T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI
1780–1784 TARİHLİ VE 4 NUMARALI HALEP AHKÂM DEFTERİ (s.1–53) TRANSKRİPSİYON VE DEĞERLENDİRME
YÜKSEK LİSANS TEZİ
DANIŞMANI
HAZIRLAYAN
Prof. Dr. MUSTAFA ÖZTÜRK
ELAZIĞ–2008
CANAN KUŞ
T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANA BİLİM DALI
1780–1784 TARİHLİ VE 4 NUMARALI HALEP AHKÂM DEFTERİ (s.1–53) TRANSKRİPSİYON VE DEĞERLENDİRME
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Bu tez
/
/
tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile kabul edilmiştir.
Danışman
Üye
Üye
Bu tezin kabulü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulu’nun ....... / ....... / ....... tarih ve ......................... sayılı kararıyla onaylanmıştır.
ENSTİTÜ MÜDÜRÜ Ahmet AKSIN
II ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
1780–1784 Tarihli ve 4 Numaralı Halep Ahkâm Defteri (s.1–53) Transkripsiyon ve Değerlendirme Canan KUŞ
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı
2008; Sayfa: XI + 207
Osmanlı Arşivinin önemli tasniflerinden olan Ahkâm Defterleri, taşradaki her türlü şikâyetin merkeze ulaştırıldığı ve bu şikâyetlerin suretlerinin kaydedildiği defterlerdir. Bu defterlere Şikâyet Defterleri de denir. Osmanlı idarî düzeninde, devlet anlayışında halk, Allah’ın padişaha kutsal bir emaneti olarak kabul edilmiştir. Bundan dolayı devletin temel düzeninin, iktisâdi ve sosyal teşkilatının hedefi halk iaşesinin temini, can, mal, ırz ve namus güvenliğinin sağlanmasıydı. Devletin ancak bu unsurun ayakta tutulması, asgari geçim düzeyine sahip kılınması ile mümkün olacağının bilincinde olan Osmanlı yönetimi, Batı’daki çağdaşı devletlerin halklarının hayal bile edemeyeceği bir surette , en aşağıdaki tabakadan halkının şikâyetlerini dinlemiş ve bunların hiç birisini karşılıksız bırakmamış, yapılan her şikâyeti mutlaka araştırmış ve neticelenmiştir. Yani çoğu çağdaş devletin halklarına yeni tanıdığı “dilekçe hakkını”, Osmanlı yönetimi kur ulduğu tarihten itibaren tanımaya başlamıştır. İlk başlarda yani 15. ve 16. yüzyıllarda halkın şikâyetleri doğrudan veya k adılar aracılığıyla merkeze veya beylerbeylik merkezine ulaş tırılırdı. Onun için ilk devir şikâyet kayıtları, mahalli Şer ‛iyye Sicillerinde bulunmaktadır. Devlet bürokrasisindeki işlemlerin artması neticesinde yeni bir şikâyet kayıt defteri tutulması usulü benimsemiştir ki, işte bu amaçla tutulan defterlere Ahkâm ( Şikâyet) Defterleri denmiştir ve bu defterler düzenli olarak 18. yüzyıldan itibaren tutulmaya başlanmıştır.
III Merkezde hemen çoğu büyük vilâyetlerin Ahkâm Defterleri ayrı ayrı tutulmuştur. İşte Haleb Ahkâm Defterleri de bu tasnifte yer almaktadır. Haleb vilâyetinden merkeze ulaşan her türlü şikâyeti bu defterlerde bulmak mümkün dür. Bu itibarla 4 Numaralı Halep Ahkâm Defter inin ihtiva ettiği şikâyet konularına göre değerlendirildiğinde, dönemin Halep sosyal tarihi hakkında çok ö nemli bilgilere ulaşılmakla birlikte yol kesme, cürüm, cinayet, su veya emlâk sınır anlaşmazlıkları, fuzuli işgal, gasp vd. suç ve anlaşmazlıklara dair orijinal bilgilere ulaşmak mümkündür. Anahtar Kelimeler: Ahkâm (Şikâyet) Defterleri, Osmanlı Devleti, Haleb, 15. 16. ve 18. yy.
IV ABSTRACT
Master Degree Thesis
Haleb Judgment Book Number 4 (1780 – 1784), (p.1-53)
Canan KUŞ
Firat University Social Sciences Institute Major Discipline of History
2008; Page: XI + 207
Judgment Books are one of the important classification of Ottoman Archives which are being transported all kinds of complaints and recorded these complaints' copies at provinces to govermental administrative center. These books are also called as Complaint Books. People in state mind has accepted as a holy trust from Allah to sultan in Ottoman administrative system. Be cause of this, aim of principal system of state, economical and social organization was providing security of guaranteeing victualing of people, life, merchandise, honor and probity. Ottoman Goverment knew that they had to stand for this object in order to keep prosperity nation wide. Moreover, they appreciated and judged all kind of complaints even from the lowest social groups as the actual western goverments could not even dream of. That is to say, most modern states' newly recognized "petition right" to their folks, has been started to recognize by Ottoman administration from date which state has established. Folks' complaints has being transported to central goverment or grand governor directly in early times, that is to say, 15. and 16. centuries. For that reason, early period complaint records has holded in local “Şer'iyye” registers. As a result of increasing procedures in goverment bureaucracy, a new complaint book recording system has appropriated. Here, those books which has recorded at this object ive, named "Judgment (Complaint) Books". Those books has started to being recorded from 18th century.
V Most of big cities' Judgement Books had recorded distinctly at goverment center. Here, Haleb Judgement Books are also in that classification. It's possibl e to find all kind of complaints from Haleb city to central goverment in those books. Regarding that, if Haleb Judgement Book Number 4 evaluated by included complaint topics, in addition with obtaining that period of time's very important information, it's also possible to obtain original information about road blocking, crime, murder, water or real estate border disagreements, unnecessary occupying, usurpation e.g. Keywods: Judgement (Complaint) Books, Ottoman State, Haleb, 15. -16. and 18. centuries.
VI İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER…………………………………………………………....VI ÖNSÖZ……………………………………………………………………VII KISALTMALAR………………………………………………………….IX KONU VE KAYNAKLAR ………………………………………………..XI GİRİŞ
1
BİRİNCİ BÖLÜM 1. BELGELERİN DÜZENİ, TASNİFİ VE KISA ÖZETLERİ
9
İKİNCİ BÖLÜM 2. METİN ( BELGELERİN TRANSKRİPSİYONU)
41
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3.1 Değerlendirme
173
3.2 Şikâyet Konularının Tasnifi
173
3.3 Dağılımı 3.4 Belgelerin Muhtevâlarına Göre Değerlendirilmesi ve Suçlara Verilen Cezalar ve Uygul amaları
173
SONUÇ ( VE ÖNERİLER )
175
KAYNAKLAR
178
EKLER
180
4 NUMARALI HALEP AHKÂM DEFTERLERİNİN ORİJİNAL METİNLERİ ÖZGEÇMİŞ
207
VII ÖNSÖZ Bir milletin siyasi ve kültürel tarihlerinin netlik kazanması için ana kaynakların önemi tartışılmaz. Türk milletinin bilinen en geniş kapsamlı ana kaynaklarından birisi de Osmanlı devletinin arşivlerinde bulunmuş olan belgelerdir. “Ahkâm Defterleri” adlı konumuzu ihtiva eden Osmanlı arşivleri bünyesinde, konumuz olan bu defterleri barındırdığı gibi daha birçok devlet yürütme organının işlerliğini kaydeden defterler de mevcuttur.
Ayrıca
belirtilen
bu
arşiv
malzemeleri,
Osmanlı’dan
Türkiye
Cumhuriyeti’ne bırakılan tüm kültürel mirasların tescilli delilleridir, diye bir söylemde bulunulursa yanlış olmaz. Bu da demek oluyor ki bir milletin arşiv kaynaklarının çokluğu, o milletinin kültür tarihinin kaynak bakımından sağlam temeller üzerinde bulunması demektir. Sağlam temellere dayandırılan bir tarihçilik ise hayalcilikten uzak olur. Bazen bir eyalete ve bazen muhtelif eyaletlere ait olarak tutulan ardından da valilere, kadılara, naiplere vb. yöneticilere hitaben yazılan hükümleri içinde bulunduran Ahkâm defterleri, devletin eyalet yönetimlerinde ve hükümlerinde bize bilgi vermektedir. Bu bilgiler ışığında Osmanlı devletinin eyaletlere ve halka bakış açısını ve daha kapsamlı söylemde bulunursak sosyal hayat hakkında bilgileri göstermektedir. Yapılan çalışmamızda ön celikle Giriş bölümünde konumuzun kısaca tanımı ve konumuzu
araştırmanın
gerekliliğine
değini lmiştir
ancak
öncesinde
O smanlı
Devleti’nde arşivcilik konusu verilerek Osmanlı’da arşiv alışkanlığı ile hıfziyatın ne derece önemli olduğu sunuldu. Dolayısıyla “O smanlı’da Ahkâm Defterleri” adlı konumuz, hem Osmanlı arşiv bilgisiyle bağdaştırılmaya hem de bu defterlerin devlet yürütme organında ne derece önemli olduğu belirtilmeye çalışılmıştır. Birinci Bölümde Belgelerin düzenleri ile kısa öze tleri verildi. İkinci Bölümde ise 4 Numaralı Haleb Ahkâm Defterinin 1. ve 53. sayfaları arasındaki toplam 194 belgenin transkripsiyonu günümüz Türkçesi ile çalışılmıştır. Üçüncü bölüm günümüz Türkçesine çevirdiğimiz 4 Numaralı Haleb Ahkâm Defterinin değerlendirmesi, şikâyet konularının içeriği dağılımı ve suçlara verilen hükümleri belirlemeye çalıştık. Akabinde ise Sonuç, Kaynaklar, Ekler ve Özgeçmiş kısımlarını sunduk. Ayrıca Belgelerin Transkripsiyonu yapılırken Osmanlı Türkçesinin okunuşu ve yazılışına sadık kalındı. Ancak bu gün Türkçede kullandığımız pek çok kelimenin
VIII metinlerdeki yazılışlarına göre değil bu günkü telaffuza göre ifade ettik. Mesela: itti/etti, virildi/verildi, iyledi/eyledi, görildi/görüldü, idüb/edi p gibi… Bazı belgelerin uzun olup bir sayfadan diğeri ne uzaması sonucu belge transkripsiyonu içine bir sonraki sayfaya uzadığı parantez içinde siyah ve kalın karakterlerle belirtildi. Mesela: (S.14) Orijinal metinlerin transkripsiyon çalışması esnasında belge içinde bazı yerlerde atanacak ya da görev verilec ek kişinin adı belirtilmediği için buralara parantez içinde “boş” yazıldı. Ayrıca belgelerde bazı kelimelerin karşılıkları okunamadığı için parantez içinde “…” verildi. Mesela: (boş), (…). Yine belgelerin transkripsiyonu yapılırken belge altında bulunan Hicri tarihlerin Miladi karşılıkları parantez içinde verilmiştir. Yaptığımız Yüksek Lisans Tez çalışmamızda hem tarih araştırmalarında usul bakımından hem de engin bilgileriyle yardımlarını bizden esirgemeyen Sayın Hocalarım Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK, Prof. Dr. Muhammet Beşir AŞAN, Doç Dr. Enver ÇAKAR, Yrd. Doç. Dr. Özcan TATAR , Hacer TATAR ve Mehmet TEKİN’e sonsuz teşekkürler ediyor ve çalışmalarında kolaylıklar diliyorum.
ELAZIĞ–2008
CANAN KUŞ
IX
KISALTMALAR
Bkz.
: Bakınız
BOA
: Başbakanlık Osmanlı Arşivi
C
: Cilt
H.
: Hicrî
İ.A.
: İslam Ansiklopedisi
M.
: Miladî
Mad.
: Madde
MEB
: Milli Eğitim Bakanlığı
s
: Sayfa
S
: Sayı
TDAV
: Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
TDV
: Türk Diyanet Vakfı
TTK
: Türk Tarih Kurumu
v.b.
: Ve benzeri
v.s.
: Ve saire
X KONU VE KAYNAKLAR Ahkâm defterleri konusu henüz üzerinde fazla değinilmemiş bir konudur. Şimdiye kadar kitap halinde bir tek esere rastlanılmıştır: - ŞAHİN, İlhan – Feridun EMECEN; II. Bâyezid Dönemine Ait 906/1501 Tarihli Ahkâm Defteri, TDAV, İstanbul, 1994 II Bayezid dönemine aid bulunan bir defterin incelenmesi sonucu Ahkam defterlerinin bilinen ilk örneği olarak , bu kitap çalışması ortaya çıkmıştır. Kendi çalışmamızla karşılaştırdığımızda
belge içeriklerinin
şikâyet sonucu verilen
hükümler olduğunu iki tarafta da gördük. Ayrıca belge içerikleri yönünden de yaptığımız çalışmadaki belgelerde hemen hemen aynı davalar söz konusudur . Yapılan tez çalışmasında adı geçen kitaptan ziyâdesiyle fayd alanıldı ve bizim için tek örnek teşkil etti. Ayrıca Ahkâm Defterinin çalışma şekli ve metodu konusunda da yine bize yol gösterdi. Öte yandan çalışmamızın giriş kısmından itibaren araştırma metodlarıyla yazmaya çalıştığımız bölümlerde de kaynaklar kullanı ldı; ancak konumuzun henüz yeni adım atılmış bir konu olması sebebiyle fazla bir kaynağa rastlanılamadı. Ve yazılan makalelerin çoğunda da, ilk verdiğimiz kitap künyesi rehber edilmiştir. Diğerlerini listeleyecek olursak: — Başbakanlık Osmanlı Arşivi Rehberi, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın No: 42, İstanbul, 2000 Rehber — BİNARK, İsmet; Arşiv ve Arşivcilik Bilgileri , Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın No: 3 , Ankara, 1980 — HALAÇOĞLU, Yusuf; Osmanlılarda Devlet Teşkilatı ve Sosyal Yapı , TTK, V.Baskı, Ankara, 2003 — KÜTÜKOĞLU,
Mübahat,
S.;
“Mühimme
Defteri”,
C.XXXI,
İslâm
Ansiklopedisi, TDV, İstanbul, 2006, s. 520 – 523 — ÖZEL, Ahmet; “Ahkâm”, İslam Ansiklopedisi, C.I, TDV, İstanbul, 1988, s. 550 - 551 — ÖZTÜRK, Said; “Kayseri ve Çevresinin Sosyo -Ekonomik Tarihi İçin Önemli Bir Kaynak: Karaman Ahkam Defteri” , III. Kayseri Yöresi Tarih Sempozyumu
XI Bildirileri, (Yayına Hazırlayan: Ali Aktan, Ramazan Tosun, Ayhan Öztürk ), Kayseri, 2000, s 403 - 423 — PAKALIN, Mehmet, Zeki; Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü , MEB, İstanbul, 2004 — SAHİLLİOĞLU, Halil; “Ahkâm Defteri”, C.I, İ.A., TDV, İstanbul, 1988, s. 551 — TÜRKAY, Cevdet; “Osmanlı İmparatorluğunda Arşiv”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, C.II, S. 7, Nisan, 1968 — UZUNÇARŞILI, İsmail-Hakkı; Osmanlı Devleti Teşkilatına Medhal , Ankara, 1941 — UZUNÇARŞILI, İsmail -Hakkı; Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilatı, Ankara, 1948 e-Kaynaklar: — http://www.ansiklopedi.turkcebilgi .com/Divan-ı_Hümayun http://www.osmanlımedeniyeti.com/Bilgi/Osmanlı’da%20Devlet%20Yönetimi 94k-
-
1 GİRİŞ Osmanlılarda Arşiv ve arşivciliğe baktığımızda, Orta ve Yakındoğu, Balkan ve Akdeniz coğrafyasında uzun bir süre devlet olma vasfını devam ettirmiş olan Osmanlı İmparatorluğu’nda daha ilk devirlerden itibaren arşiv fikrinin mevcut olduğu, bu güne kadar muhafaza edilmiş milyonlarca arşiv vesikasının mevcudiyeti ile sabittir. Devlete ait belgelerin bütünü, önem derecesine bakılmaksızın sandık ve torbalar içinde titizlikle muhafaza ediliyordu 1. Bu belgeler arasında çok değerli kayıtlar “Maliye Defterleri Hazinesi” ve “Defterhane Hazineleri”nde saklanıyordu ve bu kayıtların iyi korunması için emirler de veriliyor, yine devlet eli ile tespit edilerek düzenleniyor ve muhafaza altında tutuluyordu 2. Bu defterler şöyle bir gelişim arzetmiştir; Osmanlı Devleti’n in ilk başkenti olan Bursa’daki arşiv, Timur istilası esnasında yok edilmişti. Dolayısıyla Fatih’e kadar olan döneme ait birkaç ferman, vakfiye, mülknâme dışında fazla vesika bulunmamaktadır. İstanbul’un fethinden sonra ise, ilk defa evrak mahzeni olarak Y edikule’nin kullanıldığı bilinmektedir. Fatih devrinden Kanuni zamanına kadar geçen bir asırlık dönem içinde Osmanlı Arşivi’ne intikal eden belge ve defter azdır. Bu dönem hakkında bilgi alınabilecek arşiv malzemesi birkaç yüz defterden ibarettir. Kanunî (1520–1566) döneminden itibaren Osmanlı’nın son günlerine kadar günümüze ulaşan defter serilerinden anlaşıldığına göre, Osmanlı bürokrasisi, bugün arşivcilikte kullanılan dosyalama usulüne mukabil, defter usulünü esas kabul etmiştir. Mevcut defterlerden, Divanlar vasıtasıyla alınan kararların Mühimme, Maliye, Ru ΄us, Tahvil, Kayd-ı Dîvan, gibi defterlere kaydolunduğu anlaşılmaktadır. Ancak alt birimlere ait neticeye takaddüm eden muameleli evrak, müsveddelerine varıncaya kadar aylık torbalara konur, bir yıl içinde biriken evrak bu torbaların üzerine daire adı ve yılı yazılı olduğu halde, çoğu zaman deri kaplı sağlam sandıklara konularak gerektiğinde müracaat edilmek üzere evrak mahzenlerine kaldırılırdı. Osmanlı Devleti’nde Bâb -ı Âsafi, Bâb-ı Defterî ve Dîvân-ı Hümâyûn adı altında devlet müesseselerinin temelini oluşturan üç önemli kuruluştan biri olan Dîvân -ı Hümâyûn’a ve ordu dîvânlarına ait defterler, Sultan III. Ahmed’den sonra, padişahların tamamen İstanbul’a yerleşmeleriyle daha önce inşa edilmiş olan T opkapı Sarayı’nın bazı bölümlerine taşındı. Yedikule’deki arşivler ise Atmeydanı’na, oradan da Topkapı 1
İsmail Hakkı Uzunçarşılı; Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilatı , Ankara, 1948, s.76–78. İsmet Binark; Arşiv ve Arşivcilik Bilgileri , Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın No: 3, Ankara , 1980, s.28. 2
2 Sarayı’nın inşasını müteakip, Hazîne -i Âmire ve Enderûn-ı Hümâyûn’a nakledildi. Devletin temel kuruluşlarından Bâb -ı Defterî’ye bağlı Defterhâne Hazinesi ise, Dîvân-ı Hümâyûn toplantılarının düzenli olarak yapıldığı zamanlarda Topkapı Sarayı’nın Kubbealtı Dairesi yanında bulunuyordu. Divan toplantıları önemini kaybedince, bu hazine Topkapı Sarayı’nın birinci kapısındaki Bâb -ı Hümâyûn’un üst kısmına, daha sonra Sultan Ahmed’de “Saray -ı Atîk” denilen mahzene ve Bâb -ı Âlî’ye yakın Tomruk Dairesi’ne taşındı. Sarayın bir kısım evrakı, Kubbealtı’nın bitişiğinde “Dış Hazine” binasına toplanmıştı. Maliye belgeleri ise, Sultan Ahmed’de Eski Çadır Mehterleri kışlasında saklanmıştı 3. Bu durum Dîvân-ı Hümâyûn toplantılarının Bâb -ı Âlî’de yapılmaya başlanması ve orada bir arşiv binası “Mahzen -i Evrâk” inşa edilmesine kadar sürdü. Bu arada Tanzimat öncesi merkezi devlet dairelerinin önemlilerinden olan Bâb -ı Seraskerî arşivinin 1826’dan sonra bu günkü İstanbul Üniversitesi merkez binasında muhafaza edilmeye başlandı. Daha sonra Harbiye Nezareti adını alan bu kuruluşun evrakından çok azı günümüzde Osmanlı Ar şivi’ne devredilmiş, esas evrak ise Genelkurmay arşivlerine nakledi lmiştir. Yine önemli devle t dairelerinden Bâb-ı Meşîhat evrakının da bu günkü İstanbul Müftülüğü Şeriyye Sicilleri Arşi vi’nde tutulduğu anlaşılmaktadır. Devlet merkezinde arşivleme adına bu işlemler yapılırken, taşrada da beylerbeyi ve kadıların bağlı old ukları arşivcilik talimatları vardı. Belgelerin saklanması ve korunması yönündeki arşivcilik anlayışı, taşrada da geçerli idi. Taşrada bulunan görevlilerin karar ve işlemlerini defterlere kaydetmeleri ve bu defterleri muhafaza etmeleri gerekiyordu. Nitekim Kanuni Sultan Süleyman devrinde Rumeli beylerbeyi Mehmed Paşa’ya gönderilen 943/1536 tarihli femanda “…bu hükm -i şerifim sûretini defterde kayd eyleyüb, kendüsün dahi ayniyle defter sanduklarında hıfz edüb dâimâ mazmûn-ı şerîf ile amel eyleyesin” i fadesi ile defter sandıklarından bahsedilmiştir. Bu defterlerin saklandığı beylerbeyi arşivlerinden, Osmanlı arşivlerine vesika intikal etmemiştir 4. Yukarıda “Osmanlı Devleti’nde Bâb -ı Âsafi, Bâb-ı Defterî ve Dîvân-ı Hümâyûn adı altında devlet müesseselerinin te melini oluşturan üç önemli kuruluştan biri olan Dîvân-ı Hümâyûn’a ve ordu dîvânlarına ait defterler…” bahsedilmişti. İşte yazma 3
Cevdet Türkay; “Osmanlı İmparatorluğunda Arşiv”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi , C.II, S. 7, Nisan, 1968, s. 44 – 47. 4 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Rehberi, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın No: 5, Ankara, 1992, s. 17.
3 metodumuzu tümden gelim ile belirlediğimiz için; belirtilen arşivler içerisinde bu defterlerin özelliklerini daha sonra ise deft erler içerisinden Ahkâm Defterlerini ve nihayetinde ise asıl çekirdeğimizi oluşturan Haleb Ahkâm defterleri arasında 4 Numaralı Haleb Ahkâm Defteri hakkında bilgileri basamak basamak indirgenerek açıklamaya çalışmak; yerinde olacaktır, düşüncesindeyiz. Bel ki de böylelikle tarafımızın Mikro Tarihçiliğe attığı ilk adım olacaktır. Dîvân-ı Hümâyûn’da muhtelif işler hakkında çeşitli defterler tutulmuştur. Bunlar toplam olarak Mühimme, Ahkâm, Ruûs, Tahvil, Nâme -i Hümâyûn, Ahidnâme, Şikâyet, Kalebend, Nefy ve Kısa s gibi defterlerdir 5. Bunların içinde Ahkâm Defteri, Kanun -nâmelerle hükümlerin ve nizâm mahiyetinde olan kararların aynen kaydına mahsus defterinin adıdır 6. Arapça kökenli bir isim olan ve “hkm ( ”)ﺤﻜمkökünden türeyen Ahkâm kelimesi hükmün çoğulu olup; emirler, hükümler, kanunlar, nizamlar anlamına gelmektedir. Ahkâm, daha geniş manada, belli bir konu hakkında konulmuş kuralların bütününü ifade etmek için kullanılır. Bu tarzdaki kullanılışından dolayı, belli bir konuya dair hükümleri toplayan eserlere ve hatta belli bir konuyla ilgilenen ilim dallarına da ad olmuştur 7. İşte bu bağlamda belirtilecek olunursa; Osmanlı Devleti yürütme organında da Ahkâm adı altındaki Hüküm ve nizam mahiyetindeki kararlar sadaret makamından veya defterdarlıktan çıkar ve örnekl eri olduğu gibi Ahkâm Defterlerine geçirilirdi. Ayrıca Ahkâm Defterlerine Ahkâm -ı Mühimme veya Mühimme adı da verilirdi. Bu defterler, Dîvân-ı Hümâyûn kalemlerinden olan Beylikçi veya Dîvân Kalemi 8 tarafından yazılırlardı 9.
Muameleleri geniş olan bu kalem lerde her sene için ayrı ayrı defter
tutulurdu. İşleri o kadar geniş olamayanlarda ise birkaç seneliği bir araya getirilir, defter dolunca yenisine kaydedilirdi. Divândan çıkan şikâyetlerin halline dair ahkâm 5
Yusuf Halaçoğlu; Osmanlılarda Devlet Teşkilatı ve Sosyal Yap ı, TTK, V. Baskı, Ankara, 2003, s. 34. Mehmet Zeki Pakalın; Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü , C.I, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları (MEB), İstanbul, 2004, s. 30. 7 Ahmet Özel; “Ahkâm”, İA , C.I, Türk Diyanet Vakfı Yayınları (TDV), İstanbul, 1988, s. 550. 8 Divân-ı Hümâyûn kalemleri içinde , Beylikçi veya Divan Kalemi: Divanda müzakere olunup karara bağlanan işlerin, gereken yerlere havalesi ve divan sicillerinin tutulmasıyla vazifeliydi. Ferman ve beratlar burada yazılırdı. Beylikçi, yazı iş lerinden dolayı Reisülküttabın emri altında bulunurdu. Ayrıntılı bilgi için bkz. http://ansiklopedi.turkcebilgi.com/Divan -ı-Hümayun 9 Dîvân-ı hümayûn da görüşülen devlet işleri Reisü’l -küttab ve onun idaresindeki Beylikçi’nin nezâretinde görülürdü. Dolayıs ıyla bunlara bağlı çeşitli kalemler vardı ki, bunlara kısaca Dîvân Kalemleri adı verilirdi. Bunlar kuruluştan 1835’e kadar nezâretler öncesinde S adâret Mektubî, Sadâret Kethü dası, Beylik (Dîvân), Tahvîl (Kese veya Nişân), Ruûs, Âmedî Kalemleri ile Teşrifât çılık, Vak‛anüvislik, Dîvân-ı Hümâyûn Hocaları, Dîvân -ı Hümâyûn Tercümânları, Hazine -i Evrak (Arşiv) gibi bölümlerden müteşekkildi… Ayrıntılı bilgi için bkz. Yusuf Halaçoğlu , Osmanlılarda Devlet Teşkilatı ve Sosyal Yapı , s. 20 – 27. 6
4 kayıtlarının kaydedildiği bu defterler ise, Haz îne-i Âmire ile Defterhâne -i Âmire’de muhafaza edildiği anlaşılmaktadır. Günümüzde Osmanlı Arşivi Tetkik edildiğinde, hüküm metinlerinde " ...Hazîne-i Âmirem'de mahfûz Ahkâm Defterlerine müracaat olundukda..." veya "..Defterhâne-i Âmirem'de mahfuz Rûznâmçe Defterlerine müracaat olundukda..."10 ifadelerine rastlanmaktadır. İşte bu bilgiler ile Divândan çıkan şikâyetlerin halline dair ahkâm kayıtlarında sık sık bu iki dairenin adları geçmiştir. Çok dikkat ve itina ile tutulan bu defterler daima bir müraca at yeri olagelmiştir. Eski bir muamele yahut bir iş mevzu bahis olduğu zaman bu defterlere bakılır, ona göre mütalâa beyan veyahut muamele ifa edilirdi 11. Divân-ı Hümâyûn toplantılarında görüşülen, devletin iç ve dış meselelerine ait siyasi, askeri ve sosyal kararların kaydedildiği defterler Mühime Defterleridir. Mühimme Defterlerindeki konular adından da anlaşılacağı gib i “ehemm-i umur”dan konulardır. Buradaki önemin takdiri Divân’a aittir. Mühimme Defterleri’ndeki kayıtlar herhangi bir mesele ile ilgili olarak y azılan fermân, nâme vs.’nin suretleri veya müsveddeleri mahiyetindedir. Bu müsveddeler daha sonra temize çekilmişlerdir. Öte yandan Mühimme Defterleri’ne, hükümlerin sadır olduğu divânlara Mühimme, Rikab Mühimmesi, Ordu Mühimmesi, Kaymakamlık Mühimmesi gib i adlar verilmektedir. Bunların içinden Mühimme Defterleri Padişâhın İstanbul veya Edirne’de bulunuşu sırasında sadrazam başkanlığında toplanan Divândan çıkan m ühim emirlerin kayd olunduğu defterlerdir. Rikab Mühimmesi, Sadrazamın seferde olduğu zaman yerine kalan Rikab Kaymakamı denilen bir vezirin riyasetinde toplanan Divân’dan çıkan kararları ihtiva etmektedir.
Ordu Mühimmesi’nde Serdâr-ı Ekrem olan
Sadrazamın ordunun başında seferde iken topladığı Divân’da alınan kararlar yer almaktadır. Kaymakamlık Mühimmesi’nde ise padişah ve sadrazamın birlikte seferde olduğu veya İstanbul dışında bulunduğu sırada başkentte bırakılan kaymakam riyasetinde toplanan Divân’da alınan kararların kayd olunduğu defterlere denilmektedir. Bunlar arasında bilinen en eski Mühimme Defteri Topkapı Sarayı Müzesi Arşivinde E. 12321 numarada kayıtlı ve 951 (1544) tarihli defterlerdir ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde ilk Mühimme Defteri’nin 3 nolu ve 966 (1558) tarihli defter olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca bu seride toplam 266 adet defte r bulunmaktadır.
10 11
BOA Rehberi, s. 17. Mehmet Zeki Pakalın; Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü , s. 30.
5 XVII. yüzyılın ortalarından itibaren Mühimme Defterleri’nde yer alan bazı konular ayrılarak başka defterlere kayd edilmeye başlanmıştır. Bundan sonraki dönemlerde şüphesiz Mühimme Dfeterleri’nin muhtevası bakımından fakirleşmeye yol açmıştır12. Divân-ı Hümâyûn’a ait olup daha ziyâde XVII. Yüzyılda görülen şikayet defterleri serisi de Ahkâm -ı Şikâyet defterleri adını taşımaktadır. Ahkâm Şikâyet Defterleri 1058 – 1229 (1648-1814) yılları arasında tutulmuştur ve tasnife açık 208 defterden ibârettir. Muhteva itibariyle Mühime kayıtlarının içinde bulunan ve Şikâyet Defterleri'nin devamı olan bu defterler eyaletlere göre tutulmuşlardır. Tarih olarak Şikâyet Defterleri'nden 104 sene sonra (Mora Ahkâm Defteri hariç) hepsi H. 1155 (1742) tarihinden başlayıp, II. Meşrûtiyet dönemine kadar devam etmektedir 13. 1255 (1839) tarihine kadar gelen bu defterler Anadolu, Sivas, Trabzon, Diyarbakır, Şam, Adana, Karaman, Halep, Erzurum, Maraş, Rakka, Rumeli, Özi ve Silistre, İstanbul, Bosna ve Mora’ya aittir 14. Tüm bu tarihleri verirken Şikâyet Ahkâm defterlerinin yoğun olarak 1155 (1742) ve 1255 (1839) tarihleri arasında olduğunu görüyoruz. Ama bu tarihten önce aynı içerikler Mühimme Defteri başlığı altındaydı. Divân kayıtları ile ilgili ihtisaslaşmanın kesin hatl arıyla ortaya çıkışının Kanunî devrinde olduğu ileri sürülebilir. Nitekim klasik şekil ve tipi ile en erken tarihli Mühimme, Topkapı Sarayı arşivi’nde bulunan E.12321 numaralı kayıtlı Divân defteri olup 951 (1545) tarihlidir. Bunun müsvedde özelliği taşıma sı, öncesine ait bu tip ve şekilde bir defter parçasına bile rastlanmaması, söz konusu defterin yukarıda bahsedilen ve değişikliğe ait 15 ilk örneklerden biri olduğunu düşündürmektedir 16. Sözü geçen bu tarihten itibaren ise konuların tasnif edilerek her konuy a farklı defterler tutulmaya başlanması Osmanlı’nın yönetimde kolaylaştırma ile ilgili bir girişimi olarak değerlendirebiliriz. Divân -ı Hümâyûn’da görüşülen işler ve alınan kararlar bir süre sonra sınıflandırılmış, merkez ve eyalet kararları farklılık arz etmiştir. M.1649’tan 12
Mühimme Defteri 44, (Yayına Hazırlayan: Mehmet Ali Ünal), Akademi Kitabevi, İzmir, 1995, s. V VI. 13 BOA Rehberi, s. 25. 14 Halil Sahillioğlu; “Ahkâm Defteri”, İA, C. I, TDV, İstanbul, 1988, s. 551. 15 Bu değişiklikler, Divân’dan çıkan kararlar ve arzlar ile ilgili çıkan hükümlerin sûretleri ayrı ayrı defterler haline gelişi, Kanunî zamanındaki bürokratik reformlar neticesi olmalıdır. Ayrıntılı bilgi için bkz. İlhan Şahin – Feridun Emecen, Osmanlılarda Divân - Bürokrasi - Ahkâm II. Bâyezid Dönemine Ait 906/1501 Tarihli Ahkâm Defteri , TDAV, İstanbul, 1994, s. XVI. 16 İ. Şahin – F. Emecen; Osmanlılarda Divân - Bürokrasi - Ahkâm II. Bâyezid Dönemine Ait 906/1501 Tarihli Ahkâm Defteri, TDAV, İstanbul, 1994, s. XVI.
6 itibaren Şikâyet Defterlerinin tutulması ve XVIII. Yüzyıldan itibaren de Şikâyet Ahkâm Defterlerinin isim ve içerik olarak ortaya çıkışı devletin yürütme organında kolaylığı getirmiştir. Başka bir deyişle devletin yürütmesine ilişkin k olaylık sağlayabilecek şikâyet ve mâliye ahkâmlarının sözü edilen Kanunî devri bu defterde az da olsa örneklerine rastlanması, Ahkâm defterlerini Mühimme defterleri doğurmuştur, fikrini tamamlıyor. Mühimme ve Ahkâm arasındaki farka bakacak olursak; 1649 yılından itibaren bütün ferman kayıtları Mühimme defterlerine kaydedilmeyerek bir kısım fermanlar Şikâyet Defteri adıyla yeni düzenlenen defterlere yapılmıştır. Mühimme Defterlerine bir dilekçe ile başvuru söz konusu olmadan genelde devletin siyasi, askeri ve idari meselelerine
ilişkin
hükümler
kaydedilirken,
Şikâyet
Defterlerine
ise
şahsi
anlaşmazlıklara, mülki ve idari amirlerden şikâyetlere ilişkin şahısların ve resmi zevatın başvuruları üzerine şikâyete konu olan mevzunun izalesi için yazılan hükümler kaydedilmiştir 17. Diğer bir değişle, devlet işleri Mühimme defterlerinde; ahkâm -ı şikayet ve vilayet konularıyla sınırlı olan konular da 1742 – 1839 yılları arasında tutulan Ahkâm defterlerinde kayıtlılardır. Divân devlet işleriyle ilgili meseleleri re’sen görüşmesi yani hükümet fonksiyonunu icra etmesinden başka yüksek mahkeme olarak da vazife gördüğünden ilk devir mühimmelerinde her iki mahiyetteki hükümlere de rastlanır. Bu hükümler, Avrupa ortalarından İran’a Kırım’dan Kuzey Afrika’ya ve Arabistan’a kadar uzanan sınırlar içindeki Osmanlı Devletinin merkez ve taşra teşkilatının idari yapısı ve çalışma şekilleri, devlet –tebaa ve devlet–esnaf münasebetleri, imâr, iskân ve iktisât siyâsetleri, iç siyasetleri, iç siyâset, isyân ve bastırılma şekilleri, askeri tarih, strateji, dış siyâset ve yabancı devletlerle olan münasebetlerle ilgilidir. Zamanla idarî ve adlî konular ayrı defter serilerinde toplanmış, şikâyetler sonucu alınan kararlara dair hükümler için 1059’dan (1649) itibâren “Şikâyet Defterleri” tutulmaya başlanmış. XVIII. Yüzyıl ortalarından itibaren bunlar da vilâyetlere göre ayrılarak “Ahkâm-ı Şikâyet” adıyla anılmıştır. Devlet işleriyle ilgili olanlar ise Mühimme defterlerinde kalmıştır 18. Burada küçük bir ayrıntı ile Şikâyet Defterleri ve Ahkâm Defterleri arasındaki farkı gösterecek olursak; Şikâyet Defterleri ülke genelini kapsadığı halde Ahkâm Defterleri belirli bölgeleri kapsamaktadır. Osmanlı Devletinin çözülme 17
Said Öztürk; “Kayseri ve Çevresinin Sosyo -Ekonomik Tarihi İçin Önemli Bir Kaynak: Karaman Ahkam Defteri”, III. Kayseri Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri, (Yayına Hazırlayan: Ali Aktan, Ramazan Tosun, Ayhan Öztürk), Kayse ri, 2000, s. 402. 18 Mübahat S. Kütükoğlu; “Mühimme Defteri”, İA, C.XXXI, Türk Diyânet Vakfı Yayınları, İstanbul, 2006, s. 520-521.
7 sürecine girdiği dönemde Ahkâm Defterleri şikâyetleri süratle çözmeye yönelik kararlarda etkili olmuştur. Lakin bu dönemde Şikâyet Defterlerinin hala devam etmiş olması Ahkâm Defterleri bulunmayan bölgelerin şikâyetlerini kapsamış olması ile açıklanabilir 19. Tüm bunların dışında Defterdarlıktan çıkan ahkâmın toplandığı defterlere ise Ahkâm-ı Maliye denilirdi. Bunlar ise defterdarlığa bağlı baş muhasebe, baş mukataa, mevkufat gibi kalemlerde hazırlanır ve bu dairelerden çıkan emir ve tezkirelere, muhasebe-i evvel akvâmı, mukatta -i evvel tezkire ve ahkâmı adı verilirdi. Nüzül, sürat, bedel-i kürekçi gibi vergilerin toplanması ve bunlarla ilgili diğer hususlar Mefkufât Ahkâmı denilen defterlere kaydedilirdi. Bilinen en eski maliye ahkâm defterlerinden biri 927 (1521) tarihli olup Kamil Tasnifi’ inde yer almakta ve daha ziyade Rumeli’ye ait malî ahkâmı ihtiva etmektedir. 906 (1501) tarihli defter haricinde herhangi bir parçaya ve deftere de rastlanmamaktadır. Bu da demek oluyor ki, bu dönemlerdeki bürokrasinin süreklilik ihtiva edecek derecede bulunmaması ile ilgili olabilir. Nitekim Osmanlı bürokrasisi ilk dönemlerde başa gelen idarecinin tavrı çerçevesinde şekilleniyordu. Ancak bundan az sonra rastlanan Maliye ahkâm türü kayıtlar ve defterler, bu tür defterlerin ayrılmış devamı olmalıdır. Mühim emir ve hükümlerin suretleri ise yine müteferrik evraklar şeklinde saklanmış olabilir. Görüldüğü gibi bütün bu özellikler çerçevesinde neşredilen parça defter, Osmanlı bürokrasisinin gelişme süreci hakkında çok önemli ip uçları ortaya koyduğu gibi, yeni görüşlerin şekillenmesine imkân vermekte, ayrıca muhtevası yönünden Mâliye Ahkâm ve Mühimme tipi defterlerin ilk örneklerinden biri olarak tarif edilmek istenmektedir 20. Önceleri bu kabil maliye ahkâmı için Rumeli ve Anadolu defterdarlıklarında defter tutulduğu halde, XVI. yüzyıl sonlarından itibaren maliye kaleml erinin artması ile her bir kaleme ait ayrı defterler tanzim edilmiş ve nihayetinde Mâliye Ahkâmı, XVIII. Yüzyıldan itibaren yeni kurulan Evâmir -i Mâliye Kalemi’nde tanzim edilmeye başlanmıştır 21. Tüm bu bilgilerden sonra ahkâm defterlerinin önemine gelecek olursak; Ahkâm defterleri bir bölgenin sosyal ve ekonomik hayatına ilişkin kesitler sunmaktadır. Bölge içinde sivil kişilerin kendi aralarında ve sivil kişiler ile idareciler arasında doğan 19
S. Öztürk; “Kayseri ve Çevresinin Sosyo-Ekonomik Tarihi İçin Önemli Bir Kaynak: Karaman Ahkam Defteri”, s. 403. 20 İ. Şahin- F. Emecen; Osmanlılarda Divan - Bürokrasi - Ahkam II. Bâyezid Dönemine Ait 906/1501 Tarihli Ahkâm Defteri, s.xvı. 21 H. Sahillioğlu, “Ahkâm Defteri”, s. 551.
8 problemlere payitahtın getirdiği çözümleri kapsayan söz konusu ka ynaklar, ilgili bölgenin sosyo-ekonomik profilini ortaya çıkarmada önemli bir başvuru kaynak olduğu gibi, yöneten-yönetilen arasındaki ilişkileri, kanunların ne derece pratize edilebildiğini ve uygulanabilirliğini, kanunî boşlukları, bu boşlukların ortaya çıkardığı problemleri vb. hususları vermesi açısından önem arz etmektedir. Taşrada ortaya çıkan meselelere mahallinde çözüme kavuşturan taşra yöneticileri şer ‛iyye sicillerinde yans ıtırken, Ahkâm defterleri bu meselelere merkezin çözümlerini ve bakış tarzı nı vermektedir 22. Ayrıca Ahkâm defterleri Osmanlı Devleti’nin hukuka ve adalete ne derecede önem verdiğini de aşikâr ortaya koymaktadır. Çünkü bu deftere göre anlaşılıyor ki zayıf, güçlü karşısında haksızlığa uğradığında korunmaya çalışılmıştır. Yine hukuku n uygulanmasında etnik ayrımın olmadığı da görülmektedir.
22
Said Öztürk; “Kayeseri ve Çevresinin Sosyo -Ekonomik Tarihi İçin Önemli Bir Kaynak: Karaman Ahkam Defteri”, III. Kayseri Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri, s. 403.
9 BİRİNCİ BÖLÜM 1. BELGELERİN DÜZENİ, TASNİFİ VE KISA ÖZETLERİ Sayfa ve belge numaraları, sınıflandırılmış belge konuları ve belgelerin özetlerinin tablo halinde sunulmuştur. Özellikl e belgelerin sınıflandırılmış konuları 4 Numaralı Halep Ahkâm Defterindeki belgelerin tasnifi açısından kolaylık sağlayacaktır. Sayfa Belge Belgenin Konusu Numarası Numarası
1
1
Mukataa hakkında İlm ü hâber
2
2
4 Numaralı Haleb Ahkâm Defterinin Künyesi
2
3
Şikâyet, Tahsildarın Emre Aykırı Davranması
2
4
Alacak - Verecek Davası
2
5
Alacak – Verecek Davası
3
6
Alacak – Verecek Davası
Belgenin Özeti Haleb, Kuseyir Nahiyesi ve farklı köylerdeki halkın mukataa borçların ı toplarken taksitlendirmede usulsüzlük yapan Divriğili Ahmed Paşa hakkında ferman. Adı geçen defterin silâhdâr Mehammed Paşa’nın vezirliği ve Halil Hamid Efendinin reisü’l-küttablığı zamanında kayıt edildiği belirtilmiştir. Ömer, Behçet ve Nurullah Efendilerin Azaz, Kilis, Kayseriye, Hüdâvendigar, Haleb ve bazı nahiyelerle Ede Köyünde mutasarrıf oldukları zeâmetlerinden cebelü vermeleri gerekirken, dönemin voyvodası bunlardan akçe taleb etmiştir. Bu durumun halli için verilen hükümdür. Halep’de sâkin Mataracı Hüseyin, yine Halep’te mahkemede muhzır başı olan Abdülkerim’den alacağı olduğunu ve bunun kendine ödenmediğini hatta tehtit ve zulme uğradığını bildirir. Bunun üzerine vekil tayiniyle paranın tahsili için davanın mahallinde gö rülmesi kararına varılmışdır. Halep’te sakin Afife adlı bayanın Kilis’te bulunan bir bâb mülk yerini Abdullah Çavuşa ayda 10 Kuruşa kiralamıştır; ancak 1800 Kuruşluk bir borç birikimi olduğu halde Abdullah Çavuş bu parayı Afife Hatun’a vermemiş üstelik bu borçtan da vazgeçilmesini istemektedir. Böylece Afife Hatunun hakkının alınması için olay mahallinde gereğinin şeriat hükümlerine göre verilmesina dair hüküm. Boyacıoğlu Arakir adlı zımmî İstefan adlı zimmîden 1770 guruş alacağı
10
3
7
Alacak – Verecek Davası
3
8
Alacak – Verecek Davası
3
9
Alacak İddiasıyla Etmek
3
10
Timâr Borcu
Olduğu Gasp
olmakla beraber, İstefan adlı kişi mürd olduğundan dolayı ölen kişinin terekesi ile uğraşan Heysi adlı zımmîden alacağını taleb ediyor. Ancak Heysi adlı kişinin ödeme konusunda zorluk çıkardığı için bu paranın ölen kişinin terekesinden zorluk çıkarılmadan alınmasına dair hüküm verilmiştir. Merdik oğlu Kalanos Van muhâfızı Melek Ahmed Paşa’dan 10482 kuruş alacaklıdır. Borçlu olan Ahmed Paşa vefât ettiği için yerine kefil olan oğulları Selim Bey, Osman Bey, Kethüdâsı İbrahim ağa ve yegeni Salih ağa bu borcun 8710 kuruşunu ödemeleri gerekirken sıkıntı çıkarıp borçlarını vermemişlerdir. Bunun üzerine Boyacı oğlu Arakil’i vekil tayin ederek borcun hakkıyla ödenmesinin sağlanması için Haleb Valisi ve Kadısına hüküm verilmiştir. Merdik oğlu Kalanos ve Arakil adlı zımmîler, Van muhâfızı Melek Ahmed Paşa’dan alacakları vardır. Melek Ahmet Paşa borçlanırken Halep’ teki menzilini rehin vermiştir; A ncak borcunu ödeyemeden vefat etmiştir. Adı geçen zımmîler, Haleb sâkinlerinin el koyduğu Ahmed Paşanın terekesinden alacaklarının ödenmesini tale b ederler ancak ödeme gerçekleşmez . İşbu vekil tayin olunarak paranın mahkeme kararı ile alınmasını konusunda Haleb Valisi vezire ve Haleb Kadısına verilen hükümdür. Arakil adlı zımmî yolda yürürken karşısına çıkan Hasis ve Karabed oğlu Mardoros adlı zımmîler Arakil’den alacaklı olduklarını iddia ederek zorla 6000 kuruşu gasp etmişlerdir. Bunun üzerine Arakil hakkının alınmasını taleb etmiştir. Böylece olay mahallinde davanın görülmesi için Haleb Valisi ve Kadısına hüküm verilmiştir. El-hâc Ebu Bekir, Üzeyir Sancağının Bakras Nahiyesinin Atik Karyesindeli 14000 akçelik timâr borcunu Halil oğlu İbrahimin elinde tuttuğunu arzuhâl eder. Akabinde bu timâr borcu ve vergilerin
11
3
11
Alacak – Verecek Davası
4
12
Alacak – Verecek Davası
4
13
Alacak – Verecek Davası
4
14
Alacak – Verecek Davası
4
15
Alacak – Verecek Davası
5
16
Vakıf Konusu
Abdurrahman Paşa tarafından geçmişteki yıllarda verilmeyen borçlarla birlikte alınması kararına varılır. Bu dava görülürken geçmiş kayıtlarda benzer olayların hükmüyle hareket edilmesi istenmiştir. Halep’te Arakil adlı zımmî kimseye borcu olmadığı halde Mardoros oğlu Karabed ve Aram adlı zımmîler 500 guruş alacaklı olduğunu iddia ederek mahkemeye başvururlar; ancak isbat edemezler. Böylece dava işlemden düşer. Neticede davayı gören vali adı geçen meblağın vergisini Arakilden alınması kararına varınca, bu nun öncesinde verilmiş olan fetvaya aykırı olduğu ve fetvaya aykırı davranılmaması gerektiği bildirilmiştir. İstanbul sakinlerinden El-hâc Aliye kendi misafirlerinin masraflarını karşılamak için harcama yaptırıp sonrasında bunu El-hâc Ali’ye ödemeyen Haleb sakinlerinden olan Halepli Şahbender oğlu Mustafa, Muhzır Abdurrahman Katipçelebi zâde ve Sıtkı El-hâc Mustafa arasında gelişen alacak verecek davası hakkında verilen hükümdür. Arabkir Kazasının Huruc Karyesindeki Boyacı oğlu Arakil adlı zımmi ile Haleb sakinleri olan Mardosoğlulları Karayin ve Abraham arasında geçen alacak verecek davası hakkında hükümdür. El-hâc İsmail ve Şeyh Bender zâde Kasım Şeyhü’l-temânî Seyyid Hüseyin ve Cebbul ağası Abdullah Ağa arasındaki borçlanma (alacak - verecek) davası hakkında hükümdür. Haleb sakini Kapucular Kethüdası olan Mehmed adlı kişinin İstanbul sakini Ali adlı kazaıaskerle arasındaki alacak verecek dvası hakkındaki hüküm. Konu çözüme kavuşurken vekil tayini yoluyla “paranın alıverilmesi” hususu belirtilmiştir. Haleb kadınısın, Ebu’l -muhsin bin Abdullah Ebu’l-Yusuf vakfına ödenmeyen vergiler ve borçlar hakkında devlet merkezine gönde rdiği mektub
12
5
17
Zeamet
5
18
Alacak – Verecek Davası
6
19
Toprak Davası
6
20
Vakıf Yerleri
6
21
Alacak – Verecek Davası
7
22
Serdarlık Caizesi ve Kulluk Akçesi
7
23
Alacak – Verecek Davası
7
24
Zeamet Tahvili
7
25
Suç (Haksız Yere
sonucunda, merkezin Haleb Valisi ve Sermin Kazası naibine verdiği hükümdür. Nurullah Nuri ve Ömer Behçet’in arzuhâlleriyle zeamet mutasarrıfı El-hâc Mehmed Kutsi’nin vefatıyla boşta kalan yerlerin durumu için mübâşir tayin olunup gereğinin yapılması için yazılan ferman-ı alîşân. Kuzzattan Mehmed adlı kişi ile Haleb sakinlerinden Seyyid Abdüsselam adlı kişi arasında geçen borç olayı davası için Haleb Valisi ve kadısına gönderilen hüküm. Kilis’te ve farklı köylerde menzilleri olan El-hâc Mustafanın menzillerinin El-hâc Mustafa bin Hacı Mehmed’e satmış olmasına rağmen menzillerin mahsullerinden faydalandığından dolayı ortaya çıkan usulsüzlüğün giderilmesi için verilen hükümdür. Halebde bulunan vakıf yerlerindeki ve akâratı ile ilegili usulsüzlük ile ilgili Ferman Dergâh-ı Mualla Kapucubaşılarından Mîr Halil, Haleb sakini Dana zâde Elhâc Ahmed’din mukataa yerlerinin gelirinden alacaklıdır. İşbu hususda borcun halline dair hüküm verilmiştir. Halep’te Yeniçeri zabiti olan Zurnacı başı Ebu Bekir’in serdarlık caizesi ve kulluk akçelerinin beş aydan beri merkeze göndermediği belirtilerek bu konu hakkında taksitlendirmeye varıldığını ferman-ı alişân verilen hüküm. Timar erbâbından El-hâc Mehmed adlı sipâhi timâr yerini Haleb sakini Şeyh Benderzâde El-hâc Mustafa Ağa’ya iltizam etmiştir. Adı geçen Mustafa Ağa borcunu ödemeden fevt olduğu için terekesinden borcun ödenmesi için verilen hükümdür. Züemâdan İsmail veled Abdulmennan Adlı kişinin 92 ve 93 senelerinin mahsûlât ve rüsûmâtın tahvilinin alınması hakkında Haleb Valisi ve Monlasına verilen emirdir. Divân-ı Hümâyûn Çavuşlarından Es-
13 Emlak zabtı)
8
26
Ayanlık iddiasıyla Haksız Yere Para Alma
8
27
Alacak – Verecek Davası
8
28
Vakıf
9
29
Suç – Zaviye İşlerine Müdahale
9
30
İptal Edilmiş Belge
9
31
Vakıf
seyyid El-hâc Mehmed’in Halep’teki menzilleri fuzûli ve zorla zabt edildiği hakkındaki şikâyet üzere olayın halli için Haleb Valisi ve Monlasına verilen hükümdür. Haleb Kazasına bağlı Kefrun köyünün ahalilerinin aynı köyün sakini olan Arabkirli İsmail adlı kişinin Ayanlık iddiasıyla kendilerine zulüm ve zor kullanma yoluyla haksız yere akçe ve mahsul aldığını bildirerek şikâyet etmeleri üzerine, Arapkirli İsmail, köylünün bu hareketlerine sinirlenir ve tekrar mallarına el koyar. İşbu olayın mahallinde görülüp karara varılması için Haleb Valisine ve Kadısına emir verilmiştir. İstanbul Sakinlerinden Ü mmü Gülsüm Hatun, eşi Ahmed Ağa’nın bazı sebeplerden dolayı Halep’e gittigi ve orada öldüğünü bildirerek, eşine Halep’te ve civar köylerde borçları bulunan kişilerin olduğu nu ancak eşinin vefatı hasebiyle bu miras alacakların kendine ve evlatlarına intikal olunması gerektiğini bildirmesi üzerin e. İşbu dava vekil tayiniyle borçlulardan paranın tahsilinin gerçekleştirilmesi için Halep Valisi ve Mollasına verilen hüküm. Halep’te sakin ve bir bâb mülk yeri bulunan ve Nakşibendî Şeyh Mehmed Turabi, bu mülkünü şartlı vakfeylerken bazı müdahale ve kötü davranışlara duçar olur; işbu olayın mahallinde çözüme kavuşması ve saldırıların önelenmesi için Haleb Valisi ve Kadısına verilen hükümdür. Halep’te Uzun Hasan Baba Bayra m Tekyesi görevlisi Eş-şeyh Ömer Dede adlı kişinin işlerine haksız yere müdahale ve saldırı söz konusu olduğu için, işbu söz konusu saldırının önlenmesi ve davanın mahallinden görülmesi için Haleb Valisi ve Kadısına verilen hükümdür. Antakya Kasabasında vakıf mütevellisi olan kişinin ölümünden sonra görevinin oğlu Hüseyin’e intikal ettiğini belirten
14
9
32
Hırsızlık
10
33
Alacak – Verecek Davası
10
34
Alacak – Verecek Davası
10
35
Alacak – Verecek Davası
10
36
Alacak – Verecek Davası
11
37
Alacak – Verecek Davası
11
38
Alacak – Verecek Davası
11
39
Saldırı, Suç
ve Haleb Valisi ile Antakiye Kadîsına verilen hükümdür. Dilâver Paşanın ölümü üzerine mallerının taksimi için yakınları Mehmed, Fatma ve Hadice adlı kişilerin Halep’ten İstanbul’a giderken Halep yakınlarındaki köyde kıymetli eşyalarınin çalınmasından dolayı olayın araştırlması, oluşan mağduriyetin giderilmesi ve köylüden alınıp mağdurlara geri verilmesi için işbu Haleb Valisi ve Monlasına verilen hükümdür. İstanbulda bulunan Canbaz oğlu Arutin ve yanındaki kişilerin İzzet Ahmed Paşa zâde Derviş Abdullah Beg’den alacaklı olmasından dolayı işbu olayın halli için Haleb vâlisine verilen fermandır. Agob ve Yanik ve Markar adlı zımmiler ile Toma Mustafanın oğulları Ahmed ve İbrahim ve annesi Aişe adlı kişiler arasında veraseten alacak verecek davasının halli için Halep Mollasına ferman-ı alîşân yazılmışdır Arabkirli Solakoğlu olarak bilinen Melkon’un Arabkirli Karagik(?) oğlu İstefan adlı zımmî zimmetinde alacağı hasebiyle şikayet olunan davanın halli için Haleb Valisi ve Monlasına verilen hüküm. Halep’te Kaimakam mütevellisi Mîr Abdi adlı kişinin Halep sakini olan Nakibzâde Es-seyyid Halil adlı kişiden alacaklı olması hasebiyle davanın halli için Halep Valisi Vezire ve Haleb Kadısına verilen hüküm. Halep sakinleri Mehmed Efendi bin Abdullahın Sekri veled İlyas adlı kişiye borcu olup Sekri veled İlyasın da Halep’te ortağı Anton veled Azor’a borcu bulunması hasebiyle davanın halli için Halep Monlasına verilen hüküm. Keşşaf Ömer adlı kişinin gönderdiği mektupta Fevt Mehmet Ağa’nın yakını olan Müsli Es-seyyid Yunus, Ali’ye para teslim eder ama geri alamadığı yazması hasebiyle olayın halli için Haleb monlasına verilen hüküm. Seyyid İbrahim bin Hüseyin Se rmin
15
11
40
Alacak – Verecek Davası
11
41
Alacak – Verecek Davası
12
42
Alacak – Verecek Davası
12
43
İcar
12
44
Alacak – Verecek Davası
12
45
Sınır İhlali
12
46
Tekye ile Arasındaki anlaşmazlığı
Halk Su
kasabasında Hacı Yusuf ve Mustafa adlı kişilerin taarruzlarına uğraması hasebiyle davanın mahallinde görülmesi gerektiğine dair hüküm Mir Abdi adlı kişinin Nakibzâde Esseyyid Halil’den alacağı vardır; ancak alamamaktadır davanın halli için Haleb Valisi vezire ve kadısına verilen hüküm. Halep sakini Mehmed Efendi bin Abdulla’ın Sekri Veled İlyas adlı zımmîye borcu hasebiyle davanın halli için Haleb Monlasına mahallinde görülmesi için verilen hükümdür. Agob ve Yanik adlı zımmîler Halep sakinlerinden bir çok kişiden 10.000 aşkın alacağı vardır. Borçluların bir kısmı fevt olmakla varislerine antikal hasebiyle ortaya çıkan ödeme karışıklığının halli için işbu Haleb Valisi ve Monlasına yazılan hükümdür. Ali ve Hüseyin adlı kişilerin Antakya’daki fırınlarını haksız yere icare eden kişiler aynı zamanda hainlik ve kötülük yaptıkları ve üztelik fırınların zapt olunduğu senelerde icaratın tahsilinin yapılmasına engel olunduğu belirtilerek davanın hallinde fırınların sahiplerine icaratın tahsilini tamen yapılması için işbu belge Haleb Valisi ve Antakya Kadına hükümdür. Mehmed adlı kişinin Halep’te sakin Şıhmızzâde Kasım Ağa adlı kişiden alacaklı olup davanın halli için Haleb Valisi ve Monasına verilen hükümdür. Halep’te Hulum Mahallesinde Seyyid Abdullah adlı kişinin Kahve degirmanının tamiri ile uğraşırken Hüseyin adlı kişinin arsasınıb bir kısmına geçtiği şikayet olunm uş ve bu durumun tesbiti yapılarak doğruluğu kanıtlanmıştır. İş bu olayık haksız tarafının giderilmesi için Haleb Monlasına verilen hükümdür. Halep’te Nakş-bendî Takyesine giden suya karşı duran şehrin ahali leri Tekyenin şeyhi olan Mehmed Nakş bendî’ye karşı zorluk şıkarmışlardır. İşbu Mehmed Nakş-bendinin şikâyetiyle olayın bildirilmesinin üzerine; olayın
16
13
47
13
48
13
49
14
50
14
51
tekyenin lehine dair halli için Haleb Mollasına verilen hükümdür. Sadr-ı Azâm mühürdarı Mehmed Arif’in Maarreti’m-mısrin (Haleb-İdlib) mukataasından adı geçen kasabanın ahalilelerinin bazınlarından 1500 guruş alacaklıdır. Ancak meblağı vaktinde vermedikleri gibi adı geçen borcun Alacak – Verecek gecikmesi halinde 450 guruş faizi söz Davası konusudur. Bu durumda bir sonraki hasatta borcun faiziyle birlikte alınması ve bu süreç içinde herhangi bir dikkatsizliğin olmaması hakkında iş Haleb Valisi ve Kadısı ve Antakya Serdarına verilen Fermân-ı Alişân’dır. Abdi adlı kişinin, Halep’te Etmekçi taifesinden Abdo adlı zımmî’den beş yüz sekiz guruş alacağı borç senedi olduğu halde borçlu olan kişinin Alacak – Verecek muhalefet ederek borcuna sadık Davası olmadığı beyan olunmuştur. İşbu davanın halli ve borcun tahsili için vekil tayini olunarak Haleb Valis i ve Mollasına verilen hükümdür. El-hâc Abdi adlı kişi Halebü’ş -şehba (Halep) sakin Ermeni taifesinden Terzî Melon ve Kürkçü Minas ve diğer bazı kişilerden 1900 guruş alacaklı olup, Alacak – Verecek borçlu olan kişiler zorluk çıkarmaktadır Davası ve hatta vermek istememektedirler. İşbu borcun ödenmesi için davanın mübaşir nezdinde yerinde görülmesine dair Haleb Valisi ve Kadısına verilen hükümdür. Niğde Mutasarrıfı Abdurrahman Paşa Niğde’de bir Cami‛ yaptırmış; ancak bu camiye bağlanan Halep, Kusur ve Kilis’teki vakıfların gelirleri adı geçen cani‛ye gönderilmemiştir. Bu sebeple Vakıf hem Cami‛in tamirinin yapılamadığı hem de çalışanlarının maaşsız kaldığı beyan edilmektedir. İşbu dava vakıfların mütevellisi olan Abdüllatif adlı kişinin borcunu ödemesi kararına dair Halep Valisi ve Kadısına verilen hükümdür. Derkuş Kasabasında El-hâc Mehmed Efendi’nin Vakfı, bahçe ve Vakıf degirmandan gelen senelik 22 guruşluk gelirle vakfın mütevellisi Tabibzâde Eş -
17
14
52
14
53
15
54
15
55
şeyh Mehmed Efendi tarafından idame olunmaktadır; ancak bazı kimseler gelirlere senetsiz bir şekilde müdahale etmektedirle; işbu maruz kalınan haksız düşmanlığın giderilmesi için Derkuş Kadısına verilen hükümdür. Züamâdan Es-seyyid Ahmed’in babasının kölesi olan İmirza adlı kişinin hastalığı şiddetlenmiştir. Bu sırada Haleb sâkinelerinder Çukacı El-hâc Salih adlı kişi İmirza’ya gelip bana 1200 guruş borcun vardır diyerek cebren ikrar Alacak – Verecek ettirir. Akabinde İmirza’nın ölmesiyle Davası veraseti adı geçen Salih adlı kişiye haksız yere intikal eder hatta eline geçen vereseyi de zorla temin yoluna gider. İşbu haksız yere elde edilen veresenin ve borçlanmanın halli için yerinde görülmesine dair Haleb Valisine ve Kadısına verilen hükümdür. İbşir Ağa vakfının mütevellil si olan Seyyid Halil adlı kişinin yerine Derkuş sakini olan Hacı Mehmed adlı kişi tayin olunduğunda eski mütevelli yeni mütevelliye müdahale etm iştir. İş bu Vakıf davanın yerinde incelenmesi, vakıf gelirlerinin korunması ve eski mütevellinin düşmanlık etmesi dahilinde bunun önlenmesi için Haleb Valisi ve Derkuş Kadısına verilen hükümdür. Receb bin Abdullah Vakfının mütevellisi olan Mehmed bin Mustafa, Kilis sancağında Azaz nahiyesindeki vakıf gelirleri olan mahsulât ve vergilerinin bulunduğunu; fakat Mehmed bin Nefs vakfının mütevellisi kendi vakıf gelirleriyle yetinmeyip Receb bin Abdullah Vakfının zeytin Vakıf mahsuluni tarafında aktardığını beyan etmiştir. İşbu davanın halli ve Receb bin Abdullah vakfının gelirlerinin korunması amacıyla, daha önceki benzer davaların hükümleri örnek alınarak sonuca varılması için Haleb Valisi ve Azaz Kadısına verilen hükümdür Alacak – Verecek Halebde misafir olan çûka -dârandan Davası Hüseyin, Sarrac Mehmed, Kayseriyeli
18
15
56
Zeamet
16
57
Görevlilerin İ’lamı
16
58
Saldırı (Cürm)
16
59
Şekavet
17
60
Vakıf
Ahmed, Küçük Ömer, Kahve Mehmed, Uzun Hasan ve diger Mehmed adlı kişiler ile Halep’te sakin Hristiyan halkından bazı kimseler arasında borç senedinin halline dair Halep Kadısına verilen hükümdür. Es-seyyid Mahmud’un sahip olduğu zeamet topraklarına ve gelirlerine, Maarre sancağında bazı n ahiyelerde mutasarrıf olduklan Hamza, Abdullah Mehmed, Süleyman ve Nusret adlı kişiler kendi zeamet toprak ve gelirleriyle yetinmeyip adı geçen Mehmud adlı kişinin hakkına tecavüz etmektedirler. İşbu gelir dağılımının yapılması ve haksız yere toprak ve gel ir tecavüzünün engellenmesi için Haleb Valisi ve Maarre nahiyesi naibine verilen hükümdür. Halep mahkemesindeki mukayyidlerin bazı hususlarla ilgili aralarındaki görev taksimi ile ilgili itilafın mahallinde görülmesiyle ilgili ferman Sermin Kazası sakinlerinden Seyyid Ali oğullarının herhangi bir sebep yokken bir kısım insanlar tarafından silahlı saldırıya uğramaları sonucu ; İşbu eziyetin önlenmesi ve davanın halli için Sermin kadısına verilen hükümdür. Okcu İzzettin Aşiretinin Uzeyir (Dörtyol) sancağında Boztaz köprüsünün yakınında Mehmed adlı kişiye eziyet edip, aynı zamanda bu kişinin yanında olan kumaş ve ticaret mallarına el koymuştur. Bu olaydan sonra adı geçen madurun mallarının saymı Adana kadısı tarafından yapılmıştır. İşbu madurun eşya ve kumaşlarının tahsilinin yapılıp kendisine verilmesi için Halep Valisine verilen hükümdür Mehmed adlı kişi, Receb bin Abdullah, Bedreddin bin Seyyid Mehmed vakıflarına ait gelir yerlerini n anlaşmazlığının giderilmesine dair, mescidler ve mekteplerin vakıflrına verilmesi gereken kiraların ve vergilerin verilmediği konusunda beyanda bulunmuştur. İşbu vakıfların gelirlerinin
19
17
61
17
62
18
63
18
64
19
65
kendilerine verilmeleri için Haleb Valisi, Şuur Kadısı, Haleb - Seman Nahiyesi Naibine yazılan fermân -ı alîşândır. Müteferrika Mehmed adlı kişinin ölümü sebebiyle Haleb, Azaz ve Kilis sancaklarında bazı nahiyelerde mutasarrıf olduğu zeametleri evladına intikal etmiştir; ancak bazı mahsuller halktan bazuılarının müdahalesiyle teslim alınamamıştır. Bundan önce yine Zeamet bu dava görülüp Halep Valisi ve Antakya kadısına olayın halli istendiği halde, borcun tamamı zeamet sahibinin eline geçememiştir. İşbu davanın geriye kalan borcun sahibine verilmesi için Haleb Valisi ve Antakya kadısına verilen hükümdür. Halepte sakin Yahudi halkından birinin ölümünden dolayı veresesinden kısmet Kısmet Vergisi vergisi almak icap olunmuştur. İşbu (Resm-i Kısmet) davanın halli ve veresenin sayımı yapılarak verginin tahsili için Haleb Mollasına verilen hükümdür. Selamet Giray Hanın Kilis, Halep, Üzeyir ve diğer sancaklarla bazı nahiyelerde bulunan sahip olduğu zeametlerine haksız yere müdahale Zeamet olunmaktadır. İşbu davanın halli zeamet yerlerinin taarruza uğramaması açısından Halebü’ş-şehbâ Kadısına ve Azaz Kadısına verilen hükümdür. Giray Han’ın sahip olduğu zeamet topraklarının gelirleri ve bazı vakıf akaratına bazı kimselerin müdahalesi Zeamet sonucu işbu davanın halli için Haleb Valisi ve Maarre Kadısına ver ilen hükümdür. Halep’te sakin Seyyid Halilin Tefsile Hatun’dan intikal yer bulunmakta; ancak bu yer, hakkı olduğu halde Halil adlı kişinin eline geçme mesi söz konusudur. Daha önce mü başir Alacak – Verecek huzurunda dava kararı verilmiş Davası olmasına rağmen Tefsile Hatun gelmemiş ve dava ispat edilememiştir. Bu konu hakında Şeyhü’l -islâmın fetvayı şerifesi olduğunu bildirerek işbu davanın zor ve saldırı olmadan halli için
20
20
66
Mahsulât Dağılımı
20
67
Seyidlik Hücceti
20
68
Alacak – Verecek Davası
21
69
Şekavet
21
70
Alacak – Verecek Davası
21
71
Alacak – Verecek Davası
21
72
Alacak – Verecek Davası
Haleb Valisine verilen hükümdür. Mehmed bin Kasım bin Şeyh Abbuş’un hissesi evladı olan Şeyh Ömer’e intikal ederken, kendi hissesinin dışına çıkmaması ve her kesin payına düşen hisseyi açıklamasına dair Azaz Kadısına verilen hükümdür. Seyyid Ahmed isimli kişinin İstanbul kadısından alınmış Seyyidlik hücceti olmasına ragmen Haleb Nakibü’l eşrafının yeniden hüccet talep etmesinin men’ olunmasına dair Halep Mollasına verilen hükümdür. Keşiş Abdulmesih’in ölümesiyle geriye kalan mallarına Keşiş Karil, Keşiş Abdullah el koymuşlardır. El koydukları mallarda Karen veled Yosgos adlı zımminin de hissesi vardır. İşbu Karen adlı kişinin hakkının vekil yoluyla alınması için Haleb Valisi ve Mollasına verilen hükümdür. Gavur Dağına yakın olan Kürt tebaa sı gasb olunmuş ve gasb olunan malların temini ve usulsüzlüğün giderilmesi için Halep Valisi Vezire ve Mollasına verilen fermân-i alîşândır. Halep sakinlerinden Ali adlı kişinin, Delibaşı Salim adlı kişiden alacağı hususunda vekil tayini ile olayın hallonumasına dair işbu belge Halep Valisi Vezire ve Kadısına verilen hükümdür. Halep sakinlerinden Hacı Ahmed adlı kişi Haleb kasabasına tabi ‛ Ma‛arre ve Saire ve Tel Araf karyelerin ahalilerinden borç almış fakat bunu ödeme inkanları olmadığı için faizle taksitlendirme yoluna gidilmiştir. Ancak geriye kalan borcun ödenmemesinden doğan şikâyetten dolayı işbu davanın halline ilişkin Halep Kadısına verilen fermân-ı alîşândır. Halep sakinlerinden Hacı Ömer adlı kişi ile Hana Antoni ve Patos oğlu Antoni adlı zımmîler arasındaki mahsul namıyla hak talepleri, birbirlerine muhalefet ve taarruzları mahkeme huzuruna kadar intikal etmiş olayın halli için; İşbu Halep Mollasına verile n
21
21
73
22
74
22
75
22
76
22
77
23
78
hükümdür Şam-ı Şerîfde Türbedar ve hatip olan Es-seyyid Eş-şeyh Mustafa adlı kişinin görevini Halep’te bulunan yeniçeri zabiti engelledigi için bu adı geçen kişi Görevli zulüm etmiş bunun yakalanarak ihkâk-ı Anlaşmazlığı hakk ve davalarının görülm esi için İstanbula gönderilmesi ile ilgili işbu Antakya kadısına gönderilen fermân-ı alîşândır Askeri taifenin Üzüm Hanı vakfını gasb etmişlerdir. Bu durumuvakıf Askerlerin Vakfa mütevellisinin şikâyet etmesi sonucu, Saldırması işbu zulmün durdurulm ası ve davanın halli için Halep Valisi ve Mollasına verilen hükümdür. Es-seyyid Şeyh Mehmed adlı kişi Halep’te kendi halinde hamallık işiyle meşgul iken yok yere bazı kişiler tarafından zor kullanarak saldırıya Saldırı (Cürm) uğramasından dolayı, İşbu aynı konuda fetva bulunduğunu bildirerek davanın ihkak-ı hakk olunması babında Halep Valisine ve Mollasına verilen hükümdür. Halep’te Nakşibendi tekkesinden Mehmed Nakşibendiye tekkesine verilmesi gereken bazı haklarının şehirdeki bazı kişiler tarafından zor kullanılarak engellenmiştir. Ayrıca Tekye ve Vakıf Halep’te Cami‛-i vakfınının gelirlerinden bir kısmını yine bazı kimseler engellemektedir. İşbu engellemelerin giderilmesi ve davanın halli için yerinde görülmek üzere Halep Valisi ve Mollasına verilen hükümdür. Halep’te Ebu Bekir’in zimmetinde on iki aylık güzeşte kulluk akçesi ve serdârlık câizesi borcu bulunduğu için Yeniçeri Ağası Süleyman Ağa Askeri tarafından mühürlü mektup gönderilerek borcun tahsili için işbu Halep Valisi, kadısına ve Yeniçeri zabitine yazılan fermân-ı alîşândır. Azaz ve Kilis sancaklarında ahaliden bazılarının mukataa mallarının borçları Mukataa bulunmaktadır. Bu bocun tahsilinin yapılması, eger davayı halde zorluk çıkarsa İstanbul’a haber verilmesi
22
23
79
Resm-i İhzariye (Mahkeme Masraflarının Ödenmemesi)
23
80
Alacak – Verecek Davası
24
81
Alacak – Verecek Davası
24
82
Alacak – Verecek Davası
24
83
Alacak – Verecek Davası
25
84
İltizam
25
85
Şekâvet
hususunda işbu Halep beglerbeyisine verilen hükümdür. Antakya’da mahkemeye resm -i ihzâriye olan vergiyi ödemeyen Mehmed’in bu mahkeme masraflarını ödemesine dair işbu Antakya kadısına verilen hüküm Rüstem oğlu Seyyid Ali ve Seyyid İsmail adlı kişilerin Züamadan Seyyid Yusuf adlı kişiye borç senedi olmasıyla beraber, bu kişinin 800 guruşlık mahsulüne de zorla el koymuşlardır. İş bu borcun halli için Halep Beglerbegine, Mollasına ve İdlib Kadısına verilen hükümdür. Haleb kasabasında sakin Abdulbaki, Mustafa, İbrahim, Halîl ve diger İbrahim adlı kişiler Seyyid Mehmed Selim adlı kişiden 3000 guruş borç almış olup bu borcu vermekte zorluk çıkarmışlardır, işbu davanın halli ve borcun eksiksiz ödenmesi ve zorluk çıkarmaya mahal verilmemesi için Halep Beylerbeyi ve Valisine verilen hükümdür Müderrislerden Mevlana Mehmed adlı kişinin Mustafa adlı kişiye herhangi bir borcu olmadığı halde, bir kısım hububatına el koymuş olup , işbu Mustafa adlı kişinin aldığı hububatın tamamını teslim alıp sahibine geri verilmek üzere Halep Beylerbeyi ve Halep Kadısına verilen hükümdür. Azaz ve Kilis sancakları mutasarrıfı olan Halep Valisi Abrahim Paşanın bazı kişilerden 9540 guruş bakaya malından alacağı bulunmaktadır. Gecikmiş olan bu borcun ödenmesi hususunda Halep Beylerbeyi ve Kadısına verilen fermân -i alîşândır. İsmail adlı kişinin Antakya’d a bazı kişilerden iltizâm bedellerini tahsil edememiştir. İş bu tahslin ve alacaklardan tahririn yapılması için Halep Beyler beyi ve Antakya kadısına verilen hükümdür. Erbâb-ı Timârdan Mehmed oğlu İbrahim çavuşun Üzeyir Sancağındaki timâr yerlerinin mahsulâtına Eşkiyâdan Ahmed adlı kişi zorla el koymuştur;
23
25
86
26
87
26
88
27
89
27
90
27
91
işbu yapılan haksızlığın giderilmesi ve mahsûlün sahibine geri alınıp - verilmesi husûsunda Halep Beylerbeyi ve Üzeyir Kadısına verilen hükümdür. Halep sancağının Sermin nahiye sinde zeâmet mutasarrıfı Mehmed oğlu Ahmed’in vefatıyla yerini , evladı addiasını güden Ahmed almak Zeâmet istemektedir; işbu olayın açığa çıkması ve vefat eden kişinin oğlu ise zeametin miras olarak verilmesi, değil ise i ‛lâma çıkarılması hususunda Halep Beylerbe yi ve Mollasına verilen hükümdür. Abdurrahman, Abdullatif ve El-hâc Ahmed adlı kişiler, vefat eden babalarının Sermin nahiyesindeki zeamet yerlerinin kendilerine intikal etmesini istemişlerdir. Davanın Zeâmet araştırılması ve evlatların sabitliği durumunda terekesi tahrir olunarak gereği gibi yapılması konusunda; işbu Halep Beylerbeyine, Mollasına ve Alay Beyine verilen fermân-i alîdir. Halep Sancağı Revendan Nahiyesinden bazı kişiler hisselerine düşen timar yerlerine rıza göstermeyip f azlasını Timâr istemişlerdir. İşbu davanın halli ve kişilerin hisselerine düşen mahsulün kaydının yapılmasına dair Revendan Kadısına verilen hükümdür. Halep, Maraş ve Kilis sanca klarında ve bazı nahiyelerde mutasarrıfı olan Ali Sazayi veled Abdullay zeamet yerlerinin vergilerinin değerleri yazılarak bu yerleri boş yere elinde tutan bazı kişiler Zeamet ve kirasını vermeye reh haksız davranışlarda bulunmuşlardır. Davanın halli için Halep Beylerbeyine; Harim, Antakya ve Üzeyir Kadılarına verilen hükümdür. Ermeni taifesi arasında alacak verecek Alacak – Verecek davasının halline dair Halep Mollasına Davası verilen hükümdür. Mehmed Şeyh oğlu El-hâc Ömer adlı kişi tüccârdan Seyyid Hasan adlı kişiden Alacak – Verecek faizle para ödünç alır anca k ödemesi Davası gerçekleşmez. İşbu borcun gecikmesinden dolayı her geçen sene üzerinden belirli bir artış mikdarı ile
24
27
92
28
93
28
94
28
95
29
96
29
97
29
98
ödenmesi hususunda davanın halli için Halep Mollasına verilen hükümdür. Halep Eyaletinde Karamut Hanı civarında Bektaşlı Aşiretinin eşkiyalık amacıyla Rakka’dan Halep dolaylarına Şekavet ( Sürgün terk-i vatan edip ordan da ahaliye Edilme) taarruz ve gasbda bulunmaları sebebiyle; işbu aşiretin Rakkaya iskan ettirilmesi babında Halep Valisi ve Mollasına verilen fermân-ı alîşandır. İdlib ve Şem’an ve Halep’teki vakıflarına ayrılan mukataaların Vakıf vergilerinin ödenmesi konusunda işbu İdlib ve Şem‛an kadîlarına ve vakıf mütevellilerine verilen hükümdür. Züemadan Hüseyin adlı kişinin zeamet karyelerinden elde ettiği mahs uline Seyyid Ekrâd Mahmud adlı kişinin haksız yere el koyması sonucu; işbu Mal Gasbı davanın halli için Şeyhü’l -islâmdan fetva olduğunu bildirerek ihkâk -ı hakk olunması için Halep Valisi ve Maarretün Mısrin Kadısına verilen hükümdür. Şu‛ur Nahiyesinde önceki Timar Mutasarrıfı zamanında tasarruf ettikleri timâr yerlerinden yeni Timar mutasarrıfı yanlış yere cebelü talebinde bulunmuş, Cebelü Tahsilâtı tasarruf eden kişinin oğulları henüz 2 ve 15 yaşlarında olmasından dolayı cebelü talebinin reddi ve alınması ger eken vergilerin sayımını tekrar yapılması için Şu‛ur Naibine verilen hükümdür. Halep’teki vakıfların mütevellileri vazifelerinin tahsilini istediklerinden Vakıf dolayı; işbu davanın halli ve mütevellilerin alacaklarının giderilmesi için Halep Valisine verilen hükümdür. Halep sakini Hüseyi adlı kişinin 1500 guruşunu yine Halep sakini Seyyid Mehmed adlı kişi haksız yere zor Gasb kullanarak elde etmiştir. İşbu davanın halli ve paranın geri alınıp eksiksiz verilmesi için Halep Valisi ve Mollasın a verilen hükümdür. Halep’te züemadan Hüseyin adlı kişinin çeşitli mal ve 1100 guruşunu Kara Gasb Hüseyin adındaki kişi haksız yere ve zorla gasb ettiğinden dolayı; işbu
25
29
99
Mütesellim Tayini
29
100
Zeamet
29
101
Maliye Sarfı
30
102
Vakıf
30
103
Vakıf
30
104
Vakıf
30
105
Şekâvet
davanın halli ve haksız yere alınan aşya ve paranın tamamının tahsili için Hale p Valisi ve Mollasına; Harim, Sermin, Şu‛ur ve Antakya kadılarına verilen hükümdür. Yusuf Paşa, Şeyhbender Numan ve Selim adlı kişilerin sırasıyla Vali, Mütesellim ve Kapu kethüdalığına terfi olundukları bildirilmiş olup; işbu Hale p Mollasına, kadılarına ve naiblerine verilen hükümdür. Seyyid Mahmud adlı kişinin refikinin elinde olan zeamet yerlerinin kendine döndürülmesine dair Halep Valisi ve Maarre Naibine verilen hüküm Anadolu muhasebesinin k aydında olan Han’ın vergilerinin 1/3’ünün Mustafa adlı kişiye vekil vasıtasıyla aktarılmasına dair Halep Valisi ve Mollası ve İdlib Mollasına verilen hükümdür. Halep’te El-hâc Mehmed Paşa vakfının mütevellileri vakıf vergilerini toplamak isterken Halep’te Said adlı kişinin halkı da kışkırtmasıyla vakfın vergilerinin verilmesine engel olur. İş bu davanın halli ve vakıf gelirini sağlayan karyelerin mahsulâtının tahririn yapılması ve vergilerin lınmasında çıkan zorluğun giderilmesi için Halep Valisi ve Halep’e bağlı yerlerin kadı ve naiblerine verilen hükümdür. Halep’te vakıf adına icâr olunan değirman ve arsaların gelirlerini alma hususunda bazı kişiler tarafından çıkarılan zorluklara dair; işbu davanın halli ve carın alınması hu susunda Halep Valisi ve Derkuş Kadısına verilen hükümdür. Abdullah Mehmed Paşa vakfının mütevellisinin vermesi gereken vergileri verdiği halde ehl-i örfden bazı kişiler bu kişiden vergi almaya çalışmışlardır. İşbu davanın halli ve ehl-i örfün rencidelerini durdurmak için Halep Kadısına verilen hükümdür. Halep’te Karamut Hanı civarında Bektaşlı Eşkiyasının halka zülm ettikleri yine halkın mal, hayvan ve parasını
26
31
106
31
107
31
108
32
109
32
110
gasb ettikleri için; işbu saldırının durdurulması ve gasb olunan ma lların geri verilmesi ve bu hususta kesinlikle rehavet gösterilmeyip davanın halli için Halep Valisi Vezirine ve Mollasına verilen hükümdür. Ayntab’da sakin Hacı Mehmed adlı kişi kendi halinde iken yine aynı yerde sakin olan bazı kişiler taraf ından bunun 300 guruşu gasb olunduğu hasebiyle; İşbu Gasb davanın halli ve bu konuda Şeyhü’l islâm’dan fetva olduğunu bildirerek gasb edilen malın alınıp sahibine geri verilmesi hususunda Halep Valisi ve Ayntab Naibine verilen hükümdür. Ayntab’ta sakin Hanifi Zade El-hâc Mustafa’nın bostanının duvarının yıkık olması sebebiyle kasaba ahalisinin buranın bir bölümünü yol olarak Mülk İhlali kullandıklarından dolayı bostan harap durumdadır. İşbu davanın halli ve yerinde görülmesi için Ayntab Naibine verilen hükümdür. İstanbul ve tevâbiine bağlı Rum Pariklerinin kendilerine verilen berât ve emirlerin şartlarına aykırı olarak cemaatlerinden yersiz ve haksız olarak Rum Patrikliği’nin para aldıkları, halklarına zulmettikleri Usulsüzlükleri hakkında şikâyetler yapılmıştır. Yapılan incelemede böyle durumların vaki olduğu anlaşıldığından, bu haksızlığın önüne geçilmesi hususunda te’kiden fermanlar yazılmışdır. Ömer adlı kişinin Halep’te Avarız vergisinin vermesi gereken emlak ve arazisi olmadığı halde, kasabada ehl -i örfden bazı kişiler bu vergiyi almaya Avarız Vergisi çalışmalarından doğan huzursuzluk sebebiyle; işbu adı geçen kişinin emlak ve yerlerinin tesbitinin yapılması hususunda Halep Kadısına verilen hükümdür. Antakya ahalisinin Kara İbrahim Oğlu Fethullah ve kardeşi oğlu Süleyman Sekbandan bazılarını bir bahane ile katl Katletmek etmişlerdir. İşbu davanın halli ve ahalinin halinin sorulması ve hakikatin Der-alîyeye bildirilmesi husûsunda Halep Valisi ve Antakya Kadısına
27
32
111
32
112
33
113
33
114
33
115
34
116
34
117
yazılan fermân-ı alîşândır. Es-seyyid Mehmed Sermin kasabasında bulunan hamamını oğlu Seyyid Mehmed Emine 30 guruşa vermiştir; ancak diğer oğulları buna karşı Mülk Anlaşmazlığı çıkmaları ve müdahale etmeleri hasebiyle; işbu karşı çıkan kişilerin müdahalelerin durdurulması hususunda Halep Valisi Vezire ve Sermin Kadısına verilen hükümdür Halep sakini Seyid Taha’nın yine aynı yerde sakin Sarrafi adlı kişiden alacaklı olub buna karşılık çeşitli bahanelerle Alacak – Verecek ödeme gecikmiştir. İşbu davan ın halli ve Davası paranın alınıp sahibine verilmesi hususunda Halep Valisi ve Mollasına verilen hükümdür. Halep’te Tüccarzâde Abdurrahman adlı kişinin bazı kişilerden alacağı vardır; ancak bu kişiler ödemede zorluk Alacak – Verecek çıkardıkları için; İşbu davanın halli ve Davası ihkâk-ı hakk olunması hususunda vekil tayini yapıldığını bildirerek Halep Valisi ve Mollasına verilen hükümdür. Halep Sancağı ve Sermin Nahiyesinde zeamet mutasarrıfı olmuş olan Ahmed oğlu Mehmedin zeamet tasarruf hakkını oğlu olduğunu iddia eden Mehmed oğlu Ahmed talep etmektedir. İşbu kişinin Ahmed adlı mutasarrıfın oğlu olup Zeamet olmadığı araştırılması ve oğlu ise sicil defterlerinden ve ahaliden sabir olunması; oğlu değil ise gereğinin önceki mühimme kayıtlarına göre yapılması hususunda Halep Valisi ve Mollasına verilen fermân-ı alîşândır. Şeyh Mehmed bin Abdulgani adlı kişi mukataa malından olan kiranın Mukataa ödenmemesi hususunda; işbu ödemenin gerçekleştirilmesine dair Halep Valisine verilen hükümdür. Halep sâkinlerinden Çırmacı Hacı Ahmed zâdelerin emlakı itibariyle avarız vergisi talebiyle ahaliden bazı Avarız Vergisi kişiler teaddi etmiş olmaları hasebiyle; işbu saldırıların önlenmesi ve davanın halli için Halep Valisi Vezire ve Mollasına verilen hükümdür. Avarız Vergisi Şeyh Abdulkadir Geylânî tekkesi nden
28
34
118
34
119
34
120
35
121
35
122
avarız vergisi alınmak icab etmez iken Halep ahalisinden bazıları zorla vergi almak istemelerinden dolayı; işbu davanın halli ve zorlamaların önlenmesi hususunda Halep Valisi Vezire ve Mollasına verilen hükümdür. Züamadan El-hâc Mehmed Kilis Kazasın bazı karyelerin zeamet yerlerinin mahsulünü almayı isterken ahaliden bazıları bu kişiye muhalefet ederler. İşbu muhalefetin durdurulması Zeamet ve Zeamet gelirlerinin tahsilinin yapıl ıp Mehmed adlı kişiye verilmesi va davanın yerinde çözülmesine dair Halep Valisi ve Kilis Kadısına verilen hükümdür. El-hâc Tahir adlı kişinin Antakya’da sakin Fethullah zimmetinde 1000 guruş alacaklı olmasına rağmen bu borc u tahsil edemediği gibi borçlu olan kişinin Alacak – Verecek muhalefetine uğramıştır. İşbu borcun Davası tamamının tahsilinin yapılıp sahibine verilmesi ve davanın yerinde görülmesine dair Halep Valisi ve Antakya Kadısına verilen hükükmdür. Kuzattan El-hâc Mehmed’in Halep’te sakin olan bazı kişilerden toplam 2756 guruş alacağı olup bu paranın tahsilini Alacak – Verecek bu kişilerden bir türlü ypamamaktadr. Davası İşbu borcun tahsilinin vekil yoluyala eksiksiz yapılması ve davanın yerinde görülmesine dair Halep Valisi ve Kadısına verilen hükümdür. Eski Şam Yeniçeri Zabiti Ömer’i haksız yere hapse attırıp eziyet ettiren, yine eski Şam Yeniçeri zabiti Es-seyyid Ali’nin İstanbulda mahkeme edilmesi Haksız Yere Haps için, yakalanarak İstanbul’a gönderilmesi hususunda Anta lya (Antakya) Kadısına gönderilen ferman -ı alîşândır Şuur Kazasında sakin Mehmed adlı kişinin Antakya’da sahip olduğu topraği Ahmed oğlu İbrahim 7 sene fuzuli zabt etmiştir geri alınmak istendiğinde de zor Toprak Zabtı kullanmış ve düşmanlık etmişt ir. İşbu tarlaların zabtının durdurulması ve sahibine vekil tayini ile alınıp geri verilmesi için Halep Valisi ve Antakya
29
35
123
35
124
35
125
36
126
36
127
36
128
36
129
Kadısına verilen hükümdür. Halep’te İmam Es-seyyid El-hac Abdurrahim’in emlakına avarız vergisi düşmüş; ancak kasabada bazı k işilerin bu verginin fazla verilmesi hususunda sıkıntı çıkarmaları hasebiyle; işbu davanın halli ve usulsüzlüğün giderilmesi için Halep Mollasına verilen hükümdür. Halep’te imamlık yapan Es-seyyid Abdurrahim’den Es-seyyid Abdullatif zorla 200 guruş almıştır. İşbu kasden Alacak – Verecek gasb olunan paranın sahibine alınıp geri Davası verilemesi ve mağdurun saldırıya maruz kalmaması hakkında Halep Valisi ve Mollasına verilen hükümdür. Antakya’da sakin bazı kişilerin vermesi gereken avarız vergisinden ziyadesi zorla ve düşmanlıkla alınmak Avarız Vergisi istenmektedir. İşbu zorlamanın ve sıkıntını giderilmesi hususunda Antakya kadîsısna verilen hükümdür. Antakya sakinlerinden Kara İbrahim pğlu Fethullah ve kardeşi oğlu Süleyman adlı kişiler oluşturdukları toplulukla askerden ve halktan bazılarını katl ettikleri için hapse atılmışlardır; Şekâvet ancak bu katldan ölen kişilerin ailesi perişan ve kimsesiz kaldıkları için; bu mağdurların hallerininin öğrenilmesi, himaye ve ikâmet edilmesi h usussunda, ihmâl edilmeksizin, işbu Halep Valisi Vezire verilen hükümdür. Halep’te İbşir Ağa vakfına bağlı olan bağçe ve diğer yerler icara verilmiştir; ancak icare alan kişi bir süre bağçenin gelirlerinden vakfa bir nasip Vakıf bırakmadığı için; işbu davanın halli ve mütevelli değişikliği yapılması hususunda Halep Valisi ve Derkuş Kadısına verilen hükümdür. Antakya’da bazı köylerdeki timâr yerlerini tasarruf etmiş olan Ahmet veled Ali’nin vefatından sonra EsTimâr seyyid Yasin veled Es-seyyid Ali’nin timâr yerlerinin tasarruf hakkı olduğuna dair Halep Valisi ve Antakya Kadısına verilen hükümdür. Toprak ve Mal Halep’te El-hâc Abdulhamid’e
30 Zabtı
37
130
Mukataa
37
131
Alacak – Verecek Davası
37
132
Alacak – Verecek Davası
37
133
Alacak – Verecek Davası
38
134
Alacak – Verecek Davası
babasında kalan tarla ve emlâkını Antakya’da sakin Fethullah Ağa adındaki kişi sebepsiz ye re zabt ve düşmanlık etmiştir. İşbu davanın olay yerinde halli ve tarla ve emlâkın elınıp sahibine geri verilmesi hususunda Halep Valisi ve Antakya Kadısına verilen hükümdür. Haleb muhassallığı mukâtaası kâleminden olan sadât-ı kirâmdan Seyyid Mehmed Şerîf veled Seyyid Abdurrezzak, mukataalardan kendisine ayrılan yevmiyeyi hala aldığı için; işbu yevmi aldığı paranın tamamının geri alınması, kaydının yapılması ve davanın yerinde görülmesi için Halep Valisine verilen hükümdür. Mehmed Said ve Ali adlı kişiler Antakya’ya bağlı Ordu karyesi sakinlerinden Müfti zâde Kara Hüseyinden 1500 guruşluk alacakları vardır. Ancak Hüseyin adlı kişi vefat ettiği için, borç tahsili terekesini alan Ömer efendi ve Ebu Bekir Ağa ad lı kişilerden talep edilmiş olup neticede saldırı ve muhalefetle cevap verdikleri için; işbu davanın yerinde halli ve borcun vekil yoluyla alınmasına dair Halep Valisi Vezire ve Antakya Kadısına gönderilen emr-i alîdir. Haleb tüccarlarından Seyyid Abdullatif adlı kişi kendi halinde iken Halep’te sakin Antoni adlı zımmi kefaletten doğan para talebinde bulunmuştur. Davanın yerinde halli ve paranın tamamının tahsilinin yapılması hususunda Halep Valisi ve Mollasına verilen hükümdür. Halep’te Seyyid Mehmed Said adlı kişi Cebbul Ağası Abdullah nâm kimesnenin ammisi Mehmed Said’den alacaklıdır. Davanın mahallinde halli, paranın tamamının tahsili olunup ve muhalefet ettirilmemek için Halep Vlaisi Vezire ve Halep Mollasına verilen hükümdür. Melkon adlı zımmînin İstefan adlı zımmîden 903 guruş alacaklı olup bunun 100 guruşunu alır kalanını İstefanın ölümünden dolayı alamaz.
31
38
135
Alacak – Verecek Davası
38
136
Saldırı (Zabitlerin zulmle Fazla Vergi Alması)
38
137
Alacak – Verecek Davası
39
138
Alacak – Verecek Davası
39
139
Zeamet
İstefanın terekesi oğlu Mrdoros’a intikal etmesinden dolayı bu borcu oğlu vermesi gerekirken zorluk çıkarmaktarır. İşbu borcun tamamının tahsilinin yapılması, muhalefet ettirilmemesi ve yerinde davanın halline dair Halep Valisi ve Mollasına verilen hükümdür. Kilis’te Mevlâna Ali’nin Abdulgani adlı kişiden 700 guruş alacağına dair borç senedi bulunmaktadır. Abdulgani bu borcu ödenmediği gibi zülm ve muhalefet göstermiştir. Davanın daha önce görülmüş olmasına rağmen tahsilin hala yapımadığından dolayı; işbu davanın halli için Azaz ve Kilis Mutasarrıflarına ve Kilis Kadısına verilen hükümdür. İdlib Kasabasının ahalisinden vakitli bakitsiz fazla vergi ve hayvanat ve mal alan zabitlerin aynı zamanda halka zülm ve saldırı yaparak halkı perişan etmişleridir. İşbu zulmün ve saldırıların durdurulması için ve davanın halli için İdlib Kadısına verilen hükümdür. Halep’te sakin Es-seyyid Mehmed Said Cebbul Ağası Mehmed Said Ağa’dan 1700 guruş alacaklıd ır. Borç ödenmediği gibi borçlu tarafından muhalefet ve düşmanlık gösterilmektedir. İşbu borcun tamamen tahsili ve davanın yerinde görülmesi için Halep Valisi ve Kadısına verilen hükümdür. Arapkirli Kapudan oğlu Melkon adlı zımmînin İstefan adlı zımmîden 903 guruş alacağı vardır. Dava daha önce görülmüş ancak tahsil hala yapılmamıştır. Tahsilin tamamen yapılması ve davanın yerinde görülmesi için Halep Valisi ve Kadısına verilen hükümdür. Halep Sancağı ve kazala rından bazı zeamet yerlerinin mahsülat ve vergilerini ashâb-ı ığrazdan ve yabancıdan bazı kişilerin fu zûli aldıkları muhâsıl ve rüsûmı alıverilmek bâbında işbu Mehmed Ali adlı kişinin üzerinde olduğu zeamet yerlerinden boş yere
32
39
140
39
141
39
142
40
143
40
144
40
145
40
146
alınan gelirlerin alınıp ger i verilmesi hususunda Halep Valisi ve Mollasına verilen hükümdür Abdulgani adlı kişi Şeyh Şa ‛bun cami‛î ve vakfına fuzûli müdâhale ve bir senedir senevî ikişer yüz guruş mâl -ı vakfî alıp hainlik etmiştir. İşbu adı geçen kişiden zimme tine geçirdiği Vakıf ve Cami‛ paranın tamamının alınıp mütevelliye verilmesi ve düşmanlık ettirilmemesi ve davanın yerinde görülmesi hususunda Azâz ve Kilis sancâkları mutasarrıfları ve Kilis Kadısına verilen hükümdür. Timar emini mütasarrıf Mehmed veled İbrahim’in vefat etmesiyle Veliddin veled Mehmed’in üzerine geçtiği Timâr hakkında gerekli kayıtların yapılmasına dair Halep Valisi ve Mollasına verilen hükümdür. Hacı murâd ve yanındaki kişiler Antakya’da bzı ahalinin emlak yerlerinden düşmanlık ede rek vergi Zülm almak isterler. İşbu davanın yerinde görülmesi ve düşmanlığın önlenmesi ve ıhkak-ı hakk olunmasına dair Antakya Kadısına verilen hükümdür. Seyyid Said’in Kapucubaşı Ebu Bekir’den 6000 guruşunu borcu vardır bunun 1547,5 guruşunu teslim etmiş Alacak – Verecek ancak geriye kalan borcu alacağı vardır. Davası Borcun geriye kalanının tamamen tahsili ve davanın yerinde görülmesi için Halep Valisi ve Mollasına verilen hükümdür. Vakıf mütevellisinin öldüğünden dolayı vakıf malıyla onun malının ortak olduğundan dolayı bu malların Vakıf birbirinden ayırd edilerek borçların giderilmesi hususnda Halep Valisi ve Kadısına gönderilen ferman -ı alîşandır. Mehmed veled Ahmed eşkiyâdan olduğu için tasarruf ettiği zeameti Mehmed isimli kişiye verilmiş olub, bu Mal Tahsili kişinin zeametinin gelirlerini tahsiline bazı kişiler müdahale ettiğinden bu kişilerin müdahalelerinin men olunması hususunda ferman. Mehmed Hamid adlı kişinin Amid Miras Hususu (Diyarbakır) sakini El-hâc Sanullah oğlu eşi ve kızları ile miras hususundaki
33
41
147
41
148
41
149
41
150
41
151
42
152
davaların halledilmesi hususndaki bu kişilerin İstanbulda mahkeme edilmesi için bunların istanbul’a gönderilmesi hususunda ferman. Halep’te Musa adlı Yahudi mülkine su getirmek için su kanalı düzenlemi ş; fakat bazı kişiler buna müdahale ve eziyet etmişler suyun akmasında zorluk Su Kanalı çıkarmışlardır. İşbu ahaliden bazılarının müdahalelerinin durdurulması ve davanın yerinde görülmesi için Halep Valisine verilen hükümdür. İbrahim Paşa Vakfı malının tahsili için Mal Tahsili Halep Valisi ve Mollasına verilen fermân-ı alîşândır. Halep’te sakin Seyyid Osman’ın vefat eden İbrahim Paşa’ya iltizam beledi Alacak – Verecek olarak 2000 guruş borç senedi Davası olduğundan, borcun tahsili ve muhalefetin önlenmesi hususunda Halep Valisi ve Mollasına verilen hükümdür. Sadr-ı azâm Çukadârlarından El-hâc Süleyman, Ayntab sâkinlerinden Battal zâde Mehmed Sadık’tan 5500 alacaklıdır. El-hâc Süleymanın vefatıyla Mehmed Sadık borcu vermeyip Alacak – Verecek muhalefet ettiğinden dolayı davası Davası görülmüş ve ödemesinin yapılması istenmişti; ancak hala yapmadığından dolayı senet üzere 7000 kese akçe vermesi gerekmektedir. İşbu tahsilin yapılması için Halep Valisi Vezire ve Ayntab Naibine verilen hükümdür. Antakya’da sakin Seyyid El-hâc Aburrahman adlı kişi kendi halinde ve kimseye borcu yokken, kardeşi ve kasabadan bazıları buna musallat olup 5000 guruşun üzerinde aldıkları Zorla Para Alma meblağın tahsilinin yapılması hususunda verilen hükümden sonra p ara tahsili gerçekleşmesinde zorluk çıkardıkları için bu konudaki fetva gereğince Halep Valisine ve Antakya Kadısına verilen hükümdür. Ayntab’da salyane memurları görevlerini yaparken ve ahaliden de bazı Harp, Gasb ve kişilerle bir arada bir bağçede Katletmek bulunurken Ayntab ahalisinden Kamalak oğlu Arap Mehmed adlı kişi
34
42
153
Harp, Gasb Katletmek
ve
42
154
Alacak – Verecek Davası
43
155
Mukataa
43
156
Alacak – verecek Davası
44
157
İltizam Gelirleri
44
158
Alacak – Verecek
burayı basar ve harb ve katl eder. Katlettiği kişilerin üzerindeki eşya ve paraları alır. İşbu yapılan harb ve katletmekden dolayı Mehmed adlı kişiyi mahkeme edilmesi ve üzerinden bulunan mal ve eşyayı geri alınması ve İstanbula bildirilmesi için Halep Valisi ve Ayntab civarındaki kazanın kadısına verilen fermân-ı alişândır. Rüstem oğlu Ali ve beraberindekiler İdlib kazasındaki ahalilerin bir kusurla rı yokken onları basıp katl ve düşmanlık etmişlerdir ve paralarını almışlardır. Katleden kişilerin hala Halep’te olduğu belirtilerek aldıkları paranın geri alınması ve bu kişilerin hakmeme edilmesi için Halep Valisi ve Mollasına verilen hükümdür. Antakya’da sakin bazı kişilerin yine aynı yerde sakin El-hâc Abdurrahmana borçları bulunmakta ve bunu ödemekte zorluk çekmektedirler. Borcun taksitlendirilmesi ve davanın halli için Antakya kadısına verilen hüküm. Maarretün-Mısrin mukataasınınn gelirlerinin tahsilinden 1050 guruş eksik vardır. Bu eksiklik ahaliden kaynaklanıyorsa tahsili ahaliden , tahsildâr zimmetinde ise tahsildarlardan alınması, tahsildarda olup da tahsili yapılmazsa İstanbul’a havale olunması hususunda Antakya Valisine gönderilen fermân-ı alîşândır. Süleyman adlı kişinin Kapucubaş Bekir Ağadan mamül behasından 3000 alacaklı olup ödenmemiştir. Alacak hakkı tamamen tahsil olunması ve davanın yerinde görülmesi hakkında Halep Valisi ve Antakya Kadısına verilen hükümdür. Halep Şeman nahiyesine tabi karye ahalilerinden iltizam gelirlerinden 8045 guruş bedel masrafını kabul etmişler ancak sonrasında ödemede zorluk ve muhalefet etmişlerdir. İşbu paran ın tahsili, muhalefetin önlenmesi ve davanın yerinde görülmesi için Halep Valisi ve Kadısına verilen hükümdür. Seyyid Ali ve Mehmed’in Boris adlı
35 Davası
44
159
44
160
45
161
45
162
45
163
46
164
zımmîye 7500 guruş borçları olup ödeyemediklerinden taksitlendirmek istemişlerdir; ancak Boris razı olmaz ve mahkemeye haps talebiyle şikayet eder. taksitlendirme ile sonuçlanan mahkemeden sonra borçluların hala borçlarını eksik vermeleri sonucu bir dahaki kararda borçluların hapsolunmasına dair Helep Kadısına verilen hükümdür Haleb Sancağı Müntem nahiyesinin Seyyid Ahmed veled Es-seyyid Mehmed’in üzerinde zeamet köylerinin gelirleri başkası tarafından tasarruf edilmiştir. Bunun giderilmesine ve Zeamet tasarruf mallarından alınan mahsul ve vergilerin Seyyid Ahmed’e verilmesin e ve yerlerin hala Seyyid Ahmedin üzerinde olduğuna dair Halep Valisi ve Müntem Kadısına verilen hükümdür Halep, Kasr ve Harim’de ve bazı nahiye ve karyelerde toprağı tasarruf eden kişilerin vergi ve harac vermekte Vergi muhalefet ettiklerinden dol ayı, bunun gderilmesi hususunda Halep Vlaisi, Kasr ve Harim Kadılarına verilen hüküm. Halep’teki Metkuşe hanı dışında bulunan kiyâllığın 1/3 hissesini mutasarrıfı olan Ali isimli kişi hayatta iken bu hissesini oğlu salihe berât ettikten sonra Salihin vefâtından sonra Sahte İsimle Hisse başka Mustafa adlı bir kişi kendi üzerine Talebi Salih kimliği ile berat ettirir. Fakat Ali hayatta olduğu için bu esnada itiraz eder ve bunun kendi üzerine tekrar berat ettirilmesini ister. Davanın Ali’nin lehine gelişmesine dair fermandır. Halep’te mukataa memurunun tayin olunmasıyla hala geldiği yerde arpalığın Memur Tayini üzerinde olduğuna ve bunun başka bi r kişinin eda etmesi hususunda. Battal oğlu Mehmed Ayntab halkına musallat olur ve huzursuzluk ve eziyet ederek Ayntab halkının perişan Şekavet olmalarından dolayı; işbu davanın şer’e göre yerinde mahkeme edilmesine dair Ayntab Naibine verilen hükümdür. Vakıf Halebü’ş-şehba’daki Es-seyyid
36
46
165
Alacak – Verecek Davası
46
166
Mütesellim Tayini
46
167
Alacak – Verecek Davası
47
168
Mutasarrıf Tayini
47
169
Alacak – Verecek Davası
47
170
İltizam
47
171
Memur Aidâtı
47
172
Seyyidlik Neseb İsbatı
İçin
Salahaddin vakfına ayrılan yerlereki gelirlerin vakfa yeterli gelmediği için vakfa ayrılan yerlerin mülke, mütevellinin belirttiği mü lklerin de vakfa ait olması hususunda Halep Kadısına verilen hüküm. HalepNeferdis ve diğer karyelerin ahalilerinin iltizam gelirlerin e el koyan Hacı Ahmed adlı kişiden borç aldıkları ve bu hususda ödeyemeyince takside bağlanması için verilen emir. Halep’e Şamizirzâde mûma -ileyh mütesellim olarak tayin olunması hususunda emr-i şerîf. Seyyid Mustafa El-hâc Bekirden 715 guruş alacak hakkının olması ve borçlunun bunu ödememesiyle beraber dümanlık etmesinden dolayı; işbu borcun tahsili, düşmanlığın yapılmaması ve davanın yerinde görülmesi için Halep Valisi ve Mütesellimine verilen hükümdür. Zeamet mutasarrıfı tayini hususunda Halep’te sakin Seyyid Abdulvahhab’ın yine Halep’te sakin Seyyid Abdüllatif’ten senetle 700 guruş alacak hakkı vardır. Paranın tahsilinin yapılamadığından ve düşmanl ık edildiğinden dolayı; işbu para tahsilinin eksiksiz yapılması, düşmanlığın engellenmesi ve davanın yerinde görülmesine dair, Halep Valisi ve Kadısına verilen hükümdür. Katip El-hâc Mehmed Musa Halep Sancağı İdlib Nahiyesinde mukataa karyelerinden bedel-i iltizândan 900 guruş alacak hakkını taleb edince hakkını vermedikleri gibi düşmanlık edilir. İşbu paranın tahsili ve düşmanlığın engellenmesi ve davanın yerinde görülmesi hususunda Halep Mollasına ve Mütesellimine verilen hükümdür. Halep Valisi Yusuf Paşanın , Kapu Kethudası Selim’e adâtının gönderilmesi husûsunda Halep Mütesellimine verilen hüküm İstanbul’dan Halep’e gelen 3 seyyidin neseblerinin isbatı hakkındadır.
37
48
173
48
174
48
175
49
176
49
177
49
178
50
179
50
180
Vskıf gelirleri üzerindeki anlaşmazlık hakkındadır. Seyyid El-hâc Emir’in İdlib’e tabi Tebeş(?) adlı karyede bazı kişilerin 3638 guruş alacağını tahsil Alacak – Verecek edemediğinden ve düşmanlığa Davası uğradığından dolayı; işbu paranın tahsili, düşmanlığın giderilmesi ve davanın yerinde görülmesi için İdlib ve Halep Kadılarına verilen hükümdür. Halep’e önceden atanan mütesellim muhassılı Şeyh Benderzâde Numan Memur Ataması başka bir yere atandığında yerine Hüseyin adlı mütesellimin atanması hususunda Gediklilerden Mehmed Said ile Silahşörlerden Mehmed Said’in ortaklık olarak Keseb ve Urur köylerindeki zeametlerini ziraat ederlerken elde Antakya Ayanının ettikleri mahsûllerin öşrünü anbarlarına Zulmü koymuşken Antakya a‛yânı Fethullah ve Mervan oğlu Mustafa’nın bunların mallarına el koydukları ve ahaliye çeşitli zulmler yapdıkları şikayeti üzerine davanın halli için yazılan emir. Kara Molla oğlu Mustafa’nın Antakya’nın zeamet gelirlerini halkın elinden zorla alarak perişan bırakmıştır. Gasb ve Zulüm Mutafa adlı kişinin mahkeme edilmesi ve aldıklarının tamamen tahsili için verilen hüküm Divân-ı hümâyûn kaleminde görevli Mehmed Said’in Halep sancağında bir nahiyede bulunan zeametin iltizâmını Zabt ve Fuzuli işgal alan Fetullah adlı kişinin iltizam bedelini bir yıldan beri göndermemiştir bunun gönderilmesi hususunda Mahmed Said ve Ali adlı kişiler Antakya’nın Ordu Karye’sinde sakin Hüseyin adlı kişiden 1100 guruş alacak hakları vardır. Ancak Hüseyin ’in vefatıyla vereselerinin intikal ettiği Alacak Verecek kişilerden borç talebinde bulunulduğunda muhalefetle karşılık verilmiştir. İşbu daha önce görülen davadan sonra ödeme olmadığı ve gerekenin yapılması için Antakya Kadısı ve Mütesellimine verilen hüküm. Alacak Verecek Seyyid El-hâc Ahmed’in Teşen Vakıf
38
50
181
50
182
51
183
51
184
51
185
51
186
52
187
52
188
karyesinde bazı kişilerden 3338 guruş alacağı vardır. Davanın önceden hükme bağlanmasına rağmen ödemenin hala yapılmadığının şikâyeti üzerine davanın halli için İdlib Kadısı ve Halep Mütesellimine verilen hükümdür. El-hâc Ahmed’in Mukataa kiralarından 10000 guruş alacak hakkı vardır; ancak ödemede zorluk ve düşmanlık gösterilmektedir. Yapılan şikayet üzere Mukataa Borcu bu borcun muhalefet ettirilmeden kendisine verilmesi hususunda Halep Mollası ve Mütemekkin lerine verilen hüküm. Halep’te bi kısım reaya gelip Halep’te kale muhitinden bazıları gelip zülm ve Zulm düşmanlık ederler. Bu zulmün durdurulması hususunda ferman -ı alîşândır. Emekli Katip Osman’ın Halep’te bulunan zeameti kirasını Neccar Defterdârı oğlu İsmail Ağa Zeamet Borcu ödememiştir. Ödemenin yapılması ve davanın yerinde görülmesi için Halep Mollası ve Mütemekkinine verilen hüküm. El-hâc İbrahim Paşa’nın 1195 (H.) Mütesellim Tayini senesinde Halep’e mütesellim tayin olunduğuna dair Maarretün-Mısrin halkı kendi yerleri için Murabahacı taifesinden faizle borç almışlar ancak paranın bir kısmını ödeyemedikleri için geriye kalan borcun Alacak – Verecek taksitlendirmek istemişlerdir. İşbu Davası borcun kişilerin ödeme gücün ü aşmadan taksitlendirme yoluyla ödenmesi hususunda Halep Mollasına ve Maarretün-mısrin Kadısına verilen hükümdür. Halep eyaletinde mâl -ı hazıriyenin Mal-ı hazıriye tahsilinin yapılıp belirtilen mübaşire teslim edilmesi hususunda. Rukiye adlı Hatun Antakya’nın muhtelif nahiye ve karyelerindeki bazı kişilerden Alacak – Verecek alacaklıdır. İşbu davanın halli ve Davası alacağın zorluk çıkmadan temini vekil tayin olunarak Halep Mütesellimi ve Antakya Kadısına verilen hükümdür. Alacak – Verecek Sadat-ı kirâmdan Seyyid mehmed
39 Davası
52
189
52
190
53
191
53
192
53
193
Said’in Halep’te sakin Kapucubaşı Ebu Bekir’den 6000 guruş alacaklıdır. Bu meblağın bir kısmı ödenmiş ancak tamamının halli için; işbu davanın Kapucu başı eşliğinde yerinde görülmesi ve zorluk çıkarırsa Deralîyeye intikal edilmesine dair Halep Mollasına ve Mütesellimine verilen hükümdür. Cidde Valisi Yusuf Paşa’nın tayn ettiği Tüfenkçi Başının LAzkiyede oturan Mustafa Kaplan’ın mallarına el koyduğu Haksız İşgal ve zulm ettiğ hakkında yapılan şikayetler üzerine davanın halli için verilen hükümdür. Lazkiye’de sakin Kaplan Paşazâde Mîr Mustafa adlı kişiyi, Halep’in bundan önceki Valisi tarafından kasten ve 10 günü aşkın haps ettiği ve ölüm tehtidinde bulunduğu sabit olmasıy la Haksız Yere Hapis birlikte hapse attığı kişinin mal ve Cezası emlâkını da elinde bulunduması hasebiyle, İşbu davanın araştırılması için merkezden mübâşir gönderilerek Antakya’da mahkeme kurulması için Halep Valisi ve Trablusşam Naibine verilen hükümdür. Antakyada sakin olan El-hâc Abdurrahman adlı kişi’ye amcasından Alacak – Verecek intikâl eden mirası lamamasından Davası (Tereke kaynaklanan sıkıntı sebebiyle, işbu Hisesi) davanın halli ve mirasın kişiye verilmesi hususunda Halep mütesellimi ve Antakya Kadısına verilen h ükümdür. Antakya’da sakin Abdurrahman adlı kişiye amcası Seyyid İbrahim’in Antakya’daki Habib Tüccar Mahallesindeki mülkü intikal etmiş olup, ancak Seyyid Hasan adlı kişi bu menzili haksız yere zabt edip adı gecen Toprak İhlali Abdurrahman adlı kiş iye zorluk çıkarmaktadır. İşbu davanın halli ve menzili haksız yere zabt eden kişiden alıp sahibine verilmesi hususunda Halep Mütesellimi ve Antakya Kadısına verilen hükümdür. Şam kapu kethüdâsı El-hâc Abdullatif Borç Senedi Ağa’nın Antakyada sâkin Ser Turnacı Halid Ağa adlı kişide 3425 guruşluk
40
53
194
Zeamet
alacağı senetle tesbittir. Ancak El-hâc Abdullatif adlı kişinin vefatıyla evladı Mustafa Tahire intikal eden bu alacak meblağın tahsili sırasında zorlukla karşılaştığı için işbu davanın halli ve senedin tahsili için Haleb mütesellimi ve Antakya Kadısına verilen fermân -ı alîşândır. Nazîf Halil’in Halep, Üzeyir ve Kilis sancaklarında ve Matah ve diğer nahiyelerde bulunan zeamet yerlerinin vekil bıraktığı kişi elinde bulunur iken bazı kişiler tarafından bu yerlere müdahale olunmaktadır. İşbu yerlerin mahsulüne yapılan haksız müdahalenin halli ve yine haksız yere alınan mahsulün zeamet sahibine geri verilmesi için Halep Mütesellimi ve adı geçen kaza ve karyelerin kadıları ve naiblerine verilen hükümdür.
41 İKİNCİ BÖLÜM 2. METİN ( BELGELERİN TRANSKRİPSİYONU) S. 1 - B.1 Dergâh-ı â‛lî Kapucubaşılarından halâ silahdârân ağası Ebu Bekir Paşazâde Mehmed Beg Dîvân-ı Hümâyuna arzuhal idüb Haleb muhassıllığı aklâmından üç rub ‛ hissesi ber-vech-i mâlikâne uhdesinde olan Zenbiğî Mehmed Paşa maktû ‛-ı mültezimi olan Ahmed nâm kimesnenin maktû ‛-ı mezbûre reâyâsı zimmetlerinde olan alacağını Dîvân-ı Hümâyun tarafından aldığı emir mûcebince def ‛aten ahz ve tahsîl dâ‛iyyesiyle rencideden hâlî olmadığı na binâen reâyâ-yı mezkûrenin sâbit olan deynleri taksîte rabt olunmak içün bu def‛a mâliyye tarafından ısdâr olunan emr-i âlişânın kaydı mûcebince Dîvân-ı hümâyun tarafına dahi ilm ü haberi i ‛tâ olunmasını istid‛â itmegin hazine-i âmirede mahfûz baş muhâs ebe defterlerine nazar olundukda mîr -i mûmâ-ileyhin bundan akdem virdigi arzuhâli mefhûmunda Haleb muhassıllığı aklâmından Kuseyr nâhiyesinde vâki‛ üç rub‛ hissesi ber-vech-i mâlikâne uhdesinden olan Zenbiğî Mehmed Paşa ve tevâbi‛î mukataa‛sını sinin-i vâfireden berü deruhde ve iltizâm iden Medine -i Haleb sâkinlerinden Dîvrigili Ahmed dimekle ma ‛rûf kimesne reâyâ-yı mukataa‛ya idâne ve ikrâz eylediği mebâliğ-i ma‛lûmiyi beher sene kavl -i hoduyla dûr-ı şer‛î murâbaha nâmiyle mebâliğ -i külliye zamm birle yigi rmi bin guruşu ba‛de’l-iblâğ birtakrîb ısdar itdirdigi emr-i şerîfi (…) meblağ-ı mezbûr def‛aten mütâlebe ve cebren tahsîl da‛iyyesiyle reâyâ fukarasını rencideden halî olmadığından rahmen li’l -fukâra merkûm Ahmed azl ve yerine aheri voyvoda nasb olunmuş olub lâkin voyvoda-i sâbık merkûm kemâfî’l-evvel meblağ-ı mezbûr def‛aten mütâlebe ve tazyikden hali olmadığını inhâ fî-mâ‛bat emr-i mezkûrun kaydı ref‛ ve terkîn birle husus-ı mezbûr mahallinde ma‛rifet-i şer‛le görilüb gerek dûr-ı şer‛î ilzâm-ı rıb‛ olunan senelerde onu on bir buçukdan ziyâde ile dûr -ı şer‛î ve ilzâm-ı rıb‛ olmayan senelerde murâbaha mütâlebesi ve gerek def ‛a edâ-yı deyn teklifi ile rencide itdirilmeyüb taksite rabt itdirilmek üzere emr-i şerîf sudûrını istit‛â eyledikde mektu‛e-i mezbûrenin üç rub‛ hissesi mîr-i mûmâ-ileyhin ber-vech-i mâlikâne uhdesinde olduğu ve bu makûle mâlikâne verilan mukâtaat-ı mirîye tevâbi‛inden ba‛zı kurâ ve ahâli ve reâyâsının ba ‛zı kesâna olan deynlerini def ‛a edâya kudretleri olmad ığın inhâ ve taksît ile edâ itdirilüb def‛aten taleb ve tazyik ile fukara -yı raiyet rencide ve remide itdirilmemek ve muğayir emr-i alî harekete mübâderet ile taksît şer ‛î şurûtuna müracaat iylemeyüb def ‛a tahsîline cesaret ideri olur ise muhkem haklarından gelinmek içün ism ve resm leriyle arz ve i‛lâm
42 olunmak üzere evâmir-i şerîfe virilegeldigi ba ‛de’l-ihrâc der-kenârı mucebince telhîs ve fermân-ı âlî bin yüz doksan altı senesi Muharreminin beşinci günü Haleb Vâlisine ve Kadısına hitâben emr-i şerîf verildiği der-kenâr olundukda der-kenârı üzere divân-ı hümâyun tarafına ilm ü haber virilmek fermân buyurulmağın mûcebince divân -ı hümâyûn tarafına işbu ilm ü haber kaimesi verildi Fi 5 (S) Sene 1196 (20 Ocak 1782) S.2 - B.2 Bi-ismihi subhânehu ve teâla Haza kuyûd-u ahkâmü’ş-şikâyât-i li-eyâlet-i Haleb fî zamân-ı sadr-ı sudûrü’lvüzerâ hazreti silahdâr Muhammed Paşa yesserallahu mâ yurîd -ud ve mayeşa’ ve fî eyâdî reîsü’l-küttâb hazret-i Halil Hamid Efendi nâil -i mâ-yetemennâhu Fî şehr-i (S) Fî Sene 1194 (Şubat Ortaları Mart başları 1780) S.2 - B.3 Haleb Vâlisi Vezire ve Haleb Monlasına hüküm ki Hacegân-ı divân-ı mualla erkânımdan Ömer Behçet ve Nurullah Efendi zide mecdehumâ divân-ı hümâyûn kaleminde umûr -u mühimme tahrîrinden münfekk olmamak şartıyla mukaddema yetmiş dokuz tarihinde tev cih ve ihsânım olan A‛zaz ve Kilis ve Kayseriye ve Üzeyr ve Hüdâvendigâr ve Haleb sancaklarında A ‛zaz ve gayri nâhiyelerden Ede nâm karye ve gayriden otuz bin beşer yüz otuz dörder akçe başka başka berât-ı şerîfemle mutasarrıf oldukları zeâmetlerinden halâ hükm-ü umur-ı mühimme tahriri hizmetinde oldukça sefere eşerr zu ‛emâ ve erbâb-ı timâr gibi cebelü bedeliyesi virilmek memnû ‛ iken mukaddemâ ba‛z ı müfsidlerin tahrîkiyle Haleb sancâğında olan hassalar içün ve voyvodalardan akce aldıkları bundan akdem ba ‛de’linhâ ve’l-istid‛â emr-i şerîfim sâdır olmuş iken bu esnâda muğayyir -i emr-i âlî bedeliye nâmıyle tahsîldâr caniblerinden sûbaşıları tecribe olduğu mûmâ-ileha bâ arzuhâl inhâ ve mukaddema sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince emr -i şerîfim sudûrunu istid ‛â ve zeâmet-i mezbûr mûmâ-ilehânın bâ-berât-ı âlîşân üzerinde olduğı defter hâne -i âmiremden ve alây begisi bayrağı altında sefere eşmek ve sancâğında sâkin olmak gayr ı şurût olduğuna binaen bedeliye tahsîldârları taraflarından cebelü mütâlebesiyle taaddî itdirilmemek üzere seksen bir senesi cemâziye’l -evvelinin re’isü’l-küttâb-ı esbak ve bâş defderdâr i‛lâmları mûcebince sâdır olan emr -i şerîfim kaydı ale’t-tahsîl divân-ı hümâyûnumdan ve beher sene bedeliye tahsîldârlarına emr ve defter virilirken gereklü ve divân-ı hümâyûn ve defter-i hakânî kaydına bâ -hatt-ı hümâyûna mahsûs olan
43 şerhlülerden mâ-adâ hükkâm ve vüzerâ -yı i‛zâm defterlüleri olmak üzere ve kezâlik ahar vechiyle kaydları meşrûh olanlar sâir eşkinci züamâ ve erbâb -ı timârdan istisnâ olunmayub ale’s-seviye ber-mûceb-i şurût icâb iden mîrî bedeliyeleri tahsîli mufarrih ve tahsîs kılınıb bu makule bedeliyeden istifkâ içün arz -ı hâl olundukda hasâret -i mîrîyi mûcebdir deyü der-kenâr ve cevâb virilmek üzere yüz yetmiş dokuz senesinde sâdır olan emr-i âlî egerçi müfîd olub ancak mûmâileyha divân -ı hümâyûnum kaleminin zümre-i şerhlülerinden olduğu divân -ı hümâyûnum der-kenâr müsteban olmağla bu takdirce şurût-u mezkûreye nazaran kaide -i mer‛iyye muktezasınca mûmaileyhâdan bedel-i mütâlebesi iktizâ iylemed igine binâen istid‛âlarına müsâade-i alîyem erzân kılınmış bâş defterdâr sâbık Hasan dame uluhu i ‛lâm itmegin i‛lâmı mucebince amel olunmak içün bin yüz doksan bir senesi Evâhir-i rebi‛ü’l-ahirinde emr-i şerîfim sâdır olmuşiken tenfîz ve icrâsı mümkün olma yub yine olvechile akçe -i mütâlebesiyle teaddiden hâli olmadıklarını bildürüb men ‛ ve def‛ olmak bâbında hükm-ü hümâyûnum südûrunı istid‛â ve divân-ı hümâyûnumda mahfûz kuyûd ve ahkâm mevcût olundukda vech-i meşrûh üzere terih-i merkûmda emr-i şerîfim verildigi mestûr ve mukayyed bulunmağın mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince mûcebince amel olunmak içün emr-i şerîf yazılmıştır. Edhem Fî Evâhir-i (S) Sene 194 (Şubat sonları - Mart başları 1780) S.2 - B. 4 Haleb vâlisine ve Hâleb mollasına hüküm k i Hala Mataracı-ı Hassa Hüseyin zide kadruhu gelüb mümâileyhin Hâleb sâkinlerinden olub hala Haleb mahkemesinde muhzır başı olan Abdülkerim nâm kimesne zimmetinde bin beş yüz guruş yüz doksan (boş) senesinden berü alacak hakkı olub bi’d-def‛aâd taleb ve almak murad eyledikde dürlü dürlü hile ve tezvirât ile hilâf -ı şer‛î şerîf edâdan imtina‛ ve ibtâl-ı hakk ve gadr sevdasında olduğun ve tarafından (boş) nâm kimesneyi vâkîl eyledigin bildürüb şer ‛le görülüb mezbûrun zimmetinde olan meblâğ-ı mezbûr tarafından kabzına me’mûr vekil -i mezbûra alıverilüb bî-vech-i şer‛î ta‛allül ve nizâ‛ itdirilmeyüb icrâ -yı şer‛ ihkâk-ı hak olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görülmek içün yazılmışdır. Vehbi Fi Evahîr (S) Sene 194 (Şubat sonları - Mart başları 1780) S.2 - B.5
44 Haleb Vâlisine ve Kilis Kâdîsına hüküm ki Haleb sâkinelerinden Afife nâm hatun gelüb bunun Kilis Kasabası nda babasından müntakil malik oldığı bir bâb mülk menziline Abdullah Çavuş dimekle ma‛ruf kimesne ile bin yüz seksen senesin de beher mâh onar guruş icâre ile mukâvele müsteciren sâkine olub zimmetinde müctemi ‛ olan bin sekiz yüz guru ş icâreyi taleb eyledigde ve dahl icâb itmez iken mezbûr mütegallibeden oldığından virmediginden mâada ahere ferâğına dahî mümânaat teaaî -i küllî sevdasında olduğun bildürüb şer ‛le görülüb icrâ-yı hakk olmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görülmek içün yazılmışdır Vehbi Fî Evâhir-i (S) Sene 194 (Şubat sonları - Mart başları 1780) S.3 - B.6 Haleb Vâlisi Vezire ve Haleb Moll asına hüküm ki Boyacıoğlu Arakir nâm zımmî arz -uhâl idüb bunun tüccârdan İstefan nâm zımmî miyânelerinde ahz ve i ‛tâdan bin yüz seksen senesinden berü zimmetinde bâ defter -i müfredât bin yedi yüz yetmiş guruş alacak hakkı olub ahrete mesfur halde olmağla terekesin karz iden Haleb mütemekkinlerinden Tüccâr taifesinden Heysi nâm zımmîden taleb itmegin hilâf-ı şer‛-î şerîf-i edâdan muhâlefet ve inât sevdasında olmağın olub mahalline şer‛le görülüb ve mesfûrun terekesinden karz iden mesfûrun mal ından meblâğ-ı mezkûr alıverilüb taallül ve muhâlefet itdirilmeyüb ihkâk -ı olunmak bâbında hükm-ü hümâyûn ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görülmek için yazılmışdır Mustafa Fi evâhir (S) Sene 194 (Şubat sonları - Mart başları 1780) S.3 - B.7 Haleb vâlisi vezire ve Haleb Kadısına hüküm ki Merdik oğlu Kalanos nâm zımmî arz -u hâl idüb bundan sâbıkâ Van muhâfızı mütevefâ Molla Ahmed Paşa zimmetinde bin yüz seksen yedisinden berü on bin dört yüz seksan iki guruş alacak hakkı olub meblâğ -ı mezkûrdan sekiz bin yedi yüz on guruşun edâsına kefîl olan Haleb sükkânından oğulları Selim Beg ve Osman Beg ve Kethûdâsı İbrahim Ağa ve yegeni Salih Ağa dimekle ma ‛rûf kimesneler kefâletlerini meşrût-u şer‛le bunun yedine hüccet -i şer‛iye ve istid‛a i‛tâ idüb bu dahî meblâ ğ-ı mezkûri merkûmlardan taleb eyledigin virmekde taallül ve muhalefet ve inat edâsında olduklarıçün tarafından Boyacıoğlu Arakil nâm zımmîyi vekîl eyledigin bildürüb
45 mühletim şer‛le bildirüb kefîl-i mezkûr dahî vekîl-i mezbûrdan alıverilüb ihkâk-ı hâkk olunmak bâbında beyân -ı hükm-ü hümâyûn ricâ itmegin aher husûsa me’mûr mübâşir marifetiyle mahallinde şer ‛iyle görülmekiçün yazılmışdır Der-kenâr: Tashîh olunduğı üzere tebdîl olunmuştur Mustafa Fi evâhir (S) Sene 194 (Şubat sonları - Mart başları 1780) S.3 - B.8 Haleb Vâlisi Vezire ve Haleb Kadısına hüküm ki Merdikoğulları Kalinos ve Arakil nâm zımmîler südde -i saadetime arz-u hâl idüb bunların sâbık Van muhâfızı Melek Ahmed Paşa zimmetinde bin yüz seksen dokuz senesinden berü eşya pahasından ba -temessük üç bin beş yüz guruş alacağı mukâbelesinde Halebde mutasarrıf olunduğı menzilini dahî bunlara rehin vaz ‛ idüb meblâğ-ı mezkûru eda itmeden Paşa -yı mumâileyh fevt olub terekesin ahz ve kabz iden Haleb sükkânından veresesinden taleb eylediklerinde virmekden ta‛allül ve muhâlefet ve inât edasında olduklarını ve taraflarından Boyacıoğlu Arakil nâm zımmîyi vekil eylediklerin bildürüb aher hususasına me’mûr mübâşir marifetiyle mahallinde şer ‛le görülüb vekîl-i mesfûrdan alıverülüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ itmegin aher husûsa me’mûr mübâşir ma ‛rifetiyle mahalinde şer‛le görülmekiçün yazılmışdır Mustafa Fî evâhir (S) Sene 194 (Şubat sonları - Mart başları 1780) Der-kenâr: Tezkere yazılmışdır Fî Evâsıd-ı (CA) Sene 96 (Nisan sonları 1782) S.3 - B.9 Haleb Vâlisi Vezire ve Haleb Kadısına hüküm ki Arabkir kazâsına tabi‛ Haruç nâm Karyeden Boyac ıoğlu Arakil nâm zımmî arz -u hâl idüb yolunda rıhlet iken Haleb mütemekkinlerinden Hasis ve Karabet veledi Mardiros nâm zımmîler birbirleriyle müttefikân buna ğarez adâvetl erinden nâşî sende alacak hakkımız vardır deyu ahiren kabzıyle hilâf -ı şer‛iyye ve bilâ- sened Halebe ihzâr ve bin yüz doksan senesinden ehl -i garaza istinâden hilâf -ı şer‛-i şerîfe ve bi-ğayri hakk altı bin guruşunu gasben ahz ve ziyâde ğadr teaddî eyledigin ve bu bâbda da‛vâsına muvâfık şer‛ edâsından hilâfı-ı şer‛a virmegin bildirüb muceb -i şer‛le görilüb alıverilüb
46 icrâ-yı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûn ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görülmek içün yazılmışdır. Mustafa Fî evâhir (S) Sene 194 (Şubat sonları - Mart başları 1780) S.3 - B.10 Haleb Vâlisine ve Üzeyir ve Bakras Kadılarına hüküm ki El-hâc Ebubekir (…) atîk arz-uhâl idüb Üzeyir sancâğında Bakrâs nâhiyesine Atik nâm karye ve gayriye on dört bin akçe timâr mutasarrıfı Halil veled -i İbrahimin bilâ- velet mersûm Ebu Bekire arz-u hâlim ve sudûr iden hatt-ı hümâyûna (…) müraccib yüz seksen dokuz senesi saferinin on beşinci gününde tevcih ve hâlâ bedeliye -i âlîşânımız üzerinde oldığı defter -i hâkâniyede mukayyid ve merkûm Ebu Bekir Timâr -ı mezbûr karyelerini defter-i hâkânî ve yerinde olan yerden şerîfim mühîm tarafından zabt-u vâki‛ olan mahsûl ve rüsûmu ahz ve kabz murâd itdikde ta‛arruz ve zabt ına muhâlefet olmak icâb ve iktizâ itmez iken Beylân sükkânından mîr -i mirândan Abdurrahman Paşa tarafından (…) ve defter-i hâkânî ve muğayyir yerliye murahhaz ve zabtına memâlikine bilâ- kendi tarafından bilâ- sened-i zabt mahsûlâta ve rüsûmâtın kabz ve gadr-ı küllî eyledigin bildirüb timâr-ı mezbûr karyeleri defter -i hâkânî yedinde olan bedeliye-i alî mûcebim kendü tarafından zabt ve vâki ‛ olan mahsûlât ve rüsûmât ı kânûn-ı defteri mûcebim güzeştesiyle ahz ve kabz itdirilüb mîr mîrân mezbûrî ve ahzî halden defter-i hâkânî ve müğâyyer bedeliye ber -vechiyle dahl ve taarrûz ve zabtına memâliğin ve taaddî me n‛ ve def‛ ve vaz‛ü’l-kabz eyledigi senelerin mahsûlâta ve rüsûmâtı girü alıverilmek bâbında emr-i şerifim ricâ ve defter -i hâkânî-i âmiremde mahfûz rûz namçe-i hümâyûnum müracaat olundukda timâr -ı mezbûr karyeleri defter -i hâkânî ve yedinde olan berât -ı mûcebim târih-i mezbûruna zabt ve kabz olan mahsûl ve rüsûmı kanûn-ı defter mûcebince ahz ve kabz itdirilmek muktezâ -yı defter-i hâkânî muvaffak kanûn olub ahren müdâhalesi halân defter -i hâkânî ve muğayyer kânûn itmegin tahrîr olunmağla defter -i hâkânî mûcebim kanûn üzere amel olunmak içün yazılmışdır Fî Evâil-i (R) Sene 194 (Nisan başları – ortaları 1780) S.3 - B.11 Haleb Valisine hüküm ki Haleb kazası mütemekkinlerinden Arâkil nâm zımmî gelüb bunun kimesneye vereceği olmayub ve üzerinde şer ‛ân bir nesne sâbit be zâhir olmuş değil iken yine
47 Haleb sâkinlerinden Mardos oğlu dimekle ma ‛rûf Karabet ve Aram nâm zımmîler zuhûr ve bizim sende beş yüz guruş alacak hakkımız vardır deyü iddiâ ve murafa ‛a-i şer‛-i şerîf olduklarında müddeâlarında vech -i şer‛î üzere isbâta kâdir olamayûb muarızadan men‛ oldukda sen ki Mevlânâ -yı mümâileyhsin iddia olan akçenin resmini senden alırım deyü tarafından hilâf-ı şer‛-i şerîfe ve ta‛yîn-i hakk akçe talebiyle bi ğayrî olunduğı ve bu bâbda da‛vasına muvafık şetmü’l-istid‛â sarfa fetvâ-i şerîfe virdikce bildürüb fetvâ -i şerifesi mucebince amel olunub hilâf -ı şer‛-i şerîfe ve muğayyir-i fetvâ-yi münife ol vechile tarafınızdan taaddî ve rencide olunmamak bâbında emr -i şerîfim ricâ eylediği ecilden muktezasıyle amel görülmek içün yazılmıştır. Fî Evâil-i (R) Sene 194 (Nisan başları – ortaları 1780) S.4 - B.12 Haleb Vâlisi Vezire Haleb K adısı zîde fezâilehuya hüküm ki İslâmbol sâkinlerinden Anadolu kazaskeri muhzırlarından El-hâc Ali zîde kudrehu gelüb Medine -i Haleb sâkinlerinden Ş âh Bender oğlu El-hâc Mustafa ve Muhzır Abdurrahman ve Kâtib Çelebi Zâde ve Sıdkı El-hâc Mustafa nâm kimesnele r ber-vech-i Asîtanede umûr ve husûs -ı mîrî gör her ne mıkdâr akçe derc ve sarf idüb itmâm-ı masrafı idersen masrûfunu sana temamen edâ iderüz dey ü emr itmeleriyle emirlerine binaen bin yüz seksan senesinden berü bi -şartü’r-rücu‛ malından mezbûr Şah Bender oğlu El-hâc Mustafadan umûr-ı mesâlihi içün üç yüz sekiz bin guruş ve muhzır Abdurrahmana kezalik dokuz yüz altmış guruş ve Kâtib Çelebi zâde umû rıçün harç eyledigi akçeden bâkî kalan seksan guruş ve mezbûr Sıdkı El-hâc Mustafanın zimmetinde ber-mûceb temessük sekiz yü z guruş def‛ binaen üç yüz guruş alacak hakkı olub bi’d-def‛a taleb eyledikde avk ve nâhiyeler ile virmekde taallül ve muhasılı eyledikleri ve tarafından Çukadâr Halil Ağa (silik) kimesneyi ahz ve kabz ve kendüye irsâliye vekîl eylediğini bildirüb şer‛le görülüb mezbûrunda zimm etlerini emirlerine binâen şartü’r-rücu‛ malından harc ve sarf eyledigi olmikdâr guruş masrufı virmeyen temessük hakkı tamamen tahsîl ve tarafından vekîl -i merkûm alıverilüb gelüb taallül ve şer‛ itdirülmeyüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr -i şerîfim ricâ iyledügi acilden mahalinde şer‛le görülmek içün yazılmışdır Rasim Fî Evâil-i (RA) Sene 1194 (Mart başları – ortaları 1780) S.4 - B.13 Haleb Vâlisi Vezire ve Haleb M onlasına hüküm ki
48 Arabkir kazâsına tabi‛ Huruç nâm karye mütemekkinlerinden Boyac ıoğlu Arakil nâm zımmî arz-u hâl idüb bu def‛a haline arzıyle mukayyed olub hakkında şer ‛-i şerîfimle kimesneye vaz ‛-ı hareketi olmaya ki Haleb mütemekkinlerinden Mardos oğulları Karayin ve Abraham nâm zımmîler yüz doksan senesinden berü ehl -i umûm istinâd(?) bunda hilâf -ı şer‛-i şerîfe ve bi-gayri asîyen beş yüz guruşı ahz ve ziyâde gadr-ı teaddî eylediklerine ve bu bâbda ma‛dasına merkûm şeyhü’l-islâmdan fetvâ-yı şerîfne verildigin bidirüb fetvâ-yı şerîfem mûcebince mahallinde şer ‛le görilüb meblağ-ı mezbûrın ahz ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü mümâyûn ricâ iylemegin mahallinde şer‛le görülmek içün emr-i şerîfe yazılmıştır Mustafa Fî Evâil-i (RA) Sene 194 (Mart başları – ortaları 1780) S. 4 – B.14 Haleb Vâlisine ve Hâleb M onlasına hüküm ki Sâbık A‛zaz ve Kilis sancakları mutasarıfı ve hala Haleb valisi vezirim e l-hac İbrahim Paşa iclalehunun kethüdası olan dergah-ı muallâm Kapucubaşılarından el -hac İsmail
dame
mecdehü
gelüb
müşarü’l -ileyin
Halebü’ş-şehbâ
sakinlerrinden
Hizkaremzade(?) Mehmed dimekle muaruf kimesne zimmetinde bin yüz seksan iki senesinden berü ba-temessük iki bin yüz guruş Şeyh Benderzâde Kasım zim metine batemessük iki bin iki yüz guruş Şeyhü’l -temâni Seyyid Hüseyin nam kimesne zimmetinde ba-temessük bin yigirmi iki guruş ve Cebbul ağası Abdullah Ağa dimekle ma‛rûf kimesne zimmetinde yedi yüz guru ş kaza-i mezbüra tabi’ Maarretü’l -mısrîn şeyhü dimekle muarrif kimesne zimmetinde ve rufekâsı zimmetlerine bâ hüccet -i şer‛iyye bin beş yüz elli ve yine kaza -yı mezbûreye tâbi‛ Atîk-i celâ karyesi şeyhi ve rufekâsı zimmetlerinde dahî bâ temessük bin sekiz yüz elli guruş alacak hakkı olub bi’d def‛aât merkûmlardan mutâlebe olundukda edâda ta ‛allülleri ve muhâlefet ve imrâr -ı vakt birle meblâğ-ı mezbûrî ekl ve bel‛a sevdâsında oldukları mukaddemâ inh â ve ahâr mukâvele-i mukarrer dergâh-ı muallâm Kapucubaşılarından Cabbarzâde mîr Süleyman dâme mecdehu ma‛rifetiyle şer‛le görilüb ber-mûceb-ü temessükât mezbûrların zimmetlerinde olan ol mikdâr guruş hakkı bi’t -temam tahsîl ve tarafeynden kabzına edâ ve teslîm birle ıhkâk-ı hakk mümkün olmaz ise de Asitâne-i alîyem ihzâr olunması bâbında emr-i şerîfim sadr-ı merini istid‛â ve ahar-ı
husûs me’mûr Kapucubaşı
mumâileyh ma‛rifetiyle merkûmlar meblâ ğ-ı mezbûr mahallinde edâda muhâlefet iderlerise Der-alîyeme ihzâr olunmaları bâbında mazbata emr -i alî sadr olmuşiken tahsîl
49 olmadığın tekrar bundan akdem bâ arz -u hâl inhâ ve istid‛a mukaddemâ sadır olan emr-i şerîfim mûcebince te’kîd-i muhtevî doksan üç senesi Evâsıt-ı şevvâlinde dahi emr-i alî sadır olmuşiken mezkûrlar (…) ve hoşnutlarından nâşi adem -i itâ‛at ve infâz olunmadığın bildirüb mukaddemâ sâdır olan emr -i münîfim mucebince isticâbı havî müceddeden emr-i şerifim sudûrini istid ‛â divân-ı hümâyünumda mahfûz kuyûd -ı ahkâma müracaat olundukda ber -muharrer tarîh-i mezbûrda emr-i şerîfim verildigi mestûr ve mukayyed bulunmağın mukaddemâ sadır olan emr -i alî mûcebince ame l olunmak içün yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (RA) Sene 194 (Martbaşları – ortaları 1780)
S.4 - B.15 Haleb Vâlisi Vezire ve Haleb M onlasına hüküm ki İslâmbol sâkinlerinden Anadolu Kazıasâkirinden olan kıdvetü’l -emâcid ve’lakrân El-hâc Ali zîde kudrehu gelüb Med ine-i Hâleb sâkinlerinden Kapucılar kethüdâsı El-hâc Mehmed Ağa dimekle ma ‛rûf kimesne zimmetinde bin yüz doksan bir senesi zi’l-hiccesi gurresinden yüz seksan bir gün va ‛desiyle ber-mûceb-i şer‛den ber-mûceb temessük dokuz yüz guruş alacak hakkı olub alma dan(?) mezkûr El-hâc Mehmed ölüb terekesini Medine-i Haleb sâkinlerinden vereseleri ahz ve kabz ve özrü oldugun ve tarafından Ser bevvâbin ağası Kapucu Çuhadârlarından Halil Ağa dimekle arîfe kimesneyi vekîl eyledigi bildirüb şer‛le görilüb mütevefâ-yı merkûmdan ber-mûceb-i temessük zimmetinde olan dokuz yüz guruş hakkı terekesin kabz iden vereselerinden ve mâl-ı mütevefâdan temamen tahsîl ve mezbûr tarafından vekîl -i merkûma alıverilüb icrâ-yı şer‛ ihkâk-ı hakk olmak bâbında emr -i şerîfim sudûrini istid‛â-ı inâyet itmegin mahallinde şer‛le görülmekiçün yazılmışdır Fî Evâil-i (RA) Sene 1194 (Mart başları – ortaları 1780)
S.5 – B.16 Haleb Vâlisi ve Sermin Kazâsı N âibine hüküm ki Haleb kadîsı Mevlânâ Hasan zîde fazâilehu mektub gönderüb Haleb sancâğında Sermin nâhiyesinde Nefelde ile karye-i rabi‛ Ramkirânda Ebu’l-muhsin bin Abdullah Ebu’l-Yusuf vakfı Ebu’l- Muhsin bin Abdullah El -Yusuf temâma sâhib-i mâl da‛va deymûs fî sene yigirmi beş bin beş yüz ve’l -öşr an-mâl ve zimmet hisse-i sahibi ve rüsûm-ı örfiye ve rüsûm-ı maktû‛ üç bin ikiyüz kırk ve resm-i ma’ne ile bâd-ı hevâ ma‛a
50 resm-i arûsuna sekiz yüz seksan ve öşr-i ma‛a rusûm-ı örfiyye ve resm-i ma‛ne bin yedi yüz kırk akçe yazu ile hisse -i hümâyûnümdan olmak üzere defter -i mufassalda muharrer kalmasıyla tahrîr olduğın defter-i hakânîde mukayyed ve vakf -ı mütevellisi olduklarına karye-i mezbûreyi ve hass-ı mezbûrlarıyla ber mûceb -i defter-i hâkanî zabt ve mâl-ı deymûsundan hâsıl tarafına aid öşr mersûm -ı örfiyye ve resm-i ma‛ne ve nahr ve bâd-ı hevâ ve resm-i arûsane-yi hasat mutasarrıfı olanlar ahz ve kabz idegelmişler iken hisse -i sarâfî olanlar sahibi tarafına âid olanı zulm ve teaddileri men ‛ ve def‛ olunmak bâbında hük-ü hümâyûnuma ricâ virilmek bâbında vâki ‛ hesâben bi’l-iltimâs arz ve husûs-ı mezbûrlar zimmetinde Haleb muhâssılı Bege Mehmed beher cihet ile vakf -ı mezbûr mütevellisi olan ve evlâd -ı vâkıf başka başka arzuhâllerin istid ‛â ve defterhâne-i âmiremde mahfûz defter -i mufassala müracaat olundukda vechi meşrûh üzere mestûr ve mukayyed divân-ı hümâyûnumda kanûn sûal olundukda defter-i zimmetinde mestûr Râm Hamdan Karyesi vakf -ı Ebu’l-Muhsin bin Abdullah El -yusuf temamen hazır-ı mâl-ı deymûsu ve’l-öşrü ‛an mâl-ı vakf hisse-i sipâhi ve rüsûm-ı örfiye ve şer‛iyye ve bâd-ı hevâ ma‛a resm-i arûsanesi divân-ı hümâyûn-ı hakânî olmağla karye -i mezbûr ber-mûceb defter-i hâkânî sâhib-i mutasarrıfıyle cibâyet -i vakıfdan zabt ve cânib -i vakfa aîd olan mâl-ı deymûs cânib-i vakıfdan ahz ve kabz itdirilmiş ise muktezâ -yı defter-i hâkânî ve muvafık ve anân olub hi sse-i mezbûr mutasarrıfları bir ziâdesi muhtac ile hakdâr mutasarrıflarını ve zulm ile teaddî ve rencide itmeleri hilâf defter -i hâkânî ve muğayyir ve kanûndır tahrir olunmağla defter -i hâkânî mûcebince ve me’lûf üzere amel olmak içün yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (RA) Sene 1194 ( Mart ortaları sonları 1780 ) S.5 – B.17 Haleb Vâlisine ve Azaz ve Beylan Kadılarına hüküm ki Hacegân divân-ı muallâ ünvânımdan Nurullah Nuri ve Ömer Behçet zîde mecduhûmâ südde-i saadetime arz-u hâl gönderüb Kilis ve Haleb ve Kayseriye ve Hüdavendigâr ve Üzeyir sancaklardan Ağzaz ve ğayri nâhiyelerde Ede nâm karye ve gayriden zeamet mutasarrıfı divân -ı hümâyûn kâtiblerinden El-hâc Mehmed Kutsi beylikçinin bilâ- veled fevtinden zeâmet -i mezbûrin sülüsi olan otuz beş bin beş yüz otuz sekiz akçesi mûmaileyhe Nurullah Nuri ve sülüs aharî olan otuz bin beş yüz otuz dört akçesi dahi mûmaileyh Ömer Behçete yetmiş dokuz senesi zi’l -hiccesinin yedinci gününde ber vechile ve hâlâ başka başka berât -ı şerîfe ile üzerlerinde olduğı defter -i hâkânîde mukayyed ve mûmâileyhümânın zeametleri mülhakâti olan Üzeyir sancağında
51 olan karye-i kuseyirden ve mezra ‛-i bilâ- deyü mugâyir karye ve mezra ‛ taraflarından hâlâ Beylanda sâkin mîr mîrândan Abdurrahman Paşa Ağalığında sekizer yüz guruş iltizâm ve mezbûr dahî iltizâm idegelmiş iken yüz seksan iki senesinde mîr -i mîrânlık tevcih ve ihsân olduğından bu yana gelince on iki seneden berü zeâmet -i mezbûr hisselerini bilâ- temessük ve bilâ- sened fuzûlî zabt ve vaki ‛ olan mahsûlât-ı mersûmâtın ahz ve kabz ve hâlâ zimmetinde olmağla vücûhile özür eyledigin bildürüb ta‛yîn olunan mübâşir ma‛refetiyle mîr-i mîrân-ı mûmaileyhin zimmetinde müctemi ‛ olan on iki senenin mahsûl-i zeâmet temamen tahsîl ve taraflarından kabzına me’mûr edâ ve teslîm itdirildikden sonra fi mâ -ba‛d zeâmet-i mezbûr karye ve mezra ‛larına bilâ- sened vaz‛-ı yed ile mûmaileyhâya gadr ve teaddî itdirilmemek bâbında emr -i şerîfim sudûrini ricâ ve defter-i hâkânî-i âmîremde mahfûz rûz nâmçe -i hümâhûnuma müracaat olundukda zeâmet-i mezbûre ber vech-i meşrûh târîh-i mezbûrdan berü iştirâken üzerlerinde olduğı meztûr ve muğayyed bulunmağın sen ki vezîr -i müşarünileyhsin ta‛yîn olunan mübâşir ma‛rifetiyle şer‛le görülmek bâbında fermân-ı âlîşânım yazılmıştır Fî Evâsıt-ı (RA) Sene 194 ( Mart ortaları sonları 1780) Der-kenâr: Tekrâr yazılmışdır Fî Evâhir-i (L) Sene 94 (Ekim sonları 1780) S.5 - B.18 Haleb Vâlisi Vezire ve Haleb Kadısına hüküm ki Kuzattan El-hâc Mehmed zîde fazluhü gelüb Mevlânâ -yı mûmâileyh bundan akdem doksan iki senesi sâbıkâ Haleb kadısına k ethûdâlık hizmetinde iken Haleb sâkinlerinden Seyyid Abdüsselam kimesneye Asitânede hânesine irsâl içün bin yigirmi dokuz ve bir kıt‛a dahî dört yüz yikirmi be ş guruş virüb merfû‛ü’l-yevm göndermeyüb zimmetinde oldığın bildürüb şer ‛le görilüb ol mıkdâr guruş hakkı kendüye alıverilüb icrâya şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunan bâbında hükm -ü hümâyûna ricâ itmegin mahallinde şer‛le görülmek içün yazılmışdır Şerif Fî Evâsıt-ı (RA) Sene 194 (Mart ortaları sonları 1780 ) S.6 - B.19 Haleb Vâlisi ve Kilis ve Ağzaz K adılarına hüküm ki Sâdâd-ı kirâmdan Seyyid El-hâc Mehmed bin Seyyid Hüseyin zîde şerefe gelüb bundan Kilis kasabası bir bâb mülk -i menzîl hâneye ve Kilis kasabası toprağına iki yüz elli ocak mülk zeytûn -ı eşcâr yerine ve yine Kilis kasabasına tabi ‛ Beş Diyet nâm
52 mahalde haber olunan dört yüz elli ocak mülk incir eşcârlarına ve yine Kilis kaabasına tâbi‛ Pulluk nâm mahalde dört bin çift mülk bağçe ve A‛zaz Kazasına tâbi‛ Kefr-i Recm Karyesi tarağında sekiz dumî ma‛lûmü’l-hudûd mülk bağı ve yine Ağzaz kazâsına tâbi‛ Kefersati krayesi toprağında vâki ‛ on iki nev‛ ma‛lûmü’l -hudûd mülk bağı mutasarrıfı olan El-hâc Mustafa bin Hacı Mehmed nâm kimesne zikr olunan emlâkların bin yüz seksan dört senesinde düşen ma‛lûm mukâbelesinde mukâbil bana kat‛a ile bâ-cihet-i şer‛le bey‛ ve semeni ahz ve mülk -ü müşterâsı olub iddet-i ber vechile dâhil-i icâb itmiş ise de zikr olunan kazâlar sâkinlerinde ma ‛lûmü’l-esâmi kimesneler sene -i mezbûreden berü hâsıl olan mahsûllerin hilâf -ı şer‛-i şerîfe ve bi-gayr-ı hakk ahz ve istihlâk ve gadr eylediklerine mukaddemâ inhâ şer ‛le görilüb mezbûrân hilâf -ı şer‛-i şerîfe ve bağir-i hakk fuzûli ahz ve istihlâk eyledikleri mahsûlin şer‛an icâb iden kıymeti alıverilüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbında öşrüne istid‛â eyledigine mahallinde şer‛le görülmek içün yüz seksan sekiz senesi Evâsıt-ı zi’l-hiccesinde emr-i şerîf sâdır olmuşiken mezbûrun mütekalliden olduklarından adem -i itâ‛at birle emr-i merkûmi ve sâir senedâtı yedinde ahz ve emlâk-ı mezbûri dahî fuzûli zabt idüb olvechile tenfîz emr -i alî mümkin olmayub ziyâde gadr eylediklerini bildirüb mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîf mûcebince mahallinde şer ‛le görülüb mezbûrların hâlâ şer‛-işerîf ahz eyledikleri senedât mahsûl-i müstehilin alıverilüb icrâ-yı hakk olunmak bâbında müceddiden hükm -ü hümâyûnum ricâ ve divân-ı hümâyûnum mahfûz kuyûd -ı ahkâma müracaat olundukda ber-vech-i meşrûh târîh-i mezbûrda emr-i şerîfim verildigi mestûr ve fikr olunmakdan mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince mahallinde şer ‛le görülmek içün emr-i şerîf yazılmışdır Nafiz Fî Evâsıt-ı (RA) Sene 1194 ( Mart ortaları sonları 1780 )
S.6 - B.20 Haleb Vâlisine hüküm ki Sen ki mevlâna-yı mûma-ileyh Hasan zîde fezâilesin südde -i saadetime mektûb gönderüb Halebde vâki‘ Mevtiyâb El-hâc Ahmed Paşa ve Culum Giri Mahallesind e kâin birbirine mülâsık ma‘lûmü’l -hudûd iki bâb vakf-i menzil-i mürûr üzerine ile hezâye-i müşerref ve fî riayet ve yine vakf -ı mezbûrdan tûlen on iki dizâm mıkdârı üç kıt‘a arâziye-i hâliyemi timâr ve mütakillinden mü’eddâ olub ve vakıf yerlerine dâhî vakıfda müsaade olmayub ve zikr olunan menzillerde kadîmden kende temkîn ve arzları
53 dâhî tasarruf itmeleriyle vakf -ı mezbûrun bi’l-müşrût mütevellisi olan Es-seyyid Feyzullah meclîs-i şer‛-i enverde lede’t-takrîr Halebde mütemekkin azâdlardan tevsik Dahod nâm zımmî yine Halebde Cebel -I Rane mahallesinde vâki‘ bir bâb mülk -i menzili ve yine Halebde Akabe mahallesinde vâki‘ diger bir bâb mülk -i menzîli vâki‘ mezbûr-i akâratdan kıymet ve raiyyet ve ecrin cihetlerinde n üzere vârid olduğundan istidâne taleb ve zirâat ve mukaddemâ keşf olundukda dâhî veche muharrer üzere olduğını müslümana ahbâr ve şehâdet itmleriyle istibdâlleriçün hükm -ü hümâyûn virilmek ricâsıyle bi’l-iltimâs arz ve şurûhi suâl olundukda mülk olan akâr -ı vakfın akârından kıymet ve ru‘yet ve ecren -i cihetlerinden (…) vârid ve istibdâli cânib kazâ -i vücûhiyle infa‘ ve emeli olub şerâyit -i istibdâl-i mevcûdde olduğu sudûrinde iştirâkını tecâviz iyleyan kefhâ-yı derü’l-inhânın kulları üzere mülk olan akâr -ı vakf ve vakıf olan akâr-ı mülk olmak ve vakf olan şurûhi vakf-ı sânîde icrâ olunmak üzere iştirâk olunub tarafrına cihet-i şer‘le virilmek içün emr -i şerîf yazıyla geldigi tahrîr olunmağla şerâyit -i şer‘le mevcûde eşid iştirâk olunmak bâbında fermân -ı alîşân yazılmışdır Necmi Fî Evâsıt-ı (RA) Sene 1194 ( Mart ortaları sonları 1780 ) S.6-21 Hâleb Vâlisi ve Hâleb Kadısına hüküm ki Dergâh-ı muallâm Kapucubaşılarından sâbıkâ divân -ı hümâyûnum Kapucular kethüdâsı olan Tevkiî Ali Paşa zîde mîr -i Halil dâme mecdehu gelüb mûmaileyhin bin yüz doksan bir senelerine mahsûben uhdesinden olub Haleb sâkinlerinden Dana zâde El-hâc Ahmed nâm kimesne iltizâm eyledigi kersîr esbâk mütevefâ İbrahim Paşa mukataasından Halebde vâki‘ Hârim mukataası bedel -i iltizamından ber-mûceb-i temessükât gayr-ı az teslimi merkûmun zi mmetinde iki bin beş yüz guruş alacağı olub taleb olundıkda i‛zâr-ı vâhiye istirdâdıyle edâdan muhâlefet ibtâl -i hakk sevdâsında olduğın mukaddemâ inhâ ve yedinden olan ma ‛mûl bih temessük mûcebince mezbûrun zimmetlerinden olan olmikdâr guruş hakkı alâ -eyyî-hâl tahsîl ve kabzına me’mûr edâ ve teslîm itdirilmek bâbında istid‘â sen ki vezîr -i müşârünileyhsin temessük mûcebince mahallinde şer‛le görilmek içün işbu sene-i mezbûrde (…) emr-i şerîfim sâdır olmuş iken tenfîz emr-i alî olunmadığın üç dört sene adem -i karben olunan ibrâzım(?) deyü tarafından tağîr eyledigi mefhûm-ı kâimesi hâlâ mûmaileyhin yerinde mevcûd olduğun bildirüb mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim ve mefhûm-ı kâimesi mûcebince meblağ -ı mezbûr ma‘rifet-i şer‘le temamen tahsîl olunmak bâbında e mr-i şerîfim ricâ ve divân-ı
54 hümâyûnumda mahfûz kayûd -ı ahkâm mürâca‘at olundukda târih -i merkûm ber-vech-i meşrûh emr-i şerîfim virilmek mestûr ve mukayyid olunmak mukaddemâ sâdır olan emr-i şerîfim ve yedinde olan memhûr sened mûcebince mahallinde şer‘le görülmek içün yazılmışdır Gülâmi Fî Evâhir-i (RA) Sene 194 (Mart sonları Nisan başları 1780 ) Der-kenâr: Tekrâr emir yazılmışdır Fî Evâhir-i (R) Sene 95 (Nisan ortaları – sonları 1781) S.7 - B.22 Hâlâ Halebü’ş-şehbâda Yeniçeri Zâbıtı olan Zurnacıb aşı Ebu Bekir zîde mecdehuye hüküm ki Sen ki zâbît-i mûmaileyhsin bundan akdem Haleb zâbitligi sana tefrîz oldukda ber-vech-i mukâd kadîm ocak tarafına edâsı lâzım gelan serdârlık câizesi ve kulluk akçelerini mâh be mâh cânib -i ocak göndermek ocaklu müvâcehesinde taahhüd ve bu cihet-i azîmet iyleyüb Medine -i mezbûreye vârid ve zâbitligi mutasarrıf olalı altı mâh olub ancak şevvâl aylığı irsâl ve beş aylık zimmetinde müctemi ‛ olduğı ocak tarafından mukayyed olmağla bu güne hilâf -ı taahhüd mâl-ı ocağı te’hir ve göndermekde tereddüd lâhık fezâ olmamağla imdi zimmetinde olan beş aylık serdârlık câizesi ve kulluk akçelerini alâ-eyyî-hâllin kâdimi üzere kabzına me’mûra edâ ve teslîm ve cânib -i ocağa sevk ve tesbîde bezl-i makdûr ve fî mâbad mâh be mâh gerek serdârlık câi zesini ve gerek kulluk akçesini kat ‛an te’hîr iylemeyüb peyder pey sevk ve teshîre ithâm ve dikkat iylenen fermânım olmağın işbu emr -i şerîfim ısdâr ve (boş) irsâli olmuşiken vüsûlünde ber-vech-i şurûh amel ve hareket ve her halde zimmetinde olan beş eylık serdârlık câizesi ve kulluk akçesini kabzına me’mûra teslîm ve tesyîre mezîr -i gayret ve fîmâbâd mâh be mâh göndermek ihtimâm ve dikkat ehâm vâkde ve mu ‛tad olunduğu hilâfı hareket ve ocağının irâdının te’hîr ve ta ‛tilini mûcib halâta cesâret idersen azli n ile iktifâ olunmayub aher güne mu ‛amele ve bu husûsa (…) taraf ında kesbede edâ keşîre olacağın emr-i mukarer olmağla ana göre amel ve hilâfından hazer iyleyesiz deyü bi’l fiil dergâh-ı muallâm yeniçerilerin ağası olan Seyfullah Ağa dâme ulûvve tarafından mühûrlü mektûb virilmeke veche meşrûh üzere amel olunmak bâbında fermân -ı alîşân yazılmıştır Fî Evâhir-i (RA) Sene 1194 ( Mart sonları Nisan başları 1780 ) S.7 - B.23
55 Haleb Vâlisi ve Mollasına hüküm ki Erbâb-ı tîmârdan El-hâc Mehmed Ağa nâm sipâhi gelüb Haleb sancağının Cebel Sem‛an nâhiyesinde Tefanitden nâm karye ve gayride alt ı bin beş yüz akçe berât -ı alîşân mutasarrıf olduğı timârını Haleb sükkânından Şeyh Bender zâde El-hâc Mustafa Ağa dimekle arîf kimesneye senevî yüz elli guruş bedel ile ilzâm ol unageldiğine binâen doksan iki ve doksan üç senelerini dahî kâ’l -evvel yüz ellişer guruşa ilzâm ve mezbûr dahî iltizâm ve sinîn -i mezbûrında timâr-ı mezbûr karyelerini zabt ve ta ‛şîr ve makbûzâtı bedel-i iltizâmına bâliğ olmuşiken meblağ -ı mezbûri edâ itmedigin vefât eyledigin bildirüb şer‛le görilüb mütevefâ-yı mezbûrun zimmetinde olan iki senelik üç yüz guruş bedel ve iltizâmı terekesine vaz ‛ü’l-yed olan kazâ-yı mezbûr sâkinlerinde vereselerinden mâl-ı mütevefâdan temâmen tahsîl ve vekiline edâ ve teslîm itdirilmek bâbında emr-i şerîfim ricâ eyledigi acilden sen ki vezîr-i müşârü’n-ileyhsin mahallinde şer‛le görülmek içün emir yaz ılmışdır Fî Evâil-i (R) Sene 194 ( Nisan başları ortaları 1780 ) S.7 - B.24 Haleb Vâlisine ve Mollasına hüküm ki Zuamâdan İsmail veled Abdulmennan zide kadrehu gelüb Haleb sancağında ve kazâ-i mezbûr muzafatından Cebel -i Barde nâhiyesine Sevdinik nâm karye ve gayriden on altı bin yedi yüz doksan bir ber -vech-i tekmîl yigirmi bin akçe zeâmet yüz seksan sekiz senesine mûmaileyh yedind e ve halâ berât-ı şerîfim üzerinde olmağla zeâmet -i merkûm karyelerinin doksan iki ve doksan üç senelerine vâki ‛ olan mahsûsât ve rüsûmât mûmaileyhin berâtı mûcebince tahvîli tarihine düşmüşiken tarafından ahz ve kabz olunmayub ala-hâle kaldığın inhâ ve se n ki vezîr-i müşârün-ileyhsin mûmaileyhin berâtı mûcebince tahvîli tarîhine isâbet iden sinîn -i mezbûrenin mahsûsât ve rüsûmâtı icâb idenlerden temamen tahsil ve tarafından kabzına vekîline teslîm itdirmek bâbında sana hitâben emr-i münîfim sudûrini istid ‛â ve defterhâne-i âmiremden mahfûz rûz namçe-i hümâyûna müracaat olunan zeamet -i mezkûr târîhi merkûmun mûmaileyh İsmail ve Es-seyyid Abdülmennana tevcih ve halâ berât -ı şerîfle üzerine olduğı mukayyed ve divân-ı hümâyûnumda kuyûd -ı ahkâma suâl olundukda v e defter-i hakânîde mestûr zeâmet -i mûma-ileyhin seksan sekiz târîhi ve berât ile üzerine olmağla zeâmet-i mezbûr karyelerinin doksan iki ve doksan üç senelerinde vâki ‛ olan mahsûsât ve rusûmât-ı mûmaileyhin berât-ı mûcebince tahvîl-i târîhine düşmüşiken tarafından ahz ve kabz olunmayub ale -hâle kaldığı vâki‛ ise berât-ı tahvîl-i târîhe düşen sinîn-i
56 mezbûrin mahsûl ve rusûmi mükerrer almamakdan almamakdan hazer olunarak teveccüh idenlerden tarafından kabzına me’mûra alıverilmek muktezâ-yı defter-i hakânî ve mürâfa‛-ı kanûn olduğı tahrîr olmağla sen ki vezir -i müşârün-ileyhsin defter-i hakânî mûcebince kanûn üzere amel olunmak içün emr -i şerîf yazılmışdır Fî Evâil-i (RA) Sene 194 ( Mart başları – ortaları 1780) S.7 - B.25 Hâleb Vâlisine ve Haleb Monlasına hüküm ki Divân-ı hümâyûnum çavuşlarından Es-seyyid El-hâc Mehmed zîde fazlehu gelüb Medîne-i Halebde vâki‛ Sermin kasabaındanında babasından müntakil mülk -i zeytûn bağçesi mülk hamam ve mülk menzîl sabunhânede
şer ‛en aheren alâkası
yoğiken Medine-i mezbûre sâkininden ma ‛lûmü’l-esâmi kimesneler yüz doksan senesinde fuzûli zabt ve gadr külli eyledikleri bildirüb şer‛le görilüb mezbûrların fuzûli zabt eyledikleri emlâk-ı mezkûme ber- mûceb defter-i (…) gerüye alıverülüb zabt itdirilüb taallül ve muhâl ifet itdirilmemek bâbında emr -i şerîf ricâ eyledigi cilden mahallinde şer‛le görülmek içün yazılmışdır Sami Fî Evâil-i (CA) Sene 194 ( Mayıs başları – ortaları 1780) S.8 – B.26 Haleb Vâlisi Vezîre ve Haleb Kadısı zîde fezâilehuya hüküm ki Medine-i Halebde vâki‛ Halilü’r-rahmân mukataasında ber -vech-i mâlikhâne mutasarrıfı Mustafa zîde mecdehu ile Haleb Kazasına tâbi ‛ mukataa-i mezbûr karyelerinden Kefrun nâm karyenin ahâli ve reâyâları gelüb bunlar üzerlerine edâsı lâzım gelân evâmir-i şerîfemle vâki‛ tekâlifden emr-i defter mûcebince cem ‛ine me’mûre edâ idüb kusûrları yoğiken karye -i merkûm sâkinlerinden Arabkirli İsmail nâm kimesne a‛yânlık iddiâsıyla bin yüz seksan (boş) senesinden berü tekâlif -i vukû‛unda kendü nefsiçün emr ve defterden ziyâde akçe zam ve cebren ve kabren tahsîl ve ekl ve bel‛ eylediginde gayri her birinin birer bahâne ile külli akçeleri alub gadr ve teaddî eyledigi mukaddemâ inhâ ve şer ‛le muhâsibleri rü’yet ve emr -ü defterden ziyâde kendü nefsiçün aldığı akçeleri her ne ise ba ‛de’l-muhâsebe ve’s-sübût ashâb-ı hukûka istirdâd ve ihkâk-ı hakk olunmak emr-i şerîfim ricâ eylediklerinde mahallinde şer‛le görülmek içün bin yüz doksan üç senesi evâil rebi ‛ü’l-âhirinde emr-i şerîfim sâdır olmuşiken mebûrlar muhâsebeden edâ ve imtinâ ‛ ve bezl-i irtişâ ile ibtâl ve gadr-ı külli eylediklerinden başka siz benim hakkımda emr -i alî ısdâr itdirdiniz deyü otuz kise
57 akçeleriyle ma‛lûmü’l-keyl hınta ve şeâyirleri tagallüben ahz idüb perâkende ve perişânlıklarına bâdi oldukların bildürüb mukaddemâ sâdır ol an emr-i şerîfim mûcebince müceddiden hükm -ü hümâyûnum ricâ divân -ı hümâyûnumda mahfûz kuyûd-ı ahkâm mürâcaat oldukda ber -vech-i meşrûh târîh-i mezbûrda emr-i şerîfim verildigi mestûr ve mukayyid olunmağın mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince mahallinde şer‛le görülmek içün yazılmışdır Hasbî Fî Evâhir-i (R) Sene 1194 (Nisan sonları - Mayıs başları 1780) S.8 – B.27 Haleb Vâlisine ve Hâleb Mollasına hüküm ki İstanbulda vâki‛ Mağcuncu mahallesi sâkinelerinden El-hâc İsmail Efendi kerîmesi Ümmü Gülsüm n âm hatûn gelüb bunun zevcî ve bâ hüccet -i şer‛iye vâsileri olduğu evlâdları Mehmed Tahir ve Hadice nâm sağîrelerin babası Ahmed Ağa dimekle ma‛rûf kimesnenin bin yüz seksan dokuz senesinde ba‛z husûsât içün Halebü’ ş-şehbaya vârub ikâmet üzere iken bâ emrul lahu taalâ fevt oldukda emvâl -ı metrûkesiyle yanında olan alacağı irs-i şer‛iyle bunun iki sağirân-ı mezbûrâna ba‛de’l-intikâl murisleri mütevefâ-yı mezbûrin Halebde mukîm mîr -i mîrândan Hüseyin Paşa zimmetinde ber mûceb temessük bin yedi yüz on beş ve kaz â-i mezbûre tâbi‛ Kevan nâm Karye ehâlileri zimmetlerinde dahî bâ temessük sekiz yüz kırk ve Hergevul karyesi ehâlileri zimmetlerinde kezalik sekiz yüz otuz beş ve mîr mîrân -ı mûmaileyhin kethûdâsı Hacı İspir nâm kimesne zimmetinde dahi doksan guruş ki mi n haysü’l-mecmû‛ üç bin dört yüz seksan guruş olacağı ma ‛rifet-i şer‛le bi’l-vesâyâ ve bi’l-verâse mezkûrlardan tahsîl ve ahz ve kabzına me’mûr tarafından ta ‛yîn vekîli Halebü’ş-şehbâda kaimakam-ı nakibü’l-eşrâf olan Kevâkib zâde Ahmed Efendi dimekle ma ‛rûf kimesneye teslim birle bu tarafa irsâl ve tesyîri muktezî olduğun mukaddemâ inhâ şer ‛le görilüb mûlisleri mütevefâ-yı mezbûrdan intikâl idüb mezkûrların zimmetlerinde olan sâlesü’l -beyân akçe temama tahsîl vekîl -i mûmaileyhe alıverilüb bi-vech-i şer‛î bir ferdi taallül ve nizâ itdirülmeyüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olmak bâbında emr -i şerîf ricâ eyledigi acilden mahallinde şer‛le görülmek içün yüz doksan iki senesi evâs ıt-i Recebine emr-i şerîf sâdır olub vekîl olan mûmaileyh mütâlebe eylediği mîr mîrân mûma-ileyh ve karyeteyni mezbûrteyn ehâlilerinden Yusuf ve İsa ve Seyyid İbrahim ve Seyyid Şerif ve Hasan ve Cibran ve Ömer ve Şeyh Abdullah ve Şeyh Mehmed ve Şeyh Arslan ve Tahir ve Hatib ve El-hâc Ahmed Halid ve Yusuf ve Mehmed ve Ali Murad ve Süley man nâm
58 kimesneler birbirleriyle yek dîl olarak hilâf -ı şer‛-i şerîf ve muğâyir-i emr-i alî edâda taallül ve muhâlefet ve gadr irâdesinde oldukların bildirüb mezkûrun zimmetlerinde bulunan olmıkdâr hakk -ı eytâm temâmen tahsîl ve bi -kusur alıverilüb icrâ-yı hakk olmak bâbında hükm-ü mümâyûn ricâ ve divân -ı hümâyûnda mahfûz kuyud -ı ahkâma mürâcaat olundugı târih -i merkûmda ber-vech-i şer‛de emr-i şerîf verildigi mestûr ve mukayyed bulunmağın aher husûsa me’mûr mübâşir ma ‛rifetiyle mukaddema sâd ır olan emr-i şerîf mûcebince amel olmak içün emr -i alî yazılmışdır Hanifi Fî Evâhir-i (R) Sene 194 (Nisan sonları - Mayıs başları 1780) Der kenâr: Aher husûsa me’mûr mübâşir ma ‛rifetiyle târîhiyle tebdil olunub kayd olunmuşdur Fî: Evâil-i (Z) Sene 194 (Kasım sonları – Aralık başları 1780) S.8 - B.28 Haleb Vâlisi ve Haleb Kadısına hüküm ki Medine-i Halebü’-şehbâda vâki‛ tarîkât-ı uluyeden tarîk Nakşibendiyede postnişin olan sülehâdan Şehy Mehmed Turâbî zîde salâhâhu gelüb b u Medine-i Haleb Mukataasının (boş) mahallesine vâki‛ bâ hüccet şer‛iye-i mülkiyet üzere mutasarrıf olduğu bir bâb mülk-i menzilini tescîl-i şer‛î ve teslîm alâ’l-minvâl birle vakf eyledikde aherden ve süknâsı evlâd -ı kendüye ba‛de’l-vefât tarîk-i Nakşibendiyede postnişin olanlara şart ve ta‛yin eyledigi vakfiye ma‛mûl behâsından mukayyed ve bu tarîk -i Nakşibendiyede postnişin olmağla ber -mûceb şart sâkin olub müdâhale olunmak icâb itmez iken ashâb-ı ığrâzdan olan ba‛z kimesneler hilâf-ı şer‛-i şerîf ve muğâyir-i şart-ı vâkıf fuzûli müdâhale ve taaddiden halli olmadığın bildirüb ashâb -ı ığrâzdan olan mezbûrların hilâf-ı şer‛-i şerîf ve muğâyir-i vakfiye vâki‛ olan müdâhale ve taaddileri men‛ vâki‛ olunmak bâbında emr-i şerîf ricâ eyledigi ecilden mahalinde şer‛le görülmek içün yazılmışdır Fî Evâhir-i (R) sene 194 (Nisan sonları – Mayıs başları 1780) S.9 - B.29 Haleb Vâlisi ve Haleb Kadısına hüküm ki Medine-i Halebde vâki‛ Uzun Hasan Baba Bayram tekyesinin zâviyedâr ı ve vakfının bâ berât-ı alîşân mütevellisi olan kazâ -yı mezbûr-ı sükkânından sülehâden Eş şeyh Ömer Dede zîde mecdehu gelüb ve tekye -i mezbûrenin vazîfe-i muayyene ile hâlâ berât-ı şerîfimle zâviyedârı ve vakfın mütevellisi olub edâ -yı hizmet idüb tevliyet ve
59 zâviyedârlığı umûrine aherden dâhl olunmak icâb itmez iken ecânib ve ashâb -ı ağrâzdan velî ve sâir ba‛z kimesneler ber-vech-i ve bilâ- sened tevliyet ve zâviyedârlığı umûrine fuzûlî müdâhale ve zabtına mümânaat ve taaddîden hâli olmadıklarını bildirüb şer ‛le görülüb mezbûrların ber-vech-i ve bilâ- sened tevliyet ve zâvîyedârlığı umûrine fuzû li müdâhale ve mumânaat ve taaddîleri men ‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm-ü hümâyûn ricâ ve hazine-i âmiremde mahfûz Anadolu muhâsebesi defterlerine mürâcaat olundukda tevliyet ve zâviyedârlık -ı mezbûr vazîfe-i muâyene ile halen berât -ı şerîfemle mûma-ileyh Eş-şeyh Ömer dede birâdereş üzerine olduğı mukayyid olmağla kayd ve berâtı mûcebince mahallinde şer ‛le göülmek içün yazılmışdır Sabri Fi Evâhir-i (R) Sene 194 (Nisan sonları – Mayıs başları 1780) S.9 - B.30 Antalya kadısına ki (Belge iptal edilmiş) S.9 - B.31 Haleb Vâlisi ve Antakya Kadısına hüküm ki Antakya kasabası sâkinlerinden sülehâdan El-hâc Derviş Mustafa zîde salâhü gelüb bunun ceddi mütevefâ (boş) nâm sâhibü’l hayr kasaba -i mezbûrede vâki‛ silk-i mülkinde münselik olan ma ‛lûmu’l-hudûd menzilini tescîl-i şer‛î ve teslîmi atîyü’lmütevelli birle vakf eyledikde menazil-i mezkûrin mütevellisini tevliyet ve gallesini evlâdı evlâdının ekberine ve mütevellisinin dahî süknâsını batn -ı sâbit olan evlâdı evlâdına vakf ve şart ve ta ‛yin eyledigi vakfiye-i ma‛mûl behasından mukayyed ve bundan akdem ekber evlâdı evlâd olan mütevelliyesi (boş) nâm hatun müteveffiye olub şart-ı vâkıf mûcebince tevliyet -i tevkib ekber evladan Hüseyin nâm kimesneye intikâl itmekle mütevelli mezkûr kendüye gallesi ve tevliyeti meşrûte olan menazile kanâat itmeyüb mevâhişi batn yanında vâkıfın evlâdı evâdından olmağla süknâsı evlâd -ı sâniye meşrûte olan menzilde şart -ı vâkıf ve vakfiye mûcebince sâkin olmak isterken mümânaat ve hilâf-ı şer‛at vâkıf-ı özr irâdesinde olduğun ve bu bâbda d a‛vâsına müvâfık şeyhü’l-islâmdan fetvâ-yı şerîfe verildigin bildirüb fetvâ-yı şerîfe ve vakfiye-i ma‛mûl bihâ şart-ı vâkıf mûcebince şer‛le görilüb süknâsı batn-ı sâniye meşrût olan vakf menzilde sâkin olub mütevelli -i merkûme ol-vechile dâhl taaddî itdir ilmemek bâbında emr-i şerîf ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görülmek içün yazılmışdır Necib
60 Fî Evâil-i (CA) Sene 194 (Mayıs başları – ortaları 1780) S.9 - B.32 Haleb Vâlisi ve Haleb Monlasına hüküm ki Mustafa nâm kimesne gelüb bunun yegeni Mehmed ve sağîre Fatma ve vâlidesi Hadice Hatûn ecdâtları olan mütevefâ Dilever Paşanın ber -vech-i meşrûte tevliyeti tanzîmi husûsu içün iş bu sene -i mübârekde vatân-ı asliyeleri olan Ruhadan Hurûc ve Asitâne-yi alîyeme gelürler iken Haleb kasabasına on saat karîb bâb nâm karyeye duhûl ve bir gice arâm eylediklerinde iki adet hurçları derûnunda mevzû ‛ gerek eytâm-ı mezbûrların ve gerek vâlidesi bir kıt ‛a hüsn-ü hatt Mushâf-ı şerîf ve bir en‛am ve zî kıymet mücevher taşlu bir adet altun gerdanlık ve dört aded mücevher taşlu altun yüzük ve dört incülü altın küpe ve dört aded sîm kuşak ve bir saat ve iki aded hint kârî cerîr astâr ve on top çiçekli ve bin guruşluk (…) esvâb ve iki yüz zer ‛-i mahbûb ve otuz misgâl incü ve üç yüz guruşluk para ile kırk guruşlarını leyle’s -serîkâ olunub ve mahal-i merkûmden Halebe vürûd ve Haleb mütesellimine ifâde eylediklerinde karye-i mezbûr kendünin olmak takrîbiyle ehâlilerini istishâb ve emvâl mesrûkenin zâhire ihrâcına adem-i ihtimâm ve dikkat aylediginden mağdur ve muzdâribü’l -hâll oldukların bildirüb sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin ma‛rifetinle zikr olunan emvâl ve e şyâ-yı mesrûke karye-i mezbûre ahâlilerinden tefahhus ve zâhire ihrâc ve kendülere alıverilmek bâbında sana hitâben emr-i şerîfim sudûrini istid‛â eyledikleri acilden sen ki Haleb vâlisi vezîr-i müşârün-ileyhsin ma‛rifetinle mahalinde şer‛le görilüb ihkâk-ı hakk olmak içün yazılmışdır Vâhid Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 194 (Mayıs ortaları – sonları 1780) S.10 - B.33 Haleb Vâlisine hüküm ki İstanbul mütemekkinlerinden Canbaz oğlu Arutin ile sâir ashâbü’l -dâin gülüb İzzet Ahmed Paşa zâde derviş Abdullah Beg dimekle ma ‛rûf kimesne zimmetinde bin yüz seksan senesinde berü cihet -i tekâlifden bâ i‛lâm-ı şer‛iye mahkûm bih on iki bin beşyüz yigirmi sekiz guruş alacak hakları olub tahsîl içün fermân-ı alî sâdır ve habs olmuşiken ba‛z mahallere ilticâ ile tahlîs ve Halebde duyûnunu edâ idecek kadar emlâk ve eşyâları olmağla fürht ve düyûnumu olmağla fürûht ve düyûnumu edâ iderim deyü taahhüd ve ba‛dehu Medine-i mezbûreye azîmet ve sekiz ay a mütecâviz bu ana degin bir pare göndermeyüb iğmâz -ı ayn ve vücûhla gadr ve ibtâl -ı hakk sevdâsında olduğun
61 bildirüb yedlerinde olan i ‛lâm-ı şer‛î mûcebince ma‛rifetin ve çavu ş mübâşeretiyle mahkûm bih alacakları olan meblağ -ı mezbûr hakları bi’t-temâm tahsîl ve kabzına me’mûra teslîm itdirilmek babında size hitâben emr -i şerîfim sudûrini istid‛â-yı inâyet itdikleri acilden sen ki vezir -i müşârün-ileyhsin ma‛rifetin ve ta‛yin olunan Çavu ş mübâşeretiyle yedlerinde olan i ‛lâm-ı şer‛î mucebince mahkûm bih ala cakları olan meblağ-ı mezbûr bi’t-temam tahsîl ashâb-ı düyûn taraflarından kabzına me’mûra teslîm ittirilmek bâbında fermân-ı alîşân yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 1194 (Mayıs ortaları – sonları 1780) S.10 - B.34 Haleb Monlasına hüküm ki Hokas nâm zımmî gelüb bunun vâsîleri olduğu eytâmın murîsleri sulbî oğlulları Agob ve Yanik ve Markar nâm zımmîlerin vekilleri ve şerîkleri olan Yosef nâm zımmî Haleb sâkinlerinden Toma Mustafanın oğulları dimekle ma ‛rûf Ahmed ve İbrahim ve vâlideleri Aişe nâm hat ûna mezbûr Mustafadan müntekîl Halebde vâki ‛ ma‛lûmatû’lhudûd mülk-i menzil ve dekâkinleri mesfûrdan Agob ve Yanik ve Markar zimmetleri içün mesfûrların mersûm Yosefin yedinde olan akçelerinden iştirâ ve anlar dahî bey ‛ bâb kıt‛a ile bey‛ ve mesfûrun Agob ve Yanik ve Markar zımmilerin isimlerine hüccet -i şer‛iye itdirdikden sonra ol menzil ve dekâkinlerde mezbûrun Ahmed ve İbrahim ve Aişe merkûm Yosef zımmîlerin icâr ve menzillin derûninde sâkin ve bundan başka mersûmların mezkûrin Ahmed ve Aişe zimmetleri nde dahî mezfûrun Agob ve Yanik ve Markar yüz doksan (boş) senesinden berü mezbûr İbrahimden edâsına kefâletiyle cihet karzdan dokuz bin dört yüz yetmiş beş guruş memhûr ve ma ‛mûl bih temessük mucebince alacakları olub kable’l -ahz mersûmun Agob ve Yanik ve Markar müteâkiben fevt olduklarında verâseti bunun vâsîleri olduğu eytâma münhâsıra olduğından salefü’z zikr dekâkin ve menzil ve meblâğ -ı mezkûr eytâm-ı mezkûre irs-i şer‛î intikâl ve sonradan mezbûrân Ahmed ve Aişe dahî kezalik müteâkiben fevt oldukları nda zikr olunan menzil ve dekâkini mezbûr İbrahim zabt ve birkaç def ‛a menzil ve dekâkin ve meblağ-ı mezkûr dahî kefîl bi’l -mâl oldığı sebebden mezbûr İbrahimden mutâlebe olundukda lît ve la‛l ile virmekde muhâlefet ve kadr murâd eyledigin bildürüb vekîl maârifetiyle şer‛le görülmek bâbında inâyet istid‛â eyledigi acilden ta‛yîn olunan mübâşir ma‛rifetiyle mahallesinde şer‛le görilüb keyfîyet-i arz ve i‛lâm olunmak bâbında fermân-ı âlîşân yazılmışdır Nesimi
62 Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 194 (Mayıs ortaları – sonları 1780) Der-kenâr: Vasî-i mesfûr Hokasın vekîli Socahan zimmetinde vekâlet -i mezbûreye beyyine gelüb ve müddet -i medîde ihmâl olundukda zuhûr itmedigini nâtık Haleb Vâlisi (…) Fî 28 (Ş) Sene 95 (19 Ağustos 1781) S.10 - B.35 Haleb Vâlisi ve Haleb Mollasına hüküm ki Arabkirli Solakoğlu dimekle ma ‛rûf Melkon nâm zımmî gelüb bunun Arabkirli Karagik(?) oğlu İstefan nâm zımmî zimmetinde ber -mûceb-i temessük yüz doksan (boş) senesinde dokuz yüz üç guruş alacak hakkı olub yüz guruşun teslim bâkî kalan sekiz yüz üç guruşun kable’l -edâ mesfûr mürd olub Haleb mütemekkinlerinden oğlu Mardoros nâm zımmî bi’l -verâse terekesin ahz ve kabz idüb ber -mûceb temessük mürdü mesfûrun zimmetinde olan sekiz yüz üç guruşun oğlu mesfûrdan ve mürd -ü mezkûr mâlından taleb eyledikde hilâf-ı şer‛-i şerîf virmekde taallül ve muhâlefet ve ıbtâl-ı hakk sevdâsında olduğın ve tarafından (boş) nâm kimesneyi vekîl iyledügin bildürüb mahallinde şer‛le görilüb ber-mûceb-i temessük mürd-ü mesfûrun zimmetinde olan ol mıkdâr guruşun terekesin ahz ve kabz iden oğlu mesfûrdan mürd -ü mezkûr malından temâmen tahsîl ve bi-kusûr vekîl-i merkûm elıvirilüb taallül ve muhâlefet itdirilmemek bâbında emr-i şerîf ricâ eyledigi acilden mahallinde şer ‛le görülmek içün emr-i alî yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 1194 (Mayıs ortaları – sonları 1780) Der-kenâr: Der-kenârı mûcebince tekrâr emr -i şerîfde yazılmışdır Fî 5 (B) Sene 195 (27 Haziran 1781) S.10 - B.36 Haleb Vâlisi Vezîre ve Haleb Kadısına hüküm ki Mîr Abdi zîde mecdehu gelüb mûma -ileyhin halâ kâimakâm-ı mütevelisi oldugı hazine-i Halebde vâki‛ han-ı kebîrin bedel-i iltizâmı akçe mâlından Medîne -i Haleb sükkânında Nâkibzâde Es-seyyid Halil zîde şerefehu zimmetinde bin yüz doksan iki senesinden berü ber-mûceb-i temessük dört yüz guruş alacak hakkı olu b def‛atiyle taleb eyledikde ber-vech-i şer‛î ve muğayyir-i temessük dürlü illet ve avk ve tehîr üzere oldığın bildürüb şer‛le görilüb ber-mûceb-i temessük mezbûrun zimmetinde olan ol mikdâr guruş alacak hakkı temâmen tahsîl ve kabzına me’mûra alıverilüb ber-vech-i şer‛le taallül ve muhâlefet itdirilmeyüb icrâ -yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında
63 hükm-ü hümâyûnum sudûrunu istid ‛â itmegin mahallinde şer‛le görilmek içün yazılmışdır Sabri Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 194 (Mayıs ortaları – sonları 1780) S.11 - B.37 Haleb Monlasına hüküm ki Medine-i Haleb sükkânından Mehmed Efendi bin Abdullah nâm kimesne gelüb bunun Medine-i Haleb mütemekkinlerinden karındâşı Sekri veled İlyas nâm zımmîye eşya bâhasından üç bin guruş deyni olub mesfûr Sekri bin İlyasın dahî yine H alebde sâkin ortağı Anton veled Azor nâm zımmîye ol mikdâr guruş deyni olmağla meblâğ -ı mezbûri bunun tarafından vekîl -i şer‛îsi Hâleb sükkânından muallim Batros veled Yeseman nâm kimesne bi’l -vekâle huzûr-ı şer‛de deyni olan üç bin guru şı hâlik-i mesfûrun ortağı mezbûre Anton veled Azor zımmîye huzûr -ı şer‛de temâmen edâ ve teslîm eyledikden sonra mesfûr Anton zımmî dahi meblağ -ı mezbûri ba‛de’l-ahz husûs-ı mezbûra müteallik amme -i deâvî ve kâffe-i mütâlebitdan bunun zimmetini ibrâ ve iskâk eyledigini müş‛ir cânib-i şer‛den hüccet-i şer‛iye virilüb ve bu husûs bir def‛a şer‛le görilüb fasl olunub kat ‛-i nizâ‛ ve fasl-ı husûmet ve ibrâ-yı zimmet-i birle cânib-i şer‛den hüccet-i şer‛iye verilan da‛vânın tekrâr istimâ‛î memnû‛ îken mesfûr Antoni zuhûr ve şirrete sülûk ve mücerred ta ‛cîz ve ızrâr ve celb-ı mâl sevdâsıyla ben İbrâma nâdim oldum deyü hilâf -ı şer‛-i şerîf ve muğayyir hüccet -i şer‛iyye fuzûli müdâhale ve taaddîden hâli olmadığın bildirüb hüccet -i şer‛iyyesi mûcebince amel olunub mezbûrun hilâf-ı şer‛-i şerîf ve muğayyir hüccet -i şer‛iyye ol vecihle zâhir olan müdâhale ve taaddîsi men‛ ve def‛ olunmak bâbında emr-i şerîf ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görülmek içün yazılmışdır Hami Fî evâsıd-ı (CA) Sene 1194 (Mayıs ortaları – sonları 1780) S.11 - B.38 Haleb Monlasına hüküm ki Sen ki Mevlâna-yı mûma-ileyhsin Keşşaf Ömer zîdet fazîlesin südde -i saâdetime mektûb gönderüb bundan akdem fevt olan alaybegi sâbık Mehmed Ağa dimekle arif kimesnenin bi-hasbü’l-velâ hüzrâ ve irsî(?) olduğu veft olan Haleb sükkânından Muslî Es-seyyid Yunus nâm kimesne meclîs -i şer‛de Kuşculardan Yusuf İlyas Yarıcân nâm zımmînin muvâcehesinde mûris -i mezkûr bundan mukaddema müdde -i aleyh mesfûre
64 alî tîkü’ş-şerike beş bin guruş teslîm idüb kable’l -irşîfâ fevt olmağla merkûmdan ken dü hânesinde taleb eyledigimde meblağ-ı mezbûri ıkrâr iylemediyle el -hâlet-i hazihi meblağ-ı mezbûri taleb iderim deyü ba ‛de’d-da‛vâ ve’l-inkâr müddei-i mezkûr eğerçi isbât-ı müddeâya kâdir olmadığı zâhir olmayub kat ‛-ı nizâ‛ içün bâ vesâtet-i muslihun ve gayrileri mezkûrdan an inkâr ile guruş bedel -i mütekayyid ile müsâlaha ve husûs merkûma müteallik amme -i ve da‛vâ ve mütâlebetdan zimmetini ibrâ eyledigini müş‛îr cânib-i şer‛den yedine hüccet-i şer‛iye virilüb ve bu mâkûle bir def‛a şer‛le görilüb kat‛ı nizâ‛ ve fasl-ı husûmet ve ibrâ-yı zimmet birle cânib-i şer‛den hüccet-i şer‛iye verilan da‛vânın tekrâr istimâ‛î memnû iken mezkûr Serbus mücerred ta‛cîz ve celb -i mâl sevdâsıyla her gelân vülâf ve hükkâma iştikâ ve tercîmden hali olmamakla hüccet -i şe‛iyye mûcebince amel olunub mezkûrın hilâf -ı şer‛-i şerîf ve muğayyir-i hüccet-i şer‛iyye olvechile müdahale ve taaddi itdirilmeyüb men‛ ve def‛ olunmak bâb ında emr-i şerîf virilmek ricâsıyle vâki ‛ hali der-devlet arz v e i‛lâm idiver ilhâh ve iltimâs itmege vâki‛ hâli bi’l-iltimâs arz eyledigin acilden mahallinde şer ‛le görmek içün emr-i şerîf yazılmışdır Hamî Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 194 (Mayıs ortaları – sonları 1780) S.11 - B.39 Sermin Kadısına hüküm ki Sâdât-ı kirâmdan ve sülâhadan Seyyid İbrahim bin H üseyin zide şerefehu ve salâhu gelüb merkûm abâan cedd -i kadîmden berü kasaba -i merkûmede kemâl-ı huzû‛ ve meskenet ve rüsûm-ı edâ-yı tilâvet zeâmet ile sahîh üzere kıra ‛at-ı manzûme-i hazreti risâlet-i sâmî idüb kimesneye medr -i şer‛iyesi olmayub sendermek(?) ider iken kaza-i mezbûrdan mütemekkin hâducihâl zîde ma ‛rûz Hacı Yusuf ve Mustafa nâm kimesneler zuhûr ve hilâf-ı şer‛-i şerîf-i müdâhale ve (…) aleyhü efdâlü’s -salâvat ve ilâhü’t(…) sana tilâvet ittirmeziz deyü fuzûli taarruzdan halli olmayub kat ‛-ı rûmeznâdî(?) hâline mürât(?) ve özre mücâseret üzere olduklarını bildirüb mahallinde şer ‛le görilüb mezbûrların muğayyer şer ‛in mazhara vâki‛ olan müdâhale ve taarrûzlar ın men‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm -ü hümâyûn ricâ eyledigi acilden mahallinde şer ‛le görilmek içün emr-i alî yazılmışdır Rami Fî Evâhir-i (CA) Sene 194 (Mayıs sonları - Haziran başları 1780) Der kenar: İş bu kaydın emri mesfûrun gelüb battala yazılmışdır
65 S.11 - B.40 Haleb Vâlisi ve Haleb Monlasına hüküm ki İstanbulda sarraf tâifesinden Artin veled Kanos nâm zımmî gelüb mesfûr bundan akdem oltarafına Ahreb Kazasına ala tarîk -i isâfere mütemekkin iken seksen sekiz senesi zi’l-ka‛desinde vâfiye mütesellimi Kemanke ş Mustafa dimekle ma‛rûf kimesne bunu çağırdub sen asîtâneden mâl -ı mîrî olub firâr iylemişsin deyü ifk ve iftirâ ve hilâf -ı inhâ ile derzincir ve kâh katl iderim deyü tehdîd ve kâh darb -ı şedîd ve tekdîr ve bilâcürm ve fakîr hakkın hilâf -ı şer‛-i şerîf bin iki yüz otuz guruşını ahz ve gadr küllî eyledigin mevkûfu’l-kelim kimesne huzûr-ı şer‛de ihbâr ve tasîk ve hakîkâten hâl minvâl-ı muharrer üzere olduğına bir kıt ‛a i‛lâm-ı şer‛iye verildigin bâ arzuhâl inhâ ve mübâşir ma‛rifetiyle mahallinde şer‛le görilüb ol mıkdâr guruş hakkı alıverilüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk ve ibrâ ihkâk-ı hakk mümkin olmaz ise li ecl -i terâfü‛ der-saadetce ihzâr olunmak bâbında mukaddemâ emr -i şerîfim ricâ eyledigin ta‛yîn olunan mübâşir ma‛rifetiyle mahallinde şer‛le görilüb ihkâk-ı hakk mümkin olmaz ise ihzâr olunmak içün bin yüz doksan üç senesi cem âziye’l-ahîrinde Trablus-Şam Belge beglerbegisine ve Lazkiyetü’l-Arab kazası nâibine hitâben sâdır olan emr -i şerîfim mübâşiri yediyle mahallinde lede’l-vürûd mezbûr Mustafa ol tarafda olmayub hakkı ale hâle kaldığın ve hâlâ Haleb kazâsında sâkin oldığın b ildirüb sen ki vezîr-i müşâr ve Mevlâna-yı mûmaileyhûmasin mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince size hitâben mücerreden emr-i şerîfim sudûrini istid‛â ve sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin ma‛rifetinle ta‛yîn olan mübâşir ma‛rifetiyle Haleb kazâsı Mevlâna-yı mümâileyh huzûrunda şer ‛le görilüb ihkâk-ı hakk mümkin olmaz ise de Asitaneye ihzârı içün mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince amel olunmak içün yazılmışdır Fî Evâhir-i (CA) Sene 1194 (Mayıs sonları - Haziran başları 1780) Der kenâr: Tekrâr emr yazılmışdır Fî Evâhir-i (L) Sene 94 (Ekim sonları 1780) S.11 - B.41 Haleb Vâlisi ve Derkuş Kadîsına hüküm ki Mütevefâ-i İbşir evkâfının hâlâ berât -ı şerîfimle mütevellisi olan Haleb sükkânından Tayyîb zâde Şeyh Mehmed Efendi dimekle ma ‛rûf kimesne gelüb hâlâ berât-ı şerîfimle mütevellisi oldığı vakf -ı merkûmun vakfiye-i ma‛mûl behâsında mugayir müskefâtdan Derkuş kazâsında vâki ‛ beher sene taraf-ı vakıfdan icâre-i vâhide ile icâr olunagelan vakf -ı degirman ve bağçe ve çiftlik ve dekâkin ve balıkhâne v e sâir
66 muskefât-ı vakfı ru’yete ve icâr ve icâretini ahz ve kabza ve vekîl nasb eyledigi Seyyid Halile kimesneye kabahatı olmağla azl idüb yerine Derkûş sükkanından Hacı Mehmed nâm kimesneyi vekil ve vekil -i mezkûr dahî müskefât -ı vakfı vekâleten icâr ve i câreleri ahz ve taraf-ı vakfa irsâl ve umûr vakfı sadâkât ve iatikâmet üzere rûyete vâv eyledigde azl olunan vekîl-i sâbık mezkûr Seyyid Halil hâliya vekîl -i merkûme müdâhale ve hevâsına tâbi‛ mürtezikâ ile yek dil olu b ma‛rifet-i şer‛-i şerîf taallül eyledigin bildirüb vekîl-i sâbık-ı mezkûrun hilâf-ı şer‛-i şerîf-i umûr-ı vakfa müdahale ve taaddî itdirilmeyüb men‛ ve def‛ olunmak bâbında emr-i şerîfim ricâ eyledigi acilden mahallinde şer‛le görilmek içün yazılmışdır Hayâlî Fî Evâsıt-ı (C) Sene 1194 (Haziran ortaları – sonları 1780) S.12 - B.42 Haleb Valisi ve Hâleb Monlasına hüküm ki Agob ve Yanik nâm zımmîler gelüb bunların mûrisleri Anton ve Agob ve karındaşı Sayik derkâr nâm zımmî sarraflar taraflarından Anton Yosef nâm zımmî yedinden mûrisleri sarraf -ı mesfûrların malların olmak üzere bin yüz seksan senesinde Haleb sâkinlerinden mîr mirândan Hüseyin Paşa ve kethüdâ Ahmed Ağa ve Mehmed Ağa ve İsmail ve dahî ma ‛lûme’l-esâmî ehli’l-islâm kimesnelerin zimmetinde ve yine Haleb sâkinlerinden Efzavic ve Kirdok oğlu Artin mürd olmalariyle Ağer ve tâife -i Ermeniandan Salmavake ve Vador ve Agob ve Yosef ve Afsog vesâir ma ‛lûme’l-esâmî zımmîler zimmetlerinde ber -mûceb-i temessükât hüccet-i şer‛den birbirlerine kefîl bi’l mâl olmak üzere on bin guruşdan mütecâviz al acak hakları olmadın mürd olmalarıyle meblağ-ı merkûm irsen bunlara intikâl idüb virmekde taallül iderlerken ve taraflarından bâ hüccet-i şer‛iyye Hokasik nâm zımmîye vekîl eylediklerini bildirüb aher husûsa me’mûr-ı mübâşir ma‛rifetiyle şer‛le görilüb hakk-ı irsiyeleri olan meblağ-ı merkûmı temessükleri mûcebince mezkûrlardan temâmen tahsîl ve bi -kusûr taraflarından bâ hüccet-i şer‛iyye vekîlleri mesfûre alıverilüb ihkâk-ı hakk olmanın bâbında emr -i şerîfim ricâ itmegin aher husûsa me’mûr -ı mübâşir ma‛rifetiyle mahallinde şer‛le görülmek içün yazılmışdır Nedim Fî avâhir-i (CA) Sene 1194 (Mayıs sonları – Haziran başları 1780) S.12 - B.43 Haleb Vâlisine ve Antakya Kadısına hüküm ki
67 Ali ve Hüseyin nâm kimesneler gelüb Antakya kasabası toprağında vâki ‛ ma‛lûmü’l-hudûd mülk fırınlarını yine kaza -i mezbûre sâkinlerinde ma ‛lûme’l-isim kimesneler fuzûlî zabt icâresin ahz ve bunlar olvakitde sağîr olduklarından da ‛vâ idemeyüb gelen şimdi irişüb baliğ ve da ‛vâya kâdir olduklarında zûlyed olanlardan taleb iyledüklerinde ber-vech-i şer‛î virmegde taallül ve muhâlefet ve gadr murâd eylediklerin ve bu bâbda da‛vâlarına muvâfık fetvâ-yı şerîfeleri olduğın bildirüb fetva yı şerîfeleri mûcebince şer ‛le görilüb zikr olunan f ırınların tagallüben zabt eyledikleri senelerde ahz eyledikleri icârât temamen tahsîl ve bi -kusûr alıverilüb ber-vech-i şer‛î taallül ve muhâlefet itdirilmeyüb icrâ -yı şer‛ ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûn ricâ eyledikleri acilden mahallinde şer‛le görilmek içün yazılmışdır Nesimi Fî Evâhir-i (CA) Sene 194 (Mayıs sonları – Haziran başları 1780) S.12 - B.44 Haleb Vâlisi Haleb Monlasına hüküm ki Mehmed zîde kadrehu gelüb Haleb sâkinlerinden Şıhmızzâde ve Kasım Ağa dimekle Arif kimesne zimmetinde bin yüz doksan (boş) senesinden berü bâ temessük bin beş yüz guruş alacağı olma ğla bi’d-defaad taleb eyledigde edâda taalül ve muhâlefet ve gadr külli sadetinde olduğın bildirüb mübâşir ma ‛rifetiyle mahallinde şer‛le görilüb ber-mûceb-i temessük temessük tahsîl ve bî -kusûr kendüye alıverilüb icrâ-yı hakk alınmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ itmegin sen ki vezîr -i müşârün-ileyhsin ta‛yîn olunan mübâşir ma‛rifetiyle yedinde olan temessük mûcebince mahallinde şer‛le görilmek içün yazılmışdır Rami Fî Evâil-i (CA) Sene 194 (Mayıs başları – ortaları 1780) Der-kenâr: Emr-i alî lede’l-vusûl mezbûrdan taleb oldugda meblağ -ı mezbûrı mukaddemâ edâ idüb zimmetinde bir akçe kalmadıgını mübeyyin memhûr sened ibrâz eyledigini Haleb vâlisinin vârid olan arzının mefhûma şer‛ Fî 15 (L) Sene 94 (14 Ekim 1780) S.12 - B.45 Haleb Mollasına hüküm ki Seyyid Ebdullah Efendi dimekle ma ‛rûf kimesne gelüb bunun ber -vech-i meşrûte mütevâlisi oldığı Haleb Hulûm mahallesinde vâki ‛ bir bâb kahve degirman ı ta‛mîre muhtac olugda vâz‛ -ı kâdîmi üzere ta‛mîr ve termîm idüb şer‛an taaddî olunmak
68 icâb ider hâli yoğiken ahâli -i mahallden ashâb-ı ağrâzdan ba‛zıları zuhûr ve degirman -ı mezbûrun dâhilinde vâki ‛ Hüseyinin arsâ-i hâliyesinden bir mıkdâr arsa ithâl eyledin deyü niza‛ı üzeri eylediglerine binâen ma‛rifet-i şer‛le keşfen ve muâyene olundugda kusûrlarda iddiâları mukayyed ve muhâlled kisb olub mücerred tasyîk sevdâsında oldukları ve bulundukları zâhir ve taaddîleri men ‛ birle tarâf-ı şer‛den i‛lâm-ı şer‛î i‛tâ olmuşiken vâki‛ olmayub yine tasyîkden hali olmad ıkların bildirüb men‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm -ü hümâyûn ricâ eyledigi acilden mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Rahmi Fî Evâhir-i (CA) Sene 194 (Mayıs sonları – Haziran başları 1780) S.12 - B.46 Haleb Mollasına hüküm ki Medine-i Halebde vâki‛ Nakş-bendî tekyesinin tekyen işîn şeyhi olan Mehmed Nakş-bendî zîde salâhahu gelüb Medine -i Haleb derûnundan ceryân iden hark -ı kebîrin suyu bi-hak-ı kadîmden berü bunun tekyesine bir masûra ve her kesin menziline kifâyet mıkdârı cârî ve şîrb ve intifâ ‛ idegelmişler iken ahâliden ba‛zıları kadîme mugayir bir masara su zâviye ve tekyenize ceryân itdirmege râzı olmazız deyü hilâf -ı şer‛-i şerîf-i mürâhale ve taaddîden hâli olmadıklarını bildirüb hilâf -ı şer‛-i şerîf ve bi gayr-ı hakk tekye-i mezbûre bir masara suyun bi hakkın ceryânına m uhâlefet ve teaddî itdirilmek bâbında emr-i şerîf ricâ eyledigi acilden mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Necib Fî Evâil-i (C) Sene 194 (Haziran başarı – ortaları 1780) Der- kenâr: Tekrâr emr-i şerîf yazılmışdır. Fî Evâil-i (ZA) Sene 194 (Ekim sonları – Kasım başları 1780) S.13 - B.47 Haleb Vâlisine ve Haleb Kâdısına ve Antakya Serdârına hüküm ki Sadr-ı a‛zâm mektûbi hülefâsından olub sadr-ı az‛âm-ı esbâk mühürdârı olan Mehmed Arif zide kadrehu gelüb havâs -ı hümâyûnumdan ber-vech-i mâlikhâne berât-ı şerîfemle uhdesinde olan maharetü’m -mısrîn mukâtaası mahsûlinden tahsîl olunan emvâlden kabzına müta ‛yin ademisinden kasaba -i merkûme ehâlisinden ma ‛lûmü’lesâmi kimesneler bin beş yüz guruş istidâne ve bin yüz doksan iki senesi harman vakti duhûlinde edâ itmek üzere müteahhid olduklarını nâtık ademisi merkûmun yedine bir kıt‛a menzil mücerret-i şer‛iyye itâ idüb lâkin ehâli -i merkûmun ba‛zı kesâne duyûn-ı
69 kesîdeleri olduğından meblağ -ı mezbûri vakt-i muayyînede edâ itmeyüb sene -i atîye kalub ol vechile mûmaileyh cânib-i mîrîye hasârâtı müeddî bir keyfîyet olacağı aşikâr olduğuna binâen ve duyûn -u sâirelerinden ol hüccet -i merkûmede isimleri mestûr kimesnelerden meblağ-ı mezbûri muktezâ-yı müteahhidleri üzere ala -eyyi-hâlin tahsîl ve tarafından kabzına mü ta‛yîn ademisine bilâ- kusûr teslîm birle ihkâk -ı hakk olunmasını istid‛â olundukda veche me şrûh üzere amel olunmak içün sene -i mezbûre Evâil-i cemâziye’l-evvelinde sâdır olan emr -i şerîfim mahallinde lede’l -vürûd tenfiz ve icrâsı mümkin olmayub ve meblağ -ı mezbûri aherden rıbhla istidâne olunmuş olduğundan yevmen fe yevmen murâbahası asl -ı mâl üzerine zamm olunarak duyûn -u kesireye girifdâr olacağı zâhir ve aşikâr olmağla te’kîr ve isti ‛câli havî yine sene-i mezbûre Evâsıt-ı Zi’l-ka‛desinde tekrâr emr-i şerîfim sâdır oldukda nakit dört yüz elli guruşunu edâ ve bâkîsinin doksan üç senesi vakt -i harmanda ve nısf-ı aherini dahî sene-i atîyede edâ ideriz deyü imrâr -ı vakt ile edâdan imtina ‛ ve ol vechile infâz-ı emr-i alî mümkin olmamağla mukaddemâ sâdır olan e mr-i şerîfim mûcebince vâkî kalan mebâliğ-i mezbûr bi-eyyi-hâlin min gayr-i noksân tahsîl ve tarafından kabzına me’mûre alıverilmek içün sâbıkan Haleb vâlisi vezîre ve Haleb kadısına ve Antakya serdârına hitâben doksan üç senesi Evâil-i Şa‛bânında isti‛câli hâvi tekrâr emr-i şerîfim sâdır olmuşiken kemâl-i takayyüd ve nemredliklerinden nâşî muayyen -i kesîre isninâden bâkî kalan bin elli guruşı edâdan imtina ‛ ve mukadderü’l-hâl olduklarını bildirüb mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince mebâliğ -i bâkî-i mezkûr bi-eyyi-hâllin tahsîl ve kabzına me’mûra edâ ve teslîm itdirilmek bâbında müceddeden emr -i şerîfim sudûrini istid‛â ve divân-ı hümâyûnumda mahfûz kuyûd -u ahkâma mürâcaat olundukda vech-i meşrûhe üzere emr-i şerîfim verildigi mestûr ve mukayyed olm ağın mukâddemâ sâdır emr-i şerîfim mûcebince amel olunmak fermânım olunmâğın imdi siz ki vezîr -i müşâr ve Mevlâna ve sedâr -ı mûma-ileyhümsiz mevâliğ-i mezbûr aherden rıbh ile istidâne olunmuş olduğundan yevmen fe yevmen üzerlerine murabâha olunarak düyûn -ı kesîreye girifdâr olunacağı zâhir oldığı malûmunuz oldukda ber -vech-i hüccet-i şer‛iyye zimmetlerinde sâbit ve mütehakkık ve bâkî kalan mebâliğ -i mezbûrı sâir düyûn-ı ashâbından mukaddem temâmen ve kâmilen bi -eyyi-hâlin min gayr-i noksân tahsîl tarafından kabzına me’mûre edâ ve teslîm birle ihkâk -ı hakk olunmasına ihtimâm ve dikkat itdirüb ser mukusûr ve rehâvedden be -gâyet hazer mücânebet iylemeniz bâbında fermân-ı alîşân yâzılmaışdır Senayi
70 Fî Evâil-i (C) Sene 194 (Haziran başarı – ortaları 1780) Der-kenâr: Sâbit olan hafînin azîmeti mümkin olmaz ise Asitâneye ihzâr içün emr yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (M) Sene 195 (Ocak başları – ortaları 1781) S.13 – B.48 Haleb Vâlisine ve Mollasına hüküm ki Abdi nâm kimesne gelüb bunun Haleb mütemekkinlerinden Etmekci tâi fesinden Abdo nâm zımmî zimmetinde bin yüz seksan dokuz senesinden berü cihet -i karz-ı şer‛den bâ-temessük yüz on ve hâric ez -temessük elli ve eşyâ bahâsından üç yüz kırk sekiz guruş ki min haysü’l -mecmû‛ beşyüz sekiz guruş alacak hakkı olub meblağ -ı mezkûri mezfûrdan bi’d-def‛at taleb ve almak murâd eyledikde hilâf-ı şer‛-i şerîf edâda taallül ve muhâlefet ve ibtâl -i hakk ve gadr külli sevdâsında oldığın ve tarafından Hacı Halil nâm kimesneyi vekîl eyledigin bildirüb aher husûsa me’mûr mübâşir ma ‛rifetiyle şer‛le görilüb zımmî mesfûrin zimmetinde olan olmıkdar guruş hakkı temamen tahsîl ve bi-kusûr vekîl-i merkûma alıverilüb bi-vech-i şer‛î taallül ve nizâ‛ itdirilmeyüb icrâ -yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûn ricâ itmegin aher husûsa me’mûr mübâşir ma‛rifetiyle mahallinde şer‛le görilmek içün emr-i şerîf yazılmışdır Fî Evâil-i (C) Sene 194 (Haziran başları – ortaları 1780) S.13 - B.49 Haleb Vâlisine ve Haleb Kadısına hüküm ki El-hâc Abdî nâm kimesne gelüb Halebü’ş -şehbâda mütemekkin Er meni tâifesi vekîlleri Terzî Melon ve Kürkçü Minas ve sâir ma ‛lûme’l-esâmi zimmetler zimmetlerinden bin yüz seksan beş senesinde berü bâ temessük ve hüccet -i şer‛iyye sâbık ve mahkûm bih olan bin dokuz yüz guruş alacak hakkı bi’d -def‛at taleb eyledikde meskûrların Halebde sâkin salyânecilere istinâden ığzâr -ı gayr-ı makbûle irâdıyla edâda taallül ve mühâlefet ve avk ve te’hîr ve ekl ve belğ dâiyyesinde özr ve ibdâl -ı hakk murâd eylediklerin bildirüb aher husûsa me’mûr mübâşir ma ‛rîfeti ve siz ki vezîr-i müşâr ve mevlâna-yı mûma-ileyhümsüz ma‛rifetiniz ile ber-mûceb-i temessük ve hüccet mesfûrların zimmetlerinde mahkûm bih olan mârü’z -zikr mebâliğ temâmen ve kâmilen tahsîl ve kendüye alıverilüb olvecihle taallül ve mûhalefet itdirilmeyüb ihkâk -ı hakk olunmak bâbında emr-i şerîfim sudûrini istid ‛â iyledügi acilden siz ki vezîr -i müşâr ve Mevlâna-yı mûma-ileyhümsüz aher husûsa me’mûr mübâşir ma ‛rifetiyle mahallinde şer‛le görilüb ihkâk-ı hakk olunmak içün yazılmışdır
71 Zeki Fî Evâhir-i (C) Sene 194 (Haziran sonları – Temmuz başları 1780) S.14 - B.50 Haleb Vâlisine ve Haleb Kadîsına ki Medine-i Nigdede mezûn-ı bi’l-ifte olan Mehmed zîde ilmihu südde -i saâdetime mektûb gönderüb sâbıka Nigde mutasarrıfı mütevefa Abdurrahman Paşa medînede kal ‛a derûnunda binâ ve tevsi ‛ eyledigi câmi‛-i şerîfe on iki aded mürtezika ve tevliyetin yine Nigdede emr-i fetvâya me’mûr olanlara şart ve ta ‛yîn ve medine-i Haleb ve Kusun(?) ve Kilisde vâki‛ evkâfı müskefâtından hâsıl olan galleden dört yüz altmış dört guruşını mürtezikâ-ı merkûmeye ve ezdiyât-ı gale-i vakf ve asıl tevliyetin dahî evlâdı evlâdına şart ve ta‛yîn eyledigi vakfiye-i ma‛mûl bahâsında mukayyed ve mürtezika -i mezbûrlar üzerlerine edâsı lâzım lâzım gelan hizmetini edâda kusûrları olmayub vakfın müsâade var iken hâlâ medine-i Halebde sâkin evlâd-ı vakıfdan vakf-ı mezbûr mütevellisi olan Abdullatif Beg dimekle ma ‛rûf kimesne mücerred tama‛ -ı hâma‛ tab‛iyyet ve vakf-ı mezbûr câbîsi ile müttefik ve gale -i vakfı kendü umûrine taraf ve istihlâk ile cümlesini ekl ve bel‛ ve altı seneden berü bir akçe göndermeyüb mağduriyetlerine bâis ve medâr -ı maâşları ancâk vâzîfe -i merkûmlara münhâsır oldığından başka câmi ‛-i şerîf dahi harâbe müşrif ve ol vecihle perişânü’l -hâl ve şâyeste-i merhâmet oldıkların inhâ ve hallerine merhameten ve câmi‛-i şerîfi siyâneten evlâd -ı vakıfdan olan mütevelli -i mezbûrın zimmetinde berâkim iden ol mıkdâr senelik vazîfeleri alıverilmek içün bi’ttevliye arz idiver deyü ilhâh ve ol bâbda vâki ‛ hâli hükm-ü hümâyûnum virilmek ricâsına Mevlânâ-yı mumâ-ileyh bi’t-tevliye arz ve hazîne-i âmiremde mahfûz Anadolu muhâsebesi defterlerine nazâr olundukda vâkîf -ı mûma-ileyhin Nigdede vâki‛ mescîd-i şerîfinin bi’l-meşrût ve bi’l-ma‛na(?) tevliyeti müfti mûma -ileyh ve Haleb ve Kusur ve Kiliste vâki‛ evkâfının tevliyeti evlâd-ı vakfından mîr Abdüllatifin bi’l -meşrût hâlâ berât-ı şerîfemle üzerine oldığı mestûr ve mukayyed olmağın mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Necib Fî Evâil-i (CA) Sene 194 (Mayıs başları – ortaları 1780) S.14 - B.51 Derkus Kadîsına ki Derkuş kasabası sükkânından El-hâc Mehmed nâm kimesne gelüb kasaba -i mezbûrda vâki‛ vakfının vakfiye-i ma‛mûl behâsında mukayyed akâratından beher sene
72 taraf-ı vakıfdan icâre ile virilegelan bir bâb vakf bağçe ve degirmânı beher sene yigirmi iki guruş virmek şartıyla hâlâ mütevellisi Tabibzâde Eş -şeyh Mehmed Efendi dimekle ma‛rûf kimesne tarafının yedine verilan iki kıt‛a memhûr temessük mûcebince zabt idüb ber-vechile müdâhale olmak icâb itmez iken ashâb -ı ığrâzdan ba‛zı kimesneler hülâf-ı şer‛-i şerîf ve muğayyir-i temessük fuzûli müdâhaleden halî olmadıkların bildirüb mezbûrların ber-vech-i bilâ- sened vâki‛ olan teaddileri men‛ ve def‛ olunmak bâb ında hükm-ü hümâyûnum ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görilmek için yazılmışdır. Kasım Fî Evâsıt-ı (C) Sene 194 ( Haziran ortaları – sonları 1780) S.14 - B.52 Heleb Vâlisine ve Haleb Kadîsına ki Züamâdan Es-seyyid Ahmed zîde kadrehû gelüb Haleb sükkânından mûma ileyhin tevliyeti babası kölelerinden İmirza nâm kimesnenin bundan akdem illet -i marâza müştedd olub hâllet -i tez‛at(?) eyledigin yine Haleb sâkinelerinder Çukacı Elhâc Salih dimekle ârîf kimesne zuhûr ve senin bana bin iki yüz guruş virecegin vardır ikrâr iyle deyü mezbûr İmirzaya ibrâm ve cebren ikrâr itdirilüb tab ‛at merkûm İmirza fevt oldukda verâseti buna intikâl iylemişken meblağ -ı mezbûrı mezbûr Salih terekesinden cebren tahsîl
eylediginden mâadâ mütevefâ -yı mezbûrin Sermin
kasabasında ve Haksin ve Mantak(?) karyelerinin vâki ‛ kuyularında mevzûen mekûk ta‛bîr olunub beher mekûk mezbûra ike şer İstanbuli kile olmak üzere iki yüz elli mekûk hıntasın dahî ba‛z kimesnelere istinâden ahz eyledikinden gayri mütevefâ-yı mezbûrda benim emânet tarîkiyle on iki mekûk hıntam dahi vardır deyü bilâ- sübût-i şer‛î ahz eyledigde mûma-ileyh dahî mezbûr ile da ‛vâ ve hesâblarından ru’yet itmek üzere iken bâ-fermân-ı alî me’mûren bender muhâfazasına azîmet ve ba ‛dehu ihtimâm-ı me’mûriyet ile kaza-i mezbûre gelüb celb almak va ‛d eyledigde mezbûr Salih zamân mürûr eyledi deyü edâda taallül eyledigin bildirüb mezkûrın hilâf -ı şer‛-i şerîf ahz eyledigi meblağ-ı mezbûr ile olmıkdâr keyl hınta hakk -ı ırsıyyesi temamen tahsîl ve alıverilüb ber-vech-i şer‛î taallül ve itdirilmemek bâb ında hükm-ü hümâyûnum ricâ iylemegin mahallinde şer‛le görilmek içün emr-i alî yazılmışdır Numan Fî Evâhir-i (C) Sene 1194 (Haziran sonları – Temmuz başları 1780) S.14 - B.53 Haleb Vâlisi vezire ve Derkuş K adısına hüküm ki
73 Mütevefâ İbşir Ağa vakfının haliya berât -ı şerîfimle mütevellisi olan Haleb sükkânından Tayyib zâde Şeyh Mehmed Efendi dimekle ma ‛rûf kimesne gelüb hâlâ berât-ı şerîfimle mütevellisi oldığı vakf -ı merkûmun vakfiye-i mamûl behâsında mukayyed muskefâtdan Derkuş kâzasında vâki ‛ beher sene taraf-ı vakfdan icâre-i vâhide ile icâre olunagelan vakf -ı degirman ve bağce ve çiftlik ve dekâkin ve b alıkhâne ve sâir müskefât-ı vakfı ru’yete ve icâr ve icâresini ahz ve kabzına vekîl -i nasb eyledigi Seyyid Halil nâm kimesnenin hıyâneti azl idüb yerine Derkuş sükkânından Hacı Mehmed nâm kimesneyi tevkîl ve vekîl mezkûr dahi varub müskefât -ı vakfı vekâleten icâr ve icârelerin ahz ve taraf -ı vakfa irsâl ve umûr-ı vakfı sadâkat ve istikâmet üzre ru‛yet murâd eyledigde azl olunan vekîl-i sâbık mezkûr Seyyid Halil hâliya vekîl merkûma müdâhale ve hevâsına tabi ‛ mürtezikâ ile yekdîl olub hilâf -ı şer‛-i şerîf taaddî eyledigin bildirüb vekîl-i sâbık mezkûrun hilâf -ı şer‛-i şerîf-i umûr-ı vakıfa ve hâliyâ vekîl umûrine müdâhâle ve taaddî itdirmeyüb men ‛ ve def‛ olunmak bâbında emr-i şerîfim sudûrini istid‛â-yı inâyet ve divân-ı hümâyûnumda kanûn suâl olundukda münazî‛-i fihâ olan degirman ve bağçe ve çiftlik ve dekâkin ve balıkhâne mülk -i meşrû‛a ve yâhud icâretini ayâ(?) tasarruf olunagelmi ş eyledigin vâki‛ ise fi’l-hakîka İbşir Ağa vakfının beher sene sarf ve sarf -ı vakfdan icâre oluna gelan akâratı zabt ve âit olan icâre-i vakfı ahz ve kabz itmek üzere mütevelli -i vakf tarafından Hacı Mehmed nâm kimesneyi vekîl nasb ve ta ‛yîn eyledigin vekîl-i sâbık Seyyid Halil nâm kimesneye zabt ve icâre-i vakfı ahz ve kabza mümânaat ve taaddi eyledigi vâki‛ ise men‛ ve def‛ içün mahallinde şer‛e hâvâle ile emr-i şerîf yazılagelmişdir deyü tahrîr olunmak mahallinde şer‛le görilmek içün yazılmışdır Sami Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 1194 (Mayıs ortaları – sonları 1780) S.15 - B.54 Haleb Vâlisine Azaz Kadısına hüküm ki Mehmed bin Mustafa zîde kadrehu gelüb Kilis sancâğında Azaz nâhiyeseine tâbi‛ yüz altmış bir neferde ‛âyâ ile icâz-ı elkâc(?) hâsıl kıh mine’s-seb‛a otuz bin dört yüz akçe hınta ve şâir ve harâcü’l -kürüm ve eşcâr-ı tir ve besâtîn ve mâl -ı zayi‛ ve zeytûn refâhî(?) ve ber-vech-i mütâkife ve hisse-i vakf Receb bin Abdullah yedi kıran beş bin üç yüz yikirmi akçe ve hisse -i vakıf Mehmed bin Nefsi yedi kırân ve hisse -i mirî yigirmi altı kırân on dokuz bin yedi yüz altmış akçe ve’l -öşr aynı hisseü’l-vakf sülüs mahsûl altı yüz üç bin beş yüz kırk altı akçe resm -i çift ve resm-i deştbânî yekûn ma‛
74 garıhu hisse-i menâzil ma‛ öşr ve rüsûm-ı örfiye yigirmi yedi bin üç yüz otuz dört akçe yazu ile defter-i mufassalda muharîr kalemiyle tahrir ol dahi defter -i hâkânide mukayyed ve merkûm Meh med bin Mustafa mezbûr Receb bin Abdullah vakfının mütevellisi olmağla karye -i icâzü’l-fîhü’l-mezbûreyi ber-mûceb-i defter-i hakânî nefs-i vakfın mütevellisi ve hass mutasarrıflarıyle zabt Receb bin Abdullah vakfı tarafına âite yeri kırân mahsûli (…) ve de fter mûcebince ahz ve kabz murâd eyledikde hass mutasarrıfı Mehmed Ağâ dimekle ma ‛rûf kimesne dahî taraf ına âit mahsûl ve rüsûmı ahza kanâat itmeyüb Receb bin Abdullah vakfı tarafına âit mahsûle dahî hilâf -ı defter-i hâkânî ve mugayir-i kanûn fuzûli müdâha le ve gadr sevdâsından oldığın bildirüb sâlefü’z-zikr icâzü’l-fih karyesi ber-mûceb-i defter-i hâkânî Mehmed bin Nefs vakfı mütevellîsi ve hass mutasarrıfı ile kendüye zabt ve Receb bin Abdullah vakfı tarafına âit mahsûl-ı zeytûn ve defter mûcebince ahz ve kabz itdirilüb hilâf-ı defter-i hâkânî ve mugayir-i kanûn hass mutasarrıfı ve aherden bir ferd müdâhale itdirülmek bâbından hükm-ü hümâyûnum ricâ ve defterhâne -i âmiremde mahfûz ve defter -i mufassıla mürâcaat olundukda veche meşrûh üzere olduğı mestûr ve mukayyid ve kanûna sûal olundukda karye-i mezbûrenin mahsûlinden Receb bin Abdullah tarafına âid yedi kırân mahsûl cânib-i vakfdan ahz ve kabz itdirilmek mûvaffık -ı kânûn olub hass-ı merkûmun müdâhalesi hilâf-ı defter-i hâkânî ve mukayyir -i kanûn idigü tahrîr olunmak kanûn üzere amel olunmak içün yazılmışdır Nesimi Fî evâsıt-ı (C) Sene 194 (Mayıs ortaları – sonları 1780) S.15 - B.55 Haleb kKadısına hüküm ki Sen ki Mevlânâ-yı mûma-ileyh Hasan zîdet fazâilesin mektûb gönderüb Halebde müsâferet üzere mukîm çû ka-dârandan Hüseyin ve Sarrac Mehmed ve Kayseriyeli Ahmed ve Küçük Ömer ve Kahve Mehmed ve Uzun Hasan ve diger Mehmed nâm kimesnelerin Halebde mütemekkin mevârine nasarâsı tâifesinin vekîl -i sâbıkı Yosef Şarabatî nâm zımmîde ve mechûlü’l -eşhâs ricâl-ı tâifesinin ba‛zılarında temessükât mûceblerince iddiâları olan üç bin yedi yüz doksan beş guruş tâife -i mezbûrenin diger Yosef Serder ve Yosef Kandan(?) nâm zımmîlerin kat ‛an nizâ‛a tâife-i mezbûre mâlından mezkûrun üç bin iki yüz guruş vaz ‛ ve ihfâ ve temessükâtı istihdâs idüb mezkûrun dâhî kabz ve bakiyeden müddeâ ve (…) sâireden ibrâ -yı zimmet eylediklerini müş‛ir tâife-i mezbûreye seksan yedi senesi cemâziye’l -evvelinde kıbel-i şer‛den verilan
75 hüccet-i şer‛iyenin mazmûnu âlî vechü’l -hükm iki def‛a sâbit olub veche şer‛î üzere hükm ve farz olunmuş iken mezbûrun tâifeye an -asl lâzım gelmeden deyn -i mezbûrın bakiyyesi ibrâ ile şer‛ân sâkıt olmuşiken men‛-i şer‛î ile memnû‛ olub reâyâ fukarâs ını ta‛cîz ve tefhîme sebeb olmalar ıyle bir def‛a şer‛le görilüb fâsl olunan husûsun tekrâr istimâ‛ı câiz olunmağla fî-mâba‛t istimâ‛a ve iştiyâk olunmayub ber-vech-i şer‛î vâki‛ olan dahl ve taarruzları men ‛ ve def‛ olunmak bâbında emr-i şerîf sudûri ricâsında olduklarını bi’l-iltimâs arz eyledigin eyledigin acilden mahallinde şer‛le görülmek içün emr-i âlî yazılmışdır Şerifi Fî Evâil-i (B) Sene 194 ( Temmuz başları – ortaları 1780) S.15/16 - B.56 Haleb vâlisi vezire ve Ma ‛arre sancâğında vâki‛ Ma‛arre nâhiyesi nâibine hüküm ki Divân-ı hümâyûnum kalemi kâtiblerinden Es-seyyid Mahmud Nusret zîde kadrehu gelüb Ma‛arre sâncağında ve nâhiyesinde Mevil nâm karye ve gayriden yigirmi yedi bin iki yüz doksan sekiz akçe berât -ı şerîfemle mutasarrıf oldığı zeâmetin baş kalemi olan karye Mevil ve zeâmeti mülhakâtından yine nâhiyesine tâb i‛ mezra‛-i Mevbas ve mezra‛-i Sebir ve mezra‛-i Sebirbah(?) Der-nezd-i karye-i Mutara ve mezra‛-i Serme ve mezra‛-i Masima ve mezra‛-i Makrile ve mezra‛-i Bediyar ve mezra‛-i Hilyetü’ş-şemr müşterekleriyle kayd ve berâtına dâhil olmağa sâlefü’l -beyân karye ve mezâra‛î ber-mû‛ceb-i defter-i hâkânî müşterekleriyle tarafından Subâşısı zabt ve vâki‛ olan mahsûlât ve rüsûmâtdan berât ı yazusuna göre hissesine düşen mahsûl ve rüsûmu kanûn ve defter mûcebince ahz ve kabz murâd eyledikde mârü’z-zikr Masise ve Ma‛riliye ve Beliyar ve Haliletü’ş -şecer mezra‛larında müşterekleri olan Ma ‛arre sancâğında ve nâhiyesinde Keferivs nâm karye ve gayriden dört bin iki yüz akçe timâra mutasarrıf Hamza ve Abdullah ve yine Ma ‛arre nâhiyesinde Demsia nâm karye ve gayriden altı bin beş yüz akçe timâra der - (…) üzere bâ tezkire mutasarrıf Mehmed ve Mevil karyesiyle Maaryân ve Seruserme nâm mezra ‛larda müştereki olan Ma‛arre nâhiyesinde Ani‛ nâm karye ve gayriden altm ış üç bin dokuz yüz yetmiş dört akçe zeâmet mutasarrıf Süleyman ve t araflarından Subaşı ve mültezimleri berâtları yazularına göre hisselerine düşen mahsûl ve rüsûmu ahze kanaat itmeyüb hilâf -ı defter-i hâkânî ve mugayyir kanûn berâtları yazularından ziyâdeye tecâvüz ile mûma -ileyhin berâtı yazusına göre hissesine düşen mah sûl ve rusûma fuzûli müdâhale ve gadr
76 sevdâsında olduklarını bildirüb salefü’l -beyân karye ve mezâri ‛a ber-mûceb defter-i hâkânî müşterekleri mezkûrlariyle tarafından ve Subaşısına zabt ve vâki ‛ olan mahsûlât ve rüsûmatdan herkes yedine olan berât yazusuna göre ber-mûceb taksîm hissesine isâbet iden mahsûl ve rüsûm kanûn ve defter mûcebince ahz ve kabz itdirilüb hilâf -ı ve defter-i hâkânî ve muğayyir-i kanûn berâtları yazularından ziyâdeye tecâvüz ile ber mûceb-i taksîm kâtib-i mûma-ileyhin berâtı yazusına göre hissesine düşen mahsûl ve rüsûma fuzûli müdâhale itdirilmemek bâbında hükm -ü hümâyûnüm ricâ ve defterhâne -i âmiremde mahfûz rûz namçe -i hümâyûn ve defter-i icmâle mürâcaat olundukda Ma ‛arre nâhiyesine hâsıl ma‛ rüsûm on iki bin yedi yüz doksan dokuz a kçe yazar Ma‛arayil nâm karyenin altı bin dört yüz altmış bir ve iki bin dört yüz elli akçe yazar Ma ‛aryan dernezd-i karye-i Feril nâm mezra‛nın üç yüz otuz sekiz akçeleri ifrâz ve birilktirilüb altı bin yedi yüz doksan dokuz akçe yekûnundan altı bin akçe si ifrâz ve yine iki bin dört yüz elli akçe yazar mezra‛-i Siru der-nezd-i karye-i Feril ve bin üç yüz akçe yazar mezra ‛-i Siryar der-nezd-i karye-i Matara ve iki bin akçe yazar mezra ‛-i Seyrem der-nezd-i karye-i Matara dahî biriktirilüb beş bin yedi yüz e lli akçe yekûnundan bin akçesi ifrâz ve biriktirilüb yedi bin akçe ber -icmâl ve icmâl-i mezbürin altı bin akçesi Es-seyyid Mahmud tasarruf ve bin akçesi tezkire ile Süleyman kaydlarında ve yine karye -i Maarailü’l-mezbûrenin altı bin üç yüz otuz yedi ve mez ra‛-i Ma‛aryanü’l-mezbûrenin dahî iki bin yüz on iki akçe ile yekûn mezkûresinin dahî yedi yüz doksan dokuz ve mezra‛-i Seyüannü’l-mezbûrenin dahî yekûn mezkûresinden dört bin yedi yüz elli akçeleri ifrâz ve biriktirilüb on üç bin dokuz yüz doksan sekiz ak çe ol dahî bir icmâl ve temâmen mûma-ileyh Es-seyyid Mahmud Nusret kaydında ve yine nâhiye -i mezbûre tâbi‛ hisse-i timâr üç buçuk kırân ve on iki kırân min kırân ma ‛ü’l-öşr dokuz bin akçe yazar Masise der-nezd-i karye-i Külük nâm mezra‛nın sekiz bin beş yüz akçesi ifrâz ve ber-icmâl ve mûma-ileyh Es-seyyid Mahmud Nusret kaydında ve iki bin iki yüz akçesi dahî ifrâz ve ber-icmâl ve Hamza velet Abdullah kaydında ve altı bin akçesi dahî ifrâz ve yine nâhiyesinde mezra ‛-i Demsi ve gayrihu ile biriktirilüb altı bin beş yüz akçe bericmâl ve der-destnam atik tezkiresiyle Mehmed kaydında ve yine mezra ‛-i Masiseü’lmezbûrenin beş yüz akçesi dahî ifrâz ve yine nâhiyesinde Emdia nâm karye ve gayruhu ile biriktirilüb dokuz bin yüz doksan akçe ol dahî ber -icmâl ve icmâl-i mezbûr kimesneye der-destinde olmuşdır bu takdîrce ber -mûceb taksîmi karye-i Maaranilü’lmezbûreden on bin dokuz yüz seksan dört akçesi Es-seyyid Mahmud Nusret ve sekiz yüz on beş akçesi Süleyman ve Ma ‛aryan mezra‛sından iki bin dört yüz sekiz akçe Es-
77 seyyid Mahmuda (S.16) ve kırk iki akçe Süleyman ve Sir mezra ‛sından iki bin üç yüz seksan dokuz akçe Es-seyyid Mahmud ve altmış bir akçe Süleyman ve Siryar mezra‛sından bin iki yüz altmış sekiz akçe Es-seyyid Mahmud ve otuz iki akçe Süleyman ve Sirme mezra ‛sından bin dokuz yüz elli akçe Es-seyyid Mahmud ve elli akçe Süleyman ve Masise mezra ‛sından dört bin üç akçe Es-seyyid Mahmud ve bin iki yüz yedi akçe Hamza ve Abdullah ve üç bin iki yüz doksan akçe Mahmud ve beş yüz akçe Hiyem ve Ma‛arrile mezra‛sından iki bin beş yüz doksan akçe Es-seyyid Mahmud ve yedi yüz seksan bir akçe Hamza veled Abdullah ve iki bin yüz yigirmi dokuz akçe Mehmed ve Biliyar mezra ‛sından dört yüz yetmiş bir akçe Es-seyyid Mahmud ve yüz kırk iki Hamza veled Abdullah ve üç yüz seksan ye di akçe Mehmed ve Halebü’şecr mezra‛sından iki yüz otuz altı akçe Es-seyyid Mahmud ve yetmiş bir akçe Hamza veled Abdullah ve yüz doksan dört akçe Mehmedin hisselerine isâbet ve iktizâ eyledigin bi’lfiil defter emîni olan Hasan dâme mecdehu arz itmegin ar z mûcebince amel olumak içün yazılmışdır Nesimi Fi Evâil-i (B) Sene 1194 (Temmuz başları – ortaları 1780) S.16 - B.57 Haleb Monlasına hüküm ki Sen ki Mevlâna-yı mûma-ileyh Hasan zîdet fezâilehusun südde -i saâdetime mektûb gönderüb medine -i Halebde vâki‛ mahkeme-i kübrânın baş kitâbeti Es-seyyid Mustafanın ve yine medine -i mezbûrede vâki‛ mahkeme-i mezbûrin mukayyidligi Esseyyid Mehmed Said veledeşin başka başka berât ile üzerlerinde oldığı Anadolu muhâsebesinden ve Haleb mahkemesinde başka(?) ve muhâsebe k ayıd olunan Mehmed bin Ahmed fevt olub mahlûlinden Es-seyyid Mehmed Ebussuud mevki ‛ zâdeye bin seksan sekiz senesi cemâziye’l -evvelinde tevcih olundığı rûz nâmçe -i kaydından derkâr olmağla medîne-i Halebde vâki‛ mahkeme-i kübrâda keşf ve muhâsebe defterler i erfinde(?) deg yine tâbi‛ olarak mahkeme-i mezbûre kâtibleri yanında olan teslimi kayıd oluna gelüb mahsûlin mukayyidi yoğiken aherden mevki ‛ zâde Es-seyyid Ebusuud nâm kimesne Mehmed mahlûlinden keşf ve muhâsebe mukayyidligine bir -takrîble askerîden itdirdigi berât bu def‛a ibrâz-ı sicil-i cedîd işhârınla zabt ve gayrı ve mugâyir -i fetvâ(?) birle hâlâ mukayyîd olan Mahmud bin Mehmed ve Mehmed Salih ibn -i Süleyman nâm kimesnelere gadr külli ve mugâyir -i kadîm teaddî itmekle mezbûr Ebussuud ve Esseyyid Mehmedin o sulûbeleri (silik) kâideye mugâyir olan hareketi men ‛ ve def‛
78 olunmak bâbında emr-i şerîfim sudûri ricâsında oldukların tahrîr ve istid ‛â Medine-i Halebde mahkeme-i kübrânın baş kitâbetliği (silik) merkum Seyyid Mustafanın ve mukayyidligi dahî mez bûr Seyyid Mehmed Sayidin mâliye berâtıyla ve mahkeme -i mezbûrenin keşf ve muhasebe mukayyidligi dahî askerî berâtıyla mezbûr Es-seyyid Mehmed Ebussuudun üzerlerinde ve mevhûm i ‛lâm mukayyidligi merkûman ve Mahmud ve Mehmed Salihinn mahkeme -i mezbûrede keşf ve muhâsebe mukayyidligi olmak üzere kayıd oldığı Anadolu humâsebesi ve küçük evkâf ve harameyn muhâsebelerinden işâret olunmuş olub bu sûretde i ‛lâm mukayyidligi mevhûdâne mugâyir ve muhâlif olmağla mahallinde ma ‛rifet-i şer‛le rû’yet ve hakikat-i hâl vukû‛u üzere Der-alîyeme tekrar i‛lâm olunmak bâbında mahallinde şer‛le havâle ile emr-i şerîfim tahrîri bâbında bi’l -fi‛il reisü’l-küttâb olan Halil Hamid dâme mecdehü i ‛lâm itmegin i‛lâmı mûcebince mahallinde şer ‛le rûyet ve hakikât-i hâl ve vukû‛î üzere Deralîyem tekrâr i‛lâm olunmak içün emr-i şerîf yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (B) Sene 1194 (Temmuz ortaları – sonları 1780) S.16 - B.58 Sermin Kadısına hüküm ki Sermin kazası sâkinlerinden Seyyid Ali ve oğulları Seyid (boş) ve Seyid (boş) nâm Süleyman zîde şerefehu gelüb bunlar evâmir -i şerîfemle vârid olan tekâlifi emir ve defter mûcebince cem ‛ine me’mûra edâ idüb kusûrlar ı olmayub ehl-i örf tâifesi taraflarından bilâ- emr-i şerîf tekâlif şâkka talebiyle te ‛addî ve rencîde olunmalar ı icâb itmez iken ehl-i örf tâifesi taraflarından bilâ- emr-i şerîf tekâlif şâkka mütâlebesiyle te‛addî ve rencîde olunduklar ın bildirüb ol vechile te ‛addî itdirilmeyüb men‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ itmegin kanûn üzere amel olunmak içün emr-i şerîf yazılmışdır Mustafa Fî Evâsıt-ı (B) Sene 194 (Temmuz ortaları – sonları 1780) S.16 - B.59 Haleb Vâlisi Vezîrim Paşaya zikr-i atî eşkiyânın bulundukları mahallin kâdısına İfrâz-ı Zülkadiriyye Voyvodası Hacı Beg zîde mecdehuye hüküm ki Mehmed nâm kimesne gelüb Çorlu kurb ünde Pınarbaşı nâm mahallde sâkin halkü’s-selâtînü’l-‛izâm Baht Giray Kalgay zîde ulvuhunun Haleb ve civâr ında vâki‛ mutasarrıf oldığı mukâtaasını ru ‛yet ve hâsıl olan mebâliğin üç bin guruşluk emtia ve akmişe iştirâ ve Asitâne-i alîyem tarafına azîmet ve esnâ-yı râhde Uzeyr sancâğında
79 Bornaz köprisine karîb mahalde işbu sene -i mübârekede Amikî ve Okça İzinli eşkiyasından otuz mıkdârı süvâri şekâvet bîşe üzerine hücûm ve yanında olan akmişe ve emtiayı ahz ve gasb eylediglerini müş‛ir Adana kadısı i‛lâm eyledigin bildirüb siz ki vezîr-i müşâr ve voyvoda-i mûma-ileyhümsüz ma‛rifetiniz ile eşkiyâ-yı mezbûrenin gasb eyledikleri emtia ve akmeş temamen tahsîl olunmak bâbında emr -i şerîfim ricâ itmegin siz ki Haleb vâlisi vezîr -i müşârün-ileyh ve Hacı Beg mûma -ilyhümesiz ma‛rifetiniz ile gasb olunan emtia ve akmi şe alâ-eyyi-hâl tahsîl olunmak içün emr -i alî yazılmışdır Kelâmî Fî Evâhir-i (B) Sene 194 (Temmuz sonları 1780) S.17 - B.60 Haleb Vâlisi vezîre Şu ‛ur kadısıyla Haleb Sancâğında vâki ‛ Haleb Sem‛an nâhiyesi nâ’ibine hüküm ki Receb bin Abdullah vakfının mütevellisi olan Mehmed zîde kadrehu gelüb Şu ‛ur nâhiyesine tâbi‛ Belikla nâm karyenin alt ı kırâtı ile Cebel-i Sem‛an nâhiyesine tâbi‛ Baldesa nâm karyenin gayrı ez el -öşr an-cümle mütehâssıl yetmiş kurâ evkaf Re ceb bin Abdullah oldığı defter-i hâkânîde mukayyid olmağla karyeteyn -i mezbûrteyni bermûceb-i defter-i hâkânî sâir emlâk ve hâss mutasarrıfları ve evkaf mütevellileriyle zabt ve mezkûr Belikla nâm karyeden Receb bin Abdullah vakfı tarafına âid altı kırât ile mezkûr Beldesa karyesinin dahî gayrı ez el -öşr an-cümleten mütehassıl yetmiş kırâtını ahz ve kabz murâd eyledigde bir dürlü dâhl olunmak icâb itmez iken vakf -ı mezbûrun mütevelli-i sâbıkı sâirleri ile yek dil ve hilâf -ı defter-i hâkânî ve mugayîr-i kanûna fuzûli müdâhale ve gadr sevdâsında oldukların bildirüb karyeteyn -i mezbûrteyn ber mûceb defter-i hâkânî sâir emlâk ve hâss mutasarrıfları ve evkâf mütevellileriyle Receb bin Abdullah vakfı tarafından zabt ve mezkûr Belikla karyesinden Receb bin Abdulla h vakfı tarafına âid altı kırât ile mezkûr Baldesa karyesinin dahî gayrı ez - el-öşr ancümleten mütehassıl yetmiş kirâtı ahz ve kabz itdirilüb hilâf -ı defter-i hâkânî ve mukayyîr-i kanûn aherden bir ferdi fuzûli müâhale itdirilmemek bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ ve defter hâne -i âmiremde mahfûz defter -i mufassala müracaat olundugda Şu’ur nâhiyesine tâbi ‛ kırk beş nefer reâyâ ile karye -i Belikla ve hâsıl-ı mâl ve Gaviş(?) üç bin iki yüz akçenin hisse -i vakf Receb bin Abdullah altı kirât sekiz yüz akçe ve hisse-i mülk Mevlânâ Şemseddin mümtemin Ömer el -mar’aşî altı kırât sekiz yüz ve hisse-i mülk Seyyid Mehmed bin Seyyid Ahmed el -bealî üç kırât dört yüz akçe
80 ve hisse-i mirî dokuz kırât bin iki yüz akçe ve el -öşr an-hüssetü’l-mülk hums mahsûl altı yüz ve resm-i çift ve bâd-ı hevâ ma‛a resm-i arûs yekûn ma‛a gayrıhâ hisse-i mirî ma‛a el-öşr ve rüsûm-ı örfiye iki bin dokuz yüz seksan akçe yazu ile defter -i mufassalda muharrir kalemiyle tahrîr ve karye -i mezbûrenin iki bin dokuz yüz seksân hisse -i mirîsi Sadr-ı a‛zam Mehmed Paşanın Şugur köprüsinde binâ eyledigi hâne-i vakf olmak üzere bin yetmiş senesinde tevkî ‛î kalemiyle tahsîs olunmu şdur ve yine Cebel-i Sem‛an nâhiyesine tabi‛ elli bir nefer reâyâ ile karye -i Baldesa hâsıl-ı kesim mine’l-sub‛ on kırât ve tahtında hınta ve şâir ve met‛î ma‛a tesbân ve harâc -ı zeytûn beş bin akçe yazusından hisse-i vakıf an ve Mehmed bin Air altı kırât üç bin akçe ve hisse -i vakf-ı hulûs Geldi bin Abdullah rub‛ ve süm‛ min mirân yüz seksan yedi buçuk akçe ve hisse -i vakf Receb bin Abdullah süm‛ kırân altmış iki buçuk akçe ve hisse -i vakf-ı mesâcid ve mektebhâne i sâhibe rub‛ kirân yüz yigirmi beş akçe ve hisse-i vakf-ı medrese-i ibn-i Ayır masık kırân rumî bir kırân İslâmî olur beş yüz akçe ve hisse -i vakf-ı Bedreddin bin Seyyid Mehmed altı kırât ve rub‛ kırât beş yüz yetmiş iki akçe hisse -i mîrî masık mirân on dört kırât ve mazık rub‛ kırât min mirân beş yüz elli üç akçe ve el -öşr an cümleten muhâssil ve resm-i çift yekûn ma‛a garihâ hisse-i mîrî ma‛a el-öşr ve rüsûm-ı örfiyye beş bin dokuz yüz seksan beş akçe yazu ile olduğu defter -i mufassalda muharrir kalemiyle tahrîr ve defter olunmuşdır bu takrîrce ber -mûceb-i defter-i hâkânî karye-i Belikla aher buranın altı kırâtı ile karye -i Baldesa aher buranın gayrı ez - el-öşr an-cümleten mütehassıl süm‛ kırât vakf-ı Receb bin Abdullah tarafından zabtı iktizâ iyledügin bi’l fi‛il defter emîni olan Hasan dâme mecdehu arz eyledigin arz mûcebince amel olunmak bâbında fermân-ı alîşân yazılmışdır Şerabî Fî Evâil-i (Ş) Sene 1194 (Ağustos başları 1780) S.17 - B.61 Haleb Vâlisine ve Antakiye kâdısına hüküm ki Nişân-ı hümâyûn verilan dergâh-ı muallâm çavuşlarından Mehmed Sayid veled müteferrika Mehmed zide kudrehu gelüb mûma -ileyhin babası müteferrika mütevelli Mehmedin hayatında mutasarrıf oldığı Hal eb ve Azaz ve Kilis sancâklarından Baba ve gayri nâm nâhiyelerden Karis nâm karye ve gayriden yetmiş yedi bin beş yüz on dört akçe mutasarrıf oldığı zeâmeti karyelerinden Antakya nâhiyesine tâbi‛ dürlü nâm karyeden bin yüz seksan beş senesinde hâsıl mezbûr Kilis ve der-enbâr olunmuş ma‛lûm Kilis mahsûl irsen kendüye intikâl itmi şiken reâyadan ba‛zıları ahz ve kabz
81 idüb zimmetlerinde kaldığı babası merkûm fevt olub zeâmet -i mezbûrların tevcih olunmağla babası mütevefâ -yı mezbûrden müntekîl der -anbâr olunmuş mahsûl hân-ı tahsîl olunmağla ma‛rifet-i şer‛le tahsîl ve tarafından kabzına me’mûre alıverilmek bâbında sâbık Haleb vâlisine hitâben emr -i şerîfim sâdır ve zeâmet -i mezbûr mutasarrıfı merkûm Mehmed bin Abdullah fevtinden arz -u hâl ve şerefbâkına sudûr ola n hatt-ı hümâyûn mûcebince seksan altı senesi zi’l -ka‛desinin yigirmi sekizinci gününde (boş) oğlu mûma-ileyh Mehmed Said tevcih ve berât ve seksan yedi senesi rebi ‛ü’l-evvel gurresinde çavuşluk geregi ilhâkiyle hebâ berâtla üzerlerine oldığı defter -i hâkânîden ba‛de’l-ihrâc veche meşruh üzere şer ‛le görilüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbında Haleb vâlisine Antakya kadısına hitâben seksan sekiz senesi zi’l -hiccesinin emr-i şerîfim sâdır olmuşiken sene-i mezbûrede kabz olunan bin yedi yüz guruşluk mahsûl alınmayu b üzerine olan kimesneler zimmetlerinde kaldığı inhâ ve mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince doksan bir senesi Evâil-i recebine tekrâr emr-i şerîfim sâdır olmuşiken ba‛zı mütegallibeden istimlâ-i adem-i itaat birle edâdan imtinâ ‛ ve mazmûn-ı münîfi icrâ olunmayub arz olunduğın inhâ mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince müceddiden hükm -ü hümâyûn ricâ itmegin mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince amel olunmak içün işbu doksan dört senesi Evâhir-i cemâziye’lahîrinde emr-i şerifim sâdır olmuşiken hâlâ bedeline dek tahsil olunmadığın bildirüb mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince müceddiden hükm -ü hümâyünum ricâ divân-ı hümâyûnda mahfûz kuyûd -ı ahkâma ve mürâcaat olundukda vechi meşrûh üzere oldığı mestûr ve mukayyîd olunmağın sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin mukaddemâ sâdır olan emr-i şerîfim mûcebince amel olunmak içün yazılmışdır Fi Evâil-i (Ş) Sene 194(Ağustos başları 1780) Der-kenâr: Tekrar emr yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (Ş) Sene 194 (Ağustos ortaları 1780) S.17 - B.62 Haleb Mollasına hüküm ki Halebde mütemekkin tâife -i Yahudi gelüb içlerinden biri mürd oldukda sağîr ve sağîre ve gâib ve gâibesi olmayub kısmet taleb itmez iken sen ki Mevlânâ -yı mûmaileyhsin tarafından hâlâ tahrîr ve resm -i kısmet namıyle akçe mutâlebesi teaddî oldı ğı ve bunda da‛vâsına mevâkıf fetvâ-yı şer‛ virdigini bildirüb hilâf -ı kanûn ve mugâyir fetvâ yı münif zarfından olvechile teaddi olunmak bâbında emr -i şerîf ricâ ve divân-ı hümâyûnum kaleminden kânûn -ı suâl olundukda tâife -i mesfûrın içlerinden biri mürd
82 oldukda veresesinden sağîr ve sağîre ve gâib ve gâibe olmayub cümle verese hazır ve kübâr olub kısmet taleb itmez iken hâlâ kısmet olunmayub resm -i kısmet talebiyle akçeleri alınmak içün kânûn üzre emr -i şerif yazıla gelmiştir deyü tahrîr olunmağla kânûn üzre amel olunmak içün yazılmışdır Gıyami Fî Evâsıt-ı (Ş) Sene 194 (Ağustos ortaları 1780) S.18 - B.63 Halebü’ş-şehbâ Kadîsına ve Azaz Kadîsına hüküm ki Huluvü’s-selâtinü’l-izâm Selametgiray sultan veled -i Kırım Giray hân zide ‛ulvuhu gelüb Kilis ve Haleb ve Uzeyr ve Maarra sancâkları ve Azaz ve gayri nâhiyelerde Halil nâm karye ve gayriden yetmiş dokuz bin altı yüz kırk yedi akçe bâ berât-ı şerîf-i alî şânımla mutasarrıf oldığı zeâmetinin bâş kalemi olub müşterekiyle kayd ve berâtına dâhil sâlefü’z -zikr Halil karyesiyle zeâmet-i mülhâkâtından yine A‛zaz nâhiyesine tâbi‛ Mezra‛a-i Mühit der-nezd-i karye-i Marih ve karye-i Seydin ve Hâleb sancâğında Maarret-i Mısriyyin nâhiyesine tâbi ‛ mezra‛-i Ulubarent ahâli-i Kefer Naslih ve Hulul nâhiyesine tâbi‛ karye-i Bel Hisar deyü mukayyed kurâ ve icmâllerine dâhil karyeler icmâllü zeâmet karyelerinden olub ve bu makûle icmâllü zeâmet karyeleri serbest olmak kanûn mukaddem olmağla vâki ‛ olan rüsüm-ı serbestiye ve sâir ba ‛d-ı hevâsına aherden bir-vecihle dâhl ve taarrûz olunmak icâb itmez iken mîr -i mîrân mütesellim ve voyvoda ve sûbaşı ve serdâr ve sâir ehl -i örf tâifesi taraflarından hilâf -ı defter-i hâkânî ve mugayir kanûn fuzûli müdâhale teaddî olunduğun inhâ ve men ‛ ve def‛ olunmak bâbında emr-i şerîfim sudûrini istid‛â ve defterhâne-i âmiremde mahfûz rûz namçe-i hümâyûn ve defter-i icmâle mürâcaat olundukda Azaz nâhiyesine tâbi ‛ ma‛a’r-rüsûm altı bin yüz doksan bir akçe yazar karye -i Halil ma‛ gayrihâ biriktirilüb otuz dört bin akçe zeâmet bir -icmâl ve yine Azaz nâhiyesine tâbi‛ dört bin akçe yazar mezra‛-i muhît der-nezd-i karye-i Marih ma‛ gayrihâ biriktirilülb on iki bin iki yüz altmış beş akçe an zeâmet deyü bir -icmâl ve yine Azaz nâhiyesine tâbi ‛ Seyrin nâm karyenin ma‛a’r-rüsûm on bir bin beş yüz akçe yazusu ndan beş bin beş yüz akçesi ifrâz ve ma‛ gayriden biriktirilüb yigirmi iki bin yedi yüz akçe zeâmet bir -icmâl ve Maarretün Mısriyyin nâhiyesine tâbi ‛ yigirmi bin akçe yazar mezra‛ -i Levar Hadid ahâli-i karye-i Kefer Nasih ve karye-i İblih ol dahi zeâmet bi r-icmâl ve Hulül nâhiyesine tâbi‛ ma‛a’r- rüsûm yedi bin sekiz yüz akçe yazar karye -i Belhisar ma‛ andan biriktirilüb otuz dört bin beş yüz iki akçe zeâmet bir icmâl ve icmâl evvelin iki bin altı
83 yüz ve icmâl-i sâninin on bir bin ve icmâl -i sâlisin dahî beş bin dokuz yüz doksan dokuz ve râbi‛in sekiz bin ve hâmisin on dört bin yedi yüz elli akçeleri mûma -ileyh Selamet Girây sultân zide ulvuhunun ve bâkileri müşterekleri kayıdlarında oldığı mestûr ve mukayyid ve divân-ı hümâyûnumdan kanûn -ı sûal olundukda defter-i hâkânîde mestûr karyeler ve icmâllerine dâhil kurâ icmâllü zeâmet karyelerinden olub ve bu makûle icmâllü zeâmet karyeleri serbest olmak kanûn -ı mugâyir olmağla rüsûm serbestiyesine ve sâir bâd-ı hevâsına hâriçden dahl ve taarûz olunmak mugâyir -i kanûndur deyü tahrîr olunmak defter-i hâkânî mûcebince kanûn üzere amel olumak içün emr -i şerîf yazılmışdır Musa Fî Evâsıt-ı (Ş) Sene 1194 (Ağustos ortaları 1780) S.18/19 - B.64 Haleb Vâlisine Maarre Kadîsına hüküm ki Kilis ve Haleb ve Aziz ve Ma ‛arre sancâklarında Azaz ve gayri nâhiyelerde Salsas nâm karye ve gayriden yetmiş dokuz bin üç yüz kırk yedi akçe zeâmet -i selâtîn-i cengiziyeden umdet-i selâtîn binişinân-ı asûde Selâmetgirâ-yı sultân veled Kırım Girây hân dâme uluvve berât-ı şerîfiyle mutasarrıf olub mûma-ileyhinin zeâmeti mülhakatında Ma‛arre nâhiyesine tâbi‛ Ka‛arrer bal ı(?) karyesinden hisse-i sâhib-i vakf dokuz yüz akçe hisse sâhib-i arz iki bin yüz akçe ve hisse -i vakf Ali Paşa yüz sekiz buçuk kırân üç bin altı yüz seksan akçe ve hisse -i vakf-ı Mehmed Cemaleddin Yusuf iki kırân ve iki kîrât min kırân dokuz yüz iki akçe ve hisse -i vakf-ı Cemaleddin Yusuf İbrahim bir kırân ve yedi kîrât min kırân beş yüz elli dokuz akçe ve hisse -i zeâmet on bin dokuz yüz akçe Ma‛arre sancâğında Kefertay nâhiyesine tâbi‛ mezra‛-i Tes‛in Dernezed ve karye-i Arh ve yine Ma‛arre nâhiyesine tâbi‛ Bilüs(?) karyesinden hisse -i sâhib-i arz otuz akçe hisse-i vakf Haremeyn-i şerîfeyn dört yüz akçe ve hisse -i vakf-ı belde üç yüz akçe ve hisse-i vakf-ı şeyh-i zâviye-i Şeyh Ahmed der-karye-i mir‛ât dört kırân bin yüz altmış dört akçe ve hisse-i vakf-ı evlâd-ı Muhiddin bin Osman bin Abdüsselam sekiz kırân iki bin yetmiş dört akçe ve üç bin üç yüz akçe hisse -i zeâmet olmak üzere defter -i hâkânîde mukayyed ve sâir müşterekleriyl e kayd ve berâtına dâhil olmağla mezbûrini ber -mûcebi defter-i hâkânî mûma-ileyhin tarafından müteayyin ademisi evkâf -ı mezbûre mütevellileri ve müşterekleriyle mezra ‛-i mezbûreyi dahi ancak müşterekleriyle zabt ve mûma-ileyhin berâtı yazusuna göre hisses ine âid mahsûl ve rüsûmı kanûn ve defter mûcebince ahz ve kabz murâd eyledikde ecânibden ba‛zı kimesneler müdâhale
84 eylediklerinden mukaddemâ ba‛de’l-inhâ ve’l-istid‛â mugâyir-i defter-i hâkânî aherin müdâhalesi men‛î bâbında emr-i alî ısdâr ve mahalline le de’t-tesyâr karyeteyn-i mezbûrteyn ile mezr‛a-i mezkûreden mâ-adâya müdâhale eylemekden keffiyed iken zikr olunan karyeler ile mezra ‛a-i bih defter-i hâkânîye mugâyir müdâhaleden memnû ‛ olmayûb gadr sevdâsında oldukların bu def ‛a tekrâr inhâ ve karyeteyn -i mezbûrteyn ber-mûceb defter-i hâkânî evkaf-ı mezkûre mütevellileri ve müşterekleriyle ve mezra ‛-i mezbûre dahi ancak müşterekleriyle mûma -ileyhin tarafından müta ‛ayyîn (S.19) ademisine zabt ve berâtı yazusına göre hissesine düşen mahsûl ve rüsûm kanûn ve defter mûcebince ahz ve kabz itdirilüb hilâf -ı defter-i hâkâni ve mugâyir-i kanûn âhirden bir ferdi fuzûlî müdâhale itdirilmeyüb men ‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ ve defter hâne -i âmiremde mahfüz rûz namçe -i hümâyûn ve defter-i icmâl ve mufassala mürâcaat olundukda Ma ‛arre nâhiyesine tâbi‛ elli yedi nefer reâyâ ile Mekrerbadi ve hâsıl -ı kısm mine’l-yevm on yedi kırân ve tahtında hınta ve şa ‛ir ve hums ve meltâb ve zeytûn rumânî mine’l -nısf İslâmî mine’l-hums bin beş yüz akçe hisse-i sâhib-i vakf dokuz yüz akçe el-öşr humsân mahsûl altı yüz otuz akçe ve mahsûl -i beyn ve sak-ı kısm mine’l-hams üç bin beş yüz akçe hisse -i sâhib-i arz iki bin yüz akçe el-öşr hamsân mahsûl altı yüz bin dört yüz akçe vakf -ı alî bâ sâbık sekiz buçuk kırân üç bin altı yüz seksan akçe ve hisse -i vakf-ı Mehmed Cemaleddin Yusuf iki kırân ve iki kırân min kırân dokuz yüz elli akçe hisse -i vakf-ı Cemaleddin Yusuf İbrahim bir kırân ve yedi kırân min kırân beş yüz elli dokuz akçe hisse -i zeâmet altı bin sekiz yüz on sekiz akçe el-öşr an-cümle mütehassıl an-hubûbât ve resm-i çift ve bennâk ve bâd -ı hevâ yekûn ma‛ gayrihâ hisse-i zeâmet ma‛a el-öşr an hubûbât ve öşr-i zeytûn ve öşr-i tîn ve fıstık ve rüsûm on bin dokuz akçe ve Kefertab nâhiyesine tâbi ‛ mezra‛-i tis‛în dernezd-i karye-i Arha hâsıl bin dört yüz akçe yazular ile defter -i mufassalda muharrir kalemiyle başka başka tahrîr ve defter -i icmâlde karye-i Keferbadi hisse-i timâr beş kırân ma‛a el-öşr ve rüsûm deyü yazu-yı mezkûresiyle tahrîr ve mezra ‛-i mezkûre ile biriktirilüb on iki bin üç yüz akçe yekûnundan on bin üç yüz akçesi ifrâz ve bir -icmâl ve yine Ma‛arre nâhiyesine tâbi‛ yikirmi sekiz nefer reâya ile karye -i Bilus hâsıl mine’l-öşr on iki kırân ve tahtında hınta ve şâ ‛ir ve mâl ve zeytûn rümmân ı mine’l-nısf ve İslâmî mine’l-hums bin akçe sâhib-i arz altı yüz akçe hisse-i vakf haremeynü’ş-şerîfeyn mahsûl alınur dört yüz akçe eşcârın kısm mine’l -hums beş yüz akçe hisse -i vakf belde ihmâs üç yüz akçe el-öşr humsan mahsûl alınur iki yüz hisse -i vakf şeyh-i zâviye-i şeyh Ahmed der-karye-i mer‛âyân dört kırân bin yüz altmış dört akçe hisse -i vakf olan
85 Muhiddin bir Osman bin Abdüsselam sekiz kırân iki bin yetmiş dört akçe el -öşr ancümle-i mahsûll an-hubûbât resm-i çift ve bennâk ve bâd-ı hevâ yekûn ma‛ gayrihâ elöşr an cümleten mütehâsıl ma ‛a eşcârın ve rüsûm ve bâd-ı hevâ üç bin üç yüz akçe yazu ile ol dahî defter-i mufassalda muharrer kalemiyle tahrîr ve defter -i icmâlde hâsıl ma‛a el-öşr ve rüsûm an-cümleten mütehâssıl deyü yazu -yı mezkûresiyle tahrîr ve bir -icmâl ve icmâl-i evvelin yedi bin altı yüz doksan ve icmâl -i sânînin sâbitlik iki bin üç yüz akçeleri mûma-ileyh Selamet Giray veled Kadîm Girây hân dâme ulvuhunun ve nâkısları müşterekleri kayıdlarında olmağla bu takdîrce ber -mûceb-i defter-i hâkânî karyeteyn-i mezbûreteyn hısâs-ı vakıfdan mâ-‛ada zeâmet tarafına ber-vech-i muharrer tahsîs kılınan mahsûl ve rüsûm ile mezra ‛-i mezkûre müşterekleriyle mûma -ileyh tarafından zabtı iktizâ iyledügin bi’l -fi‛l defter emîni olan Hasan dame mecdehü arz itmegin arz mûcebince amel olunmak içün yazılmışdır Hasan Fî Evâhir-i (Ş) Sene 194 (Ağustos sonları 1780) S.19 - B.65 Haleb Vâlisine hüküm ki Medine-i mezbûre sükkânından Seyyid Halil zîde şerefe gelüb bundan kimesneye vaz‛ ve hareketi olmayub teaddî olunmak icâb itmez iken yine kazâ -i mezbûrdan Tefsile nâm hatûn bunun sinin -i mütenakkil mülâf oldığı bir bâb menzilde mezbûrenin rub‛ hissesi olmağla mezbûre zuhûr ve ziyâde mütâlebeleriyle nizâ ‛a tasaddî ve bundan akdem Asitâne-i alîyemde murâfaa-ı şer‛ olduklarında şer‛an bir nesne lüzûm gelmeyüb ve mahallinde şer ‛le mürâfaaya râzı iken mezbûre Kemâl -i temerrüdünden naşi mahallinde mürâfaa dâhil olmayub mücerred tekdîr kasdıyla vâlî tarafından üzerine mübâşir ta ‛yîn ve mürâfaa şer‛-i şerîf olduklarında mezbûre müddeâsın veche şer‛î üzre isbât idemeyüb ahret -i mübâşir-i şer‛â temerrüdhâ lâzım gelmez iken yüz doksan senesinde bozmak üzere ahz ve habs ve dürlü cevr ve ezâ ile cevren ve kahren bin guruş mütecâviz akçesini alur gadr ve taaddî iyledügin ve bu bâbda da‛vâsına mevâkıf Şeyhü’l-islâmın fetvâ-yı şerifesi oldugın bildürib fetvâ -yı şerîfesi mûcebince şer‛le görilüb alıverilüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ iyledügi âcilen mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Eşref Fî Evâil-i (Ş) Sene 194 (ağustos başları 1780) S.20 - B.66
86 Azaz Kadîsına ki Mülk-i şeyh Mehmed bin Kasım bin Şeyh Abbuş evlâdından olan Şeyh Ömer nâm kimesne gelüb Kilis sancâğının Azaz nâhiyesinin Paşa Halis karyesinden hâsıl mine’ş-şeb‛a mahsûlinden hisse-i mülk Mehmed bin Kas ım bin şeyh Evyese tahsîs kılınan beş kîrâtın sülüsi hassa -i hûmâyûn hissesi ve sülüsânı Mehmed bin Kasım bin Şeyh Evyes mülki olmağla bu mezbûr Mehmed evlâdından olub karye -i mezbûrenin mahsûlinde ber-mûceb defter-i hâkânî mülk-i mezbûr tarafına âid olan mahsûli kânûn ve zimmet mûcebince ahz kabz itmek murâd eyledigin dâhil olunmak icâb itmiş iken hass-i hümâyûn tarafından kuyûd olanlar hassa tarafına aid olan hisse ile rüsümâtı ahz ve kabza kanâat itmeyüb ziyâdeye tecâviz ile mülk -i mezbûr tarafına âid ol an mahsûle dahî hilâf-ı defter-i hâkânî ve mugâyîr kanûn fuzûlî müdâhale ve kâh cüz ‛î nesne teklifiyle arz-ı irâdesinden olduğın bildirüb sâbıkü’l -zikr kisbemi(?) ber-mûceb defter-i hâkânî zimmet-i hâkânî havvâs-ı hümâyûn ve mülk-i mezbûr mutasarrıfları ta rafından zabt ve herkesin hissesine âid olan mahsûl ve rüsüm kanûn ve zimmet mûcebince ahz ve kabz itdirilüb hass-i mezbûr kanûnlarını ziyâdeye tecâviz ile bunun hissesine isabet iden mahsûl bir dürlü vâcib ve ta ‛rîfin itdirilmemek bâbından hükm-ü hümâyûnum ricâ ve defterhâne-i âmiremde mahfûz defter -i icmâl ve mufassal ve defter -i evkâfa mürâcaat olundukda Azaz Azaz nâhiyesine tâbi ‛ mülk Şeyh Mehmed bin Şeyh Kasım bin Şeyh Evyes el-müntekil ile bâ reşâü’ş-şer‛î(?) min ebniye deyü yaz ıldıgı mahallde an karye-i Belhabes tâbi‛ Azaz hisse on beş kîrât yedi bin iki yüz akçe zikr olunan hisenin mülkini teftîş olunduğın kable’l -fâsih(?) ve ba‛d-ı ganem elli nefer olan mülkiyet üzere tasarruf oluna geldükine a‛yân-ı vilâyet-i şehbâdan idüb ve defterlerde mukayyid o lmağın defter-i cedîde kayd olundı deyü defter evkâfına muharrer kalmayla tahrîr ve yine Azaz nâhiyesine tâbi‛ yüz kırk beş nefer reâya ile karye -i Melhas hâsıl kassâm mine’s -seb‛a ve tahmet ve hınat ve şaîr ve mâl -i zayi‛i ma‛ resm-i bostân ve harâcü’l-kürûm kırk sekiz bin akçe yazusından hisse -i vakfına Sarı Mehmed Bektâşü’l -harâmî üç kîrât altı bin akçe hisse-i mülk Mehmed bin Kasım bin Şeyh Evyes on beş kîrât otuz bin akçe hisse-i vakf Hace Fethullah bin Hemmedü’l -Mar‛aşî üç kîrât altı bin akçe hisse -i mîr semen altı bin akçeü’l-öşr an-hisse-i vakf mülk-i sülüs mahsûl otuz ve resm -i çift yekûn ma‛gayre hisse-i mîrî ma‛ü’l-öşr an ve rüsûm-ı ark yigirmi dört bin altı yüz altmış sekiz akçe yazu ile defter-i mufassalda muharrer kılmayla tahrîr ve defter -i icmâlin karye-i mezbûre hisse-i mîrî semen ma‛ü’l-öşr ve rüsûm ve bâd-ı hevâ deyü on yedi bennâk dört yüz on üç akçe yazu ile havvâs -ı hümâyûn-ı mülhakâtından olmak üzere tahrîr ve
87 defter olmağla bu takrîrce ber -mûceb defter-i hâkanî karye-i mezbûrenin kassâm mine’s-seb‛a mahsûlinden hisse-i mülk Mehmed bin Kasım bin Şeyh Evyese taksîm kılarak on beş kîrâtın sülüsü hisse -i havâs-ı hümâyûn ve sülüsânı mülk -i mezbûr mutasarrıfları taraflarından zâtî iktizâ eyledigin bi’d-def‛aat defter emîni olan Hasan zîde mecdehu arz ve divân-ı hümâyûnumdan fuzûli sûal olundukda Melhas karyesinin hâsıl kısım mine’l-seb‛a mahsûlin hisse-i mülk-i Mehmed bin Kasım bin Şeyh Evyes tahsîs kılınan on beş kîrâtın sülüsi hisse -i hümâyûn ve sülüsüni mülk -i mezbûr mutasarrıfları taraflarından ahz ve kabz itdirilmek mufassal defter -i hâkanî ve mevâkıf-ı kanûndan kuyûtdan deyü tahrîr olmağla emîn mûma -ileyhin arz mûcebince amel olunmak içün emr-i şerîf yazılmışdır Vahid Fî Evâil-i (N) Sene 1194 (Ağustos sonu – Eylül başı 1780) S.20 - B.67 Haleb Mollasına hüküm ki Medîne-i Haleb sükkânından sâdât -ı kirâmdan Seyyid Ahmed zîde şerefehu gelüb bu sahîhü’n-neseb sadât-ı kirâmdan olub isbât -ı neseb eylediğine İstanbul kazâsından yedinde ma ‛mûl bih hücceti olub hilâf -ı kanûn-ı mükerrer senet i‛tâsıyle teaddî olunmak iktizâ itmez iken hâlâ Medîne -i mezbûrede nâkibü’l-eşraf kâimâkâmı olan kimesne yedinde olan hüccete âdem -i i‛tibârla tekrar tarafından sened-i i‛tâsı dâiyesiyle hilâf-ı kanûn teaddîden ve müdâhaleden hali olunmadığın ve bu bâbda da‛vâsına mutâbık fetvâ-yı şerîfe virildügin bildirüb yedinde olan fetvâ -yı şerîfe ve sâdât hücceti mûcebince amel olunub hilâf -ı kanûn ve muğayir-i hüccet ve fetvâ-yı şerîfe mükerrer i‛tâsıyle teaddîden müdâhale ve teaddîsin men ‛ ve def‛ olunmak bâbında emr-i şerîfim sudûrini istid‛â ve divân-ı hümâyûnum kaleminden kanûnu suâl olundukda mezkûr Seyyid Ahmed sahîhü’n -neseb eyledigine İstanbul kazâsından ma‛mûl bih hüccet ve temessükü var ise nak ıbü’l-eşrâf kâimakâmı tarafından müdâhale olub mugâyir-i kânûn olduğu tahrîr olunmağla kanûn üzere amel olunmak bâbında kanûn üzere yazılmışdır. Fî Evâsıt-ı (B) Sene 194 (Ağustos ortaları 1780) S.20 - B.68 Haleb Vâlisi Vezîre ve Mollasına hüküm ki Haleb mütemekkinlerinden Karen veled Yosgos nâm zımmî arzuhâl idüb bundan karındaşı Keşiş Abdulmesih nâm zımmî yüz doksan senesine mürd oldukda ebnâda
88 asîtânede bulunduğundan karındaşı mürd -ü mesfûrun on beş kiselikden mütecâviz emvâl ve eşyasını yine medîne -i mezbûr mütemekkin Keşîş Karil veled Karyo nâm zımmî ile Keşiş Abdullah ve led Karyo beraber eyledikde ve hakk arsiyesini hilâf -ı şer‛-i şerîf akl ve bel‛ itmeleriyle bu dahî mesfûrlardan taleb eyledigin muayyen kesirelere istinâden cebren ve kerhen buna yüz guruşdan i ‛tâ ve yedînden cihet-i ahz ve ziyâde gadr iyledükden ve bu bâ bda da‛vâsına mevâkıf Şeyhü’l-islâmdan fetvâ-yı şerîfe virilmegin ve tarafından (boş) nâm kimesneyi vekil iyledügin bildirüb mahallinde şer ‛le görilüb hakk-ı erba‛sı heresesi vekîl- mezbûr alıverilüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm-ü hümâyun ricâ itmegin mahallinde şer‛le görilmek içün yazılmışdır (…) Fi Evâsıt-ı (L) Sene 194 ( Ekim ortaları 1780) S.21 - B.69 Haleb Vâlisi Vezîrim Abdi Paşaya ve Mollasına hüküm ki Sen ki vezîr-i müşârün-ilehsin kuyûd-ı kadîm-i alîyeme vârid olan tahrîrâtında bundan akdem sen Ayntabda iken Halebin bağçeleri kurbunda bir aded karbânın emvâl ve eşyâsı gâret alınub ashâb hukûk keyfîyet -i ahbâr ile eşyâ-yı maksûbelerinin tahsîli istid‛âsıyle tarafın arz-u hâl takdîm itmekden nâşi Kilis mütesellimi Kürd Mehmed zîde kudrehuye te’kîd buyuruldu tahrîr ve adamlar ta’yîn eylediginde Gavur dağında olan Ekrâddan mukaddem gasb olunan eşyâ zâhire ihrâc ve bir mıkdârı Halebe celb ve lede’s-subûd ashâbına teslîm ve kusûrı dahî tahsil olunmak üzere olmağla vürûd iden eşyânın defter ve i‛lâmı Der-alîyeme tesyîr olunduğu derc ve bast olunmuş sen ki vezîr -i müşârün-ileyhsin garet olunub ba ‛dehu zâhire ihrâc olunan e şyâdan mâ-adâsı her kimlerin zimmetinde ise ma ‛rifetin ve ma‛rifet-i şer‛le zâhire ihrâc ve ashâb ına redd ve teslîm olunmak fermânım olunmağın imdi zemân -ı me‛adelet nişân-ı mülükânemde kimesnenin emvâline itâle -i dest-i taarruz ve gasb olunmasına bir dürlü rızâ -yı şâhânem olmadığı cihetden gâret olunan eşyâdan kusûr kalanın dahî bi’t -taharrî zâhire ihrâcıyle ashâbına reddî matlûb-ı hüsrevanem oldığı ma‛lûmun oldıkda ber-minvâl-i muharrer mahall-i merkûmda karbân-ı mezbûrdan garet ve bâdehu zâhire ihrâc olunan eşyâdan mâ-adâsı dahî her kimin zimmetlerinde ise ma ‛rifetin ve ma‛rifet-i şer‛le alâ eyyi-hâl temâmen ve kâmilen zâhire ihrâc v e ba‛de’s-sübût ashâbına redd ve teslîm birle icrâ -yı hakka ihtimâm ve dikkat ve tenfîz -i emr-i şerîfe mübâderet ve bu vesile ile şekâvet -i merkûmda alâkası olmayan bi cürûm mukavelesine dahî mugâyir -i rızâ taarrûz ve teaddîden hazer ve mücânebet olunmak b âbında fermân-ı alîşân yazılmışdır
89 Fî Evâsıt-ı (L) Sene 1194 ( Ekim ortaları 1780)
S.21 - B.70 Haleb Vâlisi Vezîre ve Haleb K adîsına hüküm ki Dergâh-ı muallâm gereklülerinden Alî zîde mecdehu gelüb mûma -ileyhin Haleb sâkinlerinden Delibaşı Salim Ağa dimek le ma‛rûf kimesne zimmetinin bin yüz doksan üç senesinden berü bin altı yüz otuz guruş alacak hakkı olub vaktiyle taleb ve almak isterken dürlü illet ve bahâne ile bir vecihle şer ‛î olan muhâlefet ve itâ -yı hakk arzınla irâdesinde olduğın ve mûma -ileyh tarafına Hacı Mehmed nâm kimesne vekîl eyledigin bildirüb şer‛le görilüb mezbûrun zimmetinde olan ol m ıkdâr guruş alacak hakkı temâmen tahsîl ve vekîl mûma -ileyhe alıverilüb taallül ve muhâlefet itdirmeyüb icrâ -yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ eyledigi acilen mahallinde şer‛le görülmek içün emr-i şerîf yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (L) Sene 1194 ( Ekim ortaları 1780) Der-kenâr: Tekrâr emir yazılmışdır Fî Evâil-i (RA) Sene 94 (Mart başları – ortaları 1780) S.21 - B.71 Haleb Kadîsına hüküm ki Haleb kasabasına tabi‛ Saide ve Tesbat ve Tel Irak nâm karyelerin ahâlileri gelüb Haleb sükkânından Hacı Ahmed nâm kimesneden bin yüz doksan (boş) senesine istikrâz iyledükleri akçe beher sene üzerlerine devr -i şer‛î ve’l-izâm rıbh olunmuş degiller ise iken murabaha nâmıyle katî vâfir ahçelerin ahz ve zimmetlerinde olan asıl mâl dahî defâten edâya bir dürlü kudretleri olmayub tedrîc ve taksît ile virmekle râhiler iken müta‛yîn itmeyüb def‛âten taleb ahz ve habs teklîfi ile teaddî ve rencideden halli olmadıkların inhâ ve inâyet -i istid‛â ve şurûtu suâl olundığın bâlâda mezkûr kurâ ahâlilerinin ve zimmetlerinden istikrâz iyledükleri akçe beher sene üzerlerine devr -i şer‛î ve ilzâm-ı rıbh olmuş degil ise mezbûr murabaha namıyle hakları alınmayub ve eger devr-i şer‛î ilzâm rıbh olunmuş ise dahî senede onu on bir buçuk ziyâde murâbahaya ruhsat virilmemekle devr -i şer‛î ilzâm rıbh olunan senelerde ona on bir buçuk ziyâde ve devr-i şer‛î ve ilzâm rıbh olunan senelerden murabaha nâmıyle alınan akçe asıl mâl hâli ve ba‛zı ve rıbh kılan deynlerin def ‛âten edâya adem-i kudretleri şer‛en sâbit olur ise bu makûle def‛âten edâya deyn adem -i kudretleri sâbit olan merbûtun taksîd-i şer‛î ile edâ-yı deyn iylemesiçün musahhih fermân -ı alî sudûriyle
90 divân-ı hümâyûnum tarafından emr-i şerîf yazıyla geldigi tahrîr olunmağla veche meşrûh üzere amel olunmak bâbında fermân -ı alîşân yazılmışdır Nesimi Fî Evâsıt-ı (L) Sene 194 (Ekim ortaları 1780) S.21 - B.72 Haleb Mollasına hüküm ki Haleb tüccârlarından Es-seyyid Hasan zîde şerefe gelüb Haleb sükkânlarından Hacı Ömer nâm kimesne ile Hana Antoni ve Patos oğlu Antoni nâm zımmiler zuhûr ve birbirlerinden iddiâ-yı hukûk tasaddî eylediklerinde sen ki mevlâna-yı mûma-ileyhsin huzûrunda murâfaa-i şer‛ olduklarında müddeâlarına veche şer ‛î üzere isbâta kâdir olmadıklarında mezkûr ile mesfûrlar bilâ- yedine muârazadan men ‛ olunduklarında tarafından def‛a mahsûl nâmıyle akçe talebiyle hilâf -ı şer‛î şerîf teaddî olunduğın bildirüb hilâf-ı şer‛-i şerîf ol vechile teaddî olunmamak bâbında emr -i şerîfim ricâ ve süâl olundukda birbirlerüne iddiâ -yı hukûka tasaddî idüb hîn -i mürâfa‛ada müddeânın şeren hakkı sâbit olmayan deâviden mugâyir şer ‛-i enver def‛a mahsûl nâmıyle kadî-i belde tarafında akçe mütâlebesiyle teaddî itdirilmek içün verilan kanûn-ı şerîfe mûcebince divân-ı hümâyûnumda emr-i alî virile gelmişdir deyü tahrîr olunmağla vech i meşrûh üzere amel olunmak içün yazılmışdır Sabri Fî Evâhir-i (L) Sene 194 (Ekim sonları 1780) S.21 - B.73 Antakya Kadîsına ve husûs-ı atîye ocak tarafından mübâş ir ta‛yîn olunan (boş) zîde kadrehuya hüküm ki Şâm-ı şerîf ehâlisinden sâdât -ı kirâmdan Es-seyyid Eş-şeyh Mustafa zîde şerefehu gelüb şeyh-i mûma-ileyh Şâm-ı şerîfden metfûm ashâb -ı kirâmdan elvâhiderdâr radiyallahu anhum türbedârı ve cami ‛-i şerîfin hayrât berât-ı şerîfemle imâm ve hatîbi olub ba‛zı umûr ve mahsûsı ru’yet içün bin yüz doksan senesinde Asitâne-yi alîyeme râhî oldukdaı Şâm -ı şerîfde ol hinde Yeniçeri zâbiti olan Ali Ağa dimekle ma‛rûf kimesne birleri adem -i şikâyet içün gidersin deyü mûma -ileyhi ol yevm iâde birle bi-vech-i şer‛î ve bilâ- mûceb darb-ı şedîd ile darb ve vaz‛-ı zindân idüb mevcût olan nevâbih-i râhiyesini gasb ve garet itmekle mûma -ileyh dahî Şam vâlisinin tahrîrâtıyla bir-takrîb Asitâne-i aliyeme vürûd ve inâyed -i istid‛â eyledigde sadrazamm huzûrunda terâfu içün merkûmun Asitâne-i alîyeme ve ihzârı bâbında emr -i şerîfim
91 sâdır olmuşiken kuvvet -i mâliye ve ba‛zı kimesnlere istinâdı sebebiyle mümkin olmayub üç seneden berü vatân -ı asliyesine şehzan gitmeyüb iyâl ve ehlileri ol t arafda perîşânü’l-hâl ve kendüsü bu cânibde sefîl ve segerdân ve bî -hâl oldugundan gayrı câmi‛-i şerîf ve türbe-i latîf-i mezbûrda olan hidmet -i mu‛assal kaldığın inhâ ve sadr-r a‛zâm huzûrunda tarafıü’ş-şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak içün merkûmun Asitâne-i aliyeme ihsârı bâbında emr -i şerîfim sudûrini istid‛â ve mûma-ileyh emr-i şerîfim Şeyh Mustafa zîde şerefehumun Der-alîyeme ihzârını istid‛âeyledigi sâbıka Şam-ı şerîf yeniçeri zâbiti Turnacı başı Seyyid Ali el -yevm Antakyade ikâmet üzere olduguna binaen ol-cânibde emr-i şerîfim sudûrunu bi’l-fi‛l dergâh-ı muallâm yeniçeri ağası olan Süleyman Ağa dâme ulvuhu i ‛lâm itmekle merkûmun ala eyyi -hâl Asitâne-i alîyeme ihzârı matlûb olduğuna binâen ocak tarafından kâr güzâr ve râkîkâr mübâşir ta’yîni ile Asitâne-i alîyeme ihzârı bâbına fermân -ı alîşân yazılmışdır Hanifi Fî Evâil-i (M) Sene 194 (Ocak başları – ortaları 1780) S.22 - B.74 Haleb Vâlisine ve Haleb Mollasına hüküm ki Ali bin Mehmed zîde kudrehu gelüb bu Medine -i Halebü’ş-şehbâda Belkusa nâm mahallde vâki‛ Üzüm hânı dimekle ma‛rûf vakıfının mütevellisi olub ve han -ı mezbûr derûnundan kadîmden berü askeri tâifesi sâkin ve nüzûl idegelmiş dekil iken ahd-i karinden berü Deli başı neferâtı hilâf -ı şer‛î şerîf ve mukayir-i fermân cebren nuzûl ve ol vecihle hân -ı mezbûrun harâb ve irâdının dâhi külli kesr ve noksân terettübine bâis ve bâdi oldukların mütevelli -i sâbık Mustafa mukaddemâ bâ -arzuhâl inhâ ve fî-mâ-bâ‛d hân-ı mezbûra neferât mezbûre misüllü neferât indirilmemesin istid‛â eyledigde hân-ı mezbûre kadîmden berü askerî tâifesi nüzûl idegelmiş değil ise kadîme mugâyir rencide ve teaddîleri men ‛ ve def‛ olunmak içün bin yüz yetmi ş dokuz Evâsıt-ı saferinde târîhiyle müverreh hüdâvândigâr -ı sâbık zâmânında sudûr iden emr -i alî mûcebiyle men‛ ve def‛ ve hân-ı mezbûrın kapusuna ma ‛rifet-i şer‛le zincir vaz‛ olmuş iken mezbûr bu esnâda hilâf emr -i alî ve mugâyir-i kadîm fuzûli duhûl ve odalarının kapularında şikest ve derûnlarında mevcût eşâyı itlâf ve mazarrâtda kâide cesâret eylediklerin bildirüb mukaddemâ sâdı r olan emr-i alî mûcebiyle bu def ‛a dahî müceddeden emr-i şerîfim sudûrunu istid ‛â ve divân-ı hümâyûnûmdan mahfûz kuyûd -ı ahkâma müracaat olundukda Haleb Beglerbegisine ve kadîsına hitâben târîh -i merkûmda emr-i şerîf verildigi mestûr ve mukayyed def ‛a merkûmdan mufassalan
92 lede’s-süâl hân-ı merkûm
kadîmden berü asker -i tâifesi nuzûl idegelmiş degil ise
mugâyir-i kadîm teaddîlerinin men ‛i içüm emr-i şerîf-i mezkûr sudûr itmiş olmağla mütevelli-i merkûmun inhâ ve vâki ‛ mütâlibinde olunduğu sûretde mugâyir-i kadîm bilâ- kayd vâki‛ olan teaddîlerinin men‛içün şer‛e havâle ilee emr-i şerîf i‛tâsı iktizâ eyledigi tahrîr olunmağla mukaddemâ olan emr -i şerîf mûcebince amel olunmak içün yazılmışdır. Sami Fî Evâsıt-ı (ZA) Sene 1194 (Kasım başları - ortaları 1780) S.22 - B.75 Haleb Vâlisine ve Haleb Monlasına hüküm ki Es-seyyid Şeyh Mehmed nâm kimesne gelüb bu Medîne -i Halebü’ş-şehbada Ba Kufusı nâm mahalde vâki ‛ hân tahîn derûnına merkeb hamallığı ve kârkesb(?) ile meşgûl olub aherden bir -vechile dahl ve taarrûz olu nmak icâb itmez iken ashâb ığrâzdan ba‛zı kimesneler fuzûlî tagallüben müdâhale ve gadr külli sevdâsında oldukların ve bu bâbda da ‛vâsına müdâhil Şeyhü’l-islâmıda fetvâ-yı şerîfesi olmağın bildirüb ber-mûceb fetvâ-yı şerîfe idüb şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr-i şerîfim ricâ eyledikde ecilden mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Sami Fî Evâsıt-ı (ZA) Sene 1194 (Kasım başları - ortaları 1780) S.22 - B.76 Haleb Vâlisine ve Haleb Mollasına hüküm ki Medîne-i Halebde vâki‛ Nakş-bendî tekyesinin tekye nişîni olan Hilmi ibn -i Mehmed Nakş-bendî zîde savabahu gelüb Medîne -i Haleb derûnunda ceryân iden hark -ı kebîrin suyundan bi-hakk-ı kadîmden berü bunun tekyesine virilmeyüb su hârî ve şirb ve intifâ‛ idegelmişler iken ba‛zıları kadîm-i mugâyir tekye-i merkûme ceryân itdirmeziz deyü hilâf-ı şer‛-i şerîf-i müdâhale ve teaddîden hâli olmadıkları mukaddemâ inhâ ve ceryânına mahalinde olunmamak bâbında emr -i şerîf ricâ eyledigde mahallinde şer‛le görilmek içün işbu sene-i mübâreke evâil cemâziye’l -ahîrinde emr-i şerîf sâdır olub iken mâh’-ı mezbûrın tekye-i mezbûrda cereyân iden sened -i şer‛îye münâsebeti olmayub nizâ‛-ı müveddî olmağla günden berü yine Medîne -i Halebde vâki‛ mütevefa Hüsrev Paşa cami‛-i şerîfinin vakf suyuna kifâyetinden azîr ve intifâ ‛ından ârî fazlası olmağla icâbet (…) ve senevî vakf -ı mezbûre on beş guruş mevâcibe virmek üzere Halebde sâkin-i vakf-ı merkûmun mütevelli ve tahkîki Âdemi zâde İbn -i Halil zîde
93 kudrehu ma‛lûmu’l-mikdâr sevâbın tekye -i merkûm ceryânına (…) müş ‛ar yedine temessük bi-taraf-ı şer‛îden cihet-i şer‛iye i‛tâ olunub ol vechile ceryân ına müdâhale olunmak icâb itmez iken ashâb -ı ağrâzdan ba‛zı kimesneler hilâf-ı şer‛-i şerîf-i ve mugâyir cihet-i şer‛iye üzerinden hâli olmad ıkları bildirüb mezbûrların ol vechile ola n şerâhle ve teaddîleri men ‛ ve def‛ olunmak bâbında emr-i şerîf ricâ eyledigi ecilden mahallinde şer‛le görilmek içün yazılmışdır Fî Evâil-i (Z) Sene 194 ( Kasım sonları – Aralık başları 1780) S.22 - B.77 Haleb Vâlisine ve Haleb K adîsına ve hâlâ Haleb yen içeri zâbiti ve serdârı olan Tor Naci Paşa Ebu Bekir zîde mecdehuya hüküm ki Medîne-i Halebde vâki‛ dükkânın ta‛bîr olunur kulluk akçesi ez kadîm cânib ocağı edâsı lâzıme-i halden olan serârlık câizesi bakâyası olarak mûma -ileyh Ebu Bekirin zimmetinde Kili tlü ocak mâlı olmağla bundan akdem ocakdan gönderilen kul çavuşu lede’v-vürûd bakâyayı matlûb eylediginde kemâl-i da‛vet ve huşûnetinden Paşa Naci ocağa iki aylık güzeşte kulluk akçesi serdârlık câizesi virecegim var deyü illet ve mübâşiri tehî avdet itdirmekle mûma-ileyh Ebu Bekirin Haleb zâbiti oldığı tarihden berü ocak tarafına edâ ve irsâl eyledigi kulluk akçesi ve serdârlık câizeleri tenbih olundukda işbu sene-i mübâreke sağîrü’l-hayrî gâibine gelince zimmetde on iki aylık kulluk akçesi ve serdârlık câ izesi oldığu defterlerden müstebân ve tahsîl icâb itmegin sen ki vezîr-i müşâr ve Mevlânâ-yı mûma-ileyhâsın kayd-ı kadîmi üzere gerek kulluk akçesi gerekse serdârlık câizesi emr virdigi on iki aylık hesâbı üzre temâmen tahsîl ve ocakdan kabzına me’mûr -ı mübâşire teslîm ve irsâli sarf -ı cânîb-i himmet olunmak bâbında sana hitâben fermân olunmağın işbu emr -i şerîf ısdâr ve ihdâr ve (boş) mübâşeretle irsâl olunmuşdur imdi sen ki müşâr ve Mevlânâ -yı mûma-ileyhâsın mûmaileyhin zimmetinde on iki aylık güzeşte ku lluk akçesi ve serdârlık câizesi olundığı sâhîh ve bu bâbda keşrini ihtiâr eyledigi vâki‛ iddügi ma‛lûmunuz oldu ğun ve ihtimâmınız ve mübâşir mûma-ileyh ma‛rifetle bi-eyyi veche veche kân-ı kayd-ı kadîmi üzere temâmen tahsîl ve cânib ocağa irsâle müşâyir h immet veyâhûd illet ve ocağın irâdının te’hîren ve ta‛tîline bâdî olduğuçün kendüsi kal‛a bend ve mâl ve e şyâsı fürûhat ile tahsîl ve vücûhla tekdîr olunacağın efhâm iyleyesiz ve sen ki sâbıkâ mûma -ileyhsin senden zabtını ve ocağa gönderdigün mâhiyyelerin tarihleri mazbût iken inkâra ibtidât eyledigin (…) şân zâbitân olmayub ve kulluk akçesi ve serdârlık câizesi ocak mâlı olmağla bir kimesnede kalmadığı ve senden mukaddemâ bu husûs içün ihzâr ve ısdâr
94 olunduğın ma‛lûmun olmağla imdi emr-i alî ve ocak mektûbu vürûdunda zimmetinde olan on iki aylık güzeşte kulluk akçesini ve serdârlık câizesini kayd -ı kadîmi üzere kabzına me’mûre temâmen teslîm ve irsâli mübâderet ve eyn ve taallül ile avk ve ve tahyîr ve mazhar itâb pad -işahânem olmakdan tevekkî ve mücânebet iyleyesin deyü bi’l-fi‛l dergâh-ı muallâm yeniçerileri ağası olan iftihârü’l -imrâ’ ve’l-ekâbir Süleyman Ağa dâme uluvve tarafından mühürlü mektûb virilmekle senki vezîr -i müşârün-ileyhsin veche meşrûh üzere amel olunmak bâbında fermân -ı alîşân yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (M) Sene 1195 (Ocak başları – ortaları 1781) S.23 - B.78 Azaz ve Kilis sancakları ilhâkıyle hâlâ Haleb Begler begisi olan Osman dâme ikbâlehuya hüküm ki Sadr-ı a‛zâm mektûbi hulefâsından olub sadr-ı a‛zâm esbâk mühürdârı olan Mehmed Arif zîde mecdehu gelüb havâs-ı hümâyûnumdan Maarretün-Mısrin mukataası tâbi‛inden (silik) mahsûbundan olunan emvâlden kabz ına müta‛yîn ademisinden kasaba-i merkûme ehâlisinden ma ‛lûmü’l-esâmî kimesneler bin beş yüz guruş istidân e ve meblağ-ı merkûmı bin yüz doksan iki senesi harman vakti duhûline edâ itmek üzere mütearrir olduklarını nâtik ademisi merkûmun yedine bir kıt‛a numûzî hüccet-i şer‛ine i‛tâ idüb külli ehâli-i merkûmun ba‛z kesâna duyûn-ı kesîreleri olunduğında meblağ-ı merkûmı vakt-ı muayinde edâ itmeyüb sene-i atîye kalub olvechile mûma -ileyhe ve cânib-i mîrîye hasâratı müeddî bir keyfîyet olacağı aşîkâr o lduğuna binâen duyûn-ı sâirelerinden akall hüccet-i merkûmede isimleri mestûr kimesnelerden meblağ -ı mezbûr muktezâ-yı taahhüdleri üzere ala eyyi -hâl kabz ve tarafından müteayyin ademisine bilâkusûr teslîm birle ihkâk-ı hakk olunması muka rrer istid‛â ve veche meşrûh üzere amel olunmak içün sene-i mezbûre Evâil-i cemâziye’l-evvelinde sâdır olan emr -i şerîf mahallinde lede’l-vürûd tenfîz ve icrâsı münkün olmayub ve meblağ-ı mezbûr aherden rıbhla istidâne olunmuş olduğından yevmen fe yevmen murabahası aslî mâl üzerine zamm olunarak duyûn-ı kesîreye girifdâr olacağı zâhir olunmağla te’kîd ve istic‛âli hâvî yine sene-i mezbûre Evâsıt-ı zi’l-ka‛desinde tekrâr emr-i şerîfim sâdır oldukda fakat dört yüz elli guruşı edâ ve bâkisi doksan üç senesi vakt -ı harmânında ve nısfı aherin dahi sene-i atîyede eda ideriz deyü imrâr -ı vakt ile edâdan imtinâ ‛ ve ol vechile enfâl emr-i alî mümkin olmadığı cihetinden mukaddemâ s âdır olan emr-i şerîfim mûcebince bâkî kalan meblağ-ı mezbûr bi-eyyi hâlin min gayr-i noksan tahsîl ve tarafından kabz -ı mühûre aluvirilmek içün sâ bıkâ Haleb vâlisine ve Haleb kad îsına ve Antakya serârına
95 hitâben doksan üç senesi evâil -i şa‛bânında isticâli hâvî tekrâr emr-i şerîfim sâdır olmuşiken kemâl-i taattür ve temerrüdlerinden nâşi muayyen kesîrelerine istinâden bâki kalan bin elli guruş edâdan imtina‛ mükedderü’l-hâl olmağla mukaddemâ sâdır olan emr-i şerîfim mûcebince meblağ -ı mezbûr bi-eyyi hâlin tahsîl ve kabzına me’mûre edâ ve teslim itdirilmek üzere ledi edâ-i şer‛en kapudân ma‛ru’lneb‛ mukaddemâ sâdır olan emr-i şerîf mûcebince amel olunmak içün sene-i mazîye cemâziye’l-âhiresinde dahî sâdır olan emr-i şerîfim yine dergâh-ı muallâm kapucıbaşıl arından Antakya a‛yânı Fethullah dâme mecdehu ma ‛rifetiyle tahsîl olunan dört yüz elli guru şu irsâl ve ma‛dası dahî tes‛ir iktizâ eyledikde reâyada kendü alacağı dahî olmak mürasebesiyle hüccette mestûr meblağ için kendi ismine ehâliden temessük ahz
ve kabz tastirinden bu dahî
tekrar sâbık Haleb kadîsının kethûdâsını tevkîl birle muktezi olan meblağ-ı merkûmu mütâlebe eyledigde ehâli zimmetindir deyü cevâp ve senedâtını dahî virilüb tehir-i desti avdet ve güna gun kisb-i sârih ile mürâfaa ve ibtâl-i hakk ve gadr-ı külli eyledigin inhâ inhâ ve gayrı ez-teslim bâkî kalan bin elli guruş hakkı ehâli zimmetlerinde misir deyü mûma-ileyhtemi kalmıştır ta‛yîn olunan mübâşir ma‛rifetiyle lede’t-taahîh ala-eyyi hâl icâb idenlerden idenlerden tahsîl ve eger bu def ‛a dahî meblağ-ı mezbûr ehâli zimmetlerinde olub edâda taallül ve muhâlefet itdirirler ise li-eclel
müdâfaa
taraflarından meblağ-ı mezbûri edâ itdirüb vekîl-i şer‛îleri ve eger kapucı başı mûma ileyhâ zimmetinde olub edâda muhâlefe t ider ise kapucıbaşı mûma-ileyhden dersâdetime ihzâr olunmak bâbında sana hitâben mücerr d emr-i şerifim sadûrunu istid‛a divân-ı hümâyûnum mahfûz kuyûd ahkâma müracaat olundukdan ber-vech-i meşrûh sene mâzîye Evâil-i cemâziye’l-âhiresinden emr-i şerif verildigi mestûr ve mukayyed olunmağın mukaddemâ sâdır olan emr -i alî mûcebinceden der-aliyemden ta‛yîn olunan mübâşir mma‛rifetiyle meblağ-ı mezbûr ehâli zimmetlerinde ise ehâlinden ve eger mûma-ileyh zimmetinde ise mûma -ileyhden tahsîl ve eger yanında olan fukara tahsili tahsîli mümkin olmaz ise asîtâneye ihzâr olunmaları fermânım olmağın imdi sen ki mirmîrân mûma-ileyhsin mukataa-yı mezkûr mâlının ehâli-i merkûmede ma‛lûmü’l-esâmi kimesnelerin ber-vech-i muharrer Asitâne eyledikleri meblağ-ı merkûmdan gayrı-eztahsîl bâkî kalan bin elli guruş eger ehâlî zimmetlerinde ise ehâliden ve eger mûma ileyhâ zimmetinde ise mübâşir mûma -ileyh ma‛rîfetiyle mûma-ileyhden tahsîl ve kabza müta‛yîn ademisine teslîm birle ihkâk-ı hakk ve eger ehâlinin zimmetilerinde olub tahsil kemâli olmaz ise ehâlinin taraflarından edâya mıktedîr vekîl-i şer‛îni ve eger kapucıbaşı mûma-ileyhin zimmetinde olub tahsîl i amkânda olmadığı hâlde mûma -ileyhi mübâşir
96 mûma-ileyh ma‛rifetiyle Asitâne-i alîyeme irsâl ve ihzâra mübâderet ve inkiyât emr -i münîfime dikkât eylemek bâbında Hasbî Fî Evâil-i (M) Sene 1195 (Ocak başları – ortaları 1781) Der-kenâr: Tekrâr emr yazılmıştır. Evâsıt-ı (Ş) Sene 95 (Ağustos başları 1781) S.23 - B.79 Antakya Kadîsına hüküm ki Arab İsmail zîde kurehu gelüb kazâ -i mezbûrun ancak ihzâriyyesi dört bin akçe ve bir hisse olmak üzere mutasarrıfı Arafat veled Mehmedin bilâ- veled mahlûlinden baş kapucı başı Osman dâme mecdehu tarafından verilan mühürlü tezkire mûcebince kendüye tevcih ve nişân -ı hümâyûnım berâtıyle üzerinde olmağla ihzâriye -i mezbûreyi ber-mûceb berât tarafından vekîl olan kimesne zabt kazâ -i mezbûr mahkemesinde mer’iyyen hükm olunan mâl makbûzından kanûn üzere yüz doksan iki akçe resm -i ihzâriyemi ahz ve kabz murâd eyledikde aherden dâhil olunma k icâb itmez iken Bolluk kesan taraflarından hilâf-ı kanûn ve mugayir berât fuzûli müdâhale ve zabtına muhâlefet ve arz murâd olunduğın inhâ ve yedinde olan berât -ı alîşânım mûcebince ihzâriye -i mezbûre tarafından vekîl merkûm zabt ve kanûn üzere icâb iden resm ahzâriyesi ahz ve kabz itdirilmek bâbında emr-i münîfim sudûri istid‛â ve divân-ı hümâyûnumda mahfûz nişân defterlerine mürâcaat olunduğında Antakya kazâsından ancak ihzâriyesi dört bin akçe ve bir hisse olunmak üzere mütevefâ -yı merkûmun bilâ- veled fevtinden mezkûr İsmail buyana doksan iki senesi zi’l-ka‛desinden yigirmi altıncı gününde tevcih ve halâ berât-ı şerîfemle üzerinde oldığı mestûr ve kanûn lede’s -suâl Antakya kazâsından ancak ihzâriyesi yedinde olan berât mûcebince merkûmun trafından vekîline zabt ve kazâ -i mezbûr mahkemesinde mer’iyen hükm olunan mâl makbûzından burdan iki akçe resm -i ihzâriyesi ahz ve kabzına muvâffak kanûn olub ahzın müdâhalesi mugayir kanûn olduğı tahrîr olunmağla berât mûcebince kanûn üzere amel olunmak bâbında yazılmışdır Haşim Fî Evâhir-i (M) Sene 195 ( Ocak ortaları – sonları 1781) S.23 - B.80 Haleb Beglerbegisine ve Haleb Mollasına ve İdlib Kadîsına hüküm ki Züamâdan Seyyid Yusuf gelüb bundan Haleb sancağından İdlib nâhiyesinin berât-ı şerîfemle mutasarrıf olduğı zeâmeti karyelerini bin yüz doksan dö rt senesinden
97 İdlib sâkinlerinden Rüstem oğlu Seyyid Ali ve Seyyid İsmail nâm kimesneler yedi nde eyledikleri temessük iden fuzûli zabt ve şa ‛ir ve der-keyl ve der-anbâr olunmuş sekiz yüz guruşluk mahsûlini hilâf -ı şer‛-i şerif tagallüben ahz idüb arz eylediklerin ve mezkürlarıçün hükümet ve kazânızda mürûr ve ‛ubûr üzere olduklarını bildirüb bulundukları mütekallid mahallerde sâbıkları ma ‛rifetiyle şer‛ rû’yet mezkûrların hilâf-ı şer‛-i şerîf ahz eyledikleri ol mıkdâr guruşluk mahsûl kendüye alıverilüb ihkâk-ı hakk olunmak bâında hükm -ü hümâyûnum rica itmegin mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Zeki Fî Evâhir-i (M) Sene 1195 ( Ocak ortaları – sonları 1781) S.24 - B.81 Ber-vech-i arpalık Haleb Beglerbegisi dâme ikbâlehuya ve Haleb V âlisine hüküm ki Seyyid Mehmed Selim zîde ilmehu gelüb Haleb kasabası sükkânından Abdulbaki ve Mustafa ve İbrahim ve Halîl ve diger İbrahim nâm kimesneler ile sâyirleri birbirlerine kefîl bi’l-mâl olmak üzere yüz doksan dört senesinde bundan üç bin guruş istikrâz ve vakt-i hidmetinde edâ ider deyü kirâ ve taahhüd ve ba ‛de vakt mev‛ûd duhûl ve hulûl ve meblağ-ı mezbürî mezkûrlerini taleb eyledikde ber-vech-i şer‛î virmekde taallül ve muhâlefet ve arz murâd eylediklerin bildirüb mezkûrların zimmetlerinde olan olmıkdâr guruş alacağı bi’t-temâm tahsîl ve bi-kusûr alıverilüb ber-vech-i şer‛î taallül ve muhâlefet itdirilmeyüb icrâ -yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ eyledigi ecilden mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Nesimi Fî Evâhir-i (M) Sene 195 ( Ocak ortaları – sonları 1781) S.24 - B.82 Ber-vech-i arpalık Haleb Beglerbegisi (boş) dâme ikbâleye ve Haleb K adîsına hüküm ki Müderris-i kirâmdan Mevlânâ Mehmed Selim zîde ilmehu gelüb mütekalibeden Kara Minva oğlu Mustafa dimekle ma ‛rûf kimesneye virecegi yoğiken yüz doksan iki senesinde hilâf-ı şer‛-i şerif ve bi-gayr-ı hakk seksan mekûk tagallüb otuz galâl ve şa‛irini tagalüben zabt ve gadr külli eyledigin ve mezbûr Haleb kasabasında olduğın bildirüb şer‛le görilüb mezbûr Mustafan ın hilâf-ı şer‛-i şerîf ve bi-gayr-i hakk tegallüben aldığı hınta ve şa ‛iri alıverilüb bi’t-temâm tahsîl itdirilüb ber -vech-i şer‛î
98 taallül ve muhâlefet itdirilmeyüb icrâ -yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ eyledigi acilden mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Nesimi Fî Evâhir-i (M) Sene 195 (Ocak ortaları – sonları 1781) S.24 - B.83 Haleb Beglerbegisi dâme ikbâlehuya ve Halebü’ş -şehbâ kadîsına hüküm ki Sâbıka A’zaz ve Kilis sancakları mutasarrıfı ve halâ Haleb vâlisi vezîrim El-hâc İbrahim Paşa Ademallahu ikbâle iclâlehunun Halebü’ş -şehbâ sâkinlerinden bakâya mâlından yüz seksan iki senesinden berü bâ temessük Hünkârzâde Mehmed Ağa dimekle ma’rûf kimesne zimmetinde iki bin yüz ve Şeyh Bezirzâde Kasım zimmetinde iki bin üç yüz yigirmi ve Ceb bul ağası Abdullah Ağa dimekle arîf kimesne zimmetinde yedi yüz ve Şeyh Behâsit Seyyîd Hüseyin ve refîki zimmetinin bin yigirmi ve kazâ -i mezbûra tâbi‛ Maarretün-Mısrin şeyhi dimekle arîf kimesne ile refikâsı zimmetlerinde bâ-hüccet şer‛iyenin beş yüz elli ve yine kazâ-i mezbûre tâbi‛ ‛Ancare karyesi Şeyhi nâm kimesne ile refîkleri zimmetlerinde bin sekiz yüz alli guruş cem ‛ân dokuz bin beş yüz kırk guruş alacağı olmakla bundan akdem merkûmundan bi’d -def‛at mütâlebe olundukda edâsın üzere ekl ve bel ‛ sevdâsıyle emrâr-ı zimmet eylediklerine binâen müşârün-ileyhde bâ şerât şer‛iye merkûmunun zimmetlerinde olan meblâ ğ-ı mezbûre bakâyasının aher husûsa me’mûr mübâşir ma ‛rifetiyle mahallinde tahsîl ve taraf ından kabzına me’mûre edâ ve teslîmi olunub mahallinde tahsîli bâ mahkeme-i sâbıka sudûrin Asitâne-i alîyeme ihzârları bâbında müşârün -ileyh Kapu kethüdâsı olan dergâh -ı muallâm kapucu başılarından El-hâc İsmail dâme mecdehunun inhâ ve iltimâsıyle bundan akdem emr-i şerîf sâdır olub mer‛ine vürûdunda merkûmun mârü’z-zikr zimmetlerinde olan meblağ -ı bakâyayı adâb-ı müteahhidleri olunur ancak ihmâl -i şer‛î mütâlebe eylediklerine binâen mahtûb cihet -i şer‛iye itâ oldukdan sonra merde mehâb mütegallibe olub yine itâle olunmuş avk ve nasb ile mebâliğ merkûmenin akçe tahsil olunduğın kapu kethüdâsı mümâ -ileyh bu def‛a defter-i bâ takrîr-i inhâ müşârün-ileyhin bâ senedât-ı şer‛iye merkûmunun zimmetlerinde olan takâsın tahsîli bâbında tekrâr emr Halebü’ş-şehbâ sudûrini imtinâ ‛ eyledigi yedinde olan senedât -ı sâhîh mûceblerince mütehakkık olan alacağı ma ‛rifet-i şer‛iyle tahsîl olunmak fermân ım olunmagın imdi siz ki cedîdâne mevlâna mümâileyhsiz size hitâben ber -vech-i meşrûh zimmetlerine bakâyâsı olan merkûmunu halen meclîs -i şerîf ihzâr ve tarafından ketb -i şer‛isiyle karzân karzân ve kasden ve her birilerinin zimmetlerinde mutasarrıf -ı temessükâtın
99 zimmetinde olan emvâl bakâyaları el -yevm-i şer‛î tahsîl ve teslîm birle ihkâk -ı hakk iltizâm ve dikkat ve i ‛zârü’l-ehyelerini asgâ ile bu gune defter olunmakdan ve tekrâr istikâmeti dahiyesi ider halde sâdır ve kadiyle ibtâl hakkı ber -mûceb hareketden münâsebet eylemek bâbında fermân-ı alîşânım yazılmışdır Fî Evâhir-i (M) Sene 195 ( Ocak ortaları – sonları 1781) Der kenâr: Tekrâr takdîr ve istikhâli hâvî sadr ve aher husûsa e mir yazılmışdır Fî 24 (S) Sene 97 (29 Ocak 1783) S.25 - B.84 Halâ Haleb Beglebedisine ( boş) dâme ikbâleye ve Antakiye K adîsına hüküm ki Katib İsmail zîde kudrehu gelüb mûma -ileyhin muhâsemet kazâların ihzârları temâmı oğullarına mahsûs olunacağına binâen A ntakiye kazâsından dört bin akçe bir hisse olmak üzere merkûm İsmail berât -ı şerîfemle mutasarrıf olmağla ihzâriye -i mezbûreye doksan üç ve doksan senelerine cem ‛an doksan kazâ-i mezbûr sâkinlerinde Mehmed nâm kimesneye on altışar guruş lâzım ve mezbûre dâ hî iltizâm ve zabta mersûmâtından makbûzâtı bedel -i iltizâmına bâliğ olmuşiken on guruşunu edâ idüb iki yüz guruşu zimmetinde bâkî olmağla mûtâlebe ürerlerine ber -vech-i şer‛ edâda taallül ve muhâlefet ve ibtâl-i hakk ve kasd murâd eyledigin inhâ kable’l-iltizâmından gayriler teslîm mezbûrtân zimmetinde bakılan meblağ -ı merkûm tahsîl ve kılındıkda ve ihkâk -ı hakk olunmak bâbında emr -i münîfim iştida‛ ve divân-ı hümâyûnuma suâl olundukda Antakiye kazâsında dört bin akçe ber -vech-i olmak üzere ihzâriyesi merk ûm İsmail bâ berât-i alîşân üzerlerine olacağına binâen yedinde olan berâtı mûcebince tarafına vekîline zabt itdirülüb aheri müdâhale itdirülmek üzere merkûmun inhâ ve istirâsıyla işbu sene-i mübâreke Evâhir-i cemâziye’l-evvel tarihiyle (…) emr -i şerîfim mübâregi mukayyed ve ihzâriyemi merkûm İsmail doksan senesine mezbûr yedine mahsûben mezkûr Mehmedde olmikdâr bedel vâki ‛ avâzır iltizâma vâki‛ ve hissesinde muktasât bedel iltizâmına (…) olunmuşiken makbûzu edâ ve husûs -ı ber-vech-i iğrâz ve ehye irâdıyle virmegin mufâlefet eyledigi lede’l-meşrûhe ilhâk oldu ise ihkâk -ı hakk olunmak içün ber-vech-i meclîs-i şer‛ salâh ile emr-i şerîf virilegeldigi tahrîr olunmağla mahallinde şer‛-i ru’yetde içün yazılmışdır Halefi Fî Evâil-i (S) Sene 1195 ( Ocak sonları – Şubat başları 1781) S.25 - B.85 Haleb Beglerbegisi dâme ikbâleye ve Üzeyir K adîsına hüküm ki
100 Erbâb-ı timârdan Mehmed veled İbrahim Çavuş gelüb Üzeyir sancağında Dermeki nâhiyesinde Harharet nâm karye ve gayriden dokuz bin iki yüz doksan dokuz akçe berât-ı şerîf-i alîşânımla mutasarrıf oldugı timârı karyelerinden yüz doksan senesinde hâsıl olub devr -i keyl ve bir enbâr olunmuş iken beş yüz guruşlukdan mtecâviz mahsülâtından ahzen kat ‛an alâka ve müdâhale olmayub ber -vechile dahî taarrûz olunmak icâb itmez ike n karye-i mezbûr sâkinlerinden zümre -i eşkiyâdan Ahmed nâm kimesne fuzülî tagallüben ahz ve kabz idüb arz -ı külli eyledigin bildirüb şer‛le görilüb hilâf-ı şer-i şerîf ve ihkâk-ı hakk fuzûlî ve tagallüben ahz eyledigi mahsûle bi’t-temâm tahsil ve bi-kusûr tarafından vekîli (boş) nâm kimesneye alıverilüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-i hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ itmegin acilden mahallinde şer‛le görilmek içün yazılmışdır. Fi Evâil-i (S) Sene 195 ( Ocak sonları – Şubat başları 1781) S.25 - B.86 Haleb Beglerbegisi dâme ikbâleye ve Haleb Monlâsına hüküm ki Nişân-i hümâyunum verilan dergâh-ı muallâm müteferrikalığından Mehmed veled Ahmed zîde mecdehu gelüb Haleb sancâğından Sermin nâhiyedinde Tel -Hadine nâm karye ve gayriden otuz bir binde otuz iki ak çe zeâmeti mutasarrıf Ahmed veled mutasarrıf Mehmed keylâdî Çukadar şehr -i yârından bilâ- veled fevtinden mûma -ileyh Mehmed veled Ahmede doksan beş senesi muharreminin on dokuzuncu gününde tevcih ve ba‛de dergâh-ı muallâm müteferrikalığı geregi ilhâk ve hâ lâ berât-ı şerîfemle üzerlerinde olub zeâmet -i mezbûra bir-vecihle dhil olunmak icâb itmez iken bu esnâda maktûl-ı mezbûrun oğlu iddiâsıyle (boş) nâm kimesne zuhûr ve iddiâsını masraf yedinde dahî Alay begi arzı ve sancaklusının muhzırı yoğiken zeâmet -i merkûm babam mahlûlinden benim hakk sahibimdir deyü def ‛ ve gadr sevdâsında olduğın inhâ ve sen ki Haleb beglerbegisi mûma -ileyhsin hakîkat hâli Alay begi ve sancaklusından sûal ve hakîkati i‛lâm olunmak bâbında emr-i şerîfim ricâ ve defter-i hakânî-i amîremde mahfûr rûz namçe-i hümâyunûma mürâcaat olundukda zeâmet -i mezbûr-ı merkûmesi Ahmed veled müteferrik Mehmedin maktûlen bilâ- veled fevtinden tarîh mezbûr tevcih ve dergâh-ı muallâm müteferrikliği geregi ilhâkıyle hâlâ berât -ı şerîfemle mûma-ileyh Mehmed
veled Ahmedin üzerinden olunduğı mestûr ve mukayyid divân -ı
hümâyûnumdan şurûtu muktezâsı sûal olundukda maktûlün terekesi evlâdına virilmemek içün kanûn olunmayub ancak zeâmet -i mezbûrun mahlûl olduğını hâlâ Haleb Alay begisi ve defter kethüdâsı bundan ak dem memhûr a‛lâm eylediklerine
101 binâen mümâ-ileyh Mehmed veled Ahmede tevcih ve dergâh -ı muallâm müteferrikliği geregi ilhak olunmağla bu cûretde iddiâ iden mütevefâ -yı merkûmun sâhih sulbî oğlumundır ma‛rifetinle sancaklusından şeren ve alenen keregi gibi sûal ve arz ve il‛lâm ve muhzır olunmasıçün emr -i şerîfim sudûrine muhasebe(?) olunduğı tahrîr olunmağla mütevefâ-yı mezbûrun hayat-ı fevtinden tereke-i tahrîr olundukda vârisi kemâl olmak üzere tahrîr ve ru’yet-i sicil olunmuşdur ve eger evlâdı yoğise bu vechile iddiâ-yı evlâdın iden kimselerden siz ki Haleb beklerbegisi ve Mevlânâ -yı mümâ-ileyhsiz bu husûsı sicîl-i mahzûzdan tahrîr-i birle tebliğ ve ehâlî-i vilâyetin erbâb ve fevkinden ve defter kethüdâsı ve Alay begi ve sâir sancaklusından nefhâsidüb sic îl-i mahfûzun bir sûretiyle i‛lâmını ve cümlenin sâhih muhzırını Der-alîyem irsâl olunmak fermânım olmağın imdi husûs-ı mezbûrın şekûk ve zannundan ârî sıhhat ve hakîkatine tahrîl ve fevk ve ıtla‛ matlûb idügü ma‛lûmunuz oldgda ber -minvâl muharrer mütevefâ -yı mezbûri cihet-i vefâtından terekesi tahrîr olunduğın vârîsi kemâl olmak üzere tahrîr ve ru’yet-i sicîl sâhib olunmuşdur ve eger evlâdı yoğise bu vecihle iddiâ -yı evlâdın iden kemâldir bu husûs sicîl -i mahfûzdan yoklayub geregi gibi tahrîri birle tenbi ‛ ve ehâli-i vilâyetinin dahî erbâb ve fevkinden ve defter kethûdâsıı alaybegi ve sâir sancaklusından takhâsu birle sicîl-i mahfûzın bir sûretiyle i ‛lâmını ve sâhih muhzırını Der-alîyeme irsâl mâliyet ve vâki‛an hilâf-ı kalemi alınmak inkâr ve mecânibde olu nmak bâbında fermânı alî yazılmışdır Vâcib Fî Evâil-i (RA) Sene 195 (Şubat sonları Mart başları 1781) S.26 - B.87 Haleb Beglerbegisi (boş) dâme ikbâleye ve Haleb M onlasına ve Haleb Alay begisine hüküm ki Abdurrahman ve Abdullatif veledân El-hâc Ahmed nâm kimesneler gelüb Haleb sancâğında Sermîn nâhiyesinde Selhariye nâm karye ve gayriden otuz bin otuz iki akçe zeâmet mutasarrıfı babamız Ahmed veled mutasarrıfı Mehmed gelüb kilâdi çukadâr şehriyârı bundan akdem maktûlen fevt olmağın mutasarrıf olduğı zeâmet -i mezbûri livâi mezbûr Alay begisi Seyyid Mustafa zam ‛ hâneye (…) birle arzını virilmegin emrâr-ı vakt eyledigine binâen zeâmet-i mezbûr mugâyir şurût-ı bilâ- veled fevtinden Mehmed veled Ahmed tevcih olunub gadr olunduğın inhâ ve isti ‛lâmı hâvî emr-i münîfim sudûrini istid‛â ve defterhâne-i amîremde mahfûz rûz-namçe-i hümâyûnuma müracaat oldukda zeâmet-i mezbûr merkûm Ahmed veled mutasarrıfı Mehmed Kilâdi
102 şehriyârınınmekânûnen bilâ- veled fevtinde Mehmed veled Ahmede işbu sene -i mübâreke on dokuzuncu gün ünden tevcih ve dergâh -ı muallâm müteferrikalığı gedügi ilhâkıyle hâlâ berât-ı şerîfemle üzerinde olduğı mestûr ve divân -ı hümâyûnûmda mahfûz kuyûd-ı ahkâm müracaat olundukda zeâmet -i mezbûr mümâ-ileyh Mehmed veled Ahmede ba‛d-ı maktûl mezbûrun evlâdını id diâsıyle (boş) nâm kimesne zuhûr ve iddiâsını masraf yedinde dahî Alay begi arz ve sancaklusundan muhzırı yoğiken babam mahlulinden benim hakk sahibimdir deyü ref ‛ ve gadr irâdesinde oldu ğın gedükli mûma-ileyh Mehmed veled Ahmed bundan akdem zeâmetden inhâ ve isti‛lâmı mütezammın emr-i şerîfim sudûrini lede’l -istid‛â divân-ı defter-i hakânîden ve sûalimi divân-ı divân-ı hümâyûnumdan ba‛de’l-ihrâc fetvâ-yı mezbûrin hîn-i fevtinden tereke-i tahrîr olundukda vârisi kimâr kemâl olmak üzere tahrîr ve ru’yet -i sicîl olunmuşdur ve eger evlâdı yoğise bu vechile iddiâ -yı evlâdın iden kimâldir bu husûs sicil -i mahfûzdan tahrîr bilâ- tesbi‛ ve ahâli-i vilâyetin erbâb ve fevkinden ve defter -i kethüdâsından ve alay begi ve sâir sancaklusından nefhas idüb sicil -i mahfûzun sûretiyle i‛lâmına ve cümlenin sâhîh muhâzırını Der-alîyeme irsâli iylemeleriçün işbu sene -i mübâreke evâil rebi‛ü’l-evvelinden emr-i şerîfim verildigi fikîr ve divân-ı hümâyûnumdan şerât -ı sûal konuldukda zeâmet-i mezbûrin mahlûl olduğını hâlâ fetvâ -i mezbûr Alay begisini defter kethûdâsı bundan akdem memhûr i ‛lâm eyledigine binâen karakolât-ı kethüdâ-yı sadr-ı alî Mehmed veled Ahmede tevcih ve dergâh -ı muallâm müteferrikalığı gedügi dahî ilhâk olunmağla sen ki Haleb beglerbegisi mûma -ileyhsin husûs-ı mezbûr ma‛rifetinle sancaklusundan geregi gibi sûal ve merkûmun Abdurrahman ve Abdullatif mütevefâ -yı merkûmun sâhîh sulbî oğulları olduğı sâbit ve mütehakkık olur ise kazâ -yı i‛lâm ve züamâ ve erbâb-ı timâr ve çeri başısı muhzır ve alay begisi arz iylemeleri çün emr-i şerîfim sudûrine hüccetim olduğuma tahrîr olunduğına binâen şurûtı mûcebince isti‛lâmı hâvî fermân olunmağın zeâmet -i mezbûr mahlûl olduğını hâlâ Haleb alay begisi vezir kethüdâsı mukaddemâ memhûr i ‛lâmlarıyle inhâsına mebnî karakolat kethüdâsı sadr-ı alî Mehmed veled Ahmede bivech -i ve dergâh-ı muallâm müteferrikalığı gedügi dahî ilhâk olunmağla iddiâ -yı evlâdın idenler kemal olduğına isti‛lâm zamanında gedüklü-yi mûma-ileyhin istid‛âsına mebnî ber-minvâl meşrûh bundan akdemce sudûr iden emr -i şerîfim ve şurût-ı mer‛iyeye nazaran husûs-ı mezbûri siz ki Haleb begler begisi ve kadîsı ve Alay begisi mûma -ileysiz sancaklusından ve erbâb-ı vukûfından keregi gibi suâl ve merkûmun Abdurrahman ve Abdullatif fetvâ -yı mezbûrin sahîh sulbî oğulları olduğı an dü’ş-şer‛î sâbit ve mütehakık olur ise cânib-i
103 şer‛den i‛lâm ve alay begisi Der-alîyeme arz ve züamâ ve erbâb -ı timâr ve çeribaşısı muhzır bedel-i inhâya mürâselet ileyüb şurût -ı mer‛iyeye münafî ve evâmir -i alîye muhâlif akçeye tamamen hatır ve gedükli ri âyeten aher tarafına gadr ve himâyeden aldığının hilâf-ı kaleme alınmakdan infâ ve mücânibet olunmak bâbında fermân -ı alî yazılmışdır Vâcib Fî Evâsıt-ı (RA) Sene 195 ( Mart başları – ortaları 1781) S.26 - B.88 Ravendan Kadîsına hüküm ki Erbâb-ı timârdan Süleyman Ebu Mehmed nâm sipâhi gelüb Haleb sancağından Ravendan nâhiyesinden Hacı Kendi nâm karye ve gayriden altı bin akçe berât -ı şerîf-i alîşân-ı alî mutasarrıf oldığı timârı mülhakâtından yine nahiye -i mebûre tabi‛ defter-i icmâlde dört bin akçe yazar k arye-i Sekerhan ve üç bin beş yüz akçe yazar karye -i Ma‛yal bir görilüb yedi bin be ş yü akçe yekûnundan iki bin altı yüz akçesi ifrâz ve timârından baş kâlemi olub on iki kirât ile iki bin beş yüz elli bin beş yüz ile dokuz akçe yazar sâbıka ol diger karye -i Hacı Kendi ve altı yüz akçe yazar mezra ‛-i İkemet iki tâm ve otuz yüz kırk akçe yazar mezra ‛-i Karcık ve (…) ve dört yüz akçe yazar mera ‛-i Kulı nâm biner yüzden der-nezd-i iki tâm ile bir görilüb altı bin sekiz yüz akçe ber -icmâl ve yedi bin altı yüz akçe yekûn mezbûrun bin dokuz yüz akçesi dahî ifrâz ve yine her Savendan nâhiyesine tâbi ‛ karye-i malın çekerü ve ma‛ gayriden bir görilüb alt ı bin akçe oldahî ber-icmâl ve yine yekûn mezbûrın bir akçe dahî iki bin dokuz yüz doksan dokuz akçesi ifrâz ve ma‛ arîf bir görilüb yedi bin dokuz yüz akçe ol dahî başka ber -icmâl ve altı bin sekiz yüz akçe yazar icmâl -i ikrâr altı bin akçe sipâhi -i merkûm Süleyman veled Mehmed timârı sekiz yüz akçesi dahî Malatya ve Maraş ve Haleb sancâklarından Kasye ve gayri nâhiyeden Taktacık nâm karye ve gayriden seksan dört bin dört yüz kırk üç akçe zeâmet-i mıtasarrıf divân-ı hümâyûnum kaleminin kırk nefer melâzımlarından gari meşrûh Osman ve gayrinin ve altı bin akçe yazar icmâl te’tibinin icmâl yüz olmak üzere iki bin akçesi Antakya nâhiyesinde Aydiye nâm karye ve gayriden sekiz bin akçe timâra Mutasarrıf Mehmed Emin veled Abdullah ve üç bin akçesi Ravendan nâhiyesinden Ebkil nâm karye ve gayriden altı bin elli akçe timâra mutasarrıf Süleyman ve bin akçesi dahî Haleb Yazıla nâh iyesinde Serdib nâm karye ve gayriden on altı bin yedi yüz doksan bir ber-vech-i tekmîl yigirmi bin akçe zeâmete mutasarrıf İsmail veled Abdulmennan kayd üzere ve yedi bin dokuz yüz doksan dokuz akçe yazar icmâl
104 te’tilinin altı bin akçesi Ravendan nâhiyesi ne tâbi‛ Sekercan nâm karye ve gayriden elli bin akçe timâra mutasarrıf Hüseyin veled Veli ve bin dokuz yüz doksan dokuz akçesi yine nâhiye-i mezbûra tâbi‛ Sekercik nâm karye ve gayriden yedi bin üç yüz yügürmi dokuz akçe timâra mutasarrıf Mehmed veled Ali kirâtın olduğı defter-i hakânîden mugayîr ve sipâhi-i merkûm Süleyman veled Mehmed kurâ ve mezâri ‛-ı sâbık bermûceb defter-i hakânî müşterekleriyle zabt ve vâki ‛ olan mahsûlât rüsûmât ından berâtı yazusundan hissesine düşeni ve on ve defter mûcebince ahz ve kab itmek mûrât eyledigin dahî olunmak icâb itmez iken müşterekleri olan mezkûrun sâbıkü’z -zikr kurâ ve mezâri‛dan vâkî olan mahsûlât ve rüsûmât ından berâtları yazularına göre hisselerine düşeni kanûn-ı defter mûcebince ahz ve kabzına kanâat itmeyüb her yerleri berâtları yazularından ziyâdeye tecâvüz ile bundan berâtı yazusına köre hissesine isâbet iden mahsûl ve rüsüma dahî halen defter -i hakânî fuzûlî müdâhale ve ahz ve kabzına muhâlefet ve gadr iyledüklerini bildirüb sâbıkü’z -zikrimizin ve mezâri‛i ber-mûceb defter-i hakânî müşterekleri mezkûrun ile kendüye zabt ve vâki ‛ olan mahsûlât ve rüsûmâtından herkese berâtında olan berâtları yazularına göre hisselerine düşeni kanûn -ı defter mûcebince ahz ve kabz itdirilüb müşterekleri mezkûrunı berâtları yazula rından ziyâdeye tecâvüz ile bundan berât yazusına göre hissesine düşen mahsûl ve rüsûma yararlu dahil ve ta‛rîf itdirilmemek bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ ve defter -i hakânîi âmîremde mahfûz rûz namçe -i hümâyûn defter-i icmâle mürâcaat olundukda vech -i meşrûh üzere olunduğı mestûr mukayyîd olunmağın defter -i hakânî mûcebince amel olunmak içün yazılmışdır Vahib Fî Evâhir-i (RA) Sene 195 ( Mart ortaları – sonları 1781) S.27 - B.89 Haleb Beglerbegisi (boş) dâme ikbâleye ve Harim ve Antakiye ve Üzeyir kadîlarına hüküm ki Nişân-ı hümâyûn verilan defter-i hakânî katiblerimizden Alî Sezayi veled Abdullah zîde kudrehu gelüb Haleb ve Mar ‛aş ve Kilis sancâklarından Harim ve gayri nâhiyelerden Hasır nâm karye ve gayriden elli dokuz bin sekiz yüz otuz iki akçe berât -ı şerîfemle mutasarrıf olduğı zeâmeti baş kalemi olub defter -i icmâlden hâsıl ma‛r-rüsûm on üç bin akçe yazar sâbıkü’z -zikr karye-i Haştar ve zeâmeti mülhâkâtından Antakya kazâsı muzâfâtından Kasr nâhiyesine tâbi ‛ hâsıl ma‛r-rüsûm altı bin beş yüz akçe yaza r karye-i Nakısa ve yedi bin beş yüz akçe yazar karye -i Deyrir ve bin yüz akçe yazar
105 mezra‛ mezra‛-i Hasan der-nezd-i mezra‛-i Kaflu bir görilüb yigirmi bin sekiz yüz akçe zeâmet ber-icmâl ve timâr mûma -ileyh Kâtib Ali Sezayi veled Abdullah karyeteyn ve Kilis sancâğında A‛zaz nâhiyesinde altı bin yüz doksan akçe yazılur karye -i Halil ve üç bin yedi yüz altmış altı akçe yazar karye -i Kavet ve dört bin beş yüz akçe yazar karye -i Tuğlı nâm diger Suberliye ve dört bin akçe yazar karye -i Havvahir ve yigirmi beş bin kırk dört akçe yazar deyr -i Mevrimat karyesinin ihzâr olunan on beş bin beş yüz kırk dört akçesine bir görilüb otuz dört bin akçe zeâmet ber -icmâl ve icmâl-i mezbûrun sekiz bin akçesi mûa-ileyh kâtib Ali Sezayi ve Abdullah müşterek kayd -ı inhâdan olundığı defter-i hakânîde mukayyid mûma -ileyhin tarafından doksan beş senesine mahsûben yetmiş bin sûbaşı (boş) zîde kudrehu karye-i Hasır ve karye-i Naksa ve karye-i Deyrir ve mezra‛-i mezra‛met der-nezd-i mezra‛-i vukûlü olmayub mezbûremizi lede’l müştekile ve Kilis sancağına vâki ‛ karâ-i sâbık olunanı dahi müşterekleriyle zabt ve vâki‛ olan mahsûlât ve rüsûmâta kanûn ve ahz mûcebince ahz ve kabz murâd eyledigin hâricden ber-vechile dâhil taarruz olunmak icâb itmez iken icâbü’l -icâb ığrâzdan sene-i mâziye sûbaşı üzere Haleb sükkânından Sabıka -zâde(boş) nâm kimesne kirâ -i mezbûreyi tarafından sûbaşısı mezbûrın zabtına vaki ‛ olan mahsûl ve rüsûmât ın ahz ve kabzına muhâlefet ve arz -ı zülâsine olacağın bildirüb karye -i Hasır ve karye-i Baksa ve karye-i Deyriye ve mezra‛-i Mezra‛iye Hüseyin der-nezd-i mezra‛-i Kokulu almadığın lede’l-müşkulâ ve Kilis sancağının vâki ‛ kirâ-i sâbıkü’l-bâkî dahî müşterekliye mûma ileyhin tarafından sû başısı mezkûre zabt ve vâki ‛ olan mahsûlât ve rüsûmâtdan kanûn ve ahz mûcebince ahz ve kabz iddirilüb hilâf -ı defter hane-i amîremden olan sâbık mütevefa-yı mezkûri ve aherî bilâ- sened bir dürlü dâhil ve taarruz itdirilmeyüb men ‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ defterhâne -i mühimmemde mahfûz rûz namçe-i hümâyûn defter-i icmâle müracaat olundukda veche meşrûh üzere olunduğı mestûr ve mukayyid olunmağın defter -i hakânî mûcebince amel olunmağın emrim yazılmışdır Fî Evâhir-i (RA) Sene 195 ( Mart ortaları – sonları 1781) S.27 - B.90 Haleb Monlasına hüküm ki Medine-i Haleb mütemekkini Ermeni tâifesinden (boş) ve (boş) ve (boş) ve dahi sâir ma‛lûmü’l-esâmi zımmîler gelüb bunlardan kimesneye deyn ve kefîlleri olmayub ve üzerlerine dahî şe‛an bir nesne sâbit ve zâhir olunmu ş degil iken yine Medine -i mezbûreden mütemekkin-i iştirâdan (boş) ve (boş) ve (boş) nâm (…) zımmî zuhûr ve
106 takriz ehl-i istid‛â ile efgân ve sizden zımmîlerden ve kâh iki bin ve kâh beş bin guruş alacağın vardır deyü iddiâ ve terâki ‛ tesyîri ve mevâki‛-i şer‛-i şerîf olduklarından mesfûrdan mer‛âların şer‛an alana isbât idmeyüb men‛ olduklarından sen ki Mevlânâ-yı mûmâ-ileyhsiz sizi bin beliye -i muârrifetden men‛ eyledim iddiâ olunan akçenin resmini viriniz deyü hilâf -i şer‛ ve kanûn sarfından teaddî olduğı ve bu bâbdan da‛vâsına sûalin şeyhü’l-islâmdan tevcihen aki d olunmak hükm-ü hümâyûnum ricâ eyledigini acilen mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır. Fî Evâhir-i (RA) Sene 1195 ( Mart ortaları – sonları 1781) S.27 - B.91 Haleb Mollâsına hüküm ki Halebü’ş-şehbâ tüccârından Seyyid Hasan zîde şerefe gelüb bu şerî ki Haleb timârından Mehmed Şeyh oğlu El-hâc Ömer nâm kimesne yüz yigirmi beş senesinde istikrâz eyledigi ma‛lûmü’l-mikdâr guruş beher sene üzerlerine devr -i şer‛î ve ilzâm ribh olmuş degil iken mezkûr bilâ- devr-i şer‛î mürâbaha nâmıyle aldığı on altı bin guruş asıl mâlı tecâvüz itmekle bu dahî ma ‛rifet-i şer‛le muhâsebe rûyet ve ald ığı akçe asıl mâla zulm ve taarruz ziyâdesini mezkûrden almak isteriken mezkûr ru’yet -i hesâbın imtina‛ ve gadr külli eyledigini bildirüb şer‛le hesâbı görilüb bilâ- devr şer‛î murâbaha nâmıyle aldığı akçe asıl mala zulm ve taarruz ve ziyâdesi aldırılub edâ -yı şer‛ ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnumdan ve divân -ı hümâyûnumdan sûal oldukda husûs-ı mezbûr mahallinde şer ‛le ru’yet ve bundan mukaddemâ şerîki mezbûr el-hac Ahmedden istikrâz eyledigi akçe beher sene devr -i şer‛î ve ilzâm-ı rıbh olmuş degil ise min ba‛d-ı murâbaha taleb olunmayub ve eger devr -i şer‛î ve ilzâm-ı rıbh olunmuş ise dahî senede onu bir olunmakdan zîyâde murâbahaya ruhsat ve devr -i şer‛î ve ilzâm-ı rıbh olunan senelerde onu on bir buçukdan ziyâde ve devr -i şer‛î ve ilzâm zıbh olunmayan senelerde murâbaha nâmiyle olduğı akçe asıl mâl zulm ve (…) zimmetlerinde ba‛de’l-muhâsebe-i ziyâde zuhûr iden akçe ba ‛de’l-devr-i şer‛î olunmayub ihkâk-ı hakk olunmak içün mukavele virilen fetvâ -yı şerîfe mûcebince mahallinde şer‛le havâle ile emr-i şerîf yazıla gelmişdir deyü tahrîr olumağla mahallinde şer‛le görülmek içün emr-i şerîf yazılmışdır Fî Evâhir-i (RA) Sene 1195 ( Mart ortaları – sonları 1781) S.27 - B.92 Haleb Vâlisine ve Haleb Monlâsına hüküm ki
107 Haleb eyâletinde vâki ‛ Karamut hânı civârında sâkin-i Bektaşlı aşîreti eşkiyâsının bu esnâda Haleb tarafına giden birüsi kâr veyâ benden giriftâr idi i ‛tisâbları olan harîr ve aşyâ-yı sâire ma‛rifet-i şer‛ ve sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin ma‛rifetinle zâhire ihrâc ve tahsîl olunmak bâbında şeref sudûr iden emr -i şerîfemle mübâşir ta ‛yîn olunan dergâh-ı muallâm kapucubaşılarından Zebuz İbrahim dâme mecde takdîm eyledigi bir kıt‛a takrîri mefhûmundan gayr ı merkûmenin mukaddemlerinden bir def ‛a dahî bu mukavele mukarinlerini zuhûrine binâen Rakka iskânlarını nâtık emr -i şerifim sâdır olmuşiken icrâ olunmayub ala hâle kaldığından bi -haşr-i atî bu def‛a dahî iskân ve emr-i şerîfim ısdâr olundığı sûretde hem deger sudûr lerinden emr-i şerîfimin kemâhu’lmatlûb suhûlet ile intikâl ve icrâsına murâd ve hem taraf cârimin hakkına isâbed olacağını terkîm ve’ş-şiâr divân-ı hümâyûnum kaleminde mahfûz kuyûd -ı ahkâma ve istikrâz olunduğda Kapucubaşı mûma -ileyhin ber-vech-i müceddidemde merkûmeye me’mûrini hâvî çetr rûz mukaddem başka ve fî el -asr Rakka sükkânından iken ba ‛de terk-i evtân ve Karamut hânı civârında mekân idüb ebnâ -i sebep ve ahâli-i memlekete irsâl muzarrat ve hasâratüzere olan sâbıkü’z -zikr Bektaşlı cemâati ehâlilil erinin def‛a şurûd ve mukarrinleri zamanında mîr mîrândan Maraş beglerbegisi esbâk Rışvanzâde Süleyman Paşa ve me’mûr mi ‛yânı kılınan sâir zâbıtân ve yol beylikleri ma ‛rifetleriyle Rakkaya iskânları bâbında altmış altı senesi Evâhir-i şa‛bânında başka emr-i ale’t-taksir emr-i şerîfim verildigi mestûr ve mukayyid ve bu sûretde cemâat -i mezbûr eşkiyâsının ber-vech-i muharrer garez ve gâret eyledikleri mâl ve eşkiyâlıkdan ise sâdır olan emr -i şerifim mûcebince ba‛de’l-esâtir ve me’mâ-yı kadîmleri olan Rakkaya ubûr ve iskânları iktizâ ider ise hakikat-i keyfiyeti Der-alîyeme arz ve i‛lâm olunmak üzere isti‛lâm ı hâvî emr-i şerîfim mûcebince sudûrini bi’l -fikr baş defterdârım olan El-hâc Es-seyyid Mustafa dâme uluheye bi -kusûr istid‛â itmekle veche me şrûh üzere arz ve i‛lâm olunmak fermân olunmağın siz ki müşâr ve mevlâna -yı mumâ-ileyhsiz ber vech-i muhrrer işkiyâ-yı mezbûrtânın i‛tisâb eylediklerini emvâl ve eşyâ-i sâdır olan diger emri münîfem mûcebince ma ‛rifet-i şer‛le ba‛de’l-istirdâd ve me’vâ-yı kadîmleri olan Rakkaya ubûr ve iskân ve muktezi iktizâ itdirir ise hakikat-i keyfiyet-i alî veche meşrûh Der-alîyeme arz-ı mübâderet iddirmek mukaddem ve göçer sudûr iden evâmir şerîfemin nakîl vâhidâsına ehâtirim ve vakt ve i ‛mâs ve müsâmaha ister ve hatır ve riâyet ve Haleb vâlimiz ve ru‛yetin ile ve def‛in salâmetin (silik) ve mübâ‛id idenler bâb ında fermân-ı alîşân yazılmışdır Fî Evâhir-i (CA) Sene 95 ( Mayıs ortaları – sonları 1781)
108 S.28 - B.93 İdlib ve Şuur Kadîlarına ve sadr-ı esbâk Köprili Mehmed Paşa ve oğlu F azıl Ahmed Paşa vakıflarından Eyâlet-i Halebde vâki‛ İdlib ve Şuur ve kâimakâm mütevâlileri olan (boş) ve (boş) zîde kudrehuya hüküm ki Ricâl-i devlet-i alîyemden sâbıka silahdâr ağası olub müşârün -ileyhümânın evkâfı mütevellisi olan mîr Abdulvahid dâme me cdehu südde-i saâdetime hühürlü arz-u hâl idüb evâkıf-ı mezbûre mülhâkâtından mârü’z-zikr İdlib ve Şuur mukataaları emvâlinden şart vâkıf mûcebince beher sene Mekke -i Mekerreme ve Medine -i münevvere ehâlilerine ta ‛yîn ve ber-mutâd saka başıları yediyle irsâl ve isâl olunagelan sure-i reâyâ-yı vakfın ekserî fıukâra ve zî-iyâl ve ba‛zıları dahî a‛yân ve mütegallibe ve müfsid-i beldeye müsteniden ve ba‛zıları dahî huşûnet üzere olduklarından vakt ve zamânıyla edâdan muhâtelelerinden nâşi sure -i mezbûre sakabaşıların hüccâc-ı Müslümân ile oltarafa vürûdlarından mukaddem cem‛ ve tahsil ve hazır ve amâde ittirilmek içün beher sene isti‛câle hâvî emr-i şerîfim sudûrini mu‛tâd olmaktan nâşi sâbıkı misüllü vakf- mezbûrların mukâtaatı mâlından doksan beş senesine mahs ûben kadîmisi üzere işbu sene -i mübârekede dahî yerlü yerinden cem‛ ve tahsîl ve sakabaşılar ve varıncaya dek tehiye ve amâde ve hîn -i vürûdlarında bilâ- te’hîr teslîm ve teslîmâtlarını müş‛îr yedlerinden sened-i mu‛tâde ahz olunub sürre-i mezbûrenin tahsîlinden mümânaat ve muhâtele ile ibtâle bâ‛is ve bâdi olmamaları gibi te’dîb olunmaları içün mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mantûkı üzere müceddiden hükmü şerîfim sudürini istid ‛â divân-ı hümâyûnumda mahfûz kuyûd-ı ahkâma müracaat olundukda doksan bir senesi Evâhir-i recebinde ber-vech-i meşrûh emr-i şerîfim verildigi mestûr mukayyîd olunmağın mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince amel olunmak fermânım olunmağın i mdi siz ki kâimakâm mûma -ileyhâsız beher sene fukâra Harameyn-i muhtâremeyne irsâl ve isâli mûtâd olan sure -i merkûmeyi ‛acâleten ve müsreeten yerlü yerinden cem ‛ ve tahsîl ve Sakabaşılar vürûdundan mukaddem hazır ve amâde ve Sakabaşılar vürûdlarından bilâ- te’hîr teslîm ve teslimlerine müş‛ir yerlerinden sened-i ahz idüb avk ve te’hîr olunmamağla mûceb-i vürûdundan mukaddem hazır mûceb olur hareketden mübâedet ve tahsîline muhâlefet ve muhâlefet idenleri te’dîl ve tenkîr birle emr -i şerîfemin infâz icrâsına ih timâm ve dikkât ve ihmâl ve müsâmahadan gayetü’l -gâya hazer ve mücânibet iylemeniz bâbında emr-i alişân yazılmışdır Gülabî
109 Fî Evâil-i (B) Sene 195 ( Haziran sonları – Temmuz başları 1781) Der-kenâr: Tekrâr emr-i şerîf yazılmışdır Fî 25 (CA) Sene 196 (8 Mayıs 1782) S.28 - B.94 Haleb Vâlisine Ma‛arretün Mısrin Kadîsına hüküm ki Züamâdan Hüseyin zîde kudrehu ser saâdetime arz -u hâl idüb mûma-ileyhânın bâ berât-ı alîşân mutasarrıfı oldığı zeâmeti karyelerinden bin yüz doksan dört senesinde hâsıl olub ve der-ketb dâr enbâr olmak ma ‛lûmetü’l-ketb öşr mahsûlinde aherden alâkası olmayub dâhil olunmak icâb itmez iken yine kazâ -i mezbûr sâkinlerinden Seyyid Ekrâd Mahmûd dimekle ma ‛rûf kimesne hilâf-ı şer‛-i şerîfe taallül ve fuzûli müdâhale ve tagallüben zabt ve gadr eyledigin ve bu bâbda da‛vâsına mevâkıf şeyhü’lislâmdan fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildirüb fetvâ-yı şerîfesi mûcebince şer ‛le görilüb alıverilüb hilâf-ı şer‛-i şerîfe ve mukayyed fetvâ -yı münif taallül ve muhâlefet iddirilmeyüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr -i şerîfim dudûrini istid‛â itmegin mahallinde şer‛le görilmek emrim şerîf yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (R) Sene 1195 ( Nisan başları – ortaları 1781) S.28 - B.95 Şu‛ur Nâhiyesi Nâibine hüküm ki Erbâb-ı timârdan Seyid Mustafa ve Seyyid Mehme Tahir veledlerin kâtib Mehmed Emin nâm sipâhiler gelüb Haleb sancâğında Şa ‛r nâiyesinde mezra‛-i Masarla der-nezd-i karye-i Kansub ve gayriden timâra mutasarrıf Kâtib Mehmed Emin vaktinde eyledikleri icmâlden on bir bin akçesi bin yüz yetmiş iki senesi rebi ‛ü’l-evvelinden altıncı gününde oğulları merkûmân Seyyid Mustafa ile tahmî nen iki yaşında Seyyid Mehmed Tahir cebelü ile ber -vech-i ve bâ-berât-ı alî iştirâken üzerlerinden iki mezbûr sabi Mehmed Tahirin tevcihi târihine nazaran on beş yaşını tecâvüz itmegin nâşî nısf cebelü gayri bâ fermân-ı alî bâş muhâsebeden doksan iki senes i rebi‛ü’l-ahîrinin yigirmi birinci gününde def‛ ve terkîn olunub cebelü mutâlebesiyle teaddî rencide olunmak icâb itmez iken livâ-i mezbûrun cebelü tahsildârları hilâf -ı defter-i hakânî cebelü mutâlebesiyle mütesellimini teaddî ve rencideden hali olunmadı klarını bildirüb tahsildâr-ı merkûmenin hilâf-ı defter-i hakânî cebelü talebi ile zâhir olana bildirüb men ‛ vâki‛ olunmak bâbında emr-i şerifim ricâ defter-i hakânî-i âmiremde mahfûz rûz nâmçe i hümâyûnum müracaat olunduğın timâr -ı mezbûr veche meşrû ‛luğa merkûmâtın üzerlerinde olduğı mestûr hazîne -i âmiremde mahfüz baş muhâsebe defterlerine nazar
110 olundukda timâr-ı mezbûr mutasarrıfı merkûm Mehmed Tahir mukayyid olan nısf nefer cebelüsi def‛ ve olunub târih-i merkûmun âlim ve vezîr -i kâimesi i‛tâ ve mezbûr Mehmed Tahirden cebelü tahsildârları doksan üç senesine mahsûben cebelü bedeliyesine ahz itmekle sene -i mezbûre mahsûben ahz iyledügi cebelüsi girü redd ve fî-mâba‛d cebelü mutâlebesiyle rencide olunma ğın ancak doksan üç senesi zi’l ka‛desinin on beşinci gününde emr-i şerîfim mezbûrini mukayyid ve divân -ı hümâyûnumdan kanûn-i sûal olundukda defter-i hakâni-i amîremde Muharrer on bir bin akçe timâr-i eşkincinin akçe-i merkûmun Seyyid Mustafa ve Sabi Seyyid Mehmed Tahir veledlerine kâtib Mehmed Emin ber -vech-i iştirâk üzerlerinden iken sabi Mehmed Tahirin tevcihi târihine nazaran on beş yaını tecâvüz itmekle bâş muhâsebeden mukayyid olan nısf cebelüsi gayri doksan iki senesi rebi ‛ü’l-ahîrinin yigirmi birinci günüde bâ fermân-ı alî def‛ ve terkîn olunmağla livâ-i mezbûrdan cebelü tahsildârlarının cebelü mutâlebesiyle teaddîleri hilâf -ı defter-i hakânî mukayyid kanûn eyledigi tahrir olunmağın defter-i hakânî mûcebince kanûn üzre amel olunmak içün emr -i şerîf yazılmışdır Ramiz Fî Evâsıt-ı (R) Sene 1195 (Nisan başları – ortaları 1781) S.29 - B.96 Haleb Vâlisine hüküm ki Sen ki mevlâna-yı mûma-ileyh nişân-i umür-ı zidet fezâilesin der- saadetime mektûb gönderüb sâdât-ı kirâmdan Es-seyyid Ebu Bekir ve Sâ‛id Mehmed zîde şerefhümâ meclis-i şer‛e varub mûma-ileyhâ Halebde vâki‛ ba‛de’r-dest şehr-idarü’şşakâsı evkâfından olmak üzere rûmî on yedi akçe vazîfe ile bi’d -def‛ad bervât-ı şerîfemle hatırı olub edâsı hürmet idüb hizmetleri mukâbelesinin müstehakkık oldukları vazîfelerini vakf-ı mezbûrun halâ kâimakâm mütevellisi olan Medine-i mezbürdan sâkin Ömer nâm kimesneden mâl -ı vakıfdan taleb ve almak mürâd eylediklerini vakıfdan merkûm Mehmede ekl ve bel ‛ sevdâsıyla vakf-ı şerîfenin galyesinden asıl mütevelli Tayzâde Es-seyyid Mehmed Efendinin alacağı vardır deyü vakfına m üşa‛at var iken bin yüz doksan senesinden berü hilâf -ı şerîf olan taallül ve muhâlefet ve vazîfelerinin nısfî kat‛a ve gadr külli (silik) şer‛le görilüb mûma-ileyhümânın fermânları mukâbelesinde mütehak oldukları vazîfeleri her ne ise kâimakâm mütevellî ol an merkûmları mâl ve vakıfdan temâmen tahsîl ve bi -kusûr alıverilüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk ve ol vechile olan teklîfim bi-vech-i şer‛î teaddî ve rencide itdirilmeyüb men‛ ve def‛a olunmak
111 bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ virilmek ricâsına vâki ‛ bi’l-iletimâs arz itdirilmek ahlâf mahallinde şer‛le görülmek içün yazılmışdır Hüsni Fî Evâhir-i (R) Sene 195 ( Nisan ortaları – sonları 1781) S.29 - B.97 Haleb Vâlisine ve Hâleb Mollasına hüküm ki Haleb kazâsı sâkininden züâmâdan Hüseyin zîde kudret gelüb bu kend ü hâlinden arzıyle mukayyid ve hilâf -ı şer‛-i şerîf kimesneye vaz‛ ve teaddidi olmayub ber -vech-i şer‛î teaddî ve rencide olunmak icâb itmez iken yine haleb sükkân ından Seyyid Mehmed nâm kimesne zuhûr ve üzerine musallat ve dürlü dürlü tezvirât ile hilâf -ı şer‛-i şerîf ve bi-gayr-i hakk bin beş yüz guruşunı azb -ı ahz ve ziyâde garez ve teaddî eyledigin ve bu bâbda da‛vâsıyle mevâkıf şeyhü’l-islâmdan fetvâ-yı şerîf verildigün bildirüb fetvâ-yı şerîfe mücebince şer‛le görilüb mezkûrun hilâf -ı şer‛-i şerîf ve ta‛yîr ve azâben ahz eyledigi ol mikdâr guruş hakkı temâmâ tahsîl ve bi -kusûr alıverilüb bermûceb vetvâ-yı şer‛-i şerîf ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ eyledigin sen ki vezîr-i müşâr ve Mevlânâ-yı mûma-ileyhsin acilden mahallinden şe r‛le görümek içün yazılmışdır Kalemci Fî Evâhir-i (R) Sene 195 ( Nisan ortaları – sonları 1781) S.29 - B.98 Haleb Vâlisine ve Haleb Mollasına ve Harim ve Sermîn ve İdlib ve Şu ‛ur ve Antakya Kadîlarına hüküm ki Haleb kasabası sâkininden züemâdan Hüseyin zîd e kudret gelüb bu kendü hâlinde arzıyle mukayyîd ve hilaf -ı şer‛-i şerîf kimesneye vaz‛ ve teaddîsi olmayub ber vech-i şer‛î teaddî ve tecdîd olunmak icâb itmez iken takallüd ve cebîreden Deli bölük başı Kara Hüseyin ve dimekl arîf kimesne zuhûr -ı kendü hâlinden olmadığından beş yüz doksan dört senesi ramazân -ı şerîfenin evâilil hilâf -ı şerîf ahz ve bir râs at ve bin yüz guruş ahz ve ziyâde gadr ve teaddî iyledügin ve bu bâbda da ‛vâsına mevâkıf Şeyhü’lislâmdan fetvâ-yı şerif virildügin ve mezbûr zikr oluna n kazâlardan mürûr ve ubûr üzre olduğını bildirüb olunduğı mahallinde şer ‛le görilüb mezbûrun hilâf -ı şer‛-i şerîf ve bigayr-i hakk ahz eyledigi ol mıkdâr guruş hakkı temâmâ tahsîl ve bi -kusûr kendüye alıverilüb ber-mûceb fetvâ-yı şerîfe icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -
112 ü hümâyûnum ricâ eyledigi acilden sen ki vezîr -i müşârün-ileysin ma‛rifetinle mahallinde şer‛le görilmek içün yazılmışdır Kalemci Fî Evâhir-i (R) Sene 195 ( Nisan ortaları – sonları 1781) S.29 - B.99 Haleb Monlâsına ve eyâlet-i Halebde vâki‛ sâir Kuzzât ve Nüvvâbına hüküm ki Avâtıf-ı alîye-i şâhâne ve avâtıf-ı Behiye Tüccârzâde Medîne -i Haleb eyâleti A‛zâz ve Kilis sancâkları ilhâkıyle sâbıka Trablus Şam beglerbegisi ve Cedîd başbuğusu olub bu def‛a vâla-yı vüzerâtda ile kable’t-terfi‛ kılınan vezîrim Yusuf Paşa iclâleye işbu bin yüz doksan beş senesi rebi ‛ü’l-ahîrinin yigirmi altıncı gününde tevcih ve ihsân hasr ve etem olub vusûl -ı müşârün-ileyheye diger eyâlet-i mezbûreye tarafından bir mütesellim nasbü’l-ebed ve kazâsı olmakdan nâşi Şeyhbender zâde Numan zîde mecde mütesellîm nasb olunmak bâbında emr -i şerîf sudûrini müşârün -ileyhin ve Kapu kethûdâsı olan hacegân -ı hümâyûn-ı muallâ erkânımdan halâ Şu ‛ur emîni Selim Seri zîde mecdehu bâ arz-u hâl istid‛â olunmakla vech-i meşrûh üzere mütesellîm nasb olunmak bâbında Râşid Fî Evâhir-i (R) Sene 1195 ( Nisan ortaları – sonları 1781) S.29 - B.100 Haleb Vâlisine ve Ma‛arre nâhiyesi Nâibine hüküm ki Züemâdan Hüseyin zîde kudrehu gelüb Haleb sancâğında Ma ‛arre nâhiyesinden Mevasî nâm karye ve gayriden yigirmi yedi bin iki yüz doksan sekiz akçe zeâmet bedeliye-i şerîfemle mutasarrıf ve hayatta iken bilâ- veled fevtinden bâ arzuhâl Es seyyiid Mahmud Nasrani doksan dört senesi recebinin üçüncü gününde tevcih ve bedelet olundukdan sonra bu sâhib-i emel ve hayâtta vukufu vâki ‛ olunmağla mîr alay Seyyid Mustafa ile eyâlet -i mezbûrenin timâr defderdârı Mehmedin i ‛lâmları ve züamâ ve erbâb-ı timârın muhzırları mûcebilerince refîkinden işbu sene -i mübâreke rebi‛ü’lahîrinde dokuzuncu gününde tevcih ve halâ berât -ı şerifemle üzerinde olduğın bildirüb züâmat-ı mezbûr karyeleri defter -i hakânî ve yerinden olan berât -ı şerîfem mûcebince kendüye zabt tarihine düşen mahsûl ve rüsûmı kanûn ve ve defter mûcebince ahz ve kabz itdirilüb merku‛-ı mezbûr Seyyid Mahmûd Nasranî ve ahîrden olan bir ferdî hilâf defter-i hakânî ve yedinden olan berâtına ve fetvâ -yı şerîfeye mukayyîd bir dürlü dâhil ve taarrûz itdirilmeyüb men ‛ ve def‛ olunmak bâbında emr-i şerifim sudûrini ricâ ve
113 defter hâne-i âmîremde mahfûz rûz namçe-i hümâyünuma müracaat olundukda zeâmet -i mezbûr ber-vech-i meşrûh tarîh-i merkûm mezbûr Seyyid Mehmed Efendinin refîkinden kendüye ibgâ ve halâ berât -i şerîfemle üzerlerinde olduğu mestûr ve mukayyîd olunmağın berâtım mûcebince kanûn üzre a mel olunmağın emrim yazılmışdır Fî Evâil-i (CA) Sene 1195 ( Nisan sonları – Mayıs başları 1781) S.29 - B.101 Haleb Vâlisine ve Haleb ve İdlib Mollasına hüküm ki Mustafa nâm kimesne gelüb Halebü’ş -şehbâda vâki‛ Birün Hân menkûsı kiyâllıgı sülüs hissesi sülü s vazîfe-i muayyine ile Salih veled Alinin ref ‛inden edâ merkûm Mustafaya arzuhâl Rumeli kazîaskeri şer ‛iyâtcısı i‛lâmı mûcebince işbu sene -i mübâreke rebi‛ü’l-ahîrinin on dokuzuncu günü merkûm Mustafaya tevcih ve mâliye sarfından verilan berât-ı şerîfemle üzerlerinde olduğı Anadolu muhâsebesinin mukayyîd bulunduğı hân-ı mezbûr kiyâllıgının sülüs hâlifesi yedinde olan berâtı mûcebince tarafından vekîli olan kimesneye zabt ve sülüs hissesi ‛âid olan rüsûmı ahz ve kabz itdirilüb muzâfâtından def ‛ olunan kurâdan ve aherden bir kimseyi dâhl ve taarrûz itdirilmeyüb zâhir olan müdâhale ve akdîlerin men ‛ ve def‛a olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ ve defterhâne -i âmirede mahfûz Anadolu muhâsebesi defterlerine nazar olduğuna binâen kiyâllık -ı merkûm mezbûr Musta faya veche meşrûh tarîh -i mezbûreden tevcih ve hâlâ berât -ı şerîfemle üzerlerinde olduğu mestûr ve mütekayyîd berâtı mûcebince amel olunmak içün yazılmışdır. Fî Evâil-i (CA) Sene 1195 ( Nisan sonları – Mayıs başları 1781) S.30 - B.102 Haleb Vâlisi vezîre ve eyâlet-i Halebde vâki‛ zikr-i âtî vakıf karyelerinin tâbi ‛ olduğı kazâların Kuzât ve Nüvvabına hüküm ki Dârü’s-saadetdeü’ş-şerîfem ağası nezâretinde olan evkâfdan sadr esbâk mutasarrıfı Ramî El-hâc Mehmed paşa vakfından ber -vech-i şurût müteveffiyesi ola n Fatma Hanım dimekle ma ‛rîfe nâm hatûnun südde -i saadetime arzuhâl idüb vakf -ı mezbûrun Haleb sancâğında taht -ı kazâkire tâbi‛ Kefersan ve Harabu ve Külle ve Tahmul ve tevâbi‛-i kurâları bin yüz doksan beş ve altı senelerinde tarafından bâ temessük mültezimleri olan Bosnevî Osman Ağa ve Hüseyin Ağa dimekle ârîf kimesneler vakf-ı reayâlarının üzerlerini edâsı lâzım gelan a ‛şâr ve sâir hukûk ve rüsûmlarını vukûf ve zimmetler mûcebince ahz ve kabz murâd eylediklerinde hilâf-ı vukûf ve mukayyîd defter dâhil ve taarruz itmek icâb itmez iken icâbından Haleb
114 sâkinlerinden mültezim sâbık Küçük Ali Ağazâde Said Ağa dimekle mevâsûk kimesne kendü hâlinde olmayub reâyayı tahrîk ve ezlâk ile a ‛şâr ve sâir hukûk ve rüsûmâtının ahz ve kabzına fuzûli bilâ- setr mümânaat ve teaddîden hâli olmadığın bildirüb men ‛ ve def‛ olunmak bâbında sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin sana hitâben hükm -ü hümâyûnum sudûrini istid‛â ve divân-ı hümâyûn kaleminden kanûnı sûal olunduğın mezkûr vakıf karyelerini icâbından olan kimesneler tahsîl ve irsâl ile üzerlerine edâsı lâzım gelan a‛şâr ve sâir hukûk ve rüsûmdan kanûn ve defter mûcebince mütevell -i vakıf tarafından mülteziminden ahz ve kabz bilâ- setr fuzûli mümânaat ve teaddî eyledikleri vâkıf ise mümânaat kendü hâlinde olub reâyâ -yı tahrîrin ve li-suâl ile üzerlerine edâsı lâzım gelan a‛şâr ve sâir hukûk ve rüsûmlarından kanûn ve defter mûcebince ahz ve kabz fuzûlî bilâ- setr mümânaat iylememeleriçün kanûn üzre emr -i şerif yazıyla geldügi tahrîr olunmağla sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin kanûn üzere amel olunmak içün emr -i şerif yazılmışdır Sezayi Fî Evâil-i (CA) Sene 195 ( Nisan sonları – Mayıs başları 1781) S.30 - B.103 Haleb Vâlisine ve Derkuş Kadîsına hüküm ki Haleb sâkinlerinden Mehmed ve karındâşı Seyyîd Halil zîde şerefhümâ gelüb kazâ-i mezbûrdan vâki‛ vakfın mütevellisi Şeyh Mehmed nâm kimesne vakıfdan vakıfiye-i ma‛mûl behâsında mukayyîd akâratından beher sene taraf ve nakd -i icâr olundukdan degirman ve arsaları dimekle ma‛rûf vakıf arsası ma‛lûm tamamına degin üzerinde kanun-ı isticâr ve bedel icâr olan sekiz yüz guruş temâmen ahz ve gabz idüb ve ma‛adayı aher senesi hissesine vakf -ı merkûm mütevellisine edâ ve teslîm kılmak üzere taahhüd ve temessük itâ ve ber -vechile dâhil olunmak iktizâ itmez iken kazâ -i mezbûr sâkininden Seyyid Ali v e Abdulvahhab nâm kimesneler uhûr ve icâre temâm olmadan evvel degirmân ve arsâyı birle mütevelli -i vakıfdan icâr eyledin deyü fuzûli müdâhale ve zabtına muhâlefet ve teaddî ve rencide hali olmadıkların bildirüb icâre tamam oluncaya degin arsa-i mezkûre yedinde olan temessük mûcebince kendülere zabt itdirilüb mezkûrun hilâf -ı şer‛-i şerîf olvechile zâyi‛ üzere müdâhale teaddî men‛ ve def‛ olunmamak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ eyledigin acîlden mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Vehbi Fî Evâil-i (CA) Sene 95 ( Nisan sonları – Mayıs başları 1781)
115 S.30 - B.104 Haleb Kadîsına hüküm ki Halebü’ş-şehbâda vâki‛ ceddî saray Abdullah Mehmed Pa şa evkâfının evlâdında ve şurûtîn üzere mütevellisi olan El-hâc Abdullatif zîde kudrehu gelüb bu avârız ve sâir evâmir-i şerîfe mâlı vârisi olan tekâlifde hissesine isâbet ideni a ‛lâ ve’l-ast adâtı i‛tibârince tahammülüne göre hissesine isâbet iden cem‛ine me’mûre edâda kusûri olmayub bilâ- emr-i şerîf tekâlif-i mütâlebesiyle teaddî ve rencîde olunmak iktizâ itmez iken ehl-i örf tâifesi taraflarından dahî bilâ- emr-i şerîf tekâlif-i şerîfe mütâlebesiyle teaddî ve rencide itdirilmeyüb men ‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ eyledigi acilden kanûn üzere amel olunmak içün emr -i şerîf yazılmışdır Kalemî Fî Evâil-i (CA) Sene 95 ( Nisan sonları – Mayıs başları 1781) S.30/31 - B.105 Hâlâ Haleb Vâlisi Vezîre Yusuf Paşaya ve Haleb Mollasına hüküm ki Haleb ve Burusa tüccarı taraflarından rikâb-ı kamyâb-ı hüsrevâneme takdîm olunan arzuhâlleri mefhûmunda birkaç seneden berü eyâlet-i Halebde vâki‛ Karamut Hânı civârında kâin Bektaşlı Aşireti aşkiyâsı zuhûr ve tüccâr ve sâir ebnâ-i sebîlin emvâlini gasb ve garez ve katl-i nüfûs ile melûf olmalarıyla eşkiyâ-yı mezbûrenin def‛-i şerr ve mazerratlarını ve yolların te’mîn ve tak hîrini mutazammın evâmir -i münifem sâdır ve Karamut Hânı ağalığına merbût şeyhü’l -hadîd mukataası Antakya a‛yânı Fetullaha tevcih ve ihâle olundukda derhâl neferât ve levâzimat-ı sâiresini tertîb ve tanzîm ve civâra hareketinde muhâfazasına kayd ve müteahhîd olduğına binâen sâbıka Haleb Beglerbegisi vezîrim Abdi Pâşâ iclâlehu iltimâsıyla mukataa-i mezkûre merkûm Fethullaha tevcih ve olvecihle mukataa-i mezkûreye dest-i res‛ gelmemiş civâra hareketde muhâfaza bilâ- taahhüdünü ifâya taammûm iylemediginde naşi bu eyyâmda Haleb tarafına irsâl olunan tüccâr-ı merkûme karbânının üzerine mahal-i mezbûrede Ekrâd-ı merkûme eşkiyâsı hücûm ve yigirmi dokuz denk harîr ve bir tembüleb kırmız ve iki yüz yaldız altunu ve bir tenlüb yasdıkları ve elli iki katır ve sâir ma‛lûmu’lmıkdâr emtia ve eşyâlarını neft ve gâret ve beş nefer tüccâr ve kutı rcuları katl ve i‛dâm ve eşkiyâ-yı merkûme-i mezbûrenin şerr ve mazarratları gün be gün müzdât ve tüccâr ve sâir ebnâ-i se’mîlin tarîk-i mezbûrdan mürûr ve ubûrları adîmü’l -imkân ve mükedderü’l-hâl oldukların inhâ ve eşkiyâ-yı mezbûrenin gasb ve kast eyledikleri emvâl ve eşyâları zâyi‛ telef olmaksızın tahsîl ve bi-kusûr teslîm olunmak içün emr-i
116 şerîfim sudûrî istid‛â itmeleriyle mahall-i merkûmu tâife-i eşkiyâdan hıfz ve hirâset eylemek mezbûr Fethullahın lâzime-i zimmeti iken bu def ‛a vukû‛ bulan gasb ve gâret maddesi merkûmun emr -i muhâfazada tekâsül ve tehâvet ve belki tâife -i eşkiyâya mahfiyyen ruhsat ve iânet iylemesinden neş ‛et eyledigi zâhîr ve redkûn ve tüccâr tâifesinin ber-vech-i muharrer gasb ve gâret olan emvâl ve eşyâ ve hay vânâtları bâiyâniha tahsîl ve istirdât olunması matlûb-ı hümâyûnum olmakdan nâşi sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin der-saadetimden ta‛yîn olunan mübâşir ma‛rîfetiyle emvâl ve eşyâ ve hayvânât-ı mehsûbe her ne ise eşkiyâ-yı merkûmeden ve muâvinlerinden ala -eyyi hâl tahsîl istirdât ve ashâbına redd ve ihkâk-ı hakk ve keyfiyet-i hal-i sıhhâti üzere (S.31) Der-alîyem arz ve i‛lâm olunmak ferman olma ğın tevkiden ve ihtimâmen işbu emrişerîfim ihdâr ve mübâşir ta‛yîn olan (boş) ile irsâl olunmuşdur imdi ber-vech-i muharrer eşkiyâ-yı merkûmenin irâde-i ebedî irtisâbları(?) olan emvâl ve eşyâ ve hayvânâtlarının bâ-iyânihâ zâhire ihrâc ve tüccâr-ı merkûma taraflarına temamen redd ve teslîmi matlûb-ı pâd-i şahânem idügi ma‛lûmın oldukda bu husûsa kemâl-i i‛tinâ ve dikkât iderek ma‛rifet ve Der-alîyemden ta‛yîn olunan mübâşir-i mûma-ileyh ma‛rîfetiyle emvâl ve e şyâ ve hayvânât-ı mahsûbe-i mezkûrenin bi-eyyi vechikân aynıları eşkiyâ-yı merkûmeden ve muâvinlerinden bûreden muâvenetlerinden zâhire ihrâc ve tahsîl ve tüccâr -ı merkûme taraflarına temâmen ve kâmilen redd-i ve teslîm birle ihkâk-ı hakk ihtimâm ve dikkât ve ketfîyet-i sıhhât ve hakikâti üzere Der-alîyem arz ve i‛lâma mübâderet iyleyüb emvâl -ı mahsûbenin zâhire ihrâcı maddesinde etnâ -i kusûr ve rehâvetden gâyetü’l-gâye ittikâ ve mücânebet eylemek bâbında Sani Fî fî Evâsıt-ı (CA) Sene 195 (Mayıs başları – ortaları 1781) Der-kenâr: Bektaşlı Aşîretinin Rakkaya iskânları isti ‛lâmı havî emr yazılmışdır Fî evâhir-i (CA) Sene 195 (Mayıs ortaları – sonları 1781) Der-kenâr: Tekrâr emr yazılmışdır Fî evâsır-ı (ZA) Sene97 (Eylül başları – ortaları 1783) Der-kenâr: İşbu emr-i alî lede’l-vusûl a‛yân-ı (…) müdehâlesine müracaat olundukda eşkiyâya muâvenet degin vukû ‛unu dahî tecvîz edilmediginden gayr -ı muhâfazaya müteahhîd olmayub ancak müşârün -iley arşîb-ı redd-i mu‛azzama-i mezbûrun tevcihini taahhûdüne binâen binâ iderek tahrîr ve emr ısdârıyla hân -ı merkûmun zabtını haber iderek def‛a anhu ve’l-imrâr ve hân-ı mezkûr zuhûrunda hân-ı mezbûr emîni neferât-ı kesîre ile irsâl ve eşkiyâ -yı merkûme ile esnâ-yı muhârebede
117 i‛dâm olunub tahrîrleri mahkû m ve olunduğun takrîr ve sâirleri dahî tasdîk ve sicillâta ba‛de’n-nazâr taahhûdün kaydın olmadığın nâtık olmağın sen ki kadî -i müşârün-ileyhsin bu emr-i şerîfim vürûdundan sonra dahî vukû ‛u i‛lâm-ı sıhhât ile emre bâis-i şer‛ kılındı Fî 8 (L) Sene 95 ( 9 Eylül 1781) S.31 - B.106 Haleb Vâlisine ve Ayntâb Nâiblerine hüküm ki Kazâ-i mezbûr sâkinlerinden Hacı Mehmed nâm kimesne gelüb b u kendü hâlinde arzıyle mukayyid ve hilâf -ı şer‛-i şerîf kimesneye vaz‛-ı vaz‛ ve hareketi ve üzerlerine dahî şer‛an bir nesne sâbit ve zâhir olunmu ş dekil iken Ayntab kazâsında vâki‛ kal‛a derûnunda sâkin Şeyh Hacı Mehmed ve Hanifi ve Molla Bekir nâm şakî ler ehl-i örfe istinâdları hasebiyle birbirleriyle yekdil ve yekcihet ve bin yüz seksan senesinden bunun hilâf şer ‛-i şerîf ve bi-gayr-i hakk üç yüz guruşunu gasben ahz ve ziyâde gadr eylediklerin ve bu bâbdan i‛lâsına mevâkıf Şeyhü’l-islâmdan fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildirüb fetvâ -yı şerîfesi mûcebince şer ‛le görilüb mezbûrlerın hilâf-ı şer‛-i şerîf ve b-gayr-ı hakk ahz ve kabz iyledüleri olmıkdâr guruş hakkı alıverilüb hilâfı şer‛-i şerîf taallül ve muhâlefet itdirilmeyüb icrâ -yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında amr-i şerîfim ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görülmek içün emr -i şerîf yazılmışdır Ali Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 195 (Mayıs başları – ortaları 1781) S.31 - B.107 Ayntab Nâibine hüküm ki Ayntab ehâlisinden Hanifi zâde El-hâc Mustafa gelüb bundan Ayntab mahlâtından Yera Mahallesi kurbunda mülkiyyet üzere mutasarrıf olduğı ma ‛lûmetü’lhudûdda mülk-i bostânı kadîmi tarîk -i âm olmayub dürûnunda kimesnenin mürûr eyledigi yoğiken iken bostân -ı mezkûrun cevâreti erba ‛sında olan divâr harâb oldığından ehâli-i kasabadan ba‛zı kesân bostân-ı mezkûrun dürûnunda müceddiden yol paye ve mürûr ve ‛ubûr ve olvechile teaddî ve mukaddemâlar ı lede’l-murâfa‛a men‛içün cânib-i şer‛den cihet-i şe‛iye varılmış iken mücâb olmayub mürûr ve ubur ile bostân -ı mezbûri harâb ve olvechile gadr oldığın bildirüb men ‛ ve def‛ olunmak bâbında emr-i şerîfim ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görilmek içün emr yaz ılmışdır Ali Fi Evâsıt-ı (CA) Sene 195 (Mayıs başları – ortaları 1781)
118
S.31/32 - B.108 Haleb Mollasına ve Haleb Metropolidler inin dâhil-i iltizâmından olan ve sâir kazâlardan Kuzât ve ve Nüvvâbına ve bi’l -cümle zâbıtânlara hüküm ki Metropolidlerin yedlerine i ‛tâ olunan berâvât ve evâmîr -i şerîfe mantûklarınca himâyed ve siynetleri ve şurût -ı mukarrerelerinin icrâsı lâzım iken Asitâneden mukim millet-i Rum Metropolidleri taraflarından mukaddemâ takdîm olunan mehâzır -gûne arzuhâlleri şer‛-i şerîfe mugâyir-i beratın ve bilâ- fermân Metropolidlerin mahall -i sâireye ihzâr itmegin ve bahâne -i ahere ile kazâ-i be kazâ hâsır ve Metropoli dlik reâyâsına hilâf-ı şer‛-i şerîf meblağ-ı kesîre ahzî misüllü hâlet -i vukû‛iyle izrâr olunduklarından edâ-yı umûr ve icrâ-yı deynlerine kudret-yâb olamamakdan oldukları tahrîr ve inhâ olunmakla Metropolidlerin yedlerinde olan berâtları şurûtuna menfî ve bilâ- emr-i hüsn ve ihzâr ve teklîf ve emvâl -i mirîye ve rüsûmât-ı muknine siyâkından buyruldu ve emr-i ehemine hüccet yerine taleb ile tecrîm ve takdîmden ve cihât -ı sâire-i zâleme ile rencideden mübâ ‛adet ve gerek mezfûrlar ı ve gerek olan zimmete reâyay ı tecrîm ve akçelerin zabtı husûsına ale’d -devâm i‛tinâ ve dikkât ve zâbıtân taraflarından ve gayriler (…) mugâyir -i ferman harekete ve Metropolidin ve reâyâya zulme cür’ederi olur ise te’dîbinden lâzımelerinin icrâsı içün ism ve şöhretleriyle der - alîyeme arz ve i‛lâm olunmak üzere te’kîd ve tehdîdi hâvî mufassal ve me şrûh Rum ili ve Anadoluda vâki‛ kuzât ve nüvvâb bi’l -hücce ve zâbitânına hitâben bin yüz doksan dört senesi Evâhir-i rebi‛ü’l-ahirinde evâmir-i şerîfem sâdır olub mugâyiri bir dürlü hareket olunmak icâb itmez iken bu def ‛a İstanbul ve tevâbi‛i Rum Patriği Der-alîyemde mukîm cemâat Metropolidlerinin derbâr -ı adalet-mezâd-hüsrevâneme takdîm eyledikleri memhûr arzuhâllerinde Haleb ve tevâbi ‛î Metropolidi Agos nâm râhib taht -ı iltizâmında olan mahallerde mütemekkin reâyâ tâifesinden mâl -ı mîrî ve sâir rüsûmât mu’tâde -i sâireyi tahsîl murad eyledikde ve siz ki Mevlânâ -yı mûma-ileyhsiz tarafınızdan verilan mürâsele ve zâbit ve câniblerinden dâhi buyruldı i ‛tâsı ile mukaddemâ şeref sudûr iden emr-i münîfimce mugâyir meblağ-i vâfîre mutalebesiyle kendüye ve tarafından nasb eyledigi vekillerine taaddî ve cebr olunduğunda inhâ ve yedlerinde olan berât ve evâmir-i şerîfem mûcebince mâl -ı mîrî ve rüsûm-ı mugnînesi tahsîle siyakında buyrıldı ve mürâsele zınnında Metropolid-ii mezfûrdan ve digerinden bir habbe ve bir akçe taleb olunmayub her halde himâyet ve siyânete (S.32) ve iânet olunmak bâbında mukaddemâ sâdır olan emr-i şerîfim mûcebince müceddeden hükm -ü hümâyûnum sudûrini istid ‛â-yı
119 inâyet ve divân-ı hümâyûnunmadan mahfûz kuyûd -ı ahkâma mürâcaat olundukda tarîh -i mezbûrde ber-vech-i meşrûh evâmir-i şerîfeme sâdır oldıduğı müş ‛îr ve mukayyed olunmağın mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince amel olunmak içün emri alî yazılmışdır Kalemî Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 195
(Mayıs başları – ortaları 1781)
S.32 - B.109 Haleb Kadîsına ki Müceddiden binâ ve inşâ olunan mederese -i celîlemin müceddeti olan sâdât -ı kirâmdan Es-seyyid Maksûd Hemşire-zâde Es-seyyîd Ömer zîdet siyâdenenin ve mûma-ileyhin Halebü’ş-şehbâ kasabası toprağında bi’d -def‛at zabt ve tasarruflarında hâne-i avârızına bağlu tekâlife alınmak icâb ider kadîmî reâyâ fazl -ı emlâk ve arâzîleri olmayub tekâlife talebiyle teaddî icâb itmez iken kasaba -i mezbûre ehâlisi taraflarından hilâf ve kânûn hisse-i tekâlif ve ehl-i örf tâifesi taraflarından dahî bilâ- emr-i şerîf tekâlif-i şerîfe mütâlebesiyle teaddî ve rencideden hâli olmadıkların inhâ olvechile olan taaddîleri men‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ ve divân -ı hümâyünum kaleminden kânû n-ı suâl olundukda mûma -ileyhânın ve Hemşire zâdesinde Halebü’ş-şehbâ kasabası toprağında bi’d -def‛at zabt ve tasarruf ında avârızhânesine bağlu tekâlif iltihakk icâb ider kadîmî reâyâ fazl -ı emlâk ve yerleri yoğise kasaba-i mezbûr ehâlisi emr-i şerîfle vârid olan tekâlifden hisse ta ‛yîni ve ehl-i örf tâifesi taraflarından dahî bilâ- emr-i şerîf tekâlif-i şerîfe mütâlebesiyle taaddîleri mugâyir-i kanûn eyledigi tahrîr olunmağla kanûn üzere amel olunmak içün yazılmışdır Nesimi Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 195 (Mayıs başları – ortaları 1781)
S.32 - B.110 Haleb Vâlisine ve Antakya kadîsına hüküm ki Antakya kazâsı ehâlisi gelüb yine Antakya sâkinlerinden maktûl Kara İbrahim oğlu Fethullah ve karındaşı oğlu Süleyman ber -vech-i seneden birle başlarında Müslîm ve müslîf sekbân-ı cem‛ ve bunların ba‛zılarını birer behâne ile tecrîm ve tahsîllerini bi gayr-ı hakk katl ve taarruzların arzını heman ve güna gün zulm ve taaddîleri lede’l -inhâ mezbûrlarında Cira Kal ‛asına kal‛a-bend olmuşlar iken ber-takrîb ıtlâf ve ziyâde zülm
120 ve taaddî ihbâr eylediklerinden halleri perîşân ve terk -i evtân idenlerin evlâd ve iyâl ve ta‛lifatlarına eşid ukûbetle mukâbil eylediklerin inhâ ve ‛ibânet istid‛â eyledikleri acilden sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin aher husûs-ı me’mûr kapucubaşı mübâşiri yle merkûmenin keyfiyet-i halleri ba‛zı ehâlilerin ifhâs ve suâl ve aher tarafın gadr ve himâye olunmayarak hâl -i zâhire ihrâc ve ithâl üzere der -saâdetime arz ve i‛lâm olunmak fermânım olunmağın imdi sen ki vezîr -i müârün-ileyhsin ma‛rifetin ve aher husûsa me’mûr kapucıbaşı-i mûma-ileyh mübâşeretiyle merkûmânın keyfiyet -i hâlleri bi-arz-ı ehâliden efhâmî suâl ve aher tarafını gadr ve himâye itmeyerek hakîkat -ı hâlim zâhirü’l-ihrâc ve ithâl üzere der-saadetime arz ve i‛lâm eylemek bâbında fermân-ı alîşân yazılmışdır Nesimi Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 195 (Mayıs başları – ortaları 1781) Der kenâr: Sa‛lâm-ı şerîfin tekrar yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (C) Sene 95 (Haziran başları – ortaları 1781) S.32 - B.111 Haleb Vâlisi Vezîre Sermin Kadîsına hüküm ki Sâdâret-i kirâmdan Seyyid Mehmed Emin zîde şerefe gelüb Sermin kasabasında vâki‛ ma‛lûmü’l-hudûd mülk hamamı fî el -asl (silik) dahî Halîli Seyyid Hüseyin Saracdan alub mutasarrıf olan babası Es -seyyîd El-hâc Mehmed ibn-i El-hâc Ahmed bâ makûlâ bin yüz yetmiş altı senesi cem âziye’l-evvelinin yigirmi dokuzuncu gününde İstanbulda hamam-ı mezkûrun cümlesini bey ‛ bâbında kat‛î ve himmet-i şer‛iyye ile otuz guruşa oğlu merkûm Seyyid Mehmed Emine bey ‛ ve teslîmi setr idüb bir dürlü dahl icâb itmez iken şahdî karındaşları ve gerek a heri ber-vech-i şer‛î müdâhale gadr sevdâsında olduklarına bildirüb cihet -i şer‛iye mûcebince amel olunub hilâf -ı şer‛-i şerîf ve mugâyir-i cihet-i şer‛iye mezbûrları bir dürlü müdâhale itdirilmeyüb men ‛-i vâki‛ olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ eyledigi ecilden mahallinde şer ‛le görilmek içün emr-i şerîf yazılmışdır Nişâncı Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 1195 (Mayıs başları – ortaları 1781)
S.32 - B.112 Haleb Vâlisine ve Haleb Mollasına hüküm ki
121 Haleb sükkânından Seyyid Taha nâm kimesne gelüb yine Haleb sükkân ından Saray Sarafi sarrâfı nâm Yahûdi zimmetinde yüz seksan beş senesinden berü ber -mûceb defter-i akârdan alacak hakkı olub def ‛atle taleb olmak murâd iddigin günagün illet ve bahâne ile avk ve tâhir li -ipdâl-ı hakk ve gadr-ı kelli sevdâsında olduğın bild irüb mesfûrun zimmetinde olan ber -mûceb defter-i mufassalda olmikdâr guruş hakkı temâma tahsîl ve bi-kusûr kendüye alıverilüb iclâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ eyledigi acilden mahallinde şer ‛le görilmek içün emr-i şerîf yazılmışdır. Hilmi Fî Evâhir-i (CA) Sene 195 (Mayıs ortaları – sonları 1781) S.33 - B.113 Haleb Vâlisine ve Haleb Mollasına hüküm ki Mahrûse-i İstanbulda vâlide hanından mütemekkîn Tüccârzâde
Es-seyyid
Abdurrahman zîde şerefe gelüb Medine -i Haleb sâkininden Mühürdâr Mustafa nâm kimesne zimmetinde bin yüz doksan altı senesinden berü bâ -temessük iki bin yüz elli guruş alacağı olub meblağ -ı merkûm tesfîlesinde Medîne -i mezbûre mahallesinde Karafra(?) mahallesinde vâki ‛ mülkinakara mutasarrıf olduğı bir bâb menzîlini idhân ve yine Medîne-i mezbûre sâkinlerinden Trablusî oğlu Seyyid Mustafa nâm kimesne zimmetinde dahî bâ temessük bin yedi yüz guruş ve yine Medîne -i merkûm sükkânından Gözübüyük Ali nâm kimesne zimmetinde bâ temessük bin yüz elli guruş hakkı var iken kable’l-edâ mezkûrân Mühürdâr Mustafa ve Gözibüyük Ali defân ve terekelerini Medîne-i mezbûr sâkinlerinden vereseleri ma ‛lûmü’l-esâmî kimesneler ahz ve kabz itmeleriyle meblağ -ı merkûmemi verese-i mezbûrelerden ve merkûm Seyyid Mustafadan mütâlebe ve ah z ve kabz ve menzîl-i mezkûrin devr-i(?) teslîm murâd eyledikin bilâ- şer‛î virmegin taallül ve lede’l -murâfa‛a edâya bedeliye-i şer‛î olunmuşdur adem-i i‛tâ‛at ve ibtâl-i hakk ve gadr külli eylediklerin ve tarafdan Cabbarîzâde Seyyid Mustafa nâm kimesneyi vekîl eyledigin bildirüb ve aher husûsu ile li-etrâf me’mûr mübâşir ma ‛rifetiyle mahallinde şer‛le rü’yet ve edâya şer‛î ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum sudûrini istid ‛â itmegin aher husûsayla me’mûr mübâşir ma‛rifetiyle mahallinde şer‛le görilmek içün emr-i şerîf yazılmışdır Rafiki Fî Evâhir-i (CA) Sene 195 (Mayıs ortaları – sonları 1781)
122 S.33 - B.114 Haleb Vâlisine ve Haleb Monlasına hüküm ki Nişân-ı hümâyünum verilan dergâh-ı muallam müteferrikelerinden Mehmed veled Ahmed zîde mecde hü gelüb Haleb sâncağının Sermin nâhiyesinde Telharye nâm karye ve gayriden otuz bir bin otuz iki akçe zeâmet -i mutasarrıf Ahmed veled müteferrik Mehmed kirâları çûkadâr hissenin maktûlan bilâ- veled fevtinden mûma ileyh Mehmed veled Ahmed doksan beş senes i Muharreminin on dokuzuncu gününde tevcih ve ba‛de dergâh-ı muallâm müteferrikliği gedügi ilhakk ve hadârât berât -ı şerîfemle üzerinde olub zeâmet -i mezbûre ber-vechile dahî olunmak icâb itmez iken bu esnâda maktûl-i mezbûrin oğlu iddiâsıyla (boş) nâm kimesne zuhûr ve iddiâsını masraf yedinde dahî Alay begi arzı ve sancâklusının muhasırı yoğiken zeâmet -i merkûm babam mahlûlinden benim hakk sadıcımdır deyü ref ‛ ve arz sevdâsında olduğun mukaddemâ inhâ ve sâbıkâ Haleb beglerbegisi ma ‛rifetiyle Hafız hasan alây begi ve sancaklusundan suâl ve hakîkati i‛lâm olunmak bâbında emr-i şerîf sudûrini istid‛â ve defterhâne-i âmîremde mahfûz rûz namçe -i hümâyûnuma mürâcaat olundukda zeâmet -i mezbûr merkûm Ahmed veled mutasarrıf Muhammedin maktûlan bilâ- veled fevtinden târih-i mezbûrdan ber-vech-i ve dergâh-ı muallâm müteferrikâlığı gedügi ilhâkıyle hâlâ berât -ı şerîfemle mûma-ielyh Mehmed veled Ahmedin üzerlerinde olduğı mestûr ve mukayyîd ve divân-ı hümâyûnumdan şurûtu ve muktezâsı suâl olunduğın maktûlin sâbitânesi evlâdına ve virilmek içün virilmek içün kanûn olunmayub ancak zeâmet -i mezbûrun mahlûl olduğını halâ Haleb alaybegisi ve defter kethûdâsı bundan akdem memhûr i ‛lâm eylediklerine binâen mûma-ileyh Mehmed veled Ahmede ber -vech-idergâh-ı muallâm müteferrikâlığı gedügi el-hakk olmağla bu sûretde iddiâ iden mütevefâ -yı merkûmun sâhîh sulbî oğlumdur sâbıkâ Haleb beglerbegisi ma ‛rifetiyle sancaklusundan seran ve alenen geregi gibi suâl ve arz ve i ‛lâm ve muhzır olumasıçün emr-i şerîfim sudûrine muhtac olduğı tahrîr olunmağla mütevefâ-yı mezbûrun hîn-i fevtinde tereke-i tahrîr olundukda vâridâtı kimâr olmak üzere tahrîr ve (…) nişâncı olunmuşdur ve eger evlâdı tevâ‛iyesi(?) bu vechile iddiâ -yı evlâdın iden kemâlden ve sâbıkâ Haleb beglerbegisi ve kadîsi bu husûsu sicîl-i mahfûzdan tahrîri bilâ- tenbi‛ ve ehâli-i velâyetinin erbâb ve fevkînden ve defter kethüdâsı ve alaybegisi ve sâir sancaklusundan (…) idüb sicîl -i mahfûzun bir sûretiyle i ‛lâmını ve cümlenin sâhîh muhzırını Der-alîyem irsâl olunmak içün işbu sene-i mü’bâreke Evâil-i rebi‛ül’l-evvelinde emr-i şerîfe sâdır olmuşiken hünûd haberi vürûd itmemekle mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfem mûcebincen
123 isti‛hâli hâvî mahrûzân emr -i şerifim sudûrini istirhâ ve veche meşrûh üzere amel olunmak fermânım olmağın imdi husûs -ı mezbûrun mezkûr ve zunûnunda ârî sâcit ve hakîkine tahsîl ve fevk-i ıtlâh matlûb itdigi ma ‛lûmunuz olduğunda ber minvâl muharrer fetvâ-yı mezbûrun hîn-i fevtinde tereke-i tahrîr olundukda ve irsâl -i kemâl olmak üzere tahrîr ve te’yîd-i sicil olunmuşdur ve eger evlâdı yoğ ise bu vechile iddiâ -yı evlâdın iden mühimmelerden bu hus ‛ûsu sicil-i mahfûzdan bu kılınıb geregi gibi tahrîri intiba ‛ ve ehâli-i valânın dahî erbâb-ı vukûfundan ve defter kethüdâsı ve alaybegi ve sâir sancâklusundan nukması birle sicil -i mahfûzun bir sûretiyle i ‛lâmı ve sahîh muhâzaratı Der-alîyem i‛lâm-ı mübâderet ve irfa‛n hilâfı kaleme alınmakdan ifâ ve mücâbelet olunmak bâbında fermân-ı alî yazılmışdır Vâhid Fî Evâhir-i (CA) Sene 195 (Mayıs ortaları – sonları 1781)
S.33 - B.115 Haleb Vâlisine hüküm ki Sen ki Mevlânâ-yı mûma-ileyh Seşam Ömer zidet fezâilehusun mektûb gönderüb talebe-i ulûmdan Eş-şeyh Mehmed bin Abdulka fî zîde salâhu meclîs-i şer‛e varub Haleb gümrügü mukataası mâlından almak üzere yevmî beş ve iki akçe vazîfeler e mumâ-ileyh başka başka berât -ı şerîfemle mutasarrıf olduğı Anadolu muhâsebesinde mukâyyed olumağla yedinde olan berevât-ı alîşânım mûcebince mutasarrıf ol dığı yedi akçe vazîfesini halâ Haleb gümrügü emîninden mâl-ı gümrükden taleb ve almak murâd eyledikde gümrük-i mezbûr emîri mugâyir-i berâvât-ı alî bin yüz doksan senesinde n berü bi-vech virmeyüb zimmetinde müctemi ‛ gadr külli irâdesinde olmağla ber -mûceb-i berâvât-ı şerîfe mutasarrıfe olub sene -i mezbûreden berü gümrük-i mezbûr emînin zimmetinde olan müctemi‛ olan yevmî olmikdâr akçe -i vazîfesi gümrük-i mezbûr emîninden mâl-ı gümrükden kendüye alıvrilmesi bâbında bir kıt‛a emr-i şerîf sudûri niyâzıyla der-devlet medâra murâda arz ve i ‛lâm idiver deyü ilhâh ve’l-iltimâs eyledigi ecilden olbâbda vâki‛ hâli hükm-ü hümâyûnum virilmek ricâsınâ bi’l-iltimâs arz ve hazîne-i âmîremde mahfûz Anadolu muhâsebesi defterlerine nazâr olundukda veche meşrûh üzere olduğı mestûr ve mukayye d bulunmağın berâtı mûcebince amel olunmak içün emr-i alî yazılmışdır Hüsnü Fî Evâil-i (C) Sene 195 (Mayıs sonları – Haziran başları 1781)
124 S.34 - B.116 Haleb Vâlisi Vezire ve Haleb Mollasına hüküm ki Haleb sâkinlerinden Çırmacı Hacı Ahmed zâdeler gelüb bundan Haleb kazâsı toprağında bi’d-def‛at zabt ve tasarruflarında hâne-i avârıza bağlı tekâlif olunmak icâb ider emlâk ve biryeri olub evâmir -i şerîfemle vâride olan tekâlifden a ‛lâ ve evsât vâdeli i‛tibâr ile tahammüllerine göre hissesine isâbet iden kazâ -i mezbûre ehâlisiyle mü ‛an cem‛iyyet-i mezbûre edâdan kusûrları yoğiken ehâli mezkûr e bağçevan kethüdâsı Seyyid Mustafa ile yakın tahammüllerinden ziyâde tekâlife taleb ve ehl -i örf tâifesi taraflarından dahî bilâ- emr-i şerîfim tekâlif şakka mütâlebesiyle taaddî ve rencîdeden hâli olmadıkların bildirüb hilâf -ı kanûn ol vechile olan taadd îleri men‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ eyledikleri acîlden sen ki vezîr-i müşârün-ileysin kanûn üzere amel olunmak içün yazılmışdır Nesimi Fî Evâsıt-ı (C) Sene 1195 (Haziran başları – ortaları 1781) S.34 - B.117 Haleb Vâlisi Vezîre ve Ha leb Molasına hüküm ki Şeyh Abdulkadir Geylânî kuddüse sırrehu hazretlerin tekyesi mütevellisi olan müderris-i kirâmdan İsmail zîde ilme arzuhâl idüb Haleb kazâsı tarağında bi’d -def‛at zabt ve tefrikînde hâne -i avârız ta‛lû tekalif olunmak icâb ider kadîmî reâyâ emlâk ve bir yeri olunmayub tekâlif talebiyle taaddî olunması icâb itmez iken Haleb ehâlisi bağçevân tâifesiyle yekdil ve vâride olan tekâlifden şakka hisse virilü tekâlif talebiyle ve ehl-i örf tâifesi taraflarında dahî bilâ- emr-i şerîf tekâlif şakka mütâlebesiyle taaddi ve rencîde hâli masrafların bildirüb hilâf -ı şer‛-i şerîf ve mukayyîd kanûn -ı münîf olvechile taaddî ve rencîde itdirilmeyüb zâhir olan taaddîleri men ‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ itmegin sen ki vezîr -i müşârün-ileyhsin kanûn üzere amel olunmak içün yazılmışdır Nişâncı Fî evâil-i (L) Sene 1195 (Eylül sonları 1781) S.34 - B.118 Haleb Vâlisine ve Kilis Kadîsına ki Züâmadan El-hâc Mehmed zîde kudrehu gelüb haleb sancâğından Kilis kazâsı muzâfâtından Ganim(?) nâhiyesi nin Sırahata nâm karye ve gayriden berât -ı şerîfemle mutasarrıf oldığı zeâmeti kadîmelerinden doksan dört ve doksan beş senelerinde vâki ‛
125 olub berât mûcebince tahvîl tarihine düşen mahsûl ve rüsûmunu tarafından evâmini ahz ve kabz murâd eyledigin müttekîleden ba‛zı kimesneler ber-vech-i müdâhale eylediklerinden tarafından ahz ve kabz olunmayub ala hâlden kaldığın bildirüb sen ki vezîr-i müşarün-ileyhsin senin mezbûrinden vâki ‛ olub berâtı mûcebince tahvîl târihine düşen mahsûl mersûm tevcih eyledikden temâmen tahsîl ve tarafından kabzına me’mûre alıverilüb taallül ve muhâlefet itdirilmemek bâbında emr -i şerîfim ricâ itmegin sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin mahallinde şer ‛le ve kanûn üzere amel olunmak içün yazılmışdır Zeki Fî Evâil-i (C) Sene 195 (Mayıs sonları – Haziran başları 1781) S.34 - B.119 Haleb Vâlisine ve Antakiye Kadîsına hüküm ki Hacegân divân-ı hümâyûnumdan El-hâc mîr Tahîr zîde mecdehu gelüb Antakyade sâkin dergâh-ı muallâm kapucı başından Fethullah zimmetinde yüz doksan iki senesinden berü bir kıt‛a virdigi deyn-i temessük mûcebince bin guruş alacağı olub bu güne degin göndermeyüb la ‛l ile ısdâr ve gadr edâsında olunduğun bildirüb ber mûceb temessük zimmetinde olan meblağ -ı mezkûr temâmen tahsîl ve tarafından kabzına ve me’mûra edâ ve teslîm bir le ihkâk-ı hakk itdirilmek bâbında emr -i şerîfim suûrini ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görilmek içün emrim yaz ılmışdır Fî Evâil-i (C) Sene 1195 (Mayıs sonları – Haziran başları 1781) Der kenâr: tekrâr emr-i şerîf yazılmışdır Fî Evâhir-i (S) Sene 96 (Şubat başları – ortaları 1782) S.34 - B.120 Haleb Vâlisine ve Kazîsına hüküm ki Haleb Vâlisi sâbıkâ mütevefâ Abdullah Efendi kethüdâsı dimekle ma ‛rûf kuzâtdan El-hâc Mehmed gelüb mûma -ileyhâ Haleb sâkinlerinden Seyyid Abdurrezzak Hilmi dimekle ma‛rûf kimesne zimmetinde bin yigirmi dokuz ve def ‛a dört yüz yigirmi beş buçuk ve es-seyyi Ahmed nâm kimesne zimmetinde yetmiş beş ve Zerif oğlu Esseyyid Mehmed nâm kimesne zimmetinde iki yüz on iki buçuk ve Hayati oğlu Esseyyid Hüseyin nâm kimesne zimmetinde yüz ve s âbıkâ Pazarbaı Es-seyyid Ali ile mezbûr Es-seyyid Ahmed zimmetlerinde yüz kırk ve sarây sadâtı Musa nâm Yahûdi zimmetinde altıyüz altmış ve mahkeme sarrafı diger Musa nâm Yahûdi zimmetinde yüz on guruş min haysü’l-mecmû‛ iki bin yediyüz elli alt ı guruş bin yüz doksan senesinden
126 berü bâ temessük alacak hakkı olub def ‛aten taleb ve hakk murâd eyledikde ekl‛ ve bel‛ sevdâsıyle murâd şer‛i şerîf ve mugâyir-i temessük edâdan imtinâ ‛ ve gadr edâsında oldukları ve mezkûrdan Zarif oğlu Es-seyyid Mehmed ve Hayati oğlu Seyyid Hüseyin mütegallib ve cibâleden evâmirden bir dürlü mukâvemet ve ihkâk -ı hakk mümkin olunmadığı ve tarafından El-hâc Halil nâm kimesneyi vekîl eyledigin bildirüb şer‛le görilüb ber-mûceb temessük mezbûrdan ile mezkûrların zimmetlerinde olan ol mi kdâr guruş hakkı temâmen tahsîl ve bi -kusûr vekîl-i merkûma alıverilüb ibdâl-i şer‛ ve ihkâkı hakk olunmak bâbında hükm -ü şerîfim ricâ eyledigin ecilden mhallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Kaşifa Fî Evâsıt-ı (C) Sene 95 (Haziran başları – ortaları 1781) S.35 - B.121 Degâh-ı muallâm kapucubaşılığı pâyesiyle Antalyada (Antakyada) sâkin Fethullah dâme mecdehuya ve ve Antalya (Antakya) kadîsına hüküm ki Şam Ağası esbak Serturnâi Ömer zîde mecdehuyı bilâ- mûceb zindân-bend ve külli mebâliğini ve gadr ve zülm ve tasaddîsi aşikâr olunduğuna binâen Der-alîyeme ihzarî fermânım olan sâbıka Şam yeniçeri zâbiti Es-seyyid Ali on ili mütecâviz ve Ziver-i Antalyada (Antakya) ikâmet ve derbâr âtıfet karârıma gelmekten imtina ‛ ve birtakrîb mahallinde mürâfa ‛-yı mutazammın emr tasdîr itdirüb bu dahî ibtâl hak idigü bu def‛a tekrâr divân-ı adâlet-i ünvânıma bâ arzuhâl inhâ ve istirhâm olunmakdan nâşi mezbûr Es-seyyid Alinin be eyyi vechi kâr ocakdan ta ‛yîn olunan mübâşir ma‛rifetiyle ve der-şevket makarrıma ihzârını nâ tık siz ki kapucubaşı ve Mevlânâ -yı mûmaileyhümasız size hitâben hükm -ü celâlet-i meâlim sudûruni bi’l-fi‛il dergâh-ı muallâm Yeniçeri Ağası olan Ali Ağa dâme ulvuhu i ‛lâm itmekle i‛lâmi mûcebince ihzâr olunmak bâbında işbu emr -i şerîfim ısdâr ve ( boş ) ve ile irsâl olunmuşdur mezbûr Esseyyid Alinin kerreten ba‛de uhrâyı sudûr iden ahkâm-i münîfeme adem-i inkıyâdı ve tezvirata sülûk ile selefine eyledigi gardın kânlehü yekûn addolunmasına dürlü dürlü mukaddemât-ı vâhiye takdîmi tedîb gışmâlini icâb ider hâlatdan oldığından başka müddei tarafından verilan arzuhâlden mezkûrun on aydır Antakyada arâmî sen ki kapucubaşı mûma-ileyhsin sana istinâda mebnî oldığı muharrer olmağla bundan sonra dahî itmeyüb serien der -saadetimce vürûd ve hasmıyle müdafaa olmakda ednâ nezd-i devletimin ihmâlim olur ise ahz gûna muâmele vukûuni iştiyâb idüi ve sen dahî mezbûri himâye ve mübâşire teslîmde bir gûna tarafdarlık kaydında oldığın halde sana dahî
127 rehâmet-i râci olacağı ma‛lûmunuz oldukda ber-vech-i muharrer mezkûr Es-seyyid Ali ocakda me’mûr mubâşireteslîm ve Der-alîyem irsâl ve ibgâya müsâraat -ı muhâlefet eyledigi takdîrde veche diger ili hazrah muâmele zuhûr iylemesi şekl ve şehirden ârî oldığını kûşu hûşuna ilkâya mübâderet ve kusûr ve rehâvetten hazer ve mücânebet iylemeniz bâbında fermân-ı alîşân yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (C) Sene 195 (Haziran başları – ortaları 1781) Der kenar: Ber-mûceb emr-i alî Der-alîyem ânem oldığına ru’yet (…) inhâ vârid fevt maktûli mütehasılına fermân -ı alişân yazılmışdır Fî 28 (B) Sene 95 ( 20 Temmuz 1781) S.35 - B.122 Haleb Vâlisine ve Antakya Kadîsına ki Şu‛ur kazâsına tâbi‛ Mahbubez(?) nâm karye sâkinlerinden Mehmed nâm kimesne gelüb bundan Antakya kazâsına tâbi‛ Dübenesi ve Kaf ve Berat nâm karye ile Senayiz mezra‛sı topraklarında vâki‛ sâhib temessük mûcebince mutasarrıf oldığı ma‛lûmü’l-hudûd üç kıt‛a tarlalarına (…) alâkası yoğiken Antakya kazâsına tabi‛ Turfan nâm karye sâkinlerinde Ahmed oğlu İbrahim nâm kimesne hilâf -ı şer‛ ve kanûn yedi sene fuzûli ve taallülen zabt itmekle lede’l -murâfa‛a tarlaları olub kemâkân zabt idüb lakin mezbûrun fuzûli zabt eyledigi senelik takâsâtı arâzisini taleb ve almak istedikde mezbûr ber-vech-i şer‛â taallül eyledigin ve tarafından oğlu Mustafa nâm kimesnem vekîl eyledigin bildirüb şer‛â görilüb mezbûrun hilâf-ı şer‛ ve kanûn fuzûli zabt eyledigi senelik takâsât-ı arâzisi alıverilüb taallül itdirilmemek bâbında hükm -ü hümâyunum ricâ itmegin şer ‛ ve kanûn üzere amel olunmak içün yaz ılmışdır Fehmi Fî Evâsıt-ı (C) Sene 195 (Haziran başları – ortaları 1781) S.35 - B.123 Haleb Mollasına hüküm ki Medine-i Halebü’ş-şehbada vâki‛ hazret-i (…) aleyhîn cami‛-i kebîr şerîfinde halâ berât-ı şerîfemle imâm olan Es-seyyid El-hacc Abdurrahim bin Seyyid nişâncı(?) sağîre zîde ilmehu gelüb kazâ -i sulb-i emlâkı olmağla üzer lerine edâsı lâzım gelan avârız ve sâir evâmir-i şerîfemle ve edâda tekâlifin tahammülünün göre hissesine isâbet iden kasaba-i mezbûrede ahâliden muân edâda kusûru yoğiken kasaba -i mezbûr ehâlileri a‛yanesi ile yekdîl olub kasaba -i merkûmda nâzil olan tek âlifden tahammülünden ziyâde (…) akçe nâmıyle tevzî eylediklerinden ma‛adâ ehl-i örf tâifesi
128 tarafından dahî bilâ- emr-i şerât tekâlif-i şakka ve kabz-ı akçe nâmıyle ve sâir mezalim ile hilâf-ı şer‛ kanûn üzerinden habs olmad ıklarını bildirüb men‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ itmegin kanûn üzere amel olunmak içün emr -i şerîf yazılmışdır Sabri Fî Evâsıt-ı (C) sene 195 (Haziran başları – ortaları 1781) S.35 - B.124 Haleb Vâlisine ve Haleb Molasına ki Medine-i Halebde vâki‛ cami‛-i kübrâda imam olan Sülehâdan Şeyhzâde Esseyyid Abdurrahim zîde sırrahe gelüb bu kendi hâlinde arzıyle müfîd olub kimesneye deyn ve kefâleti olmayub ve üzerlerine dahî şer ‛an birisine sâbit olmu ş değil iken Medîne-i mezbûrda sâkin nakil ve nakîbü’l -eşrâf kâimakâmı olan Es-seyyid Abdullatif nâm kimesne yüz doksan beş senesinde hilâf -ı şer‛-i şerîf sabdân ve kahren iki yüz guruş üzerlerinde gadr eyledigin bildirüb şer‛le görilüb mezkûrun sabdan ve kahren aldığı ol mikdâr guruş sağîr temâma tahsîl ve usûl kendüye alıverilüb ber-vech-i şer‛-î taallül ve muhâlefet itdirilmeyüb edâda şer ‛ ve ahkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görilmek içün emr-i şerîf yazılmışdır Lütfi Fî Evâsıt-ı (C) Sene 195 (Haziran başları – ortaları 1781) S.35 - B.125 Antakya Kadîsına hüküm ki Antâkye kasabası sükkânından (…) nâmzâtdan Üzeyirli El-hâc Osman ve Hacı Ali ve Çavuşzâde Hacı Abdurrahman vekil Osman ve Köse Osman ve dahî sâir ma‛lûme’l-esâmîler gelüb bunların kasaba -i mezbûre toprağında bi’l -fi‛il edâya ve defterleri hâne-i avârıza ma‛lûmü’t-tekâlif olmak icâb ider emlâk ve virmeleri olub üzerlerine avârız lâzım gelan emr -i şerîfimle vâki‛ tekâlifden tahkerine göre hisseleine isâbet iden kazâ-i mezbûre ehâlisi oldukda edâdan vukûru olmayub kazâ -i mezbûr ehâlisinden elzem nâm köprüleri ve zeametleri olan kimesnelerin bunların üzerle rine tahallüllerinden ziyâde ve ehl-i örfden nâşi defter-i hilâf-ı şer‛-i şerîf ve bilâ- emr-i şerîf tekâlif-i şakka mütâlebesi ve sâir yerleri mukaddemâ ile teaddî ve rencided en halî olmadıkları ve bundan da ‛vâlarını ve vâki‛ fetvâ-yı şerîfe verildigi bildirüb men‛ ve def‛ olunmak bâbında emr-i şerîfim ricâ eyledigin acîlen kanûn üzere emr olunmak içün yazılmışdır
129 Fî Evâhir-i (B) Sene 195 ( Temmuz ortaları – sonları 1781) S.36 - B.126 Haleb Vâlisi Vezîre hüküm ki Antakya sâkinlerinden maktûl Kara İbrahim oğlu Fethullah ve karındaşı oğlu Süleyman birkaç seneden birle yaşlarına cem ‛ eyledikleri selim-i sekâban ile ehl-i örf kerâhetin ba‛zılarını birer bahâne ile tecrîm ve ba ‛zılarını bağır-ı hakk katl ve kimesnenin arzlarınhande eyledikleri ve güne gün zulm ve taaddîleri inhâsıyle târiyâbda Cidde kal‛asına kal‛a-bend olunmuşlar iken ber -takrîb ıtlâk ve vekilinden ziyâde mezâlim ve taaddîyâta ihbâr eylediklerinden kazânın halleri pe rişân ve terk-i vatân idenlerin evlâd ve ıyâl ve ta ‛likâtların eşer akubiyle muâkîl eyledikleri bundan akdem lede’l-inhâ ahz-ı husûs me’mûr Kuyumcu Paşa mübâşeretiyle merkûmânın keyfiyet -i hâlleri ehâlisinden takhâs ve suâl ve ahir tarafın arz ve himâye ol unmayarak hakîkat halli zâhire ihrâc ve sathı üzere der -saadetime i‛lâm olunmak içün iş bu bin yüz doksan beş senesi Evâsıt-ı cemâziye’l-evvelinde eğerçi emr-i alîşânım ısdâr ve irsâl olunmuş olub lakin merkûmânın sükkâncıları emr -i mezbûrun irsâlinden son ra dahî ba‛d-ı ahdî rikâb-ı hümâyûn ve divân-ı asâfiye arzuhâl takdîminden halli olmamalarından nâşi merkûmânın keyfiyet halleri mevkûfü’l -hükm kimesnelerden istifsar olunduğın sûhâll ve şekâvetleri ahbâr nifâh ile tahsîs rasîd olunmağla sen ki Haleb vâlis i vezîr-i müşârünileyhsin merkûmun i‛mâl itâ ile tarafının celb ve istishâb birle yakında ikâmet itdirdikden sonra keyfîyet hâli der -saadetime tahrîr ve ebnâya mezra ‛t eylemek farzım olunmağın mahsûsen iş bu emr -i şerîfim ısrâr ve (boş) ile irsâl olunmuşdur imdi mezkûrânın ber-takrîb tarafına celb olunmalarına irâde -i vaz‛iyeten şâhânem tevkif eyledigi ma‛lûmun oldukda ber-vech-i şerâh iktizâsına göre esâbık (…) i ‛mâl iderek ve vahşet ile kararlarını mevâcib olur ser reşte virmeyerek mezkûrânı hükmâne tara fına celb bil bâ nükte-i tevkîf ve nükte-i vusûllerinden icâline der -saâdetim tahrîr ve ve işkât ı ihtimâm vakt ve mugâyer ta ‛r hükm muâmele ile adem velâdlar ını mûceb olunmakdan begâyât hazır ve mücâbenet eylemek babında Fî Evâsıt-ı (C) Sene 195 Haziran başları – ortaları 1781) S.36 - B.127 Haleb Vâlisi ve Derkuş Kadîsına hüküm ki Kasaba-i mezbûr sükkânın sâdât -ı kirâmdan Seyyid Muhammed ve Seyyid Halil zîde şerefhümâ gelüb mütevelli ve İbşir Ağa nâm saibü’l -hırkâ Evkâfı müşkefâtından Dekuş kazâsında vâki‛ ma‛lûmü’l-hudûd dokuzı dikili muallâ bağçemden mürt
130 vakdeden birle harâb dâhili olub (…) icârında ise tasdîk oluna geldiginden vakt -i mezbûrun kâimakâm mütevellisi Seyyîd Halil dimekle arîf kimesne bağçe -i mezbûri defân (…) ma‛mûr itmek ve senevi yig irmişer guruş cânib-i vakfa virmek şartıyle vakfın buna icâr edilen isticâr ve yerlerine celb vakfın bir kıt ‛a memhûr temessük i‛tâ idüb zabt ve edâ eyledigin kazâ-i mezbûrede sâkin vakf -ı mezbûre mütevellisi Şeyh Mehmed nâm kimesne zuhûr ve zikri olunan b ağçe-i vakf-ı mezbûrun beher sene icâr oluna gelan akâratından degil iden mugâyer temessük kazâ -yı bağce-i mezbûrun zabtına muhalefet ve külli gadr sevdasında olacağın ve bu bâbda Şeyhü’l -islâmdan fetvâ-yı şerîfe verildigin bildirilüb mûcebince şer ‛le görilüb cânib-i vakfın yedine verilan memhûr temessük mûcebince bağçe -i mezbûr kendüye zabt itdirilüb dâhil bâ tahsîs itdirilmek bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ ve divân -ı hümâyûnumda mahfûz kılan ve (…) tenbi‛ olundukda münfi‛ İbşir Ağa vakfının vakfının müteve llidi Haleb sükkânında Tabib-zâde Şeyh Mehmed dimekle arîf kimesne vakf -ı mezbûrun ve vakfiye -i ma‛mûl behâsında mukayyid meskûkâtından Derkuş kazâsında vâki ‛ beher sene taraf-ı vakfına icâbet ile icâr oluna gelan vakf -ı degirman ve bağçe ve çiftlik ve dek âkin ve bağına ve sâir müskefât vakfı rû’yet ve icâd ve icâd -ı semenin ahz ve gabz-ı vekîl-i nasb eyledigi Seyyid Halil nâm kimesnenin zuhûr ve yedine Derkuş sükkânında Hacı Mehmed nâm kimesneyi tevekkil-i vekîl-i merkûm dahî varub meskûkât -ı vakfı rikâbına icâr ve icâre iden ahz ve istikâmet üzere rû’yet -i murâd eyledigin vekîl-i merkûm taleb fuzûli muhâlefet eylediginde mütevellî merkûm bâ arzuhâl inhâ ve süddeâ -i muhâsenet şer‛le görilmek içün bundan doksan dört senesi Evâsıt-ı cemâziye’l-ahîrinde emr-i şerîf verildigi mezkûr ve mukayyîd olunmağın mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır (…) Fî Evâil-i (C) Sene 95 ( Mayıs sonları – Haziran başları 1781) S.36 - B.128 Haleb Vâlisineve Antakya Kadîsına hüküm ki Erbâb-ı timârdan Es-seyyid Yasin ve Es-seyyid Ali gelüb Haleb sancâğından Antakya nâhiyesinden Kuyucak nâm karye ve gayriden altı bin üç yüz eli akçe tîmâr mutasarrıfı Ahmed veled Alinin bilâ- veled fevtinden Haleb alaybegisi Es-seyyid İsmail arzıyla mülâzimlerde merkûm Es-seyyid Yasin veled Es-seyyid Aliye bin yüz doksan beş senesi cemâziye’l-ahîrinin on birinci gününde der -destiye üzere mûcebince ve halâ berât-ı şerîfemle üzerinde olduğın bildirüb tîmâr -ı mezbûr karyeleri ber-mûceb defter-i hakânî kendiye zabt ve berâtı mûcebince tümüyle târihine düşen mahsûlât ve rüsûmâta
131 karşın ve defter mûcebince ahz ve kabz itdirilüb aherden bir ferdi dahl ve taarrûz itdirilmemek bâbında hükm -ü hümâyûnum südûrunı istid ‛â ve defterhâne-i amîremde mahfûz ve rûznâmçe-i hümâyûnuma müracaat olundukda tîmâr -ı mezbûr merkûm Ahmed veled Alinin bilâ- fevtinden merkûm Es-seyyid Yasin veled Es-seyyid Aliye târih-i merkûmesin mûcebince ve hâlâ berât -ı şerîfemle üzerlerine oldığı mestûr ve mukayyîd olunmağın defter -i hakâni mûcebince kanûn üzere amel olunmak içün yazılmışdır Fî Evâhir-i (C) Sene 195 ( Haziran ortaları – sonları 1781) S.36 - B.129 Haleb Vâlisine ve Antakya Kadîsına hüküm ki Haleb sancâğında vâki‛ Sadık nâhiyesine Dariye nâm karye sâkinlerinden El-hâc Abdülhâmid nâm kimesne gelüb bunda karye -i mezbûre toprağında babasından müttefiz yigirmi seneden mütecâviz mutasarrıf ve bir sene zabt ve ziraat ve öşr ve resmin geldigi ma‛lûmü’l-hudûd tarla iylemegin üzere mutasarrıf oldığı bağçe -i arsiyesinden idâmesi olmayub bir-vecihle dahl vetaarruz olunmak icâb itmez i ken Antakya sâkinlerinden müttekîle ve cibâreden Fethullah Ağa dimekle ma ‛rûf kimesne kirâhanemde hânemde olunub yüz doksan senesine fuzûli ve tagallüben zabt eyledigime mâada ve yine Antakya kazâsından Hukûkiye nâm karye tarağından ma ‛lûmu’l-hudûd-ı mülk arz virmek Tud bağçesi çiftligi emlâkını dahî fuzûli taallüben zabt idüb tahrîr eyledigin bildirüb mahallinde şer ‛le görilüb mezbûrun hilâf -ı şer‛ ve kanûn ve tagallüben zabt eyledigi tarla ve emlâkı alıverilüb kanûn-ı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr-i şerîf bâ ricâ eyledigi ecilen mahallinde şer ‛ ve kanûn üzere amel olunmak içün yazılmışdır Sami Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 195 (Mayıs başları – ortaları 1781) S.37 - B.130 Haleb Vâlisine hüküm ki Sen ki Mevlânâ-yı mûma-ileyhsin İbrikî-zâde Abdullah zîdet fezâilesin südde-i saadetime mektûb gönderüb sadât -ı kirâmdan Seyyid Mehmed Şerîf veled Seyyid Abdurrezzak zîde şerefe gelüb şer ‛ varub Haleb muhassall ığı mukâtaası kâleminden almak üzere yevmî iden akçe ve Haleb gedüklü kâleminden almak üzere yevmî ikişe r akçe vâzîfemde mûma -ileyh başka başka dört kıt ‛a beravât-ı şerîfe ile mutasarrıf olacağı Anadolu muhâsebesinde mukayyîd olmağla yedinde olan beravât -ı şerîfe mûcebince
132 mutasarrıf olunan yevmî olmikdâr akçe vazîfelileri hâlâ Haleb muhâssılı ve Haleb gedüklü emini olanlardan mâl -ı mukâtaadan taleb ve almak ve edâ eyledigin bin yüz doksan ( boş ) senesinden berü ber -vech-i ve mugâyir beravât-ı ‛ann edâda taallül ve muhâlefet ve zimmetlerinde müctemi ‛ olub gadr külli itmeleriyle ber -mûceb beravât-ı şerîfesine mezbûreden mutâd olub Haleb muhasılı ve gedügi emîninin zimmetlerinden müctemi‛ olan yevmî olmikdâr akçe vazîfelerin muhâs ıl ve emîn-i mûma-ileyhümâdan temâmen alıbirilüb ber -vech-i mugâyir beravât-ı taallül ve muhâlefet itdirülmemek bâbında vâki‛ hatta hükm-ü hümâyûnuma virilmek ricâsına bilâ- inhâsı arz ve kabzına azîmet mahfûz Anadolu muhâsebesi defter emini olan veche meşrûh üzere tekâlif -i mestûr ve mukayyid olunmak berâtı mûcebince mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Hüsni Fî Evâil-i (C) Sene 1195 ( Mayıs sonları – Haziran başları 1781) S.37 - B.131 Haleb Vâlisi Vezîre ve Antakya Kadîsına hüküm ki Mehmed Said ve Ali nâm kimesneler gelüb Antakya kazâsına tâbi‛ Ordu nâm karye sâkinlerinden Müfti zâde Kara Hüseyin dimekle ma ‛rûf kimesne zimmetinde bin yüz seksan senesinde cihet -i farz şer‛an iki kıt‛a temesüük mûcebince bin be ş yüz guruş alacak hakları olub meblağ -ı merkûmu almadığı mezkûr Hüseyin fevt olup tereke ve emvâl ve eşyâsını kazâ -i mezbûr sâkinlerinden vereseleri Ömer efendi ve Ebu Beki r Ağa dimekle arîf kimesneler ahz ve kabz himmetleriyle bi’d -def‛ad taleb eylediklerinde virmegin taallül ve muhâlefet eyledikde ve taraflarından Mehmed nâm kimesneyi vekîl eyledigin mukaddemâ inhâ ve şer ‛le görilüb mütevefâ-yı merkûma zimmetinde ber mûceb temessük bin beş yüz guruş alacak hakları terekesin kabz iden mezkûrlardan ve mâl-ı mütevefâdan temâmen tahsîl ve bi -kusûr taraflarından vekilleri merkûme alıverilüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr -i şerîfi ricâ eyledikleri acilden mahalinde şer‛le görilmek içün bin yüz doksan dört senesi Evâsıt-ı Saferinin sâdır olan emr-i şerîfim ber-takrîb zâyi‛ olduğın bildirüb mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîf mûcebince müceddiden hükm -ü hümâyûnum sudûrini istid ‛â ve divân-ı hümâyûnumda mahfûz kuyûd -ı ahkâma müracaat olundukda veche meşrûh üzere târih -i merkûmdan emr-i şerîfim verildiği mestûr ve mukayyid olunmağın mukaddemâ sâdır olan emr-i alîşânım mûcebince amel olunmağın emr -i şerîf yazılmışdır Fî Evâil-i (B) Sene 195 (Haziran sonları – Temmuz başları 1781)
133 Der kenâr: Tekrâr emir yazılmışdır Fî Evâil-i (ZA) Sene 95 (Ekim ortaları 1781) S.37 - B.132 Haleb Vâlisine ve Haleb Monlasına hüküm ki Haleb tüccarlarından Seyyid Abdullatif nâm kimesne südde -i saadetime arzuhâl idüb bu kendü hâlinde arzıyle muka yyid ve hilâf-ı şer‛-i şerîf kimesne vaz‛ ve hareketi olmayub şer‛an taaddî olunmak icâb ve iktizâ itmez iken yine Haleb sükkân ından Antoni nâm zımmî zuhûr ve şartı birle üzerlerine musallat ve bin yüz doksan (boş) senesinde cihet-i kefâletden olmak üzere ma‛lûmü’l-mıkdâr akçe taleb eyledikde Haleb kadîsı huzûrunda taraf -ı şer‛-i şerîf olduklarında muarızdan men ‛ bilâ- cânib-i şer‛den hüccet-i şer‛le i‛tâ olunub âherden ber -vechile dahl olunma icâb itmez iken zımm î mesfûr kemâl üzerinden nâşî hilâf-ı şer‛-i şerîf ve bi-gayrı hakk ehl-i örfe istinâden iki bin guruşu tagallüben ahz ve ziyâde gadr ve taaddî eylediklerin ve bu bâbda da‛vâsına mualefet şeyhü’l-islâmdan fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildirüb hüccet -i şer‛le ve fetvâ-yı şerîfesi mûceblerince şer ‛le görilüb mesfûrun hilâf-ı şer‛-i şerîf ve bi-gayr-ı hakk fuzûli ve tagallüben ahz ve kabz eyledigi olmikdâr guruşun hakkı temâmen tahsîl ve bi -kusûr kendüye alıverilüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görilmek içün emr-i şerîf yazılmışdır Azmî Fî Evâil-i (R) Sene 195 (Mart sonları – Nisan başları 1781) S.37 - B.133 Haleb Vâlisi Vezîre ve Haleb Mollasın hüküm ki Haleb sâkinlerinden Seyyid Mehmed Said gelüb kendü hâlinde arzıyle ile mukayid olub hilâf-ı şer‛-i şerîf kimesneye vaz‛ ve hareketi olmayub bir -vechile taaddî olmak icâb ve iktizâ itmez iken yine Medîne -i Haleb sâkinlerinden Cebbul Ağası Abdullah nâm kimesnenin ammisi Mehmed Said dimekle maarîf kimesne zamânında bin yüz doksan senesinden berü ma ‛lûmu’l-mikdâr alacak hakkı olub virmediginden gayrî ehl-i örfe garez ve hilâf-ı vâki‛ murâd istinâd ve akarâ ve iktizâ ile bilâ- tahrîr ve vekilleri kasdiyle veren mezbûr Hüseyin ve arz eylediginden başka bin beş yüz guruşunu dahî gasben havkından tahlîs -i cân içün karâr eylediginde menzilenin temhîr ve iki yüz guruş akçesini dahî tekrâr alub ol vechile arz eyledigin ve bu bâbdan da‛vâsına mevâkıf fetvâ-yı şerîfe olunduğunu bildirüb aher hukûk ve me’mûr -ı mübâşir ma‛rifetiyle mahallinde şer‛le görilüb ve merkûmun zimmetinde olan meblağ -ı mezbûr
134 hakkı temâmen tahsîl ve bi -kusûr alıverilüb ber-vech-i şer‛ taallül ve muhâlefet itdirilmeyüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr -i şerîfim sudûrini istid‛â eyledigi acilden ahz ve kabz mezbûr mübâşir ma ‛rifetiyle mahallinde şer ‛le görilmekiçün emr-i şerîf yazılmışdır Fî Evâil-i (B) Sene 95 ( Haziran sonları – Temmuz başları 1781) S.38 - B.134 Haleb Vâlisine ve Haleb Mollasına hüküm ki (boş) mükerrer Arakir Asulat oğlu dimekle ma ‛rûf Melkon nâm zımmî gelüb bundan Arakirli Karakilin oğlu İstefan nâm zımmî zimmetinde ber -mûceb temessük bin yüz doksan (boş) senesinde dokuz yüz üç guruş alacak hakkı olub yüz guruşu teslim bâki kalan sekiz yüz üç guruş kalıb olan mesfûr mürd olub Haleb mütemekkinlerinden oğlu Mardoros nâm zımmî bi’d-derâfe(?) terekesin ahz ve kabz idüb ber -mûceb temessük mürd-ü meskûrun zimmetinde olan sekiz yüz üç guruş oğlu meskûrdan ve mürd -ü meskûr malından taleb eyledikden hilâf-ı şer‛-i şerîf virmegin taallül ve muhâlefet ve bi-gayrı hakk sevdâsında olduğın ve tarafından (boş) nâm kimesneyi vekîl eyledigin mukâddemâ inhâ ve şer‛le görülmek içün sene -i mezbûre Evâsıt-ı cemâziye’l-evvelinde emr-i şerîfin sâdır olmuşiken bir dürlü mukâvemed muhkem olmadığını bildirüb şer ‛le görülüb meblağ-ı mezkûr mürd-ü mesfûrun terekesin ahz ve kabz iden olduğu mezkûdan mürd-ü mesfûr muhâlefetden temâmen tahsîl ve vekîl -i mezbûre alıverilüb ber-vech-i şer‛î taallül ve muhâlefet itdirülmeyüb icrâ -yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ itme gin divân-ı hümâyûnumdan mahfûz kuyûd -ı ahkâma müracaat olundukda veche meşrûh üzere târih -i mezkûrdan emr-i şerîfim verildigi mestûr ve mukayyid olunmak mukaddemâ sâdır olan emr -i elî mûceb,nce mahallinde şer‛le rû’yeten ihkâk-ı hakk olunmak bâında Nesimi Fî Evâil-i (B) Sene 1195 ( Haziran sonları – Temmuz başları 1781) S.38 - B.135 Ber-vech-i arpalık A‛zâz ve Kilis Mutasarrıfına ve Kilis kadîsına hüküm ki Kilis kasabası dâhil hazret -i Şemana (…) vâki‛ senesinden hâlâ ber-vech-i şerîfemle müderrisi olan M evlâna Ali zîde ilme gelüb Kilis sâkinlerinden sıyâreden ve zulmeden karındaşıoğlu Abdulgani nâm kimesne zimmetinde yüz seksân dört senesinde bilâ- cihet şer‛den ber-mûceb temessük yedi yüz guruş alacak hakkı olub meblağ -ı merkûmu virmediginden gayri kendi hâlinde olmayub hilâf -ı şer‛-i şerîf ve bi-gayrı
135 hakk bunun babası Kilis müftisi Abdullah Efendi dimekle ma ‛rûf mazlûmı ba‛d-ı hakk mûceb deyn olan ve darb ve katl ve on kese akçelikden mütecâviz mâl ve eşyâsı zulm ahz ve Kilis kasabası dâhil mülk bağına mülk-i zeytûnluk bağçelerin zabt ve sekiz senden berü bağ ve zeytûnluk bağçesinden dâhil olan senevî biner guruşluk tahâsûl ahz ve istihlâk men‛ idüb mukâvemet iktizâs ı olduğın ve bu bâbda da ‛vâsına muvâfık mütevird fetvâ-yı şerîfe verildigi ve tarafından Mehmed nâm kimesneyi vekîl eyledigi ba‛de’l-inhâsı mahallinde şer‛le görilmek içün binyüz doksan iki senesi Evâsıt-ı zi’lka‛desinde emr-i şerîf sâdır olunmuş iken tenfîz ve edâ olunmadığından başka mebâliğ oldığına inhâ ve arzıyle istirhâ ubûret olunmak m ahfûz fetvâ-yı ahkâm ve alacak olan veche meşrûh üzere târih -i mezkûrdan emr-i şerîfim verildigi mestûr ve bi-kusûr olunmağın mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîf mûcebince amel olunmak için emr -i alî yazılmışdır Nişâncı Fî Evâil-i (B) Sene 195 ( Haziran sonları – Temmuz başları 1781) S.38 - B.136 İdlib Kadîsına hüküm ki Kazâ-i mezbûre tâbi‛ havâs-ı hümâyûnum karyelerinden Şakafe nâm karye ahâlileri gelüb onların üzerlerine edâsı lâzım gelan a ‛şâr vesâir hukûk ve rusûmların kanûn ve defter mûcebince dahî mezbû r zabtına temâmen edâdan kusûrları olmayub hilâf-ı kanûna ziyâde talebi ve nihâne ahzî ile zulm ve taaddî olunmaları icâb itmez iken zâbit-i mezkûre kanaat itmeyüb vakitlü vakitsüz ziyâde atlu adamlarıyla gelüb ehil ve ayânlarıyla(?) sâkin oldukları evleri üzerlerine konub meft ve virmek ve koyun ve kuzı ve bağçe ve tavık ve hamak ve sâir zimmetlerinde ahz ve bundan emnâyı ber ‛ ve mezâlim ve taaddîlerinin nihâyeti olmayub berâkir ve perîşân olmalarına bâis -i vebâların oldukların bildirüb veche meşrûh üzere olan zülm ve taaddîleri men ‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ eyledigi acilden kanûn üzere amel olunmak içün yazılmışdır Hilmi Fî avâil-i (B) Sene 195 ( Haziran sonları – Temmuz başları 1781) S.38 - B.137 Haleb Vâisine ve Haleb Kadîsına hükü m ki Haleb sâkinlerinden Es-seyyid Mehmed Said gelüb bundan kazâ -i mezbür sâkininden Cebbul Ağası Mehmed Said Ağa dimekle arîf kimesne zimmetinde yüz
136 doksan senesünden berü bâ temessük bin yedi yüz guruş alacak hakkı olub ber -mûceb temessük meblağ-ı mekûmu bi’d-def‛ad merkûmdan taleb eyledigin ber-vech-i şer‛î virmegin taallül ve muhâlefet birle ibtâl -ı hakk dâiyesiyle edâda taallül ve muhâlefet ve mezbûr mütekayyidden olduğından mahallinde ber -vech-i icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk mümkin olduğın bildirüb sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin mahallinde şer‛le berâvâtın ve ber-mûceb temessüküne mukaddemâ ve zimmetinden mütehakkık olan meblağ -ı mezbûr hakkı temâmen tahsîl ve alıverilüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbında sedâ -ı(?) hakk bâ emr-i şerîfim sudûrini istid‛â eyledigi acilden sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin mahalleinde şer‛le görülmek içün emr-i şerîfim yazılmışdır Fî Evâil-i (B) Sene 95 ( Haziran sonları – Temmuz başları 1781) S.39 - B.138 Haleb Valisi ve Haleb Kadîsına hüküm ki Arapkirli Kapudan oğlu dimekle ma ‛rûf Melkon nâm zımmi gelüb bundan Arapkirli Gilden(?) oğlu İstefa nâm zımmî zimmetinde ber -mûceb temessük bin yüz doksan senesünden berü dokuz yüz üç guruş alacak hakkı olup yüz guruşunu teslim birle sakiz yüz üç guruşu kabl olan mesfûr mürd olub Haleb müte mekkinlerinden oğlu Mardoros nâm zımmî bi’l -verâse terekesin ahz ve kabz idüb ber - mûceb temessük mürd-ü mesfûrun zimmetinde olan sekiz yüz üç guruşı oğlu mesfûrdan mürd -ü meskûr mâlından taleb eyledigin hilâf-ı şer‛-i şerîf birmekde taallül ve muhâlefet v e bi-gayrı hakk sevdâsında olduğun ve tarafından (boş) nâm kimesneyi vekîl eyledigin mukaddemâ inhâ mahallinde şer ‛le görilmek içün sene -yi mâzi Evâsıt-ı cemâziye’levvelinde emr-i şerîfim sâdır olmuş iken bir dürlü mukâvemet mümkün olmadığını bildirüb meblağ-ı mezbûr mâlından temâmen tahsîl ve bi -kusûr vekil-i merkûme alıverilüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ ve divân-ı hümâyûnumda mahfûz ve kuyûd -ı ahkâma müracaat olundukda veche meşrûh üzere târih-i mezkûrda emr-i şerîfim verildigi mestûr ve mukayyid olunmağın ahz -ı husûsa me’mûr-ı mübâşir ma‛rifetiyle mukaddemâ sâd ır olan emr-i şerîfim mûcebince mahallinde şer‛le görilüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbınd fermân -ı alîşân yazılmışdır Fî Evâil-i (R) Sene 1195 ( Mart sonları – Nisan başları 1781) S.39 - B.139 Haleb Vâlisine ve Haleb Monlasına hüküm ki Züamâdan Mehmed Ali zîde fazlehu gelüb Haleb sancâğından ve kazâsı muzâfâtından Rûh nâhiyesine tâbi ‛ Kise nâm kerye ve gayriden otuz dört bin akçe
137 zeâmet mutasarrıfı Ahmed veled Ah medin me’mûr olduğu Bağdat seferi nâ mevcûdundan yedine mülâzamat emr -i şerîfi verilan mûma-ileyh Mehmed Aliye Mîralay İsmail arzıyle bin yüz doksan üç senesi Saferinin yigirmi birinci gününde ber vech-i ve hilâf-ı berât-ı şerîfemle üzerlerinden olmağla ze âmet-i mezbûr karyelerine ber-vech-i defter-i hakânî zabt ve berâtı mûcebince tahvîli târîhine düşen mahsûlât ve rüsûmâtın ve kanûn ve defter mûcebince ahz ve kabz itmek mûrâd eyledigin dahl olunmak icâb itmez iken acânib ve ashâb -ı ığrâzdan ba‛z kimesneler hilâf-ı defter-i hakânî zabtına ve berât -ı mûcebince tahvîli târihine düşen muhâsılât ve rüsûmâtından ahz ve kabzına muhâlefet ve tagallüben kendüleri ahz ve kabz idüb arz eylediklerin bildirüb zeâmet-i mezbûr karyeleri ber-mûceb defter-i hakânî kendüye zabt-ı vâki‛ olan muhâsılât ve rüsûmâtdan kanûn ve defter mûcebince ahz ve kabz itdirilüb icâbından olmaları hilâf-ı defter-i hakânî bir dürlü dahl ve taarrûz itdirilmeyüb fuzûli aldıkları muhâsıl ve rüsûmı alıverilmek bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ ve deft er-i amîremden mahfûz rûznamçe-i hümâyûnuma müracaat olundukda zeâmet -i mezbûr vech-e meşrûh üzere târih-i merkûmdan mûma-ileyh Mehmed Aliye mûcebince ve hâlâ berât -ı şerîfemle üzerlerinden olduğı mestûr ve mukayyid olunmağın sen ki vezîr -i müşârünileyhsin ma‛rifetinle defter-i hakânî mûcebince amel olunmak içün yazılmışdır Fî Evâil-i (B) Sene 195 ( Haziran sonları – Temmuz başları 1781) S.39 - B.140 Ber-vech-i Arpalık A‛zâz ve Kilis sancâkları mutasarrıfı dâme ikbâleye ve Kilis Kadîsina hüküm ki Şeyh Hasır zâde Ali zîde Sırrehu gelüb muhlasından Sineb mahallesinde vâki ‛ Şeyh Şa‛bun cami‛inin bâ beraat ı imâmı ve vakfının mütevellisi olub uhdesine edâsı lâzım kelân hızmetini edâ idüb imâm -ımezbûrini ve tevliyetini ve merkûmuna redd olunması icâb itmez iken K ilis sükkânından mütegallibe ve habâbereden Abdulgani nâm kimesne fusûli müdâhale vârid bir seneden berü senevî ikişer yüz guruş mâl -ı vakfî ahz ve gadr külli eyledigini bildirüb şer‛le görilüb mezbûrün zimmetinde mâl ı alıverilüb ber-vech-i şer‛î taallül itmeyüb ihkâk-ı hakk ve (…) ve tevliyeti üzerine birdürlü müdâhale itdirilmeyüb bilâ- berâtda ve bilâ- senede dâhil müdâhil vaz ‛-ı yedin men‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm olub ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görilmek içün emir yazılmışdır Nişâncı Fî Evâsıt-ı (B) Sene 195 (Temmuz başları – ortaları 1781)
138 S.39 - B.141 Haleb Vâlisine ve Haleb Monlasına hüküm ki Erbâb-ı timârdan Veliddin veled Mehmed nâm sipâhi gelüb Haleb sancâğından ve kazâsı muzâfâtından Cebel -i Şemün nâhiyesinin mezra ‛-i Sahi‛ü’l-ma‛rûf bilâ- Kefer Saf ve gayriden on altı bin dört yüz doksan dokuz akçe timâr emini kaydıyle mutasarıf Mehmed veled İbrahimin bilâ- sened fevtinden meskûr Veliddin mezbûr Mehmede bâ arzuhâl bin yüz doksan beş senesi cemâziye’l -evvelisinin yigirmi birinci gününde ü zere tevcih ve hâlâ sadât-ı şerîfemle üzerine olduğum bildirüb timâr -ı mezbûr karyeleri defter-i hakâni mûcebince kendiye zabt ve vâki ‛ olan masûl ve rüsûmı ve kanûn ve ahz mûcebince ahz ve kabz itdirilüb ifrâz birle dahl ve taarruz itdirilmemek bâbında k i himâyûnum ricâ ve defterhâne -i amîremde mahfûz rûznamçe -i hümâyûnuma müracaat olundukda vech-e meşrûh üzerlerine olduğu mestûr ve mukayyid olunmağın sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin defter-i hâkânî mucebince amel olunmak içün yazılmışdır Vahid Fî Evâsıt-ı (B) Sene 195 (Temmuz başları – ortaları 1781) S.39 - B.142 Antakya Kadîsına hüküm ki Sadât-ı kirâmdan sâbıkâ Antakya müftîsi El-hâc Şaban ve Çavuş zâde Seyyid Seyyid Hacı Abdurrahman ve Seyyid Mustafa zîde şeref hümâ ile aher ve velâyet -i dâhil Hacı murâd ve Hacı ma‛lûme’lesâmi kimesneler gelüb bunlar ın Antakya kasaba toprağında (…) zabt ve tasar rıfda hâne-i idârenin taallülve tekâlifü’l-hak idüb ider kâdimi reâya ve emlâk ve yerleri olmayub tekâlif -i talebi ber-vechile taaddî olmaları icâb itmez iken kasaba-i mezbûr ahâlisi zuhûr ve üzerimde vârîd olan tekâlifin siz dahî bezmle hakk virin deyü hilâf -ı kanûn-ı taaddî ve ehl-i örf tâifesi taraflarından dahî bilâemr-i şerîf tekâlif şakka mutâlebesi rencide dâhili olduğunu ve bu bâb da ‛vâsı muvaffak fetvâ-yı şerîf virdigin bildirüb mezbûrların hilâf -ı vakfın olvechile olan taaddîsi men ‛ ve def‛ emr-i şerifim ricâ eyledigi acilden mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (B) Sene 195 (Temmuz başları – ortaları 1781) S.40 - B.143 Haleb Vâlisine ve Haleb Mollasına hüküm ki Sâdât-ı kirâmdan kıdvetü’s-sâdâtü’l-kirâm Seyyid Said zîde şerefe gelüb bundan Haleb sâkinlerinden sâbıkâ Haleb mütesellimi Kapucubaşı Ebu Bekir dâme mecdehu zimmetinden yüz doksan senesünden beri bâ -temessük altı bin guruş ala cak olmağla
139 meblağ-ı mezbûzdan bin beş yüz kırk yedi buçuk guruşunu teslîm idüb mâadası zimmetinden kalmağla def ‛atiyle taleb olmak isteriken ber -vech-i şer‛î edâdan ve ihkâkı hakk ve gayr-i irâdesinden olduğın bildirüb mahallinde şer ‛le görilüb gayr-i ez teslîmi merkûmın bâ temessük zimmetinde bâkî -i dört bin elli iki buçuk guruş hakkı ahz -ı husûsua me‛mûr-ı mübâşir ma‛rifetiyle temâmen tahsîl ve taraf ından ahz ve kabzını ihâle eyledigi kimesneye alıverilüb icrâ -yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr -i şerîfim ricâ eyledigi ecilen ahz-ı husûsa me‛mûr-ı mübâşir ma‛rifetiyle mahallinde şer‛le görilüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr -i alî yazılmışdır Necîb Fî Evâil-i (B) Sene 195 ( Haziran sonları – Temmuz başları 1781) Der kenâr: Tekrâr emir üzere yazı lmışdır Fî 21 (Z) Sene 195 ( 8 aralık 1781) S.40 - B.144 Haleb Vâlisine Haleb Kadîsına hüküm ki Babü’s-sâ‛deü’ş-şerîfem ağası nezâretinde olan evkâfdan Medîne -i Halebü’şşehbâda vâki‛ cami‛-i kebîr umûsu dâr-ı avttü’l-kâmil ve Nurettine’ş-şehîd dârü’şşifâları efkâfının bâ- berât-ı alî kâimakâm mütevellisi olan bâbü’sâ ‛adetim ağası olan iftihârü’l-havas ve’l-mukarrbin Mehmed Ağa dâme ulvuhunun adamlerinden Ömer halife fevt olub evkâf -ı mezbûre kâimakâmlığı ahere tevcih olunmağla müteveffâ -yı merkûmun emlâk-ı ve eşyâsı mâl-ı vakfla mahlut olub muhâsebesi rü’yet olmadığından Asitâne-i alîyeme irsâli mûtâd olan mâl -ı mürkâike(?) ve avâidâtı sâire dahî bâkî kalub mâl-ı vakfı ile mütevefâ-yı mezbûrun emlâk ve aşyâsı temeyyüz ve tefrîk olunmak içün mahallinde ma‛rifet-i şer‛le muhâsebesi ru’yet olunmak muhtâc olma ğla vakf-ı mezbûrun muhâsebesi mürtezikâ -ı vakf ma‛rîfetiyle mahallinde şer‛le ru’yet mesârrıf ve mezâif ve mâl-ı mükâika-ı(?) sâire ba‛de’l-ihrâc mütevefâ-yı mezbûrun dahi emlâk ve eşyâ ve reâyâ-yı vakf-ı zimmetinden olan bekâyası tahrîr -i defter olub bu def‛a ta‛yîn ve irsâl olunan ademisine teslîm olunmak içün siz ki vezîr -i müşârün-ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ-ileyhümâsız size hitâben hükm -ü hümâyûnum sudûrı bâbında ağâ -yı mûmâ-ileyh bir kıt‛a mühürlü arıze rahrîr ve istid‛â itmegin veche me şrûh üzere amel olunmak fermânım olunmağın imdi siz ki vezîr -i müşâr ve Mevlânâ-yı mûma-ileyhümâsız ağa-yı mûma-ileyhin arzı mûcebince amel ve hareketi iyleyüb hilâfından mücânebet iylemeniz bâbında fermân-ı alîşân yazılmışdır Nesimi
140 Fî Evâsıt-ı (B) Sene 195 (Temmuz başları – ortaları 1781) S.40 - B.145 Haleb Vâlisi vezîri ve Haleb Monlasına hüküm ki Züamâdan Mehmed zîde kudrehu gelüb Haleb sancâğında ve kazâsı muzâfâtından Berdah nâhiyesinde Esel nâm karye ve gayride n yigirmi bin akçe zeâmet mutasarrıfı Mehmed veled Ahmed bu def ‛a Kilis nizâmına me’mûr Haleb vâlisi sâbık vezîrim Abdi Paşa iclâlehunın ma ‛iyyetine me’mûr iken e şkiyâdan olub vezîri müşârün ileyh ile muhârebe ve firâr eyledigi vezîri müşârün-ileyh ve Haleb Alay begisi Seyid Mustafa inhâ itmeleriyle mûma -ileyh Mehmed zîde kudrehuya doksan dört senesi cemâziye’l-evvelinin on dokuzuncu gününde devletsebet(?) üzere tevcih ve hâlâ berât -ı şerîfimle üzerlerinde olmağla zeâmet -i mezbûr karyelerinin ber -mûceb-i defter-i hakânî zabt ve vâki‛ olan mahsûl ve rüsûmun ahz ve kabz eylemek murâd eyledigde dahl olunmak icâb itmez iken Haleb sâkinlerinden Hasırcı oğlu Mehmed dimekle arîf kimesne zuhûr ve ben sâhib -i evvelim deyü hilâf-ı defter-i hakânî fuzûli müdâhale ve vâki‛ olan mahsûl ve rüsûmun ahz ve kabz ına mümânaât ve gadr sevdâsında olduğın bildirüb zeâmet-i mezbûr karyeleri ber-mûceb-i defter-i hâkanî mûma-ileyhâezabt ve vâki‛ olan mahsül ve rüsûm kanûn ve defter mûcebince ahz ve kabz itdirilüb mezbûr Mehmedi ve aherden bir ferdi hilâf-ı defter-i hâkanî ve muâyir-i kanûn ve bir dürlü dahl ve taarrûz itdirilmemek bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ ve defterhâne -i amîremde mahfûz rûznamçe-i hümâyûnuma müracaat olundukda vech -e meşrûh üzere olduğı mestûr ve mukyedye ve divâ n-ı hümâyûnumdan kabûn -ı süâl olundukda defter -i hâkanîde mestûr zeâmet mutasarrıfı Mehmed veled Ahmed eşkiyâdan olub firâr itmekle ref‛inden mûma-ileyh Mehmede târih-i mezbûrda tevcih ve halâ berât -ı şerîfemle üzerinde olmağla zeâmet -i mezbûr karyeleri defter-i hâkanî ve yedinde olan berâtı mûcebince zabt ve vâki‛ olan mahsûl ve rüsûm ı ahz ve kabz ittirilmek mukaddemâ defter-i hâkanî ve müracaat-ı kânûn olub aherin müdâhalesi hilâf -ı defter-i hâkanî ve mugâyir kânûn oldığı tahrîr olunmağla defter -i hâkanî mucebince kânûn üzere amel olunmak içün yazılmışdır Vahîd Fî Evâsıt-ı (B) Sene 195 (Temmuz başları – ortaları 1781) S.40 - B.146 Amid kadîsına hüküm hüküm ki
141 Dergâh-ı muallâm gedüklülerinden Mehmed Hamid zîde mecdehu gelüb Amid sükkânından karındâşı El-hâc Sanullah ve oğlu Mustafa ve zevcesi Fatıma ve kerimeleri Zeliha ve Esma ile hukûk -ı ırsiyesine mütaallik da ‛vâları olub ol tarafın bir vecihle fasl ve hasmı mümkin olmadığından inhâ ve mübâşir ma ‛rifetiyle mezbûrlar Der-alîyeme ihzâr ve terafü‛-i şer‛-i şerîf ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbnda hükm -ü hümâyûnum sudurını istid‛â itmegin mübâşir ma‛rifetiyle li-ecli’t-terâfü‛ Der-alîyeme mahremleriyle ihzâr olunmaları fermânım olmağın imdi sen ki Mevlâna -yı mûma-ilehsin ma‛rifetin ve ta‛yîn olunan mûbâşir-i mûma-ileyh mübâşeretiyle mahremleriyle merkûmları Deralîyeme ihzâr ve irsâl iyleyüb hilâfından begâyet -i hazır ve mücânebet iylemen bâbında fermân-ı alîşân yazılmışdır Nesimi Fî Evâhir-i (B) Sene 195 ( Temmuz ortaları – sonları 1781) S.41 - B.147 Haleb Vâlisine hüküm ki Halebde vâki‛ Bahtiyâ mahallesi mütemekkinlerinden Musa Beymore nâm Yahûdi gelüb yine mahalle -i mezbûrede vâki‛ mutasarrıf olduğı mülk menziline kanâvât memlûkesinden cereyân iden suyunı mahalle -i mezbûrde vâki‛ mülk diğer menzîline kanavât ile icrâ idüb kimesneye zarâr -ı şer‛îsi olmayub dahl olunmak icâb itmez iken mahalle-i mezbûreden ashâb-ı ığrâzdan ba‛z kimesneler hilâf-ı şer‛-i şerîf fuzûli müdâhale ve taaddîden hali olmadıkların bildirüb yedinden olan senedât -ı şer‛iye mûcebince amel olunub ashâb ığrâzdan olanların vâki ‛ olan müdâhale ve taaddîleri men‛ ve def‛ olunmak bâbında emr-i şerîfim ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görilemk içün yazılmışdır Nişâncı Fî Evâsıt-ı (B) Sene 195 (Temmuz başları – ortaları 1781) S.41 - B.148 Haleb vâlisine ve Mollasına hüküm ki Dergâh-ı muallâm Kapucu başılarından sâbıka rikâb -ı hümâyûn Kapucular kethûdâsın olan Tevki ‛î Ali Paşa zâde Mîr Halil dâme mecdehu südde -i saadetime arzuhâl idüb mûma-ileyhin bin yüz doksan bir senesine mahsûben uhdesinde olub sâkinlerinden Danazâde hazînedârı El-hâc Ahmed nâm kimesneye ihrâc eyledigi sadr-ı esbak müteveffâ İbrahim Paşanın evkâfı mukâtaatından Halebde vâki ‛ Harim mukâtaası bedel-i iltizâmından ber-mûceb-i temessükât gayr-i ez-teslîm merkûmun zimmetinde iki
142 bin yüz guruşdun edâsında tereddüd üzere olduğundan tahsîl -i bâbında mukaddemâ emr-i şerîfim sâdır olmuşiken tenfîz ve icrâ olunmadığından mâadâ dört sene mukaddem karîben poliçe iderüm deyü tarafından takdîm eyledigi memhûr kâimesi mûma-ileyhin yedinde mevcûd oldı ğından mukâddemâ tekrâr inhâ ve memhûr kâimesi mûcebince meblağ-ı mezbûr ma‛rifet-i şerî‛le temâmen tahsîl olunmak içün emr -i şer‛îfim sudûrını istid‛â eyledigde mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim ve yedinde olan memhûr sened mûcebince mahallinde şer ‛le görilmek içün doksan dört senesi Evâhir-i rebi‛ü’l-evvelinde başka bir kıt ‛a emr-i şerîfim dahî sâdır olmuşiken edâ ve teslîmden muhâlefet ve dürlü dürlü ‛özr ve ‛illet ile gadr sevdâs ında oldığın inhâ ve mukaddemâ sâdır olan emr-i şerîfim ve yedinde olan se ned-i memhûre mûcebince şer ‛le tahsîl ve tarafından kabzına me’mûra teslîm olunmak bâbında emr -i şerîfim sudûrını istid‛â ve dîvân-ı hümâyûnumda mahfûz kuyûd -ı ahkâma müracaat olundukda ber -vech-i meşrûh tarîh-i mezbûrda emr-i şerîfim virilmegin mestûr ve mukayyed olunmağın sen ki vezîr -i müşârün-ileyhsin mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince amel olunmak bâbında Fî Evâhir-i (B) Sene 195 ( Temmuz ortaları – sonları 1781) Der-kenâr: Temessükü mûcebince kabzına me’mûre teslîmi olunmak içün emr -i şerîf yazılmışdır Fî 4 (S) Sene 196 ( 19 Ocak 1782) S.41 - B.149 Haleb Vâlisi Vezîrim Paşaya ve Haleb Mollasına hüküm ki Erkân-ı muallâm kapucubaşılarından olub sâbıka Kapucular kethûdâsı Mîr Halil dâme mecdehu gelüb bundan akdem kaîmakâm mütevellisi olduğı sa dr-ı azâm Esseyyid mütevefâ İbrahim Paşanın evkâfları mûzafâtından Haleb sancâğından Hârim ve Tevabiği mukataasından yüz doksan iki senesi bedel -i iltizâmından Medîne -i Halebde sâkin Şehizer zâde Seyyid Osman Ağa dimekle arîf kimesne zimmetinde ber -mûceb temessük ibrâz-ı teslîmi bâkî iki bin guruş alacak hakkı olub taleb eyledigin üzere hükümce edâsından muhâlefet olunmağın bahâneyle arz sevdâsında oldığını bildirüb sen ki vezîr-i müşârün-ilehsin ma‛rifetinle şer‛le görilüb ber-mûceb temessük zimmetinde olan ol mıkdâr guruş temâmen tahsîl ve tarafından teslîm olunmak bâbında san hitâben emr-i şerîfim sudûrini istid‛â itmegin sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin mahallinde şer‛le görilüb ihkâk-ı hakk olunmak içün amr -i alî yazılmışdır Fî Evâhir-i (B) Sene 195
143 S.41 - B.150 Haleb Vâlisine ve Ayntâb Kasabası Nâibine hüküm ki Adîle bint-i Ahmed nâm hatûn arzuhâl idüb bundan zevcî taraf -ı şer‛an bâ cihet mensûbe vasîleri oldığı Musa ve Said ve Mehmed Sadık ve Osman nâm sağîrlerin babaları sadr-ı azâm Çukadârlarından El-hâc Süleyman nâm kimesnenin Ayntab sâkinlerinden Battal zâde Mehmed Sadık nâm kimesne zimmetinde yüz seksan beş senesinden berü bâ temessük beş bin beş yüz gürış alacağı olmağla kable’l -ahz mezbûr Süleyman fevt olub meblağ -ı mezbûr irsen mezbûre ile sağ îr merkûmlara ba‛de’l-inkâr mezbûre dahî taleb eyledigi edâdan muhâlefet itdigi bundan akdem bâ arzuhâl inhâ ve’l istid‛â mübâşir ma‛rifetiyle muhâbere vekîl -i şer‛leriyle terâfi‛ ve ihkâk-ı hakk ve eger olandan muhalefet iderse keyfiyet -i der- alîyeme arz ve i‛lâm ve olunmak üzere doksan dört senesi Evâhir-i şevvâlinde iki kıt‛a emr-i şerîfim sâdır olmuş iken adem -i itâ‛at bervech-i edâ itmeyüb ve mütevefâ -yı merkûmun yedi kise akçe deyni olub edâsı meblağ -ı mezbûrun tahsîline mütevaffık ve dâyinleri bund a tasyîf ve ol vechlie gadr edâsında sened oldığın bildirüb sen ki vezîr -i müşârün-ileyhsin mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince meblağ -ı mezbûr tahsîl ve ıhkâk -ı hakk olunmak bâbında sana hitâben müceddiden emr -i şerîfim ricâ ve divân -ı hümâyûnumda mahfûz kuyûd-ı ahkâma müracaat olundukda ber -vech-i muharrer târih-i mezbûrdan emr-i şerîfim verildigi mestûr ve mukayyid olunmağın sen ki Haleb vâlisi vezîr -i müşârün-ileyhsin mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince mübâşir ma ‛rifetiyle şer‛-i ru’yet ve isâbet olan alacakları tahsîl ve ihkâk -ı hakk olunmak içün emr-i şerîf yazılmışdır Fî Evâhir-i (B) Sene 195 ( Temmuz ortaları – sonları 1781) Der-kenâr: İşbu emr-i alî mübâşiri mütevefât (…) merkûm Sadık Ağa (…) olundukda mütevefâ-yı merkûm ile bunlardan ağz ve itâ vâki‛ olunmayub temessük mezbûrun (…) olmadığın ibkâ mührü dahi kendü ahbâr itdüklerin Ayntab bi -temessük vârid iden bir kıt‛a i‛lâmı fuzûli mukaddemâ bâ alî şer ‛ görüldi Fî 23 (M) Sene 196 ( 8 Ocak 1782) S.41 - B.151 Haleb Vâlisine ve Antakya Kadîsına hüküm ki Antakya kasabası sâkinlerinden sâdât -ı kirâmdan Seyyid El-hâc Aburrahman zîde şerefe gelüb bundan kimesneye borcu ve kefâleti olmayub şer ‛â ber-vech-i müdâhale olmak icâb itmez iken yine kasaba -i mezbûr sükkânından mezbûrun karındaşı Seyyid El-hâc Abdurrahim nâm kimesne zuhûr ve hevâsına ehl -i örf tâifesiyle gelüb ve
144 hilâf-ı inhâ mevâd istirâyla bundan üzerlerine musallat ve hilâf -ı şer‛-i şerif hukûk-ı iddiâ ve bu tenhir olmayub şer ‛-i şerîf murâkî iken zabt bir dürlü murâz olunmayub muharred-i ahzâr fikriyle yüz doksan senesinde bunun üzerlerine mübâşir gözetib ve mürâfaa şer‛-i şerif oldukların bunda üzerlerine şer ‛a bir nesne zuhûr olunmayub iddiâs ı def‛ ve men‛ birle taraf-ı şurûtdan (…) şer‛iye virilüb ve (…) mezbûrenin şer‛â mer‛î mezbûrdan lâzım gelmişiken (…) olmayub ecran mübâşir şart -ı şart aldım deyü hilâf -ı şer‛-i şerîfe ve ta‛yin-i hakk beşer bin guruşdan mütecâviz akçesin arz -ı ahz ve mütecâviz akçesin arz-ı ahz ve ziyâde gadr ve teaddî eyledigi ve bu bâbda da‛vâ-yı şerîfim fevkinden ber-şerîfe virilmesi icâb ve eyledigini bildirüb vetfâ-yı şerîfe mûcebince şer‛le görilüb mezbûrun mübâ şir ma‛rifetiyle hilâf-ı şer‛-i şerîf kabz-ı ahz eyledigi ol mıkdâr guruş hakkı temâmen tahsîl alıverilüb ıhkâk-ı hakk olunmak âbında emr-i şerîfim ricâ ricâ eyledigi ecilden mahallinde şerîle görilmek içün yazılmışdır Şerîf Fî Evâhir-i (B) Sene 195 ( Temmuz ortaları – sonları 1781) S.42 - B.152 Haleb Vâlisine ve Ayntab civârından vâki ‛ kazânın kadîsına hüküm ki Ayntab müftisi ile hâlâ ol tara fda mevcûd Erzurum ve Kars ve mahalle -i sâire sâlyânecilerinin bu def ‛a Der-alîyeme takdîm ve tesyîr eyledikleri mahsar gune bir kıt‛a arzuhâlleri mefhûmunda dergâh -ı muallâm yeniçeri ocağı sâlyanecilerinden Erzurum sâlyânecisi Şehdî Ahmed Çevuşun Medîne -i Ayntabda bir mıkdar havâlesi olmağın tahsîli içün tarafından ademisi Hüseyini irsâl eyledikde merkûm mâl-ı mevâcib tahsîline me’mûr sâir sâlyâne çavuşları ve Medîne -i mezkûrun ehâlisinden beş on nefer kimesneler ile bir bağçede sâkinler iken yine Ayntab e hâlisinden Kamalak oğlu Arap dimekle ma‛rûf Mehmed nâm kimesne birkaç nefer avanesiyle leylen ba ğçe-i mezkûreyi basub üzerlerine hücûm ve merkûm Hüseyini alet -i harb ile darb ve katl ve rüfekâsını bir-takrîb halâs ve maktûl -ı merkûmun üzerlerinde mevcûd mâ l-ı mîrî ve eşyâ-yı sâiresini gâret ve bâdehu huzûr -ı şer‛de dahî ıkrâr itmekle ihkâk-ı hakk olunması murâd olundukda tâma ‛-ı hâma tama‛-ı hâma tab‛iyet birle Medîne-i Ayntab nâibi tarafgirleri olmağla merkûmun odâsında bâkî kalan eşyâsını dahî nâib -i mûmaileyh zabt ve resm guşûne nâmıyla zikr olunan mâl -ı mîrîden yüz on üç guruşu ahz ve katil-i merkûmı alaybegi konağınam ve cebehâne -i amîre sâlyânecilerinden Mehmed Arîf çavuşı sen dahî bağçe -i mezûrdan mevcûd iden iden deyü bilâ- cürm serdâr konağına habs idüb mezkûrun bu guna harakete tasaddîsi sâir sâlyâncilerin umûr ve
145 husûsları ta‛tîline bâdî olmağla mübâşir ma‛rifetiyle ber-nehci şer‛î katl maddesinde ihkâk-ı hakk ve nâib-i mûma-ileyhin dahî hilâf-ı şer‛-i ahz eyledigi mebâliğ bade’tterâfü‛ istirdâd ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında sen ki vezîr -i mûşârün-ileyhsin sana hitâben emr-i şerîfi sudûri takdir ve istid ‛â ve divân-ı hümâyûnumdan muktezâsı suâl olundukda maktûl-ı merkûmun eşyâ ve sâlyâne akçesinden hilâf -ı şer‛ ve bi-gayrı hakk ahz eyledigi lede’ş-şer‛ mütehakkık oldığı sûretde ma‛rifet-i şer‛le istirdâd ve keyfiyet sûret-i isticlâtıyla Der-alîyeme arz olunmak üzere siz ki vezîr -i müşâr ve Mevlânâ-yı mûmâ-ileyhümasız size hitâben mibâşir -i emr-i şerîfim sudûri manut-ı rey‛ idügü tahrîr olunmağın dergâh-ı muallâm Kapucubaşılarından aher husûsa me’mûr Hacı Mehmed dâme mecdeu ma‛rifetiyle veche meşrûh üzere şer‛le ru’yet olunmak fermân olmag ın sen ki vezîr-i müşârün-ileyhsin ma‛rifetin ve aher husûsa me’mûr Kapucuba şı-i mûmaileyh mübâşeretiyle makt ûl-ı merkûmun veresesiyle mezbûr Arap Mehmedi ve nâib -i mûma-ileyhânın vekîl-i şe‛isini Ayntab civârında vâki‛ kazânın kadîsı Mevlâna-yı mûma-ileyh huzûrundae terâfu ‛-ı şer‛ ve mukaddemâ ve bir def‛a şer‛le görilüb gasb olunmayan husûsların temâm -ı hakk ve adl üzere ru’yet ve ber-vech-i muharrer madde-i katl ber muktezâ-yı şer‛-i enver mezbûr Arab Mehmedin üzerlerine sâbit olur ise icrâ -yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk ve nâib-i mûma-ileyhin dahî maktûl-ı mezbûrun eşyâ ve sâlyâne akçesinden hilâf-ı şer‛ ve bi-gayri hakk ahz eyledigi lede’ş-şer‛ mütehakkık olduğı sûretde ma‛rifet-i şer‛le istirdâd ve keyfîyet-i sûret isticlâtıyla Der-alîyemde arz ve i‛lâm olunmak bâında fermân-ı alîşânım yazılmışdır Hasbî Fî Evâil-i (Ş) Sene 195 ( Temmuz sonları – Ağustos başları 1781) S.42 - B.153 Haleb Vâlisine ve Haleb Mollasına hüküm ki İlib kasabası ehâlileri gelüb bunlar kendü hallerinde arzlarıyla mukayyid ve hilâf-ı şer‛-i şerîf kimesneye vâzı‛ ve hareketleri olmayub ber -vech-i şer‛î taaddî ve rencide icâb itmez iken kazâ -i mezbûre tâbi‛ (boş) nâm karye sâkininden mütegallibeden ve siâreden Rüstem oğlu Ali nâm şakî yüz doksan beş senesinden beş altı yüz süvâri ile kasaba -i mezbûreyü basub üç dört yüz kise akçelik emlâk ve eşyâların hilâf-ı şer‛-i şerîf ve nehb ve gâret ve ma ‛lûmü’l-esâmi kimesneleri hilâf -ı şer‛ ve mukayyid-i hakk katl ve ziyâde gadr ve taaddî eyledigin ve mezbûrlar hâlâ Halebde mevcûd olduğın bildirüb sen ki vezîr -i müşârün-ileysin ma‛rifetinle şer‛le görilüb mezbûrun hilâf-ı şer‛-i şerîf ve bi-gayrı hakk neheb ve gâret eyledigi ol mikdâr kise
146 akçelerin emlâk ve eşyâ ve ashâbet redd ve teslîm ve ihkâk -ı hakk olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ ve sudûrini istid‛â eyledigi acilden sen ki vezîr-i müşârünileyhsin ma‛rifetinle mezbûr Medîne -i Halebde mevcûd oldığı hâlen iddiâ-yı hukûk iden zuhamâsıyla(?) terâfi‛-i şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr -i şerîf yazılmışdır Kalemci Fî Evâil-i (Ş) Sene 195 ( Temmuz sonları – Ağustos başları 1781) Der kenâr: Tekrâr emir yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (CA) Sene 96 ( Nisan sonları – Mayıs başları 1782) S.42 - B.154 Antakya Kadîsına hüküm ki Kasaba-i mezbûr sâkinlerinden El-hâc Abdurrahman nâm kimesne gelüb yine kazâ-i mezbûr sâkininden Hüsne ve Şerife ve Ümmühân ve Elif nâm hatûnlar ile vesâir ma‛lûmü’l-esâmi kimesnelerde ma‛lûm olmıkdâr deynleri olub def ‛aten edâya bir dürlü kudreti yoğiken def‛aten taleb ve ahz habs tekl‛fine taaddî ve rencide ve bundan akdem Haleb vâlisi huzûruna şer ‛le vâki‛ olduklarında def‛aten edâya andan üzere taksîte berât olunmuşiken mezbûrun m ehâb olunmayub olvechile bâ tahdında hali olmadıkların bildirüb taksît-i şer‛ ile edâ-yı deyn itdirilmek bâbında emr -i şerif ricâ ve divân-ı hümâyûnuma mukaddemâ şerâfi suâl oldukda defaten edâ -yı deyne (…) fuzûli dâinleri muâceresine şer‛an yine üzerlerine mezbûrun taksît-i şer‛ ile edâ-yı deyn eylemek emr-i şerîf virilegeldiklerini tahrîr olunmağla şerât mûcebince amel olunmak içün yazılmışdır Samî Fî Evâil-i (Ş) Sene 1195 (Temmuz sonları – Ağustos başı 1781) S.43 - B.155 Haleb Vâlisine hüküm ki Sadr-ı a‛zâm mekteb-i hülefâsından sadr-ı a‛zâm esbak mühürdârı olan Mehmed Ârif zîde mecdehu gelüb havâs -ı hümâyûnumdan Maarretü’l -masrîn mukâtaası üzerine akdem bâ-berât-ı alîşân uhdesinde oldığı esnâda mukâtaa -i merkûm mahsûlinden tahsîl olunan emlâkdan kabzına müta‛yin idmesinden kabz-ı merkûme ehâlisinden ma ‛lûm’lesâmi kimesneler istidâne eylediklerin bin beş yüz guruşu yüz doksan iki senesi zimmeti vakti duhûlinde edâ itmek üzere müteahhid olduklarını nâtk edmesi yedinde bir kıt‛a mehâzî cihet-i şer‛iye i‛tâ idüb gelen ehâli-i merkûmun ba‛zi kimesneye deynleri olduğından meblağ-ı merkûmı vakt-i mu‛ayyineden edâ itmeyüb sene -i ebneye kalub olvechile mûmaileyh hasâreti müeddî olacağı aşikâr oldığından duyûn -ı sâirelerinden
147 evvel merkûmda isimleri meztûr kimesnel erden meblağ-ı mezkûr muktezâ-yı taahhüdleri eline ala-eyyi-hâl tahsîl ve tarafından müta ‛yin idmesine bilâ- kusûr teslîm-i bedel ihkâk-ı hakk olunmağın bâbında sâdır olan emr -i şerîf mahalline lede’l -vürûd tenfîz ve icrâsı mümkin olmadığına binâen isti ‛câl havî tekrâr sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince meblağ-ı mezbûrdan nakit dör yüz elli guruş edâ bâkiyesinin nısfını doksan üç senesi vakt-i harfinde ve nısf-ı ahzini dahî sene-i eyneden edâ ideriz deyü imrâr -ı vakt ile edâdan iktiza ‛ ve ol vechile infâz e mr-i alî mümkin olmadığı cihetden mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince bâkî kalan bin elli guruş bâ -yı hâll min gayrı noksan tahsîl ve tarafından kabzına me’mûre alıverilmek içün sâbıkâ Haleb vâlisine ve kadîsına ve Antakya serâdrına hitâben sâdır olan emr-i şerifime binâen dergâh-ı muallâm kapucıbaşılarından Antakya a‛yânı Fethullah dâme mecdehu mukâvemetiyle tahsîl olunan dört yüz elli guruş irsâli ve maadası dahi tesyîr iktizâ ider iken kendünin reâyâdan alacağı olmak mürâselesiyle cihetin mestûr meblağ içün kendü Asitane ehâlisinden temessük ahz ve ve garet nasbından nâşi tekrâr Haleb vâlisinin kehûdâsının muktezi olan meblağ -ı mezbûri mütâlebe eyledigin ehâli zimmetindedir deyü cevâb ve senedâtını dahî virmeyüb neh -yi dest-i avdet ve ibtâl-i hakk sevdâsında olmağla ta‛yin olunan mübâşir ma‛rifeiyle bâkî kalan mebla ğ-ı mezbûrunun elli guruş ehâli zimmetlerinde ise ehâliden ve eger Kapucıbaşı mûma -ileyh tahsîl idüb zimmetde kalmış ise Kapucıbaşı mûma -ileyhden tahsîl ve eger ehâli edâdan muhâlefet i derler ise ehâlinin edâya muhâlefet ider ise vekîl -i şer‛leri ve Kapucıbaşı-i mûma-ileyh edâdan muhâlefet ider ise Kapucıbaşı mûma -ileyh der-saâdetime ihzâr olunmuş istid ‛â-i iyânet eyledigin mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince Der-alîyemden ta‛yin olunan mübâşir ma‛rifetiyle meblağ-ı mezbûr ehâli zimmetinde ise ehâliden ve eger mûma ileyh zimmetinde ise mûma -ileyhden tahsîl ve eger bâis olan hissenin tahsîli mümkin olmaz ise asîtâneye ihzâr olunmalarıçün işbu doksan beş senesi Evâil-i muharreminde sâdır olan emr-i şerîfim mahalline lede’l -vusûl mîr mîrân mûma -ileyhânın arz-ı vukû‛una binâen infâz ve icrâs ı mümkin olmadığın bildirüb mukaddemâ sâdır olan emr i şerifim mûcebince müceddiden hükm -ü hümâyûnum ve diân-ı hümâyûnumda mahfûz kuyûd-ı ahkâma müracaat olundukda veche muharrer üzere târih -i mezbûrdan emr-i şerifim verildigi mestûr ve mukayyid olunmağın sen ki vezîr -i müşârün-ileyhsin mukataa-i mezbûr mâlından ehâli -i merkûmdan ma‛lûme’l-esâmî kimesnelerin ber vech-i muharrer istidâne eyledikleri meblağ-ı mezbûrdan gayr-ı ez tahsîl bâkî kalan bin elli guruş eger ehâli zimmetlerinde ise ehâliden ve eger Kapucubaşı mûma -ileyhin
148 zimmetinde ise mûma -ileyhden tahsîl ve kabzına ta ‛yîn idmesine teslîmi birle ihkâk -ı hakk ve eger ehâlinin zimmetinde olub t ahsîl mümkin olmaz ise ehâli taraflarından edâya muktedir vekîl-i şer‛lerini ve eger kapucıbaşı mûma-ileyhin zimmetinde olub tahsîli mümki olmadığı halde mûma -ileyhin Der-alîyeme ihzâr ve irsâle mübâderet ve intikâl ve emr-i şerifime zimmet eylemek bâbında fermân-ı alîşân yazılmışdır Vehbî Fî Evâsıt-ı (Ş) Sene 195 (Ağustos başları – ortaları 1781) Der-kenâr: Tekrâr emr yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (C) Sene 196 (Mayıs sonları – Haziran başları 1782) S.43 - B.156 Haleb Vâlisine ve Haleb Kadîsına hüküm ki Süleyman zîde kudrehu gelüb doksan dört senesinde mukaddemâ ahde’l nizâmında olan Haleb kasabası muzâfâtından ve muhassıllığı aklâmından Haleb Seman nâhiyesine tâbi‛ Malu nâm karyeden hâs ıl olub devr-i keyl ve der-anbâr olmuş öşr-i mahsûl behâsından Haleb sâkinleri nden Kapucıbaşı Emini Cebbul Bekir ağa dimekle arîf kimesne zimmetinde üç bin guruş alacağı olub meblağ -ı mezbûri edâ iderim deyü ta‛ahhüd itmişiken bu güne dek(?) bir akçe göndermeyüb zimmet kaldığın bildirüb şer‛le görilüb mezbûrun zimmetde olan olm ıkdâr alacak hakkı temâmen ve kamilân tahsîl ve alıverilüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr -i şerîfim ricâ itmegin mahallinde şer‛le örilmek içün emr-i şerîf yazılmışdır Fî Evâhir-i (Ş) Sene 195 (Ağustos ortaları 1781) S.44 - B.157 Haleb Vâlisi ve Haleb Kadîsın a hüküm ki Süleyman zîde kudrehu gelüb doksan dört senesinden mahsûben uhde -i iltizâmında olan Haleb mufassallığından ve ve muhassalu aklâmından Haleb Şeman nâhiyesine tâbi‛ Yalu nâm karye ehâlilerinden ma‛lûme’l -esâmi kimesnelerinden şartü’r-rücû‛ emirlerine binâen umûrlarına ru’yet ve kezâ mâlından sene -i mezbûrdan bâ hüccet şer‛iye sekiz bin kırk beş guruş ve ba‛de’l-muhâsebe mıkdâr-ı masarrûfını kabûl idüb bâ hüccet-i şer‛le zimmetlerinde olan mebla ğ-ı mezbûri taleb eyledigin ba‛z-ı mütegallibeye esnâda ber-vech-i şer‛î edâdan muhâlefet ve gadr külli edâs ında oldığın bildirüb şer‛le görilüb cihet-i şer‛le zimmetlerinde olan mebla ğ-ı mezbûri temâmen tahsîl oluvirillüb taallül ve muhâlefet itdirilmeyüb ihkâk -ı hakk olunmak bâbında emr -i şerîfim ricâ itmegin mahallinde şer‛le görilmek içün emr-i şerîf yazılmıştır
149 Zeki Fî Evâhir-i (Ş) Sene 195 (Ağustos ortaları 1781) S.44 - B.158 Haleb Kadîsına hüküm ki Medîne-i Haleb mütemekkinlerinden Seyyid Ali Hariri zâde zîde şerefehu gelüb bununla yine Medîne-i mezkûre sükkânından şerîki ve karındâşı Seyyid Mehmed zîde şerehehûnun Medîne-i Haleb mütemekkinlerinden İfrici Boris nâm zımmîye yüz doksan senesinden berü bir mûceb temessük yedi bin beş yüz guruş deynleri olub meblağ -ı mezbûrun def‛a edâya bir dürlü kudretleri oldığından taksît-i şer‛î ile edâ itmek mûrâd eylediklerinde mesfûr kanâat itmeyüb hilâf -ışer‛-i şerîf def‛a taleb ve ahz ve habs teklîfi ile taaddî ve rencîde eyledigin mukaddemâ inhâ ve ber -vech-i muharre dahî mesfûr olan olmıkdâr olmıkdâr guruş deynleri ni taksît-i şer‛î ile edâ itdirilmeyüb zimmî mesfûrun def‛aten talebi ve ahz ve habs teklîfi ile rencîde idirilmemek bâb ında emr-i şerifim ricâ ve divân-ı hümâyûnumdan şurût-ı suâl olundukda def‛aten edâ-yı deyne adem-i vezîrini ve ebnâları müvâcehesinde ş er‛â sâbit olan mebûrun taksît -i şer‛î ile edâ-yı deyn iylemesiçün emr-i şerîf virilegelmişdir deyü tahrîr olunmağla şurûtı mûcebince amel olunmak içün yüz doksan üç senesi Evâhir-i rebi‛ü’l-evvelinde emr-i şerîfim sâdır oldığına binâen meblağ-ı mezbûrın bin beş yüz guruşını zımmî mesfûr edâ idüb bâkî kalan eltı bin guruş deynlerini dahî edâya dâhiler iken meblağ -ı bâkî merkûmı yalnız kefâlinden bundan üzerine i ‛lâm itdirilmekle def‛a edâya ber -vechile iftidârı olmayub taksît-i şer‛î ile edâ itmek isteriken mesfûr kanâ‛at itmeyüb hilâf-ı şer‛-i şerîf def‛a taleb ve ahz ve Medîne-i mezbûrdan nasîbü’l-eşrâf kâimakâmına habs teklifi ile gadr külli ve taaddî ve rencîdesinden hallî diger gün olugu inhâ ve bir minvâl muharrer dahî mesfûr bâkî kalan olmıkdâr guruş deynleri taksît-i şer‛î ile edâ itdirilmeyüb dahî mesfûr ı hilâf-ı şer‛-i şerîf ol-vechile def‛aten taleb ve ahz ve habs târih -i mezbûrdan veche meşrûh üzere emr-i şerîfim verildigi mestûr ve mukayyîd olmağın mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince ame l olunmak içün emr-i şerîf yazılmışdır Sabri Fî Evâhir-i (Ş) Sene 195 (Ağustos ortaları 1781) S.44 - B.159 Haleb Vâlisi Vezîre ve Müntem Kazîsine hüküm ki Züamâdan Seyyid Ahmed veled Es-seyyid Mehmed zîde kudrehu gelûb Haleb sancâğında Müntem(?) nâhiyesind en Karaca verilan nâm Diger Kuyu nâm karye mâ
150 gayriden yigirmi bin akçe bâ berât -i alîşân mutasarrıf oldığu zeâmet -i karyelerini bermûceb defter-i hakânî zabt ve vâki ‛ olan mahsûlât ve rüsûmât ın kanûn ve defter mûcebince ahz ve kabz itmek murâd eyledigin dâhil olunmak icâb itmez iken icâbetden ve ashâb ve a‛zâsından sâbıkâ Haleb alaybegisi olan Seyyid Mustafa nâm kimesnenin zâim-i mûma-ileyh olan adâveti icrâsından(?) zeâmeti karyeleri işbu sene -i mûbârekeden fuzûli zabt ve tarafından Bezir oğlu Mustafa di mekle ma‛rûf kimesneyi zeâmeti karyelerinden ikâmet ve ta ‛şîr itdirilüb gadr eyledigün bildirüb zeâmet-i mezbûr karyeleri ber-mûceb temessük kendüye zabt ve vâki ‛ olan mahsûlât ve rüsûmât kanûn ve defter-i hakânî ahz ve kabz itdirilüb icâbet ve ashâb a ‛zâsından olan mezkûrları hilâf ı defter-i hakânî bir dürlü dahl ve taarruz itdirilmeyüb ve fuzûli aldıkları mahsûl ve rüsûmı alıverilmek bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ ve defter -i hakânî-i âmîremde mahfûz rûz namçe-i hümâyûnuma müraccat olundukda zeâmet -i mezbûr hâlâ berât-ı şerîfemle mûma Seyyid Ahmed veled Es-seyyid Mehmed zîde kudrehunın üzerlerinde oldığı mestûr ve mukayyid olmağın defter -i hakânîm mûcebince amel olunmak içün yazılmışdır Zâtî Fî Evâhir-i (Ş) Sene 1195 (Ağustos ortaları 1781) S.44/45 - B.160 Haleb Vâlisine ve Kasr ve Harim Kadîlarına hüküm ki Nişân-ı hümâyûnum verilan divân-ı hümâyûnum kâttiblerinden El-hâc Mehmed Tahir veled Ahmed Hilmi zîde kudrehu gelüb Haleb sancâğında Cebel Mayirşe nâhiyesinde Hafran nâm karye ve gayriden doksan dört bi n dokuz yüz yigirmi beş akçe berât-ı şerîfemle muzâf oldığı zeâmeti mülhakâtından Kasr nâhiyesine tâbi ‛ seksan dört nefer reâya ile karye-i cedîdine hâsıl kısm mine’l -hıms hınat ve şâ‛ir kesihseber ve mâl zayi‛ ma‛a resmi bostan ve harâcü’l -kürüm ve zeytûn ve eşcâr-ı sâire üç bin üç yüz otuz altı akçe kırânlık iki hisse -i vakf Ribanî Abdulkadir bin Ahmed kırân iki bin beşyüz elli altı akçe ve hisse-i vakf Nadirî Mehmed bin Sahan Ahmed eş -şehriyârü’ş-şehr kırân iki beş yüz elli altı akçe ve hisse -i zeamet kırân sekiz iki bin iki yüz yigirmi dört akçe ve resm-i çift ve bâd-ı hevâ yekûn ma‛a gayride hisse-i zeâmet ma‛a rüsûm beşer bin akçe ve Harim nâhiyesine tâbi ‛ mezra‛-i Mecirke ve Ranzed karye -i Sasıl hâsıl iki bin dört yüz akçe ve Haleb kasabası muzâfâtınd an cebelü’l-mirre nâhiyesine tâbi‛ mezra‛-i Maranda(?) er-nezd-i karye-i bilâ- ve kurâya sasıl hâsıl ma ‛ harâc zeytûn ve tîn bin akçe yazular ile defter-i mufassalda muharrer kalemiyle başka başka tahrîr ve defter -i
151 icmâlde mezra‛-i Yar der-nezd-i mezbûrenin yazu-ı mezkûresinden üç bin beş yüz akçesi ifrâz oldığı defter -i hakânîmde mukayyid olmağla sâbıkâ Ekrâdü’l -semani karyesi toprağında vâki ‛ cihet-i tahrîr harac yarılan kürûm ve zeytûn ve eşcâr -ı sâirenin öşr-i muâdir hurûclarına evkâf -ı mezbûre mütevellileriyle Nardet (S.45) mezra‛sı toprağında dahî hîn-i tahrîrde harâc yazılan zeytûn ve bunun kezalik öşre mu ‛âdil haracların sâir müşterekle ahz ve kabz Seyyid Mustafa ahz ve kabz murâd eyledikde ba‛z mütakallibe istinâden ashâb ı sâdâtların ve bozân yeni çeri ve sâir askerlerin dâiyesiyle virmekde taallül ve muhâlefet ve gadr sevdâsında oldukların bildirüb hilâf -ı defter-i hakânî ve mukâyir-i kanûn ol vechile taallül ve muhâlefet itdirilmemek bâbında hükm-ü hümâyûna ricâ ve defter -i hakânî-i âmiremde mahfûz rûz namçe-i hümâyûn ve defter-i icmâl ve mufassala mürâcaat olundukda veche meşrûh üzere oldığı mestûr ve mukayyid olunmağın defter -i hakânî mûcebince kanûn üzere amel olunmak içün yazılmışdır Fî Evâil-i (B) Sene195 (Haziran sonları – Temmuz başları 1781) S.45 - B.161 Haleb Mollasına hüküm ki Halebde Mefkuşe hânı birûnında keyallığın sülüs hissesine mukaddemâ mutasarrıf olan Ali veled Abdulkadir veled Kebirhal hayatta sulbi oğlu doksan iki senesi Muharreminde tasdîr ve berâtını tedrîc eyledigde tevcihini Haleb muhassalı vekili arz ve berât itmek üzere iken târih -i mezbûrvefât itmekle bilâ- veled fevti vâki ise şartıyla bâ-arzuhâl Mustafaya tevcih olunub merkûm Salihe gadr olmağla keyallık -ı mezkûr mezbûr Mustafaya şart -ı mezkûr ile tevcih olunduğından gay rı mukaddem tasdîr iden mezkûr Alinin berâtı dahî mevcûd olmağla Haleb Kadîs Rum -zâde Mustafa zîdet fezâilehu ve Haleb muhassılı vekîli Mustafa zîde mecdehu arzında keyallık -ı mezbûr Alinin mahlûlinden berât ittiren Mustafanın ref ‛inden mezbûr doksan iki s enesi zi’l-ka‛desinde bâ i‛lâm oğlu merkûm Salihe tevcih olundukdan sonra keyallık -ı mezbûra mukâddemâ mutasarrıf olan Ali bilâ- veled fevt olub mahlûlinden Mustafaya tevcih olunub dahl icâb itmez iken Haleb sükkânından Şeyh Yezer oğlu Mustafa muhassıllığı evânında tamağ-ı hâmına mebnî müteveffâ Salih nâm kimesneyi istishab ve muteveffâ Alinin oğlu olub hayatta tasdîr ve berât ittirmeksizin fevt oldı deyü hilâf -ı inhâ kendüsü arz ve mucebince Haleb kadısından dahi arz alub keyallık -ı mezbûru üzerinden ref‛ itdirüb gadr itmegin bin yüz bir tarihinden bu ana gelince tevcih olunan ondan ma‛ada kimesneleri evlâda müteveccih oldu ğına dâir şurût olmayub saletü’l -
152 beyân on bir nefer kimesnelerden evlâd olarak kimesneye müveccih olmadığı kuyûdât hasebinden olduğundan ma‛ada abâan ceddi tam pâresinde mecûm itmi ştir deyü eylediklerin tahrîrât haseblerince zâhir ve mezbûr Mustafanın mağduriyetleri mütezammmın olmağla sülüs hisse keyâllık mezbûr Salihin ref ‛inden doksan iki senesi rebi‛ü’l-ahîrinde Rumili kadîaskeri Abaî Selahaddin zîde ilmuhu i ‛lâmıyla Hacı oğlu merkûm Mustafaya ilgâ ve hâlâ üzerinde olduğu Anadolu Muhasebesi defterlerinde mukayyed idigü meczûm olmağla ol vecihle merkûm Salih südde -i saadetime takdîm eyledigi arzuhâlimde keyâllık -ı mezbûra abâan ceddin mu tasarrıf olan babası Ali halî hayatında doksan iki senesi Muharreminde kendüye ferâgât ve tevcihi bâbında Haleb muhassılı arz idüb tevcih itmek üzere iken babası mezfûr fevt olmağla mahallinde Mustafaya tevcih olunub gadr eylediklerin Haleb muhassılı vekîl i ve Haleb kadîsı arzıyla babası mahlûlinden ve mezkûr Mustafanın ref ‛inden bâ-i‛lâm kendüye tevcih olunub bir dürlü müdâhale olunmak itmez iken merkûm Mustafa tekrâr ref ‛inden üzerine berât ve abâ an ceddin nâm paresinden mahrûm itmege ref ‛inde kendüye ibkâ olunmasın istid‛â ve mahallinde meclîs -i şer‛de alunub sûret-i savk-ı mezfûrde şerhde ref‛î mezbûr Mustafa mutasarr ıf olduğı hâlde mezbûr Salih müteveffa Alinin sulbi oğlu olub fevt olmadan tasdîr eyledigi vâki‛ ise şer‛le ba‛de’l-murâfaa tarafına gadr-ı vâhiye olmaksızın hâlâ ref‛inden arz ve i‛lâm olunmak bâb ında emr-i şerîf südûrunu bi’l-fiil baş kâtib Süleyman Fahir dâme mecdehu i ‛lâm itmekle i‛lâmı mûcebince amel olunmak bâbında Fî Evâil-i (B) Sene 95 (Haziran sonları – Temmuz başları 1781) S.45 - B.162 Haleb Mollasına ve Eyâlet -i Halebde vâki‛ sâir kasabasının kuzât ve nevvâbına hüküm ki Hâlâ Haleb vâlisi vezîrim Yusuf Paşa iclâle Medîne -i mazbûre mukataasına me’mûr olub eyâlet-i merkûmeye mütesellim nasb ta ‛yin oldığı beyânıyla bir kıt‛a esâm-ı mahallelerine müteselliminin emr -i şerîfi ısdârı hacegân -ı divân-ı muallâ erkânımda hâlâ arpalığın olub müşârün -ileyhâ kapu kethüdâsı olan Selim Seydi zîde mecdehu bâ arzuhâl egerçi istid ‛â idüb lakin esâmi-i mezbûr müteselliminin emrî i‛tâsında mahrûr dergâr oldığına binâen Kahve Kamaki emîni ve Şahanzer -zâde Numan zîde mecdehu kabzını müşârün -ileyh edâdan ider ise mütesellimin mezbûr ana zabt itdirilmek fermânım olmağın itmez ise siz ki Mevlânâ -yı mûma-ileyhsiz müşârünileyümâsız müşârun-ileyh taifesini edâdan nazâr ider ise mütesellimin mezbûr ana zabt
153 ve ecânib-i müşârün-ileyh vâki‛ olan tabârâtı ve gâilâtı farz ve kabz itdirüb mütesellimle umûrine teaddi dahl ve taarrûz itdirilmemek bâbında Fî Evâsıt-ı (N) Sene 95 (Ağustos sonu – Eylül başları 1781) Der-kenâr: Şeyh Bender-zâde Numan mütesellim nasb olunmak içün emr -i şerîf yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (L) 195 (Eylül sonu – Ekim başları 1781) S.45 - B.163 Ayntab Kasabası Nâibine hüküm ki Ayntab kasabasında sâkin ehâli -i kazâdan ma‛lûme’l-esâmi kimesneler gelüb bunlar kendü hallerinde arzlarıyla mukayyid ve hilâf -ı şer‛-i şerîf kimesneye vaz‛ ve hareketleri olmayub şer ‛en teaddî olunmaları icâb ve iktizâ itmez iken yine kazâ -i mezbûr sâkininden olub dâimâ kendü hâlinde olmayub fuzûli zâbitâna ar ve tercîm ve tekdîr ve rahnedâr itdirmek âdet -i ma’lûmesi olan Battal oğlu Mehmed sâdırın hevâsına tâbi‛ asûde ve ebnâ‛ ve emresiyle mersûm yüz doksan senesünden berü üzerlerine musallat takrîrleri illet ile sâm ve dürlü harb ve ezâ eylediklerinden mâ‛ada cebren ve kehren malları ahz ve ı‛yâl ve evlâdlarına takdîs ve hemen arz idüb mezbûrın envâ ‛-i ve teaddîsinin nihâyeti olmayan ihlâlleri iki güne bir olmadıkların emniyet ve rahâtları bu denliye mâlûb olub perâkende ve perîşânü’l -hâllerine göre kuvvet-i mâliyesi olmak hasebiyle mukâvemet dahî mümkin olmayub şer ‛le rü’yet ve ber-muktezâ-yı şer‛-i mestûr ihkâk-ı hakk ve keyfîyeti i‛lâm olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum sudûrini istid‛â-yı inâyet eyledikleri ecilden mahallinde şer‛le görilmek içün yazılmışdır Fehmi Fî Evâil-i (N) Sene195 (Ağustos başları 1781) S.46 - B.164 Haleb Kadîsına hüküm ki Sen ki Mevlânâ-yı mûma-ileyh Sıddıkî zâde Abdullah zîdet fezâilesin mektûb gönderüb Medîne-i Halebü’ş-şehbâda vâki‛ Es-seyyid Salahaddin nâm sâhübü’l -hayr vakfının evlâdın ve meşrûtî n üzere mütevellisi olan hıdîmetinde Es-seyyid Ahmed sâbıkâ Haleb kazîsı Keşaf Ömer zîdet fezâilenin hengâm -ı hükûmetinde meclîs-i şer‛ varub mütevellisi oldığı vakfının müskefâtından Halebde Ebu Rikâb çarşusında vâki ‛ iki bâb dükkân menzili ile ebniyeleri ne ve hin ve za‛ifât olub acren hâsılası ta‛mîrlerine vefâ itmekle cihet-i vakf-ı nef‛ ve temâsı olmadığı hasebiyle hâzır bi’l -cümlesi Esseyyid Mehmed bi’l-iştirâ mâlının oldığı Sâcit bezl mahallesinde vâki ‛ ma‛lûmü’l-hudût
154 ve’l-müştemilât bir bâb menzil ile istibdâl-i tâleb ve rakîb olub müskefât -ı merkûme ile mülk-i menzil taraf-ı şer‛den ba‛de’l-keşf istibdâl içün dürlü menzilde arz ve i ‛lâm olunmak matlûbumdır didikde kıbel -i şer‛den imtinâ-yı şer‛ ma‛rîfetiyle ba‛de’l-keşf ve’l-vukûf fi’l-vâki‛ mülk-i menzil dekâkin-i merkûmdan binâen ahkâm ve isticâren râkib ve galleten evkırr ve ezîr olub her vechile taraf -ı vakfa evveli ve oldığı bî -garez nefât-ı müslimin ahbârıyle zâhir ve temâyan olmağla nef ‛anü’l-evkâfa istibdâl olunmak bâbında ifsâtı hâvî hükm -ü hümâyûnum virilmek ricâsına vâki ‛ hâli bi’l-iltimâs arz ve divân-ı hümâyûnumdan şurût -ı suâl olundukda bilâ-d-ı mezkûr mülk-i menzil-i vakf olan dükkânlarını rağbet ve tamâ cihetlerinden avkırr ve azîr ve istibdâli cânib -i vakfa vucûhle enfa‛ ve avveli olub şurût-ı istibdâl mevcûdesi istibdâli tecuvîr iden kafhen devne ibtihâcın kulları üzere mülk -i menzil vakf ve vakf olan dükkânlar mülk olmak ve vakf olan şurût-ı vakf-ı sâbite icrâ olunmak üzere istibdâl olunub tarafına hüccet -i şer‛le virilmek içün sudûr iden fermân-ı alî mûcebince emr-i şerîf virilegeldigi tahrîr olunmağla şurûtı mûcebince amel olunmak bâbında emr -i şerîf yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (N) Sene 195 ( Ağustos sonu – Eylül başları 1781) S.46 - B.165 Haleb Vâlisine ve Mütesellimine hüküm ki Haleb kasabasına tâbi‛ Debur ve Kuşkened ve bilâ- ve Neferdis ve Astamal ve Mürabih nâm kurâ ehâlileri gelüb bunlar tekâlif ve sâir umûrlarıçün bin yüz doksan senesünden berü Haleb sâkinlerinden Hacı Ahmed ve sâir ma ‛lûme’l-esâmî kimesnelerden istidâne eyledikleri mebâliğ beher sene üzerlerine devr -i şer‛le ve ilzâm-ı rıbh idilmiş degil iken mezbûrlar izâfiyle murâbaha zamm iderek ahvâl üzere tahsîl itmeleriyle bilâ- devr-i şer‛î bâkî murâbahanın edâsına firâretleri olmayub terk -i evtânlarıyla ile perâkende ve p erîşân olmalarına bâis diyârı oldukların bildirüb merkûm edâ-i muhâsebeleri bir sehîm şer ‛î ru’yetolunub bilâ- devr-i şer‛î aldıkları murâbaha asla zamm ve takas ve bâkî kalan deyynleri taksît -i deyn-i rıbh ile edâ itdirilmeyüb fî mâ‛bâd bilâ- devr-i şer‛î murâbaha zamm itdirilmeyüb murâbaha nâmıyle ve def ‛an talebi ile rencide itdirilmemek bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ ve divân -ı hümâyûnumdan şurûtı suâl olundukda mezbûrların istidât eyledikleri meblağ-ı mezbûr beher sene üzerlerine devr -i şer‛î ve iltizam-ı ribh idilmiş degil ise murabaha taleb itmeyüb ve eger devr-i şer‛î ve ilzâm-ı ribh olmuş ise dahî senede aklî onu bir buçukdan ziyâde murâbahaya ruhsat virilmemekle devr -i şer‛î ve iltizâm ribh olunan senelerde onu on bir buçukdan ziyâde ve devr -i şer‛î ve iltizâm-ı ribh olunmayan senelerde alınan
155 akçe asıl maldan ve takas ve bâkî kalan deynlerin def ‛a edâya adem-i kudretleri dâyineleri müvâcehesinde şer ‛ân sâbit olunur ise bu makûle def‛a edâ -yı deyne adem-i kudreti sâbit olan mezbûrın taksît -i şer‛î ile edâ-yı deyn iylemesiçün emr-i şerîf yazıla geldigi tahrîr olunmağla şurût -ı mûcebince amel olunmak emrim yazılmışdır Fî Evâil-i (L) Sene 195 (Eylül sonları 1781) S.46 - B.166 Haleb Kadîsına ve Haleb eyâletine vâki ‛ sâir Kuzât ve Nüvvâbına hüküm ki Hâlâ Haleb vâlisi vezîrim Yusuf Paşa iclâle Medîne -i mezbûre muhâfızına me’mûr olmak hasebile eyâlet -i merkûmeye mütesellim kazî nasbü’l -ebed oldıgı beyânıyla bir kıt‛a mütesellimin emr-i şerîfi ısdârını hocâgân -ı divân-ı muallâ-ı erkânımın hâlâ mahâsebeye evve l olub müşârün-ileyhin kapu kethûdâsı olan Selim Seddi zîde mecdehu bundan akdemce bâ arzuhâlleri ve’l -istid‛â kahve gedüdü emini Şemizirzâde Numan zîde mecdehudan kazîsı müârün -ileyh edâdan ider ise mütesellimin mezbûr ana zabda itdirilmesi bâbında emr -i alîşânım sâdır olmuşidi ihlâline hende Kapu kethüdâsı mûma-ileyhin bu def‛a takdîm itdirdigü arzuhâlinde eyâlet -i mezbûre bu def‛a vâki‛ olan tevcihâtın kadîr-i müşârün-ileyh kemâkân ilgâ olunduğına binâen ve mûma ileyh Şamizerzâde Numan zîde mecdehu müte zabt ve rabt-ı mamleket ve himâyet -i fukarâ-yı râiyeti kılmak mütesellimenin edâda ve ru’yete kalır ve cümlenin muhtâri oldığı bâ emr oldığına istinâden arz -ı merkûm Şamizirzâde mûma -ileyh mütesellim nasb olunmak bâbında müceddiden emr -i şerîfim sudûrini istid‛â itmekle veche meşrûh üzere mûma-ileyhe mütesellîmi nasb olunmak fermânım olmağın emîri siz ki Mevlânâ yı mûma-ileyhsiz mütesellimin mezbûri mûma -ileyhe Şamizer zâde Numan zîde mecdehuye zabt ve müşârun -ileyh tarafına râci‛ olan tabârât aidâtin ahz v e kabz itdirüb mütesellimin umûrine ahren dahl ve taarruz itdirilmemek bâında deyü emr -i şerîf yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (L) Sene 195 (Eylül sonu – Ekim başları 1781) Der-kenâr: Kahve gedügi emîni Hüzeyin mütesellim nasb olunmak içün emr -i şerîf yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (ZA) Sene 195 (Ekim sonları – Kasım başları 1781) S.46 - B.167 Haleb Vâlisine ve Mütesellimine hüküm ki Haleb sükkânından sadât-ı kirâmdan Bayrız(?)zâde Seyyid Mustafa zîde Şerefe gelüb yine Haleb sükkânından El-hâc Bekir Hadîri dimekle ma ‛rûf kimesne
156 zimmetinden bin yüz doksan senesinden berü yediyüz on beş guruş alacak hakkı taleb itmegin dürlü tarkidâne salûk ile edâdan taallül ve muhâlefet ve ibtâl -i hakk ve gadr sevdâsında oldığın bildirüb şer ‛le görilüb zimmetinde olan mebla ğ-ı mezbûr alacağı alıverilüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr -i şerîfim ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır Fî Evâsıt-ı (ZA) Sene 195 (Ekim sonları – Kasım başları 1781) S.47 - B.168 Haleb Alây begisi (boş) zîde kudreteye hüküm ki Haleb sancâğından Saar nâhiyesinde Metuki mezra ‛ Evsâh nâm karye ve gayriden yüz yigirmi bin üz yüz elli akçe zeâmet mutasarrıfı Es-seyyid Ali veled Esseyyid Behayi tevcihi târihinden berü sancâğından şâkif olmadığında mîr alây Seyyid Mustafa arzıyle doksan beş senesi sâfe rinin yedinci gününde mülâzımdan(?) İbrahim veled Abdullah tevcih ve hâlâ berât -ı şerîfemle üzerlerinde oldığı defter -i hakânîmde mukayyid ilhâdına hane -i mezkûr Seyyid Ali sancâğının terkif ve me’mûr -i evâmiri mahallelerden becâliği alınan mevcûd iken mîr alây sâbık Seyyid Mustafa arz -ı nefsânîyete mebnî mugâyir şurût -ı nizâm cedîd-i arz ve zeâmet-i mezbûri cismî mevcût İbrahim ismine tevcih itdirüb arz eyledigüni sancaklısı şehâdet eyledigine binâen rıf‛atdan sâhib ol merkûma Es-seyyid Aliye ibkâsı ricâsına sen ki mîr alây mûma -iley İsmail zîde kudrehu arz ve mûcebince ibkâsını bi -hakkın reisü’l-küttâbım Süleyman kabz dâme medehü i‛lâm itmegin i‛lâmı mûcebince hukûkına keyfîyet -i tevcihen sıhhati üzerine arz eyledigi bâbında Zeki Fî Evâhir-i (L) Sene 195 (Ekim ortaları 1781) S.47 - B.169 Haleb Vâlisine ve Haleb Kadîsına hüküm ki Haleb sükkânından sadât-ı kirâmdan Seyyid Abdulvahhab zîde şerefe gelüb yine Haleb sükkânından Seyyid Abdüllatif nâm kimesne zimmetinde bin yüz doksan iki senesinden berü farz-ı şer‛î olub üzerine bâ temessük yedi yüz guru ş alacak hakkı olub bi’d-def‛ât taleb ve iştirâkda ber-vech-i şer‛î virmekde taallül ve muhalefet ve gadr sevdâsında olduğın bildirüb şer ‛le görilüb mezbûrun zimmetinde olan olm ıkdâr guruş hakkı temâmen tahsîl ve bi-kusûr alıverilüb ber-vech-i şer‛î taallül ve muhâlefet itdirilmeyüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm -ü hümâyûnum ricâ itmegin acilden mahallinde şer ‛le görilmek içün yazılmışdır
157 Nesimi Fî Evâhir-i (L) Sene 195 (Ekim ortaları 1781) S.47 - B.170 Haleb Mollasına ve Haleb Mütesellimine hüküm ki Divân-ı hümâyûnum kâtiblerinden El-hâc Mehmed Musa zîde kudrehu gelüb Hâleb sancâğından İdlib nâhiyesinde havas -ı hümâyûnumda ber-vech-i mâlikâne bâberât-ı alîşân mutasarrıf oldığı Temirtâş ve ve tav âbi‛î mukataası karyelerinin bedel-i iltizmından seksân dokuz senesinden doksan dört senesine gelince iltizâmından edâ dokuz yüz guruş alacak hakkı olub ve mezbûrın husûsâ -yı bedel-i iltizâmına tâbi‛ olub bi’d-ef‛at mütâlebe eyledikde kemâle ru‛ûyet ve hüsûnet birle edâdan mumâtale ve ibtâl-i hakk ve gadr külli dâiyesinin oldukların ve tarafından (boş) nâm kimesneyi vekîl eyledigin bildirüb mahallinde ma ‛rifet-i şer‛le ru’yet ve mezbûrun zimmetinde olan olmıkdâr gururş hakkı temâmen ve kâmilen tahsîl ve bi -kusûr vekîl-i merkûme alıverilüb taallül ve muhâlefet itdirilmeyüb icrâ -yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görilmek için yazılmışdır Fî Evâhir-i (L) Sene 1195 (Ekim ortaları 1781) S.47 - B.171 Hâlâ Haleb Mütesellimi Numan zîde mecdehuya hüküm ki Hâlâ Haleb vâlisi vezîrim Yusuf Paşa iclâlehu Medîne -i mezkûre muhâfazasına me’mûr ve ta‛yin kılındığına binâen sen ki mûma -ileyhsin eyâlet-i Halebe bâ fermân-ı alî mütesellim nasb olunman hasebiyle eyâlet -i mezbûreden müşârün-ileyhe râcu‛ ve gerek şehriye ve gerek aidât -ı mu‛ayyene ve vâridat-ı sâire mütekadden sıyâneti ve ricâl-i devlet-i alîyemden hâlâ muhâsebe -i evvel olub müşârün-ileyhin kapu kethüdâsı olan Selim Seddi zîde mecdehunun zimmeti müşârün -ileyhde olan alacağına mahsûbları içün veridât-ı mezkûreyi kapu kethüdâsı mûma -ileyh tarafına irsâl ve teslîm muâderet eylemek bâbında emr-i şerîfim sudûrine kapu kethûdâsı mûma -ileyha bâ arzuhâl istid‛â eylemekden nâşi vülâd-ı kirâmın ve ol makûle me’mûriyetler i vukû‛unda hâsılât-ı mensıb her ne ise itlâf ve izâ ‛et olunmaması içün kapu kethüdâları ma’rifetiyle ru’yet ve tanzîmi resmi me’lûf oldugından başka kapu kethüdâsı mümâ -ileyhin müşârün-ileyh zimmetinde olan alacağının te’diyesiâliyesi el -hâletu hazîhi âidât-ı merkûmeden tahsîl sûretinden gayri vecihle mümkün olmadığına binâen eyâlet -i merkûmeden her ne ki hâsıl olur ise hesâbına mahsûb olmak üzere kapu kethüdâsı mûma -ileyh tarafına tesyîr olunmak fermânım olmağın imdi sen ki mütesellim mûma -ileyhsin ber-minvâl muharrer
158 vülâd-ı kirâmın bu misüllü me’mûriyetleri vukû ‛unda hâsılat-ı sâhib her ne ise itlâf ve izâ‛etden siyânetiçün kapu kethüdâlar ı ma‛rifetiyle ru’yet ve tanzîmi muktezâtdan olub kapu kethüdâsı mûma -ileyhin müşârün-ileyh zimmetinde olan alcağın t e’diyesi dahî elhâletü hazîhi iltihâle âidât -ı merkûmeden tahsîli sûretinden gayri vecihle mümkün olmağın ma‛lûmun oldukda eyâlet-i mezbûreden cânib-i müşârün-ileyhe râci‛ her ne ki hâsıl olur ise hisâbına mahsûb olur üzere kapu kethüdâsı mûma -ileyh tarafına tesyîr ve irsâle mübâderet iyleyüb hilâfından tehâşî ve mücânebet iylemen bâbında Sâhib Fî Evâhir-i (L) Sene 195 (Ekim ortaları 1781) Der-kenâr: ba‛de ezîn makâsıb-ı alîye vâsıl olarak der-kenâr olunması ve kayd-ı döşemesi şurûtu sudûr iden fermânda m ünderic olmağla ma‛lûm olmak içün sebt ve tahrîr olundu S.47 - B.172 Haleb Kadîsına hüküm ki Medîne-i
Halebü’ş-şehbâda
sâkin
sâdât -ı
kirâmdan
nefâhirü’s -sâdâtü’l-
kirâmından seyyid ( boş) ve seyyid (boş) ve seyyid (boş) zîde şerefehüm gelüb bunlar sahîhü’l-neseb sâdât-ı kirâmdan olub isbât-ı neseb eylediklerine İstanbul nükabâsından yedlerinden ma‛mûl bih temessük ve hüccetleri olub içlerinden birinden bir nesnenin da‛vâ-yı şer‛iyesi zuhûrında meclîs-i şer‛a ihzârları ve şer‛an ahz ve habslerı lâzım geldikde kanûn-ı kadîm üzere hâlâ zabitleri Medîne -i mezbûrede sâkin nakîbü’l -eşrâf kâimakâmı Câbirî-zâde Es-seyyid Mustafa zîde şerefehu ma ‛rifeti ve ma‛rifet-i şer‛le rü’yet oluna gelüb taraf -ı aharden müdâhale olunmak icâb ve iktizâ itmez iken a ‛yân-ı mütegallibe ve sâir ehl-i örf tâifesi taraflarından hilâf -ı kanûn ve muğâyir-i kadîm ve bilâ--emr-i münîf ahz ve habs tekâlifi ile müdâhale olunduğın bildirüb hilâf -ı kanûn ve muğâyir-i kadîm ol-vecihle olan müdâhale ve rencideleri men ‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm-ü hümâyûnum ricâ eyledikleri ecilden kanûn üzere amel olunmak içün fermân -ı alî yazılmışdır Sabrî Fî Evâil-i (L) Sene 1195 ( Eylül sonları 1781) S.48 - B.173 Haleb Mollasına ve Mütesellimine hüküm ki Medîne-i Haleb sükkânından ashâb -ı hayrâtdan dizdâr İsm ail Ağa vakfının evlâdın ve meşrûtin üzere taraf -ı askerine verilen berât -ı şerîfemle mütevellisi olan
159 Seyyid Mustafa zîde şerefe Der -saadetime gelüb vakf -ı mezbûrun tarafından vekil -i kâimakâmı olan Haleb sükkânından Mehmed nâm kimesne bin yüz doksan dört senesinden berü hasılât -ı vakfı ahz ve umûrine sarfla istihlâk hayâtını zuhûr itmekle azl ve yedine Seyyid Said nâm kimesneyi tevkil idüb mezkûrin ahz eyledigü ma‛lûmü’lmıkdâr hasılât ve icârât vakfı kendüden taleb eyledigin virmegin taallül ve muhâlefet ve gadr külli sevdâsında oldığın bildirüb şer ‛le görilüb makbûzâtı temâmen tarafından vekîl-i merkûm Seyyid Mehmed Saide teslîm -i vakf içün alıverilmek bâbında emr-i şerîfim ricâ ve vakf-ı mezbûrun tûlini evlâdına ve meşrûtın üzere mutasarrıf Seyyid Mustafanın yedinde berâtı olmamağla bâ cihet -i şer‛iye mutasarrıf olub kadîsı hüsn arzıyle bin yüz doksan dört senesi recebinde tevcih ve hâlâ berât -ı şerîfemle üzerelerine oldığı arzı rûz namçesinden ihrâc olunmağla berât mûcebince mahallinde şer ‛le görilmek içün emr-i şerif yazılmışdır Şevkî Fî Evâsıt-ı (ZA) Sene 195 (Ekim sonları – Kasım başları 1781) S.48 - B.174 İdlib Kadîsına Haleb Kadîsına hüküm ki Seyyid El-hâc Emir zîde şerefe gelüb bundan kasaba -i mezbûra tâbi‛ Tebeş nâm Karye sükkânından ma ‛lümü’l-esâmi kimesneler zimmetlerinde bin yüz doksan senesinden berü üç kıt ‛a temessük mûcebince üç bin alt ı yüz otuz sekiz guruş alacak hakkı olub bi’d-def‛ât taleb eyledikde ber-vech-i şer‛î virmegin taallül ve gadr -ı edâsında oldığın bildirüb mahallinde şer ‛le görilüb dört kıt‛a temessük mûcebince mezbûrların zimmetlerinde olan olmıkdâr guruş hakkı kendüye alıverilüb edâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmâk bâbında siz ki Mevlânâ ve mütesellim mûma -ileyhsiz size hitâben emr-i şerîfim ricâ eyledigi acilden siz ki Mevlân â ve mütesellim mûma -ileyhsiz mahallinde şer‛le görilüb ihkâk-ı hakk olunmak içün yazılmışdır Avni Fî Evâsıt-ı (ZA) Sene 195 (Ekim sonları – Kasım başları 1781) Der-kenâr: Mübâşir ma‛rifetiyle tekrar emir yazılmışdır Fî Evâhir-i (ZA) Sene 95 (Ekim sonları – Kasım başları 1781) S.48 - B.175 Haleb Mollasına ve eyâlet -i Halebde vâki‛ kazâların kuzât nüvvâbına hüküm ki Hâlâ Haleb vâlisi vezîrim Yusuf Paşa iclâlehu bundan akdemce Medîne -i münevvere (…) istinâdı ile yevmü’l -aherde muhâfazasına bâ fermân -ı alî me’mûr ve
160 ta‛yîn olundığı esnâda tarafına Halebde sâkin Şeyh Bender zâde Numan zîde mecde eyâlet-i merkûmeye mütesellim nasb olunmak üzere ricâl -i devlet-i alîyemden hâlâ muhâsebe-i evvel olub müşârün-ileyh Kapu kethüdâsı olan Selim Seddî zîde mecdenin inhâsıyla emr-i münîf sâdır olmuşidi el -hâletü hazîhi mûma-ileyh Numan zîde mecdenin uhdesine Haleb muhassıllığı ihâle (silik) olunub olsûretde mütesellimlik ve muhâssıllığın ikisi birden idâre mûma -ileyhe (silik) mukaddemâ tevcih olundığı üzere mütesellimlik mezbûra müşârün-ileyh Halebde kahve rüsûmı emîni olub cümle ehâli indinde muhtâr ve her hâlde iffet ve istikâmeti ve zabt ve rabt -ı memleket ve himâyet ve siyânet-i sükkân-ı memleket husûslarına liyâkâtı bedidâr olan Hüseyin zîde mecdehuyâ buyuruldu ihâle itmiş olunmağla mütesellimlik mezbûra mûma -ileyh Hüseyin zîde mecdehuya zabt itdirilmek bâbında emr -i münîf sudûrini kapu kethüdâsı mûma -ileyh bâ arzu-hâl istid‛â itmekle veche meşrûh üzere amel olunmak fermânım olmağın imdi siz ki Mevlânâ-yı mûma-ileyhumsiz mütesellimlik mezbûru mûma -ileyh Hüseyin zîde mecdehuya zabt ve cânib -i müşârün-ileyhe râci‛ olan tayyarât ve âidât ı ahz ve kabz itdirüb mütesellimliği umûruna aheri dahl ve taarrûz itdirilmemek bâbında Raşid Fî Evâsıt-ı (ZA) Sene 95 (Ekim sonları – Kasım başları 1781) S.49 - B.176 Antakya Kadısına ve Haleb Mütesellimine hüküm ki Dergâh-ı muallâm gedüklülerinden Mehmed Said ve hassa silahşorlarından diger Mehmed Said zîde mecdehuma gelüb ber -vech-i iştirâk bâ-berât-ı alîşân mutasarrıfları oldukları zeâmetleri karyelerinden Keseb ve Urur ve sâir karyelerinden bin doksan senesinden berü devr-i keyl ve der-anbâr olunmuş öşr mahsûllerinden dokuz bin dört yüz yetmiş guruşlık mahsûllerin Antakya sâkinlerinden Antakya a‛yânı Fethullah ve Mervan oğlu Mustafa karye teyn-i mezbûreteyn ehâlisinden Ömer Efendi ve Süleyman Efendi-zâdeler dimekle arîf kimesneler ile Avazik nâm zımmî ale’l -ittifâk ahz ve karyeleri reâyası üzerlerine tasallut ve envâi ‛ gune zülm ve taaddî eylediklerin bildirüb aher husûsa me’mûr-ı mübâşir ma‛rifetiyle mahallinde şer‛le görilüb mesfûrların zimmetlerin olan öşr mahsulleri temâmen tahsîl ve bi -kusûr-ı mübâşir mûma-ileyhe tevfik eyledikleri adamlerına teslîm ve fî mâbâ ‛d reâyâlarına bir dürlü müdâhale ve taaddî itdirilmeyüb men‛ ve def‛ olunmak bâbında hükm-ü hümâyûn ricâ eyledikleri ecilden aher husûsa me’mûr mübâşir ma ‛rifetiyle mahallinde şer‛le görilüb bermuktezâ-yı şer‛ şerîf şer‛-i şerîf ihkâk-ı hakk olunmak bâbında fermân -ı alî yazılmışdır
161 Nesimi Fî Evâhir-i (ZA) Sene 195 (Kasım başları - ortaları 1781) S.49 - B.177 Antakya Kadîsına ve Haleb Mütesellimine hüküm ki Hassa silahşörlerinden Mehmed Said dergâh -ı muallâm gedüklülerinden diger Mehmed Said zîde mecdehüma gelüb Antakya kazâsına birkaç seneden berü zuhûr ve katl-ı nüfuz ve gasb-ı emvâl ve hetk-i ı‛râz ve sâir bunlar emsâli mezâlim ve taaddiyâtla kuvâ-yı ehâli-i ve rağb-ı bi-huzûr iden Kara Molla oğlu dimekle ma ‛rûf Mustafa nâm şakî mûma-ileyhânın bâ-berât-ı alîşânımla mutasarrıf olundukları zeâmetleri kurâsında kazâ-i mezbûre tâbi‛ Keseb ve Urum ve tevâbi‛ -i kurâlarını fuzûli ve tagallüben bilâsened zabt ve taraflarından irsâl eyledikleri adamlarını üryânen ircâ ‛ ve mültezimleri tard veteb‛id birle bin yüz doksan iki ve doksan üç ve dört ve be ş senelerinde kurâ-i mezbûrden hâsıl olub devr-i keyl ve der-anbâr olunmuş ma‛lûmü’l-keyl öşr mahsûlâtlarını gasb ve gâib ekl ‛ ve bel‛ eylediginden gayri Antakya a‛yânı Fethullah Ağa dimekle ma‛rûf kimesne ile vâki‛ olan münâzaa ve muhârebe esnâs ında kurâ-i merkûmeyi basub bi-hakk nice reâyâları katl ve i‛dâm ve emvâl ve eşyâ ve devvâb ve müvâşilerin gasb ve gâret ve hânelerin ihrâk -ı bi’n-nâr idüb sâye-i pâd-i şâhânemde ebâan ceddin nâif oldukları nam pârelerini külliyen harâb ve perişân ve ziyâde gadr ve teaddîye içtisâr eyledigin inhâ ve ve beyân ve zikr olunan Erdet karyesi ve sâir karyeler ehâlilerine karye ehâlilerine merdûm -i aherden irsâl-ı cevr ve hasâret ve katl -ı nüfûs ve ve gasb-ı emvâlle cesâret ve bu gune mezâlim ve taaddîsinden cümlesi perişân ve bi takât oldukları hâvî ehâli -i merkûme taraflarından takdîm olunan bir kıt ‛a mahsârı dahî inzâm ve ol cânibe emr -i şerîfim sudûrine istid ‛â ve niyâz itmeleriyle aher husûsa me’mûr mübâşir ma‛rifetiyle mahallinde şer‛le görilüb ber-muktezâ-yı şer‛-i mutahhâr ihkâk-ı hakk olunmak fermânı m olmağın imdi aher husûsa me’mûri mübâşir ma‛rifetiyle mezbûr Mustafay ı mahallinde meclîs-i şer‛le ihzâr ve mûma-ileyh taraflarından vekîl-i şer‛îleri ile terâfü‛-ü şer‛ ve sinîn-i mezkûrede ol vecihle fuzûli ve bi-gayri hakk bilâ- sened ahz ve gabz eyledigi öşr mahsûlleri her ne ise ba ‛de’s-sevtü’şşer‛î hükm idüb temâmen tahsîl ve vekîl -i merkûme alıverilüb ber-muktezâ-yı şer‛-i mutahhar icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakka ihtimâm ve dikkât olunmak bâbında Sanî Fî Evâhir-i (ZA) Sene 195 (Kasım başları - ortaları 1781) S.49 - B.178
162 Haleb Kadîsına ve Haleb Mütesellimi Numan zîde mecdehuya hüküm ki Divân-ı hümâyûn kaleminden kırk nefer müretteb gediksiz şerhlülerinden Mehmed Said veled Katib Faik zîde kudrehu gelüb mûma -ileyhin Haleb sancâğından Kuseyir nâhiyesinde Büyük Börk nâm karye ve gayriden kırk beş bin yedi yüz altmış dokuz akçe bâ berât-ı alîşân mutasarrıf olduğu zeâmeti karyelerini Haleb sükkânından dergâh-ı muallâ Kapucu başılarından Fethullah Der-alîyemde mukim umûrini ru’yet iden Ahmed Efendi dimekle meşhûr kimesne bir kaç seneden berü iltizâm ve bedel -i iltizâmı bu tarafından merkûmun yediyle edâ idüb ve bu sene -i mübârekeden dahî mûma-ileyh Fethullah zeâmet -i mezbûr karyelerini zabt ve mahsûlâtını ahz ve kabz eyledigine binâen sene-i merkûme bedel-i iltizâmı merkûm aherden taleb eyledigin i‛zâr-ı vâhiye irâdıyle ve virmedikinden kendüye ye’s târî ve iyâl ve evlâdıyle medâr -ı ta‛yîşi içün zeâmet-i mezbûrin hâsılâtına muhâsara olunduğundan bundan akdem tarafından muhâsus adamı ile zabt -ı temessükini mûma-ileyh Fethullah gönderüb bedel i iltizâmı mütâlebe olundukda bundan böyle gönderirim deyü hilâf -ı vâki‛ cevâblarıyla bir para virmeyüb ademini adamını nehy destine iâde ve zeâmet -i mezbûr karylerini kemâ fi’l-evvel deyü zabt ve ta‛şîr ve hâsılâtını ahz ve kabz idüb bu ana degin bir hâber eseri zuhûrı için inâd irâdesinde bulundığı inhâ ve merkûmı Fethullahın doksan beş senesine mahsûben ber-mûceb-i temessük zabt ve muhâsılını ahz eyledigi zeâmet-i mezbûr karyelerinin bedel -i iltizâmı olarak zimmetinde mü tehakkık olan bin yedi yüz guruş hakkı sen ki Haleb mütesellimi mûma -ileyhsin ma‛rifetin ve merkûm Fethullahdan emvâl-i bakâyâ tahsîline me’mûr dergâh -ı muallâm Kapucu başılarından (boş) dâme mecdehu mübâşeretiyle bi -eyyi-hâl tahsîl ve ihkâk-ı hakk ve eger ber-vech-i edâdan muhâlefet ve gadra kasdî ider ise keyfiyet Der-alîyeme arz ve i‛lâm olunmak fermânım olmağın imdi siz ki Mevlâna ve mütesellim -i mûma-ileyhümasız mumâ-ileyh Mehmed Said veledi Katib Faik zîde kuderhu divân -ı hümâyûnum kaleminden kırk nefer müreddeb şerhlü ve emekdârlarından olub mudâr -ı mâişeti içün zeâmet -i hasılâtına muhâsara olmak hasebiyle mûma -ileyh Fethullahın zimmetinde mütehakkık iden sened-i merkûm bedel-i iltizâmından bi-eyyi-hâl temâmen tahsîli matlûb eyledigi ma‛lûmunuz olduğın mûma-ileyhin zeâmet-i karyelerini doksan beş senesine mahsûben zabt ve muhâsulât ve rüsûmâtını ahz ve kabz iden mûma -ileyh Fethullahın ahz-ı husûsa me’mûr Kapucıbaşı mûma -ileyh mübâşeretetiyle meclîs -i şer‛ ahzâr ve bedel-i iltizâm olarak zimmetinde müte hakkık ve mukayyid olunan bin yedi yüz guruş hakkı hükm idüb mübâşir mûma-ileyh ma‛rifetiyle bâ-yı hall temâmen ve kâmilân tahsîl ve alıverüb
163 ihkâk-ı hakka ihtimâm ve dikkât ve eger mûma -ileyh Fethullah edâdan taallül ve gareze kasdî ider ise keyfîyeti ale ’l-vukû‛ Der-aliyeme arz ve i‛lâm müsâra‛at ile infâz ı emr-i münifime mübâderet ve vâki ‛inden gayri i‛tizârı ehâkk birle kâtib mûma -ileyh gadr irâdından mübâadat olunmak bâbında Fî Evâhir-i (ZA) Sene 95 (Kasım başları - ortaları 1781) S.50 - B.179 Antakya Kadîsına ve Haleb Müteselllimine hüküm ki Mehmed Said ve Ali nâm kimesneler gelüb Antakya kazâsına tâbi‛ Ordu nam karye sâkinlerinden Müftizâde Kara Hüseyin dimekle ma ‛rûf kimesne zimmetinde bin yüz seksan (boş) senesinden berü cihet-i farz-ı şer‛den iki kıt‛a temessük mûcebince bin yüz guruş alacak hakları olub meblağ -ı merkûmu almadan mezkûr Hüseyin fevt olub tereke ve emvâl ve eşyâsını kazâ -i mezbûr sâkinlerinden vereseleri Ömer Efendi ve Ebu Bekir ağa dimekle arîf kimesneler ahz ve gabz itmeleriyle b i’d-def‛at taleb eylediklerin virmegin taallül ve muhâlefet eyledigin ve taraflarından Mehmed nâm kimesneyi vekil eylediklerin mukaddemâ inhâ ve şer ‛le görülib mütevefâ-yı merkûmun zimmetinde ber mûceb temessük bin beş yüş guruş alacak hakları terekesin ga sb iden mezkûrlardan ve mâlı mütevefâdan temâmen tahsîl ve bi -kusûr taraflarından vekililleri merkûm alıverilüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr -i şerîfim ricâ eyledigin mahallinde şer‛le görilmek içün doksan dört senesi Evâsıt-ı sâferinden sâdır olan emr-i şerîfim ber-takrîr zâbi‛ olduğında ba‛de’l-inhâ ve’l-istid‛â kuyûd-ı ahkâma divân-ı hümâyûnum ba‛de’l-ilzâm mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince amel olunmak içün iş bu sene -i mübâreke Evâil-i recebinde sâdır olan emr -i şerîfimin tenfîz ve edâsı mümkin olmadığın bildirüb mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince müceddiden hükm-ü hümâyûnum ricâ ve divân -ı hümâyûnumda mahfûz kuyûd -ı ahkâma mürâcaar olundukda veche meşrûh üzere olduğı mestûr ve mukayyid olunmağın mukaddemâ sâdır o lan emr-i şerîfim mûcebince amel olunmak içün yazılmışdır Vahid Fî Evâhir-i (ZA) Sene 195 (Kasım başları - ortaları 1781) S.50 - B.180 İdlib Kadîsı ve Haleb Mütesellimine hüküm ki Seyyid El-hâc Ahmed zîde şerefehu gellüb bunun kazâ -i mezbûre tâbi‛ Nebeş nâm karye sâkinlerinden ma ‛lûmu’l-esâmi kimesneler zimmetlerinde bin yüz doksan
164 senesinden berü üç kıt‛a temessük mûceblerince üç bin üç yüz otuz sekiz guru ş alacak hakkı olub bi’d-def‛at mütâlebe eyledikde bi-vech-i şer‛î virmekde taallül ve mühâlefet ve gadr irâdesinde sende oldukların bundan akdemce lede’l -inhâ ve’l-istid‛â meclîs-i şer‛le görilüb ihkâk-ı hakk olunmak içün iş bu sene -i mübâreke Evâsıt-ı zi’l-ka‛desinde bir kıt‛a emr-i şerîf sâdır olub ancak meblağ -ı merkûm tahsîli ve tarafından kabzına me’mûra edâ ve teslîmi mübâşir ta ‛yînine manûd olmadığın merkûm Ahmed bu def ‛a dahî bâ-arzuhâl inhâ ve mukaddemâ sâdır olan emr -i alîşânım mûcebince mübâşir ma‛rifetiyle şer‛le görilüb mezbûrların zimmetlerine üç kıt ‛a temessük mûceblerinnce alacak hakkı olan ol mıkdâr guruşu temâmen tahsîl ve bi -kusûr tarafından gabzına me’mûre teslîm itdirilüb mezbûrları hilâf -ı şer‛-i şerîf taallül ve muhâlefet itdirilmeyüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında müceddiden hükm -ü hümâyûnum ricâ ve divân-ı hümâyûnumda mahfûz ve kuyûd-ı ahkâma müracaat olundukda ber -vech-i meşrûh târih-i merkûmda emr-i şerîf verildigi mestûr ve mukayyed olunmağın sen ki mütesellim mûma-ileyhsin ma‛rifetin ve mübâşir ma‛rifetiyle mukaddemâ sâd ır olan emr-i alîşânım mûcebince mahallinde ş er‛le görilmek içün emr-i şerîf yazılmışdır Fî Evâhir-i (CA) Sene 1195 (Mayıs ortaları – sonları 1781) S.50 - B.181 Haleb Monlasına ve Haleb Mütesellimine hüküm ki El-hâc Ahmed nâm kimesne gelüb Haleb muahassıllığı aklâmından Zenbiği mukaataası kurâlarından Lefum ve Nefşas ve Mataran karyeleri reâyâlarından derûn -ı temessükde isimleri mazbût mestûru’l -esâmi kimesnler zimmetlerinde bin yüz doksan (boş) senesinden berü bâ-temessük on bin guruşda mütecâviz alcak hakkı olub bi’d def‛at taleb ve almak murâd eyledigde avk ve tâhir ile hilâf -ı şer‛-i şerîf virmekde gtaallül ve muhâlefet ve ibtâl -ı hakk ve gadr külli sevdâsında oldukların bildirüb sen ki mütesellim-i mûma-ileyhsin mübâşir ma ‛rifetiyle şer‛ ile görilüb mezbûrının bâ temessük zimmetlerinde olan ol m ıkdâr guruş hakkı temâmen tahsîl ve bi -kusûr kendüye alıverilüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında sana hitâben hükm -ü hümâyûnum ricâ eyledigin acîlden sen ki mütesellim mûma -ileysin ta‛yîn olunan mübâşir ma‛rifetiyle mahallinde şerîle görilüb ihkâk-ı hakk olunmak içün emr -i şerîf yazılmışdır Fî Evâhir-i (ZA) Sene 195 ( Kasım başları – ortaları 1781) Der-kenâr: Taksît-i edâ itdirilmek üzere telhis -i mâliyeden emr-i şerîf sâdır oldığı muharr gelan ilm -u hâber kâimesi vâlâ-yı defterde mukayyeddir.
165 S.50 - B.182 Haleb Mollasına hüküm ki Medîne-i Halebde mütemekkin ehl -i zimmet reâyâ tâifesi gelüb icâbetden biri nezevvec eyledigin Medîne-i merkûmeden kâin kal ‛a muhitleri ve sâir ta‛yin yazılarindan menzilini kapusına gelüb fuzûli taallül ve ahd -i dâiyesiyle hilâf-ı şerîfde gadâ ve muğâyir rızâ-ı mezâlim ve taadiyâne ictirâ’ eyledikleri inhâ ve hilâf-ı şer‛-i şerîf ve mugâyer rızâ-yı aliyem ol-vechil vâki‛ olan zulm ve taaddîlerinin men‛ ve def‛i içün emr-i şerîfim sudûrini istid‛â ve divân-ı hümâyûnumdan suâl olundukda ehl-i zimmet-i reâyâ tâifesi mesfûrunun inhâları maksıbü’l -evâmire mütâbık ise def ‛-i mezâlim dâir olınmağla ve vâki‛ hâlef itmek üzere reâyâ tâifesine ol vechile zulm ve taaddî olunduğına kat‛a rızâ-yı cihetten râbıtam olunmağla hilâf -ı şer‛-i şerîf ve bilâ- emr-i münif zâhir iden zulm ve taaddilerinin men ‛ ve def‛i içün emr-i şerîfim naresiyle gelüb küllü tahrîr olduğına binâen ber -vech-i meşrûh üzere amel olunmak bâbında fermân -ı alîşân yazılmışdır Fî Evâhir-i (ZA) Sene 195 ( Kasım başları – ortaları 1781) S.51 - B.183 Haleb Monlasına ve Haleb Mütesellimine hüküm ki Divân-ı hümâyûn kalemi kâtibleri emekdârlarından Osman Zabiti zîde kudrehunun bâ berât-ı alîşân muarızın oldığı zeâmeti aklâmından Haleb sancâğında vâki‛ kirâ ve müzaraan bin yüz doksan beş senesine bedel -i iltizâmından olmak üzere Haleb sâkinlerinden Neccar defterdâr oğlu İsmail ağa dimekle kimesne zimmetinde ber mûceb temessük altı yüz elli guruş alacak hakkı olub bir iki mâh zarfında göndermek üzere aht itmiş iken bu ana deg in bir akçe ve bir hane göndermeyüb halî zimmetinde kalduğın bâ arzuhâl inhâ veche meşrûh üzere ber -mûceb temessük sene-i mezbûre senei mezbûre bedel-i iltizâmından mezkûr İsmailin zimmetinde olan altı yüz elli guruş Iğraz ve ehyesinden ısgâ olunmayarak b â-yı hall ma‛rifet-i şer‛-i sen mütesellim mûma ileyhsin ma‛rifetinle bi’l-tamam tahsîl ve tarafından kabz me’müre edâ ve teslîmi bedel ihkâk-ı hakk olunmak iltizâmına ve defn olunmak bâbında nâkiri hâvî sen ki müteselim i mûma-ileyhsin sana hitâben şerîfe m sudûrini istid‛â itmegin ma‛rifetinle mahallinde şer‛le görilüb ihkâk-ı hakk olunmak fermânım olunmak imdi siz ki Mevlâna ve mütesellim mûma-ileyhsiz ber-vech-i muharrer mûma-ileyhânın ber-mûceb temessük mezkûr İsmailin zimmetinde sâbit ve mütehakkık ola n ol mıkdâr guruş hakkı bi -eyyi hâl tahsîl ve tarafından ahz ve kabz me’mûre edâ ve telsîm olunmasına elzem ve deft ve
166 mezkûr ber-vech-i şer‛î ve mugâyer temessük ığrâz ve ehyesine amel ve i ‛tîbâr ile ibtâl hakkı mûceb olur harehete rızâ ve mevârgösterende n bi kayd muâmele olunmak bâbında fermân-ı alîşânım sâdır olmuşdur Fî Evâsıt-ı (Z) Sene 1195 (Kasım sonları – aralık başı 1781) S.51 - B.184 Haleb Vâlisine ve Eyâlet-i Halebde vâki‛ sâir kazâların Kuzât ve Nüvvâbına hüküm ki Haleb eyâleti bu def‛a avâtıf-ı alîye-i şahâne ve avârıf behiye -i tâcirâ lâzımın sâbıkâ Cidde vâlisi destur vezîrim El-hâc İbrahim Paşaya zebu doksan beş senesi zi’l hicceü’ş-şerefesinin on yedinci gününde ve ihsân -ı padişâhânem olub müşârün -ileyhâ Halebüş-şehbâya vürûduna dekâ tarafın dan zabt ve rabt-ı memleket ve vatana ve def ‛a şurûd misülde ve işgab husûslarına liyâkâtı beridâr mütesellim nasbı muktezî iyledügi aşkâr olduğına binâen bundan akdemce eyâlet -i Halebe bâ fermân-ı alî mütesellim nasb olunmuş olub dergâh-ı muallâm Kapucu başılık pâyesi olan Hüseyin dâme mecdehu müşârün-ileyh tarafından dahî kemâkân eyâlet -i Halebe mütesellim nasb olunmak bâbında emr mûcebince sudûrini müşârün -ileyhâ Kapu kethûdâsı olan dergâh -ı muallâm Kapucı başılarından İbrahim dâme mecdehu bâ arzuhâl ist id‛â itmekle veche meşrûh üzerine mütesellim olunmak fermânım olunmağın imdi siz ki Mevlâna -ı mûma-ileyhsiz eyâlet-i mezkûre mütesellimlik kemâkân mûma -ileyh zabt ve cânib müşârün -ileyhe râci‛ olan sadât ve âidâtı ahz ve kabz itdirüb mütesellimin umûrine a hdî dahl ve taarruz itdirilmemek bâbında Fî Evâsıt-ı (ZA) Sene 195 (Ekim sonları – Kasım başları 1781) S.51 - B.185 Haleb Mollasına ve Maarretün-mısrin kadîsına hüküm ki Maarretün-mısrin kasabasına tâbi‛ Kefinet nâm karye ehâlisi südde -i saâdetime arzuhâl idüb bunlar kazâteyn-i mezbûreteyne sâkin murâbahacı tâfesinden olan ba ‛z kimesnelerden bin yüz seksan senesinden karyeleri umûrıçün ahz ve istidâne eyledikleri mebâliğ-i merkûmeyi bir-tarâfında edâ idüb deynlerinden hazevi nesne kalmışiken mezbûrlar mücerred tama‛ hisselerinden nâşi olunagelince makbûzı muarâbahaya mahsûb ider deyü bilâ- devr-şer‛î murâbaha zamm ve mebâli ğ külliye ibrâ‛-ı vâki‛ taleb itmeleriyle bunlar dahî mezbûrlar ile ru’yet -i hesâb ve bilâ- der-şer‛î alınan rıbh-ı asliyesi zamm ve kalunub ve bâkî kalan deynleri taksît ile edâ eylemek murâd eylediklerinde mezbûrlar edâ ve imtinâ ‛ ve ol vechile hilâf-ı şer‛-i şerîf müdâhale ve
167 taaddîden halli olmadıkların bildirüb mahallinde şer ‛le görilüb ba‛de’l-muhâsebe bâkî kalan deynleri taksîd-i şer‛î ile edâ itdirilüb dâyineleri mezbûrlar ın ol vechile olan müâhale ve taaddîleri men ‛-i vâki‛ olunmak bâbında emr-i şerîfim ricâ ve divân -ı hümâyûndan şurûtı suâl oldığın karye -i mezbûrın ehâlilerinden mezkûrlardan istikrâz ve istidâne eyledikleri mebaliğ beher sene üzerlerine devr -i şer‛î ve ilzâm rıbh olunmuş dekil ise mezbûr mürâbaha taleb olunmayub ve eger devr -i şer‛î ve ilzâm ribh olunmu ş ise dahî senede onu on bir buçukdan ziyâde mürâbahaya ruhsat virilmekle devr -i şer‛î ve ilzâm rıbh olunan seneler de onu on bir buçukdan ziyâde ve devr -i şer‛î ve ilzâm rıbh olunmayan senelerde mürâbaha nâmıyle alınan akçe asıl mâlı zamm ve bâkî kalân deynlerin def‛a edâya adem-i kudretleri dâynleri müvâcehesinden şer ‛â bâis olur ise bu makûle def‛a edâ-yı dâyine adem kudretleri dâyinleri müvâcehesinde bâis olan mezbûrun taksît-i şer‛î ile edâ-yı deyn iylemesiçün divân -ı hümâyûnumda emr-i şerîf virile geldigi tahrîr olunmağla şurûtı mûcebince amel olunmak içün yazılmışdır Necib Fî Evâsıt-ı (Z) Sene 195 ( Kasım sonları – Aralık başları 1781) S.51 - B.186 Haleb Vâlisine ve dergâh -ı muallâm kapucı başılığı pâyesiyle Haleb Mütesellimi olan (boş) dâme mecdeye ve eyâlet -i Halebde vâki‛ sâir kuzât nüvvâbına ve a‛yân-ı memlekete hüküm ki Haleb eyâleti bu def ‛a avâtıf-ı elîye-i şâhânemde sâbıka Cidde vâlisi destûr -ı vezîrim El-hâc İbrahim Paşa iclâleye tevcih ve ihsân ve seri ‛an Halebe vusûl ve zabt ve rabt memlekete kadîm ve mütevelli iylemesi me’mûrini emr -i şerîfenin tevcih viren kılındığından gayrî eyâlet -i mezkûrenin bin yüz doksan altı senesi mâl -ı hazıriyesi şurût mûcebince yerlü yeründen cem ‛ ve tahsîl ve kabzına me’mûre teslîmen tarafına ibsâl olunmak bâbında bir mıkdâr hazıriye emr -i şerîfi akde ısdâr olub lâkin müşarün -ileyh oldığın mahalden hareket ve Halebe kadîmini m asârıf kesreye muhâric olmağla taksît ol hazıriyesi te’hir itdirilmeyüb sâdır iden emr -i şerîfim mûcebince bir saat mukâddem tahsîl ve mübâşir ta‛yîni olunan (boş) elli cânib müşârün-ileyh ıcâleten irsâline ıkdâm tâm ve sa‛y olunmak fermânım olmağın mahsûsâ-i emr-i şerîfim ısdâr ve (boş) elli irsâl olunmuşdur imdi müşârün -ileyhin hakânî hazıriye -i merkûmenin tarafına ibsâlisi mün‛at olunmak mürâsebesiyle bir saat mukaddem tahsîl ve mübâ şir mûma-ileyhe teslim olunması matlûb mülükânem oldığı cümle geregi ma ‛lûmınız oldıkda taksît ol sudûr iden hazıriye emr -i şerîfi ve şerîfi mûcebince ve gayr nâhiz ve imhâl yerlü
168 yerinden bir an akdem bey ‛ ve tahsîl ve kabzına me’mûr-ı mübâşir mûma-ileyhe teslîm ve cânib müşârün-ileyh ibsâl bi’d-def‛at kemâl-i akdem ve dikkat ve tesâr-ı neferine liyâkat iyleyesiz şevkiyle bir husûs başkaca emr -i şerîfim size hitâben ve sâyîr olmuşiken adeni ığrâz ve te’hîr ve rehâvet ile mazhar ‛itâb-ı şahâneme olmakdan ta ‛yîn temâşi ve mücânib eylemek bâbında Fî Evâhir-i (Z) Sene 95 (Aralık başları – ortaları 1781) S.52 - B.187 Degâh-ı mulallâm kapucu başılarından Haleb Mütesellimi ve Antakya Kadîsına hüküm ki Rukiye nâm hatûn gelüb bunun pederi Çavuş zâdenin Antakya kasabasına muzâfa cebel-i akrâ kurâlarından Duvir ve Göçer nâhiyesine tâbi ‛ Keşkenet ve Subere nâhiyesine tâbi‛ Maar Mer‛u ve Aleb Namut kurâlar ehâlileri zimmetlerinde bâ hüccet -i şer‛iye ma‛lûm akdâr alaca ğını kıbele’l-ahz yüz seksân (boş) senesinde vaat olunan irs -i şer‛le mezbûre intikâl itmekle bi’d -def‛at taleb eyledigin icâbında ba‛zıları askerlerin iddiâsıyla birbirlerini da ‛vâ birle virmegin dürlü rencide ve muhâlefet ve gadr külli sevdâsında oldukları ve mezbûr tarafından
(boş) nâm kimesneyi vekîl eyledigin
bildirüb sen ki mütesellim mûma -ileyhsin şer‛le görilüb kurât-ı mezbûr ehâlileri zimmetlerinde bundan müntekil bâ hüccet -i şer‛iye ma‛lûm akdâr alacak hakk ı bi’ttemâm tahsîl ve bi-kusûr vekîli merkûme alıverilüb icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk olunmak bâbında satacağını emr -i şerîfi sudûrini istid‛â iylemegin sen ki mütes ellim-i mûmaileyhsin mahallinde şer‛le görilmek içün emr-i şerîf yazılmışdır Nişâncı Fî Evâhir-i (Z) Sene 195 (Aralık başları – ortaları 1781) S.52 - B.188 Haleb Mollasına ve Haleb Mütesellimine hüküm ki Sadâ-tı kirâmdan Seyyid Mehmed Said zîde şerefe gel üb bundan Haleb sâkinlerinden sâbıkâ Haleb müteseelimi Kapucubaşı Ebu Bekir dâme mecdehu zimmetinde bin yüz doksan senesinden berü bâ temessük altı bin guruş alacak hakkı olmağla meblağ-ı mezbûrdan bin beş yüz kırk yedi buçuk guruş teslim idüb mâ ‛dası zimmetinde olmağla def‛atiyle taleb ve almak isteriken mûceb -i şer‛î virmegin taallül ve ibtâl-i hakk ve gadr-ı edâdan sened olduğına mukaddemâ inhâ ve şer ‛le görilüb gayri ez teslimi merkûmun bâ temessük zimmetinde olan dört bin ile eki bin guruş ahz -ı husûsa me’mûr-ı mübâşir ma‛rifetiyle temâmen tahsîl ve taraf ından ahz ve kabzını icâre
169 eyledigi kimesne alıverilmek bâbında emr-i şerîfim sudûrini lede’l -işrâ‛ şer‛î ve ahr husûsa me’mûr mübâşir ma ‛rifetiyle mahallinde şer‛le görilmek içün sene -i mezbûre Evâsıt-ı Recebinde sâdır olan emr -i şerîfim mübâşir yediyle mahalline lede’l -vürûd Kapucu başı mezbûr meblağ -ı merkûmı mukayyid ve mütearîf olub ba ‛zı i‛zâr ve ehye ile def‛a ve nihâ-yı hüsn mübâşir merkûmı iâde ve meblağ -ı mezbûr zimmetinde kalub gadr külli ve perişân oldığı ve hân köşelerinde sefîl ve serkerdân vesâyesine merhamet olub bir dürlü mukâvemete iktidârı olmayub mukarrerü’l -hâl ve mâzeretü’l-ahvâl olundığın bildirüb me’mûriyetiyle hâlâ ol tarafdan olan Kapucubaşı mübâşeretiyle mahallinde şer‛le görülib gayriler teslimi zimmetinde olan ol mıkdâr guruş hakkı alıverilib icrâ-yı şer‛ ve ihkâk-ı hakk ve eger edâda taallül ider ise Asitâne-i alîyeme ihzârı arz ve i‛lâm olunmak bâbında emr-i şerîfim sudûrini istid‛â ve divân-ı hümâyûna mahfûz kuyûd-ı ahkâma müracaat olundukda ber- vech-i meşrûh târîh-i mezbûrda emr-i şerîfim virdigi mestûr ve mukayyid olunmağın sen ki müteseelimi mûma -ileyhsin hâlâ o tarafın olan Kapucı başı (boş) dâme mecdehu ma‛rîfetiyle mahallinde şer‛le görilüb bâis olan hakkını edâda muhâ lefet ider ise Der-alîyeme ihzârı arz ve i‛lâm olunmak bâbında emr-i şerîf yazılmışdır Şakir Fî Evâhir-i (Z) Sene 195 (Aralık başları – ortaları 1781) S.52 - B.189 Haleb Vâlisi Vezire ve Antakya Kadîsina hüküm ki Lazkıye’de sâkin mütevelli Kaplan Paşa -zâdelerden mîr Mustafa Kaplan zîde kudrehunın rikâb-ı Asitâneme takdîm eyledigi arzuhâl mefhûmuna mûma -ileyh evlâd ve ıyâli kendü hâlinde ikâmet ve kimesneye hilâf -ı şer‛-i neheb vâki‛ itdiği yoğiken hâlâ Cidde vâlisi vezîrim Yusuf Paşa iclâlehu Trablus Şam be glerbegligi esâsına mücerred mülkinin ahz ve ihzâr sevdâsıyla eyâlet -i mezkûreye mûma-ileyhi cebren teslîm nasb -ı edâdan ve bu dahî yekdîl eylediginden nâşî on gün mıkdârı vaz ‛-ı zindân üzerlerine Tüfenkci başı ta‛yîn ve itdüm deyü tahkîk eyledigine binâen mutasarrıf olundığı kurâların doksan beş senesine mahsûben yigirmi keselik mahsûlunu istirâne eyledikleri mahalle teslîm itdiginden mâ ‛da bağ ve bağçe ve tarla emlâk ve akâratı zabt ile ıtlâf idüb ziyâde gadr ve fısk eyledigün inhâ ve müşârün-ileyhin da‛vâ-yı mezkûrın zımmında Trablus Şam ehâlisi Hacı Mehmed Mollada ve Lazkiye sükkânından diger Hacı Mehmed nâm kimesneleri tevkil itmiş oldıgına şefâhat takrîr ve ana ve da ‛vâ-yı mezkûrin dahî ibtâlinden ru’yet olunmasını istid ‛â itmekle Der-alîyemden ta‛yîn olunan
170 mübâşir ma‛rifetiyle mülkinden mezbûrâna olunub intikâli irsâl ve ahzâr itdirilmek içün Trablus Şam ve Lazkiye kadîlarına başka emr -i şerîfim sâdır olmağla siz ki vezîr ve Mevlânâ-yı mûma-ileyhsiz husûs-ı mezkûri kemâl-i hakk ve adl üzere şer ‛le ru’yet eylemek fermân olmağın ber -vech-i meşrûh husûs-ı mezbûri kemâl-ı hakkâniyet üzere şer‛le murâfa‛a ve mûma -ileyhin vekil-i şer‛leri mekûma mübâşirler mûma-ileyh ile Antakyaye inhâ edilen mâdde -i mezbûreyi hakkâniyet ve adl üzere şer ‛le ru’yet olunmasıçün li-şer‛ sâbit muzâhir olan hakk ı temâmen zâhire ihrâc ve tahsîl ve istidâl ile ihtimâm ve dikkât ve hilâfından tevâkkî ve mücânbet olunmak bâbında emr -i şerîf yazılmışdır Fî Evâhir-i (M) Sene 196 (Ocak başları – ortaları 1782) Der-Kenâr: İşbu emr-i şerîf-i mezbûrda olan emrin buyruldusu Beyrud Vâlisine hitâben tekrâr emr-i tebdîl yazılmışdır Fî Evâhir-i (Z) Sene 195 (Aralık başları – ortaları 1781) S.52 - B.190 Haleb Vâlisi vezîre ve Trablus Şam nâibine hüküm ki Lazkiye sâkinlerinden Kaplan Paşa -zâde mîr Mustafa zîde kudrehu kendü hâlinde ‛ırzıyla mukayyid iken sâbıkân Trablus Şam ve hâlâ Haleb vâlisi vezîrim Yusuf Paşa iclâlehu tama‛-ı hâmından nâşî mûma -ileyhi cebren mütesellim nasb ve on gün mürûrunda vaz‛-ı zindân ve habs itmegin başını üzerine taslî t ve katl iderüm deyü tahvîf ile yigirmi beşer gün müldârı istidâne ve müşârün -ileyhâya teslîm ve bağ ve bağçe ve akâr ve emlâkı zabt idüb gadr iyledügin rikâb -ı mülûkâneme sâbitliği arzuhâlinde temhîr-i ricâ ve Cidde vâlisinin müşârün -ileyhin da‛vâ-yı mezkûre zamânında Trablus Şam ehâlisinden Hacı Mehmed Mellah ve Laskiye sâkiniden diger Hacı Mehmed nâm kimesneleri vekîl içün oldığını şifâhen merkûm Mustafa takrîr ve inhâ ve da ‛vâ-yı mezkûrenin dahî Antakyade ru’yet olunmuş istid‛â itmekle siz ki vazîr ve Mevlânâ-yı mûma-ileyhsiz der-saadetimden ta‛yîn olan mübâşir-i merkûm ma‛rifetiyle vekîlan-ı mezbûrân iltizâmı Antakyaye irsâl ve ihzâr itdirilmek içün emr -i şerîf yazılmışdır Fî Evâhir-i (M) Sene 196 (Ocak başları – ortaları 1782) S.53 - B.191 Kapucıbaşılık Payesiyle Haleb mütesellimi (boş) dâme mecdehuye ve Antakya kadîsına hüküm ki Antakya sâkinlerinden El-hâc Abdurrahman nâm kimesne gelüb ammisi Esseyyid İbrahimden mütenakil maldan oldığı Afife nâm muktefî Antakya sâkinlerinden
171 mütegallibeden Molla Abdurrahman nâm kimesnenin taht -ı nikâhında iken bin yüz doksan senesinde müteveffiye olub min cihet velâ müteveffiye -i mezbûrenin medîne-i Antakyade vâki‛ mâlik oldığı üç bin guruşlukdan mütecâviz emvâl ve eşyâsı ve bu nakli zevcî-i mezkûre intikâl itm işiken cümlesini zabt ve bundan hissesini virmeyüb gadr külli eyledigin ve tarafından (boş) nâm kimesneyi vekîl eyledihin ve bu bâbda da‛vâsına mevâkıf şeyhü’l-islâmda fetvâ-yı şerîfe verildigin bildirüb mütevefâ -yı şerîfesi mûcebince şer‛le görilüb min cihetü’l-velâ terekesinde hisse -i şerîfesi alıverilüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr -i şerîfim ricâ itmegin acilden mahalline görilmek içün emr -i şerîf yazılmışdır Şevki Fî Evâil-i (M) Sene 196 (Aralık ortaları – sonları 1781) S.53 - B.192 Degâh-ı muallâm kapucubaşı pâyesiyle Haleb mütesellimi (boş) dâme mecdeye ve Antakya kadîsına hüküm ki Antakya sâkinlerinden Abdurrahman nâm kimesne südde -i saâdetime gelüb bundan ammisi Seyyid İbrahim nâm kimesne bundan yüz doksan senesinde fevt oldukda Antakya mahlâsından Habib Tüccar mahallesinde vâki ‛ mülk-i menzili irsen bundan intikâl idüb ahzdan dahil -i icâb itmez iken
Antakya sâkinlerinden
mütegallibeden Seyyid Hasan nâm kimesne menzili mezkûri fuzûli ve tagallüben zabt ve ziyâde gadr ve taaddî eyledigin ve tarafından (boş) nâm kimesneyi vekil eyledigin ve yedinde olan fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer ‛le görilüb ammisi mezkûrdan müntekil menzil-i mezkûri fuzûli zabt iden mezkûrdan kendüye alıverilüb ihkâk-ı hakk olunmak bâbında emr-i şerîfim ricâ itmegin mahallinde şer ‛le görilmek içün emr -i şerîf yazılmışdır Şevki Fî Evâil-i (M) Sene 196 (Aralık ortaları – sonları 1781) S.53 - B.193 Dergâh-ı muallâm kapucıbaşılığı pâyesiyle Haleb mütesellimi (boş) dâme mecdehuye ve Antakya kâdîsıne hüküm ki Hacegân-ı divân-ı hümâyûnumdan Mustafa Tahir zîde mecde gelüb babası Şam kapu kethüdâsı sâbıkâ El-hâc Abdullatif Ağa dimekle ma ‛rûf kimesne Antakyade sâkin Ser Turnacı nâm Halid Ağa dimekle mevsûk kimesne zimmetinde tüz seksan beş senesinden berü memhûr ve ma ‛mûliye virdigi temessük mûcebince üç bin dört yüz
172 yigirmi beş guruş alacağı olub kıbeli’l -ahz babası merkûm vefât eyledigin meblağ-ı mezkûr irsân mûma-ileyhe intikâl eyledigin bundan mukaddem bi’d -def‛at taleb eyledigin ağdâr ehye irâdıyle edâdan taallül ve muhâlefet bilâ- ibtâl-i hakk ve gadr külli sevdâsında oldığın bildirüb meblağ -ı mezbûr temessüki mûcebince temâmen tahsîl ve tarafından kabzına me’mûr vekîline edâ ve teslîmi itdirilmemek bâbında emr -i şerîfim sudûrini ricâ itmegin sen ki mütesellim -i mûma-ileyhsiz mahallinde şer‛le görilmek içün fermân-ı alîşân yazılmışdır Fî Evâil-i (M) Sene 1196 (Aralık ortaları – sonları 1781) S.53 - B.194 Dergâh-ı muallâm kapucu başılığı pâyesiyle Haleb Mütesellimi (boş) dâme mecdehuya ve Matah gadîsıyla zikr -i atî zeâmet-i karyelerinin tâbi‛ oldukları kazâ ve nevâhinin kuzât ve nüvvâbına hüküm ki Hacegân-ı divân-ı hümâyûnumdan Nazîf Halil zîde mecdehu gelüb Haleb ve Üzeyir ve Kilis sancaklarından Matah ve gayri nâhiyelerden Artıl nâm karye ve gyriden kırk iki bin yüz altmış beş akçe taht -ı kazânızda vâki‛ berât-ı şerîf-i alîşânımla masraf oldığı zeâmeti karyelerini tarafından vekîl olan (boş) nâm kimesne ber-mûceb defter-i hakânî zabt ve vâki‛ olan mahsûl ve rüsûm ın kanûn ve defter mûcebince ahz ve kabz itmek murâd eyledigde aherden bir-vechile dahl ve taarruz olunmak icâb itmez iken ecânib veashâb-ı ığrâz ba‛z kimesneler bir kaç seneden berü zeâmet -i mezbûr karyelerini hilâf-ı defter-i hakânî fuzûli zabt ve vâki ‛ olan mahsûl ve rüsûmın tagallüben ahz ve kabz ve ol vechile zeâmeti mahsûlüne külli kesr ve noksan terettübüne bâis ve bâdî oldukların bildirüb zeâmet -i mezbûr karyelerin ber -mûceb-i defter-i hakânî tarafından vekîli mezbûra zabt ve vâki ‛ olan mahsûl ve rüsûm ın kanûn ve defter mûcebince ahz ve kabz itdirilüb ecânib ve ashâb -ı ığrâzdan duhûl ve aherden bir ferdi hilâf-ı defter-i hakânî bir dürlü dahl ve taarruz itdirmeyüb ve fuzûli aldıkları mahsûl ve rüsûm alıverilnek bâbında hükm-ü hümâyûnım ricâ ve defterhâne -i ‛âmîremde mahfûz rûz-namça-i hümâyûnuma müracaat olundukda zeâmet -i mezbûr bin yüz seksan beş târîhi ve berât-ı şerîf ile mûma-ileyhin üzerinde oldığı mestûr ve mukayyed bulunmağın defter-i hakânî mûcebince amel olunmak içün yazılmışdır Vahid Fî Evâil-i (M) Sene 196 (Aralık ortaları – sonları 1781)
173 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3.1 Değerlendirme 4 Numaralı Halep Ahkâm Defterinin 1 – 53. sayfaları ihtivâ eden belge sayısı 194 olup, defterin tamamı Divanî hatla yazılmıştır. Belgelerin genel özellikleri Halep ve çevresindeki davaların ve şikâyetlerin halline ilişkin olmalarıdır ; bunun yanı sıra yoğun olarak Halep Kazasının dâhilindeki yerleri almaktadır. Aynı zamanda bu davaların halli olurken keşif, vekil tayini ve yerinde incelenmesi gibi yöntemler kullanılmıştır. Yani şikâyete konu olan davalar muallâkta kalmayıp hükümlere bağlanmıştır. Bu da döneminde yürütme organının ne kadar iyi işlediğini göstermektedir. 3.2 Şikâyet Konularının Tasnifi Çalışmamız olan 4 Numaralı Halep Ahkâm Defterinin 1 -53. sayfaları arasındaki yansıyan şikâyetleri sınıflandırma çalışması
“BİRİNCİ BÖLÜM BELGELERİN
DÜZENİ, TASNİFİ VE KISA ÖZETLERİ” başlığı adı altında tablo şeklinde verilmiştir. Ancak genel olarak şöyledir: Alacak – Verecek davası, Timâr ve Mukataalar, İcar, Şekâvet Olayları, Vakıf, Fuzuli İşgal (Sınır İhlali), Gasb, Hırsızlık, Verâset Davaları, Sosyal anl aşmazlıklar, Zaviye İşlerine Müdehale, Seyyidlik Hücceti , Memur ataması. 3.3 Dağılımı Yoğun olarak Halep Kazası ve çevresindeki yerleşim yerlerini içeren şikayet davaları olmasının yanı sıra İstanbul, Kayseriye, Van, Adana gibi yerleşim yerlerindeki şahısların Halep bölgesiyle ilgili münasebetlerini içeren belgeler de bulunmaktadır. Şikayet belgeleride en çok Alacak – Verecek Davaları yer almıştır. Yoğunluk açısından sonrasında Vakıf, Zeamet, Timâr ve Mukataa, Şekavet olayları
gibi belgeler
bulunmaktadır. 3.4 Belgelerin Muhtevâlarına Göre Değerlendirilmesi ve Suçlara Verilen Cezalar ve Uygulamaları Şikâyetlerin sonunda mahkeme edilen davalar muallakta kalmayıp, sonuca bağlanmıştır. Davanın önceden benzeri yapılmışsa örnek olarak alınıp karara bu şekilde varılmıştır. Belgelerde sık sık “…mukaddemâ sâdır olan emr -i şerîfim mûcebince müceddiden hükm-ü hümâyünum ricâ divân -ı hümâyûnda mahfûz kuyûd -ı ahkâma ve mürâcaat olundukda…” ya da “…hükm-ü hümâyûnum ricâ ve defter hâne -i âmiremde mahfüz rûz namçe-i hümâyûn ve defter-i icmâl ve mufassala mürâcaat olundukda … ” gibi ibarelere rastlamamız bu duruma örnek teşkil etmektedir.
174 Öte yandan alacak verecek davalarında , vekil ya da mübâşir tayini, keşif yoluyla davanın halli istenmiş olup, borçluların senedi ya da faizl e ilgili davalarda dönemin kar hesabı ile hüküm kılınmış ve merkezin belirttiği kar miktarı üzere mahkeme edilip karara bağlanması istenerek alacaklının hakkı korunmuştur. Mesela: “…istidâne eyledikleri mebaliğ beher sene üzerlerine devr -i şer‛î ve ilzâm rıbh olunmuş dekil ise mezbûr mürâbaha taleb olunmayub ve eger devr -i şer‛î ve ilzâm ribh olunmuş ise dahî senede onu on bir buçukdan ziyâde mürâbahaya ruhsat virilmekle …” Eşkiyalık, darb, gasb ve düşmanlığın olduğu davalarda cürümü işleyenlerin acilden yakalanması ve kanuna göre ceza verilmesi konusunda hükümler verilmiş ve huzurun tez elden sağlanarak ve bu zulme uğrayanların zararlarının temininin yapılması istenerek davanın düşmanlık gören kişilerin lehine işlemesi sağlanmıştır.
Ayrıca
Eşkiyalık gibi toplum husurunu bozan durumlarda huzursuzluğu çıkaran aşiret ya da topluluğun sürgün edilmesi kararları da verilmiştir. Toprakla ilgili konularında Mukataa, Timâr, Zeamet sahiplerinin durumu, devletin ve reayanın bu kişilerle ilişkisinin düzenlenmesini amaçla yan kararlara varılmıştır. Sınır ihlâli, su problemleri, vakıf gibi konularda önceki görülen davalardan örnek alınarak karara bağlanması söz konusudur. Tüm bunların yanında memur tayini, Seyyidlik hücceti gibi konuları da içeren bâblar bulunmaktadır. Bu gibi belgelerde hükme varılmaktan ziyâde, belge sonu “…bâbında.” şeklinde bilgilendirme yoluna başvurulmuştur.
175 SONUÇ ( VE ÖNERİLER ) Yapılan araştırmalarda Şikâyet Ahkâm defterlerinin yoğun olarak H.1155 (M.1742 ) ve 1255 H. (M.1839) tarihleri arasında olduğunu görüyoruz. Bu tarihden önce Divân-ı Hümâyûn’da görüşülen işler e ve alınan kararlara ilişkin M.1649’tan itibaren Şikâyet Defterlerinin tutulması ve XVIII. Yüzyıldan itibaren de Şikâyet Ahkâm Defterlerinin isim ve içerik olarak ortaya çıkm asına ilişkin değişiklik devletin yürütme organında kolaylığı getirmiştir. Şikayet Defterlerinin Divân kayıtları ile ilgili ihtisaslaşmanın kesin hatlarıyla ortaya çıkışının Kanunî devrinde olduğu ileri sürülebilir. Nitekim klasik şekil ve tipi ile en erken tarihli Mühimme, Topkapı Sarayı arşivi’nde bulunan E.12321 numaralı kayıtlı Divân defteri olup 951 (1545) tarihlidir. Bunun müsvedde özelliği taşıması, öncesine ait bu tip ve şekilde bir defter parçasına bile rastlanmaması, söz konusu defterin yukarıda bahsedilen ve değişikliğe ait 23 ilk örneklerden biri olduğunu düşündürmektedir 24. Başka bir deyişle devletin yürütmesine i lişkin kolaylık sağlayabilecek Şikâyet ve Mâliye Ahkâmlarının sözü edilen Kanunî devri bu defterde az da olsa örneklerine rastlanması, Ahkâm defterlerini Mühimme defterleri doğurmuştur, fikrini tamamlıyor. Şu noktaya kadar zikrolunan ana temaları önce kısaca özetlemek gerekirse; Osmanlı Devletindeki iç ve dış meselelerinin çözüme kavuşturulması sonucunda verilen kararların kaydedildiği def terler Mühimme Defterleridir ve bunlar Divân -ı Hümâyûn’da tutulan defterlerin en belli başlı olanıdır. Mühimme Defterlerine Devletin iç ve dış meselelerine ait siyasi, askeri ve sosyal önemli kararlar kayıt edilmiştir 25. Bu kararlar ise, bizzat Padişah tarafından verilmesi gerekmeyip padişahın yetki verdiği makam ve daireler verirlerdi. Kısacası Mühimme Defterlerine kaydedilen ferman suretleri sadaret makamından çıkan hükümler idi. Defterdarlıktan çıkan ahkâmın toplandığı defterlere ise Ahkâm -ı Mâliye denilmektedir. Şikâyet Defterleri ise 1649 –1813 yılları arası tutulan 213 adet defterden
23
Bu değişiklikler; Divân’dan çıkan kararlar ve arzlar ile ilgili çıkan hükümlerin sûretleri ayrı ayrı defterler haline gelişi, Kanunî zamanındaki bürokratik reformlar neticesi olmalıdı r. Ayrıntılı bilgi için bkz. İlhan Şahin – Feridun Emecen, Osmanlılarda Divân - Bürokrasi - Ahkâm II. Bâyezid Dönemine Ait 906/1501 Tarihli Ahkâm Defteri , TDAV, İstanbul, 1994, s. XVI. 24 İ. Şahin – F Emecen; Osmanlılarda Divân - Bürokrasi - Ahkâm II. Bâyezid Dönemine Ait 906/1501 Tarihli Ahkâm Defteri, TDAV, İstanbul, 1994, s. XVI. 25 M. A. Ünal; Mühimme Defteri 44, s. V.
176 oluşmaktadır 26. Şikâyet Defterleri icabında halkın şikâyetlerini direkt padişaha sunabilmesini sağlıyordu. Bu durum Osmanlı adalet ve devlet mekanizmasının en iyi şekilde işlenmesi için uygulanmıştır. Ahkâm Defterleri ise bölgelere göre hükümlerin kaydedildiği ve herhangi anlaşmazlığın, haksızlığın giderilmesi için yapılan başvuru üzerine merkezde verilen kararların eyaletlere göre tutulduğu defterlerdi ayıca bu defterler muhteva itibariyle Şikâyet Defterlerin devamı niteliğindedir. Ahkâm Defterleri tarih olarak Şikâyet Defterlerinden 104 sene sonra tutulmuş (Mora Ahkâm Defteri hariç) hepsi 1155 (1742) tarihinden başlayıp, II. Meşrutiyet dönemine kadar devam etmektedir 27. Toplam 16 farklı eyaletin Ahkam Defteri olup ve bunun yanı sıra Maliye’den Müdevver Defter Kataloğu’ndaki Ahkam Defterleri vardır. Bunların içinden Haleb Eyaletine ilişkin H. 1155 –1266 / M. 1742 – 1850 tarihleri arasındaki hükümleri ihtiva eden 9 adet defter bulunmaktadır. Üzerinden çalıştığımız defter olan 4 Numaralı Halep Ahkam Defteri (H.1194 – 1198 / M.1780 – 1784)’nde ise merkez Halep olmak üzere Maraş sancağı ile Antakya, Ayntab, Beylan, Cebel -i Seman, Harim, İdlib, Kilis, Maarretün-Mısrin, Rakka, Şuur, Üzeyir kazalara ait hükümler bulunmaktadır. Yaptığımız çalışmanın sonunda görüldü ki, toplumsal tarihçilik, insan ilişkilerinin gün yüzüne çıkması ile ilintilidir. 4 Numaralı Halep Ahkam Defterin’nin 1. ve 53. sayfalar arasındaki belgeler de bu bilgiyi doğru lar nitelikte olup reayanın birbirleriyle olan davalarına ilişkin hallini ortaya koymaktadır. Öte yandan Osmanlı Devleti’nin yürütme organının işleyiş tarzını da gözler önüne sermektedir. Reayanın İstanbul’a yaptığı şikâyetleri sonunda, konuyla ilgili davalar incelenerek, önceki hükümler varsa onlar metod alınmış ya da konuyla ilgili Şeyhü’l-islamdan fetva, ve ya feman varsa bunlar da değerlendirmeye alınarak, eyalet ya da kazaların yöneticilerine hükümler gönderilerek şikâyetin giderilmesi sağlanmıştır. Ayrıca bu duruma ilişkin belger ışığında denilebirir ki; davaların muallâkta kalmaması hususunda özen gösterilmiştir. Bir başka husus da Halep Ahkam Defterleri tarafımızdan ilk defa ele alınmış olup bu konuda çalışmaların sürmesi ve diğer defterlerin de tr anskripsiyon ve yorumlamalarının yapılması Halep tarihi açısından önem arzedece ktir. Ayrıca toplumsal 26
Son yapılan tasniflerde A.DVN. ŞKT koduyla 1503-1819 tarihleri arasını içine alan 41 adet defteri de bu seri içinde değerlendirmek g erekir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Said Öztürk, “Kay seri ve Çevresinin SosyoEkonomik Tarihi İçin Önemli Bir Kaynak: Karaman Ahkam Defteri ”, s. 402. 27 BOA Arşivi Rehberi, s. 24-25.
177 tarihçilik adına Halep ve çevre sindeki yerleşim yerlerinde bulunan halkın, tarihi süreçteki yaşadıkları olayları ve bu olayların konu yoğunluğunun hangi a lanlarda toplandığını da gün yüzüne çıkaracaktır. Bu durum coğrafi açıdan önemini kaybetmeyen Halep ve çevresinin dünü ve bu gününü yansıtacağı gibi geleceğe ilişkin toplumsal yönden şikâyete konu olan olayların tesbiti açısından da önem arz edecektir. Netice itibarîyle toplumsal tarih araştırmalarında hiçbir zaman önemini yitirmeyen Ahkâm Defterleri yaşanmış olan sivil hayatın önemli göstergesidir. Bir bakıma da Osmanlı devlet yürütme organının aynasıdır. Ahkâm Defterleri, Osmanlı Devletinin Yürütme orga nındaki zihni yapısı, halk tarihinin yazımı ve insanların birbirleri ile ilişkileri hatta günlük hayatı, halkın devlete ve yöneticiye bakış açısı incelenmek istenildiğinde başvurulacak önemli bir kaynak türüdür. Zira Ahkâm Defterlerine müracaat edilmeden y azılan bir bölge tarihi, pratik hayatı yansıtmaktan uzak olduğu gibi, merkezî bakışı ifâde eden tek yönlü veriler üzerine kurulan bir teknik olmaktan öteye gidemez. Bu da bizde Osmanlı bölge tarihi araştırmaları Ahkâm Defterlerine müracaat edilmeden yazıld ığında eksik olur, fikrini oluşturmaktadır.
178 KAYNAKLAR — Başbakanlık Osmanlı Arşivi Rehberi , Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın No: 42, İstanbul, 2000 — BİNARK, İsmet; Arşiv ve Arşivcilik Bilg ileri, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın No: 3, Ankara, 1980 — HALAÇOĞLU, Yusuf; Osmanlılarda Devlet Teşkilatı ve Sosyal Yapı , TTK, V.Baskı, Ankara, 2003 — KÜTÜKOĞLU,
Mübahat,
S.;
“Mühimme
Defteri”,
C.XXXI,
İslâm
Ansiklopedisi, TDV, İstanbul, 2006, s. 520 – 523 — ÖZEL, Ahmet; “Ahkâm”, İslam Ansiklopedisi, C.I, TDV, İstanbul, 1988, s. 550 - 551 — ÖZTÜRK, Said; “Kayseri ve Çevresinin Sosyo -Ekonomik Tarihi İçin Önemli Bir Kaynak: Karaman Ahkam Defteri” , III. Kayseri Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri, (Yayına Hazırlayan: Ali Aktan, Ramazan Tosun, Ayhan Öztürk), Kayseri, 2000, s 403 - 423 — PAKALIN, Mehmet, Zeki; Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü , MEB, İstanbul, 2004 — SAHİLLİOĞLU, Halil; “Ahkâm Defteri”, C. I, İ.A., TDV, İstanbul, 1988, s. 551 — ŞAHİN, İlhan – EMECEN Feridun; II. Bâyezid Dönemine Ait 906/1501 Tarihli Ahkâm Defteri, TDAV, İstanbul, 1994 — TÜRKAY, Cevdet; “Osmanlı İmparatorluğunda Arşiv”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, C.II, S. 7, Nisan, 1968 — UZUNÇARŞILI, İsmail-Hakkı; Osmanlı Devleti Teşkilatına Medhal , Ankara, 1941 — UZUNÇARŞILI, İsmail -Hakkı; Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilatı, Ankara, 1948 e-Kaynaklar: — http://www.ansiklopedi.turkcebilgi.com/Divan -ı_Hümayun — http://www.osmanlımedeniyet i.com/Bilgi/Osmanlı’da%20Devlet%20Yönetimi 94k-
179
180
EKLER 4
NUMARALI
METİNLERİ
HALEP
AHKÂM
DEFTERLERİNİN
ORİJİNAL
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207 ÖZGEÇMİŞ 08.01.1979 yılında Türkiye/Hatay/Yayladağı’nda doğdum. İlköğretim ve lise öğrenimimi Hatay-İskenderun’da tamamladım. Yükseköğrenimimi Mustafa Kemal Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümünde bölüm birinciliği ile bitirdim. Lisans bitirme tezi olarak, Osmanlı Döneminde “27 NUMARALI ANTAKYA ŞER‛İYYE SİCİLLERİ” 1 çalışmasını yapmış bulunmaktayım. Halen Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Yakınçağ Tarihi’nde Yüksek Lisans yapmaktayım ve Yüksek Lisansın tez aşamasındayım.