phosphating Sürekli galvanizleme: Continuous galvanizing Sürekli hadde: Continuous rolling mill; Continuous mill Sürekli haddeleme: Continuous rolling Sürekli ısıtma fırını: Continuous heating furnace Sürekli indirgen dışıklı süreç (çelik): Dead-melt process Sürekli kalıplama (maçalar): Continuous moulding Sürekli kaplama hattı: Continuous coating line 646
Sürekli soğu(t)ma dönüşümü Sürekli kımıldama (tıp): Dysphoria Sürekli kurşun tavlama: Continuous lead annealing Sürekli kurutucu (seramik): Continuous drier Sürekli kükürt giderme: Continuous desulphurization Sürekli kükürt giderme dizgesi: Continuous desulphurization system Sürekli kütük haddesi: Continuous billet mill Sürekli maden işletmeciliği: Continuous mining Sürekli menevişleme: Continuous tempering Sürekli mıknatıs: Permanent magnet Sürekli nitelik geliştirme: Continuous quality improvement Sürekli ocak dökümü: Continuous tapping Sürekli örnek alma: Continuous sampling Sürekli paklama hattı: Continuous pickling line Sürekli sıcak daldırmayla galvanizleme: Continuous hot dip galvanizing Sürekli sıcak daldırmayla kaplama: Continuous hot dip coating Sürekli sıcak kaplama: Continuous hot coating Sürekli sıcak şerit haddesi: Continuous hotStrip mill Sürekli sıkma: Continuous extrusion Sürekli sıralı hadde: Continuous tandem rolling mill Sürekli sıralı hadde tezgahları: Continuous rolling train Sürekli soğu(t)ma: Continuous cooling Sürekli soğu(t)ma çizgesi: Continuous cooling diagram Sürekli soğu(t)ma dönüşüm çizgesi: Continuous cooling transformation diagram Sürekli soğu(t)ma dönüşümü: Continuous cooling transformation
Sürekli soğuk ezme haddesi Sürekli soğuk ezme haddesi: Continuous cold reduction mills Sürekli suverme: Continuous quenching Sürekli süreç sanayileri: Continuousprocess industries Sürekli şerit kaplama süreci: ContinuousStrip coating process Sürekli tavlama: Continuous annealing Sürekli tavlama fırını: Continuous annealing furnace Sürekli yükleme: Continuous charging Sürekli yüksek kan basıncı (tıp): Essential hypertension Süreklilik: Continuity Süreklilik denklemleri: Continuity equations Süreklilik hakkı (prof): Tenure Süreksiz: Transient; Transitory; Impermanent; Discontinuous Süreksiz kesme: Discontinuous shear Süreksizlik: Discontinuity; (yerbilim) Unconformity Süreli esnek: Anelastic Süreli esnek bozunum: Anelastic deformation Süreli esnek davranım: Anelastic behavior Süreli esnek gerinim: Anelastic strain Süreli esneklik: Anelasticity Süreli suverme (çelik): Time quenching Sürem: Continuum Sürem ışınımı: Continuum radiation Süreölçer: Chronometer Süre-sıcaklık eğrisi: Time-temperature curve Süre-sıcaklık-dönüşüm (SSD) çizgeleri: Time-temperature-transformation (TTT) diagramme Süresi dolmamış: Unexpired Sürfle yapma (kumaş): Pinking; Knocking Sürgen: Cathartic; Physic Sürgü: Bolt; Baffle; Catch; Harrow; Fastening; Slide bar; Damper Sürgü çilingiri: Bold cutter
Sürtme plakası Sürgülenmemiş: Unbarred Sürgülü dilimleç: Sliding microtome Sürgülü direnç: Rheostat Sürgülü gözenekli tapa: Pneumatic porous plug Sürgülü kam: Sliding cam Sürgülü kam mili: Sliding camshaft Sürgülü mastar: Snap gauge Sürgülü merdiven: Sliding ladder Sürgülü mikrotom: Sliding microtome Sürgülü numune tablası: Sliding stage Sürgülü tapa (çelik potası): Slide gate Sürgülü tapa deliği: Slide gate nozzle Sürgülü trombon (çalgı): Slide trombone Sürgülü vana: Gate valve Sürgün: Wand; Sprig; Twig; Catharsis; Shoot Sürgün özü (kim.): Gibberellin Sürgüsünü açma: Unbaring Sürgüsüz: Unbarred Sürme: Tilth; Drive; Mascara; Kohl Sürme araba: Trolley Sürme çarkı: Driving wheel Sürme dişlisi: Drive gear Sürme kama: Spile Sürme kayışı: Drive belt Sürme kolu: Feed bar Sürme köprü: Reinforced bridge Sürme mekanizması: Drive mechanism Sürme mili: Drive shaft Sürme pencere: Sash window Sürme zinciri: Drive chain Sürmeli kalaylama: Wipe tinning Sürmeli kompas: Sliding caliper Sür-sil yönemi (asitli temizleme): Wipe on-wipe off method Sürtme çiziği (cam): Scrub marks; Brush marks Sürtme etkisi (fosfat kaplama): Wiping effect Sürtme plakası: Rubbing board 647
Sürtmeli tarama (sesüstü denemesi) Sürtmeli tarama (sesüstü denemesi): Contact scanning Sürtünme: Friction Sürtünme açısı: Friction angle Sürtünme bilimi: Tribology Sürtünme bilimine ilişkin: Tribological Sürtünme çarpanı: Friction coefficient Sürtünme çizikleri: FrictionScratches Sürtünme direnci: Frictional resistance Sürtünme elektriklenmesi: Triboelectricity Sürtünme ısısı: Frictional heat; Heat of friction Sürtünme ışıması: Triboluminescence Sürtünme ışınımı: Triboluminescence Sürtünme ışınımlı: Triboluminescent Sürtünme izi: Rub mark Sürtünme katsayısı: Coefficient of friction Sürtünme kaynağı: Friction welding Sürtünme kaynaklaması: Friction welding Sürtünme kuvveti: Friction force Sürtünme kuvveti mikroskopisi: Friction force microscopy Sürtünme olukları: Friction gouges Sürtünme önleyici alaşım: Antifriction alloy Sürtünme özellikleri: Tribological properties Sürtünme testere: Friction saw Sürtünme yayılımı bölgeleri: Friction dissipation zones Sürtünme yorulması: Chafing fatigue Sürtünmeli aşındırma değirmeni: Attrition mill Sürtünmeli aşınım: Attrition Sürtünmeli aşınma: Attritious wear Sürtünmeli kimyasal oksitlenme: Tribochemical oxidation Sürtünmeli kimyasal tepkime: Tribochemical reaction Sürtünmeli testereleme: Friction sawing Sürtünmeölçer: Tribometer Sürtünmesavar alaşım: Antifriction alloy 648
Sürünme kısıtı Sürtünmesavar metal: Antifriction metal Sürtünmesavar yataklar (mak.): Antifrictional bearings Sürtünmesel: Frictional Sürtünmeye ilişkin: Frictional Sürücü: Propellant Sürücü motor: Driving motor Sürücü role: Pinch roll Sürükleme akışı: Drag flow Sürükleme azalması: Drag reduction Sürüklemeölçer (uçak): Driftmeter Sürüklenme: Drift; Drag Sürüklenme devingenliği: Drift mobility Sürüklenme hızı: Drift velocity (v) Sürüklenme katsayısı: Drag coefficient Sürüklenme kuvveti: Drag force Sürünme: Creep Sürünme bozunumu: Creep deformation Sürünme çarpanı (çoğuzlar): Creep modulus Sürünme davranımı: Creep behaviour Sürünme dayancı: Creep strength Sürünme denemesi: Creep testing Sürünme deneyleri: Creep tests Sürünme direnci: Creep resistance Sürünme dirençli: Creep resistant Sürünme dirençli alaşımlar: Creep resistant alloys Sürünme dirençli çelikler: Creep resistant steels Sürünme dirençli paslanmaz çelikler: Creep resistant stainless steels Sürünme durdurucu: Drag bridle Sürünme eğrisi: Creep curve Sürünme gerilimi: Creep stress Sürünme gerinimi: Creep strain Sürünme hızı: Creep rate Sürünme hızı çizelgesi: Creep rate diagram Sürünme işgörmezliği: Creep failure Sürünme kısıtı: Creep limit
Sürünme kopması Sürünme kopması: Creep rupture Sürünme kopması dayancı: Creep rupture strength Sürünme kopması deneyi: Creep rupture test Sürünme mekanizmaları: Creep mechanisms Sürünme olgusu: Creep phenomenon Sürünme oluşbiçimleri: Creep mechanisms Sürünme ömrü: Creep life Sürünme özelliği: Creep property Sürünme toparlanması: Creep recovery Süs: Plumage; Ornament; Fandangle Süsen özü: Irone Süsleme: Refurbishment; Dinking; Decoration Süslenme: Toilette Süslenmiş (seramik): Decorated Süsleyici: Ornamental Süslü: Ornamental; Gilded; Tressured; Decorative Süslü cam: Grisaille Süslü demir çerçeve: Portal frame Süslü duvar: Veneer Süslü duvar fayansı: Decorative wall tile Süslü elbise: Plumage Süslü eşya: Knickknack (=Nicknack); Fandangle Süslü kaplamalar: Decorative coatings Süslü kenar şeridi (mobilya): Banding Süslü kesme: Dinking Süslü kıvrım: Torsade Süslü kopça: Agrafe Süslü krom kaplama: Decorative chrome plating Süslü nikel kaplama: Decorative nickel plating Süslü tüy: Plume Süslü yakalık: Neckband Süspansuar (tıp): Suspensor Süssüz cam: Naced glass
Sütsüleyici (madde) Süt: Milk Süt akiği: Galactite Süt albümini: Lactalbumin Süt arıtan (ilaç): Galactogogue Süt asidi: Lactic acid Süt basili: Lactobasillus Süt beyaz cam: Milk glass Süt damarı (tıp): Milk vein Süt dişi: Milk tooth Süt dişleri: Deciduous teeth Süt humması: Milk fever Süt kafa (cam): Milk finish Süt kesmiği: Junket Süt kokteyli: Milk shake Süt ölçer: Lactometer Süt pıhtılaştırma enzimi: Renin Süt proteini: Lactoprotein Süt sağma: Milking Süt sağma Makinasi: Milking machine Süt salgılama: Lactation Süt salgılayan: Lactescent Süt sancısı: Milk sickness Süt şekeri: Milk sugar; Galactose; Sugar of milk; Lactose Süt şişesi: Milk bottle Süt tozu: Dry milk Süt yapıcı: Lactogenic Sütanne: Wet-nurse Sütçü arabası: Milk-float Süte ilişkin: Lactary; Lactic Sütlenmiş: Lactescent Sütlü: Lactary; Lactescent; Lacteal; Milky Sütlü içki: Milk punch Sütsü: Emulsion; Emulsive Sütsü bardak: Opaline (=Milk glass) Sütsü cam: Alabaster glass Sütsü temizleyici: Emulsion cleaner Sütsü yapıştırıcılar: Emulsion adhesives Sütsüleştirme: Emulsification Sütsüleyici (madde): Emulsifier (=Emulsifying agent) 649
Sütsülük (cam) Sütsülük (cam): Milkiness Sütsüyle temizleme: Emulsion cleaning Süttaşı: Galactite Sütun: Pillar; Caryadit; Column Sütun arkası kamera (TEM): Post-column camera Sütun gövdesi: Dado; Shaft Sütun içi erke süzgeci: In-column energy filter Sütun içi kamera (TEM): In-column camera Sütun kaidesi: Pedestal Sütun tabanı: Plinth; (mim.) Podium Sütunsu: Columnar Sütümsü: Lacteal Sütyuvar: Lactoglobulin Süvari kılıcı: Saber Süvari subayı çantası: Sabretache Süvari tabancası: Horse pistol Süyek: Splint Süyekleme: Splinting Süz(ül)me: Percolation; Infiltration Süzdürücü: Dialyzer Süzdürüm: Dialyzation; Dialysis Süzdürümsel (tıp): Dialytic Süzerek arıtım: Elutriation Süzgeç: Filter; Strainer Süzgeç (kalıp): Screen Süzgeç artığı: Residue Süzgeç bezi: Filter cloth Süzgeç çarkı (optik): Filter wheel Süzgeç kağıdı: Filter paper Süzgeç kaydırıcı (optik): Filter slider Süzgeç sıvışığı: Filter cake Süzgeç tepsisi (optik): Filter tray Süzgeç tozu: Filter dust Süzgeçcik: Microfilter Süzgeçli kova: Water can Süzme: Filtration Süzme bezi: Filter cloth Süzme peynir: Pot cheese 650
Süzüntü Süzme tortusu: Residue of filtering Süzme vanası: Drain valve Süzmeli sıvıdan özütleme: Percolation leaching Süzülebilir: Filterable Süzülebilirlik: Filterability Süzülerek uçma: Gliding Süzüntü: Filtrate
Ş Şablon: Gauge; Template; Templet; Gabarite Şablon (kumlama dekor-cam): Stencil Şablon kesme makinası: Trammel Şaft: Shaft Şaft delme makinası: Shaft borer; Shaft boring machine Şaft kovanı (mak.): Journal box; Pillow block Şaft presi: Arbor press Şaft yatağı: Shaft bearing Şah balı: Royal jelly Şahdamarı (tıp): Carotid artery; Aorta Şaheser: Masterpiece Şahin ağı: Bow net Şahit çubuk: Arbitration bar Şahit deney çubuğu: Arbitration test bar Şahit numune: Arbitration specimen; Proof bar Şahmerdan: Ram; Battering ram; Drop block; Tilted hammer; Triphammer; Hammer; Pile driver Şahmerdan yatağı: Hammer guide Şahmerdanda dövme kalıpları: Drop forging dies Şahmerdanlı matkap: Hammer drill Şahta: Drawing tower Şahta (cam): Tower Şahta kapakları (cam): Tower doors Şahta parçaları (cam): Tower sections Şakak kemiği çıkıntısı (tıp): Zygoma Şakak kemiğine ilişkin (tıp): Squamosal Şakak kemiğinin sert bölümüne ilişkin (tıp): Petrosal; Petrous Şaklama: Suction stop Şakul: Plumb Şaküllü cetvel: Plumb rule Şal: Wrapping; Neckerchief; Shawl; Bunting; Stole Şaloma: Welding torch; Blow torch; Torch; Blowpipe Şalomalı kaynaklama: Gas-flame welding
Şalomalı kesme: Flame cutting Şalomalı sert lehimleme: Torch brazing Şalomalı yüzey temizleyici (aygıt) (çelik): Scarfer Şalomayla ısıtma: Torch heating Şalomayla kesme: Torch cutting Şalomayla menevişleme: Torch tempering Şalomayla tavlama: Torch annealing Şalter: Circuit breaker; Circle breaker Şalter dolabı (elekt.): Swithcabinet Şalter kabini: Main pulpit Şalupa: Longboat Şalvar: Pantalets Şam çeliği: Damascus steel Şam kumaşı: Damaks Şamandıra: Float; Buoy Şamdan: Candlestick Şamdan halkası: Bobeche Şamdanlık: Sconce Şamosit: Chamosite Şamot: Chammotte; Pot clay Şamot çamuru: Fire clay; Fireclay Şamot harcı: Fireclay mortar Şamot kalıp (optik cam): Fireclay mould Şamot refrakter: Fireclay refractories Şamot ring: Revolving sleeve; Revolving tube; (cam) Bushing Şamot ring yatağı (cam): Tube seat Şamot tuğlası: Firebrick; Fireclay brick Şampanya şişesi: Champagne bottle Şampuan: Shampoo Şangırdaç: Rattler Şans: Chance Şans değişimleri: Chance variations Şantiye: Site; Work site Şanzıman: Pinion stand; Gear box Şap: Alum Şapırtılı suverme (çelik): Splat quenching Şapka: Cap Şapka asacak kanca: Hatpag
Şapka askısı Şapka askısı: Hatstand Şapka iğnesi: Hatpin Şapka kalıbı: Shaper Şapka kutusu: Bandbox; Hatbox Şapkalık: Hatstand Şaplama (deri): Tawing Şaplı: Aluminous Şaplı kösele: White leather Şaptaşı: Alumstone (=Alunite) Şarap: Wine Şarap alkolü ölçeri: Vinometer Şarap fıçısı: Puncheon Şarap kadehi: Wine glass Şarap kaynatma: Mulling Şarap konacağı: Wine-bin Şarap niteliği: Vinosity Şarap soğutucusu: Wine-cooler Şarap sürahisi: Carafe Şarap tortusu: Argol; Tartar Şarap tulumu: Wineskin Şarap uzmanı: Oenophile Şarap üzümü yetiştirme: Viniculture Şarapçılık: Oenology; Enology Şaraplık: Wine-bin Şarapnel: Grapeshot; Shrapnel Şarj: Burden Şarj arabası: Skip car Şarj arabası (kok f.): Charging car Şarj etme: Charging Şarj malzemeleri: Burden materials; Charging materials Şarj platformu: Charge platform Şarj seviyesi (y.fırın): Stockline Şarj silosu: Receiving hopper Şarj teli: Corona wire Şarj vagoneti: Charging skip Şart koşma: Stipulation Şartname: Specification Şartname kısıtları: Specification limits Şasi (oto): Chassis; Undercarriage 652
Şekerleşme Şaşı: Walleyed; (tıp) Strabismal Şaşılık (tıp): Strabismus Şaşılık ameliyatı (tıp): Strabotomy Şaşırtma tuğla (cam): Checker brick Şaşırtma tuğla örgüsü: Checker brick work Şaşkınlaşma (tıp): Panicking Şatukit: Shattuckite Şavak: Loden Şayak: Kersey; Serge; Petersham Şebeke: Network Şef platformu (orkestra): Podium Şeffaf: Transparent Şeffaf alçıtaşı: Selenite Şeffaf mermer: Calcite Şeker: Sugar Şeker ayıran: Sucroclastic Şeker fabrikası: Sugar refinery; Refinery Şeker gibi: Sugary Şeker hastalığı (tıp): Diabetes Şeker hastası: Diabetic Şeker kamışı: Sugar cane Şeker kamışı tarlası: Sugar plantation Şeker kavanozu: Candy jar Şeker maşası: Sugar tongs Şeker melası: Sugar molasses Şeker ölçümü (şekerli eriyik): Saccharimetry Şeker pancarı: Sugar beet Şeker parçalayan: Sucroclastic Şeker pekmezi: Theriac (=Theriaca) Şeker sakızı: Sugar gum Şeker sayrılığı: Diabetes Şeker şerbeti: Molass Şeker topağı: Sugar lump Şeker üreten: Sacchariferous Şekerleme: Frosting; Sugarplum Şekerlenmiş: Glacé Şekerleş(tir)me: Saccharization Şekerleşme: Saccharification
Şekerli Şekerli: Saccharine; Sacchariferous; Sugary Şekerlik: Sugar bowl; (cam) Urn Şekerölçer: Saccharimeter Şekersiz: Sugarless Şekillendirme: Shaping Şelit: Scheelite Şellak (reçine): Shellfire Şellak bağı: Shellac bond materials Şellaklı bağlama gereçleri: Shellack Şellolik asit: Shellproof Şema: Schema; Sketch Şemsiye: Umbrella Şenlik: Kermess Şenlik ateşi: Balefire; Bonfire Şerardlama (çinko kaplama): Sherd Şerbet: Juice Şerit: (tıp) Taenia; Tenia; (kumaş) Lacing; Fascia; Tab; Tape; Ribbon; Band; (metal) Strip Şerit büzülmesi: Strip buckling Şerit çekme deneyi: Tape pull test Şerit çıkış kalınlığı: Strip exit thickness Şerit dantel: Mechlin lace Şerit doku (beyin): Taenia (=Tenia) Şerit dökümü (çelik): Strip casting; Tape casting Şerit eni: Strip width Şerit gerilim kuvveti: Strip tension force Şerit gerilimi: Strip tension Şerit giriş kalınlığı: Strip entry thickness Şerit haddehanesi: Strip mill Şerit haddeleme: Strip rolling Şerit işleme: Strip processing Şerit işleme hattı: Strip processing line Şerit kalınlığı: Band thickness; Strip thickness Şerit kangalı: Strip coil Şerit kaplama: Strip coating Şerit kenarı: Strip edge Şerit kırışığı: Cross breaks (=Coil breaks) Şerit kurdele: Cordon
Şıra Şerit kurdu (tıp): Stomach worm Şerit kurutucu: Strip dryer Şerit maske yöntemi (tem): Tape replica method Şerit metre: Tape measure Şerit ölçüleme: Strip gauging Şerit sertliği: Strip hardness Şerit süreçleme: Strip processing Şerit süreçleme hattı: Strip processing line Şerit tavlama: Strip annealing Şerit temizleme: Strip cleaning Şerit temizleme birimi: Strip cleaning unit Şerit testere: Bandsaw; Endless saw; Scroll saw Şerit testere bıçakları: Bandsaw blades Şerit testereli makinalar: Bandsawing machines Şerit yassılığı: Strip flatness Şerit yassılık denetimi: Strip flatness control Şerit yassılık ölçümü: Strip flatness measurement Şerit yüzey niteliği: Strip surface quality Şerit yüzeyi: Strip surface Şerit zımparalı Makina: Band-filing machine Şeritli: Striped Şeritsiz: Stripless Şetland yünü: Shield Şev: Bezel; Chamfer1 Şevli: Bevelled Şevli boru: Bevelled pipe Şevli çıkıntı: Bevel flanging Şey: Thing Şeytan tırnağı: Agnail; Hangnail Şeytantersi (sakız): Galbanum Şezlong: Deck chair Şıkırdama: Clinking Şıpıdık pabuç: Step-in Şıra: Stum 653
Şırınga Şırınga: Needle; (tıp) Syringe Şırınga etme: Injection Şırınga yöntemi: Syringe method Şiber (cam): Damper Şiberi (cam): Gate Şiddet: Intensity Şiddetle çarpma: Smash Şiddetlendiriciler: Intensifiers Şiddetli ağrı (tıp): Grip; Twinge Şiddetli ağrı/sancı (tıp): Throe Şiddetli kas seğirmesi (tıp): Trepidation Şiddetli sancı: Acute pain Şifa verici (tıp): Therapeutic(al) Şifa yurdu: Sanitarium Şifalı: Recuperative; Therapeutic Şifoniyer: Highboy Şifoniyer: Tallboy Şifre çözer: Decorder Şifre çözme: Decoding Şifre çözücü: Decorder Şifre yüzük: Gimmal Şilep: Freighter Şili değirmeni: Edge mill; Edge runner Şili gühecilesi: Sodium nitrate; Chile saltpetre; Soda nitre; Caliche Şili kırıcısı: Chilian mill Şilifli (cam kap): Socket Şilingen: Looper Şim: Shimmer Şimdiye dek: Hitherto; Yet Şimşek: Lightning Şingıl (bina kaplaması): Shingling Şirkete özgü: Proprietary Şirkete özgü süreç: Proprietary process Şist: Schist Şist tuğla: Shale brick Şiş: Intumescence; Bodkin; Tumefaction; Tumor; Gibbosity; Protuberance; Spit; Needle; Scriber; (döküm) Sweep; (tıp) Apophysis; (yüzey hatası) Swell Şiş çekme: Venting 654
Şişkinlik (tıp) Şiş damarlı: Varicellate Şiş döküm: Strained casting Şiş gövde (cam): Bulged body Şiş kafa (cam): Bulged finish Şiş tığ: Knitting needle Şişe: Bottle Şişe açacağı: Bottle-opener Şişe ağzı: Tubulure Şişe ağzı halkası: Cap seat Şişe boğazı: Bottleneck Şişe camı: Bottle glass; Green glass Şişe dibi: Punt; Bottom; (cam) Base Şişe dibi taşla(n)ması (cam): Puntying Şişe fırçası: Bottlebrush Şişe gövdesi: Body Şişe kafası: Ring Şişe kapağı: Pilfer proof Şişe sanayi: Bottle industry Şişe tabanı (cam): Pushed punt Şişe tabanı dengesizliği: Heat tap Şişecik: Vial Şişeleme: Bottling Şişi inmiş (tıp): Detusmescent Şişik: Tumescent; Upset; Swollen Şişik kafa: Shifted finish; Offset finish; Shifting; (cam hatası) Offset finish Şişiren: Tumefacient Şişiril(ebil)ir: Inflatable Şişirilmemiş (cam): Unfilled Şişirilmiş (cam): Inflated; Blown up Şişirme: Upend forging; Upending; Upsetting; Bloating; Bulging; Upsetting Şişirme deneyi: Upset test Şişirme dövmesi: Jumping up; Upset forging Şişirme tezgahı: Upsetter Şişkin: Inflated; Bulging; Ventricose; Intumescent; Turgid; Tumid Şişkin damar (tıp): Varicose vein Şişkinlik (tıp): Tumefaction; Ventricosity; Flatulence; Bulge; Lump; Ganglion; (ur) Intumescence
Şişkinlik inmesi (tıp) Şişkinlik inmesi (tıp): Detumescence Şişkinlik yapan (mide): Flatulent Şişkinlikle ilgili: Ganglionic Şişkinsi: Bulging Şişlik: Tubercle; Turgestence Şişlik yapan: Tumefacient Şişmanlık (tıp): Adiposity Şişme: Turgestence; Bulging; Intumescence; Swelling; Tumescence; Spatting; Tumefaction; (metal yüzey) Spalling; (seramik) Bloating Şişme deneyi: Spalling test Şişme direnci: Spalling resistance Şişme direnci imleci: Spalling resistance index Şişme etkisi: Bulging effect Şişme katsayısı: Coefficient of swelling Şişme yatak: Air cushion Şişmece: Emphysema Şişmiş: Inflated; Tumescent; Swollen Şişmiş varisli(tıp): Cirsoid Şiv: Miter; Bevel Şiv keski: Bevelled chisel Şiv rendesi: Bevelling plane Şivazit (civalı tetraedrit): Schwatzite Şivleme: Bevelling Şivli ekleme: Bevelled halving Şivli kenar: Bevel edge Şnorkel: Schnorkel Şok: Shock Şok bobini: Reactance coil Şok soğutma: Shock cooling Şok tedavi: Shock therapy Şoklama yüklemesi: Shock loading Şorlomit: Schorlomite Şortit: Shortite Şömine: Fireplace Şömine rafı: Mantlepiece Şömine tahtası: Fireboard Şömizet: Tucker Şönt(elet.): Shunt
Şüpheye yer bırakmayan Şrihersit: Schriehersite Şuhardit: Schuchardite Şurup: Julep; Syrup; (ilaç) Elixir Şuruplu: Syrupy Şüphe götürür: Questinable Şüphesiz: Questionless; Unquestionable Şüpheye yer bırakmayan: Unambiguous; Unequivocal
655
T T cetveli: T-square Tabak: Plate Tabak altlığı: Place mat Tabak çarkı: Dish wheel Tabak dolabı: Buffet Tabak rafı: Plate rail Tabaka: Lamination; Layer; Tunica; Sheet Tabakalı: Platy Tabakhane: Tannery Tabaklama (deri): Tanning Tabaklanmamış deri: Rawhide Tabaklık: Plate rail Taban: Foundation; Substratum; Floor; Heel; Radix; Bottom; Base Taban astarı: Ground coat Taban camı (cam fırını): Bottom glass Taban çukurcuğu (tuğla): Panel (=Frog) Taban çukurcuğu şişme deneyi (refrakter): Panel spalling test Taban deliği: Nozzle Taban demir kütlesi (yüksek fırın): Salamander Taban demiri: Cross bar (=rest bar) Taban durumu (atom): Ground state Taban düzlemi: Basal plane Taban eğimi: Batter Taban elektrotu: Base electrode Taban kanalı (fabrika): Sole-flue Taban kaplama tuğlası (fırın): Paving block Taban kaplaması (cam fırını): Bottom pavement Taban kayması: Basal slip Taban kıvrımı (cam): Insweep Taban kili (kömür madeni): Underclay Taban kiremiti: FloorTile Taban kirişi (inşaat): Groundsill Taban köselesi: Sole leather Taban levhası: Bottom plate; (demiryolu) Ground plate Taban oturmazlığı (şişe): Rocker bottom;
Rocker Taban örtüsü: Ground coat Taban plakası: Base plate; Bed plate; Bedplate; Sole plate; Bottom plate; Floor plate Taban sıcaklığı (cam fırını): Bottom heat Taban sıkılama gereçleri: Bottom ramming materials Taban tahtası: Board Taban tavası: Pan Taban tuğlası: Floor brick; Bottom block Taban yalıtımı (fırın): Bottom insulation Taban yamama: Bottom patching Taban yamama gereçleri: Bottom patching materials Tabana ilişkin: Basal Tabanca: Handgun; Gun Tabanca merceği (alan salımı mikroskobu): Gun lens Tabancalı onarım (fırın): Gunning; Gun repair Tabanda kalıplama: Floor moulding Tabandan basınçlı döküm: Bottom pressure casting Tabandan dökülmüş: Bottom poured Tabandan döküm: Bottom running; Bottom pouring; (pota) Bottom teeming Tabandan döküm alma (metal fırını): Bottom tapping Tabandan dökümlü elektrik ark ocağı: Bottom tapping electric arc furnace Tabandan dökümlü ocak: Bottom tapping furnace Tabandan dökümlü pota: Bottom pour ladle; Bottom pouring ladle Tabandan fırın dökümü: Bottom tapping Tabandan üfleme: Bottom blowing Tabanlama kalıpları: Bottoming dies Tabanlık: Underlay Tabansal: Basal Tabas: Rash Tabas (cilt hastalığı): Pemphigus; Pemphix
Tabaslı Tabaslı: Pemphigous Tabii logaritma: Napierian logarithms; Natural logarithm(ln) Tabip (tıp): Physician Tablayla deriştirme (maden.): Table concentration Tablet: Tablet Tablo: Tableau Tabloid: Tabloid Tabure: Footstool; Taboret; Tabouret; Stool Tabya: Bastion Taç (levha): Crown Taçlı dişli: Crown gear Taçlı somun: Castle nut; Slotted hexagonal nut Tad: Taste Taenit: Taenite Tafta (kumaş): Taffeta Taguchi deneyleri: Taguchi experiments Taguchi yaklaşımı: Taguchi approach Taguchi yöntemleri: Taguchi methods Tahıl: Cereal Tahılsı bağlayıcılar: Cereal binders Tahkimat: Bastion Tahliye: Evacuation Tahmin: Prediction; Forecast; Estimate; Estimation Tahmin edilemez: Unpredictable Tahribatlı deneme: Destructive testing Tahribatlı deney yöntemleri: Destructive test methods Tahribatlı deneyler: Destructive tests Tahribatsız: Nondestructive Tahribatsız analiz: Nondestructive analysis Tahribatsız deneme: Nondestructive testing Tahribatsız deneme yöntemleri: Nondestructive testing methods Tahribatsız deneyler: Nondestructive tests (NDT)
Tahta resim kalıbı Tahribatsız muayene: Nondestructive inspection Tahrikli kasnak: Power reel Tahrikli taraf: Drive side Tahriksiz merdane: Idler roll Tahriksiz taraf (merdane): Offside Tahsis etme: Allocation Tahsisat: Allocation; Allowance Taht: Throne Tahta: Timber; Lumber; Wood Tahta bacak (tıp): Peg leg Tahta bacaklı (tıp): Peglegged Tahta basma kalıbı: Wood block Tahta bölme (maden ocağı): Brattice Tahta cilası: Wood veneer Tahta çanak çömlek: Woodenware Tahta çekiç: Beetle Tahta çivi: Peg Tahta çivi ile çivileme: Pegging Tahta çivi tapa: Dowel Tahta dilimleme (inceleme için numune çıkarma): Xylotomy Tahta fırçası: Scrub brush Tahta kalıp: Wooden mould Tahta kaplama: Wainscotting; Panelling; Veneering; Boarding Tahta kazık: Peg Tahta kazık çakacı: Peg rammer Tahta kazık çakma: Pegging Tahta levhalar: Panelling Tahta maşa: Woodjack Tahta maşrapa: Piggin Tahta merdiven basamağı: Tread Tahta musluk tıkacı: Spigot Tahta oyma işi: Wood carving Tahta oymacılığı: Wood carving; Wood engraving Tahta perde: Fencing; Fence Tahta perde binme: Boarding Tahta resim kalıbı: Xylograph 657
Tahta tıkaçlar Tahta tıkaçlar: Spiling Tahta tornacılığı: Wood turning Tahta ürünler: Wood products Tahtadan yapılmış: Wooden Tahtalı şahmerdan: Board hammer Tahtamsı: Woody Tahterevalli: Seesaw Tahtırevan: Palankeen; Palanquin Tainton süreci (e. galvanizleme): Tainton process Takalama (döküm): Jar ramming; Jolt ramming Takas: Barter Takeometre: Transit compass Takı: Jewellery Takı iğnesi: Brooch Takı metali: Pericious metal Takılacak merdane: Off-line roll Takılı bıçaklı kesici: Inserted-blade cutter Takılı dişli kesici: Inserted-tooth type cutter Takılı dişli testere: Inserted-tooth saw Takılı merdane: On-line roll Takılı uç: Jack-bit Takım (=ekip): Team Takım: Implement; Kit; Rig; (elbise) Suit Takım arabası: Tool car Takım aşınması: Tool wear Takım belirteçleri: Tool characteristics Takım bozulması: Tool failure Takım çalışması: Team work Takım çantası: Tool kit Takım çelikleri: Tool steels Takım çeliklerin sınıflandırması: Classification of tool steels Takım değiştirme: Tool changing Takım delgi: Gang punch Takım dilici: Gang slitter Takım elbise: Two piece suit Takım freze: Gang mill 658
Takma dişçilik (tıp) Takım frezeyle frezeleme: Gang milling Takım geometrisi: Tool geometry Takım gereçleri: Tool materials Takım işgörmezliği: Tool failure Takım kaplaması: Tool coating Takım kovanı: Jig bushing Takım maliyeti: Tool cost Takım matkap: Gang drill Takım ölümü: Tool death Takım ömrü: Tool life Takım ruhu: Team spirit Takım sandığı: Tool chest Takım tasarımı: Tool design Takım taşlaması: Tool grinding Takım taşlayıcı: Tool grinder Takım yapıcı mikroskobu: Toolmaker’s microscope Takım yenileme (mak.): Retooling Takım zımba: Gang punch Takımın yeniden taşlanması: Tool regrinding Takımlar: Tools Takımlık kumaş: Suiting Takımsız imalat: Tool-less manufacturing Takıt: Fixture; Module Takıtlı: Modular Takıtlı tasarım: Modular design Takimetre: Tachimeter Takimetre ile ölçüm: Tachimetry Takitoskop: Tachistoscope Takke: Nightcap; Skullcap Takla: Flip Taklit: Fake; Imitation Taklit mücevherat: Imitation jewelry Taklit tunç: Imitation bronze Takma diş: Dental plate; Denture; False teeth Takma diş protezi: Denture prostheses Takma dişçilik (tıp): Prosthodontia; Prosthodontics
Takma göz Takma göz: Glass eye Takma parçalı model (döküm): Loosepiece pattern Takma saç: Hairpiece; Wig; Periwing Takometre: Tachometer Takonit (yer b.): Taconite Takoz: Dummy block; Wedge Takoz (optik cam): Slab Takoz eksiuçlar: Dummy cathodes Takoz katotlar: Dummy cathodes Takoz kullanımı: Dummying Takoz mastarı: Gage block; Gauge block Takozlama: Dummying; Lashing Takozlu fırın: Wedge furnace Taksi: Taxi; Taxicab Taksimat: Graduation Taksimatlı: Graduated Taksimatlı cam eşya: Graduated glassware Taktik: Tactics Takunya: Sabot Takvim: Calendar Takviye: Reinforcement; Patching Takviye köselesi: Backstay Tal yağı: Tall oil Talaş: Spall; Chip Talaş alma: Chipping Talaş atma: Chip disposal Talaş dolaşıklığı: Chip entanglement Talaş kaldırma: Machining Talaş kaynaşması: Chip welding Talaş kırıcı: Chip breaker Talaş kırma: Chip breaking Talaş oluşumu: Chip formation Talaş yapışması: Built-up edge Talaşlı imalat: Machining Talaşlı imalât ekonomisi: Economics of machining Talaşlı imalat hasarı: Machining damage Talaşlı işleme: Machining
Talyum oksit Talaşlı işleme dizgesi: Machining system Talaşlı işleme erki: Machining energy Talaşlı işleme gücü: Machining power Talaşlı işleme maliyeti: Machining costs Talaşlı işleme payı: Machining allowance Talaşlı işleme titreşimi: Machining vibration Talaşlı işlemeye uygun değil: Unmachinable Talaşlı işlenebilir: Machinable Talaşlı işlenebilir seramikler: Machinable ceramics Talaşlı işlenebilirlik: Machinability Talaşlı işlenmiş: Machined Talaşsız: Chipless Talaşsız süreç: Chipless process Talaşsız vida açma: ChiplessTapping Talebin az olduğu zaman: Off-peak Talep: Demand Talep hızı: Demand rate Tali: Auxiliary Talidomit (ilaç): Thalidomide Talim ahırı (at): Training stable Talk: Potstone; Talc; Talcum Talk pudrası: Talcum powder Talk tozu: French chalk Talol: Tall oil Talyum: Thallium Talyum arsenit: Thallium arsenide Talyum asetat: Thallium acetate Talyum bromür: Thallium bromide Talyum çubuğu: Thallium rod Talyum florür: Thallium fluoride Talyum iyodür: Thallium iodide Talyum kalsiyum baryum bakır oksit: Thallium calcium barium copper oxide Talyum karbonat: Thallium carbonate Talyum klorür: Thallium chloride Talyum nitrat: Thallium nitrate Talyum oksit: Thallium oxide 659
Talyum selenür Talyum selenür: Thallium selenide Talyum sülfat: Thallium sulphate Talyum sülfür: Thallium sulphide Talyum tanecikleri: Thallium granule Talyum-baryum-kalsyum oksit üstüniletkeni: Thallium-barium-calcium oxide (TBCO) superconductor Talyumlu: Thalic; Thallous Tam: Total; Full; Unabridged; Perfect; Exact; Precise; Solid; Complete; Accurate Tam açı: Solid angle Tam akışkan (fiz.): Superfluid Tam akışkanlık (fiz.): Superfluidity Tam bitirilmemiş cam (taşlama ve parlatma): Short finish Tam bozulma: Complete failure Tam bölen (mat.): Aliquat Tam çözünmüş asıltı: Lyophilic colloid Tam çözünürlük: Complete solubility Tam dalga levhası: Full-wave plate Tam denge: Complete equilibrium Tam dolmamış dolgu (dövme): Underfill Tam dolmamış kesit (hadde): Underfill Tam donuk: Opaque Tam donuk emayeler: Opaque enamels Tam donuk seramik sır: Opaque ceramic glaze Tam donuk sır: Opaque glaze Tam durgun: Fully killed Tam durgun çelik: Fully killed steel Tam erimiş harman (cam): Batch- free Tam eriyik süreci: Dead-melt process Tam etkin: Full blast Tam fırınlanmış: Doubleburnt; Deadburnt Tam fırınlanmış doğal manyezit: Deadburnt natural magnesite Tam fırınlanmış doğal manyezitli reftakterler: Deadburnt natural refractories 660
Tam konik püskürtme deliği Tam fırınlanmış dolomit: Double burnt dolomite; Dead dolomite; Deadburnt dolomite Tam fırınlanmış dolomitli refrakterler: Deadburnt dolomite refractories Tam fırınlanmış manyezit: Deadburnt magnesite Tam fırınlanmış refrakter gereç: Dead refractory material Tam fırınlanmış refrakter gereçler: Deadburnt refractory materials Tam görme (tıp): Trichromatopsia Tam görür: Trichromat Tam ışınım: Complete radiation Tam ışıtan: Holophote Tam iç yansıma: Total internal reflection Tam iç yansıma açısı: Critical angle Tam iç yansımalı florışıma: Total internal reflection fluorescence Tam iç yansımalı florışıma mikroskopisi: Total internal reflection fluorescence microscopy Tam iç yansımalı florışıma nesnel merceği: Total internal reflection fluorescence objective Tam iç yansımalı florışıma spektroskopisi: Total internal reflection fluorescence spectroscopy Tam işgörmezlik: Complete failure Tam işlenmiş elektrik sacı: Fully processed electrical sheet Tam karbonsuzlaşma: Complete decarburisation Tam kare sayı: Square number Tam katı çözelti: Complete solid solution Tam katılaşma eğrisi: Solidus Tam katılaşma sıcaklığı: Solidus temperature Tam katılaşma sıcaklığı ölçümü: Solidus temperature measurement Tam kavurma: Dead roasting; Dead roast Tam kaynaşma: Complete fusion Tam konik püskürtme deliği: Full-cone spray nozzle
Tam kükürt çıkartma Tam kükürt çıkartma: Dead roast Tam oksijen giderilmiş çelik : Fully killed steel Tam oransız: Nonstoichiometric Tam oransız bileşikler: Nonstoichiometric compounds Tam oransız metallerarası bileşikler: Nonstoichiometric intermetallic compounds Tam otomatik ısıl işlem: Full-automatic heat treatment Tam otomatik işletim: Full-automatic operation Tam otomatik kaplama: Full-automatic plating Tam ölçüde: Full-scale Tam ölçülü tuğla: Gaged brick Tam örütleşmemiş mineral: Subhedral Tam pişmiş: Deadburnt; Doubleburnt Tam renk körlüğü (tıp): Achromatic vision Tam sağlık muayenesi (tıp): Check-up Tam sert: Full-hard; Full hard Tam sert sac çelik: Full-hard sheet steel Tam sertleş(tir)me: Full hardening Tam sıvılaşma eğrisi: Liquidus line; Liquidus Tam sıvılaşma eğrisi çizimleri: Liquidus plots Tam sıvılaşma sıcaklığı: Liquidus temperature Tam sıvılaşma yüzeyi: Liquidus surface Tam sıvılaşmanın eşsıcaklık eğrileri: Liquidus isotherms Tam sürekli hadde: Fully continuous mill Tam tavlama: Dead annealing; Full annealing Tam tepkime: Complete reaction Tam yanma: Complete combustion; Full combustion Tam yumuşak işlemli çelik şerit: Dead soft temper steel strip
Tamoranlı bileşik Tam yuvarlak kenar (cam): Full round edge Tam zamanında: Just-in-time (JIT) Tamamiyle kör: Stone-blind Tamamlama: Completion Tamamlama suyu: Make-up water Tambur: Bull block; Tumbler; Drum; Barrel Tambur elek: Cylinder screen Tambur makas: Drum shear Tambur pota: Drum ladle Tambur süzgeç: Drum filter Tamburda aşınma deneyi: Drum abrasion test Tamburda bitirme: Barrel finishing Tamburda döndürme: Barrel tumbling Tamburda kaplama: Barrel plating Tamburda parlatma: Barrel burnishing Tamburda temizleme: Barrel cleaning; Water rolling Tamburda yuvarlanma: Tumbling Tamburlama: Barreling; Tumbling; Centrifugal barrel tumbling Tamburlu ayırıcı: Drum separator Tamburlu değirmen: Drum mill Tamburlu delme tezgahı: Barrel type piercing mill Tamburlu ısıtıcı: Salamander Tamburlu karıştırıcı: Drum mixer Tamburlu kesici: Drum cutter Tamburlu süzgeç: Filter drum Tamburlu taşlama: Cylindrical grinding Tamburlu topaklayıcı: Drum pelletizer Tamburlu vinç: Drum hoist Tambursu çarpılma: Barrel distortion Tamir: Repair; Mending Tamlık: Precision; Wholeness Tamoranlı: Stoichiometric Tamoranlı alaşımlama: Stoichiometric alloying Tamoranlı bileşik: Stoichiometric compound 661
Tamoranlı çözümleme Tamoranlı çözümleme: Stoichiometric analysis Tamoranlı katımlar: Stoichiometric additions Tamoranlı metallerarası bileşik: Stoichiometric intermetallic compound Tamoranlı ölçümü: Stoichiometry Tampon: Fender; Baffle; Dashoot; Plug; Buffer; Tampon; (tıp) Pad Tampon ayıraç: Buffer reagent Tampon çapağı (cam): Baffle mark Tampon çözelti: Buffer solution Tampon çubuk (sürekli döküm): Dummy bar Tampon çubuk zinciri: Dummy bar chain Tampon duvarı (cam): Baffle wall Tampon kırığı (cam): Baffle flange Tampon kolu (cam): Baffle arm Tampon koyma: Wadding Tampon kutusu: Dashoot Tampon silindiri (cam): Baffle cylinder Tampon tank: Buffer tank Tampon tesbit kolu (cam): Baffle handle Tamsayı: Integer Tanaka deseni: Tanaka pattern Tanat (kim.): Tannate Tandem: Tandem Tandem hadde: Tandem rolling mill Tandır (ocak): Floor furnace Tandiş (SDM): Tundish; Liquid steel level Tane: Grain; Seed Tane akışı: Grain flow Tane biçimi: Grain shape Tane bozunumu: Grain deformation Tane büyüklüğü: Grain size; (cam hammaddesi): Gap Tane büyüklüğü ayırımı (cam hammaddesi): Gap grading Tane büyüklüğü bozulması: Grain-size degradation Tane büyüklüğü dağılımı: Grain size distribution 662
Tane küçültücü öğe Tane büyüklüğü değişimi: Grain-size variation Tane büyüklüğü denetimi: Grain size control Tane büyüklüğü ölçümü: Grain size measurement Tane büyüklüğü sayısı (metal): Grain-size index; Mesh number; Grit number Tane büyüklüğü sertleşmesi (çelik): Grain-size strengthening Tane büyüme hızı: Grain growth rate Tane büyümesi: Grain growth Tane çıkarma: Grain pull out Tane dökme: Grain pull out Tane ezilmesi: Grain deformation Tane içi çatlağı: Intragranular crack Tane içi çatlaması: Intracrystalline cracking; Intragranular cracking Tane içi çökelimi: Intragranular precipitation Tane içi çökeltisi: Intragranular precipitate Tane içine ilişkin: Intracrystalline; Transcrystalline; Intragranular; Transgranular Tane inceliği sayısı (döküm): Grain Fineness number Tane irileşmesi: Grain coarsening Tane konumlama: Grain orienting Tane konumlu: Grain oriented Tane konumlu çelik sac: Grain oriented steel sheet Tane konumlu yüksek silisyumlu çelikler: Grain oriented high silicon steels Tane konumsuz trafo sacı: Nongrainoriented electrical sheet Tane konumu: Grain orientation Tane küçültme: Grain refinement; Grain refining Tane küçültme ısıl işlemi: Refining heat Tane küçültücü: Densifier; Grain refiner Tane küçültücü öğe: Grain refining element
Tane ölçümsel çözümleme Tane ölçümsel çözümleme: Granulametric analysis Tane sayacı: Particle counter Tane sınırı: Grain boundary Tane sınırı alanı: Grain boundary area Tane sınırı birikimi: Grain boundary segregation Tane sınırı birikintisi: Grain boundary segregate Tane sınırı çekirdeklenmesi: Grain boundary nucleation Tane sınırı çökelimi: Grain boundary precipitation Tane sınırı çökeltisi: Grain boundary precipitate Tane sınırı dağlaması: Grain boundary etching Tane sınırı dislokasyonu: Grain boundary dislocation (GBD) Tane sınırı göçü: Grain boundary migration Tane sınırı kayması (sürünme): Grain boundary sliding Tane sınırı sementiti: Grain boundary cementite Tane sınırı sıvılaşması: Grain boundary liquation Tane sınırı sülfür çökelimi (çelik): Grain boundary sulphide precipitation Tane sınırı yayınımı: Grain boundary diffusion Tane sınırı yenimi: Grain boundary corrosion Tane sınırı zarı: Grain boundary film Tane sınırına saldırı: Grain boundary attack Tane tane: Grainy Tane uzaması: Grain elongation Tane yapılı (yerbilim): Saccharoidal Tane yapısı: Grain structure Tane zıtlığı (metalografi): Grain contrast Tane zıtlık dağlaması: Grain contrast etching
Tanelerarası oksitlenme Tanecik: Fleck; Particle; Granule; (içyapı) Subgrain Tanecik yapısı: Subgrain structure Tanecikli akyuvar (tıp): Granulocyte Taneiçi çatlağı (metal): Transgranular crack Taneiçi çatlaması (metal): Transgranular cracking Taneiçi çökelimi (metal): Transgranular precipitation Taneiçi çökeltisi (metal): Transgranular precipitate Taneiçsel: Intragranular; Intracrystalline; Transgranular; Transcrystalline Tanekaya (yer b.): Granulite Tanele(n)me: Granulation Taneleme: Graining Tanelenmiş: Grained Tanelerarası: Intercrystalline; Intergranular Tanelerarası çatlak: Intercrystalline crack Tanelerarası çatlama: Intercrystalline cracking; Intergranular cracking Tanelerarası çökelme: Intercrystalline precipitation; Intergranular precipitation Tanelerarası çökelti: Intergranular precipitate; Transcrystalline precipitate Tanelerarası gerilimli yenim çatlağı: Intergranular stress-corrosion crack Tanelerarası gerilimli yenim çatlaması: Intergranular stress-corrosion cracking Tanelerarası gevrekleşme (metal): Intercrystalline embrittlement; Intergranular embrittlement Tanelerarası işgörmezlik: Intercrystalline failure Tanelerarası kırılma: Intercrystalline fracture; Intergranular fracture; Tanelerarası kopma: Intercrystalline rupture Tanelerarası oksitlenme: Intercrystalline oxidation 663
Tanelerarası yenim Tanelerarası yenim: Intercrystalline corrosion; Intergranular corrosion Tanelerarası yenim deneyleri: Intercrystalline corrosion tests Taneleş(tir)me: Granulation Taneleştirilmiş curuf: Granulated slag Taneleştirilmiş metal: Granulated metal Taneleştirilmiş yüksek fırın dışığı: Granulated blast-furnace slag Taneleyici: Granulator Taneli: Saccharoidal; Grainy; Grained; Sugary; Granular Taneli demir: Iron granule Taneli döküm tozları: Granulated casting powders Taneli kırılma: Granular fracture; Crystalline fracture Taneli kireç taşı: Pisolite Taneli kireçtaşı: Oolite Taneli kül: Granular ash Taneli merdaneler: Grain rolls Taneli refrakter gereçler: Granular refractory materials Taneli ur (tıp): Granuloma Taneli yapı: Granular structure Tanemsi: Grainy; Granular Tanesel: Saccharoidal; Granular Tanesiz: Grainless Taneye ilişkin: Granular Tanı: Prognosis; (tıp) Diagnosis Tanı borusu (tıp): Blowpipe Tanıbilim (tıp): Diagnostics Tanık örnek: Proof bar Tanım: Definition Tanıma boyaması aygıtı: Staining device Tanıma boyası: Identification stain Tanımlama: Identification; Description Tanımlanmamış: Undefined Tanımsız: Undefined Tanınan: Familiar Tanınmayan: Unfamiliar; Unidentified 664
Tapalı haddeleme Tanısal: Diagnostic Tanısal (tıp): Prognostic Tanıtsal: Pathognomonic Tanik asit: Tannic acid Tanin: Tannin Taninli: Tannic Tanjant (geom.): Tangent Tank: Tank; (ask) Tank Tank fırın (cam): Tank furnace Tank fırında eritilmiş cam: Tank glass Tank fırını taban camı: Tank-lining glass Tanker: Oil tanker; Tanker Tanksavar: Antitank Tansiyon (cam): Poor annealing Tantal: Tantalum Tantal alaşımları: Tantalum alloys Tantal borür: Tantalum boride Tantal bromür: Tantalum bromide Tantal çubuğu: Tantalum rod Tantal florür: Tantalum fluoride Tantal ikiborür: Tantalum diboride Tantal iyodür: Tantalum iodide Tantal karbür: Tantalum carbide Tantal klorür: Tantalum chloride Tantal nitrür: Tantalum nitride Tantal oksit: Tantalum oxide Tantal teli: Tantalum wire Tantal tozu: Tantalum powder Tantal varak: Tantalum foil Tantalat (kim.): Tantalate Tantalik asit: Tantalic acid Tantalit: Tantalite Tantallı: Tantalous Tantallı tunç (%0.2Ta+%10Al+%1.2Mo+ Cu): Tantalum bronze Tapa: Plug; Stopper Tapa patlatıcı: Detonafor Tapalama (cam): Capping Tapalı haddeleme: Plug rolling
Tapan
Taramalı Jolue-genleşme mikroskopisi
Tapan: Harrow Taraça: Terrace Tarak: Harrow;(cam) Bait; (pencere camı) Cat scratch Tarak ağı (balıkçılık): Trawl Tarak ağlı balıkçı teknesi: Trawler Tarak kepçesi: Dredging bucket Tarak kovası: Dredging bucket Tarak oluşumu (derin çekme): Earing; Scalloping Taraklanma çizgileri (derin çekme): Earing Taraklanmış çömlek: Combed ware Taraklanmış yüzey: Combed finish Taraklı Makina: Dredge Taraklı taşıyıcı: Raker conveyor Tarama: Hatch; Hatching; Scanning; Lining; Combing Tarama (çizgileri): Hachure Tarama (elekt.): Sweep Tarama alanı: Scan area Tarama aralığı: Scan range Tarama bobinleri (e.mik): Scan coils Tarama büyüklüğü: Scan size Tarama çizgili madeni levha: Line engraving Tarama çizgili resim/baskı: Line engraving Tarama çizgisi: Scanning line Tarama hızı: Scan rate; Scan speed; Scanning speed; Scanning velocity Tarama kafası (e.mik): Scan head Tarama kepçesi (mak.): Scraper Tarama kızağı: Scanning stage Tarama merceği: Scan lens Tarama oranı: Scan rate Tarama resim: Line drawing Tarama sıklığı: Scan frequency; Scanning frequency Tarama yönü: Scan direction Taramaç: Iconoscope Taramaçizer: Scannogram
Taramaçlı kamera (TV): Iconoscope camera Taramagörür: Scanoscope Taramalı Auger mikroskopisi: Scanning Auger microscopy (SAM) Taramalı direnç mikroskopisi: Scanning resistance microscopy Taramalı durağan elektrikli kuvvet mikroskopisi: Scanning electrostatic force microscopy (SEFM) Taramalı elektrikli kimya mikroskopisi: Scanning electrochemical microscopy (SECM) Taramalı elektrokimyasal gerilim mikroskopisi: Scanning electrochemical potential microscopy Taramalı elektron fotoğraf çekimi: Scanning electron micrography Taramalı elektron fotoğrafı: Scanning electron micrograph Taramalı elektron mikroskobu: Scanning electron microscope (SEM) Taramalı elektron mikroskobuyla inceleme: Scanning electron microscopy Taramalı eşodaklı mikroskop: Scanning confocal microscope Taramalı geçirimli elektron mikroskobu: Scanning transmission electron microscope (STEM) Taramalı geçirimli elektron mikroskopisi: Scanning transmission electron microscopy Taramalı geçirimli x-ışınları mikroskobu: Scanning transmission x-ray microscope Taramalı geçirimli x-ışınları mikroskopisi: Scanning transmission xray microscopy Taramalı ısıl genleşme mikroskopisi: Scanning thermal expansion microscopy Taramalı ısıl mikroskobu: Scanning thermal microscope Taramalı ısıl mikroskopi: Scanning thermal microscopy Taramalı Jolue-genleşme mikroskopisi: Scanning Jolue-expansion microscopy 665
Taramalı Kelvin sonda mikroskopisi Taramalı Kelvin sonda mikroskopisi: Scanning Kelvin probe microscopy (SKPM) Taramalı kimyasal gerilim mikroskopisi: Scanning chemical potential microscopy (SCPM) Taramalı kuvvet mikroskobu: Scanning force microscope Taramalı kuvvet mikroskopisi: Scanning force microscopy Taramalı lazer mikroskobu: Scanning laser microscope Taramalı lazerli eritme: Scanned laser fusion (SLFS) Taramalı lazerli fotopolimerizasyon: Scanned laser photopolimerization (SLP) Taramalı lazerli ses mikroskobu: Scanning photoacoustic microscope Taramalı lazerli toplaklama/sinterleme: Scanned laser sintering(SLFS) Taramalı mıknatıssal mikroskopi: Scanning magnetic microscopy (SMM) Taramalı mikroskopi: Scanning microscopy Taramalı nanoiz bırakımı: Scanning nanoindentation (SN) Taramalı ses mikroskopisi: Scanning acoustic microscopy (SAM) Taramalı sığaç mikroskopisi: Scanning capacitance microscopy (SCM) Taramalı sondalı mikroskop: Scanning probe microscope Taramalı sondalı mikroskopi: Scanning probe microscopy Taramalı tünelleme mikroskobu: Scanning tunneling microscope Taramalı tünelleme mikroskopisi: Scanning tunneling microscopy Taramalı tünelleme sondası: Scanning tunneling probe Taramalı ucaylanma kuvveti mikroskopisi: Scanning polarization force microscopy (SPFM) 666
Tartılmamış Taramalı yakın alan optik mikroskopisi: Scanning near field optical microscopy (SNOM) Taramalı yakın alan ses mikroskopisi: Scanning near-field acoustic microscopy Taramalı yöresel hızlanma mikroskopisi: Scanning local-acceleration microscopy (SLAM) Taramalı yükün iletimi mikroskopisi: Scanning ion-conductance microscopy (SICM) Taramalı yüzey gerilimi mikroskopisi: Scanning surface potential microscopy Tarayıcı: Scanner Tarayıcı elektron demeti (elektron mikroskobu): Scanning electron beam Tarayıcı ışın demeti: Scanning beam Tarçıntaşı: Hessonite (=Cinnamone stone) Taret (sürekli döküm): Turret Taret silah tabanı: Turret mount Taret topu: Turret gun Tarım: Agriculture Tarım aletleri: AgriculturalTools Tarım kimyasalı: Agricultural chemical Tarımsal: Agricultural Tarımsal kimya sanayi: Chemurgy Tarife (taşıtlar): Timetable Tarihi geçmiş: Out-of-date Tarla: Field Tarla sürme: Plowing Tartar: Tartar Tartar emetik: Tartar emetic Tartarat: Tartarate Tartarik asit: Tartaric acid Tartı: Weighing device; Weighted scales Tartı kabı (cam): Weighing bottle Tartılabilir: Weighable Tartılabilirlik: Weighability Tartılı besleyici: Weigh feeder Tartılı depo: Weigh hopper Tartılmamış: Unweighed
Tartışılabilir Tartışılabilir: Negotiable; Questinable Tartışma: Negotiation Tartışmasız: Undisputed Tartma: Weighing; Weighting Tartma aygıtı: Weighing device Tartma istasyonu: Weighing station Tarz: Way; Mode; Vessel Tas: Pannikin; Mazer; Bowl Tasarı: Plan; Scheme; Schema; Project Tasarı geometri: Descriptive geometry Tasarım: Design Tasarım aşamaları: Design stages Tasarım dayanakları: Design parameters Tasarım değerlendirme: Design evaluation Tasarım evresi: Design phase Tasarım hataları: Design defects Tasarım incelemesi: Design review Tasarım kavramı: Design conception Tasarım kısıtlamaları: Design limitations Tasarım kısıtları: Design limits Tasarım mühendisliği: Design engineering Tasarım seçimi: Design selection Tasarım süreci: Design process Tasarımlama: Designing Tasarımlanmış gereçler: Engineered materials Tasarımlanmış nanoyapılar: Engineered nanostructures Tasarımlanmış plastikler: Engineered plastics Tasarımlanmış tuğla: Engineered brick Tasarımsal: Schematic Tasarlama: Schematization; Planning Tasarlanmış tuğla: Scuptured brick Tasarruf: Thrift Tasdikname: Transcript Tasfiye etme: Refining Taslak: Plan; Design; Scheme; Preform; Roughcast; Draft; Blank
Taş parçası Taslak çekme: Draught Taslak karbonlama: Blank carburizing Taslak makinesi: Blanking machine Taslak nitrürleme: Blank nitriding Taslak tutucu (derin çekme): Blank holder Taslaklama delme: Blanking Taslaklama kalıpları: Blanking dies Taslaklama takımları: BlankingTools Taslam: Model Taslama: Simulation Tasma halkası: Terret Tasnif etme: Screening Taş: Masonry Taş: Basin; Stone Taş basma işi (resim): Lithography Taş basması: Lithoprint; Lithograph Taş biçimli: Syphate; Syphiform; Lithology Taş çıkarma (maden): Quarrying Taş dolgu: Rubble Taş duvar: Stonework; Stone-wall Taş eritici (tıp): Lithontriptic Taş eritme (tıp): Litholysis Taş ezici (aygıt)(tıp): Lithotripter Taş ezme (tıp): Lithotrity Taş gülle: Pellet Taş kaldırıcı: Lewis; Lewisson Taş keten: Asbestos Taş kırıcı (aygıt): Rock crusher; Stone crusher Taş kırım (tıp): Lithotomy Taş kırıntısı: Ballast Taş kırma makinası: Stone crusher Taş kömürü: Hard coal; Fat coal Taş ocağı: Stone pit; Stone quarry; Quarry Taş ocakçılığı: Quarrying Taş oluşumu (vücut): Lithiasis Taş oymacılığı: Stereotomy Taş parçası: Spall 667
Taş porselen (eski terim) Taş porselen (eski terim): Stone china (Ironstone ware) Taş tahta: Shale Taş yığını: Levee Taş yontma: Hammerdressing Taş yontma çekici: Hack hammer Taş yontma makinası: Stonecutter Taş yontmacılığı: Masonry Taşan: Effluent Taşaron: Subcontractor Taşcı çekici: Bushhammer Taşcı harcı: Masonry cement Taşcı kalemi: Boasting chisel Taşcılık: Stonework; Stonemasonry; Masonry Taşeron dökümhane: Jobbing foundry Taşıboşalt kamyonu: DumpTruck Taşıl: Fossil Taşıl bilim: Paleontology Taşıl kum: Ozocerite (=Mineral wax; Earth wax) Taşıl yakıtlar: Fossil fuels Taşıllaşma: Fossilization Taşıma: Shipping; Haulage; Freight; Transportation Taşıma aracı: Vehicle Taşıma belgeleri: Shipping documents Taşıma kayışı: Tumpline Taşıma şirketi: Transportation company; Shipping company Taşıma ücreti: Shipping bill Taşımacılık: Transportation Taşımacılık camı: Transportation glass Taşımalı hadde (üstten geri vermeli hadde): Drag over mill Taşımalı haddeleme: Drag over rolling Taşınabilir: Portable; Transportable Taşınabilir merdiven: Stepladder Taşınabilirlik: Transportability Taşınım: Transport; Convection; Transportation 668
Taşlama çatlakları Taşınım akımı: Convection current Taşınım olayları: Transport phenomena Taşınım özellikleri: Transport properties Taşınım sayısı (elektroliz): Transference number; Transport number Taşınım yitikleri: Convection losses Taşınımlı ısı aktarımı: Convection heat transfer Taşırma: Outpouring Taşıt: Transport vehicle; Transport; Carriage; Vehicle Taşıt basamağı: Footplate Taşıt darası: Dead weight Taşıt korunağı: Garage Taşıt tutması (tıp): Motion sickness Taşıta teslim: Free on board (f.o.b) Taşıyıcı: Carrier; Transporter; Conveyor; Porter Taşıyıcı dalga: Carrier wave Taşıyıcı devinirliği: Carrier mobility Taşıyıcı gaz: Carrier gas Taşıyıcı kayış: Conveyor belt Taşıyıcı kiriş: Girder Taşıyıcı makara: Idler roller Taşıyıcı merdane: Carrying roll Taşıyıcı tabanlı fırın: Conveyor-bottom furnace Taşıyıcı vidası: Conveyor screw Taşıyıcılı fırın: Conveyor furnace Taşkın: Overflow; Ebullient Taşkın geçi: Overfilled pass Taşkın kalibre: Overfilled pass Taşkınlık: Ebullience (=ebulliency) Taşlama: Grinding Taşlama basıncı: Grinding pressure Taşlama beslemesi: Grinding feed Taşlama bölümü (cam): Polishing shop Taşlama çarkı: Grinding wheel; Grinding disk Taşlama çatlakları: Grinding cracks
Taşlama diski Taşlama diski: Grinding disk Taşlama döküntüsü: Swarf Taşlama duyarlılığı: Grinding sensitivity Taşlama gereci (toz/macun): Grinding agent Taşlama gerilimi: Grinding stress Taşlama ısısı: Grinding heat Taşlama izleri: Chatter marks Taşlama kayışı: Grinding belt Taşlama kumu: Grinding sand Taşlama makinası: Grinder Taşlama merdanesi: Grinding roll Taşlama oluğu: Grinding relief Taşlama oranı: Grinding rate Taşlama sığası: Grinding capacity Taşlama sıvısı: Grinding fluid Taşlama talaşı: Swarf Taşlama tezgahına yerleştirme (cam): Setting (Laying up) Taşlama tozu çiziği (cam): Sleek Taşlama yağı: Grinding oil Taşlama yanığı: Grinding burn Taşlama yöntemi: Grinding method Taşlama yüzeyi: Grinding surface Taşlamayla biçimleme: Coping Taşlanabilirlik: Grindability Taşlanabilirlik imleci: Grindability index Taşlanmış: Ground; Sanded Taşlanmış cam yayıcısı: Ground-glass diffuser Taşlanmış dip (cam): Ground base; Puntied base Taşlanmış düz cam: Polished plate (=Plate glass) Taşlanmış kalın cam: Thick polished plate glass Taşlanmış telli cam: Polished wired glass Taşlanmış yüzey: Ground surface Taşlaşma: Petrification Taşlaştırma: Silification
Tavlama (metal; cam) Taşlı (tıp): Calculous Taşma: Flushing; Gush; Flooding; Runout; Overflow Taşma çatal: Yoke Taşma oluğu: Flow off Taşmalar: Spills Taşmış kalıp izi (ağız üstü cam): Plunger seam Taşmış kalıp izi (cam): Top head Taşsı: Lithic; Lithoid Tat: Flavour Tatil: Holiday Tatlı mısır: Sugar corn(=Sweet corn) Tatlı sıvı: Long sweetening Tatlı su: Fresh water Tatminkar değil: Unsatisfactory Taun (tıp): Plague Tav: Reheating; Anneal Tav çukuru: Soaking pit Tav çukuru fırını (çelik): Soaking pit furnace Tav fırını: Heating furnace; Reheating furnace; Annealing kiln; Annealing furnace Tava: Escallop; Frying pan; Pan Tava kiremit: Pan tile Tavada yıkama (altın): Panning Tavalı konveyör: Pan conveyor Tavalı soğutma fırını (cam): Pan lehr Tavalı taşıyıcı: Pan conveyor Tavan: Ceiling; Roof Tavan arası: Garret Tavan erki (çarpma tokluğu): Shelf energy Tavan lambası: Ceiling light Tavan tuğlası: Dome brick Tavan vinci: Overhead crane Tavanarası: Loft Tavla: Backgammon Tavlama (metal; cam): Annealing 669
Tavlama aralığı (cam) Tavlama aralığı (cam): Annealing range Tavlama fırını: Annealing furnace Tavlama ikiz kuşakları: Annealing twin bands Tavlama ikizleri (metal): Annealing twins Tavlama karkezi (cam): Muffle lehr Tavlama kulesi: Drawing tower Tavlama noktası (cam): Annealing point Tavlama sıcaklığı: Annealing temperature Tavlama süreci: Annealing process; Annealing period Tavlama tabanı: Annealing base Tavlanmış: Annealed Tavlı: Annealed; (cam) Tempered Tavlı cam: Tempered glass; Toughened glass Tavlı çelik: Annealed steel Tavlı tel: Annealed wire Tavlı yapı: Annealed structure Tavşan dudağı (insan): Harelip Tavşan dudaklı (insan): Harelipped Tavşan kulağı (kalıp): Rabbit ear Tavuk karası (tıp): Moon-blind; Mooneyed Tavuklama (maden): Sorting Tavuklanmış töz: Picked ore Tavuskuşu bakırı: Peacock copper Tavuskuşu cevheri: Peacock ore; Bornite Tayın: Ration Taylor dizisi: Taylor series Taylor süreci (tel): Taylor process Taylor takım ömrü değişmezleri: Taylor tool life constants Taylor takım ömrü denklemi: TaylorTool life equation Taylor-White süreci (hız çelikleri): Taylor-White process Taze: Fresh Taze beton: Green concrete Taze buhar: Live steam Taze döküm kumu: Greensand 670
Tecimsel amonyum karbonat Taze harç: Green mortar Taze kalıp (kum): Green mould Taze martensit: Fresh martensite Tazmin etme: Indemnification; Imdemnification Tazmin istemi: Re-claim Tazminat: Restitution; Imdemnification Tazminat alma: Imdemnification T-bağlantı: T-joint T-destek (maden): T-support TDMAC: Tridodecylmethylammonium chloride (TDMAC) TDNB (Tek Duvarlı Nano Borucuk): SWNT (Single Wall Nano Tubing) TDNB çekme dayancı: SWNT tensile strength TDNB elektronik yapısı: SWNT electronic structure TDNB epoksi karmalar: SWNT epoxy composites TDNB esneklik çarpanı: SWNT flexural modulus TDNB halat: SWNT rope TDNB ısıl iletkenliği: SWNT thermal conductivity TDNB iletimi: SWNT conductance TDNB mıknatıs direnci: SWNT magnetoresistance TDNB üretim yöntemleri: SWNT production techniques TDNB temelli gereçler: SWNT based materials TDNB yapısı: SWNT structure TDNB yüzey alanı: SWNT surface area Tebeşir: Chalk Tebeşirli: Chalky (=Chalked) Tecim: Trade; Commerce Tecimsel: Mercantile; Commercial Tecimsel ad: Tradename Tecimsel aluminyum: Commercial aluminium Tecimsel amonyum karbonat: Sal volatile
Tecimsel arılıkta Tecimsel arılıkta: Commercially pure Tecimsel arılıkta aluminyum: Commercially pure aluminium Tecimsel arılıkta bakır: Commercially pure copper Tecimsel bakır: Commercial copper Tecimsel çinko: Spelter Tecimsel çubuklar (çelik): Merchant bars Tecimsel demir: Ingot iron Tecimsel demir: Merchant iron (=Crown iron) Tecimsel girişim: Venture Tecimsel hadde ürünü: Mill product Tecimsel kaplama: Commercial coating Tecimsel kordierit: Commercial cordierite Tecimsel nitelik: Commercial quality Tecimsel nitelikli: Commercial grade Tecimsel örtü: Commercial coating Tecimsel tel: Merchant wire Tecrit gömleği: Lagging Tecrübe: Experience Tedarik: Procurement Tedarik etme: Supply Tedarikçi: Supplier Tedarikçi değerlendirme: Supplier evaluation Tedavi (tıp): Therapy; Treatment; Healing Tedavi belirteci (tıp): Therapeutic(al) index Tedavi bilimi: Therapeutics Tedavi edici: Therapeutic(al) Tedavi edilebilir (tıp): Treatable Tedavi gücü (tıp): Healing power Tedavisi güç (tıp): Unrecoverable Tedrici: Gradual Tedrici aşınma (yer b.): Gradation Teflik asit: Teflic acid Teflon: Teflon Teflon katmanı: Teflon layer Teğel: Backstitch
Tek boşluklu dövme çekiçleri Teğel (kaynak): Stitch Teğet: Tangent Teğet altı (mat.): Subtangent Teğet çarpanı: Tangent modulus Teğet doğrusu (geom.): Tangent line Teğet düzlemi (geom.): Tangent plane Teğet eğrisi (geom.): Tangent curve Teğet yöneyi (geom.): Tangent vector Teğet yüzeyler (geom.): Tangent surfaces Teğetlik: Tangency Teğetlik yayı (mat.): ArcTangent Teğetsel: Tangential Teğetsel kuvvet: Tangential force Tehlike: Danger; Hazard Tehlike çanı: Tocsin Tehlike işareti: Alarm Tehlike zili: Alarm bell; Tocsin Tehlikeli: Virulent; Hazardous Tehlikeli atık: Hazardous waste Tehlikeli hava kirliliği: Hazardous air pollution (HAP) Tek: Unpaired; Unique; Single Tek akyuvar: Monocyte Tek aşamalı nitrürleme: Single-stage nitriding Tek ayaklı hadde: Single-stand mill Tek ayaklı soğuk tersinir hadde: Singlestrand cold reversing mill Tek bağ (kim.): Single bond Tek bileşenli: Unary Tek bileşenli denge: Unary equilibrium Tek bileşenli denge dizgesi: Unary equilibrium system Tek bileşenli evre çizgesi: Unary phase diagram Tek bileşenli evre dengesi: Onecomponent phase equilibrium Tek bileşenli oksit camı: Singlecomponent oxide glass Tek boşluklu dövme çekiçleri: Singlecavity forging hammers 671
Tek boşluklu dövme kalıpları
Tek parça dışık alma bıçakları (pota ocağı)
Tek boşluklu dövme kalıpları: Singlecavity forging dies Tek bölgecik: Single domain Tek bölmeli fırın: Chamber klin Tek brülörlü kuyu fırınlar: One-way fired pits Tek brülörlü tav çukuru (eski): One wayfired soaking pit Tek çekirdekli: Mononuclear Tek çekirdekli gözeyutumu dizgesi: Mononuclear phagocytic system Tek çevrimli (=Eşhalkalı) (kim.): Homocyclic Tek çevrimli molekül: Homocyclic molecule Tek damla (cam): Single gob Tek damla süreci (cam): Single-gob process Tek damla yöntemi (cam): Single-gob feeding Tek duvarlı nanoborucuk (TDNB): Single wall nanotube (SWNT) Tek eksenden eğmeli tutucu (numune): Single-tilt holder Tek eksenli toz baskılama: Uniaxial powder pressing Tek elektron saçılımı: Single scattering Tek evre: Single phase Tek evreli alaşım: Single-phase alloy Tek evreli denge: One-phase equilibrium Tek evreli gereç: Single-phase material Tek fırınlanmış porselen emaye: One fire finish porcelain enamel Tek gerilimli mercek (e-mik): Unipotential lens (=einzel lens) Tek gövdeli: Monoblock Tek hat: Single-track Tek itişli kaynak: Single-impulse welding Tek J-dikişli kaynak: Single-J groove weld Tek kalıp: Unit die Tek kat: Monolayer Tek katlı emaye eşya: One coat ware 672
Tek katlı yansıtmasız kaplama: Singlelayer antireflection coating Tek katman: Monolayer Tek kesme (örüt bilim): Single shear Tek konulu yazı: Monograph Tek kristal: Single crystal Tek kristalli (ferrit;martensit): Monotropic Tek kutuplu (fiz.): Unipolar Tek lif: Monofilament Tek lifli çıkarma deneyi: Single-fiber pullout test Tek menevişli hadde: Unitemper mill; Temper rolling Tek mercekli göz merceği (oküler): Simple eyepiece Tek mercekli gözetleç: Simple microscope Tek mercekli mikroskop: Simple microscope Tek mercekli yansıtmalı kamera: Single lens reflex camera Tek noktadan kesme: Single point cutting Tek noktadan tornalama: Single point turning Tek noktaya yansıyan (optik): Stigmatic Tek numune: Single sample Tek örnek: Single sample Tek örnekleme: Single sampling Tek örüt: Idiomorphic crystal Tek örüt bozukluluğu: Mosaic crystal Tek özekli (optik): Stigmatic Tek parça ağızlar (torpido): Monolithic mouths Tek parça camlı bölge: Pane Tek parça çalışan astar (pota ocağı): Monolithic working lining Tek parça çarpma yastıkları (torpido): Monolithic striker pads Tek parça delikler (EAO): Monolithic ports Tek parça delta (EAO): Monolithic delta Tek parça dışık alma bıçakları (pota ocağı): Monolithic skimmer blades
Tek parça güvenlik astarı (pota ocağı) Tek parça güvenlik astarı (pota ocağı): Monolithic safety lining Tek parça iletken: Solid conductor Tek parça kalıp: Block mould; Solid die Tek parça kesiciler (mak): Solid cutters Tek parça mayo: Tank suit Tek parça model (döküm): One-piece pattern; Solid pattern Tek parça refrakter: Monolithic refractory Tek parça taban (EAO): Monolithic bottom Tek parça taş: Monolith Tek parça tavan (EAO): Monolithic roof Tek parça yan blok (cam): Soldier block; Solid block Tek parçalı: Monolithic Tek parmaklı eldiven: Mitten Tek pervaneli: Single-screw Tek prizmalı mıknatıslı görüngeölçer: Single-prism magnetic spectrometer Tek ray: Monorail Tek renkli: Monochrome; Unicoloured; Monochromatic; Homochromatic Tek renkli ışık: Monochromatic light Tek renkli ışınım: Monochromatic radiation Tek renkli nesnel mercek: monochromatic objective Tek renkli süsleme: Monochrome decoration Tek renklilik: Monochromatism; Homochromatism Tek sargı: Wap Tek sıcaklıkta biçimleme: Isothermal forming Tek sıcaklıkta dövme: Isothermal forging Tek sıralı brülör (fırın): Line burner Tek sıralı yakaç: Line burner Tek sinir kavşaklı (tıp): Monosynaptic Tek su moleküllü: Monohydrate Tek süreçli (tıp): Unipolar Tek tane: Single crystal
Tek yönlü katılaşma Tek tane üretimi: Single-crystal production Tek tane üretimi yöntemleri: Singlecrystal production methods Tek taneli elmas: Single-crystal diamond Tek taneli örüt: Single crystal Tek taneli silisyum: Single-crystal silicon Tek taraflı: Unilateral Tek tel: Monofilament Tek telli direnç: Solid wire Tek temper haddesi (yassı ürün): Unitemper mill (=Temper rolling) Tek terimli (mat.): Monomial Tek tezgahlı hadde: Single-stand mill Tek uçlu alet: Single-pointTool Tek uçlu takım: Single-pointTool Tek U-dikişi (kaynak): Single U-groove weld Tek uskurlu: Single-screw Tek V-dikişi kaynak: Single V-groove weld Tek vuruş kaynağı: Single run weld Tek yan felci (tıp): Monoplegia Tek yan inmesi (tıp): Monoplegia Tek yanlı: Unilateral Tek yanlı kaynak bağlantısı: Singlewelded joint Tek yanlı pay: Unilateral tolerance Tek yollu besleyici (seramik): Uniscramler Tek yollu döküm makinası: Single-strand casting machine Tek yollu yassıkütük döküm makinası: Single-strand slab caster Tek yönlü: Unidirectional Tek yönlü ateşleme: One-way firing Tek yönlü elektron aktarımı: Unidirectional electronTransfer Tek yönlü gölgeleme (e-mik): Unidirectional shadowing Tek yönlü hadde: Nonreversing mill Tek yönlü katılaşma: Unidirectional solidification 673
Tek yönlü laminat Tek yönlü laminat: Unidirectional laminate Tek yönlü yayınım: Unidirectional diffusion Tek yüzlü kılıç: Backsword Tek-çiftli çekirdek (tek sayılı proton+çift sayılı nöron): Odd-even nucleus Tekdüze: Monotonic; Uniform; Monotonous Tekdüze astar: Monolithic lining Tekdüze çökelme: Uniform precipitation Tekdüze dağılım: Uniform distribution Tekdüze genleşme: Uniform expansion Tekdüze gerinim: Uniform strain Tekdüze gerinim hızı: Uniform strain rate Tekdüze kesit: Uniform cross section Tekdüze mıknatıs alanı: Uniform magnetic field Tekdüze saldırı (yenim): Uniform attack Tekdüze sertlik: Uniform hardness Tekdüze sertlik dağılımı: Uniform hardness distribution Tekdüze sıcaklık dağılımı: UniformTemperature distribution Tekdüze uzama: Uniform elongation Tekdüze yenim: Uniform corrosion Tekdüze yoğunluk: Uniform density Tekdüze yük: Uniform load Tekdüzelik: Uniformity Tekdüzlemli: Uniplanar Tekdüzlemli eklem (tıp): Ginglymus Tekeğimli: Monoclinal Tekeğimli çatı: Shed roof Tekeksenli: Uniaxial Tekeksenli basma dayancı denemesi: Uniaxial compression strengthTesting Tekeksenli çekme dayancı deneyleri: UniaxialTensile strengthTest Tekeksenli gerilim: Uniaxial stress; Uniaxial tension Tekeksenli gerinim: Uniaxial strain 674
Tekkökenli Tekeksenli kuru baskılama: Uniaxial dry pressing Tekeksenli örüt: Uniaxial crystal Tekeksenli sıcak baskılama: Uniaxial hot pressing Tekeksenli sıkılma: Uniaxial compaction Tekeksenli yükleme: Uniaxial loading Tekel: Monopoly Tek-elek dağılımı (döküm kumu): Onescreen distribution Teker eğrisi (geo): Trochoid Tekerir: Monotectic Tekerir dengesi: Monotectic equilibrium Tekerir dönüşümü: Monotectic transformation Tekerir noktası: Monotectic point Tekerir sıcaklığı: Monotectic temperature Tekerir tepkimesi: Monotectic reaction Tekeriraltı: Hypomonotectic Tekerirüstü: Hypermonotectic Tekerlek: Disk; Wheel Tekerlek göbeği: Hub Tekerlek haddeleme süreci: Wheel-rolling process Tekerlek ispiti: Radius Tekerlek izi: Furrow; Track; Rut Tekerlek parmağı: Spoke Tekerlek poyrası: Nave Tekerlekçi: Wheelwright Tekerlekli araç: Wheeler Tekerlekli sandalye: Wheelchair Tekerlekli tahta kayak: Skateboard Tekerleksiz: Wheelless Tekerleme: Buffing Tekil kromozom: Monosom Tekil nokta (mat.): Isolated point Tekil sayrılık: Idiopathy Tekiz: Monomer Tekiz birimi: Monomer unit Tekkökenli: Homogeneous
Tekli filament Tekli filament: Monofilament Tekli filament sıkması (poliamidler): Monofilament extrusion Tekli oksitler: Single oxides Teklif: Offer; Proposal Teklif (ihale): Tender Teklif veren: Vendor Tekne: Vessel; Vat; Hull; Tub; Trough; Syncline Tekne bandosu (karayipler): Steel band Tekne geriz: Sink Teknede arıtma: Vessel refining Teknede paklama: Vat pickling Teknetum: Technetium Teknik: Technical Teknik ayrıntı: Technicality Teknik beyazeşya seramikleri: Technical whiteware ceramics Teknik cam: Technical glass Teknik proje: Engineering design Teknik PVC: Technical PVC Teknik resim: Engineering drawing; Graphics; Mechanical drawing Teknik seramikler: Technical ceramics Teknik tutma dayancı (çentikli çekme deneyi): Technical cohesive strength Teknik üniversite: Polytechnic; Technical university Teknografi: Technography Teknokrat: Technocrat Teknoloji: Technology Teknoloji aktarımı: TechnologyTransfer Teknolojik: Technological Tek-örütlü volfram filamenti: Tungsten single-crystal filament Teksesli (müz.): Monotonic Teksir makinası: Duplicator Tekstil: Textiles Tekstil elyafı: Textile fibre Tekstil sanayii: Textile industry Tek-tekli çekirdek: Odd-odd nucleus
Tel kayışlı soğutma tüneli (cam) Tekucaylı: Unipolar Tekucaylı mercek: Single-polepiece lens Tekyönlü ferroelektrik: Uniaxial ferroelectric Tel: Yarn; Wire; Wire mesh Tel açılımlığı: Cuppiness Tel ağı: Wire mesh Tel bağlama: Wire bonding; Wire clinging Tel besleme (çelik): Wire feeding Tel besleme makinası (çelik): Wire feeding machine Tel biçimli: Filiform Tel conta: Binding joint Tel çapı: Wire diameter Tel çapraz (optik): Reticle; Reticule Tel çekme: Wiring; Wire drawing Tel çekme hızı: Wire drawing speed Tel çekme levhası: Drawplate Tel çekme lokması: Wire drawing die Tel çekme makinası: Wire drawing machine; Drawing machine Tel çekme tezgahı: Drawbench Tel çerçeve: Wire frame Tel çubuk: Wire bar Tel dalgaları (cam): Insertion waves Tel eşya: Wirework Tel fabrikası: Wireworks Tel fırça: Wire brushing; Wire brush; (tuğla desenleme) Brick scratches Tel haddesi: Wire mill Tel halat: Wire rope Tel iplik: Iron yarn Tel işi: Wirework; Filigree Tel izi: Chain mark Tel kabarcıkları (cam): Train of bubbles Tel kalaylama: Wire tinning Tel kalbur: Grid Tel kaplama: Wire coating Tel kayış: Chain belt Tel kayışlı soğutma tüneli (cam): Conveyor belt lehr 675
Tel kesimli tuğla Tel kesimli tuğla: Wire-cut brick Tel keskisi: Wire cutter Tel kopması (cam): Loose weld Tel mastarı: Wire gauge Tel ölçeri: Wire gauge Tel örgü: Wire-wove; Wire gauze Tel örgülü çit: Woven-wire fence Tel raptiye: Paper clip; Staple Tel sepet: Wire basket Tel tel: Thready Tel testere: Wire saw Tel üretimi: Wire manufacturing Tel üretimi sanayii: Wire manufacturing industry Tel ürünleri: Wire products Tel yapımı: Wire manufacturing Tel yay: Wire spring Tel zımbası: Stapler Tela: Wigan; Baline Telafi edilemez: Unrecoverable Telcik: Filament; (tıp) Fibril Telcik sargısı: Filament winding Telcikli: Fibrous Telciksi: Filiform; Filamentary Telciksi çekinti (döküm): Filamentary shrinkage Telciksi yenim: Filiform corrosion Tel çekme levhası: Dracoplate Telden örülmüş: Wire-wove Telef olma: Waste Teleferik: Cable car Telefon: Phone; Telephone Telefon direği: Utility pole; Telephone pole Telefon kulaklığı: Earphone Telefon kulübesi: Telephone booth; Telephone box Telefon santralı: Telephone exchange; Switchboard Telek: Feather; Quill 676
Telsiz telefon Telekominikasyon: Telecommunication Telemetre: Range finder Teleprinter: Teletype Teleskop: Telescope Televizyon: Television Televizyon alıcısı: Television receiver Televizyon camları: TV glasses Televizyon istasyonu: Televison station Televizyon vericisi: TelevisionTransmitter Televizyon yayını: Telecast Televizyonlu telefon: Picturephone Telgraf: Aerogram; Telegram; Telegraph Telgraf tekniği: Telegraphy Telgrafcılık: Telegraphy Telif hakkı: Copyright Telin yüzeye çıkması (telli cam): Chain mark Telkari: Wirework Telkinle iyile(tir)şme (tıp): Mental healing Telle bağlanmış: Wired Telle sarma: Wiring Telleme: Wiring Telli: Funicular; Wired Telli cam: Georgian glass; Wire glass; Wired glass Telli çark: Wire wheel Telli desenli cam: Wired patterned glass; Figured wired glass Telli dolap: Meat safe Telli emniyet camı: Wired safety glass Telli emprime cam: Figured wired glass Telli fırça: Wire brushing Telli fırça ile fırçalama: Wire brushing Telli kömür: Fusain Tellik çubuk: Wire rod Tellik kütle (bakır tel çekimi): Wire bar Telsi: Filiform Telsiz: Cordless; Wireless Telsiz telefon: Wireless; Radiotelephone
Teluryumlu Teluryumlu: Tellurium Teluryumlu: Tellurous; Telluric Teluryumlu bilyaları: Tellurium shot Teluryumlu çillendirici (döküm): Tellurium chill inducing agent Teluryumlu dörtbromür: Tellurium tetrabromide Teluryumlu dörtiyodür: Tellurium tetraiodide Teluryumlu dörtklorür: Tellurium tetrachloride Teluryumlu ikioksit: Tellurium dioxide Teluryumlu kurşun: Lead tellurium Teluryumlu tanecikleri: Tellurium granule Teluryumlu tozu: Tellurium powder Telürit: Tellurite Telürür: Telluride Telve: Sediment; Dreg Temas: Contact Temas açısı: Angle of contact Temas arayüzeyi (haddeleme): Contact interference Temayül: Tendency Temel: Key; Principal; Elementary; Basic; Master; Essential; Fundamental; Foundation; Substantial; Basis; Substructure; Base; Substructure Temel alaşım: Hardener (=Master alloy) Temel araştırma: Basic research (=Pure research) Temel cam: Base glass Temel civatası: Foundation bolt Temel çakma: Piling Temel düzlem (örüt bilim): Principal plane Temel eğri: Master curve Temel eksen (optik): Principal axis Temel hurda: Capital scrap Temel ışın: Principal ray Temel ızgarası (inşaat): Grillage Temel ilke: Guideline; Basic principle; Guadeline
Temper döküm Temel işlemler: Unit operations Temel kazıkları: Piling Temel kesit (fiz.): Principal section Temel kural: Cardinal rule Temel metal: Base metal Temel nicem sayısı (atom): Principal quantum number Temel noktalar (optik): Principal points Temel odak (odak): Principal focus Temel odak noktası: Principal focal point Temel parçacık (atom): Fundamental particle Temel parçacıklar: Elementary particles Temel plan: Master plan Temel renk: Primary colours Temel süreçler: Unit processes Temel tasarım: Key desing Temel zerre: Quark Temel-besi: Isoleucine Temin etme: Procurement Temiz: Sanitary Temiz çelik: Clean steel Temiz çelik üretimi: Clean steel production Temiz gaz: Clean gas Temiz gaz hattı: Clean gas main Temiz içyapı: Clean microstructure Temizleç: Cleaner Temizleme: Purging; Lavation; Cleaning; (tıp) Sanitization Temizleme bileşikleri: Cleaning compounds Temizleme çözenleri: Cleaning solvents Temizleme yağı: Wash oil Temizlenebilirlik (seramik): Cleanability Temizleyici: Cleaner Temizleyici cam kırığı: Flush cullet Temizlik: Cleanness Temper dökme demir: Malleable cast iron; Malleable iron Temper döküm: Malleable casting 677
Temper dökümcü Temper dökümcü: Malleable founder Temper dökümhanesi: Malleable foundry Temper haddesi: Temper mill Temper karbon (d. demir): Temper carbon Temperleme (ısıl işlem): Tempering Temperleştirme (dökme d.): Malleabilizing; Malleabilization Tempil alaşımları: Tempil alloys Tempo aleti: Metronome Ten (tıp): Skin Ten rengi: Body colour Tenantit: Tennantite Tencere: Stewpan; Pot; Cooker Tencere tava: Pots and pans Tendon: Tendon Teneffüs: Breathing Teneke: Tin plate; Can; Latten (=Lattin) Teneke eşya: Tinware Teneke işi: Tinwork Teneke kap: Tin-pot Teneke kutu: Canister Teneke saclar: Long terne sheets Teneke yapımı: Canmaking Tenekeci: Whitesmith Tenekeleme: Canning Tenekemsi: Tinny Tenis topu: Tennis ball Tenor (maden): Grade Tenorit: Tenorite Tensimetre: Tensimeter Tensör (mat.): Tensor Tensörler hesabı: Calculus of tensors Tente: Marquee; Canopy; Tent Tentür: Tincture Tenya (tıp): Taenia (=Tenia) Tenya düşürücü: Taeniafuge Tenya öldürücü: Taeniacide Teobromin: Theobromine Teodolit: Theodolite 678
Tepkimeç gömleği Teofilin: Theophyline Teorem: Theorem Teori: Theory Tepe: Overhead; Peak; Pitch; Tuft; Vertex; Top; Sinciput; Apex Tepe açısı: Apex angle Tepe basıncı (y.fırın): Top pressure Tepe düzeneği (y.fırın): Top equipment Tepe sarkması: Overhang Tepe vinci: Overhead crane Tepegöz: Overhead projector Tepeleme: Topfull Tepesi kesik (geo): Truncated Tepke: Reflex Tepke bilimi: Reflexology Tepke hareketi: Reflex action Tepke kemeri (sinir): Reflex arc Tepken: Reactant Tepki: Response Tepkili: Reactive Tepkili bomba: Rocket bomb Tepkili mermi: Rocket Tepkili türbin: Turbojet Tepkili türbinli motor: Turbojet engine Tepkili uçak: Jet plane Tepkime: Reaction Tepkime bağlanması (seramik): Reaction bonding Tepkime dağıntısı: Entropy of reaction Tepkime hızı: Rate of reaction; Reaction rate Tepkime ısısı: Heat of reaction Tepkime işlergesi: Mechanism of reaction Tepkime kertesi: Order of reaction Tepkime merkezi: Reaction centre Tepkime özeği: Reaction centre Tepkime süresi: Reaction time Tepkimeç: Reactor Tepkimeç denetimi: Reactor control Tepkimeç gömleği: Reactor blanket
Tepkimeç ısıl gücü Tepkimeç ısıl gücü: Reactor thermal power Tepkimeç kabuğu: Reactor shell Tepkimeç soğutucu akışkanı: Reactor coolant Tepkimeç zırhı: Reactor shell Tepkimesiz: Nonreactive Tepkimesiz eriyik sızması: Nonreactive melt infiltration Tepkimesiz gaz: Inert gas Tepkimeyle kürlenmiş cam: Reaction cured glass Tepkin: Reactive Tepkin bobin: Reactive coil Tepkin çekirdek: Reactive core Tepkin erk: Reactive energy Tepkin göbek: Reactive core Tepkin güç: Reactive power Tepkin kok: Reactive coke Tepkin ortam (fiz.): Reactive medium Tepkin yükünlü dağlama: Reactive ion etching (RTE) Tepkinç: Reactance (X) Tepkinirlik: Reactivity Tepkisel: Reactive Tepkisiz: Noble Tepkisiz gerilim: Noble potential Tepsi: Salver; Tray; Server Tepsi kenarı: Ledge Tepsili araba: Trolley Ter: Sudor Ter bezi (tıp): Sweat gland Teramisin: Terramycin Teras: Terrace Terazi: Balance; Bascule Terazileme: Balancing Terbiyum: Terbium Terbiyum bromür: Terbium bromide Terbiyum florür: Terbium fluoride Terbiyum iyodür: Terbium iodide
Termodinamik Terbiyum klorür: Terbium chloride Terbiyum külçesi: Terbium ingot Terbiyum nitrat beşhidrat: Terbium nitrate pentahydrate Terbiyum oksit: Terbium oxide; Terbia Terbiyum talaşı: Terbium chips Terbiyum tozu: Terbium powder Terebentin: Turpentine Terebic acid: Terebic acid Tereftalik asit: Terephthalic acid Terementin: Oil ofTurpentine Tereyağ: Butter Tereyağ bıçağı: Butter knife Terilen: Terylene Terim: Term Terimce: Terminology Terimler dizgesi: Terminology Terimler dizisi: Nomenclature Terleme: Diaphoresis; (metal) Sweating; (refrakter) Exudation Terletici: Sudorific Terletici (ilaç): Diaphoretic Terletmez (madde): Antiperspirant Terlik: Sandal; Slipper; Pantoffle Termik kuvvet santrali: Thermal power station Terminal: Terminal Terminoloji: Nomenclature; Terminology Termisfon: Water-heater Termit (kaynak): Thermit Termit kaynağı: Thermit weld; Thermit welding Termit tepkimeleri (kaynak): Thermit reactions Termiyon: Thermion Termodinamiğin birinci yasası: First law of thermodynamics Termodinamiğin ikinci yasası: Second law of thermodynamics Termodinamik: Thermodynamics; Thermodynamic(al) 679
Termodinamik denge Termodinamik denge: Thermodynamic equilibrium Termodinamik enerji: Thermodynamic energy Termoelektrik pirometre: Thermoelectric pyrometer Termoelektrisite: Thermoelectricity Termometre: Thermometer Termonükleer: Thermonuclear Termopil: Thermopile Termoplâstik sünger: Thermoplastic foam Termoplastikler: Thermoplastics Termos: Thermos; Vacuum bottle; Vacuum flask Termos camı: Dewar flask; Vacuum flask Termosetler: Thermosets Termosifon: Thermosiphon Termoskop: Thermoscope Termostat: Thermostat Terpen: Terpene Terpinol: Terpineol Terpolimer: Terpolymer Ters: Inverse; Reverse; (mat.) Reciprocal Ters açı: Negative rake Ters akım: Counter current Ters akım (p-n yarıiletken): Reverse bias Ters akıntı: Backstream; Cross current; Back stream; Counter current Ters bağıntı (mat.): Reciprocal relation Ters birikim: Negative segregation; Inverse segregation; Inverse segregation Ters çevirme: Inversion Ters çevrilmiş: Inverted Ters denklem (mat.): Reciprocal equation Ters dizey (mat.): Reciprocal matrix Ters dizge: Reciprocal system Ters dizilmıknatıslılık: Diamagnetism Ters doğum (tıp): Breech birth Ters dolgu dizgisi (kaynak): Backstep sequence Ters döndürme: Eversion 680
Tersinir göze Ters eğri (mat.): Reciprocal curve Ters evre levhası (ışık mik.): Negative phase plate Ters evre zıtlığı (ışık mik.): Negative phase contrast Ters gaz kromatografisi: Inverse gaschromatography Ters işlev (mat.): Reciprocal function Ters kafes (örütbilim): Reciprocal lattice Ters kaldıraç kuralı: Inverse lever rule Ters kümeler (mat.): Reciprocal sets Ters maske (e.m): Negative replica Ters metal mikroskobu: Inverted metallurgical microscope Ters mikroskop: Inverted microscope Ters ohm: Reciprocal ohm Ters omurgamsı yapı: Inverse spinal structure Ters örgü (örütbilim): Reciprocal lattice Ters piezoelektrik etkisi: Reverse piezoelectric effect Ters sertleş(tir)me: Negative hardening; Negative quenching Ters soğuma (dökme demir): Inverse chill Ters soğuma eğrisi: Inverse cooling curve Ters spinel: Inverse spinel Ters sütsü: Inverse emulsion Ters tırmanış (dislokasyon): Negative climb Ters ucaylılık (kaynak): Reverse polarity Ters uzay: Reciprocal space Ters yüz edilebilir: Eversible Ters yüz etme: Eversion Tersane: Arsenal; Shivering (Peeling) Terseşli eşiz: Trans-isomer Ters-hız soğu(t)ma eğrisi: Inverse-rate cooling curve Tersinir: Reversible Tersinir geçirgenlik: Reversible permeability Tersinir göze: Reversible cell
Tersinir hadde Tersinir hadde: Reversing mill Tersinir kalınsac haddesi: Reversing plate mill Tersinir levha haddesi: Reversing plate mill Tersinir soğuk haddeleme: Reversing cold reduction mill; Reversing cold rolling Tersinir Steckel haddesi: Reversing Steckel mill Tersinir süreç: Reversible process Tersinir tepkime: Reversible reaction Tersinir tren: Reversing train Tersinmez: Irreversible Tersinmez tepkime: Irreversible reaction Tersinmezlik: Irreversibility Terslik yasası (foto): Law of reciprocity Tersüstel: Logarithm Tersüstel azalma: Logarithmic decrement Tersüstel büyüme: Logarithmic growth Tersüstel çizelge: Logarithmic table Tersüstel denklem: Logarithmic equation Tersüstel eğri: Logarithmic curve Tersüstel gerinim: Logarithmic strain Tersüstel işlev: Logarithmic function Tersüstel sarmal: Logarithmic spiral Tersüstel sürünme: Logarithmic creep Tersüstel türev: Logarithmic derivative Tersyüzleme: Transposition Tertemiz: Bioclean Tertibat: Setup Tertip: Layout Tertip basım: Typography Terzi kası: Sartorius Terzi ruleti: Tracer Terzi tebeşiri: French chalk Tesadüf: Chance Tesadüfî neden: Chance cause Tesbit bileziği (mek.): Attach collar Tesbit sürgüsü (mek.): Attach rail Tescil etme: Record
Teşhis edilemeyen Tescilli marka: RegisteredTrademark Teselli ilacı (tıp): Placebo Tesis: Installation Tesisat: Facilities; Installation Tesisatcılık: Plumbery Tesisatçı: Plumber Tesisatçı dükkanı: Plumbery Tesisatçı lehimi: Plumber’s solder Tesisatçılık: Plumbing Tesisler: Works Teskere: Handbarrow; Barrow Teskinleştirici: Anodyne Tesla: Tesla Teslim: Delivery Teslim niteliği: Delivery quality Teslim tarihi: Delivery date Teslimat: Delivery Tespit etme: Fixation Tespit flanşı (mek.): Attach flange Testere: Bucksaw; Sawing machine; Saw Testere ağzı: Saw blade Testere bıçağı: Saw blade Testere dişi: Sawtooth; Serration Testere dişli: Sawtoothed Testere freze: Fly cutter Testere frezelemesi: Fly cutting Testere talaşı: Sawdust Testere taşlama: Saw gumming Testere tozu: Sawdust Testeredişli kenarlar (hadde): Checked edges Testerelenmiş: Sawn Testereyle kesme: Sawing Testi: Crock Testosteron (erkeklik h.): Testosterone Tesviye aleti: Leveller Teşbih: Simile Teşhis: Identification; (tıp) Prognosis Teşhis edilemeyen: Unidentified 681
Teşrih bıçağı Teşrih bıçağı: Scalpel Teşrih etme: Dissection Teta çözücü: Theta solvent Teta sıcaklığı: ThetaTemperature Tetanos: Tetanus Tetanoz: Lockjaw; Locked jaw; Trismus Tetik: Trigger Tetik mekanizması (mak.): Tripper Tetikleyici: Energizer Tetra sodyum pirofosfat: Pyro Tetradimit: Tetradymite Tetrahedrit: Tetrahedrite Tetrasiklin: Tetracycline Tetril: Tetryl Tetrod: Tetrod Tetroksit: Tetroxide Tevzi tablosu: Switchboard Teyel: Tack Teyelleme: Basting Teyp: Tape Teyp çalıcı: Tape player Teyzin etme: Dinking Tez: Treatise; Prompt; Urgent; Quick; Thesis Tezçakar: Pyrophorous Tezçakar (madde): Pyrophoric Tezçakar alaşımlar: Pyrophoric alloys Tezçökelir: Lyophobic Tezçökelir asıltı: Lyophobic colloid Tezek: Turd Tezgah: Bench; Workbench; Stand; Counter; Trestle Tezgah keskisi: Hand chisel Tezgah ömrü: Bench life Tezgah tokmağı: Bench rammer Tezgah üfleci: Bench blower Tezgah üstü delme makinaları: Bench drilling machines Tezgahlar dizisi (hadde): Train of stands 682
Tıkaçlama bileşiği Tezgen: Catalyst; Activator Tezgen Lewis asitleri: Catalytic Lewis acids Tezgensel: Catalytic Tezgensel parçalama: Catalytic cracking Tezgensel tepkime: Catalytic reaction Tezhipçi: Illuminator Tezleştirici: Catalyzer Tezleştirme: Catalysis Tezleyici: Catalytic agent; Catalytic Teztutuşur: Hypergolic Teztutuşur madde: Hypergol Tezyinet: Ornament Thiokol: Thiokol extruder machine Thomas dönüştürgeci: Thomas converter Thomson saçılımı: Thomson scattering Thon halkaları (kırınım fotoğrafı): Thon rings Tıbbi: Medical Tıbbi gereç: Materia medica Tıbbi tedavi: Medical treatment Tıbbi ürünler: Medical products Tıbbi ürünler sanayii: Medical industry TIG kaynağı: Tungsten inert-gas(TIG) welding Tığ: Broach; Scriber; Crochet hook; Needle Tıka(n)ma: Occlusion Tıkaç: Bung; Tap; Gag; Bott; Plug; Embolus; Emboli; Stop; Stopper; Gagger; Seal; Dowel; (tıp) Tampon; Thrombus Tıkaç bobini: Reactance coil Tıkaç kafası: Stopper head Tıkaç tuğlası: Stopper brick Tıkaç türü insert (tıp): Plug-type inserts Tıkaç türü sokuntu (mek.): Plug-type inserts Tıkaçlama: Blocking; Wadding Tıkaçlama (cam fırını): Plugging; Poling Tıkaçlama bileşiği: Plugging compound
Tıkalı Tıkalı: Clogged Tıkalı damarı ameliyatla açma (tıp): Embolectomy Tıkama: Sealing; Caulking; Stop-off; Blocking Tıkama süngeri: Weather strip Tıkama topu (y. fırın): Mud gun Tıkanı (tıp): Atresia; Embolism Tıkanık: Clogged Tıkanık (damar): Embolic Tıkanık fırın: Hanging furnace Tıkanıklığı giderme: Unblocking Tıkanıklık (tıp): Atresia Tıkanma: Clogging Tıkayıcı kil karışımları: Botting clay mixtures Tıkız: Briquette Tıkız harmanlama: Briquette blending Tıkız üretimi: Briquette production Tıkızlama: Briquetting Tıklama (döküm): Rapping Tıklama çubuğu (döküm): Rapping bar Tıklama plâkası (döküm): Rapping plate Tıknaz: Pyknic Tımarhane: Mental hospital Tınaz: Haycock; Haystack; Rick; Pile-up; Stack Tınaz tabanı: Staddle Tıngırtı: Tang; Tinkle Tını: Timbre Tınım: Tonality Tınlama: Resonation Tınlayan: Resonant Tıp aygıtları: Medical devices Tıp doktoru: Medical doctor Tıp hukuku: Medical jurisprudance Tıpa: Stop; Stopcock Tıpalama: Blocking; Plugging Tıpa-tıp maskesi: Positive replica Tıpkı: Copy; Dublicate
Tırtıllı çentik yöntemi Tırabzan: Handrail Tırmanma: Mounting; (diskolasyon) Climb Tırmanma demiri: Climbing irons Tırmanma merdiveni: Scaling ladder Tırmık: Scarification; Scotch; Harrow; Rake; Drag Tırmıklı ayırıcı: Rake classifier Tırmıklı kümeleç: Rake classifier Tırnak: Latch; Trippet; Knockout; Fingernail; Nail; (tıp) Onyx Tırnak cilası: Nail polish Tırnak dibi derisi (tıp): Perionychium Tırnak fırçası: Nail brush Tırnak iltihabı (tıp): Paronychia Tırnak kalınlaşması (tıp): Scleronychia Tırnak makası: Nail scissors Tırnak törpüsü: Nail file Tırnak yangısı: Paronychia Tırnaklı kavrama (mek.): Dog arm; Dog clutch Tırpan: Scythe Tırpan eğesi: Reaper file Tırtık: Serration; Serrulation; Bitting; Reed; Crenation; Indentation Tırtıklama: Reeling; Reeding Tırtıklı: Erose Tırtıklılık: Serrulation Tırtıksız (pul): Unperforated Tırtıl: Knurl; Serration Tırtıl bıçağı: Jagging iron Tırtıl çekme: Knurling Tırtıl haddesi: Knurling disc Tırtıl tekerlek kamı: Ratchet cam Tırtıl tekerlekli taşıt: Half-track Tırtıllama: Knurling Tırtıllı: Invected; Serrated; Knurled Tırtıllı cam alma çubuğu: Gadget Tırtıllı çentik yöntemi: Chevron notch method 683
Tırtıllı desen (kırık yüzey) Tırtıllı desen (kırık yüzey): Chevron pattern; Herringbone pattern Tırtıllı izler (kırık yüzey): Chevron markings; Herringbone markings Tırtıllı kayış: Caterpillar belt Tırtıllı merdane: Corrugated roll; Knurled roll; Reeler Tırtıllı somun: Knurled-nut Tırtıllı vida: Knurled-screw Tırtılsız: Imperforate; Imperforated Ticaret: Trade; Commerce Ticaret filosu: Mercantile fleet; Merchant marine Ticaret merkezi: Emporium Ticari: Commercial; Mercantile Ticari ad: Tradename Ticari demir: Merchant iron; Crown iron Ticari evrak: Mercantile paper Ticari kalite: Commercial quality Ticari tel: Merchant wire Ticonium alaşımı (Ni+Co+Cr): Ticonium Tiemanit: Tiemannite Tifdruk: Rotogravure Tifo (tıp): Enteric fever; Typhoid fever Tifo basili (tıp): Typhoid basillus Tifoya benzer (tıp): Typhoidal Tifoya ilişkin: Typhoidal Tiftik: Mohair Tiftik kumaş: Mohair fabric Tifüs: Typhus Tiglik asit: Tiglic acid Tik (tıp): Tic Tik kerestesi: Teakwood Tikel: Partial; Particular Tikel basınç: Partial pressure Tikel dislokasyon: Partial dislocation Tikel girinim kaynağı: Partial penetration welding Tikel kesir (mat.): Partial fraction 684
Tirizli tahta Tikel molal özellikler (kim.): Partial molal properties Tikel molar özgür erk (kim.): Partial molar free energy Tikel oksitleme yöntemi: Partial oxidation method Tikel örütleşim: Partial crystallization Tikel tanımlı (mat): Meromorphic Tikel tanımlı işlev (mat.): Meromorphic function Tikel türetke: Partial differential Tikel türev (mat.): Partial derivative Tikel türev alma: Partial differentiation Tikel türevsel denklem (mat.): Partial differential equation Tikel üleşke: Partial fraction Tikellik: Partiality Timerosal: Thimerosal Timin: Thymine Timofeef ayıracı (çinko alaş.): Timofeef ’s reagent Timsah derisi: Alligator skin; Orange peel Timsah derisi görünümü: Alligatoring; Fish mouthing Timsah sırtı (porselen kusuru): Alligator hide Timüs bezi: Thymus (=Thymus gland) TiN kaplı yüksek hız çelikleri: TiN-coated high speed steels Tinkalkonit: Tincalconit TiN-kaplamalar: TiN-coatings Tintometre: Tintometer Tipo baskısı: Letterpress Tire: Thread Tirfon: Rail screw Tirit: Brewis Tiritli ekmek: Brewis Tiriz (mek.): Fillet; Slat; Batten; Listel Tirizleme: Reeding Tirizli tahta: Board and batten
Tiroid (tıp) Tiroid (tıp): Thyroid gland Tiroksin: Thyroxine Tirosin: Tyrosine Tirotrisin: Tyrothricin Tirpidin: Mattock Tirşe: Parchment; Vellum Tirşemsi kumaş: Vellum cloth Tişört: T-shirt Titan: Titanium Titan alaşımları: Titanium alloys Titan aluminitleri: Titanium aluminides Titan anayapılı karmalar: Titanium matrix composites Titan bakır alaşımları: Titanium-copper alloys Titan borür: Titanium boride Titan bromür: Titanium bromide Titan buharlaştırma külçesi: Titanium evaporation slug Titan çubuk: Titanium rod Titan dörtklorür: Titanium tetrachloride Titan florür: Titanium fluoride Titan halidler: Titanium halides Titan hidrür: Titanium hydride Titan ikiborür: Titanium diboride Titan ikioksit: Titanium dioxide Titan ikioksit alumina: Titanium dioxide alumina Titan ikioksit ile kısıtlı katman: Titanium dioxide-terminated layer Titan iyodür: Titanium iodide Titan karbohidrür: Titanium carbohydride Titan karbonitrür: Titanium carbonitride Titan karbür: Titanium carbide Titan klorürler: Titanium chlorides Titan kristalleri: Titanium crystal Titan nitrat: Titanium nitrate Titan nitrür: Titanium nitride
Titreşim çözümlemesi Titan oksisülfat: Titanium oxysulphate Titan oksitleri: Titanium oxides Titan silis: Titanium silicide Titan sülfat: Titanium sulphate Titan süngeri: Titanium sponge Titan teli: Titanium wire Titan tozu: Titanium powder Titan üçklorür: TitaniumTrichloride Titan varağı: Titanium foil Titan-aluminyum alaşımları: Titaniumaluminium alloys Titanat: Titanate Titanat seramikleri: Titanate ceramics Titanik asit: Titanic acid Titanit: Sphene; Titanite Titanlı: Titanous Titanlı andrasit: Iwaarite Titanlı beyaz eşya: Titania whiteware Titanlı çelik: Titanium steel Titanlı porselen: Titania porcelain Titanya: Titania Titanya katkılı silika camı: Titania-doped silica glass Titanya-silika: Titania-silica Titrek ışık: Glimmer; Flicker; Shimmering Titrek tutucu: Pulsator jig Titrem bilimi: Tonetics Titrem birimi: Toneme Titreme: Trepidation; Tremor Titreme pürüz (hadde): Chatter Titremeli felç (tıp): Parkinson’s disease Titrenti: Trepidation Titrercik (titreşim nicemi): Phonon Titreş(tir)en: Vibratory; Vibrating Titreşen: Pulsant; Vibrant Titreşen takım: Vibrating tool Titreşim: Libration; Vibration Titreşim algılayıcıları: Vibration sensors Titreşim çözümlemesi: Vibration analysis; Vibrational analysis 685
Titreşim çubuğu (keman) Titreşim çubuğu (keman): Bass-bar Titreşim düzlemi: Plane of vibration Titreşim genliği: Amplitude of vibrations Titreşim kaynağı: Vibration welding Titreşim sıklığı: Vibration frequency Titreşim söndürme: Vibration damping; Damping Titreşimli: Vibratory; Vibrant Titreşimli aşın(dır)ma: Fretting wear Titreşimli aşınma: Fretting Titreşimli aşınma yenimi: Fretting corrosion Titreşimli aşınma yorulması: Fretting fatigue Titreşimli bağla(n)ma: Vibrational bonding Titreşimli baskılama: Vibratory pressing Titreşimli bıçak: Vibrating knife Titreşimli bilyalı değirmen: Vibratory ball mill Titreşimli bitirme (yüzey): Vibratory finishing Titreşimli değirmen: Vibrating mill Titreşimli incekeser: Vibrating microtome Titreşimli masaj aygıtı: Vibrator Titreşimli microtom: Vibrating microtome Titreşimli miniakımölçer: Vibration galvanometer Titreşimli parlatma: Vibratory polishing Titreşimli tabla (maden): Oscillating table Titreşimlilik: Vibrance; Vibrancy Titreşimsavar: Antivibration Titreşimsel: Vibrational Titreşimsel dağıntı: Vibrational entropy Titreşimsel entropi: Vibrational entropy Titreşimsel nicem sayıları: Vibrational quantum numbers Titreşimsel örgü dalgası: Vibrational lattice wave 686
Toklaştırma (metal) Titreşimsel özgül ısı: Vibrational specific heat Titreşken: Vibrator Tiyamin: Thiamine Tiyazol: Thiazole Tiyoasetamit: Thioacetamide Tiyofen: Thiophen Tiyokoller: Thiokols Tiyonil: Thionyl Tiyonil klorür: Thionyl chloride Tiyonin: Thionin Tiyopental: Thiopental Tiyosülfat: Thiosulphate Tiyosülfürik asit: Thiosulphuric acid Tiyoürasil: Thiouracil Tiyoürel: Thiourea T-kirişi: T-beam TNT: Trinitrotoluene (TNT) Tohum tarfı: Pod Tok (metal): Tough Tok alaşım: Tough alloy Tok çelik: Tough steel Tok kırılma: Silky fracture Tok metal: Tough metal Tok oturmuş bakır: Tough pitch copper Toka: Fastener; Fastening; Clasp; Hasp; (cam) Hair pin Tokaç: Paddle; Mallet Tokaçlama: Threshing; Swaging Tokaçlama bloğu: Swage block Tokaçlama kalıbı: Swaging die Tokaçlamalık kütle: Swage block Tokaçlanmış: Swaged Tokatlaç: Swager Toklaştı(rıl)mış: Toughened Toklaştırıcı: Toughener Toklaştırılmış plastikler: Toughened plastics Toklaştırma (metal): Toughening
Tokluk Tokluk: Toughness Tokluk katsayısı: Modulus ofToughness Tokmak: Bludgeon; Hammer; Rammer; Beetle; Gavel; Mallet Tokmak: Ram; Knob Tokmak (döküm): Gagger Tokmaklama: Hammering; Hand ramming; Tamping; Ramming; (döküm) Rapping Tokmaklama harcı: Ramming mixture Toksafen (böcek zehiri): Toxaphene Tokuyasu yöntemi (çok ince kesit hazırlama)-(tıp): TokuyasuTechnique Tolan: Tolan Tolerans: Margin; Allowance Tolerans (mak): Tolerance Tolidin: Tolidine Tolil kökü: Tolyl group Toluat (kim.): Toluate Toluen: Toluene; Methylbenzene; Toluol Toluidin: Toluidine Toluik asit: Toluic acid Toluil kökü: Toluyl group Tomar: Scroll; Web; Web Tomar yapma: Wadding Tombak (%70-92 Cu + %30-8Zn): Tombac Tomlinson modeli: Tomlinson model Tomografi: Tomography Tomogram: Tomogram Tomruk: Trunk; Ingot Tomruk altlığı (çelik): Stool Tomruk arabası: Ingot car; Pot car Tomruk çatlağı: Ingot crack Tomruk çeliği üretimi: Ingot steel production Tomruk çelik: Ingot steel Tomruk çevirici: Ingot manipulator Tomruk çevirme masası: Ingot turntable
Top kalkanı Tomruk dökümü: Ingot teeming; Ingot casting Tomruk dövme: Ingot forging Tomruk eğicisi: Ingot tilter Tomruk itici: Ingot pusher Tomruk kalıbı: Ingot mould Tomruk kanaması: Ingot bleeding Tomruk katılaşması: Ingot solidification Tomruk köşesi birikimi: Ingot corner segregation Tomruk maşası: Ingot tongs Tomruk sıyırma: Ingot stripping Tomruk sıyırma vinci: Ingot stripping crane Tomruk tav ocağı: Ingot reheating furnace Tomruk testeresi: Ingot cutter Tomruk vagonu: Ingot buggy Tomruk yapısı: Ingot structure Tomruk yükleme: Ingot charging Tomruk yükleme vinci: Ingot charging crane Tomruk yüzeyi temizleme: Ingot scarfing Tomrukculuk (orman): Logging Tomson hafif makinalı tüfeği: Tommy gun Tomsonit: Thomsonite Ton (1000 kg.): Ton; Tonne Tonaj: Tonnage Toner: Toner Tonik: Tonic water; (ecz.) Tonic Ton-kuvvet (fiz.): Tone-force Top: Tuft; Roll; Linstock; Ball; (ask) Cannon; Artillery; Gun Top ağzı tapası: Tampion; Tompion Top alaşımı: Gun metal Top ateşi: Gunfire; Shellolic acid Top ateşleme ipi: Lanyard Top falyası: Vent Top kalkanı: Blast plate 687
Top kancası Top kancası: Pintle Top kristal (çoğuz): Spherulite Top kulesi: Barbette Top kundağı: Gun carriage Top kuyruğu (ask.): Breech Top metali: Gun metal Top metali kum dökümleri: Gun-metal sand castings Top namlusu: Gun barrel Top örüt: Spherulite Top siperi: Barbette Top tomar: Roll Topaç: Gyrostat; Peg top Topaç biçimli: Napiform Topaç pusula: Gyro compass Topak: Glob; Floccule; (metal) Pellet Topak aktinolit: Nephrite Topak büyüklüğü (metal): Pellet size Topak tesisi: Pellet plant Topak üretimi: Pellet production Topak yığını: Pellet pile-up Topak yüklentisi: Pellet charge Topaklaç: Pelletizing machine; Pelletizer; Pelletizing drum Topaklama: Pelletizing Topaklama gereçleri: Pelletizing materials Topaklama hızı: Pelletizing rate Topaklama koşulları: Pelletizing conditions Topaklama makinası: Pelletizing machine Topaklama sığası: Pelletizing capacity Topaklama verimi: Pelletizing output Topaklama yüklentisi: Pelletizing charge Topaklanma: Flocculence (=Flocculency) Topaklanmış zift: Pelleted pitch Topaklaşım (kim.): Flocculation Topaklayıcı: Flocculant Topaksı: Flocculent Topaksızlaşma: Deflocculation 688
Toplam Topaksızlaşmış: Deflocculated Topak-toplak oranı: Pellet-sinter ratio Topal: Hipshot; Lame Topallama: Limping Toparlaklı: Lobed Toparlaklık: Roundness Toparlanma (metal): Recovery Toparlanma hızbilimi: Kinetics of recovery Topaz: Topaz Topazımsı: Topazine Topazolit: Topazolite Topculuk: Ordnance; Gunnery; Artillery Topla(n)ma: Collection Toplaç: Collector; Armature Toplak: Sinter Toplak ızgarası: Sintering grate Toplak kayışı: Sintering belt Toplak kırıcısı: Sinter crusher Toplak makinası: Sinter machine; Sintering machine Toplak manyezit: Sintered magnesite Toplak tesisi: Sintering plant Toplak üretimi: Sinter production Toplak yüklentisi: Sinter charge Toplaklama: Sintering Toplaklama aşamaları: Sintering stages Toplaklama bağı: Sinter bonding Toplaklama bölgesi: Sintering zone Toplaklama fırını: Sintering furnace Toplaklama sıcaklığı: Sintering temperature Toplaklama sıcaklık aralığı: Sintering range Toplaklama süreci: Sintering process Toplaklama yatağı: Sintering bed Toplaklanabilir: Sinterable Toplaklanabilir toz: Sinterable powder Toplam: Summation; Total; Amount; Sum
Toplam düzgünlük Toplam düzgünlük: Additive uniformity Toplam elekaltı dağılımı: Cumulative undersize distribution Toplam eleküstü dağılımı: Cumulative oversize distribution Toplam ezme (hadde): Overall reduction Toplam geçirinç: Total transmittance Toplam gözeneklilik: Total porosity Toplam ışınlanma miktarı: Integral dose Toplam işlev (mat.): Additive function Toplam kabuk (yüzey sert.): Total case Toplam karbon: Total carbon Toplam karma yapısı: Integral composite structure Toplam nitelik denetimi: Total quality control (TQC) Toplam ray uzunluğu: Trackage Toplam siyanür (siyanür yunağı): Total cyanide Toplam yüzey köpüğü: Integral skin foam Toplam yüzey pürüzlülüğü: Total surface roughness Toplama: Collection; Picking Toplama (mat.): Summation Toplama açısı (x-ışınları): Collection angle Toplama borusu: Drainpipe Toplama cevher: Picked ore Toplama dövmesi: Gathering Toplama elektrodu: Collecting electrode Toplama hendeği: Catch drain Toplama verimliliği (x-ışınları): Collection efficiency Toplanak: Reservoir Toplanık: Cumulative Toplanık dağılım: Cumulative distribution Toplanım: Accumulation Toplanma: Meeting Toplanmamış: Unpicked
Toplayıcı mercek Toplantı: Meeting; Conference Toplantı salonu: Hall Toplantı yeri: Venue Toplar: Gunnery Toplardamar: Vein Toplardamar akışı durması (tıp): Venostasis Toplardamar genişlemesi (tıp): Varicosis Toplardamar içzarı yangısı: Phlebitis Toplardamarların şişmesi (tıp): Varicocele Toplak: Agglomerate; Aggregate; Sintered Toplak alumina: Sintered Toplak aluminyum tozu: Sinteredaluminium powder (SAP) Toplak a-silisyum karbür: Sintered αsilicon carbide Toplak bakır: Coalesced copper Toplak basınçsız silisyum nitrür: Sintered pressureless silicon nitride (SSN) Toplak cam: Sintered-glass Toplak camlı yayınaç: Sintered-glass diffuser Toplak çoktaneli elmas: Sintered polycrystalline diamond Toplak karbür bilyası: Sintered alumina Toplak karbürler: Sintered carbides; Sintered carbide ball Toplak mulit: Sintered mullite Toplak silisyum karbür: Sintered silicon carbide (SSC) Toplak silisyum nitrür: Sintered silicon nitride (SSN) Toplak tepkime bağlı silisyum nitrür: Sintered reaction-bonded silicon nitride (SRBSN) Toplaşık ürünler: Agglomerated products Toplaşım: Agglomeration; Coalescence Toplaştırma tesisi: Agglomerating plant Toplayıcı mercek: Double condenser; Collector lens 689
Toplu elektrot Toplu elektrot: Nested electrode Toplu iğne: Pin Toplu iğne başı: Pinhead Toplu iğne çıkarma: Unpinning Toplu kalıp: Combination mould Toplu kalıplar (döküm): Family moulds Toplu kalıplar (dövme): Family dies Toplumsal çevre bilimi: Human ecology Topografik: Topographic(al) Topografik çizim aygıtı: Orograph Topoğrafya haritası: Topographic map Topoloji: Topology Topomikroskopi: Topomicroscopy Toprağı işleme: Tilth Toprak: Ground; Earth; Terra; Regolith; Mantle rock; Soil Toprak aşınımı: Erosion Toprak bilimi: Pedology Toprak boya: Ochre Toprak burgusu: Earth auger; (maden) Probe Toprak eşya: Earthenware Toprak kaya: Mantle rock Toprak kobaltı: Earthy cobalt Toprak metalleri: Earth metals Toprak oluşumu: Pedogenesis Toprak rengi: Earth colour Topraklama: Grounding Topraklı: Earthy Topraklı demir cevheri: Earthy iron ore Topraklı hematit: Earthy hematite; Reddle Topraklı kobalt: Asbolan Topraklı kömür: Earthy coal Topraklı linyit kömürü: Earthy brown coal Topraksı yığıntı (maden): Gangue Toprakta kazılan iz: Furrow Toptan satış: Wholesale Toptan üretim: Mass production 690
Torna puntaları Topuk: Heel; (döküm) Sprue base; (mad) Jamb; (tıp) Ankle Topuk beki: Heel burner Topuk eklemi (tıp): Pastern joint Topuk kemiği (tıp): Pastern; Anklebone Topuk maçası (döküm): Splash core Topun kuyruk kapağı (ask.): Breechblock Topuz: Mace; Knob; (maden) Bullet Topuzlu: Knobby Tor (basınç birimi) (133.32 pascal): Torr Tor (geo.): Toroid Torba: Bag; Sack Torba (tıp): Cyst Torba ağ: Trawl Torba çimento: Limebag Torba kalıplama: Bag moulding Torba süzgeç (Toz tutucu): Bag filter Torbacık: Vesicle Torbacık (tıp): Bladder; Diverticulum Torbalı (tıp): Cystic Torbalı süzgeç: Bag filter Torbalı süzgeç odası: Bag house Torbamsı: Cystoid Torbernit: Torbernite Torianit (ışınetkin cevher): Thorianite Torin: Taurine Torit: Thorite Tork (mek.): Torque Torkmetre (mek.): Torque meter Torna: Turning machine; (tezgahı) Lathe Torna aynası: Chuck; Poppet; Poppethead; Poppethead; Screw chuck; Turret head Torna bağlaması: Lathe fixture Torna iği: Lathe spindle Torna işi: Turnery; Lathe work Torna kesme takımları: Lathe cutting tools Torna mili: Spindle; Mandrel Torna puntaları: Lathe centres
Torna takımı Torna takımı: Turning tool Torna takımları: Lathe tools Torna tasarımı: Lathe design Torna yatağı: Lathe bed Tornacı: Turner Tornacılık: Turnery Tornalama: Turning Tornalama merkezi: Turning centre Tornalama yivleri: Turning grooves Tornavida: Screwdriver Toron (radon yerdeşi): Thoron Torpido: Torpedo Torpido arabası (y.fırın): Torpedo car Torpido bombardıman uçağı: Torpedo bomber Torpido botu: Torpedo boat Torpido kovanı: TorpedoTube Torpido muhribi: Torpedo-boat destroyer Torpido potası (sıcak metal): Submarine ladle Torpido üssü: Torpedo station Torpil: Torpedo Tortu: Sedimentation; Sludge; Fecula; Foots; Dreg; Slime; Sediment; Residuum Tortu çöktürme: Settling Tortu çözümlemesi: Sedimentation analysis Tortu derinliği: Depth of deposition Tortu giderme: Sludge removal Tortu havuzu: Sedimentation pond Tortu oluşumu: Sludge formation Tortul: Sedimentary Tortul cevher: Sedimentary ore Tortul kaya: Sedimentary rock Tortul kil: Sedimentary clay Tortulandırma tesisi: Sedimentation plant Tortulandırma yöntemleri: Sedimentation methods Tortulardan kaya oluşumu (yer b.): Diagenesis
Toz besleme Tortulaş(tırıla)maz: Nonsedimentable Tortulaşma: Sludging; Sedimentation Tortulu: Feculant Tortulu maya: Bottom yeast Tortulu şist: Shale Torya: Thoria Torya dağılımlı (TD) nikel: Thoriadispersed (TD) nickel Toryum: Thorium Toryum florür temelli camlar: Thoriumfluoride-based glasses Tos vuraç: Butt rammer Tos vurma: Butt; Butting Tost: Toast Totem: Totem Totem direği: Totem pole Totem heykeli: Totem Totomer: Tautomer Townsend elektron çığı kuramı: Townsend electron avalanche theory Toynak (hayvan): Nail Toz: Dust; Powder; Mote Toz alçı: Plaster of Paris Toz alma: Dusting Toz alma: Dedusting Toz altı kaynağı: Shielded carbon electrode welding Toz altı metal elektrotlu kaynak: Shielded metal electrode welding Toz altın: Gold powder Toz ayırıcı: Cyclone separator Toz ayırma: Dust extraction Toz bağlama: Encrusting Toz bağlayıcı: Powder binder Toz bağlayıcılı (cam elyaf): Powder bound Toz baskılama: Dust pressing; Powder pressing Toz belirginlikleri: Powder characteristics Toz besleme: Powder feed 691
Toz bezemeleri indisleme (x – ışınları) Toz bezemeleri indisleme (x – ışınları): Indexing powder patterns Toz bezi: Duster Toz cam: Powdered glass Toz cevher: Fine ore Toz cevher indirgeme süreci: Fine ore reduction process Toz çekirdek: Dust core Toz çıkışı: Dust exit Toz çinko: Mossy zinc; Zinc dust Toz çökertme: Dust settling Toz deneme: Powder testing Toz eritken: Powdered flux Toz fırçası: Duster Toz geçirmez: Dustproof Toz giderme: Dedusting; Dust removing Toz giderme dizgesi: Dedusting system Toz giderme tesisi: Dedusting plant Toz giderme ve süzme tesisi: Dedusting and filtering plant Toz görüngesi: Powder spectrum Toz grafit (doğal karbon türü): Plumbago Toz harmanlama: Powder blending Toz hastalığı (tıp): Pneumoconiosis Toz işlemi: Dust treatment Toz işlenmesi: Dust treatment Toz kalıplama: Powder moulding Toz kapakları: Dust vawes Toz kaplama: Powder coating Toz karıştırma: Powder mixing Toz katımı (döküm): Dusting Toz kaynağı: Powder welding; Submergedarc welding Toz kılıfı: Dustsheet Toz kırınım deseni: Powder diffraction pattern Toz kırınımı: Powder diffraction Toz kireç: Powdered lime Toz kirletmesi: Dust pollution Toz kömür: Duff 692
Toz yitikleri Toz kömür değirmeni: Coal pulverising mill Toz kömür püskürtme: Pulverized coal injection Toz kümesi (cam): Feathers Toz küreği: Dustpan Toz metalbilimi: Powder metallurgy (PM) Toz metalbilimi üretimi: Powder metallurgy production Toz metalbilimi ürünleri: Powder metallurgy products Toz metalbilimi yöntemleri: Powder metallurgy methods Toz metaller: Powdered metals Toz oluşumu: Dust formation; Dust generation Toz ölçer: Konimeter Toz örtü: Powder covering Toz örtüsü: Dust cover Toz presleme: Powder pressing Toz sayrılığı (tıp): Pneumoconiosis Toz sıkılama: Powder compacting Toz soda (cam): Light soda ash Toz süzgeci: Dust filter Toz süzme: Dust filtering Toz şeker: Granulated sugar; Icing sugar Toz tebeşir: Whiting Toz toplama: Dust collection Toz toplar: Dust-collector Toz toplayıcı: Dust arrester; Dust-collector Toz tutucu: Dust catcher Toz uzaklaştırma: Dust removal Toz üretimi: Powder production Toz ürünleri: Powder products Toz vanaları: Dust vawes Toz yağlayıcı (toz met.): Powder lubricant Toz yakma (kesme işlemi): Powder burning Toz yayımı: Dust emission Toz yitikleri: Dust losses
Toz yöntemi (x-ışınları) Toz yöntemi (x-ışınları): Powder method Toz yuvası: Dust-collector Toz yüzlüğü: Dust mask Tozaltı karbon elektrotlu kaynak: Shielded carbon electrode welding Tozan: Molecule Tozla: Loess Tozla kesme: Powder cutting Tozlama: Dusting Tozlandırılmış: Powdered Tozlandırılmış eritken: Powdered flux Tozlanma (parlaklık hatası): Powdering Tozlaş(tırıl)mış silika: Pulverized silica Tozlaş(tırıl)mış yakıt: Pulverized fuel Tozlaş(tırılmış): Pulverized Tozlaş(tırılmış) kömür: Pulverized coal Tozlaşma: Efflorescence Tozlaştır(ıl)ma: Pulverization Tozlaştırıcı: Pulverizer Tozlu: Dusty; Powdery Tozluk: Putlee; Putty; Legging Tozuma (cam): Carry over Tören borusu: Fanfare Töresel bilgi: Lore Törpü: Riffler; File; Rasp Törpü çeliği: File steel Törpüleme: Filing; Rasping Töz: Ore T-profili: T-beam T-profiller: Tees Trabekül (tıp): Trabecula Trabzan: Railing; Rail; Balustrade; Banister; Bannister Trafik: Traffic Trafik ışığı: Traffic light Trafik tıkanıklığı: Traffic jam Trafik yöneltme külahı: Bollard Trafo: Transformer Trafo sacı: Electric steel; Electrical sheet
Tremolit Trafo sacı çelikleri: Electrical sheet steels; Electrical steels Trahom (tıp): Trachoma Trakit (yerbilim): Trachyte Traktör: Traction engine; Tractor Trampa: Exchange; Barter Trampet: Drum Tramplen: Trampoline; Springboard Tramvay: Streetcar; Tramway Tramvay rayı: Tram rail Transatlantik (gemi): Ocean liner Transdüser (güç aktarma/dönüştürme aygıtı): Transducer Transfer (cam): Decal Transfer potası (döküm): Transfer ladle Transferin (kan): Transferrin Transformatör: Transformer Transistör: Transistor Transizomer: Trans-isomer Transmisyon: Transmission Transmisyon dişli kavraması (mak): Tumbler Transmisyon kayışı: Drive belt Transmisyon zinciri: Link belt Transmitans: Transmittance Trapez: Trapeze Trapez dişli (mek.): Buttress Gear Trapez vida dişi (mek.): Buttress screw thread Traş bıçağı: Razor blade Traş kolonyası: Aftershave Traşlama: Shaving Traşlama (dış yüzey): Scalping Traşlanmış ekstrüzyon ingotu: Scalped extrusion ingot Traşlanmış sıkma tomruğu: Scalped extrusion ingot Travma (tıp): Trauma Tremolit: Tremolite 693
Tren Tren: Train Tren dizilişi (hadde): In-tandem arrangement Trende teslim: Free on rail Treonin: Threonine Tresca kıstası: Tresca criterion Treyler (oto): Trailer Triazin: Triazine Triazol: Triazole Tribometre: Tribometer Tridimit: Tridymite Trifilit: Tripylite Trigonal (örüt): Trigonal Trigonometri: Trigonometry Trigonometrik: Trigonometric Trigonometrik fonksiyon (mat): Trigonometric function Trigonometrik oranlar: Trigonometric ratios Triklinik (örüt): Triclinic Triklinik örüt: Triclinic crystal Triko: Tricot Trikoz (tıp): Trichosis Trilyon: Tera Trilyon (amerikan): Trillion Trilyon hertz (1000 GHz): Terahertz Trilyondabir farad: Picofarad Trimetadiyon: Trimethadione Trimolit: Trimolite Trinitrobenzen (TNB): Trinitrobenzene (TNB) Trinitrokresol: Trinitrocresol Trio hadde: Three-high mill Trioksit: Trioxide Trioktil ftalat: Trioctyl phthalate Trip valf (cam): Spool valve Triployid: Triploid Tripoli (silika tozu aşındırıcı): Tripoli Tripsin (pankreas salgısı) (tıp): Trypsin Triptan: Triptane 694
Tufal giderme Triptofan: Tryptophane Trisiyanoetil seluloz: Tricyanoethyl cellulose Trişin (bağırsak kurdu): Trichina Trişinli (tıp): Trichinous Trişinoz (tıp): Trichinosis Trişit (yerbilim): Trichite Tritanopya: Tritanopia Triton: Triton Trityum (hidrojen yerdeşi): Tritium Trityum çekirdeği: Triton Trityumlu bileşik: Tritiated compound Triyot: Triode Troilit: Troilite Trokanter (tıp): Trochanter Trokar (tıp): Trocar (=Trochar) Trombon: Trombone Trombosit: Blood platelets (=Thrombocytes) Trombosit (tıp): Platelet Tromboz (tıp): Thrombosis Trommsdorff olgusu: Trommsdorff effect Trona: Trona Tropin: Tropine Trouton ağdalılığı: Trouton viscosity Trouton kuralı: Trouton’s rule Trouton viskositesi: Trouton viscosity Tröst: Trust Trustit (eski deyim): Troosite Tuba (çalgı): Tuba Tubulin tekizi: Tubulin monomer Tucker ayıracı (Al): Tucker’s reagent Tufal (çelik): Scale Tufal arabası: Scale car Tufal çöküntüsü (yüzey hatası): Scale pit Tufal çukuru: Scale pit Tufal giderici: Descaler Tufal giderici macun: Descaling jelly Tufal giderme: Scale removal; Descaling
Tufal giderme (çelik) Tufal giderme (çelik): Bullard Dunn process Tufal kaldırma: Descaling Tufal kırıcı: Descaler; (aygıt) Scale breaker Tufal kırıcı merdane: Crimping roll Tufal kırıcı role: Breaker roller Tufal kırma: Scale breaking; Crimping Tufal kuyusu: Scale pit Tufal oluşumu: Scaling; Scale formation Tufal temizleme: Scale cleaning Tufalle(n)meyen: Nonscaling Tufallemeyen fırın atmosferi: Nonscaling furnace atmosphore Tufallenmeyen çelik: Nonscaling steel Tufallı çamur: Slurry Tufalli çamur havuzu: Slurry pond Tufalli çamur koyulaştırıcı: Slurry thickener Tufalli çamur pompası: Slurry pump Tufalli çamur süreci: Slurry process Tufalsavar bileşik (takımlar): Anti-scale compound Tuğ: Tail; Aigrette Tuğla: Brick Tuğla altlık: Bat Tuğla arası kumu (pişirmede yapışma önleyici): Placing sand Tuğla astar: Brick lining Tuğla aşınması: Brick wear Tuğla basgacı: Repress Tuğla duvar: Masonry; Brick wall Tuğla ev: Brick house Tuğla fırını: Brick kiln Tuğla gibi: Tegular Tuğla harmanı: Brickyard Tuğla istifleme (fırın): Hacking Tuğla işi: Brickwork Tuğla kalıbı: Brick mould; Brick moulding die
Tulyum iyodür Tuğla kalıplama: Brick moulding Tuğla katmanı: Brick layer Tuğla keskisi: Brick chisel Tuğla kırığı: Brick ballast Tuğla kırıntısı: Brick ballast Tuğla kurutma: Brick drying Tuğla ocağı: Brickkiln; Brick kiln; Brickyard Tuğla örgüsü: Brickwork Tuğla örme: Bricklaying Tuğla örücülüğü: Bricklaying Tuğla pişirme: Brick burning Tuğla taban göçüğü: Frog (=Panel) Tuğla testeresi: Brick saw Tuğla tozu: Brick dust Tuğla yapımı: Brickmaking Tuğlacı çekici: Brick axe Tuğlalı: Tegular Tuğlamsı: Tegular; Refractory Tuhaf: Unnatural; Strange Tuhaf parçacıklar (atom): Strange particles Tuhafiye: Smaltware(s) Tuhaflık (atom): Strangeness Tukon sertliği: Tukon hardness Tukon sertlikölçeri: TukonTester Tulga: Helmet Tuluk: Leather bottle Tulum: Leather bottle Tulum peyniri: Brynza (=Bryndza) Tulumba: Pump Tulumba kolu: Pump handle Tulumba pistonu: Plunger Tulumlu zurna: Bagpipe Tulya: Thulia Tulyum: Thulium Tulyum bromür: Thulium bromide Tulyum florür: Thulium fluoride Tulyum iyodür: Thulium iodide 695
Tulyum klorür Tulyum klorür: Thulium chloride Tulyum oksit: Thulium oxide Tulyum perklorat: Thulium perchlorate Tulyum tozu: Thulium powder Tuman: Underpants Tumba: Tilt Tump: Levee Tunç: Bronze Tunç bitimli: Bronze finish Tunç çağı: Bronze age Tunç çubuk: Bronze rod Tunç heykel: Bronze statue Tunç kaplama: Bronzing; Bronze plating Tunç kaynağı: Bronze welding Tunç parlaklığı (mineraller): Schiller Tunç rengi verme: Bronze tinting Tunç şerit: Bronze ribbon Tunç yatak: Bronze bearing; Gun metal bearing Tunçsu parlatma: Schillerization Tunçsulama: Bronzing; Bronze tinting Tunçsulaştırma: Schillerization Tung yağı: Tung-oil Tungstat: Tungstate Tunik: Tunic Turba: Peat Turbojet: Turbojet Turbo-körük: Turbo-blower Turgit (demir oksit cevheri): Turgite Turkuvaz: Turquoise; Turquoise blue Turmalin: Tourmaline Turner sarısı (boya): Patent yellow; Turner’s yellow Turnike: Turnstile Turnusol: Litmus Turnusol kağıdı: Litmus paper Turnuva: Tournament Turşu: Pickle Turuncu: Jacinthe 696
Tutturgan Turuncu sarı: Yellow ochre Tuşlar dizisi: Keyboard Tuşlu: Keyed Tutabilirlik (mıknatıslılık): Retentivity Tutaç: Holder; Forceps Tutaç (cam kapaklar): Knob Tutaç yapma takımları (cam): KnobTools Tutak (mek.): Grip Tutam: Tuft; Wisp Tutamaç: Holder Tutamak: Holder; Grip; Tang Tutamaklı: Ansate Tutanak: Lug; Acta Tutar: Amount Tutarlı: Consistent Tutarlılık: Consistency Tutarsız: Inconsistent Tutarsızlık: Inconsistency; Unconformity Tutgaç: Arbor Tutkal: Gelatine; Agglutinant; Gum; Glue Tutkal asidi: Mucic acid Tutkallı alçı: Gesso Tutkan: Adherent Tutkanlık: Adherence Tutma: Retention; Holding; Adhesion; Hold; Fit; Cohesion Tutma basıncı: Hold-down pressure Tutma çatalı (seramik): Fork Tutma deneyi: AdhesionTest Tutma deneyi (galvanizli sac): Beading test Tutma kuvveti: Holding force Tutma levhası: Platen Tutma sepeti: Holding basket Tutma süresi: Hold time Tutmaç: Holddown Tutmuş: Glued Tutturaç: Fixture; Fastener; Clip Tutturgan: Cohesive
Tutturgan dayanç Tutturgan dayanç: Cohesive strength Tutturganlık: Cohesiveness Tutturma: Pinning; Bonding; Joining; Sealing; Setting; Joggle; Clamping; Tack Tutturma aygıtı: Clamping device Tutturma bileziği: Attach collar Tutturma fayansı: Clip tile Tutturma flanşı: Attach flange Tutturma kaynağı: Tack weld Tutturma mercekler: Contact lenses Tutturma süreçleri: Joining processes Tutturma sürgüsü: Attach rail Tutturucu gereç: Cementitious material Tutturucu zar: Adhesive film Tutturulmuş: Fixed Tutturulmuş mika parçacıları: Micanite Tutu: Hypothec; Mortgage Tutucu: Bridle; Jack; Blocker; Pawl Tutucu çerçeveye yerleştirme (optik cam): Blocking Tutucu çubuğu: Bridle rod Tutucu takımlar (optik cam): Blocking tools Tutucu yayı: Bridle spring Tutuda: Mortgaged Tutulma: Entrapment Tutulmuş: Entrapped Tutum: Thrift Tutumlu: Economical Tutumluluk: Thriftiness Tutuş: Hold Tutuş(turul)abilir: Ignitible Tutuş(turul)abilirlik: Ignitibility Tutuşabilirlik denemesi (plastikler): Flammability testing Tutuşkan: Inflammable Tutuşkan cözücü: Inflammable solvent Tutuşkan gaz: Inflammable gas Tutuşkan sıvı: Inflammable liquid
Tuz keki Tutuşkan yağ: Inflammable oil Tutuşkanlık: Inflammability Tutuşma: Deflagration; Ignition Tutuşma noktası: Flash point Tutuşma noktası (kok fırınları): Kindling point Tutuşma sıcaklığı: IgnitionTemperature Tutuşmaz: Incombustible; Flameproof; Nonflammable; Uninflammable Tutuşmaz gaz: Uninflammable gas Tutuşmaz sıvı: Uninflammable liquid Tutuşmazlık: Incombustibility; Uninflammability Tutuşturma: Lighting; Igniting Tutuşturucu: Igniter Tutuşucu: Flammable Tutya külçesi: Spelter Tutya tozu: Tutty Tutyataşı: Calamine Tuval: Toile Tuvalet: Toilette; Toilet; Water closet (WC); Lavatory Tuvalet eşyası: Toiletry Tuvalet kağıdı: Toilet paper Tuvalet sabunu: Toilet soap Tuvönan: Run of mine Tuyer tuğlası (y. fırın): Tuyere brick Tuz: Sal; Salt Tuz banyosu: Salt bath Tuz çözeltisi: Salt solution Tuz derişimi: Salt concentration Tuz derişimi aynı: Isotonic Tuz giderme: Desalting; Salt removal; Desalination Tuz gölü: Salt lake; Salina Tuz içeren: Saline Tuz içeren (kayaçlar): Saliferrus Tuz içeriği: Salt content Tuz keki: Salt cake 697
Tuz kutusu Tuz kutusu: Salt-box Tuz ocağı: Salina Tuz ölçer: Salimeter (=Salinometer) Tuz potası: Salt pot Tuz püskürtme deneyi (yenim): Salt spray test Tuz sırı (seramik): Salt glaze Tuz sisi deneyi (yenim): Salt fog test (=Salt spray test) Tuz tavası: Saltpan Tuz tortusu: Salt deposit Tuz yunağı: Salt bath Tuz yunağı ayarlanması: Salt bath rectification Tuz yunağı ayarlayıcısı (madde): Salt bath rectifier Tuz yunağı kirlenmesi: Salt bath contamination Tuz yunağında ısıl işlem: Salt bath heatTreatment Tuz yunağında ısıtma: Salt bath heating Tuz yunağında marmenevişleme: Salt bath martempering Tuz yunağında menevişleme: Salt bathTempering Tuz yunağında östenitleme: Salt bath austenization Tuz yunağında sert lehimleme: Salt bath brazing Tuz yunağında suverme: Salt bath quenching Tuz yunağında tavlama: Salt bath annealing Tuz yunağında tufal giderme: Salt bath descaling Tuzak: Mousetrap; Snare; Trap Tuzak bomba: Booby trap Tuzak yemi: Bait Tuzkarbonlu plastikler: Halocarbon plastics Tuzkarbonlu zar: Halocarbon film 698
Tükenim aralığı Tuzla: Salina; Saltern; Saltworks Tuzla çökeltme (kim.): Salting out Tuzla havuzu: Saltpan Tuzlama: Salinization; Dry-salting Tuzlanmış: Salted Tuzlaşma: Salification Tuzlu: Salty; Saline; Saliferrus Tuzlu su: Brine; Salt water Tuzlu su havuzu: Brine pit Tuzlu suda özütleme: Brine leaching Tuzlu suda soğutma: Brine cooling Tuzlu suda suverme: Brine quenching Tuzluluk: Salinity; Saltiness; Chlorinity Tuzölçer: Salinometer Tuzruhu (HCl): Spirit of salt; Hydrochloric acid Tuzsuz: Saltless Tuzsuzlaştırma: Desalination; Desalting Tuzüreten: Halogen Tuzüretenleşme: Halogenation Tuzüretenli: Halogenous Tuzüretenli örgensel çözücüler: Halogenated organic solvents Tüberkülin (tıp): Tuberculin Tübingen implantı: Tübingen implant Tübingen koyuntusu: Tübingen implant Tüccar haddesi (eski): Merchant mill Tüf (yerbilim): Tuff Tüfek: Gun; Rifle Tüfek kayışı: Sling Tüfek kundağı: Gunstock Tüfek kurşunu: Slug Tüfek namlusu: Gun barrel Tükenik: Depleted Tükenik alan: Depleted area Tükenik anayapı: Depleted matrix Tükenik bölgecik: Depleted zone Tükenim: Exhaustion; Depletion Tükenim aralığı: Exhaustion range
Tükenim bölgesi Tükenim bölgesi: Depletion region Tükenim katmanı ( yarı iletken ): Depletion layer Tükenme (soy): Extinction Tükenmeyen: Nonconsumable Tükenmez: Nonconsumable Tükenmez elektrot: Nonconsumable electrode Tükenmez elektrotlu ark kaynağı: Nonconsumable electrode arc welding Tükenmez sonda: Nonconsumable probe Tüketici: Consumer; Customer Tüketilemez: Unexpendable; Inconsumable Tüketilen elektrot: Consumable electrode Tüketilen elektrotlu arklı eritme: Consumable electrode arc melting Tüketilen elektrotlu yeniden eritme: Consumable electrode remelting Tüketilenler: Consumables Tüketilir elektrotlu vakum fırını: Vacuum consumable-electrode furnace Tüketilir kaynaklar: Depletable resources Tüketilmemiş: Unconsumed Tüketilmiş: Spent Tüketim: Consumption Tüketme: Depletion Tükürme (Ag-O alaşımı): Spitting Tükürük: Drool Tül: Tulle; Netting; Grenadine; Gauze; Sheer; Net Tülbent: Tamis; Butter muslin; Cheesecloth Tüm: Total; Overall; Unitary; Whole; Complete Tüm açı (360): Perigon Tüm bakım: Overhauling; Scalping Tüm bakışık (örüt): Holohedral Tüm bakışım: Holohedry (=Holohedrism) Tüm bakışımlılık (atom parçacıkları): Unitary symmetry (SU3)
Tümler metal oksit yarıiletken Tüm basım: Stereotype Tüm başkalaşım (tıp): Holometabolism Tüm başkalaşımsal (tıp): Holometabolic Tüm bedeni etkileyen (tıp): Systemic Tüm bedeni etkileyen ağılılık/zehirlilik (tıp): Systemic toxicity Tüm belirti: Syndrome Tüm çamurlu süreç: All-slimes process Tüm demir bağlama sığası (tıp): Total iron binding capacity Tüm diz değiştirimi (tıp): Total knee replacement Tüm eritme evresi (cam): Melting until seed-free Tüm gün: Full-time Tüm ışınım alma miktarı: Integral dose; Volume dose Tüm kalça implantı (tıp): Total hip implant Tüm kalça koyuntusu: Total hip implant Tüm konumlu elektrot: All-position electrode Tüm renklere duyarlı: Panchromatic Tüm renklere duyarlı film: Panchromatic film Tüm renkleri görür: Trichromat Tüm renkli: Panchromatic Tümden: Overall Tümden gelim: Deduction Tümden sertleştirme: Through hardening Tümerime: Meltdown Tümkatmanlı virüs (tıp): Virion Tümleme: Integration; Completion; Complement Tümlenik kabuk: Completed shell Tümler: Complementary; Explementary Tümler açı: Explementary angle Tümler maskeler: Complementary replicas Tümler metal oksit yarıiletken: Complementary metal oxide semiconductors (CMOS) 699
Tümler renk Tümler renk: Complementary colour Tümleşik: Integrated Tümleşik demir çelik fabrikası: Integrated iron and steel plant Tümleşik devre: Integrated circuit Tümleşik imalat dizgeleri: Integrated manufacturing systems Tümleşik nitelik denetimi: Integrated quality control Tümleşik veri işleme: Integrated data processing (IDP) Tümleşik yeğinlik (x – ışınları): Integrated intensity Tümleştirme: Integration Tümleştirme kamerası (x – ışınları): Integrating camera Tümlev (mat.): Integral Tümlev işlencesi (mat.): Integral calculus Tümlevi alınan (mat.): Integrand Tümlevleme (mat.): Integration Tümlevlenen (mat.): Integrand Tümlevli denklem (mat.): Integral equation Tümlevsel denetim: Integral control Tümleyen (mat.): Integrant Tümleyici: Integrant; Integral; Complementary Tümleyici maskeler (kırık yüzey): Complementary replicas Tümlük: Wholeness; Totality Tümör: Tumor; Neoplasm Tümör (tıp): Neoplasia Tümör oluşumu (tıp): Tumorigenesis Tümsek: Protuberance; Mogul; Bank; Hump Tümü bazlı fırın: All basic furnace Tümü sinterli fırın yükü: All sinter burden Tümük (tıp): Mastoid Tümük ameliyatı (tıp): Mastoidectomy 700
Türdeş Tümük boşluğu (tıp): Mastoid cell Tümük çıkarımı (tıp): Mastoidectomy Tümük iltihabı (tıp): Mastoiditis Tümük yangısı (tıp): Mastoiditis Tünek: Roost; Perch Tünel: Tunnel Tünel fırın: Continuous furnace; Tunnel furnace; Tunnel kiln; Chamber klin Tünel fırın (cam): Lehr Tünel olgusu (fiz.): Tunnel effect Tünelleme akımı (fiz.): Tunneling current Tünelleme algılayıcısı (fiz.): Tunneling detector Tünelleme bağlantıları (fiz.): Tunneling junctions Tünelli madencilik (altın): Dirift mining Tüp: Tube; Jar; Mouthpiece Tüp gaz: Bottled gas Tür: Brand; Type; Variety Tür bilimi: Typology Türban: Turban Türbin: Turbine Türbin çark kanadı: Runner blade Türbin çıkış kanalı: Tailrace Türbin kanadı: Vane Türbin kanatçıkları: Turbine blades Türbin lokomotifli tren: Turbo train Türbin oluğu: Penstock Türbinli karıştırıcı: Blade mixer Türbinli motorlar: Turbine engines Türbinli pervane motoru: Turbopropeller engine Türbinli üreteç: Turbogenerator Türbinli vakum pompası: Turbomolecular pump Türbişon: Bottle-opener Türbülans: Turbulence Türbülanslı: Turbulent Türdeş: Uniform; Homogeneous
Türdeş atmosfer Türdeş atmosfer: Homogeneous atmosphere Türdeş bozunum: Homogeneous deformation Türdeş çekirdeklenme: Homogeneous nucleation Türdeş çokterimli (mat): Homogeneous polynomial Türdeş çökelme: Homogeneous precipitation Türdeş dönüşüm: Homogeneous transformation Türdeş hurda eritme: Homogeneous scrap melting Türdeş ısıl işlem: Homogeneous heat treatment Türdeş işlev (mat): Homogeneous function Türdeş karbonlama: Homogeneous carburizing Türdeş kurşun: Homogeneous lead Türdeş yapışma (fiz. kim.): Cohesion Türdeşik: Homogenized Türdeşik süt: Homogenized milk Türdeşleme: Homogenizing; Homogenization Türdeşleme ısıl işlemi: Homogenization heat treatment Türdeşleme işlemi: Homogenizing treatment Türdeşleme sıcaklığı: Homogenization temperature Türdeşleme süresi: Homogenization period Türdeşleştirilmiş: Homogenized Türdeşlik: Uniformity; Homogeneity Türdeşsizlik: Inhomogeneity Türeks: Hard borosilicate glass Türetke: Differential Türetme: Derivation Türev: Derivative; Derivation
Tüylü elbise Türevsel: Differential Türevsel ayrımlı ısıl çözümleme: Derivative differential thermal analysis (DDTA) Türevsel denetim: Derivative control Türevsel denklem (mat.): Differential equation Türevsel hesap: Differential calculus Türeyen(mat): Holomorphic Türgen: Allele Türk çelik standartları: Turkish steel standards Türk Standartlar Enstitüsü: Turkish Standards Institute Türk standartları: Turkish standards Institute Türlü: Varietal Türlülük: Variety Türlütaş: Amphibole Türpen: Terpene Türpend: Terpineol Türsel: Varietal Türü: Anatase; Octahedrite; Orange lead Tüten: Fuming Tüten delik: Fumarole Tüter ilaç: Fumigant Tütsü: Tacamahac; Tacmahack; Incense Tütsüleme: Fumigation Tütün kalıntısı (pipo): Dottle Tüvit: Tweed Tüy: Trichome; Pelage; Hair; Plume; Feather Tüy kalem: Quill pen Tüy yumağı: Hairball Tüycük: Plumelet Tüyer (y. fırın): Tuyere Tüyer başı (y. fırın): Tuyere stock Tüyer boynu (y. fırın): Gooseneck Tüylü: Lanose; Pilose; Pilous; Pileous Tüylü elbise: Plumage 701
Tüylü hayvan derisi Tüylü hayvan derisi: Peltry Tüylü yüz: Nap Tüylü yüzlü bez (metal parlatma): Napped cloth Tüysüz: Hairless; Napless Tüzel: Legal TV ekran presi (cam): Extra large press TV kamera tüpü: Orthicon Twaddale ölçeği (sıvıların özgül ağırlığı): Twaddale scale Tylor elekleri: Tylor screens Tyndall olgusu (ışık saçılımı): Tyndall effect
702
U U biçimi verme: U-ing U biçimi verme makinası: U-ing machine U-alevli fırın: End-fired furnace (=End port furnace) U-biçim dökümü: U-shape casting U-biçimli göze: U-shape cell U-biçimli tasarım: U-shaped design U-borusu: U-tube U-bükme kalıbı: U-bend die Uca bağlı antijen: Tip-bound antigen Uca bağlı bağıştıran: Tip-bound antigen Uca bağlı canlı molekülü: Tip-bound biomolecule Uca suverilmiş: End quenched Uca suverme: End quenching Uca suverme deneyi: End quench test Uca suverme sertleşebilirliği: End quench hardenability Uca suverme sertleşebilirlik denemesi: End quench hardenability testing Uca suverme sertleşebilirlik deneyi: End quench hardenability test (=End quench test) Uca suverme sertleşebilirlik eğrisi: End quench hardenability curve Uca suverme sertleştirmesi: End quench hardening Ucay: Pole Ucaygösterir: Polariscope Ucaylama gerilimi: Bias Ucaylamalı mikroskopi: Polarizing microscopy Ucaylanabilen çoğuz: Polyelectrolyte Ucaylandırıcı: Polarizer (Nicol prizm) Ucaylanık: Polarized Ucaylanık gözlük: Polarized glasses Ucaylanık ışık: Polarized light Ucaylanık ışık aydınlatması: Polarized light illumination Ucaylanık ışık mikroskobu: Polarized light microscope
Ucaylanık ışık mikroskopisi: Polarized light microscopy Ucaylanık molekül: Polarized molecule Ucaylanma: Polarization Ucaylanma azalması: Depolarization Ucaylanmamış: Non-polarized Ucaylanmamış ışık: Non-polarized light Ucaylayıcı: Polarizing Ucaylayıcı prizma (optik): Polarizing prism Ucaylayıcı süzgeç (optik): Polarizing filter Ucaylı: Polar Ucaylı bağ (kimya): Polar bond (=Electrovalnet bond) Ucaylı bileşik: Polar compound Ucaylı küme (molekül): Polar group Ucaylı molekül: Polar molecule Ucaylılaşırlık: Polarizability Ucaylılık: Polarity Ucayölçer: Polarimeter (=Polariscope) Ucayparçası (e-mik.): Polepiece Ucaysal: Polar Ucaysal konaçlar (mat.): Polar coordinates Ucaysız: Nonpolar Ucaysız bileşikler: Nonpolar compounds Ucaysızlandırılmış: Unpolarized Ucaysızlandırılmış ışık: Unpolarized light Ucaysızlaş(tır)ma: Depolarization Ucaysızlaştırıcı: Depolarizer Ucu çengelli halat: Prolonge Ucu kalın sopa: Bludgeon Ucu kesik: Sawed-off Ucu kesik tuğla: Clip Ucu kesik tuğla: End-cut brick Ucu sivri: Spiked Ucu sivri çizgi aleti: Scriber Ucun çözümleme: Atmolysis Ucunlaşma: Gasification Ucunlu: Gaseous Ucuz: Inexpensive
Ucuz eşya dükkanı Ucuz eşya dükkanı: Thriftshot Ucuz metal: Base metal Ucuzluk pazarı: Thriftshot Uç: Nib; Butt; End; Tip; Terminal Uç açısı: Point angle Uç biçimi: Tip shape Uç birleş(tir)me: Anastomosis Uç bloğu: End block Uç cıvatası: End nut Uç değerler: Extreme values Uç değiştirme: Tip replacement Uç duvar: End wall Uç dürtülü atom gevşemesi: Tip-induced atomic relaxation Uç dürtülü nicem noktası: Tip-induced quantum dot Uç eğimi: Tip deflection Uç ezmesi (mek. işleme): Pointing Uç gereci: Tip material Uç hazırlama: Tip preparation Uç irileşmesi (kemik irileşmesi) (tıp): Acromegaly Uç izi (merdane): End mark Uç kaplaması: Peen plating Uç kayması: Tip displacement Uç kesme takımları: Cutting-off tools Uç kıvrımı: Tip convolution Uç kızılötesi (15mm-1mm): Extreme infrared Uç makası: End shears Uç merkezli birim hücre: End-centered unit cell Uç molekül aralığı: Tip-molcule gap Uç morötesi (4-200 nm): Extreme ultraviolet Uç ölçüleme: End sizing Uç parçası: End piece Uç salınım genliği: Tip oscillation amplitude Uç salınımı: Tip oscillation Uç sertleştirme (ray): End hardening 704
Uçları şişkin köşebentler Uç tepesi: Tip apex Uç titreşimi: Tip vibration Uç yarıçapı: Tip radius Uç yüzeyi: Tip surface Uçağın taşıdığı yük: Payload Uçak: Aeroplane; Airplane; Airplane; Air carrier; Aircraft Uçak bilimi: Aeronautics Uçak çatkısı: Airframe Uçak dolmuşu: Air shuttle Uçak kanadı ana kirişi: Spar Uçak kapısı: Hatch Uçak kargosu: Air cargo Uçak mektubu: Air letter; Aerogram Uçak nitelikli: Aircraft quality Uçak nitelikli çelikler: Aircraft quality steels Uçak nitelikli çubuklar: Aircraft quality rods Uçak pervanesi: Airscrew Uçak postası: Air mail Uçak tutması: Airsickness Uçak yükü: Air cargo Uçakla taşınan yük: Air freight Uçaksavar: Antiaircraft Uçaksavar topu: Antiaircraft Uçan benekçikler (göz): Muscae volitantes Uçan daire: Unidentified flynig object (UFO) Uçar giyotin makası: Guillotine flying shears Uçar makas: Flying shears Uç-çıkma çatkısı: Tip-cantilever assembly Uç-çoğuz arayüzeyi: Tip-polymer interface Uçdamar genişlemesi (tıp): Telangiectasis Uçganlık: Fugacity Uçkun: Flue ash Uçları kırpılmamış (kumaş): Unfinished Uçları şişkin köşebentler: Bulb angles
Uçma Uçma: Volatilization Uçmaz: Nonvolatile Uçmerkezli: End-centred Uç-molekül uzaklığı: Tip-molecule distance Uç-numune aralığı: Tip-sample gap Uç-numune arayüzeyi: Tip-sample inteface Uç-numune ayrımı: Tip-sample separation Uç-numune bağlantısı: Tip-sample junction Uç-numune dizgesi: Tip-sample system Uç-numune elektrik alanı: Tip-sample electric field Uç-numune erk yayılımı: Tip-sample energy dissipation Uç-numune etkileşim gerilimi: Tipsample interaction potential Uç-numune etkileşimi: Tip-sample interaction Uç-numune gerilimi: Tip-sample potential Uç-numune kuvveti: Tip-sample force Uç-numune teması: Tip-sample contact Uç-numune uzaklığı: Tip-sample distance Uç-parçacık uzaklığı: Tip-particle distance Uçsal: Terminal Uçsal evre: Terminal phase Uçsal gösterim (örütbilim; kristallografi): Pole figure Uçsal katı çözelti: Terminal solid solution Uç-sıvı arayüzeyi: Tip-liquid interface Uçtan frezeleme: End milling Uçucu: Evaporative; Volatile Uçucu kül: Fly ash Uçucu miktarı: Volatile content Uçucu model dökümü: Evaporativepattern casting Uçucu örgensel bileşik: Volatile organic compound Uçucu sıvı: Volatile liquid
Ufak Uçucu toplama dizgesi (kok fırını): Foul gas collecting system Uçucu tuzlar: Volatile salts Uçucu ürünler (kok fırını): Volatile products Uçucu yapıştırıcı: Evaporative adhesive Uçucular (kömür): Foul gas Uçuculuk: Volatility Uçuk: Pallid; Off-colour; (tıp) Cold sore Uçukluk (beniz): Pallor Uçuntu: Sublimate Uçunum (kim.): Sublimation Uçunum basıncı: Sublimation pressure Uçunum eğrisi: Sublimation curve Uçunum gizli ısısı: Latent heat of sublimation Uçunum ısısı: Heat of sublimation Uçunum noktası: Sublimation point Uçunum sıcaklığı: Sublimation temperature Uçurtma: Kite Uçuş: Flight Uçuş ışığı (uçak): Navigation light Uçuş yakıtı (%40 nitrogliserin + %60 selüloz nitrat): Ballistite Uçuş yörüngesi: Ballistic trajectory Uçuşa elverişlilik: Airworthiness Uçuş-denemesi: Flight-test Uç-yüzey ayrımı: Tip-surface separation Uç-yüzey etkileşimi: Tip-surface interaction Uç-yüzey gerilimi: Tip-surface potential Uç-yüzey uzaklığı: Tip-surface distance Udel™: Udel™ U-demiri: Channel bar; U-bar Udilit™ (Cd): Udylite™ Udimet™ ısı dirençli alaşımları: Udimet™ heat resistant alloys U-dirseği: U-bend Ufacık: Tiny Ufak: Inconsiderable; Minor 705
Ufak davul Ufak davul: Tambour Ufak hançer: Stiletto Ufak ilaç şişesi (cam): Ampoule Ufak leke: Speck Ufak parça: Morsel Ufak pota: Cupel Ufak potada eritme / arıtma: Cupellation Ufak şişe: Vial Ufala(n)ma: Comminution Ufalama değirmeni: Kibbling mill Ufalanabilirlik: Friability Ufalandırılma: Granulation Ufalandırılmış cam kırığı: Shrended cullet Ufalandırılmış dışık: Granulated slag Ufalandırılmış metal: Granulated metal Ufalandırılmış yüksek fırın dışığı: Granulated blast-furnace slag Ufalanık kireç taşı: Malm Ufalanır: Friable Ufalanma: Crumbling; Efflorescence; Deflocculation Ufalanmış: Comminuted Ufalanmış bırakıntılar: Detrial deposits Ufalantı: Crumble Ufalmış parçacıklar: Deflocculated particles Ufaltma: Size reduction Ugine - Sejornet süreci (camlı sıkma): Ugine-Sejournet process Ugine-Perrin süreci: Ugine-Perrin process Uğraş: Occupation; Profession Uğurcalık: Tier Uğurtaşı: Birthstone Uintahit (Ural asfaltiti): Uintahite U-kesitli çelik çubuk: U-bar U-kıvırma basgacı/presi: U-ing pres U-kirişi: Channel beam Ulam: Category U-lama: U-ing 706
Ur damar yayılışı U-lama basgacı: U-ing pres U-lama makinası: U-ing machine Ulaştır(ıl)ma: Transmittal Uleksit: Ulexite Ulmanite: Ullmannite (=Nickeliferous grey antimony) Ulna (tıp): Ulna Ultramarin: Ultramarine Ultramikroskop: Ultramicroscope Ultramikrotomda dilinmiş kesit: Thin section Ulusal: National Ulusal anıt: National monument Ulusal gelir: National income Uluslararası: International Uluslararası Birimler Dizgesi: International System of Units (ISU) Uluslararası Sıcaklık Ölçeği: International Temperature Scale (ITS) Uluslararası Standartlar Örgütü: International Standards Organization (ISO) Uluslararası tavlı bakır standardı: International annealed copper standard Uluslararası Uygulamalı Sıcaklık Ölçeği: International Practical Temperature Scale Ulvöspinel: Ulvöspinel Umklapp süreci: Umklapp process Umulmadık: Unforeseen Un: Farina Unlu: Farinose UNS simgeleme dizgesi: UNS designation system Ur (tıp): Ganglion; Gibbosity; Tumor; Neoplasm Ur bağımlı bağıştıranlar/antijenler: Tumor associated antigens (TAA’s) Ur bırakımı: Tumor deposition Ur bilimi (tıp): Oncology Ur bilimsel: Oncological Ur damar yayılışı: Tumor vasculature
Ur hedefleme Ur hedefleme: Tumor targeting Ur oluşumu: Tumorigenesis Ur özellikleri: Tumor properties Ur(tıp): Tubercle Urakonit: Uraconite (=Uranic ochre) Uraltaşı (Mg-Fe-Ca cevheri): Uralite Urananit: Urananite Uranil asetat: Uranyl acetate Uranil kökü: Uranyl group Uraninit: Uraninite (=Pitchblende) Uranit: Uranite Uranmika: Uranmica (=Torberite) Uranofan: Uranophane Uranotantalit: Uranotantalite Uranötesi ögeler: Transuranic elements Uranya: Urania Uranyum: Uranium Uranyum altıflorür: Uranium hexafluoride Uranyum cevheri: Uraninite; Yellowcake; Pitchblende Uranyum cürufları: Uranium slags Uranyum dışıkları: Uranium slags Uranyum dizisi: Uranium series Uranyum fosfür: Uranium phosphide Uranyum ikioksit: Uranium dioxide Uranyum karbür: Uranium carbide Uranyum kavuniçisi: Uranium orange Uranyum kırmızısı: Uranium red Uranyum kurşunu: Uranium lead Uranyum mikası: Uranium mica Uranyum nitrür: Uranium nitride Uranyum oksit: Urania Uranyum özütlemesi: Uranium extraction Uranyum parçalanması: Uranium fission Uranyum pırıltısı: Uraconite (=Uranic ochre) Uranyum sarısı: Uranium yellow Uranyum silisid: Uranium silicide Uranyum sülfür: Uranium sulphide Uranyum üçoksit: Uranium trioxide
Uyarıcı sinir (tıp) Uranyum yapısı: Uranium structure Uranyumlu: Uranous; Uranic Uranyumötesi: Transuranic Urasil: Uracil Urat (ürik asit tuzu): Urate Urbilimsel nanotedavi (tıp): Oncological nanotherapeutics Urcuk: Papilloma Urgan: Rope; Lasso; Lashing Urlaşma (tıp): Neoplasia Uronik asit: Uronic acid Usa vurma: Deduction Usalit: Usalite Usare: Juice Usdışı: Irrational Uskur: Screw propeller; Propeller; Impeller Ussal: Rational; Mental Ussal bozukluk (tıp): Mental defect Ussal çöküntü (tıp): Mental deterrioration Ussal körlük (tıp): Mental blindness Ussal uyanıklık (tıp): Mental alertness Ussal yeti: Mental faculty Usta: Proficient; Master; Wright Ustalık: Science; Mastery Ustalık bilgisi: Know-how Ustura: Blade; Straight razor; Razor Ustura ağzı: Razor edge Ustura kayışı: Strap Usturmaca: Fender Usul: Way; Mode; Procedure Ut (çalgı): Lute Utah tümden yapay yüreği (tıp): Utah total artificial heart Uvarovit: Uvarovite Uvra (cam): Gathering hole Uyargaç: Excitor Uyarı: Warning; Stimulus Uyarıcı: Exciter Uyarıcı (madde): Stimulant Uyarıcı sinir (tıp): Excitor 707
Uyarıcık Uyarıcık: Exciton Uyarık: Excited Uyarık atom: Excited atom Uyarık durum: Excited state Uyarık ikili tekiz: Excimer; Excited dimer Uyarık ikili tekiz florışıması: Excimer fluorescence Uyarılabilir: Excitable Uyarılgan: Excitable Uyarılgan sinir (tıp): Excitable nerve Uyarılmış beden sıvısı (tıp): Stimulated body fluid (SBF) Uyarılmış durum: Excited state Uyarım: Excitation; Stimulation Uyarım dengeleyici (florışımalı mikroskop): Excitation balancer Uyarım gerilimi: Excitation voltage Uyarım gerilimi: Excitation potential; Excitation voltage Uyarım hatası (Bragg koşulundan sapma): Excitation error Uyarım voltajı: Excitation potential; Excitation voltage Uyarla(n)ma: Adaptation Uyarlanmış optik: Adaptive optics Uyarlayıcı: Adapter Uyartı: Stimulus Uydu: Satellite Uydu haberleşmesi: Satellite communications Uydurma: Matching Uygarlık: Civilization Uygu: Correspondence Uygulama: Application; Practice Uygulama gerilimi yeğinlik çarpanı: Applied stress intensity factor (Kı) Uygulama yükü: Applied load Uygulamalı: Practical Uygulamalı fizik: Applied physics Uygulamalı matematik: Applied mathematics Uygulanabilir: Feasible; Applicable 708
Uyum (döküm) Uygulanabilirlik: Applicability; Feasibility Uygulanabilirlik çalışması: Feasibility study Uygulanamaz: Inapplicable; Impracticable Uygulanmış: Impressed Uygulayım bilimi: Technology Uygulayımsal: Technical; Technological Uygun: Matching; Proper; Viable; Suitable Uygun olmayan: Unsuitable Uygun olmayan: Unfavourable; Inconvenient Uygunluk: Compliance; Harmony; Conformance; Viability; Accomodation Uygunluk belgesi: Certificate of conformance Uygunluk denemesi: Tryout Uygunluk niteliği: Quality of conformance Uygunsuz: Inconvenient; Incompatible Uygunsuzluk: Incompatibility; (tıp) Insomnia Uyku getiren: Soporific Uyku getiren (tıp): Soporiferous Uyku hastalığı (tıp): Narcolepsy; Encephalitis lethargica Uyku sayrılığı (tıp): Nona Uyluk: Thigh Uyluk atardamarı: Femoral artery Uyluk kası (tıp): Quadiceps Uyluk kasına ilişkin (tıp): Quadricipital Uyluk kemiği yumrusu: Trochanter Uyluk/kalça kemiğine ilişkin: Femoral Uyma: Accomodation; Compliance; Fit Uyma etmeni: Accomodation factor Uyma gerilimi: Accomodation stress Uyma kıvrımı: Accomodation kinks Uymayan: Incongruent Uymayan (nitelik denetimi): Nonconforming Uytenbogardit (yer b.): Uytenbogaardite Uyum: Adaptation; Compliance; Harmony Uyum (döküm): Registration
Uyumcul (fiz) Uyumcul (fiz): Harmonic Uyumcul bölme: Harmonic division Uyumcul çözümleme: Harmonic analysis Uyumcul dalga: Harmonic wave Uyumcul devinim: Harmonic motion Uyumcul dizi: Harmonic progression Uyumcul doğrultmaç: Harmonic rectifier Uyumcul işlev: Harmonic function Uyumcul oran: Harmonic ratio Uyumcul orantı: Harmonic proportion Uyumcul ortalama: Harmonic average Uyumlu: Keyed; Matching; Compatible; Harmonious; Harmonic; Rhythmical Uyumlu katmanlar: Compliant layers Uyumluluk: Compatibility Uyumluluk belgesi: Certificate of compliance Uyumölçer: Adaptometer Uyumsuz: Anharmonic Uyumsuz devinim: Anharmonic motion Uyumsuz erime: Incongruent melting Uyumsuz erime noktası: Incongruent melting point Uyumsuz evre dönüşümü: Incongruent phase transformation Uyumsuz salınım: Anharmonic oscillation Uyumsuz titreşimler: Anharmonic vibrations Uyumsuzluk: Mismatch; Anharmonicity; Incongruence; Incongruity Uyumsuzluk oranı: Mismatch ratio Uyurgezerlik (tıp): Noctanbulism Uyuşan: Congruent Uyuşma: Agreement; Pins and needles Uyuşmaz: Incoherent; Incompatible; Incongruent Uyuşmazlık: Unconformity; Incompatibility Uyuşmazlık: Incongruence; Incongruity Uyuşturma: Anesthetization
Uzaklaştıran sinir (tıp) Uyuşturucu: Anaesthetic; Hard drug; Anesthetic; Narcose; (ecz.) Sedative; (ilaç) Opiate; Narcotic Uyuşturum: Anesthesia Uyuşukluk: Hypokinesia (=Hypokinesis); Abirriration; Torpor; Narcotism Uyuşukluk verici: Torporific Uyuşum: Conformation; (çevre) Integration Uyuşum çizgileri: Match lines; Matched edges Uyuşumlu: Matching Uyuşumsal: Conformational Uyuşumsal dağıntı: Conformational entropy Uyuşumsal entropi: Conformational entropy Uyutucu: Narcose; Opiate; Soporiferous Uyutumlu sağaltım (tıp): Hypnotherapy Uyuz: Mange Uza(tıl)mış: Extended; Extended length Uzak: Far Uzak alan kırınımı: Far-field diffraction (=Fraunhofer diffraction) Uzak alan optiği: Far-field optics Uzak büyüten: Telephoto Uzak büyüten mercek: Telephoto lens Uzak farı (taşıt): High beam Uzak görebilirlik: Far-sightedness (=Hypermetropia) Uzak görür (tıp): Presbyope Uzak kızılötesi (λ=6-15μm): Far infrared Uzak morötesi (200-300nm): Far ultraviolet Uzak noktası (göz odaklaması): Far point Uzak yazısı: Teletype Uzakgörmez: Short-sighted; Myope Uzakgörmezlik: Myopia (=Myopy) Uzakgörür: Hyperopic Uzaklaşım: Abdution Uzaklaştıran sinir (tıp): Abductor 709
Uzaklaştırma Uzaklaştırma: Ablation Uzaklık: Distance Uzaklık-genlik eğrisi (dövme): Distanceamplitude curve Uzaklıkölçer: Telemeter Uzakta: Long-distance Uzaktan kumanda: Remote control Uzaktan kumanda aygıtı: Remote controller Uzaktan kumandalı: Remote controlled Uzaktan kumandalı kapı: Remote controlled door Uzaktan kumandalı mikroskopi: Telemicroscopy Uzaktan kumandalı roket: Remote controlled rocket Uzaktan kumandalı televizyon: Remotecontrolled television Uzaktan kumandalı uçak: Remote controlled aircraft Uzaktan süreçleme: Teleprocessing Uzaktarım: Telemechanics Uzama: Elongation Uzamalı bükme karmaları: Extensionalbending composite Uzamaölçer: Extensometer Uzamçoğuz: Stereospecific polymer Uzam-düzenli kauçuklar: Stereo-regular rubbers Uzameşiz: Stereoisomer Uzameşizlik: Stereoisomerism Uzamış: Elongated; Prolate Uzamış dislokasyon: Extended dislocation Uzamış ferrit tanesi: Elongated ferrite grain Uzamış kıvrıntı: Extended jog Uzamış silikat kalıntı: Elongated silicate inclusion Uzamış sülfür kalıntı: Elongated sulphide inclusion Uzamış tane: Elongated grain Uzamış tek bölgeli mıknatıslar: Elongated single domain magnets 710
Uzay yükü sapıncı (elektron m.) Uzamış x-ışınları soğurumlu ince yapı: Extended X-ray absorption fine structure (EXAFS) Uzamış yuvarsı: Prolate spheroid Uzamkimya: Stereochemistry Uzamölçüm: Geometry Uzamsal (atom molekül): Stereoic(al) Uzamsal dengelileş(tir)me: Steric stabilization Uzamsal engel (örütbilim): Steric hindrance Uzamseçimli: Stereospecific Uzanım: Displacement Uzanım dikenimsisi: Displacement spike Uzanım dizisi: Displacement series Uzanımlı: Displacive Uzantı: Apophysis; Diverticulum; Point; Extensity Uzantı kemik (tıp): Exostosis Uzantılı: Protrusive Uzatıcılar (çoğuz): Extenders Uzatım: Extensity; Extension Uzatım oranı: Extension ratio Uzatma: Lengthening Uzay: Universe; Space Uzay aracı: Spacecraft Uzay eğrisi (mat): Space curve Uzay geometri: Solid geometry Uzay giysisi: Spacesuit Uzay kafesleri (örüt bilimi): Space lattices Uzay kalkanları: Space shields Uzay kapsülü: Space capsule Uzay kümeleri (x-ışınları): Space groups Uzay mekiği: Space shuttle Uzay modelleri (denge çizgeleri): Space models Uzay örgüleri: Space lattices Uzay uçuşu: Space flight Uzay yansıma bakışımı: Parity Uzay yükü (fiz): Space charge Uzay yükü sapıncı (elektron m.): Space charge aberration
Uzaya fırlatma Uzaya fırlatma: Blast-off Uzayabilir: Extensible Uzayabilirlik: Extensibility Uzayan: Stretchy; Spatial Uzaysal bağdaşım (ışık): Spatial coherence Uzaysal çözünüm: Spatial resolution Uzaysal dirimbilimi: Space bioscience Uzaysal fark yöntemi (görünge ölçümü): Spatial difference technique Uzaysal frekans (optik): Spatial frequency Uzaysal sıklık: Spatial frequency Uzaysal süzgeç (optik): Spatial filter Uzay-zaman: Space-time Uzay-zaman süremi: Space-time continuum Uziletişim: Telecommunication Uzman: Expert; Specialist; Master Uzman gözetleç/mikroskop: Dedicated microscope Uzmanlaşma: Specialization Uzmanlık: Speciality Uzmanlık dalı: Speciality Uzölçüm: Telemetry Uzun: Long; Tall Uzun avara gönderi (den.): Barge pole Uzun bardak: Long drink Uzun boylu: Tall Uzun boyunlu (cam): Long neck Uzun boyunlu şişe: Matrass (=Mattrass) Uzun cam: Slow-settling glass (=Long glass); Long glass Uzun cam elyafı: Long glass fibre Uzun cam lifi: Silk (Long glass fibre) Uzun çelik ürünler: Long steel products Uzun çizme: Jackboot Uzun dalgaboylu ışınım: Soft radiation Uzun davul: Tambourine Uzun delik: Slot Uzun eldiven: Gauntlet Uzun erim: Long range
Uzun zincirli molekül Uzun erimli düzen (örütbilim): Long range order (LRO) Uzun erimli düzen etkileşimi: Long range order interaction Uzun erimli düzen katsayısı: Long range order parameter Uzun erimli top: Heavy artillery Uzun ince çene (tıp): Lantern jaw Uzun kabarcık: Long blister Uzun kafa: Longhead Uzun kemik (tıp): Long bone Uzun kızak: Bobsled Uzun menteşe: Piano hinge Uzun resim: Panel1 Uzun saplı kaşık: Barspoon Uzun saplı süpürge: Push broom Uzun saplı tencere: Saucepan Uzun sivri diş: Tusk Uzun sülfat kabarcığı (cam): Elongated saltcake seed Uzun süreli: Long-term Uzun süreli çekim (foto): Time exposure Uzun süreli dağlama: Long-term etching Uzun süreli duruş (y. fırın): Blow-out Uzun süren kasınç (tıp): Tonus Uzun şort: Bermuda shorts Uzun talaş: Continuous chip Uzun ton (=1016kg): Long ton Uzun tozluk: Gambago; (giysi) Spatterdash Uzun ürün haddeleri: Long product mills; Long product rolling mills Uzun ürünler (metal): Long products Uzun yalazlı kömür: Free burning coal Uzun yara: Slashing Uzun yassı sepet: Flasket Uzun yay: Longbow Uzun yön: Longitudinal direction Uzun yular: Longe Uzun zincirli molekül: Long chain molecule 711
Uzunca Uzunca: Oblong Uzunçalar: Longplayer Uzunkanatlı menteşe: Strap-hinge Uzunluğuna: Longitudinal; Lengthwise Uzunluk: Length; (çoğuz) Extended length; (kadem türü) Footage Uzuv: Limb; (tıp) Organ Uzuv kesme (ameliyat): Amputation Uzuv uzaklaştırması (tıp): Abdution Uzviyet: Organism
712
Ü Ücret: Salary; Earning; Pay; Fee; Wage Ücret maliyetleri: Wage costs Ücretsiz: Unpaid Ücretsiz izin: Leave without pay (lwop) Üç: Three Üç asitli (kim.): Triacid Üç aşamalı lamba: Three-way bulb Üç atomlu (molekül): Triatomic Üç başlı kas (tıp): Triceps Üç bazlı: Tribasic Üç biçimli: Trimorph Üç biçimlilik: Trimorphism Üç bileşenli evre çizgesi: Ternary phase diagramme Üç boyutlama: Stereology Üç boyutlu: Three-dimensional; Tridimensional; Trimetric; Spatial Üç boyutlu ağ: Three-dimensional network Üç boyutlu atom sondası: Threedimensional atom probe (3-DAP) Üç boyutlu çatkılama: Three-dimensional reconstruction Üç boyutlu çizge: Stereogram; Stereography Üç boyutlu görüntü: Diorama; Stereogram Üç boyutlu görüntü bilimi: Stereoscopy Üç boyutlu görüntü için numune tutucu: Stereoscopic specimen holder Üç boyutlu görüntü yapma: Stereograph Üç boyutlu gösterici: Stereoviewer Üç boyutlu gözetleç: Stereomicroscope Üç boyutlu içyapı fotoğrafı: Stereoscopic micrograph Üç boyutlu izdüşüm: Trimetric projection Üç boyutlu karıştırıcık: Three-dimesional micromixer Üç boyutlu kuvvet alanı: Threedimensional force field Üç boyutlu kuvvet alanlı görünge ölçümü: Three-dimensional force field spectroscopy
Üç boyutlu mikroskop: Stereomicroscope Üç boyutlu mikroskopi: Stereomicroscopy Üç boyutlu örgü: Three-dimensional knitting Üç boyutlu örme: Three-dimensional weaving Üç boyutlu resim: Hologram Üç boyutlu resim oluşturma: Holography Üç boyutlu röntgen resmi: Stereoradiograph Üç boyutlu röntgen resmi çekme: Stereoradiography Üç boyutlu tane büyüklüğü: Spatial grain size Üç boyutlu uzay: Euclidean space Üç boyutluluk: Tridimensionality Üç bölgeli bileşikler: Ternary compounds Üç bölmeli: Triform Üç bölümlü: Trinary Üç çatallı zıpkın: Trident Üç çeneli ayna (mak.): Three-jaw chuck Üç çentikli: Tricuspic Üç çevrimli: Tricyclic Üç çeyrek: Three-quarter Üç çeyrek sert (demirdışı alaşımlar): Three-quarter hard Üç çeyrek tuğla: Three-quarter brick Üç çıkışlı aygıtlar: Three-terminal devices Üç çizgili: Trilinear Üç damla beslemesi (cam): Triple gob feeding Üç damla süreci (cam): Triple-cavity process; Triple-gob process Üç damla yöntemi (cam): Triple gobbing Üç değerlikli: Tervalent Üç değerlikli (kim.): Triad; Trivalent Üç değerliklilik: Tervalence; Tervalency Üç değerliklilik (kim.): Trivalance; Trivalency Üç değişkenli denge: Tervarient equilibrium Üç dilimli: Tripartite
Üç dişli Üç dişli: Tridentate Üç durumlu molekül anahtarı: Threestate molecular switch Üç düzlemli (biçim): Trihedron Üç düzlemli (geo): Trihedral Üç düzlemli açı: Trihedral angle Üç eğik eksenli: Triclinic Üç eksenli: Triaxial Üç eksenli basma: Triaxial compression Üç eksenli germe: Triaxial tension Üç eksenli ivmeölçer: Three-axis accelerometer Üç elektrotlu mercek (e.m.): Einzel lens Üç etilamin: Triethylamine Üç evreli: Three-phase Üç evreli denge çizgesi: Three-phase equilibrium diagramme Üç evreli tepkimeler: Three-phase reactions Üç fazlı (elekt.): Three-phase Üç foton uyarımı: Three photon excitation Üç gözlü ilmik: Prolonge knot Üç ışınlı: Triradiated Üç ikiz sinir (tıp): Trigeminal nerve Üç ikiz sinir ağrısı: Trigeminal neuralgia Üç ikiz sinire ilişkin (tıp): Trigeminal Üç kapakçık (kalp) (tıp): Tricuspic valve Üç kat: Treble; Trine; Threefold Üç kat kromozomlu (tıp): Triploid Üç kat olma: Triplicity Üç katlı: Three-ply Üç katmanlı bakışımlı levha: Three-layer symmetric plate Üç kenarlı: Tricornered; Trilateral Üç kez: Threefold; Thrice Üç klorlu: Trichloride Üç klorürlü fenoksiasetik asit: Trichlorophenoxyacetic acid Üç klorürlü sirke asidi: Trichloroacetic acid Üç kopya çıkarma: Triplication 714
Üç yüzlü Üç köşeli: Triangler; Trigonal; Threecornered Üç kristalli (büneral): Triamorph Üç mercekli: Trinocular Üç mercekli gözlemleme kafası: Trinocular viewing head Üç metalli anhidridler: Trimetallic anhydrides Üç misli: Treble; Trine Üç mm’lik pencere camı: Demi-double strength window glass Üç moleküllü: Termolecular; Trimolecular Üç moleküllü tepkimeler: Termolecular reactions Üç noktadan eğme: Three-point bending Üç odaklı: Trifocal Üç oksit (kim.): Trioxide Üç örütlü (örütbilim): Trimorph; Triamorph Üç örütlülük (örütbilim): Trimorphism Üç parçalı: Tripartite; Tripart; (giysi) Three-piece Üç potalı kalaylama: Three pot tinning Üç renk içeren: Trichromatic Üç renk kullanımı (baskı): Trichromatism Üç renkli: Tricoloured; Three-colour Üç renkli (baskı): Trichromatic Üç renkli basma yöntemi: Three-colour process Üç renklilenme: Trichroism Üç renklilik: Trichromatism Üç sıralı: Triserial Üç suiçeren: Trihydrate Üç tekerlekli bisiklet: Tricycle Üç tekerlekli iniş takımı: Tricycle landing gear Üç tekerlekli taşıt: Three-wheeler Üç tekneli kayık: Trimaran Üç uçlu: Tricuspic; Tridentate Üç vurulu (tıp): Trichrotic Üç yanlı: Trilateral Üç yüzlü: Trihedron; Trihedral
Üçalkilli fosfat Üçalkilli fosfat: Trialkyl phosphate Üçayak (foto): Tripod Üçayak dikme: Derrick Üçayaklı parlatıcı: Tripod polisher Üçbrommetanol: Tribromomethanol Üçe ayırma: Trisection; Trifurcation Üçe bölme: Trifurcation; Trisection Üçe bölünme: Trichotomy Üçetilen glikol: Triethylene glycol Üçetilli aluminyum: Triethyl aluminium Üçgen (geo.): Triangle Üçgen bağlantı: Delta connection Üçgen bayrak: Burgee; Pennant Üçgen kesitli: Triquetrous Üçgen mumluk: Hearse Üçgenleme: Triangulation Üçgensel: Triangler; Trigonal Üçkalsyum fosfat: Tricalcium phosphate (TCP) Üçkloretilen: Trichloroethylene Üçklorür (kim.): Trichloride Üçlem: Triplet Üçlem durumu: Triplet state Üçleme: Triplication Üçlenme: Trichotomy; Triplicity Üçlü: Ternary; Trinary; Triad Üçlü bağ: Triple bond Üçlü benzeri dizge: Quasiternary system Üçlü benzeri kesiti: Quasiternary section Üçlü burgu ucu: Three way bit Üçlü çizimler (denge çizgeleri): Ternary plots Üçlü çoğuz: Terpolymer Üçlü çoğuzlanma: Terpolymerization Üçlü dengeli evre çizgesi: Ternary equilibrium phase diagramme Üçlü dizge: Ternary system Üçlü eğri (basınç-sıcaklık çizgesi): Triple curve Üçlü evre çizgesi: Ternary phase diagramme
Üfleme beki (cam şişirme) Üçlü hadde: Three-high mill Üçlü hidrat: Trihydrate Üçlü kalıp: Triple-cavity mould Üçlü kolayerir: Ternary eutectic Üçlü kolayerirsi: Ternary eutectoid Üçlü mullit: Ternary mullite Üçlü nokta (içyapı taneleri): Triple point Üçlü ötektik: Ternary eutectic Üçlü ötektoid: Ternary eutectoid Üçlü parçalanma (atom): Ternary fission Üçterimli (mat): Trinomial Üçüncü: Tertiary; Third Üçüncü pişirme: Third firing Üçüncü renk: Tertiary colour Üçüncü sınıf beşli denge: Class - III quinary equilibrium Üçüncü sınıf dörtlü denge: Class - III quaternary equilibrium Üçüncü sınıf üçlü denge: Class - III ternary equilibrium Üçüncü uyumlu foton mikroskopisi: Third harmonic microscopy Üçüncül: Tertiary Üçüncül amid çoğuzu: Tertiary amide polymer Üçüncül sürünme: Tertiary creep Üçüz: Triplet Üçüz bakışımlı: Trigonal Üfleç: Ventilator; Blower; Ventilating fan; Torch; Fan Üfleç (cam): Blow iron Üfleç kanatçığı: Fan blade Üfleç kayışı: Fan belt Üfleç motoru: Fan motor; Fan engine Üfleçli kurşun fırını: Lead blast furnace Üfleme: Blow; Purging Üfleme (cam): Blowing Üfleme basıncı: Blow pressure Üfleme başlığı: Blow head Üfleme beki (cam şişirme): Blowing burner 715
Üfleme bileziği (cam) Üfleme bileziği (cam): Blowing ring Üfleme borudan düz cam: Blown sheet Üfleme borusu: Blow iron; Blowpipe; (cam) Blowing iron; (çelik) Lance; (y. fırın) Blow pipe Üfleme borusu kabarcıklanma dengesi süreci: Lance bubbling equilibrium (LBE) process Üfleme borusu kullanımı (çelik): Lancing Üfleme borusu oksijeni (çelik): Lance oxygen Üfleme borusu soğutma dizgesi: Lance cooling system Üfleme borusu tutucuları: Lance - holders Üfleme borusu yönlendireci (çelik): Lance manipulator Üfleme borusunda cama şekil verme: Making on blow pipe Üfleme cam: Blow glass; Blown glass Üfleme cam eşya: Blown glassware Üfleme çatlağı: Pressure check Üfleme düz cam: Crown glass Üfleme gazı: Purging gas Üfleme hacmi: Blast volume Üfleme havası hattı (cam): Blow air line Üfleme havası kurutma: Air-drying Üfleme havası önısıtıcısı: Blast preheater Üfleme havası önısıtması: Blast air preheating Üfleme hızı: Rate of injection Üfleme işlemi: Blowing operation Üfleme izi: Checker pattern Üfleme kalıbı: Blow mould Üfleme memesi: Blast nozzle Üfleme plakası: Blow plate Üfleme sap (cam): Hollow stem; Straw stem Üfleme sonrası (oksijen): Afterblow Üfleme süresi: Blow time Üfleme tuğlası: Tuyere brick Üflemeli biçimleme: Blow forming Üflemeli kalıplama: Blow molding 716
Üniversal yassıkütük haddesi Üflemeli maça yapımı: Core blowing Üflemeli sıkma döküm: Blow squeeze casting Üflemeli süreçler: Blowing processes Üflenerek ucu açılmış (cam): Blown out Üflenmiş cama biçim verme: Making on a post Üfleyerek kurutma (sac): Blow- dry Üfleyerek uç açma (cam): Blowing out Üfürme cam: Blown glass Üfürme düz cam: Cylinder glass Üfürme zar sıkması: Blown-film extrusion Üfürme zar süreci: Blown-film process Üfürüm (tıp): Bruit Üğüntü: Sawdust; Ramentum Üleşim: Partition Üleşim işlevi: Partition function Üleşke: Fraction Ülser: Ulcer Ülsere dönüştüren (tıp): Ulcerative Ülserimsi: Ulcerous Ülserleşme (tıp): Ulceration Ülserleştiren (tıp): Ulcerogenic Ülserli: Ulcerous Ümüş: Muck Üniforma: Uniform Ünite (ecz.): Unit Üniversal dövme tezgahı: Universal forging mill Üniversal hadde: Universal mill Üniversal hadde: Universal rolling mill (=Universal mill) Üniversal kalın sac haddesi: Universal plate mill Üniversal kavrama: Universal coupling Üniversal kiriş haddesi: Universal beam mill Üniversal mafsal (mak.): Universal joint Üniversal pense: Combination pliers Üniversal profil haddesi: Gray mill Üniversal rende: Bullnose pilers Üniversal yassıkütük haddesi: Universal slabbing mill
Üniversite Üniversite: University Üniversite öğrencisi: Undergraduate Üniversite yerleşkesi: University campus Üre: Urea Üre formaldehid: Urea formaldehyde; Methanol Üre formaldehit plastikleri: Urea formaldehyde plastics Üre formaldehit reçinesi: Ureaformaldehyde resin Üre oluşumu: Urea formation Üre reçineleri: Urea resins Üre sarısı: Xanthine Üreaz: Urease Üre-formaldehit yapıştırıcı: Ureaformaldehyde adhesive Üreido kökü: Ureido group Üreit: Ureide Üreme: Biogenesis Üremi (tıp): Uremia Üremsel: Biogenetical Üresel: Uric Üretan (kim): Urethane Üretan akrilat: Urethane-acrylate Üretan elastomeri: Urethane elastomer Üretan katı köpükleri: Urethane rigid foam Üretan köpükleri: Urethane foams Üretan plastikleri: Urethane plastics Üretan reçineleri: Urethane resins Üretan süngerleri: Urethane rigid foam; Urethane foams Üreteç: Generator Üreteç gazı: Generator gas Üretici göze (tıp): Matrix1 Üretici renk: Complementary colour Üretik alumina: Manufactured alumina Üretik eşya: Manufactured goods Üretim: Production; Culture Üretim artığı hurda: New scrap Üretim çizelgesi (çelik): Tonnage chart Üretim denetimi: Production control
Ürün Üretim dezgesi: Production system Üretim hattı: Production line Üretim hızı: Production rate Üretim koşulları: Production conditions Üretim maliyetleri: Production costs Üretim planlaması: Production planning Üretim resmi: Shop drawing; Production drawing Üretim sığası: Production capacity Üretim sırasında inceleme: In-process inspection Üretim tasarlama: Production design Üretim ve taşıma kırığı (cam): Handling breakage Üretim verimliliği: Production efficiency Üretim yönetimi: Production management Üretim yöntemleri: Production methods Üretimde çubuk ölçümü: In-line bar measurament Üretimde düzleme: In-line straightening Üretimde haddeleme: In-line rolling Üretimde vakumlu torbalı süzgeç: In-line vacuum bag filter Üretken: Productive Üretken doku (tıp): Histogen Üretken olmayan: Unproductive; Nonproductive Üretken tepkimeç: Breeder reactor Üretkenlik: Productivity Üretra (tıp): Urethra Üreyen: Biogenic Üreylen kökü: Ureylene group Ürik (tıp): Uric; Uric acid Ürkme: Alarm Ürküntü: Panic Ürküntü şaşkınlığı: Panic attack Üroloji: Urology Üroskopi (tıp): Uroscopy (=Urinoscopy) Ürperme: Trepidation Ürün: Product; Yield; Throughput 717
Ürün geliştirme Ürün geliştirme: Product development Ürün karışımı: Product mix Ürün mimarisi: Product architecture Ürün niceliği: Product quantity; Product quality Ürün oylumu: Product volume Ürün ömrü: Product life Ürün şartnamesi: Product specification Ürün tasarımı: Product design Ürün yerleştirimi: Product layout Üs: Index Üst: Top; Upper Üst (Bragg denklemi): Order (n) Üst (mat.): Exponent Üst akma noktası: Upper yield point Üst beynit: Upper bainite Üst bırakıntı: Epitaxy Üst birikim: Positive segregation Üst bölge (sürekli döküm): Top zone Üst çekme dayancı: Ultimate tensile strength; Ultimate strength Üst çekme gerilimi: Ultimate tensile stress Üst çekmece: Top-drawer Üst çıkıcı (döküm): Top riser Üst damak (tıp): Soft palate Üst denetim kısıtı: Upper control limit Üst derece (döküm): Cope Üst dönüşül çözelti sıcaklığı: Upper critical solution temperature Üst dönüşül sıcaklık: Upper critical temperature Üst dönüşüm sıcaklığı: Upper transformation temperature Üst eşiz: Metamer Üst eşizli: Metameric Üst eşizlik: Metamerisim Üst ezme (hadde): Overdraft; Overdraught) Üst güverte: Spar deck Üst ısıl değer: Gross calorific value Üst ıslah noktası (cam): Upper annealing point 718
Üstel soğur(ul)ma Üst ıslah sıcaklığı (cam): Upper annealing temperature Üst kalınlık kısıtı (haddeleme): Upper thickness limit (UCL) Üst kalıp: Mould cover (=Cover die) Üst kaplama: Cover coat Üst karın bölgesi (tıp): Hypochondrium Üst kat: Upstairs Üst katman sertliği: Skin hardness Üst mercek (TEM): Top lens Üst merdane: Top roll Üst örtü: Cover coat Üst sır: Overglaze Üst sır süslemesi: Overglaze decoration Üst sıra yan blok (cam): Flux block Üst sıvı (kim): Supernatant liquid Üst söve: Lintel Üst şartname kısıtı: Upper specification limit (USL) Üst taraf: Upside Üst tavlama noktası: Upper annealing point Üst tavlama sıcaklığı: Upper annealing temperature Üst yutak (tıp): Nasopharnynx Üst yük: Peak load Üst yüzey: Upside Üst yüzey kuvveti (sıvı): Meniscus force Üst yüzey pürüzlülüğü (kaplama): Shell Üst yüzeyi hilalsi sıvı sütunu: Meniscus Üst-alt süreci (Cu-Ni ayırma): Top and bottom process Üstbırakım: Epitaxy Üstbırakımlı büyüme: Epitaxial growth Üstderi: Scarfskin; Epidermis Üstdüzey: Advanced Üstel (mat.): Exponential Üstel dağılım: Exponential distribution Üstel denklem: Exponential equation Üstel işlev: Exponential function Üstel soğur(ul)ma: Exponential absorption
Üstel yokolum Üstel yokolum: Exponential decay Üstelöncesi değişmezi (Arrhenius denklemi): Preexponential constant Üstlenme: Undertaking Üstten aydınlatıcı: Epi-illuminator Üstten aydınlatma: Epi-illumination Üstten aydınlatmalı nesnel mercek: Epiobjective Üstten doldurmalı kireç ocağı: Shaft lime kiln Üstten florışımalı mikroskop: Epifluorescence microscope Üstten giriş tutucusu (TEM): Top-entry holder Üstten taşıntı yöntemi (cam temizleme): Overflow process Üstü açık depo: Yard Üstü açık iki tekerlekli araba: Tilbury Üstü açılır araba: Landau Üstübeç: Ceruse; White lead; Ultra; Predominant Üstünalaşım anayapılı karmalar: Superalloy-matrix composites Üstünalaşımlar (Cr,Ni,Ti-Fe): Superalloys Üstünaşındırıcılar: Superabrasives Üstünaşındırıcılı taşlama çarkları: Superabrasive grinding wheels Üstünçözelti: Extra solution Üstünçözünüm: Superresolution Üstündizil mıknatıs: Superparamagnet Üstüne uydurma: Bevelling Üstüneritken: Superflux Üstüneritken katımlı: Superfluxed Üstüneritkenli: Superfluxed Üstünesnek saçılım: Superelastic scattering Üstünhonlama: Superfinishing Üstünileten (eylem): Superconducting Üstüniletim: Superconduction Üstüniletimli mıknatıs erke depolama dizgesi: Superconducting magnetic energy storage system (SMES)
Üzengi kemiğine ilişkin (tıp) Üstüniletimli nicem girişim aygıtı: Superconducting quantum interference device (SQUID) Üstüniletken (gereç): Superconductor Üstüniletken mıknatıs: Superconducting magnet Üstüniletkenlik: Superconductivity Üstünörgü: Superlattice Üstünplastisite: Superplasticity Üstüntunçlar (Al-Mn pirinçleri): Super bronzes Üstünyoğruk: Superplastic Üstünyoğruk biçimleme: Superplastic forming Üstünyoğruk davranım: Superplastic behaviour Üstünyoğruk seramikler: Superplastic ceramics Üstünyoğrukluk: Superplasticity Üstüpü: Oakum Üstüste binme: Imbrication Üstüste binmiş: Imbricated Üstüste fotoğraf çekme (hata): Double exposure Üstyapı: Superstructure Üşek: Electrode Ütü istemeyen: Drip-dry Ütüleme: Ironing Ütüleme haddesi: Temper mill Ütülenmemiş çamaşır: Dry wash Ütüsüz (giysi): Wash-and-wear Üvea: Uvea Üvendire: Gad Üvey: Half-blood Üveylik: Half bloodedness Üvez asidi: Sorbic acid Üzengi: Stirrup Üzengi kayışı: Stirrup leather; Stirrup strap Üzengi kemiği (orta kulak): Stapes Üzengi kemiği (tıp): Stirrup bone Üzengi kemiğine ilişkin (tıp): Stapedial 719
Üzeri dekorlu cam Üzeri dekorlu cam: Sintered glass Üzüm asidi: Pyruvic acid Üzüm bağı: Vineyard; Vinery Üzüm fidanlığı: Vinery Üzüm posası: Marc Üzüm şekeri: Glucose (=Dextrose) Üzüm şekeri dönüşümü: Glycolysis Üzüntü: Heartache
720
V V kaplaması (bir dalgaboyunu yansıtmayan kaplama): V coating V kesitli kalıp: V-die Vagon: Car; Railcar; Wagon Vagon çeki çubuğu: Drawbar Vagon çekici (demiryolu): Car haul Vagon gemisi: Sea train Vajina (tıp): Vagina Vakıf: Foundation Vaktinde: Timely Vakum: Vacuum Vakum destekli reçine püskürtme süreci: Vacuum assisted resin injection process Vakum fırını: Vacuum furnace Vakum freni: Booster brake Vakum gresi: Vacuum grease Vakum haznesi: Vacuum chamber; Vacuum tank Vakum işlemi uygulanmış çelik: Vacuum treated steel Vakum katıyağı: Vacuum grease Vakum kilidi: Airlock Vakum körüğü: Vacuum bellows Vakum metalbilimi: Vacuum metallurgy Vakum odası: Vacuum chamber; (cam) Vacuum cabin Vakum oluşumu: Vacuum forming Vakum ölçümü: Vacuum measurement Vakum pompası: Vacuum pump Vakum sızması: Vacuum infiltration Vakum tıkacı: Vacuum seal Vakum torbası: Vacuum bag Vakum üfleme yöntemi (cam): Vacuumand-blow process Vakum yaratma: Vacuumization Vakumda argonlu karbonsuzlaştırma: Vacuum argon decarburization (VAD) Vakumda arıtma: Vacuum refining Vakumda arkla yeniden eritme: Vacuum arc remelting (VAR) Vakumda bırakım: Vacuum deposition Vakumda biçimleme: Vacuum forming
Vakumda buharlaştırma: Vacuum evaporation Vakumda damıtım: Vacuum distillation Vakumda dondurup kurutma: Lyophilization Vakumda döküm: Vacuum casting Vakumda endüklemli eritme: Vacuum induction melting Vakumda eritme: Vacuum melting; Vacuum fusion Vakumda florışıl görüntü: Vacuum fluorescence display (VDF) Vakumda gaz giderme: Vacuum degassing Vakumda gaz giderme birimi: Vacuum degassing unit Vakumda ısıl işlem: Vacuum heat treatment Vakumda işlem: Vacuum treatment Vakumda kadmiyum örtme: Cadmium vacuum coating Vakumda kadmiyum sülfatlı örtme: Cadmium sulphate vacuum coating Vakumda kalıplama: Vacuum moulding Vakumda kaplama: Vacuum coating Vakumda karbonat süreci: Vacuum carbonate process Vakumda karbonlu oksijen giderme (p.çelik): Vacuum-carbon deoxidation (VCD) Vakumda kokil döküm: Vacuum permanent mould casting Vakumda krom kaplama: Chromium vacuum coating Vakumda kurutma: Vacuum drying Vakumda metal kaplama: Vacuum metallizing Vakumda metal kaplama (cam): Vacuum coating Vakumda oksijen giderme: Vacuum deoxidation Vakumda oksijenle karbonsuzlaştırma: Vacuum oxygen decarburization (VOD) Vakumda oksijenle karbonsuzlaştırma fırını: Vacuum oxygen decarburization (VOD) furnace
Vakumda paketleme Vakumda paketleme: Vacuum packing Vakumda plazma püskürtme: Vacuum plasma spraying (VPS) Vakumda sertleştirme: Vacuum hardening Vakumda sıcak baskılama: Vacuum hot pressing (VHP) Vakumda tavlama: Vacuum annealing Vakumda torbalı kalıplama (plastikler): Vacuum bag moulding Vakumla potada gaz giderimi: Vacuum ladle degassing Vakumla şişirme (cam): Vacuum blowing Vakumlu besleme (cam): Suction feeding Vakumlu fırın: Vacuum furnace Vakumlu gaz giderici: Vacuum degasser Vakumlu hazne: Vacuum tank Vakumlu kalıp (cam): Suction mould Vakumlu süreç: Suction process Vakumlu süzgeç: Vacuum filter Vakumlu süzgeçli tamburlar: Vacuum filter drums Vakumölçer: Vacuum gauge Vakum-üfleme yöntemi (cam): Suck-and blow process Valentinit (antimuan minerali): Valentinite Valf: Valve Valf çelikleri: Valve steels Valf yayı: Valve spring Valf yayı teli: Valve spring wire Valf yuvası: Valve seat Valflı: Valved; Valvate Valfsız: Valveless Valin: Valine Valiz: Handbag; Valise; Suitcase Van Arkel süreci: Van Arkel process Van de Graaf üreteci: Van de Graaf generator Van der Waals bağı: Van der Waals bond Van der Waals denklemi: Van der Waals equation 722
Vanilin Van der Waals kuvvetleri: Van der Waals forces Van der Waals oylumu: Van der Waals Volume Van dyke kahverengisi: Van dyke brown Van Valkenburgh deneyi (cevherlerde W, V, Ti, Mo belirleme): Van Valkenburgh test Vana: Valve; Stopcock Vanadat: Vanadate Vanadinit: Vanadinite Vanadyum: Vanadium Vanadyum alaşımları: Vanadium alloys Vanadyum alaşımlı çelikler: Vanadium alloyed steels Vanadyum asitli: Vanadic acid Vanadyum beşoksit: Vanadium pentoxide Vanadyum borür: Vanadium boride Vanadyum bromür: Vanadium bromide Vanadyum cevherleri: Vanadium ores Vanadyum çubuğu: Vanadium rod Vanadyum florürler: Vanadium fluorides Vanadyum iyodür: Vanadium iodide Vanadyum karbür: Vanadium carbide Vanadyum klorürler: Vanadium chlorides Vanadyum nitrür: Vanadium nitride Vanadyum oksitler: Vanadium oxides Vanadyum oksiüçklorür: Vanadium oxytrichloride Vanadyum silisid: Vanadium silicide Vanadyum talaşı: Vanadium turnings Vanadyum tanecikleri: Vanadium granules Vanadyum tozu: Vanadium powder Vanadyum varağı: Vanadium foil Vanadyumlu (+2): Vanadous Vanadyumlu (+3): Vanadic Vanadyumlu çelikler: Vanadium steels Vanadyumlu kalay sarısı: Vanadium tinyellow Vanadyumlu tunçlar: Vanadium bronzes Vanilin: Vanillin
Vanilya Vanilya: Vanilla Van’t Hoff denklemi: Van’t Hoff equation Van’t Hoff kuralı: Van’t Hoff ’s principle Van’t Hoff ’un eşoylum eğrisi: Van’t Hoff ’s isochore Van’t Hoff ’un eşsıcaklık eğrisi: Van’t Hoff ’s isotherm Vantilatör: Ventilating fan Vantuz: Cupping glass; Cumping glass Vapur: Boat; Ship fever; Steamer; Steamship Vapur bağlantılı tren: Boat train Var: Available Varak: Foil Varakcılık: Goldbeating Vardiya: Shift Varfarin: Warefarin Vargel bıçkı: Reciprocating saw Vargel testere: Hacksaw; Reciprocating saw Vargel testere bıçağı: Hacksaw blade Vargel tezgahı: Shaper Vargı: Conclusion Varil: Butt; Keg; Cask; Barrel Varis (tıp): Varicosis; Varix Varis ameliyatı (tıp): Varicotomy Varisit: Variscite Varisli (tıp): Varicellate; Varicose Varistor: Varistor Varlık: Property; Wealth Varolan gerilim: Inherent stress Varoli köprüsü (beyin): PonsVarolii Varsayım: Hypothesis Varsayımlı: Hypothetical Varsıl atmosfer: Rich atmosphere Varsıl fırın atmosferi: Rich furnace atmosphere Varyoz: Sledge hammer Vasat: Mean Vasıf: Qualification Vasıta: Vehicle
Veratrin (kim.) Vat (güç birimi): Watt Vatmetre: Wattmeter Vat-saat: Watt-hour Vatsız akım: Wattless current Vavelit: Wavellite Vazelin: Petrolatum; Petroleum jelly; Vaseline Vazgeçilemez: Unexpendable Vazo biçiminde: Vasiform V-birikinti: V-segregate V-çentiği: V-notch V-çentikli Charpy denemesi: V-notch charpy testing V-çentikli Charpy deneyi: V-notch charpy test V-çentikli çarpma deneyi: V-notch impact test V-çentikli çarpma tokluğu: V-notch impact toughness V-çentikli tokluk: V-notch toughness V-dişlisi: Herringbone gear Veba (tıp): Plague; Pestilence Veba bölgesi: Plague spot Veba getiren (tıp): Pestilential Vectra reçineleri: Vectra resins Vectran elyafı: Vectran fibre Vectran lifi: Vectran fibre Vegard yasası (örütbilim): Vegard’s law Vektör çözümlemesi: Vector analysis Vektörler hesabı: Calculus ofVectors Velo-süreci (cam): Vello-process Velur: Velure Venedik beyazı: Venetian white Venedik kırmızısı: Venetian red Venedik sandalı: Gondola Venturi borusu: Venturi tube; Venturi pipe Venturi etkisi (perdeleme): Venturi effect Venturi yıkayıcı (gaz): Venturi washer; Venturi scrubber Veratrin (kim.): Veratrin(e) 723
Verem (tıp) Verem (tıp): Tuberculosis; White plague; Phthisis Verem dutu (tıp): Yaws Vereme ilişkin: Tubercular; Tuberculate Veremli: Phtisic; Tubercular; Tuberculate; (tıp) Tuberculous Verev (kumaş): Bias Verev ek: Bevelled joint Vergi: Tax Vergi iadesi: Tax return Vergi indirimi: Tax deduction Vergi kaybı: Tax loss Vergi muafiyeti: Tax exemption Vergi mükellefi: Tax payer Vergi mükellefiyeti: Tax liability Vergi oranı: Tax rate Vergi ödeyen: Tax payer Vergi pulu: Tax stamp Vergiden muaf: Tax-free Vergilendirme: Taxation Vergisiz: Tax-free Vergiye tabi: Taxable Veri: Datum Veri bankası: Data bank Veri değerlendirme: Data evaluation Veri depolama: Data storage Veri işleme: Data processing Veri işleme dizgesi: Data processing system Veri noktaları: Datum points; Gagemarks Veri tabanı: Data base; Database Veri tabanı yönetim dizgeleri: Database management systems Verici: Transmitter Verici: Broadcasting transmitter Verici kazan: Feed boiler Verici kırıcı: Feed crusher Verilebilir neden: Assignable cause Veriler: Data Verim: Output; (kimya) Yield Verimli: Efficient; Productive; Efficiency 724
Vickers sertlikölçeri Verimlilik: Productivity Verimsiz: Inefficient; Unproductive Verimsizlik: Inefficiency Veriş: Delivery1 Verit: Dose; (ecz.) Dosage Vermikulit: Vermiculate; Vermiculite Vermiyon: Red sulphide of mercury Vernik: Gloss; Varnish; Glaze; Lacquer Vernikleme: Lacquering Vernikli: Varnished; Lacquered Verniksiz: Unvarnished Verniye: Caliper Vestiyer: Wardrobe Vestonit: Westonite Veter: Tendon Veter (tıp): Sinew Vezüvanit: Vesuvianite Vibratör: Vibrator Vickers elmas piramit sertliği: Vickers diamond pyramid hardness Vickers elmas piramit sertlikölçeri: Vickers diamond pyramid hardness tester Vickers incesertliği: Vickers microhardness Vickers incesertlik deneyi: Vickers microhardness test Vickers incesertlikölçeri: Vickers microhardness tester Vickers mikrosertliği: Vickers microhardness Vickers piramit sayısı: Vickers pyramid number Vickers sertliği: Vickers hardness (HV) Vickers sertlik deneyi: Vickers hardness test Vickers sertlik ölçeği: Vickers hardness scale Vickers sertlik ölçümü: Vickers hardness measurement Vickers sertlik sayısı: Vickers hardness number (HVN) Vickers sertlikölçeri: Vickers hardness tester
Vida Vida: Screw Vida açma: Hobbing Vida adımı: Screw pitch Vida başı yuvası: Countersink Vida çıkarma: Unscrewing Vida dişi: Screw thread (=Screw tooth); (şişe) Thread Vida dişi frezesi: Screw milling cutter Vida elevatör: Screw elevator Vida freze tezgahı: Screw milling machine Vida hatve mastarı: Screw gauge Vida hatvesi: Screw pitch Vida kılavuzu: Hob; Screw tap Vida lokması: Charser; Screw tap and stock Vida makinası: Screw machine Vida pulu: Screw ferrule Vida salma: Binding Vida sökücü: Screw extractor Vida tarağı: Screwthreaded gauge Vidalama (hadde): Screwdown Vidalama ayarlayıcı: Screwdown position regulator Vidalı basgaç: Screw pres Vidalı çivi: Screw nail Vidalı dayak: Screw dolly Vidalı halka: Screw eye Vidalı kafa (şişe): Threaded finish Vidalı kaldırgaç: Jackscrew Vidalı kama: Screw wedge Vidalı kanca: Screw hook Vidalı kapak: Screw cap Vidalı mikrometre: Screw micrometer Vidalı mikrometreli gözmerceği (mikroskop): Screw micrometer eyepiece Vidalı pres: Screw pres Vidalı vana: Screw valve Vidalık çubuk: Screw stock Vidalık tel: Screw wire Video: Video Video borusu: Video tube
Vinil çoğuzları Video kamerası: Video camera Video kaseti: Video casette Video kaseti göstericisi: Video casette player Video kaseti kaydedicisi: Video casette recorder Video kaydedici: Video recorder Video mikroskopisi: Video microscopy Video oyunu: Video game Video şeridi: Videotape Vidicon boru (video,TV.): Vidicon ™ tube Vilemit: Willemite Vilüs (tıp): Villus Vilüs biçimli: Villiform Vilüslü: Villose Vinç: Wiuch; Winch; Crane; Hoisting crane; Hoisting machine; Hoist Vinç bomu: Crane boom Vinç çengeli: Crane hook Vinç çubuğu: Capstan bar Vinç halatı: Winch rope Vinç kablosu: Hoisting cable Vinç kavracı: Grab Vinç kepçesi: Grab Vinç kıskacı: Lifting tongs Vinç kolu: Gibbet Vinç köprüsü arabası: Trolley Vinç makarası: Gin block Vinç potası: Crane ladle Vinç rayı: Crane rail Vinç tamburu: Hoist drum Vinç zinciri: Hoisting chain Vinçle kaldırma: Hoisting Vinil: Vinyl Vinil alkol: Vinyl alcohol Vinil asetat: Vinyl acetate Vinil asetat plastikleri: Vinyl acetate plastics Vinil bileşikleri: Vinyl compounds Vinil çarşaflar: Vinyl sheets Vinil çoğuzları: Vinyl polymers 725
Vinil esterleri Vinil esterleri: Vinyl esters Vinil eterleri: Vinyl ethers Vinil fenolikler: Vinyl-phenolics Vinil klorür: Vinyl chloride Vinil klorür plastikleri: Vinyl chloride plastics Vinil klorür -vinil asetat plastikleri: Vinyl chloride-vinyl acetate (VC-VA) plastics Vinil kökü: Vinyl group Vinil lateks: Vinyl latex Vinil metakrilat: Vinyl methacrylate Vinil polimerleri: Vinyl polymers Vinil reçinesi: Vinyl resin Vinilasetilen: Vinylacetylene Vinilidin florür eşçoğuzu: Vinylidene fluoride copolymer Vinilidin klorür: Vinylidene chloride Vinilidin klorür plastikleri: Vinylidene chloride plastics Vinilidin kökü: Vinylidene group Vinilli polisilan: Vinylic polysilane Vinilpridin eşçoğuzu: Vinylpyridine copolymer Vinsan anjini (tıp): Trench mouth (=Vincentis angine) Viomisin: Viomycin Viosterol (tıp): Viosterol Viraj (hadde): Repeater Virgül ( mercek bozukluğu): Coma Virüs (tıp): Zyme; Virus Virüs bilimi (tıp): Virology Virüs bulaşı: Virosis Virüs enfeksiyonu (tıp): Virosis Virüs öldürücü ilaç: Viricide Virüs öldürücü ilaç: Virucida (=Viricide) Virüse ilişkin (tıp): Viral Viski bardağı (türü) (cam): Old fashion Viskoelastik: Viscoelastic Viskoelastik deformasyon: Viscoelastic deformation Viskoelastisite: Viscoelasticity 726
Voksel (en küçük sayısal görüntü) Viskoplastik: Viscoplastic Viskoplastisite: Viscoplasticity Viskosite: Viscosity Viskosite sayısı: Viscosity number Viskoz: Viscose Vişne çürüğü rengi: Maroon Vişneçürüğü (renk): Carmine Vitalyum™ (Cr+Co+Mo alaşımları): Vitallium™ Vitamin: Vitamin(e) Vitamin fazlalığı (tıp): Hypervitaminosis Vitamin verme: Vitaminization Vitelin: Vitellin Viterit: Witherite Vites kolu: Gearshift; Gear lever; Gear shift Vites kutusu: Gearbox; Gear box; Gearbox Vitray: Leaded glass Vitreosil™ (silika türü): Vitreosil™ Vitrin: Glass-case; Shopwindow Vitrin camı: Glass for shop windows Vitrin düzenleme: Window dressing Vitrin mankeni: Dress-stand Vitriyol: Vitriol Vitriyol pırıltısı: Vitriol ochre Vitriyolleştirme: Vitriolization Vivyanit: Vivianite Viyana kireci: Vienna lime Viyola: Viola Viyolonsel: Cello; Violencello Vizite çağrısı: Sick call Vizör: Visor V-kalıp: V-die V-kanalı: V-groove V-kayışı: V-belt V-kayışı kasnağı: Sheave V-kaynağı: V-weld V-motor: V-engine Vogel-Fulcher bağıntısı: Vogel-Fulcher relation Voksel (en küçük sayısal görüntü): Voxel
Voksel geometrisi Voksel geometrisi: Voxel geometry Volan: Flywheel Volastonit: Wollastonite Volbortit: Volborthite Volfram: Tungsten Volfram alaşımları: Tungsten alloys Volfram altıflorür: Tungsten hexafluoride Volfram altıklorür: Tungsten hexachloride Volfram asidi: Tungstic acid Volfram birkarbür: Tungsten monocarbide Volfram borür: Tungsten boride Volfram bromür: Tungsten bromide Volfram çubuğu: Tungsten rod Volfram filamenti: Tungsten filament Volfram filamentli lâmba: Incandescent lamp Volfram karbür / kobalt (WC-Co): Tungsten carbide / cobalt Volfram karbürleri: Tungsten carbides Volfram klorürleri: Tungsten chlorides Volfram lambası: Tungsten lamp Volfram oksit: Tungsten oxide Volfram pırıltısı: Wolfram ochre Volfram silisid: Tungsten silicide Volfram soygaz kaynağı: Tungsten inertgas(TIG) welding Volfram sülfür: Tungsten sulphide Volfram teli: Tungsten wire Volfram temelli yüksek hız çelikleri: Tungsten base high speed steels Volfram tozu: Tungsten powder Volfram tuncu: Tungsten bronze Volfram uç: Tungsten tip Volfram üçoksit: Tungstite; Tungsten trioxide Volfram üretim süreci: Tungsten production process Volfram varak: Tungsten foil Volframit: Wolframite Volframlı: Tungstic
Volterra dislokasyonu Volframlı bakırlı metal anayapılı karmalar: Tungsten-copper metal-matrixcomposites Volframlı çelikler: Tungsten steels Volframlı keski çeliği: Tungsten chisel steel Volframlı kromlu çelikler: Tungstenchromium steels Volframlı sıcak iş çelikleri: Tungsten hotwork steels Volframlı yüksek hız çelikleri: Tungsten high-speed steels Volframlı yüksek hız takım çelikleri: Tungsten high-speed tool steels Volfram-renyum: Tungsten-rhenium Volkan külü: Ejecta Volkan taşı (y.bil.): Lapillus-pilli Volkanik: Pyroclastic; Volcanic; Igneous Volkanik cam: Perlite; Volcanic glass Volkanik cam ipliği: Pele’s hair Volkanik granit: Rhyolite Volkanik kaya: Volcanic glass Volkanik kayaç: Phonolite; Igneous rock Volkanik kristalli: Pyrocrystalline Volkanik kül (çimento): Pozzuolana Volkanik magma: Igneous magma Volkanik süngertaşı (hidrolik çimento): Terras; Trass Volkanit: Ebonite Volkanize kauçuk: Hard rubber Volkmann kanalı (tıp): Volkmann’s canal Volt (gerilim birimi): Volt Volta çifti: Voltaic couple Volta gözesi: Voltaic cell Volta pili: Voltaic battery; Galvanic battery; Voltaic pile Voltaj (elekt.): Voltage Voltaj merkezleme (e.m.): Voltage alignment Voltametre: Voltameter Voltamper: Volt-ampere (VA) Volterra dislokasyonu: Volterra dislocation 727
Voltölçer-Amperölçer Voltölçer-Amperölçer: Voltammeter Von Mises akma kıstası: Von Mises yielding criterion Von Mises etkin gerilimi: Von Mises effective stress Von Mises kıstası: Von Mises criterion Vroman etkisi (tıp): Vroman effect V-silindirli motor (oto.): V-type-engine V-takozu: V-block Vulfenit: Wulfenite Vulkanize etme: Vulcanization Vur(ul)ma: Pounding Vuran: Pulsant Vurgulama devresi (elekt.): Accentuator Vurma: Pulsing; Battering; Blow; Percussion Vurma (ışık): Impingement Vurmalı delme: Percussion drilling Vurtzilit (katı bitüm türü): Wurtzillite Vurtzit: Wurtzite Vuru: Stroke Vuruntu (motor): Pinking (=Knocking) Vuruntu Çarpma: Knock Vuruntu önleyici bileşikler: Antiknock compounds Vuruntuönler (motor): Antiknock Vuruntusuz (motor): Knockless Vuruş: Knock; Beat; Strike; Stroke; Blow Vuruş sayısı (biçimleme): Number of strokes Vuruşlu çalgı: Percussion instrument Vuruşlu muayene (tıp): Percussion Vücuda bağlanan sıvı borusu (tıp): Cannula Vücut (tıp): Body Vücut bileşimi: Body composition Vücut bölümlerinin adları (tıp): Toponomy Vücut rengi: Pigment colour Vücut sıcaklığı düşük: Hypothermal Vücut sıcaklığının düşürülmesi (tıp): Hypothermia (=Hypothermy) 728
V-yivi Vücut suyu: Body water Vücuttan ameliyatla parça çıkarılması (tıp): Ablation Vürtzit: Wurtzite Vürtzit yapısı: Wurtzite structure Vüstit: Wustite Vycor camı: Vycor glass V-yivi: V-groove
W Waelz döner fırını (çinko): Waelz rotary kiln Waelz fırını (çinko): Waelz kiln Waelz maçası: Waelz core Waelz süreci (çinko): Waelz process Wagner yaklaşımı: Wagner approximation Walden kuralı: Walden’s rule Wallner çizgileri (gevrek kırılma): Wallner lines Walloon süreci (dövme demir): Walloon process Walter etmenleri: Walter’s factors Walterleme (parlatma): Walterisation Walthal süreci (alümina): Walthal process Wankel motoru: Wankel engine Wanner yüksek sıcaklıkölçeri: Wanner pyrometer Washburn maçası: Washburn core Washoe süreci: Washoe process Wassermann deneyi (tıp): Wassermann test Wassermann tepkimesi (tıp): Wassermann reaction Watts çözeltisi: Watts solution Watts yunağı (nikel kaplama): Watts bath Weaton - Najarian çinko yoğunlacı: Weaton-Najarian zinc condenser Weber (mıknatıs akı birimi): Weber Wedgewood (İngiliz çömleği): Wedgewood™ Weibel süreci (kaynak): Weibel process Weibull çizgesi: Weibull graph Weibull dağılımı: Weibull distribution Weibull istatistiği: Weibull statistics Weibull katsayısı: Weibull modulus Weibull kuramı: Weibull theory (weakestlink) Weibull modeli: Weibull model Weibull sayılamı: Weibull statistics
Weiss değişmezleri: Weiss constants (=Molecular constants) Weldclad-tozaltı sert kaynak kaplama makinası: Weldclad-submerged cladding machine Welsh süreci (Cu): Welsh process Wenstrom haddesi (yassı ürün): Wenstrom mill Wenzel yasası (çözünme): Wenzel’s law Werner kuramı: Werner’s theory Weston gözesi: Weston cell Wetherill çinko oksit süreci: Wetherill zinc oxide process Wetherill mıknatıslı ayırıcısı: Wetheril magnetic separator Wetherill süreci (ZnO): Wetherill process Wettangel süreci (Zn): Wettangel process Wheatstone köprüsü (elekt.): Wheatstone bridge Wiberg-Soderfors süreci (sünger demir): Wiberg-Soderfors process Widmanstatten ferrit: Widmanstatten ferrite Widmanstatten yapı: Widmanstatten structure Wiedemann-Franz değişmezi (fiz.): Wiedemann Franz constant Wiedemann-Franz-Lorenz yasası: Wiedemann-Franz-Lorentz law Wien süzgeci (e.mik): Wien filter Wigner erki (örüt): Wigner energy Wigner etkisi (ışınım): Wigner effect Wilfley masası (madencilik): Wilfley table Williams besleyicisi (döküm): Williams riser Williamson moru: Williamson’s violet Willputte fırınları (kok): Willputte ovens Wilson sis odası: Wilson cloud chamber WLF bağıntısı: William-Handel-Ferry (WLF) relation
Woestyn kuralı (dışık özgül ısıları) Woestyn kuralı (dışık özgül ısıları): Woestyn’s rule Wohlwill süreci (Au): Wohlwill process Wollaston prizması (girişimli mikroskop): Wollaston prism Wollaston teli (Pt): Wollaston wire Wollf yasası (tıp): Wollf ’s law Wolpert sertlikölçeri: Dia-tester (=Wolpert hardness tester) Wood alaşımı: Wood’s alloy (=Wood’s metal) Wood metali (Bi + Pb + Cd): Wood’s metal Wootz çeliği: Wootz steel Wootz süreci (eski çelik): Wootz process Worcester porseleni: Worcester porcelain; Worcester china Wöhler deney aygıtı: Wöhler testing machine Wöhler deneyi: Wöhler test Wöhler yorulma deneyi: Wöhler fatigue test Wullf ağı (örütbilim): Wulff net Wullf savı: Wullf theorem Wullf teoremi: Wullf theorem Wurth tepesi (y. fırın): Wurth top Wüstit indirgemesi: Wustite reduction Wüstit indirgenme bölgesi (y. fırın): Wustite reductionZone Wyckoff simgelemi: Wyckoff notation
730
X X ışınlaması: X-ırradiation X ışınları yayma: X-ırradiation X-birimi (10e-11cm=10e-3Å): X-unit X-ekseni: X-axis X-ışınımı: X-radiation(X-ray radiation) X-ışınları: Röntgen rays; X-rays X-ışınları aygıtı: X-ray machine X-ışınları belirgin görüngeleri: X-ray characteristic spectra X-ışınları belirlemesi: X-ray determination X-ışınları bilgisayarlı tomografisi: X-ray computed tomography X-ışınları borusu: X-ray tube X-ışınları çalışmaları: X-ray studies X-ışınları çözümlenmesi: X-ray analysis X-ışınları dalga dağılım çözümlemesi: X-ray W.D. analysis X-ışınları denemesi: X-ray testing X-ışınları deneyi: X-ray test X-ışınları döner anodu: X-ray rotating anode X-ışınları duyarlılığı: X-ray sensitivity X-ışınları erke dağılım çözümlemesi: Xray E.D. analysis X-ışınları erke dağılımlı görünge gösterimi: X-ray energy-dispersive spectroscopy X-ışınları erke dağılımlı görüngeölçer: X-ray energy-dispersive spectrometer X-ışınları florışıl deneyleri: X-ray fluorescence tests X-ışınları florışıl görüngeölçümü: X-ray fluorescence spectrometry (XRFS) X-ışınları florışıması mikroskobu: X-ray fluorescence microscope X-ışınları florışıması: X-ray fluorescence X-ışınları fotoelektron çözümleme yöntemi: X-ray photoelectron analysis technique
X-ışınları fotoelektron spektroskopisi: X-ray photoelectron spectroscopy (XPS) (=Electron spectroscopy) X-ışınları girişimölçümü: X-ray interferometry X-ışınları görüngegözlemi: X-ray spectroscopy X-ışınları görüngegözleri: X-ray spectroscope X-ışınları görüngeleri: X-ray spectra X-ışınları görüngeölçeri: X-ray spectrometer X-ışınları görüngeölçümü: X-ray spectrometry (XRS) X-ışınları haritalaması: X-ray mapping X-ışınları ışıksalımlı elektron mikroskopisi: X-ray photoemission electron microscopy X-ışınları ince çözümlemesi: X-ray microanalysis X-ışınları ince resimlemesi: Microradiography X-ışınları kaçış açısı: X-ray take-off angle X-ışınları kalkanlaması: X-ray shielding X-ışınları kaynağı: X-ray source X-ışınları kırınım verileri: X-ray diffraction data X-ışınları kırınım yeğinlikleri: X-ray diffraction intensities X-ışınları kırınım yüzey betimi: X-ray diffraction topography X-ışınları kırınımı: Diffraction of x-rays; X-ray diffraction (XRD) X-ışınları kırınımı belirlemesi: X-ray diffraction determination X-ışınları kırınımölçeri: X-ray diffractometer X-ışınları kolimatörü: X-ray collimator X-ışınları koruyucu camı: X-ray shielding glass X-ışınları mikroradyografisi: X-ray microradiography
X-ışınları mikroskobu X-ışınları mikroskobu: X-ray microscope X-ışınları mikroskopisi: X-ray microscopy X-ışınları mikrotomografisi: X-ray microtomography X-ışınları ölçeri: X-ray gauge X-ışınları örütbilimi: X-ray crystallography X-ışınları örütbilimsel yöntemleri: X-ray crystallographic techniques X-ışınları saçılım çarpanı: X-ray scattering factor X-ışınları saçılımı: X-ray scattering X-ışınları salımı: X-ray emission X-ışınları sayacı: X-ray counter X-ışınları sayım oranı: X-ray count rate X-ışınları soğurumu: Absorption of Xrays; X-ray absorption X-ışınları spektroskobu: X-ray spectroscope X-ışınları süzgeci: X-ray filter X-ışınları tomografisi: X-ray tomography X-ışınları tortusu: X-ray sedimentation X-ışınları toz kırınım ölçümü: X-ray powder diffractometry X-ışınları toz kırınımı: X-ray powder diffraction X-ışınları toz verileri: X-ray powder data X-ışınları ucaylanması: X-ray polarization X-ışınları ultramikroskobu: X-ray ultramicroscope X-ışınları verileri: X-ray data X-ışınları yansımaları: X-ray reflections X-ışınları yansıtırlığı: X-ray reflectivity X-ışınları yapı çözümlemesi: X-ray structural analysis X-ışınları yazıcısı: X-ray recorder X-ışınları yeğinliği: X-ray intensity X-ışınları yoğunluğu: X-ray density 732
X-Y tablası (seramikler) X-ışınları yüzey betimi: X-ray topography(XRT) X-ışınları yüzey betimi yöntemleri: X-ray topographic techniques X-ışınlarına karşı koruyucu cam: X-ray protective glass X-ışınlarının dalgaboyu dağınımlı çözümlemesi: Wavelength dispersive analysis of x-rays X-ışınlarıyla bombardıman: Zapping X-ışınlarıyla gerilim ölçümü: X-ray stress measurement X-ışınlarıyla muayene: X-ray inspection X-ışınlarıyla resim çekimi: X-ray radiography X-kesimi (mat.): X-intercept X-kromozomu: X chromosome X-kuşağı: X-band X-Y tablası (seramikler): X-Y stage
Y Y alaşımı: Y alloy Y kromozomu: Y chromosome Yaba: Hayfork; Winnow Yaban kaya: Xenolith Yabancı: Extraneous; Foreign Yabancı bayrak: False colours Yabancı cisim: Foreign body Yabancı cisim dev gözesi: Foreign body giant cell (FBGC) Yabancı cisim tepkimesi: Foreign reaction Yabancı kırınım çizgileri: Extraneous diffraction lines Yabancı madde girmesi (cam): Impression Yabancı madde hasarı: Foreign object damage (FOD) Yad belirtim (asalak araştırma yöntemi): Xenodiagnosis Yad biçim: Paramorph Yad doku aşısı (tıp): Heterograft; Xenograft Yad doku aşısı (tıp): Xenograft Yad dokulu ameliyat (tıp): Heteroplasty Yad kaya: Xenolith Yad kırınım (tıp): Anisometropia Yad oluşum (tıp): Heterotopia Yad oluşumsal organ nakli (tıp): Heterotopic transplant Yadigar: Memento Yafta: Lable; Tag; Hangtag; Poster; Placard; Tab Yagi anteni (elektr): Yagi antenna Yağ: Fat; Oil; Lipid Yağ asitleri: Fatty acids Yağ ayrıştırıcı: Lipoclastic; Lipolytic Yağ çeken: Oleophilic Yağ çözenler: Solvent degreasers Yağ dokusu (tıp): Adipose tissue; Fatty tissue Yağ dolaşımı: Oil circulation Yağ fıçısı: Oil barrel
Yağ fışkırtmalı temizleme: Oil flushing Yağ filmi (yataklar): Oil film Yağ gazı (%85H2+Karbonhidratlar): Oil gas Yağ gibi: Unguinous Yağ giderme: Degreasing Yağ gözesi: Fat cell Yağ ibriği: Oilcan Yağ içeren: Unguinous; Oleaginous Yağ kabarcığı (tıp): Milium Yağ karartması (çelik): Oil blackening Yağ katmanı: Oil layer Yağ keçesi: Oil seal Yağ kutusu: Oil box Yağ lambası: Oil lamp Yağ lekeleri (cam): Oil marks; Oil spots Yağ lekesi: Smear; Oil stain; Smudge; (döküm) Oil shot Yağ lekesi deneyi: Oil stain test Yağ memesi: Oil nipple Yağ oluşumu (tıp): Lipogenesis Yağ parlaklığında: Oil bright Yağ soğutucusu: Oil cooler Yağ sürtünmeli yatak (mak.): Oil flooded bearing Yağ süzgeci: Oil filter Yağ tabancası: Oil gun Yağ tankı: Oil tank Yağ teknesi (oto): Sump Yağ temelli: Oil-based Yağ tümörü (tıp): Fatty tumor Yağ uru: Fatty tumor; Lipoma Yağ varili: Oil barrel Yağ ve ağartma deneyi (çatlak belirleme): Oil and whiting test Yağ veren: Oleaginous Yağ yakıcı: Oil burner Yağ yakımlı: Oil firing Yağ yakıtlı: Oil firing Yağ yakıtlı fırın: Oil firing furnace
Yağ yayınımlı pompa Yağ yayınımlı pompa: Oil-diffusion pump Yağ yumrusu (tıp): Atheroma Yağ yunağı: Oil bath Yağ yunağı dizgesi: Oil-bath system Yağ yüzermesi: Lipid adsorption Yağ zarı: Oil film Yağda çözünür: Fatsoluble Yağda marmenevişleme: Oil martempering Yağda marmenevişlenmiş: Oil martempered Yağda marmenevişlenmiş çelik: Oil martempered steel Yağda menevişleme: Oil tempering Yağda menevişlenmiş mekanik yay teli: Oil tempered mechanical spring wire Yağda sertleş(tir)me: Oil hardening Yağda sertleş(tir)me ortamı: Oil-hardening medium Yağda sertleş(tir)me yağları: Oil-hardening oils Yağda sertleş(tiril)en çelikler: Oil-hardening steels Yağda sertleş(tiril)en soğuk iş çelikleri: Oil-hardening cold-work steels Yağda sertleş(tiril)en takım çelikleri: Oilhardening tool steels Yağda sertleş(tiril)miş: Oil hardened Yağda sertleş(tiril)miş çelik: Oil-hardened steel Yağda suverilen çelikler: Oil quenching steels Yağda suverilmiş: Oil quenched Yağda suverilmiş çelik: Oil quenched steel Yağda suverme: Oil quenching Yağda suverme ortamı: Oil quenching medium Yağda suverme tankı: Oil quenching tank Yağda suverme yağları: Oil quenching oils Yağdanlık: Grease cup; Oil box; Oilcan Yağı az kaymak: Light cream 734
Yağlı kalıp (döküm) Yağır: Saddle-gall Yağış çizgesi: Hyetograph Yağış inceleme: Hyetography Yağış ölçme: Udometry Yağış ölçümü: Pluviometry Yağışölçer: Pluviometer; Udometer Yağışyazar (yağmur miktarını ölçen aygıt): Udograph Yağ-kum karıştırıcı: Rotoil mixer Yağla kullanılan mercek: Oil-immersion lens; Immersion objective Yağla ovma: Embrocation Yağlama: Lubrication; Oiling Yağlama (kaynak): Buttering Yağlama birimi: Oiling unit Yağlama gresi: Lubricating grease Yağlama katkıları: Lubricating additives Yağlama pompası: Lubricating pump Yağlama yağı (sıvı): Lubricating oil Yağlanmamış: Unlubricated Yağlanmamış numune: Unlubricated sample Yağlanmamış yüzey: Unlubricated surface Yağların hidrojenle(n)mesi: Hydrogenetion of oils Yağlayıcı (madde): Lubricant Yağlayıcı verimliliği: Lubricant efficiency Yağlı: Adipose; Fatty; Oily; Unguinous; Oleaginous Yağlı bağlama: Oil bonding Yağlı boya: Oil colour; Oil paint (=Oil colour) Yağlı boya kalemi: Grease pencil Yağlı boya katığı: Extenders Yağlı boya resim: Painting; Oil painting Yağlı boya resim tahtası: Panel-board Yağlı boya taklidi resim (bez): Oleograph Yağlı cila: Oil varnish Yağlı kağıt: Wax paper; Waxed paper Yağlı kalıp (döküm): Oil mould
Yağlı kömür Yağlı kömür: Fat coal Yağlı kum: Precoated sands; Oil-sand Yağlı kum (döküm): Oil sand Yağlı kum maçalar (döküm): Oil-sand cores Yağlı linyit: Bitumen lignite Yağlı maça (döküm): Oil core Yağlı mercek: Immersion lens Yağlı merdane: Oily roll Yağlı nesnel mercek: Immersion objective; Oil-immersion lens Yağlı objektif: Oil-immersion lens; Immersion objective Yağlı parlatma: Buttering Yağlı protein: Lipoprotein Yağlı reçine: Oleoresin Yağlı salgı (tıp): Smegma Yağlı sürgün(tıp): Sprue Yağlı tortu şişti: Oil shale Yağlı yapağı: Yolky wool Yağlı yoğunlaç (mercek): Oil-immersion condenser Yağlı yozlaşma (tıp): Fatty degeneration Yağlı yumuşak maden kömürü: Bituminous coal Yağlılık: Adiposity Yağmur borusu: Downspout Yağmur buzu: Glitter Yağmur damlası (cam deseni): Dewdrop Yağmur damlası desenli cam: Sparkle glass; Water drop glass; Dew drop glass Yağmur geçirmez giysi: Rainwear Yağmur oluğu: Gutter Yağmur ölçeği: Rain gauge Yağmur suyu fıçısı: Water-butt Yağmurluk: Raincoat; Mackintosh Yağ-oksijen bağlayıcı (döküm): Oiloxygen binder (=Cold setting binder; air setting binder) Yağsı: Adipose; Oleaginous
Yakınalan taramalı ışık mikroskopisi Yağsız: Unlubricated; Fatless Yağsız kömür: Sub-bituminous coal Yağsız kum: Greensand Yağsız süt dondurması: Ice milk Yağsız yataklar: Oilless bearings Yahudi hastalığı: Tay-Sachs disease Yaka: Flange; Collar1 Yaka düğmesi: Collar button; Stud Yakaç: Pilot light; Burner Yakaç kanama vanası: Burner shot-off valve Yakaç memesi: Burner nozzle Yakalama kesit alanı: Capture cross section Yakamoz: Noctiluca Yakı: Moxa; (tıp) Cataplasm Yakıcı: Caustic Yakıcı soda: Caustic soda Yakıcı soda çatlatması: Caustic cracking Yakıcı soda gevrekleştirmesi: Caustic embrittlement Yakıcı soda yunağı: Caustic soda bath Yakıcı sodaya daldırma: Caustic dip Yakılıp kül olmuş: Incinerated Yak(ıl)ma (ölü): Incineration Yakılmış: Incinerated Yakımlı süsleme (tahta: Encaustic Yakın: Neighboring; Neighbouring Yakın çekim (fotoğraf): Close-up Yakın görmezlik: Long sightedness; Hypermetropie Yakın kızılötesi (λ=700nm-1mm): Near infrared Yakın morötesi (λ=300-380 nm): Near ultraviolet Yakınalan optiği: Nearfield optics Yakınalan taramalı ışık gözetleci: Nearfield scanning optical microscope Yakınalan taramalı ışık mikroskopisi: Nearfield scanning optical microscopy 735
Yakıngören Yakıngören: Nearsighted Yakıngörmez: Hyperopic Yakıngörmezlik: Hypermetropia; Hyperopia; Hyperopia Yakını iyi görememe: Presbyopia Yakını iyi göremeyen: Presbyope Yakınsak: Convergent Yakınsak ışın demetli elektron kırınımı: Convergent-beam electron diffraction Yakınsak ışınlı elektron kırınımı: Largeangle convergent beam electron diffraction Yakınsak mercek: Converging lens; Convergent lens Yakınsak süzgeç: Convergent filter Yakınsaklık: Convergence Yakınsaklık yarıçapı: Radius of convergence Yakınsama: Convergence Yakınsama açısı (TEM): Convergence angle Yakınsayan: Converging Yakınsayan ışın demeti: Converging beam Yakınsayan mercek: Converging lens Yakıp kül etme (ölü): Incineration Yakıt: Fuel Yakıt alkollü: Power alcohol Yakıt gazı: Fuel gas Yakıt gözesi: Fuel cell Yakıt-hava oranı: Fuel-air ratio Yakıt ögesi (atom tepkimesi): Fuel element Yakıt pili: Fuel cell Yakıt pompası: Fuel pump Yakıt püskürteci: Fuel injector Yakıt püskürtme: Fuel injection Yakıt süzgeci: Fuel filter Yakıt verimli: Fuel-efficient Yakıt verimli fırın: Fuel-efficient furnace Yakıt yağ: Fuel oil Yaklaş(tır)ma: Adduction 736
Yalaz görüngesi Yaklaşık: Approximate Yaklaşık dengeli dizge: Pseudoequilibrium system Yaklaşım: Approximation Yaklaşım: Approach Yaklaşma uzunluğu: Length of approach Yaklaştırıcı mercek: Zoom lens Yakma: Lighting; Burn-off; Cauterization; Calcination; Burning Yakma alın kaynağı: Flash weld; Flash butt welding; Flash welding Yakma alın kaynağı ısıtması: Flashing Yakma alın kaynaklaması: Flash welding Yakma fırını (ölü): Incinerator Yakma havası (cam): Secondary air Yakma süreci: Calcining process Yakut: Ruby Yakut camı: Ruby glass Yakut gümüşü: Ruby silver Yakut spineli: Ruby spinel Yalak: Bowl; Flume; Trough; Water trough; Trough Yalak (yalaksı reflakter) (cam): Shut-off Yalama yalazlı fırın: Reverberatory furnace Yalan: Untrue Yalan göstergeci: Lie detector Yalan makinası: Lie detector Yalancı çukurcuklar: False brinelling Yalancı karbonlama: Blank carburizing Yalancı nitrürleme: Blank nitriding Yalancı takoz (dövme): False bottom Yalayan: Lambent Yalayıcı yağ: Lube oil Yalaz: Blaze; Flame Yalaz başı: Flame head Yalaz deneyi: Flame test Yalaz duvarı: Flash wall Yalaz geciktirici: Flame retardant Yalaz görüngesi: Flame spectra
Yalaz izleri (seramik) Yalaz izleri (seramik): Fire marks Yalaz sıcaklığı: Flame temperature Yalaz yavaşlatıcı: Fire retardant; Flame retardant Yalazla düzeltme (metaller): Flame straightening Yalazla eritme: Flame fusion Yalazla ısıtma: Flame heating Yalazla kesme: Flame cutting; Torch cutting Yalazla kesme makinesi: Flame cutting machine Yalazla kesmeli temizleme: Hogging Yalazla menevişleme: Flame tempering Yalazla parlatma: Glazing Yalazla sertleştirilmiş: Flame hardened Yalazla sertleştirilmiş kabuk: Flame hardened case Yalazla tavlama: Flame annealing; Torch annealing Yalazla temizleme: Flame cleaning Yalazla tufal alma: Flame descaling Yalazla yakma (cam): Burning Yalazlaç: Flame-head Yalazlı bağlama: Flame scaling Yalazlı ısılölçüm: Flame photometry Yalazlı ısıölçer: Flame photometer Yalazlı kaplama: Flame plating Yalazlı katman kesme: Stack flame cutting Yalazlı mum giderme: Flash dewaxing Yalazlı parlatma (cam): Firepolish Yalazlı sertleştirme: Spinning method; Flame hardening Yalazlı tufal alma: Flame-type scarfing Yaldız: Veneering; Gild Yaldız cila: Veneer Yaldız kenarlı: Gilt-edged Yaldız mürekkep: Gold ink Yaldız saçak: Gold trimming Yaldızlama: Aurification; Bronze tinting
Yalın küp yapı (örüt bilim) Yaldızlı: Aureate; Gilded Yalın: Uncomplicated; Plain; Elementary; Simple Yalın akış: Simple flow Yalın aşkın genişleme (mat.): Simple transcendental extension Yalın bakışımlı işlevler: Elemantary symmetric functions Yalın cam: Plain glass Yalın cebirsel genişleme: Simple algebraic extension Yalın çokyüzlü: Simple polyhedron Yalın denklem (mat.): Simple equation Yalın dikeç işlemleri (mat.): Elementary column operations Yalın dizeç işlemleri (mat.): Elementary row operations Yalın dizey: Elemantary matrix Yalın dizi: Elemantary series Yalın eğme: Simple bending Yalın eğri (mat.): Simple curve Yalın göze: Simple cell Yalın gözmerceği (mikroskop): Simple eyepiece Yalın işlemler: Elementary operations Yalın işlev: Elementary function; (mat.) Simple function Yalın kafes: Simple lattice Yalın kalay katmanı: Free tin layer Yalın karbonlu çelik hurdası: Plain carbon steel scrap Yalın karbonlu çelikler: Plain carbon steels Yalın kare prizma yapı (örüt bilim): Simple tetragonal structure Yalın kat: Undoubled Yalın kesir: Simple fraction Yalın kök (mat.): Simple root Yalın küp kristal: Simple cubic crystal Yalın küp örüt: Simple cubic crystal Yalın küp yapı (örüt bilim): Simple cubic structure 737
Yalın mercek Yalın mercek: Simple lens (=Thin lens) Yalın ortorombik yapı (örüt bilim): Simple orthorombic structure Yalın sementit: Free cementite Yalın türetik denklemler (mat.): Elementary differential equations Yalın uyumcul devinim: Simple curve Yalın uyumlu devinim: Simple harmonic motion Yalın yükleme: Dead weight loading Yalınlaştırma: Simplification Yalıtaç: Isolator; Insulator; Dielectric Yalıtan: Nonconducting; Insulating Yalıtıcı: Insulating; Insulating shaped products; Isolator Yalıtıcı ateştuğlası: Insulating firebrick Yalıtıcı destek parçaları (döküm): Insulating pads and sleeves Yalıtıcı gereçler: Insulating materials Yalıtıcı kağıt: Insulating paper Yalıtıcı manşon: Insulating sleeve Yalıtıcı refrakter: Insulating refractory Yalıtıcı şamot tuğla: Insulating firebrick Yalıtıcı tahta: Insulating board Yalıtıcı tampon: Insulating pad Yalıtıcı yastık: Insulating pad Yalıtıcı yen: Insulating sleeve Yalıtılabilir: Isolable Yalıtılmış: Insulated Yalıtılmış tel: Insulated wire Yalıtım: Isolation; Insulation Yalıtım direnci: Insulation resistance Yalıtım katmanı: Insulation layer Yalıtım plakası (cam): Insulation board Yalıtım şeridi: Insulation tape Yalıtım tahtası: Insulation board Yalıtım tuğlası (cam): Insulation brick Yalıtım yorganı (cam): Insulation blanket Yalıtımlı cam: Insulated glass 738
Yamul(t)ma Yalıtkan: Dielectric; Nonconductor; Insulator Yalıtkan gereçler: Insulating materials Yalıtma bileziği: Grommet; Grummet Yalka devriği: Lapel Yalnız: Unaided Yalnız çift (elektronlar ): Lone pair Yalnız iki renk görebilen: Dichromat Yalnızca cam kırığı harmanı verme (cam): Charging cullet only Yalpa: Shimmy die (=Flat edge trimmer) Yalpa omurgası (den.): Bilge keel Yalpala(t)ma: Yaw Yalpalaç: Wobbler Yalpalama: Precession; Wriggle Yalpalatmaz: Gyrostabilizer Yalpalayıcı (e.mik): Wobbler Yalpalı testere: Drunken saw Yama: Darn; Patch Yama işi: Patchwork Yamacı: Doctor Yamaç (dağ): Side Yamalık: Vamp Yamama: Patching; Facing Yamama gereci: Facing material Yamuk (cam): Leaner; (yer b.) Trapezium; (geom) Trapezoid Yamuk ağızlı kesme: Slanting Yamuk ayak (cam): Bent stem Yamuk boyun (cam): Slug neck; Sug neck Yamuk dip (cam): Sloping bottom (Heel top); Slugged bottom Yamuk dip (şişe): Heel tap Yamuk kafalılık (tıp): Plagiocephaly; Plagiocephalism Yamuk yüzlü: Trapezohedral Yamuk yüzlü (biçim): Trapezohedron Yamuk yüzlü örüt: Trapezohedron crytal Yamuksu (geo.): Trapeziform Yamul(t)ma: Distortion
Yan Yan: Adjacent; Flank Yan aşınması: Flank wear Yan besleyici (döküm): Side riser Yan düzlem: Adjacent plane Yan görünüş: Profile Yan halka: Side chain (=Lateral chain) Yan ışık: Sidelight Yan kesiş açısı: Lip angle Yan kırpıcı: Side trimmer Yan kol: Shunt Yan korkuluk: Side guard Yan kuruluş: Subsidiary company Yan maden kanalı(y. fırın): Iron runner Yan merdane (hadde): Side reaction; Side roll Yan tane: Adjacent grain Yan yelken (den): Trysail Yan yolluk: Side gate; Guard Yan yolluk (haddeleme): Side guide Yan yön: Side Yan yük (hadde): End thrust Yana kayma: Skid Yana yatırılmış: Tilted Yana yatırma: Tilting Yanabilir: Burnable Yanak: Flank; Jowl; Cheek; Flange Yanak aşınması: Flank wear Yanak genişliği (dişli): Face width Yanak kası (tıp): Bucinator Yanal: Lateral Yanar: Combustible Yanar tümsek (yer b.): Hornitol Yanardağ: Volcano Yanardağ ağzı: Chimney; Crater Yanardağ camı: Obsidian glass; Volcanic glass Yanardağ hasarı (yer b.): Fumarole Yanardağ külü: Volcanic ash Yanardağa ilişkin: Volcanic
Yangın musluğu Yanardöner: Versicoloured; Opalescent Yanardöner renkli (cam): Iridescence Yanardönerlik: Opalescence Yanaştırma masası (hadde): Mill approach table; Approach table Yanay: Profile Yanaylaç: Profiler Yanayölçer: Profilometer Yandan boşaltan araba: Tip cart Yandan boşaltımlı yükleyici: Side tip loader Yandan dövme: Upsetting Yandan geçiş: By-pass Yandan geçişli kalp ameliyatı (tıp): Bypass heart surgery Yandan geçişli soğutma: By-pass cooling Yandan girişli kamera: Side-entry camera Yandan girişli tutucu (TEM): Side-entry holder Yandan taşlama: Side grinding Yandan üflemeli dönüştürgeç: Side-blown converter; Side blown converter Yandan üflemeli konvertör: Side-blown converter; Side blown converter Yandan yakımlı fırın: Side fired furnace; Cross-fired furnace Yandaş: Cis Yandaş eşiz: Cis-isomer Yandaş isopren: Cis-isoprene Yandaş izomer: Cis-isomer Yandaş yapı: Cis structure Yangı (tıp): Defluxion; Inflammation Yangılı (tıp): Phlogistic; Inflammatory Yangın: Fire Yangın bombası: Firebomb Yangın çanı: Fire bell Yangın duvarı: Fire wall Yangın hortumu: Stand pipe Yangın kovası: Fire bucket Yangın musluğu: Plug; Fire cock; Hydrant; Water plug 739
Yangın sigortası Yangın sigortası: Fire insurance Yangın söndürme hortumu: Fire-hose Yangın söndürme köpüğü: Fire foam; Firefoam Yangın söndürücü: Extinguisher; Fire extinguisher Yangın tehlikesi: Fire hazard Yangın uyarısı: Fire alarm Yangın zili: Fire bell Yangına dirençli: Fire resistive Yangına dirençli gereç: Fire resistive material Yangına karşı kiremit: Fireproofing tile Yangıönler: Antipyrotic Yanıcı: Combustible Yanıcı bileşen: Combustible constituent Yanıcı gazlar: Combustible gases Yanık (=yanmış): Burnt Yanık (fosforlu ekran): Burn in Yanık (tıp): Burn Yanık amonyak: Burnt ammonia Yanık amonyak atmosferi: Burnt ammonia atmosphere Yanık bırakıntı: Burned deposit; Burnt deposit Yanık çelik: Burnt steel Yanık dolomit: Burnt dolomite Yanık izi: Sear Yanık kapama: Burn dressing Yanık kireç: Deadburnt lime; Burnt lime Yanık kireçtaşı: Burnt limestone Yanık kum: Burned sand Yanık manyezit: Burnt magnesite Yanık merhemi: Antipyrotic; Calamine lotion Yanık pirit: Burnt pyrite; Calcined pyrite Yanık tuğla: Bat Yanık yağ: Waste oil Yanıktaş: Basalt Yanılgı: Fault; Error 740
Yanma havası Yanılgı bulma: Error detection Yanılgı düzeltimi: Error correction Yanılgı işlevi: Error function Yanılgı kısıtı: Error limit Yanılmaz: Unmistakable Yanıltıcı belirti (tahribatsız muayene): False indication Yanıltmaca: Fallacy Yanıp sönmeli izabe: Flash smelting Yanıp sönmeli kavurucu: Flash roaster Yanıp tükenme: Burn-out Yankı: Echo Yankılı derinlikölçer: Echo sounder Yankılı kas gösterimi (sesüstü dalgaları) (tıp): Echogram Yankılı yer bulma: Echolocation Yankılı yürek akım yazımı: Echocardiography Yankılı yürek bilimi: Echocardiology Yankılı yürek gösterimi: Echocardiogram Yanlamasına dalgalı: Kink Yanlamasına eksrüzyon: Lateral extrusion Yanlamasına sıkma: Lateral extrusion Yanlış anlama: Misapprehension Yanlış ayar: Misalignment Yanlış bağlama: False wiring (=Curling) Yanlış kullanım: Misuse Yanlış kullanım bozulması: Misuse failure Yanlış merkezleme: Misalignment Yanlış uygulama: Misapplication Yanlışlık: Fallacy; False hood; Inaccuracy Yanma: Ignition; Ustulation; Burning; Combustion; Overstriking Yanma (kireç): Calcination Yanma artığı: Combustion residue Yanma artığı oksijen: Excess oxygen Yanma bölgesi: CombustionZone Yanma fırınları: Combustion furnaces Yanma gazı: Combustion gas Yanma havası: Combustion air
Yanma hızı Yanma hızı: Rate of combustion Yanma ısısı: Heat of combustion Yanma kamarası (kok): Flue Yanma kertesi: Degree of calcination Yanma odası: Combustion chamber Yanma tepkimeleri: Combustion reactions Yanma tortusu: Residue of combustion Yanma ürünü: Combustion product Yanma verimliliği: Combustion efficiency Yanma yitiği: Loss on ingition Yanmaz: Noncombustible; Fireproof; Incombustible Yanmaz gazlar: Noncombustible gases Yanmazlık: Incombustibility Yanmaztaş: Asbestos; Ganister Yanmaztaş: Firestone Yanmaztaş tuğlası: Ganister brick Yanmış: Ustulate Yanmış dolomit: Burned dolomite Yansı bıçak: Bevelled cutter Yansık açı (180°-360°): Reflex angle Yansıma: Reflection Yansıma açısı: Angle of reflection Yansıma düzlemi: Plane of reflection Yansıma gösterici (sesüstü deneyi): Reflectoscope Yansıma katsayısı: Coefficient of reflectivity Yansıma kuralları: Reflection rules Yansıma küresi (x-ışınları): Sphere of reflection; Ewald sphere Yansıma önleyici kaplama (cam): Antireflection coating Yansıma yasası (ışık): Law of reflection Yansımalı kamera: Reflex camera Yansımasavar kaplama (cam): Antireflection coating Yansıtabilirlik: Reflectability Yansıtaç: Reflector; Speculum Yansıtan: Specular; Reflecting; Reflector
Yansız sıcaklık (ısılçift) Yansıtıcı demir: Specular iron Yansıtıcı sac: Reflector sheet Yansıtıcı-geçirici süzgeç (optik): Dichroic mirror Yansıtım: Projection Yansıtım gözmerceği: Projection eyepiece Yansıtım merceği: Projection lens Yansıtımlı mikroskop: Projection microscope Yansıtınç: Reflectance; Reflectancy Yansıtırlık: Reflectivity; Reflectance; Reflectancy Yansıtma kaplaması: Speculum plating Yansıtma yöntemi: Reflection method Yansıtmayan: Unreflecting Yansıtmayan yüzey: Unreflecting surface Yansıtmaz cam: Nonreflecting glass Yansıyan: Reflecting Yansız: Neutral; Inert Yansız alev: Neutral flame Yansız artıuç: Inert anode Yansız atmosfer: Neutral atmosphere; Inert atmosphere Yansız cam: Neutral glass; Neutral tinted glass Yansız çözelti: Neutral solution Yansız dolgu maddesi: Inert filler Yansız eritken: Neutral flux Yansız fırın atmosferi: Neutral furnace atmosphere (=Neutral atmosphere) Yansız flaks: Neutral flux Yansız gri cam: Neutral grey glass; Neutral tinted glass Yansız nokta (haddeleme): Neutral point Yansız plazma püskürtme: Inert plasma spraying (IPS) Yansız refrakter tuğlalar: Neutral refractory bricks Yansız refrakterler: Neutral refractories Yansız sıcaklık (ısılçift): Neutral temperature 741
Yansız sıvıdan özütleme Yansız sıvıdan özütleme: Neutral leaching Yansız su: Neutral water Yansız süzgeç (ışık): Neutral filter Yansız temizleyiciler: Neutral cleaners Yansız yalaz: Neutral flame Yansız yoğunluk süzgeci: Neutral-density filter Yansızlaş(tır)ma: Neutralization Yansızlaşma ısısı: Heat of neutralization Yanürün: By-product Yanürünlü kok fırını: By-product coke oven Yanyana dizili hadde: Cross country mill Yanyana tezgahlar dizisi (hadde): Open train Yanyanalık: Juxtaposition Yanyol: Loop line Yapağı: Fleece; Wool Yapağı tarak makinası: Ratteening machine Yapağı yağı: Yoke Yapay: Unnatural; Man-made; Imitation; Plastic; Artificial; Synthetic Yapay akciğer: Iron lung Yapay aşılama: Artificial inoculation Yapay aşındırıcılar: Artificial abrasives; Synhetic abrasives Yapay aygıtlar: Synthetic devices Yapay bacak (tıp): Stump Yapay baryum sülfat: Blanc fixe Yapay böbrek (tıp): Artificial kidney Yapay bütil kauçuk: Synthetic butyl rubber Yapay deri: Leatherette; Artificial leather; Leatheroid; Naughyde; Rexine Yapay doğal kauçuk: Synthetic natural rubber Yapay doku mühendisliği (tıp): Tissue engineering Yapay doku mühendisliği yapı iskeleleri: Tissue engineering scaffolds 742
Yapay platin (%24Zn+%14Ni+%2W+Cu) Yapay dölle(n)me (tıp): Artificial insemination Yapay dölleme/aşılama aygıtı (tıp): Impregnator Yapay döllenmiş (tıp): Impregnated Yapay elmas: Man-made diamond; Rhinestone; Synthetic diamond; Bullet Yapay flor mikası: Synthetic fluorine mica Yapay gözbebeği takma (tıp): Iridotomy Yapay grafit: Synthetic graphite Yapay gübre: Agricultural chemical Yapay ışınetkinlik: Artificial radioactivity Yapay iklimleme: Artificial weathering Yapay ipek: Floss; Rayon; Artificial silk Yapay isopren: Synthetic isoprene Yapay kalıp kumu: Synthetic moulding sand Yapay kalp (tıp): Artificial heart Yapay kaucuk: Butyl rubber; Neoprene Yapay kauçuklar: Synthetic rubbers Yapay kehribar: Amberoid Yapay kok: Formcoke Yapay korundum: Lionite Yapay köpük: Styrofoam Yapay kum karışımları (döküm): Synthetic sand mixtures Yapay kuvarz: Synthetic quartz Yapay lif dolgulu alkidler: Syntheticfibre-filled alkyds Yapay madde: Artefact Yapay manyezit: Synthetic magnesite Yapay mıknatıs: Artificial magnet Yapay nanogözenekli zar: Synthetic nanoporous membrane Yapay nesne: Artifact (=Artefact) Yapay omur: Artificial vertebra Yapay organlar (tıp): Artificial organs Yapay ortamda (tıp): In vitro Yapay özdek: Artefact Yapay platin (%24Zn+%14Ni+%2W+Cu): Platinoid
Yapay reçine Yapay reçine: Mouldrite Yapay reçineler: Artificial resins; Synthetic resins Yapay solunum (tıp): Artificial respiration Yapay sünger: Foamed plastic Yapay taş: Synthetic stone Yapay tunç: Art bronze Yapay uzuv mühendisliği: Bioengineering Yapay uzuv takma: Prosthesis Yapay uzuvlar: Artificial organs Yapay yakut: boule Yapay yaşlandırma: Artificial ageing Yapay yaşlandırma sertleşmesi: Artificial age hardening Yapay yün: Lanital Yapay yürek: Artificial heart Yapay zeka: Artificial intelligence Yapay zeolitler: ArtificialZeolites Yapı: Texture; Configuration; Construction; Building; Structure Yapı camı: Construction glass Yapı çarpanı: Structure factor Yapı çeliği levhası: Structural steel plate Yapı çelikleri: Constructional steels; Structural steels Yapı duyarlı: Structure sensitive Yapı duyarlı özellik: Structure-sensitive property Yapı duyarsız: Structure insensitive Yapı duyarsız özellik: Structureinsensitive property Yapı etmeni: Structure factor Yapı gereçleri: Building materials Yapı görüntüsü (e.optik): Structure image Yapı iskelesi: Scaffold Yapı köpükleri: Structural foams Yapı malzemeleri: Building materials Yapı profilleri (çelik): Structural sections; Structural shapes Yapı seramikleri: Structural ceramics
Yapısal bozukluk (örütbilim) Yapı sırlaması: Structural glazing Yapı süngerleri: Structural foams Yapı taşı: Building block Yapı tuğlası: Building brick; Common brick Yapı yapıştırıcıları: Structural adhesives Yapı yüklenicisi: Builder Yapıcı: Constructive; Builder Yapıcı girişim: Constructive interference Yapıcık: Substructure Yapıdışı yapıştırıcılar: Nonstructural adhesives Yapılabilir: Manufacturable; Feasible Yapılabilirlik: Feasibility Yapılabilirlik çalışması: Feasibility study Yapılabilirlik raporu: Feasibility report Yapılagelen: Routine Yapılamaz: Impracticable Yapılmış: Manufactured Yapım: Fabrication Yapım bozuklukları: Manufacturing defects Yapım dizgesi: Manufacturing system Yapım kaynak planlaması: Manufacturing resource planning Yapım maliyeti: Manufacturing cost Yapım mühendisliği: Manufacturing engineering Yapım sanayii: Manufacturing industries Yapım süreçleri: Manufacturing processes Yapıma ilişkin: Manufactural Yapı-özellik ilişkileri: Structure-property relations Yapısal: Intrinsic; Constructional Yapısal ağdalılık: Intrinsic viscosity (IV) Yapısal aşırısoğuma: Constitutional supercooling Yapısal bağlantılar: Constitutive relations Yapısal Bedensel (tıp): Structural Yapısal bozukluk (örütbilim): Structural defect; Structural imperfection 743
Yapısal dönüşüm Yapısal dönüşüm: Structural transformation Yapısal erk: Intrinsic energy Yapısal esnemezlik: Structural rigidity Yapısal eşiz: Constitutional isomer Yapısal eşizlik: Structural isomerism Yapısal formül: Structural formula Yapısal gerilim: Inherent stress Yapısal izomer: Constitutional isomer Yapısal kalıp bileşikleri: Structural moulding compounds Yapısal karmalar: Structural composites Yapısal kil kiremiti: Structural clay tile Yapısal kil ürünler: Structural clay products Yapısal killi yüzey tuğlası: Structural clay facing tile Yapısal kompozitler: Structural composites Yapısal nitelikli çelikler: Structural quality steels Yapısal nokta bozukluğu: Intrinsic point defect Yapısal özellikler: Constitutive properties Yapısal zayıflık: Inherent weakness Yapısal zayıflıktan işgörmezlik: Inherent weakness failure Yapış(tırıl)abilir: Agglutinable Yapışabilirlik: Agglutinability Yapışık: Osculant; Glued Yapışık ikizlik (tıp): Parabiosis Yapışık nesneyi açma: Unglueing Yapışık parmaklı (tıp): Syndactyl Yapışık toprak (metal yüzey): Soil Yapışık tufal: Pickle patch Yapışkan: Agglutinant; Adherent; Viscous; Gluey; Viscid; Glutinous; Adhesive; Cohesive; Gummous; Gummy Yapışkan bağ: Adhesive bond Yapışkan bağlama: Adhesive joining Yapışkan bağlantı: Adhesive joint 744
Yapıt Yapışkan dağılımı: Adhesive dispersion Yapışkan harç: Fat mortar Yapışkan işgörmezliği: Adhesive failure Yapışkan seramik renkli cila: Adhesion type ceramic veneer Yapışkan sıvı: Gook Yapışkan uranyum cevheri: Gummite Yapışkan zar: Adhesive film Yapışkanlı bağlama: Adhesive bonding Yapışkanlı tutturma: Adhesive bonding Yapışkanlık: Viscidity; Adherence; Cohesiveness Yapışkı: Sticker Yapışkı kopması (sac): Sticker break Yapışma: Cohesion; Seizing; Sticking; Adhesion Yapışma bağı: Adhesive bond Yapışma dayancı: Adhesive strength Yapışma deneyi: Adhesion test Yapışma güçlendirici: Adhesion promoter Yapışma güçlendirme: Adhesion promotion Yapışma kuvveti mikroskopisi: Adhesion force microscopy Yapışma lekeleri: Gathering Yapışma noktası (sulu kil): Sticky point Yapışma sıcaklığı (döküm): Sintering point Yapışmış: Glued Yapıştıran: Agglutinant; Agglutinin Yapıştırıcı: Adhesive Yapıştırma: Sealing; Agglutination Yapıştırma ayak (cam): Stuck shank Yapıştırma bağlantı: Adhesive bonded joint Yapıştırma camı: Solder glass Yapıştırma makinesi (cam): Sealing lathe Yapıştırmalı engelleme: Cohesive blocking Yapıt: Work
Yaprak Yaprak: Lamination Yaprak (kağıt): Sheet Yaprak asidi: Abscisic acid Yaprak gübresi: Leaf mould Yaprak kayaç: Schist Yaprak yay: Leaf spring Yapraklı: Laminated Yapraklı kömür: Slaty coal Yapraksı: Flake Yapraksı grafit (gri d. d.): Flake graphite Yapraktaş: Schist Yar: Heugh Yara: Saddle-gall; Injury; Wash (=cuts); Wound; Lesion; Sore Yara (tıp): Ulcer Yara bandı: Scotch tape Yara bezi: Stupe Yara çürümesi: Gangrene Yara dikişi (tıp): Suture Yara iyileş(tir)me (tıp): Wound healing Yara izi: Seam Yara kabuğu (tıp): Eschar; Scab1 Yara pamuğu (tıp): Pledget Yara şeridi: Scotch tape Yara tamponu: Pledget Yara yapan: Ulcerogenic Yarala(n)ma: Traumatization Yaralama: Injuring; Maiming; Trauma; Traumatism Yaralanmamış: Uninjured Yaralanmış: Injured Yaralaşma: Ulceration Yaralayıcı: Injurious Yaralı (tıp): Ulcerous; Injured Yaramsı: Ulcerous Yarar: Utility; Benefit Yararcı: Pragmatic Yararlanma: Usage; Utilization Yararlı: Useful
Yarıbağdaşık çökelti Yararlı büyütme: Useful magnification Yararlı oylum: Working volume Yararlı ömür: Useful life Yararlılık: Usefulness Yararsız: Unprofitable; Useless; Unmarked Yaratıcı: Inventive Yaratıcı gaz ve çelik süreci: Creative gas and steel (CGS) process Yaraya dönüştüren: Ulcerative Yarda (=0.9144m): Yard Yarda ile satılan kumaş: Yard goods Yarda kare (0.836 m): SquareYard Yardım: Aid Yardımcı: Auxiliary Yardımcı aygıt: Ancillary equipment Yardımcı birimler: Utilities Yardımcı donanım: Ancillary equipment; Auxiliary equipment Yardımcı gemi: Tender Yardımcı işletmeler: Utility services Yardımcı kompresör: Booster Yardımcı mercek: Auxiliary lens Yardımcı merdane: Breast roller Yardımcı parça: Accessory Yardımcı servisler: Utilities Yardımcı yakıt: Auxiliary fuel Yardımcısız: Unaided Yargıç tokmağı: Gavel Yargılama: Trial Yarı: Half Yarıahşap (bina): Half-timbered Yarıakışkan: Semifluid Yarıantrasit: Semianthracite Yarıarıtık metal: Regulus Yarıastarlı (giysi): Half-lined Yarıbağdaşık: Semicoherent Yarıbağdaşık çökelim: Semicoherent precipitation Yarıbağdaşık çökelti: Semicoherent precipitate 745
Yarıbağdaşıklık Yarıbağdaşıklık: Semicoherency Yarıbağdaşım: Semicoherency Yarıbeyin (tıp): Parietal lobe Yarıbitirici (dövme): Semifinisher Yarıbitirimli: Half-finished; Semifinished Yarıbitirimli çelik: Semifinished steel Yarıbitirimli çelik ürünler: Semifinished steel products Yarıbitirimli metal: Semifinished metal Yarıbitirimli ürün: Half-finished product Yarıbitirimli ürünler: Semifinished products Yarıbitirme (bitirme işlemleri öncesi işlemleri): Semifinishing Yarıboy: Half-length Yarıcamsı: Semivitreous Yarıcamsı yemek takımı: Semivitreous dinnerware Yarıçap: Radius Yarıçap oranı: Radius ratio Yarıçap yöneyi: Radius vector Yarıçap yönünde: Radial Yarıçapsal: Radial Yarıçapsal açı: Radial rake Yarıçapsal genleşme: Radial expansion Yarıçapsal gerilim: Radial stress Yarıçapsal kaçıklık: Radial runout Yarıçelik: Semisteel Yarıçember: Semicircle Yarıçevrim: Hemicycle; Half-cycle Yarıdalga plâkası (optik): Half-wave plate Yarıdengeli: Metastable Yarıdengeli bölge: Metastable region Yarıdengeli çökelti: Metastable precipitate Yarıdengeli denge: Metastable equilibrium Yarıdengeli evre: Metastable phase Yarıdengeli karbür: Metastable carbide Yarıdengelilik: Metastability Yarıdevre: Half time 746
Yarıiletken komponent Yarıdonuk: Opaline; Semiopaque Yarıdonuk örtü emayeleri: Semiopaque cover coat enamels Yarıdurgun çelik: Semikilled steel Yarıdüzlem: Half plane Yarıenli tuğla: Soap brick Yarıerimiş cevher: Hard head Yarıesnemez: Semirigid Yarıesnemez plastik: Semirigid plastic Yarıfelç (tıp): Hemiplegia; Semiparalyzed Yarıgeçirgen: Semipermeable Yarıgeçirgen renk: Semitransparent colour Yarıgeçirgen zar: Semipermanent membrane Yarıgeçirgenlik: Semipermeability Yarıgöze: Half cell Yarıgöze gerilimi: Half cell potential Yarıgöze tepkimesi: Half cell reaction Yarıiletim: Semiconduction Yarıiletken: Semiconductor Yarıiletken algılayıcı: Semiconductor detector Yarıiletken alıcı katışkısı: Semiconductor acceptor impurity Yarıiletken aygıt: Semiconductor device Yarıiletken bağışcı katışkısı: Semiconductor donor impurity Yarıiletken bağlantı: Semiconductor function Yarıiletken bellek: Semiconductor memory Yarıiletken direnci: Semiconductor resistance Yarıiletken diyot: Semiconductor diode Yarıiletken doğrultmaç: Semiconductor rectifier Yarıiletken gereç: Semiconductor material Yarıiletken gerinimölçer: Semiconductor strain gage Yarıiletken komponent: Semiconductor component
Yarıiletken parça Yarıiletken parça: Semiconductor component Yarıiletken seramikler: Semiconducting ceramics Yarıiletken teknolojisi: Semiconductor technology Yarıiletken yonga: Semiconductor chip Yarıiletkenli algılayıcı: Solid-state detector Yarıince: Semithin Yarıince kesit: Semithin section Yarıinme: Hemiplegia Yarıinmeli: Semiparalyzed Yarıişlenmiş: Half-finished Yarık: Breach; Sulcus; Fissate; Cleavage; Fissure; Split1; Leak Yarık (metaller): Clink Yarık dudak (tıp): Harelip Yarık dudaklı (tıp): Harelipped Yarık kalıp: Slit die Yarık kaynağı: Slot weld; Slot welding Yarıkabuk: Half shell Yarıkalıcı: Semipermanent Yarıkatı: Semisolid Yarıkavrulur alumina: Semifriable alumina Yarıkaynar çelik: Rising steel Yarıkcıklar: Fissure veins Yarıkırık (tıp): Greenstick fracture Yarıkızıl pirinç: Semired brass Yarıkok: Semicoke Yarıkör: Gravel-blind Yarıkristal: Semi-crystal Yarıkristal polimerler: Semicrystalline polymers Yarıküre: Semisphere Yarıküresel: Semispherical Yarılabilir: Scissile; Fissile Yarılanım: Cytokinesis Yarılanımlı çoğalma (göze): Meiosis
Yarımetaller Yarılma: Fissuring; Scission; Scission; Cleavage Yarılma benzeri: Quasicleavage Yarılma benzeri kırılma: Quasicleavage fracture Yarılma çatlağı: Cleavage crack Yarılma dayancı: Cleavage strength Yarılma düzlemi: Cleavage plane Yarılma kırılması: Cleavage fracture Yarılma kopması: Cleavage rupture Yarılmış damağın ameliyatla düzeltilmesi (tıp): Staphylorrhaphy Yarım: Half Yarım asetal: Hemiacetal Yarım beden: Half size Yarım boy: Half-length Yarım conta: Scarf point Yarım çember: Hemicycle Yarım çizme: Half boot Yarım daire: Semicircle; Half-round Yarım dairesel: Semicircular Yarım elips: Semiellipse Yarım fincan: Half-cup Yarım güverteli bot: Launch Yarım kaburga: False rib Yarım kalıp (gözlük camı): Micoquille Yarım kile (18 lt): Half-bushel Yarım kollu fanila: T-shirt Yarım küre: Hemisphere; Semisphere Yarım litre: Half-litre Yarım ortacık (atom): K-mezon; Kaon Yarım silindir: Semicylinder Yarım takma diş (tıp): Partial denture Yarım ücret: Half-fare Yarım V-dikişli kaynak: Single-bevel groove weld Yarımat sır: Semi-matte glaze; Vellum glaze Yarımetalik: Submetallic Yarımetaller: Semimetals 747
Yarımetalsel Yarımetalsel: Submetallic Yarımfıçı: Tub Yarımkan: Half-blood (ed); Half-bred; Half-breed Yarıopal (cam): Opaline Yarıotomatik: Semiautomatic Yarıotomatik kaplama: Semiautomatic plating Yarıotomatik torna: Semiautomatic lathe Yarıömür: Half life Yarıörütsel çoğuzlar: Semicrystalline polymers Yarıparlak kaplama: Semibright plating Yarıparlak kaplama çözeltisi: Semibright plating solution Yarıparlak kaplama yunağı: Semibright plating bath Yarıparlak katman: Semibright layer Yarırenklenmesiz: Semiapochromat Yarırenklenmesiz nesnel mercek: Semiapochromat objective Yarısaydam: Translucent Yarısaydam cam: Transluscent glass Yarısaydam emaye: Translucent enamel Yarısaydam renk: Majolica colour Yarısaydamlık: Translucence Yarıselüloz: Hemicellulose Yarısert: Half hard Yarı-sert soğuk haddelenmiş karbon çeliği şerit: Half-hard temper cold-rolled carbon steel strip Yarısürekli (işlem): Semipermanent Yarısürekli: Semi-continuous Yarısürekli döküm: Semi-continuous casting Yarısürekli haddeleme: Semi-continuous rolling Yarısürekli süreç: Semi-continuous process Yarısürekli üretim süreci: Semicontinuous production process 748
Yassı başlı çekiç Yarış arabası: Racing car Yarış kızağı: Bobsled Yarış otomobili: Racing car Yarış teknesi: Speedboat Yarışma: Tournament Yarıterebentin: Hemiterpene Yarıtetik: Half cock Yarıucaylı: Semipolar Yarıucaylı bağ: Semipolar bond Yarıürünler: Semifinished products Yarıya indirme (bayrak): Half-mast Yarıyağlı kömür: Cherry coal Yarıyıl: Term Yarıyıllık: Semiannual Yarıyoğruk: Semiplastic Yarıyuvak: Semicylinder Yarıyuvarlak (çubuk): Half-round Yarıyüzlü (örütbilim): Hemihedral Yarma: Incision; Slitting; Split1 Yarma (ask.): Breakthrough Yarma geçi: Knurling pass Yarma paso (hadde): Knurling pass Yarma testeresi: Ripping saw (=Rip saw) Yarma yıvana deliği: Slotting Yarmalı kabakütük: Beam blank Yarosit: Jarosite Yasa: Law Yasak bölge: Forbidden zone Yasak erke düzeyi: Forbidden energy level Yasal: Valid; Licit; Legal Yasal meşru: Legitimate Yasalara aykırı: Unlawful Yassı: Patelliform; Flat; Obtuse Yassı (tıp): Platy Yassı alan: Flat field Yassı alan nesnel merceği: Flat field objective Yassı arkalı kalıplar: Flat-back dies Yassı başlı çekiç: Face hammer
Yassı burunlu (tıp) Yassı burunlu (tıp): Paltyrrhinian; Platyrrhine Yassı bükme deneyi: Flat torsion test Yassı cam merdaneleri: Forming rolls Yassı çekme süreci: Flat-drawn process Yassı çelik ürünleri: Flat steel products Yassı çubuk: Flat rod Yassı eğe: Knife file; Hand file Yassı geçi: Flat pass Yassı haddeleme yöntemi (=ray): Flat rolling method Yassı haddelenmiş: Flat rolled Yassı haddelenmiş çelik ürünleri: Flat rolled steel products Yassı haddelenmiş hadde ürünleri: Flat rolled mill products Yassı haddelenmiş ürünler: Flat rolled products Yassı halat: Flat rope Yassı hap (ecz.): Troche Yassı kaba dövme (parça): Pancake forging Yassı kafalı (tıp): Paltycephalous; Platycephalic Yassı kalıp: Flat die Yassı kalıpta dövme: Hand forging; Flat die forging; Flat-die forging Yassı kalıpta dövme çekiçleri: Flat die forging hammers Yassı kangal tav fırını: Catenary furnace Yassı kap: Pan Yassı kenar kırpıcı: Flat edge trimmer Yassı kepçe: Turner Yassı kırılma: Flat fracture Yassı kurşun: Flat lead Yassı kütük muayenesi: Slab inspection Yassı maça (döküm): Slab core Yassı matkap: Flat drill Yassı model: Flat back Yassı paso: Flat pass
Yassılık denetimi (haddeleme) Yassı taneli yapı: Pancake grain structure Yassı taşlama makinası: Flat grinding machine Yassı tel: Flat wire Yassı tuğla: Tile Yassı uzunlar: Flats Yassı ürünler: Flat products Yassı yüzlü modeller (kalıp): Flat-side patterns Yassıkütük: Flat billet; Slab Yassıkütük boyu: Slab length Yassıkütük döküm makinası: Slab caster Yassıkütük dökümü: Slab casting Yassıkütük döndürme: Slab turning Yassıkütük ezme haddesi: Slab cogging mill Yassıkütük genişliği: Slab width Yassıkütük haddeleme süreci: Slabbing process Yassıkütük haddesi: Slabbing mill Yassıkütük istif makinası: Slab piler Yassıkütük kalınlığı: Slab thickness Yassıkütük kesiti: Slab section Yassıkütük kesme: Slab cutting Yassıkütük makası: Slab shears Yassıkütük sahası: SlabYard1 Yassıkütük sevk dizgesi: Slab handling system Yassıkütük sevki: Slab handling Yassıkütük üretimi: Slabbing Yassıkütük yüzey temizlemesi: Slab conditioning Yassıkütük yüzeyi: Slab surface Yassılama: Manding; Flattening; Levelling Yassılama deneyi (boru): Flattening test Yassılama merdaneleri: Flatenning rolls Yassılayıcı: Flattener Yassılık: Flatness Yassılık denetimi (haddeleme): Flatness control 749
Yassılık denetimi dizgesi Yassılık denetimi dizgesi: Flatness control system Yassılık hedefi: Flatness target Yassılık payı: Flatness tolerans Yassılıktan sapma (hadde): Out-of-flat Yassıltıcı: Flatter Yassıltma (cam): Flatting Yassıltma makinası: Flatter Yassı-ve-kenarlama haddelemesi: Flatand-edging rolling Yastık: Pillow; Buffer1 Yastık plâkası: Bolster plate Yastıklama (döküm): Padding Yaş: Moist; Humid; Fresh; Wet; Damp Yaş analiz: Wet analysis Yaş ayırma: Wet separation Yaş baskılama: Plastic pressing Yaş baskılama (seramik): Wet pressing Yaş çatkılama: Wet installation Yaş çekme: Wet drawing Yaş çevirme: Wet spinning Yaş çözümleme: Wet analysis Yaş çukur (y. fırın): Wet pit Yaş dağlama: Wet etching Yaş dayanç: Wet strength Yaş dayanç (kum): Green strength Yaş dolama: Wet spinning Yaş eleme (cam): Wet sieving Yaş galvanizleme: Wet galvanizing Yaş hazırlama: Wet dressing Yaş karıştırıcı (seramik): Wet pans Yaş karıştırma (seramik): Blunging Yaş kırma: Wet crushing Yaş kimyasal toz hazırlama: Wet chemical powder preparation Yaş kum: Green sand Yaş kum astarı: Green-sand facing Yaş kum boyası: Green-sand facing Yaş kum kalıbı: Green-sand mould 750
Yaşamsal davranım Yaş kum kalıplaması: Green-sand moulding Yaş kum karışımı: Green-sand mixture Yaş kum maça (döküm): Green-sand core Yaş montaj: Wet installation Yaş oksitleme süreci (HS giderme): Wet oxidation process Yaş öğütme: Wet grinding Yaş püskürtmeli temizleme: Wet blast cleaning Yaş savurma aygıtları (gaz temizleme): Wet centrifugal devices Yaş seramik kütle: Green ceramic body Yaş sıkıt: Green compact Yaş söndürme (kok): Wet quenching Yaş süreçli emayeleme: Wet process enamelting Yaş taşlama: Wet grinding Yaş taşlama (seramik): Wet milling Yaş temizleme dizgesi (y. fırın gazı): Wetcleaning system Yaş toz dayancı: Powder green strength Yaş tozlar: Wet fines Yaş tür Cottrell çökelticileri: Wet-type Cottrell precipitators Yaş üflemeli temizleme: Wet blasting (=Wet blast cleaning) Yaş yıkayıcı (gaz): Wet scrubber (=Wet washer) Yaş yoğruk biçimleme (seramik): Wet plastic forming Yaş yoğunluk (sıkıtlama): Pressed density (=Green density) Yaş yöntem (kömür): Wet method Yaş yüklentili izabe (bakır): Wet-charge smelting Yaşam destekleyici: Vital Yaşama gücü: Vital force Yaşamsal: Biological Yaşamsal çevre: Biological environment Yaşamsal davranım: Biological performance
Yaşamsal değişim Yaşamsal değişim: Biological variation Yaşamsal gereçler: Biological materials Yaşlandırılabilir: Age hardenable Yaşlandırılabilir alaşım: Age hardenable alloy Yaşlandırılabilir aluminyum alaşımları: Age hardening aluminium alloys Yaşlandırılabilir çelik: Age hardenable steel; Age hardening steel Yaşlandırılmış: Age hardened; Aged Yaşlandırılmış alaşım: Age hardened alloy Yaşlandırılmış alaşım: Aged alloy Yaşlandırılmış aluminyum alaşımı: Age hardened aluminium alloy Yaşlandırılmış aluminyum alaşımı: Aged aluminium alloy Yaşlandırılmış içyapı: Age hardened microstructure Yaşlandırma: Aging Yaşlandırma alaşımları: Age hardening alloys Yaşlandırma fırını: Age hardening furnace; Aging furnace Yaşlandırma işlemi: Age hardening treatment; Aging treatment Yaşlandırma katsayısı: Aging coefficient Yaşlandırma sertleşmesi: Age hardening Yaşlandırma sıcaklığı: Age hardening temperature; Aging temperature Yaşlandırma süreci: Age hardening process Yaşlandırma süresi: Age hardening period; Aging period; Aging time Yaşlandırma ve iklimleme denemesi: Aging and weathering testing Yaşlanma yumuşaması: Age softening Yaşlanmayan: Nonageing Yaşlanmayan alaşım: Nonageing alloy Yaşlanmayan çelik: Nonageing steel Yaşlılık bilimi (tıp): Gerontology Yaşlılık dişciliği: Gerodontics; Gerodontia; Gerodontology
Yatak takımı Yaşlılık hekimliği: Gerratrics Yaşlılık hekimliliği (tıp): Geriatrics Yaşmak: Veil Yat: Yacht Yat limanı: Marina Yatak: Mattress; Bed; Bearing Yatak (hadde): Lining Yatak alaşımı: Bearing alloy Yatak ayırtmacı: Bearing separator Yatak basıncı: Bearing pressure Yatak boşluğu: Bearing clearance Yatak çarpanı: Bearing modulus Yatak çarşafı: Bed linen Yatak çelikleri: Bearing steels Yatak çerçevesi: Bedframe Yatak çiziklenmesi (mekanik): False brinelling Yatak genleşmesi: Bed expansion Yatak gereçleri: Bearing materials Yatak gövdesi: Pillow block; Bearing block Yatak ısıtıcı: Bedwarmer Yatak kasası: Bearing choke; Chock Yatak kasası kelepçesi: Chock clamp Yatak katmanı derinliği: Depth of hearth layer Yatak koku (kupol): Bed coke Yatak kovanı: Bearing housing Yatak lambası: Bedlamp Yatak metalleri: Bearing metals Yatak nitelikli çubuklar: Bearing quality rods Yatak odası: Bedroom Yatak ömrü: Bearing life Yatak örtüsü: Bedcover; Bedspread; Bedspread Yatak pirinci: Bearing brass Yatak sapması: Bearing deviation Yatak sızdırmazlık contası: Bearing seal Yatak şapkası: Bearing cap Yatak takımı: Bedclothes; Bedding 751
Yatak taşıma sığası Yatak taşıma sığası: Bearing capacity Yatak tıkacı: Bearing seal Yatak tuncu: Bearing bronze Yatak yağlama: Bearing lubrication Yatak yarası (tıp): Bedsore Yatak yeri: Journal Yatak yitiği: Bearing loss Yatak yuvası: Bearing housing Yatak yüklenmesi (kupol): Bed charge Yatak zarfı: Box Yataklık çelikler: Bearing steels Yataklık çubuklar: Bearing quality rods Yatalak (insan): Bedfast; Sick-abed Yatan hurda: Dormant scrap Yatan hasta (hastane): Inpatient Yatay: Horizontal Yatay broşlama: Horizontal broaching Yatay brüler: Lateral burner Yatay burgulama: Horizontal drilling Yatay büyütme: Lateral magnification Yatay cam çekme makinası: Horizontal drawing machine Yatay çatlak: Lateral crack Yatay çekme makinası (cam): Rolling machine Yatay çinko kaplama hattı: Horizontal galvanizing line Yatay dağılımlı karma: Orthotropic composite Yatay delme: Horizontal boring Yatay dingil: Radial axle Yatay döküm çatlakları: Lateral casting cracks Yatay döndürümlü alın kaynağı (boru): Horizontal-rolled-position welding Yatay dövme: Radial forging Yatay eksen: Abscissa Yatay fırında çinko üretimi: Zinc horizontal retorting Yatay frezeleme: Down milling; Climb milling; Horizontal milling 752
Yatık kırışık (cam) Yatay galvanizleme hattı: Horizontal galvanizing line Yatay hadde tezgahı: Horizontal stand Yatay halkalı-haddeleme: Horizontal ring-rolling Yatay halkalı-haddeleme makinaları: Horizontal ring-rolling machines Yatay iletim: Advection Yatay kaynaklama: Flat position welding; Horizontal-position welding; Downhand welding Yatay konaç (mat): Abscissa Yatay konaç ekseni (mat.): Axis of abscissas Yatay konum: Horizontal position Yatay kuvvet mikroskopisi: Lateral force microscopy Yatay küresel sapınç (optik): Lateral spherical aberration; Lateral chromatic aberration Yatay sarsak besleyici: Reciprocating feeder Yatay silindirik taşlayıcı: Horizontal cylindrical grinder Yatay su çarkı: Breast wheel Yatay sürekli döküm: Horizontal continuous casting Yatay şerit testere: Horizontal bandsaw Yatay taşlama: Horizontal grinding Yatay taşlama çarkı: Horizontal grinding disc Yatay yakıcı: Lateral burner Yatay yapıştırma makinası (cam): Horizontal sealing machine (HSM) Yatay yükleme: Horizontal loading Yatay yüzey taşlayıcı: Horizontal surface grinder Yatık: Inclined; Oblique; Recumbent Yatık dayak köşebendi: Shell auger Yatık geçi: Oblique roll pass Yatık kırışık (cam): Washboard
Yatık paso (hadde) Yatık paso (hadde): Oblique roll pass Yatık sınır (içyapı): Tilt boundary Yatırım (ekon.): Investment Yatırım maliyeti: Investment cost Yatırma: Tilting Yatışkın durum: Steady state Yatışkın durum gerilimi: Steady-state potential Yatışkın durum koşulları: Steady-state conditions Yatışkın durum sürünmesi: Steady-state creep Yatışkın durum yayınımı: Steady-state diffusion Yatıştırıcı: Paregoric Yatıştırıcı (ilaç): Abirrirant; Depressant Yatıştırma: Moderating Yatkınlık: Affinity Yatkınlık: Susceptibility Yatkınlık (hastalık): Diathesis Yavaş: Slow Yavaş biçimlenen cam: Long glass Yavaş çatlak büyümesi: Slow crack growth (SCG) Yavaş devinimlilik: Bradykinesis Yavaş eksen (ışık devinimi): Slow axis Yavaş nötron (EK<10 e.v.): Slow neutron Yavaş sertleşen cam: Slow-settling glass; Long glass Yavaşça: Slack Yavaşça suverme: Slack quenching Yavaşlama: Decelaration; Stasis Yavaşlatan (kim.): Anticatalyst Yavaşlatıcı: Inhibitor; Retardant; Retarder Yavaşlatıcı: Retarder Yavaşlatıcılar (çelik): Dams Yavaşlatma roketi: Retrorocket Yavaşlayan devinim: Decelarated motion Yavaşlık: Bradykinesis Yay: Bow; (mek.) Spring
Yayın istasyonu Yay çelikleri: Spring steels Yay çubuğu: Torsion bar Yay değişmezi: Spring constant (k) Yay kirişi: Bow string Yay menevişi: Spring temper Yay türü sürekli döküm makineleri: Bowtype continuous casting machines Yay(ıl)ma (hastalık): Transmittal Yaya köprüsü: Foot bridge Yaya yolu: Footpath Yayaç: Broadcasting station; Emitter Yayan: Emitter Yayçizer (geom.): Areograph Yaygın: Diffuse; Widespread; Wideranging Yaygın kötücül ur (tıp): Carcinomatosis Yaygın küçük (<0.2 mm) kabarcıklar: Dusty seed Yaygın ur (tıp): Sarcomatosis Yayıcı: Emitter; Emissive; Diffuser Yayıcı (transistör): Emitter (Transistor) Yayıcı bağlantısı: Emitter junction Yayıcı verimliliği: Emitter efficiency Yayık: Tub; Anastigmatic Yayık ayranı: Buttermilk Yayıkgörü: Astigmatism Yayıkgörü düzeltici: Stigmator Yayıkgörür: Astigmatic Yayıkkafalı (tıp): Orthocephalic Yayıkkafalılık (tıp): Orthocephaly Yayıklık: Anastigmatism Yayıkmercek: Anastigmatic lens Yayılma: Spreading Yayılma deneyi (lehim): Spread test Yayım: Emission Yayım gücü: Emissive power Yayımlılık: Emissivity Yayın: Broadcasting Yayın istasyonu: Broadcasting station 753
Yayınabilir Yayınabilir: Diffusable Yayınabilirlik: Diffusibility Yayınan atom: Diffusing atom Yayınç: Emittance Yayıngan: Diffusive Yayınganlık: Diffusivity (D) Yayınık: Diffused Yayınık bağlantı: Diffused junction Yayınık ışık: Diffused light Yayınık işlevli: Diffused function Yayınık p-n bağlantı: Diffused p-n junction Yayınık tabanlı transistör: Diffused base transistor Yayınım: Diffusion Yayınım akısı (J): Diffusion flux (J) Yayınım akışı: Diffusion flow Yayınım bölgeciği: Diffusion zone Yayınım çalışmaları: Diffusion studies Yayınım çifti: Diffusion couple Yayınım değişmezi: Diffusion constant Yayınım denetimli: Diffusion controlled Yayınım denetimli büyüme: Diffusion controlled growth Yayınım derinliği: Diffusion depth Yayınım dikeci: Diffusion column Yayınım engeli: Diffusion barrier Yayınım hızı: Diffusion rate Yayınım işlemi: Diffusion treatment Yayınım katmanı: Diffusion layer Yayınım katsayısı: Diffusion coefficient; diffusivity Yayınım maskesi: Diffusion mask Yayınım oluşbiçimi: Diffusion mechanism Yayınım pompası: Diffusion pump Yayınım sıcaklığı: Diffusion temperature Yayınım süreci: Diffusion process Yayınım süresi: Diffusion period; Diffusion time Yayınım uzaklığı: Diffusion distance 754
Yaylı rondela Yayınım yasaları: Diffusion laws Yayınım yavaşlatması: Diffusion retardation Yayınım yitikleri: Diffusion losses Yayınım yolları: Diffusion paths Yayınımlı: Diffusional Yayınımlı bağlama: Diffusion bonding (diffusion welding) Yayınımlı dönüşüm: Diffusional transformation Yayınımlı kaplama: Diffusion coating Yayınımlı katkılama: Diffusion doping Yayınımlı kaynak: Diffusion welding (DFW) Yayınımlı kaynaklama: Diffusion bonding (diffusion welding) Yayınımlı sert lehimleme: Diffusion brazing Yayınımlı sürünme: Diffusion creep; Diffusional creep Yayınımlı tutturma: Diffusion bonding (diffusion welding) Yayınımölçer: Diffusiometer Yayınımsal: Diffusional Yayınımsız: Diffusionless Yayınımsız dönüşüm: Diffusionless transformation Yayınımsız evre dönüşümü (= Kesme dönüşümü): Diffusionless phase transformation(=shear transformation) Yayınışma: Interdiffusion Yayınlama (radyo,TV.): Broadcasting Yaylanma: Springback Yaylı anahtar: Snap switch Yaylı araba: Spring cart Yaylı bilezik kabı: Spring cage Yaylı kantar: Spring balance Yaylı kıskaçlar: Spring clips Yaylı pergel: Screw divider; Spring compasses Yaylı rondela: Lock-washer
Yaylı somya Yaylı somya: Spring mattress Yaylı terazi: Spring balance Yaylı yatak: Spring bed Yayma süreci (dövme): Expanding process Yayölçer: Cyclometer Yaysal ölçü: Circular measure Yaysal üçgen(geo): Circular triangle Yayvan: Patelliform Yayvan kalibrasyonu (hadde): Butterfly design Yayvan kanatlı köşebent geçisi (hadde): Butterfly angle pass Yayvan kanatlı köşebent pasosu (hadde): Butterfly angle pass Yayvan tasarımı: Butterfly design Yaz saati: Fast time Yazan nemölçer: Hygrograph Yazar saat: Chronograph Yazdıraç: Dictaphone Yazı: Inscription; Writing Yazı bilimi: Graphemics Yazı görüntü: Teletext Yazı işlem: Word processing Yazı işlem düzeni: Word processor Yazı kağıdı: Writing paper Yazı masası: Writing desk; Writing table Yazı yazma: Writing Yazıcı: Recorder Yazıcı ısıölçer: Thermograph; Anemograph Yazıhane: Office Yazılı: Written Yazılı belge: Written document Yazılım (bilg): Software Yazım: Orthography Yazımsal: Orthographical Yazıt: Inscription Y-bağlantı (elekt.): Y-connection Y-biçimli çatlaklar: Pulls
Yeğinlik hesaplamaları Y-borusu: Y-pipe Yedek: Stand-by; Spare Yedek: Reserve Yedek körük: Stand-by fan Yedek lastik: Spare tire Yedek parça: Spare part Yedi: Seven Yedi açılı (geom.): Heptagonal; Heptangular Yedi atomlu (kim.): Heptatomic Yedi ayaklı hadde dizisi: Seven-strand mill train Yedi değerlikli (kim.): Septivalent; Heptavalent Yedi kat: Septuple Yedi parçalı: Septuple Yedi parçalı eğriler: Septuple curves Yedi parçalı noktalar: Septuple points Yedi yüzlü (geom.): Heptahedron Yediemin: Trustee Yedigen (geom.): Heptagon Yedikenarlı: Heptagonal Yedinci: Seventh Yeğin: Intensive Yeğin denetimli haddeleme: Intensified controlled rolling Yeğin mıknatıslı ayırma: High-intensity separation Yeğin soğutma: High-intensity cooling Yeğincik: Lepton Yeğinleşim: Intensification Yeğinleştirici elekler: Intensifying screens Yeğinlik: Lightness; Severity; Intensity Yeğinlik çarpanı (X-ışınları): Multiplicity factor Yeğinlik çizelgesi (ışık yansıması): Polar diagramme Yeğinlik deneyi (suverme): Severity test Yeğinlik etmeni: Intensity factor Yeğinlik hesaplamaları: Intensity calculations 755
Yeğinlik ölçümü Yeğinlik ölçümü: Intensity measurements Yeğinsel özellik: Intensive property Yeğni: Light Yeğni asit: Weak acid Yeğni baz: Weak base Yeğnilik: Weakness Yeke: Yoke Yeknesak: Monotonous Yekpare: Monolithic Yekpare iletken: Solid conductor Yekpare kalıp: Block mould; Solid die Yekpare refrakter: Monolithic refractory Yekpare sütun: Monolith Y-ekseni: Y-axis Yel açısı: Wind angle Yel çanı: Wind-bell Yel değirmeni: Windmill Yel hızölçeri: Anemometer; Wind gauge Yel tulumu: Wind cone Yel tüneli: Wind tunnel Yel yöngeli: Wind cone Yelek: Vest; Waistcoat Yelken: Sail Yelken bezi: Sailcloth; Canvas Yelken takımı: Suit of sails Yelkenli gemi: Sailboat; Windjammer Yelkovan: Vane Yelpaze çark: Radial wheel Yelpaze kemer (mim.): Fan vault Yelpazemsi çatlama (cam): Fracture cone Yelpik: Asthma; Phtisic Yelpikli: Phtisic Yelyönü göstergesi: Vane Yem: Fodder Yem teknesi: Manger Yem torbası: Feedbag; (at vb.): Nose bag Yemek: Meal Yemek bileti: Meal ticket Yemek borusu (tıp): Gullet; Esophagus 756
Yeniden biçimleme Yemek çanı: Dinner bell Yemek dağıtma arabası: Server Yemek eşyası: Cookware Yemek kaşığı: Tablespoon Yemek kitabı: Cookbook Yemek listesi: Menu Yemek masası: Table1 Yemek pişirme kabı: Cooker Yemek suyu: Pot liquor Yemek takımı: Dinnerware Yemek tarifi: Recipe Yemek tezgahı: Buffet Yemek tuzu: Common salt (=Table salt) Yemek yapma: Cooking Yemeklik çanak çömlek: Dinnerware Yemeklik yağ: Cooking oil Yemeni: Kerchief Yementaşı: Hyacinth (zircon) Yemlik: Feedbox; Manger Yeni: New Yeni başlayan: Incipient Yeni başlayan erime: Incipient fusion; Incipient melting) Yeni doğan sanayi: Nascent industries Yeni doğmuş: Nascent Yeni hurda: New scrap Yeni oluşan çatlak: Incipient crack Yeni oluşan yarık: Incipient tear Yeni oluşmuş büyüme (tıp): Neoplastic growth Yeni oluşum: Diagenesis Yeni uzuv reddi (tıp): Transplant rejection Yeniden akma (kalay elektrolizi): Reflowing; Flow brightening Yeniden astarlama (fırın): Relining Yeniden ayırma: Resorting Yeniden bağlı tuğla refrakterler: Rebonded brick refractories Yeniden baskılama (toz met.): Repressing Yeniden biçimleme: Remodeling
Yeniden biçimleme işleyişleri Yeniden biçimleme işleyişleri: Remodeling mechanisms Yeniden bileme: Resharpening Yeniden cilalama: Refurbishment Yeniden çekme: Redrawing Yeniden damıtılmış: Redistilled Yeniden damıtılmış çinko: Redistilled zinc Yeniden damıtım: Redistillation Yeniden dışalım: Reimportation Yeniden dışsatım: Reexportation Yeniden diş tutturma (diş): Replantation Yeniden doku oluşturma (tıp): Tissue regeneration Yeniden dolaşım: Recirculation Yeniden donma (buz): Regelation Yeniden dövme: Reforging Yeniden eritilmiş: Remelted Yeniden eritme: Remelting Yeniden etkinleştirme: Reactivation Yeniden fosfor katımı (çelik): Rephosphorization Yeniden fosfor katımlı: Rephosphorized Yeniden fosforlanmış: Rephosphorised Yeniden germe: Re-straining Yeniden haddeleme: Rerolling Yeniden ısınma: Recalescence Yeniden ısıtma: Reheating Yeniden ısıtma davranımı (refrakter): Reheat behaviour Yeniden ısıtma deneyi (refrakter): Reheat test Yeniden ısıtma fırını: Reheating furnace Yeniden işleme (züccaciye): Blocking Yeniden kangallama: Re-coiling Yeniden karbonlanma: Recarburization Yeniden kristalleşme: Recrystallization Yeniden kükürt katımı (çelik): Resulphurization Yeniden kükürt katımlı: Resulphurized
Yenilenme sıcaklığı Yeniden mıknatıslama: Remagnetization Yeniden öğütme: Regrinding Yeniden sarma: Re-coiling Yeniden sarma (tel): Rewiring Yeniden sertleştirilmiş: Rehardened Yeniden sertleştirilmiş çelik: Rehardened steel Yeniden sertleştirme: Rehardening Yeniden sıkıştırma: Recompression Yeniden soğurucu: Resorbable Yeniden soğurucu koyuntular (tıp): Resorbable implants Yeniden soğurulan gereçler: Resorbable materials Yeniden soğurum: Resorption Yeniden sulandırma (kimya): Rehydrating Yeniden süsleme: Redecoration Yeniden süzme: Re-straining Yeniden taşlama: Regrinding Yeniden yapıcı: Reconstructive Yeniden yapıcı dönüşüm: Reconstructive transformation Yeniden yapım: Reconstruction Yeniden yükleme: Reloading Yeniden zımparalama: Regrinding Yenileme: Revision; Renewal; Refurbishment Yenilenebilir: Renewable Yenilenebilir erk: Renewable energy Yenilenik: Recrystallized Yenilenik tane: Recrystallized grain Yenilenik tane büyüklüğü: Recrystallized grain size Yenilenme (içyapı taneleri): Recrystallization Yenilenme hızbilimi: Kinetics of recrystallization Yenilenme hızı: Rate of recrystallization Yenilenme sıcaklığı: Recrystallization temperature 757
Yenilenme tavlaması Yenilenme tavlaması: Recrystallization annealing Yenileş(tir)me: Revamping Yenileştirilmiş: Revamped Yenileştirilmiş kombine hadde: Revamped combination mill Yenilik: Innovation Yenim: Corrosion Yenim akımı: Corrosion current Yenim akımı yoğunluğu: Corrosion current density Yenim denetimi: Corrosion control Yenim direnci: Corrosion resistance Yenim dirençli: Corrosion resistant Yenim dirençli dökme demirler: Corrosion resisting cast irons Yenim dirençli ostenitli dökme demirler: Corrosion resistant austenitic cast irons Yenim dirençli paslanmaz çelikler: Corrosion resistant stainless steels Yenim dirençli sepet: Pickle basket Yenim dökümü (tıp): Corrosion casting Yenim gevrekleştirmesi: Corrosion embrittlement Yenim girim hızı: Corrosion penetration rate Yenim girimi: Corrosion penetration Yenim hızı: Corrosion rate Yenim indisi: Corrosion index Yenim önleme: Corrosion prevention Yenim önleyici alaşım: Anticorrosive alloy Yenim önleyici gereç: Anticorrosive material Yenim önleyici katık: Anticorrosive additive Yenim önleyici ortam: Anticorrosive medium Yenim önleyiciler: Corrosion inhibitors Yenim tepkimeleri: Corrosion reactions Yenim tepkimeleri hızbilimi: Kinetics of corrosion reactions 758
Yer değiştirim Yenim türleri: Corrosion forms Yenim ürünleri: Corrosion products Yenime uğramış: Corroded Yenime uğramış çelik: Corroded steel Yenime uğramış metal: Corroded metal Yenime uğramış yüzey: Corroded surface Yenime uğrayabilirlik: Corrodibility Yenime uğrayan metal: Base metal Yenimli: Corrosive; Corroded Yenimli aşınma: Corrosive wear Yenimli çelik: Corroded steel Yenimli çözelti: Corrosive solution Yenimli gereç: Corrosive material Yenimli metal: Corroded metal Yenimli ortam: Corrosive medium Yenimli sıvı: Corrosive liquid Yenimli yorulma: Corrosion fatigue Yenimli yüzey: Corroded surface Yepyeni: Unused Yer: Floor; Earth; Terra; Site; Place; Locality; Location Yer betimi (topoğrafya): Topography Yer betimsel: Topographic Yer çekimi yasası: Law of gravitation Yer değişim bozukluğu (örüt): Substitutional defect Yer değişimi: Substitution Yer değişimli: Substitutional Yer değişimli atom: Substitutional atom; Substituent Yer değişimli bileşik: Substitution product Yer değişimli katı çözelti: Substitutional solid solution Yer değişimli katışkı atomu: Substitutional impurity atom Yer değişimli öğe: Substitutional element Yer değişimli yayınım: Substitutional diffusion Yer değiştir(il)me: Transposition Yer değiştirim: Commutation
Yer değiştirir
Yerinde kimyasal tepkimeyle sinterleme
Yer değiştirir: Commutative Yer değiştirme: Displacement Yer dinamiği bilimi: Geodynamics Yer dirim kimyası: Biogeochemistry Yer döşeme plâkası (cam): Glass paving slab Yer fiziği: Geophysics Yer ışıkları (sahne): Footlight Yer istasyonu (uydu haberleşme): Earth station Yer kabuğu: Earth’s crust Yer kabuğuna ilişkin: Tectonic Yer kimyası: Geochemisty Yer küresi: Geoid Yer ölçümü (yer b.): Geodesy Yer teleskobu: Terrestrial telescope Yer tezeği: Peat Yer yapısı bilimi: Geognosy Yeraltı: Underground Yeraltı akaçlaması: Underground drainage Yeraltı geçidi: Underpass Yeraltı inşaatı: Substructure Yeraltı kablosu: Underground cable Yeraltı madenciliği: Underground mining Yeraltı odası: Grotto Yeraltı suyu: Ground water; Subterranean water Yeraltı treni: Metro Yeraltı treni: Underground railway Yeraltı yenimi: Underground corrosion Yeraltı yolu: Tunnel Yerbelirteç: Loran Yerbilim: Geology Yerbilimsel: Geologic Yerçekimi: Gravitation; Gravity Yerçekimi kuvveti: Force of gravity Yerde kalıplama: Floor moulding Yerdeğiştirimli: Displacive Yerden havaya: Surface-to-air
Yerden havaya atılan füze: Surface-to-air missile Yerden yere: Surface-to-surface Yerden yere atılan füze: Surface-tosurface missile Yerdeş: Isotope Yerdeş ağırlığı: Isotopic weight Yerdeş ayırımı: Isotope segregation Yerdeş bolluğu: Isotopic abundance Yerdeş döngüsü: Isotopic spin Yerdeş kayımı: Isotropic shift Yerdeş sayısı: Isotopic number Yerdeş seyreltimi: Isotopic dilution Yerdeş seyreltimi çözümlenmesi: Isotopic dilution analysis Yerdeş yerine geçimi: Isotropic substitution Yerdeşlik: Isotropism; Isotopy Yerel: Local; Locational; Endemic Yerel belverme (mek.): Local necking Yerel çökelme: Local precipitation Yerel hastalık (tıp): Endemic Yerel kayma: Local slip Yerel körlük (tıp): Scotoma Yerel sertleşme: Local hardening Yerel yenim: Local corrosion Yerısıl: Geothermal; Geothermic Yerinde: Timely; In-situ Yerinde çekirdeklenme: In-situ nucleation Yerinde dönüşüm: In-situ transformation Yerinde duramama (tıp): Dysphoria Yerinde duran: Stationary Yerinde elektron mikroskopi (numune içinde iken denemeler yapma): In-situ electron microscopy Yerinde işleme (seramik ana yapılı karmalar): In-situ processing Yerinde kimyasal tepkime: In-situ chemical reaction Yerinde kimyasal tepkimeyle sinterleme: In-situ chemical reaction sintering 759
Yerinde kuruyan kimyasal kaplayıcı Yerinde kuruyan kimyasal kaplayıcı: Dry-in-place chemical coater Yerinde sıkılama: In-situ compaction Yerinde süreçleme: In-situ processing Yerinden oynatılamaz: Immobile Yerine geçen: Substituent Yerine geçen atom (başkasının): Substituent atom Yerine geçme: Substitution Yerine geçmeli: Substitutional Yerine getirme: Implementation Yerini değiştirme: Shim Yerküre: Globe Yerleşim planı: Layout plan Yerleştirim: Allocation Yerleştirme: Accomodation; Positioning; Placement; Layout; Set Yerleştirme (cam): Laying up Yerleştirme havası (cam): Blown down Yerleştirme izi (cam): Settle mark (Settle wave) Yerleştirme planı: Layout plan Yerleştirmeli bilmece: Jigsaw puzzle Yerletirme dalgası (cam): Settle wave Yerli: Native; Domestic Yerli hurda: Domestic scrap Yermumu: Earthy wax; Ozocerite; Mineral wax; Yersel: Terrestrial Yerüstü suyu: Surface water Yeryüzü: Ground Yeryüzü katmanı: Stratum Yeşil: Green Yeşil altın: Green gold Yeşil cam: Green glass Yeşil çay: Green tea Yeşil dalgalar (renk): Green waves Yeşil doğal cam: Moldavite Yeşil florışıllı protein: Green fluorescent protein 760
Yetersiz girinim Yeşil gübre: Green manure Yeşil ışık (trafik): Green light Yeşil keçe kumaş: Baize Yeşil körlüğü (tıp): Deuteranopia Yeşil körü (tıp): Deuteranope Yeşil kum: Glauconite (=Terre-verte) Yeşil küf (paslanmaz çelik): Green rot Yeşil lal: Uvarovite Yeşil öd: Biliverdine Yeşil renk körü: Green-blind Yeşil renkler: Familla verte Yeşil sabun: Green soap Yeşil vitriyol: Green vitriol (=Copperas) Yeşilimsi: Viridescent Yeşilimsi mavi renk: Turquoise Yeşillik: Viridity (= Greenness) Yeşilöz: Chlorophyll Yeşiltaş: Diorite Yeşiltaş: Smaragdite; Greenstone Yeşim: Jade Yeşim renkli çanak çömlek: Jasper ware Yeşim taşı: Nephrite; Jasper; Jade Yetenek: Capability Yetenekli: Capable; Proficient Yeteneksiz: Incapable Yeteneksizlik: Disability Yeter: Sufficient Yeterli: Sufficient Yeterlik: Plenitude; Sufficiency Yetersiz: Meager; Incomplete; Inadequate; Deficient; Unsatisfactory; Insufficient Yetersiz asitleme: Underpickling Yetersiz değerlendirme: Underestimation Yetersiz döküm: Misrun Yetersiz erime: Incomplete fusion Yetersiz fırınlama: Underfiring Yetersiz gerilim uygulaması (yorulma): Understressing Yetersiz girinim: Incomplete penetration
Yetersiz ışıklan(dır)ma (foto) Yetersiz ışıklan(dır)ma (foto): Underexposure Yetersiz kavaklama (bakır): Underpole Yetersiz paklama: Underpickling Yetersiz sertleş(tir)me: Underhardening Yetersiz sertleş(tiril)miş: Underhardened Yetersiz sertleş(tiril)miş çelik: Underhardened steel Yetersiz soğu(tul)muş çelik: Undercooled steel Yetersiz soğutulmuş: Undercooled Yetersiz suverme: Slack quenching Yetersiz tavlama: Underannealing Yetersiz yanma: Incomplete combustion Yetersiz yaşlandırılmış: Underaged Yetersiz yaşlandırılmış aluminyum alaşımı: Underaged aluminium alloy Yetersiz yaşlandırma (Al alaşımları): Underaging Yetersiz yükleme (değirmen): Underloading Yetersizlik: Scarcity; Disability; Insufficiency Yeti: Faculty Yetkili kimse: Licentiate Yetkin sayı (mat): Perfect number Yetmezlik: Insufficiency Yetmiş: Seventy Yetmişinci: Seventieth Yetmiş/otuz pirinci: Standard brass Yığı: Pile-up Yığılakalım: Cataplexy Yığılma: Conglomeration; Pile-up Yığılma kuramı (dislokasyon): Pile-up theory Yığım: Accumulation; Batch Yığımlı besleyici: Batch feeder Yığımlı fırın: Batch-type furnace; Batch furnace Yığımlı haddeleme: Batch rolling Yığımlı kavurma: Heap roasting
Yıkamayla arıtma Yığımlı kurutucu: Batch drier Yığımlı ocak: Batch oven Yığımlı paklama: Batch pickling Yığımlı sıvıda özütleme: Heap leaching Yığımlı tavlama: Batch annealing Yığımlı tavlama fırını: Batch annealing furnace Yığın: Cluster; Heap; Pile; Stack; Bank; Batch; Rick Yığın durumu: State of aggregation Yığın kayması: Block slip Yığın yoğunluğu: Bulk density Yığınlı alfa: Blocky alpha Yığıntı: Heat content; Enthalpy (H) Yığıntı çizelgesi: Enthalpy chart Yığıntı çizgesi: Enthalpy diagram Yığışık: Aggregate; Agglomerate; Agglomerate Yığışık ürünler: Agglomerated products Yığışım: Conglomerate; Agglutination; Agglomeration Yığışım (yer b.): Brecciation Yığışma: Conglomeration Yığma: Stacking; Piling; Building up; Stocking Yığma sığası: Stocking capacity Yığma sırası: Buildup sequence Yıka-giy: Wash-and-wear Yıkama: (tıp) Flushing; Lavation; (film) Developing; (kömür) Washing Yıkama kabı (film): Developing tank Yıkama kulesi: Scrubber Yıkama sodası: Washing soda Yıkama tablası (madencilik): Wash table Yıkama tamburu: Washing trommel Yıkama tavası: Developing tank Yıkama teknesi (maden): Wash box Yıkama yağı: Wash oil Yıkamaç: Developer Yıkamayla arıtma: Lixiviation; Leaching 761
Yıkamayla ayırma Yıkamayla ayırma: Elutriation Yıkanabilir: Washable Yıkanabilirlik: Washability Yıkanmamış: Unwashed Yıkanmış cevher (maden): Jigged ore Yıkayıcı: Developer Yıkıcı potaş: Caustic potash Yıkım: Damage Yıkımlı kansızlık (tıp): Hemolytic anemia Yıkımsal: Catastrophic Yıkımsal aşınma: Catastrophic wear Yıkımsal işgörmezlik: Catastrophic failure Yıkımsız: Nondestructive Yıkımsız çözümleme: Nondestructive analysis Yıkımsız deneme: Nondestructive testing Yıkımsız deneme yöntemleri: Nondestructive testing methods Yıkımsız deneyler: Nondestructive tests (NDT ) Yıkımsız muayene: Nondestructive inspection Yıkıntı: Wreck Yıl: Year Yılan (sıcak haddeleme): Snake Yılancık (tıp): Erysipelas; St. Anthony’s fire Yılankavi çit: Worm fence; Snake fence Yılansı (yasılarda yüzey bozukluğu): Snake Yılansı kenarlar (tavlı şerit): Snaky edges Yılantaşı: Serpentine Yılanvari: Zig zag Yıldırım: Lightning Yıldız bağlantı (elekt.): Star connection Yıldız çatlak: Crater crack; (cam) Star Yıldız dövme: Draw forging; Radial forging Yıldız oyuklu vida: Cross-head screw Yıldız uç: Star bit 762
Yirmi Yıldız vida: Cross-head screw Yıldızlanma: Asterism Yıldızlı antimuan: Star antimony Yıldızsı çatlak: Star craze Yıldızsı çatlama (cam): Star fracture Yıldızsı iz (hata): Star mark Yıldıztaşı: Sunstone; Starlite; Aventurine Yıldıztozu pürüzlülüğü (metalYüzey): Stardusting Yıllık: Yearly; Yearbook Yıllık çökelti (yer b.): Varve Yıllık üretim: Annual output; Annual production; Yearly output Yıpranma: Erosion; Depreciation; Waste; Threadbare Yıpranmış: Used Yıpratıcı: Erosive Yırt(ıl)ma: Tearing Yırtık: Tattered; Leak; Tear Yırtılma dayancı: Tearing strength Yırtılma dayancı (çoğuzlar): Tear strength Yineleme: Recurrence Yineleme birimi (örütbilim: Repeating unit Yineleme uzaklığı (örütbilim): Repeat distance Yinelemeli çekme yöntemi: Draw and redraw method Yinelemeli eğme deneyi: Repeated bend test Yinelemeli ısıtaç: Recuperator Yinelenebilirlik: Repeatability Yinelenen çarpma deneyi: Repeated blow test Yinelenmiş deney: Repeated test Yineleyen: Recurrent Yinelge: Recurrence Yinelge ilintisi: Recurrence formula Yineli ondalık(maf): Circulating dekimal Yirmi: Twenty
Yirmi eşkenar üçgen yüzlü Yirmi eşkenar üçgen yüzlü: Icosahedral Yirmi eşkenar üçgen yüzlü biçim (geom.): Icosahedron Yirmi eşkenar üçgen yüzlü evreler: Icosahedral phases Yirmi eşkenar üçgen yüzlüler içeren cam: Icosahedral glass Yirmi yüzlü (geom.): Icosahedron Yirmidört yüzlü (biçim): Trisoctahedron Yirminci: Twentieth Yiten elektrot: Consumable electrode Yiten elektrotlu arklı eritme: Consumable electrode arc melting Yiten elektrotlu yeniden eritme: Consumable electrode remelting Yiten koyuntu (tıp): Consumable insert Yitik köpük: Lost-foam Yitik köpük süreci: Lost-foam process Yitik mum süreci: Lost-wax process Yitim açısı: Angle of loss; Loss angle Yitim etmeni: Loss factor Yiv: Pod; Groove; Striation; Slot; Rabbet; Rut Yiv (kesici takımlar): Flute Yiv açısı: Bevel angle; Groove angle Yiv açma: Bevelling; Chamfering; Fluting Yiv açma makinesi: Bevelling machine Yiv desteği: Spacer strip Yiv kaynağı: Groove weld Yiv yüzü: Groove face Yivaçar: Screw cutting die Yivle(n)me deneyi (Terne sac): Fluting test (Terne plate) Yivli: Ribbed; Striated Yivli diş: Bevelled teeth Yivli hadde: Strand mill Yivli ingot kalıbı: Fluted ingot mould Yivli kafa (cam): Swing stopper finisih Yivli kenar: Fluted bevel Yivli merdane: Grooved roll
Yoğunlaş(tır)ım Yivli tomruk kalıbı: Fluted ingot mould Yivli yay çeliği: Ribbed spring steel Yivsiz: Fluteless Yiyecek: Aliment; Foodstuff Y-kesimi (mat.): Y-intercept Yoder merdaneleri: Yoder rolls Yoğruk: Plastic Yoğruk akış: Plastic flow Yoğruk ateşkili: Plastic fireclay Yoğruk biçimleme: Plastic forming Yoğruk bozun(dur)ma: Plastic deformation Yoğruk bozundurma aralığı: Plastic range Yoğruk bölge (σ−ε eğrisi): Plastic region Yoğruk davranım: Plastic behaviour Yoğruk gerinim: Plastic strain (epl) Yoğruk kaynaklama: Plastic welding Yoğruk kil: Plastic clay; Ball clay Yoğruk olmayan seramikler: Nonplastic ceramics Yoğruk refrakter: Plastic refractory Yoğruklaştırıcı: Plasticizer Yoğrukluk: Plasticity Yoğrukluk ölçümü: Plastometry Yoğruklukölçer: Plastometer Yoğrulabilen: Plastic Yoğrumlu sanatlar: Plastic arts Yoğun: Turbid; Thick; Dense Yoğun buğulanma: Milkiness Yoğun damar (cam bozukluğu): Heavy cord Yoğun kabarcık: Heavy seed Yoğun ortam: Heavy medium Yoğun sıvıda ayırma: Heavy medium separation Yoğunlaç: Condenser Yoğunlaç aralığı: Condenser aperture; Condenser diaphram Yoğunlama: Thickening Yoğunlama açıklığı: Condenser aperture Yoğunlaş(tır)ım: Densification 763
Yoğunlaş(tır)ım süreci Yoğunlaş(tır)ım süreci: Densification process Yoğunlaşma ısısı: Heat of condensation Yoğunlaştırıcı: Condenser; Densifier; Thickener Yoğunlaştırıcı mercek: Condenser lens Yoğunlaştırıcı prizma (optik mik.): Condenser prism Yoğunlaştırılmış krom oksit: Densified chromic oxide Yoğunluğu düşük (cam): Light crown; Light flint Yoğunluk (g/m: Density Yoğunluk düşürme: Rarefaction; Rarefication Yoğunluk düşürme: Rarefication Yoğunluk karşılaştırıcı (aygıt): Density comparator Yoğunluk oranı: Density ratio Yoğunluk ölçüm yöntemi: Densimetric method Yoğunluk ölçümsel: Densimetric Yoğunluk ölçümü: Densimetry; Density measurement Yoğunluk şişesi: Pyonometer Yoğunlukölçer: Pyknometer; Densitometer; Densimeter; (şekerli eriyik) Saccharimeter Yoğurma: Kneading; Impastation; Impasting Yoğurma değirmeni: Pug mill Yoğuş(turula)maz: Incondensible Yoğuş(turula)mazlık: Incondensibility Yoğuşabilir: Condensable Yoğuşku: Condensate Yoğuşmamış: Uncondensed Yoğuşturucu: Condenser Yoğuşuk: Condensed Yoğuşuk durum: Condensed state Yoğuşuk evre: Condensed phase Yoğuşum: Condensation 764
Yol Yoğuşum çoğuzlaması: Condensation polymerization Yoğuşum çoğuzu: Condensation polymer Yoğuşum katsayısı: Condensation coefficient Yoğuşum lehimlemesi: Condensation soldering Yoğuşum oranı: Condensation ratio Yoğuşum polimeri: Condensation polymer Yoğuşum polimerizasyonu: Condensation polymerization Yoğuşum tepkimesi: Condensation reaction Yoğuşur: Condensable Yohansenit: Johannsenite Yohimbin: Yohimbine Yok: Unavailable; Absent Yokedici: Annihilative Yokedici girişim: Destructive interference Yokediş: Annihilation Yoketme (hayvan): Culling Yoklama: Checking Yokluk: Absence; Unavailability Yokolma: Extinction Yokoluş: Annihilation Yokoluş değişmezi (l) (atom): Transformation constant; Disirriteoration constant Yokoluş ışınımı: Annihilation radiation Yokoluşum (elektron-delik çiftleri): Recombination Yokoluşum süresi (değişmez): Recombination time Yoksullaşma: Impoverishment Yoksullaşmış: Depleted; Impoverished Yoksullaşmış bölge (çökelim): Depleted region Yokuş: Gradient Yokuş aşağı: Downgrade; Downhill Yol: Walkway; Technique; Path; Algorithm; Track
Yol (s. döküm mak.) Yol (s. döküm mak.): Strand Yol çizgisi: White line Yol düzleme: Bulldozing Yol düzleyici: Grader Yol işareti: Guidepost Yol kabuğu (sürekli d): Strand shell Yol kabuğu kalınlığı (sürekli d): Strand shell thickness Yol kabuğu oluşumu (sürekli d): Strand shell formation Yol kabuğu uzaması (sürekli d): Strand shell elongation Yol silindiri: Steamroller Yol tuzu yenimi (oto): Poultice corrosion Yol verici palet (hadde): Gate diverter Yol yordam: Way Yolcu eşyası: Baggage Yolcu gemisi: Liner Yolcu helikopteri: Helibus Yolcu uçağı: Airliner Yolculuk: Travel Yolçizer (uçak): Air log Yoldüzler: Bulldozer Yole: Yawl Yoli kanal: Meatus Yolla(n)ma (haber): Transmittal Yollu kütük döküm makinası: Strand billet caster Yolluk: Trumpet; Gate; Downgate; Sprue; Downsprue; Guide Yolluk (döküm): Runner Yolluk başı: Runner head Yolluk besleyici: Runner riser Yolluk bildirisi: Voucher Yolluk düzeneği (döküm): Gating Yolluk haznesi (döküm): Runner box Yolluk kalıntısı: Deadhead Yolluk kasası (hadde): Guide box Yolluk metali: Head metal Yolluk pimi: Runner pin
Yorulma bükmesi deneyi Yolluk sopası: Gate stick Yolluk tuğlası: Runner brick Yolluk uzantısı: Runner extension Yolluklama: Gating Yolluklama dizgesi (döküm): Gating system Yolluklu hadde: Guide mill Yollukta katılaşan metal: Sprue Yolölçer: Odometer Yolyazar: Odograph Yoma: Hawser Yonga: Chip; Spall Yonga eni: Chip width Yonga kalınlığı: Chip thickness Yonga kaynağı: Chip welding Yonga makinası: Hog Yonga paketleme: Chip packing Yonga yapım işlemleri: Chip-making operations Yonga yapım süresi: Chip-producing time Yongalama: Whittling Yontaç: Drawknife Yontan: Parer Yontma: Whittling; Paring; Chipping Yontma bıçağı: Drawknife Yontma keskisi: Chipping chisel Yontmataş: Paleolith Yontu çekici: Knapping hammer Yontucu kalemi: Gouge Yontulmamış cevher: Gemstone Yontulmamış taş: Fieldstone Yordam: Technique; Procedure Yorgan: Eiderdown Yorulma (metal): Fatigue Yorulma aralığı: Fatigue range Yorulma aşınması: Fatigue wear Yorulma bozunumu: Ratcheting Yorulma bükmesi: Fatigue bending Yorulma bükmesi deneyi: Fatigue bending test 765
Yorulma çatlağı büyüme hızı Yorulma çatlağı büyüme hızı: Fatigue crack growth rate (da/dN) Yorulma çatlağı büyümesi: Fatigue crack growth Yorulma çatlakları: Fatigue cracks Yorulma çatlaması: Fatigue cracking Yorulma çentik duyarlılığı: Fatigue notch sensitivity Yorulma çentik etmeni: Fatigue notch factor (Kf) Yorulma dayancı: Fatigue strength Yorulma dayancı düşme etmeni: Fatiguestrength reduction factor Yorulma dayancı indirim etmeni: Fatigue strength reduction factor; Fatigue notch factor Yorulma denemesi: Fatigue testing Yorulma deneyi: Fatigue test Yorulma deneyi makinası: Fatigue testing machine Yorulma deneyi yöntemi: Fatigue testing method Yorulma direnci: Fatigue resistance Yorulma eğrisi: Fatigue curve Yorulma gerilimi: Fatigue stress Yorulma işgörmezliği: Fatigue failure Yorulma kırılması: Fatigue fracture Yorulma kısıtı: Fatigue limit Yorulma kopması: Fatigue rupture Yorulma oranı: Fatigue ratio Yorulma ömrü: Fatigue life (N) Yorulma sünekliği: Fatigue ductility (Df) Yorulma yivcikleri: Fatigue striations Yorulma yükü: Fatigue load Yorulmuş: Fatigued Yorulmuş çelik: Fatigued steel Yorulmuş çelik parça: Fatigued steel component Yorulmuş metal: Fatigued metal Yorulmuş mil: Fatigued shaft Yorulmuş parça: Fatigued component 766
Yönelimsel Yorulmuş yay: Fatigued spring Yorum: Interpretation; Exposition Yosun: Moss Yosun asidi: Muramic acid Yosun kömürü: Boghead coal Yosun kumu: Kieselguhr; Diatomaceous earth; Infusorial earth; Diatomite Yosun sodası: Barilla Yosunlu: Diatomaceous; Mossy Young katsayısı: Modulus of elasticity; Young’s Modulus Young saçakları: Young’s fringes Yozlaşık: Degenerate Yozlaşık çözelti: Degenerate solution Yozlaşık dolanca (fiz.): Degenerate orbital Yozlaşık durum: Degenerate state Yozlaşık elektron dağılımı (fiz.): Degenerate electron distribution Yozlaşık erk düzeyleri (fiz.): Degenerate energy levels Yozlaşık ötektik (fiz.): Degenerate eutectic Yozlaşık yarıiletken (fiz.): Degenerate semiconductor Yozlaşma: Degeneration; Retrogradation Yozluk: Degeneracy Yön: Direction Yön belirteçleri: Direction indices Yön değiştirici: Deflector Yön değiştirici merdane: Bending roll Yön imleci: Index of direction Yönelik: Oriented Yönelim: Orientation Yönelim bağıntısı: Orientation relationship Yönelim sertleş(tir)mesi: Orientation hardening Yönelimli gereçler: Oriented materials Yönelimli polietilen: Oriented polyethylene Yönelimsel: Orientational
Yönelimsel düzen Yönelimsel düzen: Orientational order Yönelteç (hadde): Handlebar Yönetici: Executive Yönetici uçağı: Executive plane Yönetilemeyen: Uncontrollable Yönetilemez: Unmanageable Yönetilmeyen: Undirected Yönetim: Administration; Management Yönetim bilgi dizgesi: Management information system Yönetim felsefesi: Management philosophy Yönetim kurulu: Executive board Yönetim kurulu toplantısı: Executive meeting Yönetim yaklaşımı: Management approach Yönetimsel: Managerial Yönetimsel karar: Managerial decision Yönetme: Handling Yönetme halatı: Guide rope Yöney (mat.) Vector Yöney alanı: Vector field Yöney işlevi: Vector function Yöney örgüsü: Vector lattice Yöney uzayı: Vector space Yöneylem araştırması: Operational research; Operations research Yöneyler işlencesi: Calculus of vectors Yöneysel: Vectorial Yöneysel cebir: Vector algebra Yöneysel çarpım: Vector multiplication Yöneysel çözümleme: Vector analysis Yöneysel örnek: Vector model Yöneysel ürün: Vector product Yönlen(diril)memiş: Nonoriented Yönlen(diril)memiş çelik sac: Nonoriented steel sheet Yönlenik: Directed; Directional Yönlenik bağ: Directed bond
Yönverici Yönlenik katılaşmış: Directionally solidified Yönlenik katılaşmış kolayerirler: Directionally solidified eutectics Yönlenik metal oksitleme süreci: Directed metal oxidation process (DI-MOX)™ Yönler demeti: Family of directions Yönler takımı: Zone of directions Yönlü: Directional Yönlü bağlar: Directional bonds Yönlü büyüme: Directional growth Yönlü katılaşma: Directional solidification Yönlü özellikler: Directional properties Yönsemez: Isotropic Yönsemez gereç: Isotropic material Yönsemez gibi: Quasiisotropic Yönsemez karmalar: Isotropic composites Yönsemez kütle: Isotropic body Yönser: Anisotropic; Aeolotropic Yönser çekme: Isotropic shrinkage Yönser esneklik: Anisotropic elasticity Yönser gereçler: Anisotropic materials Yönser kütle: Anisotropic body Yönser lata: Anisotropic laminate Yönser ölçek: Anisotropic modulus Yönser özdek: Anisotropic body Yönser özdekler: Anisotropic substances Yönser özellikler: Anisotropic properties; Isotropic properties Yönserlik: Anisotropy Yönsüz: Nondirectional Yönsüz bağ: Nondirectional bond Yöntem: Practice; Technique; Path; Method; Procedure Yöntem mühendisliği: Methods engineering Yöntem-süre-ölçüm: Method-timemeasurement (MTM) Yönverici: Collimating; Collimator 767
Yöre Yöre: Vicinity; Zone; Locality Yörel sözlük: Lexicon Yöresel: Native; Localized Yöresizleşme: Delocalization Yöresizleşmiş: Delocalized Yöresizleşmiş dolanca (atom): Delocalized orbital Yöresizleşmiş elektronlar: Delocalized electrons Yörünge: Path; Orbit; Trajectory Yörüngealtı: Suborbital Yörüngesel: Orbital Y-Si-Al-O-N seramikleri: Y-Si-Al-O-N ceramics Yufka: Wafer Yufka dağlama: Through wafer etching Yukaç (yer b.): Diapir Yukaç (yerbilim): Nappe Yukain: Eucaine Yukarı beynit (çelik): Upper bainite Yukarı doğru: Upward Yukarı doğru çıkma eğilmesi: Upward cantilever deflection Yukarı vuruş (piston): Upstroke Yukarı yayınım: Uphill diffusion Yukarıdan aşağıya çekme süresi (cam): Down-draw process Yukarıdan pota dökümü: Uphill teeming Yulaf unu: Oatmeal Yular: Halter; Tether; Hackamore; Headrope; Bridle Yumak: Floccule Yumak lüle: Skein Yumakcık: Glomerulus Yumaklama: Balling Yumaklama fırını: Balling furnace Yumaklama tamburu: Balling drum; Balling mill Yumaklanma: Flocculence (=Flocculency) Yumaksı: Flocculent 768
Yumrulaştırma ısıl işlemi (çelik) Yumru: Whelky; Apophysis; Protuberance; Tumor; Lump1; Globular; Nodule; Spheroid; Globule Yumru (çelik): Spheroidite Yumru (kemik): Tuberosity Yumru aşındırıcı: Shot Yumru ateşkili: Nodular Fireclay; Burley; Burley flint Yumru ayak(lı): Talipes; Clubfoot Yumru ayaklı (tıp): Taliped Yumru biçim: Nodular form Yumru damlası: Globula Yumru grafit: Nodular graphite; Spheroidal graphite Yumru karbon (temper d. d.): Temper carbon Yumru sementit: Globular cementite; Spheroiditic cementite; Spheroidal cementite Yumru şamot: Nodular Fireclay; Burley; Burley flint Yumru(tıp): Condyloid Yumruca: Spherulite Yumruk: Buffet; Fist; Box; Slug1 Yumrulama: Balling Yumrulaş(tır)ma: Globularization; Spherodization Yumrulaşım: Coalescence Yumrulaşma: Tubeculation Yumrulaşmış içyapı: Spheroidized microstructure Yumrulaşmış karbür: Spheroidized carbide Yumrulaşmış sementit: Spheroidized cementite; Divorced cementite Yumrulaştırılmış çelik: Spheroidized steel Yumrulaştırma: Spheroidization; Spheroidizing Yumrulaştırma (Mg katımı - küresel d.d.): Nodulizing Yumrulaştırma ısıl işlemi (çelik): Spheroidizing heat treatment
Yumrulaştırma tavlaması Yumrulaştırma tavlaması: Spheroidize annealing Yumrulu: Globular; Knobby; Tubercular; Tuberculate; Nodular; Tuberous Yumrulu kolayerir: Nodular eutectic Yumrulu kolayerir içyapı: Nodular eutectic microstructure Yumrulu metal tozu: Nodular metal powder Yumrulu ötektik: Nodular eutectic Yumrulu ötektik içyapı: Nodular eutectic microstructure Yumrulu ötektikli içyapı: Globular eutectic microstructure Yumrulu perlit: Nodular pearlite; Divorced pearlite Yumrulu toz: Nodular powder Yumurta biçimli: Oval; Oviform Yumurta çırpıcı: Eggbeater Yumurta çırpığı: Whip Yumurta kabuğu: Eggshell Yumurta kabuğumsu doku: Eggshelling Yumurta kabuksu (seramik): Eggshell Yumurta sarısı: Yoke; Vitellus Yumurta sarısı üreten: Vitelline Yumurta zarı (tıp): Vitelline membrane Yumurtalık: Eggcup Yumurtalık (tıp): Ovary Yumurtalık çıkarılması (tıp): Ovariectomy Yumurtalık yangısı (tıp): Oophoritis Yumurtalık yangısı (tıp): Ovaritis Yumurtamsı: Ellipsoid Yumurtamsı kuvars: Thunderegg Yumurtlama (tıp): Ovulation Yumuşa(t)ma (ısıl işlem): Softening Yumuşa(t)ma ısıl işlemi: Softening heat treatment Yumuşa(t)ma işlemi: Softening treatment Yumuşa(t)ma menevişi: Soft temper Yumuşa(t)ma tavlaması: Soft annealing
Yumuşak yüzeyleme Yumuşak: Pliant; Tender; Soft; Limp Yumuşak cam: Soft glass Yumuşak çekilmiş: Light drawn Yumuşak çelik: Dead mild steel Yumuşak damak: Velum Yumuşak demir: Soft iron Yumuşak deriden çarık: Moccasin Yumuşak dirençli dikiş kaynağı: Mash resistance seam weld Yumuşak dokular (tıp): Soft tissues Yumuşak ferritler (seramik): Soft ferrites Yumuşak gümüş lehimi: Plumbsol™ Yumuşak ışınım: Soft radiation Yumuşak kaplama: Soft-facing Yumuşak kauçuk: Soft rubber Yumuşak kereste: Softwood Yumuşak kumtaşı: Holystone Yumuşak kurşun: Chemical lead; Soft lead Yumuşak küre: Soft sphere Yumuşak lehim: Soft solder Yumuşak lehimleme: Soft soldering; Soldering Yumuşak mıknatıs: Soft magnet Yumuşak mıknatıslı alaşım: Magnetically soft alloy Yumuşak mıknatıslı gereç: Soft magnetic material Yumuşak nitrürleme: Soft nitriding; Ductile nitriding Yumuşak noktalar: Soft spots Yumuşak odaklı mercek: Diffuser lens Yumuşak porselen: Soft porcelain Yumuşak sünger: Wool sponge Yumuşak tuğla: Place brick Yumuşak tüycük: Fluff Yumuşak ur (tıp): Myxoma (=Myxomata) Yumuşak urlu (tıp): Myxomatous Yumuşak x-ışınları (λ=1-10nm): Soft x-rays Yumuşak yüzeyleme: Soft-facing 769
Yumuşaklık Yumuşaklık: Softness Yumuşama (metal): Softening Yumuşama aralığı (cam): Softening range Yumuşama gecikmesi: Retardation of softening Yumuşama noktası (cam): Deformation point; Softening point Yumuşama sıcaklığı (cam): Softening point Yumuşamış kaya: Saprolite Yumuşatıcı: Laxative Yumuşatıcı (cilt): Emollient Yumuşatıcı (kil): Flocculant Yumuşatıcı (madde): Softener Yumuşatıcı (müleyyin): Physic Yumuşatıcılık: Emollience Yumuşatılmış su: Demineralized water Yumuşatma: Negative quenching; Negative hardening; Demineralization Yumuşatma (kil): Flocculation Yunak: Bath Yunak (maden): Washery Yunak arıtımı: Bath purification Yunak bileşimi: Bath composition Yunak bulaşımı: Bath contamination Yunak çalkanması: Bath agitation Yunak düzeyi: Bath level Yunak karıştırma: Bath stirring Yunak sıcaklığı: Bath temperature Yunak tuzları: Bath salts Yunaklama (maden): Buddling Yusyuvarlak: Orbicular Yutağa ilişkin (tıp): Pharyngal Yutak: Gullet; Oropharynx Yutak zarı yangısı (tıp): Pharyngitis Yutak/gırtlak (tıp): Pharynx Yutak/gırtlak göstergesi: Pharyngoscope Yutak/gırtlak hastalıkları bilimi (tıp): Pharyngolology Yutak/gırtlak muayenesi (tıp): Pharyngoscopy 770
Yuvarlaklık Yutan bataklık: Quicksand Yutar göze (tıp): Phagocyte Yutma: Sorption Yutma güçlüğü (tıp): Dysphagia Yuva: Rocker; Scarf; Miter; Cage Yuva açma aletleri: Bits Yuva eklemi (tıp): Enarthrodial Yuvak: Cylinder Yuvalı eklem (tıp): Enarthosis Yuvalı mafsal (mak.): Ball joint Yuvar: Ball; Sphere Yuvarcık: Globule Yuvarcıklı aktarım (tüketilen elektrotlu ark kaynağı): Globular transfer Yuvarla(n)ma: Tumbling Yuvarlak: Cycloid; Spherical; Round; Spherulitic Yuvarlak başlı civata: Buttonhead bolt Yuvarlak bıçkı: Round saw Yuvarlak çentik: Round notch Yuvarlak çıkıntı: Lobe Yuvarlak çıkıntılı (tıp): Lobulated Yuvarlak çiftlik sepeti: Skelp Yuvarlak dip: Round bottom Yuvarlak dipli (cam): Round bottom Yuvarlak dökeci: Round caster Yuvarlak kesitli çubuklar: Rounds Yuvarlak kesitli kütük: Round billet Yuvarlak kesitli tomruk/ingot: Round ingot Yuvarlak köşe: Round corner Yuvarlak köşe tuğlası: Bullnose Yuvarlak köşeli kareler (hadde ürünü): Round cornered squares Yuvarlak pencere: Wheel window Yuvarlak sürgü: Drop bolt Yuvarlak tel fırça: Wire wheel Yuvarlaklar: Rounds Yuvarlaklar için döküm makinası: Round caster Yuvarlaklık: Roundness
Yuvarlamaca Yuvarlamaca: Bowling Yuvarlanma aşındırıcıları: Tumbling abrasives Yuvarlanma kütlesi: Tumbling mass Yuvarlanma tamburları: Tumbling barrels Yuvarlanma zamanı: Tumbling time Yuvarlatılmış kenar (cam): Rounded edge Yuvarlı parlatma: Ball sizing (Ball burnishing) Yuvarlı yatak: Ball bearing Yuvarsal: Spherical Yuvarsı: Spheroidal Yuvgu elek: Cylinder screen Yuvgu süzgeç: Filter drum Yuvgulu kırıcı: Rolling crusher Yük: Weight; Haul; Charge Yük: Load; Charge Yük (elektrik): Charge Yük akışı: Load flow Yük aktarım verimliliği: Charge transfer efficiency Yük aktarımı: Charge transfer Yük altında sapma sıcaklığı: Deflection temperature under load (DTUL) Yük arabası: Charging skip; Van Yük arabası: Wagon Yük boşaltma yeri: Tipple Yük dağılımı: Charge distribution Yük devinirliği: Charge mobility Yük gemisi: Freighter Yük kamyonu: Transporter Yük kolu (kaldıraç): Weight-arm Yük oranı: Burden ratio Yük ölçümü: Load measurement Yük püskürtme aygıtı: Charge-injection device Yük tablası: Barrow Yük taşıma sığası (gemi): Tonnage Yük taşımayan kiremit: Nonload bearing tile
Yüklenici Yük taşıyan kiremit: Load bearing tile Yük taşıyıcı: Charge carrier Yük-uzama eğrisi: Load - elongation curve Yük yansızlığı: Charge neutrality Yük yoğunluğu: Charge density Yük zıtlığı görüntülemesi: Chargecontrast imaging Yükleme: Charging; Loading; (gemi) Stevedoring Yükleme arabası: Charging car Yükleme arabası (kok fırınları): Larry car Yükleme aralığı: Loading range Yükleme çatalı (soğutma fırını): Carrying-in fork Yükleme çizgesi: Loading diagramme Yükleme deliği (kok fırını): Trunnel head Yükleme gereci: Charging material Yükleme gerilimi: Loading stress Yükleme hızı: Loading rate; Rate of loading Yükleme kantarı: Charging scales Yükleme kapağı: Charging door Yükleme kapağı (kamyon): Tailboard Yükleme kapısı: Charge door Yükleme kovası: Charge bucket Yükleme köprüsü: Loading bridge Yükleme limanı: Loading port Yükleme makinaları: Charging machines Yükleme sahanlığı: Charge platform Yükleme sahası (hangar): Apron Yükleme sığası: Loading capacity Yükleme silosu: Receiving hopper Yükleme tavası (soğutma fırını): Carrying-in box Yükleme uygulaması: Charging practice Yükleme vinci: Charging crane Yükleme yeri: Loading point Yükleme yokuşu: Ramp Yükleme yöntemleri: Loading methods Yüklenici: Contractor 771
Yüklenme Yüklenme: Undertaking Yüklenmemiş: Uncharged Yüklenti: Burden; Charge Yüklenti arabası: Skip car Yüklenti arabası çukuru (y. fırın): Skip pit Yüklenti arabası yolu (y. fırın): Skip bridge Yüklenti asılması (y. fırın): Hanging of burden Yüklenti dağılımı (y. fırın): Charge distribution Yüklenti devinirliği: Charge mobility Yüklenti eşitleme: Charge balance Yüklenti gereçleri: Burden materials Yüklenti hesaplamaları: Charge calculations Yüklenti inişi gecikmiş fırın (y. fırın): Hanging furnace Yüklenti sıcaklığı (y. fırın): Charge temperature Yüklentisiz: Uncharged Yükleyici: Loader Yükleyici role: Charging roller Yükleyici role yolu: Charging roller table Yüklü: Charged Yüklü kayış: Loaded belt Yüklü parçacık: Charged particle Yüklü taşlama çarkı: Loaded grinding wheel Yüklük yatağı: Murphy bed Yükölçer (elekt.): Load cell Yüksek: Tall; Elevated; High-rise; High Yüksek ağdalılık: High viscosity Yüksek akı tepkimecsi: High flux reactor Yüksek alaşımlı çelikler: High alloy steels Yüksek alaşımlı dökme demirler: Highalloy cast irons Yüksek alaşımlı yapı çelikleri: High alloy structural steels Yüksek alköllü: High-proof Yüksek aluminalı çimento: High-alumina cement 772
Yüksek basınçlı kazan çeliği Yüksek aluminalı refrakterler: Highalumina refractories Yüksek aluminalı seramikler: Highalumina ceramics Yüksek aluminalı tuğla: High-alumina brick Yüksek aluminalı ürünler: High alumina products Yüksek aluminyum hatası (Ti): High aluminium defect; Type II defect Yüksek arayer atomu hatası (Ti): High interstitial defect Yüksek arılık: Hgih purity Yüksek arılıklı germanyum algılayıcı: High-purity germanium detector Yüksek ateş (tıp): Fever Yüksek ateşle tedavi (tıp): Hyperthermia; Hyperthermy Yüksek ateşlilik (tıp): Hyperpyrexia; Hyperthermia; Hyperthermy Yüksek baryum oksitli düşük kırılma indisli cam: Barium crown glass Yüksek baryum oksitli yüksek kırılma indisli cam: Barium flint glass Yüksek basınç: High-pressure Yüksek basınç kalıbı: High-pressure mould Yüksek basınçlı buhar: High-pressure steam Yüksek basınçlı buhar kazanı: Highpressure steam boiler Yüksek basınçlı buhar makinesi: Highpressure steam engine Yüksek basınçlı buhar türbini: Highpressure steam turbine Yüksek basınçlı dondurma: Highpressure freezing Yüksek basınçlı dondurma aygıtı: Highpressure freezing device Yüksek basınçlı esnek kalıpta biçimleme: High-pressure flexible die forming Yüksek basınçlı kazan çeliği: High-pressure boiler steel
Yüksek basınçlı kazan çeliği sacı Yüksek basınçlı kazan çeliği sacı: High-pressure boiler steel plate Yüksek basınçlı kum kalıplama: High-pressure jolt-squeeze moulding Yüksek basınçlı laminat: High-pressure laminates Yüksek basınçlı sıvı kromatografisi: High-pressure liquid chromatography Yüksek basınçlı suverme: High-pressure quenching Yüksek basınçlı tank: High-pressure tank Yüksek basınçlı tufal giderici: Highpressure descaler Yüksek basınçlı tufal giderme dizgesi: High-pressure descaling system Yüksek boratlı kaplama camları: Highborate sealing glasses Yüksek çarpma dirençli polistiren: Highimpact polystyrene (HIPS) Yüksek çekme dayançlı grafit: Hightensile-strength graphite Yüksek çekme gerilimli çelik saclar: High-tensile steel sheets Yüksek çevrimli metal yorulması: Highcycle metal fatigue Yüksek çevrimli yorulma: High-cycle fatigue Yüksek çevrimli yorulma deneyi: Highcycle fatigue test Yüksek çoğuzlar: High polymers Yüksek çözündürme gücü: High resolving power Yüksek çözünürlük: High resolution Yüksek çözünürlüklü elektron mikroskopisi: High-resolution electron microscopy Yüksek dayanç: High strength Yüksek dayançlı civata: High strength bolt Yüksek dayançlı çelikler: High-strength steels Yüksek dayançlı düşük alaşımlı çelikler: High-strength low alloy (HSLA) steels Yüksek dayançlı karbon: High-strength carbon
Yüksek fırın gaz çıkış boruları Yüksek dayançlı pirinçler: High-tensile brasses Yüksek demirli tıkız: High iron briquette (HIB) Yüksek duyarlıklı: High fidelity (hi-fi) Yüksek enerji: High energy Yüksek enerji fiziği: High-energy physics Yüksek enerji fiziği: High-energy physics Yüksek enerji oranlı biçimleme: Highenergy-rate forming (HERF) Yüksek enerji salım hızları: High-energyrelease-rates Yüksek esnemezlikli karma: High stiffness composite Yüksek fırın: Blast furnace; Hot blast furnace Yüksek fırın ağız sahanlığı: Blast furnace charging gallery Yüksek fırın ağzı: Blast furnace mouth Yüksek fırın astarı: Blast furnace lining Yüksek fırın baca tozu: Blast furnace flue dust Yüksek fırın bacası: Blast furnace stack Yüksek fırın boğazı: Blast furnace throat Yüksek fırın boyu: Blast furnace height Yüksek fırın cüruf çimentosu: Blast furnace slag cement Yüksek fırın cürufu: Black cinder; Blast furnace cinder; Blast furnace slag Yüksek fırın çalıştırma ömrü: Blast furnace campaign life Yüksek fırın çanları: Blast furnace bells Yüksek fırın denetimi: Blast furnace control Yüksek fırın dışığı: Blast furnace cinder; Blast furnace slag; Black cinder Yüksek fırın dışık çimentosu: Blast furnace cement Yüksek fırın erime bölgesi: Blast furnace fusion zone Yüksek fırın fabrikası: Blast furnace plant Yüksek fırın gaz çıkış boruları: Uptakes 773
Yüksek fırın gazı Yüksek fırın gazı: Blast furnace gas Yüksek fırın hamlacları: Blast furnace tuyeres Yüksek fırın havası: Blast furnace air Yüksek fırın haznesi: Blast furnace hearth Yüksek fırın iskeleti: Blast furnace framework Yüksek fırın işletimi: Blast furnace operation Yüksek fırın izabesi: Blast furnace smelting Yüksek fırın karın açısı: Bosh angle Yüksek fırın karın tepkimeleri: Bosh reactions Yüksek fırın karnı: Bosh Yüksek fırın kok tüketimi: Blast furnace coke consumption Yüksek fırın koku: Metallurgical coke Yüksek fırın körüğü: Blast furnace blower Yüksek fırın refrakterleri: Blast furnace refractories Yüksek fırın siloları: Blast furnace hoppers Yüksek fırın sinteri: Blast furnace sinter Yüksek fırın sobaları: Blast furnace stoves; Cowper/Hot blast stoves Yüksek fırın soğutması: Blast furnace cooling Yüksek fırın tepe basıncı: Blast furnace top pressure Yüksek fırın tepesi: Blast furnace top Yüksek fırın tepkimeleri: Blast furnace reactions Yüksek fırın topağı: Blast furnace pellet Yüksek fırın tuğlaları: Blast furnace refractories Yüksek fırın tuyerleri: Blast furnace tuyeres Yüksek fırın üretim hızı: Blast furnace production rate Yüksek fırın üretimi: Blast furnace production 774
Yüksek gerilim (elekt.) Yüksek fırın üretkenliği: Blast furnace productivity Yüksek fırın ürünü: Blast furnace product Yüksek fırın yakıtları: Blast furnace fuels Yüksek fırın yanürünleri: Blast furnace by-products Yüksek fırın yığım çizgisi: Blast furnace stockline Yüksek fırın yığım dağılımı: Blast furnace stock distribution Yüksek fırın yığım yöntemleri: Blast furnace stocking method Yüksek fırın yükleme arabası: Skip Yüksek fırın yüklemesi: Blast furnace charging Yüksek fırın yüksekliği: Blast furnace height Yüksek fırın yükü: Blast furnace burden; Blast furnace charge Yüksek fırını çalışmaya alma: Blowing-in Yüksek fırını durdurma: Blowing-out Yüksek fosforlu bakır: High residual phosphorus copper Yüksek fosforlu cevher: High phosporous ore Yüksek fosforlu çelik: High phosporous steel Yüksek frekans: High-frequency Yüksek frekanslı fırın: High-frequency furnace Yüksek frekanslı kaynak: Radiofrequency welding Yüksek geçirgenlikli cam: Hightransmission glass Yüksek geçirgenlikli mıknatıslı gereçler: Hyperm Yüksek geçirim süzgeci (optik): High-pass filter Yüksek geçişim basınçlı (kim.): Hypertonic Yüksek geçişim basınçlı çözelti: Hypertonic solution Yüksek gerilim (elekt.): High voltage
Yüksek gerilim ayarlayıcısı (e. mik.) Yüksek gerilim ayarlayıcısı (e. mik.): High-tension wobbler; High-voltage wobbler Yüksek gerilim hattı: High-tension line Yüksek gerilim hattı direği: Pylon Yüksek gerilim kaynağı (elekt.): Highvoltage supply Yüksek gerilim porseleni: High voltage porcelain Yüksek gerilimli elektron mikroskobu (1-3 MV): High-voltage electron microscope Yüksek güç: High power Yüksek güçlü: High-powered Yüksek güçlü motor: High power engine Yüksek hız: High speed; High velocity Yüksek hız çelikleri: High-speed steels (HSS) Yüksek hız rayı haddelemesi: High-speed rail rolling Yüksek hız rayları: High-speed rails Yüksek hız takım çelikleri: High-speed tool steels Yüksek hızla biçimleme: High-energyrate forming Yüksek hızla dövme: High-energy-rate forging (HERF) Yüksek hızla yayımlı yakaç: High-velocity convection burner Yüksek hızlı değirmen: High-speed mill Yüksek hızlı delme: High-speed drilling Yüksek hızlı döküm: High-speed casting Yüksek hızlı döküm teknolojisi: Highspeed casting technology Yüksek hızlı filmaşin: High-speed wire rod Yüksek hızlı filmler: High-speed motion pictures Yüksek hızlı haddeleme: High-speed rolling Yüksek hızlı ısıtma: High-speed heating Yüksek hızlı kapma merdanesi: Highspeed pinch roll
Yüksek katsayılı karbon Yüksek hızlı kırpma: High-speed trimming Yüksek hızlı kırpma makası: High-speed trimming shears Yüksek hızlı mil: High-speed spindle Yüksek hızlı parçacık (atom): Highenergy particle Yüksek hızlı soğutma: High-speed cooling Yüksek hızlı tavlama: High-speed annealing Yüksek hızlı tellik çubuk: High-speed wire rod Yüksek ısı denetleci: Pyrostat Yüksek ısı metalbilimi: Pyrometallurgy Yüksek iletkenlik: High-conductivity Yüksek iletkenlikli bakır: Highconductivity copper Yüksek işlerlikli alumina lif: Highperformance alumina fibre Yüksek işlerlikli plastikler: Highperformance plastics Yüksek kabartılmış kumaş: Brocatel Yüksek kalite: High quality Yüksek kan basıncı: High blood pressure Yüksek karbonlu çelikler: High-carbon steels Yüksek karbonlu elek teli: High-carbon screen wire Yüksek karbonlu martensit: High-carbon martensite Yüksek karbonlu nitelikli çubuklar: High-carbon quality rods Yüksek karbonlu özel tel: High-carbon and specialty wire Yüksek karbonlu yay çeliği: High carbon spring steel Yüksek karbonlu yay teli: High-carbon spring wire Yüksek katsayılı camlar: High-moduli glasses Yüksek katsayılı grafit: High-modulus graphite Yüksek katsayılı karbon: High-modulus carbon 775
Yüksek katsayılı lifler Yüksek katsayılı lifler: High-modulus fibres Yüksek kontrast: High contrast Yüksek kurşunlu kalay tuncu: High leaded tin bronze Yüksek kurşunlu pirinç: High lead brass Yüksek kükürtlü çelikler: High sulphur steels Yüksek manganlı çelikler: High manganese steels Yüksek manganlı ostenitli çelik: High manganese austenitic steel Yüksek manganlı pik (%15-30Mn+%4;56;5C): Spiegeleisen; Spiegel Yüksek matematik: Higher mathematics Yüksek nitelik: High quality Yüksek nitelikli: High-grade; High-graded Yüksek nitelikli cevher: High-grade ore Yüksek nitelikli çelikler: High quality steels; High-grade steels Yüksek nitelikli demir cevheri: Highgrade iron ore Yüksek nitelikli gereçler: High-grade materials Yüksek nitelikli kireçtaşı: High-grade limestone Yüksek nitelikli reçine: High-grade resin Yüksek nitelikli ürünler High quality products Yüksek nitelikli yakıt: High-grade fuel Yüksek nitelikli yüksek fırın tıkızları: High quality blast furnace pellets Yüksek oktanlı (benzin): High octane Yüksek oktanlı benzin: High-grade fuel Yüksek oktanlı yakıt/benzin: High octane fuel Yüksek öğrenim: Higher education Yüksek öğretim: Higher education Yüksek parlaklık: High gloss Yüksek polimerler: High polymers Yüksek saflık: Hgih purity Yüksek sertleşebilirlik: High hardenability 776
Yüksek sıklıklı dirençli sertleştirme Yüksek sertleşebilirlikli çelikler: High hardenability steels Yüksek sesli: Loud Yüksek sıcaklık: Elevated temperature; High-temperature Yüksek sıcaklık alaşımları: High-temperature alloys Yüksek sıcaklık çelikleri: High-temperature steels Yüksek sıcaklık çoğuzları: High temperature polymers Yüksek sıcaklık deneyleri: Hightemperature tests Yüksek sıcaklık dirençli aromatikler: High temperature-resistant aromatics Yüksek sıcaklık koku: High-temperature coke Yüksek sıcaklık ölçümsel: Pyrometrical Yüksek sıcaklık ölçümü: Pyrometry Yüksek sıcaklık üstüniletkenleri: Hightemperature superconductors Yüksek sıcaklık yanması: Hightemperature combustion (COMB) Yüksek sıcaklık yapıştırıcıları: Hightemperature adhesives Yüksek sıcaklıklı yunak: Hightemperature bath Yüksek sıcaklıkta fırınlanmış seramik: Pate dure Yüksek sıcaklıkta karbonlama: High-temperature carburizing Yüksek sıcaklıkta oksitlenme: High-temperature oxidation Yüksek sığalı çubuk haddeleri: High capacity bar mills Yüksek sıkıştırma: High compression Yüksek sıkıştırmalı motor: High compression engine Yüksek sıklık: High-frequency Yüksek sıklıklı direnç kaynağı: High-frequency resistance welding Yüksek sıklıklı dirençli sertleştirme: High-frequency resistance hardening
Yüksek sıklıklı elektrik kaynağı Yüksek sıklıklı elektrik kaynağı: High frequency electric welding Yüksek sıklıklı endüklem ocağı: High-frequency induction furnace Yüksek sıklıklı endüklemli ısıtma: High-frequency induction heating Yüksek sıklıklı endüklemli sertleştirme: High-frequency induction hardening Yüksek sıklıklı ısıtma: High-frequency heating Yüksek sıklıklı ses mikroskopisi: Highfrequency acoustic microscopy Yüksek silika lifleri: High-silica fibres Yüksek silikalı cam: High-silica glass Yüksek silisyumlu aluminyum alaşımları: High-silicon aluminium alloys Yüksek silisyumlu doğal cam: Obsedian Yüksek silisyumlu tunç: High-silicon bronze Yüksek sodyumlu fluborat camı: Highsodium-content fluoborate glass Yüksek süneklik: High ductility Yüksek süneklikli iki evreli çelikler: High ductility dual phase steels Yüksek tansiyon: High blood pressure; (tıp) Hypertension Yüksek tansiyonluluk (tıp): Hyperpiesia; Hyperpiesis Yüksek Tc’li üstüniletken: High-Tc superconductor Yüksek teknoloji: High-tech; High technology Yüksek tenörlü cevher: High-grade ore Yüksek tenörlü demir cevheri: Highgrade iron ore Yüksek tepe basıncı (y. fırın): High top pressure Yüksek vakum (p=10-5-10-7P): High vacuum Yüksek vakumlu eritme ocağı: Highvacuum melting furnace Yüksek verimli kabakütük döküm makinası: High performance bloom caster
Yükseltgen asitler Yüksek voltaj: High tension Yüksek yayınımlılık yolları: High diffusivity paths Yüksek yeğinlik(li): High-intensity Yüksek yeğinlikli ark: High-intensity arc Yüksek yeğinlikli ayırma: High-intensity separation Yüksek yeğinlikli ışık: High-intensity light Yüksek yeğinlikli karbon arkı: High-intensity carbon arc Yüksek yeğinlikli soğu(t)ma: Highintensity cooling Yüksek yoğunluklu cam: Dense crown; Dense flint Yüksek yoğunluklu mıknatıslı yaş ayırma: Wet high-density magnetic separation (WHIMS) Yüksek yoğunluklu plazma: High-density plasma Yüksek yoğunluklu polietilen: Highdensity polyethylene (HDPE) Yüksek zıtlık: High contrast Yüksek zıtlıklı görüntü: High-contrast image Yüksek zıtlıklı resim: High-contrast picture Yükseklik: Elevation; Height Yükseklik özeği (geom): Orthocenter Yükseklikölçer: Height gauge; Orometer; Altimeter Yükseksıcaklıkölçer: Pyrometer Yükselen boru (kok f.): Ascension pipe Yükselen yüzey: Ascending surface Yükselim: Elevation Yükselmeölçer: Variometer Yükselteç: Amplifier Yükseltge(n)me: Oxidization Yükseltgeme: Amplification Yükseltgen: Oxidic; Oxidizing Yükseltgen (madde): Oxidizing agent Yükseltgen asitler: Oxidizing acids 777
Yükseltgen atmosfer Yükseltgen atmosfer: Oxidizing atmosphere Yükseltgen bileşikler: Oxidizing compounds Yükseltgen dışık: Oxidizing slag Yükseltgen erime: Oxidizing fusion Yükseltgen fırın atmosferi: Oxidizing furnace atmosphere Yükseltgen kavurma: Oxidizing roast Yükseltgen yalaz: Oxidizing flame Yükseltgenebilir: Oxidizable Yükseltgenebilirlik: Oxidizability Yükseltgen-indirgen enzim (tıp): Oxidoreductase Yükseltgenme: Oxidation Yükseltgenme gerilimi: Oxidation potential Yükseltgenme gözesi: Oxidation cell Yükseltgenme ısısı: Heat of oxidation Yükseltgenme ölçümü: Oxidimetry Yükseltgenme tepkimesi: Oxidation reaction Yükseltgenme-indirgenme belirteci: Oxidation-reduction indicator Yükseltgenme-indirgenme gerilimi: Oxidation-reduction potential Yükseltgenme-indirgenme tepkimeleri: Oxidation-reduction reactions Yükseltgenmeölçer (kim.): Oxdimeter Yükseltgenmiş nanoborucuk: Oxidized nanotube Yükseltgeyen: Oxidizer Yükseltgeyici: Oxidizing Yükselti: Height Yükseltici: Step-up; Amplifier Yükseltici dönüştürgeç: Step-up transformer Yükseltici trafo: Step-up transformer Yükseltilmiş: Elevated Yükseltimli döküm: Levitation casting Yükseltimli eritme: Levitation melting 778
Yükün derişim gözesi Yükseltme: Hoisting; Amplification Yüksük: Crucible Yüksüren: Electromotive Yüksüz: Unweighted Yükün: Ion Yükün algılayıcı: Ion detector Yükün ayırma: Ion separation Yükün bağı: Ionic bond Yükün bombardımanı: Ion bombardment Yükün boşlukçuğu: Ion vacancy Yükün büyüklüğü: Ionic size Yükün büyüklüğü etkisi: Ionic size effect Yükün çekirdeği: Ion core Yükün çifti: Ion pair Yükün çifti boşlukçuğu: Ion-pair vacancy Yükün değerliği: Ionic valance Yükün değerlik: Electrovalence Yükün değişimi: Ion exchange Yükün değiştirici: Ion exchanger Yükün değiştirme reçinesi: Ion-exchange resin Yükün demeti: Ion beam; Ionic beam Yükün demeti destekli bırakım: Ionbeam-assisted deposition (IBAD) Yükün demeti püskürümlü kaplama aygıtı: Ion-beam sputter coating unit Yükün demetiyle yerleştirim: Ion-beam implantation Yükün demetli basım: Ion-beam lithography Yükün demetli inceltme: Ion-beam thinning Yükün demetli inceltme aygıtı: Ion-beam thinning device Yükün demetli püskürtüm: Ion-beam sputtering Yükün demetli püskürtümlü kaplama: Ion-beam sputter coating Yükün dengesi: Ionic equilibrium Yükün denklemi (kim.): Ionic equation Yükün derişim gözesi: Ion concentration cell
Yükün derişimli göze Yükün derişimli göze: Ionic concentration cell Yükün destekli dağlama: Ion-assisted etching Yükün devinimi: Ionic movement Yükün devinimliliği: Ionic mobility Yükün düzeni: Ionic order Yükün göçü: Ion migration Yükün hızı: Ionic velocity Yükün itimi (uzay aracı): Ion propulsion Yükün kafesi: Ionic lattice Yükün kaplama: Ion plating Yükün komşuluğu: Ionic coordination Yükün kromatografisi: Ion chromatography Yükün kuramı: Ionic theory Yükün kümesi: Micelle Yükün motoru: Ion engine Yükün oranı: Ionic fraction Yükün seçimli potansiyometre(seramik tozları): Ion-selective potentiometry Yükün sondası (fiz.): Ionosonde Yükün sürtünmesi: Ionic friction Yükün ulaşımı (tıp): Iontophroesis Yükün yarıçapı: Ionic radius Yükün yayınımı: Diffusion of ions Yükün yerine geçmesi: Ionic substitution Yükün yerleştirme: Ion implantation Yükün yoğunluğu: Ionic density Yükün yükü: Ionic charge Yükün-demetli işleme: Ion-beam machining Yükünküre (atmosfer): Ionosphere Yükünlere ayıran: Ionizer Yükünleş(tiril)miş: Ionized Yükünleş(tiril)miş gaz: Ionized gas Yükünleşebilir: Ionizable Yükünleşim: Heteropolarity; Ionization Yükünleşim erki: Ionization energy Yükünleşim kenarı: Ionization edge
Yükünsel örüt yarıçapları Yükünleşim kesiti: Ionization crosssection Yükünleşim odası: Ionization chamber Yükünleşim ölçer: Ionization gauge Yükünleşme: Ionization; Ionisation Yükünleşme değişmesi: Ionization constant Yükünleşme dengesi: Ionization equilibrium Yükünleşme gerilimi: Ionization potential Yükünleşme ısısı: Heat of ionization Yükünleşme kertesi: Degree of ionization Yükünleştiren: Ionizer Yükünlü buhar bırakımı: Ion vapour deposition (IVD) Yükünlü çoğuzlar: Ionic polymers Yükünlü dağlama: Ion etching Yükünlü parlatma: Ionic polishing Yükünlü püskürtüm: Ion assisted sputtering; Ion-beam sputtering Yükünlü yüzdürme: Ion flotation Yükünsel: Ionic Yükünsel bağ: Ionic bond Yükünsel bağlanma: Ionic bonding Yükünsel bileşik: Ionic compound Yükünsel boşalma: Ionic discharge Yükünsel derişim: Ionic concentration Yükünsel dışık: Ionic slag Yükünsel dışık modelleri: Ionic slag models Yükünsel direnç: Ionic resistance Yükünsel gerilim: Ionic potential Yükünsel iletim: Ionic conduction Yükünsel iletinç: Ionic conductance Yükünsel iletken: Ionic conductor Yükünsel karmaşa bileşiği: Ionic complex Yükünsel örüt: Ionic crystal Yükünsel örüt yapıları: Ionic crystal structures Yükünsel örüt yarıçapları: Ionic crystal radius 779
Yükünsel özgelik Yükünsel özgelik: Ionic character Yükünsel tepkime: Ionic reaction Yükünsel ucaylanma: Ionic polarization Yükünsel ürün: Ionic product Yükünsel yarıiletken: Ionic semiconductor Yükünsüz: Nonionic Yükünsüz çözelti: Nonelectrolyte Yükünsüz deterjan: Nonionic detergent Yükünsüz temizleyici: Nonionic detergent Yükünsüzleştirme: Deionisation Yüküntaşır: Ionophore Yükünü boşaltma: Unloading Yün: Pelage; Wool Yün ayırım işi: Wool stapling Yün balyası: Woolpack Yün çuvalı: Woolsack Yün deposu: Woolshed Yün didikleme: Flocking Yün gergef işi: Woolwork Yün kırkım evi: Woolshed Yün süngeri: Wool sponge Yün tartı birimi (ing.) (12.7 kg.): Tod Yün ticareti: Wool stapling Yün üretme: Woolgrowing Yün yağı: Lanoline Yüncü hastalığı (tıp): Woolsorters disease Yüncülük: Woolgrowing Yünlü: Fleecy; Lanose Yünlü (kumaş): Woolen Yünlü iskoç kumaşı: Tweed Yünlü kumaş: Wool fabric Yürek: Heart Yürek ağrısı: Cardialgia Yürek ağrısı (tıp): Heartache Yürek akımyazarı: Cardiograph Yürek akımyazımı: Cardiography Yürek atımçizeri: Ballistocardiograph Yürek atımçizim bilimi: Ballistocardiography 780
Yürürlükte Yürek atımçizimi: Ballistocardiogram Yürek atışçizgesi: Electrocardiogram (ECG) Yürek atışyazarı: Electrocardiograph Yürek bilimi: Cardiology Yürek büyümesi (tıp): Cardiac dilatation Yürek dışzarı (tıp): Pericardium Yürek dışzarı yangısı (tıp): Pericarditis Yürek dışzarına ilişkin (tıp): Pericardial Yürek durgusu (tıp): Heart block Yürek durması (tıp): Cardiac arrest Yürek hızlandırıcı: Cardiac pacemaker Yürek içzarı (tıp): Endocardium Yürek içzarı yangısı (tıp): Endocarditis Yürek kapakçığı (tıp): Cardiac valve Yürek kası: Myocardium Yürek kası yangısı (tıp): Myocarditis Yürek sayrılığı (tıp): Cardiolopathy Yürek türü (cam kap): Heart type Yürek ve akciğer baypas sistemleri: Cardiopulmonary bypass systems Yürek ve akciğer yanboru dizgeleri: Cardiopulmonary bypass systems Yürek ve damar işlev deneyleri (tıp): Cardiovascular functional tests Yürek ve damar uygulamaları (tıp): Cardiovascular applications Yürek ve damarlara ilişkin (tıp): Cardiovascular Yürek vuruşu: Heartbeat Yürek yangısı (tıp): Carditis Yürek yelpiği (tıp): Cardiac asthma Yürek yetersizliği (tıp): Cardiac insufficiency Yürek yöney eğrisi: Vectorcardiogram Yürek yöney eğrisi çizim yöntemi: Vectorcardiography Yürüme yolu: Walkway Yürürlüğe koyma: Enforcement; Implementation Yürürlükte: Valid
Yürüteç (bebek) Yürüteç (bebek): Go-cart Yürüyen: Walking Yürüyen kirişli fırın: Walking beam furnace Yürüyen merdiven: Escalator Yürüyen tabanlı fırın: Walking hearth furnace Yüz: Face Yüz (sayı): Hundred Yüz açısı: Face angle Yüz gram: Hectogramme Yüz kalıbı: Life mask Yüz kilogram: Quintal Yüz litre: Hectoliter Yüz metre: Hectometer Yüz nevraljisi (tıp): Tic douloureux; Trigeminal neuralgia Yüz pudrası: Toilet powder Yüz sırlama: Face glazing Yüz tornası: Face lathe; Facing lathe Yüz tuğlası: Face brick Yüz(dür)me: Floatation Yüz(dür)me karışımı: Floatation mixture Yüz(dür)me süreci: Floatation process Yüz(dür)me tankı: Floatation tank Yüzde: Percent; Percentage Yüzde 0.2 akma gerilimi: 0.2% Proof stress Yüzde hata: Percentage error Yüzde kesit alanı daralması (çekme deneyi): Percent reduction of area Yüzde soğuk-iş: Percent cold work Yüzde uzama: Percentage elongation Yüzde yanılgı: Percentage error Yüzden torna etme: Facing Yüzdür-çökelt ayırması: Sink and float separation Yüzdürme ayıraçları: Floatation reagents Yüzdürme bölgeli yöntem: Floating zone method Yüzdürme bölgesi (tek örüt): Floating zone
Yüzey betimli harita Yüzdürme cam: Float glass Yüzdürme cam süreci: Float glass process Yüzdürme gözeleri: Floatation cells Yüzdürme ile yoğunluk saptama yöntemi (cam): Sinker Yüzdürme tesisi: Floatation mill Yüzdürme-çökeltme çözümlemesi (kömür): Float and sink analysis Yüzdürücü deliği: Lug; Floater notch Yüzdürücü giriş deliği: Floater hole Yüzebilir: Buoyant Yüzebilirlik: Buoyancy Yüzegen: Floater Yüzen: Afloat Yüzer durumda: Afloat Yüzer ev: Houseboat Yüzer katmanlı sütsü temizleyici: Floating layer emulsion cleaner Yüzer merdane: Floating roll Yüzer şamot (cam alma): Ring Yüzergen: Adsorbent Yüzerici: Adsorber Yüzerik: Adsorbate Yüzerik su: Adsorbed water Yüzerilebilir: Adsorbable Yüzerilmiş: Adsorbate Yüzerinç: Adsorptance Yüzerme: Adsorption Yüzerme artırıcı: Introfier Yüzerme artışı: Introfaction Yüzerme görüngesi: Adsorption spectrum Yüzey: Surface; Facet; Face Yüzey açısı: Face angle Yüzey aktarım kimyası: Surface transfer chemistry Yüzey alanı: Surface area Yüzey baskısı: Surface compression Yüzey belirginlikleri: Surface characteristics Yüzey betimi: Topography Yüzey betimli harita: Topographic map 781
Yüzey betimsel Yüzey betimsel: Topographic Yüzey biçim ölçümleri: Topography measurement Yüzey biçimsel: Topographic(al) Yüzey biçimsel bakışımsızlık: Topographical assymmetry Yüzey biçimsel görüntüler: Topographic(al) images Yüzey bindirme aygıtları: Surface-mount devices (SMD) Yüzey bindirme teknolojisi: Surfacemount technology (STM) Yüzey birikimi: Inverse segregation Yüzey bitirimi: Face finish Yüzey bitirme: Surface finishing Yüzey bitirme işlemi: Surface-finish treatment Yüzey boşluğu: Surface void Yüzey bozuklukları: Surface defects Yüzey bozulumu: Surface breakdown Yüzey bulaşımı: Surface contamination Yüzey bulaşkanı: Surface contaminant Yüzey camı: Surface glass Yüzey çatlağı: Surface crack Yüzey çatlaması: Surface checking Yüzey çekintisi: Skin shrinkage Yüzey çizikleri: Surface marks (scratches, scoremarks, maching marks, grinding marks) Yüzey çizikleri (cam): Lines Yüzey çökmesi (cam): Air locks Yüzey çöküntüleri (cam): Plunger suck Yüzey çöküntüsü: Surface depression Yüzey çöküntüsü (yüzey hatası): Recess Yüzey çözümlemesi (Auger): Surface analysis Yüzey dalgalılığı: Surface waviness Yüzey dalgası: Surface wave Yüzey değiştirimi: Surface alteration; Surface modification 782
Yüzey haddesi Yüzey destekli Raman mikroskopisi: Surface enchanced Raman microscopy Yüzey devingenliği: Surface mobility Yüzey durumu: Surface condition; Finish Yüzey durumu ömrü: Surface-state life Yüzey düzgünsüzlükleri: Surface irregularities Yüzey düzleme: Surfacing Yüzey eğimi: Surface slope Yüzey erki: Surface energy Yüzey esnekliği: Surface elasticity Yüzey esnemezliği: Surface stiffness Yüzey etkileri: Surface effects Yüzey etkin: Surface reactive; Surfaceactive Yüzey etkin madde: Surface-active agent; Surfactant Yüzey etkin özdek: Surfactant; Surface active agent Yüzey etkin tek katman: Surfactant monolayer Yüzey ezilmiş (hadde): Temper rolled Yüzey ezim haddelemesi: Temper rolling Yüzey ezimli: Temper rolled Yüzey ezimli çelik: Temper rolled steel Yüzey ezimli çelik sac: Temper rolled steel sheet Yüzey ezmesi: Skin pass Yüzey gerilimi: Surface potential Yüzey gerilimi (fiz): Surface tension; Surface energy Yüzey gerilimi mikroskopisi: Surface potential microscopy Yüzey görünümü: Surface apperance Yüzey haddeleme: Surface rolling Yüzey haddelemesi: Temper rolling; Skin pass rolling Yüzey haddelenmiş: Skin rolled Yüzey haddelenmiş çelik levha: Skin rolled steel plate Yüzey haddeli: Skin rolled Yüzey haddesi: Skin pass rolling mill
Yüzey hasarı Yüzey hasarı: Surface damage Yüzey hazırlama: Surface preparation Yüzey işlemi: Surface treatment Yüzey işlemi püskürteçleri: Surface treatment sprays Yüzey işlemleri: Surface treatments Yüzey iyileştirme: Surfave improvement Yüzey izleri: Surface marks (scratches, scoremarks, maching marks, grinding marks) Yüzey kaplama: Surfacing; Surface coating Yüzey karbon içeriği: Surface carbon content Yüzey karbonsuzlaşması: Surface decarburization Yüzey karbonu: Surface carbon Yüzey katmanı: Surface layer Yüzey katsayısı (ısı aktarımı): Surface coeffiecient Yüzey kırıntısı (seramik): Crizzle Yüzey kimyası: Surface chemistry Yüzey kopması (emaye): Pop-off Yüzey koruma: Surface protection Yüzey köşegeni: Face diagonal Yüzey kurutma (maça): Skin-drying Yüzey kurutmalı kum kalıplar: Skindried sand moulds Yüzey kusuru giderme(çelik yüzeyler): Scarfing Yüzey kusuru türü: Blackened scab Yüzey kuvvetleri: Surface forces Yüzey kuvvetleri aygıtı: Surface-forces apparatus (SFA) Yüzey merkezli: Face centered Yüzey merkezli küp: Face-centered cube Yüzey merkezli küp birim göze: Facecentered cubic unit cell Yüzey merkezli küp kafes: Face-centered cubic lattice Yüzey merkezli küp metal: Face-centered cubic metal
Yüzey sertleştirme süreçleri Yüzey merkezli küp örüt/kristal: Facecentered cubic crystal Yüzey merkezli küp yapı: Face-centered cubic structure Yüzey merkezli küpsel (ymk): Facecentered cubic (fcc) Yüzey mıknatıslı optik Kerr olgusu: Surface magneto-optical Kerr effect Yüzey mikroskopisi: Topomicroscopy Yüzey muayenesi: Surface inspection Yüzey nanobiyolojik özellikleri: Surface nanobiological properties Yüzey nanomekanik özellikleri: Surface nanomechanical properties Yüzey niteliği: Surface finish; Surface quality Yüzey oksitlenmesi: Surface oxidation Yüzey oylum oranı: Surface-to-volume ratio Yüzey örgüsü: Surface texture Yüzey özdirenci: Surface resistivity Yüzey özgür erki: Surface free energy Yüzey parlaklığı: Surface glass Yüzey pislenmesi: Surface contamination Yüzey pürtüklüğü (düz cam): Sand hole Yüzey pürüzleme: Surface roughening Yüzey pürüzlülüğü: Roughness; Surface waviness; Surface roughness Yüzey pürüzlülüğü haritası: Surfaceroughness map Yüzey pürüzlülüğü ölçümü: Surface roughness measurement Yüzey pürüzölçeri: Profilometer Yüzey rengi: Surface colour (Flat colour) Yüzey renklendirme: Surface colouring Yüzey sertleştirilmiş: Surface hardened Yüzey sertleştirilmiş çelik: Surfacehardened steel Yüzey sertleştirilmiş metal: Surfacehardened metal Yüzey sertleştirme: Surface hardening Yüzey sertleştirme süreçleri: Surfacehardening processes 783
Yüzey sertleştirme yöntemleri Yüzey sertleştirme yöntemleri: Surfacehardening methods Yüzey sertliği: Skin hardness; Surface hardness Yüzey sertlik ölçümü: Surface-hardness measurement Yüzey sıyırma: Scalping Yüzey sıyırma (taşlama çarkı): Truing Yüzey soğu(t)ması: Surface cooling Yüzey soğuma bölgesi: Chill zone Yüzey soğuma eğrisi: Surface-cooling curve Yüzey soğutmalı döküm: Chill casting Yüzey süsü: Veneering Yüzey taşlama: Finishing Yüzey taşlama (cam): Surface grinding Yüzey taşlama tezgahı: Surface-grinding machine Yüzey tülü (cam elyaf): Overlay mat Yüzey yanayı: Contour Yüzey yapı betimi: Surface topography Yüzey yapısı: Surface structure Yüzey yapışkanlığı (seramik): Tack Yüzey yapışması: Surface adhesion; Surface sticking Yüzey yayınımı: Surface diffusion Yüzey yırtılması: Surface tear Yüzey yoğunlaştırıcı: Surface condenser Yüzey yorulma aşınması: Surface fatigue wear Yüzey yorulması: Surface fatigue Yüzeyaltı: Subsurface Yüzeyaltı bozuklukları: Subsurface defects Yüzeyaltı gaz boşlukları: Subcutaneous blowholes Yüzeyaltı gözenekleri: Subsurface pores Yüzeyaltı gözenekliliği: Subsurface porosity Yüzeyaltı yenimi: Subsurface corrosion Yüzeyaltı yırtıkları: Butt tears 784
Yüzgeç Yüzeyde yüzen (katı üstü sıvı): Supernatant Yüzeyden bırakma: Desorption Yüzeyden katman dökülmesi (refrakter): Slabbing Yüzeyden salma: Desorption Yüzeye kimyasal bırakım: Chemical vapour deposition (CVD) Yüzeye krom yayındırma süreci: Inchrome process Yüzeye tutan: Adsorbent Yüzeye tutan su: Adsorbed water Yüzeye tutma: Adsorption Yüzeye yerleştirilmiş biyosüzgeç: Surfacemounted biofilter Yüzeyi geliştirilmiş silisyum karbür lifler: Surface-modified silicon carbide fibers Yüzeyi gözenekli metal: Speckled metal Yüzeyi işlenmiş tuğla: Texture brick Yüzeyi kurutulmuş kalıp: Skin-dried mould Yüzeyi pürüzlü kalın dökme cam: Thick rough cast plate glass Yüzeyi soğutulmuş dökme demir: Chilled cast iron Yüzeyi soğutulmuş parça döküm: Chilled casting Yüzeyine yatırılmış tuğla: Rowlock Yüzeyini pürüzlü yapma: Lenticulation Yüzeyini yakma: Searing Yüzeyleme: Surfacing weld(=Surfacing) Yüzeysel: Superficial Yüzeysel genleşme: Superficial expansion Yüzeysel Rockwell sertlik deneyi: Superficial Rockwell hardness test Yüzeysel ses dalgası: Surface acoustic wave Yüzeysel ses dalgası süzgeci: Surface acoustic wave filter Yüzeysel taşıyıcı: Orthotropic Yüzgeç: Fin
Yüzgeç (hadde kusuru) Yüzgeç (hadde kusuru): Overfill Yüzme hızı: Floating speed Yüzme kanatları: Water wings Yüzü kumlu tuğla: Sanded brick Yüzücü haznesi (cam): Doghouse Yüzük: Ring Yüzük kaşı: Bezel
785
Z Z ekseni: Z-axis Z zıtlığı (SEM): Z contrast Zac yağı: Oil of vitriol Zachariasen kuralları: Zachariasen rules Zachariasen modeli: Zachariasen model Zaçyağı: Sulphuric acid ZAF ayarı: ZAF correction Zafiyet (tıp): Phthisis; Cachexia; Tabes Zafiyetli (tıp): Cachexic Zahmet: Exertion Zahn bardağı: Zahn cup Zak: Zac Zamak alaşımları: Zamak alloys Zaman: Time Zaman alıcı: Time-consuming Zaman aralığı: Time interval; Time-lag Zaman dizisi: Chronology Zaman etüdü: Time study Zaman farkı: Time lag Zaman kazandıran: Timesaving Zamanlama: Timing Zamansız: Premature Zamansız çatlama/kırılma: Premature failure Zamansız işgörmezlik: Premature failure Zambak desenli: Tressured Zambaksı süs (arma): Tressure Zamk: Glue; Agglutinant; Gum Zamklı: Gummous (=Gummy) Zantat: Xanthate Zantofilit: Xanthophyllite Zar: Diaphragm; Film; Membrane; Tegument Zar (tıp): Velamen Zar dayancı: Film strength Zar dokudan gelişen kemik (tıp): Membrane bone Zar geçişim ölçümü: Membrane osmometry Zar geçişim ölçümü: Membrane osmometry
Zar sıkma: Film extrusion Zar yapıştırıcı: Film adhesive Zarar: Injury; Damage; Harm; Detriment Zarar verici: Injurious Zararı öde(t)me: Imdemnification Zararına çalışan: Uneconomical Zararlı: Detrimental; Harmful Zararlı büyüme: Malignant growth Zararsız ağı: Toxoid Zararsız bakteri: Lysogen Zarf: Bush; Jacket; Insert; Chock Zariçi kanalı (tıp): Transmembrane channel Zarlı: Membranous Zartman Ko deneyi: Zartman Ko experiment Zatülcenp (tıp): Pleurisy Zatürre (tıp): Pneumonia Zatürre basili (tıp): Pneumobacillus Zatürreli: Pneumonic Zayıf: Sleazy; Thin; Tender; Faint; Weak; Lean; Cachexic Zayıf alev: Lazy flame Zayıf asit: Weak acid Zayıf bağ çözülmesi: Weak-link degradation Zayıf baz: Weak base Zayıf çekirdeksel etkileşimler: Weak nuclear interactions Zayıf dekor (cam hatası): Faint impression Zayıf düşme: Tabes Zayıf ışınlı karanlık alan mikroskopisi: Weak-beam darkfield microscopy Zayıf mıknatıslı: Diamagnetic Zayıf mıknatıslı gereçler: Diamagnetic material Zayıf mıknatıslılık: Diamagnetism Zayıf yalaz: Lazy flame Zayıfla(t)ma: Attenuation Zayıflama (tıp): Marasmus; Tabescence; Phthisis
Zayıflatan Zayıflatan: Marasmic; Decrescent; Tabesent Zayıflık: Weakness; Hyposthenia Zebercet: Chrysotile Zebra çatı (fırın tavanı): Zebra roof Zeeman düzeyleri: Zeeman levels Zeeman olgusu: Zeeman effect Zefir: Zaffar(=Zaffre,zaffer) Zefiran klorür ayıracı: Zephiran chloride reagent Zehir: Toxin; Venom; Poison Zehir (tıp): Toxicant Zehir giderici: Antitoxine; Detoxicant Zehir giderme: Detoxication Zehirle(n)me (tıp): Poisoning; Toxication Zehirlenme belirtisi (tıp): Toxic-shock syndrome (TSS) Zehirleyici: Toxicant; Poisonous; Poisoner Zehirleyici gaz: Poisonous gas Zehirli: Toxic; Venomous; Poisonous Zehirli aromatikler: Dioxin Zehirli çözelti: Toxic solution Zehirli duman: Toxic fumes Zehirli gaz: Toxic gas; Lewisite; Poison gas Zehirli protein: Ricin Zehirlilik (tıp): Toxicity Zehirlilik izlemi: Toxicity monitoring Zehirsiz: Nonhazardous Zehirsiz atık: Nonhazardous waste Zein (mısır proteini): Zein Zemberek: Spiral spring; Volute spring Zemberek tutma mandalı: Trigger Zembil: Carryall Zemin: Floor Zemin kat: Ground floor Zencar: Verdigris Zencefil kökü: Asarum Zenci kırması: Yellow Zener akımı: Zener current Zener çatlak çekirdeklenme oluşbiçimi: Zener crack nucleation mechanism
Zeytin Zener çöküşü: Zener breakdown Zener diyotu: Zenerdioxide Zener Hillert denklemi: Zener Hillert equation Zener Hollaman çarpanı: Zener Holloman parameter Zener Smith bağıntısı: Zener Smith relationship Zengin altın metali: Rich gold metal Zengin atmosfer: Rich atmosphere Zengin düşük pirinç: Rich low brass Zengin fırın atmosferi: Rich furnace atmosphere Zenginleş(tir)me: Enrichment Zenginleştirici gaz: Enriching gas Zenginleştirilmiş: Enriched Zenginleştirilmiş gaz: Enriched gas Zenginleştirilmiş gereç: Enriched material Zenginleştirilmiş nükleer tepkimeç yakıtı: Enriched nuclear reactor fuel Zenginleştirilmiş uranyum: Enriched uranium Zenginleştirilmiş uranyum oksit: Yellowcake Zenginleştirilmiş yakıt: Enriched fuel Zenginleştirilmiş yük gereçleri: Beneficiated charge materials Zenginleştirme oranı: Ratio of enrichment Zenginlik: Affluence; Wealth Zeolitler: Zeolites Zerdeçal kağıdı: Turmeric paper Zere: Bruise Zerener süreci (kaynaklama): Zerener process Zeroks: Xerox Zerre: Tittle; Fleck; Dribblet; Particle; Granule; Iota; Mote; Scintilla Zetmetre (tel çekme): Zetmeter Zevkli uğraş: Hobby Zeytin: Olive 787
Zeytin rengi boya Zeytin rengi boya: Sap gren Zeytin renkli: Topazolite Zeytin yeşili (renk): Lincoln green Zeytintaşı: Olivenite Zeytinyağı: Olive oil Zhutkovitsky denklemi: Zhutkovitsky’s equation Zıbın: Whittle Zımba: Punch; Punching machine Zımba basgacı: Punch press Zımba deneyi: Punch test Zımba presi: Punch press Zımba teli: Staple Zımba tutucu: Punch holder Zımba yarıçapı: Punch radius Zımbalama: Punching Zımbalama makinası: Punching machine Zımbalı levha: Burr Zımbasız: Imperforate (=Imperforated) Zımbayla delme: Punching Zımpara: Carborundum; Emery Zımpara bandı: Sand belt Zımpara bezi: Abrasive cloth Zımpara çarkı: Emery disc; Emery wheel; Grinding wheel; Abrasive wheel; Glazer Zımpara elması: Block diamond Zımpara kağıdı: Emery paper; Sand paper Zımpara kayışı: Abrasive belt; Emery belt Zımpara kayışı tezgahı: Belt sander Zımpara macunu: Emery paste Zımpara makinası: Sanding machine Zımpara plakası: Emery board Zımpara taneciği: Grit Zımpara taşı: Sand disk; Abrasive wheel; Emery stone Zımpara taşı çarkı: Carborundum disc Zımpara tezgahı (cam): Paper polisher Zımpara tozu: Emery powder Zımparalama: Sandpapering; Sanding; Grinding 788
Zırhlı miğfer Zımparalama tamburu: Sanding drum Zımparalanabilirlik: Grindability Zımparalı bez: Emery cloth Zımparalı kayışta parlatma: Abrasive belt polishing Zımparalı kayışta taşlama: Abrasive belt grinding Zımparalı kesme: Abrasive cutting Zımparalı silindir: Emery roll Zımparalı taşlama makinası: Emery grinding machine Zımparalı taşlayıcı: Emery grinder Zıpkın: Fishspear; Harpoon; Whale iron; Gaff; Spear Zıpkın tüfeği: Spear gun Zıpkın ucu: Fluke Zıplama sırığı: Pogo stick Zıplatımlı sertlik deneyi: Scleroscope test; Scleroscope hardness test Zıplatımlı sertlik sayısı: Scleroscope hardness number Zıplatımlı sertlikölçer: Scleroscope Zıpzıp: Immy; Mig; Migg; Miggle Zırh: Shielded; Plate armour; Armour Zırh çelikleri: Armour steels Zırh delici: Armour-piercing Zırh eldiveni: Gauntlet Zırh kaplama: Armour plating Zırh kaplı: Armour-plated Zırh levhası: Armour plate Zırh örgü: Armure Zırh yeleği: Habergeon Zırhlanmış: Armoured Zırhlı: Plated; Armoured; Battleship; Ironclad Zırhlı araç: Armoured vehicle; Panzer Zırhlı asker taşıyıcı (araç): Troop carrier Zırhlı cam: Reinforced glass Zırhlı gömlek: Byrnie Zırhlı kablo: Armoured cable Zırhlı miğfer: Sallet
Zırhlı tank Zırhlı tank: Armoured tank Zırhlı tümen: Panzer division Zırhlı yelek: Hauberk Zırnık: Arsenic Zırzır: Zipper Zıt: Antipode; Inverse; Incompatible; Reverse Zıt ağırlıklı döküm: Counter-gravity casting Zıt akımlı temizleme: Reverse-current cleaning; Anodic cleaning Zıt bakışık eşiz: Enantiomer Zıt bakışıklık: Enantiomorph Zıt bakışıklılık: Enantiomorphism Zıt dönü (atom): Antiparallel spin Zıt dönü çiftlenmesi: Antiparallel spin pairing Zıt ısılçift: Differential thermocouple Zıt parçacık (fiz.): Antiparticle Zıt yönde çekme: Reverse drawing Zıt yönde yeniden çekme: Reverse redrawing Zıtevre: Antiphase Zıtevre bölgecik sınırları: Antiphase domain boundaries Zıtevre bölgecikleri: Antiphase domains Zıtevre sınırları: Antiphase boundaries Zıtlık: Contrast Zıtlık algılama: Contrast perception Zıtlık artırıcı boya: Positive stain Zıtlık artırıcı metal katımı (metal sondalar): Autometallography Zıtlık geliştirme: Contrast enhancement Zıtlık oranı: Contrast ratio Zıtlık pekleştirme: Negative staininig Zıtlık pekleştirme katığı: Negative stain Zıtlık süzgeci: Contrast filtre Zıvana: Quill; Spline; Bushing; Spine; Tenon Zıvana kalemi: Rabbet chisel Zıvana kesici: Tenon auger
Zimmet Zıvana testeresi: Rabbet saw; Tenon saw; Ripping saw; Rip saw; Slash saw Zıvanalı somun: Sleeve nut Ziegler katalizörleri: Ziegler catalysts Ziegler tezgenleri: Ziegler catalysts Ziegler-Natta katalizörü: Ziegler-Natta catalyst Ziegler-Natta tezgeni: Ziegler-Natta catalyst Ziervogal süreci: Ziervogal process Zift: Bitumen; Pitch Zift bağlayıcı: Pitch binder Zift bağlı bazik tuğla: Pitch bonded basic brick Zift kaplı çelik: Pitch-on metal Ziftleme: Bituminization; Bituminizing Ziftli: Bituminous Ziftli harç: Bituminous grout Ziftli içitim: Bituminous grouting Ziftli metal: Pitch-on metal Ziftli parlatma: Pitch polishing Ziftli yalıtım: Bituminous isolation Ziftli yol: Bitumen road Ziglo: Zyglo Zig-zag harmanlayıcı (kömür): Zigzag blender Zigzag kaynak: Staggered-intermittent fillet weld Zigzag kesici: Staggered-tooth cutters Zihin aritmetiği: Mental arithmetic Zihin yorgunluğu (tıp): Psychasthenia Zihinsel: Mental Zihniyet: Mentality Zikzak: Zigzag Zikzak maşa: Lazy tongs Zil: Bell Zil düğmesi: Push button Zil tası: Gong Zilli tef: Timbrel Zimm yöntemi: Zimm method Zimmet: Debit 789
Zincifre Zincifre: Vermilion; Cinnabar Zincir: Catena; Block chain; Shackle; Chain Zincir aktarımı: Chain transfer Zincir asitleme: Chain pickling Zincir boyu: Chain length Zincir boyutları (kim): Chain dimensions Zincir büyümesi (kim.): Chain growth Zincir büyütmeli çoğuzlatma: Chaingrowth polymerization Zincir çoğuz: Chain polymer Zincir çoğuzlama: Chain polymerization Zincir dikiş: Lockstitch Zincir dişli çark: Chain wheel Zincir dişlisi (mak): Sprocket Zincir eğrisi (mat): Catenary Zincir genişleticileri (kim): Chain extenders Zincir gerilmesi: Chain stiffening Zincir işi: Linkwork Zincir izleri (şişe): Belt marks; Chain marks Zincir katlı model: Chain folded model Zincir kesme: Chain scission Zincir konveyör (cam): Drawing chains Zincir paklama: Chain pickling Zincir polimer: Chain polymer Zincir polimerizasyon: Chain polymerization Zincir testere: Link tooth saw Zincir yapı: Chain structure Zincir yüzeyi (geom): Catenoid Zincirleme dolgu kaynağı: Chain intermittent fillet welding Zincirleme katlama: Chain folding Zincirleme kilit: Interlock Zincirleme tepkime (kim.): Chain reaction Zincirleme tepkime çoğuzlaması: Chain reaction polymerization Zincirli besleyici: Apron feeder 790
Zirkonya ile toklaşkırılmış seramikler Zincirli konveyör: Chain conveyor Zincirli role: Chain roller Zincirli taşıyıcı: Chain conveyor Zincote süreci (kaplama): Zincote process Zindelik: Vitality Zinkat: Zincate Zinkat işlemi (kaplama): Zincate treatment Zinkenit: Zinckenite; Zinkenit Zinkilat (çinko tozu): Zincilatel Zinkolit: Zincolite Zinnal (çinko kaplı aluminyum): Zinnal Zircoloy: Zircoloy Zircoloy geçirme: Zircoloy cladding Zircon kumu: Zircon sand Zirconyum silikat: Zircon Zirkon: Hyacinth (zircon); Zircon; Jargoon Zirkon çimentosu: Zircon cement Zirkon silikat: Zircon silicate Zirkonatlar: Zirconates Zirkon-baryum-lantan-aluminyum florür camları: Zirconium-bariumlanthanum-aluminium(ZBLA) fluoride glasses Zirkonit (Zirkon türü): Zirconite Zirkonlu: Zirconic Zirkonlu beyaz eşya: Zircon whiteware Zirkonlu karbon tuğlalar: Zircon carbon bricks Zirkonlu porselen: Zircon porcelain Zirkonlu refrakter ürün: Zircon refractory Zirkonya: Zirconia Zirkonya alumina: Zirconia alumina Zirkonya cam karmaları: Zirconia-glass composites Zirkonya hidroksi apatit biyoseramikleri: Zirconia-hydroxy apatite bioceramics Zirkonya ile toklaştırılmış alumina: Zirconia-toughened alumina (ZTA) Zirkonya ile toklaştırılmış seramikler: Zirconia-toughened ceramics (ZTC)
Zirkonya magnezi dizgesi Zirkonya magnezi dizgesi: Zirconia magnesia system Zirkonya magnezi evre çizgesi: Zirconia magnesia phase diagramme Zirkonya mullit: Zirconia mullite Zirkonya seramikleri: Zirconia ceramics Zirkonya toklaştırma: Zirconia toughening Zirkonyum: Zirconium Zirkonyum alaşımları: Zirconium alloys Zirkonyum aluminat: Zirconium aluminate Zirkonyum borür: Zirconium boride Zirkonyum bromür: Zirconium bromide Zirkonyum cevheri: Zirconium ore Zirkonyum çubuğu: Zirconium rod Zirkonyum dörtklorür: Zirconium tetrachloride Zirkonyum florür: Zirconium fluoride Zirkonyum geçirilmiş: Zirconium clad Zirkonyum geçirilmiş yakıt elemanları: Zirconium clad fuel elements Zirkonyum hidrat: Zirconium hydrate Zirkonyum hidroksit: Zirconium hydroxide Zirkonyum hidrür: Zirconium hydride Zirkonyum hidrür işlemi: Zirconium hydride treatment Zirkonyum ikiborür: Zirconium diboride Zirkonyum ikioksit: Zirconium dioxide; Zirconia Zirkonyum iyodür: Zirconium iodide Zirkonyum karbonat: Zirconium carbonate; Zirconat Zirkonyum karbür: Zirconium carbide Zirkonyum nikel alaşımları: Zirconiumnickel alloys Zirkonyum nitrür: Zirconium nitride Zirkonyum oksit: Zirconium oxide Zirkonyum oksitli refrakter ürün: Zirconium oxide refractory Zirkonyum özütleme: Zirconium extraction
Zorunluluk Zirkonyum silikat: Zirconium silicate Zirkonyum silisid: Zirconium silicide Zirkonyum sülfat: Zirconium sulphate Zirkonyum süngeri: Zirconium sponge Zirkonyum talaşı: Zirconium turnings Zirkonyum teli: Zirconium wire Zirkonyum titan stanat: Zirconium titanium stannate Zirkonyum tozu: Zirconium powder Zirkonyum varağı: Zirconium foil Zirkonyumlu bakır (%0.30Zr): Zirconium copper Zirkonyumlu ferrosilisyum: Zirconium ferrosilicon Zirve: Peak Zisman grafiği (tıp): Zisman plot Zisman yöntemi (tıp): Zisman method Ziyan: Detriment; Waste Ziynet: Ornament Ziynet eşyası: Jewel Zoisit: Zoisite Zon: Zone Zona (tıp): Zoster Zopak (TiO2 türü): Zopaque Zor: Difficult Zorla: Forced Zorlamalı çekiş: Induced draught; Induced draft Zorlamalı geçirme: Force fit; Heavy-force fit Zorlayıcı alan (fiz.): Coercive field Zorlayıcı neden: Force majeure Zorlayıcılık (fiz.): Coercivity Zorluk: Difficulty Z-ortalama molekül ağırlığı: Z-average molecular weight Zorunlu: Imperative; Forced Zorunlu iniş: Forced landing Zorunlu konum (x-ışınları): Preferred orientation Zorunluluk: Urgency 791
Z-profili gecişi Z-profili gecişi: Zee bar pass Z-profili pasosu: Zee bar pass Z-profiller: Zeds; Zees; Zee bars Z-profiller (çelik): Z-sections; Zees Züccaciye: Tableware; Glassware Züccaciye düzeltme makinesi: Blocking machine Zümrüt: Emerald Zümrüt bakırı: Emerald copper; Dioptase Zümrüt kesimi: Emerald cut Zümrüt mavisi: Beryl blue Zümrüt nikeli: Zaratite Zümrüt nikeli: Emerald nickel (=zaratite) Zümrüt yeşili: Beryl green; Emerald green
792