T.C. OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Tarih Anabilim Dalı
SİVRİHİSAR’IN XIX. YÜZYILDA SOSYO- EKONOMİK DURUMU (TEMETTUAT DEFTERLERİNE GÖRE)
Mehmet Fatih BECERİK YÜKSEK LİSANS TEZİ
Yrd. Doç. Dr. Hasan Hüseyin ADALIOĞLU
ESKİŞEHİR Aralık, 2002
i
YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZÜ SİVRİHİSAR’IN XIX. YÜZYILDA SOSYO-EKONOMİK DURUMU (TEMETTUAT DEFTERLERİNE GÖRE) Mehmet Fatih BECERİK Tarih Anabilim Dalı Osmangazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Aralık, 2002 Danışman : Yrd. Doç.Dr. Hasan Hüseyin ADALIOĞLU Osmanlı tarihinin en önemli alanlarından biri de Osmanlı şehirlerinin sosyal tarihidir. Şehirlerin sosyal tarihi ülke ve devletlerin sosyal gelişimini, gelir durumunu, demografik yapısını ortaya koyan önemli bir göstergedir. Osmanlı Devleti’nin işleyişini ve sosyal yapısını
iyi anlayabilmek için de Osmanlı şehirlerinin sosyo-ekonomik
yapıları incelenmelidir. Şehir araştırmacılarının en önemli kaynakları şüphesiz araştırma yapılan devre ait kronikler, resmi ve özel kaynaklardır. Dolayısıyla bu kaynakların araştırmacılarca iyice tetkik edilmesi gerekmektedir. Anadolu şehirlerinin yapıları, tipleri birbirlerine benzer özellikleri taşıdıkları, yapılmış çalışma ve araştırmalardan anlaşılmaktadır. Tipik bir Anadolu şehri olan Sivrihisar, Anadolu’nun bilinen uygarlıklarından Osmanlı’ya ve günümüze uzanan yolda birçok olaya ve döneme tanıklık etmiştir. İncelediğimiz dönemdeki-19. yüzyılda- Sivrihisar’ın sosyo-ekonomik alandaki en önemli kaynakları Temettuat Defterleridir. Tanzimat ile başlatılan mali ve hukuki alanlardaki değişiklikler ile birlikte vergilerin daha düzenli bir şekilde alınması gündeme gelmiş ve bu amaçla da tahrir çalışmaları yapılmıştır. Halkın emlak, arazi ve gelirlerinin tespit edilerek vergi alınması amacıyla oluşturulan Temettuat Defterleri sayesinde 1844 yılında Osmanlı Devleti’nin sosyo-ekonomik yapısı hakkında bilgi edinmek mümkün olabilmektedir. Biz de Sivrihisar’ın 1844 yılında düzenlenen Temettuat Defterlerini kaynak almak suretiyle şehrin sosyo-ekonomik yapısı hakkında değerlendirmelerde bulunmaya çalıştık. Böylelikle 1844
yılında Sivrihisar’da
yaşayanların nüfusları, isim, aile, adı, lakapları ve meslekleri; bu mesleklerden elde edilen gelirler, arazileri, yetiştirdikleri ürünler, hayvanlar ile verdikleri vergiler tespit edilmiştir. Bu defterlerin araştırılmasıyla Sivrihisar gibi pek çok Osmanlı şehri ve bölgesinin sosyo-ekonomik yapısına dair birçok konu gün ışığına çıkacaktır.
ii
ABSTRACT THE SOCIO-ECONOMIC CONDIATION OF SIVRIHISAR IN NINETEEN CENTURY(ACCORDING TO TEMETTUAT REGISTERS)
Mehmet Fatih BECERİK History Main Science Branch Osmangazi University, Institute of Social Sciences December , 2002 The Adviser : Yrd. Doç.Dr. Hasan Hüseyin ADALIOĞLU
One of the most important field of Ottoman history is the sociol history of Ottoman cities. Social history of Ottoman cities is an important indicator of country and states which shows their social development income statues and demografic condiations. To understand the management and social structure of the Ottoman State, the socio-economic structure of these cities should be analyzed. Undoubtfully, the most valuable source of city researchers is written source and special sources which belongs to recorded time. So that, these sources should be analyzed by the researchers carefully. These searches give idea us about the structure of the Anatolian cities’ buildings and similarly of them. A typical Anatolian city, Sivrihisar, witnessed very events from known civilization of Anatolia to Ottoman and until nowadays. In the part of the socioeconomic condiation of Sivrihisar in searched time, the most important source of the city is Temettuat Registers. Starting with Tanzimat, the changing in the part legal and financial lead to take the taxes regularly and for the reason analyzing studies were started. By the help of Temettuat Registers which is formed in order to determine the people’s real estates, lands and incomes, it becomes easier to get information about socio-economic structure. Buy using that cities’ Temettuat Registers, that is established in 1844. Thus ,names, family names, nicknames, jobs, incomes thouse jobs, own lands, agriculturel products, cattles and the taxes collected of the Sivrihisar’s people in 1844 were distinguished from the Temettuat Registers. The socio-economic structure of Ottoman cities just like Sivrihisar will be demonstrated by the analyzing of these Temettuat Registers.
iii
Osmangazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne;
Bu çalışma, jürimiz tarafından Tarih Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.
Tezin kabul edildiği tarih : ..../...../....
İmza Başkan
:
Danışman
:
Üye
:
Üye
:
Üye
:
Üye
:
Tez ilgili yasa ve yönetmeliklerin öngördüğü teknik ve bilimsel koşulları yerine getirmiş ve aday, yüksek lisans (bilim uzmanlığı)/ doktora/sanatta yeterlik derecesi almaya hak kazanmıştır.
Tarih : ...../..../..... Doç. Dr. Münevver YILANCI Enstitü Müdürü İmza : ............
iv
ÖNSÖZ Eskişehir ile Ankara arasında kilit noktalardan birinde yer alan Sivrihisar, tarih boyunca önemli bir yerleşim birimi olmuştur. Anadolu’nun en eski uygarlıklarının yolları üzerinde kurulan Sivrihisar’ın esas kuruluşu Bizanslılar zamanında olmuştur. Selçuklular devrinde bir uç kenti olan Sivrihisar, Osmanlılar döneminde de bu özelliği ile önemli bir yerleşim birimi olmuştu. Osmanlı idari yapısında kuruluş zamanından itibaren I. Meşrutiyet’e kadar Hüdavendigar eyaletine, I. Meşrutiyet’ten sonra Ankara eyaletine bağlanan Sivrihisar, 1914’te bağlı bulunduğu Eskişehir sancağının, Cumhuriyet’ten sonra il olmasıyla Eskişehir’in en önemli ve büyük ilçesi olmuştur. Sivrihisar, halen Eskişehir’e bağlı Türk şehir tipini yaşatan önemli bir iç Anadolu yerleşim birimidir. Sivrihisar’ın Osmanlı idaresinden itibaren yapısını ve tarihini bilmek için Tahrir Defterleri, Şeriyye Sicilleri, Cizye Kayıtları ve Temettuat Defterleri gibi önemli kaynakları taramak, incelemek gereklidir. Sivrihisar’la ilgili Tahrir kayıtlarının ve kısmen de olsa Şeriyye sicillerinin incelenmesi, eksik kalan önemli bir halkanın Temettuat kayıtlarının incelenmesini gerektirmiştir. Bu düşünceden hareketle Temettuat Defterleri’ne dayanmak suretiyle Sivrihisar’ın 19. yüzyılına ait önemli bilgileri konu edinen bir tez hazırladık.
Çalışmamızda
benimsediğimiz
yöntem,
konunun
önemli
kaynaklarını,
araştırmaları taramak ve incelemek olmuştur. Zaman zaman yaşanan bilgi ve belge sıkıntıları konunun uzmanları ile birlikte bertaraf edilmiştir. Temettuat Defterleri esas olmak suretiyle hazırladığımız bu tezin giriş bölümünde Sivrihisar’ın fiziki ve beşeri coğrafyası hakkında kısa bir bilgi verilmiştir. Tezin birinci bölümünde 19. yüzyıla gelinceye kadar Sivrihisar’ın kısaca tarihi gelişimi hakkında bilgi verilmiştir.
v
Tezin ikinci bölümünde ise 19. yüzyılda yapılan mali ıslahatlar ve Temettuat Defterlerinin genel yapısı üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde Sivrihisar’ın sosyal yapısına ilişkin bilgiler değerlendirilmiştir. İlk olarak demografik yapısı incelenerek 16. yüzyıldan günümüze kadar şehrin nüfusu tespit edilmeye çalışılmıştır. Bundan sonra hane reislerinin isimleri, aile ve sülale adları ile lakapları tespit edilerek değerlendirmelerde bulunulmuştur. Ardından şehirdeki sosyal gruplar ile meslekler irdelenerek şehrin sosyal yapısı ortaya çıkarılmaya çalışılmış konunun daha iyi anlaşılması için ok sık sık tablo ve grafiklere yer verilmiştir. Dördüncü bölüm ise Sivrihisar’da zirai hayat ve hayvancılığa ayrılmıştır. Burada Sivrihisar’da oturanların ziraat ve hayvancılıkla ilişkileri eldeki verilerle ortaya konulmaya çalışılmış
ve yetiştirilen ürünler ile bunlardan elde edilen gelirler
değerlendirilmiştir. Beşinci bölümde ise Sivrihisar’ın iktisadi durumu ele alınmıştır. Bu kısımda şehirde yaşayanların meslekleri ve mesleki kazançları gruplar halinde ele alınmış ve bu grupların daha iyi anlaşılabilmesi için sık sık tablolara da yer verilmiştir. Daha sonra ise hane reislerinden toplanan vergiler hakkında bilgi verilmeye çalışılmış; bu bağlamda vergi-yi mahsusa, öşür, cizye ve a’det-i ağnam (koyun ve keçi) vergisi işlenmiştir. Ayrıca toplanan temettuat ve oranları da bu bölümde zikredilmiştir. Tezin sonunda yer alan Ekler kısmında şehrin merkezini ve köylerini gösteren harita ile Temettuat Defterlerinin mahallelere göre dökümü verilmiştir. Tezin hazırlanması sırasında belgelerdeki zorluklar zamanla defterlere ve belgelere aşina olarak ve uzmanlara danışarak konu ile ilgili eksiklikler ise konuyu açıklayıcı
kaynak
eserlerden
yararlanarak
giderilmeye
çalışılmıştır.
Tezin
hazırlanmasında her ne kadar en iyisi yapılmaya çalışıldı ise yine de eksikliklerin vaki olacağı muhakkaktır. Bu eksikliklerin de ileride bu alanda araştırma yapacak araştırmacılarca giderileceğini ummaktayız.
vi
Tezimizin hazırlanmasında emekleri geçenlere şükranlarımızı sunmak en içten borcumuzdur. Öncelikle konunun kabulü sonrasında yardımlarını esirgemeyen değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Mehmet Topal’a; arşiv belgelerinin tasnif, okuma ve tetkikinde yardımcı olan değerli meslektaşım Arş.Görevlisi Zekayi Mete’ye, yine arşiv dairesinde yardımlarını esirgemeyen arşiv personeline özellikle Ayhan Özyurt’a, Sivrihisar alan araştırmamız sırasında yardımcı olan araştırmacı yazar,
İl Meclis Üyesi Ahmet
Atmaca’ya, avukat yazar Orhan Keskin’e, maddi imkanları ile beni destekleyen değerli dostum Yusuf Özkan’a; özellikle de tezimin hazırlanmasında çalışmalarımın başından sonuna kadar ilgi, sevgi, fikir ve görüşlerini benimle paylaşan, yardımlarını esirgemeyen danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Hasan Hüseyin Adalıoğlu’na teşekkürlerimi arz ederim.
Mehmet Fatih BECERİK Aralık 2002
vii
ÖZGEÇMİŞ
Mehmet Fatih BECERİK Yüksek Lisans Tarih Anabilim Dalı
Eğitim Ls.
1995-1999
Osmangazi Üniversitesi, Tarih Bölümü
Lise
1992-1995
Kağıthane İ.H.Lisesi, Sosyal Bilimler ve Edebiyat
İş/İstihdam 2000- 2002
M.E.B. Öğretmenliği
Kişisel Bilgiler Doğum Yeri ve Tarihi
: İstanbul – 30.04.1978
Yabancı Dil
: İngilizce
viii
İÇİNDEKİLER ÖZ .............................................................................................................................. i ABSTRACT............................................................................................................... ii DEĞERLENDİRME KURULU ENSTİTÜ ONAYI ................................................ iii ÖNSÖZ ...................................................................................................................... iv ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................... vii TABLOLAR LİSTESİ ............................................................................................... xi KISALTMALAR LİSTESİ ....................................................................................... xv EKLER LİSTESİ ....................................................................................................... xvi GİRİŞ ......................................................................................................................... 1 SİVRİHİSAR’IN FİZİKİ VE BEŞERİ COĞRAFYASI............................................1 1. BÖLÜM ŞEHRİN KISA BİR TARİHÇESİ VE İDARİ YAPISI 1.1. Sivrihisar’ın Tarihçesi......................................................................................... 4 1.1.1. Osmanlılar’a Kadar Sivrihisar .................................................................. 4 1.1.2. Osmanlılar Döneminde Sivrihisar ............................................................ 6 1.2. Sivrihisar’ın İdari Yapısı .................................................................................... 8
2. BÖLÜM TEMETTUAT DEFTERLERİ 2.1. 19. Yüzyılda Mali Islahat Teşebbüsleri ............................................................. 10 2.1.1. Tanzimat Öncesindeki Teşebbüsler ........................................................ 10 2.1.2. Tanzimat Fermanında Mali Islahat .......................................................... 11 2.1.3. Muhassıllıkların Kurulması ..................................................................... 13 2.1.4. Müşirlik Nizamı ....................................................................................... 14 2.1.5.1261 Temettuat Sayımları ......................................................................... 16 2.2. Temettuat Defterleri ............................................................................................ 17 2.2.1. Mahiyeti ................................................................................................... 17 2.2.2. Hazırlanışı ................................................................................................ 19
ix
2.2.3. Şekli Özellikleri ve Metodu ..................................................................... 20
3. BÖLÜM ŞEHRİN SOSYAL YAPISI 3.1. Sivrihisar’ın Mahalleleri, Köyleri ve Nüfusu .................................................... 25 3.1.1. Mahalleler ve Demografik Yapıları ......................................................... 25 3.1.2. Köyler, ve Demografik Yapıları .............................................................. 33 3.1.3. Şehrin Tahmini Nüfusu ............................................................................ 36 3.2. Mahallelerde Kullanılan Aile, Şahıs Adları ve Lakaplar ................................... 42 3.2.1. Kullanılan Aile ve Şahıs Adları ............................................................... 42 3.2.2. Lakaplar ................................................................................................... 44 3.3. Hane Reislerinin Meslekleri .............................................................................. 45 3.3.1. Ziraatle Uğraşanlar .................................................................................. 46 3.3.2. İşçiler ....................................................................................................... 47 3.3.3. Sanayi ve Ticaret Alanında Uğraşanlar....................................................48 3.3.3.1. Giyim Eşyası Üreten ve Satanlar ............................................... 49 3.3.3.2. Deri İşi ile Uğraşanlar ................................................................ 49 3.3.3.3. Dokumacılıkla Uğraşanlar ......................................................... 50 3.3.3.4. Yiyecek ve İçecek Maddeleri Üretenler .................................... 51 3.3.3.5. Madeni Eşya Üretenler .............................................................. 51 3.3.3.6. Ticaretle Uğraşanlar ................................................................... 52 3.3.3.7. İnşaatla Uğraşanlar .................................................................... 53 3.3.3.8. Taşımacılıkla/Nakliyecilikle Uğraşanlar ................................... 54 3.3.4. Görevliler ................................................................................................. 54 3.3.4.1. Dini Görevliler ............................................................................ 54 3.3.4.2. Eğitim Alanında Hizmet Verenler ............................................. 55 3.3.4.3. Askeri, İdari ve Sosyal Alanda Hizmet Verenler ....................... 56 3.3.5. Çeşitli Hizmetlerde Uğraşanlar ................................................................ 57 3.3.6. Meslekleri Belli Olmayanlar .................................................................... 57
x
4. BÖLÜM ZİRAAT VE HAYVANCILIK 4.1. Şehirde Toprağın Mahallelere Göre Dağılımı .................................................... 62 4.2. Toprağın Etnik Yapıya Göre Dağılımı ............................................................... 65 4.3. Yetiştirilen Ürünler ............................................................................................. 67 4.3.1. Ürünlerden Alınan Öşürler ....................................................................... 72 4.4. Hayvancılık ......................................................................................................... 75
5. BÖLÜM İKTİSÂDİ DURUM 5.1. Mahallelere Göre Temettuat Dağılımı ................................................................ 80 5.2. Köylere Göre Temettuat Dağılımı ...................................................................... 82 5.3. Halkın Gelir Kaynakları...................................................................................... 84 5.3.1. Hayvancılıktan Elde Edilen Gelirler ......................................................... 84 5.3.2. Ziraatten Elde Edilen Gelirler ................................................................... 87 5.3.3. Kira Gelirleri ............................................................................................. 88 5.3.3.1. Binalardan Alınan Kira Gelirleri ................................................. 88 5.3.3.2. Tarlalardan Alınan Kira Gelirleri ................................................ 89 5.4. Vergiler ............................................................................................................... 92 5.4.1. Vergiyi Mahsusa ....................................................................................... 92 5.4.2. Öşür (A’şar) .............................................................................................. 95 5.4.3. Cizye ......................................................................................................... 96 5.4.4. A’det-i Ağnam Resmi ............................................................................... 98 SONUÇ ...................................................................................................................... 101 KAYNAKLAR .......................................................................................................... 105 EKLER....................................................................................................................... 111
xi
TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1 : Sivrihisar’ın Mahalleleri............................................................................. 32 Tablo 2 : Sivrihisar’ın Köyleri ................................................................................... 35 Tablo 3 : Sivrihisar’da Yaşayan Milletlere Göre Hane Sayıları ................................ 36 Tablo 4 : Klasik Dönemde Sivrihisar Nüfusu ............................................................ 37 Tablo 5 : Sivrihisar Mahalleleri ve Nüfusu ............................................................... 39 Tablo 6 : Nüfusun Belli Başlı Tarihlerdeki Durumu ................................................. 40 Tablo 7 : Sivrihisar Köylerinin Nüfusu ..................................................................... 41 Tablo 8 : Köylerin Belli Başlı Yıllardaki Nüfusu ...................................................... 42 Tablo 9 : Mahallelerde Kullanılan Hane Reislerinin Adları ...................................... 44 Tablo 10 : Gayri Müslim Hane Reislerinin Adları .................................................... 44 Tablo 11 : Müslüman Hane Reislerinin En Çok Kullandıkları Lakaplar .................. 45 Tablo 12 : Gayri Müslim Hane Reislerinin Kullandıkları Lakaplar .......................... 45 Tablo 13 : Meslek Gruplarının Dağılımı ................................................................... 46 Tablo 14 : Ziraatle Uğraşanlar....................................................................................47 Tablo 15 : İşçiler ........................................................................................................ 48 Tablo 16 : Giyim Eşyası Üreten ve Satanlar.............................................................. 49 Tablo 17 : Deri İşi İle Uğraşanlar .............................................................................. 50 Tablo 18 : Dokumacılıkla Uğraşanlar ........................................................................ 50 Tablo 19 : Yiyecek ve İçecek Maddeler Üretenler .................................................... 51 Tablo 20 : Madeni Eşya Üretenler ............................................................................. 52 Tablo 21 : Ticaretle Uğraşanlar ................................................................................. 53 Tablo 22 : İnşaatla Uğraşanlar ................................................................................... 53 Tablo 23 : Taşımacılıkla/Nakliyecilikle Uğraşanlar .................................................. 54 Tablo 24 : Dini Görevliler ......................................................................................... 55 Tablo 25 : Eğitim Alanında Hizmet Verenler ............................................................ 55 Tablo 26 : Askeri, İdari ve Sosyal Alanda Hizmet Verenler ..................................... 56 Tablo 27 : Çeşitli Hizmetlerde Uğraşanlar ................................................................ 57 Tablo 28 : Meslekleri Belli Olmayanlar .................................................................... 58 Tablo 29 : Gayri Müslimlerin Meslekleri .................................................................. 58 Tablo 30 : Müslümanların Meslekleri ....................................................................... 59
xii
Tablo 31 : Ziraatle İlgili Tarlalar ............................................................................... 63 Tablo 32 : Toprakların Mahallelere Dağılımı ........................................................... 65 Tablo 33 : Toprağın Etnik Yapıya Göre Dağılımı ..................................................... 66 Tablo 34 : Yetiştirilen Tarla Ürünler ......................................................................... 68 Tablo 35 : Yetiştirilen Tahıl Ürünleri ........................................................................ 68 Tablo 36 : Yetiştirilen Baklagiller ............................................................................. 68 Tablo 37 : Yetiştirilen Sınai Bitkiler.......................................................................... 69 Tablo 38 : Tahıllardan Elde Edilen Kazançlar........................................................... 70 Tablo 39 : Baklagillerden Elde Edilen Kazançlar ..................................................... 71 Tablo 40 : Sınai Bitkilerden Elde Edilen Kazançlar .................................................. 71 Tablo 41 : Tarlalardan Elde Edilen Kazançları ......................................................... 72 Tablo 42 : Aynen Alınan Öşürler .............................................................................. 73 Tablo 43 : Bedelen Alınan Öşürler ............................................................................ 74 Tablo 44 : Mahalle Başına Düşen Ayni Öşürler ........................................................ 74 Tablo 45 : Mahalle Başına Düşen Bedelen Öşürler ................................................... 75 Tablo 46 : Hayvanların Mahallelere Göre Dağılımı .................................................. 77 Tablo 47 : Hayvanların Etnik Yapıya Göre Dağılımı (Büyükbaş) ............................ 79 Tablo 48 : Hayvanların Etnik Yapıya Göre Dağılımı (Küçükbaş) ............................ 79 Tablo 49 : Mahallelerin Temettuat Dağılımı ............................................................. 80 Tablo 50 : Temettuatın Etnik Yapıya Göre Dağılımı ................................................ 81 Tablo 51 : Mahallelerde Hane Başına Düşen Temettuat ........................................... 82 Tablo 52 : Köylerin Temettuat Dağılımı ................................................................... 83 Tablo 53 : Köy ve Hane Başına Düşen Temettuat..................................................... 84 Tablo 54 : Hayvan Başına Elde Edilen Hasılat .......................................................... 85 Tablo 55 : Hayvanlardan Elde Edilen Gelirlerin Dağılımı ........................................ 86 Tablo 56 : Hayvanlardan Elde Edilen Kazancın Etnik Yapıya Dağılımı .................. 87 Tablo 57 : Ziraatten Elde Edilen Gelirler .................................................................. 87 Tablo 58 : Binalardan Alınan Kiralar ........................................................................ 88 Tablo 59 : Tarlalardan Alınan kiralar ........................................................................ 89 Tablo 60 : Tohumluklardan Elde Edilen Gelirler ...................................................... 90 Tablo 61 : Hane Reislerinin Diğer Gelirleri .............................................................. 91 Tablo 62 : Hanelerde Vergiye Tabi Diğer Yazılı Olanlar ......................................... 92
xiii
Tablo 63 : Mahallelerin Vergi-yi Mahsusa Dağılımı................................................. 94 Tablo 64 : Gayri Müslimlerin Cizye Evrakları .......................................................... 98 Tablo 65 : A’det-i Ağnam Resminin Dağılımı .......................................................... 99
xiv
ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1: Toprağın Tasarrufu .......................................................................................64 Şekil 2: Toprağın Etnik Yapıya Göre Dağılımı..........................................................66
xv
KISALTMALAR LİSTESİ a.g.e. : adı geçen eser a.g.m. : adı geçen makale a.g.md. : adı geçen madde a.g.t. : adı geçen tez A.Ü. : Anadolu Üniversitesi A.Ü.D.T.C.F.D. : Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi B.O.A. : Başbakanlık Osmanlı Arşivi Bkz. : Bakınız BSV. : Bilim ve Sanat Vakfı C. : Cilt çev. : Çeviren D.V.İ.A. : Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Haz. : Hazırlayan İ.A. : İslam Ansiklopedisi İ.Ü.E.F. : İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İ.Ü.İ.F. : İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İ.Ü.S.B.E. : İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İst. : İstanbul K.K. : Kamil Kepeci M.Ü.F.E.F. : Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi MAD. : Maliyeden Müdevver Defterler MEB : Milli Eğitim Bakanlığı ML.VRD. : Maliye Varidatı ML.VRD.TMT. : Maliye Varidatı Temettuat Defterleri n. : Dipnot nr. : Numara s. : Sayfa S. : Sayı TTK : Türk Tarih Kurumu vd. : ve diğerleri y.y.l.t. : yayınlanmamış yüksek lisans tezi Yay. : Yayınları yay. : Yayınlayan
xvi
EKLER LİSTESİ EK – 1 : Sivrihisar Haritası ........................................................................................ 111 EK – 2 : Temettuat Defteri Baş Sayfa Örneği ........................................................... 112 EK – 3 : Mahallelerde Kullanılan İsimler .................................................................. 113 Ek – 4 : Mahallelerde Mesleklerin Dağılımı ............................................................. 118 EK – 5 : Mahallelerde Arazilerin Dağılımı ............................................................... 122 EK – 6 : Mahallelerde Hayvanların Dağılımı ............................................................ 123 EK – 7 : Mahallelerde Temettuatın Dağılımı ............................................................ 125 EK – 8 : Köylerde Temettuatın Dağılımı................................................................... 126 EK -9 : Mahallelerin Ayrıntılı Dökümü ................................................................... 128
4
1. BÖLÜM ŞEHRİN KISA BİR TARİHÇESİ VE İDARİ YAPISI 1.1. Sivrihisar’ın Tarihçesi 1.1.1. Osmanlılar’a Kadar Sivrihisar Adını sivri kayalarından alan Sivrihisar’ın bilinen en eski adı Amuryum’dur.1 Sivrihisar, ünlü Kral yolu üzerinde bulunan bir yerleşim yeri olması nedeniyle ilk çağdan beri önemini korumuştur.2 Çok eski dönemlerde Tanrıça Kybele (Magna Mater)’nin ana kült merkezi olan Pessinus (Ballıhisar), şehrin merkezi durumunda idi.3 M.Ö. 204-205 yıllarında Roma’ya taşınan4 Kybele’nin ardından kült merkezi yavaş yavaş önemini kaybetmiştir.5 Buna rağmen Anadolu’da yerli tanrıça ve Pessinus’un idolü (diopetes) olan Kybele’ye6 ibadet devam etmişti. Anadolu yaylasında Ana Tanrıça için tahtlar ve sunaklar yapılmış, günün erken saatlerinde buralarda törenler düzenlenmiştir. Roma yolculuğundan sonra Ana Tanrıça’nın ünü imparatorluk sınırlarına yayılmıştı.7 Ayrıca Roma, Ana Tanrıça’yı bünyesinde bulundurduğu için Anadolu halk üzerinde manevi üstünlük kazanmış oldu. Hristiyanlığın ortaya çıkışından sonra, yeni dini yaymak üzere Anadolu’yu dolaşan havari Saint Paul’ün tüm çabalarına rağmen Kybele kültü Pessinus merkez olmak üzere Sivrihisar ve Eskişehir çevresinde gücünü korumuş oldu. Hristiyanlığı benimsemiş olanlar ise Kybele geleneğinden kurtulamamış her iki inanışın da izini taşıyan mezhepler ortaya çıkmıştır. Daha sonraları IV. Yüzyılda Hristiyanlık yörede kesin olarak yerleşince Kybele kültü yasaklanmış, Pessinus’taki
1
Şemseddin Sami, a.g.e., s. 2583; Kılıçaslan, a.g.e., s.27. Halime Doğru, XV. ve XVI. Yüzyıllarda Sivrihisar Nahiyesi, TTK Yay., Ankara 1997, s.7; Suzan Albek, Dorylaion’dan Eskişehir’e, A.Ü.Eğitim Sağlık Araştırma Çalışmaları Vakfı Yay., Eskişehir 1991, s.111. 3 John Devreker, “Pessinus”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, Yapı-Endüstri Merkezi Yay, İstanbul 1997, C.3, s.1457. 4 Ömer Çapar, “Anadolu’da Kybele Tapınımı”, A.Ü. D.T.C. F.D, Ankara 1979, C.XXIX, s.1-4, s.209. 5 Devreker, a.g.m., s.1457, Doğru, a.g.e.,s.8. 6 Yurt Ansiklopedisi, a.g. md., s.2921. 7 Çapar, a.g.m., s.190. 2
5
tapınak yıkılmıştır.8 Justiniapolis-Sivrihisar’ın o zamanki adı- büyüdükçe Pessinus gerilemiş, fakat hiçbir zaman tamamıyla boş kalmamıştır.9 Pessinus, M.Ö. 204 yılında parlak durumunu kaybettikten sonra, M.Ö. 25’te Roma egemenliğine geçmiş ve Roma’nın Galatya eyaleti sınırlarına alınmıştı.10 Bu devirde Palia veya Spalia denilen bölgeyi IV. Yüzyılda Bizans imparatoru Justinianus yeniden canlandırmak istemiş,11 yeni kurduğu şehre kendi adını, Justiniapolis’i vermiş fakat yeni şehri Pessinus’un olduğu yere değil, bugünkü Sivrihisar’ın bulunduğu yere kurmuştur.12 Pessinus’u gölgede bırakan Justiniapolis sonradan Seferihisar, Sifrihisar ve Sivrihisar adlarını almıştır.13 Sivrihisar’da başka yerleşim yerlerinin de Bizans döneminde nüfuslandığı anlaşılmaktadır. Buna rağmen Justiniapolis, bölgenin ekonomik merkez olduğu gibi Bizans askeri yolundaki istihkam silsilesinin de bir unsuru olmuştur.14 Selçuklu kültür düzeyinin yüksek olduğu Sivrihisar’ın Türkler ile teması Abbasiler’in hizmeti dönemlerindeki akınlarla olmuştur. 1071 Malazgirt zaferinden sonra Süleyman Şah komutanlığındaki Türk orduları Sivrihisar’ı zaptetmiş ve şehre siyah kayaları sebebiyle Karahisar adını vermişlerdir.15 Anadolu Selçukluları yönetiminde uç beyliği olduğu bilinen Sivrihisar,16 özellikle II. Kılıçarslan zamanında Bizans sınırında hızla artan Türkmen yerleşmesi sırasında da Türk nüfusuna ev sahipliği yapmış,17 yerleşim birimlerinde ibadethaneler yaptırılmıştır.18
8
Doğru, a.g.e, s.7. W.M. Ramsay, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası (Çev. Mihri Pektaş), MEB Yay. İst.1961, s.245. 10 Ramsay, a.g.e., s.243; Doğru, a.g.e., s.8. 11 Fügen İlter, “Sivrihisar Yöresi Araştırmaları”, Anadolu (Anatolia), A.Ü. D.T.C.F Eski ÖnasyaAkdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü Dergisi, Ankara 1980, C.XIX, s.13. 12 Nejat İşcan, Fotoğraflarla Sivrihisar-Justiniapolis, Eskişehir 2000, s.9. 13 İlter, a.g.m., s.13; Kılıçarslan, a.g.e, s.27. 14 Doğru, a.g.e, s.8. 15 Keskin, a.g.e, s.17. 16 Keskin, a.g.e, s.18. 17 Yurt Ansiklopedisi, a.g.md, s.2850. 18 Doğru, a.g.e, s.9. 9
6
Türk tarihinde büyük rol oynayan Oğuz boylarından Kınık, Karkın, Eymür ve Avşar boylarının Sivrihisar’a yerleşmesi, buranın tarihi önemini artırmaktadır. Anadolu
Selçuklu
Devleti’nin
yıkılması
üzerine
kurulan
beyliklerden
Karamanoğulları Beyliği, Bahadır Han’ın ölmesinin ardından İran-Moğol İlhanlıları’nın fiilen parçalanması üzerine Sivrihisar’ı kendi sınırlarına dahil etmişti.19 Sivrihisar, Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarındaki olaylarda Beypazarı ile birlikte Karamanoğulları’nın mülkü sayılmıştır.20
1.1.2
Osmanlılar Döneminde Sivrihisar
Osmanlı Devleti ile Karamanoğulları Beyliği, Anadolu’nun hakimiyeti için uzun yıllar karşı karşıya gelmişlerdi. Sivrihisar, sınırda bulunan bir yerleşim yeri olduğu için sık sık el değiştirmiştir.21 Osman Gazi zamanında Osmanlı idaresinde bulunduğu, kaynaklarda belirtilen Sivrihisar22 Karamanoğulları’nın saldırıları ile el değiştirmiştir. Orhan Bey zamanında Çobanoğlu Timurtaş’tan 1334 yılında satın alındığı bilinen Sivrihisar23, Orhan Bey’in vefatından sonra Karamanoğulları’nın eline geçmişti. Öte taraftan Ankara’da Ahilerin egemenliğine geçmişti.24 Ancak I. Murat’ın başa geçmesiyle Ankara ve Sivrihisar yeniden ele geçirilmiştir.25 Yıldırım Bayezid zamanında Anadolu’da toprak kaybına uğramış olan beyler, doğuda kurulmuş olan ve batıya doğru ilerleyen Timur devletinin hizmetine girerek kaybettikleri yerleri geri alma çabası içine girmişti. Yıldırım, Ankara savaşında Timur’a
19
Mustafa Akdağ, Türkiye’nin İktisadi ve İctimai Tarihi, Cem Yay. İstanbul 1995, C.1, s.193. Doğru, a.g.e., s.10. 21 Doğru, a.g.e., s.10. 22 Keskin, a.g.e., s.20. 23 Tahsin Özalp, Sivrihisar Tarihi, Tam-İş Matbaası, Eskişehir 1960, s.61; Keskin, a.g.e, s.20. 24 Doğru, a.g.e., s.10. 25 Özalp, a.g.e., s.61. 20
7
yenilince Timur, Anadolu’daki vilayetleri eski beylerine vermiş, Sivrihisar da Karamanoğlu beyliğine kalmıştı.26 Sivrihisar halkının bu durumdan memnun olmadığı, çünkü zulüm ile yönetildikleri, kaynaklarda zikredilmektedir.27 Fetret Devri (1402-1412) sırasında kardeşleri ile mücadele ederek bu mücadeleyi kazanan Çelebi Mehmet başa geçtiğinde Sivrihisar, hâlâ Karamanoğulları’nın elinde idi. Zaten Çelebi Mehmet’in taht mücadelesini kazandığını öğrenen Karamanoğlu Mehmet Bey hemen idaresi altındaki Sivrihisar’a gelmiş, daha sonra da Bursa’ya akın yapıp şehri kuşatmıştı.28 Bunu öğrenen Çelebi Mehmet, Karaman’a gelmiş ve yapılan mücadele sonunda Karamanoğlu Mehmet’i esir almıştır. Yapılan anlaşma ile Karamanoğlu Beyliği Akşehir, Seydişehir, Kırşehir, Niğde ve Sivrihisar gibi önemli yerleşim yerlerini terke mecbur kalmıştır.29 Sivrihisar 1415 yılından itibaren kati olarak Osmanlı Devleti’nin toprakları içerisinde yer almıştır.30 Bundan sonra Sivrihisar, Osmanlı Devleti’nin içinde siyasi yapısıyla değil kültürel ve sosyal yapısıyla katkıda bulunmuş ve birçok ünlü insan yetiştirmiştir.31 Bunlardan en önemlileri şunlardır: a.
Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa : Osmanlı Devletinin kuruluş
döneminde önemli işler başararak Çandarlı sülalesinin etkin rol oynama sürecini başlatan kişi olmuştur.32 b.
Nasreddin Hoca : Ünü dünyayı, özellikle de Türk dünyasını sarmış,
hikmet ve mizah aleminin en çok bilinen ve sevilen seçkin siması olan Nasreddin Hoca hakkında yazılan kaynakların ekseriyeti onun Sivrihisar’ın Hortu köyünde doğduğunu
26
İ.Hakkı Uzunçarşılı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu Devletleri, TTK Yay, Ankara 1969, s.17; Ali Sevim,Y. Yücel, Türkiye Tarihi, TTK Yay, Ankara 1989, s.323. 27 Mehmet Neşri, Kitab-ı Cihannüma Neşri Tarihi (Yay. I. Reşit Unat, M. A. Köymen), TTK Yay., Ankara, 1957, C.2, s.469. 28 Akdağ, a.g.e, s.286. 29 Özalp, a.g.e., s.62, Doğru, a.g.e, s.11. 30 Besim Darkot, “Sivrihisar”, İslam Ansiklopedisi, MEB Yay., İstanbul 1966, C.10, s.727. 31 Keskin, a.g.e., s.259; Darkot, a.g.m, s.727. 32 Münir Aktepe, “Çandarlı”, D.V.İ.A, İstanbul 1993, C.8, s.209.
8
belirtmektedirler.33 Aslında büyük bir âlim olan Nasreddin Hoca meseleleri nüktedan bir dille etrafına anlatan kültür dünyamızın önemli simalarından olmuştur. c.
Hızır Bey : İstanbul’un ilk kadısı ve şehremini olan Hızır Bey’in
Nasreddin Hoca’nın torunlarından olduğu söylenmektedir.34 d.
Sinan Paşa : Hızır Bey’in oğlu olan Sinan Paşa veziriazamlık yapmış,
ardından Fatih zamanında Sivrihisar’da kadılığa atanmıştır. Fatih’in vefatından sonra II. Bayezid zamanında vezirlik rütbesi geri verilmiştir.35 Bunlardan başka Yunus Emre, Kadı Celâleddin, Aziz Mahmut Hüdayi, Şeyh Baba Yusuf, Seyyid Nurettin gibi büyük Anadolu erenlerinin de Sivrihisar’da yetiştikleri çeşitli kaynaklarda zikredilmektedir.36
1.2. Sivrihisar’ın İdari Yapısı Adını dağlardaki dorukların sivri kayalarından alan Sivrihisar bugüne kadar değişik kültürlerin, devletlerin idari birimleri içinde yer almıştır. Bizans zamanında M.Ö. 204 yılına kadar Pessinus’tan küçük olan Justiniapolis (Sivrihisar), İmparatorun burayı şehir yapmasıyla büyümüş, ticaret yolları üzerine inşa edilerek gelişmesi sağlanmıştır. Selçuklular zamanında uç kenti, uç beyliği olarak vazife gören Sivrihisar37 Karamanoğulları Beyliği’nin burayı almasıyla özellikle Karamanoğlu Mehmet Bey’in idari üssü idi.38 Osmanlı Devleti zamanında ise Orhan Bey’in yaptırdığı yaya tahrirlerinde Sivrihisar’ın yayalık ve müsellemlik alanları Sultanönü Sancağına bağlı olduğu halde39 I. Mehmet zamanında sipahiye yazılan yerler bu defterlere geçirilmemiştir. Tapu Tahrir
33
Keskin, a.g.e., s. 267. Keskin, a.g.e., s. 288-292. 35 Doğru, a.g.e., s. 11-12. 36 Özalp, a.g.e., s. 88; Keskin, a.g.e., s. 266-286; Vehbi Cem Aşkun, Eskişehir ve Uluları, AkçeHalkbilim Araştırmaları Merkezi Yay, Eskişehir 1978, s. 60-61. 37 Yurt Ansiklopedisi, a.g. md., s. 2850; Keskin, a.g.e., s. 18. 38 Özalp, a.g.e., s.62; Doğru, a.g.e., s.11. 39 Doğru, Osmanlı İmparatorluğunda Yaya-Müsellem-Taycı Teşkilatı, Eren Yay., İstanbul 1990, s.8386. 34
9
defterlerinde Hüdâvendigâr Sancağına bağlı olan Sivrihisar’ın Sultanönü Sancağına dahil edilmemesinin nedeni, şehrin sürekli el değiştirmesi ve I. Mehmet zamanında kesin olarak 1415’te Osmanlı sınırlarına alınmış olmasıdır. Dolayısıyla geciken organizasyon nedeni ile buraya ayrı bir statü uygulamak zorunlu olmuş ve Hüdâvendigâr sancağına bağlanmıştır.40 15. ve 16. yüzyılda nahiyede bugün hala isimlerini koruyabilen köyler göz önüne alınarak çizilmeye çalışılan sınır, günümüzdeki kaza sınırından oldukça geniştir. Güney ve güneydoğu sınırı Sakarya ırmağı ile doğal olarak sınırlanmış olmakla beraber bazı köyler, bugünkü Polatlı köyleri arasında yer almaktadır. Güneybatıda böyle doğal sınır bulunmamaktadır. Kuzeyde Porsuk çayı engel teşkil etmemiş, Mihalıççık yayalık alanları dışında kalan köyler, Sakarya ırmağına kadar Sivrihisar nahiyesi içinde yer almıştır. Batıdaki sınır daha esnektir, Sultanönü sancağının Karacaşehir nahiyesinin bittiği yerde Sivrihisar nahiyesi başlamıştır.41 Osmanlı Devleti’nde iskan hareketlerinin etkilendiği yerlerden biri olan Sivrihisar,42 19. yüzyıla kadar Hüdâvendigâr eyaletine bağlı bir nahiye (nefs) olarak kalmıştır. Bu zaman diliminde eyaletin değişik kaymakamlık ve muhassıllığına bağlı olmuştur. İncelediğimiz dönemde Bilecik kaymakamlığına, bir süre önce muhassıllık döneminde Eskişehir Muhassıllığına43 bağlı olmuştur. Islahat Fermanından (1856) sonra kabul edilen yeni vilayet kanununa göre yapılan uygulamada Ankara vilayetinin merkez sancağına bağlı bir kaza durumuna getirilmiştir.44 1877 yılında belediyesi kurulan Sivrihisar45 1914’te Eskişehir sancağına Mihalıççık ile bağlanan iki kazadan biri olmuş,46 Cumhuriyetle birlikte Eskişehir ilinde kalmış47 ve bugüne kadar Eskişehir’in en büyük ilçelerinden biri olmuştur.
40
Doğru, XV. ve XVI. Yüzyılda..., s.14; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, TTK Yay., Ankara 1961, C.1, s.105. 41 Doğru, a.g.e., s.14. 42 Yusuf Halaçoğlu, XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İskan Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, TTK Yay, Ankara 1997, s.63. 43 Coşkun Çakır, Tanzimat Dönemi Osmanlı Maliyesi, Küre Yay, İst. 2001, s.239-240; BOA, MAD., nr. 9061, s.7. 44 Ali Cevad, Memâlik-i Osmaniye’nin Tarih ve Coğrafya Lügati, Dersaadet 1313, s.437; Yücel Özkaya, “Sivrihisar’ın XIX. Yüzyıldaki Durumuna Genel Bakış”, Tarihte Eskişehir Sempozyumu (2-4 Kasım 1998), A.Ü. Edebiyat Fak. Yay. Eskişehir 2001, s.11. 45 Yurt Ansiklopedisi, a.g.md., s.2391. 46 Kemal H. Karpat, Ottoman Population (1830-1914), The University of Winconsin Press, Madison 1985, s.182. 47 Darkot, a.g.m., s.727.
10
2. BÖLÜM TEMETTUAT DEFTERLERİ 2.1. 19. Yüzyılda Mali Islahat Teşebbüsleri 2.1.1. Tanzimat Öncesindeki Teşebbüsler Bozulan nizamı eski haline getirme çabalarının bulunduğu ıslahat layihalarının muhtevası, Osmanlı’nın Batı’ya açılmasıyla değişime uğramıştır. II. Viyana kuşatmasını takiben Osmanlı devlet erkanı gözlerini muhteşem geçmişten güçlü düşmanlarının örnekliğine çevirmişlerdi.1 Uzun süredir savaşa dayanan bir ekonomi anlayışından vazgeçerek verimlilik esasına dayanan yeni bir iktisadi anlayışa geçemeyen Osmanlı devlet adamlarının görüşleri, 19. yüzyılda ciddi olarak değişikliğe uğramıştı. Bu değişikliğe paralel olarak da II. Mahmut mümkün olduğunca devleti batı normlarına uydurmaya, batıya yakınlaştırma gayretine girmiştir.2 Islahat teşebbüsleri için Tanzimat’ın beklenmediği, ancak köklü bir reform denemesine Tanzimat Fermanı ile birlikte girildiği görülmektedir. II. Mahmut’un son dönemlerinde maliyede yenileşme çabalarına girilerek vergi tahsilinde bazı yenilikler yapıldığı, iltizamla yönetilen bir kısım hazine gelirlerinin doğrudan tahsil edildiği, 3 vergi tahsili ve askerlik durumunun netleşmesi için arazi tahrirleri yapıldığı,4 bunun tamamlanamaması üzerine nüfus sayımının yapıldığı5 bilinmektedir.
1
Ahmet Akgündüz, Said Öztürk, Yozgat Temettuat Defterleri, Yimpaş Holding Yay. Yozgat 2000, C.1, s.19. 2 Musa Çadırcı, “Türkiye’de Muhtarlık Teşkilatının Kurulması Üzerine Bir İnceleme”, Belleten, Ankara 1970, C. XXXIV, S.133-136, s.409. 3 Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.20; Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik Yapıları, TTK Yay, Ankara 1991, s.209. 4 Mahir Aydın, “Sultan II. Mahmut Döneminde Yapılan Nüfus Tahrirleri”, Sultan II Mahmut Reformları Semineri, İ.Ü.E.F. Tarih Araştırma Merkezi Yay. İstanbul 1990, s.81-84. 5 Enver Ziya Karal, Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı 1831, T.C. Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Neşriyatı, Ankara 1943, s.7-10.
11
Adil vergilemenin gerçekleşmesi için örfi vergilerin kaldırılarak yerine tek bir vergi “an cemaatin”6 vergi konulmuştur.7 Sadece barış zamanlarında toplanmak üzere herkesin emlak, arazi, ticaret ve temettuatına nispetle ve binde hesabıyla verginin tahsili kararlaştırılmıştır. Bu verginin mali yılbaşı olan Mart ayında toplanması, vergi mükelleflerinin ellerine senelik vergilerinin miktarını gösteren bir senet verilmesi ve iki taksitte
ödenecek
olan
bu
verginin
mahkeme
sicillerine
de
kaydedilmesi
kararlaştırılmıştır.8 Bunun için Tanzimat-ı Hayriye’ye de numune olmak üzere Hüdâvendigâr ve Gelibolu sancaklarında tahrir denemesi yapılmış,9 fakat bu iki sancaktaki sayım işlemleri 1254 yılı Mart ayına yetiştirilemediğinden gelecek sene yine bu sistemi uygulamak üzere eski sisteme dökülmüştür. Ancak gelecek sene de bu teşebbüs Mehmet Ali Paşa ayaklanması ve II. Mahmut’un ölümü ile duraklamıştır.10 2.1.2. Tanzimat Fermanı’nda Mali Islahat Tanzimat hareketi aslında batılılaşma hareketinin bütün Osmanlı kurumlarına yansıtılması ve ülke meselelerine bu suretle cevap hareketi idi. Bu açıdan Tanzimat Fermanı diğer adıyla Gülhane Hattı Hümayunu bir dönüm noktası idi.11 Tanzimat, değişim ve yenileşmenin çok önemli bir simgesi idi. Değişim ve yenileşme her ne kadar kendi içinden gelen bir zorunluluk olmasa da, yenileşme gereğinin öncüsü ve kalkınmanın motoru olarak Osmanlı tarımı görülmekteydi. Çünkü geniş münbit topraklara sahip bir tarım ülkesi olan Osmanlı Devleti bu toprakların iyi bir şekilde işlenmesiyle bir hububat ihracatçısı olabilirdi. Bunun için tarımsal gelişmenin gerçekleşmesi yönünde bir dizi politikalar üretilmiş ve uygulanmaya çalışılmıştır. Özellikle de öncü sektör kabul edilen tarım kesiminin istenen gelişmeyi 6
Bir cemiyet üzerine tarh olunan toptan bir verginin o cemiyet üyeleri arasında kazanç ve servete göre taksim ve tevzi olunmasıdır. Bkz. Ziya Karamursal, Osmanlı Mali Tarihi Hakkında Tetkikler, TTK Yay. Ankara 1989, s.194, n.1. 7 Abdüllatif Şener, Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi, İşaret Yay. İst.1990, s.94; Mübahat S. Kütükoğlu, “Osmanlı Maliyesi”, Osmanlı Devleti Tarihi, Feza Gazetecilik AŞ. Yay. İstanbul 1999, C.2, s.541-542. 8 Arzu Tozduman, Aydın Güzelhisarı’nin Sosyal ve İktisadi Yapısı (1844), İ.Ü.S.B.E.,y.y.l.t., İst. 1992, s.9-10; A.Hamdi Furat, Temettuat Defterlerine Göre Üsküb’ün Sosyal ve Ekonomik Tarihi, İ.Ü.S.B.E. y.y.l.t., İstanbul 2001, s.11. 9 Akgündüz, Öztürk, a.g.e, s.20. 10 Furat, a.g.t., s.11; Tozduman, a.g.t., s.10. 11 Şener, a.g.e., s.21.
12
sürdürebilmesi için bir dizi mali düzenlemelere girişilmiştir.12 Maliyede ıslahat, Tanzimat’ın temelini teşkil etmekteydi ve idari alanda yapılan ıslahat, mali merkeziyetçiliğin uygulanmasında bir araç olarak görülmekteydi.13 Başta tarım sektörü olmak üzere diğer sektörlerde de yeni bir vergi sistemi uygulanması gündeme gelen yeni düşünce ile güdülen gaye refahın artırılması ve ülkenin mamur, insanlarında daha rahat ettirilmesi idi. Verginin adil tarh, tesviye ve tahsili için Tanzimat Fermanı’nın muhtevasında önemli yer teşkil etmekteydi. Dolayısıyla oluşturulan ilk kanunlar da tahrir-i emlak ve vergiye ait kanunlardı. Tanzimat dönemi mali reformlara bakıldığında geleneksel vergi sisteminin değişime uğradığı önemli bir dönemdir. Bunlardan biri de maliyede merkezileşme idi. Bu merkeziyetçiliğin önemli bir neticesi iltizam usulüne derhal son verilmesiydi. Vergi sisteminin en büyük değişikliklerinden biri de çeşitli isimlerle alınan örfi vergilerin kaldırılıp tek bir verginin getirilmesiydi. Aslında II. Mahmut’un son zamanlarında başlayan bu usul, Tanzimat’la kendini bulmuştur. Uygulamada Anadolu ve Rumeli’de bulunan her bir kazanın örfi vergi olarak çeşitli isimler altında bir senede vermekte oldukları miktar tespit edilecek, hesaplanan miktardan bazı indirimler yapıldıktan sonra bulunan miktar tek bir vergi olarak kaza ahalisinden ilgili kişiler vasıtasıyla tahsil edilecektir. Ülke genelinde uygulanmadan önce Anadolu’da Hüdâvendigar, Rumeli’de Gelibolu sancaklarında uygulanmaya konulmuş ve bu maksatla tahrire başlanmıştır.14
12
Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.22; Çakır, a.g.e., s.24-94; Rıfat Önsoy, “Tanzimat Döneminde İktisadi Düşüncenin Teşekkülü”, M.Reşit Paşa ve Dönemi Semineri,Bildiriler, TTK Yay.,Ankara 1987,s. 9293. 13 Halil İnalcık, “Tanzimat’ın Uygulanması ve Sosyal Tepkiler”, Belleten, Ankara 1964, C.XXVIII, s.112, s.627. 14 Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.23.
13
Ancak tahrir çalışmalarından netice alınamadığından, vergide getirilmesi düşünülen yenilikler gerçekleştirilememiş, eski örfi vergilerin iltizam usulüyle tahsiline devam edilmiştir.15 3 Kasım 1839’da okunan Tanzimat Fermanı’ndaki vergi prensipleri gereği yani vergide servet esasına göre herkesin devlete vergi ödemesi için her şeyden evvel emlak ve nüfus tahriri yapılması gerekliydi; zira iltizam usulü feshedilerek yerine tesis olunacak usulüne göre vergilerin tahsili için emlak ve nüfusun belirlenmesi gerekiyordu. İşte Temettuat defterleri bu sayımlar sonucu oluşmuştur.16 Tanzimat’ın getirmeye çalıştığı yeni mali sistemin bütün ülkede uygulanması istenmekle birlikte bu mümkün olmamıştır. Çünkü çok uzak mesafede bulunan mahaller yetiştirilemeyeceğinden geçici olarak bu bölgeler istisna tutulmuş ve tehir edilmesi yoluna gidilmiştir. Dolayısıyla Tanzimat’ın getirdiği yeni mali düzen önce Anadolu ve Rumeli’de bazı eyaletlerde yani Hüdâvendigâr, Konya, Aydın, Sivas, Ankara, Biga, Edirne, Rumeli, Silistre, Vidin ve Selanik eyaletlerinde uygulamaya konulmuştur. Bununla birlikte daha sonra bu alanın genişletilmesi düşünülüyordu. Bu sebeple Osmanlı
Devletinin
bölgelerinin,
eyaletlerinin
tamamının
temettuat
defterleri
bulunmamaktadır.17 2.1.3. Muhassıllıkların Kurulması Tanzimat’ın
mali
açıdan
uygulanması
amacıyla
muhassıllıklar
kurulmuştu(1840). Muhassıllar eyalet yönetimi dışında merkeze bağlı olup çok fazla imtiyaza sahiptirler. Muhassıllara vazifelerini bildiren talimat-ı seniyyeler verilmişti. Bunları uygulamak üzere tanıtımlar yapacaklardı. Zaten ilk görevleri gittikleri yerlerde o yerlerin ileri gelenleri (muhtar, imam, papaz gibi) ile birlikte halka Tanzimat’ı tanıtmak idi. Bunun yanında verginin belirlenip dağıtım ve diğer işlerin görüşülüp
15
Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.23. Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.24. 17 Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.25. 16
14
kararlaştırılması için Muhasıllık Meclisleri (Meclis-i Muhassilîn) oluşturmaları gerekiyordu.18 Muhassılların diğer bir görevleri de nüfus ve emlak tahriri yapmaları idi. 1840 (1256) yılı başlarından itibaren muhassıllar yönetmelik gereği yanlarına verilen katiplerle birlikte mal ve emlak sayımına başlamışlardır. Tanzimat’ın uygulandığı (Dahil-i Tanzimat) yerlerde yapılan bu sayımlar sonucunda Emlak ve Arazi ve Hayvanat Defterleri adıyla bilinen defterler teşekkül etmiştir.19 Tüm
çabalara
rağmen
muhassıllar
görevlerini
istenildiği
ölçüde
gerçekleştirememiştir. Kendilerine bağlanan umutlar boşa çıkmış, birçok muhassıldan memnun kalınmamıştır. Hoşnutsuzluk nedeniyle bir kısmı azledilmiş, yetersiz görülenlerin yerleri değiştirilmiş ya da muhassıllıklar birleştirilmiştir.20 Muhassılların görevlerini ihmali yanında bunlara istinaden bir gelişme olarak bazı yerlerde halkın gerçek gelirini saklaması, ürünlerin zamanında satılamaması, ulaşımın yeterli olmaması gibi nedenlerden ötürü tebaa mağdur edilmiştir. Tüm bu olumsuz gelişmelerden dolayı vergi tahsili içinde muhassıllık denemesi kısa sürmüş ve bir süre sonra 1842 yılı başında ilga edilmiştir.21 2.1.4. Müşirlik Nizamı Muhassıllıkların kaldırılmasına rağmen tahrirle ilgili meclislerin, maliye ve mülkiye memurlarının görevleri devam etmiştir. Daha önce oluşturulan Meclis-i Muhassilîn’in adı Memleket Meclisleri olarak değiştirilmiştir. Eyaletlerde yeni bir düzenleme ile Müşirlik Nizamı getirilmiştir. Bu düzenlemede valilerin, kendilerine bağlı oldukları sancaklara hükmetmesi sağlanarak eski usule dönülmüştür.22 Valilerin maiyetlerine bir defterdar, her sancağa birer kaymakam ve kazalara ise halkın içinden seçilen yetenekli ve namuslu birer müdür tayin edilmiştir. 18
Çakır, a.g.e., s.42-44. Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.26. 20 Şener, a.g.e., s.41-42. 21 Çakır, a.g.e., s.47, Furat, a.g.t., s.12. 22 Çakır, a.g.e., s.47; Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.27. 19
15
1842 yılı Mart ayından itibaren yeniden iltizam sistemine dönülmüştü.23 Tanzimat hareketi çerçevesinde yapılan çalışmaların hedefine ulaşmaması üzerine başka çözüm yolları aranmış, Meclis-i Vâlâ’da yapılan bir müzakerede memleket dahilinde genel bir ıslahatın yapılabilmesi için eyaletlerinin meselelerinin bilinmesi gerektiği, bunun için de her eyaletin malumat sahibi ileri gelenlerinden biri müslüman diğeri hristiyan (gayrimüslim kastedilmekte) iki kişi İstanbul’a çağrılmıştır. 10 Mayıs 1845’te memleketin her tarafından vücûh24 ve kocabaşılar25 İstanbul’a gelmiş ve bulundukları eyaletin imarı ve ahalinin refahı ve rahatının temini için görüşlerine müracaat edilmiş, kendilerinden layihalar istenmiştir. Alınan bu layihalar incelenmiş ve görüşmelerin bir sonucu olarak verginin ıslahı için doğru bir şekilde yeniden emlak ve temettu tahririnin yapılmasına karar verilmiştir.26 Bu görüşmelerin sonuçlarından biri de emlak ve temettu tahrirleri için ülke çapında denetimini gerçekleştirecek olan geçici İmar Meclisleri kurulmasıdır. İmar Meclisleri bir başkan ve iki üyeden meydana gelmiştir. Bu münasebetle devlet on bölgeye ayrılmıştır. Bu bölgeler: 1) Konya, 2) Hüdâvendigâr, 3) Bolu, 4) Sivas, 5) İzmir, 6) Niş, 7) Silistre, 8) Üsküp, 9) Selanik, 10) Elviye-i Selâse (Kars, Ardahan, Batum). Teşkil edilen her bölgeye meclis üyeleri gönderilirken kendilerine yapacakları işlere ilişkin birer de talimat verilmiştir. Yedi-sekiz ay süre ile şehir ve kasabalarda dolaşan imar meclisi üyeleri, buralarda tespit ettikleri yolsuzluk ve uygunsuzlukları raporlar halinde İstanbul’a göndermişlerdir.27 İmar Meclisi üyelerinin diğer bir vazifeleri de yapılacak emlak ve temettuat sayımına nezaret etmekti. Temsilcilerin sundukları layihalar ışığında devleti en çok uğraştıran hususun yolsuzluklar olduğu meydana çıkmış; bu konudaki gerekli değişiklikler ve düzenlemeler
23
yapabilmenin
Şener, a.g.e., s.44. İleri gelen, önde olan, imam. Bkz.:Ş. Sami, Kamusu Türki, Dersaadet 1317, s.1487. 25 Hristiyan köy muhtarı, Bkz.: Mithat Sertoğlu, Osmanlı Tarih Lügatı, Enderun Yay., İstanbul 1986, s.188. 26 Çadırcı, a.g.e., s.1999; Tozduman, a.g.t., s.17. 27 Çadırcı, a.g.e., s.516. 24
16
ahalinin verebileceği vergi ile ticaret temettuatlarının bilinmesine bağlı olduğu kanaatine varılmıştır.28 2.1.5. 1261 Temettuat Sayımları 1261 (1845) sayımında ülkenin bütün bölgeleri Tanzimat uygulamalarına dahil edilmemiştir. Dahil edilen bölgelerde ise hemen sayımlar yapılıyordu. Bu sayımı diğerinden ayıran hususlar ise şunlardır : a)
Bu sayımda kişinin sahip olduğu menkul ve gayri menkul mallarının
1260 yılı gerçek geliri ile 1261 yılının tahmini geliri verilmiştir. Daha önceki sayımda sahip olunan menkul ve gayrimenkul malların kıymetleri veriliyordu.29 b)
Bu sayım için merkezden görevliler gönderilmeyecekti. Sayım, her
köyün ve mallarının imam ve muhtarları ile reaya bulunan mahallelerin papazları ve kocabaşıları marifetiyle ve ziraat müdür vekilleri nezaretinde yapılacaktı. c)
Hazırlanan defterler muhtar, imam varsa kocabaşılar ve papazlar
tarafından mühürlenecekti. Ardından kaza meclisinde kontrol edilecek sonra da sancak kaymakamına ya da vali ve defterdara teslim edilecekti.30 1261 sayımında taşrada sayım yapılan bölgelerden ilk etap numune olarak bir köyün defteri, Meclis-i Vâlâ’ya geliyor ve burada usul ve kaidesine muvafık olup olmadığına bakılıyordu. Uygun olmayan defterler Maliye Nezareti’ne gönderilerek burada asıl numune defterlerde belirtilen hususlara riayet edilmeden tanzim edilen defterlere gerekli açıklamalar yazılarak tekrar mahallesine geri gönderiliyordu.31 Bu tedbirlere rağmen kazançla tarh edilen vergi arasındaki nispetsizlikler ve uygunsuzluklar devam etmiştir. Senelik kazanç üzerinden senelik kazanç üzerinden % 1.5’ten % 55’e kadar vergi tarh edilişine rastlanılmıştır.32
28
Tozduman, a.g.t., s.14. Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.39. 30 Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.39. 31 Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.40. 32 Tozduman, a.g.t., s.23. 29
17
Emlak ve temettu tahriri için Maliye Nezareti Ceride Muhasebesi kalemi teşkil edilmiş, ceride muhasebecisi ve mümeyyiz-i ûlâ adı verilen görevliler tayin edilmişti. Sayımın uzun sürmesi sebebiyle bir yıl geçtiği halde sayım yapılamadığından Temettuat defterleri gelmeyen yerler olmuştur. İmar Meclisi memurları, merkeze geri çağrılmalarından dolayı tahrir yapılmayan bölgeler için ellerinde bulunan tahrir talimatnamesinin bir suretini orada bırakarak tahrir sayımının valiler denetiminde yapılması kararlaştırılmıştır.33 Vergi mükelleflerinin maddi imkanları, kazançları ve şahsi hayatlarında meydana gelen değişikliklerin her yıl izlenmesi öngörülmüş ve tahsilat döneminden birkaç ay önce başlanılarak bu değişikliklerin tespit edilmesi ve tashih edilmiş halinde defterlerin gönderilmesi kararlaştırılmıştır.34 Çalışmamızın kaynağını ve esas noktasını oluşturan Temettuat defterleri 1845 yılında yapılan bu tahrirlerin sonuçlarını ihtiva etmektedir.
2.2. Temettuat Defterleri 2.2.1. Mahiyeti Osmanlı taşrasının anlaşılması yönündeki çalışmalara imkan tanıması açısından 16. ve 19. yüzyıldaki iki defter serisi vardır. Bunlardan birincisi 16. yüzyılda yapılan Tahrir defterleri serisi, ikincisi de özellikle 19. yüzyılda imparatorluğun önemli bir kesiminde emlak, arazi, hayvanat ve temettuat sayımları sonucu ortaya çıkan Temettuat defterleri serisidir.
33 34
Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.41. Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.41.
18
Tanzimat’a kadar değişik adlarla ahaliden alınan vergilerin yerine ikame edilen temettu sayımları, 19. yüzyıl ortaları Osmanlı sosyal ve iktisadi tarihi için son derece önemli bilgiler içermektedir.35 Bir yerde tahrir yapılmasının en önemli nedenleri, sultanların nüfus ve arazi hakkında bilgi sahibi olmak istemesi, bu toprakları iyi tanımak istemesi, hükmettiği geniş zaman aralığında ülkedeki devlet imkanlarını tespit etmek istemesi şeklinde sıralanabilir36. Temettu vergisinin esası, 1826(H. 1241) tarihinde II. Mahmut zamanında ihdas edilen ihtisab resmidir37. Tanzimat Fermanı’ndan sonra Osmanlı Devleti’nde ağır verginin hafifletilip, ahalinin refaha kavuşturulması, böylece de devletin gelirlerinin artırılarak son zamanlarda gittikçe bozulan gelir gider dengesinin tesis edilmesi için köklü değişiklikler yapılması yolunda çalışmalara başlanılmıştır. 19 Aralık / Zilkade 1255 (1839) tarihinde çıkarılan bir talimatla muhassıllar nezaretine her yerde halkın ismi, şöhreti, arazisi, hayvanları, tüccar ve esnaf ise yıllık gelirlerini belirten defterler tutulması emredilmiştir38. Temettu tahririnden esas, herkesin kazancına ve mal varlığına göre devlete belirli miktarlarda vergi vermeleri ve bunun bir düzene konularak belirlenen usullere göre vergi tahsilidir. Daha önce de belirtildiği gibi 1255 (1839)’ten 1275 (1858)’e kadar temettu vergisi “an cemaatin” tevzi olunan verginin bir kısmını teşkil etmek şartıyla “bileşik vergi” arasında görülmüştür39.
35
Kütükoğlu, Osmanlı Sosyal ve İktisadi Tarihi Kaynaklarından Temettu Defterleri (Belleten C.IX, Ağustos 1995, s.225’ten ayrı basım), TTK, Ankara 1995, s.395. 36 Ömer Lütfi Barkan, Hüdavendigar Livası Sayım Defterleri, TTK Yay., Ankara 1988, C.I, s.14-16. 37 M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Terimleri ve Deyimleri Sözlüğü, MEB Yay., İstanbul 1975, C.2, s. 38 Mustafa Serin, “Osmanlı Arşivinde Bulunan Temettuat Defterleri”, I.Milli Arşiv Şûrası,Bildiriler, Ankara 1998, s.717. 39 Serin, a.g.m., s.719.
19
Daha sonraları temettu vergisi hakkında 1323 (1907)’te çıkarılan bir nizamnamede ise temettu vergisinin; vilayet, liva, kaza merkezlerinde ve nüfusu iki bini aşan yerlerde ticaret, sanat ve hırfet erbabından Mart ve Eylül aylarında olmak üzere yılda iki taksit halinde alınması kararlaştırılmıştır. Bu verginin adı daha sonraları “kazanç vergisi”ne çevrilmiştir40. Netice itibariyle vergi konusunda yeni bir uygulamanın yapılması, 1277 (1860/61)’de memleket dahilinde kısım kısım başlanan tahrirlerin sonucunda gerçekleşebilmiş ve belirli oranlarda toplanacak olan emlak, arazi ve temettu vergileri getirilmiştir. Buna göre şehirler civarındaki binalardan tahrir anında konulan değer üzerinden % 4, gelir sağlayan binaların yıllık gelirinden ek olarak % 4 oranında emlak vergisi üzerinde bina bulunmayan arsa ve arazilerden kıymetinin % 0,4’ü kadar arazi vergisi alınacaktır. Temettu vergisi ise, tüccar ve esnafın yıllık gelirinden % 3 olarak tahsil edilecektir41. Daha önce de belirtildiği üzere bu defterler sayesinde devlet yöneticileri ülkenin mevcut iktisadi imkan ve potansiyeller, içtimai lideri ve demografik yapısı hakkında bilgi sahibi olmaktaydılar42. Bu bilgileri bugün bu alanda araştırma yapanlar gün ışığına çıkarmaktadırlar. 1998 yılına kadar Maliyeden Müdevver Defterler (MAD) ve Kamil Kepeci (K.K) tasnifi içerisinde rastlanan Temettuat defterleri asıl itibariyle bu yıldan itibaren araştırmacılara 9 katalog halinde –17.447 defterden oluşturmaktadır- sunulmuştur43. Tanzimat ülkenin bütününde uygulanmadığından Temettuat defterleri de Tanzimat’ın cari olduğu bölgeleri kapsamaktadır. Bu bölgeler şunlardır: Ankara, Aydın, Bolu, Cezayir-i Bahri Sefid, Edirne, Erzurum, Hüdâvendigâr, Konya, Niş, Rumeli, Silistre, Selanik, Üsküp, Vidin.
40
Serin, a.g.m., s.720. Kütükoğlu, a.g.m., s.542; Çakır, a.g.e., s.50; Tozduman, a.g.t., s.29. 42 Öztürk, “XIX. Yüzyılda Söğüd’ün Sosyo-Ekonomik Yapısı”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, İstanbul 1995, C.18, S.106, s.29. 43 Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.52. 41
20
Defterlerin çoğu yeni sayımı (1261) kapsadığından 1261 tarihli sayıma aittir. Kısmen de olsa 1256 tarihli defterlere rastlanmaktadır44. 2.2.2. Hazırlanışı Temettuat defterlerinde yerleşim birimleri ayrı ayrı belirtilmiş, büyük yerler ile birden fazla mahalleden oluşan köyler ayrı ayrı defterleri kaydedilmiştir45. Tezimizin kaynağını oluşturan defterlerde mahalleler ve köylerin herbirinin defterlerinin ayrı ayrı olduğu gözükmektedir. Bununla birlikte bu alanda araştırma yapanların bazıları araştırma bölgelerindeki mahalle ve köyler için ayrı ayrı defter tutulmadığını belirtmiştir. Temettuat defterlerinin terekküp tarzı şu şekildedir: Defterlerin ilk sayfasında sırasıyla eyalet, sancak, kaza adları kaydedildikten sonra tahriri yapılan köy, kasaba, mahalle veya çiftliğin adı yazılmıştır46. “Hüdâvendigâr eyaleti dahilinde kâin Bilecik Sancağı kaimmakamlığı mülhakâtından nefs-i Seferihisar kasabasında Hacı Eshab mahallesinde sakin ahalilerin...”47 Köy ve mahallelerde yazıma genellikle imam, muhtar vb. görevlilerden başlanmış ve gelir getiren malların sayımı yapılmıştır. Defterlerin büyük bir kısmında hane reisleri kaydedilmeden önce hane numaraları da yazılmıştır. Mahalli idareciler tarafından yapılan bu sayımların 1256 yılında yapılan defterlerin sonunda muhassıl, müftü, emlak katibi ve meclis azalarının mühürleri bulunmaktadır. 1261 tarihli defterlerde müslümanların yazılması imam, muhtarı evvel ve sânilere, gayri müslimlerin yazılması ise kocabaşı ve papazların sorumluluğunda olup defterlerin sonlarında onların mühürleri bulunmaktadır. 44
Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.52. Kütükoğlu, a.g.e., s.396. 46 Serin, a.g.m., s.724-25. 45
21
2.2.3. Şekli Özellikleri ve Metodu Tahrir çalışmaları devam ederken, çalışmaları hızlandırmak amacıyla vali, defterdar ve imar meclisi memurlarına 1256 sayımında olduğu gibi, 1261 sayımlarında da bir temettuat defteri numunesi ile soru cevap şeklinde layiha gönderilmiştir. Gerek bu örnek defterde gerekse 1261 tarihli tutulan Temettuat defterlerinde şu metod takip edilmiştir.
a)
Defterlerin kapağına zaman zaman defteri yazan katibin ismi ve defterin
yazılış tarihi verilmektedir. b)
Başta tutulan defterin nereye ait olduğu yani eyaleti, sancağı ve kazası
belirtildikten sonra köy veya mahallesi verilmektedir. Mesela Sivrihisar’ın Hazinedar Mahallesinin temettuat defterinin baş kısmında şu ifadelere yer verilmektedir. “Hüdâvendigâr
eyaleti
dahilinde
(kaymakamlığı)
mülhakâtından
kâin
Nefsi
Bilecik Seferihisar
Sancağı
kaimmakamlığı
kasabasında
Hazinedar
mahallesinde sakin ahalilerin emlak ve arazi ve temettuatlarını mübeyyin defterdir.”48 Köy veya mahalle gayri müslim ise defterin başında “.... Benli mahallesinde mütemekkin ehli zimmînin emlak ve arazi...”49 şeklindeki bu ayrıntı mutlaka belirtiliyordu.
c)
Bu genel başlıktan sonra vergi mükellefi kişinin Hane 1 Numro 1
şeklinde hane numara, isim ve şöhreti yazılmaktadır. Bu ifade yazılırken kişiyi en iyi tanımlayacak ifadeler seçilmiştir. Daha çok filan oğlu filan tarzı benimsenmiştir. Mesela “mahalle-i mezburda sakin Köse oğlu Ali Efendi” gibi.50 Bazen de baba adı belirtilmeden “mahalle-i mezburede sakin Koca Arap Süleyman”51 gibi toplum içinde
47
BOA, ML.VRD.TMT, nr.9159, s.2. BOA, ML.VRD. TMT,nr.9143, s.2. 49 BOA, ML.VRD.TMT, nr.9132, s.2. 50 BOA, ML.VRD.TMT, nr.92121, s.2. 51 BOA, ML.VRD, TMT,nr. 9146,s.16. 48
22
tanınan lakabıyla yazılıyordu. “Oğlu” yerine “zâde” terimi de kullanılıyordu. “Mahallei mezburede sakin Zaimzâde Hasan Bey”52 gibi. Vergi mükellefi zaman zaman kardeşi, oğlu veya hizmetkarı ile birlikte yazılabiliyordu.53 Kişinin tanımlamasında mesleği ön plana geçiyorsa mesleği ile birlikte zikrediliyordu. “Dersiâm Hacı Yakup” gibi54. Bunlar dışında kişi yer ismi ile tanınıyorsa o şekilde yazılıyordu. “Beypazarlı, Kavacıklı Mustafa”55 Gayri müslim ve mükellef olduğu cizye dilimi yani, edna, evsat veya a`lâ olduğu belirtiliyordu. Mükelleflerin isimlerinin üzerine “sene-i sabıkada” yani geçen senede tahakkuk eden vergi-yi mahsusanın, aşarın ve âdet-i ağnam vergisinin miktarı eğik bir şekilde kaydedilmektedir. Aşağıda 1261 sayımında Sivrihisar’ın Çopuk mahallesinde Kırımlı oğlu Osman’ın emlak ve arazi ve temettu kayıtlarında her üç vergi birlikte gözükmektedir.56 Sene-i sabıkada vergi-yi mahsusadan bir senede vermiş olduğu Guruş 130
Aşar ve rüsumi olarak vermiş olduğu Hınta Öşrü Bağ Kile Şinik Guruş 3 1 2 Guruş 44
A’dât-ı Ağnam Rusûmu Guruş Para 3 8 46 0 49 8
Kişinin bir mesleği varsa isminin üzerine eğik bir tarzda yazılmaktadır. 1261 tarihli sayımda kişinin mesleği ekseriyet itibariyle yazılmıştır. Mesleklerin yazılmış olması, ilgili bölgede zanaat dallarının gelişimini ve gelir dağılımında zanaat sahiplerinin yerini tespit açısından önem arz etmektedir.
52
BOA, ML.VRD. TMT, nr.9146, s.3. BOA, ML.VRD,TMT, nr.9146, s.2 54 BOA, ML.VRD,TMT, nr.9125, s.2. 55 BOA, ML.VRD,TMT, nr.9117, s.7. 56 BOA, ML.VRD,TMT, nr.9110, s.9. 53
23
d)
İsmin altına şahsın bütün mal varlıkları, öbek öbek yazılmaktadır. Sıra ile
önce gayrimenkuller yazılmaktadır. Şahsın tarlası, bağı, bahçesi, ekili ve nadasa bırakılan arazisi, dutluk/ böceklik, cehrilik adıyla hususi bir kısım arazileri, bu arazilerin dönüm olarak miktarı ve 1260 yılı gerçek geliri ile 1261 yılı tahmini geliri alt alta yazılarak toplanmaktadır. Arazilerin ekili veya nadasa bırakıldığı, hububat dışında ekim alanlarının çeşidi (arazilerin pamuk, pirinç, kök boya, afyon, tütün tarlası, dutluk/harir bahçesi olup olmadığı) mutlaka belirtilmiştir. Gayrimenkuller bölümünde kişi şehirli ise sahip olduğu dükkan, han, âsiyâb (değirmen), hamam vb. gayrimenkulleri varsa gelirleriyle verilmektedir. Bunların müstakil veya ortaklık yoluyla işletilip, işletilmediği kişilerin hassaları ve kazançları ile birlikte verilmiştir. Ortak gayrimenkullerin gelirinden öşürler ve diğer ortağın hissesi düşüldükten sonra geri kalanı gelir olarak kaydedilmiştir. Kişinin mukataa hasılatı, dükkan icarı, tımar bedeli ve hisse gelirleri de buraya alınmaktardır.57 e)
Daha sonra hane sahiplerinin sahip oldukları hayvanlar ayrıntılı olarak
ele alınmaktadır. Hayvanların sağımlık (sağmal), kısır (dölsüz) olup olmadıkları da belirtilmiştir. Hanede, hane reisinden başka çalışanlar varsa onların da adları, mal
f)
varlıkları, kazançları, öşürleri yazılmıştır. g)
Son olarak “mecmû’undan bir senede tahminen temettuâtı” denildikten
sonra bu ibarenin altına kişinin varsa mesleğinden elde edilen gelirle, diğer gelirleri toplamı alt alta yazılarak bir vergi mükellefinin genel kazancını ifade eden toplam yazılmaktadır. Kişinin herhangi bir malı yoksa bu durum kaydedilmiş ve vergi tahakkuk ettirilmemiştir. Mükellef hane reislerinin ekseriyeti erkek nüfusu teşkil etmekle birlikte zaman
zaman
dul
kadınlar
ve
yetim
çocukların
yazıldıkları
kayıtlara
da
rastlanılmaktadır. Vergiye tabi mal varlıkları olan bir köy veya
mahalledekiler mükelleflerin
tamamı deftere kaydedildikten sonra köy ve mahallelerin toplam temettu’u ve vergi miktarı verilmektedir58. Ayrıca mahalle ve köylerin yerleşim düzeninde genellikle dini veya etnik farklılıklar dikkate alınmış, bu sebeple müslim veya gayri müslim kesim, ayrı ayrı 57
Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.48.
24
sayıma tabi tutulmuş ve ayrı ayrı defterlere veya aynı mahalle/köyde iseler bir defterin ayrı ayrı kısımlarına yazılmıştır.59
58
Akgündüz, Öztürk, a.g.e., s.48-49. Çalışmamızı hazırlarken şekil, biçim, içerik ve kaynak olması bakımından bize fikir veren pek çok temettuat çalışmalarından, tezlerinden faydalandık. Bunlardan bazıları şunlardır: M.Ali Gökaçtı, “1845 yılında Selanik (Temettuattualara Göre); Tarih ve Toplum, İstanbul 1997, C.28, s.168, s.15-22; Ahmet Coşkun, Maliye Nezareti Temettuat Defterlerine Göre 1844 Yılında Erzurum Ovası’nın Sosyal ve Ekonomik Durumu, İ.Ü.S.B.E, y.y.l.t., İstanbul 1997; Şeyma Yılmaz, XIX. Yüzyılda Bir Anadolu Kenti Eskişehir Kazasının Sosyal ve Ekonomik Durumu, İ.Ü.S.B.E, y.y.l.t., İstanbul 1997; V. Levent Akgünlü, XIX. Yüzyılın Ortalarında Muğla’nın Sosyo Ekonomik Yapısı, İ.Ü.S.B.E, y.y.l.t., İstanbul 2001; Mehmet Ekincikli, Temettuat Defterlerine Göre Mudurnu Kazasının Sosyo Ekonomik Yapısı 1261(1844), İ.Ü.S.B.E., y.y.l.t., İstanbul 1995; Mehmet Karakaş, Maliye Nezareti Temettuat Defterlerine Göre 1844 Yılında Bolu Kazasının Sosyal ve Ekonomik Durumu, İ.Ü.S.B.E., y.y.l.t., İstanbul 1995; Kaya Bayraktar, Maliye Nezareti Temettuat Defterlerine Göre 1844 Yılında Çorlu Silivri ve Ereğli Kazalarının Sosyo Ekonomik Durumu, İ.Ü.S.B.E, y.y.l.t., İstanbul 1996, İlbeyi Özer, Darende Tanzimat Döneminde Bir Anadolu Şehri, İstanbul 2000. 59
25
3. BÖLÜM ŞEHRİN SOSYAL YAPISI 3.1. Sivrihisar’ın Mahalleleri, Köyleri ve Nüfusu 3.1.1. Mahalleler ve Demografik Yapıları Osmanlı şehrinde mahalle, aynı mescidde ibadet eden bir cemaatin aileleri ile yerleştikleri şehir kesimi olarak algılanmıştır.1 Osmanlı şehirlerinde yapılan gözlemlerden biri de genellikle müslümanlar ile gayri müslimlerin ayrı mahallelerde yerleşim yerlerinde oturmalarıydı.2 Yerleşim düzeninde müslim ve gayri müslimlerin iç içe yaşamaları tercih olunan bir durum değildi. Müslim ve gayri müslimler kendilerine ait
mahallelerde ikamet
olunmaktaydılar. Bu durumun bir sınıf yapılanmasının gereğinden değil, sosyal düzenin, kamu düzeninin korunması için alınan bir tedbirden kaynaklandığı bilinmektedir. Bu düzen, şehir yaşamında bu zümrelerin bir bütünü ile birlikte ortak yaşam oluşturmalarına engel olmamıştır.3 Bundan başka bazı meslek mensupları da kendi mesleklerinin adlarıyla anılan mahallelerde/köylerde oturmuşlardır.4 Osmanlı şehirlerinin temel yerleşme birimi olan mahalleler, kendi gelenekleri ve yaşam tarzları ayrı ve farklı cemaatleri içinde barındırmıştır. Ayrıca ibadet yeri ve pazar yeri bütün mahallelerin ortak faaliyeti gerektiğinde açılan ve genişletilen cemaat merkezini teşkil etmektedir.5 Osmanlı Devleti’nde en küçük idari birimleri oluşturan mahallelerin başında imamlar bulunmaktaydı. İmam, mahallenin yönetici ve temsilcisi olarak kadı tarafından
1
Özer Ergenç, “Osmanlı Şehrindeki Mahallenin İşlevi ve Nitelikleri Üzerine”, Osmanlı Araştırmaları, İstanbul 1994, C.4, s.69. 2 Ergenç, a.g.m., s.70. 3 Gülfettin Çelik, “Osmanlı Devleti’nin Nüfus ve İskan Politikası”, Divan, BSV Yay. İstanbul 1999, S.6. s.63. 4 Ergenç, a.g.m., s.70. 5 Ergenç, “Osmanlı Şehrinde Esnaf Örgütlerinin Fizik Yapıya Etkileri” (Ed. Osman Okyar, Halil İnalcık), Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi (1071-1920), Meteksan Ltd. Şti. Yay., Ankara 1980, s.103104; Ahmet Tabakoğlu, Türk İktisat Tarihi, Dergah Yay. İstanbul 2000, s.158.
26
atanırdı. Muhtar ise başlangıçta imama vekalet edebilecek, cami cemaatinin seçkin kişisini ifade etmekteydi.6 Günümüzde şehirlerin sosyal yaşamı ile ilgili monografileri gibi çalışmalar, Osmanlı Devleti’nin sosyal ve iktisadi tarihini ortaya koyacak çalışmalardır. Uzun bir geçmişe sahip olmayan ancak itinalı bir şekilde artan bu çalışmalarla monografileri eksik, az ya da olmayan şehirlerin durumları ortaya çıkacaktır. Araştırmamızın ana kaynağı olan Temettuat defterleri incelendiğinde Osmanlı şehir yapısındaki sistemin Sivrihisar mahalleleri için de geçerli olduğu görülecektir. Sivrihisar’da müslim ve gayri müslimler ayrı yerleşim yerlerinde yaşamışlar; meslek sahiplerinin yoğun olduğu yerleşim yerleri oluşturmuşlardır. Bu arada kuruluşundan (1072) bugüne Türk kentlerinin tüm özelliklerini taşıyan Sivrihisar’da XV. ve XVI. yüzyılda görüldüğü üzere kale, hanlar, kervansaray, hamam, pazaryeri, çarşı-kapan, medrese ve cami merkezli oluşu ile birlikte tek vücut yerleşmeler halinde idi.7 Çalışmamızın esasını ortaya çıkaran veriler, Sivrihisar’ın (Seferihisar) Temettuat defterleri katalogunda ML.VRD.TMT. koduyla yayınlanan ve şehir merkezinin mahallelerinin kaydedildiği 9110, 9111, 9112, 9121, 9125, 9126, 9128, 9132, 9137, 9140, 94143, 9144, 9146, 9155, 9159, 9160, 9165, 9168, 9171, 9172 numaralı 22 adet defter ile araştırmamızın doğrudan konusunu teşkil etmeyen ancak bazı durum değerlendirmelerinde yararlandığımız köylerle ilgili 45 adet Temettuat defterinden elde edilmiştir.8 Her bir defterin bir mahalleyi/köyü içerdiği defterlere göre 1844-45 yıllarında Sivrihisar’ın 22 mahallesi gözükmektedir. Ancak bu tarihlerde mahalle sayısının 22’den daha fazla olduğu yine o tarihlerdeki kayıtlı defterlerden anlaşılmaktadır.
6
Tabakoğlu, a.g.e., s.160. Keskin, a.g.e., s.60. 8 Köylerle ilgili defterlerin numaraları bibliyografya kısmında verilmiştir. 7
27
Defteri olan mahalleler şunlardır: Araklı, Benli, Camiikebir, Çopuk, Demirci, Elmalı, Faruklar, Gazi Sinan, Hacı Ashab, Hacı Eskici , Hacı Hasan, Hacı Veysi, Hazinedar, Hisar, Karabaş, Kethüda, Kılıç, Kutbettin, Müslim Akdoğan, Şeyh Baba Yusuf, Tatlar, Yenice. Ancak az önce de belirttiğimiz gibi bu defterlerde hane reislerinin gayri menkullerin/tarlalarının ortaklaşa kullanılmasından dolayı gösterilen hisselerden, ortaklıklardan o yıllarda iki mahallenin daha olduğu gözükmektedir. Bunlar Kubbeli 9 ve Gedik’10tir. Bu arada öncelikle bilinen en eski Osmanlı kayıtlarından itibaren Sivrihisar’ın mahalleleri ve adetlerini belirtmek gerekir. Tapu Tahrir defterlerine göre 1486 ve 1521’de 24 mahalle gözükmektedir.11 Bu mahallelerin isimleri daha sonraki kayıtlarda da ekseriyetle geçmektedir. 1850’li yıllara ait şeriyye sicillleri ve sayımlarına göre de 31 mahallesi gözükmektedir.12 Bu mahalle adlarının yarısı (15 tanesi) temettuat sayımlarındaki kayıtlarda geçen mahalle adları ile aynıdır. Burada aklımıza takılan soru şudur: 1830’lu yıllarda farklı, 1845’li yıllarda farklı isimleri taşıyan mahallelerin varlığı nasıl olur? Bizce bu sorun mahalle adlarının şeriyye sicillerinde eksik ya da yanlış okunmasından ileri gelmesi ile açıklanabilir. Dolayısıyla bu kayıtlarla temettu kayıtlarının karşılaştırılarak sorunun ortadan kalkacağını düşünmekteyiz. 1261 (1845) yılına ait nüfus vukuat defterinde farklı olan mahalle sayıları temettu sayımlarına eklendiğinde sayı 28’e çıkmaktadır. Burada farklı mahalleler gayrimüslim mahalleler olan Ay, Kubbeli, Orta, Tahtalı ve Zımmi Akdoğan’dır. 13 Bu mahalleler 1263 yılındaki cizye defterlerinde de geçmektedir.14
9
BOA, ML.VRD. TMT, nr. 9110, s.12; nr 9128, s.18; nr.9140, s.4. BOA, ML.VRD. TMT, nr.9160, s.2. 11 Doğru, a.g.e., s. 139-140. 12 Özkaya, a.g.e., s.12-13. 13 BOA, K.K, nr.6364. 14 BOA, MAD, nr. 18904. 10
28
Yine aynı tarihlere yakın tarihli olduğunu düşündüğümüz tarihsiz bir arşiv belgesinde15 29 mahalle gözükmektedir. Burada farklı olarak diğer defterlerde olmayan Çaklı ve Yeni Reaya adında iki mahalle gözükmektedir. Bu defterin tarihi hakkında net bir yargıya varmak doğru olmamakla birlikte tahmini olarak Osmanlı Devleti’ni dış göçlerden etkilendiği bir zaman dilimi olan Kırım Savaşı sonrasına ait gözükmektedir. 1311 (1894)’e ait Ankara Salnamesinde mahalle sayısı 30’dur.16 Temettu sayımlarıyla oluşan defterlerde ortaya çıkmayıp da mezkur arşiv belgelerinde olduğu gözüken mahallelerle ilgili bu farklılığın nedenleri şöyle sıralanabilir: a)
Gerçekten de adı geçmeyen, zikredilmeyen ve defterleri olmayan
mahallelerin temettu sayımı yapılmamış ve bundan dolayı da defteri olmamıştır. b)
Veya da sayımı yapılmış ancak ya başka tasnif arasında yer almış, ya da
tasnifi yapılmamış ve bunlardan ötürü ortaya çıkmamıştır. Bu muallak durumun cevabı ilerleyen zamanlarda yapılacak çalışmalarla daha net ortaya çıkacaktır. Şimdi de yine tahrir kayıtlarından itibaren adları bilinen mahallelerin kısaca adlarına değinelim. Tahrir defterlerine göre 1486 ve 1521 yıllarındaki mahalleler şunlardır: Kılınç, Ahi Fahreddin, Araklu, Mescid-i Veledi İhtiyar, Kayalu,
Hazinedar, Çubuk, Hacı
Minnet, Hacı Veysi, Çapaklu, Hacı Hasan, Kethüda, Elmalı, Koyuncu, Kazaz Sinan, Akdoğan, Tatlar, Yenice (Seyyid Mahmud), Cami Mahallesi, Hafız-ı Cami (camii kebir), ve Gedük Hacı İshak, Hacı Kutbeddin, Ermeniyan, Demirci.17 1844 yılında
Temettuat, Cizye ve Nüfus Vukuat defterlerine göre ise
mahallelerin adları şöyledir: Araklı, Ay, Benli, Camiikebir, Çopuk Demirci, Elmalı, Faruklar, Gazi Sinan, Hacı Ashab, Hacı Eskici, Hacı Hasan, Hacı Veysi, Hazinedar,
15
BOA, K.K, nr.18904. Ankara Vilayeti Mahsus Salnamesi, 12 Defa, Ankara 1311, s.324. 17 Doğru, a.g.e., s.139-140. 16
29
Hisar, Karabaşı, Kethuda, Kılıç, Kubbeli, Kutbettin, Müslim Akdoğan, Orta, Şeyh Baba Yusuf, Tahtalı, Tatlar, Yenice, Zimmi Akdoğan. 1852 yılındaki şeriyye sicilleri kayıtlarında gözüken mahallelerin adlarının bir kısmı farklı bir kısmı da aynıdır. Ancak salnamelerde, bu kayıtlarda geçen farklı mahalleler zikredilmemiştir. Bu kayıtlardaki mahalle adları şöyledir: Ay, Akdoğan, Une, Yenice, Tekye, Geduk, Hilm, Müselleme, Şeyh Yusuf, Semercu (Demurcu), Elmalu, Araklu, Tabaklar, Faruklar, Hacı Veysi, Çapanlu, Camii Kebir, Kabak, Zimmi Akdoğan, Hacı İshak,Hanlar, Kethüda, Nehasizyam, Hasleddin, Hazinedar, Hacı Hasan, Müselleme, Gedük, Karabaşlı, Hacı Eskici, Tekye. Burada ikişer adet Une, Tekye mahallesi gözükmektedir.18 1311 (1893) yılı Ankara salnamesinde gözüken mahalle adları aynen Temettuat defterlerinde geçtiği gibidir. Bunlar, Şeyh, Araklı,Elmalı, Demirci, Gazi Sinan, Kutbettin Çapuk, Gedik, Kılınç, Camiikebir, Hazinedar, Müslim Akdoğan, Yenice, Faruklar,Hacı Eskici, Hacı Veysi, Hacı Hasan, Hayaklı? (Çapanlı olabilir), Karabaşlı, Hacı Ashab, Kethüda, Hisar, Kepen, Tatlar, Tahtalı, Orta, Benli, Yeni Mahalle (Reaya), Ay, Akdoğan.19 Cumhuriyet döneminde ise idari taksimatta mahalle sayısı -bazı mahalleler birleştirilerek- 13’e indirilmiştir. Bugün de aynı sayıda olup ve aynı adla anılan mahalleler şunlardır: Demirci, Kurşunlu, Cumhuriyet, Kubbeli, Yenice, Karacalar, Kılıç, Gedik, Karabaşlı, Camiikebir, Elmalı, Hızırbey ve Yunus Emre.20 Araştırmamızda verilerimiz öncelikle Temettuat defterlerinde yer alan mahallelerle ilgilidir. Bazı noktalarda yukarı adı geçen arşiv kayıtlarından da faydalanılmıştır. Bu doğrultuda araştırdığımız dönemde mahalle sayısını 28 olarak ele almayı uygun bulduk.
18
Özkaya, a.g.m., s.12-13. Ankara Vilayeti Mahsus Salnamesi, s.324. 20 Keskin, a.g.e., s.63. 19
30
Elimizdeki bu verilere dayanarak ortaya çıkardığımız demografik yapı ile ilgili sonuçları şu şekilde belirtebiliriz. Sivrihisar’ın en kalabalık mahallesi 214
hane ile Yenice mahallesidir. Bu
mahalleyi sırasıyla Benli (105 hane), Ay (105 hane), Şeyh Baba Yusuf (98 hane), Kılıç (85 hane), Demirci (80 hane), Tahtalı (79 hane), Hacı Eskici (75 hane) mahalleleri izlemektedir. En seyrek nüfusa sahip mahalleler ise Hisar (7 hane), Gazi Sinan (19 hane), Hacı Hasan (29 hane) mahalleleridir. Bu verilerden hareketle mahallelere ortalama olarak 63 hane düşmektedir. Defterlere göre mahalleleri etnik ve dini bakımdan üç kısma ayırmak mümkündür. a) Yalnızca gayri müslimlerin yaşadığı mahalleler: Benli, Ay, Zimmi Akdoğan, Tahtalı, Orta b) Gayri müslimlerle müslümanların birlikte yaşadığı mahalleler : Yenice, Kılıç, Müslim Akdoğan. c) Yalnızca müslümanların yaşadığı mahalleler ki bunlar ise bu iki grup dışında kalan mahallelerdir. Mahallelerden Yenice, Benli, Ay, Şey Baba Yusuf, Kılıç gibi nüfus bakımından büyük mahalleler büyük mahalle tipi, Hisar, Gazi Sinan, Faruklar gibi nüfus bakımından küçük mahalleler de küçük mahalle tipi yerleşim yerleri olmuşlardır. Sivrihisar mahallelerinin nasıl isimlendirildiği konusunda bilgi veren yeterli sayıda kaynak yoktur. Ancak bilinenlere göre mahalleleri dört grupta incelemek mümkündür: a)
Eski Mahalleler : Bu mahalleler eski Türkmen akınları sonucunda iskan
edilen boylardan isimlerini almışlardır. Kılıç, Araklı, Çopuk (Çubuk), Elmalı, Tatlar.21 b)
Kişi ismi verilen mahalleler : Hacı Ashab, Hacı Veysi, Hacı Hasan, Gazi
Sinan, Akdoğan (müslim ve zımmi), Yenice (diğer adı Seyyid Mahmud), Şeyh Baba Yusuf, Faruklar, Kutbettin, Hacı Eskici. Bu mahalleler ile daha önce kurulup da adları 21
Keskin, a.g.e., s.57.
31
değişen bazı mahalleler buralarda mescid yaptıran ve önemli işlerde bulunanların isimleri ile tanınmaktadır.22 Bunlarla birlikte bir dini yapıyla adlandırılan mahalleleri de bu grupta işaret edebiliriz. Camiikebir gibi.
c)
Meslekle ilgili mahalleler : Belli bir meslek grubunun çoğunlukta olduğu
veya kurucularının mesleklerine ithafen bu adları alan mahallelerdir. Demirci, Gedik, Hazinedar, Kethüda gibi. d)
Gayri Müslim Mahalleleri : Sivrihisar’ın Türkler’in ve Osmanlılar’ın
eline geçmesi ile buralarda az da olsa Yahudi ve Rumlar’ın olduğu, 15. ve 16. yüzyıllarda Ermenilerin ve Rumlar’ın olduğu, 15. ve 16 yüzyıllarda Ermeniler’in bir mahalle kuracak nüfusa sahip olduğu bilinmektedir. İncelediğimiz dönemdeki kayıtlarda Rumlar ve Yahudiler’e ilişkin bir işaret bulunmamaktadır. Ermeniler’in ise bu yıllarda küçüklü büyüklü şekilde şehrin yükseğinde dağların eteğinde müstakil mahalleler kurdukları, bunun yanında da bazı müslüman mahallelerinde yaşadıkları bilinmektedir. Yapmış oldukları 1882 tarihli kilisenin büyük ve tek oluşu da ibadet için ortaklaşa bir yerde toplanmaları bir arada yaşamalarının bir göstergesidir. Bu kilisenin varlığı bugün için devam etse de içi harap haldedir ve turizme açılmayı beklemektedir23. Ermeniler’in müstakil oldukları mahalleler Benli, Ay, Tahtalı Orta ve Zimmi Akdoğan; müslümanlarla yaşadıkları mahalleler Kılıç, Yenice ve Müslim Akdoğan'dır. Gayrı müslim mahallelerinin isimlerinin menşei ise kesin olarak bilinmemektedir. Daha sonraları buraya gelen Yahudiler’in kurmuş olduğu mahallenin adı Yeni Mahalle (Yeni Reaya) olmuştur ki bu da onların çok fazla geçmişinin olmadığını zaten belli etmektedir.
22
Keskin, a.g.e., s.58.
32
Tablo 1: Sivrihisar'ın Mahalleleri-1845 Mahalleler 1 Araklı 2 Ay 3 Benli 4 Camiikebir 5 Çopuk 6 Demirci 7 Elmalı 8 Faruklar 9 Gazi Sinan 10 Gedik 11 Hacı Ashab 12 Hacı Eskici 13 Hacı Hasan 14 Hacı Veysi 15 Hazinedar 16 Hisar 17 Karabaş 18 Kethuda 19 Kılıç 20 Kubbeli 21 Kutbettin 22 Müslim Akdoğan 23 Orta 24 Şeyh Baba Yusuf 25 Tahtalı 26 Tatlar 27 Yenice 28 Zimmi Akdoğan
23
Agos Gazetesi, 26 Mayıs 2000, s.1, 5.
Defter No 9121 * 9132 9173 9110 9128 9140 9125 9162 * 9159 9165 9111 9117 9143 9137 9168 9160 9126 * 9144 9171 * 9112 * 9155 9146 *
33
3.1.2. Köyler ve Demografik Yapıları 15. ve 16. yüzyıldaki
kayıtlara bakıldığında Sivrihisar köylerinin sipahi
toprağında, yayalık alanda ve vakıf toprağında kurulduğu görülmektedir.24 13. yüzyılda Anadolu’ya gelen Türkmenler, Moğol tehlikesinden uzakta olabilmek için Batı Anadolu ve uçlarda Bizans sınırını zorlayarak iskan edebilmek, yerleşebilmek için rahat ve güvenli mekanlar aramışlardı. Bu göç dalgaları sırasında Batı Anadolu ve İçbatı Anadolu’ya yerleşilmiş ve çok sayıda köyler kurulmuştur. Bir İçbatı Anadolu ve uç vilayeti olan Eskişehir’de de Türk nüfusunun yerleşmesi büyük çapta gerçekleşmiştir.25 Osmanlı taşra teşkilatı idaresine göre eyalete bağlı sancaklar, herbirinin başında bir kadı bulunan “kazalar”a ayrılmıştı. Kazalarda bulunan köyler idari ve coğrafi sınırlarla çevrili bölgelere taksim olunmuş, bu şekilde oluşturulan ve aynı özelliğe sahip bulunan köylerin araya gelmesi ile nahiyeler sınırlandırılmıştır. Osmanlı Devleti döneminde köy kavramının tarifi net olarak belli değilse de “karye” olarak vesika ve defterlerde belirtilmiştir. Ancak bu köylerin 4-5 haneden 70-80 haneye çıktıkları görülmektedir. Köylerden başka vergi veren yerleşim birimleri de mezraalardır. Mezraalar, köy özelliği taşımamakla birlikte bazen oldukça kalabalık nüfusa sahip olabilmekteydiler.26 15. ve 16. yüzyıllardaki Sivrihisar tahrir defterlerinde 143 adet köy ismi tespit edilmiştir. Bu köylerin 88 adedinin ismi günümüze kadar kullanılmıştır. İsimleri değişmeyen köyler Günyüzü nahiyesinde yoğunlaşmıştır. 1110 (1690) tarihli bir avarız kaydında ise Sivrihisar’a bağlı 58 köy kaydı geçmektedir.27 Bu köy adlarının çoğu tahrir kayıtlarında da geçmektedir. Daha sonra yapılacak olan sayım ve tahrir, temettu çalışmalarında da çok farklılık arzetmeyecektir. 24
Doğru, Osmanlı İmparatorluğunda..., s.5-6. Osman Turan, Selçuklu Tarihi ve Türk İslam Medeniyeti, Turan Neşriyat Yurdu Yay., İstanbul 1969, s.280; Selçuklular Zamanında Türkiye, Boğaziçi Yay., İstanbul 1993, s.507. 25
34
1255-1259 (1838-1843) yıllarına ait vergi kayıtlarına dahil edilen köylerin adedi 28
50’dir.
1261-1262 (1845-1846) yılları bir aşar kaydında ise temettu sayımlarında bulunmayan üç köy adı zikredilmektedir.29 1844 yılına ait olan ve konumuzun ana kaynağını teşkil eden Temettuat defterlerine göre 45 adet köy vardır. Ancak Sivrihisar köylerinin bu kadar olmadığı hem daha önceki hem de daha sonraki arşiv kayıtlarından anlaşılmaktadır. Her bir köyün ayrı bir defterde zikredildiği köyler şunlardır: Ahiler, Babadat, Ballıhisar, Bayulu (muhtemelen Babullu), Biçer, Böğürtlen, Çaykoz, Demirci, Dinek, Dümrek, İlikviran, Ertan, Gğüm, (Güğem),Gürsöğüt, Halilbağı, Hatuncuk, Hortu, İbikseydi, İğdecik,Ekik, İlyas Paşa, İsrailbağı, Kapulu, Karaburhan, Karaca Ahmet Sultan, Karacakaya ve Adahisar, Karacaviran, Karadat, Karkı, Karkın, Kaymaş, Kızılcavian, Kocaş, Kultan, Kurt Şeyh, Mülk, Memik,Ortaklar, Sadıkbağı, Sarıkavak, Tatar, Tekeviran, Tuğray, Yalnızçam, Zey. Bu köylerden bazılarının adlarındaki viran kelimesi ören kelimesi ile değişime uğrayarak günümüze gelmiştir. 1852 yılındaki sicil kayıtlarında 47 köyü gözükürken30 1311 (1893) yılına ait bir salnamede 90 köyü gözükmektedir.31 Kaza olarak ilk kuruluşunda 116 köyü ve Günyüzü adlı bir nahiyesi olan Sivrihisar’ın 1950’deki idari taksimatta Günyüzü ve Kaymaz nahiyesi dahil toplam 87 köyü mevcuttu.32 Bugünkü idari teşkilata göre ise Kaymaz, Dümrek ve Nasreddin Hoca (Hortu) beldeleri ile toplam 60 köyü ve 27 yaylası vardır.33 Daha önce Sivrihisar’a bağlı belde olan Günyüzü, ve Beylikova bugün Eskişehir’in ilçeleri, Polatlı da Ankara’nın bir ilçesi olmuştur. 26
Doğru, XV. ve XVI. Yüzyıllarda..., s55. BOA, K.K. nr. 2794, s.11-16. 28 BOA, ML. VRD, nr.176. 29 BOA, ML.VRD, nr. 1216, s.7-9. 30 Özkaya, a.g.m., s.14. 31 Ankara Vilayeti Mahsus Salnamesi s.324. 32 Üzümeri, vd, a.g. md,s.151. 33 Keskin, a.g.e., s.56. 27
35
Tablo 2: Sivrihisar'ın Köyleri
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45
Köyler Ahiler Babadat Ballıhisar Bayulu Biçer Böğürtlen Çaykoz Demirci Dinek Dümrek Elinviran Elçik Ertan Güğüm Gürsöğüt Halilbağı Hatuncuk Hortu İbik Seydi İğdecik İlyas Paşa İsrail Bağı Kapulu Karaburhan Karaca Ahmet Sultan Karacakaya ve Adahisar Karacaviran Karadat Karkı Karkın Kaymas Kızılcaviran Kocaş Koltan Kurt Şeyh Mülk Memik Ortaklar Sadıkbağı Sarıkavak Tatar Tekeviran Tuğray Yalnızçam Zey
Defter no 9122 9134 9120 9163 9174 9145 9167 9133 9172 9153 9118 9141 9119 9136 9170 9116 9115 9158 9108 9150 9164 9175 9130 9148 9127 9156 9114 9129 9177 9166 9131 9157 9154 9124 9138 9161 9169 9151 9123 9135 9109 9139 9176 9113 9152
36
3.1.3. Şehrin Tahmini Nüfusu Temettuat defterleri dikkate alındığında Sivrihisar mahallelerindeki hane sayısı 1321, köylerindeki hane sayısı 1327’dir. Ancak mahallerle ilgili bölümde belirtildiği gibi defterleri olmayan mahallelerin hane sayısı ile birlikte toplam hane sayısı 1698’e çıkmaktadır. Aradaki bu farkın önemli olmasından ötürü araştırmamızda bu sayıyı kullanacağız. Köylerin hane sayısı ile ilgili tüm eksikliklere rağmen defterlerde geçen sayılarda başka kullanabileceğimiz kayıt yoktur. İleride eğer defteri olmayan köylerle ilgili bilgiler gün ışığına çıkarsa bu eksikliğin telafi edileceğini ümit ediyoruz. Sivrihisar mahallelerindeki hanelerin 1240’ı müslümanlara, 458’i gayri müslimlere aittir. Bir başka deyişle hanelerden % 73’ü müslümanlara, % 27’si gayri müslimlere aittir. Köylerde ise önceleri gayri müslim unsurlar yaşamış olsa da bu yıllarda köylerde gayri müslim unsur yaşamamaktadır. Tablo 3: Sivrihisar'da Yaşayan Milletlere Göre Hane Sayıları Hane Sayıları Müslümanlara Ait Hane Sayısı Gayri Müslimlere Ait Hane Sayısı Toplam Hane Sayısı
Mahalleler 1240 458 1698
% 73 27 100
Köyler 1324 0 1324
% 100 0 100
Toplam 2564 458 3022
Nüfus ile ilgili birinci el kaynaklar klasik dönem için tahrir, avarız ve cizye kayıtları, son yüzyıl için cizye, nüfus, temettuat kayıtları ile salnamelerdir. Tahrir, avarız, cizye, ve temettuat defterleri ile toprak sayımı için yapılan nüfus sayımlarında hep genel bir ifade ile faal erkek nüfusu verilmekte34 ve bununla da vergi yükümlüleri ile tahsil edilecek vergi yükü belirlenmektedir. Osmanlı Devleti’nde ilk nüfus sayımı olarak bilinen 1831 tarihli sayımda da erkek nüfus sayılmıştır. Bu sayımın da temel amacı verginin yeniden tadil ve tesviyesine uygun olarak nüfusu belirlemekti.35 34
Musa Çadırcı, “1830 Sayımına Göre Ankara Şehir Merkezi Üzerine Bir Araştırma”, Osmanlı Araştırmaları, İstanbul 1955, C.1, s.109. 35 Sait Öztürk, Tanzimat Döneminde Bir Anadolu Şehri Bilecik, Kitabevi Yay., İstanbul 1995, s.35.
37
Klasik dönem vergi kayıtları ile araştırmamıza kaynak teşkil eden kaynaklardan genel nüfus rakamlarına ulaşmak için ülkemiz sosyal tarihçiliğinin öncüsü kabul edilen Ömer Lütfi Barkan tarafından öne sürülen ve genellikle de kabul gören, her vergi hanesinin 5 kişiden oluştuğu36 görüşünden hareketle Sivrihisar merkez ve köylerine ait nüfus tahminlerini yapmış bulunmaktayız. Sivrihisar’ın bilinen en erken tarihli tahrir kayıtlarındaki nüfusu 1486’da 3512, 1521’de 3739’dur.37 1572-78’deki yıllara ait kayıtlarda da 5200 civarında nüfus gözükmektedir.38 Klasik dönem kayıtlarında birçok küçük şehirlerde kale muhafızı, tımarlı sipahi, akıncı, yörük gibi askeri vazifeleri olan kimseler kayıtlı oldukları halde Edirne ve Bursa gibi büyük şehirlerde bulunması lazım gelen garnizonların, saray ve konak müntesiplerinin, büyük beylerin maiyetindekilerin ve bazen medrese talebelerinin kaydedilmemiş olması dikkat çekicidir. Ayrıca bu devir şehirlerinde miktarları büyük yekün teşkil etmesi lazım gelen kölelerin de bu sayımlarda kaydedilmemiş olması da göze çarpmaktadır. Bunun için Osmanlı’nın birçok yerinde olduğu gibi Sivrihisar’da da yapılan bu nüfus tahminlerin tam olarak hesap edilmesi mümkün gözükmemekte, ancak ortaya çıkan birbirine yakın rakamların farklı oluşunun, tahmini değerlerden ortaya çıktığını belirtmekte yarar vardır.39 Sivrihisar’ın 1590 yılı nüzul dağıtımı sırasında 1032 avarız hanesi ile tahminen 5160 nüfusu gözükmektedir.40 Tablo 4: Klasik Dönemde Sivrihisar'ın Nüfusu 1486 3512
36
1521 3739
1572-78 5200
1590 5160
Ö. Lütfi Barkan, “Tarihi Demografi Araştırmaları ve Osmanlı Tarihi”, Türkiyât Mecmuası, İstanbul 1953, C.X, s.12-14; Nejat Göyünç “Hane Deyimi Hakkında”, İ.Ü. E.F. Tarih Dergisi, İstanbul 1979, s.32, s.332. 37 Doğru, a.g.e., s.93. 38 Hüseyin Aslan, 16. yy Osmanlı Toplumunda Yönetim, Nüfus, İskan, Göç ve Sürgün, Kaknüs Yay, İstanbul 2001, s.136-138. 39 Arslan, a.g.e., s.138-139.
38
Ondokuzuncu yüzyıla gelindiğinde ise nüfus rakamlarında ciddi bir farklılık görülmemiştir. 1247/1831 tarihli nüfus sayımında kaza genelinde toplam 6290 erkek nüfusu kaydedilmiştir.41 Bu sayı müslüman erkek nüfusa aittir. Yaklaşık olarak erkek nüfus nisbetinde kadın nüfusunun eklendiğimizde kaza nüfusu 12580 olmaktadır. 1260-1261/1844-1845 yıllarını kapsayan temettuat sayımlarında bu tarihlerde mevcut olan 21 müslüman 1 gayri müslim mahallesinde toplam 1321 vergi hanesi bulunmaktadır. Bunun dışında cizye ve nüfus vukuat defterlerinden isimleri ile hane sayılarını tesbit ettiğimiz 6 mahalle daha ardır ki bunlarla beraber 1698 hane olmaktadır ki bu durumda şehir merkez nüfusu yaklaşık olarak 8500 kadar olduğu söylenebilir. –
1881/82
1893
arasında mahalle
ve köylerde toplam
29983
kişi
42
gözükmektedir. 1313/895 yılına ait Ankara salnamesinde mahallelerde toplam 12.031 nüfus mevcut olup bu sayının 8018’i müslümanlara, 4013’ü gayri müslimlere aittir.43 1318/1900 tarihli salnameye göre ise 5549 müslüman, 3821 gayri müslim nüfus gözükmektedir.44 Bu yıllar arasındaki nüfus değişikliğinin göçlerde açıklanması gereklidir. 1327/907 tarihli salnameye göre ise 7552 müslim, 3993 gayri müslim toplam 11.515 nüfusu vardır.45 Yine bu yıllarda Anadolu’yu gezen Anadolu’da Tanin gazetesi yazarı Ahmet Şerif’e göre Sivrihisar’daki nüfus şöyledir: Erkek
Kadın
Toplam
Müslüman
16.296
15.596
31.892
Ermeni
1945
2044
3989
Musevi
93
93
186
-----------------
------------------------------------
Toplam 40
18.334
17.733
-----------36.06746
Lütfi Göçer, XV-XVII. Asırlarda Osmanlı İmparatorluğunda Hububat Meselesi ve Hububattan Alınan Vergiler, İ.Ü. Yay, İstanbul 1964, s. 154-155. 41 Karal, a.g.e., s.96. 42 Karpat, a.g.e., s.126-127. 43 Ankara Vilayet Mahsus Salnamesi, 12 Defa, Ankara 1313, s.270. 44 Ankara Vilayeti Mahsus Salnamesi, 13 Defa, Ankara 1318, s. 45 Ankara Vilayeti Mahsus Salnamesi 15. Defa, İstanbul 1327, s.132. 46 Ahmet Şerif, Anadolu’da Tanin, İstanbul 1325, s.169.
39
Bu nüfusa köylerin dahil olduğu açıktır. Burada görülen farklılık Museviler’in oluşudur. Museviler, Romanya muhacirleri olup kurdukları köyde ziraatle meşgul olmuştur.47 Sivrihisar’da söz ettiğimiz gayri müslim unsurlar Ermeniler olup 1895’te 4013, 1910’da 3989 nüfusa sahiptir. 1914 yılında bağlı olduğu Eskişehir sancağında toplam 8592 Ermeni mevcuttu. Bu yıllarda Osmanlı Devleti’nde ise 1.161.169 ile 1.234.671 arasında değişen Ermeni nüfusu mevcuttu.48 Tablo 5: Sivrihisar Mahalleleri ve Nüfusu-1845
Mahalleler 1 Araklı 2 Ay 3 Benli 4 Camiikebir 5 Çopuk 6 Demirci 7 Elmalı 8 Faruklar 9 Gazi Sinan 10 Gedik 11 Hacı Ashab 12 Hacı Eskici 13 Hacı Hasan 14 Hacı Veysi 15 Hazinedar 16 Hisar 17 Karabaş 18 Kethuda 19 Kılıç 20 Kubbeli 21 Kutbettin 22 Müslim Akdoğan 23 Orta 24 Şeyh Baba Yusuf 25 Tahtalı 26 Tatlar 27 Yenice 28 Zimmi Akdoğan Yekün 47
Hane Sayısı Tahmini Nüfus Defter No Adet Kişi 30 150 9121 105 525 * 105 525 9132 31 155 9173 66 330 9110 80 400 9128 68 340 9140 31 155 9125 28 140 9162 * 19 95 9159 75 375 9165 29 145 9111 48 240 9117 36 180 9143 7 35 9137 63 315 9168 73 365 9160 85 425 9126 65 325 * 54 270 9144 53 265 9171 62 310 * 98 490 9112 79 395 * 28 140 9155 214 1070 9146 66 330 * 1698 8490
Ahmet Şerif, Anadolu’da Tanin, (Haz. Çetin Börekçi), TTK Yay, Ankara 1999, C.I, s.104. Azmi Süslü, Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı, 100. Yıl Üniversitesi Rektörlüğü Yay., Ankara 1990, s.21-22; Göyünç, Osmanlı İdaresinde Ermeniler, Gültepe Yay, İstanbul 1983, s.40-41. 48
40
Cumhuriyetten sonra 1927 yılında merkezi 4352 olan Sivrihisar’ın 1950’de ise 6615 kişi nüfusu vardı. 1980’de merkezi 9541, geneli 55961, 1990’da merkezi 10490, geneli 37 297, 2000 yılında ise merkezi 10.547, geneli ise 31644 kişi nüfusu olmuştur.49 Nüfusun azalması köylerin idari taksimatla yeni ilçe olan beldelere dağıtımından dolayı olmuştur. Tablo 6: Nüfusun Belli Başlı Tarihlerdeki Durumu
Merkez Genel
1521 3739 20761
1831 12580
1844-45 8500 15150
1907 11515 36635
1927 4352 31498
1950 6615 44281
2000 10547 25758
Şehir merkezi için kullanılan kaynakları dikkate alarak yapılan çalışmada 16. Yüzyıl başlarında Sivrihisar’ın 143 köyü bulunmaktadır. 1521’de sipahi, zaim ve yayalık alanlarda olmak üzere köylerin toplam nüfusu 17.022’dir.50 1260-61/1844-45 temettu sayımlarında defteri olan 45 köyün toplam nüfusu 6635’tir. Ancak bu sayının köylerin gerçek nüfus olmadığı daha öncede açıklandığı gibi açıktır. Buna rağmen defteri olmayan köyler için nüfus verisi ortaya çıkarmak mümkün değildir. Temettuat sayımlarında ortaya çıkan köy adları, vergi haneleri ve toplam nüfus şu şekildedir:
49 50
Keskin, a.g.e., s.64-65. Doğru, a.g.e., s.113.
41
Tablo 7: Sivrihisar Köylerinin Nüfusu
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45
Köyler Ahiler Babadat Ballıhisar Bayulu Biçer Böğürtlen Çaykoz Demirci Dinek Dümrek Elinviran Elçik Ertan Güğüm Gürsöğüt Halilbağı Hatuncuk Hortu İbik Seydi İğdecik İlyas Paşa İsrail Bağı Kapulu Karaburhan Karaca Ahmet Sultan Karacakaya ve Adahisar Karacaviran Karadat Karkı Karkın Kaymas Kızılcaviran Kocaş Koltan Kurt Şeyh Mülk Memik Ortaklar Sadıkbağı Sarıkavak Tatar Tekeviran Tuğray Yalnızçam Zey Yekün
Hane Sayısı Tahmini Nüfus Adet Kişi 18 90 50 250 22 110 8 40 15 75 20 100 24 120 32 160 54 270 66 330 25 125 42 210 7 35 9 45 54 270 18 90 41 205 91 455 17 85 21 105 17 85 33 165 94 470 24 120 15 75 26 130 26 130 21 105 13 65 24 120 72 360 14 70 53 265 10 50 19 95 52 260 20 100 9 45 19 95 18 90 18 90 7 35 24 120 22 110 43 215 1327 6635
Defter No 9122 9134 9120 9163 9174 9145 9167 9133 9172 9153 9118 9141 9119 9136 9170 9116 9115 9158 9108 9150 9164 9175 9130 9148 9127 9156 9114 9129 9177 9166 9131 9157 9154 9124 9138 9161 9169 9151 9123 9135 9109 9139 9176 9113 9152 *
42
1907’deki salnameye göre 25120 olan nüfus, 1927’de 27144, 1950’de 37666, 1980’de 46420 1990’da 26807, 2000’de de 15211 olmuştur.51
Tablo 8: Köylerin Belli Başlı Yıllardaki Nüfusu 1521 17022
1844 6635
1907 25120
1927 27144
1950 37666
1980 46420
1990 26807
2000 15211
Sivrihisar’ın 16-20. yüzyıllar arasında nüfusu genel bir değerlendirmeye tabi tuttuğumuzda durağan özelliklere çok daha yakın olmakla birlikte kısmi bir nüfus artışı görülmektedir. Bu durum aslında pek çok Osmanlı şehri için geçerlidir. Çünkü bu durum
Osmanlı
Devleti’nin
öteden
beri
süregelen
nüfus
probleminden
kaynaklanmaktadır. Sivrihisar’ın 19. yüzyılda nüfus artışının hızlandığı görülmektedir. Bunun nedeni de 1854 Kırım Savaşı sonunda Kafkaslar’dan gelen dış göçlerin buralara da iskan edilişidir. Cumhuriyet döneminde de artış devam etmiş, ancak 1980’lere gelindiğinde nüfusta azalma başlamıştır. 2000’li yıllara gelindiğinde bu azalma devam etmiştir. Burada bilinmesi gereken bu azalmanın köylerden şehre göçü ile, ilçe yapılan beldelere birçok köyün idari olarak bağlanmasından kaynaklandığıdır.
3.2. Mahallelerde Kullanılan Aile, Şahıs Adları ve Lakaplar 3.2.1. Kullanılan Aile ve Şahıs Adları Temettuat defterlerinde vergi mükellefi olarak kaydedilen şahıslar, genellikle aile veya sülale adlarıyla birlikte kaydedilmiştir. Kişilerin bugünkü anlamda soyadları, olan aile adları önemli bir veridir. Bu adlardan günümüzde hâlâ kullanılanları mevcuttur. Kullanılan aile, şahıs adları ile lakaplar bizlerin Sivrihisar kazasında 51
Keskin, a.g.e., s.64.
43
oturanların hem sosyal yapısı hem de mesleki ve ekonomik faaliyetleri hakkında az da olsa fikir sahibi olmamızı sağlamaktadır.52 Sivrihisar mahallerindeki hane reislerinin bir prosedür dahilinde deftere kaydedildiği dikkati çekmektedir. Bu prosedüre göre ilgili şahsın eğer varsa önce aile adı yazılmaktaydı. Bu aile adı ilgili şahsın geleneksel bir şekilde tevarüs eden mesleğine işaret edebilirdi. Bıçakcı oğlu, Ekmekçi Ali oğlu53 gibi. Bu aile adlarından sonra genellikle “oğlu” kelimesi gelirdi. Bazen bunun yerine”zâde” “veledi”, “bin” veya “nin” (Ali’nin Hüseyin gibi) tabiri kullanılırdı. Bu durum muhtemelen yazımı yapan katibin tercihinden ya da o şahsın bu şekildeki ifadesinden ileri gelmiştir. Kullanılan aile adlarının çok farklı olmasına rağmen aralarında daha fazla kullanılanların bir kısmı şunlardır: Süleyman oğlu (14 adet), Türkmen oğlu (5 adet), Tosun oğlu (5 adet), Yahya oğlu (5 adet), Tombak oğlu (6 adet) Kuzucu oğlu ( 7 adet), Natır oğlu (5 adet), Köfter oğlu (8 adet), Çalık oğlu (5 adet), Çavuş oğlu (6 adet) Köse oğlu (5 adet), Akgüzeli oğlu (5 adet), Sarraç oğlu (5 adet). Gayri müslimlerde ise en çok kullanılan aile adları Nursuz oğlu (5 adet), Arab oğlu (5 adet), Aydın oğlu (4 adet), Demirci oğlu (4 adet), Mıkırdıç oğlu (4 adet) Yangöz oğlu (4 adet)’dur. Aile adlarından sonra hane reislerinin adları kaydedilmiştir. Sivrihisar’da islami unsurları taşıyan tipik bir Anadolu şehri olduğundan adlar da İslami şahıs adları daha yoğun olmuştur. En çok kullanılan adlar Muhammed, Mehmed, Mustafa, Ali, Hasan, Hüseyi, Süleyman, Ahmed, İbrahim gibi dini bakımından değer verilen şahısların adları olmuştur. Dört halifeden ilk üçünün adları Bekir (Ebu Bekir), Ömer ve Osman bunlara nazaran daha az verilen adlardandır. Sivrihisar’da müslüman 1173 hane reisinin en fazla kullandığı adları ve adetlerini şu şekilde belirtebiliriz. 52
Tevfik Güran, “Ondokuzuncu Yüzyıl Ortalarında Ödemiş Kasabasının Sosyo Ekonomik Özellikleri”, İ.Ü. İktisat Fakültesi Mecmuası, İstanbul 1985, C 41, s.1-4, s.318; Kütükoğlu, a.g.e.,s.398-389. 53 BOA, ML.VRD. TMT, nr.9146, s.5, s.13.
44
Tablo 9: Mahallelerdeki Kullanılan Hane Reislerinin Adları Ali 124
Mustafa 118
Mehmet 117
Hüseyin 100
Ahmet 79
Hasan 71
Osman 56
Halil 54
Ömer 47
Diğer 278
Süleyman 77
İbrahim 72
Toplam 1173
Sivrihisar’da yaşayan gayri müslim unsurlar olan Ermeniler’in en fazla kullandıkları adlar Karabet, Agop, Artin, Kirekos ve Kefork’tur.
Tablo 10: Gayri Müslim Hane Reislerinin Adları Karabet 23
Agop 23
Artin 10
Kirekos 9
Kefork 8
Kirkor 7
Diğer 73
Toplam 148
3.2.2. Lakaplar Aile ve şahıs adlarının yanı sıra hane reislerinin lakaplar da kullandıkları görülmektedir. Lakapların kullanılması hane reislerini diğer hane reislerinden ayıran bir unsur olabilmekte idi. Ayrıca lakaplarında bu defterlerde kayıtlı olması sosyal yapıya ilişkin önemli ipuçlarından biridir. Kullanılan lakaplar kişinin ruh halini veya fiziki yapısını yansıtabilmekteydi. Aşık,Deli, Uzun, Kör, Soytarı, Sağır gibi. Bunun yanı sıra kişilerin mensup olduğu bölge veya etnik
ayrılığı da lakap olarak kullanılmıştı. Babullu, Ayaşlı, Arap,
Çaykozlu, Mihalıçlı, Günyüzülü gibi. Hane reislerinin mesleklerini belirten lakaplar da mevcuttu. Demirci, Ekmekçi, Sürücü, Tekerci, Nalbant, Kasap, Kalaycı, Çoban gibi.
45
İdari, dini ve ictimai alandaki görevlilerin yaptıkları işlerden dolayı aldıkları lakaplar vardı. Dersiam, Derviş, Esseyyid, Fakı, Hacı, Hafız, Hoca, Muhtar-ı Evvel, Muhtar-ı Sani gibi. Müslüman hane reisleri tarafından en fazla kullanılan lakaplar Hoca (23 adet), Hacı (54 adet), Molla (22 adet), Muhtar-ı Evvel (19 adet), Muhtar-ı Sâni (16 adet), Hafız (10 adet), Yetim (27 adet).
Tablo 11: Müslüman Hane Reislerinin En Çok Kullandıkları Lakapları Hacı 54
Hoca 23
Molla 22
Muhtarı.Sâni 16
Muhtarı Evvel Hafız 19 10
Yetim 27
Sivrihisar’da yaşayan gayri müslimlerin çok fazla lakap kullanmadıkları görülmektedir. Osmanlı toplumunda genellikle aile adları ile değil de uğraştıkları mesleklerle tanınan gayri müslimlerin Sivrihisar’daki durumu farklıdır. Gayri müslimlerin kullandıkları lakaplar Yetim (3 adet), Kabasakal, Saraydar, Uzun, Nalbant, Kocabaş Sani, Milletbaşı ve Kör’dür. Tablo 12: Gayri Müslim Hane Reislerinin Kullandıkları Lakaplar Kabasakal 1 Kocabaş Sâni 1 Kör 1
Milletbaşı Nalbant Saraydar
1 1 1
Uzun 1 Yetim 3 Toplam 10
3.3. Hane Reislerinin Meslekleri Temettuat defterlerinin bize vermiş olduğu en önemli verilerden biri de hane reislerinin meslekleridir. Bu şekilde dönemin mesleki hayatı ile ekonomik ve sosyal yapısı hakkında bilgiler elde edilmektedir.
46
Sivrihisar’da yaşayan hane reislerinin mesleklerini, kendi aralarında şu şekilde gruplandırabiliriz: a) Ziraatle uğraşanlar b) İşçiler c) Sanayi ve ticaret uğraşanlar d) Çeşitli hizmetlerde uğraşanlar e) Meslekleri olmayanlar Tablo 13: Mesleki Grupların Dağılımı Meslek Grubu Ziraat İşçiler Zenaat Grubu Görevliler Çeşitli Hizmetlerde Çalışanlar İşsizler Toplam
Sayısı 275 209 522 125 29 162 1321
% 20,8 15,8 39,5 9,4 2,1 12,2 100
3.3.1. Ziraatle Uğraşanlar Ziraatle uğraşan grubun başında erbabı ziraat denilen küçük üreticiler (259 adet) gelmektedir. Daha sonra sırasıyla hayvancılıkla uğraşan ashabı ağnam (13 adet), değirmenci (1 adet) erbabı ağnam (1 adet), büyük üretici olarak bilinen ashabı çiftlikat (1 adet) izlemektedir. Ziraatle uğraşanların toplam sayısı 275 olup genel toplamın % 20,8’ini oluşturmaktadır. Yani şehirde her beş hane reisinden biri ziraatçidir.
47
Tablo 14: Ziraatle Uğraşanlar Mahalleler 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22
Araklı Benli Camiikebir Çopuk Demirci Elmalı Faruklar Gazi Sinan Hacı Ashab Hacı Eskici Hacı Hasan Hacı Veysi Hazinedar Hisar Karabaş Kethuda Kılıç Kutbettin Müslim Akdoğan Şeyh Baba Yusuf Tatlar Yenice Yekün
Ashabı Ashabı Erbabı Erbabı Ağnam Çiftlikat Değirmenci Ağnam Ziraat Yekün 1 8 9 1
5 13 25 9
6 13 25 11
2 2 20 3 3 8 7 8 8 6 21
3 2 21 3 3 8 7 13 8 6 21
1
4
9
1
19 1 87 259
19 1 87 275
2 1 1
5
3
13
1
1
1
3.3.2. İşçiler Sivrihisar’da işçi olarak çalışanların sayısı 209 olup, genel toplamın % 15,8’ini oluşturmaktadır. Bu gruba dahil olan mesleklerin
başında ameleler (117 adet)
gelmektedir. Bunu sırasıyla çoban (59 adet), hizmetkarlar (25 adet) izlemektedir. Diğerleri ise şunlardır: Tellak (2 adet), Tablakar (1 adet), Sığırtmaç (1 adet), Seyis (1 adet).
48
2 3 4 5 6 7 8
Yekün
5 2 1
10 4 1 8
7 2 1
7
3
1
2
4 1 1
1 3
1
3 4 1
2 1
5 1
3 2
1
2 4 1
2 3 9 1
10 4 2 3 2 1
2 5 1
18 3 6 1 1
1 1 1 18 5
11 8
Yekün
Yenice
5 15 117 20 59 23 1 1 1
1 8
Tatlar
Şeyh Baba Yusuf
Müslim Akdoğan
Kutbettin
Kılıç
Kethuda
Karabaş
Hisar
Hazinedar
Hacı Veysi
Hacı Hasan
Hacı Eskici
Hacı Ashab
Faruklar
1 Ari
Hidmetkar Amele Çoban Hidmetkar Sayis Sığırtmaç Tablakar Tellak
Gazi Sinan
Elmalı
Demirci
Çopuk
Camiikebir
Benli
Araklı
Tablo 15: İşçiler
5
6
4
1
9
1 4
7
5
7
15 15 8
8
26 4
2 35 209
3.3.3. Sanayi ve Ticaret Alanında Uğraşanlar Sivrihisar’da sanayi ve ticaret alanında uğraşanlar 522 adet olup genel toplamın % 39,5’ine tekabül eder ki meslek grupları içinde sayıca en önde olan gruptur. Bu grup kendi içinde şu şekilde kategorize edilebilir: a) Giyim eşyası üreten ve satanlar
(94 adet)
b) Deri işi ile uğraşanlar
(77 adet)
c) Dokumacılıkla uğraşanlar
(12 adet)
d) Yiyecek ve içecek maddeleri üretenler
(69 adet)
e) Madeni eşya üretenler
(53 adet)
f) Ticaretle uğraşanlar
(144 adet)
g) İnşaatla uğraşanlar
(24 adet)
h) Taşımacılıkla Nakliyecilikle Uğraşanlar
(47 adet)
Bunları kısaca açıklayalım.
49
3.3.3.1. Giyim Eşyası Üreten ve Satanlar Bu grubun başında 42 adetle terziler (37 usta, 5 kalfa) ve 47 adetle yemeniciler (30 usta, 15 kalfa, 12 şakirt) gelmektedir ki bu sayılar, mesleklerin ne kadar yaygın olduğunu göstermektedir. Daha sonra ise çorapçı (4 adet), papuççu (3 adet), papuççu şakirdi (1 adet) gelmektedir.
1 Çorapçı 2 Papuççu 3 Pabuççu Şakirdi 4 Terzi 5 Terzi Kalfası 6 Yemenici 7 Yemenici Kalfası 8 Yemenici Şakirdi Yekün
1
1
1
Tatlar Yenice Yekün
Şeyh Baba Yusuf
Müslim Akdoğan
Kutbettin
Kılıç
Kethuda
Karabaş
Hazinedar Hisar
Hacı Veysi
Hacı Hasan
Hacı Eskici
Hacı Ashab
Gazi Sinan
Faruklar
Demirci Elmalı
Çopuk
Camiikebir
Benli
Araklı
Tablo 16: Giyim Eşyası Üreten ve Satanlar
1
4 2 2 1
1 8 2
8 1
3 1 1
1 2
1
1
10 1 5
5
1
1
1 2
2 1 1
3 1
2
2
3 1
5
2
1 3
5
7 5
1 3
1
2
3
1
1
1
1
3
1
1
3 15
1 9 4
1
1
5
7
7
2 37 5 2 30
1 2 3
1
3
5
2
10 96
3.3.3.2. Deri İşi İle Uğraşanlar Bu grubun başında deri tabaklayan debbağ (28 adet), debbağ kalfası (16 adet) ve keçe üreten keçeci (21 adet), keçeci kalfası (5 adet) gelmektedir. Bunları sırasıyla binek hayvanlarına eğer takımı yapan saraç (5 adet), semer üreten semerciler (2 adet) takip etmektedir. Deri işi ile uğraşan mesleklerin yoğun oluşu, buradaki hayvancılığın da önemli bir göstergesidir.
50
2 Debbağ Kalfası 3 Keçeci
3 1
2
4 Keçeci kalfası
2 5
1
1
5 Sarraç
1
1 1
4 2
1
2 2
1
1
2
1
5
6
10
3
3
Yenice
Yekün
3
28
1
16 21
1 1
1
5
1
2
1
5 5
1
1
Yekün
5
1
3
1
6 Semerci
Tatlar
1
Şeyh Baba Yusuf
Kutbettin
2
Müslim Akdoğan
Kılıç
Kethuda
5 1
2
Karabaş
1
Hisar
2
Hazinedar
Hacı Ashab
2
Hacı Veysi
Gazi Sinan
1
Hacı Hasan
Faruklar
5
Hacı Eskici
Elmalı
1 Debbağ
Demirci
Çopuk
Camiikebir
Benli
Araklı
Tablo 17: Deri İşi İle Uğraşanlar
2
1 2
2
11
2
3
2
3
3
8
2
4
77
3.3.3.3. Dokumacılıkla Uğraşanlar Bu gruba ise bezzaz (3 adet), iplik boyayan boyacılar (5 adet), tiftik dokuyan tiftikçiler (3 adet) ve mutaf (1 adet) girmektedir.
3 4
Bezzaz Boyacı Mutaf Tiftikçi Yekün
1 1
2
1
1
1 1
1
2
1
1
1
1
1
3
1
Yekün
1
Yenice
1
1
Tatlar
Kutbettin
Kılıç
Kethuda
Karabaş
Hisar
Hazinedar
Hacı Veysi
Hacı Hasan
Hacı Eskici
Hacı Ashab
Gazi Sinan
Faruklar
Elmalı
Demirci
Çopuk
Camiikebir
1
Şeyh Baba Yusuf
2
Müslim Akdoğan
1
Benli
Araklı
Tablo 18: Dokumacılıkla Uğraşanlar
3 5 1 3 12
51
3.3.3.4 Yiyecek ve İçecek Maddeleri Üretenler Yiyecek ve içecek üretenlerin başında bakkallar (25 adet) ve baharat, koku, iğne, iplik satan attarlar (10 adet) gelmektedir. Daha sonra sırasıyla ekmek üreten etmekçiler (7 adet), etmekçi kalfası (6 adet), kahve üreten kahveci (7 adet), kasap (8 adet), kasap çırağı (1 adet), kasap kalfası (4 adet) ve manav (1 adet) takip etmektedir.
1 Attar
1
2 Bakkal
1
1 2
1 1
1
2
3
1
1
3 Etmekçi
1 1
1
4 Etmekçi 5 6 7 8 9
4 2
1 1
1
Yekün
Yenice
Tatlar
Şeyh Baba Yusuf
Müslim Akdoğan 4
2
2
10
2
1
25 7
1
1
Kalfası Kahveci Kasap Kasap Çırağı Kasap Kalfası Manav Yekün
Kutbettin 1
1
1
Kılıç
Kethuda
Karabaş
Hisar
Hazinedar
Hacı Veysi
Hacı Hasan
Hacı Eskici
Hacı Ashab
Gazi Sinan
Faruklar
Elmalı
Demirci
Çopuk
Camiikebir
Benli
Araklı
Tablo 19: Yiyecek ve İçecek Maddeleri Üretenler
2 1
2 1
1 1
3 3
1
1 1
3
6 7 8 1
1 1
4
1
2 1
1
1
4 3
4
3
2
1 1
6
1
2 2
3
1
11 5
4
1
4
10 69
3.3.3.5. Madeni Eşya Üretenler Bu grubun başında ise demir işleri ile uğraşan demirci (23 adet), demirci kalfası (8 adet) gelmektedir. Bunları sırasıyla bakırcı (1 adet), dünbükçü (1 adet), ihtisap kantarcısı (1 adet), kafesçi (1 adet), kalaycı (6 adet), kalaycı kalfası (1 adet), kuyumcu (2 adet), nalbant şakirdi (1 adet) izlemektedir.
52
1 Bakırcı 2 Demirci
1
kalfası
7
1
1
1
1
1
1
4 Dünbükçü 5 İhtisap 6 7 8 9 10
5 1
2 3
1
2
1 23
2
1
8 1 1
1 1 1 1
1
1
3
1 6 1
1 2 8
2 3
2
1
2
11 Nalbant
Şakirdi Yekün
Yekün
Yenice
Tatlar
Şeyh Baba Yusuf
1
3 Demirci
Kantarcısı Kafesçi Kalaycı Kalaycı Kalfası Kuyumcu Nalbant
Müslim Akdoğan
Kılıç
Kutbettin
Kethuda
Karabaş
Hisar
Hazinedar
Hacı Veysi
Hacı Hasan
Hacı Eskici
Hacı Ashab
Gazi Sinan
Elmalı
Faruklar
Demirci
Çopuk
Camiikebir
Benli
Araklı
Tablo 20: Madeni Eşya Üretenler
1 1 1
5
1
1
2
8
1 1
5
1
10 1
8
3
3
2
53
3.3.3.6. Ticaretle Uğraşanlar Bu grupta yer alanlar eski eşya alıp satan eskici (38 adet), tüccar (34 adet), boğçacı (41 adet), çerçi54 (20 adet), tütün satan duhancı (10 adet), mum satan mumcu (1 adet)’dur. Bu grupta dikkati çeken husus ziraatle meslek olarak uğraşmayan gayri müslimlerin özellikle bu alanda gayret göstermeleridir. Mahalle arasında bohça ile eşya satan boğçacıların hepsi, çerçilerin hepsi ve tüccarların çoğunluğu gayri müslimlerden oluşmaktadırlar.
54
Çerçi, mahalle aralarında ufak tefek eşya satan kişi. Redhouse, Turkish and English Lexicon, Çağrı Yay. İstanbul 1992, s.717.
53
1 2 3 4 5 6
Boğçacı Çerçi Duhancı Eskici Mumcu Tüccar Yekün
5
9
3
2
2
64 5 5
2
2 1
1
1
1
4
2
1 2
1 1
1 1
2
1
1 5
2
1 2
3
2
4 2
2
6 1
1 2
2
8
2
8
11 2
9
5
Yekün
Yenice
1 1
2 3 1 1
1
7
3
14 149
1
4
1 1
Tatlar
Şeyh Baba Yusuf
Müslim Akdoğan
Kılıç
Kutbettin
Karabaş
Kethuda
Hisar
Hazinedar
2
35 15 5
Hacı Veysi
Hacı Eskici
Hacı Hasan
Hacı Ashab
Faruklar
Gazi Sinan
Elmalı
Demirci
Çopuk
Benli
Camiikebir
Araklı
Tablo 21: Ticaretle Uğraşanlar
46 20 10 38 1 34
3.3.3.7. İnşaatla Uğraşanlar Bu gruptakiler ise kereste işi ile uğraşan dülger(10 adet), dülger kalfası (4 adet), dülger şakirdi (1 adet) ile inşaatta çalışan bina yapıcıları (8 adet) ve çilingir (1 adet)’dir.
1 Çilingir 2 Dülger 3 Dülger Kalfası 4 Dülger şakirdi 5 Yapıcı Yekün
1 1
1
1
2
1
1
3
1
1 10
1
1
1
4
1
3
1 8
4
24
1 2 2
1 3
1
1
1 1
1
2
1
Yekün
Yenice
Tatlar
Şeyh Baba Yusuf
Müslim Akdoğan
Kutbettin
Kılıç
Kethuda
Karabaş
Hisar
Hazinedar
Hacı Veysi
Hacı Hasan
Hacı Eskici
Hacı Ashab
Gazi Sinan
Faruklar
Elmalı
Demirci
Çopuk
Camiikebir
Benli
Araklı
Tablo 22: İnşaatla Uğraşanlar
5
1
1
1
54
3.3.3.8. Taşımacılıkta/Nakliyecilikle Uğraşanlar Bu grupta ise binek hayvanlarını kullanarak nakliye işi ile uğraşan kiracılar (43 adet), araba kiracıları (2 adet), arabacı (1 adet), sürücü (1 adet) yer almaktadır.
Yekün
Yenice
Tatlar
Şeyh Baba Yusuf
Müslim Akdoğan
Kutbettin
Kılıç
Kethuda
Karabaş
Hisar
Hazinedar
Hacı Veysi
Hacı Hasan
Hacı Eskici
Hacı Ashab
Gazi Sinan
Faruklar
Elmalı
Demirci
Çopuk
Camiikebir
Benli
Araklı
Tablo 23: Taşımacılıkla/Nakliyecilikle Uğraşanlar
1 Araba
Kiracısı
1
2 Arabacı 3 Kiracı 4 Sürücü
Yekün
1
2
1 4
2
3
3
1
3
1
2
1
3
1
5
4
1
1
4
3
5
1 43 1
5
4
2
1
5
3
5
47
1 4
2 3
1
2
1
3
1 1
3.3.4. Görevliler Bu gruptakileri üçe ayırmak mümkündür. Bunlar: a) Dini görevliler (66 adet) b) Eğitim alanında hizmet verenler (10 adet) c) Askeri, idari ve içtimai alanda hizmet verenler (49 adet) Bunları kısa kısa açıklayalım. 3.3.4.1. Dini Görevliler Bu görevlilerin başında mahalle, köy ve yaylalarda görev yapan imamlar (47 adet) gelmektedir. Diğerleri ise kayyum (1 adet), meşayıhı izam (1 adet), zaviyedar (1 adet), hafız (2 adet), cami katibi (3 adet), müezzin (3 adet), tekkelerde görev yapan tekyeneşin (3 adet), dini ve sosyal yapılarda hisseleri bulunan mütevelliler (5 adet)’dir.
55
1 Kayyum
Yenice Yekün
Tatlar
Şeyh Baba Yusuf
Müslim Akdoğan
Kutbettin
Kılıç
Kethuda
Hisar
Karabaş
Hazinedar
Hacı Veysi
Hacı Hasan
Hacı Eskici
Hacı Ashab
Faruklar
Gazi Sinan
Elmalı
Demirci
Çopuk
Benli
Camiikebir
Araklı
Tablo 24: Dini Görevliler
1
1
2 Meşayıhı İzam
1
1
3 Zaviyedar
1
4 Hafız
1
5 Cami Hatibi
1
6 Müezzin
1
1
2
1 1
1
3 3
1
7 Tekyeneşin
3
8 Mütevelli
1
9 İmam
1
Yekün
1
1
4
5
6
1 1
4
7
8
2
2 2
3
4
1
1
1
2
3
4
1
2
2
1
3 5
2
1 4
2
1
3
3
3
47
4
5
3
1
9
3
4
66
3.3.4.2. Eğitim Alanında Hizmet Verenler Bu grupta mahallelerde insanların eğitimi ile uğraşan müderris (7 adet) mektep hocaları (2 adet) ve dersiâm (1 adet) bulunmaktadır.
1 Dersiam 2 Mektep
Hocası
1 1
2 2
1 1 2
1 1
2 2
1
Yenice Yekün
Tatlar
Şeyh Baba Yusuf
Müslim Akdoğan
Kutbettin
Kılıç
Kethuda
Karabaş
Hisar
Hazinedar
Hacı Veysi
1
3 Müderris
Yekün
Hacı Hasan
Hacı Eskici
Hacı Ashab
Gazi Sinan
Faruklar
Elmalı
Demirci
Çopuk
Camiikebir
Benli
Araklı
Tablo 25: Eğitim Alanında Hizmet Verenler
1 2 1
7
1
10
56
3.3.4.3. Askeri, İdari ve Sosyal Alanda Hizmet Verenler Bu grubun başında toplamda ve yüzde hesaplarında başka meslekleri de olduğundan dolayı dahil etmediğimiz (muhtar 1 adet) muhtar-ı evvel (20 adet), muhtar-ı sâni (19 adet), kocabaşı sâni (1 adet), milletbaşı (1 adet) gelmektedir.Az önce de belirttiğimiz gibi özellikle sayımlarda yardımcı olan bu idari yetkililerin başka meslekleri de vardır. Bunların dışındakiler ise emniyet görevlileri zaptiyeler (10 adet), değirmen askeri olan asiyabı yeniçeri (1 adet), askeri müstahdem (4 adet), askeri sipahi (1 adet), bekçi (5 adet), didebân ihtisabı (1 adet), kaza müdürü (1 adet), kethüda (3 adet), yeniçeri zabitlerinden muhzır (1 adet), müdür katibi (1 adet), odabaşı (1 adet), haber piyadesi olan sâ’i (1 adet), tımarlı süvari (1 adet), ziraat müdürü (1 adet)’dür.
1 Asiyabı Yeniçeri 2 Askeri Müstahdem 3 Askeri Sipahi
1
1 4
1
1
1
1 1
1
5
1
1 1
1 1
2
3
1 1
1 1 1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1 1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1 1
1
1
1
1
1
1
1
1
17 Tımarlı Süvari 18 Zaptiye
1
1 1
1 20 19 1
1 1
19 Ziraat Müdürü Yekün
Yekün
Tatlar
Yenice
Şeyh Baba Yusuf
Müslim Akdoğan
Kutbettin
Kılıç
Kethuda
Hisar
Karabaş
Hazinedar
Hacı Veysi
1 1
8 Kocabaşı sani 9 Mecnun
15 Odabaşı 16 Sai
Hacı hasan
1
6 Kaza Müdürü 7 Kethuda
12 Muhtarı Sani 13 Muhzır 14 Müdür Katibi
Hacı Eskici
1 1
4 Bekçi 5 Dideban İhtisabı
10 Milletbaşı 11 Muhtarı Evvel
Hacı Ashab
Gazi Sinan
Faruklar
Elmalı
Çopuk
Demirci
Camiikebir
Benli
Araklı
Tablo 26: Askeri, İdari ve Sosyal Alanda Hizmet Verenler
2
3
2
2
1
4
2
2
2
2
2
3.3.5. Çeşitli Hizmetlerde Uğraşanlar
3
3
2
1
5
2
1
1
1
1
3 2
5
10 1
1
9
51
57
Bu gruptakiler ise toplumda farklı hizmetlerde bulunan mesleklere sahip hane reisleridir. Berber (18 adet), berber kalfası (1 adet), berber şakirdi (1 adet), duyuru yapan dellalar (2 adet), duhan (tütün) kıyıcısı (2 adet), duhanfurüz (tütün parlatıcısı) (1 adet), hamamcı (1 adet) kahveci tâbii/ çalışanı (3 adet)’dır.
1 Berber 2 Berber Kalfası
3
1
1
1
4
2
1
2
1
2
Yekün
Tatlar
Yenice
Şeyh Baba Yusuf
Müslim Akdoğan
Kutbettin
Kılıç
Kethuda
Karabaş
Hisar
Hazinedar
Hacı Veysi
Hacı Hasan
Hacı Ashab
Hacı Ashab
Gazi Sinan
Faruklar
Elmalı
Demirci
Çopuk
Camiikebir
Benli
Araklı
Tablo 27: Çeşitli Hizmetlerde Uğraşanlar
18
1
1
3 Berber Şakirdi 1 4 Dellal 5 Duhan Kıyıcısı 6 Duhanfuruz 7 Hamamcı 8 Kahveci Tabii Yekün
1
1
1
1
2 1 1 3
1 1
4
1
2
1
1
1
4
2
2
4
1 2
1
2
1
4
2
29
3.3.6. Meslekleri Belli Olmayanlar Bu grubun başında 55 kişi ile fakir ve ianeyle geçinenler vardır. Ardından defterlerde meslekleri, yazılmayan ve bizim belirsiz (45 adet) diye belirttiğimiz grup vardır. Bunları sırasıyla yetim (23 adet), talebe (17 adet), emekli tekaüt (3 adet), dul (3 adet), ihtiyar (2 adet), seele-dilenci (1 adet), kayıp olanlar mefkud (1 adet) izlemektedir.
58
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
Alil Belirsiz Firari Mefkud Seele Talebe Tekaüt Fakir/İane Dul İhtiyar Yetim Yekün
1
4 1
4
2 2
2
3
1 1
7
1 1 1
1 3 1
1
5
1
1
1
1
3
2
3 2
2 2
1
1
6
1
1 1
4
1
2
8
16 10 7
2
4
1 2 1
5
2
1
2 2
1
4
7
8
5
1 3
2 3
4
1 1
1
3
3
1
6
1 1 1
7
11 12 6
2 3
1
11 3
Yekün
Tatlar
2
1 1
Yenice
Şeyh Baba Yusuf
Müslim Akdoğan
Kutbettin
Kılıç
Kethuda
Karabaş
Hisar
Hazinedar
Hacı Veysi
Hacı Hasan
Hacı Eskici
Hacı Ashab
Gazi Sinan
Faruklar
Elmalı
Çopuk
Demirci
Camiikebir
Benli
Araklı
Tablo 28: Mesleği Belli Olmayanlar
1 8 2
4 45 7 1 1 2 17 2 3 15 55 3 2 2 23 32 161
Meslek gruplarını incelediğimizde tarım ve ziraat işlerini müslümanların yaptıkları gözlenmektedir. Gayri müslimlerin ise gerek yaşadığı coğrafyadan gerekse Osmanlı toplumundaki genel yapısından dolayı daha çok zanaat ve ticaret işlerinde özellikle de çerçicilik, boğçacılık(bohçacılık) ve tüccarlıkta yoğunlaşmışlardır. Ayrıca Sivrihisar’daki var olan kuyumcular da gayrimüslim Ermeniler’dir. Tablo 29: Gayri Müslimlerin Meslekleri 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
Amele Belirsiz Boğçacı Çerçi Dülger Eskici Fakir/ianeyle Hizmetkar Kasap Kalfası Kocabaşı Sani Kuyumcu Milletbaşı Nalbant Odabaşı Pabuççu Terzi Terzi kalfası Tüccar Yapıcı Yetim Yekün
Benli 10 35 15 1 5 3 8 1
Kılıç
1
Müslim Akdoğan 1 1 6 1
Yenice 2
3 1
2 1
2 3 1 8 2 9 2 2 107
2 1
1 7
2
7 1
1 12
11
18
Yekün 13 1 41 20 1 6 3 10 2 1 2 1 3 1 2 10 2 25 3 3 150
59
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45
Ağnam Taciri 6 Alil 4 Amele 104 Araba Kiracısı 2 Arabacı 1 Ari Hidmetkar 5 Ashabı Ağnam 13 Ashabı çiftlikat 1 Asiyabı Yeniçeri 1 Askeri Müstahdem 4 Askeri Sipahi 1 Attar 10 Bakırcı 1 Bakkal 25 Bekçi 5 Belirsiz 45 Berber 18 Berber Kalfası 1 Berber Şakirdi 1 Bezzaz 3 Boyacı 5 Cami Hatibi 3 Çapul 1 Çilingir 1 Çoban 59 Çorapçı 4 Debbağ 28 Debbağ Kalfası 16 Değirmenci 1 Dellal 2 Demirci 23 Demirci kalfası 8 Dersiam 1 Dideban İhtisabı 1 Duhan Kıyıcısı 2 Duhancı 10 Duhanfuruz 1 Dul 3 Dülger 9 Dülger Kalfası 4 Dülger şakirdi 1 Dünbükçü 1 Erbabı Ağnam 1 Erbabı Ziraat 259 Eskici 32
1 5
4
2 7
7
1 2 3
4
3
1
3
2
5
3
2
1 1 3
1 10 4
4
1
18 3
1 13
1
1 1
2
2 1
2 3
5
6 4 104 2 1 5 13 1
1 1
Yekün
Yenice
Tatlar
Şeyh Baba Yusuf
Müslim Akdoğan
Kutbettin
Kılıç
Kethuda
Karabaş
Hisar
Hazinedar
Hacı Veysi
Hacı Hasan
Hacı Eskici
Hacı Ashab
Gazi Sinan
Faruklar
Elmalı
Demirci
Çopuk
Camiikebir
Benli
Araklı
Tablo 30: Müslümanların Meslekleri
1 1
1
1 1 1 1
1 2
1
4 3
1 1 1 4 1
1
2 2 1
1 1 1
2
3
3 1 1
1
1 1
7 1
1 1
1
4 1 2
4
2
2
1
2
1
2
1
8
6 1 5 2
1
20
1
3 1
2 1
2
1
1 3 1
5 2
1 1
4
1
2
1 1 1
1 1
1 2 1
1
1
1 1
1 1 2
1
2 1 5 3
1 2
1 1 2 1
4 1 2 1
1
1
1
2
4
5 4
9
2
3
2
1
2 1
1
1 1
7
1
1
1 1
1
1
2 3
1
5 1
1 1 1 2
1
1
1
1
1
2
1 1 1 1
1 1
1 2
2
1
3 1
1
1
1 1
1 8
5 5
13 25 9 3 2 1
1
2 1
2
20 3 2 1
3 2
8 1
7
8 2
8 5
6
1 21 4 1
19 1 4 1
87
4 1 10 1 25 5 44 18 1 1 3 5 3 1 1 59 4 28 16 1 2 23 8 1 1 2 10 1 3 9 4 1 1 1 259 32
60
55 56 57 58 59
Etmekçi 7 Etmekçi Kalfası 6 Fakir/İaneyle 44 Firari 7 Haffaf 1 Hafız 2 Hamamcı 1 Hidmetkar 13 İhtisap Kantarcısı 1 İhtiyar 2 İmam 47 Kafesçi 1 Kahveci 7 Kahveci Tabii 3
60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100
Kalaycı 6 Kalaycı Kalfası 1 Kasap 8 Kasap Çırağı 1 Kasap Kalfası 2 Kayyum 1 Kaza Müdürü 1 Keçeci 21 Keçeci kalfası 5 Kethuda 3 Kiracı 43 Mahbu 1 Muhzır 1 Manav 1 Mecnun 1 Mefkud 1 Mektep Hocası 2 Meşayıhı İzam 1 Muhtar 1 Muhtarı Evvel 20 Muhtarı Sani 19 Mumcu 1 Mutaf 1 Müderris 7 Müdür Katibi 1 Müezzin 3 Mütevelli 5 Nalbant 5 Nalbant Şakirdi 1 Pabuççu Şakirdi 1 Sai 1 Sarraç 5 Seyis 1 Sebzevatçı 5 Seele 1 Semerci 2 Sığırtmaç 1 Süpürgeci 1 Sürücü 1 Tablakar 1 Talebe 17
46 47 48 49 50 51 52 53 54
2 1 1
2 6
2
2
2 1
1
1
1
1
1
4
3 1
3 1
2 1 4
1 1
6
1
1
1
2
1
3
1 1
1 1 15 2
1
1
1
1
2
1
1 1 1
1
1 1
1 1
1 4
1 1
5
1 6
1
2
3
1
1
4
1
1
1
2
4
3
1
3
2 1
3 1
1
1
1
3
3
1
1 3
1
1 1
1
1 1 2
1 1
1
5 2
1
1
1
2
2
1
3
1 1
1
1 4
2
3
3
1
2
1
3
1
5
4
1
1
4
3
2 5
1 1 1 1 1 1
1 1 1 1
1 2
1
1
1
2 1
1
1 1
1 1
2
1 2 1
1
2
1 1 1
1
1
1
1
2
1
1 2 1
1
1 1 1
1 1 1
2
3
2
1
1
1
2
1
1
2
7 6 52 7 1 2 1 13 1 2 47 1 7 3 6 1 8 1 2 1 1 21 5 3 43 1 1 1 1 1 2 1 1 1 1 7 1 3 5 5 1 1 1 5 1 5 1 2 1 1 1 1 17
61
101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111
112 113 114 115 116
Tekaüt Tekyeneşin Tellak Terzi Terzi Kalfası Tiftikçi Tımarlı Süvari Tüccar Yapıcı Yemenici Yemenici Kalfası Yemenici Şakirdi Yetim Zaptiye Zaviyedar Ziraat Müdürü
3 3 2 27 3 3 1 9 5 30
2 20 10 1 1
1
Yekün
1205 30
31 66 81 68 32 28 19 74 29 48 36 7
1
8
3 1
1
1
1
1
1 2 1
3
1
1
1
2
1
2
1
3 1 1
1
2 2
3 3 2 27 3 3 1 9 5 30
3
15
1
1 1
2
1
1
1
2
1 1
15
1
2
1
1
1
4 2
1 1
1 1
2
2
2
3
1
5
3
2
1
3
3
1
1 1 2
1 1 2
1 1
3
1
1
1 2
2 20 10 1 1 1 1 63 71 73 54 41 98 28 196 1173 2 1
3
2 3
1
62
4. BÖLÜM ZİRAAT VE HAYVANCILIK 4.1. Şehirde Toprağın Mahallelere Göre Dağılımı Sivrihisar’da hane sahiplerinin toplam olarak 11.140,5 dönüm arazileri bulunmaktadır. Dönüm, Hüdâvendigâr Livası kanunlara göre boyu ve genişliği normal adımlarla 40’ar adım olan bir saha, alan olarak tarif edilmiştir.1 Bugün dönüm ortalama 1000 m2 olarak kabul edilmektedir.2 Toprakların 4150 dönümü mezru yani ekili, 3430 dönümü ise gayri mezru (ekili olmayan) tarlalardır. Ekili olmayan tarlaların nadasa bırakılmış olduğu ve neredeyse ekili tarlalar kadar büyüklük arzettiği gözükmektedir. Yani toprak sahipleri ziraatla ilgili olan topraklarının % 56,8’ini ekmiş % 43,2’sini de nadasa bırakmıştır. Toplam toprak miktarına göre ise ekili alan tarlalar % 40’a, ekili olmayan, nadasa bırakılmış tarlalar ise % 30 gibi büyük oranlara karşılık gelmektedir. Bilindiği gibi toprağın azalan verim gücünü yenilemenin en basit yollarından biri de toprağı dinlendirmek yani nadasa bırakmaktır. Toprağın verim gücünü artırmanın diğer bir şekli ise belirli aralıklarla her yıl toprağa değişik ürünler ekerek, topraktan daha fazla imkanı sağlayan rotasyon sistemleri idi. Bu sistemler nisbeten yoğun ve tarımın gelişmiş olduğu bölgelerin verimli topraklarında kullanılmıştır. Osmanlı işçisi daha çok toprağını iki ya da üç yılda bir dinlendirerek verim gücünü kazandırmaya çalışıyordu. Toprağı boş bırakma süresi daha çok bir yıldı. Böylece her yıl toprakların önemli bir bölümü boş bırakılıyordu.3 Sivrihisar’da
temettu
sayımlarından,
rotasyon
sistemlerinin
uygulanıp
uygulanmadığını bilememekle birlikte nadasa bırakılmış toprağın büyüklüğüanlattığımız sebeplerden ötürü-anlaşılmaktadır.
1
Ö.L. Barkan, XV. ve XVI. Asırma Osmanlı İmparatorluğu’nda Zirai Ekonominin Hukuki ve Mali Esasları, Kanunlar, İ.Ü.E.F. Tarih Enstitüsü Neşriyatı, İstanbul 1943, C.I, s.8. 2 Halil İnalcık, “Osmanlılar’da Raiyyet Rüsumu”, Belleten, Ankara, C. XXIII, s.92, s.582.
63
Tablo 31: Ziraatle İlgili Tarlalar Mahalleler
Mezru Tarla Dönüm
Gayri Mezru Tarla D.
Araklı Benli
107
87
2 3
Camiikebir
97
75
4
Çopuk
296
189
5
Demirci
448
342
6
Elmalı
149
91
7
Faruklar
29
15
8
Gazi Sinan
65
65
9
Hacı Eshab
15
12
10 Hacı Eskici
262
139
11 Hacı Hasan 12 Hacı Veysi
60 60
38 35
13 Hazinedar
144
65
14 Hisar
130
120
15 Karabaş 16 Kethuda
173
97
237
184
17 Kılıç 18 Kutbettin
80
80
273
166
61
50
276
193
1
19 Müslim Akdoğan 20 Şeyh Baba Yusuf 21 Tatlar 22 Yenice
39
15
1509
1372
Yekün
4510
3430
Tabloya baktığımızda ekili alanların en çok Yenice (1509 dönüm), Demirci (488 dönüm), Çopuk (15 dönüm) mahallelerinde; en az ise Hacı Eshab (15 dönüm), Tatlar (39 dönüm) mahallelerinde olduğu görülmektedir. Mahalle başına 205 dönüm ekili alan düşer ki Yenice, Şeyh Baba Yusuf, Demirci, Çopuk,Hacı Eskici, Kethüda ve Kutbettin mahallelerinin dışında kalan mahalleler bu ortalamanın altında kalmaktadır. Yine ekili alanlar hane başına 3,41 dönüm düşmektedir ki bu da tarımla ilgili toprakların toplam içinde hane başına düşen en büyük kısmını oluşturduğunu bize göstermektedir. Nadasa bırakılan araziler ise en çok Yenice (1372 dönüm) ve Demirci (342 dönümdür) mahallerinde, en az Hacı Eshab (12 dönüm), ve Tatlar (15 dönüm) mahalleleridir. Mahalle başına 155,9, hane başına da 2,59 dönüm arazi düşmektedir.
3
Tevfik Güran, 19. Yüzyıl Tarım Ekonomisi, Eren Yay. İstanbul 1998, s.88-89.
64
Bu kısım da en son olarak gayri müslimlerin zirai alanlarına değinmek gerekir. Gayri müslimlerin ne ekili ne de nadasa bırakılmış arazileri mevcut değildir. Toplam arazilerin 1305 dönümünde ise bağcılık yapılmaktadır. Genel toplamın % 11,7’sine tekabül etmektedir. Bostan alanları ise hane sahiplerinin kendi ihtiyaçlarını karşılayacak ölçüde domates, hıyar, biber gibi sebzeler yetiştirilen alanlar olup geniş bir ölçekle işlenmemiştir. Bostan tarlaları 430 dönüm olup toplam arazinin % 3,8’i gibi diğer tarlalardan küçük bir yüzdeye sahiptir. Buradan anlaşılan da Osmanlı iktidarının dayanmış olduğu ilkelerden iaşe (provizyonizm) ilkesi gereğince4
mahalle ve köy
sakinleri önce kendi ihtiyaçlarını karşılamışlar, daha sonra da pazara götürüp satmışlardır. Kazaların ihtiyacı giderilmedikçe de dışarıya satmamışlar, devlet de zaten böyle bir duruma müsaade etmemiştir.5 Tasarruf edilen toprak birimlerinden çayırlar 1449 dönüm ve % 13 ile üçüncü büyük dilime sahiptir. Daha sonra ise 11,5 dönüm ile bahçe ve 3 dönüm ile cehri, 2 dönüm ile haşhaş tarlaları gelmektedir. Şekil 1 : Toprağın Tasarrufu Bağ; 1305; 12% Bostan; 430; 4%
G. Mezru; 3430; 32%
Çayır; 1449; 13% Diğer; 16,5; 0%
Bağ Bostan Çayır Diğer Mezru G. Mezru
Mezru; 4150; 39%
4
Mehmet Genç, Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi, Ötüken Yay, İstanbul 2000, s.6162. 5 Genç, a.g.e, s.61.
65
Tablo 32: Toprakların Mahallelere Dağılımı Mahalleler
Mezru Tarla Dönüm
Gayri Mezru Tarla D.
Bağ
Bostan
Çayır
Bahçe
Dönüm
Dönüm
Dönüm.
Dönüm
Araklı Benli
107
87
63 145
21
5
2 3
Camiikebir
97
75
28
11
27
4
Çopuk
296
189
53
32
26
5
Demirci
448
342
57
52
35
6
Elmalı
149
91
62
8
7
Faruklar
29
15
30
9
8
Gazi Sinan
65
65
20
11
8
9
Hacı Eshab
15
12
13
2
290
10 Hacı Eskici
262
139
55
43
13
11 Hacı Hasan 12 Hacı Veysi
60 60
38 35
20 61
25
5 3
13 Hazinedar
144
65
25
3
319
14 Hisar
130
120
15
33
9
15 Karabaş 16 Kethuda
173
97
44
237
184
67
43
48
17 Kılıç 18 Kutbettin
80
80
107
8
8 31
1
1
Cehri Korusu Dönüm
Haşhaş Dönüm
3
0,5 9
2
9
273
166
57
36
Müslim Akdoğan
61
50
43
6
Şeyh Baba Yusuf
276
193
77
23
10
21 Tatlar
39
15
28
22 Yenice
1509
1372
235
64
603
Yekün
4510
3430
1305
430
1449
19 20
1 11,5
3
2
4.2. Toprağın Etnik Yapıya Göre Dağılımı 11140,5 dönüm arazinin 10911,5 dönümü müslümanlara 229 dönümü ise gayri müslimlere aittir. Bir başka söyleyişle % 97,9’u müslümanlara, % 21,1’de gayri müslimlere aittir.
66
Şekil 2: Toprakların Etnik Yapıya Göre Dağılımı
Gayrimüslimlere ait araziler 2,1%
Müslümanlara ait araziler 97,9%
Toprağın hane başına düşen ortalamasına baktığımızda ortaya çıkan sonuçlar şunlardır: Müslümanlarda hane başına 9,28 dönüm toprak düşerken gayri müslimlerde 1,56 dönüm toprak düşmektedir. Müslümanların sahip olduğu en büyük arazi grubu ekili alanlardır (4510 dönüm). Ardından, nadasa bırakılmış araziler (3430 dönüm), çayırlar (1449 dönüm), ve bağcılık yapılan alanlar (1076 dönüm) gelmektedir. Gayri müslimlerin sahip olduğu araziler ise ziraatle ilgili değil de bağcılık yaptıkları alanlar olup 229 dönümden ibarettir.
Tablo 33: Toprağın Etnik Yapıya Göre Dağılımı Mezru Tarla Etnik Grup
Dönüm
Gayri Mezru Tarla D.
Müslümanlar
4510
3430
Gayri Müslimler
Bağ
Bostan
Çayır
Diğer
Dönüm
Dönüm
Dönüm.
Dönüm
1076
430
1449
16,5
229
Toplam
%
10911,5
97,9
229
2,1 100
Toplam
4510
3430
1305
430
1449
16,5
11140,5
%
40,4
30,7
11,6
3,8
13
1,4
100
67
Osmanlı Devleti’nde Ermeniler’in sanat ve ticaretle, mimari ve kuyumculukla ilgili kabiliyetlerinin var olduğu bilinmektedir.6 Sivrihisar’da da bu durum geçerli olup ticaret ve sanatkarlıkla geçimlerini sağladıklarını görmekteyiz. Hem bu özelliklerinden hem de ziraate elverişli arazilerinin olmayışından dolayı zirai üretimleri söz konusu değildir. Sadece bağcılıkla uğraşmışlardır. 4.3. Yetiştirilen Ürünler Sivrihisar’da yetiştirilen tarım ürünlerini Osmanlı tarım istatikçilerinin yaptığı gibi7 şu şekilde sıralayabiliriz. 1. Tarla Ürünleri (Bitkisel Üretim) a. Tahıllar : Hınta (buğday), şair (arpa), burçak, darı, pirinç b. Baklagiller : Fasülye, nohut, mercimek c. Sınai Bitkiler : Haşhaş, afyon, duhan (tütün), kimnon (kimyon) 2. Bağ ve bahçe ürünleri 3. Hayvan ürünleri Bu ürünlerle ilgili bilgileri temettuat sayımlarında şahısların isimlerinin üzerinde bulunan o şahsın verdiği ayni ve bedeli öşürlerinden anlamaktayız. Eldeki verilerle yalnızca tarla ürünlerine ait ayrıntıları zikretmek mümkündür. Bağ ve bahçelerde ne yetiştirildiğine ilişkin bilgi ile hayvanlardan elde edilen at, süt, peynir gibi ürünlerle ilgili bililer kayıtlarda yazılı değildir.
6 7
Sadi Kocaş, Tarih Boyunca Ermeniler, Truva Yay., Ankara 1970, s.45. Güran, a.g.e., s.75.
68
Tablo 34: Yetiştirilen Tarla Ürünleri Ürünler
Kile8
Kıyye9
Kilo10
Tahıllar
17957,5
Baklagiller
-
255
327,165
Sınaî Bitkiler
-
6510
8352,33
Toplam
17957,5
6765
469397,1
460717,6
Sivrihisar’da yetiştirilen en önemli tarla ürünü olan tahıllar şunlardır: Buğday (13643), arpa (3843,5 kile) ve burçak (470,3 kile). Tablo 35: Yetiştirilen Tahıl Ürünleri-1844 Tahıllar
Kile
Kilo
%
Buğday
13643
353054,8
76
Arpa
3843,5
98608,83
21,4
Burçak
470,3
13265,39
2,6
Toplam
17956,8
464929,02
100
Yetiştirilen baklagilleri ise şu şekilde belirtebiliriz: Nohut (210 kıyye), bakla (40 kıyye), fasülye (5 kıyye). Tablo 36: Yetiştirilen Baklagiller-1844
8
Baklagiller
Kıyye
Kilo
%
Fasulye
5
6,415
1,9
Nohut
210
269,43
82,4
Baklagiller
40
51,32
15,7
Toplam
255
327,165
100
Kile, bir cins hububat ölçüsü olup imparatorluğun muhtelif yerlerinde farklı kıymette olmuştur. Esas olarak İstanbul kilesi baz alındığından biz de bu hesabı kullandık. 1 kile=20 İstanbul okkası=25,656 kg. Bkz. W. Hınz, “İslam’da Ölçü Sistemleri” , Türklük Araştırmaları Dergisi,M.Ü.F.E.F Yay., İst. 1990,C.V,s.49; Kamil Kepeci, Tarih Lugati, İstanbul 1952, s.258. Bunun yanında karşımıza şinik ifadesi çıkmıştır ki bu da kilenin dörtte biridir. Mithat Sertoğlu, Osmanlı Tarih Lügati, Enderun Yay.,İstanbul 1986, s. 187. 9 Kıyye, okka adı verilen eski ağırlık ölçüsü olup baklagil ve sınai ürünlerin ölçümünde kullanılmıştır ve 1282 grama eşittir. Bkz. Hinz, a.g.m., s. 30; Kepeci, a.g.e., s.260. 10 Kile ve kıyye ölçülerinin kg’ye çevirerek hesapların kolaylaşmasına çalıştık.(Haz.)
69
Yetiştirilen sınai bitkiler ise kimyon, haşhaş, afyon, cehri 11, tütün ve büydur.12 Bu bitkilerden kimyon ve bûyun ölçüsü verilmiş olup diğerlerinin ise kendilerinden kazanılan hasılatı yazılmakta iktifa edilmiştir.
Tablo 37: Yetiştirilen Sınâi Bitkiler-1844 Bitkiler
Kıyye
Kilo
Kimyon
6505
8345,91
Bûy
5
6,415
Toplam
6510
8352,325
Afyon Haşhaş Tütün Cehri
Mahalle kayıtlarında yer almayan ancak doğrudan konumuz olmasa da köylerde yetiştirilen farklı ürünler vardır. Yani mahalellerde yetişip yetişmediği ile ilgili kayıtlar bulunmayan ancak köylerin kendi ihtiyaçlarını ve iaşelerini sağlayan ürünler ürettikleri açıktır. Mahallelerde yetişen ürünler köyler de yetiştirilmekte olup bunların ölçüleri ve hasılatları mahallerden farklı olabilmektedir. Köylülerin yetiştirdiği ürünler şunlardır: 1. Tarla Ürünleri a)Tahıllar : Buğday, arpa, burçak, alaf, darı, pirinç, b)Baklagiller : Fasülye, mercimek, nohut c)Sınai bitkiler : Kimyon, bûy, penbe (pamuk) 2. Bahçe Ürünleri : Soğan Bu ürünlerden dikkatimizi en çok çeken pirinçtir. Birçok su kaynağına sahip havzalarda pirinç yetiştirmek kadar doğal bir üretim olamayacağı açıktır. Ancak günümüzde maalesef pirinç üretimi o yıllardakinden daha azdır. Daha sonraki yıllara ait
11 12
Cehri boya kökü demektir. Bitki olarak da kendisinden boya imal edilen bir bitki olmalıdır. (Haz.) Bûy, güzel koku demektir. Ş.Sami, K.Türki, s.305. Güzel koku çıkarılan bir bitki olsa gerektir. (Haz.)
70
kayıtlarda, bu sayımlarda olmayan veya az yer alan pamuk, cehri, meyva ve sebzelerin de yeterince yetiştirildiği zikredilmektedir.13 Mahallelerde yetiştirilen ürünlerden elde edilen kazançları aynı sıra ile vermeye çalışacağız. Daha önce de belirttiğimiz gibi tahıl ürünleri kile ile ölçülmekte idi. Tahıllardan buğdayın kilesi 13,5 kuruş, arpanın kilesi 8 kuruş, burçağın kilesi de 2 kuruştur. Bunlara göre yıllık toplam 13643 kile buğdaydan 177205 kuruş, 3843,5 kile arpadan 28945 kuruş, 470,3 kile burçaktan da 2145 kuruş hasılat elde edilmiştir. Genel toplamda ise 17957,5 kile tahıldan 448.932,5 kuruş kazanç elde edilmiştir.14 Bu değerlendirmelerden çıkabilecek önemli sonuçlar şunlardır: Mahalle başına 816,24 kile tahıl ile 9467,95 kuruş hasılat; hane başına 13,59 kile tahıl, 157,68 kuruş hasılat düşmektedir ki bu veriler bize tahıl üretiminin Sivrihisar’da önemli bir yeri olduğunu göstermektedir. Tablo 38: Tahıllardan Elde Edilen Kazançlar-1844 Hububat
Birim Değeri
Kile
Hasılat/Krş
%
Buğday
13,5
13643
177205
85,1
Arpa
8
3843,5
28945
13,9
Burçak
2
470,3
2145
1
Toplam
-
17956,8
208295
100
Baklagillerden fasülyenin kıyyesi 14 kuruş, nohutun kıyyesi 5 kuruş, baklanın kıyyesi 0,5 kuruştur. Yıllık toplam 255 kıyye baklagilden 195 kuruş hasılat elde edilmiştir. Yani her mahalleye ortalama 11,6 kıyye baklagil düşmektedir.
13
Şemseddin Sami, Kamusu’l Âlam, s.2582. Bu hesaplar hazırlanırken şu usul takip edilmiştir. Defterlerde yazılmış olan öşür bedelleri on ile çarpılarak esas hasılat bulunmuş, daha sonra da mahalle ve hane başına düşen hasılat ve ölçüler hesaplanmıştır. (Haz.) 14
71
Tablo 39: Baklagillerden Elde Edilen Kazançlar-1844 Hububat
Birim Değeri
Kıyye
Hasılat/Krş
%
Fasulye
14
5
70
35,9
Bakla
0,5
40
20
10,2
Nohut
5
210
105
53,8
Toplam
-
255
195
99,9
Sınai bitkilerden yetiştirilen kimyonun kıyyesi 1 kuruş, bûyun kıyyesi 12 kuruştur. Afyon, haşhaş, tütün ve cehrinin ölçüsü olmayıp bedelen hasılatı yazılmıştır. Sınai bitkilerden toplam 6510 kıyyeden 9372,5 kuruş hasılat elde edilmiştir. Tablo 40: Sınâi Bitkilerden Elde Edilen Kazançlar-1844 Ürünler
Kıyye
Hasılat/Krş
%
Kimyon
6505
6505
68,8
Bûy
5
60
0,6
Afyon
-
1172,5
12,4
Tütün
-
1635
17,3
Haşhaş
-
-
-
Cehri
-
80
0,8
Toplam
6510
9452,5
99,9
Bunların dışında bağcılık ve bostancılık ile çok az da olsa çayır, bahçe işleri ile de uğraşılmış, bu arazilerden de kazançlar sağlanmıştır. Bağcılıkta 1844’te toplam 27980 kuruş, 1845’te ise 26903 kuruş, bostanlık alanlarda ise 1844’te 19852,5 kuruş, 1845’te ise 23126 kuruş hasılat elde edilmiştir. Bu alanların dışında olan bahçelerden 1844’te 370 kuruş, 1845’te 173 kuruş, çayırlardan 1844’te 11675 kuruş, 1845’te 23812 kuruş ve diğerlerinden (haşhaş, afyon, cehri) ise 1844’te 2887,5 kuruş, 1845’te de 247,5 kuruş hasılat elde edilmiştir. Bu ürünlerden bazılarının değerlerinin ve hasılatlarının tam olarak yansıtılmadığı kanaatindeyiz. Bunun için bazı tarlaların 1844 ve 1845 yıllarında bariz farklıklar gösterdiğini söyleyebiliriz.
72
Tablo 41: Tarlalardan Elde Edilen Kazançlar
Tarlanın Cinsi Bağ Bahçe Bostan Çayır Haşhaş Afyon Cehri Toplam
1844 Hasılat/Krş 27980 370 19852,5 11675 1635 1172,5 80 62765
Dönüm 1305 11,5 430 1449 2 3 3200,5
1845 Hasılat/Krş 26903 173 23126 23812 175,5 72 74261,5
4.3.1. Ürünlerden Alınan Öşürler Sivrihisar’da yetiştirilen tarla ürünlerinden, bağ ve bahçe alanlarındaki hasılattan alınan öşürler de Temettuat defterlerinde belirtilmiştir. Öşür, onda bir demek olup ürünlerden elde edilen hasılatın onda biri halk tarafından devlete veriliyordu. Devlet için çok önemli bir gelir kaynağı olan öşürün esası mahsulden aynen alınması idi. Bununla birlikte bedelen de alınmaktaydı. Bu durum yetiştirilen mahsule, tarlanın çeşidine göre değişmektedir.15 Sivrihisar’da öşürün aynen alındığı buğdaydan kile başına 13,5 kuruş, arpadan 8 kuruş, burçaktan 2 kuruş alınmıştır. Baklagillerden olan nohuttan kıyye başına 5 kuruş, fasülyeden 14 kuruş, bakladan 0,5 kuruş alınmıştır. Sınai bitkilerin içinde yer alan kimyondan kıyye başına 1 kuruş,bûydan kıyye başına 12 kuruş alınmıştır. Buğdaydan 1364,3 kile, arpadan 384,4 kile, burçaktan 47,03 kile; baklagiller grubundan nohuttan 21 kıyye, fasülyeden 0,5 kıyye, bakladan 4 kıyye, bunların dışında kalan bûydan 0,5 kıyye öşür alınmıştır. Bunların bedel olarak karşılığı 216065 kuruş olup bunun sadece 54 kuruşu gayri müslimlere aittir.
15
Öşür, ileride vergiler bölümünde detaylı olarak anlatılacaktır. (Haz.)
73
Tablo 42: Aynen Alınan Öşürler Buğday
Mahalleler
Kile Guruş 1 Araklı Benli 2 Camiikebir 3 Çopuk 4 Demirci 5 Elmalı 6 Faruklar 7 Gazi Sinan 8 Hacı Eshab 9 Hacı Eskici 10
Arpa
Nohut
Fasulye
14,5 4
201 54
5
5
20
74
1,75
14
26,25
354,25
2
2
4,75
38
0,5
4
67,1
828,25
2
2
14,8 118
124
1618
12
12
36,3 287
39
498,5
10
10
8,5
68
5,75
77,5
2,25
18
25,5
347
0,75
7,5
2
27
9
9
1,25
10
90,25
1219,5
72
72
25,6 203
16,5
223
11 Hacı Hasan 17 Hacı Veysi 12 38,5 Hazinedar 13 36,5 Hisar 14 44,5 Karabaş 15 72,25 Kethuda 16 49 Kılıç 17 103 Kutbettin 18 20 Müslim 19 Akdoğan Şeyh Baba Yusuf 74,95 20 Tatlar 9,25 21 484,5 Yenice 22 Yekün
Öşrü Öşrü Bakla Öşrü Buy Burçak Kıyye Guruş Kile Kuruş Kıyye Kuruş Kıyye Kuruş Kile Kuruş Kıyye Kuruş Kıyye Kuruş Kimyon
1364
2
2
16
3,38
27
1,5
10
1
8
6
3
2,5 0,5
20 4
0,25
3
0,25
2
27
0,5 0,25
4 2,5
27,5 181
0,25
2
32,4
99 6,25
6
1
8 14
12
12
1,75
514,5
83
83
13,8 110 6,25
50
607,5
107
107
21
190
974,75
4
4
19
153
11,2
91
662 1392,8
34
34
20,4 163
252,5
4,5
4,5
4,5
1086
3
3
124,5 5922,8
3 288
3 288
17721 650,5 650,5
0,5
0,5
21
7
2
0,25
243
493
4
10,5
4
144 1180 384 2995
21
10,5
0,5
7
47 214,5
4
2
Bedelen alınan öşürler tarla gruplarına göre şu şekildedir. Bağdan 2798 kuruş, bostandan 198525 kuruş, çayırdan 1167,5 kuruş, afyondan 117,25 kuruş, haşhaştan 163,5 kuruş, bahçeden 37 kuruş, cehriden 8 kuruş. Toplamda 6277 kuruş olup 688,5’u gayri müslimlere, 5588,5 kuruşu müslümanlara aittir. Bir oranlama toplam bedelen öşürün % 11’i gayri müslimlerden % 89’u müslümanlardan alınmıştır.
74
Tablo 43: Bedelen Alınan Öşürler Öşrü Bağ
Mahalleler
Öşrü Bahçe
Öşrü Bostan
Öşrü Cehri
Öşrü Çayır
2
Araklı Benli
3
Camiikebir
4
Çopuk
77
5
Demirci
123
6
Elmalı
104
28
7
Faruklar
49,5
68,25
8
Gazi Sinan
66
108
9
Hacı Eshab
35
10 Hacı Eskici
166
12
510,5
32
11 Hacı Hasan 12 Hacı Veysi
26 135,5
10
94
15 6
13 Hazinedar 14 Hisar
81
70
1
49
37,5
10
91
8
57,5
243,5
133
131
148
18
123
172,5
17 Kılıç 18 Kutbettin
201
30
51 5 54
22,5
7,5
58
25,5 5
21 21
105
84,5
94,5
76
116,5 70
74
14
123,5
719
15
4,5
3
9
18,75
31 11
5
444,5 2798
3,5
25
39,5
22 Yenice Yekün
7,5
33
15 Karabaş 16 Kethuda
19 20 Şeyh Baba Yusuf 21 Tatlar
Öşrü Haşhaş
6
494 50
Müslim Akdoğan
Öşrü Afyon
37
1985,25
8
59
1168
117,25
163,5
Öşürlerin mahalle başına bedel olarak düşen miktarları şu şekildedir: Aynen alınan öşürlerden buğday 805,5 kuruşla en başta gelirken onu sırasıyla arpa (136,13 kuruş), kimyon (29,56 kuruş), diğerleri (nohut, fasülye, bakla ve bûy toplam olarak 1,15 kuruş) izlemektedir. Bedelen alınan öşürler ise şu şekilde sıralanabilir: Bağ öşrü (127,18 kuruş), bostan öşürü (90,23 kuruş), çayır öşrü (53,1 kuruş), haşhaş öşrü (7,43) afyon öşrü (5,32 kuruş), diğerleri (bahçe ve cehri öşrü toplam 2,04 kuruş). Tablo 44: Mahalle Başına Düşen Ayni Öşürler
Mh. Başına
Buğday
Kimyon
Arpa
Burçak
Kile Guruş
Kıyye Guruş
Kile Guruş
Kile Guruş
62
805,5
29,6
29,56
17,5
136,1
2,13
9,75
Diğer Kuruş 1,15
75
Tablo 45: Mahalle Başına Düşen Bedelen Öşürler(kuruş) Öşrü Bağ
Öşrü Bahçe
Öşrü Bostan
Öşrü Cehri
Öşrü Çayır
Öşrü Afyon
Öşrü Haşhaş
Mahalle Başına 127,181
1,68
90,24
0,36
53,09
5,33
7,43
Bu verilerden hareketle ayni öşürlerde mahalle başına düşen ortalama 982,11 kuruş olup bu ortalamanın üzerinde Yenice, Şeyh Baba Yusuf, Kutbettin Kethüda, Hacı Eskici, Demirci ve Çopuk mahalleleri olup diğer mahalleler bu ortalamanın altındadır. Bedeli öşürlerin toplamda mahalle başına düşen bedel 285,31 kuruş olup bu ortalamanın üzerinde ise Yenice, Kethüda, Hacı Eskici, Demirci, Benli mahalleleri yer almaktadır. 4.4. Hayvancılık Sivrihisar’da yetiştirilen hayvanlar ve adetleri şu şekildedir: Hayvan Türü (Baş)
Sayısı
1. Büyük Baş Hayvan
(Adet) 2425
a) Sağmal inek
410,5
b) Kara sığır ineği
1
c) Boz inek
5
d) Kısır inek
297
e) Öküz
675
f) Tosun
6
g) Dana
46
h) Buzağı
6
ı) Sağmal manda
88
i) Erkek manda
56
76
j) Manda danası
8
k)Manda düvesi
1
l) Kısır manda
45
m) Katır
10
n) Kısrak
33,5
o) Kısır kısrak
33
ö) Bargir (Beygir)
201
p) Merkep
590
r) Tay
3
2. Küçükbaş Hayvan
61916
a) Sağmal keçi
3509
b) Sağmal tiftik keçisi
128
c) Sağmal siyal kıl keçisi
48
d) Erkek keçi
8905
e) Erkek tiftik keçisi
360
f) Erkek siyah kıl keçisi
23
g) Sağmal koyun
13475
h) Erkek koyun
19705
ı) Oğlak (Tiftik oğlağı dahil)
5533
i) Kuzu
12405
Toplam :
64516
Hayvanların mahallelere göre dağılımı Tablo 47’teki gibidir. Bu hayvanlardan 47637,5’i müslümanlara (% 74) ait iken 16879’u (%26) da gayri müslimlere aittir. Müslümanların sahip oldukları hayvanlar şunlardır :
a)
Büyükbaş hayvanlar : 100 bargir, 408 sağmal inek, 206 kısır inek, 5 boz
inek, 1 karasığır ineği, 9 katır, 32,5 kısrak, 25 kısır kısrak, 85 sağmal manda, 56 erkek manda, 8 manda danası, 1 manda düvesi, 45 kısır manda, 539 merkep, 671 öküz, 3 tay.
77
Tablo 46: Hayvanların Mahallelere Göre Dağılımı Mahalle Adı
Bargir Re's
İnek Sağmal Re's
Kısır
Tosun Dana Buzağı
İnek
Re's Re's Re's
Re's
1
Araklı
2
Benli
67
2
1
3
Camiikebir
1
13
8
4
Çopuk
6
29
5
Demirci
6
35
6
Elmalı
5
20
7
Faruklar
2
3
8
Gazi Sinan
9
5
9
Hacı Ashab
1
3
10 Hacı Eskici 11 Hacı Hasan
8
37
1
9
12 Hacı Veysi 13 Hazinedar
2
7
3
17
4
8
1
14 Hisar 15 Karabaş
6
İnek
İneği
Re's
Re's
Katır Re's
1
9
Re's
Re's Re's
Re's
Kısrak Re's 2
338
1789
323
1
120
118
120
2
17
160
266
159
1,5
3
34
318
724
298
3
3
9
217
355
191
1
1
34
43
33
49
127
32
31
26
24 3
2
1
174
376
156
5
85
222
85
4
68
244
67
2
2
85
199
71
6
1
19
26
64
26
132
374
102
2
1
249
591
247
3
4
210
421
207
1
2
133
370
127
169
301
169
6
13
3
24
1
13
14
2
18 Kutbettin 19 Müslim Akdoğan
8
18
1
12 10
5 25
21 Tatlar 22 Yenice
3
3
29
107
2
8
92
Yekün
201
409,5
6
46
11
5
6 4
14
6
Kısır
71
5
9,5
Kısrak Oğlak
200
2
2
Keçi Sağmal Erkek
71
12
20
Kara Sığır
1
16 Kethuda 17 Kılıç
Şeyh Baba Yusuf
Boz
207
1
5
1
10
1
2 2
3 4
53
150
53
787
1945
797
6
4
3509
8905
3358
33,5
33
78
Tablo 46: Hayvanların Mahallelere Göre Dağılımı Koyun Sağmal Re's
Erkek Re's
Kısır
Manda Kuzu Sağmal Erkek Dana Düve
Re's
Re's
Re's Re's Re's
Manda
Merkep Re's
Siyah Kıl Keçi Re's
Erkek Siyah Kıl Keçi Re's
Tiftik Keçi Sağmal Re's
Tiftik Keçi Erkek Re's
Re's
Oğlak
Öküz Re's
Re's
836
314
316
1
26
484
1640
482
4
44
164
160
214
5
4
8
23
25 48
23 10
707
875
707
8,5
4
1
2
35
1205
1621
1184
19
6
4
10
32
54
635
723
664
5
1
3
24
26
103
75
103
6
2
183
352
152
1
2
54
68
31
1
734
1041
626
4
334
527
299
1
323
460
323
2
388
464
282
3
141
161
141
667
1177
605
3
951
1318
951
7
15
567
935
567
3
5
863
1493
842
5
436 626
539 825
276 626
1 1,5
111
335
111
2963
4602
2903
14
8
13475
19705
12405
89
56
26
13 1
4 3 1 1 1
2
1
4 2
8
1
Tay Re's
2
32
3
14
7
2
38
48
10
4
18
12
8
32
13
1
12
19
31
41
1
33
21
1
22
9
2
26
50
1
19 37
126
307
175
13 47
10
2
14
116
223
45
590
48
23
128
360
175
675
3
79
b)
Küçükbaş hayvanlar : 3027 sağmal keçi, 6833 erkek keçi, (3424, oğlak,
9948 sağmal koyun, 13278 erkek koyun, 91 sağmal tiftik, 207 erkek tiftik keçisi, 8959 kuzu. Tablo 47: Hayvanların Etnik Yapıya Göre Dağılımı(Büyükbaş) Bargir Re's
Mahalleler
İnek
Kısır
Sağmal Tosun Dana Buzağı Re's Re's Re's Re's
İnek
Müslüman
100
408
Gayri Müslim
101
2
201
410
Toplam
Mahalleler
Kısır Kısrak Re's
6
Re's Re's Re's Re's 85
Gayri Müslim
8
4
33
89
56
56
8
8
6
46
6
Manda
Re's
Re's
206
5
1
Re's 9
32,5
1
1
207
5
1
10
33,5
Öküz Re's
Merkep Re's
1
Yüzde
Tay Re's
Toplam
3
5037,5
93
302
7
5339,5
100
(%)
Re's 1
Kısrak
İnek Re's
Kısır
Sağmal Erkek Dana Düve
25
46
Katır Re's
İneği
1
Manda
Müslüman
Toplam
6
Kara Sığır
Boz
Re's
45
45
539
671
51
4
590
675
3
Tablo 48: Hayvanların Etnik Yapıya Göre Dağılımı(Küçükbaş) Keçi
Mahalleler
Siyah Kıl Erkek Siyah Tiftik Keçi Keçi Kıl Keçi Sağmal
Koyun
Tiftik Keçi Erkek
Oğlak
Re's 91
Re's 207
Sağmal Erkek Oğlak Sağmal Erkek Kuzu Müslüman
Re's 3027
Re's Re's Re's 6833 3249 9948
Re's 13278
Re's 8959
Re's
6427
Re's
Toplam
Yüzde (%)
Re's 151
45743
74
Gayri Müslim
482
2072
109
3527
3446
48
23
37
153
24
16348
26
Toplam
3509
8905
3358
13475 19705 12405
48
23
128
360
175
62091
100
Gayri müslimlerin sahip oldukları hayvanlar ise şunlardır : a)
Büyükbaş hayvanlar : 101 bargir, 2 sağmal inek, 1 kısır inek, 4 sağmal
manda, 51 merkep, 4 öküz, 1 kısrak, 8 kısır kısrak, 1 katır. b)
Küçükbaş Hayvanlar : 482 sağmal keçi, 2072 erkek keçi, 3527 sağmal
koyun, 6427 erkek koyun, 48 sağmal siyah kıl keçisi, 23 erkek siyah kıl keçisi, 37 sağmal tiftik keçisi, 153 erkek tiftik keçisi, 3446 kuzu, 133 oğlak.
80
5. BÖLÜM İKTİSADİ DURUM 5.1. Mahallelere Göre Temettuat Dağılımı Temettu gelir, kazanç demektir. Temettuat çoğulu olup hane reislerinin kazançlarının toplamını ifade etmektedir. Temettuat defterlerinde her mahallenin son sayfasında o mahalleye ait hane reislerinin hepsinin kazançlarının toplamı, yekünü alınmıştır. Buna göre Sivrihisar mahallelerinin temettuatları şu şekildedir: Tablo 49: Mahallelerin Temettuât Dağılımı Mahalleler 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28
Temettuat
Araklı Ay Benli Camiikebir Çopuk Demirci Elmalı Faruklar Gazi Sinan Gedik Hacı Eshab Hacı Eskici Hacı Hasan Hacı Veysi Hazinedar Hisar Karabaş Kethuda Kılıç Kubbeli Kutbettin Müslim Akdoğan Orta Şeyh Baba Yusuf Tahtalı Tatlar Yenice Zimmi Akdoğan
18624,5 226354,5 -
Yekün
1212603,5
22066 150336 25791 49727 73989,5 62107,5 19905 25459,5 12300 69839 18645 34761 36325 10125,5 56532 59481 78714 56284 42307,5 62929
81
Toplam temettuatın 996562,5 kuruşu müslümanlara, 215023 kuruşu ise gayri müslimlere aittir. Bir başka deyişle % 82’si müslümanlara, % 18’de gayri müslimlere aittir. Tablo 50: Temettuâtın Etnik Yapıya Dağılımı Hane Başına
Etnik Grup
Temettuat
%
Müslim
997580,5
82
848,13
G.Müslim
215023
18
1472,1
Toplam
1212603,5
100
Toplam hesaplamalara dayanarak gayri müslimlerin müslümanlardan daha çok kazandıkları ortaya çıkmaktadır. Durumları müslümanlardan yaklaşık 1,74 kat daha iyidir. Mahallelerin temettuat dağılımlarına baktığımızda en fazla kazancın Yenice mahallesinde (226354,5 kuruş) olduğu görülmektedir. Daha sonra sırasıyla Benli (150336 kuruş), Kılıç (78714 kuruş), Demirci (73989,5 kuruş) ve Eskici (69839 kuruş) gelmektedir. Mahalle başına 55072 kuruş temettuat düşmektedir ki bu ortalamayı geçen mahalleler şunlardır: Benli, Çopuk, Demirci, Elmalı, Hacı Eskici, Karabaş, Kethüda, Kılıç, Kutbettin, Şeyh Baba Yusuf, Yenice. Mahallelerde kişi başına en fazla temettuat düşen mahalle 7 haneli Hisar mahallesidir (1446,5 kuruş). Daha sonra Benli (1431,7 kuruş), Yenice (1057,8 kuruş), Kutbettin (1042,3 kuruş), Hazinedar (1009 kuruş) gelmektedir. Mahalle başına en az temettuat düşen mahaller ise Faruklar (642 kuruş), Şeyh Baba Yusuf (642,1 kuruş), Hacı Hasan (642,9 kuruş)’dır.
82
Tablo 51: Mahallelerde Hane Başına Düşen Temettuât Mahalleler
Hane
Temettuat
Sayısı
Hane Başına Düşen
1
Araklı
30
2 3
Ay Benli
105 105
150336
1431,7
4 5
Camiikebir Çopuk
31 66
25791 49727
831,9 753,4
6 7
Demirci Elmalı
80 68
73989,5 62107,5
924,9 913,3
8 9
Faruklar Gazi Sinan
31 28
19905 25459,5
642 909,2
19 75
12300 69839
647,3 931,1
13 Hacı Hasan 14 Hacı Veysi 15 Hazinedar 16 Hisar
29 48
18645 34761
642,9 724,2
36 7
36325 10125,5
1009 1446,5
17 Karabaş 18 Kethuda 19 Kılıç 20 Kubbeli
63 73
56532 59481
897,3 814,8
85 65
78714 -
926 -
21 Kutbettin 22 Müslim Akdoğan
54 53
56284 42307,5
1042,3 798,3
23 Orta 24 Şeyh Baba Yusuf
62 98
62929
642,1
25 Tahtalı 26 Tatlar 27 Yenice
79 28 214
18624,5 226354,5
665,2 1057,8
28 Zimmi Akdoğan
66
-
-
1698
1212603,5
-
10 Gedik 11 Hacı Eshab
-
12 Hacı Eskici
Yekün
22066
735,5
-
-
Burada bir hususu belirtmekte yarar vardır. Temettuat defterlerinde yaptığımız araştırmalar sonucunda tespit ettiğimiz bazı yanlışlıkları zikretmek gerekir. Tespit edebildiğimiz en büyük yanlışlık temettuat toplamlarının defterlerin sonlarında yazılmış olan toplamlarla pek azı hariç uygunluk göstermemesidir. Bu farklılığın zaman zaman 10.000 kuruşa kadar çıktığı tespit edilmiştir.1 5.2. Köylere Göre Temettuat Dağılımı Sivrihisar’ın sayımının yapıldığı köylerinde toplam 1479422,5 kuruş temettuat gözükmektedir. Köylerin temettuat dağılımı şu şekildedir: 1
BOA, ML.VRD. TMT, nr. 9140, s.17.
83
Tablo 52: Köylerdeki Temettuât Dağılımı 1 2
Köyler Ahiler Babadat
Temettuatı 11982,5 77064
3 4
Balihisar Bayulu
41378 8521
5 6
Biçer Böğürtlen
17006 21207,5
7 8
Çaykoz Demirci
19384 39594
9 10
Dinek Dümrek
52085 55774
11 12
Elçik Elinviran
40548 39379,5
13 14
Ertan Güğüm
6894 9057
15 16
Gürsöğüt Halilbağı
55548 36817
17 18
Hatuncuk Hortu
25366 109505
19 20
İbik Seydi İğdecik
16559 10561,5
21 22
İlyas Paşa İsrail Bağı
16701 37342
23 24
Kapulu Karaburhan
92343,5 38589
25 26
Karacakaya ve Adahisar Karaca Ahmet Sultan
15133,5 9869
27 28
Karacaviran Karadat
12328 43135,5
29 30
Karkı Karkın
15668 35204
31 32
Kaymas Kızılcaviran
93099 9701,5
33 34
Kocaş Kultan
63037 13768,5
35 36
Kurt Şeyh Mülk
10332 78266,5
37 38
Memik Ortaklar
30667 8706,5
39 40
Sadıkbağı Sarıkavak
14300 25172,5
41 42
Tatar Tekeviran
12375 8845
43 44
Tuğray Yalnızçam
23715 17663
45
Zey Yekün
59229,5 1479422,5
84
Sivrihisar köylerinde bu yıllarda gayri müslimlerin yaşamadığını daha önce belirtmiştik. Sayımı yapılan 45 köyden toplanan temettuattan köy başına 32876,05 kuruş temettuat düşmektedir ki yalnızca 19 köy bu ortalamayı geçmektedir. En fazla temettuatı olan köyler Hortu (109505 kuruş), Kaymaz (93099 kuruş), Kapulu (92343,5)’dur. Ayrıca köylerde hane başına 115,6 kuruş düşmektedir. Tablo 53: Köy ve Hane Başına Düşen Temettuât Toplam Temettuat
1479422,5
Köy Başına
32876,05
Hane Başına
114,86
5.3. Halkın Gelir Kaynakları 5.3.1. Hayvancılıktan Elde Edilen Gelirler Sivrihisar’da gelir elde edilen hayvanları şu şekilde sıralayabiliriz. a)
Büyükbaş hayvanlar: Sağmal inek, sağmal karasığır ineği, sağmal manda
b)
Küçükbaş hayvanlar : Sağmal ve erkek koyun, sağmal ve erkek keçi,
kısrak. sağmal ve erkek tiftik keçisi, sağmal ve erkek siyah kıl keçisi. Hayvancılıktan elde edilen temettuat (kazanç), 309645 kuruştur. Bu da toplam kazancın yaklaşık % 25’ine tekabül etmekte olup mahalle başına 14074,8 kuruş, hane başına da 234,4 kuruş düşmektedir. Hayvanların baş hesabı hasılatı şu şekildedir :
85
Tablo 54 : Hayvan Başına Elde Edilen Hasılat Hayvanlar
Hasılat (Baş)
Sağmal İnek
25
Sağmal Keçi
10
Sağmal Koyun
5
Sağmal tiftik keçisi
10
Sağmal Siyah Kıl Keçisi
2,5
Erkek Koyun
2,5
Erkek Keçi
10
Erkek Tiftik Keçisi 7,5
7,5
Sağmal Manda
40
Kısrak
75
Burada da görüldüğü gibi en çok hasılat 75 kuruşla kısrak, 40 kuruşla sağmal mandadan elde edilirken en az hasılat 2,5 kuruşla erkek koyun ve erkek kıl keçisinden elde edilmiştir. Hayvancılıktan toplamda
en fazla gelir 80050 kuruşla erkek keçiden elde
edilmiştir. Daha sonra sağmal koyun (67651 kuruş), erkek koyun (50622 kuruş) sağmal keçi (35090) gelmektedir. Hayvancılıktan elde edilen gelirin etnik bakımdan durumu ise şu şekildedir. Müslümanlar hayvancılıktan kazanç 247143,5 kuruş (%80) olurken gayri müslimler de 62501,5 kuruş (% 20) elde etmişlerdir. Müslümanlarda hane başına 210,4 kuruş düşerken, gayri müslimlerde ise 428,09 kuruş düşmektedir. Burada da görüldüğü gibi gayri müslimlerin hayvancılıktan kazancı müslümanların kazancının 2 katı kadardır.
80
Tablo 55: Mahallelerdeki Hayvanların Gelirlerinin Dağılımı İnek
Mahalle Adı
Sağmal Re's Has.
Keçi
Kara Sığır İneği Re'sHas.
Sağmal Re's
Has.
Kısrak
Re's
Manda
Sağmal
Erkek Has
1
Araklı
6
150
71
710
200
2000
2
Benli
2
50
338
3380
1789
17890
3
Camiikebir
13
325
120
1200
118
1180
4
Çopuk
29
725
160
1600
266
2660
5
Demirci
35
875
318
3180
724
6
Elmalı
20
500
217
2170
355
7
Faruklar
3
75
34
340
43
8
Gazi Sinan
5
125
49
490
127
9
Hacı Ashab
3
75
31
310
26
260
10 Hacı Eskici 11 Hacı Hasan
37
925
174
1740
376
3760
9
225
85
850
222
2220
12 Hacı Veysi 13 Hazinedar
Koyun
Re's Has.
Re's Has.
Erkek Re's
Has.
Re's Has.
1555
314
785
1
40
2410
1640
4100
4
160
2
75 150
484 164
1070
160
400
5
200
1,5
107
707
2187
8,5
340
7240
3
225
1205
3525 7420
875 1621
4052
19
760
3550
1
75
635
4435
723
1807
5
200
430
103
515
75
188
1270
183
905
352
875
1
40
54
270
68
170
1
40
734
3670
1041
2603
4
160
334
1670
527
1303
1
40
3
150
7
175
68
680
244
2440
2
150
323
1615
460
1145
2
80
17
400
85
850
199
1990
6
450
388
1940
464
1162
3
120
8
200
26
260
64
640
141
605
161
403
13
325
132
1320
374
3740
2
150
667
3295
1177
3008
3
120
16 Kethuda 17 Kılıç
24
575
249
2490
591
5910
3
225
951
4755
1318
3627
7
280
14
350
210
2100
421
4210
1
75
567
2836
935
2237
3
120
18 Kutbettin 19 Müslim Akdoğan
18
450
133
1330
370
3700
863
4340
1493
3633
5
200
20 Şeyh Baba Yusuf 21 Tatlar
5 25 9,5
125 625 237,5
169 53
1690 530
301 150
3010 1500
2
150
436 626 111
2180 3270 555
539 825 335
1499 1958 837
1 1,5
40 60
22 Yenice
107
2500
787
7870
1945
19450
6
450
2963
14815
4602
12644
14
560
Yekün
410
10013
3509
35090
8905
89050
33,5
2432
13475
67651
19705
50622
89
3560
14 Hisar 15 Karabaş
1
1
25
25
Tiftik Keçi Sağmal
Tiftik Keçi Erkek
Re's Has. Re's Has.
Re's Has.
Re's Has.
Sağmal
836 1
Siyah Kıl ErkekSiyah Keçi Kıl Keçi
48
345
23
57,5
2
48
345
23
57,5
20
26
260
14
140
13
130
126
1260
307
2303
128
1280
360
2833
80
Tablo 56: Hayvanlardan Elde Edilen Kazacın Etnik Yapıya Dağılımı Etnik Grup
Toplam Hayvan
%
Gelir Getiren Hayvan
%
Hasılat
%
Müslüman
47637,5
74
33914,5
73
247143,5
80
Gayri Müslim
16879
26
12772
27
62501,5
20
Toplam
64516,5
100
46686,5
100
309645
100
5.3.2. Ziraatten Elde Edilen Gelirler Ziraatten elde edilen gelirler, toplam temettuatın % 40’ına tekabül etmektedir. Bu gelirler içinde
bağ, bahçe çayır ve mezru tarlalardan elde edilen gelirler yer
almaktadır. Sivrihisar’da 7,710,5 dönüm araziden 486793,5 kuruş hasılat elde edilmiştir. Nadasa bırakılan araziler bu toplama dahil edilmemiştir.
Tablo 57: Ziraatten Elde Edilen Gelirler Türü
Dönüm
Hasılat/Kuruş
Yüzde(%)
Bağ
1305
26903
5,54
Bostan
430
23126
4,76
Çayır
1449
23812
4,9
Mezru Tarla
4510
410331,5
84,5
Diğer
16,5
1420,5
0,3
7710,5
485593
100
Toplam
Bu verilere göre en fazla gelir ekili alanlardan (410331,5 kuruş) elde edilmiştir. En az gelir ise bahçe ve cehri korusundan (1425,5 kuruş) elde edilmiştir. Etnik yapıya göre baktığımızda ise müslümanların ziraatten 479579 kuruş (% 98,5), gayri müslimlerin ise 7214,5 kuruş (% 1,5) kazandıkları görülmektedir.
81
Buradan anlaşılan müslümanların ziraatle çok daha fazla uğraştığı; gayri müslimlerin ise hem yerleşim yerlerinin fiziki yapısından hem de Osmanlı Devleti’nin her yerinde olduğu gibi karakterlerinden dolayı ziraatten çok ticaret ve sanatkarlıkla uğraştıkları görülmektedir.
5.3.3. Kira Gelirleri Sivrihisar’da Temettuat defterlerinden anlaşıldığı üzere hane reislerinin sahip oldukları menkul ve gayri menkul varlıklarının kazandırdığı kira gelirleri de önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu verilerden hane reislerinin sahip olduğu menkul ve gayri menkullerin neler oldukları, ne kadar kazandıkları ortaya çıkmaktadır. 5.3.3.1. Binalardan Alınan Kira Gelirleri Kira geliri getiren binaları şu şekilde sıralamak mümkündür: Değirmen (asiyab), dükkan, kahvehane, hamam, vakıf dükkanı, han, mağaza, hane adası. Bu gayri menkullerden elde edilen kira hasılatları şu şekildedir: Tablo 58: Binalardan Alınan Kiralar Cinsi
Kira Hasılatı
Değirmen
5441
Hane Odası
780
Dükkan
2088
Hamam
3000
Kahvehane
40
Vakıf Dükkan
215
Hane Odası
360
Karhane Kuzatı
650
Mağaza
105
Toplam
12679
Binalardan alınan kiraların toplamı 12679 kuruş olup bu da toplam temettuatın % 1’ine karşılık gelmektedir. En fazla kira getiren gayri menkuller değirmenler (5441
82
kuruş) olmuştur. Sivrihisar’da su kaynaklarının oldukça çok olduğunu daha önce de belirtmiştik. Ayrıca değirmenlerin su kaynaklarının bulunduğu köylerde olduğunu ve sahiplerinin mahallelerde oturduklarını da belirtmeyiz. Ayrıca su gücüyle çalışan bu değirmenlerin çalışma durumuna göre aylık, üç aylık, altı aylık kazanç getirdikleri ve buna göre kazanç vergi verdikleri bilinmektedir. Bu su değirmenlerinin bugün için mevcudiyeti maalesef -pirinç üretimindeki gibi- kalmamıştır.
5.3.3.2. Tarlalardan Alınan Kira Gelirleri Tarlalardan alınan kiralar 4392 kuruş olup toplam temettuatın % 0,3’üne tekabül etmektedir. Kiralanan tarlalar ekili alanlar (1606,5 kuruş) ile bostanlardır (2728 kuruş). Bu gelirlerin hepsi müslümanlara aittir.
Tablo 59: Tarlalardan Alınan Kiralar Tarla Cinsi Kiraya Verdiği Tarla
Hasılatı 57,5
Kiraladığı Mezru Tarla Kiraladığı Bostan Toplam
1606,5 2728 4392
Ayrıca kendilerinin sahip olduğu tarlalarında kiraya verilerek kazanç elde edilmiştir. Bu, tarlaların ise niteliği belli olmayıp sadece “kiraya verdiği tarla” şeklinde kaydedilmiştir. Her ne kadar ziraat gelirleri içine girse de kira gelirleri arasında saydığımız bir gelir grubu da hane reislerinin başka hane reislerine vermiş oldukları tohumluklardan elde ettikleri kazançlardır. Bu tohumluklar buğday (hınta), arpa (şair), haşhaş, kimyon
83
ve bûydur. Bu tohumluklardan en fazla kazancı 11151 kuruşla buğday sağlamış olup, onu 1768,5 kuruşla kimyon, 1641,5 kuruşla arpa, 954 kuruşla haşhaş ve 54 kuruşla bûy izlemektedir.
Tablo 60: Tohumluklardan Elde Edilen Gelirler Mahalleler 1 Araklı 2 Benli 3 Camiikebir 4 Çopuk 5 Demirci 6 Elmalı 7 Faruklar 8 Gazi Sinan 9 Hacı Eshab 10 Hacı Eskici 11 Hacı Hasan 12 Hacı Veysi 13 Hazinedar 14 Hisar 15 Karabaş 16 Kethuda 17 Kılıç 18 Kutbettin 19 Müslim Akdoğan 20 Şeyh Baba Yusuf 21 Tatlar 22 Yenice Yekün
Bu gelirler dışında
Başkasına Verdiği Tohumluk-Kuruş Buğday Haşhaş Arpa Kimyon 181 486 182,5 268,5 136 85,5 423 72 18 459 166,5 166,5 108 81 1468 180 40,5 18
Buy
90 1341
90 126
27 697,5
27
2524 63 819 236 364,5 945 202,5 823,5 11151
720
450
27
13,5 378 1768,5
54
236,5
774 954
54 1641,5
kalan ve hane reislerinin de diğer meslekleri olarak
belirttiğimiz gelirler vardır. Bunlar toplam temettuata dahil olup toplam temettuatın %13’üne karşılık gelmektedir. Bu gelirleri önem sırasına göre şu şekilde sıralayabiliriz:
84
Tablo 61: Hane Reislerinin Diğer Gelirleri Gelirler Kiracılık Ağnam Ticareti Araba kiracılığı Arabacılık Ahzı ita(Alış veriş) Tekaüt(Emeklilik) Odun Çekiciliği Ticaret Yemenicilik Bağ Sürümü Zaviyedarlık Kitabetlik Sürücülük Duhanfuruzluk(Tütün Biçiciliği) Amelelik Tevlid Toplam
Hasılat/Kuruş 26880,5 25382,5 14350,5 8775,5 7224 1342 900,5 800 700 315 305 300,5 300 300 200 10 88086
Bu gelirlerden en çok kazanç sağlayan 26880,5 kuruşla kiracılık ve 25382,5 kuruşla ağnam ticaretidir. Daha sonra ise araba kiracılığı (14350,5 kuruş) arabacılık (8775,5 kuruş) ve ahzı ita/alışveriş (67224 kuruş) gelmektedir. Ayrıca hane reisleri ile aynı çatıyı, haneyi paylaşıp vergiye muhatap olan çalışanları da zikretmek gerekir. Çünkü hanede geliri olan herkesin vergiye muhatap olduğu görülmektedir.Bu kişiler hane reislerinin oğlu, kardeşi, annesi, dayısı, üvey oğlu, üvey annesi, babalığı hatta hizmetkarı olabilmekteydi. Bunların yıllık kazançları 49208 kuruş olup genel toplamın ve vergilerin içine dahil edilmiş ancak araştırmamızda detaylı olarak incelenmemiştir.
85
Tablo 62: Hanelerdeki Vergiye Tabi Diğer Yazılı Olanlar Mahalleler 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27
Araklı Ay Benli Camiikebir Çopuk Demirci Elmalı Faruklar Gazi Sinan Gedik Hacı Eshab Hacı Eskici Hacı Hasan Hacı Veysi Hazinedar Hisar Karabaş Kethuda Kılıç Kutbettin Müslim Akdoğan Orta Şeyh Baba Yusuf Tahtalı Tatlar Yenice Zimmi Akdoğan Yekün
Hanedeki Vergiye Tabi Yazılı Olanlar Temettuatı 1475 4521 1040 1153 1614 1343 1228 1240 1577 609 3123 2332 400 2413,5 2800 4875,5 909 3509 388 12658 49208
5.4. Vergiler 5.4.1. Vergi-yi Mahsusa Bu, vergi mükellefinin bir sene önce ödediği vergi miktarını göstermektedir. Şahsın isminin hemen üstüne “sene-i sabıkada vermiş olduğu vergiyi mahsusa” şeklinde yazılan verginin buraya yazılmasının sebebi, halkın geliri ile ödediği vergi arasında eğer varsa bir hakkaniyetsizliği tespit etmektedir.
86
Tanzimat’ın hemen ardından tahsiline başlanan bu verginin iktisadi güce göre dağılımının sağlanması için 1844 yılında devletin büyük bölümünde temettuat tahrirleri yapılmıştır. Gerçekten de bu tahrirler gerek bölgeler gerekse kişiler arası dağılımının son derece adaletsiz olduğunu ortaya çıkarmıştır.2 Tanzimat idarecileri tarafından örfi
vergiler yerine ikame edilen ve “an
cemaatin vergi”, “vergü”, “komşuca alınan vergü”, “vergi-yi mahsusa” gibi muhtelif adlar verilen bu vergi,3 köy muhtar ve kocabaşılarıyla zabtiye askeri tarafından tahsil edilerek muhassıllara teslim ediliyordu. Bu verginin tahsili 1260 yılına (1844) kadar “rûz-ı hızır” ve “rûz-ı kasım” olarak iki taksitte yapılıyordu. Fakat bu iki zaman da vergi tahsilatı için uygun değildi. Bu nedenle bu tarihden sonra verginin çiftçilerden , (eshabı ziraat) ürünün elde edilmesinden sonra, sanayici, tüccar ve esnaftan ise sene içinde, sene başından sonuna kadar, taksitler halinde tevziatı ve tahsilatı kararlaştırılmıştır.4 1844 yılında Sivrihisar’da toplanan vergi-yi mahsusanın toplamı 106828 kuruş olarak defter sonlarındaki toplamların icmalinde gözükmektedir. Ancak daha önce temettuat toplamlarında değindiğimiz yanlış hesaplamalar burada da ortaya çıkmaktadır. Bizim hesaplamamıza göre toplanan vergi-yi mahsusa 105484 kuruştur ki arada 1344 kuruşluk fark vardır. Yapmış olduğumuz değerlendirmelerde hesaplamış olduğumuz vergiyi mahsusa rakamını kullandık. Buna göre mahalle başına 4794,72 kuruş, hane başına 79,85 kuruş düşmektedir. Mahalle ortalamalarının altında Benli, Demirci, Elmalı, Hacı Eskici, Kılıç, Kutbettin ve Yenice mahallelerinin dışında kalan mahalleler kalmaktadır. Müslümanların ödedikleri vergiyi mahsusa toplamın % 74’üne, gayrimüslimlerinki ise % 26’sına tekabül etmektedir.
2
Tevfik Güran, Tanzimat Döneminde Osmanlı Maliyesi Bütçeler ve Hazine Hesapları (1841-1861), Yay, Ankara 1989, s.12. 3 Öztürk, a.g.e., s.174. 4 Süleyman Sudi, Defter-i Muktesid, İstanbul 1307, C.1, s.91-92; Güran, a.g.e., s.145, Kütükoğlu, a.g.m., s.541,542.
87
Mahallelere baktığımızda en çok vergi-yi mahsusayı veren mahalle Yenice (17296 kuruş)’dur. En az vergiyi mahsusa veren mahalle ile Hisar (512 kuruş)’dur. Mahallelerde hane başına en fazla vergi-yi mahsusa 186,68 kuruşla Benli mahallesinde, en az vergi-yi mahsusa ise 40,95 kuruşla Hacı Eshab mahallesinde ödenmiştir. Tablo 63: Mahallelerin Vergi-yi Mahsusa Dağılımı Mahalleler 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28
Araklı Ay Benli Camiikebir Çopuk Demirci Elmalı Faruklar Gazi Sinan Gedik Hacı Eshab Hacı Eskici Hacı Hasan Hacı Veysi Hazinedar Hisar Karabaş Kethuda Kılıç Kutbettin Kubbeli Müslim Akdoğan Orta Şeyh Baba Yusuf Tahtalı Tatlar Yenice Zimmi Akdoğan Yekün Mahalle Başına Hane Başına
Vergi-yi Mahsusa 1631 19601 2540 4740 7304 5279 1510 1617 778 5329 1832 3551 1896 512 4286 4384 6296 5322 3752 4770 1258 17296 105484 4799,27 79,85
Hane Başına 54,36 186,68 81,94 71,82 91,3 77,63 48,71 57,75 40,95 71,05 63,17 73,98 52,67 73,14 68,03 60,05 74,07 98,55 70,79 48,67 44,93 80,82 -
Yüzde (%) 1,55 18,6 2,41 4,5 6,92 5 1,43 1,53 0,73 5,05 1,73 3,37 1,8 0,48 4,06 4,15 5,97 5,04 3,56 4,52 1,2 16,4 100 -
Vergi-yi mahsusanın eksik olarak durumuna baktığmızda müslümanların hane başına 66,87 kuruş, gayri müslimlerin de 184,32 kuruş ödediğini görmekteyiz.
88
Kazançları müslümanların yaklaşık 2 katı olan gayri müslimlerin bu vergiyi müslümanların yaklaşık 3 katı kadar ödediğini söyleyebiliriz.
5.4.2. Öşür (Â’şar) Lügat olarak “onda bir” veya “on cüzde bir cüz”5 anlamı taşımakla birlikte terim olarak mutlaka onda bir yerine kullanılmamıştır. Mahsullerin onda birinden alınan vergi olarak bilinen öşürün asırdan asıra ve zamandan zamana türlü kalıplara sokularak nisbeti artırılmış ve lafzının anlamına mutabakatı kaldırılmıştır.6 Bu vergilerin Osmanlı Devleti’nde daha ziyade mahalli örf ve adetlere, mali veya iktisadi mülahazalara dayandığı da belirtilmektedir.7 Mefhum olarak daha önceki dinlerde de var olan8 öşrün nisbeti tahsil edilen zirai mahsuldeki insan emeğinin durumuna göre değişmektedir. Arazinin yağmur, nehir ve kaynak gibi insan emeğini gerektirmeyen bir su ile sulanıyorsa bunda normal ve tam öşür, şayet arazi daha çok insan emeğine dayanan sularla sulanmış ise böyle bir araziden yarım öşür alınması gerekmektedir.9 Çoğulu a’şâr olan öşürün Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’a kadar toprağın verim gücü ve sulama imkanına göre 1/3 ilâ 1/10 arasında değişmiş, Tanzimat’la birlikte bütün bölgelerde 1/10 oranı geçerli olmuştur.10 Ancak bu uygulama verim gücü ve sulama imkanı farklı toprakları aynı oranda vergilendirmek gibi bir adaletsizliği ve devlet için vergi kaybına yol açmıştır. Tanzimat’tan 1277 (1861) yılına kadar çeşitli gel gitlerin yani iltizam usulünün bir
5
Şemseddin Sami, a.g.e., s.937. Ziya Karamursal, a.g.e., s.165. 7 Ö.L.Barkan, “Öşür”, İ.A. , MEB Yay, İstanbul 1965, c.9, s.485. 8 A. Grohmann, “Öşür”, İ.A., s.432. 9 Ziya Kazıcı, Osmanlılar’da Vergi Sistemi, Bayrak Şamil Yay, İstanbul 1977, s.32-34. 10 Güran, a.g.e., s.15; Kütükoğlu, a.g.m., s.531; Barkan, a.g. md., s.487. 11 Sudi, a.g.e., s.72-74; Güran, a.g.e., s.15; Kütükoğlu, a.g.m., s.533. 12 Barkan, a.g.md.,s.488. 6
89
uygulanıp bir uygulanmaması öşürün devlet için vergi kayıplarını artırmada önemli rol oynamıştır.11 Öşürün tahsilindeki olumsuzluklar, devletin ictimâi yapısında ve maliyesinde oluşturduğu tahripler ile Cumhuriyet devrine kadar devam etmiş ve Cumhuriyet’ten sonra 1925’te kaldırılmıştır.12 Ürünlerden aynen alındığı gibi bedelen de alınabilen öşürün 1844 yılında Sivrihisar’da uygulanışı da aynı istikamette olmuştur. Tahıl ürünleri (buğday, arpa, burçak, alaf gibi), baklagiller (nohut, fasülye, bakla gibi) ve sınai ürünlerden (kimyon, bûy gibi) aynen alınırken bağ ve bahçelerden, çayırlardan ise bedelen alınmıştır.13
5.4.3. Cizye Esasen yetişkin gayri müslim erkeklerden (murahıkîn) alınan baş vergisi olan cizyeye murahık hükmünü haiz olmayanlarla, amelmande (çalışamaz), ihtiyarlarla ruhban ve papazlar dahil değildi.14 İslam’a göre ehli zimmet olanlar kendi dini konumlarından başka İslam ceza kanunun da hükmü altında idiler. Bunlar medeni kanun bakımından müslümanlarla aynı haklara sahiptiler ve ticaret yapabilecek, mal, mülk sahibi olabilecek ve kanunen de muteber olan işleri görebileceklerdi.15 İslam Devleti’nin yalnızca müslüman olmayan tebası, zimmiler, kendilerine bahşedilen himayeye karşılık eda edecekleri bu verginin mahiyet itibariyle Mısırlılar, Romalılar ve Sasaniler devrinde İran’da mevcut olduğu da belirtilmektedir.16 Cizyeye bazen haraç da denmiştir. Mahiyetine nazaran daha ziyade arazi vergisi şeklinde ise de adam başına taksim edildiği için bir baş vergisi karakteri kazanmış ve bundan dolayı da cizye adı verilmiştir.17
13
Ürünlerden alınan öşürler için bkz. S.65-67. Sudi, a.g.e, s.124; B.C. Nedkoff, “Osmanlı İmparatorluğunda Cizye” (Çev. Şinasi Altındağ), Belleten, Ankara 1994, C. XIII, S.32, s.611. 15 Nedkoff, a.g.m, s.605. 16 Nedkoff, a.g.m., s.607. 17 Nedkoff, a.g.m., s.607. 14
90
Üç derece olarak alınan cizyenin miktarı üst sınıfdan zenginler (a’lâ) için 60, orta halliler (evsat) için 30, alt sınıf (ednâ) için 15 kuruştu. Bu hesap 1834’ten sonra ortaya çıkmıştı.18 Daha önceleri değişen oranlarda tahsil edilmekte idi.19 Tanzimat döneminde ilk olarak bu verginin her cemaatin kendi dini reisi aracılığıyla toplanması esası getirilmişti. Merkezden defter şeklinde muhassıllara gönderilen cizye listeleri, her cemaatin mensup olduğu dini kurum memurları ve esnaf kethüdaları aracılığıyla tahsil edilerek hazineye teslim edilmekteydi.20 1856 tarihli Islahat Fermanı, gayri müslim nüfus için de askerlik yükümlülüğünü getirmiş ve cizye uygulaması kaldırılmıştır. Ancak gayri müslimlerin askere alınmaları uygun bulunmayarak uygulamada cizyeye yakın olan ve daha önce iane-i askeriye adındaki bedelat-ı askeriye (askerlik bedelleri) adı altında nakdi bir ödeme yükümlülüğü getirilmiştir.21 Uygulamasına 1271 mali yılından itibaren başlanan bu vergi, her şahsın ödeyeceği vergiye ilave edilerek tahsil ediliyordu. Kullanmış olduğumuz Temettuat defterlerinde sadece bir gayri müslim mahalle ile üç müslüman mahallede sakin olan ehli zimminin evrakları kaydedilmiştir. Diğer gayri müslim mahallerine ait defterler yoktur. Aynı yıllarda yapılan bir cizye defterinde ise cizye dökümü ayrı ayrı verilmiştir. Bu nedenle cizye kayıtlarına ilişkin bilgileri bu defterden22 aktaracağız. Cizye defterine göre gayri müslimler toplam olarak 9 mahallede sakindirler. Bu mahalleler sadece kendilerine ait mahalleler ile müslümanların da yaşadığı mahallelerdir. Bunlar; Ay, Tahtalı, Zimmi Akdoğan, Orta, Yenice, Gedik Kılıç, Benli, Müslim Akdoğan.
18
Tozduman, a.g.t., s.15; Nedkoff, a.g.m., s.627. Ayrıntılı bilgi için bkz. Sudi, a.g.e., s.124-131; Kütükoğlu, a.g.m., s.534. 20 Güran, a.g.e., s.14. 21 Sudi, a.g.e., s.130-132. 22 BOA, MAD, nr. 18904. 19
91
Ayrıca 1263 (1847) yılında Sivrihisar’da iş icabı sakin olan reaya da cizye defterlerine kaydedilmiştir. Cizye defterine göre mahallelerde sakin gayri müslimden toplam 915’nin kaydı vardır. Bunlardan yabancı reaya dahil 74’ü a’lâ, 271’i evsat, 216’sı edna olmak üzere toplam 561 kişinin evrakı mevcuttur. Bu defterlerde evrakı belirtilmeyenlerin 333’ü dışarıda, 12’si çalışamaz, 1’i alil, 1’i ama, 2’si mecnun, 2’si dilenci, 1’i firari ve 2’side bilinmemektedir. Cizye evraklarından orta sınıfın daha çok olduğu gözükmektedir. Toplam olarak 15810 kuruş cizye vergisi alınan gayri müslimlerden a’lâ sınıfı 4440 kuruş, evsat sınıfı 9030 kuruş, edna sınıfı 3240 kuruş vermiştir.
Tablo 64: Gayri Müslimlerin Cizye Evrakları(1847) * 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Mahalleler Ay Benli Gedik Kılıç Müslim Akdoğan Orta Tahtalı Yenice Zimmi Akdoğan Yabancı Reaya Toplam Kuruş
A'la 8 16 7 4 9 15 2 11 2 74 4440
Evsat 51 68 3 10 7 24 47 15 33 13 271 9030
Edna 36 52 2 7 26 37 9 31 16 216 3240
Toplam 95 136 3 19 18 59 99 26 75 31 561 15810
Kuruş 2550 3780 90 750 555 1650 2865 705 2115 750 15810 *
5.4.4. Âdet-i Ağnam Resmi Arapça koyun anlamına gelen “ganem”in çoğulu olan “ağnam”, Osmanlı vergi literatüründe, koyun ve keçiden nakden alınan bir vergiyi ifade etmekteydi. Bunun miktarı her sene müdürlere, nazırlara ve mültezimlere verilen fermanlarda gösterilir ve
92
ona göre sayım yapılır, paralar alınırdı.23 Tanzimat’la birlikte bu vergi de, nakit olarak koyun başına 5 kuruş olarak alınmaya başlamıştı. Tanzimat’ın başlangıcında koyunlardan alınan önemli bir vergi olan “ondalık ağnamın” verginin kaynağını tahrip edici bir etki yapmasından dolayı 1273 (1854) yılında bu uygulamadan vazgeçilmiş, koyunların ve keçilerin sağladığı hasılat üzerinden vergi alınması kararlaştırılmıştır. 1275 (1856) mali yılından itibaren başlayan 2-4 kuruşluk uygulama Rumeli’de işleme alınmış, Anadolu’da ise 1,5 kuruş – hayvan başına – alınmıştır.24 Sivrihisar Temettuat defterlerinde a’det-i ağnam vergisi dediğimiz bu vergi koyun ve keçi başına 4 para25 olarak alınmıştır. Toplanan a’dât-ı ağnam resimleri (vergileri) 6676 kuruş 1 para olup mahalle başına 330,45 kuruş, hane başına ise yaklaşık 5 kuruş düşmektedir. Toplanan bu meblağ toplam temettuatın % 0,5’ine tekabül etmekte olup mahallelere göre dağılımı şu şekildedir:
23
Karamursal, a.g.e., s.177. Güran, a.g.e., s.15-16. 25 Para ya da pâre, Farsça bir kelime olup parça demektir ve kuruşun 1/40’ına eşittir. Hilmi Yücelen, Türk Mali Tarihine Toplu Bir Bakış, İstanbul 1973, s.53. 24
93
Tablo 65: A'dât-ı Ağnam Rusûmu Mahalleler 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28
Araklı Ay Benli Camiikebir Çopuk Demirci Elmalı Faruklar Gazi Sinan Gedik Hacı Eshab Hacı Eskici Hacı Hasan Hacı Veysi Hazinedar Hisar Karabaş Kethuda Kılıç Kubbeli Kutbettin Müslim Akdoğan Orta Şeyh Baba Yusuf Tahtalı Tatlar Yenice Zimmi Akdoğan Yekün *
Kuruş 86 425,5 60 196,5 358 169,5 20 71,5 17 226 2042 103 131 37,5 210,5 335,5 212 282 150 249 63,5 1008 6454 6676
A.A.R Para 148 412 48 172 264 442 142 64 36 256 52 216 249,5 60 268 152 248 180 132 257 56 906 4760,5 1
A’det-i ağnam resminin en çok toplandığı mahalle Yenice mahallesi (1130,5 kuruşu 6 para) olurken, en az toplandığı mahalle de Hacı Eshab (17,5 kuruş 16 para) mahallesidir. Bu verginin müslümanlardan toplanan kısmı 6168 kuruş 9 para (%92) iken, gayri müslimlerden toplanan kısmı ise 537 kuruş 32 para (%8) olmuştur.
94
SONUÇ İç Anadolu’da Ankara ile Eskişehir arasında yer alan Sivrihisar, tarihte bir çok uygarlığa ve bir çok olaya tanıklık etmiştir. Bizans döneminden itibaren gelişmeye başlayan şehir, Selçuklu ve Osmalılar’ın ilk dönemlerinde uç beyliği gibi görev yapmıştır. Osmanlı ve Karamanoğlu beylikleri arasında sık sık el değiştiren Sivrihisar, Çelebi Mehmed devrinden itibaren Osmanlı Devleti’nde nahiye ve kaza merkezi olmuştur. Osmanlı Devleti’nin ilk eyaletlerinden Hüdâvendigar eyaletine I. Meşrutiyete kadar bağlı olmuş, bu tarihten itibaren idari reformlerla birlikte Ankara eyaletine bağlanmıştır. 1914’te Eskişehir sancağının iki kazasından biri olan Sivrihisar, Cumhuriyet’le birlikte Eskişehir’in en büyük ilçelerinden olmuştur. İlçenin
ekonomik
açıdan
kazandığı
durum,
Temettuat
defterlerinden
anlaşılmaktadır. Esasında Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyılda vergi sisteminde değişiklik yaparak maliyeyi düzeltmek üzere hazırlanan bu defterler, Sivrihisar’ın ekonomik hayatı ile birlikte sosyal ve kültürel hayatın ışık tutan bilgiler de vermektedir. Temettuatlara göre Sivrihisar’ın durumu şu şekilde izah edilebilir: Bu defterlere göre 1844 yılında Sivrihisar merkezinde 22 mahalle mevcuttur. Ancak ilgili bölümlerde de açıklandığı üzere bu rakamın eksikliği o yıllardaki başka arşiv kaynaklarından anlaşılmaktadır. Buna 19. yüzyıl ortalarına Sivrihisar’ın mahalle sayısı 28, nüfusu da yaklaşık olarak 8500’dür. Bu nüfusun %74’ü müslüman, %26’sı gayri müslimdir. Kazaya bağlı köylerden defteri olanların nüfusunu defteri olmayanlar için nispet kabul edersek yaklaşık olarak 14000 rakamını buluruz. Kaza ile beraber bu nüfus 22500’e tekabül eden bu rakam bize şehrin o yıllardaki yaklaşık nüfusunu vermektedir. Bu yıllarda köylerde gayri müslim unsur yaşamamaktadır. Şehirde yaşayan gayri müslim halk Ermeni’dir. Osmanlı Devleti’nin her tarafında olduğu gibi ayrı mahallelerde iskan edilmişlerdir.
95
İncelenen dönemde Sivrihisar ahalisinin büyük bir kısmının Anadolu’nun pek çok yerinde olduğu gibi yaygın olarak Mehmet, Ali, Mustafa, İbrahim, Hüseyin, Ahmet, Süleyman, Halil, Ömer, Osman gibi İslamın büyük şahsiyetlerinin adlarını taşıdıkları görülmektedir. Bunun yanında şehirde yaşayan hane reislerinin kullandığı Hacı, Hoca, Molla, Bıçakçı gibi lakaplar, ekonomik ve sosyal göstergeleri ifade eden en önemli göstergelerdir. Şehirde yaşayan gayri müslim unsur olan Ermeniler’in en çok kullandığı adlar ise Karabet, Kefork, Artin’dir. Şehirde sanayi ve ticaret alanında çalışan pek çok esnaf vardır. Bu esnaf grubu şehir nüfusunun % 32,3’ünü oluşturmaktadır. Diğer taraftan şehrin % 19,6’sını ziraatla uğraşanlar, % 9,6’sını görevliler,% 9,3’ünü de mesleği olmayanlar oluşturmaktadır. Esnaf arasında en çok giyim eşyası ve yiyecek üreten ve satanlarla tüccarlar yaygındır. Buna karşılık inşaatla uğraşanlar daha azdır. Sivrihisar’da halkın geçim kaynaklarını, meşgul oldukları mesleklerinden sağladıkları gelirlerin dışında ziraat, ortakçılık, kiracılık ve ağnam ticareti gibi gelirler oluşturmaktadır. Şehirde gelir seviyeleri en yüksek meslek sahipleri ise esnaflar ve tüccarlar olup bunları çiftçiler izlemektedir. Şehirdeki zirai hayat ve hayvancılık, halkın iktisadi yaşamında önemli bir yer tutmaktadır. Sivrihisar’da ziraatla uğraşanların daha çok orta ölçekli tarla işleten hane reisleri olduğu tespit edilmiştir. Mesleği çiftçilik olanların yanı sıra şehirde hemen hemen her hanenin en azından kendisine yetecek kadar bağ, bostan veya bahçeye sahip olup buralarda küçük çaplı ziraat yaptıkları bilinmektedir. Hane sahiplerinin sahip olduğu araziler kendi arasında mezru(ekili) ve gayri mezru(nadas), bağ, bahçe ve bostan olarak ayrılmıştır. Bu arazilerden en büyük dilimler, ekili(%40) ve nadasa(%30) bırakılmış alanlara aittir. Gayri müslimlerin ise ne ekili, ne de nadas alanlara sahibiyeti gözükmemektedir. Bu durum gayri müslimlerin Sivrihisar’da yerleştikleri alanların fiziki olarak tarıma elverişli olmamasından da kaynaklandığı görülmemektedir. Sivrihisar’da yetiştirilen ürünler içinde özellikle hububat ekimi dikkat çekmektedir. Buna göre 1844 yılında şehirde sırasıyla en çok buğday, arpa, kimyon, burçak yetiştirilmiştir. Bunlar dışında bir önceki yıla ait öşürlerden ise tütün ve cehri yetiştirildiği anlaşılmaktadır. Bu yıllarda köylerde ise şehirde yetiştirilen ürünlerin yanı sıra özellikle su kaynaklarının yakınlarında pirinç ve meyva yetiştirildiği köylerle ilgili
96
kayıtlardan anlaşılmaktadır. Zaten su değirmenleri de bu su kaynaklarının olduğu köylerde yapılmıştır. Bu değirmenlere ve yetiştirilen ürünlere sonraki dönemlerde devletin her eyaletine şamil salnamelerdeki kayıtlarda da rastlamamıza karşın günümüzde maalesef değirmenlerin olmadığını ve bazı ürünlerin yetiştirilmediğini tespit etmiş bulunmaktayız. Çiftçiliğin yanında bölgenin tabiat şartları gereği hayvancılık da şehrin ekonomisinde önemli bir yer tutmaktaydı. Mahalle sakinleri tarafından 1844 yılı itibariyle 61916 adet küçükbaş, 2425 adet büyükbaş hayvan yetiştirilmiştir. Bu da şehrin civar bölgelerinde yapılan hayvancılığın önemli bir geçim vasıtası olduğunun tespit edilmesi bakımından önem taşımaktadır. Şehirde yaşayan gayri müslim halk topluluğu Ermeniler’e gelince büyük bir çoğunluğu orta hallidir. Gayri müslimlerin en bariz özelliği ise üçte ikilik kısmının ticaret ve sanatla uğraşmalarıdır. Müslüman ahalinin yaklaşık 1,75 katı kazanç sağlamaktadırlar. Sivrihisar’ın 22 mahallesinde yaşayan hane reisinden 1844 yılında vergi-yi mahsusa, öşür, a’deti ağnam ve gayri müslimlerden alınan cizye olmak üzere dört çeşit tahsil edilen vergiler arasında miktar olarak en fazla yekün tutanı vergi-yi mahsusadır. Halkın ödemekle yükümlü olduğu vergi-yi mahsusa adıyla bilinen an cemaatin vergisinin ise aynı yıllarda Anadolu’nun diğer bölgelerinden alınan vergi-yi mahsusa gibi yüksek olduğu anlaşılmaktadır. 1844 yılında şehir halkı, kazancının % 8,72’sini vergi-yi mahsusa adıyla devlete vergi vermiştir. Diğer yandan aynen ve bedelen alına öşür vergisinin miktarı 1844 yılında 27883,5 kuruşu bulmuştur. Aynen alınan öşürlerin % 82’si sadece buğdaydan alınmıştı. Arpadan alınan öşür, % 13,8’i kimyondan alınan öşür ise % 3’ü bulmuştu. Halkın yetiştirdiği küçükbaş hayvanlardan alınan a’deti ağnam vergisinin ise diğer vergilere nazaran pek yüksek oranlarda alınmadığı anlaşılmaktadır. 1844 yılında toplam 6676 kuruş a’deti anam vergisi ödemiştir.
97
Gayri müslimlerden alınan baş vergisi olan cizye ise üç sınıf (â’la, evsat,edna) olarak toplanmış olup en çok evraka sahip grup ise evsat yani orta sınıf olmuştur. Defterlerde cizye miktarının rakam olarak belirtilmemesinin muhtemelen o yıllara ait yapılmış olan cizye defterlerinden kaynaklanmıştır. Nitekim bu çalışmamızda da yer verdiğimiz ve bu yıllara yakın 1847 tarihli cizye defterinden hem defteri olmayıp karşımıza çıkmayan mahalleler tespit edilmiş, hem de aşağı yukarı 1844 yılında toplanan miktara yakın cizye vergisinin ödendiği ortaya çıkmaktadır. Bu deftere göre de 1844 yılında muhtemelen 15810 kuruş cizye toplanmış olmalıdır. Tüm bu verilerden hareketle 1844 yılınde Sivrihişsar’da özellikle çiftçilik, ticaret ve zanaat sahiplerinin şehrin ekonomisinde önemli bir yer tuttuğu görülmektedir. Bunlar içinde dericilik, dokumacılık gibi Osmanlı şehrinin klasik iş kollarının gelişmiş olduğu ve zirai üretimle hayvancılığın şehrin ekonomisinde önemli yer tuttuğu da ifade edilmelidir. Bütün bunların şehrin iktisadını yükselttiği ve bunun da neticede sosyal ve kültürel müesseselerin kurulmasını sağladığı unutulmamalıdır. Büyük bir kısmı Selçuklu ve Osmanlılar’ın parlak devirlerinden kalan ve günümüze kadar gelen bir çok cami ve mescid, medrese, mektep, çeşme, türbe ve zaviye ile günümüzde varlığı olmasa da en azından Cumhuriyet dönemine intikal eden kütüphane ve su değirmenleri, faaliyetlerini ticaret ve ziraatin sağladığı imkanlarla sürdürebilmişlerdir.
98
KAYNAKLAR 1. Arşiv Belgeleri a) Maliye Nezareti Temettuat Defterleri (MLD.VRD.TMT) aa)Mahalleler No:9110, 9111, 9112, 9117, 9121, 9125, 9126, 9128, 9132, 9137, 9140, 9143, 9144, 9146, 9155, 9159, 9160, 9162, 9165, 9168, 9171, 9173. ab)Köyler No: 9108, 9109, 9113, 9114, 9115, 9116, 9118, 9119, 9120, 9122, 9123, 9124, 9127, 9130, 9131, 9133, 9134, 9135, 9136, 9138, 9139, 9141, 9145, 9148, 9150, 9151, 9152, 9153, 9154, 9156, 9157, 9158, 9161, 9163, 9164, 9166, 9167, 9169, 9170, 9172, 9174, 9175, 9179, 9177. b) Kamil Kepeci Tasnifi (K.K) No: 2794, 6364, 6019 c) Maliyeden Müdevver Defterler (MAD) No: 18904,9161 d) Maliye Nezareti Varidatı (ML.VRD) No: 176,1216.
2. Eski Eserler Ankara Vilayeti Mahsus Salnamesi (1313); A2 Defa, Ankara. ___________________________ (1318); 13. Defa, Ankara. ____________________________ (1327); 15. Defa, Ankara. ALİ CEVAD (1313); Memalik-i Osmaniye’nin Tarih ve Coğrafya Lügati, Dersaadet. AHMET ŞERİF (1325); Anadolu’da Tanin, İstanbul Tanin Matbaası, İstanbul. SÜLEYMAN SÛDİ (1307); Defteri Muktesid, İstanbul, İstanbul C.I. 3. Başvuru Eserleri ve Lügatler AKBAYAR, Nuri(2001); Osmanlı Yer Adları Sözlüğü, Tarih Vakfı Yurt Yay., İstanbul. PAKALIN, M.Zeki (1971); Osmanlı, Tarih Terimleri ve Deyimleri Sözlüğü, İstanbul, C.3. REDHOUSE, W.R. (1992), Turkish and English Lexicon, Çağrı Yay.İstanbul. ŞEMSEDDİN SAMİ (1317); Kamus-i Türki, Dersaadet, C.1-2. _________________(1311); Kamusu’l Âlam, İstanbul, C.4.
99
TÜRKİYE TARİH VAKFI(2001); Kent Araştırmaları Bibliyografyası, Tarih Vakfı Yay., İstanbul. YURT ANSİKLOPEDİSİ (1982); “Eskişehir”, Anadolu Yayıncılık AŞ. Yay, İst. C.4, s.2391-2946. 4. Süreli Yayınlar Agos Gazetesi, 26 Mayıs 2000, s.1. 5. Diğer Eserler Ahmet ŞERİF (1999); Anadolu’da Tanin (Haz. M. Çetin Börekçi), TTK Yay., Ankara. AKDAĞ, Mustafa (1995); Türkiye’nin İktisadi ve İctimai Tarihi, Cem Yay., İstanbul, C.1. AKGÜNDÜZ, Ahmet, S. ÖZTÜRK (2000); Yozgat Temettuat defterleri, Yimpaş Holding Yay., Yozgat, C.1. AKGÜNLÜ, V.Levent (2001); XIX. Yüzyılın Ortalarında Muğla’nın Sosyo Ekonomik Yapısı, İ.Ü.S.B.E., y.y.l.t., İstanbul. AKTEPE, Münir (1993); “Çandarlı”, D.V.İ.A., İstanbul, C.3, s.209-211. ALBEK, Suzan (1991); Dorylaion’dan Eskişehir’e, A.Ü. Eğitim Sağlık Araştırma Çalışmaları Vakfı Yay., Ankara. ARSLAN, Hüseyin (2001), 16. Yüzyılda Osmanlı Toplumunda Yönetim, Nüfus, İskan, Göç ve Sürgün, Kaknüs Yay., İstanbul. AŞKIN, Vehbi Cem (1978); Eskişehir ve Uluları, Akçe-Halkbilim Araştırma Merkezi Yay., Eskişehir. AYDIN, Mahir (1991); “Sultan II. Mahmut Döneminde Yapılan Nüfus Tahrirleri”, Sultan II Mahmut ve Reformları Semineri (Bildiriler), İ.Ü.E.F. Tarih Araştırma Merkezi, İstanbul, s.81-106. BARKAN, Ömer Lütfi (1943); XV ve XVI. Asırda Osmanlı İmparatorluğu’nun Zirai Ekonominin Hukuki ve mali Esasları, Kanunlar, İ.Ü.E.F. Türkiyât Enstitüsü Neşriyatı, İstanbul, C.I. _________ (1964); “Öşür”, İ.A, MEB Yay, İstanbul, C.9, s.485-488. BARKAN, Ömer Lütfi (1951-1953); “Tarihi Demografi Araştırmaları ve Osmanlı Tarihi”, Türkiyât Mecmuası, İstanbul, C.X, s.1-26.
100
BARKAN (1998); Hüdavendigar Livası Sayım Defterleri, TTK. Yay, Ankara, C.I. BAYRAKTAR, Kaya (1996); Maliye Nezareti Temettuat Defterlerine Göre 1844 Yılında Çorlu, Silivri ve Ereğli Kazalarının Sosyo Ekonomik Durumu, İ.Ü. S.B.E., y.y.l.t., İstanbul. COŞKUN, Ahmet (1997); Maliye Nezareti Temettuat Defterlerine Göre 1844 Yılında Erzurum Ovası’nın Sosyal ve Ekonomik Durumu, İ.Ü.S.B.E., y.y.l.t, İstanbul. ÇADIRCI, Musa (1970); “Türkiye’de Muhtarlık Teşkilatının Kurulması Üzerine Bir İnceleme”, Belleten, TTK Yay. Ankara, XXXIV, S.133-136, s.409-420. _____________ (1991); Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik Yapıları, TTK Yay., Ankara. _____________ (1980); “1830 Genel Sayımına Göre Ankara Şehir Merkezi Üzerine Bir Araştırma”, Osmanlı Araştırmaları, C.1, İstanbul, s.109-132. ÇAKIR, Coşkun (2001), Tanzimat Dönemi Osmanlı Maliyesi, Küre Yay. İstanbul ÇAPAR, Ömer (1979) “Anadolu’da Kybele Tapınımı”,A.Ü.D.T.C.F. Dergisi, Ankara, XXXIX, S.1-4, s.191-210. ÇELİK, Gülfettin (1999); “Osmanlı Devleti’nin Nüfus ve İskan Politikası” Divan, BSV Yay., İstanbul, S.6, s.63. DARKOT, Besim (1966); “Sivrihisar”, İ.A, Cilt 10, İstanbul, s.127. DEVREKER, John (1997); “Pessinus”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, YapıEndüstri Merkezi Yay., C.3, İstanbul, s.1457-1458. DOĞRU, Halime (1990); Osmanlı İmparatorluğu’nda Yaya-Müsellem-Taycı Teşkilatı, Eren Yay., İstanbul. ________________(1997); XV. ve XVI. Yüzyıllarda Sivrihisar Nahiyesi, TTK Yay., Ankara. EKİNCİKLİ, Mehmet (1995); Temettuat Defterlerine Göre Mudurnu Kazasının Sosyo-Ekonomik Yapısı 1261 (1844), İ.Ü.S.B.E., y.y.l.t, İstanbul. ERGENÇ, Özer (1980); “Osmanlı Şehrinde Esnaf Örgütlerinin Fiziki Yapıya Etkileri”, Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi, Meteksan Limited Şirketi Yay., Ankara, s.103-109. ______________ (1994); “Osmanlı Şehrindeki Mahallenin İşlevi ve Nitelikleri Üzerine”, Osmanlı Araştırmaları, İstanbul, C.IV, s.69-78.
101
FURAT, A. Hamdi (2001); Temettuat Defterlerine Göre Üsküb’ün Sosyal ve Ekonomik Tarihi, İ.Ü.S.B.E., y.y.l.t., İstanbul. GENÇ, Mehmet (2000); Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi, Ötüken Yay., İstanbul. GÖÇER, Lütfi (1964); XVII. Asırlarda Osmanlı İmparatorluğunda Hububat Meselesi ve Hububattan Alınan Vergiler, İ.Ü. İ.F. Yay., İstanbul. GÖKAÇTI, M.Ali (1997); “1845 Yılında Selanik (Temettuatlara Göre)”, Tarih ve Toplum, İstanbul, C.28, s.168, s.15-22. GÖYÜNÇ, Nejat (1979); “Hane Deyimi Hakkında”, İ.Ü.E.F. Tarih Dergisi, İstanbul, s.32, s.331-348. _______________(1983); Osmanlı İdaresinde Ermeniler, Gültepe Yay., İstanbul. GROHMANN, A. (1964); “Öşür”, İ.A., MEB Yay., İstanbul, C.9, s.485-488. GÜRAN, Tevfik (1989); Tanzimat Döneminde Osmanlı Maliyesi: “Bütçeler ve Hazine Hesapları (1841-1861), TTK Yay, Ankara. _________ (1998); 19. Yüzyıl Osmanlı Tarım Ekonomisi, Eren Yayıncılık, İstanbul. _________ (1995); “Ondokuzuncu Yüzyıl Ortalarında Ödemkiş Kasabasının SosyoEkonomik Özellikleri”, İ.Ü. İktisat Fakültesi Mecmuası, İstanbul, C.41, s.1-4, s.301-318. HALAÇOĞLU, Yusuf (1997); XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İskan Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, TTK. Yay., Ankara. HINZ, Walther (1990), “İslam’da Ölçü Sistemleri” (Çev. Acar Sevim), Marmara Türklük Araştırmaları Dergisi,M.Ü.F.E. F. Yay., İstanbul C.V. s.1-82. İLTER, Fügen (1980); “Sivrihisar Yöresi Araştırmaları”, Anadolu (Anatolia), A.Ü.D.T.C.F. Eski Önasya-Akdeniz Medeniyetleri Enstitüsü Dergisi, Ankara, C.XIX, s.13-49. İNALCIK (1959); “Osmanlılarda Raiyyet Rüsumu”, Belleten, Ankara, C.XXIII, s.92, s.575-610. İNALCIK Halil (1964); “Tanzimat’ın Uygulanması ve Sosyal Tepkiler”, Belleten, Ankara, C. XXVIII, s.112, s.627İŞCAN, Nejat (2000); Fotoğraflarla Sivrihisar-Justiniapolis, Ekkişehir. KARAKAŞ, Mehmet (1995); Maliye Nezareti Temettuat Defterlerine Göre 1844 Yılında Bolu Kazasının Sosyal ve Ekonomik Durumu, İ.Ü.S.B.E., y.y.l.t., İstanbul.
102
KARAL, Enver Ziya (1943); Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı 1831, T.C. Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü Neşriyatı, Ankara. KARAMURSAL, Ziya (1989), Osmanlı Mali Tarihi Hakkında Tetkikler, TTK Yay., Ankara. KARPAT, Kemal H. (1995); Ottoman Population (1830-1914), The Universitiy Of Winconsin Press, Madison. KAZICI Ziya (1977); Osmanlılar’da Vergi Sistemi, Bayrak Şamil Yay, İstanbul. KESKİN, Orhan (2001); Bütün Yönleriyle Sivrihisar, Eskişehir. KILIÇARSLAN, Ahmet (1997); Sivrihisar Örf ve Adetleri, Burak Matbaacılık, Ankara. KOCAŞ, Sadi (1970); Tarih Boyunca Ermeniler, Truva Yay., Ankara. KÜTÜKOĞLU, Mübühat S.(1995); Osmanlı Sosyal ve İktisadi Tarihi Kaynaklarından Temettu Defterleri (Belleten,C.LIX,Ağustos 1995, Sayı 225’ten ayrı basım), TTK Yay., Ankara. ______________________ (1999); “Osmanlı Maliyesi”, Osmanlı Devleti Tarihi, Feza Gazetecilik AŞ Yay, İstanbul, C.2, s.513-547. Mehmet NEŞRİ (1957); Kitab-ı Cihannüma, Neşri Tarihi (yay. F.R. Unat, M.A. Köymen), TTK Yay., Ankara, C.2. NEDKOFF, B. Cristoff (1944); “Osmanlı İmparatorluğunda Cizye” (Çev. Şinasi Altındağ), Belleten, Ankara, C.VIII, s.32, s.559-652. ÖNSOY, Rifat (1987); “Tanzimat Döneminde İktisadi Düşüncenin Teşekkülü”, M. Reşit Paşa ve Dönemi Semineri, Bildiriler, TTK Yay., Ankara 1987, s.91-96. ÖZALP, Tahsin (1960); Sivrihisar Tarihi, Tam-İş Matbaası, Eskişehir. ÖZER, İlbeyi(2000); Darende Tanzimat Döneminde Bir Anadolu Şehri(1844), İstanbul. ÖZKAYA, Yücel (2001); “Sivrihisar’ın XIX. Yüzyıldaki Durumuna Genel Bakış”, Tarihte Eskişehir Sempozyumu (2-4 Kasım 1998), A.Ü.E.F. Yay, Eskişehir, s.15-19. ÖZTÜRK Said (1995); “XIX. Yüzyılda Söğüd’ün Sosyo-Ekonomik Yapısı” Türk Dünyası Tarih Dergisi, İstanbul s.106, s.29-32. _____________(1995); Tanzimat Döneminde Bir Anadolu Şehri Bilecik, Kitabevi Yay., İstanbul.
103
RAMSAY, W.M. (1961); Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası (Çev. Mihri PEKTAŞ), MEB Yay., İstanbul. SERİN, Mustafa (1998); “Osmanlı Arşivinde Bulunan Temettuat Defterleri”, I. Milli Arşiv Şurası Bildirileri, Ankara, s.717-728. SERTOĞLU, Mithat (1986); Osmanlı Tarih Lügati, Enderun Yay., İstanbul. SEVİM, ALİ, Yaşar YÜCEL (1989); Türkiye Tarihi, TTK Yay., Ankara. SÜMER, Faruk (1955); Oğuzlar, İstanbul. SÜSLÜ, Azmi (1990); Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı, 100. Yıl Üniversitesi Rektörlüğü Yay., Ankara. ŞENER, Abdüllatif (1990); Tanzimat Dönemi Osmanlı Vergi Sistemi, İşaret Yay., İstanbul. TABAKOĞLU, Ahmet (2000); Türk İktisat Tarihi, Dergah Yay., İstanbul. TOZDUMAN, Arzu (1992); Aydın Güzelhisar’ın Sosyal ve İktisadi Yapısı (1844), İ.Ü.S.B.E., y.y.l.t., İstanbul. TURAN (1971); Selçuklular Zamanında Türkiye, Boğaziçi Yay. İstanbul. TURAN, Osman (1969); Selçuklu Tarih ve Türk İslam Medeniyeti, İstanbul. UZUNÇARŞILI (1969); Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu-Karakoyunlu Devletleri, TTK Yay., Ankara. UZUNÇARŞILI, İ.Hakkı (1961); Osmanlı Tarihi, TTK Yay, Ankara. C.I ÜZÜMERİ, Ekrem, vd. (1943); “Sivrihisar”, Türkiye Ansiklopedisi, Ankara C.V. s.151-153. YILMAZ Şeyma, (1998); XIX. Yüzyılda Bir Anadolu Kenti Eskişehir Kazasının Sosyal ve Ekonomik Durumu, İ.Ü.S.B.E., y.y.l.t., İstanbul. YÜCELEN, Hilmi (1973), Türk Mali Tarihine Toplu Bir Bakış ve Maliyeci Şairler Antolojisi, Nilüfer Matbaası, İstanbul.
104
EK-1: Sivrihisar İlçe Haritası
105
EK-2: Temettuat Defteri Baş Sayfa Örneği