T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ ORTADOĞU ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ ORTADOĞU İKTİSADI ANABİLİM DALI
TÜRK İYE’Nİ N N DIŞ TİCARET YAPISI ve ORTADOĞU ÜLKELER İ İLE DIŞ TİCARET İLİŞK İLER İ
(Yüksek Lisans Tezi)
HAZIRLAYAN: HASAN KIYAK
İSTANBUL 2005
T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ ORTADOĞU ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ ORTADOĞU İKTİSADI ANABİLİM DALI
TÜRK İYE’Nİ N N DIŞ TİCARET YAPISI ve ORTADOĞU ÜLKELER İ İLE DIŞ TİCARET İLİŞK İLER İ
(Yüksek Lisans Tezi)
HAZIRLAYAN: HASAN KIYAK
TEZ DANIŞMANI: YR. DOÇ.DR. KAM İL USLU
İSTANBUL 2005
İÇİ NDEK NDEK İLER İŞ GİR İŞ
i BİR İ NC NCİ BÖLÜM TÜRK İYE DIŞ TİCARETİ N Nİ N N TAR İHSEL GELİŞİMİ
1. DÖNEMLER BAKIMINDAN TÜRK DI Ş TİCARETİ N Nİ N N SEYR İ 1.1. 1923–1960 DÖNEM İ 1.2. 1960–1980 DÖNEM İ 1.3. 1980–2000 DÖNEM İ 1.4. 2000–2005 DÖNEM İ 1.4.1. 2003–2004 Döneminde D ış Ticaretin Yapısı 1.4.2. 2005 Y ılı Dış Ticaretin Genel Durumu ve Beklentiler 1.5. Dış Ticarette Bölgesel Yo ğunlaşmalar 1.5.1. 2004–2005 İlk Üç Ay İhracat Kar şılaştır ılması ve Ülke Yoğunlaşması 1.5.2. 2004–2005 İlk Üç Ay İthalat Kar şılaştır ılması ve Ülke Yoğunlaşması 1.5.3. Dış Ticarette Ülke Yo ğunlaşmalar ı Bak ımından Ortadoğu Ülkelerinin Yeri ve Önemi 2. TÜRK İYE-AB ÜLKELER İ DIŞ TİCARET İLİŞK İSİ N Nİ N N GELİŞİMİ 3. SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI'NIN (STA) DI Ş TİCARETE ETK İSİ 3.1. Serbest Ticaret Anla şmasının Önemi ve Türkiye’nin Serbest Ticaret Anlaşması İmzaladığı Ülkeler 3.2. İhracat Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi
1 1 3 3 6 6 9 12 13 15 16 17 22 22 26
NCİ BÖLÜM İK İ NC PETROLÜN ORTADOĞU DIŞ TİCARETİ NE NE ETK İSİ ve BÖLGESEL DI Ş TİCARETE EKTİ EDEN EKONOMİK FAKTÖRLER 1. SERBEST BÖLGELER İ N N ORTADO ĞU DIŞ TİCARETİ NE NE ETK İLER İ
28
2. ORTADOĞU EKONOMİSİ NDE NDE ULA ŞTIRMA SİSTEMİ VE DIŞ TİCARETE ETK İSİ 2.1. Dış Ticarette Ulaştırma Sisteminin Yapısı
29 29
2.2. Ortadoğu Ülkeleri ile Yap ılan Dış Ticarette Taşımacılık Sistemi 2.3. Dünya Ta şımacılık Sistemi ve Avrupa Birli ği Taşımacılık Politikası 2.4. Türkiye Aç ısından Taşımacılığın Önemi
34 35
3. PETROLÜN TÜRK İYE ve BÖLGE DI Ş TİCARETİ NE NE ETK İSİ 3.1. Türkiye’nin Ham Petrol İthalatı ve Ekonomisine Etkileri 3.2. Türkiye’nin Petrol Üretimi ve Tüketimi 3.3. Türkiye’nin Ortado ğu Ülkeleri ile Enerji İlişkileri
36 36 38 40
33
4. DIŞ TİCARETİ N N ÖNÜNDEK İ ENGELLER ve BUNLARIN TÜRK İYE – ORTADOĞU ÜLKELER İ DIŞ TİCARET İLİŞK İLER İ NE YANSIMASI
42
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SEÇİLMİŞ BAZI ORTADOĞU ÜLKELER İ N Nİ N N GENEL YAPISI VE BU ÜLKELER İ N N TÜRK İYE İLE DIŞ TİCARET İLİŞK İLER İ 1. İSRAİL 1.1. İsrail Devleti’nin Genel Yapısı 1.2. İsrail Dış Ticaretinin Yapısı 1.3. İsrail-Türkiye Dış Ticaret İlişkileri
43 43 44 46
2. SUUDİ ARABİSTAN 2.1. Suudi Arabistan Devleti’nin Genel Yap ısı 2.2. Suudi Arabistan D ış Ticaretinin Genel Yap ısı 2.3. Suudi Arabistan-Türkiye D ış Ticaret İlişkileri 2.3.1. Suudi Arabistan'a Yap ılan İhracat ın Genel Yap ısı 2.3.2. Suudi Arabistan'dan Yap ılan İthalatın Genel Yapısı 2.3.3. Suudi Arabistan-Türkiye D ış Ticaret İlişkisinin Genel Değerlendirilmesi
48 48 48 52 52 54
3. İRAN 3.1. İran İslam Devleti Hakk ında Genel Bilgiler 3.2. İran Dış Ticaretinin Genel Yap ısı ve Türkiye ile Ticari İlişkisi 3.3. İhracat Potansiyeli Bulunan Sektörler
56 56 56 57
4. SUR İYE 4.1. Suriye Devleti’nin Genel Yap ısı 4.2. Suriye-Türkiye D ış Ticaret İlişkileri ve Suriye İthalatının Genel Yapısı 4.3. Suriye ile Ticarette İhracat Potansiyeli Bulunan Sektörler
61 61
55
61 64
5. IRAK 5.1. Irak Devleti’nin Genel Yap ısı 5.2. Irak D ış Ticaretinin Genel Yap ısı 5.3. Irak-Türkiye Dış Ticaret İlişkileri 5.3.1. Irak’a Yap ılan İhracatın Genel Yapısı 5.3.2. Irak’tan Yap ılan İthalatın Genel Yapısı 5.3.3. Irak-Türkiye D ış Ticaret İlişkisinin Genel Değerlendirilmesi 5.4. ABD’nin Bölge ve Irak Stratejisi
65 65 65 66 67 70 70 72
6. BÖLGEDEK İ DİĞER ÜLKELER 6.1. Kuveyt 6.2. Ürdün 6.3. Lübnan 6.4. Birleşik Arap Emirlikleri
73 73 75 77 79
SONUÇ
81
İŞ GİR İŞ Toplumlar ın iktisadi yaşantılar ında dış ticaret tarih boyunca önemli yer tutmu ştur. Ulus devleti kavramının egemen oldu ğu dönemlerde de toplumlar ortaya koyamad ıklar ı mal ve hizmetleri elde edebilmek için d ış ticarete önem vermekteydiler. Bu dönemlerde toplumlar kendilerinin üretemedi ği ama kendileri için hayati de ğer taşıyan mal ve hizmetler için di ğer toplumlar ile ticaret yaptığı görülmekteydi. Kendileri için hayati önem ta şıyan bu mal ve hizmetleri edinebilmek için kendileri de dış ülkelere çeşitli mal ve hizmetler satarak uluslararas ı değer ölçüsü olan bir para biriminden edinmek durumundayd ılar. Zamanla geli şen iletişim teknolojisi ile birlikte toplumlar aras ı diyalog ve ileti şim süreci katlanarak artan bir hızda büyümeye ba şladı. Özellikle II. Dünya Sava şı’nın ardından toplumlar aras ı diyalogun önemi daha da belirginle şirken, bu de ğişimin uluslararası ticaret anlayışına yansımalar ının ortaya ç ıktığı görülmekteydi. II. Dünya Savaşı’ndan ders alan ülkeler gerek dünya bar ışı, gerekse dünya ekonomisinin eskiden oldu ğu gibi kuralsız bir zeminde geli şmesinin ne denli sak ıncalı olduğunu benimsediler. Sava şın bitmesi ile birlikte dünya bar ışı ve dünya ekonomisinin istikrar ını korumakla mükellef kurum, kurulu ş ve oluşumlar ın temelleri atılmaya başlandı. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler, Dünya Bankas ı, Uluslararası Para Fonu gibi kurum ve kurulu şlar ortaya çıktı. Bu kuruluşlar giderek geni şleyerek siyasi, iktisadi, askeri, hukuki zeminlere yay ılarak dünya istikrar ı üzerine katk ılar bulunmak için faaliyetlerini sürdürdüler. Devletler imzalad ıklar ı anlaşmalar ile anlaşmaya taraf diğer ülkelere kar şı sorumluluklar edindiler. Artık her ülke bir tak ım konularda istedi ği gibi hareket edememekte ve bu kurum ve kurulu şlar ile yükselen, devletler taraf ından benimsenen uluslararas ı hukuk kurallar ı çerçevesi içersinde hareket etmek durumunda kalmaya ba şladı. Uluslararası kurum ve kuruluşlar ile birlikte ağırlığını hissettiren uluslararas ı hukuk normlar ının katk ısı ile birlikte ülkeler aras ındaki ilişkiler belirli bir yörüngeye oturmaya ba şladı.
Uluslararası ticarette bu süreci ile birlikte ülkeler aras ındaki ve özellikle bölgeler arasındaki iktisadi rekabetin giderek artt ığı görülmektedir. Egemen ülkeler bu rekabet ortamını kendi lehlerine çevirebilmek veya mevcut pazarlar ını koruma altına alabilmek için daha geni ş, kurallar ı daha net uluslararas ı organizasyonlar ve ticari anlaşmalara
yöneldiler.
Bu
ba ğlamda
dünya
ticareti
bölgesel
anlamda
sınıflandır ılmaya başlandığı görülmektedir. Her bölge kendi içinde çe şitli organizasyonlar kurarak uluslararas ı pazarda mukayeseli üstünlü ğe sahip oldu ğu sektörlerde etkilerini arttırma çabas ı içine girdi. Avrupa Birliği, OPEC gibi organizasyonlar bu durumu aç ıklayan en önemli örneklerden bir kaç ı olarak kar şımıza çıkmaktadır. Türkiye dış ticaret yapısı cumhuriyetin ilk yıllar ından bu yana bat ı ülkeleri orijinli ve sanayileşmeye odaklı bir strateji ortaya koymaya çal ışmıştır. Bu bağlamda kat edilen süreç sonunda toplam d ış ticaret hacminin yar ısına yak ın bir bölümünün Avrupa Birliği ülkeleri ile gerçekleştirildiği görülmektedir. Avrupa Birliği’ne aday bir ülke olarak dış ticaretinde de bu denli Avrupa ülkelerine yo ğunlaşan Türkiye, tarihsel bağlar ının da bulundu ğu Ortadoğu bölgesi ülkeleri ile ticari ilişkilerini gerek siyasi gerekse iktisadi nedenlerden dolay ı yeteri kadar geli ştiremediği söylenebilir. Ortadoğu bölgesi ile yap ılan ticaretin Türkiye’nin toplam ticaretindeki pay ı yıllar itibariyle azalma göstermi ştir. Bu durumun şekillenmesinde Türkiye’nin d ış ticaret anlayışı kadar Ortadoğu bölgesindeki ülkelerin içsel sorunlar ı ve ekonomilerinin yapısal özelliklerinin de etkili oldu ğu görülmektedir. Yapılmış olan bu ara ştırmada; Türkiye ve Ortado ğu ülkelerinin d ış ticaret verileri bölge, sektör ve fasıl bazında analiz edilerek mevcut olan görünüme yorum getirilmeye çalışılmıştır. Yapılan analizler ve tablolar yard ımıyla Türkiye ve bölge ülkelerinin dış ticaret yapılar ı ile gelişim süreçleri netleştirilmeye gayret gösterilmiştir.
Genel olarak, Türkiye d ış ticaret yapısı ve Ortadoğu ülkeleri ile yap ılan dış ticaret ilişkilerinin genel yap ısı ve gelişim yönü ortaya konmaya çal ışılmıştır. Birinci bölümde, Türkiye dış ticaretinin yapısı ve gelişim süreci genel hatlar ı ile ortaya konulmuş, bu ba ğlamda Türkiye d ış ticaretinin tarihsel süreci incelenip, Gümrük Birliği Anlaşması’nın da katk ılar ı ile Avrupa ülkeleri ile yap ılan ticari ilişkiler ve önemi vurgulan ı p, ardından Serbest Ticaret Anla şması imzalanan ülkeler ile olan ticari ilişkilere değinilmeye çalışılmıştır.
İkinci bölümde ise petrol ile birlikte Türkiye-Ortado ğu Ülkeleri arasındaki dış ticaret ilişkisi ve bu ticaretin önündeki engellere de ğinilmiştir. Bu bağlamda ulaştırma sistemi ve bölge ticaretinde ula ştırma sisteminin yapısı, petrol ekonomisi ve petrolün Türkiye, dünya ve bölge ekonomilerine etkileri ile Türkiye’deki serbest bölgelerin dış ticaret üzerinde olan etkileri ortaya konulmaya çal ışılmıştır. Üçüncü ve son bölümde ise ülke baz ında Ortadoğu ülkeleri ile yap ılan dış ticaret ilişkileri bu ülkelerin yapm ış olduklar ı ithalatlar ın tutar ve fas ıl bazında analizleri ortaya
konarak
Türkiye’nin
Ortado ğu
ülkelerine
yapt ığı
ihracatın
nasıl
geliştirilebileceği ve bunun Türk ekonomisine etkilerine de ğinilmiştir. Bu bağlamda bölge ülkelerinin ithalat yapılar ının genel özellikleri, fas ıl bazında ithalat ve ihracat yapılar ı ve Türkiye’nin bölge ülkelerinin ithalatlar ından aldığı pay ve bölge ülkeleri ile yapılan ticaretin geli şim yönü ortaya konmaya çal ışılmıştır.
BİR İNCİ BÖLÜM
TÜRK İYE DIŞ TİCARETİNİN TAR İHSEL GELİŞİMİ 1. DÖNEMLER BAKIMINDAN TÜRK DI Ş TİCARETİNİN SEYR İ 1.1. 1923–1960 DÖNEMİ Dış ticaret politikalar ında daha çok devletçi ve korumac ı politikalar ın ağırlık taşıdığı bir dönemdir. Lozan Antlaşması uyar ınca 1923 y ılından itibaren Türkiye’ye 5 y ıl süre ile çeşitli k ısıtlamalar konmuştu. Bu süre içerisinde Türkiye herhangi bir gümrük tarifesi ortaya koyamayacak çe şitli mal ve hizmet guruplar ında ithalat ve ihracat engelini a şamayacaktı. Bu süreç 1929 y ılına kadar sürmü ştür. 1929 yılında Türkiye ilk defa bir gümrük tarifesi ortaya koyabilmi ştir. İlk yılarda hedef sadece tar ım ürünleri üretebilen ülke olma özelli ğinde kurtulmak, hızla sanayileşmek ve kalk ınmakt ı. Ama bu kalk ınmanın ana motoru tar ım ürünleri olacakt ı. Cumhuriyetin ilk yılında 51 milyon dolar olan ihracat geliri tar ım ürünleri ve hammadde ihracat ı ile hızla artış göstermeye başlamıştı. 1 1923- 1929 y ıllar ı arasında ithalatın yurt içi hâsılaya oranı ortalama % 14,4, ihracat ın payı ise ortalama %10,6 düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu oran Osmanl ı
İmparatorluğu’nun son dönemlerindeki
oranlar ından bile az olmas ına rağmen, dışa açık bir ekonomik yap ı ümit vaat etmekteydi. Bu dönemde Türkiye sadece tar ım ürünleri ve hammadde ihraç etmekteydi. Öyle ki yaprak tütün, üzüm, pamuk, incir, f ındık, zeytinyağı, afyon, tiftik ve gül yağı toplam ihracatın %70–80 ini ifade etmekteydi. Buralardan elde edilen gelir sanayi mallar ının ithalatında kullanılmakta idi. 2 1929 yılında dünya ekonomisi büyük bir kriz içerisinde iken henüz d ışa kapal ı yapıda olan Türkiye ekonomisinde radikal de ğişimler kendisini göstermeye ba şladı. 1
KILIÇBAY, Ahmet; “Türkiye’nin Ekonomi Politikalar ı 1930–1996 ve sonrası”,Ankara,1999, s. 54.
2
VAROL, Müge, ‘1923–2003 Türk Dış Ticaretinin Gelişiminin K ısa Tarihçesi’, Ankara, 2003, s. 1–2.
Yapılan ciddi sanayile şme hareketi sonuçlar ını vermeye başlamış idi. 1930 yıllar ın başlar ında ithalat ve ihracat ı denetleme konusunda önemli kanun ve kararnameler ortaya konmuştu. II. Dünya sava şı süresinde di ğer ekonomiler gibi Türkiye ekonomisi de ciddi sık ıntılar yaşamıştır. Savaş sonras ı yapılan Bretton-Woods konferans ında dünya ticareti ve dünya ekonomisi üzerinde durulmu ş ve ortaya ç ıkan sonuçlar Türkiye’nin dış ticaret yapısında önemli de ğişiklikler yaratmıştır. 1949 yılında yeni bir Gümrük Kanunu ortaya konmu ştur. Savaş sonrası egemen olan dünya ticaretini geli ştirme anlayışını Türkiye de benimsemi ştir. Bu bağlamda kurulan Dünya Bankas ı, Uluslararası Para Fonu, Avrupa Ekonomik İş birliği Örgütü bir kuruluşlara taraf olmuştur. 1950 yılında ihracat 263 milyon dolar iken, ithalat 285 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.3 Dünya ekonomisindeki bu de ğişim ve iç yönetimin ekonomi anlay ışı ile 1950–1960 yılar ı arasında ithalat önemli oranda artm ıştır. Birikmiş döviz rezervleri bu ithalat ın finansmanında eritilmiştir. Dış ticaretteki tehlikeli ilk ciddi açıklar bu döneme rastlamaktadır. 1957 y ılında yaşanan tar ımsal durgunluk nedeni ile ihracatta %28,4 seviyesinde önemli bir dü şüş yaşanmıştır. 4 Türkiye sanayileşme ve kalk ınma için yüzünü bat ı toplumlara dönmesinin d ış ticarete yansıması bu dönemde net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Yapılan ithalat ve ihracatta büyük pay Avrupa ülkeleri ile ortaya konmu ştur. Bu ülkeler içerisinde Almanya önemli bir yer tutmakta idi.
3
A.g.e., s. 9-11.
4
DİE 1950–1960 Gerçekleşen Dış Ticaret Verileri’nden derlenmiştir.
1.2 1960-1980 DÖNEMİ 1960’lı yıllar sonrası değişen yönetim yapısı ile Türkiye ‘İthal İkamesine Dayal ı Büyüme Modeli’ni benimsemi ştir. Bu modelle hızlı bir kalk ınma sürecine girilmi ştir. Planlı kalk ınma dönemleri aras ında yer alan bu periyotta Türkiye Sabit Kur Politikasını hala sürdürmekte idi. Bu durum Türk liras ının aşır ı değerlenmesine neden oldu. Cari aç ığı önlemek için ithal mallar ına miktar k ısıtlamalar ı getirilmeye ve ithalatı yasak mallar listesine büyüme ve kalk ınma için gerekli mallarda eklenmeye ba şlandı. İhracat aleyhinde olu şan bu ortamı tersine çevirebilmek için ihracatı teşvik tedbirleri uygulanmaya ba şlandı. Bu süreç 1974 y ılında yaşanan petrol
şokuna kadar sürmü ştür. Yaşanan bu şok nedeni ile d ış ticaret dengesi bozulmu ş, ödemeler dengesi önemli aç ıklar vermeye ba şlamıştır. 5 1960 yılında 320,7 milyon dolar olan ihracat, 1970 y ıllar ın ikinci yar ısına gelindi ğinde sadece 268 milyon dolar artarak 588 milyon dolara ula şmış, oysa ithalat 480 milyon dolarl ık artışla 468 milyon dolardan 948 milyon dolara ç ıkmıştır. 6 Petrol şoku döneminden sonra da ithal ikamesine dayal ı bir sanayileşme uygulanmaya devam edilmi ştir. 1980 yılında 24 Ocak Kararlar ı Türkiye’nin dış ticaretinde bir dönüm noktas ı olmuştur. İthal ikamesi politikas ı terk edilmiş, ithalatta uygulanan miktar kontrolleri ve yasaklamalar ın kaldır ılma süreci başlamıştır. İhracatı arttırma konusunda ise ihracat ın teşvik edilmesi yönündeki uygulamalara h ız verilmiştir.
1.3 1980-2000 DÖNEMİ 24 Ocak kararlar ı ile Türkiye’nin ulusal politikasında radikal bir de ğişikliğe gidilerek ‘İhracata Dayal ı Kalk ınma Stratejisi’ benimsenmiştir. Bu strateji ile ekonominin ihracata yönlendirilmesi ile küreselle şen dünya standartlar ını yakalamak ve sanayiyi batı toplular ı seviyesine ulaştırmak hedef olarak belirlenmi ştir. Bu kapsamda dünya pazar ında
rekabet
gücümüzün
yüksek
oldu ğu
sektörlerin
desteklenmesi
hedeflenmiştir. Bunu yan ı sıra ulaşım, haberleşme ve diğer alt yapı çalışmalar ına hız 5
VAROL, Müge, a.g.e., s. 14-17.
6
DİE 1960–1970 Gerçekleşen Dış Ticaret Verileri’nden derlenmiştir.
verilmiştir. Bununla birlikte Sabit Kur Sistemi b ırak ılarak yerine Esnek Kur Sistemi uygulamaya konulmu ştur. Bu yeni strateji ile ihracat gelirlerinde art ış yaşanmasına rağmen ithalat harcamalar ında da ciddi art ışlar ortaya çıkmıştır. Fakat Türkiye ekonomisinin ald ığı yol açısından dikkate de ğer olan geli şme ihraç ürünleri içerisinde sanayi ürünlerinin oranının sürekli olarak art ış göstermesidir. İhracatta tescil, lisans ve ruhsat uygulamalar ı terk edilerek, ‘ İhracat Serbestisi’ prensibi benimsenmiştir. 1989 yılında yapılan değişiklik ile kambiyo rejiminde her türlü döviz ithali serbest b ırak ılmıştır. Aynı zamanda ihracatç ılara vergi iadesi, gelir vergisi istisnas ı, döviz tahsisi, hammadde de gümrük muafiyeti gibi de ğişik teşvikler sunulmuştur. Kurulan fonlar ile ihracatçıya finansman kayna ğı sunulmuştur. Bu amaçla 1987 y ılında Türk Eximbank kurulmu ştur. 1980 yılında %35 seviyelerinde olan Sanayi ve Madencilik ürünlerinin toplam ihracattaki pay ı, 1990 yılında %75’e ula şmıştır. 7 1990’lı yıllar Berlin duvar ının yık ılması, Sovyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte globalleşmenin etkisini artt ırdığı dönem olarak ortaya ç ıkmaktadır. Türkiye bu bak ımdan 1994 y ılında Avrupa Birli ği ile Gümrük Birliği Anlaşması’nı imzalamıştır. Bu anlaşma ile dış ticaret mevzuatında önemli de ğişmeler kendisini göstermi ştir.
İhracatta yeni devlet yard ımlar ı ortaya çıkmıştır.
7
TOGAN, Sübidey; “1980’li Yıllarda Türk Dış Ticaret Rejimi ve Dış Ticaretin Liberalizasyonu”,
Türk Eximbank Araştırma Dizisi, Ankara, 2001, s. 27–31.
Tablo 1. 1997–2000 y ılları Türkiye Dış Ticaret Göstergeleri Türkiye Dış Ticaretinin Yıllara Göre Makro Analizi (milyon $) 1997 1998 1999 2000 26.261 26.974 26.587 27.775 İhracat 48.559 45.921 40.971 54.503 İthalat Denge enge -22. -22.29 2988 -18 -18.947 .947 -14 -14.084 .084 -26 -26.728 .728 54,10% 58,70% 65,40% 51 51,00% İhracatın İthalatı Karşılama Oranı 74.820 72.895 67.258 82.278 Toplam Dış Ticaret Hacmi Dış Tic. Açığı/Toplam Hacim 29,81% 26,00% 20,94% 32 32,49% Kaynak: DİE, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri 2003, Ankara, 2005, s. 35.
Tablo 1’de de görülece ği gibi 1997–2000 dönemi Türkiye ve Dünya ekonomisinde önemli sık ıntılar ın yaşandığı bir dönem olmuştur. 1997 yılında uzak do ğuda yaşanan kriz dış ticareti olumsuz etkilemiştir. Krizi yaşayan ülkeler iç taleplerinde ya şadıklar ı daralmanın yarattığı etkileri aşmak için ulusal paralar ını ortalama %60 civar ında devalüasyon yapmak durumunda kalm ışlardır. Bu durum özellikle tekstil sektöründe olmak üzere Türkiye’nin ihracat ını olumsuz etkilemiştir. 1996 yılı sonunda Türkiye için önemli bir gelir kap ısı olan Bavul Ticareti konusunda yap ılan hatalı vergilendirme politikası ve 1998 y ılında Rusya federasyonunda ya şanan kriz bu ülkenin toplam ihracat ımız içerisinde %8 civar ında yer tutması nedeni ile ekonomiye önemli darbe vurmuştur. 1999 yılında Türkiye’nin önemli sanayi bölgesinde ya şanan deprem Türkiye ihracat ına ve Türkiye ekonomisine telafisi zor zararlar vermi ştir. Gayri Safi Milli Hasıla bir önceki y ıla göre %6,1 azalm ıştır. Yaşanan bütün bu olumsuz geli şmelerin neticesinde Türkiye Uluslararas ı Para Fonu (IMF) ile 3 y ıllık yapısal bir program imzalamıştır. 8
8
TOGAN, Sübidey; a.g.e., s. 36-41.
Tablo 2. 1923–2003 Y ılları Arasında Türkiye’nin Gerçekleşen Dış Ticaret Verileri 1923–2003 YILLARI ARASINDA TÜRK İYE'NİN DIŞ TİCARETİ RAKAMLARI (Milyon Dolar) YILLAR
1923 1925 1930 1935 1940 1945 1950 1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000
İHRACAT
51 103 71 76 81 168 263 313 321 464 588 1.401 2.910 7.958 12.959 21.636 27.775
İTHALAT
87 129 70 71 50 97 286 498 468 572 948 4.739 7.909 11.343 22.302 35.709 54.503
DENGE
-36 -26 1 6 31 71 -22 -184 -148 -108 -360 -3.338 -4.999 -1.153 -7.587 -14.073 -26.727
HACİM
138 232 141 147 131 265 549 811 789 1.036 1.536 6.140 10.820 19.301 35.261 57.345 82.278
Kaynak: Devlet İstatistik Enstitüsü 2002 Verilerinden Derlenmiştir.
1.4. 2000–2005 DÖNEMİ 1.4.1. 2003–2004 Döneminde Dı ş Ticaretin Yapı s sı
2003 yılında ihracat 2002 y ılındaki büyümesini sürdürerek %31 oran ında artışla 47,3 milyar dolara ulaşmıştır. İthalat ise %34,5 oran ında artarak 69,3 milyar dolara ulaşmıştır. Bu olumlu tablonun arkas ında ekonomik kriz ile birlikte dü şen reel ücretlerin hala dü şük seviyelerde bulunmas ı ve dolar ın Euro kar şısında sürekli olarak değer kaybetmesi yatmaktad ır. Çünkü Türkiye ithalat ını çoğunlukla Amerikan dolar ı cinsinden yap ılmakta ve ihracat ını ise çoğunlukla Euro bölgesine yapmaktad ır. 2004
yılında süren art ışa bu etmenlerin yan ında artan kapasite kullan ım oranını da eklenmektedir. Fakat di ğer taraftan artan petrol fiyatlar ı ithalat harcamalar ında öngörülmeyen bir art ış yaratarak dış denge üzerinde olumsuz bir etken olmu ştur. Bununla birlikte dü şen faiz oranlar ı ve bankac ılık sisteminin yarattığı kaydi para seviyesindeki seviyesindeki ani art ış 2004 yılında ithalatı körüklemiştir. 2004 yılında ihracat %33,7 oranında artarak 63,1 milyar dolara ula şırken, ithalat %40,1 oran ında artarak 97,5 milyar dolar olarak gerçekle şmiştir. İhracatın ithalatı kar şılama oranı ise 2003 y ılında % 68,1 iken 2004 y ılında % 64,7’ye gerilemi ştir.
2003 ile 2004 y ıllar ında bölgesel olarak Türkiye’nin d ış ticaretini incelediğimiz zaman bölgesel anlamda sadece Ortado ğu ülkeleri ile yap ılan dış ticarette fazla verdiğimizi görmekteyiz. Bölgede Türkiye d ış ticareti açısından büyük önem arz eden ve bölgedeki ülkelere nazaran önemli bir nüfusa sahip olan Irak ile yap ılan dış ticaret rakamlar ı sağlıklı veriler göstermeyece ği nedeniyle yok say ılması nedeniyle Türkiye’nin bölge ile yapt ığı ticaretin toplam ticareti içerisindeki oranı sürekli olarak azalmaktadır. 2003 yılında bu oran %7,1 iken; 2004 y ılında %6,2 oran ına gerilemiştir. 9
Tablo 3. D ış Ticaret Açığında Ülke Yoğunlaşması 2003 Dış Ticaret Açığında Ülke Yo ğunlaşması (2003) 1 2 3 4 5 6 7
Rusya İsviçre İtalya Çin Almanya Japonya Fransa
Açık 4.084 2.616 2. 2.278 2.106 1.968 1.771 1.338
% 18,4 11,8 10,3 9 ,5 8,9 8 6
İlgili Ülkeler Açık Toplam Dış Ticaret Açığı
16.161 22.086
72,9 100
Kaynak: DİE, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri 2003, Ocak 2005, Ankara, s. 62.
9
DİE, 2003–2004 Dış Ticaret Verilerinden Derlenmiştir
Tablo 3’de de görülece ği gibi 2003 y ılında dış ticaret açığı yaratan ülkeler; Rusya,
İsviçre, İtalya, Çin ve Almanya olarak s ıralanmaktadır. Tabloda geçen yedi ülke toplam dış ticaret açığının %72,9’unu olu şturmaktadır. 2004 yılında büyüyen d ış ticaret açığını incelendiği zaman; gerçekle şen açık içerisinde en büyük pay ın ham petrol fiyatlar ında yaşanan art ış ektisi ile Rusya Federasyonu ile yap ılan ticarette geçekleştiğini görülmektedir. Bu ülkeyi Almaya, Çin ve Fransa izlemi ştir. Almanya ve Fransa ile yap ılan dış ticarette yaşanan açığın en önemli nedeni ise otomotiv sektörü olarak kar şımıza çıkmaktadır. 10
Grafik 1. 2003–2004 Dönemi D ış Ticaret Açığına Sektörlerin Etkisi
Grafik.1. 2003-2004 Dönemi D ış Ticaret Açığına Sektörlerin Ektisi Sanayi; 67,7% Diğer Ürünler; 6,3% Tar ımsal Ürünler; 2,5% Madencilik; 23,5%
Sanayi
Madencilik
Tar ı msal Ürünler
Diğer Ürünler
Kaynak: DİE 2003–2004 Dış Ticaret Verilerinden Derlenmiştir.
Grafik.1’de de görülece ği gibi Sektörel bazda d ış ticaret açığını incelendiğinde en çok açık yaratan sektörün %67,7 ile sanayi sektörü oldu ğu görülmektedir. Sanayi sektörünü %23,5 ile enerji al ımlar ının da içinde bulundu ğu madencilik sektörü izlemiştir. 2003 yılında madencilik sektöründe olu şan açık 6,6 milyar Amerikan dolar olarak gerçekle şmiştir. 11 10 11
DİE, 2004 Dış Ticaret Verilerinden Derlenmiştir. DİE, Dış Ticaret Verileri ve İndeksleri 2003, Ankara, 2005, s. 14–19.
2004 yılında ise a şır ı değerlenen Türk liras ının etkisi ile artan otomotiv sat ışlar ının neden olduğu sanayi ürünlerindeki aç ık ön sıralarda yer almaktad ır. Bu nedenle 2004 yılı içerisinde otomotiv sektörü için yeni bir vergi düzenlemesine gidilerek artt ır ılan vergi oranlar ı ile bu sektördeki toplam talep daralt ılmaya çalışılmıştır.
1.4.2. 2005 Y ıl ı Dı ş Ticaretin Genel Durumu ve Beklentiler
Tablo 4. 2000–2005 Y ılları Türkiye’nin Dış Ticaret Göstergeleri DIŞ TİCARET (Yıllık - Dönemsel) (Milyon $)
İHRACAT İTHALAT DIŞ TİCARET HACMİ DIŞ TİCARET AÇIĞI İHRACAT / İTHALAT İHRACAT / GSMH İTHALAT / GSMH
2001 31.334 41.399 72.733 -10.065 75,7 21,5 28,4
2002 36.059 51.554 87.613 -15.495 69,9 19,9 28,5
2003 47.253 69.340 116.593 -22.087 68,1 19,8 29
2004 63.121 97.540 160.661 -34.419 64,7 21,1 32,6
OCAK-MART DEĞ. 2004 2005 % 13.500 17.058 26,4 20.921 25.706 22,9 34.421 42.764 24,2 -7.421 -8.648 16,5 64,5 66,4 2,8 ... ... ... ... ... ...
Kaynak: http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/Goru http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/Gorunum/dsticgor.htm num/dsticgor.htm
2005 yılı dış ticaretinde ilk üç ay verileri incelendi ğinde toplam açığın 8,6 milyar Amerikan dolar ı olarak gerçekle ştiği görülmektedir. 2004 y ılı ocak-mart döneminde dış ticaret açığı 7,4 milyar dolar olarak gerçekle şmiştir. 2004 Ocak-mart döneminde ihracatın ithalatı kar şılama oranı %64,5 olarak gerçekle şirken, 2005 y ılı aynı dönem için bu oran %66,4 olarak gerçekle şmiştir. 2004 yılı ilk üç ayl ık dönem için d ış ticaret açığının toplam d ış ticaret hacmine oran ı %21,5 olarak gerçekle şirken, 2005 yılı aynı dönem için bu oran %20,1 olarak gerçekle şmiştir.12
12
Dış Ticaret Müsteşarlığı, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/Gorunum/dsticgor.htm, Verileri analiz edilmiştir.
Bütün bu göstergeler do ğrultusunda, herhangi bir d ışsal ve içsel şok yaşanmaması durumunda, Türkiye ekonomisi d ış ticaretinde vermiş olduğu açığı rakamsal olarak artarak devam edecektir. Fakat d ış ticaret açığındaki büyüme oran ı ve dış ticaret açığının toplam dış ticaret hacmine oran ı azalmaktadır. Yani dış ticaret açığının yarattığı ekonomideki k ır ılganlık azalma e ğilimindedir.
Tablo 5. 2004–2005 Y ılları Ocak-Mart Dönemi Türkiye’nin İhracat Sıralamasında İlk 20 Ülke Yoğunlaşması 2004–2005 ilk üç ay İhracat verilerinin ilk 20 ülke değerlendirmesi 2 044 781 15,1 2 335 549 13,7 1- Almanya 893 303 6,6 1 361 502 8,0 2- İtalya 1 209 767 9,0 1 331 409 7,8 3- İngiltere 881 649 6,5 959 922 5,6 4- Fransa 966 300 7,2 1 093 776 6,4 5- A.B.D. 534 994 4,0 740 512 4,3 6- İspanya 356 820 2,6 555 470 3,3 7- Irak 399 989 3,0 501 442 2,9 8- Rusya 451 448 3,3 710 856 4,2 9- Hollanda 261 467 1,9 366 545 2,1 10- Romanya 240 522 1,8 354 769 2,1 11- Belçika 242 161 1,8 385 290 2,3 12- BAE 279 945 2,1 311 103 1,8 13- İsrail 292 360 2,2 303 276 1,8 14- Yunanistan 191 836 1,4 226 657 1,3 15- Bulgaristan 162 639 1,2 208 280 1,2 16- Suudi Arabistan 163 474 1,2 210 119 1,2 17- Polonya 159 450 1,2 226 654 1,3 18- İran 157 214 1,2 186 002 1,1 19- Cezayir 155 470 1,2 186 058 1,1 20- Danimarka 10 045 588 74,4 12 555 188 73,6 İlk 20 ülke 13 500 139 100,0 17 057 798 100,0 Toplam ihracat Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı, http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar/eko10.xls
Yukar ıdaki tabloda 2004–2005 Mart aylar ının dış ticaret verileri k ıyaslanmıştır. Türkiye’nin toplam ihracatının %73’ü belirtilen 20 ülkeye yap ılmaktadır. Yine ilk yirmi ülke içerisinde Avrupa Birliği ülkelerine (aday ülkeler hariç) yap ılan ihracat
toplam ihracat ın %48,9’unu olu şturmuştur. Türkiye kara s ınır ı olan komşu ülkelere yaptığı ihracat toplam ihracat ının %10’unu olu şturmuştur. Kara sınır ı olan Ortadoğu ülkelerine (Irak, İran ve Suriye) yap ılan ihracat toplam ihracat ın %5,8’ini oluşturmaktadır. 13 Genel olarak Türkiye’nin toplam ihracat ı içerisinde Ortadoğu ülkelerine yap ılan ihracat oldukça dü şük bir yer tutmaktad ır.
I. Körfez Savaşı öncesi dönemde
Türkiye’nin dış ticaret hacminde dördüncü s ırada yer alan Irak’a yap ılan ambargo nedeniyle Ortadoğu bölgesi ile yap ılan dış ticaretin toplam d ış ticaret içerisindeki payı azalma göstermi ştir.
Tablo 6. 2004–2005 Y ılları Ocak-Mart Dönemi Türkiye’nin İthalat Sıralamasında İlk 20 Ülke Yoğunlaşması 2004–2005 ilk üç ay İthalat verilerinin ilk 20 ülke değerlendirmesi 2 707 978 12,9 3 011 843 11,7 1- Almanya 1 867 953 8,9 2 653 206 10,3 2- Rusya 1 444 050 6,9 1 613 262 6,3 3- İtalya 857 856 4,1 1 277 701 5,0 4- Çin 1 462 486 7,0 1 266 518 4,9 5- Fransa 1 017 726 4,9 1 257 552 4,9 6- A.B.D. 767 212 3,7 1 234 179 4,8 7- İsviçre 952 370 4,6 1 060 143 4,1 8- İngiltere 563 483 2,7 797 067 3,1 9- Ukrayna 538 600 2,6 634 729 2,5 10- Japonya 632 577 3,0 676 781 2,6 11- İspanya 524 275 2,5 759 857 3,0 12- Güney Kore 364 630 1,7 602 395 2,3 13- İran 402 058 1,9 497 183 1,9 14- Libya 407 633 1,9 496 159 1,9 15- Belçika 315 896 1,5 501 678 2,0 16- Romanya 442 271 2,1 477 657 1,9 17- Hollanda 257 685 1,2 482 427 1,9 18- Suudi Arabistan 213 882 1,0 395 678 1,5 19- İsveç 373 351 1,8 422 358 1,6 20- Cezayir 16 113 971 77,0 20 118 375 78,3 ilk 20 ülke 20 921 287 100,0 25 706 271 100,0 Toplam ihracat Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı, http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar1/ekol1.xls
13
Dış Ticaret Müsteşarlığı, http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar1/eko10.xls, Veriler analiz edilmiştir.
Tablo 6’da 2004–2005 y ıllar ının ilk üç ayı gerçekleşen ithalat rakamlar ına göre içerisinde ilk 20 ülke s ıralanmıştır. 2005 Mart ay ı ithalatında ilk 20 ülkeden yap ılan ithalat toplam ithalatın % 78,3’ünü olu şturmaktadır. Kara sınır ı olan ülkelerden yapılan ithalat toplam ithalat ın %10,5’ini kapsamaktad ır. 14 Euro/Dolar paritesindeki değişmeler de dış ticaret açığında etkisini göstermi ştir. Türkiye’nin özellikle ABD dolar ı bazlı fiyatlarla ithalat yaptığı Uzakdoğu ülkelerden yapılan ithalat nispeten ucuzlamıştır. İhracatın önemli k ısmının yapıldığı Euro bölgesine yap ılan ihracat, değerlenen Euro ile birlikte rakamlara olumlu yans ımıştır. Ve aynı zamanda ihracatç ılar ı çoğunlukla Euro bölgesine yönlendirmi ştir. Bu bak ımdan Ortadoğu ile yapılan dış ticaret hacminde toplam d ış ticaret hacmine oranla bir azalma görülmektedir.
1.5. Dış Ticarette Bölgesel Yoğunlaşmalar Tablo 7. 2003 Y ılı Dış Ticarette Bölgesel Yoğunlaşma 2003 YILI DIŞTİCARETTE BÖLGESEL YOĞUNLAŞMA İHRACAT İTHALAT TOPLAM HACİM % dağ HACİM % dağ HACİM % dağ A- EKONOMİK İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA TEŞK İLATI (OECD) 1.AB ÜLKELER İ 2.EFTA ÜLKELER İ 3.DİĞER OECD ÜLKELER İ
B- TÜRK İYE SERBEST BÖLGELER İ C- OECD DI ŞI ÜLKELER 1.DİĞER AVRUPA ÜLKELER İ 2.AFR İKA 3.DİĞER AMER İKA ÜLKELER İ 4.ORTADOĞU 5.DİĞER ASYA ÜLKELER İ 6.DİĞERLER İ
TOPLAM
30,4 24,5 0,6 5,4 1,9 14,9 4,7 2,1 0,3 5 2,6 0,2 47,2
64,4 51,9 1,3 11,4 4 ,0 31,6 10,0 4,4 0,6 10,6 5,5 0,4 100,0
43,9 36,5 3,4 8,8 0 ,6 24,9 8,9 3,3 1,1 4,1 6,8 0,6 69,3
63,3 52,7 4,9 12,7 0,9 35,9 12,8 4,8 1,6 5,9 9,8 0,9 100,0
74,3 61 4 14,2 2, 2,5 39,8 13,6 5,4 1,4 9,1 9,4 0,8 116,5
63,8 52,4 3,4 12,2 2,1 34,2 11,7 4,6 1,2 7,8 8,1 0,7 100,0
Kaynak: DİE, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri 2003, Ocak 2005, Ankara, s. 35–61.
14
Dış Ticaret Müsteşarlığı, http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar1/eko11.xls, Veriler analiz edilmiştir.
Tablo 7’de de görülece ği gibi Türkiye d ış ticareti OECD ülkeleri odakl ıdır. 116,5 milyar dolarlık toplam dış ticaret hacminin 74,3 milyar dolar ı OECD ülkeleri ile gerçekleştirilmiştir. Toplam 22 milyar dolar düzeyinde olan d ış ticaret açığının 13,5 milyar dolarlık k ısmı OECD ülkeler ile yap ılan ticaretten kaynaklanmaktad ır. Fakat ihracatın ithalatı kar şılama oranı %69,2 düzeyindedir. OECD d ışı ülkelerle yapılan dış ticaret hacmi 39,8 milyar dolar düzeyindedir. Toplam d ış ticaretin %34,1’ine tekabül etmektedir. Fakat ihracat ın ithalatı kar şılama oranı %59,8’de kalmıştır. Coğrafi bölgeler içerisinde d ış ticaretin fazla verdi ği tek bölge Ortado ğu bölgesidir. İhracatın ithalatı kar şılama oranı %122 düzeyindedir. 15
1.5.1. 2004–2005 İ lk lk Üç Ay İ hracat hracat Kar şıla şt ır ılması ve Ülke Yo ğ unla unla şması Tablo 8. 2004–2005 Ocak-Mart Dönemi İhracatta Ülke Yoğunlaşması ÜLKE GRUPLARINA GÖRE İHRACAT (OCAK - MART) 2004 % dağ. 2005 % dağ. % değ. A- AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELER İ 7.553 55,9 9.509 55,7 25,9 1- AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELER İ (15) 7.142 52,9 8.926 52,3 25 2- AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELER İ (10) 41 1 3 582 3,4 41,6 B- TÜRK İYE SERBEST BÖLGELER İ 575 4 ,3 700 4, 4,1 21,7 C- DİĞER ÜLKELER 5.372 39,8 6.849 40,2 27,5 1- DİĞER AVRUPA ÜLKELER İ 1.393 10,3 1.782 10,4 27,9 2- AFR İKA ÜLKELER İ 56 9 4,2 828 4, 4,9 45,6 Kuzey Afrika Ülkeleri 42 5 3,1 609 3, 3,6 43,3 Di ğ er er Afrika Ülkeleri 14 4 1,1 219 1, 1,3 52,4 3- AMER İKA ÜLKELER İ 1.122 8,3 1.310 7,7 16,8 Kuzey Amerika Ülkeleri 1.040 7,7 1.182 6,9 13,6 Orta Amerika ve Karayip Ülkeleri 45 0,3 74 0,4 64,3 Güney Amerika Ülkeleri 36 0,3 55 0,3 50,6 4- ASYA ÜLKELER İ 2.232 16,5 2.841 16,7 27,3 Yak ın ve Ortado ğ u Ülkeleri 1.611 11,9 2.215 13 37,5 Di ğ er er Asya Ülkeleri 62 1 4,6 625 3,7 0,7 5- AVUSTRALYA VE YENİ ZELANDA 50 0,4 69 0,4 37,5 6- DİĞER ÜLKE VE BÖLGELER 6 0 19 0,1 214,5 GENEL İHRACAT TOPLAMI 13.500 100 17.058 100 26,4
Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı, http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar1/eko04.xls 1/eko04.xls
15
T.C. Devlet İstatistik Enstitüsü, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri, Ankara 2003, s. 53–55.
Türkiye siyasi ve ekonomik anlamda uzun dönemdir ayn ı politikalar ı sürdürmektedir. Bu ba ğlamda dış ticaretinde bölgesel yo ğunlaşma yıllar itibariyle aynı görünüm içerisinde devam etmektedir. İhracatta 2005 y ılı ocak-mart dönemi için yoğunlaşma yine Avrupa ülkeleri eksenli olmu ştur. Toplam ihracat ilk üç ay 2004’ün ayn ı dönemine nazaran %26,4 oran ında artmıştır. Bu art ış Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracatta %25,9 oran ında gerçekle şmiştir. Bununla birlikte Afrika ülkelerine yapılan ihracattaki art ış %45,6 ile ilk s ırada gerçekle şmiştir. Afrika ülkelerini %37,5 oran ında bir artış ile Ortadoğu ülkeleri ile gerçekle ştirilmiştir. Fakat değer artışı olarak ocak-mart döneminde Afrika ülkelerine yap ılan ihracat sadece 259 milyon dolar art ış göstermi ştir. Ortadoğu ülkelerine yap ılan ihraca ise ayn ı dönemler için sadece 604 milyon dolar olarak gerçekle şmiştir. Oysa ocak-mart dönemi Avrupa Birliği ülkelerine yap ılan ihracat 1956 milyon dolar art ış göstermiştir. Aynı dönem için toplam ihracattaki art ış 3558 milyon dolar olarak gerçekle şmiştir. Yani toplam ihracat artışının değer bazında %54,9’u Avrupa Birli ği ülkelerine yap ılmıştır. Ortadoğu ülkelerine yap ılan ihracattaki art ış tutar ı toplam artış tutar ının %16,9’unu oluşturmaktadır. 2003 yılı toplam ihracat ında Ortado ğu ülkelerinin pay ı %10,6 iken, 2005 yılı ihracatının ilk üç ay ında Ortado ğu ülkeleri ile yap ılan ihracattaki art ış dikkate değerdir. Bu hızlı artışın nedeni Irak ekonomisinin normalle şme süreci ile paralellik göstermektedir. Bu ba ğlamda bölgesel yo ğunlaşmada Ortadoğu ülkelerinin toplam ihracattaki pay ı artma eğilimindedir. 16
16
Dış Ticaret Müsteşarlığı,http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar ,http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar1/eko04.xls, 1/eko04.xls, Veriler analiz edilmiştir.
1.5.2. 2004–2005 İ lk lk Üç Ay İ thalat thalat Kar şıla şt ır ılması ve Ülke Yo ğ unla unla şması Tablo 9. 2004–2005 Ocak-Mart Dönemi İthalatta Ülke Yo ğunlaşması ÜLKE GRUPLARINA GÖRE İTHALAT (OCAK - MART) 2004 % dağ. 2005 % dağ. % değ. A- AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELER İ 9.890 47,3 10.735 41,8 8 ,6 1- AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELER İ (15) 9.270 44,3 9.914 38,6 6,9 2- AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELER İ (10) 61 9 3 821 3,2 32,6 B- TÜRK İYE SERBEST BÖLGELER İ 191 0 ,9 167 0,6 -12,8 C- DİĞER ÜLKELER 10.840 51,8 14.804 57,6 36,6 1- DİĞER AVRUPA ÜLKELER İ 3.920 18,7 5.684 22,1 45 2- AFR İKA ÜLKELER İ 1.156 5,5 1.407 5,5 21,8 Kuzey Afrika Ülkeleri 84 9 4,1 1.020 4 20,1 Di ğ er er Afrika Ülkeleri 30 7 1,5 388 1, 1,5 26,4 3- AMER İKA ÜLKELER İ 1.396 6,7 1.716 6,7 22,9 Kuzey Amerika Ülkeleri 1.117 5,3 1.346 5,2 20,4 Orta Amerika ve Karayip Ülkeleri 37 0,2 47 0,2 27,2 Güney Amerika Ülkeleri 24 2 1,2 322 1, 1,3 33,4 4- ASYA ÜLKELER İ 4.284 20,5 5.876 22,9 37,2 Yak ın ve Ortado ğ u Ülkeleri 1.148 5,5 1.610 6,3 40,2 Di ğ er er Asya Ülkeleri 3.136 15 4.266 16,6 36,1 5- AVUSTRALYA VE YENİ ZELANDA 71 0,3 102 0,4 44,5 6- DİĞER ÜLKE VE BÖLGELER 13 0,1 19 0,1 42,4 GENEL İHRACAT TOPLAMI 20.921 100 25.706 100 22,9 Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı, http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar1/eko05.xls 1/eko05.xls
İhracatta olduğu gibi ithalatta da Türkiye’nin bölgesel yo ğunlaşması yıllar itibariyle
bir istikrar göstermektedir. Fakat bu istikrar ihracata nazaran daha zay ıf kalmaktadır. Bunun nedeni ise toplam ithalat içerisinde önemli yer tutan petrol ve do ğal gaz ithalatının yapıldığı ülkelerin istikrarl ı bir enerji politikas ı ortaya konulamad ığı için, belirli periyotlarda değişiklikler göstermektedir. Bu durum ise toplam ithalatta bölgesel yo ğunlaşmaya yans ımaktadır.
Tablo 9’da da görülece ği gibi 2005 y ılı ocak-mart dönemi için toplam ithalat 2004 yılının aynı dönemine göre %22,9 oran ında artar iken, Avrupa Birli ği ülkelerinden yapılan ithalattaki art ış aynı dönem için %8,6’da kalm ıştır. Fakat dolar a ğırlık
ithalatın yapıldığı bölgelerden yap ılan ithalat art ışı, Amerikan dolar ının Türk Liras ı kar şısındaki
dü şük
değerinden dolay ı, toplam ithalat art ışının üzerinde
gerçekleşmiştir. Bu bölgelerin ba şında Ortadoğu ve Asya ülkeleri gelmektedir. Ortadoğu ülkelerinden yap ılan ithalattaki art ış %40,2 oran ında gerçekle şmiştir. Bu ithalatın tamamına yak ınını petrol ve do ğal gaz al ımı oluşturmaktadır. 17
1.5.3. Dı ş Ticarette Ülke Yo ğ unla unla şmalar ı Bak ımından Ortado ğ u Ülkelerinin Yeri ve Önemi
2003 yılı verilerine göre toplam d ış ticaret hacmi 116,6 milyar dolard ır. Bu dış ticaret hacminin 9,1 milyar dolarl ık k ısmı Ortadoğu ülkeleri ile gerçekle ştirilmiştir. Yani toplam dış ticaret hacminin %7,8’i Ortado ğu ülkeleri ile ortaya konmu ştur. 2003 yılında yapılan toplam ihracat 47,3 milyar dolar iken, bu ihracat ın 5 milyar dolarl ık k ısmı Ortadoğu ülkelerine yap ılmıştır. Toplam ihracat ın %10,6’sı Ortadoğu ülkelerine yap ılmıştır. Toplam ithalat ise 2003 y ılında 69,3 milyar dolar olarak gerçekleşir iken, bu ithalat ın 4,1 milyar dolarl ık k ısmı Ortadoğu ülkelerinden yapılmaktadır. Yani toplam ithalat içerisinde Ortado ğu ülkelerinin pay ı %5,9’da kalmıştır. 18
2003 yılında gerçekle şen bu verilerde ABD’nin Irak’a müdahalesinden sonra ilk defa Irak ile ilgili sa ğlıklı dış ticaret verileri ortaya konmu ştur. I. Körfez Sava şı öncesi Türkiye’nin toplam d ış ticaretinde dördüncü ülke olan ırak ile d ış ticaret hacmi hızla atma eğilimine girmiştir. Irak’ta siyasi ve ekonomik istikrar güçlendikçe Türkiye ile yapılan dış ticaret hacminin sava ş öncesi döneme dönece ği düşünülmektedir. Bu bağlamda bölge ile yap ılan dış ticaret hacminin toplam d ış ticaret hacmindeki pay ı artacaktır. Türkiye dış ticaretinde fazla verdi ği bu bölge ile d ış ticaretini arttırması, toplam dış ticaret açığını azaltıcı bir etki yaratacakt ır. Bu durum ise d ış ticaret 17
Dış Ticaret Müsteşarlığı, http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar1/eko05.xls, Veriler analiz edilmiştir.
18
DİE, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri 2003, Ankara, 2005, s. 35–61.
açığının yarattığı ekonomik k ır ılganlığın azalmas ı konusunda önemli katk ılar sağlayacaktır.
2. TÜRK İYE-AB ÜLKELER İ DIŞ TİCARET İLİŞK İSİNİN GELİŞİMİ
Türkiye cumhuriyetin ilk y ıllar ından itibaren bat ı ölçekli bir büyüme ve kalk ınma stratejisi izlemiştir. Bu strateji zaman içerisinde Türkiye’nin d ış ticaretinde de kendisini göstermi ştir. Türkiye ihracat ının ortalama %50’sini AB ülkeleri ile gerçekleştirmektedir. Yeni üyeleri ile 480 milyonluk nüfusa sahip ve ki şi başına düşen yüksek geliri ile dev bir pazar olan Avrupa Birli ği’ne yapılan ihracatın toplam ihracat içerisindeki pay ı giderek artma e ğilimindedir. Bunun ba şlıca nedeni süregelen ihracat al ışkanlıklar ı, yüksek gelirli geni ş pazar, Gümrük Birli ği Anlaşması olsa da diğer bölgelerle yap ılan stratejik anla şmalar ın yetersiz kal ışı bir diğer önemli faktördür. Avrupa Birliği’nin Dünya ticaretindeki yap ısına bakacak olursak; dünya mal ihracatında AB %37,9’luk payla birinci s ıradadır. Dünya ithalat ında ise %36,4’lük bir paya sahiptir. Eğer AB içi ticaret bu de ğerlendirmenin dışında bırak ılır ise 2002 yılı için dünya ihracat ında %19,1’lik pay ile birinci s ırada, ithalatta ise %18’lik pay ile ABD’nin ard ından ikinci s ırada yer ald ığını görmekteyiz.19 2002 yılı rakamlar ına göre AB ye yap ılan ihracat ın toplam ihracat ımız içerisindeki payı %51,3, ithalatımız içerisindeki pay ı %45,4 olarak gerçekle şmiştir. Yani toplam dış ticaretimizin yar ısını AB ülkeleri ile gerçekle ştirmekteyiz. Yine ayn ı yıl içerisinde Türkiye’nin en çok ticaret yapt ığı ilk on ülkenin yedisi AB ülkesidir. Gümrük Birliği Anlaşması ile Türkiye dış ticaretinde yaşadığı açıklar giderek artmaya başlamıştır. Telafi edici önlemelerin al ınmamas ı nedeni ile bu aç ık zaman içerisinde artmıştır ve artma eğilimdedir. 19
IMF, World Economıc Outlook 2003, http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2003/01/ http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2003/01/
Avrupa Birliği genişleme sonrası gerek siyasi gerek ekonomik gücünü peki ştirmek için 11 Mart 2003 tarihinde yap ılan konsey toplant ılar ında ‘Daha Geni ş Avrupa-Yeni Komşuluk Stratejisi’ (Wider Europe-New Neighbourhood) ad ı altında yeni bir strateji geliştirmiştir. Bu strateji ile Rusya, Ukrayna, Moldavya, Beyaz Rusya, Cezayir, Mısır, İsrail, Ürdün, Lübnan, Libya, Fas, Filistin Otoritesi, Suriye ve Tunus hedeflenmektedir. Bu stratejiye göre kom şu ülkeler göstermi ş olduklar ı siyasi ve ekonomik geli şime göre AB ile daha yak ın ilişkiler içerisine girebileceklerdir. Bu gelişim bireylerin, mal ve hizmetlerin ve sermayenin daha serbest dola şımını öngörmektedir. Euro-Med projesi ile Güney Akdeniz ülkeleri uzun vadeli serbest ticaret anlaşmalar ı (STA) imzalanmış hem ticari hem siyasi ba ğlamda ikili ilişkilerde önemli mesafeler al ınmıştır. Mevcut olan bu ili şkilerin daha da derinle ştirilmesi, geni şleme politikası ile daha fazla say ıda komşu ülke ile STA imzalanmas ı hedeflenerek siyasi ve ekonomik olarak güçlü bir Avrupa Birli ği için çal ışmalara devam edilmektedir. Bu durum Türkiye d ış ticareti açısından oldukça önemlidir. Üyeli ği en erken 2015’li yıllarda ön görülen Türkiye Avrupa Birli ği’nin yapmış olduğu STA’lar ından üye oluncaya kadar yararlanamayacakt yararlanamayacakt ır. Fakat bu ülkeler bir Gümrük birli ği üyesi olan Türkiye pazar ında imzalanan STA’lar ından dolayı rahatlıkla ticari geni şlemesini sürdürebileceklerdir. Bu bak ımdan Türkiye’nin ilgili ülkelerle süratle STA’lar ı imzalayı p Avrupa Birliği’ne tam üye olana kadar d ış ticaretini bir nebze de olsa koruma alt ına alması gerekmektedir. Zira d ış ticaret açığının üzerinde olumsuz etkisi olmayan Ortado ğu ülkeleri ba şta olmak üzere, Avrupa Birli ği’ni çevreleyen di ğer ülkeler ile Türkiye’nin d ış ticaret ilişkilerinde olumsuz etkiler ortaya ç ıkacakt ır.
Grafik 2. Türkiye’nin 2003 Y ılı İthalatı ve AB Ülkeleri Yoğunlaşması
Türkiye'nin 2003 Y ılı İthalat Yapısı 0,35 0,30 0,25 0,20 0,15 0,10 0,05 0,00
a y n a m l A
a y l a t İ
e r e t l i g n İ
a s n a r F
a y n a p s İ
Toplam İthalatta Ülke Paylar ı (%)
a d n a l l o H
a k i ç l e B
a y r u t s u v A
n a t s i n a n u Y
ç e v s İ
a k r a m i n a D
a d n a l r İ
a y i d n a l n i F
z i k e t r o P
AB'den Yapılan İthalatta Ülke Paylar ı (%)
Kaynak: DİE, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri 2003, Ankara, 2005, s. 35–37.
Almanya, Türkiye’nin yapm ış olduğu ithalatta önemli bir yer tutmaktad ır. Türkiye’nin toplam ithalat ının %15’e yak ın bir k ısmı Almanya’dan yap ılmaktadır. 2003 yılında Türkiye 69,3 milyar dolar ihracat gerçekle ştirmiştir. Bu ithalatın 31,7 milyar dolar ı Avrupa Birliği ülkelerinden yap ılmıştır. Almanya’dan gerçekle ştirilen ithalat 9,5 milyar dolar düzeyindedir. Bu tutar Türkiye’nin Avrupa bölgesinden yaptığı ithalatın %29,9’unu olu şturmaktadır. Almanya’yı İtalya, Fransa, İngiltere ve İspanya izlemektedir. Bu be ş ülkeden 2003 y ılında toplam 24,6 milyar dolar İthalat
yapılmıştır. Yani toplam ithalat ın %35,4’ü bu be ş ülkeden yap ılmaktadır.20
20
DİE, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri 2003, Ankara 2005, s. 35–36.
Grafik 3. Türkiye’nin 2003 Y ılı İhracatı ve AB Ülkeleri Yoğunlaşması
Türkiye'nin 2003 Y ılı İhracat Yap ısı
0,35 0,30 0,25 0,20 0,15 0,10 0,05 0,00
a y n a m l A
a y l a t İ
e r e t l i g n İ
a s n a r F
a y n a p s İ
a d n a l l o H
a k i ç l e B
AB'den Yapılan İhracatta Ülke Paylar ı (%)
a y r u t s u v A
n a t s i n a n u Y
ç e v s İ
a k r a m i n a D
a d n a l r İ
a y i d n a l n i F
z i k e t r o P
Toplam İhracatta Ülke Paylar ı (%)
Kaynak: DİE, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri 2003, Ankara, 2005, s. 35–37.
Türkiye’nin genel ihracat yap ısını incelendiğinde yine Almanya’n ın genel a ğırlığı görülmektedir. 2003 y ılında yap ılan 47,2 milyar dolarl ık ihracatın 7,5 milyar dolar ı Almanya’ya yap ılmıştır. Toplam ihracat ın %15’i, Avrupa Bölgesine yap ılan toplam ihracatın %30’u Almanya’ya ile gerçekle ştirilmiştir. Yapılan ithalata paralel olarak ülke yoğunlaşması Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa ve İspanya şeklinde sıralanmıştır. Bu be ş ülkeye toplam 19 milyar dolarl ık ihracat yap ılmıştır. Toplam ihracatın %40,2’sini ve AB bölgesine yap ılan ihracat ın %77,5’ini bu be ş ülke oluşturmuştur. 21 Dış ticarette oluşan denge incelendi ğinde; 2003 yılında Türkiye’nin d ış ticareti 22 milyar dolar açık vermiştir. Türkiye’nin AB bölgesine yapt ığı dış ticaret ise 7,2 milyar dolar olarak gerçekle şmiştir. Yani toplam d ış ticaret açığının %32,7’si AB 21
DİE, a.g.e., s. 35–36.
bölgesinden kaynaklanmaktadır. Hem ihracat hem de ithalatta yo ğunlaşmanın yaşandığı beş ülke (Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa ve İspanya) ile yap ılan dış ticaret 5,5 milyar dolar aç ık vermiştir. Bu rakam toplam d ış ticaret açığının %25’ini oluşturmaktadır. 2003 yılında Türkiye’ye Ortado ğu ülkelerine 5 milyar dolarl ık ihracat yapar iken, yaptığı ithalat 4,1 milyar dolar düzeyinde gerçekle şmiştir. Bölge ile yap ılan dış ticaret 0,9 milyar dolar fazla vermi ştir. 2003 yılında 2.363 milyon dolar d ış ticaret hacmi ile İran ilk sırada gelmektedir. 22 Bölge ile yap ılan dış ticarette ülke yoğunlaşması İran, Suudi Arabistan, İsrail, Irak ve BAE şeklinde s ıralanmıştır. Fakat sava ş sonrası ekonomisi ve siyasi yap ısı şekillenmekte olan Irak ile d ış ticaret hacmi hızla artmaktadır. 23 2003 yılında 941 milyon dolar olan ticaret hacmi 2004 y ılında keskin bir art ış ile 2.282 milyon dolara yükselmi ştir. Irak ile ticari ili şkilerin zaman içerisinde rayına oturması beklenmektedir. Türkiye’nin d ış ticaretinde I. Körfez sava şı öncesi dördüncü s ırada yer alan Irak’ ın önümüzdeki birkaç y ıl içerisinde tekrar üst sıralara tırmanması beklenmektedir. Böyle bir durumda Irak ile d ış ticaret hacminde ön görülen tutar 8–9 milyar dolar düzeyindedir. 2003 yılında Ortado ğu ülkeleri ile yap ılan dış ticaret hacmi toplam d ış ticaret hacminin %7.8’ini olu şturmaktadır. Irak ile yapılan ticaretin normalle şmesi ile birlikte bu oran %12 düzeyine ç ıkabilecektir.
22 23
DİE, a.g.e.,s. 53–55. A.g.e.,s. 53–55.
3. SERBEST TİCARET ANLA ŞMALARI’NIN (STA) DI Ş TİCARETE ETK İSİ 3.1. Serbest Ticaret Anlaşmasının Önemi ve Türkiye’nin Serbest Ticaret Anlaşması İmzaladığı Ülkeler Serbest ticaret anla şmalar ı (STA), ülkeler ars ındaki ticari ili şkileri geliştirmek, mallar ın ticari dolaşımına engel olan gümrük vergileri ve di ğer engelleri ortadan kaldırmak için yapılan anlaşmalardır. Serbest ticaret anla şmalar ında amaç mallar ın serbest dola şımını sağlamaya yöneliktir. Bu ba ğlamda üretim faktörlerinin serbest dolaşımı anlaşmalar ın kapsamına sokulmamaktad ır. Üçüncü ülkelere ayn ı tarifelerin uygulanmaması serbest ticaret anla şmalar ının zaaf ı niteliğindedir.24 AB ile imzalanan Gümrük Birli ği Anlaşması bölge dışı ülkelerle Serbest ticaret anlaşmalar ı imzalanmasını zorunlu hale getirmi ştir. Bu bak ımdan EFTA ile imzalanan STA’ya ek olarak, bugüne kadar İsrail, Romanya, Litvanya, Macaristan, Estonya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan, Polonya, Slovenya, Letonya ve Makedonya ile imzalanm ış olan STA’lar yürürlü ğe girmiş durumdadır. Hırvatistan ve Bosna-Hersek Cumhuriyeti ile yap ılan STA 2002 y ılında imzalanmıştır. Kuzey Afrika ülkeleri ve Faroe Adalar ı ile STA müzakereleri yürütülmekte, Meksika, Ürdün ve Güney Afrika Cumhuriyeti ile de müzakere haz ırlıklar ı yapılmaktadır. Türkiye’nin Ortado ğu ülkeleri ile yapmış olduğu anlaşmalar İsrail ile başlamış olup, Ürdün ve siyasi problemlerin çözümlenmesi ile birlikte Suriye ile süregelmi ştir. Irak’ın siyasi ve ekonomik yap ısı şekillendikçe bu ülke ile Serbest ticaret anla şması süregelecektir. Türkiye için oldukça önemli olan bu pazar ın şekillenmesi Türkiye’nin dış ticaretine olumlu katk ılar sağlayacaktır. İran ile yapılmış olan enerji anla şmalar ı günümüzde bir problem olarak Türkiye’nin d ış ticaretinde etkisini göstermektedir. 24
DTM, Serbest Ticaret Anlaşmalar ı, http://www.dtm.gov.tr/ab/sta/inde h ttp://www.dtm.gov.tr/ab/sta/index.htm x.htm
Bu ülke ile yap ılacak olan olas ı yeni bir anla şma Türkiye’nin enerji maliyetinde önemli bir azalma yarataca ğı öngörülmektedir. Yap ılmış olan bu olumsuz anla şmayı telafi edici yeni bir anla şmanın müzakereleri zaman zaman kesintiye u ğramasına rağmen günümüzde süregelmektedir. İsrail STA imzalanan ülkeler aras ında ki şi başına düşen 17,9 bin dolar gelir ile en zengin ülke durumundad ır. Bu ülkelerde yaşayan nüfus dünya toplam nüfusunun %2,1’inin üzerinde bir orana tekabül etmektedir. 25 Tablo 10. Türkiye’nin Serbest Ticaret Anlaşması İmzaladığı Ülkelere Olan İhracatı Türkiye’nin Serbest Ticaret Anlaşması İmzaladığı Ülkelere Olan İhracatı İsrail Romanya Litvanya Macaristan Estonya Çek Cum. Slovak Cum. Bulgaristan Polonya Slovenya Letonya Makedonya Toplam Toplam Değ.( %) Türkiye’nin Payı (%)
1996 31,6 11,4 4,6 18,1 3,2 27,7 11,4 5,1 37,2 9,4 2,3 1,6 163,8 16,8 0,8
1997 30,8 11,3 5,6 21,1 4,4 28,8 10,8 5,2 42,3 9,4 2,7 1,8 174,3 6,4 0,9
1998 29,3 11,8 5,8 25,7 4,6 30,3 13,7 4,9 46,5 10,1 3,2 1,9 188,0 7,9 1,0
1999 33,2 10,4 4,8 27,9 4,1 29,5 11,9 5,5 45,9 10,0 2,9 1,8 187,8 -0,1 0,9
2000 31,4 13,1 5,5 32,0 4,3 33,9 13,4 6,5 48,9 10,1 3,2 2,1 204,2 8,7 0,9
2001 35,5 15,6 6,3 33,7 4,3 36,5 14,8 7,2 50,3 10,1 3,5 1,6 219,3 7,4 1,0
Kaynak: DİE, Dış Ticaret 2003 Verileri
STA imzalanan ülkelerin Türkiye aç ısından diğer bir önemli özelli ği ise yapmış olduklar ı İthalatın GSMH’lar ına oranı dünya ortalamas ının iki katının üzerinde bir oranda %42 dolaylar ındadır. Bu bak ımdan bu ülkelerin ile yap ılan dış ticaret, makul politikalar güdüldüğünde Türkiye d ış ticaretinde açık kapat ıcı bir faktör olarak 25
ATİLLA, Ali, ‘Serbest Dış Ticaret Anlaşmalar ının Türkiye’nin Dış Ticareti Üzerine Üzerine Etkisi’ Etkisi’ Ankara 2002, s. 3–4.
kar şımıza çıkabilecektir. STA imzalad ığımız İsrail 2000 yılında 31,4 milyar dolar, 2001 yılında 35,5 milyar dolar ithalat gerçekle ştirmiştir. Bölgedeki di ğer ülkeleri incelediğimizde özellikle Türkiye’nin rekabet üstünlü ğünün oldukça fazla oldu ğu inşaat-alt yapı hizmetleri, makine teçhizat ve g ıda alanında oldukça fazla ithalat potansiyeli oldu ğunu görülmektedir. 2002 yılında STA imzalanan hiçbir ülke ile geçi ş dönemi kalmamıştır. Bu ülkeler ile yapılan ihracat %17’nin üzerinde bir oranda artm ıştır. Toplam ihracat içerisindeki payı ise %7,5 üzerinde bir orana ula şmıştır. 1996 yılında STA imzalanan ülkelere yapılan ihracatta tekstil ürünleri %21’lik bir oranla ilk s ırada iken; 2001 y ılına gelindiğinde birinci sırayı makine ve cihazlar alm ıştır. Bir sanayi ülkesi olarak d ış ticarette aşamalar kaydetmeyi hedefleyen Türkiye için sanayi ürünlerinin ön s ıralar ı alması olumlu gelişmelerdir. Yüksek teknoloji ile yap ılan üretiminin ihracat pay ı içerisindeki pay ının giderek artmas ı ve son y ıllarda ilk sırayı bırakmaması, Sanayi ülkesi olarak al ınmış olan yolun bir göstergesidir. 26 STA imzalanan ülkelerden yap ılan ithalat inceledi ğinde, bu ülkelerden yap ılan ithalatın da düzenli bir art ış gösterdiği görülmektedir. 1996 y ılında STA imzalanan 12 ülkeden yap ılan ithalat ın toplam ithalat içerisindeki pay ı %3,2 iken 2002 y ılında %5,7 ye yükselmi ştir. 2000 yılına kadar STA imzalanan ülkeler ile yap ılan ithalatın toplam ithalat içerisindeki oran ı düşerken 2000 y ılından itibaren geçi ş dönemlerinin bitmesi ile hızla artış göstermiştir. Genel olarak 1996- 2002 y ıllar ı arasında STA imzalanan ülkeler ile yap ılan dış ticarette ihracat ın ithalatı kar şılama oranı ortalama %95 civar ında gerçekle şmiştir. 27 Bu ülkelerden İsrail ile ticaretimizde ihracat ın ithalatı kar şılama oranı ortalama %145 civar ında gerçekle şmiştir. Yani dış ticaretimizde açık azaltıcı bir ülke olmuştur.
26 27
A.g.e., s. 7-10. A.g.e., s. 13.
Tablo 11. Türkiye’nin Serbest Ticaret Anlaşması İmzaladığı Ülkelerden İthalatı Türkiye’nin Serbest Ticaret Anlaşması İmzaladığı Ülkelerden Olan İthalatı 1996
İsrail Romanya Litvanya Macaristan Estonya Çek Cum. Slovak Cum. Bulgaristan Polonya Slovenya Letonya Makedonya STA Toplam Pay (%)
1997
192,6 441,3 30,8 94,4 14,5 108,4 23,7 362,8 79,3 16,8 3,4 31,7 1.399,8 3,2
1998
233,7 394,1 39,2 106,5 31,0 98,5 22,4 408,9 92,0 30,0 1,6 30,2 1.487,9 3,1
282,8 344,7 79,5 152,4 10,3 93,3 23,6 367,4 82,1 43,3 2,6 13,2 1.495,2 3,3
1999
298,3 401,2 61,1 95,0 4,7 82,0 45,7 295,6 81,2 48,0 1,7 7,9 1.422,3 3,5
2000 505,5 673,9 71,5 216,3 7,1 158,7 51,5 465,4 164,7 55,7 11,9 10,5 2.392,7 4,4
2001 529,5 481,1 77,8 186,7 1,3 126,9 49,4 393,5 168,1 48,9 0,2 9,1 2.072,5 5,0
Kaynak: DTM, 2003 Verilerinden Derlenmiştir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki STA imzalanan ülkeler ile yapt ığımız dış ticaretimiz hızla gelişmektedir. Bu ülkelerin d ış ticaret açığımıza etkisi yok denecek kadar azd ır. İsrail bu açığı azaltıcı bir etki yaratmaktad ır. Bölge ülkeleri ile yap ılacak, özellikle Irak, Suriye, İran gibi komşu ülkeler ile muhtemel Serbest ticaret anla şmalar ı ülkemiz dış ticaretine önemli katk ılar sağlayacakt ır. Gerek dış ticaret açığını azaltıcı gerekse bir bölgeye bağımlı kalmadan alternatif bölge olarak d ış ticaretimizde yükselen bölge olacaktır.28
28
A.g.e. 8–10.
3.2. İhracat Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi Ülkemizde uygulanan ihracat destekleme enstrümanlar ı Dünya Ticaret Örgütü taraf ından öngörülen devlet yard ımlar ı
kriterlerine uygun; kredilendirme
olanaklar ında hibe yard ımlara kadar uzanan oldukça geni ş alternatiflerden oluşmaktadır. En önemlisi gümrük vergilerinde muafiyet sa ğlayan ‘Dahilde İşleme Rejimi’dir. Son yıllarda vergi iadesine benzer bir sistem yayg ın olarak kullanılmaktadır. Bunun yan ı sıra Türk Eximbank taraf ından sunulan kredi programlar ı da ihracatçıya finansman kayna ğı olarak kar şımıza çıkmaktadır. Uygulamalar Yüksek Planlama Kurulu kararlar ı ve Bakanlar Kurulu onay ı ile hayata geçirilmektedir. Krediler konusunda Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu kararlar ı belirleyici kararlar olarak kar şımıza ç ıkmaktadır. Bunlar Sanayi Geli ştirme Yardımı, Tar ımsan İhracat İadeleri, AR-GE Yard ımı, Fuar Yard ımı, Yurt Dışı Ofis-Mağaza Yardımı, Çevre Yardımı, Eğitim Yardımı, İstihdam Yardımı, Pazar Ara ştırması, Patent ve Endüstriyel Tasar ım Yardımı olarak adland ır ılan programlardan oluşmaktadır. 29
•
Vergi İadesi: İhracat ürünlerinin üretimi s ırasında alınan dolayl ı ve dolaysız vergilerin ihracat yap ıldıktan sonra iade edilmesi şeklinde işleyen bir sistemdir. Uygulama ile ilgili ilk kararname 05.12.1963 y ılında alınmıştır. En uzun süreli uygulanan te şvik aracı olmuştur. 1980 li yıllar ın ilk yar ısında yıldızı parlamıştır. Fakat uygulaman ın ‘Hayali İhracat’ oyunlar ı ile kötüye kullanılması
nedeni
ile
01.01.1989
y ılından
itibaren
yürürlükten
kaldır ılmıştır. •
29
Vergi, Resim ve Harç İstisnası
MOLLAHİSARLIOĞLU, Yavuz, ‘İhracat Teşvikleri’, İhracat Genel Müdürlüğü, Ankara 2004, s.
1–6.
•
Kaynak Kullan ım Destekleme fonu: Bir i şletmenin yıllık gerçekleştirdiği ihracat miktar ı üzerinden i şletmeye prim ödemeleri yap ılmıştır. Amaç işletmenin ihracat finansman ında kulland ığı kredi yükünü hafifletmektir. Fon 1984 yılında oluşturulmuştur.
•
Gümrük Muafiyetli İthalat: Hammadde ithalat ında ve bu ithalat ile belli oranda ihracat taahhüdü kar şılığında sağlanan bir vergi muafiyetidir. Halen işlemekte olan ’Dahilde İşleme Rejimi’nin önemli bir parças ıdır. 1984 yılında karara bağlanmıştır. 30
30
A.g.e., s. 8.
İK İNCİ BÖLÜM PETROLÜN ORTADO ĞU DIŞ TİCARETİNE ETK İSİ VE BÖLGESEL DIŞ TİCARETE ETK İ EDEN EKONOMİK FAKTÖRLER
1. SERBEST BÖLGELER İN ORTADOĞU DIŞ TİCARETİNE ETK İLER İ Serbest bölgeler bir ülke s ınırlar ı içerisinde ticari anlamda daha geni ş teşviklerin tanındığı, bu özelli ği bak ımından ülkenin di ğer bölgelerinden ayr ılan bölgelerdir. Serbest bölgelerde mali ve ekonomik alanlara ili şkin hukuki ve idari düzenlemeler k ısmen uygulan ır veya uygulanmaz. Amaç bu bölgelerdeki üretimi te şvik etmektir. Türkiye’deki serbest bölgelerin kurulmas ındaki temel amaçlar; •
İhracat için yat ır ım ve üretimi arttırmak
•
Yabanc ı sermaye ve teknoloji transferini h ızlandırmak
•
Ekonomi için gerekli ara mallar ı ucuz ve sistematik bir şekilde temin etmek
•
Dış finansman ve ticaret imkânlar ından daha fazla yararlanmakt ır.
Bu bağlamda yapılan teşvikler ile serbest bölgede dü şük maliyetli teknoloji ve üretim olanağı yaratılmaya çalışılır. Bu durum ihracat ın arttır ılmasında bir basamak olarak kullanılır. 31 Serbest bölge kavram ı 1967 yılında Birleşmiş Milletler taraf ından benimsenmesi ile birlikte serbest bölge sayısı hızla artmıştır. Dünyada yüzden fazla ülkede 850’den fazla serbest bölge bulunmaktad ır. En yoğun görüldü ğü bölgeler Asya ve Güney 31
http://www.dtm.gov.tr/SB/Atinterb.htm
Amerika ülkeleridir. Serbest bölgeleri geli şmekte olan bölgeler bir ihraç bölgesi olarak kullan ırken, geli şmekte olan ülkeler ise hem ihracat hem de ihracata dayal ı ithalat bölgesi olarak kullanmaktad ırlar. Üretim özelliği yüksek bölgeler olarak tanımlanmaktadırlar. Türkiye’deki serbest bölgeler ço ğunlukla, geli şmekte olan ülkelerde oldu ğu gibi, ihracat ve üretim özelli ği olan karma yap ıdaki serbest bölgeler sınıf ına girmektedir. Türkiye’deki serbest bölgeler için çal ışmalar 1980’li yıllar ın başında başlamıştır. 15 Haziran 1985 tarihinde yürürlü ğe giren 3218 say ılı Serbest Bölgeler Kanunu ile bugün var olan düzenlemelerin genel yap ısı oluşturulmuştur. 32
Ortadoğu bölgesinde serbest bölgeler İran, Ürdün, Suriye, İsrail, Bahreyn, Lübnan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunmaktad ır. Türkiye 2003 y ılında serbest bölgelerinden 588,9 milyon dolar ithalat yapar iken, 1928 milyon dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Yıllar itibariyle serbest bölgelerden yap ılan ithalat 1999 y ılından bu yana çizgisini koruyarak 500–600 milyon dolay ında gerçekle şmiştir. İhracat ise 2001 yılına kadar 800–900 milyon dolay ında seyrederken, ekonomik krizlerin etkinsinin azalmas ı ile 2002 ve 2003 y ıllar ında önemli art ışlar göstermiştir. Bu artışlar Ortadoğu ülkelerine yap ılan ihracat aç ısından da önemli olan İstanbul, Ege ve Mersin serbest bölgelerinden yap ılmıştır. 2003 yılında serbest bölgelerden yap ılan ihracat 2002 y ılına göre 490 milyon dolar art ış göstermiştir. Bu artışın 215 milyon dolarlık k ısmı bu üç serbest bölgeden yap ılmıştır. 33
2. ORTADOĞU EKONOMİSİNDE ULAŞTIRMA SİSTEMİ VE DIŞ TİCARETE ETK İSİ 2.1 Dış Ticarette Ulaştırma Sisteminin Yapısı Türkiye cumhuriyetin ilk y ıllar ından 1950’li y ıllara kadar olan sürede demiryolu taşımacılığı etkili olmuştur. Fakat 1950’den sonra ta şımacılık hizmetleri karayolu 32
http://www.dtm.gov.tr/SB/Atinterb.htm
33
DİE, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri 2003, Ankara 2005, s. 38–40.
taşımacılığı alanına kaymaya ba şlamıştır. Günümüzde Türkiye’nin ta şımacılığının %94,8 i karayolu ta şımacılığı ile %5,3 ü deniz yolu ta şımacılığı ile yapılmaktadır. Kara taşımacığında ise, Grafik 4’de de görülece ği gibi kara yolu ta şımacılığının oranı hızla yükselir iken, demir yolu ta şımacılığı hızla düşmektedir. Grafik 4. Türkiye’de Kara ve Demiryolu Sistemleri Kullanımının Yıllar
İtibariyle Değişim Süreci
Karayolu ve Demiryolu Yük Ta şıma Paylar ı (%) 100 75
80 60
92
85 79
79
61 55
40 35
58
40
41
23
20
13
8
20
0 Karayolu Demiryolu
94
81
7
16
5
1955 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 35 61
41 55
58 40
75 23
Karayolu
79 20
85 13
79 16
81 8
92 7
94 5
Demiryolu
Kaynak: Ulaştırma Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Veriler Analiz Edilmiştir
Dış ticaretimizde ise ta şımacılık daha farkl ı bir görünüm sergilemektedir. 2003 verilerine göre toplam ihracat ın miktar bazında %80,5’i deniz yolu, %18,2’si kara yolu, %0,2’si hava yolu ta şınmaktadır. Fakat değer bazında %49,2’si deniz yolu, %43’ü kara yolu, %6,8’i hava yolu ile ta şınmaktadır. 34 Yani yükte hafif de ğerde pahalı olan mallar ın taşımacılı hava yolu ile tercih edilmekte, bu durum tonaj artt ıkça ve değer düştükçe kara yolu ve ard ından deniz yolu ta şımacılığına doğru
34
A.g.e., s. 85.
kaymaktadır. Bunun temel nedeni ise ta şımacılık maliyetlerinin hava yolu, karayolu ve deniz yolu şeklinde s ıralanarak azalmas ıdır. İthalatta ise 2003 y ılı verilerine göre, miktar baz ında, toplam ithalat ın %91,1’i deniz
yolu, %6,7’si kara yolu, %2,1’i boru hatlar ının da içinde bulundu ğu diğer taşımacılık sistemleri, %0,1’i hava yolu ile ta şınmaktadır. Değer bazında ise s ıralama %57,3’ü deniz yolu, %25’i kara yolu, %12,2’si hava yolu ve %4,8’i boru hatlar ının da içinde bulunduğu diğer taşımacılık yollar ı şeklinde sıralanmaktadır. Diğer taşımacılık yollar ı şeklinde tanımlanan yapı demir yolu, posta, boru hatt ı ve elektrik enerjisi sistemlerinden olu şmaktadır.35
Grafik 5. Türkiye İthalatında Taşıma Sistemlerinin Paylar ı 1992–2003 (%de ğer) Türkiye İthalatında Taşıma Sistemlerinin Paylar ı ( % Değer) Hava Yolu 11%
Kara Yolu 34%
Diğer 4%
Deniz Yolu 51%
Deniz Yolu
Kara Yolu
Hava Yolu
Di ğer
Kaynak: DİE, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri 2003, Ankara, 2005, s. 86.
1999–2003 y ıllar ı arasında Türkiye’nin yapm ış olduğu ithalat içerisinde de ğer bazında ithalatın %51’i deniz yolu ile ta şınır iken, %34’ü kara yolu ile ta şınmış ve %11 gibi bir oran ise hava yolu ile ta şınmıştır. Demir yolu, posta, boru hatt ı gibi 35
A.g.e., s. 86.
diğer unsurlar ile yap ılan taşımacılığın toplam taşımacılık içerisindeki oran ı %4’te kalmıştır. Fakat miktar baz ında taşımacılık sistemlerinin paylar ına bakt ığımızda görünüm oldukça farkl ıdır. Taşınan toplam yükün %92–94 oran ında büyük bir k ısmı deniz yolu ile ta şınmaktadır. Kara yolunun oran ı %5’lere gerilemektedir. Havayolu %0,1 ve diğer sistemler ile ta şınan yükün oran ı %2–3 dolayında seyretmektedir. 36 İthalatta toplam ta şımacılığın miktar baz ında %40’a yak ın bir bölümü Türk şirketleri
ile yapılırken %60’l ık pay yabanc ı şirketler taraf ından gerçekle ştirilmektedir. Taşımacılık sistemleri içerisinde bakt ığımız zaman kara yolu ta şımacılığı dışındaki taşımacılık sistemlerinde de ayn ı oransal payla şım görülmektedir. Fakat kara yolu taşımacılığında Türk şirketlerinin oranı değer bazında %80 dolay ında seyretmektedir. Bu faktör ile birlikte toplam ithalat i thalat içerisinde de ğer bazında Türk şirketlerinin paylar ı %55 dolayındadır. Yabanc ı şirketler %45 dolay ında bir pay almaktad ırlar. 37 Grafik 6. Türkiye İhracatında Taşıma Sistemlerinin Paylar ı 1992–2003 (% de ğer)
Türkiye İhracatında Saşıma Sistemlerinin Paylar ı (Değer %)
Deniz Yolu; 44,1 Diğer; 0,8 Hava Yolu; 7,2 Kara Yolu; 48,0
Deniz Yolu
Kara Yolu
Hava Yolu
Di ğer
Kaynak: DİE, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri 2003, Ankara 2005, s. 86. 36 37
A.g.e., , s. 86. A.g.e., s. 85–86.
2.2. Ortadoğu Ülkeleri ile Yap ılan Dış Ticarette Taşımacılık Sistemi Ortadoğu ile yapılan dış ticareti inceledi ğimizde yapılan mal taşımacılığının tamamına yak ınının karayolu ta şımacılı ile yapıldığı görülmektedir. Bunun yan ı sıra Kerkük-Yumurtalık boru hatt ı ham petrol taşımacılığında önemli bir faktör olarak görülmektedir. Fakat Ortado ğu ile yapt ığımız taşımacılığın karayolu a ğırlıklı yapılıyor olması maliyetlere de yans ımaktadır. Bu durum Türkiye’nin bölgedeki ihracatını arttırmada önemli bir engel oldu ğu görülebilir. Öte yandan bölge ülkeleri bu durumu çözme yolunda projeler geliştirir iken Türkiye art arda ya şamış olduğu ekonomik krizler ve bilinçli bir ula ştırma stratejisi eksikli ğinden dolayı konuya kayıtsız kalmaktadır. İran Türkmenistan ile gerçekle ştirdiği demiryolu bağlantısını Basra Körfezi’ne kadar indirmeyi ba şarmıştır. Bununla birlikte Irak üzerinden Suriye’nin Lazkiye liman ına demiryolu ba ğlantısı oluşturulması için girişimlerin artması, enerji konusunda İsrail’in kendi topraklar ı üzerinden geçen alternatif bir boru hattı için girişimlerini sürdürmesi önümüzdeki dönemlerde Türkiye’nin uluslar arası transit taşımacılığı ve dolayısıyla dış ticaretine olumsuz etkilenebilir. Dünyadaki uluslararas ı yük taşımacığı 300 milyar dolar de ğerinde olduğu belirtilmektedir. Türkiye’nin payı sadece %1 oran ında kalmaktad ır. 38 Yunanistan’ın deniz taşımacılığında yapmış olduğu yatır ımlar ile son on y ıl içerisinde pay ını %17’lere çıkarması Türkiye gibi üç taraf ı denizlerle çevrili bir ülkenin sahip oldu ğu potansiyeli ortaya koymaktadır. Artan deniz ta şımacılığımız ile Mersin ve İskenderun limanlar ından Suriye ve İsrail limanlar ına yapılacak ucuz maliyetli
taşımacılık Türkiye’ye önemli bir maliyet avantaj ı sağlayacağı ve taşımacılık alanında da ciddi bir gelir kalemi yarataca ğı öngörülmektedir. Ayr ıca Suriye, İran ve Irak ile mevcut demiryolu hatlar ının bak ıma kavuşturulması, kaliteli ve hızlı tren taşıma sistemlerinin devreye sokulmas ı bölge ticaretini canlandır ı p; dış ticarette Türkiye lehine önemli kazan ımlar ortaya çıkaracağı 38
DTM, ‘Etkin Dağıtım Sistemi ve Lojistik Yönetimi’ http://www.dtm.gov.tr/ead/strateji/III–9.htm
öngörülmektedir. Fakat bu projelerin maliyetinin çok yüksek olmas ı ve bölge ile yapılan dış ticarete yeteri kadar ilgi gösterilmemesi nedeni ile bu konudaki yatır ımlar ı geciktirmektedir.
2.3. Dünya Taşımacılık Sistemi ve Avrupa Birliği Taşımacılık Politikası Uluslararası hizmet ticaretinin %24’lük k ısmını taşımacılık sektörü olu şturmaktadır. Dünya ticaretinde ise mallar ın %90’lık k ısmı deniz yolu ile ta şınmaktadır. Kapıdan kapıya teslim sistemi içerisinde kara ta şımacılığı önemli bir avantaj elde etse de mesafenin uzamas ı ve taşınan yükün artmas ı ile oluşan yüksek maliyet nedeniyle tercih edilmemektedir. Örne ğin 75 bin ton maden ta şıyan bir yük gemisinin ta şıdığı yükü taşıyabilmek için 2000 t ır gerekmektedir. 39 Tablo 12. Dünya Deniz Ticaretinde Ta şınan Başlıca Yükler ve Miktarları (milyon ton) Dünya Deniz Ticaretinde Ta şınan Başlıca Yükler ve Miktarları (milyon ton)
1999 2000 2001 2002
Ham Petrol
Petrol Ürünl.
Demir
Kömür
Tahıl
Boksit ve Al.
Fosfat
Diğer
Toplam
1. 1.550 1. 1.608 1. 1.585 1. 1.575
41 415 41 419 41 412 42 420
411 454 445 445
482 523 560 575
220 230 220 230
53 53 51 52
30 28 27 26
2.008 2.119 2.135 2.185
5.169 5.434 5.435 5.505
Kaynak: Dünya Gazetesi
1998 yılında Avrupa mal ta şımacılığının %44’ü karar ta şımacılığı ile yapılmıştır. Önlem alınmaz ise 2010 y ılına gelindi ğinde bu oran ın %47 ye ç ıkması beklenmektedir. Avrupa taşımacılık konusunda orta ve uzun vadede hala karayolu taşımacılığını tercih etmektedir. Avrupa da 1990 y ılında %11 olan demiryolu taşımacılığı, 1998 yılında %8,4 e gerilemi ştir. Önlem alınmaz ise bu oran ın 2010 yılında %7 ye dü şeceği beklenilmektedir. 40 39
A.g.e. http://www.dtm.gov.tr/ead/str http://www.dtm.gov.tr/ead/strateji/III–9.htm ateji/III–9.htm
40
A.g.e. http://www.dtm.gov.tr/ead/strate http://www.dtm.gov.tr/ead/strateji/III–9.htm ji/III–9.htm
Ortadoğu ülkelerinin yapm ış olduğu ihracatta taşımacılık deniz yolu ta şımacılığı ve boru hattı taşımacılığı ile yapılmaktadır. Önemli ihraç limanlar ından yüksek tonajl ı gemiler ile petrol uluslar aras ı pazara yönlendirilmektedir. Bununla birlikte taşımacılık maliyetini düşürmek ve enerji ta şımacılığını daha güvenli k ılabilmek için boru hatt ı taşımacılığına verilen önem artmaktad ır.
2.4. Türkiye Açısından Taşımacılığın Önemi Türkiye oldukça fazla kara ve deniz s ınır ı olan, komşu sayısı oldukça fazla, jeopolitik önemi tüm dünyaca kabullenilmi ş bir ülkedir. Geli şmiş ekonomiye sahip Avrupa Birliği ülkeleri ile az geli şmiş olan Ortadoğu ve Hazar bölgesi ülkeleri arasında bir köprü niteli ğindedir. Avrupa ülkeleri sanayisi geli şmemiş bu pazarlara ula şmak için en uygun, en ucuz ve en güvenilir bir şekilde ulaşmak istemektedirler. Yine ayn ı şekilde bu bölgelerde bolca bulunan yeraltı enerji kaynaklar ını ve ihtiyaç duyduklar ı diğer hammaddeleri ithal etme eğilimindedirler. Bu ba ğlamda siyasi ve iktisadi şekillenmeler kendisini göstermektedir. Gümrük Birli ği Anlaşması, Serbest Ticaret Anla şması, Türkiye’ye Avrupa Birliği’ne üyelik için aday ülke statüsü verilmesi ve yak ın bir tarihte müzakerelerin ba şlayacak olmas ı gibi oluşumlarda Türkiye’nin stratejik öneminin etkisi çok büyüktür. Son dönemlerde yap ılan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hatt ı, Mavi Ak ım Projesi, İran ile yapılan enerji anlaşması, Kerkük-Yumurtal ık boru hatt ının tekrar faaliyete geçecek olmas ı Türkiye’yi enerji taşımacılığında dünyan ın en önemli ülkelerden birisi yapacakt ır. Üç taraf ı denizlerle çevrili bir ülke olarak deniz ta şımacılığında yetersiz bir konumda olan Türkiye bu alanda yapaca ğı atılımlar ile güçlü olan karayolu ta şımacılığının da katk ısıyla önemli siyasi ve iktisadi kazan ımlar elde edebilecektir. Ayr ıca sınır ticaretinin bulundu ğu ülkeler ile demir yolu hatlar ının kurulması ve var olan hatlar ın güçlendirilmesi taşımacılıkta maliyet aç ısından Türkiye için büyük önem taşımaktadır.
3. PETROLÜN TÜRK İYE ve BÖLGE DIŞ TİCARETİNE ETK İSİ 3.1. Türkiye’nin Ham Petrol İthalatı ve Ekonomisine Etkileri Tablo 13’de de görülece ği gibi petrol ithalat ının Türkiye’nin toplam ithalat ı içerisindeki pay ı %9 seviyesindedir. GSMH’n ın %2 sinin üzerinde bir rakama tekabül etmektedir. 41 Dış ticaret açığının sürekli olarak artt ığı ve belirli periyotlarda Türkiye’yi ekonomik kriz ile birlikte devalüasyona sürükledi ği bir iktisadi yap ı içerisinde enerjiye bu denli d ışa bağımlılık ve yüksek maliyetin uzun süreli finansmanında sık ıntılar ın süregelece ği bir gerçektir. Gerek Kerkük-Yumurtal ık, gerekse Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hatlar ının tam kapasite ile faaliyete geçirilmesi içe bu ağır fatura bir nebze de olsa hafifletilebilecektir. Fakat uzun süreli enerji politikas ı bak ımından, gerek maliyet gerekse tek kayna ğa bağımlı olmama açısından nükleer enerji alanında yatır ımlar ın gerekliliği gündemdedir. Sanayisi giderek artan bir oranda büyüyen; büyüme rakamlar ını yukar ılara çeken öncü sektörlerinin imalat sanayi sektörlerinden olu şan Türkiye çevresel kay ı plar plar ına ve yapılan itirazlar ına rağmen bu alanda önemli yat ır ımlar ın yapılması büyük bir ihtiyaç olarak görülmektedir. Tablo 13. Petrol İthalatının Toplam İthalat İçindeki Payı YIL
TOPLAM İTHALAT (MİLYON DOLAR)
PETROL İTHALATI (MİLYON DOLAR)
PETROL İTHALATININ PAYI (%)
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002
43.627 48.559 45.921 40.671 54.503 41.399 44.756
3.416 3.194 2.084 2.755 4.208 3.878 4.088
7,83 6,58 4,54 6,77 7,72 9,37 9,13
Kaynak: DTM, 2003 Verilerinden Derlenmiştir
41
YILDIRIM, Sevil, ‘Dünyada ve Türkiye’de Petrol’, DTM Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü, Ankara, 2003, s. 25–31.
Türkiye imalat sanayinde h ızla büyümekte olan geli şmekte olan ülkeler s ınıf ındadır. Bu bak ımdan benzer ülkelerde de oldu ğu gibi Türkiye’nin enerjiye olan talebi y ıllar itibariyle artmaktad ır. Bu artış GSMH’daki artışın önünde seyretmektedir. Tablo 14’te de görülece ği gibi 1996 yılında GSMH 184 milyar dolar iken Türkiye’nin petrol ithalatı 3,4 milyar dolar olarak gerçekle şmiştir. Yani 1996 y ılında GSMH’dan petrole ayr ılan pay %1,86’d ır. 2002 yılına gelindi ğinde GSMH 180 milyar dolar iken, petrol ithalat ı 4,1 milyar dolar olarak gerçekle şmiştir. GSMH’dan petrole ayr ılan pay %2,27’ye ç ıkmıştır. Rakamlar ın bu şekilde oluşmasında, 1999 Marmara depreminin ve Türkiye ekonomisinin 2001 y ılında yaşamış olduğu ekonomik krizin etkisi büyüktür. Bu s ık ıntılar nedeni ile GSMH’da önemli daralmalar görülmü ştür. Tablo 14. GSMH’dan Net Petrol İthalatına Ayrılan Pay PETROL İTHALATI
PETROL İHRACATI
NET PETROL İTHALATI YIL (milyon $) (milyon$) (milyon$) 3.415 0 3.416 1996 3.194 0,5 3.194 1997 2.083 2.6 2.081 1998 2.754 5.1 2.750 1999 4.208 4.7 4.204 2000 3.877 2.9 3.875 2001 4.087 3.2 4.085 2002 Kaynak: DTM, 2003 Verilerinden Derlenmiştir
GSMH (milyon$) 183.969 196.991 212.014 190.878 200.157 148.198 179.898
PETROLE AYRILAN PAY (%) 1,86 1,62 0,98 1,44 2,10 2,61 2,27
3.2. Türkiye’nin Petrol Üretimi ve Tüketimi Türkiye’de tüketilen petrolün ortalama olarak %88,5’i ithalat ile kar şılanmaktadır. Dışa bağımlılığın bu denli yüksek olmas ı alternatif enerji kaynaklar ını beraberinde getirmektedir. Tablo 15. Tüketilen Petrol İçinde İthalatın Payı YIL
TOPLAM YERLİ ÜRETİM (TON)
1997 1998 1999 2000 2001
3.457 3.224 2.940 2.749 2.551
İTHAL EDİLEN HAM PETROL (TON)
23.324 23.791 22.837 21.363 23.142
TOPLAM TÜKETİLEN HAM PETROL (TON)
26.781 27.015 25.777 24.112 25.693
DIŞA BAĞIMLILIK (%)
87,09 88,07 88,59 88,60 90,07
Kaynak: YILDIRIM, Sevil, ‘Dünyada ve Türkiye’de Petrol’, DTM Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü, Ankara, 2003
Tablo 15’te de görülece ği gibi Türkiye’de tüketilen petrolün önemli bir bölümü ithalat ile kar şılanmaktadır. Yurt içi üretim oldukça s ınırlıdır. Bu bağlamda dışa bağımlılık %90’a yak ın bir orandad ır. 42
42
A.g.e., s. 34.
Grafik 7. Türkiye’de Üretilen Enerji Türlerinin Dağılımı 2002 (%)
Türkiye'de Üretilen Enerji Türlerinin Yüzde Da ğılımı (2002) 4 0
Yenilenebilir
4 3
Linyit 1 0
Petrol 5
Taş Kömürü 2
Doğalgaz 0
10
20
30
40
50
Kaynak: TPAO, 2002 Verilerinden Derlenmiştir.
Türkiye’de üretilen petrolün %75’i TPAO taraf ından ortaya konmaktad ır. İkinci sırayı Shell firması almaktadır. Grafik 7’de de görüldü ğü gibi Türkiye’nin toplam enerji üretiminde petrolün pay ı 2002 yılı rakamlar ına göre %10 dolay ındadır. İlk sırada %43’lük oran ı ile linyit yer almaktad ır. Doğal gaz üretimi ise %2 de kalm ıştır.
Grafik 8. Türkiye’de Tüketilen Enerji Türlerinin Dağılımı 2002 (%)
Türkiye'de Tüketilen Tüketilen Enerjinin Yüzde Dağılımı (2002) 1 5
Yenilenebilir 1 1
Taş Kömürü
1 4
Linyit
2 1
Doğalgaz
3 9
Petrol 0
10
20
30
40
50
Kaynak: DİE 2002 Verilerinden Derlenmiştir.
Grafik 8’de de görüldü ğü gibi Türkiye’nin enerji tüketiminde ise ilk s ırayı %39’luk oran ile petrol almaktad ır. Ardından %21 ile do ğalgaz ve %14 ile linyit gelmektedir. Fakat son y ıllardaki trend bu pay içerisinde Do ğal gazın sürekli olarak pay ını arttırdığının, petrol ve linyitin pay ının ise sürekli olarak azald ığını ortaya koymaktadır.
3.3. Türkiye’nin Ortadoğu ülkeleri ile Enerji İlişkileri Ortadoğu bölgesi petrol rezervleri bak ımından dünyan ın en önemli bölgesidir. Petrolün çıkartımı ve fiyatlandırması konusunda en önemli kurulu ş olan OPEC (Organization of the Petroleum Exporting Countries)’in üyelerinin büyük bir k ısmı Ortadoğu ülkelerinden olu şmaktadır. 14 Eylül 1960 tarihinde Ba ğdat’ta İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezüella taraf ından kurulmuştur. Günümüzdeki üyeleri Cezayir, Endonezya, İran, Irak, Kuveyt, Libya, Nijerya, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Venezüella’d ır. Yani üyelerinin büyük
çoğunluğu Ortadoğu ülkelerinden olu şmaktadır. Örgütün amacı zarar verici fiyat dalgalanmalar ını önlemek ve uluslar aras ı petrol piyasas ını istikrara kavuşturmaktır. Mart ve Eylül olmak üzere y ılda iki kez toplan ır. Bunu yanı sıra olağan üstü toplant ı çağr ısı
yapabilmektedir.
Petrol
ihracat ının
%55’i
bu
ülkeler
taraf ında
yapılmaktadır. 43 Petrol üretiminde bölgesel yo ğunlaşmalarda ise %30’luk bir oran ile petrolün en fazla üretildiği bölge Ortado ğu ülkeleridir. Ortado ğu ülkelerini %18’lik bir oran ile Kuzey Amerika izlemektedir. Üretimde %12’lik bir oran ile eski Sovyet ülkeleri pay sahibidir. Dünya petrol tüketiminde ise %30 pay sahibi olan Kuzey Amerika’yı, %22’lik pay ile Avrupa izlemektedir. 44
Petrol Ortadoğu ülkelerinden ç ıkartılı p gelişmiş ülke pazarlar ında tüketilmektedir. Bu bağlamda Türkiye’nin Ortado ğu ülkeleri ile olan ili şkileri petrolün transferi açısından da oldukça önemlidir. Petrolün uluslar aras ı taşımacılığından elde edilebilecek önemli bir pay ile Türkiye’nin petrol harcamalar ının bir bölümü kar şılanabilmesi mümkün olabilecektir.
Türkiye İran, Irak ve Suriye’den düzenli olarak petrol ithal etmektedir. İran’dan petrolün yanı sıra öneli miktarda do ğal gaz alımı da yapılmaktadır. Bununla birlikte Kuveyt’ten de petrol al ımı yapılmaktadır. Fakat 2001 y ılında Kuveyt’ten petrol al ımı durdurulmuştur. 45
II. Körfez Sava şı öncesi dönemde T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl ığı ile Irak Petrol Bakanl ığı arasında 1996 y ılında petrol sahas ı geliştirme projesi için anla şma imzalanmıştı. Bu anlaşma BM ambargosunun kalkmas ı ile birlikte hayata geçirilecekti. Fakat sava ş sonrası yapılan anlaşmanın geçerliliği hala belirsizli ğini
43
A.g.e.,s. 40–43. A.g.e.,s. 16–17. 45 DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm 44
korumaktadır. Bunun yanı sıra Suriye ile petrol ve do ğal gaz arama faaliyetleri konusunda müzakereler sürmektedir. 46
4. DIŞ TİCARETİN ÖNÜNDEK İ ENGELLER VE BUNLARIN TÜRK İYE-ORTADOĞU
ÜLKELER İ
DIŞ
TİCARET
İLİŞK İLER İNE YANSIMASI Küresel dış ticaretin önünde en büyük engeli tarife araçlar ı oluşturmaktadır. Bu bağlamda en önemli engel gümrük vergileridir. 47 Gelişmekte olan ülkeler ve az gelişmiş ülkeler iç piyasalar ına koruyabilmek için yüksek gümrük vergileri ile önlem alma yoluna gitmektedirler. Globalle şme süreci ve birtak ım ekonomik entegrasyonlar ile bu engellerin ortadan kald ır ılması veya hafifletilmesi hedeflenmektedir. 48 Türkiye’nin imzalamış olduğu Gümrük Birliği Anlaşması bunun en bariz örne ğidir. Bunun yanı sıra Serbest Ticaret Anla şmalar ı ile ülkeler arasındaki ikili ticarette engeller aşılmaya çalışılmaktadır. Türkiye ihracat ının büyük bir k ısmını Avrupa Birliği ülkelerine yapmaktad ır. Avrupa Birliği genişleme ülkeleri (AB 10) ile ticaret hacmi sürekli art ış eğilimdedir. Yine ayn ı şekilde Serbest Ticaret Anla şmalar ı imzalanan ülkeler ile d ış ticaret hacmi y ıldan yıla artış seyrindedir.49 Ortadoğu ülkeleri genel olarak ki şi başına düşen gelir düzeyleri yüksek petrol gelirleri ile yüksek olsa da, az geli şmiş ve dış ticaretlerinin önünde bulunan büyük engelleri ortadan kald ıramamış ülkelerdir. Yine ayn ı şekilde nüfuslar ına oranla düşük olan toplam talep düzeylerinde ve iç piyasa i şleyişlerinde benzer engellerin ortada olduğu görülmektedir. Genel olarak geleneksel yönetim tarzlar ından kaynaklanan bu engeller zaman içerisinde ortadan kalkma e ğilimindedir. Bu bak ımdan en kat ı tutumu sergileyen İran dahi ithalat ı serbest bırak ılan ürünler listesine her geçen gün yeni eklemeler yapmaktad ır. 46
A.g.e. http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/tic http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm aret.htm CARBAUGH, Richard, International Economics, Economics, 5th Edition, New York, 1995. 48 Dış Ticarette Çevre Koruma Kaynaklı Tarife Dışı Teknik Engeller ve Türk Sanayi İçin Eylem Planı, Yay. NO: T/98, TÜSİAD İstanbul 1998, s. 233. 49 ATİLLA, Ali, a.g.e., s. 15. 47
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SEÇİLMİŞ BAZI ORTADOĞU ÜLKELER İNİN GENEL YAPISI VE BU ÜLKELER İN TÜRK İYE İLE DIŞ TİCARET İLİŞK İLER İ 1. İSRAİL 1.1. İsrail Devletinin Genel Yap ısı 15 Mayıs 1948 tarihinde Yahudiler İngilizlerin Filistin’den çekilmeleri ile İsrail Devleti’nin kurulu şunu ilan ettiler. BM’lerin deste ği ile bölge ülkelerinin tüm itiraz ve engelleme çabalar ına rağmen bu gün mevcut olan İsrail Devleti’nin temelleri atıldı. Tüm bu karma şa dönemi İsrail devletini geçen bu süre zarf ında gerek siyasi gerekse iktisadi anlamda etkilemi ştir. Ve zaman içerisinde bölgedeki yaln ızlığının bir uzantısı olarak bu gün tan ımlanan İsrail devletinin ekonomik ve siyasi çizgisi oluşmuştur. Başkenti Tel-Aviv kentidir. Yüz ölçümü 20.770 km 2 olan ülkede 2004 nüfus say ım sonuçlar ına göre 6,199 milyon insan ya şamaktadır. İşgücü 2,1 milyon ve i şsizlik oranı %8,9 oranındadır. Nüfusun %80’i Yahudi’dir. Avrupa ve ABD do ğumlu Yahudiler Yahudi nüfusun %32’sini olu şturmakta iken İsrail doğumlu Yahudilerin oranı %20’de kalmıştır. Parlamenter Demokrasi ile yönetilmektedir. Para birimi Yeni İsrail Şekeli (NIS)’dir. 1995 y ılında %10’un üzerinde seyreden enflasyon oran ı 1999
yılında itibaren %5’in alt ına çekilmiştir. Kişi başına düşen gelirde ise 19800 dolar yakalanmıştır. Yüksek gelirli geli şmekte olan ülkeler s ınıf ında yer alan İsrail özellikle ileri teknolojinin hakim oldu ğu sektörlere yönelmeyi tercih etmi ştir. Ülkede 2001 yılında her bin ki şiye 245,9 ki şisel bilgisayar dü şmektedir. Teknoloji yatır ımlar ı konusunda oldukça geri kalm ış bir bölgede bulunmas ına rağmen İsrail Gelişmiş ülkelerin ortalamas ı olan 416 bilgisayarl ık seviyeye yak ın bir noktadad ır.
Yine aynı şekilde her bin ki şiye düşen mobil telefon 808 adet iken, geli şmiş ülkeler ortalaması olan 607 rakam ının oldukça üstündedir. 50 Ekonomik yap ı ise %59,5 oran ında hizmet sektörü, %37,7 oran ında sanayi sektörü ve %2,2 oran ında tar ım sektöründen olu şmaktadır. 51 Tar ım sektörünün ekonomi içerisindeki pay ı bu denli küçük olmas ına rağmen tar ım sektöründe modern tar ım teknikleri, kaliteli tohum için yap ılan AR-GE çal ışmalar ı ve kolektif tar ım çiftlikleri sayesinde bölgede kendi kendine yetebilen yegâne ülkedir.
1.2. İsrail Dış Ticaretinin Yap ısı İsrail’in 2002 y ılında toplam ihracat ı 29 milyar 513 milyon dolar düzeyinde
gerçekleşirken, ithalat ı 35 milyar 517 milyon dolar seviyesinde gerçekle şmiştir. 52 Toplam 65 milyar ticaret hacmi ve ki şi başına düşen yüksek geliri ile Türkiye açısından önemi giderek artan bir Pazar haline gelmi ştir. İthalatındaki ürün yap ısını incelediğimiz zaman; sanayi ürünleri olarak ta şıt araçlar ı
ve yan sanayi, elektrikli cihazlar, kâ ğıt, karton, kimyasallar, mobilya, i ş makineleri ağırlıklı olarak yer ald ığı görülmektedir. Türkiye aç ısında düşünüldüğünde İsrail’in ithalatının ağırlığını oluşturan bu ürünlerde d ış ticaretimiz lehine pay ımızı arttırmamız imkan dahilindedir. Tar ım ürünleri aras ında bitkisel ya ğlar, şeker, tütün ve tütün mamulleri, ya ş ve kuru meyve, sebze ve mamulleri, f ındık, margarin gibi ürünlerde Türkiye ihracat ını arttırabilecek potansiyele sahiptir. İsrail son dönmelerde yat ır ımlar ını biyo-teknoloji, yaz ılım, telekomünikasyon,
teknoloji ürünleri tasar ımı, yar ı iletkenler gibi daha çok bilgi yo ğun, getirisi yüksek, ileri teknolojinin hakim oldu ğu sektörlere kayd ırmıştır. Bu alanda önemli AR-GE
50
http://www.countryreports.org/country.asp?/c http://www.countryreports.org/country.asp?/countryid=189&country ountryid=189&countryname=israel name=israel A.g.e 52 İsrail İhracat Enstitüsü, http://www.export.gov.il/Eng/_Articles/Article.asp?Category http://www.export.gov.il/Eng/_Article s/Article.asp?CategoryID=9&ArticleI ID=9&ArticleID=348 D=348 51
yatır ımlar ı sürmektedir. Bununla birlikte İsrail taşımacılık sistemi üzerine önemli alt yapı yatır ımlar ını sürdürmektedir. Hızlı tüketim mallar ı bazında ise İsrail’in taşıdığı gelişmiş perakende da ğıtım ağı bu sektörlerde üretim yapan Türk firmalar ı için alt yapısı sağlam önemli bir pazar oluşturmaktadır. 53 Tablo 16. İsrail İthalatının Sektörel Dağılımı
İsrail’in İthalatının Sektörel Dağılımı (milyon $) 1995 1996 1997 1998 1999 2000 Tarım Ürünleri 2.299 2.424 2.423 2.255 2.277 2.288 Gıda Maddeleri 1.864 2.049 2.061 1.941 1.935 1.923 Ham Maddeler 435 375 361 314 342 365 2.315 2.413 2.879 2.405 2.744 4.248 Madencilik 23.147 24.525 23.466 22.571 25.862 29.042 İmalat Sanayi 584 586 254 238 203 164 Diğerleri 28.344 29.949 29.023 27.469 31.086 35.742 Toplam Kaynak: GÜLEÇ Mustafa, GENCAY Oğuz, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, DTM, Ankara
İsrail’in ithalat yap ısını incelediğimizde %20 ile ABD, %9,1 ile Almanya, %9 ile İngiltere, %8 ile İtalya en büyük paylar ı almaktadırlar. Yapılan Stratejik Ticari
Anlaşmasına rağmen İsrail’e yaptığımız ihracat İsrail’in ithalatı içersinde sadece %0,2’lik bir payda kalmaktad ır. İsrail’in yaptığı ihracatın ülkelere göre s ıralamasında ise %31’lik pay ile ABD yine ilk s ırayı almıştır. ABD yi %7’şerlik pay ile İngiltere ve Japonya izlemi ştir. %5’erlik paylar ı ile bu ülkeleri Almanya ve Belçika izlemi ştir. İsrail’in ihracatında ilk sırayı %40’lık pay ile sanayi ürünleri alm ıştır. Sanayi
ürünlerinin ardından işlenmiş elmas başta olmak üzere mücevherat %24’lük oran ı ile ikinci sıradadır.54 53
GÜLEÇ Mustafa, GENCAY Oğuz, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, DTM, Ankara, s.14–20. 54
http://www.export.gov.il/Eng/_Articles/Article.asp?Category http://www.export.gov.il/Eng/_Articles /Article.asp?CategoryID=9&ArticleID=348 ID=9&ArticleID=348
İsrail’in ithal ettiği ürünlerde ise %44’lük oran ile hammadde ithalat ı ilk sıradadır.
Ardından %17’lik oranda i şlenmemiş elmas başta olmak üzere de ğerli madenler ve mücevherat ikinci s ırayı alır iken, yat ır ım mallar ının oranı %16 kalmıştır. Tüketim mallar ının toplam ithalat ın içerisindeki pay ı ise sadece %14’te kalm ıştır.
1.3. Türkiye-İsrail Dış Ticaret İlişkileri 14.03.1996 y ılında İsrail ile ‘Serbest Ticaret Anlaşması’ imzalanmıştır. Anlaşma 1 Mayıs 1997 tarihinde yürürlü ğe girmiştir. Bunun yan ı sıra yine ayn ı tarihte; 14.03.1996 y ılında ‘Ticari, Ekonomik, S ınaî, Teknik ve Bilimsel İş birliği Anlaşması’, ‘Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anla şması’ ve ‘Yatır ımlar ın Kar şılıklı Teşviki ve Korunmas ı Anlaşması’ imzalanmıştır. İş birliği anlaşması imzalandığı andan itibaren, di ğer anlaşmalar ise 1998 y ılında itibaren yürürlü ğe girmiştir. Tüm bu anlaşmalar ile İsrail ile ticari ilişkilerin yasal alt yap ısı oluşturulmuştur. Fakat gerçekleşen ticari ilişkiler henüz beklenen düzeye ula şamamıştır. 55 Tablo 17. Türkiye- İsrail Dış Ticaretinin Genel Yapısı Türkiye- İsrail Dış ticaret Yapısı
1999 2000 2001 2002 2003
İhracat 585.238 650.142 805.218 861.434 1.082.998
İthalat 298.257 505.482 529.489 544.467 459.488
Hacim 883.495 1.125.239 1.334.707 1.405.901 1.542.486
Denge 286.981 118.831 275.729 316.967 623.510
Kaynak: DİE, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri 2003, Ankara 2005, s. 54.
55
ÇAMLIBEL, Nurdan,’TürkiyeNurdan,’Türkiye-İsrail Ekonomik ilişkileri’, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Ankara, 2001, s. 1.
Tablo 18. İsrail’e Yapılan İhracatta Önde Gelen Fas ıl Yapısı 01-12/2003, İSRAİL İhracat Rakamları
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19
DEMİR VE ÇELİK
166.759
MOTORLU KARA TA ŞITLARI, TRAKTÖR, BİSİKLET, MOTOSİKLET VE DİĞER
157.962
Mİ NERAL NERAL YAKITLAR, M İ NERAL NERAL YAĞLAR VE MÜSTAHSALLARI, MUMLAR NCİLER, KIYMETLİ TAŞ VE METAL MAMULLER İ, MADENİ PARALAR İ NC
44.908 42.432
DEMİR VEYA ÇELİKTEN EŞYA
42.281 40.165
ÖRÜLMEMİŞ GİYİM EŞYASI VE AKSESUARLARI
39.783
NÜKLEER REAKTÖRLER, KAZAN; MAK İ NA NA VE CİHAZLAR, ALETLER, PARÇALARI
38.576 36.702
KÂĞIT VE KARTON; KÂĞIT HAMURUNDAN KÂ ĞIT VE KARTONDAN E ŞYA
SERAMİK MAMULLER İ ELEKTR İKLİ MAK İ NA NA VE CİHAZLAR, AKSAM VE PARÇALARI PLASTİK VE PLAST İKTEN MAMUL E ŞYA
31.711 31.277
BAKIR VE BAKIRDAN EŞYA
27.720 27.514
ÖRME GİYİM EŞYASI VE AKSESUARLARI
25.259
MOBİLYALAR, AYDINLATMA, REKLÂM LAMBALARI, PREFABR İK YAPILAR
22.442
TAŞ, ALÇI, ÇİMENTO, AMYANT, M İKA VB MADDELERDEN E ŞYA
21.529
SABUNLAR, YÜZEY AKT İF ORGANİK MADDELER, YIKAMA-YA ĞLAMA MADDE.
16.627
MENSUCATTAN MAMUL D İĞER EŞYA, KULLANILMI Ş EŞYA, PAÇAVRALAR
16.530
TUZ, KÜKÜRT, TOPRAK VE TA ŞLAR, ALÇILAR VE ÇİMENTO
ALUMİ NYUM NYUM VE ALUM İ NYUM NYUM EŞYA
2003 YILI İSRAİL'E YAPILAN TOPLAM İHRACAT Kaynak: DTM 2004 Verilerinden Derlenmiştir.
15.176 1.082.998
İlerleyen yıllarda Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin gelişmesi ve bu ili şkilerin
Türkiye’deki üretim ve ticari kültüre yans ıması ile birlikte ticarette yakalanacak uluslar arası standardizasyon ile İsrail ile dış ticaret hacmi oldukça fazla büyüme potansiyeline sahip oldu ğu öngörülmektedir. İsrail Türkiye’nin d ış ticaret dengesinde fazla verdi ği ender ülkeler aras ındadır. Türkiye’nin ihracat ında mukayeseli üstünlü ğe sahip oldu ğu üretim mallar ının İsrail ithal ettiği mallar içerisinde önemli bir pay oluşturması ve İsrail’in komşu ülkeleri ile ili şkilerinin siyasi anlamda kötü olmas ı ve bu ülkelerin üretim mallar ında kalite standard ı bak ımından Türkiye’nin oldukça gerisinde olmas ı Türkiye’nin büyük bir avantaj ıdır. İsrail’e yapmış olduğumuz ihracattaki büyüme h ızı toplam ihracatımızdaki büyüme h ızının oldukça üzerinde olup ortalama %23 dolay ındad ır. İsrail’den yapmış olduğumuz ithalat ın büyüme h ızı ise toplam ithalat ımızdaki büyüme h ızının oldukça geride kalarak %6 dolay ındadır.
Sadece 2000 y ılında Marmara depreminin etkisinden dolay ı ihracatımız %6’lık bir artış ile sınırlı kalır iken, ithalat ımız %69 oran ında sıra dışı bir artış göstermiştir.
2. SUUDİ ARABİSTAN
2.1Suudi 2.1 Suudi Arabistan Devletinin Genel Yapısı Osmanl ı İmparatorluğunun son döneminden itibaren bölgede bir devlet çal ışmalar ı sürdürülmüştür. 22 Eylül 1932 y ılında Kral Abdülaziz Suudi Arabistan Kraliyet Devleti’ni ilan etmi ştir.56 2.2. Suudi Arabistan D ış Ticaretinin Genel Yap ısı
Suudi Arabistan ekonomisi petrol ve yan sanayisine ba ğımlı bir ekonomidir. Toplam bütçe gelirleri içersinde petrol gelirlerinin pay ı %80’nin üzerindedir. Dünyada petrol rezervleri bak ımında en zengin ülke Suudi Arabistan’d ır. Gerektiği zaman petrol üretimin arttırarak Dünya petrol arz ında değişiklik yaratabilen Suudi Arabistan bu bağlamda OPEC’in en önemli üyelerinden birisidir. Fakat GSMH’nin %120’sinin üzerine çıkan iç borç stoku ve ki şi başına düşen milli gelirin h ızla düşmesi Suudi Arabistan Ekonomisinin giderek kötüle ştiğini gözler önüne sermektedir. 1981 y ılında 29.000 dolar olan ki şi başına düşen gelir, 2000 y ılında 6.000 dolara gerilemi ştir. Fakat son iki senedir süregelen petrol fiyatlar ındaki artış ve dünyada ham petrol varil fiyatının orta vadede 40–43 dolar band ında rijitlenme beklentisi Suudi Arabistan ekonomisinde makro ekonomik dengeler aç ısından olumlu geli şmeler olmuştur. Zira petrol fiyatlar ındaki 1 dolarl ık bir artış bile Suudi Arabistan ihracat gelirlerini y ıllık 2,9 milyar dolar artt ırabilmektedir. İhracatın %95’i, bütçe gelirlerinin %80’i ve GSMH’nin %40’ ından fazlasının petrole dayal ı sektörlerden olu şması Suudi
56
MARUFOĞLU, Sinan, ‘Yeniden Yapılanma Sürecinde Türk Cumhuriyetleri ve İslam Ülkelerinin Sosyo-Ekonomik Sosyo-Ekonomik Yapılar ı ve Türkiye İlişkileri’, Marmara Üniversitesi, 1998, İstanbul, s. 195–197.
Arabistan ekonomisinin ne denli petrole ba ğımlı bir ekonomi oldu ğunu ortaya koymaktadır. Suudi Arabistan bu durumu tersine çevirebilmek için ‘VII. Be ş Yıllık Kalk ınma Planı’nda önlemler alarak hedefler belirlemi ştir. Bu plana göre 2005 y ılında petrol dışı sektörlerin GSMH içerisindeki pay ının %72’seviyesine yükseltilmesi hedeflenmiştir. Suudi Arabistan sadece kesinle şmiş petrol rezervleri ile (261 milyar varil) ile dünya petrol rezervlerinin %25’ine sahiptir. Bununla birlikte Suudi Arabistan’ ın üretim ve araştırma konusunda oldukça fazla maliyet avantaj ı bulunmaktadır. Dünyada ortalama varil ba şına petrolün ke şif maliyeti 4 dolar ve üretim maliyeti ise 5 dolar iken, Suudi Arabistan’da yeni ke şif maliyeti 10 cent ve üretim maliyeti ise 1,5 dolar seviyesindedir. Bu ba ğlamda Suudi Arabistan oldukça ciddi bir maliyet avantaj ı elde etmektedir. Suudi Arabistan petrolleri ARAMCO isimli devlet taraf ından işletilen bir kurum taraf ından çıkar ılmaktadır. Şirket 2000–2004 y ıllar ı arasında üretim kapasitesini arttırmak, yeni havzalar ı belirlemek ve petrol yan sanayisini güçlendirmek için 15 milyar dolarlık yatır ım planı belirlemiştir. 57 Rafineri konusunda Suudi Arabistan kapasitesine göre oldukça geridedir. Ayl ık sadece 54 milyon varil petrol rafineri edilebilmektedir. Ayl ık petrol üretimi ise 280 milyon varilin üzerindedir. Ayl ık iç tüketim ise 39 milyon varil seviyesindedir. Geri kalan k ısım ise ihraç edilmektedir. Ç ıkar ılan petrolün sadece %19,2’si rafineri edilebilmektedir. Di ğer k ısmı ham petrol olarak sat ılmaktadır. Bu durum ise Suudi Arabistan’ın petrol gelirlerinin potansiyelinin oldukça gerisinde kalmas ına neden olmaktadır. ARAMCO’nun yat ır ım planı ve öngörülen be ş yıllık kalk ınma planı rafineri kapasitesini yukar ılara çekme yönündedir.
57
GÜLEÇ Mustafa, GENCAY Oğuz, a.g.e., s. 20-24.
Suudi Arabistan ihracat ını ABD, Avrupa Birli ği, Japonya ba şta olmak üzere geli şmiş ülkelere yapmaktad ır. Günümüzde bu ülkelerin en büyük petrol tedarikçisi konumundad ır. Fakat ABD pazar ında Venezuella, Kanada ve Meksika Suudi Arabistan için önemli rakiplerdir. Suudi Arabistan petrol ihrac ının %50’sine yak ın bir oranını ise Asya ülkelerine satmaktad ır. 58 Suudi Arabistan petrol ihracat ını limanlar ı aracılı ile yapmaktad ır. Yanbu, Juaymah ve Ras Tanura önemli ihraç limanlar ındadır. Abqaiq de rafineri merkezi bulunmaktadır. Avrupa pazar ına Abqaiq rafineri merkezi ile K ızıldeniz de bulundan Yanbu ihraç terminali aras ındaki ham petrol boru hatt ı sayesinde ula şılmaktadır. Bunun yan ı sıra Lübnan ile TAPL İ NE (Trans-Arabian Pipe Line) boru hattı kullanılmamakta ve Irak ile olan bir di ğer boru hatt ı ise I. Körfez Sava şı’ndan bu yana kullan ılmamaktadır. ABD dünya petrol üretiminin %26’s ını kullanmaktadır. 59 Bu bak ımdan enerji güvenliği açısından Suudi Arabistan ile ili şkilerini yak ın tutmaktadır. 11 Eylül eylemleri faillerinin ço ğunun Suudi Arabistan kökenli olmas ı iki ülke aras ındaki ilişkileri gerse de son dönemde ili şkiler tekrar eski ray ına oturmaya ba şlamıştır. Fakat bir taraftan da Güney Amerika ülkeleri ile petrol ticareti geli ştirilerek Suudi Arabistan’a ba ğımlılık kademeli olarak azalt ılmaya çalışılmaktadır. Suudi Arabistan ithalat ının sektörel da ğılımını incelendiği zaman sanayi ürünlerinin ithalat içerisinde önemli bir yer tuttu ğu görülmektedir. Sanayi ürünlerinin ard ından tar ım ürünleri ikinci s ırayı yer alır. Tar ım ürünlerinden hububat ve mamulleri, et-süt ürünleri, bitkisel ve hayvansal ya ğlar ve meyve-sebze ithali dikkati çekmektedir. Sayılan tüm bu ürünler hayvansak ürünler hariç Türkiye’nin mukayeseli üstünlü ğü mevcuttur. Türkiye Suudi Arabistan’ ın 2000 y ılı rakamlar ına göre 5,6 milyar dolar olan tar ımsal ithalat ından payını arttırabilecek alt yap ıya sahiptir.
58 59
YILDIRIM, Sevil, a.g.e, s. 43–47. YILDIRIM, Sevil, a.g.e, s. 51.
Tablo 19. Suudi Arabistan İthalatının Sektörel Dağılımı Suudi Arabistan İthalatının Sektörel Dağılımı (milyar $) 1995 1996 1997 1998 1999 2000 4.849 5.025 5.201 4.950 4.620 5.663 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 4.521 4.723 4.889 4.648 4.338 5.375 Ham Maddeler 327 301 312 302 282 288 1.039 998 1.033 895 836 958 Madencilik 20.665 20.215 20.924 21.976 20.510 22 22.438 İmalat Sanayi 1.533 1.528 1.581 2.131 2.045 1.179 Diğer 28.085 27.765 28.739 30.012 28.010 30 30.237 Toplam Kaynak: GÜLEÇ Mustafa, GENCAY Oğuz, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış
Ticaret ilişkileri’, Veriler derlenmiştir, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, DTM, Ankara
Tablo 19’da da görülece ği gibi Suudi Arabistan ithalat ının %74,5’lik bir k ısmı imalat sanayi alanında gerçekle şmektedir. Ülkede petrol ve petrol yan sanayisi d ışında gelişmiş sektör bulunmamaktad ır. Ülke tar ımsal üretimden de oldukça yoksun bir coğrafyaya sahiptir. Tar ım ürünleri alanında tamamıyla dışa bağımlı bir ülkedir. Tar ımsal ithalatın toplam ithalat içerisindeki pay ı %18,5 dolayındadır. İthal edilen sanayi ürünlerini inceledi ğimizde ağırlığı toplam ithalat içerisinde
%34’lük oran ıyla otomotiv sektörü ve makine-teçhizat al ımı oluşturmaktadır. 60
60
GÜLEÇ Mustafa, GENCAY Oğuz, a.g.e., http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, s. 23.
2.3. Suudi Arabistan-Türkiye Dış Ticaret İlişkileri 2.3.1. Suudi Arabistan’a Yapılan İ hracat hracat ın Genel Yapısı Suudi Arabistan’a 2000–2002 y ıllar ı arasında yapılmış olan ihracat rakamlar ı incelenirse bu pazardan Türkiye’nin oldukça küçük bir pay sahibi oldu ğu ortaya çıkmaktadır. Suudi Arabistan’ ın toplam ithalat ı 30 milyar dolar ın üzerindedir. Türkiye bu pazardan sadece 379,8 milyon dolarl ık pay alabilmi ştir. Eğer Suudi Arabistan ile siyasi ve ekonomik ili şkiler geliştirilip bir Serbest Ticaret Anla şması (STA) imzalanır ise bu ülkenin yapm ış olduğu ithalatın içerisindeki pay h ızla artma potansiyeline sahiptir. Çünkü yapılan ithalattaki gerek sanayi gerekse tar ımsal ürünlerde Türkiye, ikili ticarette, mukayeseli üstünlü ğe sahiptir.
Tablo 20. Suudi Arabistan’a Yap ılan İhracatın Sektörel Dağılımı
Suudi Arabistan İhracatımızın Sektörel Dağılımı(milyon $) 2000 2001 2002 0,119 0,131 0,156 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 0,118 0,129 0,155 Ham Maddeler 1,177 2,145 1,133 5,647 2,360 21,490 Madencilik 260,694 358,593 356,863 İmalat Sanayi 0,023 8,286 0,013 Diğer 267,778 371,644 379,810 Toplam Kaynak: GÜLEÇ Mustafa, GENCAY Oğuz, ‘Irak Savaş gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile D ş ı
Ticaret ilişkileri’ Veriler derlenmiştir, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, DTM, Ankara.
ı
Tablo 21. Suudi Arabistan’a Yap ılan ihracatta Önde Gelen Fasıllar
01-12/2004, Suudi Arabistan İhracat Rakamlar ı Ürün Adı 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16
DEMİR VE ÇELİK MOTORLU KARA TA ŞITLARI, TRAKTÖR, B İSİKLET, MOTOSİKLET VE DİĞER İŞLİ MADDEDEN YER KAPLAMALARI HALILAR VE DİĞER DOKUMAYA ELVER İŞ
YENİLEN MEYVALAR, KABUKLU YEM İŞLER, TURUNÇGİL VE KAVUN KABU ĞU ELEKTR İKLİ MAK İ NA NA VE CİHAZLAR, AKSAM VE PARÇALARI NÜKLEER REAKTÖRLER, KAZAN; MAK İ NA NA VE CİHAZLAR, ALETLER, PARÇALARI ÖRÜLMEMİŞ GİYİM EŞYASI VE AKSESUARLARI ESASINI HUBUBAT, UN, N İŞASTA, SÜT TE ŞK İL EDEN MÜSTAHZARLAR YENİLEN SEBZELER VE BAZI KÖK VE YUMRULAR MENSUCATTAN MAMUL D İĞER EŞYA, KULLANILMI Ş EŞYA, PAÇAVRALAR İŞLİ SUNİ VE SENTETİK LİFLER DOKUMAYA ELVER İŞ AYAKKABILAR, GETRLER, TOZLUKLAR VB E ŞYA VE AKSAMI TAŞ, ALÇI, ÇİMENTO, AMYANT, M İKA VB MADDELERDEN E ŞYA
SEBZE, MEYVA, B İTK İ PARÇALARI, SERT KABUKLU YEMİŞ KONSERVELER İ DEMİR VEYA ÇELİKTEN EŞYA KAUÇUK VE KAUÇUKTAN E ŞYA
2004 YILI TOPLAM İHRACAT Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı 2004 Verilerinden Derlenmiştir
Değer($) 125.560.896,00 96.652.384,00 61.906.043,00 51.125.910,00 51.041.370,00 38.252.282,00 25.448.836,00 20.841.387,00 20.311.964,00 18.287.387,00 18.278.930,00 17.637.049,00 17.022.630,00 16.665.479,00 15.779.750,00 15.018.441,00 768.368.623,00
Tablo 21’de Suudi Arabistan’a yap ılan ihracat içerisinde önemli pay sahibi olan fasıllar sıralanmıştır. Fasıllar imalat sanayi a ğırlıklı olup, tar ımsal fasıllar ın tutar ı potansiyelin oldukça gerisinde kalm ıştır.
2.3.2. Suudi Arabistan’dan Yapılan İ thalat thalat ın Genel Yapısı Tablo 22. Suudi Arabistan’dan Yap ılan İthalatın Sektörel Dağılımı
Suudi Arabistan'dan yap ılan ithalatın Sektörel Dağılımı ( milyon $) 2000 2001 2002 4,4 2,1 5,9 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 0,5 0,4 0,7 Ham Maddeler 3,9 1,7 5,2 856,9 639,1 676,7 Madencilik Petr Petrol ol ve Petr Petrol ol Ürün Ürünle leri ri 852, 852,00 632, 632,99 675, 675,44 100,3 88,4 105,4 İmalat Sanayi 961,7 729,6 788,0 Toplam Kaynak: GÜLEÇ Mustafa, GENCAY Oğuz, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ Veriler derlenmiştir, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, DTM, Ankara
Tablo 22’de de görülece ği gibi Suudi Arabistan’dan yap ılan ithalat ın tamamına yak ınını petrol ve petrol ürünleri olu şturmaktadır. 2002 y ılında yapılan toplam ithalat 788 milyon dolar iken bu rakam ın 675 milyon dolarl ık k ısmı petrol ve petrol ürünleri alımında kullanılmıştır.
Tablo 23. Suudi Arabistan’dan Yap ılan İthalatta Önde Gelen Fas ıllar
1 2 3 4 5 6 7
01-12/2004, Suudi Arabistan İthalat Rakamları Fasıl Adı Mİ NERAL NERAL YAKITLAR, Mİ NERAL NERAL YAĞLAR VE MÜSTAHSALLARI, MÜSTAHSALLARI, MUMLAR ORGANİK K İMYASAL MÜSTAHSALLAR MÜSTAHSALLAR PLASTİK VE PLASTİKTEN MAMUL EŞYA DEBAGAT VE BOYACILIKTA KULLANILAN HÜLASA, BOYA, MACUN, SAKIZLAR DEMİR VEYA ÇELİKTEN EŞYA SENTET İK VE SUNİ DEVAMSIZ LİFLER NÜKLEER REAKTÖRLER, KAZAN; MAK İ NA NA VE CİHAZLAR, ALETLER, PARÇALARI İLK 7 FASIL TOPLAMI 2004 YILI TOPLAM İTHALAT
Değer($) 978.890.269,00
106.840.154,00 95.777.345,00 9.872.981,00 8.652.062,00 7.535.685,00 6.452.895,00 1.214.921.391,00 1.231.507.235,00
Kaynak: DTM, 2004 verilerinden derlenmi ştir. Tablo 23’de Suudi Arabistan’dan yap ılan ithalatın fasıllara göre analiz verilmi ştir. 2004 yılında Suudi Arabistan’dan yap ılan 1.231 milyon dolar tutar ındaki ithalat ın tamamına yak ını petrol ve petrol ürünlerinden yap ılmaktadır.
2.3.3. Suudi Arabistan-Türkiye Dı ş Ticaret ili şkisinin Genel De ğ erlendirilmesi erlendirilmesi Suudi Arabistan ile d ış ticaretimiz her yıl açık vermekteyiz. Bu aç ığın temel nedeni Türkiye’nin enerji ihtiyac ı için ithal ettiği petrol ve petrol ürünlerinde kaynaklanmaktadır. Alınan petrol miktar ına göre iki ülke aras ındaki dış ticaret açığı şekillenmektedir. Bu nedenle rakamlarda istatistiksel bir denge bulunmamaktad ır.
2000 yılında %28 olan Suudi Arabistan ile yap ılan ihracatın ithalatı kar şılama oranı, sadece bir y ıl sonra daha az petrol ürünü sat ın alınması nedeni ile %50 oran ına yükselmiştir. Sonuç olarak Suudi Arabistan ile d ış ticaretimiz petrol ithalat ı yok sayılır ise yok denecek kadar azd ır. Bu durumun temel nedeni d ış ticaret için yeterli siyasi ve hukuki alt yap ının oluşturulmamasıdır. Bu yapı oluşturulduğu suretle yap ılan dış
ticaret Türkiye lehine oldukça ciddi oranda büyüyecektir. Çünkü Suudi Arabistan’ ın ithalatında büyük a ğırlık tutan ürün fas ıllar ı Türkiye’nin ihracat ında büyük yer tutan ürün fasıllar ı ile birebir örtüşmektedir.
3. İRAN 3.1. İran İslam Devleti Hakk ında Genel Bilgiler 70 milyona yak ın nüfusu ile bölgenin en kalabal ık ülkelerinden birisidir. 1.648.196 km2’lik geniş bir coğrafyaya hakimdir. Ki şi başına düşen geliri 1998 y ılı rakamlar ı ile 2.180 dolardır. İran nüfusunun bu denli büyük olmas ına rağmen, uygulamakta olduğu siyasi rejim ve kom şu ülkeleri olan ili şkileri nedeniyle oldukça dar bir d ış ticaret hacmine sahiptir. 1998 y ılı verilerine göre 14 milyar dolar ihracat ve 14,5 milyar dolar ithalattan olu şan 28,5 milyar dolarl ık bir dış ticaret hacmine sahiptir. 1998 yılında GSMH’sı 280.386 milyar Riyal gerçekle şir iken, enflasyon oran ı %16,3 seviyesinde olu şmuştur. 61 İran ekonomisi genel olarak petrol ve do ğal gaza dayanmaktad ır. Dünya petrol
rezervlerinin % 9’una sahiptir. Bunu yan ı sıra zengin demir, kömür ve bak ır rezervlerine de sahiptir.
3.2. İran Dış Ticaretinin Genel Yap ısı ve Türkiye ile Ticari ili şkisi İran yönetiminde bulunan siyasi ideolojinin etkisiyle ve geli şmekte olan
ekonomisindeki ekonomisindeki büyüyen sektörleri koruma amac ı ile ticari mallar ı ‘serbest, izne tabi ve yasak mallar’ olarak s ınıflandırmıştır. İthalatta ise ‘izne tabi ve yasak mallar’ olarak sınıflandırma yapılmıştır. Bu bağlamda ithal edilen tüm mallar için ilgili Bakanl ıklardan izin al ınası şart koşulmaktadır. Yapılan ithalatta hem gümrük vergisi 61
USLU, Kamil, ‘Yeniden Yapılanma Sürecinde Türk Cumhuriyetleri ve İslam Ülkelerinin SosyoEkonomik Yapılar ı ve Türkiye İlişkileri’, Marmara Üniversitesi, 1998, İstanbul, s. 83.
hem de ticari kazanç vergisi al ınmaktadır. Bu uygulamalar ile İran ekonomisi için gelecek vaat eden sektörleri korumaya alm ıştır. Fakat uygulama yeni teknoloji ve sermaye hareketinin önünde büyük engellemeler olu şturduğu için ülke zaman içerisinde küresel rekabetten uzakla şmaya başlanmış ve bu durum İran’ın ihracatına da yansımıştır. İlaç, gübre, bitkisel ya ğ, şeker ve pirinç gibi ithalat ı zorunlu olan mallar ın toplam
ithalat içerisindeki pay ı 4 milyar dolar ın üzerindedir. Ayr ıca bu mallar ın ithalatı devlet veya görevlendirilen kurulu şlar ile yapılarak sık ı bir denetim alt ında tutulmaktadır. 1998 yılında al ınan bir karar ile petrol ve petrol ürünleri d ışında ihracat yapanlara; ihracat gelirlerinin %100’ünü a şmayacak şekilde ithalat izni verilmiştir. Bu uygulama için İran ithalat sertifikas ı alınmasını zorunlu k ılınmıştır. Merkez Bankas ı’nın belirlediği ithalat sertifikas ı kuru üzerinden ithalat sertifikas ı dağıtmaktadır. Fakat güncel kur de ğerinden oldukça yüksek bir kur bedeli ile sertifika dağıtıldığından yapılabilecek ithalat bedeli yap ılan ihracat bedelinin oldukça gerisinde kalmaktad ır. Şöyle ki Merkez Bankas ının normal kuru baz al ındığında 1 dolar 3000 Riyal iken, ihracatç ı ithalat sertifikası 7.700 Riyalden alabilmekte idi. İthalat ön ödeme ile yap ılmakta, ihracatçı akreditif bedelinin riyal kar şılığını önceden
bankaya yat ırmak zorundad ır. Tüm bu uygulamalar İran ithalatını oldukça sınırlı bir rakamda kalmas ını ve dış ticaretin az da olsa fazla vermesini sa ğlamaktadır. İthalat hakk ını
kullanmak
istemeyen
ihracatç ı
sertifikasını
Tahran
Borsas ı’nda
satabilmektedir.
3.3. İhracat Potansiyeli Bulunan Sektörler İran gerek yeralt ı kaynaklar ı gerekse tekstil sektörü bak ımından, bölge ülkelerine
nazaran, önemli bir potansiyele sahip bir ülkedir. Fakat yeterli yat ır ımın yapılmaması nedeni ile tekstil sektörü önemli s ık ıntılar yaşamaktadır. Bu bağlamda tekstil sektörünün önünü açacak makine ve teçhizat al ımı için çalışmalar süregelmektedir. İran Ticaret Bakanl ığı tekstil sektörünün önündeki engelleri kald ırmak amacı ile
1400 kalem mal ın ithalatını serbest bırak ılacağını belirtmiştir. İlk etapta 670 mal ın ithalatı serbest bırak ılmıştır.
bbi malzeme, maden İran’ın ithal ürünleri aras ında makine, teçhizat, kimyasallar, t ı bbi ürünleri, motorlu kara ta şıtlar ı için aksam ve parçalar, ka ğıt ve kartonlar, demir çelik borular ön sıralarda yer almaktad ır. İran'a sebze, hububat, bitkisel ya ğlar, şekerli ve kakaolu ürünler, bisküvi ve gofretler, tütün mamullerinde ihraç potansiyeli bulunmaktadır. 62
Tablo 24. İran İthalatının Sektörel Dağılımı
İran İthalatının Sektörel Dağılımı (milyon $) 1996 1997 1998 1999 3.774 3.288 2.323 2.784 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 3.226 2.811 1.898 2.374 Ham Maddeler 548 477 425 410 1.187 1.037 1.167 997 Madencilik 10.947 9.539 10.739 8.797 İmalat Sanayi 367 320 57 43 Diğer 16.274 14.181 14.286 12.622 Toplam
2000 2.973 2.541 432 970 9.625 58 13.626
Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı Gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
İran’ın tar ımsal ithalatı içerisinde su ve su ürünlerine ödenen ortalama y ıllık 1,2
milyar dolarlık pay dikkati çekmektedir. Bu kalemi toplam 700 milyon dolara yak ın bir rakam ile meyve sebze v hububat ürünleri izlemektedir. Bitkisel ve hayvansal yağlara ise yıllık 200 milyon civar ında bir rakam ödenmektedir. Türkiye’nin deniz ve deniz ürünleri konusunda yapaca ğı gelişimler İran ile ihracat ına yans ıyacakt ır. Üç taraf ı denizlerle çevrili bir ülke olmas ına rağmen Türkiye’nin bu sektörde oldukça yetersiz olmas ı bu alandaki ihracat potansiyelini de i şleyememesine neden olmaktadır. Taşımacılık ile ilgili alt yapı geliştirilmesi maliyet açısından Türkiye’ye bu sektörde önemli avantaj sağlayacaktır. Taşımacılık maliyeti Tar ımsal ürünlerin
62
‘Komşu Ülkeler Stratejisi’, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret.htm
ticareti konusunda en büyük engellerin ba şında gelmektedir. Bu ba ğlamda yapılmakta olan karayolu ta şımacılığı, demiryolu taşımacılığı ile desteklenmelidir. 63 Sanayi ürünlerinin ithalat ında yıllık ortalama 4,8 milyar dolar civar ında olan makine ve teçhizat al ımı dikkati çekmektedir. Bu rakam içerisinde otomotiv sektörünün yeri ortalama 440 milyon dolar seviyesindedir. Bununla birlikte İran demir çelik sektörüne yıllık ortalama 1,5 milyar dolar bedel ödemektedir. Sanayi ürünleri bağlamında Türkiye özellikle çe şitli makine ve teçhizat alan ında ihracat ını arttıracak potansiyele sahiptir. Bununla birlikte Türkiye demir çelik alan ında büyük kurulu şlara sahip olmas ına rağmen İran pazar ından yeterli pay ı alamamakta ve mevcut ticaret payını bu alanda önemli yat ır ımlar yaparak ucuz i ş gücü üstünlü ğü ile mukayeseli üstünlüğü eline geçiren Çin’e kapt ırmaktadır. Türkiye bu alanda mevcut kuruluşlar ında yapaca ğı modernizasyon ile fiyatlar ını aşağı çekmesi durumunda Pazar payını arttırabilecektir. Fakat bu kurulu şlardaki özelle ştirme beklentisi nedeni ile yatır ımlar sürekli olarak ertelenmektedir. Tablo 25. İran’a Yapılan İhracatın Sektörel Dağılımı
İran'a İhracatımızın Sektörel Dağılımı (milyon $) 2000 2001 2002 49,7 49,9 21,3 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 30,9 31,7 18,9 Ham Maddeler 18,8 18,2 2,4 7,2 9,6 10,1 Madencilik 178,7 300,8 268,1 İmalat Sanayi 236,7 360,5 299,6 Toplam Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
İran’dan yapılan ithalat ın ortalama %94’ünü petrol ürünleri ve do ğal gaz
oluşturmaktadır. Tar ımsal ithalatın ise büyük bir k ısmı hammadde olarak hayvansal deri yün gibi mallardan olu şmaktadır. Türkiye İran ile d ış ticaretinde yıllık ortalama
63
A.g.e., http://www.dtm.gov.tr/ead/ticare http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm t/ticaret.htm
560 milyon dolar dolay ında açık vermektedir. Bu aç ığın temel nedeni petrol ve doğalgazdan olu şan enerji al ımlar ıdır.64 Tablo 26. İran’dan Yap ılan İthalat’ın Sektörel Dağılımı
İran'dan Yap ılan İthalatın Sektörel Dağılımı (milyon $) 2000 2001 2002 10 10,6 16,9 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 1,7 3,1 6,4 Ham Maddeler 8,3 7,5 10,5 778,4 801,3 860,4 Madencilik Petrol ve Petrol Ürünleri 742,2 770 755 Doğal Gaz 6,5 . 75,9 27,2 27,8 41,2 İmalat Sanayi 815,7 839,8 918,6 Toplam Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
İran ile ikili ilişkilerin geliştirilmesi, bu ilişkilerde hukuki, ticari ve siyasi alt yap ının
düzenlenmesi ile iki ülke aras ındaki dış ticaret hacmi geni şleyecektir. İran’ın komşusu olarak Türkiye bu ülkeye sadece 30 milyon dolar tutar ında bir tar ımsal ürün satabilmektedir. Oysaki bu rakam y ıllık 3,2 milyar dolay ında tar ımsal ithalat yapan İran’ın tar ımsal ürün pazar ında %0,9’luk bir pay anlam ına gelmektedir. Yine ayn ı şekilde İran yılda 10 milyar dolay ında imalat sanayisi ürünü ithal etmektedir.
Türkiye ise İran ortalama 240 milyon dolar tutar ında imalat sanayi ürünü ihraç edebilmektedir. Bu ise İran ithal etti ği imalat sanayi ürünlerinin sadece %2,4’ü anlamına gelmektedir. Toplam d ış ticareti değerlendirir isek y ıllık ortalama 560 milyon dolar dış ticaret açığı verir iken, ihracat ın ithalatı kar şılama oranı ortalama %35 seviyelerinde kalm ıştır.65
64 65
A.g.e., http://www.dtm.gov.tr/ead/ticare http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm t/ticaret.htm A.g.e., http://www.dtm.gov.tr/ead/ticare http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm t/ticaret.htm
4. SUR İYE 4.1. Suriye Devletinin Genel Yapısı Suriye Osmanl ı İmparatorluğu’nun dağılması ile uzun süre çalkant ılı dönemler yaşamıştır. Bağımsız Suriye’nin tanınması II. Dünya Sava şı atmosferi altında 17 Nisan 1946 y ılında gerçekle şmiştir.66 Çeşitli iç kar ışıklıklar yaşayan Suriye ilk büyük be ş yıllık kalk ınma planını 1986 yılında uygulamaya ba şlamıştır. Türkiye’deki GAP projesine benzer bir projenin temelleri atılmıştır. Bu projeler ile tar ımsal üretimin ekonomiye katk ısı beş yılın sonunda %16 dan %18,9’a ç ıkartılmıştır. Bununla birlikte İmalat sanayine yap ılan yatır ımlar ile imalat sanayisinin ekonomiye katk ısı %12,2’den %13,7’ye çıkartılmıştır. 67 Yak ın geçmi şe kadar Türkiye ile siyasi sorunlar ya şayan Suriye ile ili şkiler siyasi sorunlar ın çözülmesi ile h ızla düzelme e ğilimine girmiştir. Bu duruma paralel olarak kar şılıklı ticari ilişkiler önceleri minimum seviyede seyrederken özellikle son iki sene içerisinde düzelmeler göstermektedir. Ticari anla şmalar için görü şmeler sürmektedir. Her iki ülke de Serbest Ticaret Anla şması imzalama niyetlerini belirtmişlerdir. Bununla birlikte sorunu ile ya şanan gerginlikler büyük oranda çözülmüş ve gümrük kap ılar ının konumunu geli ştirme konusunda çal ışmalar başlatılmıştır.
4.2. Suriye -Türkiye Dış Ticaret İlişkileri ve Suriye İthalatının Genel Yapısı Nüfusu 17,4 milyon olan Suriye Türkiye’nin en uzun kara sınır ına sahip oldu ğu komşusudur. Kişi başına düşen gelir 2003 rakamlar ı ile 1.160 ABD dolar ı 66
MARUFOĞLU Sinan, a.g.e., s. 192.
67
USLU, Kamil, a.g.e., s. 86.
seviyesindedir. seviyesindedir. Düşük gelirli ülkeler kategorisinde bulunan Suriye ekonomisi 1983– 2003 yıllar ı arasında ortalama %3 oran ında büyümüştür. 2003 yılında ekonomide üretilen toplam mal ve hizmetlerin sektörlere göre da ğılımı; %48 hizmet sektörü, %28,6 imalat sanayi ve %23,5 hizmet sektörü şeklindedir. Ekonomideki toplam harcamalar ın %58’i özel sektör, %10’ hükümet harcamalar ı ve geri kalan %33’lük k ısmı ithal edilen mal ve hizmetlerden olu şmaktadır. Hizmet sektörü 2003 y ılında %4,6 oran ında büyürken, di ğer sektörlerdeki büyüme oran ı %1’in altında kalmıştır. Ülkedeki tüketim harcamalar ı 2003 yılında %4,2, hükümet harcamalar ı %3,9 artar iken ithalat art ışı %5,4 oranında gerçekle şmiştir. Ülkedeki yerel yat ır ım ise %2,5’lik büyüme oran ı ile 23 milyar dolar seviyesinde kalm ıştır. 68 Tablo 27. Suriye İthalatının Sektörlere Göre Dağılımı Suriye İthalatının Sektörel Dağılımı (milyon $) 1996 1997 1998 1999 940 925 808 883 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 819 813 714 780 Ham Maddeler 121 112 94 104 171 271 203 137 Madencilik 4.132 2.725 2.353 2.123 İmalat Sanayi 2 7 331 468 Diğer 5.245 3.928 3.695 3.611 Toplam
2000 850 726 124 211 2.470 284 3.815
Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
Tablo 27’de de görüldü ğü gibi, 2000 y ılında Suriye’nin ithal etti ği ürünlerin %65’i sanayi ürünlerinden olu şmaktadır. Tar ımsal ürünlerin toplam ithalat içerisindeki pay ı %22 dolayındad ır. Fasıl yapısı incelendiğinde makine-ekipmanlar ı başta olmak üzere otomotiv ve yan sanayi ile birlikte kimyasal ürünlerinden olu şan bir talep yelpazesi ile kar şılaşılmaktadır. Bununla birlikte tar ımsal ürünlerinden meyve-sebze, kuruyemişler ve i şlenmiş gıdalar ın ithalatı başta gelmektedir. 69 68
http://www.cia.gov/cia/publications/factbook/geos/sy.html#Econ
69
A.g.e., http://www.dtm.gov.tr/ead/ticare http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm t/ticaret.htm
Tablo 28. Suriye’ye İhracatımızın Sektörlere Göre Dağılımı Suriye'ye İhracatımızın Sektörel Dağılımı (milyon $) 2000 2001 54,2 66,5 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 53,4 65,4 Ham Maddeler 0,8 1,1 4,2 34,6 Madencilik 125,7 179,9 İmalat Sanayi 184,2 281,1 Toplam
2002 26,5 21,8 4,6 39,1 190,9 256,5
Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
Tablo 28’de görüldü ğü gibi Suriye’ye olan ihracat, oldukça uzun bir kara s ınır olmasına rağmen 256 milyon dolarda kalm ıştır. Yapılan ihracatın 190 milyon dolarlık k ısmını imalat sanayisi olu şturur iken, tar ım ürünleri ihracat ının de ğeri 26,5 milyon dolarda kalm ıştır. 2003 y ılında ikili ilişkilerin düzelme e ğiliminde olduğu bir dönem olmuştur. Yapılan ihracat keskin bir art ış göstererek 410 milyon dolara çıkmış ve yapılan ithalat seviyesine ula şmıştır. Dış ticaret açığı sadece 2 milyon dolarda kalmıştır. İkili ilişkilerin belirli bir sistemati ğe bağlanması ve ticari anlaşmalar ın arttır ılması ile Türkiye’nin Suriye olan d ış ticaretinde fazla verece ği öngörülmektedir.70
70
A.g.e., s. 55, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticar http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm et.htm
Tablo 29. Suriye’den Yap ılan İthalatın Sektörlere Göre Dağılımı Suriye'den yapılan ithalatın Sektörel Dağılımı(milyon $) 2000 2001 84,4 43,6 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 10,1 4,9 Ham Maddeler 74,2 37,7 452,6 415,7 Madencilik Petr Petrol ol ve Petr Petrol ol Ürün Ürünle leri ri 451, 451,88 415, 415,22 8,2 4,1 İmalat Sanayi 545,2 463,4 Toplam
2002 39,6 9,7 28,7 456,7 456, 456,44 9,7 506,1
Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
4.3. Suriye ile Ticarette İhracat Potansiyeli Bulunan Sektörler Suriye’nin en çok ithal etti ği sanayi ürünlerinden makine-ekipmanlar ba şta olmak üzere, taşıt araçlar ı ve yan sanayii ve di ğer taşıt araçlar ı ve yan sanayii ile kimyasal mamuller, ara malı niteliği taşıyan demir-çelik mamulleridir. Bu fas ıllarda Türkiye bölge ülkelerine nazaran mukayeseli üstünlüğe sahip bir ülkedir. Son y ıllarda elektrikli cihaz talepleri artm ıştır. Tar ım ürünlerinden taze meyve-sebze, kuru meyveler, i şlenmiş gıdalar ihracı, Suriye ile yapılan toplam ihracat ı arttıracak potansiyeldedir. 71
71
DTM, ‘Komşu ve Çevre Ülkeler Stratejisi’, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret.htm
5. IRAK 5.1. Irak Devleti’nin Genel Yapısı Irak 1999 nüfus say ımına göre 22,4 milyon nüfusa sahip bir ülkedir. 437.072 km2’lik geni ş bir yüz ölçüme sahiptir. Geli şmiş sulama kanallar ı ile tar ım sektörü aç ısından bölgedeki diğer ülkelere göre daha iyi durumdad ır. Bununla birlikte oldukça geni ş petrol rezervleri bulunmaktadır. 1999 yılı rakamlar ına göre 200 milyar dolar dolayında dış borcu bulunan ülkede enflasyon %17 olarak gerçekle şmiştir. Ülkenin para birimi olan Irak dinar ında I. Körfez sava şından itibaren büyük de ğer kayı plar plar ı görülmüştür. Irak’ın son 20 y ılı uzun süren Irak- İran Savaşı, I. Körfez Sava şı, Ambargo Dönemi ve II. Körfez Sava şı dönemlerinden olu şmuştur. Baas Partisi ve Saddam Hüseyin’in bak ıcı rejimi ırak’ın iktisadi ve sosyal kalk ınmasına büyük yaralar vermi ştir. Bu dönemde sa ğlık, eğitim ve diğer alt yapı çalışmalar ında ülke pek bir geli şim gösterememiş ve kaynaklar askeri harcamalar için kullan ılmıştır.
5.2. Irak Dış Ticaretinin Genel Yap ısı Irak geçirmiş olduğu uzun süreli s ık ıntılı dönem dış ticaretine de yans ımıştır. I. Körfez Savaşı öncesi ülkenin ana ihracat kalemi ve bütçe gelirlerinin büyük k ısmı petrol ve petrol ürünlerinden olu şmakta idi. Irak 113 milyar dolar varillik resmi petrol rezervi ile Suudi Arabistan’ ın ardından dünyan ın ikinci büyük petrol rezervine sahip ülkesidir. Irak uzun süreli İran-Irak sava şı nedeni ile gerekli yat ır ımlar ı yapamad ığından ve teknik personel yetersizliğinden dolayı petrol rezervlerini etkin bir şekilde kullanamam ıştır Savaş öncesi dönemde 73 petrol havzas ının ancak 15’inde petrol üretimi yap ılabilmekte idi. 72
72
http://www.countryreports.org/country.asp?c http://www.countryreports.org/country.asp?countryid=117&countryna ountryid=117&countryname=Iraq me=Iraq
Petrolden elde edilen gelir siyasi rejim taraf ında silah al ımında kullanıldığından yatır ımlara kaynak tahsisi oldukça yetersiz kalm ıştır. I. Körfez sava şının ardından Birleşmiş Milletler karar ı ile uygulanan ambargo ülke d ış ticaretini durma noktas ına getirmiştir. 1996 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu “BM Petrol Kar şılığı Gıda ve İlaç Programı’ adı altında aldığı karar ile ilaç, g ıda ve insani ihtiyaç kar şılığında ham petrol ihracat ına sınırlı oranda izin vermi ştir. Bu karar ile ırak dış ticareti sınırlı miktarda büyümü ştür. Fakat bu konuda sa ğlıklı veriler bulunamamaktadır.
5.3. Irak-Türkiye Dış Ticaret İlişkileri Irak I. Körfez sava şı öncesi dönemde Türkiye’nin Ortado ğu ülkeleri içerisinde kar şılıklı dış ticaret hacmi en fazla olan ülkedir. Bu dönem içerisinde Türkiye’nin d ış ticaretinde ticaret hacmine göre 2–2,5 milyar ABD dolar ı ile dördüncü s ırada yer almıştır. Savaş ile birlikte Birleşmiş Milletler’in aldığı ambargo karar ı Irak ekonomisinin yan ı sıra d ış ticareti içerisinde önemli yer tutan Türkiye ekonomisinde de büyük kay ı plara neden olmuştur. 1996 y ılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu “BM Petrol Kar şılığı Gıda ve İlaç Programı’’ doğrultusunda ald ığı karar ile 1997 yılında Irak ve Türkiye aras ındaki ticaret hacmi %300 oran ında bir art ış göstererek 1 milyar dolar seviyesine yakla şmıştır. 1998 yılında petrol fiyatlar ındaki düşük seyirden dolay ı ikili ticaret %38 oran ında gerilediyse de 1999 y ılında %8 oranında bir art ış göstererek 661,4 milyon dolar seviyesine yükselmi ştir. 73 ABD’nin Irak’a müdahalesi bölge ülkeleri ve Türkiye’yi tedirgin ettiyse de ham petrolün uluslar arası pazarlara yönlendirilmesi için alternatifi olmayan KerkükCeyhan boru hatt ına sahip olan Türkiye geli şmelerden kazançl ı olacaktır. Fakat rezervlerin büyüklü ğü ve bölgedeki siyasi dengeleri yeniden olu şturmak için KerkükCeyhan boru hatt ı ile eş zamanl ı faaliyetini sürdürecek alternatif bir boru hatt ı projesi düşünülmektedir. Bu yeni hat için Ürdün üzerinden İsrail limanlar ına ulaşacak bir boru hatt ı düşüncesi a ğır basmaktad ır. 74 73 74
A.g.e. http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticar http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm et.htm Bağımsız Düşünce Grubu Dış İlişkiler Konseyi, Irak Raporu, Rice Üniversitesi, ABD, 2004, s. 49.
Bu yeni boru hatt ı ile İsrail’in Irak ve Ürdün ile ili şkileri geliştirilerek; bölgede bir Yahudi devleti varl ığını bir türlü kabullenmeyen Arap ülkeleri aras ındaki ittifak çökertilmiş olacaktır. Bununla birlikte Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hatt ı, Mavi Ak ım Projesi, İran ile yapılan doğalgaz anla şmasının yanı sıra yüksek kapasite ile çal ışacak Kerkük-Yumurtalık boru hattı Türkiye’yi bir enerji da ğıtım tekeli haline getirecektir. İsrail limanlar ına açılacak alternatif boru hatt ı ile bu tekelin önüne de geçilmi ş
olunacaktır.
5.3.1. Irak’a yapılan ihracat ın Genel yapısı II. Körfez sava şının sona ermesi ile birlikte Türkiye ile Irak aras ında canlanan d ış ticaret etkisini özellikle ihracatta göstermi ştir. 2003 y ılında Irak’a yap ılan ihracat 806 milyon dolar olarak gerçekle şirken, 2004 y ılında 1.009 milyon dolar artarak 1.815 milyon dolara yükselmi ştir. Fakat toplam ihracat içersinde 376 milyon dolarl ık önemli bir pay i şlenmiş petrol ürünleri oluşturmaktadır. Savaş nedeni ile alt yap ısı büyük ölçüde tahrip olan ırak iç piyasas ı için gerekli olan petrolü Türkiye ba şta olmak üzere çevre ülkelerden temin etmektedir. Zaman içerisinde altyap ı eksikliklerini tamamlayan Irak bu durumu tersine çevirecektir. A ğır bir sava ştan çıkmakta olan Irak’a ihracat ımız şişkin bir durumdad ır. Fakat ihracat ın büyük bir k ısmını imalat sanayi ürünleri olu şturmaktadır. Yeniden şekillenen Irak pazar ı paylaşım halindedir. Bu payla şımda birkaç yıl süre ile büyük pay sahibi olan ülkelerin Irak’ın yapmış olduğu İthalatı içerisindeki pay ı zaman içerisinde kal ıcı hale gelecektir. Bu bak ımdan Türkiye’nin büyük avantajlar ı bulunmaktadır. Sınırdan güvenli geçi ş ve tren yolu gibi alternatif bir ta şıma sistemi etkin bir şekilde devreye sokulursa ula şım maliyetlerindeki düşüş ile birlikte toplam ihracat h ızla artacakt ır.
Tablo 30. Irak’a Yap ılan İhracat İçerisinde Önemli Yer Tutan Fasıllar 01-12/2004, IRAK’a Yap ılan İhracat Rakamları Ürün Adı 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25
Mİ NERAL NERAL YAKITLAR, Mİ NERAL NERAL YAĞLAR VE MÜSTAHSALLARI, MUMLAR ELEKTR İKLİ MAK İ NA NA VE CİHAZLAR, AKSAM VE PARÇALARI NÜKLEER REAKTÖRLER, KAZAN; MAK İ NA NA VE CİHAZLAR, ALETLER, PARÇALARI MOBİLYALAR, AYDINLATMA, REKLÂM LAMBALARI, PREFABR İK YAPILAR TUZ, KÜKÜRT, TOPRAK VE TA ŞLAR, ALÇILAR VE Ç İMENTO DEMİR VEYA ÇELİKTEN EŞYA DEMİR VE ÇELİK DEĞİRMENCİLİK ÜRÜNLER İ, MALT, NİŞASTA, İ NÜL NÜLİ N, N, BUĞDAY GLUTENİ PLASTİK VE PLAST İKTEN MAMUL E ŞYA MEŞRUBAT, ALKOLLÜ İÇK İLER VE SİRKE SABUNLAR, YÜZEY AKT İF ORGANİK MADDELER, YIKAMA-YA ĞLAMA MADDE. ŞEKER VE ŞEKER MAMULLER İ
UÇUCU YAĞLAR, REZİ NO NOİTLER, PARFÜMER İ, KOZMET İKLER VB ALUMİ NYUM NYUM VE ALUM İ NYUM NYUM E ŞYA YENİLEN SEBZELER VE BAZI KÖK VE YUMRULAR İŞLİ MADDEDEN YER KAPLAMALARI HALILAR VE DİĞER DOKUMAYA ELVER İŞ
MOTORLU KARA TA ŞITLARI, TRAKTÖR, B İSİKLET, MOTOSİKLET VE DİĞER KAKAO VE KAKAO MÜSTAHZARLARI HAYVANSAL VE B İTK İSEL YAĞLAR VE BUNLARIN MÜSTAHSALLARI MENSUCATTAN MAMUL D İĞER EŞYA, KULLANILMI Ş EŞYA, PAÇAVRALAR ESASINI HUBUBAT, UN, N İŞASTA, SÜT TE ŞK İL EDEN MÜSTAHZARLAR YENİLEN ÇEŞİTLİ GIDA MÜSTAHZARLARI SEBZE, MEYVA, B İTK İ PARÇALARI, SERT KABUKLU YEMİŞ KONSERVELER İ KÂĞIT VE KARTON; KÂ ĞIT HAMURUNDAN KÂ ĞIT VE KARTONDAN E ŞYA AĞAÇ VE AĞAÇTAN MAMUL E ŞYA; ODUN KÖMÜRÜ İLK 25 FASIL TOPLAM
Değer($) 376.690.354 190.492.832 136.257.074 134.735.105 118.452.312 96.844.356 60.758.985 53.519.049 46.928.685 44.096.497 39.798.767 34.848.022 33.261.408 33.064.814 31.433.614 31.396.358 29.432.723 26.570.812 26.436.773 24.844.552 24.801.668 24.157.351 21.836.174 21.053.629 17.689.616 1.679.401.530
1.815.230.172 Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticare t/ticaret.htm, veriler derlenmiştir. TOPLAM İİRACAT
2003 yılında toplam ihracat 806 milyon dolar olarak gerçekle şirken, ithalat 112 milyon dolarda kalm ıştır. Türkiye’nin ırak ile yapt ığı ikili ticaret 693 milyon dolar fazla vermiştir. 75
75
A.g.e., s. 54, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticar http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm et.htm
Grafik 9. Türkiye-Irak Dış Ticaret Dengesi 2004
2004 Yılı Türkiye- Irak Dış Ticaret Rakamlar ı Değer(milyon $) 250 200 150 100 50 0
l s l ü z a t a r t s a n y s r a n o l k u i m s m a t b y k i s a i m r u M z a E E K u N A Ş M H a T e m A ğ ı
İhracat
ı
İthalat
ı
Denge
Kaynak: DİE, 2004 Dış ticaret verilerinden derlenmiştir.
Grafik 9’da da görüldü ğü gibi 2004 y ılına bakt ığımızda toplam ihracat 1815 milyon dolar olarak gerçekle şirken, ithalat 467 milyon dolar olarak gerçekle şmiştir. 2004 yılı için Irak ile ikili ticaret 1347 milyon dolar fazla vermi ştir. Türkiye gibi d ış ticaretinde büyük aç ıklar veren, ihracat ının ithalatını kar şılama oranı %65 düzeyinde olan bir ülke için ikili ticaretinde 1347 milyon dolarl ık fazla verdi ği bir pazar son derece önemlidir.
5.3.2. Irak’tan Yapılan İ thalat thalat ın Genel Yapısı Irak geçirmiş olduğu sık ıntılı önemlerden dolay ı sanayisi ve tüm alt yap ısı oldukça yetersiz bir durumda kalm ıştır. Bu bağlamda ülkenin yapm ış olduğu ana ihracat kalemi petrol ve petrol ürünlerinden ve di ğer doğal kaynaklardan ibarettir. Tablo 31. Irak’tan Yap ılan İthalat İçerisinde Önemli Yer Tutan Fasıllar 01-12/2004, IRAK İthalat Rakamlar ı Ürün Adı
1 2 3 4 5
ALUMİ NYUM NYUM VE ALUM İ NYUM NYUM EŞYA BAKIR VE BAKIRDAN EŞYA DEMİR VE ÇELİK Mİ NERAL NERAL YAKITLAR, Mİ NERAL NERAL YAĞLAR VE MÜSTAHSALLARI, MUMLAR PAMUK TOPLAM İTHALAT
Değer($) 12.402.101,00 56.867.784,00 59.483.261,00 326.189.166,00 4.836.826,00 467.588.134,00
Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticare t/ticaret.htm, veriler derlenmiştir.
Tablo 31’de görüldü ğü gibi Türkiye’nin Irak’tan yapm ış olduğu toplam ithalat 467 milyon dolar iken, bu tutar ın 326 milyon dolarl ık bölümünü petrol ve petrol ürünleri oluşturmaktadır.
İ li 5.3.3. Irak-Türkiye Dı ş Ticaret İ li şkisinin Genel De ğ erlendirilmesi erlendirilmesi Körfez Sava şı sonrası Irak’a yapılan ambargodan en çok etkilenen ülke Türkiye olmuştur. Savaş öncesi dış ticaret hacminde ilk dört ülke içerisinde olan Irak ile ticaretin durmas ı Türkiye dış ticaretinde ve ta şımacılık sektöründe önemli bir zarar oluşturmuştur. 1997 yılında ‘BM Petrol Kar şılığı Gıda, İlaç ve İnsani İhtiyaç Maddeleri Programı’ (MOU) ile ticaret yeniden ba şlamıştır. Fakat sınırlı ürün ve sınırlı bir miktarda yap ılabilen bu ticaretin hacmi oldukça yetersiz kalmaya devam etmiştir.
Irak ekonomisi petrol ve kimya sanayinin yan ı sıra fazla geli şmemiş olmasına rağmen tekstil, inşaat malzemeleri ve i şlenmiş gıda sanayisinden olu şan bir yap ıya sahipti. Sava ş ile birlikte bu endüstrilerde altyap ı sistemleri tamamen tahrip olmuştur. Savaş öncesi yıllarda Irak'ın Türkiye’den ithal etti ği ba şlıca ürünler; temel gıda maddeleri, dayan ıklı tüketim mallar ı, ilaç ve t ı bb bbı malzeme ve cihazlar ı, ulaşım araçlar ı ve yedek parçalar ı, makineler ve elektrik malzemeleri ve cihazlar, ula şım araçlar ı ve yedek parçalar ından oluşan oldukça geni ş bir yelpazeden olu şmaktaydı. Bu ürün yelpazesi Irak’ ın toplam ithalat yelpazesi ile genel olarak örtü şmektedir. Yani Türkiye sava ş öncesi Irak’a
rak’ın ithal ettiği ürünlerin büyük bir
ı
çoğunluğundan ihraç yapabilmekteydi. 76 II. Körfez sava şı sonrası Irak’ın yeniden yap ılanma sürecinde ABD yönetiminin 3 y ıl içersinde öngördü ğü rakam 30 milyar dolar olaca ğı ve bu rakamın 100 milyar dolara ulaşacağı öngörülmüştür. 77 Bu yapılanma sürecinde ana ihaleleri ABD ve İngiliz şirketleri kazanmaktad ır. Bu ihalelerden birço ğu ikinci veya üçüncü ta şeronluk ile
Türkiye taraf ından gerçekle ştirilmektedir. Yeniden yap ılandırma süreci içerisinde Irak ile yap ılan ticarette ürün yelpazesi sava ş öncesi ürün yelpazesi ile bir farkl ılık göstermemektedir. Ancak ülkenin sanayisinde ve kent yap ısında yaşanana büyük tahribattan dolay ı makine teçhizat, i ş makineleri ve inşaat malzemelerinin pay ı artış göstermiştir. Genel olarak sanayi ürünlerinden; makineler, iş makineleri, elektrik malzemeleri ve teçhizat, tar ımsal alet, ula şım araçlar ı ve yedek parçalar ı, dayanıklı tüketim mallar ı, ilaçlar, tı bbi malzeme ve cihazlar ının Irak’a ihracat ı yapılmaktadır. Tar ım ürünlerinde ise çe şitli sebze ve meyve, bakliyat, bitkisel ya ğ ve margarinler genel olarak ihraç edilen ürünlerin başındadır. Irak ile yapılan dış ticaret zaman içerisinde geni şleyerek rayına oturacakt ır. Gerek ABD ile olan stratejik ili şkiler, gerekse bölgenin istikrar ı açısından Irak ile yo ğun bir dış ticaret ilişkisi ön görülmektedir. Zaman içerisinde Irak Türkiye d ış ticaretinde 76 77
A.g.e., http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, veriler derlenmiştir. A.g.e., http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, veriler derlenmiştir.
daha büyük yer alarak ön s ıralardaki ülkelerden biri olma konumuna tekrar kavuşacaktır. Savaşın bitmesi ile birlikte 2003 y ılında 940 milyon dolar düzeyinde olan dış ticaret hacmi 2004 y ılında 2,3 milyar dolar düzeyine ç ıkmıştır. Önümüzdeki üç yıl içerisinde Irak ile yap ılan dış ticaret hacminin 10–12 milyar dolar düzeyine ulaşacağı öngörülmektedir.
5.4. ABD’nin Bölge ve Irak Stratejisi Irak 113 milyar dolar varillik resmi petrol rezervi ile Suudi Arabistan’ ın ardından dünyan ın ikinci büyük petrol rezervine sahip ülkesidir. Irak uzun süreli İran-Irak sava şı nedeni ile gerekli yat ır ımlar ı yapamad ığından ve teknik personel yetersizliğinden dolayı petrol rezervlerini etkin bir şekilde kullanamam ıştır Savaş öncesi dönemde 73 petrol havzas ının ancak 15’inde petrol üretimi yap ılabilmekteydi. Fakat yapılacak yeni yat ır ımlar ve arama çal ışmalar ı ile birlikte, Irak’ın sahip oldu ğu rezervlerin 220 milyar varilin üzerinde olaca ğı öngörülmektedir. Bu ara ştırma süreci beş yıl uygulandığı zaman petrol rezervlerinin 300 milyar varil seviyesine çıkabileceği ve 260 milyar varil rezerve sahip olan Suudi Arabistan’ ın önüne geçebileceği düşünülmektedir. Yine bir OPEC üyesi olan Irak yap ılacak yat ır ımlar ile OPEC kararlar ı üzerindeki Suudi Arabistan tekelini k ırabilecek bir potansiyele sahiptir. Bu rakamlar ABD’nin 100 y ıllık petrol ihtiyac ını kar şılayacak düzeydedir. 78 ABD’nin yönetimi ele geçirmesi ile birlikte ‘Yeniden İnşa ve İnsani Yard ım Ofisi’ (ORHA) yönetiminde petrol üretim çal ışmalar ına 2003 yılında hız verilmiştir. ORHA’nın üst düzey yöneticileri ABD taraf ından seçilmi ştir. Ofisin yöneticisi ABD vatandaşı olan Clarke Turner’d ır. ORHA petrol rezervlerinin i şlenmesi ve yeni havzalar ın bulunmas ı için ihaleler düzenlemektedir. Yap ılan yatır ımlar ve yurt dışından getirilen kalifiyeli teknik personel etkisiyle Irak’ ın petrol üretimi h ızla artmaktadır.79
78
YILDIRIM, Sevil, a.g.e., s. 46.
79
A.g.e., http://www.dtm.gov.tr/ead/ticare http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm t/ticaret.htm
Dünyan ın petrol talebinin %25’lik k ısmını ABD kendi ba şına oluşturmaktadır.80 Petrole ve petrol ihraç eden ülkelere olan ba ğımlılığı sürekli olarak art ış göstermektedir. Gerek petrol rezervlerinin yüksek olmas ı, gerekse bölgenin ortas ında bir ülke olarak bölgedeki siyasi ve iktisadi gelişmeleri yak ından izlemede ve müdahale olana ğına sahip olmas ı nedeniyle ABD bölgedeki varl ığını uzun seneler boyunca sürdürecektir.
6. BÖLGEDEK İ DİĞER ÜLKELER 6.1. Kuveyt Kuveyt yılda 8milyar dolar dolay ında ithalat yapmaktad ır. Ülke ekonomisi ve d ış ticareti petrol ve yan sanayine ba ğımlı bir durumdadır. İhracat ın tamamına yak ını petrol ve petrol ürünlerinden yapılmaktadır. Ülkede tar ıma elverişli alanlar ın yok denecek kadar az olmas ı nedeniyle ülke tar ımsal ürünlerde tamam ıyla dışa bağımlı bir konumdadır. Toplam ithalat ın %16’sını tar ımsal ürünler olu şturmaktadır. Ülke ithalatının geri kalan ını imalat sanayi ürünleri olu şturmaktadır. Makine teçhizat ve otomotiv önde gelen kalemlerdendir.
80
YILDIRIM, Sevil, a.g.e., s. 51.
Tablo 32. Kuveyt’in Toplam İthalatının Sektörel Dağılımı Kuveyt İthalatının Sektörel Dağılımı (milyon $) 1996 1997 1.386 1.327 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 1.309 1.259 Ham Maddeler 77 67 185 181 Madencilik 6.724 6.591 İmalat Sanayi 8.374 8.246 Toplam
1998 1.366 1.298 68 216 6.878 8.617
Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
Kuveyt’in yapmış olduğu ithalat gıda ve imalat sanayi ürünlerinden olu şmaktadır. Yapılan 8,6 milyar dolar ithalat ın 1,4 milyar dolarl ık k ısmını tar ım ürünleri oluşturmaktadır. Ülkede iş gücü oldukça s ınırlı olduğu için Güney Asya ve bölge ülkelerinden i ş gücü göçü almaktad ır. Bu bağlamda ülke ekonomisi petrol yan sanayisi dışında bir geli şme potansiyeli gösterememektedir. Tablo 33. Kuveyt’e Yap ılan İhracatın Sektörel Dağılımı Kuveyt'e İhracatımızın Sektörel Dağılımı (milyon $) 2000 2001 12 12,6 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 11,9 12,5 Ham Maddeler 0,1 0,1 0,2 0,5 Madencilik 61 91,5 İmalat Sanayi 73,4 104,7 Toplam
2002 16,4 16,3 0,1 1,1 117,4 134,9
Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
Kuveyt’e ihracat ımız 2002 yılında 134 milyon dolar düzeyinde gerçekle şmiştir. Bu ihracat içerisinde tar ım ürünlerinin payı 16,4 milyon dolar iken, imalat sanayi ürünlerinin pay ı 117,4 milyon dolar olarak gerçekle şmiştir.
Tablo 34. Kuveyt’ten Yap ılan İthalatın Sektörel Dağılımı Kuveyt'ten Yapılan İthalatın Sektörel Dağılımı (milyon $) 2000 2001 2002 1,7 0,3 1,5 Tarım Ürünleri 135,5 114,2 9,4 Madencilik Petrol Gazlar ı ve Doğal Gaz 134,4 114,2 9,4 24,1 8,7 15,6 İmalat Sanayi 161,3 123,3 26,5 Toplam Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
Kuveyt’ten yapt ığımız ithalat ham petrol ithalat ına paralel olarak de ğişmektedir. Bu nedenle oldukça dalgal ı bir görünüm sergilemektedir. 2003 y ılında 114 milyon dolarlık petrol ve petrol ürünü ithalat edilmesi ile toplam ithalat 123,3 milyon dolar olarak gerçekle şirken, 2002 y ılında petrol ve petrol ürünleri ithalat ının sadece 9,4 milyon dolarda kalmas ı nedeniyle toplam ithalat 26,5 milyon dolar düzeyinde kalmıştır. 81
6.2. Ürdün Ürdün gerek tar ımsal alanlar ının az olmas ı, gerek sanayisinin az geli şmiş olması, gerekse bölgedeki di ğer ülkeler gibi zengin yeralt ı kaynaklar ına sahip olmamas ı nedeniyle bölgenin en fakir ülkelerinden birsidir. Tablo 35’de de görülece ği gibi Ürdün yılda ortalama 4 milyar dolay ında ithalat gerçekle ştirmektedir. Bu ithalat ın yaklaşık %25’i tar ımsal ürünlerin ithalat ından oluşurken, %65’i imalat sanayi ürünlerinden olu şmakta ve geri kalan ithalat ı enerji harcamalar ı oluşturmaktadır. Görüleceği üzere Ürdün her bak ımdan dışa bağımlı bir ülke konumundadır.
81
DİE, Dış Ticaret İstatistikleri ve İndeksleri 2003, Ankara, 2005, s. 54.
Tablo 35. Ürdün’e Yap ılan İhracatın Sektörel Dağılımı Ürdün İthalatının Sektörel Dağılımı (milyon $) 1996 1997 974 965 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 884 904 Ham Maddeler 90 61 662 622 Madencilik 2.597 2.194 İmalat Sanayi 4.293 3.843 Toplam
1998 961 883 78 438 2.389 3.828
Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
Ürdün’e ihracat ımız 2002 y ılında 114 milyon dolar olarak gerçekle şmiştir. Bu ihracatın 94 milyon dolar ı imalat sanayi ürünlerinde yap ılmıştır. Yılda 850 milyon dolara yak ın g ıda ithalatı yapan Ürdün’e yapm ış olduğumuz gıda ihracatı sadece 17 milyon dolar seviyesinde kalm ıştır. Türkiye Ürdün ile ticaretinde özellikle g ıda ürünlerinde ticaret hacmini artt ır ılabilecek bir görünüm içerisindedir. Ta şıt araçlar ı ve yan sanayi, ka ğıt-karton, demir çelik ürünleri ithalat ı Ürdün’e yapılan başlıca ihracat kalemleridir. 82 Tablo 36. Ürdün’e Yap ılan İhracatın Sektörel Dağılımı Ürdün'e İhracatımızın Sektörel Dağılımı(milyon $) 2000 2001 18,9 24,5 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 17,8 23,2 Ham Maddeler 1,1 1,3 0,9 1,4 Madencilik 79,1 92,9 İmalat Sanayi 99,5 118,9 Toplam
2002 17,4 16,8 0,6 2,2 94,2 114,2
Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
82
‘Komşu ve Çevre Ülkeler Stratejisi’, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret.htm
Ürdün’den yap ılan ithalatı incelediğimizde 2002 yılından 18,3 milyon dolar düzeyinde geçekle şen ithalatın tamamına yak ın bir k ısmının maden cevher ve döküntülerinden olu ştuğu görülmektedir. Önümüzdeki y ıllarda Ürdün de telekomünikasyon, enformasyon teknolojileri, bilgisayar donan ımı ve yazılımı gibi teknoloji yoğun alalar ile elektrikli makineler ve t ı bbi araç gereç gibi sektörlerde yapılan ithalat ın artacağı belirtilmektedir. 83 Tablo 37. Ürdün’den Yap ılan İthalatın Sektörel Dağılımı Ürdün'den yapılan ithalatın Sektörel Dağılımı(milyon $) 2000 2001 0,1 0,1 Tarım Ürünleri 11,6 11,9 Madencilik Made Maden, n, Cevh Cevher er ve Dökü Dökünt ntül üler er 11,2 11,2 11,9 11,9 15,5 1,5 İmalat Sanayi 27,2 13,5 Toplam
2002 0,1 15,4 15,2 15,2 2,9 18,3
Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
6.3. Lübnan Türkiye’nin Lübnan’a 2002 y ılında Lübnan’a yapt ığı toplam ihracat 183,4 ABD dolar ı olarak gerçekle şmiştir. İhracatın yapısını incelediğimiz zaman bölgedeki di ğer ülkelerle yapılan dış ticaretten fakl ı olarak yapılan tar ım ürünleri ihracat ı 55 milyon dolar ile toplam ihracat ın %30’nu oluşturmuştur. Ve yine bölgede rafine petrol satılan ender ülkedir. 2002 y ılında 47,7 milyon dolar düzeyinde rafine petrol satılmıştır. Türkiye’nin imalat sanayi ihracat ı ise 74,2 milyon dolar düzeyinde kalmıştır. İmalat sanayi ürünlerinde demir çelik, ara mamuller ve makine teçhizat ana kalemleri oluşturmaktadır. Özellikle makine ve teçhizat ihrac ında Türkiye Lübnan
83
GÜLEÇ Mustafa, GENCAY Oğuz, a.g.e. s. 47.
pazar ında 15 milyon dolar ile yok denecek kadar bir ihracat gerçekle ştirmiştir. Bu alandaki geli şim toplam ticaret hacmini oldukça yukar ılara çekecektir. Tablo 38. Lübnan’a Yap ılan İhracatın Sektörel Dağılımı Lübnan'a İhracatımızın Sektörel Dağılımı(milyon $) 2000 2001 65,4 92,5 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 65,0 92,1 8,3 15,8 Madencilik Petrol ve Petrol Ürünleri 0,4 8,1 55,2 73,7 İmalat Sanayi 129,2 183,8 Toplam
2002 55,6 55,0 52,3 47,7 74,2 183,4
Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
Lübnan’dan yap ılan ithalatı incelediğimizde, 2002 y ılı için, 11,5 milyon dolarl ık canl ı hayvan ve ham deri ithalat ı, 16,8 milyon dolar seviyesindeki ham petrol ve mineral döküntüleri ithali ve 12,5 milyon düzeyindeki çe şitli kimyasal ürünlerinin ana ithalat kalemleri oldu ğunu görürüz. 2002 y ılı için toplam ithalat 41,9 milyon dolar düzeyinde kalm ıştır. Tablo 39. Lübnan’dan Yap ılan İthalatın Sektörel Dağılımı Lübnan'dan yap ılan ithalatın Sektörel Dağılımı(milyon $) 2000 2001 5,2 5,1 Tarım Ürünleri 8,5 5,4 Madencilik Maden, Cevher ve Döküntül tüler 8,5 4,4 8,4 15,3 İmalat Sanayi 22,1 26,0 Toplam Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
2002 11,5 16,8 10,4 12,5 41,9
6.4. Birleşik Arap Emirlikleri BAE tar ımsal ürünler bak ımından dışa bağımlı bir ülke durumundad ır. Bu durum Türkiye ile d ış ticaretine de yans ımıştır. 2002 y ılında Türkiye 74 milyon dolarl ık tar ımsal ürünü BAE’ne ihraç etmi ştir. Bunun yanı sıra BAE inşaat sektöründe büyük yatır ımlar yapmaktadır. Önümüzdeki be ş yıl içerisinde BAE’nin in şaat sektörü için harcadığı para 5 milyar dolar seviyesinden 10 milyar dolay ına çıkması beklenmektedir. 84 Bu durumun da Türkiye ile d ış ticaretine yans ıdığını görülmektedir. 2002 y ılında 174,9 milyon dolar tutar ında demir çelik ürünü Türkiye’den ithal edilmi ştir. Türkiye bunun yan ı sıra 35,4 milyon dolarl ık makine araç-gereç ve 20 milyon dolar düzeyinde tekstil ürünü ihraç etmi ştir.85
Tablo 40. BAE’ne Yap ılan İhracatın Sektörel Dağılımı BAE'ine İhracatımızın Sektörel Dağılımı (milyon $) 2000 2001 75,1 73,5 Tarım Ürünleri Gıda Maddeleri 73,9 72,7 2,9 3,4 Madencilik 206,8 280,7 İmalat Sanayi 315,9 380,1 Toplam
2002 74,7 74,1 2,6 353,4 440,2
Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
BAE’inden yapmış olduğumuz ithalat 2002 y ılında 98 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Türkiye- BAE aras ındaki toplam d ış ticaret hacmi 538 milyon dolar düzeyinde gerçekle şirken, dış ticaretiniz 342 milyon dolar fazla vermi ştir.
84 85
A.g.e. s. 24-32. A.g.e., http://www.dtm.gov.tr/ead/ticare http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm t/ticaret.htm
Tablo 41. BAE’den Yap ılan İthalatın Sektörel Dağılımı BAE'den Yapılan İthalatın Sektörel Dağılımı(milyon $) 2000 2001 2002 7,4 9,3 7,1 Tarım Ürünleri 14,3 29,0 20,8 Madencilik Made Madenn Cevh Cevher er ve Dökü Dökünt ntül üler er 14,1 14,1 13,1 13,1 15,0 15,0 17,8 13,7 27,1 İmalat Sanayi . 12,9 42,8 Diğer Ürünler 39,7 65,1 98,0 Toplam Kaynak: DTM, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortadoğu Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm
SONUÇ Türkiye, cumhuriyetin ilk y ıllar ından itibaren bat ı ülkeleri normlar ında bir sanayi ülkesi olma yolunda stratejiler belirlemi ş, kalk ınma planlar ını bu doğrultuda yapmıştır. I. Dünya Sava şı’ndan sonra ülkenin sermaye birikimi bak ımından yetersiz, uzun süren sava ş dönemi nedeniyle yeti şmiş iş gücü bak ımından önemli eksikleri olan bir ülke görünümünde oldu ğu söylenebilir. Bu ba ğlamda, ülke bir taraftan süratle kalifiyeli iş gücü yetiştirme çabasına girerken, di ğer taraftan tar ım sektöründe elde ettiği artı değerler ile de sanayisini güçlendirme yolar ı aramıştır. Fakat 1929 ekonomik buhran ı ve ardından çıkan II. Dünya Sava şı’ndan dolayı ekonomi ve sanayideki geli şmelerin oldukça yetersiz kald ığı söylenebilir. II. Dünya Sava şı’nın bitmesi ile birlikte dünyada gerek siyasi gerekse iktisadi bağlamda farklı bir dönemin ba şladığı söylenebilir. Devletleraras ı siyasi ve iktisadi ilişkilerin bir düzen ve disiplin içerisinde süregelmesi için uluslararas ı siyasi ve iktisadi organizasyonlar kurulmaya ba şlanmıştır. Bu süreç ile birlikte dünyadaki mal, hizmet ve bilgi dola şımı daha serbest, daha güvenli ve daha h ızlı olagelmeye başladığı görülmektedir. Türkiye II. Dünya Sava şı ile şekillenmeye ba şlayan dünya yap ısı içerisinde ilk yıllardan itibaren ilgili anla şmalara taraf olmuş ve gelişmeleri yak ından takip etmiştir. Kendisine Avrupa Birli ği’ni hedef olarak belirlemi ş, iktisadi ve siyasi yatır ımlar ını bu doğrultuda planlamıştır. Bu süreç içerisinde Türkiye içsel ve d ışsal bir tak ım sorunlar ya şadıysa da çizgisinden taviz vermeyerek, bat ı orijinli bir sanayi ülkesi olma yolunda yatır ımlar ını sürdürmüştür. 1980’li yıllar ın başına kadar daha kat ı bir iktisadi ve ticari anlayış ülke yönetiminde etkili oldu ğu görülmektedir. İthal ikameye dayal ı bir büyüme modelinin uyguland ığı dönemde Türkiye ekonomisi çe şitli sık ıntılar yaşamış ve çok fazla yol alamam ıştır. Bu dönemde yat ır ımlar çoğunlukla kamu yat ır ımlar ı şeklinde olmu ştur. Bu yatır ımlarda verimliğin düşük, kaynak israf ının yüksek olmas ı
ülkenin yerinde saymas ının başlıca nedenlerinden biri oldu ğu görülmektedir. Bu durum ise Türkiye’nin d ış ticaretine de yans ımıştır. Tar ım ürünlerinin ağırlıkla ihraç edildiği, ekonomi için önem arz eden mal ve hizmetlerin ithal edildi ği, kaynaklar ın yetersizliğinden dolayı yeteri kadar yat ır ımın yapılamadığı ve bütün bunlar ın sonucu olarak dış ticaret hacminin oldukça dar oldu ğu bir ekonomik yap ının bulundu ğu söylenebilir. 1980’li yıllar ın başından itibaren Türkiye ekonomisi ve d ış ticaret yapısında önemli değişikliklerin başladığı görülmektedir. Ekonomi yönetiminin bak ış açısı tamamıyla değiştiği söylenebilir. İhracata dayal ı bir büyüme modeli benimsenerek, kambiyo rejimi serbest bırak ılmış ve ithalatın önündeki s ınırlamalar kaldır ılmıştır. Kamu yatır ımlar ı devam ederken özel sektörün önündeki engeller a şamalı olarak kald ır ılmış ve ekonomide bir liberalle şme süreci ba şlamıştır. Bu süreç ile birlikte Türkiye ekonomisinde ve sanayisinde önemli geli şmeler kaydedilmi ştir. 2000’li yıllar geldiği zaman, Gümrük Birli ği Anlaşması’nın da etkisiyle, Türkiye toplam dış ticaretinin %50’sine yak ınını Avrupa ülkeleri ile yapan bir ülke konumuna gelmi ştir. 2003 yılı rakamlar ına göre ihracat ın %64,4’ü, ithalat ın %63,3’ü OECD ülkeleri ile yap ılmıştır. Aynı yıl Ortadoğu ülkelerinin toplam ihracat içindeki payı %10,6, toplam ithalat içindeki pay ı %5,9 olarak gerçekle şmiştir. Türkiye uzun y ıllardır süre gelen bat ı orijinli siyasi ve iktisadi yap ıya sahip bir ülke olma hedefinden dolay ı Ortadoğu ülkeleri ile yap ılan dış ticarete yeteri kadar önem vermemiştir. Cumhuriyetin ilk y ıllar ından itibaren laik cumhuriyet yap ısını koruyan Türkiye siyasi rejimi koruyabilmek ve laiklik kar şıtı guruplar ın güçlenmesini engellemek için, Ortado ğu ülkeleri ile çok fazla siyasi ve sosyal ili şki içerisine girmekten kaçınmıştır. Bu durum ise Türkiye’nin bölge ülkeleri ile yapt ığı ticari ilişkilere de yans ımıştır. Türkiye bölge ülkelerin ithal etti ği tar ımsal ürünleri üretebilmekte, sanayi ürünlerini ise büyük oranda kar şılayabilecek kapasiteye ulaşmasına rağmen bölgenin toplam ithalat ı içerisindeki pay ı oldukça yetersiz kalmıştır. Türkiye’nin bölgeden yapt ığı ithalat ise petrol ve petrol ürünleri ile s ınırlı kalmıştır.
Türkiye siyasi yap ısı ve demokrasisi oturmu ş, toplumun her kesimince Avrupa Birliği üyeliği hedef olarak belirlenmi ş, ekonomisi belirli bir istikrar ve üretim zeminine ulaşmış bir ülkedir. Önceleri tehdit olarak görülen siyasi, iktisadi ve sosyal yak ınlaşmalar Türkiye’yi sürdürmekte olan çizgisinden sapt ırabilecek bir görüntüde değildir. Türkiye’nin dış ticaretinde bölgesel anlamda d ış ticaret fazlasının verildiği bölge Ortadoğu bölgesidir. Enerji talebinin büyük bir k ısmının da bu bölgeden kar şılandığını düşünülürse; tar ım sektöründe ve özellikle imalat sanayinde Türkiye’nin ne denli bir mukayeseli üstünlü ğe sahip oldu ğu ortadadır. 2004 yılında Türkiye’nin toplam d ış ticaret hacmi 160 milyar dolar dolay ında gerçekle şmiştir. Bu dış ticaret yapısı içerisinde Türkiye 34,4 milyar dolar d ış ticaret açığı vermiştir. Ekonomisinde d ış ticaret açığının yarattığı k ır ılganlık zaman zaman bir ekonomik kriz yaratma boyutuna gelmektedir. Son 20 y ıl içerisinde ç ıkan ekonomik krizlerin hepsi dış ticaret açığından kaynakl ı olmuştur. Bu nedenle Türkiye için d ış ticaret açığını kapatmak, bu rakam ı daha da a şağılara çekmek büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda Türkiye mevcut olan bat ı orijinli yapısını koruyarak, dış ticaretinde Ortadoğu ülkeleri ile yap ılan ticaret hacmini artt ırma çabas ı içerisine girmelidir. Bölgede yarat ılacak dış ticaret fazlası, Türkiye’nin d ış ticaret açığını azaltıcı bir etki yaratacaktır. Ortadoğu ülkelerinde yap ılan toplam ithalat ve ekonomik yap ı incelendiği zaman hiçbir şekilde Avrupa Birli ği pazar ına alternatif bir pazar olma özelliği göstermemektedir. Bu nedenle d ış ticarette mevcut çizgi korunarak, bölge ülkeleri ile serbest Ticaret Anla şmalar ı imzalanma yolu ile d ış ticaret hacmini arttırma gayretlerine girilmelidir. Bu ba ğlamda inşaat, gıda, makine ve teçhizat üretimi ve turizm sektörleri bölge ile yap ılan ticaret hacmini Türkiye lehine yukar ılara çekebilecek sektörler olarak kar şımıza çıkmaktadır.
KAYNAKÇA
•
ATİLLA, Ali, ‘Serbest Dış Ticaret Anlaşmalar ının Türkiye’nin Dış Ticareti
Üzerine Etkisi’, Ankara 2002.
•
Bağımsız Düşünce Grubu Dış İlişkiler Konseyi, Irak Raporu, Rice
Üniversitesi, ABD, 2004
•
CARBAUGH, Richard , İntenational Economics, 5th Edition, New York,1995
•
ÇAMLIBEL, Nurdan , ‘Türkiye-İsrail Ekonomik ili şkileri’, Dış Ticaret
Müsteşarlığı, Ankara, 2001
•
DİE, Dış Ticaret Verileri ve İndeksleri 2003, Ankara, 2005
•
DİE,1950–1960 Gerçekle şen Dış Ticaret Verileri
•
http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret.htm t.htm DTM, ‘Komşu Ülkeler Stratejisi’, http://www.dtm.gov.tr/ead/ticare
•
GÜLEÇ Mustafa, GENCAY O ğuz, ‘Irak Savaşı gölgesinde Ortado ğu
Ülkeleri ile Dış Ticaret ilişkileri’ http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.h http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm, tm, DTM, Ankara
•
KILIÇBAY, Ahmet , “Türkiye’nin Ekonomi Politikalar ı 1930–1996 ve
sonrası”,Ankara,1999
•
MARUFOĞLU, Sinan, ‘Yeniden Yap ılanma Sürecinde Türk Cumhuriyetleri
ve İslam Ülkelerinin Sosyo-Ekonomik Yap ılar ı ve Türkiye İlişkileri’, Marmara Üniversitesi, , İstanbul 1998.
•
MOLLAHİSARLIO ĞLU, Yavuz, ‘İhracat Teşvikleri’, İhracat Genel
Müdürlüğü, Ankara
•
TOGAN, Sübidey; ‘1980’li Yıllarda Türk Dış Ticaret Rejimi ve D ış Ticaretin
Liberalizasyonu’, Türk Eximbank Ara ştırma Dizisi
•
TPAO, Türkiye’de Üretilen Enerji Kaynaklar ı Raporu 2002
•
TÜSİAD, Dış Ticarette Çevre Koruma Kaynakl ı Tarife Dışı Teknik Engeller
ve Türk Sanayi İçin Eylem Plan ı, Yay. NO:T/98-233, İstanbul 1998
•
USLU, Kamil, ‘Yeniden Yap ılanma Sürecinde Türk Cumhuriyetleri ve İslam
Ülkelerinin Sosyo-Ekonomik Yap ılar ı ve Türkiye İlişkileri’, Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Ekonomik Ara ştırma Merkezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul 1998.
•
VAROL, Müge, ‘1923–2003 Türk D ış Ticaretinin Geli şiminin K ısa Tarihçesi’,
Ankara 2003.
•
YILDIRIM, Sevil , ‘Dünyada ve Türkiye’de Petrol’, DTM Ekonomik
Araştırmalar ve Değerlendirme Genel Müdürlü ğü, Ankara 2003.
•
http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/Gorunum/dsticgor.htm (Mayıs 2005)
•
http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar1/eko10.xls (Mayıs 2005)
•
http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar1/eko11.xls (Mayıs 2005)
•
http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar1/eko04.xls (Mayıs 2005)
•
http://www.dtm.gov.tr/ead/ekolar1/eko05.xls http://www.dtm.gov.tr/ead/eko lar1/eko05.xls (May ıs 2005)
•
http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2003/01/ (Mayıs 2005)
•
http://www.dtm.gov.tr/ab/sta/index.htm http://www.dtm.gov.tr/ab/sta/index. htm (Mayıs 2005)
•
http://www.dtm.gov.tr/SB/Atinterb.htm (Mayıs 2005)
•
http://www.dtm.gov.tr/ead/strateji/III-9.htm (Mayıs 2005)
•
http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.htm http://www.dtm.gov.tr/ead/ticaret/ticaret.h tm (Mayıs 2005)
•
http://www.export.gov.il/Eng/_Articles/Article.asp?CategoryID=9&ArticleID= 348 (Mayıs 2005)
•
http://www.countryreports.org/country.asp?cou http://www.countryreports.o rg/country.asp?countryid=117&countrynam ntryid=117&countryname=Iraq e=Iraq (Mayıs 2005)
•
http://www.cia.gov/cia/publications/factbook/geos http://www.cia.gov/cia/publica tions/factbook/geos/sy.html#Econ /sy.html#Econ (May ıs 2005)
•
http://www.countryreports.org/country.asp?/cou http://www.countryreports.org /country.asp?/countryid=189&countryna ntryid=189&countryname=isra me=isra el (Mayıs 2005)