es kommt darauf an: bakalim (Es kommt darauf an,dass er i ns Kino kommt? Bakalim sinemaya gelecek mi?) heute oder morgen: bugün yarin (Heute oder morgen werde ich ein Auto kaufen. Bugün yarin bir araba satin alacagim.) nicht gefallen: iyi (saglikli) gözükmemek (Heute gefiel mir mein Vater nicht! Babami bugun pek iyi görmedim.) schwarz sehen: karamsar olmak,sonunu iyi görmemek (Er ist sehr krank.Ich sehe schwarz für ihn. Cok hasta,sonunu hic iyi görmüyorum.) eine Rolle spielen: bir rol oynamak,rolü olmak,önemi olmak (Der Beruf spielt im leben eine große Rolle.: Meslegin yasantida büyük rolü vardir.)
pech haben: şansı olmamak. (Wir haben Pech. Es regnet: şansimiz yok. Yagmur yagiyor.) das macht nichts: zarari yok. (ich habe keinen Bleistift.das macht nichts.:Kursunkalemim yok.zarari yok.)
es geht: şöyle böyle,eh iste es ist aus: bitti,sona erdi,kapandi (Endlich ist es aus mit ihrer Freundschaft:nihayet arkadasliklari sona erdi.) weg sein: uyur kalmak,sarhos olmak,sasirmak,asik olmak (Ich bin weg für Galatasaray.:Ben Galatasaray.: Ben Galatasaraya asigim.)
keine Ursache!: birsey degil,rica ederim,estağfurullah auf die Nerven gehen: birinin sinirlerine dokunmak,birini sinir etmek: (Mit deinen dummen Fragen gehst du mir auf die Nerven.:Aptalca sorularinla sinirime dokunuyorsun.) in Frage kommen: söz konusu olmak, (dein Problem ist nicht in Frage gekommen.:senin
problemin hic söz konusu olmadı.) die Ohren spitzen: kulak kabartmak hinter jemandem her sein: birinin arkasindan kosmak,birinin pesinde olmak = Die Männer sind hinter mir her. (Adamlar pesimde.) nicht ausstehen können: cekememek,sevmemek,hoslanmamak = Entschuldige! Aber ich kann heute abend deine Freunde nicht ausstehen. (Kusura bakma! ama bu aksam arkadasini cekemem.) mit Leib und Seele : tüm benligiyle, yürekten das ist keine Kunst : iş değil,hüner degil, babam da yapar Gas geben :gaza basmak,gazlamak sein Wort halten: sözünü tutmak
Trusted by over 1 million members
Try Scribd FREE for 30 days to access over 125 million titles without ads or interruptions! Start Free Trial Cancel Anytime.
Trusted by over 1 million members
Try Scribd FREE for 30 days to access over 125 million titles without ads or interruptions! Start Free Trial Cancel Anytime.
auf die leichte Schulter nehmen: hafife almak,kolaya almak,önemsememek Schlag (saat) tam...da (Heute war ich Schlag neun im Büro. Bu gün tam dokuzda bürodayim.) bis über die Ohren : cok fazla,haddinden fazla aufs Haar stimmen :tam tamina dogru olmak (Meine Ergebnisse stimmen aufs Haar;benim sonuclarim tam tamina dogrudur.) ein gutes (schlechtes) Gewissen haben :vicdanen rahat olma(ma)k, gönlü rahat olma(ma)k = (Ich habe meinen Vater nicht belogen. Deswegen habe ich ein gutes Gewissen;Babama yalan söylemedim.bu yüzden gönlüm rahat.) ein für allemal : son olarak, son defa ein Auge zudrücken: göz yummak,mani olmamak (Ich drücke ein Auge zu, aber das soll das letzte Mal sein.;Göz yumuyorum ,ama bu son olsun,) zu weit gehen : cok olmak, ileri gitmek wie aus der Pistole geschossen : su gibi (Ihr müsst die Wörter wie aus der Pistole geschossen sagen können.;Sözcükleri su gibi söyleyebilmelisiniz.) Klasse sein : birinci sinif olmak,harika olmak,sahane olmak (Mensch! Das Buch war doch Klasse!; Yahu ,kitap harikaydi be!) zur Sache kommen: kisa kesmek (Komm zur Sache! Ich habe keine Zeit.:kisa kes,vaktim yok.) einen Streich spielen: birine oyun oynamak,oyun etmek (Versuch nicht,mir einen Streich zu spielen!: bana oyun oynamaya sakin kalkma!) wieder auf den Beinen sein : belini dogrultmak, islerini yoluna koymak;iyilesmek ( Bist du wieder auf den Beinen?; simdi iyimisin?) i yimisin?) (sich) zu Tode ( lachen,ärgern,..) : son derece, cok fazla (gülmek,kizmak,.. (gülmek,kizmak,..)) ( Wenn Onkel Ahmet redet, lacht man sich zu Tode.;Ahmet amca konusunca gülmekten kirilirsiniz.) Schwarz auf weiss : yazili, kagit üzerinde keinen Pfennig wert sein : bes para etmemek ein Gesicht machen wie drei Tage Regenwetter : surat asmak, suratindan düsen bin parca olmak einen Bärenhunger haben : kurt gibi ac olmak ( Los, Mutter! Ich habe einen Bärenhunger.;Haydi anne! kurt gibi acim.) jemandem von etwas (davon) (davon) keine Silbe sagen : birine tek sözcük sözcük söylememek, hic söz
Trusted by over 1 million members
Try Scribd FREE for 30 days to access over 125 million titles without ads or interruptions! Start Free Trial Cancel Anytime.
es gut mit jemandem meinen = birine karsi iyi niyet beslemek, onun hakkinda iyi seyler düsünmek zu sich kommen = kendine gelmek, kendini bulmak Geschmacksache = zevk meselesi ( Du magst keine Schokolade? Geschmacksache Geschmacksache.: .: Cikolata sevmez misin? Zevk meselesi.) Haare auf den Zähnen haben = kaba ve itaatsiz olmak, ters ve aksi cevaplar vermek jemanden hat gut lachen = sansi yerinde olmak, avantajli avantajli olmak (Du hast gut lachen. Das Spiel hast du gewonnen. :Haydi yine sanslisin. Oyunu kazandin.) unter uns gesagt = aramizda kalsin, laf aramizda jemandem zu dumm werden = sabri tasmak, tasmak, artik dayanamamak dayanamamak einen guten Klang haben = iyi i yi isim yapmis olmak, iyi taninmak alle Hände voll zu tun haben = cok isi olmak, basini kasiyacak vakti olmamak dahinter steckt etwas = isin icinde bir is olmak jemandem ein Licht aufgehen = zihninde simsek cakmak, kavramak, anlamak unter der Hand = el altindan, gizlice an der Reihe sein = sira kendinde olmak, sirasi gelmek Davon kann (weiss) ich ein Lied (zu) singen = sen onu bana sor, bunun ne demek oldugunu bilirim in die Hand nehmen = ele almak sei so gut = rica etsem.., lütfen... Hand aufs Herz = dogruyu söyle(yin) mach's gut! : iyi günler! hoscakal! haydi eyvallah