n s • • u e e s e u t e o t n s u o n u n s • o u u e e e i n e e t t i o t s n t i t n t u n e t e c o n c o r e e n n i u t o c t t s c n t u c u o f e e n r f e e l e r o c e • u u t t e c p n • i u p e e t • f f t s i m o n • r e c p t • t e e • c s ZAMANLARLA s e e a f n e p r e e s e •İLG •İLİ t n p e e e e r t • u e • s t e s r e u u 1 • • ALIŞTIRMALAR n f s u o t e e n e e t u l u e e e f n t p s • i s t u s m • n i o u • • o s u o e e c s n s i n u t i n e • c t r e n t o n n s r f e e e t e t c p o e p e c t c c t t t e t s t • s e e a n p e e r f p a s e n • p • e e l e e • t r e p n i m p • s • e n e s e e • s s t n t n e e • c • t e e t e e e s f s r s u • • n e u o e e e e • p o t s u s u • u r e e s t e e n n n i s n o e t e e i t a t t c n t n t p e e n e o t e e c f u l e r o e r c e e u c f s t u t p r t • t • c u e e i m p e e n f e u u s e f o f n e e t u r e e s n t e r s s l u e n u t • i e o u p e p t f r u e • s e e e n t n n s l i s p m t e e p t e • e n s i c o o u s t c o n s i m a r e c t u e s
s n e e t s e u s o n u e e t n i t t n n e o s c e t r c p e e f e e r e p l p o i m e c r s t u r e u u f t u f e s e n e e e t s s e n n s r e e e e e t n u t t e e s t t f u u n s e s e o n u e e s l u e e o t e p n r u i s t m p n i i u n t s e e l n c o u o p o n t c c t i i m t e e n s s f e r o a s e c p e t n p s e e s t e n a r t e e p u t c t t e e c f u r f e e e f e r p e f e p r t t u s u f p a s e n e e t e n s s e e t n u e e o t r e u s u n t u t i u o f n u e e o l n c i p t t n c m i e e o f s c t e r s p n e i p a e r t s n t u n o u e e c f t t t e s c s a e e s e n f p s r e e t n e e e Cüneyt Bademcio ğ lu p s t u e t r o c u e e u t f r t u i n f t e n e n p e s t o s n s c e e r t e a t e p t p n c e e e p s f e r r e p p t s e s n e e t u s t p s p a
1 www.bademci.com www.bademci.com
•
İNG İL İZ GRAMER İNİN ESASLARI ZAMANLARA ve Fİİ LLERE TOPLU BAKIŞ ZAMANLARLA İLG İLİ ALI ŞTIRMALAR - 1 SORULAR Aş ağı da parantezler içinde verilmi ş yal ın fiillerin, cümlenin geli şi ve ta şıd ığı zaman zarflar ına uygun tense’lerde çekimlerini yap ın ız. En az 3 soruyu tamamlamadan do ğru cevaplar k ısm ına bakmay ınız. Bu al ış tırmada zaman s ı nırlamas ı yoktur. Parantezler içinde verilmi ş olan 28 fiilden en az 13-15 tanesinin do ğru çekimini bulamam ışsan ız, bu durum, ÜDS/KPDS ölçütlerine göre ciddi gramer eksiklikleriniz oldu ğuna i şaret eder. Bu eksikli ği kapatabilmek için, elinizdeki İngilizce kaynaklar ın ilgili bölümlerine geri dönmeli ve daha sonra burada verilen al ıştırmaları tekrar etmelisiniz. Sahip oldu ğunuz kaynaklar ın yeterlili ğ i / uygunlu ğu konusunda sorular ın ız varsa, bize yazabilirsiniz (
[email protected]) . 1. - Mr Houghton Houghton (not (not live) here here any longer longer.. (Be) you you sure you (get) the new address? - I (be). He (write) it down himself on this paper only a few days ago. 2. I only (arrive) (arrive) this this morning. morning. I should should (ring) (ring) you before before but I (be) terribly terribly busy all day (cover) a conference. It only just (end). You (do) anything tonight, Jane? 3. Come in now, now, please. I’m terribly terribly sorry sorry (keep) (keep) you (wait) (wait) so long. long. 4. It (be) very clever clever of you you (buy) (buy) that map map at that that shop. shop. If you (not (not have), have), we easily (get) lost in that deserted place yesterday. 5. I wish you you (let) (let) me (know) (know) in advance advance of your journe journeyy that you you (come) (come) to İstanbul. I (not know) about this plan of yours. Otherwise, I (not let) you (stay) in a hotel. It (be) too late now. 6. The director director (talk) (talk) to a client client of ours at the moment moment but he (be) (be) free (see) (see) you presently. (Like) you (take) a seat for a few minutes? 7. She (be) extremely extremely excited excited about about the proposal proposal made made by her boy-friend boy-friend (marry) (marry) him. It (be) the first time she (receive) one. She (not be proposed) a marriage before that occasion. 8. He said he (wish) he (can wait) longer. longer. He also added added that that he (be) sorry sorry (leave) without (say) good-bye, and that he (like) (talk) to you personally instead of (write) this note. 9. I (lose) my interest in (see) the play as I (hear) from a friend who (watch) it earlier on that it (be) not as good as the papers (suggest). 10.I finally (find) the book I (look) for days
2 www.bademci.com
İ NG İLİ Z GRAMERİNİN ESASLARI ZAMANLARA ve Fİİ LLERE TOPLU BAKIŞ ZAMANLARLA İLG İLİ ALI ŞTIRMALAR - 1 ÇÖZÜMLER Soru
1. - Mr Houghton (not live) here any longer. (Be) you sure you (get) the new address? - I (be). He (write) it down himself only on this paper a few days ago.
Çözüm 1. - Mr Houghton (1. doesn’t live) here any longer. (2. Are ) you sure you (3. have got) the new address? - I (4. am ). He (5. wrote) it down himself on this paper only a few days ago. Any longer zaman zarf ı 1. fiili simple present tense’e adeta m ıhl ıyor çünkü bu zarf bir i şin art ık yap ılmad ığı n ı anlat ır ve olumsuz anlamda süregelen bir olaya / eyleme i şaret eder: a) I don’t collect stamps any longer. Art ık pul koleksiyonu yapm ıyorum. b) We don’t live in Bak ırköy any longer. Biz art ık Bak ırköy’de oturmuyoruz. Bu aç ıklamadan sonra, soru cümlemizdeki 1. fiilin geni ş zamanda çekilmesi gerekti ği üzerinde herhalde hemfikirizdir: Mr Houghton doesn’t live (1) here any longer. Not: a) ve b) örneklerinde, İngilizce cümlelerde geçen ‘I don’t collect, We don’t live’ ifadelerini ‘yapm ıyorum, oturmuyoruz’ şeklinde çevirmemizin hakl ı bir nedeni var: Biz, kendi dilimizde şimdiki zamana geni ş zaman görevini de yükleyebiliriz: 1. Bir bankada kredi analisti olarak çal ışı yorum. (Bu benim i şim / mesle ğ im.) 2. Biz Bahçelievler’de oturuyoruz. (Evimiz orada. / Oras ı bizim semtimiz.) Ancak Türkçemizden farkl ı olarak, bir İngiliz 1. ve 2. örnekleri kendi diline çevirirken simple present tense’i tercih edecektir. Çünkü bu örneklerde verilen olaylar / eylemler süreklilik özelli ğ i ta şı maktad ır: 1. I work as a credit analyst in a bank. 2. We live in Bahçelievler.
3 www.bademci.com
İngiliz dilinde present continuous tense’in kap ıs ı, sadece geçici olaylar ı anlatmak için çal ınır:
I am working in a company as an apprentice (stajyer). (This is a temporary (geçici) job and I’ll be here only for three months.) I am staying with a friend temporarily (geçici olarak / bir süreli ğ ine). (But as soon as I find a flat (daire) of my own, I’ll move (ta şınmak)). İki önemli zarf (any longer / now) ve iki önemli not: 1. Any longer zarf ı İngilizcede sadece olumsuz cümlelerde kullan ılır. Halbuki bu zarf ın Türkçe kar şı lığı olan ‘art ık’ kelimesi hem olumlu hem olumsuz anlam yüklenebilir: a) Art ık doktorumun sözünü dinleyece ğim. b) Art ık Bak ırköy’de oturmuyoruz. a) örne ğ inin İngilizce kar şı lığı : From now on I’ll take my doctor’s advice. b) örne ğinin İngilizce kar şı l ığı : We don’t live in Bak ırköy any longer. Olumlu bir cümlede art ık anlam ın ı yüklenmek üzere, bazen tek ba şına now zarf ı da i ş görebilir: Now you can watch TV. Art ık televizyon seyredebilirsin. He retired some time ago. He now lives in a small town on the Aegean coast. Bir süre önce emekli oldu. Artık Ege sahillerinde küçük bir kasabada ya şı yor. 2. Any longer yerine any more zarfını da kullanabilirsiniz (Amerikan İngilizcesinde tek kelime olarak yaz ılır: anymore): He doesn’t work for TRT any more. He now works for a multinational (çokuluslu) company. Art ık soru cümlemizin di ğer fiillerine geçebiliriz: - Are you sure you have got the new address? - I am . İki ki şi aras ında geçen kar şı lıkl ı bir konu şmada, hakl ı bir neden yokken (yani past tense’i akla getirecek bir zaman zarf ı vs. verilmemi şken), ‘Were you sure? / Siz emin miydiniz?’ sorusu çok anlams ız görünüyor. Bu fiil belli ki geni ş zaman çekilecek (Are you sure...). İzleyen fiil have got ise, gündelik ya şamda yerle şmis bir kal ıpt ır ve present perfect çekime sahip olmas ına ra ğmen, geni ş zaman görevinde kullan ılır: I have got a car. / Bir arabam var. Have you got a mobile phone? / Cep telefonun var m ı? (Cevap: Olmayan m ı var?) Peki, konu şmac ı bu fiili simple past çekmi ş olamaz m ı?
4 www.bademci.com
Are you sure you got the right address? Olabilir. Ama bir ş artla: Soruyu soran ki şi, di ğer ki şinin, daha önce bu adresi bir yerden ald ığı nı bilecek. Yani, bu i şin geçmi şte yap ıld ığı zamandan kabaca haberdar olacak. Diyelim ki, e şiniz yan ınızdayken, telefonda bir arkada şın ızdan adres ald ın ız ve daha sonra e şinizle birlikte bu arkada şın ızı ziyaret etmek üzere yola ç ıkt ın ız. Ama oturdu ğ u semte vard ığın ızda, arkada şı nızın evini bulamad ınız. İşte o zaman, e şiniz size a şa ğıdaki soruyu sorabilir: Are you sure you got the right address? / Sen do ğru adresi ald ığı ndan emin misin? Örnekten de anla şı laca ğı üzere, bu cümlede kullan ılan get fiili sahip olmak anlam ının biraz d ışına ç ıkt ı. Soru cümlemizi hat ırlarsak, orada konu ş an iki ki şinin birbirlerini daha önce tan ıd ıklar ına dair hiçbir ipucu yoktu. Sanki adresi arayan ki şi, tan ımad ığı bu ikinci ki şinin kap ısını çalm ış ve yard ım istemi ş gibi görünüyordu. Bu nedenle kendisinden yard ım istenen ki şinin, yard ım isteyene a şa ğı daki soruyu yöneltmi ş olmas ı beklenir: Are you sure you have got the right address? / Elinizdeki (Sahip oldu ğunuz) adresin do ğru oldu ğ undan emin misiniz? Soru cümlemizin 4. fiili (be) için söyleyebilece ğ imiz tek bir ş ey var: ‘Are you sure...?’ sorusu hangi zamanda sorulmu ş ise, cevab ı da ayn ı zamanda verilsin: - Are you sure...? - Yes, I am ya da No, I am not. Cümlenin 5. ve son fiili ise, ago zarf ından ötürü simple past olacak: ...He wrote it down himself on this paper only a few days ago. write down: bir ka ğı da vs. not olarak yazmak, kay ıt alt ına almak
5 www.bademci.com
Soru
2. I only (arrive) this morning. I should (ring) you before but I (be) terribly busy all day (cover) a conference. It only just (end). You (do) anything tonight, Jane?
Çözüm 2. I (1. have only arrived ya da only arrived) this morning. I should (2. have rung) you before but I (3. have been ) terribly busy all day (4. covering ) a conference. It (5. has only just ended). (6. Are you doing) anything tonight, Jane? Çok fazla say ıda fiil ard ı arkasına ya ğmur gibi inince insan ın direnci k ırılıyor. Ama korkmay ın; biz yan ınızday ız. Birlikte bu sorunun da alt ından kalkar ız. Asl ında, giri şteki küçük kar ışı kl ık dışında pek zor bir soru de ğ il. Ancak dikkatli olmazsak yanl ışlar pe ş pe şe s ıralanabilir (A şağı da görüldü ğü üzere!): I will only arrive this morning. I should ring you before but I will be terribly busy all day will cover a conference. It will only just end . Will you do anything tonight, Jane? ‘Ş öyle kolay ından, olaylar ın hepsini gelecek zamanda çekiverelim, olsun bitsin’, dedik ve gördü ğünüz gibi halt ettik! Ortal ık kızılc ık tarlas ına döndü. Madem gelecek zamanda bu kadar çok hata ç ık ıyor, gelin, önce buradaki hatalar ın nedenini anlamaya çal ış al ım. Bunu ba şarabilirsek, i ş mutlaka kolaylaş acakt ır. Soruda simple future tense’in ‘Ben hatal ıyım.’ diye ba ğı rd ığı ve asl ında hangi çekim ekini almas ı gerekti ği aç ıkça belli olan 3 fiil var: ...busy all day covering (1) a conference. It has only just ended (2) . Are you doing (3) anything tonight, Jane? (1) Busy kendisini izleyen fiili Ving halde ister. To be busy doing something: bir işle me şgul olmak kal ıbından hareketle, cover fiili covering olarak çekilmeli. I am busy arranging the files (dosya). The boss is busy interviewing (görü şmek) the applicants (ba şvuru sahibi). Not: cover: (hakk ında haber yazmak amac ıyla, bir kongre, konferans vs.) izlemek Who is covering the Prime Minister’s (Ba şbakan) visit to Russia? (2) Only zarf ı birçok zamanda kar şım ıza ç ıkabilir: My shoes will only be ready on Friday. Ayakkab ılar ım ancak Cuma günü haz ır olacakm ış . I only ate a little cheese; that’s all I had. Sadece bir parça peynir yedim; yedi ğim tek şey bu. Ancak, just zarf ı (henüz, az önce, yeni) öncelikle present perfect tense’i akla getirir: I have (only) just arrived. / Daha yeni vard ım. The guests have (only) just left. / Misafirler daha az önce ç ıkt ılar.
6 www.bademci.com
Not: Yukar ıda verilen bütün örnek cümlelerde only zarf ı bir peki ş tirici görev üstlenmiştir. Bu zarf ın, örnek cümlelerde ya da soru cümlemizin ilgili bölümünde yer al ıp almamas ı just zarf ın ın birlikte kullan ılaca ğı zaman üzerinde etkili de ğildir. Yapılan aç ıklamaya göre, soru cümlemizin just zarf ı içeren bölümünde present perfect tense kullanmak neredeyse bir hak olarak görünüyor: It (= the conference) has only just ended (2) . (3) Bir kiş inin ak şam için program ını soruyorsan ız, planl ı bir i şten söz etti ğ iniz anla şı lır: Are you doing anything tonight? Bu soruyu, ‘Bu ak şam bir program ın / sözün var m ı?’ şeklinde çevirmemiz gerekti ği konusunda herhalde hemfikirizdir. Gerçekten de, önceden planlanm ış işler will V1 ile de ğil, near future ile (I am going to find a new job.) ya da present continuous tense ile (I am flying to New York.) anlat ılır. Simple future tense genellikle belirsizli ğ in hakim oldu ğu durumlarda tercih edilir: Will she accept my proposal (evlenme teklifi), I wonder? Will there ever be an earthquake as strong as the one in 1999?(I very much hope not.) Will you be by my side if I’m in danger? Sonuç olarak, ‘Will you do anything tonight?’ bir İngiliz’in soraca ğı türden bir soruya benzemiyor. E ğer gelecekten bahsediyorsa, soru cümlemizin ilgili bölümünü şimdiki zamanda çekmek uygun olacakt ır:
Are you doing anything tonight, Jane? Bir soru: Konu şmac ı, sorusunu ‘Have you done anything tonight?’ şeklinde sormu ş olabilir mi? Yani, soru cümlemizde verilen do fiilini present perfect çekebilir miyiz? Bunu daha sonra aç ıklayaca ğı z. Biz, şimdi tekrar ba şa dönelim ve kalan i ş i bitirelim: I have only arrived ya da only arrived this morning. I should have rung you before but I have been terribly busy all day covering a conference. It has only just ended. Are you doing anything tonight, Jane? Hatırlarsan ız, konferans ın bitti ği konusunda daha önce anla şmış tık (It has only just ended). O halde konu şmac ı ...but I will be busy all day covering the conference. diyemez. Çünkü konferans ın bitti ğini bir sonraki cümlesinde bizzat kendisi ‘itiraf’ etti. Demek ki, be busy ifadesi ya simple past ya da present perfect olarak aç ılacak. All day zaman zarf ı, mesai gününün yeni tamamland ığı na iş aret etti ğ ine göre, present perfect daha iyi bir seçim olacakt ır. Ş imdi ring fiiline gelelim. Bu fiil için iki alternatif var:
a) I should ring you before. b) I should have rung you before. a) alternatifi yanl ış çünkü cümlenin geli ş ine hiç uygun dü şmüyor (Seni
7 www.bademci.com
daha önce aramal ıyım ama bütün gün me şguldüm.). Ancak, çeviriye mahkum olmak istemezseniz, o zaman size, cümle sonunda tek ba şına duran before zarf ına odaklanman ızı öneririz. Bu zarf present perfect habercisidir: Haven’t we met before? Daha önce hiç kar şı la ş mam ış / tan ışmam ış m ıyd ık? I haven’t seen this film before. b) Yukar ıda yap ılan aç ıklamalar ın ışığında, should ring fiilinin should have rung olarak çekilmesi gerekti ği anla şı l ıyor: I should have rung before but... / Seni daha önce aramal ıyd ım ama... Retrospektif çal ışmam ızın sonuna gelmek üzereyiz. Çözüm bekleyen tek bir sorunumuz kald ı: Birinci fiil (arrive) gelecek zamanda çekilebilir mi? Kesinlikle hay ır! Konu ş mac ı this morning diyerek ya şad ığı günden söz ediyor. E ğer bu ki şi ya şadığı günün sabah ı için simple future tense kullanacak olursa, ayn ı günün bitti ğ ini anlat ırken nas ıl present perfect tense’e geçi ş yapacak? Hat ırlarsan ız, hikayenin devam ında, konu şmac ı bütün gün me şgul oldu ğ unu ve konferans ın yeni bitti ğ ini ifade ederken present perfect tense kullanm ış tı. O halde, hikayenin devam ına uygun olarak daha önce ya şanm ış olan birinci fiilin de (arrive) present perfect ya da simple past çekilmesi gerekiyor: I have only arrived this morning. ya da I only arrived this morning. Ortaya ç ıkan iki alternatifin aç ıklamas ını yapal ım: 1. Bugünün s ınırları içinde kalan arrive eylemini present perfect çekebilirsiniz. 2. Ya da günün ilk eylemi olmas ı ve bu eylemi ba şkalar ının izlemesi nedeniyle arrive için simple past tense’i uygun görebilirsiniz. Karar sizin! (Ek bilgi için bkz. a şağı da: Önemli bir not) Yerine getirmemiz gereken tek bir söz kald ı: Soru cümlemizin son fiilini present perfect olarak çekebilir miyiz? Have you done anything tonight? Hayır, olmaz! Çünkü bu soru ak şam / gece bitti ğ inde sorulur. Örne ğin, vardiyal ı çal ış an bir i şçisiniz ve gece saat 12.30’da evinize vard ın ız. Ak ş am / Gece art ık bitmiş olduğu için hala televizyonun kar şısında oturan çocu ğunuza, manalı manal ı, ‘Have you done anything tonight?’ sorusunu yöneltebilirsiniz. Şimdi soru cümlemize dönelim ve konu şmac ını n beyan ına göre, mesai gününün henüz bitti ğ ini hat ırlayal ım. Yani, ak şam / gece daha ba şlamam ış ki, bitsin? O halde, ‘Have you done anything tonight?’ sorusu bizi hiç ilgilendirmemeli! Önemli bir not: This morning, this summer, this year gibi zaman zarflar ı, yukarıda da aç ıklamaya çal ışt ığı mız gibi, present perfect ya da simple past tense’lerden bazen birinin, bazen de ikisinin birden ilgi alan ına girebilirler:
8 www.bademci.com
1. I haven’t had anything this morning. 2. Dad hasn’t taken us anywhere this summer.
1. örnekteki konu şman ın ö ğleden önce yap ıldığı nı varsayal ım. Bu durumda, sabah saatleri bitmi ş ve ö ğleden sonraki zaman dilimine geçilmi ş de ğildir. Yani, present perfect tense bu örne ğ e tam oturmu ştur. Ancak konu ş ma öğ leden sonra yap ılm ış ve bu esnada ki şi ö ğlen vakti bir ş eyler at ış tırma imkan ı bulmu şsa simple past tense’e geçmesi gerekir: I didn’t have anything for breakfast this morning. 2. örnekte y ılın henüz bitmedi ğ i anla şı lıyor. Bu y ılın s ınırlar ı içinde kalmak şart ıyla örnekte verilen present perfect çekim uygundur. Ancak bu y ıl içinde bir daha tatile ç ıkma imkan ı kalmam ışsa, konu şmac ı simple past tense’i de tercih edebilir: Dad didn’t take us anywhere this summer.
Soru
3. Come in now, please. I’m terribly sorry (keep) you (wait) so long.
Çözüm 3. Come in now, please. I’m terribly sorry (1. to have kept ) you (2. waiting) so long. Ders 1: Sıfatlar ı izleyen fiiller büyük ço ğunlukla infinitive halde bulunurlar. Bu nedenle, sorry s ıfat ından sonra gelen keep fiili Ving halde de ğ il, to V 1 ya da to have V 3 olarak aç ılmal ıd ır. S ıfat + fiil kombinasyonu için bir örnek: I am glad to meet you. I am pleased to have been of some assistance to you. Size yard ımc ı olabildi ğim için sevindim. Şimdi soru cümlemizin aç ıklamas ına ba ş layabiliriz. Doktor odas ın ın kap ısın ı açt ı ve kendisini beklemekte olan hastas ına, Come in now, please. / Ş imdi içeri girebilirsiniz. dedi. Demek ki, bekleme eylemi son buldu. O halde keep fiilini do ğ rudan V1 halde çekemeyiz: ‘I’m sorry to keep you waiting.’ Çünkü to V 1 çekim, bekleme eylemi hala devam ediyor olsayd ı anlam kazan ırd ı. Bekleyen ki şinin içeri davet edilmesi, bu görü şü / ihtimali çürütüyor. Peki, bu i şin bitti ğini nas ıl anlataca ğı z: I was sorry to keep you waiting. cümlesini kursak, bekletti ğimiz kişi kar şımızda dururken, simple past tense’te nas ıl özür dileyece ğ iz: ‘Sizi bekletti ğim için üzgündüm.’? Ba şka bir yol bulmal ı ve
9 www.bademci.com
to keep someone waiting: birini bekletmek ifadesini kök fiil olarak almak üzere, perfect çekime gidip keep eyleminin bitmi ş / tamamlanm ış oldu ğunu ifade etmeliyiz: to have kept someone waiting: birini bekletmi ş olmak Bu sorun halledildi. Bir tek wait fiili kald ı. Gerçi daha önceki aç ıklamalar ımızda wait fiilini –ing ekiyle birlikte o kadar çok s ık kulland ık ki, aç ıklamaya neredeyse ihtiyaç kalmad ı: keep someone doing something ya da keep (on) doing something Despite all the complaints ( ş ikayet), the authorities still kept the applicants standing in the sun. Bütün şikayetlere ra ğmen, yetkililer ba şvuru sahiplerini güne şin alt ında bekletmeye devam ettiler. After all that has been said and done, he still keeps (on) insisting that the house be sold. Bütün söylenenlere / Gösterilen onca çabaya ra ğmen, evi satmakta israr ediyor. Keep bir i şin devam etmekte oldu ğ unu gösterdi ğ i için, kendisini izleyen fiilin Ving halde bulunmas ı mant ıklı görünüyor (keep waiting). İki önemli not: Birinci not: Soru cümlesi a ş ağı daki gibi verilmi ş olsayd ı;
I have a patient to be examined. I’m sorry (keep?) you waiting so long. perfect infinitive (to have kept) çekimini unutmam ız gerekirdi. Çünkü doktorun muayene etmesi gereken bir hasta oldu ğ u ve di ğer hastan ın beklemeye devam edece ğ i anla şı lırd ı. Bu durumda do ğru çekim a şa ğı daki gibi olurdu: I have a patient to be examined. I’m sorry to keep you waiting so long. İkinci not: Perfect infinitive ve benzeri yap ılar ı anlamakta zorlan ıyorsan ız, Zamanlara ve Fiillere Toplu Bak ış 2. Bölümü de incelemenizi öneririz.
10 www.bademci.com
Soru
4. It (be) very clever of you (buy) that map at that shop. If you (not have), we easily (get) lost in that deserted place yesterday.
Çözüm 4. It (1. was) very clever of you (2. to buy) that map at that shop. If you (3. hadn’t), we (4. would have easily got) lost in that deserted place yesterday. At that shop yer zarf ı, konu şan ki ş inin, haritan ın sat ın al ınd ığı dükkan ı tan ıdığına ya da sat ın alma esnas ında bizzat orada bulundu ğuna i şaret ediyor. O halde be fiili için simple past çekim uygun olacak: O dükkandan o haritay ı sat ın alman iyi olmu ş. Cümlenin Türkçe kar şılığında –mi ş li geçmi ş zaman çekim ekini görerek, İngilizceye dönü şüm esnas ında past perfect tense’e şans tan ımay ınız. Çünkü to be fiili toplam bir süre verilmeden ne present perfect, ne de onun aktar ımı olan past perfect tense’te çekilebilir: Liz: “I have been very busy for the past three days.’ Liz said that she had been very busy for the past three days. Peki, birinci fiili (be) is olarak açabilir miyiz? It is very clever of you to buy that map at that shop. Birden fazla nedenden ötürü bunu yapamay ız: 1. Soru cümlesinin devam ı buna izin vermiyor (yesterday zaman zarf ı içeren if’li cümle olay ın geçmi ş te ya ş and ığı na aç ıkça i şaret ediyor). 2. Haritan ın sat ın al ınd ığı konusunda daha önce anla ş mış tık. Eğ er be fiilini geni ş zaman çekersek (is), to buy fiili tek ba şına geçmi şi anlatamayaca ğı için i şler yine kar ışı r. To buy fiilini to have bought olarak çekelim desek, bu da tercih edilen bir yap ı olmaz: It is very kind of you to have helped ? me. Bu kal ıpla birlikte geçmi şi anlatmak isterseniz, to V 1 fiile dokunmay ıp gerekli zaman de ğ işkiliğ ini ana fiil be üzerinde gerçekle ştiriniz: It was very kind of you to help me. Sorumuzun if içeren ikinci cümlesi 3. tipte çekilecek. Çünkü cümle yesterday zaman zarf ı içeriyor ve bildi ğiniz gibi, bir if’li cümlede geçmi ş 3. tipte anlat ılır. Gerçek Durum: I didn’t see the boss yesterday. I couldn’t tell him about the problem in the office.
Kurgu: If I had seen the boss yesterday, I could have told him about the problem in the office. Bu konuda anla şt ıysak, soru cümlesini nas ıl açmam ız gerekti ği konusunda da anla şt ık demektir:
11 www.bademci.com
If you hadn’t, we would have easily got lost in that deserted (ıss ız, terk edilmi ş) place yesterday. Aç ıklamay ı bitirmeden önce, iki ek bilgi vermemiz gerekiyor: 1. Hadn’t yard ımcısı, hadn’t bought that map ifadesinin k ısalt ılm ış şeklidir. Bir önceki cümlede buy fiili zaten kullan ıld ığı için tekrardan kaç ınılm ış tır: If you hadn’t... = If you hadn’t bought that map... 2. Get lost (kaybolmak) fiilini niteleyen easily zarf ını, soru cümlesinde verildi ğ i yerde b ırakamazd ık çünkü zarflar genellikle niteledikleri fiile yak ın durmak isterler: ...we easily would have got lost... Bu nedenle, easily zarf ın ın yerini de ği ştirdik ve onu niteledi ği fiilden önce kulland ık: ...we would have easily got lost...
Not: be + adjective + of + smo + to V 1 kal ıbı için birkaç bonus örnek: It is very kind of you to assist me in this project. It was very unthoughtful of you not to remember me on my birthday. It was very stupid of my son to leave the bath tap (musluk) on (aç ık).
Soru
5. I wish you (let) me (know) in advance of your journey that you (come) to İstanbul. I (not know) about this plan of yours. Otherwise, I (not let) you (stay) in a hotel. It (be) too late now.
Çözüm 5. I wish you (1. had let) me (2. know) in advance of your journey that you (3. were coming) to İstanbul. I (4. didn’t know) about this plan of yours. Otherwise, I (5. wouldn’t have let) you (6. stay) in a hotel. It (7. is) too late now. En sondan (en kolay ından) ba şlayal ım: 7. fiil is olmal ı: It is too late now. / Art ık çok geç. Bu cümle kar şı mızda kap ı gibi dururken, anlat ılan hikayeyi geni ş /gelecek dü şünmek sadece vakit kayb ına neden olacakt ır. Şimdi soru cümlemizin başına dönelim ve buradaki wish clause’u, ya şanan olaylar ı geçmi şte dü şünerek açal ım: I wish you had let me know in advance (önceden) of your journey that you were coming to İstanbul. Mademki i ş iş ten geçmi ş ve misafir İstanbul’a gelece ğini haber vermemiş, o halde ufukta past perfect görünüyor. Bir dilek cümlesinde, ya ş anm ış olaylar (geçmi ş ) past perfect tense’te anlat ılır. Hatırlayaca ğı nız gibi, wish
12 www.bademci.com
içeren cümlelerin kurulu ş lar ı 2. ya da 3. tip if’li cümlelere çok benzerdir.
Gerçek Durum: You didn’t let me know about your plan. Kurgu: I wish you had let me know about your plan. Let kendisini izleyen fiilleri yal ın ister: let someone do something. Dolay ısıyla, soru cümlemizin ikinci fiilini V 1 halde çekmeliyiz ( know). Bu zaten bilinen bir şey. Ancak sorunun üçüncü fiili come nas ıl oldu da were coming şeklinde çekildi? Bu biraz aç ıklamaya muhtaç. Come fiilinin içinde geçti ği ikinci isim cümlesi ...that you were coming to İstanbul. dilek cümlesine do ğrudan ba ğ lı de ğildir. Bu sadece bir indirect aç ılım, yani aktar ımd ır. Değ işik bir yöntem izleyelim ve hikayede, İstanbul’a gelece ği bildirilen ki şiyi do ğrudan konu ştural ım: I am coming to İstanbul. Hikayeyi bize aktaran ki ş i bu plandan daha sonra haberdar oldu ğu için; You didn’t let me know that you were coming to İstanbul. diyecektir. Konu şmac ın ın diledi ği ş ey, kendisine haber verilmi ş olmas ıd ır (I wish you had let me know...). Yoksa arkada şı n ın İstanbul’a gelmesinden ötürü şikayetçi, üzgün vs. de ğ ildir. O halde, were coming fiili üzerinde anla şma sa ğlanm ış tır. Fakat aç ıkta kalan bir nokta daha var: were coming yerine would come alternatifine neden ş ans verilmedi? İstanbul’a gelecek olan ki ş i, I will come to İstanbul. demi ş olsayd ı, biz de buradaki will fiilini would olarak aktar ır ve I wish you had let me know that you would come to İstanbul. kurulu şuna izin verirdik. Ancak hikaye bir bütün olarak ele al ınd ığında, olay ın gerçekle ş ti ğ i ve ki şinin İstanbul’da bir otelde kald ığı vs. anla şı lıyor. O halde, İstanbul yolculu ğ u planlanm ış bir eylem. Bu durumda, ço ğunlukla niyet anlatan ve kesinlikten uzak bilgiler veren will V 1 zay ıf kal ır (Bkz. 2. soruda (3) numaral ı aç ıklama): I’ll buy a new bag. This one’s worn out. Yeni bir çanta alay ım. Bu art ık y ıprand ı. (Çantan ın ne zaman, nereden al ınaca ğı belli de ğ il. Sadece bir niyet var.) Sorumuzun 4 numaral ı fiilinin (not know), 7 numaral ı fiilden etkilenmesi kaç ın ılmaz bir durum. Her şey olup bitti ğ ine göre, hikayeyi anlatan ki ş inin, ‘I don’t know...’ diyerek, geni ş zamanda konu ş mas ı herhalde beklenemez. İzleyen ba ğlaç otherwise (aksi takdirde) bir tür if’li cümle gibi çal ışı r: I was taken ill. Otherwise, I wouldn’t have resigned. Aniden hastaland ım. Aksi takdirde, istifa etmezdim / etmeyecektim. Cümleyi al ış kın oldu ğumuz tarz bir if’li cümleye dönü ştürelim: If I hadn’t been taken ill, I wouldn’t have resigned.
13 www.bademci.com
Bu aç ıklamalar ın ışığında, sorumuzun 5. fiili şağı daki gibi çekilmeli, let fiilini izleyen 6. fiil stay (kalmak) ise oldu ğ u gibi kalmal ıdır: Otherwise, I wouldn’t have let you stay in a hotel. It is too late now.
Soru
6. The director (talk) to a client of ours at the moment but he (be) free (see) you presently. (Like) you (take) a seat for a few minutes?
Çözüm 6. The director (1. is talking) to a client of ours at the moment but he (2. will be ) free (3. to see) you presently. (4. Would you like) (5. to take) a seat for a few minutes? At the moment zaman zarf ından ötürü birinci fiil present progressive: The director is talking to a client of ours at the moment... İzleyen cümledeki presently zaman zarf ı e ğ er bulundu ğu cümlenin sonuna dü şmü ş se, not now, later demektir: He’s having a rest now. He’ll be down presently (birazdan). Ayn ı zarf cümle ortas ında yer ald ığı nda i ş ler de ğ işir: Professor Manning is presently (at present, now) carrying out a research on the mating (çiftle şme) habits of crocodiles (timsah). ve bu konumda iken zarf halihaz ırda, şu an için anlamlar ın ı verir. Bu aç ıklamaya göre, be free, will be free olarak çekilmelidir: ...but he will be free to see you presently. To be free to do something (bir ş eyi yapmak için vakti musait / uygun olmak, serbest kalmak) kal ıb ından ötürü see fiili de, to see ş eklinde to infinitive olarak aç ılmal ıd ır. Bu durum genel kal ıba da uygundur: s ıfat + to V 1. Son cümle ancak nezaket formunda çekilebilir (would like to do smt): Would you like to take a seat for a few minutes? Birkaç dakika oturmak / dinlenmek ister miydiniz? ‘Do you like to take a seat...?’ geni ş zaman çekimi çok büyük bir hata olup ‘Oturmaktan ho ş lan ır mısınız?’ anlam ını verir. Bu çekimden kaç ınmal ıs ın ız.
14 www.bademci.com
Soru
7. She (be) extremely excited about the proposal made by her boy-friend (marry) him. It (be) the first time she (receive) one. She (not be proposed) a marriage before that occasion.
Çözüm 7. She (1. was) extremely excited about the proposal made by her boy-friend (2. to marry) him. It (3. was ) the first time she (4. had received ) one. She (5. hadn’t been proposed) a marriage before that occasion. Yine sondan ba ş layaca ğı z. Çünkü son cümledeki, zaman çekimi tart ış maya yer b ırakmayacak kadar kesin görünüyor. İşe, that occasion (o olay) ifadesi ile ba ş layal ım. O belirli olay 3 farkl ı zamanda de ğerlendirilebilir: a) She hadn’t been proposed a marriage before that occasion. b) She hasn’t been proposed a marriage before that occasion. c) She won’t be proposed a marriage before that occasion. a) Bizce do ğru cevap. Çünkü that occasion ifadesi bir tür zaman zarf ı gibi çal ışı yor ve bizi geçmi şe götürüyor. That occasion geçmi şte bir noktada meydana gelmi şse, bu noktadan daha önce (before) gerçekle şmiş bir ba şka eylem / olay past perfect çekim al ır. Örne ğin, that occasion olay ı 1980 yılında meydana gelmi ş olsun. O halde, before that occasion = before 1980 olacakt ır. Her iki durumu da birer örnek cümle üzerinde görelim: 1) Everyone blamed (suçlamak) one another (birbirini) on that occasion. 2) Everyone had blamed one another before that occasion . Yapılan aç ıklamalar ışığında, sorunun son cümlesinin a şağı daki (yani a)’daki) gibi aç ılmas ı gerekti ğ ini söyleyebiliriz: She hadn’t been proposed a marriage before that occasion.
b) She hasn’t been proposed before that occasion. Eğ er before cümle sonunda tek ba şı na duruyor olsayd ı; She hasn’t been proposed a marriage before. present perfect tense’e şans tan ıyabilirdik. Çünkü bu durumda before bugünden ba şlayarak geriye / geçmi ş e do ğ ru gider ama nereye gitti ği aç ıkça belli olmazd ı. Bu durum, olaylar ın ne zaman meydana geldi ği ile ilgilenmeyen present perfect tense için ideal bir ortam olu ştururdu. Bize verilen soru cümlesinde ise, geriye gidi ş in ba şlat ılabilece ği belirli bir nokta var: that occasion. Sonuç: Soru cümlesinin son fiili için present perfect hatal ı bir çekimdir. c) She won’t be proposed a marriage before that occasion. (O olaydan önce ona evlenme teklif edilmeyecek!) Art ık soru giri ş ini incelemenin zaman ı geldi. Soru giri ş inden ö ğrendi ğimize göre, bir k ıza evlenme teklif ediliyor ve bu, k ız ın ald ığı ilk evlenme teklifi oldu ğu için k ız da heyecanlan ıyor vs. That occasion ise tam olarak bu
15 www.bademci.com
olaya i şaret ediyor. E ğer içinde bu ifadenin geçti ği son cümleyi simple future çekersek, ortaya ç ıkan (yukar ıdaki) saçma anlam ı bir kenara b ıraksak dahi, soru cümlesinde teklifin zaten yap ılmış oldu ğ unu anlatan made fiilini nas ıl görmezden gelece ğiz? ...the proposal made by her boy-friend... Eğ er teklif henüz yap ılmamış ise, yani c) alternatifi do ğru cevap olacaksa, soruda verilen made (yap ılan) fiili yerini to be made (yap ılacak olan) fiiline bırakmalıyd ı. Bu iki indirgenmi ş fiil (made ve to be made) aras ındaki fark ı iki örnek cümle üzerinde görelim: The elections held in July 2007 were very important. (held = that were held: yap ılan) The elections to be held in July 2012 are very important. (to be held = that will be held : yap ılacak olan) Buraya kadarki aç ıklamalar, soruda verilen not be proposed fiili için past perfect çekimin tek kurtulu ş yolu oldu ğ unu gösteriyor: She hadn’t been proposed a marriage before that occasion. Past perfect çekime bu denli çok vakit ay ırd ığımız için bize sitem edebilir ve bunu vakit kayb ı olarak görebilirsiniz. Ancak a ş a ğı da yapaca ğı mız aç ıklamalardan da anlayaca ğı n ız gibi, bu fiilin çekimi neredeyse bütün bir cümle üzerinde etkili oluyor ve di ğ er fiil çekimlerini oldu ğu gibi etkiliyor. Yaşanan olaylara simple past gözlü ğ üyle bakmam ız gerekti ği konusunda anla ştı isek, hikayenin tamam ının a şa ğıdaki gibi aktar ılmış oldu ğu konusunda da anla ş abilmeliyiz: She was extremely excited about the proposal made by her boyfriend to marry him. It was the first time she had received one. She hadn’t been proposed a marriage before that occasion.
Made indirgenmi ş bir fiil olup cümlenin geli şine göre tam aç ınımı aşağı daki gibidir: that / which was made Made’i izleyen marry fiilinin i şi kolay. Çünkü pasif bir fiili izleyen herhangi bir fiil to V 1 halde bulunur. Kendisinden sonra V 1 alm ış ve aktif bir fiil içeren a ş ağı daki 1 numaral ı örnek cümleleri pasife çevirelim ve 2 numaral ı örnek cümlelerde de ğiş imi inceleyelim: 1. The policeman made us stop. 2. We were made to stop. 1. The teacher didn’t let the students cheat in the exam. 2. The students weren’t let to cheat in the exam. Kural gere ği, pasif örneklerin her ikisinde de ikinci fiiller to V 1 halde çekilmi şlerdir. Şimdi de sorunun ikinci cümlesiyle ilgili aç ıklamaya geçelim:
Aktarım cümlesi: It was the first time she had received one. Tahmin edebilece ğiniz gibi, had received üzerinde biraz durmam ız gerekecek. Öyle ya, cümlede before-after vs. bir ba ğlaç yok, özel bir durum yok.
16 www.bademci.com
O halde, receive fiili neden past perfect çekildi? Giri ş (was) simple past oldu ğ una göre, receive için de ayn ı çekim dü şünülemez miydi? Bu sorular ın cevab ını bulabilmek için cümleyi aktar ım öncesi haliyle görelim: Asıl (orijinal) cümle: This is the first time (that) I have received one (= a proposal). ( İlk kez bir evlenme teklifi ald ım / alıyorum.) Ayn ı cümleyi a ş ağı daki gibi ifade etmek de mümkündür: I have received a proposal for the first time. Şimdi de ‘This is the first time I have received one’ cümlesini aktaral ı m:
It was the first time she had received one. As ıl cümle ve aktar ım cümlesinde yer alan unsurlar ın de ği şim tablosu: Asıl cümle Aktarı m → This It → is was → I she has received → had received Şimdi soru cümlesinde verilen receive fiilini simple past olarak açal ım ve bu cümlenin orijinine (aktar ım öncesi haline) geri gidelim:
Aktar ım cümlesi: It was the first time she received one. As ıl (orijinal) cümle: This is the first time I receive one. Tek bir teklifi geni ş zamanda sürekli olarak alamazs ınız. O halde, evlenme teklifi alm ış olan k ız ın geni ş zaman kullanm ış olmas ı mümkün görünmüyor. Orijinal cümlede simple present ne kadar hatal ı ise, aktar ımda da simple past tense bir o kadar hatal ıdır. Yazarın Notu: Anneme sordum. 7. sorunun mant ık hatas ı içerdi ğini söyledi. Ona göre k ızlar, “Bu benim ald ığı m ilk evlenme teklifi”, demezlermi ş. “Daha önce en az 50 teklif ald ım ama hiçbirini kabul etmedim”, derlermi ş!
Önemli bir ek açıklama: 7. soruda, olaylar ı ya ş and ığı anda aktard ığı m ızı varsayal ım. Bu durumda, konu şmac ının kulland ığı zamanlar ı daha geçmi şe atmaya gerek kalmadan present ya da future tense’ler kullanabilir ve i ş i bitirebiliriz: *She is extremely excited about the proposal **made by her boyfriend to marry him. It is the first time she has received one. She hasn’t been proposed a marriage before that occasion. Ancak bir şartla: before that occasion ifadesini cümleden ç ıkart ıp yerine örne ğ in, sadece before zarf ı kullanaca ğı z (bkz. yukar ıda b) aç ıklamas ı): She hasn’t been proposed a marriage before . *Cümlelerin aktar ım öncesi hali a şağı da verilmi ştir: I am extremely excited about the proposal made by my boy-friend to marry him. This is the first time I have received one. I haven’t been proposed a marriage before.
17 www.bademci.com
**Made fiilinin, bu cümlenin geli şine göre aç ınım ı a şağı daki gibi olmal ıdır: made = that / which has been made Made indirgenmi ş fiilinin belli bir tense’i olmad ığı na ve cümlenin geli şine göre biçim de ğiştirebildi ğine dikkat ediniz. Hat ırlarsanız, geçmi ş zamanlarda çekimini yapt ığı mız 7. soruda made = that was made sonucuna ula şmış tık.
Sonsöz: 7. sorunun çözümünde before that occasion zaman zarf ın ın ne kadar belirleyici oldu ğunu bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Bu zarf, bizi zaman tünelinin past aral ığı na adeta m ıhlad ı ve çizdi ği sınırlar ın d ışı na çıkmamıza asla izin vermedi. Yesterday, today, tomorrow gibi aç ık bir zaman aral ığına i ş aret etmeseler de, baz ı zarflar ın, tense sorular ın ın çözümünde ta şıd ığı önem bu soruyla bir kez daha ortaya ç ıkm ış oldu.
Soru
8. He said he (wish) he (can wait) longer. He also added that he (be) sorry (leave) without (say) good-bye, and that he (like) (talk) to you personally instead of (write) this note.
Çözüm 8. He said he (1. wished) he (2. could wait) longer. He also added that he (3. was ) sorry (4. to leave) without (5. saying) good-bye, and that he (6. would have liked) (7. to talk) to you personally instead of (8. write) this note. Not: 6. ve 7. fiiller s ıras ıyla, would like ve to have talked ş eklinde de çekilebilir. Soru, ‘Ma şallah’ bir roman gibi! Wish fiilinin 2. ya da 3. tip if’li cümlelere benzer bir yap ıyı (cümle kurulu ş unu) gerektirdi ğ ini daha önce söylemi ştik (bkz. 5. soru). Soruda çekimli halleri ile verilen said ve added (s. past) fiilleri, ba ştan sona bir aktar ım cümlesi ile kar şı karşıya oldu ğumuzu gösteriyor. Şimdi s ıras ıyla sorudaki fiilleri de şifre edelim ve bu s ırada, yapt ığı m ız seçimlerin nedenlerini tek tek aç ıklayal ım: Varan 1: Wish duyu-duygu anlatan bir fiildir ve bu tür fiiller genellikle simple present ya da simple past çekim al ırlar. Konu şmac ı söze ba şlarken, wish fiilini büyük ihtimalle simple present kullanm ış tır (I wish...). Sorunun ba ştan a ş ağı bir aktar ım oldu ğu konusunda daha önce anla ştığı m ıza göre, wish fiili simple past’a dönü şmelidir (He said he wished...).
Varan 2: İkinci fiil (can wait), could wait olarak çekilmelidir. Çünkü konu şmacının (he şahsı), ayrılmak üzere oldu ğu yerde daha uzun süre (longer) bekleyebilmeyi arzu etti ği / diledi ği anla şı lıyor: I wish I could wait longer. Konu ş mac ı, ziyarette bulundu ğu yerde herhalde belirli bir ki ş iyi bekliyor ama daha fazla vakti kalmad ığı için oradan ayr ılmak durumunda. Konu şmac ı bir dilek cümlesi kurmadan, bu gerçe ği oldu ğu gibi ifade etmek isteseydi, aş ağı daki cümleyi kurard ı:
18 www.bademci.com
I cannot wait any longer. / Daha fazla bekleyemem / bekleyemeyece ğim. Bu cümleyi dilek kipinde kurgulad ığı mızda, I wish I could stay longer. sonucuna var ırız. Dilek cümlelerinin ‘kurulu ş felsefesine’ uygun olarak, zaman bir geri gider (cannot → could not) ve fiilin i şareti negatiften pozitife döner (could not → could). Bir örnek de bizden olsun: I can’t speak French. I wish I could speak French. Not: Bu dönü şümü (aktar ımı) anlamakta zorlan ırsan ız, 5. sorunun çözümü içinde verilen ilgili aç ıklamay ı mutlaka tekrar okuyunuz. Problem devam ederse, gramer kitaplar ınızın Wish Clauses konusuna çal ışınız ya da bize sorununuzla ilgili mail gönderiniz (
[email protected]) . Tekrar aç ıklamam ıza dönelim ve birinci cümle için eksik b ırakt ığı m ız bir noktay ı daha ayd ınlatal ım. Hatırlarsan ız, soru bir aktar ım cümlesiydi. O halde, I wish I could wait longer. cümlesini indirect speech kurallar ına göre dönü ştürmek zorunda oldu ğumuzu dü şünebilirsiniz: He said he wished he could have waited longer. Ancak bu hem gereksiz hem de hatal ı olurdu. Çünkü bir dilek cümlesi kurguland ığı zaman ayn ı anda aktar ılmış da olur. Bunu size kan ıtlamaya çal ışal ım. Biz, yukar ıda yapt ığı mız aç ıklamalarda bir e ş itlikten söz etmi ştik: 1. I wish I could wait longer. = 2. I cannot wait any longer. Eğ er 8. soruda bize 1. cümle de ğ il, 2. cümle verilmi ş olsayd ı, aktar ımı aş ağı daki gibi yapmam ız gerekirdi: He said he couldn’t wait longer. Burada anlat ılmak istenen dü şüncenin/duygunun, He said he wished he could wait longer. dilek cümlesinde anlat ılanla e şde ğer oldu ğu aç ıkt ır. Bu nedenle could model fiilini bir kez daha aktarmaya ( could have waited ) gerek yoktur.
Varan 3, 4 ve 5: ‘He also added that...’ ifadesi ile aktar ım devam etti ğine göre, 3. fiil ancak was olabilir: He also added that he was sorry to leave without saying good-bye. Ki şi konu şma esnas ında ‘I am sorry....’ demi ş ve aktar ıım esnas ında geni ş zaman yerini simple past tense’e b ırakm ış olmal ıd ır. Sıfatlar ı izleyen fiiller to V 1, edatlar ı izleyen filler ise Ving halde bulunurlar. Bu nedenle, 4. fiil to leave, 5. fiil ise saying olmal ıd ır. Edat+Ving için birkaç örnek: 1. I have difficulty in understanding the new generation (nesil).
19 www.bademci.com
2. There is no point (yarar) in trying to dissuade (vazgeçirmek) him from what he has decided to do. 3. You cannot possibly improve your English without first improving your grammar.
Varan 6, 7 ve 8: Yedinci fiilin, soru cümlesine and that ifadesi ile ba ğlanm ış olmas ı aktar ımın devam etti ğini gösterir. Ancak bu durum, like fiilinin simple past (liked) çekilmesini kesinlikle hakl ı çıkarmaz. 7. fiil için liked çekimi dü şülebilecek en büyük hatalardan biridir: ...he liked to talk to you personally... (...o sizinle konu şmaktan ho şland ı...) Geçmi şte, ne zaman yapsan ız keyif ald ığınız bir i şi anlat ırken liked to V 1 kal ıb ından yararlanabilirsiniz. Ancak bizim cümlemizde durum çok farkl ı. Bizde karşılıklı konuşma işi hem sürekli de ğil, hem de zaten gerçekle ştirilememiş. Bir önceki cümlede ki şinin, ‘Allaha ısmarlad ık!’ diyemeden ayr ılmak zorunda kald ığı nı hat ırlay ın ız. O halde, like fiili, yap ılmak istenmi ş ama yap ılamam ış bir eyleme i şaret etmeli. Bunu sa ğlamak için would like to V 1 kal ıbından yararlanmal ı ve like ya da talk fiillerinden herhangi birini perfect kökte çekmeliyiz: ...and that he would have liked to talk (ya da would like to have talked) to you personally instead of writing this note. Eğer would like to V 1 kal ıbın ı oldu ğ u gibi b ırak ır ve perfect (kök) çekim uygulamazsak; ...and that he would like to talk to you personally instead of writing this note. ki ş inin o esnada ya da gelecek zamanda görü şme yapmak istedi ğ i anla şı lır. Oysa bir önceki cümle görü ş me imkan ının kalmad ığı n ı ve ki şinin bulundu ğu yerden ayr ılmak üzere oldu ğunu aç ıkça göstermi şti.
Çok önemli not: ‘I would like to talk to you.’ cümlesi, Türkçeye, ‘Sizinle görü şmek isterim / istiyorum.’ şeklinde çevrilebilir. Ayn ı cümle dilimize, ‘Sizinle görü şmek isterdim / istemi ş tim.’ ş eklinde de aktar ılabilir. Ancak bu çevirinin Türkçe aç ısından geçmi ş zamanda yap ılabilir olmas ı, would like to V 1 kal ıbın ın İngiliz dilindeki görev alan ını de ğiştirmez. Bu kal ıp İngilizce’de sadece geni ş / gelecek zamana işaret eder, geçmi şle ilgilenmez. Aç ıklamam ıza tekrar dönelim ve b ırakt ığı mız iş i tamamlayal ım: 7. fiil, would like to V 1 kal ıbından ötürü to talk olarak de şifre edilmelidir. 8. fiil: Edatlar ı izleyen fiillerin kaç ınılmaz sonu gerund (Ving) hale dönü şmektir (writing). Son not: Soru cümlesinin sonunda verilen this note, that note olarak de ğiş meli miydi? Asl ında aktar ım kurallar ı gere ğ i this i şaret s ıfat ının that olmas ı beklenir. Ancak, soru cümlesinde bir hata yok. Çünkü konu şmalar ı bize aktaran ki şi (soruda kim oldu ğu belirtilmemi ş), konu şmas ı bize aktar ılan ki şiden (soruda he şahs ı) yazd ığı notu emaneten alm ış olabilir. Ve aktar ım esnas ında o notu elinde tutuyor olabilir:
20 www.bademci.com
O ki ş i sizi göremedi ği için üzgün oldu ğunu söyledi ve size bu notu b ırakt ı vs. Sonuçta, aktar ımı yapan ki ş i this note ifadesini oldu ğu gibi b ırakmış olabilir.
Soru
9. I (lose) my interest in (see) the play as I (hear) from a friend who (watch) it earlier on that it (be) not as good as the papers (suggest).
Çözüm 9. I (1. have lost / lost) my interest in (2. seeing) the play as I (3. heard ) from a friend who (4. had watched) it earlier on that it (5. wasn’t) as good as the papers (6. suggested / had suggested). Lose fiilinin geni ş zamanda çekilmi ş olma ihtimali üzerinde durarak i şe ba şlayal ım: I lose my interest in seeing the play. ve bu saçma fikirden hemen vazgeçelim çünkü the play belli bir oyunun varl ığı na i ş aret ediyor. Bunun ne önemi var derseniz, hata edersiniz. Öyle ya, belirli (tek) bir oyuna duyulan ilgi bir ömür boyu (geni ş zamanda) nas ıl kaybedilir ya da kazan ılır? E ğ er belli bir oyuna duydu ğ unuz ilgi bir süreç içinde azal ıyorsa, bu durumu şimdiki zamanda belirtebilirsiniz: I am losing my interest in seeing the play. Ancak ‘I lose...’ yani simple present tense asla kabul edilemez. Elimiz de ğmi şken, bir de simple future alternatifine bakal ım: I will lose?? my interest in seeing the play. Biraz garip bir durum! İsterseniz biraz daha yak ından bakal ım: I will lose my interest in seeing the play as I have heard from a friend... that it isn’t as good as the papers suggest. O tiyatro oyununa duydu ğum ilgiyi kaybedeceğim çünkü bir arkada ştan, oyunun, gazetelerin yazd ığı kadar iyi olmad ığı nı ö ğrendim. Çevirinin oturmad ığı , yani devam cümlesinin giri ş teki future tense’i hakl ı çıkarmad ığı aç ık. Belki ş arta ba ğlı bir cümlede, will lose için uygun bir ortam yaratabiliriz: If you keep on criticizing me like that, you will soon lose me. E ğer böyle ele ştirmeye devam edersen, yak ında beni kaybedeceksin. If you don’t take good care of it, you will lose your money. E ğ er gereken özeni göstermezsen / dikkatli davranmazsan, paran ı kaybedeceksin. Örnekler, lose fiilinin -ta şıdığı anlam gere ği- biraz özel ilgi istedi ğini gösteriyor. Sonuç olarak, bu fiil soru cümlesi içinde ya present perfect ya da simple past olarak çekilmelidir:
21 www.bademci.com
I have lost / lost my interest in seeing the play as I heard from a friend... İkinci fiilde biraz dikkatli olmam ız gerekiyor. En büyük hata bu fiili gelecek zamanda (will hear) çekmeye çal ış mak olacakt ır. (Daha önce inceledi ğimiz baz ı sorularda, like fiilinin de simple future çekime kar şı nas ıl direndi ğini hat ırlay ın ız!). Hear bir duyu-duygu fiilidir ve ço ğunlukla iki simple tense’te kar şım ıza ç ıkar: simple present ya da simple past. A ş ağı da, bu kurala uyulmad ığı takdirde olacaklar ı görelim: Bir arkada ştan oyunun iyi olmad ığı nı duyaca ğı m için ona olan ilgimi yitirece ğim. (Maşallah, konu şmac ı adeta bir kahin olmu ş, uçuyor!) Gelecek zaman ın aksine, hear fiili geni ş zamanda sorunsuz kullan ılabilir: I hear that you’re getting married. Evlenece ğ inizi duydum. / Duydum ki evlenecekmi şsiniz. (Haberin kimden duyuldu ğu belli de ğ il. Haber, ortada dola şan genel bir bilgi gibi verilmi ş .) Ancak, bizim sorumuzda hear fiilini from a friend takip ediyor ve bu şekilde kaynak aç ıkça belirleniyor! O halde, soru cümlesinde hear için geniş zaman kullanmak hatal ı olacakt ır. Bir haber, bir arkada ştan mant ıken bir kez al ın ır / duyulur. O halde, hear fiili simple past ya da present perfect çekilmelidir. Eğ er seçim hakk ımız ı present perfect’ten yana kullan ırsak, dikkat etmemiz gereken bir nokta var: Bu durumda, giri ş fiili de (lose) present perfect kalmalı; aşağıdaki yanl ış örnekte oldu ğu gibi asla simple past olarak çekilmemeli. I lost my interest in seeing the play as I have heard from a friend... Çünkü önce bir haberi duyarsan ız, daha sonra ilginizi yitirirsiniz. Yani daha eski zamana i şaret eden hear fiilinin simple past ve daha yak ın zamana iş aret eden lose fiilinin present perfect çekilmesi gerekir: I have lost my interest in seeing the play as I heard from a friend... Ancak, ya şanan olaylar bugün bizi ilgilendirmeyen bir geçmi ş tarihte kalm ışsa, ya da bu olaylar ın, konu şmay ı yapt ığı mız gün üzerinde hiçbir etki ve sonucu yoksa, her iki fiili de simple past tense olarak dü şünebiliriz: I lost my interest in seeing the play as I heard from a friend... (9. sorunun çözümünde esas ald ığı m ız tense seçimleri) Cümlenin can al ıcı iki temel fiili üzerinde ayr ınt ılı olarak durduk ama bu iki fiilin aras ında sandviç olan see fiilini es geçtik. Herhalde, edatlar ı izleyen fiillerin Ving halde bulunduklar ını sizlere hat ırlatmaya gerek yok! Biz gelelim di ğer önemli fiillere: I have lost / lost my interest in seeing the play as I heard from a friend who had watched it earlier on that it wasn’t as good as the papers suggested / had suggested. Oyunu be ğ enmedi ğini simple past tense’te size bildiren arkada şı nız, bu oyunu daha önce past perfect tense’te görmü ştür. Earlier on (daha önce)
22 www.bademci.com
zaman zarf ı da bu iddiam ız ı destekler niteliktedir. Ancak, watch fiilinin past perfect çekim almak zorunda olu ş u, earlier on zarf ının varl ığına ya da yoklu ğ una ba ğ lı de ğ ildir.
Önemli not: Bir cümlede kullan ılmas ı gereken do ğru zamanlar ı belirlemek her şeyden önce bir kurgu i şidir. Asl ında size, sayfalard ır kazand ırmaya çal ış tığı mız strateji de bu kurgulama becerisinden ba şka bir ş ey de ğildir. Zaten bildi ğ iniz tense’leri körü körüne bir daha ezberletmeye çal ış mak herhalde marifet say ılmamalı, zamanlarla ilgili da ğarc ığınızı zenginle ştirmenin ba şka bir yolu ve yöntemi olmal ıdır. Şimdi tekrar sorumuza dönelim. Konu ş mac ının daha önce oyunu gören arkada şı, bu oyun hakk ındaki dü şüncesini belirtirken a şağıdaki iki alternatiften birini tercih etmi ş olmal ı: 1. It isn’t as good as the papers suggest. (Oyun gazetelerin övdü ğü kadar güzel de ğil.) 2. It wasn’t as good as the papers suggested. (Oyun gazetelerin övdü ğü kadar güzel de ğildi.) Peki, bu cümlelerin aktar ımı nas ıl olmal ı? 9. sorunun cevab ında belirtildi ği gibi; ... as I heard from a friend... that it wasn’t as good as the papers suggested / had suggested. şeklinde mi olmal ı, yoksa a ş ağı daki gibi bir de ğ işikliğ e gerek var m ı? ... as I heard from a friend... that it hadn’t been as good as the papers had suggested. Cevab ı verebilmek için, to be fiilinin toplam bir süre olmadan present perfect çekim alamayaca ğı nı hat ırlatarak i şe ba şlayal ım: I have been a teacher. (yanl ış ) I have been a teacher for 5 years. (do ğru) Present perfect tense ile sorunu olan bir fiilin, past perfect tense ile de iyi geçinmesi beklenemez! İş te bu nedenle, baz ı özel yap ılar hariç (3. tip if’li cümleler vs.), toplam süre verilmeyen bir cümlede to be fiilinin past perfect çekilmesi çok uzak bir ihtimaldir. O halde, konu ş mac ın ın arkada şı ister (is) isterse (was) fiilini kullanm ış olsun, sonuç de ğiş mez ve cümle aktar ıma girdi ğinde tercih simple past tense’ten yana kullan ılır: I have lost / lost my interest in seeing the play as I heard from a friend who had watched it earlier on that it wasn’t as good as the papers suggested / had suggested. Sorunun son zorlu kalesi suggest fiilini y ıkmak için şu yöntemi izleyebiliriz: Gazetecilerin oyunla ilgili dü şüncelerini geni ş zaman (sanki bir duyu-duygu
23 www.bademci.com
fiili) olarak kabul eder ve aktar ım esnas ında bu fiili simple past tense aralığına sabitleriz. Ya da bu olaya, konu şuldu ğu anda ya şand ı bitti gözüyle bakar (simple past) ve aktar ımı past perfect tense olarak belirleriz: Oyunu gören arkada ş: It wasn’t as good as the papers suggested. Aktar ım ı yapan ki şi: My friend said that it wasn’t as good as the papers suggested / had suggested.
Soru 10. I finally (find) the book I (look) for days. Çözüm10. I (1. have finally found) the book I (2. have been looking) for days. En nihayet bir kurtarma sorusu! Kitab ın bulunu şuyla ilgili kesin bir zaman verilmemiş. Finally zarf ı bu gibi durumlarda belli bir zam andan beri üzerinde uğraşılmakta olan ve nihayet gerçekle şmiş olaylara i şaret etti ğ inden, present perfect tense’te çekilir. Burada vurgu, olay ın geçti ği zamandan ziyade, en nihayet gerçekle şmi ş olmas ıdır. Zaman ikinci plandad ır. I have finally found the book. (Zaman zarflar ının ço ğunlukla yard ımc ı ve ana fiiller aras ında durdu ğunu hat ırlay ınız.) Aş ağı daki gibi bir örnekte ise, kurallar haliyle de ği şecektir: We finally reached the place at 3 in the morning. Örnek cümle, zaman aç ısından kesinlik belirten at 3 in the morning zarf ından ötürü, simple past tense çekilmeye mahkumdur. Sorumuza tekrar dönersek; look for (aramak) ile find (bulmak) fiillerinin, birbiri ard ı sıra ya da birbirlerine ba ğlı olarak gerçekle şmiş iki eylem oldu ğunu anlayabiliriz. Bu durum, cümlenin ikinci fiili için (look for) present perfect continuous tense’i hem akla getiriyor, hem de biraz hakl ı ç ıkart ıyor. Baz ı örnekler üzerinde bu tense’in kullan ımın ı biraz hat ırlayal ım: 1. a- Everywhere is white. b- It has been snowing all night long. 2. a- I have finished the report. b- I have been working on it all day long. Örneklerden anla şı laca ğı üzere, devam etmekte olan ya da yeni bitmi ş* bir iş present perfect continuous tense’te çekilirken (bkz. 1. b- ve 2. b-), onun ortaya ç ıkard ığı sonuç simple present tense (bkz. 1. a-) ya da present perfect tense ile ifade edilir (bkz. 2. a-).
24 www.bademci.com
*Bir küçük hat ırlatma: Present perfect continuous tense yap ılmakta / halen devam etmekte olan i şleri anlatabilece ğ i gibi, belli bir süre devam ettikten sonra tamamlanm ış / bitmi ş işlerden de söz edebilir: I’ve been working in this hospital for ten years. / On y ıld ır bu hastanede çal ışı yorum. (Devam etmekte olan i ş .) - You’re breathless. / Nefes nefese kalm ış sın. - I’ve been running. That’s why. / Ko ş uyordum / Ko şu yap ıyordum; ondan(d ır). (Bitmiş iş .) Doğru çekimleriyle birlikte, soru cümlesini tekrar a şağıya alal ım ve sayfalard ır devam eden aç ıklamalar ımıza art ık bir nokta koyal ım: I have finally found the book I have been looking for days. Günlerdir aramakta oldu ğum kitab ı nihayet buldum.
25 www.bademci.com