ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ TANIMI TARIHÇESİ VE ÇALIŞMA ALANLARI
1.Endüstri Mühendisliğinin Tanımı 19. yy sonlarında oluşan Endüstri Mühendisliğinin farklı kaynaklarda farklı şekillerde tanımları yapılmaktadır. Ancak bu tanımlar içinde en fazla kabul göreni ve geçirdiği evrimsel süreç sonunda günümüzde geldiği noktayı en iyi belirleyen tanım Amerika Endüstri Mühendisleri Odası tarafından yapılan tanımdır. Bu tanıma göre; "Endüstri Mühendisliği insan, makina ve malzemeden oluşan bütünleşik sistemlerin tasarımı, geliştirilmesi ve kurulması ile ilgilenir. Bu tür sistemlerden
elde
edilecek
sonuçların
belirlenmesi,
kestirilmesi
ve
değerlendirilmesinde matematik, fizik ve sosyal bilimlerdeki özel bilgi ve beceriyi mühendislik çözümleme ve tasarımının ilke ve yöntemleriyle birleştirerek kullanır."
Tüm
bilim
dalları
gibi
mühendislik
de evrenimizdeki
sorunları
çözmeğe
ça1ışır.Makina mühendisleri makina sistemleri ile, orneğin, bir cihazın yaglama sistemiyle, inşaat mühendisleri istenen nitelikte yapı tasarımlarıyla ilgilenirler. Benzer şekilde endüstri mühendisleri de insan, makina vs malzemeden oluşan sistemlerin ya da bu sistemin alt sistemlerinin en yüksek verimlilik düzeyinde çalışabilmeleri icin gecerli tasarımlar yapar. Diğer bir tanım ile, Endüstri Mühendisliği insan, malzeme ye techizattan oluşan sistemlerin tasarimi, geliştirilmesi ve kurulumu lie ilgili sorunları çözmeğe çalışır. çalışmalarında Matematik, Fizik ye Sosyal bilimlerdeki gerekli bilgileri. mühendislik analizi yöntem ve prensipleriyle birleştirerek böyle sistemlerden elde edilecek sonuçları saptama, tahmin vs de gerlendirmeye çalışır. Bu şekilde üretim veya hizmet sistemlerinin amaç ve ölçütlerine uygun olarak kurulmasi çalıştırılması ve kontrol edilmesi için yöntem ye teknikler geliştiren, uygulayan bir meslektir. Genel olarak endüstri mühendisleri üretim sistemlerinin verimliligini arttirmaga çalışırlar.
Yapılan bu açıklamalar Endüstri Mühendislerini diğer mühendislik dallarından önemli bir ayrıntısını göstermektedir. Diğer mühendislerin hammadesi fiziksel ya da kimyasal yapıda olmasına karşın, Endüstri Mühendislerinin hammaddesi insanları içeren bir ortamdır. Bu ortamlar, canlı, dinamik nitelikteki üretim veya hii üretim veya hi yani mal ve/veya hizmet üreten işletmelerimizdir. Yukarıda verilen tanım genel çizgileriyle incelendiğinde endüstri mühendislerinin mal ve/ya hizmet üreten işletmelerde profesyonel olarak faaliyetlerde bulunabilecekleri açık bir şekilde görülebilir. Bu sistemlere örnek olarak otomobil, buzdolabı, kumaş, elbise, bisküi, kağıt, makina, uçak vb. mal üreten her türden fabrikaların yanısıra, hizmet üretiminde bulunan sağlık kurumları, eğitim kurumları ve yerel yönetimler gibi çeşitli kurumlar gösterilebilir. Endüstri mühendisleri bu tür sistemlerin tasarım ve kuruluş aşamalarında yer aldığı gibi kuruluş sonrasında da işletimin nasıl olması gerektiği, başka bir deyişle mevcut kaynakların (insan, makina, malzeme ve para) en iyi şekilde nasıl değerlendirileceği konularında mühendislik çalışmaları yapar. Bu çalışmalarında özellikle sistemin insan boyutunu da sürekli gözönünde bulundurarak koşulların elverdiğince en iyi çözümlerin bulunabilmesi için önemli katkılarda bulunur. İşletmeler üretimlerini gerçekleştirebilmek ve sürdürebilmek için birçok faaliyetlerde bulunurlar. İş gücü ve hammadde temini, üretim planlama,kalitenin geliştirilmesi, yatirim analizi, malzeme nakli vb. Sanayileşmenin ilk yıllarında bu faaliyetlerin planlanması ye kontrolu makina,elektrik, kimya mühendisleri veya iktisat gibi sosyal dallardan yetişmiş kişilerce yapılmıştır Ayrıca maliyet düşürümü
verimlilik artırımı, yeni mamul tasarımı,
kapasite arttırma çabaları genellikle teknolojik buluş ve gelişmelere bağlı olarak ilerlemiştir. Ancak işletmeler büyüdükçe, tesis, makina ye içgücü sayıları arttıkça Uretim maliyetine etkiyen etmenlerin planlanması ve kontrolu da zorlaşmiştır. Bu nedenle söz konusu faaliyetler mühendis ve iktisatçıların çalışma alanları dışında kalmış ve Endüstri Mühendisliği’nin ortaya çıkış nedenlerini oluşturmuştur.
2. Meslek Olarak Endüstri Mühendisliği Meslek olarak endüstri mühendisliğini incelemeden önce meslek olabilmenin
koşullarını gözden geçirmek yararlı olacaktır. Daha önceki kesimde ele alınandan farklı bir kaynakta meslek olabilmenin koşulları aşağıda görüldüğü şekilde belirlenmiştir. •
Biçimsel bir eğitim ve öğretim görülmüş olması,
•
Öğrenim ve eğitimi izleyen bir stajyerlik devresi geçirilmiş olması,
•
Bir meslek mensubu olarak topluma ve meslektaşlarına karşı sorumluluk duyulması
•
Meslek standartlarının bir üst kuruluş tarafından belirlenmesi
Endüstri mühendisliği bu koşullar açısından incelendiğinde izleyen yargılara varılabilir: •
Endüstri mühendisliği olabilmek için ilk ve orta öğretimden sonra Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olmak gerekmektedir. Böylece bilimsel bir öğrenim ve eğitim görülmüş olunacaktır.
•
Mesleklerin stajyerliği biçimsel öğrenim ve eğitim sırasın da verilen kuramsal bilgilerin uygulamalarının nasıl yapılacağının üretim sistemlerinde bizzat yaşayarak ve görerek öğrenilmesidir. Diğer mühendislik branşlarında olduğu gibi, endüstri mühendisliğinde de üniversite eğitimi sırasında stajyerlik çalışması yapılmaktadır. Ayrıca üniversite öğreniminin son yarı yılında yapılan bazı çalışmalarda bir anlamda stajyerlik olmaktadır.Bazı ülkelerde stajyerlik çalışmaları ise öğrenim sırasında değil, öğrenim tamamlandıktan sonra yapılmaktadır.
•
Toplumlarda belirli işlerin ancak belli mesleğe mensup kişiler tarafından yapılabiliyor olması veya yapılmasına izin veriliyor olması o meslek mensuplarına çok önemli sorumluluklar yüklenmektedir. Böylece toplumsal yaşamdaki işlevler koşulların elverdiğince en iyi şekilde gerçekleştirilip, genelde kıt olan kaynakların israf edilmeleride önlenmiş olacaktır. Üretim sistemlerinin tasarımında ve işletiminin kontrolünde, insancıl boyutlarıda gözönüne alarak, önemli işlevleri gerçekleştirmeye aday olan endüstri mühendisleri, bu işlevlerin en iyi şekilde gerçekleştirilmesinde topluma ve meslektaşlarına karşı kendilerini sorumlu hissetmeli ve bua göre davranış biçimlerini
belirlemelidirler.
Bu
konudaki
denetimlerin
günümüz
yasa
ve
yönetmelikleri çerçevesinde endüstri mühendislerininde üyesi bulunduğu meslek kuruluşu
olan
öngörülmektedir.
Tükiye
Makina
Mühendisleri
Odası
tarafından
yapılması
•
Endüstri mühendisliğinin meslek standartları, başka bir deyişle bir endüstri mühendisisnin
taşıması
gereken
nitelikler,
üniversitelerin
ilgili
birimlerince
belirlenmektedir. Bu konuda bilimsel bir niteliğe sahip olan Yöneylem Araştırması Derneği'ninde önemli katkıları olmaktadır. Ancak, Türkiye genelinde üniversitelerdeki endüstri müühendisliği ders programları incelendiğinde bazı farklılıklar olduğu görülmektedir. Zamanla bu farklılıkların azalacağı, farkların doğal şekilde olacağı veya daha açık bir deyişle ülke gereksinimlerine daha uygun nitelikleri taşıyan endüstri mühendislerinin işletmelerde yer alacağı ümit edilebilir.
3. Endüstri Mühendisliğinin Ortaya Çıkışı ve Gelişimi Mühendislik mesleğinin kişiliğine kavuşması ve belli standartlara uyması 19. yüzyılda gerçekleşmiş olmakla birlikte mühendislik faaliyetleri medeniyetle hemen hemen aynı yaştadır.Hatta medeniyet tarihi ile mühendislik tarihinin aynı olduğu bile söylenebilir.Bir önceki kesimde genel çizgileriyle açıklanan meslek olabilmenin koşulları gözönüne alındığında, ilk mühendislik mesleğinin makina mühendisliği olduğu görülmektedir. Bunun tarihi ise, Amerika Makina Mühendisleri Odasının kuruluş tarihi olan 1880 dir. Bunu izleyen meslek kuruluşları ise, 1884 te Elektrik Mühendisliği ve 1908'de Kimya Mühendisliği olmuştur. Amerika Endüstri Mühendisleri odasının kuruluşu ise 1948'de gerçekleşmiştir. Mühendisliğin öngörülen niteliklere sahip bir meslek olarak geçmişi yüzyıldan fazla olmakla birlikte, mühendislik faaliyetlerinin çok daha uzun bir geçmişe sahip olduğu inkar edilmesi mümkün olmayan bir gerçektir.Bunu en belirgin kanıtlarını Eski Mısır'da görmek mümkündür.Eski Mısır'daki sulama kanalları İnşaat Mühendisliğinin en ilginç örnekleri sergilemektedir.Bunun yanısıra tasarım,projeleme,örgütleme ve proje kontrolu açılarından, manivela dışında hiçbir mekanik aracın bulunmadığı bir ortamda yapılan pramitlerin inşaatları tüm zamanların en iyi mühendislik çalışmaları olarak görülmektedir.Her biri 2.5 ton ağırlığındaki 2 300 000 bloktan oluşan bir pramitin bugünün olanakları ile yapılması bile oldulça zor bir iştir.Bu olayları izleyen yıllarda ve çağlarda, insanların ve toplumların yaşam savaşı içinde bilim ve onun çeşitli konulardaki uygulamarı olan mühendislikte artan bir hızda gelişmeler olmuştur. Mühendislikteki gelişmeler artan bir hızla sürmektedir. 19. yüzyılda bilim ve mühendislikteki gelişmelerin yanısıra buhar gücünden de yararlanmanın sonucunda 1. Endüstri Devrimi gerçekleşmiştir.Endüstri devriminin oluşumu ile birlikte planlama, örgütleme ve yönlendirmesi daha zor olan ve yönetimi için özel
beceriler gerektiren üretim sistemleri geliştirilmeye başlanmıştır.Bu üretim sistemleri eskiye göre oldukça karmaşıklaşmıştır.Endüstri devrimi öncesi yakın kişisel denetimle gerçekleştirilen özellikle planlama ve örgütlendirme işlevlerindeki yetersizlik sistemlerin karmaşıklaşmasıyla daha da artmıştır.Böyle insan, makina, malzeme ve paradan oluşan sistemlerin tasarım, geliştirme ve kuruluşuyla ilgilenecek ve özellikle sistemin insan boyutunada önem verecek bir mühendislik dalına gereksinim duyulmaya başlanmıştır. Bu gereksinim sonucunda endüstri mühendisliği konusunda çalışmalara başlanmıştır.İzleyen paragraflarda endüstri mühendisliği konusunda başlangıçtan itibaren yapılan çalışmalar genel çizgileriyle ele alınmıştır. 3.1. F. W. Taylor ve Daha Öncekilerin Endüstri Mühendisliği konularında yaptığı çalışmalar Endüstri mühendisliği konusundaki ilk disiplinli çalışmalar bir makina mühendisi olan Frederick Winslow TAYLOR tarafından başlatılmıştır. Bununla birlikte, Taylor'un çalışmalarından önce de endüstri mühendisliği konusunda bazı çalışmalar yapılmıştır.Bu konudaki önemli çalışmalar şunlardır. •
Adam SMITH'in verimliliği artırma amacıyla işbölümü konusundaki çalışmaları (Toplu iğne örneği)
•
Matthew BOULTON ve James WATT'ın örgütsel geliştirme konusundaki çalışmaları
•
Charles BABBAGE'in verimlilik artırma konusundaki çalışmaları
•
Henry FORD'un otomobil montajında konveyor kullanımı ve üretim hattı oluşturulması konularındaki çalışmaları
Taylor'un yaptığı çalışmaları açıklamaya geçmeden önce içinde bulunduğu çağın koşullarını gözden geçirmek yararlı olacaktır. O dönemlerde işiletme sahipleri aynı zamanda işletmelerin yöneticileri idi.Örgütlenmiş kurmay fonksiyonları bulunmuyordu.İş yöntemleri kişisel deneyim, tercihler ve o anda elverişli olan aletlere göre bireysel olarak belirleniyordu. Taylorun endüstri mühendisliği konusundaki çalışmaları 1881'de metal kesimi konusuyla başlamıştır. Bu çalışması 25 sene devam etmiş ve en uzun makalesini 1907 yılında 200 syfa olarak yayınlanmıştır. Bu çalışmanın yapılmasından önce, kesici kalemlerin şekli, hızları ve ilerleme miktarları deneyimlere göre belirleniyordu. Bu çalışma sayesinde Taylor ve yardımcıları söz konusu belirleme işine bilimsel bir nitelik kazandırmışlardır. Taylor daha sonra kürekle yapılan işlerin çözümlemesi üzerine durmuştur.Bir
değirmende kürekle çok değişik işler yapılmasına karşın, tek tip kürek kullanımı dikkatini çekmiştir.Bir dizi deneyden sonra, en uygun taşınabilir ağırlığı belirlemiş ve bu ağırlığa göre darklı malzmeler için farklı büyüklüklerde kürekler tasarlamıştır.Bunların sonucunda verimlilikte
çok
önemli artışlar gözlenmiştir.
Taylor tarafından bunlara benzer bir dizi çalışmalar gerçekleştirilmiştir.İş gereksinimlerinin ve bir faaliyeti gerçekleştirmenin yöntemi için çözümlemeler günümüzde "iş tasarımı" veya "metod etüdü" olarak isimlendirilmektedir.Taylor'un başlangıçtaki çalışmaları iş tasarımına ilişkin olmakla birlikte,"iş çözümlemesi"nin başlangıç çalışmaları da yine
aynı
kişi
tarafından
gerçekleştirilmiştir.
Taylor çalışmalarını çeşitli makalelerde yayınlamıştır.Makalelerin bazıları şunlardır:Parça Oranı Sistemi, Atölye Yönetimi, Bilimsel Yönetimin İlkeleri...Bu arada Taylor'un makalelerinde yer verdiği bazı kavramlarda onun hala ne kadar güncel olduğunu göstermektedir.Metod etüdü, Zaman etüdü, Aletlerin standartlaştırılması,Planlama bölümü, Yönetimin ayrıcalık ilkesi,İşçiler için yönerge kartları, Metal kesimi için hesap cetveli, Parça ve ürünler için sınıflandırma sistemi,Rotalama sistemi, Maliyetlendirme yöntemleri, işe bağlı olarak işçi seçimi, işin belirli bir sürede tamamlanması durumunda prime izin veren bir görev düşüncesi. 3.2.GILBRETH'in Çalışmaları Taylor'un yanısıra endüstri mühendisliğine önemli katkılarda bulunan bir diğer bilim adamıda Frank B. GILBRETH'dir.Taylor'un bir mühendislik eğitiminden geçmiş olmasına karşılık, Gilbreth mali yetersizlik nedeniyle üniversite eğitimi görememiştir. Bir tuğla ustasının yanında çalışma hayatına atılan Gilbreth sürekli olarak yaptığı işin nasıl daha iyi olabileceği konusunda kendisine ve çevresindekilere sorular yöneltmiştir.Gilbreth çalışmaları sonucunda inşaat işlerinde büyük başarılar kazanmış ve kendi inşaat firmasını kurmuştur.Çalışırken yaptığı çözümlemeler sonucunda, bir işçinin bir saatte ördüğü tuğla sayısını yaklaşık %200'lük bir artışla, 120'den 3502ye çıkarmıştır.Ayrıca, bu artış miktarı işçinin aşırı bir çaba göstermesini gerektirmemiştir. Hatta geliştirdiği yöntemlerle verimlilikteki artışların yanı sıra yorgunlukta da azalmalar gözlenmiştir. Bir davranış bilimcisi olan eşi L. Moller Gilbreth ile birlikte, insanların çalışma davranışlarının çözümlenmesine yönelik araştırmalarıyla da önemli katkılar sağlamışlardır. Gilbreth'in özellikle üzerinde durduğu konulardan bir diğeri de temel hareketlerin çözümlemesi olmuştur.İnsanın temel hareketleri sınıflandırılmış ve bunlara Gilbreth'in adından hareketle "Therblig" adı verilmiştir.Bunlardan hareketle, daha ayrıntılı çözümlemeler
için"mikro hareket etüdü"
geliştirilmiştir.
Gilbreth endüstri mühendisliği konusunda yaptığı çalışmalarda Taylor'dan önemli derecede etkilenmiştir.Ancak, Taylor'un çalışmalarının uygulaması genellikle mekanik işlemler yapan atölyelerde yoğunlaşmasına karşılık, Gilbreth'in geliştirdiği teknikler genellikle inşaat, kanal yapımı, eğitim, tıp ve savunma konularında uygulanmıştır.Ayrıca eşinin de katkılarıyla, bu çalışmalarında "insan faktörü"ne daha fazla önem vermiştir. 3.3.Diğer Klasikçiler Endüstri mühendisliğinin kuruluş ve gelişmesinde en önemli katkıları sağlayan Taylor ve Gilbreth'in yanı sıra bir çok bilim adamının da bu konuda çalışmaları bulunmaktadır. Söz konusu bilim adamları ve yaptıkları çalışmalar izleyen paragraflarda kısaca açıklanmaktadır. •
Carl BARTH : Bir matematikçi olan Barth, Taylor'un Midvale Steel firmasındaki yardımcılarındandır. Özellikle metal kesimi ile ilgilenmiş olup, bu konuda özel amaçlı bir sürgülü hesap cetveli geliştirmiştir. Bunun yanı sıra, zaman etüdünde yorgunluk toleransının belirlenmesi konusunda da çalışmalar yapmıştır.
•
Henry Laurance GANTT :Disiplinler arası niteliğe sahip Taylor'un ekibindeki bir diğer elemandır. Kendi ismiyle anılan ve özellikle üretim çizelgelemesinde çok sık kullanılan şemaları geliştirmiştir. Söz konusu şemalardan günümüzde de üretim çizelgelemesi,
gözlenmesi
ve
makina
kullanım
planlarının
hazırlanmasında
yararlanılmaktadır. Gannt'ın bir başka çalışmasıda teşvikli ücret sistemleri konusunda olmuştur. Bu ücret sistemine göre, standart olarak belirlenen çalışma hızından daha hızlı çalışan işçilere belli oranda teşvik edici prim ödenmektedir. •
Harrington EMERSON : Taylor'un işlem çözümleme ilkelerinden bazılarını Santa Fe demiryolu işletmesinde uygulamıştır. İşletmeyi yeniden düzenleyerek, standart maliyetlerin bulunması konusunda araştırmalar yapmıştır. Teşvikli ücret sistemleri konusunda da çalışmaları olmuştur. Ayrıca, muhasebe kayıtlarının kolaylıkla yapılabilmesi için özel amaçlı bir makina geliştirmiştir.
Yukarıda sıralanan bilim adamlarının dışında, endüstri mühendisliğinin gelişmesine klasikçi olarak katkıları olan başka bilim adamı ve uygulamacılarda bulunmaktdır. Bunlar arasında yerel yönetimlerdeki uygulamalarıyla Morris L. COOKE, zaman etüdü ve teşvikli
ücret sistemlerindeki uygulamalarıyla Dwightmalarıyla Dwight çarpmaktadır. 3.4. Öncü Çağdaşlar Endüstri mühendisliğinin başlangıçta temel ilgi alanı olan iş etüdündeki uygulamaların başarı kazanması sonucu, geliştirilen ilke, yöntem ve problem çözme yaklaşımlarının işletmelerin başka problem alanlarına da uygulanmasına yol açmıştır. Buna paralel olarak ta öncü çağdaşlar adı verilen ve endüstri mühendisliği ilke ve yaklaşımlarını yeni problem alanlarında uygulanmasını sağlayan bilim adamları ortaya çıkmıştır. Bu bilim adamlarının önde gelenleri ve yapmış oldukları çalışmalar izleyen paragraflarda kısaca açıklanmaktadır. •
F.W. HARRIS :Talebin bilindiği, yok satmaya veya sonradan karşılamaya izin verilmeyen, parametre değerlerinin planlama dönemi boyunca sabit kaldığı ve stok seviyesinin anında istenilen düzeye çıkartılabildiği durumda stok yönetimine ilişkin toplam maliyeti enküçükleyen sipariş hacmini hesaplayan model Wilson isimli bir başka araştırmacı tarafından da bulunup, daha önce yayınlandığı için Wilson formülü olarak isimlendirilmektedir. Geliştirilen model günümüzde de kullanılmaya devam etmektedir.
•
F.E. RAYMOND : Harri'in stok yönetiminde matematiksel model kullanımına ilişkin çalışmasından sonra, üretim oranlarında stok kontrolü hakkında ayrıntılı çalışmalar yapmış ve bir kitap yazmıştır.
•
W. A. SHEWHART :Çok sayıda elemandan oluşan ve/ya incelenen spesifikasyonları ancak tahrip edici testlerle belirlenebilen kütlelerin, örnekleme yöntemiyle kalitelerinin kontrol edilebilmesi amacıyla, istatistiksel kalite kontrolu hakkında çalışmalar yapmış ve bir kitap yazmıştır.
•
Eugene GRANT :İstatistiksel kalite kontrolu konusunda Shewhart'ın yaptığı çalışmaları geliştirmiştir. Ayrıca mühendislik ekonomisi konusunda da çalışmaları olmuştur.
•
IRESON :Grant'le birlikte mühendislik ekonomisi konusunda çalışmalar yapmıştır.
Verimlilik Nedir?
Endüstri mühendisliğinin tanımını “insan, makina vs malzemeden oluşan sistemlerin ya da bu sistemin alt sistemlerinin en yüksek verimlilik düzeyinde çalışabilmeleri icin gecerli tasarımlar yapar” şeklinde yaptık.Peki burada bahsettiğimiz verimlilik ne anlama gelmektedir? İşçilere daha çok ücret ,işverenlere daha çok kar, devlete daha çok vergi sağlamanın havuzunu oluşturan verimlilik, iç ve dış pazarlarda rekabet eden bir işletmenin kalite, satış sonrası hizmetler ve imaj gibi kozları arasında seçkin bir yer tutar.Bir işletme, ürettiği mallara yönelik talebi sürekli kılabilmek ve böylece pazarlarda tutunabilmek için ürün fiyatını düşük tutmak, ürün kalitesini yükseltmek, satış sonrasında sunduğu hizmetleri geliştirmek ve imaj yaratmak için olduğu kadar, verimlilik düzeyini yükseltmek için de savaş vermek durumundadır. Verimliliği yükseltmek demek, eldeki emek ,sermaye ve toprak gibi kaynaklardan eskisine göre daha çok ürün elde etmek demektir. Verimlilik artışları bireylerin yaşam koşullarını derinden etkileyen sayılı değişkenlerden biridir. Genel olarak toplumu oluşturan bireylerden hiçbirininkini azaltmadan en azından bir kişinin gelirini yükseltebilmek, yalnızca verimlilik artışlarına bağlıdır. Öte yandan verimlilik artışları genç kuşaklara daha uzun süreli eğitim sunabilmesine olanak sağlayan bir kaynaktır. Yetişkinler, kendilerini yaşatacak düzeyin çok üstünde bir üretim düzeyini başardıklarında genç kuşakları yaşatmanın ötesine geçerek onlara daha uzun süreli bir eğitim fırsatını da sunmuş olurlar. Çalışma dönemlerini noktalayıp emeklilik dönemine adım atmış insanların gönenç düzeylerindeki yükselişlerde ancak verimlilik artışlarıyla kalıcı bir biçimde temellendirilebilir. Ve bütün bunlar ölçüsünde önemli olan bir konu da şudur: Dinlenebilmek ve kendilerini geliştirebilmek için boş zamana en çok gereksinim duyan yetişkinlere, istediklerini verecek temel kaynağı da verimlilik artışlarından başka yerlerde aramamak gerekir.İşte yaşamın pek çok alanında bir anahtar olma işlevini gören verimlilik, yalın bir dille anlatılırsa şu içeriği taşıyacaktır. Toprağa on buğday tanesi atıldığında ondan en çok dokuz tane alınıyorsa bu üretimin verimsiz olduğu söylenebilir.Böyle bir süreç kaynakları azaltıcı nitelikte olduğundan , bir gün elde toprağa atacak buğday bırakmayacaktır. Bu durumda yapılacak en iyi iş, ekilenden daha çoğunu biçmenin yöntemlerini öğrenmek ya da bu olmuyorsa buğday tanelerini toprağa atmaktan vazgeçmektir.
Toprağa on buğday tanesi atıldığında oradan yalnızca atılan ölçüsünde buğday tanesi alınıyorsa, bu üretimin başa baş noktasında olduğu söylenebilir. Başa baş noktasındaki bir üretim verimli olarak nitelendirilemeyeceği gibi, verimsiz olarak da nitelendirilemez. Bu surumda, olduğu gibi kalacak olan eldeki kaynakların bir gün yerinde yeller esmesinden kaygılanılması kadar, tepe tepe yığılacağından umutlanılması da yetersizdir. Yok, toprağa on buğday ekildiğinde ondan en az on buğday alınıyorsa, işte o zaman bu üretimin verimli olduğu söylenebilir. Ancak burada dikkat etmek gerekiyor: Ekilen on buğday karşılığında on bir buğday tanesi biçmek de, on bir bin buğday tanesi biçmekte üretimin verimli olması demektir. Beş parmağın beşi bir olmadığı gibi verimliden verimliye de fark olduğu buradan ortaya çıkıyor. Yukarıda anlatıldığı ölçüde çok yalın bir anlamı olan verimlilik ,toplumsal olarak da böylesine açık mıdır? Ne yazık ki, hayır! Solomon Fabricant, başka başka insanların başka başka
anlamalarda
kullandığı
“verimlilik”
sözcüğünün
ilk
sıralarda
geldiğini
belirtmektedir.ona göre verimlilikten işçiler başka, işverenler başka, hükümet de başka bir anlam çıkarma eğilimi sergilemektedir. İşçiler yönünden “ücret karşılığı olmaksızın daha çok çalışma” biçiminde anlamlandırıldığı için ürküntüyle karşılanan verimlilik işverenler yönünden “karlılıkta bir yükselme”, hükümet yönünden ise “vergilerdeki artış” diye anlaşılabilmektedir. Ancak bütün bu yorumlar, verimliliğin çok farklı tanımları olan değil, yalnızca çok farklı kesimleri ilgilendiren bir kavram olduğunu göstermektedir. Çünkü öz olarak verimlilik tek bir anlam taşımakta ve kaynakların ürüne dönüşebilirlik düzeyini yansıtmaktadır. İktisat yazınında “çıktı/girdi” ya da “katma değer/girdi” biçiminde gösterilen tanımlar da verimlilik kavramının bu özüyle sıkı sıkıya ilişkilidir. Bunların ilkine göre belli kaynaklardan daha çok çıktı elde edilmesi ya da çıktının kaynaklardan daha hızlı çoğalması verimlilikteki bir yükselmeyi gösterir. Enerji ya da hammadde tüketimini bir miktar artırıp daha yüksek miktarlarda ürün ortaya koymak, bu nitelikte bir verimlilik artışı olarak ortaya çıkar. Benzer bir biçimde belli bir işletmede çıktı düzeyi olduğu gibi kalırken, kaynak tasarrufunun sağlanması da verimlilikteki bir yükselmeyi dile getirir. Daha az enerji ya da daha az hammadde kullanma
sonucunda eski çıktı düzeyine ulaşılması, kaynak tasarrufu yoluyla sağlanan bir verimlilik yükselişi olarak anlam kazanır.
4.Endüstri Mühendisliği ile ilgili Disiplinler Mal ve/ya hizmet üretiminde bulunan sistemlerde çok yaygın ve değişik niteliklerde uygulama olanağı bulan endüstri mühendisliğinin, farklı disiplinlerle yakından ilgili olması son derece doğaldır. Ancak endüstri mühendisliğinin bazı disiplinlerle yakın ilişkisi, mesleğin tanımının netliğine rağmen farklı kişiler için farklı anlamlar taşıyabilmektedir. Bu nedenle, endüstri mühendisliğinin yeterince anlaşılabilmesi için bazı disiplinlerle arasındaki ilişkilerin anlaşılması gerekmektedir. İzleyen paragraflarda bu disiplinler ve endüstri mühendisliği ile ilişkiler açıklanmaktadır. 4.1. Yönetim İnsan emeğini yönlendirmenin bilim ve sanatı olarak tanımlanan yönetimin ortaya çıkışı asırlar öncesine uzanmaktadır. Yönetimin temel ilkelerinin gelişimini Eski Mısırlılardan günümüze kadar görmek mümkündür. Ancak, yönetimin gerçek anlamda bilim niteliğine kavuşması Taylor'un katkılarıyla olmuştur. Bu nedenle çoğu yazarlar tarafından Taylor'a "Bilimsel Yönetimin Kurucusu" denilmektedir. Bununla birlikte Taylor " Endüstri Mühendisliğinin Kurucusu" olarak ta anılmaktadır. Endüstri mühendisliği ile yönetim arasındaki ilişki kendisini en çok üretim yönetiminde göstermektedir. Ancak, işletme yönetimi öğretiminde yalnızca üretim faaliyetinin yönetimine ilişkin bazı kavram ve tekniklere yer verilirken endüstri mühendisliği mal ve/ya hizmet üreten sistemlerin tasarımı, geliştirilmesi ve kontrolu ile ilgilenecek şekilde öğretim ve eğitim programı uygulamaktadır. Bu nedenle endüstri mühendislerinden iş hayatında yönetici olarak yararlanmak onu gerçek işlevlerinden alıkoymak demektir. Ancak, bu yargı endüstri mühendislerinin yöneticilikte başarılı olamayacağı anlamına gelmez aksine birçok endüstri mühendisi yöneticilik alanında elde ettiği başarılarla bunu kanıtlamıştır. 4.2. Bilgisayar Bilimi Son yıllarda hızlı gelişen bilimlerden biridir. Teknolojilerdeki hızlı gelişmeler
soncunda, bilgisayarların endüstriyel uygulamalardaki ve bilimsel araştırmalardaki yeri artmıştır. Mesleklere göre bilgisayarlardan yararlanma oranındaki artışta endüstri mühendisliği en ön sıralarda yer almaktadır. Endüstri mühendislerinin bilgisayarlardan yararlanması temelde iki yönlü olmaktadır. Bunlardan birisi, diğer mühendisliklerde olduğu gibi, karmaşık ve çok işlem gerektiren problemlerin çözümünde bilgisayarlardan yararlanmaktadır. Bu cümleden olarak, endüstri mühendisleri karşılaştıkları problemleri hızlı ve doğru bir şekilde çözebilmek için çeşitli bilgisayar programları geliştirmektedirler. Bunun yanısıra endüstri mühendisliğinin ilgi alanlarına giren problemlerin çözümü için geliştirilmiş ve paket programlar olarak nitelenen özel yazılımlardan da yararlanılmaktadır. Bu yazılımlar yardımıyla, probleme ilişkin parametre değerleri bilindiği taktirde, çözümler çok kısa sürede ve kolaylıkla elde edilerek, gereken duyarlılık çözümlemeleri de yapılabilmektedir. Endüstri mühendisliğinde bilgisayarların diğer yönlü kullanımı bilgi depolama, saklama ve gerektiğinde bu bilgilerden problem çözümünde yararlanma şeklindedir. Sağlıklı karar verebilmenin ön koşulu olarak doğru zamanda, doğru yerde, doğru bilginin sağlanabilmesi ancak aranan nitelikleri bakımından yeterli bir bilişim sistemiyle olurludur. Söz konusu bilişim sistemiyle hem bilgiler sağlıklı bir şekilde sağlanmış, hem de gerekli bilgi akışı sağlanmış olacaktır. Günümüz işletmelerinin büyüklüğü ve işlemlerinin karmaşıklığı gözönüne alındığında, bu işlevlerin ancak bilgisaryarların kullanımıyla olurlu olabileceği açıkça görülür. 4.3. İstatistik Endüstri mühendisliği ile ilgili disiplinlerden bir diğeri de istatistiktir. Endüstri mühendislerinin ilgilendikleri olayların davranış göstergesi olan değişkenlerin her zaman aynı şekilde ortaya çıkması beklenemez. Buna örnek olarak bir parçanın farklı kişiler ve/ya farklı zamanlardaki yapım süreleri, yapımı gerçekleştirilen parçaların ve ürünlerin çeşitli ölçüleri, satın alınan parçaların nitelik ve nicelikleri gösterilebilir. Sözkonusu özelliklerin değişik değerleri almasına rağmen, endüstri mühendisleri bunlara ilişkin problemlere çözüm aramak veya karar vericiye bu konularda yardım etmek durumundadırlar. Endüstri mühendisleri bu tür problemlerin çözümünde istatistik ve olasılıktan önemli derecede yararlanmaktadırlar. Endüstri mühendislerinin istatistikten değişik bir şekilde yararlanması ise kestirim yöntemlerinde olmaktadır. Özellikle sistem tasarımında talep kestirimi çok önemlidir. Tasarlanacak sistemin üreteceği mal ve/ya hizmetin en uygun hangi hacimde olacağının
belirlenmesi, ancak sağlıklı bir biçimde yapılmış talep çözümlemesi ve bunun sonucunda elde edilecek kestirimlerle mümkün olabilir. Bu nedenle sistemin tasarımını gerçekleştirmekle yükümlü olan endüstri mühendislerinin istatistikten yararlanmaları kaçınılmazdır. İstatistik tekniklerinin endüstri mühendisliğindeki bir başka uygulama alanı da kalite kontrolu olmaktadır. Özellikle çok sayıda birimden oluşan kütlelerin test edilmesinde, bütün birimlerin tek tek kontrol edilmesi hem fazla masraf hem de uzun süre deney yapılmasının gerektirir. Söz konusu kütleden uygun bir şekilde alınacak örneklerin test edilmesi ve gereken istatistik çözümlemelerin yapılmasıyla daha az masrafla ve daha kısa sürede sonuca varmak mümkündür. Benzer durum tahrip edici testler gerektiren kalite kontrol da söz konusudur. 4.4. Yöneylem Araştırması Ortaya çıkışıyla endüstri mühendisliğinin gelişimine çok önemli katkılar sağlayan bilim dalı Yöneylem Araştırması'dır. Yöneylem araştırması şimdiye kadar çeşitli şekilllerde tanımlanmıştır. Bununla birlikte, en kapsamlısı olarak İngiltere Yöneylem Araştırması Derneğinin yapmış olduğu tanımın en fazla kabul gördüğü gerçektir. Bu tanıma göre , yöneylem araştırması insan, makina, para ve malzemeden oluşan endüstriyel, ticari, resmi ve askeri sistemlerin yönetiminde karşılaşılan problemlere modern bilimin saldırısıdır. Belirgin yaklaşımı sistemin şans ve risk ölçüsünüde içeren ve alternatif karar, strateji ve kontrollerin sonuçlarını tahmin ve karşılaştırmaya yarayan bilimsel bir modelini geliştirmektir. Amacı yönetimin politika ve eylemlerini bilimsel olarak saptanmasına yardımcı olmaktır. Tarih boyunca yöneylem araştırması yaklaşımının çeşitli şekillerde ve başarılı olarak uygulandığı bilinmektedir. Ancak bir bilim dalı olarak şekillenmesi II. Dünya Savaşına rastlamaktadır. Bu açıdan bakıldığında ilk başarılı uygulamalar II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere ve daha sonra A.B.D. tarafından savaş yönetimine ilişkin problemlerde gerçekleştirilmiştir. Savaşı izleyen yıllarda ise, yöneylem araştırması yaklaşım ve tekniklerinin endüstri ve ticarete uygulamaları başlamıştır. Giderek, değişik bilim dallarından çok sayıda bilim adamı çeşitli işlemsel problemlere dikkatlerini yoğunlaştırmışlardır. Bunun sonucunda, endüstri mühendisleriyle diğer bilim disiplinlere mensupları arasında önemli sayıda ortak çalışmalar başlamıştır. Problem çözümüne yeni fikirlerin ve yeni yaklaşımların getirilmesi endüstri mühendisliği eğitim ve uygulamasına çok önemli katkılar sağlamıştır. Böylece birçok üniversitedeki endüstri mühendisliği bölümlerinde yöneylem araştırması
dersleri verilmeye başlanmıştır. Endüstri mühendisliği ve yöneylem araştırması tanımları incelendiğinde aralarında önemli benzerlikler bulunduğu ve birçok problemle ortaklaşa ilgilendikleri görülebilir. Aralarında en önemli fark, yöneylem araştırmasında disiplinler arası ekip yaklaşımının kaçınılmaz olduğu ve üst düzeyde matematiksel modellere yer verilmesidir. Ancak, endüstri mühendisliğinin yeni boyutlar edinerek sistem mühendisliğine geçişinde disiplinler arası ekibe daha fazla yer verilmeye başlandığı da gözden uzak tutulmamalıdır. Özet olarak endüstri mühendisliğinin insan, makina, malzeme ve paradan oluşan bütünleşik sistemlerin tasarım ve işletiminde karşılaşılan problemlere çözüm ararken yöneylem araştırmasından önemli derecede yararlandığı bir gerçektir. 4.5. Yönetim Bilimi 1960'lı yıllarda yöneylem araştırmasıyla yakın bağlantılı olarak ortaya çıkmıştır. Kullandığı teknikler yöneylem araştırmasınınkilerle aynıdır. Aralarındaki farklar yönetim bilimcilerin temel eğitimiyle bu disiplinin uygulama alanındadır.Yönetim bilimi çoğunlukla yöneylem araştırması tekniklerinin iş idaresinde veya endüstriyel yönetimde niceliksel olarak uygulanmasıdır.Bunun yanısıra, yöneylem araştırması daha karmaşık problemlerin çözümüyle ilgilenmektedir. Ancak, çoğu konularla ilgilenen yöneylem araştırması ve yönetim bilimi disiplinlerine mensup kişilerin aynı kişiler olduğuda unutulmamalıdır. 4.6. Ergonomi Bilimdeki gelişmeleri insanların yaşamlarını daha kolay ve daha rahat yapmakla yükümlü olan mühendislik dallarından insana en fazla yakın olanı endüstri mühendisliğidir. Endüstri mühendisleri öncelikle üretim sistemlerinin tasarımı sırasında, o tesisteki çalışacak kişilerin çalışma ortamının ve kullanacakları alet ve donatının fiziksel ve davranışsal açılardan uygun olması için tüm faktörleri değerlendirmek zorundadır. Böylece hem sarf edilecek emeğin karşılığı olarak daha fazla verim elde edilebilecek, hem de o ortamda çalışacak kişilerin yıpranmaları koşulların elverdiğince en alt düzeye indirgenmiş olacaktır. Endüstri mühendisleri yukarıdaki paragrafta sözü edilen işlevlerin gerçekleştirilmesinde ergonomi adı verilen disiplinden önemli boyutlarda yararlanmaktadır.İşbilim olarak ta isimlendirilen bu bilim dalı çalışma ortamının çalışanlara uyarlanması konusuyla ilgilenmektedir. Son zamanlarda ise insanlar tarafından kullanılan
veya yararlanılan her türlü araç, gereç ve eşyanın da rahatça kullanılması veya teknik bir deyişle ergonomik olması konusunda yoğun çalışmalar yapılmaktadır.
5. Endüstri Mühendisliğinin İşletme Organizasyonundaki Yeri Birçok işletmede Endüstri Mühendisliği bölümleri kurulmuş ve Endüstri Mühendisleri tüm sektörlerde çalışma imkanı bulmuşlardır. 1984 yılında ‘ Türkiye Endüstrisinde Endüstri Mühendisliği nin durumu konulu bir araştırma yazısı yayınlanmıştır. Araştırma genellikle İstanbul ve çevresinde bulunan 160 endüstriyel işletme üzerinde yapılmıştır. Söz konusu işletmelerin 38inde Endüstri Mühendisliği bölümü olduğu buna karşılık çalışan 2568 mühendisten sadece 154 ünün endüstri ve sanayi mühendisi olduğu belirlenmiştir. Sanayi mühendisleri 1983 öncesi İTÜ mezunu olanlardır. Özellikle tekstil ve giyim elektronik, otomotiv ve demir çelik (metal) sektörlerindeki işletmelerde Endüstri Mühendisliği bölümleri bulunmakta ve daha çok sayıda Endüstri Mühendisi çalışmaktadır. Araştırma yazısına göre Endüstri Mühendisleri üretim planlama ve kontrol ile verimlilik artırımı konularında daha yoğun olarak çalışmaktadır. Ayrıca Endüstri Mühendisleri daha ziyade mühendis (%47), şef (%30), ve müdür (%11) ünvanları ile istihdam edilmişlerdir. Söz konusu işletmelerde Endüstri Mühendisleri en fazla üretim planlama (%29) ve endüstri/ sanayi mühendisliği (%21) bölümlerinde çalışmaktadırlar. Yapılan
bu
araştırmaya
baktığımızda
işletmelerimizde
önemli
oranda
Endüstri
Mühendisliği bölümü olduğu halde yetersiz miktarda Endüstri Mühendisi (%6) çalıştığını görmekteyiz dolayısıyla Endüstri Mühendisliği fonksiyonlarının büyük bir kısmının diğer mühendislik ve mesleklerden gelen kişilerce yürütüldüğü ortaya çıkmaktadır. Endüstri Mühendisliği esas ve tekniklerine sahip Endüstri Mühendislerinin söz konusu fonksiyonlarda çok daha başarılı olacağı şüphesizdir. Ayrıca günümüzde Endüstri Mühendislerinin en çok aranan mesleklerden biri olması da bunu göstermektedir. Ayrıca Endüstri Mühendislerinde ve Endüstri Mühendisliği fonksiyonlarından en iyi şekilde yararlanılmak isteniyorsa işletmelerde Endüstri Mühendisliği bölümleri kurulmalıdır.
Türk işletmelerinin organizasyon yapılarına bakıldığında Endüstri Mühendislerinin yukarıda sözü edilen araştırma bulgularına benzer şekilde daha ziyade planlama bölümlerinde çalıştıkları görülmektedir. Büyük işletmelerde Endüstri Mühendisliği bölümleri şeflik veya
müdürlük düzeyinde kurulmuştur. Şekil 1.1 de bir lastik fabrikası şekil 1.2 de ise tekstil işletmesi organizasyonunda Endüstri Mühendisliği bölümlerinin yerleri görülmektedir.
Fabrika Müdürü
Fab. Müd. Yard.
Gelişim ve Teknoloji Müd.
Endüstri Mühendisliğiği
Lastik Konstrüksiyon
Diğer Müd. Yard.’ları
Üretim Müd.
Karışım
Servisler Müd.
Kalite Kontrol
1.1 Bir lastik fabrikası Organizasyonunda Endüstri Mühendisliği Bölümünün Yeri
Genel Müdür
Fabrika Md.
Diğer Md.’ler
Diğer Md.’ler
Planlama Md.
Endüstri ve maliyet kontrol mühendisliği
Üretim planlama
Eğitim Şefliği
1.2 Bir Tekstil İşletmesi Organizasyonunda Endüstri Mühendisliği Bölümünün Yeri
Ayrıca bir Gemi İnşa Tersanesinde Endüstri Mühendisliği şeflik halinde planlama baş mühendisliğine bir takım imalat fabrikasında Endüstri Mühendisliği şeflik olarak teknik müdürlüğe ve bir Elektrikli Ev Eşyasında müdürlük olarak fabrika müdürlüğüne bağlıdır. Büyük Malzeme Organizasyon ve Sistem Otomasyon müdürlükler ile birlikte ve müdürlük olarak genel müdürlük yardımcılığına bağlıdır bu kuruluşun çok sayıda fabrikası olduğunu ve Endüstri Mühendisliği bölümünün genel merkez binasında bulunduğunu belirtmekte yarar vardır. Bir giyim eşyası işletmesinde planlama şefliği olarak bulunmaktadır ve bu şeflik Zaman Etüdü, İşçi Verimleri Tayini, Stok Kontrol ve Üretim Kontrol alt fonksiyon birimlerine ayrılmıştır.Diğer bir lastik fabrikasında Planlama ve Malzeme Hareket kısmına bağlı olarak Zaman Metod ve Planlama Bürosu Şeklinde kurulmuştur .
Küçük işletmelerde Endüstri Mühendisliği Bölümleri bulunmamakta , buralarda çalışan Endüstri Mühendisleri yoğun olarak Konstrüksiyon ve imalatın kontrolu gibi konularla ilgilenmekte ve üretim planlama ,malzeme yönetimi gibi Endüstri Mühendisliği faaaliyetleride yapmaktadır.Orta büyüklükteki işletmelerde Endüstri Mühendisleri Endüstri mühendisliği Bölümlerinin yanı sıra planlama satın alma malzeme imalat kalite kontrol ve kısmen pazarlama ile bilgi işlem bölümlerinde çalışmaktadır. Endüstri Mühendisliği faaliyetlerinin yoğunluğuna bağlı olarak, büyük ve özellikle tekstil ve otomotiv işletmelerinde Endüstri Mühendisliği bölümleri bulunmaktadır. Çok fabrikalı kuruluşlarda ise merkezi bir Endüstri Mühendisliği bölümü kurulmuştur. Örneğin bir elektrolitik tel işletmesinde Genel Müdür Yardımcısına bağlı olarak Endüstri Mühendisliği bölümü bulunmaktadır.
6.Endüstri Mühendisliğinin İlgi Alanları Mühendislik, genelde problem tanımlama, gerekli çözümler yapma, çözüm seçenekleri türetme, karar verme ve çözümden oluşan bir süreçtir.Endüstri mühendisleri bu tanım doğrultusunda tasarımlar yapar. Söz konusu tasarımlar endüstri mühendislerince "Üretim Sistemleri Tasarımı" ve "Üretim Sistemleri Kontrolu" şeklinde gerçekleştirilmektedir. Mal ve/ya hizmet üreten bir örgütün aşağıdaki fonksiyonları endüstri mühendisince tasarlanmaktadır. •
Üretim(veya servis) sürecinin kendisi
•
Malzemeler
•
Makina ve Donatılar
•
İşçilerin çalışma yöntemleri
•
Kolaylıkların yerleştirilmesi ve malzeme akışının belirlenmesi
•
Malzeme taşıma donatı ve yöntemleri
•
Çalışma yeri tasarımı
•
Hammadde ve ürün depolarının büyüklüklerinin ve yerlerinin belirlenmesi
•
Yönetim raporları için veri kayıt yöntemleri
•
Bakım yöntemleri
•
İş emniyet yöntemleri
Yukarıda sıralanan ve kuruluş öncesi veya yeniden yapılanma sırasında tasarlanması gereken elemanların yanı sıra işletim sırasında yönetim fonksiyonlarının sağlıklı, tutarlı ve uygulanabilir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla da aşağıda sıralanan elemanların tasarlanması gerekmektedir.
•
Yönetim planlama sistemi
•
Kestirim yöntemleri
•
Bütçeleme ve ekonomik çözümleme
•
Maaş ve ücret belirleme sistemleri
•
Prim belirleme planları ve işgörenlerle ilişkiler sistemi
•
İşgörenlerin işe alınması, eğitimi ve örgüt içinde yer değiştirmelerin belirlenmesi, başka bir deyişle işgücü planlama sisteminin kurulması
•
Üretim planlaması ve üretim programlarının hazırlanması ve izlenmesi
•
Malzeme gereksinim planlaması
•
Stok kontrol yöntemleri
•
Üretim çizelgeleme
•
Görevlendirme
•
Gelişme ve durum raporlaması
•
Düzeltici hareket yöntemleri
•
Bilgi sistemleri
•
Kalite kontrol sistemi
•
Maliyet kontrol sistemi
•
Kaynak tahsisi
•
Örgüt tasarımı
7. Endüstri Mühendislerinin Görevleri Endüstri Mühendislerinin temel görevinin üretim ve yönetim faaliyetlerinde verimliliği artırmak olduğunu daha önce belirtmiştik. Bu kısımda ise özellikle endüstriyel işletme düzeyindeki görevlerinden daha detaylı olarak bahsedeceğiz.
A- İmalat bölümleri ile ilgili Görevleri:
1) İnsan, malzeme, makina ve techizatın en verimli düzeyde entegre olup çalışması için gerekli İŞ YERİ DÜZENLEME (Yerleştirme – Plant Layout) planları yapar.
2) İş istasyonlarında İŞ ETÜDÜ çalışması yaparak en verimli ve insan açısından kolay iş yöntemlerini geliştirir ve geliştirilen yöntemlerin zaman standardını hesaplar.
3) Çalışma yerini insanın doğal yeteneklerine ve fizyolojik özelliklerine uygun olark düzenlemek amacıyla İŞ BİLİMSEL çalışmalar yapar.
4) Çalışanların İşçi – Makina sistemlerinin iş kapasitelerini ve VERİMİNİ ölçer, değerlendirir.
5) İş yerinde iş kazalarının önlenmesi amacıyla gerekli İŞ GÜVENLİĞİ önlemlerini alır. İş koşullarını düzenler ve geliştirir. 6) İş istasyonları arasında malzemelerin taşınması için en etkin ve ekonomik MALZEME TAŞIMA SİSTEMİNİ geliştirir. B- Üretim Planlama ve Kontrol ile ilgili görevleri: 1) Satış tahminleri ve bağlantıların göre uzun ve orta vadeli ÜRETİMİN PLANLANMASI ve TECHİZAT PLANLAMASINI yapar.
2) Bu plan ve programların gerçekleşmesi için gerekli MAKİNA, İŞ GÜCÜ, MALZEME ve TECHİZAT PLANLAMASINI yapar. 3) Mamullerin müşterilere ve pazar yerlerine zamanında ulaşması ve üretimin plan ve programa uygun olarak gerçekleştirilmesi için gerekli ÜRETİM KONTROL sistemini kurar. 4) Sürekli ve ekonomik bir üretim yapılabilmesi için İMALAT ve MONTAJ HATLARINI dengeler. Bu hatlardaki üretim akışlarını düzenler. C- Yatırımlar ve Satın Alma ile ilgili Görevleri: 1) İşletme için gerekli TEZGAH ve TESİS SEÇİMİ çalışmalarına katılır. Seçimle ilgili teknolojik, fiyat, teslim zamanı vb. koşulların saptanmasındaki grup çalışmalarına katılır. En uygun seçimi yapmak için MÜHENDİSLİK EKONOMİSİ çalışmaları yapar. 2) Yeni yatırımları ile ilgili faaliyetlerine katılır. YATIRIM ANALİZİ çalışmaları yapar. Yeni yatırımın KURULUŞ YERİ SEÇİMİ çalışmalarına yardımcı olur. FİZİBİLİTE RAPORLARI hazırlar. 3) Üretimi aksatmayacak ve envantere yatırılacak parayı en ekonomik şekilde kullanmak amacıyla ENVANTER PLANLAMA çalışmaları yapar. Böylece hangi malzemeden, ne zaman, ne kadar, nereden ve ne şartlarda alınacağına karar verir. 4) İşletmedeki malzemeleri sınıflandırır, kodlar, kontrol altında tutmak, bitmeden siparişini vermek amacıyla gerekli STOK KONTROL sistemini kurar. 5) Malzemelerin depolanması ve korunması için en etkin ve ekonomik AMBARLAMA sistemlerini geliştirir. D- Kalite Kontrol ve Bakım Onarım ile ilgili Görevleri: 1) Mamül kalitesinin korunması ve geliştirilmesi için gerekli KALİTE KONTROL sistemini kurar.
2) İşletmeye gelen malzemelerin muayenesinde hem alıcının, hem satıcının riskini dengede tutacak MALZEME KABUL MUAYENESİ standartlarını geliştirir. 3) Gerek çalışanların motivasyonu ve gerekse mamül kalitesinin yükseltilmesi amacıyla KALİTE
KONTROL
ÇEMBERLERİ
faaliyetlerini
organize
eder,
grup
çalışmalarına katılır. 4) Makina, tesis ve techizatın bakımı ve onarımı için BAKIM PLANLAMASI çalışmaları yapar. E- Satış ve Pazarlamayla ilgili Görevleri: 1) Gelecek dönemlere ait satış miktarlarını tahmin etmek amacıyla bilimsel SATIŞ TAHMİNLERİNİ hazırlar. 2) Mamullerin KARLILIK ANALİZLERİNİ yapar. Bir mamülden ne kadar üretilirse en çok kazanç sağlayacağını ve hangi miktarda kara geçileceğini belirler. 3) İhalelerde
kendi
işletmesinin
kullanacağı
STRATEJİLERİ
BELİRLEME
çalışmalarına katılır . 4) Mamullerin istenen miktatlarda, sürekli ve en ekonomik şekilde pazar yerlerine ulaşması için MAMUL DAĞITIM PLANLAMASINA yardımcı olur. 5) Mamullerin satış sonrası bakımı için SERVİS İSTASYONLARI PLANLAMASI yapar.Sevislerin kurulma yeri ve olanaklarını belirler. F- Araştırma ve Geliştirme ile ilgili görevleri : 1)
İşletme kaynaklarının farklı araştırma projelerine paylaştırılması amacıyla ARAŞTIRMA PLANLAMASI çalışmalarına katılır.
2)
Yeni
mamullerin
GÜVENLİK
ARAŞTIRMALARINA yardımcı olur.
HESAPLARINA
ve
PAZARLAMA
3)
Yeni mamullerin üretim masraflarını düşürmek amacıyla yapılacak DEĞER ANALİZİ çalışmalarına yardımcı olur.
4)
Yeni mamullerde kullanılacak parçaların STANDARTİZASYONU çalışmalarına katılır
G- Personel Yönetimi ile ilgili görevleri: 1)
Çalışanların iş yerlerinde maharet sorumluluk çaba ve iş koşullarına uygun olarak ücret almalarını sağlamak amacıyla İŞ DEĞERLEME çalışmalarında görev alır.
2)
Çalışanların çalışma performansını, kıdemlerini ve yaptıkları işin değerini dikkate alan adil ve dengeli ÜCRET SİSTEMİ KURMA çalışmalarına katılır.
3)
Fazla üretimi ve yüksek kaliteyi teşvik amacıyla TEŞVİKLİ ÜCRET SİSTEMİ kurulması ve uygulanmasına yardımcı olur.
4)
ELEMAN SEÇİMİ ve İŞ EĞİTİMİ çalışmalarına yardımcı olur.
H- Diğer Görevleri: 1)
İşletmenin tümünde veya bir kısmındaki haberleşmeyi en etkin ve ekonomik şekilde sağlayacak
YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMİNİ kurar bu sistemi bilgisayar
yardımıyla daha hızlı ve güvenli çalşacak hale getirir. Böylece bilginin toplanması, depolanması, gerektiği zaman hızla erişilmesi mümkün olur. 2)
İşletmede emir-kumanda zincirini, yetki ve sorumlulukları belirlemek, iş tanımlarnı hazırlamak amacıyla ORGANİZASYON PLANLAMA çalışmalarına katılır.
3)
Ele alınan projelerin zamanında ve etkin şekilde yapılması için PROJE PLANLAMA çalışmalarını yapar.
4)
İşletmenin FİNANSAL PLANLAMA ve BÜTÇELEME çalışmalarına yardımcı olur.
5)
Mamullerin
MALİYETLERİNİN
BELİRLENMESİ
çalışmalarına yardımcı olur. 6)
BİLGİ İŞLEM çalışmalarına yardımcı olur
ve
KONTROLU