/
—
RADYESTEZİ MADDÎ TESİRLER BİLİMİ
BİLİM BİLİM ARAŞ ARAŞTI TIRM RMA A
MERKEZİ MERKEZİ
^
RADYESTEZİ MADDİ TESİRLER BİLİMİ
BİLİM ARAŞTIRMA MERKEZİ Ya Y a y ıne ın e v i — İsta İs tan nbul
Kitap No: 63 — RADYESTEZİ
Profesyonel radyeslezistlerin fikirlerinin yamana, sıradan ki şilerde gözlemlenen radyestezik tepkilerin de üzerine eğilmek gerekir. Bu tür tepkileri elde etme yeteneğinin, önceden sanıldı ğından çok daha yaygın olduğu görülmektedir. Örneğin, İngiliz Radyo-Televizyon Kurumu BBC’de 22 Aralık 1977 tarihinde ya yımlanan «Yarının «Ya rının Dünyası» Dünya sı» adlı dizi dizide, de, izleyicilere, izleyicilere, L-biçimi L-biçimi basit radyestezi çubuklarının nasıl yapılacağı gösterilmişti. Gele neksel fındık ağacı gibi, radyestezik tepkinin ’yüksek kazançlı mekanik mek anik amp lifikatörleri’ lifikatör leri’ şeklinde faaliyet gösteren göste ren bu aletleri aletleri kullanan yüzlerce kişi, radyestezik tepkiler deneyimleyebildiklerini keşfetti.
Birinci Baskı Kitap Dizgi Kitap Baskı Kapak Baskı Cilt Yapımı
Ağ A ğ u s t o s 1981 Savaşan Matbaası Sebat Matbaası Barış Matbaası Kardeşler Ciltevi
İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM RADYESTEZİ TARİHİ VE GELİŞİMİ a — b — c— d — e —
Tarih Boyunca, Radyestezi Çalışmaları Ünlü Radyestezist B. Bleton ve Çalışmaları Ünlü Ünlü Radyestezist Radyestezist J. J. Mullins Mullins ve Çalışmalar Çalışmalarıı Radyestezi île, Tarihsel Olayların İzlenmeleri Radyestezi Çalışmalarında, Sarkaç Kullanımı
2. BÖLÜM RADYESTEZİ BİLİMSEL ETÜDLERİ a b c d e f g
— Radyestezi’nin Tanımı ve Etimolojisi — Radyestezi Medyomu ve Kullanılan Aletler — Çek Bilim Adamları ve Radyestezi Etüdleri — Sovyet Bilim Adamları ve Radyestezi Etüdleri — Amerikan Bilim Adamları ve Radyestezi Etüdleri — Radyestezi ve Beden Fizyolojisi ilişkileri — Radyestezi’de, Beden Sağlığı Üzerine Denevler
3. BÖLÜM RADYESTEZİ TEKNİKLERİ VE PRATİKLERİ a b .c d c
— Radyestezi Yöntemi İle, Su Aramaları — Radyestezi Yöntemi ile, Maden Aramaları — Radyestezi Yön tem i île, îzlem e Çalışmaları Çalışmaları — Harita Radyestezisi ve Uygulama Teknikleri — Tıpta Radyestezi ve Kullanım Alanları
ÖNSÖZ Bu B u y a p ıtta ıt ta,, A ltın lt ın Ç ağ b ilim il im k olla ol larr ınd ın d a n b iri ir i o lm a k ta olan, Radyestezi Bilimi verilmektedir. Dünyanın her ye y e r ind in d e , y ü z l e r c e ünlü ün lü b ilim il im ada ad a m ının ın ın v e cid ci d d i bilim bi lim kurumlannın, üzerinde yoğun çalışmalar yaptıkları bu bi lim lim dalı; da lı; insanoğlunun insanoğlunun h er bakımdan köreltilm kör eltilm esi ve alabildiğine duygusuz bir organik madde haline sokul masıyla ancak gelişen şimdiki ruhsuz teknik uygarlığın iyice açmazlara düştüğü zamanımızda, gene, görkemli ruhsal ve maddesel bütünlük olan insan bedenine ve onun sayısız melekelerine başvurmak ihtiyacı ile giderek daha bir gelişmektedir. Batı’nın Doğu’ya yönelmeye baş ladı ladığı ğı şimdiki ş imdiki dönem dö nem lerde, D oğu oğ u ’nun özen öz enti ti bilim-: adam ları ları,, Batı’nın Ba tı’nın artık ar tık terlc te rlcetm etm eye ey e başladıkları Icahr Icahredi edici ci teknik uygarlığı sonuna değin izlemekten vazgeçerlerse, ge g e l e c e k t e a raya ra yaca cakk ları la rı p e k ç o k ş e y ler le r in k e n d i ü lke lk e ler le r i n de olduğunu görebileceklerdir. Çünkü Batı akademik kü k ü ltü lt ü r ü , insa in sanı nın n ruhu ru hunu nu ink in k â r e d e r e k , h e r ş e y i m a d d e s e l bedene göre oluşturmuştur ve halen bunun büyük izdirabını ve kaosunu yaşamaktadırlar. Teknik gelişim ka dar, ruhun mevcudiyetine ait olanı da aynı oranda araş tırıp, her ikisinin sentezini yaşama uygulamak gerek mektedir ve bunlardan sadece birine ağırlık vermek, son derece yanlış olmaktadır. Gelişmiş ülkeler, insanın parapsikolojik ve spiritolojik yapısı üzerine, son zamanlarda yoğun araştırma lar ile eğilmek zorunda kalmışlardır. Bu konuda öylesi ne gelişmeler kaydetmişlerdir ki, akademik bilim ile bu ye y e n i b ilim il imle lerr in a r t ı k b a ğla ğl a n tıla tı ları rını nı nası na sıll yap ya p a cak ca k ları la rın nı dahî şaşırmışlardır. Çünki ortaya çıkan gerçekler, aka demik bilimlerin iflasını ortaya koymaktadırlar. Doğu’ya yö y ö n e l m e k i fad fa d e s i ile, ile , i ş t e b u n u b e l i r t m e k iste is ted d ik. ik . Ü lke lk e mizde de, parapsikolojik çalışmalar ve araştırmalar, muhakkak Üniversiteler bünyesine girmeli ve gerçekte Do D o ğ u ’ya ’y a a it o lan la n bu k o n u lara la ra ilişk ili şkin in o lar la r a k da, B a t ı’nın ı’n ın elli el li ıl isin is ind d k al alıd al ıd
1. BÖLÜM
KADYESTEZİ TARİHİ VE GELİŞİMİ «Radyestezi, kabûl etmemiz gereken bir gerçektir. Bunun böyle olup olmadığını bulmak için deney yapmayuı. Büyledir!.. Kollan sıvayın ve radyesteziyi geliştirin!»^ Prof. Charles Richct (1850-1935) a — Tarih Boyunca, Radyestezi Çalışmaları
Çağlar boyunca Radyestezi’nin birçok şekillerde uy gulandığını gulandığını görmekteyiz. Radyestezinin, Radyestezinin, bugünkü b içi miyle, Î.Ö. 6000 yıllarında, muhtemelen mevcut olduğu na dair elimizde kanıt vardır: Büyük Sahra’nın kuze yinde, Tassili yakınlarında keşfedilen mağara resimleri arasında, güttüğü hayvanların arkasında yürüyen ve el leriyle, çoğu radyestezistlerin tuttuğu şekilde, ucu yuka rıya dönük olan çatallı bir dal parçası tutan bir sığır çobanım ve çevresinde kendisini izleyenleri gösteren bir resim de yer almaktadır. Bu resim, bilindiği kadarıyla, bir radyestezisti temsilen çizilen ilk resim olarak kabûl edilmektedir. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Orange Free State eyaletindeki Platsberg yakınlarında bulunan, Güney Af rika Buşmsnları'na ait bir mağarada da, aynı şekilde, hiç kuşku götürmeyecek bir biçimde bir radyestezisti temsil eden bir çizime rastlanılmıştır. Ancak, resmin tarihi hakkında kesin bir şey söylenmemiş, sadece,, neo litik çağdan ( ’ ) kaldı kaldığı ğı belirtilm belirtilm iştir; bu da, da, Af Afri rika ka tarihinde, Î.Ö. birkaç bin yıldan İ.S. birkaç bin yıla ka dar uzanan bir dönem demektir.
Kadim Mısır’da, radyestezinin uygulanmakta oldağu kesindir, önünde, bir kol boyu kadar ötede, çatallı bir dal parçası tutan bir rahibi gösteren rölyefler mevcutur. Ayrıca, Hititler’e ait olan ve î.ö. 12. Yüzyıl’dau kalan bir rölyefte resmedilen kişinin, maden cevheri aramak için bir çubuk kullanan resmî bir maden arama görevlisi olduğunu söyleyebiliriz. Dünyanın öbür ucunda yer alan bir ülkede, kadim Peru'da rastlanılan oyma kaya resimleri, o çağlarda radyestezinin dünyanın her yanında yaygın olduğunu göstermektedir. Daha ileriki çağlarda, Yunanlılar, günümüzde de ol duğu gibi, hem su ve maden cevheri aramak için hem de gaipten haber vermek amacıyla kullandıkları radyestezi sanatına, « r h a b d o m a n c y » adını vermişlerdi. Her iki ga uygulama türünü de kapsayan bu terim, çubuk gaip ve ip leri haber verme kelimelerinden oluşturulmuştur. Romalılar zamanında, İ.S. 500 yıllarında, Büyük Theodorus’un, devlet vekili Cassiodorus’a su arayıcıları bulması için em ir verdiğini, verdiğini, elde elde m evcut evcu t kayıtlardan kayıtlardan okumaktayız. Rossiter Raymond’un geçen yüzyılda yaz « R a d y e s t e z i Ç u b u ğ u » («The Divining Rod,» Trandığı, «R sactions of American Institute of Mining Engineers, Vo V o l. 11, 1883) b a ş lık lı k lı b i r yazı ya zıda da,, I s k i t ler le r , P e r s ler le r ve Medler’de, gaipten haber vermek için çubuklar kulla nan rahiplerin bulunduğunu belirtmektedir. Bütün bu örneklerin de ötesinde, radyesteziyle il K a b a la 'da rastgili olan kadim kayıtların en ilgincine Ka K a b a la’ la ’ lanmaktadır. Kadim İbrani tradisyonunu içeren Ka nın sözkonusu bölümünde, Hz. Süleyman’ın Asâsı'ndan ve Hz. Süleyman’ın, bu asâyı kullanarak, dünyanın en zengin ve en güçlü insanı haline gelmesinden bahsedil mekte ve böyle bir asâ'nın ya da çubuğun nasıl yapıla cağına ilişkin talimat verilmektedir: «İ « İ n s a n e l iyle iy le d ikil ik ilm m e m iş ola ol a n b ir ş e fta ft a li y a da c e v i z ya y a da z e y t in a ğ a c ı aray ar ayın. ın.
«A « A ğ a ç , h enü en ü z m e y v a v e r e m e y e c e k kada ka darr g e n ç o lm a lıdır. «Sa «S a b a h v a kti, kt i, g ü n e ş in u fuk fu k t a a ğ a r m a sın sı n dan da n a s ö n ce, ne 40 cm'den kısa ne de 50 cm’den uzun olan çatallı bir dal kesin. «Dalı « Dalı k e s e r k e n , şu s ö z l e r i t e k r a r lay la y ın: ın : 'Seni, Eloina, Miraton, Aldonay ve Semiplaras adına kesiyorum ki, Onlar’dan, sana, Hz. Yakub’un ve Hz. Musa’nın ve Ha run’un asalarının sahip olduğu majik nitelikleri ve er demleri bahşetmelerini ve saklı olanı ifşa etme yete neğini ve gücünü vermelerini diliyorum.'» İ.S. 500 yıllarından sonra, Roma împaratorluğu'nun çöküşü ve Hıristiyanlığın Avrupa'ya yayılmasıyla bir likte, alşimi ve astronomi gibi okült sanatların yamsıra radyestezi de Kilise’nin hışmına uğradı ve yaklaşık bin yıl süreyle, mevcûdiyetini, ancak gizli derneklerin ve maji uygulayıcılarının yeraltı faaliyetleri dahilinde sürdürebildi. Rönesans’la birlikte, okült sanatların tekrar canlan dığını ve radyestezinin de, mistik veçhesiyle veçh esiyle değil değ il de maden cevherlerinin keşfine yardımcı olan bir teknik olarak ortaya çıktığını görüyoruz. Radyestezinin bu dö nemde ilk kullanıldığı yer, muhtemelen, Almanya’daki Harz dağları olmuştu. 1420 tarihli ve Viyana kökenli bir el yazması metinde, radyestezi çubuğu kullanılmak su retiyle keşfedilen bir maden ocağından bahsedilmektey di. 16. Yüzyıl’ın başlarında ise, radyestezinin wgulanımı artık iyice yaygınlaşmıştı. Alman âlimi Georgius Agrıcola, önce 1530’da yayımlanan bir makalesinde, arkasın D e R e dan da 155S’da bu makaleyi genişleterek yazdığı, De Me M e tall ta llic ica a adlı yapıtında, radyestezinin, maden cevheri arayan madenciler tarafından nasıl uygulandığını uzun uzadıya tarif etmişti. Ne ilginçtir ki, Agricola’nm bu kitabında ortaya koyduğu sorular, bugün dahî güncelli ğini korumakta ve radyestezi hakkında yazılan en son kitaplarda bile hâlâ daha tartışma konusu olmaktadır:
— Radyestezi, bilinmeyen bir majik güçle mi ilgili dir? — Çubuk, kendiliğinden mi hareket eder, yoksa, çubuğu harekete geçiren radyestezist midir? — Çubuğun hangi maddeden yapıldığı önemli mi dir? — Radyestezi, gerçekten geçerli midir? « b ü y ü len le n m iş y a da Ag A g r ico ic o l a ’nm, ’nm , 'maji' konusunda, ga g a ipte ip ten n h a b e r v e r e n çub çu b u ğ u n , m a d e n l e r e iliş il işkk in k o n u lardaki uygulammının, majisyenlerden ve büyünün saf olmayan kaynaklarından doğduğu» hakkında hiç kuşku su yoktu. Çubukları herkes kullanamadığına göre, ma den damarı ile çubuk arasında direkt bir nedensel bağ lantı bulunmadığı sonucuna varmıştı. Ancak, yine de, değişik türden maden cevherlerinin değişik maddeler den yapılmış olan çubuklarla arandığını açıklıyordu: Maden:
Çubuk:
a — Gümüş Fındık ağacından ağacından yapılma. yapılma. b — Bakır Dişbudak Dişbudak ağacından ağacından yapılma, yapılma, c — Kurşun ve Çam ağacından yapılma. Kalay d — Altın Demir ya da çelikten yapılma. Radyestezinin gerçekten geçerli olup olmadığı so rusuna gelince, Agrieola, objektif bir gözlemci sıfatıyla şunları söylüyordu: «M a d e n c ile il e r in k ulla ul lan n dıkl dı kla a rı dal p a r çala ça larr ı g e r ç e k t e n de harekete geçmektedir ... basıları, bu harekete, maden damarının yol aktığını, diğerleri ise, hareketin, çubuğun madenci tarafından manipüle edilmesine bağlı olduğu nu ve daha başkaları da her iki sebebin birlikte mev cut cu t olduğunu söylem ektedirler... ekted irler... M adencile aden cilerr aras arasın ında, da, radyestezi çubuğu hakkında çeşitli ve oldukça farklı ka k a n a a tle tl e r m e v c u t olu ol u p , k imi im i ç o k işe iş e y a rad ra d ığın ığ ınıı s ö y l e r ke k e n , k im i d e b u n u k a b û l e t m e m e k t e d i r . »
<693’de Fransa’da basılmış olan bir radyestezi kitabında gösteril diği şekliyle, radyestezi çubuğunun çeşitli tutuş biçimleri
Sonunda, Kilise’nin kızgınlığına ve âlimlerin de hay retine rağmen, radyesteziye olan inanç giderek kökleşti ve 16. Yüzyıl’ın sonlarında, İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth’in ComwaH’da (İngiltere) kalay aramaları için Al manya'dan madenciler ve radyestezistler getirtmesine yol açacak kadar yaygınlaştı. 17. Yüzyıl’da ise, yeraltındaki maden damarlarmın tespit edilmesinde radyestezinin yararlılığı kesinlikle kabûl edilir olmuştu. Radyes tezistler, önce, maden arama heyetlerinin personeli ara sında yer almaya başladılar ve daha sonra, 1670 yılında Alm A lmaa n y a ’ da, da , r a d y e s t e z istl is tlee r e , r e s m î sürv sü rvee yan ya n ları la rın n k ine in e eşit bir rütbe verildi. 1709’d.a ise, radyestezistler, rütbe bakımından, sürveyanlardan daha önce gelmeye başla dılar — bu da, radyestezi uygulamalarının giderek ge lişen olumlu sonuçlarının bir kanıtıydı. Nitekim, Birinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra, Bavaria’daki (Alman ya) Operfalz dağları yakınında yer alan Erbenbach böl gesinde, bu eski maden arayıcı radyestezistlerin güçle rini onaylayıcı mahiyette olan harikulâde kanıtlara rast-
landı. 17. Yüzyıl’dan kalan bir haritada, bir radyastezistin çizdiği, yeraltında uzanan ve o günlerin madenci lik teknikleriyle ulaşılamayan iki ayrı maden damarına ilişki ilişkin n b ir plân plân görülüyordu. görülüyordu. Yapılan Yapılan sonda son dajlar jlar sonu cunda, sözkonusu radyestezistin 300 yıl önce yaptığı bu tespitin tamamen doğru olduğu anlaşılmıştı. Böylece, 17. Yüzyıl’m ikinci yarısı ile 18. Yüzyıl’rı ilk yansı, radyestezinin, özellikle maden arama çalış maları ile ilgili olarak, ne o zamana kadar, ne de o zamandan beridir rastlanmayan bir şekilde saygı gör düğü ve kabûl edildiği b ir dönem dön em olmuştu. olmu ştu. Almanya’da Alma nya’da,, profesyonel radyestezistlere, son derece değerli addedi len özel bir diploma veriliyordu. 1738 yılında, diplomalı iki radyestezistin Bavaria Madencilik Bürosu’na verdiği bir dilekçede, yetkililerin ehliyetsiz radyestezistleri işe almamaları dileğinde bulunuluyordu. Sözkonusu dönemde radyestezijitlerin ne kadar iti bar gördüklerine ilişkin birçok kanıt vardır. Zamanın Freiburg Maden Vekili ve Sürveyanı olan August Beyer, « D ikk ik k a tli tl i b ir p r o s e d ü r ile il e uygu uy gula lan n m a sı v e y e r i n d e kull ku lla a nılması hâlinde, radyestezi çubuğundan büyük yararlar sağlanabileceği inkâr edilemez,» diye yazıyordu. Beyer’in kuzeni Adolph ise, üstad radyestezist Hans Wolff’ua çalışma tekniğini şöyle anlatıyordu: el lerr ini in i b irb ir b iri ir i n e y a p ışt ış t ırd ır d ı v e k o lla ll a «[Hans Wolff,] elle rını aşağıya doğru sarkıtarak, tarlaları dolaştı. Bir ma den damarının yakınına gelir gelmez, kollan titremeye başladı. Damarın tam üzerindeyken, tepkileri özellikle şiddetli oluyor ve bu, sonra kendisini öylesine halsiz bırakıyordu ki, bir süre için dinlenmesi gerekiyordu.» Alm A lmaa n y a ’nın ’n ın ö n d e r liğ li ğ ini in i y a p t ığı, ığ ı, rad ra d y e s tez te z i ile il e m a den arama tekniği, Avrupa’nın öteki ülkelerinde de ol « C o rnıo rn ıoa a ll’ın ll ’ın D o ğ a T a r ihi» ih i» (Na dukça benimsenmişti. « tural History of Cornwall) adlı kitabında 18. Yüzyıl’m
folkloru ile yerel geleneklerini anlatan İngiliz eski eser ler uzmanı Dr. William Borlase, madencilerin, maden damarlarının yerini belirlemek için, radyestezistlerden yararlandıklarını belirtmektedir. O devrin İngiliz radyestezistlerinden olan William Cookworthy de, 1751 tarihli Gentleman’s Magazine dergisinde şunları yazı yordu : «M « M e t a lle ll e r in far fa r k lı far fa r k lı c e z b e t m e d e r e c e l e r i v a r d ır: ır : Alt A ltın ın e n g ü ç l ü s ü d ü r ; bunu bu nu,, b a k ır i z l e r ; son so n r a , denı de nıv\ v\ gü g ü m ü ş, kala ka lay, y, k u rşu rş u n , k e m ikle ik lerr , k ö m ü r ler le r , su k a y n a k ları ve kireçtaşı gelir.» Ne gariptir ki, radyestezinin bu parlak döneminde, daha sonradan radyestezinin en yaygın uygulanım sa hası hâline gelecek olan 'su arama’ konusu pek ilgi çek memişti. Aynı devirde, radyesteziyle su arama uygula malarından bahseden kayıtlara çok ender rastlanır. Bu kayıtların bilindiği kadarıyla en eski olanı, Azize Teresa of Avila’nın, böyle bir uygulamadan bahseden notların da geçm ge çm ekted ek tedir: ir: 1568 yılında, yılında, b ir manastır man astır inşa etmesi için kendisine bir arazi teklif edilen Azize Teresa, ara zide su bulunmadığından ötürü bu teklifi geri çevirmeyi düşünür. Ancak, Antonio adındaki bir rahip, su bulaca ğını söyleyerek, elindeki bir dal parçasıyla sanki haç cıkarıyormuş gibi yapar. Azize, bunun ne olduğunu an ya p m a d ığın ığ ınd d a n e m in layamamıştır: « B ir i ş a r e t y a p ıp yap değilim ama, her halükârda dal parçasıyla bazı hare ke k e t l e r y a p t ıkt ık t a n son so n r a , 'Tam şurayı kazm,’dedi.» Söy lenileni yapan Azize Teresa, radyestezist rahibin saye sinde, manastırın ihtiyacını karşılayacak nitelikte bir pınara kavuşur. Radyesteziyi su bulmak için sistematik bir tarzda kullanan ilk kişi ise, muhtemelen, Beau-Soleil Baronesi olmuştur. Ancak, Barones’in su arama çabaları, yine de, maden aramaya yönelik çalışmaların yanında ikinci
plânda plân da kalıyordu. Barones, Fransa’nın Fransa’nın en önde önd e gelen gelen madencilik otoritelerinden biri olan esi ile birlikte, 1630 yıllarında, Fransa’nın, zenginlik ve itibar bakımından Av A v r u p a ü lkel lk elee r i a r a s ınd ın d a k i y e r ini in i k o r u m a k a m acıy ac ıyla la,, maden arama işleminin çok daha güvenilir bir hâle ge tirilmesi gerektiğine karar vermişti. Sonuç olarak, ma den aramada kullanılmak üzere bir dizi metod sıralayan Barones, modem arazi radyestezisi ’nde olduğu gibi, arazinin önce, duyulara dayalı metodlarla değerlendiril mesini ve bundan sonra da bilimsel cihazların kullanıl masını öneriyordu. Sözünü ettiği onaltı cihaz arasında, radyestezi çubuğu da yer alıyordu. Barones, iki kitap yazmış ve bunlarda, kocası ile kendisinin, altın, gümüş, bakır, kurşun, demir damarları ve diğer madenler ile su kaynakları bulmadaki başarılarının bir dökümünü yapmıştı.' Ne yazık ki, radyestezi çubuğunun kullanımı ile za manın alşimik uygulamaları arasında bir ilişki görülün ce, Barones ile eşi, büyücülükle itham edilmiş ve hapse atılmışlardı. Aslında, o devirde Avrupa’da, radyestezinin maden arama çalışmalarında başarıyla uygulanma sına ve geçerliliğinin birçok yörede kabûl edilmesine rağmen, tüm radyestezistler, yine de, Kilise’nin kesin onayını alamayışın yol açtığı güçlüklere göğüs germek zorundaydılar. Martin Luther’in 1518 yılında radyestezi uygulamalarını kınamasından sonra, radyestezi çubuğu nun faaliyeti, daha ziyade karanlık güçlerin işi ola rak ( ! ) mütalâa mü talâa edilm ed ilmeye eye başlanm başla nmıştı. ıştı. Rady Ra dyeste estezistl zistl 31’ de, bu tür bir inancın doğurabileceği tepkilerden korunabilmek amacıyla, faaliyetlerini arırıdırıcı bazı ön lemler almayı ihmâl etmiyorlardı. Nitekim, Almanya'da, radyestezi çubuğunu vaftiz etmek olağan bir işlemdi! Kilise’nin en büyük sorunlarmdan biri de, Hıristi yan rahiplerin çoğunun, doğuştan yetenekli birer rad»
'
yestezist olmasıydı. Ancak, 1658 yılında Wittenberge’de (Doğu Almanya) yapılan bir toplantıda, gerçekte karan lık güçleri kendileri temsil eden din adamları, başarılı radyestezi uygulamalarında karanlık güçlerin işe karış mış olmaları gerektiğine karar verdiler. Ertesi yıl, bir Cizvit Papazı olan G. Schott, bu çarpık kararı destekler mahiyette ma hiyette b ir kitap yayımladı. yayımladı. Ne ilginçtir ki, aynı aynı Schott, çok geçmeden bu fikrini değiştirdi ve radyestezi çubuğunun harekete geçmesinin karanlık güçlerle hiç bir ilgisi olamayacağını belirtti. Schott, bu kez, şöyle « S o n d e r e c e d inda in darr o lan la n bazı ba zı k e s i ş ler le r , rad ra d diyordu: «S ye y e s t e z i ç u b u ğ u n u g e r ç e k t e n d e h a rik ri k u lad la d e b ir başa ba şarı rıyl yla a ku k u lla ll a n m ışla ış larr v e s ö z k o n u s u h a r e k e t i n t a m a m iyls iy ls d oğa oğ a l olduğunu ve bunun, çubuğu kullananın el çabukluğu ya da imajinasyon giicü ile hiç de ilgili olmadığını tasdik et e t m i ş l e r d i r .» 1674 yılında yılınd a ise, ise, b ir diğe di ğerr Cizvit Papazı Papaz ı olan Dechales, artık şu satırları yazabiliyordu: «B « B u d e n e y i m d e [radyestezide] beni hayrete düşü ren iki husus var: «B « B irin ir incc isi, is i, b u ç u b u k n e d e n s a d e c e bazı ba zı k işil iş ilee r in eli e lin nde d önüyor? «İ « İ k i n c i s i , b u ç u b u k n e d e n h e m y e r a ltı lt ı a k a rsu rs u ları la rı nın hem de madenlerin yerini belirlemede aynı derecede sıhhatli sonuçlar veriyor?» 18. Y üzyıl'in üz yıl'in ikinci yarısında, yarısında, Alman m aden ad encil cil nin radyestezistlerden yararlanma âdetinin giderek terkodildiğini görüyoruz: En son resmî radyestezist de, 1778 yılında, madencilik yetkilileri ile arasında çıkan bir an laşmazlık sonucunda işten çıkartılmıştı. Bundan sonra, radyestezi radyestezi uygulamalarının uygulam alarının m erkezi, Güney Fransa’ya Fra nsa’ya kaymış ve Lyons çevresindeki Dauphine eyaleti, tarihin en ünlü radyestezistlerinden biri olan Barthelmy Bleton’ un çalışmalarıyla doruk noktasına erişen bir dizi hari kulade radyestezi olayına sahne olmuştur.