Kitab-r Mukaddes Kaynakh lnang Motifleri UmLmi Dtigilnceler.
2s3 253
Olmeden Once G6!e Q,ehilmeh...... Suy
u Kana
Q ev
irmeh
.254 .259
.....
Halha Feldhet Musallat Etmeh B
erehet
G
etirmeh
.260 ......... ...
.... ..
AzYiyecehle Q,oh Kisiyi Doyurmah
263
Korleri Gotdtirmele
.... .265
. .. .265 . .. .....268 .
Olti Insan veya Hayvant Diriltmeh N etes
Evlddt Edinmeh
262
..
.
Kuru Odunu Afiaq Haline
Getirmeh............
Yerden veya TaStan 5u Fr;;hrrtnr
ah .
Irmalt veya Deniti Yarry GeEmeh.
. ..
Irmah veya DenizAstttnde Yurumeh..
. .. ..
.
.
.......
...
.. ...
..
.
,271
273
...275
.. .......277
279
Sonug
Ekler
Dizin
...
..........................283
BlnINct Bnsxrrun OxsOzU
Bu aragtrrma, Ttirkiye'de S0nnilik drgr lsldm anlayrgmrn tegek kul dOnemine ait daha ewel yayrmladrfrmlz, Babailer Isyan (Dergdh Yayrnlan, lstanbul, f980) adh kitabrn devamr olara}
tasarlanmqtrr. Zikredilen bu kitapta, XIII. yuzyrl Anadolu'sun da heterodoks Turkmen gewelerinin grkardrfr Babai isyanr de nilen ayaklanmanln ve bunun peqinden ortaya grkan dini ha
reketin mahiyeti aragtrnlmrgtr. Bununla beraber, bu hareket meydana getiren ztimrelerin temsil etti$i heterodoks lslam an layrgrnrn nasrl bir yapry^ sahip bulundu$u, hangi unsurlardar tegekkul ettigi, bu unsurlann hangi menge'leriden geldigi me selesine dokunulmamqu. Bu onemli mesele, merhum H K6prulu'nun buyUk bir vu. kufla baglattlgl ve sonraki yerli yabancr bazr dlimlerin devan ettirdigi deSerli aragtumalara ra$men yine de tizerinde gok qa" hgmap gerektiren bir konu olarak duruyordu. Bunda griphesi; her sahada oldu$u gibi, dini bakrmdan da bir kaynagnra vr olugma donemi tepkil eden XIIL-XV ytizyrllan yansrtan kay rraklann ozclliklc bu agrdan yctcrsiz kalmasrnrn rohi briyuk trir. qtnku bu d6nem kaynaklan siyasi olaylar hakkrnda ihri, va ettikleri bol malzemeye kargrhk, dini hareketler konusundir gok yetersiz kalmaktadrrlar.
lgte bu yetersizligin bir Olg0de, rlzerine pek elilinmemig evliyi menAkrbnAmeleriyle giderilebileceSi drigrincesi bu kitabrn Irazrrlanmasrnir scbcbiycr vcnnigtir. B6ylece, 6zclliklc BcktaSi
menAkrbnAmelerinin taranmasl sonunda, XVl. yuzyrla kadar Anadolu'daki lreterodoks lslam arrlayqrnrn unsurlarr vc nlcnge'leri meselesinin qozumune doSru bir adrm atrlabilecegi sanrlmaktadrr, Yani bu kitap, lslamt devir Turk metinlerinde lsldm oncesi inanglara ait kahntrlan tespit ve yorumlama yolunda bir gahgma mahiyetindedir. Ashnda, bu qegit gahgmalann onciisfi, birCok meselede olduSu gibi, Intluence du Chamanisme Turco-Mongul sur les Ord.res Mystiques Musulmans (lstanbul, 1929) adh, kugtik fakat deflerli aragtlrmaslyla yine E Kdpr{rlU olmu5tur. Uzun bir arahktan sonra onu, "Dede Korkut Kitabr'nda eski inanglar ve gelenekler" (TKA, III-IV-V-VI [1966-19691 s.145-157) adh makalesiyle A. lnan takip etmigtir. Bizde son olarak bu tarzda bir aragtlrma, Musta[a Canpulat tarafindan "Divan-r L0gati'tTiirk'te $amanizm lzleri" (TFAy, L974, s.19-3,1) ismiyle yaytmlanmrgtrr. Drgarda ise, 6zellikle, La Geste de Melih Danigmend (Paris, 1960, 2 cilt) ve Abu Muslim, Le Porte-Hache du Khorassan (Paris, 1962) adryla yayrmladr$r eserlerde bu konulara Onemle dokunan tanrnmr$ Fransrz aragtrncrlanndan lrEne Mdlikoff'u ve Jean-Paul Roux'yu zikretmek gerekir. Bu sonuncunun "Recherches des survivances pr6-islamiques dans les textes turcs musulmans" 0fA, CCLXIV l1976l) baghkh makalcsiylc, "I)icn clans lc Kitab-r Dedc Qorqur" (Rl:-I, XLIIII t1975l) adrndaki yazrsrnr burada mutlaka anmahdrr. Bu son iki yazr hariq, yukanda zikredilenlerin hepsi hemen tamamryla $amanist kahntrlann aragtrnlmasrna hasredilmigtir. lste bu kitapta ilk defa olarak Bektagi menikrbndmelerinde sade $amanizm deSil, diler kaynaklardan gelme deSigik inang motifleri de incelenmeye gahgrlmrgtrr. Qahgmamrza ilk once, isimleri kaynaklar krsmrnda anrlan, bugrin go$u yazma halinde yedi Bektagi mendkrbnAmesi esas ahnmrg, fakat Bektagi ve Krzrlbag geleneklerinin kayna$r olan Babai hareketini anlata n Mendh tbu'l-Kudsiy e' nin de bu nlara 10
eklenmesi uygun gdrtilmtigtrir.
Bu sekiz menAkrbnimede tespit edebildigimiz inang morif-
lcrinin her biri, ait olduklarr dinlcrc gdre srnr[l.nclrnlarak gruplar halinde toplanmrg ve 6yle ele ahnmrgtrr. Her motifin ait olduSu dindcki ycri inrkiln (tlgrlsrindc tcspit crliklikrcrr sonra, Turkler arastna ne zaman ve soretle girdi$i, nasrl yagadr$r, gegitli tezahurleri, lslimiyet'in kabulunden sonra hangi bigimleri aldrg konusuna elden geldigince dikkat edilmigtir. Bunu yaparken, muhtelif Ttirk topluluklannrn igtimit ve iktisadi durumlan daima 96z 6nunde bulundurulmu$tur. Her motif incelenirken, lslam oncesi ve gonrimuze kadar lslAmi devir Orta Asya Ttirk sahalan, Turkler'in Anadolu'yayerlegmelerine kadar oturduklan Miverdiinnehir, Hdrezm, Horasan gibi qegitli co$rafi ve krilturel mrnrrkalar ve nihayet gunumrize kadar Anadolu ve Balkanlar sahasr nazan clikkatc alrnmlltrr. Gerek lslam oncesi ve lslAmi devir Orta Asya, gerekse Anadolu Turklugune ait qegitli rarihi haberler, dint-ladinl menkabe, destan, efsdne ve masal nev'inden gegitli metinler ve gifahi halk rivayetleri, mtimkun oldufu kadar, motiflerin yorumlanmasr igin bagvurulan kaynaklar olmuglardrr. Her motifin, baglangrcrndan gtinumuze kadar takip ettili seyir, gegirdigi degigiklikler, zamanla ilive edilen veya kaybolan unsurlara ozellikle dikkat olunmug; lslami devir igin lslAmi motiflerle alika konusu hesaba katrlmrg ve Kur'an-r Kerirn, hadis kulliyatlan vesair lslami kaynaklar gozden uzak tutulmamaya qalrgrlmrgtrr.
Motifler yorumlanrrken, agrk ve segik durumlarda kendimize g6re belli olqude bir'sonuca vanlmaya gayret edilmig, aksi hallerde ihtimaller ortaya konularak kesin hrikumden kagrnrlmlgtlr. Motiflerin tahlil ve yorumuyla ilgili fikir ve kanaatlerde yanhg veya eksiklikler bulunabilir. Bunlann sorumlulu$u tamamryla bu satrrlann yazanna aittir. Bektagi menAkrbnimelerinin ilk defa bu tip bir gahgmaya kaynakhk ettikleri ve fazla tanrnmadrklan duguncesiyle tenkitli bir tanltmalannrn girig krsmrndan once "Kaynaklar" bagh$ryla ele ahnmasr usOl agsrndan uygun bulunmugtur. Girip 11
krsmrnda, nrotiflerin menge'leri olmalan itibariyle, lslamiyetten once Trirkler'in mensup oldu$u muhtelif dinlerin gegitli Trirk zomrelerindeki durumlan ele ahnmrg, bu yolla, daha sonraki boltimlerde incelenecek olan inang motiflerinin oturacaklan zemin ve cerqeve hazrrlanmaya gahgrlmrgtrr. Birinci bohimde, Turkler'in $amanizm oncesi kendi oz inanglanyla ilgili morifler tizerinde durulmu$tur. lkinci b6lumde, $amanizm menge'li motifler, trgtinctr bOlumde ise, bazr Uzak Do$u ve lran dinleriyle alikah olanlar ele ahnmrgtrr. Nihayet dordunco ve son bolum, Kitab-r Mukaddesten kaynaklandr$rnr tahmin etti$imiz motiflere aynlmrgtrr. Menikrbnimeler ozerinde gahgrrken, birden fazla nrishasr olanlann muhtelif nushalan imkin olqristinde g6rtlmiig, fakat menkabeler hepsinde de aynr oldu$u iEin mtimktin merrebe en eski ntisha kullamlmrgtrr. Yayrmlanmrg olanlann ise, 6nemli olan menkabelerin kendisi oldu$u igin, matb0 nushalarr kullanrlmrg, gerekti$in de yazma nushalara bagvurulmugtur. Eser baskrya verildikten krsa bir muddet sonra Ahmet Karamustala tarafindan A study in preislamic survivals on a turhish musulman text: Vildyetndme (Montr€al, lgBI) adryla bir masrer tezi yaprldr$r ogrenilmigti. 56z konusu tezin fotokopisinin getirilmesi igin derhal tegebbuse gegilmigse de baskrnrn tamamlandr$r grine kadar maalesef elimize ulagmamrgrrr. . Bu gahgmayla Anadolu Ttirk heterodoksisi tarihinc ktigUk bir katkrda bulunabildiysek, gergekten kendimizi mutlu sayaca{u. Burada, gegitli bakrmlardan yardrmlanm gOrdti$tim de$erli meslektaglanm Dog. Dr. lsmail Erunsdl, Dog. Dr. Rifat Onsoy, Dog. Dr. Ozkan lzgi ve Yrd. Dog. Dr. Gtimeq Karamuk'a tegekkuru borg bilirim. Ahmet Yagar Ocak
12
lruNct
BASKTNTN ONsOzU
Bu kitabrn ilk baskrsr, bundan ram on yedi yrl 6nce Enderun Kitabevi tarafindan Behtagi Mendhtbndmelerinde Isldm Oncesi Inang Motifleri (lsunbul, 1983) adryla yayrmlanmrgtr. Kitap o tarihten bu yana, aranan ve dzellikle Alevilik ve BektagiliSin I990'h yrllann bagrndan itibaren Turkiye'nin gundemini a$rrhkh olarak iggal etmeye baglamasryla birlikte, bu alanda yaprlan bilimsel ve poptiler yapnlarda, Babailer Isyau (Dergah yayrnlan, lstanbul 2000, 3. bs.) isimli kitapla birlikte temel re[eranslar olarak itibar g6rd[.. Alevllik ve Bektagili$in inang ve sosyal tarihinin anlagrlmasrnda bu iki kitabrn ihmal edilmeyecek bir rolti oldugunu gormek, griphesiz ki yazarr iEin qok sevindirici bir durumdu. Kitabrn amacl, bugtine kadar sistematik ve geligmig bir teoloji literatriru olugturma imkAnrnr bulamamrg olan Bektagilik ve Alevilitin temel inanglannrn lslAm 6ncesi kdkenlerini bulup grkarmak ve bu kdklerin gunomuzd e bazt ideolojik yapnlarrn ileri srirdtigu gibi, gerek co$rafi alan, gerekse kUlttirel gevre anlamrnda tek kaynakh olmayrp genig bir zaman ve mekana yayllan gok kulturlu bir ba$dagtrrmacrhsrn (senkretizm) rirtinO oldu$unu g6stermekti. Kitap bu konuda belli bir bagarr salladr denebilir. Nitekim yerli yabanct ara$trrma13
crlar, bu senkretizmi teyit eder mahiyerte pe$pege yayrnlar yaptrlar.r
Bu mrihim ve zor ip iqin, elimizde iki temel kaynak grubu vardr. Bunlardan birincisi, hig griphesiz ki, asrrlar boyu giderck geligmek surctiyle gok zengin ve renkli bir birikim rneydana getirmi$ olan Bektagi (aynr zamanda Alevi) mendkrbnAmeleri, diSeri de, belki ondan da 6nemli ve ustelik gok daha geniq kapsamh olan Alevi- Bektagi nefesleri idi. Qrinku gahsi kanaatimiz, Alevi ve Bektagi teolojisinin ancak ve ancak bu iki kaynak grubuna dayanrlarak orraya konulabilece$i, dolapsryla lslam heterodoksisinin Anadolu aya$rnrn yarartlgl teolojinin bu yolla tespit ve analiz edilebilecegi merkezindedir. lgte eldeki kitap, ikincisine nisperle daha kolay ve daha az zarnan alacak olan birinci kaynak grubu, yani Bektagi mendkrbndmeleri Ozerinde yaprlan bir gahgmayr ihtiva etmektedir. Mamafih Alevi-Bektagi nefeslerinden de yeri geldikg e yararlanrlmrgtrr. lkinci kaynak grubunu ise paralel y6nde, ama ayrl bir kitabrn konusu yapma)n dtigtinmtigttik. Fakat bugtrne kadar bu ikinci sa{hayr gergeklegrirmek, di$er qahgmalanmrz sebebiyle mtimkun olmadr. Bununla beraber aradan gegen yrllaa bize teselli kaynaSr olan bir imkAn ortaya Erkardr. Bundan onbeg yrl 6nce ancak figleme metoduyla gergeklegtirilebilecek bOyle bir qahgma, artrk bilgisayarda veritabanr olugturmak suretiyle daha kolay, daha krsa zamanda ve daha emin bir yolla Y:P:labtlir hale geldi
I
14
Msl. bkz. lrtne MClikoff, Sur les Traccs du SouJismc Turx: Recherches sur l,Islon Populaire en Anatolie, lstanbul 1992, Isis Yayrnlarr (TUrkCesi: tJyur ldih Uyarilrlar: Alcvlhh-Behtastlih AraSurmalarr, rerc0me 1irran Alptekin, lstanbul 1993, Cem Yayrnlarr, (burada bu T0rkCe tercUme kullanddr) iginde s.29-52, I l7-138, I 5l-162; aym yazar tladji Behtash: Un Mythc ct sc Avatars, Gentse et Evolution ilu Soulinne Populaire en Twquic, Leiden 1998, EJ. Brill (Trirkce'si: Haa Behrag: Efsaneilen Gerqele, rerc{me Turan Alprekin, lstanbul 1998, Cumhuriyer Kitabevi, l. bs. (burada Ttrkqe'si kullanllmrSrrr), s.235-253. yazar her iki kitabrnda da belirtilen sayfalar arasrnda Alevt-Bektagt inanglannr meydana getiren senkretizmin 6geleleri ve bunlarrn k6kenlerini tartrirr; Nejat Birdogan, Anailolu Alevtliginde Yol Ayrrmr (Igerih ve Kahen),lstanbul 1995, Mozaik yayrnlarr Birclo8an bu rnuhtevah qah5masrnda Al€vllikleki gamanist, Zerdi5tl, Maniheist, Budik etkilere, Hrristiyanhk tesirlerini hnlgmaya uzun sayfalar ayrrmlstlr.
Bu amacrmudan vazgegmig de$iliz. Mutlaka gegekleptirilmesi gereken bu ikinci asamayl -ingaallah- ileriki bir tarihte tatbik mevkiine koymayr du5rindugtimuzu belirrelim. Bu rur qahgmalann ne kadar luzumlu oldufu, 199O'larclan itibaren qok garprcr bir bicirnclc ortaya grl
l. Zeki Eytiboglu, Biitnn Ylnleriyle
BeLta$iliL (Alcvilift), lsranbul
1980, Yeni Qrgrr Yayrnlan. 3
Msl. bkz. Faik Bulut, Alisiz Alevilift, Ankara 1997, Donuk Yayrnlan.
+
Cerngid Bender, Kilrt Uygarh[rnda Alevilih, lstanbul 1991, Kaynak yayrnlarr; l-. Xemgin, Aleviligin Kohenindeh.i Mazda Inanq ve Zcrilust Ogetisi, lstanbul
duysa da,5 digerlerinde oldu$u gibi bunda da bir agrnhk payr vardr. Nitekim I980'lerde eldeki bu kitabr hazrrlarken inceledigimiz temel kaynaklar, gdzlemledigimiz Alevi ve Bektagi qevreleri, Alevilik ve Bektagilik inanqlartntn temelinde eski Orta Asya $amanizmi kadar, belki ondan da fazla, ozellikle Budizm gibi eski Uzak Dogu, Zerdustilik, Mazdekizm ve fakat munhasrran Maniheizm gibi antik lran dinlerinin gok Onemli katkrsr bulundu$unu, hatta bir Olgude Hrristiyanhk ve Musevilik etkilerinin ve tabii olarak antik Anadolu ve Mezopotamya mitolojisinin de payrnr unul.mamak gerektitini bize gostermigti. Bugon, muhafazakir Bekugi ve Alevi qeweleri, soz kongsu bu senkretizmi reddetmekte, inanElannrn bu gibi lslam drgr kaynaklardan de!,il, yalnuca lslam'dan kaynaklandr$rnr 6zellikle vurgulamaktadrrlar. Onlann bu kanaatleri guphesiz ki saygrya layrktrr. Bizim boyle bir kanaati detigtirme veya kargr koyma gibi bir niyetimizin olmadrttnr, ama di$er yandan, bir aragtlrmacl srfatryla bilimsel gergekleri bulup qrkarmak, buldulumuza inandr[rmrzda da agrklamak durumunda oldutumuzu unutmamak gerekir. lgte bu kitap, Alevi ve Bektagi inanglannrn yalnrzca belli bir etnik veya dini koken ve kultirrun de$il, Orta Asya'dan Balkanlar'a kadar uzanan genig bir co$rafyanrn oronu olduSunu g0stermek iqin yazrldr. Bundan krsa bir zaman dnce lletigim Yapnlan kitabrn Alevl ve Behta5i lnanglarmtn Islam Oncesi Temelleri (lstanbul 2000) adr altrnda srnrrh sayrda yeni bir baskrstm yaptl. Bu baskr, daha (ince Enderun Kitabevi tarafrndan yukanda belirtilen ilk isimle yayrmlanan baskrnrn aynr idi ve sadece ismi de!,igmigti. Fakat ne yazrk ki bu baskrda, tagrdr$r -muhtevaya uygun, asrl tagrmasr gereken- daha uygun yeni baghsrnrn altrnda, eski adrnrn yer alrnadr[r uzrintoylc gdr0ldir. Aynca bu baskrnrn sonunda gencl
5
M. tir6z, 7'ilrhi.yc'de Alcvilih Behtasilih, lstanbul 1977 [Daha sonra Ktiltur
ba-
kanlrgr'nca da bastrrrlan bu kitabrn iigtnc0 bolumu, aynca Eshi Turk Dini (Goh Tann lnanci ve Alevilih Behtalilih adryla bir kere daha yayrmlanmrSur: lstanbul 19C2, TDAV Yayrnlanl.
16
dizin de yoktu. Buna rafmen bu baskr krsa zamanda ttikendi ve yeni bir baskrnrn yaprlmasr gerekli hale geldi. Bu bize, ilk basrm tarihinden bu yana geqen srire iqinde ortaya qrkan yeni kaynak ve modern literature dayanarak kitabr grincellegtirmek ihtiyacrnr hissettirdi. lgte gimdi elde bulunan bu yeni baskr, soz konusu kitabrn gerek uslup ve muhteva agrsrndan, gerekse drizeni itibariyle tekrar gozden gegirilmig, yeni kaynak ve aragurmalardan sa$lanan verilerle zenginlegtirilmig, genigletilmig, dolayrsryla metni, dipnotlan ve bibliyo$rafyasr guncellegtirilmig yeni geklidir. Bu baskrda, daha oncekinde kullanma firsatrnr ve imkAnrnr bulamadrsrmrz rig menikrbnime (Koyun Baba, Demir Baba ve Veli Baba Vildyetndmeleri) daha yer almaktadrr. Modern aragtrrmalara gelince, bunlardan Batr'da yayrmlanmrg olmakla beraber Trirkge'ye gevrilenlerin -Ttirk okuyucusunun kolayca ulagmasrnr saSlamak amacryla- Turkqe qevirileri kullanrlmrg, ama orijinal isimleri de kaydedilmigtrr. Okuyuculann ilkine nispetle bu yeni baskryr daha doyurucu bulacaklannr, ileriki baskrlar igin, alanrn uzmanl meslektaglann de$erli katkrlannr esirgemeyeceklerini umit ediyor, lletigim Yayrnlan'na bu baskrya imkAn sa$adrf,r igin tegekkrirlerimizi sunuyoruz. Ahmet Yagar Ocak
17
IQserrruerflR LlsrEsl
Barthold, Turhistan Dersler
Mo$ol lstilds ma Kadar Tilrhistan, haz.: H.D. Yrldrz, lstanbul, 1981.
Orta AsyaTirh Tarihi Hahhmda Ders-
ler, haz.: K. Yagar Kopraman - A. Ismail Aka, Ankara, 1975. "Htristiyanhh"
"Mo$ol istilisrna kadar Orta Asya'da Hrristiyanhk', TM, I( 1925).
Cahen, LaTurquie
La Turquie Pr|-oatomane, Paris, 1988.
cezbi, vildyetndme - sAS
Vildy etndme-i Seyy id Ali Sultan,.Anka-
ra Cebeci
ll
Halk Kotophanesi, nr.
1189.
Chavannes, Documents
Documents sur les Tou-hiue occidentaux, Paris, 1900.
"Le cycle"
"Le cycle turc des douze animaux", T'oung-Pao,
Vtlll
(I
906).
Trait(, manichten
Un trairc manichten retrouve en Chine (Paul Pelliot ile), Paris, 1912.
DTCFD
Dil ve Tarih-Cogralya Fahitltesi Dergisi, Ankara.
EFM
Edebiyat
F
ahakesi Mecmucsr, lstan-
bul. 19
El l-2
Encyclop6die de I'Islam, Leiden, 2. bs.
Eliade, Chamanisme
Le Chamanisme et les techniques arc-
l.
ve
holques de I'extase, Paris, 1974, 2. lrs.
Trait(
Traitd d'histoire des religions, Paris, L975.
Elvan Qelebi, Mendhfu-Kud.
Esin,
"Tirlr hnltar tarihi"
Mendhtbu'l-Kudsty e ft Menflsbi'l-Il nsiye, Konya Mevlana Mtzesi Kuttiphanesi, nr, 4937.
"lslamiyet'ten dnceki Turk kultrir tarihi ve lslAm'a girig", TKEK, ayn ba-
srm,lstanbul, 1978. Esiri,
Vi ldyet ndme-S$.
Vildyetndme-i Sultan gucduddin, Orhan K0pr0lti nushasr.
Golprnarh, NeJesler
Alevi -Behtagi
N
efesleri, lstanbul,
1963.
Grenard, Turhestan
Le Turhestan etle Tibet, Paris, 1898.
Grousset, Traces
Sur les traces du Bouddha, Paris, 1950.
IA
Islam Ansihlopedisi, lstanbul, I 950.
IAEI)
Isldm Ara5tvmcilar r Enslitrlsri Dergisi, Ankara.
IFD
Ilahiy at
lnan, Samanizm
Tarihte ve Bugin gamanizm, Ankara, 1972, 2. bs.
"Ttirh boylarf
F
ahnltesi D ergisi, Ankara.
"Ttirk boylarrnda da$,
aSag, prnar
kUltU", R€$it Rahmeti Arat lqin, Ankara, 1966. ITED
Islam Tethihleri Enstitflsri Dergisi, lstanbul.
JA KoprO
Jo
lu, Ilh M utasavv flar
lnJluencc
ur nal As iatique,
P
ar
is.
TArh Edebiyatmda llh Mutasavv$ar, Ankara, 1976,3. bs. InJluencp du chamanisme turco-mttngol
sur lcr orrlrrs mysliqucs nlrsuhrrans, ls-
tanbul, 1929. Kurulup
20
Osmanh Imparatorlu{u'nun Kur ulu1u, Ankara, 1972, b. bs.
"Huhah
semboller"
KOCtik Abdal, Vildy efiAme-OB.
Mendhb-HBV
:
:
"Orta zaman Ttirk devletlerinde hukoki semboller", THITM, tI (1939). Vildyetndme-i Otman Bcbc, Ankara Cebeci ll Halk Kurriphanesi, nr. 495.
Mendhbt Hact Behtag-r Veli, ngr. A. Gdlprnarh, lstanbul, 1958.
Mendhb-KB. Mendhb-VB.
Mendhtb-t Kay gusuz Baba, Abdurrahman Guzel n[shasr. Veli Baba Mendhtbndmesi, haz. Bedri
Noyan,lstanbul 1993. MTM OA
Ogel, Trirh
Knknri
HunTarihi
Milli Tetebbalar Mecmuasr, lstanbul. A smanh Ar astrmalan, ls unbul. Tarh Kultaranul Gelisme ea{lan, lstanbul, l97l,l. cilt. Bnynh Hun Imparatorlufiu Tarihi, Ankara, 198I, I. cilt.
REI
Revue des Etudes Islamiques, paris.
RHR
Revue d'Histoire des Religions, paris.
Roux, Ftrune
Faune et flore sacr&s dans les socittts
akalques, Paris, I966.
la Tur-
Traditions
Les traditions des nomades de quie mtridioncle, Paris, 1970.
EshiDin
Turhlerin ve Mo$ollarrn eshi dini, tercOme Aykut. Kazancrgil, lstanbul 199.1.
"Religion" "Fonctions"
"La religion des Turcs de I'Orkhon de VIIe et VIIIe si0cles",RHR, l-2(1962). "Fonctions chamaniques et valeur du
Anharave Qevresinde Adahve Adah Yerlerl, Ankara, 1967,
Inanqlar
Tilrhlerde Tasla
llgili
lnanq,lar, Ankara,
1968.
ih
D e rgisi, ls
tanbul.
TD
Tar
TDA
Twh Dany ast Ara5tvmalan, lstanbul. Tttrh Dili Arastvmalart Yilgr, Anka-
TDAY
ra.
TDED
Tarh Dili ve Edebiyail Dergisi, lstanbul.
TDEK
Ttrh Ditnyast El Kitah, Ankara, 1976.
TED
Tarih Ensiltas il D ergisi, lstanbul.
TFAD
Tilrh Folhlor AraSurmalan Dergisi, lstanbul.
TFAY
Tnrh Folhlor Arastffmalan Yrlh$r, Ankara.
THEA
THITM
Tnrh Halh Edebiyau Ansihlopedisi, lstanbul, 1935. Trtrh Huhuh ve lhtisat Tarihi Mecmuasr, lstanbul.
TK
TilrhKaimrn, Ankara.
TKA
Turh Kdlt!,ro Aragrmalan, Ankara.
TKEK
Tttrh Knltdra El Kitabr, lstanbul, 1978.
i)rhiy at
M ecm uasr,
TM
T
Togan, Girig
l|mlml Ttnh
lstanhul.
Tarihine Giris, lstanbul,
1970,2. bs.
w
Tilrh Yurdu,lstanbul.
VD
Vah$ar Dergisi, Ankara.
Yildyetndme-AM
Yildyetndme-i Abdal Musa, Bedri Noyan nUshasr.
Vildyetname-DB
Demir Baba Vilayetndmesi, haz. Bedri
Noyan,lstanbul 1996. Vildyetndme-HS 22
Vildyetndme-i Hacrm Sultan (Das Yild-
jebname dts Hctclschirn Sul(an), nsr. Rudolf Tschudi, Berlin, 1914. VildyefiAme-KBS.
Vlldyetndme-i Koyun Baba Sultan, Milli KurUphanc, Mikrofilm
Ankara
Ar5ivi, no: 303t]. WZKM
Wiener ZeitschriJt Jnr clie Kuntle des Morgenlandes.
23
KnvNexr-e.R
Um0mi Dilgtnceler lslam dtnyasrnda IX. nizyrldan itibaren tasawuf cereyanrnrn gorulmeye bagladr$r, Xl. yuzyrldan beri de tarikatlann tegekknl etti$i malomdur. Bu geligmeye paralel olarak, bir velinin kerAmetlerini anlatan krsa hikAyeler demek olan menhabeler yavag yavas ortaya qrkmrgtrr. Bunlar ilk once tasawuli tabahat (biyografi) kitaplannda ve evliyd tezhirelerinde yer almrgtrr. Muhtemelen XIII. yrizyrldan baglayarak, tek bir veli hakkrndaki menkabeleri toplayan ve kendilerine Mendhtb, Mendhbndme veya bazan da Vildyetndme (yahut Veldyetndrore) denilen mristakil eserler do$mug, Arapca, Farsga veya Turkge gibi gesitli dillerde yazrhp lslam aleminin her tarafinda okunur olmuglardrr.l
Bugrinkri bilgilerimize gdre, muhtemelen XIII. yuzyrldan iti'baren Anadolu'da da evliyd menAkrbnAmeleri kaleme ahnmaya baglamrg olmahdrr. O devirde burada faaliyet gosteren Mevlevilik, Kadirilik, Rifailik, Vefailik ve bcnzcri tarikat gcvrclcrinde
I
Bu konularda daha gcnig bilgi iqin gunr bakilmahdlr: Ahmet Yagar Ocak, Kul.
tor Tarlhl Kaynag Olarah McnAhtbnlmclr: MctodoloJlh
8lr Ycftla;rn, TTK
Yayrnlarr, Ankara 1997, 2. bs.
25
rin salmrg btiyUk pirlerin ve geyhlerin adrna birtakun menikrbnArneler tertip edildigini biliyoruz. Bunlarrn arrcak bir krsmt gilnumuze ulagabilmigtir. lgte XllI. yrizyrhn ikinci yansrna dogru, Seyyid Ebu'l-Veh Bagdadi (dl. ll05) tarafrndan kurulmug olup Anadolu Ttirkmen gevrelerinde Baba llyas-r Horasani'nin (Ol. f 240) remsil ettigi Vefailik tarikatr iginde yeni bir bagdagtrrmacr (senkretik) heterodoks akrm meydana geldi.2 Babai hareketi adryla niteliyebilece$imiz bu akrm, XlV. yuzyrhn baglanna kadar yanm yuzyrl boyunca geligerek Rum Abdallarr (AbdAlAn-r Rurn) denilen ztimreyi meydana getirdi.3 llk Osmanh hukumdarlannrn da desteklerini sa$layan bu ztimre mensuplan, devletin kurulu9 yrllan boyunca letihlerde ve iskin hareketlerinde de onemli igler gOrdriler.a Gerek Anadolu tasawuI tarihi, gerek Osmanh lmparatorlulu'nun-kurulugu ve dolayrsryla ile Rum Abdallarr, gerekse Anadolu Alevtliginin tegekktlii konusunda mtihim bir tarihsel rol oynadrfr, 1980'lerden sonra ve dzellikle 1990'larda fark edilmeye baslayan 'tactl'l-Ariftn Seyyid Ebu'l-Vefa Bafdadt ve rarikarr Vefeiligin 6nemi, son zamanlarda Halil lnalcrk ve l. Beldiceanu gibi onde gelen tarihciler tarafindan da bahis konusu edihneye ba5lamrgtrr. Ebu'l-VefA ve Vefdiyye hakkrnda ileride genig bir monografi yayrmlamak artrk gart gibi g6runmektedir.
Btttin bu olaylar ve bahsi
geqen gahrslar
igin E Kdprtltr'nUn $u eser ve makalc-
lerine bakrlmalrdrr: Trirft Edebiyaunda llh Mutasaw{lar, DIB Yayrnlan, Ankara, 1976, 3. baskr; "Anadolu'da lslamiyet" ,EFM,4-6 (1338-1340), s.281-486; "Bektaslligin Mense'leri", IY, Ill (1341), s.l2l-140; "Abdal", IHEA, lstanbul, 1935. Ayrrcrr A. Gr)lptnirrh'nrn hrnus l-rnre vc Tasavvul (lstnnbtrl, l96l) adlr escrindc de hayli aydrnlatrcr bilgiler bulunmaktadrr. lJunlardan bagka gunlara tla bakrllbilir. A Yagar Ocak, Babatler lsyanr: Alevllifin Tarihsel Ahyaprst Yahut Anadolu'da lsldrn-frirlr Heterodohsisinin lep,.hulu, DergAh Yayrnlan, lstanbul, 2000, 3. bs.; yaza\ Osmanlr Inparatorluf,u'nda Marjinal Sulilih.: Kalendertler; TTK Yayrn^ym larr, Ankara 1999,2. bs. ; Ahrnet T. Karamustafa,God\IJnruly Friends: Dewis-. Ires Groups in the lslarnic Later Perioil 1200-1250, Salt Lake City, 1994. Rum Abdallnrr'nrrr
ilk fetihlerdeki ve iskitn
harekerlerindeki rolleri, bilindigi
irzere O. L. Barkan'rn "Kolonizat6r Ttirk Dervigleri" (yD, ll (1942), s.279-365) adh rnakalesinde incelendigi gibi, bunlarrn tasawufi karakterleri ve Osnranlr lmparatorluSu'nun kurulugundaki rolleri meseleleri guralarda tartrgrlmrgtrr: A.
rnilieux soufis dans les terriroires du beylicat ortoman er le probleme des 'Abdalan-r Rum' (1300-1389)", The Ottoman Emirate (1i001389), ed. Elizabeth A. Zachariadou, Rethyrnnon 1993, s.145-158 (Turkqesi:
Yagar Ocak, "Les
26
XIV-XV yizyi boyunca, esas itibariyle Yesevi, Hayderi ve VefAi tarikatlan btinyesinde yer alan Kalenderi zumrelerinden bu sonuncusuna mensup bulunan Baba llyas'rn halifelerinden olup briytik bir ihtimalle aynr zamanda Hayderi de olan Hacr Bektag-r Veli (o1.1271) an'aneleri erralrncla roplanarak nihayer yeni bir tarikat gekline donUgen Babai akrmr, kendine.isim babasr olarak Hacr Bektag'r seqti ve boylece XVI. yuzyrlda Bektagilik adrnr aldr.s XV yuzyrhn sonlanna dotru, bu yeni tarikat Cevrelerinde bagta Hacr Bektag olmak uzere, Hacrm Sultan, Abdal Musa... Kaygusuz Abdal gibi onun yakrn halifelerinden bazrlan ve Rum Abdallan'nrn ileri gelenleri igin yeni menikrbnAmeler yazrldr ki, bunlara genellikle Vildyetndme (Velilih hitabt) denildigi gdrtilmektedir. Bunlar henuz Bektagiligin resmen kurulmadrtr, AleviliSin ortaya grkmadr$r bir donemde, Rum Abdallan iqindeki Cegitli Kalenderi ztimreleri iqinde, o zumrelerin pirlerinin adrna tesekkul eden menkabeleri roplayan eserlerdir. Dolayrsryla, aslrna bakrlrrsa bunlara Bektagi mendkrbnimeleri demek vAkraya pek uygun dugmez. Ancak bu menikrbndmeler bugune Bektagi qevreleri vasrrasryla intikal errigi, bunlarda bahis konusu edilen pirler, Bektagilik tarafindan benimsendigi iqin bugtin bunlara Bektagi mendkrbnAmeleri diyoruz. Bu eserler vasrtasryla hem bu gahsiyetlerin hdtrralan hem de telkin ettikleri inanglar, tarikat gevrelerinde ve aynr men$e'e mensup bulunmalan dolayrsryla, sonradan Kvilbas vc.ya Alcvi aclrnr alacak ztimreler arasrnda yagatrlclr. lpte bu ozellikleri sebebiyle bahis konusu menAkrbnAmeler, ait olduklan bu qevrelerin inanglannr do$rudan ve yerkiyle aksettiren birinci dereceden onemli kaynaklar durumuna gelmektedir. Aynca gu hususu da hesaba katmak gerekir: Daha Anadolu Selguklu Devleti'nin kurulugundan itibaren Srinni Muslurnanhk anlayl9lnl resmen benimsemig ve devletin dayanafr Osnranlr Beyligi (1300-1389), terctrme G. Q. Guven-l Yerguz- T. Alrrnova, lstan-
bul 1997, TV Yun Yayrnlan, s.159-172. Burada Torkgesi kullanrlmr5rrr).
yapmr$ bir ulkcde, lslinr oncesi bir donemin canh izlcrini yansrtan Srinnilik drgr bir Mrislumanhk anlayrgrnr sergileyen eserlerin rahatga yazrhp okunaca$rnr, elden ele dolagaca$rnr beklemek zordur. Herhangi Stinni bir akaid veya fikrh kitabr gibi, heterodoks qevrelerden qrkma bir kitaba hdla rastlanmamaslnrn, tek sebebi olmasa bile, belki en dnemli sebebi bir anlamda budur. E$er bu tip eserler bugrine kadar ortaya grkmamlgsa, bugunden sonra da grkmayaca$rnr tahmin etmek zor detildir. gayet bunun aksi olsaydr, vakriyle lran'da olduSu gibi, Anadolu'daki lslam heterodoksisinin de kendi gaprnda hayli sistemli vc gcligmig bir doktrin haline ytiksehnig bulunmasr gerekirdi. lgte ancak bOyle bir doktrin iginden zikredilen mahiyette eserler beklenebilirdi. Oysa, brittin Selguklu ve Osmanh donemi boyunca lsldm dugrince tarihinde onemli bir iz brrakabilecek hemen hiCbir eser ortaya grkmadr$rnr goniyoruz. Hacr Bektag'a ait oldu$u s6ylenen Mahalat ve Kaygusuz Abdal'a nispet edilen Vticidndme, Budaldndme ve benzeri populer eserlerin ise, gergekten adr gegenler tarafindan mr, yoksa onlara izafe edilerek daha sonraki yozyrllarda mr yazrldr$r, bu eserlerin ciddi birer muhreva kritiSine tabi tutulmak suretiyle incelenmesi ve yayrmlanmasl sdz konusu olmadr$rndan, henriz tam agrkh$ryla ortaya konamaml$tlr. lnceleme konumuza temel tegkil eden Bektagi menAkrbndmeleri, igte bu sebeple bizim igin cidden deSerli ve e9i bulunmaz birer kaynak olmaktadrrlar. Onlar, hitap ettikleri gevrelerin ahaid ve ilmihal kitabr (kategizm) vazilesini gormtigler ve hala da gormektedirler. Her biri lslnm dncesi devirlerden gok tabii bir gekilde suregelen inanglan gayet tabii bir uship ve sade bir dille gorrinUgte lslimi bir kerimet hikiyesine ddntigtrirerek okuyucusuna yansrtmaktadrr. Bu menkabeler, eSlenmek igin okunan, rastgele uydurulmug masallar defiitdir; onlann gerqek oldu$una inanrlarak okunur. Bu ytizden yarr mukaddes metinlerdir. Boyle olduklan iqin de, yazrldrklan tarihlerden gtiniimuze kadar -belki ufak tefek kelime deligikliklerinin drgrnda- hiq bozulmadan yaala ve okunagelmiglerdir. 28
Buradl, inanq moti{lcrinin incclcnntcsinc gcgrncdcn oncc, konumuzun ana kaynaklannr tegkil eden bu eserlerin srra ile, tenkitli bir gekilde tanrtrlmalannrn gerekli oldu$unu sanryoruz.
Men6klbu'l-Kudsiye Fi Menisrbi' l-0nsiye (Elvan Selebi) Daha eskisi bulunmadr$r surece Anadolu sahasrnda yazrlan ilk menAkrbnAmelerden biri olduSu gimdilik sdylcnebilir. Yazarr
XIV yuzyrl furk tasavvuf edebiyatrnrn onenlli sirnalanndan Agrk Paga'nrn ollu Elvan Qelebi'dir. Kendisinin do{um ve 6lum tarihi bilinmemekle beraber, XIV ytizyrhn ilk uq qeyreli iginde yagadr$r kesindir. Bu zat aynr zamanda Baba llyas-r Horasani'nin de dip torunudur. Babasrndan sonra geyhlik makamrna geCmig olup, Qorum-Meciddzu arasrnda kendi adryla anrlan Elvangelebi koyunde kurduSu ziviyesinde hayatrnr gegirmig ve burada 6lmugtrir.6 Eser but{inriyle gdz 6nune ahndr$r zaman, tam anlamryla bir menAkrbnime demek zordur. Mendhtbu'l-Kudsiye gergekte XIII. ve XIV yozyrllar Anadolu'sunda onemli siyasi ve dini roller oynayan Baba llyas, o$lu Muhlis Paga ve onun o$lu Agrk Paga ile
halifelerinin, menkabe unsurlanyla kangrk tercumeihalleridir denilebilir.T Elvan Qclebi'nin hayarr iCin bkz. Ldirneli Mecdt, Iercone-l gahayr&, lstanbul, 1269, s.22; Bursah Mehmed Tahir, Osmanh Mrtellii/.ert,lsranbul 1333, I, ll0; aynca bkz. Semavi Eyice, "Corum'un Meciddzir'nde A$rk Par Ollu Elvan Qelebi Ziviyesi". IM, XV (1969), s.2lI-246.
ilk unrtma yaz$lnl Mehmet Onder yayrmlamr5trr: 'Eine Neuendeckte Quelle zur Geschichte der Seltschuken in Anatolien", WZKM, LV Eser hakkrnda
(1959), s.84-88. Daha geniS ve tahlilt bir inceleme tarafimrzdan kaleme ahnrnrpur: "XllI. ve XIV y0zyrllar Anadolu TOrk rarihi bakrmrndan dnemli bir kaynak", TD (Uzunqarlh Hatrra Sayrsr),32 (1979), s,91.102. Eserin genel mahiyette bir tanltmasr da Sadettin Bulug tarafrndan yaprlmr5trr: "Elvan (elebi'nin MenikrbnAmesi", IM, XIX (1977-1979), s.l-6. Gerek eser, gereke yazan hak krnda daha genig bilgi qura&drr: Elvan gclebl, Menthfuul.Kudstyyt ft Mentn. bi'l-0nsiyye: Baba llyast llorasdnl vc Srilalcsinin Mmhabcvl larihi, n5r. lsrnail E. Er0nsal-A. Ya$ar Ocak, TTK Yayrnlan, Ankara 1995,2. bs,, inceleme krmr.
29
Bagta
Mendh$t Haa Behtay
Velt olmak tlzere, hemen bu-
t0n Bektatl menlkrbnAmelerinde rastlanan dnemli inang motiflerinin qogd bunda mevcuttur. Bugon, Elvan Qelebi'nin kendi kaleminden gtkan ve 760/L358-9'da yaztlan asrl nusha elde bulunmamakla beraber, belki de bundan grkarrlan daha geg tarihli, ksmen eksik bir nosha vardrr.8 Bu nrisha hAlihazrrdaki durumuyla 1I8 varaktan ibarettir ve manzum olarak kaleme ahnmt$ttr. M endhibu' I -Kudsiye'nin muh tevasr ksaca g6yle dzetlenebilir: llk krsmr, Baba llyas'rn geyhi Dede Garkrn'dan bahsetmektedir. Anadolu'ya yerlegmesi, mtiridleri, zamanln hukumdan ile olan iligkileri krsaca aqrklantr. Daha sonra, Baba llyas'tn adr geqen geyhin halilesi srfatryla Amasya yakrnlanna yerlegmesi, buradaki hayatr ve nihayet isyan olayr anlattltr. Bu arada Baba llyas'rn halilesi olup isyanda buyUk payr bulunan Baba lshaktan
da bahsolunur. Ugtincti ktstmda, Baba llyas'rn d6rt o$lundan ve asrl beginci ve ktiquk ollu Muhlis Paga'ntn hayatrndan soz edilir. Onu, Agrk Paga'ntn hayatrnrn hikayesi takip eder. Son krsrmda ise, btitun bu sayrlan gahsiyetlerin halifelerinin hikAyeleri naklolunur. Eser, temel olarak Baba llyas, Muhlis Paga ve Agtk Paga'ntn ctralrndakilerin ve bizzat bu sonuncusullun sdzlti rivayetlerine dayanmaktadrr. Yazrh kaynaklarr olup olmadr!,t konusunda herhangi bir kesin kayrt yoktur. Yalnrz metinde, Muhlis Paga'nrn Baba llyas ve halifelerinin kernmetlerini anlatan bir menikrbndme yazdtgr dite getiriliyor.e Dolayrsryla Elvan Qelebi'nin, eserini yazarken dedesinin bu kitabrndan faydalandrf,r tahmin edilebilir. Elvan Qelebi'nin bu eseri XIII. ve XIV yuzyrllar Anadolu'sunun siyasi ve dini tarihi aqrsrndan fevkalade bir 6nemi hiizdir. Bunun yanrnda konumuz agtstndan da gok de$erli malze-
I
Konya Mcvlnnl Muzcsl Kiltiiphancsi'nde '{937 rlumarada bulunan ntislratrtn tavsifi iqin bkz. Onder, s.85; A. Gdlprnarh, MevlanaMilzesiYazmalanKatalo[u, Ankara, 1972, lll, 417-420.
9
ll\<2. MenAhrb-Kud., v.64 b.
30
meleri ihtiva etmektedir. Menkabelerin hemen ramamr, Anadolu sahasr iglnde gegmekte, dzellikle Orta Anadolu'da yo. gunlagmaktadrr.
Men6krb-r Hact Bektag.l Veli (Uzun Firdevsi) Bektagi menAkrbnAmeleri iginde en gok okunanr, dolayrsryla en tanrnmrgr budur. Genellikle sadece VildyehAme adryla da bilinen esere 6tekiler iqinde bu ristrin mevkii saglayan, griphesiz tarikatrn piri Hacr Bektag'rn menkabelerini ihtiva etmig olrnasrdrr. Bu itibarla en gok yazma nushasr bulunan da budur.l0 Yurt iginde ve drgrnda tercume veya metin olarak birkag defa yayrmlanmqtrr.lr Mevcut ntishalarrn hepsi de Turkge'dir. Esat Cogan Hacr Bektag'n MahalAt'r uzerinde gal6rrken, bu eserin
Suleymaniye (Laleli) Kuttiphanesi'nde 1500 numarada bulunan 977/1569 tarihli bir ntrshasrnda, Farsga bir Hacr Bektag mendkrbnimesine atrfta bulunan ibareye dayanarak adr gegenin bir de Farsga viliyetnimesi mevcut olduSuna igaret etmigtir.tz Ancak bugrine kadar boyle bir eser meydana grkmadr{r iqin, her ikisinin birbirinin tercumesinden ibaret aynr eser mi, yoksa farkh eserler mi oldu$una dair bir 9ey sdylemek mumktrn dc$ildir. Mendhfut Haa Behtag-r Veli'nin eldeki ntishalan manzum, mensur veya her ikisi kangrk, uq t0rl0dur. Bunlardan hangisinin ilk yazrhg mahsulu olduSu, yahut degiSik yazrhglan mr temsil etti$i meselesi henr.iz halledilmemigtir. Bu konuda qegitli gonigler vardrr.l3 Eserin yazannrn kim oldu$u konusu da
l0
Yurtigindeki muhtelif niishalar icin bkz. Esat Cogan, Hocr Bchtafl Velt, Makalat, basrlmamrg docenrlik tezi, Ankara. 1971, giri5 krsmr (bu kitap 1986da basrlmrstrr). Bunlarrn simdilik en eskisi Hacrbektas l{alk Knttphanesi'nde 200 numaradaki ntisha olup XVt. ytrzyrlda istinsah edilmi5tir.
ll
Erich Gros, f)as Vtldjernilme des flaf,fi Bchtash, Lcipzig, 1927; Seler Aytckin, Vil|yelndme-i IIaa Behtat Velt, Ankara, 1956, 2 ciltl A. GOlprnarlr, Mcndtftrb-r Ilaa llehtoS-r Vell, lstanbul, 1958.
l2 Cosan, s.lV l3 A.g.c., s.lll-lY
V
boyledir. A. Golprnarh ilk once mensur nusha yazannrn Sufli Dervig lakabh Musa b. Ali oldulunu s6ylemigtir.la Daha sonra, manzum nusha yazannrn kesin olarak Uzun Firdevsi diye bilinen Hrzrr b. llyas adrnda XV pizyrl sonlannda ya9am$ biri oldu$unu, muhtemelen 6teki nushalann da aynr kigi tarafrndan daha geq tarihlerde tertiplendigini ileri surmugtrir.rs Eser tizerinde daha derinlemesine galqan Esat Cogan ise, s6z konusu britrin nrishalann Uzun Firdevsi'nin eseri bulundu$u kanaatini kcsinlikle belirtmektedir,r6 ki gahsi gdrugtimtiz de budur. f)aha sonra manzlrm vilayetnameyi yaynnlayan Bedri Noyan da aynr gorugtedir.rT $uard tezkirelerine bakrldr$rnda, bu zatrn gergekten eserin yazrldrgr ddnemde yagadrgr anlagrhyor. Onun, bilhassa tarihe ait bazr eserleri olduSu, hattA II. Bayezid'in emriyle Suleymanndme adnd^ gayet hacimli bir tarih kitabr yazdr{r rivayet edilir.18 Ancak tezkireler Hacr Bektag'la ilgili bir eserinden soz etmiyorlar.le Fakat bu, guphesiz onun boyle bir eseri olmadrfr anlamrna gelmez. Menakfut Hact Bektas-r Veli'nin kesin yazrhg tarihi de belli deSildir. A. G6lprnarh I48I-I50I arasr yazrlmrg olabileceSini tahmin ediyor.2o Claude Cahen ise, merni incelemedi$ini ihsas eden bir ifadeyle, bu tarihi 1400'lere do$ru geriye gorurmekre-
14 Mevland'ilan
Sonra Mcvlcvtlih, lstanbul, 1953, s.2O7,291.
.
J Menah$-I lBV, 6ns6z, s.XX-XXIll. l6 Co$an, s.V I
17 Bkz. Manzum Haa BehtaS Veli Vildyetndmcsi, ngr. Bedri Noyan, Aydrn 1986. Bedri Noyan'rn yayrmladrgr nrisha, Hacrbektag K0tuphanesi'nde 200 numarada kayrtlr niishadan ayrr olup, l0+1 I 1634-35 tarihinde istinsah edilen Turgut Koca n0shasrdrr.
l8
Bu cscrin bazr pargalnnna muhrelif kirt0phanelerde, bu arada mesela Topkapr Sarayr Ktt0plrancsi'ndc rastlanmaktadrr.
l9
Msl. bkz. Agrk Qelebi, Meg0iru's-$uarlt, [aks. ngr. Meredith-Owens, Lonclra, 1971, v. l88a; I"ltift, Te
Z0 Mcndhft - llBV,0nsdz, s.XXMXXV 32
dir.21 Fakat
merindeki bazr pasajlar ve ozellikle II. Bayezid'in y^$ayan hrikumdar srfatryla adrnrn geqmesi, Golprnarh'nrn hakh oldu$unu orraya koymaktadrr. Mendkrbndme, Hacl Bektag\n do$umunu, Horasan'daki Eo_ cukluk devresini, Ahmed-i Yesevi ile mrinasebetlerini, Anadolu'ya geligini a'latrnakla baglarnaktadrr. Daha sonra hac iqi. Mekke'ye yolculu$u, oradan Sulucakaraoyuk'e yerlegmesi ve buradaki yaganrlsl, devrinin rinlu devlet adamla', mutasawrfla. ve dlimleri ile ilipkileri hikiye edilir. Eser, Hacr Bekrag'rn olrimu anlatlldrktan sonra halilclcrinin mcnl
1. Mendhbt
Bazrlan artrk mevcut olmayan veya ntishalan kayrp bulunan bu eserlerin qoSu isim olarak metinde zikredilmektedir. Menkabelerin gegmekte oldugu cografi saha dikkate ahnrrsa, 9u tig ana krsma aynhgr mrigahede edilir: a) Anadolu drgr saha: MAverdunnehir, lran, Azerbaycan, Irak ve Hicaz. Hacr Bektag'rn Eocukluk, genglik ve hac menkabeleri buralarda gecer. Aynca, muridlerinin bazr menakebeleri de Krnm ve Balkanlar'da gegmektedir. b) Orta Anadolu sahasr: Ankara, Krrgehir ve Kayseri, Bozok havalisinden ibarettir. Hacr Bektag'rn asrl Anadolu'ya geldikten sonraki hayatr bu saha iqindeki gehir ve koylerde gegmigtir. c) Batr Anadolu sahasr: Onemli halifelerden bir krsmrnrn menkabeleri de bu bolgede cereyan etmektedir. Kanaatimizce tarihi bir esasa dayanan ve Hacr Bektag ile halifelerinin gerqek gehrelerini yansrtan menkabeler de bu son iki sahada geqenler olmahdrr. Hacr Bektag-r Veli'nin bu menAkrbnAmesinin en dikkat gekici dzelliklerinden biri, ileride ilgili krsrmda gor0lece$i uzere, $amanist inanq motifierinin goklufudur. Fakat bunun yanrnda gok ilgi gekici bir yanr da, Hacr Bektag'rn bazr menkabelerinin Kitabt Muhaddes'teki llya ve Eliga Peygamberler'in krssalanyla gok yakrn bir benzerlik gdstermesidir. Hatti bizce buna benzerlikten ote, doSrudan dof,ruya uyarlama (adaptasyon) demek daha do$ru olur.22
22 Bu konuya vaktiyle dikkat gekmig ve her iki grup hil'dyenin metinlerini kargrlagtrrmah olarak yayrmlamrstrk (bkz. yukarrda I nolu dipnotta zikredilen kitap). 34
Vil6yetnime-i Hactm Sultan (Dervip Burhan?) MenAkrb-r Hacr Bektag-r Veli'ye gore Hacrm Sultan Hacr Bektag'rn halilelerinden biridir. Bunlar iqinde rnenakrbnimesi bize kadar gelebilen tek kigi llacrm sulran'drr. Hakkrncra birgi veren hemen tek kaynak da budur. Eserde kaycledildi$ine g6re Hacrm Sultan on iki imamdan Ali Naki'nin o$lu Huseyin soyun_
dan gelmedir.23 Tabii bunun do$rulufurru respitc imkin yoktur. Asrl adr Recep Sultan olup,ro Hacr Bektag ile birlikte Ana_ dolu'ya gelmigtir.2s Onun Hacr Bektag'rn yanrndaki hayatr, halifesi srfatryla ugak ve Kritahya havalisine gonderirigi ve buradaki faaliyetleri ile ohimune dair bilgiler bu eserden ozerlenerek Mendhbt Hact BehtaSt veli'ye de ahnmrgtrr. Eserde anlatrldr$rna gdre, halife olarak Ugak yakrnlanndaki Susuz mevkiine gelen Hacrm Sultan, buradaki Trirkmenler araslna yerlegerek laaliyetlerini btittin Germiyan iline yaymrgtrr.26 Burada bir tekke yaparak birqok murid edinmig ve hayannrn sonuna kadar burada yagamr$tlr.27 Muhtevasr agatr yukan bu gekilde dzetlenebilecek olan menikrbnAmenin yazan merinde zikredilmemigtir. Ancak butUn gezilerinde kendisine refakat etri$i iqin, Hacrm Sultan'rn Dervig Burhan adrndaki bir halifesine izafe edilmekte oldulu 96rtiluyor. A. Golprnarh'ya gore eser 15l2'den 6nce yazrlmrgtrr.2s $uphesiz bu tahmin dofrudur. Ancak Hacr Bektap ve Hacrm sultan'rn kendisine ait menkabelerin burada daha tafsildth olugu; Hacr Bektag mendkrbndmesindekilerin buradan 6zetlendifi ve nihayer. 1478'lerde 6ldugri kesin olarak bitinen unlti Kalenderi geyhi Otman Baba'dan geng bir gahrs olarak bahse-
A'g.e .,s.14. Bazr yazma Hacr Bektag menakrbnimelerinde de bulunan bu bilgiler Gdlprnarh negrinde yoktur.
26
A,g.e., s.50-57 vd;Mcndhb-HBV, s.83-88.
27
A.g.e ., aynr yerde.
2tl C6lprnarh,
"Hacrm Sultan", 1i{.
dildigi goz onrine ahnrrsa, bu eserin Hacr Bektag'rnkinden daha 6nce yazrldr$r ortaya grkar. Krsacaq VllAyetnfume-i Hacrm Sultan\n, Hacr Bektag menAkrbrndan en az bir yirmi yrl daha dnce, yani yaklagrk 1460'lar civannda kaleme ahndrfr soylcnebilir.re
Escrdeki menkabelerin buyrik bir krsmr Batr Anadolu'da, ozellikle Karahisar, Oyrik Koyu, Sandrkh, Susuz, Ugak, $eyhhi ve Seyitgazi gibi o devirde Germiyan ili denilen bolgcde geqmektcdir. Hacrm Sultan'rn, rnenkabelerine bakrlacak olursa trpkr geyhi llacr llcktag gibi gayri Miislimlcri keriluret kudrctiylc ihtidA cttiren ve muridleriyle durmadan k6ge bucak dolagan gezici bir dervig oldugu anlagrhyor. Hatti metinde gegen bazr ifadeler, kendisinin bir Kalenderi geyhi olduf,unu ihsas etmektedir. Nitekim menAkrbnime dikkatle incelendif,inde, Hacrm Sultan'rn Hacr Bcktag'rn qa$dagr ve halilesi olmasr ihtirnali ortadan kalkmakta, XV ytizyrlda ya$am$ bir Kalenderi dervigi olmasr ihtimali guq kazanmaktadrr. Bu itibarla onun sonradan Bektagi gelene$ince Hacr Bektag'a halife yaprldrgr bize daha kuvvetli bir ihtimal olarak gorrinriyor.3o
Vil6yetnSme-i Abdal Musa (?) Yazan bilinmeyen bu eser, Bektagi menAkrbndmelerinin hacim itibariyle en kuqUk olanrdrr. Abdal Musa, mendkrbnAme sahipleri iqinde adr Osmanh Devleti'nin kurulug devrine ve yeniqeriligin tepkilAtlanmasrna kangan, dolaysryla ilk Osmanh kroniklerine geqen tek gahsiyettir. AgrkpagazAde'nin belirttiSine gore Sulucakaradyuk'teki Hacr Bektag tekkesinde ilk defa ortaya grkan bu zat, fetihlere katrlmrg, bu srrada Bursa fethinde 29 liscrirr yaznra nushalan nadir olup R. Tschudi bunlardan rniihim birkagrnr kullanarak yukarrdaki notta zikrcdilcn tcnkitli negri hazrrlalnr5trr. lluna Alrrrlrx.r lrir tlc trrrtirrre cl
30 l}u konuda bkz. A.
Orhan Gazi ile birlikte olmugtur.3r Daha sonra Antalya taraflarrna giderek bugrin Elmah yakrnrnda Tekkekoy'de halA mevcur zdrviyeyi acmls ve burada yagamrgtrr.32 XIV yrizyrlda Batr Anadolu'da ve ozellikle Osmanh Devlcti srnrrlan iqinde faaliyet gosteren Rum Abdallan ztimresinin ileri gelenlerindcn olan Abdal Musa, Bcktagilisin repckkultindcn sonra en onde gelen evliyAdan sayrlmrg ve bu tarikat iginde Cok onemli bir mevki iggal etmigtir.33 Vildyetndme-i Abdal Musc'nrn yazan gibi yazrhg tarihi de belli de$ildir. Ancak dil ozellikleri, XV. ytizyrla ait olduguna gostcriyor.3o Escq Abdal Musa'nln do[urnuyla baglarnakta, Ibke yoresine geligi ve buradaki gegitli menkabeleri anlatrlmakta, nihayet halilelerine icazet vererek muhtelif yerlere gondermesiyle sona ermektedir. Menkabelerin Teke yoresine inhisar etmesi, Abdal Musa'nrn asrl rinunU buraya geldikten sonra kazandrsrnr gostermektedir.
3l
A!ilrya5asdile'tarihi, ngr. Alt Bcg, lsranbul, 1332, s.200: aynca bkz. Nesrr, KitabtCilnnnilma, ngr. E Taeschner, Leipzig, f 951,I,232.
32 Bkz. Vilayanamc-AM, Bedri Noyan 6zcl Korophancsi'ndeki nosha. s.3.4 vd. Abdal Musa hakkrnda en genig incelemc E K6prtrlu'ye aittir: "Abdal Musa", Il(, sayr 124 (1973), s.198-207. Bu yazr, daha 6nce fifEA'da qrkan ve eksik kalan makalenin O. K6prulu tarafindan tarnamlanmrg seklidir. geyhin hayatr ve tarihl gahsiyeti iqin buraya bakrlmahdrr. Ayrrca bkz. A. yagar Ocak, Baballer lsyan, s.201-207; aynr yazar, Kalcnilertler, s.86{7; aynca guna da bkz. Bedri Noyan, Bitfln Yinlcriyle Bcftragtlih ve Alsvilih, yayrna hazrrlayan gakir Keqeli, Ankara 1998, Ardrq Yayrnlan, t, 240-246.
Eserin noshalan qok nadlrdir. lkl dcfa yeni harllerle basrlmrgtrr: s. Ntzhet Ergun, Inrh Sairl.ri, lstanbul, 1936, I, 166.169; Ali Atalay, Abilal Musasullan ve VilAyehAmesi,lstanbul, 1978. Her ikisinin de ilmt bir negir olmadrgrnr s6ylemck gerekir. Bu menikrbnimenin ilml nesri, Abdurrahman G0zel raraflndan yaprlnrrqtrn Abtlal Musa vellyctnamesl, 'l'tK yayrnlan, Arrkara 1999, Iluracta hem negre esas olan Bedri Noyan n0shasrnrn trpkr basrmr, hcm de transkripsi. yonlu geviriyazrsr vardrr. Ayrrcr bag krsmrnda bir de exr hakkrnda inceleme bulunmaktadrr.
37
Menikrb-r Kaygusue Baba (?) Kaygusuz Baba veya Kaygusuz Abdal, Bektagtligin en muhterem tanrdr$r simalardan biri ve bu tarikat edebiyatrnrn ilk ve
en btryuk temsilcisi olarak bilinir. Asrl adr Seyyid AlAuddin Gaybi olan Kaygusuz Abdal, Abdal Musa'nrn en ileri gelen halifelerindendir. MenAkrbnimesinden ve diger kaynaklardan anlagrldr$na gdre, devrinde tanrnmr$ bir gahsiyettir.35 XIV yuzyrhn son yansr ile XV ytrzyrhn ilk yansr arasrnda yasayan Kaygusuz Abdal muhtemelen Aliiye bef,i Hirsnmuddin Mahmud'un ogludur.36 Genq yaglannda Abdal Musa'ya intisab etmigtir.3T Uzun yrllar Abdal Musa'nrn tekkesinde yetigtikten sonra, halife makamlna getirilmig ve Mrsrr'a gitmigtir. Mrsrr'da uzun mtiddet kaldrg ve tarikatr burada yaydrgr genellikle kabul olunmaktadrr.3s $eyhi Abdal Musa gibi Kaygusuz Abdal'rn da bir Kalenderl oldu[,u, bu sebeple daha gok Kalenderiler'in bulunduSu yerlerde dolagtrgr3e ve Babal hareketinden genig qapta fikri etkiler tagrdrfr anlagrlmaktadtr.ao Nitekim menAkrbndmesinin cografi sahasr incelendif,i zaman, menkabelerinin buyuk krsmrnrn Kalenderiler'in qok oldu$u Mrstr, $am, Halep, 35
Kaygusuz Abdal hakkrnda kitap veya makale halinde birkag aragtrrma yaylmlanmrg olup, 6nemlilerinden bazrlan gunlardrr: M. Yahya Dath, Kaygusuz Ab-
dcl, lstanbul, l94l; A. Golprnarh, KaygusuzAbdal - Kul Himnrct - Holllyf, lstanbul, 1953; E K0prul0, "Mrsrr'da Bektagrhk", fM, 1939. Ona ait oldulu sdylenen butun eserlerine dayanarak yeni ve genig bir monografi Abdurrahman C(zcl tnrafrndan yaytmhnrnrgtrr. Kaygusug Abdal, Ankara, l98l; Noyan, lllili)n Y lnlc r lylc llahtaltl l I v c Alcvtl lh, l, 283-290.
36 Gtizel, s.73-71. 37 Bkz. Mendhft-KB,A. Gi.rzel'in Ozel K0t0phanesi'ndeki Elmah ntshasr, s.2-5. A. Grizel bu nushayr esas alarak, bagrnda Abdal Musa'nrn hayatrna ve es€r€ dair bir incelemeyle birlikte eserin ilmt bir neSrini yayrmlamtltrr: Kaygusuz Ahdal (Alacddin Gaybt) Mcnlhrbnlmcsl, TTK Yayrnlarr, Ankara 1999.
Hama, Necel ve KerbelA gibi yerlerde geqtigi gorulur' Kaygusuz Abdal'rn gok baganh dini ve lndini bazr manzum escrl;ikaleme alchfr, boylece ilerde Bektasilik tarikatr iqinde geligecek ve onemli temsilciler yetigtirecek bir gelenesin kurucusu olclu!,u bilinrncktcclir.4l lgte Mendhrbt Kaygusuz Baba'nrn konusu bu zattn hayatrnt yansrtan menkabelerden olugmaktadrr. Eserin yazan belli delgindeki bir pasajda Yavuz Selim'den henuz yagayan bir
!itai..
ve Mrsrr'r fethine atrfta buluf,adigah edasryla bahsedildigine nulduguna bakrlrrsa,a2 1517-1520 arast kaleme ahndr$na gophe yolirur. Bir Bektagi dervigi olan meghul yazar, eserine koydu{u menkabeleri gezdigi tekkelerden ve ozellikle Elmah'daki -Mrsrr'daki tekkelerden roplam$ gorunuyor. Bag tarafta Abve dal Musa'ya ait menkabelerin ise, muhtemelen vildyetndme-i Abdal Musa'dan ahndrf,r sdylenebilir'a3 Eser, Abdal Musa hakkrndaki krsmrndan sonra' Kaygusuz Abdal'rn ona miirid olugunu anlatrr. Daha sonra muridliti zamanrndaki olaylar zikredilir. Bunu takiben, halife olu$u, Mrsrr, Hicaz, Irak ve suriye seyahatleri ve nihayet tekrar Abdal Musa tekkesine donugu ve 6lumu, eserin son krtmlannl te$kil eder. zaren bu durumuyla menikrbndme, Kaygusuz Abdal'a dair bilgi veren temel kaynak htiviyetindedir'
VilEyetnime-i Seyyid Ali Sultan (Cezbi) Btr cser, Bckta5i edebiyatrnda ve gelenesinde Krzrl Deli lakabryla anrlan seyyid Ali sultan'rn menkabelerini ihtiva eder. Adr hemen hemen yegAne kaynak durumundadrr' BeQen hakkrnda i.rrudut anlagrldr$rna g6re XIV' yuzyrl sonlanyla XV' yuzyrl baglannda yalamlg olmast gereken bu derviS-gazi' Yrldrnm Ba4lKoprulti,TrtrltEdebiyaundallleMutasavvrfar,Ankara'1976'3'baskr'339-
Emrc ve Tasavvu!' s'235' 340; aynr yazrrt, a.1m.,s.19, not 5; G6lprnarh, Yunus
yezid z^tnanrnda Horasan'dan Anadolu'ya gelmiS g6runiiyor. Kendisiyle birlikte bulunan Seyyid Rostem Gazi adrndaki bir alperenle Rumeli'deki fetih hareketlerine katrlmrg oldu$,u rivayet edilmektedir. lkisi birlikte Edirne, Dimetoka ve dolaylannr
zaptctmigler, ahaliyi haraca baglayrp ya da ihtida ettirmiglerdir.4 Daha sonra Dimetoka'da kendi fethettikleri bir arazide zdviye inpa ederck buraya yerlegmiglerdir.as Seyyid Ali Sultan'rn birqok karanhk noktalar ihtiva eden tarihi gahsiyctini aydrnlatmaya qahgan lrdne Beldiceanu, argiv llclgclcri tizcrindc yaptlgl aragtlrmalar sonunda onun gergektcn Rumeli'dc ilk Osmanlt letihlerine katrldrfrnr ortaya qrkarmrptrr.a6 Btiylece bu gahstn, zaman zaman bazt aragttrnractlarca di$cr menakrbnAmelerdeki gahrslar iqin de iddia edildi$i gibi, hayali olrnadr{,rnr gdstermig bulunmaktadrr. Nitekirn O. L. lhrkan da Scyyicl Ali Sultar-r'rn lakabr olan Kzrl Deli tramrna yazilt zlviyesinin vakrf kaydrnr vaktiyle yayrmlamrgtr.oT Beldiceanu'ya gdre bu zat, Rumeli'deki fetih harekatrna katrlan birgok heterodoks dervigten biriydi.48 Bektagili$in briyuk evliyAsr arasrna giren ve Dimetoka'daki tekkesi bu tarikatrn d6rt onemli tekkesinden biri kabul edilen Seyyid Ali Sultan veya Krzrl Deli iqin tarikat edebiyatrnda takdis ifade eden pek eok nefes bulunmaktadtr.ae Bu, Bektagiler Vildyetndme-SAS, Cebeci l1 llalk Kutuphanesi, rrr.ll89, s,2-20. Eserirr itinasrz ve pek gok yanhg okumalarla dolu bir neqri, Bedri Noyan taraftndan yaprlrrrr5trr: ,scyyid Ali Sultal (Kr
44 ItW.
15 A.g.e.,s.42-44.
46 l. lh:ldiccrrnu-Stt'inhcrr. "I-a vita de Seyyid Ali Sultan et la Conqu0te dc
la 'l lrr:rr:c (.()nlircs ry'()tioJ the XXVIII th lnttrnatiunl lcs lulc:s", l'rotccdlngr lrar entalists (Ann Arbor, 1967), Wiesbaden, 1971, s.275-276. Aynr yazar, " Seyyid Ali Sultan d'aprcs les rdgistres ottomans: lllnstallation de I'Islam heterodoxe crr 'l'lrrircc", 7 hc Via l:gnatid under Oatoman Rule 1380-1699, cd. tj. A. Zachariirrlrrrr, ( rrtc 199(r, s.45-(i(i; Noy:ln, ltrilrin Ylnlcriylc rlc,ltd$tlirr vc AL'vtlih, l, 2,17-)56.
ve hatta Krzrlbaglar\n onu ne kadar benimsediklerini gosterrnek bakrmrndan kayda de$er. Vildyetndme-i SeyyidAli Sultcn'rn yazail ilk bakrgta, igindeki manz0melerden birinde gegtigi rizere Cezbi mahlash bir gAir gibi g6nintiyor.s Tezkirelerde lbrahim adrnda, bu mahlasr tagryan bir gAir bulunrnaktadrr. Fakat bunun Bektagi olup olmadrgura dair kayrt yoktur. Aslen Trrhalah olan lbrahim Cezbi BagrnakqrzAde, Seyyid Ali Efendi'nin kazaskerligi srrasrnda bir ara kadrhk yaplnlgtlr. Mahlasrndan da anlagrlacaSr gibi, cezbesi sebebiyle bazr biqimsiz olaylara karrgtrgr igin azledildigi belirtilmektedir.5r Eserin diline ve uslfibuna bakrlrrsa XV yuzyrlda yahut XVI. ytizyrhn ilk yansrnda kaleme ahndr$r intibdr uyanryor. Bu itibarla gimdilik, XVII. yrizyrhn sonlanyla XVIII. yuzyrhn baglannda yagayan Cezbi'nin ilk yazar olamayacaSr, belki sonradan bazr manzfimeler ilAve ederek eseri yeniden kaleme alan kigi olabileceSi drigrinrilebilir. Ntishalarr qok nadir olan menAkrbnime,s2 karakteri itibariyle oteki Bektagi mendkrbnimelerinden aynlrr. Bu eser, Bcttalndme, Ddnilmendndme ve SaltthnAme gibi, cihad ve gaz?t esasrna dayanmakta ve ilk Rumeli fetihlerini aynr tislopla hikaye etmektedir. Bu itibarla hem Seyyid Ali Sultan, hem de menkabeleri en az onun kadar yer tutan Seyyid Rtistem Gazi birer gazi-evliyA hriviyetini gostermektedirler. Menkabelerin hepsi de bu sebeple fetihlerin yaprldrSr yerlerde, yani Gelibolu bagta olmak uzere, Bolayrr, Edirne, Dimetoka, $umnu, RusEuk, Silistre vs. gehir ve kasabalar civannda gegmektedir. Dikkat edilirse buralan, ilk Osmanh kroniklerinin de ilk fetil-rlerin cereyan ettigi yerler olarak gdsterdikleri bolgelerdir.
52 Pek az kutuphanede bu n0shalardan birine rastlanmakra olup, asrl gl Ccvrelerdc ve bazr 6zel krittrphanclerde bafka nrlshalan
bazr Bekta-
bulunabilir. 41
Bu bakrmdan eserde yer alan bu fetih hikAyelerinin hayal mahsult olmayrp gergek olaylann devrin ve gevrenin icabr olarak menkabevt bir tarzda aksettirilmip gekilleri oldufiurru dugunmek daha do[rudur,
Viltyetntme-i Sultan guctuddtn (Esiri) Sultan guciuddin hakkrnda bilgi veren tek kaynak adr gegen bu eserdir. Eser uzerinde qahgmrg olan Orhan Kopnilir'ye gore, Sultan $ucduddin, XV ytizyrhn ilk yansrnda yagamlg ve eelebi Mehmet ve lI. Murat devirlerini gdrmirgtiir. Rum Abdallan zrimresine mensup onemli bir gahsiyettir.s3 Gergekten vilAyetnamede gegen bu iki padigahrn isimleri ve onlann gevresindeki bazr Osmanh devler adamlan ile munasebetleri, geyhin yagadr$r devri aqrkqa bildirmektedir. Ancak doSum ve 6lum tarihleri, ailesi ve yetigmesiyle ilgili birqok hususlar karanhktrr. Viliyetndmesinden anlagrldr$rna g6re bu zat butun yaz durmadan dolagan, krgrn ise Seyitgazi'deki tekkesinde veya civardaki bir ma$arada yagayan tipik bir Kalenderi geyhidir. Nitekim devrinde bu ztimrece qok takdis edilmigtir. Eserde sadece Sultan $ucd veya Sultan VarhSr olarak da adrna rastlanan bu peyhin, Timurtagoglu Ali BeS gibi devlet adamlan,il Seyyid Nesimi ve Kaygusuz Abdal ve benzeri tinlti geyhlerle de iligkisi vardrr.ss Mriridleri uryan gucdiler diye tanrnan Sultan $ucAuddin'in, gazilerle yakrnhf,r bulundu$u ve zaman zaman fetihlere katrldrfr anlagrhyor.ss Adrnrn birqok Bektagl-Alevi nelesincle htirmetle yadedildi$ine bakrhrsa,sT onun bu iki zumre tarafindan onemli evliyidan sayrldr$r g6rulur. 53 O. K6prulti , Tarih Kaynafir Olarah XIV-XV. Astrlara Ait Ba4 Tnrhqe Mendhrbnl,-
lstanbul, 1953, s.19; aynr yazar, .Vildyetndmeguctuddrn", i Sultan IM, Xvu (1972), s.177-184. Ayrrca bkz. Ocak, Kolendc_
rneler, basrlmarnrg doktora tezi,
rtler, s.92-93
54 Bkz. Vldyetndme-Sg, O. K6pr0hi'nin 6zel kritr:phanesiirdeki n0sha,
v. 9a-b.
55 A.g.c., v. 13b. 56 A.g.e., v.9a-b; O. K6prUlt, s.20.
57 ornek olarak 5uraya bakrlabilir: Kemal samancrgil, Alevt giirleri 42
Anr
Vildyetndme-i Sultan $ucdudiln'in bugrin bilinen iki ntishasrnln dili, eserin XV yuzyrla ait oldulunu gdstermektedir. II. Murat'rn adr gegtifi yerlerde kendisinden yaiayan biri olarak
bahsolunduguna ve Fatih'in hig zikredilmedigine dikkat eclili rsr', l 4?.1 - 1 450 nrnsr l
58 O. Koprul0, 59 Bkz.
s.13.
Vil4yetname-S$, v.
2lb:
Ey Esirl hasre dek ger diniliirse bu kelAm Nice hasrola bu olmaya temam.
60 Asrk Cefebi, v. 44a; Krnahzide llasan Q.elebi, TeThiretu'5-guard, n5r. lbrahim Kutluk, Ankara, 1978, I, 164. Ayrrca bkz. Bursah M. Tahir, tl,
2.1.
Vil8yetn6me-i Otman Baba (KUgUk Abdal) Otman Baba, 5imcliye kadar ele ahnan menAkrbndme sahipleri arasrnda belki en renkli simaya sahip olan bir kisidir. Hayatr hakkrndaki bilgiler, adr geqen bu menikrbnAmeye dayanrnaktaclrr. Rurada belirtildifline g6re, Otman Baba I402'de Timur'la llirlilttc Arraclolu'ya gclrrrigtir.6l Gcrmiyan, Saruhan vc gcvrcsinde uzun mtiddet dola$mrg, Il. Mehmed'in gehzideligindeki Manisa valiligi srrasrnda burada bulunmugtur. Otman Baba'nrn 780/1378-9'da dogdutu metinde aqrkga l
Cebeci
daha sonralan en 6nemli Bektagi tekkelerinden biri halinc gelmigtir.6T Otman Baba gerqekte Bektagiler'e iyi gozle bakmamaslna ra$men, onlarca kendilerinden sayrlmrg ve buyrik bir veli olarak ncfeslcrde terenntim edilrnigtir.6s Aynca yinc 6nemli bir Bektagi velisi olan Akyazrh Sultan'rn da geyhi sayrIrr.6e C)turan Rabir, viliyctnlurcsinin bildirdiginc giirc 88.3/ l'178'de olmtigtrir.To Vildyetndme-i Otman Baba, geyhin yakrn halilelerinden olup daima kendisiyle birlikte dolagan K0quk Abdal tarafindan onun olumunden be9 yrl sonra, yani B8B/I483'de yazrlmrgtrr Eser Vildyeora,me-i $dhi adryla da bilinir.Tr tsektagi menAkrbnimeleri iginde Hacr Bektag'rnki ile birlikte en hacimli olanrdrr. A. Golprnarh bu eseri Kitab-r Dede Korhut'la baglayan, Battalndme, Danigmendndme ve Saltthndme ile devam eden zincirin bir pargasr olarak g6rmektedir.T2 Eserdeki menkabelerin anlatrhgrnda kronolojik bir srra bahis konusu de$ildir. Menkabeler tamamen birbirinden ba$msrz birtakrm olaylar koleksiyonundan ibarettir. Krsmen AnadoIu'da, buytik krsmr da Balkan gehirlcrinde geccr. A[agdenizi, 67 Kiel, a.g.m., s.31. 68 Msl. bkz. Gdlprnarh, Ne/esler,
s.16; Ozrelli, ltchrasi GUlleri,
s.I2l.
69 A, G6lprnarh - P N. Borarav, PirSultanAbdal, Ankara, 1943, s.18. 70 Bkz. Vildyetndme-OB, v. 187a. Orman Baba'ya dair ayrrca bkz. Ocak, Ralendertler, s.96-101. Otman Baba ve vilayernamesi tizerine daha genig bir tahlil icin bkz. Halil lnalcrk, "Dervishe and sulran: An analysis of rhe Otman BabaVilaycnamesl", The Middle East and thc Balhans uniler the Ottoman frnpirc: Esscys on Economy and Socicty, Bloomington 1993, s.19-36. Otrnarr Baba iqin ayrrca bkz. Noyan, Burun y(tnle riyle Behrastli& vc Alcvrlift, 1,259-264.
7l
ilk baskrsrnda girndilik tek niishasrnrn, Cebcci (simdiki Adnan Ottiken) tl Halk KurUphanesi'ndeki 495 numarah, geq tarihlerde istinsah edilmig n0sha oldutu belinilmigti. Ancak sonradan iki ntishasrnrn daha bulundu[u anlagrlrnrgtrr. Bunlardan biri, eski Ankara 6cncl Kitaph{r, no: 643'rcki n0shadrr. Aynca, XVI. yuzyrla ait bir ba5ka nushanrn A. Sadrk Erzi'de bulundugu kendisindcn dtrenilmig, ancak kaybolduSu bildirilrniqrir. Eserin tanrrrlnrasr iqin ilk dcfa llasan l;clruri bir nrakalc yayrruLurrrg olup (bkr. "C)tman llabrr Vi. lAyctnirncsl", fy, V (1927), s.239-2,1{), Merin O, Faruk Akun tarafrndan ya. pna hazrrlanmaktadrr, tsu eserin
72 llkz. McnAhh.HBV,Onsdz, s,lll, 45
Trrnova, Yanbolu, Zapra, SelAnik, Vardar, Semendire, Vidin ve Filibe bunlar arasrnda dikkati geker. Konumuz itibariyle bu eser hayli zengin malzeme ihtiva etmektedir.
VilSyetn6me-i Koyun Baba XVL yrizyrlda Bektagilige maloldulu kesin bulunan Kalenderi geyhi Koyun Baba'nrn hayatr ve tariht gahsiyeti hakkrndaki yegAne bilgi kaynatr, Veldyetndme-i Koyun Baba Sultan isimli, muhtemelen XVI. yuzyrlda y^ztya geqirilmig bulunan s6zkonusu menikrbnAmesidir.T3 Ailesi hakkrnda herhangi bir bilgi mevcut bulunmamakla beraber, butrin buyuk Kalenderi geyhleri gibi, o da seyyid addedilmektedir. Mendkrbnime onu lmam Rrzd soyuna mensup lmam Hagim evlidrndan sayar.Ta Yine btitun buyuk Kalenderi geyhleri gibi, Kurbu'l-ahtab unvanryla anrlrr.7s $eyhin adrna dair hiCbir gey sOylemeyen eser, onu daima "Koyun Baba" lakabryla anmakta, sebebini agrkga ifade etmemekle beraber, dnceleri koyun gtittti$iinu kaydettiSine gore, sebebi bu olsa gerektir. Evliya Qelebi'ye gore ise ona bu lakap, her yirmidort saarre bir aynr anda koyun gibi melediSi igin verilmigrir,T5 Bununla beraber Pir Sultan Abdal'a atfedilen bir nefesten, adrnrn Hasan oldu$u anlagrhyor. MenAkrbnimeye gore Fatih Sultan Mehmed'in ga$dagr olan Koyun Baba Horasan'dan gelmig olup,tt 6nce Bursa havalisine giderek orada koyunlan gritmeye baglamrg, bir ara bir ma$arada krrk g0n inzivaya gekilip riyazatla meggul olmug, burada kendisine ilAhl bir iqaretle Agrk Qoban ve Arif Coban lakaplan verilmiqtir.Ts F Babinger'in yerinde ifadesiyle, bunun tarihi hig73 Burada Ankara Millt Kfitriphane, nr. A 3038'daki,
geg dewe ait, son krsmr ek-
sik nrisha kullanrlmrgtrr.
74 Bkz.
Velayemame-i KBS,,
v lb.
75 A.g.c., aynr yerde. 76 Evliya (elebi Seyahatnlmesi, lstanbul 1314, Il, 77 BUr..Veldyctndme-i K85., v. lb.
l8l.
78 A.g.e., w. 2b-4a. Herhalde Otman Baba mcnikrbnlmesinde Koyun Baba iqin 46
bir krymeti
yoktur.Te Qtinku Anadolu'da XVl. ytizyrlclan 6nce yasaml$ bUtUn Kalenderl geyhleri, BektaSi gelenefi tarafrndan Hacr Bektag'rn qatdagr kabul edilmigtir. Ama menAkrbndmedeki
kcsin ifadc ve anekdotlar, Koyun Bal:a'nln Fatilr Sultan Mclrmed zamanrnda yagadrfrnr ispat etmektedir.so Nitekim E Babinger de,Veldyetndme-i Otman Baba'da Ank Soban adryla anrlan zatrn Koyun Baba olduSuna dikkat etmigtir.sr Bu da Koyun Baba'nrn Otman Baba ile ga$dag, yani onun gibi XV yrizyrlda ya$amlg bir Kalenderi geyhi oldu$unu gostermektedir. Yine menikrbnimeye g6re, Bursa yoresindeki ikametinden sonra, bir ara lnegol ydresinde de qobanhk yapmrytrr.82 Koyun Baba artrk iyice gohret sahibi bir veli olduktan sonra, kendi abdallanyla Osmancrk'a gelmig ve daha once bagka bir Kalenderi grubuna ait olan buradaki mritevazr zlviyeye yerlegerek irgada baglamrgtrr.s3 Anlagrldrgr kadanyla Koyun Baba burada tam anlamryla Kalenderilik erkAnr uzere, mticerredlik prensibine uygun bir hayat surmugttir. Ancak gevredeki ulemA raralrndan hig de hop ltargilanmadrgr anlagrhyor.s 5ohreti Fatih Sultan Mehmed'in kula$rna kadar gitmig, Osmanh sultanr, Uzun Hasan tizerine giderken Koyun Baba'yr ziyaret etmigtir. Gdrugme srrasrnda kendisine, etraftaki koyleri vakfetme ve briytik bir tekke yaptrrma teklifinde bulunmak sureriyle takdir duygulannr g6stermek istemigse de, Koyun Baba padigahrn bu l0tfunu kabul etmemigtir. Ancak, Osmancrk'rn iginden gegen Krzrlrrmak usttine bir koprti yaptlrmasrnr rica etmig, sultan da geyhin bu rikullanrlan Anh Qoban lakabrndaki Arrh kclimesi, csasrnda do6rusu Ari! olan bu kelimenin, eski harllerle yazrhg benzerlt$inden dolayr mtrsrcnsih tarafrndan Arrk yazrlmasr sonucu ortaya qrkmq olmahdrr. Zaten menkabe Koyun Baba'ya bu Ari/ lakabrnrn nasrl ve rildigini agrkhyor.
79 Babinger, "Koyun naba",
ftt.
8Q Veldyetnlma-i K85., vv llb-13b.
8l
Babinger, aynr yerde.
82
Veldyetndmc-i KBS., v. 5b.
83
A.g.e., aynr yerde.
84
A.g.e.,
w. 8a-9a. Burada bir vaizin ve medrese mollalannrn kendisini sihirbazhkla itham edip yakmak istemeleri anlatrlrr. 47
caslnr severek yerine getirmigtir.ss Menakrbnimcden anlagrldr!,r
kadanyla Koyun Baba hayatrnrn geri kalan krsmrnr, bir qok kerametler gosterdigi Osmancrk'ta tamamlamrgtrr. Vel(tyetname-i Koyun Baba Sultanclan elde etti$imiz bu bilgiler, Koyun Baba'nrn, Fatih Sultan Mehmed zamanrnda Os-
mancrk'ta yasamrl unlu bir Kalenderi geyhi olduSunu aqrkga ortaya koyuyor. Aynca, meseld gerek Abdal Musa, Kaygusuz Abdal, gerekse Hacrm Sultan velayetnamelerinde Hacr Bektag-r Veli ile baf,lantr kurulduSu halde, burada onun adrnrn bir kere bile geqmemesi de, Koyun Baba'nrn, trpkr Otman Baba gibi, Hacr Bektag gelenef,i drgrndaki, yani Haydari olmayan Kalenderiler'den bulunduSunu dugundtirmektedir. Buna raflmen Bektagilik, onun Anadolu ve Rumeli'deki gdhretini 96z onrine alarak kendisini Bektagi geleneSine sokmug olmahdrr. Koyun Baba'nrn turbesi bugtin Osmancrk'ta bulunmaktadrr. Evliya Qelebi XVII. yrizyrlda burasrnr ziyaret etmig ve Bektagiler'in "beyne'l-lulh meztnfirn" olmalanna ratmen, buradaki zdviyede yagayanlann sessiz ve sakin, kendi hallerinde, trpkr Koyun Baba gibi "koyun ve huzu gibi meleyen halim ve selim, micerred, Arif-i billdh Ehl-i Snnnet ve cemdatden musalli, mutedeyyin ddemler" olduSunu yazanw Evliya Qelebi'ye gore buradaki Koyun Baba'nrn trirbesini bizzat IL Bayezid yaptrrrnlgtlr;87 nitekim Koyun Baba'nrn menAkrbnAmesi de, tekke ve turbenin Il. Bayezid zamanrnda yaprldrgnr do$rulamaktadrr. VildyetnAme konumuzu ilgilendiren inanq morifleri itibariyle oldukga zengin sayrlabilir. Elimizdeki ntisha XlX. yrizyrlda istinsah edilmig olup, belki ozel ellerde daha eski bir nushasrna rastlanabilir.s 85 Rkz. A.g c., w. l lb-14b, l5b-16a. It(r lll
burrrr
hqrzcr currrlclt'ri
biitrirr llchtarlk'r icin l
tl7 ltkz. I:vliya
(.e krbi, aynr ye rde, llugtin bu brtryUk znviyeden yalnrzca Koyun llaba'nrn trirbcsi ile gcvrede yrkrk duvar kahntrlarrndan bapka bir gey yokrur.
88 Dcnrir
Baba vildycrndnrcsi'nin muhtemelen daha eski tarihli bir nushasr Ars(llski*hir Seyirgazi yakrnrndaki eski SucAeddin Velt kOyu) kOyUnde
lanbcyli 48
VilSyetnime-i Demir Baba Demir Baba Otman Baba gelene$ine mensup bir Kalenderi geyhi olup, Otman Baba'ntn yol evladr ve onun halifesi Akyazrh Sultan'rn halifesidir.se Dogum ve 6ltim tarihleri kesin olarak bilinmemekle birlikte, XVI. ytizyrhn ilk Eeyref,ine kadar yagadr$r anlaprhyor. VilAyetndmesi, onun da trpkr Otman Baba gibi Bektagi geleneSi drgrnda kaldr$rnr ve onlarla rekabet halinde bulunduSunu gdsteriyor.eo O da Otman Baba, Koyun Baba gibi, hutbu'l-ahtab'drr.el Bu onun, mensup oldu$u qevrede ne kadar mtihim bir gahsiyet oldufunu ispat eder. VilAyetnAmesine bakrhrsa, geyhleri gibi, Demir Baba da bir seyyiddir ve onun seyyidligi ve halifeligi, Dimetoka'daki Krzrldeli Sultan zAviyesinde tasdik edilmigtir.s2 Demir Baba da btitun Kalenderiler gibi durmadan seyahat etmekte, gittigi koylerden kurban toplamakta, bu arada da yrne Otman Baba gibi medreselilerle, mollalarla tarttgmaya girmekte, gerT ibadetlere peli srcak bakmamaktadrr.e3 Trpkr Otman Baba gibi, zaman zaman gazalara da igtirak eden Demir Baba'nrn da bir gazi-veli oldugunu rahathkla s6yleyebiliriz. Demir Baba'nrn tekke ve tiirbesi bugun Rusquk'a baSh Kemaller kazasrnrn Mumcular koyunde bulunmaktadtr.ea VilAyetnamenin 6zel ellerde bazr nushalart bulunmakla beraber, bunlann da, genellikle di$er vilAyetnf;melerde oldu$u gibi, XVII. ytizyrldan daha eski nushalanna rastlanmamaktaNevzat Demirtag Dede'de bulunrnaktadrr. Fakat rrarlartmlza ragmen bu nushayr g6rmek mumkirn olmamqtrr.
94 A.g,e., giri5 krsnrr, s.34-45; Daha geni; bilgi ve ilgili litcrnttir icin bkz. Yordan Stefarroy "Denrir Uaba l'ckkesi", l]ulgaristan Alcvileti vc l)anir llahu'Iehhesi, cd. Ivanigka Georgieva, qev. Tirrker Acaroglu, lstanbul 1998, Kaynak Yayrnlnrr; Demir Baba hakkrnda aynca bk. Noyan, Bfltri,r Y,Jnlerlyle Behtaltlift ve Ale-
vtlih,l, 269-272. 49
drr. Burada kullanrlan Bedri Noyan negri de, 1029/1620 tarihinde istinsah edilen bir nfishadan yazrlan IZ39/L823-24 tarihli bir y^zm^ya dayanmaktadrr. Demir Baba Vildyetndmesi, Otman Baba gelene$inin bir devamr olmasr itibariylc ilgi gekici bir nitelite sahiptir. Nitekirn o, Bektagi geleneSinin de$il, daha ziyade Kalenderilik gelene$inin tipik ozelliklerini yansrtan buraya kadar srraladr$rmrz mendkrbnimeler zincirinin son halkasrdrr. Bu eserlerde Hacr Bektag, Bektagiligin piri huviyetiyle de$il, Kalenderililin yrice bir velisi srfatryla zaman zaman zikredilir. Buna ra$men, Bektagiler bu eserlerde pek makbul saytlmazlar ye Kalenderiler'le devamh bir rekabet ortamr igindedirler.
Menikrb-r Veli Baba Veli Baba'nrn Isparta'nrn Senirkent kazasr yakrnrnda Ulutbey'de bulunan ttirbe ve tekkesi, kendisinin XVII. yuzplda bu bolgede yasamri bir Bektagi geyhi olduf,unu gosteriyor. Bugtin soyundan gelen ailenin elinde bulunan ve bilinditi kadanyla tek nusha hatindeki menlkrbnimesine bakrlrrsa,es Veli Baba Hz. Htiseyin soyundan gelme bir seyyiddir; Seyyid Veliyyuddin Gazi adryla bilinen zatln torunu olup onun yanlnda buyrimligtr.ir. Rivayete gore atalan bu bolgenin fethi igin Abbasi halifeleri tarafrndan yollanmrgtrr. MenikrbnAmede Veli Baba'nrn dedelerinin Orhan Gazi ile, dolayrsryla ilk Osmanh fetihleriyle ilgisi olduf,u vurgulanmakla beraber, bunlan tarihen belgelendirmeye imkdn yoktur.eG Veli Baba'nrn menAkrbnimesi, daha oncekilerden her bakrmdan ayn, kanaatimizce Balkan Bektagiligi'nin tipik karakteristiklerini yansrtan bir eserdir. Bu menAkrbnAmedeki bazr 95
Burada, bu nrlsha tzerinden Bedri Noyan rn gerqeklegtirdigi ne5ir kullanrlmrgur (Veli BabaMendhtbnamcsi, lstanbul 1993, Can Yayrnlarr).
96 Veli Baba'nrn
hayatr ve gahsiyeti hakkrnda daha genig bilgi lqin bkz. Veli ltaba Mcndhrbnamesi, girig krsmr; Bayram Urekli-Ali BaS, "Veli Baba ve Senirkent Utugbey'dcki manzumcsi', SOFFED, 9- l0 ( 1994- I 995), s. 140- I 5o. Ayrrca bu makalede tekke ve vakrflan hakkrnda da genig bilgi bulunmaktadr.
50
kerarnetleri anlatan menkabelerle beraber, donernin Balkanlar'daki Osmanh mucadelelerine dair bazr epizodlar da yer almakta, eserde bahis konusu edilen gahsiyetler, Veli Baba ve dedesi Seyyid Veliyytiddin Gazi de dahil olmak uzere, artrk'olaSanrJrstu de!,il, daha gergekgi portreler olarak tasvir cdihnigtir. Mendkrbndmenin onemli bir boliimu, peygamberlerin krssalanna, lslam tarihine ve 6zellikle Oniki lmam'tn menkabelerine tahsis edilmis olup, daha sonra dedesi Seyyid Veliyyuddin Gazi'nin yaptlgr gazdlart anlatmaktadrr. Diter krstmlan ise Veli Baba'nrn gosterdigi kerametleri nakleder. Daha onceki menikrbndmeler tam anlamryla klasik heterodoks qizgiyi yansrtmakla beraber, Veli Baba Mendktbndmesi'nde Srinni gizgiye bir yakrnhk g6ze qarpar.
51
clRlS
Brr
OLq,RAx TUn_
Um0mi DiiStnceler Ytizyrllar boyu belli bir krilttire sahip olmug ve onun iginde yo$rulmug, sonra birtakrm sebeplerle bagka bir ktilture gegrnig insan topluluklannrn, bu geqig srrasrnda ve hattd gok uzun zaman sonra bile, eski kulttirle ilgilerini ramamen kesmedikleri, ona ait bazr unsurlarr oldu$u gibi, bazrlanm da yeni kultrirun kahplanna uydurarak muhafaza errikleri bilinen sosyolojik bir vAkndrr.t $uphesiz aynr vAkra, de$igik yer ve zamanlarda lslam kultrirune girmeye baglayan CeSitli Turk topluluklannda da tekrarlanm$tlr. Bu Turk topluluklan, lslAmiyet'i kabul etmeden 6nce de, muhtelif dinlere girdikleri zaman eski inanglanndan yeni dinle Cat$mayanlannr olduflu gibi, qatqanlannr ise yeni dinden aldrklan motiflerle besleyerek ona uydurmaya gahgmrglardrr. lslami donem iqin de aynr gey olmugtur. Bu tarihi gergek dikkare ahndrgr takdirde, britUn Trirk topluluklarrnda aynl devirde baglayan ve eski inanqlarla hiqbir ilgisi l
I
Gustav Mensching, .Sociologie Rcllgicrse, paris,
l95l
,
s.169,
53
verfiunnehir'de lslamiyet'i kabul eden O$uzlar\n, yeni dini henuz tam anlayarak dzumseyemediklerini gaSdag mtigdhitler kaydediyor.2 MflverAiinnehir, Hirezm, Horasan gibi muhtelif mrntrkalarda Milslrirnrrn clldurktan sonra gcAitli vesilelerlc, dzellikle Karahitay-HArezmgah mticadelesi ve Molol istilAsr yuzunden Anadolu'ya gdg eden Ttirkler arasrnda3 buyuk krilttir merkezlerinden gelme tam Mushimanlagmp olanlar kadar, gok sathi bir gekilde lslamlagmrg, hartA hig Mtrshiman olmamrg bir kitle de mevcurru. Siretu CelAleddin Menhabirti, Fustdtu'l-Addle ve el-Veledu'g-gefih ve benzeri gagdag kaynaklar bu konuda dikkate deger kayrtlar ihtiva etmektedirler. Aynca, E Koprtilu, A. lnan, O. lirran, C. Cahen ve I. M6likoff gibi 6limlerin qahgmalan da bu gerqe$i ortaya grkarmrg, hattd Orta Asya ve Anadolu'da XIII-XIV yrizyrllarda bile lslamlagmanrn tamamlanmadrSrnr g6stermiglerdir.4 Adlan geqenler, bu duruma sebep olarak, soz konusu yrllarda devam eden gdqler sebebiyle durmaden yenilenen Asya menge'li eski inanglan zikretmigler, bunlar arasrnda ozellikle $amanizm'e a$rrhk vermiglerdir.s Samanizm faktorunu en gok vurgulayanlar, E Kdprulti ve A. lnan olmugtur. Bilhassa bu sonuncusu butUn gahgmalannr $amanizm uzerine teksif etmigtir.6 Ancak, ozellikle I980'ler sonrasrnda yaprlan aragtrrmalar, $amanizm fakt6rune oldukga itibar kaybettirmig gdrunmektedir. Meseli bu devirde Abbasl halifesinin temsilcisi srfatryla Ona Asya'da muhtelif Trirk boylannr dola5an lbn Fazlan, Oluzlar arasrnda kelime-i tevhidden dteye gitmeyen bir Mr.isltimanhk bulundulunu belirtir (bkz. lbn Faslan Seyahatndmesi, terc. Ramazan $egen, lstanbul, 1975, s.30-31). Bu gdglere dair toplu ve krsa bir tasvir igin bkz. M. Halil Yrnang, Anadolu'nun Falhi, lstanbul, 1944, s.168-170.
Msl. bkz. Kdprtrluzade, Influencc, s.l0-ll ve nor l8; aynr yazar, Osmanh Imparatorlu{u'nun Kurulu5u, Ankara, 1972,2. baskr, i.95 vd; A. lnan, "Mtisluman Turklerde gamanizmin Kahntrlarr", Mahaleler ve lncelemeler, Ankara, 1968, s.463-464 vd; O. Turan, Tarh Cihan lldhimiyeti MeftOrest larihl, lstanbul, 1969, I, 178-179 vd. 5
A.g.e., aynr yerde.
6
A. lnan'rn bu konudaki yazrlarrnrn bir bibliyografyast Mahaleler ve Incelemtler'in bag tarnfrndn bulunrnaktadrr.
54
Buraya kadar qizilmeye gahgrlan su genel cerceve iginde dtigunuldufri zaman, Bektagi menikrbndmelerinde tespit edilebilen inanq motiflerinin pek gogunun da, vaktiyle C)rta Asya'dan Atrerckrlu'ya intikal cclcn niilus arasrrrcla varlr$rrrr l
da guclegtirmektedir.T Bir bagka mesele de, soz konusu dinlerden birinin veya birkagrnln aynr Trirk toplumu arasrnda aynr devirde bulunabilmesinin do$urdugu zorluklarla ilgilidir. Bir devirdc herhangi bir Turk zrimresinde ydnetici srnrl ayn, halk ayn bir dine mensup olabilmekte, bazan zarnanla ydnetici srnr[rn dini ya halka da nuluz etmekte veya busbutun kaybolup gitrnektedir. Her halukarda burada, bu guqluklerin musaade er.rigi olgude Alevilik ve Bektagilikte mevcut lslam oncesi inanc motiflerinin kaynafir olan dinlerin Turkler arasrndaki durumu incelenmeye galrgrlacal< tr r.
Eski Tiirk inanglarr lslami devirdcn onccki Turkler'in dini hakkrndaki qahgmalar, XIX. ytizyrlda Rus nlimi W Radloff ile baglamrgtrr denilebilir. Onun, Blatter aus Sibirien (Leipzig, 1893, 2 cilt)8 adryla yayrmladr$r rinhi eserinin ikinci cildinin Onemli bir krsmr, bahis konusu ytizyrlda Orta Asya'daki Turkler arasrnda mevcut $amanizm'e hasredilmigti. Burada gdrguye dayanan onemli bilgi ve mugahedeler yer almaktadrr. Eser, sonraki yerli yabancr birqok arastlncrnln eski Turk dini hususunda ana kaynaklanndan biri oldu$u gibi, bu konuda $amanizm tczinin beninrscnmesincle baprolti oytlarnr$ttr denilcbilir, 'l'url
lr lmparatorlu$u'nun son zamanlanndaki Turkgulok akrmlanyla beraber baglamrq, ilk defa Ziya Gokalp bu konuda aragrrrmalar yapmrgtrr. O, belki de Durkheirn'in etkisiyle eski TurkBu kayular mctin veya tercume olarak Avrupa'da muhrelif dlirnlerce yayrmlanmr5 olup eskiderr beri bilinrnektedir. Arapca kayrrlar, R. $egen tarafrndan gu yayrrrlarrncla hiraral'1 gctirilnri5tir: "Klasik lslem Kaynaklanna corc llski rnrkler'in Dini vc garnan Kelimesinin Menge'i", TED, (1979-1980), s.57-90;
ler'in dininin Totemizm ve NatUrizm safhalanndan geqtigini srnrrh malzemesinden hareket ederek ileri surmugtur. Fakat sonralan, eski Trirkler'in daha geligmig bir dini sisteme sahip olduklannr dugunerek buna Toyunizm adtnt vermigtir. Ancak dalra sonra bunun Budizm oldu$u ortaya gtkmrgttr. Z. G6kalp'in $amanizm'i de eski Turk dini olarak reddetmedi$i goniluyor.e Onda sonra eski Trirk dini uzerindeki qahgmalar devam etmi9, dzellikle E K6prulu, Anadolu din tarihi ile ilgili qahgmalan dolayrsryla $amanizm'e atrrhk vermig, Anadolu'daki heteroclt"rks ziintrclcrclc s0rcl
9
Z. (iokalp'in bu gilrtglcri strayll 5u cserlerittdc clc alrtrttttgttr: "'l'iirl< lli, llski Torkler'de Din", EI;M. V (1332), s.457-47*',7''trh'I'itresi,lstanbul, 1339; Tnrh Medeniyeti larihi, lstanbul, l3'l l.
A. lnanln yazrlanndan bir krsmr Mahaleler ve Incelemelefde toplanmrgtrr. Fakat onun gamanizm'le ilgili asrl qahgmast, Tarihte ve Bugin $amanizrn (Ankara, 1954) adh kitabrdrr. Ayrrca bazt ntakaleleri de, H. Tanyu tarafrndan Esfti Tnrh Dint Tarilri (lstanbul, 1976) adryla bir araya gctirihni5tir.
cak o, eski Ttirkler'in $amanizm iginde tek Tan'mefhumuna erigtiklerini de kabul etmektedir.ra Zamanla $amanizm tezine katrlmayanlann ortaya grktrgr da
gonilmektedir, Bunlardan biri, p'wilhelm schimidttir. Bilhassa Hunlar tizerinde duran schimidt, onlarda Eok eskiden beri, gok dini dediti G6k Tanrr kriltune dayanan bir inanE sistemi hakim oldu$unu soylemektedir.rs Ashnda bir sosyolog olmasr_ na raf,men H. ziya ulken'in de bu konuda bazr fikirler ileri srirdutunu mugahede ediyoruz. Ona gore eski Trirkler, gergekte din desil bir sihri sistem olan gamanizm yerine dualist fakat nhenggi bir gok-yer dinine mensuprular. yakut gamanhgr ile eski Ttirk dini arasrnda higbir munasebet yoktur. Trirkler'in dualizmi monizm olmaga gok elverigli idi. Bu sebepledir ki, Maniheizm'in gatrgan iki prensibe dayanan g6nigunri terkederek Musltiman olmuglardrr. 15 $amanizm gortigune oldu$u kadar bilhassa Batrhlarda benimsenen Totemizm tezine de kargr grkan bir bagka Alim, lbrahim Kafeso$lu olmugtur. O, meselA ongunlar gibi Totemizm'i andrran bazr unsurlar bulunsa da, bunlann komgu kavimlerden geqti$ini savunur ve $amanizm'i reddeder. Ona g6re eski Ttirkler'in dini, tabiat kultleri, atalar ktltt ve G6k Tann dini olarak rig ana krsrmdan olugmaktadr.lT Bir din tarihqisi olan H. Tanyu'nun biraz daha degigik bir gorug sahibi olduSu mtigahede ediliyor. Daha oncekiler gibi ga_ manizm'i reddeden Tanyu, eski Turkler'in dinini cahiliye ga$r Arabistirn'rnr'' llaniflcr'inin dirrinc benzctnrcktcdir.ls o bu ko14 lirran, CihanHahimiycti, 1,48-53. Bu tez daha sonra Hikmet Tanyu tarafindan da savunulmu5tur: lslamfthtan oncc Tnrhler'de Teh Tann Inancr, Ankara 19g0, AUIF Yayrnlarr.
l5
Schirnidt, "Eski T0rkler'in Dini", tercirme S. Buluq, TDED,
Xlll (1964), s.75-90.
16 Bkr, "Anedolu Orf vc Aderlerlnde Eskl K0lttrlerin lzleri", lFD, s. I
l7
-29.
58
(1969),
llkz. "llski'I'trk Dint", r[D, 3 (1972), s.l-34. Aynr makale ayrrca 9u eserlerinde de ycr aln'5trr. Trirh Dnnyax El Kirabr, Ankara, 1976, s.766-77i;.filrh MiilI Kriltrirn, Ankara,
l8
xvll
197 7,
s.248-263.
Bkz. Ttirhlerin Dint Tarihsesi, lstanbul, 1978.
nudaki fikirlerini, daha yakrnlarda yayrmladr$r bir eserinde bir araya getirmigtir.te
Genellikle Altay kavimlerinin dini inanqlan tizerindeki aragtrrmalanyla tanlnan Jean-Paul Roux, eski Trirkler'in dini ile yakrndan ve derinlcnrcsine ilgilcrrrnip, bu konucla pck gok yayln yapm$trr. Onun, fikirlerini daha gok Orhun Kitabelerine dayandrrdrgr gdrtilur. Ona gore eski Trirkler'in dini buttinUyle $amanizm degildir; genig 6lgride Gok Tann kriltune, ona mbi yer ve nihayet atalar kultune ba$h bir inang sistemidir.2o Roux, eski Trirkler'de Totemizm olduSu gdnigunu de kabul etmez. Qunku hayvanlar ve bitkilerle ilgili her inancrn Totemizm ile yorumlanamayaca$lnl savunmaktadrr.2l G6nildugri gibi Roux, bu gonig0yle l. Kafeso$lu'nun tezini paylagmaktadrr. Bu goruge bizim de katrldrSrmrzr hemen belirtelim. Buraya kadar goruglerini aksettirmeye gahgtrklanmrzdan bagka, 6zel olarak dini inanqlarla u[ragmamakla beraber, daha ziyade eski Trirk kUltunine dair gahgmalanyla tanrnmlg Bahaeddin Ogel ve Emel Esin'in gegitli eser ve makalelerinde eski Turk dini ile alikadar konulara zaman zaman temas edildigini burada zikretmek gerekir.22 19 lslamhhtan
Once Ttrhlerile Teh Tann lnoncr, Ankara, 1980, TKAE yayrnlarr.
20 Bkz. "La religion des lurcs de I'Orkhon du VII'e et Vill'e Sitcles", RHR, I
(1962), s.l-24; 2 (L962), s.199-231. Onun gu kitabr, eski Turkler'in dint inanglan hakkrnda il bir qahgmadrr: La Rcligion des Turcs et iles Mongols, paris 19g4, Payot (T0rkqe terc0mesi: Tirhlcrin ve Mo$ollann Es[i Dini, rercurne Aykut Kaznncrgil, lstanbul 1994, lqaret Yayrnlarr. lluroda'Iurkqr basrrnr kullanrlnrr$rrr).
2l
Bkz. Faunc et Florc Sacrtes Dans lcs Socitals Akalqucs, paris, 1966, s.407-i19. En eski rork dininin Totemizm oldugu fikri, Batr etkisiyle bir zamanlar Maarif vekaleti tarafindan yayrmlanan Turh Tarihinin Ana tlatlan (medhal) (lstanbul, 1931) adh eserde de i$lenmiS, daha sonra T0rklerin lbtemizm safhasrndan Anirnizm, ondan da Natirrizme gegtikleri yazrlmrgtrr (bkz. s.45-51). Gtntrmuzde de lbtemizm tezini yeniden benimseyenler oldufu gdrulmektedir. Mehmer Erdz "T0rk lqtimet Hayatrnda Totemizm lzleri" (IAED, Vl-4 (1971), s.289-299) arllr yazrsrnda ve Til.rhiye'de Bcfttagtlih Alevtlih (lsranbul, 1977) unvanrnr tagr, yan kitabrnda bu g6r05ti illernistir. llatta Alman nlirni llenhold Spuler de bir yazrsrnda GOktUrkler'de 'lbtemizm oldulu kanaarini ileri stirrnekredir (bk:, "Gdkttirkler'in Dini ve Kirltiiru llakkrnda MfilAhazalar", Vlil.'I'nrh Tarih Kongresi IKongreye sunulan bildiriler], Ankara, 1981, ll,660).
Kronolojik olarak ozctlenen bu rnuhtelil gorriglcr topluca goz onrinc alrnacnk olursa,23 eski Trirklcr'in dini yahut inanqlarr konusunda ilk qahgmalann, daha gok XIX. yrizyrl sonlanyla XX. yuzyrl baglannda Avrupa'da hakim olan sosyolojik gor0gler etkisiyle, srnrrh sayrda malzemeye dayanmak sOretiyle yaprldrSr gonilecektir. Daha sonraki aragtrrmalar ise, gerek metot gerekse malzeme bakrmrndan daha tutarh olup, eskilere nispetle daha satlam sonuglar orraya koyabilmiglerdir. Dikkati
qeken bir husus da Totemizm ve $amanizm tezinin gittikqe terkedilmesi ve eski Trirk dini olarak atalar kultu, tabiat kultleri ve Gok Tann inancrndan ibaret bir dini sistem ozerinde ulak bazr farklarla- birlegilmig olmasrdrr. Ashnda eski Ttrk inanglannr muhtelif Ttirk ropluluklannrn surdriregeldikleri iqtimai ve iktisadi hayat rarzrnr hesaba katmadan incelemek gergekqi bir yaklagrm tarzr sayrlmamahdrr. Bahis konusu inanqlarla bu qok muhim sosyolojik faktOr arasrndaki aqrk iligki, bizi sa$lam sonuglara gotrinnekte en buyuk yardrmcr olacaktrr. Hiq Sriphe yoktur ki, her toplumda olduf,u gibi Orta Asya Trirk toplumlannda da en eski dini inanqlan, yagadrklan goqebc bozkrr hayatr ve kulturti gekillendirmigtir.2a Bu hayatrn temel unsuru attrr. Atrn yanrnda koyun, deve ve sr$rr da tAli derecede gelmekte, ziraat qok az nispette tatbik olunmaktadrr.2s Fakat at yetlen Onceki Turk Kiilrrir Tarihi ve lslAm'a Girig", Tfirr. Knlfuni El Kitabr, Il lb, ayrr baskr, lsranhul, l97tl; aynr yazar,Tilrh Kozmolojisi, lsranhul, 1979,
23 llittin bu degigik g6rriglerin sebebinin
meseleye ayn ayn tarzlarda yaklagnraktan ileri geldigine gtiphe yokrur. Kullanrlan malzemelerin nireliginin rolunu de buna eklcmck gcrekir. Il. Tanyu bu g6rug aynlrklarrnrn, urn0mi mukayescli dinler tarihi, din fenonrenolojisi ve mukayeseli mitoloji bilinmeden srrf Cin, Arap, Fars, Bizans vs. kaynaklann verdigi yerersiz bilgilerden hareket eaitaigi iqin ortaya qrktrsrnr; dini inanqlar incelenirken hakan ve idareci qevrelerle yertegik vc g6qebe zunrreler arasrndaki farkhlrklan hesaba katrnarnakmn ileri geldigi-
rri haklr olarak ifadc etrnekredir (bkz.TtrhlerinDintTarihgcsi,s.g-9,
l3
vcl.).
21 orta
Asya bozkrr l(uk[runun mahiyeri ve 6zellikleri iqin gunlara bakrlabilir. I{asonyi, s.4B-62; Ogel, BriyUft HunlmparatorlupTarihi,Ankara, l9gl, I,32l-
352.
25 Willrelm Ku1,pcrs, "llk Turkluk ve llk lndo-Germenlik", Belleten, V (1941), s 155.456,
60
gdqebe hayatrn btitUn salhalannda her yonriyle kendisinden faydalanrlan bir hayvandrr, Bu scbeplc Orta Asya'clalci bu eski gdqebe bozkrr kulturune ath goban htilttira de denilmigtir.zs Nitekim ilerideki bOhimlerde inanq motifleri incelenirken yeri geldikqe bu inanqlarda atrn iggal ettigi yer kendisini gosrerecektir. Asya kavimlerinin ve bu arada Turkler'in kriltrirleriyle u$,ragan W. Koppers, Samoyedler, Torkler ve Mo$ollar gibi benzer gogebe Coban toplumlannrn iizerinde yaptlgl aragtrrmalar so-
nunda, birbirinin aynr inanglara rastladrsmr, bunlann hepsinde de Gdk Tann inancrna ba$r gok ve yer kultuyle, atalar vc tabiat kultlerinin bulundu$unu ortaya koymaktadrr. Ona gore britun bu kavimlerde hayvan, 6zellikle at takdisi, kurban gegitleri ve muhtelil tabiat kultleriyle ilgili torenler hep aynr rnahiyeti gostermektedir.2T Degigik metotlarla yola grktrklan halde yukanda fikirlerini ozetlemeye Cahgtlglmu aragtrncrlarln CoSunun da aynr sonuca ulagmasr, Orta Asya'daki en eski Turk topluluklannln inang sistemlerinin atalar kUltU, tabiar kriltleri ve Gok Tann ktiltu olmak trzere uqlu bir din anlayrgrndan ibaret kabul edilebilece$ini gdstermektedir. Bu sonucu destekleyen en kuvvetli delillerdcn birisi hig guphesiz, Trirklerden kalan en eski yazrh belge niteliSini tagryan Orhun Abidelerfdir. Bu dbideler uzerinde yaprlan incelemeler, zikredilen bu o9 ana kirlttn mevcudiyerini meydana koymug bulunmaktadrr.2s Bu tespiti Qin, Arap, Fars, Bizans ve Batr kaynaklarrnda mevcut haberler ve mtigahedelerle de do$rulamak ve teyit etmek imkin dahilinde goruntiyor.
28 Orhun Abideleri'ni eski Tfrrk inanqlan aqrrndan iyi bir tahlile rAbi rutanlardan biri deJ..P Roux olmugtur. Onun bu konudaki fikirlcri vc cldc errigi sonuclar iqin bkz, La Religion, s.215.226, 229.230. 61
Atalar KAIIA Gtintimrizdeki bazr degipik tezf,hilrlerine bakrlacak olursa bu kultrin muhtelif eski Ttrk zrimreleri arasrnda en kokhi, en gtiglti ve en eski inanqlardan biri oldufru s6ylcnebilir. Hemen hemen bUtun Kuzey ve Orta Asya kavimlerinde bulundu$u gdrulmekte olup ataerkil aile yaprcrnln bir sonucu olarak yorumlanan atalar ktiltu, tarihi nispeten iyi bilinen en eski Turk topluluklanndan Hunlar zamanrnda tespit edilmektedir. Hunlar'da yrlda bir kere um0mi bir merAsim dUzenlenerek atalann ruhlanna kurban kesiliyordu.2e Herhalde onlardan dnce de bu krilttin mevcudiyetini tahmin etmek mrimkUndur. Orhun Kitdbeleri'nde, bilhassa Bilge Kafan Kitdbesi'nin sonunda atalar kultunu ihsas eden satrrlann bulunmasr, bunun Goktrirkler'de de varhsrnr gosteriyor.3o X. yuzyrlda Orta Asya'daki qegitli Trirk zumreleri arasrnda dolagan EbO Dulef, Kimckler'de bu krilttin mevcut oldulunu aqrklayan iladeler kullanrr.3t O, sadece dldukten sonra delil, 6lmeden dnce de ihtiyarlarrn buyuk bir saygryla tizim edildigini y^ztyon Ashnda olmug atalara duyulan dini saygr, onlann hitrralannrn ve egydlannrn bile takdisine yol aqmrg,32 bu yuzden Turkler olulerini her turlU egyisryla birlikte g6mmriglerdir. 1. KafesoSlu, Trirkler'in drgrndaki kavimlerde bu inancrn atalann yan Tanrr sayrlmasrna kadar vardrnldr$rnr, ancak Trirkler'de boyle olmadrgrnr belirtiyor.33 29 Kdprultzede,TilrhTarih-i Dinfsi, s.,15-46; Kafesollu, 30 Bkz. Ortun,Abideleri,
Eshi T0rlr Dini, s.22-23.
lsunbul, 1970, Bilge Ka[an Kitabesi, kuzey cephesi, satrr: 1.4; aynca bkz. Roux, l-a Religion., s.230. Aynr y^zailn gu eserinde Turkler'deki Atalar kultu hakkrnda ayn bir bdlum halinde genii ngr. Muharrem Ergin,
Gerek kaynaklar gerekse yaprlan aragtrrmalar, qok eskilerden beri koklu bir qekilde devam eden bu kriltun, tarihlerinin belli bir doneminde Turk kulttininden bazr sahalarcla ctkilenmi9 Qinliler ve Mogollar gibi kavimlere de geqti$ini orraya l<.yrrr:rht:rrlrr,la q:irrlilr.r'rlr"l
ruhla' yeryilzundekilerinin ne yaptrkla''r bilirler. onlara kurbanlar sunulur. Onceleri bu, btiyuk atalara mahsus iken sonradan hepsi igin geqerli olmugrur.3s Adr geEen bu kultun, genel olarak atanrn bizzat kendine taprnma mahiyetini taglmadr$r, onun, oldtikten sonra ailesine yardrm edece$i, onu k6tuluklerden koruyacaSr inancrndan doflan, korku ve saygr kangrk bir telakki oldugu anlagrhyor.36 XIII. ytizyrlda Mo$ollar'da aralar kultUntin onemli bir yer tuttugunu gaSdag Batr kaynaklannrn gehadetleri gosrennekre_ dir. Mesela Rubruquis Mo$ollar'rn memleketinde irili ufakh birgok heykel gordtigrinu, rahiplere sorduSunda bunlarrn Tan. heykelleri de$il, tinlti ve briyuk Olulerin, yakrnla. rarafrndan yaprlan timsalleri oldulu cevabrnr aldrgrnr s6yler.37 Fakar Trirkler arasrnda buna benzer bir adetin varh$rnr gosterecek boyle kayrtlara rastlanmam$trr. Her halukarda atalar kultrinun Ttrrkler'in eski dini inanglarr arasrnda koklti ve sarsrlmaz bir yeri oldu$u anlagrlmaktadrr. O kadar ki, Budizm ve Maniheizm gibi yabancr dinlerin yayrlmasrndan sonra bile aralar kUltunun kuwetinden bir gey kaybetmedigi mtigahede edilmektedir.3s Hatta ruhun bedenden bedel'1 l'rirk kulturuntin dinl konularda da Cin'e
erkisi hakkrnda mtrehassrslar hem-
fikirdir. Bu hususu bkz. Koppers, s.4,lg-449; Eberhard, "Eski (in Kohort ve Ttirkler", DICFD, 14 (1943), s.27,29; Ozkan lzgi, ..MoSollarrn Ortaya erkrgrna Kadar Turklerin Qinlilere Tesirleri", IK, sayr 160 (1976), s.223-233; Ogel, Hun Tarihi, l, 2-5, l 3-1 5.
35 charles de Harlez, "Les croyances
des premiers
chinois', Mtmoires couron-
ndes, Acad€mie Royale de Belgique, Bruxelles
lggg, s.45-49; M. Nabi Ozerdim, "Qin Dinin Men5e'i Meselesi ve Dint lnanglar", Belleten, XXVI (1962), s.79-80.
ne gecmesi (tendsuh, reenkarnasyon) teldkkisini esas alan zikredilen iki dinin Trirkler iqinde tutunabilmesinde atalar kulttinun 6nemli bir payr olduSu dahi gok muhtemeldir.
Tabiat K0ltleri $amanizm oncesi Ttirk inanglan iginde onemli bir yeri de muhteliI tabiat ktiltlerinin iggal etti[i gorulmektedir. Eski Turk topluluklannda tabiat ktiltlerinin, yer ve gok kultu olmak tizere ikili bir goninum aldr$r miigahede edilmektedir. Bunun bir cephesini tegkil eden yer kulttinrin de$igik unsurlardan meydana geldigi gortiltiyor. Eski Turkler tabiatta mevcut hemen her varhkta mahiyeti kavranamayan gizli birtakrm griqler bulunduSunu dugunuyorlar, bu sebeple dat,, tepe, tag, kaya, a$,ag veya su gibi nesneleri canlt kabul ediyorlardr.3e Bu telakkinin tarihi belgesini yine Orhun Kitibeleri tepkil etmektedir. Bu kitabelerde krsaca yersu'lar (yer-sub) geklinde srk srk zikredilen ve Goktiirkler'deki telAkki tarzr hakkrnda ipuqlan veren satrrlarla tasvir olunan tabiat kultti,4o Turkler'de deSigik bir mahiyet kazanmrga benzemektedir. $ophesiz, dunyanrn muhtelif yerlerinde muhtelif zamanlannda yagayan insan topluluklannr fizik qevrede gOrtilen tabiat parqalan yahut degigik gekillerde tezahtir eden tabiat olaylan etkilemigtir. Bu sebeple tabiat kultleri dinler tarihi gahgmalannrn tespitine gore pek gok yerde mevcut olmugtur. lptidii ve geligmig toplumlann hepsinde buna rastlanmr$trr. Ancak Turkler'de, Yunanhlar veya Romahlar'da olduf,u gibi, tabiat ktiltleriyle ilgili birer Tann ve bunlann etralrnda elsAneler tegekkul etmemigtir.al Bunun sebebi herhalde, yersulann bizAti39 Bu unsurlarla ilgili kirltlere dair incelemeler birinci b6limdedir. 4O llkz, ()rhvn Ahidrlcri, Kiiltiliin :tbidtsi, dogu ccplresi, sirtrr: l l; ltilgc Krgarr Abirlcsi,
4l 64
Kafcsotlu, a,g.rrr., s.20.21, Eski'furkler'dc ycr k0lt0 tlke tn0lkiycti kavrarnry' la ilgili gorulrnektedir. Yer kUltti dolayrsryla mukaddes sayrlan trzerinde yaga.
hi ilahi varhk olarak dugunulmemeleri, yahut da bagka bir ifadeyle, dat, tepe, a$ag, tag, kaya, su vs.nin maddi varhk olarak do$rudan dolruya takdis ve taprnma konusu olamamasr olsa gerektir. Eski Ttrrkler'e gore britUn tabiat, bugun ancak ruh diye ifade edebildigimiz gizli gtiglerle doludur. Daglar, tepeler, ataqlar ve kayalar hisseden, igiten, iyilik veya kotuluk yapabilen varhklardrr; daha doSrusu bunlan yapan onlardaki gizli guqlerdir. Bundan dolayrdrr ki, eski Trirkler bu varhklann bizzat kendilerine degil, igte bu gizli guglere takdis hissi beslemigler ve korku, minnettarhk, saygr kangrmr bir tavrr takrnmrglardrr. Bu husus aga$rda ilgili bOlumde ornekleriyle gdsterilmeye qahgrlacaktrr.
Tabiat kriltlerinin izlerine meghur OSuz Ka$an destanrnrn lslam dncesi bigiminde de rastlanmaktadrr. O!,uz'un semivi menge'li iki kansrndan olma Cocuklannrn Gdk, Gtin, Ay, Yrldu gibi gok mefhumuyla, Dag, Deniz gibi yer mefhumuyla alakah isimler almasr, dikkati gekiyor.a2 Yalmz burada bir noktap iyice belirtmek gerekir: Gottin bizzat kendisi de Turkler'de tabiat kultunun bir parqasr olarak gdrulmekte ve Gdk Tann mefhumundan tamamryla ayn tutulmaktadrr, Bu itibarla, guneg, ay ve butrin yrldular tabiat ktiltunun unsurlandrr. Ttirkler igte bu sebeple gunesi, ayl ve bazr yrldrzlan takdis ediyorlardr. Meseli Hunlar, ilk ikisine gok 6nem veriyorlar,a3 bunlar iCin Cesitli tdrenler duzenliyorlardr. Goge ve yere, bu arada guneg ve aya -ashnda onlarda var oldu$unu sandrklan ustrtn gtiglere- kurban kesiyorlardr.{ Ebt Dulef de X. yuzyrlda QiSiller arasrnda celitli pldrzlann takdis edildiSini tespit sfiretiyle gdk kUltunrin varhsrnr bize gostermektedir.4s Ashnda, nrlan toprak, ttlke yahut devlet topragrnrn da mukaddes sayrlmasr sonucunu dolurrnugtur (bkz. Ogcl, Hun Tarihi, l, 2 l -22).
trpkr yer kultundc oldugu gibi gdk kultundc dc bizzat gdk cisimlerine taprnma soz konusu de$ildir. Ne var ki, bu cisimlerle ilgili dini merasimler, bunlann mahiyetine vikrf olmadrklan igin, Eb0 Dulef i ve 6teki mrigahitleri yanrltmry, Ttirkler'in bu cisimlcri taplnma konusu yaptrklarrnr sanmrglardrr. Tabiat kultleri, trpkr atalar kultu gibi, Turkler'in muhtelif dinlere girip qrkmalarrna ra$men yine de varhklannr srindtirmriglerdir.6 Tabiat ktiltlerinin eski Qin'dea7 ve Kore kavimleri arasrnda da onemli bir yer tuttugu anlagrlmaktadrr.as Gok Tann KAIIA Modern aragtrmalar, Gok Tann kultrinun, toprakla ilgisi bulunmadr$r igin ancak g6qebe, avcl ve qoban toplumlarda mevcut olabilece$ini, dolayrsryla bu kultrin kaynagnrn Asya bozkrrlannda aranmasr gerektitini gostermektedir. Eliade, Giraud, Roux, Kafeso$lu ve Ogel gibi aragtrnctlann qahgmalan bunu ortaya koymugtur. Eliade, muhtelif Kuzey ve Orta Asya topluluklan rizerinde yapu$ aragtrrmalarda, tengri, tengeri, tengere ve tingir gibi, hemen hepsinde hem Sekil ydnunden hem de mina bakrmmdan ortak ozellikleri yansrtan G6k Tann kultuyle ilgili kelimeler tespit etmig,4e bu kultun Kuzey ve Orta Asya kavimlerinde ortak oldu$u sonucuna varmrStrr. Ona g6re britUn Kuzey ve Orta Asya toplumlannda G6k Thnn, yerprztinon, insanlann ve g6rtinur g6ninmez her varh$n yarattcrtdtr. lnsanlann yagantllan arasrnda dcngeyi o sa$ar. C), butun kainatrn efendisidir.50 46 lnan, s.l, lslimiyclin kabulonden sonra da devanr eden bu kultlcr, lslamt mefhumlarla uzlasttrrlarak ya5atrlmrg, "Cenib-r t{akk'rn kudrctlnin tecelll vasrtasr" olarak gdrulup yorumlanmrqttr (bkz. H. Tanyu, Tarhlerde Ta5la llgilr lnanqlar, Ankera, 1968, s.168).
47 48 49
Ozerdim, s.79-80. Eberhard, s.31,33. Eliade, kaiad il'Histoire des Religions, Paris, 1975, Payot, 2. baskr, s.63-64. Yazar bazan bu tehkkide toplumlara g6re farkhhklar oldufunu, birinde Gok Tanrlnrn her geyi bizzat yarattrf,rna inantltrken, 6tekinde, in-
L Kafeso$lu, GOk Tanrr inancrnrn Asya kavirnlerine Ttirkler'den yayrldrgrnr qegitli delillerle ileri stirmektedir. Kafesoglu'na gdre, oteki Asya toplumlannda rastlanan Gok Tann'yr ifade eden yukandaki kelimelerin Trirkqe Tanrr kelimesinden alrndrgr aqrkqa bcllidir. Hepsinden onernlisi, Turklcr'deki Gok Tann telakkisi qok daha geligmig olup bunun tarihi belgeleri gok eskilere gitmektedir. Aynca, btittin eski kavimler g6k cisimlerini mukaddes tanryrp gogun kendisi ile ilgilenmedikleri halde, Trirkler g6k cisimleriyle de ilgilenmekle beraber, daha qok g6$rin kendisini dugUnmtigler ve mucerrer bir Tann inanctna ulagabilmiglerdir.sr Eski Trirkler'in dini inanglanndan hayli mtireessir olduklannr bildigimiz Qinliler ve Mogollar'da dahi Gok Tann kultrinun mevcudiyeti, Kafeso$lu'nun fikrini teyit eder mahiyettedir. XlX. yrizyrlda, bilinen en eski Qin metinlerinden hareketle eski Qin dinlerini inceleyen C. de Harlez, onlarrn Shang-Ti adryla yrice bir semAvi varhsa inandrklarrnr yazmaktadrr.s2 XII1. yrizyilda MoSollar arasrnda bir muddet yasamrs olan Jean du Plan Carpin (Plano Carpini), bunlann gorunen ve gortinmeyen her peyin yaratlclsl bir Gok Tann'ya taptrklarrnr kaydetrnektedir.s3
Eski Turkler'in Gok Tann hakkrndaki telikkilerini hem Orhun Kitibeleri hem de eski Qin kaynaklarryla Bizans, Arap ve Fars kaynaklan aqrkga tespit etmektedirler. Orhun KitAbeleri tizerinde qahgan R. Giraud, bunlarda G6k Thnn'nrn saSlam bir tasvirinin yaprldr$rnr ve bu inancrn Ttrklcr'in temel dini inan-
5l
Kafesoglu, s.3l-33.
52 De tlarlez, s.39; ayrrca bkz. A. fthimmel, Dinler 'larihinc 6iri5, Ankara, 1955, s.17.
51
Relation dts Mongoles ou Tartares, ngr. M. d'Avezac, Paris, 1819, s.620 vd. Asya toplumlarr arasrndaki G6k Tann inancl 6nemine ragmen bug[nd kadar pek az incelenrnig gdrtrnmektedir. Bu konu, Eliade'dan sonra en genig biqirnde Ttirkler ve digcr Altay toplumlarryla kargrlapnrmah bir rareda Roux tarafrnclan turada ele ahnmrgtrr: "TAngri, Essai Sur le Ciel-Dieu des Peuplcs Altaiqucs". HllR, CXLIX, s.49-82, L97-230; CL, s.27-54.
cr oldugunu belirtmektedir.s4 VU. yuzyrlda Batr Gokturk ulkesine bir elqilik heyeti iginde gelen Th€ophilacte Simocatta,
Turkler'in bazr tabiat kultlerini takdis etmekle birlikte asrl yerin gof,un yaratlclsl bir Tann'ya taptrklannt kendi mugahedesine dayanarak haber vermektedir.ss Benzer kayrtlan muhteliI Arap ve Fars kaynaklarrnda da bulmak mumkundur' Eski Turkler'deki bu Gok Tann krilttinun mahiyetine gelince, eldeki bilgiler bu konuda az qok bir likir edinmeye y^rry^cak durumdadrr, Orhun KitAbelerinin dikkatli bir tahlili, Gok Tann mefhumunun vaktiyle goSun kendisi ile bir oldu$u intibarnr uyandrnyor. Kanaatimizce, Gdk Tann teldkkisinin, tabiat kultunun bir parqasrnr tegkil eden gok unsurunun zamanla mr)gahhastan mucerrede do!,ru, maddi olmaktan grkarak tegekkril etti$ine muhakkak nazanyla bakrlabilir. Nitekim eski qaf,larda, her geyin ustunde ve her geye hdkim gorunen go!,un, Asya bozkrrlannda yagayanlarca Tann saytlmasr normaldir.s6 Ancak zaman gegtikge mticerred bir Tann mefhumu geligerek maddi gokten aynlmtg, her geye hakim mutlak bir varhk pekline donugmugtur.sT Bu Gok Tann her geyden 6nce, Turk milleti perigan olrnasrn diye tahta htikumdar qtkaran, Museviler'in Yehovai.r gibi, milli bir "Turk Tannsl" olarak gorunuyor.s8 Bu, insanlara iyi yolu gosteren, onlan mukAfatlandtran veya cezalarldrran, benzeri olmayan tek bir y0ce varhktrr. 54 BW.
LEmpire des Turcs Celestrs, Paris, 1960, s.102; ayrrca bkz. Roux, La religi-
s.l9-21. C6k Tann'yr Orhun KitAbesinde tasvir eden sattrlar iqin bkz. Or' hun Abideleri, Kultigin, Bilge Kalan ve Tonyukuk Abideleri ile ilgili krsrmlar. on,
55 Edouard
Chavannes. Documenls sur lcs lou-hiue Occidentatlx, Paris, 1900, s.248.
56 Eski Turkler'de Mofollar'da gOkle ilgili inanr$lar ve g6lirn nasrl telakki edildigi konusunda genig bilgi icin bkz. Roux, Esfti Din, s.90-108.
"l'iirk rnillctinin adt sant yok oturttu". Ttirkler'in Gdk Tanrt'.stnrn milli karal
ohnasr.n diye , ...kcnclinti o Tanrt
68
Gok Tann -vc bu arada guneg- ktiltrinun Alevilik'teki Hz. Ali kultuyle srkr srktya ne kadar baSlantrh olduSunu lrine M6likoff gegitli yazrlannda ve kitaplannda ortaya koymugtur. Ona gore Hz. Ali'nin Alevi inanqlanndaki telakki tarzr, Gok Tann'dan bagka bir gey deSildir.se Gok Tann kriltuyle birlikte, Orhun KitAbeleri'nde, yabanct aragtlncllar tarafindan "ikincil ildhlar" olarak nitelendirilen yersulann mevkii de dikkati qekiyor. Ancak, belki ilk zamanlarda daha fazla geqerlili$e sahip yersu, yani tabiat kultlerinin, mucerred Gok Tann melhumunun geligmesiyle ters orantrlt olarak zayrfladr$r ve tAli dereceye du$ttgu rahatga tahmin edilebilir. Gercekten de Gok Tann kultri gittikge kuvvetlenmig, hatta daha sonralan $amanizm'in hikimiyet doneminde bile, aga$rda goruleceti uzere, bu sisteme adapte olmug, daha dof,rusu, $amanizm yok edemedigi bu ktiltu oldutu gibi benimsemek zorunda kalmrgtrr.m $ahsen, $amanizm'deki Gok Tann inancrnln, bizzat bu sisteme ait olduSunun kabul edilmemesi gerektigi inancrndayu. Esasrnda Eliade'rn soylediti gibi bir buyu sisteminden ibaret olan $amanizrn igin bu inanq gok ristrin kalrr. $amanizm belki bu kulte birtakrm merdsimler ve benzeri geyler ilAve etmig olabilir. Zaten Gok Tann kriltu ile ilgili ibadet, kurban ve benzeri hususlarla alakah uygulamalar hakkrndaki bugrin elde mevcut bilgiler hep $amanizm sonrasr doneme aittir. Daha 6nceki devirlere dair bu konuda ne Orhun Kitflbelerinde ne de Qin, Arap, Fars ve Bizans kaynaklannda bilgi vardtr. Hemen buttin Orta Asya Ttirk toplumlannda gok koklu bir inang olmasr sebebiyle Gok Tann kultunun etkisi, lslam sonrasr donemde dahi kendini g6stermigtir. lslimiyet'e gegigi belli bir olgtide kolaylagtrrdrSr eskiden beri ileri srinilen bu kultun, lslamt doneme mahsus bazr metinlerde de ortaya grktrgr mugahede olunmaktadrr. Bu metinlerin tipik bir orne$ini Dade Kor59 Msl. bkz.
llyur idih Uyariliar, s.40, 44; Ilarl. Bchtai:
Etsane ilcn Ocrge{e, s,.t4-.16,
54-56.
60 Kafesollu,
s.29.
69
hut Kitalt tegkil etmektedir. Bu eserdeki hikiyeler incelendiginde, her ne kadar Orhun Kitlbelerl'ndeki hflviyetiyle olmasa da, Oguz beglerinin dua ederken ytizlerini g6ge kaldrnnalannr anlatan pasajlara rastlamak zor defildir.6t Ozellikle ,,Deli Durnrul" hikflycsi bu aErclan dikkatc Aayan bir drncktir.62
$amanizm W. Radloff'un Eahgmalanndan sonra, Eski Turkler'in dini oldu$u inancryla dikkati geken gamanizm hakkrnda guntimrize kadar pek gok ara$trrma yaprlmrg ve yaprlmaktadrr. Bugrin artrk eskiden sanrldrgr gibi bir din deSil, bir anlamda btiyti sistemi olarak g6rulen $amanizm'in mahiyeti uzerine birtakrm agrklama ve yorumlarda bulunulmug, bagta G. Nioradze olmak uzere,63 A. Ohlmarks,6a D. Z€l6nine65 ve nihayet sade $amanizm'in de$il, genel olarak dinler tarihinin en yetkili mtitehassrsr srfatryla tanrnan M. Eliade6s ve son olarak Vladimir N. Basilov'a kadar6T 6nemli sonuglar ve tezler ortaya konulmu$tur.
6t Dede Korkut hikAyelerinin bu aqrdan gtzel bir tahlili, Roux'nun 5u rnakale-
sindedir: "Dieu Dans le Kitab-r Dede Qorqut", REI, XLll[ (1975), s.l2g-l3l; irynl y:rzrrr, "Rechcrches dcs Survivances lrdislarniques dans les Textes -furcs Musulmans",JA, CCLXIV (I976), s.36-37.
64 Ohlmarks, Studicn zum Problem tles Schamanistnus, Lund-Kopenhage n, 1939. 65 Z€ldnine, Le Culte des ldAles en Sihtie, Paris, 1952. 66 Ellade , Lc Chamanlsmc ct les Technlques archatqcs dc I'flrtase, parls, 1g52. Burada gamanizm'e dair cn yeni bibliyografya da bulunmaktadrr. gamaniznr'in
mahiyeti, Cesitli g6rlinirsleri ve tahlili iqin buraya bakrlrnahdrr. Eser bu konuda en yetkili mercidir. Bu itibarla burada garnanizrn'in mahiyeti hakkrnda aynca
bilgi verilmeye gerek 96rrllmemi5rir.
67 Vladirrrir N. Basilov, gapanlsvo u Narodov Sretlnei Azii
i Kazahstana ( Ona Asya ve Kaznkistan Halklarrnda Sarnanizrn), Moskva, l{ayka, 1992. M. Eliad'rn kitabrndarr sonra, yeni mllzcrnc vc gdzlcrnlere dayah olarak $arnanizrn fizcrinc yazrhnr5 en iyi qahi;malirrdan biri oldulu bilincrr bu kitabrn krsa zarnanda T0rkge'ye qevrilmesi yararah olacaktrr.
70
$amanizm genel olarak kendisine $aman veya Kdm denive dogugtan gelen hususi birtakrm kudretlerle m{cehhez olup giddetli bir psikopat kabiliyete ve guglu bir kigilile sahip bulunan bir gahsrn etrafinda drigrimlenen bir dini-sihri sisterrrc clcnrncl
68 Kelimenin
menge'i, muhtelif Asya kavimlerindeki kullanrhg biqimleri vs. igin bilgi vardrr.
adr gegen eserde yeterli
69 'l'urk ve Mofol qamanizmi hakkrnda genig bilgi iCin bkz. Roux, Esfti Din, ss. 49-63; Ttirk samanlarrnrn 6zellikleri iqin guraya da hkz. Me liko[l,Ilaa Rthta5: I
:l sane ilt n (;
70 Roux, La
e
r
$
Ec,s. 19-44.
Religion, s.229.
lanndaki Trirkler'in inanglanyla ilgili eski merinlerde bu konuda en ufak bir kayda bile tesadril edilmedigi, murehassrslar tarafindan ifade olunmaktadrr. Bununla beraber, bunlar, $amanizm'in Turk topluluklannda higbir zaman mevcut olmadr$r anlamrna gelmez. Buna, Turkler'in tarihinin belli bir doneminde,Tr mesela hiq olmazsa VI. yrizyrlda rastlamak mtimkon olabiliyor.T2 Ancak eldeki bilgiler lX. yuzyrldan bu yana olan donem igin yofiunlagmaya baglamaktadrr. Meseli Uygurlar'dan bahseden bazr sonraki kaynaklarda hamlardan soz edilir.73 lbn Fazlan'a g6re X. yuzyrlda Mivcraunnclrir'de O$uzlar'rn $arnanist olduklannl kabul etrnek gcrckiyor.Ta Ancak daha sonraki yrizyrllara ait hallcrlcr gittikqc bollagrnakta, A. lnan'ln tasvir crti$i $anranizm,Ts britun Eehresiyle belirmeye baglamaktadrr. Roux'nun Trirk $amanizmi'ne dair bir seri aragtrrmasr da yine ancak bahis konusu donemden bu tarafa olan durumu tespit ve tetkik etmektedir.T6
O halde $amanizm Turkler'in asrl dini olmadr$rna gore, Turkler araslna nereden, nasrl ve ne zaman girmig ve yerlegmigtir? Kanaatimizce, meselenin asrl dUgum noktasrnr bu sorunun cevabr tegkil etmektedir. Koppers ve Eliade gibi aragtrn7l
Bazrlarr gamanizm'in ancak Asya'da Molol istilisrndan sonra Tfrkler arasrna girdigini ileri siirmektedirler (bkz. Ulken, s..l-5), ki kanaatimizce bu qok geq bir tarilrtir ve dofiru dcgildir.
72 Eberhard, gamanizm'in Tnrkler'deki mevcudiyerinden bahseden ilk haberin 519 yrhnda Cucenlerden kaldrlrnr s6ylemektedir. Bu tarihte bir kadrn Samanrn, guz mevsiminde ovada gadrr kurarak yedi grln oruc ruttugu ve dualar ettiSi biliniyor (bkz. Cin'in gimal Kom5ulan, s.43).
73 Msl. bkz. Atamelik Cfiveynl,
The History oJ the World-Conqueror,lng. tercume J. Andrew Boyle, Cambridge, 1958, l, 59.
7,1 lbn Fazlan, s.36-17. Seyyah Oguzlar'daki binakrm kurban merasirnlerinden ve bunlarr y<)rrctcn ilrriyarlurdan bahsediyor. Ona gdrc Oluzlar bu ihriyarlarrn (gamanlar) sdzlerini dinlerler ve ona uygun hareket ederlerdi.
75 A. lnan\n ganranizm konusundaki yazrlannrn buyUk blr krsmr, Mahcleler
vc
incclcmclcr, ile, Eslri Tnrh Dinf Tarihi'nde toplanmrgtrr.
76 Roux'nun bu kouudaki makalelerinin Onemli bir krsmr, li dergilerde yayrmlanmrg bulunmaktadrr. 72
RHR ve synthlsc
isim.
iyi Tannlar, yeraltrnda lena Tannlar geklinde tipik bir dtializm (ikicilik) ihtiva eden $amanizm'in, Orta Asya'nln coban kavimlerine, bu arada Turkler'e guneyden gelmig olabilecegini savunmaktadtrlar.TT Bunun aynca ne zaman Orta Asya'ya ntifuz etti$i meselesi ise henuz aydrnh$a kavugmamrgtlr. Bu bakrmdan kesin bir gey soylemek mumkun gorunmuyor. Yalnu, hiq olmazsa $amanizm'in lV-V yuzyrldan 6nce Orta Asya'da bilinmedi$i tahmin olunabilir. Her hnlukdrda, gelig yeri ve zamanl ne olursa olsun, $amanizm'in Turkler'e sonradan girmig bulundu$unu kabul etmek clo$ru gortinuyor. Bu buyu sistefni ycrlepip yayrlrrken, Turkler'de daha 6nce mevcut atalar kultu, tabiat kultleri vc Gdk Tann inancrnt, Budizm, Manihcizrn gibi dinlerin bir krsrm inang ve merasimlerini benimsemek durumunda kalmtg, bu soretle, bu konuda gahgan ilimlerin bugun bize anlattrklan $amanizm haline gelmigtir. lgte bu sebeple denilebilir ki, eski Trirkler'in dinlerinin $amanizm oldu$u fikrinin do$masrna da bu durum yol agmrgtrr. Atalar kultu, tabiat kultleri ve Gok Tanrr krilto bizzat$amanizm sanrlmrgtrr. Hatta bunlar zamanla o derece $amanizm'e mal olmugtur ki, bugiin igin bunlarsrz bir Samanizm dugtintilemez. Trirkler'in tarihinin nispeten geg bir dewinden itibaren varhgrnr bu sfiretle kabul edebilece$imiz $amanizm'in, lsldmiyet'i kabul donemine kadar ya$adlgl, hatta daha ewel Turkler'in girdikleri Budizm, Zerdugtilik, Mazdeizm ve Maniheizm benzeri muhtelif dinlerin kabulunden sonra da yine halk tabakalan arasrnda srirdugti griphesizdir. lslami ddnemde ise, izlerinin guntimuze kadar hala silinmedigi, Koprulii, lnan ve benzeri yerli yabancr birgok alimin Eahqmalanyla ortaya konulmu$tur.7E Ozellikle K6prulu, $amanik unsurlann nasll crlar, gerqekte, yukanda
Chamanlsmc, s.3tt6-39'1. Eliade burada, Shirokogo' rov'un aragtrrmalannt 6zetleyerek Samanizm'in G0ney Asya'dan Orta ve Ku' zcy Asya'ya 6ncmli grpu budik ctkiler tapryarak yayrldrlr tczi rizerindc durmakta vc bunu kendisi de bazr delillerle desteklemektedir, Fakat Gfrney As' ya'dan ne kastedildigi agrk detildir.
77 Koppers, s..l57t Elirrdc,
78 Kdprul0, lnlucncc ve Anadolu'da Islamiyefinde, lnan, "Musltman Tfrklerde 73
Anadolu'ya intikal errigini, hatta bazr tarikatrann tegekktilundeki hisselerini vukufla orraya koymugtur. gtiphesiz ilerideki gahgmalarda da daha pek gok geyler orraya gikanlacagr tahrnin eclilcbilir.
Uzak
Dolu Dinleri
Budizm Anavatanl Hindisran olan Budizm,Te Turkler'in girdiSi yabancr dinler arasrnda onlan 'en gok etkileyen dinrerden biri olmasr itibariyle uzerinde durulmaya defer. Bazr mritehassrs-
lar, Hindistan'ln, Budizm'den onceki arkaik inanglann ve Brahmanizm'in hikim oldu$u devirlerde Asya'da gok az etkisi bulundu$unu, halbuki, Brahmanizm'e bir tepki olarak do$an ve daha anlagrlrr olan Budizrn'in lazla taraftar topladr$rnr beIirtiyorlar.80
Budizm'in, briytik bir ihtimalle milidrn ilk yuzyrllan esnisrnda bir taraftan Qin'e, bir taraftan da lran hudutlarrna kadar yayrldrsr, ancak, Maniheizm'in grkrgrndan sonra devamh geriledigi mugahede edilmektedir.8t Budizm'in Do$u Torkistan'a yine aynr devirde iki yoldan girdi$i anlagrlmaktadrr. Bu yollar$amanizm'in Kahntrlarr" lFD, lV (1952) ve lluraJeler ve MenSe'leri (Ankara, 1952) adh eserlerinde; Turan, cihan Hdftiniyeri'ndeki muhrelif makalelerinde bu konuya yeteri kadar aqrkhk getirmiglerdir. Roux, daha yuka.larda zikredi. lcn makrlclcrindc, Mustafa canpolar ise 6ns6zdc adr gcgen yazrsrnda, lslinrr rnetirrlerdeki pck qok gamanik kahntryr cle alarak incelerniglcr ve gdzler 6nune sermiglerdir.
Budizm'in dofugu, geligmesi ve doktrini hakkrnda pek qok aragrrrrna varchr. Bunlar iqinde 5unlara da bakrlabilir: Andr€ Bareau, Les Rerigions de I'Inde (Bouddhisme), Paris, 1966; Paul Demieville, "Le Bouddhisme chinois", r{isroire dcs Religions l, Paris, 1970, s.1249-13r9. Gcrckli bibliyografya bunlarcla bulunrnakiadrr,
t"tsl. bkz. E. Blochet, "Mazdeizm'in Tesiri", MIM, 2 (1331), s.125.
8l
74
Ttrk Kavirnlerinin ltikatlan uzerindeki
Blochet' aynr yerde; Barthold, "orta Asya'da Molol F{rtuhatrna Kadar }hristiyanhk", TM, I (1925), s.55. Banhold bu d6nemle ilgili olarak (in kaynaklarr_ nrn vcrdigi bilgileri, biitrin orta Asya'yr Budist g6stermcleri sebebiyle, ihtiyat-
dan biri, Baktriyan ve Pamir rizerinden, kuzey ve guney ipek yollannrn batrdaki kavgak noktasr KAggar'a varmakta, buradan kervanlarla vflha gehirlerine ulagmakta; 6teki, Kegmir ve Karalcururn 0zcrindcn l'Iotarr ve Yarkend'c l
Vlll,
Leiden, 1961.
82 $inasi Tekin, Uygurca Metinler ll: Maytnsimit, Ankara, 1976, girig s.20-21. 83 Tekin, aynr yeide. Bu iki mektep hakkrnda genig bilgi iqin bkz. Bareau, s.l7199. Budizm'de, ebedl kurruluf demek olan nirvanaya giden yollar bir nehire, bu iki mektep veya mezhep de bu nehirdeki sallara benzetildigi iqin bu isirnle. ri almrglardrr.
Budizm'in Trlrk topluluklarr arasrna ne zaman ve ne gckilde, hangi yollarla girdigi konusundaki son g0rtigler hakkrnda bkz. Louis l}azin, .,[irar des discussions sur la pdn€tration du Bouddhisme et du Manich€isnre en milieu turc", ltindroire il'Orient (Hommage A Claude Cahen), Res Orientalis, VI (1994), s.229-240.
85 Lsin, s.59-60. Yazar,'la5kend ve Merv'de lV-Vl. ytizyrllara ait tludist ktilllyc kahntrlarr bulundu!unu bildiriyor, ki bunlann lluntar'dan kaldrgr tahmin edilebilir.
kezde bulunanlarla birlikte Budist olduklannr dugunmek yanlr9 olacaktrr; zira briyuk bir ihtimalle halkrn go$unlugu eski dini inanqlannr stirdtirmug olmahdrrlar.sT Ancak gerek Hunlar'rn gerekse To-balar'rn idareci qewelerinde Budizm'in hayli etkili olduf,u kabul edilmekte ve qok sapda aydrn ve sanatkann yetigtigi ifade olunmaktadrr.s Bunlardan, tamamrnrn olmasa bile belli bir krsrm Trirk topluluklannrn G6ktrirkler'den daha once Budizm'i ve ktiltUrunri ranryrp benimsedikleri geklinde bir sonuq grkarmamz mtimktindur.
Budizm'in, VL ytizyrhn ikinci yansr iqinde Gokttirkler'e de girmig oldu$u gdruluyor. Bilhassa Qinli Budist rahiplerin Dofu ve Batr Gdktrirk sahalan igine nrifuz ederek hukumdarlar ve yonetici srnrf nezdinde bu dini yaymaya qahgtrklan bilinmektedir.se Bundan bagka, Gokturk hAkimiyetinde yagayan Sofdlu triccarlann srk srk Hindistan'a gidip gelmeleri ve bu strretle devamh olarak Budist kulturle temaslan sonucu, Goktrirkler'in Budizm'e hayli dgina olduklannr tahmin etmek zor degildir.e l956'da Mof,olistan'da bulunan Bugut kirAbesinde, Bumin Kagan\n ikinci oglu Mu-han KaSan (553-572) ve kriquk kardegi T'o-po Katan'rn (572-5BI) Budizm'e gegigi ve bu ikincisinin Budist bir cemaat (samgha) meydana gerirdigi hakkrnda birtakrm kayrtlar bulunmaktadrr.er Onun saltanatrnrn 87 lnan, aynr yerde; To-balar'da Budizm'e dair
daha genig bilgi iqin bkz. Eberhard, "Toba Devrinde Budist Kilisesi", DICFD, lV (1946), s.297-307.
88
Esin, s.62-63.
89 L. Ligeti, Bilinmeyentg
Asya, terc0me, S. Karatay, lstanbul, 1970, 1,93-9.1. Dove Batr Gokturk devletlerine dair Giraud'nun eserinden ba5ka gunlara da [u bakrlmak gerekir: W M. Mc. Govern, The Early Empires of Central Asia, Chapel Hill, 1939; Ogel, "Do!u G6krirrklcri Hakkrnda Vesikalar ve Nortar", Bcllelen, XXI (1957), s.8l-137; Kafesollu, "tuya Tnrk Devletleri", IDEK, Ankara, 197
90
6,
s.7
l0-7 2,1; Rasonyi, s.96-103.
Rend Grousset, Sur les Traccs ilu Bouildha, Paris, 1950, s.72; Nazmiye Togan,
"leygamber zarnanrnda garkt ve Garbi Tiirkisran'r ziyarer eden Qinli tludist rahibi lliicrr-Qang'ur bu Ulkclerin dint ve siyast vaziycrine ait kayrrlarr", ll'Iil). IV (1964), s.23,25.30.
9l
S, (agatay-Scnrilr 'Iczcan,
"Gokrurk urihinin gok oncmli bir bclgcsi: So$ur(rt
Bugut Yaarf , fDAy, 1975-1976, s.251'deki
76
kit|h
metni; aynca bkz, 'l'ekin, s.21.
son zamanlannda, Hui-lin adrnda bir Budist rahip Qinli Ts'i hdnedanr tarafindan kendisine yollanmrgtrr. llk zamanlarda bu rahip, hriktimdan yeni dine sokmaSa gahgmrg fakat bagaramamr$or. Ama sonradan T'o-po, Ts'i hukumdanndan Budist metinler istemig, o da Nirvana-Sutra'yr Turkge'ye gevirtip yollamrgtrr.ez Bundan bagka, Jinagupta (Qe-na-kae-to) adrnda bir bapka Budist rahibin de Kan-su'dan gelerek arkadaglarryla T'opo'ya misafir oldufu bilinrncktcdir. On yrl siircsirrcc burrda kalan ve beraberlerinde pek qok dini metin bulunduran bu rahipler, Budizm'i genig qapta yayma firsatrnr bulmuglardrr.s3 Bu arada T'o-po Katan son derece mul.aasslp bir Budist olmug, Budist unvanlar alarak Buda heykelleri yaptrrmlg, mukaddes metinler igin binalar inga ettirmigti.ea Ondan sonra 58l'de hukumdar olan T'ong da, kendisiyle kargrlagan Hiouen-T'sang'rn ifadesine g6re Budist olmug ve 630'da dlmrigtrlr. Buhara, Belh ve 6teki buy0k gehirlerin Budizm'in merkezi olduf,u anlagrlmaktadrr. Hiouen-T'sang buralarda pek gok rahibe rastlamrgtr.s5
Aynr yuzyrlda Batr Gdktrirkleri'nin de Budizm ile temasa geldikleri mugahede ediliyor. lstemi Ka$an zamanrnda (552576) So$d bOlgesi ve Afganistan'rn kuzeyi, onun hakimiyet alanr iqindeydi. Buralarda eskiden beri Htndydna mezhebi hakim bulunuyordu. So$dlu Budist rahipler burada, doSudaki Qinli rahiplerin rolunU oynamrglardr. 591 yrhnda Kapi92 Tekin, s.2l-22. 93 Grousset,
lirran, I,6,1. X. yirzyrhn unlu Arap m0elliflerinden lbn'un-Nedim, tlorasan\n eski tarihine dair bir escrdc, MdverAinnehir halkrnrn qogunun Mtislurnan olmadan 6ncc oldufu gibi, gok daha cskiden dc Budasef in (Buda) dininde bulundulunu okudugunu sdylcr (bkr. Kira-
bi hrikumdarlann yine Budizm'e mensup olduklarr g6rtilmektedir.s6 Ancak buraya kadar zikredilen vak'alardan da kolayca anlaprlacaTr
gibi, Budizm herhaldc Gokturkler'dc saclcce huktirn-
dar ve y6netici gevrelerle ytiksek tabaka arasrnda tutunmug olmahdrr. Bir ara Bilge Ka[an'rn idetd Budizm'e ilgi duydufunu, mAbedler yaptlrmayr tasarladr$rnr, fakat veziri Tonyukuk'un siddetle buna kargr grktr$rnr ve hrikumdan ikni etti$ini biliyoruz.e7 Bununla beraber halkrn Budist oldu[u ve e$er oldu ise yaygrnhk derecesi hakkrnda hemen hicbir bilgiye rastlanmamaktadrr. Nitekim hemen hemen brittin aragtrncrlann bu noktada birlegtikleri goruluyor.es Ashna bakrlrrsa, Gokttirkler'de Budizm'in hukumdar ve idareci tabaka gevresinde de bir mriddet sonra gecerliligini yitir-
digini soylemek mumktindur. Qtinkti Orhun Kitibelerinin bu dine ait tek hitrra ta$rmamasrna bakrlrrsa bagka ttirlti dugunmek imkAnsudrr. Bu kitibelerde G6k Tann kavramr butunuyle hAkimdir.
VIII. ytizyrlda Krzrl-su ve Fergana dolaylannda Karluklar arasrnda da mevcudiyeti arkeolojik aragtrrmalardan anlagrlan BudizmP asil altrn gagrnr Uygurlar iginde yagadr. Bilindigi uzere Uygurlar, 745-840 arasrnda htiktim stiren Ottiken Uygur Devleti ile, 840-1300'ler arasrnda devam eden Kao-ch'ang Uygur Devleti olmak itibariyle birbirini takip eden iki siyasi kurulug 5cklinde ortaya qrkrntglarchr. Runlarclirn ill
s.23.
98 Grousset, s.67: Tekln, s.24;Ogel, aynr yerde. Ogcl, et yemeyi ve sava$mayl ya. raklanErr rcbablyle Fudtrnr'ln orclllhlc ruhrrlcr vc hrlk rralnda tcpkt g6rd$gnnfr belirtmektedir. Gerqekten g6qebe hayatrn 6zellikleri dikkate ahndrgrnda bunun dolrululu guphesiz gibi g6rrinmekle beraber, her zaman her yerde gegerli bir durum oldulu da tanr5rlabilir. Aynca bkz. Spuler, s.661.
99 78
Esin, s.128-I29.
devletidir. Oteki ise, Kan-su, Begbahk ve Kao-ch'ang ve benzerl dnemli qehirlere sahip bir bolgede yer alan yerlegik, ziraatgi ve tuccar Uygur Devleti olup birincisinin 8'10 tarihinde yrkrlmasrndan sonra kurulmugtur.lm Otuken'in yan gdqebe Uygurlan bu bolgelcre geldiklerinde artrk tamamcn ycrlcall< haynta ger;miglerdi.tol lgte bu ikinci devleti kuranlar da bunlardrr. Budizm'in Uygurlar araslna girigi, senesi kesin bir sekilde belli olmamakla beraber, henuz Otuken'de otururken VII. yuzyrl iginde vuko bulmuitur. Qin kaynaklan bir Uygur beyinin Budist bir unvan olan bo'dhisdttva'ntn Qincesi P'u'sa adrnr tagrdr$rnr kaydediyorlar.r02 Uygurlar, Burhanclth dediklerir03 Mahdyana mezhebine mensuptular. Bazr temel esaslart Buda'nrn yagadrgr gagda mevcut olmakla birlikte, miladi ilk yuzyrlda asrl gehresini kazanan Mahayana daha sade ve anlagrlrr oldu$u igin, ince bir felsefeye dayanmasr sebebiyle ytiksek tabakadan oteye gecemeyen Hindyana'dan daha qok yayrlmrgtr.lu Ancak Hindydna mezhebine mensuP Uygurlar da vardt.l05
Mahdydna mezhebi, zamanla Budizm'in asrl huviyetinden aynlmrg olup Qin, Hind ve Ttirk muhitlerindeki bazr eski mi-
100 Uygurlar hakkrnda yaprlan belli bash qahlmalardan olarak Sunlart kaydetmek gerekir:J. R. Hamilton, Les Oulgours al'Epoquc iles CingDynastics il'Arprts lcs Documcnts Chinois, Paris, 1955; Ogel, Sino'Turcica, Taipei, 1964; Colin Mackerras, fhe Uighur Empirc (7'tO-S40), Camberra 1968. Bunlarda yeterli bibliyografya da vardrr. Ayrrca Kao-ch'ang Uygurlartna tlirir bkz. Ozkan lzgi' "Kiro.cliatrg Uygurlurr ltukltrudq", ll) (l'Jrurr(rrrlrlt llutrrl Sayrsr), 12 (t979)' s.
l0l
l -10.
Z. Velidt Togan, Umamt Tnrh Tarihine 6irit, lstanbul, 1970, 2. baskr' s.99100: Tekin, s.18-26; lzgi, s.3-10.
102 Tekin, s.24. 103 Uygur metinlerinde gegen bu kelime Buda'nrn unvanl olup $. Tekin'e gdre muhtemelen son sesi dusen Hindce Bd(a) kelimesinin (incesi olan Bur ile, htkrimdrr, ilah mlnmrnr gelen lcn don turcmlgtir (bkz. Uygur Edcbiyarr Meseleleri", II(A, l-2 (1965), s.28). 104 Walter Ruben, Buddhizm Tarihi, tercimc Abidin kin. Maytnsimit, s.25. 105 A.g.c., aynr yerde.
ltil, Ankara, 1947, s.5; Te-
budlan kendi panteonuna almtgtr. Krsaca Budizm, Uygurlar arasrnda qok tannh bir din durumuna gelmigti. Ay ve gunegin, yrldrzlann, dort ana ydntin ve benzeri bUtun mefhumlann her birinin birer azizi vardr.t6 Budizm'in Uygurlar'da uzun bir mtiddet yagadrgr ve 762-763 yrllannda batrda iyice kuvvctlcncn Manilrcizrtr'ilt rcsrncn kabulunc kadar clcvitttr ct-
titi
bilinmektedir. Maniheizm'in kabulunden itibaren X. yuzyrla kadar bu dine sadrk kalan Uygurlar'rn, X. yuzyrldan itibaren yeniden Budizm'e dondiikleri gortiluyor. Yahut daha dof,ru bir ifadeyle, Maniheizm'in resmi din olmasr sebebiyle bir muddet geri plAna itilen Budizm, Uygurlar'da yeniden guglenmigtir. Grousset'ye gore, 860-866'da Kan-su'da yerlegmig bulunan San Uygurlar, X. ytizyrlda Maniheizm'i qabuk terkederek yeniden Budist oldular; hattd Begbahk-Kuga'daki Uygurlar arasrnda da Maniheizm'in, yerini sur'atle Budizm'e brraktrgr anlagrlmaktadrr.ro7 Fakat bu onemli olayrn kesin olarak hangi ytlda ve nasrl meydana geldigi bilinmiyor.los Barthold, KAggarh Mahmud'un Divan'u Lngati't-Ttirh'unde Maniheizm'e deSil Budizm'e ait ipuqlan bulunmasrndan hareketle onun devrinde Uygurlar'da Budizm'in yaygrn oldu$u kanaatini benimsemektedir,r@ Nitekim X. ytizyrlda Uygurlar'rn Turfan'da Mani ve Zerdugt taprnaklanndan qok Budist mAbedlere sahip olduklan, ilk iki dine mensup rahiplerin Budizm'i rakip din gordtiklerini, 98I-984'de Turfan ve Begbahk'r gezen Wang-yen-te kaydediyor.rl0 ggO'lardan sonra ise, Budizm yava$ yavas zay{106 Esin, s.130; aynr yazar, "Mil6di VIII. yUzyrlda Tiirkistan'da lsl6rniyet'in Burkan dini ile karsrlasmasr", fKA, l-Z 1977-1978), s.232-233. 107 Grenard, s.73-74; Grousset, LEmpire iles Steppes, Paris, 1952, s.176-177; Tekin, s.24. 5. li:kin, 762-763'te devlet zoru ile halka kabul euirilcn Maniheirlr'in, ll4()'trr rlevlctirr yrltrltnnrryln l$Al)rltcrr (lai)tiiliinii, lrulkrrr tcltr;rr Klr,ch'arrg drvlctiurn kurulu5uyla eski dinteri olan lJudizrn'c dondrtgdnti yazar.
lOtl l}arthold, Orta Asya l'ilrh 7'arihi Hahhrnda Dersler, Ankara, 1975, 2. baskr, s.71.
109 A.g.e., s.74-75. I
l0 lzgi, The ltinerary o[Wang-yen-te
80
to Kao-ch'ang(981-984), basrlmamrg dokto-
lar gibi olmugsa da,trt XUl. yrizyrhn baglannda bile hala Budist olduklan goz ontine allnrrsa,r12 Uygurlar'rn bu dini kesin olarak hiqbir zaman terketmedikleri sonucuna varmak gerekiyor. Buraya kadar krsaca dzetlenmeye qahgrldrst uzere, Hunlar'dan Gokturkler'e kadar krsmen bazr Trirk topluluklannda, fakat bilhassa Uygurlar'da yaygrn bir duruma gelen, artrk sadece hukrimdar ve yonetici qevrelerde deSil, halkrn arasrnda da iyice tutunan Budizm, geriye pek qok metin brrakmtgttr. Muhtelif arkeolojik aragtrrmalar, Uygurlar'ln cegitli gehirlerinde ele gegen, Uygur (So[d) alfabesiyle yazrlmrg bol miktarda dini metni grin rgr$rna grkarmrgtrr.l13 llgililer bu metinIerin daha qok halkrn ibAdet maksadryla okumast iqin Sanskritqe'den ve krsmen de Qince'den yaprlmrg terctimeler oldufunu ifade etmektedirler.rla Bunlar arasrnda Budist doktrinin ra tezi, Harvard 1972, Qince metnin lngilizce tercumesi s.6-10; aynca bkz. Ogel, Turft Kdilrurt,
Bunlarrn 6nemli bir krsmr, British Museum ve Bibliothtque Nationale gibi Avrupa; Leningrad, Kyoto ve Pekin gibi Asya muze ve kirttrphanelerinde bulunmaktadrr. Bu metinler mesela F\MK. Mirller tarafindan yayrmlanan Uigurica benzeri btyuk kolekiyonlarda birarada veya Radlolf ve S. Malov'un birlikte Suvarnaprabhasa (St. Petersburg, I9l3) adryla negrettikleri meghur Alan Yaruh metni gibi ayn ayrr yayrmlanmrgtrr. Budist metinler bizde de meselA H. Namrk Orkun'ra Kalyanamhara ve Papamhara'sr (Ankara, 1940) gibi terc0me, yahut g. Tekin'in UygutxaMetinler Ii (Erzurum, f960) gibi metin olarak yayrmlanmqtrr. Genel olarak Uygur edcbiyatr iqin R. Rahmeti Arat'rn Eshi Trirh giiri (Ankara, 1965) isimli eseri dnemli bir qah5madrr. Uygurca Budik metinlerin genel mdhiyeti hakkrnda bkz. S. lbkin, Uygur Eilebiyatrmn Meselcleri, s.26-67', Saadet Qafatay, Isltuniyetlen Once T:d'rh Edebiyan, TDEK, s.393398. Aynca Budist devir Turk sanatr iqin E. Esin'in 5u eserine bakrlabilir: An,d(..ldntr unil Dcvclqnncnl ol lluddhislc unil Monitlrcun ?irrlrisft arl in llastcrr lurhistan anil Kansu, lstanbul, I 967.
I 14 Barthold, s.6,1; Ruben, s,l3; Alessio Bombaci, Histoire de la Liueranre Turquc, Frans. terctrme L Mdlikoff, Paris, 1963, s.22-25, Bu konuda daha genig bilgi igin buraya bakrlabilir, Eserde lV.X. yteyrllar arasrnda yaprlan tcrc0melcrin
listeleri vandrr.
8t
mukaddes kitapla' olan ve o9 sepet adr verilen sutralar, vinayalar ve Abtlidharmalar gibi eserler de vardrr. Bunlar gegitli devirlerde qevrilmiglerdir.tt5 lqlerinde btiytik qogunlugu Mahayana mczhcbine ait olmakla birliktc, meselfr Btrclisrlcrin rnelrdisi Mairreya'yr anlaran Hindydna rnezhebiyle ilgili metinlcr dc vardrr.tr6 Ama en fazla terc{lme edilenler, Buda'nln ve oteki Budist azizlerin menkabelerini anlatanlardrr.'7 Bilindigi gibi Budizm'in temel inancr olan tenisuh gere$ince canhlar, nirv ana'ya (ebedi mutluluk) ulagrncaya k"dri OlaUkt.r, sonra degigik kahplarda birgok defalar yeniden dunyaya ge_ lirler. lgte bu menkabeler, her yeniden gerig srrasrnduki ,nalerdlan anlatmaktadrr, ki bu sebeple konumuz agrsrndan bizi dosrudan do$ruya ilgilendirmektedirler.rrs Bu menkabeler lslamiyet'in kabuhine kadar halk arasrnda qok yayrlmrgtr. Trirkler Mrisluman olduktan sonra da belli olcridl, Ahmed-i Yesevi (dl.Il67) ve benzeri evliydnrn gahsiyetlerine uygula_ narak evliyd menkabesi gekline donugttirulmugttir.ne f. Xop_ ruhi, Mdverdtinnehir'de dzellikle g69ebe Trirk toplulukla' iqinde yayrlan Yeseviliflin, bunlar arasrnda eskiclen bcri mevcut inang ve geleneklere adapte oldu$unu g0stermigtir. O, gdglerle Anadolu'ya gelip yerlegen yeseviler vasrtasryla gamal15
Bu menkabelerden 6nemli bir k,'mr, E. chavannes tarafrndan yapmlanmrqtrr: "Fables et conres de t'rnde", Actc s du xvl'e congres dcs oricitaiistes, r, paris' 1905; cinq ccnts contes et Aporogucs, paris, l9l0-l9ll, 3 cilt, contcs et Ltgeniles ilu BouiHhismc Chinois, paris, 1921.
ilk defa K6prtlu, Grenard rn eserine dayana rak llh Mutasavvr.far'da yesevl menkabeleri ile Budior menkabcler rresrndaki benzcrligc dikkati qekrnig-
I 19 Bizde
tl (bk.
s.33; ayrrca bkz. Infucncc, s.9-10). Gerqekten .i, Lonur,r'fuJii, menkabelerin Yesevi menkabeleri ile 56yle bir kar5rla5trrmasr bu benzerligi aqrkga sergilemektedir. Aynr benzerlik, dnemli qapta yesevr geleneklerine varis olan Bektagt menkabelerinde de agrkga mtgahede olunm-aktad*, ki ileriki bOlumlerdc 6rnekleriyle 96rulecektir. 82
nist ve Budist kahnrrlarrn buraya da nakledildigini orraya koymugtur.l20
Taoizm Daha ziyade felsefi bir sistem mahiyetini arzedcn bu ein clininin,121 Muslumanhk'tan ewel Turkler arasrndaki durumuna dair maalesef bize hemen hemen higbir ;ey intikal ermemigtir
denilebilir. Ashnda, qok iyi bilindi$i uzere, tarihlerinin her devrinde Qin ile gok yakrn munasebetler ve kultrir ahgverigleri iqinde bulunan Ttirkler'in Taoizm'i tanlmam$ olmalan, Budizm'in de daha Cok Cin vasrrasryla intikal ertigi dtigunulurse, imkinsrzdrr denilebilir. Nitekim tarihi bir habere gore, G6kttirk hukumdan Bilge Ka$an'rn bir ara Taoizm'e de ilgi duyduSu, fakat vezir Tonyukuk'un kargr qrktr$r bilinmektedir.l22 Bununla beraber butun bilinenler igte bundan ibarettir. Oysa meseld unsurlar meselesinde Taoizm'in belli bir etkisinin bulunabilece$i konusunda bazr ipuglan sezilebilmekredir.t23 Bu derncktir ki, T0rkler bu Cin dinine brisbritun yabancr kalrnarnrg-
lardrr. Ancak bu dinin onlar iginde 6teki dinler gibi az veya gok yayrhgrnr gosteren haberlerin pek bulunmamasl da dikkat gekicidir. Bu durum belki qoyle yorumlanabilir: Felsefi mahiyeti sebebiyle gosterigli ayinler, merasimler geklinde halka yanslyan bir din olmayan Taoizm gibi bir inanq sistemi, genel oldrak goqebe bir hayat stiren Turk topluluklarna fazla cazip gdninmese gerektir. Bu ytizden onu tanlmalan da gok srnrrh olrnug, bugun kesin olarak tayin edemedigimizbazt hususlar120 Kdprul0, llh Mutasavv{lar'da Yescvllilin mahiyetine dair varclrfr sonucu (bkz. s.ll5-ll7), daha sonraki araStrrmalarda deligrirrni5 (Kurutus, s.ll6 vcl; "Ahmet Yesevl", lA) ve Budizm'in etkisini kabul ermigtir (bkz. Influence, s.67, 9-10),
I23 Chavannes, "Le Cycle lirrc des Douze Animaux", Tbung-pao, s.3l ; Esirr, Tiirh Kozmolojisi, s.4-5.
Vlll
(1906),
da belki krsmi etkileri bulunsa da, genelde higbir Trirk zumresinin dini olmamrytrr.
lran Dinleri Zerddgtilik, Mazdeizm ve Mazdekizm Trpkr Hindistan ve Qinle oldu$u gibi, Orta Asya'mn gok eskilerden beri lran'la da munasebeti vardr. Miladdan onceki devirlerden beri Orta Asya iqlerinde lranh unsurlar, lran'a yakrn bolgelerde de Orta Asyah, bu arada tabiatryla Turk unsuru da vardr.l2a
lran'la Trirkistan, daha doSrusu lranhlar'la Turkler arasrndaki iligkilerin kesin baglangrg tarihini tespite guphesiz imkAn yoktur. Ancak bu iligkilerin her zaman dostluk qergevesi iginde cereyan ermedigi, iki roplumun srk srk savastrg,r, lran edebiyatrnur 0nlu eseri $ehndme'de bile dcstani bir hava icinde hiknye edilmigtir. Zaman zaman lranhlar ve Ttirkler'in Bizans'a kargr ittifak halinde olduklarr da gonilmektedir. Sasani lmparatorlutu'nun Bizans ile mticadelelerinde, Trirkler'le olan ittilakrn onemli rolti oldu$u bilinmekredir.t2s ltrifakrn bozuldu$u zamanlara rastlayan Bizans-lran mticadeleleri esnasrnda ise Turkler'in Hazar Denizi kryrlarrna kadar sarktlklan gdzden kagmryor.t26 Ama butun bu dostqa ve dtigmanca iligkiler sonucu, aqrk olan bir sey varsa, o da iki tarafin srkr bir kulttir ahgverigi iqine girdikleridir. Buyuk Hun lmparatorlugu zamanrnda, tahminen M.O. 200'lerden itibaren bu kriltur iligkilerinin daha da yakrnlagtr$r, Orta Asya'nrn muhtelif gehirlerinde kurulan lran ticaret kolonilerinin bu yakrnlagmayr kolaylagtrrdrf,r ve lran kUltrirunUn buralarda tanlnlp yayrlmasrnrn saflandr[r anlagrhyor.l2T 124 {-')gt'1,
127 ltu konulnrda genig bilgi iqin Rarrhold'unkinden bagka gunlnra da brrkrlmah-
84
Tiirk-lran iligkisinin bu gekilde yoSunlagmasrnrn sonunda, lran etkisinin bilhassa Gdkttirkler devrinden itibaren daha gok arttrgr ve Qin, Hind etkilerine rakip hale geldiSi mugahede olunuyor.r2s Fakat burada bizi asrl ilgilendiren, lran'rn Trirkler 0zcrindeki dini ctkileridir. Sasani lmparatorluSu'ndaki dini mucadeleler srrasrnda resmi din ZerdUgtilik kargrsrnda lran'da bannamayan Maniheizm ve Mazdekizm gibi, Zerdtigtili$e bir sosyal tepki olarak do$an lran dinlerinin mensuplan, daha 6nce Zerdristiligin yaptr$ gibi, lran-Qin kervan yollan vasrtasryla qeEitli Orta Asya ve bu arada Turk topluluklannrn bulundu$u memleketlere srf,rnarak kendi inanqlannr y^ymaya bagladrlar.r2e Bunlann yaydrklan dinler arasrnda Turkler'e en evvel nufuz edenler, Zerdugtilik ve kronolojik olarak Maniheizm'den once ortaya qrkan Mazdeizm'dir. Sasaniler'in son zamanlannda, yani VII. yuzyrlrn baglannda lran dinlerinin bu s0retle Orta Asya'ya do$ru yayrhga geqmesi, Sof,d ve Baktriyan bolgelerincle daha once mevcut oldufuna igaret edilen Budizm'i zayrflatarak silebilmigti. Bdylece bu sahalar soz konusu yuzyrlda Zerdugtligin hikim oldu$u yerler haline gelmigti.r30 Buralarda yagayan Turkler, daha once lran krilturune girmig olduklanndan Zerdri$tiliSi kolayca benimsediler. 630'larda bu mrntrkalarda dolagan Hiouen-T'sang, Budist mAbedlere gok seyrek rastlandlglnr, bunlann bos oldu$,unu, grinkri Zerdrigtiler'in Budist rahipleri engellediklerini bildirmektedir.r3l Onun bu ifadeleri, adr gegen bolgelerde ardrn P Aalto, "lranian Contact of the Turks in Preislamic times", ST, l97l), s.29-37; Ogel, a.g.m., s.357-358, 359. Burada, Ahay b6lgesindeki bazr kurganlarda yaprlan kazrlarda, lran modasrnr yansrtan elbiselerirr bulundugu kaydedilmekrcdir. 128 Togan,6iriS, s.,19-50, Bombaci, s.36; Ogel,
ftrh
Kult0rri, I, 56.
129 A.g.r.. aynr yerdc.
130 Grenard, s.581 Barthold, s.541 ZerdUstilik hakkrnda bkz. Geo Widengren, Les Raligions ilz I'Iran, Paris. 1968, s.79-l j2;J. Duchesne-Guillernirr, "l-lran Anrique et Zoroastre", Histoire des Religions I, s.625-694.
lll
Barthold, s.55,
85
trk Brrdizm'in laal bir durumunun kalmadrtrnr gosteriyor kabul edilebilir. Btrnunla beraber, Zerdugtili$in buralardaki durumu ve Ttirklcr arrasrnclaki gcliqrncsi hahkrnda daha lazla bilgiyc sahip defiiliz. HattA bu dinin MAveriunnehir'in dof,usunda yayrhp yayrlmadr[rnr bilmiyoruz. Ancak Barthold, Temim b. Bahr adh bir Arap seyyahrnrn verdigi bilgilerden hareketle IX. yrizyrldan 6nce Uygurlar arasrnda Maniheizm'in yayrlmasrndan evvel MAverAunnehir'de Zerdrigtili$in hdkim oldutunu, sonra bagkentten baglayarak yavag yavag Maniheizm'in giig kazandrlrnr kaydetmektedir.r32 Barthold, Hirezm bdlgesinde de Xl. yuzyrla kadar 6nemli gapta lran etkisinin, dolayrsryla Zerdugtili$in mcvc0diyctinc kanidir.r33 Ne var ki btitrin bunlar bu dinin Tiirkler'deki yaygrnhk derecesini ve ne olgtide etkili oldu$,unu anlanraya yeterli bilgilcr dcsildir, Atrcak, agafircla goriilcccgi rizere, Abbasller zamanrnda VIll.-lX. ytizyrllarda Horasan ve Miverd0nnehir bolgelerinde cereyan eden birtakrm olaylar, Zerdtigtili$in Turkler arasrnda pek de kugtimsenmeyecek bir taraftar kitlesi toplayabildi$ini gostermeye yarar niteliktedir. Yine bir lran dini olup Vl. ytizyrlda ortaya qrkan ve lran'da Zerdugt dinine ba$h devletin a$rr baskrlanna mdruz kaldr$r iqin kendini Orta Asya'ya atan Mazdeizm'in Turkler iqindeki durumuna dair bilgilerirniz de Zerdugtiliginkinden farkh de$ildir. Bu sonuncunun So$d ve Baktriyan bdlgelerine ntifuzundan fazla bir zaman geEmeden, yani VlL ytizyrhn baglanndan biraz sonra, Mazdeizm de aynr yerlere sokulmug,r3a hatta MdverA0nnehir'c geEerek Semerkand ve $ag gehirlerine, Siriderya boylarrna yerlegmigtir.r3s Hiouen-T'sanglrn gdrgiiye dayanan gehadeti, 132 A.g.e., s.70; nynr yazar, fiirhistan, s.2f3; Xll. yUzyrl cog,rafyacrlarrndan ldrist'nin bir ifadesi de Rarthold'u destekleyici mahiyettedir. ldrlst'ye g6re , Dokuzofuzlar Zerdti5t dinirri rakip edlyorlardr (bkz. Gtograplie d'Edrisi, tercUme P Arn€dceJaubert, Paris, 1836,
l,491).
I33 Bkz. "Kharizm", EIl. 134 Bkz. Eberhard, "Qin kaynaklanna g6re Garbi ve Orta Asya halklarurrn medeniyeti", rM, VIII I (1940-1942),s.l75. 135 Grenard, aynr yerde; Barthold, Htristiyanlft, s.58. Banhold bir m0ddet sonra 86
Vll. yuzyrhn ortaslna do[ru Mazdeizm'in de Zerdiigtilik yantnda yer aldrgrnr ve onun gibi, gidebildigi her ycrde Budizm'in hAkirniyetini krrdrfrnr gostermektedir.r35 Kultandrklirrr ifadclcr pck aqrk olrnaurakla l:crabcr, l]izarrrs vc daha gok Arap kaynaklan, yine cle hangi Ttirk topluluklarr araslnda Mazdeizm'in bulundu$unu tayine az gok yardrm edebiliyorlar. VI. ytizyrlda Batr Gokturkleri'ni ziyaret eden Bizans elgisi Th€ophilacte Simocatta'nln, onlann atege tazimine dair bir kaydrr3T ve bazr di$er ipuglan, hemen hemen buttin aragtrncrlan Batr Gokturkleri'nde Mazdekizm'in mevcudiyeti fikrinde birlegtirmigtir, lnostrantsev, Grousset, Ligeti, Giraud ve benzeri ilimler, qok eski zamanlardan beri tran ktilttirti hdkimiyeti altrnda bulunan bu bolgelerde yagayan Ratr-Gokturkleri'nin Mazdeist olduklarrnr kabul etmektedirler.rss Gergcktcn Mazdeizm'in VIl. ynzyida SoSd, Baktriyan ve MAverAunnehir'de varlt!,tntn tespiti, bunu kuvvetlendiren bir durumdur. Qunkti Batr G6kturkleri'ni bu genel gerqevenin drgrnda saymak igin bir sebep yoktur. Ancak Giraud, DoSu Gokturkleri'ni hakh olarak bundan mustesnA tutmaktadtr. Zira Maz' dekizm Orhun bolgssine kadar erigebilmig olsaydr, Orhun Kitibeleri'nde bu dinin temel inanct olan atege taPma ile ilgili birtakrm izlerin bulunmast gerekirdi, ki boyle bir 5ey s6z konusu degildir.r3e Mazdckizm'in r:stnnlogri Maniheizm'e kaptrrdrgrm belinmektedir. Ancak bunun nasrl cercysn crti$ine dair bir agrklamada bulunmaz. Mazdekizm hakkrnda dcrll t.plu bllgl lqlr bkz. wdcrrgrcn, r.l.tl-15 t; t)uclrr:srte'(itrlllctrrln, "lil:gllse Sassanide et le Mazd€isrnc", llisloirc drs Rcligitrns 2, Paris, 1972, s'1-29 ' 136 Grousset, Traces, s.71'72, 73; N. Togan, s'38' 137 Chavannes, Documcnts, s.248.
l3g K. lnostrantsev, Esfti lorhlerin Inanllart llahhmda Birhaq -5d1, tercume A. lrrarr, Mahalele r ve lncelemeler, s.488-489; Grousset, LEmpirc des Steppes, s.129; Ligeti, I, l14; Giraud, s.l0l. F Nau da, Cincedeki moni kelimesinin sa-
nrldrgr gibi Maniheizm'in kurucusu Mani demek olmayrp aksine, Mazdekist
l).:; ku,"tz. Huduau'l_Alem yazan, Gerdizi Idrisi XI ve hatta Xil. yuzyil lslim coSrafyacrlan,'eKrrgrz_ Iar, Kimekler,Macarlar ve benzeri rurk toplulukla.nda, a[9e ibadet edildigini ve ol'lerin yakrrdrgrnr kaydetmek sfrretiyrl, adrnr anmadan, Mazdeizm'in mevcudiyetini haber vermektedirler.ra' cunkri yuka.da da belirtildi$i tizere, Mazdeizm'in ana esasr ateg ibadeti olup olti yakma adeti de bu dinin gereklerinden sayrlmaktadrr. ral grbi IX, X,
vlll-lx.
yuzyrllarda, Abbasi hdkimiyetindeki Horasan ve bilbir seri isyan, Zerdug_ tilik ilc be rrrbcr M:rzdckiznr'in de buralarda yagayan Turk roiluluklarurda hayli tarafrar topladrflrnr ortaya koymaktadrr. Bilindigi uzere, Emevi Devleri'nin yrkrhp Abbasi hineclanrntn igbagrna gelmesinde en buyuk hisse, Horasan'da ba$lattrgr ilrtilellc Ebu Mtislim Horasani'ye aitri.ra2 Bu konumunun sa!,ladrgr birtakrm avantajlar, EbO Muslim tarafindan bol bol kullanrhyor, kendisini baf,rmsrz harekete sevkediyordu. Onun gittikge bir tehlike haline gelecefini gdren halifelik makamr, adr hassa Mdveriunnehir'de meydana gelen
l.l0
Mervczl, Ebvabf 3-5ln ve't-Ttirh, metin ve lng. terctrme V Minorsky, Londra, 1942, s.2.ltt; lbn llusta, el-A'Iahu'n-Neftsc, ngr. de Goeje, Leiden, 1891, s.l.l2; Ilud0ilu'l-Alan, faks. negr. VV Barthold, Leningrad, 1930, v. l7b; Gerdizl, Zeynu'l-Ahhor,llrrnhold'trrr ()tgct
l+t t)lti
yakrna
itlcrinin eski llind'de de mevcur oldufu nrdlumdur. Fakar
Acle-
tirr Mazdchizrrr'dc lruluur'asr, 't'tirkler'dcki bu idctin bu sonuncuyla ilgili olmasrnr daha mantrkh g6stermekredir. Ayrrca Vl. yozyrlda ortaya qrkan Mazdeizm'in, trpkr Maniheizm gibi, tegekkulu esnasrnda Hind dinlerinrlen hazr geylcr aldrgr bili.mcktedir. Bu itibarla Mazdeizm'deki bu aderirr Itind
karrahyla bu dine geqrigini dUgirnmek de mfimktnd0r. B. Ogel de Turkler'_ olrtr yakma idetini Mazdeizm,le alakalr 96rmektedir. Ona 96re bu adet, ilk defa Trirkler arasrnda, Altaylarln kuzeyi ile yenisey Haviasr'nda ortaya qrkmrgtr ve buralarr Krrgrzlarrn yurdu idi (bkz. Esfti rurh-lran KiiI-
dcki
ttr
lli$hilcrt, s.360). ogcl'c gdre bu ddct G6kturkler'cle de vardr (bkz.
a.g.m., s.361-362).
l4i
88
Bu onemli olay iqin msl. bkz. pK. Hirri, siydsi vc Kiiltiirellslam r4rihi, tercfime S. Tug, lsranbul, 1980, It, 43i-440i lrene Melikoff, Abu Muslim, Le porte_ hache du Khora*rrn, paris, 1962, s..f5-50 vd; H. Dursun yrldrz, lslamiyet ve I0rhlar, tsranbul, 1976, s.,19-52 vd.
geqenin ortadan kaldrnlmasrnr devletin seldmeti iqin gerekli bulmugtu. Nitekim Eb0 Mrislim 755 tarihinde ortadan kaldr' nldr.la3 Onun oldrirulmesi, Horasan ve Mdveriunnehir'de VIlI. ve IX. yuzpllar iqinde birbirini takip eden ve Abbasi Devleti'ni yrllarca u!,ragtrran birtakrm isyanlann patlak verlnesine sebep oldu, ki bunlar temelde eski Zerdugti ve Mazdekist qevrelere dayanryordu.l4 lgte bu isyanlar yakrndan incelendiginde, bunlann qrktr$ bolgelerde yagayan CeSitli Turk zumrelerinin genig qapta harekata katrldrklan mtigahede edilmektedir. Turkler bu cumleden olmak uzere, Sindbnd (755), Trirk lshak (757), Ustiicl-r Sis (767), Mukanna (770-782), Rafi' b. t-cys (806) ve nihayct Babek Hurremi (Bl9-838) isyanlannda dnemli roller oynamrglarclrr. tsu olaylar hakkrnda bilgi vcrcn kaynaklar, bagta bizzar Ebo Muslim'in kendinin ydnetti$i ihtilal dahil, hepsinde de Horasan ve Miveriiinnehir'deki Zerdtigti ve Mazdekist Trirkler'in payrna igaret etmektedir.lat Ayaklanmalan hazrrlayan 9ahrslann, harekete geqmeden once, Zerdtigti ve Mazdekist Trirkler'le temasa geqtikleri ve bunlar araslna propagandacrlar gdndererek kendi taraflanna kazanmaya Eahgtrklan ve bunda baganya ulagtrklan goriilmektedir. 143 Hitti, Il, aynr yerde; Melikotf, s.50 vd. 144 Mdlikoff, aynr yerde. Bu konuda daha genis bilgi ve bibliyografya iqin gunlara bkz. A. Ya5ar Ocak, Baballer lsyanr, s.152'154; aynr yazat, Osmanlt Toplumun'ila zrndthlar ve Millhidler yahut Daircnin Dt5tna Qiunlar: lstanbul 1999, TV Yurt Yayrnlan, 2. bs. s 19-25.
145 Bu hususta hemen b0t{n Arap ve Fars kroniklerinde kayrtlar bulundutu gibi, bagta €l-Fihrist olmak irzere el'Farh, el-Milel vc benzcri lanrnmrl nrezhep' ler tariht kaynaklannda ve asrl Nizamolmuk'un siyasetnamcsi'sinde dnemli bilgiler vardrr. Aynca bu oliylann Zerdnstilik ve Mazdekizm ilc alakasr ve di' nl y6nden incelemesi icin 6zellikle gu eserlere bagvurmahdtr: E. G. Browne, A Literary History oJ Persia, Cambridge, 1928, l, 308-336; G. H. Sadrghi' Les Mouvements Rcligicux lranicns aulle ct lllc Sidclcs del'Il(girt, Paris, 1938' Ayrrca bkz. Michelangelo Guidi, "Mezdek", EII. olaylann Torklerle iligkisi agtsrndan gu aragttrmalara da bakrlabilir: KoprohizAde, BeLtdsiligin MenSelcri, s.124-125 vd; aynr yazar, Ttthiyc Tarihi, lsunbul, 1923' l' 78' 79' 90'9ll Barthold, lslam Mcdeniyeli Tarihi, terctme ve iliveler: E KoPrul0' Ankara, 1963, 2. baskr, s.175; Melikoff, aynr yerlerde; Ocak, aym yerlerde.
89
Eb0 Muslim ihtilalini hazrrlarken, daha gok lranh ve Ttirk Zerdigti ve Mazdekisr unsura dayanmrgtr.rtr Eski bir Mazdekist olan Sindbad\n taraltarlannrn dnemli bir krsmr, yine Mazdekist Turkler'den oluguyordu.taT Ashnda lranh oldugu halcle, propagandasrnr MAverdrinnehir'deki Zerdtipti ve Mazdekisr Turklcr arasrnda yapttgr irgin Tilrk lAkabrnr alan lshak'rn go$u taraltarlan da Ttirklerdi.la8 Horasan'da bir isyan glkaran ve eski bir Zcrdugti olan Ustid-r Sis'i, 09 y0z bin civarrncla bir Oguz kitlesi destekliyordu.rae On iki yrl muddetle Abbasi Devleti'ne dayanabilen Mukanna'ise, butun bunlardan daha genig gaph ve stirekli bir hareket meydana getirebilmig, onun en hararetli destekleyicileri Halag Trirkleri olmugtu.lso Rdfi'b. Leys, Miver6unnehir'deki isyanrnda genig olgtide Dokuzo$uzlar ve Karluklar'dan faydalanmrgtr.r5r Nihayet sonuncu olarak Mukanna'dan da daha uzun mriddet Abbasi Devleti'ne dayanabilen Babek Hurremi ise, Azerbaycan'da tam yirmi yrla yakrn Mazdekist Turkler'den yardrm 96rmugtri.t52 Kronolojik olarak ozetlenen 9u bilgiler, VIII.-IX. yrizyrllarda Miverdtinnehir'den tA Azerbaycan'a kadar genig bir saha iginde yagayan O$uzlar, Dokuzo$uzlar, Halaglar, Karluklar ve benzeri muhtelif Tlirk zrimrelerinin ne olqtide Zerdrigtili$in ve Mazdekizm'in etkisi altrnda bulunduf,unu g6stermeye yeterlidir sanryoruz. Bu hareketlerin, dzellikle Mukanna' ve Babek hareketinin uzun yrllar Abbasi Devleti kuwetlerine bagan ile kargr koyuglannda bu savaggr Ttrrkler'in btryUk payr oldu$u 146 M6likoff, s.47-49; Ocak, aynr yerlerde. 1,17
Nizimtrlmulk, Siyasetnttme, ngr. M.A. K6ymen, Ankara, 1976, s.225-226; Melikoff, s.55.
148 lbn'un-Nedtm, s.497; MClikoff, s,56. 149 Kopr0ltzAde, Behtagtlifin MenSe'leri, s.125; Melikoff, aynr yerde; J. H. Kramers, "Ostad-Sis", EII.
150 Abdulkahir el-Bagdadt, el-Farhbeyne'l-Frrah, n9r. M. M. Abdulhamid, Kahire (tarihsiz), s.257-258; aynca bkz. koprrrltzade, aynr yeide; M€likoff, s.57.
aqrktrr. Oyle anlagrhyor ki, halifeligin giddetli rakip ve baskrlanna maruz kalan, lran'rn onemli merkezlerinden grkma Zerdugti ve Mazdekist liderler, kendi dinlerine mensup Turkler'in yagadr$r topraklarda rahat yuzri g0ruyorlar ve ilk frrsatta onla, rr ayaklandrrarak halifeligin otoritesini krnna teqcbbtisuncle
bulunuyorlardr. Sonuq olarak denilebilir ki, gerek Zerdugrilik gerekse Mazdckizm, Turkler iginde genip bir r.arafrarlar kirlcsi cldc cclebilmigti. Biraz mubalaSah olmakla birlikte, UstAd-r Sis'in errafina rig yriz bin Zerdugti OSuz Turku'nu toplayabilmesi, bu taraftarlar tabanrnrn ne kadar genig oldu$unu gdsterecek niteliktedir. Zerdugtilik ve Mazdekizm'in Osuzlar arasrnda mevcudiyetinin tespiti, bilhassa Anadolu agtsrndan 6nem kazanmaktadrr. Zira lslAmiyet'in kabulunden sonra da goqebe kabileler arasrnda hala kahntrlan bulunan Zerdugti ve Mazdekist etkiler, daha ziyade O$,uzlar vasrrasryla buraya nakledilmig olmahdrr. Bu nakil iginde krsmen de Halag ve Karluklar'rn payr dugunulebilir.
Maniheizm MilAdrn III. yuzph iEinde, krsmen Orta Do$u'nun, eski Mezopotamya dinleri, Gnostisizm, Musevilik gibi muhtelif eski inanglanndan, krsmen de Budizm gibi Uzak Do$u dinlerinden olugma bir senkretizm halinde, Sasani lran'rn resmi dini Zerdtigtilige dini-sosyal bir tepki geklinde Mezoporamya'da artaya grkan Maniheizm,rs3 daha ilk zamanlannda devlet tarafrndan ve Zerdugtiler'ce mahkfim edilerek baskrlara ve takibata u$ratrlmrptr. Bunun sonucu, lran'da gizliden gizliye taraftar toplamakla birlikte, daha gok Anadolu, Suriye ve Orra Asya'da yayrlma imkinrnr bulabildi.ts Maniheist din adamlan, buralara yayrlarak propagandalanm siirdurduler. Aradan fazla bir zaman 153 Henri-Charles Peuch, LeManichtisma, Paris, 1949, s.69; aynr yazar, "Le Manich€isme", Hisaoire des Religions,2, s.551. 154 A.g.e.,s.54I-547.
geqmeden, 6nce Horasan, sonra da Miveririnnehir'de ilk Maniheist topluluklar olugtu,ls5 Ancak Maniheizm'in Asya'nrn daha
VII. yrizyrhn son yrllarrnr beklernek gerckti. llk dcfa 69,1 yrhnda, DoSu Trirkistan'rn einliler tarafrndan zaptedilerek Kiggar-Ku ga-Karagar kervan yolunun meydana geliginden sonra, Maniheizm'in ein'e girdiSi goniltiyor. 732 yrhna kadar gegen mriddet igerisinde, bagkentte az qok taraltar toplayan bu yeni din, bu tarihte ein'de resmen propaganda yapmak, Ayin ve ibAdetlerini serbestge icra ve mAbed ingi etmek hakkrna sahip oldu. Bu tarihten sonra da, muhtelil zamanlarda Maniheistler Qin'e ntifuz ettiler. s Ancak eldeki bilgilerden bu donem iginde Maniheizm'in bu rilkede bagkent ve etralrndaki belli bir gevreye munhasrr kaldrSr ve arasrra hukOmetge takibe u[ratrldr$r igin, halk arasrnda genig bir tabana yayrlma firsarr bulamadr$r goruhiyor. lgte Uygurlar da henuz Ottiken'de iken Qinliler vasrrasryla Maniheizm'i tanrmrglardr. Bu defa yeni bir dine girig, gimdiye kadar olanlann bagka trirlUsri cereyan etmig, yani Maniheist propagandacrlar Uygurlar'rn yanrna gitmemigler, ama Uygur ka$anrnrn Qin'e yaptrgl bir sefer mtnaseberiyle Uygurlar Maniheizm'le temasa gelmiglerdir. Kaynaklann belirtti$ine g6re, T62 yrhnrn sonlarrna do$ru, Qin hUkumdan bir isyanr bastrrmak uzere Uygur kaSanr Bo$ti'den yardrm istemigti. 86g{r Ka$an isyanrn grktrgr Lo-yang Sehrine giderek olayr bastrrmrgtr. G69ebe geleneklerine g6re, yardrmrn kargrhsr olarak Sehrin ya$ma ettirilmesi gerekiyordu. Uygurlar buna uyarak yaSmayr gerqeklegtirdiler; fakat Otuken'e donmeyip krsa bir muddet igin orada yerlegtiler. lgte onlann bu geqici ikametleri, Maniheist misyonerlerle tanrgma ve onlann dinini o$renme firsatrnr saflamrgtr. Maniheizm'e btiyrik bir ilgi duyan ve ihtidA etmek isreyen Bogtr Ka$an ,763 yrlrnda bu dini dgretccek rahipleri de beraberine alarak OtudoSusuna yayrlabilmesi igin,
1
155 Peuch, Le Manicheisme, s.65. 156 E, chavannes-Paul Pelliot, un Traitc Mtnich&n Rctrouvd cn chinc, paris, 1912, s.182; Peuch, a.g.c., ayn yerde; aynl yarar, Lc Manichdsmr, s.5.f5.546, 92
ken'e dondii. Bdylece o, hem kendi Maniheizm'i kabul ediyor, hem de gevresindekilere kabul ettiriyordu.lsT 3n suretle yeni din, Uygur Devleti'nin resmi dini olmugtu. Yalnrz bunun ilk zamanlarda tabiatryla B6$u Ka$an ve qevresine munhasrr kaldr$r ve halka inemedigi bir gergektir.rss Bununla beraber, Maniheizm Uygur Devleti'nin resmi dini olmakla dogugundan bu yana ilk defa bir devletin deste$ini saSlamrg bulunuyordu. Nitekim Uygur hrikumdarlan, B6$tr Kaf,an'dan sonra da bu dini destekleme$e devam etmigler, hatti Qin'de yayrlmasr igin buytik gayret gdstermiglerdir, Chavannes ve Pelliot'ye gdre, 806 civannda Uygur idari qevrelerinde iyice nufuz kazanan Maniheistler, devletin elgisi srfatryla Qin'e gidiyorlar ve devlet iglerinde genig qapta sdz sahibi oluyorlardr.tse Boylece Uygurlar siyasi griglerini kullanarak Qin'de, bagkent de dahil, bazr buyuk gehirlerde yeniden Maniheizm'e propaganda ve faaliyet hakkr tanrttrrdrlar; mibedler yaptrrdrlar. Uygur baskrsr ister istemez Cin hukumdarlannr ulkelerindeki Maniheistler hakkrnda daha musamahakar dav157 Btitun bu anlatrlanlar, S0S-821 tarihleri arasrnda huk0m sirmtg bir Uygur kaganr zamanrnda dikilen meghur Karabalgasun kitabesinin Qince metniyle (bkz, Chavannes-Pelliot, s.2l,t), Uygurca bir metne dayanmaktadrr (bkz. Tekin, "Mani dininin Uygurlar tarafindan devlet dini olarak kabulu", TDAY, 1926, s.5-6). Bu konuda bUtin aragtrrmalarda yayrnlanan bilgi ve yorumlann temeli de bu iki metindir (msl. bkz. Banhold, Dersler, s.63; Grousset, IlEmpire des Steppes, s.173; lnan, Samanizm,6-7). Ayrrca B6tn Katan'rn Maniheizm'i kabulrtne dair ilgi gekici bir menkabe de tetekkUl etmigtir. Buna gdre, kagan gece gadmnda yatarken, nurlar sagarak igerl giren semavt bir krz, Ma. heizm'i ona telkin ve kabul ettirmigtir (tafsilat icin bkz. G6kalp, Tttrh Medeniy e ti Tarihi, s.7
2 -7
3).
158 lnan, s,7; Tekin, s.9. Z. Velidt Togan, Meghed Kuttiphanesi'nde bulduSu lbnul-Fakih Hemedanl'nin mufassal Kitab'ul-Buldan ntshasrna istinaden Vlll. ytrzyrlda Uygur memleketinde seyahar eden Temim b. Bahr'dan naklen 746759 arasrnda huktm s0ren ve 86g0 Katan\n selefi olan Moyungur Kagan zamanrnda Maniheizm'in mcvcut oldulunu belirtiyor (bkz. "lbn al-Fakih'in
T0rklere dair haberleri", Bcllcten, XII (1948), s.l,l). Maniheizrn'in Ttirkler arasrnda yayrlmasrna dair bazr g6r0gler igin bkz. Bazin, "Etat des discussions
sur la penCtrarion du Bouddhismc et du Manich€isnre en milicu turc", s.229.240. I
59 Chavanncs.Pelliot, s,215-216; Grousset,
s. I
73.
93
ranmaya zorladr.ls Ashnda Uygarlar'rn bu siyasetini, ein'in iq iglerine m{rdahale igin bir arag telikki etmek daha do[ru gibi
g6rtinriyor. Ne var ki Uygurlar\n Maniheizm'i Qin'de himaye siyaseti fazla devam etmemig, 840'lardan sonra Ottiken Devleti'nin zayrflamasryla Qinliler yeniden bu dini baskr altrna almtglardrr.tsl
Uygurlar'rn Otuken Devleti'nin yrkrhprndan bir muddet sonra Kan-su ve Tirrfan taraflanna gelerek yeni bir devlet kurduklanna ve eski dinleri Budizm'e tekrar donduklerine yukanda tcrnas edihnigti.162 Esasen Maniheizm'in kabulunden sonra halk tabakalan arasrnda Budizm'in ramamen kayboldulunu dtgtinmek yanhg olacaSr gibi, yeni kurulan Uygur Devleti'nde Maniheizm'in blisbritrin ortadan kalktr$rnr varsaymak da yanhg olacaktrr. Her iki dinin yanyana -bazan birinin, bazan otekinin azrnhk halinde- mevcut oldulunu dugtinmek daha dogru gorunuyor. Zaten aragurmalar da bunu teyid eder mahiyettedir.r63 Bu durumda A. lnan ve g. lbkin gibi bazr aragrrncrlann, Uygur halkr arasrnda Maniheizm'in pek yayrlmadr$rna dair fikirlerini kolayca kabul ermek mrimkrin olmayacaktrr. Onlann bu fikirlerini, yukanda da igaret edildigi rizere, adr gegen dinin kabul edildigi ilk yrllar iqin gegerli saymak bizce daha uyg,un olacaktrr. tladcli zatrnda, Manihcizm gibi daha do$ugunda Budizm'den etkilenen ve yayrldrSr her yerde eski inanglan kolayca kendine mal edebilen yayrlma kabiliyeti genig, senkretist bir dinin,ttr Uygurlar'da fazla yayrlmamrg olduSunu ilcri siirmek zordur. Zaten, Maniheist misyonerler de halka dinlerini kabul ettirebilmek igin daha dnce mevcut Trirkge Budist tabirleri kullanryorlardr. Hatti Maniheizm Uygurlar'da
X. yuzyrl lslAm co$rafyacrlannrn haberleri, Uygurlar iginde Maniheizm'in oldukqa yayrldr$rnr gostermektedir. lbn Hordadbih ve Kudime b. Cafer, Uygurlar'rn bir krsrnrnrn Mazcleist, bir krsmrnrn da Maniheist olduSunu;166 lbn,ul_liakih, go_ ,,Mani'nin $unun, \g-ndi tabiriyle mezhebi,'ne mensup bulundu$unu;157 Mes'fidi ise Maniheizm,in sadece Uygurlar,a mah_ sus oldu$unu kaydediyor. r6E IX. yrizyrlda Uygurlar'rn yeniden bUyuk gapta Budizm,e donmelerine ra8men Maniheizm'in, XIIL ytizyiia Mo{ollar,rn kesin darbeyi indirmelerine kadar ein Turkisianr,nda i da otsa mevcudiyerini korudu$u, fakat bu yrizyrldan iribaren artrk tamamen silinmeye yriz tuttugu anlagrlmaktadlr.r6e Buraya kadar verilmeye garrgrlan krsa tarihqeden de anlagrlacatr uzere, lran'rn bu dikkate $ayan dininin genelde UyiurIar'da hatr' sayrlrr bir yaygrnhga sahip oldugu-ve vrrr. iti"zyrlrn ikinci yansrndan itibaren hig olmazsa xlII. ynzyila-kai"r varhsrnr muhafaza ettigi sonucuna varmak icabediyor. Begytiz yrlhk bu fevkalade uzun mriddet iginde Maniheizm,in Uyiur_ lar tizerinde gok koklli ve derin etkileri, 6zellikle iqtimai ve kulturel alanda hisrl ettisi onemli desigiklikler olacagr tabiidir. $irphesiz ilk zamanlarda et yiycn gogcbc ve savi5Er bir toplumun, et yemeyi ve adam 6ldormeyi yasaklayan bu gehirli dinine ahgmasr pek kolay olmamrgtrr. Bununla uirtikte Ti3,lerden 840'lara kadarki 80 yrla yakrn bir zaman, onlara yeterli ahgkanhsr az gok saglamrg olmarrdrr. Zira bu mticrdet icincre 165 Barthold, s.73-74. 166 cl-Mesdlift vel-Memalih, ngr. de Goeje, Leiden, lgg9, s.20-21; Kitabur-Harac (aynr eser iqinde), s.312. Bu yazarlar, Maniheist karprhgr zindih ue zendiltha kelimesini kullanmaktadrrlar.
167 Kitabu'l'Buldan (muhtasar nirsha) ngr. de Goeje, Leiden, 18g5, s.329; yazma mufassal nushadan naklen Togan, "lbn al-ra[ih,in T'rklere dair haberleri", s.l3; Yakut'ul'ilamevr, Mu'ccmur-Burdan n$r. L' w0srenlcrd, r-eipzig, ltr66, r, rt40.
168 MurAcu'z-Zeheb nsr. M. M. Abdulhamid, Kahire, 1964,l,l3l_132. 169 Pcuch, I.e Manichtisme, s.546-547 .
Uygurlar, Maniheizm aracrlr$ryla lran'rn eski yriksek kulturunu daha yakrndan tanlma firsatrnr bulmuglar, So$d yazrsrnr ve bu yazryla yazrlmrp dini edebiyatr kabullenmigler, giderek yerlegik hayata gegip zamanla yuksek bir kriltur seviyesine ulagmrglardrr. Hatta bazr aragtrncrlara gore, XIIL ytizyrla kadar oteki Turk ve Mogol kavimlerinin terbiyecisi olmuglardrr.rT0 Meseleyi bu muspet cepheden almayanlar da vardrr. Daha o devirlerde bazr lsl6m kaynaklannda, Uygurlar'rn Maniheizrn'e girdikten sonra zindeliklerini ve savaggrhklannr yitirdiklerini dile getiren satrrlara rastlanmaktadrr.lTl Bu mtigahede bir dereceye kadar doiru olsa bile, gergekte Uygurlar'rn Budizm sayesinde oldugu kadar Maniheizm sayesinde de devirlerinde yuksek bir medeniyet seviyesine ulagtrklannr gdzden uzak tutmamahdrr. Budizm doneminden oldu$u gibi, Maniheizm d6neminden de Uygurlar'dan hatrn sayrlrr bir metin koleksiyonu kalmrgtrr. Sotd alfabesiyle Uygurca yazrlmrg bu metinler, birtakrm ilAhi ve dualar, inang esaslan 6$reten kitaplardan ibaret olup sade dil aqrsrndan defil, Maniheizm'in Orta Asya'da aldr$r gekli belgelemesi itibariyle de ayn bir 6nem tagrmaktadrr.tT2 Maniheizm'in Uygurlar'da ne olgude koklu etkiler brraktr$nr anlamak igin, yukanda bahsedilen Bdf,ri Ka$an\n dine girig menkabesiyle, C0veyni tarafindan kaydedilen menge' efsdnesine bakmak yeterlidir. Her ikisinde de Maniheizm'in ana unsuru olan nur (rgrk) motifinin ne kadar kuwetle vurgulandrf,rnr gormemek mtmkun de!,ildir. t73 170 Hamilton, s.6; Ogel, filrh Kuh0ni, l, 98-99.
I7l
Meseli Cihiz, Uygurlar'rn Maniheizm'e girdikten sonra, eskiden hep yendikleri Karluklar'a devamh maglup olduklannr ileri srirmektedir (bkz. Barthold, s.69). Barthold bu iddiayr dolru bulmaz (bl<2. a.g.e., s.70-71).
172 Kdpnilrizidc, Trirft Edcbivau larihi, lsranbul, 1926, s.,17 vd; Tekin, t./ygur l:
Burada bizi ilgilendiren ise, Maniheizrn'in bu kuwetli etkisinin Anadolu'ya da goElerle intikal edip etmedigi meselesidir ki, bu grighi tesirlerin gdgler vasrrasryla Anadolu'|a hgrndrsr'a ve bazr Turk tarikarlannrn tegekkriltindeki onemii payrna
iaktiyle F Kop^ilu dikkati gekmig,lTa daha sonraki aragtrrmalar
da bu hususu t_eyid konusunda onemli sayrlabirecek sonuglara ulagm6lardrr.tTs
Hrristiyanhk Ashnda pek fazla bir yekon tutmayan ve gurada burada tek tek riviyerler halinde rasrlanan kayrtlar, az da olsa muhtelif devir-
lerde orra Asya'da bazr ktiquk Turk toplulukla.nrn Hrristi-
yanhgr kabul ettiklerini gosreriyor. Bu Hriistiyanrrk, ortodoksluk mezhebine tepki olarak dofan Nestorilik gerqevesinde
bir
Hrristiyanhktrr. yrhnda toplanan uguncu Efes Konsili'nde sapkrnhkla .-132 (herezi) itham edilen lstanbul patrifi Nesrorius'un fikirleri etEJsdnesi, DICFD, VII;2 (1948), s.2O_22; Roux, Faune, s.360-362, 356_366. (Bu efsdnenin Maniheist etkilerle ilgisinin mtnakapasr igin dzellikle son ikisi, ne bagvurmahdrr).
l7'l
Banhold-K6pruhi, Isram Medeniyeti rarihi,s.gg vd. K6prurn burada bir 6rnek olarak Bekta5iligin temel prensiplerinden "erin, dilin ve berin muhafazasr,, kaidesini ele atmr5trr, ki, bunun gergekten Maniheizm'deki -a!rza, ele ve bele mohfir" geklinde ifade edirebirecek oran fiq muhir prensibinden ba5t
175 Meselil K6prulu, sivas taraflarrna yerregen uygurrar'rn, bir sava5 esnisrnda on bin srlvari grkaracak kadar kalabarrk oldullarrnr bclirtiyor irrr.r. rrrurul, s.89). I. M€likoff da bir yazrsrnda Anadolu'da, Mdverairnnehir, Harezm ve Horasan'dan gelen hen0z lr{trsluman olmamrg Uygurlar bulundulunu gdstererek Divan u Lagatir-Trrlr.e "Maniheist" manasrna kullanrlan
"Recherches sur I'rslam popuraire au si0cre de Mevrana", Scvinci (lll. Uluslararasr Mevrana semineri Birdirileri),
Iieilanai,
Ankara, rszs,
vogo^o
,)rr-
214). Haddi zarrnda x[1. ynzyrl Anadolusunda hcnuz Maniheisr Ttirk ztimrelerinin bulundulunu gosteren bazr bagka kayltlar da varclrr (rnsl. bkz, Tu. ran, "selquklu T0rkiyesi Din Tarihine Ait Bir ikynak", Fuai! ioprt/uinnoganr, lstanbul, 1953, merin krsmr w.53b-54a.
rafrnda tetekkul eden Nest0rtlik, krsa zamanda taraftar toplarnaya ytlz tuttu.r75 Bundan gekinen Bizans htikfimeti, bu yerri rnezhep mensuplannr Siddetli takibat ve cezAlara u$ratmaya llapladr. Bnttlirr, ltispcten kontrol ve takibattan uzrk olart Do$u ve Guney-Do$u Arradolu tarallartna kaqtrlar. Fakat lnrparal'or Zenon devrinde (435-457) bu takibat ve baskrlar srklagtnca, belirtilen yerlerde de bannam az hale gelen Nest0riler, lran topraklanna gegtiler.l77 Bizans'la olan surekli mucadeleleri strasrnda, nihayet ellerine onemli bir koz gegirdikleri duguncesiyle hareket eden Sasani hukrimdarlan, Nest0riler'e btiyuk bir husnu kabul gostererek kendilerine resmen destek oldular. Bu sayede mezhep krsa zarnanda lran'da dahi yayrlma istidadrnda olduf,unu gdsterdi.t78 Hatta Merv'de bir de piskoposluk meydana getirilmiSti.r7e 644 yrhna dolru yazrlmrS bir Sriryani kroni$inin verditi bilgiye gore, bu stralarda Merv metropoliti olan Elie'nin gayretiyle, MAverdrlnnehir'in lran srnrrlanna yakrn taraflannda bir kisrm Turkler, Hrristiyanh$ kabul etmiSlerdi'rs Bununla beraber, Sasaniler dewinin sonlannda, yani VII. yrizplda Hrristiyanhfirn Orta Asya'da ve bu arada Tiirkler arastnda nastl ve ne derece yayrldrlrna dair yeterli bir fikre sahip de$iliz.l8r VI.-VIlI. yuzyrlda Krrgtzlar'da da bir miktar Hrristiyan olabilece$i tahmin ediliyorsa da,tu bu kesin detildir. VIll. yuzyrlda Uygurlar iginde, Budistler ve Maniheistler kadar olmasa bile, biraz Nestorl mevcut oldu$unu biliyoruz. Bu yuzyrlda lslam ordulart arttk Orta Asya'da ilerlemeye baglamrglardr. Sasani lmparatorlu$u'nun yrkrlmastndan sonra, 176 Msl. bkz. Steven Runcinran, l-a Civilisation Byzdnainc, Paris, 1952, s.33, 177 A.g.e.,s,120-l2l; Louis Brehier, Vie etmortdeByzance, Paris, 1969' s'28' I
78 Rurrcirnan.
s. I 20- I 2
I ; Blochct.
Ttrh Kavimlcri...'
s. I
29' I 30.
I 79 Barthold, lfrrisriyanlrk, s,58.
180 Nau, s.452.
l8l
gu escre bakrlabilir: tlerthotd Spuler, "Die Nestorianischc Kirche", Handbuclr des Orientalistih VIII.
llu konucla
182 llsin, 'fiirh Killt(tr larilri, s.135. 98
lran'a hakim olan Araplar, Emevl d6nernine rastlayan bu devirde burada hayli fetihler yapmrglardr. lran'da ve burada bulunan Nest0riler, krmen lslamiyet'e yakrn inanglan sebebiyle Araplar tarafrndan musamaha ile kar5rlanryorlardr. lgrc bu rnrtsanraha ortatnr sayesinde lslam ordulanntn buralara gclrncsinden sonra da Nest0riler faaliyetlerine devam edebildiler. 781 yrhnda Nest0ri Patri$i I. Timotheus'un propagandalan Uygurlar'a kadar ulagabildi. Nest0ri kaynaklan, patri[in Turkler'in hukumdanm Hrristiyanh$a srndrrdr$rnr ve onun aracrh$ryla bir krmrnrn putperestligi (muhtemelen Budizm ve Maniheizm'i) terkederek gergek iman yoluna girdigini kaydediyorlar. Haui bu kaynaklara gore, hrikrimdar kendi trlkesinde de bir metropolitlik kurulmasrnr istemigtir. t 83 Bu kayrtlarda her ne kadar bahsi gegen Ttirkler'in ve hriktimdarlannrn adr agrk zikredilmiyorsa da, Trirkler'in Uygurlar, hukumdann ise 780'de Bogu Kagian'r 6ldtirerek yerine geqen ve Alp Kutluk Bilge Ka$an unvanrnl alan Tarkan oldutu kuwetle ileri sorulmektedir.ts Ancak Nest0rilisin Uygurlar arasrndaki yaygrnhk derecesini ve kahg muddetini belirleyecek herhangi bir malomata rastlanmryor, Aynca, Suyab harabelerinde bulunan VIII. yuzyrldan kalma kilise ve Hrristiyan mezarhsr kahntrlanna bakrlarak bunlann Karluklar'a ait oldutu, dolayrsryla onlann da belli dlqride Hrristiyanhga meylettikleri bildirilmektedir. t 85 Bazr Arap ve Fars kaynaklan yukanda adlan zikredilen Trirk topluluklannrn haricinde bagka TOrk zumrelerinin de Nest0rilif,e gegtitini belirtiyorlar. Meseli VIL-VIIL yuzyrlda Kmm ve Kalkasya dolaylannda ya$yan Hazar Ttirkleri araslnda dahi Hrristiyanhf,rn mevcudiyeti anlagrhyor. rs Zekeriyya
Kazvini, Buyuk Selquklular'a tebi bazr O$uz boylannrn, mezhep adr vermeksizin Hrristiyan olduklannr soyler.l87 Barthold da, Of,uzlar'dan bagka Qigiller'in iginde de Hrristiyan olanlann bulunduSunu soylemektedir. rs Bu krsa agrklama, Orta Asya Turkleri'nde lsldm oncesi ddnemde Hrristiyanh$rn varhsrnr ortaya koyuyor. Bununla birlikte, bu dinin higbir zaman Budizm, Maniheizm, Zerdrigtilik ve Mazdekizm olqtstrnde kitlelere mal olmadrgrnr da gormek gerekiyor. Hrristiyanhgrn Ttirkler'de kitleler halinde raSbet gordugti asrl saha, DoSu Avrupa ve Balkanlar'drr. Anadolu'ya intikal eden Hrristiyan TOrk nrifusunu tegkil etmesi bakrmrndan asrl bizi ilgilendirenler, bu sahalarda yagayan Turkler'dir. Bunlann Pegeneklcr, Uzlar (Ofuzlar), Kumanlar'dan (Krpgak ve Kun) ibaret olduklannr biliyoruz. Bu riq gurubun DoSu Avrupa topraklarrna gdgti birbirleriyle alakadardrr,l8e Pegenekler IX. yuzyrhn ortalarrnda, Volga dolaylanndan Karadeniz'in kuzeyine, oradan da Bizans srnrrlanna kadar gelip yerlegmiplerdi.rs Bunlar bir muddet sonra Bizans'rn hizmetine girerek Hrristiyanhlr kabullendiler.rer Uzlar da onlann peginden Bizans srnrrlanna gelmiglerdi. Bunlar, Volga otesi OSuzlan'nrn bir bolumunu tegkil ediyorlardr.le2 Bizanshlar tarafindan 187 Kazvinl, AsAru'l-Bilad, npr. E Wusrenfeld, Leipzig, 1848, s.39,1. Togan'a g6re, Kazvinl'nin bu haberi dofru deSildir. CUnkri, m0ellif ya XlI.-XllL yrizyrllarda gimdiki Gtney Rusya, Ukrayna ve Balkanlar'da bulunan Oluzlar ve Krpgaklar arasrndaki Hrristiyanlan eski Oluzlarla kanstrrmr$ ya da verdigi haber uydurmadrr (bkz. "Oluzlann llrristiyanhgr Mcselesine Ait", fM. lt (1927), s.66-67).
188 Barthold, s.8l-96. 189 Hrristiyan olan bu Tirrk kavimleri hakkrnda yaprtmrg oldukCa gok aragtrrma vardrr. Bu arada gunlara bakrlabilir: Vasiliev, Histoirc de I'Empire Byzantin, paris, 1969, 2 cih; A. Nirnct Kurar, Pegeneh farihi, lstanbul, 1937; Rasonyi, ..Turrir ll;rvzasr'ntla Kurnanlar", Bcllctcn, llt (1939), s.401-.122; aynyazar,'larihtc T tt r hltth, s. I 30- I 55 ; Ku rat, I V-XVII l. Y trzy ill arila Karadeni z Kuzey i nilehl'[ ti rh Kavimleri ve Devletleri, Ankara, 1972. 190 Msl. bkz. liogan, Girll, s.l58l Rasonyi, s.130 vd.
l9l
Togan, s.158.
192 Rasonyi, s.lj2. 100
Kumanlar olarak zikredilen Krpgak ve Kunlar ise, Do$u Avrupa'da Uzlar'la aynr devirde gorunmuglerdi.re3 Bunlann da Balkanlar'a indikten sonra Hrristiyanh$a gegrikleri anlagrhyor. Nitekim Mervezi, Kunlar\n Nestfiri olduklannr kaydediyor. I ea Her halukdrda bu Turk zrimrelerinin zaman zaman Bizans'ln hizmetine girdikleri ve Bizans ordusunda parah asker olarak kullanrldrklarr gorultiyor.les Bu Hrristiyan Turkler'in l07I'deki Malazgirt Savagr. srrasrnda Btiyrik Selquklular saftna katrldrklan bilinen gergeklerdendir. ls Bizans topraklann da yagayan bu Hrristiyan Turkler'in, Anadolu Selguklu ddneminde bu larafa gegip ihtidA errikleri de bilinmekrcclir.teT Dolayrsryla Anadolu'ya intikal eden Trirk ntifusu iginde Orta Asya menge'li Hrristiyanlann azhfrna kargrhk, Pegenek, Uz ve Kumanlar gibi, Hrristiyan olduklan halde Bizans kanahyla Anadolu Selguklu topraklanna gegen Ttirk unsurunun daha fazla bir yekOn tuttutunu unutmamak gerekir.
Musevilik Eldeki tarihi kayrtlara gdre, Musevili{i resmi din olarak kabul eden tek Turk devleti, Hazarlar'rnkidir. VII.-IX. yuzyrllarda DoSu Avrupa sahasrnda ilk muntazam Tirrk devletini kurmug olan Hazarlar, daha dnceleri Hun lmparalorlufu'na rAbi idiler. Bunlann, Attili'nrn zamanrnda aga$r Volga boylannda yagadrklan gonihiyor.les Bunlar VII. yozyrlda lran'dan Kafkasya'yr da zaptetmigler ve iyice kuwetlenerek X. yirzyrlda bile Abbasi193 Togan, s,159; Rasonyi, s.138 vd. 194 Mervezl, s.18. 195 Anadotu'da bunlardan baska daha ilk istila devrinden beri Bizans hizmetinc girmlg Trirkler de vardr. Aynca, lstanbul'un l2O.lte Litinler tarafrndan iggalinden sonra, lznik Rum lmparatorlufu da Balkanlar'dan bir krsrm Hrrisriyan
198 Kurat, "Dotu Avrupa T0rk Kavim ve Devlerleri,, IDEK, s,743.
10r
ler'e ve Bizanshlar'a kargr kendilerini koruyabilmiglerdir.ree
llk
Once $amanizm'e mensup,olan Hazarlar'ln, Bizans
lm-
paratorlu$u'nda takibat ve baskrlara u$rayan YahOdiler'in gelmesi sonucu baglayan yogun propagandalan takibcn VIII. ytizyrlda MuseviliSi ranrdrklarr anlagrhnnktadrr. Mcs'0di, sdz konusu yiizyrlda HArun Regid'in halifeligi zamanrnda Bizans topraklannda Hrristiyanh$r kabule zorlandrklan igin kagan Yahtrdiler'in Hazar hakanrnr Musevilif, e soktuklann r y azar.zoo Ancak Museviligin srrf hrikumdar ve qevresine mrinhasrr kaldrtr, higbir zaman halk tabakasrna yayrlamadr$r gortiluyor. Zira butun haberler, Hazar halklannrn buyuk go$unlu[unun hala $amanist veya Hrristiyan kaldr$rnr, bir mtiddet sonra da aralannda Mtislumanh$n yayrldr$nr belirtmekte birlegmektedir.2ol
Bununla birlikte, Hazar Devleti Musevlli$i sonuna kaclar resmen korumugtur. Oyle ki, bir.rivAyete g6re, Mrisluman devletlerin birinde bir havranrn yrkrldrsr haberini igiten Hazar huknmdan, 922 tarihinde ltil gehrindeki bir cAmiin minaresini yrktrrmrgtr.2o2 Eger bu riviyet doSruysa, Hazar huktrmdannln son derece mutaassrp bir Musevi olduSunu gostermesi agrsrndan dikkate deSer. Tarih kaynaklan, Anadolu'nun Torkler tarafindan fethinden sonra buraya herhangi bir Musevi Ttrrk ntifusunun yerleqti$inden s6z etmiyorsa da, gok az da olsa bir miktar Hazar Turku'ntrn yerlegmig olabilecef,i ihtimal dahilindedir.2o3
I99 Rasonyi, s.114. Hazarlar hakkrnda genig bilgi igin yukarrdaki notlarda zikredilenlerden balka dzellikle bkz. D. M. Dunlop, History oJ the lcwtsh Khazars, Princeton, 1955; Ogel, IslAmiyct'ten Once Tnrh Knlnr Tarihi, Ankara, 1962, s.223-238.
Trirkler'in lslamiyet'i kab0l etmeden, dolayrsryla Anadolu'ya gelmeden ewel Orta Asya'daki tarihleri boyunca etkisi altrnda l
ratorlugu'nun cn kudretli devresi igindc kalan VL yuzyrlda bile, halk arasrnda Hrristiyanhk putperest kulturu altedememig, ancak sathi bir cili meydana getirebilmigti. Memlekette hala cski qa$larrn rnuhtelif ilf,hlanna tapan gergck putpcrcstlcr nrevcut oldufiu gibi, s6zde Hrristiyan ohnuglar iqin de Hrristiyanhk, basit bir Hz. lsa inancr ve yozlagmrg bir teslis (Trinite) sisteminden bagka bir gey ifade etmiyordu. Bunlar eski ildhlara olan inanqlannr, krsaca putperest kUltleri Hrristiyanlrta uydurmak s0retiyle surduniyorlardr.2u Boylece yirzyrllar boyunca yavag yavaS HrristiyanhSa geqmeye devam eden Anadolu'da, bu srireq iqinde putperest kultlerden kalma pek gok inang, ddet, gelenek ve dinl merAsim Hrristiyanhga girdi. Memleketin CeEitli yerlerinde misyonerlik yapan rahipler ancak, bunlan degigik kahplara sokarak yorumlapp kabullenmek gartryla Hrristiyanhsr yayabileceklerini anladrlar.zos Bu tutum, putperest kUltlerle Hrristiyanh$rn kangrmrndan meydana gelen bir qegit senkretik halk Hrristiyanhg dogurdu. Bu arada, daha onceden gelmig Zerdrigtiler'in, htikfimet takibinden kaqan lranlr Maniheist ve Mazdekist zumrelerin, rahiplerin bu populer, hererodoks Anadolu Hrristiyanh$r'nrn olugumundaki katkrlannr da mutlaka unutmamak gerekir.26 Zerdtigtiler burada daha eskiden beri faaliyette bulunuyorlardr. ll. yrizyrlda, menge' itibariyle Suriyeli biri olan Marcion, ZcrdUgtilik'tcl
205 A,g.e.. s.155. 2O6 I'cuch, L.t Manldftlsure, s.64-65; ltuncirnalr, Lc Mantchets,ne Mcditval, Paris, 1949, s.l0 vd; Jarry, s.136-337.