SONER YALÇIN
KAYIP SİCİL ERDOĞAN'IN ÇALINAN DOSYASI ARAŞTIRMA
k ırrm / ı Kcvli Y ayınevi: 324
Arattırma: 38 KAYIP SİCİL Erdoğan'ın Çalm an Dosyası S o n er Yalçın
© Soner Yalçın, 2014 © Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014
Yayın Yönetmeni: İlknur Özdemir Yayına Hazırlayan: Haluk Hepkon Araştırma Asistanı: Pınar Saraçoğlu Son Okuma: Sabiha Şensoy Kapak Tasarımı: Yüksel Doğru Grafik: Yeşim Ercan Aydın Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında, yayıncının yazılı izni alınmaksızın, hiçbir şekilde kopyalanamaz, elektronik veya mekanik yolla çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz. Birinci Basım: Haziran 2014, İstanbul ISBN: 978-605-4927-40-1 Kırmızı Kedi Sertifika No: 13252 Baskı: Pasifik Ofset Ltd. Şti. Cihangir Mah. Güvercin Cad. No: 3/1 Baha İş Merkezi A Blok Kat: 2 34310 Haramidere/İSTANBUL Tel: 0212 412 17 77 Sertifika No: 12027 K ırm ızı K ed i Yayınevi
[email protected] / www.kirmizikedikitap.com Öm er Avni M. Emektar S. No: 18 Gümüşsüyü 34427 İSTANBUL T: 0212 244 89 82 F: 0212 244 09 48
S o n e r Y a lçm
KAYIP SİCİL Erdoğan'ın Çalınan Dosyası
ARAŞTIRM A
m
Ali Mehmet Yalçın Nam-ı diğer; Bankacı'ya... (Sözümü tuttum yazdım; keşke görebilseydin.)
G iriş
Tarih: 27 Aralık 2012 Silivri Cezaevi'nden çıktım... İki vıl sonra evimde uyandım sabaha. Kütüphaneye girdim. Polisler gün boyu yaptıkları arama sıra sında tüm kitapları birbirine karıştırmışlardı. Kütüphane dağınıktı. Düzenlem ek zam an alacaktı. İlk gün başladım çalışmaya; ve bu aslında benim için kitapla rıma "merhaba" demekti. Aradan kaç gün geçti bilmiyorum. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yazılmış kitapları bir araya getiriyorum. Kitap lar tamamdı; ama ayrıca bir defter ile bir dosya olacaktı. Aradım... Aradım... Yok. Bulamadım.
1
İyi biliyorum, dosyanın üzerine "Erdoğan'ın Sicili" yazmış tım. Erdoğan ile ilgili topladığım özel bilgileri ileride kitap yap mak için bu dosyaya koyuyordum. Çok özel bilgiler toplamış tım; yılların emeği vardı. Bulmalıydım. Aramaya devam ettim; bulacaktım o dosyayı... Kütüphanenin iki katırım altım üstüne getirdim. Yok. Evin her yerine baktım. Bulamadım. Dosya ve defter kayıptı... Anladım: O dosyayı ve o defteri evden biri /birileri çalmıştı! Peki...
Hırsız kimdi? Önce dedim ki; "Polis olsa gözaltı-tutuklama sürecinde med yaya sızdırır, 'Başbakan'ı bile fişlemişler' diye yalan haber yap tırırdı!" Öyle ya... Rahmetli AP'li Bakan Seyfi Öztürk'ün yıllar önce Nazlı Ilıcak'm özel hayatıyla ilgili söylediği ve benim bir ajandama öylesine yazdığım iki cümlelik not medyaya servis edilmiş ve günlerce yazılıp söylenmişti. 7
Polis bu fırsatı kaçırmazdı! Hayır. ''Erdoğan'ın Sicili" medyaya sunulmadı. O halde... Dosyayı ve derteri çalan polis değil miydi? Adi bir hırsızlık vakası mıydı? Bilmiyorum. Bildiğim; evimden 14 Şubat 2011'de polisler tarafından çıka rıldım ve iki yıl evime giremedim. Ev kapalıydı. Hırsız girdiyse niye bir tek o dosyayı ve defteri alsın? S a ç m a . Peki... Polis almış ve gözaltı sırasında kaybetmiş olabilir mi? Olamaz; çünkü evden alınan her defteri, kitabı, CD ve DVD'yj ben gördüm, üzerine imza attım Öyle ki halen çalışmakta olduğum bir ailenin soyağacını bile polis aldı. Çok iyi hatırlıyorum; "Am an dikkat edin, kaybolma sın, çok emek harcadım," diye uyarıda bulundum. Eminim... Polisler o dosyayı ve o defteri imzalamam için önüme getir medi. Nerede "Erdoğan'ın Sicili"? Tahminim var kuşkusuz. Çağlayan Adliyesi'nde tahliye edildiğim duruşm ada şöyle dedim: ''Baksanıza, Başbakan Erdoğan bile kendisinin dinlendiğini, ofislerinde dinlem e cihazı böceklerin b u lu n d u ğ u n u açıkladı. Şimdi sıra bu böceği yerleştiren kötülük m erkezin i ortaya çı karmaya geldi. Buradan açıklıyorum Biz bu tertipçileri biliyoruz. Yazdık. Ve 2 yıld ır da bu m a h k e m e salonunda haykırdık. Bu tertipçiler: Deniz Baykal'a kaset kom plosu kuranlardır. Bu terap çıler: Bir değil, üç değil, beş-yedi d eğil, 10 M H P 'liy e kaset komplosu kuranlardır. Bu tertipçilerin kim olduğu bellidir. Kom plo kuracağı keşinin telefonunu dinleyecek, adım adım takip ed e c e k , gizlice evlere girip kam erayı yerleştirecek, g ö rü n tü leri kayd ed ecek, m o n ta j ya pacak, yurtdışından in te rn e te sızdıracak ve hiç yaka la n m ay aca k! Böylesine bir te rtib i kim yapabilir? Sırtını d e vlete d ayam ad an ; d e v le tin is tih b a ra t o la n a k la rın a sahip olm ad an bu tezgâh ku ru lab ilir m ı, y a p ıla b ilir m i? 8
Türkiye'nin merakla araâtgı aai C c " ce. et işte c^cur. fcvet, biz bu tertıpçıier b yoruz; bunlar .aza g mtz ’çîn bize dc komplo kurdular; bi g sayarlar nr za . rüs , v^orö dosyaları yükleyip bizi hapr>e attırdılar..* (27 V ah < 2 G12 D önelim tekrar "E rd oğ an 'ın Sicili" dosy asına... Bize kom plo kuranlar, insanların e le r in e sözde "d elil" ko yanlar, "İlerid e lazım olu r" diye kim i bilgi ve belgeleri de çalmış olam az rnı? Bal g ib i olur.
I lardı.
m inim ; o dosyayı ve o defteri çalanlar bize komplo kuran
14
Şu bat'ta evim e giren tüm polisleri suçlam ak doğru değil;
içlerinde işim dürüst yapm aya çalışan em ekçi polisler mutlaka vardır. Am a... B iliy o ru m ki...
İçlerinden bazıları o dosyayı ve o defteri çaldı. İleride E rd oğan'a karşı kullanm ak için a.ıp götürdü. Polisler, bana gü venilip özel olarak anlatılan bilgileri, iddialan telefon-ortam din lem eleriyle elde edem ezlerdi. Belki polis ekibinin iğ n e böyle gıziıce görevlendirilmiş biriki polis koyuyorlar. Bunlar evlerdeki, işyerlerindeki aramalarda ileride kullanılm ak üzere "d elil" arıyorlardı. A klım a böyle birçok olasılık geliyor. Ne bileyim... D osyayı ve defteri o gün evim de incelem e olanağı bulam a dıkları için dosyanın üzerindeki "Erdoğan'ın Sicili" yazısına ba kıp "için d e işim ize yarar bilgi v a rd ır" diye mi alıp götürdüler? Ö yle ya, onlara göre ben "karanlık bir adam ım " ve elim de çok özel bilgiler olabilirdi. Çaldılar. Resmi tutanaklara geçirmediler. Bana im zalatm adıkları için de bir daha ortaya çıkarmadılar. Sonra kim in çaldığı konusunu bıraktım ; yapacak bir şey yok tu; burası Türkiye... E rd oğ an 'a yönelik 17 Aralık Operasyonu başlayınca, bekle dim ; "B ak alım bizim dosya ve defterden de bilgiler ortaya seri lecek m i" diye! İşte o günlerde...
Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman 17 Aralık Operasyonu'yla ortaya serilen Erdoğan-Cem aat kavgasını sorunca şöyle konuştum: 9
"Erdoğan'la ilgili belgeler, d o s y a la r t o p l u y o r d u m, ileride ki tap y a p m a k için. O polisler aldı o n la r ı v e y o k e ttile r. Yok o dosya! O dosyayla Recep Tayyip E rd o ğ a n 'ı fişlediler! B e n i m elimdeki bu dosyayı kim aldı, yok e tti? O d o s yayı b i r y e r e k o y d u l a r , zamanı gelince aça c a k la r h e r h a l d e ! " ( 1 4 O c a k 2 0 1 4 )
Sonra d e d im ki, "O d o s ya ve o d e f t e r b a n a artık geri gelmez. Belki C e m a a t / p a r a l e l yap ı o b ilg ile ri Cumhurbaşkanlığı'na aday olm ası kesinleşen E rd o ğ a n aleyhinde kullanacak. En iyisi çıkm a sını hiç b e k l e m e , o t u r yaz."
Kayıp Sicil/Erdoğan'ın Çalınan Dosyası kitabı böyle ortaya çıktı... Soner Yalçın M ayıs 2014-İstanbul
B ölü m :1 TEYÜF
Rize bölgesi M t) 4000, lerde Kuban; MÖ 3200'lerd*: Koli*t mİ*. Pontus Krallığı döneminde Sannika; Roma İmparator jfyt (Un* minde Pontus Polemoniacus; Bizans İmparatoru i. jusAmiar** zamanında Rhisios; Osmanlı Devleti ve Cumhuriyet'ir* ilk dö nemlerinde Lnzistan olarak adlandınldı. Rize, Yunanca "Rhizios" (pirinç) ya da Rumca "Rıza" dağ eteği) sözcüğünden geliyordu. Petamva; Rize'nin Güney >u ı çesinin Osmanlı dönemindeki adıydı. Pilihoz ise Potamya'nın köyü. Yeni adı, Dumankaya. Dumankaya... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın baba tara fının köyü. Babası; Ahmet Erdoğan. Dedesi; -nüfus kâğıdında Teyüp- Bakatalı Tayyip Erdoğanlar "Bakatalı" lakabını kullanıyordu. Dr. Turgut Günay'ın Rize İh Ağızları kitabında, J'Bakata söz cüğü yok. Osmanlı-Türkçe Sözlüğü'nde böyle bir isim-sözcük yok. Âdem Işık'ın Antik Kaynaklarda Karadeniz Belgesi kitabında "Baktrialılar" var; ama onlar Kuzey Afganistan halkı. İbrahim Tellioğlu'nun Osmanlı Hâkimiyetine Kadar Dcğıı Kümdeniz ie Türkler kitabında da yok. Laz dilinde yok. Hemşince dilinde vokÇok sözlüğe baktım, bulamadım. Yazar Muhammet Safi, Rize Tahrir-i Öşür Envanteri isimli ese rinde, Başbakan Erdoğan'm bundan 159 sene öncesine» yani 1850 yılma ait aile kayıtlarım Osmanlı Arşivlen'nde bulduğunu yaz dı. Bu kayıtlarda Rize'de 1850'de yaşayan, 1682 ailenin isimleri ve köyleri, ödedikleri vergilerle birlikte yer alıyordu. Pilihoz (Dumankaya) ile hemen yanıbaşındaki Kaluharaf (Kiremitköy) deftere bir arada kaydedilmişler ve ödeyecekleri ver giler, deftere "Karye-i Pilihoz Kaluharaf" başlığı altında işlenmişti. Deftere göre, ailesi geçmişte "Bakatcğlu" lakabım kullanan Başbakan Erdoğan'm büyük amcası olan ve Rize'nin o yıllarda "Pilihoz" adını taşıyan "Dum ankaya" köyünde çiftçilik yapan "Bakatoğlu M em iş", devlete 86 kuruş verg: ödemişti. ıı
Defteri yayımlayan M uhammet Safi, Bakatoğlu Mortıiı^ Barbakan Erdoğan'ın büyük büyük d edesin m kardeşi o ld u ğ ^ '1 yazdı Piliho? Kövü'nde en fazla vergiyi ödeyen ikinci mükellef duğunu ve Erdoğan'ın Luiyük büv ük dedesinin, yani asıl cetlor, nın Osmanlı Arşivleri'nde bulunan 1831 tarihli defterde kavıt] bulunduğunu iddia etti;' ancak tasnifler yıllardır tamamlananı* dığı için, o dönemin defterleri araştırm acılara kapalı" idi. Muhammet Safi. "Erdoğan'ın asıl cetlerinm " kaydının o ^ terde olduğunu nereden biliyor acaba? Biraz zorlam a var. Çünkü... Dr. Arzu Pehlevan'ın Topkapı Sarayı'nd a bu lu nan Rize tar hinin 1869-71 yıllarını kapsayan, 1495 N um aralı Ş er'iy y e Sicüj Defteri (mahkeme kayıtlarında) araştırm asında; "Bakatoğlu" diye bir sülale ismi yok. "Baskaboğlu" diye bir sülale var. Ayrıca "Bakatoğlu Memiş" yok, "Baskaboğlu M em iş" var! Boşnakoğlu var... Bursalıoğlu var... B ağd atlıoğlu var... Uzun uzun hangi sülale isimlerinin olduğunu yazm ayayım . "Bakat oğlu" yok! Uzatmayayım, sadece Erdoğan'ın h em şerilerin in hazırladığj
Giincysu Rize kitabında "Bakatoğlu" m ahallesi var. Kitabın 351. sayfasında "Köyde yalnız Bakatoğlu m ahallesine yol gitmez" diye bir cümle geçiyor. Bir yerde daha "Bakatalı" adı geçiyor... Tarih: 11 Ağustos 2004 Başbakan Erdoğan Gürcistan gezisinde şöyle dedi: "Ben de Gürcü'yüm, ailemiz B atu m 'd an R iz e 'y e göç etmiş bir Gürcü ailesidir." Olabilir mi? Güney Osetya'nın başkenti olan T sk h in v ali'ye b ağ lı köylerin arasında Bakata (Bagata) adı var. Yaşasın "B a k a ta lı"y ı bulduk! Bagata;
Gürcistan'a
bağlı
G üney
O sety a
bölgesinde;
Tskhinvali'ye bağlı. Kuzey Kafkasya'ya bağlantılı bir ticaret y o lu üzerinde yer alan Tskhinvali'de karışık bir nüfus vardı: Y ü z d e 38.4 Yahudi; yüzde 34.4 Gürcü; yüzde 17.7 Erm eni ve y ü zd e 8.8 O set. Bölge, 1801'de Ruslar tarafından işgal ed ild i; n ü fu s dağıldı. Bugün kuşkusuz bu nüfus yap ısı d eğ işik tir; yüzde 67.1 12
Os**t'tir. (*
* ve Kuşlar yüzd e *V Yitimdiler vf-l ruıertiler \M A y*"/ı terk t'fr n ı^ h
r;rdoğan diyor kı: "Babama sordum 'liı/ I ,1/ rn ıyı/, liirk m ü yü /?' dedırn. AlJ<*h rahmet eylesin, babam (A lıın ci Krdoğan) d*di kı: 'C>#um b*-rı de dedemi' sordum; 'Dede b i/ I.az m ıyız, K ırk m i ı y ü / f ' "forinım , dedi, yiirtn öleceğiz. ö ld ü ^ ü m ıi/ /./iman A llah bize bir v .ru v»ra c.ık; torunum R abbinkim ? Nebin kim ? D in in n*,7 Ar na kavm irı r*’ d iye bir soru sormayacak. Sana sordukları /am an 'Elham d ü lillah M üslüm an'ım de, geç.'" İnsanlar hangi in a n ıla n ve etnik, kim likte olursa olsun benim için eksiklik değil, aksine zenginliktir. D üzeysiz, spekülatif ya kıştırm alardan hep kaçındım . K im kendini hangi inanç ve etnik kim likle tanım lıyorsa, be nim için "doğru" odur. E rd oğ an "G ü rcü 'y ü z " diyorsa, öyledir.
Em ine H anım "A rap'ım " diyorsa doğrudur G elelim te k ra r A hm et E rdoğan'ın söylediklerine D iy o r ki, "O ğ lu m ben d e dedem e so rd u m !" B ab asına değil d ed esin e so ru y o r N iye? Ç ü n k ü babası Baka tali T ay y ip , A h m et E rd oğ an küçükken k ayb old u!
N asıl kaybolduğuna d a ir id d ialar var. Birincisi... T arih: 8 M a rt 1 916 Birinci D ü n y a S avaşı... Ruslar, R ize'yi i*gal etti Y ö re halkı evin i, b ah çesin i, h a y v a n ı nı b ırakıp T rab zo n 'a d o ğ ru k açm ay a b aşladı. K uşlara en b ü y ü k yard ım ı K arad en iz'd ek i R u m v e E rm en i çeteler y a p tı. İki yıl ö n c e İstan bu l'd an R ize'y e g e le n v e b u r a daki yerli halkın k atılım ıyla g ü cü n ü artıran İttih atçı Teşkılat-ı M ah su sa fed aileri, işgalci gü çlere karşı çete sav aşı v e rm e y e b aş lad ı .2 İttih atçı fedailerin arasın d a "B a k a ta lıla r" o la ra k sö y le n e n F rd o ğ a n 'ın a kraba lan v a r m ıydı? G ön ü Ik iler a rası n d a ; Tu z cu o ğ l u 1 R o b crt Titiapv. K afk asy a'd an İsrail'e giV; c im i* G ü rcü kıSkenlı Y a h u d i rru lV tv rV ıh fır.ıil P arlan u ’n to s ıı'n d a l«M il*T ü rV iyf P a rla m en to la r A ra *ı D o c th ık C»ruhu ftaşkan ı. N iy e T ü rk D o stlu k U rubu B aşk an ı yap ıldı acah a? 2 M .ıklm k* Sar ikaya, MÜH M fı t a M t rU b r m in d f Rızâ.
n
Mttvtiş G rubu, Ba&aoğullan, A lem d a ro£u ilan Sin l M ataracılar vs. var. ' P ‘ °*u]j, Rize nin Pekm ezli K ö y ü 'n d en S erd ü m en Recep ç t sm ail A ğ*, İkizdeneli S ü ley m an S im , M ataracı Mehmet
h Talatorzade Fevzi, Rizeli L azo ğ lu M u sta fa kahram a
'
Örnek oldular. (D oç. R ahm i D oganay, Milli Mücadelede
^
Bakatah
Tayyip
bunlar
arasm d a
m ıy d ı?
Adı
' k)
g
Rus\ a daki Bolşevik D evrim i so n u cu R u sîa r D oğu K a ra d e n j-^ çekilm eye başladı. Fakat E rm enilerîri b ö lg ey i bırakmaya }y ^ yeti voktu. Teşkilat-ı M ahsu sa ile a ra la rın d a kanlı çarpı olau. Rize. 2 M art 1918'd e k u rta n ld ı.
ŞlH *
Sakatalı Tayyip kayıptı... Baka tali Tayyip hakkında hiç bilgi yok. Erdoğan, nedense adını taşıd ığı d ed esi B akatalı Tayyip k kında hiç konuşm adı. N iye? Gelelim Bakatalı Tayyip ile ilgili ik in ci id diaya... Eşkıyalık yaptığı ve köylü nü n can ın a tak ettiği için pu< rulup 1906'da öldürüldüğü söyleniyor. 22 yaşındaym ış. Doğru olabilir mi? Osmanlı A rşiv lerin d e kayıtlı R iz e 'd e faaliyet gösteren bir Güneysulu eşkıya var: "K alito zlu (G u n eli, G üneysu) Kürt Van boli." (İ.MLV.272 /10521) Allah Allah, G uneysulu K ürt bir eşkıya! Bir parantez açm alıyım ; bunu oku yu nca "M alatyalı" olduğu iddiası aklım a geld i. Şöyle...
Erdoğan'ın
Kemer Gözcü gazetesindeki b ir h ab ere göre, Malatyalılar Derneği, Antalya'ya yeni atan an Em n«yet M üdürü Mustafa Sağlam onuruna gece d ü zenled i. S o h b et sırasında aslen Malatyalı olan A K P'li Bedri Yalçın, B aşb ak an Erdoğan'ın baba t a r a fın ın
Malatyalı olduğunu iddia etti! Başbakan'ın kardeşi
Mustafa Erdoğan'ın da kend isine bu kon u d a hak verdiğini ileri sürdü. İddiasını kanıtlam ak için E rd o ğ an lara yakın Rize Emniyet Müdürü 1iüseyin Yenice'yi telefonla arad ı. Emniyet Müdürü Yenice, M u stafa E rd oğ an ile beraber ol d u ğ u n u söyleyerek, telefonunu ona verdi. Ve M ustafa Erdoğan köklerinin M alatya'ya dayandığını söyled i! ( )smanlı eşkıya listesinde Bakatalı yoktu am a Kürt vardı! Alın si/o yeni bir polemik: "E rd oğ an K ü rt ç ık tı!" M
Baka cali ayy ip'in nasıl kaybolduğu konusunda bir sır var. O h a ld e ...
Baratalı Tayyip’i atîayıp, soyağactrım bir üstüne bakacağız. Babası kayıp Ahmet Erdoğan'ın sözünü ettiği dedesi kim? Dede kim?.. "Bakatalı Tayyip" in babası kim? Yani Ahmet Erdoğan'ın dedesi kim? İddialar muhtelif... Tempo dergisi, 13 Temmuz 2006'da Erdoğan'ın soyağacmı çı kardı. 5cyağacınm en başında "A hm et" var. Oğlu Tahlr tarafından öldürülen Ahmet7in Tahir'den başka, Yunus ve M ehm et adında iki oğlu daha var. Ölüm sır. Babasını vurup öldüren Tahir'in deli olduğu söyleniyor! Ailede öldürülen bir "A hm et" var. Önemli bir isim olmalı, çünkü... "A hm et" ismi hep kuşaktan kuşağa aktarılıyor: Recep Tayyip'in babası, Ahmet Erdoğan... Recep Tayyip'in oğlu, Ahmet Burak Erdoğan... Recep Tayyip'in torunu, (Esra Erdoğan Albayrak'm oğlu) Ahm et Akif... Oysa... Bu soyağacına göre, "A hm et"in altında oğlu Yunus var! "M olla Yunus" deniyor. Ahmet Erdoğan'ı büyüten dedesi işte bu "MoJJa Yunus"... Dr. Arzu Pehlevan'ın incelediği 1495 Numaralı Şer'iyye Sicili Defteri.'nde "Memiş" ile "Yunus"un kardeş olduğuna dair belge var: "Trabzon vilayeti dahilinde Rize kazâsı kurâsmdan Kuriloz kary(>‘>ı ahalisinden iken, 1269 senesi evâsıtmda vefât eden Çerkesoğlu Ahmed bin Durmuş bin A bdullah'ın verâseti (mira sı;; sulbı i kebîr oğulları; Memiş ve Mustafa ve Molla Yunus ve Receb ve suJbıyye-ı kebîre kızları Zeyneb ve Fatıma ve M enefişe ve Şuşika ve Hafize ve Şerife'ye" paylaştırıldı. Bu bilgiyi yazm am ın nedeni; yazar M uham m et Safi'nin, Rize
’l'uhrır-i Öşür Envanteri'nde Bakatalı M em iş'in olduğunu belirt mesi. Yunus ve M emiş aynı aileden mi? "Ç erkesoğlu" lakabı il ginç1 Cieçelim. Kuriloz; Güneysu'ya bağlı Yenicami Köyü'nün eski adı. Bu yer leyim yerlerinin adları gibi coğrafi sınırları da hep değiştirildi. O tarihte Erdoğanlar Pilihoz gibi Kuruloz'da da bulunuyor muydu? 15
Giimysu Rize'ye göre, "Güneysu nun önem li medreselerin den birisi olan PiJihoz Karyesi (medresesi) buradaydı. Bu rw.f| rese eski Dumankaya Camıi'nın içerisinde bir bölüm de ıdi." Medreseden çıkanlara "MfoJla" diyorlardı. "Molla Yunus" bu medrese mezunu mu? Peki... "M olla Yunus" Erdoğan ailesi için bu kadar önem li bir karak ter ise niye sonraki kuşaklara bu isim verilmedi. Ovsa... Dr. Pehlevan, 1495 Numaralı Şer'iyye Sicili Defteri çalışmasında Rize'de bulunan erkek isimlerinin döküm ünü çıkardı. "Tayyip" adı çok az. Ama bir "M olla Tayyip" var... "Dersaadet'te meydana gelen hırsızlık olayında, çalınan ma lın satılmak üzere Rize'ye gönderildiği görülmektedir. Buna göre, Rize'nin Setoz karyesinden Molla Tayyip isim li şahıs, Emineddin mahalleli Müftüzâde AbdülhalimTe, D ersaadet'te bir odada kal dıkları sırada, Abdülhalim'in 400 kuruş değerindeki K ur'an-ı Kerim'ini çalarak, satılıp parasımn ailesine sarfedilm esi üzere Rize'nin Kal'a Mahallesi'nden Mehmed oğlu A hm ed'e gönder miştir. Ahmed de Kur'an-ı Kerim'i 265 kuruşa satmıştır. Abdülhalim çalınan Kur'an-ı Kerim 'ini M olla Tayyip'ten talep ettiğinde, Molla Tayyip Kur'an-ı K erim 'i sattığını itiraf ederek, 10 güne kadar kendisine geri vereceğini kefille taahhüt etmiştir. Ancak sözünde durmamıştır. Durum m ahkem eye inti kal ettiğinde ise, Molla Tayyip Kur'an-ı Kerim m evcutsa aynen, mevcut değilse kıymetini vermek zorunda bırakılm ıştır." "Molla Tayyip" kim? Recep Tayyip'in akrabası olabilir mi? Bildiğimiz şu: Hep bir zincir var... Recep Tayyip'in dedesi Bakatalı Tayyip. Kendi adı; Recep Tayyip. Torunu (Bilal'in oğlu) Ömer Tayyip! Adı hırsızlık olayına karışan "M olla Tayyip" akraba mı, bile miyoruz! Koskoca Türkiye Cumhuriyeti başbakanının biyografisi için iğneyle kuyu kazıyoruz. Devam edelim... 2004'te "G ürcü" olduğunu söyleyen Erdoğan, 2007'de NTV'de katıldığı bir programda "Türk" olduğunu söyledi. Ekledi: 16
"Bizim oğlan (Bilal) meraklı, başbakanlık kaynaklarından aile mizi araştırıyor." 6 yıl geçti, hâlâ araştırıyor herhalde... Çünkü daha bir şey açıklanmadı. H erhalde Erdoğanların da kafası karışık! Kim in değil ki? İşte bir gazete haberi: "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'm amcası, İstanbul İl Genel Meclis Üyesi M ehm et Ali Erdoğan'ın babası Mehmet Erdoğan (70) yaşam ını yitirdi. M ehm et Erdoğan'ın yaklaşık bir yıldır kan ser tedavisi gördüğü belirtildi." (20 Nisan 2008, Habertürk)
Mehmet Erdoğan'm diğer oğlunun adı Haydar'dı. 1938 doğumlu Mehmet Erdoğan; Ahmet Erdoğan'ın öz kar deşi mi üvey kardeşi mi? Bakatalı Tayyip kaybolunca / öldürülünce oğlu Ahmet'e de desi sahip çıktı. Peki Ahm et'in annesine ne oldu? Nüfusta adı "H avuli" diye geçiyor! Kimle evlendirildi? Hiç bilgi yok.
Bakatalı Tayyip'in küçük kardeşi Halil ile evlendirildiği iddi ası var. Güneysu Rize kitabında Dumankaya muhtarları arasında Musa Erdoğan var. Köydeki Erdoğanlar Yunus7un diğer oğlu Halil ve Ahmet Erdoğan'ın büyük amcası Mehmet'in soyundan gelenler.
Sonra Erdoğan'ın söylediği bir "Mustafa Amca" var; "Hafız Mustafa"! Recep Tayyip'in babasının amcasının oğlu İlyas Erdoğan var. 2003'te (ki Erdoğan ailesinin çoğu kanserden yaşamını kaybet ti) 56 yaşında ölen İlyas Erdoğan'ın oğlu Ali Erdoğan, Başbakan Erdoğan'ın "koruması" olarak görev yapıyor. Karakol basıp po lis azarlaması medyada haber oldu. (24 Aralık 1013) Peki... Hadi diyelim, Başbakan Erdoğan'm baba tarafı karışık, ya anne tarafı? Recep Tayyip Erdoğan, 8 Ocak 2011'de Sarıkamış şehitleri için yapılan kardan heykellerin açılışını gerçekleştirdikten sonraki konuşmasında "Dedem Kemal Mutlu burada şehit düştü" dedi! 17
- M V »
* * '" ■
m
e , Gu a "
r
U İU h l f e m a l
, , , , s,.hil düşerek Hakk ,n rah m etiyle k f l k
m
* «
'« u t lu
« * ° ' a r a K d° " a f a k * e h ' < « USu% V
E v le rin d e k i s o ju ju n verd.gr eozyasla„ bu;
S
.
“■ K . ,
t f U
^
« « (,
^eh,, ° lmui" 19 May,s 2008-
K, m.„ M...... . ............................ Kaynaklara bakalım... S
A v u n m a B a k a n lığ ı'n m
!
adi, beş ^
S ır , kam ış Şehitleri'nin y e r a ld ığ ı 1. D ü nya Savaşı , %
mn !' 976 Rizeli şehidin ismi var. S a rık a m ış H arekâtl'n(N
rir nî izeiiler a r a s m d a "Kem al M utlu" d i y e b i r i s i m yok ° ; nn8 yılında bazı işadamlarının Rize'nin Güneysu ü ı i
"Şehit K em al M u tlu Anadolu Öö-
y3pt,r oldu! A ç X * B a şb a k a n E rd o ğ a n gerçekleştirdi. ^ 2009'da ise S arık am ış ilçesinin "Belediye C addesi"^ i: Şehit Kemal M utlu C a d d e si" o la r a k d eğ iştirild i. ,914 yılının son gü nlerin de g erçek leşen Sarıkamış Hareli nA» Sovadı K anunu h e n ü z çıkm am ışta. Yani, o y,jjarda »M utlu" diye bir so yad ın ın o lm a sı m ü m k ü n değil, ilgili kan,,, tem
20
yll sonra, 1934 y d ın d a y ü rü rlü ğ e g ird i.
Karışık bir konu... En iyisi,
ç o k
eskileri k a rıştırm a d a n A h m e t Erdoğan biyografi.
sine bakalım . Ç ünkü E rd o ğ a n la r d a b ir s ır v a r. Ahmet Erdoğan'm ne z am an d o ğ d u ğ u n et olarak bilinmiyor. Mezar taşında ''1 3 2 1 " yazıyor. " 1 7 3 4 5 7 1 4 2 2 6 " TC kimlik no bilgilerine göre: Baba adı: Teyüp. Ana adı: Fatuli. Doğum: 1905. Ölüm tarihi ise, 8 A ralık 1988 idi. Ahmet Erdoğan'ı "'M olla Y u n u s" b ü y ü ttü . te W e Erdoğanların "resm i ta rih in e" g ö re, M o lla Yunus se er^ .^ jj askere alınmadı; bunun sebebi çev red e eli kalem tutan o tek kişi olmasıydı! Ruslar gelin ce ne yap tı acaba? 18
BnkaU lı Fa yy ip " pek anım sanm asa da, Molla Yunus bölgede İ.ınm an bir korakterdl: Osm.ırüi d önem in d e İttihatçılara ve Milli M ücadele dönem in di' Kuvavı M illjy e'y e destek verdiği; Cum huriyet devrim lerinin halk taralın d an anlaşılm ası ve benim senm esinde önemli katkı larda bu lu nd u ğu dile getiriliyor. Keza Rize'de Latin harflerini ilk Öğrenen ve halka öğreten kişi olarak anılıyor! Rize deki şapka devri m ine karşı çıkan yobazlara karşı duru şuyla habrlaruyor. Yazdığım gibi bunlar "resm i tarih" notlan... "M olla Y unu s" torunu Ahm et Erdoğan'ı kocası savaştan dönm even l tavuli ile evlendirdi. Havuli, Ahmet Erdoğan'dan 12 yaş büyüklü. Sabit'ten olma Gülin'den doğma Havuli hakkında pek bilgi yok. "H av u li
adının aslında "H avva" olduğu söylendi; iddiaya
göre L azlar ism i böyle telaffuz ediyordu. Tamamen uydurma bir gerekçe: hiç ayrıntıya girm eyeyim. E rd oğ an 'ın nüfus kütüğünde isim len geçen Havuli, Fatuli, Farfuli diye isim ler Lazcada yok. A h m et-H av u li Erdoğan çiftinin iki oğulları oldu: - M eh m et (d. 1926, ö. 1988)... - H aşan (d. 1929, ö. 2006)... H av u li'n in ilk evliliğinden kaç çocuğu vardı? A h m et Erdoğan, bir süre sonra taşı toprağı altın olan İstan b u l'u n yolu nu tuttu. Eşini ve çocuklarını götürmedi... A h m et E rd oğan 'ın İstanbul'a gitmesinin sebebi ekonomik m iydi? Başka bir sebebi olam az mı? Çünkü... Tarih: 18 Eylül 1924 Yer: Rize M u stafa K em al, eşi Latife H anım 'la birlikte bir gün önce saat 18.00'de R ize'y e gelm işti. Valiliği, belediyeyi ve garnizonu ziya ret ettikten sonra geceyi Rize'nin tanınmış isim lerinden M ehm et M ataracı'n ın konağında geçirdi. Sabah saatlerinde "G azipaşa" ve "C um huriyet" adı verilen iki çeşm eyle bir abidenin açılışını yaptı. D in len m ek üzere valiliğe geçti. Burada sevgi gösterisinde bu lunan halkı selam ladı. 19
Saat l O r d a Hamidiye gemisiyle Giresun'a h
fe: ti. Halkın alkışları v e İdman Yurdunun bandosuyla vc. uğurlanırken yanma iki müftü yaklaştı. Bundan son rasın ı
Cumhuriyet g az etesin in m uhabınrur .i•y
dıklarından o k u y alım :
"Paşa Hazretlerinin hükümet dairesinoen dönüşten e ^ a . Rize ve Atina (Pazar) müftü eri tarafınsan Kene er ^ 3 ' : M verilmiştir. Dilekçede medreselerin tekrar aç'mas :a*e^e: Reisicumhur Hazretleri, dilekçe m uhteviyarr cğ'er bileşmişler ve müftülere hitaben: 'Tevhid-i tednsat mı istemiyorsunuz? Bu m et metten ,-ş: mayacak mı? Şimdiye kadar ge"i kalmamızda en büyük &t»r- ■ ne olduğunu bilmiyor musunuz? Hayır, medrese er aç1reayaca* Buyurmuşlar ve halk tarafından alkış anmış ara r. Paşa Hazretleri hitabelerine devam buyurarak: 'Geçiminizi mi düşünüycrsunuz? Müsterih c un, badetfr z = uğraşın. Bırakın milleti. Yoksa bu kararı veren Mec\s'te s ::s _ büyük âlimler mi yok? Millet bildiği gibi yapacak.' Paşa Hazretleri tekrar şiddetle alkışlanmış ardır ve rrütea*ben Vali Bey'îe bir müddet konuşmuşlar ve bu arada. 'Bu acar lar burasını İran gibi mi yapmak istiyorlar? demişlerdir. A^a müftüleri kınamış ve Gazi'nin hitabesinden çok memnun c nnuştur." (20 Eylül 1924, C um huriyet) Mustafa Kemal niye İran'ı kötü örnek olarak g ö sterm işti O dönemde İran'da neler olmuştu? Rıza Şah, İngilizlerin desteğiyle İran da darbe yaptı. ı? Komutanlığı, Savunma Bakanlığı derken Başbakan oldu. Kaçar Hanedam'mn gücünü yok etmek için cumhuriyet etmek istedi. Dava arkadaşlan modemistler ülke geni’ ,v cumhuriyet propagandası yapmaya başladı. Ancak cumhu1' tin kurulmasına (İngilizlerin kontrol ettiği^ mollalar karşıya1' bunlar eğitimsiz halkı kışkırttılar. Cumhuriyet hayalinin gerçekleşmeyeceğin,n farkın.* rıp, iktidar gücünü elinden kaçırmak istemeyen Rıza Şah rak ağaları ve mollaların desteğiyle hükümdarlığını il*ın Meclis te İslam yasalarını koruyacağına ve hiçbir değişiklik * cayacağına yemin etti. İşte... 20
Hir yıl ön ce t'u m h u riy e t'i ilan eden M ustafa K em al, m ed rese* lorin açılm asını isteyen hocalara kı/ıp, bu ned enle "T ü rk iy e, Iran o lm a y a ca k " d em işti. Potam ya
(M erkez), Setoz (O rtaköy), K uruloz (A d acam i),
K am boz (Selam et), Pilihoz (D um ankaya), K alu h araf (K irem itköy) ve M içona (P azarköy) m edreseleri kapatılm ıştı. K apatılan m edreselerin yerine ilk kez U lucam i (M erkez), S e toz (O rtaköy), K u ru loz (A dacam i), K am boz (Selam et) ve M işona (P azarköy) m ektepleri açıldı. M ustafa Kemal m edreselerin yeniden açılm ası talebine çok kızdı. I lam id iye gem isine çıkar çıkm az hem en Başvekil İsm et Paşa'ya şifreli bir telgraf yazıp gönderdi. "B ugün R ize'den ay rıld ığ ım sırada Rize ve A tina m ü ftü le rin in te m s il ettiğ i b ir hoca h e y e ti, b ü tü n m e m le k e t ve civar halkı ö n ü n d e k a p a ttırıla n m e d re s e le rin açılm asını d ilekçeyle ta le p ettiler. D ilekçeyi o k u d u k ta n sonra çok kızdım . Yüksek ve şidd etli bir ses le k e n d ile rin i a z a rla d ım ve m e m le k e tin , m illetin şim diye ka d ar fe la k e ti s e b e p le rin in ke n d ileri olduğuna işaret e ttim . 'M e k te p istem iyo rs u n u z! H albuki m illet onu istiyor. Bırakınız. A rtık bu zavallı m ille t, bu m e m le k e tin evlatları yetişsin. M e d r e seler açılm ayacaktır. M ille te m e k te p lazım d ır' diye b ağırdım . B ü tü n halk ve m e k te p taleb e si 'b ravo ' sesleri ve heyecanlı al kışlarla karşıladılar. A y rılm a m d a n sonra bu hocalara halkın bir fe n a lık y a p m a la rın d a n ko rkarım . Buna karşılık, Rize'deki liseyi canlandırm ak elzemdir, M e k te p binası ve eğitim aletleri yoktur. Hocaları çok olan bu m uhitte ilim irfan teşkilatım ızın süratle faaliyete başlaması pek lüzum ludur. Bu rada O sm an Ağa'nın oğlu İsmail Bey, yirm i bin liralık bir m ektep bi nası yapm ak üzere imiş. Bunu ta ltif ederek, işin hızlandırılm ası ve h em en eğitim aletleri gönderm ek ve fazla alaka gösterm ek sure tiyle, halkın taassuba karşı gösterdiği fiili tezahüre karşılık verm ek icap eder." (Cum hurbaşkanlığı Arşivi, A: 4, D: 81, F: 2-394, 2 -3 9 5 .) Tarih: 25 Kasım 1925 Şapka Kanunu kabul ed ild i.1 I M
u İ
ev in d e kald.fr Rizeli Mehmet Mataracı, bir y.l sonra Şapka K a
nunu v.kl.ft.nd*v İstanbul'dan hem en 10 adet «apka getirtti. damıttı. Rize'nin J f t d a * bir *ehır olması için ömrü boyunca çabalayan M e h m * M ataracı nın ‘•dı, bu^ün Nehirde nereye verildi bilir misiniz: "M ehm et Mataracı Kız Kuran K u.su!
21
Başbakan E r d o g a n '.^ a ^ s in În ' neysu) idi. Potamya Ulu Cami î
;
S‘
yerlerden birj d Zt,Pols^ (C
liderlik yapt.ğ, ayaklanmaya M u h l T y a ^ ? " ^ J n korunm ası için Rize'yi b a sm a n ^ hüküm et konağını ele geçirmeyi hedefledik v ya daki Jandarm a Karakolu'nu bastılar Karako'u ^ onbaşıyı asmak istediler. Onbaşı "Ben de sîzdenim-7 " * canını kurtardı. e^In« Bu arada halkı tahrik etmek için Peçeli Mehmet "Ev ahali, Ankara ihtilal içindedir. Mustafa Kemal üç yerinden yara,a, yaralandı. ismet Paşa ortadan kaldırıldı. Dindar paşalarımız hüküm ellerinden aldılar. Şeriat kurtarılıyor. Korkulacak bir şey kalm amıştır" diye halka konuşma yaptı. Halk galeyana geldi ve "Şapka giymeyeceğiz, askere de gitmeyeceğiz" diye bağırmaya başladı. Ayaklanm anın asıl meselesi bir yıl önce 17 E y lü l 1924'fe R ize'ye gelen Mustafa Kemal'in tüm ricalara r a ğ m e n medrese lerin bir daha açılmayacağını söylemesi ve din h o ca la rın ın işsiz kalm asına sebep olan icraatıydı. Üstelik askerlikten de muaf ol m ayacaklardı. Sıradan vatandaş olmayı kabul edememişler Rize Valisi Hurşit Bey Potamya'da olanları A n k a r a 'y a bıldıra Sonuçta isyan bastırıldı. 1 4 3 kişi tutuklandı. İstiklal Mahkemesi önüne çıkarıldı, kem e Başkam Afyon Milletvekili Ali Çetinkaya, mahkemeu)*■ ri, Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali, Aydın Mılletve
i
ve Rize Milletvekili Ali Zırh idi. Karar verildi: Sekiz kişi idama, 14 kişi 15 yıla, 22 kışı 19 kişi 5 yıla mahkûm edildi. 80 kişi beraat etti.
„
p L n V d . » Tarakçı Sabit, !>«=» P e ç e l i Y a k u p , K o li v a l ı K a d ir , K o l.v a h Ş a b a ,
bn 143 W * « * isyandan sonra birçok «İn locukl.n
« W "**
•
*
„„ „
^
- s
S
K
î î S
r s
S
s
S
e
s
f —
—
v,n
* .................
ediyor, Kel A li'den, Kılıç Ali'den, "Ü ç Aliler D iv a m 'n d a n ö fk e y le bahsediyor. Bunun sebebi Potamya (Güneysu)'dakı şapka ayaklanması m ı7 G ö ç gerekçesi yoksulluk olduğu söylenen Ahmet Erdoğan'ın İstanbul g ü n lerin e bakalım “Reis Kaptan'ın (Ahmet Erdoğan), İstanbul'daki hatıraları ha reketli ve renkli. Gençlik yıllarını İstanbul'un çılgın bölgelerinde, Pera'larda geçirdi. Beyoğlu'nu, Tophane'nin her tarafını karış ka rış öğrendi. Gece âleminin merkezinde denizciliğin verdiği duy gusallıkla yaşadı/' (s. 15) Bu satırları, Bir Liderin Doğuşu kitabından aldım. Kitabın yazarları Hüseyin Beşli ve Öm er Özbay. Her ikisi de Başbakan Erdoğan'a çok yakın isimler. Biliyoruz ki, ilgili kitap Erdoğan ta rafından yazdırıldı. İtibariyle alıntı yaptığım satırları itade eden Erdoğan'dı! Babasının "çap k ın " olduğunun altını çiziyordu. Ve... Sebebi bugüne kadar açığa çıkmadı; büyük bir sır olarak sak landı. "Ç a p k ın " Ahm et Erdoğan, iki çocuğunun annesi Havulı’den ayrıldı. Dikkat ediniz boşanmadı, ayrıldı. Aynı yıl... Tarih: 6 M ayıs 1953... A hm et Erdoğan Beyoğlu'nda ter/ılık vjpan; Mehmet ten olma H avva'dan doğm a 29 yaşındaki Tenzile Mutlu (d. 1*24-0. 2011) ile yaşam aya başladı.' Ahmet-Tenzile Erdoğan, imam nikâhlıydı. Ahm et Erdoğan ile Ten/ıle’nın resmi nikâhı voktu; bu neden le resmi kayıtlara göre ilişkileri evlilik dışı\ J ' Erkeğin çokeşliliği ve tek taraflı boyanmasına ilişkin d u/en k melerin kaldınlm ası; kadınlara boşanma hakkı vdavet hakkı w malları ü/e rinde tasarruf hakkı tanıyan Türk Medeni kanunu, 17 Şubat 1926'da kabul edildi. Hu sebeple... 1 Ten/ile Mul.u nun k »
Mehtv. t r
Köyü*ne * * * * * * 76 » A f i f e T t a M * * * S a n a * . Odas. u>«» At» u Re^cp ! • » ' ‘P ^ Muduru Recep . . . ^ p 4lWsM Başkam Adnan Er v r l-ar»h S ılu n doğan Üniversitesi Sosyal ve Kültür l »atn>* n a ,**
Er'in annelerindi. 23
Ahm et * * * * * . «fi Havuli. D . M * * * M * 1* îfat edince ikinci eşi lenzile ile resmi nikâ ıyt »• Yıllar sonra İstanbul Büyükşehir Belediye B aşkan , o c uğımd.ı rdoğan ne diyecekti: "Sad ece im am lar resm . n ikah kıysın!
(4
layıs 1995, Milliyet) Rize tarihiyle İlgili yapılan çalışmalarda, bölgede Osmanlı döleminde çokeşliliğin az olduğu belirtiliyor. Dr. Pehlevan ın çaışmasına göre, Rize'nin yüzde 95.51'! tekeşliydi. ikinci eşe sahip ilanların oranıysa yüzde 3.52 idi. Ahmet Erdoğan ikinci evliliği neden yaptı? İstanbul'da yalnız kalmamak için mi? Ya da bir baş ka nedeni mi var ? Tarih: 26 Şubat 1954 Recep Tayyip de doğdu! Ahmet Erdoğan'ın dini nikâhla yaptığı ikinci evliliğinin tari hini tekrar anımsatayım: 6 Mayıs 1953. Evlilik ile Recep Tayyip'in doğumu arasında, 9 ay 20 gün süre var. Nasıl denk getirmişler! Tabii Recep Tayyip'in nüfus cüzdanındaki kayıt doğruysa! Recep Tayyip'e "Recep" ayında doğduğu için bu ismin veril diği söylendi. 1954 yılının Recep ayı, Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre 6 Mart ta başlıyor. Erdoğan ise, 26 Şubat doğumlu! Yani Recep ayında doğmamış! Ahmet Erdoğan oğlunu nüfusa 8 Aralık 1954'te kaydettirdi: Recep Tayyip Erdoğan... Rize İli Güneysu (Potamya) İlçesi... Dumankaya Köyü (Pilihoz)... Ahmet Erdoğan İstanbul’da kendine yeni hayat kurdu. "Reis Kaptan" deniyordu... Kasımpaşa Kulaksız'da oturduğu ev; Kaptanoğlu S o k ak ' taydı, iddiaya göre bu nedenle "Kaptan" deniyordu! İddia biraz zor-
‘T V
J ,t Î S d ^ Ahm duğu Kulaksız Mezarl, g, nda defned.lmes, bekleniyordu. Ancak bizzal Erdoğan'a, yaptığı defin .şlemlen sonucu annes, 8 Ekim Omıartcsi gunfl Fatih Camimde kılınan cenaze namaz,, sonrası Karacaahmel Mezarl,g,-n, defnedildi. I Kasını''da ise Ahmet Erdoğan in kemikten Kulaksız Mezarlığından alınarak Karacaahmet'lc eşinin yanındaki mezara kondu. Erdoğan annes,y|e babasın,,, mezarlar,,,, yan yana getirm ek istiyor ise neden annesini Kulaksız Mezarlığıma defnettirmedi iu'.ı ba? Çok sevdiği ve cenazesinde gözyaşlarını tutamadığı dayısı Kemal MuHu'yu d.> 25 O cak 2013'te Kulaksız M ezarlığı'na defnetti. 24
İnimi gibi. Bilinir ki, Rize bölgesinde "Ağa", "Hoca", ''Reis" gibi saygınlık unvanları bölgenin ileri gelen kişileri için kullanılıyor. Ahmet Erdoğan bu tür bir "saygınlık imaiı" sonucu mu bu unvanı kullandı? Ailenin kendini saygın göstermek için hep bir çaba içinde olduğunu söyleyebiliriz. Danışmanı Akif Beki Erdoğan'ın H a rfle ri kitabında yazdı: Erdoğan, İbn-i Arabi'nin çizelgesine göre Musa peygamber so yundan geliyor. Yani hem Musa peygamberin karakteristlik özel liklerini taşıyor hem de hayatı bu peygamberin yaşam öyküsüyle paralellikler gösteriyor." (s. 14) M uhyiddin İbn-i Arabi herhalde yattığı yerde ters dönmüştür. Biz dönelim Ahmet Erdoğan'ın İstanbul günlerine...
"(Erdoğan'ın) Babası Hasköy ile Fener arasmda sandalcılık yapan ve geçimini bu şekilde sağlayan biriydi. Tayyip'in babası A hm et'in ideali Sütlüce ile Eyüp arasında yolcu taşımaktı. Zira o hat yolcu bakımından en verimli hatlardandı. Ahmet Efendi'nin ya da nam-ı diğer Reis Kaptan'ın sandalı dört yolcu alabiliyordu. Ahm et, yolcuları taşımak için akşama kadar kürek çekiyordu." (Ergün Poyraz, Takunyalı Führer, s. 55) Ailenin resmi açıklamasına göreyse denizcilik işletmelerinde kıyı kaptanlığıyla uğraşıyordu! Ahm et Erdoğan İstanbul'da iken Dumankaya köyündeki eşi ve iki çocuğu neler yapıyordu? Köydeki çocuklarından Mehmet (Muhammed) Erdoğan... Önce Karadeniz'in yeni geçim yolu çay bahçelerinde günde likçi olarak çalışmaya başladı. Sonra 1960 ta, Güneysu Küçükcami Mahallesi'ne kurulan Çaykur'a ait ilk fabrikaya kadrolu girdi ve buradan emekli oldu. Bedriye ile evlendi; iki çocukları oldu. Ahmet Erdoğan'ın diğer oğlu, "Aşçı Haşan" diye tamnan Haşan Erdoğan 35 yıl lokantalarda çalıştı. 12 yaşındaki oğlu Ham di'nin Pilihoz Deresi'nde boğularak ölmesiyle içine kapan dı. Diğer oğlu Ahmet ile "Ustaoğlu Kavurma L okantasını açtı; başarılı olamadılar. Haşan Erdoğan Bağ-Kur 'dan emekli olunca İzmit Yuvacık'a taşındı; oğlu Ahmet'le "Ak Market ı işletti. "A şçı H aşan"ın bir diğer oğlu İsmet Erdoğan, -ileri sayfalar da ayrıntılı bir biçimde göreceğimiz gibi Başbakan Erdoğan'ın
l±ü &ü-
aile bahçtfsınd'r
mal »ari.&nd. ' ' ' “
' *
“ , i ' l o o l < J ‘ n t o r l a n a n I- w
z
s
z
s
s
s
:*
*
*
' ™ -w -
M uM ” * * "
-
E,d“ * an " *
U fkisi na-
Rize'deki devlet hastanesindeçalışıyor.
Başbakan Erdoğan’m ağabey. H aşan fcraog
sildi? Tarih: 4 Haziran 2006 Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Hanım, hastanede ya.ar Haşan Erdoğan'ı ziyaret etti. Erdoğan sonra İsparta'ya hareket etti. Burada yaptığı konuş mada nedense "sahte anneler"den bahsetti: "Halkımızın ilgisi bizleri heyecanlandırıyor. Partim in b;~r_ taşıyabilecek kapasitesi var mı? Var. Öyleyse gereğinin yapılma sı lazım. Net söyleyeyim. Her şeyden önce çocuğun annesi kim hikâyesi var ya, sahte anneler de çıkabilir. Ama bir de gerçek an neler var. Bu çok önemli. Söz verdik. Açık ve net söylüvomm. Gündüzümüze gölge düşürmeye kalkanlar olursa, kusura bak masınlar, yollarımızı ayırırız." Partiler ve medya anlam veremedi: Ne demekti bu "sahte anneler?" Havuli mi? Recep Tayyip in Havuli'den gelen akrabalarıyla ilişkileri hep inişli çıkışlı oldu. Örneğin... Büyük ağabey. Mehmet Erdoğan'm k en d isiy le av n ı ism i ta^
Erd° gan
c e z a e v in e t f t d l
a c l n H T " , ^ ' dan IStanbU’' a sevkıv.ıtı y o lacağım değerlend ren İstanbul N arkotik Polisi, y a p h ğ ı opera*
yonla Başbakan Erdoğan'ın yeğeni Mehmet Fr < v 11 kişiyi, 50 kilo esrarla yakaladı Ar da bulunduğu yedi kişi tutuklanarak tanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi' nde
T • u, >'e bırlıkU
Y o g a n ın f ,uU' riMİ' L*
rulen duruşmasında tutuklu sanıV M V ' ' ° U 8 “ nU savunmada, 22 yıldır uyuşturucu k u U a n d T man bu işin ticaretine eirmedis? S 'ni' ancak hWWr Erdoğan’ı tahliye etti. ° mi soy ecti- Mahkeme Mehmet Bir örnek olay daha yazayım... 26
Rtflnkan Erdoğar. oğlu 1 Muhittir
-• i - . i -
Ercr.'iar r.
Erdoğan ın Halk Ekmek
- ıhoemeien Havııli'nin Armet ErM£ar>.
Tayyip
• •Sriec. re 5aö
Ahmet Erdoğan, d ' . ı r c r r _ t s
Kuzen
*e tehdit su»gamasıyla
İS Şubat 2007'de iutufclandfe. Haşriır:sşa I r c ->r-. Mesiek Lisesi Müdürü'nü. okula t -
'\:c-zr*zr. ^.jerzes-i iıacılmek için tehdit
etmişti. Kuzen Erdoğan ve saç çelenerek Ümraniye Cezaen
M ±îr Tutumkı elleri kelep
t* z~jt. : _
Yıllar sonra, 9 Şuba: 2^ 2 r* - •ar nrco^an &£*t : ■- _ Rizelileri kabul etti. A m e s r-n c*£r- A h re : Erdoğan'ı görünce esprili bir şekilde "'Bura-' r t 2?ar rar*'" c er. 3aşi?akan Ere > ğan, hemşerüerin: eönnei^er z : i - - i . ; - - - Erdoğan m bir d: Ser akrabası Anne*: Er^ da Faslet Par tisi Rize İl Başkanlığı g«rrL— - - rü r±L Erdoğan ailesinin ma ceraları çok; dönelim Ahme: Erdjçar. m istanbuT daki aııesme... Ahmet Erdoğan, 1934 te çkssian soyadı kanunuvla "Erdoğan soyadını aldı. Köyde airacaLın da avm sovadını aldığına göre, demek ki bciâöE sarar verildi Ahmet Erdoğar ’m Tenzile der. Reosp Tayyip' ten i?aş*a Muş tamı d. 1958) ve Vesile 196r anm a ıkî çocuğu oldu. Ahmet Erdoğan'm -hay na^a_ar—ilk çocuğu Mustafa Eni ğan üe son çocuğu tesile ara5H*iaü yaş srkı 4*7ti! Kızı aogauğunda Ahmet Erdoğan 62 yasniay^ Tenzile Erdoğan ise 44 vaşında! Resmi evraklaraa 3 Mayıs 1924vazıyor a~a Tenzile Erdoğan'ın doğum tarihinin pek dognı ocn*iı4mı Jı^ u ıijw u ft. Kız kar deşi Meliha Er'in (d. 1936) doğum ön**16 O n d u rarak, 1934 doğumlu oiduğım’- dü-ûneMinz- Neyse"Vesile" Bakatalı Tavvipaı kL: kardeşaun re kızmın adıvch. Ahmet Erdoğan kızına, h aaan ın r e faz kardeşinin adım kov-
du. Recep Tavyipten dört va? kfiçük Mastara Erdoğan. -buyanad,; tomacıvdı. Sonra sekrz yrf İsrailli Oger'm * * * * * * ^ eleman olarak çahştı. Yurtdışmdan getirdi sutkn Reşat Birind'nin (d. 1935* 201» k » Fatma, y u, ev M . Dü nürler yabana değildi; Cüneysu Tepebaş» kovu r^endL lılı^ı
A h m et Erdoğan istedi. İlk oğlu Recep Tayyip gibi "hata" ya sm ı istem iyordu. Bu konuya geleceğiz... M u stafa-Fatm a Erdoğan çiftinin üçü kız, biri erkek dört cu k lan oldu. O nlar da ağabeyleri Recep Tayyip gibi
çocuk]a(
Ü sam e, Şevde gibi İslam i isim ler koydular. Vesile Erdoğan ise, yine hem şerileri M ehm et İlgen'in (d. ö. 2013) oğlu Ziya ile evlendirildi. iki kızları oldu; Kübra, Ü m raniye A K P Belediye Başkanı H san Ç an 'ın oğlu M ahm ut Halil Can ile evlendi. D iğer kızları Fatm a Zehra ise, M urat Şeker ile dünyaevir girdi. H epsinin başı örtülüydü... Başı açık olan sadece Em ine Erdoğan'dı... Ü stelik başını kapatm am ak için intihan bile düşündü. Em ine G ülbaran 15 yaşında intihar etm eyi düşündü. Yıl 1970' ti. Em ine Gülbaran M ithatpaşa Akşam Sanat Okulu'nun öğren çişiydi. Terzi olm ak istiyordu; o yaşında kendine güzel elbiseler di kiyordu.1 Rom antik bir kişiliği vardı. Cep romanları okuyor, artistlerin kartpostallarım biriktiriyordu. Emel Sayın ve Ajda Pekkan'ı be ğeniyordu. Bir de sinemaya gitmeyi seviyordu. İlk kez Ziya am calarının eski Amerikan otomobilinde di reksiyona geçti; otomobil kullanm ak istiyordu. Giyinmeyi
çok
seviyordu. Dikiş dergisi Burda'nın patronlarından kalıp çıka' np, kendine elbise dikiyordu. İlk diktiği giysi ise çift taraflı b pelerin oldu. Bir tarafı uçuk eflatun, diğer tarafı uçuk griy^1 A ğabeyi Hüseyin Gülbaran kız kardeşi Em ine'ye artık örtün m esi gerektiğini söyledi. Emine Erdoğan, yıllar sonra Örtündüler? kitabının yazarı Gülay Atasoy'a o günü şöyle anlalt 1 Emine Erdoğan, Odatv'de İstanbul Kanyon Alışveriş Merkezi'ndeki Harvey ^ hols mağazasından alışveriş yaptığını yazınca bizi mahkemeye verdi; 5000 Y tazminat davası açtı. D ava dilekçesinde bu haberle kişilik haklarının zedelendiğini öne sürdü. V görüldüğü A nkara 10. Sulh Hukuk M ahkem esi, 7 M art 2008 tarihinde Erdog-1 açtığı davada tazm inat koşullarının oluşm adığına karar verdi ve davayı re ^ ^ Sonra ne oldu? Elim ize bir davetiye ulaştı; Em ine Erdoğan, Harvey N i c h o s 1 kara K entpark'taki şubesinin açılışını gerçekleştirecekti!
28
"Ağabeyim bana ö rtü n m e m gerektiğini söylediği zam an in tih a r e tm e y i bile düşünm üştüm . Nasıl olur da ö rtünü rdüm ! Ç e v re m d e bir ta n e örneği yoktu. Köy gibi bir yerde olsam ney se... O rada dikkati çekm ezdim . Am a burada (İstanbul'da) ola m azdı. Bu karışık duygular içindeyken, bir vesileyle Şule Yüksel Ş e n le r le tan ıştım . Bu tanışm a beni çok etkiledi. Böylelikle bir M ü s lü m a n hanım ın hem m odern, hem kültürlü, hem de örtülü olabileceğini gördüm ." Emine Gülbaran 15 yaşında örtündü. "Ö rtünm e" hikâyesine temkinli yaklaşmamın nedenini açık layayım. Emine Erdoğan'ın büyük ağabeyi Haşan Gülbaran, 1965 Konya Ereğli doğumlu, Üsküdar Amerikan Koleji'nde oku yan Saadet Hanım ile evlendi. Saadet Hanım'm başı açıktı ve hiç bir zam an örtünm edi.1 Emine Gülbaran örtününce okuldan ayrıldı. Nasıl tanışmışlardı? Bilmiyorum. Yazılanlar ne kadar doğru emin değilim. Ama yine de aktarayım: Em ine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler öncülüğünde kuru lan İdealist Kadınlar Derneği'ne üye olmuştu. Üsküdar Balık Pazarı'nın üstünde kiraladıkları yerde faaliyet sürdüren dernek yöneticileri Tepebaşı'nda MSP'nin düzenlediği toplantıya katıl m ak için yola çıktılar. Yıl 1977 idi. Emine Hanım , toplantıya giderken gece görmüş olduğu rüya nın etkisindeydi. Zaten kendisini tanım larken Çok rom antik bir insanım ' derdi. Gece rüyasında gördüğü erkek gözlerinin önün den gitm iyordu. Kader, bu derneğin aktif üyelerinden Emine H anım ile Recep Tayyip Erdoğan'ı, Erbakan ın geleceği topla u da buluşturdu. E r b a k a n Tepebaşı'ndaki M illi Şahlanış gecesi nde bir konuşm a yapacaktı. Toplantı başladı. Erdoğan davudi sesiyle şiirler okuyup salonu coşturuyordu. Heyecanlananlar arasın da ön sıralarda oturan bir bayan da vardı. Tesettürlu bu ba yan, Erdoğan'ın dikkatini çekmişti. Erdoğan'ı gözü, konuşması ÎTsaadet Gülbaran AKP delegesi. İki kızının da baş. açık. Kızı çioğlu) Emine Erdoğan'ın Üsküdar'daki ofisinde çalışıyor ve Kışı açık Dığtr kızı Müge Gülbaran (Gümüşdağ) ise Dolmabahçe Ofisinde Başbakan Erdoğan ın sek reterin i yapıyor. Büyükşehir Belediyesi Mecl.s Uyesı Göksel Gumuşdağ ile evli olan Müge Hanım'm da başı açık. İ s t a n b u l
29
sırasında ona birkaç k t î takıldı. Söz konusu kadın is* / t rdcifian İçin ‘Konuşmasına hayran kalırı , /
)r sv
Tabii kı 1 m intî Ham m 'dı bu kadın. Soluklu? uir ş* y ru \.f f i Erdoğan ı dinledi, gece rü y a m d a «ördüğü ç k«r$ısındavdı. Toplanh biter bitmez Erdoğan, o b typ m r < " $ . araştırdı. Araştırm a sonucu ilg isin i' gösteren bu mesaj- f - ^ H a n ım 'i iletti. I m ine Hanım ise 'Ben de sizi beğeniyorum ' miskle yetindi. (R. Çakır F. Çalm uk, B ir D ö n ü ş ü m ü n H ikâ ye : 35,) Baba Ahmet Erdoğan bu evliliğe karşı çıktı. Oğluna ? ze 2 Un almak istiyordu Gelin adayı kara çarşaflıydı. Ahmet Erde; zor ikna edildi. Güya Recep Tayyip sırılsıklam âşıktı. Oysa sonra şöyle söyleyecekti: "16 yıllık evliyim ama hiç âşık olm adım !" (20 Ekim 1996,
:
Recep Tayyip, yanına babasını, annesin: ve yengesirj a^ar: kız istem eye gitti. Giderken bir de kakaolu çikolatalı bir fcaÂ-a yaptırdı! Recep Tayyip çok heyecanlıydı; yüzü kıpkırmızıydı. ~ kahveler içildi. Bir sene içinde nişan ve düğün yapıldı. Nişan, Emirgâr. üzerindeki Baltalim am 'ndaki Oba G azinosu'nda; düğün " Fatih Akdeniz Caddesi üzerinde pastaneden bozma bir d~fsalonunda yapıldı. Bir not yazmalıyım: Yıl 1978. İslami hareketin İstanbul'da en keskin olduğu Anlayışlarına göre, düğünde davul çalmak vev a müzik e ^ eğlenmek haram. Fakat Recep Tayyip-Emine çiftinin düğünü, İslami g elen i re göre değil Anadolu geleneklerine göre oldu. Emine Gülc^ öyle istemisti... Emine Hanım güçlü kişilikli biriydi. Tenzile gelini Enu uzun süre ısınamadı. Ancak her şeye rağmen Emine Han sabrı ve saygılı yapısı Kasımpaşa'daki evde kavgaya yol > dı. Ne var ki Tayyip Erdoğan, annesinin yemeklerine iltitatdaha büyük tuttu! Rizeli Erdoğanların dünürleri kimdi? Siirtli ve Arap kökenli Hayriye ve Cemal Gülbar.^ '
İstanbul Fatih sem tinin arka sokaklarında, dededen kalm a ev le rinde y aşad ılar. U ç kuşak ön ce gelmişlerdi İstanbul'a... C em al G ülbaran ın babası 1904 doğum lu H am di Ali, yıllar ö n ce g ö çm ü ştü Siirt'in A ydınlar (Tillo) ilçesinden. İstanbul'da "H a n ım " ile ev len d i . 1 "A r a p C e m a l" diye bilinen Cem al Gülbaran, 1926'd a d o ğ d u. (ö. 2 0 0 4 ) Yoksuldular; ilkokul ikinci suufta okuldan alın dı. K ap alıçarşı'd a babası H am di Ali Bey'in hemşerisi M ehmet Sabri'nin d öşem e atölyesine çırak verildi. C em al 17 yaşuula kalfa olduğunda M ehmet Sabri Efendi'nin m ahalleiinin "A ra p H ayriye" dediği, okul y ü zü görm em iş, 22 y aşınd aki kızıyla (d. 1921-Ö. 2002) evlendirildi. (21 Aralık 2006
Tempo) N e d en d ir
bilinm ez
bu
evlilikle
Cem al,
gerçek
soyadı
"M crca n ''t bırakıp "Gülbaran" soyadını aldı. H a y riy e ve Cem al G ülbaran çiftinin ilk çocuklan Hüseyin (oğ lunun adı L ut?) 1 9 4 4 'le doğdu. 1948'dc H aşan, 1950'de Eyüp (ço cukları Ş uayb v e Şevm a), 1 9 5 4 ’te Ali dünyaya geldi .2 D ördüncü çocu ktan son ra beşinci kez hamile kalan H ayriye Hanım çok is tediği kız bebeğini, 21 Şubat 1955'te doğurdu ve ona "E m ine" ismi verildi. Em ine, yeni
taşındıkları
Ü sküdar'daki
Zeynep
Kâmil
İlkokulu'na gitti. A rdından M ithatpaşa Akşam Sanat Okulu na d evan ı etti am a okulu bitiremedi. Çünkü artık turbana sokul m u ştu. Başı örtülü okula gitm eye utandı. Sonra evlilik geldi. A rd ınd an... Tarih: 4 Tem m uz 1979 A hm et 13urak Erdoğan dünyaya geldi. Sıkıntılı gün ler yaşadılar. Minik Burak ın fiziki sorunları var dı. 200 0 yılında Kasımpaşa Deniz Hastanesi'nden "çürük rapo ru '' alarak askerliğe gitmedi.
1
2 < M M W larıh vo 1W
/ 8 7 1 - M I so yıh k » u m U . « ı l adı plan H atm i y i d ^ lf t ın p
2 Ü m ra n ,v c İH .m K U ann .n u h M » U u * l ! « « 1b y ıl c e z ıc v ın d c v a lın l.n M .h m ,l D
e
m
1 ‘ i N » , - I V m ı ,, » , .
b ü y ü k m a r M lm - p eyn ir p ız > H < g » « A H C u * . » " .»
3!
Tafİh: ^ m l a l d o g d u . Emine Erdoğan, oğlu B u rak -, d o g , . Necmettin Bilal s k , lm ıştı. H em en a rd ın d a n y in e -
ml'e
E -lg a n 'm evliliğinin üzerinden ü ç yıl g eçm işti ve .
m £ 1 > - « * “ * * * “ 7 dîS“f ^ Ü ' r f ' >*■ h S şanslıydı; t v m M » “* « yardıma oldu. Bazen annesi Hayriye G ü lbaran L s k u d a r - -
Kasımpaşa'ya kızma yardıma geldi. Son çocuk Sümeyye, 1985'te doğdu... Sümeyye'nin diğer kardeşlerinden farkı Şişli nüfusuna kayu olmasıydı. Demek ki Erdoğan Kasımpaşa'dan taşınmıştı. Küçük Erdoğanlara geçmeden Recep Tayyip Erdoğan'ın ; cukluk günlerine dönelim...
32
Bölüm: 2 1 5 YAŞINDA B İ R TABUT ARDINDA Anne ve babasının "Teyyüp" diye hitap ettiği Recep Tayyip, 14 H aziran 1965'te İstanbul Piyale Paşa İlkokulu'nu bitirdi Okul n u m arası 1074! Ya 1071 olsaydı; ne kerametler yazılırdı... Nevv York taki Levin F.nstitüsü'ndeki konuşmasında çocukluğunu şöyle anlattı:
Küçük Tayyip okula yaya giderdi. Ayakkabılarım delik deşik ti. Yağmurda, kışta, sıcakta ayaklarımın kızardığını bilirim /' (24 Eylül 2009, H ü rriy e t) Erdoğan'ın anlattıkları ne kadar gerçek? N eden İm am H atip'e gitti? Beyaz TV 'nin yaşam ıyla ilgili hazırladığı belgeselde konuştu. Çocukluğunda yaz aylarında gittikleri Rize'de çay ve fındık topladığını aktaran Erdoğan, "Gittiğimizde babam beni yalnız bırakm azdı, okum am sebebiyle; yine orada bir hocaefendiye tes lim eder, İm am Hatip yıllarında Kur'an-ı Kerim, Arapça ders lerine orada ayrıca gitmişimdir ve oradan aldığım derslerin de benim hakikaten gelişmemde çok büyük faydası oldu" dedi. K üçük yaşta namaz kılmayı öğrendi. İlkokul beşinci sınıfta namaz kılmayı bilen olmayınca kendisi "B en kılarım " deyip ortaya çıkıyor. Kılıyor ve o günden sonra lakabı "h o ca" oluyor. "Yani ilkokulda benim lakabım hoca idi. Ben bu lakabı yadırgamadım. Biz çünkü hocaya da hoca derdik. Öğretm ene de hoca derdik. İmam Hatip süresince orta adım Tayyip ile anıldım. Erdoğan'ın büyük amcası İlyas'm oğlu Ahmet Erdoğan şöyle anlatıyor: "B e n im b ir a m ca m vard ı, adı M u s ta fa 'y d ı ve hafızdı. Ö ldu. 'B ir ta n e d e a kra ba hafız o ls u n ' ş e k lin d e o ld u olay. O d e v ird e h a fız y o k tu . İm a m H a tip ı Tayyip için ö yle se çtile r. A m ca m da b a b a m da n a m a zın ı kıla rd ı. 'B ir hafız o lsu n , İm a m H a tip li o lsu n d e d ile r y a n i. B iraz yaşça bizden b ü yü k o ld u ğ u için o n u g ö n d e rd ile r, 33
biraz da du ruşu u ygu ndu o n u n için. Yani o da İm a m H a tip 'i seçti. Kimse zorla v e rm e d i on u o ra y a /' (3 A ğ u sto s 20 0 6 , Tempo.) E rd o ğ a n 'ıA Vakıf Rize d e rg is in e a n la tım ıy s a ş ö y le : "İlkokul beşinci sınıftayken din k ü ltü rü d e rs le rim iz e g ire n okul müdü rüm üz (Allah ra h m e t eylesin) İhsan Aksoy, o d e rs te k i başarım sebebiyle b ir gün o m zu m d a n tu ta ra k b e n i sınıfın penceresine yaklaştırdı. H aliç'in karşısında b ir y e ri g ö s te re re k 'Seni o gördü ğün okula g ö n d e re lim ' dedi. Orası İsta n b u l İm a m H atip Okulu idi. Bt'ylece, 1965 yılında Piyale Paşa İlko k u lu b itm iş , artık İmam H atip Lisesi yıllarım başlam ıştı." (N is a n /2 0 0 3 ) Tarih: 13 Temmuz 1965 Erdoğan Fatih İmam Hatip Lisesi'ne yatılı kaydoldu Yoksuldular. O yıllarda babası Ahmet Erdoğan devlet memuru olsa sanırız buna ihtiyaç duymazlardı; "sandalcı" iddiası güçlii bir ihtimal. "Yatılı okudum . Babam haftada 2,5 lira v e rird i. Hafta sonla rında to p sahalarına gider, su sata rdım . Yol parası vermemek için Kasımpaşa'dan E m inönü 'ne y ü rü y e re k g id e r; nane, limon ve okaliptüs şekerlem eleri alıp sata rdım . B unun yanında, ak şamdan bayat sim it alırdım , a n neciğim o n u buhara yatırırdı. O zaman sim it on kuruştu. Ben iki bu çu k kuruşa tanesini alır, beş kuruşa satardım . Ayrıca okulda da ka rtp o sta l satardım." (19 Nisan 2003, YeniŞofak) Erdoğan öğrenciliğinin nasıl küçük görüldüğünü de anlatı yor: İmam Hatip e gidince 'Ölü mü yıkayacaksınız? B urada rahat rahat her üniversiteye gidemezsiniz. Fark dersleri verdik ten sonra normal üniversiteye gideceksiniz' dediler." Çok çalışkan bir öğrenci değildi. Kur an-ı Kerim den ancak bütünlemede geçebildi. Arapçası zayıftı; tek ders sınavından beş alabildi. Tefsir altı... Hadis yedi... Fıkıh yedi... Dini derslerinin zayıflığına karşın Milli Savunm a dersi sek di! En iyi dersi beden e ğ it im iy d i, o n d u ; f u tb o lc u y d u çünküOkuldan iyi derecesiyle mezun oldu. O r ta la m a bir Öp ciydı
34
Erdoğan yıllar sonra İmam Hatipli olmanın kendisi için ne ifade ettiğini şöyle anlatacaktı: "İmam Hatip dönemim benim her şeyimdir. Hayatımın çizgisini, çevresini hep orada kazan dım. Bana beni, İmam Hatip okulu kazandırdı." İmam Hatip ne kazandırdı acaba? Erdoğan'ın biyografisinin en önemli etkeni, din. Bu nedenle Cumhuriyet Türkivesi'nde imam Hatip okullarının hangi koşullarda, neden doğduğunu bilmek gerekiyor. Bu bilinmeden Erdoğan portresi eksik kalır... •
v
+
Cumhuriyetin ilanından bir yıl sonra 1924'te, İmam Hatip Mektepleri adı altında 29 merkez açıldı. Okullar dört yıllık or taöğretim seviyesindeydi. Amaç, cumhuriyete bağlı avdın din adamları yetiştirmekti. 1929 yılında sayılan ikiye düşen İmam Hatip Mektepleri 1930'da öğrenci yokluğu nedeniyle tamamen kapatıldı. Sonra ne zaman açıldı? 1946'da ilk kez çok partili genel seçimler yapıldı. Seçimleri CHP kazandı. Kazandı kazanmasına ama bir gerçekle de Yüz leşti: Popülist politikalara başvurmazsa gelecek seçimleri kaybede bilirdi. CHP de muhalefet partileri gibi yapmalı; vani, dini söylemle re ağırlık vermeliydi. 17 Kasım 1947 günü başlayan Yedinci CHP Kurultayı, parti nin tüzük ve programını bu amaç doğrultusunda yeniledi. 19 gün süren CHP kongresinde alman kararlarla Cumhuriyet Devrimi'nin temel ilkeleri tasfiye sürecine sokuldu. Cumhuriyetçilik ilkesi sadece sandık'a/seçime indirgendi. En önemli kararlar kuşkusuz laiklik konusunda almdı. İlkokullara; "dinimize kayıtsız kalamayız",r "dinsiz millet ol»■
»■
maz" denilerek din dersi konuldu. Yani, CHP'nin bugünkü ruh hali dün de aynıydı! Şöyle düşünüyordu partililer: "Halkın önemli bir bölümü bizim din düşmanı olduğumuzu sanıyor. Hu yanlış algıyı yıkmamız lazım. Dindar olduğumuzu ispatlamamız şart." Behçet Kemal Çağlar gibi kimi CHP'Iiler bu söyleme karşı çıktı; 1iamduüah Suphi Tanrıöver gibi kimi CHP'lilerse bu tıkrı savundu.
,
.
Hl' n.n aradığı "orta yolu" 0 ? .
B u gü n tın l'.ın konu -ı
U>ia1o İsmol in^nu İM.Iiiıı. -İlkokulların .
^ ^
h,nl| öğrencilerim -
.......
,
bağlı o la ra k d.r
içinde ama deı> /.una»'** /orunlu UoftiUti; sad ece ö g a -n ci v elisinin, «çoc , din ders, a lm a s ın , istiy o ru m " d iy e d ile k çe verm esi „
J „
liydi.
Sonuç:
..............
.
Azınlıklar dışında tün, veliler bu d ilekçey i verdi. O g ö r i . "m ahalle baskısı" k.ıvrann henüz b ilin m iy o rd u ! Din dersi uygulam asına 15 Şu bat 1949'd a başlandı.
Ye... 1947 CHP Kongresi, İmam Hatip okullarının açılmasına 'y e ş il ışık" vakti. Önce, A n k ara'd a İlah iy at Fakültesi kurulm
na onav verildi. * Bitmedi. CHFliler, hacca gitmek isteyenlere hükümet tarafındar viz verileceğini açıkladı. CHP milletvekilleri coşmuştu bir kere; muhalefet bir sc yorsa onlar bin söylüyordu. Kimi partililer, tanınmış evliyalar tekkelerinin, dergâhlarının açılmasını gündeme getirdi. İsmet İnönü bile baskıdan nasibini aldı: mitinglerde "A adıru ağzına almalıydı. O da mecbur kaldı, konuşma"Allahaısmarladık" diyerek bitirmeye! Oysa İnönü namazı' orucunda bir devlet adamıydı. Din siyasete alet edilmişti bir kere; İnönü'den Ç^: Köşkü'ndeki seccadesini halka göstermesi istendi! Hedefinde sandık zaferi olan bir rüzgâr vardı ve kimse de duramıyordu. O yıllarda devletin tehlike algısı da değiştirildi. Asıl ke irtica değil komünizm idi. (Bunun sonucu "1947 T Komünist Partisi Tevkifatı" yapıldı.) Tüm bunların adı ta o zamandan kondu: "Demokratikleşme!" Kuşkusuz tüm bu olup bitenleri takdir edenler vard*^ CHP'nin yedinci kongresinde alınan kararlar Said'1 memnun etti. Ancak yapılanların az
o ld u ğ u n u
-
Kongreden genel sekreter çıkan Hilmi U ran'a mektup
36
\
O l*
U n u m i oklum un n .,ik I ır krtsı'n ın m ille t k a d ıs ın d a
----------- -
t >, V ,
ı , ( |.t
* » * * « * » .......* '* " ^ « ‘ m a n c a s ın a K urM n'a ve halcaik-i i » * » s * N » ( * M l i i n ı ı ve s i*le r gibi e h l-l h a m iy e t eskide yanlı#
bir surette ve d in
ja r a r m a m e d e n iy e tin p ro p ag an d a m yer ı r ı r j F- ru,%
r \* o a r ch>£ Kı\3 h jk a ik - ı K urM ııiye ve im a n iy e y i te rv ic e çalışm azsa n ı z sise k a tiy e n h a b e r v e riy o ru m ve k a t'i h ü c c e tle rle ispat e d e V
e m - ı İs la m m m u h a b b e t ve u h u v v e ti y e rin e , d eh şetli bir
n e f r e t : v e k a h r a m a n kardeşi ve k u m a n d a n ı olan Türk m ille tin e bir a d a * e t ; ve ş im d i â le m -i İslam i m a h v a çalışan küfr-ü m u tla k a ltın c a * a n a rş i iğe m a ğ lu p o lu p , â le m -i İslam m kalesi ve şanlı ordusu c
b~. T ü rk m ille tin in parça parça olm asın a ve şark-ı şim aliden
~ * a ~ d e rış e tli e jd e r h a n ın istila e tm e s in e s eb eb iy e t v e re c e k /'
Saıd-i N u r s i 1 9 4 7 y ı l ı n ı n s o n g ü n le r in d e k a le m e a ld ığ ı m e k tubunda 1 9 4 6 s e ç i m l e r i n i d e d e ğ e r le n d ir ip C H P 'y i n e y a p m a s ı konusunda ş ö y l e u y a r d ı: Size karşı e lb e t t e çok c ih e tle rd e dahili ve harici m u a rız la r var. B en d ü n y a v e siyasetin h a lin e b a k m a d ığ ım için b ile m iy o r u m . F a k a t b e n i bu s e n e d e çok sıkıştırdıkları için m e c b u riy e tle s e b e b in e b a k tım ki, size karşı bir m u a rız çıkmış. Eğer o m u a rız m ü k e m m e l b ir reis b u lu p hakaik-i im a n iy e n a m ın a çıksaydı, bir d e n sizi m a ğ lu p e d e rd i. Ç ün kü bu m ille tin yüzde doksanı, bin s e n e d e n b e ri a n 'a n e -i İslam iye ile, ruh ve kalble bağlanm ış. Z a h ir e n m u h a lif, fıtra tın d a k i e m r e ita a t cihetiyle serfüru e ts e d e , k a lb e n b a ğ la n m a z /' (E m ird a ğ Lahikası) C H P b u k ö k lü d e ğ iş im i o y a lm a k m a k s a d ıy la y a p tı ise, S a ıd -ı N u r s i 'n i n o y u n u a ld ı m ı? Ya d a m e s e le t o p lu m d a k i d in d a r lık a lg ıs ın ı d e ğ iş tir m e k s e , C l İP b u k a r a r la r ıy l a h a lk ta k i bu a lg ıy ı y ık tı m ı? M e s e le d e m o k r a t i k l e ş m e ise, b u g ü n , 2 7 A v ru p a ü lk e s in in n iy e s a d e c e d ö r d ü n d e d in d e rs i v a r? A s ıl m e s e le b a ş k a ... Ş e m s e t l i n G t t n a l t a y (IH K 3-1‘X>I) İttih a ts-ıla rm İ s la m a k a n a d ı
n a m e n s u p t u . M e h m e t A k if v e I V e , B d ip 'lo si> a sa l İs la m c ı ç e v r e le r in o k u d u ğ u
Stbil'tir Refad d e b i s i n i çıkaran sacayağının öç
a y a ğ ın d a n b ir iy d i.
Akademisyendi; İstanbul Darülfünunu ve aynı zamanda do. nemin en vüksek medresesi sayılan Süleymaniye Medresesi'^ öğretmenlik/hocalık yaptı. 1924'te Darülfünun İlahiyat Fakültesi'nde dekanlık yaptı. Milletvekili oldu. 20 yıl da Türk Tarih Ku rumu başkanlığında bulundu. Ve... Türkiye 1950 genel seçimine giderken, CHP, Haşan Saka yeri ne Şemsettin Günaltay'ı başbakanlığa getirdi. Tarih 16 Ocak 1949. Günaltay'ın niye başbakanlığa getirildiği sadece siyasal kim liğinden değil; icraatlarından da belli oldu. 8 Haziran 1949'da Meclis'te şunu diyecekti: "İlk mekteplerde din dersleri okutturmaya başlayan hükümetin başkamyım; bu memlekette Müslümanlara namazlarını öğretmek, ölülerini yıkamak için İmam Hatip kursları açan bir hükümetin başkamyım; bu memlekette Müslümanlığın yüksek esaslarım öğretmek için İlahiyat Fakülte si açan bir hükümetin başkamyım." Evet yazdım; çok partili hayatın başlamasıyla CHP, siyaset yapmak için dinin popülerliğinden yararlanma rüzgârına kap tırdı kendini. Örneğin, seçimlere iki ay kala tekke ve türbelerin kapatılm a sına ait kanunu kaldırdı. Seçim listesinde DP'den iki ilahiyat çı aday varken CHP listesinde dört ilahiyatçı vardı! Ve sonuç... CHP, 14 Mayıs 1950 seçimlerini, İsla m cı çevrelerin, "Türkiye'nin ilk İslamcı başbakanı" dedikleri Günaltay'a ve onun dinsel ağır lıklı icraatlarına rağmen kaybetti! Yani, masa başında hazırlanan "siyaset mühendisliği'' işe yaramamıştı! CHP neden kaybetmişti? Mesele sadece din miydi? Soru b u güne de ışık tutuyor. Fakat, -yanlış anlaşılmamak için- ik in c i bir tespit daha yapmama izin veriniz... Türkiye'de "Bizim Mahalle"de yanlış bir kabul var; "O sm anlt'y1 din geriletmiştir!" Yanlıştır. İslam kültürünü gericilik kaynağı o l a r a k ele alırsak kendi tarihi mirasımızla aramıza kopukluk sokarı/. Os' manii toplumu İslam yüzünden geri kalmamıştır; Osmanlı toplum11’ nu geri bırakan unsurlar, aynı ortam içinde dini de geri bırakm ışt*r Eğer dini gericilik nedeni olarak görürsek Farabi'leri, İbn-i S i na'ları, El Kindi'leri, İbn-i Rüşd'leri nasıl değerlendireceğiz? OsmanlI'nın gerilemesinde din dışında çok farklı n e d e n i
vardı. Ekonomi-politik temelli düşünmememizin kaba anlayış. 38
so n u cu d u r
lnl
bH^ ,n lK T ' S' 7 y‘ ,r' TÜrkİV“'y İ K
b u g ü n ü a n la m a m ız a y arayacak- soru şudur- ’
O İÜ "İs la m c ı B a şb a k a n a " rağmen 1950 seçin,İt rini neden kay betti? Ja n d a rm a , K u r 'a n ku rslarını bastı vb basit-sıg yalanJan bıra kın: g e rçd k ler ü z e rin d e n tartışm alıyız. C H P 'nin 1950 d e seçim i kaybetm esinde 7 Eylül devalüasyo nunun etk isi y o k m u? Y oğun işsiz liğ in etkisi yok mu? B aşta K a ra d e n iz olm ak üzere açlık sınırına gelen insanların bü vük b ir iç g ö ç y a şa m a sın ın etkisi yok mu? Savaş y o rg u n lu ğ u n u n etkisi yok mu? Yeni b ir to p lu m sa l yap ı şekilleniyordu. CHP bunu fark ede m edi. Ö rn e ğ in p a rtin in idari yapılarım, yüksek bürokratların, subay y a k ın la rın ın ve yerel eşrafın inisiyatifine bırakarak, sosyal tabanını g e n işle te m e d i; daralttı. Bir tesp itle b itirey im : C H P 'n in 194 6 -5 0 arasın d a yaşadığı iktisadi krizin benzerini, DP de 1957-6 0 a ra sın d a yaşadı. Tek örnekle geçeyim; 1959'da yüzde 2 0 8 'lik e n fla sy o n oranıyla Türkiye, Brezilya run ardınd m dünyam n en y ü k se k en flasyon oranına sahip ikinci ülkesiydi. 1960 ask eri m ü d a h a lesi olm asaydı, DP büyük ihtimalle ikti dardan d ü şecek ti. Yani, din ile alakası yok. Tarihi ileriy e sarayım : 1950 seçimini DP'ye kazandıran içgöç olgusuyla, 199 0 'la rd a E rbak an 'm "M illi Görüş unü büyüten ıçgöç olg u su ben zerd ir. Şunu da e k le m e liy im ; din d e ğ i l , s a n d ı k gericileştiriy "B izim M a h a l l e " bu n u bir türlü göremiyor Recep Tayyip Erdoğan'ı o r t a y a Çik.ır.ın CHP ir. u n m<-*k g erek iy or. Babası A h m e t E rd o ğ a n 'ın
D em o k rat
. . , , p , r(;ci'nı' Parti ye, *■
° y verm esi b u n u n isp atıd ır: Islam cı y a z a r M eh m et Bekâroğlu ne d t
istediğimi kita-
nda n et y azd ı: •Homokrat' denir; biri, kara "Rize'nin Laz kesim inde iki şeve paçavradan olu« tik te n ayakkabı; diğeri, ilaç ya da ıç S ^ bo||ugu j|e San fitil takılarak yapılan gaz lambası. Dem 39
kara lastik giyebilen bölge halk, ^ muş, aynca gazyag.n.n bollaşmasıyla *>d n f a * a Bilmem, Türkiye'de 1S50 DP ktid an ile o la n la " D» ş e r c e a - , tabilen başka bir bölge var mı?" ( Siyasetin
Sonu, s
13
Meselenin din ile ilgisi yok- Ekonomik tir. Bunu Ecevit de göremedi. 12 Mart 1971 askeri darbesinin kapattığı I r~J3r\ K z r r okul bölümünü CHP-MSP koalisyon hükümeti tekrar açtı Hatip'i salt din bilgilerinin öğrenildiği okul o2arax görmek; _ ru mu? Çünkü... Başbakan Erdoğan mezun olduğu İmam Hatip Okuhı nu yareti sırasında öğrencilere şöyle dem ışt. "İm am H atipler Türkiye nin geleceğini ş e k ilie n d v e c e \ H atipler gassal yetiştirm e n iye tiyle k u ru lm u ştu r. Ö lü vıkas c foradan gelir. O niyetle kuruldu. A m a ş im d i bakın h a n g •'ect fe doğru gidiyor. H edef inşallah bu ülken in ü z e rin d e * iû™ s bulutları kaldırmak. Biz Duna yö n e lik b:r çalışm an ın g o n J s olarak yetiştik, yetişm eye de devam edeceğiz. (12 E* ~ Milliyet) İmam Hatip okulları Türk siyasi yaşamında hep :\v.: s. zeme oldu. Sağ partilerin "arka bahçesi’ ve Müslüman’.-.r duygularını sömüren politik bir argümandı. Bîr örnek verrv yim: Başbakan Erdoğan 24 kasım 2013’te Trabzon Araklı da nuştu: Benim kızım İm am H atip okuya m am ayla karşı karşıya ü dı. Hey gidi günler hey! Ben kızımı A rakh'ya g ö n d e rd im k im s e * uyurm adan, burada okudu. Kimseye d u y u rm a d a n ha. ilk detJ ç itti
,^Urayi b ittrd ikte n sonra da y u rtd ışın a g ö n d e rd ir
yaptı Demek
S° n Q gİttİ ,n« ilte r e d e m ast,nr
vaptı. Demek kı başörtülü de okuyabiliyormuş mıyor.) ^ rdlm * Peki...
AU' * y knldl anu nedense onu t»K
Ikışbaknn E rtfo iW m <&»] Dogrıı aına hı-p ^ 40
C ı • l.
nuı?
I b S*bı abartıyor! Ştfylo...
-
1233 o k u l n u m a r a lı, İ ‘>HŞ l ^ t a n ln ıl/ V ^ lı d o ğ u m lu Surrv y y e E r d o ğ a n , A ı a k lı İm a m I l . ı i ı p t >| u lu 'n d a n 2 0 0 1 -2 0 0 2 d ö n e m in d e m e z u n o ld u . D i p l o m a n o 8 4 4 id i. B u n la r g e rç e k ... Y an lış olan hu: E rd o ğ a n d iy o r ki: ''B e n im kı/ıırı İm am H atip o k u y am am ay la karşı k a rşıy a k ald ı. H ey gidi g ü n ler h ey !" İyi de, S ü m e y y e E rd o ğ a n 'ın m ezu n olduğu yıl T ü rk iy e 'd e 600 İm a m H a tip O k u lu vardı! İs ta n b u l'd a İm a m H a tip O k u lu yok m uydu ki, kızını A ra k lı'y a g ö n d e rd i? H a y ır m e s e le b a şk a ... E rd o ğ a n k ız ın ı A ra k lı'y a İm am H atıp 'te o k u y ab ilsin d iy e g ö n d e rm e d i. B a şk a n e d e n i v a rd ı... 12 A r a lık 1 9 9 7 'd e S iir t'te b ir m itin g sıra sın d a y a p tığ ı k o n u ş m a n e d e n iy le E r d o ğ a n h a k k ın d a D iy a rb a k ır D e v le t G ü v e n lik M a h k e m e s i'n d e d a v a a çıld ı v e y a rg ıla n m a y a b a şla n d ı. 21 N isa n 1 9 9 8 ta r ih in d e m a h k e m e , E rd o ğ a n 'ın T ü rk C e z a K a n u n u 'n u n 3 1 2 / 2 m a d d e s in d e k i " H a lk ı d in v e ırk fark ı g ö z e te re k kin v e d ü ş m a n lığ a a ç ık ç a ta h rik e tm e k v e rd i. 24
su çu n u işled iğ i k a ra rın ı
E y lü l 1 9 9 8 ta rih in d e Y argıtay 8. C eza D airesi, D iy arb ak ır
D e v le t G ü v e n lik M a h k e m e s in in k ararın ı on ad ı ve bu tarihte hü kü m k e sin Icstn. E rd o ğ a n 4 ,5 yıl sü rd ü rd ü ğ ü İstan b u l B eled iy e B a şk a n lığ ı'm b ıra k a ra k 2 6 M a rt İ9 9 9 « ü n ü P ın a rh isa r C ez a ev i n e gird i. İş te E rd o ğ a n a ile si, o g ü n le rin ağ ır-b a sk ıcı siy a sa l a tm o sfe ri nin k ız la rı S ü m e y y e E rd o ğ a n ı kotu etk ilem em esi için A rak lı ya g ö n d e rd i, Y ani, b u n u .» İm a n ı 1 la t.p 'te o k u y u p o k u y a m a m a k la h içb ir ılgisi yok!* E rd o ğ a n n a sıl ra h a tça İm am
H
a
t
i
f
t
e
o k u d u ise S ü m e y y e d e
ö y le o k u d u . I Minelim İm am I U ttp ö & w n c ı» R ecep T ayyip e... Ç a lış k a n d e ğ ild i, B . b . i . i........kumMMU
d e v .et m em u ru
ol-
m asın ı in liy o rd u . B u lu ğ ç a ğ ın d a k i K e .v p T a y y ip 'ln aşk . ise tu tb o ld u . ........L (sl I M i\\ \nw ıw H a tip Lisesi n d e n sıı f ' M i o p . . , , , A ı . ı H r a . ı ..................... rof A rU d aşi llâ M n t •• •! .. la Uİl Ara K cım ln 'lu 'nın
np4lıı I UYunun K*naluMii
j «».
' •
ıiatıp o k u lu 'ro m m öd ftıü yd fc. \xa\k ^\ m U M vokılı oldu.
41
Erdoğan İm am » i p ' » < * * * ^
’ y'
‘ “‘X W ” f“,boluyl*il8,li ” ÖV8İ1'" f>pt yor, inanılacak gibi değilGerçeği bir y o lcu lu k sırasında tesadüfen öğrendim ... "Muhsin Bey", "Arabesk'7 gibi unutulmaz filmlerin görün tü yönetmeni Aytekin Çakmakçı ile Fethiye'den dönüyoruz Uçakta söz Erdoğan'ın futbol hayatından açıldı. Aytekin Ağabey de o dönem İstanbul amatör kümede Erdoğan ile karşı takım larda oynamıştı. "Herkes ne kadar golcü olduğunu anlatıyor; kendisi savunma oyuncusuydu. Bir de ne kadar efendi olduğu söyleniyor; neredeyse her maçında ya sarı kart ya da kırmızı kart alırdı!" Sert futbolcuydu Erdoğan ve ağzı bozuktu.1 Oysa anlatılanlar, yazılanlar hiç öyle değildi... Kütüphaneye gidip dönemin gazetelerine bakarak Erdoğan'ın futbol yaşamına ilişkin bilgi toplamayı planladım.
Sonra, Yahu dedim, "Erdoğan'ın futbol hayatı için zaman harcamaya değer mi?" Fakat...
u sezon Fenerbahçe şampiyon olunca bilindik abartılar tek“
mSabbŞ aŞlld;mDayanamad,m' Erd° gan 'ln futb° ‘ deftefİn'
^
3« r r ndaüçüncüii8edüştü-
manda Mercan yokusund' W
.H a t' P ° § r e n c is iy d i - Ay nl za'
ta ve Cüzdan satan m a b a d a ’ T ‘' S a r a d y e " a d ln d a k İ ^ Gaüp Anbarh'ya ö n e J i ÇallŞly ° rd u - E rd o ğ a n 'ı patron Öztürk'tü. roarn H atip'teki öğretm en i Osman
Haftalığı 150 lira idi. Drt okuyan yoksul İmam Hatin
^e m e . ^ re ^ ara Ç °k tu ; am a
ödüv^rH 1 S a la ca k bir şey vok. . ,
'
8nCİlerİne İşyeri sahipleri yardın1
~ U-
Müşerref Abla dedi*’ ÇOCuklugunu ı ya küfür e d ,v o ^ bir küm8“ muz varl: "Bizim evin karş.*nd» lyorodalx;nim rH1p„ 0I' a,Btn' almış k». en bt’5' altl yaşlarmdaydım-( ^men Şikâyet etmij b ^ , n ''',rUyor- 0 vuru™ J " * ' Ben küfrettikçe onun hoşun* em lavana asıveriyor An " " la™an haberim „ kufrediyorum, Babam gel'nCt "■lamıyorun (8 ']< » ? . eller'mden nn k ia Babam içeri giriyor. Alı' Yeni Vü2y,j) nu k0"uk al,lar,mdanÇm ıSbaglam.S •"
fırsat b u l d u ğ u n d a Kulaksız top sahasında futbol o yn u y o rd u . Spor ayakkabısı yoktu ve günlük ayakkabısıyla futbol o y n u y o r d u . Arada bir, mahallesinin takım. Erokspor'un a n t r e n m a n l a r ı n a g i d i y o r d u . Ağabeylerinden r i c a ediyor; futbol o y n u y o rd u . Lisanssızdı ve resmi maçlara çıkamıyordu. Ne hikm etse, öyle bir yazıyorlar ki... E rd oğan
O kadar iyi futbolcu idi ki; küme düşen Kasımpaşalı yönetici ler, ikinci lige tekrar çıkmak için -resmi futbol lisansı bile olma yan - Erdoğan'a um ut bağlamıştı! Ayrıca, kapışılıyordu. İstanbul amatör küme takımlarından, Kasımpaşa daki Camialtı Tersanesi nin takımı Camialtıspor da Erdoğan'ı istiyordu! İki takım arasında kalan Erdoğan kararını verdi; Türkiye'nin en köklü kulüplerinden profesyonel Kasımpaşa'da değil, amatör Cam ialtıspor'da resmi futbol yaşamına adım atacaktı! Yerseniz, resmi tarih böyle yazıyor! Oysa... Camialtıspor a mahallelerindeki "Camcı Turan" diye bilinen Turan A slantürk'ün torpiliyle girdi. Resmi tarih yazıyor: Kasımpaşa profesyonel takımdı ve şehir dışına deplasm anlara gidiyordu; Erdoğan, babasından habersiz futbol oynadığı için bu teklifi reddetti. Gerçeği "C am cı Turan" (Aslantürk) yıllar sonra açıkladı: "Kasım paşalı olduğum için babası Ahmet ağabeyle de iyi tanı şıyorduk. Babası onun boş vakitlerinde futbol oynamasına izin verdi. Bizim takım da dört yıl futbol oynadı." Ahmet Erdoğan'm izin vermesinin nedeni paraydı. C am ialtısp o r D enizcilik Bankası'nin kulübüydü ve kimi futbol cular sözleşm eli personel olarak işe alınıyordu. Ayrıca 5 lira ila 2 5 lira arasında galibiyet primi vardı. Babası bu nedenle oğluna izin v erm işti. Y azıy o rlar; "İlk futbol transferinden 1.000 lira aldı. O ysa C a m ia ltıs p o r'u n sadece antrenm anlarına gitti. Takımın
malzem ecisinin y ard ım cısıy d ı. G alibiyet p rim i alındığında ekonomik durum u iyi olan Sedat E rk o m ay gibi fu tb o lcu la r p arayı Erdoğan'a veriyorlardı. M alzem e y a rd ım cısın a ancak iki yıl sonra lisans çıkarıldı...
E rd oğ an 'ın ilk lisansı 9 Tem muz 1 9 7 1 de sikti! S a n -B e y a z lı tak ım ın 16 kişilik kadrosuna girm eyi başardı 43
am a ilk 11'e alın m ad ı. "C a m c ı T aran
jm e
n ö r R ıd v an G a c a m e r'e b a sk ı yap tı. 195 0 1 i yıllard a
İzm ir A İtin o rd u t a k ım s a m
R ıd van G acam er, E rd o ğ a n 'ın fu tb o lu n u kap tan ı
Bahri
S o n a y 'd a n
da
r :ı —
.
zı.,—
"K a sn u p e sî
ç- -
E rd o ğ an 'ı m ecbu ren ik in ci y a n o y u n a sofcm ^ys r s ı ^ a c : 1968-69 sezo n u n d a İstan b u l a m a tö r n ş
fb z s s İ j
C am ialtısp or, E rd o ğ an 'm fo rm a g iy d iğ i
:
âezcrrjrfcfe r -
km şam p iyon lu ğu g ru p tan d ü şm e m ek içir, rrıû esd ejc .
>
m açı alarak gru pta kaldılar. Ş a n slıla rd ı; kirr.Sc ar^er^cvî: r^. yap m ad ığı için, o m açta E rd o ğ an y e d e k k m î r e s r o e i?CErz_ D em ek ki m alzem e y a rd ım cılığ ın d a d ah a iy iy d i 1972-73 ve 1973-74 sezo n ları C a m ia ltıs r e r içer, iy i güçlükle grupta kaldılar. R esm i tarih yazıcıları d iyor ki: C a m ia ltısç v r da oyrksrL Erdoğan çok b eğen ild i ve İstan b u l G en e K arm ası ns
i
Türkiye Ş a m p iy o n a sın a gitm esi için b a b a sın ın v e ö m u v ıriv : nam esini im zalam ası gerekiyord u ; im zalam a d i p ıçm oc>a ■£*. ladığı bu bü yü k şansı değerlend irem edi. A llah!.. A llah!.. İstanbul am atör liginde gru ptan d ü şm em ek için muevoveren C am ialtısp or'u n ü stelik v ed ek fu tbolcu su m u b a ^ rr lunup genç karm aya seçildi? Bitm edi. D eniyor ki; 1974-75 sezonunda gü çlü b ir futbol takımı m ak isteyen İETT, C am ialtısp o r’un b a şa n lı futbolcusu Eıuov transfer etti! Bu transferin Erdoğan m futbolcu luğuvîa no v % ilgisi var, tartışılır. Ç ünkü... >V
6 Ekim 1973 te liseyi bitiren Erdoğan m para ka/annu> reki yordu. C am ialtıspor'un
tutbolcusuydu;
takat
Denizcilik
kast ndan beklediği kadro bir türlü v erilm iy o rd u . * hem para kazanıp hem okuyacağı bir takım aravışma ' ' O takım, İstanbul am atör küm eden belediyenin İE11 vl*' Elektrik Iram vay ve l iinel İşletm eleri) takım ı oldu... Bu transferinde parti dayanışm ası rol oynadı. Evet devam edelim... Ayhan Mat, İETT futbol takım ının deneyimli k ap t."'1' 1'
E rd o ğ a n la rın K a s ı n 'n ^ v .u ı • Pa ^a dan kom şusuvdu C. a m ıa ltıs p o r d an um duğu k a d r i u , b e le d iy e n in tafeuru olan İETT'ııin eenH H U
yan Erd»gan,
m a k isted iğ in i habor alm ca Ayhan Mat agabe
^
A yhan
M a t;
m ahalleden I ^ n
Af
tak,m ^
T " kap,S,m Çaldl*
Ç a v ıra ^ a d a yap ılan seçm elerde Erdoğan futboluyla değil fiz ^ y l e b eğ en ild i. Ş a n s h y d , t a k a d a uzun boylu J b o l c u ^ o k tu . U z u n b o y u nedeniyle im am Hatip'in Mehter Takımı'na da se çilm iş; sa n ca k taşım ıştı. İE T T y e seçilm esin de başka faktörler var mıydı? A n tre n ö r G urses, Kore Gazisiydi. Askerden sonra hem ayakk ab l^lh k >"a P 1P hem de Feriköy'de futbol oynamıştı. Erdoğan gibi "sig o rta lı sağlam bir iş bulmak" için İETT de kadrolu işe gi rip futbol tak ım ın d a oynamıştı. G ü rses'in bir diğer özelliği muhafazakâr olmasıydı. M a çla r başlayıp Erdoğan'ın ilk ll'd e yer almasıyla takım içinde, "E rd o ğ a n 'ı m uhafazakâr olduğu için oynatıyor" itirazları g e lm e y e başladı. Bunların başında takımın genel kaptanı Cahit E ra sla n v ard ı. G ü rses, Vefa ve Eyüp Stadı'nda oynanan maçlardan önce ta kım ı m u tlak a Eyüpsultan Camii'ne götürüyordu. Erdoğan takı m ın " H o c a " s ı idi; cam ide duayı o okuyordu. A n tren ö r G ürses yıllar sonra o dönemi şöyle anlattı: "K u r'a n -ı Kerim okumayı bana Tayyip Erdoğan öğretti. Çok istiy o rd u m , bana K ur'an okumayı öğrettiği için ona duacıyım. Bir gü n Tayyip E rd oğan 'a 'Acaba dedim ben de öğrenebilir miyim?" o d a b a n a , 'H o c a m ç o k k o la y , s a n a 1 5 g ü n d e ö ğ r e t i n i n ' d e d i. 'P ek i o ğ l u m a l b a n a b i r K u r 'a n - ı K e r im , g e t i r ' d e d im . N it e k im K u r'a n -ı K e r i m 'i a ld ı ve g e t ir d i . Ş im d i f e v k a la d e K u r 'a n - ı K e r im o k u y o ru m .J// ---------- ----------------------
. .
» J i AHam Avakkabı Endüstrisi Pazarlanvı
1 Bülent Azakl. İETT takimmm kaleas.yd^ Ada, , j £ ^ ^ Recep TavTicaret Limited Şirketi nın sahibi Bul ^ Erdoğan’ın İETTden bir diğer yıp ve Emine Erdoğan'ın ayakkabı Kofosu Ari! Özgülflş idi a rk a d a şıy s a K ültü r ve Turizm Bakan g _asıvdl. HflT fırsatta arkadaşıyla müzik E rd o ğ a n 'ın kam plarda değişm ez ten sürekli Itri'nın 'Ah tut-i mucize ü z e rin e soh bet eden kaptan Erdoğan, gu z i .j j ^uyan bir diğer isim de g u y e m " şarkısını okum asını ister ı. a faVori şarkısıysa sonradan AKP mi-
Haydar Saraç'.,. Üçlünün antrenmanlar^
dinilerinin değişm ez şarkısı olan
^
hatır|atıyor- idj.
^ ' " k M S n ,' X FutbokvUnn
,\oiIimuih‘Ii ‘i ı ho# karşılanm ıyordu H yum m asıyla I ^ A l a MSP'nin KoUan B a ^ y ^ t t ü .
;İ ,- ,^ a a n a ,l
Camcı Turan" destekledi
kınunda da an u m V G ü r* » hep arkasında * * * £ IbmaBydL Takıma geldiğinde forvetti; olmadı. Forve t ar kası na ^ Jd i;y a p a m a d ı. Orta sahada oynatıldı; beceremedi. Stopere d, etVdsiz kaldı. En sonunda libero oynatıldı! - ‘ 6’ ve en sonunda "5 " numaralı form aları giydi. Erdojan ıp. müritleri uçuyor; "gol kralıydı!" 1974-75 sezonunda sadece iki gol attı! 1975-76 sezonunda bir gol attı! 19- 6-77 sezonunda takımı İstanbul Am atör Şam piyonu oldu ama Erdoğan hiç gol atamadı! 1977-78 sezonunda İETT bırakın şam piyonluğu, gruptan çı kamadı. Erdoğan'ın en başarılı sezonu oldu; dört gol attı. 1978-79 sezonunda gol atamadı; artık defans oyuncusuydu. 1979-80 sezonunda da libero oynadı ama çoğu zam an yedekti. İşte "gol kralı"nın içler açısı hali... Bırakın "gol krallığını", doğru dürüst gol atam ay an Erdo ğan ın libero oynamasıyla ilgili bu kez ne yazıyorlar? "P a s atış v e topa vuruş tekniğiyle Alman futbol yıldızı Franz Beckenbauer'e benziyordu!" Hiç gülmeyiniz... Antrenörüyle arasında m uhafazakâr dayanışm a olm asa, bıra kın İETT kadro una girmeyi futbolu bile bıraktırırlardı! Herkes, evli ve çocuk sahibi olmasına acıyor; ücretinin kesilm em esi için kötü futboluna göz yumuluyordu. "B e c k c n b a u e r T a y y ip " im j v ta k ım iç in d e k i ad ı!
"H oca" idi, "H oca"... G elelim vu F e n e rb a h çe rü y asın a...
'/yıllarda tek amacı vard.. İETTden kadro almak < amıaltıspor'da ula*amad,j>, hedefim gerçekleştirdi lakıma giren 16 kLıiyle birliku» Oâ. *tv»
„ m ,kle 24 lomrnuz 1974'te- S2DD7 sicil numarasıyla "geçici takdirü i«d" t , ' UU , ,
isriaivdi- Alhni,.,,,. (1 • lU!,uy|e >se alındı. Temizlik Altıntop* D aire Mtıdiirlütfü bimsm, t lerini yürütecekti nasımn temizlik hizmet-
U K Uiyaı,
40
15 Ekim 1975'te kadnova geçti Dok- 7 h - u ,.„• , , . kadro :çın açılan sınav daki Türkiye nm Komşulan k im - ve Kaç türlü vön vardır?" türü so ru la n başarıyla yanıtlayıp, 1 0 0 puanla kadro aldı. Bir yıl sonra 1 Ekim 1976'da Alüntepe'den belediyenin spor tesislerine nakledildi. İETT futbolcuları genelde burada çalış,yordu. Erd oğan İETT kantinlerinde de çalıştı. G elelim ; hikâyesine...
"yed ekler
kralTnın
Fenerbahçe'ye
transfer
E rd oğan 'm resmi tarihçileri transter teklifinin ne zaman vapıldığm a ilişkin farklı yıllar yazıyor. Kim i "1973-74", kimi "1976-77" kimi ise “1977-78" sezonunu gösteriyor! K im ine göre Eskişehir'deki Türkiye amatör ligi maçlarında görülüp beğenilm işti. K im ine göre Dereağzı'ndaki bir özel maçta beğenilmişti. K im ine göre Kasımpaşa Stadı'nda amatör lig maçında beğe nilmişti. “B eğenen" Fenerbahçe teknik direktörü de değişiyor... Kim ine göre Valdir Pereıra Didi; kimine göre ise Tomislav
Kaloperovic! Bir başkasına göre beğenip resmi teklifi yapan kulup başkanı Faruk İlgaz. Sonuca gelelim: Resm i tarih çile re göre, Erdoğan transfer teklifim babasına söyledi v e " r e d " yanıtı aldı! E rd oğan da iki gün kara kara üşü n ü p F e n e rb a h ç e 'y e kararını bildirdi; "Gelmiyorum.
Anlam adığım şu: . Camialtıspor ve İETT'de para ve kadro için oğ un^ oynamasına izin veren Ahmet Erdoğan. Fenerbahçe igibi tu>uk bir takımın verdiği, hayatında bile göremeyeceği kadar faz p rayı niye reddetti! Ya da:
Halk deyimiyle
s ö y le r s e k ; " k ü ç ü k
.
. ,
,roc;ni" (Fr-
at da civcivler yesin. (Er
doğan ne demişti; "İnce at da kargalar da } ^a^U" ‘ . kadrosuna bakar; hangi futİnsan açıp dönemin Fenerna .
kolcular v ard ı v e nerelerden transte r e 1J ^ ^ afazakâr destekle Sürekli y ed e k kalan, gol atam aya 47
F e n e r b a h ç e 'y e
oynayan Erdoğan mı
transfer olacakı.? Ca.lj,,,
meyin insanı.1
futbol
Erdoğan'ın fu
h a y a tıy la
falar yetm ez... ,r ta n ım a m a k
ilgili yazılanlar, düzeltmeye s„v
bizim Doğu toplum larına özgü...
Övtnide sınır H ak lay ın ız; 2009'da Erdoğan'ın kızı Süm eyye Erdoğan'* nasıl harika keman çaldığı ve yetm ezm iş gibi o harika sesiyle şarkı söylediği m edyada yazıld ı/ söylendi! Ne yap salar en iyisin.
onlar yapıyor! Müziğe yetenekleri olduğu, iyi bir "kulakları
olduğu söy
lenemez. Erdoğan söylüyor bunu: "Gerçekten ud öğrenmeyi is terdim. Hatta bu eksikliğimi gidermek için Bilal oğlumu, ondan sonra da kızımı gönderdim. Udun yanında ben kanunu da seve rim. Çalabilmeyi isterdim" (28 Ağustos 2001, Yeni Şafak)
Radikal den Nur Çintay A. "Emine Hanım Nasıl Bir Kadın" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazı durumu özetliyor: “Emine Erdoğan, müthiş enerjisi olan bir kadın. İnsanı çeken, kavrayan bir kadın. Zekâsı, gözlerinizi delen gözlerinden apaçık belli olan bir kadın. Özgüveni yüksek, am a ezm iyor bununla sizi, ahenkli de bir kadın. Eşiyle rahatça yarışacak bir hitabet yeteneği var. Çok sayıda kelimeyi yerli yerinde kullanarak, hiç teklem ed en , hiç de ezber kokmadan, son derece akıcı ve lezzetli konuşuyor, gayet yerind e ve iyi espri yapıyor. Bunların, o da hepsi değil çok azını, hayatım da sadece bir 1 Erdoğan ın Fenerbahçe aşkı hiç bitmedi. Futbolcu olarak giremedi ama perde ■" kasından kulübü yönetmek istedi. Geçtiğimiz günlerde Erdoğan ile oğlu Bilal 11 d<^an arasında geçtiği iddia edilen bir telefon görüşmesinin ses kaydı y a y ı n l a n ^ 1 Görüşmenin gündemini, Fenerbahçe Kongresi oluşturuyordu ve ses kaydına gım Erdoğan, başkanlığa aday Mehmet Ali Aydınlar ile ilgili Bilal Erdoğan'a taktık veriyor; Başkan Aziz Yıldırım'a karşı nasıl davranması gerektiği söylüyor. Bil-' Erdoğan ile Başbakan Erdoğan'ın ikinci telefon görüşmesinden anlaşılıyor 11 şişlen Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun damadı Ahmet Ö zokur'un Aziz Yıldırım'"1 listesinden seçime girmesi iki ismi de sinirlendirmişti. Özokur için "namussuz menfaat duşkunu, omurgasız, karaktersiz» ifadeleri kullanıl.yor. Bilal E r d o ğ a n Azız Yıldırım için de "namussuz" ifadesini k u l l a n m a , « , n unr. F .rd o fca n 'n
beri Dünya Kupası'na katılamadık!
48
U'k kpre' Bitekten tek bir kere o ilk L yaldım * (3 Mayıs 2010, Radikal) ^ Ilı. yd/ılıin okuyunca diy<>raunuz kralı ulur" tabii! Sonuçla... 1K H a/iran 198rdu İETTVI.»™
'
ertemde
'
da gol
ı
d.fl, yon* yani mahalle laklmı<
1-nokspor‘a dündü ve futbolu bu.ada b u av T
' H? n r h * »
° ynJ''an Yıllar sonra ne dedi: " İ s l a m kı.r*ıu . ..v *. .. , ‘ Kurallarına uymayan normal «,rt giydiğim ıçm günahkâr olduğumu biliyordum ’ (1 Ekim 1 * 4
Meyinin) Ne de olsa, partisinin yayın organı M illi Cazetc "günah" diye futbolcuların şortlu fotoğraflarını basmıyordu. Erdoğan Erokspor'a dönünce sakal bıraktı. Ama kısa süre sonra kesmek zorunda kaldı... İmam [ latip Öğrencisi Recep Tayyip "ne sağayım ne solcu, futbolcuyum futbolcu" diyenlerden değildi. Genç yaşta politikleşti. Tarih: 23 Eylül 1969 Erdoğan 15 yaşında. İmam Hatip Okulu orta son öğrencisi. İlk kez bir siyasal eyleme katıldı: slogan attı. Okullar açılalı daha bir hafta olmuştu. Ve ilk ölüm haberi geldi. Ölen. Mustafa Bilgi 19 yaşındaydı. Boiu-Göynük İlçesi'nin Ekinciler Köyünde 1^50dc doğ m uş; okuması için amcasının yanına İstanbul a gönderilmişti. İmanı Hatip öğrencisiydi. Fark derslerini verip Meadiveköy Lisesi'ııdcn o yıl mezun olmuştu. İstanbul İmam Hatip'ten Erdoğan'ın agabevi sayılırdı. Milli Türk Talebe Birliği (MTTB)'nin "yanran gençliği-orta öğretim öğrencileri için kurmuş- olduğu Ortaö&rı tim Komileri balkanıydı. "Biz Bize Geceler” adını vordifii. İmam Hatıph öğ rencilerin velileriyle bir araya geldikleri toplantılar ' “■> du. Bu toplantılarda hemen her ög^nci bir Şiir okuyan öga-ndler arasmda Erdoğan da vard.. Oradan nışıvorlûrriı. , . •• j : Erd oğan ', politik olarak etkileyen isimlerden bmydı.
0 yıllarda... MTTE 18 Mart 1965'te yapılan kongresinden sonra milliye muhafazakâr fre n cile rin kontrolüne geçmişti. Tek hedefi, ^ mtmîzmle mücadele etmekti. Komünist diye saldırdıkları onlar gibi temiz Anadolu Ço. cukî arıydı, Cahit Zaritoğlu'nun şiirindeki gibi "İşaret çocukları..."
\asin okunan tütsü tüten çarşılardan/Geçerdi babam /Ba. şmda yağmur halkaları Anam veşil hırkalar görürdü düşünde/D aha ilk güzelliğinde Alnını iki dağın arasına germ iş/Bir devin göğsüne benzer Göğsünden dualar geçermiş Çarşılar ellerinde ekmek iğneleri /Cami avlularına açılan Havuz sularına kapılan çocuklar/ Görmeden güneşin bütün
renklerini /Götürmezlere!
dükkândaki babalarına/ Ocaktan akan kaynar yemekleri /Nene lerinin koyduğu avuç taslarına..." Teşkilat zamanla milliyetçileri de dışladı: kurulduğu yıldan beri M i l B'yi temsil eden "Bozkurt" simgesi "K itap " sembolüyL değiştirildi. Bu, Birlik'in İslami yönünün ağır bastığının bir ifa desiydi! Anadolu'dan gelen dini yönü güçlü öğrenciler MTTB çatısı altında toplamyordu. Bunlardan biri de ileride radikal İslanu "Hizbullah" adlı örgütün lideri olacak olan Hüseyin Velioğ* :di.: Türkiye, Soğuk Savaş'm kıskacındaydı. Komünizmle mücadele için "M illi Gençlik" olu ştu ru lu p du. Solcu 68 Kuşağı'nm karşısında "vatanı savunan" Müslün gençlere ve Ülkücü komandolara ihtiyaç vardı! "Milli Gençlik" ilk eylemini 16 Şubat 1969'da yaptı. ABD11 6. Filo suna karşı eylem yapan solcu üniversite öğrencilerin6 dırdılar. Duran Erdoğan ve Ali Turgut Aytaç adlı iki so lcu ge katlettiler. 1 17 Ocak 200
Erdoğan, Dolmabahçc 8n 0„deki b„ M dı, bilmiyoruz. k a p a n ır
ÜnİVerSİte ^
v
var mıy-
ok u l,ar erken
M T T B 'l i g e n ç l e r o y a z , k a m p la rd a g eçird i. K am p tan erk en g e l d i l e r İ s t a n b u l a . Ç ü n k ü M T T B 'n in 49. G en el K on gresi basla y a c a k t ı. M T T B m e n s u b u o la n a rk a d a şla rıy la birlik te C a g a i Î l u 'n d a k ı M T T B b in a s ın d a n ç ık m ıy o rla rd ı. T eşkilatı k ap tırm ak is t e m i y o r l a r d ı . M T T B b a h ç e s in d e a ra d a sıra d a k a v g a la r çık ıy o rd u . G e n e l k o n g r e d e d e k a v g a çık tı.
" O sırada M u s t a f a 'y ı g ö rd ü m . S ah n en in ta m önünd eydi. Et ra fı a n a b a b a g ü n ü y d ü . Birkaç kişiyle kavga ed iyordu . Attığı y u m r u k la r , hiç b o ş a g itm iy o r d u . Ş im d iye ka d a r hiç g ö rm e d iğ im bir h ü v iy e te b ü r ü n m ü ş t ü M u s t a f a ." 2 0 12 . (w w w .m enzil.org.) V e s o n r a ... 20
E y l ü l C u m a r t e s i'y i P a z a r 'a b a ğ la y a n gece y a n sı C ağaloğlu
M il li T ü r k T a le b e B ir liğ i'n d e p a tla m a old u . O lay hâlâ esrarım k o r u y o r ; k i m i n e g ö r e d ış a r ıd a n b o m b a atıld ı; k im in e göre m o lo to f k o k t e y li y a p ı l ı r k e n p a tla m a old u . M u s t a f a B ilg i y a n a r a k ö ld ü . B e y a z ı t C a m i i 'n d e b a ş la y ıp E y ü p M e z a rlığ ı'n d a biten ve b in le r c e in s a n ın k a t ıld ığ ı c e n a z e tö ren in d e E rd oğ an da vardı. Yol b o y u t e k b ir g e t ir ip , " B i r Ö le c e ğ iz Bin D irile ce ğ iz " slogan ın ı a ta n la r a r a s ın d a y d ı. Ö l ü m l e r s ü r e c e k ti... M u s t a f a B i l g i 'y i m e z a r a k o y a n S ed at Y enigün de ö ld ü rü le c e k t i. M u s t a f a B i l g i'd e n b e ş g ü n so n ra ... D e v r i m c i ö ğ r e n c i T a y la n Ö z g ü r kim liği belirsiz k işı/ k .ş.le r
tarafından öldürüldü. İ s t a n b u l g e r g in d i. O y ıl s e k i z ö ğ r e n c i ö ld ü rü ld ü . 1 5 y a ş ın d a k i E r d o ğ a n , B u rh a n e ttin K ay h an ın h g ı d ö n e m in d e M T T B C a ğ a lo ğ lu "te s is le r sorum u G ö r e v i b i n a n ı n te m iz liğ in i y a p m a k v e y ap tırm a 1■
Erdoğan
o
g ü n le rd e
d iğ e r a r k a d a ş la r ! giD
.
, ,dl
^
y
K o n y a 'd a n g e le c e k h a b e r i b e k liy o rla rd ı. M ü jd e 1 4 E k im g e c e s i g e ld i: 51
I'rol. I>r. Neımoltin l,’rl*«ıkoı» sı>.
n’.ilMvi-kil. adau IVol.
k’doıı '•onr.ıvıl nusUınıuı v;ilı sıvılı. Zaten... o günlerde Mclımot Zahıd Kolkıı vo mürilleıi yoğun bir ça lışma içindeydi; parti kuruyorlardı... Amblemi; şahadet partıu^ı havada, sıkılmış saj* el «ıkın parti n in adı, "Milli Nizam Partisi" idi.1
Genel balkanı Erbakan'dı.. kuruculardan Mehmet Şatoglu, daha stınrn cımılıu rbaşkam olan Abdullah Cül'ün dayısıydı. Fikir babası Nakşibendi Cümüşhaııevi Dergâln'nm şeyhi Mehmet Zabid Kotku'ydu ama partide tek bir tarikat yoktu; Nakşibendi-Nurcu-kadiri koalisyonu vardı. Antikapilalistlilor... Anlikomiinistliler... Miniciydiler... lai/e karşıydılar; Avrupa Bir!ij*i'ne değil İslam topluluğun* pırnıi'k istiyorlardı. Oruç tutmayana, namaz kılmayana kapılan açıktı; ancak onların yönetici olmaları yasaktı!
^ Milli Nizam, Mehdi Aleyhissclam'ın devrine bir basamak olaç a k tı.
i,n a m I I.Uİp flftıvncİBİ lirdogan, yeni dönem., ve yeni partiye ııv£un politik hir tiyatronun oyuncusu oldu. O k u ld a sah n eled ikleri oyunun adı: "Mas-Kom-Yah" îdi... M ason , ko m ü n ist, Yahudi... O y u n u n konu su , bir aile öyküsüydü. Bir baba vardı, Ayhan Boy. O k u lla rın ı A vrupa'da okutmuştu ama onlara din kültürü nü a n la y a m a m ıştı. Ç ocuklar da Batı'nın yoz kültürüne kurban o lm u şlard ı! E rd o ğ an bu tiyatro oyununu o kadar çok sevdi ki, 1977'de oy u n u tek rar sahneye koydu! Bu kez oynamakla kalmadı, bir de y ö n etti! İşin i o kadar benim sedi ki, 13 arkadaşıyla birlikte Nejat U y g u r'a gid ip ders bile aldı.1 O y u n R ize, Trabzon, Ankara gibi şehirlerde sahnelendi. E rd oğ an , N ecm ettin Erbakan, Haşan Aksay, Şevket Kazan, O ğ u z h a n A siltü rk gibi partinin önde gelen isimlerinden ilk alkışı bu o y u n n ed en iy le Ankara Palas ta aldı. Y ılla r sonra gerek belediye başkanlığı gerekse başbakanlığı d ö n em in d e Erdoğan sanatçılarla karşı karşıya geldi. İşe bak ın ki Erdoğan sanattan anlıyordu! O nedenle şu sözle rin d e h aklıyd ı: "S a n a t adına A lla h sız lığ a prim verdirtmem. "S a n a tı şehvet söm ürüsüne alet ettirmem. 1 Y ılla r so n ra N ejat U ygur hastane yatağında leven olayı hatulaT B M M çatısı altın d a büyü k bir kavga çıkm asının fitilin, d* a tı. y a lım . . K . t UvKur'u GATA'da ziyaret etmek 2 Ş u b a t 2 0 1 0 'd a Erdoğan basına a ç ık la c , -!* ^ veriımemişti. Bunun sonucu istey en c*^i l\mine Erdoğan a turban 11 _ yönetimi Emine E rd o ğ an 'a kapılan E m in e 1 la n ım anlam ıştı! t»erçx tın i e . I, ciorsi. bilinıvor ki, TSK iç vök a p a tm ı, m ıy d ı? Resm i açıklam a U ra n l a r «okul-
L *»
CATA'y. bw *;>'■;
uyor. A n cak «-•sarp ya d»
MU« ac «
"-11
ru n u ı h a / ı d o k t o r l a r a s o y u » » * * A . ,k ........... U .v I. * -A l A i -
B ay an G ü l'ü , yedi gün konuk
i »
Hüküm Abdullah ü ü l C.ATA da t»- ■>'1
,
suskun,
İn**” sorm aınm — , : n . , ^ a 1 0 dak.K.n , « . « *
.
C t ü puydu; yaşananlar « d « * ipin w ,u i v vefniyonuyouî ı ' jfclar da Erdofcan ru z " pnlitf kafeinin yeni hır vt ™ y . ır . llm ,ıs,vdı... Emine Hanım aS w / ......... nın .... ........... . r. f. r..nd»m a ay ar k . j o . c d a parti™ " grup * £ • « £ b l a m a / n„. ^ r a n b a .v s .x l .- r k .,. * * * .aum .ıııı.ı/ m»; .............. d u ^ ^ J d.t 12 l'ylül I >arl*al d ö n e m im *
yaf>**t nı*|
"Tiyatro adına çadır tiyatrosu oynatmam. Yaa..! Erdoğan haklı, çünkü o bir tiyatrocu; üstelik bir yani bilgisi ve tecrübesi var1 Bizim sanatçı milleti tutturmuş; yok efendim sanatsa. tiğin kendi "özel" etikası (ahlak felsefesi) varmış yok efer; . din/şeriat bir estetik değerlendirme dizgesi olamazmış. Anlamıyorlar; Erdoğan yönetmen; o bilmeyecek siz rrj çeksiniz! Gurur duyun; “içinizden bir başbakan çıktı.- ... Şaka bir yana... Bu önemli tiyatro oyunu (!) "Mas-Kor~- fah zaman.a _ tuldu. Ama... Tarihin garip cilvesi... Erdoğan zamanla oyundaki Ayhan Bey karakterinin e f e rından biri durumuna gelecekti... "Gömleğini çıkarmasma" daha çok vardı... Erdoğan, 1970'li yıllarda "Mas-Kom-Yah" düşmanıydı. Ve onlara göre Atatürk; İslam düşmanı "deccaTdi. Ülker filan kurtarmamıştı; İngilizler ile işbirliği yapan "hairfdı. Di.< tatördü. "Beton Kemal"di. Lozan yenilgiydi. Laiklik dinsiz-1 ti. Demokrasi küfür ve şirk rejimiydi. Demokrasiye inanrAllah'ın hâkimiyetine inanmamaktı. Batılılaşma gâvurlaşm aya Vahdettin ve II. Abdülhamid kahramandı!.. Kendi içlerinde bambaşka bir hayat yaşıyorlardı. Örne;laik devletin takvimine göre oruç tutmuyorlardı; caiz ciı>- ■ Devletin Diyanet İşleri Başkanlığına düşmandılar. İçlerindeki kin ve nefret o dönemde yeşermeye başladı 16 yaşındaki Erdoğan, ceketinin yakasında gururla MTİ zeti taşıyordu. Seyyid Kutub, Haşan el Benna, Said Hava, M e v d u d i g^ 1 birinden farklı görüşteki İslamcıları okuyordu. K itapları tu rnen bitiriyor muydu; şüpheliyim! Erdoğan'ın çok kitap ° kl‘ ğunu düşünmüyorum. Teorik dünyasının oldukça zayıf o l - “ nu görmek için "kâhin'' olmaya gereK yok! Erdoğan'ın özelliği örgütçülüğüydü. "Kitabi bilgilen"' en‘ lektüel çabaları pek önemsemediği biliniyor.
54
Y aşam ı b o y u n c a sü rd ü receğ i bir temel özelliği şu ydır
Siyaseti hep sevdi. T op lantılar, hep sevdi. Saatlerce dinleme yi, not alm ayı hep sevdi. eme H e p sıkı b ir g ö re v ad am ı oldu. Ne görev verilse yaptı. Ve h e r d a im ta k d ir ed ilm ek , takdir görm ek istedi. E r d o ğ a n 'ı Ö v e rse n iz sizin için yap m ay acağ ı yoktu .. B u k iş is e l ö z e llik le rin i b ilen ler onu hep çalıştırdı.
E rd o ğ a n , a rk a d a ş la rı ön ü nd e kendisini eleştiren herkese küs tü . Z a m a n ı g e lin c e "in tik a m ım " m utlaka aldı. İltifat edildiği sü
rece, in s a n la r a h e p gü leryü zü n ü , esprili yanım gösterdi. E rd o ğ a n 17 y a şın d a ilk askeri darbeyle karşılaştı. 12 M a rt 1971 ask eri darbesiyle, gönül verdiği Milli Nizam P a rtisi k a p a tıld ı; m a lla rın a el konuldu. Y a rg ıta y B a ş s a v c ıs ı H ikm et Gündüz, Milli Nizam Partisi hak k ın d a la ik liğ e a y k ırı faaliyetlerden dolayı kapatma davası açtı. P a rtiy i 17 a v u k a t sav u n d u ama 14 Ocak 1972 tarihinde parti k a p a tıld ı. K a p a tılm a gerekçeleri arasmda
okullarda din ders
le rin in z o ru n lu o lm a sım istem eleri" de vardı! Oysa bır
'nraki
ask eri d a rb e d e d in d ersleri zorunlu olacakta... 12 M a rt A sk e ri M u h tırası M N P'den kimseyi tutuklatmadı. F ak at A n a y a s a M a h k em esi'n d e kapatma davasının sonuna yakla şıld ığ ı g ü n le rd e Erbakan, İsviçre ye gitti. P a rti ta b a m g ib i E rd oğan da haberi alınca üzüldü. ı e bakan, S e y y id K u t u b gibi gerekirse ölüme yürümemiş, >u ışı na kaçm ıştı. M N P yöneticileri h o şn u tsu z lu k la rı gı erm k s E rb ak an 'm kalp rahatsızlığı geçirdiğim ve tedav ı gorm dıyla İs v iç re 'y e gittiğim söylediler. Erdoğan :r Erb ak an h an gi m aksatla gitti bilinme* a
buÇuk ^
^ nrJ bir
ay kaldı. Ç o k iyi bir tedavi görm üş olmalı k daha k alb in d en hiç şikâyeti olmadı. havasl dağ.lmca Ve 12 M a rt A sk eri M u h tıra sın ın tartılma konuE rb ak an , T ü rk iy e 'y e d ö n d ü . D önüşü buğun hala tartı,
SUdur. , r Tiirkive've donup parti iddiaya göre darbeci askeri paşa a ' n AFnin tek burması için E rb a k a n 'ı ikna etmişlerdiik tid a r o lm a sın ı önlem ekti. 1
d .ş,na kaçanlardan biri de Mehmet ^ ^ * Ule Yüksel Şenler hapse girerken Mehmet Şevke. t>g
evrelerde kızgınlık yarattı.
udin vu rtd *«-
55
> k«ın m Milli Selamet Partisi"ni kurmasına izin verildi Tarih 11 Ekim 1972 idi... N SF n in am blem i" anahtar"dı... O oldu...
günlerde Erdoğan'ın yaşamında da büyük bir değişik]
Tarih: 6 Ekim 1973 19 yaşındaki Erdoğan, fark derslerim verip Eyüp Lisesi'nden mezun oldu. Din hocası değil siyasal bilimlere gidip politikacı clmak istiyordu. Sanıyordu ki, siyasetçi üniversiteden çıkıyor! Bir hafta sonra... Yapılan genel seçimde, MSP oyları patlama yaptı: Yüzde 11.8 oyla 48 milletvekili çıkardı. MSP meclise girmekle kalmadı; CHP ile koalisyon hükümeti kurdu. Cumhuriyet tarihinde İslamcı bir parti ilk kez iktidara geli yordu! Bunu sağlayan parti ise cumhuriyetin kurucusu CHP idi. Çok partili siyasal yaşamı başlatan CHP, MSP'yi de iktidar ortağı yaparak toplumsal uzlaşmayı sağladığım düşünüyordu... Erdoğan'm iş hayatı o günlerde başladı...
%
Bölüm: 3 SOLA DÜŞM ANLIĞIM IN S E B E B İ
T a rih : 2 4 T e m m u z 1974 L is e m e z u n u R e c e p T ayyip E rd oğan çalışm a yaşam ına ilk kez İs ta n b u l' d a 8 7 6 9 9 5 0 sicil n u m arasıy la sigortalı olarak Coşkun Et v e S u c u k M a m u lle r i n d e b a ş la d ı.1 E r d o ğ a n 'ın iş e g irm e sin d e n d ört gün önce Kıbrıs Savaşı baş la d ı. T ü r k iy e 'd e g e n ç le rin gönü llü askerlik yapm ak için askerlik ş u b e le ri ö n ü n d e k u y ru ğ a girdiği günlerdi. E r d o ğ a n d a şu b e ö n lerin d e kuyruğa girdi mi? Hiç anlatm adı. O ls a y d ı m u tla k a a n la tırd ı, çünkü iktidar döneminin en önemli d ış p o litik a k o n u la r ın d a n biri, K ıb n s'tı. E r d o ğ a n y a ş a m ı b o y u n ca hep çalıştı. U z m a n lık a la n ı e t-su cu k işleriy d i.2 Y a z d ım , fu tb o lc u lu ğ u sayesind e İETT ye girdi. Aynlınca 1 9 8 1 'd e te k r a r a y n ı şirk e te döndü. D a h a s o n r a ; 1 .5 .1 9 9 0 'a kad ar çeşitli sürelerde sigortalı olarak A l E t G ıd a , E lif E t-S u c u k gibi et ve gıda sektöründe taalı\ et g o teren şirk etle rd e çalıştı. A n câk E rd o ğ a n
bir ara, Y usuf Ziya U çm an m yanında ^igort
E k sp erleri C e m iy e ti n d e işveren olarak bir yıl Bağ Kur çalıştı. Ç a lış tığ ı h içb ir y erd e u zu n süre kalam ayan Erdoğan, Ekrem
Şamah a d lı b irin in a d ın a kayıtlı işyerinde de ancak bir > nabildi. S o n ra... E rd o ğ a n şu şirketini hep sakladı. 1 Kafa karıştırm ak g ib i olmasın da şirketin j rdofcan ile Kasımpaşa daki 1975 yazılı! Şirketin sahibi Kem al Cofrkun B a v ™ " ~ ^ un şirketini bugün M erkez C am iı'nden tanışıyorlar. Hamail,klan Türkiye'nin en b ü y ü k 1 0 0 0 şırk rtı arasın a so m. ,'sM 1 K c , satı* m agazalan nın 2 V ılla r sonra İstanbul Belediye Başkanlığı ^ ofU mı ,j n ^ t, n\. zorlukları yendim kapatılması nedeniyle şöyle dıyetvkn: 1 lum * {2.4.1997>MtJfcvrfl * ” ama et işinde zayıf kaldım; artık ısrar etme g
57
Vanh 22 Nisan ' °SI Vose>l N -n b u tarihte İstanbul Ticaret O lası na mmacaMza w» kasmvvaşa Yeniyol Caddesi So 12 adresinde»., fa&rtau CV&ütn Sanavi Anonim Şirketi faaliyete geçti. Şırkecr orti« .;. Erdoğan ;
.v ^ l Gdflte r.u,
\avımlandı. Erdoğan’ın ortaklık hissesi I milyon TL ıie ka*nflfar«i rr_ ti. Şirketin tescilinin ardından yapılan görev da^Lbn«**iı Erdoğan, vönetim kurulu ü\esi oldu. \ ıllar içinde şirketin hissedarları değişti. Öme^m Erdoeir kavmbıraderi Hüseyin Gülbaran, ortaklıktan aynteb Erdedir ■ ortaklı^; İstanbul Belediye Başkanlığı yaptığı donemır sor arr.. kadar devam etti. Sonra ne oldu bilinmiyor! Hep aynı sonuca varıyorsunuz: Erdoğan'ın yaşamını takip ederken br.rvien karşınıza varı ■ » dehlizler çıkıverivcr. Örneğin... Bugün büe Erdoğan’ın üniversite mezunu olup olmadık v tartışılıyor... Gerçek ne? Bildiğinizi! sanmavınız. Bu nedenle divorum ki: Erdoğan hakkında tüm bildiklerinizi unutun! işte "üniversite" hayatı... Kimse hangi okulda okuduğuna ve nereden mezun olduvdair net bir şey söyleyemiyor! Sahi, Erdoğan üniversite mezunu mu?
Erdoğan, Başbakanla, resmi internet sitesine ^ore,* \1‘ Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi* mezunu AKP nin resmi sitesi ve Erdoğan'ın kişisel sitesi de ^ giyi veriyor. "Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler FaVü ^ mezunu! 56
İyi M arm ara Ü n iv ersitesi nm ne geçm işte ne de bugün İniyle bir fak ü ltesi yok! D ev a m e d elim ... E rd o ğ a n 'ın IB M M 'd e yazan biyografisinde ise m ezun olduğu okul "M a rm a ra Ü n iv ersitesi İktisatlı ve İdari Bilim ler l;akıiltesi "T ic a ri" g itti "İd a ri
geldi!
D u ru n d ah a y en i başlıyoru z... B a şb a k a n lık ve A K P nin resm i sitesine göre Erdoğan 1981 m ezu n u . O y sa 1 9 8 1 'd e "M a rm a ra Ü niversitesi" diye bir üniversite yok! M arm ara Ü n iv ersitesi, 20 Tem m uz 1982'de çıkarılan 41 sayılı K anun H ü k m ü n d ek i K ararnam e ve 28 M art 1C>S3 tarihinde yü rü rlü ğe g iren 2809 sayılı kanunla kuruldu. O lm ay an ü n iv ersiten in olm ayan fakültesinden m ezun bir Erdoğan! K afan ızı k arıştırm ad an en başa döneyim ... E rd o ğ a n 'ın oku l h ayatının 12 M art 1971'deki askeri darbeyle ilgisi var. Ö ğ ren cileri devlet disiplini altına sokm ak isteyen dar beciler, 25 A ğ u sto s 1971'd e özel yüksekokulları kam ulaştırdı. Y asayla İsta n b u l'd a k i 15 özel yüksekokul devletleştirildi. B u n lard an biri de, “İstanbul Tuna İktisadi ve Ticari Bilim ler Y ü ksek O k u lu " idi. O k u lu n sahibi, Prof. Ur. Ergun Tuna'nın babası Yahya Tuna idi. Bu özel ok u lu n öğretim süresi iiç yıldı. Bu özel oku l devletleştirilince adı d a değişti: Aksaray iktisat ve Ticaret Y ü k sek O kulu oldu. Prof. Tuna okula mudur yapıldı Ve bu okul, (1959'd a A kadem iler K an u n u yla kurulan) İstanb u l İk tisad i ve Ticari İlim ler A kadem isi ne bağlan ı.
Ö ğretim i ise artık dört yıllıktı. Erdoğan, 2443 n u m aralı öğrenci olarak, 1973-74 öğretim dö nem inde bu devlet okuluna girdi. (M arm ara U" lv‘' rsl f * 1 verilen d ip lom asın d a ise öğrenci numarası, 834. ep ır şıklık v a r.) , , , m E r d o ğ a n 'ın s ın a v d a n aldığı puan an cak u o u a gı
ne yetti. R öportajlarında, siyaset bilimi u zerm e oğre m ek istediğin i
söyledi hep. Özel okullar
am u aş
•
(,
devletin yüksekokul sayısı sınırlı olacak ve bunlar daha puanla öğrenci kabul edeceği için Erdoğan, bu okula da gin»Trı< yecektı. Şanslıydı. Ve bu şans hayatı boyunca hep ona güldü... Şanslıydı; 1976'da, akademiler arası kurul kararıyla gece öğretimi yapılabiliyordu. Yoksul bir ailenin çocuğu olan Erdoğan, gündüzleri ça, şıp; Vatan Caddesi ile Aksaray Caddesi nın kesiştiği Gürar Sokak'taki okuluna, geceleri gitti. Okulun 150 gececi, 150 gündüzcü öğrencisi vardı, Devarr mecburiyeti yoktu. Ve şanslıydı; 1977-1978 öğretim yılında "Ekonomi", "İşletme' ve "Siyasal Bilimler Fakültesi"ni açan İstanbul İktisadı ve Ticar İlimler Akademisi, bünyesindeki "Aksaray İktisat ve Ticaret Yüksek Okulu" gibi kimi yüksekokulları; "iıcari Bilimler Fakültesi" adı altında birleştirdi. Böylece Erdoğan, Aksaray İktisat ve Ticaret Yüksek Okulu'nda başladığı öğrenimi, Şubat 1981'de İstanbul İktisadi ve Tican İlimler Akademisi, Ticari Bilimler Fakültesi'nde bitirdi. Deniyor ki, "efendim kafaları karıştırmamak için üniversite nin yeni (Marmara Üniversitesi) adını yazdık!" 23 Mart 2012 tarih ve 28242 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanar Bakanlar Kurulu kararıyla, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi kapatıldı ve yerine işletme, iktisat ve si yasal bilgiler fakülteleri kuruldu. Niye en yenisini yazmıyorsunuz? Hep bir sır var. Erdoğan'ın yüksekokul hayatı niye bu kadar sırlarla dolu, an layamıyorum. İlkokul, orta-lise öğrenimini ballandıra ballandıra anlatanla" Erdoğan'ın yüksekokul hayatına ilişkin bir cümle söz etmiyorlar Niye?
Tarih: 8 Aralık 2013 Erdoğan Edirne'de halka hitap ediyor: "Belli bir yılda üniversiteyi bitiren bitirecek, bitirmeyen sura bakmasın. Kardeşim altı yılda bitireceksen bitir. Yedi V1* sekiz yıl, on yıl sınırsız böyle bir şey olur mu? Öğrenci öğrenci'1 ğini bilecek. Bu ülkede bu millet kendi vergisiyle p arasıy la s?111
60
okutuyor, yetiştiriyor. Şimdi onun yasasını hazırlıyoruz; bitirdin. Bitiremediğin takdirde artık güle g ü l e "
bitirdin
Peki...
A d am a so rm azlar mı, sen kaç yılda bitirdin? Yedi yılda bitirdi! 1973-74 öğretim yılında başladı; 1980-81 öğretim yılında bi-
G elelim son cüm lelerim ize: "E rd o ğ a n 'ın ü niversite hayatı yok!" F ra n s ız la rın güzel bir sözü var; üniversite m ezunu olm ak
için ailenin, en az üç kuşak üniversite mezunu olm ası gerekiyor Yani, b ü y ü k b a b a n ın , dedenin ve babanın ya da büyükannenin, an n ean n en in ve annenin üniversite mezunu olması gerekiyor! N iye b ö y le söylüyorlar? O n lara göre, üniversite bir kültür ocağı. Salt m esleki öğrenim yeri değil. Ü n iv ersite özgürlüğün keşif alam. Oysa... E rd o ğ an p ek okula uğram adı; geceden geceye nadir gittiği oku ld a sad ece sınavlara girdi. Okul arkadaşlarıyla merhabanın ötesin d e p e k y ak ın lık kurm adı. Sosyalleşmedi. Bu nedenle yük sekokul y aşam ın d an bir fotoğrafı bile yok. E vlen d i, koca oldu; bebekleri doğdu baba oldu; futbolcu oldu, M S P 'n in A k ın cı'sı oldu. A m a... H iç ü n iv e r s ite li o lm a d ı. K âğ ıttan b ir diplom ası olsa da!
Erdoğan'ın okulu solcuların elindeydi. Sağcı öğrencilerin hepsi Aksaray da buluşup polis güvenli ğinde okula gidiyorlardı. G ece bölü m ü n d e o k u y a n öğrencilerin böyle sorunları yoK:. a m a o k u la te d ir g in g id iy o rlard ı. . O kuld a p o litik o la ra k h iç ak tif olm ayan E rdoğan, Istan bu
, a
ki M S P 'li g e n ç le r a ra sm d a d a p ek bilinen bir isim d eğ .ld ., 1970 lı yılların ortalarında y a şa n a n bir ayrılık onunu açtı. M TTB
ile
M SP
arasm d a
ayni*
oluştu:
M U hyetçıler-
m uhafazakârlar. M illiyetçiler M H P'liydi... M u h afazakârlar M SP'li... "M illiy etçi T ü rk iy e" M S P 'li gençler M f T B 'd e n atıldı- A rtık y 61
,|,h Allahıuîkbt'r" diye b a ğ ırıy o rla r,
vonne'V,A|1^ ^ sr.|i};euÇİe,230cak1976-ciaAkm o:4f MTTHıiotı ko
R
> U,‘;!U' , 1|e>, v ar» MSP'nin dc art,k Ak" 1c‘^ n var(t] MHrniı» Pjku. hg, uzun sürmedi; MSP İstanbul i|^ '
Ertlı«a"'ın' A ‘ ^ M a h a lle d e n komşusu, hemşerisi iyUri lık Kollan Ba$ jnl Başkanı'ydı; ilde görevlendirilince kol Avcı tuğa Erdoğan getı" ^ arasında ilk çekişme o dönemde baş)*
Yıl: W76. v ı s ı n d a k i Erdoğan İstanbul Gençlik Kolları Balkanı idi onu. O
dönemin siyasal
İslamcı
gençliğinin
yıldızı
Met»
Yükseldi...
195S doğumluydu. 18 yaşındaydı ve Fatih Akıncılar Derneği Başkanlığı'nı yürütüyordu. İslamcı çevrelerin büyük saygısını kazanmış Bitlisli Sadrettin Yüksel'in oğluydu. Metin Yüksel, sadece A km aların değil İstan bul'd aki İslamcı gençlerin lideriydi. Elleri yumruklu, belleri silahlı radikal Akın cılar, dönemin siyasi atmosferinde İslam cı gençlerin idolüydü.
Akıncılar akına çıkmıştı; Türkiye'yi İslam devleti yapma mzusundaydılar. Tabanca, Türk bayrağı ve Kur'an-ı Kerim üzerirt el basarak yemin ediyorlardı. Uzun boylu, sakallı Metin Yüksel örgütçüydü. Özellikle olay yıldızını parlattı. Kayseri İmam Hatip'te kız öğrenciler»1 Kur an-ı Kerim dersleri dışında başörtülü d erslere girmesi yi saklanınca Vletin Yüksel yurt genelinde protesto hareketleri dü zenledi. Bu eylemler sırasında İstanbul'da 26 Ekim 1977'de M** Yüksel ve iki arkadaş, silahlı saldırıya uğradı. Kurşunlanm a oİv >ı Mitin Yüksel in İslamcı hareket içinde efsane olm asını sa^J'1 ^ Metin Yüksel ve Fatih Akıncıları iki grubun tepkisini Çt*"11 ye banladı. 6 Biri Ülkücüler. sal au ^ ,M kuru'u5unda Erdoğan'ın da bulunduğu Kas"1 * ffl' Akıncılar!
K asım paşalı A km alar, Metin Yftk m ey n i yanlış, ve Şii oldukların, iddÜTÜ ve ar^daşlanrun Huİbrahim Ethem Deveci 1998' J , ^ Bitmez kitabında yazdı: * em° a^ 1^1 S0'*» Burada
ediliyordu. MSP ise rakmamak için direniyordu." (s. 27)
^
“ • teS'n a,t1nda b'*
K orsan gösterilerde meydanın orta yerinde İmam Humeyni'ye y azılan m ektuplar okunuyor; duvarlara, "Sınırsız ve Sınıfsız İs lam Toplum una Doğru" diye sloganlar yazılıyor, İran devnmi afişleri yapıştırılıyordu. MSP, partililere radikal bulunan revhid, Şûra, Hicret gibi der gilerin okunm asını yasakladı. Radikal bulunan Yılmaz Yalçıner, Ali Bulaç, Selahattin Eş, Ali Ünal, Sedat Yenigün, Atasoy Müftüoğlu, H üsnü Aktaş ve benzerlerinin okunmasına soğuk bakılı y o rd u .1 A kıncı M etin Yüksel ve Akıncı arkadaşlarının İran yanlısı ey lem leri Sünni MSP'de rahatsızlık yarattı. Parti görüyordu ki, Akıncı gençler ruhen ve zihnen MSP den kop uyord u. G elişm eler sadece Türkiye'nin iç meselesi değildi. ABD yeni bir projeyi hayata geçiriyordu. Yeşil Kuşak Projesi... ABD Soğuk Savaş döneminde Sovyetter Birliği nı içtenı yı m ak için M üslüm an halklarım ayaklandırmak istedi. gü cü n ü azaltm ak ve çevresini Müslüman komşularla kuşatarak sıcak denizlere inmesini engellemek istiyordu „ nucu ji3. H u m eyn i'ye destek vermişle, ancak .«ed.klen sonucu m am ışlardı. hedeflerindeki ülkelerdi. Türkiye, Pakistan, Atğa s o y - d e r Birliği nin yayılmaEvet, bu proje, 1970'b yı Al,P Başkam hmnn cılıgının önüne geçmek ıçm 1 Thienitv Brze*î«ıski taC arter'ın Ulusal Güvenlik D*,n,*ma L ___v» ptojed. "İslam'ın rafından 1977'de geliştirilen 1 N e c m e t t i n E r b a k a n , siy asa l { ^ ’" ın^ ınW'W J rl*l> (%««*•■* 0 l e m e d i ; a k s i n e bu k a v r a m , kullananla
S o n u s. 68)
tO
, ırsl bir kalkan olabileceği" görüşüne dayann, komiin'7"
tevdi li'
1 , ’ . wnt,ini Basra Körfezi civarında müliefiL,
ıl.-r Birliği tarafından A fg a n is ta n .» 1979'daki i?gali ç e r ,- e v , sinde ilk ad.mlar atılmaya baŞU mıstlr
2 e bu p n *
l" ABD, Türkiye'deki Müslüman gençlerin İran a olmasın, erı .»£ii|t»nıt'k istiyordu. İ s t a n b u l ' d a k i görü* farklılıklarının uluslararası boyutu varJl ABD ile siyasal İslamcılar arasındaki ilişki yeni değildi b*. ABD
k o m ü n iz m in
karşısına İslam ı çıkarmak için
gruplan ve cemaatleri destekledi. Bu çerçevede, Fethullah G ü ler, g i b i isimlere komünizmle mücadele dernekleri kurdurdu. İslami medrese, o k u l ve derneklerin kurulmasına kadar tüm İslam ü |. kelerinde yoğun bir faaliyet başladı. 1 979 'a kadar ABD'nin planı kusursuz işledi. Fakat İran devri mi Türkiye'de İslamcı gençliği ikiye böldti. Bir grupta tebligciler vardı; diğer grupta cihalçılar Tebligciler, Türkiye'de henüz cihat koşullarının oluşmadığım söylüyordu. Erdoğan bunlardan biriydi. S o n u çta ...
Bu tartışmalar yaşanırken... Metin Yüksel, 23 Şubat 1979’da Fatih Cam ii'nde cuma namsa çıkışında avluda kurşunlanarak öldürüldü. Edip 'ı üksel kardeşi ile Erdoğan arasındaki farkı şöyle aııİJtıyor:
8
en ve Metin, milyonlarca İranlı mücahit gibi İran devriminm Şahlık rejiminin zulüm ve baskılarına, soygun ve sömürüsü ne son vereceğine inanıyorduk. İstiklal, Azadi, Hükümeti İslami 'yorduk. (...) Daha o zamanlarda Tayyip lüks koltuklarla döşeli Lr>t1Mina5,nda zengin[er’e ve esnafla ziyafetli toplantılar yaPar' etin özellikle o tür gösterişli ve hiyerarşik ilişkilere tav/ır hal rim'5 W S0
u-' ®ÜYÜI< olası'ıkla, daha o zamanlar kendisinde
dıran AkP^3 'P ° lan T3VV'P ile birlik,e kapitalizme abdest 3İinsandı « Unv®sınde ver almayacaktı. Metin vicdan sahibi bir "g'n'erin sofrası yerine yoksullarla birlikte olrnaY1
............. n , ' n M " U ıı| m. Mt-Htı'l lıı, ytl
t * ,* * * »
| < , | r»/^w#^UtaL
yi liılml VrtM«" İ9,B '»»mim .101
****** r
WWW lU lffg I
Ul amı v
•* S a»
n
y ıi i ı \ı\/MI i ll/ ...
Mıwı| "inkf. k.,11,,1 UnU ,\.,y-u parti bit m
► «**«.
ılıt:
Metin Yüksel'in c erıa/^in#' h ,;r;jv v /r * ✓ v - l*, r . riıule ^ıı yazılıydı; "l^U- Şehid Mfrtin'in d * " < ^ ^ fli"' muşak koltuk ve lük* meraklılarına ithaf voiunnr > # ltA l«np~. ^ . ®u.ı n fıfirı
kın/' Mesaj "Partili Erdoğanlara" idi... Erdoğan, Metin Yüksel'in ölümü ardından, MSP İstanbul El Gençlik Kolu Başkanı olarak "Metin'in kavgası sürdürülecektir'' şeklinde yüzeysel bir açıklama yaptı. O kadar... Bir de... MSP İstanbul İl Gençlik Kollan Başkanlığı 15 -ubar lrT^'da Milli Gazete'ye verdiği taziye ilanındaysa, saldırganlan isim ^er meden, "Beşeri sistemlerin kölesi, inancımızın isc:>:r .ırc^: mü nafık zihniyetler" şeklinde tanımladı. Kimdi bıın.ar muğlaktı. E rd o ğ a n la rın sessiz k alm alan n ın nedeni vardı,
N *ükse vuranlar ülkücülerdi. Kimler olduUan biliniyordu Fakat ErHnAüMİ-,___ tarikata i *ı ____ . __« h .la r * vvani în i XNakşibendi tiisSİtvndİ İdiler. doğanlar :ı... ile aynı mensuptular; «diler.
Fatih'teki Nakşibendi İsmailağa Lanın Cv — - v Ll dı. Genelde ülkücü öğrencilerin kaldığı Ne\şehit ^urdu Comirnin hemen yanıbaşındaydı ve MHFİİ gençler 'c diP «eliyorlardı. Hu ilişki günümü.’de de hâki sürme ttvur Metin Yüksel öldürüldükten sonra,
Mm.U-1 i,, başına İran İslam I Vvrimı ne mesatt . P l.ıyyip Erdoğan getirilmek istendi! ltllKi.m destekle■Uudi Arabistan kökenli Kabıta eı>.>ltu dt'ryjsi manşeti atlı:
■•»yyip İHİauu ı g e n v lif t i» fc‘‘i\vk lui* " ,;lll‘>ftan'm büyük loto^ıalının alttnd.» î ■kııi'Un ı,'! bir nesiliz.." (? I la/iı»11' *
■
^
^
• •
^
Sebil dergisi artık Erdoğan'ın yayın organı gibiydi. Her vlîf, ^ıru, her söylediğini abartarak haber yapıyordu. Erdoğan nedense hay atı boyunca hep abartılan politik bir kt rakter oldu. Buna tepki gösterenler çıktı. Bu nard an biri. Metin Yüksel binin önde gelen isimlerinden 30 yaşındaki Sedat Yenigürt dfl Kurucusu olduğu İslam i H areket dergisinin Ocak sayısında Humeynicilik mi Yoksa İslam ırı Yeniden Dirilişi mi?" yazısını
kale-
me aldı: "Biz yüzyıllardır ezilen İslam'ın, kendi kaynaklarına dönüş hareketini başlattığı emperyalizmle müşahhas bir kavga örneği verdiği için alkışlıyoruz onu. Eğer Humeyni başaramasa idi, tek başına Pakistan ayakta duramazdı, Batı onu yerd... Eğer Humeyni başaramasa idi, Afganistan'ın mücadelesi desteksiz kalırdı.. Bugün Afganistan'dan kaçan milyonlarca m ü lterye İran ve Pa kistan kollarını açmış, bunca fakr-u zaruret, dert içmde onları besliyor... Ey dünyadaki her türlü İslami harekete 'La' diyen gafil kardeş! Senin kafanla İslam ne zaman 'La İlahe İllallah' diyecek, ne zaman hicret edecek, ne zaman devlet olacak? Söyler misin Allah aşkına? Seyyid Kutub'lara düşmansın, Ali Şeriati'ye düş mansın, Abdulkadir Udeh'e düşmansın, Humeyni'ye karşısın; peki kimden yanasın? Sakın dost diye sarıldığın o yanındakiler den yana olmayasın?"
Cemil Meriç'in öğrencisi, edebiyat öğretmeni, Sedat Yenigün 5 Temmuz 1980 Cumartesi, akşama doğru Fatih A kşem sed din Caddesi'ndeki bir berber dükkânında kimliği belirsiz kimseler tarafından öldürüldü. Cinayeti gazeteler "bir komünist öğretmen öldürüldü" şek linde verdi! Olayın tek tanığı berber, ilk ifadesinden iki gün son ra kayıplara karıştı ve daha sonra yurtdışına çıkarıldığı öğrenil di. Katilleri hâlâ bulunamadı ve cinayet, tarih kayıtlarına meçhul olarak geçti. Ölümler yaşanıyordu. Faili meçhuldüler.
Ve diğer yandan yeni bir "efsane" yaratılıyordu: Recep TaV yip Erdoğan1 Bunu yaratanların başında Sebil dergisinin sahibi T rab z°n 66
Akçaabath Kadir Mısıroğlu vardı. MSPyflnetidkrindendiErdoğan'ın düşünsel dünyasını oluşturan isimlerin başında
geliyordu. K im d i K a d ir M ısıro ğ lu ? A ta tü r k d ü şm a n ıy d ı. C u m h u riy et devrim lerine karşı olduğu n u g ö s te r m e k için şap ka d evrim ine inat "fos giyiyordu. Lozan
Z afer m i H ezim et m i?, O sm anoğullarınm Dramı, Sarıklı Mücahitler, G eçm işi ve G eleceğ i ile H ilafet adlı kitaplarında ve konuşm alarında A ta tü r k 'e , K u rtu lu ş S av a şı'n a ve Türk D evrim i'ne "küfrederces in e " s a ld ıra n b iriy d i. B u n u y a p a rk e n de yakın tarihin bilinen tüm gerçeklerini ters y ü z e d iy o rd u . O n a göre, K urtuluş Savaşı aslında çok önem siz b ir m ü c a d e le y d i; B irin ci İnönü ve D um lupınar Meydan M uhare b e le ri a slm d a h iç yap ılm am ıştı; Vahdettin kahraman, Lozan ise b ir h e z im e tti. E rd o ğ a n 'ın "fik ir babası" Mısıroğlu, yaşayan en b ü y ü k c u m h u riy e t düşm anıydı. 2 0 T i y a ş la r ın d a k i E rd o ğ a n 'ın d ü şü n sel dü nyası bu kaba d us
m a n lık ü z e rin e kuruluydu. A k ın cıla r ve M S P 'li birçok gençte olan Ülkücü ve MHP düş m an lığ ı E rd o ğ a n 'd a pek yoktu. Pragmatistti. Bu n ed en le kim i çatışm aları önlüyordu...
"B ir ülkücü K a s ım p a ş a 'd a A k ın c ıla r (S iyasa s a " K '® f ı n d a n saldırıya u ğ r a y ın c a Şişli B ö lg e si B aşkan ı , o an İs m a il H a l* C errahoğ lu ekip gö ndenp T a y y çekm işti." (Sabahattin Onkıbar, TaKkeıı
i
P
K
e
d
i
Yayınevi s. 3 0 .) A raya girip yazm alıyım - Çunku.. N e k en d ilerin e " Ü l k ü c ü - m i l l i y ^ y ^ - N e ken d ilerin e " A k ı n c ı - M u s l u m a n H iç bilm ediler... endiler çünkü... H iç o k u m a d ı l a r ; sadece a ' ^ ^ ^ unu ju v m a k bile toteme" S o l ile İsla m b a ğ d a şır m ı. d lle n
. - ir in k u lla n ıl d ıla r .
A cıd ır, so l d ü ş m a n lığ 1 <* Y a z m a lıy ım ...
h
Önce bir tespit: Bir aydın düşünün ki; 50 yıllık yazı yaşamı boyunca h,, müstear ad kullanmak zorunda kalsın. Marksizmle ilgili ojJ kitaba ve çeviriye imza atmış bir entelektüelin hayatı aslı^ bu topraklarda solun ne deıece baskı altında olduğunun bir d, lilidir. "Kerim Sadi" ve "A. Cerrahoğlu" (1900-1977) adını sol lj. teratürü birazcık bilenler hemen tanır. Asıl adı neydi: Nevzat Cerrahlar mı yoksa Ahmet Nevzat Cerrahoğlu mu? Bir önem var mı bu benzersiz, sessiz, ünsüz, "İnsaniyet Kütüphanesi"^ kurucusu, adam gibi adamın yazdıklarını anlamak için. Hayır! Hayatı sürgünlerde, polis takiplerinde, yoksulluklar içinde geçmiş bu Marksist'in hikâyesini yazmayacağım. Bir Melamı şeyhinden bahsedeceğim! Ne alakası var demeyin; "İslamiyet solculukla bağdaşabilir mi?" gibi sorulara yanıt arayanlar ya da "Bu izdivaç olmaz, sol İslam ile bağdaşmaz" diyenler, bu toprakların büyük insanlarım tanımak/bilmek zorundadır. Adı: Abdülaziz Mecdi Tolun... 1865'te Balıkesir'de doğdu. Babası hafızdı; ilk dini bilgileri babası ve dayısı -belediyede başkâtip- Yahya Nef'i Efendi'den aldıktan sonra rüştiyeye gitti. 20 yaşmda öğretmen oldu. Balıkesir'de, Girit'te görev yaptı. 37 yaşmda İstanbul'da ticarete atıldı. Bir arkadaşının ısrarıyla gittiği Fatih Türbedarı Ahmet Amiş Efendi'nin sohbetinden etkilendi. Vahdet-i Vücut felsefesiyle ta nışması hayatının yönünü değiştirdi. Yaptığı iyilikleri -gösteriş olur endişesiyle- g ö s te r m e y e n , yaptığı kötülükleriyse -nefsiyle mücadele etmek amacıy la - açığa vuran "Horasan Erenleri" Melamilerden etkilendiDinciliğe karşı çıktıkları için ağır bedeller ödeyen Ömer Sıkkına Bünyamin Ayaşi, İsmail Maşuki, Hamza Bali, Nur'ul Arabi git*1 "kutupların, derisi yüzülerek öldürülen büyük ozan Nesimi m11 yoluna girdi. Abdülaziz Mecdi (Tolun) kendini tanımak için, B alık esir'e do nüp, evinden hiç çıkmayarak sekiz ayım cezbe halinde geçi^ Yakınları a k lım kaybettiğinden korktu. O ise düştüğü ilahı aş 68
jS E S T ıS
« * * -
K onya'ya taşındı; zahireci oldu Zahim c u
c r
C
r
,
r
~
»
‘ re horsası komiserliği
yaph. Sultan Selim ve Şerefüddin camilerinde dim-edebi dersler verdi; Hafız divanı okuttu. A bdülaziz Mecdi (Tolun), sadece ticaretle ve tasavvufla ıleı-
li değildi. Politikti. Ittihatçı'ydı. 1908'de Bal.kesirden Itt.ha. ve Terakki frrkas. listesinden mebus seçildi Şimdi buraya bir virgül koyalım... Şöyle... 1 9 0 8 (II. M eşru tiyet) T e m m u z D ev rim i O sm anlı to p rakla
rında köklü b ir değişim e neden o ldu . O sm an lı sosyalistleri bu hürriyet h av asın d an y a r a r la n ıp ardı ardına dergiler çıkardı. B u n l a r d a n biri de, H ü s e y in H ilm i'n in çıkardığı İştirak adlı haftalık d ergiyd i. İlk sa y ısı, 16 sayfa olarak 26 Şubat 1910 C um artesi günü y a y ım la n d ı. Dergi ad ın ın altında şu atasözü yazılıydı: "Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar"! Derginin ağırlık konusu, sosyalizm ile İslamiyetin benzer liğiydi. Tefeciliğe karşı çıkmak; yoksula zekât vermek; din-ırk ayırımı yapm adan herkesi kardeş saymak gibi benzer-ortak nok talar vurgulandı; K ur'an ayetlerine ve Hz. Muhammed'in hadis lerine dayanılarak sosyalizm anlatılmaya çalışıldı. Bu m akaleler karşıt yayın organlarında sert yazılara ned< n oldu. Ö rneğin Şûrayı Ümmet'te Alaeddin Cemil. sosyaletlerin servetin eşit olarak bölünmesini talep ederek, aslında yağmacılık yapmak isteyen zehirli bir mikrop olduklarını \azdı O s m a n l ı 'n ı n ilk s o s y a lis t yayın organı l-tır lerle y a y lım a t e ş in e tu tu lu rk e n yardım ına kim
seı k >.
aka
^
İttihat ve Terakki içindeki Melamılenn lideri Abdülaziz Mecdi (Tolun)! " A . C e r r a h o ğ l u " , 1964'te İslam iyet ve O sm anlı X
. » y a a
30 sayfalık b r o ş ü r kitabını çıkardı. Abdülaziz Efendi'nin, sosyalizm i nasıl anlad ığını ve ne derecey bul ettiğini; İştirak dergisinin d örd ü ncü vt beşinci say. (6 ve 13 M a r t 1910) " D ü ş ü n " başlı£» altındaki iki ma -
.. ı
' .
a_
Üz ederek yazdı. S ö z ü A . C e r r a h o ğ l u na b ırak a lım 69
, , Bafl dünyam daki ekonom ik, sosyal ve ahlakı "Mecdı Efendi, m kapjta(ist m edeniyete ça tıyor ve hadi5. çöküntüyü tenkit edıyo^. ^ be„ j 5 in lr|ar için d e ve i5çi lere dayanarak sınıfının aktüel rn « e Mecdi Efendi'yeı g
bakımmdan uzlaştırm aya çalışıy0rdu _ haklarını korum ak insanlık ica, korumava ve kafa,ar,n , aydınlatm aya
çahpnOsmanlı sosyalistleri, insanlığa karşı ö n e m li b ir görev Ve" ^ a n ^ T g ö ^ m e m l e k e t i m i z d e sosyalizm bundan i,eriye adım atamazdı. Atarsa hem sosyalistler h em m e m |eket
bundanzarar görürdü. (...) Görülüyor ki, Mecdi Efendi sosyalizmi m u te d il ve aşırı olarak ik.ye ayırıyor; İslam dininin m ute d il sosyalizm le rahatça bağdaşabilece|i tezini savunuyordu. İslam'da sosyalist esaslar bulan M e c d i E fendi'ye göre, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde, m u te d il b ir sosyalistlik gerçekleşebilir ve gerçekleşmelidlr."
I
Marksist A. Cerrahoğlu'nun hayatı, sosyalizm le İslamın bağ
daşır olduğu tezini yazıp çizmekle geçti... Abdülaziz Mecdi Tolun M elamiler içinde sosyalizm e inanan tek kişi miydi? Hayır... Kerim Sadi/A. Cerrahoğlu gibi kadri kıym eti bilinm eyen bit
diğer Marksist Abidin Nesirni'dir, Yılların İçinden adlı anı kita bında Melamiler ile ilgili şunu yazdı:
Balkanlarda ya sosyalist b ir federasyon ya da İsla m i bir sosya.ist Melami federasyonunun kurulm ası g e re k liy d i. Sosyalist federasyonu (Alman sosyalist) Parvus Efendi ö n e rm iş ti ve sosya list M elami federasyonu da Romen, M a k e d o n , Sırp, U lah, Rum, Yahucı kısaca Rus Çarlığı'na karşı olan u n su rla ra d a ya n d ırm a k / ° r ?u' ,s'3mi s°syalist M e la m i fe d e ra s y o n u n u n tem silcisi s up te yerleşmiş olan M u h a m m e d N u r'u l A ra b i idi. o ı - f 301^ BeV' Yü2ba515abanaga, Terlikçi Salih Efendi ha« e ö , 1912 Halaskar Zabitan H areketi, Ş eyh ü lisla m C e m a le **
T K Fn ın kuruluş akm asın d a Melami etkilerinin olnıası da şaşırtıcıydı. Abidin N esim i've göre: Melamilerin İstanbul'daki şevhi Terlikçi Salih. Sadrazam Mehmet Şevket Paşa va vapüan suikast dolayısıyla tevkif edilip Sinop’a sürüldü. Sinop ta (geleceğin TKP lid en) Mustafa Suphi ile konuşmuş ve Mustafa Suphi'vi etkilemiştir. Mustafa Suphi’nin İslam a Masonluğu vani Melamiliği bu görüşmelerin sonucudur * Sonuç... Melamılerin sosyalizmle ilişkisi daha çok araştırılmaya muh taçtır. Melamilik ve Melamiler araştırmasını iLk vapan kişi, tasav vuf dünyasını en iyi bilen tarihçi Abdulbaki Gölpınarb idi Yıl: 1931! Gölpınarlı, polis raporuna göre TKP ye katılan ilk öğretim üyesiydi; dolayısıyla 1944 Komünist TevkifatTnda cezaevine atıldı. Duruşmalarda “Müslüman sosyalist" olduğunu hiç sak lamadı. Gölpınarlı'vı kim sosyalist yaptı; hocası Fuat Köprülü değil herhalde! Melamiler mi? Evet sol ve İslamiyet ilişkisinin tarihi araştırılmalıdır. İlginç bilgiler bulunacağından eminim. Baksanıza... İşte Hikmet Kıvılcımlı... Dini politikaya alet etmekten (eski TCK 163) yargılanan ilk Marksist'ti! Suçu; Eyüp Sultandan çıkan cami cemaatine sosya lizm ile İslam'ın ortak noktalarını anlatmasıvdı. Mihri Belli ve Doğan Avaoğlu birlikte Roger Garaudy'nin Sosyalizm ve İslamiyet kitabını çevirmedi mi? Cemil Meriç in yaz dıklarını göz ardı etmemek gerekir. Erdoğan'ın "akil" bildiği hocalarının hepsi hay atlan boyu bir kadına küfretti... Kim miydi o kadın: Sabiha Sertel... Erdoğanlar bu isimleri hiç tanımadı, sadece düşmanlık etti. Sabiha Sertel gazeteciliği meslek olarak seçmiş ilk Türk kadınıydı. 1895 Selanik doğumluydu. Terakki Mektebı'nde okudu. İlk makalesini 17 yaşında "Sabiha Nazmi' adıyla Genç Kalemler ve Yeni Felsefe dergilerinde yazdı.
71
Se.anik’in Yunanların eline geçmesi sonucu İstanbul a gf-ldi Öç r i sonra gazeteci Zekeriya Sertel ile evlen'1• İşgal vıllannda Zekeriya Sertel tutuklanıp Bekirağa Bölugü'n.
tıkıldı. Sabiha Sertel Halide Edip üe mitingden mitinge koştu. Mecmua dergisini çıkardı. Dergi İngilizlerin emriyle kapatıldı Halide Edip, çok göz önünde olan Sertel çiftini, başlarına bir gelmemesi için Columbia Üniversitesi'nden bir burs sağlaya ra* ABD'ye gönderdi. New ^ork'ta boş durmadılar. Mühendis Hamdi, Salih Zekj Nad ve Taşköprülü İsmail beylerle Türk Teavün Cemiyeti ni 1Turkish \Velfare Association) kurdular. Kurucu tek kadın Sabiha Sertel'di. Ye cemiyetin ilk başkanı da o oldu. Türk Teavün Cemiyeti'nin ilk faaliyeti, Anadolu'ya gönde rilmek üzere para toplamak, İkincisiyse New York'a Müslüman mezarlığı açmak oldu. ABD tarihinin ilk Müslüman mezarlığını açarak Müslümanların buraya defnedilmesini sağlayan kişi S a b ih a Sertel'di. Mezar taşlarına birer hilal resmi koyduran da oydu. O, Amerika'daki Türk işçilerinin bacısıydı. Niye böyle? İslamcı Erdoğanlar, Sabiha Sertel'lere niye düşman edildi? Tüm sorunların kaynağı olarak moderniteyi ya da kaba pozı* tiv izmi gören İslamcılar, düşman belirleme" konusunda — dün olduğu gibi bugün de—hep hata yaptılar. Emperyalizmin pivofl" lugunu yaptılar. Konuyu açmak için siyasal İslamcılığın ortaya çıkış sürecim bakalım... Bakınız... Siyasal düşünce tarihimize İslarnalık, -şaş.rtıc. gelebil" ama- 18Wlann ikinci yansından itibaren Jon Türkler ile î * 1’ As.1 gelişimini 1908 (II. Meşrutiyet) Temmuz Devrimi'nden ra gösterdi. İ îlamcılık, O sm anlıcılık ve Türkçülük üeberaberO&manlı ^ üç siyaset tarzından biriydi. 1970'1İ yıllara kadar Türkçülerle hiçbir zam.n pn*lem M ' 72
olmavh. Hop kauU * ı!ı?|.|ö| ı.,ı.,.ı. t\ U H İO n \ İS t
h|,|m|„,
|
«a
p i I Z i t İ V İbl l U ı I h ı l m h u l u ı u l n •
İslami ı kadıolaım si\asal «I«11 u^ltu im I lir 11 *y#*m nna ek sen,' ı\\illi mane\ ı değeı it it. hagt ilil i (jyt* iImlı* t*ı|K),>| "imam hatip" düze\inde. Bilmezleı ki din bilgi kayıı.t^ı
k a k ı i ç t i # içir, mî? S o ru n N am ık Kemal m p aaışa.u ı - ----- ---------------A kif Erooy'u niye çok seviyorlar? Erdoganlar, Sadık A lbayraklar loru n larina - A k i f ' ismi koyuyor. Akif, N am .k K e m a l'd e n daha ilerici ve m od ern,sltır. Akı. • iv g ile rin in allın d a, "A la lü r k 'ü n şapka d ev r.m ın e karşı çıkıp Mısır a gitti y a la n ı na in an m aları rn, y atm ak lad ır? Tarihi bu kadar yfizey«el mı biliyorlar? h r d o * a n , an larım da d ü n ü rü A lb ay rak 'a ne oluyoı 73
C e m a le d d tn
\*<,mı \x* lak ipr O si U laım ılm ııı mmiım
e d e m e m e le r m iş vw\iem
nr(i
İteletti i!
Hindistan ı >Cwtttıykc \apan İngili-’leı, Mıialüıımiıhu, ( kontrolleri altında tuttular. Bu nedenJte^vassU İs la m d ü n y a y a 1840'lard® H İ i k İİM;,,,',,
’1
y ayıldı. B ize de b u ra d a n g e ld i; yani Ingiliz p o len ilitliı. Atmanı n ın L o ca sı'n a CT c
T Tem m ıut
18(>8MoK a h ire 'd e k i
" i V*i " ve M ıs ır ’da k u ru la n
î^iirk
Yı|(j(/
m a so n locasının bd<
My 1 1
g etirild iğ in i y a z a rsa m m ese le d ah a iyi an la şılır m ı? H ad i bir ek b i’ç i d a h a v erey im : A fg an ı, d ü n y a d a k i İslamcıl d e rin d e n e tk ile y e n Z iya ül-H afıknyn d ergisini d e Londra'da r kardı. Ö m e k ço k ; işte Muhammed İkbal! İngilizler, İkbal'e sadect b ü y ü k bir şair o ld u ğ u için mi " S i r " unvanı verdi? İslamcılanr b eğ en ilerin i bile b elirle y e n İngilizlerdi! Y azıyorlar; “ İlk İ s la m a la r a n tik o lo n y a listm iş !" Açmayalım şim d i Süvey ş K analı m eselesini; ya da H a ş a n el B en n a 'n ın İngiliz parasıyla k u rd u ğu M ü slü m a n K a rd e şler h ik âyesin i. Kim kimi k an d ırıyo r? A n tik o lo n y a list o la n la r u lu sal hareketlerdi, sosya list örgütlerdi ve n e yazık ki İslam cıların h e d e fin d e de sadece bu d ev rim ciler vardı! T ü rk iy e'd e farklı mı o ld u 7 O sm anlı İslam cıları ilk başta B olşevik h arek etin e sıca k baktı Sosyalist fikirlere d ü şm an lık ları yoktu. I latta İslam ile s o s y a li min benzerlik U t t u yazıyorlardı, B olşev iklik revaçtaydı. Sonra düşm anlık girdi araya,.. K im ler yaptı b u nu ? A lın size bir örnek d aha; n u -ri mtİ yjm* |lindistan! H int
M üslüm an lirin d e n
Şeyh Müç?ir Hüseyin
Kıdvav»1
İngiltere de çıkardığı I hım vr S osyalizm kitabı sol aleyhine ^ m an ca y azılm ış uk **Mptu
K im ler tercü m e ed ip Osmanl'
getirdi b u n u ? ( em aled d in A f^ an j'n in
m üritlerin in çıkılıp*
S ebil ü r-R eşad , ö ö t i y h n boyu nca neden HtiylaLn 1111 btı kitaba «K'*1 İslam cılar hâlâ ezberletilen fiÖZİ#ri tikrürUıyip d ım ıy^1'1,11 İyi niyetli olanların, Ingiliz Aoktrf I l„l™-,..l„,., S.m v.sı ııin yılına ait gizli raporlarını g ç p „kun,n|,ıM K»Mekl| Bu M ü slü m an la rı ^ i l i ^ İ m a çık görülm ektedir. 74
L„r:.,
r|t, ^ x |lt|iki»*. 1 ^
V
"K o m ü n is tle rd e k ad m lar n r ^ ı u
ı
u
_ ... . , ^ ' “ar ortaklaşa kullanılan maldır " vaıanı Londra üzerinden Osmanlı/y3 gelmedi mi? S o r u n u n s o ru la m a d ığ ı tarih resm i /dogm atik tarihtir! E rd o ğ a n la r, b ira z
sola b u la şm .ş olanlar, düşm an gördü.
A lı Ş e r ia tı y ı a ğ z ın a a lm a d ı! " S ir " unvanı verildiği için değilT ü r k iy e 'n in h a life liğ i k a ld ırm a sın ı d estekled iği için "m o d e rn i*."' b u ld u k la r ın d a n , Ik b a l'd e n b ir tek şiir o k u m ad ılar C e z a e v in d e k i İB D A -C (İslam i B ü yü k D oğu A k m a la r C ep h e s i) lid e r i S a lih (İz z e t E rd iş) M irzabeyoğ lu , o dönem d e b ıra k ın E r d o ğ a n 'ı, A k m a la r ı b ile p a sif bu lu p, A kıncı Güç dergisini ç ık a r a r a k h a r e k e tte n k o p m u ştu . İn san m erak ediyor; yaklaşık 15 y ıld ır c e z a e v in d e o la n v e sağ lığı kötü leşen M irzabeyoğ lu 'n u n c e z a e v in d e n ç ık m a sı için ark ad aşların ın verdikleri m ü cad eleye B a ş b a k a n E rd o ğ a n n e d e n tep kisiz? N eden M irzabeyoğ lu 'n u n h a p is te k a lm a s m a rız a g ö steriy o r? G eçm iş günlerin kötü anıları m ı b u n a s e b e p ? A k m a d a n öld ü ren katilleri bile serbest bıraktı o y sa ... D ö n e lim ç e y re k y ü z y ılı gerid e bırakan Erdoğan'a... 1 9 7 0 'li y ılla rın so n u n a doğru, siyasal İslam cı çevrelerde bü y ü k k o p u ş la r y a şa n d ı. E r d o ğ a n 'm h a y ra n ı o ld u ğu ve her fırsatta şiirlerini okuduğu N e c ip F a z ıl K ısa k ü re k M S P 'd en ayrıldı ve M H P saflarına geçti. O n a g ö re , E rb a k a n şe ria tın başbelasıyd ı, deliydi ve ruh h astasıy d ı; b o y n u v u ru lm a s ı g erek en b iriy d i...1 O s m a n Y ü k se l S erd en g eçti de M H P den kopup M SP ye k a tıld ı. E rd o ğ a n la rın y en i şairi, Sezai K arakoç idi... "B ü y ü k D o ğ u M e k te b i"n d e n ' D iriliş M e k te b in e geçtiler... M S P s a fla rın a katılan bir isim daha vardı:
y a m
a c a
gende bırakmıştı; Başbakanlığı donemi Bunlardan biri de. Necip Fazıl ın Genç g
jbe, sjndtn ,„r ..hnnvdı Irdogan. kininin, kalbınm d.ıv .ı«im bir
"dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzın ,
gençlik" istiyordu! 75
VVîhuVuh Guktv N .vn'oum
Erbakan liderlisinde Milli
Nizam
Partisi'njn
ı \ t x r kuruluşu Nurcuları boldü. Ba/.ıları hem partiye hem NuksS.'nvii lor ilo ortak hareket etmovo karşıydı. Gülen onlardan
O
^
v V . ı l ı » .v « l
Fethullah Gülen, Adalet Partisi'nm Nurcu milletvekili Os man Demirci ve Erzurumlu Mehmet Kırkıncı Hoca aracılığıyla MNP Hlerle tanıştı. İstanbul daki Nurcular. Gülen'i dışladı. Hakkında "ajandır", pArava-gosterişe düşkündür" söylentileri çıkarıldı. Ovsa Gülen. 12 Mart 1971 darbesinden sonra MNP yerine ku rulan Milli Selamet Partis; ne de sıcak baktı. Zaten cemaatinin tabanım MSP liler olusturuvordu. Fethullah Gülen hayatı bo^nınca yaptığı stratejiyi ilk olarak CHP-’ >ISP koalisvon hükümeti döneminde uyguladı. İktidarda kim varsa onu destekledi; iktidardan kim düştüyse ona sırtını döndü. Cemaat, koalisyon ortağı MSP desteğinde gelişmeye başladı. Nurcular ve Süleymancılar tarafından sürekli ağır eleştirilere m araz kalan Erbakan ve arkadaşları Gülencilerin gelmesinden çok mutluydu. Zamanla cemaat içindeki M SP'liler huzursuz olmaya başla dı. Çünkü vurt-dershane gibi sorumluluklar MSP'Ülerden alınıp İşık Evleri'nde yetişenlere veriliyordu. Gülen, 24 Haziran 1980'de verdiği vaazında MSP ve partinin yayın orga m Milli G a z i y i eleştirince yollar ayrıldı: "Cüppeyle sarıkla bu iş.er olmaz, paçavra gibi bir gazeteyle bu iş yürümez/' Böyle konuşmasının nedeni şuydu... O dönemde MSP'li genç,iğin bir kısmında cüppe ve sarık giy' me modası yaygınlaşmıştı. Özellikle Fatih Çarşamba'daki İsma' iîaga Camii'ndeki Mahmut Ustaosmanoğlu'nun tarikatına bağl' MSP'li gençlerde sarık-cüppe gösterişe dönüşmüştü. İşte Gülen, bu duruma ses çıkarmayan MSP'yi iğnelem iş Kavga büyük oldu. Yeni Devir gazetesi Gülen'e sert e le ş tirili y<>' neltf.ı. Araya 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi girdi. Fethullah ^«ülen ın, 12 Eylül ihtilalinin en güzel yanı Müslu manian, Erbakan gibi kendini bilmez bir adamdan kurtarması' dediği iddia edildi.
Erbakan'm siyasete tekrar girmesiyle çatlŞma kaç,n,İma, o. du. Irak Savaş, sa sın d a ı Gülen'in "israılü bebelerin durumuna ağladığım söylemesi, M üh Gazete'd e Mukadder Başeğmez tara tından sertçe eleştirildi. Buna karşılık Zaman gazetesiyse "Erbak a n ı ik iy ü zlü d a v ra n m a k la " itham etti
Tabanı, Gülen'e haddini bildirecek sözler etmesini istedi ama Erbakan konuşm adı. Sadece ev toplantılarında, "Allah onu ıslah etsin, dünyayı da kaybediyor, ahretini de'' dediği söyleniyor. A sıl k a v g a E rb a k a n b aşb ak an olunca çıktı. S u su rlu k k a z a sın d a siyaset-m afya-d evlet ilişkisi ortaya seril di \e G ü len in adı geçirild i. Ç ankaya Köşkü zirvesine getirilen \ÜT R ap oru n d a G ü le n 'in adı vardı. Zaman gazetesi Başbakan E rbakan 'ı to p a tu ttu , "L iste k im in ?" diye sordu.
28 Ş u b a t sü recin d e G ülen, Başbakan Erbakan'dan "listen in " intikam ım ald ı. Y alçın D o ğ an 'ın Kanal D 'deki program ında şöy le konuştu: "B ugün T ü rkiye 'yi idare edem eyenler, 'Bu işi beceremedik, yüzüm üze g ö zü m ü ze bu laştırdık' dem eliler. 'Ben bu em aneti g ö tü re m iyo ru m , e m a n e ti al' diyerek m illet adına bu fedakârlığı yapm alıdır." (16 N isan 1997)
A rd ın d an R P k ap atm a davası esnasında, "RP davası bitm e den seçim e g id ilm eli; o zam an fazla oy alam azlar' diyecekti’ N ered en n erey e geld ik... D önelim yine 1970'li yılların sonuna... Erdoğan, N ak şib en d i İskenderpaşa Cam ii nin müridiydi. Aynı sem ttek i N ak şib en d i İsm ailağa Camii müritleri gibi sa kal bırak m ad ı, şalvar, cü p p e giym edi. Kravata karşı değildi. Par ti top lan tıların d a takım elbise giym eye özen gösteriyordu. K ıyafet k o n u su n d a örn ek aldığı kişi, M SI lideri Erbakan dı.
Zaten Erbakan partililerin cüppe-şalvar giymesine pek sıcak bakmıyordu. Yöneticilerin bu tür kıyafet giymesi yasaktı. Erdoğan çok istemesine rağmen hayatında pek sakal bıraka madı. Tarih: 5 H aziran 1977 .. , ı ı Cenel seçim ler M SP için şaşırtıcı oldu. Oyları yuz e yüzde 8.6'y a düştü. 48 milletvekili sayısı 24 oldu. 77
Seçimin galibi yüzdü 41.4 oranıyla CHP idi. "Toprak işleve nin su kullananın" diyen ve "Bu düzenin değişeceğini" söyleyeıl Karaoğlan* Bülent Ecevit yoksulların umuduydu. Bu seçim kaybı MSP içinde dalgalanmalara neden oldu; Tur. gut ye Korkut Öz al kardeşlerin başını çektiği muhalif grup orta ya çıktı. İlk kez o günlerde parti içinde "virüs" sözü edilir oldu, muhalifler “v^rüs"tü... Erdoğan muhalif grubun içindeydi; "Virüs"tü! Erdoğan, yenilginin sorumlularının hiçbir şey yokmuş gibi genel merkezde görevine devam etmesini kabul etmiyordu. Aslında bu görüşü dile getiren kendisi değildi; parti merkezi ne muhalif olmasının asıl sebebi "abi" dediği Kadir Mısıroğlu idi ve o sıkı bir Erbakan karşıtıydı. 15 Ekim 1978'de Ankara'da yapılan MSP kongresi çok sert geçti. Yer yer kavgalar çıktı. Kongreyi Erbakan kazandı ama Ka dir Mısıroğlu, Korkut Özal ve Mustafa Yazgan ikinci listeden yö netime girdi. Aslmda... Erdoğan ile Erbakan'ın yolları ilk kez MSP'nin Dördüncü Bü yük Kongresi'nde ayrıldı. Gazeteler, MSP içindeki bu kapışmayı değil, kongrenin yapıl dığı Ankara Atatürk Spor Salonu'nda asılı duran büyük boy Ata türk portresinin gözlerinin oyulmasını haber yaptı. Spor salonu nun duvarlarına "İslam Devleti Kurulsun", "Ya İslam Ya Ölüm' g'bi sloganlar yazılmıştı. Türkiye'de yeni bir askeri darbe planlanıyordu ve MSP ona elinden geldiğince "malzeme" sunuyordu. Darbenin temel amacı, Türkiye'ye yeni bir ekonom ik sistem dayatmaktı: Neoliberalizm' Erdoğan ise, o günlerde İslami yönetim işbaşına gelince tün1 sorunların ortadan kalkacağına inanıyordu. Neoliberalizm in ne olduğunu bile bilmiyordu! Oysa... O ekonomik yapı bh gün Erdoğan'a iktidar kapısını aç^
tı...
7H
I
Bölüm: 4 ŞEYHİ ÖLDÜ CEMAAT'İN ELİNE DÜŞTÜ
\HI' W4(vl')70 sürecinde ekonomik ağdan “altın çağ" yaşa dı \ncak WlVlorin başındaki petrol krizi ve Vietnam bozgunu ekonomisini yapısal bir krize soktu. Yeni bir iktisadi ve dolayısiyla toplumsal düzene ihtiyaç duydu: Neoliberalizm \ma korkuyorlardı, çünkü "yeni" diye "yutturulacak" sistem l°2° daki diinva ekonomik krizinde bozguna uğrayan sistemdi, \eni tilan değildi. Bu nedenle... L a tin A m e r i k a ü lk e s i Şili la b o r a tu v a r olarak seçildi. H a lk ın o y l a r ı y l a ik t id a r a g e lm iş Salvador Ailende, 11 Eylül 1973'to fa ş ist G e n e r a l P in o c h e t'n in askeri darbesiyle yıkıldı. P i n o c h e t 'n i n F r ie d m a n
e k o n o m ik
g e tir ild i.
d an ışm a n lığ ın a
P in o c h e t'n in
"ekonom i
neoliberal
M.
prensleri"
ise
F r i e d m a n 'l a a y n ı e k o l d e n g e le n C hicago O k u lu 'n d a n m ezun Şilililer idi. Yedi yıl s o n r a T ü r k i y e 'd e d e y aşam a geçirecekleri yapıyı ilk kez Ş ili'd e " y e n i e k o n o m i k sistem " diye denediler...
Neler mi yaptılar? Hepsini siz de yaşadınız aslında... Şili sosyal devletine son verdiler. Eğitimden s a ğ lığ a h e r şeyi paralı yaptılar. Şili p a z a n ardına kadar yabancı sermayeye açıldı. Özelleştirme yapılarak tüm ekonomik işletmeler satıldı. Başta tarım olmak üzere üretimi azaltıp ithalatı artırdılar. Maaş ve ücretleri dondurdular ve buna rağmen verg Ç ânların sırtına yüklediler.
.
S istem t a m a m e n fin a n s a d a y a lıy d ı, yani tanr
j.a](j ırm a k-
B u n u "F aiz... Ş u a n d a b u n u tehir ediyoruz. A m a kaI—
tan vazgeçm iş değiliz," diyen Erdoğan a yap ın '997' Ym i
,
,. K ik e t im e y ö n le n d ir ild i.
Halkın arzuları, hayalleri koruk en ,
başladl!
red>kartı limitine göre insanlar sayB„ ^iven ekonomistler halkı Bu arada "aman döviz, aman borsa a y Andırmaya başladı. 7V
kemerleri sıkın, sonra her şey güzel olacak!" Kimse olup bitene ses çıkaramadı... v va r . an işkenceler, hapisler ya da faili meçhul cinayetler bekliyordu. Asımda zaten askeri darbe ortalıkta baş kaldıracak kimseyi rırakm am ıştı. "Piyasa baskılardan kurtulmalıdır" diyen liberaljen n yardımıyla darbeciler sendikaları yok ettiler. Toplumsal muhalefet; feministler, çevreciler, eşcinseller, yeşil ler. hayvan haklarını savunanlar gibi küçük gruplara bölündü Etnik ayrılıklar gündeme getirildi. N'eoliberal değerleri savunanlar, -büyük maaşlar karşılığıgazetelerde yazdırılıp, televizyonlara çıkarıldı. Bunlar, halkı ezen bu iktisadi planı "devrim" diye yutturdular. O yun çok büyüktü; bu "ekonomik devrimin" mucidi F. H ayek'e 1974'te; darbeci General Pinochet'nin danışmanı M. Friedm an'a 1976'da, Chicago Okulu'ndan G. Stigler'e 1982'de, R. G oase'ye 1991'de ve G. Becker'e 1992'de Nobel Ödülü verildi! Bu"fi]m in" senaryo yazarları hep Nobel ödülü aldı! Bir kitaptan bahsetmeliyim:
Ecvnomists And The Powerful-Convenient Theories, Distorlal facts, Ample Awards (İk tis a tç ıla r
ve C ü ç
Sahipleri-KIvcrişlı
T e o rik -r, Ç a r p ıt ılm ış G e rç e k le r, B ü y ü k M ü k â fa tla r)
Kitap 2012'de Londra'da yayımlandı. Norbcrt I laring ve Niall Douglas kitaplarında şunu yazdı: ( IA güdümündeki (Kand Corporation, l'ord Foundation gıl’i' düşünw kuruluşları bir dizi ekonomisti finanse ederek piyasa yı istedikleri gibi manipüle ediyordu, liu ekonomistlere yük* maaşlarla medyada büyük olanaklar sağlanıyor; köşe yazarı v< Mevizyon kanallarında yorumcu yapılıyorlardı. İngiliz yazarlara göre, iktisatçılar artık biliminsanı olmak» , (karılmış; hin-r ideolog yapılmıştı, bunlar laf kalabalıgıy a » (i-kleriıı üzerini Örtüyor ve krizleri gözlerden uzak tutuyor^I •^ ’ tlW*n İDter istemez bizde adı, "televoleci"ye çıkmış ekn ^ dak» iktisatçıları anımsıyor; onlar hep "güllük gulıstanlı
1üî i r « l i a z ' i i - ' •ı,ir W M e r ^ z " 'y - - '- V ..... 'V......yalan
HO
«azcte vl> ,devizy,,n 8ekn yazdı, konuştu, »unun
lu rftlıft'H d » .K W İm l.-r . m „ .,v „|,|,|.ır, n,.r,.
______
N (,ri..T i I U r ln g ve N ıall D ougla»'» görf>/ b vo |Vnl.»«*“ » ll“
üne ^
•
3 6 ikUfHitvı Nobel ödülü kınındı!
A ılm » 'V k o ııo m ik d e v rim " denen bu "film " Türkiye'ye Tur gut lV -.il vı* 2 4 ( V a k I9K0 kararlarıyla geldi; 12 Eylül askeri darİ>osiylı' g ö s te r im e so k u ld u . 12 K ylüTo p ek bu a çıla rd a n bakılmadı. Örneğin, Pakistan'da k a m u la ştırm a y a p a n Z ü l fi kar Ali Butto'yu darbeyle düşüren ve n e o lib e ra l p o litik a la rı h ayata geçiren Ziya ÜJ Hak ile Kenan Ev ren 'in k a rd e ş y a p ılm a s ı tesad ü f olabilir mi? F ak ir ç o c u k la r a b e d a v a sü t verilmesini kaldırdığı için İn g ilte re 'd e " S ü t h ır s ız ı" d enen Margaret Thatcher, dünyaya "d em ir le y d i" d iy e y u ttu ru ld u . Kovboy Ronald Reagan'dan "ef sanevi b a ş k a n " y a ra tıld ı! B iz d e T u rg u t Ö z a l'a " d e v r i m c i " diye methiyeler düzüldü... Evet, T ü r k iy e y e n i b ir d ö n e m e giriyordu... Z a m a n ı g e le c e k v e n e diyecekti Erdoğan: " T ü r k i y e 'y i p a z a rlıy o ru m . Bizim için verilecek para önemli dir. H e r şeyi p a z a r la r sa ta rız , parayı veren düdüğü çalar. Neyse
o yıllara ç o k v a r... E rd o ğ a n 'ın 2 6 y a ş ın d a k i gü nlerine dönelim... E rd o ğ a n y ılla r s o n ra 2 2 Ş u b a t 2003 tarininde NT\ de ’ p g nda " T a m değişmiştim, d e ğ işm iştim , 12 Ey ü ipP ram da şö y le d iy e c e k ti: "T v a a r k a d a ş ı, b „ d Hönpm milletvekili M Met. D aava ö n e m in AKP m«la.valdl. Mehmet .h m .t Hat. ID ner,
er, Erdoğan'ı yalanlıyor: Dartici'nin İstanbul il "1 9 8 0 'li yıllar - Tayyip Erdoğan R e f a h ^ y(||ar Çok Başkanı. Henüz hiç kimsenin RP ye rag ve hırssıkıntılı ve azimli bir siyasi ç a lış m a dönemi. ^ ^ ',j s|amj devlet'e i n a n ç l ı
h bir politikacı. Politika onun için b ir araç e ® ‘ Referans| bütügiden yolda sevap kazandıran b ir uğraş sa e ^ ^ sıkm ıyor, nüyle İslam olan Erdoğan, günah o ld u ğ u içır\ ^ ^
0 |madığına
kahvehanede o tu ra n insanlara se la m ver™ ef.|
hen razı o la n Erdoh a klann«n
g
o la b ilir ^
u 1. 1, ,c ia ' HeviD ayak d ire y e n le rin safında buluınu, m, seçilme h,k J w m o t „ , s t s. 409.410| yordu." ( Y e m y e ş i l Şeriat Bemcıey
Doğru, Erdoğan'ın kafası karışıktı. , Demokrasi mi kendini islami bir anlayışa; yoksa İslam, anl, yış mı kendini demokrasiye uyarlayacaktı. Bireyin günlük kültürel yaşamında, iktisatta ve siyasette U lam ne derece rol oynayacaktı? Kadın olgusu kafasındaki birincil sorundu... Bırakın 1980'li yılların başını, 1980'li yılların sonunda bile Er doğan "kadın sorununu” kafasında çözememişti. Yıl: 1989 Yer: S a k a ry a / Adapazarı, Kristal Düğün Salonu... Bir turizm firması "Doğum Kontrolü ve Türkiye adı altın konferans düzenledi. Konuşmacı Refah Partisi'nin Beyoğlu İlçe Başkanı Recep Tf yip Erdoğan. İktidara geldiklerinde kürtaja son vereceklerin açıklamasıyla, birçok kadın "Siz bizim vücudumuza k a n ş a m a ; siniz" diye kürsüyü işgal etti. Tartışmalar üzerine E rd o ğ a n kı süden inmek zorunda kaldı. Erdoğan'ın kürtaj karşıtlığının sebebi kuşkusuz dini referans larıydı. K adınlar...
İslami harekette en cok tartışılan "mesele"! Oyle ki... MNP'de üye kabul edilmediler. MSP'de üye kabul edilmediler. 1980 lı yılların ilk yarısında sırada RP vardı: K adınları ü''e bul edecek miydi? s, EBkrPmnrAMP nİn Ör8Ü,lerden sorumlu Genel Başkan Vardın' sı Ekrem Bidem anlatıyor. Yıl 1987... şulanndan^br ^
^ arkada5'mız vardr. Onun vasıtasıyla kon'
b îg in d e ev r ; n T
de ev s° hb* « düzenlemiştik. S o h *
teklifimizi kabul etme'mek ^ T ' * teklifinde bulunduk. Adnıp duruyordu. Tam o rf'Ç'n derede" su getiriyor, na-'geldi. Seslenen evin kızıvd 3 m^t,aktan ‘Beni yazın’ diye bırse‘ demeye dilimiz varmadı- f °erUSU ,kad,nlan üYe yaP'n'Y0' '• f° rmu doldurtup, kızımızı üye yaP‘ ' 82
Ne var ki u zu n s ü re ü y e ka yıt defterine işleyip j|'e Sonunda, 'B iz g ö n d e re lim d e ne yapHacağına il
l*
versin' d e d ik . O n la r d a o lu m lu karşılayınca Şişli teşkilatı 7 kadın ü y e m izi k a y d e tm iş o ld u k." (B/r Liderin Doğu} 5 ^
Erdoğan "kadın konusunda" 1980'li y.üarm sonunda biraz olsun d eğ işti. N e d e n " b ir a z " d ed iğ im i yazacağım. K adın ü y e m e s e le s in in y a şa n d ığ ı dönem de Erdoğar RP İs tanbul İl Ö r g ü t ü n ü n b a ş ın d a y d ı. Sorun kolay halledilmedik İl y ö n e tim in d e g ö re v li A li G ü ler ve Ahm et Ergün ile Abdurrahman E s m e n e r 'in e v le rin d e ardı ardına toplantılar vapıldı; Prof. Dr. H a y r e ttin K a ra m a n , Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Prof. Dr. Faruk B a ş e r d a v e t e d ild i; "k a d ın la rın partiye üye olması” ve "parti ç a lışm a la rın a k a tılm a s ı" konusunda referans aldılar. Erdoğan p a rti iç in d e k i tep k ilere rağm en, İstanbul Üniversite si H ukuk F a k ü lte s i'n i y e n i b itiren ve Teklif dergisinin tek kadın yazarı olan, 2 2 y a ş ın d a k i S ib el E raslan'a RP İstanbul İl Kadın Kolları'nı k u rm a g ö re v in i v erd i. Yıl 1989 idi. 1994 y ılm a k a d a r İs ta n b u l'd a 32 ilçede kadın kollan kuruldu İstanbul'un 8 6 3 m a h a lle s in d e n 805'in d e kadın mahalle teşkilatı oluşturuldu. 1825 se çim sa n d ığ ın d a 1587 kadın görevlendirildi. Biraz" d e ğ işti d e d im ya; bu n u n sebebi Erdoğan da hiç bit meyecek fe m in ist d ü şm a n lığ ıy d ı! Bak! Konu k o n u y u a çıy o r; y a z m a d a n geçemeyeceğini... Çünkü konu E rd o ğ a n 'in dinsel gericiliğiŞöyle...
Prof s"? ǰ rum İmam Hat‘P Okulu,
Sül
y m an U lu d a ğ g ib i bilgili ilahiyatçı a v* *
Vur
^rr,ası v a r. "M ü z ik h aram m ıdır dtj^ı
ünlü.
harika ^sino nut
zigj^L yan ıtlar v eriy or. K uşkusu/ lıaZ‘ y‘>l^ ^ n.,rak açıklıvoı İsla
^ P arti
®r a m o l m a d ı ğ ı n ı a y ° t le r e ' h a d , T ci v o k . E rd o ğ a n m ü a m ü z i k m e s e l e s i n i n E r d o ğ a n la > £**1 ■ ^ h ırd a
n u s u n d a b ir ç o k p a r t ilid e n ile r id e y d i.
ta rtıs i l , n u ' t l '
' n Sonu,tl^ 8 İerİn d e m ü z ik «a,,nm aS' ,K r a noMas.nda . ^ ' n J ^ ğ la n e j^
7 /^ a r n a r n a m a
T ü rk çe o lsu n jo
Minik bir not yazayım; lirdoğan müzik kana. ! f y diği röportıjda ne dedi biliyor musunuz: vFrank ■SdnatrWay t söylemtk isterdim!" (6 Temmuz 2005, Vatanı Neyse, anlatmak istediğim bu değil; Kur'an-ı Kenr - ■ müzik diliyle okunacağı konusuna değinmek «tâvonr: : Erdoğan la çok ilgisi var... Erdoğan» vefat eden annesi Tenzile Erdcğan/ır» ö f e 40. günü nedeniyle Eyüp Sultan Camii'nde mevüd-i şerr tu. Kendisi de, "Tebareke" olarak bilmen Mülk Suıesi n: . Mevlit, caminin hoparlöründen dışarı verildiği için. Ere r i n K ur'an-ı Kerim okumasını cami cemaati gibi çevreden dinledi. Gelelim anlatmak istediğim asıl meseleve... Kur'an-ı Kerim Arapça olarak nazil oldu. Bu neder/e Arap dili müziği (lühun'ül Arap) ile okumak esas. Buraci A:dili müziğiyle okumaktan kasıt; Araplarm uzun okudukır :• çeleri uzun, kısa okuduklarını kısa, kalın okuduklarını kalın okuduklarım ince okumak; ses ve hecelerin telaltuz esa> ^ riayet. Arapça olan bir metnin okunmasında, o dilin İbnene esas alınmasından daha tabii bir şey olamaz. Ancak bu durum Türk ve Fars gibi Arap olmayan mill^-' Kur'an'ı kendi dil müzikleriyle okumamaları anlam ına eyor. Biliniyor ki, her milletin, Kur'an ı kendi milli sesiyle ması, onun tesirini artırıyor ve telkin gücünü kuvvetlendi' Türkler öteden beri kendi gırtlak, ses ve dil müziğine u' bir kıraat tarzına sahip oldu. "İstanbul kıraati denilen şekli bunun tipik bir örneği. Bu tarza 'Arap dili müziği}’*0 (lühun'ül-Arab) tabirine karşılık olmak üzen.' 'Türk dili mü- b le okumak' (lühun'ül-etrak) deniyor. Prof. Süleyman Uludağ diyor ki; "Bövleee, luhıın u lltl Kuran okunmasını engelleyen hadisin, Arap miiıiyeK'>lt rı ^ mutaassıpları tarafından uydurulduğu a n la ş ıld ık ta n o ı , U .| (Mİ ' altında I’ürk d ılı m ü z iğ i ile Kuran o k u m a n ın ta olduğu söyknebilir." f}u k o n u d a 1 1 / M u h a m n ıe d 'd e n de bir örnek olay ' 1 ^ )te "Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu D«ıvud, Nesaı ve Ibn j ^ gibi hadis âlimleri tarafından rivayet edilen bir hadise g£ 1
b ir g ü n H ış .ım b. H A k lm 'In m ım n /d ayi'*.,, ı wy , Resulu lla h m k e n d is in e o k u ttu ğ u t..r /r l„ „ t,ı„ ımribfl t f * o k u d u ğ u n u g ö rü n c e b u n ., k ,,,,,,. V(. (^ ^ e m i ş t i N a m a z ı b itire n H iv.m û „ y
.
,
fM
' V>*
,
kıraati kim ö ğ re tti? ' d iy e so rm u ş tu . Hişam 'dan 'R,noiu(t* , £ retti c e v a b ın ı a lın c a , 'Y alan söylüyorsun Çünkü f » . - . , , ; ,/U sureyi b a n a s e n in o k u d u ğ u n tarzd an bajka bir jek .ld * < * 0* / demiş; son ra d a H iş a m 'ı e lin d e n tu tu p Huzur-u Rpsalet'e g**** rek d u r u m u a n la tm ış tı. R esulullah e v v e la H iş am 'a, 'O ku ya Hişam' dem m daha ö n ce o k u d u ğ u ta rzd a Furkan Suresi'ni okumam ne Resulullah, 'D o ğ ru işte! Kuran tam böyle nazil o k iı/ Sonra aynı su reyi Hz. Ö m e r'e okutm uş, o da aynı sureyi b i gibi ve H iş a m 'd a n fa rk lı b ir şekilde okum uş, Resulullah ona c v 'Bu da d o ğ ru , K uran b ö y le de nazil oldu' demiş ve sonra aa ş&şe söylemişti: 'Ş ü p h es iz ki, bu Kur'an yedi harf üzerine -az <& c . Kolayınıza g e le n i v e d ile d iğ in izi o ku yu n u z/ Çok g ü v e n ilir k a y n a k la r ta ra fın d a n nakledilen b - -a n s e :: te rm e k te d ir ki, Hz. P e y g a m b e r M ü s lü m a n la rın Kur anfarklı şek ille rd e o k u m a la rın ı tasvip etm iştir. Ö zb ec: - ar kişinin farklı o k u m a la rın ı bile tasvip e d e n Hz. Peyga^ce' yok ki, daha ta b ii o la n m illi sesler arasındak t 3** »**5 layacak ve izalesi im kân sız bu fa rk la rın o tacw • istemeyecekti/'
Hz. M u h a m m e d , h o r m illo tin K u r an
v* ^
anlaması, e t k i l e n m e s i n e kar>ı sikat n m vi kürkçe i b a d e t e “ h a y ı r " d e r m i y d i * U z a t m a y j p b ir ö r n e k l e n o k ta la v \ıv im
Kimsenin ağzından "IVy^m ber bilm iy o r la r k i b u l a rs v.ı raPçası " R e s u l" !
^
-*X -vü k
^ uran
Mah'm d il a y r ım ı o la b ilir Ofti? AlKfch vA .âltV 1 m<* mi?
° * n ,a s « b u y ru k la rın » M » ^ erir m iy d i? D e n ir >•«.„
İi s h ^u u r a ıı ‘ı
M *-* M .«ı e k kı o.v io
K
■''
en J ? Ul d * y * * ıU t> " \ a n t K ta*r»‘ 8 u ^ « “tila v e t ‘ e d e n le r I M . » * * * »
«»M
Kerım'ı hüsnühatla en güzel yazanlar olduğu ifade edilmek terayor. Doğru değildir. Bu nedenle bizim toprakta yaşayanı Arap özentisiyle" okuyorlar. Erdoğan Arap gırtlağıyla mı İstanbul gırtlağıyla mı okudu’ Maalesef Arap gırtlağıyla... Bu nedenle... Bugün... Erdoğan'a "ibadetin dili Türkçe olsun" derseniz karşılığım çok sert alırsınız. Bu bölümde Erdoğan'ın askerliğini anlatacaktık; neoliberalizm di, kadın dı, Kur'an'ı okuma üslubu derken nerelere sav rulduk. Dönelim Erdoğan'ın askerliğine... Tarih: 31 Mart 1982 Erdoğan askere gitti. Gitmeye mecbur kaldı. Çünkü... 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nin hışmından korkuyordu. İstanbul çevresinde tanınan bir siyasal kimliğe sahipti; MSPTiydi. İstanbul'da partinin önde gelen genç isimlerinden bi riydi. Korkmakta haksız değildi... Askeri darbe, 650 bin kişiyi gözaltına aldı. 48 kişiyi idam etti 177 kişi işkencede öldü. 14 bin kişi canlarım kurtarmak için yurt dışına kaçtı ve vatandaşlıktan çıkarıldı. 210 bin dava açıldı. Cezaevine atılanlar arasında Erdoğan'ın lideri E r b a k a n vt parti yöneticileri vardı. Parti kapatılmıştı. Korku her yam sarmıştı; bilinir ki... En büyük tehlike korku'dur. Korku, aklın durmasıdır. Korku, insamn o zamana kadar biriktirdiklerim de siler, eder. Kişiliği kemirir; inşam nesne/kul yapar. K orku kayıp'tır... Korku nefret'tir... Korku sığ'lıktır. Korku bulaşıcıdır... Erdoğan askerliği güvenli buldu. Çünkü... Korkuyordu... M SP İstanbul Gençlik Kolları Başkam'ydı...
86
cvVatatva a !m m ış ö _ $CWWüs*0! Bu ”g w ^ ' yılU rsonr» 'ö ğ r e n d i ' ^ u n u rttM Armeien ne
__________ ■ k W
^
M b rtM v* u p * h K Y U n h d a konu*u!anlan kadnye C r. Un ar i ~ 1^
v jr ^ £
^
yM f>d â, û W ü
iki
3
'* . 2 > 2 *3 ^ - - cen&zes*-
BÇtn g\M aft»na a i"> d şğ .n v e ö r g e c e M etris te k a * * £ r ş k e n c e y i a n la ttî
^
B a ş b a k a n * ayatoan-
v .i^.3 b u d u s u o la n b *r kovaOa s a a tle r c e tutm uşlar.
l O ı TİC H d * vv v s o l u k m u ş » Ç ık a rıld ık ta n so n ra e no - b a ğ -m tia r c c s s ^ a j "io r i a r m ı ş v e o n la n n o d a s j
çok
s^cakm ^.-
<&r v a z a n olan Nfehmet Metiner 11 kasım 20LAta-
-> ^
- v >c> xr«de b a k ı n n e y a z d ı : *X5 e ç e n * e r d e c-X3C^j,~
-
2
g a z e te s i
B a şb a k a n
R e ce c
tm
d
E ylül ö n c e s in e a it b ir h a tıra sın ı m a i ş e t l e " ve-
12
-v c e oe e ğ " ' 3 es
Hürriyet beni o
g ü n l e r e g ö tü r d ü . Hürriyet
H üsey"
ve O m e r Ö z b a y ı n b e r a b e r c e k a le m e aldığ kitapta^ a ’.n-
j . a n * v c t i k e r i h a b e r d e E rd o ğ a n ın b ' gece *a - g
le z a e . r*ae k e n d is in e ç o r b a ik ra m e t r g ~-er A d an a
-
-c J
^ -e
b ir a s k e ri s o n r a d a n a ra y ıp bL
a
2 û ^ ctan s o n r a d a v e fa s ın ı g ö s te rd iğ i anlat* <0 D oğrudur, B a ş b a k a n
E rd o ğ a n 'ın v e fa d*. L • • «in d e ç o k g ü ç lü d ü r . K e n d is in e h a y a t ın ın herh angi b«r °e
veya b u ş e k ild e k a tk ıs ı b u lu n m u ş h e rk e s e *a
-
_
Dcenid b ir k o n u m d a o lm u ş tu r . B e n im ce 19 yaş-n a genç o la r a k iç in d e b u lu n d u ğ u m o g ö zaltı 0 av - emy ^ Bembe’/ az Dem okrasi a d lı k ita b ım d a
--
J *3
rQ|düğü
S — E r d o ğ a n ’ ın t a v n . « « r a . ' « « f i ş t e b e n d e v a r d ım . B e n d e bir g e c e kona* ■=Sairyeti,e n le r d e n d im ."
f * r y an ltş lık o l m a l ı . . . Cezaevi 17 N i s a n 1981 tarihinde açı
1
kun d efr\.
* * * 1979 ya.nda E r d o ğ a n 'm M e t r i s te o l m a * m « d e H ^ in M İ / e h m e t M e t i n e r ' i n ilg ili k ita b in e , [ \ K i^ u ^ ta ' Î J T Ö z b a / m b e r a b e r k a l e m e a l d .g . B ir U d e r . .
.
.
i n c e d e n " b a h se d iliy o r! 87
Metiner, "Davutpaşa Kışlası na götühiidük. Hepimi/ \ guşa yerleştirildik Hiçbirimize kötü muamele yapılmadı . lerimiz alındı. Ertesi gün hepimiz salıvenldik" diyor. Bir parantez açmalıyım: Erdoğan "Metns dedi" diye. ner köşesinde ne yazdı biliyor musunuz: "Ben kitabıma ■ vutpaşa diye yazmışım. Başbakan ise Matris diye belin Başbakan Erdoğan'ın ifadesi daha doğru, çünkü ben o tarih İstanbul’da yaşayan biri değildim Aklımda Davutpaşa div , dığı için öyle yazıvermişim. Yeni baskıda düzeltirim artık. Ayıp. Çok mu zor Adalet Bakanlığı internet sitesine _ Metm Cezaevi'nin ne zaman açıldığını bulmak! "Erdogakulu bunlar", deyince kızıyorlar. Böyle böyle AKP milletve. oldular! Neyse. Sonuçta, işkence yoktu Sadece... E rd o ğ a n ’ın "C u m a rte si A nnelerT 'ni kabul e d e rk e n Türkı\ y a şan m ış a o la n n tü m ü n e birden sah ip çık an , "B en de 'öteki . ru lü p işkence g ö rd ü m , yani içinizd en b irıv ım !" kurnazlığı v. Ve a y n ca , devlet kayıtlarına g ö re o la y ; 3 H a z ira n 1980'de f l l ç n i kfZtaşı C a d d e si’n d e o lm u ştu . Yani 1979 değildi. Goza ■ alınan kişi sayısı ise sad ece beş'U! Suçları ise, slogan atmaktı H ayatların d a hep bir abartı var... Ve biz dü zeltm ek için kitap y a z ıy o ru z ! ^ve** Erdoğan 12 Eylül Askeri D arbesi'nin hışm ına ugrarr ■ (an korkuyordu Ailesi yoksuld u. Ü ç ço cu ğ u vardı. Cezat1' düjpTîe onlara k»m b ık a rd ı? C ezaev in e g ird iğin d e ailesine b-;* ta k (ek kişi, tornacılık yapan M ustafa E rd oğan olacaktı. Ve ücreti bu kadar canı d o y u rm ay a y etm ezd i. Eskisi gibi vardın m a da kalm am ıştı; herkes k orkuyordu. Erdoğan ın korkusunun asıl sebebi ekonom ikti. G özaltına alınm ayı bekliyordu... Ç ünkü darbenin lideri Kenan Evren sıklıkla, M S P 'n ın £■ ■ lül 1980'de K onya'da yaptığı "K u d ü s'ü K u rtarm a M itin g i bahsediyordu. İstiklal Marşı söy lenirken A k m a la r yere oturrr 'ezan sesi du ym ak istiyoru z" dem işti. "D in s.z Devlet Yıkıl-* 1 Elbet", Şen at G elecek G özyaşı D inecek”. “Şeriat İslarr. dır yasa Kur an d ır", "K om u tan Erbakan A k ın o A sker". " W * İslam Devleti K a v g a m a :', “Vur De Vuralım ö l De Ölelim g an lan atılmıştı.
M
■
da Konya'daki yürüyüştendi. Binlerce insan vardı p e k d i k k a t çekmediğini düşünûyonhı. Düşünceleri gidip geli y o r d u ; y a polis kamerasında görüntüsü varsa? crao ğ an
A y r ^ a ...
Asıl korktuğu İstanbul'daki toplantılardı 11 Mayıs 1980'de Şişli Gençlik Kollan Kongresinde yaptı konuşmada, Cihad takatin son noktasına kadardır. Attığımız her adımın bir karşılığı vardır Günümüzde Haçb zihniyeti esVivı> oranla K iy c u ıa ıu u daha modemize edilmiş şekilde ^aunae karşımızdadır. Karşımız a a aır. AET, A tı, IM F , O E C D bunların örnekleridir. Bu itibarla Milli Selamet genç liğ i k ü fr e karşı yılmadan mücadele edecektir/' demişti.... M S P 'n in d iğ e r ilçe kongrelerince ae benzer konuşmalar yapmıştı, 2 9 M a y ıs 't a İstanbul'un fethini kutlamak için Spor ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen toplantıda salonu dolduran gençleri "g ö re v e h a z ır kurtarıcı a s k e r " olarak tanımlamışta Erdoğan'ın bu tür sözleri İslama dergilerde yer almıştı. E v e t b e k liy o r d u ; h e r an kapısını askerler çalabilirdi. H e le ... İ s t a n b u l'd a b ir lik te m ü cad ele verdiği, Tevhiâ dergisini çıka r a n Y ılm a z Y a lç m e r 'in , iki arkadaşıyla rirlik te, 14 Ekim 1980 de T a h r a n 'a g ö tü r m e k a m a cıy la D iyarbakır
u ç a ğ ın ı
kaçırm a} a te
ş e b b ü s e t m e s i v e y a k a la n m a sı bardağı .aşırm ıştı. (Yalçıne* uça^ e le g e ç ir in c e , ilk ö n c e "a r tık burada şeriat \ asalan geçerlid d ın la r b a ş ın ı ö r t s ü n " d em iş ve başta hostesler olm a
üzere
d m la r ın b a ş ın ı p e ç e te le r le örttü rm ü ştü .) E rd o ğ an ,
12 E y lü l D a rb esi'n m
e v in d e k i İs la m c ı d e r g ile n s a d e c e K u r 'a n M K e n m
varhgından tedirgin
k a ld ı. K u -
k o n u ş m a ıa r m d a
s ü r e k li
olm adı; çünkü darbenin lideri
ayetlerden bahsediyordu! p arlatan Sebil dergileErdoğan özellikle bir dönem ufdu ergide H icret'in rini yakmayı zor kabullendi. • n 1 ^ finderdiği "H icret’e Ha1400. yıldönümü nedeniyle ÇOk kl^ ^ ınll?tl zır mıyız?" başlıklı tebrik mesaj» y*Y® Şöyle diyordu:
(
, ir ı f iili t e z a h ü r ü d ü r .
"H ic re t; z u lm e tte n n u ra geÇ'5
^ ç ^ y k ve bütün dünya ni-
H ic re t; m a l-m ü lk , a n a - b a b a , ço u - ^
yolcu|Uğuna çıkıştır,
m e tle r in i b ir k e n a ra ite re k HAkK. a * JS QQ
Hicret; kavmiyetçiliğin, ırkç,lığın, putçuluğun ve bütün beşeri sistemlerin yıkılışıdır. Hicret; Batılıları tasfiye hareketidir. Hicret; belli bir imana kavuşmanın ifadesidir. Biz neyiz, ne
haldeyiz, ne istiyoruz? inancımız, y a k a m ıy o ru m Do ayısıyla inancımızın gereğini yerine getirmek ıstoyoruz.
M ut'ak fıkn
hayatımıza hâkim kılmak ve onu yaşatmak ısfyoruz. O halde Hicret'e hazır mıyız? Duhulüyle müşerref olduğumuz 1400. Hicri yılınızı tebnk
eder, Cenab-ı Hak'tan İslam Âlemi'nin saadet ve selametine ve sile olmasını niyaz ederiz." (10 Aralık 1979, Sebil)
Evdeki Sebil dergilerini nasıl yakmasın, sahibi Kadir Mısıroğlu bile yurtdışına kaçmıştı... 26 yaşındaki Erdoğan hapse girmekten korkuyordu. Ya solcu olsaydı? Öyle ya, dillerinde hep aynı nakarat vardı: "Ceberut Kemalist dikta bizi ezdi, inancımızı bile öğrenemedik. O Jandarma yok mu o Jandarma, bize neler yaptı neler!" Yazmak zorundayım. Sadece bir çırpıda aklıma gelenleri yaz malıyım: Taylan Özgür'ü vurup öldürdüklerinde 21 yaşındaydı... Deniz Gezmiş'i astıklarında 25 yaşındaydı... Hüseyin İnan'ı astıklarında 23 yaşındaydı... Yusuf Aslan asıldığında 25 yaşındaydı... Mahir Çayan'ı vurup öldürdüklerinde 27 yaşındaydı... Sinan Cemgil i vurup öldürdüklerinde 27 yaşındaydı... Kadir Manga'yı vurup öldürdüklerinde 24 yaşındaydı... Cihan Alptekin'i vurup öldürdüklerinde 25 yaşındaydı... Hüseyin Cevahir i vurup öldürdüklerinde 26 yaşın d ayd ıUlaş Bardakçı'yı vurup öldürdüklerinde 25 yaşındaydı... Ömer Ayna'yı vurup öldürdüklerinde 24 yaşındaydı.. Koray Doğan'ı vurup öldürdüklerinde 25 yaşındaydı... Alpaslan Özdoğan'ı vurup öldürdüklerinde 26 yaşındaydıİbrahim Kaypakkaya'yı işkenceyle öldürdüklerinde 24'ü*1' deydi... Alı Haydar Yıldız'ı işkenceyle öldürdüklerinde 20 yaşındaydı12 Mart 1971 Askeri Darbesi öncesi bu katliamları yaptılar90
12 F.ylul 1980 Askeri D arbosi'nden sonra katliamlarına devam ot t i lor: Erdal Eren'ı astıklarında 17 yaşındaydı N ecdet A dalı'yı astıklarında 22 yasındaydı... Seyit K onuk'u astıklarında 22 yaşındaydı. Hıdır A slan'ı astıklarında 26 yaşındaydı... M ustafa Ö zen ç'i astıklarında 22 yaşındaydı Veysel G üney i astıklarında 24 yaşındaydı... İlyas H as ı astıklarında 28 yaşındaydı.. Serdar Soyergin'i astıklarında 22 yaşındaydı.. Ahmet S an er'i astıklarında 22 yaşındaydı... Kadir Tandoğan'ı astıklarında 23 yaşındaydı... Erdoğan Yazgan'ı astıklarında 21 yaşındaydı... H angisini yazayım ?... Boşuna sorm uyorum ; "Bizi ezdiler" diyen Erdoğanlar aslında hiç ezilm edi; hep korundular. Ezilenler ise bir gün bile çıkıp "Bizi ezdiler, darağacında as tılar" dem edi. Kim seyle acı yarıştırmıyorum; ama bu ülkedeki devrim cilerin hakkını verin... Erdoğan, 12 Eylül Darbesi kendilerine dokunmadığı halde çok korktu; ve yedi yıldır bir türlü bitiremediği okulunu hemen bitirdi; askerlik şubesinin yolunu tuttu. K o rk m a sın a da p ek gerek yoktu; M SP'nin siyasal kadroları cezaevindeydi am a y ap m ak istedikleri hayata geçiyordu. Dar beciler sa d e ce o k u llara din derslerini zorunlu yapm adı. Aynı zanıanda İm am Hatipli Erdoğanların çilesine de son verdi, imam H atip m e z u n la rın ın ü n iv ersitelerin herhangi bir bölüm üne gire b ilm elerin e izin veren yasayı çıkardılar. E rd oğan y en i m ezu n olsa üniversiteye gitm ek için fark d ers lerini v erip E yü p L ise si'n d e n m ezun olm asına gerek kalm aya caktı! B oşu n a k o rk u y o rd u d arbecilerden; fikirleri iktidardaydı. A tatü rk b ile "g a rd ıro p a sıkıştırılm ıştı...
Erdoğan acem iliğini Tuzla Yedeksubay Piyade Okulu'nda Va ptı. Ş a n slıy d ı...
Tarih: 31 Temmuz 1983 L Dört aylık acem ilikten sonra çekilen kurada; Kağıthane asdal'daki Üçüncü Kolordu Alt.nc, Piyade Tümeni, 77. Piyade Ala-
y ] A. Kh. Srv. Bl. çıktı! 91
İETT'den sunra askerlikte de, yine kantin görevlisi oldu Öyle ya "muhasebe" konusunda yüksekokul mezunuydu. Burada sizden izin istiyorum! Erdoğan m başbakanlığı döne minde hep gündeme getirilen bedelli askerlik konusuna deği neceğim. Çünkü Erdoğan gözümüze baka baka, Benim oğlım, bedelli askerlik yapmayacak" dedi. Oysa Bilal Erdoğan bedelli askerlik yaparak, 21 gün kaldı Peygamber Ocağı nda... Mesele Bilal Erdoğan'ın askerliği değil; Erdoğan iktidarıyla sinsice yapılan bir oyuna dikkatinizi çekmek istiyorum... Bu oyun sadece Ergenekon ve Balyoz üzerinden TSK'yı vura rak yapılmadı. Başka boyutu da var... Tarih: 23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisi açıldı. Anadolu'daki işgal sürüyordu... Dinciler ayaklanmıştı... Padişah yanlısı Kuvay-ı İnzibatiye ulusal güçlere karşı hare kete geçmişti... Doğu'da Ermeni isyanları ve işgalleri durmuyordu... İstanbul basını kin kusmaya devam ediyordu... Anadolu'da oluk oluk kan akıyordu... Ankara daki ulusal güçlerin parası yoktu, silahı yoktu, ye*er! kadar askeri yoktu... Bu koşullarda... Birinci Meclis in açılmasının üzerinden daha henüz üç a) ^ geçmemişken... Bazı milletvekilleri, bütçeye katkı amacıyla bedelli ' yasa tasarısını Meclis gündemine getirdi. Tasarıya göre, İslam olan ve olmayanların askerlik yapı11-’ bedeli ilk altı ay için 200 lira, bir tüfek ve 100 fişek idi. Yasadan yararlanmak isteyenler, daha sonraki her altı ay *J de 200 lira ödeyeceklerdi. Tasarıda bedelli parası konusunda İslam ve İslam oln^v' arasında fark gözetilmemişti! Bu yasa tasarısı komisyonda ve Meclis Genel Kurulu sil görüşüldü?..
92
n
Tarih: 4 Temmuz 1920
Uzun uzun Meclis gizli zabıtlardaki w mayacagım. konuşmaları yavımlaDediler ki. bedel-i nakdiyi kabul etmek müU,
kuvvet bahştir. Binaenaleyh bedel-i Z
Ş
- * ^
“
-
*
—
-
S S S
-
Birinci Meclis Türk-MüslümarJann bedelli askerUk yapıp yap mamasına çabuk karar verdi. "Köylü, parasım verip cepheye gitmeyen eşraf için savaşmak istemiyor ' sözleri tartışmayı bitirdi. Mustafa Kem al'in fikri neydi? Muşta] a rvemal, milli egemenlik düşüncesiyle modem de mokrasi anlayışının temelini atan Jean-Jacques Rousseau'ya hay randı. Birinci Meclis toplantılarında milletvekillerine Rousseau'nun yazdığı Toplum sal Sözleşme kitabını okumasını sıklıkla önerdi. Fransız İhtilali'nin de temeli olan bu anlayış şöyle diyordu: Vatandaşlık ve eşitlik ilkesinin birincil maddesi, sıruf »arkı gözet meksizin herkesin askerlik yapmasıdır. "Halkın ordusu" deyiminin nereden geldiğini düşünüyorsu nuz? Mali açıdan oldukça zorluklar çekilen kurtuluş yıl arında bile, Mustafa Kemal'in bedelli askerlik konusuna karşı tavır al masının sebebi bu olabilir mi? Kuvvetle m u h te m e ld ir. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının şu düşüncede olmas. şaşır tıcı olabilir m : - O r d u , h alkın ordusudur.
- Bedelli askerlik, sınıf
vatandaŞlanm ,z
- N e k ad ar paraya ihtiyacımız olurs
arasında zengin-yoksul ayrımı y * p a ™ * Y*phcye koşmalıdır. - Ü lkesinin bağım sızlığı ıçm herk
P
-
1920'lerin ulusal güçleri böyle duşunc
Bugün?
(
f ^
T ü rkiye hâlâ bed elli asker aıirr. Bazı gazeteciler, hukukçular minde bedelli askerlik çıktı»
m tartışıyorMustafa Kemal döneedivor.
21 6.1927
tarihli
1111 sayılı Askerlik Kanunu'nda böyle bir madde gorernej Sadece göçmenlerin geldiği ülkelerde bedelli askerlik yap^ sa, Türkiye'de de askerlik yapmış sayılacağına dair bir n , var. Herhalde bundan dolayı, "Atatürk döneminde bedelli kerlik vardı" sonucu çıkmaz! Batı destekli dinci-liberal ittifak, "peygamber ocağı", "ha]), ordusu" gibi anlayışları artık "köhnemiş" bulup yıkılması ıç elinden geleni yaptı /yapıyor. Erdoğan askerdi...
Ama bir memur gibiydi. Yedeksubay olduğundan kışlada sa dece mesai saatleri içinde kalıyordu. Akşam evine dönüyordu. Bu arada muhasebe işini de aksatmadan yürütüyordu. Hem askerlikten hem de gizlice şirketten maaş alıyordu. Eşi, üç ço cuğu ve annesine bakmak zorundaydı; 1980'li yılların başında hayat pahalüaşmıştı. 6 Kasım 1983 seçiminde asker olduğu için oy kullanama ama "muhafazakâr-demokrat" Turgut Özal'ı destekliyordu. Gece ya da hafta sonu evine gelen MSPTi arkadaşlarıyla siya sal gelişmeleri değerlendiriyorlardı. Hepsi vicdanlıydı o yıllar; hocaları Erbakan ve arkadaşlarının cezaevinden çıkmalarını se vinçle karşıladılar. Aslında... Şaşırtıcı bir gelişme vardı... Askeri darbe "okullara mecburi din dersi koymuştu", 'İmam Hatip okullarının sayısı rekor sayıda artırılmıştı"; "radyo ve te levizyondan din programları yaptırılıyordu"... O dönemde.... 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nin ardından, İslam i çevrelerd dergiler dönemi başladı. Neredeyse her tarikatın, dergâhın, ce maatin dergisi vardı: Sızıntı, Zafer Fethullah Gülen Cemaati'nin dergileriydi. Altınoluk Nakşibendi Erenköy Cemaati'nin dergisiydi. Öğüt, İcmal Kadiri Haydar Baş çevresinin çıkardığı dergile^1 Köprü, Bizim Aile Mehmet Kutlular ekibinin çıkardığı derg lerdi. Fetih, Genç Akademi Süleymancıların dergileriydi. Dava radikal Nurcuların dergisiydi. Girişim radikal İslamcı Kürtlerin dergisiydi. 94
Şchadet, Tevhid H izb u llah 'ın dergileriydi İ M * tasav v u f karşıtı E rcü m en t O kan çevresinin dergiydi-
S*
Rönesans A dnan O k tar çevresinin dergisiydi
Kitap Dergisi, Mavera İslam cı e d e b iy a tla r ,n dergileriydi Hareket, Ülke İslam cı sosyalistlerin dergileriydi Tezkire, Ümran İslam cı entelektüellerin dergileriydi 1980'ler; kendi ifadelerine göre, "İslam, uyaruşın" başlad.g, yıllardı. j
Erdoğan bu dergiler içinde İslam dergisine yakındı Tarih: 1 Eylül 1983 N akşibendi G ü m ü şh an ev i (İskenderpaşa) Dergâhı'nin yarı resmi yayın organı İslam dergisi çıktı. Aylıktı. D erginin b aşy azarı "H alil N ecatioğlu" idi. Aslında bu isim; Profesör M ah m u d Esad C oşan7ın müstear adıydı. Prof. Coşan müstear isim olarak, b ab ası Halil Necati Coşan'ın adını kullan mıştı. M. Esad C oşan sırad an bir başyazar değildi. Gümüşhanevi Dergâhı'nın şeyh i M eh m et Zahid Kotku'nun kızı Muhterem ile evliydi. 1977 yılın d a kayınpederinin bizzat elinden tutarak kür süye çıkarm ası ü zerin e İskenderpaşa Camii nde hafta sonları hadis dersleri v erm ey e başladı. İlahiyat Fakültesi'nde öğretim
üyesiydi. Mehmet Z ah id K otku, A nkara'ya geldiğinde mutlaka dama dının evinde m isafir oluyordu. Dam adını seviyor, saygı duru yordu. Dergâh çevresin d e artık herkes biliyordu ki, Şeyh Zahid Kotku'dan sonra dergâhın postnişine Prof. Coşan oturacaktı. Ama bir sorun vardı. 1970Tİ yılların sonunda dergâh Partinin/M SP'nin arası açılm aya başladı.
Zahid Kotku, Erbakan'm "Akıncılar" gibi radikal hareket eSlcak bakmasına karşı çıktı. Sonra bir gün I rbakan enıs mf' °sm an Çataklı aracılığıyla haber gönderdi: "Necmı pa ının başından çekil!" ................. Erbakan dergâhın dinsel otoritesine karşı geldi. Gumuş ane Vl 0)
-ı
, ıo pviıil 1980 Askeri Darbesi e 8 erg in hğı sürerken 12 bylui
utuklam alar, soru n u geçici olarak unutturdu
95
ı\ l |, l ' \ . «< - 1 1 1 ' " ' ı l ı t 'İl y İ ! /
\ V"***
ihlıl
II
" i
r •, /
r< ' I' Oİılt»
y i t y n /ffı) / ,
-1-rtM
w
s vv.sU ^ Unnn\nv tl,HVI.» Mflıılı l'ııill'■■>’nl h ırd ı f t N* l ,*d» k Vj
,%
M* t • M inili
ı;ı«ıı)l
i l l i İ1
tv .v U \\ŞAM IfihlIH vıK1
IbV* M1 *Vüll< -I n.l.'M
iv ..-- vU'tyiMftin O n ı ' l
v
o
9y , gi'IM'UiH*’ huVntA
famdıftı
ty,mı< lU-rıyUs b i r l i k ^
Yayın Y/WwfırM>rıi Haftan Hüs*- .
.• '»arı 1 I.■■i Müdilrii ise Ayhjl ZafıicJ Alarıan'd. Z;-
jK-.r.-.ı S S i \ dunla jıoylündon dolayı alrnıjtı! Bu ismi unutıriâ v ..-, \
.«rda karşınıza "D en iz I'cncri K a h r a m a n ı " o , arak a
cıtV
Haşan Hüsevin Ceylan ve A yku t Zahid Akman, A nkara Cr.■«r-v ilahiyat Fakültesinden sınıf arkadaşıydılar. Ankara ra \z«3. i-orlardı. Şeyhleri Esad Coşan'ın dizinin dibinden aynlrj*ı rîardı. Dergi çalışmalarından arta kalan zamanlarda, Prcr Cefan ın. Ankara Demetevler Özelif Sitesi'ndeki ''hadis sohbetl*-r - organize ediyorlardı. dergisi, Ankara'da bir şirketin mescit olarak kullandım i -çu* basında, bir masa ve bir eski daktiloyla yayın hay atma banladı. I Jarbr günleri nedeniyle biraz ü rk ek bir y a y ı n çizgileri varu içerik olarak, d ah a çok tasavvuf, g elen ek sel medrese r jıkaî söylemlerin iç içe geçtiği bir politika takip etti. I f a ^ r . J JüM'yin C eylan tarafından y a z ıla n " U n u t u l a n Süunot /
4 JiııuiKİı*, Hz, M u h a m m e d *in y a ş a m ı n d a n örıu'lsLî
'<‘tıUU, a i uıldid günlük y a şa m a ilişkin " F u t b o l karşılaşmaLu»1’ i yjyıUm >orl, n h ^ . n göbeği ili» d iz k a p a ğ ı arasını tfrtüvo^ ı s t / ^ U ı; yjin tavhjyek'rtte bulunuldu. f » ' K b K'-nrlIiklu yuı M ışm daki İslami g elişm eleri halvv voı*‘ A v tnı MI,', #vg»ıl iHİtm SuvyHU-ı liirligi'tu' ateş p ü s k ü r ü k 1 1 11
!•» İmu'i destekliyorlardı. A m a Huıuov»1yC
t h , „ Y „ y , «V, yi- l'ülıımşUmlij M im lii.»unlar vo k.ilirUn
v
MhURI'in- t..r»ıy<|,|rtfl K en d ileri»!, M ı u r daki MüsU>,,' ,,‘ ►rtnlcvl,.,',, y „ h n KOıüyurlrti.lı
! ” " a5' n' kım
«■
W 'y » - Z ^ i d A km ar^m ağabeyi Turgut A k ™ „ -,, , Nuriye A km an da gortullu destek veriyordu. dergisi, A N A P 'a yakınd.; çünkü bu partinin kadrosu irinde. t™?ta 8 enel b a ?kanl Turgut Ozal olmak üzere, Cümüşha•Vİ [X’rgâh|,na b a S h politikacılar vardı. Ancak... 01 ANAP'm serbest piyasacı, A B'ye yakın siyaseti bu yakınlığın daha ileri gitm esine engel oldu. RP ile a ra sın d a k i gerginlik ise her geçen vıl arttı. Parti, İslam dergisinin parti bin aların a girişini yasakladı. ^ y h Z ah id K o tk u 'n u n ad ın ı alacak kadar dergâha bağlı olan \vkut Z ahid A k m a n v e H a şa n H ü sey in Ceylan gibi isimler Şeyh Coşan'dan a y rılıp E r b a k a n 'a b ia t ettiler. O yıllar fa a liy e te g e ç m e k için h azırlık lar yapan Kanal 7 tele vizyonunun b a şın a d a İslam d erg isi İdari M üdürü Zekeriva Ka raman getirild i. (B ir b a ş k a "D e n iz Feneri kahram anı!") İslam d e rg isin in y a z ı işle ri k ad ro su n d an Ferman Karaçam da Kanal 7 ra d y o n u n b a ş ın d a y d ı artık. Fehmi K oru , İslam d e rg isin d e n sonra Erbakan'ın ekibine da hil oldu; Milli Gazete' y e g e ç ti; b a şy a z a rı oldu. İslam d e rg isin d en k o p a n la r öd ü llerin i hemen a a vekili oldular. Ş irk e tle r k u rd u lar. Belediyelere fuar organizas yonları yaptılar. YİM PAŞ
parasıyla " P o l i t i k A r a ş tı r m a l a r M erk ezi kurdu
Bursla A B D 'y e g ö n d e rild ile r. T elevizyon yöneticisi oldul
Büyüdüler... Ünlendiler... . , Bu arada, 28 Şu bat k a r a r la n , E rb ak an 'ın yıldızını sone ur. u Ve zamanında Şeyh Esad C o ş a n 'ın dizinin dibinden a > m p Ç a k a n a biat ed en ler yine hem en çark etti. Recep uvyıp t ’ "^an-Abdullah G ül İkilisinin gölgesine girdiler. Vwmay Van’" ettiler! d. | (H<’mİi;te karşı çık tık ları her şeyi b u kez kendileri y p
d iin y » m fig ü rleriyd iler artrk. Her gun • * « »
h
S - doı“"ık Am*d*15 lni
a n ım s ıy o r la r m ı?
^
. ,ri„ , ençlerin tüm çabalar, sadece s.n.f atlamak O idealist-o*verl S v için miydi? k :~n büyük söz sarf edenler, sadece - f j . m toplumu kurmak ıçm ı >
1 , / ., n is lı ufalıverm ıştı. birkaç yıl içmde iu m i «*• H akan'a rağmen Esad Coşan'la ilişkisini hiç koErdoğan, fcrbakaııa & Hep sürdürdü.
p a rm a d ı
Meseleyi salt kişisel ilişkiler üzerinden anlatm ak istemiyom n ,h j eenis ölçekten bakmak zorundayız. S i v İ l I s l a m Türkiye'de en çok n e zam an devlet k a ü n d a hi. mave gördü?" diye sorsam ne yanıt verirsiniz?
“12 Eylül 1980 Askeri Darbesi” doğru cevaptır. 12 Eylül'ün iki önemli dayatması oldu. Biri, neoliberal iktisada geçiş. İkincisi, neoliberalizme karşı olan sol tehlikeyi tam am en or
|
tadan kaldırmak. ABD'nin stratejisi, sol hareketlerin karşısına panzehir olarak
I "İslam"ı çıkarmaktı. | Bugün... Türkiye dış politikasında "eksen kayması" tartışm ası yapılı yor. Asıl "eksen değişikliği" 12 Eylül Darbesi'yle yaşanm adı mı? İslam Konferansı Örgütü, İslam Kalkınma Bankası, RABITA ilişkileri; Pakistan'ı, Suudi Arabistan'ı kardeş ülke görm enin mi ladı 12 Eylül Darbesi değil mi? Kenan Evren ile "kardeş" Ziya Ü1 Hak'ın dostluğunun altın da yatan neydi sanıyorsunuz? Bunlar salt kişisel dostluk ilişkile ri olabilir mi? Bu ilişkilerin miman ABD idi. Bu örnekleri sıralamamın nedeni şu'
— «M *** y«rt* * * n m s a d e r t T ü r | d ^ ^ ^ " Un" J anibudi'’<:'le?tirnıeProjesl' ze hayranlığının sebebini anla"™
Eni°g an' , n & V
1980lerden itibaren Ortadoğu'da neler oluyor kavrayın; y
tirvtogA,' ,»“ r4tv,,Nt yül»Mİijlni inallıı •*u ntgılnk ................................ ................................. ........................ O İn yın ı yn/,n M ty ım ... ................ ..... ...................................... .......................................................
tından, nasıl d e ş t i r i l d i ? Filistin'de de sokuların, sosyalistleri,,, rmlliyetnlerm k a r a na p an /oh ir olarak "İslam " çıkarıldı. "O yun kurucuların" amacı aynıydı; Türkiye gibi Filistin'in de sola kaym asını önlemek! Bugün G azze yardımlarını ve "eksen" tartılmalarını bu bilgiler ışığında analiz etmeliyiz. Filistinliler ile Osmanlıların arası hep iyi oldu. Sadece Birinci Dünya Savaşı'nda bazı Filistinli kentsoylular, İngilizlerin "Su riye ile Filistin birleştirilip bağımsız bir ülke yapılacak" sözüne kamp O sm anlı'ya karşı ayaklananlara destek verdi. Ancak... İngilizlerin Yahudilerin Filistin'e göç etmelerine dair yayın ladıkları Balfour Bildirgesiyle yanıldıklarını kısa sürede anla dılar. Bu tarihten itibaren bağımsızlık mücadelesine başladılar. Bu m ücadelenin önderliğini ilk başlarda, Hitler-Mussolini \le bile ittifak yapan "Kudüs Müftüsü" H a c ı E m in ya da öhatçı Şeyh İzzeddin el Kesem gibi din adamları yaptı. Sonra... M ısır'da Hasaıı el Benna tarafından 1927de k u ru la n I van (Müslüman Kardeşler) Filistin meselesine ö/t 1öntnı \ere derlimi ele aldı. . , . iu I İnsan el Benna'mn kardeşi A lu lı.r r a b m a n aracılısı van, Filipin'de örgütlenmeye ha*lad, Örgütün Filistin dek. ad, ^••ıniyet-ül Tevlıid" idi. İlıvan'ın kısa sürekle en gtklü bölgesinde açirv't ve kabile ılifWI*
oUlu. ^ üvj ü. Burada vareb.Bu
t a o d o k i d i n i n i v o k il l i ü r ü n ü M ü rd ü ftfl
•«'I.... . ki Ih.. ........... ..... . kök »aldı. O rtadoğu’yu
t-ı*
İv *
Wl*n
y***'
» t o d o g u ’da İH h m n , Ö r f i l i " k ita b ın a « W
'"'"•'kiiHinın İhI.iuh i I lam 1 " ,|.|ll" " lln * l'iı nedeni «le bu olsa geıvk 0
kolayca frrgöt-
*
, Bulut’un mUlım,..de Gaz»' .
U IIK İa o lm a
İhvan'm Gazze'de kök salmasının bir nedeni de, bugün tar tışmalara neden olan yardımlar meselesidir! "Rahmet Katarlan" yani "Yardım Kervanları" bir bağış kampanyasının adıydı. yanj günümüzdeki Mavi Marmara gemisinin yaptığı gibi o dönemde de yardımlar "Rahmet Katarları"yla yapılıyordu. İhvan'm Gazze'deki en birincil görevi halktan toplanan ba ğışları dağıtmaktı, ikincil göreviyse, Mısır'dan getirdikleri din adamları vasıtasıyla Gazze'de dinsel faaliyet yürütmekti. 1950'li yıllarda dünyadaki nesnel gelişmeler ilerici ulusal kur tuluş hareketleri ve sosyalist hareketleri yükselişe geçirdi. Arap dünyasında Nasırcılık, Baasçılık gibi ulusalcı-sosyalist hareket ler büyük güç kazanmaya başladı. İhvan'ın mensupları ve sempatizanları bu hareketlere yönel di. Keza milliyetçi-sosyalist El Fetih hareketi böyle kuruldu. El Fetih'e yoğun İslami katılım Gazze'den oldu! El Fetih kısa zamanda Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) için deki en güçlü örgüt haline geldi. FKÖ, İslamcıları, milliyetçileri, sosyalistleri bir araya getiren laik-yurtsever bir cephe örgütüydü. Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği ve Çin'e yakın olan FKÖ, ABD ve İsrail'in hedefindeki örgüttü. 1967 Arap-İsrail Savaşı, Filistin'in siyasal havasım değiştirdi. Filistin halkı, savaşı Allah'ın gazabı olarak nitelendirip içine ka pandı. O tarihe kadar hiçbir siyasal faaliyette bulunmayan İhvan yavaş yavaş kıpırdanmaya başladı. 1975'ten sonra k u lu ç k a d a n tamamen çıktı. Niye? Bu süreçte Filistin topraklarına bir "görünmez el" girmiş*1, İsrail hükümeti, İslamcı, milliyetçi, solcu ittifakı parçalamak iÇın bir "yeşil" stratejiyi hayata geçirdi. İlk attığı adım, Filistin toplumunu Müslüman, Hıristiyanv Dürzi olarak bölmek oldu. İsrail Radyosu'nun Arapça progra' mmda her sabah dini yayınlar yaptı. Arapça yayımlanan İsrail gazetelerinde İslam propaganda1 yaptı. İslam'a ilişkin kitaplar bastırdı, dağıttı. İslami yayınla^2 patlama yaşandı. Bu arada Arap ulusalcılığına ve sosyalist^1 ilişkin tüm yayınlara yasak getirildi. 1967-1987 arasında Filistin'de cami, mescit sayısı 400^ 750'ye çıktı. Gazze'de ise bu rakam 200'den 600'e yükseldi•
100
t
t,a z z e e h l i m d e k i k y m tepeeiKi^, ,^,v .amıUîv. kîOvmen ne»ıçieı*jfâ doldu k ıu iü v m H a l i l C i , W ı U « L , ı iliştin in
” fRSInfl £ PÎİŞigüzel yapıl-
, ,
* * * l>aŞlflnd.
İ ^ m î ! ^ i i riim(, wj,
k^
jllMfcMİMft Nablus bile bu ye*j| dala ı
'
*
‘
^
..... .................................................................
ti hır devlet k .m ılm a s m d a n yanaydı
S am '
^ » İ k m d m l o . r | . „ ... ................
„ l „ ^ | ( ,, d e m o k r a t i * *
sosval.st H h M ,» h ılıa -n ı^ ılc lc aralar,m. mesafe koymaya baş-
Udi Filistin hareketi bölündü... İhvan u yan d ırıld ı... İhvan l W l e r i n başınd a uzun kış uykusundan tamamen uvandı, u yan d ırıld ı. İlk hedefi F K O kontrolündeki sivil toplum kuruluşlarının yö netimlerini ele g eçirm e k oldu. FKÖ karşıtı sert söylemleri zaman zaman ça tışm a lar çıkardı. Filistin hareketi ikiye bölünmekle kal madı. artık birbirlerini öldürür hale geldi.
İsrail'in bu gelişmelerin içinde olmadığım düşünmek saflık olur. Örneğin, Filistin'e giden ve gelen paraları kontrol altında tu tan İsrail, İhvan'a yurtdışından gelen paralara bu dönemde hiç ses çıkarmadı. İsrail, yaptıklarının "meyvesini" 1986'dan itibaren toplamaya başladı. FKÖ'nün en güçlü birimi El Fetih'ten ve İhvan'dan aynlanlar H a m a s'ı kurdu.
Kimdi bunlar? Biri; ABD'de yaşayan ve Gazze'de Hamas 1 derleyip toparlayan Musa ebu Merzuq! Diğeri Ci*. e Abdülazız üniversitesi'nde ders veren, CIA ajan, olduğu ortaya r^va 7
r,ikan ilahiyatçı A zam !
« o
A«fat;
Yönerimi'yle işbirliği yapan siyah
‘" " m 1:1
...
( M
,
1
, vfik ebu Havvse've göre, ^ Hamas ’n , „ s ,n gelişmesine göz yumu-
fci/li işbirliği i^inıU.#ytlı vı 1 1
y0fdu'
örffiitünün kurulmasına mü-
/./ A ra t y . i / c («nine tfSrv "! l‘,m“ . '•-.siHİe eden Vı^ı İjr.ıil l l ü k i i .m l i m n
M
_ ,-deki asker valisiydi ı;)
v,‘ hedefi 1;K( )'yh U ‘> lmeH» " 0 1 ()l,> 101
IVkt ’urk^vp'vte l ' fcMûl
darbesiyle haşla* an
Islmr, |,
m*? t^otatka*!) la Filistin deki süre\ birbirine benzemiyor s, ö k ortak >«'k ta la n var \\ *'< ^Oninmeç e tte r ' aynı “dtncileştırme
projeliyle t
fc>p»rakta da b4rb"t»»
.p,
Aj »u A>*um s ü i t i n i n meyveleri. Ajrm îvi^KUv^k şo rü şt sahipler. Tvi:*n e vH? ve Filistin de siyasal İslam a güçler. ABt/nır fosivle oluşturuldu. Ecviv^m bu pTOfenın ürünüydü. Artık., v £ndo£art m vıiviızmın nasıl parîatıldıgını görebiliri 7
mı
Bölüm: 5 İSİM... İSİM... KİMLERE BİAT ETTİ Recep l a y y i p E rd o ğ an 'm asıl "işi" pı)|jtll ,
MSP kapatüdK Lider kadrosuna, mil|etvekj||err el getirildi.
y
y
Erbakan yasaklıydı. Erdoğan yasaklı değildi. "Milli Görüş" yoluna yeni bir parti ile devam edecekti. Tarih: 19 Temmuz 1983 "Refah Partisi" kuruldu. Erdoğan kurucular arasında yoktu. Askerdeydi. Askerliği bitirince 1984'te Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkam oldu. Bir yıl sonra, RP Genel Kongresi'nde Merkez Karar ve Yü rütme Kurulu (MKYK) üyesi seçildi. 1985'te partinin İstanbul İl Başkanlığı'na getirildi. Birçok arkadaşı (Konya mitingini düzenleyen MSP Konya Be lediye Başkanı Mehmet Keçeciler gibi) Özal ın ANAP ına katıl
mıştı. Erdoğan "d av a adam ıydı"; Erbakan Hoca nın yolunt rılmaya hiç niyeti yoktu. Seçimde bozguna uğrasa a A hm et T e k d a l b a şk a n lığ ın d a k i 1^ ‘ v a t ^ ı u r f e (o Jönom
yerel seçiminde yüzde 4.8 oy aldı ' ^ ilçe olan) Batman belediye başkanlığı^1 İzmir'den MSI’ si' Kuşkusuz h e zim e tti. Oylarını, bir o ^ ^ natör adayı olan Turgut Özal a ^aPtlf jptirU|h partililer yılmadı* Erbakan ve dolayısıyla Erdoğan gı jnaf\ıyç>rlarc*1"' Siyaseti sevap kazanmak için yaptı "Milli Görüş" için 1985 "şahlanış y'1' 0 Tarih: 13 Şubat 1985
Erbakan ve arkadaşları beraat Artık siyasi faaliyetler, daha Ankara Gölbaşı Sineması n Erdoğan oradaydı.
v l pabileC<*^Lr^
,
•...............
II»
İ s t a n b u l 'd a p a r ti ç e v r e l e r i n d e la n ın ım 1 n l n ^ ı n ' ı A nt >, p e k k im s o t a n ı m a d ı . U e t k e « r k e n d in i U la n lu ıl II H a ,l nn t a n ıt tı; y e n i y a p t ır d ı ğ ı k a r t v iz it in i v e rd i, a y r ı n ı p .eu ’dı l>on■« ,, y a p t ı. B e k l e d i ğ i ilg iy i g ö r m e d i . E r d o ğ a n a k ıllı b ir iy d i, P o t a n s iy e lin i o r ta y a
^tU rm ,J' K ltt Mf*
toji y a p tı. E r b a k a n ’ m g ü v e n i n i k a / a n a m k ; |»n1 1l «* lanwmı>i$>j/u y o l a ç a c a k b ir ş e y y a p m a l ı y d ı . 3 0 K a s ım İMHfVlr a m a r m a u\n$u K e n d i s i n e y a r d ım c ı o la n ise m a h a l le ta k ım ı h r o k s p o r (A n a ç tı
Y a s a k lı E r b a k a n , K o n y a 'd a ilk k e z k a m u o y u ö n ü n e çıktı, hr d o ğ a n fırsa tı k a ç ır m a d ı, E r b a k a n 'ı İ s t a n b u l'a d a v e t e tti. E r d o ğ a n m a n e v i lid e rin i iyi a ğ ır la d ı. Bu a r a d a lo p k ap ı'd ak j M illi G a z e te 'd e E r b a k a n ile A f g a n is t a n 'd a S o v y e t l e r Birliği ne k a rş ı s a v a ş a n y ed i İsla m i g r u p t a n biri o la n H iz b -i İsla m i hareke tin in lid e ri G u lb e d d in H i k m e t y a r 'ı b u lu ş t u r d u .
O fo to ğ ra f... Y ılla r so n ra , 2 0 0 3 't e k a m u o y u ö n ü n e g e le c e k b ir fo to ğ r a f var dı... R P 'li M u s ta fa A t a la y 'ın e v in d e k o ltu k ta o t u r a n 3 6 yaşındaki H i k m e t y a r 'ı n d iz in in d ib in d e , 31 y a ş ın d a k i E r d o ğ a n vardı. Bu fo to ğ r a f işte o g ü n le r d e ç e k ild i. P e k i E r d o ğ a n 'ı n d iz in in dibinde o tu r d u ğ u H ik m e ty a r k im d i? .. H ik m e ty a r ; te le v iz y o n s e y r e d ilm e s in in , m ü z ik d in le n m e s in in ve s in e m a y a g id ilm e s in in h a r a m o ld u ğ u n u s ö y le y e n bir siyasal fig ü rd ü . Ü n iv e r s ite d e o k u r k e n y ü z ü a çık k ız la r ın "y ü zlerim 1 k e z z a p a t m a k la " ü n le n d i. A r k a d a ş la r ı t a r a fın d a n a cım a sız lığ ı) la ta n ın ıy o rd u . S o lc u b ir ü n iv e r s ite ö ğ re n c i lid e rin i ö l d ü r m e
s u ç u y la
bulun
d u ğ u A fg a n is ta n 'd a k i c e z a e v in d e n 1 9 7 3 'te k a ç ırıld ı. K açıran , I1-» k is ta n istih b a ra t ö rg ü tü , yani C IA idi. C I A ilişkisi; A sy a Vakfı a ra c ılığ ıy la KAbil Ü n iv e rs ite si inli’ b a ş la d ı. V akıf C lA 'in d i ve A b d ııl K oşul S a y y a l, B ıırh a n o Jd ın R a b b a n i, G u lb e d d in
H i k m e t y a r 'ın
b a şın ı
ç e k tiğ i
M üsliiın*'1'
G e n ç lik Ö r g ü t ü 'n ü n fin a n s ö r ü y d ü . H ik m e ty a r Ö rgütün asken k a n a d ın ın lid eriy d i. A B D b ü y ü k e lç iliğ in e ö rg ü t çalışm aları''*’ ilişk in s u n d u k la r ı r a p o r d a ; d ö rt so lcu lid eri ö ld ü r d ü k le r i b e lit1' liyor, b ir m a tb a a k u r m a k için m a d d i y a rd ım is te n iy o rd u . 104
f e t v'V
IH Vp l’flklMrtıı'ııı
.K İn *\» lU V « w t\a ı d \ Mu t k h ı i u .,. I ı v J H
nvMvtu
" * an
#n B i n i l i r
...... Viııylu AU|),d#n htr tür
O vKvHHn \tmtoun'rt m-|rn |,i(,|,Mtt. V(1|)ıl|l( y ç v'«nnvM>;viUl t.u,»lım|,ıiH'^iiiMi vi'dltıul u * . u
: l,
'
"
'T
dvNrt bu v«nına gönderildi. I : u « u s ^ 0SM ...................... ................
^
U m t u k k n medıvselerde 44 İsl*m ülkMinden
35
bin
« J u n y i t i r i l m i ş t i . B u n u n u y u ş t u r u c u g e lir i y le y a p ıld ığ .n ı
vazsvama j^'rek yok! Parantez açıp size birini tamştırmalıyım... lU r^dalı Trot. Dr. Michel Chossudovsky 1998'de Ankara'ya — ^ ^ d e ^ahmetli hocam Prof. Alpaslan Işıklı ile tanıştı. Bu tai ş m c»rtak bir çalışmaya dönüştü. Prof. Chossudovsky, ABD'nin "İslamcı terör" ile ilişkisinde r'scsta n istihbarat örgütü ISI'nın oynadığı rolü gözler önüne se:sr bu kitap yazdı: America's War on Terrorism. u-2 kitabı Prof. Işıklı Türkçeye kazandırdı: Amerika'nın Teröriz
me Karşı Savaşı. Prof. Chossudovsky El Kaide'nin Pakistan istihbarat örgütü sracLigjyîa nasıl CIA'in güdümünde olduğunu belgeleriyle ora koydu. 11 Eylül saldırısında Pakistan istihbarat örgütünün pjpbeH faaliyetlerini belgelerle açıkladı. Kitabında sadece El Kaide'yi anlatmadı... Bosna, Kosova, Keşmir, Sincan-Uygur ve Çeçenistan'dakı ~fcL»rfta" m i l i t a n l a r ı n nasıl kullanıldığını, 1997 de A BD Senato -■ Cumhuriyetçi Parti Komitesi nin hazırladığı rap •J^yarnaraV yazdı. , Or r+frn Kosova'daki isyancılar arasında bu unan I I W
*'
b»hw*Hi! ı d e s t e k l e y e n S u u d i A ra -
‘r r " n , ü «
r
y !’ P
K uveyt gibi ülkelerin ■ w ,u m l hareket-
r ’ ltı v ! h l w vakıflarla illegal islami
h i m a y e t'Hıfittıl »ınlriMif v« tii^ M ııi y /to k r ö n ü n r
t lA 'irı I « r r o n
ı.>> , ı" nasıl örtülü ^
(|kuyu„ ca, ABD is-
* • , yKllU,um W .|.d Meröıisinrgutl-
, yarattıklarını
ku lb n > " .> ■
■ •/'/rt-.ıjfıtJ/ 10?
Vliknvotvrtt 1 ^ 0 vfl kınlar t IA ın dizinin dibinde oturdu laUN\*,\ dan korkup İrân a sıkınınca CJA ile ipler koptu. ABD ve BM tarafından
terörist" ilan edildi. Erdoğan da başbakan oldu
ğa ’2 003 te bunu onaylayan belgeye* imzayı bastı!
Nereden noıvv o... Merak ettiğim; Erdoğan'ın H ikm etyar'ın dizinin dibinde oturması nasıl bir sayguun ürünüydü? Dizi dibinde oturulan kişi ne bir yetkili âlim dir ne de bir kah raman! Erdoğan m yaptığı ancak cahillikle yapılabilir. Yoksa bunun ideolojik bir yakınlık olduğunu düşünmüyorum. Çünkü...
Erdoğan'ın siyasi yol haritası, Hikmetyar'ın rakibi Prof. Dr. Buıhaneddin Rabbani'ye benziyordu: Halk desteğini yaratacak yaygın tabanlı bir hareketin inşasıy la iktidara gelip, devlet aygıtı aracılığıyla güç kazanma stratejisi. Hikmetyar ise, silahlı mücadeleyi savunuyordu. Erdoğan, gizlice çekilen kasetinde ne diyordu: "Kuralları bizim inancımız dışındaki yapının koyduğu bir sistem de, o kuralları değiştirip kendi nizamımızı getirmenin mücadelesini veriyoruz. Neydi o mücadele? Zamana ve zemine göre değişmeyen doğrunun iktidar olmasıdır. Bu mücadeleyi iktidara getirme nokta sında ne gerekiyorsa yaparım dedim, papaz elbisesi dahi giyerim. Bu var usulün içinde Var tabii ki." (30 Mayıs 2002, Milliyet) 'doğan ile Hikmetyar'ın yan yana gelmelerinin nedeni; aynı ^ine mensup birer antikomünist olmalarıydı sadece. O dönem onları birleştiren CIA mi? Bildiğim: C) gun I rdoğan ile Hikm etyar'ın bulunduğu evde bir ısım daha vardı: Cengiz Çandar! Bitm edi. Bilileri daha vardı...
"AJo Fatih" diye ünlenen Fatih Saraç'm babası M. Emin Saraç. Neredeyse Suudi Arabistan ile kurulan tüm ilişkilerin merk£' zinde yer alan isim... lirdogMi'm gençliğinden beri hep dizinin dibinde asıl im am lardan biri oydu... M. Hm in Saraç, Tokat Erbaalı'yd ı.
o tu rd u ğ u
Dedesi; Nakşibendi Üzevir Pf Medresesi'nde müderristi. Babas,
Nil«ar Kesfi r
™ ” 7 f " EH fendİ,nİn ^ yhi Musîafa j ,? * * ^ " m" 3 h " ,efa,Smdan ^ r u l l a h (Mustî ^ E f e n d i Erfia. Her ıkısı de Menemen'deki ay ak ian ' ' ^^yd.la'r yargılandı, idam dan kurtuldular- alt, a ®yi destekledikleri icin İm am Şafii ve İmam Malik'in tavsivll ^ raç, doğum yılım söylemiyor. E r b a a 'n ,n W
yatt''ar' M' Emİn Sa‘
Sünni Türk köyüydü. Tanoba in tern et'sitece u T l ^ ^ Erm eni tehcirinin olduğu 1915 senesinde Dersim ■, köye getirilip yerleştirildi. U1 uç alle M. Em in Saraç'ın söylediğine göre, dedesinin yanında 6 ya şında K u r'an-ı Kerım 'i hatmederek hafızlığa başladı. 1940-43 yıllarında Niksar-Merzifon'da mukabeleler okudu. 1943'te ailesi tarafından tahsil için kardeşi Osman ile birlik te İstanbul Karagümrük'te Üçbaş Mescidi'ndeki Ali Haydar E fen d i'n in y a n ın a gönderildi. Kardeşleri Bahaaddin ve Yusuf köyde kald ı. İsta n b u l'd a k i h oca kimdi?
Ahıskalı Ali Haydar Efendi; Kuzey Irak, Süleymaniye do ğumlu, Nakşibendi Şeyh Halid-i Bağdadi'nin kurduğu (17761826), Halidiye kolundan Mustafa İsmet silsilesinin 34. sıradaki mürşidiydi. Mahmud Sami Efendi; Topbaşların bağlandığı Ram^ a" ° gMehmet Kotku; ve Erbakanların, Özalların ba§ l‘ ° ^ Ustaosmanoğlu ögrencileIsmailağa D ergâhı'nın şeyhi Mahmu ri arasın d ay d ı.1 Bakınız...
fanızdaki ReceP TayyiP ^
Bu yazacaklarım ı bilmeden kafanızda
ğan portresi eksik kalır. İstanbul'da Nakşiler dört
•v
Birincisi Mustafa İsmet, ^^üşhanevi ye ica İkincisi (Ahmet Ziyaeddın . /kavgası iy lceSXXchronide> Fatl" vlP
îâoÛ'l*N«k*i-Nurcu (cemaat Sfamba'daki ismet Efendi
•«vip, 1954'te İsmail Aga 1%0'ta şeyhlik makamına naşı Sayı)
»'«"£
> :mamlı&,n as 0,d
0turdugunun\o
M sk'sJn in kurulmasın» sak la y an ) Şamlı Alı„Kn
>uWy t\un Krv *»dt OvüiKVtsı't V\ ;>sl< oldujtu İçin M enem en
i
’ l.ıyı nedeniyle idam.
vi*n kuvtulan o£h ı asılanl I rhılli I ,sad I ıb ill, lX 'A İu ıv ü sü (M enem en ,ı\ aklanması nedeniyle yargılanan) Khvlülhâkim Vr\ası.
Ah \la\ dar 1 te n d i İskilipli Mil 1loca olayıyla ilgili cezaevinde yattığından İsmet Efendi Dergfihı siııvkiı g özlem altodaydı. Bu nec enle
ö^ rmk İs İ
k 1. Emin ve t'sııiıiıı Saıa^ ı hatilı Cnnıii Baş C' İm am ı Ö m er Etendi’ye em anet etti.
Saraç kardeşler, Fatih Cam ii nde ü ç av m isafir kaldıktan sonra tekrar havalarının yanına, K a ra g ü m rik 'te k j Ü çbaş Medresesi'ne fittiler. Üçbaş M edresesi nde 1950'ye kadar kaldılar. Bu süreçte Gümü*cıneli M ustafa Efendi, M uhaddis İbrahim Efendi, Arnavut Hüsrev Efendi, Silistreli Süleym an H ilm i (Tunahan) gibi zatlar dan da tefsir, hadis, fıkıh, usul dersleri alm aya devam ettiler. 195 de Ali Havdar Efendi eğitim lerini tam am lam ası için Sa raç kardeşleri M ısır'a gönderdi. Şeyh erinden selam getirdikleri Kahire'deki şahıs kimdi dersiniz: İngiliz Muhipler Cem iyeti kurucusu; Sevr A ntlaşm ası'nın imzalanması ile Boğazlıvan Kaym akam ı Kem al B ey'in idamına fetva veren; Kurtuluş Savaşana karşı çıkan; M ustafa Kemal'e hakaretler eden ve Cum huriyet'in 150 kişilik hain listesin d e adı buîunan eski Şeyhülislam M ustafa Sabri idi! Bir diğeri de, yine Cumhuriyet devrim lerinden kaçan Düzceli Mehmet Zahit Kevseri'ydi. Saraç kardeşlerin Kahire'de referansları iyiydi; M ısır'da el üs* tünde tutuldular; Kral Faruk Bağdat O teli'nin 7-8. katlarını onla ra tahsis etmfştı. Ezher de Külliyyetü ş-Şeria" (Şeriat Fakültesi) imtihanın1 kazandı 12 . 3 g'-«n rürkiye nin şeriat hukukuyla yönetileceğime inanıyorlardı.
• a i. ıi üzerinden giden Nur lusi Topbaş gibi işadamlarıyla tanıştılar. Maddi yardım aldılar. Cemal Abdül Nasır'ın iktidara gelm esiyle eski olanakları kı sıldı. Ama yme de 1958'e kadar M ısır'da kalıp dini e ğ itim le ri tamamladılar. Türkiye'ye gelince; Osman Saraç, Sevh Ali H
if 'ın fnrı 1nU/
O ssu n N w V\xxi* nin b n v U ov ı u c - v » c o v ^ > . < W u . V * .x
w^ u' ' U' 1'
■ '" ............. . |.„f )W n >
Mı Havd,lv ı ,
,
„
& *'»’•> n»üritk>rinviot, ı „
Hnf! K<‘whh" de
E ÎH > & 'rE n » a n y u « v t e n d i. Bu « v ü l l J L
Î i î i edeH\ a ö M
•
•
C --------\ l t < ı r t
s -*?'
r
\| \ \ ,ı . ' .
A
Ali y,.n«
'
*
®*r*C (1940) v#
U '’ S ' ' r ''V ( l % : i ) Q ) Ct U .l ......... ..........
X
VV »stnnbul'duki askerli
^
» İS
.*
A ,* ,,, « 1 ,
memur ° ldu- Avnldl- «in» Yayma Cemiyeti'nin V-uoe». is li.» Enstitüsü talebeleri için ilk defa açtığı kursta çajşü . Saradaki hocalardan biri de Numan Kurtulmuş'un babası; Ilîm Yavm a C em iyetin d en İsmail Niyazi Kurtulmuş idi. Saraç, bir ara 1976-1979 arası Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Eğitim M erkezi nde ders verdi. Yüzlerce öğrend yetiştirdi. Bunlar arasında Osman Nuri Topbaş Pn:«f Dr üevat Akşjî Prot Dr. Osman Öztürk, Prof. Dr. Ke mal Sandıkçı* Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan, Prof. Dr. Mehmet Bu lut, Prof. D r Mustafa Avcı, Prof. Dr. İbrahim Hatiboğlu, Doç. Dr. Seyvıd Bahçıvan, Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Kutlay, Yrd. Doç. Dr. Abdullah Özcan, Dr. Ahmet Efe, Dr. Salim Sancaklı, Dr. Muhammed Beyler ve Prof. Dr. Numan Kurtulmuş gibi isimler yer alıyor. AKP-H AS Parti'nın birleşmesinin perde arkasındaki isimdi. Bugün... f. Fatih Cam ü'ndeki "öğretmenliği" sürüyor. Fıkıh, hadis, tefsir öğretme e devam ed iyor. Osmanl» hayranı ve kendim hep bir Osman ı a ı
.,
rüyor!
Kuşkusu/—
t,
Koyu bir M ustafa Kemal Atatürk karşı.ı... Ve Adnan Menderes hayranı... Niye böyle?»
A./akhnrn*»»1 vt‘
C u m h u riy e t; K ürt Şeyh ^ ld Kürt Esad K rbili'm n isyanı nedenıy «
M enem en'de
lk‘ jUeri hep t*lüik«ü »«*«*«• • • M,.|,„nile* dt>
C u m h u r iy e t ; T ü r k M e v t e v i t o . , * » * ............
kunmazken; Kurt N a k ^ i^ ^ 'j* r )» nedenle Saıd /Nur^i oluverdi-
i tabakan grdkfytn, YfkM lî»ışl'A\\'/t*Vili oMu«
. / y'öK'»-1,1
Kurdı hu
^ |.
[j.i'ik a M o l n ı * * '* " "
(Q9
Nnkjilrr iw rık -n « » m toparlandı
M İ min Saraç anlatıyor " A d n a n M e n d e n * b aşv ek il o ld u k ta n s o n r a şim d i i5^ tırla v .m a y a ıa f tım b .r e m n iy e t g e n e l m ü d ü rû n f i
.
A b d urra^.
E fen d i'y e g ö n d e rm iş. E m n iy e t m u d u r u A d n a n M * *
(lü ^
rv* P ey in «-lam ların ı, h ü rm e tle rin i g e tird iğ im , kerkisin in H , efend» ile bizzat g ö rü şm e y i çok a r z u * ttıg in i. a n c a k ü lk e n in , d e b u lu n d u ğ u nazik o rta m n e d e n iy le D unun şim d ilik murrı olm adıkını belirtm iş A rd ın d a n d a H o ca e ı^ n d ı\ e bir zarf Uı j . ederek Başvekilim iz bunu kabul e tm e n iz i istirh a m ediyor m ış. H ocaerendı zarfı açıp bir b a k m ış ta m 5 0 0 lira. O zaman
ç o k kıym etli bir m ik tar Bu p a ra n ın a y la r c a y ettiğ in i söylere (Ekim 1999. A ltın o iu k ) Şaşılacak bir d u ru m
yok.
H a lv e tilig in
N asuhılık k.
oluşturan "B am " M ehm et N asu h ı E fe n d i'n in to ru n u RuknrN asuhıoglu D P'nın ilk içişleri b a k a n ıy d ı! H iç şaşırm ayın:
II. A b d ü lh a m id 'in
D ah iliy e
N azırL
( İ ç i le n Bakanlığı) 13 yıl y a p a n F. M e m d u h P aşa, Nakjıt* İsmet Efendi dergâhına m e n su p tu . M . İsm e t Etendi
den
postnışe oturdu! k on u yu d ağıtm a ay ım ...
b a n l a r o d ö n em d e ned en Iran İslam D e v rim in *’ ir' liydi? Hangi hocaların b u n d a etkisi v a rd ı? M u h am m td Ibn-ı Abdiil V ah ab’a y a n i V ahabilıfr' ** '
politik Akıncı gençler, yıllar içinde nasıl Suudi Arab’ı n ' ne sokuldular? Siyaset nasıl sadece mezhebe indirgendi’ Türkiye'deki İsla m a e n telek tü eller " u le m a y a " na-ıl v Soru çok...
kanıtlarını sayfalar ilerledikçe verm eye çalışacağım
Konumuz Hıkmetyar'dı. H jk m rty ,,, o dönemde Turluye ye get.rvn gü< soru CIA sız y a n ıü a m m a z
Ve bakın:
AKP'li M * aZetec**‘^ i 0 ^ ö n e m d e b aşlad ı " M ehm et M etin er'in ı o - * c* ^ n k a r^ dergisi vardı Ek ım a y ,ndd
De'®|nın dord“ ncu sayısını bulup bir fotoğrafa baM»' 110
B u rh an ed d in Rabbani'nin dizinin dihind.- v , , Biri, b em b eyaz Arap giysileri içindeki M Emin Z D iğeri aynı kıyafetli oğlu Fatih Saraç! R abbani ile röportaj yapıyorlar!
j '"
Bir d ön em ; M etin Yüksel'in ekibinde olan jr^ > , . ......, İslam D evrim i'ni öven Şafakta 10 gün adlı kitabı vaz.r J , M etiner her daim olduğu gibi yine "u sta lık la d ö n m ü ş , İran kar şıtı oluverm işti. Bunun s o n u c u n d a "İran cı arkadaşlarım dan* d ayak bile yiyecekti. Bir dönem in "Irancı" Metiner'in çıkardı^: ' İran çizgisinde diye suçladığı İstikbal dergisine savaş açmışa. Bunların hiçbiri tesadüf değil. Antiem peryalist, antikapitalist, İslama Marksist Dr. Ah Şenati okuyan gençler Iran karşıtı yapılıp Suudi Arabistan çizgisine çekiliyordu! Bir dönem İran Devrimi'nin önderlerinden olup sonra aevrim karşıtı safa geçen ve "İslam liberalizmini” savunan Prof. Dr. Abdülkerim Suruş'un kitaplan Türkçeye çevrilip elden ele dev laştırılıyordu. Suruş sık sık Türkiye’ye davet ediliyordu. 1985 y ı l ı n d a bir A m e r ik a n televizyonunda şöyle bir görüntü vardı; ABD B a ş k a n ı R o n a ld R eagan, Beyaz Saray m bal gazetecilere, yanındaki Arganlı mücahitleri göstererek "Bu beyler, Amerika'nın kurucu babalannın ahla dir!" , * j' Bu esnada Erdoğan b ü y ü k oyu nu kişisel ihtirasıyla koşturup duru\ouu. k o ltu k 'tu .
verirse onunla yıiru\oevk-
Ve kuşkusuz koltuğu kim sunan* / ti. işte bu nedenle... 1 9 8 5
y ılın d a , Kasımpaşa'nın takımı
Prtıkspor anu*ılıS,v^' ^ vr
Ve S e r g i S a r a y ı 'n d a " M illi G en çlik •'1'"’
^ du/enk«d»
’ ( u W -ll, , k
" •'
s a v e d a e d e n 4 0 y a ş ın d a k i C em al M ' " * 1
y ıl son ra r i„ „ o < * » . M * Sa P o p o v iç idi.
.
s ,U
y .„.mdı. * " ♦
E r b a k a n 'ı v e H ik r n e ty .ır 'ı g " 1,m ‘ 's S a l o n k a la b a lık la r ı a lm a d ı, bü\ u k a d a r k a t ılım o la c a S ın ı tabum
Kl;' *
,n>ljiı
s a a t 2 0 .0 0 deki karşılaşmadım ö ıu v tiıı^e Ketvp tü r k ü le r söyledi. Erbakan ve H ik m e ty a r Kirkitleri dinledi^ s o n r a m a ç ı seyrettiler. N e d e n s e Hikm etyar, "ben tü rk ü y e de, bacağı açık bokn/in*^ k a r ş ıy ım " d em ed i. " M ü c a h i t K a m a c ı" salondaki " A lla h için v u r" tezahüratıyla 10 rau n tlu k maçı sayıyla kazandı. E r b a k a n İstanbul'dan keyifli ayrıldı. H arika b ir organizasyon d ü z e n le y e n E r d o ğ a n b u n u n karşılığını bir yıl sonra aldı...
Tarih: 28 E y lü l 1986 10 ild e 11 m illetv ek ili için yap ılan ara seçim e RP İstanbul'dan E rd o ğ a n 'ı ad ay gösterdi. A slınd a partinin ağır toplarından Dev let eski B ak am , M illi Gazete başyazarı H aşan A ksay aday gösteri lecek ti. F ak at kazan am ay acağ ın ı bilen Aksay, "Gençlerin önünü a çm a k la z ım " d iyerek aday olm ayı kabul etm edi. R P m ecb u ren İstan b u l'a gösterm elik bir aday buldu. Z aten T B aşk am E rd oğ an da m illetvekili adayı olm ayı çok istiyordu. E rd o ğ a n 'ın k azan am am ası sürpriz olm adı. İstanbul'daki se çim i B aşb ak an Turgut Ö zal'ın akrabası A N A P'lı Hüsnü Dop k azan d ı. 6 E ylü l 1987'd e siyasi yasaklar kalktı. 11 Ekim 1987'd e E rbakan partinin başına geçti.
29 K asım 1987'd e genel seçim yapıldı. RP yüzd e 7.6 oy aldı. 12 Eylül askeri darbesinin "hediye Siyasal P artiler K an u n u 'n a göre yüzd e 10 baraj uygulaması • dı. R P baraj altında kaldı. Bu durum partide moralsizliğe nul I oldu. M orali bozu lm ayanlard an biri de Erdoğan'dı. Bu ned enle yerel seçim d e yine aday oldu...
Yıl 1989... !,„• I Erdoğan, -----R efah P artisi'n d en Beyoğlu belediye Esi ' I » ^ || oldu. H em de parti yönetim inin itirazlarına rağmen. •_■ ||t B a ş k a n ı ve M erkez K arar Yönetim Kurulu Uyesı olan L.d . VO b ir ilçe a d a y l ı ğ ı n d a ısrar etm esi d u d a k la r ı n buktılmeMnı ,
° 1ITH atta kim i partililer, Erdoğan'ın
koskoca ıl
olmasını r^ > gelirienne* w , b ıra k ıp wu,ut*mı E rd o ğ a n ise Kasımpaşa çocuğu' olarak m e k iste d iğ in i söylüyordu. ' *
rt*
S o n u n d a II B aşkanı Erdoğan, Beyt$undan aday oldu' K im i partililerin itirazlarına rahnen "Beyoğlu Beledi» Baş k a n l ı ğ ı m a b e n aday oldum- diyen Erdoğan, secim sürerde fark lı p ro p a g a n d a taktikleri uyguladı. K a d ın l a r ı s e ç im çalışmalannda görevlendiren Erdoğan şöyle a n la ttı: " O k m e y d a n ı 'n d a faaliyet gösteren ve başanlı olan çar şaflı k a r d e ş le r i m iz i n , İstiklal Caddesi'nde ya da Cihangir, Top h a n e g ib i s e m tle r d e aynı ölçüde başarılı olması mümkün de ğil. D o la y ıs ı y la o bölgelerde bap açık kardeşlerimizi görevlen d ird ik . K e z a a y n ı düşüncelerle, sakallı şalvarlı kardeşlerimizin m e z k û r b ö l g e l e r e çıkaracağımız konvoylarda ver almamasını s ö y le d ik /7 E r d o ğ a n 'ı n b u tak iveci üslubu Milli Görüş ün Oğuzhan Asi1tü rk y a d a F e h im A d a k gibi ağır abiler i tarafından eleştirildi. E r d o ğ a n b ild iğ in e d e v a m etti. Ö y le ki, H a c ıh ü s r e v 'd e n oy alabilmek için Bacanak Birahane s i'n in s a h ib i K u d r e t B ey 'd en yardım istedi. Kumarhane işlerin fa la n b a k a r m ı ş ; a m a m uhitinde sevilip savılan bir adam
yen E rd oğan , A K P Milletvekili Hü*-vm M birlikte k alem e aLdrg. R. T W bında K u d ret B ey'le rakı m a s a s ı n d a ettıt, O y alm ak için k u m a r h a n e c i l e r ve m o mesi si E rd o ğ a n 'ın kimi partililer t a r a l ı n d a n
ile ^ sohbet
15 s a b ık a s ı v a rd ı. İlk suçunu K a s ı m p a ş a H a o h ü s r e v 'd e Ağa ^
et-
p|arak do^ r-
i n d i r i l m e s i n e n e d e n oluyor. Bu n e d e n le ço cu k lu k arkadaşı Kasımpa, ta n ış m ış g ib i b a h se d iy o rd u ! ^ K a s ım p a ş a lı K u d re t G önen kim mı?
ş
Kudıet'ten yeni
^ « r a k işlemişti
^ v l * unı,uy'1,^u' * ’ vaş
E r d o ğ a n 'ı n çocu k lu k arkada?1
.
^ • to n p .% ,1 , Kudret. 2001 v.Lı«" ' * S * — » " içind e u g m d * s a l d ^ * ^ ‘1slmPaşalm ın BMVV otomot>'l>"Jv ' ‘ 1 ^lu nU ,nCİa r u *l s a t s ,z tab an ca ve Fnlo£an 1,11 U‘1vo tiy e sin i b u ld u ! i n e l i m 1^8^ yerel seçim»»10—
“
U3
27 Mart 1989 yerel seçimleri bitti. Sandıklar açıldı. Erdoğan, Beyoğlu'nda kaybetti. A slında büyük başarı kazanmıştı; bir önceki seçimde RP -
yüzde 4.1 gibi oyu varken, bu seçimde oylan yüzde 21.7 gibibi orana ulaşmıştı. Erdoğan o gece seçim sonuçlarına itiraz etti. Hile yapıldığım "sonuç birleştirme tutanaklarında usulsüzlük olduğunu" söyledi Kızgındı.
ilçe Seçim Kurulu'nun karşısına çıkan Erdoğan, Kurul Başka nı 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Nazmi Özcan'a hakaretett İlçe Seçim Kurulu Büro Şefi Soner Kalkan, o gün Erdoğan'ın ar zından çıkanları ifadesinde şöyle anlattı: " İtir a z e d ilm işti. S a y ım y ap tık . S a a t 04.00 sıralarıydı. Karar y a z ıy o rd u m . B u a ra d a T ayyip E rd oğ an isim li şahıs yanında bir k a ç k işi o ld u ğ u h a ld e içeriy e girdi. Seçim K uru lu Başkanı'na Şu h a lin e b a k sa rh o ş a d am . Şu a d alete bak. K im lere kalmış. Seni ya k a c a ğ ım . H e p in iz i ad li tıb b a g ö n d ereceğ im , (hâkim e hitaben) s n i sü rü n d ü re c e ğ im . Y ak acağ ım ' şeklin d e tehditte bulundu E r d o ğ a n 'ın h a k a re t ettiğ i H âkim Ö z ca n 'ın avukatı Aiı •< D iz d a r 'd ı. "R a h m e tli N azm i Bey, son derece iyi bir ceza yargıy dı. A n a d o lu 'n u n p ek ço k y erin d e görev yapm ıştı. Seçim Kurulu B a şk a m ik e n E rd o ğ a n 'm k en d isin e sald ırıp küfretmesinden re c id e o lm u ştu . M e sle k h ay a tın d a ilk kez biri hakkında dava açk H â k im N a z m i Ö z ca n 'ın şikâyeti ü zerine Erdoğan hakkım a y d a n 2 yıla k ad ar h ap is cezası istem iyle dava açıldı. (Dava * z ırh k no, 1989/ 5 3 2 6 ve esas nu m arası 1989/3333.) B ey o ğ lu 1. A sliye C eza M ah k em esi'n d e görülen davada * M art 1989 tarih in d e savcıya ifade veren Erdoğan, tutukla S, taleb iy le m ah k em ey e sevk ed ild iğini öğrenince m ah U .m ^ b e k lem e salo n u n d an kayıplara kan ştı. Erdoğan hakkınd. «
Hıtnklama kararı çıkarıld ı. , . jr o gün E rd oğ an 'a, "R eis! H em en gitm em .z laz.m b u r * ■ y e n a v u k a t kim d i dersiniz? ■»— — m illetv ekillerin e “terbiyesiz, senin ta.... s .. “
114
t b m 'm
A d ale. K om isyonu'nda VargK O n,er F a n *
Yerel seçim m ağlubu Erdoğan bir ay kacak in |lkta h iç g ö r ü n m e d i .
...................................... ..
Kurtuluş çareleri aradı. Sonunda buldu. Hâkime "sarhoş" diyen Erdoğan.' kard, .i Mll , „ ğan aracılığıyla "birahane sahibi ve kumar iv|,.ny|t. nKiW Kasım paşah "K udret Bey"e haber gönderdi. Ynni Kudret ........ .. Kasımpaşah "K udret Bey", Adliye Binas.'ndaki yakın .I.^Unv:* görüştükten sonra Erdoğan'a "ortaya çıkabilirsin" dedi Ve 27 Nisan 1989'd a Erdoğan tutuklandı. Avukatı partidı-ıı ğır abisi" Şevket K azan'dı. Duruşmada tutukluluk kararı y ü z ü n e okunan Erdoğan, B.ıv rampaşa C ezaevi'ne gönderildi. Fazla yatm adı. Koğuşa bile gitmedi. Sadece bir hafta cezaevinin revirinde kaidı. 500 bin TL kefaletle serbest bırakıldı. Ardından... M ahkem e Erdoğan'ı hâkime hakaret sııçuv a J ay hapis ve 20 bin TL para cezasına çarptırdı I iapı-'' < Ceza Kanunu'nun 72. maddesi gereğince 920 bin •L na evrilerek tecil edildi. Bugün gel de h a tırlatm a ... , . 30 Mart 2014 yerel seçim sonuçlarına itiraz edı r Erzurumlu Teyyo Pehlivan'a benzeten Erdoğan, le mcye doymazmış, bunların durumu böyle dedi ^hur\iu‘ Te 0 y ?a Tey y °' pehlivanlığıyla değil palavracılığı' .» yy° ya kim benziyor acaba^ ^rdoğan'a göre seçimlere itiraz etmek mu,süzlük"tü
1 lTa
^
ît*
------- ---
,
eski Maliye Bakam AnUna >'nU.,n ■, '1/,r^,rJı'' dediği ıs ın İstanbul Üsküd*'. V t o r a l
' ry'lIy ^ r lir a p a r a « *z *ıs ın a m .ıHkûm 1 Jb " " cdon'y |t ‘ki «r-nç kızın yanarak ha> l* rimi a sk o n ı I k o f t a n , “Ö le n h o steslerin s a * 1’»
v
, . .
.
Ku<,
dedi
' i t l'il1 -ilk 7 , r J*^ûvmL
s" s
.r,-.» B * * “ ,
-
MilKyrrt. Tarih ^ui ı kUnn* 1
.S'' KellU Saal 23-45'te ziyaret ettiği çocuk v
V
^
« ı l ’i -ılk.rl
,,,a «
!.<' - • ^U, J , ‘Çkiler b ö lü m ü Özelleştirilip ml|von*
•t» A,İI>Tov ° ,tln ' N u r o l ortaklı Mey U kl >l** *. n * " '■ D ^ ^ i f i c G r o u p ............... . -
Şirketi 2 m il} ar 100 milyon
‘
Kİ .. .
-W
-
Peki... { MİTİ 2 5 yıl (», u , m Ntl ıı idi ildi ıi hakalım*-
I
S a n d ık l a r a M r a c a d a n la » ! aşaftıU ....... ...... .it .,..........j u* m
I
ö n c e y a ş a d ı k la t mı u n u t m u f l b l M İ y o f l
111
T a rih u n u t m a z a m a . . . E r d o ğ a n ' ı n K a s ı m p a ş a ' d a n ta n ıd ığ ı Kudrul (..oııeiı, ıl,, d ü n y a s ı n d a n bir b a ş k a is im ; I la s a n Y eşild ağ idi,
" K u d r e t B e y " n a sıl I 9 8 9 'd a I rd o ğ a n 'ı k ıırla ıd ıy *,,
„
B e y " d e bir b a ş k a c e z a e v i y a ş a m ı n d a E r d o ğ a n '* Un|fivj,ı. yacaktı. İleri s a y f a l a r d a b u l a c a k s ın ı z ... Ş im d i... Y e n ilg iy e d o y m a y a n E r d o ğ a n ' m y a ş a m lıikâyebintJ M.i(( m ız yerd en d e v a m edelim
E rd o ğ a n , 2 8 E y lü l 1 9 8 6 'd a m ille tv e k illiğ i ara ueçiınimluAİı o ld u , k a z a n a m a d ı. E rd o ğ a n , 2 7 M a rt 1989 y e re l s e ç im in d e ad ay oldu, ka/anaııı*! Ve k e z a ... "Y e n ile n p e h liv a n " g ib i... B ir d a h a a d a y o la c a k , b ir d a h a k a z a n a m a y a ca k tı A m a ö n c e k a z a n a m a d ığ ı d ö n e m in o b je k tif şartlarını yan lıy ım ... O y ılla r... D ü n y a d a b a m b a ş k a rü z g â rla rın estiğ i dönem . T a rih : 9 K a s ım 1 9 8 9 B e rlin D u v a rı y ık ıld ı, S o ğ u k S a v a ş d ö n em i bitti Y en i D ü n y a D ü z e n i k u ru ld u . O rta A v ru p a 'd a , B a lk a n la r 'd a , K a fk a sia ı da, Ori^M2 y e n i h a r ita la r ç iz ilm e y e b a ş la n d ı. S o ğ u k S a v a ş d ö n e m in d e k i T ü rk iy e 'n in rolu, NAH' sıy la A B D ta r a fın d a n b e lir le n m iş ti. P e k i, Y en i D ü n y a D ü z e n i T ü r k iy e 'y e hangi görevi T ü r k iy e 'y i n e b e k liy o r d u ? G a z e te c i U fu k G ü ld e m ir 'in , C IA O rta d o ğ u
4
G ra h a m F u lle r ile y a p tığ ı rö p o rta j hu rolü n ipucunu v‘ 1 "Atatürk'ün düşünceleri çağı için son d erece güçlü lerdi. Am a Türkiye artık ulusal kimliğini, yoruıiK»* *"" 116
^ 11 '
r o lü n ü , h a r t a IsJaoı'urı gûnfüüc
W «T
|f^ p |
•«,
H ıieiefc- T ü rk ry e, d e m o k ra s i i e ^ — > * . ği m o d e m b ir fo r m u
rBmoen düşür*-
bu tsa, İran vç i r a - rv
ya$?t1,ai>iiece-
tü b ü y ü k b ir e n te le k tû e i öncülük v a -JT (^ ® ! ,na ° ^ » ü s -
» . geleceğin CIA ajanı FuUer o yıllarda medvava >ıkdBr.,vVr L_ - _ _ . — ik ut..»ev.er venvor-
du:
"Kemalizm öldü. Kemalizmin sonuna gelmesinin ivi olduğu nu duşunu yorum. Halkın büyük bir parçası İslam için daha hürm e t g ö r m e y i, O s m a n lı ta rih iy le kucaklanmayı istiyor.’
C IA ajanı Fuller'în "k iş is e l görüşleri1' zamanla rapor hali ne getirildi. Pentagon, genellikle CIA ajanlarının görev yapü£ı Rand C orporation adlı ara ştırm a kuruluşuna rapor sipariş etti "The Prospects tor Islamic Fundam entalism in Turkey" R a p o r , T ü r k i y e 'n in v e n i v ol haritasını çiziyordu: Ilımlı İslam. " U y g a r l ı k l a r ç a t ış m a s ı’ kuramcısıSam uelP.Huntington unda te z i a y n ıy d ı: ''T ü r k iv e , İs la m ’ın lideri olmalıdır.” Huntin^en ın, te z in i a ç ık la r k e n s a r f e ttiğ i b ir cüm lesi ilginçti: ''Demokrasinin m u tla k a la ik liğ e d a y a n m a s ı gerekm ez. “ I lım lı İ s l a m " k a v ra m ım ilk olarak ABD Balkanı Gevişe B u s h ta r a f ın d a n 'A m e r ik a n B a n ş Enstitüsü ne atanan: İ s la m t a r i h i v e İ s la m c ılık ü zerin e çalışm alar \ apan - an ' k u lla n d ı. P i p e s i n
1 9 9 5 'te söyled iği 'R ad ik a! Istan» te
Ç ö z ü m , ılım lı İ s l a m 'd ı r " s ö z ü n ü n üzerine bu
^ ı^_,
.jUj^an-
H u d s o n E n s titü s ü ü y e s i Jo h n 0 ' ^ Ul'™ ^ a n t i altına alıp la y ış ı a r t ık d e ğ iş m e k zo ru n d a * p pu ** k o r u y a c a k b ir a n a y a s a g eim ek zorunda, dı>o ,stoncn K e m a liz m i to p ra ğ a göm ü p , Ibm lı I^am a T ü r k iy e 'n in id a r i y ö n e tim i nasıl olacaktı^fu^îni yapmış B u n u d a , u z u n y ü la r C IA Türkiye ^ Jı^yev» t^ erJl:'w P au l H e n z e ' n ın ra p o ru n d a n öğren elırnb ü y ü t e c e k ." Federasyonu' kun.laM I^,! İs ta n b u l b a ş k e n tli "Y akındot, iHvoıdu! A r n a ö n c e K ü r tle r le y a k ı n l a ş m a k gen? ' önerisi s , C lA 'in fe d e ra s y o n a d ah il o la ca " Mesut ^ Î ^ Ü H n J p i n e s a n lın ! P a r m a k l a n N a * ntn '
Daniei P ip e S 15 M ay ıs 2 0 0 7 de
N ew
V
eklemeyi bırakması ve jogal müttefik «e re ktiğin j v u rg u la d ı.
J
e
(jnımla d ^
etrafmda bİr,eŞİlme8İ" İ 'sflyorlard|i
BU^ ardan biri M e^ 'İ M etteT'd'r
Küftler * Vjj|j
artık Erdoğan'm dan^mamy^(' te ^
£"«£.
z
ı
: z
r
:
^
^
^
z
rak T ü rkiye'de
r r
{7h
Erbakan'.n davetlisi , a.
ı
s
Gannusi'nrv mahk “ h
s
ı
s
s
s
İStanbul'dakl * * * " * *
G annuş, nm yanıbaşında hep Erdoğan bulunmuştu. Çünküoev
sa hibiydi... G an n u şı'n ın ziyaretiyle ilgili haber içinde birfotoj
ra var. Kısa siyah sakalıyla Gannuşi, üstünde cüppeye benzer bir giysisi ve başında siyah takkesiyle elinde mikrofon oturduğu yerden gençlere hitap ediyor. Solunda oturan kişi ise R. Tayyip Erdoğan. Henüz orta yaşlarındaki Erdoğan kravatsız..." (s. 383 384)
1941 Tunus doğumlu Sünni Gannuşi, Kahire ve Şam üniver sitelerini bitirdi. 1970 başında Tunus'ta "Nahta" hareketini kır du ve yönetti. Londra'ya gitmek zorunda kaldı. Burada zihin» değişime uğradı; artık kendini "Müslüman Dem okrat o\W tanımlıyordu. 1989'da hareketin adını da çizgisini de değiştirdi: Nahı Humeynici olmadığım; düşüncelerini paylaşmadığını aÇ|ls dı. El Kaide'ye karşı olduğunu ifade etti. AB'ye karşı olmadığım söyledi. D e m o k r a s i v e ılım lı, m o d e m İsla m yan lışıyız, dedi. " T ü r b a n h e rk e s in b ire y se l in a n ç so ru n u d u r. İsteyen tj is t e y e n t a k m a z " d e d i. Ve s o n u n d a , The
Royal Institute of Intematıonı u- Ai&pr adıyla "Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitü
cLÎ,™ î
S
den Abdullah Gül de aldı.) 118
Ü
I
Ş a ş a c a k bu: dur-am
^
.
d en îisi. G a r m u * v e H i k i K - v « C a İ »
1
Kasım 1993) o G annuşi k i '^ a se ru n Tır ^ım" t;40 ovla T u nu s'ta iktidar : ı c .. Dönelim 1980' li v ıtta n r secura...
? « * ■ »> rv
v
G annuşi ite E rd oğ an m .i s â a s a ı i i r ı a ses;-,.-
.
tu. Sovyetler B irlifc m r a S T j f e » mparatorluğunu ilan etti. A r a k A n C r a r bsesııı.-j-. e s r ,^ ^ ^aenli bir dünya v ard ı, vg nsoıipsr^n—..
f'icst
iti
^o
veye taşıdı. So sy al d e v ie t s r â s T ir . m o et. r _ - sojgede öldürülmesi için kitieıer- îö z ü n e r a szıcn ç isıamc hareketlenil iktidarıyla oyalayacak 'Cunz: Isıaı—'* onr^g varda. Bireysel özgürlükler y a la n aıfcnca 'ü m i: Mam'm toplumu dincileştirmesınn~: önen:: vokm; T e e : «- rzsiıesnrrned ve serbest piyasacı olsunlardı. D ış nclinkaıza zz^rLzr- >£r ABD vorüngesinde hareket etm eleri laznndı. Em rerraıiznzn *e'si a£za alınmama lıydı. Düşman ortaktı: Laik, ve —jz ? zietazz Türkiye'de ilk ''k re d i' Erbakan R F n in dış ilişkilerden 5on_n— ^rzT£' r>askar: Yardımcısı Abdullah Gül, lideri Erbakan e a k sLA'SD }^ £ cttw e}* baş ladı.1 Gül geleceği görüverdin ^ "Ortadoğu'daki bütür raTr-.e' zel’şsDE*. 3- roıgeoe e«~ pomik sistem er de değışecs*
KJjra*iarı
^
—o ^ c destekfc* ‘r -
-___ABD onu
„ t r doğan/ı ABD varatmadı; Erdcşsr- şer* - foluna" soktu!
pU yolun" a*::.rra.r. : *— y_s-c denitenı ^ _ ^ h a k a n ise yola getir gîb* yaç^ *■*"'' Tureuî ı Dp ~___ ^ ° ^ xTtn’^ o J j " * * Waietvek;-ii Hm H ka i] an ^ siye mek^bo afn^> O • “* * * " &&*** C ü n J ÖrÜŞÜrIer' C IA ile p r ^ r < r HClt 8 r' Yenilikçi Hareket, s. I »
119
lS,m 28 ’ ufc>at la düşürüldü.1 . ‘. ere^Se^ m başarısıyla; Kürtlerle vaphgı ittifak ik
l . W j N M a n n o y Unu alabilirdi A n cak
^ o n
b o * u k i u . 1 9 9 2 'd e C H P kuruldu ve parti h i z i p * ' J *
^ *2 ™ * * 'ak oyunlarını iyi b i ^ . -o p lu m sa l y a p .y , analiz edem edi. Ya da 'a n a liz e ttiril™ ,, e m e ı\ ım ? Ç ü n k ü y aşan an lar toplum sal muhalefeti böln*ı ıç m d in se l ve e tn ik kim likleri ortaya p k ara n neoliberal he*,
monya planına uvgundu.
* İâ s lü m a n ve “ K ü rt" m uhaliflerin hedefinde ulus de y ık m a k vardı! S H P ile Kürtlerin yolu ayrıştırıldı. ve ard ın d an gelen CHP, sorunu salt türbana indirgeye rek k ü ltü rel m u h alefet' yaptı ve neoliberalizmin sost al demok rat y o ru m u u zaklaştı.
Ü çü n cü Y o l'u benim seyerek Kürt'ten ve halktan
*Türkrye'deki solun yeniden yapılanarak güçlenme fırsatını «açTdığı I S ^ I ı yıl ar aslında sol siyasetin güçlenmesi için ge rekli koşui arın cgunlaştğı yıllardı. Küreselleşmenin tetikledğ C u d ö n ü ş ü m sürecinin, yeni zenginlerin yanı sıra muazzam eşitsizlikler ve yeni mağdurlar yarattığı bir dünyada, so! siyasete duyulan ihtiyaç artmıştı." (Osman Ulagay, AK P G erçeği, s. 75) S a d ece Latin A m erika'ya bakın... Y en ezu ela'da C havez (1998), Brezilya'da Silva (2002), Ek\a d o r'd a C orrea (2007), Arjantin'de Kirchner (2003), Uruguay da Vazquez (2004), Bolivya'da Morales (2005), Nikaragua'da )rte*.3 (2006). Ş Ji'd e Bachelet (2006) neoliberal;zmi tarihin çöplüğün* atıp, sosyal devlet politikalanna sarıldılar. Yoksulların u m u u J oldular. 1 TBMM Darbe ve Muhtoralan Araşbrma Komisyonu na y
-rartuye'nm İran.'Irak. Libya. Nijay. « k^usundak, mevcut «
ki T a n »
erken seçim e gotunır. So
«
»e U0 bin
tu * * * * « ûlkev,
I ^ m a l d a b u lik * RP b u y * » £ £ * , «kacaktır. Türkiye. B irle** I *
gipn harekete g Reçmeye zorlanmalıdu 120
»
Dikkat ediniz, bu
yıllardır!
t.-
*
A K l^
Clinton'ın 1992 ABD seçim kam -----------ofisinin duvarında şu yazıhvdc yazıl,»d,- T ?*!!;
41 °Wugu
>ürüttûK >*rûttüK °neııtfj . - ÎT^ ı ° ^ *•
\ v lar!"
Türkiye'de üç bûvük göç dalgaa başladı; İkincisi ITÜ'lerde, ve ü ç ü n c ü l mak ü zere- 1990'larda...
;
Her üç dalga da kentlerin toplun**! v meydana getirdi.
,
1950'li yıllardaki göçün partisi DP oldu. 197CTİİ yıllarda kentlere gelenin benimsediği külü*; w sal kimlik, "s o rd u .
„
1990'larda kimlik "İslam" oldu Parka yerini türbana bıraktı! Evet, 1990'larda Türkiye'de yeni bir toplumsa* apı de&d- ve dolayısıyla siyaset yeniden şekillendi 90'lann ayrıca ekonomik-siyası krizlerini anımsayınız. Sol olmaymca, Erdoğanlar buradan çıküErdoğanlar çaresizlik sonucu kente göçerlen rine vurgu yaptılar. Kendileri de, gü\ a hep lardı, ezilmişlerdi; bunun sorumluları ^ eutler idi. Erdoğan, "D üşm an"/'"Şeytan" bu içi boş tehdit algısını kullandı. ( medya, yargı, CHP vs.) Erdoğan görünürlüğü eld en bırakmadı.
*
„ - '
^
her «Ç®* ıCSİAD. ^
—
Böylece Erdoğan, sürekli kitlele^ 5İümanUa Çekleri manipüle ederek samimi * ^ mağdurlan, merkezde yer alama)
^
, ^-urıu
saglad’.. * * * * * * * * * * ' ... Yoksullar-mazlumlar; >aPa , , ^ Vl< ülkenin kaymak tabakasında ar & Erdoğan bu "ezik" b^nlin I yerel seçim öncesinde yapüğ1 0 ? & *** ^ ,ç fr* ^ Ne diyorlar biliyor muSurıuZ 0ima>a':‘> & er^ler midyeyi kabuğuyla Y1>en
A K P a rti'n in Ü m it m itingine gelenleri tahkir edlyoıla, ( Iiim ra s ıb u d u r." ' Bu "m id y e fantezisi" E rd o ğ an 'ın ka/andıftı ııi.n „,-vt,„|ı rın hırlı form ü lü . * "K ay b ed en ler Kulubu n ş pom paladığı " m , i aşt|ıl,yof|jr m esajının sim gesi. Böylece... H e r ezilm iş yoksul, tüm sorunların bütün tmı.siU florin k,ı nağı o larak zenginleri, eğitim lileri m odernleri ve -yıllardır ıkı d a r o lam am ış—C H P yi görd ü görü yor! "G ö rm e z d e n gelinen m ilyonlar" böyle kindar yapılarak cm cileştirildi. M ey d an "Ilım lı İslarrTa bırakıldı... M ey d an E rd o ğ an lara bırakıldı... Ve 1 9 9 0 'la n n başında E rd oğan lar "Ilımlı İslam "a zorlandı. 1 9 9 0 'la n anım sayınız... Prof. Dr. M u am m er A ksoy 31 O cak 1990'da öldürüldü. Binlerce kişi "T ürkiye İran O lm ayacak" diye yürüdü. D oç. Dr. Bahriye Ü çok 6 Ekim 1990'da öldürüldü. O nbinlerce kişi "Türkiye İran O lm ayacak" diye yürüdü. U ğ u r M um cu 24 O cak 1993'te öldürüldü. Bir m ilyon kişi "Türkiye İran O lm ayacak" diye y ü rü d ü . E rd o ğ an lar radikalliklerini törpülem ek zorunda bırak: "O rta k d ü şm an " Iran oldu; bu ülkeyle ilişkileri koptu/koparıl^ Suudi A rabistan aracılığıyla ABD ye yakınlaşma süreci h; land m ld ı. E rdoğan artık "fundam entalist listesinde" değildi! 1 E rd oğan o günlerde "akıl hocası"nı buldu: Bahri Zengin (1942-2011)... Milli G örüş hareketinin son mühendis k u ş a ğ ın d a n d ı
^
M akine M ühendisliği m ezunuydu. Asıl talebeliğini Sezai Karakoç'un yanında yaptı. Necip & satranç oynayacak kadar yakındı; arandığında evinde sakla M N F n in kuruluşunda yer aldı; programının ya/ırrün lundu. 1 "Fundamentalizm" kavramın» »Ik olarak 192tTde ABP İİ K.ıh»p k u lla n d ı. Bu k a v ra m v c .n a n o n .lk.-l.-n için k u .- .l -jav a, va| v e P r « b i t e r v m a r k a d a » la n n ra d a « y u m bir l.-rım olarak M a m d a n i. /y i M u > lu m a n K o lu M u * İ m a n . . . 4*>
^ (V|jhn. -
>.
NtS|- Itü k m ııH
...M tfı
1ıl'lııp(lı ,ulhl,lnıitr htrvı
4
M
ti'çıkn*»*» \ l»ıh .ın »ın fil A lnlııl M m ınaıı'ın l.nm tnuotf j^ n ,; y
i
, ...
" H a v i l d i Ai«f.*»M»ı.'.KiNi v.- A k,ı«. y„y(, |, y ,
11. 11
III h c i l H
‘ 11
K
İ M 0 ||Mİ.,
. .
.. ,
^
Ki kilU*V‘* k*»«ltı»l*t»ıtı (Mfllyı' h,lılmav,
el çaba Bahri Z e n g in e a itti.1 Bir d iğ e r isim ise I’ rof. Dr. Nabi Ava idi. ODTÜ'lü Ava'nrn uzmanlık
alan ı
iletişim
felsefesi
ve iletişim sosyolojiydi.
Türkiye'de d e ğ işe n top lum sal yapıyı ilk keşfeden ve buna uy gun siyaseti o lu ştu ra n isim lerin başında geliyordu.
İl B a şk a n ı E rd o ğ a n kendi ekibini kuruyordu. 19 9 0 'la r T ü r k iy e s i'n d e "y a z ılı basın" gücunu ka bed or,
RP
“görsel m e d y a " o r ta y a çıkıyord u . Erdoğan bu değiş.mi kullanan p o litik a c ı o lacak tı... "G örsellik " ö n e m liy d i... c Hh E rdoğan , İsta n b u l'd a en m uhafazakâr çevrenin; aşa p ■ semtinden çık m ak isted i. binasıvdı. Yeni Çıkm ak isted iğ i y e r; R P İstanbul ı , nun h em en karşıbina B eyoğlu Ş işh a n e 'd e İngiliz Konso os u Slnda b u lu n d u . B in a k üçü ktü ama imajı i) i) Devir imaj d e v riy d i... Bu ned en le... ad ay ların ın sak allan kesildi. C üppeleri çık arılıp, takım elbise gi> 1 Tüm b u n lara "İstan b u l Modeli" adı ven “ Ilım lı İs la m " T ü r k iy e 'd e doğuyordu. Bilinir ki, y e n i d ü şü n c ele r her zaman
kravat taktırıldı
küçük ^ 'teler ^^ ^
yenilikçi değil revizyonist akımlar diye koyu?o™kuW|uriar-T^j£fcfri. d £ l talükoc“ dun Statükodan icazet, yaşadl' 1989'a gelindiğinde Özal
^ G,z|, ~ ^
tiikovi ^ rd*/ d ö n ü ş y a p m a k isledi anru» ' ^ nu»n'^un m eselesini Söz™ CJ"\\eA çilj^ a g ö r ü ş e r e k T ü r k i y e 'n in i^tid aratÜ k o n u n d e ğ i ş m e s i n i istem ektir A m ^ u %v>j < W K V a rm a k zo r, b o y n u m u z u bükelim s ^ ‘ , , 1^ 4 r ü b ‘r k e si™ y e n ilik ç i o l a m a z / ' Bu sözler
■8.2001 Akşam).
«*"* ? , ml^
Xk>r..' pU ^ '
* pAhn Z«^£,n ^
tarafından kavranabilir. Geniş kitleler bunları her / düzeyde değil, soınut düzeyde kavrayabilir. Bu riedfı,^*^ cenin yerine görüntüyü, bir insanı, bir eylemi koyar Kitlelerin önüne "K asım paşalı Erdoğan" görüntü,Su çekti.
Çok zaman almayacaktı... Erdoğan da "cilalı imaj devrinin" geldiğini gördü; y o ^ semti Kasım paşa'daki evinden çıkıp zenginlerin semti yaşamaya başladı...
Tarih: 22 Temmuz 1990 İstanbul Florya'daki bir lokantada Erbakan'ın başkanl toplanan RP kurmayları, il başkanları "İstanbul ModeIi"ni faToplantıda ayrıca, Pakistan, Mısır ve Sudan'dan gelenM . man Kardeşler örgütünün temsilcileri vardı. Hadi RP'yi anladık. Bu üç ülkeden konuklar n iy e gelin Toplantının organizasyonunu İl Başkanı Erdoğan yapm ıştı de arkasındaki "Ilımlı İslamcılar" kimdi acaba? M e se le sac: Türkiye değildi... ABD, Büyük Ortadoğu Projesi'ni hayata, riyordu. Erdoğanlar Erbakan'ın kafasındaki parti a n la y ış ın ın kı: sim istiyorlardı. Erbakan hâlâ şöyle diyordu: "Refah P artisi'ne h iz m e t e tm e z s e n iz hiçbir duanız kabı m az. B ütün in a n a n la r c e m a a ti, R efah 'ın em irlerine itaat ^ ve bu orduya katılacağız. K a tılm a y a n la r patates dinine me tur. Refah, ordudur. Siz o rd u n u n bü yüm esi için çalışa Bunu yapm azsanız o zam an p a ta te s din inden
o lu rs u n ^
hat çağrısına ita a t e tm e k sizin dini görevinizdir." (13 Mav ki
RP içinde "gelenekçiler" ile "yenilikçiler" böyle ı 1 mosfer içindeydi. Gelenekçiler" zaman'a uyamıyordu. Bilnıiy°r*J ^i1 güdümündeki bu "yeni dine" göre, "cihat", artık aliyetti! jı:, Gelenekçiler"in refah (sosyal) devletten / tH ^ yana tavrını neoliberalizme çark etmek istey^11 •' bul etmiyordu. RP b ö lü n ü y o rd u ...
Üstelik birleştiğini sanarak...
d to y d e d eğ il, som ut düşeyde kavrayabilir Bu n e d e n T d ^ ' ien'U|r ; r'ne Korüllti->yü, bir insanı, bir eylemi koyar cekM.
r'n * * * * » —
Ş%
1 - 1 * Erdoğan" görüntüsü ge«ril.
Çok zaman almayacaktı...
Erdoğan da "cilalı imaj devrinin" geldiğini gördü; yoksullan» * m h Kasımpaşa'daki evinden çfap zenginlerin semti Sisl.-dp yaşamaya başladı... *? 8 T arih : 2 2 l e m m u z 1 9 9 0 İstan b u l F lo ry a 'd a k i bir lokantada Erbakan'ın
başkanlığında
to p la n a n R P k u rm ayları, il başkanları 'İstan b ul M o d e lin i tartıştı. T o p la n tıd a ayrıca, Pakistan, Mısır ve Sudan'dan gelen Müslü m a n K a r d e ş le r ö rg ü tü n ü n temsilcileri vardı. H a d i R P 'y i anladık. Bu üç ülkeden konuklar niye gelmişti? T o p lan tın ın o rg a n iz a sy o n u n u İl Başkanı Erdoğan yapmıştı. Per d e ark a sın d a k i "Ilımlı İslam cılar" kimdi acaba? Mesele sadece T ü rk iy e değildi... A BD , B üyük O rtad oğu Projesi'ni hayata geçi riy o rd u . E r d o ğ a n la r E rb ak an 'm kafasındaki parti anlayışının kırılma sını istiyorlardı. E rb akan hâlâ şöyle diyordu:
"Refah Partisi'ne hizmet etmezseniz hiçbir duanız kabul ol maz. Bütün inananlar cemaati, Refah'ın emirlerine itaat edecek ve bu orduya katılacağız. Katılmayanlar patates dinine mensup tur. Refah, ordudur. Siz ordunun büyümesi için çalışmalısınız. Bunu yapmazsanız o zaman patates dininden olursunuz. Bu ci hat çağrısına itaat etm ek sizin dini görevinizdir." (13 Mayıs 1990) R P içinde "gelenekçiler" ile "yenilikçiler" böyle iki farklı at m o sfe r içindeydi. "G elenekçiler" zam an'a uyamıyordu. Bilmiyorlardı la
güd ü m ü nd eki bu "yeni dine" göre, "cihat", artık terorıs
y an a tavrını neoliberalizme çark etmek isteyen y bul etm iyord u . R P bölünüyordu... Üstelik birleştiğini sanarak...
124
^
jo $ * n
.hm k vo bayılacaktı...
E v e t ,^ 'K iik l > d o ğ a n 'ı n a tii»y o lu p yine kazanamadığı b i r » N -,m
sürecine...
N e d e n k a z a n a m a d ı ğ ı n ı v e n asıl bayıldığını yazacağım Önce E r f o ^ n v e e k i b i n i k ı z d ı r a n g e n e l m erk ezin bir kararından bah-
Erbakan v e a r k a d a ş l a r ı y ü z d e 10'lu k seçim barajım aşmak ivin, A lpaslan T ü r k e ş 'i n M Ç P 's i (M H P 'n in o dönemdeki adı) ve
Avkut E d ib ali'n in I D P 's i ile ittifa k y ap tı. RP Genel Merkezi bu Karan te k b a ş l a r ı n a a l d ı . K a r a r ü z e rin e G üneydoğu örgütü Türk m illiyetçisi T ü r k e ş 'l e i ttif a k y a p ıld ığ ı için R P'den koptu.
İstanbul'da; dini bağlılık isteyen, lider hiyerarşisini sorgu latmayan, p a rtiy i o rd u v e partiliyi asker gören "Kutsal Parti" mantığının artık k ırılm ası gerektiği o günlerde telaffuz edilmeye
başlandı. G e n el m e r k e z İ s t a n b u l 'u n b u ta v rın ı öğ ren d i ve onlara S u b a y la rı" a d ı n ı v e r d i! Y a n ıl m a y a c a k !a r d ı ; am a
Yenilikçile
Hrbakan v e e k i b i n e " i h t i l a l " y a p m a s ı için d ah a on >ı E rd o ğ a n , 1 9 8 9 s e ç i m i n d e B e y o ğ lu 'n d a K^
* ^
^
m*ştı. K ü rt ç e v r e l e r e y a k ın d ı. B u n a rağ m en
_
m illetvekili a d a y l ı ğ ı n d a n ç e k ilm e y i ak lın ı M illi G azete'y e b i r k a ç g ü n ö n c e , "E th am d ı.h lla^ gid em ed iği
P eşm erg e
k a m p ın a
tü m
M1 r
kr ° d eki
_f
1
Kurulu ü y e s i a r k a d a ş l a r l a g id ip to p la 1' 11 V I / l a n n m e r k e z in i n R P o l d u ğ u n u söylüyor», u.
msenin erek, Kürt
ç ut>at 1991) Raporu nu
f-rb a k a n 'a İ s t a n b u l te ş k ila tın ın h a /ır la \ ^ ! ' ı m a|c istiyordu. Ur|rn u ştu . i le p s in i u n u t t u ; s a d e c e m ılletve ı ^ ^ bi)e düK,fni p a r t ili le r g ib i R P 'd e n k o p m a d ı;
op
‘
Unnic‘di. T ek a m a c ı v a r d ı ; m illetv ek ili olm a .
! a r,h : 2 0 E k im 1 9 9 1 , _ illotvekiliadayı R e f a h P a r t i s i 'n i n İstan b u l «n »itan.
6 ' ö ğ e d e n ( E y ü p , G a z io sm a rH î’ .(o bakıy 0 a d -*y d ı. A r tı k s e ç ilm e s in e kesin b ^ Erdoğan
1 ,1 1 1 1
S o n u ç la rı a ç ık la n d ığ ın d a sa
oldu. n )25
oklu. İl S e ç i m K u m l u E r d o ğ a n ' ı m i l l e t v e k i l i i l a n etti. İttifak yu/,ıh' 17 oy aldı. Büyük başarıydı. Erdoğan Ankara’ya gitti; milletvekili mazbatasını aldı. Artık l'BMM nin 19. dönem milletvekiliydi.
is im
A n c a k ...
Erdoğan ın milletvekilliği mutluluğu sadece 11 gün sürdü. Evet, seçimi aslında kazanmıştı. Fakat 20 Ekim 1991 seçiminde ilk kez tercihli oy sistemi uygu landı. Seçmen parti milletvekillerini sıralamaya bakmadan tercih edebiliyordu. Refah Partisi seçmeni birinci sıradaki Erdoğan'ı tercih etmedi. Refah Partili seçmen tercihini ikinci sıradaki Mustafa Baş'tan yana kullandı. Sandıktan Erdoğan'a 9.000 tercihli oy çıkarken, Mustafa Baş'a 13.000 oy çıktı! Üstelik genel merkez partililere tercihli oy kullan mayı yasaklamıştı. E rd oğan sandalyesini, Refah Partisi'nin bir alt sıradaki adayı, M ustafa B aş'a verm ek zorunda kaldı. Erdoğan
ve
Baş hem şeriydi; üstelik
aynı köylüydüler:
D um ankaya! Aynı partidendiler. D ostluk başka, milletvekilliği başkaydı. M ustafa Baş, Yüksek Seçim Kurulu'na itiraz etti ve Erdoğan'ın milletvekilliğini düşürtüp TBM M 'ye girdi. (Mustafa Baş'm ya rımda N ecdet ve Metin Külünk kardeşler gibi Dumankaya K öyü'nden hemşerileri vardı. Köyü bile Erdoğan'a sırtını çevir mişti; niye acaba?) Erdoğan istemeye istemeye mazbatasını Mustafa Baş'a verdi. Milletvekilliğini kaybetmesine neden olan tercihli oyu
"z u lü m
sistem i" diyerek eleştirdi. Erdoğan'a güvenm eyip adaylığına soğuk bakan RP
G enel
M erkezi'nin de, seçim sonucunda Mustafa Baş'tan yana taraf ol m a s ı canını yaktı.
Peki... Refah Partisi seçmeni neden Erdoğan'ı değil de özellik Mustafa Baş'ı seçti? Bu konuda hâlâ bir sürü iddia var. Kimine göre, teşkilatta Mustafa Baş daha çok seviliyordu. Kimine göre, partinin genel merkezdeki "ağır a ğ a b e y l e r 1 Mustafa Baş'a yakın durdu, ona oy verilmesini telkin etti. 126
A n c a k e n ço k k ab u l gören " d e r s l i N a k ş ib e n d i a ğ ırlık lı Refah P a rtis i'n d e ^ N İk -,^ * g iz li b ir m ü c a d e le vard ı. 1 basında ön E r d o ğ a n 'ı N a k şib e n d i İskenderpaşa [W âk ,,
,
Mustafa B ^ a N a^ b en d i ismaUaga ^ Em m e H am m Iskenderpaşacılar gibi pa,d&ü, ise Is m a ila ğ a c ıla r g ib i çarşaf giyiyordu! S o n u n d a a y n ı p artiye oy veren iki Nakşibendi grup seferter o ld u ; M u s ta fa B aş, Erdoğan'ın elinden vekilliği kaptı! E r d o ğ a n , seçim i kaybettiğini öğrenince ne yaptı dersiniz? B a y ıld ı!..
O g ü n y a şa n a n la rı bugünün AKP Adıyaman Milletveki M e h m e t M e tin e r 'd e n dinleyelim: " T a y y ip E rd o ğ a n tercih oylarıyla Mustafa Baş m seçildiği ni ö ğ r e n d iğ in d e —y an ın d a olduğum için b iliy o ru m - sin irr.d er d ü ş ü p b a y ılm ış tı. Ç ünkü bu teşkilat disiplinine ve M Gcrüş g e le n e ğ in e a y k ırı b ir durum du ve kabul edilem ezdi. 1 teş* =tın ın s a y ım a itira z ı üzerin e İl Seçim Kurulu m illetvekilliği b a ta s ım E rd o ğ a n 'a takd im ed er Bu araca ~ ğ ıy la g e n e l m e rk e z e durum un d ü ze ltilm e s i \e M uste ^ __ ş h iç b ir itira z y o lu n a gitm ed en bu yeni durumu kaD
^
için b a s k ıd a b u lu n u lm ası talebinde bulunulur,
o lm a k ü z e re g e n e l m erkezdeki vetki.ilere w
*
£
« £
ler, b a sk ı d ü z e y in e k ad ar ulaşır. Ama G ene^ E r d o ğ a n 'ın y e r in e M ustafa tia şa ar
ç
-. |N,etiner,s. « 5
r a z d a n s o n r a E rd o ğ an 'ın mazbatası geri a
B u E rd o ğ a n 'ın ilk bayılması olma)^ Jtsl7janj».'ak vo 11 G enel seçim d en 2.5 ay sonra \int ltl|,nı." 1 9 9 2 'd e y a p ı l a n İs ta n b u l il k o n g ^
• *
ha, lltanrt '
Sebebi şu sözd ü : "Erdoğan g«-*H E r d o ğ a n 'a g ö r e b u sö z ü , bir lik t e ç a l ı ş t ı ğ ı D u m a n k a y a dan 11
^ '
y o rd u .
A n k ara'd ak i Genel d u y m a y a başladı. E rb ak an tarafından A h m et Tekdal ve MukadcU'i
k lnI &
„
' (t,Jtv.;hV
* * *
nsiovW*^,,v‘' ' 1 ° ° ' ^^ «nHr; I'-1'"' '
Kasımpaşa RP ilçe binasında bir toplantı yapıld, Şandı.
t
' 'an'S % t
Erdoğan, kendisiyle görüş alışverişi yapılmad lantısı yapılmasının doğru olmadığını belirtti. Tekdal geri adım atmadı ve il yönetimindeki ikijj*için parti yöneticileriyle görüşme meselesinde ısrar etti ki, Erbakan bu şekilde emir vermişti; Tekdal'ın farklı da^^llr sına olanak yoktu.
Iarı^
Tekdal İstanbul'da ilçe başkanlarıyla tek tek görüştü Sonunda Erbakan, E rd oğ an 'ın hazırladığı listeye onav di; sekiz ism in üzerini çizdi.
"Erdoğan, o gece rahatsızlanır ve ertesi gün gelişmeleri evin den izlem ek zorunda kalır. Kendisine telefonla ulaşan arkadaş larına, 'Beni bıktırdılar' diye yakınır. 'Alsınlar teşkilatlarını neis tiyorlarsa yapsınlar/ Nitekim kongreye de katılmaz." (BirLiderin D o ğ u ş u , Hüseyin Beşli, Ö m er Özbay, s. 83) A ray a girip yazm alıyım : N edir bu Erdoğan'ın Çünkü biz bu sık sık hastalanm asını ileri
h a sta lığ ı?
y a ş a m ın d a
da gö
receğiz. E vet nedir Erd oğan 'ın fiziksel ya da ruhsal rahatsızlığı?
«I Denizci Albay Dr. Jeffery Kuhlm an adını hiç duydunuz n A m erikalılar bu adı iyi bilir! Beyaz Saray doktorlarının genelde asker biliyor m u ydu n u z? Denizci Albay Dr. K uhlm an ABD Başkanı up'ını yapan heyetin başındaki isim. R aporun gizlisi-saklısı yok; hem en
k ö k e n li o l a
^ O b a m a n in
^ te le v iz y o n la rd a n ^ ^
lerden ve Beyaz Saray'ın resm i internet sitesinden \ «*> ^ ^ Tepeden tırnağa m uayene edilen Başkan Obama du ru m unu A m erikalılar biliyor! R aporda sigara içip içm ediğinden kilosuna, kan v yelerinden kalp ritmine kadar onlarca bilgi var. Ö rneğin, son yapılan check-up raporuna göre, kötü huylu kolestrol oranı düşük çıktı. ^ ^jnlr M eraklıysanız; Beyaz Saray'ın internet sitesin poru okuyunuz... Bir örnek daha verip asıl konum uza geleyim -
Adı, S ta n le y A . R en sh on . P s ik a n a lis t b ir p ro fe sö r. U z m a n lık a la n ı p o litik psikoloji. Yaklas.k on
.
kitabı v a r. C lin to n , B ush ve Obam a'n.n nsikni ..maKalesı ve
15
taplar y a z d ı. A B D b a ş k a n ad aylan n ın ruh s a g E d Î ^ " w u u b . v ar: ■ * . P s y c M o s i d ^ £ £ £ Y a z d ık la n n d a n b m m paylaSay,m ; 7 K .slm de C u m h u riy e tçi P a rti a d .y , R.
„ 72
sedJ Z ? '
Parti d en G. M c G o v e m çıktı. M cG o v em
y a n ın a
başkan
yardımcısı olarak Thomas F
E agleto n 'u ald ı. F a k a t Eagleton'un başkan yardımcılığı adaylığı kısa sü rd ü . Ç ü n k ü g eçm işte depresyon geçirmişti. McGovem, "h astalık ilerid e nüksedebilir" diye yardımcısından adavlığım geri alm asın ı isted i. E ag leton çekildi.
Peki... seçimlerini konuşuyoruz E rd o ğ a n 'm sa ğ lığ ın a ilişkin ne biliyoruz? Ç an k ay a
K ö şk ü
ama bizler,
S ıralay ay ım ... Tespit 1 ) Y ıl 1 9 7 6 H acı H a sd e m ir, E rd o ğ an 'ın futbol macerasını anlattığı Aman Babam G ö rm esin adlı kitabında, Erdoğan ın ilaçiannı almadığı için B elg rad O rm a m 'n d a antrenman yaparken aniden
ı;
m yazıyor. Sebebi, o ru ç tutm asıydı!
Tespit 2) Tarih: 17 Ekim 2006 TBM M 'ye gid erk en m ak am aracında ani rahatsızlık geç Erdoğan, Ö zel G ü v en H a sta n e sin e götürüldü. O telaş için e zırhlı o to m o b il kilitlendi. Aracın c a m l a n ve k a x ı a kırıldı. E rd o ğ a n 'a ilk m üdahaleyi Nöroloji Uzmanı
■
Sümer G üllap yap tı. •„ hâlâ polemik E rd o ğ an 'a o gü n hastanede ne teşhis kondug konusu. İd d iay a göre, sara hastasıydı. f e t r t i a çık la m a y a göreyse, oruç» b .g h müştü.
seken duşk*n S'
H e p b ir d in s e l a çık la m a var!
Tespit 3) Tarih: 12 Nisan 2007 panelde konuşan ^ ash in g to n Brookings Enstitüsü n am“ n gazetesi A nkara Büro Şefi Kerim ^ ^ n ö z e l d o k Kay n ağ ım A K P içinden bir isim, ayn Ayninin sağ d a a y n , bilgiyi .I d .m . S a y "
U *ku«ıuU |«iı i m „ 0 l
^ rr; * ‘u
.
....... ......................................................................... ................ .....* l ‘u , l > - " N i m m ; ( *m
"■h v..„u »‘ - « « “m z:,';';:r;;..... ..........
k........... .
• ............................
fc p M im
.......... 1
................................................... ......... .
xri*r
....... - ...................... . ilik k Uı •ılı I l «• h i k m h !,(,,>„■ B i|,i
‘•'t'U İt O İ h \ 4
......... .....
kıM>(h>l « -'« liliv o n lıı
l *r Yolvm Kdvıik »
»
*
="•'•*•
İM -vııin . '
1
«
.
haMahemı rl,
r t ı t ' T ' ' *V*n >lrt\ a rtViı Malikime v<- ııgıt.,v ıvıKictlı
t e s p it M l a u l r 2 .lA £ u v tm » '0 1 0
Onlu A kI 1 II l^k.mltflt'iHit.Ul/rnlrtH’n iltara katılmak ii/rrp >oU <ık*n I 0 nv,< i^vsi il/nlndovken rahatsımı,w *u i! tm > y a p t ı T e s p it ’) T a rih i 2r> k a s ım 2011 1 e n d i k te k i
M .u ın a iii
O n i v e rs ik 's i
İş itim
vo
Ar«ı^tırm.ı
I la s ta n e > ı n d e l ı d o ^ a n g i / l i v v a m e liy a t o ld u . B a ş b a k a n lık h a b e r d u y u ld u k t a n ik i g ü n s o n ra rvstııi tıçıklıim
B e lin d e n , g ö z ü n d e n r a h a t s ı/ o ld u ğ u n u gazeteler yazdı S o r u b a s it: H a l i t a n ın h a stalım ı n e d ir? A m e r i k a l ı O b a m a ' n m s a f l ı k d u r u m u b iliy o r ! Ç a n k a y a K î ^ k ü ' n e a d a y k i ş i n i n s a ğ l ı k d u r u m u n u n kaim e r a t ı n d a n b ilin m e s i g o tv k m iy o r m u ? l ’ r o t . O r . J a m e s K T o o l e .. . a M erk eb i Jl' A B D ’n i n ö n d e g e l e n n ö r o l o j i v e S a r a A r a ş t ı r m . .
130
.
bilim d e r g i s e k ! yazısının başlığı; "Deli Litjer Has(a| "d e rD ise a se Jıd ı.
8
Londra'da gerçekleşen Dünya Nöroloji Kongresi'ndeben2er
konuşma yapan Prof- Dr. Toole, dünyanın “Deli Lider Hastal.g,tehdidi altm da olduğunu öne sürerek, meslektaşına bu konuda bir şeyler yapılması çağrısında bulundu. ' ' c ara uzm anı Prof. Dr. Toole, dünya liderlerinin zihinsel den1 rinin genellikle yerinde olduğu varsayımının kabul gördü• " ancak gerçeğin bambaşka olabileceği gnruşunu savunu^UllUye A m erikan başkanlarıran yıllık sağlık taramasına, akli denge testinin eklenmesini istiyor! Hakli--
sırasında öldü.
Osmanlı deliyi tahttan *ı myo> ■ Biz ise Çankaya Koşku ne day sara hastası olup olmadığım ı m>> Erdoğan'ın hastalığı kamuoyundan n Dönelim tekrar 1990'lı ydlara.Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Be
^ ^ Başkanllg, adayhk
sürecine... tavusa»1* Nihayet istediği koltuğa Fakat makam ın derdi çok olacak
131
B ö l ü m : t»
ERDOĞAN’ IN SlSRvrrl
îf k3
1
• * * n 1 * M s e m le r in e d a lu bii v ,| Vım,,
„
* Vf J - Mt'd v ad a ad , Aday Olarak v m .I» ..,V(, 1 ,,. ,'', f " ' , C Ml
veta* ed ir ANAP bütünüyle liberal Moüni r ,ı ' “
h - y * * * * * * * * “ «*><*■> İtKİMM Ali C o jtm 'u n >dl la>. b u > ^ W b e M iv e başkan .,d „», o l.„ ,k h t M ı t a » *
ya başlandı. E rd o ğ an ve ekibi karşı çıktı. İddiaya göre Erdoğan i y a k a n ın
sağ
kolu
Oğuzhan
Asiltürk
telefonda tartıp
E rd o ğ an m genel m erkezden habersiz yaptıklarını bilen Asiltürk İstan b u l dukalığım ' yıkacağız dedi.
Erdoğan partiye; Korkut Özal, Cemil Çiçek, Ali Coşkun N a z j Eacak, Abdülkadir Aksu, Nevzat Yalçıntaş (ve daha son ra Aydın M enderes, Şaban Karataş, Cemal Külahlı MTTB-Mİ Birlik Vakti ekibi) gibi yeni katılımları kuşkusuz istiyordu am a bunların partide etkin yerlere getirilmesine karşı çıkıyordu Ekim 1993'te RP Olağan Kongresinde bu isimlerin hepsi p~ yönetim ine seçildi! Erdoğan'ı dinleyen yoktu... Yeni katılım lar Erdoğan'm İstanbul'un adaylığını tehü soktu. Ö nlem ini almalıydı. Hemen İstanbul'un 3 2 ilçesinde ket yaptırdı; 3993 teşkilat mensubunun 3808'i Erdoğan olm asını istiyordu! Tanınırlık oram ise E rd o ğ an 'ın yüz^L C oşkun'un yüzde 30 idi! E rd o ğ an 'm anket becerikliliği o dönemden mirastı j, Partideki "kam uoyu yoklam a" s o n u ç l a r ı n ı g e n e ^
J
eöndertti. Ahmet Albayrak ve Ahmet Ergün maka™\rw Erbakan'ın karşısma çıktı. Detaylı bir sunuş yap 1 "B itti m i?" diye sordu. "S a y e n iz d e " dediler. Son ra^ ^ ^ ve* aldı ve ağzına geleni söyledi; "Sız hangi hak m erkezden habersiz böyle bir kullanarak insanlara soru sorma hakkını sız
« *** '
vl
ran baş kesen mi
sand,„l2 kendi . ndln|zi?K imsinİ7
e d in iz "
Erdoğan
azar
•
olayım &
^
Erbakan'dan dönmüştü. Am^ Erdoğan'ın iktidar ve güç C
tövbe
Ce ^ la n d , , um , 6yecektig'
ve arkadaşları bile k e s t ir e m e y e ^ nder yaPa«?m, Erbakan Belediye başkan adaylığı tehlikevp h•• •• belediye başkan adaylarının ve m e c l i s ^ T * " çevresinden olması için kurmayla™, malt ,çm belediyeleri e l l e r i n d e tu tm a la rı * « . B„ l o m d ,
l
pek b aşarılı o lam ad ı. Erbakan çoğunun üzerini çizdi; liderlerini daha fazla k ızd ırm am ak için sesini bile çıkarmadı. Ne de olsa aday ad ay lığ ı sonuçlanmamıştı. K arad en izli iş çevrelerini dev reye soktu. Biliyordu ki, E r b a k a n p a rtiy e m addi yardım yapan işadam larını kırm am aya ö z e n g ö s te rir d i. Ve alttan alta, "A li Coşkun aday olursa t e ş k i l a t ı ç a l ı ş t ı r a m a m " tehdidini genel m erkeze ulaştırdı... A d a y bildirm e süreci bitmek A hm et Tekdal telefonla arayıp Erdoğan
verdi: Aday
yapılm ıştı. jbjvle Silivri'deki Klasıs E rd o ğ an bir gün sonra kurmay ^
O teli'ne kapand ı ve seçim Çalışm^ zlrtl[ Eren ve Özhan Eren Seçim kam panyasını Nabl. ^ ' viirütecekti. sahibi olduğu K ule İletişim şır s lo g a n , “Tamam W - *
B M »'
K am panyayı samimiyet ü ğınların sesiydi.
emderi varCİ1'
Sam im iyet üzerine k u n .> a « J Erdoğanların ^
Kasın^
ba jyadigâr‘ 1V
K aSllrv ^aS ,rTV r a V V 'P ^ 6 ıovai'°lan
Ağabeyi H a ş a n E r d o ğ a n D verdiV 6rd «p .
5 0 0 ^ T3İ ,ca da ^
1 9 8 8 -d e vefat c t t f K t e ^
B abam 1 9 8 8 de
p a ş a 'd a k i b u y e ri sattı-
hacı arkadaşı N e ja t ın o tu ru y o rla r."
*
^
^ rk
^ daire aı
^
Drada *
^ a n ' " 1' ]33
a — , rraasac -es isıanDu Belediye Başkan- ^ ^
oosnsnt söv* konuştu: "Buradaki konıSL
çBt, r -n annsmanuz. ragmer, diyalogumuz çok ^ '\ l liHa a r vanumE £ve kohu komşu tamaiK taıu-^ ,ı n iıın- _ » û b s k , evimize nazarar. burası çok lü, ' ^
n __ rniırmıı. 80 m etrekarelik bir daireydi;
^
r-
gnTT»- „amı;ix Emniyet Mahallesi ndevcu o m r o ız E u e v m K ir a O ld u ğ u n u s ö y l e d i .
5 tr r ’ sr3L îâ a p r
o c u ğ u n u s ö v ıe d ı.
- rrr
^arrnssr
^ re e s i ^ m o e m e b ilin ç li o la r a k g e n r L i
snn’ vcrm :
* 5 s :£ iE s: j*
~ n n a srrt£
ra e m e r
Ü s k ü d a r a s miir?-,
pTTrra~p t >, T c t i S c e c ı y d ı '
3C2£2l- n~ ızeıfL. .
zz"
, _dj
--- sezrr
M .e e s i ç o k k u r n a z c a a d ım la r ate:
- a- m ırar, sasKar^ adavı!r
• • . ^ıanüi. art dertte ıiçL kaçak binavdı: kaçak •: *r. rıı^n:; •«g.-'rraozar--a s-v verecek!.. .x^n r ;>ri- c -ri:
mnaıa:
tiL ra
üzerinden vürütüldü 2tjhü£
rr âalsar 'iLv-marc:. ram tapular bizden! -
ü a ı m r î -^ a n ro a n v a n ır.
son u cu v d u
“ —-—— * *■ ■ ■ « a s :n ıa z ı K u r n a z c a p l a n l a n m ı ş t ı . 5rac= r —
m ım n a ii E i
araz.
to n la r r
15
b in
metrekar: -
11 ıü rrm L a iü a ı-| İ4 -a rs a n r. H b n r i^ğ^-. v a r d ı. B s d o ğ a r. ir. ott^1 I
'U lûm u, -
_ _
■1" 1- VÇT ^*ıu& n a n o r t a ğ ı R e ş a t S ö z e n di.
-<.n
m s s e v a k ı a ş ı k 5 0 0 0 m e tr e k a r e v d ı ve s^ :r
-raaı 2000 tarihinde Erdoğan ır.
'
q q = h : L ^ rarm oar r û t ö n T L v e s a t ın a lın d ı
i r t: ' ^*~* «. at |— Q
~agE?gr
^amisvonıı Şöleni nde konuştu ^ ~ orüIuvoruın. Yaluı deli misin" Beledi'" ' ^~ ™ aof ^iarat oturur mu? Oturur. Nlv‘ *~rar m n n , rnuHmnız Ljinkîi bu düzenin kendisi ^1vaK n am raKaveydl :UL. «üâag~ g^lı 2 3 ^ 2 : S a m i:
u e r i:
r E D ıir ' r a D T ^ ıa K u c
ld
Ui>- k D ^ "1* ' nerede oıursa olsun b1 ,K
j
s e n k o n d u r ' d e m e k s u r e tiy le o y a v a l,ğ ına C(kan, t fp e y in ." ( 2 0 M a r t 2 0 0 4 ) 3 4ra
ver
- Ş e h r i n g ö r ü n t ü s ü n ü b o za c a k p la „ a ,s, m a h a m t z y o k A ç .k ç a s o y lu y o ru m . şehrin ne i„ M „ u„
, , ^
İU v a r d ır - Ş e h r n g ö r ü n t ü s ü n ü bo zm aya kimsenin nakkı y o k tu r' (2 9 O c a k 2 0 0 5 ) - A s la k a ç a k d a m Tem m uz 2005)
d ik tir m e y in . Şehri katledemezsiniz' (17
- Ş e h i r l e r i m i z i b ir u r g ib i saran gecekondu düzenini ortadan . oa l. d k
ı r m a k b iz im e n b ü y ü k h ed efim izd ir." 18 Nisan 2006) B e d e l i n e o lu r s a o ls u n ; İs ta n b u l’daki tüm kaçak binaları yı
k a c a ğ ı z ' ( 2 5 E k im 2 0 1 1 )
Bitmedi... Sultanbeyli meselesi var... 1 9 ^ 4 y e r e l s e ç im k am p anyası sırasında, Erdoğan ın, Su,tarv bevli d e o r m a n lı k a ra z id e "gecekondu" dive altı villa >aptığı ve on a y h a p is c e z a s ın a çarptırıldığı yazıldı. E r d o ğ a n y a l a n l a d ı ...
. .,
R i z e l i ı ş a d a m l a n y 1a y e m e k t e şö y le konuştu,
,
A
m a d i k . V e r s e l e r d e g ö r s e m v illa la rım ı. N e çabuk koşe o d e h a b e r im y o k ." (2 1 Ş u b a t 1994,
konuŞUİan bu ko-
E m ın e E r d o ğ a n o röp ortajın d a seçim
^
" u y a d a a ç ı k h k g e t i r d i : " S u lta n b e y li d e on
dört ^^
bır met.
ö n c e s a t ı l m ı ş b i r a r s a iç in o la y çıkardılar. *
- ' a r e a r s a m ı z y o k t u r a r t ık . G e rç e k n e y d i:
V U 1986.
'
.
Hpki orm anlık a r a z î y e
E r d o ğ a n , S u l t a n b e v l i Ş a lg a m ü bölgesin»-
vHla yaptrrdıgı içın O rm an
i d a r e s i 'n i n
Kartal
a ç tığ 1
2
" 5 aruk
'^ k e m e s i n d e g ö r ü l d ü . M a h k ^ \ . a p a rak r' l f > ğ a n 'ı n , d e v l e t o r m a n ı n d a n a ç m . a s a y a muha <-
c.n
a r »Ja$ı İ m ı ş t ı r " d i y e r e k , 6 8 3 1 s a y * ya * *
* !> " > c e z a s ı n a h ü k m e t t i .
M a h k e m ft b ir y ıld an düşük o « « ir ü te j
w « nm *
t4İ**fr^ n h a k k ın d a k i b u h ü k ü m , a>
m ahkûm ıye
kllm a > ' n -1
v e r d i.
,aMar1 l * *
...........
0
ak a d la n d ır ıla n o r m a n araz
« * - ««*. 5 2 5 Şu eklemeyi yapmalıy.m...
P
h s
gÜndeme g«ird, n
^ >52
§ >aPllm^,m!..
Erdoğan'ın hayatında hep bır örtü var ve bu nrtr , örtmüyor. sadece ba$ı
İstanbul Kuyumcular Odası Başkan. Alaattin Kameroglu 2C Şubat 2013'te Ankara'da düzenlenen bir toplantıda Erdoğanm
b ir sırrın ı iste m e d e n açıklayı verdi. Erdoğan'ın 16 Nisan 1993 | ile 2 5 Ş u b a t 1 9 9 4 tarihleri arasında "Kuyumcu-Satıcı" oldu ğunu
açık lad ı. " 0 6 8 6 7 7 " sicil kayıt numarasıyla Erdoğan’a
v e r ile n ru h satı d a gösterdi. Erdoğan o dönemde iş adresini d e " F a t i h S ultan C ad d esi No: 2 9 /B Hasköy-İstanbul" olarak b ild irm işti! Y azd ım ; nerede para-ticaret-Erdoğan üçgeni kuruluyorsa ora d a m u tlak a bir karışıklık bir sır var! İleride benzer olayları hep ok uyacak sın ız.
Dönelim 1994 yerel seçimine... E rd oğan şanslıydı. Rakipleri, İlhan Kesici (ANAP), Livaneli (SHP) ve Bedrettin Dalan (DYP) merkez oylan bölüyordU Seçim kampanyası sürecinde adaylar birbirine düştü, arada. Erdoğan sıyrıldı. Sandıklar açıldı başkan, oldu. Erdoğan yüzde 25.1 oyla be Livaneli'nin y 0 * ilhan Kesici'r n oyu yüzde 22A Zu , n a ve Bedrettin Dalan m yüzde İ M SHP C H P ve DSP"nin
Seçimin kadennı stan ralardan çok oy aldı. Şe ğında Erdoğan ın mo
belirledi.
, e z l e r i m j e ki ^ ^
ilk s a n d ı k l a r g ecek o n d u
>
^
J;:
, „ 0 |dU.
Ankara'yı d a kazanma» ° ySa"' MSP İstanbul ve Ankara gı On yıl önce MSI,
... silk
ı irsalin ' köylünün partisiydi • r “ ^ ıo ıy Ul(
'
,
.
r%ı
J:
değerlendirmeleri genellikle ü zerin e y ap ılm aya başlandı. Kimse R p nin nJ elecek ^gıs. \ n k a ra 'v ı kazandığım analiz etmedi. 8 6n ,s,anbul Ve '
s a p ıla n s e ç im
T ü r k iy e e n d i ş e l i y d i ; " ş i m d i ş e ria t mı gelecek?"!- • lam ış m ı y d ı ?
g ecek? *
hart-
K o rk u a r t a c a k v e a r t t ı k ç a b u n a paralel ErH0 ğan'.n a rta ca k tı.
Çünkü
m u h a lifle r
tem elli d e ğ i l , s a d e c e
ı
E r d o ğ a n ',n başansın. ekonomik
" k ü l t ü r e l b ir o lg u " olarak görüyorlardı!
A ra d a n y ı l l a r g e ç t i , b u b a k ış a ç ıs ı h â lâ değişmedi.
Erdoğan, İsta n b u l B ü yü k şeh ir Belediye Başkanı olarak 1 Nisan'da g ö re v in e b a şla d ı... H em en p ra g m a tis t fırsatçılığını gösterdi; 23 Nisan Ulusal Egemenlik B a y r a m ı için kolları sıvadı. Mustafa Kemal ve ilk meclise ö v g ü le r d iz d i. Farklı g ö r ü n m e k o n u n için bir meslek olacaktı; bir bakarsı nız "ra d ik a l İs la m c ı", b ir bakarsınız "K e m a listb ir bakarsınız "dem okrat"... E r d o ğ a n 'ın s iy a s a l gelişm elere göre renklere bü rünme u stası o ld u ğ u n u T ü rk iye d a h a sonra daha iyi anlaya caktı. ilk t e p k i l e r i s a v u ş t u r m a y ı b a şa rd ı.
A rdınd an k e n d i icraatları için çalışm aya başladı... çevresi artık "Reis diyordu. Babası A h m e t E rd o ğ a n bir teknenin reisiydiE r d o ğ a n 'a y a k ı n
° g l u *se k o ca İstan b u l'u n ! ? ’ Se ken d in i b a k ın ne görüyordu: ^ en İstanb u l'u n İm am ı'yım ..!" (8 Bel
Ve
ti A ,
1
^ e c ü s i'n in
A ^ 1 Ş ln
4
£
,
y ab an cı F a tih a
nda
,
a* m
ile
m e d y a n ın
açılış
m r r ivet)
* *ndevdi- İstan^uI
g ö z ü ü ze"
toplantısına
a'nllk edecek-
üfk için say#
y a p ılm a s ın ı i s t e y e A k a r5 1
a lm a d ı: "A talürk
ç"“
gündem. v>„ *
Ekledi*
' 1
A y,. er M ü s lü m a n 'ın da sağ kalanlar jldir. Ben ü 'erijv, 3 d u rrn ak b a n a göre saygı duruşu ‘ . e otu rd u ğ u m yerd en Fatiha okuru
* -
Erdoğan arbk medyanın hep gündemindevd
İçkiyi yasakladı ama kendisi güç güç sarhoşu sarhoşu oldu: oldu:
Yeşil (kaldırım rengi) medeniyettir." (25 Haziran
1994)
1994)akSlm d0kİ C3mİnİn temelini in?allah atacağız." (1 Temine
"Bütün okullar İmam Hatip yapılacak." (17 Eylül 1994) "M illi Piyango zulümdür." (29 Eylül 1994) "H er 10 Kasım'da yaygara kopartılıyor." (14 Kasım 1994) "Elhamdülillah şeriatçıyız." (21 Kasım 1994 ) "Yılbaşına karşıyım." (19 Aralık 1994 ) "Ben İstanbul'un imamıyım." (8 Ocak 1995) "Ben Millet Meclisi'nin de duayla açılmasından yanayım." (8 Ocak 1996) Erdoğan Türkiye'nin duymadığı sözler sarfediyordu: "Benim referansım İslam/'dedi. Cemevi'ne "cümbüş evi" dedi. "Demokrasi amaç değil araç," dedi. "İn s a n la r laik o lm a z ," dedi. "M ü s lü m a n D e m o k ra t" kim liği ü zerind e gölgeler oluşmaya b a şla d ı. K u şk u su z u y arılacak ve artık bir adım ileri a tm a y a ca k tı K im d i b u E rd o ğ a n "u y a n cıla rı"? B a şta ak ad em i v e m ed y a dünyasındaki liberal isimler... H ep siy le yeni tanışm ıştı; A saf Savaş A kad, Nilüfer Göle, Şerl 1 Türkiye'de gündem belediye tesislerinde içkinin yasaklanmasıydı. O S ^ f ^ slin doğan "önem li" bir atama yaptı: Fahrettin Özdemir. Kim miydi Özdemır. Lisesi mezunuydu, Büyükada Anadolu Kulübü'nde 1986-1994 yıllarında f-ı Erdoğan'm, 27 Mart 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkam ^
Yağan oldu.
Mardin, Ali B ayram oğlu, Cenr>iz c
M urat Belge, Mehmet Altan, R u laçiner vs.
% e n Ma, Çak,r- Ayşe o j W*.
Sadece birini yazay ım : 1
'
r
Ahmet Altan ile Neşe Düzel'in Kanal 6'H u p "Dinamit" adlı programın konuğu ErH„7 sun Erdoğan, Atatürk'ten sonra gelenlerin gelen U; Saf " ,dl‘ Erdoğan, A tatü rk 'ten sonra f Yl1,1996H 19% le Türkiye'yi A B D 'ye köle yaptıkların, ABD'!^ f i ğ
i n
i .
kİm,ikleriy
A t a t ü r k 'ü n h a y a li
madiğini, m ason kuluplerıne izin verdiğini ^ tan, Erdoğan'a "H akiki Atatürkçü sizsiniz" dedi! Türkiye'yi ABD m andası haline getirenlerden hesap soracak bir yeni lider doğuyordu!
Yerseniz... Erdoğan kim in tasarımıydı? Tek bir kişi, devlet gösterilemez. Fakat... Bir A BD 'li diplomat vardı ki; Erdoğan'ın siyasi geleceğini öngörmüştü: ... . .... 1989-1991 dönemleri arasında ABD'nin Türkiye Buyu^e çı görevini yürüten Morton Abramowitz! Erdoğan'ı siyasetin tepe noktalarına taşı' an
uM*u iddi-
alan hâlâ geçerliliğini koruyor. tanlsmışh Erdoğan'la. Abramowitz, il başkanlığı dönemine - * , dlg, kravatın Erdoğan birkaç yıl önce partililere zorla mükâfatını alacaktı. Abramovvitz Hürriyet Ertugrul Özkök'e 1994'te şöyle d'Y
e\
, h görünen
Evet, kravatlı ve daha şe Erbakan'a tercih ederiz/' sonra & Abramowitz'in, emekli o 11 ^ 1 H« â y İ F P ) m illetv ek ili M etin Kalka'’ £ d '» n d e E rd o ğ an 'm 8.2 .2 0 0 0 tanM- H
yonelrr
yayı*1
^ Vaki1 ^ “j •
„■ J
^
zamanki tavrıyla, 'sen anlarsı ; ? ^rnelf10 ■ gJ(l,1n ^ntizm-mizantizm kafam karl? üstat ^ ^ kı-lıfl'1’ **\ başlad.k. Ben, 'Tayyip ^ f^iyor; JfTlJ |r ^ leti olmaz' argümanını tekr uyrTiu>l 1,ı,r1'a > lar Bahri agaSevin t e r m in o lo j^ / tınv £ ^ arh isar'd a iyi okum u,' ven* ^ n ^ m a n l a r , yeni akü hocalar, b u ^ ^ ^ a n ' m tek başına böyle laflar l^ t i n Sonu, s. 189)
T*'
^
'1'° l
u\
'
oUn,k 15 «kim 1996'da Erdoğan'ı resmi olmdVan .
İl »aşırın I d«gildi; IW()'|, yılların başında A B D Adana Kr ^
I larry l ol*- de RP (Diyarbakır il teşkilatını ziyaret ediyor^'! 5® i »m Konsolosu Eugune Zajac ise RP İzmir örgütüne s,t yordu, Kuğnj. M h ıd o ğ a n la ilgilenen bir d iğer isim ise C I A ajanı Grah 1'uUer'dl. anı Ul
C lA g ö r e v l i * F u lle r ; İ s la m c ı f a k a t a y n ı z a m a n d a liberal b,r İ s l a m i r e f o r m u t e ş v i k e t m e k g e r e k t i ğ i n i A B D 'y e kabul e t t j k i ş i y d i . A ç ık açık ; " A B D A K P v e F e t h u l l a h G ü l e n 'i desteklemeli
di*
d iy e y a z d ı. s. 117-118) A B D 'n in İstanbul
(Y ü k s e l e n
A d an a
B ö lg e s e l A k t ö r Y en i T ü r k iy e
Konsolosu
Başkonsolosu
Elizabeth
Carolyn
Cumhurim
Shelton, A B D 'nin
Huggins,
ABD
Ankara
Büyükelçilik M üsteşarı Silwer Law rens ve CIA görevlisi Kenny Bob gibi isimler E rd oğan'ın diğer görüştüğü isimlerdi.
Erdoğan, Siirt konuşması nedeniyle aldığı cezanın onan m asından bir gün sonra, 28 Eylül 1998'de, ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Carolyn Huggins, apar topar belediyeye giderek Erdoğan'ı makamında ziyaret etmiş, "Bu tür gelişmeler, Türkiye demokrasisine olan güveni azaltır" demiş ve Erdoğan'a destek vermişti! Bu destek tartışılınca, Başkonsolosun Erdoğan'ı ziya retten sonra yaptığı açıklamanın, Washington'un talimatıyla ol duğunu, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı James Fole) de doğrulayacaktı. (2 Ekim 1998,
H ü r r iy e t)
ABD Erdoğan'ın arkasmdaydı. Erdoğan Amerikalılar ile ilişkisini hep iyi tutmaya özen gösterdi Erdoğan,
12
Eylül
1994'te
İstanbul'a
gelip Özbeklej
Tekkesi'nin açılışını yapan Henry Kissinger ile ayaküstü so> etmek için bile çaba harcadı. _ İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde ilk kez 17-21 1995'te ABD'ye gitti. Tarih: 17-22 Kasım 1996... Tarih: 20-23 Aralık 1996... Tarih: Yani cezaevine girmesinden hemen önce... 1
r
l99g... a
Tarih: 16 Temmuz 2000... G örü ldü ğü gibi 90'lı yıllarda sık sık A BD'ye gitti. ^ Bir dönem in sıkı ABD aleyhtarı politikacısı Erdogaı nem d e ABD'yi kapı kom şusu yapmıştı. 140
^
B u y ı l l a r d a E r d o ğ a n 'ı n b a şı ARr» d i . Y a ş a m ı b o y u n c a " p a r a har§ * ® D , l e d e g U; ş a y a c a k tı. 1i r i n d e n " dolavı u ^crtteyay* <
y o n lir a ) v e M a lte p e ilç e le r in d i( S S T B u r a k O ı d a T ic . v e S a n A lm a n M a rk , v e b e ş ib irlik
50
L ,"
* "
Sri . 2 ? "
' " a) b‘" r d* ire' «
M n ABD D „ f ^ “ h“ “ Sl ile 1 0 0 Oİa" , k ' 5 m e ait ° " W>«rik, on
B ir y ı l s o n r a ... T a rih :
1 0 O c a k 19 9 5
M a l t e p e 'd e k i d a i r e b u h a rla ş tı. İ s t a n b u l ' d a k i a r s a n ı n d e ğ e r i 2 0 0 m ily o n , R iz e 'd e k i ta rla I m il y a r l i r a o l d u . E H t o p r a k b u , d e ğ e r l e n i y o r ... D a i r e s i n i n f i y a t ı p a t l a d ı ; 2 0 0 m i l y o n d a n 5 0 0 m ily o n a çıktı. M a r k 't a
3 0 b i n l i k b i r a z a l m a o l d u ; e lin d e 7 0 b in m a rk k alm ıştı.
7 0 0 m i l y o n l i r a y a a l ı n a n y e n i F o r d o to m o b il b e y a n a eklend i H e r h a l d e 5 0 0 m i l y o n l i r a l ı k d a i r e y i s a tıp , ü s tü n e 2 0 0 m ily o n i e k l e y i p o t o m o b i l a l d ı l a r ! C i e r ç c k s o n r a ortaya çık a ca k tı, o
2 9 A r a l ı k 1 9 9 4 t a r i h i n d e 469 m i l y o n 863 b m lira y a a inm iş E r d o ğ a n 1 9 9 6 y ı l ı n d a m a l b i l d i r i m i n d e b u lu n m a d N iy e ?
B ilm iy o r u z ... B i r y ı l s o n r a m a l b e y a n ı m v e rd i.
a n D e m in i b a şk a n -
2 8 Ş u b a t 1 9 9 7 ' d e C u m h u r b a ş k a n ı î>u â ğ ın d a
to p la n a n
b ir d iz i ö n le m
M illi G ü v e n lik K u *“ “
a l ı n c a E r b a k a n ’ m D'»
fa a iiy e tle rle ilg ü ' { B aşk am
T
a
n
s
u
Ç ıU er
, V ' E r d o ğ a n d e v le te h e m e
k u r d u ğ u k o a lis y o n h ü k ü m e ti > ı ^ e r ıi m a l v a r l ı ğ ı n ı b ild ir d i. A s lın d a ...
--------------------------- --------------.. 1 ^ a r a l a r b e y a n d a k i a s ılla r ı g ib id ir ; g ü n ü m
^ cev r iltnemiş^-
d e & e r le rV V - s
.
» M y . m h , . u jN| c ^ u w
.w
mm w M
^ , Vviv............. m * r ^ v - ' mx
1
“ a“m
............ " ................ ..
........ .'
Tarih H' Man* İstanbul d*M
1
'■ ^
' " ' " ' Kh h , , , , ItiV biyt' uılı-fj,,,
mrty* l1tJV' " " l 'ttt,,l">
dt^vHl ISO milyon lliay.ı; kuı-M,.^.
la n m v te ^ t'ri \ * md\.m b.»a\ •■ ,
U
; 5 0 0 mr\\M\
ll‘
1
1
ll1' ‘ icll*tl nt‘rt‘‘l(*ystır
•'• >’• i .ı .um > 'id u ! K a k a lım hu .ııtışnı lu;.
svm w k '
D a m '^ n i ' dPjüvH \ » i '- . l e \ u ,v \h
.ıiu y la b ir m ily ıın liranldu
-.■> d>-.>■:•• " •■»>•1* M " l ı « -•‘'0 0 a rtış v a rd ı. ad a \
ı .Kİ.ı nin y ü z d e 4 0 h issesi karşılığı 240mı!
\\>n Hm m al lv\
Neni m i o r ta k o lıııu ştıi:
Em ftw V rdojian m
t\ net e ş y a la r ın d a d o k u z beşibirlik azaldı
O to m o b ilin vU'jîV'H «ki m ily a r lira o ld u . Bu d eğ er artışların artık v v n ım v a p m a k is te m iy o ru m ; s a n ırım elinizdeki kıtal okuvuv-usu olaı ak v>. b u n u d e ğ e r le n d ir ir s in iz ! B u rak t a d a t * M art 1 ^ 7 d e k a p a tıld ığ ı için mal beyanı; • K* girm ed i h i d e bu CMUvki b o y a n d a d a bildirilm em işti am a anıklam a \\>kt\ı
\ le d r olsa b ö y le d e o lsa fark etm iyor; hı^1
0
k a tasm a esti£f $ıbi m al b e y a n ın d a b u lu n u y o r. Tarih: l A ralık İstanbul daki arsan ın d o z e ri bir b u çu k m ily a r liraya/ R|7t toprakın d o zeri .VÜO liraya fırlad ı. N ee! B en R i e deki b ah çey i k a fa m a tak tım a rk a d a ş ; böyle bı artışı g ö rü lm ed i! U 'le e e k te ne o la ca ğ ın ı m e ra k e d iy o n " 11 Be\ o k lu n d a k i
d airi'
satıld ı.
M u h te m e le n
1
^
ü‘
Kasımpaşa daki baba yadigârı evden kalan son daireyi Kartal dan
12
m ily ar liray a 1 8 0 0 m e tre k a re arsa alı^
Em nıyet l a d a daki hissesi y ü z d e
4
(Vtan y ü z d e
20
1
^
'ye ,n‘ J } l>
d e le r i; 240 m ilyon lirad an 4 0 m ily a r lira y a yükseldi. Bu 0 * ’ akıl erd irm ek /o r, D olar vo m ark m ev d u atı bu kez b e y a n ed ilm ed i. N* ^ dövizlere acab a? E m m e E rd o ğ an d an iki bilezik d a h a azald ı. 142
I
Bu a r a d a F o rd otom obil değiştirildi; dok-, , liraya P a s s a t alın d ı. / mılyar 500 milyon
E r d o ğ a n 'ın b e le d iy e başkanlıgm daki mal bevar -Vanı öyleyd i.
D i y e c e k s i n i z k i...
K o sk o ca İstan b u l B e le d iy e Başkanı bu kadar ba ta m a l b i l d i r i m i n d e n a s ıl b u lu n u r? Devlet müfettişleri b y a n la r ı ü z e r i n e s o r u ş t u r m a y a p ın ca , "Siyası geleceğin ,™ '
m ak için ü z e r im e ne m üfettişler gönderdiler" diyecekti! E vet...
ovna-
M ü fe ttiş le r m a l v a rlığ ım araştırdı. İsta n b u l B ü y ü k ş e h ir Belediye şirketlerine (BİT) yönelik m ü fettiş s o ru ş tu r m a la r ı sonucunda, Erdoğan’ın mal varlığının incele n m e s in e k a r a r v e rild i. M ü fe ttiş le r 1 1
/
6
bu
a m a ç l a ; 0 8 .0 3 .2 0 0 2 tarih ve 4 2 /8 , 133/12,
, 7 7 / 5 , 3 1 / 1 5 s a y ı ile " te v d i ra p o ru " düzenleyerek Yargıtay
B a ş s a v c ılığ ın a g ö n d e rd i.
Y a rg ıta y C u m h u riy e t Başsavcılığı nca yapılan soruşturma so n u cu n d a, A n k a r a C u m h u riyet Savcısı Bekir Selçuk tararından 0 5 .0 6 .2 0 0 2 ta rih in d e 2 0 0 2 / 2 2 3 8 5 hazırlık sayısıyla iddianame d ü z e n le n d i. D ü z e n l e n e n i d d i a n a m e A n k a ra Asliye Ceza Mahkemesi ne g ö n d e r i l d i v e a n ı l a n m a h k e m e tarafın d an ua, Erdoğan hakkı h a k s ı z m a l e d i n d i ğ i k a n a a ti y l e k am u davası açıldı E r d o ğ a n i ç i n b u n e ilk n e d e son da\ a olacaktı A m a ilk a ç ı l a n d a v a n e d e n le r in i \ azabiliriz...
İG D A Ş , A K B İ L , İST A Ş, İSFALT, İDO, KİFT^ ' Blllb0a E k m e k g ib i 1 8 d o s y a d a n h a k k ın d a davalar açı
•
onu ^ ı n
d ü z l e r c e k l a s ö r tu ta n b u d a v a la n n konu
aksız k a z a n çtı. ^ a k k ın d a
her davadan ü ç ile dokuz M
arasında değilen ha-
Pis c e z a la rı iste n iy o rd u . E rd o ğ a n için z o r g ü n le rd i— ı,ıandı veale>'h,IH ^otu Y akın a r k a d a ş ı M u stafa Albayrak tu u b ,r i f a d e v e r d i :
.
. He js t a n b u l * * * * * * "
" 1 9 9 4 y ılı m a h a lli id a re le r seçim' e 'e d iy e B a ş k a n l.ğ ı'n a a ğ a b e y im Nu * a t iP L is e s i'n d e b ir lik te okuduğu ve a 5> R e c e p T a y y ip E rd o ğ a n 'ın seç'l'1ie
ralt-ın Fatih imj jstanbul Suyuk* 14J
af bevim de çok
«
r j ^
t T
""
,M e W *lta S 6 . Bütün seçim ç,l,sma|arlnHa
“ T
*
*
"
5 * « " w » .J *
,IT?
•
nev, olarak bütün imkânlar,mızla d estek lem işi
*
*
&
**» t „
* %
belediye çahşanlar, ve üst düzey yöneticileri y ak in en 'b îr ǰ 8 U za™ " Belediye Başkan, Erdoğan'ın d S l *' maksızm da belediyeden kolayca ihale alma d u r u m l ^ *
ale ş a rtn am es in d e zam an zaman yukarıda anlathğlm sebeo le rd e n dolayı kolaylıklar sağlanmıştır. S a h ip o ld u ğ u m
seçim o to b ü s lerin i zam an zaman F t a
Tayyip Erdoğan'ın faaliyetlerinde kullanması için verdim. Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarının altına kullanmaları için şirketten arab a verdik. Recep Tayyip Erdoğan geleceğin başbakanı olmasa bile zam an zam an arkadaş grubu arasında bizler bu değerlendir m eyi y a p a r ız ." Operasyonlar sırasında Erdoğan'm okul arkadaşı Nuri A lbayrak'm iki kardeşi; Ahmet Albayrak ve Muzaffer Albayrak kaçtı. Aranıyorlardı. Erdoğan ile Nuri Albayrak ilişkisi hakkında devletin gizli dam galı raporunda şöyle deniyordu: " N u ri A lb a y ra k : Trabzon O f ilçesi nüfusuna kayıtlı. 1978 yıl'" d a F atih im a m H a tip Lisesi'nden m ezun oldu. Mezuniyet y » fa rk lı o lm a k la b e rab er, R. Tayyip Erdoğan'm okul arkadaş yılı m a h a lli id a re le r seçim lerin d e Fazllet Part' ' , nden B ü y ü k ş e h ir B eled iye M eclis üyeliğine seçildi.
|arın.
da Refah f a r t a , daha sonrak,
seçim leri sırasında daha da arttığı goruldu. •l ilgili v e rile n ifad eler ve iddialar va^‘^
Erd0ga; k ! r ve b e le d iy e g ö r e n le r in d e n
A lb a y ra k la d a; "cü rü m
teşekkül oluşturm ak,
^
tırnıak, h iz m e t n e d e m y
J
ti suüstim al, gerç
hakH'r ^
vrtiula b u lu n m a k , sah te vekâletname d ü w „ .
s u ç la m a la rıy la id d ian am e düzenlendi M a h k o r a o s i 'n d o 2 001/7521)4
, V° k u llan m ak"
sayıya kayJon klm^J 4' H 'T C°Za y
kdmu davası açıldı.
E r d o ğ a n s a d e c e yolsuzluk ve diğer idHi»ıa . ça k tı, A s tl ö n e m li o la n ı şu yd u : ** 3 yar8llanmaya-
- S y a s l v e sosyal bir görüşten kaynak,anan bir ru m iş le m e k ,çm devasa bir teşekkül (çete) oluşturmak ™- bu te ş e k k ü lü n lid e rliğ in i, belediye başka™ seçildiği o ı 04 l 994:, e„ 0 6 .1 1 .1 9 9 8 ta rih in e kadar fiilen aktif bir şekilde yapmak aynca 1 9 9 8 - 2 0 0 1 y ılla rın d a ise perde arkasından sürdürmek.." M e d y a g ü n l e r c e h a b e r y a p tı. N e m an şetler atıldı: 'İ s t a n b u l h o r t u m c u s u ', 'A h ta p o t'u n uzun kolları', 'D o y m u y o r l a r ', ' İ s t a n b u l 'u n p a r a s ı n ı işte bu ah tap o t y iy o r', 'H ortu m lam a d ı ğ ı y e r k a l m a d ı ', ' A l b a y r a k 'a çifte kıskaç', 'H o rtu m a Tantan e l k o y d u ' , 'A l b a y r a k n e y a s a n e y a s a k ta n ıy o r', "Albayrak sıkıştı', ' H o r t u m c u t e h d i t e t t i ', 'H o r t u m c u N u ri', 'İstanbul'u bir ahtapot g i b i k u ş a t t ı ' , 'İ s t a n b u l l u l a r ı n p a ra sın ı böyle yuttu', 'Sekiz kollu a h t a p o t g i b i ', 'H o r t u m
s ık ış tı', 'Yenilikçi hortum , Fesat ihale
l e r i ', 'İ ş t e y e n i l i k ç i h o r t u m ', 'B ir m ily a r dolarlık h o r tu m , Beş k o l d a n h o r t u m ' , 'B e l e d i y e y ü r ü y a kulum dedi', 'Şoförlükten h o l d i n g s a h i p l i ğ i n e ', 'A l b a y r a k n asıl zen gin oldu?', 'Refah yük s e l i ş i ', 'A l b a y r a k , m a f y a g ib i', 'E n c ü m e n üyelerine rüşvet araba l a r ı ', ' A l b a y r a k l a r D G M 'd e ', 'A lb a y ra k la r v e Tayy^P* D G M s o r u ş t u r m a s ı ' , 'Ş e r ia tın sin si p lan ı’, 'Istanbu
e >y
a i t p a r a l a r - g e l e c e ğ i n b a ş b a k a n ın ı h azırlay ıp
A lb a y ra k la ra a k ta n ld ı'. Ç a r k b ö y le ış e ilişkisi', 'R e c e p T a y y i p E r d o ğ a n k a ç p ara 2 0 0 0 -2 5 T e m m u z 2001 arası
ve ^
/
Kasını
azan n'
G a z e te h ab erlerin in ö z e ti Ş ttJ d u igreöin başbakanını ha* “ İstan b u l B eled iyesi'n e ait p a ra la r p şirkotiew zırlay ıp cih a d hazırlığı yapm ak ü z e re ak tarıld ı. A l b a y r a k ş ir k e tin i in ıv k v e n ,
. lanbu n g ö * * e r ö " ® '
Ö G M 'v e g ö n d e rd iğ i raporlar, akıl a
1(?d,V(. b aşk an l*#
.
nuıt» ttışlk'rının
" e s e r d i . B u n ., g ö r e , T a y y i p E K * * * ” l| M ,r a k l a r ." su an e l m * “ « » İ n d e ç o k s ı k ı i l i f k i l e , iç in d e e k " . ' «
tllttufcu p a ra b ir m ily a r dolardı-
"Çete"nin yayın organı ise 199 7 d e yayın faaliyetine b Albayrakların sahip olduğu, Yeni Şafak gazetesiydi ^ Erdoğan için Yeni Şafak binasının manevi Erdoğan 1994 yerel seçimlerinde bir katım kullanmış Ve kazanmıştı! Gazete de Erdoğan için hep önemli oldu Operasyonlardan yıllar sonra Yeni Şafak gazetesi sahiplerı ■ bayrak ailesi, yaptıkları habercilik nedeniyle hedef olduklasöyledi. Öyle miydi? Bir gerçek var ki, Erdoğan'm belediye başkanlığı döneminde Albayraklar çok para kazandı. Sadece tek bir örnek ne kadar büyüdüklerini gösteriyor: Albayrak Turizm Seyahat İnşaat Ticaret A.Ş. 6 Aralık 1990tari hinde bir milyar lira sermayeyle kuruldu. 1995'ten sonra Ticaret Odası'na sıkça, ihale ve alım satım başvuruları yaptı ve şirket bii milyar lira olan sermayesini 1998'de bir trilyon liraya yükseltti! Aldığı ihaleler kitabın sayfalarına yetmez: Büyükşehir Belediyesi'nin yan kuruluşu KİPTAŞ,1Altunizade ve İkitelli Başak Konutları'nm bir bölümünü, A l b a y r a k l a r a yap tırdı. Olabilir. Fakat, İstanbul M etrosu 'n u n elektro-m ekanik altyapı gibi iha leleri de yeterliliği olm ayan A lbayraklara verildi. B elediye'nin neredeyse tüm işlerinde " A l b a y r a k
im z a 1
vard ı; İSKİ'nin su sayaçlarını değiştirm e işinden, Halk t Kl dağıtım ına kadar! Bir örnek verip geçeyim ; Halk E k m e k açm ak isteyenlerden 150 m ilyon lira hava parası alın ıy o rd u -
c
Yem ek, taşım a, araç kiralam a, İETT otobüslerini yıkam a, feler, halı sahalar, otoparklar gibi "küçük trilyonlu iŞ^erl yazm ayayım . Belediyenin neredeyse her işini A l b a y r a k ıfl ketleri yapıyordu. Bu durum o kadar göze batar hale geldi ki, Albayrakla' di isimlerinin fazla öne çıkmaması için - üçüncü kişilere litesi olm ayan şirketler kurdurarak, bu şirketleri ihalelere ^ lar ve ihale konusu işleri yine kendi şirketlerine yaptır»-11 Ne diyorlar bugün; "H aber yaptığımız için 28 §ubat ;T. sm dan baskı gördük!" Ayrıntıları ileriki sayfalarda yazaca** Şimdi işin aslına gelelim... eOe‘
1 Ev yapan bir kurum olursa oranın genel müdürü kiım olabilir? ndan tanıdığı^ ^ müdürü -TOKİ'den, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı' l d e 1 7 b i n konut yaP1 Bayraktar'dı. O dönem İstanbul'un 11 değişik bölgesir
146
A l b a y r a k l a r v e y a n d a ş m ed y a o dönem dedi ki" İ d d i a l a r y e n i d e ğ il." B u sözleri doğru vdu A N A P 'I i İç işle ri B akan ı Sadettin Tantan "FrH a ç e le s in " d iy e , 1 7 O cak2(X )l tarihinde Mülkiye BaşmüfettişTMehmet G ü n a y d ın ı g ö r e v en irdi. M ehmet (,ünaydın 5,5 ay iddialar, araştırd ı. İs ta n b u l B ü y ü k şe h ir B eled iyesin e ait İSKİ İ^TT ve İst T b u lu n a n 1 9 ş irk e ti tetkik etti. Ve "yolsuzluk yok" diye rapor verdi ' D o s y a k a p a n a c a k t ı ki... M ü lk iy e M ü fe ttişi G ü naydın'm yerine; Susurluk Çetesi'nin
B a t m a n 'd a k i k a y b e tt iğ i silah ları; Kocaeli'nde üst düzey polisle rin d e a r a la r ın d a b u lu n d u ğ u m azot kaçakçılığı gibi çok önemli o la y la r ı s o r u ş tu r a n İç işle ri Bakanlığı M ülkiye Başmüfettişi Can d a n E r e n g ö r e v le n d ir ild i.1 62 gü n süren yoğun incelemesi sonun d a 3 6 k la s ö r b ilg i v e b e lg e topladı ve eski raporu yırtıp çöpe attı. E r d o ğ a n 'ı n s i y a s i ik b a li için çete oluşturduğunu, bu nedenle bir m ily a r d o la r lık s u iis tim a l yap tığım ileri sü rd ü . P e k i.. B a ş m ü fe t t iş C a n d a n E ren "yolsu zlu k yok" raporuna rağmen b u s o n u c a n a s ıl u la ş tı? H e r ş e y M ü fe ttiş C a n d a n Eren'in, b ir te sa d ü f so n u cu İstanbul B ü y ü k ş e h ir B e le d iy e s in d e Genel S ek reter Y ardım cısı olan - b i r d ö n e m b ir lik te m ü lk iy e m ü fe ttiş i o larak ça lıştığ ı- M ah m u t K u ş 'u z iy a r e t e tm e s iy le başladı... K a r ş ılık lı iç ile n ç a y la rd a n , dünde kalan hatıraları ana ^ n u ş m a la r d a n s o n r a sö z d ö n d ü dolaştı, Büyükşehir Beled.yes. ne v e A l b a y r a k A .Ş .'n in ü stlen d iğ i ihalelere geldi. M a h m u t K u ş, karşısındaki meslektaşına çe d ü ğ ü , b ild iğ i v e b in lerin d en g e d i ğ i
saat ^
kotarı|-
b o y u n c a a n la ttı. K u ru lan tezgâhlardan, .^Tnise uzanan Ç ı n d a n v e h a tta E rd o ğ a n ’ la N uri Albayrak .n
d o s t lu k la r ın d a n b ah setti. ^ M ü fe t t iş E re n , M a h m u t K u ş ta n ta
^ yapmasını istebaşım ağ n r.
^ _ " A m a n b e n i k a rış tırm a " yanıtını a. 1 M üfettiş Candan Eren Susurluk Çetesi'ni ^ " | anneyaptı- f P»Kgi ortaya serildiğinde belediye başkam a. Bûyuk K“l u p g a Agar'm oğlunun nikâhını kıydı! Evıen nikâh ?ah OnırduSum Sz ettim . Erdoğan bana; -Paşam sızın zama bu,.u uÇunıtdu '>n,; neler neler yapardım ; sizin destecini
Alkıvraklar vled.vo içinde çok güçlü... Zorda kalır,m vVkonm,,;* sıkint. Müfettiş Eıxm, o gece «yuyamadı... Vrtesi sabah ilk işi İstanbul Emniyet Müdürü H O demir''den randevu almak oldu. İçişleri Bakanlığ,-mn J f sine verdimi görevi söyledi ve aklına gelen planı anlattı. Mahm'' •’ y gidecekti ama bu kez sesini kaydedecekti. ^ mniy et Müdürlüğü’nde üzerine gizli kayıt sistemi yerleştin, en Ereru yeniden Mahmut Kuş'u ziyarete gitti. Kuş iki gün önce anlattıklarını tekrarlamakla kalmadıAlbayr aklar için nasıl ihaleler düzenlendiğini; kimlerin bu pas tadan pay aldığım; Erdoğan ile Albayrak Kardeşler arasındaki ilişkinin hangi düzeyde olduğunu bir bir söyledi. Sıradan bir ta şıma şirketinin nasıl olup da holding haline geldiğini aktardı... Bu arada kamuoyunda uzun süre tartışılan iddiayı da ilk o ortaya attı: "Tayyip Erdoğan'm bir milyar doları var!" Müfettiş Eren bu sözleri dinledikçe soğuk terler döküyordu; aklı ses alma cihazmdaydı; kaydediyor muydu acaba? Sohbet bitince telaşla çıktı; emniyete gitti; "bingo"; teyp tüm sohbeti kaydetmişti. S ırad a bir b aşk a isim vard ı: A lbayraklarm eski m uhasebecisi
Zeki Nigiş... O d a tam k olm ak istem iyordu. C an d an E ren b u nun için de polisten yardım istedi. Muhasebeu
Nigiş k am eray a alındı.
^
C a n d a n E ren 'in şim di elinde biri sesli, diğeri görüntü u m ak ü zere iki kaset vardı... ,.urda A m a o bunlarla yetinm edi; birçok kişiyi dinledi ve som so ru ştu rm ay ı bitirip dosyayı yazdı. (10.07.2001 tarih ve ile, 03-09.2001 tarih ve 1 3 3 /8 5 sayılı tevdi raporları) M ülkiye Başm üfettişi C andan Eren tarafından 31.
w. .
-
rih ve 1 3 3 / »4 sayı ile düzenlenen Ön İnceleme Raporu Bakanlığı'na gönderildi. Fren özetle diyordu ki:
27 03.199 4
tarihinde
Ce^
yapılan
M aha ı
Seçimi'mJ-M itibaren genel sekreterden başlayan
y a p ıld ığ ı, 14H
d iz i ^
.
- A ta m a s ı y a p ıla n şa h ısla rın belirli bir siyasi görüsü h» •
yen kişilerden oim asına özen gösterildiği;
benimse-
. M e v z u a tın d a im k â n v erm esiy le belediycde ^ rev in e a t a n a n b u k işile rin ay n ı zam an d a belediyenin iştiraki du r u m u n d a k i ş ir k e tle r d e y ö n e tim kurulu başkam veya üve s.fatıya
görevlendirildiği; _ B ö y le c e b ir y a n d a n b ü yü k şeh ir belediyesinde, öte yandan d a b e le d iy e iş tira k le rin d e siyasi bir kadrolaşmanın temin edildiği a n la ş ılm ış tır.... -
K a d r o la r d a g ö re v le n d irile n kişilerden 36'sının bir siyasi
p a rtin in lis te le r in d e n m illetvekili adayı gösterildiği; bir bölümü n ü n m ille tv e k ili se çild iğ i; - Yeni k u ru la n bir siyasi partinin on kurucusunun da İstanbul B ü yü k şeh ir B eled iy esin d e bir dönem görev almış kişilerden olduğu; - B e le d iy e d e y u k a rıd a belirtilen tarihten itibaren türbanlı ve sakallı k işile rin g ö r e v y ap m asın a göz yumulduğu; - T S K 'd a n ih r a ç ed ilen kim i personele (58 subay) istihdam im k â n la rın ın y a ra tıld ığ ı görülm ektedir.... - B u şe k ild e , y a p ıla n siyasi atam alarla belediyenin, siyasi ve irticai fa a liy e tle ri d estek led iği; - A y n ı g ö r ü ş te b u lu n m a y a n kişilerin taciz edildiği bir kur um h alin e d ö n ü ş tü r ü ld ü ğ ü ; - S iy asi g ö r ü ş birlikteliği oluşturulmak suretiyle teşe m e y d a n a g e tirild iğ i; - Büyükşehir Belediye eski Başkam Erdoğan'ın kamu°y y a n sıy a n s iy a s i görüşlerinin, gerçekleştirilmesi amaay a , ^ ^ ve ısra rlı b iç im d e v e yü rürlükteki mevzua -.iH^eJsilen y o lla rın ın k u lla n ılm a sı suretiyle mütemadiyen ve su ç işle n d iğ i;
- Eylem lerin
cHrakleri aracılığıyla B ü y ü k ş e h ir Belediyesi ve ıştıraklen
y ap ılan u s u ls ü z v e fesat karıştırılmış ihalel
j a n
~ G e re k siz v e fah iş fiyatlı mal ve 1^IZITIf ‘ ^ tay a ç ık a ra k Albayrak A.Ş.'ye para aktarı *
3
*
~ Bu yolla mensubu
şeyinde or-
bi-jm jnde geniş-
. artj veya düşüncenin oldukları si> ası y kullanmasının
g ü çle n m e si, z e n g in le şm e si ve devlet imkanlar te^ i n e d ild iğ i; . ~ B ü y ü k ş e h ir B eled iy esi bütçesinde 11111
A lb a y ra k şirk e tin e verildiği/
Ian ıs büyük .h a le
‘^ ,n daraltıldığı;
melerle ihalelere^
S r iht|lbİ' yrak d‘Şlnda firmalann Yeterlik alm «,mn ZOr| ; ; ; ; ye edeun (bu arada yeyeî tn'dı•? y»pmi? olanlar dahil) yeterlilik verilmediği°"ce ■ Y ü k s e k m u h a m m e n b ed el ve çeşitli teknik oyunlarla f,-L - k k a t s a y , ta k d iri, b e le d iy e a r a ç l a n n m u cu za k i r l l a j * 2 i
ışın pahalıya mal edildiği;
^
- S ö z le ş m e l e r in k a r t l ı o la ra k idarenin aleyhine Albayrak sir
ketlerinin lehine hazırlandığı;
- Servis aracı ihalesi için ihale dosyasına Albayrak şirketince konulan ve idareye teslim edilen araçlardan 737 adedinin ihale dosyasındaki bilgilerle Trafik Şubesi'ndeki kayıtlarının birbirini tutmadığı; - Otobüslere ait olduğu belirtilerek teslim edilen ruhsat ör neklerinin gerçekte başka araçlara (motosiklet, kamyonet vs) ait olduğu; - D olayısıyla sahte ruhsatlar kullanıldığı; idarenin sahte bel g elerin kullanılm asına göz yum duğu; - B üyükşehir Belediyesi dışında İSKİ tarafından yapılan on a d et çeşitli işlerin de Albayrak şirketine benzer metotlar kullanı larak verildiği; - B üyükşehir Belediyesinin çeşitli iştiraklerinin
bu dönemi t
3 4 işi A lbayrak veya bağlantılı şirketlere verdiği; - Bu kuruluşlarca yapılan ihalelerin de açık ve şeffaf olm^ )a I b ir biçim de, yeterli rekabet sağlanmadan yapıldığının rapor a belirlendiği; - Sağlıksız satın almalar veya gerçeği yansıtmaya
„ ;c|preya ş
■
oılan büyük ödemelerle ya da hayalı şirketlere, saht faturalarla yapılan ödemelerle sağlanan paralann özel
I I
için kullanıldığı belgelendi...
Ve-
i , nhul Büvükşehir Belediyesi eski
B a ş k a n ı
T“ r î c v / a Kanununun 313. maddesinde S 'm e k S ^ k k ü l oluşturm ak' ş u n d a n
Verilmesi" talep « J
^
f i ş le r i Bakanlığı- « »
Erdoğan
Soruş
hakk,n-
I
■
|* ■ I
Kanunun 6. Maddes, «V■ >
07 .09.2001
ta rih in d e "ta m a m d ır" k a r a n m a F a k a a a a t! rdl İç iş le ri
B a k a n lığ ı'n ın
07.09.2001
J
tariU
y ıy la v e r m i ş o ld u ğ u soruşturm a izni, Dan
' 2001/588 » -
1 1 .1 2 .2 0 0 1 ta r ih v e 2 0 0 1 /1 5 9 1 esas, 2001 / 29 s ! 7 2 Daires',nin rıy la k a ld ırıld ı. ' arar ^ y 1*' ^ r a B ir p a r a n t e z açm alıy ım ; Hüseyin Karakullukçu adını unun n u z m u ? 2 0 1 1 'd e D am ştay Başkanı oldu. Hani a r k a d a ş ın ın b a ş k a n olm asım "Kurban olduğum Allah verdikçe v e r i y o r " ş e k lin d e değerlendirm işti. (8 Haziran 2011, Vatan) H ü s e y in
K arak u llu k çu
31 Ağustos 2000'de Damştay 2.
D a ir e s i'n d e g ö r e v e başladı ve baktığı ilk dosyalardan biri E r d o ğ a n d a v a s ıy d ı!
A r a y a g ir ip b ir alın tı yap ayım :
" V a h it Ö z d e m ir D ış iş le r i B a k a n lığ ın d a u z m a n olarak görev y a p m a k ta d ır. 2001 y ılın d a o d ö n em y a s a k lı o la n R ecep Tayyip Erdoğan'l tan ışır. E rd o ğ a n 'd a k i karizm ayı v e g e le c e ğ i sezip kendisine yar d ım c ı o lm a y ı te k lif eder. O s ır a d a 'yasak^ °^an Erdoğan a ABD B ü y ü ke lç isi ile görüşm esinin iyi o la c a ğ ın ı sö yler ve Erdoğan ad na A B D B üyükelçisi ile bir g ö r ü ş m e ya p ar. B ö y le lik le b ir dostluk b a ş la r . Bu b a şlan g ıc ın a r d ı n d a n
E rd o ğ a n ,
Vahit Ozd D a n ış t a y 'd a k i davasında yardımcı olup olamay ^ a ğ ır >o
B u n u n ü z e rin e V ah it özdemir, Danıştay H ü s e y in K ara ku llu kç u ile görüşüp Erdoğan m ''.m1 v e y a r d ım c ı o lm a s ın ı ister. Anav/asa Mahkemesi A r d ın d a n y in e E r d o ğ a n 'ın ta le b i üzerine . at,|ıp kapatılile bağlantıya geçer. Erdojan Fazilet Part» »»
b a y a c a ğ ın ı m e r a k e tm e k te d ir.
Mustafa Bumîn, Vahit
D ö n e m i n A n a y a s a M a h k e m e s i Baş ,al\
özdemir, Burnm ■
Ö z d e m i r ' e lis e y ılla r ın d a ö S r e t m e n * ^ yaP.5 re n jp, Erdoğan’a bıldız i y a r e t e d e r v e F a z ile t 'in k a p a tıla c a ğ ın r i r " ( 1 6 E y lü l 2 0 0 5 , F a tih A lta y lt, Saba a
• w id e « n iş ç e de£>-
R una iterıo*' r*
E r d o ğ a n 'ı h e p "k o ru y an lar" var ı. n e c e g iz x 7 V erden devam e d e h m -
E rdoğan'ın davalarına kaldıg1111
J ^ a n b u l Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhum nndan Abdülaziz Özatlan ve Kava kr k - ^ yaklaşık dört av s ü ™ w ' M bacaogh ta.L , \ ' SWen b“ » ^ ş tu r m a vapddı ve var : , , ^ m a l a r s o n u l d a 25.12.2001 tarihinde 20C1 ' Karâr “ / « y U . 181 sarck hakkında görev, - ^ \ erildi. Mahkeme "bu bizim konumuz değir demisü H 11 ' 6 4 4
vas,
« * DGM'nin g . J 3 L
, * £ £ ?
Is anbul DGM Cumhuriyet Bajsavahg, ay™ konula- lamalarla ılgıh olarak gereğinin yapılmas! için, 26.112 r Z
'İ~~* -v .
C«mHuriyet Başsavcılığına fezleke 4 hazırlık, 2001/2 fezleke savısı)
Danışta) 2. Dairevi nin verdiği red karan ovuruır.u N .i'c Cumhuriyet Başsavcısı >abih Kanadoğlu bozdu. Önüne cet' d°s> ava 13 Mart _vC_ tarihinde son noktavı kovdu. Enio&r. n 4 m % suçlarını TCK 3x3. maddeye soktu: '"Nitelikli zimmet devk alım ve satımlarında çıkar sağlamak, rüşvet almak görevae u kiyi kötüye kullanmak, artırma ve eksiltmeve hile kan^tim^ cürüm işlemek için teşekkû* meydana getirmek ve bu teşoUyönetmek..." E rd o ğ an 'm avukatlan ve m edvadaki destekçileri büyük“ k am p an y a başlatm ışlardı. Yok, 1999'd a çıkan Rahşan affı, Erdoğan'ın suçunu ertı
kapsamındaydı. Yok, D anıştay karan ortadaydı; Belediye İktisadi Te;
• j^nii
y a p tı:
M ü fettiş C andan Eren... Savc. Sabih K anadoğlu... E rd o ğ an 'ın yargılanm asının seb
yorlardı! Sanki iddialarm muhatabı onlar . 152
^
bu
e
E r d o ğ a n is e h e p ay n ı d em eçleri verdi: "Bizim ı B ize k im s e le k e s ü r e m e z ." aınınuz açık.
Öyle diyordu ama canı sıkkındı. Her ne kadar yakın çevresi müfettiş Candan c da, tek rapor onun hazırladığı rapor değildi...
. 6 SaW,rsa
A y r ıc a ...
M aliye H esap Uzm anlan Kurulu'nun raporu da vardı (Rapor S ayısı: 1 1 0 4 / 3 4 2 - 4 İstan b u l, tarih 10.08.2001) İncelemeyi sekiz h e sa p u z m a n ı y a p m ış tı.
R ap o r, İG D A Ş 'ta 2 2 .5 trilyon liralık dolandırıcılık ve yolsuz luk y a p ıld ığ ın ı a ç ığ a çıkard ı. Kurul'un tespitlerine göre bu sıra d an b ir y o ls u z lu k d a d eğild i. En önemlisi; tüm tezgâh 1999 yerel s e ç im le rin i k a z a n m a k için Fazilet Partisince oluşturulan havuza p ara a k ta r m a k iç in d i... R a p o ra g ö r e te z g â h şöyleydi: B ü y ü k ş e h ir b e le d iy e si İG D A Ş'ın sayaç okuma işi; Erdoğan'ın y ak ın ı A h m e t H a m d i P ın arcık ile yine Erdoğan'ın danışman la rın d a n T u fa n M e n g i'n in ortağı olduğu Lonca A.Ş/ye verildi. F a k a t...
İS K İ'd e 21 c e n t7e y a p ıla n iş; bu ihale ile bir dolar 55 cent e fır lam ıştı! Y an i a y m iş y ed i kat pahalıydı. İstanbulluların cebinden L o n ca A .Ş . iç in fa z la d a n 22.5 trilyon çıkıyordu. İsta n b u l B ü y ü k şe h ir Belediyesi Genel Sekreteri ve İGDAŞ Y ö n e tim K u ru lu B aşk an ı olan Mustafa Açıkalın ın, sayaç c naa işini a la n L o n c a A .Ş /n in hissedarlarından Mehmet Y i ş t e ş i o lm a s ı gibi ayrın tılara girmeyeyim. Anladınız sanıyo-
^
ekip hep yakın ç e v re y d i ve hedefleri Erdoğan , başbakan
y ap m a k tı. Ö y le k i... a ç 've 3.3 !G D A Ş , 1 9 9 9 se çim le ri öncesi avans olarak onc b i ly o n d o la r a k ta rd ı. rr crhre sorumlular arasınV e s a P U z m a n la r ı K uru lu raporuna g raı1Sanları oldua
E rd o ğ a n ise h ep a y nı demeçleri verdi- " Ri • Bize k im se leke sürem ez." m a|nımız açık. Ö yle d iyo rd u am a cam sıkkındı. H er ne k a d ar yakın çevresi müfettiş r a da, tek rap o r onun hazırladığ, rapor değildi
a
6
A y rıca...
Sayısı:
7
hesap uzmanı yapmıştı. lu kR “ PO ÎH‘ S D A Ş ' ' a
2 2 5
'
M y 0 n liral,k I » 1’ " * » " * »e yolsuz-
luk y a p ıld ığ ın ı açığa çıkardı. Kurul'un tespitlerine göre bu sıraan ir y o lsu zlu k da değildi. En önemlisi; tüm tezgâh 1999 yerel seçim lerini kazanm ak için Fazilet Partisi'nce oluşturulan havuza para aktarm ak içindi... R a p o r a g ö r e te z g â h şö yleyd i:
B ü yü k şeh ir belediyesi İG D A Ş 'ın sayaç okuma işi; Erdoğan'm yakıru A h m et H am dı P ın arcık ile yine Erdoğan'ın danışman larından Tufan M engi'nin ortağı olduğu Lonca A.Ş/ye verildi. Fakat... İS K İ d e 2 1 c e n t'e y a p ıla n iş; bu ihale ile bir dolar 55 cent e fır la m ış tı! Y a n i a y n ı iş y e d i kat pahalıydı. İstanbulluların cebindt ı L o n c a A .Ş . iç in f a z la d a n 2 2 .5 trilyon çıkıyordu.
İs ta n b u l B ü y ü k ş e h ir Belediyesi Genel Sekreteri
11
IGDAŞ
Y ö n e tim K u r u lu B a şk a m olan M ustafa Açıkalın ın, sayaç oku m a iş in i a la n L o n c a A .Ş .'n in hissedarlarından Mehmet Y.ld.z'm e rü ş te s i o lm a s ı g ib i a y rm t.la ra girmeyeyim. Anladm.z saruyorurr|; e k ip h e p y a k ın çev rey d i ve hedefleri Erdoğan, başbakan y a p m a k tı. Ö y le k i... İG D A Ş , 1 9 9 9 se çim le ri öncesi avans olara m ily ° n
,
. A c V e 3 .5 oıuı s
dolar aktardı
tr
crnre s o r u m l u l a r a ra sın -
. e s a p U z m a n la r ı K u ru lu raporuna g ih sa n la rı oldua ' İG D A Ş b ü r o k r a tla r ı, L o n ca A.Ş sahıp|er' v^ ç ^ ,sim|er de A b d u r r a h m a n D ilipak, Ali Bulaç ard l-
..
MiivUgÜn heP “ mücahittiler müteah ' ^
Hular" deniyor y a -
Tu(<ın Mengı;
bi r ! ? n d o larl‘ k İhaleyi alan L o n c a ; „ 1 Ma,h ,m -D er'm ^U n 0r,em mazlum ların hakkın, sa ' n'ydı... 153
iQonajP° r S° nUCU Ve savcıl,k emriyle Istan d ı , 1999 da IGDAŞ'ın Alibeyköy'deki genel m ü d u ^ ' » ' yon yaptı. Deliller ele geçirdi. Bu arada Tufan M H am di Pınarcık'ın soruşturmanın başlamamdan" h yurtdışına kaçtıkları belirlendi. ~lr *• , Peki yargıda hesap verdiler mi? 2 0 0 2 /2 0 8 1 9 sayılı 30 Mayıs 2002 tarihli iddianam, İstanbul Cumhuriyet Savcıları Erol Canözkan, Rasim k <^ Hüseyin Yıldız'ın imzaları vardı. Polis, olayı deştikçe İGDAŞ'ın yalnız sayaç okuma ı» ğil, başka yöntemlerle de soyulduğunu belirledi. 5b, V dolarlık ciroya sahip bu kuruluş "binlerinin" kasası Örneğin... Yüzbinlerce abonesi olan İGDAŞ, sanki müşteri sıkınbsı yorm uş gibi, "İstanbullular bizi tanımıyor, kendimizi tanıta diye, İroni Ajans'a 1.5 trilyon lira vermişti! İGDAŞ, hiç izlenmeyen Kanal 7 kanalıyla 138 milyar lira, reklam anlaşması yapmıştı. "Benim doğalgazım en iyisi" demek için mi? İGDAŞ soruşturması uzun sürdü; dava AKP kuruldukLsonra açıldı; sanıklar milletvekili olup dokunulmazlık kazand ■ lan için duruşmalar "askıya" alındı. Sadece İGDAŞ mı? Ya yoksullara ucuz konut yapmak için 1995'te 11 trily 1 mayeyle kurulan KİPTAŞ? Albayraklara verdikleri ihaleden örnek yazdım. Abdullah Arısoy başkanlığında, Suat Taş,
Ş e ra fe ttin
Ka
İlker Yıldırım ve Murat Dayanç'tan oluşan Maliye BaU ^ Hesap Uzmanları Kurulu'nun, KİPTAŞ ile ilgili hazırl^-
^
porda, yapılan kurnazlık insanı şaşırtıyor. BİT olan belediyeden aldığı döviz cinsinden borçlarla ılgıl' 3 tn‘ milyar liralık kur farkını defterlerine gider olarak Topkapı Vergi Dairesi'ne gönderilen rapor u z e n n e ^ trilyon TL vergi, 3 trilyonu ceza ve 5 trilyonu gecı m ak üzere toplam 9 trilyon lira ödemek
zoru n
a
ralar kimin cebinden çıktı, kimin cebine girdi , s a yanların cebinden çıktığı kesin ve aslında kim de sır değil. 154
^ ^
K İP T A Ş 'm b e le d iy e d e n aldığı çok sayıda ar,
,
heiediye b a ş k a n la r ın a , ö z e l k alem m ü d ü rleri. 3 'an blr hsmı™ çilere sattığı belgelendi. e vc ParWi yöneti-
Bir dönemin inanmış-idealist Akmalarının h„ ^ yeleri inşam rahatsız ediyor. derece çürüİşte b ir b a ş k a b e le d iy e (BİT) şirketi; Akbil....
C H P İstanbul İl Başkam rahmetli Mehmet Bölük 13 w-
1999'da, bir basın toplantısı yaparak beş şirket hakkmdaki ! 0T suzluk iddialarını kamuoyuna açıkladı: " R e c e p T a y y ip E r d o ğ a n 'ın geleceği için yapılan tüm hazırlık lar İsta n b u l h a lk ın ın ce b in d e n çıkıyor. İstanbullu şişirilmiş doğalgaz v e s u f a tu r a la r ıy la fark ın d a bile olmadan Tayyip'e destek oluyor. O n u ik tid a r y a p m a k için İETT otobüsleriyle fahiş fiyatla sey ah at e d iy o r. İS K İ ih alelerin d en doğalgaz ihalelerine, METRO ih alesin d en İG D A Ş 'm ih alelerin e kadar her yerden pis kokular geliyor. B illb o a rd 'la r, a ğ a ç kam panyaları, kaldırım ihaleleri gibi tüm o la y la r k a m u o y u n a yansıyor, ancak somut bir sonuç alı nam ıyor. R E F A H Y O L 'u n iktidar olması ve Sayıştay'ın başında Vecdi G ö n ü l'ü n 1 b u lu n m a s ı nedeniyle Tayyip adeta kollanıyor. Yargıya in tik a l e d e n y o lsu z lu k dosyalarıysa yasaların yetersizli ği ve y a r g ım n a ğ ır ça lışm a sı nedeniyle bir türlü sonuçlanmıyor. M ed yan ın y o ls u z lu k la r n ed en iyle yönelttiği sorulara ya 'iftira' ya 'k o m p lo ' y a d a 'is p a t e d e m e y e n şerefsizdir gibi beylik cevap
lar veriliyor." Kim haklı? Kafanız karışmasın... ,. r f Erdoğan'ın belediyedeki yolsuzluk iddialarıyla ı gı1
b a rd ım . Şöyle... S A N IK E R D O Ğ A N h ak kında TCK'nın 313. nıa ^
_
S
ed8n CÜrÜm işlem ek İÇİn teşekkul ^ıfn^OTUŞturma iznine Van y° netmek s u ç u n a ilişkin olarak veri f verilmesi için 1 an itira z ın y e n id e n incelenerek irde enıp , i]mesine... ^Uyla ilgili e v r a k ın D a n ışta y 2. Dairesi n ^
e
' SA N I K E R D O Ğ A N 'a atılı, İstanbul Buyuı
dav
ve b . gh birimlerin .995 TCK'nm 240. maddesine temas etog
^
Belediyesi yönelik
soruşturma
d o lm u ş olduğu
^ ^ ^ s ın a ... S° nraH'‘" 4 V o W a c» li Milletvekili. Milli Savunma BakW» <
, 55
Bel
ı SAN1K
lK lX X ,A N
hakkında;
' nW y Jp ,U n * * * *
^
İstanbul
Büvük^
M as,a. Bölge
R # ltV bAN1K HRDOĞAN hakkında; İstanbul Bü ükseh. eledi c personelinin taşmmasma ilişkin, 211 hatlık 2 5 .il ^ tarihli servis kiralama ihalesi isnadın TCK'nın 240. m a d d e a L samında kalmasına; ve bu suça yönelik soruşturma izni hakb,' da Danıştay 2. Dairese nin 11.12.2U01 tarih, 1591/2984 sayılı ka-»* nyla itirazın reddedilmesi karşısında; Anayasa Mahkeme ntarih ve 24556 sayılı Resmi Gazete'de yayımlarlar 18.07.20ı» tarih ve 4 / 3 3 2 sayılı kararıyla; 4616 savılı yasa kap samında kalan eyleme ilişkin anılan yasanın 1. maddesinin! bendi uyannca, suçun niteliğine, işleme tarihine ve yasada ön görülen cezanın üst sının itibarıyla kamu davasının açılmasına ertelenmesine... 5- SANIK ERDOĞAN hakkında; A) İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce personelin taşınması için 167 hat üzerinden 03.01.1995 tarihinde yapılan servis kirala ma işi ihalesine: B) İstanbul Büyükşehir Belediyesince personelin taşınmas için 179 hat üzerinden 17.12.1996 tarihinde yapılan servis kira
27.10.200
lama isi ihalesine; C) İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce personelin taşınm as için 173 hat üzerinden 26.12.1993 tarihinde yapılan servis kirala ma işi ihalesine; ilişkin olarak yapılan isnatların, TCK'nın 3t>o -• maddesine temas etmesine ve genel hükümlere göre soruşturulm a s ı n ı n g e re k m esin e karşı, anılan suça ilişkin olarak dava zamafl a ş ım ın ın gerçekleştiği anlaşılmış ise de; bu suçun soruştum l a s ınd a görevli olm adığınd an ; Cumhuriyet Başsavcılığımızın * ( e v s iz liğ in e ve evrakın suçun işlendiği y er itibanyla yet ■ gö revli İstanbul C u m hu riyet Başsavcılığına göndenlmesıne
fr- SANIK ERDOĞAN hakkında; ^ A) İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce y a p ıla n ıl. W 1- İstanbul metrosu; birinci aşama inşaatı, g*K
n alla rın T C K ' n ı n 205, maddesine,
156
^
2
- S A N IK E R D O Ğ A N hakkJ n d a 26.08
19 9 7
„ , .
F a tih A r a p e m i n i k a tlı o to p a r k in şaat, i h a l e s i " w yap' lan m a d d e s in e , ,n c K n ın 205. 3
- S A N IK E R D O Ğ A N h ak k ın d a 19.02.199g tarih"
a
p e rso n e lin ta ş ın m a s ı için 130 h at üzerinde servis k iJl leşinin T C K 'n m 3 6 6 / 2 . m ad d esin e,
yaP'lan ,şı lha’
- S A N IK E R D O Ğ A N h a k k ın d a 19.02.1998 tarihinde yap.lan p e rso n elin ta ş ın m a s ı için 8 2 h at üzerinde servis kiralama İsı İha leşinin T C K 'n ın 3 6 6 / 2 . m ad d esin e, Ş 4
B) A ğ a ç , fid a n v e s ü s bitkisi konusunda yapılan ihalelerden1
- S A N IK E R D O Ğ A N hakkında 12.11.1996 tarihinde yap.lan
a d e t a ğ a ç a lım v e dikimi ihalesinin TCK'nın m a d d e le r in e ,
202,
2 0 0 .0 0 0
205.
2- S A N IK E R D O Ğ A N hakkında 23.10.1997 tarihinde yap.lan 4 0 3 .0 0 0 a d e t a ğ a ç alım v e dikimi ihalesinin TCK'nın m a d d e le rin e ,
202,
205.
3- S A N IK E R D O Ğ A N hakkın d a 12.11.1998 tarihinde yapılan 450.000 a d e t fid a n , 5 0 0 .0 0 0 adet süs bitkisi, 51.000 adet yol ağacı ih alesin in T C K 'n ın 2 0 5 . m ad d esin e, 4- S A N IK E R D O Ğ A N hakkınd a bu evrakta diğer ağaç ihale leri b a ş lığ ı a ltın d a b b v e cc alt başlığı ile irdelenen ihalelere iliş kin s o ru ş tu r m a n ın T C K 'n m 202 ve 205. maddelerine, C) İS T A Ç A .Ş . ta ra fın d a n yapılan ihalelere ilişkin olarak, S A N IK E R D O Ğ A N hak kında ISBAK A.Ş. tarafından yapılan araç k ira la n m a s ı işin e yön elik eylemlerin TC k nın 366/2. mad desine... .
D ) K İP T A Ş ta ra fın d a n yap ılan ihalelere ilişkin olarak, S A N IK E R D O Ğ A N hakkında 6.10.1998 tarihinde yapı an
Ha telli 4 . e ta p k o n u t in şaat, ihalesine ilişkin eyleminin .dd.aiar d>kkate a lın d ığ ın d a T C K 'n ın 202, 205. maddelerine, E) H a
lk
E K M E K A .Ş . tarafın d an yapılan ihale ere. ı
r a k '-
,
S A N IK E R D O Ğ A N hak kında 25.9.1998 taû h lİ^
ası ekmek taşıma ihalesine ilişkin eyleminin haddesine, mas.
u.
lu% e / 2 konusun-
P) S A N IK E R D O Ğ A N hakkında Akbil uygu a a » e y le m le rin in T C K 'n ın 202. m addesine,
.halelerine iHş-
G ) S A N IK E R D O Ğ A N hakkında IGDAŞ
lrı 0|arak;
157
I SANIK ERD()(»AN hakkında ]5,4 1997 t a r ^ „ vi» vo kiralık araç hizmet aliminin TCK'nın 366/2 l * 2 -SANIK ERl K)( İAN hakkında 21.4.1998 tarihlî * vis ihalesine yönelik eyleminin TCK'nın 366/2. madc 3SANIK ERDOĞAN hakkında doğalgaz el kıta dağıtım ihalesine ilişkin iddiaların TCK'nın 202. 4- SANIK ERDOĞAN hakkında İstanbul dergisi bas^ ve boyama kitabı basımı ihalesine ilişkin iddialann TCK'maddesine, 5- SANIK ERDOĞAN hakkında radyo reklamı, takvim =•, lığı, açılış-organizasyon ve kolonyalı mendil ihalesine ilişi- diaların TCK'nın 202. maddesine, 6- SANIK ERDOĞAN hakkında bu evrakın İGDAŞ ihaiiş bölümünde h alt başlığı ile irdelenen İroni şirketine vapılar l lelere ilişkin iddiaların TCK'nın 202. maddesine, 7- SANIK ERDOĞAN hakkında sticker yapıştırma ihale*. IGDAŞ tanıtım filmi ihalesi ve Avrasya maratonu açılışı^rpnizasyon konusundaki ihaleye ilişkin iddialann TCK run 11 maddesine, 8- SANIK ERDOĞAN hakkında mobil tahakkuk sistemiyle sayaç okuma ihalesine ilişkin hakkmdakı iddiaların... Bu iddialar yargı konusu oldu. Ama hiç kolay olmadı Dosyaları hep elden ele dolaştırıldı. Erdoğan m • yakıyordu; kimse bu ağır yükün altına girmek istemi\ ı1^ 11 Uzatmayalım, sonuçta şu oldu: ^ İstanbul Cumhuriyet Ba$#avalığı taralından. ^ Cumhuriyet başsavcılığı nııı 13 Mart 2002 tanhmd* / ği "karar" doğrultusunda, İstanbul I3 üyük|thiı » kı iU,\^ h a l k a n ı E r d o ğ a n h a k k ı n d a , " i h a l e y e fesat k a n d ı n » * ' sıy la , 3 0 M a y ı s 2 0 0 2 t a r i h i m l e i d d i a n a m e dü/enl»'1» ^ İ s t a n b u l C u m h u r i y e t S a v c ı l ı ğ ı n c a 30 M a v 's ha/.ırlık
2002/2081,9
İstanbul
7. A s l i y e
s a y ı y la
düzenlenen
ll/tlt,ı^ >4İIİİa
C eza M a h k e m e si kamu
ki d u r u ş m a l a r d a d a v a n ı n , İ s ta n b u l
Ağn * '
y ü r ü t ü l e n k a m u d a v a m ile birleştir ilme
11
^ ( (ı
’ ’ 1
( , j, *
A y r ı c a ... Ü sk ü d ar
C u m h u riy e t
b a şsa v cılığ ı
fa n f
C u m h uriyet B a şsa v cılığ ın ın 13 Mart 2002 to h îÜ T ''
YargItay
"k arar" d o ğ ru ltu su n d a Erdoğan ile birlikte toplam 4 ° ^ ^ görevlisi h ak k ın d a; plam 38 hediye "z im m e t, k am u taşım a biletlerinde kalpazanhk, resmi ev rak ve k a y ıtla rd a sahtecilik ve cürüm işlemek için , ^ olu ştu rm ak " id d iasıyla iddianame (2 0 0 2 /3 0 6 sayı) düzenle nerek Ü s k ü d a r A ğ ır C eza Mahkemesinde kamu davası acildi (H a z ırlık 2 0 0 2 / 3 4 1 7 6 , E s a s 2 0 0 2 / 3131)
B u a r a d a ... E r d o ğ a n 'l a ilg ili t ü m s o r u ş tu r m a la r ve açılan davalar konu s u n d a " M i l l i G ö r ü ş " ü n t a v r ı n e o ld u bilir misiniz; "Bövle aeır J u id d i a l a r y ö n e l t i l e n b i r b e le d iy e b aşk am m ız nasıl olur?" diye kara k ara d ü ş ü n m e d ile r ! " H a v u z u " E r d o ğ a n 'ı n s a lt k en d i siyasal beklentisi amacıyla k u lla n m a s ın a ö fk e le n d ile r. A s lın d a
pek
de
ş a ş ır m a m ış la r d ı; özellikle 1991'den sonra
E r d o ğ a n 'ı " p a r t i iç i n d e k i v i r ü s " o la ra k değerlendiriyorlardı. Bu n e d e n le i s t e m e y e i s t e m e y e b e le d iy e başk an adayı yapmışlardı!
G e l e l i m s o n u c a ... N e o l d u E r d o ğ a n 'ı n d a v a l a r ı ? B u n u b i r d a v a k o n u s u ü z e r in d e n anlatayım ...
, ,.ı .
B eled iye'n in BİT'lerinden b iri d e A kbil'di. Yanı, akıl ı ■e ■■■ C H P , İstan b u l b ü y ü k ş e h i r beled iyesin in toplu taşıma ar rın d a kullanılan elektronik g e ç iş sistem in d e yolsuz u y_
^
iddiasıyla, İstan bul C u m h u r i y e t S av c.lığ ı'n a Erdoğan
SuÇ duyurusunda bulundu. mleri CHP'den İstanbul Em niyet Müdürlüğü'nün ilgili bin et Savası ^Ige ve bilgi istedi. A rdından Üsküdar
Ahmet
d u rrah m an G ündoğan harekete ay ra k 'm d a araların d a b u lu n d u ğ a e y d i o l a y ? ..
. .
özaıtına aldı.
ınde kullanılan
Akhn ^ 1 9 9 4 ' t e E r d o â a n ' ,n baŞkanl,§iStiMklerinden BELBIM İstanbul B üyükşehir Belediyesi ® ^ n d an g e liş tirilm iş ti. „ , d d i a y a g ö r e ; 1 9 9 7 - 1 9 9 9 d ö n e m in d e /•
trilyon lıral1^ A
^
S
S
r
ı
^
r
^
*
.........- v *
düzenlenip. k ,y,Mlsl pa a ü r v ' " ^ tanlmıştı. ? P yanda? Ş' rketlere X» ** vm 2
J 4k*
Bunu tespit etmek kolay olmamışı.: H e s a p u z m a n la rın ın Akbil satış yetkisi verilen İFTr , U l a ş ım A .Ş. v e Belbim y a n .n d a sistem e kay.tl, olan v e i ^ a n c a k satış y a p a n bayi, kese ve cashboxlar üzerindeki tODİ trily o n v e ri ü z e rin d e yap tığı incelem ede; Akbil tüketim kat " n ' c y ü k le m e bilgilerinin silindiği, hem yükleme hem de ta k e tim bilgilerinin azaltılarak y o k edildiği tespit edildi.
- H esap U zm an ları K urulu'nun raporuna göre, 217 Akbil d h içb ir tüketim kaydı olm adan, dönem sonu kontör bakiyesi dö n em başı k ontör bakiyesinden düşüktü. - Bilirkişi tarafından tek tek Akbil'ler üzerinde yapılan ince lem e, 26 bin 146 adet Akbil'de, ay boyunca hiçbir kontör yükle m esi görü n m em esin e rağm en, dönem sonunda kontör bakiyesi artm ıştı! Bu d u ru m d a söz konusu Akbil'lerin yapılan tüm kontör yük lem elerin in silindiği anlam ına geliyordu. - 18 bin 359 adet Akbil'de hiçbir yükleme kaydı olmaksızın, av sonu kontör bakiyesi, harcama kayıtlarından fazla düşüldü. Böylece hem yüklem e hem de tüket, m bilgileri silinerek hasılat gizlendi. - 7 bin 952 adet Akbil'de ay başında sıfır olan kontör bakiye sine rağ m en , yüklenm iş olduğu kontörden fazla harcarımı? rü n erek , negatif bakiyeye geçm esi yoluyla yükleme bilgilen' veri tabanının silindiği tespit edildi. K o m ik tir; olayla ilgili iddialar ortaya atıldıktan sonra ge- d e artış gözlendi! İd d ian am ed e, Erdoğan hakkında, "görevi başında z p ara geçirm ek veya mal edinm ek" gerekçesiyle 14 yı m a m a k üzere ağ ır hapis cezası talep edildi.
U z a tm a y a y ım :
. uvg^
Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Akb.l siste- ^ la n m a s ın d a y o lsu zlu k y ap .ld .g i i d
d
i a
c
a
^ ^
k ,n d a açılan d a v a y .; E rd o ğ a n başbakan olduktan 'te karara bağladı: Beraat! A K PM ennlilletveldl' ^ . Mahkeme, sanıklardan E rd oğan la, AK P de
2 0 0 3
len M u s ,.„ „ A ç,k alın , idris N aim Şahın ve ", d o k u n u lm a z !, klan bulun d u ğu ıçm IBM
va
D.>v->y >'V "’ Ü sk ü d a r ll.ij.sav n s, |J(Kİİ Salihuglu karar. n cd en * . u-nıy»»’ g ttn d e ın ıe d ı! (Salihofilu 17 Arahk O p era sy o n u n d a n „ ır.ı İ s ta n b u l ttaşsavciM alacaklı.)
IVrd.it kararına im za atan hakim İsmail Rüştü Cirit; huyun y ^ ı t a y ,n L'n önem li davalara bakan 13. U v.a [fire si Babanı. A dı
m edyada "1 7 A ra lık Uperasyonu'ndan sonra Başbakan
Crdc»S^n tarafından Zekeriya Özegönderilen lıakim" olarak çıktı. Dosya için bilirkişilik yapan ve "Akbil kaynaklarının sanıkların menfaatine kullanıldığının kuşkulu olması nedeniyle tak dirin m ahkem eye bırakılması gerektiği" görücünü belirlen Ki/e İkizdereli Doç. Dr. Âdem Süzüer, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı oldu. Erdoğan'ın hukuk danışmam!.,. Dünden bugüne bir araştırma yapılmalı; kim nereden nereye geldi?.. K onu yla ilgili b ir örnek daha vereyim... KİPTAŞ'ın iş merkezleri, plazalar, villalar, lüks konutlar üre ten, dolarla satış yapan bir kuruluşa dönüşmesinden kuşkulanıp araştırma yapılması için Danıştay'a başvuranlara yanıt hemen geldi. Danıştay 2. Dairesi 23.6.2000 tarih. 2000/2982 sayılı ka rarıyla "soruşturm aya gerek yoktur" yanıtı verdi. Altında han gi Mülkiye Baş Müfettişi'nin imzası vardı; "gavat" gibi sözlerle meşhur olan bugünün ünlü Adana Valisi I lüscyin Avni Coş! Tüm bu olup bitenler-davalarayrı kitap konusu olur... Y a r g ıla m a la r h e p s ü r d ü :
ty ü p Ağır Ceza Mahkemesi'nde; İGDAŞ... İs ta n b u l A ğır Ceza M a h k e m e s i'n d e : B illboard ; reklam alış ve • tan la rın ın a s ıld ığ ı b illb o a r d la r la ilgili ih alelerde yolsuzluk İ s ta n b u l 7. Asliye Ceza M ah k e m e si'n d e servis ihalelenndekı y o ls u z lu k nedeniyle ih a le y e lesa t karıştırm ak-
İstanbul 4. Ağır C e z a M ahkem esi'nde İSKİ altyapı mşaa
araÇ ki ra,ama, personel «a,.™ ve •halelere ilişk in yo lsu zlu k...
İstanbul 4.
A * .r
el My.fc, «n u » g fc . .
.
ilişkin
Ceza Mahkemesi’nde m tm .hah-n* d*Lın
bolsuzluk v e usulsüzlük... İstanbul Aft.r Ceza Mahkeme*' I°s i kap sam ın d a çıkarılan çamunı Blras in d a y a p ıla n iş le m le r e ilişkin yolsu z u
temizlenmesi
Is U n h u
\£n ^
v a d e l o . m a s lı i l a ç -‘h i n i h a l e l r m ı e
Vs
Uiykln y o U u /jfjL
Ys,„
£ ^ W , a n P e y l e t G ü v e n l i k M a h lu T n ^ s l'm it*
V' * ıM l ste h k
* n \ akı j
"*
/
ç a h ş m t a t k . u l . ı h l a r ı K e n d i s i n i z o r a s o k ır mL-
-w
v r r a ı O ın o & m ,„
*
i
Cüriim işlemek için kurulan teşekkülün kurucu ve yönetip >-. olmak kamu kurumu dolandırmak ve özel evrakta saf v yapmaktan sanık \hmet Ergün un, 26 Eylül 2001/de İstanbul IX»M Savcılığı na verdiği ifade şöyleydi: anın Karaca, İstanbul Büyukşehir Belediyesinde başka danışmanlığını yapmaktaydı. Görevini 1995 ve 1998 yıllan ara sında kesintisiz olarak sürdürdü. Bu dönemde belediyeden ihale a m firmalar için Harun Karaca önemli bir isimdi. Çünkü ihalele ri Harun Karaca inceler ve ihale alan firmalara belediyeye yakın olan vakıflara veya başka birimlere bağış yapılmasını sağlardı. Bir firma ihaleyi aldıktan sonra Harun Karaca d i r e k t o la r a k firma sahibine Hayırlı olsun, sen bu ihaleyi aldın, b u r a d a n p a ra kazanacaksın, bizim öğrencilere yönelik hizmet a m a ç l a y a n b a z ı vakıf ve kuruluşlarımız var. Bunlara yardım ederseniz m e m n u n oluruz' diyerek yüzde üçten başlayarak yüzde ona k a d a r v a r a n miktarda kararlaştırılan komisyonu ilgili vakıflara ve k u r u l u ş l a ra kanalize etmek için beni çağırırdı. Sez konusu firma sahibiyle ben diyaloğa geçerdim. Belediyede resmi bir görevim olmadığı, İstanbul Eğitim v e Gençlik Vakfı nd«ı iİSEGEY) yönetim kurulu üyesi olduğum için böyle bir fonk von üstlenmiştim. ^ Benim Harun Karaca'yla irtibatlı olarak g ö rü ştü ğ ü m v e ' fımıza vardımlannı kabul ettiğim firmalardan hatırlayabil1 rim; Biat İnşaat, Cengiz İnşaat, Yüksel İnşaat, Yapısal ^ Sanık Ahmet Ergün 2001'de İSEGEV yönetim kurulu üye®1) ^ Bugünse; Başoakan Erdoğan'ın oğlu Bilal E rdoğan Esra Albavrak'ın, damadı Serhat Albayrak'ın, 1,1 Uzuner'in, eniştesi Ziya İlgen'in kurucusu olduğu T ^ (^ (Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı) y ö n etim kuru kanı! Bu konuya geleceğiz... 1 Erdoğan'ın. (S.Y.) 162
i
Peki, ifadede adı geçen Harun ur Önce İstanbul DGM'deki dosva' 3 ^
3
k'm?
"İstanbul Büyükşehir B e l e d i y e s i * ° kUyallm: ketlerden ihale alan iş sahiplerinden b ^ | p Ve IJtiraki olan da komisyonlar aldığı; teşekkülün kurucu]''a"dâ zimmet, ihalelere fesat karıştırmak,
Z °luP' irtikap,
özel evrakta sahtekârlık ve kamu kurumV
kullanmak,
larını işlediği görülmekte olup..." Devam edi^
0' ^ ' ™
3
SUÇ'
Peki, Karaca ifadesinde ne dedi:
"İhalelerde komisyon alma işi belli bir kadro işidir Çünküd, Şanya bilgi sızmaması gerekmekte, sistemin bir parçası olmas, gerekmektedir. İlk başlarda ihalelerde indirimyüksektutuluyor du, ancak daha sonra ihalelerin verildiği firmalardan komisyon alınabilmesi için indirimler fazla y ü k s e k tutulmadı. A lbayrak ailesi R e ce p Tayyip Erdoğan'la için araların d a e sk iy e d a y a n a n dostlukları hiçbir z a m a n m u h a ta p kabul etmeyerek kendileri g ö rü ş ü rle r. N u ri Albayrak
e s k id e n ta n ış tık la r ı
b u l u n d u ğ u iç in , b iz i
d i r e k t o l a r a k B a ş k a n la
b ü y ü k ş e h i r b e le d i) e
meclis ü yesid ir, B a ş k a n ile direkt görüşmektedir. H arun K a ra c a b u ... Dün H a ru n K a r a c a sanıktı.
Bugün AKP İstanbul milletvekili! ^ hakkında gıyabi tuAynı davadan yargılanan ve kaçtığı ç ^ ^ n ı »a Aklama kararı verilen İGDAŞ y°netl.jjetvekjli ve nık Mustafa Açıkalın, bugün AKP m mcusu! . . , Büyü^ehir . Hepsi amaçlarına ulaşt, ^Hrakler eski D aire B aşkanı ^ eÇrn Ertog,,,', !İyaSİ bir g « N W J 4Ö. 6 » -
k * -tek
.;rlTıeklg
Erdoğan başbakan oldu, ÖaŞkanı! ^e— Sonra n e oldu?--Ta« h : 6 A ralık 2 0 0 2 tıcrindeydl' '' Erdoğan yine g a z e te m a 11^ t,u
^ ,
u
ŞJ
Şöyle diyordu
Türkiye'de ciddi y olsu z^ 1 barına girm iş d u ru m d a. BunU*
.
^gi z ’ „
1 kıbim dediği yukarıdaki davalarda yargılanan i Kuvuktelür Belediyesi'nin sanık bürokratlarıydı' Hepsi ^1!"^ 2002'de milletvekili yapıldı. Dokunulmazlıklar, vard ^ V,t a rdoğan da o dokunulmazlık zırhını kuşandı. Kimler miydi bu bürokratlar? Kemal Unakıtan: Hakkında toplam dokuz ayrı dava vardı Mehmet Mustafa Açıkalın: Akbil, İGDAŞ ve Albayrak dav-1 n sanığıyken polis tarafından aranıyordu. Âdem Baştürk: İGDAŞ davası sanığıydı. Hüseyin Beşli: İGDAŞ davası sanığıydı. Mikail Arslan: Akbil davası sanığıydı. İdris Naim Şahin: Akbil ve Albayrak davaları sanığıydı. Akif Gülle: Billboard davası sanığıydı. Mustafa Hilmi Güler: İGDAŞ sanığıydı Mustafa Ilıcalı: Albayrak davası sanığıydı. Zülfü Demirbağ: Albayrak davası sanığıydı. Selami Uzun: Albayrak davası sanığıydı. Nevzat Pakdil: Billboard davası sanığıydı. Ali T em ur: N ecm ettin ErbakanT a birlikte RP'ye ödenen H a z in e y ard ım ın ın u su lsü z kullanılm asına ilişkin açılan davada b ir yıl h ap is cezası aldı. İkam etgâhını H ollanda gösterdi. Poli-s kendisini arark en o seçim k am p an yası sürdürüp Giresun dan m illetvekili seçildi. Binalı Y ıldırım : İDC) G enel M ü d ü rü 'y d ü , İçişleri Bakan $ m ü lk iy e m üfettişleri tarafından hazırlanan raporlarda, yolsu |u k yaptığı belirtiliyordu, bunun üzerine görevden alındı.
^
M ehm et Sekmen: Yolsuzluk ve görevi kötüye kullanmak ^ rm dan görevden alındı. Mahkeme kararıyla görevine dond“
°
hakkında ki soruşturm alar devam ediyorken milletvekili o 11
ilil Ü rün: A tatü rk 'e hakaret etm ek sucundan ma ^
cezası Şartlı S alıverm e Yasası gereği ertelendi. Hakk |uk so ru ştu rm ası bu lu n u yord u . ^ Yahya Baş: G ün gören Belediye Başkanı ydı, ha -
^
^
|u k ve görevi kötüye kullanm ak iddialarıyla açılmış ^ d a v a vard ı. R^kanı'vdı; y0^ Kecep K oral: G aziosm an p aşa Belediye Başk ,uk ve görevi kötüye kullanm aktan y a ^ n« y ^ “ . da„ Z L A lbayrak- G örevi kötüye kullanmak suçun Ilınıyordu.
N urettin Canikli: A lbay raklarGrubu Mali K aörev yap ıyord u . 3 Kasım'da Giresun'dan m fflJLT Î0™ 0İarak Meclis'e girdi ve Albayraklar davasında sanık olmak» V K e m a l e t t i n C ö k . a * d a A lb a y ra k o ld u . 1
Milletvekili olam ayan yedisi Albayrak, dördü beled d toplam U kişi ceza aldı. Albayraklara bir y,l balelere eırml " s a ğ ı getirild i. * e - â' V e...
Tüm bu kişilerin yargı önüne çıkm ası için gece gündü* çalı ş a n C H P İstanbul İl Başkanı v e "El T ayyip" ve "Bit'ler" kitaplanmn y azan M ehm et Bölük, 13 H a z ira n 2007’de Ukrayna'da trafik kazasında h ayatım kaybetti. M im ard ı ve Erdoğan'la "çok uğraş tığı" için İstanbul daki inşaat şirketlerinden iş alamıyordu! Son sö z ü şu y d u : "Y o ls u z lu k
y a p a n l a r , ih a le y e fesat karıştırmaktan yargıla
n a n la r b u ü l k e d e p a r ti k u rab iliy o r, milletvekili seçılebiliyorlar. H a tta , b a ş b a k a n o la b iliy o r la r . Devlet bürokrasisinde, genel mü d ü r v e m ü s t e ş a r o l a r a k g ö r e v yapabiliyorlar. Dokunulmaz :k zırh ı k u ş a n d ık la r ı iç in y a rg ıla n a m ıy o rla r. Sonra da pişk;ı p\kin, d ü r ü s t l ü k t e n , 'y o lsu zlu k la ra damardan girmekten bahse d iy o rla r. İ s ta n b u l B e le d iy e s i v e BİT'lerdeki yolsuzluklarla ılp y ılla rd ır ç a l ı ş m a l a r y a p a n b ir y u rttaş olarak Tayyip in beledıy. b a şk a n lığ ı d ö n e m in d e k i y ö n e tim anlayışını, yöntem d a h a k a m u o y u n a h a tır la tm a k ihtiyacı hissettim. T a y y ip b ilin m e y e n bir kişi değildir Yolsuzluklamla, Ükleriyle İ s ta n b u l'a d a m g a sın ı vuran Tayyip in, başba T ü rk iy e 'y i d e İstanbul gibi yöneteceğini düşündükçe tu% ı n d ik e n o lu y o r . T an rı T ü rk iy e 'y i El T ay y ip '»» ^ ’™sun
E rd o ğ a n n a sıl b a ş b a k a n old u ? f i m l e r E r d o ğ a n 'ı k o ru y a ra k bu yolu açtı.
Oysa... Sad e c e y o ls u z l u k d a v a la rın d a n y a ı ^ " nl* ^
i l e l i m A n k a ra y o lu n d a k i Erdo£ l
olu * " > TBM M do - AKP
fesa/îî' Görevi kötü w kullanma C m ^ , n şt,rm a: ”
hakar,..
29;
34;
zimmet
zllk d o sy ası v ar: Görevi ihmal. yu °vme. '
luv
.
Bölüm: 7 GERÇEK SUÇLU HANGİ ERDOSAS Tarih: 12 Aralık 1997 R ecep T ayyip E rd o ğ a n h ak kın d a Siirt n u t i r s n â ^ d ev rin F irav u n ve N e m ru tla n n ın o ld u ğ u a r r 2 b_ - _ n a çık acak M usa ve İbrahim lerin engelleri aşara!* -r yolları
tem izley eceğ i"
sözleri
n ed en iyle
D iv a n a *
let G üvenlik M ah k em esi'n d e d a v a açıldı ve yargı i başlandı. 21 N isan 1998 tarihinde m ahkem e, Erdoğan m 7_* K anunu'nun 3 1 2 / 2 m addesinden "H alkı din ve ırk iask terek kin ve düşm anlığa açıkça tahrik etmek
sur_r._
kararını verdi ve Erdoğan bir yıl hapis ve 8t?C TL rar* çarptırıldı. Sanık Erdoğan'ın m ahkem edeki tavrı ve durj.ki hali gözönüne alınarak cezası on av hapis ve 17b p c
T
cezasına indirildi. Ceza infaz yasası gereği on aylık hapis cezası d ö rt. Dört ay cezaevinde yatacaktı... Bu cezanın önemi yoktu. Asıl önemli olan... TCK 312. m addeden mahkûm o Devletin Aleyhine Suçlar kapsamına girdili için, bu hüküm giyenler bir daha siyasi partilere üye olamıyor " kili ve belediye başkanı seçilemıvordu... Bu nedenle gazeteler manşet attı: "M uhtar bile olanv Bugün... Erdoğan'ın Siirt konuşması ürerine çok spekuU»sv0 yor. Tartışma - kafa karıştırmak için - malıkenne karan > yapılmıyor.
Diyarbakır 3 No'lu Devlet Güvenlik Maltkoım^ rileıı hüküm şu
İrticai faaliyetlerin oda£ı ha
.
^
,j
rekçesiyle hakkında A nayasa M ahkem esi'nde ^',N-
K>
son rad an kapatılan bir siy.isi partinin lider kadn'MI " sanık, Siirt II Başkanlığı nen düzenlenen a^ık ha'«» katılmış ve konuşm asına 'M inareler süngü
Kub
C am iler k ış l a m ı z /
M ü m in le r ask er' şiirini ^
^
Hiçbir şeyin ken d ilerin i sindiremeyeceğini ,,p üzerlerine tu fan lar yağsa, yanardağlar » p i s nin su stu ru lam ay acağ ın ı, yanardağ olup, VI|dlrım .
" en~
„ susturanların k arşısın d a patlayacaklarını, referansmmTslat olduğunu, bu ü lk ed e inançlara sayg, duyulm adım yoruma değil y o ru m cu y a bakılm ası gerektiğini, kula kulluk edilmeyece ğini ve H ak k 'a kulluk edenlerden oldukları tablosunu çizmiştir. Konuşması h e m e n şiir sonrasında başlayan tekbir sesleri arasında sürüp gitm iştir. Sanığın 'K u la K u llu k ed en ler' sözleriyle, Atatürkçü laik kesi mi, H ak k 'a k u llu k ed en ler sözleriyle İslam ve şeriatla bütünleşen M üslüm anları a m a çla d ığ ı anlaşılmaktadır. İslam b arış v e k ard eşlik dinidir. Müslümanlar arasında ayı rım y ap m az. A llah n ezd in d e kimin daha makbul Müslüman ol duğu san ığ m tak d irin d e değildir. Sanık bir kesimi diğeri aleyhi ne kışkırtm aktadır. A n a y a sa 'n m 2 4 . m ad d esi din ve vicdan özgürlüğünü gü vence altına alm ak la beraber, 14. m a d d e y e atıfta bulunarak bıı özgürlüğün dil, ırk, m ezh ep ayırımı yaratm ak amacıyla kullanı lm a y a c a ğ ın ı; din v e din duygularının istism ar edilemeyeceğini
öngörmektedir. H er rejim gibi dem okratik rejimlerin de kendini savunm hakkı vardır. Ö zgürlüklerin, özgürlükleri yok etme amacıylaı ku masmı y a sa k lay an A vru p a İnsan Hakları Sözlt^nusi 1 R a d d e s in d e b u h ü k ü m em o k ra sin in
o lm a z s a
v a r d ır . A n a y a s a m ız , laik C um u o lm a z
k o şu lu
olarak ka
^
y° e m t'
^ e m o k r a t i k h a k v e ö z g ü r l ü k l e r d e m o k ra s iy i n ıla r n a z . S a n ı k s a v a ş ç a ğ r ı s ı y a p m a k t a d ı r —
başvurusu
yapt^ n; Dl>,arbak‘r D G M ' n i n k7 ,n,” ! S S “ *arbak,r ^ - i l i l % l ü l 1998 tarihinde Yargıtay 8. C ez ^ ^ ^ 4
*»
«C m
M ^ V u n « n a s ın d a ş iir in Z iy a G ö k a lp 'e ait
l hkeme de
«dip «**
.' "ki-
» y » GökalP'e ait ? ldUt rt“ s . r a * "
ta,>- O y s a z r k S! a n d a r t la r EnstiU .su m m y°k ! Bu m y a C ö k a IP'in “A sk e r Duası ısım ' 7 ^ ' SraIar "A s k e r D u a s ."n .n başm a daha M » ('>rrtekı vÇ ' fe'? i v e G ü ld e n D ik e n d e n şiir Icitapl*1' j kn ’- E rd o ğ a n ’ın o k u d u ğ u şiirin Ziya Gokalp
,„u- edil» > vjr v, ^ n n
«k ^ c t.v.,ı
sj vok j67
Devlet Güvenlik Mahkemesi niıı kararını onadı ve bu f 4)|1 kum kesinleşti.1 Erdoğan, "şiir değil araba plakası okusam yine ceza ve bir şeyler bulurlardı
diyecekti. (9 Ekim 1998, Milliyet)
^
Sonunda 4,5 yıl sürdürdüğü İstanbul Belediye Başkanlığa bırakarak 26 M art 1999 günü Pınarhisar Cezaevi'ne girdi. Ve... Erdoğan'm değil bizim eziyetim iz başladı. Çünkü Erdoğan başbakanlık yaptığı dönem de bu dört aylık cezayı sürekli dile getirecekti. Ne eziyetler çekmişti, ne eziyetler... Hapis günlerini yazacağım . Ama önce şunu belirtmeliyim ki: 1998 belki de Erdoğan'ın en zor yılıydı... Tarih 22 Nisan 1998... Akademisyen Yekta Saraç'm evi silahla tarandı. Saraç'ın kim olduğunu biliyorsunuz; okudunuz; "Alo Fatih"in kardeşi. Bir akademisyenin evine niye silah sıkılır? "Yılmaz Çelik" adında sabıkalı, Fatih 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18 Aralık 1998 tarihli duruşmasında şöyle ko nuştu: "Erdoğan'ın kasası dedikleri BİM Marketler Zinciri Idafl
Meclis Üyesi Fatih Saraç'tan para koparmak için..." Fatih Saraç'm eviyle Yekta Saraç'ın evini karıştırmıştı- A*ın^ hedefinin Erdoğan'dan para sızdırmak olduğunu fakat vazgeçtiğini söylüyor! Erdoğan'm koruması vardı. Belediye başkanı olduğunC*a ^ men 20 Nisan 1994'te İstanbul Valiliği'ne başvurarak koni111 lep etmişti. Evet... Erdoğan için 1998 kara bir yıldı... « C# 1 Akit gazetesi Erdoğan'ın m ahkûm iyetinin onanm asını isteyen ıa ,öste^' . Dairesi'nin dört üyesinin fotoğrafım yayınlayarak, bu kişileri hedet y. berde, "C ezacılar insan içine çıkam ıyor" ve "Evlerine kapandılar ‘ dı. Dinci gazete, onam a kararının önüne geçebilmek için mahkeme ^ ^ ^ hepçilik yapm akla suçladı. ( 2 9 . 9 . 1 9 9 8 ) Gazete, benzer haberleri s o n u can verdiğinin bilinmemesine rağm en yayın hayatını sürdürüyor.
il 1Aft
1 6 O c a k 1 9 9 8 'd e R efah Partisi, An
dan " laik Cum huriyet ilkelerine a y k ı n ^ ' Mahkemesı tarahnkapatıldı. ıld ı.
ylUn
y|ern|erinden" dolay,
11 M a y ı s 1 9 9 8 'd e İstan b u l Şişli Abide-i Hürrive, r ^ ” ** n f t su la n n d a
t* 1Z1 ^
3 4
ABR
9 3 1*
* * om
Se Çlnce' peşine siren çalarak polisler takıldı. OtomobM
k a ç a r k e n , y a y a g e ç id in e b eş m etre kala 64 y a d d a k i Türk Sa n a t M ü z i ğ i İ s ta n b u l R a d y o s u s a n a t ç a Sevim Tanürek'e çarptr 3 0 m e t r e s ü r ü k l e d i . S a n a tç ı Tanürek ağır yaralanarak hastaneve k a ld ır ıld ı, a ltı g ü n s o n r a A lm a n Hastanesi'nde vefat etti. O g ü n o s a a t t e d ire k siy o n d a bulunan kişiyse, Bilgi Üniversi tesi ö ğ r e n c i s i 1 9 y a ş ın d a k i A h m e t Burak Erdoğan'dı. P o lis le r e , İ s ta n b u l B ü y ü k şe h ir Belediye Başkanı Recep Tayyip E r d o ğ a n ın o ğ l u o ld u ğ u n u söyledi. Eşine çarpanın kim olduğu n u ö ğ r e n m e k iç in k a ra k o la gelen Ahmet Ürek karşısında genç b irin i g ö r ü n c e , " E h liy e ti v a r m ı" diye sordu. Polislerle arasında ta r tış m a ç ık tı. " Y a k a la n d ığ ın d a polislere Tayyip Erdoğan'ın oğ iu o l d u ğ u n u s ö y lü y o r . Z a te n o andan itibaren her şey değişti. Ka r a k o la g ittik , ç o c u ğ u n eh liyetin i sormuyorlar. Polislere bunu ha t ı r la ttı ğ ı m ız d a 'S iz u k a la lık etm eyin, biz ne yapacağımızı biliriz d e d ile r. K a z a d a n h e m e n sonra caddemize belediye aro^ g e ld i. T a r ih te ilk k e z , ca d d e m iz baştan aşağı yıkandı.
35
metre
fren izi v a r d ı v e h e r şey i bir anda yok ettiler. Çocuğun e v ° k t u . K a z a d a n s o n r a , ü ç ay önce verilmiş gibi ehli}et d ü e t."
( 1 7
H a z i r a n 2 0 0 1 , Hürriyet)
^
ah_
M a h k e m e y e B u r a k E rd o ğ an 'ın , olf n a n e h liy e ti s u n u ld u . 14 K asım 1997 de 4-48-
numaras,vla ^ bjr eh.
K â ğ ı th a n e İlç e E m n iy e t M üdürlüğü'nden ve
düzenJendi^:
Jiyetti b u . E h liy e tin g e çm işe dönük \e sa id d ia edildi. ' . , Wve T B u r a k E r d o ğ a n h ak k ın d a "Dikkatsizlik
e d b i r lleHa' s ^ y e t Ver-
y a ti T e h lik e T eşk il E d e ce k D erecede '«arala ^ e k " s u ç u n d a n A s liy e C e z a Mahkernes, n.
^
esi u y a n n c a ü ç a y d a n 2 0 ay a kadar P B u r a k E r d o ğ a n 'ı n , trafik raporunda
olarak duraP ta?
^
la n d ‘gı iç in ta li k u su rlu " olduğu T a n u ^ ^ g ü n d e n y o la ç ık tığ ı için hatalı ol “ ^ ürek'in hasta U su r o r a n ı, 3 / 8 o la ra k belirlendi
â
* * * « £
__
e c r i n e o g u ! h r d o ğ a n h a k k ın d a ek iddi
m
ceza ik.i yıldan be, yUa kadar hapis oldu U* !nlen'«* * 'â/ aya ılı?kın yargılan,a süreci 16 Ekim 1998U. S ," 7 **> * * — W 7- A s l i y e C e z a M a h | ^ > B “ « * E r d o ğ a n İ n g i l t e r e ' y e d i l e ğ i t i m i için
^ m a la ra hiç İcat,Imad,! 20 Ey|ü, 1999,dak. du
^
Dalresı nin k^ayla ilgili raporu açıklandı. B u n , l
?
met Burak Erdoğan tamamen suçsuzdu; kazan,n kusufubv nüyle (8/8) Sevim Tanürek'teydi! Bu rapor aynı daire taraf,/ '. 20 Ocak 2000’de teyit edildi. Mahkemenin 2 Haziran 2000 tariki; d u r u ş m a s ı n d a , A h m e t B u ra k E rd o ğ a n 'ın beraatine karar verildi' [ra fik istatistik lerin e göre, şeh ir içi trafik kazalarının yüzde 4 4 ü y a y a y a ç a r p m a şek lin d e gerçek leşiy o r ve bu kazaların yal n ız c a y ü z d e 2 .7 2 's in d e y a y a la r k u su rlu bulunurken, sürücü ku s u r o r a n ı y ü z d e 9 5 .9 6 . A h m e t Ü r e k d u r u ş m a sa fh asın d a yaşadıklarım şöyle anlattı: "M a h k e m e başladı, çocuk bir kez olsun gelmedi. B a ba sı tara fından yurtdışına gönderilmişti! Ama Tayyip'in adamları hep ora daydı. Karımın hakkını ararken bir şey söylediğimizde dirsek yedik, teh d it edildik, tacize uğradık. Hâkime çocuğun ehliyeti olmadığı nı, kazadan sonra babasının forsuyla düzmece ehliyet verildiğini söylediğimizde 'Ne dem ek yani, siz koskoca belediye başkanını sahtecilikle mi suçluyorsunuz' diye azar işittik. Sakin b i r in s a n ın dır a m a o anda elimde bir şey olsaydı, kafasına fırlatırdım. Olayın oluşunu gören tanıkların hepsi tehdit edildi ve korkutuldu. Buna bir yakınımız dahildir. Sadece bir tek genç kız tanıklık
y ap m akta
direndi. Fakat işin rengi değişmişti. Başına iş g e l m e m e s i iç|n°^ da biz tanıklık yaptırmadık. Şişli karakolunda çocuğun ehll^ ri so rm ay an polislerin ve sahte ehliyet veren trafikçilerin aı ^ dava görülürken defalarca gelip yalvardılar, işin üzerine gM■ ^
sor ^ Onlardan da şikâyetçi olmadık! Kapımızda her gün he e ı ^ kocalarının görevine son verileceğini, aç kalacaklarım
lan durur, Tayyip'in adamları önümüze çıkardı. Tanık a. gibi, bize de, uğraşmayalım diye en az 2 0 'ricacı gpW';
lediye başkanıydı. O zaman anladık ki, karşımızda bı ve onunla baş e tm ek m üm kün olmayacakdr. Biz bu' m eclisi olarak top land ık ve işin ucunu bırakmaya H aziran 2 0 0 1 , Hürriyet)
170
^
>((
Ürek ile oğlu Cavit Ürek Ocak 1999 tarihli dilekçeleriyle ş i k â y e t SUnd^lan 8 A h m et
A h m e t B u r a k Erdoğan hakkında kus^ , Adli T ıp K u r u m u İ h t i s a s Dairesi'nin b a s . T , b u g ü n D e n i z İ ş l e t m e l e r i (TDİ) Genel Müdn Y ılla r s o n r a ... Y ıl 2 0 1 2 .
00 VazJW i rap0ru ver<™ EyÜp Çakmak,
u!
R ecep T ay y ip E rd o ğ an 'ın yeğeni, Mustafa Erdn* • İ m a m H a t i p L i s e s i s o n s ın ıfın d a okuvan oöl 8an m Kartal tra fik k a z a s ı y a p t ı ; y a r a l a n d ı ; am eli , at oldu Erdo§an Erdoğan, Fazilet Partisinden istifa pW is tif a s ın ı F P Ü s k ü d a r i l ç e B a ş k a n lığ a , il BaŞkanJlg,-na veTp G e n e l B a ş k a n l ı ğ ı n a , İ s ta n b u l 10. Noterliği aracılığıyla oncHd, E r d o ğ a n i s t i f a s ı n d a , "H uk uka aykırı ve fakat kanuni zorunluluk n e d e n i y l e F P ü y e l i ğ i n d e n istifa etmiş bulunmaktayım. Gereğini ilg ili e v r a k ı n a iş a r e d i l m e k üzere saygıyla sunuyorum" dedi. E rd oğan n o te rd e n istifa beyanının m uhataplarına ayrı ayrı APS olarak tebliğ ed ilm esin i de istedi. G ençliğinde katıldığı "Milli G örüş" sa fların d an kopm uştu.. 26
E k im
5 K a s ım
1998;
1 9 9 8 'd e D a n ı ş t a y , E rd o ğ a n 'm belediye başkanlığım
d ü ş ü rd ü . B e le d iy e b a şk a n lığ ı
4
yıl
7
ay 5 gün sürdü...
S o n g ü n g a z e t e c i l e r l e y e m e k y ed i;
Koltuktan aynlıyorunrt
a m a s i z l e r e v e d a e t m i y o r u m " d ed i. E r d o ğ a n S i i r t k o n u ş m a s ı n e d e n iy le 26 Mart 1999 da hapse g i r d i ; ç o k y a t m a d ı , d ö r t a y s o n r a , 2 4 T em m uz 1999 da A r a y a g i r i p d a h a ö n c e a d ın ı geçird iğ im iz bir isimden ba set m e liy im . H a ş a n Y e ş i l d a ğ ... A s l e n R i z e l i ... E r d o ğ a n 'm h e m ş e r i s i ...
S f n b u ,' a ®ö çe n bir ailenin ç° CUg“ ‘ „n Okulu'nda ögrenriyk U lkue ü y d ü . Y ü k sek Teknik Öğretmen O 20 ay Van- adl yıllard a soygunlara, cinaveU. ^4Îstı ^ırıuı/l Bi i 1 ^ b d i İp ek çi cinayetinde adı ** »nlü faalivetlerdcn
**»
arandı, i ş v e d e u r . Sn , n K U « « « £ « d e v in d e y ,.n . 1995Me Türk,,.'/'
171
ı1 ftu fiı,„ „ | t . I,..!,.,,!
.
so ru ^ tu n n al.u ıla lu-p l U|
.................
|
.
' ' 7 vi,vin Ki/ii * * * « " < ■ » * «M * * . ° yifliıvLıkı ’M.ıv.ı jrkaıJajfi" Mehmet Ali A«, A d n an Aftca dile g * tW i. g j.n cl ^lln g ^ ü şm e ydpılıyor. Mfhtnet Ali A&o,' tağı Haşan Yeşildağ, Kartal'da beraberlerdi/' (16Şuh^ ; v , ” G azeteci M uham m ed Pam uk, Recep Tayyip Erdofcatığı kitabı, Yasaklı U m ut'ta, 26 M a rtla cezaevine girm e.', J 1 S-en E rd oğan 'ın cezaevi ve burada kendisini koruyacak vışını, ^ eşildağ'ın adını verm eden şöyle aktarıyor: "E rd o ğ a n 'a yakın çevreler ise, cezaevlerinde hüküır kişileri araştırm aya başlamıştı. Öyle ya, Erdoğan'ın cezat deki güvenliğini kim sağlayacaktı? Erdoğan son bir ka:^ Pın arh isar'ı tercih edince cezaevi belli oldu. Ardından Pına^.*: C ezaevi'n d e Erdoğan'ı koruyacak bir suçlu arayışı başladı işe nilen hüküm lü bulunam ayınca dışarıdan bir suçlu bulma
n
gidildi. İstanbul Büyükşehir Meclis üyelerinden birisinin karde şi, bu iş için seçildi. Önce Pınarhisar'da bir esnafa karşılıksız kesen bu kişi, akabinde mal beyanında bulunmayarak maW m enin tutuklam a kararı vermesini sağladı. Pmarhisar Cezaev: ıe girerken Erdoğan'ın çevresi derin bir 'oh çekmişti. En arınar kendileri tarafından tanınan birisi, Erdoğan'a yardıma olacak O kişi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Zeki v şildağ idi. Masan Yeşildağ'm kardeşi . . . 1 Hasaıı Yeşiklağ, Erdoğan'ın cezaevinde işlerini v^rmo v yanına verilen "k ad er arkadaşı ydı. Erd oğan 'ın "d av., arkadaşlar.” I lüseyh. Hosli
^
yazdıkları Hir Liderin I h'tfıışn kitabında I lasan ''»'{•i d i/d i. Sözii onlara bırakalım... ..»^akları ko"YfŞİldaft ve Ircloftıın’ın h.ınp.ı haplsh.ııuu o V• nuJ „ d . , ................. . BW , n «eçlrlllr: rrdok, K.,r.m H>-U fil
,,
| | İtilin
.........
I...... ....... .......¥ am
»
(l.ııı Ali I
i
ll" 1
|
. . i . ( i n ı ı ı ı tİN • ’*ı \ ı l * (- * *
l l rl . ' . l l y Mwll» I
.................................................................. (•İV-»1 ll«-.-vU-"'11' 172
. ı |
AK
\{
1
.....
^
AkyaZı derken, Pınarhisar Cezaevi kesinlik h zar yeşildağ, önceden gidip cezaevini geze, Yapllacak J " tesini çıkarır. Yönetim den gerekli izinleri aldlktan / nn b,r |erine tahsis edilen koğuşu bir güzel temizletir Duvari*l kaplatır, zem ine, boydan boya halı döşetir. Elektrik ve s,hh 7 satı yeniler. Sıcak su tem ini için şofben taktırır. Koğuşun bahS ye ve koridora açılan kapılarını boyatıp yalnızca içeriden aç.labi* len ilave sürgüler yaptırır. Çatıya manyetik bariyerler, badeyi elektronik sensörler yerleştirir. Gerekli gördüğü kor noktalara kamera sistemi kurdurur.1 Sıra m o b ily a ve beyaz eşyaya geldiğinde keseye davranmak Erhan Ş enol'a düşer. D erin donduruculu büyük boy bir buzdolabı, ç a m a ş ır ve bulaşık makinesi, toplantı ve çalışma masaları, deri ko ltuklar, o tu rm a grupları ve büyük ekran bir televizyon la, kalacakları koğuşu ve cezaevi kütüphanesini sıkıcılıktan uzak bir yaşam ve çalışm a alanına dönüştürürler. Bu arada mahkûm ve g a rd iy a n la r da unutulm am ıştır. Herkese pantolon, gömlek, ayakkabı ve e ş o fm a n takım ı alınır. Haşan Yeşildağ, ağalığın ver m ekle k a im ' o ld u ğ u n u n farkındadır. Son kez İsviçre'ye gittiğinde, işlerini bir arkadaşına, eş- ve çocuklarını A llah 'a e m a n e t edip geri dönmüştür. Dışarıda* ş i rini b itirip , E rdoğan'dan üç gün önce Pınarhisar Cezae lim o ld u ğ u n d a , m a h k û m la r ve gardiyanlar :arafındar
s srgıbı
karşılanır. Yanında getirdiği hediyeleri dağıtırken, ortalık bay yerine döner. Koğuşu ve aldığı güvenlik ö n le m le rin i son den geçirir. H e r şey yerli yerindedir. T.C. Ve Tevkif Evi, 'ta rih i m isafir'ini
8
Pınarhisar
b e k le m e k t e d ir .
, il .
Erdoğan hapse girmeden son kez
Lap-ü-tna
a
’ e-de orga-
Cum huriyet B ayram ı için 29 Ekim 199» de nıze e d ile n A h m e t K a y a k o n se rin e gitti.
^
^
E rd o ğ a n , c u m a n am azın ı Fatih Canın
ovını:>
,anıaVa gelenle0-’
£ OİUnu tu ttu . K o n v o y la kendini cezaevine ug
k a r d e ş i Z e k i Y e ş ild a ğ e
s
k
Pa ^ , T ü r k > y e'd e s i y a s e t a rtık ticaretin aracı)
•
zas
1
n ,n * ? le tm e c iiiğ in i, İsta n b u l cad d elen
* Î X î araÇİannın L g’
arr>eraları şim d i cezaev in e döşüyordu. «
d
t
^
.***« «
k
)|kn„. Iflk katnf
ve İsviçre
ni b ele d iy e y e pazarladılar. H asın
ı
,rtlk Nv •
^^
U nv. •> w * ^
"Halkımıza ayrıca bir mesaj vermeyi doğrusu gereksiz yorum. Zira son bir aydır Anadolu'yu dolaşıyorum. Sarnsı Erzincan'a, Kırşehir'den İzmir'e kadar pek çok vilayeti dol ^ Gaziantep, Kilis, Yalova, Manisa, Bursa, Kastamonu, «oca Sakarya'ya gittim. Gördüm ki halkımız engin tarihi tecrü b esi fazilet ve ferasetiyle her şeyi hepimizden iyi görüyor, hepim den iyi değerlendiriyor. Şimdi yapmamız gereken halkımıza me saj vermeye çalışmak değil halkımızın bize verdiği mesajları ve doğru kavramaktır." S onra, futbolculuk y aşam ın d a sıklıkla söylediği, "beraber v rü d ü k biz bu y o lla rd a " şarkısını hep birlikte söylediler. Sonraki yıllarda E rd o ğ an 'ın cezaevi hayatına ilişkin neler an latıldı neler. Ö rneğin... H er
gelen
m ektuba
m utlaka
kendisi
yanıt
yazarmış;
"Y oru ld u n uz, y ard ım ed elim " diyenlere kızarmış! O d atv ; E rd oğ an 'ın Pınarhisar C ezaevi'n d en başörtüsü mağ d u ru S üveyd a S evgican 'a gönderdiği bir m ektup ile Erdoğan’ın A nıtkabir defterine yazdığı bir notun görüntülerini birlikte yayınladı. C ezaevinden yollanan m ektuptaki yazıyla, Anıtka bir defterine düşülen nottaki yazı birbirine hiç benzemiyor Yıllar sonra E rd oğan 'ın yazısı mı çirkinleşmişti? N eler yazm adılar ki: - D ört ayda 10.000 m ektup yazm ıştı! (G ünde yaklaşık 80 m ektup, m ektup başına beş dakikadan g ü n d e yaklaşık yedi saat eder) - D ört ayda 30.000 ziyaretçi kabul etmişti! (G ünde yaklaşık 250 kişi, kişi başı beş dakikadan, giim.lt saat eder) G eçelim . Bu bayağı yalanlara ihtiyaç duyulm asına ıns canı sık ılıy o r. Bilm iyorlar ki, zor olan ruhsal esarettir;
-^
tutsaklık geçicidir. Yazm alıyım ...
12 Eylül D arbesi'ne boyun eğm eyen 1300 aydının n ' S ı "A ydınlar D ilekçesi", 15 M ayıs 1984'te Çankaya Ko* > K enan E vren 'e verildi. İm zacılar yakınlarıyla vedalaş», h ap se girm eleri an meselesiydi. 174
D ünyaca ü n lü ık. oyun yazan H arold Pim,
D ile k ç e s in e destek için Türkiye'ye . ,hur Mill<* P in te r v e M iller, İstanbul'daki aydınlarla ta ‘ * ' IStedi 0 zor. günlerde ancak 5 2 a v d ın bulunabildi. A rthur Miller, bir a r a y a geld iği aydınlara kar t isin , girdiğini sord u ; “H apse g ire n le r ayağa kalkabilir mP" P!* 5 0 kişi ay ağ a kalktı. A y d ın la r
M iller v e P in ter şaşırdı. Salonda bulunanlara, kac ,1 h y a ttık la rın ı sordular. Beş yıldan az yatanlar utanarak söyledL Ç ünkü ç o ğ u n lu k o n yıla yakın cezaevinde kalmıştı. T ü r k a y d ı n ı h e p e z i y e t g ö rd ü ; kırıldı, biçildi... B u a n e k d o t u y a z m a m ı n n ed en i; Erdoğan'ın 14 Yıldır anlata a n la ta b i t i r e m e d i ğ i , d ö r t a y on günlü k cezaevi sömürüsü. T a rih : 1 5 E k i m 1 9 5 7 D e m o k r a t P a r t i ik tid a rı... S e ç im d ö n e m i ... K ü r s ü d e k i s i y a s a l lid e r; İstan b u l Eyüp Büyük Camii Meyda n ı n d a k i m i t i n g d e ; İs la m iy e tin doğuşundaki mülkiyet ve faize k arşı t a v r ı n s o s y a l i z m le b e n z erlik lerin i anlattı. S a v c ı, b u " M ü s l ü m a n K o m ü n ist lider" hakkında, dini siya
sete alet ed erek kom ünizm propagandası yapma-1 T u tu k la n d ı.
2
A r a l ı k 1 9 5 9 'd a tah liy e oldu. 26 ay yattı.
B u ü lk e d e " d i n i p r o p a g a n d a " yaptığı gerekçesi) le hi cı p o litik a c ı b u k a d a r s ü re cezaevind e kalmadı. O d a y in e s o l c u l a r a n a sip oldu! B u k iş in in a d ı D r. H ik m e t Kıvılcım lı'ydı...
^ . xlUlk
B u s o n c e z a s ı y l a y a r ım asırlık yaş h a P is s ığ d ır d ı! 1 9 2 5 ' te o n y ıl k ü r e k c e z a sı aldı.
1
yd
. vattlktan sonra çıaP
afla s e r b e s t k a ld ı. o
1 9 2 7 'd e ü ç a y y a ttı. . . . mahkûmıyet a,til 1 9 2 9 ' d a d ö r t y ı l a ltı a y 1 5 g ü n yeni b -
^
Ulrıh u r i y e t i n o n u n c u yı\b n ed en i) le Q eljandıği Don<*n** 1 9 3 8 'd e N a z ı m H ik m e t'İe birlikte > ı : v ,i yattıktansona v a s ı 'n d a 1 5 y ıl h a p i s c e z a s ın a çarptın ra a *
9
çık tı.
12 M a r t 1 9 7 1
, A s k e r i D arb esı'n e
ste s in d e a n o n s e d ild i. H astayd ı,
ır
«dvoda aran an ^ ^
>-ıa
kaÇÎL
-c
5 ay vjcîra İL Ek..-t l iıt :k çraz 17 yaş*n
eIL
^ ^
y S s s imâarı :s£— ^
M illiye Askerî fc ^ .^ ni^ ru^ p ş t t t n r o i ^ u ra® K jv u cm .ı hastane jiia&iTLif grraEieine > r e tkeseî; "13 sorulalı,
_ imtsı-i
reı~ ~
■w,
narkoz altında, dck.uzii ±Tjzı>rnûLZ£r zzrti. 'E m ri ?et SLrrra -*.ıre x n . - nr.^sıs: afta ’ gülerek a c ao. Zermck » &re :^ sı kence w yazılır ıs. 3# _sar_ 1*-’~1 *
“ "c: ^
Dr. Hıkrret Kt/tİizeiIl sivas» %m&*. rv~ 'xrc.r ; - tw -*ıU madı. Hiçir_r yers bctnra düşünce suçlusuvdrjL
> «Sâeeto 'tTr
Partuer. dernekler senc^a^E: vu~“„ 5 “Ben şu kadar yu cezae^—: yapmadı. Susarak konuşan est&e*
j
c -"
, — .-■ ^
t
m
£
^
drw* ‘m j^iaı ■ -.-- ^ .
r e k&şsj££ r e r ^ , ,rc^
Onlar, kenduenr. 7 a n i rm£T» r*ı s* a d a Evet... Bu ülkenin sıyalı k û ^ Jsû :x k pandasını yapmak a ır >a •
cv ;-v
: c o i ::
-o e >c a
Erdoğan m dört av iık u vc b Cezaevinden etkirsem mi îset c.:* v *\T »»A xv ' livetlerırK'baca.ktı. 5u v rv ıçstocıoe v e v «f
{t
tı\ ac• vardı. ^ : ''İ Hemen bulundu.: orUv v\o..>v : r* t w v‘-Ci " ' ***' ^ v. kullanacaktı. Zaten buunts* oeufd u£u o ~ c ? k*c • MisaürVnmi buraca vafaıl e K»> jsc Laleni tkie-ni pek w vtu *1 > v hamdan vakuKİ» ‘ V a C \ W v K ı cu r let d u ' ^v. O g ü n le rd e
b'r\io£aa le
ı>
EmniVkH
m u u îk İ
1 o a*\ U ra x f> vv * ^ ^
"efneUıhk* v .e k
^
^üufemvie A k a b e C jh r .^ iv V
^ v' v /
v
'
namazınaysa genelllkle Kasımpaşa'daki Büvük r Çevresinde pek kimse yoktu; namaz,nı en L a^
Siyasi hayatı bitmiş görünüyordu; y a kln E r d o ğ a n 'ı n geleceği için umutlu konu şan ipini ç e k m işti!" E rd o ğ an 'ın m o rali bozuktu.
yeSid,yo,du
1l ? ’yle
^ y o rd u . d l^
k" " * >«*»« "Devlet
K im seye h a b e r v e rm e d e n dünyanın öteki ucuna *»■
A vustralya'ya...
oltrı-
Cezaevinden ç,kt,kta„ dör, av SOIUa
|e
raiya nın yolunu tuttu. Bu ülkeye niye gitti? Kim vard! Avustralya'da’ E rd o ğ an 'm şeyh i vardı: Mahmut E sad Coşan! P ro f. D r. C o ş a n
a k a d e m is y e n d i am a kayınpederi Mehmet
Zahid K otku v efat edince Gümüşhanevi Dergâhinm başına eecm işti. E r b a k a n ile C o ş a n 'ı n y o lla r ı 1980'Ii yılların sonunda ayrıldı. F a k a t E r d o ğ a n C o ş a n ile ilişk isin i h ep sürdürdü. Ö y le k i, 1 0 N i s a n 1 9 9 4 't e R T Ü K belediyelerin televizyon ya m a l ı ğ ı y a p m a i z n i n i k a ld ırm ış tı. İstanbul'da Belediye Balkar N u r e ttin S ö z e n d ö n e m i n d e k u ru la n BRT vayını sona erdirildi. Beş m ilY o n d o l a r l ı k y a t ı r ı m l a k u ru lan BRT'nin tüm teknik ekip m an ı u c u z b i r f i y a t k a r ş ılığ ı Yeni D ü n ya İletişim Şirketi ne kj a n d i' Ş*r k e t K a n a l
7
a d ıy l a y a y ın cılığ a başladı. Şirket n o U
n ^ a n b ir i d e E s a d C o ş a n idi. nal S^a n ^ u ^ b e l e d i y e l e r i n d e n n e k ad ar paranın
bu teîe - l
>^ a
n a a ^ a r ı l d ı ğ ı m e s e l e s i s o ru ş tu rm a dosyalarına vjrc... 2 8
Ş u b a t 1 9 9 7 s ü r e c i n d e n s o n ra Prof. Coşan damadı
u Varpl/*
E rd o A y a n m a ' S ,d n e y 'e g itm işti. &a n k i m s e l e r e h a b e r v e rm e d e n ^ ”' n ' k J - A r b k E r b a k a n ile y o lu n so n u n a geldiğim go ru u ru
a k için icazet aldı.
(
.
n ,>ar.
ıpıvorsaa
b çn ^ y ° r d u k i- C o ş a n , E r b a k a n 'a kızıp "Sen bo\ «■
N/rxT^ar^ buracağım" demişti. kua
kokunun kat
P 'M S P 'n in kuruluşunda Mehmet Za "•
Jjki ^vhı
Prof rVardl- İleride kurulacak AKP'nin p^rde pa, ° Şan o la c a k tı.
,
ri lfafikt. C ° Şan ve dam adı 4 Şubat200l'd* a z a s m d a h a y a t la r ı n ı k ayb etti!**
i n e v 'd ^ " ^ ^
Erdoğan o günden sonra şeyhsiz kaldı. Dergâh! metli Coşan'ın ABD'de de eğitim görmüş 1963 T ^ l Nurettin Coşan geçti. °^Urîilu ^ I Erbakan nasıl yıllar önce Mehmet Zahid Kotku'
len Prof. Coşan'a intisap etmemişse, Erdoğan da yeni^"1110^ 1 he bağlanmadı. Dergâh da Erdoğan'a kızıp seçimıerde8^ ç | destek vereceklerini açıkladı! “ ‘fye I Erdoğan, 1999 yılının son ayında Avustralya'da iki h dı... a [ *
k - l
Ve ilginç tesadüf... Prof. Dr. Esad Coşan, S'dney'e 600 kilometre uzakhkt Dubbo şehrine giderken, -Avustralya gibi bir ülkede- arka t rı yanmayan bir TIR'a otomobiliyle çarpıp vefat etti. Aynı süreçte ABD'ye giden Fethullah Gülen, "şeyhsiz kalan" Erdoğan'ı uzun bir dönem avucunun içinde tuttu! "28 Şubat'ın arkasında İsrail ve ABD var" diyen Coşan'möliimüyle "Türk-İslamcı" Gümüşhanevi Dergâhı bir daha toparlanamadı. ABD gölgesindeki İsrail yanlısı Cemaat ise devletin tümsinir merkezlerini ele geçirerek gücüne güç kattı. İnsan düşünmeden edemiyor: Sidney'de, o gece o karayolunda neler oldu? Esad Coşan hayatta olsaydı Fethullah Gülen'in yıldızı bu ka dar parlatılabilir miydi? Üzerinde durulması gereken bir soru Erdoğan'ın yolu bir başka "yol önderi"nden de aynlaca* tı; Erbakan! Şimdi çözmesi gereken hukuki engeller val Bunlardan biri, hiç beklemediği anda karşısına çıktı... Tarih: 14 Ocak 2000 Erdoğan Avustralya'nın Melbourne şehrinde y a y ın ) ap* ^ ^ radyosuna verdiği mülakatta kendisini, hapse girmesi ^ ^^ Abdullah Öcalan ile karşılaştıran bir kişiye "Sayın Öcala ^ ^ düşüncelerinin değil, almış olduğu kellelerin hesabımdaki Bense düşüncelerimden dolayı dört ay hapis yattım, a fark çok büyük" şeklinde cevap verdi. u ,|fl" df Ş e h i t l e r d e n " k e l l e " d i y e s ö z e t m e s i v e Ö calan a m e s i n e d e n iy le b ü y ü k e le ş tir ile r
yapıldı.
Ş e h it A n a ‘^ vaSı Js
t a r a f ın d a n a l e y h i n d e s e m b o l i k bir m a n e v i ta z m in a t d ı. D a v a c ıla r ın a v u k a tlığ ın ı
Kemal
K erinçsiz'in y a p 11*’
;
I I
I
I
İstanbul K artal 2. Sulh Hukuk M ah k em esi 12 Ara!lk 20o? Ae E r d o ğ a n 'ı n u ç k u r u ş t a z m m a t ödem esine k J
,7,arıh'n.
^ a ra rın d a ş e h i t l e r e " k e l l e " v e y a s a d .ş , silahh‘
«âkün,
yın" d e n m e s i n i n d il s ü r ç m e s i o la m ay a (:ağlna h ü L T ^ f kararı t e m y i z e t ti . Y a r g l ta y te m y iz başvurusunu hem hem e s a s t a n i n c e l e d i v e m a h k e m e n in kararmı onadı
E rd o ğ a n n e ç e k iy o r s a d ilin d en çekiyordu! Bu h a y a tı b o y u n c a sü recek ti... 2 0 0 0 'li y ılla r a T ü r k iy e y asak lı siyasetçilerle girdi. Bir y a n d a E r b a k a n ... D iğ er y a n d a ö ğ r e n c is i E rd o ğ an vardı... E rd o ğ a n " s i y a s i y a s a k lı" olm asına rağmen Anadolu'yu gez di; siy asal d e m e ç le r v e rd i. Sü rekli hocasından farklı olduğunun altım çiz d i: "B iz d in i m o tifle r le , d in i hikâyelerle dinci siyaset yapmayı bı raktık. B ö y le b ir s iy a s e t yap m ayacağız, dindarların nasıl siyaset yap acağım g ö s te r m e k is tiy o ru z " (15 Mayıs 2000, Hürriyet) Y aban cı e lç ile r in , k o n so lo sla rın "yıldızı" idi. İsrail'in yem atanan b ü y ü k e lç is i 18 T em m u z 2001'de ilk ziyaretini yasak! E rd oğ an 'a y a p a c a k tı. A K P kurulm adan bir hafta önce İstan bu l'daki b ü r o s u n d a İn g ilte re 'n in İstanbul Ba^kon^ok Short g ib i is im le r le g ö rü ştü .
( 8 Ağustos 2001, )enı Şrf
Roge
14
Erbak an y a sa k lıy d ı a m a tüm g elişm eleri yakından takıp edi yordu. Y ine h e r ş e y k ontrolü a ltın d a olsuı istiu du hava d e ğ işiy o rd u . P artisin d e b ile ... , Kim se "A d il E k o n o m ik D üzeni" d inlem ek f em^ ° imek K im se "is ra f, h a k sız kazan ç, nefis terbiyesi soz en •stemıyordu. Dön em n eo lib e ra liz m , yani
. ,. „ara kazan-
tüketim donemıy-
mak için h e r y o l m u b a h tı; altta kalanın canı çı s'" lhareketjndekı "a ^ ^ Zene u y u m s a ğ la y a m a y a c a k M illi çağlayacak pAksaçl,la r " d ö n e m i k ap an ıy o r; düzene uyum b ililer" d ö n e m i b aşlıyord u ! ^ slın d a h iç tartışılm ad ı am a... p1' 11* G ö rü ş, so l v e sağ olarak b o lu n u ) rbak an s o l'd a , E rd o ğ a n s a ğ d a y d ı !
Bülent Eczacıbaşı'mn Yertiköy'deki yalımında düzere Sakıp Sabancı, Tuncay Özilhan, Feyyaz Berke r, Can Pakf T fer Çağlayan, Aldo Kaslovski gibi 15 TÜSİAD üyesinin ' kat,ldl, yemekli toplantının baş konuğu "siyasi yasaklı" Erdoğan'dı fc, damlarına şöyle dedi: //r)urgut Özal'm bıraktığı 1 y e r d ® gidece. ğim." Tarih 26 Ekim 1999. Milli Görüş'ün "yeni muhafazakârları" yeni kurulan Fazilet Partisi ile artık yürüyemeyeceklerini telaffuz etmeye başladılar Kapatılan RP'nin yerine kurulan Fazilet Partisi'nin genel ba kam İsmail Alptekin'di.1 Ankara ASKİ Tesisleri'nde toplananlar partiye "genel baş kan" değil "lider" arıyorlardı. Bu isimlerden biri Bülent Arınç'tı... Goethe tarihe, "Tanrı'mn gizemli atölyesi" der. Bu gizemli atölye; ayrıntılarla uğraşmaz; sıradanlığa aldırış etmez. İnsamn yıldızının parladığı anları bekler. Stefan Zweig, insanın yıldızının nasıl parlayacağını şöyle yazdı: "Tek bir evet, tek bir hayır; bir anlık erken davranma ya da bir anlık geç harekete geçme; bu am, yüzlerce kuşak da geçse asla geri getiremez ve bu yitirilen an bireylerin ve ulusların yaşam ım ve hatta bütün bir insanlığın yazgısını belirler." Belki şaşıracaksınız ama son dönemde ne zaman Bülent Antt ekrana çıkıp hükümet adına açıklama yapsa aklıma Zweig 11 y ° r‘
~ cık
Artık biliyoruz; ekrandaki Arınç babacan tavrıyla, yıımu^ ses tonuyla ince ince siyasi dokundurmalarda bulunsa da, st" ledikleri pek doğru çıkmıyor. Sonra geri adım atmak zoru>u kalıyor. Haline üzülüyorum. Bülent Arınç... Bir astsubay çocuğu. 1948 doğumlu.
,nill
6 8 K u ş a ğ ı 'n d a n s a y ı l a b i l i r m i ? A n k a r a H u k u k F a k ü lte e n d e r s a ğ c ı ö ğ r e n c ile r in d e n .
j|iı+
1 İsm ail A lptek in , 1971 y ılın dan itibaren siyasetin içindeydi. 2 0 0 3 'te A Kl ‘ 'i ı n ^ 1'1'' vekili o lm a k için "M illi G ö r ü ş " t e n koptu. 2 0 0 7 'd e y en id e n milletvekili) ll E r d o ğ a n o n a y v e rm e d i.
Miffl Nlzam
7
ldân. * * ” Milli S a » * , p „
pnclik kollarında çalıştı; M amsa Tl Başkan!,*, Vant
rt,sı nd<-‘
g Çalışkandı. A m a tem el özelliği; insanlarla raha!’ f
,
rabilmesi ve en ön em lisi kitleler önünde etkili k o n u ş l ^ siydi-
Milli Görüş'ün "ağır işçisi" idi. Tarih: 13 Ekim 1985 Refah Partisi İzmir teşkilatının Eşrefpaşa Şenocak Sine ması'nda düzenlediği gecede A tatürk'e saygısızlık yapıldığı ve laiklik ilkelerine aykırı davranıldığı için Devlet Güvenlik Mah kemesi savcısı tarafından soruşturma başlatıldı. Hakkında dava açılan isimlerinden biri de Arınç'tı.
Ceza alırsa parti zarar görür diye RP Merkez Karar ve Yö netim Kurulu üyeliğinden istifa etti. Avukatı Ertuğrul Günay'dı. Arınç dört yıl iki aya mahkûm oldu. Ek olarak bir yıl üç ay da Eskişehir'de sürgün cezası verildi. Aralarında Sabih Kanadoğlu'nun bulunduğu Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararı boz du. Yerel mahkeme direndi. Yargılama üç yıl sürdü. Milli Görüş Hareketi içinde ona hep, "İkinci Erbakan gözüy le bakıldı. Yani Erbakan'dan sonra onun koltuğa oturacağını dü şünen çok partili vardı. Yıldızı p arlam aya müsaitti... 1995’te R e fa h P a rtis i M a n isa Milletvekili olarak meclise girdi. F ak at a r tık b i r r a k ib i v a rd ı... ; . B ıçkın ta v ır la r ı v e s e r t k o n u şm alarıy la yıldı/' par avan' bul B ü y ü k ş e h ir B e le d iy e B a şk a n ı Erdoğan! A n n ç, M illi G ö rü ş H a re k e ti'n in
^
E rd o ğ an ise, s a lt p a rti tab an ın d an d e ğ i, 1 1 , yerli ve y a b a n c ı g ru p la rın / lobilerin de genel a*
uiavıvdı. 0junca, ge-
Erb ak an v e E r d o ğ a n 9 0 'lı yılların sonunda yasa nel başkanlık için " B ü le n t A rın ç" ismi telaffuz e ti
V
^
^ ^ lzımn parladığı an gelmişti- Bir d o wan#a ver<*i; 0
yasFaS ıa t ,A r m ç ' Y e n ilik Ç'Ierin lid e rl' gin|X n ca k Gül aday o he 1 o lu n ca k e n d i ad ay lığ ım açıkladı. A en v a z g e ç ^ G ü l'e b ia t etti! . -ne, y a çjg ( jç ( jnCy a d a m o lm a y ı seçt §İyle°'nd ü a !"a y a t l b o y u n C a karŞt‘
uvel-i muazzamanın açtığı k a pPıd a n
«yenılikÇ1 ^ vürüy^P S1* '
ısı
Kongrede Gül'ü destekleyen konuşma yaptı. "Si? w, nıyorsunuz? Biz bu dava için saçlarımızı ağarttık spvh ? nesa> dan vazgeçtik/' sözü çok alkış aldı. # ‘ arı% Kongrede herkes, “Eğer aday olsaydı kesin kazanırdı" du. Salonda bulunanların gözünde parti içindeki Gelede Yenilikçileri de etkileyen, onların duygularını birleşti*' ^ “Abi" Annç'tı! Şlrent<* Ama yapmadı. Yapamadı. Tekrar Stefan Zvveig'e dönmek istiyorum: "İnsan yaşamına çok ender olarak inen o bir tek saniyelikbü yük an, kendisinden yararlanmasını bilmeyenlerden işte böyle sine müthiş öç alır. Basiret, buyruğa boyun eğmeme, çaba, akıl ve sağduyu gibi bütün insanlık erdemleri, yazgıyı belirleyen o büyük anın tutuşturduğu ateş içinde eriyip, işte böyle yok olur." Bugün... Bakmayımz fiziki varlığına ve etkisiz koltuğuna, Arınç siyaseten yok olup gitti. Bunun sebebi hep Araf'ta beklemeyi tercih etmesiydi. Fazilet Partisi bu havada kongreye gitti. "Ak Saçlılar" yaşananları yıllar önce 1978'de y ap ılan MSP kongresine benzetiyordu; yine "virüsler" ortaya çık m ıştı. Erdoğan yine "virüs"tü. Siyasi yasaklı olduğu için ön plana çıkmıyordu. Ama Hoca'ya bayrak açanların safında olduğunu herkes biliyordu. Sonuçta... "Yenilikçiler" Abdullah Gül'ü, "gelenekçiler", yani Erbakan, Recai Kutan'ı aday gösterdi. CIA'in yayınladığı "Christıan Scıen ce Monitor" (CSM) aylar önceden 20 Ocak 1998'de şunu )aZ "Gül, RP'nin lider adaylarından ılımlı bir isim." J(lJ^ Erdoğan o günlerde tek bir kişi için uğraş verdi; Nu 11^ . tulmuş! Kurtulmuş İstanbul İl Başkanı idi ve "gelene Ç s a fın d a y d ı.
Erdoğan ikna edemedi.
Tarih: 14 Mayıs 1998 „ mj g^JI Kongreyi 570 oya karşılık 620 oyla "gelenekçiler , )> K u ta n k a z a n d ı.
Kongredeki asıl saflaşma ideolojik olmaktan ço / neydi. Yasaklı Erbakan'a zor günlerinde karşı çıkmay* 182
kabul e tm e m iş ti. Yoksa, estirilen neolibera, rü
i" bile etkiledi.
„
" r -f gelenekti
Flash TV'de 21 Mart 2004'te Erbakan "ab t HıriStiyan kulübüdür; biz hep karş.yd.k hâlâ V ~ ^ Kongrede Recaı Kutan AB ye karŞ1olmadıklarını J k ‘-H reden sonra Kutan, AB büyükelçilerine yemek baharında neoliberal Cengiz Çandar-Ali Bayramoglu * 1 ^ ' "mihmandarlığında" ABD gezisine ç,kt, Toplan,.J, D c*û S düzenliyordu. Washington'da 3 Kasım 1999'daki NEDtoplan, sında o ld u ğ u g ib i K u t a n 'a hep aynı soru yöneltildi: " İs la m c ı m ıs ın ız , d e m o k ra t m ısınız?" ve "Kurt sorunu hak kında n e d ü ş ü n ü y o r s u n u z ? " K u ta n 'ın
b e k le n ile n
yanıtı
vermemesi
liberal terbiyeci
" m ih m a n d a r la r ı" k ız d ırd ı. O nlara göre, "çag dışında kalmış" K u tan 'ın , " y e n i l i k ç i " E rd o ğ a n 'ın önünden çekilmesi gerekiyor du. Ve... F a z ile t P a r tis i d e 2 2 H a z ira n 2001'de kapatıldı. " Y e n ilik ç ile r " iç in b u tarihi fırsattı; diyorlardı ki, "Türkiye, Milli G ö r ü ş ç ü o lig a r ş i ile K em alist oligarşi arasındaki hegemon ya k a v g a s ın a h a p s e d ile m e z ." Köklü dönüşüm şarttı... O g ü n le r in g a z e te le r in i açıp bakın, her yerc^ G ü rle y a p ılm ış r ö p o r ta jla r ı görürsünüz. Yeni Şafak a n la ş ıla b ilir ; Erdoğan'ın gazetesiydi. Cem aat'in y a y ın o rg a n ı Zaman "y e n ilik çile r i manşetin e in d irm ed i; F e th u lla h G ü le n " Y e n ili k ç i le r in " yan ın da M erk ez m e d y a d a "yenilikçilerin" safındaydı
^
En şaşırtıcı olanı, ABD-İsrail düşm.n ' K °*du; liberal "yenilikçileri" destekliyorlardı! ^ Partl5, HiÇŞaşırmayın kimdi: CIA ajanı Graham - u^ ^ röport
f i l i k ç i " Erdoğan "yeni" ne soy uy kiı , ° nerr|in F P m illetvekili M e M 1
lr>da şöyle yazdı:
s,^ n
*
pm ll Çiçek, Ahdülkeldir Aksu, Ali Coşkun, Nevzat yaj
N a ;lı Ilıcak Hibl (simler ne yeniydiler ne de yeni bir şey sg C' tâ5/ aıvl 1 Kunlar, Öteden beri sağ geleneğin içinde yer almış ! ^ V°r' o U r a k d e vlete yaslanan, ekonom ide serbest piyasayı sâ ^ Ü ;a llı yılların kaba neoliberal söyleminin parçaları olmuş^ siyasetçilerdi. (...) Yenilikçi diye bilinen arkadaşlarla konuşu " d u m . Öyle sorunu uzun boylu düşünmüş, tartışmış, projeiİ zırlam ış bir halleri yoktu. Fazilet Partisi yönetimindeyken hazadıkları Gün Işığında Türkiye kitapçığı sağdan soldan derler to p la m a , her partinin söyleyebileceği şeyler içeriyordu., Erba kan ve ekibine karşı olm anın ve genç imajlarının ötesinde bir özellikleri yoktu. İşaret ettikleri yer, aktörleri değişmiş bir mer kez sağ parti idi." (s. 127 ve 1 9 5 -196 ) - Yeni politikalar - Yeni vizyon - Reel politika - Değişim... Dillerinden benzer sözcükler düşmüyordu ama içeriklerine ilişkin bir cümle etmiyorlardı. Sadece ortada dolaşan " sihirli söz cükler7' vardı. Bir de kim in planladığı bilinm eyen kurnazlıklar...
Erdoğan ile Kutan 8 Eylül 2000'de İstanbul F atih 'te Ahmet trgün'ün evinde buluktu. Görüşme talebi E r d o ğ a n 'd a n gel m1} 6 ve gizliydi am a nedense tüm m edyanın haberi o l m u ş t u . frd o ğ a n görüşm eye dört sayfalık yazılı bir metinle g L 1 okud u ve sustu. * foplijntı sonrası çıkışta, "Yeni parti içinde olmayaL^ ]ey. d ed i; çünkü siyasi yasaklıydı! Ertesi gün gazete haberlen?0 di: "hrbakarı'd arı Erdoğan'a rica; bizi b ırak m a"(0 ^ tü O gün Ket a i K ulan yaşam ında ilk kez bir kişi hakkın'At/ s ö y le d i...
İlginçtir; h ıh ak an 'ın evinde yapılan strateji
I 1^ .ın|a^'
nırtt Unutun sızdırılıyordu. Hrbakan'ın evinin d ın le n ^ ^ ^ .»ma o günlerdi dinlem eyi yapanların Cemaatçi p° \(İmgenin il İma gelm edi!
IH4
F rb a k a n , " ç o c u k l a r ı n " p arti kurup lktidar
,
i m a l v e r m e d i . H a l b u k i Y a h u d i k ü lt ü r ü n ü b ü s e T ? * *
hiç
nısayd1-** G olem y a d a G o la n , Y a h u d i kültürünün giZem!i y Y ahudi m ito lo jis in e g o re , P olon ya!, haham Eliya Ba Uf "hizm et g ö r s ü n , e v iş le r im yap sın ve gerektiğinde düşman!11 om dan k o r u s u n " d iy e , T e v ra t'ta n bir dizi kutsal sözü l
..
k o m b in asy o n la s ö y le y e r e k k ild en yaphğ, savaşç, Golem'e havaverdi. G o le m 'in
bir sorunu vardı; her gün büyük bir hızla büyüyor du. O kadar ki, haham Eliya her hafta Golem’i kile çeviriptekrar Jyaratarak aşırı büyümesini engellemeye çalıştı. Haham Eliva * bir gün b u n u y a p m a y ı u n u tu n c a G olem o kadar büyüdü ki, haham onu y o k e ttiğ in d e k e n d is i d e kil yığınının altında kalarak öldü. E rb ak an k ilin a ltın d a k a lm ıştı ama henüz Erdoğan'ı kilden yeniden y e n id e n y a p m a y a çalışıyordu! E rd o ğ a n 'ın E r b a k a n 'ı y o k etm esine az zaman kalmıştı. H âlâ b ir ile r i E r b a k a n 'ı 28 Şu bat'm yok ettiğini sanıyor, kıl lar sonra g e r ç e ğ i E r d o ğ a n açıklad ı: AKP'nin yayımladığı Tür ye Bülteni a d lı d e r g id e M illi G ö rü ş'te n ayrılmasını anlattı:
" R e fa h y o l Hükümeti v e 2 8 Şubat süreci birçok şey Ye den d ü ş ü n m e m iz e n e d en o ld u . Belki en somut Partisi'nin kuruluş a ş a m a s ın d a yaşandı. 0 zorlu şartlarda e azından biçimsel olarak partinin kuruluşunu b ço< a
da
m ize sindirem em iştik. Zaten h e m e n katılmadık yenı pa^ 8. )aye t FP k o n g r e s i n d e iki liste çıkm ası, bu yolun en b
1
taş|arı o la r a k a n ıla b ilir . A y rıc a insanlarımız çatışma *
|jm sın.
siV a s e tin d e n v e g e r il i m i b e s le y e c e k hususların ön Ç dan bıkmışlardı." (9 M a rt 2 0 1 2 )
Talebeleri E r b a k a n 'd a n kaçıyordu. u
arrıanla " E r b a k a n çatısı" altına gifen
k e ?- \ y o llarım ç iz m e k istiyordu. Önce A
Mücadeleciler de inkara v , tirdınd-*:1
si Robert Pearson ile görüşen Melı J Enstitüsü P-1'1"1"' Ala ^ Hamm'ı alıp ABD'ye gitti. VVashmg ^rdurmay»^^ m dÜŞü a k o v s k y ' y e d e v le t in v n ü y o r d u ; e n iy i seçen eğin , e ş i
olçj
"eben|ÜnU söyledi! Gökçek'in "akıl hoca-' er,e hemen AKP'ye katılmadılar-
„ ^ ern il Ç ‘v‘
O vıonomın t'iı yakın tanıklarından gazeteci Sabah ıtr N m k u lis le r d e olanları iyi biliyordu: 1 % '‘Abdullah Gül gizli rakip olarak M elih Gökçek'i görü 0 D o la y lıy la onun kendilerine katılmamasından memnund ° ^ Gfckçek'in türlü imkânlarını ve günlük politikadaki ustalığın, bii dibinden onunla başa çıkamayacağını düşünüyordu. Tam h
^US*• re ç te E m ine Erdoğan ile H ayrünnisa G ül'ün aralarındaki rekabet
v e çatışm a bilgileri bana ak ta rıld ı. Hayrünnisa Hanım her yerde ~ a y \ip Bey İm a m H atip li. İngilizce bile bilmiyor, ondan başba kan m ı o .u r' diyorm uş?" (S abahattin Önkibar, T a k k e li Firavunlar Kırm ızı Kedi Yayınevi, s. 145) M edyanın gözü Erdoğan'daydı. O ise yeni kurulacak par tnerle ilgisi olmadığını gösterm ek için baba ocağı Dumankaya K övü'ne ev yaptırmaya gitti! "Ben artık emekli oldum; köyüme döneceğim " mesajı verme amacındaydı. Oysa kimseye haber ■ ermeden -kim senin haberi olmaması için uçakla değil- karayo lu v la Ankara'ya geliyor; toplantılara katılıyordu. Ankara Yıldız'da, Politik Araştırmalar Merkezi (PAM)'nin ofisırde çalışmaya başladı. Yeni parti fikri önce milletvekilleri arasında min MTTB lideri İsmail Kahraman'ın meclis l o
o l u ş t u ;
j m
oe buluşuluyordu sık sık. A K P A n k a r a 'd a p i ş i r i l d i . Erdoğan'ın Ankara'da bürosuna sık sık gelen
a n
ı n
d
bir döne evin
a k
i
is im le rd e n
bin
â<; Meral Akşener'dı, kurucu olacaktı. Krdoğan "bölünmemeliyiz" diyenleri hep tersledi. Bunlafua bir, d< Arınç'tı! ^ Erdoğan'ın "siyasi akıl" alacağı kişi Arınç değildi; İs ta n b u ^ J CSÎAJI) üy
yy kapatıldı, l;P kuruldu. \ y kitpaUUİK *>P kuruldu, /" 2ÛÖÎ yazında Milli Görüş bölündü... Partici 20 Temmuz 2001'de kuruldu. ^ AudalH v« Kalkınma Partisi 14 Ağustos 2001'de kuru <-
M p „ h l a n F P ' n i n 1 0 5 m ille tv e k ili iki parti ( A K P H|a b ö l ü n d ü . A K P ' n ı n k u r u l u ş u n d a hazır 53 m n
124 k u r u c u a r a s ı n d a E r d o ğ a n d a vardı.
Ve
ar‘’'
' lîtvekili oidu
A yr ı # m a d a d u y g u s a l a n l a r y aşan d ı; kararlarından h -Milli t i i i r i i ş " i ç i n d o k a l m a s ı için ki}iyk, K». y a ş a n ı l a n z o r l u g ü n l e r p a y l a s ,ldı; g ü l m e l e r d e . özvss, 7 * külse d e p e k k i m s e g e r i d ö n m e d i . E rbakan nedense en çok Faruk (^Vlik'in k e n d i s i n d e n k o p m a s ı n a şaşırm ıştı Yollar ö y l e s i n e a y r ı l m ı ş t ı ki, E r b a k a n 'm küçük kızı Elif'in dü ğününe n e Ciül n e E r d o ğ a n g e ld i! Erdoğan
o
gün
K em al
D e rv iş 'i A K P 'y e davet ediyordu
U luslararası g ü ç l e r n e z d i n d e m e ş r u i y e t kazanmak için! G elece k d ü g i i n s a l o n u n d a d e ğ ild i artık... G ele ce k , " t e b l i ğ , c i h a t , m ü c a h i t " sözlerinde değildi. E r b a k a n h â l â " m i l l i ş a h l a n ı ş " t a n bahsediyordu! l . r d o ğ a n - G ü l is e v e f a s ı z l ı k y a p ı p ayrı parti kurdukları için kendilerini e l e ş t i r e n l e r e ş u y a n ıt ı veriyorlardı:
Köşkü ne çıkaracağız..." c u m h u r b a ş k a n ı oldu...
Erbakan H o c a m ı z ı Ç a n k a y a Miri b a ş b a k a n d i ğ e r i
r b a k a n is e k a h r ı n d a n v e f a t etti!
arada... 1 » d o ğ a n , E r o l O l ç a k ' ı n ö n e r d i ğ i d ö r t parti isminden
'
k a l k ı n m a l>a r t i s i " n i b e ğ e n d i . 1 ;XI," h - A l l a h . . .
,
* * *
F a s 'ta
.
1
j de
« “
k u ru lan
’ k t vt> K a l k ı n m a 1
"Ilımlı İslamcı" ^ P a r t i s i " idi. N e tesadüf-
-
„
.... v ’ '
' Tlirkın.-n ı
,,
k}' K K U y e r f l Sicim leri K»n n
t-al»?ın,,*j n
,
s e l i m l e r i ivin tanıtını ve T\ ^ ->ı w *l*rı K*»n t a n ı t ı m v e r e k l a m ^alı^ına-'
c limhu^
I
T^ î
K i,
'■•'-'•m çalışması - 2005. ırak s - ; '2(>0S' lr‘,k
k.<ıi.k>> « .................................halsin »lanı Çnin*ı D r^ani/asyonn
|flk g<ıv
' uMl
^ Kin
»■ Lurum'"1* kimi»’
-'t'1*' 11
H ıtırn v r ı v k l a m v a l ı ^ n n ı # ı ' 2
^mK*n K * Kin
» *,imas»
‘ i m i n i n , lo ^ o a n im a s y o n u n u n ya» 1 M m .rM rt M tır s i'n ın C u ı n l u n K » ^
n n ı p * 11' ^ ’
A k P ’d e n s o n ra 2 0 1 1 rd e M ıs ır 'd a kurulan "Ilımlı j.j tinin ad ı n ey d i: "'H ürriyet v e A d a le t Partisi"
1,1 fo
T osadüt m ü ? >ok sa
kukla o y n a tıcıla r" partilerin isimlerini bil
votviu?
17,1 S*
H iç şaşırtıcı değil... Parti p ro g ra m la rı benzerdi. P iş e r i n d e k i k av ra m la r-sö z cü k le r aynıydı. Hepsi devletin ve siyasetin İslamlaştırılmasından v„
ji
m o k rasiv i a ld a tm a am acıyla dillerinden düşürmeyen dı< ğımlı B ü yük O rta d o ğ u Projesi'nin "Ilımlı İslam" partileriydi Hepsi aynı ideolojik h egem on yan ın ürünüydü; "kumartaek on om isi’ olarak tanım lanan; sosyal devleti yok eden, tüketir \ ücclton. d olan -b o rsay ı tanrılaştıran, toprak reformlarına kar çıkan neolibcral Amerikancı-Ilımlı İslamcı partilerdi.
Hepsi; BOP'un ürünüydüler ve rakipleri ülkelerini bağımsız laştırmış ulusal partilerdi. Fas’ı sömürge olmaktan çıkaran İstiklal Partisi... Tunus'un efsanevi lideri Habib Burgiba'nın bağımsızlıkçı Anayasa (Duştur) Partisi... Mısır 'ın bağımsızlıkçı Vafd (Heyet) partisi... AKP'nin Türkiye'deki rakibi ise CHP idi... Bu partilerin amblemleri farklıydı. AKP nin ilk amblemi ayçiçeği idi... ^^ Prdoğan nedense istemedi. "Ampul üzerinde çalışı11 lifi verdi!1 Parti kuruldu. ^ (,sij AKP Cionol Başkanı Erdoğan, kuruluş günü, H Ankara Bilkent Otel'de yerli ve yabancı gazetecileı,n geçti. Kendilerini ve neden parti kurduklarını anlattı- ^ "Kader" diye sözüne başladı ve uzun bir konu, ^j|jkl1’ Peğerli dostlar; daha başında söyleyeyim ki, partim1'^ hedet alan v çirkin dayalı bir lOueı aıan |MMpolemiklere uuyuu l'u siyaset anla) 1^ ^ v>-[i ı arlısında olacaktır. Diyaloga, hoşgörüye açık, u* 0,jC.ıfl3! ,'şiirid bir dil kullanmayı kendine ilke edinen bu ^ ________
-
.
Unlö*an "hor «oyi biliyor"; "lı.-r «eyden anlıyor'du; - (H’7 *onol morkıv bina mimarisinin nasıl olacakını ve Ivıtla ıiıs- ‘
8'
ıhsi Ivluledi.
ıss
. . t
‘^.Vsıı>u‘‘''""
K o n u ş m a s ın d a o n Ç ok
V(. A|)
g elesi ü z e rin d e d u rd u .
v" '"Rlı
P r d o ö a n v o A K I ’ n e d e n y e n i pnrtly,, jj.,„
|rtM
,
Cidarken hep E rb ak an İn 'siyir,.. V(1|)|Mn ^ . ^ V ^ ' ," 1‘ anlaşamadıkların» söylediler. I liç İlcisi Vok(„ ' Resele b aşk ay d ı... Temel ç e l i ş k i l e r i n e o l i b e r a l i ,, m \ l I( Vn„j Vl)|lyl Kı,Ilj|((||. n ABD
için, E rb ak an m /R elalı l’artisi'nl,, , M.... ........... .
nun hiÇ ö n e m i y o k t u . S u u d i A rabistan ı. K.M.v ilIkH. ıini
II
na b a s m ış A B D için Ş e r i a t 'ı n bir önemi yoklu. A m e r i k a ' n ı n 2 8 Ş u b a t ' a d estek vermesinin nnli'iu. Kcl.ıl,
m,i
Koalisyon H ü k ü m e t i ' n i n (K I’-D V I’) llaşhitkun I i ImI. h u ,........ .
yatifiyle neoliberalizm politikaları uy^ııhınmnHmıln ılıı. ıımı nK di. İ ş ç i - k ö y l ü - m e m u r b u h ü k ü m e t ıloııemlıulc mtnıy (mvl IdKm fiyat a r tı r ı m ı g ö r d ü . F a i z lobilerine savütf «ılıklı İVnk U(\Uy ir laffuz e d il d i. Ö z e l l e ş t i r m e l e r i ' sogıık KıkıMı; nkmne rkonnmııl»’ kamu a ğ ı r l ı ğ ı n ı t a l e p e d e n bir iktisat polilik*ısı Lıkip nlllınr başlandı. A v r u p a B irliğ i'ııin nltematili İsi.un lilkrlnıv I»1 ^ I*1 hareketi k u r m a k t ı . İra n v e L i b y a y l a yakınliiynM ^*'1 '-d*11' v " ll A BD , E r b a k a n ' ı d ü ş ü r d ü a m a ondan sonnı llMİ Hcevit v e B a h ç e l i g ib i n e o lib era li/.m e pek *<ıo*k l».«kn..ıv.>n u " salcı", " m i l l i y e t ç i " p a rti liderleri vardı. A IU 'İ mi
v.i|-'y«
istiyordu. Kuşkusuz Erbakan'ın "yol kazası’ drm. d '" mefine y a r a y a c a k m a l z e m e l e r i
sunJn
l * M,nlmı n ,»niMıi.iHinalaı ılarını
İsrail D ış iş le ri B a k a n ı P a v i d l.evv vı 1 devu v e r e n B a ş k a b a n E ı b a k a n İsrail U' m*'1'1 ^ ^ u z o r l u k l a r n e d e n i y l e im /a l a ın a k w,,lın
h,pf
u r .K.uıı Ahtali‘|in
Başbakan Erbakan düşümlüm* ^ .•. f*ıpn«,n ' F°xm an şöyle diyeeekli: "Türkiye' l;rl>‘,k<; w‘liirlna
k a ld ı
d|, ı * n
, \ r y 'V
L ;;ı.::
ı
.ıl..ıı*
, h v - „ i n d o s lla n n . ' ■> 11,1 ^ ^ foın )
1'ılI'k.İN'4* 11**' 1
' L' n k ö t ü d ö n e m i atlattı. t a k d i r l e k a r ş ı l a n ı y o r ." (21 Arahk
«
t e
y . lh k
J ‘
*
M/I'k*.'
h^„nM
•I !*«»
k,; 2 8 şuba|,ç‘ H? uM‘,,r v r i ' . ^ ' ’ ici,,,r i ! r ^ ' '
ik a la r ım
d e ğ e r le n d ir m e .
.
^ |v,ı|(ılf»'-,n
^ ..IH
bir d ^/çağdaşlaşma oru'mi; ,,m " rk a: :, , , . . ..... •.......................... 1/İVf k.«'*‘
Su| . ; m ° d e r n i / . m
c>> E r b a k a n l a r ı n k oıııp rad o ı
Odalar Bırlığı'nde başlayan mücadelesini deg< Montaj değil milli sanayi talepleriyle alay etti. Bunun temel sebebi, Marx'ın yeteri kadar bilinm tisat temelli düşünememedir! eme«
ya k la ş a n
söylemesini eleştirmiştiniz. Erbakan'ın AB karşıtı
m illi duruşunun
çok önemli olduğunu, bunu savunduğunuzu
şev er
s ö y le m iş tin iz . Bu*-
destekleyen sözlerinize, oradaki herkesle birlikte
şaşırm ıştım
Halit Refiğ, Ahmet Hakan'a o gün o evde şunu s ö y le d i. "1995 seçimleri sırasında Erbakan'a çok ilgi gösterdim. Çu her zaman ifade ettiğim gibi ulus devletçiyim, ulusal bağı' çıyım ve kim bunları savunuyorsa ondan yanayım. 0 tarihte kan ve partisi ulusal onuru en kuvvetle s e s le n d ire n siyası top tu. Rakiplerine 'Batı Kulübü' diyordu. 'Biz M ü s lü m a n ı gavu ettirmeyiz' diyordu ve 'Atatürk hayatta olsa oyunu bize verır^ yordu. Ben de bu sözler üzerine reyimi ona verdim.' (Kasım Evet, Erdoğan ile Erbakan arasında
ideolojik
fark ' ‘5I
Erbakan, ulus devletin ürünü... E r d o ğ a n , küreselleşmenin ürünü... Erbakan geleceği «ördü. YU: 1993; balan ne dedi: ^ p "Eskiden bize ilgi göstermeyen çevreler şimdi rü n m e y e çalışıyo rlar. Eskiden yo lu m uza engel koya"^ ' engellerin, çe k m e k ister gibi davranıyorlar. Adeta e m em izi is,er gibi çalışıyorlar. ,..., Bu adam lar ^ ^ g e lm e m izi hoşgörü ile karşılıyorlarsa, bunda
dır. A n l a d ı ğ ı m k a d a n y l a b u a d a m l a r iktidara gc çlkar t m a m a k a r a r ı a l d ı l a r . Biz ik tid a ra geldikte
*0rluk
ik tid a rd a p e r i ş a n e t m e y i d ü ş ü n ü y o r la r ." ( 23-24 A İ a l I T * ^ b‘2' Ğ ünaydm )
1 1993< fen;
Milli Görüş hareketini uzun yıllar ve sab.rla ad,m
1
dara taşxyan Erbakan'ı düşürdüler Erdoğan ise engeller/bir b”r aştı... Tarih: 2 Ocak 2002 Yargıtay C um huriyet Başsavcılığı, siyasi yasaklı olduğu ge rekçesiyle E rdoğan'm kurucu ü yelikten ÇLkarılması için Anayasa Mahkemesi'ne b aşvurdu. Mahkeme bir hafta sonra Erdo&an'ın kurucu üyelikten çıkarılm asına karar verdi. Erdoğan, altı aylık yasal süreyi bekledikten sonra kurucu üyelikten istifa etti. Fakat hâlâ genel başkandı. Kurucu olmayan biri nasıl genel başkan olabilirdi? Erdoğan, 3 K asım 2002 seçimine kadar genel başkanlıkta kal dı; seçimleri kazandı ve Anayasa Mahkemesi 20 Ocak 2003 te kuruculuktan istifa ettiği gün genel başkanlıktan da düşmüş tür" diye karar aldı! Atı alan Üsküdar'dan başkent Ankara ya ulaşmıştı... Tamam... E rd o ğ a n k u r n a z l ı k t a in s a n la rı şaşırtacak kadar başarılıydı H a ssa s b ir ö z e l li ğ i v a r d ı ; p a r a y ı se v iy o rd u ! Bu nedenle yine
başı para'yla dertteydi... ^ ° nu yine m al bildirimiydi... Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanlığ1 dön maLb?yanlarmı yazdık. ^
^
, verdiği ; olmad.gı
>Ç’n
^ha s o n r a k i s ü r e ç t e , E r d o ğ a n kamı- g
ma^A y an ın d a bulunmadı. Biz biliyoruz
ama... . o la r a k 2 0 0 0 vı-
'^ a n , Emniyet Gıda Sanayi'nin perso ıruSu sonra C Ma" emeklilik b a 5v u n - Su y * * « , 5 ,7 b^iı ? yaPxlan inceleme sonucunda, pr,rn ^ em^1 ve Erdoğan'a 1 Nisan 2000 1
C^1' ^ rtık emekliydi!..
ıQ1
\ r>aa 2v\V tarihinden itibaren "3400008769950" sicil nu^a ;sı\ a \ak'u^ik iki yıl bir SSk emeklisi olarak hayatına devam etti XlV e kadar nedense diğer SSK emeklilerinin aksine maaşj v 'A A ıv m V ihtivamı hissetmedi. Ticari gelirleri yeterliydi. -
Mart 2008* te milletvekili seçilen Erdoğan bu saye £wun da sonuna gelmiş oldu. Mart ve Nisan 2 0 0 3 aylan. ti:'. 3o3 milyon liralık SSK maaşlarını ayrı ayrı çeken Erdoğan, 15 N j> a n 2CÜÖ te emekliliğinin durdumlması başvurusunda bulundu. ? u tarihten sonra da emeklilik hakkı Emekli Sandığı'na aktarıldı, Güzel... Fakat keşinin adı "Recep Tayyip Erdoğan" olacak ve bir sorun cıiznavacak! SSK’da k a r tlı olan Erdoğan'ın aynı zamanda "0522030556" a-
—
numarasıyla Bağ-Kur'da da kayıtlı olduğu ortaya çıktı! Ba-g-Kur'a 1 Ocak 1 9 8 7 'de kayıt yaptırmıştı. 1 9 8 7 'd e İstanbul Beyoğlu7nda kayıtlı Sigorta Eksperleri Cemiyeti'nde "işveren" görünüyordu.
3 ilmiyor ki; bir kişinin hem SSK, hem Bağ-Kur kaydı olamaz dı! 3ağ-Kur'lu olduktan sonra SSK'ya devir olmalıydı am a yap mamıştı. Her ikisinde de kaydını sürdürmüştü. İki kurumdan da emek1] maaşı alamayacaktı herhalde! İyi de desini kayıtlara göre iki yıl süreyle Bağ-Kur'da kaydı bulunu yordu ve bir yıl, 11 ay, 30 günlük de hizmet süresi vardı. Üstelik Erdoğan, Bağ-Kur'a tabi olarak çalışmıştı, fakat bu döneme ait sigorta primlerini yatırmamıştı! Aynca...
Bir kişiye emekli aylığı bağlanabilmesi için tüm sosyal güv lik kuruluşlarına borçlarının ödenmesi g e r e k i y o r d u . Yanı - ^ Normalde Erdoğan'm emeklilik dilekçesini verirken Kur'daki hizmetini hatırlatması gerekirdi. Y a p m a m ış tıBorcunu derhal faiziyle birlikte ödemesi l a z ım d ı. Yapn1^ ^ Biliniyor ki, Bağ-Kur borcu olan sıradan vatanc*a^ raj)rıl^ tarafından haciz uygulaması yapılıyor. E r d o ğ a n ' a yap1 Deveye sormuşlar... Nerem doğru ki, demiş! Kuşkusuz... çjb'P Emekli Erdoğan'ın "üç kuruşluk" maaşa ihtiyacı yo ^ olduğu servet-para zenginlerin bile çenesini y o r u y o ^
Tarih: 5 A ğ u s t o s 2 0 0 1 T ü rk iy e 'n in e n b ü y ü k ş irk e ti Kor R Başka™
Rahmi Koç, CNNTÜRK'te ^
^ ^
kat>ld‘ -
^
Kuru|u
0İ un pr0granılna
»Şimdi Tayyip E rdoğan yeni bir misVona para m eselesi. Tayyip Erdoğan'da çok nar ’ ,!° !Unuvor Bu '§ dan dinledik, b ir m ily a r d o lar para b i r i k t ir m i ^ T ı im e . D o la y lıy la o n u n m ali derdi olacajm, a a a n e , ^ * *
Türkiye Erdoğan'ın mal varlığını konuşmaya başladı... O sıcak günlerde... Erdoğan, bir u çak seyahatinde gazeteci Tuncay Özkan ile sohbet etti ve 13 yıldır şirketlerinden özellikle Ülker Grubunun distribütörlüğünden çok para kazandığım söyledi: "Bana m a l v a r lığ ım la ilgili sorular soruluyor. Yok istanbulAnkara a ra s ın d a nasıl g id ip geliyormuşum? Yok toplantılar han gi paralarla y a p ılıy o r m u ş ? Bizim toplantılarımızı düzenleyen ar kadaşlar u ç ak b ile tle r im iz i de karşılıyorlar. Afyon toplantısı d da herkes k e n d i p a ra s ın ı ö d ed i. Arabam 100 bin ma bir M e rc e d e s . Ş im d i s a ts a m 6 0 bin
yanı'.
Şirketim var, 1 3 y ıld ır ış yap'yörum . Risküvî|errninAnadolu Benim bir o r ta k la b irlik te şirketim , U e nCjırn 13 yıldır da şirYakasının d is tr ib ü tö r ü d ü r . Çok iyi Para• ^ za Mjıfjyet) ketim çok iyi kazan ıyor." (1 1 Ağustos
Milliyet g azetesi b u haberi Ç °k
Pa,> K . » * * 11” ' “
verdi. Fakat-
grubun^zla
ReCeP
Ülker grubu açıklam a yaptı: "‘Çok Para Kazandım' manşe J'Çbir ilgisi
b u lu n m a m a k ta d ır.
re haberde 5 ^ r Ülker dl Sad IJ3 ylu ^
^ o ğ a n 'm beyanlar, a r a s ı n d a ^ 5
bilgilen ^
500» * *
g ö r ü y ü m ' ib aresi ile IlgM J ^ u k ; Ülker G rubu'nun h^
çirT1ir,de
e.ru bulunm aktadır. Bunla
0 |arak i er^
lr grup olm anın doğal son ePo ve dağıtım araçları ile
Ca A ktö rleri teşkil eder. Kuşkus
distr,
te'1lina.hijtörierl'ın distr
^ s3\a<
çerçevesinde faaliyet gösteren kuruluşlardır, serbest tic aret yapan firm a la r o lm a k a , bon arın kar ettiklerin in g rub um uzu n öze
- r
g c an c;ş "sa b - - -
- .
duğu kolayca takdir ed ilec ek tir" (13 Ağustos 2 X 1 y Erdoğan'ın serveti gündemdeydi, iddialar karşısında Erdoğan ne yaptı?
AKP'nin kuruluşunu açıklamak üzere verli-vabarc - - mensuplarının karşısına çıktığında şunu söyledi: “ Partim izin Türk siyaset hayatında getireceği clğer ö n c _ b •> vır ise, siyasetçilik makamını Dir 'kolay servet ve imtiyaz e aracı' olarak görme hevesine son verecek oluşudur.
=:> r*e:=-t
tüzüğünde yasa gereği sadece genel başkanın vermek e olduğu 'mal bildirim inde bulunma' zorunluluğu parti kuruc.r merkez ve karar yönetim kurulu üyeieri ve merkez dls;p n üyelerini de kapsayacak şekilde genişletilmiştir.‘ (14 Ağustos 2
Ve ardından... H em en mal bildirim inde bulundu. Hadi bakalım karşım ıza yine Erdoğan’m mal bildirimi İnşallah bu kez bizleri anlama konusunda y o r m a y a c a k t ı r ! Yalmz... Bu bölüm e Erdoğan'ın belediye başkanlığı dönemindeki varlığını yeniden yazamam. İsteyen o sayfaları bir daha ek.-'rak bu yeni mal bildirim iyle karşılaştırabilir. Ben \ine dı' kolaylıkları göstereceğim. Hadi kolay gelsin. Tarih: 10 Eylül 2001 İ s t a n b u l 'd a k i a r s a n ın d e ğ e r i R i z e 'd e k i t a r l a n ın d e ğ e r i
3
1.5
m ily a r d a n
m ily a r d a n
10
40
I" -1
m ily a ı
m i l y a r lira \ -
tı. K a r t a l 'd a k i a r s a s a t ılm ış t ı N a k it t e p a t la m a v a r d ı:
340 bin ABD Doları ve 130 bin Alman Markı. E r d o ğ a n , a y n ı m a l b i l d i r i m i n d e 21 y a ş ı n d a k i o ğ h ı E r d o ğ a n ' a 2 2 0 b i n A B D D o la r ı v e 5S b i n A l m a n M a r k ı N d u ğ u n u b e y a n e tti. E m i n e E r d o ğ a n 'ı n d a a lt ın k e s e s i d o l m u ş u :
174
C u m h u r iy e t
t a k ıla r " v a r d ı.
194
altını
ile n e o l d u ğ u b e lir til m e y * "
•
,|
passat'.n yeni modeli 1 0 milyara ahn (Erdoğan'ın Tuncay Özkan'a söylediği Mercedes , p ev am edelim... ' yoktu!) Erdoğan'ın Emniyet G.da'daki hissesi yüzdp , n„ 19 'ye düşmüş ama değeri 40 milyar liradan 9 Sm-, U t..
yÜ2de ,'raya ç,k-
gu arada...
Yine Ülker ürünlerini pazarlayan İhsan nlda . s tu.Erdoğan'ın yüzde 12'lik hissesinin değeri25mUyarîl«7‘ Ayrıca yine bir şirket kurulmuştu:
1L
İhsan Gıda Limited Şirketinin 1 milyar liralık yüzde 12'lik hissesi E r d o ğ a n 'a a itti. Ne k a d a r a y r ın tılı b ir m a l bildirim i değil mi? Canım siz de hemen, " e m e k li m a a ş ı n iy e y o k ?" diye sormayın; onlar küçük rakamlar! Yine de b e le d iy e b a ş k a n lığ ı dönemindeki mal beyanıyla kar şılaştırdığınızda b ir titiz lik görülüyor. Tabii ki sebebi var; o gün lerde E r d o ğ a n 'ın m a l v a r lığ ı gündem deydi. Erdoğan m a l v a r lığ ın ı a çık la d ı ama ardından ne yaptı... D iyorum y a " d i li n i tu ta m ıy o r"! Tarih: 1 1 Ş u b a t 2 0 0 2 Erdoğan, H a b e r tü r k Kulübü p r o g r a m ın d a ,
1
k an alın d a,
Hakan A\günün Basın
m ily a r dolar cieğil ama
1
milyon
serveti o ld u ğ u n u s ö y le d i. Bu sö z ler E r d o ğ a n 'ın b a ş ım belaya soktu. ,
Bakanhg,
nkü b u s ö z le r m a l b e y a n ın a uymuyord ,
ulkiye m ü fe ttiş le r i in c e le m e başlattı.
, , 'ndanay
nin rd° g a n ' ln İs ta n b u l B ü y ü k şe h ir Belediye Baş an ^
m0İ.
dugunH" 8 yiUnda verdiğ’ mal beyan'Vİ‘’' 256 milyar 138milyon 421
hb ey a n e t tiğ i m a l v a rlığ ı arasında 2 ^ ,n ü ra l.k fa r k v a r d ı. N ered en bulmuştu-
^ var,lglnm
^ r ! ar§Itay C u m h u r iy e t B a şsa v c.lıg ı (2001 /277),
p*turulmasım talep etti.
, . ,rhSı edind'8 ' d|as,'vTgan ' 2 5 M a y*s 2 0 0 2 'de "haksız ma> " cun'huriy^ C
a y ü r ü tü 'e n s o ru ş tu rm a kapsamında * *
^ ^ on d a
’Bir ^ ı ' V ck i' i B e k ir S e lç u k 'a ifa d e ver^ Qf l9 9 7 yılUonda* * * y ° n d o la r ım v a r ' d e m iş s in iz 1 farklıllt' d° hU " T,Z ^ r , g a y r i m en k u lle rin iz le
açıklar mısınız?' sorusunu Erdoğan, “ Hu, bana Röro I Ur. Başkasına göre farklı olabilir" sözleriyle ymulad , ' - ? ^ ye tarihi böyle bir ssvımnıa görmemiştir herli ıl.i,.ı ' Sonuçta... A nkara
'
7. Asliye Mahkemesi, Erdoğan hakkmuı
Bildirim inde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mü ^ Y asası"n a m uhalefet suçundan W 0 yıl arasında hapis d ava açtı. ginlik kaynağı olarak ticari şirketlerini gösteren Erdofo bu kez, aradaki para farklılığının oğlu Burak'ın düğünündet> kılan altınlardan kaynaklandığını söyledi! Demek
ki Allah bı
şirket defterlerinin durum u nasıldı? Neyse geçelim; bir de bu defterlere girmeyelim. Erd oğan'ın ifadesine göre Burak'a düğünde 30 kilo altın takıl mıştı! (Siz hesaplavın; 2 2 ayar bir küçük altın 1,75 gram.) ■nsan m erak ediyor; nasıl bir düğünmüş?.. A hm et Burak Erdoğan ölüm e sebebiyet verme davasından beraat edince; ardından "askerliği yapmaya elverişli değildir raporunu aldı ve evlendi. M üstakbel eşi, 23 yaşındaki İmam Hatip mezunu, R izeli Sema Ketenci idi. D üğün 23 Şubat 2001 tarihinde oldu. Erdoğan siyasal yasaklı olduğu için Kadıköy Evlendin^ D a ire si'n d e sad e b ir nikâh töreni yapıldı
Dem ek o nikâhta 30 kilo altın takılmıştı! Ya bir de düğün saym ış... N ik âh ta takılan altınlar, beş ay sonra 23
Tem m uz
900r^1 -
A sg o ld K u y u m cu lu k 'ta bozduruldu.
Tutarı 262 milyar 802 milyon 364 bin 384 hra idi. ^y0 rdli: Dikkat ediniz, soruşturmayı yürüten savcı ne iddia u *. v "M al b e y a n ı n ı z arasında 256 milyar 138 milvon i fark v a r!" N e tesadüf.. 23.07.2001 tarih ve 2501 sayılı gider pusulası ıit E r d o ğ a n l a r a , 262.802.364.000 TL öderne yaptı B in g o !.. A l sana yanıt!..
Peki...
Asgold A.Ş. nedir, kimdir?..
,j \r
Şöyle diyordu Erdoğan: "...Terör, PKK, Güneyd bilmem şu sorunu, bu sorunu. Her gün yüzlerce e ı U bediyor bu millet. 2 0 yaşındaki çocuğu, teröristin ka ^ yorsunuz. Bu genç evladımız silah tutmasını bile dah " Bunun adı intihar cellatlığı yapmaktır." Bu haber ardından Devlet Güvenlik Mahkemesi Sa Mete Yüksel, Erdoğan hakkında "Anayasal düzeni bozm ° şebbüs" iddiasıyla soruşturma başlattı. Ve... 25 Nisan'da talimatlı olarak Erdoğan'ı ifadeye çağırdı
Erdoğan'm avukatı Hayati Yazıcı haberi öğrenince yanma eski MHP'li yeni AKP'li Sadık Yakut'u alıp Savcı Yüksel'in y nına gidiyor. Sohbet sırasında Yakut, eski dostu savcı Yüksele "aman tutuklama filan gelmez değil mi" deyince avukat Yazıcı, Yakut'a sinirleniyor, "Nereden çıkarıyorsun!" Savcı Yüksel tutuklama talebiyle dosyayı Ankara 2 No'Iu DGM Yedek Hâkimi Ramazan Aksan'a gönderdi. HâkimAksan ) tutuklama talebini reddetti. Savcı Yüksel itiraz etti ve süreç devam ederken Erdoğan mec lise girdi! Bu arada yazmam lazım: Erdoğan 15 Şubat 2007'de Cemaat'in Bugün gazetesine verdi | ği röportajda "Ben 159'dan hâkim karşısına çıkmış bir insanı® Nuh Mete Yüksel iddianamesini hazırladı. Talep idam, bent* yaptım, kimi öldürdüm. Şoke oldum, böyle bir durumu dım, idamın kalkması, müebbet olması en azından mesafed Gazete manşeti attı: "Erdoğan: Savcı idamımı istedi. ^ Erdoğan hakkında 159'dan değil; TCK 146/2. m ad d e ( sinde, 'Halka açık olan yerlerde nutuk irat ederek, fesat çı ya teşebbüs' suçundan soruşturma vardı. Bunun karşıt1 değildi! Üstelik hâkim karşısına da çıkmadı! Eeee... Erdoğan hep bunlara ihtiyaç duydu. Sebebi belli/ edilen adam!"... Neyse, mesele bu değil. O süreçte Erdoğan'ı koruyan "sihirli bir el" vardıBir parantez açmalıyım: . ted y’j11 Savcı Nuh Mete Yüksel, Erdoğan'ın t u t u k l a n m a s ı 1 tı veren mahkemeye 1 Mayıs 2002'de itiraz etti. Tarih: 3 Haziran 2002
t«ranbul'da
Terörle
M ü cad ele Şubesi polisıeri . .
a yap a rk e n sek s k aseti "b u ld u ." C ; Türkiye'nin ileride s,k ça g 8 r r a g i ^
1r dernekte
A«
İstanbul p o t a ™ ,
b u .d u g u
rek5
0GM
, N u h M e M Y u k “ V " tb " k a d m la • * " > " » görüntüiü Ankara'da b ir a v u k a t lık b ü ro su n d a çekilen 4 dakika 52 saniyelik görüntü ta rtış m a y a r a ttı. Ja n d a rm a Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarı k a s e tin m o n ta j olduğuna dair rapor verdi. Emniyet Genel M ü d ü rlü ğ ü K r im in a l Laboratuvarı ve Adli Tıp görüntü deki kişinin s a v c ı N u h M e te Y üksel olduğu sonucuna vardı. Hâkim ler v e S a v c ıla r Y ü k sek Kurulu (HSYK) toplandı; seks kasetini se y re tti v e N u h M ete Yüksel hakkında kararını verdi: Nuh M ete Y ü k s e l D G M Sav cılığın d an alındı. Savcı N u h M e te Y ü k s e l'e seks kaseti tezgâhını kimin kurdu ğu hâlâ o rta y a ç ık a rıla m a d ı.
Bu olayı b u r a d a y a z m a m ın nedeni Erdoğan davasıyla doğrudan ilişki k u rm a k d eğ il. Bilgim yok, kuramam. Ayrıca şunu da eklemeliyim: Tarih: 18 H a z ir a n 1999 Atv te le v iz y o n u F e th u lla h G ülen in çeşitli yerlerdeki e betlerinden o lu ş a n b ir k a se ti yayınladı. Kasette Güle y°rdu: . -A r k a d a ş la r ım ız ın m ev cu d iy eti İslâmî geleccğ1^*
, h ^ ha_
lşin garantisidir. B u a ç ıd a n A dliye, Mülkiye ' e' a
le ferdi
yati mü essesed e, b iz im arkad aşlarım ızı 11 me\t M e v c u d i y e tle r ş e k l i n d e e l e a l ı n ı p , o y le
^jr-jrnerneiidir.
g a ra n tim iz d ir Bi-
ani bunlar g e le c e k a d ın a bizim o ünı c 2ini varlığım ızın b u n la r nabzıdır. oltalarını keşfedin. " İstikbald e y ü r ü m e k için sistem in puf n. ferdir. İster A İS‘Stem »Çmde a rk a d a şla rım ız istikba e y
k,eri yerlerde
d k'ye de iste r M ü lk iy e 'd e a r k a d a ş la r ım ı_
iw? vali olma-
u a rab at iş y a p m a la rı, tutulm aları,
y hâ|dm olmalarl( n; Slradan b ir h â k im iseler takdir o l u n a n ^ ^ Bu ~ Fu*u ü k a h ra m a n lık yerin e ele SeÇ1‘ daşlar,m^
■*W * ? M ülkiy e 'd e ister A dhye d^ d a ş la r,m,Z,n Münasebetle bahsetmiştim- A f
bU Ç
^ ı*>
U arm ^ K \ ^ in ,iz «Una o işin garantisidir. Yani bu a ,dan * «e. Mü v.vede uvati müesseselerde bizim arkadaşları v v vVAotl köyle bir mevcudiyet gibi ele alınıp öyle de** 4 i a m e lid ir . Yani gelecek adına bizim o ünitelerde t â n m ız a îr Tanh: 11 Ağustos 2000 Ankara De\ et Gü\ enlik Mahkemesi (DGM) Savası Nuh N ete Yüksel bir yılı aşkın yaptığı soruşturma^ tamamiad; 420 hz. Numaralı 2000/192 Esas 2000/141 İd. numaraLr e yukarıdaki sözleri ifade eden Fethullah Gülen hakkında yasaw.>■. crgut kurmak ve yönetmekten iddianame hazırladı. Gülen bu iddianameden önce 19 Mart 1999'da ABD ve gitmiş ve dönrr.emîşti. Nuh Mete \ üksel, bu nedenle Gülen hakkında gıyaben tu tukluluk karan çxanlm ası için başvurdu. Ankara 2 No'lu DGM heyeti Gülen'in gıyaben tutuklanmasına karar verdi. Gülen'in avukatlan 16 Ağustos'ta İstanbul 2 No'lu DGM'ye itiraz ettiler. Ankara DGM'nin kararını İstanbul DGM 28 Ağus tos'ta bozdu. Uç gür. sonra... U
S a ı rc ı N u h M e t e Y ü k s e l 'i n
O
i d d i a n a m e s i n i A n k a r a 2 No lu
I X j M k a b u l e tti v e d a v a a ç ıld ı (E s a s N o 2 0 0 0 / 1 2 4 ). " i l k e t a p t a d e v l e t e k a r ş ı s a v a ş v e r e r e k h e d e f le r e ulaşm a vı p r a ta c ı o l a c a ğ ı n ı t e ş h i s e d e n s a n ı ğ ı n ; m e v c u t s is t e m i yıkma r^ v e d e v l e t m o d e l i n e u y g u n b i r ö r g ü t l e n m e ile d e v le te alter • b i r s i s t e m k u r m a y ı h e d e f l e d i ğ i ; b u n e d e n l e tü m d ev let ora l a r ı n d a , y e r e l y ö n e t i m l e r d e , s i v il s e k t ö r d e ö r g ü tle n d iğ i; d e v l e t y ö n e t i m i n i k o n t r o l a l t ın a a l a b i l m e k iç in k ıs a vadede -■ .
j e r ı r k e n d i n e b a ğ l a n m a s ı n ı h e d e f l e d i ğ i ..." T a r ih ' 1 6 E k im 2 0 0 0 l i k d u r u ş m a y a p ıld ı. ı h M e t e Y ü k s e l , F e t h u lla h G ü l e n 'i n t u tu k la n m a s ın ı
^
4 A r a l ı k 2 0 0 0 t a r i h lî d u r u ş m a d a ; 2 9 O c a k 2 0 0 1 ta r lh ll.^ U^ ırllf d a ; 2 H M a r t 2 0 0 1 t a r i h li d u r u ş m a d a ; 2 1 M a y ıs 2 0 0 1 ta n m i d a ; 1 6 T e m m u z 2 0 0 1 t a r i h li d u r u ş m a d a ; 1 7 E y lü l - i
d u r u lm a d a ; 6 K a s ı m 2 0 0 1 ta r ih li d u r u ş m a d a ; 12î ,
2it )
^ ^
Kasım ^
|i d u r u ş m a d a , 2 6 A r a lı k 2 0 0 1 t a r ih li d u r u ş m a d a ; H
^
1
tl1
Yüksel h e p G ü le n 'i n lutuklannrıilsını ty, * ‘7
*% *>
N « h M e ,C ^
W , km ö r g ü tle n m e s i
lw
SdV€l Nuh
" l-m n iy e r u ,
k o n u su n d a r.m(„ ı , .
,
,
h ‘,nul-
..........
gir sonraki d u r u ş m a d a tanık olarak dönemin Terörle M" deleŞube M ü d ü r ü C a v i t Ç e v ik ile yazar Ergün Poyraz'mdinlen-
mesini talep etmişti ki... Bir son rak i d u r u ş m a y a , E m n iy e t Genel Müdürlüğü'ndc ha len
sürdürülen F e t h u l l a h G ü le n soru ştu rm ası dosyasını getirece
ğini söylem işti k i... İşte o sek s k a s e ti 3 H a z ir a n 2 0 0 2 'd e ortaya çıkarılıverdi! Fethullah G ü le n d a v a d u ru ş m a s ın ın yapıldığı, 21 Ekim 2002 gü nü Savcı Y ü k s e l b u d u r u ş m a d a n el çektirildi. Şimdi... S o ru ş u : İlk seks k a s e tin in te s a d ü f e n b u lu n m ası hangi davayla ilgiliy di acaba?
a) Erdoğan b) Gülen
c) Hiçbiri GeÇelim...
K°numuz, E rd o ğ a n 'ı k oruyan ' sihirli el ...
. .
Avukatları 3 Kasım seçimleri öncesi Erdoğan'ın seçilmesinin nündeki engelleri kaldırmak için yoğun çaba '«mı &T '_ ayatl Yazıcı Diyarbakır'daydı: Erdoğan'ın TC y n_ run'Ş'klİkler nedeniyle daha önce aldığı ™ hj ^ i ' SlCl1 kaydından silinmesini istiyor*- u m, n .U DGIvI talebi reddetti. Yazıcı bir ust ma >Jınln ly,arbaklr 4 No'lu DGM ikiye karşı bir oy a sa " b e s i n e
k a r a r v erd i. Tarih, H ^
akır'daki ve itiraz ,ere 50
““
a rd > -
a n " a d l ı si-
' 'I kavH^ICİ1 Ve İstatistik Genel Müdürlüğü ndtn^ a|Jırjı. \
H»S4 ^ k t u r " b e l g e s i E r d o ğ a n 'a r a h a t ^
annda Yarg'tay B aşsavcı# ' n T C K 'm n
'M,i.
! Sabih K‘,nad° J kU
3 1 2
maddesinden mal
pldugu g f * >
be
M i l l e t v e k i l i s e ç i l m e y e t e r l i l i ğ i m s*1' 1 201
■o , v * , ■V X \
^
\ .
. V; v ^ ~
x
. ,
> * , , - i.u ru fc n , ^ Wl
‘ '
,
. * -*• A w ,« 4» 1 « * *»dk>rvvtuh ^^^riıîK'irı «JU-.v'C*'it£H”'»- —'j l -İs v -t-»-* Sî'1^’' ^ e '* - « « s M e w alan •n , R -JC Tt ce^koe - •*-x^aT ir az * •'J k t j: e » e v ii ‘" K
.
.
.
,
* ■ * * * ? . * : * { t t & i â ç w t « - « U - s s i I Y>K R a jU , ■ 3K şia i ı î r ^ nırı -.
i ç * . - . &cz d ee& • «» i,
A
—. jecvsii^ fecstesü%den ç ı k a r ı l d ı
-.Sv.
Ak?
tm \
kıınaaısta
4t$ik2a _
^ £ j e c \ t â c . : v V r ^ \ - r . k i k i n i n h a ^ h a k a n lık vajv
_
sr^r k r c s ı de^r. ^ ^
^ v *-
® fü
-A ^ i
o iiM tJiîî
E r d o c a n s o r u n u ’ ç>
tr :•;. ısâ oksun sec-ır. L&nnüm&hvdı. 6 B’r~jwdtaCâv . t
-—> -
aynı y öntem ler
nLar önce denenmiş ve h a i n l i ol-
— _şc_ \ i5 L im ',_ T s r i - j 7 Eylül 194c T .4
p a r t ili d ö n e m in ilk b a ş b a k a n ı R e c e p F e k e r
koltuğuna
c r u r a l ı t a m b î r a y o i m a d a n T ü r k i y e t a r i h i n i n ilk devalüasyon < a r a n r ıi a ç ık la d ı. ' i r k l i r a s ı i l k k e z A B D p a r a s ı d o l a r a e n d e k s t e n d i . O ra n , vaiz d e 5 4 .3 't ü ’ 3 u d e v a l ü a s y o n u n b i z i m t a r i h i m i z a ç ı s ı n d a n a n la m ı şu vdu: T ü r k e k o n o m i s i v e s i y a s e t i ; S o v y e t l e r B i r l i ğ i 'n d e n u z a k la şa ra k
A B D m e r k e z l i B a t ı d ü n y a s ı n a g i r m e k a r a n a lm ış t ı. T ü r k i y e ' n i n i k i n c i D ü n y a S a v a ş ı 'n d a n s o n r a B a h n in yarum ^
a m a e k s ik ;
i k t i s a t t e m e l l i d ü ş i n m e d i ğ i m i z iç in h a ta y a p ı yoru*-
1 . A T O 'd a n ö n c e , b u g ü n d e d a h i l y a ş a d ı ğ ı m ı z ekonomik ki
meJi
*
o i a n ik i u l u s l a r a r a s ı / A B D k u r u m u n a g ir d ik
1 9 4 4 't e k u r u l a n v e 1 9 4 7 'd e f a a l i y e t e b a ş l a y a n IM F ile 1°4 k u r u l a n v e 1 9 4 7 'd e f a a l i y e t e b a ş l a y a n D ü n y a B a n k a s ı! 7 E y l ü l d e v a l ü a s y o n u n u n n e d e n i iş t e b u y d u ; A B P Iıd«
deki Batı "Bu kurumlar olmadan dünya y ö n e t i p 7 E y l ü l d e v a l ü a s y o n u g e r ç e k t e b ir d ü z e n d e g ı* ık li } ,'«
^ '* ^
,
diyordu. T ü r k iy e 'n in iç in e gird iğ i yeni
s i y
a s e .
. .
'Jperyalist Kemalist devrimcilere yer J L , U" yas,"da anKazananlar "35'ler" denen, (T ü rk iy e'y i küçükA 3? edİldller gını söyleyen) liberal Nihat Erim ekibi oldu. ” yaPaca‘ En jakoben Kemalıste devalüasyon kararını anki Recep Peker on ay sonra gitti. Kısa bir süre sonra daöldİ ^ Türkiye, A B D ekonomik sistemiyle bütünlesmo „ ,,rn Demokrat Parti'yle sürdürdü. Kısaca anımsatayım' ' _ Adnan Menderes 4 Ağustos 1958'de yüzde 68,9 oranmda devalüasyon yaptı; 1,5 y ıl sonra 27 Mayıs 1960'ta askeri müda haleyle idam edildi. - Sü ley m an D e m ir e l 10 A ğu stos 1970'te yüzde 40 oranında devalüasyon y a p tı; d o k u z ay sonra 1 2 Mart 1971'de askeri darbeyle d ü şü rü ld ü . - Sü ley m an D e m ir e l başbakanlığınd aki II. Milliyetçi Cephe Hükümeti 2 1 E y lü l 1 9 7 7 'd e yü zd e 9,1 oranında devalüasyon yaptı; dört ay s o n r a k o a lia sy o n dağıldı. - Bülent E c e v it
10
H a z ira n 1 9 7 9 'da yüzde 43,7 oranında deva
lüasyon y ap tı; b e ş a y so n ra gitti. - Süleym an D e m ir e l 2 4 O ca k 1980'de yüzde 32,7 oranında de valüasyon y a p tı; y e d i a y so n ra 12 Eylül 1980 Asken Darbesi'yle yıkıldı. -T an su Ç ille r 5 N is a n 1 9 9 4 'te yüzde 51 oranında devalüasyon yaptl; seÇim k a y b e tti v e a rd ın d a n siyaset sahnesinden silindi. ~ Bülent E c e v it 2 2 Ş u b a t 2 0 0 1 'd e yüzde 28,4 oranında- eva bit7
° n 8 e rç e k le Stird i v e seçim d e rekor oy kaybıyla sıyası hay
t a n l a r n a s ıl ik tid a ra geldi? ğı fi 1 to P*a n tısın d a C u m hu rbaşkanı Sezer
kitapçı ar
S S T
^
d İy e u y d u ru k ta n b ir siyasa, kriz çıkan ^
dev , n ek o n o m ik k riz p atlatıld ı ve hükume.
k lirasına çı^tl?
^ c e lUwaSy° n k a r a n ald ı. D o la r 689 liradan < 1 [ J * İZİer y ü z d e 7 .5 0 0 'e fırladı. ^ rdım ^ ta D ü n -v a B an k ası'n d an
d a 'e'
^arılan Ba' k‘,n ominin dümeni
* o ü> K e m a l D e rv iş bak an yapılarak- ek< ı T rd U, . . „ imci< ^ asyon k a r a n m „ so n K e m a l ^ * * * * * aÇiklattıia r. B ö y le ce bitişi çabuk o
Bülent 203
Ecevit, 4 M ayıs 2 0 0 1 »le İMhUmıi).
l)ı(
m e d y a "çe k il’ d iy e v a / ı l a ı a Imij IihIi 1 Çekil' d iyenlerden hin de AKI ’ (
I m.u,
"H akk ını v erem ed iği hir m<ıkamı, d.ıİM ( , , / j i , ,
°
başbakanlıktan hem de milletin gündeminden c
tiğini ifade etti. Sonra çok kaba sözler sarfettj; - Mesaisini yerine getirmekten âciz... - Ülkeyi hastaneye çevirine... - Millete kıvma, bırak... j - Ölümün ertelenmesi, ötelenmesi, hayatın ya^ar.dıt -■ mına gelmez... - Mazereti var; yaşlılık... - Çekilmesini bilmiyor... - Ecevit görevinin başında olduğunu söylemiş; ne _* rLdürme bizi... - F iz ik e n çö km ü ş... - B itm iş b ir insan... - T o p l u m a y a ra rlı o lm a y a d e ğ il, ancak kendini b ilm e y e çalışıyor... A n la ş ıla n o ki, insan y aş lan ın ca gerçekleri daha a: hırsı artıyor... E rd o ğ a n 'ın bu kaba sözleri a k lım a E m in e Erdoğan ■v ların ı g etird i... Tarih: 26 K asım 2 0 1 1 s n>N\\V Erdoğan h ııg iin lıalA fanı b ilin e m e ye n rahalM i«vk İstanbu l'da a mel iy at oldu . 2 1 gün monra Ankara \ a 1 v aa lan ın d a l ı l
n1 1 ' 1
s'
a ğ l a m a s ı n ı n s e b e b i eyi E r d o ğ a n h a s l a y a l a ğ ı n d a tk«^ V " Y e r i n e k i m ^ e l i r ? " t a r t ı ş m a s ı n ı n b a ş l f l m a * m dı l , ,l“ g i b i y a / a r l a r g a / r f e d e l ı köşeli ı i n d e ! m k o n u d a i " ’K 1 ’
v
a l d ı l a r . S a n k i E r d o ğ a n ö l m ü ş t ü v e verini* biı t .<» M' " ‘ y a / m a d ı l a r kİ? İ l m i n e I r d u f l a n b u n» ıına«ı l'k A n k a r a E s e n b o f t a I l a v a a l a m ’ n d a g ö / \ a b l ar ı na b » ^ n" ' --------
- .................... —
1 SpuytiMrvlrtin 1 •• ' Uvı*», S<ı«»vnl İN'utıd • k.ır^ı koynm.nlı İlk .11 «Uı r.*n l »lıd l’.ılmt* OMllnlMO Vl'u r,ı| VVi11V Hr.ımll tıyılunık 1*11 ınmı^lul >ıt<ıHnluliv I İncili/ IşO PnftKI'mlrH lt»ııy H^ntı n '4 'I' 'l,,|r* ’ ' (HİiUli I Urk. iv*' 1 lı Vi l»n*«|rı' Im*vII !■cmıil I ■« t Uf «• 1 2CM
j ,
v
‘(>'
' ^ ,:.ı.
Dün hasta yatağın daki Ecevit i •
Güzel bit söz vardır: *Do„yad,™“ W
»
5 7 " b aşm a
Devam edelim...
un-
y
Ağır saldırılar karşısında Ecevit7in fizik gücü kalmadı; kendisi gibi ABD'nin Irak'a*' ^
ama
çıkan Genelkurmay Başkanı Orgeneral H ü s^ r ? 9'851" 8 kar?‘ süresini bir yıl uzatm ak istedi; başaramadı'’ H:'IVrıkoğ|l*'nun'
S İ 018'””1H,lmi özkSk'“G™ ll“» » s s Medyanın gündeminde Ecevit'in hastalıg., Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan ve Yahudi işadamı Üzeyir Garih suikastleri, "'banka hortumları" ve DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetine yönelik "Beyaz Enerji" operasyonu vardı. 22 Ağustos'ta Kemal Derviş istifa ederek kabineden ayrıldı. Ve Devlet Bahçeli siyaseten "intihar ederek” erkenseçimistedi. Bitmedi... Seçime giderken CHP karıştırıldı; Erdal İnönü gibi isimler is tifa etti. Fikri Sağlar gibi isimler ihraç edildi.
DSP bölündü; Hüsamettin Özkan ve arkadaşl^ r^
Dünva
Ne olacağı 2002 başında belliydi: Ne™vL° ediidi. "Yeni Ekonomik Forumu'na Türkiye den üç i* * ^ Recep Tayyip lider adayları"; Kemal Derviş, İsmai . ABD'nin müttefiki Erdoğan... Erdoğan şöyle dıy dir- IMF'ye direnenleri üzüntüyle iz*iv Sonra... « Tarih: 3 Kasım 2002 ^Çimler oldu, sandıklar açıl^1
rti 0ldu;yüz' oUU AKP^r‘nC' ^ eeldigibi kaş*na
e 3 4 oyla 363 milletvekili çıkarıp Erdogan t.pkı 1 9 9 4 İstanbul »nsl.yd,; DYp üzde 9 .6 , MHP >
^ ı ' n ^ pHpt,.2 ^ ^ da kal*.
5.2 oyla seçim
^Başkan Yardımcısı Chenev
î ; ^ İle görüştü W ., ard,m c.s. VVolfovvitz ve * Kiv '*n8 ton'un talebini daha d a * rık()glu İkilisi “em ek li" edıld‘-
„yaf-^
iyibir'i *
aŞindaki “sihirli bir el" AKP
r ^ r ----------- ,o
^ıJui11
Ajı’
^
destt’f5
jınr^ Tjl.’1' ^
ut ol3r< 3 ıe en seÇ1
1" *
Mecliste sadece ıkı parti vardı; AKP ve CHP. İkj p, rl lam oyları yüzde 53 idi! Yüzde 47 meclis dışındaydı ve r mokrasi" diyorlardı. Kazanmışlardı... Hâlâ sanılıyor ki seçimi AKP kazandı; Gül kazandı Ta. Erdoğan kazandı! Batı'nın "Ilımlı İslamcı" dediği Erdoğan, "cüppe Thatcher" rolünü üstlendi. Batı için önemli olan kapitalist r beral polit’kaları yürütecek yeni bir "yüz"dü. Erdoğan'ın Amerikan dolarıyla iktidara getirildiği gün zi: ortadaydı. Biz bu "filmi" 1946'dan beri seyretmiyor muyuz? Senaryo yazarlarını tammıyor muyuz? Seçimden sonra hükümeti Abdullah Gül kurdu. Erdoğan'ın önündeki duvarların yıkılması zor görünüyordu Fakat seçimden iki gün sonra devreye Erdoğan'ın hiç bekle mediği biri girdi: CHP Genel Başkanı Deniz Baykal! T a r ih : 5 K a s ı m 2 0 0 2 E r d o ğ a n 'ı
z iy a r e t
eden
CHP
G enel
Başkanı
Baı*
“ K a n a a t im e g o r e , bir i n s a n ı n s i y a s i s u ç n it e l iğ in d e mahkun. m a s ı ö m ü r b o y u s i y a s e t t e n m a h r u m e d il m e s i n e gerekçe
o
m a l ı d ı r " d e d i. Y a n i, " N e l a z ı m s a y a p a r ı z ! " A K P ş a ş k ın d ı. E r d o ğ a n 'ı
p a r la m e n to y a
ta ş ıy a n
sü rece
start
A n a y a s a 'n ı n 6 7 , 7 6 v e 7 8 . m a d d e l e r i y l e ilg ili
^
,
n i M e r l i s 'e s u n d u . T e k lif t e , A n a y a s a 'n ı n m ille tv e k ili seçı|' ^ t e r liliğ in i d ü z e n l e y e n 7 6 . m a d d e s i n d e y e r a la n "ideolop a n a r ş i k e y l e m l e r e " if a d e s i y l e , " a f f a u ğ r a m ış o ls a la r bı ‘ ç ık a r ıla r a k
y e r in e ,
"te r ö r e y le m i"
^ ^
ta n ım la m a s ın ın
ö n g ö r ü l d ü . A n a y a s a 'n ı n 7 8 . m a d d e s i n d e ö n g ö r ü p le d e E r d o ğ a n iç in a r a s e ç i m y o l u n u n a ç ılm a s ı h ü k n ^ ıf V ,!.'' M a d d e m e t n in d e k i " A r a s e ç im h e r s e ç im döneminde
^
p ı lır v e g e n e l s e ç i m d e n 3 0 a y g e ç m e d i k ç e a r a se ç im if a d e s i n i n ç ı k a r t ıl m a s ı h ü k m e b a ğ l a n d ı.
.
13 A r a l ı k 2 0 0 2 'd e T B M M 'd e A K P ' n in v e ( 1,1 " A n a y a s a d e ğ i ş i k l i k te k lif i k a b u l e d il d i. 1 9 A r a l ı k 2 0 0 2 'd e is e d ö n e m i n
C u m h u rb aşk an ı
,ı Nl ' ‘ A 1
er, düzenlemeyi veto ederek TBMMcHp Parti Grubu 20 Arahk'ta, v „ ye,ad<-‘ eiti .Ugine desteğini so n u n a kad ar sürdür'
•* *
C H P 'n in d e s te ğ iy le A
„
0 * * * <367) * • * * 437
Anay*.
,
* »»- .İd,
*# •
> 26
« * »i
nimsed*okl,fl aynen beMeclis'in aynen gönderdiği Anayasa dejüsilt|... . Sezer onaylam ak d u ru m u n d a kaldı.
131 Arahk'ta
Tarih: 9 Mart 2003
Tekrarlanan Siirt seçimlerinde, AKP'li Mervan Gül, Erdoğan’ın seçilmesine olan ak sağlam ak amacıyla adaylıktan çekildi. Yapılan seçim de Erdoğan milletvekili seçildi.
Erdoğan önce milletvekili ardından başbakan oldu. Bu süreçte... Erdoğan-Baykal İkilisinin İstanbul'da bir gizli buluşma ger çekleştirdikleri id d iası da tartışma konusu oldu. CHP kaynak ları bu görüşm enin S ez e r'in anayasa değişikliğini veto ettiği 19
Aralık 2002 tarihinde yapıldığını öne sürerken, AKP'ye yakın kaynaklar ise görüşmenin Anayasa değişikliğinin ardında Şubat 2003'te yapıldığını savundu. Baş başa görüşm enin ayrıntıları muamma olar Tarih: 24 Tem m uz 2007 Zülfü Livaneli Vatan gazetesindeki
•teinde, 2002'deki
o -
Erdoğan-Baykal görüşm esinin perde ar
tarihinde karlı
“Deniz Bey lütfen hatırlayın: 1* A^ n ' i n e ^ S ^ Ankara gününün akşam ında N fe ^ j iyordunı. A b d ^
,
Cumhurbaşkanı ile görüşme
ys»e girme 11
bak an d ı, Tayyip Erdoğan ın ise
0ğan ın
, n önce, WYİP
rnam,ŞtK
^
, Cuır»hurbaşkanı Sezer bir g1J
, önens^
^'"«vekili olm adan başbakan o ' UrkiVe'nin kaderi o akşam ° eV başbakan olacak!' diye tu
jz 'Tay^P
çiın ‘ dunuz-
rti
ön,.! ǰ k tehlikeU bir ° yUHayıf!' dedin'Z herhangİ t n|‘ Şahsiyetlere kızdınız, H / ,Erdo^n ^ - ‘ksiniz iki ay dayanamaz- ^ bu iddianıza k a r ^ 1
bir kişi değil, bütün tarikatların birleşerek Erbakan'm seçtiği siyasetçi; arkasında Amerika, Avrupa desteği
^
1'rogram Türkiye'yi ılımlı İslam cumhuriyeti yapma Pr0p ar Sizin dediğiniz gibi iki ayda gitmeyecek; tam tersine, bu od" bulunan herkesin siyasi hayatım bitirecek.' İki ay dayanamazf dianızı, 'Görüşleri gereği IMF ile anlaşma yapmaz, ekonomi zora sokar ve dayanamazlar' tezine oturttunuz. A m a bunla— hepsi bahaneydi çünkü siz iki partili rejimin işinize yaradı^ anlamış ve seçim sonuçlarına sevinmiştiniz. Çünkü size ana mhalefet partisi lideri olmak ve soldaki rakiplerinizi yok etm ek ye tiyordu. Bu işbirliğini daha sonra da sürdürdünüz. O
zaman ben sizin Tayyip Erdoğan'la seçim öncesin
Beylerbeyi'nde gizlice buluştuğunuzu ve bir anlaşma y ap tığ ın ı zı bilmiyordum. Bu gecenin tanıkları var: Ö nder Sav, Eşref Erdem, M ehm et Sevigen, Bülent Tanla, Yaşar Nuri Öztürk. Belki bazıları sizden korkar ve tanıklık etmez a m a bir kısmı da bu sözlerin doğru olduğunu açıklar. Yani tanıklar var. Ö tekiler de söylemese bile içten içe bunun doğru olduğunu bilir. Siz de bilirsiniz. Tartışmanın sonunda dediniz ki: 'Bu gece birbirimizin totog rafını çektik. İki ay sonra çıkarıp bakalım. Ama rötuş yapmada Hangimiz haklı çıkmışız?' Şimdi, 2007 seçimlerinin ardından o fotoğrafı cebinizde11 karıp bakın Deniz Bey. Ve düşünün; Meclis grubunda 'Erdoğan'ı başbakan Nl‘ ^ diyorlar. Evet yapıyorum. Var mı itirazı olan!' diye bas bas manıza değdi mi? >n Erdoğan la Beylerbeyinde gizlice buluşmaya ve siz*. milyonları hiçe sayarak gizli anlaşmalar y a p m a n ı z a de^ (Deniz Bey, biliyorsunuz ki bu gizli buluşmanın da tai b
^
B a r b a k a n o lm a k , e lb e tt e E r d o ğ a n 'ı n d e m o k r a t i k hakkul'1 b u n u n için o la ğ a n ü s t ü ça b a h a r c a m a k C l IP 'n in birinci fiildir- Üstelik d o k u n u l m a z l ı k k a l d ı r ı l m a d a n . Bir n1illtlV m a z b a t a s ı n ı iptal ettirip, A n a y a s a 'y ı d e ğ iş t ir ip , grub*1 b a S j 0k11' alıp, Siirt se çim le rin i es f>**çi,> lirdofcaıı'ı m e clise sokmak v‘ ^ n u lm a z lık zırhına k a v u ş t u r m a k için
v
e
r
d
i
n
i
n
i
z
canhıraş ^ ı n
y ü z d e birini partin iz için v e r s e y d i n i z s o n u ç baıubaşk*1 ^ S i z e o ('ü n s ö y le d iğ i m Ki|>j( T ü r k iiyv ee 'ı ı i n kaderin i deftıŞ1" 1 20K
peniz Bey; sözlerim de en ufak bir ,n 'öyle değildi. Böyle k o n u ş ^ , ^ 1^ • Genel Sekreterinizin ve en yaklnıar nuşmayl inkâr edin. Ya da başınızı ^
varsa
y‘a
' S°yle' o,düğü
lanızda vereceği yargıyı düşünün.
8m* tarihin hak
Deniz Bey; çok ağır şeyler yazdığlmın f .
y tartışmaya kadar bir dostluğumuz vard, me zd im .
'
0 ak5amUn arı yazmak iste-
Ama hem du ru m a doğru teşhis koyamamam, h
,
derecede inatçı olm a huyunuz yüzünden hepimizi tehTiklveÜı' tınız. Tayyip Erdoğan'ın yüzde 34 oyla çirmesinin m anivelası oldunuz.
m eclisin üçte ikisini ele ge-
Daha önce R e fa h P artisi'n in belediyeleri ele geçirmesi de sizin oyları bölm eniz say esin d e gerçekleşmişti. Tayyip E rd o ğ an ların ve yine çok yakın dostunuz olan Melih Gökçeklerin en b ü y ü k şansı sizdiniz. CHP'nin ise en büyük şans sızlığı oldunuz. Bu ülkenin sola şid d etle ihtiyaç duyduğu bir dönemde, bü tün uyarılarım ıza rağm en partiyi sağa çekmekte, Kürtlerd Alevilerden, so lcu lard an ayırmakta ısrarlı oldunuz. Erdal İnönü, H ikm et Çetin, Murat Karayalçu>.J Ercan Karakaş, M ehm et Moğultay, Seyfi 0
^
a^ n ^ s m a çık-
daha birçok sosyal dem okratla el ele tuJU^l'^ p |1]ırlı idamla yar danız gerekirken; eski M H P/lilerl' eski fanm ış sağcı m ilitanları parti vitrinine çı Size defalarca 'B ir şeyin aslı varken
^ ısrar ettiniz^mse bak-
.
^ HP çizg,s,nl
maz!' dem em ize rağm en, sol politi
,e?
ettİnİZ-
^
. . . W His'e
^ a ğ a la rı v e s e k r e te r in iz i M e
sokarken' ^
n l 0 l m a ^ arlS
AvtuPa Konseyi'nde komisyon baş a
‘ " » « M
. Bilgehan’ı M r i »
ki bunl.n nakİ1 çıkmasaydım, keşke sızın ta
z.
»» peniz ^
> ' . n » d i - önad.- Y .<* f ' ,« < ıtu i d ue c « i» » » • L bif " « " I * ,/ ıhem ab-ül Basra!..."
^
« * * £ > *
,
r ,k bundan sonra istifa etsem*
Zere»
* • *
Ağır vo sert bir \azıy dı. Ama sarmak durumundayızErdoğan ile Bay kal' ı hangi güç yan yana getirdi? doğan Kasım seçimleri öncesi ve sonrasında alelacel üyesi 14 ülkeye gitti; Kopenhag Zirvesi'ne katıldı.
^
e Kuşkusuz ABD'ye gitti. ABD gezisi tüm gerçeği gö2je önüne serdi... T ürkiye'nin A B P 'd eki Büyükelçisi Faruk Loloğlu, " s i y a s i ya saklı' Erdoğan'm W ashıngton'a gelip görüşmeler yapacağının söylenm esi üzerine, "Şu anda, en az 100 devlet başkam ra n d e v u bekliyor, kaldı ki Tayyip Erdoğan ne devlet başkam ne de başba kan. Bu işler işadamlığına benzem ez," demişti. Sonra ne oldu? Erdoğan, Cüneyd Zapsu ve ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul W olfowitz'in önayak olmasıyla, Beyaz Saray'da özel proto kolle karşılandı ve George W. Bush ile görüştü! İddiaya göre Bush görüşmede, "Ben, bir tek Tanrı'ya inanıyo rum; sizin de öyle olduğunuzu duydum. Tanrı'ya inanan iki in san oiarak, birlikte çok iyi çalışabileceğimizi umuyorum," dedi. (Bir Liderin Doğuşu, s. 349). Türkiye'de ise gazeteler manşet atıyordu: "Muhtar bile olamaz! Bilmiyorlardı... Okyanus Ötesi'nde başka "manşetler" atılıyordu... Bunu açmalıyım... "Siyasi yasaklı" Erdoğan'ın Beyaz Saray'da devlet protoko lüyle karşılanmasının ne anlama geldiğini; 2003 tannli Ran Corporation" tarafından hazırlanan "Sivil D e m o k ra tik lslarT1 Ortaklar, Kaynaklar vc* Stratejiler" başlıklı 8 8 say falık rapor0 taya çıkardı: . Rapora göre, dünya Müslümanları; köktendinciler, ge * çiler, m od e rn ler (Ilımlı İslam) ve laikler olmak ü/ere dort gru a y r ılıy o r d u . fll/,im aö 1 K ö k t e n d i r ı d J e r : İ s l a m 'ı n ş i d d e t t e n k a ç ı n m a y a n , y a y - ^
ve s a ld ırg a n y o ru m u n u n tem silcileridirler. Oemokratilc n v e Bata k ü ltü rü n ü reddederler, lîa tı'y a, t e llık J e AB • m u n lık hisleri beslem ektedirler. 2. Gelenekçiler: lalam dininin | , birlikte, «aldirgan ve Jiddet yani.*, değildirler. K A 2 in
\
kıyasla daha ılımlı görüş taşırlarsa d değerlerini gönülden kucakladU dan'^f^de^^,, mokratik İslam 'ın örneği vegeçic vas|. ^ m e z . Bu ,
O ta .
Iayıs ve uygulamalarında k,psaml™ ”
C
sunda eylemli bir arayış içerisindedirler H T .yap,lnıas' konumindeki uygulamaları değişmez esas olarak ; “hammeddö"elikte, o günlere ait sosyal ve tarihi koşulların b ”** b'r' »
' *
da
Temel
üstünlüğünün yan, s„a, eşitlik »e &gWage ^
™
layışıdır. Bu değerler çağdaş demokratik e s a s la r la b a ğ d a şm a k tadır. İslam dünyasının, küreselleşmenin b i r p a r ç a s ı olm asın ı da arzu ederler. Bu nedenlerle ılımlı İ s l a m , d e m o k r a tik İsla m 'ın örneği ve esas vasıtası olmak için en uygun olanıdır. 4. Laikler: Batı demokrasileri tarzında din ile devlet işlerinin ay rılmasından yana olup, din olgusunu kamusal alandan özel alana indirgemişlerdir. Politika ve değerler açısından Batı ya e.. ) olan gruptur. Bu olumlu özelliklerine karşılık, genellikle yarı d mokratik görünüm lü otoriter bir yapıyı esas alan laik guru ğunlukla solcu ve saldırgan milliyetçi ideolojileri benim
Bakınız...
.
Hiç öyle gizli saklı yapmıyorlar bu ^
beijrliyor:
Rapor açık açık neler yapılması gere
1. önce Dunk İslam'ı destekle, * sağ,a, liderlik
« * £
llrle. İslam'da devlet ve dinin y
^aireceğ1 6
zarar v erm ey eceğ in i, aksine onu g
köktendm-
ancak °ns‘
teşvik
*
2. Gelenekçilerin t a » * " " î j i * «lere karşı destekle. S u f i l i ğ ^ ^ ^ c k ç i l e 0’1' ' et M odem istlere yakın görüşten s ()r‘ak hareket etm elerini destek •
^
ka P
d.?
|efinin
3. K öktendincilerle m ü «
a ’yetlerini açığa çıkar, ya^ hramanlaŞt'R„ Suçlarını gündem e taşı,
deStek|e' "
dlnciliğin o rta k d ü şm a n ol
^ ıt r
Çl,lk ve so lcu lu k tem elınCİe '
,Jrrna heveslerini kır.
trfvı
„ olu? jj}
I i l ! " ' , " ? 1"
H ^ k
* 8 r İ lil?
‘" V ^ ......................m........... ................
N f V r t / i v M . I .............
"y ig ii'M
.
" S,,nrakl ^ r e c in, .
anlarsınız,
P%
.................. b ö y l e K a S)
• Irttlİ k -„,ıi
Paiaİ1
.............. ...................
Ml.irii el- sırltly0r,
•rtlllı J(| t |1F)|.
WlWİMk l'H'lp,tinini'1göre; AI'DAnkara BüyükelçisiErirP ı M .k l, bir kripto g ö n d* e r i * ÎK2rtll, S mm A;:k #l.....î ...... ... llU) , t l U h n M wrad{|n jn san m iz|erjnj £ *
\ H . ' U m v ( l y p ı ı i n n i ı n n l n n v e m e s l e k l e r i h a k k ın d a inanıl-
»“ *rtli-'rtVrt tıcilıi,' ulnn lirdofrm'm, pragmatik yanı oldukça güçlü
■»
Im'ikİİmIiiİm
g e ç m i ş t e k i r a d i k a l İslam cı
çevresinden
«/■rtkl^ntrtMi.irt n e d e n n l d n , ( R r d o g a n ) T ü r k i y e ' n i n bize karşıdan çe lişk ili d il
h l-,İr,in i y ö n e lm e y i
k e n d i g ö r e v i s a y ıy o r ; aynı zaman-
A h um i k a n y a n l ı s ı ' diye* e t i k e t l e n m e k t e n u z a k durmak istiyor,
tu. İmlt* j jo k y»ıkın g ö r ü n m e m e y e ö z e n g ö s t e r e r e k , bazı destekle\ iı ı a d ı m l a r n l l ı , I r a k ' l a k i k o a l i s y o n g ü ç l e r i n e d e s te k vermek üze re
1 1 11 k b i r l i k l e r i n i n k o n u ş l a n d ı r ı l m a s ı n a y etk i verilmesi yönün
d e g a l i y i ı , AHİ > b i r l i k l e r i n i n İ n c i r l i k Ü s s ü ü z e r i n d e n rotasyonuna r a / ı o l d u , A B D ' n i n u z u n z a m a n d a n b e r i m e v c u t olan arzularına u y g u n b i b i m d e , K a s ı m 2 0 0 2 ' d e T ü r k i y e ' y i K ıb rıs'taki çözümsüz l ü k t a v r ı n d a n u z a k l a ş t ı r m a y a ç a l ı ş a n c e s u r b ir a d ım attı veşimd d a h a f a z l a s ı n ı y a p m a y a h a z ı r o l a b i l i r . 2 E k ü m e n i k Patrikhaneni! I l e y b e l i a d a ' d a k i R u h b a n O k u l u ' n u n y e n i d e n açılmasına yaklaşın1 g e l m i ş t e k i b a ş b a k a n l a r ı n h e p s i n d e n d a h a açık görünüyor,
AHD p u an ın ı v erm işti; " o k " dem işti! , .
1990'lı vıll‘,r'
l W ikih \ ık s ta ra lın d a n y ay ın lan an T ü rk iy e ile ilgili 19 bine yakın beig > ^ ^ 2 0 IU 10 ^ a tı'nna a k aduh ar olan ljnl0| d a n JU çuııb p tiıı n^ um ., d ip lo m atik yazışm alarır/kapsıyor. .. kl.| irr Crin"1 \ e v l AIU> AIM> y a z ışm a la rın d a B aşbak an E rd oğan'd oğan 'd an, Er ve Hoşa1 g 1 no^ n ) tl|Vt İn gilizci* k a rşılık la rı k u lla n ıla ra k olu ştu ru lan "B rav e Havvk F rd o û a n A K P ik tid a rın ın ikinci gunu, 4 K asım 2002 d o d e l n » .b lin / İv a a 'ti sıra sın d a eşit egem en ıkı kurucu devle N
e n , U-K dovk-lo d a y a ,, "B e lçik a m
mıiundo. 24 i....... . I
K .h„ , V n M „ V n , 1 1 , 0 no E rd oğan ne de Gul ziyaret em .
y™ .
i
' y
^
20< *^ nl k
r * * *
sitrk ı'iı “d e v irt p o litik aları iU n ih a y e d e g .ç m e z £ ly e b
i
lifli1
Yunanistan 21
« * * « ^
t yJ
b
W ........
İt*
ABD'nin haber dergisi Us /v sayısmda şu haber yer aldı;
eWS&WorldHn
"Washington yönetimi ■„„„ dünya çap ın d a b ir gizli p |an, ls|arn' proj
önemli b a k a n lık la ra bağ|, k a d r o ia ^ ^ camileri o n a rıp im a m la ra eğ itim ' ' ° n mi'Var d o £ C'Aile ediyor. A m e rik a 'n ın iki yıldır k ıam .r'V° r; konferans|a' üUtçeyle v y uır- lslam dınindp rû( ar 0rganiie dünya ç a p ın d a olağan üstü Buna g o re;
Beyaz Saray'ın kriz
-
rtllıyor-
2003 'te W a s h in g to n ’daki Ulusal S a v u n ™ ' , Temrn« sraya gelip m u h te m e l kötü s e n a r y o l , , ^ ^ * * *
durdurulması için Ulusal Güuenlil Kurum.0 , » , , , , ^ vunma Bakanlığı ve ClA'in 'İslam Dünyasına Yard,m Eli' baİıî gizli bir s tra te jid e anlaştığı ifade edildi. Gizli m e tin d e dünya çapında 'Ilımlı İslam'ın elinin güçlendi rilmesine y ö n e lik çalışm alar ile İslam dininde yaşanan değişik liklerle yakın d an ilgili olunması gibi kararlar yer aldı. Bütçesi 21 milyar doları aşan ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAlD), bunun yarıd an fazlasını 'İslam dünyasına yardım için k 24 ü lk e d e , İs la m i ra d y o ve televizyon
p ro g ra m la rın a ,
dini oMia-
ra, islam i d ü ş ü n c e ü r e tim kuruluşlarına, Ilımlı İslam ıteşv fa a liy e tle re m a li y a r d ım yapıldı.
Tarih: 11 Mart 2003 ,... emjnietti. Erdoğan, TBMM'ye giderek mı e Tarih: 14 M art 2003 B a ş b a k a n lık k o lt u ğ u n a oturd
ınierdegör' , ^ sert yüzünü o gLl Erdoğan m TöHüye’^
milletvekilleri dü. Erdoğan AKP'lilere 26-27 Şubat 2003'te toplat * unu ha|ır l ı ^ . , n(, y>l yüklü bir dış borç ödemeş. ^ . * £ * ekerinin Türkiye'de konuş j/jn vcrtn ügeç> AKP
n,n A B D O rd u s u 'n a açı|nıaS"' j Aiıf‘lk ” Kf lı il' r. W oyu v ertn elerin i ' ^ i ^ , , .-lu ^ >‘’k‘ r^ k e r e T B M M ' d e r e d d t c ı K ı/.g ın h g ı a s lın d a
^vekillerini perde ark a^ "c ^bıiüllatif Ş en er, s. 3H7)
,&ydh e[ k ' M c
ydu-
Erdoğan kabinede ilk revizyonu y#ptı; 1^ışişltT i Bakanı y Yakış ve Çevre Bakanı İmdat; Süüüoğlu nu k o llu k la r ın d a n İki bakan sadece üç ay 2 (ı gtin görevde kalmıştı. Sebebi I tezkeresi idi!...1 Asıl düğm eye yıllar som a bastı: Sözünü dinlem eyip tezkereye “hayır" diyen milletvekilleri, nin üzerini 2007 genel seçim inde çizdi. 14'u kendi isteğiyle aday olm ayan toplam 153 milletvekilini listeye almayacak ve partide ki tek adamlığa gidişin en önemli adımını atacaktı. Daha da önemlisi; "M illi G örüş"ten ayrılıp AKP safına geçen lerin önemli bir bölüm ü eski dava arkadaşlarına açık açık şunu söylemişlerdi; "Ben m illetvekilliğine devam etmek istiyorum; bu şans sadece AKP'de var!" Dört yıl daha m illetvekili olabilm ek için "M illi Görüş"ten ayrılanların o günlerde hiç sesleri çıkmadı/çıkamadı! Başbakan Erdoğan koltuğuna oturduğunda belediye başkan lığı döneminde yaptığı hataları tekrarlam adı. Bu nedenle... Amerikalılar, 4 Temmuz 2003'te Kuzey Irak'ta Mehmetçiğin başına çuval geçirince Başbakan Erdoğan şöyle dedi: "Nota, mü zik notası değildir; her aklınıza geldiğinde verilmez, işin ciddi yeti var!" Şaşırtıcı değildi; Erdoğan başbakanlık koltuğuna oturur otur maz gittiği ABD'de Wall Street Journal'e şöyle demişti: "Irak'ta savaşan ABDTi kahraman bay ve bayan askerlere, ülkelerine mümkün olan en kısa zam anda en az zayiatla dönmeleri arzu suyla dua ediyoruz." Artık nereden nereye demeye gerek var mı? Erdoğan için 4 Tem m uz'un anlamı belliydi; 4 Temmuz 2001'de, Am erika'nın Ankara Büyükelçiliğinde ABD'nin bağım* 1 Erdoğan, 2011 seçim inde sürekli "Ç ek iç G üç'ü bölgeden biz gönderdik" dedi. Do£ ru mu, bakalım ... A BD 17.1.1991'de Irak'a saldırdı. Birinci Körfez Savaşı 3.3.1991 bitti. ABD, 17.4.1991'de "K ü rtlerin yerleşim bölgelerine güvenli dönmesini sa$a m ak" bahanesiyle "H u zu r O perasyonu " başlattı. O perasyon, Irak'm kuzeyini MF sıyordu. Yani bölgede kurulacak "B arzan i D ev leti"nin doğal sınırını Çekiç Güç Türkiye'ye yerleştirilm esine 12.7.1991'de Bakanlar Kurulu karar verdi. ABD k lik ile Pirinçlik üslerine yerleşti. Irak Z ah o'd a da askeri karargâhı oluşturdu. V ^ G üç'e her altı ayda bir T BM M 'den görev süresini uzatm a kararı çıkartıldıABD Irak'a ikinci kez saldırarak bölgeye tam am en yerleşti. AKP, ^0 ' TBM M 'den ikinci bir tezkere çıkartarak, A B D 'ye Türk hava sahasını açtı, G üç'e artık ihtiyaç yoktu; A BD askeri artık tam am en bölgedeydi ve "Barzani leti" kuruldu. 214
^ .k g ü n ü d a y ı s ı y l a yapılan
' Amerika ve Erdoğan'm tezk
'amal^a kat],
CP milletvekillerıyle sm.rl,
akf
kon.Balyoz l a c a k l L ^ - 'mika. on-Balyoz davalarıyla aalacakla,*^1 İn< l a ! ^ ‘ nıek 8^*
aBD Erdoğan'ın yüzüne gülüyordll. , Ama-
'
K yazışmalarında gerçekleri dile m in
,
Bunu, VVikileaks'in yayınlad.ğ, b L Z
tolan Türkiye'yi karıştıracaktı. Ve
........ 6 8örduk' ABD krip-
Erdoğan y i » para *
'‘
Tarih: 30 A ralık 2004
Kriptoda Erdoğan'ın İsviçre bankalarında sekiz ayrı hesabı olduğu yazılıydı: "AKP, yolsuzluklara son verme vaadiyle iktidara gelmiş bir partidir. Ancak bugün, parti içinde gitgide daha fazla sayıda kişi ile akrabaları a ra s ın d a ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde çıkar çatışmalarının ve ciddi yolsuzlukların olduğu gö rülüyor. Görüştüğüm üz iki kişi bize E rdoğan ın İsviçre banka larında sekiz ayrı hesabının olduğunu söyledi. Erdoğan ın ginliğinin kaynağı olarak oğlunun d^ un“^ göstermesi, bir Türk işadamının çocu arı sadece yardım amacıyla karşıladığı yönüne
, Aflarını anatıan bu
noktada anlamsız kalıyor." Yine bir aralık ayıydı... Ve 17 Aralık 2013'e çok vardı» W t e yazılan kripto 2010 TU» 8« L Erdog.n-« Çevril* 2 " ; ^
»
* « i ....*
17 Aralık O p e r a s y o n u ' n d a da ^ ^ y i ğ a k s belg^j ^ ı d i y ^
ra — konuştu.) Aradan bir gŞÇ h ıu$uı.; /\raaan un gün ~ aÇ|klaması şu oldu: " E t e k l e r i ^ ^
jökü101^ ^
^°nra, E rd oğan suskunluğu j ^ van & Ben neyi ispat edeceği111*
ktiruşu
""'O" bankalarında bir Aİ'^
11
> » . Şimdi ben b , , K y le blr m illetvekilliğinde durr"
Ben bunu söylüyorU '
, „n1 mi?*
y0k k‘ ^
diyo-
d$ef 6
dur
' j, ' ' 1
' * ^ kada>
'
N >i
Hi> N
u
, A , ' x ,v . \,*;vh£. KHpix>daki iddidiDn
^
^ ^ k A n h k koliu^ınuİ.iıı Ulihı •''i * «. » m vv\ konusu oLıhılm ni1. ı>jı>if r
i
vıUfcîitt rtfio: ^ W k 1ik . .
" ' “.ı v ıı,,. i'
h
V fcv'\anın « o iu o a j g ü n d em e getirm esin i ".-ıl^ıklık" dı , îs-KMvin™
.^ n
% i n ç bir ,Sinekle yine tartışmalı bir a t
a m u v « n * a * n "B u çu n bu iddial.ır.1 sarılarak manşet üretenle TnaTtsî5^ atan la: siyaset üretenler, söylem üretenler yarın mahc an d a Nakdiye başkanlığım dönem inde 'Erdoğan'ın]
vm dır diyen. Ergenekon Davası'ndan zanlı olarak
m ıu a r ^ l srfe
B u nü ıyar de 2 r param varm ış... Buna o zaman önemli
r»: -vnaam: ^ sahip çıktr, sonra özür diledi. Ve şimdi Ergenekon sam İr elerakbui erendi içeride." - - Ç3i aıışnaeeJd £ı g ib i' Ergenekon sopasını" göstermekten K£- sarm an
ı
ö>zkafü 27 Eylül 2008 tarihinde tutuklandı ve
•3nsiL _ : _-_;sır.e*.Jarinda sürekli olarak "Bana suçumu söyle4 w e m Ü e m p h e y e t in e seslendi. Suçunu Erdoğan söyledi!3 da n oktam k o y d u : "B u iftiraları atanlar müfte'ı i ı r
:-:
- - : I
B ü v ü k e çisi Eric E d elm an 'ı mahkemeye ve-
^■^z^zrı snrted: s fn c L ...
Zj&~ t acrr.acı... rttif& tr ir. gizli hesabı gündem den hiç düşmedi... i c vasmm tutuklu sanığıyken hayatını k a y b e d e n ınimsum; Kâşif Kozanoğlu'nun Aydınlık gazetesine gönde • ^4.-22»; iıü^annda, “İsviçre hesapları" meselesi de yer ^ aitler ir naberinde ş»öyle yazıyordu: "Kozinoğlu, E.- ^
ır İsviçre bankalarındaki sekiz ayrı hesapta ’ Hlfl m i' r e ■ parası olduğunu açıkladı. Kozinoğlu Ti*^itpürTr G işe le rin i Alman İstihbarat Örgütü BND nrfl TrrjCiürtJ üzerinden 30 milyon euro karşılı} , 11 r ıruı
eC- vor.' (19 Kasım 2011) *
I m ı r^
■
• ^ îir ı
uoüir.
d t e k a r ; k ittJ te d ıv o rd u . (S .Y J
,
.
Matv* 2 t r : ; 1er A nkara. Erdoğan k o n u lu : Bir u l ^ <0 ııı^»-- 'j- ■~-r Laj,JyoflJi'' ’ n -■ ı«•rj'.»TıEra »tadaı w aya£a a ck j i m"a/^rı^ ^ ^a. hakJV Ûrü''*tf*1-.J*n m t jt ca
t*raeimj tjcier Zaten beddinj ödedi de. Şjnj1 kurıu Mju., KurgeneraJ Engin Aları 1
/<—■ jJ* y o ıjj L v«rzm ü biJ.-vr ^eaaıevj'ne a t id 2m
ıpı* ... r .iikı-nin basNM’ ‘t|# |vı>/ p<;iv‘|f’1
rl 5 6 yakini'g'yla k BafansU/ "FErdoğan m Lider bi,inen
nunda şu satırlara yer verdi: "AK p ?" ba§ İ İsviçre'ye neden gittiğini, gelirken art,li bir *
*
f * *
dol a'
1--
p»
m e r* k • * * » « ■ • • » a
Mcl> 'rriçt ®nm . _
„,
*
* « * .
Amerikan kriptolarında Erdoğan'ın m. Meraklı olanlar; Barış Pehlivan ile B a n 'î '? k'lençokyertutyazdıkları Sızıntı’ kitabım okuyabilirler er"0^lu'nunbirlikte biri Son bir örnekle bölüme noktayı koyalımVVikileaks belgesine göre; ABD Ankara Büyükelçisi Eric Edelman'ın, 20 Ocak 2004 tarihinde VVashington'a gönderdiği kriptoda Erdoğan ile ilgili şu bilgileri veriyordu: "AK Parti'nin iktidara gelişi, Türk toplumunun yolsuzlukla ra duyduğu tepkinin bir sonucudur. Erdoğan'ın kişisel servetini İstanbul Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde rüşvetle elde etti ği konusunda ortaya atılan iddialar henüz kanıtlanmış ^ ^ ancak Hikmet Bulduk, Mücahit Arslan ve Cüneyd Zapsu git» Başbakan’in bazı danışmanlarının son zamanlar leme girişimleriyle ilgili olarak hükümete yakın •esim.. sayıda d u yu m alm aktayız... Bilinir ki ik tid ar lekelidir... u:tmet Bulduk gifr y3Kjr Erdoğan z am an la Cüneyd Zapsu, * _ Çevresiyle y o l l a r ı n ı a y ır d ı. N ele r yaşann ,
rttı- K«^l/ ^Jrı5 tVhlivan-Ban*
M»*i'*'
Bölüm:8 E RD OĞAH -GÜ LEH KAPIŞMASININ GERÇEK SEBEBİ AKP kurulm adan önce... A BD'nin önde gelen Yahudi kuruluşlarından A n t i - D e f a m a t i o n League (ADL) Başkanı Abraham Foxman, sadece E r d o ğ a n ile gö rüşmek üzere İstanbul'a geldi. İlişkiler Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde kurul muştu. Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde yakınlaşma arttı. Öyle ki... Erdoğan, 26-30 Ocak 2004 tarihleri arasında ABD'ye gitti. 2q Ocak'ta HSBC Bank'm New York'taki merkezinde Musevi lobisi nin önde gelen kuruluşu olan Amerikan Musevi Kongresi nden (AJC) "cesaret ödülü" aldı. AJC tarafından o güne kadar on kadar kişi ödüle layık görül dü; bunlar arasında İsrailli veya M usevi olmayan tek kişi la))1? Erdoğan idi!1 Ödül töreninde AJC Başkanı Jack Rosen,
Türkiye'nin
Müslüman dem okrasisi" modeli olduğunu, d e m o k r a t i k ^ re sahip, terörizmle mücadele eden ve Amerika ile İsrail in t “ luğuna önem veren bir ülke olduğunu ifade etti. , "Türk*'1 Erdoğan, onuruna verilen yemekte şöyle k o n u ş tu . ^ ve İsrail arasında her zaman varolan dostluk, karşılıklı anla) » ,
güven temelindeki ilişkilerin son dönemde
.
k azan d ıg 1
altını memnuniyetle çizmek isterim ." icfan* Neler oluyordu? Çok gerilere gitmeyeyim; Erıu’g1 bul Uluslararası Fetih Konferansı'nda şöyl° konuş11111^^ılîI5,ıir hudiler artık mazlum olmaktan çıkmış zalim hal'111 Hıristiyanların bir dönem kendilerine reva gördüğü ^ (1. Filistinlilere uygulamaktadır. Bu vesileyle Yahudi^ rihleriyle hesaplaşmaya çağırıyoruz." (3 Mayıs I ^ ^^ 1 İ s r a i l - E r d o g a n ilişkileri h o /.u l u n c a , A P L K u d ü s ^ O d a t v ' d e n R afae l S a d i 'n i n s o r u s u n a şu yazılı y a n ıtı v c n j: s ın a ö d ü l v e r m e d i k ; k e n d i s i n e v e r i l e n plal et İkinci D ü n y a S a v a ş ı 'n d a k i s o y k ı r ı m d a n A v r u p a T ü r k D i p l o m a t l a r ı n a n ıs ın a a tfe n k e n d i s i n e ta k d im ec ı
yatta o lm ayan T ü rk D ip lo m a tların anısına vt rilmı*
lirıl0 ^ 11! |U*ıi ^ iU. |.ı» Cji|c*ri ^l,rt,l|l'.il*1 ^ p İ J ^ ’1 2 2.5.2(X»4
Vedeğişm>?« de Erdoğan birden-i , kan, »vermişti? *'ran,anll|( ^ c,1' S
Erdoğan ABD'den döndü ve ıs < nuşw: -Ainenkam n düşündüğü )> ■Diy a r b a k ‘ r ^ te b u Pr°İ« içinde bir v, d
Bunu başarm am ız la z ım !"
1
'V .
? b,rnu*rki7 ai
Tam da o günlerde İsrail, Filistin.esald|rd, Un işgal, sunuyordu ve her gün yüzleş |rakl, ■ mm Bu durumu protesto etmek için TBMM'de h,ıdiri ’vaUrul|u>'ordu "Komşumuz Irnk'ta koalisyon güçlerinin ZuliL lerini... İsrail birliklerini* masum Filistin halkına yöneliklldm lannı şiddetle kınıyoruz." Irak'ta ve Filistin'de yaşayan Müslümanlara karşı ABD ve İsrail'in yaptığı zulmü kınayan bu bildiri ye Erdoğan'ın talimatıyla AKP'li vekiller imza almadı AKHiler imza a t m a y ı n c a , b i ld i r i 25 M ayıs 2004'te TBMM CHP Grup Bil dirisi olarak y a y ı m l a n d ı . İsrail e ski B a ş b a k a n ı E hu d Barak, ABD Kongre üyesi Jane Harmon ve ş a r k i y a t ç ı Prof. Bernard Levvis ile birlikte 13 Ha.
M04'te ABD'de bir panele katılan Erdoğan şöyle konuştu: Ben Barak'ın başlatmış olduğu barış sürecine
büyiik
Vln Barak'ın b a ş l a t t ı ğ ı s ü r e ç devam etmev ı. - a'
^ kikılma-
bir fırsatı te p m iştir . E ğ e r o zaman oturulan m ^ y ydı isabetli o l u r d u . Ş u anki sıkıntı budur ‘ dayamış o la n b i r A r a t a t barışın önünde
merdiven
d 0|aInaz Bu işi
ır e
^lklar a r a s ın d a çözebiliriz/ '
a ge,m
i Ş
J
Erdoğan 8 0 y a ş ı n a g e l m i ş A
« T * Ö m e r Ç e .i k , E gem en g ö r ü ş m e le r y a p m a k üzere -
*
yjnıi|J'
H avaalanında gazetecilerin ^
N
m tJ?‘*
^
iWr
' i l e r i n i n , ilişkileri d a h a da pe '*
Bjglf !"• ^ ^ l u n i » * '11
A'|mı” belirtti. Ö m e r Ç e lik ve W
!t,n,..»l--r .. . pll
^ y e g i d i p Ya h u di k u r u m l * ^ çelik. ' erı g e l m i ş k e n a n ı m s a t a lı '
,n u r"
o je s in d e T B M M ^ ^ V o l . ^ ' 1 terör, İsrail'in yaptığ»nl |St
lı**3 (..ı.-"'1'
C !'. I » t i l ı t * ıllr w
ı rall i
rrkfy? { u m h u r i y e t i 'n ı n baske ‘ftıdor
Her/i
anma
b nt nıle'
'ı A ı ^ l j k M U y j n i i k , * < /,', A n k a r a B ü yü k elçiliğ i, Anka"' K . ü t İ İ p h j n * Kttnftrt'jtnto fy iU r f* /r ? â a Siyrm izrm andı!
^
ArdıtfuJarı..
I id flfM j, I î M #yn 2W> tarihleri arasında fsraiTe gitti 1
ujîi hu jt>a$karıı ' A * fW K a t.^ v ve B aşb ak an Ariel Şaron
$0î(i$tÜ.
İsrail'i 2(JC>4 yj • Harran lideri Şeyh Ahmet Yasin'e suikast düzenlen * •,* tevlet terörü yapmakla suçlayan lırdogan, > f«rr - p^esajar vererek, antisemitizmi, bir insanlık suçu r: kfaguru .fade etti. Her ne kadar daha önce İsrail'i terörist devle" olarac n&efendirse de, F.rdoğan, Kudüs ziyaretinde İsrail'den " s a r ^ uçaklar (Heron) satın alınmasına dair bir anlaşma ırrz a a - herr. de Türkiye'nin M-60 tankları nın İsrail tarafındar rraderröze edilm ek konusunda anlaşmaya vardı. İsrail'den dcrjer d&rmaez GAP bölgesmdâki toprakların bü yük çogu rlu ^ »ru â. asn Ircac-Ü tırmalar ve kişilerce yürütülen 'Yahudi Urfa Prc*esi'r:r. teadüra atiı. Şanlıurfa'nın göbeğindeki bu projeye İsrail ohğaam stâ bir mali destek verdi. T ü r k i v e ile I s r a r m "z z z r i s k i le r i iv iv d i. B ir ö rn e k dana ver e y im ; S u r iy e
m a ^ n s riı a r a z ın ın
M a y ı s ı 'n d i ı T B M M
G ene* K ıır ııh /n ıın
te m iz le n m e s i -
g ü n d e m in e g eld i. 510
k ilo m e t r e u z u n t a ^ u r ıd a v e 21 n b m d e k a r lık a r a z in in t e m iz ^ m e ş in in m a liy e t i 300 z i - t o r ± 3ia r d ı. A K F r u ı ö n e rd iğ i ,vaS ' Ö n c e t e m iz le , s e r r a 4 - in i iş ic i" d iy o r d u . A r a z ile r in t a l ip li
İsraillilerdi^ Erdoğan. 23 Ma\ı>2L'ıî9 g r â » partisinin Düzce DK°ngreS^ ^ eleştirilere şöyle oe^ar irerdi: 'Paranın dini, milleti, ırkı Bunu böyie bflm£z~ _\rra zrra zıbıdır, kendisine uyg1111 n e re d e b - u lıır ^ « * «
ck p u k a ç a r"
I ıkat-. EıvSo£xn AKP s as îetneklilerini dahi ikna e v e t a s a n 26 N O ^
G e m i K u ru l d a n g e r i P e k i v a n a r ^ s j '- r u f ~ a a k t ığ ı, b a k a n la n * u -
G a la t a p o r t F t v ^
s?
Ve en U*üs»__ ı^ rj da IfTT İsrail ile Erdc^an s 1- îecnm ız 2004 te Ankar
Aklan anlaşm ayla Türk ta rıIÎ11
,
feraü »Kum u kullanacak ve Anan!, ^üdi. T Evet... d° !u ‘ohumu r S lü sü
. JINSA (Yahudi M illi G ü venlik B _ JEWISH COMMITTEE (a
' * stitüsü)
. USIP (Birleşik D e,le„ er
fc»*,,.
f ile tin kontrolündeki
,
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon p
8a' a heP destek 4 *
geldi. İsrail Başbakan. Ehud 0 1mert s,,/
,20ü7'de Anka^va
bir hafta kaldı. Yahudi Konseyi Başkam Pier
* Türkiye'cde
üst düzey Yahudiler Erdoğan'ın ziyaretçHer, ofdu^"3'001"g'b‘u Erdoğan da İsrail'in istediklerini verivnrH i 2007'de Suriye'nin gizli nükleer reaktörünü ye hava sahasını kullandı. Keza, israi|Lübnan, ^
sonra Hızbullah a yenilip geri çekilmek zorunda kalınca, bölgeye AKP em riyle Türk askeri gönderildi. Siyasi ilişkiler zam anla bozuldu. Bunun nedenlerinden biri de Hamas'tı... H am as'ın 2 0 0 6 başın d aki Filistin Ulusal Yönetim Meclisi için yapılan se çim le rd e n zaferle çıkmasıyla Türkiye, Hamas ile görüşmeye b a şla d ı. Seçim den sonra Hamas ın snr derlerinden Halid M eşal Türkiye'ye geldi. Bu ziyaret, Isra ve
Amerikan K o n g resi'n d e Türkiye'ye ciddi eleştiriler yone ı sine sebep o ld u . İsrail'in 2 7 A ra lık 2008'd e Gazze'ye saldı
ji^kileri gerdi-
lurk kam uoyu v a h şe t üzerine ayağa kalk
50OO ev,16
İsrail v a h şeti 2 3 g ü n sürdü; 1300 u s 1 hükümet b in a sı, 2 0 cam i yerle bir oldu-
Aa varuı-
d efinde Erdoga" ^ oasbaMnl
T ürkiye'de ö z e llik le solcuların
]|k2008'de
biniyordu ki... Saldırıdan beş gün önce, 22
L ınhurba5kanl
ard,n' beş
U(d Olmert yine Türkiye dey’ ■ bakamn ^ ’^dt^’ ErJ‘ dan Erdoğan'la görüşmüştü- Ikı
0
1 'abby Levy, E rd o ğ a n 'ı yalanla*3 ‘
’ '
,v «ghudL
Erj.' :-
vikvlx ı U \\ t‘ ',K»k,>ııvMım'il ııı I ı i .i i v ,. .j
’^li
v.U*l S«\\ xlc l»\lx'£,»n m lv,ıtl m .»»koıi vX4 t H ^ t k ^ K İ u ı M ı ^ u ı ı » ı^ ık
l>m vV
w it
k u »
tlo ı^ tu *O v İM v ı» iı|n 1
,1l,'*ll,,
u ih Io
\BP w
Im .u I tu H ıu u .ts.t Kıkıjı ı l o ^ i v ı m i u Vr ,
b u n u jm ljv.«m ı\vvrviu
l ü m ınoseU’ b u u t u nslıınl •■ ■• l*| ıı | ^|(... tJfl
d ü ş m a n l ık ettikleri b ı k sistemlerin koruyucusu sol'un
^
m ası Bat» d j J r tık U\lir>;inlıklo karşılanıyordu. "İlımlı İsi'.J, ■.un.ı\vnu'\vwkli'nm anlam ışlardı. UrdO|«fı bunu kavra «nı yvxdu . B u n e d en le ...
İsviçre n m Davos kentinde her yıl yapılan Diinya Ekonomik F o r u m u n u n . 30 O c a k 2009 M o d eli
ad lı
tarihli "Gazze: Ortadoğu'da Barış
oturumda. İsrail’in Gazze'ye karşı tutumunu an
Şimon Peres'in alkışlanmasının a r d ı n d a n . E r d o ğ a n , "insanlann söylediklerini alkışlamaların] ü z u c û b u l u y o r u m ; İnsanlar ölüyor ve ben bunun oldukça yanlış • ı d u ğ u n u d ü ş ü n ü y o r u m " dedi. W ashington Post'un köşe yazan o l a n moderatör David İgnatius oturumun bitmek üzere olduğu b e i ı n e r t k . E r d o ğ a n ' d a n konuşmasını t a m a m l a m a s ı n ı istedi. Er
L atan
İsrail
C um hurbaşkanı
d o ğ a n , P e r e s ' i n 25
dakika süren konuşmasından sonra kendisi
verilmesini şikâyet etti ve "van minüt" (İngiliz " b i r d a k i k a " a n l a m ı n a gelen "one minute" diyerek) paneli ttrk e t t j . E r d o ğ a n ' ı n t a v n B a t ı ' d a eleştiri konusu yapılırken, Ortado ^ u ' d d k ı k i m i M ü s l ü m a n çevrelerden büyük destek gördü. Tart# n e :2 d a k i k a
m-ı b u y udu ö y l e ki o günlerde Ankara'dan VVashington a Iı" d a m g a l ı b ir k r i p t o u laştı... <
A B f / n ı n eski A\nkara n k ara Büyükelçisi nuyuKeıçısı James Jeffrey
^^ vtf
gönderilen "kişiye ö/e Eki m 2i*W tİa W l shıngton'a — • |rdl,K
"İnraıl B u y ü k i'lçısı G a b y
Uvy
p r o b l e m l e r i n i n izin*
rlt.ııu^ /l1
■ Mİ^r .ur j y o r " b a l ı k l ı kriptoda şu yazılıydı "İJi-vy, Erd oğ an 'ın s«'rtlifini daha ziyâdt, Çt)k ı « m»> bırhı**»ıyata bi»#lıynr: 'O bir köktendim i I**'
^inj açıd«lfl yorunv ^
n r i rr t «'diyor v<* bu rH*fr«*tıni dt* çevrecin* yayıy
>jtjİjt^unlllZ^
hükü m etinin hem içinden h«*m dışından irtil
^ |a>ıll,slir\,
yU rU , r û r ü y ^ n l n l*r»il'U- ilişkilerinin köK jW * y a p t ı r ı m ı / k<#nu^nıal«ıf/ l
j
s io u li—
\l0,ak e d iy o ru m ; l\rdo^an'ın s 0, M
* » ■ d
e
m
K
i
n
i
b
i
l
»
O d S n o n ^ s r . n l- 1 m k ıy e ı„..,r( m £lJoj*P*
O E C D 'y e ü y 0 olmasına ^ ^ ' ^ ‘ Ömegin
Gazzo yo v a rd ım götüren M avi Marmara' tarihinde İsrail k o m a n d o la rın ın saldın d ü » n i^ 3 1 May‘S 2 0 1 0 öldürmesi ilişk ile ri k o p a rd ı.’ ,evıP dokuz ' ürk'ü A D U ^ U m A h ra h a m Fuxman d « , „ i „ Anw lan Bakanı H ılla ry L lın to n a yazdığı mektupta,TürkİHH ninHamas ile ilişkileri o ld u ğ u , kaynak sağlad.gı, dolayısıyla terörist örgüt
olarak kabul edilm esi gerektiğine dair taleplerini ortaya koydu ve Gazze'ye yard ım götüren bu filonun provokasyon amacıyla yola çıktığını yazd ı. Ne\v York'ta yayım lanan Yahudi gazetesi Fonvard başlığı attı: Türkiye ile İsrail arasındaki aşk ilişkisi bitti/' İkili ilişkilerin ciddi manada soğumasına bir örnek de İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın Milli İstihbarat Teş (MİT) müsteşar olarak atanan Hakan Fidan m Irarı H » ve İran a g iz il askeri bilgiler aMarabileceg, « * »
etmesiydi. SOnUÇta-
p'nin iç politikasına yansıdı ve
Erdoğan-İsrail kavgası Türkiye nın ıç P
devreye Cem aat girdi!2 O dönemde...
muzlarında ''şeh^ljk ^
İsra il'e k a r ş ı T ü r k i y e 'd e c e n a z e M
y
^
Ri'arı yükselirken, Fethullah ,l .^ - y , kınad' ve Eklenmedik" bir açıklama yap11' ' haWW*t « J * * -Mavi Ş ^ B ^ İ ^ İ , kta saat 07.30'da ^ « l e r i Kurmay Başkan, Koramı
N
.
^
^ a r a ' y a korum a ve refakat içi" s3 ' * ; , b r e l i m - l 5
,,
-v.* -
. ^ T ü r k i y e gelen 59 kişilik A m ^ lo\ heyeti Başbakan Mesul Y . ^ ABD'nin en etkili Yahu â m^an bastırıldığı ortaya çıktı-
«
pı?lŞl Bu ^
r
*
^ ■■ j s
(Af11
o*»*». k
Z
til,n
Z
.
iz in a lm a k gerekirdi dedi. Bu yapılanlar, Urafl
David Dimbleby ile birlikte istihbarat konusunda prograr yor. Royal United Services Institute (RUSI) üyesi. Türkçeye çevrilen K u kla U staları adlı kitabında, dünvaola nnın ardındaki casuslar, hainler ve gerçek yüzleri yazdı. Diyor ki: "İstihbarat t e s to s t e r o n yüklü bir yiğitlik öyküsü değildir C çok daha açık bir şekilde yürütülen, çoğunlukla sıradan bir b gi top lam a, okuyup kararlaştırma, yorumlama, değerlendire ve bilgiye ihtiyaç duyan karar mercilerine onu aktarma iş o' (...) Ancak Soğuk Savaş tarihinin de gösterdiği üzere, istıhDa açısından asıl m e s e le bilginin toplanması değil, yorumla^ sidir/' Yani aslında istihbaratı y o r u m la m a işi entelektüel bir u mı gerektirir; bilgiyi y o r u m la m a k için bilgi birikimi şarttır yazarlığı da y o ru m y a p m a s ıy la istihbaratçılığa benzer, suz y o ru m bilgi temelli o lm a k zoru n d ad ır kı, kahvede B e y 'd e n H ü seyin A ğ a 'd a n nitelikli olsun. O halde: Bilgi şart! E r d o ğ a n -G ü le n k apışm asına b a ş la y a b ilir iz ... Tespit 1) H akan Fidan M İT Müsteşarı olunca lsral
i , /ı" I tl*P
terdi. " H a k a n Fidan İran'ın adamıdır/' Bilindiği gibi; ^ a) H ak an Fidan'tn uzm anlık alanı nükleer si la 1 111 n ü k le e r program ı ile ilgili g örü şm elerde 1 lal *
f 11n
tem sil etm işti.) b ) İsrail. İran'ı nükleer b o m b a y a p m a k l a ıtn ı c) İran'da son iki yılda dort İranlı nükleer u 224
^ ı j\i’
(j ,r. ^jti'v
[VİİTMüsteşarı Hakan Fidan jr, MeSele bu soru değil. İsrail
' 11 hedefindeki
Cl nU degy m|?
H akan Fidan t -
gir* Cemaat!
'• ' Ürkİye'de kimin h defme
peki kavga ne zaman nasıl başlad,? Yer: Oslo...
2009 veya 2010,
kesin tarih bilinmiyor PKK diasporası Mustafa Karasu ve Sabri Ok il • Yardımcısı Afet Güneş ve Başbakanlık özel lıkMüsteşar Yardımcısı Hakan Fidan bir araya g d î ordinatör ülkenin temsilcisi vardı. " " " ' Konu PK K ile b a rış görüşm esiydi. Neydi bu g ö rü şm e n in esası; sorudan önce kısaca Kürt mese lesinin nereden n erey e geldiğine bakmalıyız... Erdoğan, 1 9 9 0 'la rd a farklı konuşsa da iktidara gelince, devlet politikalarını a y n en u ygu lad ı. "Kürt sorunu yoktur, benim Kürt vatandaşlarımın so ru n ları vardır," gibi muğlak demeçler verdi. Ancak
ABD'nin işgal ettiği Irak'tan
çek ile ce ğ in in belli
°lma*'y‘abe'
raber Kuzey Irak'm güvenliği tartışma konusu o
^
Araplar ve İranlılardan koruyacak bir Sara Oyuldu. ABD ve İsrail için Türkiye bıkmış a Erdoğan, ekonom ik inşa sürecine k etme[; istedi- Irak siyasal hamiliğini üstlenm e ihalesini a u ^ benzerleri
“
Petrolünü Bah'ya taşıyacak Nab“CC° proje Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor ülkemizj bol^ ^enzersiz konum unu değerlenc ı ^ bjr enen1 Şayanın enerji haritasında bir m erkep ^ ayau , a^ne getirecek o la n b ir dizi pr°İe iridir/'1 .
oru da„
j(iirtlerle kendi iÇind£ t
denklem içerisinde Türkiye'n^ ^
daha ne
^ Unlarını çözme zorunluluğu ^
çatışm anın bitirilm esi §ar açısından da durum şuy
^K|>Tanıtım ve M edya B aşkanlığ a Brdog
,
s * * ' 1* '
110 2t i
l'aıilv. 23 Ocak 2003 M illiy et
gazetesinin manşetinde bir fotoSrat
ha2, „ ^ ^ ™n bu fotoğrafta; PKK yöneticileri Kaytan ve i lalil Ataç ABD'li üst düzey bir asken salda oturup konuşurken görülüyordu.
* *
ABD-PKK ilişkisini gösteren bu fotoğraf ne dkn ne lrak’a yerleşen "yeni komşu" ABD, bölgede >av* ** ve milliyetti Araplara karş. PKK'yı müttefik olarak . ABD'nin bölgeye gelişinin PKK'da yarattığı heveur , meye gerek yok. "Yeni bir İsrail oluyoruz" diye sevini- r.IŞimdilerde BDP adını önce HDK-HDP (Halklan- ZV , Kongresi-Partisi) diye nasıl değiştiriyorsa, o dönen- ~K1\ _ ism in i 200*. d t? K.ADEK (K ü rdistan Ö zgürlük ve . \ ■ K o n g re si) o la ra k d eğiştird i. B öylece uluslararası terör . r^ -. te le rin d e n çıktı. A B D 'n in eg em en olduğu verlerde cem.' a ç m a y a b a şla d ı. E skin in m ekap ayakkabıyla gezen > la n , d ip lo m a sin in ön em in i fark etti; içinden bir de % g ru b u çıkard ı! S a d e ce bu kad ar değil... P K K arka arkaya A B D 'nin bölgeye gelişini
■
m
v
fırsa t" o la ra k gördüğü şeklinde açıklam alar yaptı. 2002
seçim lerin e
bu
gelişm elerin y ö r ü n g e >
(D e m o k ra tik H alk Partisi) adıyla giren parti, dun>J o lası İrak işgalini konuşurken ''emperyalizm in e alm ad ı. Erdoğan gibi onlar da "gömlek değiştirimdi. A B D sözd e Irak'ı diktatörlükten kurtaracak cisini s a ğ la y a c a k , ülkeye barış ve h u / u r Srti«v*vU' Elbette
asıl niyetini
biliyoruz: İrak potrolltrıı
lara a ç m a k , İsrail'in güvenlik sorununu ^V .ı.e
mik krizini
s o n la n d ır m a k ...
Başarılı o ld u m u ? Hayır. ------ -----------; oC h ı t 2 0 l V t e l’KK lideri Abdullah cYalaı» '*** *** 1 M iM V e t> 28 Ş u b at > t a b a k a n 1 ulogaıv ■* -
“ İm ra h
_y . '
Saddam'ı devirdi devirmesin # ■ * * sahiP M aliki * s » d . birin ibC u,k
İsrail'i daha güvenli kılacaktı Ak manl İran'ın etki alanında bir ü,k S'ne lrak'ı, jSrai|
küpa-
Ekonomik krizini sonlandıracaktı Ir° nUştürdüdoları aşan bir para harcamakla k a l m l d V - İ(l'inlk"nly011 ğıyla tarihin en derin ekonomik krizine J r7 ^ ' ve ", Çekiliyordu; A BD kaybetmişti ve ülke '' .. Kürt halkına ABD 'nin onu kurt, Slne dör"Jy°rdu... i i*// e ı urtaraca£m;> aa: "Kürdıstan hayalı fos çıkmıştı. ” “ ' Onulan
Bu yeni şartlar PKK'yı yeniden Türkiye'ye mprhl .
,
r VÎ PK* T T ‘“ 'dt Ş,ir" * k : 1 ne Türkiye de b ir alan açm ak zorunda olduğunu anlad, Yeni bir devlet kurm a am acıy la kurtulmak istediği Türkiye, bugün böl gede Kürtlerin nefes alabileceği tek toprak parçası.
Haliyle PKK'nın Türkiye'de siyaset yapabileceği bir projeye ihtiyacı var. İşte... PKK ve E rd oğan için "Kürt Açılımı" bu ihtiyaçtan gündeme geldi. Cumhurbaşkanı A bdullah Gül'ün Güzel şeyler olacak, yerek başlattığı açılım ın adı sonra, Demokrasi Açı
sonunda "Milli Birlik Projesi" oldu.
BakamBeşir
Açılım koordinatörü olarak tayın e 1
süreç içinde
Atalay ellerinde halihazırda bir proje o atılacak adım ları belirleyeceklerini söyle ı. Kapalı kapılar ardında Polis Akade
hükümete yakın . tl sonrası Haşan
gazetecilerle açılım toplantısı yap 1c , J Unah Öcalar1 ile Sör ş Cemal ve C engiz Ç andar hükümetin üiğünü yazılarında belirttiler. Açılım 19 Ekim 2 009'da bir "yo E r d o ğ a n ' ı n y u r t d ı ş m d a k i /dağ
yasına'' uğra^' , jöna' Kürtlere Türkjyebjt grup ö c a ) a n , ın
çadu
me Çağrısı yap m asının ardına an'
f-iab^ 1 a ^ söyleITie
PKK'lı H abur'dan ülkeye gi«? >j ^ e m e s i n e gelen PKK'lılar ptf
oln^d* )anarak*
Rerine rağmen, Pişm anlık ^ ^ . l a U irilerce D TP'li sım rdan geÇen fi artıfdl' ljrüntüler hü kü m ete karş 1 111
^Pandı....
t
Fakat... Ö calan 'm her hafta avukatlar, ar,„U mral) da görüşmelerin her jey e r ' ^ “ ' Ç lk h ’ ° c a la n ' g a m a l a r ı n d a d e v le . yt. , k L
yaptıklarını defalarca söyledi Kendi n Y'" ileP W , yKUI' r' L|w ı pozisyonunu e PKK arasmda araay,m /' sözleriyle tarif eti, '
-
Bu arada... M H P lideri Bahçeli, Ö c alan ile görüşmeler
ettiğinde Erdoğan çok kesin bir dille reddetti.
Tarih:
21
Ağustos 2 0 1 0
Erdoğan, "Bizim terör örgütüyle masaya oturduğumuzu me şerefsizliğini yapanlar, ispatlayamazsanız müfterisiniz, Üç gün sonra... Tarih: 24 Ağustos 2010 Erdoğan, "Biz siyasi iktidar olarak, hiçbir zaman bir terör ör gütüyle görüşme yapmayız. Şu veya bu şekilde çeşitli kuma rıyla bu tür bazı münasebetler gerekirse devlet onu kendisi ya par. Mesela devletin istihbarat kurumu vardır. Bu bir istihbara: görevidir. Bu görev de nedir, bazı kilitleri açmak içindir, çozma içindir. Bunları yapar ama hiçbir zaman siyasi irade kalkıp oj muhatap alıp masaya oturmaz," dedi. Böylece, Erdoğan isim vermese de Öcalan'la devletin & tüğünü ve bu görüşmeleri MİT'in yaptığını kabul etti. Aslında Erdoğan dile getirmiyordu ama olayın aslı dür medyasında zaten yer alıyordu. Alman Die Welt gazeteci ^ yımlanan bir W ıkileaks belgesi, AKP hükümeti ile PKK ara> gizli müzakerelerin çok önceden başladığım ispatladı. B ir d iğ e r k r ip to ...
^
B a ğ d a t k a y n a k lı 13 M a r t 2 0 0 8 ta rih li A B D rapoı E r d o ğ a n P K K ile m ü z a k e r e le r için M IT M ü steşarı
mı
g ö re v le n d irm işti. . . r .ın ılu n ^ 1 B e lg e d e , A B D 'n in Ir a k B ü y ü k e lç is i ile Lrak * C e la l
T a la b a n i'n in
g ö rü şm e
n o tla rı
y er
a iyor.
Büyükelçi Ryan Croeker'a 2008 ba».nda g e r ^
Hu Erdoğan
ziyaretinde E r d g
S 228
f e
V
•^ #
ılı»k '• 2007'dr gerevU
ile y a p tığ ı g ö rü ş m e y e
s s s »
|irn\iî'
f|1
..... ’
Talabani'nin iddiasına g,n,v ^ ,ia „ .b ittiy le K . I r a k ’ a R l r m i , , ! - H
„
, ......
K rip to n u n e n « m - m li ^
.....
Talabanı, Erdoğan ve Q j| ^
.....
leşinin k o n u ş u l d u ğ u n u , h e . iki ı ^ , '' I ; '" " '' '" 'l" l’KK , dog „ „ u a k ta rıy o rd u . T ü r k
„ v„
...... ..... *
Bitmedi... Talabani'nin ifadelerinde ilHinv |,ir „v Taner, PKK ile dağda görüşmek İSİ01nj?|j
'’K^iImniı «M, ı„m,
gerekçesiyle b u n u k a b u l e t, u n u isii ı,('m
1
arasında se çilm işti... N ite k im ...
* " " 'v " rM' '
Tarih: 14 E ylü l 2011 PKK yön eticileri ile MİT arasında N ıuv<\ i (»Uta t..r ,ı.„, görüşmenin ses k a y d ı internete düşli.1, Kayıtlardaki ifad elerd en, In ıg ıin M İ I M i l i m i olan donemin Başbakanlık M ü s t e ş a r Yardımcısı Hakan I Ulan ın görevlendirmesiyle P K K yöneticileriyle gOKİçlıl^ıi im tava Hatta MİT, Ö calaıı ile PKK yOm'luilr.l «mmiMa iwMu|>«i,î verişine aracılık y a p ıy o rd u . "Bizim te rö r ö r g ü t ü y l e masaya ohM,ln? 'n( refsizliğini y a p a n la r,
u
ı,
isp a lla y a n ıa /^ n,r
Erdoğan bu s ö z ü n ü bir daha lekratlaıi'*11* ^ ^ ^ Son noktayı 2 0 1 2 yılında şöyİ*1
^^ ^ ^
dadaşı ben g ö n d e r d i m . Sıkıntısı ° l fln
n
Bir politikacının bu kadar kolav ^ ak, bu kitabın y a z a r ı n ı n u ,n' edelim
j
Görüşmenin sızm ası
'
| .:,(Ut'"v
^at|dan girilerek o lm u ştu - I'" ^
t u
:
"G örüşmelerin İ ç y u ^ ^
........
^ , , , ^ 1 ^ v' " ^
^lz'ntı sonrası, medyada 1 a§ladı, Üstelik bunlardan I 1 anJJm anlığm ı y a p a n AkiJ
^rr-PK'K BörO^ıttf'Rin1 * _ j ^ b o n e m d e Silivri e Rıyordum .
........"
.ı.M»'”” ^ pi. pj7(„n"' ^
y*>'
&
V
\ İv’ \ t\
k\ ww
O ı» n Akli Keki ytu<|, (inIlıııIdiı lc.rr.cl ı•b , i,nh j ' K''Ml>ıl lekı,ııİnli Mil PKK yfi,ı1 ; ( l p r t A * ' ; » k İ MİT l'KK aüfinırınsipil, Mil kayıt ,ıll„,„ |,„ ft*km M'iu l»ıı kadar ba»it
2"■
tvot. MİT Böril>modrt k.ıyıı yapmı» mı vcy„ ort;ı Y tp m rç rm? •\k«t n.'ki ve d lg *rlo rtn in y o ru m ların ı yırtm adan önceb,S-nin peşine d ü şm eleri g e re k m iy o r muydu? A kif teki «ibl Başbakan Erdoğan'a yakın bir kö;e yaza' t,r M IT 't e n sorup öğrenebilirdi. Yaptı mı? Bu konuda hiçbir d ; v o L Sadece y o ru m la r var. ^■!g. tem elli olmayan ve sürekli sezgilere dayalı bir tartışla a ülkem izde. Bunu daha çok Ergenekon, Balyoz vd. davalarda gcra„< Ve ister istem ez sezgi te m e lli tartışm alara yani onların dı e d ü şü n ce le riy le ve kuşkusuz kom plo teorileriyle yapılan polen < ■ ere g irdiğinizde işin içinden çıkam ıyorsunuz. Bilgi yok, tartışm ası var. D eniyor ki 'M İT sızdırdı?' Peki neden sızdırdı? A m acı ne? • * ıt
Türkiye'de gerek MİT gerekse Genelkurm ay'da böylesine d
sızdırm aya kalkışacak bir 'akıllı' hâlâ var mı? Her yer istihbarat açısın d an kevgire dönm üşken, bu risk göze alınır mı? Aslında... Bu tartışm a Türkiye için önem li bir konuyu Kim dinliyor, kim sızdırıyor? Daha önce Eski G enelkurm ay Başkanı
a y d ın la ta b il"
O rg e n e ra l
IşıkK ^
gibi onlarca ust düzey askeri d in lry ip sızdıranlarla, M 11 1 rüşm esin i dinleyip sızdıranlar arasında bir bap var m"’ Eski G enelkurm ay Başkanı Orgeneral İlker ÖaşbuA 1,11 4 'deki ko n u lm asın ı ortam dinlem esi yapıp M7t1ır*»n|‘,r ^ ^ PKK görüşm esini dinleyip sızdıranlar aynı kivi V-1 ®rl,p ^kıll1 Dikkat ediniz dinleyenler, sıkı korun.ın Genelkurmay larım bile yurtdı»ında rahatlıkla takip ınllp dlnlt?V«*,1,|V°f^ ()((|))
H obertü rk gazetesi y../arı İhsan Mal hem
^
^ televizyonda; 'M ll'gl«*rln b«l«« »ızdırma»ın» W " M İT'cl KÜ'ilf Kozlnoftlii'nun '*ızdırd.|ı belMd * rl' |öM«*r» “
t l r d l j ' m u » I - .......................................................................
A r lir „<• net bir bilgü Ko/Moglw O d .tv y« bilgi, I" W
onlar 1/irütlO *P »n'14 e* ldl ° l,* ltl*
„
Bu bilgi bizi şu soruya göt • gelerini' virüsle g ö n d e r e n l e r l e ^ ° d^ V e v .
aynlgru p m u ?
’ MlT' pKKgörü^ ^ 02in°İlu be|.
Bu çevrenin Hüseyin Gülerce l S'2d'rar"ar eden, Başbakan Erdoğan', kibirliM^!51? ^ Ali ür*al i,e ■ eleştirmelerinin sebebi nedir?
endi"i beğenm: !'3m
Erdoğan ile C em aat arasında neler m Evet, bilgi o lm adan yorum olm a, BakX
?
Hükümetin ilk döneminde Erdoğan'ın Cemaat1 e ve onun 'gjZ-
li polisine' ih tiy acı va rd ı.
Erdoğan'ın 2011'd e artık iktidarın, perçin,ediği için cemaate muhtaç kalm am ası ve onu dışlaması Cemaatin tepkisine m ili açtı? Bu son kaset Cemaat'in gücünü Erdoğan'a kendini habrlatması m ı?" (1 9 Eylül 2 0 1 1 , Odatv)
Bu yazıyı kaleme aldığım tarihe tekrar bir daha bakınız... Bu y o ru m g ö k te n zem bille inmedi; soru'suz gazetecilik ol maz.
Farkımız bu. Ve kuşkusuz bilgisiz olmaz... Denir ki: "Stalin herkesi izletti, Sibiryala.k tihbarat bilgisiyle ceberut yönetti. Ardın at beyni Beria'yı işaret etti. R/KGB 2ibı isimlerle Peki: G RU , G PU , OGPU, NKUD/ı vamn en başarılı Sovyetler Birliği, istihbarat alanında l um ‘ ^ başarıyı/yon' nasıl oldu? Bu kurum lar nasıl ba^
' Ekim devrin^ edindi-
temleri sanıyor m usunuz ki, Bolşe fer. Yanılırsınız. . Korkunç İvan'ın "OpriÇ111 Büro"su; I. Nikola'nın "Üçüncü :?
güyük Petr° n „s|varciı-
Bakınız... . Kişiler değişse de devletin, y ¥ e k o l a y değişmiyor. Bugün B ü yü k P r u s y ^ kan Bism arck'ı b ilirsin iz -G »
balkısından b a l * * " ” *
tih b arat servisi Abwehr
o]arak
nya'f kurn^ vvilhe1,T
ydı.N-1i
ihinin ,
istih barat ç a k m a l a r ı n d a n ç.kardıgı dersleri görürsünüz' * s u z A lm a n gizli servisi BFV, BN D bugün bu mirasla ra],snı
Fransa, İngiltere için de durum farklı değildir. Uzatm 3 ^ delelim bize... ayay«m. Osmanlı, istihbaratını uzun yıllar (14-17. yy arası) VenPHv bıraktı. lke ‘lk istihbarat örgütünü ne zaman kurdu bilir m is in iz ? İn • lız Büyükelçisi Stratford Canning'in çabasıyla 1 9 . yüzyıl sonun da! Başına da Rum Cividis Efendi'yi getirdi. Sonra d e d ik o d u cu Cividis'i atıp, Ermeni çevrelerin baskısıyla "Baron C"yi getirdi O da bilgileri el altından Viyana'ya satınca kurum ta m a m e n ka patıldı. II. Abdülhamid'in istihbarattan anladığı, Yıldız Sarayı'na gönderilen jurnallerdi. İstihbaratçılar, 17 Kasım 1913'te Teşkilat-ı Mahsusa'yı kurdu. Fakat o da kısa süren varlığını istihbarattan çok eylemleriyle sür dürdü. Kurtuluş Savaşı'mn istihbarat müdürü şair-yazar Hamdullah Suphi Tanrıöver idi! Türkiye tarihinin kurumsallaşmış ilk istihbarat teşkilata, Al man Genelkurmay istihbarat servisi eski Başkanı Albay VVolther Nicolai'ye 100 bin lira karşılığında kurduruldu! Yıl 1926. Türkiye tarihinde (tıpkı Osmanlı'da olduğu gibi) istihbarat hep içedönük oldu. Dış istihbarat dönemin müttefik ülkelerine göre, kimi zaman Almanya'ya, kimi zaman İngiltere ye ya
son 60 y ı l d a
o l d u ğ u g i b i A B D 'y e " i h a l e " e d i l d i . İç e r id e y s e şadca'
komünist avı yapıldı. Yani... İşte tartışmamız, konuşmamız gereken budur... Bizim istihbarat teşkilatımızın tarihsel mirası o lm a d ı ^1 vurtdışındaki görüşmemiz sızdırılabilmektedir. uTj\^ Ve hâlâ şaşkınlıkla kimin sızdırdığını, ne amaçla sizl ir değerlendiremiyorlar. Bilgi sahibi değiller. ^ je r i B a ş b a k a n ın d a n k ö ş e y a z a r ın a k a d a r h e r k e s k o m p *0
üretmektedir. Asıl içler acısı halimiz budur. ^ Asıl üzerinde durmamız gereken, siyasetin g°'geS1 ^ tarıp; dürüst, normal, tarafsız istihbarat kurumunu n 232
.^mız ve nası1 ba?anh lalacaû z; rluk acemilikten kurtulmaktlf
A s ,]
j;arşılaşır' z - V e -
Sa daha ^
Ur- Asıl
Daha çok bilgiye değil sezeivp ,
lrn’a|aria
1
ayanan " u m
ovnarız... Odatv'de konuyla ilgili yazdlğlm Sonra, dönemin Hürriyet Ankara
Stzdırdı" ı
. T
°
MİT'ten aldığı bilgiyi yazdı: MİT g ö r ü ^ 1?
Sızdıranlar kimdi? Bir isim üzerinden gidelim...
b“-
yaz,yd l
Metehan Den^
-y* ^ydctmemişti!
Tarih: 17 E ylü l 2011
Taraf köşe y azarı Em re (Emrullah) Uslu şunu yazdı: (...) D e v le t, Başbakan da dahil bu kaydın bir yabancı giz li servisin e lin d e o ld u ğ u n u biliyordu. Bunun kritik bir zaman da sızacağını da bekliyordu . Bu kritik zamanın seçimler öncesi olacağını ta h m in ediyorlardı ama bu tahmin doğru çıkmadı. Çok büyük olasılıkla da kaydın bir yabancı ülke gizli servisinin elinde olduğu bilgisinin Türk muhataplarıyla paylaşılması ope rasyonun d ü ğ m e s in e basıldığı tarihtir. Herkes kaset şimdi neden internete d ü ş ü rü ld ü sorusunu soruyor ama asıl soru şu. Devlet ve PKK liderleri yabancı bir ülkede görüşmeler yapa^ ken bu görüşm e kayıtlarının bir yabana ulkeg* olduğu ve seçim ler öncesinde sızdırıla 1ece
neden ya^ biigi?"
yıldı? Neden ta biz gazetecilerin kulağına Emre Uslu kafa k a r ı ş t ı r ı y o r d u . jstihbarat birin» ^ Cemaat m ensubu yazarlar, yabana * ^ . ,e„„u,:r. meye başladılar. Ç ünkü "o yabancı u
^
SlZlntı olunca ne olacaksa? Neyse o Sızıntıyı kim yaptı? ^ Ama önce bir anım satma yaP ^
r lS vonu
dik . 17 Aralık 2013'te E r d o ğ a n a / ^ ünıet sözlUİ,l ^‘nde Başbakan Yardımcısı ve di k i:
^
"Emniyetten atılma insan a ^ a y
ay o
önce, 'Güler mi?
' 22 9-2011, Odatv.
BgrlŞir
derken, İçişleri Bakam'mızın (M u a m m e r Güler) cn Güler) ilgili birtakım işaretleri vermişler. Biz b u g ü ^ oluyoruz." Armç, polislikten ayrılan ve Ergenekon-Balvoz op*konusunda kamuoyunu etkilemek için kurulan Taraf * köşe yazarı Emre Uslu'nun 12 Ağustos 2013'te attığı h de etti: "Bakan çocuklarının adları yolsuzluklara kansmGüler kim ağlar." Demek Emre Uslu'nun farkına yeni vardılar!
Emre Uslu'nun "ABD D osyasrnı Odatv'de yazıp: ">• karşı kirli fotoğraflar, videolar, haberler buradan gönder.. ■ I dediğimizde bizi Silivri Cezaevi'ne kim soktu? Erdoğan'dan Arınç'a tüm AKPTiler hakkımızda neler ccı Sıradan -zalim kötülükle işbirliği yaptılar. Nasıl mı?.. B ü le n t
A rm ç,
17
A r a lık
O p e r a s y o n u 'n u
yapan e^ zz:
K a ç a k ç ı l ı k Ş u b e M ü d ü r ü T u ğ r u l T u r h a l 'ı t a n ıy o r m u? B ü l e n t A r m ç , Y u s u f Z i y a Ö z c a n 'ı a n ı m s ı y o r m u 1 " Ö z c a n ' ı n b u o p e r a s y o n l a n e ilg is * v a r ? " diyebilir. Ouc = h ü k ü m e tle r i
d ö n e m in d e
YÖK
B a ş k a n lığ ı
(2007-2011
---
Ş i m d i P o l o n y a B ü y ü k e l ç i s i ! N e d e o l s a A h m e t Davutoğıd a n ış m a n ıy d ı. K a z m a y a ğ ı ö y l e d e ğ i l ... Ö n c e Ö z c a n 'ı y a z a y ı m s o n r a T u ğ r u l T u r h a n 'ı -
Y u s u f Z iy a t e s i 'n d e n
Ö zcan ,
m ezun.
Ü n i v e r s i t e s i 'n e
1 9 7 3 't e
D e v le t
g it t i.
D i l T a r ih
b u r s u y la
1 9 8 1 'd e
v e C o ğ r a iy a ı
1 9 7 8 'd e
O D T Ü 'd e
1 9 9 2 - 1 9 9 4 't e M a l e z y a U l u s l a r a r a s ı İ s la m
un
Cbı^'
öğretim
^
Ü n iversite-^
s a f i r ö ğ r e t i m ü y e s iy d i. D ö n ü ş ü n d e O D T Ü 'd e S o s ) 0İ01^ B a ş k a n l ı ğ ı 'n a k a d a r y ü k s e l d i. Ö z c a n 'm akademik v l ı k l a r ı a r a s ın d a " p o l i s " ile ilg ili k o n u l a r d a ö n sırada P o l i s o k u l l a r ı n d a d e r s le r v e r d i. C e m a a t 'l e b u r a d a tanı* C z c a n , 2 0 0 0 'd e E m n iy e t İ s t i h b a r a t D a ir e B a ş k a n l ı g t e O D T Ü 'd e " U l u s l a r a r a s ı G ü v e n l i k v e İ n s a n H aklar* M e r k e z i" k u rd u . Ü z e r in d e n ç o k z a m a n g e ç m e d iB u k e z Ö z c a n 'a b e n z e r b ir enstitüyü ABD’nin
Ü niversitesi'n d e k u r m a teklifi geldi.
^
^
, ^
»kısa zaman sonra da k „ k v t b*
* ? Pol i ce ^ W î 5 ly * » * , ■ *, Enstitüsü) kuruluşu gerçekleşti. U °hs fitimi i?in Ayro yıl hem en 65 polis egitim icin T , kaSI geldiArınç o dönemde hiç sormadı:
eksas'a gönderildi. Ar.
- Neden Teksas Üniversitesi, Türk m ı«' «a kurdu? Urkp0İ1S™ gitmek için ens. " M İ 60 TA UR n y 8' denH Selen P,°1İSİere bİZMt bUrS ve™ekMir7
-Neden ABD ye giden polislerin çoğunluğu Teksas t a v e r s ite s i nden burslu?
Hangi polislerin gideceğine karar veren Emniyet Genel Mü dürlüğü Dış İlişkiler Daire Başkanı Recep Gültekin, Özcan'ınen yakın arkadaşı ve tez öğrencisiydi. İsmi "Fethullahçı Polisler" listesinde yer aldı. Ne tesadüf! Em re U slu'yla birlikte köşe yazarlığı yapan Ko miser Önder A ytaç'm babası Aysal Aytaç da Milli Eğitim Bakan lığı Yurtdışı Eğitim Ö ğretim Dairesi'nin başındaydı! Bitmedi... Özcan'ın kurduğu U P S, YVashington'da T1SD>hahne donumu. Turkish Institute for Security and Democr ve Demokrasi İçin T ü rk Enstitüsü). Kurucu arı. ■
^okumaya
Siden Türk polisleriydi. iarına burs’ barınma ve Amaçları; ABD'ye gelen polis memur olanakları sağlamaktıvani, TISD Türk polisinin ABD'c e eg
- i t i l t n e s ‘n e yard,rncl 1
badem i
Eğitim" önemli... Kim eğitti- . Dersleri veren, konferanslar a Smith, prof. Dr Thomas Albert ’ recht, Prof. Dr. Christopher Dam e ge 8 ‘bi isimlerin hepsi aynı zama
uşan Frot' Dl\örs Âlbp[0f. Dr- E s k r i d -
A|nıanya >
^
jngı t ’ le rin d e
p a tla rın »
§lb‘ ülkelerin haberalma/ist‘h a Bahada S t e r d e ^ TISD Florida temsilcisi po *
,
Ve CIA bulunduğunu, P°
X^Ptığını saklamadı. mcı olduklarını belirten TK»
verilen
1
.. ■biri^'^Ljser S31111
I.tıl h rt..ılıinl„ı i'Hiif, ,
,
y w u * h em « k td o m ik , ht*.......... « W » • « < ! '• p w o h r ç u y o f t " d iy o r d u
u»\
rtllVitpmtn
m. imiI
;m
/„
' rnp * ftkttıi
y(.„, "/,ı r h „ ^
.
AHİ ,lo X I A , ^ i l l . ı . h M İ , I ürk polisi
^
' ol n u ‘ ‘ XH1) d»9»«‘ la Im ^.> |.,ir (ilkedir lisansc^ü ^ p.rn polis sayısı neden s.ulerc yüzde 2?1 l. emaat’in polisi
t#
dedikçe-yazdıkça A K P çevreleri bizi **.
madı; “ polis düşmanlığı" yaptığımızı sandı. Hiç kavrayamadı.» Hn basit soruyu sorayım : c e m a a t em n iyette neden örgütlendi? B u g ü n b ilin iy o r ki, bıçak için keskin uç neyse, Cemaat için de p o lis odur! B ilgisiz insanı herkes aldatabilir. B ilm ek gerekiyor... Bugünkü anlam da polis hangi ihtiyaçtan, hangi koşullarda ned en doğdu? Bu tartışm alarda bu soru da ihmal edilmiştir. Bu nedeni C em aat'in poliste neden örgütlendiği kavranamıyor. Günlük ba sit siyaset tartışm aları içinde asıl m eseleyi atlıyoruz. Kısaca yazayım ... T a r i h i m i z d e p o l i s , m o d e r n d e v l e t i n ş a p r o je s i o l a n l a n eimat u*
ürünü. K u r u l u ş h e d e f i " s u ç d a l g a s ı y l a " m ü c a d e l e d e ğ il; m e r k e z * <*n v e d o l a y ı s ı y l a b ü r o k r a t i k l e ş e n ( y e n i v e r g i siste m in i v s .) k a m u y ö n e t i m i n i k o r u m a k . Y.ıni, p a d i ş a h v r o n l u n u n h a k i m i y e t i n i k ı r m a k isU'Ycnu'nU h ız la n m ış b ü ro k rasin in , "d olay lı yönelim ind eki
tfücüvdı*
h u n e d e n l e o n l ı ı ı l . ı n a y r ı ş t ı r ı l ı p ö z e r k l e ş t i r i l d i . Ancak tan s ü r e ç s o r u n lu olılu . ( N / nanlı ( ) ı d ı ı » u n u n k a y b e t t i ğ i s a v a ş l a ı p o lis le as
trnsın
d ik i V'üç d e l i n e n i n i d e ğ i ş t i r d i ; p o l i s Ha l ip çıktıl
^
I, A h d till'-ın td 'iı. .Impolık yönelimi ,h.Iwi.i 1 ^ , v ,vınnl.t»lınlı Kamu dıı/eninin keçisi t " " ' j
s
e ,
1 l'o lı.lr r ı» n n lılı
1 V.
e
s
u
*
.............. ...»
........................................ ............................ ................... .
II» I ...... ....... .. ..... ................. .....»...........
| ......................
ı k ı i ‘1*111
Türkiye'nin ilk siyasal rejimi 0 ı , n ;
ordu gibi modernleştirilen p0lisin * ı*
A «
k . j lw
‘
[ttlhatç,lar
mn l £
-
« * * * • . kT î yok Cumhurıye öneminde hükümetler . e
« , .......
5
m
adar azdı.
lisin gücünü zaman zaman artırd.; muhaS ^ ^ '^ P«na bunu sınırlamaya çalıştı. ‘' lse S|villeşme adl. Ne demek istiyorum: Dün polis bürokrasinin gücüydü
^
»„gim bürokrasi ve y .r g .y , hjklm
d u n T a r a l m a l “ » “ " » « ı i K b„gü„ * Ce„ ' in;
devlet inşasının" temeli.
!
Bu nasıl görülmez? Büyük oyunu görm ek için; Türkiye'deki son TSK tasfiyesin ve polisin artan gücünü anımsatmama gerek var mı? Jandarma niye polise bağlanmak isteniyor? Ergenekon-Balyoz gibi kurgulanmış s i y a s a l d a v a la rd a n am aç yeni bir devlet inşası önündeki tüm engelleri k a ld ırm a k değil m i? Cumhuriyet kazam m larm ı kökten yık acak Cemaat ideoloji in; uluslararası güçlere boyun eğen, despotik ve çağdışı bi sinin devlet kuracağı o rtad a değil mi? Yoksa biz, b ir em ekçi olan polise niye düşman o
?
Bakınız... Ahmet Rasih Tayşi, bir polisti. 1930-38 yılları arasında Atatürk ün ko Sekiz kişilik yak ın koruma grubu iÇ lerdi; hepsi yakın dövüş ustasıydı.
nolisliğirLİ yaPtL _ özel s e ç ili njsanCıIardı. Bu 02
es
Vt, r ırn tal»nca,a
"kıbe İngiltere'den sağa-sola çekrney
.
Setirtilmişti. A‘atürk
İstan b u l'a
devlet
A
t a t ü
r k
o n lar .
' ü n
da ^
geldiği"0
arayı'nda kalıyordu. y a n i
b,|ıçe
hayatım
,neten>'*" se)dz p°lıse Atatürk«n
Koruma polisi Ahmet Rasıh ^Parken sık sık kime gidiyordu -
.
^
de ^
'"'a li Efendi'ye! * h,iülbâkin1 ' [ “ Arvas' l9~ Sadece ona değil. Eyüp'te Ab ^ ç ö ^ ^ ^ ly° rdu. Bu ziyaret daha M^ m e n O iayı'nda da y a U P ^
<#* *
yine de Atatürk'ün özel koruması Abdüihâkim / etmekte bir sakınca görmüyordu B e n z e r şe k ild e N a k şib e n d i, K adiri, M elu n j
" *
hcn
şü yord u . H a t ta A h m e t R asih E fen d i d a h a son ra üstadı Ömer a ld ığ ı M e la m ı hilafetiyle " ş e y h " hile oldu. um b u n la r a r a ğ m e n T ayşi'nın A tatü rk 'ü n özel güv bi için d e o lm a s ın d a bir sak ın ca görü lm em işti. P olis m e m u r u Tayşi ne z a m a n sakıncalı görülmüşT biliyor TUİ ,1|lr sunuz?
Demokrat Parti döneminde! Halk Partili olduğu için "kızak’ göreve alınıvermiştiL Evet biz polise niye düşman olalım? Arınçların anlamadığı bu. Arınç'ı fazla merakta bırakmayayım... Emre Uslu "17 Aralık" tweet bilgisini nereden aldı? Geldik polis Tuğrul Turhal'a... Görevden alınan beş emniyet amirinden biri; Kaçakçılık Şuhs Müdürü Tuğrul Turhal... 1973 Kayseri/Bünyan doğumlu. 1987 İzmir Polis Koleji'ne girdi. 1991'de mezun oldu. Sonra Emniyet bünyesinde çeşitli görevlerde b u l u n d u . 2004 yılında ABD'ye gitti. 2009 yılında ABD'den döndü1 Doktorasını yapmıştı... Odatv'nin, "Emre Uslu gibi polisler yıllarca bu x yapıyor" diye yazması üzerine bu "polis Öğrenciloı -M■ 2009'da Türkiye'ye getirildi. E m re Uslu Bingöl'e atandı. İstifa etti Ona "va/ı
■,f
a t m a " g ö r e v i verildi' Sonra
bu
polisler
kurdukları
tezy»Ahla O d a t v
S iliv ri C e z a e v i n e a ttırd ı.
sılr^*|ll'UI
T u ğ r u l T u r h a l , M a r d i n ' e a t a n d ı . G ö r e v i n i y u f |U ,x ,n ra İ s t a n b u l 'a t a y i n ed ild i. A r d ı n d a n
h>|(, s\V>u1
1/ Aral ık 1 •
geldi. G ö r e v d e n a l ı n d ı
Bu operasyona sonra geleceğiz, »iımli T ü r k iy e 'd e k i o p e r a s y o n u ... <,'tlnk(l lüın bu olup
son u cu yd u . 238
.........
Oslo Görüşmesi'nin sızdınima Unutmaym. O konuya d ö n e c e ^
d
Ne d e d ik ... B ir k işi ü zerin d e
S - mi?
Türkiye'deki k u k l a l a r ı k im ? ^
k * * ,
Son y ,H ard a T u r k m e d y a s m da
a" ,n
m jt
kalem oynattı? Şüphesiz eski polis am. :°nusu^a en fazıa.. (Emrullah) Uslu!’ mırı yeni köşe ^ ^ Emre Uslu yazılarında özellikle snn
yaptı: MİT Müsteşarı Hakan Fidan!
°" d°nemde birini hedef
Oysa bir dönem ne çok seviyordu.
Tarih: 27 Aralık 2011 Uslu, tvvitter'da yazdı: "Hakan Fidan adam gibi adamdır. Şerefsizlerin m an ip ü lasyo n ları onu küçültmez." Sonra n e d e ğ iş ti? A ra y a İsrail girdi! •
*
Taraf yazarı Uslu, M IT 'in Iran politikasına karşı çıktı! Taraf taki b irk a ç yazısın d an alıntı yapayım:
''Hakan Fidan 2010 yılında M İ T 'e geldikten sonra (...) MİT, CIA'den aldığı bilgileri İran ile p a y la ş tığ ı için Türk-ABL) İsimi ,ı rat Anlaşması bile riske edildi." (18 H aziran 2013, L nafı "Hakan Fidan Mursi'ye 'ilk ziyaretini 'ıan a„ ^ lik bölgede ^ ^\ke. Batı
Nedir bu İran sev g isi? İran bir süper güç <■ izole edilm iş, ü stü n d e uluslararası
^ ^ ülkeleri İran'a
müttefiki T ü rk iy e 'n in istih b a ra tbaşk^ . ^
tutum de-
yönlendirmesi g erçek ten mantıkla açı £il•" (5 Eylül 2013, Taraf)
.
.
,,
atınm °Pel'asy°" *
"Son bir kaç yıldır T ü rk iy e t a n ^ "’na dönmüştür. Örneğin İran m edildiğ> kan'* kçl|,ldan annın Türkiye üzerinden Iran a ^ nükleeı ânıdır. Hüseyin Tanideh adlı anya'n.n > *£ gŞgu rk e n T û r W Kişisel internet sitesinde biyoBr-Jtl^ nC| Mû<‘“J|“ dil o’.'"!.'",'.'- H»' ^ıısı'nden mezun oldu. E rn "^ ^ t o t“ " |j u ^ .„*• in ı-:tl
^ rrorism " b ü n y e sin d e , terö r e f
.
aldı- Vi V ^ ° A *,
f i ğ i n i n D ö n ü şü m ü : M ^ 7 o ^ atv' n^ konulu d o k to ra tezi y azd ı. i y e y e g eld i.) Emniyet
S t o n D C d e b u lu n a n J ^ ^ aYaf g a z e t e s i v e T o d a y ’s Zcwıa11
*
clti. W*'
**! !sıı
. n
l e r i W * *
a r d ^
‘,n ‘,ll>11
^9
t.
A< kv - ‘ lto k «m Hda\\ m do\\v\e g iım en iv le UuU> ib|lMjl|
vvw\^y\w^\u
vcM l kuu 'O l A llihtf)
*11 '*tlf
*‘ U M m ıv'Utuü alınıp ! 11 ıuıt I >ink * inayetin,|r
\U* ; ;\ a
‘.u >\\mum v îınn e tle rin e kadıiı hem en lif.
111M I n hoii |*ri|lh ,r ,, ' it||< -.ss.: oinv\wunvlo do M U ın p arm adı o ıtay a ılıklı (j, u
v
v
*dv,> t'u i m u tla k a M U t' ^ u lıvm
1
fim * )
1
.“.tv U slu K 'u ori ^vk v a /ı kalem e aldı.,. S e ıe r a n s k a y n a k la n d a ilginçti: iü
je n ts sa le m l'ost'a yazan İsra-
stıh b a ra t an alisti \ ossi M o lm an a g ö re İran, Nisan 2012\lt*
irkm en n ü k leer silah p ro g ra m ın ı y ü rü te n , İranlı nükleer u/maıv î ı n m evdün în 13 M O SSA D ajanının deşifre ettiklerini duyurn ıs ş n ı. M e lm a n M İT ’in k im liklerini İran istihbaratına verdiğini ed iy o r. H a tırla y ın H a k a n F id an , top lan tılard a İran'ın inikleör r tr^erarruru sa v u n d u ğ u için İsrailliler tarafından İran'a hizmet e r rjr iü e su çlan m ıştı." (24 E k im 2 0 1 3 , Taraf) E m re U slu , İsrail eski D ışişleri Bakanı Ehud Barak'm "İran i?esiekçisî b ir a d a m T ü rk iye M O SSA D 'inin (MİT) başına atan da O r^arm elinde önem li m ik tard a sırrım ız var. Son iki aydaki I z t e m m ım iz , bu sırlan İran 'a açabilecek leri şeklinde. Hu da ^ rah atsız *
edici" sözlerini hep hatırlattı.
»*: Tesadüftür ki, son ay lard a, W all S treet Journal'dan iradar birçok A BD g azetesin d e, M İT'in İran ilişkili' 1 *111
um
'-.-•-y.rurı yazıJar çıktı. S ad ece L m r e Uslu değil; C e m a a t'in yayın
o rg a n la rın ın
Ha
UtuUr. o e Iran v<: i la kan Fidan vardı. İjtifiT Uslu fek değildi; C e m a a t'te kendisi gibi
^ Altı*1 N
Jaı. çuk kişi yetiştirdi. U rıu tn u d im ^ #
' / . U i 1 An ıj^m^ı'ni kimin sızdırdığı meselesine (
^
K/sıiunun fuır ı detaylarıyla anlaşılabilmesi l(,lM ^.si* j'ipiiı ‘-.ı/dırıim.'ı tartışm alarının sürdüğü o g lin ^jT ,yfî < rzM 'V İ'iidi' yakm an bir ölü m ü y azm am gerekiyı>r
yj(iı*VI t j
Im /m d(-n öldü. H
Kat.nr» 2011
Mİ I V rı/j
Kâşif Knzinoğlıı Silivri Cezatvi oUİu
>6 yaşındaydı, ö z e l ffarpçi ^ır
jt, fcJP
2995'te emekli o lu n ca MİT'te
Müsteşan Hakan Fidan',„ I». « *
S « ,,
b ö lf e s i" in » « m i n t a ; ; / 1*
a kapsamında ifade vermek i l andl- 0dat„ Unv^y2 0 1 1 'de yurda dönerek S a v c ı Afganistan' (
' k ld la ı> a m e d e n ö ğ re n .
"Odatv'den ele geçirilen ST3120827AS 4 M S ,tp « q rah bilgisayar hard diski içerisinde 'Soner n. >7' “
W r btd f
* * +
numa‘
y»P'.an
Yalçın 'n ta lım a tla n n u ç e re n örgütsel notlar oldugııgânibüşıür iddianameye göre şu talimatı vermiştim: "R usya ve Ö zbekistan'daki Cemaat
o p e r a s y o n l a r ı h a k k ın d a
K ozinoğlu'ndan gelen belgeleri mutlaka K ozinoğlu'ndan gelen diğer belgeleri d e
g ü n d e m e ta ş ıy a lım .
d e ğ e r le n d ir e lim ."
Savcılık ifad esin d e dedim ki, "Kâşif K o z i n o ğ l u ' n u rum." Kozinoğlu savcılık ifadesinde dedi ki; " B e n
Soner
t a n ım ıy o
Yalçın dahil
hiçbir gazeteciyi tanımıyorum ." Zaten polis ve savcılıkta aramızda irtibat °
^
tek delil yoktu. “K an ıt" dedikleri, bugün artı vı sinleşen "K o z" isim li o dijital word sayfası İddianam eye göre, Kozinoğlu hiç gl1
Rusya ve sık gitsyonıan Odatv'ye
tiği Ö zbek istan 'd a Cemaat e yapııa J odatv've g ıa rl 1 "Vanıt olarak ^ , ua^ıkıı
sız d ırıy o rd u ! S a v c ıla r b u n a A ğ u sto s
kam
2 0 1 0 ta rih li "N u rcu lara
haberi koydu. Oysa Odatv, o haberinı c°m! Yani Nurcuların kend Savcılık b u n u bilm iy °r hapse atm ak için bir zorlama C , A A (a™ G , a h , n y°r: "N u r hareketinin Tu J
yolu Gözuktu
I-
risalehaber-
ğım g ö s t e r i KoZ1nogl“ "u Biliy°r anla»fken t L . llahç>>af kul, 1gû , F * a ^ ^ ^ ^
,e 0 l m ^ oku
eski Sovyet bloku n a dah,' . ' <- vVet B|okl' fu! (G-ful ' » k u l a ç m lş c l d u j n . . " f 1“ * hydi ve en g el görülen herke® V
ilamın Geleceği, s. 221)
^
H aklarını yemeyeyim savaların, M İT d e v lis i ilg ili ellerinde çok önemli "delil" vardı: ’
k
ü/|n°Wu ^
İstanbul Emniyet Müdürlüğümün amblemini ıilSıvm * 2011 tarihli resmi evrak, Odatv İddianamesi'nin ok delil* u ründe yer aklı. Delil olarak dava dosyasına konan ihbar î* de şu yazılıydı: 1 ldlm Bana, Güler Sabancı ya suikast teklifi yapıldı. Ben bu duru hem en M IT'e bildirdim İnternet üzerinden MİT İstanbul Başkan K âşif Kozinoğlu ile JİTEM 'ci mafya Selamı Yılmaz ekibi dam şıklı dövüş yaptılar. Kâşif Kozinoğlu JİTEM sorumlusu Binbaşı M ehm et (Haşan) Çallı'yı öldürdü 31 Mart 2004'te. JİTEM'cilerde 9 N isan 2004'te Sakıp Sabancı'yı öldürdü. Kâşif Kozinoğlu'nun am acı Güler Sabancı üzerinden Sabancı Holding'i ele geçirmek ti." (Ek Klasör 34, sayfa. 8) Kozinoğlu hapse /ölüme bu deli saçması sözde delillerle gön derildi. Bu zorlama niye? Ek delil klasörlerinden öğreniyoruz ki Kozinoğlu'nun tele fonları 2009'dan itibaren dinlendi. Kimi meslektaşlarıyla yaptığı telefon konuşmaları davayla hiç ilgisi yokken delil klasörlerine kondu. Fakat... İddianameye göre Kozinoğlu'nun bize gönderdiği (!) M IT belgeleri vardı; onlar delil klasörlerine konmadı. Neden s a k la n dığım önce anlayamadık. Sonra fark ettik: M İT'e ve dolayısıyla Hakan Fidan'a, Kozinoğlu operasyon yapılacaktı. Saklanan o sözde belgeler bir
ü z e rin d e n s o n ra k i
so
ruşturm am n başlamasına neden olacaktı. Dikkat ediniz... Kozinoğlu 13 Kasım'da öldü; polis 22 Kasım'da büyü KCK operasyonu başlattı. 49'u avukat 88 kişi gözaltına alın ^ Sıkı durun: 23 Kasım'da AFP (Ajans France Press) mu^ biri M ustafa Özer, soruşturmayı yürüten özel yetkili Bilal Bayraktar'a, MİT ile olan bağlantılarını anlattı. O perasyonu'nu hangi savcı başlattı: Bilal Bayraktar!) ^ Qt. 22 Kasım Operasyonu'yla KCK içindeki taya serildi. Ayrıca....
242
M İ T 'ç ü e r
bir
Bir başka oyunları da tutmam, t kCK gözaltılarında MİT taraf,., vardı: Eli kalaşnikoflu fotoğraf, men, ' ^U^ nı'an bir J , * M >.....
Yalçın Küçük Odatv duruşmasını ‘ Dündar sürekli telefon etti; hep e v i m ^ ^ 1- * * * « ■MIT ajanısın dedim, irfan Dündar arar.U , racaklardı."
"
dİ; redd«im
W a b a n *kompıoku:
Evet, Odatv üzerinden MİT'e gideceklerdi V MİT'e operasyon KCK üzerinden oldu! Odat'v D ' " '^ luö,ünce' gazeteciler davası olarak kaldı ve çöktü. ^ Sadece Yani: MİT'e yapılan operasyon KCK üzerinden değil Odatv üzerinden olacaktı. Kozinoğlu nu bu kadar zorlamayla hapse atmaları nın sebebi buydu. Ölümü bunu engelledi. Odatv'den olmadı. KCK üzerinden MİT'e gidildi. Nasıl olsa Oslo sızdırmasıyla kamuoyunun bir bölümü ikna edilmişti. Milliyetçiler, PKK görüşmesi nedeniyle MİT'e ve Erdoğan'a ateş püskürüyordu. O sıcak günlerde...
,
Türk Hava K uvvetleri uçakları 28 Aralık 20 PKK'lı diye Şlrnak Uludere'de silah kaçakçılığı yapa
ların üzerine bom ba yağdırdı. 35 kişi öldü Cemaat'in yayın organları olayı manş<’ "İstihbaratı MİT verdi." .. Kürtler de kazanılmıştı-Ortam m
;
Ve operasyon için düğmeye bası kava ve B’lal Sadrettü1 San .^L,r Emi* İstanbul'da özel yetkili sava a ^ eskl ^ görevlisı-
Tarih: 7 Şubat 2012
ayraktar, MİT Müsteşarı Ha •
GüneŞve‘
raner, eski müsteşar YardımClS' ye çag'rdl; . ,..r,ld. 111 "Şüpheli" sıfatıyla ifade ver
y te|efonla v
„ Fidan, Savcı Sarıkaya tarafın ^ ^ e d ı ! ^ yaMİ‘ın’\ ne ’ rd°ğan'm izni gerekiyordu; ı |arına y0 V , Savcıhk, em ekli MİT m® ^ öl,etçi A;-11 ' ‘ rar' ^karılm ası için İstanbul N
243
k a v im in { ' ı |n ,
İnimıl»Mİ 14 Af>ır Ceza M,ıhk< '
"
,ı
u
’• ' «-ir " v* ılıttın fnlı fıi ( j ü r i n e ik i ı ; t m U m Vi t f ; a» n
a
,
i n t t \ ' a
I*ıHih Kvl^ıIndr mmmı ynpıhlf. İ mÜqU’Şfirı f.rnre T in er ve iki M fJ yr,rc.
Mİ l
(f A«.U»y** • ' ıım ıştı Onların (,)»lo ( /örüçmesi'ne kafilrna-^ çiinÜldüftünd* Momyhırrruımn salt Oslo ile alakası olmada I I I Kıpılıyordu. I
Klo'da K( K ile görülm eleri yürümen Fidan, KCK'-
•
etmek ve «ylemlerini yönlendirmek gibi ağır bir iddia,ia nıyordu!
\m re Uslu o günlerde, "artık k im MİT görevlileri istihbara kim lisini unutup KCK'lı gibi davranıyorlar" diyeyazdj. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Fikre 5e çen de aynı görüşteydi: 'B u soruşturma, Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğımizce. KC3 terör örgütüne yönelik olarak yapılan bir soruşturma sırai^ bazı devlet görevlilerinin kendilerine yürütme organı tarandır, verilen görevin dışına çıkarak hareket ettikleri, bu sureLe :rP’ tun eylemlerinin gerçekleştirilmesine yardım ettikleri şüpros^ doğuracak deliller elde edilmesi nedeniyle başlatılmış ^ dece bu görevlerin eylemlerine yöneliktir." Evet, savcı Seçen, polis-yazar Emre Uslu gibi düşünün1 M İ T M ü s t e ş a r ı H a k a n F i d a n v e d i ğ e r M İ T göre^
lt il*-
Ş u b a t ' t a ş ü p h e l i s ı f a t ı y l a İ s t a n b u l C u m h u r i y e t S a v a l ı ? » na » de
.. 1 L ı \ 1k*
e ç a ğ r ı l m a s ı E r d o ğ a n ile G ü l e n a r a s ı n d a k i tfrtuiu n* -
e n ö n e m l i k a v ş a ğ ı o l d u . İlişkileri k ı n l d ı . İttitak çatla rı n l e ş t i.
^
E r d o ğ a n , C e m a a t t e n ilk k e z " p a r a l e l y a p ı
^
^ ‘-v e
" d e v l e t i ç i n d e d e v l e t o l d u l a r " d i y e r e k H a k a n F i d a n ı s**1' sa v cıla ra seslendi:
B e n g ö r e v l e n d i r d i m , b e n i d e alın-
O r ta lık toz d u m a n d ı .. C e n ı a a t h e r d a i m y a p t ı ğ ı g ı n ı k a m u o y u n u etki l o n u k ardına M il
m e n s u p l a r ı n a y ö n e l i k p o l i s o p ° r a s >’lV' lan
e t t i ; y a y ı n o r g a n l a r ı n d a b e n / , e r h a b e r l e r i ç ı k a r m a y a ba* Ö rneğin ü rk iy e'y e
10
Ş u b a t ' t a S u r i y e ' d e k i iç m a l aa r iç ç atış m I ı. . A .. .... Klı i i ğ ı n a n n u ı h a l i t A l b a y H ü s e y i n Mustata
ılı* B in b aşı o la ra k ■44
^
bilinen b e d e n eğ itim i öğrt-
^^ ^u:
^ {&
.m'u, 1 0 ° bin dolar karşılıgınd. c
.
%
^ i l e n , a r a la r m d a MİT „ yakalandı! Z am an lam a m ü th işti!..
W » «5kietl talu„d„s„ k .
C em aat'in h afta lık yayın organı A ksiyon eski h t eski vali Salih Ş a rm a n 'ın , 25 M ay.s 1995'te Batman,'H aÇt'; İ d u rağın d a p a tla y a n ve 11 kişinin * * .ini-
bayla ilgili MIT'İ suçlayan iddialarını haberleştirdi Türkiye'de g ü n d e m ; MİT'e yönelik operasyonlardı... M İT o p e r a s y o n l a r ı n ı n g e r ç e k h ed efi kimdi? H a k a n F i d a n , E m r e T a n e r ve d iğ er MİT yöneticileri Beşik taş'tak i Ö z e l Y e t k i l i S a v c ı l a r ı n k arşısına çıksalardı hangi suçla
tutuklanacaklardı? H iç k i m s e
" t u t u k l a n a c a k l a r ı n ı nereden biliyorsunuz," diye
ço cu k lu k y a p m a s ı n ; b u k a d a r g ü rü ltü , evlerinde aramalar, ya k alam a k a r a r l a r ı s a d e c e b i r ifa d e alm ak için değildi kuşkusuz. (Yalçın K ü ç ü k 'ü n s ö z ü y l e , " b i z b e ş taş oynamıyoruz!") H a k a n F i d a n v e M İ T y ö n e tic ile ri Beşiktaş'ta "vatana ihanet s u ç la m a s ıy la t u t u k l a n a c a k t ı . " V a ta n a ihanet' suçlaması her yurt taşa y a p ı l a b i l e c e k s ı r a d a n b ir s u ç la m a değil. Uygulamada ant devleti y ö n e t e n l e r e y a p ı l ı y o r . C u m h u rbaşkanım bile
v ı
n
çıkarabilecek tek istisnai suç. B u p l a n ı k i m y a p t ı ? A r t ı k sır d eğ il. S o n u ç ta ; ö z e l s a v c ı l a r ı n y a p tığ ı soruş urma. t < g ö r e v le n d ir e n " K ü r t A ç ı l ı m ı " n d a n sorumlu iki po
Fidan',
11 a
dar uzanacaktı: başbakan Yardım cısı Beşir Atalay... B a şb a k a n E r d o ğ a n ... B irin c i h e d e f H a k a n F i d a n 'd a n ikinci h
f Beşir A t a la y 'a gıdef yapıldığı™
dlle« * t i . ü ç ü n c ü h e d e f t e n ö n c e A ta la y 'm nasıl hed yaZa y ım -
ro
B a ? b a k a n E r d o ğ a n , P r o f . D r. D e-ir
'
KÖr6 V m d e n t e r ö r l e m ü c a d e l e d e n so ru m u
g e tirm e k le k alm ad ı; kabinede ^
n yardın^
daW yap»-
^
^
kanl!t atam a C e m a a t'te tepkiyle ka^ k|eritli sog“k ^
h jj.,?1 ^önem inde Cemaat'in kimi * ■' “" ' « y o r ki. C e m a a t'in istedikleri W
bitmiyor£*u'
k,m>
talepleri yerine getirmeyince hedef oldu. Taraf yr/i atçi yazarları Mehmet Baransu ve Emre Uslu, A^lu ' 7 " " ^ yazılar kaleme aldılar. ^ * lll|"l".;, Baransu, Atalay'ın Ergenekon soruşturmasını sekte gını, hatta Ergenekon soruşturmalarının başındaki errT"' dürü Ali Fuat Yılmazer'in de onun telkiniyle görevden T ^ nı yazdı. Yılmazer Odatv operasyonu sırasında kızağa a lın " ^ Cemaat'in İngilizce yayımlanan gazetesi Today's Zaman'mç** Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, Kurt meselesiyle ilgili bir ^ kaleme aldı. Bu yazı tam sayfa Zaman'da yayımlandı Ke ^ isim vermeden Beşir Atalay'ı eleştirdi ve Atalay oldukça Kürt sorununun çözülemeyeceğini dile getirdi. Ve bu yazılarda hep bir konuya vurgu yapılıyordu: öeşir Atalay İrancıdır..." Bunlar tesadüf olabilir mi? Avnı kalemler ne yazmıştı: "MİT Müsteşarı Hakan Fidan İrancı!" Hakan Fidan, Beşir Atalay ve İran Cemaat'in hedefiydi... Hep yazdılar: 'PKK sığınaklarında İran yapımı bombalar bulundu!" Başbakan Erdoğan'ın odasında böcek (dinleme cihazı) bulu nunca Cemaat yazarları "Böcekleri AKP içinde İran'a y a k ı n ka dınlar koydu!" diye yazdı. İran'ın Türkiye ile ticareti çok iyi gidiyordu ama n eden se Cemaat medyası sürekli İran'ı kötülüyordu. İran ın Ankara Büyükelçisi Cemaat'in yayın organı Zaman gazetesine sert t mektup yazdı. "İsrail ve ABD medyasında bile, İran la ilgili buk^ dar ağır yazılar yok!" dedi. (1 Mayıs 2012) Büyükelçi, STV dte rindeki İran düşmanlığını RTÜK'e şikâyet etmek zoruncJa Söylemek istediğim; mesele salt Cemaat-AKP kavgası d t ğ Mİ1 operasyonunun hedefinde İran vardı. Bakmayın siz bugün Erdoğan ın o çalımlarına... Erdoğan bu gelişmelerin hiçbirini önceden öngöreni Düşüncesini oluşturan mistisizm nedeniyle bilgiy1^ ^^ rjjya) miyor. Osmanlı padişahlarının rüya tefsirleıi (ilm ı ,ı ^jarlgibî ya da yıldız hareketleri (ilm-i ahkam ül-nücum) yo*l^ ne^u1,.. danışmanları var. Başlarına gelmeden anlamıyorlar.
x,lk
20l2'dL’
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 6 "karma şüphesi" gerekçesiyle tutuklandı.
•niıçu bü yü ktü !..
,
3
Mart 20 0 4 'te Ant, ara'da halk*
, Çlk,aİklİkPane,inekaH
, 3 Arah ',2003'te Yüksek AskenŞûra, , t . Gazeteci M ustafa Balbay üe g ö r ü c ü
kaW^
^
-Göreve geldiğinde kara propaganda 42 siteyi
kapatmasına rağmen, “İnternet A^İT'm " İddiaedil« Yani Ergenekon terör örgütünün üyesiyd i amıSh-
« T bUn,“rm aU W Za.«a Erdoğan d., B.sb„r „n
* * » «»■ Mabat
dedi:
"İnsaf dışı, çok çirkin."
(6
Ağustos 2 0 1 2 )
"Çok ciddi bir yanlıştır, tarih affetmez." O halde...
(1
Şubat 2013)
Erdoğan'a rağmen Başbuğ neden hapse sokuldu? Cemaat'in intikamı mı? Başbuğ'un tutukland ığı tarihi bir kez daha anımsayalım: 6 Ocak 2012.
Yani o meşhur 7 Şubat 2 0 1 2 'deki MİT krizinden bir ay önce! AKP'li bir milletvekilinin, "Paralel yapı lle.llgll‘ deki kırılma ne zaman başladı rusu üze Şubat'taki MİT krizinde içimde şüpheler aş a saflığı sürüyor!
pjjiâ
1, irin alacaklardı" diyen
'MİT M üsteşarım bana ulaşma ^ açıdan bak(a)mı Erdoğan, B aşbu ğ 'u n tutuklanmasına ne e
yor? rnmişti;niyeBa§bUgS011 Ergenekon c rdoğangörem^°» yme a^dabu ç u v a ladavasında a ü ld ı/ d a vartık a y a ksona aü ^? d ^ ^ "tu •• ................. , r,pnelkurmay Terör örgütünün başı Gene ^ 0 lma^a S> sorumlu? Başbakan Erdoğan ^ yönetıc ^ ^ Genelkurmay Başkam'nın tero gJ eti'nin kuortaya atar A nm ası, Türkiye Cumhunye»
^ jd
m'
'u?larınm da terör ö r g ü t ü a m a “ g n 0 ld>ıgunU la,n ak '■bu da hedefin B a ş b a k a n Ere ° ^ . aname 1 * ^ faal'?6' Çok nm zor şöyle yeni r8 enekon işbirliğiyle devleti p 6 °lmak!
‘'- in-
ıian13' 3 ' 24?
Ut dolanlar açıp okumadı Ergenekon İddianamesi' Lartn ço£u PKK ile irtibatlandırıldı! n,/ Sariıt Cemaat, lurkivo Cumhuriyeti ne işte böyle bir yenj , mevle el ko\ acaktı. Son nokta buydu. Ergenekon, Balyoz, Odatv, KCK davaları ve Başbuğ Ve Müsteşarı ve Erdoğan sadece ara hedefti! 6^ H e d e t Türkiye Cumhuriyeti idi... Cemaat kakla idi; "oynatıcılar" ise perde arkasırtdaydı Son olarak eklemeliyim... KCK sanığı Prof. Dr. Büşra Ersanlı, "Hükümet daha önce ima ettiği, kritik davalardaki yargı kararlarının Cemaat güdümlü ol duğu iddiasını artık aleni olarak dile getiriyor. Siz de böyle r düşünüyorsunuz?" sorusunu "Ben inanmıyorum" diyerek ya nıtladı. İnanmak; bilimin değil mistisizmin ürünü. Bilmek'e giden yolun engeli. ,\rtık aydınımız gerçeği aramıyor; sorgulamıyor; sadece "içdünyasını" dile getiriyor! Yaşanılan hukuksuzlukların sebebi zaten bu o k u m u ş l a r ı n ce haleti değil mi? Ersanlı bu noktada Erdoğan'la b u l u ş u y o r ! Görünen o ki, Büşra Ersanlı cezaevine neden a t ı l d ı ğ ı n ı bile kavrayamadı. Türkiye'nin entelektüel çıtasının ne k a d a r duştu ğüne sadece bir örnek. Ufuk Uraslan filan hiç y a z m a y a y ı m Odatv olarak Cemaat yayınlarını satır satır okuduk. Bu denle Cemaat-Erdoğan kavgasını ilk biz y az d ık . N e v a z 1 AKP'lileri ve liberal takımını inandıramadık. Halbuki her şey çok açıktı... L^ Zaman gazetesi yazarı Ali Ünal, 12 Eylül 2011 t a r i h i n d e Dönemiyle İlgili Üç Endişe" başlıklı çarpıcı b i r yazı k a Bu makale, Cemaat medyasında Erdoğan a l e y h i n e y a y a z ,y d l-
..
Cemaatçi yazar Ali Ünal söz konusu uyarılarda bulundu.
ı
y azısın d a
aa
O d a tv b u y a z ıy ı y o r u m la y a r a k , " B u k eZ B a ş b a k a n E rd o ğ a n v a r " b a ş lığ ıy la s a y fa la rın a ta ş ı* 11^ O d a tv y a z ıs ı ş ö y le b it iy o r d u : " B u y a z ı, Cem aat r in in s a n ıld ığ ı g ib i 's ü t lim a n ' o lm a d ığ ın ın en çarp d a n b ir i. " Y ıl 2011 id i!
,
^
Erdoğan ° dönemde henüz tehlike ^ e n in - n.sü sonuçla„dlgmı ^ <«tu* „ » )> " » J ™
1
'^ « « u r ı İ Î "
Başlarına 8 eJınce anlıy°rlar. Sonuçta, MİT e yönelik operasy0nu h
* f * .e hükümetten tepki ,l an c
A|j Bulaç, Hüseyin Gülera ve A
al'a
***. ^
Tur
Mehtap TV'sindeki program da, MİT'e v S - ı f ^ " Cemaan n rasyonuyla ilgili şu değerlendirm ede buhınHni P°hs' savcı °pe"MOSSAD savcıyı kandırdı!" an Cemaat geri adım atm akla kalmamışta, arenanm ortas.n alan bırakıvermişti. "H edeflerinde" soruŞturma ^ iyi saatte olsunlar ortaya bir belge çıkarıp bunu savcının önüne koydular. Böylece operasyonu başlattılar." Emre Uslu da aynı görüşteydi. MİT içinde Hakan Fidan'ı et kisi altına alan bir kanat vardı ve her şeyi onlar yapıyordu! Oslo Görüşmeleri7nin basına sızmasından sonra savcıya soruşturma açmaktan başka çare bırakmamışlardı! Bu büyük tertibi yapanlar Oslo Görüşmeleri'ni sızdıranlardı! (18 Şubat 2 0 1 2 , Taraf) Fehmi Koru'ya göre durum daha farklıydı. Ona göre, bu işin arkasında ne M O SSA D ne de MİT içindeki bir kanat vardı. Ona göre Cemaat'in hesabı ters tepmişti: "Düşününce aklım a, yalnızca, en başta hazırlanan planın süre cin bir noktasında bozulm ası ve beklenenden farklıson^ cek bir 'operasyona' dönüşm esi ihtimali geliyor. En ^aş
(a
nan ne idiyse o sonuç alınam am ış, onun yerine sü/^ eyag|ndan kıl ln aklından g eçm eyenler gerçekleşmiş olabi ır bir yöne ^kergibj' gelişm e beklenirken 'zor ile kOT a$ ^ ^ ^ S to r) Ve sonuca yol alınm ası pekâlâ mümkün. (1
jdiasıyd1-
MİT'in Cemaat'i fişlediği Emre Uslu nun bı na da Nihal Bengisu Karaca cevap
|an, hatta m«*
MİT cem aat m en su b iyeti olan ^ ey de d i V ^ ^ ğ ü k u p la r ın ı d in lem e m iş tir, olm az oy diğinj duŞU esi f la^zada. M İT 'm illi' saiklerle h -rj* * ^ hare * C h teyİ d in lem eye alip takİP f bat 2012 , HabertUf Uh,e^ e l bir kurum dur." (19 Subat Bk ıla c a k ve 0 y,esine heyecanlı bir ta- tı ,pa Ur
öyle şey!...
g.nı! 249
Silivri Cezaevi'nde tutuklu iken Bu Dinciler O Müsl
Benzemiyor kitabı TBMM gündemine getirildi.
°
CHP Milletvekili Gürkut Acar, Başbakan Erdoğan'ı laması istemiyle TBMM Başkanliğı'na verdiği soru öner ^ yurtdışına gönderilen emniyet personelinin ne amaçla tr ^ diğini ve ABD'deki faaliyetlerini sordu. Acar'ın istediği sorular şunlardı:
yanıtlan
- Kasım 2002'den sonra Emniyet teşkilatından kaç personel eğitim ve benzeri amaçlarla yurtdışına gönderilmiştir? Söz ki nusu personelin gittikleri ülkelere göre dağılımı nedir? - ABD'de faaliyet gösteren Türk Güvenlik ve Demokrasi Enstitüsü (TISD), hangi amaçla ve hangi tarihte kurulmuştur7 Enstitü'nün kurucuları ve yöneticileri kimlerdir? Enstitü'de ve Danışma Kurulu'nda kimler görev yapmıştır? Enstitü'de görev yapanlara herhangi bir ücret ödenmiş midir? Kime ne ne kadar ödeme yapılmıştır? - Enstitü'nün kurucularından olan Emniyet personeli Samih Teymur'un, ABD'de kalış süresi ne kadardır? Enstitü bünyesin de görev yapan ya da eğitim alan Emniyet personelinin sayısı nedir? Bu kişiler, bugün ne görev yapmaktadır? - Enstitü'nün, İçişleri Bakanlığı'nın onay ve desteğiyle ku rulduğu doğru mudur? Enstitü, giderlerini hangi k a y n a k l a r d a n karşılamıştır? Enstitü'ye, İçişleri Bakanlığı ve B aşbak an lık Tanıt ma Fonu'ndan yıllara göre ne kadar mali yardım gönderilmişi - Enstitü bünyesinde görev yapan İçişleri Bakanlığı persı nelinin, beş-altı yıla kadar varan sürelerde ABD'de kaldığı ru m udur? H angi yasal dayanak ve görevlendirme ile U'V Bakanlığı personeli beş-altı yıl süreyle ABD'de kalab ilip A B D 'de iki yıldan fazla kalan Em niyet personelinin sa) ^ 1 Bu kişiler kimlerdir?
...
- Enstitü, faaliyetlerini halen s ü r d ü r m e k te m ıdırise gerekçesi nedir ve hangi tarihte k a p a n m ış tır? "Konu meclise gelince mutlaka kapatılır gibi bir algı var. Hayır konu kapanmadı; böylesine bir kapı? nekon torbası içine atılmadan olur mu? Abdıırrabm*1! . \\\c' n if * yazdı: "Yarın Cemaat Ergenekonu çıkarsa şaşma)'11 • yumağı çıkartırlar aklımız şaşar. Kimin eli kimin
D ilip a k 'ın M İ Î V ' bsnj ^ k it a b ım d a y a z d tn ı!
U ' ,1İ
"l'n 'M .
,,,
Kavga sindiı.,,
Küre TV ve Zaman g a /^ in d e yav , ,eri- adlı programda Fethullah c ;(i|„n yT ıanan ikindi Sohbet hakkında ağır konuştu: ' ’ m irmeden Erdoğan »Dünya k a d a r h im m e t ona aç,kduruyorbnive istifadeye kapah o lm a... |5te, bütün bunlar iv hP"ansürgüle™
yollarında b u zlan m a hus,l eden ve zincirleme veren faktörlerdir. Bu hastahga yakalanan bir insamn* £ 2 mücadele az.m ve k a r a r lım ın tahtına kendini beğenme duy' gusu gelip oturur. Dini dünyaya duyurma tutkusunun yerini; tanınma ve b ilin m e isteği alır. Karşılık beklemeden dine ve millete hizmet e tm e m ü lah azası dünyevî beklenti hücumlarına ve şahsî çıkar düşüncesine m ağ lu p olur. Böyle bir bitiş sürecine giren insa nın da artık hiç kim seye faydası olmaz..."(25 Şubat 2012) Erdoğan'la ipleri kopardığı görülüyor. Tamam da... Araya girip sorm alıyım ... Fethullah G ü le n T ü rk iy e gündemine ilişkin goruş ennı sü rekli niye a çık lıy o r? G ö rev alanına mı giriyor? Sanki h ü k ü m e tin k o alisy on ortağı!^ Gülen açıklama Örneğin G a z ia n te p 'te terör saldırısı o uy 0nlan rayapıyor; hayır, h iç in san ların duyguların Atlatan sö zler sö y lem iy o r; ne diyor. "İstihbarat k o n u su n d a hassas olunma
eerekir!”
Ju v „ dört , bilîy°r^ ..
hassas k o n u la rı A B D 'd e
E l e y e n b ir H o c a e f e n d i n e re d e n , na
İstihbarat ile G ülen'in ne ilgisı „ din adam , sürekli istihbara di" a d a m ™ zihninde nas .1
.,r ? Ve
uSunu n^e -J ebilir?
u*
eSİ yer t
^ kalkıyor. ^
Gülen, istih b a ra tla yatıp
Bu ‘Şte bir tuhaflık yok mu <
:C °
ly°r? Bunları kim götürüy01- .. oruz; ^enı ' Çİrdi? Ve niye M İT'e hâkim c
ı ır m*
iH Gü^ [1
Türkiye'de neler olup bıttıglN ^ ö n ü p e n b a ş ta k i s o ru y a g
t>iryt
. jSted‘
Erdoğan sandıkla istediğini yapmak istiyor Erdoğan'ın "koalisyon ortağı" ise bunu de ]*. kezlerini" ele geçirerek yapmak istiyor. Bu planlarına direnenleri ittifak yaparak Si attılar. Ergenekon-Balyoz-Odatv vs davalarının özü buc * Erdoğan bu gönüllü ittifak içindeydi. Ama olar. bi tr -. dar farkındaydı, şüpheliyim. Şüphelerimden birini yazmalıyım. Erdoğan'ı ölümle korkuttular... Şöyle...
Aydınlık imtiyaz sahibi Mehmet Sabuncu ve İşçi ?znx ? ilçe yöneticileri gözaltına alındığında Bugün gazetesi . i müthiş tuzak" diye haberi manşetten verdi. (7 Aralık l.l! Sadece Bugün değil elbet. Yandaş medya bir terüpç::' hazırlandığı okuyunca hemen anlaşılan uydurma ' dayanarak, "tuzağı" ballandıra ballandıra yazdı. Ve kuşkusuz hepsi yalan çıktı. AKP iktidarı boyunca medyada E rd oğan ’a karji ^ ■ "suikast" haberi çıktı bilir misiniz? Hepsi soruşturma-* ■ da, daha gerçek olup olmadığına bakmaksının po ' dan medyaya sızdırıldı. Örneğin... ............... v; » Birinci Ergenekon Davası'nın görüldüğü *Mahkemesi'ne, Emniyet Terörle Mücadele ve Hare^a kanlığı (TEM) tarafından bir belge g ö n d erild i. ^ 2006, 2007, 2008 yıllarında Türkiye Cumhuriyeti
^
v
v
yın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik su ik a st dökümü çıkarılmıştı. İl il Türkiye çapında emni) t ^ rinin "tespit ettiği" suikast girişimi sayısı 36 idi! Cı ^ .... ,sı 2005-2008 yılları arasında bazılarında birden f,1/ ^ n^r ix' re Erdoğan'a "suikast girişimi" yapıldığı öne »ll1^ laı-di: ^ ista*1*71'1 *,r Manisa, Kütahya, Rize, İzmir, Ankara, KonV3' ^ yaman, Mardin, Kırıkkale, Mersin, Kahramanm*1 talya, Yozgat, Samsun, Adana, Edirne, Uşak. Polis raporuna göre, Erdoğan dört yıl için^t her ilde bir "suikast girişimi" ile karşılaştı!
Başkent A nkara, d ort yıl ıçınd(. (^yoedul Neredeyse al„ , yda W[ '
8,
^ * » 1 a»., i ™ , dort girişimle iakip, ” » S » ! dikkat ederseniz... dlyordu. V
Vl
e
Suikast ihbarları ve suikast girişimle] öırışımleri
^
patlama yapmıştı. Yani o zamanlar henüz "F 2006 ^ a örgüt imal edilmemişti. Tertibin ön hazırhn, /8e"ekon* denileenı 2006'nın Haziran ayı başlarında g a z e t l ^ ^ ^ 1' kast" haberleriyle dolduruldu.
Hakan'a sui-
Suikast hazırlığı için evinin krokileri bile hazırlanm a B bakanın danışmam Cüneyd Zapsu, dönemin İçişleri BakaT Abdülkadir Aksu'nun oğlu Murat Aksu, hatta şovmenMehmet Ali Erbil bile "çete''nin ölüm listesindeydi. Bunlar yetmiyormuş gibi, "Atabeyler" adı verilen "örgüt", Zapsu'nun BİMmarketler zincirini de b o m b a la m a y ı düşünmüştü! Hepsi yalandı. Hepsi, p o lisin m ed yaya servis ettiği bir senaryodan ibaretti. 15 Eylül 2006 gü n ü A n kara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başla yan "A tabeyler" d av asın ın ilk duruşmasında tutuklu sanıkların
tümü tahliye edildi! Medyaya sızd ırılan tüm suikast girişimleri P^avra/^
■
7
Yukarıdaki p o lis belgesinin 15. sayfas‘" d" j ^ st iddialanna ne dayandırılarak, "S n . Başbakan a yone ı dair" bir ihbar vardı. _ . . . . . . Kislklı Caddesi'nde '2007 Tem m uz ayında, İstanbul Usküc a ^ garl renkte bir Sn- Başbakan'm akrabalarının oturduğu c*
tarafın-
aPartmanm bod ru m katının Em. Yzb. ıaniamasına ^önelİ daıV Sn. Başbakan7a m uhtem el bir eylem ^ caddeye f arak kiralandığı, yarım bodrum şe akan kısm ından iki tuğlanın çıkan
için ev ır
Gazeteler m anşet attı: "Erdoğan 2011, Radikal)'
,v * " ^ u o ^ İ * S
^ ■ 'B e rk a n , R a d ik a l gazetesi genel y a y 2008, de *a im g a z e te s in * ı j *
daik!'Bugün net 0İarak ortaya çıktı ki, Y w
y!e tehlikeiiy di k j
atb ,?^e^nı oluşturan; "Kızıl Elm & y i - n r a Kkz.1 Elm a yalan. ya„ l”1 dedi- (19.3.2011) Hangisin, y pan, an saldırının darbe am açlı olduğ & ? Sİa boğuşan K ıbrıs S a v a ş a n macı" denilerek yaşarken o u
ı n " E« e"^°„dı. B“ f y d i a ^ .a m ^ . „4 #
paslanan13 akınca/
jlk isme* ^
v
manşetIet,n Y ü z ^ .- t f r t k o rn ü ' a . ri\di- @ ’ e**
şaka yap /~Paaev'
253
K eza...
31 Ocak 201İ günü, Samanyolu televizyonu ana hab nine bu suikast haberini vererek başladı. Erdoğan Ka
giderken STV muhabiri bunu sordu. Erdoğan'ın yan!^ ^ oldu: "Biz sadece tedbiri alırız. Ondan sonra da tevekkülle ^ muza devam ederiz... Kadere inanmış insanlarız Onb a ^ Ü’ v-ziıidr aa görp vini yapacak, biz de görevimizi yapacağız." Sanırsınız ki Erdoğan bir suikasttan kıl payı kurtulm Sonra ne oldu? Tarih: 15 Ağustos 2011 İstanbul Cumhuriyet Savcısı Salim Dündar imzalı bir belge "suikastçı" Zekeriya Öztürk'ün talebi üzerine mahkemeye gön derildi. Ne yazıyordu bu belgede? "Başbakan Erdoğan'a su ik a st iddi ası ile ilgili olarak Zekeriya Öztürk hakkında herhangi b ir soruş turma bulunmadığı, soruşturma başlatılması için y e te rli delilin bulunmadığının anlaşıldığı." Suikast haberini manşet yapan medya bu gerçeği haber yaptı mı; hayır! Erdoğan'ın bu sonuçtan bilgisi oldu mu; sanmam! Danışmanının yazdıkları şüphelerimi doğruluyor: Erdoğan'ın danışmanı Yalçın Akdoğan, 2 7 Nisan Bildirisi ve Sürecin Perde Arkası kitabında K a h ra m a n m a ra ş'ta 12 Şubat 2007'de yaşadıkları bir suikast hikâyesini anlatıyor: 'T ören sırasında v a tan d a şların dikkatini çekmeyen ama gu venlik güçlerini teyakku zda tu ta n özel bir hassasiyet vardı. Baş bakana yö n elik bir suikast ihbarı yapılm ıştı. Aslında Ü m r a n i y e ’d e s ö z d e b u lu n an b o m b a la r ile
C
u
m
h
u
r i y
e
t
B a ş bakana
gazetesine atılan
ayn ı o ld u ğ u yalaru yazıldı. (3 0 .6 .2 0 0 7 ) C en azesin i belediyenin kaldır». ‘®^u(nCü(j. O k k ı r ’ı E r g e n e k o n 'u n finansörü ilan ettiler. (2 1 -3 0 H aziran 2007) Uğur nayetı a y d ın lan m ıştı; Veli K ü çü k ö ld ü r tm ü ş tü . (2 8.3.2008) "MİT, E r g e n e k o n 'a ikna o l d u " p alavrasını y azd ı. (3.8.2008) Sadece t ^
^
ettj;
C e m a a t t i g a z e te le r “ E rg en ek o n Ş e m a s ı"n ı yayın layın ca İsmet Ber “s u l a n d ır m a y ı n " dedi. ( 8 .1 .2 0 0 9 ) Ç ü n k ü o ş e m a d a patronu Aydın I^
Tutuk]am»'
vardı! O y s a kendisi A b d u llah G ü l'e d a y a n a r a k bir yıl önce yazmış lar h ep o ş e m a d a k i isim ler." ( 2 4 .1 .2 0 0 8 ) B e r k a n ' ı 11 A h m e t A ltan -Y asem İn Ç o n g a r yön etim in d ek i Taraf gibi, 1 I kV. nündeki Radikal k a m u o y u n u y ö n le n d irm e k için neler yapm a 1 ilişkili İbrahim Şahin ile F a tm a C e n g iz gibi iki akıl fukarasını C.ent Ikurı ^jejyada ^ terdi ( 11- 12 Ş ub at 2009). S on ra her d a im yaptığı gibi, ö z ü r di t ı 1 sinden " E rg e n e k o n u z m a n ı " o la ra k bahsedildi Sonuçta dt g a z e te ci o larak g ö sterd iler a m a yaptıkları o rta d a . Üstelik bunu ^ ^ zetecilik işi çok basit bir prensibe d ayalıd ır; yazdığınız h u ^ prensibine..."
254
^ vaz^1 1n
j
yönelik hemen her şehirdeki suikast Am a bU k6Z fd rk l' bir durum L ? Pr°tes>° ihbarl Başbakanlık k o ru m a polisleri ağ,r t 1 assasiV « v ardl ; ' Va-
Nornıalde sadece CAT denilen özel? " 9 g8rev Van ^ HP -» " * « * s iia h !^ * * * £ £ tüm Vakın ko ru m alar M-16 iarla görev durumdan hiç hoşnut değildi. Protokolden Erdoga" bu korumaların bu silahlarla dolaşmasından °,!"Urken etraflndaki gerek olm adığını korum a müdürüne söyledi T * °'dU ^ buna cak bir olay olm adan sonuçlandı." (s. 135) ' 8ram korkulaU zatmayayım, son bir alıntı yapayım; "Başbakan Erdoğan suikast ihtimaline karşı geceleri gizlice evini değiştiriyor" (9
Ağustos 2009, H abertürk) Ardından haberi alıntılayan dinci Vakit manşeti şöyle veriyor: "Ergenekoncularm nasıl azıttığının delilidir bu haber." Erdoğan işte bu tür abartılarla, "Ergenekon Terör Örgütü" masalına inand ırıldı.
suikast yalanları Erdoğan'ı, " B a k ın Ergenekon denen terör örgütü sizi öldürm ek istiyor" diye k a n d ırm a k için tezgâhlandı. Bu
Her ay korum a sayısı artırıldı! Bunlardan önce Erdoğan'ın tavrına bir örnek
mj_
.Ankara'da 14 N isan 2007 günu yapı an
demokra-
tingi"ni soran gazetecilere, "Sivil toplum u
j uvUy0rum,"
tik haklarını kullanıyorlar; bundan memn G em İŞ tİ-
..
,
y
-H a rb e n in aracı" o lu v e rd i
Sonra nasıl "C u m h u riyet miting en t
Erdoğan'ı nasıl kandırdılar? Ya istedi. Ö zellikle; mağdur edilen, o
ya da man
sette ç o k
^Çlerin hedefindeki Başbakan ^ korkusuz Erd°gan Sördü. "D erin yapılarla mücadele ec t 51 H u n a
gitti.
ıvoZyalanlar,ndaC',n"1'’"
Bu nedenle Ergenekon-Baly
^ >aPmaktan geri durmadı. °ysa Erdoğan... ^ m a n j g e lin c e k e n d in i
öteceP*'11^
delığe kl
‘*asr yapacağını anlayacaktı-
^
17 Aralık patlayınca telaşlandı; "Bana darb^
ter" dedi Kimdi "darbeciler"?
'
***
Geldik meselenin bir başka yönüne...
"Neocon
AKP Milletvekili Şamil Tayyar dedi ki:
Cemaat in omzundan iktidar partisine yaylım ateşi yapıyn^* Ocak 2014) AKP Milletvekili Mehmet Metiner dedi ki: "Badem bıvık oconlar paralel yapının mensuplarıdır." (7 Şubat 2014; AKP'li yazar Mehmet Ocaktan dedi ki: "Bu operasyonla; doğrudan İsrail lobisi ve neoconların operasyonu." (27 Acaü 2013) ^ AKP'li akademisyen Mazhar Bağlı dedi ki: "Bugün bir neo con çetesine Başbakanımızın itibarım kırdırmaya çalışıvoriat" (2 Mart 2014) Eee hani Ergenekon'du... Eeee hani Balyoz'du... Tokatı yiyince akılları başlarına geldi. Cemaat kavgası AKPİilere "neocon" kavramını h a t ır la t t ı Açıp okusunlar, Bu Dinciler O Müslümanlara B e n z e m i y o r k ita b ım da beş yıl önce yazdım ben bu neoconları! AKP'liler; "darbe... darbe" diye çığırtkanlık yapanlar; kimdir; neyi savunur bu neoconlar bir cümle yazmıyor. Bilmiyorlar ya da utanıyorlar; çünkü ilişkileri ortaya çıkar... Aydınlatalım... Neoconservatism... Michael Harrington gibi solcu yazarların, 1970 lerdt mekte olan neoliberal düşünce ve politikaları kötülenu olarak doğdu. „ Kısaltılmış haliyle "neocon" ideolojik a n la m d a , muhafazakârlık"tı. Bu çevreler bir dönem so lcu yd u . Sonra h ü m a n i s t ok ı ra Demokrat Parti'ye yakın d u rd u lar; sonra Cunıhl,r , yukınldştılar ve en sonunda "Şahin" olup ç ık tıla r l 11 h ikayesi aslında; benzer örnekleri T ü rk iy e 'd e dt O Cengiz Çandar. Kendilerine sorarsan, "liberal ve demokrat 2%
1
ar.
>nj
Neoconlar, 1930'larda Nevv y , . Yahudi " N e w Y o rk ayd m lan n,n''ol0l ^ Grubun id eo lo g ları olarak filozof
Co' W
•
^
Wohlstetter
( « ^
Krıst0l (1920 2009), ftlozof Allan D. Blonm^lq, n ' tarıhÇİ !rv|n„ »Yeni m u h afazak ârlık"
akımmın 6kir h !
92)say
Strauss; H itler'in yü kseliş döneminde Alm
^
Dr- Leo
ABD'ye gelen b ir Yahudi siyaset kuramcısıydiT î * * ederek mine dayanarak şunu söyledi: Demokrasi J J
f
denevı‘
macI totaliterliğe y en ik düşüp ayakta kalanuyor. 3”'8"1^ yayi’' Bu sebeple m od ern izm e ve aydınlanmaya karşıyd, Sadece iyi ve kötü rejim ler vardı; iyi rejimıer, kötü rejim|ere karşı kendilerim savunm a hakkına sahipti. ABD rejimi iyi rejim. di; kötü rejim leri y o k etmeliydi! Neoconların ikinci ideologu Albert VVohlstetter; Pentagon ve Rand C orp oration'da danışmanlık yaptı. Paul Henze gibi Türkiye'de görevli kim i CIA mensuplarının hocasıydı. Ülke mizde tanınan; Paul Wolfowitz, Richard Perle, Zalmay Halilzad öğrencileri arasındaydı. "Karanlıklar Prensi" Richard Perle'nin kayınpederiydi. ABD Başkanı R. Reagan döneminde ortaya çıkan; nükleer si lah tehdidine karşı oluşturulan Yıldız Savaşı p r o j e s i n i n Wohlstetter idi. ıa r hirdöMax Schachtm an ve James Burnham gibi nec*Troçki'nin nem benim sedikleri B o lşev ik Devrimi önderle ^nuVOr]ar(iı: sürekli devrim tezinin" farklı bir versiyon ABD, müdahaleci ve yayılmacı politikasından yoksa yok olur! , Dünyaya hâkim olmayı hedefleyen
geçmemeli; •
sivasetin adına, ıy ^
üksever hegem onya" diyorlardı. Büyük O rtadoğu Projesi böyle o
^ktı; "AvraS^ ^
^kim olamayan gezegene hâkim o T e k kutuplu dünya" Ulus devletler yıkılmadan
h
pistler -
. £ ens
Onlara boşuna, "demokratik Görüşlerini hâkim oldukları ta
tltu kurumlanndan yaydılar-
. Hudson Institute, A m erican °Undation, Project for New
^-fhe Her^at
E ^ r p r i ^ ^ 'J r y , -
ican
<-
^
257
i'0\ Ni’vvh, Nıitiotiıil H n U w Tl,. M
S M M ftri v» C e m rn s n u ry v*.
'
'
m ^ P ubl'c, n ? iyt#,
O'v'lıı I lg»İMon Enstitüsii'nden geçen dönek solcuhr u n ')
ularıVa^t ■ % .............................. ...............
t
ı linion dönem inde gözden düştüler.
Cum huriyetçi G eorge VV Bush tartışmak bir seçim s„„, da
Kasım ' 1 )1 )1 ) günü B e y i/ Saray'a geçince eski güç]eriI " '
vuştulaı l\a n je lil' dinci sağc.larla "koalisyon" kurdular ru yıl iktidarda kaldılar, 1 Sadece Savunma Bakanlığımdan örnek vereyim; Bakan Yardımcısı Paul YVoltovvitz, Bakanlık Müsteşarı Douglas Feitlı ve Savunma Politikası Kurulu'nda bulunan Richard Perle neocon du. Bunların Irak Savaşı öncesinde Türkiye'ye gelip AKP ve medyadan kimlerle görüştüklerini anımsatmaya gerek var mı? Türkiye'deki Ilımlı İslamcılar, dönek solcular, liboşlaı da neoconlar gibi, 21. yüzyılın rakipsiz gücüyle ABD'nin yüzyılı olacağına inanıyorlardı. N eler yazm adılar, söylem ediler ki? Enerji yatakları üzerinde oturan; stratejik petrol boru inşasın3 engel olan; kitle im ha silahlarıyla donanmış "şer od akları
M
du t rejim ler yok edilm eli ve "özgür dünya" ku ru lm alıyd ı! K üresel m ali serm ayenin serbest d o la ş ım ın ın önündeki geller kaldırılm alıydı! . , A m erika'nın yeni m isyonu; neoliberal küreselleşm en^^ da kalm ış olan ya da buna direnen devletlerin ehli eş pardon özgürleştirilm esiydi! M eselenin daha iyi anlaşılması için son
. "rnekle J ır 0
nokta koyayım : NeW Aıneri^ N eoconların en önemli kuruluşu Projec önce C entury (PN AC); B u s h d a h a s e ç i l m e d e n bırkaî ay egem enlik için A BD'nin fetih haritasını açıkla^ İkiz Kulelere saldırı, Irak ve Afganistan sav ş
bu
dan sonra gerçekleşti! Ne öngörü ya da... N eoconların başarısıdır, diyelim! en büyük ^ la n d . n „ -k C he 80'den fazla ülkede faaliyette oolan d 111 u n ^ kaJU pick petrol şirketi Halliburton Yönetim y a z m a d a n neocon "başarısı" anlaşıla ı 1
Baba Bush döneminde dört
panama müdahalesini v e B i Z S »»* döneminde sekiz y„
W
y i*
IBk-AiganisUm işgalleri™ g e r ^ , f ' İsrail L o b isi n ın A B D 'd ek i en aktif k con A m erican E n te rp rise In stitu te 'd a ^ ™ !,n armdan da- "eotoplantıda Ira k v e A fg an istan savaslann.n \ .!’ay,s 2009 tarihli yapıldığını sö y le d i. ............... ‘ s>raı1 ln güvenliği için J Dick C h e n e y 'in eşi Lynne, bu AEI'de uzman n,arak c, du. C h en ey'in u lu sa l güvenlik danışman. Victoria
nÎ
J ! '
PNAC k u ru cu su ü n lü neocon Robert Kagan'ın eşiydi.
C heney'in ö z e l kalem müdürü Lewis S. Libby ve Ulusal Güvenlik K o n s e y in d e k i Elliott Abrams da neocon idi. Neocon Z a lm a y H alilzad'ın eşi de, "Ilımlı İslam" projesinin kuram cılarından, R an d Corporation'da araştırmacı olarak çalı şan, sosyolog C h e ry l Bernard idi. Vs. Vs... A K F lile r Tayyarlar, Metinerler "düşmanlarını" yeni tanıma ya başladı; n eo co n 'm u ş! 11 yıllık h ü k ü m etleri döneminde neocon politikalar, kim s vundu? "BO P'un eşb aşk an ıy ım " diyen kimdi. Irak S a v a şı'n a TBM M 'den
evet"
^
hangi „hayır" yanıtı-
Çabalar için d eyd i? M eclis'in 1 Mart Te nın Erdoğan'ı n asıl kızdırdığım unutt
ve faha Akyol S
Yalçın A k d o ğ an 'ah azırlatılan ,0mer„..nsöz yazdığı" «imlerin katkı sağladığı; E r d o ğ a n » jtabl ortada “ ^ or tezleri]ni sav u n an Muhafazakâr Demckr»» ^ ^ lŞ1" o l ^ Sağı solu “n e o co n " diye suçlama
mu?
‘
sü.
. hlata "Bu ada
Cüneyd Z ap su , kim iÇ n Amer*
3
’
Pürmeyin, k u llan ın " demişti^[ar. Erdoğan'ı "yarattılar" ve ku ‘ Ve şimdi süpürüyorlar-
,\[U)'cte
Hepsi bu... , jpgjl! Ama süpürenler neocon ar |ellen" * J IS> gibi güçlü değiller- A ^ ° lo ji ihraç ediyor ve
ply ^
/,a,n|<’rart' r/0 ı.'ll‘ır gjpler! * "ürü""
batarnuyitakUnm biliyorlar Bu neden]? "yınerözıeüHtıkçöîĞ' i^mJar; ' H«*Of\!aı, yarattıksan reoS eraJan fe
^«Hn, ,
Bujçün "Türk neoccn_ir"ın yani Cengiz Çand. olmaya doğru gitmeleri bunu-, sonucudur. ~ **r"14 trdojŞan, dün Hamas i kjrdurarianr bu^n rafa kaldırmalarıyla nasıl yok edilme sureti*. ^ S kavrayamıyor. uduç«H Hâlâ bize Labada;.*ıiık yapıver O r a Tarih 23 Mart 2İ13 'N isan ııa Gazre ve gıdevvşir-.1 Tarih 14 Nisan 2013. T arih k e s r e n Mav>s «nı Gazze'ye gideceğim. Tarih 21 Nisan 2C13, ABD Dışişlen Bakanı lohr kr. “Erdoğan'a Gazze ye gitme dedim." Tarih 14 Nîayıs 2013. ‘ Kenn w de^r.eo hiç şık de£: Hazırr r Gazze'ye gideceğim. ’ Tarih 18 Mayıs - 13 Haziran da Gazze devim. I ir yıl geçti: Erdoğan hâlâ Gazze ve gidecek!.. Soma da bakkalda icstırdLâı çocuka vummk atır dölü" demeyi biliyor! Akranınla devüşserîe... Sayfalarca anlatmak istedı^.m şu: ortada Erdoğan-^ pısması yok. ABD-Isra?! Erdoğan m üzerini çizdi: Cemaat dine verilen görevini vapîvcr heps: bu... Birinci perde NOT operasyonu vdu... Gelelim otunun ikir.d perdesLrse—
ı
B ö lü m - g
Yi
para
B ‘ » "0 8 * .
Geldik... Bir kez daha Erdoğan'ın mal Varhglna 17 Aralık Operasyonumdan sonra Erdoğan'ın yine konuşulm aya başlandı. Fakat hemen. 17 A ralık'a gelmeyelim.
varll&
Önce, E rd o ğ an ın başbakanlığı döneminde verdiği mal bildi 1■ 1 1 1 O fllUJ* rımlerıne bir bakalım ...
■ I ■
Tarih: 16 A ralık 2003 Erdoğan, başbakan olduktan dokuz ay sonra mal beyanım verdi. Oysa parti kurulurken mal beyanına ne kadar çok önem verdiklerini açıklamıştı! "Dün dün"dü! Son olarak, 10 Eylül 2001'de mal beyanında bulunmuştu; ıkı
yıl üç ay sonra bakalım mal varlığında ne gibi değişiklik İstanbul'daki arsa ilk kez artmamıştı; yine 40 mı ıyar Aksilik... Rize'deki tarlada da değer artışı yo tu, y1^ da azalma Nakit de aynıydı; ve dolar ile euroda da ar ş y yoktu. . . Oğlu Burak'a borcunu hâlâ ödememiş .
^
Emine Erdoğan'ın altınlarında ar‘ Ş. torn0bıl duruy0 . 2001'de E m ine Erdoğan a alınan ^ ^ hisseleride ege
Erdoğan başbakan oldu ama tK‘ Anmadı. Sadece... Ortaklan arasında Sabri ^rdeşi Atilla Özokur un da
O l 0w ' ün
,in damadl ° rhaP, sermayeİ1 vüzde U
^
^nidoğan Gıda Paz. ve Tîc.
g‘r
1
hraJ k d eğeriyle Erdoğan m ^
Tesadüf; şirket Erdoğ f a k l a r arasında -artık
.^
eVd ^ ^ ; n n'm
eniŞteSI ^ Q\W
^ grdoğa
nız- Reşat Sözen, kardeşi
oiUlurvar
^İker G ru bu 'n a yakın
r; gib*'
Erdoğan'ın diğer &■ * ırubu'nun ürünlerim
. hafta ^
,ni ,rI
ktI. ^
Anımsayınız; bir ara Ülker Grubu'yla Erd /enginlik" demeci yüzünden açılmıştı. Dem ek k ı^ " " gınlığı giderdi. Kavgaları bizi ilgilendirmiyor. Bi/'j ,. ' Anayasa'nın 82. maddesi... Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği ile Hakkında Kanun...
^
mayan^
Bunlar, milletvekillerinin yapamayacakları görev ve ki lirliyor. Buna göre: TBMM üyeleri, devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve- lara bağlı kuruluşlarda; devletin veya diğer kamu tüzel kişili nin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkânları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve devletten yar dım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kuruna niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve b u n la rın ös kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya o r t a k lı k l a r ın yö netim ve denetim kurullarında görev alamaz, vekili olam azkı herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı o la r a k edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar. Yasa açık... Üstelik Erdoğan sadece milletvekili değil, başbakan! Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı şirket k u r u y o r ! T a r ih in i Erdoğan'la bunu da gördü! Başka söz etmeye gerek var mı? Geçelim... Erdoğan dokuz aylık başbakanlığına bir de düğün ' N "Bunun mal varlığıyla ne ilgisi var" demeyin- 1 kek evi; Anadolu'da insanlarımız düğün için taıl^sl111 _ ^ sini satıyor; yani masraflı bir iş. Üstelik erkek t-1"1 ^ ağırlığı da var. Erdoğan'ın cebinden ne p aralat bir bakalım... 23
yaşındaki Necmettin Bilal; T rab zo n lu , y a ş ın d a k i Reyyan Uzuner ile 10 Ağustos 2lXtf Kongre ve Sergi Salonu'nda, 14 bin kişinin k •' düğünle evlendi.1 1 R e y y a n 1 7 y a ş ın ı d o l d u r m a d ı ğ ı iç in T ü r k M e d e n i JK am ınıt ı » ın İ s t a n b u l A s l iy e H u k u k M ah k «n o o si'n cU *n " e v lilik İzm
262
‘>,ım
11
^.^ır
ı.l»'
K';:J
Vay- Vay- Anımsayınız; Burak p H jnde 30 kilo altın gelmişti; üstelik tl'm Si|de niksk • vaoaHrvdı t rdoga ı l . nıkah töre. siyası yasaKlıyaı. " n dugun dönem, , 14
bin kişi kaç kilo altm getirdi acaba ? -
Bilal'in düğününün baba Erdoğan'm ’ B‘lm'yoruz~ madı! Biz demiyoruz, mal bildirimi öyle^d'' r'n,e hİÇbir katkls>o!Burak'a gelen altınları, dövizleri b i l i y o r ! konu oldu. Bilal'in düğün "geliri" nereye gitt
^
Mf y,aM
lere bile
Çİft 24A
Maryland de 261 bın 500 dolara villa sahibi oldu. Düğün ^ n
bu eve mi gitti? Olamaz... Evi mortgage sistemiyle, 30 yd boyu borçlanarak aldılar. Ama...
Bilal Erdoğan, ABD'li makyaj malzemesi üreticisi Bellapierre Cosmetics'in ürünlerini Türkiye'de satmak için, Maye Dış Ticaret isimli şirkete ortak oldu. Sonra Mis Hediyelik Eşya Sanayi Ticaret Limited Şirketi ni kurdu. ABD'de de Virginia eyaletinde Tyson s Corner AVM de stant açarak Türkiye'ye ihracata b a şla d ı. Ticari sermaye olarak kullanılmış olabilir... Düğünden önce de ticari ortaklıklar kurmuşt Bilal Erdoğan BMZ Group Denizcilik ve İnşaat A-, fak 24 Mayıs
2013'te denizcilik sektörüne gır^ *•
Şirketin adı belli: Ne varatıcı! "B"ilaL. "M "ustafa... " Z " iya- : B *vl~ , ' irketin hissedar' Kuruluş serm ayesi üç mily°n ^ aIncası MuS ları; halası Vesile'nin kocası Ziyc Erd0^ ' dlj Burak Hrd0ğana*'al
. »■ Burak Erdoğan. . » « ' fen ile 10 Nisan 2006 'da, bır
, ti'ni ^urc
“ » ■ « * v« ü ç .™ , ^orira bu şirkete ne oldu-
ceketi’ L
T«rkuaz Denizcilik An01”
U&u gün isim değişikl>ğıne 8
.
a0\W'
W N isan d a Ticaret bu i l i , azulc:.ı ndı vJV
,
rarııuı güre hu milyım \ 11 serm aye ılı h (M,|lln E rd oğan 'ın yiiAlt' 25 oranında hi;,a. :.| am ca M uştala Krılogan ila *ukele .m u
" 'S ^
1,1'
Hı,^
Mrmı.|.ı. , , ,, ’ "“ «ft
yüzde tu hissesi M uştala U m d u g aıı a
pı
,
'
1 rd oğan 'm kayınpederi O sm an Kelotui n >Hııı 18 A ğustos 200b'da
'"'Hu
* * “ ""t
licaıel buıl ı m-ı ı,
konuya ilişkin 10 A ğustos larihli yönelim Kl m.l„ | ...... lutkuaz DenizciHkin veni adı IHIMI K. isimdi?
*b '
•'Mu
Burak Erdoğan ın HU su MuslaM I-ı.l»«H.Uı nı Erdoğan'ın 'EK'i alınıp önce HUMl K olııjlmnl.lıı
M,„ ...
Arkasından enişte Ziya İlgen in - sı kuı,Hİ.u„|> İMı, ,H)m linegetirildi! Dâhiyane! Hu arada k a y m p ı d .«. filan konmamış!
m
Şirketin isim değişikliğine a\ m ibiıııU ıTmkıwJ I l.uılıyHr teren bir başka denizcilik şirketinin bnlmınuiM m . 1 . mİ; I* p»lij/ii belirtildi. Burak hrdoğan başarılı biı işadamıydı Ifiilnibiuıi tu geri istemiyor ve bununla birikti' ışloıım hin ıılııyıi'İH
6 ay sonra, 19 Ocak 2 0 0 7‘de Mit I U'iıivı ilil- I.Mt*M"W Şirketi ni kurdu. MB Denizcilik kuruluşundan IH nıuı w»ım!ito Şubat 2007 tarihinde babasının yakın doslu I lat»ııı I »•<((•••*111 " hibi olduğu Gürgem Denizcilik ten Sahan I adlı V"l H' satın aldı. Bütün uzunluğu 95.54 mehv ulan 4 -llNI (tiııltıl ı',1" 11*1 satın alırken 500 bin doları peşin veren Alınu ı Muhil- I "M1''"1 geri kalan bir milyon 850 bin dolarıysa .»o avlıl- lal-»"1» ..... . Erdoğan, oğlu Burak'ın aldığı gemiyle ilgili ulu^ll»il*’1 " "Benim ailemde komisyoncu bulama sim
dedi
IWıl,l,H n.ıiHM mış çocuğum un şu anda kurduğu bir sirkeli. ı ı f t ı V *11 j( o ğ l u m u n bir başka ortağıyla beraber iki orlaklı hlı &1' d o ğ ru d u r. A ld ık la rı gemi Ii.
2 .5
1 6
- 1 7 y ıllık ulak kö ke nin **v*»1 1 1
m ily o n dolar civ arın d a bir gemi MHi hin dnlaı l M 111,1 ^ ()|
banka kredisiyle kısmen kendi sermayelerini nıl«n *•
jl(ıii
d ık la r ı bir gemidir. B u n d a n sonra zaten kemli ka/*»111,v *' taksidini ödeyecek noktadadır. Ayrıca eniştenim, Kaıd* kurdukları bir şirket vardır. Ne yapacaklardı, oin»n| de geleni gideni mi seyredeceklerdi?" 264
,j
111 *
^
Burak E rd o ğ an 'ın » s « fran gidince, "S ak ary a" adm, verdiği ? (mİ8İni" «a>lniJ ,
„ iyi t o n a , kati, » „ rak Ewf
* '«
met» genişliğindeki 19.953 G R n von 500 bin d o lar ödedi.
, ” * * * uZUnl ru yükgc.mj
U"
Bitmedi, dedik ya Burak Erdo>
'm|' # '"'da' 23 " Çlnl()'nıl-
diye; 12 M art 2012 tarihinde sermaye a r ,!’! b"*ar"' blr Mecit Ç etinkaya'n.n elindeki hisseleri hissesine sahip oldu.
"a 8'dürek°rta8l Mt.n 1 ve Şirketin yüzde 99
17 Aralık'tan sonra sosyal medyaya sızdl„
,
deme gelen Pretty ise Erdoğan'ın son gemisinin a d m h®*" 01.971 ton yük taş.yabilen, 15 milyon dolarhk R™,
Türk'ün düşük faizli kredi kullandırdı kamuoyuna yansıcan --- _ 1_ ._ 1 . J-O I. I> M■• son telefon konuşmalarıyla ortaya çıktı. Bu arada...
Bu şirketler nedeniyle Bilal ile Burak'ın arasının soğuk oldu ğu iddia edildi. Neyse, k ard eşler arasına girmeyelim... Nereden nereye g e ld ik yine... Dönelim düğün masraflarına... Eeee, Erdoğan'ın cebine /kasasına bu düğünden para.! girmediğini anladık da... Düğün masrafı için de bir para Tarih:
, çıkmadığı görü
18 Şu b at 2012
Wu|j, ^
saksonya
A lm anya C um hurbaşkanı Eyaleti B aşbakan lığı döneminde; bı
|amın,n eşinden du5“ Ş vi|laıarında tatil yapüg1
faizli Özel kredi aldığı, bazı işvereni ** bir film y a p ım c ıs ın ın otel masraf
lıst|t.rıdi£iurt‘i' a'’llu
^
■ istifa etmek zorunda kaldı.
^
cebm
lagünde 14 bin kiifi harcan‘ Herhalde Bilal'ın... k kurna*1'^ 3 Bura-,. O ogu ülk*i; in « n la r » , -
'a ıltîlli',‘"
AKI’ ku ru lu rk *n maI varlıM " 2004’te m*
flr.
ı 'L '- 11'1
aftım ; H a l k a n I ,u y U lh
’^
l i
I,
*. ' , 1.1 1.1! /<><)'•
İM u n b u l'd â k ı y .lU .d a
^
(2İ1Aİ l * v ı'
n e l» /» ‘
'^Mhı.ı 1|c'Pt-r lr^/af»*,,*l/ *
M Vtifi >
M /< î l l ' y ' '
, d ^ %r
v i n L‘
r İ l 1* '
t '- ‘ »
Euro ve dolar m evduat avr_ ,*dı F»? 4 ErîJoğan, "faiz günah" diye barka a \abrmıvor Ya/ m 1/sam çatlarım; Hadi belediye başkanlığı ya da tilccarîıtıru artfar,-. koca Türkiye Cümuriyet 'ran b aşb ak an ın mal - ^ v dolar ve euro bulunması styas. e r * açsından ne Vli ' ^ Nı»yse, biz de kime ne anlat ııyorıız; ~\fılii Gön ^ . la* oldu. ' Ve o yıl... Erdoğan, gıda şirketlerindeki tüm hisselerini 1 : - I tı. Alanlar kardeş* Mustafa Erdoğan ve eniştesi Ziya ü^eı ^ Satış, mal beyanından bir gün önce 2 Şubat 2005'te gerçekleş ti. Daha önce de mal bildiriminden hemen önce şirket kurmuş lardı! Neyse, artık bunlan yazmaya gerek bile duvmuvürun, Muhtemelen... Erdoğan'm hisse satışı da kâğıt üzerindeydi. Muhalefet partileri, başbakanın ticaret yapmasını haklı olarak doğru bulmuyor, eleştiriyorlardı. Başbakan Erdoğan ne vanıt veriyordu; "Ne yapayım geç**miyorum, mecburen ticaret yapıyorum!” Şimdi burada en* filan diye yazmaya gerek var mı? Yok. Başbakan Erdoğan'm cebi hisse satışından para gördü, ama buna rağmen oğlu Burak'a borcunu ödemedi. Bu - --olsun Burak'a, bir gün bile "baba borcunu ver7 demedi - ^ sermayeyi nereden bulduysa, gemiler satın aldı. Serm^ ğünde takılan altınlar olamazdı; onlan babasına bo Burak ın sermayesinin kaynağı neydi acaba? vl| Deniz Feneri Davası'nın Almanya’da açılmc kalmıştı. Ne mi demek istiyorum, sabrediniz;..Emine Erdoğan'm altınlarında artış veya azalma) ^^ önceki mal beyanında, 174 cumhuriyet altınının ^ 2*"' gösterilirken; bu yıl avru miktar altının değeri iki TL'ye çıkmıştı. Takılann değeri ise 7.500 TL idi. Yastık altında değer kazanan altınlar! OlabilirAncak... Emine Erdoğan'ın babası Cemal Gülbaran ölünce,1 beş kardeşe miras olarak, Üsküdar 2e l C e m a l G ü l b a r a n iki y ıl ö n c e fe lç g e ç ir d i v e e .rin d
b ı r ^ a^ ad ı
b a k ıld ı. N e d e n s e b e ş k a r d e ş te n h iç b iri b a b a la rın ı > anı-
Mayıs ^ n
Cafer M ahallesi Arakiyeci Sok manı'ndaki iki daire ve Ç a p o ^ .t Emine E rd oğ an 'ın ç
o
c
buİLInan r .,L u
k
l
L
Sr i -
içindeki ev m üteahhide verilmiş
120'şer m etrekarelik dairelerin biri ■,
daİre ^mK, !
çe
çalışan K adir Ç av u ş'a; diğeri 92 500 hşan bin
Hüseyin
65.000
Y azıcı,
500 TL beş
TL'ye satln
da W olarak ça-
k a rd e ş arasında eşit olaJk * T° Pİam tUtar 2 5 7
Erdoğan'ın payına d ü şen 51.500 lira e e l - r ! / ? ^ ' ' 11' Emine * ™ gösterilmedi.
U n u tu ld u h e rh a ld e ...
Belki d e d ü ğ ü n m asrafı olarak g itti diyeceğim ama vasa » reği b u n la rın h e p sin in m al beyanında gösterilm esi gerekiyordu Yapm adılar. B u k o n u d a Erdoğan m a h k e m e le re gitti; ifadeler ver-
di ama y in e d e n ite lik li bir mal bildiriminde bulunmadı. İşte b ir ö r n e k d ah a... B aşb ak an E rd o ğ a n başbakanlığının ikinci yılında ikinci dü ğünü y ap tı... Tarih: 11 T em m u z 2004
prHoğan, ABDIndiana
Erdoğan kardeşlerin üç numarası s r ^
Ü n iversitesi'n d e okurken, -U ç y1 ‘r Berat A lb a y ra k ile tanıştı. Gençler bir >r Ve
-tıp k ı
^ , (a yaşayan-
s^oldu. Kırdar K°n8 re
Bilal'in
Salonu'nda, ço ğ u n lu ğ u ışa am‘
,ın
nin k atılım ıy la d ü n y a evine gırün de, ba
göru!ü-
3
Mal b ild irim in e bak in e. ^
bütçesini o lu m lu
y a
^
^
da olums
yor. Yorum y o k . Çift y a şa m a k içm A
^
yenl
Herhalde U ‘
devaı»edeT«riv>lbak1113' \ f passatllUİt&
Yaşam için ku llan ıld ı! ••
Erdoğanlar, otom obili ^ jlyafdan 25 n1‘ ' lar geçm esine rağm en
^
^^ g ** 2f
Milliyet) Albayrak dünür ^ Çekildi. Büyük oğlu Serhat
d.
Nasıl m ütevazı yaşıyorlar değil rrj; bir dör*.~
oturduklan gibi, eski otomobil kullanıvorLar^ Bu algının yıkılmasına neder. olacak 17 Aral
fir^ . ^
daha yedi vıl vardı... Biz ise henüz 2006 >ılm j
Tarih: 7 Şubat 2006 %
Istanbu'. daki arsanın değeri 40.000 lira ve Ri^ -
değen 1 0 . 0 0 0 liraydı; değişmemişti. Ne oldu da bur ^ ^ değer kazanm az oldu! Allah... Allah... ^ ut Banka hesaplarındaysa resmi açıklamalara se erinin satışından; emekli ikramiyesi ve maaşr er1.561.290 lira ve 1 2 0 . 0 0 0 dolar vardı. (Xihavet emekli bildirimine girdi!)
T
Otomobil Fassat yenilendi. Eski otomobil ka;a kaça alındr bunu yazmaya gerek duymadılar! Arak jgTjeı?. ran da yoktu. Altınlar artık adet olarak bevan edilmedi: tcriır a-s * ?5.640 liraydı. Bir çeyrek altın kadar artı< vardı! Burak a borç herhalde ödenmişti: mal bildirinunce ^ mes: gerekiyordu ama yoktu! (Şu mal bildirimi Almanya’da olsa: Alman Curr.rr*—^ istifa etmekle kalmaz harakiri yapardı herhalde! Devam edelim... Başbakan Erdoğan m İstanbul daki hayatında dt>-r N İstanbul-Üsküdar 3. Bölge kısıklı da 1^ ^in lik bir alana villalar yapıldı. Arazi. Atatürk dom': ^ e lanr.dan Yusuf kemal Tengirşenk’in to r u n la r ı 'l-n ' ^ * M eıyem Çiçek Tünger’e aitti. Altı villa karşılı^ 1 *' toplam 11 villa yapıldı. vN? Erdoğan'm “kiracıyım dediği her biri 1 - rt ' \ , arsaya sahip beş villada; oğlu Bilal kızı Esra kan. kız kardeşi Vesile İlgen oturmaya başladı. • a » t :- '' Evler iki oğlu ve kız kardeşinin eşi üzerine ■ „ > k a v ıtla ra ^öre. 23 Ağustos 2Û06'da h er villay1 hır v e re k alm ışlard ı. E rd o ğ a n 'm bu e v e ö d ed iği kira m al bildir A n k arat* aK. eçiören deki ev gibi!w __ _
».
Bir başbakan kirada oturduğu z a m a n IvvU'*11 da: yoksa hakkında vasal işlem y a p ı l m a k k#K 2o8
.. v V 'v' v
v- v
Görülüyor ki, Erdoğan kafasını madı! Y e rse n iz !..
sokacag, birev
.
1Çsah'Po]a.
fortes d e rg is i, E rd o ğ a n 'ı dün ,
kam olarak gösterdi.
yan,n e« zengin ^
Olur m u ca n ım ; Erdoğan'ın o v,lhaç. , 7 .6 9 0 lira idi! Üstelik İstanbul ve An
Forbes uçuyor!
'
rada oturuyor'
Biz, Erdoğan m m ütevazı mal bildirimine de Tarih: 12 Ekim 2007 Artık siz de ezberlediniz; İstanbul ve Rize'deki mallann .
rinde yine artış yok! Bankadaki mevduat 1.803.854 liraya çıktı. Bir de eurohesabı açıldı; 9.890 euro vardı. Ayrıca... Erdoğan'ın adını b ilm ed iğ im iz bir şahıstan, 312.500 lira alacağı vardı. İşte Türkiye Cumhuriyeti başbakanına yakışan budur; borcu olan değil; borç veren başbakan! Seçim meydanlarında bu argü manı niye kullanmadılar acaba? Otomobil avmydı.
khı Altınlar para değeri olarak da arük bıldmmde yok*.
Uçmuştu. Ve nedense...
a j eVam etmesine
Erdoğan başbakanlık koltu£una,0^ ı urlinadı! rağmen, sonraki üç yıl mal beyan^J* . binmn mal bı a» riminde bulunması kolay mıbildirimi versin; koskoca başba
nbaşkaişimij0
lenmesi en doğal hakkıdır— 3fsa ' e uzanan ^ ^ Tarih: 1 M art 2010 m hızla İstanbul ve R ize'd e bir done® ^ yaIıa,
tarla artık hep aynı değer devletiyle alay mı ediy°r?^ ar&r^' Bankadaki parası 5 6 2 .2 -->= ^ binlıW Alacağı da artış gösterin Ş duralım. - l2 .500 Üç yıl önce alacağı para ^ fark n 5°0 bin liraya yükseldi- Af
TurK
366 -^
,.s so
,0r-
y
Ya Erdoğan borç vermeye devam etti. Ya da borç verilen 312.500 lira üç yjiı^ f . oldu. Hangisi? a,X|*yle 5(Xj Mal bildiriminde ayrıntı yok! Erdoğan'ın tefecilik yaptığına inanmak zor; ama ■ smda şüphe doğmuyor değil; nihayetinde F İ ’ 3 " Bu arada beyana göre altınlar gibi otomobil de uçupgit Tarih: 16 Haziran 2011 Erdoğan'm bu son beyanında artık tahmin edersiniz İstanbul ve Rize'deki arsayla tarlanın değeri aynıydı! Bug;u aradan 100 yıl geçse de bunların değer kazanacakları yok! Kei daha önce satsaydı! Neyse canım, bize ne adamın mal varlığa dan... Bankadaki mevduatı 3.390.384 TL'ye çıktı. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan'ın döviz mevduatı arttı; 25.000 euro oldu. Hesapta bir de nereden geldiği belli olmayan, 199 bin8^ lar vardı. Ve borçlu kim ya da kimler ise, hâlâ E r d o ğ a n ' a 5 0 0 .0 0 0 1 ödememişti! Ayıp yahu! Adamı sessiz g ö r d ü l e r parasımvl yorlar! Şaka bir yana... Hep tekrarlıyorum; Erdoğan, devlete mal beyanı^ önemsemedi; yasalar mecbur kıldığı için evrakla n ^ doldurup verdi. , Son üç yılda mal beyanında bulunması da kunl Hatırlayınız; Bilkent Oteli'ndeki AKP kuıulıu medyaya ne diyordu; "Sadece genel b aşk an deg
^
ed')’0'
beyanında bulunacağız!"
Gördük! tt1rt,*ll,v°r Erdoğan'ın mal varlığı hâla k o n u ş u l u y o r , Üstelik sadece Türkiye'de değil— ı.| I r" i ard Büyi'kl,,sl Wikileaks belgelerinde gördük. A ^ ^ j man, 30 Aralık 2 004' te başkentine şu bılgıy1 "Görüştüğümüz iki kişi bize Erdogan sekiz ayrı hesabının olduğunu söyledi-
{■hNU<*•••
A ra lık o p e ra s y o n ,., y ,,|)|1()| tlÜV’OllUM hedoliıulo | I l i üı ut enul e yi no l i r d , " K' "'
rv" 1 *U h,lr >1 liirçok f ir k e t e " ö r lü lü o rla k " „|,| " Var(İ1'
■| iLİo^au ııı siyasi geleceğini u ' " kkİ1''
belediye b a ş k a n lığ ı d ö n em in d ek i
|Mat|h,
yenler; 17 A r a lık k a rş ıs ın d a da ayn, İ / S * ? * » di. H iç d e m e d ile r ki: '»Un^usürdürdüler. Reis, c a md a n ev d e oturuyorsan, kimsenin CVınc „
,
n e d e n S en İn b3Şln HeP Parasal konu,arda derd^tiri
yor?..
Erdoğan ilk taşı C em aat'in dershanelerini kapatacağın, * * . lemesiyle attı... Cem aat 17 A ra lık ile karşılığını verdi: Z anlılardan b iri Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'dı... Tarih: 17 A ra lık 2013 Türkiye o sab ah tarihinin en sarsıcı polis operasyonlarından
" S T S Ü l E
•
t x /i
^
Savcı Celal K a ,.,» ı ••rrı i O r u a n i z e Suçlarla Mücadele ve Malı 3 1 u . râsyondago-
Emniyet M u d u rlu g u Organize suç
Müdürlüğü ek ip leri tarafından gerçek ş zaltına alın an lar arasınd a kimler yoktu - İçişleri B ak a n ı M uam m er Güier - Ekonom i Bakanı Zafer Çağla>a" "
garlş Güler, Kaan Ça£layan' an Bayraktar'ın ogu
- Ç evre ve Şehircilik Bakanı A b d u lla h B a y r a k ta r ,
c ü ıe y m a n Aslan'
- H alkbank G en el Müduru SuteJ - İran ve T ü rk pasaportu ta, -
7 arrab,
RezaZar ıstafa Denlır'
- AKP Fatih Belediye Baş an
İşadamı Ali A ğ ao ğ lu loplam 71 kişiydi-
Sorutturma konusu, ıi*Ş ll;r‘! fesat karıştırmaydıKili,
e kul|annıa' e' öreVi
rk,
^ n ' ■uÇİar .|^|irJ,fX' ‘ (^il'i
K eza Z a r r a b l ' |tuikıl, , U ''-
' /'-sinde
l. ara
para akla' 1' '
ö n e s ü r ü l ü y o r 1' 1' ^g011l-a Vas.,1 Biv /a liı 8 Ü re « n d e "
^
^
^
G ü le * \ K i u l t a b ELıyraktar ilo Keza Z a rra b 'ı tutuklaı bıvle mahkonu'N o sevk etti. m,,lan ^ Bakan B a y r a k ta r ın oğlu Oğuz Bayraktarın da aralan lundu^u $ kışı serbest bırakıldı. Sorbost bırakılan 3 7 ^ ^ ^ adli kontrol iptendi \o yurtdışına çıkış yasağı konuldu ^ ^ Sanıklardan 24 ü çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı bakanın oğlu; Kaan Çağlayan ve Barış Güler, "rüşvet a / ve vermeye aracılık etmek Cezaevi ne götürüldü.
suçlarından tutuklanarak
Başbakan Erdoğan başlatılan soruşturmayı; hükümeti ve ekonomiyi zor duruma düşürerek darbe yapmayı amaçlayan Paralel Yapı (Cemaatj organizasyonu diye tanımladı. Erdoğan a gön.' 17 \ralık darbe girişimiydi. Özellikle zamanlama üzerinde duran Erdoğan, gözaltıiann yerel seçime az bir zaman kala yapılmasına dikkat çekti. Ayriü kısa P i r süre önce Paralel Yapı yla, dershaneler düzenlemesi se bebiyle gerginlik yaşadı kİarını, bu operasyonun intikam amaçlı yapıldığını vurguladı. Erdoğan'ın hedefinde, vargı ile Em niyet'te bulunan Cemaatçiler vardı. O kyanus ö te sı'n d e yaşayan Fethullah Gülen'dengeen talim at üzerine bu soruşturm anın başlatıldığını iddia etti. Cem aat ise, Erdoğan'ın kendilerini hedef göstermesini eleştir di. Hüküm etin, 17 Aralık Soruşturm ası sebebiyle bozulan siyası gücünü korumaya yönelik bir komplo teorisi üretme çabasında olduğunu, soruşturmalarla hiçbir ilgilerinin olmadığını
söyledi-
A ynca Erdoğan'm operasyondan sonra hızla savcı ve polısleng0' revden alması eleştirilerek bu bir "cadı avı" olarak nitelendiril Peki... H akikat neydi? 17 A ralık' la ortava
önce, Cema^ V ISO; bu operasyonlardaki payına dair birkaç cümle yazma d ö k ü le n h ırs ız lık la rd a n
mm; Ö nceki sayfalarda MIT
O p e r a s y o n u 'n u n
olan lan ayrıntılı yazdım. 17 Aralık, M İT O perasyonu'ndan sonra
. arkasmda perae
oyunun
ikinci
d eğ» mi? _ Yoksa hata mı yapıyorum. Friedrich E n gels'ın so rerek söylersem : "K apitalist üretimin gelişm ediği ülk11 272
değ ip ^ ^
•iler üretilir. Bundan
.
Okuyup d ü şü n ü n ü z,,,
lr ^mplo
fü rk iy e ’d e neden" sorusu b ilin c i,.,. <ır ae ilgili herkes! Asıl soru şu "neden" o ld u ?
^ '
V
r a llk O p e ra s y 0nu
“AW’-Cemaat kavga etti; pis,ikler Derm e in m e y i; m ik ro değil makro bakm,,, Cemaat'in İran düşn>,„llg ,n, Snretl ^ ™
■ £ « ı
Aynı Cem aatçi yazarların 17 Aralık O p „ syoJ nıll 1 ^ . miza çıkm ası tesad ü f mu diyeceğiz. Şunu biliy oru z; polis operasyona 14 ay önce başlıyor! Cemaatçi polis yazar Emre Uslu 3 Ağustos 2013'te "Güler mi? Ağlar mı, Barışır mı... bilmem ne" diye tweet atıyor; Cema atçi Bülent K eneş 11 M ayıs 2012'de Today's Zaman'dan uyarıyor: "İranlı işadam larına dikkat!"1 Cemaatçi yazarlar bu yazılan ka leme aldığında, A B D 'nin İran'a ambargosu dünyanın bir numa ralı gündem m addesiydi. AB ülkeleri baskılara
dayanamayıp; İran'dan
2012'den itibaren petrol ve Ekim 2012 den ıt^aren de atımına son verdiler. Kuşkusuz bunu Iran, petrol ihracatının dörtte birini Ambargoyla petrol ihracatı 1 9 8 6 'dak, ra
J yapıyordu. f e s i n e düş-
tu. Yani yüzde 38 azaldı. ^ İran'a kim ''can sim idi" oldu, T ü r k ı y parladı2012'de iki ülke arasındakiticaret aa|maaan İtan düşman, Cemaat yazarları ise o süreçte n ^ u F y Türkiye h3k^
Pompaladı.
Uluslararası Para Fonu'»»" >■
'
»«*>” "
vaVaş-
*s«-
N M . bile -» ,lm - » a rd ı Ortaya k a ,S,l,k T ü rk iy e * * * £
V *
i y o n l a r ,ndan, O rtadoğu v>
vt, Od‘ " j
S , 2 0 1 2 'd e İran'a “ "traar yeniden inşası Hlb ^
ç
û
n
taştan** cUWayi6»y,j3 “ •
“ ^
^ _,n. ı'i- " " - 1
*■ -alım ticaretinin" rab at*»1 ” t « ,„ l M t - 7 e ,n i y - i
t
i-fî
l
Jok
İOV
Sorumuza yanıt hulnvah)»/: ABD Iran a nivo ambargo ko\du ve herk* ; ı b u r ttts?
Bunun ık. nedeni \ar,.. BinndsiL. A BD Eneni Bakanlığı na ba£lı Enerji Enformasyon i vELM raporU nna gön'; dünya petrol rezervinin yüzde 5^ ^ dünva do£algaz rezervinin yüzde 79'u Ortadoğu'da bul * ' kanıtlanm ış retre*l rezerv lerinde ilk sırayı 266 7 mili lllll\4.|r ı.-y i *3 S' varille Suudi Arabistan alırken, bu ülkeyi 178.|m,|var riUe kanada 1 3 6 2 milyar varille İran, 115 milyar varille Irak 1 -i mi İM2 r \arille Kuveyt takip ediyor. Dog aigaz rezervleri bakımından ise ilk sırayı Rusya alırken Iran ıkına katar üçüncü ve Suudi Arabistan dördüncü sırada yer alıvor. Eve* b in n a neden; enerji kaynağına sahip olmaktı. Gelelim ıkına nedene... 2030 da en büyük enerji alıcısı yani dünyanın en fazla petrol tüketen ülkesi sıralamasında ABD günlük 18.8 milyon varille; ne ilk sırada olacak. aralam ada, Çin günlük 8.3 milyon varille ve Japonya i*1)?11 lük 4.4 milyon varille geliyor. ABD oisanız, enerjiye bu kadar ihtiyacınız varsa ne vapar
,
Ve avnca ener^yi çok tüketen Çın, Hindistan, Japon geleceğin büyük ekonomi devlerini nasıl kontrol altında t11
düşünürsünüz? Enerji kaynaklarını ele geçirerek! Bingo... O halde İrak işgalinin neden olduğunu biliyorsunuz O halde Libya işgalinin neden olduğunu biliyorsun^ ^ * »?Baıuıuı ııcucıı uıuu^u..----^Ufl"* O halde İran'ın neden işgal edilmek istendiğini ı *. ^ 19. yüzyılın sihirli sözcüğü " m e d e n i y e t " idi- Batı u ye "medeniyet" götürüyordu! ^ıtl ir^* 21. yüzyılın sihirli sözcüğü " d e m o k r a s i " o ld u Libya'ya "demokrasi" götürdü; "demokrasi"nır Şimdi... da. a|tın Bu bilgiler ışığında bir daha düşünün; daha or ^ vet" operasyonu yokken Cemaat k a le m le ri n e d t1 tahtasına koydu? 274
Ya da tersten s o r a y ,m; jran
nülkesineCe
sokmuyor?
Uzun yıllar Feth u llah GülW İ
°kullannı
^
0rta A sy a'd a okulların aç,lması * yanı"da bulUn ren ne dedi?
u1a S°rev yapmıs J
"ABD bu okulları sadece istihbarat ve h teklemiyor. A BD 'nin esas amacı söz
Ellikle
r, ‘"nVe' baglamınds •V
n'm Asya'daki köktendinci akım,m eneellp' İrame ’’e ^engelemek." İran'a göre C em aat, CIA-MOSSAD'ın emrinde C em aat k a le m le rin e görevse İran v,ı,,ı 6
e y s e , ı r a n y ı k ı l m a s ı g e r e k e n b ir d ü ş
m an.
?
17 A ralık O p erasy o n u 'n a Cemaat'in ne zaman ve neden bas-
ladığı belli değil mi? Demek m esele salt Cemaat-AKP kavgası değil. Operasyonun bir başka hedefi İran. Soru'suz gazetecilik olmaz... Bu çerçevede, benim bazı kişilerle ilgili sorularım var... Örneğin Reza Zarrab?.. Önceki say falard a yazdığım verilere eklemede buuna) mıt - ı,- ■ • omi Mp 3 7 milvar dolar olan alhn ihracatı - Türkiye nın 2011 de 3.7 mlly jran.Türk,ve ticaret. 2012'de 16.3 m ilyar dolara ulaştı, y tl£, ülke İranoldu. yüzde 176 arttı. T ü rk iy e'n in en çok ihraca y ^_ ^ anl
- Geçen yıl bütçe görüşmelerırıc Çağlayan
şöyle
konuştu:
^mm yüzcje 60 m> Birleşlk
"A tın ^
İran'a yaparken, bunun yaklaşı y
^ ^^
Em irlikleri'ne y ap ıy oru z."
~ Başbakan Yardımcısı
1 çatının artm asına açıklık get^r
^
önern^ne. lvı1bıfla yatın 0jarak ba^a için,alt,n
Babacan yoruz. İran d öviz olarak
^
fhP götürüyor." Babacan, “ ndlg,nı <% n « '’uî ^ yaptırım larından kayn nin uygu .
- ABD'nin i , » le görevli Hazine Bakanl'S1
, ve a
» “S - ^ d, .Aıııı
» W , an W bıre„ !» » '■ §e|di m etaller s a tı ş ı» " y Temsilciler M eclisi DlŞlŞ f ese l arşl yasağını ihlal eden her L
of,o'la
-fi
uy^ulnvnca|>,ınu/,ılıtın.l*-vUt!i,.f,.|1
, l4
tik. (...) Tü rkiye 'd e I rnn'rf nlhrı yjHıpı , VVashin^tOn ardııtdan î'ürkiy* va ftirit r * İran'a altın göndermeyi bırakmaları (t*% rı*irı,^ - 2013'te Türkiye'nin İran'a ahırı ih ra ç rine darbe vurdu. Altın ihraratı yüzd<**>24
'
- Ekonomi Bakanı Zah-r Çağlayan, 2> Ka lerı etti: "Ambargoların önümü//- koydu*. ı ürkiye, altın ve kıymetli madenler baş*a 0;.
^
başladı. Al Nalees Im hange ve Al Salam «,vL ^ la Dubai'de finans ve para piyasalarımla ’ ' 1
.^ .
2008'de Türkiye'ye geldi Babası H üseyin Zarrab Ve İstanbul'da Royal Denizciiik A lik ve inşaat sektörüne girdi
?!*** Muhanim . A* * blrlik,
Endüstriyel M akine Sanayi Ticaret a c '" '" adl H al 27 Ekim 2011 tarihli Ticaret Sicj. Ş' oldu.
^
ni de yapm ak için ismine bir ek ten itibaren "R o y al Denizcilik Endüsi
nızcil*
aha, islp
? " yeni ismi ^ tarih
Madenler Sanayi Ticaret A.Ş." olarak d e f e ^ î " 6 ve V e tl, Bu tarih, Türkiye'nin İran ve Birleşik A î . ihracatında p atlam a yaptığı yıl. aP Emirlikleri'ne altın Bugün R o y al H olding b ü n y e s i n d e sekiz şirket var Bunlardan biri, "Safir Altın../' Şirketin faaliy et raporundan okuyalım: 20 12
yılın d a altın ve kıymetli m ad en ler ithalat ve
ih ra c
yapmak ü zere k u ru lan Safir Altın Ticaret Limited Şirketi, 2012
yılında T ü rk iy e'n in gerçekleştirdiği 12 milyar dolarlık altın ihra catının % 46'sın ı gerçekleştirdi." Royal H o ld in g 'in yönetim kurulu başkanı bu genç adam\apıyor tüm bunları! Artık so rm ak durumundayım; Zarrab, İran istihbara manı olabilir m i? v f i z d e 2 0 's i n i İr a n 'd a n k a rş .lı-
Türkiye, d o ğ alg az ihtiyacının y “ . altınla it_1-, ıraniVOr. yor. Bunun ödem esini yapıyor-
İran'da d ev letin im tiyaz (özel ıa
m|?
_ , ^ işadamları var. devlet., dış*
Anlaşılan o ki R eza Zarrab bun' 3 .J ^ u r d a n d ö ^ 53^ » Caret y ap an bu im tiyazlı lS1I^ de 0|duğu iÇin "Dolar" A B D 'n in sıkı kontrolü . para °>arak yap ılıyor. Elindeki
^
imtiyazlı işad am ı, parasım L 2 1 0 0 tü m en k arşılığ ı bir e u tt
efnin kuruna Lyor ^ ^ dövlZt , 2 50 tlir”‘ n ^ w
ola11
^*r İranlı b u işlem i daha yu
yapabiliyor.
.
,
veren .ırneg,n,
ay, W
eur0ya ^
'
hu
İmtiyazlı işadam ı İran c c .
ejde e o .......
N
v y ,s
v n ‘i
V.
VVrtirliklori g i b i ü l k e l e r d o h u 11 0,
x\Y
vv ^
,îb ı« \Aptığı bu.
V xvvc < ' •. I x4 »r.‘\o ,
\v>U* getirilen paranın 87 m ilyar eu
- K A-
.1
Vûrkıve cari işlem ler açığının kapatij°,t,U^ nias,r^a
■ ı • c .jç lü lobi örgütlerinden İsrail Va J rv
-îsan â\mda bir im za kampanyası başlattı. 4 7 ^ . . k verdi. M ektup ABD Başkanı'na ve Dışiş{er-
mı îüfrkBTi.
tve
conderiîdi. D ediler ki: "İran 'a altın transferinde aktif
.. • rialiö an k in kara listeye alınm asını bekliyoruz.'7 İVTTTTE.-,
LZici a : ,ar, geçen herkes 17 Aralık Operasyonu'nun heo s r :u.~ „ ' 7r^aı suçsuz, u]uslararası komplonun kurbanı oldu.tT ' ö rte re k asS^iirn . 3 jisio isu z gerçeği tarih ortaya çıkaracak; operasyon bana bi rsi ' : _ _
...
Ic-.egf'ni anım sattı. "Vatan-millet" deyip müca-
n stt e:nmier zamanla sadece ceplerini düşünüyor! damıtmayayım; Iran'sız 17 Aralık değerlendirile m ez.. saoeoe Îran-Türkiye ticaretini engellemek mi? it
wy]et borsytm :
- ‘ '•%&”
ikerurı farkında rm?
® c s Za'-’as
ye edilince, ilk tepkim şu oldu; "Hangi maH-
ciddim, *' v
"Cem aat
kontrolündeki bir rnahken^
> 1 - " ' ^ ıçr» .t
bu tahliye kararım verdi! ^ , -î'nin ^ HMfWifif$e40ğfkmk^UtMİyv\ 3. SuJh Ceza Mahkeme* ^
* - r. . ^
izi/ıji o lm an nedeniyle tahliye ^ ra »]*-'< nâkirn İfclam Çiçek bir saatte w
, l**r. / , /
^ •*.'v » - />'
b ^ jy o ru m ; Reza Zarrak , <>jccf %qfjf jyorum.
Ttjrkıy6
*' m ’ < ' y y*-z* Vjt 'rab ' »j rk i ye'de hap**' atı Id•*e'
virtız ^iUtn ftabek /^ncani de Ifan ^
^
Zencani sıra d a n b ir işadamı j « iıaolıyd, a y r n i şi yap ıy0[(Ju „ J W ; „ * ^ a r rab v e Z e „ c a m '„ i„ para . J
' * * » ' « * hlil *
»W ;
İran'ın am b argoyu delmek için; ynıydl tarmdandı Z arrab ve Zencani. " ‘mtlyaz,ar sagıad
u-
Zarrab T ürkiye'de tutuklandı.
^
Zencani İran 'd a tutuklandı
17 A ra lık O p e ra s y o n u 'n u Cemaatçi polis vesav . artık sır degıl.
avcılar>nyapng,
İran'daki operasyonu da Cemaat yapmad, he[fa,d, _
u
hadisesi Türkiye'de patlak verince İran, Obanda' ,vi ^ seyreden ilişkilerinin bozulmamas, için, "Bakın ambargoyu de! mek için bizden habersiz iş yapan Zencani'yi hapse alıyoruz" mesajım verdi. Tehlikeyi savuşturdu. Kaç bin y ıllık Pers dış politikası böyle yapıyor. "M onşerler" diye bilgili-tecrübeli T ü rk diplomatları devre dışı bırakıp, dış politikayı tamamen yandaşlara bırakan AKP, ABD'nin hedefindeki İranlı Zarrab'ı h a p iste n çıkarıyor! Yazdım, A BD raporlarından ö r n e k l e r v e r d i m ; T ü r k iy e 'n i n İran am bargosunu delme
g i r i ş i m l e r i s e r t t e p k i l e r l e k a r ş ıla
İşte bu nedenle, Zarrab yada çok ağrıtacak. Artık
t a h liy e s i T ü r k iy e
g e lin e n
*u ç o r .
n o k ta ş u d u r,
tağı kişiler d e ğ il T ü rk D evleti dir! İşte bu n e d e n le , "tah liy e karan Cemaat
Erdoğan'a götü''
diye düşünm üştüm . .. m^k îçin kimseye ^ Ne gezer! Erdoğan siyasi hayatm^ J yaMklan, g>z 11 yaç duymuyor. M edyaya baskı yap
'ın
hararları aldırıyor.
seçmem
- n. yeter ki Er^ an
Rezilliği d ü n y a d u >'su^ g° ^ b u çukurduf- ^ ^ ^ k m a s ı n ! T ü rk iye'n in geldıg y fa)arında s •
Yabancı gazeteler rezılhğ1IT1
jolar
y n lıy o r
m ;s
RezaZarrab başbakana söz ^
m " y‘
"
ne>Müdürü S ü l e y m a n A s l a "
Çağla>a
"Çok baskı v a r" diyor. Baka '1 -
fiir d iğer B ak an E ge » 1 yefendi" ile g ö rü şm e ayar ı>
IVk„ V.,pı^ ^
^ .5
(
U
oubi,iy o ^ ertvJ, S
* ulaşmak istiyor! K > n u « «
matı o y ö n d e" diyor.
ya
jcono
mi; C ***
^ « e te si Kora Zarrab* la röportaj yapm ak lstiy0 r «
|
çıkm asaı" diyo konu bir ülkenin başbakarunü |<İK|( Yakıyorum, 17 Aralık tan oıuv Cemaat im işj ^KVr! la biliyordu* Operasy ondan sonra Bugün gazetesi A' ^ S
sikisı Âdem
Ynvuz Arslan
" J,a\
niye ABD'ye kaçsın?
Bu bakanların hiç mi akıllarına gelmiyor; Reza ^ m ilyar dolarlarla oynayan birinin babasına İtalya nivZ^ m iyor? Bakan Bağış bunun üzerine hiç düşünmeden
^
yor! Yetmiyor iki bakan da vatandaşlık için destek atıyo/' ^ Tüm bu n lan C em aat bilsin. A\Tupa b;lsin. ABD bilsin. Sadeo? biz bilm eyelim ; yazm ayalım . Türkiye'nin başı fena halde dertte... İşte bir İmanı Hatipli daha... Sosyete kadınlarıyla magazin sayfalarına düşen bir İlahiyata,,, Adı: Sıtkı Ayan Sivas'm Gölova (Ağvanıs)-Karayakup Köyü'nden. Bahattin-Arife oğlu. Arife Hanım 'ın ilk eşinden ağabeyleri Hüseyin Akpınaı r Murat Akpınar. Bahattin Bey7in ilk eşinden ağabeyleri Remzive Kemal Ayan. Topraklan baraj kam ulaştırm asına gidince İstanbul a göÇ^ ler. Sıtkı Ayan, 1984-87 yıllan arasında tip Lisesi nde okudu. Ardından Ankara
Hj*
İstanbul
imam •
Üniversitesi
a1
Fakültesi'ni bitirdi ve 1998'de İstanbul'a döndü. İlahiyatçıydı ama petrol-elektrik işi yaptı. Sahibi olduğu Som Petrol'ün merkezi Londra da. . Şirket bilançosunun büyüklüğüyse milyar dolar a ediüyor. y(jfilıl Wikileaks belgelerinde Sıtkı Ayan adı var: Şuba ABD Ankara Büyükelçiliğinden gönderilen kript°Y ^ , L>faV^ kıye Başbakanı yakınlarına İran'da enerji a la n ı n d a p lıyor." Sıtkı Ayan, İran için çok önemli bir isim. Örneğin sahibi old u ğu Gent Elektrik İran elektrik getiriyor. Ö rneğin sahibi old u ğu Turang
a lık A.Ş. İran ve Türkmen d oğalgazın ı Avrup3 y 1728 km u zu n lu ğ u n d a boru hattı inşa ediyor280
Bu İŞ için AKP Hükümeti'nin
m teşvik aldı.
(Tarihi 16.12.2013° ^ ^ de% ten , .
Muafiyeti, Vergi indirimi o ram c
bel8V 'Gü ' ? H ar
Desteği" gibi destekleri de kapsı' 0]! f ''ta P^ , ^
>
1
' '" * *
17 A ralık sü recin d e, Erdoğan ile ' sı
Ayan hakkında konuşmaları sızdlrı,|
telefonda s *
vıtta; iddiaya göre Erdoğan ile oğlu Bil 1 ayükl^ n k â nin konusu; “Sıtkı Ayan" adlıişadam * ‘1raS'ndaki görüşme. vermesi! Kayıttaki babanın oğluna "Para
y°ndolarrüSvet
"T *
söz verdiyse onu getirecekse getirsin, Bunlar ne g e d i y o r l a r bu iş, „ ■ ^
—
m
sağı var, g irem iy o ru z ayrıntılarına.
l*
' y y
Tüm o p erasy o n d an ortaya çıkan şu:
Yine İran... Yine ticaret... Yine bir C em aat sızdırması... Bunlar tesad ü f m ü? Bakınız: C um huriyetçilerin 2 0 1 6 'd a başkan adayı olacağı id dia edilen N ew Jersey Valisi C h r is C hristie nin, İran ve Sudan ticareti nedeniyle Sıtkı Ayan'ı e y a le tin d e kara listeye al anımsatayım. Erdoğan tehlikenin farkında mı?
Anlamıyor... Meseleyi iç sorun olarak görüyor... ^ Sandığın kendini kurtaracağını san y Erdoğan d e ğ e r l e n d i r e m e y e b i l i r Ama biz...
. ^ v a şa fafJcİ1 ^ ^ ^ l e s i
C em aat-E rd o ğ an arasındaki pı ^ga|t xürkiye nın
mak zorundayız. Evet, bu kirli ka\ g değildir. O yun/tezgâh büyüktür-zorundasınlZ■ uvarıyorunlK a l b i n i z l e d e ğ i l a k l i n i z i * ^ konU 6u n d a .h^ , ' rieri'” İ/İ1' S o n y ı l l a r d a ı s r a r l a b i r te Bu te h lik e n in ; id e o lo jik ,
nasebeti var.
ve ahlakı
sıya*
her $e>
. _g>zdlğı devle' gu
B u te h lik e li ş e y t a n , s in s im s
elmek istiyor. 9 rneğın seçim mı var, Ö r n e ğ in h ü k ü m e t is te d ığ ta y a ç ı k a r ı y o r .
ır»üLÛ'
^^ c,kJr,v 1 do5yasl
p^ıvo
Ve kom plolarla/yalanlarla insanların/kurumlar gonJarım n hayatını yok ediyor.
^a-Vlnor.
Kontrol edilem eyen/denetlenem eyen illegal bir s' karyı kar^ıyayız. >asal güçje 15u güç legal siyasetin gölgesi... Yara derinde. Bunu ciddi anlam da tartışm alıyız; günlük siyasete ku rııltüye mahkûm edem eyiz. Yoksa herkes bunun altında kal Bakınız... Cem aat; 17 Aralık Operasyonum la örtülü para trafiğini r" vetleri ortaya çıkardı. Sonra bunları sosyal medyaya servis etti5 Cem aat; Erdoğan ve Erdoğan'a yakın işadamlarının telefon larını dinledi. Sonra bunları sosyal medyaya servis etti. Cemaat; El Kadı gibi "küresel teröre destek veren" işadamla rının Erdoğan'la ya da Bilal Erdoğan'la fotoğraflarım çekti. Sonra bunları sosyal medyaya servis etti. Cemaat; Hatay'da, Adana'da M İT'e ait TIR'lara operasyon yaptı. İHH bürolarma baskın düzenledi. Sonra bunları sosyal medyaya servis etti. 2014 başında yaşanan örneklerin sayısını artırabiliriz. Cemaat; Türkiye'nin başını derde sokacak bu illegal faaliyet leri neden yapıyor/yaptırıyor? Ortaya serilen doğru-gerçek bile olsa bu sorunun peşinden gitmeliyiz. Yeri geldi, yazmalıyım... M. Fatih Saraç; namı diğer "A lo Fatih"!.. Erdoğan ile yaptıkları telefon tapeleri sosyal medyaya slZ lınca birden aklıma geldi: Ben bu "A lo F a tih "i b ir yerden hatırlıyorum,ı! Yine bir telefon görüşmesinden! „ ^ rTelefonun ucunda yine Erdoğan vardı; "Üçe kapat du! Evet evet hatırladım... Tarih: 18 Ekim 2009 ^^ Erdoğan'ın bu telefon kayıtları Ulusal Kanal ve V ymlandı. Hemen aynı günün akşamı... Saat 18.00 suları... 282
İstanbul Em niyet M üdürlüs-
soruşturma sürecini takip edI , 'H'
epU.
polislerin tezgahı olduğunu artlk 4 , ^ ‘jİr ihb a ru fj?" el®n Sahte ısım Rıza Y ıld m m" ele ^ aatl3 ihbar.nda; "Erdoğan'a ve AKPlite ^ 4 postyla Eö„, , nın Aydmlık'ta olduğunu" yazm'lşt aitÇ0k^ d^ l e Î 2 ' Polis g ü n lerd en pazar olmasına
ti; atama ve gözaltı izni aldı; "lşık hizıvl^ T ! " Savcı1^ gûKanal'ı bastı. y Çınlık ve Ulusal Yayınlananlar dışında telefon kaydı yoktu
Aydınlık G en el Yayın Yönetmeni Deniz y.ih, Kanal İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya gözaltına a l m ^ Z T Telefon kayıtlarını yayınladığı için gazeteci Deniz Y.ldırun beş yıl Silivri Cezaevi'nde kaldı. Gelelim... "Alo Fatih"in bu ilk telefon vukuatına... Erdoğan'ın X şahısla yaptığı telefon görüşmesine bakalım: X: Aleyküm selam... Erdoğan: Şim di bu... Fatih Bey şenle irtibat kuracak veya ara dı mı bilmiyorum.
X: Görüşecek evet. Şey de aradı... Z a p s u Erdoğan: H a.. N'yaptınız?
■. .1 a ra
,arak sev olarak sizle S8'
X: Bir şey söylemediler ama, hya rüşmüşler. Erdoğan: Evet. X : Bana bir şey
s ö y le m e d ile r.
Erdoğan: İşte şey olarak... „ X: Ben o akşam, geçen a şa tara da söylemiştim zaten.
^
cana
^
s ö y le t*
Erdoğan: A m a onlar işte—
X: Dört ya da üç buçuğ3 Erdoğan: Nasıl? ^ Hüsün X: Dört-üç buçuğa doğru ■ ' verm $er‘ Erdoğan: İşte onlar en son
X: Ne yapalım k a p a ta lı Erdoğan Yani onların
^y olarak da onlar da bi Ş anda o isabetlidir diy°r*ar' telefon böyle sürüy01.
. t yan1' ^ a ^ ?ü
y d*
]e(ld» -
^
Bu kayıl, 9 Aralık 2010 günü Ergenekon davasının 1 aq m asında dinlenildi. ^ duD evam edelim... •elefondaki "Fatih bey"; M. Fatih Saraç'tı "Z ap su " ise, Cüneyd Zapsu. Peki pazarlık konusu neydi? telefon kayıtlarından ortaya çıkıyor. Fatih Saraç ile Cüneyd Zapsu telefon görüşmesinde koma yor: FS: Cüneyd abi Genelkurmay Başkanı'nın (Hilmi Özkök-svj konuşması çok güzeldi ya. Bak bugün Oktay Ekşi'nin yazışım oku abi. CZ: He! FS: Oktav Ekş« rezil b: yazı yazmış.
(...)
1
L Z: Şimdi Sayın abim yarın sabaha karşı geliyor... FS: Ölmüş bugün varın ölmüş vaziyette...
CZ: Cuma günü de cuma, cumartesi, pazar normal Antalya'da, fakat cumartesi dediğin gibi belki MÜSİAD'a falan İstanbul’agelecek, ben varın öğrenecem ayrıntısını... FS: Tamam abı. Eee, ya uyarız onun programına uyarız ya (J "Savın Abim"; Başbakan Erdoğan'dı. Japonya gezisinden dönmesi, Antalya kampına katılması ve Oktay Ekşi'nin makale sinin tarihi, 14 Nisan 2004 gününe işaret ediyor. Fatih Saraç ve Cüneyd Zapsu o günlerde Erdoğan ile ne nusacaktı? Tarihe baktığınız zaman, o günlerde BİM'ın el de#işnr görüyoruz: Satıcı: Cüneyd Zapsu. A ha: Suudi şadamı El Kadı ile ortak M. Fatih Saraç? Başbakan Erdoğan ise aracı! İyi de; "niye"? Koskoca bir Başbakan bu p azarl ■kl3’’^’ niye girer? Kumisyon mu alıyor? Yoksa şirketin giz
'■ 4
Ama... Burada vurgulamak istediğim, Erdoğan m (X ki*«'e* melen M. Latif Topbaş'a) "üçe kapatın" sözü değil Kafamda başka sorular var... İlk sorum şu: Biriieri, M. Fatih Saraç'ı 2004’te de dinledi. 284
I
O telefon k ay ıtları basında v P-'Ç1'Peki...
y tf ald‘; ma|ıkemt! naklanna
Fatih S araç dinlendiğini bile biie nasıl devam etti v e neden önlem
8 U ' İS İ2
aklisız kn„
Gelelim ikinci soruma:
k”"U!"»»
» J,» i* ve Ulusal Kanal iyi bi ran gereği E rd o ğ a n 'ın telefon kayıflann
kamu
2009 yılındaki bu telefon görüşmelerini kfm ‘ 5 Son günlerdeki .elolon Fatih"i dinleyenler C em aat'in istihbaratçı polisleri' Beş yıl önceki telefonları Cemaatçi polisler dinleyip, Cemaatçi polisler m i s ız d ırd ı?
Bu so ru y u s o rm a m ın nedeni var: 2009; E rg e n e k o n 'd a kırılm a yılıydı: Polislerin, "Ergenekon örgütü ü y e s i" d iy e k a n se r hastası Prof. Dr. Türkân Saylanın evi ne girm esi; P ro f. D r. M eh m et Haberal gibi tanınmış doktorların, akadem isyenlerin, rektörlerin tutuklanması kamuoyunda bü yük endişe y a ra tm ıştı. M PndP O d ön em E rd o ğ a n bu tepkilerden ne derece Polislere " n e y a p ıy o rsu n u z siz" diye kızdı mı. Ve ayrıca: O telefon k a y ıtla rın ın y a y ın la n m a s ın
ü ay sonra; Taraf ı^balayacak*1
gazetesi 20 O ca k 2 0 1 0 'd a "Askerler camı
manşetini attı. nprasvonu başladıVe askerlere y ö n e lik Balyoz op-
^
Bir ek d ah a y ap alım : , telefon kayltla^ , Silivri'deki m ahkem enin, E r d o g a ^ ^ ^ durllŞI»a. in ilm esin e izin v erip kayıtlara % Pek rastlanan d u ru m değil-
yıtlafinl " j e bu tel^°n ^ eS eî ^
Yani d em em o ki:
Cemaatçi polislerin, o d° n®rdogan! Bf ' J jyeiek ^ Irmalarının nedeni; "Sayı
ıniıyoriat
^ fon ların ızı dinlemişle» yJ Ef(tOğan'ı Ergenekon-Baly°z ^ Cemaat'in elinde oyunC£’ ^j . Ç o rla rd ı! Şimdi kavgalıl*1' Şunu so rm am ız gere ki1 1 1 ' 7
^
u, ogL 285
Cem aat in hedefindeki M. katilı Saraç kim?
Başbakan Erdoğan telefonla arayıp, | laborlürk alt y a zıy ı ona kaldırtıyor. Hilal Erdoğan seçim ank<.ıı nam a yapm asını ona söylüyor.
'ndal(
( (rın^(t oy.
Sahiden kim bu Saraç? Ve en önem lisi; El kaid e'nin finansörü olarak bilinen ArabistanlI Yasin El Kadı'nın nasıl ortağı oldu? "Ulema yetişsin' diye Suudi Arabistan'a gönderilen M. Fatih Saracbu girift ilişkilerin içine nasıl girdi? Ve şu konunun altını ısrarla çiziyorum: Erdoğanlar başlarında büyük bir bela olduğunu sahiden an lam ıyor mu? Sadece Erdoğan'dan değil, AKP'den başlardan, Saraçlardan bahsediyorum!
b a h s e d iy o r u m !
Top-
T ü rk iy e'n in , İran 'a "altın ih racatını" yasaklatan ABD Hazine B ak an lığı terör ve finansal istihbarattan sorumlu müsteşarı David S. C ohen; T ürkiye üzerinden El Kaide'ye para gittiğini söy ledi. A B D 'li C oh en ’in açıklam a zam anlam ası manidar; 17 Aralık
Operasyonu'ndan sonra!.. El K aid e'n in üç num aralı ism i Şeyh Halid
M uham m ed
in Gu
an tan am o'd aki sorgusundan sonra FBI, hazırladığı rapctfda^ zer id diayı gündem e getirip; şirket, vakıf, banka ve kişi is verm işti. Ö zellikle ABD Illinois'deki İslami
v a k ıf la r a
, ^ M Bara ^
Fatih şubesi -41308 no'lu hesabından paralar gidip ge BM G üvenlik K onseyi'ne de sunulan FBI Raporu^ ^ ^ El K aide denince, Türkiye'de tek isim akla
g e lm e y e
Suudi A rabistanlI işadam ı Yasin El Kadı! 17 A ralık O perasvonu'yla Yasin El Kadı adı Bu nedenle, "C oh en 'in açıklama z a m a n l a m a s ı rum. # Sahiden kavrayam ıyorlar: Ilımlı İslam Dün ABD, El Kaideler, Yasin El K a d ı l a r Yasin El Kadı, Ilımlı İslam 'ın
j
niıiıfc*11^ J ^ ar" di)'0 m
^ , irjjg, \ç^e' ile
" S o r o s " u ıd ı.
ış
^
.^ y o n l^ JJjıı
Şirketler, vakıflar aracılığıyla finans orga^ en rnü^111 yordu. Bosna'dan Çeçenistan'a savaşmaya gı ^ fin a n s ö rü y d ü .
Birleşm iş Milletler, El Kadı'yı terör 286
e ttiğ i n ^
J
-K c„ Jj*» > n ıî j i „h'
babanı
« « v e n i r i m . ü n . ı k e iı -
ılı*
um I s.m »îibi ın .H u yoorru m .."
u 'M
" ' ‘" . ^ • i ı ^ i ı v n m u h a l s e k *
ik *
d iy o r d u : " O n la r ı h o p la ta -
El K**1*1 y> 1 .
t»’1' 1 ^
^ ^ |(,ore çıkar; ikinci defa çıkma/. Yasin El Kadı . k vficn bir/anlı değildir."
U
s o r u ld u . Y a n ılt a y n ı o ld u : " T a y y ip E r d o ğ a n 'ı n a ft-
jnlj,u,ytir; ° döncmbiui‘Gömüyor... f c
G ıd a , N im e t G ıd a . A lis e n H a s t i k , B a h a r S u g ib i ş ir -
cie |.| K a d ı'n ın o r t a k l a r ı a r a c ın d a b u lu n a n , T ü r k i y e 'n i n e n ^ ^ a i l e l e r i n d e n T o p b .ii.la r a p o lis / C e m a a t o p e r a s y o n y a p ı yı».
B u gü n T ü rk iy e'd e e n e t k ili N a k ş i b e n d i h o c a la r d a n M . E m in S a r a ç 'm (glu M. F a tih S a r a ç h e d e fte ! M. Fatih S a r a ç , a r t ık o r t a y a s e r ile n te l e f o n k a y ı t la r ı y l a ta n ın ır oldu. T elefo n k a y ıtla r ın d a n a n l a d ı k k i T u r g a y C i n e r m e d y a s ın ı o yönetiyor. M . F atih S a r a ç , C i n e r 'i n C E O 's u m u y o k s a - Y a s i n E l K a d ı a d ı na- üstü ö rtü lü o r ta ğ ı m ı?
D önüp b a k ıy o r u z k a r ş ım ı z a h e p a v n ı a d a m l a r ç ık ıy o r ... Yine F a tih S a r a ç ... Yine E l K a d ı... K im in e li k i m in c e b in d e ? S araç ile E l K a d ı a r a s ı n d a k i i liş k iy i a n la m a k iç in T ü r k i y e 'd e k i Yasin El K a d ı H o l d in g " e b a k m a k l a z ım : Y ILD IZ D e ri M a m u lle r i S a n . T ıc . A .Ş .; H A N E D A N L A R G i y i m ' n- Ve T ic. A .Ş ; S A Ğ L A M
i n ş a a t S a n a y i v e T ic a r e t L td . Ş ti.;
^ HAVAN D ış T ic a r e t v e İn ş a a t L td . Ş t i .; B İ M B i r l e ş i k M a r a z a l a r T
A K G ıd a S a n a y i v e T ic a r e t A .Ş .; N İ M E T G ıd a S a n a y i v e
^ sT r
I’ la s tik
K â ğ ıt ç ılık v e T e m iz lik Ü r ü n le r i
d S n T 3 S o n r a u n y a n ı; A H S E N K i m y a A .Ş . o la r a k d e g iş t i r i l * ^‘ *rn S a n a y i v e T ic a r e t L td .; E C M E L T e k s til S a n a y i v e ly
o| 12°
^
8t>nra u n v a n ı; P L A S P la s tik v e A m b a la j
k d c fc*S,i r i l d ‘ ); B A H A R S u S a n a y i v e T ic a r e t A .Ş ....
* P o n î * d * ° n u n d a Y a# ln E l K a d >i l c M . F a t i h S a r a ç o r t a k t ı. F B I a n s o n r a 2 0 0 2 'd e B M . T ü r k iy e 'd e n Y a s in E l K a d ı 'n ı n
»7
m a l l a u n a ol k o y m a s ı n ı S^vaç
no
ile
o rla k lığ ıfta
istedi. (Ü lker G ru b u
h e m e n , £|
j>
verdi.)
^ V(
M Fatih Saraç bundan sonra El Kadı adına hangi şjrL J tüı ilişkilere girdi? Örneğin, 2 6 A ralık 2012'de C i n e r ^
U ru p Yönetim Kurulu B aşkanvekili oldu. O kadar parası^ ktşı yöneticilik yap ar m ı?
‘ °lan
O ysa, C in cr'le 10 N isan 2 0 1 2 'd e kurdukları UCZ Mağazac^ Ticaret A.Ş.'ye ortaklar. Başka şirketleri var mı?
1
S araç'm Evdi M a ğ a z a la rın d a n fast food zinciri Yedi Büfe'ye
(Berk
Pazarlam a A.Ş.) k ad ar o n larca şirketi var.
Aslında tüm baktığınızda şu g erçek ortaya çıkıyor: M. Fatih Saraç'ın yaptığı ticarette para işleri hep çok karışık!
Bu para trafiği neden denetlenm iyor? Bunlar kimin güvenliği al tında? Başbakan Erdoğan'ın m ı? Ö rnek vereyim: Kemal Kılıçdaroğlu, CH P G rup Başkanvekili olduğu 7 Tem muz 2006'da, Kartal C um huriyet B aşsavcılığın a Yasin El Kadı, M. Fatih Saraç, H. Cüneyd Z apsu'nun da aralarından bulundu ğu sekiz kişi hakkında; kara para aklanm ası, sahtecilik yapmak ve terörle mücadele kanununa m uhalefet etmekten
su ç
duyuru
sunda bulunmuştu. /argı ne yaptı? Hiç! M aliye m üfettişlerinin hazırladığı rapor ları yok ettiler.1 D ö n e li m b a ş a ; a y n ı s o r u y u t e k r a r l a y a l ı m : K im bu M . F a tih S a r a ç ? Y a s in E l K a d ı ile n e r e d e tanıştı? IJ K a id e k a m p la rın d a d e ğ il h e rh a ld e !
. ^ aS1
‘ ■â b i l d i ğ i m i / ; M . F a t i h S a r a ç , " u l e m a " o lm a sı içjn
^
f lor ;ı<*f.*rıdi M . E m i n S a r a ç t a r a f ı n d a n S u u d i A rab istan 'a g°' n l d j , o r a d a n tan ık lık ları s ö y l e n i y o r . VıJ (iıiif,
^
je
l'ijb.jfıi M. Hinin S.ır.tç'ın f-üçlü Suudi Arabistan ıl'Sk,le k u r u l d u Ihi ot lak!ji^ Lir. >.ıra
I hu oı t ulu" jh^ıitrj , rgncay Moilareihoftlu, KanalU'rk J * h 1' ^ ~'tVUtU '....... .. ‘»«'•»«•»İlil. VKÇdlitfHiılannın Imtf.na neler^ , - l u t u a y
0/t,m
v, Mtîi.Jdi, Y a n a n l a # uihi ıı.ı/«*lf« İler tabi» k' 1'
V* M i «01ı •■tiniyle , , im rtllkHU- h (»/.urimlc, A K I ’ l e h » * K‘ \ *.««»• A l l - y l ı l - . »i* inini k, „ h y „ yıj) yftltef|mölli o k ır!
/M
^ o)'1*
M'
lli“ V n a v
lığın1yuruttu. "Müslüman Türkiye" şia
mn8enelba.
yınlamak, matbaa ve cilt makineci f * ' lsl^> kiUp „ Basın Yayın Lim ited Şirketi'ni kur d u yaP*ak C Yasin El K ad ı'n ın Türkiye'de ku d kele referans oldu. El Kad,'nm
V "' 9,6
Fil» Lld lu
adlt şirketinden, Risale'ye süreldi ve
İ r » , Ltd
transferleri yaptı.
ellf miktarlarda para
Şirketleri Risale Basın Yavın'ın racat, ithalat eklendi.
3 S°ma turizm' ' W ih-
M ; F a! 1.h SaraÇ; hlÇbj!' deneyim inin Onadığı gıda, inşaat ve ticaret s e k tö r ü n e Y asın El K adı ile birlikte girdi. Yüzde 5-10 gibi azınlık hisseleri karşılığında, El Kadı'nın Türkiye'deki işlerini yürüttü. Saraçlar k ısa sürede dolar milyoneri oldu. M. Fatih S araç, Albayraklar Grubu ile Yeni Şafak gazetesini çı kardı. Mes Y atırım D anışm anlık'ı kurdu. Tüm b u n ları yaparken; M . Fatih Saraç ı n h e s a p l a r ı n d a 2001 döneminde 621.993.232.277.00T L 'likb irm eb lag ışem g o r-
müştü. Oysa o tarihler arasında M. Fatih Saraç ın e ferdi işletm esi ya da vergi dairesine kaydı y
Karanlık işlerin boyutunu görüyor musun Buna kimler ne amaçla göz yumduüzerlerini çiziyorlar.. ası Ama bu gü n C u m h u r iy e t y£^ " t 2014 te T e s p it 1 )
W a s h in g to n d a
avuflina V a k f t ' ^
« kuruluşu, "Demokrasılen J°nathan Sch anzer imzalı yardımcısı Schanzer, ABD Ha
« la n
y a y m ^ ^ ,,« V * gaka0*1^1nl
*<;'a
nansmam analistiydi. Schanzer raporunda diyor ~ Erdoğan'ın liderliğime ^
^ ^ * ii' des ^
^
^ a r a k , Su riye'd eki ciha*Ç1 °üreSel ‘erW
Sansal destek sağlayarak
y°r~~Geçen yıl Türkiye ^°zma planına dahil oldu
büyük b
ile bef -.-ı
//yjjttf1
«U f n
23^
diril<* ^
^ s rr . ııııs ia r a n a i fıy H ı« u t a n ı rs&nftr Irar* *
a;»ür Azsan&nm. 7 ırxr«î :2e. Ericrf^r Tarri
__Jfc
a
»
ak
„
'trmit ff 2Nff sr
m
i.u r s n a ı TiiLunnTiticadr.
- İj-ai'iur. r n- r r ^ ^ k ı sssr: m rc *z-ırısr l- * * - 2ü^yv; izct z:h rnc* -ts-vjTiar r^cncar ra m , 5ücm iB n^ rm o: -iznır Tz^r&g: ^£*shx • vıırrıia zitL ı ik zır ^m^r. dHimmuk Tirscsc'se;, iht * L m C T U t r i n . Z h & z z mmam. nzn ~az:n ir
inat!«,j
Z'în:-f£ m
fıır- : -. , . , - p « c r r sfilım s-- jst^ _ a ^ ^ idiitz rıır^r-ei £ <^m*r r ^ ' r r r 7 3017 * n c ic ? r : _ smiif ^ r u n k ı^ T î ,; ;,.. -— - rrrrc şa rr
r.
.n re , L s e -
• __â h t 7<î n e if
ç r ı n i ü r ü r :»ûtt & a m m za£ar r e z e r v ioırmg- ruLiLiı ââc& m TTUiîîn
.
------- ;-~.
- £
- ic.
- Emııçın T'imHurrı K î c j s ^ ~ py^:i.:.-_~Ljtfrr faüfı E A r t m anı 7 ^ . :O r , ra n Ü H n a s n r n « g -t n « e â m r a « r r t r : _ r ? t . —_ t ~t*^;r~',~nı
>^ır 9
—
r-î.*; —
—“ j
” . _ _~v ' t ' l- ^
n ıv tf^ıihicc » ^ ire se t " e r e r i z m a r ı r c h û r u s r a% a r r jt* * A 5 ^
i v c u u i * z ı n c r i U r . ^■tfyiîtfrumtfigr H-v-rr-If
s _ '-> --
-rv;
'“•1
Tİr-^nı inanse ftmesı da h i ia bvrsfc scomiara rcru5*>- v jt jî c : "E^oıe iserre^tr önce bir fcâtrâa. ptrjo*tt A ' 'ur'i'utr^ x *er oiıiuıtsru jram sjcr^ .v’cn. Iıcfe: » A j**c s 3311 ^ •. y r ^ ^ r z r r r c c a r . esi *rr^n»î r i ı r ı r r ^ 1 f— M n m C a n t Nftat Dlofpı | jh * v * UB _ n : - ’i * * T i r * H a- 1 'ro ı a - n a a it mçak. > “ a V f c y y r i ş e H m ö s u M rra ır«en u *r u o -"c ~tr» -112 4 a b o z afişi
mmn
p k a ^
^
ru u ru a: r AUtrnr.t'«i2 a r f U t n a « M b& B â ® 7 -zzkjsa i e f|<>l3p E n e r i n ■ ifceo ^
1 r
*™ n
^
«
^
w . v •■•■V>■»’
T İ r M i r M a g ^ f^ d m 20 y ıl s a « .1 ım *** ^
[iuilv. o M art 21)12
1TI\ M o ^ u l i ç u ' y a ^ , l.uılv. 15 N isan 2012
.
ll‘'0n,«meye h
Mo* hI«» Türk k on voyu n a ateş a ^ ld ,
* & yardlni] t
olduğu söylenen ü ç Türk yaıah ‘ " Tarilv. 24 M ayıs 2012 ^
5 oförö'dü;KN l
****
M ogadişu'da, Zeynel Yılda admda i •, ticaret yapan bir Türk vatandaş, kaldıfa ? î Wden Sûm^ rafından vurularak öldürüldü. YılH.y lkl saldlr8an talanmadı. ln ne tlcaretl yaptığı açıkTarih: 28 Tem m uz 2013 M ogadişu’da Türk Büyükelçiliğine cani, bomba saldım, oldu. Çıkan çatışm ada dört Türk özel harekât polisindenbiri şehit oldu, diğerleri yaralandı. Tarih: 14 Şubat 2014 Som ali'ye yapılan doğrudan nakit yardım 2013 sonu itibarıy la sona erdirildi. Türkiye'nin ne kadar nakit para yardımı yaptığı bilinmiyor. Som ali Merkez Bankası Başkanı Abduselam Ömer, yardımın aylık 4,5 milyon dolar civarında olduğunu Merkez Bankası'na nakit olarak verildiğini açı a Y Türkiye'nin M o p d » . B ü y ü k * » » '»
* *>
d olan k u tu la r iç in d e teslim alıyordu.
Bu M ü s l ü m a n ü lk ey le ilgili minıc “Doğu Afrika Boynuzu" Somalr ^
vereyim: en u z u n
sahil şe
^
, el
ndine sahip. Sadece
lere S o m ali'y i yöneten eli si rası bü y ü k şirketler ortak.
jnisiyati^ le gD O ^ '
irt)i. Vs
yardım için 1 9 9 2 'd e Som a
Şimdi... Tüm bunlar, niye
,
/niye ^atlfla
,.:ndı$P0'
Yazayım... . ^ilen blf .,,,0^ ’ 1 Cemaat eliyle servi \ e\ei°!' >nıelef ■tokasıyla yakından i ^ ^ n cü l 1113 s1 Nijerya'daki içsavaŞ3 Çıktı.
V ı, kavdı iddiasına göre, Başbakan Başdanısır \«'atık ile 11IV özel Kalem Müdürü Mehmet Karalü?* ^ koıuıyuyor, *
'a'’
1*Y OztJ Kaleni Müdürü Mehmet Karakaş vicdan
sv, \ırdoğan'ın danışmanına şöyle diyor: "Onlarca malz^ ^ yorum, Nijerya'ya gidiyor şu anda. Müslümanları ' ,SS1' 1In isHyanları mı öldürecek, vebal altındayım."
L‘Urecek,
Başdanışman Varank'ın yanıtı, "Bilemiyorum; henüz H Boy ile konuşamadım" şeklinde. İddiaya göre kastedilen^ MİT Müsteşarı Hakan Fidan! Daha önceki telefon sızmalar^' Öğrendik ki. Başdanışman Varank, Erdoğan-MİT ilişkilerini dü^ zenleyen kişi. Şimdi... THY Özel Kalem Müdürü neden tereddütte önce bakalım' Somali gibi Nijerya'da da içsavaş var. Sadece MüslümanHıristiyan çatışması yok. Somali'de olduğu gibi El Kaideciler ile İran yanlısı gruplar karşı karşıya. İran yanlısı El Kuds örgütü Nijerya'daki Şii yanlısı İslamcı örgütleri organize ediyor. Diğeri... Sünni El Kaide uzantısı Boko Haram! Somali'nin El Kaide bağlantılı El Şebab adlı radikal dinci ör gütü varsa, Nijerya'nın da Boko Haram'ı var! 2002'de kurulan ve "Eğitim Haram" anlamına gelen Boko I laram 'ın kökeni de Suudi Vahabiliğe dayamyor. BM binasının bombalanmasından, köy katliamlarına kadar binlerce cinayete imza attılar. Fransız Haber Ajansı (AFP) geçtiği haberde, THYninBo Haram militanlarıyla çatışmaların sürdüğü Nijerya da bilini yen gruplara silah taşıdığını iddia etti. Türkiye'nin getirildiği hale bakar mısınız... Suriye sınırında radikal dincilere silah taşıdığı iddia
^
MİT TJR'Iarı durduruluyor. .jverTHY, uluslararası medyada terör örgütüne silah t es inekle anılıyor. BirleŞlıüS İçsavaşın yaşandığı ülkelere silah gönderen ui Milletler Güvenlik Konseyi'nin ağır yaptırımları var.^ Erdoğan bunları görmezlikten geliyor. Cemaat ^ ^ ic n i f uluslararası mahkeme karşısına çıkarmak ıçm elin e pıyor, 292
Bu noktada yine Somali'Ve Nijerya meselesi telefon Somali'de de ayna durum yaSanHayitS l a kasalarm içinde neler va r d, ? '
oru"
m,? "İnsani ^
İnsan düşünm eden edem*
lrrı' derüien
BÜ' S mf nT nf " “ “ “ S S S * • * Türk dü? Öldürülen Turk vatandaş, M o g a d j! P°I,S1 « f a « C Ve sıkı d u ru n : Erdoğan'ın Somali 15 Ağustos 2001'de Kızılay Başkan, Tekin K T * önce' İstifasının nedeni İslamcı İHH ile kare ı Hlstifa ^ Soru çok... k3rŞ1 ^ Silmesi miydl? Amerikan Washiııvton Post
S zctesı yvm Jackson Diehl Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun kendisine, “Neden Türkiye eski . .
- n ı
°
,
OsmanlI topraklarında, Balkanlar'da, Ortadoğu, Afrika ve Orta Asya'da yeniden liderlik kurmasın?" dediğini yazdı. (5Aralık2010) Erdoğan ve Davutoğlu, "Osmanlı Milletler Topluluğu kura cağız" hayaliyle Türkiye'yi, Asya'da, Afrika'da hangi karanlık dehlizlere soktu? Evet, kaldığım ız yerden devam edelim... Tespit 2) Schanzer'in raporundan gelen 84 politikacısı B a ş b a k a n Obama y dişelerini dile getiren bir mektup gönderd l a y ı n Başkan, B a ş b a k a n Recep Tayy P dır süren stratejik
^
onlarca yıl
^ temej direğini
T ü r k - Amerikan
demokrasIsınl
giderek daha çok baltalıyor; engelliyor. Biz, bu gelişmeden do&
hayal ta n k l^ j Türkiye'nin ^
dan dolayı size bu mektubu /aZ*
Amerika'1110 en"fl orUz.
anki yol hakkında Türk k a m u ^ v, pma y a ^ lun, netleştirmeniz için, sizi Erdoğan ^ g a n ü a/a issizlik , sadece ülkede huku '
,j ecektir-
Mektuptan sonra Baş
y jt ı i ı o ^
M edya, m eselenin
edi. İşin
d0*an'ıara£İ1
., ^ba^1 hurivet-
S ö rü ş m e s in in k o d la r ım Ç
“yardı.
jjehe
. , - fflliM > braff>
T esp it 3 ) D e m o k r a t e g ı 1 bu| u n ^
^ eğ ilim ti E. E d e l m a n 'm
te hazırlatılarak ABD >1
e Sun“'
kiî: 'K K ^ t0 « F r^
Kı-aUty- Relram ing U.S. Turkey |»o i k v <ı , .
1 , 1
|f-W m 2013 la rilıi y a z ılı
'
s*'yfal.k r
R apor, liıd o ğ a n 'ıo to r ite r ve m e zh e p li 0 | ahh!
° r,a y a Ç ,kardl* 18 " * * Su:
. .
‘N
‘
A B I), I lirkiye'yo yeni bir Tanzim at program, , Hu yem program ın temel meselesi, "Kürt(V. .
îr.
Erdoğan bu program ı kabule zorlanacaktır. '
T.
Bu zorlam a "Cem aat faaliyetleriyle" başladı Son darbe, Lahcy'doki Uluslararası C m 'Mahk, , , , oh , ®“ * « * » “ S t a » ina.nl,* . kaısı ”**> ra, soykırım suçlarına , e saldırı suçlarına bakan » ! « . „
mahkemedir.
1 Tem m uz 2002'de kurulan ve 11 Mart 2003'te çalışmayab layan m ahkem ede şu isim ler yargılanmaktadır: ! D arfu r'd a işlenen insanlıkdışı suçlar nedeniyle (Erdoğan ta rafından A nkara'da ağırlanan) Sudanlı Ömer El Beşir; O rta Afrika Cumhuriyeti eski devlet başkanı Jean Pierre Bem ba; Kongo Vatanseverleri Birliği lideri Thomas L u b an g a; U ganda'nın kuzeyinde dini temellere dayalı b ir devlet kur m ak isteyen "Tanrının Direnişi Ordusu"nun (L R A ) beş lideri. Sonuç: Erdoğan-Cem aat arasındaki kirli savaşın tüm boyutlarım görm enizi sağlamaya çalışıyorum. Evet, tribüne çekilip "yesinler birbirlerini" diyemezsiniz. Mevzubahis olan vatandır... Diğer yandan... Bu tespitler, yapılan hırsızlıkların üzerini örter mi? Haytf Gelelim hırsızlıklara... Ö n c e b ir d u y g u m u p a y la şm a lıy ım : T e le fo n u m ç a ld ı... ^ g^iara* A r a y a n b ir g a z e te c i a rk a d a şım d ı. "E rd o ğ a n ile-oğ^^ ^ s ın d a k i te le fo n g ö rü ş m e s i g e rç e k m i, m ontaj mı «-^
^
F e n e r b a h ç e -E la z ığ s p o r m a çın ı seyred iyord u m d e n h a b e r im y o k tu . "M u tla k a dinle
diye kap a
j t>\^
D in le m e k için içim d e istek y o k tu . M açı se>
ettim . F ak at telefonlar rahat vermedi, inat ® ™ B en im m aç seyretm em farklıdır; aynı za ^ - ^ ^ ^ ^ e - A m e r i k a n - T ü r k P o l i t i k a m Yeniden
294
oWrl1 )ırI„ek
■^«•ruiııia mar
'«ıt5o
tSCİ.
eıon görüşmesin: ünieai■ IT T . Bir hana e
ziu aeierDı
*SĞâ
L A ram a:
u Aradık. ZD13 —3sat: ;« ■ 3aca: E”de mısın oilu Dön: Z sû :.îz , 3
a£ra: Sanan şev ler ooerasv.- -
ıgnı Ban* aunıar^ ır ----■ ■ . " ■ j f c m ü r zanâ . Tieserrp3aoaı —r'G m iT ime-zan m cîîL i.
' - =•
încİ2 juvük ToîaiZLu. .o îîs 'jr r o c a - ~rlan İn e r:.
I feıi: E^atl Bana: Zsmarr.
un ' Şrn^L 37
'TJk7 tp?i t i - : a r T^r ^kar'SETaır n . O Ç u İ: B e n c ü . a e j i s b i Li r :r*c.ı. »-«— : _ Saka: " n u dl.mj— n işse. jn n a r «nrs ~ez-
■umtianesmı -Şii:
3*s *r-
-âuj: iTLii- ^aman". " n a a n *arrr2. -■'■ * ^ lı:ue
■ffı '■r—JŞ"jfai: £vet.
3^
—■ :cr
(kık> "j a r ıfl*ai > « # 1 m o a e a s : ^ '
ttr
-cff-
SJ<
■1
' - » u n u m ! l U l i ^ ' v v .tp s j / i n , M .. ...
eniştenle filan.
'
'
l"
Sllni|n arJnı.
t ,.ul: No yap alım diye... W
vj :
' vet evet hemen irtibat kural.m saat I(Va h ı
Küttu...
adar-Çünkü
Oğul; Tamam baba. Baba: amam mı, irtibatta kalın, O ju l: Tamam babacım... 2. Am ma 17 A ralık 2013 - Saat: 11.17 Oğul: Baba, Haşan abi ile filan bir araya geldik, abim, Berat am cam beraber bir şeyler düşünüyoruz. Bu arada bir fikir daha geldi Berat'a. Bir kısmını diyor Faruk'a (Kalyoncu) diğer işle ilgi li hem en vereyim diyor. Öbür paraları işlediği gibi işlesin. Zaten konuşmuşsunuz önceden. Onu yapalım mı? Ciddi bir miktano şekilde hallederiz. Baba: Olabilir. Oğul: Tamam. Öbür kısmını da Mehmet Gür ile o rta k işe baş ladığımız için bir kısmım al sende dursun, p rojeler g elsin orada kullanırsın diye verelim mi diyoruz. B ö y le lik le azaltıp geri kala nı da başka bir yere taşıyacağız. Baba: l amam işte onları şey yapın da... Oğul: Tamam Baba: Süm eyye geldi mı? b, O ğul: Süm eyye eve gelmiş, şimdi buraya gelecek, a * n o ..................... rşeyvarm ı? bacım . 1 lailcdiyoruz bugün inşallah, başka bir şey var mı iyle s, fırlam ak Baba: Şey yapmanızda fayda var. Tamamı;
fayda var, .. , Oğul: Evet, Tamamiyk sıfırlayacağız inşalian.
3 . Arama 17
A r;ılık
2 0 1 3
-S aat:
.
1 5 .3 9
iiifif-r verdiğim
Baba
Sana
go rcvl.-M aın aı»
( , r, „ |
|VI , a k « M I 1 . 1 0 ' m
. V
il,, i l g i l i o l a n k * m w t' - 11' " kl,,n m ı h c r h i l d c ö , « Halledeceği/.
k a ra n lık ulunca h *lle d tc e g i2 .
Baba: 7<>h
^ ,,, i l e t t i ^
M f h m e t G ü r ile
Ger ;
k a |a n k ıs " 1" 1'
0& ul: İn şallah Baba: S ü m e y y e ne ya p h ? Oğul: Süm eyye de işte onlar, 9 kard, ge,lrdi filaj, k Baba: H e r ik i tarafı halletti mi? Oğul: V e rd i h e rh a ld e babacığım. ikisini de boşaltt.m d, j Baba: H e r ik i tarafı... Oğul: E v e t ik is in i de boşalttım dedi. Ama iki taraf derken onu d iy o rsu n d e ğ i l m ı? Baba: N e y s e tam am . Oğul: S iz kaçta geliyorsunuz? Baba: O n ik iy i filan bulur. Oğul: Y o lu n u z açık olsun. Baba: T elefon larla konuşm ayın. 4. A ra m a 17 A r a lık 2 0 1 3 - S a a t : 2 3 .1 5 O ğ u l: Ş i m d i b a b a c ığ ım şe y için aradım , büyük ölçüde yaptık. Iııı. S i z m i a r a d ın ız b a b a cığ ım şimdi beni B a b a : Y o b e n a r a m a d ım se n aradın. O ğ u l: G iz li n u m a r a d a n ara n d ım . B ab a: B ü y ü k ö lç ü d e d e r k e n sıfırladınız mı voksa? O ğ u l: S ı f ı r l a m a d ı k h e n ü z b a b a c ı ğ ı m . Şöyle >on e u ro g ib i b i r m ik t a r d a h a v a r . Şey yapamaı Henüz. B u ş e y a k lın a g e l d i B e r a t ' m , A h m e t Çalık tra b ir 2 5 m il y o n d o la r k a lm ış . O nu o r a y a onu şe y y a p a r ız d iy o r la r . Ü s tü y le d e Ş e h r ı z a r diyor. S e n n a s ıl b a k a r s ın b a b a ? B a b a :...... O ğ u l: H ı b a b a c ığ ım . B a b a : S ü m e y y e y a n ın d a m ı? O ğ u l: Y a n ım d a , ç a ğ ı r a y ı m m ı? B a b a : Y o k s e s k a r ış t ı d a o n u n ıçın * ° ğ u l : H m , y a n i 2 5 m ily o n d olar Ça » İ s ı m l a d a Ş e h r i z a r ' d a n d a ire alabilir. B a b a : N Jeyse ş e y y a p a r ız , h a llt£^‘
fprneciık
,e ın a aca*ı ı
j a ire
ek^
alabiliriz
jktanp* £or*
1
£ gul: Ö y le m i y a p a lım ’ B ab a : T a m a m y a p ın . . ° f c u l: T a m a m e n s ıf ır m . kalsın b a b a ,. ^ara k a ls ın m ı?
111
«.-nın * * nu
M ı* i Kalsuı olmaz zaten oğlum Şeye, öbür taraf, u tfi'y yapsaydınız, onu da oraya aktarsaydım, * M 'V t . C)gul: I le onlara verdik tamam. 20 milyon dolar Baba: Allah Allah! Ya aktarsaydınız sonra şev v a n ^ ( )gul Yu ne bileyim şimdi bu kadar verebildik bab^ •?*' yer kaplıyor falan, başka bir kısmını başka bir yere k<,Z . ' ’ Bir kısmını bizim şeye verdik. İşte Tunç abiye verdik, o n d ^ ' ra... ' ansoı>Baba: Tunç'a tamamını aktardın mı? Oğul: (Sümeyye bakar mısın) Nereye baba? Baba: Tunç'a diyorum tamamını aktardın mı? Oğul: Ya sormuşlar, 10 milyon euro alabiliriz demişler her halde. Baba: Neyse bu kadar şeyleri konuşma şeyde, böyle de olsa konuşma. Oğul: Tamam biz hallediyoruz o zaman. Baba: Halledin şimdi tabii ben bu akşam gelemiyorum. Ankara'da kalacağım. Oğul: Tamam biz hallediyoruz sen merak etme. 5. Arama 18 Aralık 2013 - Saat: 10.58 Baba: Bir arayayım dedim bir şey var mı yok mu diye. Oğul: Herhangi bir şey yok. Verdiğin işleri bitirdik Allah ın izniyle. Baba: Tamamen sıfırlandı mı? Oğul: Tamamen, yani sıfırlandı derken, nasıl diyeyim iz bende b ir ııı.. Samandıra'nın v e Maltepe oin paralan vardı ' bin dolar v e 300 bin lira. Onları d a şey yapacağım . Bizim Işık'a borcumuz vardı b ir milyon lira, ona vereceğim. Kalan akademiye aktar diyeceğim. Baba: Şey konuşma, açık konuşma. Oğul: Konuşmayım mı? Baba: Konuşma lamam mı? Oğul: Tamam babacığım. ^ ^rin# Baba: Yani şey, Şamandıra vs. nerenin olursa o sun tutma, yerine gönder, niye üzerinde tutuyorsun tak,P Oğoli Tamam babacığım. Ama güncel olara •Kındayız. Güncel olarak takip edildiğimi duşunu. ı 2UH
Paha: üı/, sana ne dıy0ruz
Oftul! Ama işte ko,uma o ? be baba bizi? Pklb' mi y O ğlum dü,|eıtiyorsumı
'm takiP ediyor
Ogııl: Ama görüntülü de tal (taba: I loğruduı. Şinıdi , (p j ^ » m u ş . jıı anda yaptık. " ciiM\vk mi? Montaj mı? ilk a k im ,., BcU.n np o ld „ dersini
Evet radikal dinci Hizbullah ör T ev lerin in b o d r u m u n a g ö m ü y o rla rd .T ü riu v e t den-' çdçan c e s e tle r i televizyonlardan cani,
Kendi kendime dedim ki: Radikal dinci örgütün evinden ceset çıkıyor! Ilımlı İslamcı liderin evindpn dolar-euro çıkıyor! Cemaat'in Pensilvanya'daki evinden ne çıkacak? Tahmin etm ek zor değil... Gandi'nin sözünü hep anımsatacağım: Kin, utanç ve korkunun olduğu yerde Allah ortaya çıkmaz.
Nasıl çıksın? Bakanlar, polis baskınını öğrenip bürokratlara "Kaçab,..yor san kaç" diyor... Bakanlar, oğullarına "Evde kaç para v-
soruyor.
Yazmaya gerek var mı? Aralık 2 0 1 3 - Saat: 0 7 .3 9 Oğul: 6 buçukta geldiler, Celal Kara d,y
17
savcl arama ka-
rarı çıkarmış, örgüt kurmak işteBaba: Ne var oğlum senin ev Oğul: Hiçbir şey yok baba. Baba: Para ne var? Oğul: Kendi param üç beş
icalan paraIT1
Baba: Kaç para?
Oğul: Sen biliyorsun. Baba: Kaç lira oğlum?
Oğul: Bir trilyon civan P ^ Baba: Evet evet. Tamam Oğul: Yok arama yap^ 0
? vaf/ oka_
para)a
2
M V * 7 ™ s ' m n • « « **« M ' U d ı j j t m U l * n v l * R o - , y , * * 0 * v
K>hs»\iı\orl.u n m H v k H İ n k l l v M İ '1'! 1,11.......
l î i m ' 'lU « u n
.
o £ lu
xir ^ u n
n ıv s n u V *P » y o ru m . IV nin» .,l.u .,k h o U ,,? * '" " " 1'11 şev
ak rab am
b u n la r.»
ş e v in i v a p ıy o rv ım ,
y a m .u la
v l l |l t f l y o ,
"""S -
diyeceksin.
,V,J
\ r t ı k \ a z m a y a * ;e re k v o k .., •
•
B a b a ra n o ğ lu n a v e rd iğ i ö ğ ü t bu! O
r a i n i n
v o rla r.
k i m l i ğ i s ı r m ı ? Y a s a k k o y u y o r l a r , " y a z m a ym \ i;.
P ek i y azm ayalım . Z aten..
S*,iz ç^k»an bitm ed i m i; bı
daha ne yazıp söyleyebiliriz ki?
B i r y a s a k k a ç v ı l s ü r e r ? T a r i h e b u t e l e f o n t a p e l e r i y l e geçeceke r in in f a rk ın d a b ile d e ğ ille r.
Nlily en dolar ar, m ilyon eurolar havada uçuşuyor; evlerdeki ay ak k ab ı kutu larından paralar fışkırıyor. B ak an çocu kları yatak odalarında para sayma makineleriyle uvuvor. W + tki m ilyon dolarlık m ücevherler alınıyor, kimi beğeniyor, ■ im i
t •eğerimi y o r d ört m ily o n d o larlık olanıyla değiştiriliyor.
300 b in dolarlık saatler hediye ediliyor... U tan ç verici ne varsa yaşanıyor. L stelık ... Hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ediyorlar. t. ı*ı i - *4- ~ i-x .—.... i* \ în^rırİJ İnS3Hl bU K a r a k t e r s i z i ik K o n u s u n u a u ı ^ n u ^ ı u
.......... **
nuırsa*
zordur. Aynı ülke insanı olmaktan biz utanıyoruz, o n la r mıyor; insanlıktan çıkmışlar! inlemekiste' Bu nedenle söz konusu telefon kayıtlarını uç <*■' medim. Ama mecbursunuz, çünkü gazetecisiniz. Para'ya yenik düşmelerinin insan ruhun a y*1 dinledim.
(ll,rmuy<*n»n1 |}"1111
Horuna o rta ç a * /d in c ilik diye yaZ'? Ve hır„,zl,kfr bayağılıktır; k alp siz lik tir; d a r s ız lık r V u)ı ^
B u d u r bir türlü doyurulam ayan nefte aç -fi //Bir lokm a bir hırka" diye geldiler; 7x-n)?ı» " l,n |U zorbalı#! yaptılar, .«ptılar fü m değerlerim izi yıktılar, Polar. |
İktidarı »adece «üç için Wed.l*r. 300
jç|„
„
-
Hiç bilmediler; önemli olan iktid,, Nasıl bir hayat yaşıyorlar, yazık ' 8" âğıdır.
Belki inanmazsınız ama gerçekten o a
,,
nelcr yaptıklarını telefon kaynlarmdan d i Z î 1? Aral,k'ta u üldüm. medl&m çocuklara 0 oğlana, o Ankara'dan koşup gelen kıza üzüldüm „.. ,
korkunç hayat nasıl yaşanır?
m- Boylesıne
B» babalar çocuklannın hayatlarını nas.l kararttıklar™ far kında bile değiller. En acıklısı, o çocukların lekeli bir mirasla yaşaması... Bu babalar ve çocukları tarihte nasıl yer alacaklar? Bazen susarak konuşmak en iyisi... Marx'ın iki kızı; Laura ve Eleanor intihar etti. Fransız solunun efsanevi isimlerinden Andre Malraux, Karşı Anılar kitabında yazdı: "Moskova'da verdiği bir söylevde, baba sının köpeğin teki olduğunu söyleyen Çan Kay Şek'in oğlundan bahsederek, h e r k e s layık olduğu evladı bulur' demişti Troçki. Onunkiler intihar etti, ya da öldürüldüler... (s. 367)
Çan Kay Şek ile savaşarak Çin Halk Cum unyeı m Mao, Kore Savaşı'nda atılan bir bombayla kay e ıoğ Ya Stalin'in çocukları?
Savaşı'nda Al*
Yakov, 1941'de gönüllü katıldığı ^ " C' aesir generallerimanlara esir düştü. Almanlar Ya ov
j . r" dedi. Almanlar
ni istedi. Stalin, Oğlum general degıl onbaşıdır Yakov'u kurşuna dizdi. i 966 'da Sovyetler Stalin'in tek kızı Svetlana Alli uye ' güncesi Tıvenfy
ği'nden kaçtı. 1963'ten beri yazma a ters to a Friend (Bir Dosta 20 Mektup CIA'in, Soğuk Savaş döneI^in Papağanda aracı bu broşür o u
e ,967'deyay1" 3" a en önem ı , buluyor
^ 0ıduğu ev
Troçki'nin dediği gibi/ her es
a*r"9°rU,n'
mu? nın ormizlarına n6 Telefondaki babalar çocukla gannıan1, pr böyleSine b3 lu|uk" yüklediklerinin farkında U ^ kenÇuvaldızı kendimize batırIV
n bahsed>v°
«Aga saplanmış bir a ^ ^ L s ı n a d'mizde arayacağız; sorunu dir;TürK' kaçamayız. Bu ayıp ^ P ımlZ'
^ ^
G etirild iğim iz ya da aşağılandığım ız hale bakar mısın, ? U m ud um u z seks kaseti! A y ıp tır.
C em aat sözüm ona Erdoğan'ı koltuğundan edecek seks k * çıkaracakm ış ve AKP parçalanacakm ış! 1
1
i n s a n l a r n e f e s i n i t u t t u , i ş t e b u " k u t s a l k a s e t i " b e k le m e y e h *
I-. ladı.
’*
O rtaçağa yenildiğim izin resmidir bu. Hayatı salt iki bacak ahlakı üzerine inşa edenlerin bizi getirdiği yer işte bu çukurdur. V a H a C p m a a t 1I 0 m ü r a r l o l û ^ û
n n lır m
b :-i:
__
Y a h u ...
fje göreceksiniz o kasette?
0k a s e t t e n e
iz l e y e c e k s i n iz ki
Erdoğan zaten çırılçıpIak o Kendim hiç saklam adı ki...
-
r t ^ 8
S " ’ S e k s in i,, mı?
Siz de seyrettiniz o kaseti: "Ben hiçbir zam an değişmedim. isl nedim i?
klrll'r pişm ez," ds.
»Tek h ed efim iz İslam devletidir/' demedi mi»
»1.5 milyarlık İslam âlemi, Müslüman mi,Uimizin av ,
"Egem enlik k ay ıtsız şartsız milletindir lafı koskoca bir yalan,
egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ındır," demedi mi? "Dem okrasi b izim için bir amaç değil, araçtır; amacımıza ula şana kadar dem okrasiye bağlıyız," demedi mi? "Dem okrasi b izim için bir tramvaydır; istediğimiz durağa ge lince ineriz," d em ed i mi? AİHM kararını beğenmeyince, "Sana mı kaldı türban konu sunda karar verm ek, bu ulemanın işidir; ulema ne diyorsa o
olur," demedi mi? Danıştay'ın türban kararını beğenmeyince de, kim oluyorsun, buna M ecelle (Osmanlı Hukuku)
demedi mi?
Artisüik yapma ulan!
Köylüye, "U la n terbiyesizlik yapma.
Hadi ananı da al git," demedi mi? Gurbetçi işçiye, "sahtekar deme 1 ‘ Şehit yakınına, "Askerlik yan ge ıp
yeri değil"demedl ^
mi? kadm lay^"demef ITU' Şehit anasına "Ne konuşacağım ben^ . bahsetmedi^1? Atatürk'ten, İnönü'den ''iki ayy^ akaretetti. Cemevı n Alevilere hakaret etti, Caferi ere be" dedi.
Berkin E lvan 'ın annesini yuha'‘j[mWklan'adl Ve acılı Somali maden İŞÇ*S1 ulıutWnUZ jstediğ'n Ne demişti Erzurum ^ ' ^ g ü n v a r * * ^ "Para, pul dediğin ne ^ ^ ı d e r o ^ C*ar zengin ol, tr ily o n e r o ■ ^ ,/ (9 Ek,rTl' ^°Yuna göre kazacaklar, olay
bi,e 303
K a r ş ı m ı z d a b ir p o litik k a rik a tü r v a r g ö rm ü .
Her şey ortada değil mi; kral çıplak değil mi?0" U kaseti herkes seyretti, dinledi aslında... Erdoğan, "Hırsızlık babadan oğula geçer/' dedi Erdoğan, "Eğer bir gün duyarsanız ki Tayyip Erdn. ^
zengin olmuş, bilin ki haram yemiştir," dedi. 17 Aralık'ta lağım patladı, ülke kirlendi. Türkiye tarihi böyle bir rezilliği görmedi. O halde... Canım kardeşim!
Daha ne çıkmasını bekliyorsun o "kutsal kasetten"? Her şey ortada değil mi?.. Kendini niye küçültüyorsun? Kendini niye onların seviyesine indiriyorsun? Demek ki biz buna layıkmışız. Her ülke layık olduğu yöneti cilerini seçer çünkü... Bir ay önceydi... 17 Aralık Operasvonu'nun yapıldığı gün Kısıklı'daki villalar dan para nakli yapıldığı haberi geldi. Söyleyen CHP yöneticisi)^ Para naklinin araçlarla yapıldığını; görüntüsünün olduğun söyledi. Tüm bunlar Bilal Erdoğan'ın da yargılandığı dava dos>a daydı. Dedim ki, "Artık orada yoktur, yok edilmiştir. ^ & Yanıt verdi: "Paralel (Cemaat) de aptal değil >an ‘^ ^ lil türmüştür, yakında çıkar." Görüntü çıkmadı ama te e sızd ırıld ı.
Sırada görüntü var... Peki paranın kaynağı ne? , Mkileak5'1 Aklıma ilk ABD Büyükelçisi Eric Edelman ı jvrl h>" Igesi geldi. "Erdoğan'ın İsviçre bankaların bımn olduğunu" VVashington'a bildin" 1?tY ^ ı ^ n n ^ 1>' CHP yöneticisinin iddiasına göre, ı j;ı;vordu
J „ J n Kr
Bir milyar dolar mı? Böylesine büyük bir parayı ev.ndc k n^ dedim, İsviçre bankalarına guvenmey p P getirdiler?
y
* * . . .« » 6 den tutar ^^ ^
0
raivSU ıı i v dıv ord u ; TO RC U N den dolanıp bana v;\'lıuek istiyorlar!"
EnKSUn u\ bu sCvü sartetmesinin sebebi no olabilir? Pthnin atanda ne var? Tarih: 13 N isan 2012
c\i
Tarih: 2 6 N isan 2 0 1 2 Erdoğan'ın Türkiye'ye dönüşüyle birlikte, Suudi Arabistan Krallığı, CHP yönetim inin açıklam asına göre Başbakan'ın oğlu B Jal Erdoğan'ın Yakıfbank'taki hesabına 99 milyon 999 bin 990 dcîar yatırdı. Bu para, bir sonraki aşam ada TÜRGEV'in (o tarih te adı ISEGEV'di) Vakıfbank'taki "T R 0800 0150 0158 0380 1344 6974" ÎBAN numaralı hesabına geçirildi. ^arih: 1 Haziran 2 0 1 2 ÎSEGE . İstanbul Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı); İ s t a n b u l .9. A«,..ye r ,eza M ahkem esine isim değişikliği için /yvakıf s e n e t değişikliğinin tescili" davası açtı. Tarih: 16 Haziran 2012 Suudi Kral, S ev d a T e p esi'n d ek i 5 7 . 4 7 0 metrekarelik arazisi n e yapı izni verilm işi için ( f «-vn- ve Şehircilik
B a k a n lığ ım a
baş-
Bakardık kon u yu "yap ılarım .ı hakkı verilmesi" istemiy V İManbul B ü y ü k ^ h i r Holı-Hi yi** j ' n «• a k a r d ı . Belediye İmar ve Bayındırlık K o m is y o n u , C H H i ü y elerin karşı
ç
ı k
m
a
s
ı n
a
karşın
|jûtnifn y a p ı l a n ı m izni çıkardı.
b eM iye
Jarih: 2 5 T e m m u z 2 0 1 2
İ M * , I V , nifihkiMru* k . ı r . m y l ^ T Ü K G K V ( T ü r k i y e G e n ç li vı »v # ı»irw ( fi/ m e t V .ıH ı ; o l.l u , T ü | « ; K V 'i n y ö n e l i m i n e E rdoğan"1
»0u
1
1
fiil. 1 I
'ZİL
’t
" 'tu
t'U tf,» ,
v . . h x ı | Hrn A l l > . ı y r . « k « i r d i .
T ; '"l
i» \ ,
" v v '« a n ai-ikUdm «6li.
i ı t ı j d ı k r U ı y ı p t ı ğ ı * A r ü » m ı.le r n o n r M i,
'-m*,!.,,,..........,
y“: ■' •,l .. ....... .
g*. .
'T ’
£*'>n' :r>: I Mf <#Mı , yit,
..... .
V— . I I 4 V l'm 11' niıt |,»{i».ırı.»' ü/'r
;•............. ' VS*......... .. ........ . *>.... ............a ........* , * 1» .......... . >■.........* ............ 1 a* ı...
k'lll .3|,n < ’4fl
T ü m b u id d ia la r T B M M «
'
M üdürü t a r a f , ^ ' ^ geHrildi.
Şube
G en el
M u d u r u 'n e
M ü d ü r ü 'n ü n
»
,
b i l d i r i l m e s i n ° * a y ın a« l 0 ,
R ecep
" dm d “
T a y y ip e J
■S1®
*
ip w
*
* " »
edU dS
* * * £ * ■ *
'
hesabma gen gönderildiği iddiac ?
£
£
?
paranw Rovai p
- Vak.fbank Genel M û S * a „ t " M» ! p aran ın R e c e p
T a y y i p E r d o ğ a n h e s a C ' d S î î ? ' 0 a” yarak
a d ı n a g ö n d e r i l m e s i n i i s t e d i ğ i i d d ia s ı d r * - A ym
gün
99
m ily o n
ferin in T U R G E V 'i n
TR
990 bin
tg
EV Val*
d o l a r ^ İ •D
2002000150015804^13^^? T
y a tırıld ığ ı i d d i a s ı d o ğ r u m u d u r?
20020001500158048013239675 numarab hesabim kapattığı iddiası doğru mudur? - T Ü R G E V 'i n T R
iddialar doğruysa, ilk olarak R e c e p T ayyip E rdoğan'ın hesabına gönderilen transfer işlemi n e d e n d a h a son ra iptal edil - T üm
miştir? - Vakıfbank G enel M ü d ü r ü t r a n s f e r işle m iy le ilgili olarak ne den M A S A K / a bilg i vermemiştir? -
26
N is a n 'd a
R ecep
hesabına Suudi A r a b is t a n
C a d d e s i Ş u b e s i'n d e k i
99
ti ad rr aa fr ımn adaann y y m m ui l yy o^ n
T a y y i p E r d o ğ a n ’ ı n V a k ıf b a n k V a ta n
990 bin.dolar -------^
- 26 Nisan'da Suudi
oya
J ^ ûı wa , rv ao lf tarafın m d ad an n yy 99
^ V a k lfb a n k
A r a b is ta n R o ya
milyon 990 bin uuıyon yyv dui dolar uuıaı Recep — r Tayyip r
V a ta n
gönderilmiştir? p
C a dj dj e—s *i Ş u b e s i ' n d e k i hh pe ss aa bb ın ın aa h aa nn gg i s
dolardan « ilv rar a r dolardan T Ü R G E V ' i n a d ı n ı n g e ç t iğ i y e rd e hep m 5 2 0 0 9 Tarih. VC ^
b a h se d iliy o r. D iğ e r y a n d ^
Maliye Bakanlığı' 11111 M u a fiy e ti
S ta tü sü n e
rihli ve 4962 say*
0$
^ ta' zlS1 üzefint Bakanlar m a d desın^ anileVa^
'
Uygu n ^
’^ S o l ^
K u r u lu 'n c a 2 6 .0 9 .2 0 1 1 ta
"Vergi Muafiyeti Nasıl kazanmasınTÜRGEV'in genel kurul
Vardı:
Esra Albayrak (Başba
Bilal Erdoğan ( B a f b ^ Serhat A lbayrak (Erdog
jj.
- r
^
^
üyeler* y Erdogan',n0,iu),
gıdogan
ndafllad
,n
,
'
307
Revhan Uzuner (Erdoğan'ın ofclu Bilal Erdo*. Udesil S n , n U ln. Ziys : gen (Başbakan Erdoğan'ın eniştesi), Şule Albayrak (Erdoğan'ın kızı Esra Albayrak m oh Bülent Turan (AkP İstanbul Milletvekili), Haşan Can (AKPTi Ümraniye Beledive Baskım c • dünürü V Mevlüt l ysal (AKPli Başakşehir Belediye Başkaı Mustafa Demir (AKPli Fatih Belediye Başkam), Mehmet Doğan Kubat (AKI5 İstanbul Milletvekili), Mustafa Ataş (AKP İstanbul Milletvekili) kasemin Salmaz (Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen işadamı Remzi Gür ün kızı), Feyza Eker Ayhan (Tarım Bakanı Mehdi Eker'in kızı). TÜRGEV in diğer kurucuları, diğer vöneticilerinin kimler ol duğunu önceki say falarda Erdoğan'ın belediye başkanlığı döne mırsieki yargılamaları anlattığımız bölümde yazdık. Ahmet Ergün'den Harun Karaca'ya bu isimleri bir daha vazmaya gerek var mı? Hepsi on yıl önce mahkemelerde sanıktı... Şimdi TÜRGEV ile yine gündemdeler... Güze' atasözlerimizi değiştirelim mi; ateş olm ayan yerden d am ar çıkar mı? En büyük bağışçıları, AKP döneminde zenginleşen işadaır— n ve AKP belediyeleriydi. TÜRGE\ nin "beyni" Bilal Erdoğan'dı. Esra A l b a y r a k da u> netimde ama ağabeyi kadar etkili değil. Bilal Erdoğan aynca, İnsan ve İrfan Vakfı ile P Geliştirme Vakfı k u ru c u s u v e y ö n e tim k u ru lu üyesi. Aynca Recep Tavvip Erdoğan Ü n iv e rsite si Geliştim-
s ^
Mütevelli Heyeti üyesi. 1 B ilal Erdoğan’ın okulu ve çalıştığı kurum N A T O toplantısının o k iu . D iyalo g şöy leydi: B laın O f lu n u z A B D de mi çalışıyor? Erdoğan: Evet, A B D 'de çalışıyor. B'.ain Nerede çalışıyor’ Erdoğan: D ü n y a Bankası nda. Frd,*Mn m oglu 50,1 B ush tGülerex) Bu nedenle Am erika'da taızler duştu. Erd 5g. aklı başında ve yakışıklı bir çocuk. B lain 'iarvi ı^abası g^bi. Bush: A yn ı babası.
30e
*
T Ü R G E V İn
am ac, ^
o lm a k tı!
'■ «
T Ü R G E V i s e t ,2 yu rd u
’
v ar.
B irin in
a d ı- c
• y i lr t l
1
“ Pararak k ,
ad ın , t a ş ı y o r ; H a y r i y e * ^ ,
VurHıı Y u rd u . R B ii rr d i j e r y _ „_ id u n a J |
annı, J * * *
^ I b a r a n n - ..
Sek,2
^ bahaca
İsının
fen ci Y üksel Ş e n le r Y ü k s e k ö
ğ
^
£ < £ *
17 A ralık Operasyonu'nun yapüdST3Yutdu' Ü n i v e r s i t e s i k u r m a k i ç i n İ s t a n b u l 'd a
1
**
S a d e c e y e r y e t m e z ; p a r a d a g e r e k ,^
7 ° " ^
T U R G E V , 5 0 0 0 l i r a y l a k u ru ld u a j a İ b ü tçe y le in ş a e d ile m e z d i.
ü n i.
Ibn' i
HaUun
' ik e
kaJar
Ü niversite kurabilmeniz için mal varlığı yeterliliğiniz olması gerekiyor. İbn-i H ald u n Üniversitesi kuruluşunda 156 milyon 789 bin 614 liralık m al beyanı gösterdi. İyi de p aran ın kaynağı neydi? 17 A ralık Operasyonu'nda Reza Zarrab'ın kuryesi Ahmet Murat Ö ziş'in , TÜRGEV'e götürdüğü çantalar yazılıp çizil*-
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, TÜRGE* e t0P'am^ paraları teslim « li g i kayıl alıma bunlar doğru m u; bekleyeceğiz,
ı
Ayrıca... Karşımıza sadece aynı isimler çı ml İşte Vakıfbank... Bu d evlet bankası oze Ş H atırlayınız; Alman savcıla.
a V n ı
kürümü
d a Ç l k l ) o r '
'
ve bizim Fener'e _
para
0\dup>m
^
kaçırma ve aklam a merkezi o rta y a ç ık a rd ı.
Vakıfbank bu kez nered
k a r ş ın ” * 3 ^
^
Erdoğan'ın belediye e H a ru n K a r a c a 'y a
kadar y
d ö n e m d e V a k ı f b a n k ls ta
Erdoğan'ın l,ranb«> » ^inde, beled iyen 111 jH n lması yargı konusu <
]ar
A h»*
bu k*
o
^ ı 'y e Valide . 0 d6nL’m
.ub e d « °K l döi*"
L a i f - B‘1>l^ buhar|aSt1’
ı»’1'
S a n ık la r d e n e tim i
im k â n sız
k ılm a k
irin
« P » « d o l « 9 h r n u 9 ; K ıb r ıs 'ta o ff s h o r e h e s a p l a n ^ ' : " S * , «po
y a p m ıştı. R e p o d a n
k im lik le riy le
çe k iliy o rd u .
p a r a b i r k a ç «ene* K e sile n
n a y lo n
önce
•«
p^ ‘ ı
f m u r a il'" ^ ^
ı a l e f a t u r a l a r ı y l a h a v u z h e s a b ı b o ş a ltılıy o r d u . Vs
'
*
^ oku,, V ak ıfb an k
V alid e
S u lta n
Şubesi
M ü d ü rü
k im i
S e rim ! V a k ıf b a n k 'ta k i
k lm d ,: Mak.su, “h a v u z u n "
b a ş ı n d a k i M a k s u t Serim k
n ered e?
xnm
S a
Başbakanlık örtülü ödeneğinin başında!
Parantez bilgi: Örtülü ödenek giderleri yıllar içinde ne bd» arttı? 2003'te 103 milyon liraykan, 2013'te 1 milyar 243 milyon fo ya fırladı! Gel de sorma; arkadaş bu paralar nereye gidiyor?1
Bakınız... Erdoğan başbakanlık koltuğuna ne zaman oturdu: 14 Mart 2003. M aksut Serim Başbakanlığa ne zaman alındı: 26 Mart 2003! Üstelik lise mezunuydu. Üstelik sahtecilikten ceza almıştı. (Ank. 9. Ağır Ceza Mah.) Söz Vakıfbank ve sahtecilikten açılmışken ekleyeyim: Vakıfbank Valide Sultan Şubesi'nde Maksut Serim'in yardımas Bilal Karaman, 2004'te Vakıfbank Yönetim Kurulu üyesi ve ar dından 22 Haziran 2005'te Vakıfbank Genel Müdürü yapıldı Sonra ne oldu: İşadamı Ali Ağaoğlu, kredi karşılığında
Vakıfbank
Müdürü Bilal Karaman'a rüşvet verdi. Bilal Karaman üzerine alınan üç dairenin parasının A ğ a o ğ lu na a İnşaat ve Eğitim Hizmetleri A.Ş. tarafından ödendiği (İst. 20. Asliye Hukuk Mah.) ekleyeyim ;
m
b," oUü'
N e r e d e n g ir d ik n e r e y e g eld ik
U n u tm ad an
t^
T am bir
TÜRGEV
_avU^ ' Merkezi'vk
Genel
M
Vakıfbank, Fatih 'te aynı binada!
■â TÜ^’*' ^
1 7 A r a l ı k O p e ra s y o n u 'n d a k i sa n ık la rd a n N 11
rucusu AKI"K Fatih Belediye Başkan, Muşta*
kiralandı. ( 12 . 12 . 2 0 10 Aydınlık) 310
^
^
*
Soruşturmada Demir'e yonelik Belediyesi'nin sit alanındaki a ra ;i']JUf malardan bil
ırak illegal olarak imar ve i n s a a ı ^ ^ ^ ^ ? ? Bu i d d i a , B a ş b a k a n E r d o ğ a n ' ı n o f l „ p f ” İddiası
ilgilendiriyordu. Çünkü Fatih B elem e•’ ^
yurdunu tamamen belediye bütçesiyle v!^' tep etmeden Vakıf'a "25 yıll,ğma ÜCr e J/
yakmdan
RGEV'e öğrenci f Ve hiçbir ücret ta-
Fatih'te Mevlanakapı Mahallesi'nde bul tm'5tİ lojik sit alam olan ve 381 pafta, 1571 ada 3 ™ ^ 1 dere<* arkeokare ile aynı pafta ve adadaki 49 parsel 1333 ^ rSelde 1490 metreve yeşil alanın yapılaşmaya açılmaS, ' i ^ : ^ n^ HkikiP ** Belediyesi Yeşil Alan ve Tesisler Yapım (>™ı K/U j ) Uk?ehir «
■—
Yurdun belediyeye olan maliyeti ise y a k l a ş ı k 5 .0 0 0 .0 0 0 T L 'y i bulmuştu. Bilal Erdoğan, soruşturma k a p s a m ı n d a o ğ lu t u t u k la nan İçişleri Bakanı Muammer Güler'le b i r l i k t e i k i a y ö n c e a rs a bakmıştı! Sonuçta... Tarih: 25 Aralık 2013 İstanbul Cumhuriyet B a ş s a v c ı s ı M u a m m e r A k k a ş im z a sıyla, Bilal Erdoğan'a şüpheli s ı f a t ı y l a , " ç ı k a r a m a ç lı s u ç ö r g ü tü kurmak ve kurulan örgüte üye o l m a k " s u ç la r ın d a n 2 O c a k 2014 Perşembe günü mesai bitimine k a d a r if a d e v e r m e k ü z e re Başsavcılığa gitmesi yönünde ç a ğ r ı k â ğ ı d ı g ö n d e r il d i. Kararda, ifadeye gitmemesi durumunda 5271 sayı ı eza Muhakemesi Kanunu'nun 146. maddesi hükmüne go getirileceği de ifade edildi. Bunun üzerine Bilal Erdoğan bir sure g ^ Yandaş
medyanın
^yboldu. *men kamuo-
"koroyUC“ 1U , ? , T stanbul Cumhuriyet
yu baskısı nedeniyle 5 Şubat *Başsavcılığına giderek ifade verdi.
-Meetirildi- Gazeteciler
Bu arada ilgili haberlere yayın y veremezdigifrtar haberi verirdi, vermezdi; ne kadarını ^ ^ jçin basın sava 3 Aşmalar yaşandı. Kimi gazeteci ha »nın karşısına çıktı. Ne mi bu, k alem in i buk^em«s,^ Ne yazmamışlar ki; gazet<* Erdoğan'1"' ' üfuzUnu Başbakan Erdoğan ile °ğ u .^;ernlerindt' kan11arazi devri ve bağış toplan111351
k u ll,
•'iUanar*K M em eler yaptudıklan; ödemeyi yan
k
k « " 'm l« n n d a
l o r c i 'k U 's i ıvH gi'rçi'kleşt i rdiLı k lo r i...
iL ^ 7 5 , g 8 ' 12ln v s. is ' " V “ “6U ^ ,2İ" * ^lpm, ,
ih tiy a ç d u y d u ğ u b e lg e
'
a 1 Tayyip Erdoğan adına hareket e* *la ım o. olhklo H azine arazileriyle ilgilendikleri; H a ^ ’ ^ n n ı ih a ley e fesat karıştırarak, usulsüz yöntemlerle vakıf ^ tin e geçird ik leri; vakıf adına bedelsiz kamu arazisi k i r a l J T bu « « i t e * ilgili yetkili k u „ „ l „ , „ , i m„ „ lay a ra k im ar plan değişiklikleri yaptırdıkları...
- Bilal Erdoğan'ın nüfuz kullanarak, gerektiğinde talimatad ırarak kam u arazilerini istediği doğrultuda kullanarak yolsuzlu k yaptığı... - Şahısların m enfaatlerine uygun hazine arazisi bulamadıkla rı bölgelerde kam udan ihaleyle iş alan büyük şirketlere, iktidar, siyaset ve kam usal nüfuzlarıyla baskı kurdukları, kamu ihalele rim , devletin ekonom ik faaliyetlerini baskı aracı olarak kullan dıkları, tespit ettikleri arazileri vakıf adına satın aldırdıkları ya da arazi bedeline mukabil parayı şahıslardan veya şirketlerden TÜ RG EV adına tahsil ettikleri... - Kam uya ait olmayan bazı arazilerin de önce Hazine ye >e rinin sağlandığı, ardından rayiç bedelin çok altında TLRC kiralandığı... - 17 A r a l ı k
O p e r a s y o n u k a p s a m ın d a gözaltına alınar ^
c a k t u t u k l a n m a d a n s a lıv e r ile n iş a d a m ı A li A ğaoğlu rıuıx ^ E r d o ğ a n 'ı n g i r i ş im i ü z e r i n e İ s ta n b u l Küçükbakkalköy ğ e r i 100 m i l y o n d o l a r o l d u ğ u ö n e s ü rü le n 2 0 d on u»1 u
^
- y u t k u n a r a k " T Ü R G E V 'e b a ğ ış la m a k d u ru m u n d a E r d o ğ a n 'ı n , " B u A ğ a o ğ l u 'n u n b iz e b a ğ ış la y a c aSı
ar
e d e l i m ... A la lım in ş a lla h o l u r " d e d iğ i; A ğ a o ğ u n
/
lığı İ s t a n b u l 'd a M a s la k 1453 g ib i ta rtış ıla n projele y a s a l e n g e lle r i b e r t a r a f e ttiğ i...
çlkar J ^
_ T Ü R G E V 'in , H a y ır h o ğ l u V a k fı'n m a ra z
s, karşılığında bir kısım arazi ve kâr payı^e ^ _ Bilal Erdoğan'ın, İstan bu l.a T |ÜKGEV'e tahfis edilmesi için VIıllı g ara/.i için yaptığı başvuruyu gen ç e m lımduğu ve bakanlık müsteşarıyla goruşt j _El73 sonra z agün r r a btutuklu ', n , 17kaldıktan A r.l.k Operasyonunda m» R(* 312
^
)f)J*
.n,n /. irli,imter ^ ,, S „
Ekonomi Bakanlığı koltuğUndan. fer Çağlayan araahğlyla TÜRgev 'f ^ söy^diği ve adamım gönderdiği
Zo^ d a kal
^
b *
_ Bilal Erdoğan'ın, İstanbul Fatih't v TÜRGEV'in kullanmasını sağlamak ~ L'ŞUay',n ‘‘“Bandıü,, için. - f c n belediyeye b , * ve Yeşilay m altı aylık bir süre için bina kuJ, ken "bir sus payı" ifadesini kullandığı
bltlnn" dediği
U animından s& eder-
- Yurt yapımı için Başbakan Erdoğan'a, Erdoğan* Vahnf -Yurt Vata„r ^ İGDAŞ'a TÜRCEVe tahsis £ * £t l£ 1£ i'a ait TIR garajının TÜRGEV'e Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a t a i j v erd in ’ cak daha sonra bu garajın Medikal Park Hastanesin, hastanenin yurt yapımına uygun yerinin de TÜRGEV'e tahsis edilmesi gibi bir takas formülünün gündeme getirildiği... - TÜRGEV'in İstanbul Ş e h z a d e b a ş ı 'n a o te l y a p tırm a k iste diği; Bilal Erdoğan'ın, otel p r o j e s i n i n o t u r t u ld u ğ u a ra z in in b i tişiğindeki 400 metrekarelik a r s a s ı n ı s a tm a m a k ta d ire n e n m ü lk sahibine karşı izlenecek yolu t e l e f o n d a v a k ı f y e tk ilile rin e "B u n u satıyorsan bize satacaksın. Y o k s a b i z s e n in y e r in y o k m u ş g ib i projemize başlayacağız" dediği...1 - (Erdoğan dönemi BİT d a v a l a r ı n d a n ta n ıd ığ ın ız ) t*n Belediye Başkanı Necmi K a d ı o ğ l u ' n u n , TÜRGEV'e, da a j n karar alıp resmi müracaat yapmadan, arazı 'S' ^ yönelik arazinin belirlenmesinden sonra ™ R G E V W ^ J k olarak y ö
n e tim
kurulundan karar ç ık a r m a )
gu
^
A dnan
- Eski Galatasaray Spor Kulübü a^a
lisesi
Polat'm Kasımpaşa'da TÜRGEV a baöışlanacak okul yaptırma girişimi olduğu; Bilal Er, oga ^ Adnan Polat'm
için TÜRGEV'le bir ön protokol yaPma mn biıe alınmadığa1 girişimine "daha yapılacak okulun a . p0lat mbu & belirterek karşı çıktığı; Bila1 Şimini "beklentileri olmasın
gj^iin ile
^ £V Genel kıanru-
- T Ü R G E V G e n e . Başkanı
Müdürü Salih Koç'un, hac kurası
*
grubu
■mmİslâmî modelde J"® » yapmaya devam aÇmayı planladıklarım söyledi h a Ç1l ı ş
törenine Başbakan
R ecep
Şeriata uygun olacağı söyleneI^0 olarak yorum landı. (16.3.2013)
»fi ■ Erdogan
• ^ ^ fiV] jlik ŞartI
^yaca^
^
ll'K ı.l v o b.ıftitf 1 .5 m i l y o n
k,î>' vı* ^İİİHI.-,,İ,(
•
K .\ l v o n l ı ı ^ ı .ı l M )O l> m ,(
İnşaat altı m ily o n , S U lp tf G Y ( > bey b u ru k m ily o n , A
<
100 b in M eh m et Ali A y d ın la r rSdOhin, l«pa l n ^ ı;,ı yr^.. . k a d ı c t l u A Ş . i’OD hin, l*n>\ııl İ n f ia l ^
ı
M c d v j H iz m e tle ri 2 0 0 b in , b ia
BBM
Büyük
B ask ı
M e d y a H iz m e tle ri
oOO
m ily o n 6 0 0 b in . A S L b in
lllıa k
M erk ezi b in , 3 .
İn şaat
Y .ıp ı
ve
M a tb a a
M ecra
b ir
ISO hin, r M ccjy a 600
m ily o n , Ö z
)(/•-
b in ,
R e k la m
ve
'
l'f
;.
Tu rizrr t
3
K o ça k la r İr*-.
H a lu k A h m e t A k siis 2 0 0 b in v e Ö z e l A m a v u tk ö v K ;
3 0 0 b in lira d iy e s ır a la n d ığ ın ı... Y a z d ığ ım
yınca
g ib i '" g a z e te c i m i l l e t i "
1 7 A ra lık o p e ra sv o r- : :
b u h a b e rle ri y a p tı. B u n la r d o ğ r u m u ?
Keşke gizlilik kararı olm asıydı; keşke Recep Tavvip e : _ Erdoğan kamuoyu karşısına çıkıp tüm gerçekleri bir bir a r a lardı. Gerçi, 17 Aralık O perasyonu'nu "darbe girişimi elar^-r ğerlendirdiler. Öyle mi? G erçeklik payı yok değil; ama tarih ;> miştir ki, iktidar ortakları kavga etm eden pislikler ortaya sen ■ Soruşturmayla ilgili yazam ayacağım ıza göre, diğer ko:v~ bakalım. TÜRGEV'in 2012 bü tçesin e göre gelirleri lr»o m raydı; giderler ise sadece 16 m ilyon lira! Niye gider olsun k: I BMM gündemine getirilen Konya örneği... Yapım u n , 19.tJH.201l ta r i h i n d e y a p ı m ı n a h a ş la n a n , 0*1.0 .»01* d e yapım ı bitı-n, ihale b e d e li 1. 8 7 7 . 0 0 0 , 0 0 I I olan hiua > bitim tarihinden hır
y ıl
k.hl.n
noiii.i.
K o n y a İl Genel
16 '*-2 H n *.ırih-2H| -...yıl, k ;,r .m y l.ı,
1 *
'* V'e kiı,ı|,mili,
VillıjV»-» ve lv>U'l« '
Kıkal...
înniı^ilik yııd I>ıtı.t’.ı nl.u.,1-, Tİ'IK< il'-V taralımla.» ıı» '• yf'"*«-Hk l<ııll.ınıl.ıı ,-,k bu bina. H 'l« ;l ' 0 " ftırıo U i Ic Ihİ/ ol.ır.ık vrrilirkeıı; Konya Selyuklu !KV l_ 11 ı . . I. L ' ıS ın.ıb.ıllı rılı I
11
, y;H
kanaMİlelı bir •HA*'1
II ÜMrrtnd»n; 710 1 ’ * 11 1
■1
vUfI ■" l,k
"
'
1 1 l»-ı|,.| ı t / , e t i ı i ı l f t ı I* 11 ı i l ı i ı u b l
b ıllık ,,
I IIMM
y . ' I.i'.u ıu ll
,l" y-'/ıi....ı„,ıı, kullun tiı,v>> ılı................ D«v« do*yı#tn
......
........
• unıı lı« L |ı»yr , 1
lt,,n ," " V " .„i ..................... .................... ................................... . . H4
TÜRGEV, 17 Aralık 0perasv
fon tapelerıyle gündeme eeii ' " nu Ve internet parasal yönüyle ilgilendi. Ben i *
hakh o l 2 ? ' an tele-
sitenin adına takıldım...
0riunun
Erdoğan ve ailesi kuracakları - •
^
rihçisi İbn-i Haldun'un (1332^4(to‘T Sİtelerine "eden, Aran t Arap sevgisi nedeniyle mi? 'm Vertnek '%or? 3 Araplar İbn-i Haldun'u pek sevme, tiler. Bunun mimarı ise, İstanbul Dan^ ǰk geç keşfetOkulu) müdürü, Satı el-Husri Bey'di S u ] ,mın (Öğretmen Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra SahTy‘i ^ d , d, gerekçesini Edebiyat Fakültes, Müdürü M p ^ i i- //c^ • "j* tmin Erişirgıle söyledi. Ş m a gidiyorum. Suriye artık sizden ayrılacak bura daki Arap gençleri memleketinize dönün diye teşvik ederken benim kalmam doğru olmaz. Biz Arap münevverleri ülkemize dönmezsek Suriye devleti çok zayıf olur." Erdoğan'ın Suriye'ye giden Satı Bey'den etkilendiğini düşü nemeyiz herhalde. Peki... İbn-i H aldun adım Erdoğan'ın kafasına kim soktu? Son dönem de gerek Abdullah Gül gerekse Bülent Arınç ya da Fethullah G ü len'le yaşadıkları olabilir mi? İbn-i Haldun; Mukaddime eserinde devlet-kul ı ış ısını s . "H ü kü m d a rla r zamanla, kendini iiktidara getiren si veya aşireti) yerine, kendi başlar. O artık, devletinin birlik
V
duyguSu yerine, kul^ menfaat-para ıç'n
iarının kendin e bağlılığ'yl 3
[)0tikbirgiiÇoluşturur' hükümdara boyun eğen kul kitlesiyle ,p, despc
Tehlikeli saydıklarını yok eder."
Erdoğan "İbn -i Haldun tam üniversitesine verdi? Yok canım Ne peki? 7 O s^ nIlU,ema Erdoğan çöküşünü mu S °r l8. yüzylI^ IuŞ reçe‘esi" ara İbn-i H aldun'u ilk ve • * > * * * Slmfı oldu. OsmanlI çöküşe geç ^apirizadeM' n"" myordu. İbn-i Haldun a sarl e ^730yl^ın 315 Arapça Mukaddime yh
a h ı b E f e n d i ç e v i r d i . N a i m a ' d a n , A h ıru -ı (
,
« l e r n a m ı h İb n -i i(« d d u n 'u n y . « l . k l a r , „ d , l ' B u lam ad ılar. y w . k l * # ı n d « k Urtu(l|. u '
t H ,
Ç ü n k ü ...
İbn-ı Haldun, çürümüş iki,darlar içjn hicbi ı duşunmuyordu. Mukadderat kaçınılmadı M T " 1’'' dan, Allah bile kurtaramazdı; üstelik Allah'ın \» ' edebileceğini yazdı. Çünkü bu çürümüşiktidarmT nunsuzluk, keyfi idare vardı ve bu ister istemez iki. ' ' getirecekti.
Osmanlı münevveri çöküşün durdurulmasının imkâ duğunu İbn-i Haldun'dan öğrendi ve rahatladı. BizimtoCkıda çöküşe hep ölçüsüz övgü vardır; İbn-i Haldun'u çok övdük Aynı duygu Erdoğan'da mı var? Erdoğan'ın İbn-i Haldun'u okuduğunu sanmıyorum. Adın, bile bildiğinden şüpheliyim. Bakın İbn-i Haldun ne diyor: "Siyasetin temelinde adalet olmalıdır." "Adaletli devlet düzeninin, en büyük düşmanı zulümdür." "Çeşitli haksızlıklar, dayanılmaz vergiler, angaryalar ve el koymalar devlet düzeninin yozlaşmasına yol açar." ibn-i Haldun'un söylediklerinin tersini yapan E r d o ğ a n neden üniversitesine bu ismi veriyor? Sorunun yanıtını b u l m a k t a zor lanıyorum. Anlamaya değil anlatılmaya; eleştirilmeye değil y ü c e ltilm e )e ihtiyaç duyanların İbn-i Haldun'u kavrayabileceğini d ü ş ü n e m e y iz -
_ „
Herdt.
Osmanlı'ya göre, kutsal olan nizamdı yani düzendi, e ğişim kötüye, bozulmaya sebep olurdu. D eğiştirm ek ıs "fesat"tı; ihtilalciydi. Bu nedenle "ilerlemeci her hareke meliydi. . . vrayabil* Osmanlı bu sebeple ne coğrafi keşiflerin önemm1^ ^ ^ . di ne de Avrupa'da kapitalist ekonominin g e l ı ^ n u heoynayan "Para Devrimi"nin siyasal ve toplumsa e ^ saplayabildi. İnsandan daha önemli hale gelen F ^^ ^ zamanda Osmanlı topraklarında nasıl bir yo su layısıyla çatışmaya sebep olacağını ongoremtt ı. ^j? jbn Bu Osmanlı kafası, E rd o ğ a n 'ın katası 1 , Yaz,lıflJ,r[‘ H aldu n'un Tunus'taki heykelinde, elinde -itap' ^ ^ ^ kitabı toplatan, kitabı terör aracı gören
a,ması yetmiyormuş gibi, bir de; .jmtım bulmak zor iş! Sona ge,dik önce O s m a n lI la r ve çok s o n ra Aran|ar İtm-i H a ld u n 'u keşfetti. Fakat yine
koymasınm f,'"
verdiği bir düşünür olmadl. N iy e acab , Sorunun yanıtı "Batı övgüsünde'' giz]j. '
6nem
Batı'da
dun' Arapların
İbn-i Haldun adı; İsrail'in k,m,ı
sonra 1958'de İbrani Üniversitesi'nden F r a T î, °n yı1 Mukaddime'yi İngilizceye çevirmesiyle duyuldu " 0Senthal'm İsrail Devleti'nin kuruluşundan sonra bu çevirip vaD]|lT an sebebi, Yahudilerin o topraklarda bir meşruiyeti! , , ^ ™ T İcaynaklamyordu. Kaynak, İbn-i Haldun'du! ' Kur’an-ı Kerim'in aksine İbn-i Haldun Mubddim'de Yahudileri asil bir kavim ve yeryüzünün en parlak ailelerinden biri sayıyor; Kenan'dan yani "vaat edilmiş topraklardan" bahse diyordu! İbn-i Haldun'a göre Yahudiler 1400 yıl Suriye'yi ellerin de tutmuşlar, yönetmişlerdi. Batı, İbn-i Haldun'u böyle keşfetti ve "moda" yaptı. Bugün deniyor ki; Ibn-i Haldun tarih yazıcılığına toplumsal boyut getirdi. Böylece tarihi, ilk kez sosyolojik yöntemlerle ince leyerek "modern tarihin" kurucu oldu. Ve yine "siyasal bilimle rin" ve "sosyolojinin" kurucusu olarak bilindi. "Azgelişmişlik olgusunun tarihsel kaynaklarını açıklayan ilk düşünürdü. Kimi Batılılara göre, "erken gelmiş Marx" idi. Bu tespitler tartışmalara açık; zaten tartışılıyor. Ama tartışılmayacak bir konu var... Yahudileri ö v e n İb n -i H a ld u n
.. „ .
Mukaddime deTür 0J apC1" idi:
olmaktan u t a n m a z l a r " d iy o rd u . O na göre Türk
Tpkrariıvor
"Kafesinde bir halife/ İki Türk zindancı arasında/ Tekra . p ap ağan m i s a l i / E m ir le r i v e zin d an cı lisanı ^
yoktu.
. Hadi Osmanlı ulema sınıfının Türkler ^J j^ ı er''etrak-ı biidİhn-i Haldun'un çömezi" Naima ya $^re' suratlıydıyani cahildi; "Türk-i bed liva" yam 9 * * sura Erd oğan ’a n e o l u y o r d u ?
vok!»
^öyle soru olur mu; AKP'ye S®re Sahı unutuyordum... . . Haıdun adım verdl? Erdoğan üniversitesine niye Ibn 1 Ben hâlâ bu sorunun yanıtım arıy°r“ ermek kimin fikny '
lbrı'i Haldun adını üniversiteye
m edyada -n e yaZ1k k i- en çok alay edilen karakter oldu. Yine tapelerden öğrendiğimize göre ağabeyi Burak Erdoğan kadar olmasa da, Bilal Erdoğan da sert-kızgın biri. Sadece TÜRGEV'i düzenlemiyor. Cerrahi Dergâhı'yla ilgilendiği söyleniyor. Adı; dayaklı bir kavgaya bile karıştı... Cerrahiye, Halvetiye tarikatının günümüze ulaşan kolların dan biri. Inziva-yalmzlık manalarına gelen halvet, tasavvufta; ne bir meleğin ne de herhangi bir kimsenin bulunmadığı bir halde ve yerde, Allah ile manen konuşmak, ruhen sohbet etmek a n la m ın da kullanılıyor. Halveti çok seven ve bir çınar ağacının kovuğunda defalar ca halvet çıkardığı için "Halveti" lakaplı İranlı S ira c e d d in Ömer Efendi tarikatı kurdu. Üst üste kırk kez erbain ç ık a ra ra k sır ra vâkıf oldu. Biz geçmişi değil bugünü anlatacağız. Olayın kahramanlarından biri, Veysel Dalsaldı...
ödünç aldığı b u terim; Cerrahi I birlikteliği111> tPSi akşamları düzenlenen müzik ve semanın
s a n a tı n d a n
318
p e bu Meşk Demeği'ni Cerrahüerin • • k u rd u . Y a n ı D e r g â h i k i y e b ö l ü n d ü U fe, T a r ih : 2 0 E y l ü l 2 0 1 3 - S a a t: 0 3 Oo V e ys el D a ls a ld ı, F a tih ’ te k i v e n i
bir m D
^ ^
k a d â r v a n fc
P
h
o tu ru rk e n z i l ç a ld ı. G e le n le r , “ V e v s e l T
i la m
K a p ıy ı a ç a n k i ş i , D a l s a l d r v a g e l e n l e r i
*M e « ü
ken, y a n ıt b e k l e m e d e n iç e r i g u ^
ik l / " ^
y ü rü d ü v e e l l e r i n d e k i d e m ir le d
ö
v
l a
İ
soraru
^
’™
^ r in e
n e k te b u l u n a n y e d i k i ş i , D a l s a l d A n d ö v l ? f ' ° "* * * der’ tığınd a s a l d ı r g a n l a r d a n d iğ e ri elindeki ^ Ş re doSru yanaşn a m lu y a s ü r d ü . ~ ündeki süahı çekti ve kurşunu D e m e k t e k i a r k a d a ş l a r ı , "Y e te r ölecek" Hk k >*mca ik i s a l d ı r g a n k o ^ r ^ t ı . . & >e bağırmaya başlamen hastaneve k a l d 1 v ' eriîl
dan biri V ^ Dr alsald ^ 0, ?ı idi. ^ 01''53 gÖr^ a?'n],®ma veyesel m a d ı ^ ^ 115112
is im le rd i. Çünkü saldırganlar hâlâ buluna-
vanilj ^ UrUrna’ ^Efendi'* diye hitap edilen Chr.er Tuirul Iranstr .. ^ â h ın Hocaefendisi ne divorduT irıançer 3ursı>ı 1916 ? Urn^U' Asü mesleği avukatlık, urizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Musikisi Topluluğu lu d ü r lü ğ ü y a p tı.
Bu m ü z i k topluluğunun m isa â r bir 's a n a t ç a ' var. Fatih ÇıtB U i s m i anım sadınız n u ? H ani okuduğu şiirle A tv’de Başba-
Erdoğan ı ağlatmıştı.
,
.
a ten a k r a b a l a r . B ila l Erdoğan ın eşi Reyyan m u Çatlak ailesi Fatih semtinden ^ r r a h i v e dergâhı. Athena müzik r . £ * W
G5k-
A h m e t Ö zhan. Mazhaı •■'*ans^ -i4 j tjnkat olarak Ne k ad ar m edya 'ünlülerinin ^ VJUI,
d e m e n s u p l a r ı n ı n ç o ğ u n lu ğ u Fatrn a ^ la r. Ç *U a k a ile s i b u n la rd a n biriydi. r, « 6 7
d o k u m l u F arih Ç ıüak F a b lı l
^ ' v e ^ i t e s i T ü rk o lo ji B o lü m ü m ezunu. * * V a p ıv o r.
Hatip ve Marmara A tv d e P roş™<"-
Erdoğan'ın "Bu Şarkı Burada Bitmez" şiir alb,
..
endik Belediyesi Yunus Emre Kültür M erkezi',^ ^ n u ş m a la r ı d ü z e n liy o r .
c
TRT'de bir program var. Adı "Hac Yolu".
Belgeselde iki kişinin gözünden hac yolculuğu efKtp ... Bu yolculuk sırasmda haccm nasıl gerçeklestiriM» yor. Mekke tanıtılıyor. «^eştmldıg, an% Belgeseli TRT Din ve Ahlak Programlan MüdürlüSi
.
l e ş t ir iy o r .
Programda yıllardır hacca gitmek isteyen ve TRT'nin adavl* arasında çektiği kurayla bu hayalini gerçekleştirme fırsatını,», kalay an iki kişi yolculuğa çıkıyor. Bu iki kişiden bahsedelim size... Biri Fatma Tatlı... Tekerlekli sandalyeye mahkûm ve yıllardır hacca gitmekiste yen bir vatandaş. Allah razı olsun, TRT kendisini hacı yaptı. Bizim konumuz ikinci kişi... Onun adı Fatih Çıtlak... Fatih Çıtlak'm hikâyesi ilginç... Bu arada "ilginç" kelimesi bize ait değil... Cemaat'in Zaman gazetesi "ilginç" tabirini kullanıyor. Neden mi? A n la ta lım ... P ro g ra m d a h a c ca gitm ek isteyenlerden ^ is im le r
çekilen k u ra y la bu isteğini gerçekleştiriyor. Fatih
kuraya katılmamıştı... Ç ıtla k , Z aman g a z e te sin e
^ k u ra y a katılm adığı halde
b u yıl h a c c a g id e ce ğ in in içine d o ğ d u ğ u n u 24 K“ 1IV
ha|d;
b a k ın n asıl a n la tıy o r: "F a tih Çıtlak, kuraya kabimac^ , vlWf için d e 'B e n b u yıl h a c ca g id e ce ğ im ' düşüncesini taşın • ^ H a tta p a s a p o rtu n u e v d e göreb ileceği bir yerde ıra
^ ^
v e ti b ek le y e n Ç ıtla k 'ın a rz u su , T R T ’nın belgese
olmuş."(zaman.com.tr)
vine
^
" A lla h 'ın işi" d iy elim ; " k a d e r " diyelim ama p a y m ı d a h a tırla ta lım ... N ed e n m i?
9*
■ F a tih Ç ıtla k 2 9 M a rt 2 0 1 4 yerel m e clis ü y e si seçild i. B aşak şeh ir B eled.yes.
Vekilliği görevini üstlend i. T R T 'd e R a m a z a n ay ın d a
320
K ahvesi" .sim1' Gece
?
sun d u . G ü l e n
C e m a a ti'n e
y a k ln M
de dini ^
ram hazırladı.
^
Hâlâ bir şans goremiyorsaruz bitmedi Evet, Fatih Çıtlak, Başbakan Erdoğan'ın eşiReyyan Uzuner'in öz daylsı. Ne diyelim^ BÜa‘ ErcH an'm TRTTürkiye'de hacca götüreceği bir ihtiyar sahr anda Başbakan'ın ailesinden bir isim kur™, i, ararkenbir s e ç iliv e r iy o r !
U I a y a k a h l ™ d ı g , h a ld e
"Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir" devin r uDergâhı na dönelim... ^ errah) Dergâh'taki kavgada kim kimin tarafmdaydı?
Taraf m "Bavulcusu" Mehmet Baransu, Meşk Dernegi'nde kavga çıkınca şunları yazdı: - Tekkeden ayrılanlardan hoşlanmayanlar yeni lideri öldü diye bıraktılar. - Cerrahi tekkesi olayı siyasi bir olay. Tekkeyi de dizayn et mek isteyen siyaset nelere sebep oluyor. - Tekkedeki isimlerden biri, Bilal Erdoğan'ın eşinin akrabası. Tekkenin bir bölüm ü iktidarı eleştirip ikiye ayrıldı. - Olay tekkeden ayrılanlann kurduğu musiki derneğinde gerçekleşti. Bu yer ayrılanlann yeni tekkesi. ~ Bilal Erdoğan neden sakal bıraktı; tüm kavga bunu srnda. Bilal Erdoğan eşinin dayısı için mi bu mücad Yoksa kendisi için mi? Bakalım sakalının altından hangi gerçek ç
> S
^
Konu dergâhtan açıldı oradan devam Çünkü-
w
.1
n ü len arasındaki
17 Aralık Operasyonu Erdoğan ı*e y y ı sertleştirdi. Birbirlerine "laf sokar Allah" v a r d ı.
***** d ü ş ü n m e d e n ^
diller^nc^e SUrE
- , m tarihi rüşvetle nas.l e d e m iy o r; I * * -
etçiler k i m ^
İlk r ü ş v e t n i ç i n v e r ild i? B a b a -o ğ ” ru> ^
ta-
^
^
C^ î ? une.HammUrabİ KanUnUn //Dnikı. ^u(haKoidı.^ ,na ^ " 1ilkçağlardan J Arthaçastra”dan' beri rüşvet, X üşvet, Tevrat'ta da var
Incil'de
hukukta yer
Fakat, İslam hukukunun ana kaynak, K„r-an , .. Sebebi, K ur'an nazil olduğu dönemde devletin c % dcA. mamış olm ası.1 ^t’rıü; ] İslam hukukunda ikinci kaynak hadisler. Hz M rüşvetle ilgili şu sözü en bilinenidir: ^med ,, "Rüşvet verene de alana da ikisi arasmda vasıta „ı , Allah lanet etsin." vasıta di İslam a göre rüşvet haramdı. Rüşvet alan hükümdar h ı durum değişmezdi. Rüşvet konusundaki titizlik hediye almayı da yasakladı zineye verilmeyen hediye de haram sayıldı. Hz. Muhammed'in Medine'ye yerleşmesinin ardından ilk, de olsa bir devlet düzenine geçildi. İslam'ın ilk vergisi sayılan zekâtın toplanması için bazı kişilere (amil) görev verildi. Elde edilen gelirin bir bölümü toplayıcılara "ücret/maaş" olarak ödendi. Hz. Muhammed, Müslümanlar arasında Abd-AUah (Abdullah) adında birini Beni Salim kabilesinin zekâtlarım top lamakla görevlendirdi. Abd-Allah işini bitirince to p la d ık la r ın ın bir bölümünü kendisi için alıkoydu ve bunların kendisine hedi ye edildiğini söyledi. Hz. Muhammed hutbesinde bu olaya değindi. Adını ver?e den, "Sizlerden birisini bir tarafa memur olarak gönderi) oru^ Getirdikleri şeyleri 'bunlar sizin, şunlar ise bana hediyedir di) ayırıyor. Bu kimse evinde otursaydı, acaba bu hediyeler ona lecek miydi?" diye konuştu. İlk İslam yöneticileri hediye kabul etmedi. Hz. Ebubeki^ ^ m urların da aldıkları tüm hediyeyi hâzineye (Bey t ül m
meşini emretti.
.letinü^P3'
Hz. Ömer, İran, Irak, Suriye'yi fethederek Islarm ' ■^
ratorluk haline dönüştürdü. Devletin belli başlı si) ası 1 D iğer yand an kim i yorum cular; haram yemek (yasakedilen)anJa kelim esini rüşvet anlam ında sayıyor. "Onların çoğunu 8 °" r d ü şm an lık etmekte, haram yemekte birbirleriyle yarışa gı ^ de kötüdür." Buna karşı çıkanlar, "suht" kelimesinin g e ^ jni içine rüşvet değil; İslam i olarak yasak olan her ^ ^ E lim e hiçbir dile "rüşvet" olarak ç e v r ilm e m ^ . Keza v İ d ı ; r-ş-v (rişvat) kökünden gelen "raşa"ydı. Anlam ı kuj k u llan ılan urgan" idi.
^ ^ ^ Yap‘lkla^ ; ;li * ^ jçen-1^ \ t rüŞ'* ^ ,
bu dönemde Şekillej-^ jn
maaş verilmeye başland,. İslam'ın ikinci halifesi de haram saydı. "Haramın iki
tavin
euıldi ve bunlara » k karşıvdl.
. L
diğeri de zina yapan k a d ın la ^ 1 ^ ' birisi « t a l S yÜk Hz. Osman ilk dört halife i i' Paradır." pısıdlr şiydi. İslam'da rüşvet de bu ’S L ^ *ven tek ki göre komutan Halid bin Velid, Hz Qdp °rtaya çıktı. Söylentiye için kapıcıya iki altın vermişti. M m huzuruna gelmek Hz. Ali hiç kimseden hediye kabul et verilen her şeyi hâzineye bıraktırdı ve &med' Haber‘ olmadan masını emretti. Bunu yapmayanları "h y a n T fe s u ^
^
İslam devletine son verip Arap devleti kuran Emevilerin bu kuruluşunun temelinde rüşvet olması şaşırtıcı değil. Bunun mucidi Muaviye bin Ebu Süfyan.. Daha devleti kurmadan evvel İslam tarihinde ilk politik amaçlı rüşveti verdi. Böylece Hz. Ali'nin yanındaki kimi önemli kişilerin saf değiştirmesine neden oldu. Amr bin al'Asm bunlar dan biriydi.
Tesadüf değildir ama konumuz değil: Babası Ebu Süfyan Hz. Muhammed'e karşı savaştı. Oğlu Muaviye ise Hz. Ali'ye karşı savaştı. Baba oğul ikili, Mekke fethedildiği gün Müslüman olau. Babasından ne öğrendiyse Muaviye, oğlu V/ul e Babasından tek farkı rü şv e tç iliğ i1- ° S lu YeZ* diminde rüşvete b a ş v u r m a k ta n kaçın m a ri
^
tledi f a c ia s ın ın
Yezid bu öğüdü hiç unutmadı. Ornt 'n^i^^ Medine'deki üyük isyana dönüşmemesi için, ° u L ^ yakmlarma rüşvetler yolladı. Fakat yin<-L er Enievilerin Medine'den kovulmasın P e k i...
j^şvetler/hediyeolmadı.
hukukunda rüşvetin cezası ney L
^ değnek vurmak! düşürecek rüşvetin ^ ca k devletin selametini tehlike) 51^amdı. ffiuydu^ D. * , rüşvetçi yok
lzim Osmanlı tarihinde baba-oğu
Rüşvet, dilimize Arapçadan geldi. Türkler Müslüman olduktan sonra bu kelimeyi be Ancak İslam'dan önce Türklerin rüşvet kavramını ta ' dair güçlü işaretler var. Örneğin,
1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçenin bilinen eski sözlüğü Divanü Lügati't-Türk eserinde Kaşgarh M a h m ı "orunç" kelimesinin rüşvet anlamına geldiğini belirtiyor Modern anlamdaki ilk geniş kapsamlı Türkçe sözlük Kamu
Türki (1901) yazarı Şemseddin Sami'ye göre rüşvet, "Bir memura haksız bir iş gördürmek için verilen ücret ve hediyedir." Osmanlı'da rüşvete iyi gözle bakılmadı. Tanzimat'tan sonra rüşvetle mücadele için devlet adam larının yemin metnine rüşvet kondu. 11 Aralık 1849'da Sultan Abdülmecid başta olmak üzere tüm yöneticiler Kur'an-ı Kerime el basarak şu yemini etti: "(...) ve her ne nasıl nam ve te'vil ile olursa olsun rüşvet almayacağıma (...) hediye kabul etmeyece ğime..." Fakat... Yine de rüşvet devam etti. Öyle ki; Paris elçisi Halet Efendi Napolyon'dan rüşvet ald ı! Yanlış anlaşılmak istemem; tüm Osmanlı devlet a d a m l a r ı ta bii ki rüşvetçi değildi; konumuz rüşvet olduğu için bu tür v o n e ticileri yazdım... Tarihe girdik devam edelim. Örneğin, Zarrab"ı yok muydu? Vardı... Adı Selim Melhame (?-1937) idi.
/
O sm anlı nın
/;R
Beyrutlu Maruni bir sarrafın oğluydu. Altın işini küçük yaşta kuyumcu babasından ö ğ ren d i Sonra genç yaşta İstanbul'a geldi. K a p a lıç a r ş ı'd a çırak ı Çok becerikliydi. Girişkendi. Nasıl
y ü k s e l e c e ğ i n i g^ırL
II. Abdülhamid'in "Yıldız İstihbarat Teşkilatı' na ^İrC^ |taralc Fakat aklı p a r a kazanmaktaydı. Babıâli'de r ü ş v e t l e r ^ ülkenin en önemli maden yataklarını denetimi 3İt,n£L Ma*** Sonunda bu becerikliliğiyle, 1893'te O rm a n ^yap0(Maden) Nazırlığı'na getirildi. Üstelik tam 15 yıl Müdürü de Bedros Kuyumciyan'dı. Madenleri işletmek üzere yabancılara imtiyaZ
itnkân sa g la y a n 1861 tarihli Maadin Ni7
k; rfşve. ka^hg, y,ba„cı ^ Selim Melhame den 6nceki 32 yı|(b'
ırtijglcen o n u n
»
b a k a n lığ ı d ö n e m in d e ü c
aidı8' —
kah
~ ™ar ’“ 'ldl •
.
ana-
‘m t ,y a z v e rı1 '
» a i : ; ~ “ su
zildiG ü n ü m ü z d e banka müdürünün ayakkabı kutusundan para
çıkar da O s m a n lı nazırının Köşkteki kasasından ne ç.kmaz’ II. M e şru tiy e t'ten sonra rüşvetçi nazırların evlerine baskın ya pildi. B u n la r d a n b i r i B a h r iy e N azırı Haşan Rami Paşa (1842-1923) idi. K ö ş k ü n d e y a p ıla n a ra m a d a kasa bulundu. K a sa
a ç ılın c a
ş u n la r
çıktı:
Değişik kişiler adına Credit
L y on n ais, O s m a n lı B a n k a s ı ve M idilli Bankası tarafından düzen-
lenmiş 200 bin liralık 12 çek; 1000 küsur altın lira; çeşitli şirketlere ait hisse sen etleri; gayrim enkul tapuları ve 70.000 hra değerinde m ü ce v h e ra t.
Kasada b ulun an ların değeri dört milyon franktan fazlaydı Ve şaşırtıcı olan bu kadar parayı çok kısa zamanda >apmas dı. Çünkü P a şa sadece bir b u ç u k yıl nazırlık görev. Aralık 1 9 0 7 'd e g ö rev e gelmişti; çekler, hisse sen etleri çıkınca Temmuz En güzelini h alk söylem iş: Ata bindim o v a d a /Y a ğ erittim tavada/Ba
an kokar.
nuş/ Geç ö ğ ren d im dünyada. •belediye başkam olduğunda E rd o ğ a n y ıl la r ö n c e , 1 9 9 4 'te yeni rK‘ d e d i :
_
B u gü n e
k a d a r
uy ^ a d ı m . H E r d o ğ a n 'ın
i r s l Z
e v la d ın d a n l ı k
d ö rt
h ırsız lık
^ en
^aba
öğ
babaya degi*
babadan e v la d a ç o c u ğ u ;
B ila l
g ö rm ed im ,
s ümeyye'>'1 1 E sra
tan ıd ık
raI* O p erasy o n u m d an sonra daha ya daroğlu'nun a»; pv eki ya C H p G enel B aşkanı Kema •
^
ey n e p , A s lı, K e r e m
in a d ın ı du> ^ L
ab a la n
g e n e l m ü d ü r o l d u ; h a y a t aı
a^ l a n
m ille tv e k ili o l d u ; h a y a tla r» c
a b a l* n
g ru p
js n [ i e
b a ş k a n v e k ili o ld u ; h a y » '» '
d e g işm e d ı.
B a b a la r; g en el b a ş k a n o ld u ; h a y a t l a r ı d e ğ işm e d i.
Ve tüm bunlar gösteriyor ki, babaları başbakan olsa, h a yat! vtn£ değişme ecekOlav 1) Sanının yıl 2009 idi. Eminönü nde, henüz taşınmamış İstanbul Adliyesi'ndeyc . Avukatımla duruşma bekliyorduk. Yanımızdan, kollarında dosyalar olan avukat cüppesi Hlvr ir kadın geçti. Pek dikkat etmemiştim. Avukatım "Bu avukat kim biliyor musun?" diye sordu. Tanımadığımı söyledim. İsmini söyleyince şaşınp kaldım... Olay 2) 2013'te Antalya Piyano Festivali kokteylindeyiz. Antalvalı bir hanımefendi geldi, "Sizinle birini tanıştırmak is tiyorum" dedi ve gitti. Arkasından baktım; tek başına köşede sessizce duran bir kadını alıp yamma getirdi. Tanıştırdı. İsmini söyleyince şaşınp kaldım... Kim olduğunu tahmin etmişsinizdir: Avukat Zeynep Kılıçdaroğlu... CNNTÜRK'te Enver Aysever'in "Neden solcular genelde siyasi suçlardan içeri giriyor da sağcılar hırsızlıktan giriyor sorusuna, AKP'li Burhan Kuzu şu yanıtı verdi: "Sol iktidara az geldiği için az yolsuzluk yapıyor!" CHPnin; İzmir, Eskişehir, E d i m e , Aydın, Muğla gibi be lediyeleri var. İstanbul'da, Ankara'da ilçe belediyelere sahip Belediyelerde para var! İnsanın iradesi gelişmemişse, niyeti bozuksa muhtarlıkta $ yolsuzluk yapar! AKP li Burhan Kuzu bir kez daha kendine sormali/ Başba ^ Erdoğan ın çocukları neden sürekli gündemde ve niy4- ^ Kılıçdaroğlu'nun çocuklarını tanımıyor? aZ Avukat Zeynep Kılıçdaroğlu CHP'li belediyelerle iş yaPa^ 0 mı? CHP li belediyelere iş yapan bir şirkette dolgun maaşla olamaz m,? t^ İngilizce iktisat ö ğ re n im in i b a ş a r ıy la b itiren ekonornis K ılıçdaroğlu, bir tu rizm ş ir k e tin d e ç a lış a ca ğ ın a , ticarete ^ ^ ^ n d i işini k u ra m a z m ı?
CHP'li b e le d iy e le r d e n
h e d i y e l e r d e iş takibi y a p a m a z m ı? İsteseler çoktan köşeyi d ö n e rle rd i.
m
ihale alama
^
Hadi ticareti bırakahm Lç kuruş maaş alacaklar uneyye'nin babası Hrdo^" babaları Kemal Kü, -, ,p-den yüklüce para a,a® * ? g ib i) d CHP'li belediyelere iş v , J m,? „LZ f a y ı m d a k i V İU a .arJ a ^ " i
I" 11' -
Ya da vakit kurup belediyelerdeki Bda işadamlarından para toPlavim H
i ç b i r i n i y a p m
yapip
edip. - Bfc=
*" mi? defrşiklikleri karşıh-
a d ı l a r / y a p ^ ^ - ^
Dürüst-namuslu oldukları iriıv en
r,
rinden yapmıyorlar. Kirlenmemişler.
Utanmayı bildik‘
Karakterliler. Kendilerine güvenliler. A vukat Z e y n e p Ü fe -ıtç A s lı
K ılıçd a ro ğ lu
K ılıçd a ro ğ lu
d a
d a , K ı l ı ç d a ı o g l u 'n u n d i ğ e r k .z .
(N a d ir)
b a b a s ın ın p o litik g ü c ü n -
den y a r a r l a n m a y ı z ü l s a y ı y o r . B u n e d e n l e K ı l ı ç d a r o ğ l u 'n u n k ız lan İ s t a n b u l v e A n t a l y a ' d a m ü t e v a z ı h a y a t y a ş ı y o r l a r . B ir d e G ü n e y K o r e ' d e
yaşayan en küçükleri var; Korom...
K erem K ılıç d a r o ğ lu ...
gemicikleri var, no do kuyumcu
B a şk a la rın ın o ğ u l la r ı g ib i; n e m ağ azası! N e b a ş ı n ı s o k a c a k e v i , H a y a tın d a
b ıra k ın ,
99
m ily o n
ne de bankada parası! 990
b in d o la rı; b a h se g ire rim
*• 0 b i n d o l a n b i r a r a d a g ö r m e d i . İşad am ı
bursuyla okumadı.
A slın d a s u ç b a b a s ı n d a ; b i r aylık 2 5 b i n
d o la r
cep
h a rçlığ ı
işadamına ıste m e c
.
— uıc g ıra ı. D iiK enı ı ^ t o r a y a p m a k i ç i n s ı n a v a g irip / k u r s
aZl
A sya e k o n o m i s i ü z e r i n e ç a l ı ş ı y ° r
ABD'de v i l l a d a
d e ğ il;
K ore de
i[a r d a s t ü d y o tip*
zor
^ .
J n ic ik b ir e v d e , b i l i m i n s a n ı o l m a k iç in f r f i l e r i g ib i l a f t a d e ğ i l ö z d e , " b i r lo
nW
■•,n d ü z g a l ı ^ y 01fo ls e fosinı i n |j£i p a r a d a a ra -
^ " e ş t i r m i ş i d e a l i s t g e n ç b i r a d a m . Y a n ı, Ç a tıla rd a n .
J ^ n 'i tanıdım:
.
nımohiliy^l,i’
y u a ıf; R o m a n t i k . B i r i l e r i n i n o ğ l u £> M' ‘ * ’P ö l d ü r s e y d i , h i ç b i r ş e y o l m a m ı ? g
ı;;
İçten. Samimi. Babasının ev don çıkmadı m U l ı , ylh . 2 re
çav servisi yapacak kadaı alçakgönüllü
Kibirle uzaktan, yakından ilgisi \v'k Aynı zamanda sanatçı "Sert-SosMâ* mtlı ınü#ik f*,ı»11.ı,#,»L-* :eri çalıyor Kore de harçiı^ııu Kilen çahııak çıkarıydı Yani... Çalan Kılıçdar;>glu a Çaldık ise sadece muzık aleti bateri!» Demek istiyorum ki enseyi karartmayın; çok temiz evlaları mız. politikacılarımız da var Evet, üLke olarak çok kirlendik kirletildik. İn sa n la r g ü v e n in i k a y b e tti.
Herkesin morale ihtiyacı var. Ve heı fırsatla her yerde dile getiriyorum: Kimseye artık, sağa ya da solcu diye b a k m ıy o ru m ; musu var mı. vicdanlı mı, ahlaklı mı, kişilikli m i? Ö lçü m insani değerler. O nedenle diyorum ki:
fikir
na
artık bu
Bu ülkede ahlak iktidar c Isun. Kirlili ce bulaşm am ış tem iz im a n la r kazansın... G ezi D iren ışı'n d ed k lü rijleT i/ k atled ilen A li İsm ail Korkma. I » B erkin E lvanlar k a z a m n ...
Buttun Türkiye'de İki simge: Berkin Bilal Aslındabı/e/ hepimi/* Ikı Türkiye'yi f t m i e r t y < * Berkin, eve «IrrucjK
nm y;
m
Bilal, evden çıkanU n p a t s n m e i m y + w Berkin, derin bir iyiliğin «dı Bilal sıradan bir k C A u k Y f & h «dı Berkin, maMumıyetm, y t , / , ıı,, ,,. (t nı*ll» • 1 Bilal, gücün. kurnazlığın, yal* t u ılıftm immuIİi <'•» Berkin, dırm ı$ın «dı Bilal, zulmün adı Berkin, u y a n a n sı m -ye**
Bilal, uyutmanın «mjp*%i î»
B e rk in , f e d a k â r b ir evl
t.„
mek almaya ben giderim* ' 'Dur anne, sen hlzh kusam Bilal, babasınm su , ort
,
ZS,n' ek-
sadece 30 m ilyon euro kaldf./ Ba- evdeki paraları Berkin, Türkiye nin oğlu Bilal, babasının oğlu.
Berkin, temiz Türkiye'nin simgesi Bilal, k irli Türkiye'nin simgesi Berkin, dürüstlüğün adı. Bilal, hilekârlığın adı. Berkin, haysiyetin sembolü. Bilal, itibarsızlığın sembolü. Berkin, "Ben çocuğum bana atmazlar ki" der ve devletin poliSİ ta ra f ın d a n a t ıl a n b ib e rg a z ı kap sü lü yle öldürülür.
Bilal, Ben Başbakanın oğluyum bana dokunamazlar" der ve devletin polisi tarafından korunur. Berkin, faşist şiddetin mağduru. Bilal, faşist şiddetin mağruru. Berkin, acımasız bir adaletsizliğin simgesi. Bilal, intikam aracı haline gelen adaletin simgesi. Berkin, vicdamn adı. Bilal, zulmün adı. Berkin, adım sonsuzluğa yazdırdı. Bilal, adım soysuzluğa yazdırdı. Berkin, doğru-hakikatli yaşamın sembol üı Bilal, kendi yalanına inanan mitoman'dır. Berkin, kardeşliğin temsilcisi. Bilal, kindarlığın, intikamcılığın tem. berkin, öfkenin adı. Bilal, kin ve nefretin adı. Berkin, bir şövalye. Bilal, bir tuzak kurucu. Berkin, zarafet, estetik. Bilal, kalitesizlik, bayağılıkBerkin, inat, sabır. umursamamak, miskinlik
s i n , gerçeğe inanmak. M hurafeye boyun eğmek. *kin, özgür düşüncenin simgeS
Bilal, fikir despotlarının temsilcisi. Berkin, hep acı çekenin yanında durur. Bilal, hep acı çektirenlerin safında yer alır. Berkin, halk. Bilal, devlet. Berkin, şehit. Bilal, sanık. Berkin'in babası işsiz, yoksul. Bilal'in babası varsıl. Berkin uyanmak için defalarca ameliyat oldu. Bilal'e uyanmak için babasının bir telefonu yetti, Berkin'in gözleri hep gülecek. Bilal'in gözleri hep korkuyla bakacak. Berkin, hiç ölmeyecek. Bilal, yaşarken ölüye dönüşecek. Ve...
Türkiye'nin bu iki simgesi hep hatırlanacak: Berkin'i anımsadıkça yanaklarımız ıslanacak. Bilal'i anımsadıkça öfkemiz artacak. Berkin'i unutmayacağız... Bilal'i unutturmayacağız!
& °
bdrak
Debî
2
n
C
t
*
Recep Tayyip Erdoğan dan beri neden bir
"h avu za"
d u yu yor.
“
v J
y9nİ
»* 0 . - «
b e le d iy e
bast ,
. mı
" N e o lib e r a llz m - d e y ip g n a k la n ıy o r.
'
N e o lib e ra li™
! azL m S o tu n b u ra d a n b y -
s i , b ir e k o ^ n
N e o lıb e ra lız m siy a se t „ p „ , mn
dı. Parayı siyasetin anahtarı haline getirdi Siv« , u ı. g 5 i
.
*ı .
ıı-ı
° nraı. bı\ast>t herhangi bir
mal-meta g ib i ambalajlanıp pazarlamr oldu, ö y l e y a , s ,r a d a n / sade vatandaşın demokratik muhakemesine g ü v e n ile m e z d i; tepeden yönlendirilmeliydi!
"Başka alternatif yok" sözünün kabul görmesi sağlandı. Bu genel inançsızlık sonucu, insanların siyasete ilgisi kayboldu; se çim sandıklarına bile gitmemeye başladılar. Sonuçta, neoliberal hegemonya demokrasiyi değersizleştirdi. "Para varsa iktidar var" anlayışı egemen oldu. İktidara ulaşmanın aracı paraysa, parayı bulmak için m ubah sayıldı. Paranın girdiği her yer mutlaka
y
r erayc .
amaçlar" yerini kişisel menfaatlere bırakıverıjor.
İşte Deniz Feneri örneği-^ ^ iddianamede Burak E r d o ğ a n adl geçiyor... İddianam ede dam at Berat A y En iyisi en başa dönelim — prkezmde,Erdogan'ınbeled^zyı> Deniz Feneri d a v a s ı n ı n me kardıg! döneminde Albayraklara
rcıurulan Kana progr3' ^ e h ir v e R ^ n r a s ıd a
l9%'da Kanal 7'de y a y ^ ^ ^ ^ .r a m ı ^ maZ^ Iliz Feneri" ^ görünce kanal y ö n e t i l j eğiŞtirerek've VayanJŞlTia evam ettirme kararı aldı ve a yardımla^m‘ j^ptl- İki yıl sonra "Deniz FeneI errieği/fni kurdular. ^arih: 18 Kasım 2002
331
\kl' hükümeti kuruldu. IH r a v s o n r a .,.
Kalevi Bakanlığı# l^rüz Feneri Yardımlaşma V(Derneği uvn ktmtı yorarına çalışan derneklerden SciyjJmf1
i,. '
risivte Danıştay a başvurdu. Kâğıt üzerinde bir dernek •üt'jj * »m a d oğru
d ü z g ü n b ir e tk in liğ i y o k tu . D a n ış ta y
e tk in lik le rin
ü lk e
ça p u ld a
y a ra rlı
so n u çla r
t a l e b i
verecek
rı,^ .
n itelik ti*
ö lçü d e o lm a d ığ ı" g e re k çe siy le re d d e tti.
İçişleri Bakanlığı, 2 0 0 4 'te D an ıştay 'a bir kez d a h a b a ş v u r a r a k D eniz Feneri için 'k am u yararın a çalışan dernek' ö n e r iş im yineledi. Danıştay, derneğin çalışm alarını yeterli b u l m a y ı p te k rar reddetti. Bunun üzerine A K P hüküm eti, Dernekler Y a s a s ı nı değiştirm eye karar verdi. K am u yararına dernek s t a t ü s ü için, D anıştay'dan izin alınm ası hükm ü kaldırıldı ve bu y e t k i t ü m ü y le Bakanlar K urulu'na bırakıldı! Ve Bakanlar Kurulu, 2004 sonunda D ernekler Yasası'nda de ğişiklik yaptı; Deniz Feneri D erneği'ne 'kam uya yararlı dernek' statüsü verdi. Buna 2005 yılında, 'izin alm adan yardım toplayabilm e' imkânı eklendi. Aynca dem ek, "veraset ve intikal vergisinden" de muaf tu tuldu. 2007 yılında da Deniz Feneri D erneği'ne "TBM M Üstün Hiz m et Ö dülü" verildi... AKP tüm bunları neden yaptı? Sorunun yanıtını Almanya da ki dava verdi... Türkiye'deki Deniz Feneri Derneği bir yıl sonra Almanya da "D eniz Feneri e.V " adıyla A lm an y a'n ın M örfelden şehrinde ku ruldu. 29.09.1999 tarihinde VA 1125 sicil nu m arasıyla kaydedip1 ve tescili Gross Gerau Sulh Mahkemesi tarafından o n a y la 1. Dem eğin Almanca ismi ise; ''Verem des L eu ch ttu rm s" idi- ^ Lİ nın sonunda yer alan e.V. kısaltması Almancada "eingetrage^ Vere in" kelimelerim ifade ediyordu; Türkçesı "Kayıtlı Derne an tamındaydı. D ernek tüzüğü de T ürkiye ile aynıyd ı; "toplanan pafalar
muhtaç insanlar ic,in yardım am açlı ku llan ılacak." K uruluşundan hem en ıo n ra A lm anya'd a yayın yapan
gazete ve televizyonlarında ynftun bir reklam kampanya*51 ^ latıldı ve Almanya'da banka hesap num araları verildi* l n‘^ 332
v
T iu *
»"ürünü nün baŞlnd
...
Jıi'dı
l,rk|y«'niıı v 2002-2007 yı]J. „ , . (r;ı........... • '" ,d,ft,büy ^ d epremacısı
lc ilini hayıarnU rda, d™ ,ı" , yilarda; beş yılda 20.(XH|'jL." ki^in de düzenli „|arak
U F^ r | e v , dü^'nlW en ö'S u 0^ ^ ' ''A" '«aamn bir k
7R*amPf«-
Çtşitli organizasyon v, ^ w t0 t0 p la n tl‘- " 0 r 8 a n '2e ^
il1' yaklaşık 40 müyon
y Wu,y»rdu... Ancak... Yıl: 2004 Alman Postbank ve G>mmer,bardaki ^
amm
m *
w b ,™ a *
L
,
^
ı
T axı Q u ı c k , r a x ı P r e s t i , , A t l a s G m b H , A s G m b H v e O F B G is im li
firmaları izlem eye başladı.
Yıl: 2007 Alman polisi sekiz yıldır Almanya'da faaliyet gösteren Kanal 7 İNİ in Frankfurt'taki binası ile aynı binada bulunan Deniz Fe neri e.V.'nin merkezine baskın düzenledi. CD, muhasebe defteri, bilanço kayıtları, banka dekontları ve maaş bordrosu gibi belge lerine el koydu. Soruşturma ve dava sürecinde gerçek ortaya çıktı... Alman Savcılığı yardım ad. altında toplanan paraların, amaç dışı kullanıldığını; çeşitli firma ve kişilere aktarıldığını or aya ı kardı
- a n ı k l a r zim m etlerine ge-
-Toplanan paranın bir bölümünüsanıklar girmiş, önemli bir bölümünü de Türkiye ye g - Bir kısmıyla ticari şirketler kurmuş; bir
. da gayriy
Menkul almışlardı. Corum, İstanbul gibi ~~Gönderilen paralarla Adana, Yozg ' ^ -^n gıda, teks ‘lWde değişik şirketlerden yoksullara
e artış* d ^ 1
^ r^*ye'deki Beyaz H olding in erı e-V.'nin parasıyla yfp ılrm şt1-
333
Belgelerde Etiyopya'ya toplam 730 bin euro gönderildi rülüyordu. Alman polisinin takibi 'ionucu, Deniz Feneri e V'^* gönderdiği paraların Etiyopya'da adı yolsuzluk iddialarına T rışmışÖmer İsmail adlı biri tarafından alınıp tekrar Almanv * geri getirildiği belgelendi. Deniz Feneri e.V.'nın ve Kanal 7 INT'in Genel Müdürü Meh met Gürhan, yardımcısı konumundaki Mehmet Taşkan ve der neğin muhasebe müdürü Firdevsı Ermiş gözaltına alındı. Bu operasyon üzerine Türkiye Deniz Feneri Demeği, Alman ya'daki dernekle "hiçbir hukuki ve kurumsal bağımız yoktur" açıklamasını yaptı. Oysa... Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Demeğine 25.09.2001 tarihinden itibaren Anadolu Finans Kurumu Fatih Şu besi nezdindeki 17087/106 numaralı hesabından, 50.842,01 euro; 45.714,71 euro; vs paralar gönderilmişti. Deniz Feneri Derneği'ne ödül veren TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Deniz Feneri Derneği çok güzel çalışmalar yapıyordu. 0 yüzden ödüllendirmeyi uygun bulduk. Faaliyetlerinin bir bölü münden de haberdardım. Alm anya'da aym adı taşıyan demek yöneticileri eğer yoldan çıktılarsa Allah belalarını versin, di) e açıklama yapma gereği duydu. Deniz Feneri e.V.'nin topladığı bağışların bir kısmının; bir dö nem Kanal 7'nin Ankara ve VVashington temsilciliğini ve RTÜK başkanlığını yapan Zahid Akman; Kanal 7 Yönetim Kurulu Baş kanı Zekeriya Karaman; Kanal 7 Genel Yaym Y ö n e tm e n i Mustafa Çelik; Kanal 7 Yönetim Kurulu Üyesi İsmail K arah an 'ın y onetiave hissedarı oldukları Euro7 GmbH, Atlas GmbH, Eu ropacons ting, Yeni Şafak Europa GmbH, Taxi Quick, YVeiss GmbH, *** Prestij, Rapidvvay gibi 'paravan' şirketlere aktarıldığı o rta y 3 ^ Hem Türkiye'de hem de Almanya'da ikamet ettiği 8 ° ^ .^ (bir dönemin mücahidi) Zahiu Akman'ın 2002-2007 villan^ ^ sında Deniz Feneri ile bağlantılı şirketlerde kurucu, or|a ^ yönetici olarak çalıştığı ortaya çıktı. Tek m ü ca h it o d e ğ i l i . önüne çıkarılan; 39 mücahitti hepsi! B u n la rd a n biri... E rd o ğ a n 'ın "ö rtü lü ö d en ek şefi" M ak su t Serim . Y a z d ım ; E rd o ğ a n 'ın beled iye b aşk am olduğu ^ Önen^, le d iy e y e b ağlı 3 0 'a yak ın şirketinin hesap ları ile aynı z 334
^
p e n iz F e n e rı'n ın h esap lar,nm da bulunH a w , d e S u lta n Ş u b e si m üdürüydü. Kez , ” u aklfbank' j n ValiV ak ıfb an k 'ın Frankfu rt suh* D . „ i z P „ eri
A"
yü ksek m ik tarlard a 'usulsüz' krediler v O , * # . » ™ Stu r m .< la „ ço k klsa b „
1
' 1 " da ve
yapt. v e ifa d e y e ç a g .n ld .ğ , halde Almanya'ya gitmedi. Y im p a ş K o o rd in atö rü , Yeni Şafak gazetesinin Avrupa temsilcisi, K a n al -7 A v ru p a Sorum lusu ve Almanya'daki Deniz Feneri e.V. davasının b ir n u m a ra lı sanığı Deniz Feneri e.V. başkanı Mehmet G ürh an 'ın , kişisel hesap hareketleri yolsuzluk operasyonunun en açık d e liliy d i. 2002-2006 tarihleri arasında Deniz Feneri nin banka h e s a p la rın d a n , Post-Bank'taki kişisel hesaplarına geçen m iktar 9 .9 7 8 .0 0 0 e u ro idi! D en iz F e n e ri ve K an al 7'n in ; hem Almanya'da hem Türkiye'de
kurulan p a r a v a n şirk e tle r aracılığıyla yoksullara dağıtılmak üze re gıda, te k stil, tıb b i m alzem e vs. adı altında yüklü miktarlarda alımlar y a p m ış g ib i g ö rü n erek yardım paralarım kendi hesap larına a k ta rd ık la rı o rta y a çıktı. Bu şirketlerden biri de Albayrak kardeşlerin k u rd u ğ u , Yeni Şafak Europa GmbH ıdı; dolayısıyla Yeni Şafak g a z e te s in in sa h ib i A hm et Albayrak ile kardeş. Mustafa Albayrak h a k k ın d a a ğ ır id d ialar vardı. Hep aynı isimlerin olması tesadüf d e ğ il h e rh a ld e ? ..
B aşbakan E r d o ğ a n 'ın D eniz Feneri'nı neden çok merak e d iliy o rd u . İş in için d e sadece Albayrak ar yo , oğul bile var. t„ nıanan paraların, Dava d o s y a s ın d a , D e n iz Feneri a fic ile r in d e n olduErdogan'ın d a m a d ı B e ra t A lb ay rak ın da > kuılanıld.g> §« Sabah, Takvim g ib i g a z e te le rin satın a ı Deniz Feneri dia ed iliyor. " İ d d ia " d iy o ru m çunku T u b a s ı n ı n h a n g i ş a r tla r d a açıld ığ ın ı biliyorsunuz. Erdoğan'ın o ğ lu A h m e t B u ra k ın da adı dı y Ahmet B u ra k E r d o ğ a n b irk a ç kez Fran
u
|-)onj7 Feneri edilmişti-
N iy^ 2106 S e lm iŞ v e 8 iz li k a m e ra çekim e”^ anlarda gördüğüm(jy gelm işti? 1 7 A r a lık O p e ra sy o n u nda 2 i t a l a r b u g ö r ü n tü le r d e v a r m ıydı?
d “ 7
E rd
'
e d ilip "
d 0 * Vn S ,n m
l5 5 M
6 S 0
a ra s m d ^ i
sa y fa ,
" 1 w e n * * « « halktan alm an paraların AhmeTn * dK,n,na 8İre" Sem İdUk
kullan.M.g, ^
!>am k Fird ev si E rm ij ifadesinde, "D aha önce 'Baltir i v ,■
r*» -w « «* s»™». ıs bilyem . ^ r c ^ r k« A"I'i.r''”"'1 * “ * •toj|8lnı' « i " Mr n,.l, l d ı ğ ı n ı , geri kalan paranın Deniz Feneri'nin resmi ol m a y a n k asasın d an aktarıldığını, ancak paranın sahte belgelerle I u rk iv e 'd e n getirilm iş gibi gösterild iğini" anlattı. B u ra k E rd o ğ a n 'ın bacanağı» olan H abip K aram an (davanın ö n e m li isim lerin d en K anal 7 Y ön etim Kurulu Uaşkam Zekeriva K a ra m a n m o ğ lu ) aracılığı ile gem inin y ü zd e 40'm a ortak oldu ğ u id d ia la rı var. T ü rk iye'd ek i s a v a la r Burak Erdoğan'ı çağırıp s o ra m a d ı. S a v a la rın b aşın a ne geldiğini y azacağım ... B u a ra d a h atırlatıp g e çe y im ; Burak E rd oğan kayınpederi Os m a n K eten ci ile B U M E R Z denizciliğe ortaktı! S o n u çta ... A lm a n y a F ra n k fu rt E y alet Yüksek M ahkem esi'ndc gönilen d a v a d a ; sa v cılığ ın 8 0 0 0 sayfalık iddianam esinde, Deniz Feneri D e rn e ğ i'n in resm i kayıtlarına göre (kayıtlı olm ayan da var de m e k ki) beş y ıld a 41 m ilyon eu ro topladığı; bunun 18 milyon euro su n u a m a ç dışı kullandığı ortay a çıkarıldı. T ü rk iy e 'y e g elen 1 8 m ilyon euronun 8 m ilyon euroluk kısmı T ü rk iy e 'd e k i D en iz Feneri D e m eğ i'n c aktarılm ıştı. Kalan kısım k a y ıp tı. M ah k e m e n in hâkim i Johann Müller, 17 Eylül 2 ÜÜ8 'd e kararını a çık la d ı: D en iz Feneri e.V.'nin v e Kanal 7 INT'in Genel Müdürü M e h m e t G ü rh an beş yıl on a y yardım cısı konum undaki Mehmet T aşk an iki yıl d o k u z ay v e D eniz Feneri e.V. ve Kanal 7 IN I ya y m a s ı E u ro 7 Fern seh G m bH 'nm m uhasebe ve malı müdürü T o z m a n Ketenci Kasımpaşalı taksiciydi Kaptanpaşa Huzur Taksi' Recep Tayvıp Erdofian'.n haUsın.n kizı A ysel ile evliydi. Bu « ^ , k < w * zindan k.z, I m a ’y, Burak Erdoğan ile kü
c e 7 ,nti alanı var Britgrdr yıllardır İmar yasağı olduğu *
jepnu»mas* sı/dınldı.
q
Ka_ . fi
fiyonu'ndan
. lev® 1Ij-mı ş bir yıl on ay hapis cezası aldı.
11,1
hkem c derneğin rn.lvarl.gm . kamu adına el koyarak mal idarinin yönetimin, kayyuma devretti.
^ .y y u m b r derneğin borçlar,n. ödedikten sonra geriye kalan b „ almaları için bagış sahiplerine çagrı yaphla, kalan para malvarlıkla''. ise Kızılhaç'a devred ilecek. V 'e [X*niz Feneri e.V. davasının gerekçeli kararında olayın Türkirtboy“ lunun ö,ıem ine vur 8 u yapılırken, asıl faillerin Türkiye'de olduğu vurgulandı. Hapis cezası alan üç dernek yöneticisinin Almanya'da işba1{|a oldukları ancak tüm yönetim ve kontrolün Türkiye'den yapıldığ1 açıklandı. T ü rk iy e 'd e Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Kara man, Zahid Akman, İsmail Karahan ve I larun Yoldaş'ın sorumlu
olduğu iddia edildi. Almanya'da halen ikinci bil soruşturma daha vürütülüvor. Zahid Akman ve Zekeriya Karaman'm sanık olarak yargılan dıkları ikinci davanın konusu Vakıfbank Frankfurt Şubesindeki para hareketleri.., Türkiye'de kam uoyu baskısıyla düğmeye 6 Temmuz 20U ta rihinde basıldı. Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesince, RTÜK eski Başkam Zahid Akman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Kara man, Genel M üdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karahan, Genel Yayuı Yönetmeni Mustafa Çelik ve Kanal 7 çalı îanlan ile Deniz Feneri Derneği yöneticisi Ali Solak Hanın KaP«yoldaş, Muzaffer Şafak, İzzet Kurum, Mehmet Sıddık Balıkçı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sonra ne oldu? "Yüzyılın bağış yolsuzluğu" olarak nitelen i l e n Deniz Feneri e.V. Türkiye bölümünü soruşturan Anka!* Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap ,Mel'met Tatnöz'e "resm i belgede sahtecilik" ve "görev, koniye ! ? nmak'' iddias>yla görevden el çektirildi; yetmedi yargılan ın ^-Vrıca' Deniz Feneri sonışturmasııu yürüten 6‘1' 0 *3r j. -j ş ’;u «lan Ankara Cum huriyet Başsavcı vekilleri N u n V g * ; a ' ^ Sakman'ın yerine Ankara Cumhuriyet Başsavo vekil. Ha ° d a la k g e tirild i.
IVnu* Vonori davası halon devam ediyor... Sürp.ru* mi bıı olup bitfcnier? Sürpriz mi karşımıza yine Albayrakların, Kanal 7'nin çıkması7 Sürpriz mi karcımıza yine oğulların, akrabaların çıkması? Sürpriz mi örtülü ödenekler, Vaki (banklar? Ve süpriz mi dava sürecinin böyle ilerlemesi? 17 Aralık a böyle böyle gelindi... 17 Aralık aslında hiç sürpriz değildi... Kamuoyu 1990'larda nasıl "Albayrak" adını öğrendiyse... 17 Aralık'tan itibaren sık sık bir aile karşımıza çıktı: TcpbaşlarL 25 Aralık 2013'te gözaltına alınmak istenen işadamları arasın da Topbaşlar da vardı Sümeyye Erdoğan'ın sızdırılan telefon görüşmesinde Topbaş lar vardı. Suudilerle iş görüşmelerinde Topbaşlar vardı. Kimdi bu Topbaşlar? Öyle ya... 17 Aralık ve 25 Aralık soruşturmalarının perde arkasında "Paralel Devlet" dedikleri Cemaat'in olduğu sır değilCemaat, Topbaşları niye hedefe koydu? Hedef olmalarının nedeni sadece Erdoğan'a yakın olmaları mı? Bir başka nede olabilir mi? Başlayabiliriz... Ö n ce iki so ru :
"Paralel D evlet"/C em aat, Nakşibendi Erenköy Cema niye düşman? Paralel D evlet"/C em aat, Nakşibendi İsmailağa Cem mye düşman? «anıtlardan önce bilindik hikâyeyi yazayım :
ahır£^a
Hintliler, hayatlarında fil görm em iş insanları ^aran^1 n|tltın^' töpl >. İnsanlardan dokundukların?1*1 n p v p b e n z e d i ğ i * larm ı isterler. İn san lar ellerin i file filin nevresim? sü re rse fili ö y le ta rif e N e d e m e k isted iğ im i s a n ırım an lete" yan i O k y a n u s ö t e s i " m e rk e z li C e m a a ı e
Cemaat'in h,şmına salt kendi başma geıenler£ P los^
ugra
AKP çevreleri de meseleyi K u r u la n
tezgâha
y u k a rıd a n
devleti"dö" b t ” * * Datbes>" o la r a k ^ - Çal‘Şt‘'
Ö rn eğ in ; O d atv D avası'
g°™yor!
mıy ° r-
^«vdsı nın 17 a
biliyorlar m ,; h iç sanm am !
'
ral’k i y o n u y l a iiKİSİni
O ysa, 17 A ra h k 'ta neler olacağ, bu da var! g bu davamn ek klasörlerinde
Şöyle... Cemaat in polisi, Odatv bileisav^ı, leştirdi. glsayarlarına virüsle dosyalar yer, r r bv ! Î aÇ 8 “ İyİ Sİ1İVrİ atıp susturmak değildi; tezgah buyuktu; MIT'e de operasyon yapacaklarda Ve ardından AKP ye yakın işadamlarına ve dolayısıyla en so nunda Erdoğan'a!.. Ergenekon operasyonlarının başladığı o günleri anımsayınız: "Ergenekon'un işadamları kim?" diye kalem oynatan çömez vandaş gazeteciler vardı. Bu dünkü çocuklar -doğal olarak-bü yük oyunu hiç anlamadı. Oysa... "Ergenekon'un işadamları" dedikleri, 17 Aralıktaki Erdoğan'a yakın işadamları olacaktı! Şaşırdınız mı? Bunu nereden mi çıkarıyorum. Elimde belgeler var... Önce bir tesp it y ap ay .m ; “Çok b ecerik li" p o l^ le n m ız var.^^^ ^
operas. 471 mini
yonda, 35 ayrı bilgisayar harddıskı,
"incele-
DV kaseti, Î .06 C D -D V D v e 21 VHS kaset, b j ^
düer'7 ve "pat" diye yasak "belgelen
u
Demek ki neymiş;
^ski, kaseti bir yılda ancak inceleyebi k°Van çabuk buluyormuş! ^datv'ye virüsle konulan devardı.
masında Mİ'I belgelerl doküm an a
.
lınu veriyordu-Erdo-
Bur‘lar 17 Aralık Operasyonunun ıpU^
dllar. Hep Ça u
ve şürekâsı bunla„ hiç g ö re m e d i- A n b ^ jRİ ay sonraA S n ld ıla n öyle ki, Odatv O >
p ^
2011'd e A vrupa K onseyi kılm am ızla ilgili soru lar üzerine daha tehlikeli olabileceği açıklan
Meclisi'»*' k iU *«
Cemaat'in polisleri Erdoğan'ı parmağında oynattı. Size . kast yapacak Ergenekouculan askerleri vakaiadık dive korkar Cemaat polisinin Odatv bilgisayarlarına kendi kovar ker*
bulduğu MİT belgelerinde ne vardı? 17 Aralık operasyonunda kimin adı varsa o belcelerde de o isimler vardı: Suudi ArabistanlI işadamı Yasın Abdullah el Kadı vardı... Turgay Ciner m sağ kolu Mehmet Tarih Saraç vardı... Erdoğan'a en yakın işadamı Mustafa Latif Topbaş vardı. Vs... Virüsle yerleştirilen o belgelerde El Kadı ile Mustafa Lîr Topbaş'ın, 1997'de kurdukları Ahsen Plastik Kâğıtçılık ve IcirlıZt Ürün San. Tic. A.Ş. ortaklığı gibi ticari ilişkiler aynntLİarıyia var rrr Yine o MİT belgesinde; AKP ve " AK adını veren Muftm Latif Topbaş'm sahibi olduğu AKGIDA SarL Tic AŞ. hakkrdi ayrıntılı bilgiler mevcuttu. Topbaşlar, Ülkerler, H Kadı bu şu te de ortaktı!1 Topbaşların El Kadı'yla ticari ilişkileri Türkiye'nin ilk :aız?ır finans kuruluşu Al Baraka Türk döneminde 19S0Tefde kurjlıu Benzer ortaklık BİM mağazalarında da vardı. Bizim bilgisayarlara yüklenen o belgelerde çek bilgiler vr* müteahhit Mustafa Hanoğlu'nun Erdoğan'm kasabı olduğu il di ası gibi... Cdat\r soruşturması sürerken belgelere MIT'in taleriyle ya*-— yasağı geldi. Bu nedenle £azla avnntı veremiyorum, A r ı r 3 istediğimi yazdım; şuraya gelmek istiyorum: Cemaat'in polisi bu MİT belgelerini Odatv'ye mye keydv 9 ^ Amaç "'Efendim, size yakm işadamlarını MİT fişlemiş ve ber yapması için Odatv'ye vermişf diyerek, B a ş b a k a n Eıdcpt * oluruyla MIT'e operasyon yapılmasını mı s a ğ l a m a k t ı ? Yazdım; Odatv kapsamında tutuklanan MIT Müşavir. Koziroğlu Silivri Cezaevinde ölmesevdi; MIT'e cfîerasyer-'-. Şubat7ta XCK üzerinden değil, Odatv üzerinden 'araıay-^-—^ Odatv, büyük bir operasyonun ilk adımıydı; gazetedte: ->■görevlileri, işadamlan, akademisyenler bu davaya e k f e r Peki, bu tespit elde var bir. Gelelim İkincisine... _ -________ ______ T
1 M u s t a f a L a t i f T o p b a ş 'm ic ız i Ü l k e r G r u b a ' n u r , k o r u c u s u S a c n
- ^
t o r u n u ; Y ı l d ı z H o l d i n g S a ş k a n / a r d ı r r a s ı A l i C l k e r 3 e e r/ ia sır:
A - ''
n u a y a k k a b ı k u t u s u n a i n d i r g e n e m e z , ^ x *k d a h a d e r i n d i r .
-
jkınci tespit: Cemaat polisinin, o MİT belgeıerin. m baŞka amacı olabilir mi? Şu nedenle J , ye yüzmesinin Cemaat polisinin Odatv'ye koydu , damlarıyla, 17 Aralık'ta operasyon yan , el8esindeki işakişiler olması tesadüf mü? 1 1 an lşadamlarının aynı Hedefte aynı işadamları... Avlayan aynı Cemaatçi polisler.. Şim di...
Poyrazköy/Kafes Komplosu'ndan da biliyoruz ki; Cemaat devlet içinden bilgi topluyor; "bilgi bankaS[„ Q, ^ aat' mam gelince kullanıyor. Yani... Cemaat üç yıl önce niyetini belli etti. MİT'ten o belgeyi çalıp Odatv'ye koymasının amacı bu. Cezaevinden "Ey AKP, seni de takip ediyorlar, fişliyorlar, za manı gelince kullanacaklar" diye bağırdık. Mapushanenin duvarları kalındı; sesimizi duyuramadık! Topbaşların "paralel devletin" hedefinde olduğu üç yıl önce den belliydi. Peki Topbaşlar neden Cemaat'in hedefi oldu? Soruyu, N akşibendi İsmailağa Dergâhı'na mensup Cüp peli Ahmet M ahm ut Ü nlü'nün başına gelen "seks kaseti" tezgâhıyla biraz daha açalım. Çünkü asıl hedefte olanlar, NakŞibendilerL 1) Nakşibendiler 1826'daki "Hayırlı Olay" ile Yeniçeri ve Bek taşi kıyımında büyük rol oynadı. İktidara ortak oldular. 2) Cumhuriyet döneminde Necmettin Erbakan m MNP ve MsP'si ile partileştiler ama Turgut Özal la iktidar oldular. Gelelim günümüze ... Cüppeli Ahmet'in önce seks kaseti internete SIzdınl^o^ L ^ “yeraltı dünyasıyla işbirliği yapıyor; kadın pazar., Aralık 20U'de cezaevine atıldı. Iam bir itibarsızlaştırma operasyonuydu.
iktidarında ]abjljr mj?
CC i ' dami S6kS hayatl nedeniyle ?Cfjggele başka-
n mn seks hayatından kime ne. «evi'neattı? n!maat/Cüppeli Ahm et'i neden Metris eze ismailağa
^
Cüppeli; Türkiye'de hay » f f f N‘ ^ ^ nin Önde gelen isimlerinden biri-
6
341
Şeyh Mahmut Ustaosmanoğlu hastayd, peli’nin oturması güçlü ihtimaldi. Ayrıca programlarında, vaazlarında aç,kça
^
%
Önce Cemaat'in yayın organlarında hakkında' diye yazıldı. Ardından Cemaat polisinin operasv
M Cüppeli Ahmet komplosunu anladık! ‘ ' “S'1* Cemaat, işadamı Topbaşları niye hedefe koydu? Bu ayrıntıyı atlamayınız; Topbaşların sadece işadam, t yok. Nakşibendi Erenköy Cemaati'ne mensuplar. Ve dikkat ediniz, Cüppeli de Topbaşlar da Nakşibendi1 Yani, Nakşibendiler hedefte. Cemaat, "seks düşkünü", "hırsız" diye N akşibendiler* sızlaştırmak istiyor! Derin kapışma var! Bu bir güç savaşı! Basit bir tarikat ayrılığı /kavgası olarak değerlendirme^ Nakşibendiler ticarette ve siyasette çok güçlü. 17 Aralık operasyonu başarılı olsaydı muhtemelen ce vine atılacak olan Mustafa Latif Topbaş, Forbes dergisine. Türkiye'nin en zengin 13. işadamı. Ağabeyi Ahmet A ise 46. zengini. Aile Erdoğan'a çok yakın. "Paralel Devlet" Nakşibendilerin parasal ve siya» yok edip; tek kuvvetli dini cemaat olmak istedi. Bu nedenle Topbaşlar hedefe konuldu. ^^lefonl^' Bu nedenle Topbaşları adım adım ta k ip t tu dinlediler. Muhtemelen gizli çekim y a p tıla r düğmeye bastılar. Cemaat'in hedefindeki
T o p b aşlar
kim —
Biraz daha ayrıntı yazayım... T o p b a şla r, K onya /K a d ın h a n ı (Saıdel )
^
Alman Friedrich Sarre yazdığı Küçu ^ isimli eserinde Saideli'de Müslümanlar şadığım anlatıyor. Aileyi anlatmak için çok gerilere g1 Ahmet K u d s i E f e n d i'n in dört çocu Mustafa İsmet, Musa İzzet ve Ümmu a
^ e de gefL'k ’ t J # ' var: Me ^si*1 Mehnu'«
Bugün "Topbaş" soyadını taşı> 1^ ^justa^ ^ "Büyüktopbaş" soyadım taşıyan a^e dan geliyor. 342
v/fphn1^ Hulusi, 1848 de Kadınhaıu'nda ha n İk b a l H a n ım 'la ev len d i. Ahmet H U.nyaya geldl Avnı v'öre g a b ire v e M u h lis e a d .n d a üç kıZ1 o ld u "1 ' **** ° * 'U Ve 7a V s
*
vf
'
" kas,nda 22
n ıâ ı b e lir tiliy o r a
n ed en se
te k
w * ™ * . ' b,.
o ğ u l Ahmet Hamdi, a fe .y le birlikte
n i 7'd e İs ta n b u l a g o ç e tti. Aksaray-Lalelı semtine yerleşti ve L a E r e n k ö y 'd e ik a m e t etti. 50 Esnaf
'
o ld u ;
E m in ön ü
Sultanham am ı'nda manifaturacılık
v v u fa ilg i d u y d u ; E lm alılı Hamdi Yazır; Şeyhülislam S a b ri v e (İs la m K o n fera n sı Genel Sekreteri Ekmeleddin
jhsanoğlu'nun b a b a s ı) Y o zg atlı M üderris İhsan Efendi ile arka-
^ İ u l t c d a n sevm iyorlard ı. İttihatçılardan korkup bir buçuk 'Aa v asad ı 1 9 4 4 'te vefat etti. r f M u T A b i d i i Muammeri Nuri, Hulusi. M ujri.1 <Ç*M . Aliye (Aydın), F — Erkek e v la d a n
î » e
,m n ortagl 0larak girdiler.
Bahanye M e n s u c a a n d iğer hisseyi satın ahp fabrikayı Sonra S a d ık o ğ u lla rı n d a n k a la n a ıg 1960
yılında,
k a r d e ş le r a r a s ın d a
M uam m er
N u r i v e H u l u s i T o p b a ş B a h a r iy e d e k a ld ı,
M en su cat"ı k u r d u . 1970 'te bir ayrılık d a h a y a ş a n d ı : ^
ve A b i d i n , " K a d e r
H
M usa T o p b aş, " K a d e r M e n s u c a t ı
i
Muammer
B e v 'e
p ^ r e t H a n ım la ev -
b ıra k tı. M u a m m e r , t e k s t i l c i K i ğ ı l ı l a r a a n
u a v a t H o l d i n g ın
ü y d i. Ü ç ü n c ü k u ş a k t a n A y ş e V i l d a n K ı ğ ı 1
sahibi A hm et Y a h y a
K iğ ılı'm n
eşi.
Ebubekir ve kar-
„ «■»* T o p b .S » T M . o e u » » " OS" ' “ , k„„,u eŞi Abidin Topbaş ile "'H isar M ensuc küsrne ya T o p b a ş l a r ı n b u a y r ı l m a l a r ı , h i ç b i r 73111
n
b a ş k a b ir
m aV a s o n u ç l a n m a d ı . O n l a r ı b i r b i r i n e b a g l a y Vard ı: N a k ş i b e n d i l i k ! 1970 li y ı l ı a r a
kadar
t ic a r i
, h a y a tla
>
* n b i r ş e te 'd *-' 1 P -v o g “ " h M a h m u t S a m ı
M u s a T o p b a ş E r e n k ö y 'd e y ^ T - S C ^ z a n o ğ l u ' n a b ağland ı. İ r ş a d f a a l ı y e t k ■ i'n d e s ü r d ü r e n
Şeyh
Sam i,
aynı
e n k a y Z * " ^ T a h ta k a le t
bir şirketin ıuulufu*be htMplannı tutuyordu. 19 8 4 ^. vUm \.\lwn bnşmw Muil Topbaş tfoçti. O da ölünce postnjş^nce Ottrmn Nuri Topbaş gı\1i. \Uonin bu kolu Erenköy Dergâhını büyütürken, diSer k, |ü ticarette
Erdoğan m ekonomik sisteminin kimi ■ j e görmeliyiz... en nası^
ettiğini
Erdoğan m adamlarına devam edelim Kasa sadece dindaştan seçilmedi. H em şerilik ilişkisi de önemliydi.... Rize K alkandereli "Sultan A m c a " Ş a b a n C e n g iz ın o ğ u lla n , torunları... M ehm et C engiz (Cengiz H o l d i n g Y ö n e tim K u ru lu B aşk an ı), Ekrem C engiz (Yönetim Kurulu Ü y e s i ) , Ş e re f C e n g iz (Y ö n e tim Kurulu Ü yesi), Ahm et Cengiz (şirket o r ta ğ ı), A sım C e n g iz (şir ket ortağı), K âzım Cengiz (şirket o r t a ğ ı ) T ü rk iy e 'n in g ü n d e minde... En büyükleri Mehmet Cengiz'in ettiği bir küfür var ki, tüm gerçeği ortaya döküyor. Önce... Medyaya sızan telefon kayıtlarının ortaya çıkardıklarına ba kalım... Tarih: 21 Temmuz 2013 Erdoğan evinde Kolin İnşaat sahibi Celal Koloğlu ile yaptığı görüşmede, Sabah ve Atv ile ilgili olarak "Sıkıntıdayız, hallolacak bu iş" diye talimat verdi. Tarih: 21 Ağustos 2013 Erdoğan'ın talimatı sonucu, Binali Yıldırım, büyük müteah hitler" İbrahim Çeçen ve Mehmet Cengiz den, Saban \e Atv nin
alınması için havuz oluşturmalarını istedi. Tarih: 3 Eylül 2013 “Büyük müteahhitler" Binali Yıldınm ileAnkaraAhlatlıbel'de buluştu. İşadamlarının oluşturduğu 630 milyon dolarlık havu cun, 200 milyon dolarlık kısmının Türkiye Ziraat Bankası ndan
Aşılanması kararlaştırıldı. Tarih: 14 Kasım 2013 Para toplama işini organize eden Mehmet Cengir İst a ^y* Emniyeti Sosyal Tesislerinde Binali Yıldırımilebuluştu. SaGökçen Havalimanı ihalesi "yüzde 10 a h a l l e d i l d i . Sırada ^°rt milyar dolarlık bir ihale daha vardı. Tanh: 20 Aralık 2013 Rekabet Kurulu, Zirve Holding A.Ş.'nin, Sabah ve At\ nın ^lria °n ay verdi.
Z irv e
H o ld in g
k im le rd i?
Ia rd a ıı Ö m e r F a ru k n u m a ra y la
k a y ıtlı ş irk e tin
K a ly o n c u , Ö m e r F a ru k te " O ld u ğ u n u a rtık E n ik te g ü n v e
20
K .î£ ıt ü z e r i n d e k i
a d ı; A K
b i l i y o r s u n u z ; E r d o ğ a n 'ı n
E y l ü l 2 0 1 3 't e
A
K al
E n e rji A Ş . S a h ip le ri- f
K a ly o n c u v e Z iv a İlg o n
p a y ın ı A y y ıld ız
s o n r a , 2 b E y l i i J 2 0 1 3 't e u n v a n
H o ld in g
sahibi;
K a l y o n c u . İ s t a n b u l T i c a r e t S t c i l i * n t -jv
S o n is m in
k ı z k a r d e ş i i | t.'
A . Ş . ’y e
d e v re d iy o r
d e l i k l i ğ i y l e Ş irk e tin a d ı
Ş . o ld u . T a lih s iz lik , e n iş te n in
p a y ım
s a tm a s ı
\ '
y ^ ,\{ *'
S* 2& j / ı J ı n s a h i b i o l a c a k t ı ! Y e r s e n i z . . . 1 T a rih : 2 5 A ra lık 2 0 1 3 ^
İç le rin d e
" b ü y ü k
m ü te a h h itle rin " d e
b u lu n d u ğ u
A K P 'y < >
■
kın 41 işadamına yönelik polis operasyonu AKP hükümeti Ur-j
■
fın d a n
I
Sonraki süreçte işadamlarının telefon görüşm eleri medyav sızdırıldı.
I '
d u rd u ru ld u . S av cı s o ru ş tu rm a d a n a lın d ı.
M ehmet Cengiz'in, Celal Koloğlu ile görüşürken savurduğu "milletin a...kovacağız" küfrü bir bıiyük gerçeği ortaya çıkardı ' Peki... M ehm et Cengiz, "milletin a...nasıl koyacaktı?" Cengiz H old in gin aldığı kimi ihalelere bakalım: İstanbul Üçüncü H avalimanı: 58.890.00 milyon TL Urfa Ilısu Barajı (Hasankeyf): 4.851.00 m ilyon TL İstanbul Avrupa Yakası Boğaziçi Elektrik Dağıtım: 3.626.U0 m ilyon TL. İstanbul Taksim-4. Levent M etrosu: 2.000.00 m ilyon TL Çanakkale, Yalova, Balıkesir, Bursa U ludağ Elektrik Dağıtım: 1.457.0 0 m ilyon TL A ntalya, Burdur, İsparta Akdeniz Elektrik Dağıtım: 1.010.10 m ilyon TL A nkara-İstanbul Hızlı Tren 2. Etap: 1.000.00 m ilyon TL Trabzon A tasu Barajı: 874.00 m ilyon Tl. Şile A gva Yolu: 527.40 m ilyon TL A rtvin Yusufeli Barajı: 4 8 6 .8 0 m ilyon TL T rabzon-A şkale Yolu: 4 8 4 .5 0 m ilyon TL Seydişehir Eti A lü m in y u m /O ym ap ın ar HES: 417.85 milyon TL
I Aslen Tafvanlılar. Dıîrl kardeşler: Cemal, Ahmet, T u ran, Haşan Kalyoncu Tur*^ Kalyonru sonra yolunu ayırdı. 1974'le Gaziantep'le kurulan Kalyon, inşaat ** ründe Erdoğan dtfneminde büyüdü. Bakırköy Adalet Sarayı, T a k s im Yaya Projesi, Metrobüs Mattı, yollar, tüneller, stadyumlar; en son Manbtıl 3. nava ihalesini aldı.
ç jv a s , T o k a t, Y o z g a t Ç am lıb el Elektrik D **,.
Ankara T ren G arı: 250.00 milyon 11 r '’""!n:4<)0 7l)miIyonTL A k)
UF>tal o ld ^ yeniden ya-
P‘ln rd u , G ire su n H av alim an .: 144.00 milyon Tl Ringöl G e n ç Y olu : 72.80 milyon TL İstanbul M a lte p e D olgu: 65.00 milyon TL O k u m ak tan y o ru ld u n u z m u? H a n g isi1™ y a z a y ı m , Ö z e lle ş t ir m e d e n a r s a fiy a tın a kap attığı Eti Bakır A Ş yi mı? •A lü m in y u m A .Ş .'y i m i? (D ö rt m ilyar dolar olan tesisleri 305 mityon d o l a r a a l d l l a r )_
TTaneisini y a z a y ım ; Samsun M o b il E n e rji S antrali'n i mi? BuTsa VVolfram m a d e n le ri v eya İzmir Antımuan maden işlet-
melerini mi? —
—
m?
yıldızlı oteli Sungate Port F o y a . R e » ,. H o M , Resort Hotel'i m i? , eüzel y e fi Cennet Bayramda E rd o ğ a n , B o d ru m u anslzhk olmaz'7 dedi. Koyu'nu gezdi. "F e la k e t! Bu ka a V.^ karşısındaki Mazıdağı Ardından B o d ru m 'u n in cisi Cenne ~ııPStirdi. Alan kim mıyVanmadasr'm (678.963.72 metrekare) ozelle^ r dı; M ehm et C e n g i z ! . . b o Z U lu y o r. 3 0 yıllık g e ç r " 1** Yeter y a z m a y a y ı m ; i n s a n ı n s ı n ı r ı m ü te a h h itin arka-ı mayan, t a ş e r o n l u k t a n g e l m e a l a y ı a 1§1 p o litik a c ıla r v a r ?
, .
e
e id iy o r?
Bu Paraların "y ü z d e 10"u kim lerin ce dönüyor?..
,
hlZİI tre n
i h a l e l e ^
\
t
B a ş s a v c ılığ ın ü z e r in e M e h t* yürüttüğü s o r u ş tu r m a d a a d ın ın g e _ n u ıJUI ^‘ir B 8'z küplere b in d i. " T a ş e ro n a iş v e rm e hesabımız yo «gilendirir. V e rile m e y e c e k bir gram
n jy * a ra
C u m h u riy e t
?
^
o Z p h e sa P v e r s i n ?
yi1 ta§e ro n la şm a so n u cu H 5 **»1?
.
• h a y a * 1111 ka>
lŞ 347
Oze içtirilerek Mehmet Cengiz'e devredilen c Eh Bakır Işletmesi'nde 2012'de tedbirsizlik sonucu ol'^ nın hesabını verdi mi? en N \t$ X iv e hesap versin? ~T3, Eti Alüminyum'un özelleştirilmesinde hiçb' gerekçe olmadan alıcı firma ve şahıslar aleyhine açt,*,'ı ^ v a z g e ç e r d i! Ahcı firmanın eski yönetim kurulu ba^m'* OÎB başkanvekili olarak görev yapmasına hükümet bn \ T i l uû? 11 ^ ) m\ Niye hesap versin? Gazeteler yazdı; Maliye Bakanlığı 29 Aralık 2010 tarihinde faiz hariç 424.4 milyon liralık kurumlar vergisi borcu ile cezasını sıfırlamadı mı? O da gitti 45 milyon dolarlık Falcon 5X isimli özel uçak sipariş etti. Niye hesap versin? H ı z l ı t r e n p r o je s in d e y e r a la n v e u z u n l u ğ u 6 .7 kilom etreyi bu l a n 2 6 n u m a r a l ı t ü n e l i y a p m a k t a n v a z g e ç t i. K im s e de çıkıp
"ne
o l u y o r ? " d e d i m i? N i y e h e s a p v e r s in ? Y ü c e D i v a n y a r g ı l a m a l a r ı n a y o l a ç a n K a r a d e n iz Otoyolu nun h e s a b ı n ı v e r d i m i? T a b u k i , " m i l l e t i n a ... k o y a c a ğ ız ? " d e r! İ k i p a k e t m a k a m a " t e c a v ü z e ses çıkarm asınlar diye dağıtıl
mıvor mu? a Öte *vandan... A v d ı n D o ğ a n , İş B a n k a s ı d e r k e n s ır a d a K o ç var. i • A k'P nin IN** Ö n c e A y d ı n D o ğ a n 'a g e ld i v e r g i c e za s ı! Türkiye A ü y e b a s k ıs ın ı o d ö n e m d e k o n u ş t u ta r tış tı. S o n r a b u y ılb a ş ın d a İş B a n k a s ı'n a v e r g i cezası kesıU ı ^ V e ş i m d i s ır a K o ç la r a g e ld i. T ü r k i y e P e tro l
^
n tr
Ra
( T Ü P R A Ş ) 1 0 3 .5 m i l y o n l ir a v e r g i c e z a s ı ta le p e d ild i. B ir b ö l ü m ü n e a ğ ır v e r g ile r d iğ e r in e " y o l" v e rm e er. K i m b u " E r d o ğ a n 'ı n h a v u z u n a " giren ışadam arı. Ç o ğ u n lu ğ u K a ra d e n iz li v e N ak şib en d i.
Yani Erdoğan'ın bölgesinden ve tarikatından. Bir bileşen daha... Ticari icraatları hep mahkeme konusu, Bu tablo tek başma Türkiye'nin rej.m. hakk t e d ir . 348
W|si v**1*'
j lıüi1 I tııl' iy*' s(>n yıllarda sürekli yargı adaletsizliğini kul>iı başka açıdan
■\jiyc a
d a k t ı n
keskin kılıcı bunlarda ufak bir kesik bile yapa-
nııy°r7 i4te T u rg a y C in e r... liabası Hüsnü Ciner yoksuldu. Amcası Mehmet Ciner'in, iNjjlcsar'Jaki kuyumcu dükkânında çalıştı. 30 yaşında Naciye ile , ,'lcndi; ikisi kız dördü erkek olmak üzere altı çocuğu dünyaya \ >lJi 1940'la tekrar Hopa'ya döndü; kamyonla taşımacılık yapjj 13 yıl bu İŞİ yaptıktan sonra taşımacılığı bırakıp otomobil vedt-k parçalan alım-satımıyla uğraştı. 1957’de İstanbul'a taşındı jıj64 'ie vefat etti. İşin başına ağabey Yener Ciner geçti. T u rg a y
Ciner ticarete çay ocağı çıraklığından başladı. 7 Mart
1978 ’de İstanbul Talimhane'de 35 metrekarelik oto yedek parça
dükkânını açtı. Umduğunu bulamadı. Şimdi Habertürk binası nın bulunduğu yerdeki dükkânda sinek avlıyordu. A ğ a b e y i n i n A l m a n y a 'd a n
g ö n d e r d iğ i y e d e k p a r ç a la r la s in e k
a v la m a d ö n e m i b itti.
Mahkemelere yansıyan iddiaya göre, ağabeyi Ahmet Ciner polisti ve Almanya'da uyuşturucu kaçakçılığından hapis vattı. Avukatı, Almanya'nın en ünlü avukatlarından Rolf Bossi idi. İki yıl yatıp çıkmıştı. Ahm et'in oğlu Metehan Ciner de, uyuşturucu ve cinayetten hapse girdi. Yine mahkemelere yansımasına bakılırsa, Cinerler kaçakçıy dı. Turgay Ciner, 1980'de güm rük kaçakçılığından gözaltına alın dı. Ayrıca; kardeşi Tuncer Ciner'Ie 1995 ve 199S'de iki ayn po lis operasyonuna uğradı. Gözaltına alındı. 1990-1991 yıllarında W Mercedes'i Türkiye'ye soktuğu belirlendi. ‘Teşekkül Halinde Kaçakçılık' suçlam ası ile 1 0 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi.
*'■1diköy ]. Ağır Ceza Mahkemesi' nde ve Beyoğlu 1. Ağıt Ceza khkemesi'nde d osyalar birleştirildi. Sonuç? T‘»gay Ciner hep yargılandı: , ı~ Talcsim’dcki apartm an sahibi Mehmet Güner, zor kullanabinay<ı girip el koyduğu için Tu rgay Ciner hakkında şikâyette
bulundu. Beyoğlu 10. Asliye Ceza Mahkemesinde İL, napıs istemiyle dava açıldı. Sonuç?
1
Büyük Tekstil A.Ş.'nin sahibi Recep Akm, 192 nu]Vpn , lık iplik parası borcunu vermediği ve adamları tarafmd ' * * edildiği iddiasıyla Turgay Ciner hakkında suç duyurusu^ ^ lundu. ( iner gözaltına alındı. Sonuç? “a ' lurgay Ciner için bunlar "çerez"... Turgay Ciner, 1997'de "Havaş" adıyla şirket kurdu. Ardınd Havaalanı Yer Hizmetleri A.Ş/nin özelleştirmesine ^ Kazandı. ^ Mesele bu kadar basit değildi. MİT kaynakları yazıyor: "Kumarhaneler Kralı" Ömer Lütfü Topal da bu özelleştir meye girmişti. Fakat Emniyet Genel Müdürü Mehmet Agaı Interpol'den Topal'ın ABD'de uyuşturucu kaçakçılığından hapis yattığı yolundaki belgeyi getirterek onu saf dışı etti. Kuşkusuz Mehmet Ağar'ın kardeşi Yunus Ağar'ın, Turgay Ciner'in şirket lerinde yönetici olmasıyla bunun hiç ilgisi yoktu! Fakat: - Hopa nüfusuna kayıtlı Mustafa oğlu 1931 d o k u m lu Nizamettin Ciner ve Hüsnü oğlu 1941 doğumlu Yener Ciner ve Mustafa oğlu 1938 doğumlu Yılmaz Ciner'in sigara ve uyuşturu cu kaçakçılığı yaptıkları polis kayıtlarında vardı. Mehmet nedense belgeleri çıkarmayı unutmuştu! (Yener Gner, bugün Cinerler Group Onursal Başkanı) Havaş meselesi mahkemelere yansıdı. - Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne üç dilekçe veren damı Ersin Ortaç, "Ömer Lütfü Topal'ın öldürülmesi o la y ıt u y u ş t u r u c u v a r , o la y ın iç in d e , T u r g a y C in e r v a r " d e d i. - A y n ı m a h k e m e y e , 1 9 7 0 -1 9 7 9 t a r ih le r i a ra s ın d a
ir
^
D e r e k ö y G ü m r ü ğ ü 'n d e g ö r e v li e m e k li b ir p o lis t a ıa t ın J a 'K - ^ d e r i l e n d ile k ç e d e y s e ; T u r g a y C in e r , E r s in O rta ç v e
<■
T o p a l 'ı n d e fa la r c a b i r l i k t e y u r t d ış ın a ç ık tığ ı ö n e s u n i ı u •
-A y ş e Arm ağan da, "Öldürülen Ömer Lütfü
lo p a
^
c-jllt>r
d a İş B a n k a s ı T a k s im Ş u b e s i'n d e b lo k e e d iliy o r d u . b ü t ü n b u n l a r ı b i l d i ğ i iç in k o n u ş m a s ın d iy e b an K a ^ c a m Ü n a l A r m a ğ a n 'ı k a ç ır ıp t e h d it e t t l" d ^ ' n _ B a şb a k a n lık T e ftiş K u r u l u S u su rlu k R a p o C i n e r ' i n a d ı, 6 0 . s a y fa d a u y u ş t u r u c u k a ç a k ç ı ığ ı ■ r m a n l a t ı l d ı ğ ı b ö lü m d e g e ç ti. S o n u ç?
350
,„ da T u ^ î ^ oUlyl.ı-
Bitmedi... E n e r ji
i h a l e ;e n n ,
2001'de başlatjjan
>olsu*luk Turgay Ciner DGM q. ' Enerij r> ru^vet iddiaları üzerine
- Turgay Ciner! W saı™da, ^psammda soruçturm ' e devredi c ' e Sonuç? ifade verdi. Sonuç’ "' ^ yuru<*n Dev, £ Psoruşturmasl -
ö z e l l e ş t i j sonucu Tu
'
.^ in -E lb ista n T e n r u k S a n t r S ^ ' " " tarahndan devralman çükte 11 işçi öld ü . Turgay Ciner rr*e' c*ana gelen iki ayn gö-
sahası ve termik santral i ş l e t e m e v bulunsa bir daha linyit - Öldürülen tefeci \esim Ma^ ? h
Cmer’in 23 milyon dolar kavdınm h, ı" T S defterinde TurSay Ciner, Tefeci Malki p a tm a k a ra n a l d ,
Sonuç?
lç ın C e > ' * ^ k a ‘
- SPK, Park Elektrik hisse senedinde gerçekleştirdikleri işlem ler nedeniyle, Turgay Cmer hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Sonuç? -Turgay Ciner'irt, sahibi olduğu Penyelüks aleyhinde bir kıs mı karşılıksız dokuz çek yüzünden yedi ayn ihtiyati haciz kararı alındı. İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi on milyar lirayı aşan başvuruların tümünü kabul etti. Sonuç? Ve Turgay Ciner, 1998' de Dinç Bilgin ile ortaklık kurarak med yaya adım attı. Daha sonra Sabah ve Atv'nin büyük hissesini aldı.
Satış Dinç B i l g i n 'i n s a h ib i o ld u ğ u E t ib a n k ın T M S F ye d e v redilmesinden b i r k a ç gün önce g e rç e k le ş ti. İM K B d e k i iş le m le rinde 23 trilyon l i r a l ı k o la ğ a n ü s t ü fiy a t h a re k e tle n o ld u , onu ’BMM'ye getirildi. Sonuç? Turgay Ciner'in kamu ihalesine girme ^ ShowTV ihale yapılmadan doğrudan satıldı. 30
•■ doUr.
* zarar olduğu yazıldı. Sonuç? hangisini yazayım: Çayırhan Termik Santralı'nın devrim mı. işletmesi. ^yazı-Pazarköy'de bulunan hidroelektrik santr ni"mi? mi? sletilB < ^Pazarı Trona Y a t a ğ ı 'n d a soda k ü ltü çıkarılm as tSı * lni mi? ^lrt^Madenköy bakır sahası iş le tm e k a7iantep İslahiye'de iki adet maden sa
* ^
S i l o p i y a d a K o n y a I l g ı n T e r m i k S a n tra l,'
H opa Limanı'run özelleştirilmesini mi? Kıyı bankacılığını mı?
W‘?
M ensucat Santral'ı ve Penyelüks u nasıl M IT'in 6 Haziran 1997 tarihli raporuna
mı?
la n n d a n nasıl kredi aldığını mı?
ka^ 'an,:b
Beşiktaş Başkam Süleyman Seba'yı düşürüp kulr.hm ek '« in neler yaptığım mı? Kasımpaşaspor'u mu?
Uzatmayayım; diyeceksiniz ki, "sen bize sonuçtan 11 Sonuç: ‘«Ç&nbjU Forbes dergisi tarafından her yıl açıklanan 'Dünyadaki D: M ilyarderleri' listesine giren Türklerden biri oldu. D evlet Ü stün Hizm et Madalyası aldı. Tacikistan'ın Türkiye Fahri Konsolosu oldu. Türk-A m erikan İşadamları Derneği tarafından'Başarı Ödülü ile onurlandırıldı. Fethullah G ülen'in Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın sponso ru oldu/'Alo Fatih"i işe aldı... D aha ne olsun... Bitm edi...
Sözcü'de...
w „ yaz(jını, ^
M ehm et Cengiz'in "M illetin a., nasıl M ahkem eden tekzip kararı aldırmaya çalıştı; bir işadam ına..."
Sözcü'de... davalanJa,ınaS' "Enerji Kralı" Turgay Ciner'in yargııan> S mına... kurtulduğunu sordum. "Efendim şere ı daV, af> başlayıp 100 bin liralık tazminat davası aç . ^ h a le g e ld ile r ! A y rıca ... , g aşbakanl' ,i!‘1 N e d ir b u " ş e r e f " ? N e re d e k a ç a u r t m y ■ ^
ölçülü y ^ ,
ğ ı t ı h y o r ? K a s a l a r ı n d a k i p a r a n ın
r e f l'° 'uV°
v u z " a n e k a d a r p a ra k o y a rsa n , O kadar
Bak Havuzcu kardeş!.. Şeref; b a ş k a l a r ı n ı n g ö s te r d iğ i sa y ^ öyle kolay takılmıyor; pa^ y 3 Size kızm , yorum; n e d e n l e sanıyorsunuz kı, " A l o F a t i h l e r " ile karıştırm ayın.
insana on11 1
ldakini parayla
Bu « f i s i y a p m a m ,n nedeni; yine "H avu z" ekibinden birini a c a k o lm a m ; K olınlerL. ^ E lazığh lar... M ed yan ın "d iy e tis y e n yıldızı" Prof. Dr. Mutia Canan Karatay'ın ablasının ço cu k la rı... Ablası N ezih e, M e h m e t Kologlu ile evlendi. Bugün isim lerin i kazandıkları ihalelerle medyadan bildiği niz; N aci K o lo g lu (1 9 4 6 ), Celal Kologlu (1951) ve Veysi Akın Kologlu (5 3 ) bu ev lilik ten d o ğ d u . Bir k ard eşleri M etin K ologlu, 41 yaşında, 1981'de vefat etti. Baba M e h m e t K o lo g lu 1976'd a Elazığ'da kurduğu Kolsan A Ş ile o k u ttu ğ u o ğ u lla rın a ticaret yolunu açtı. Yol öyle bir açıld ı; bir çırp ıd a aklıma gelenleri sıralayayım: - 22 m ily a r 152 m ily o n eu ro y a İstanbul'daki 3'üncü havalima™284 m ily o n lira y a A n k ara-S iv as yüksek hızlı tren projesi; _ 4 8 7 m ily o n lir a y a H E S p ro je si için önem li olan Yusufeli Bar3İ -
1 m ilyar 9 6 0 m ily o n dolara Boğaziçi Elektrik Dağıtım; 546 m ily o n d o la ra A k d en iz Elektrik Dağıtım; 940 m ilyon dolara U lu d a ğ Elektrik Dağıtım; 258.5rnüyon dolara Çam lıbel Elektrik Dağıtım;
- 300 m ilyon d o la ra İz m irg a z ; - 4 3 m ilyon d o la ra E s g a z vs... vs... v « konusunda, Sabah-atv satışıy la ilgili oluştu»*11 an telefonda ko t l e t i n a., k o y a c a ğ ız " d iy e M ehm et Cengiz m nuştuğu kişi, C elal K o lo g lu idi! Kolinler h ak k ın d a fazla yazmayaca Konumuz b aşk a: m ad en cilik ! Hekimhan M adencilik İthalat Ihracaa er>n m ad en cilik a la n ın d a k i ş ir k e ti.
Tic A ş KolinH ekim han'da 2007
Ş^ketin a d ın d a n d a a n la ş ıh y o r ' ^ a ]yfa denin görünür re 1(3an itib a re n d e m ir y a t a ğ ı iş le tiy o r m ilyon ton olduğu > 60 m ilyon to n ; ta h m in i rezervin in 100 m
biliyor. avaŞ yavaş Som a ya geliyoı u z -
^
^
T • * h azırlad ığ a "2 0 1 .^ f k iy e K öm ü r İşle tm e le ri (T K D 'r»n
ür (Linyit) S ek tö r R a p o ru " var.
353
rebilmek mümkün olamamıştır."
ıınvıt üretimi
m
i
:
' ' dar,,
Maden Ocagı'nda tabii ki ihmal olur- daha • hazırlayamıyorlar. Özel sektörün içler aas, W û” dar yalın anlatıyor ki! alm‘ bu<*«H Gelelim ana konumuza "S o m a K olin Term ik Santrali" kuruyorlar: "K ö m ü r özelliklerine sahip sahalar, kömürden üretilen rim elektrik enerjisi üretiminden pay almak (rödovans) şeklini özetlenebilecek bir yöntemle, termik santral kurma şartıyla özel sektör kullanım ına açılmıştır. Bu kapsamda yürütülen çalışmak sonucu, M anisa SOM A kömür sahası, termik santral kurma şart ile, 28 A ğustos 2012 tarihinde ihale edilmiş ve ihaleyi Hidro G er Enerji (KOLİN İnşaat) firması kazanmıştır. Firm a ile 03.10.2012 tarihinde sözleşme imzalanmıştır M adencilik faaliyetleri ile ilgili Uygulama Projesini verir 04.01.2013 tarihinde Enerji Piyasası Düzenleme Kuruı 450 (3x150) MVVe kapasiteli Enerji Üretim Lisansı başvurus yapm ıştır." Raporun devamını biz getirelim: Enerji Piyasası Düzenleme K u ru m u 'n d a n ,
jtöııuiff ^
kıtlı, term ik - akışkan yatak tipindeki Soma ^ trali' için 12/12/2013 tarihli ve 4752-12 sayı' ^ ^ ÖN /4752-12 /02638 numaralı önlisans başladılar. Ne çalışması olacak; 11 Mayıs aldılar. Yani... Soma katliamından üç gün önce
- Bu ticarette unuttu*^*/ etken var; insan ve doğa! İnsanı ve lar; buna izin verilemez. Ayrıca... 354
teşvik^
j
alıyor? ' ' ^
* * *
ihaleler.
^
- N i.ve; u z m ^ ı I S a d ^ J a n y
^
” * * tl ^
‘ !> e ' b u i ş a d a r n i a .
« 17 Aralık O
2007'de akan-akıt t
O
-
' m iy ° r? N iv
p ^ ,^
b aşı
h
U ndi>n bah
Nl^ her işj Utul^ .
,
ektirilip
f - e r l e r i n d e gölge b Üm?
^ *?adanılanjur|
Daha kaç emekçi öldürülecek- ri u cek? *' daha ne kan Sen de...
^ ”
°ga kat|edile-
Soma ya "h oş geldin" Kolin!..
Tek suçlu Mehmet Cengizler mi. Tek suçlu Turgay Cinerler mi?
Tek suçlu Kolinler mi? Niye olsun? Bu "Erdoğan düzenini" kim t
dizdi?
^
kurdu; kimövgüler
Erdoğan başbakan olur olmaz; Özelleştirmeler Yüksek urulu nu kendisine ayak direyen Abdüllatif Şener'den alıp
Kemal Unakıtan'a verdi. Bu vahşi-çarpık ekonomik sistemin koruyucuları sadece "Alo Fatih'Ter mi?
Böyle düşünürseniz yanılırsınız. İşte Ahm et A ltan'ın operasyon için kurdukları Taraf ta yaz dıklarından bir m inik bölüm:
Taraf, 1 Şubat 2009 tarihli yazısından: 'Erdoğan'ın 'diplom asi bilmediği", 'Kasımpaşa ı olduğu, ku ra ları çiğnediği' söylendi. Bence bazen dip lom asi bilm em ek, Ka?1™^5381 ° 'ma ar: Çiğnemek d e 'iyi bir diplom asi' olabilir. ^doğ an, O rta d o ğ u 'n u n sayg.sm. kazandı.
^
Uluslararası aren a lard a bir daha Er oga bilecekler/' ar 'saygı sınırlarını' asla zorlam am aları gere tıgm
Taraf, 3 Şubat 2009 tarihli yazısından: "Ben onu (Erdoğan'ı) önceki gün Ava ir Bir ödül veriyorlardı. Ama orada bir ödülden daha başka bir şev 82 yaşındaki bir yazar konuşurken, bir basb ıT ' Tayyip Erdoğan) kültür bakanı (Ertuğrul Günay),J lı gibi bir kenara çekilip ayakta dinlediler.
8ençd%
Birçok şey gördüm ama bunu hiç görmemiştim Böylesine doğal bir nezaket, böylesine zarif bir say». Belalarla kutsanmış bir hayatın herhangi bir noktasına» şılaşacağımı sanmadığım, bu topraklarda pek rastlanmamışı' sah n eyd i. B undan e tk ile n d iğ im i itira f edeyim . Nasıl bir ü lked e yaşadığım ı biliyorum , yazarlara bu ülkede n e le r y a p tık la rın ı, ne acılar çektirdiklerini biliyorum , onları öl d ü rd ü k le rin i, işkencelerden geçirdiklerini, hapishanelerde çü Tüttüklerini b iliyo ru m . Bazen, 'H iç b ir şey değişm eyecek mi' diye
um utsuzluğa kap
dığım da oluyor. A m a önceki gece Aya İrini'de yaşananları
iz le rk e n , Bir şey e
değişiyor galiba' duygusuna kapıldım . Yazarları linç e ttire n , hapislere attıran
başbakan lard an ,
I
w ■|
zarlara saygı gösteren başbakanlara gelmek az iş degı
(Taraf, 15 Ağustos 2009 yazısından) "Bu büyük dönüşüm anı, iki lideri
^
alab ild iğ in e
riatı>’0rpar
Biri Erdoğan, diğeri ise A h m et Türk. İkisi de isim lerini iki halkın tarihine y a z ı y o r l a r . ^ (...) Erdoğan'ın sözlerinde de aynı s ı c a k l ı k ve s rülüyor. . Bu sam im iyet, bu usulluk, in s a n la rın vıc ye t duygularına, ad alet arzularına hitap ediy
|a n n a , hakka
M eyd an okum uyorlar. H am aset yapm ıyorlar. Ucuzluk peşinde değiller. h irş e y ^ ^ S am im iyetin çekiciliği sanırım başka hiç k im 2009 yazısından) (Taraf, 21 Ekim 'ın 'kalibresine' sahip kim "Erdoğan'ın k var 356
.
Qike^
K
i
m
E rd o ğ an
s
e
Ve v izV o n u n a s a h i p k im v a r
T ü r k iy e 'd e r a k ip s jz
A m a a r t ı k s a d e c e T ü r k iy e 'd e d e ğ il b e n c e d ü n y a d a d a o n e m l l i d e r l e r d e n b ir i."
(Taraf, 14 Eylül 2 0 li
yazısından)
B a ş k a s ı n ı b ilm e m a m a b e n E r d o ğ a n 'ın b u m ü t h i ş g i r i ş i m i n i , o la ğ a n ü s tü
c e s u r lid e rliğ in i, v iz y o n u n u h a y r a n lık la s e la m la y ıp
b ü tü n g ü c ü m le d e ste kliyo ru m ." (T a r a fr
8 N isan 2012 y azısın d an )
" E r d o ğ a n , o n a h e r za m a n yakıştığ ın ı d ü ş ü n d ü ğ ü m b iç im d e ş ö v a ly e c e d a v r a n d ı. V e , b iz e ç o k ö n e m li b ir g erçeğ i g ö s te rd i... E ğer bu ü lk e d e k ü
çük b ir ç o c u ğ u n b a ş ı d e r d e g ire rs e , bu ü lk e d e o ç o c u ğ u n y a r d ı m ın a k o ş a c a k b ir b a ş b a k a n var.
Bu, b e n im iç in d e , b u ü lk e için d e çok ö n e m li b ir g ü v e n c e .
Kızıyorum... Çok'çabuk yüceltiyor ve çok çabuk alçalıyoruz. Olgular/ k a v r a m la r te m e lli ta r tış m ıy o ru z çünkü örneğin, yine bir telefon sızdır,İd.; Erdoğan m_ S '- g a z e t e s. Genel Yayın Y önetm eni Mustafa.Karaajo g ^ n Mehmet A ltan'ı kovm asını istediği ^ . •ma£dur saMehmet Altan "basm m a ğ d u ru ' oluverdi! Kend.s.n, m ajdur yabilir miyiz? Yazayım , siz karar verin... M ehm et Altan 20 yıl S a b a h gazetesinde yaz
a
r
Çiller i
.
^ $tar
Ve Erdoğan'ı destekledi. Ve Erdoğan ı ° y ^ n^ hmet Aıtan'ın Çetesine başyazar yapıldı. Çünkü Er^og , ^ ^ ^ 3 çok yazm asını istedi; S a b a h ta ha a star'a lctr baleme alıyordu. 11 Kasım 2 0 0 6 'da S a b a h ' tan ayrıldı ^ Çö, artık yedi gün Erdoğan 'ı ö v e b ile ce k ti. A '- ®
U z . n l . n n e lin d e n T M S F k a n a ,,
Vılm.J »
>
» > . « ! > * , “par,i org an ,* y ap .l.n S ,. / > yS ^ ÜrIÜâ ü aÇlsından h iç sakınca görme '.^ bmda Defne V ^ •ikin ci C u m h u riy et'in Yol H ikâyesi a ^ e t Altan'a soruyor:
A K P arti so n u çta b a şta n beri özgürlükçü d rı am a öte y an d an da m u h afazak âr bir parti, b u ^ n * ^ ' ^ m ı. 1j
- H ay ır k o rk u tm ad ı, korkutm az. - Şunu sorm ak istedim aslında, bir anlayış var lında takiye y ap ıy orlar diye. • Vd- l,Jnl«'. - Takiye y ap ıyor diyenlerin AB'yi desteklemediğin, onların bir takiye yaptığını düşünüyorum. AK Parti ! yaptığını söyleyerek, kendilerinin iktidar kavgasın, „ ,. yürüten tak ıy ecıler var. Dün böyle söylüyordu. Dolayısıyla, Stor"a yazmaya I dı: "T ürkiye'nin yenileşmesinin, dönüşmesinin itici moı E rd o ğ an 'd ır..." M ehm et Altan Star*a geçer geçmez hemen bir de kitap çıkar dı: Eğrisiyle D oğrusuyla A K Parti. Partiyi şöyle analiz ediyordu "Yoksullar ile tuzu kurular karşı karşıya. Tuzu kurular ve onlaruı müttefiki olan Ankara'nın egemenleri, AK Parti vasıtasıyla mer keze taşınan yoksullan gördükçe feryat ediyorlar: 'İrtica geliyor. Aslında irtica gelmiyor, egemenlik gidiyor galiba." Mehmet A! yazılarında ve televizyon ekranlarında yıllarca aynı sözleri te» rarladı. Ülkeyi karanlığa boğan Erdoğan zihniyetini den ı ■ getiriyor" diye selamladı; "darbelerle hesaplaşıyor diye ■lı Şimdi, "yanıldık" diyorlar. İnanalım mı? O ysa... Erdoğan kendini hiç saklamadı. Nefretini gösteri ihaykırdı. "Ö teki"yle savaşacağını ilan etti. Türkiye'nin yarısı fark etti de kendilerine aydın
enleri
ayak sesleri duyulan faşizmi analiz edem ediler. I sini, siyasi zekâlarını mı kayb etm işlerd i? Hadi canım siz de!.. H'klerin* duvJir Görmek istediklerini gördüler, d u ym ak iste, i ^ ^ lar; şiddeti, kötülüğü, bayağılığı, kabalı ı Geldik, neden görmedikleri meselesine... Döneklik tartışmalarında bir yanlışlık var.
^
Yüzeyde ideolojik/fikir tartışması °^ara^ ^ )]tl,lc/ derinde kişilik zafiyeti; p ara/m aaş, makamgibi maddi hayat talebi! Meselenin bu yönünü niye hiç konuşm uy c n bu gerçekle... 358
r
A K P 'y e v e r ile n s ın ır s ız d e s te k te , M e h m e t A lt a n 'ın S a b a h 't a n q ^ r’a g e ç m e s in d e a ld ığ ı a s t r o n o m ik p a r a m n e tk is i y o k m u ?
Yapm ayın. Vaat e d ile n p a r a y ı a la m a y ın c a k ö ş e s in d e b i le y a z d ı: " H a ş a n D oğan b e n im S a b a h 't a n S ta r" a g e ç iş im in b a ş a k tö r le r in d e n b i r i y di- B e y a n a g ü v e n d u y m a s a f lığ ım ı h iç te r k e tm e m e m y ü z ü n d e n , 0 sü reçte fa r k lı a k t ö r le r t a r a f ın d a n b a n a y a p ıla n v a a tle r le , ş im d i ki u y g u la m a la r a r a s ın d a b ü y ü k f a r k la r o ls a d a , b a ş la n g ıç t a h e p siyle, H a ş a n d a d a h il, y o ğ u n b ir ş e k ild e te ş r ik im e s a i y a p tık / ' (2 4 M art 2 0 1 0 , S t a r )
İşte mağdur Mehmet Altan budur! O "farklı aktörlerin" va atlerini tutmalarım istiyordu. Başyazar köşesinden para dileni yordu! R u h a ç lığ ım d o y u r a m a z s m ız ; n e p a r a la r , m e v k ile r , ş ö h r e tle r ,
akademik u n v a n la r v e r s e n iz d e in ş a m e z e n b u a ç lığ ı y o k e d e m ezsiniz.
Bu cümleyi yazmamın nedeni başyazısında para dile nen Mehmet Altan'ın o dönem çok para kazamyor olmasıdır. TMSF'nin el koyduğu CİNE 5 gibi kanallarda hiç seyredilme yen programlardan medya kriterlerinin çok üzerinde para aldı. Havatı boyunca devletten beslendiğim söylediği memuru-köylüvü-işçiyi aşağılayan Mehmet Altan, en kolay kazancı / büyük paralan devletten aldı! Bu astronomik kazan a Melih Aşık köşesinde yazınca, Mehmet Altan ne vaptı dersiniz; iktidarın polis gücünü arkasına alarak herkese vapüğını bir kez daha tekrarladı: "Ergenekoncusunuz!", "Kullanılan gazetecisiniz!" İşte budur; M ehmet Altanlar için Ergenekonculuk ya da kul lanılan gazeteci olmak! Düzenlerinin bozulmasını hiç isteme diler. Bu nedenle, nefret ve öç alma tutkusunu barbarlığa dönüş ürdüler. Bu nedenle, acımasızlarla ittifak yaptılar! Yaptıklar], "as^ y ıp da besleyelim m i" anlayışının başka bir versiyonuydu; Süivr i'y e sokırayıp da yazmalarına izin mı verelim?"
Geielim şu uyduruk m ağduriyet meselesinin aslına... lehmet Altan, S t a / d an niye kovuldu? ^sr-aat-AKP çatışm asında tavrını Pensilvanya'da ziyaret ^-Pelini öptüğü Fethullah Gülen lehine kullandı! I lepsi budur.
lan değil-
C em * f ^
rZ
ı . E r d o ğ a n 'ı
ö v m e s i iç in p a r a ' v ' - S
Altan'm d a > ° dan k o v u ld u ! G ü l e n 'i övünce a^ C e m a a t'in y a y ın o rg a n la r ın d M eh m et A lta n
^ ç a lo y o r.
dam e y le y 'P 11 & istih b a ra tçı d ü ş ü n c e k u r u lu ş la n a B fonlarına, " , a n r a p o r l a r a g ir m e y e lim .
"thint
13 1 C a n Y ü c e l ^ ı e * d i y o r M e h m e t A l t a n l a r i ç i n :
" ‘y ,e
var
bu adam ar h em d e b o z a r la r hem eastede y a z a r/ Hem u e asaf savaş s a k a t/v e belgeli m u r a t bu murat belgeli m u ra t çok İngilizce bilir ama hel'sinkiyle g ü v e y g ire r" ( ...)
Tüm döneklerin " m a d d iy a t" g e r e k ç e s iy le y ö n değiştirdiklerini söylemek zor.1 Camus Veba adlı eserin d e; y e n ilg i a ltın d a e z ild iğ i için düşün me yetisini ve siyasi zek âsın ı k a y b e d e n a y d ın la r ı an latır. Camus sanki "bizim m a h a lle " n in e sk i s o lc u la r ın ı yazm ıştı. Bunlardan biri O ya B a y d a r!.. Son makalesinde şöyle d iy o r: Bugün vardığımız n o k t a d a , s u ç t a n davaların Cem aat'in o rd u y a k u r d u ğ u
e lin i y ı k a m a k için bu
k u m p a s o l d u ğ u n u yeni
keşfedip (!) ilan e d e n A K P 'n in v e k a l e m ş ö r l e r i n i n katkılarıyls# 5 Kuskusuz bir de 'ajan g a z e te cile r" v a r d ır ; o n la r y a z ı m ı z d ış ın d a d ır. B ir örnek ve reyim. Adı. VVilliam L. L au ren ce. T h e M e zv Y o r k T im e s y a z a r ı y d ı . B ilim sel konu a a makale yazıyordu. D ün yan ın en ö n e m li g a z e te c ilik ö d ü l ü P u litz e r 'i kazan ı£ u J kazanmasına sebep olan m a k ale 12 E y lü l 1 9 4 5 't e y a y ı m l a n d ı . A B D ; 6 Ağusto HirosirrT' /artesı. sabahl saat 0 8 .1 5 'te "k ü ç ü k o ğ l a n " a d ın ı v e r d iğ i a to m b o™baS) Dünya 3 . ü<* 8 ün s° n r a "şişk o a d a m " d e d iğ i a t o m b o m b a s ın ı N a g a s a k i ye f , dullanan Am ıT ,^sını” etIcisini ö £ r^ n d ik çe ş o k e o ld u . B ö y le s in e b ir nükleer sı *« - r p T n ^ r T ü T herkeS P ü s k ü rd ü 2 0 0 b in k işi ö lm ü ş tü . F a k a t r a d y « * konular ü z e n n d r ^ j i e l e ' ™ 1^ U7Un y , ’!a r y a ? a n m a y a d e v a m e d e ce k ti. 1945'teşunu v a ? H r . T Y a z a n T h e N e u > Y o r k T im e s y a z a r ı L a u r e n c e , Bu b'r kara propai nn V ^lerd e k esinlikle h e r h a n g i b ir r a d y o a k t i f m a d ^ /er ödülünü kazandı v V/ ^a P o n la n n y a la n ıd ır ." İş te b u m a k a le s iy le 1 9 4 6
•^ ktur. y
Ce ç‘i!‘§t>gı gazeteden m a a s ^ l^ g0rÇek SOnra o r t a y a Çlk tı; L a u r e n c e y a la n d V ^ 36o m aaş a lm ^ o r ; a y rıc a P e n ta g o n d a n d a p a r a a lıy o rd u ! A|*
darbe Plan!a^a n 'ar^ d em okras,Ve m üdahale teşebbüsünde bu|unanlan, daha da otesı bu am açla cinayetlere varan provokas yonlara başvuranlar,, gerçek Ergenekoncu-ulusalc, odakların da
el b'H'ğ'lle neredeyse aklam a yolundayız. Yarın karşımıza maödur kahram anlar olarak çıkarlarsa şaşm am ak gerek" (5 Şubat 2014, T 24)
Yazıyı okuyunca aklıma şu soru geldi:
"Nereden biliyorsun?" Evet Oya Baydar; darbe planlarını ve bu amaçla cinayetlere varan provokasyonları nereden biliyorsun?
İddianameleri mi okudun? D uruşm aları mı takip ettin?
Mahkeme tutanaklarını mı okudun? Cezaevinde yazılan kitapları mı okudun? Hiçbirini yapm adın. Yapmadınız. O halde, "darbe girişimlerini ve siyasi cinayetleri" nereden biliyorsun? Bir tek kaynağın var; bir dönem çalıştığın Taraf gazetesi'. İyi de, onlar şimdi kendi aralarında tartışıyorlar. Birbirlerine "Kullanışlı aptal" diyorlar. Yeni ve eski
T a r a flıla r ,
bir dönem attıkları manşetlerin ve ha
berlerin yalan çıkm ası üzerine bugün, "sen kullanıldın, hayır sen kullanıldın" diye suçu birbirinin üzerine atarken, Oya Baydar hâlâ nasıl bu kadar em in olabiliyor? Ergenekon D avası'nın eski başkam hâkim Koksa. Şengün "Ergenekon diye örgü t yok" diyor. Oya Baydar "hayır var" di yor! D em e k b ir b ild iğ i v a r . N e b iliy o r s a a ç ık la m a lıd ır. H a t ta t a n ı k l ı k y a p m a l ı d ı r ! O y a B a y d a r l a r n e y a z ı k k i b u s ü r e ç t e h i ç iy i s ı n a v v e r m e d i . A s lı n d a b u n u a n l a y a b i l i y o r u m .
Şöyle: O b s k ü ra n tiz m k a v r a m ın ı b ilir m is in iz ?
Karanlıkçılık, demektir. İn s a n lığ ın b ü y ü k
y ık ım la rın d a n
s o n ra ; b ilg i-g e rç e k lik ö n e
k in i k a y b e d e r ; " i n a n m a " i h t i y a c ı d ı ş a v u r u r . B u d ö n e m d e m atiz m , a k ı l d ı ş ı h k h e r a l a n a s i r a y e t e d e r ; i r a d e s i z a ]
i o la n la
iş a rk e n çü rü r. ^5
............... - *
- *
*
*
düşBm°eS. " ' önler' Bir gün, de avukat görü şm esin d en d ö n e r i ^ . SİIİVfİte/l > k 'e rast geldim . "A ğ a b e y ” dedim , da Dogu Perın« şaşırtıyor. O y sa dün bilgisiyle ,
t
Hahaywnlıginl kazanmıştı- N e o ld u da b u g ü n b ö y f e j^
SZf6tp'sedi ve "Dönek döndü^
*pS?
dİkHar!!IiB erk tay
b
a" «ta, *
nedenle v a s a tla ş m ış *
u
Tıokı Oya Baydar gibi... 1 2 Eylül 1 9 8 0 A s k e r i D a r b e s i n l e d ü ş ü r ü l d ü l e r v e b ir tûriû aVağa kalkamadılar.
20.
y ü z y ılın e n e tk ili f e l s e f e ü s t a t l a r ı n d a n M a r t i n H eidegge
(1899-1976), A lm a n N a s y o n a l S o s y a l i s t l e r i n e d e n d e s te k le d i? Hitler, leri
sadece kendi içinde yıkılm ış, zihni parçalanmış, istek
darmadağın olmuş yığınları değil, filozof H eidegger gibi en-
telektüelleri
nasıl büyüledi?
S oru n u n y a n ıtın ı
H e i d e g g e r 'i n
s e v g ilis i
f e l s e f e c i Hannai■
A ren d t'te b u ld u m : "B irinci D ü n y a S a v a ş ı 'n d a d ü n k ü d ü n y a n ı n d e ğ e r l e r i n i yiti ren en telek tü el s e ç k in le r , f a ş i s t h a r e k e t l e r i k t i d a r a g e ld iğ i and* gem ileri y a k a rla r. B u s a v a ş s o n r a s ı s e ç k i n l e r i n i ç i n e g ö m ü lm e ” arzu lad ığ ı k itle d ir." A re n d t e g ö r e b u , " y ı ğ ı n i l e s e ç k i n l e r a r a s ı n d a k i ittif a k " idi Peki... İyi bir n o k ta y a g e l d i k : ci" T ü rk iv p -j f " *"> u v a rı n ı n y ı k ı l ı ş ı y l a b a ş l a v a n " y e n i l g i sûre-
H ü n lerd esü rek lfd ilh
T da .han8İ
le rin -k a v ra m la rın s e b
Bu ^ d a r
' ldK , r e dl , me
rtra ^ a v ;
Bakine... 362
kitlelerin içine gömülme arıu** duygusu mu?
s a ld ıra n ! *
0nar"m az ruhsa) v £ r
T *
^ ^ ^ ü r m e c i i k l e r i p o p ü l i s t s ö y te s -
mu? Onaylanma ♦ ı .G Keza .
ta h ril,a tla «
'
n " 8 ' n - k ib r in , k ü s t a h lığ ın a ltın d a h * S S
y a l n ,Z " k l- v a r ?
‘■'dcggcr d e y aşad, mı?
Hitler kendini hiç saklamadı. Nlefretini
gösterdi.
Ofkesmi
h a y k ır*.
«Ş ey ta n -
d e d i?i
öteki. yle savaşacağını Han etti. Heidegger bunlar, duymadı m'7 Hitler'in
kişiyi
aşağılayarak
nesneye
dönüştürdüğünü
HeUHSer Kormodl mı? Hitler in kaostan beslendiğini, sürekli korkutarak kazand.gın, anlamadı mı?
Aslında gerçek şuydu: Heidegger in kalasında felsefi bir teorisi vardı. Teorisine uy gun "gerçekleri" görüyor, ötesini görmek istemiyordu. Ya diğer A lm an entelektüelleri?
Farkında olamadılar, analiz edemediler mi ayak sesleri duyu lan faşizmi? Aslında çoğu H eidegger gibi farkındaydı. Sadece görm ek istediklerini gördüler, duymak istediklerini duydular. Şiddeti, kötülüğü, bayağılığı, kabalığı yok saydılar. Zamanla yok olacağına inandılar. Geçiş dönem inin sancıları olarak değer lendirdiler tüm olup biteni. Ufukta, iyiliğin-güzelliğin var oldu ğunu sandılar. Aslında işin özü şuydu: Düşünme yetisini kaybetm işlerdi. Siyasi zekâlarını kaybetm işlerdi. Yani kaybedendiler. Bu nedenle gerçekle bağları kopmuştu; siyasi olmayan bir si yaset özlemi içindeydiler. Başta H eidegger olm ak üzere sandılar ki, "H itler'i yönetiriz, kontrol ed eriz." Yanıldılar. Tarihte b u nu n yığınla örneği var zaten. Kimi entelektüeller, fikirleriyle yönlendirmek için poht»
ı-
derlere yanaşır. O ysa o politik liderlerin çoğu, kent ı cr indirm eye k a l k ı ş a n l a r d a n nefret eder. Bu necen e,
ırço
Aktüelin sonu acıvla bitm iştir. Heidegger bunun sadece bir örneğidir.
363
B ö lü m : 1 1 S JK
C A K tl O ZO N
ADAM
,‘ Hh “ ■ £ £ »
a h i l
mi? Va da ne.
Ûmf ?'2014 s e ç im in d e Yenikapı mitinginde CHP İstanbul » Mustafa Sangül'ün 2006'da Zaman gazetesine verdiği * dalgasını geçti. p Mustafa S arıg ü l, mekruh'a "metruk ; namahrem'e "nemeh»arife tarif gerekmez" deyimine "alime tarife gerekmez" , . j an alıntılar y a p a r a k
demişti. Erdoğan mitingde bu hataları dile getirirken çok keyifliydi; "tam bir komedi, karikatür" dedi. Fakat... Telefon kayıtlarında ortaya çıkan; E g em en Bağış'ın "BakaraMakarası"ndan söz etmedi. Telefon kayıtlarında ortaya çıkan; E g e m e n B a ğ ış'ın ayet indir diğinden söz etmedi. Telefon kayıtlannda ortaya çıkan; E g e m e n B ağış'ın her Cuma bir ayet sallamasından söz etm edi. Egemen Bağış m Google İs la m 'ın d a n sö z etm edi. Evet... İslam'ı bilmediklerini biliyorduk. Alay ettiklerini yeni öğrendik.
ParantezIça
S°^ e'’’nce kim: insanlar şaşırıyor.
Tarih: 14 Nisan 2013 ^doğan, Kürt A ı
Sııresi'nj okudu
**lıru yapacaklarım açıklarken Kevser
Kevser Suresi a , ti; Verdik. Sen de rah v \ e t *e U
ebder (n e s i: ^
d e r d ir .»
r
s a n a g e r ç e k K e v s e r ' i (cenne-
1
'" u e v a n * e t m e y e c e k ) o l a n l a r s a n a d ü ş m a n » *
Kevser Suresi, Mekke döneminde ve peygamberliğin ilk yılların da indirildi. Kur an ın en kısa suresidir ve üç ayetten oluşur. Hz. jvluhammed in zor durumda kaldığı ve üzüntülü olduğu zamanda inen bu surede, ona kevser (çok hayır ve nimet) verildiği müjdelenir.
Şimdi... Söyler misiniz; Kevser Suresinin Kürt Açılımı ile bir ilgisi var mı? Erdoğan'ın dini bilmediğini göstermez mi?
Bilirsiniz... Hz. Lokman Hekim'e sorarlar;
"Edebi kimden öğrendin?" Şöyle yanıt verir: "Edepsizlerden!" Hata insana mahsustur. Erdoğan, Sarıgül'ün dil sürçmelerinden keyifle bahsederken kendi gaflarını unutuyor mu? Tarih: 26 Ağustos 2003 Malazgirt Savaşı yıldönümünde Erdoğan, "Romen Diyojen batarya batarya, gülle gülle saldırırken, Sultan Alpaslan'm as kerleri; Allah Allah diye saldırıyordu," dedi.
İyi de... O
tarihte top daha icat edilmemişti; savaşlarda yer almasına
250 yıl daha vardı! Tarih: 5 Şubat 2009 Türkiye yine bir yerel seçime gidiyor. Erdoğan, CHP'nin İstanbul belediye başkanı adayı Kılıçdaroğlu için şöyle dedi: "Ama şimdi bakıyorsunuz CHP İstanbul'a ithal bir aday koy muş. İstanbul'da çam urlu sokak arıyor. Herhalde inşaat şantiye sinde dolaşıyor, ondan sonra da 'Bak çam ur burası' diyor. İnşaat şantiyesine girersen çam ur tabii. Şimdi yani böyle mercekle Romen Diyojen gibi dolaşılm az," dedi.
Hangisini düzelteceksin: 1) Romen Diyojen M alazgirt Savaşı'nda Alpaslan a esir olan Doğu Roma İm paratoru. 2) Elinde fenerle dolaşan Sinoplu filozof Diyojen. 3) Mercekle d o la ş a n ise Sherlock H olm esL
O kadar çok ki... Erdoğan, 20 E kim 2 0 0 8 ' d e katıldığı dil kurultayında, Fa ^üsnü D ağlarca'yı a n m a k için o n u n bir şiirini okuy acağını ledi- O kudu. A m a o k u d u ğ u "S anat" isimli şur, D ağlarca 1ya desl'' Paruk N afiz C a m lıb e l'e aitti*
çok ilgili b ir b aşb a, Erdofl‘,n f a s ı n d a : "Ziya Paşa'mn dediği gibl; ^ y a lla h - e d e b iy atla
%
le d*"'**1 insan ölür kalır eseri." Bu özdeyiş Ml.r * * * * "
”
E*0/ 1' ‘'‘“ 'Ln ıraş’ın vigit ismi Sütçü İmam',, Şüphesiz"E r z u r u m 'u savunan "Nene ^
,
k‘,SU 3 - insani ^ ‘’mlabİlİr-1 n] - e - d • hatalardır. B Burtar uzennden s,yaset ılljA> Vs i/ lik o lu r " m u d iy e c e ğ iz ?
Fakat...
Tarihi çarpıtıyor! l Hİo^ın ın nasıl bir kafa sı olduğunu yazmalı>nm; l'Ulo^-in dinde bir kitap tutarak AKP grup top,anüsır;ca j ( 10 komotu: Türk Antropoloji Enstitüsü Tarihçesi. 1940 basım.;.
.
İstanbul. Kitabın beşinci sayfasında bir resim var. Ranarcts lonv kafatası var, İncelenmiş va da inceienmevi ^eki J -r * p- îA,-< > savlamla başka hır odanın resmi var. Tabii bilmivoruır ıcamen alabiliyor nuı' Avm şekilde raflarda yüzlerce baratası \zr, 11 a .M sav-lalanla. Tabii bu katataslanndan övîe ilginç bîr îiraıams \apmışlar ki. IV,o don Balıkesir'den şurdan buradan I t • i. iyilen toplamışlar* Kadın ve erkekler üzerinde olçür-.er 5 c»uvoı v>lıır nnı va ovlo şev demeyin işte bu. Türk Kâfasnur. lar.va ÜWiinı» huvK'molor. Şimdi soruyorum, bizim -ille t s a n m i'iı- lıı nl.thiliı m ı lürk Antropoloji Er.sriîûsü’r.ür tsnhınct 11 m mlı \o ı k a o larak gv\vr. R e is ic u m h u r o la ra k Ga z ı Mustara ,
' < 1'vKSMbn is m e t T a ş a v a r . IsfcîrsixL DarllKnun
, l “ K l" l ' l H . H m ' k k « i ı v ı r
, 1 ....
,
■W' oJ
, '
mÜ’ „
K
,
N lim ,n ”i
'" " " '" ü 1***»»
,
a
-
-
-t-
'ır' Ş»n\dı soruyoru—, 3 u —sar.: r.ıc » ’>'&■
" T
h d m m h dönr ™
a
^
,
:r.ar.ç :
io^ n ^ Hangi daraşm anian « y ie ü a r
Vit\v ij\,.m »%-|
o k i u^ t o u
, ,
va «t
’âUn* ^
«ŞiönediJar - / * nedir î**f 0 2 ^ * 2 1 ^ ® -
M ^ n U S ’ H o m ° :i 1 L J " L11
" " ' ' ' \ m - H „, , „
S
^
^ Unnd*
?;
ü lk e d e n ?
1 " * da »w». , », Vo
Etnoicc \ E ass ş iö * G eore^
v
r
M lu i
\ tc r x r .
d4l ve*.
- .f i
ü*
-
3
y e t m e y e değer mi? (Morton, .rkların eşit olduğu sonucuna varmıştır.) Ameri an başkanları Washington'dan Jefferson'a ka dar etnolojiye ve kültürel antropolojiye merak sarmıştı. Yani sadeC e
Atatürk değil!
O konuyu da aydınlataymı: Antropoloji (ve arkeoloji) Cumhuriyet Turkiyesı nde akademik bağlamda öncelikle gün deme gelen bilim dalı oldu. Çünkü Atatürk buna önayak oldu Kuşkusuz genç Türkiye rotasını Batı olarak belirlemişti ama temelini/kökünü merak ediyordu. Yeni bir ulus doğuyordu. Bu ulusun kimliği neydi? Bu soru sadece Türkiye'ye özgü değil di, 19. yüzyıldan itibaren bu soru Avrupa'nın gündemindeydi. Herkes kimliğini merak ediyordu, nereden gelmişlerdi, ataları kimlerdi? Anadolu da yaşam paleotik uygarlık döneminde mi yoksa neolitik uygarlık döneminde mi başlamıştı? Yani Anadolu'nun tarihini nereden başlatmak gerekiyordu? Oysa... 19. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı'da tarih bilimi "ilkçağ" bilgilerini K ur'an'dan alıyordu. Cumhuriyet'in rehberiyse bilimdi. Dolayısıyla antropolo jiye önem verildi. Atatürk Fransız antropolog H.V. Valois ve İsviçreli Eugene Pittard gibi biliminsanlarından etkilendi. Tarih Kongresi'ne davet etti. (Pittard da Atatürk'ün bilim tutkusun dan çok etkilendi.
A n t r o p o lo j iy i v e T a r ih ö n c e s in i C a n la n d ır a n D e v le t
A d a m ı: K e m a l A t a t ü r k
diye kitap yazdı.)
Ş e v k e t A z i z K a n s u , S e n ih a T u n a k a n , S ü le y m a n Ş e n y ü re k , Afet İ n a n g ib i ö ğ r e n c i l e r d ü n y a n ı n s a y ılı ü n iv e r s i t e l e r i n e g ö n d erild iler. T ü r k A n t r o p o l o j i E n s t i t ü s ü k u r u l d u . T ü r k A n t r o p o l o j i M ecm u a sı d ö n e m in e n b ilim s e l d e rg is iy d i.
G e le lim ş u k a f a t a s ı m e s e l e s i n e ... A r k e o lo ji v e a n t r o p o l o j i o d ö n e m d e y o l a y r ı m ı n d a d e ğ ild i, içli d ış lıy d ı. B u s e b e p l e H i t i t u y g a r l ı ğ ı k a z ı l a r ı b a ş l a d ı ğ ı n d a , a y n ı d ö n e m d e d ü n y a c a ü n l ü P i t t a r d ö n c ü l ü ğ ü n d e A n a d o l u 'd a a n t r o polojik b i r a n k e t y a p ı l d ı . A n a d o lu b ö lg e le r e a y r ıld ı v e to p la m k a d ın -e rk e k (T ü rk / K u r t / Kum / E r m e n i / Y a h u d i a y r ı m ı y a p ı l m a d a n ) 6 4 .0 0 0 k iş in in fiz ik i ö lç ü m le ri y a p ı l d ı . A f e t İ n a n , " T ü r k H a l k ı n ı n A n t r o p o l o j i k K a r a k terleri v e T ü r k i y e T a r i h i " ç a l ı ş m a s ı y l a C e n e v r e Ü n i v e r s i t e s i n
en
so sy o lo ji d a l ı n d a d o k t o r u n v a n ı a l d ı . 4 0 0 0 'i k u s u r l u y d u fiş le r in , bu n e d e n l e 5 9 b i n 7 2 8 fiş k u l l a n ı l d ı . 367
b
Türkiye geneli yüzde 75 brakisefal (geni Buna g ö ^ Turk.y jse L52 ld, (örneğin ^
yii*
idL Erkek'el''|anMFransa halkmm yüzde>58'. dolikesefal, çahşma yal- ‘ üzde 21'i mezosefal ıdı.) 21'i b rak isefal J a n k e t çaıışmaları etnik-.rka bağlanhi
«“
E S iS îL d i b -
herhang7
ü « ” k <*■* L , l o bir tek cüm le b u lam azsın ız.
RT rlHi Erdogan'm konuşmasına geri dönersek... Ö ğ re n m e k i s t e m e y e n l e r e v e t a r i h i h e r g e r ç e ğ i b in b ir y a,an,a ı
a n lır a n e v i n a s ıl a n l a t m a k / y a z m a k l a z ı m ?
Konu konuyu açıyor... ö r n e ğ i n " h a l k " k a v r a m m ı n n asıl doğ. iueunu hiç düşündüler mi? B ugün kullanılan ırk sözcüğünün
^
o günlerde fark lı bir anlam da, "m ille t" a n la m ın d a kullanıldığa anlamak isterler mi? (Erm eni A g o p - M a r t a y a n - Dilaçar'ın ma kalesinin adı " T ü r k I r k ı n ı n V a t a n ı A n a d o l u " i d i ) . Tek bildikleri; bilim dahil her gerçeği siyasetlerine araç yapmak. Cami yalanları k o n u s u n d a a y rın tılı y a z m a y a y ım , biliyorsunuzdur. zdur. Yorulduk artık y azm aktan; o n la r y a la n sö ylem ek ten bıkmaYc dılar. ar.
1 er s e ç im a r i f e s i n d e E r d o ğ a n , İ s m e t İ n ö n ü d ü ş m a n l ı ğ ı yapıH lıyoor.
Ne diyor hep; "camileri ahır y a p tıla r!" Gerçeği yazsak utanırlar m ı?.. İkinci Dünya Savaşı dönem i... H itler ın o r d u s u T r a k y a 'y a d a y a n d ı .
Turk Ordusu T rakya'da " Ç a k m a k H a ttı" d e n ile n bir savunma hattı kurdu. Tarih 26 Ocak 1943. dinlenivord^a^ arU
İn ° n ü b ir sü re d ir hastaydı. Evinde
görüşmek.J^ ^ k a rn VVinston Churchill'in acilen kendisiy^ “
Doğru in d isin e verdi*’ h
^
Churchil| benim ll k- ^
•k ” “ — •
«■ *-
.
g lttlm ’ (5ü k rü ) S araço ğlu , İngiliz sefirinin anl?îttn ve b^ aktığı yazıyı gösterdi. Mr-
KV°r- Kıbrıs'ı teklif edj 0 *mazsa ^a 5v e kille b ir y e rd e buluşmak ıs 1*
TürkiyeVİ,
l.o h .H k y .M . |,n ,,| , ltjl(|(jri (. n
|arla KÇhiz ptmok vr lilrklyc’...... ..........„ . ^ «aHMk e.i^n meseleleıl ............. . (.,)y(ll J basto'nlanmn M ;'"* * " ('-««O -ak,........... bulü>rrMMn| ^ l i r
i n
i n
İV /I . I I K «
.1 I
I
r ı l i i l i
I
_
.
(i(jjvor. M uhırn bıı n o kl.ı nl,n.,k <|„, |„ .m kl.n(|| tlir,|fınc).ı(. hpm Amerika relslcu m h u ıu .K U n llUrılh K, ll||ft|nj bj(d|fjyof M ülakatın son .le r e .e Kİ/IUlftirul,. Ç()k ,..r„r «-d.yor Haber bundan ib a re tli, (...) S a ra ç o ğ lu
ile b c m b rı yem ek y«-
ettikten sonra görüşülecek m<>wıılan ı^krar ederek buluşmayı kabul ettiğim izi d erh al cevap olarak bildirmek kararını verdik. Benim m e m le k e tte n dışarı çıkm am mümkün değil, Churchill mem leketin herhangi bir yerine gelirse m em nun olacağım. Ge lemezse, Başvekil M areş alle beraber Kıbrıs'a gidecek. Bu m eal de cevap v e re c e ğ iz../' İki g ü n s o n ra ...
"Başvekil h a b e r verdi. Churchill'den cevap gelmiş. Resmi ve gizli ziyaret y a p m a k üzere Adana'ya gelecek. Yanında büyük ge neraller bulunacak. En az 2 4 saat kalacak. M üspet cevabımdan pek m em nun oldu ğun u hararetli olarak bildiriyor. Ayın 3 tfu için Adana civarındaki bu m ülakatın tertipleri ve teferruatı hazırlan maya başlandı."
29 O c a k 1943 Saat: 09.30... Tarih:
Yedi y ıl ö n c e A l m a n y a ' d a n a l ı n a n v e h a lk ın a r a s ın d a p c n -
terelerin
a ltın a
k a d a r l a c i v e r t, ü s t k ıs m ı b e y a z o l d u ğ u için
“Atatürk'ün b e y a z t r e n i " o l a r a k b i l i n e n tr e n K ay a ş ’ta n ıa re ket etti. C u m h u r b a ş k a n ı İ n ö n ü ' y ü t a ş ıy a n t a n i n istik a m e ti Adana'ydı1 347 k i l o m e t r e s o n r a İ r e n a n i d e n N iftd o ’d e d u r d u devlet g ö r e v li le r im 1 h a b e r v e r ilm e m iş t i. S a d o ı v l u t lu
^ f V‘:rİldİ> ■‘'« n ü , ö n c e
I 4 0 ‘>'da
, y a p ılm ış
;/ 'l e in^i) c d ı l c ı ı S a r ı I la n a
111
u Ak
M o d -v so v e
u ra ı x k t
a rd ın d a n
ı ,v i n m iş k e n , ç o k
( u ' T i h u r b * » l a i m I n ö ı ı l ı , Mnvo* »ilk*' s ı n u ı n a * .
................... ..................... ..
v h ırd e ta
«
*
..................... .....
(Mii? >9
Biry,‘ A n a d o lu 'y a g id e s i planlarından haberdar 0| Hitler'in Anf
jzli bir e m i r ç ı k a r d ı.
rumhurbaşkanj W A lm a n uçakla
nbul' u bom balayabilirdi; Topkap, s ^
i s t a n b u l A r k e o l o j i M ü z e s i ' n d e k i " K u tsa,
V1 Türbeler M uze „fipr" ve sanat t s t E m a n e tle r
v
.
venli bir yere go
ta rih i k i t a p l a r z a r a r g ö reb ilird i G(i v,u.
lm e s i ş a r t t ı.
y a p ı l d ı , içi d ış ı çin k o lu 391 sandl,
HaZ'rf Ka[mgiİn d ,k .a rm içinde g izli bölm eler bile vard, hazırlandı. „Kutsal Emanetler" titizlik le yerleştirildi; f;,n d ‘
H ırka-ı S a a d e t'in sa k lı o ld u ğ u altın sandık,
Hz M uhâmmed'in a y ak izi, H z
M u h a m m e d 'in sakal,, Hz.
Muhammed'in dişinin bir p a rça s ı, H z ^ M u h a m m e d ın kabir ,op. ra rı Hz M uham m ed'in m ü h rü , H z . M u h a m m e d ın kılıçları ve lahorun kabzası; oku ve y a y ı; y a la n c ı p e y g a m b e r e gönderdiği mektup, Kâbe'nin k ap ıların d an b iri v e a n a h ta r ı g ib i... "Kutsal E m anetler", kim i s a n a t e s e r le r i v e k im i k itap lar gizli ce 48 vagona yerleştirildi. K im se le re h a b e r v e r ilm e d e n Niğde'ye taşındı. Trende Topkapı S arayı İkinci M ü d ü r ü L ü tf ü T uran b ek ve 30 görevli ve ailesi vardı. S av aş s o n u n a k a d a r N iğ d e 'd e kalacaklar ve Ak Medrese ve Sarı H a n 'a k o n u la n " K u t s a l E m an etleri" ko ruyacaklardı. N iğdeliler savaş d ö n e m in d e 3 0 m e m u r u n a n id e n müzelerine neden atandığını an lay am ad ı bile. Kutsal E m an etler" 1 9 4 7 y ılm a k a d a r b u r a d a kaldı. Sonra İstanbul'a nakledildi. Bakınız...
tabancılar, s a n a t e s e rle rin i n a s ı l k o r u d u ğ u k o n u s u n d a film vapar; belgesel y a p a r v e b iz ise k e n d i t a r i h i m i z i b ile bilmeyiz. Gıdın L o n d ra 'd a k i N a tio n a l G a l l e r y 'y e . .. n
. ^ ■^ t e ^ b u r g d ak i H e r m ita g e M ü z e s i'n e ...
korudı n
^av aŞJ a r a s ın d a H i t l e r 'd e n s a n a t eserlerini nasıl
Hrdo&anüln belgeselini g ö s te r iy o r la r ! D V D 's in i satıyorlar! craoğan b u gerc^ k İP H K ;ı■ Akima n Ç n blllr m ı; n e g e z e r ...
Partisi
°r İSe söYlüyor...
**an dokuz VÜ7 V lu O l t a n ı I fQ il r
ta rih li g r u p
to p la n tıs ın d a ,
d e ' ^ u d ü s ' t e , Ş a m ' d a o l a n z u l m e , S a k 1*
•p a s l a n k ay ıtsız k a lm a m ış tı ," d e d i.
Y ahu-
jlk Haçl' O r d u s u , İznik ö n lerin d e Selçuklu K,„ças,an ',n o r d u s u n y e n ,.d i Ç ok kanl, geçen
,
s u|lanl
™
0fdusu, g e r.d e ü ^ f l r t b m ask e r kalacak şekilde klllçlan
*
rildi. Birinci HaçI, S ^ e n n,n K ud üs, hele hele Şam i,e uzakt P yakından g.s, y a k O d o n e m d e Ş am 'd a Haçl, askerini ara ki bulasın. Z ir a H a ç l ı
O ıd u su İ z n i k ı b ile g e ç e m e d i . K ı l ı ç a s la n 'ı n d e r d i
de ne K u d ü s n o Ş a m ' d ı . A m a ç A n a d o l u 'y u k o r u m a k t ı .
Erdoğan b ilm ed iği k o n u lard a h e p konuşuyor. " İ s t a n b u l 'u n M eh m et i,
fe th in d e
B i z a n s 'ı n
A k ş e m s e d d in i
h a n ım la rı
k a rş ıla rk e n
F a tih
'B a ş ı m ı z d a
S u lta n k a rd in a l
külahı g ö r m e k t e n s e O s m a n l ı s a r ı ğ ı g ö r m e y i a r z u e d e r i z ' d e diler," d i y e k o n u ş t u . O değil; D o ğ u
R om a
s ö z ü s ö y le y e n le r "B iz a n s lı h a n ım la r"
İ m p a r a t o r l u ğ u 'n u n
son g ran d ü k ü
Lukas
N o ta r a s 'tı. E r d o ğ a n , c a m i l e r i n a h ı r y a p ı l m a d ı ğ ı n ı b a l g ib i b iliy o r ! K en d i k ö y ü D u m a n k a y a 'y a y ık ıla n c a m iy i 1 9 4 0 y ılın d a y e n i den İ s m e t P a ş a y a p t ı r d ı .1 E r d o ğ a n 'a
İ n ö n ü 'n ü n
kez, " y e t m e z " O ysa, 1 9 2 7
d iy o r.
y ılın d a
c a m i y a p tır d ığ ın ı is p a tlıy o rs u n . B u
"D ah a
çok
T ü r k i y e 'd e
köye
1 4 .4 2 5
c a m i y a p ı l m a l ı y d ı ." o k u l a k a r ş ı l ı k , 2 8 .7 0 5
cam i v a r d ı . N e y a n ı t v e r i r s e n i z v e r i n f a r k e t m i y o r ; İ s l a m 'ı k a b a b ir s i y a sete a le t e d i y o r . İ s m e t P a ş a ' m n k u t s a l e m a n e t l e r i s a k l a d ı ğ ı o r t a y a ç ık ın c a b u kez t u t t u r d u ; " o c a m i o c a m i d e ğ i l ! "
Peki hangisiydi? K o n y a 'd a k i A l a a d d i n C a m i i a h ı r o l a r a k k u lla n ılm ış tı! C H P K onya M i l l e t v e k i l i A t i l l a K a r t a ç ı k l ı k g e t i r d i . Y ı ğ m a t o p r a k ü z e rine y a p ı l d ı ğ ı i ç i n z e m i n - k a y m a s o r u n u y a ş a y a n c a m i n i n y a p ı m ı
!00 yıl s ü r m ü ş t ü ; 1 9 1 4 i l e 1 9 8 6 a r a s ı n d a o n a r ı m y a p ı l m a s ı n a r a ğ "*n hâlâ a y n ı s o r u n s ü r ü y o r d u . Selçuk Üniversitesi Arkeolo,, " Sanat B ö lü m ü k a y ıtla rı b u bilgileri doğruluyo rdu. Yetme u Erdoğan h a k k ı n d a d a v a açıldı. İd d iasın ,n doğru As'iye H u k u k M ahkem esi'nin 16.12.2010 ta n h h karanyla lendi.
---------------------
. . .
m°vilerden beri devam eden "cami nCt1 2 8 6 k i ş i n i n y a ş a d ı ğ ı D u m a n k a y a K ö y ü n
n" etkisindeki Erdoğan, başbakan
aösterişli büyük bir cami yaptırdı. g
An' i nJ alrm yor Tam 7 ın d a n y a p t ı r ı l a n M i m f ?in a n ta ra f C a m it Ç ak,r T m a n C a m it ^ M
Azebler
C a m i i , M u r a t ]»a?a
ü C a m c ıla r C a m ii, K a z a s k e r A b d u r r a h -
, « e v C a m i t K a r a k ö y C a m i i , N u s r e t i y e C a m ii, y M jm a r A y a z C a m ii, B a b a H a ş a n A le m i
^.ı.ban Paşa M e s Camü. O ru ç G a z ı
' •
„
Z e y t in c ile r M e s c id i, V o y n u k Ş ü ca e d -
T o k k e s j, H o c a T e b e r r ü k M e s c i d i , R e v a n i
din C am ii. A lt u " ^
s d d i T ü fe n k h a n e M e s c id i.. .
Mescidi, Firuzaga
-
M
e
n
d
e
r e
s
bunu y a
C a m ı y a k ıp
Y a
p
E rd oğan d ö n e m in d e yaşananlar... M a l a t y a ,d a e s k i h a , b i n a s ı n ı n b u lu n ^
s o s y a ı t e s i s l e r 5 2 m i l y o n 5 0 0 b in
TL've H ou'andâ k ö k e n li A C T 4 A . Ş . 'y e s a t t l d ı. C a m i d o z e r le r le
yıkıldı. Daha neler var... \ K P İ s t a n b u l 'd a A m i n e H a t u n
C a m ii,
A lv a rlız a d e
C a m ii,
Bağlarbaşı H u z u r C a m ii, Bahçelievler C a m i i ' n i sattı! A K P 'l i be lediye b o rç la n n ı k a p a t m a k için cam ileri p a ra k arşılığı sattı! G a z ia n te p Ş e h it K â m i l B e l e d i y e s i n d e
C H P 'n i n
r e t o y ta r ı n a
r a ğ m e n A K P 'l i l e r c a m i n i n y ı k ı l m a s ı n a o n a y v e r d i .
İstan b u l'u n F atih İlçesi, H a ş a n H a l i f e M a h a l l e s i ' n d e 16. y ü z yıl mimarisi tek re v ak lı k u b b e l i v e t a ş t a n m i n a r e l i K a p t a n ı D e r y a Halil Paşa C a m ii'n in b a ş ı n a g e l e n l e r i b i l i r m i s i n i z ?
Son örnek olarak verip konuyu kapatayım ... R estorasyonu y a p ı l m a d ı ğ ı i ç i n y ı k ı l ı r .
N edense
-am inin 300 m e tre k a re a r s a s ı ö z e l m ü l k i y e t e
o n a rılm a z ,
g e ç e r v e H a lis
''ra k ın A d a n a 'd a n İ s t a n b u l 'a g e l i p i ş l e r i n i b ü y ü t t ü ğ ü y ı l l a r d a ona satılır. H alis T o p ra k b u r a y a " T o p r a k H a n " d i y e b i r b i n a y a p a f-
ıray Muhallebicisi'rıin sahibi Kadir Topbaş B e y o ğ lu BeledıB? kanlığı yaptığı yıllarda bu b in a y ı kiralar ve Saray Muha
,cısi olarak Çalışmaya başlar, adır Topbaş, Beyoğlu Belediye B a ş k a n lığ ın d a n İstanbul Bud, , Başkanlığına seçilerek a tla m a y ı b aşarır. ^ alır. 3,n
Ca™‘ arsası üzerindeki binayı Halis T o p ra k 'ta n sa
BelediveR0 ° l d u £ u tarihte y a n i 2005 y ı l ı n d a B ü>'ükŞ® 76 BaŞkanı'd - ^ Belediye M e c lis i'n e 1 / 5000 ö lç e k li bol 372
değişikliği önerisi gelir. Karar oybirliğiyle geçer. Yasa# p'\ j
J ': uma* gerekir- Onaylanır. , rsası nitelik değiştirir. Ticari alan arsası oluverir. ^ irin ıI*; I ıngisini düzelteceksin; baktı cami yalanı tutmuyor, i
^ez ^a^,n nc dedi... Hiç şaşırmayın!
T jrıh: 1 Ş u b a t 2 ° 1 2
\KP n'n genişletilm iş il başkanlan toplantısında aynen şöyle .stu: "-5 Kasım 1944'te Cum hurbaşkanı İnönü ve bakanların mzası ile Tam M evlidi Ş erif v e 54 Farzlı Büyük ve Tam Namaz H ocaT ü r k ç e Namaz Sureleri adlı kitaplar toplattırıldı!" jşte diyordu, "size dönem in yöneticilerinin inanç özgürlüğü
ne karşı tavırlarının som ut örneği..." Tabii ki y a la n d ı .
Erdoğan'ın İnönü'yü karalam ak için kanıt dive gösterdiği iki kitabın toplatılma nedeni bam başkaydı... Her iki kitapta İslam iyete aykırı, M üslüm anlık karşıtı bölüm ler vardı. Mevlid ve nam az kitabı da İslami gerçeklere aykırıydı! Zaten, Diyanet İşleri Başkanlığı da 1944 ve 1945 yıllarında "vanlış bilgi bulunduğu" ve "kitabın yayımının mahzurlu oldu ğu" yönünde karar almıştı. 17 Ekim 1944 tarihli kararda, söz ko nusu kitabın 52. ile 56. sayfaları arasında "tashih ve ıslah edilm esi"
gerekli görülen bazı yanlış bilgilerin bulunduğu tespit edilmişti. Tam Mevlidi Ş erif adlı kitaba ilişkin ise, 30 Nisan 1945 tarihin de kitabın yayım ının m ahzurlu olduğu kanaatine" varıldığına ilişkin karar bulunduğu belirtildi. Yani kitaplar İslam iyete aykırı yazılar bulunduğu için topla nmıştı! İsmet İnönü'nün torunu C H P m illetvekili G ülsün Bilgehan'm azdığı M evhibe adlı kitapta, İnönü n ü n bazı notlan da yavım ,ındı. İşte o notlardan bazı bölüm ler:
Saat altı, sabah namazı vaktinden evvel Mevhibe beni uyan ırdı... Kalkıp kırmızı odaya geçtik. Sabah namazını kıldım." 22 Nisan 1922'de Konya'ya giderken, saat 15.00'te Ma|atya'dan hareket ettik... Hamdi Bey'in evinde misafir etti1 Ramazanın ilk gunu oruçlu olduğumuzdan fena halde acıkrnı5tık. Ertesi gun 1 ?'de yola çıkıp Kangal'a vardık .. Oraya yerleş** demekten sonra namazlarımızı kıldık " 373
hizi otelden aldılar. Dört arabayla Abdülye. -ittik. Kurban götürerek orada kestik. Etini
-3 May'* 1922
Gazi'y' t'Yarete 6
hapûf ' sak tık ."
tu,b e d a r a “ " -
„ hic istem iy o ru m . A yıptır. M ecb u r bırak,yor. Bunları va/may B u n ian .'"-; - verevim: ,ce ita iki orm örnel lar. Sadece - 1926'da tamamlanan Paris C am iin , rk 1919 da başlanıp
rk' ’ T l Z d V y d , Keza, 1930'da, Eskişehir'in Mil*. sonra.
AU ; n la r a r a s .n d a y d yardım yâpa yap i ç ı n wlira, gönderdi. Iird g u ı ı u c ıBir w ı . yıl u rlmi yapımı için 5000 l,ç a k K oyu n
y a p ım ın a k a tk ıd a b u lu n d u .
l 9 3 1 'd e T okyo
* d i n r e f o r m u " d i y e s u n u l a n , "c a m i.
J l İ n S olduğu gibi tahta sıra k o n s u n " ; "ib a d eti ruhani u l «tirmek için, camilerde m u sik işin a sla r v e m u sıkı aletleri o|Sun gibi saçma önerileri elinin te rsiy le ite k le d i. Erdoğan'ın bu gerçekleri bildiğini hiç sanmıyorum. R ilke'nin g ü z e l b ir s ö z ü v a r , “ İ n s a n ı n T a n r ı ' s ı o l s u n d a onu
kullanmasın!" A BD A n k a ra B ü y ü k e l ç i s i
E ric
E d e lm a n
im z a lı,
3 0 A ralık
2004 tarihli VVikileaks k r i p t o s u n d a E r d o ğ a n ş ö y l e t a n ım la n ıy o r : "E rd o ğ a n v e E m in e H a n ı m 'a y a k ı n b i r e s k i d a n ı ş m a n , 'T ay yip Bey A llah 'a in a n ır a m a g ü v e n m e z ' d e m i ş t i r . " E rd o ğ a n , M e c lis 'te k i k o n u ş m a s ı n d a e l i n d e k i 2 0 N i s a n 1936 tarihli
Cumhuriyet g a z e t e s i n i g ö s t e r e r e k , " B a k b e l g e k o n u ş u y o r,
ne d iy o r g a z e te , C H P i k t i d a r ı n d a c a m i y i a h ı r y a p t ı l a r ! " d e d i. H ep y a z ıy o r u m , E r d o ğ a n o k u m u y o r .
Cumhuriyet g a z e t e s i n i d e o k u m a m ı ş t ı , z e te İsm I
C a m iy i A h ı r Y a p t ı l a r " d i y e b a ş l ı k a t m ı ş t ı .
h - ^ ° ® ’ r u y c*u '
ettikleri V d ete a ç ,iy mT şr
f a k a t h a b e r i n a l t ı n d a Y u n a n l ı l a r ı n İ z m ir i
S e f e r i h ı s a r ~ H e r e k e K ö y ü ' n d e k i c a m i y i tah rip ^
^
A ‘ a t Ü r k d ö n e m i n d e t a m i r e d i l i P ib3'
B un"^ baŞetmek zor...
£
W ,k l|oaksdk nmİ|y 0 r U m !
^nıerikalılar Erdoğan için bakın nL
diyor:
f 0re' ErdoğaÇn alVkm U§U,mUZ bİrçok k 'Ş'den aldığım ız bilgi'ert b' " ' takiP ediyor. ( ) E" r' sU m i f i l i m i a ğ ı r b a s a n y a y ın organla-
'5 ^ 374
bakm X
dfl» W hiçbir zaman gerçekçi bir an^ k Erbakan Hoca' nın liderliğini yap"
°
gan
5aadet Partisi tarafından İslami cenahta safdışı bırakılacağı ^ kusu onun için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Erdoğan , f a s ı n a , içgüdülerine, internette yayınlanan komplo teori c e ve yeni-Osmanlıcı fantezilerin içinde kendini kaybeden , imanlarının verdiği süzme bilgilere güveniyor." ' Erdoğan gerçekçi değildi. Zaten siyaseti de gerçekler üzerinden yapmadı,
gu ülkenin kutsallarım siyaset malzemesi yaptı.
Bin örnek verilebilir: Gözümüzün içine baka baka Gezi eylemcisi çocuklar için ya
lan konuştu; "Camide içki içtiler" dedi; "Türbanlı bacıma saldır dılar" dedi. Bin kez görüntülerle ispat edildi ama onun aradığı gerçek değil ki! Sadece oy için demagoji yapıyor.
Amerikan kriptosu aslında çok gerçekçi; Erdoğanlarm hayat
larında hep bir fantezi var.
Erdoğan'ın yaşamındaki en önemli üç camiden biri, Eyüp Camii'dir. Gerçeği yazsak yine kızacak; ama sinirlenecek diye gerçekleri yazmayacak değiliz.. Adı: Hz. Halid bin Zeyd Ebu Eyyub El Ensari. Sahabe'ydi. Hz. Muhammed'i M edine'deki evinde yedi ay misafir etti. Bedir, Uhud ve H endek Savaşı'm n kahramanlarındandı. Hz. Ali'nin hilafeti dönem inde onunla birlikte Haricilere kar şı savaştı. Hz. Ali döneminde M edine kaymakamlığı yaptı. Hz. Ebu Eyyub'un hayatına dair bundan sonraki bölümler ta mamen rivayettir. Yani söylentiden ibarettir. Bunlardan biri de İstanbul Eyüp Sultan'daki mezarıdır. Eyüp Sultan'daki sandukada aslında ne var? Yer: İstanbul. ^1 667'de olabilir, 668'd e veya 669; ya da 674'tür. Çünkü, Emevi halife M uaviye döneminde İslam ordusunun
1 anbul'u ilk ne zam an kuşattığı tam olarak bilinmemektedir. Jrduya kimin kom uta ettiği de belli değildir. Kimine göre koniutan İslam dünyasında zulm ün ve kötülüğün sembolü olarak bll'nen, Hz. H üseyin'in katili Yezid'dir; kimine göre ise Sufyan ,bn-i A vf'tir. 375
- , . Evyub d a İstanbul'u kuşatan b ü
- 06 » - Lî, -u*. Kvyut* bu sefere katılmak içjn * > ^ k *"Uma tarih böyle yazıyor! Oysa siz haklISl. *■£ v.lmria Medine'ye hicret etti. Onu evin. 1_: Hı- »> **“" Evvub o tarihte kaç y aşın d ay d ı , h: L '' , mht'r'i1 misafir FVîY^umrc1 ............... edecek olgunlukta . ° iXLQ olH esapladığım ızda, İslam ordusu j a ît r ^
...... H
pvvub tın yaşının 80-90 aralığında
i dava n d ın d a m -
^
I H
l a
..
, . , deve sırtında ilkel şekilde yapü-
■; A L.
bövlesine uzun bir sefere çıkar mı?
-1- rucûnûn S0-90 yaşlarından bahsetmiyoruz; 1300 yü _ . sîiİJV-roz. Ki o yıllarda normal karşılanan ölüm
Nev* tarihin doğru yazdığını ş«mdilik kabul edip konumu za .fcvıs evinim, rû 2T3İ5 Hz. Al ile birlikte Haricilere karşı savaşan Hz. Eyyub, nasıl ı^ıur zz iûşcıanı Muaviye’nin ordusuvla sefere katılıyor, tu*ig- -yC-.' —i: ~ :ı:r.am devam ediyoruz... * - * - . J F Belediyesi nin (ki referans olarak Prof. Dr. Vajen ve Prof. Dr. Hüseyin Algül'ü vermişler) resmi inere: *-'e ' - uzun bir yolculuk yapan Hz. Eyyub yaşıi r p* İstanbul'a yaklaştıkları sırada hasâtas e ö!düğü takdirde cenazesinin hemen f-FncırTfci. r « e s » v* a < :--r.rıv-, ;
,Un' araC3ğl en ileri n°ktaya kadar götürül__ ■ vasıyet ediyor. (Hiç Arap-İslam Arap-I
g e le n e ğ in e g i r m e y e l i m !) -- *Sn:z * ■m ez« cbi H7 l/ rtdefci Kjrî c un defnedildiği yer, bugün
c
*■
et, g e n e l g ö r ü ş b u .
ûnctnlî rv
^
C a m ı i 'n d T d 1Ü rİh Ç İle rİn d e n P a u l W i tte k ' HZ'
^
04 : '--Ciiı.j. cra . Tv
^
e
Ayvansaray'daki kalenin di*
• E v v ijb n ? UİdÜ^ünü ve hatta bu nedenle
1 “' ^ ^ " “ ^ ^ Ç m a s ı n T M0" geldigini itWiae,tl ^ **Vi5arak «..l arıhÇ> Wittek, H z. Evvub'un Olduğunu söylüyor.
Feki mezarı neredeydi; Eyüp Sultan'da mı Ayvansaray'da ""prof- Dr- Halİ1 lnalClk' 1455 y‘lma İstanbul bina ve nüfus tahrirlerini inceledi ve "Ayvansaray" adımn Rumca olduğunu 4 çıkardı. A yvansarayın Hz. Eyyub ile ilgisi y o k J m peld Hz- Eyyub un mezarı Eyüp Sultan'da mıydı? Eğer öyle ise, demek İslam ordusu Eyüp Sultan'a kadar ilerfiniştiYaniYanisi şu: İslam ordusunun Avrupa'ya geçtiği (İstanbul'u bil meyenler için yazalım, Eyüp semti Avrupa'dadır) ortaya çıkıyor! Oysa, bilinen İstanbul a gelen İslam ordusu kara ordusuydu ve Kadıköy'e kadar gelmiş ve denizi geçemeden geri dönüp git miştiZaten o dönemde Bizanslılar, başkentin savunmasını güç lendirerek Persleri geri püskürtmüşlerdi. Yani İstanbul'u almak havli zordu.a . Bırakın İstanbul'u, İslam ordusu (bugünkü Kadıköy'deki) surlarla çevrili Kalkedon'u bile alamamıştı. Yine soracaksınız: "O halde Hz. Eyyub'un mezarı nasıl Avrupa topraklarında
olur?" Bilinen dönemin Bizans tarihçileri Hz. Eyyub'un İstanbul'u kuşatan orduda bulunduğundan hiç bahsetmiyorlar. Hz. Eyyub'un orduda bulunduğundan ilk bahseden İslami kaynak, İbn-i Sad'm Tabakat adlı eseriydi. Sonra yazılanlar hep bu kitabı kaynak göstermişti. İşin garip yanı ise, bu kitap İslam or dusunun İstanbul'a sefere çıkmasından 200 yıl sonra yazılmıştı! Tamam tam am , lafı dolandırmayacağım, dönelim tekrar Hz. Eyyub'un mezarı meselesine... Bu arada: Hz. E v y u b 'a a i t , B i z a n s İ m p a r a t o r u 'n d a n (ta r ih ta m b ılın m e diS1 'Çin y a H K o n s t a n s y a d a IV. K o n s t a n t i s o lm a lı), iz in a la ra k İstanbul'a te k b a ş ı n a g i r d i ğ i ;
Ayasofya'da n a m a z f a i k t a n s o n ra
b a n a r a k ö ld ü r ü ld ü ğ ü v e b u g ü n k ü m e z a rın a g o m u
u ğ u gı
ikllk ta r ih le , b i l i m l e u z a k t a n y a t a n d a n ilg isi o lm a y a n u y d u r u l' hikâyeler de vardır! U z a t m a y a l ı m , iş in
aslı ş
,
,
tmc-
Bü>ük devrim ci Fatih Sultan M e h m e t 'i n İstanbul^ufethetm Hz. E y y u b 'u n mezar, arasında derin bır bağ vardır. 377
w
O s m a n lı
■ e n i y i b i l e n t a r i h ç i l e r d e n o l u p , m e z a r ta >,n. m e t " y a z a n A v u s tu r y a lI
t a r i h ç i j o s e p h V(>n
d a " Y u s u f B Ln, ' , h" 6 ), H z . E y y u b ' u n m e z a r ı n ı n İ s t a n b u l ' u n fe , hi
Hammer (17
^
' ^ . ^ b u l u n m a s ı n ı n , p s ik o lo j ik ih tiya çta n !^ .,
sırasmdamucize’. ^ naklandıgmı^ s«
^
.eserjnin birjnci ci|djnd(, ^
yetRin eser|er vermiş olan Alman
Türk tarihi v ‘ B a b in g e r d e ( 1 8 9 1 - 1 9 6 7 ) Fatih Sultan Mehmet Ve tarihçi Frar.2:
^
Eyyub'un mezarının İstanbul'un fethi
U m n\’ * bulunmasından, "D in i hisleri kamçılayan bu aldatma« h iç b ir çağdaş kaynakta yer almaz'' diye bahsetti. Babinger'e öre Fatih İslam dünyasına gönderdiği fetihnamelerin hiçbirin de Hz. Eyyub hakkında bir tek söz sarf etmemişti. Bu konuda son sözü b iz d e n b ir in e , P ro f. D r. H a lil jnalcık'a bırakalım. N eym iş bu " p s ik o lo jik ih t iy a ç " m e s e le s i anlayalım :
"İstanbul'un fethi sırasında dört düşm an gemisi Haliç'e gele r e k yardım getirdi. İstanbul'da halk, surlara çıkarak Turklere karşı gösteriler yaptı. Bizim asker arasında üm itsizlik doğdu, hatta bir kaynağımıza göre (Sadrazam Çandarlı Halil Paşa'nın da kışkırt masıyla) bazı askeri gruplar, 'Bu işin sonu yok' diye kuşatmayı bırakıp gitmeye başladılar. Çok nazik bir durum vardı. O zaman Akşemseddin, Fatih'in şeyhidir. Hacı Bayram tarikatındand r. Eyüp El Ensari'nin mezarını bulmak için kolları sıvadı. (...) Moralin düştüğü bir anda, P eyg am b e rin sahabesinden olan Eyüp ün mezarını bularak askere m oral verm ek amacıyla padişahtan müsaade istiyor. Bugünkü Eyüp m evkiinde kazıyaPV
ar' orac^a eskiden manastırlar vardı, to p rak atanda yazı
en ~ 6r °a Ça a" buüyor ar* 'İŞte m ezar burası' diye orduya ilan ( T a r ih le r in Z
lu T u ' v
^
^
*"* "
heyeGm
^
^^ezarlannın ^ ^ ^—^ 'u n mezarı Bizans azizler* ^^mseddin’in i$UUn<^U^u ^ozmodion" adı verilen bölgem lunuvermîşti işte 6 ' atması^ a mucizevi şekilde böyle bcBizün târihimi?de e ı6niÇerİler bu moraUe İstanbul'u te th e ^ ^Şemseddin oldnö Sava§1 en iyi kullananlardan .. Fat^ fetihten ! ^ USÖyle^ bi^ miyiz? cam1/ türbç vanh ^ ^ Eyyub'un mezarının buhii^r• aret ediyor. r r u M ü $ lu m a n la r 557 vüdır E j i p S*#2* 1
Sonuçta
|
görülüyor ki, sorunun sorulmadığ, verde kllt , ,
.aratma ve onu resmileştirme çok kolay gerçek,^ "' r 3" diyor Sadi: "Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi; Lm ez W^ u n
%
bjlse sorardı. Uzatıyorum belki am a bilm ediğimiz çok gerçek , tldi y a z a y ı m ...
_
S ,r a s ı
0
r _ Hıristiyan Bizans'ta, İslam dünyasında olduğu Kİbl ön jcişüerin la h itle r in in ( s a n d u k a ) ü z e r l e r i n i n b ir k u m a ş la ö rtü I
tü b ilin m e k te d ir. E v h y a t ü r b e l e r i iç in d e k i m e z a r l a r m ü z e ri vesil bir ö rtü y le ö r tü l ü r , i n c e l e n d i ğ i n d e b u â d e t i n b iz e B iz a n s 'ta n Kel
diği ortaya çıkar. _ Müslümanlarda tabutların üzerine fazla gösterişli olmayan örtüler konulması Bizans'ta da vardır. - Ölümden sonra uygulanan ritüeller Bizans ve Osmanlı'da b en z erd ir. Bizans'ta ölü kişinin yatırılma şekli (kleine), gözleri
nin kapatılması (kalyptein), ağzının kapatılması (syakleın), be denin yıkanması (apoplysis) bugün Anadolu'da hâlâ uygulanan törenlerdir. - Hıristiyan azizlerinin en ünlülerinden Anadolu doğum lu Aziz Georgios (George), İngiltere'nin koruyucu azizi ka bul edilmiştir. Beyaz üzerine kırmızı haçlı İngiliz bayrağı Aziz Georgios'un simgesiydi. Zaten bu bayrak Aziz Georgios bayrağı olarak isimlendirilmektedir. Aym zamanda İspanya, Gürcistan, Litvanya, Portekiz, Alm anya, Yunanistan ve Rusya'nın en saygı duyulan azizidir. - İstanbul'da Kocam ustafapaşa semtinde Çifte Sultanlar Türbesi vardır. Burası kadm evliya türbesi olarak,
zt lik-
le Şii Müslümanlar tarafından muharrem ayında zıvaret edi lir. Kocamustafapaşa
Camii'nin karşısında Sümbül Efendi
Türbesi'nin hem en başucunda, etrafı demir parmaklıklarla çe. rili iki kız kardeşin m ezarları olduğu kabul edilir. Bu mezarda y atan ların
Hz. Ali'nin t o r u n l a r ı F a t i m a v e S a k in e o k lu ğ u ile n
sürülür. Sözde bu iki kız kardeş, "Haçlı Seferlerinin ^ır^n
esir
edilip Bizans İm paratoru Konstantinos agam^ : ı WQ1 V 959) can ve ola* Orphyrogenitos) v eya VII. Konstantinos a , r rak gönderilirler. H ıristiyan olmadıklan için de oıou r a ^ hikâye
böyle
gerçeküstü
anlatımlarla
Kiyenin gerçeklerle çelişen yönleri y. kt
am
ö n c e lik le , Hıristiyanlığı kabul etm eyen iki Müslüman kadın n ed e n öldürüldükten sonra Hıristiyanlarca kutsal kabul ı;» 1 K ir L ‘l ' * -« U O n t *r Kilisenin y anına göm ülm üştür? ikinci çelişki de, 500 yıl sonra buraya gelen Müsli'ımanlar na sil olu p da bu m ezarları doğru olarak tespit etm işlerdir? - M üslüm an!ar Bizans im paratorunun m ezarım bile evliy a m ezarı kabul ederek ziyaret etmişlerdir. Bunun bir örno ğin i T rabzon'da görüyoruz. Trabzon İm paratoru IV. Aleksios K o m n en os (1416-1429) A nad olu 'daki A kkoyunlu Türk beyinin kızıyla evliyd i. Oğlu IV. İoannes K om nenos'u n (1429-1459) j^. tidarı ele geçirm esiy le I429\3a öldürülm üştü. Büyük olasılıkla bu ned enle m ezarı H ıristivanlar tarafından kutsal sayıldı ve IV A lek sio s M üslüm anlara d a "H o şo g la n " isim li evliya olarak geçti T rabzon'da H isar C am ii'n in yan ınd aki türbede Trabzon'un T ü rk lerce fethind e etkinliği o lan erm işlerden H oşoglan'ın gö m ülü old u ğun a inanılır. Bu ned en le asırlarca H oşoglan'ın türbosin e b ezler bağland ı, ad ına ad aklar ad and ı, ruhundan şefaatler um uld u. Fak at um um i h arbin işgal zam an ların d a R u s arkeologlardan O sp en sk i türbed e hafriy at y ap tırıy o r ve ne çıksa beğenirsiniz, san d u k ası ile IV. A le k sio s'u n m ezarı! - O sm an h lar d ö n em in d e v e b izim b u g ü n d e k ah ram an olarak g ö rd ü ğ ü m ü z, zam an zam an da k u tsallaştırd ığ ım ız tarihsel ger çek lerle b ağd aşm ayan d iğ er bir k işilik de Battal G azi'v d i. P ek ço k yerd e m ezarı b u lu n an v in ç A n ad olu 'd a T ü rk kah ra m a n ı o la ra k e fsan eleştirilm iş, ev liy a m erteb esin e çıkarılm ış B a tta l G a z in in yaşam h ik ây esin in g e rçe k le b ir ilişkisi bulunm az. B a tta l G azi A n a d o lu 'd a B izan slIlarla y ap tığ ı sav aşlard a efsanele ş e n ve 7 4 0 'ta E sk işe h ir y ak ın ların d a b u g ü n ken d i ad ıyla anılan k a s a b a (S e y itg a z i) yak ın ın d a şeh it o larak oraya g ö m ü len Arap k ö k e n li b ir E m ev i ko m u tand ı. İste d iğ in k a d a r g e rçe k le ri y az, E rd oğ an h u rafey e inanm aya d e v a m ed er. N e d iy o rd u Y Ö K B aşk an ı P rof. Dr. E rd oğ an lez.iç c" B u r a s ı (k afasın ı g ö s te re re k ) basm ıyor. H ay atın d a iki koyun g ü tm e d iğ i için bun u k a v ra y a m ıy o r." İ ş te b ir ca h il tav rı... A n la ş ılm ıy o r m u ; n iy e s o r u 's u z b ir h ay ata m ah k û m e tt ik r
380
nr yazıları kaleme aldığımda okurla 0ü tu 7
V 0 xtord'un kuruluş tem elinde İslam filo z o fla rın akla daya^ felsefesi vardı. Aslında Tatlıses'in O xford 'a ihtiyacı yoktu; 7. yüzyılda yaşa saydı Urfa da O xford denkliğinde Edessa Akademisi'nde oku yabilirdi. Burada teoloji, felsefe ya da tıp bölümlerinden birini Üstelik E dessa'n m tıp okulu dönemine göre hayli moderndi; cüzam hastanesi bile vardı. Edessa'daki âlimler, 7. yüzyıldan 11. yüzyıla kadar nice öğ renciler yetiştirdi. Diyelim ki İbrahim Tatlıses bu okulu beğenmedi; şehrindeki Harran Okulu'na gidebilirdi. Bu dönem in en kaliteli okulunda; fıkıh, hadis, kelam, tefsir, felsefe, tarih ve edebiyat gibi bölümler den birini seçebilirdi. Öğretmenleri de d eğerliyd i; örneğin II. Mervan (744-750) dö neminde İskenderiye O ku lu 'nu n hocalarından bir bölümü bura
ya g etirtild i. Yani İbrahim Tatlıses U rfa 'd a hayli iyi okullarda öğrenim görebilirdi.
Ama olmadı. N iye? 13. yüzyıl başına k ad ar altın çağını yaşan akli (pozitif) bilim ln İslam co ğ rafy asın d a düşünsel gelişimi durdu /durduruldu. İbrahim Tatlıses'in o k u y acağ ı tüm okullar kapatıldı.
:r|niadacı'«^—
Hpvrim vaptı.
■vasi birliktelik, merkezi otoritenin oluşniası Bu dııruU1' a r » ijpneei, kentleşme, ulaşım, silahlan' düzeri eme!er gibi atılmüarm yolunu açh ^ t e k n * 1Ejebiyat-sana
d,şında değildi. ^ dinamizmiyle kısa zamanda büyük fetih.
Ma s l „ “ ' Bizans zu]münden kaçan halklar kurtulup kre çıktı- Rom , , ..^ d e şlik ", "adalet" vaat eden İslam'da 'eşidik’, « S " " ' vermemek için Müslüman oldu. İslam nümaddi zenginliğe kavuştu. “ v ,;
cografvas. düşünsel bir zenginlik de yaşıyordu.
Müdfiman âlimler ardı ardına buluşlar gerçekleştiriyordu. Bat, ortaçağını vaşarken Doğu'da erken Rönesans ruzgârlan esiyor-
du. Ancak bu süreç dört asır sürdü.
Detaya girmeyeyim; iktidarı elinde tutan Arapların "öteki ralklan" küçümseyen tavn, toplumsal sınıfların isteklerine yanıt vermemesi, onlan refaha ortak etmemesi, yani zenginliği paylaş makistememesi sorunlar akardı. Bunlara bir de Moğol istilası ek lerince. Arap yönetimi, yoksul mazlumlan baskı altında tutmak iân sertleşti, geridleşti. "Zararlı düşünceyle" yani kuşkuculukla mücadeleye başladı. Hz. Miıhaırırned’in, "BiliminsanJanrun müreiücebı şehitlerin karımdan daha kıymetlidir" sözü unutuldu unutturuldu. A.dınlanma döneminde bir Mûslümanın düzeyi sahip oldu ğu kitapla ölçülürdü. 9. yüzyılda Bağdat'ta lOCKden fazla halka ^ yardı. Küçücük Xecef kenti 40 bin ciltlik kütüpf'-anesıyle gurur duyuyordu. merkezlearİmUan ' ^ nİmar^arı' kitaplar, kütüphaneler, ilim b^îan; ' J Sârsaca^: kötülüğün kaynağı olarak görülmeye oüu... ^ ^assu? kazandı. Yenen Gazali, yenilen İbn-i Sina
I^ ^ bİbn-iaRü^n 7 * ^ m a ^ ^-Gazali dn-ı~ abi, dogmatizme önderlik eden ^ . a o ş u n ^ , yenildi, sonsuz" nH ^ alanında v 'UUf mı> Y * * * * , "Allah m yüceliğinin doİT ^ ’ * gerektiğini" belirten ve "bilgiyenildi. dugunu dile getiren Bağdat merkezli Akli iliırJeT kars -*»
nakli f e e r (dinsel bilimler) ile
g r i l i k k a z a n d ı. O n l a r a g ö r e a k ıl, h e d e f a lın a n m u tla k h a k ik a te „ U n u ık la y e te r s iz d i; a k lın y e rin i s e z g i, g ö n ü l a lm a lıy d ı.
İNiyloce... İ n a n ç ilo a k lı u z l a ş t ı r m a k i s t e y e n l e r e , v a h y i n a k l a u y g u n l u ğunu a r a y a n l a r a k â f i r d e n m e y e b a ş l a n d ı . Ö m er H ay y am
g ib i d ü ş ü n ü r l e r b ile M ü s lü m a n o ld u ğ u n u
ispat iç in , ç a l ı ş m a l a r ı n ı b ı r a k ı p h a c c a g i t t i . G e r ç e ğ i n p e ş i n d e n koşan
İb n -i R ü ş d b i r e v e h a p s e d i l i p g ö z e t i m a l t ı n d a t u t u l d u .
S o n u çta
D oğu,
a k lın ı
k a y b e tti, a y d ın ın ı
k a t l e t t i v e —S a m i r
A m in 'in d e y i ş i y l e - k u ş k u c u l u ğ u n y e r i n i H i n d u c u l u k t a n e s i n l e nen " ç i l e c i l i k " a l d ı . K o sk o c a İ s la m c o ğ r a f y a s ı, r a s y o n e l d ü ş ü n c e d e n k o p a n , b ilg iy i a ram ay an v e z a te n b ilg in in n e iş e y a r a d ığ ın ı a n la m a y a n , b a s it y o r u m la rla y e t i n e n , k a b a b i ç i m s e l k a l ı p l a r a b o y u n e ğ e n , c a h i l i y e d ö nem i i n a n ç l a r ı n ı s ü r d ü r e n h o ş g ö r ü s ü z b a ğ n a z l a r ı n e l i n d e k a l d ı. D ü ş ü n c e y e , b ilim e d ü ş m a n k a tı d in a d a m la r ı v e o n la r ın k o r u y u cu i k t i d a r l a r ı y ü z ü n d e n İ s l a m f e o d a l i z m b a t a k l ı ğ ı n a s a p l a n ı p k a ld ı.
Akıl-inanç tartışm asında kaybeden U rfa'da İbrahim Tatlıses'in okulları oldu. U rfa'daki öğretim şeyhlere-şıhlara bırakıldı. İbrahim
Tatlıses
bırakın
okum ayı,
m ağarada
yaşam aya
mahkûm edildi. Ben, Tatlıses diye yazıyoru m ; siz bunu Erdoğan diye de oku yabilirsiniz. E rd oğan 'ı o rtay a çıkaran Cahiliye dönemidir. Erdoğan'ın referans kaynakları hurafe oldu. Emperyalist egemenlerin "ö ğ rettiğ i"
dini gerçek sandılar. Oysa Bağdat,
Endülüs, Sicilya, Şam , Sem erkand, H orasan, Kahire, H erat gibi İslam'ın bilim m erk ezlen inkâr edilebilir mi? Bilimsel ve tek nolojik birçok buluş, keşif b u rad an Batı'ya gitmemiş midir? düzlerce M üslüm an d ü şü n ad am ı / filozof nasıl görm ezlikten ge linebilir? B a tılıJa r, P l a t o n / E f l a t u n ' u b i l e M ü s l ü m a n l a r d a n ö ğ r e n m e d i
01i?
E sk i Y u n a n b ili m in i y e n i d e n d ü ş ü n e n v e o n a ö z g ü n k a tk ıla r
ya p a n M ü s l ü m a n â l i m l e r y o k s a y ı l a b i l i r m i ? R ö n e s a n s o r t a l a r ı n a k a d a r A v r u p a 'd a y a z ı l m ı ş b ü t ü n a r i t m e r k ita p la r ın ın k a y n a ğ ı H a r e z m ı 'n i n
(780-850)
H e s a b -ıH in d i si
mi? O n d a lık ^
kesirler
s is te m in i
G ıy a s e d d in
C e m ş i d 'd e n
(1380-
ö ğ r e n m e d ile r m i?
383
i bütün esaslarıyla Trigononıetr'' * ? veniden ^ rn,ad'
MatematıKte
yaratan "safir"! 9 7 6 'd a Muhammed bin
^
g e ç i l m e s i n i M ü slü m an lara
Ahmedkeştetma1^ ^ ^ Batı, s i m y a .a
Ebu'l Vefa Buzcani (940-998)
optiğin ilk tohumların, attlg1 gerçeğinin ü s t ü n ü örtemezler.
d ..ş ü n c e s i n i / m o d e r n
borçludur, bvr
^
^ İ S m a s ı m yap.yoruz; Merine geçti. Sadece
" a l k o o l " s ö z c ü ğ ü b ile
b ir te k
Doğu^n
sozcuk değil dillerine geçen;
Batl 01 ohir Ziraat botanik, narenç, zafran , su d a, kutun, nilüfer, kimya, ceoır, / serap ve vüzlercesi... ' Potasyum, aminoasit, sodyum , n itrat v e cıvanın üretimini kini buldu? Çeüğe ilk su veren M üslümanlar değil m i? Katarakt, çiçek ve kızamık hastalığını ilk kez Müslüman
âlimlerden okudular; cerrahi m üdahalelerde uyuşturucu kullan mayı, yüksek ateşi soğuk su banyosuyla düşürm eyi, damardan kan akıtma gibi tedavi yöntemlerini M ü slü m an tıp adamların dan öğrendiler. Bugün sıklıkla dile getirilen, "in san bedeninin doğal iyileşti rici yeteneğim" ilk keşfedenler de M ü slü m an tıp adamları değil miydi? İçi delik iğneyi 1256'da Al M ah u sen 'in bulduğu gerçeği reddedilebilir mi? Şam da 1298 de ölen İbn-i Al Nafis, Portekizli Servet'e atfedi len kan dolaşımı sistemini ondan 300 yıl önce keşfetti. Kağıt daha Avrupa'ya girm eden S em erk an d 'd a kâğıt fabrika sı vardı. buldu r 'lT mat^aa^1 Gutenberg bulm uş! M atbaayı Çinliler »itti
l 8r aracıllâ lyla A raplara geçtikten sonra Avrupa'ya
Pusulayı da G1 d'SAd0Ceharfİ0rİ ^ izlediği seyirle B a h ^ ^
&yn ° y m a y ı baŞardl! GÜy3 P u su la da aynen matbaanın
Taberi'siz (839-Q9r>\ (ö- 1Q30) tarih v T Mesudi'siz (ö. 956), İbn-i Miskeveyh sız BlZans döneminir ^anesi'ni yakarke ^ nel^r açıld ı.
n'
d s ı n a b i i ij -g .
anCa^
k ad ar yazılabiliyor demek ki! kütüphanesi İskenderiye Küttip'
m c o ğ r a f y a s ı n ı n h e r y a n ı n d a k ü tü p h » '
b ü zerin d eM u h id d in A rab i'n in etk is* ece M a s a lla r ı 'n m G oeth e'den MarqueZ 0
^ B a t . l ı yazarlar üzerindeki etkisinden bahsetmeye gerek AvrupalIların çok övündükleri klasik müziğin sol , m k.
notayı b i le U k M ü s l ü m a n l a r k u ll a n d ı ' " Ve Doğru dürüst su kanallar, bile yapam.yorlardı; tanm teknik
l,oş h a tlı
^ n i El Avam ın "Kitab-ül-hulase"sinden okuduklar,™ bilmi' vor muyuz? Kristof K olom b'un 1498'de H aiti'den yazdığ, mektuba göre Amerika'nın keşfi Ibn-i Rüşd'ün kaydettiği bilgiler sayesinde gerçekleşti. Uluğ Bey'in hazırladığı dünya haritasının kâşif kaptanlara rehberlik ettiğini bilm eyen mi var? İhvan-ı Safa ile Darvvin arasındaki paralelliğin, Batı'da I878'de kurulduğundan haberdarlar mı? İşte İbn-i Tufeyl... David Hum e olmak üzere Batılı düşüncele re etki etmiş bir âlimdi. Lamarck ve Darvvin'den yüzyıllar önce Cahız genel biyolojik evrim teorisinin temellerini attı. Yani Cahız, Darwin'in öncüsüy dü. Nazzam, İbn-i M iskeveyh, İbn-i Sina, İbn-i Haldun, Mevlânâ... Bu Türk ve İslam düşünürlerinin her biri değişik görüşlere sahip olsa da, büyük canlı grupları arasındaki evrimsel geçiş ko nusuna kafa yordular, kalem oynattılar. Erdoğanlar da İslam 'ı bilmiyor. Okul kitapları dışında ne okudukları konusunda kuşkularım var. "İslam düşm anı" sandıkları Mustafa Kemal kadar İslam üzerinde çalışma yaptıkları sanmıyorum. Tarih: 27 Kasım 1916 Birinci D ünya Savaşı yılları... Mustafa Kemal Siirt'i teftişe çıktı. w,«cfcıfa Alphonse D audet'nin Sapho adlı r o m a n ı m ı iren Remal yanm a yeni bir kitap aldı: A lla h ı n k v Yazan; vahdeti vücuda inanan,
urn^ ^
’^ , n m önemli m 0_
f - t d e - ı İs la m iy e adlı dergiyi çıkara, jttihatçllann 1914'te denıist din bilginlerinden -kim ilerine gore İttin ,
Filibeli Ahmet Hilmi y d ,
»ı Ş e h i t l e günde bitirdi, öldürdüğü ^emal kitabı uç S ^ kltabm özetim yapt.. Düşün. Nlu5,Tw tarihli gü«luSU volundan yürüyenlerin makbul ollb ” ' ‘ s ‘”
lbn' i
DüŞünebiliy°rmUSUkoSan Mustafa Kemal salt savaş strateji. c heden c e p h *J* Şuzmanların bile en önemli savaş stra. sin e k a f a y ° rm u y f wL ı
Hayatı kavrama) a ç
ettikleri
M u s t a f a K e m a l s a d e c e sa v a ş
>.
r^;;ctiniiVOr. boruya£
bunu, kanın o lu k o lu k a k t ı ğ ı c e p h e d e k i ç a d ı r ı i ç i n d e y a-
p1' Mustafa K em al'i " A t a t ü r k " y a p a n b u s ü r e ç t i r i ş t e .
Sürekli altını ç iz m e k z o r u n d a y ı m : Erdoğanlar, ne A t a t ü r k 'ü n e d e İ s l a m 'ı b i l i y o r . Sadece s in ir le n iy o r la r ; k a b a l a ş ı y o r l a r . B ö y l e a n l a r d a E r d o ğ a n sürekli aynı sö zleri t e k r a r lıy o r :
-
"'Bir yanağına vur, öbür yanağım çev irirsin ' anlayışına da
sahip değiliz. Kusura bakmasınlar, öyle y a n a k b izd e yok. Böyle yanak bizde yok. Çünkü adalet bu d eğildir." ^ usura b a k m a sın la r, y u m u ş a k b a ş l ı y s a k u y s a l k o y u n derpvir • 1]U
^ ^ m e ^e ri la z ın r. B i r y a n a ğ ı n a v u r , ö b ü r y a n a ğ ım b a k m a sın , ö y l e y a n a k b i z d e y o k . . . ' '
"Tendre l 'a u t r e T o u e ^ K 311 d 6 y İ m ° l a r a k d a § i r d i : sag yanağm a v u ran a s ■ k i t e p t a y a z d ı ğ ı g i b i ( M a t t a 5 ,3 9 ) Luka İncili- "B ir ^
11- ^ a ,
6 /2 9 )
y a n a ğ l r u d a ç e v i r m e k a n l a m ı n a g e l i y ° r-
y a n a ğ ın a t o k a t a t a n a d i ğ e r y a n a ğ ı n ı ç e v ir "
M atta İncili,
5
p
01Devamen-n S3g y a ğ ı n a k akat ^
’ 4(l- : ve eper
386
SİZe d e rim : KötÜy£ ^
Vurursa' ona ötekini de çevir-
' ln seninle mahkemeye
g id ip
senif1
ömlegini almak isterse, ona abam da bırak. ’ 5 /4 1 :
Ve kim seni bir mil gitmeye zorlarsa, onunla iki mil git
5 /4 2 : Senden dileyene ver, senden ödünç isleyenden yüz çeV irme sözü hoşgörü ve barışın sembolü. Sahiden Erdoğan m dini bilgisi zayıf . İmam H atıp'te K ur'an-ı Kerim dersinden ikmale kalmış birinin bilgisi ne olabilir ki? Buna rağm en siz, Erdoğan'ın yaptığı dinciliği eleştirdiğiniz zaman söylemediğini bırakmıyor. Bir örnekle bu meseleyi kapatayım... Alman filozof Kant'ın, felsefe tarihinde özel bir yeri vardır. 18. yüzyılın büyük kısmını kapsayan hayatında Aydınlanma düşüncesinin en kapsamlı ve en tutarlı sentezini gerçekleştiren düşünürdür. Kant, B asit A k lın S ın ır la r ı İç in d e D m (1973) başlıklı kitabının sunuşunda,' ahlakın pratik akıl sayesinde kendi kendine yettiği ni ve hiçbir şekilde dine ihtiyacı olmadığım" yazdı. Din'in akılla sınırlandırılması II. Friedrich VVilhelm'in tepki sini çekti. Ve ne yaptı dersiniz, (Silivri) cezaevine mi attı sanırsınız? Hayır. Kant'a m ektup yazdı. Hıristiyanlığın ve kutsal yazılann te mel öğretisinin çarpıtılm asından ve aşağılanmasından ne kadar üzüldüğünü belirtti İm parator! Bu k’barlık karşısında Kant mektubunda mecburen, "Yanlış anlaşıldım. H ıristiyanhğa karşı büyük saygım vardır ve bunu çe şitli şekillerle ifade ettim ," diye yazdı. İm parator ile filozof ilişkisi bundan 200 yıl önce böyle geı çek leşti. 200 yıl sonra bir Erdoğan'ın "dincileşm e" sözünü eleştiren lere yapm adığı h akaret yok. Fark bu... D üşünce tarihinde daha çok "siyaset bilimi" kurucusu olarak kabul edilen M ontesquieu; "despotik devlet
kavramının \ara
tıcısı değilse de, k avram ın som ut bilgilerle geliştirilmesinde
m
yayılm asında en etk ili d ü şü n ü r oldu. Tüm çalışm a la rın d a siyasal rejim ler ve iktidar so u ın b u ü/t rine y o ğ u n laşan , K an u n ların Ruhu eserinin yazarı MonU. i despotik hüküm eti şövîe tanım lıyor:
Bir k işin in k a n u n s u z , k aidesiz sadece iradesi ile kapris,.......... .
°larak toplumu sindirerek yönettiği hükünu t M
•fadesiyle; cum huriyet' erdem
ilkesine, m0Qat
D“ŞÜn?Mlkesine ve despotik devletler ise "korku"ya dayan. şiler 1 maktadtfKorkunun ve şıuu
temsilcisi h e m b i l m i y o r h e m de h a |kln
eğerlerini aşağılıy01S
l S
d
i n
e
d in o l a r a k K e m a l i z m i a l m ı ş v e b a ş k a h iç bir
• h „ ,t hakkı ta n ım ay arak k i t l e l e r e z o r l a d i k t e e ttirm iş ti,.» » r f r ld v e 'n in yarınında artık K e m a l i z m e v e K e m a l i z m
benze
tim le r e sistem lere y e r y o k tu r. K e m a l i z m ı n y e n i d e n kendi"i üretmesi s ö z k o n u s u d e ğ i l d i r . B i z i m i ç i n e n ü s t belirleyici, İslam’ın etkileridir. H e r ş e y o n a g ö r e b e l i r l e n i r . "
Bu nedenle şu sözü aslında tüm g erçeği g ö zler önüne seriyor; "İki ayyaşın yaptığı yasa m uteber o lu y o r d a inancın emrettiği bir gerçek neden reddediliyor." İki a y y a ş d e d iğ i k im ; A t a t ü r k v e İ n ö n ü ! . . .
Amacı belli... M iting s ır a s ın d a h a l k a s e s l e n i y o r : "Y o lu m u z u n o r t a s ı n d a i n e k o t u r m u ş , y o l u m u z u m enzile u la ş m a m ız ı e n g e l l i y o r . İ n e ğ i y o l u m u z d a n
k a p a tıy o r, ö n c e lafla,
usul u su l, s o n r a e v v e l a l l a h s i z l e r i n y a r d ı m ı y l a , a r t ı k n a s ı l o lu rsa, nasıl d en k g e lirs e k a l d ı r a c a ğ ı z ."
Erdoğan ın İnek"ten neyi kastettiği o ğ lu n u n nikâh davetiye sindeki tarihten belli: "29 Zilkade 1421" nü F7
hUrİy,et devrimlerine k a r ş ı y e t i ş t i r i l e n b i r ç e v r e n i n ürü-
iyiyd i" d e c r '
^ e V r*m * °^ m a s a y d ı O s m a n l ı c a k a l s a y d ı d ah a
tediği o r a t n yd â dn i t l ! l Î l r e n E r d 0 ğ a n - T a r i h i m i z e h a y a l l e r i n i n is"R o m a n tiz m ara B ilm iy o r ki..
» 1
v e n y ° r - D o l a y ı s ı y l a o b j e k t i f b a k a m ıy o rS U rd Ü rÜ y ° r -
baba l a n n d l n tk l ^ lnHeır.k e n d Ö n e m t a r i h ç i l e r i v e ş a i r l e r i b ü y ü k ya bir d e r e c e y e
kari *
A ra P ?a k u lla n ıla n t î " - Ç
t e m ' z ^ § ' n i, s a f l ı ğ ı n ı , a r ı l ı ğ ı m s a k la m a ' ' *l e r i k i y ı l l a r d a O s m a n l ı a y d ı n l a ^
P arlak s ö z c ü k le ri i ö r ' r u ” ' F a r S e d e b i y a t ı n d a k i s a h t e y a l d ı z '1' n n d a v * h a tta g ü n d ' l Î r I e Ş t İ r m e I e r i v e d ü z m e t a b i r ,e r İ yâZ1' 388 y a Ş am l i s a n ın d a k u ll a n m a y ı z a ra fc1
t W o e & kendini bilgili gösterm e emaresi olarak „ördü
Türkçe,
A rap
ve
Fars
dilinin bo
H
gordu-
Türk'ün taşrad a, köylerde saklanan e s k i T v ı ^
aUlndaydl
diIine şehirliler burun kıvırır oldu. Bu dili k a b ^ v ö r ! ' ^ Böylece 200 yüzyıl sonra Âşıkpaşazâde dili avdın T l , yabancı bir dil oluverm işti. urklcr için Keza m ü n evv erler arasm d a Fransız yaşam d, g , , , , nnin etkjn olmasıyla T ö rk d ü ı Fransızca run kuşa.m as, alhndavd, . „ ,m değil, arabesk bir dil ortaya çıktı. Latin
harflerine
geçm e
çalışması
Osmanlı
döneminde
Tanzimat la başladı fakat bir türlü hayata geçirilemedi Yan,
1928' deki H arf D evrım i'nin kökü Osmanlı'ya uzanır Temel ise Fran sız İhtilalindir; 1789 devriminden önce, F r .s sınırları dahilinde insanların yüzde 4 0 'ı Fransızca konuşabiliyor; yüzde 6'sı Fran sızca yazabiliyordu. Devrim, Fransızcavı özgür leştirdi. Luther, Kitab-ı M ukaddes'i Almancaya çevirdiği zaman söz cükleri halkın y aşay an dilinden alması, halkın dilinden yazı dili yaratm aya çalışm ası, A lm an dil birliğinin temelini oluşturdu. Hepsi Latincenin iktidarım yıktılar. Dil, A v ru p a'd a aydınlanm ayla özgürlüğüne kavuştu. Etnolo ji/dil bilimi 19. yüzyıld a niye doğdu sanıyorsunuz? Bu arayış tek bir u luslaşm aya filan indirgenemez, çok boyut ludur. Ö rneğin O sm anlıca, bilimin dili olamıyordu. Münevver ler eski terim lerden türetm eler yapm ak zorunda kaldılar. Babanzade N aim B ey'in İlm ü'n-N efs'i gibi. Herkes kendince bir yol bulm aya başladı. Osmanlıca ölüyor du; geleceği yoktu. O ysa Türkçenin yaşayabilir olması lazımdı. Bir başka yanlış ise kitap konusunda; neymiş.
j
Sanki çok okuryazar vardı! Yüzde 93 ünün okuma vazmadı yoktu A ynca: . ... O sm anlıca ile çok az kitap basıldı. Latin alfabesine geçi un kitap basım işlem i arttı. Bunun teknı.. « 1 Türkçedeki sekiz sesli harf, Arap h a r f l o r ı y i e ^ ı r ı i t ^ meye çalışılıyordu. Tek bir h an
luı
edebiliyordu. Basım evlerinde kitap dizgisi ıçu ,
harflerinde Um 612 k ,rllt.nlulo büyük/
‘'Pografik k arak te r gerekiyordu ^ _ < ' üçük harfler ve rak am lar dahi
votorli oluyordu!
özetle, dil devam etseydi d e
,« i basit bir olay değildi, "keşke eski Türu . ^ konuda da son dönemin dini s ö y ,^ ^
b ;r şey d e ğ ild ır .
ağ,rhklı P°PüUzm' tarihimiz; niye düşm an olahm? Yani,,. Oysa. Osman11 1 »■^ yazmayalım? hata varsa neden m ^ ^Erdoganlar Ue farklı yerlerdeyiz.
Tanh0
Osmanlı onların hayata bakışı yüzünden battı.
Ne demek istiyorum: YU: 1580 Yer: İstanbul/Tophane Halk, veba-deprem gibi
. felaketlerin
. nedeni
olarak,
Tophane'deki "bilim merkezi"ni gösterdi. Çünkü orada "melek-
lerin bacaklarına b a k ılıy o rd u . Padişah halkın tepkisinden kcrktu. "Dar el-Rasad el-Cedid el-Sultani" yıkıhp düm düz edildi. Bu olay kimi tarihçiye göre Osmanlı'nm duraklama dönemine girmesinin miladıydı.
A. Einstein diyor ki: Dinsiz bilim topaldır, bilimsiz din ise k e t Ne demek istediğimi... Ve daha doğrusu...
Bugün Erdoğanlann bu kafa yapısıyla Türkiye'yi nerelere sü rüklediğini bir örnekle anlatmalıyım... Erdoğan m tarihe nasıl geçeceğini göstereyim ... Tarih: 13 Nisan 2009 Ergenekonun 12 . dalgasında Türkân Savlan' m evi alarm ken, Mehmet Haberal, Mustafa \urtkuran, Ferit Bemay; Er:. ^ man ^ -c“~ kT'ztürk ile Fatih Hilmioglu gibi rektööe? ve akademisyenler gözaltına alındı. Birini...
.
HUm.^ 1, " " ^ m asasında “Se\+ii
- f !
n e d e t y a p ıld ı. G ö re v e g e id ıte * *
Fakültesi-vleV^Ü! M- v ^ ’ dener- M alatya D arende İ t a * * * ..F^ e ^ r ° K « P « » b u ld u . • '.0K '« 5 ^ etmiştiŞihendi Şeyi, 05man „
elem ara' ^ k û lte d e U n t e » Süleyman Topr*k. ftçedefc N *
emretti. Kendisi, bu iaril ndl larikatıvla irtibat k u r m * » * s e ta v o , -ü c a tm d e ^ n a u ğ r a m * ! * ,
^»Potda. tankatm ^
39o
ld C^ a n Hulusi Efendi Y--^
alığıyla bağış topladığı, bağışların fakülte yerine Vakıf'a ,w , ı dlgı belirtiliyordu. Kcan)üstelik bağış toplanarak yapılan fakülte binalan üniver^ nir* de» i d l bu Val° f'a aitti! Ve başka bir eğitim kurumu’ için kullanılmasına da jzin vermiyordu. Yetmezmiş gibi, Şeyh Hulusi Efendi'nin yeğeni fakülteye eenel sekreter yapılmışta! Hilmioğlu, 1993'te açılan fakülteyi 2001'de kapatfa. Tarih: 17 Nisan 2009 Ergenekon savaları, Prof. Dr. Hilmioğlu'na Darende İlahiyat Fakültesi'ni neden kapattığını sordu: "Şüphelinin adresinde elde edilen ve 200'den 211'e kadar nu maralandırılan 'Es-Sevid Osman Efendi Vakfı' ile başlayan 'Ayşe Sıddıka Hanım Yüksek Öğrenim Kız Yurdu' ile biten dokümanın vapılan incelemesinde: Es-Se;id Osman Efendi Vakfı'nm kuru luşunun, amaçlarının ve kametlerinin anlatıldığı doküman hak kında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; Darende ilçesinde üniversiteye bağlı ilahiyat fakültesinin bu lunduğunu, bu fakültenin binasının öğrenci yurtlan ve lojmanla rının bu Vakıf'a ait olduğunu, bunun da yönetim açısından bazı sorunlar doğurduğunu; YOK ün fakültenin merkez kampüse ta şınarak kademeli olarak kapatma karan aldığım; bu vakıf yönetidleri ile yapüğı görüşmede kendilerinin bu konudan rahatsız olduklarım belirttiklerini; şahsının da eğer üniversitenin kullanı mında olan binalan üniversiteye devrederlerse kendilerine Mes lek Yüksek Okulu açacağım söylediğim; bu dokümanın o Vakit a ait doküman olduğunu söyledi. Hilmioğlu'na bu konuyla ilgili çok soru yöneltildi... Osman Hulusi Efendi Vakfı dokunulmazdı. Kenan Evren bile, Şeyh Osman Hulusi'yi 20. asnn filozofu ilan etmişti- Dar beci Kenan Pasa'nın vücelttiğine "Rektör Hilmioğlu n Sunabilirdi? Tarih yazacak: Ergenekon'dan, darbeden değilProf. Dr. Hilmioğlu'na İlahiyat Fakültesi'ni apa
cnmn-
dan 23 yıl verdiler! r a n * # .- » »
y u *
" "
ekleştirdiğini de elbet yazacak. 391
n iv ersited ek i p r o f e s ö r s a y ıs ın ı y ü z d e 8 1 ; d o ç e n t s a y 1Sln,
v-üzde 95 artırdı
^ düşen uluslararası bilimsel yayın sırala-
^ T * n n Üniversitesi; 78 üniversite içinde sekizinci, devmaSm '"teleri arasında ikinci sıraya yükseldi. let;1C e rs,.e n in Turgut ö z a l Tıp M erkezi'nde Türkiye'nin ilk jrjd ier naklini yaptırdı. Onun döneminde, 150 dolayında ka" 4 , d ö rt b ö b re k ile 1 0 0 'd e n f a z l a k o r n e a n a k li y a p ıld ı. Canlı
id karaciğer naklinde, Avrupa'da birinci, dünyada ikinci idi. Eczacılık ve güzel sanatlar fakültelerini; konservatuvar ve
- bana dil hazırlık okullarını kurdu. Rektörlük yönetim binası ■>002,2 bin 500 m2), eğitim fakültesi (2002,11 bin m 2), kütüphane 2 03,7 bin nr), 700 kişilik kongre kültür merkezi (2003,7 bin 500 nfK bilimsel araştırma merkezi (2004, 3 bin 200 m 2), mühendis lik fakültesi binası (2006, 25 bin m2), yabancı dil hazırlık okulu 2007, 6 bin 500 m2), eğitim fakültesi akıllı sınıf (2007), 208 adet personel lojmanı, konukevi, sosyal tesisler, kız ve erkek öğrenci vurtlan, açık kapalı spor alanları, meslek yüksekokulları binası vb. vaptırdı. Hılmioğlu'nun Silivri Cezaevi'nde neden ölüme terk edildi ğini anladınız mı? Şiddet hep bir ideoloji yerleştirmek için yapılır. Tarih: 18 Mayıs 2012 nrdoğan, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni törenle açtı. -=~Se\ id Osman Hulusi Vakfı, açtığı okullar ile kız ve erkek - p Tid \urtlanvla eğitim" faaliyetlerine devam ediyor. işte geldiğimiz yer burası.... ıt
-aki o kafa sanıyor musunuz ki sadece Topharasathaneyi yıktı!.. E r to g a n ra s a th a n e y ık m a d ı; h e y k e l y ık tı.
, ^ 'k e lle r i
i vaidı (s 82 j
1,1 ayatlm yazdığı Yem yeşil Ş eriat Bembeyaz DegenÇİİklerinde Adıyaman N em rut D ağı'n d ak i Z8nıne son vermek iç in yıkmayı d ü şü n d ü k le r i-
t-î’d c^ n , KarO t* - "ucuh^" ri^j 1 r^ » 4 esmi
" W ı, Hevkd
•
e^lrr,et Aksoy'un
yaptığı
"İnsanlık
VC y,kt,rdl-
aç,kladl: "Heykelin ne olduğunu az ǰk " '‘S * ' ^ i r yetkisi kullanma! için illa g ö * 1
p a tlar mezunu olmak şart değil. Şarkl ^
;
vatanda?3 'Beğendin mi?' diye soruyorlar. KonservltuvarT nu musun diye sormuyorlar. O arkadaş (Kars AKP eski BdedÎ ye Başkan» neden yemden aday yapUmadtf Çünkü vaslflar O a r k a d a ş ta y o k tu . M u h a fa z a k â r d em o k rat a n l a y . İ ”
uyrnadığı içm b u d a h a a d a y g ö ste rilm e d i. H eykelin b u iu n d u fo yerl biz ik tid a ra g e ld .ğ im iz d e te m iz le m e y e başladık. K am ulaş
tırmalarla S e y y id H a ş a n el H a ra k a n i tü rb esi v e cam isi ortava çıkarıldı- C a m in in k u b b e si ile h e y k e lin b u lu n d u ğu tepenin yük
sekliğı adeta e ş it. Ü z e r in e b ir d e 4 8 m etrelik heykel var. Tarihi esori gölgeleyecek bir inşaata izin veremezsiniz." (13 Ocak 2011 0 liy e t)
Ne diyordu: "Ben gelişerek değiştim." Çocukken ettiği küfürleri hep tekrarladı: "Şerefsizler" dedi... "Kes ulan sesini" dedi... 'Sana üç nokta koyarım" dedi... "Otur ulan oturduğun yerde” dedi... "Ananı da al git lan" dedi... "Edepsiz" dedi... Hiç "bilim" demedi. Gerçeği aramadı... Kendine kafasında başka bir "gerçek" yarattı. Wikileaks'teki ABD kriptosunda şu yorum yazılı: ' Erdoğan bazen, Türkiye'yi yönetmesi için Tann buyruğuyla görevlendirilmiş biri gibi çevresine hava yayıyor. Hâlâ mutlak güce susaması dinmedi." Kriptolarda, Erdoğan'ın mesihçi ruh halinin ABD lilerin pe hoşuna gitmediği görülüyor.
393
B ö l ü m : 1 2
ERDOĞAN’IN EKMEK K A R N E S İ
Tarih: 10 Ağustos 2007 Başbakan Rerep Tayyip Erdoğan, A nkara Subayevleri'ndeki konutundan; Aksa Camii'ne gitti; ve yağm u r d u asın a katıldı.' İşimiz Allah'a kaldı... Erdoğan'ın "karnesi" bu gerçeği yüzüm üze v u ru yor: Türkiye'nin dış borcu: 2002'd e ; 129.592 milyar dolardı. 2013'te; 388.243 milyar dolar oldu. borç, milli gelirin yü zde 40'ını geçerse o ü l k e i ç i n k ı r m ı z ı a l a r m verilmelidir. Türkiye'de oran yüzde 53! Cari açık 2013'te Cumhuriyet tarihi rekoru kırdı: 83 milyar dolar. Kişi başına düşen borç: 2002'de; 1.963 dolardı. 2013'te; 5.105 dolar oldu. D ü n y a k rite ri ş u d u r ;
2002'de 1.03 lira, bugün 4 lira. Benzin, 2002'de 1.66 lira, bugün 5.12 lira. Motorm, 2002'de 1.30 lira, bugün 4.65 lira, up, 2002'de 15 lira, bugün 75 lira.
E k m e k , k ilo su
idi; 2013’te 1 d o la lı 022^ fırladı. /✓ » " p « •
yaP‘ldlğl 2002' de 1 dolar 1-412 lira
1 eUr° 1 42 !*ra ldi; 2014 başında 1 euro 2.87 liraya i
ı u rk
p arası
6
f
para birimi oldu Para atl,masıY^a birlikte artık uluslararası nru yükseltti; her sevH Z. Sa^^ln^ğını yeniden kazandı, itibaÖ Ekim 2008) R ° nem^si değerini yeniden kazandı." lira -----1,------1 ° 8an ÜCret net 846 lira * Uort H ö rt kışının W • • açlık sınırı, 1.167 1 167 1 Adı Süle v m I^ E ^ in'd-
bası ^Mırccekû' "İr* t nd Chl‘m‘^ ls C o ah T .^du‘ ENSA diye şirketi vardı; Kanau Türkiye almaH i sın*ar milvar r anlaştı; Türkiye'ye yağm ur bomMSF,İ 30 ^i^yon d o r r . Keban doldurayım " diyorve b^bakani ' lg° ri 2°07'df>"Heri , yagm ur bo™bası satü. Biri, 1973'te 394 tm °krasinin" simgesi AKP genel başkanı
/
12
m i l v o n 2 2 5 b i n k iş i, a y l ı k 3 7 6 l i r a g e l i r l e y o k -
Türkıye t,e l Z n u ^ k Sınırı a ltın d a y a ş ı y o r . •
■ ^ n ın
tasarruf, y a t ı r ı m
o ra n la rı;
p e tro l
k riz i
ve
K ıb rıs
yaşandığı 1 9 7 4 ile a y n ı d ü z e y d e ! İ m a l a t s a n a y i i n d e
d ü z e y i m i z 1 9 5 5 s e v i y e s i n d e !1 T ürkiye'de ç a l ı ş a n l a r ı n y ü z d e 4 8 . 8 'i n h i ç b i r s o s y a l g ü v e n c e s i
T a rım s e k tö r ü n d e b u y ü z d e 8 6 .7 .
Tiim ç a lış a n la r ın y ü z d e 6 9 'u n u n e v i n e 3 0 0 0 l i r a d a n a z p a r a
sjirivor. Her 1 00 m e m u r d a n 9 7 's i n i n b o r c u v a r .
2002'd e
to p la m
k red i b o rc u
6 . 3 0 8 m i l y o n i k e n 2 0 1 3 't e b u
^33.661 m ily o n a f ır l a d ı . İ n s a n l a r " t ü k e t i m c a n a v a r ı " y a p ı l d ı . Üç m ilv o n y u r t t a ş ı n t ü k e t i c i k r e d i s i v e / v e y a k r e d i k a r t ı b o r cunu ö d e y e m e d iğ i i ç i n b a n k a l a r ı n " k a r a l i s t e s i " n d e o l d u ğ u a ç ı k landı.
5 k ö y lü d e n
3 'ü h a c i z k ı s k a c ı a l t ı n d a .
2 0 0 2 -2 0 1 3 y ı l l a n a r a s ı n d a T ü r k i y e 'd e d ü k k â n k a p a t a n e s n a f ve san atk âr say ası 1 m i l y o n 2 6 1 b i n 7 2 2 .
2002'd e 6 m i l y o n id i, b a n k a l a r a b o r c u 2002
İcra d o s y a s a y ıs ı
ş im d i 1 5 m ily o n .
V a ta n d a ş la rın
y ılın d a
47
m i l y a r lir a
iken. 2 0 1 3 \~ılı m a y ı s i t i b a r i y l e 8 9 0 m i l y a r l i r a y a u l a ş t ı . C e z a e v in d e b u l u n a n l a r ı n y ü z d e 3 8 . T si İ c r a v e İ fla s K a n u n u 'n a m uhalefet s u ç u n d a n . 1 9 8 0 'd e n ü f u s u m u z 5 0 m i l y o n , s e n d i k a l ı iş ç i s a y ı s ı 2 .5 m i l y o n . -0 ^3 te n ü f u s u m u z 7 5 m i l y o n , s e n d i k a l ı iş ç i s a y ı s ı 6 0 0 b in . S e n d ik a la ş m a
o ram
yüzde
8.
F i n l a n d i y a 'd a
yüzde
70.
İtalya’d a y ü z d e 3 5 . Bu k a d a r d ü ş e n s e n d i k a l a ş m a o r a m n a r a ğ m e n , t o p l u s ö z l e ş ‘ -d e n y a r a r l a n a n i ş ç i , y ü z d e 5 .4 . Peki iş ç i s a y a s ı m ı a z a l ı y o r ; h a y ı r ! 2 0 0 2 'd e 3 8 7 b i n t a ş e r o n iş ç i v a r d ı . 2 0 1 3 'te 2 m i l y o n t a ş e r o n iş ç i v a r . Tek b ir o m e k v e t e r : G e ç e n y ıl i n ş a a t s e k t ö r ü n d e ç a l ı ş a n 1 m il6 0 0 b in i ş ç i d e n s a d e c e 4 1 b i n 4 1 4 ' ü s e n d ik a lı. T ü r k i y e 'n i n b ü y ü k b i r t a ş e r o n l a ş m a s o r u n u v a r . B u k e n d in i ^ e c e y o k lu k k ri te rin d e g ö s te rm iy o r. Ö lü y o rla r.
5i?bakan EıM an. 8 Ocak 2007 de Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde, "ihracat yap mayan tek bir iümi2 kalmadı" diyerek Hakkâri Yüksekovalı "beyaz ürehcılerı" gu395
2 0 1 3 'te 1 2 3 5 iş ç i ö l d ü . Y a n i g ü n d e 4 i ş ç i h a y a t ı m k a y b e d i y 0r B u n la rın ç o ğ u n l u ğ u h i ç b i r g ü v e n l i k ö n l e m i n i n a l ı n m a d ı ğ ı iş y er[ le rin d e ç a lış a n t a ş e r o n e m e k ç i l e r . Ö le n le rin 1 0 6 's ı k a d ı n v e ç o ğ u b a ş ö r t ü l ü ! ( A l ı n s i z e b a ş ö r tü lü b a c ıla rın ız ın g e r ç e k i ç l e r a c ı s ı h a l i , a m a h i ç k o n u ş m u y o r l a r . ) Ö le n le rin 5 6 's ı - k i b u n u n 1 8 ' i n i n y a ş ı 1 4 ' t e n d ü ş ü k - ço cu k işçiler. S o m a 'd a ö le n 3 0 1 i ş ç i y i u n u t m a ; ç o ğ u t a ş e r o n ! Ö l ü m ü n e çalı ş ıy o rla r ç ü n k ü . Tek b a ş ın a S o m a k a t l i a m ı b u n u n e n a c ı g ö s t e r g e s i . Ş a şırtıcı m ı? H iç d e ğ il... 2 2 K a s ım 2 0 0 3 : K a r a m a n 'ı n E r m e n e k i l ç e s i n d e g r i z u p a t l a m a sı:
10 ö lü . 8 E y lü l
2 0 0 4 : K a s t a m o n u 'n u n K ü r e i l ç e s i n d e m a d e n y a n g ım :
19 ö lü . 2
—
H a z ir a n 2 0 0 6 : B a l ı k e s i r 'i n D u r s u n b e y i l ç e s i n d e g r i z u p a tl
m a sı: 1 7 ö lü . 10
A r a lık 2 0 0 9 : B u r s a 'm n M u s t a f a k e m a l p a ş a i l ç e s i n d e g riz u
p a tla m a s ı: 1 9 ö lü . 1 7 M a y ıs 2 0 1 0 : Z o n g u l d a k 't a g r i z u p a t l a m a s ı : 3 0 ö l ü .
8 O cak
2 0 1 3 : K o z l u 'd a g r i z u p a t l a m a s ı :
8
ö lü .
Ve S o m a ; 3 0 1 ö lü . Ya h e m e n h e r g ü n h a b e r b i l e o l m a y a n m a d e n c i l e r . . . B ir k işi... Ü ç k iş i... o l u n c a h a b e r d e n b i l e s a y ı l m ı y o r l a r a rtık . O y s a te k te k t o p l a n d ı ğ ı n d a .. . 2 0 0 3 - 2 0 1 4 y ıl la r ı a r a s ı n d a 1 . 4 0 0 m a d e n c i ö l d ü . E lm a d e ğ il, a r m u t d e ğ i l , b i l y e s a y ı s ı d e ğ i l ; i n s a n . 1 .4 0 0 in s a n , i n s a n ı m ı z , y o k s u l u m u z . B in d ö r t y ü z m a d e n c i n i n s o r u m l u s u A K P h ü k ü m e t i n i n e k o n o m ik p o l iti k a la r ı d ı r . E r d o ğ a n b u n l a r i ç i n i k t i d a r a g e t i r i l d i ; b u n la r için h e p k o r u n d u , k o l l a n d ı . B e d e lin i h e p b i r l i k t e y a ş ı y o r u z . . . O ise ... O
E rd o ğ a n , h e p a y n ı y a n ıtı v e r d i: M a d e n c i n i n k a d e riy d i b
ö lü m le r. " T e d b i r l e r a l ı n a c a k " i d i ... M a d e n c i ö l ü y o r ... D a h a f a z l a k â r h ı r s ı h i ç b i r t e d b i r a l d ı r m ı y or. D iğ e r y a n d a ... A K P d ö n e m in in e n e rji k r a lla r ı s e r v e t l e r i n i k a t l ı y o r .
396
Türkiye'de 110 bin ile 130 bin arasmda köle olduğunu biliyor m uydunuz? 162 ülke arasında kölelikte sıralamamız 90',nc, Türkiye'de bırakın resmi uyduruk rakamlar, 5 milyon iŞSİ7 var. Türkiye iş bulma kurumuna başvuran kişi sayısı 2013'te 2 milyon 747 bin kişi. Türkiye'de çalışan her 100 kişiden 40'ı sigortasız. Nüfusun yüzde 85.9'u "evden uzakta bir haftalık tatil" yapamıyor. Nüfusun yüzde 78,8'ı "yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını" ekonomik nedenlerle karşılayamıyor. İnsani gelişmişlik sıralamasında Tanzanya, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Andora, Ermenistan, Ekvador, Barbados vs'nin arkasından geliyoruz. (Oran; 12 Eylül askeri darbesi döneminde 1980-1990 arasında yüzde 1.85 iken, 2010-2012 arasmda yüzde 0.95 oldu!) 136 ülkeyi kapsayan kadın erkek eşitsizliğinde Türkiye 124. ülke. (Suudi Arabistan'ı geçtik; onlar 127. sırada!) Türkiye'de 15 yaş üstü kadınların yüzde 12 'si okuma yazma bilmiyor. Üniversite mezunu yüzde 9. Türkiye ortalam a eğitim süresiyle 187 ülke arasmda 127'nci. Türkiye milli gelirinin yüzde 2.9'u eğitime gidiyor. Arap coğraf yasında bu rakam 3.9, Küba'da 12.9, Moldova'da 9.1. Kendinden en az 31 yaş büyük erkeklerle evlenen yaşları 1619 arasındaki kızların sayısı 7 milyon 163 bin 931. Türkiye de 15 yaş altı gelinlerin resmi sayısı 181 bin 36. AKP döneminde kadına şiddet yüzde 1400 arttı. 2002-2010 yılları arasm da fuhuş suçlan yüzde 220, ırza geçme ve çocuklara cinsel taciz suçları yüzde 125 oranında arttı. Küresel barış endeksi sıralamasında 162 ülke arasmda 134 ün cüyüz. İki yıl önce 127'nci idik. (İsrail, Irak ve Suriye den biraz iyiyiz:!) , c,, Yolsuzluk ve rüşvet sıralamasında 176 ülke arasın a ncı sıradaydık. Tabii bu 2012 endeksi. Ayakkabı kutulan, para sayma m<ı ki neleri ve ortaya saçılan tapelerle sıranın en ustune çıkacağı dan eminim!
rW * tid a -
ra gelen Erdoğan, 250 milyon dola 397
(j
k İ' I v ııv ic v e y a
■.
d*.
iz n iy le o y ılıtıla n
k u m a r d a 'l i i r k i y e t j
10 h u m a r a , i d d a a v e S ü p e r 1 o t o A K I * d o .n , ^
o la
' * 1
v* ' v o K i v i s a y ı s ı 7 k a t a r t t ı
»r
lim iti g e n ^ r i te ş v ik e tm e k
C ia ııy a n o y u n la r ın ın
"» | j
i ç i n (> ,5 k u r u s a C*‘k n ı i s l . . r ı
•
j
ı r,
t r > * * rd e n b u b e ş k u r u c u b u lu p o y u n o y n a m a k ta d ır . ^
^ a s ın
ö z g ü rlü ğ ü n d e
U ny a d a
195
ü lk e
a ra s ın d a
120.
s ıra d a y ız
h a p is h a n e le r in d e e n ç o k g a z e te c i b u lu n a n ü lk e y iz
İ n te r n e t k u lla n ım ı ö z g ü r lü ğ ü n d e A n g o la , K ırg ız is ta n , T u n u s u a n d a , K a m b o ç y a , L ib v a , N ije ry a . M a le z y a v s . b i / d e n d a h a ö z g ü r 1 A v ru p a in s a n y o n
e u ro lu k
a ç ıla ra k I
H a k k ı n M a h k e m e s i 'n i n h ü k ü m
v e rd iğ i M
m il
t a z m i n a t ı n y ü z d e 4 0 'ı n ı T ü r k i y e ö d e d i . E n ç o k d a v a
k a r a lis te v e g ir e n ü lk e T ü r k iy e o ld u . (1 6 b in 9 0 0 b a ş v u -
ru ) P o lis
s a y ıs ı
130 b in d e n
27Ü
b in e ç ık a rıld ı. D ü n y a
İk in c is i o l
d u k . N e c ip
H a b l e m i t o g l u ’n u n
D i n k 'i ö l d ü r e n l e r i n E v in in
ö n ü n d e ö ld ü rü le n
o tla tırk e n ö ld ü rü le n rü le n
k a tili
h â la
b u lu n a m a d ı;
H ra n t
a rk a s ın d a k i d e r in y a p ı o r ta y a ç ık a rıla m a d ı. 12 y a ş ın d a k i U ğ u r K a y m a z , k o y u n
1 2 y a ş ı n d a k i C e y l a n Ö n k o l , M u ğ l a 'd a ö l d ü
ü n iv e r s ite ö ğ re n c is i Ş e rz a n
K u r t , D i y a r b a k ı r 'd a ö l d ü r ü l e n
ü n i v e r s i t e ö ğ r e n c i s i A y d ı n E r d e m 'i n B e r k i n 'i n , A li İ s m a i l 'i n
k a tille r i y a r g ıd a n k a ç ırıld ı.
v e d iğ e r G e z i d ire n iş i ç o c u k la rım ız ın
d a ! A K P ğ ı a te ş
ik tid a rı d ö n e m in d e , p o lis in v e g ü v e n lik g ü ç le rin in
so n u c u
3 8 8 k iş i y a ş a m ın ı y itir d i; 121
m e y d a n a g e ld i; to p lu m s a l o la y la rd a E rg e n e k o n -B a ly o z g u
d a v a la rın d a
a ç tı
fa ili m e ç h u l c in a y e t
4 5 k iş i ö ld ü r ü ld ü .
y ü z le rc e
in s a n
m a su m
o ld u -
b ile b ile c e z a e v le rin d e ç ü rü tü ld ü . T ü r k i y e S u r iy e ile s a v a ş ın e ş iğ in e g e tir ild i. T o p ra k la rım ız d a
G a z i a n t e p 't e
El
K a id e
v a ta n d a ş la rın
G ü n e y d o ğ u 'd a k i g ü v e n l i k ta n la n
tra fik
te rö ris tle ri
c irit
a tıy o r.
H a t a y 'd a ,
ö lm e s in e n e d e n o ld u . P K K 'y a b ı r a k ı l m ı ş d u r u m d a ; m i l i
k o n tr o lü y a p ıy o r.
I r a k y ö n e tim iy le , İs ra il y ö n e tim iy le k a v g a lı. U y d u ru k A z e r b a y c a n 'a
1
K a fk a s
d ış
p o litik a s ıy la ,
n e
E r m e n i s t a n 'a
n e
d e
y a ra n d ı.
İ s t a n b u l g ib i m e r î c e ş e h ir le r d e b e n z e r o la y la r b ilin iy o r a m a ta ş r a d a n e le r y a ş^ n d ıA ın r b il i y o r m u s u n u z : 3 8 y a ş ın d a s e k iz a y d ır i ş s i/ e s n a f O s m a n iy e li D a ğ ıs ta n Y ı l d ı r ı m , t v v i t t e r 'd a F r d o g a n 'ı e l e ş t i r d i ğ i iç i n e v i p o l i s l e r c e b a s ı l ı p g ö z a l ı n a a l ı n d ı
398
Erdoğan'ın Türkiye'yi getirdiği yer burasıdır Türkiye'ye P atriot yerleştirilecek haberleri çıktı. Erdoğan 12 £ asım 2012'd e "B en im bilgim olm adan hiçbir şey yapılam az. İddialar tam am en asılsız" dedi. 2 1 O cak 2013'te Alm anya ve H ollanda'dan Patriotlar T ürkiye'ye geldi. Erdoğan, "Türkiye jsjATO top rağ ıd ır" dedi. ahu?
Erdoğan, 2 8 Ş u b a t 2 0 1 1 ' d e " B ö y l e b i r s a ç m a l ı k o l u r rr.u
MATO'nun n e i ş i v a r L i b y a ' d a ? B a k ı n T ü r k i y e o l a r a k b i z b u n u n karşısındayız" d e d i . 1 9 M a r t 2 0 0 1 ' d e N A T O , L ibya'yı bom bala m a y a b a ş la d ı. 2 0 M a r t 't a E r d o ğ a n , " a s k e r i m ü d a h a l e r i r b îr ar. ö n c e s o n u ç l a n d ı r ı l m a s ı n ı , L i b y a 'n ı n b î r a r e v v e l i s t i k r a r a k a v u ş
turulmasını d i l i y o r u z " d e d i v e m ü d a h a l e y e g e m i v e u çak g - d e re re k d e s te k ç ık tı.
Suriye lideri E s a d
"k a rd e ş;
idi; 3 N i s a n 2 0 0 7 d e
Olimpiyat S t a d ı n ın açılışında, "d ü n y a bir y a r a k a r d e ş û r
:
bir y an a" d iyord u ! Peki.... N e o ld u d a s a n d ık d e m o k r a s in in , ö z g ü n le ş m e n in
35
: V—
-
h a lin e g e ld i. O y s a n i h a i h e d e f , ö z g ü r l ü k tü r. N e o ld u d a T ü r k iy e b u d e r e c e g e rile d i
g e ririle ş H
O v s a ...
11 y ıld a 1.2 tr ily o n d o la r v e rg i g etirisi to*p4aoılaı. 2 0 0 3 'e
k a d a r to p la n ı ö z e lle ş tir m e g e liri S İ
S a d e c e 2 0 1 3 't e k ı ö z e l le ş t ir m e g e liri A K P d ö n e m in d e tü m
2 .4
m ily a r
m İ v a r a : «:
ö z e lle ş tir m e g e liri 4 6 -? m ily a r -fc u z n
fırla d ı. Bu p a ra la r n e re d e a rk a d a ş? T ek
ö v ü n d ü k le ri
M arm aray m
to p la m
p ro »e
P ^ * /
ben üstüne kovayım- 10 milyar doUr! \ o . £ c r AKP döneminde toplam yol artışı l»SVi*0 « « ' • kümetlerinin yaptığı yol yapanını ancak y*kaUv k . 1960-1970 (C H P- Adalet Partisi' Ortalama yıllık Türkiye ekonomi 12 « * > ' * * * 10 senede toplam ast.ı t ve « ıhi >■o 1970-1980 (AP-CHP-MSl’-Ml Ortalama yıllık Türkiye ekonomıs^45* ■_ ^ ^ 10 senede topîaıv. asta’ t ve s.«îv w
^
da
1980-1990 (Evr^n+OraO
~
•Ilık T ü r k i v e
ek o n o m isi:
v: ,w
75 m ilyar d olar
t
yo1 art,?,: 1 3 0 0 0 km
a » ı: ID 'I î j j y ^ ^ o n o m i s i : 190 m ilyar dolar ™ s a ,h i y o 1 a r , , ş , : 1 0 ü ü 0 k m '*014 ( A K P )
\W
örtâlima yıllık Türkiye ekonomisi: 500 m .lyar d olar ^ lHİİklori hatlar ile beraber toplam yol ağı olan 12.000 km ‘ IH. bugünün Türkiyesi'nin yüzde 1 0 'u olan 1970'ler UI klx ndeki Ecevit Demirel MSP koalisyonlarının yap tıg, yol erişemedi. -\vnca 1990-2000 arası 10 senede yapılan 1500 km gerçek şe
u /u n lu ftu n a
hirlerarası otoyollara, AKP 12 senede ancak 250 km ekleyebilm ıhtır.
AKP döneminde Türkiye'nin ne kadar çölleştiğini görm ek için çoogle haritasını açıp bakınız. Halbuki eskiden yeşili sevivordu. 1996'da İstanbul şehir planlam acılarıyla toplantı yapıp basına şöyle demişti: bu şehri öld ü rm ek , bitir m e k v e k a t le t m e k t ir . " E r d o ğ a n 'a hâlâ ülkenin yarısı inanıyor! E r d o ğ a n h e p ö v ü n ü y o r : ' T ü r k i y e bugün d ü n yan ın en büyük İ s t a n b u l'a ü ç ü n c ü k ö p r ü y a p m a k ,
17. e k o n o m is id ir / ' T ü r k iy e 1 9 8 6 'd a d a h a i y i y d i ; d ü n y a 1 6 ' n c ı s ı i d i ! H i ç b e ğ e n i l m e y e n 1 9 7 9 'd a d ü n y a n ı n 19. b ü y ü k e k o n o m i s i y d i . P a r a la r n e r e d e a r k a d a ş ? B ir k ıs m ı, a y a k k a b ı k u t u l a r ı n d a ! B ir k ıs m ı, y a n d a ş t a n z e n g i n y a r a t m a y a g i t t i .
Bir kısmı vahşi kapitalizmin eseri; serm ayesi bollaşan -tıpkı Osmarüı'da olduğu gibi- Türkiye'ye gelip p arad an p ara kazandı. mı bizim kompradorların cebine gird i; T ü rk iy e'd e 20f)2'de d kişi dolar milyarderiydi; bugün 44 kişi d o la r m ilyarB u n a s ıl o ld u :
.
’
J ^u s u n u n
yüzde 10'luk en zen gin tab ak ası ülke ge-
n a^r^(‘n, en yoksul tabakası y ü z d e 1 0 'u n p a y 1 ^dece yüzde 2.2'de kal,yor.
Elifind* döneminde * } rj
Paylaştıramayan; gelir dağılımı adalet^ ü l k e l e r i n d e n biri haline Erdoğan
^ d a m ın ı b u lu r s a n " nd an y ^ z d e V
I ü r k i y e 'd e p a r a k a b a r t m a k k o l a y ; y u r l-
2-5 f a i z l e p a r a a l ; b u n u y e d i kalın a yüzdı^ 1 7 .6
d e v l e t i n e s a t v e a r a d a k i fa rk ı c e b i n e a t! Y ıld a 1 5 m ily a r ı
ile ıe b ö lü ş ü p d o l a r m i l y a r d e r i o l u v e r i r s i n i z ,'.. b° ^ e d e m iş ti b a ş b a k a n l ı k k o l t u ğ u n a o t u r d u ğ u ilk g ü n l e r d e :
"Elli kişinin m enfaati için elli m ilyon nüfusu hiçbir zaman feda etmeyeceğiz." (5 Tem m u z 2003) Ne yaptığı ortada... Ü retm eyen, i s t i h d a m y a r a t m a y a n v e f a k a t k â r e d e n b ir s e r maye t ü r ü o l a n n e o l i b e r a l i z m i n / v a h ş i k a p i t a l i z m i n k itle le ri bu
jerece y o k e t m e s i n e r a ğ m e n ; b u s i s t e m i n t e m s ilc is i E r d o ğ a n 'ı n sürekli s e ç i m z a f e r l e r i k a z a n m a s ı n ı n s e b e b i n o d i r ? Sorunu kendim izde aram alıyız...
Kimse suçu başkasında aram asın!... Herkes düşünsün: Hiçbir derinliği olm ayan bir politik figür olarak Erdoğan, na sıl büyük yığınların "k ah ram an ı" haline geldi? Evet... Tüm zorluklara rağm en elinizdeki kitap; kafasında bu soruya yanıt arayanlara yardım cı olm ak için yazıldı... Sonsöz... Erdoğan'ın 21 Şubat 2 0 0 4 'te Siirt'te söylediği o cümle olsun: "Bu ülkede fakir fukaranın garip gurebamn alın terim kimler sömürdüyse bunun hesabını verecektir...
DİZİN
320, 326, 332, 339, 340, 341, 344, 346, 348, 357, 359, 360, 366, 372, 373, 392-400 Adem Baştürk 164
1 & lH6' r
DirC = «__ rn e*0tar'
Ö>. — ~ ■?•«; > r ' S* r a- 2& * * ^ » » r ~ Î3fc, ^ 33*S ' ^ ^ - c ye xr« ■ m .1 ? Ttrcc^ 1® -tT TııiKn« tUmu**11* T-*rt» l ^ ^ 3 1 ^
-k
u
o
i
» * 5
S
2 İ 5 İ—
7İ ■*' _ *£ f 7* 2®
■** q.
^
« "■
" ^
,m 2 2 6 ,
« 5 | * îS £ ı»
a s a s s » 153,250
-
AfadufiahjnanEsmener63 A bd u rrah m an G u rse s Efendi 110 A bdiılaziz M ecd ı Tolur»
66, 69, 70 Abdüiaziz ö z a tla n 1 5 2 A bdiılhâkim A rv a s i 108,
A aî ,*ran* ^ ite h£ Vfh. VfU. 21li, 3 ..a m nB: îc £3 M 71,7b, 97, % im . m m , m , \ r m m , ııs, ı i 6, i r İH 12L 121, 122, 134 I2fc 129. 13Ü, 139, ‘«İL, ‘41,151, m , 183, ME W ?<*.2ÖC,2C2, 20S 2C5 21C.211.212, 213 2K. 215,216,217, 2 r 2 ! 9 222 223.225. 22t22~ 22S.232.234. 2 B 2 * . 2 S> 239.24Ü -3*> 250.25; 25” 258 2**. 2*0 263,267,270, r * ‘ * 2*> 2*9 2%, 293 2
237.233 A bdülkadir A k su 132, İM , 253 A b d ü lk ad ir E m in Ö n e n 197
*
159, 335 Ahmet A ltan 139, 254, 355 Ahmet Am iş Efendi 68 Ahmet Burak Erdoğan 15, 31,32, 113, 169, 170, 171, 194,196, 197, 261, 263, 264. 265, 266, 268, 295, 318, 325, 331, 335, 336 Ahmet Ç alık 297 Ahmet Cengiz 345
A b d ü lv eh ap G a z i 3 7 4
Ahmet C evdet Paşa 316
A bidin N esim i 70, 71
Ahmet C iner 349
A bıdın T op b aş 343, 344
Ahmet D avutoğlu 48, 234, 276
A braham H . F o v m a n 1 8 9 , 216, 223
Ahmet Efe 109
A. C m a h n fclu h8. h9, 7 0
Ahmet Erdoğan 1 1 ,13,1 5,
A daiet P a rtisi (A P ) 7, 3 9 , 5 5 , 7 6 , liN ,
İfti, }« *)
P artisi ( A k P ) 14 2x. 2 «
«■«.Sû. S» 5* ^ ^ ü * . 110 , 3H İÜ
n^ 2 û J2 i 12:
12*4,
N û. Î 3S İ4() j ^
j^
lNI ^
1 7,1 8 , 19, 22 , 23, 24, 25, 27, 28, ,30, 33, 34, 39, 43, 4 7 ,1 3 7
A dalet ve k a llu n m a
Ahmet Ergün 83. 132, 162, 1*4, 308, 309, 313 Ahmet H akan 190 Ahmet H am di Pınarcık 1 \\ İM
iftS ^
Ahm et I IMmi W » Ahmet Kava 173
2 ır r * « İ ;
* * »
A h," ‘ 1 K\uU\ I fpndi 342
- 'i: m T
M ahm u t Ü nlü 341 Ahmni M c) 7 |ç $>9 A ,' m c i
ns
>o
*
•»
“r
110, 203, 372 Adnan O ktar 95 Afet Güneş 225, 243 Ahmet Akif 15 Ahmet A lbayrak 132,144,
A h d ü lkerim S u ru ? 111
; ’4 'S * * '* " * » »
Adem Işık 11 Adem S o z ü e r 161 Adem Yavuz Arslan 280 Adnan Ağca 172 Adnan Er 23 Adnan M enderes 75, 109,
. N
r '-
*> . s
v * •'v* j s i ^ 'Hv V), v , - N' .'Nfi VIN •*0. V
I
Ahmoi Mc, ,|c 1 y ,* p , 2f^
Ahmoi M* x ?a t « pnahogİm OH Alımcı 0 7 h a tO l^ Aln,u l •V nK uf 4 *
t jîasih Tay?1 2 3 7
sanemi . ^ T e k d a l >03' 12 ' <
^ ^ n A r s l a n l 09
A^ 1 Yasin 220 ^ îivaeddin 107
^
5
28,290
J L S s , 229, 230 ^ 1*
62- 63, 65, 67, 75 ,
Analar Demeği 62, 65 Aksaray İktisat ve Ticaret yüksek Okulu 59,60 Akşemseddin 66,371, 378 Alaattin Kameroğlu 136 Alaeddin Cemil 69 \jan Makovsky 185 AlbayrakA.Ş. 147,149 Albay WoIther 232 Albert Wohlstetter 257 Aldo Kaslovski 180 AJemdaroğulları 14 AliAğaoğlu 271, 295, 310, 312,314 Ali Babacan 275 Ali Bavramoğlu 139,183 Ali Bulaç 63,153, 249 Ali Çetinkaya 22 Ali Coşkun 132, 133,184 Ali Erdoğan 17 Ali Fevzi Bir 172 AHFuat Y ılm a z e r 246 AüGülbaran 31 Ali Güler 83 AHHaydar E fen d i 9 0 , 1 0 7 -
109,226 J Haydar K a y ta n
226
-H a y d a r Y ıld ız 9 0 ^ a il K o rk m a z 3 2 8 ,
398
^ Dizdar 114 ^ Şeriatı 66, 75, 1 1 1 337 ■ J emUr164 .^ g u t Aytaç 50 J^ er 340 ~nal 63, 231, 248
Mi Yaşar Er 23 Ali Yekta Efendi 109 Ali Yeşildağ 172 Ali Yücel Uyarel 177 Ali Zırh 22 Allan D. Bloom 257 Al Mahusen 384 Alpaslan Işıklı 105 Alpaslan Özdoğan 90 Alpaslan Türkeş 125 Altınoluk 9 4,110 Amerikan Yahudi Komitesi 221 Amr bin al'Asın 323 Anavatan Partisi (AN A P) 97 ,1 0 3 ,1 1 2 , 115,132, 136,147, 172,173, 205, 209, 306, 344 Andre Malraux 301 Anıtkabir 174 Arafat 101, 219 Arap Cemal 31 Arap Hayriye 31 Arap-İsrail Savaşı 100 Ariel Şaron 220 Arif Özgülüş 45 Arm ada İş Merkezi 97 Arzu Pehlevan 1 2 ,1 5 , 16, 24 Asaf Savaş Akad 138 Asım Cengiz 345 Asya Vakfı 104 Aşçı Haşan 25, 26 Âşıkpaşazâde 389 Atasay Kamer 197 Atasoy Müftüoğlu 63 Atatürk 54, 67, 73 , 78, 91,
Ayşe Önal 139 Ayşe Vildan Kiğılı 343 Aytekin Çakmakçı 42 Aziz Georgios 379 Aziz M ahm ud H üdai 344 Aziz Yıldırım 48 B Baasçılık 100 Babanzade Ahm ed Naim
73, 389 Babek Zencani 278 Bahadır Şahin 235 Bahariye M ensucat 343 Bahri Sonay 44 Bahriye Üçok 122 Bahri Zengin 1 2 2 ,1 2 3 ,1 3 9 Bahrullah (M ustafa) Efendi 107 Bakatalı Tayyip 11-17, 19, 27 Bakatoğlu M emiş 1 1 ,1 2 , 15 Balfour Bildirgesi 99 Balyoz 92, 215, 216, 230, 234, 237, 248, 252, 255, 256, 285, 398 Barack O bam a 128, 129, 130, 279, 293 Barış Güler 234, 271, 272 Barış Pehlivan 217 Barış Terkoğlu 217 Basra Körfezi 64 Batum 12 Bedrettin Dalan 1 3 6 ,1 4 7 Bedri Yalçm 14 Bedriye Erdoğan 25
94,109, 1 1 6 ,1 3 7 ,1 3 9 ,
Bedros K uyum ciyan 324
1 6 4 ,1 8 1 ,1 9 0 ,
Behçet Kemal Ç ağlar 35 Bekir Selçuk 1 4 3 ,1 9 5
237, 238,
268, 303, 366, 367, 369, 372, 374, 386, 388 Atilla Kart 371
Bekir Topaloğlu 83
Atilla Özokur 261
Berat Albayrak 267, 331, 335
A. Turan Alkan 249
Berkin Elvan 303
Aydın Doğan 254, 348 Aydın Erdem 398
Bernard Lewis 219
Aydın M enderes 132 Ayhan M at 44, 45
Beton Kemal 54
Aykut Zahid A km an 96, 97, 334, 337, 338 Aysal Aytaç 235
Bilal Bayraktar 242, 243
Ayşe A rm an 9
Beşir A talay 227, 245, 246 Beyrutlu M aruni 324 Bilal Erd oğan 1 6 ,1 7 , 32, 48, 9 2 ,1 6 2 ,1 9 7 , 262, 263, 265, 267, 268, 271,
, 987 291, 292, 285. 2 * - ® ' 104, 309,
2H S
3 ^ 340, 341,
. ^ 359 360 * * ^ 5 V 5 .1 # - * °
.„ 310
V * ***^ n
V
J «
'
...............
SfflaLd d.n Afeani 73 ,74 Cem 4İG Ü Iba«n30,3
\ * yS: ■ . . . j d
0 T » led* 3
l
266,309 Cemal Kamaa » Cemal Külah . 1 » Cemil Çi«ek tf2 84,
►
,51 İ H
I® I * ‘t ’ ^ H ^ aın
Cemi^ T ü lev £ h U Cem.yet-ul Cengiz Çandar 1 0 6 ,1 ^ ,
İflfT, I" , -1 M » * * W * * 3>
l 5 , 227, 256, 260
3ufflj.ii Ku® w
l « n
Cengiz Er 23 Cevat Akşit 109
Wn<;W.»
233, 234. T15, 334
Cevat ö rn ek 167
3ülen Azakiı 45
Cevat Rifat Atilhan 52
Mert Ecevrt 4(1, 7S. I. , 203,2D4, 21)5, 41)0
Cevdet Saral 201 Ceylan ö n k o l 398
Kilem Scz^cbaşı Iflfl lülem
c .anı Hrasan 45 .dnü ZamnÖu :fl -nnıaıhsOTr 43. 44. 45, Wî 47. î2 .imıaıh Tersanesi 43 -inaan üren 147 ' 4$
is. : s * * a^ser !80
Chatham House 118
Cheryl Bernard 259 Chicago Okulu 79, 80 Chossudovsky 105 CHP 35,36, 37,38, 39, 40, 56.73,76, 78, 120, 12 1, 122, 136, 155, 159, 165, 188,205,206, 207,208, 209, 219,150, 288, 304, 306,325, 326, 327, 364, 365, 371,372, 373, 374, 399. 400 Chris Christie 281 Christopher Dandeker 235 Chris W. Eskridge 235 Churchill 368, 369 CIA 80,8 lr 10 1,10 4 ,10 5 ,
-^rn|l -unej ZI8
lû6- 1 1 0 ,116 ,119 , 140
’ uşnns '.40 avr:-^.^ j jî
l s- 183,213, 235, 236, S 9 . 241, 257, 275, 301
^ısTJ 17"
^ 10ŞU 345 ’-te *3. .2 = -m*a * ifiL^ I » -afi 1,7 ^ *
jo -^ ; 2srj ^
Cüppeli Ahmet Mahmut Ünlü 341, 342
c S ^ r 108
ı» * *
0 Z Z * » f* z L
Çurtitt Lee Lavvs 122 Cüneyd Zapsu 186, 210, 217, 253, 259, 284, 288
an Alptekin 90 ^than Kamer 197 Vlndv I- Smıth 235 y v ıd is Etendi 232 Correa 120 ^ m a rte si Anneleri 87 88
_
Çağlayan Adliyesi 8 Çakıroğlu İsmail Ağa 14 Çankaya Köşkü 36, 77,129. 130,131, 138,174,187 Çaykur 25, 26 Çerkesoğlu Ahmed bin
Durmuş bin Abdullah 15 Çiğdem Toker 213
D Daniel Pipes 117 Darülfünun İlahiyat Fakültesi 38 David Cohen 275, 276 David Hume 385 David İgnatius 222 David Levy 189 Davutpaşa Kışlası 88 Demokrat Parti (DP) 38, 39, 40, 110, 121,129, 175, 203, 204, 238, 256 Deniz Baykal 8, 206-209 Deniz Feneri 96, 97, 266, 309, 331-338 Deniz Gezmiş 90 Deniz Yıldırım 283 Devlet Bahçeli 189, 205. 228 D H P205 Dick Cheney 205, 258. 25° Diyanet İşleri Başkanlığı 24, 54, 109, 373 D iyarbakır Devlet Güven lik M ahkem esi 41, l
136, 141, 189, 205, 400 Doğu Ergil 183 Doğu Perinçek 3t>2 D ouglas Feith 258 D um ankaya Kövü il. Io,
17, 21 , 24 , 25, I2t>, t r .
JW . j/ 4 P - r t i ,0 5 .
186, 371 D uran Erdoğan 50 D ursun K ava 45
F a tu li 1 8 , 1 9
121 237'
215, 216, 230, 234,
F a z ile t P a rtis i (F P ) 2 7 ,1 3 9 ,
2 4 6 -2 4 8 , 2 5 0 , 2 5 2 -
1 4 4 ,1 5 1 ,1 5 3 ,1 7 1 ,1 8 0 ,
25 6 ' 2 8 3 -2 8 5 , 3 3 9 , 3 6 1 ,
t a v # *1
<
fa B U Z ^ '384
,..Vcp\(A
" % a k 219,223,240
<
lmert221
217, 270, 304, 374 E ro k sp o r 4 3 , 4 9 , 1 0 4 ,1 1 1
t f e n ^ 345
E ro l M a n i s a l ı 3 9 0
F a z ıl H ü s n ü D a ğ la r c a 3 6 5
Fehim
F eh m i K o ru 5 0 , 9 7 , 2 4 9 F e n e rb a h ç e S p o r K u lü b ü 42, 46, 47, 48, 294 F e rit B e m a y 3 9 0 F erm an K a ra ça m 9 7 F e th iy e S ü m e r G ü lla p 1 2 9 F e th u lla h G ü le n 6 4 , 7 6 , 9 4 , 140, 178, 183, 199, 200,
E rs in O r ta ç 3 5 0
197
Ertuğrul G ü n a y
-jfetih 100/101
181, 356
E sad C o şan 95, 96 , 9 7 , 9 8 ,
ait Et-Sucıık 57 m Baal Shem 185 [|Kaide 1 0 5 ,1 1 8 ,2 8 6 ,2 8 8 , 290,292,398
E sra E rd o ğ a n A lb a y ra k
315, 352, 359
F e y y a z B erk er 1 8 0
15, 3 2 ,1 6 2 , 2 6 7 , 2 6 8 , 3 0 6 ,
Feyza Eker A yhan 308
307, 308, 325
F ik ri S a ğ la r 2 0 5 , 2 0 9 F ilis tin K u r tu lu ş Ö r g ü t ü
E şre f E d ip 3 7 , 7 3
g Kindi 38
201, 223, 251, 272, 275,
Fevzi Ç ak m ak 369
177, 178
flizabeth Shelton 140
(F K Ö ) 1 0 0 ,1 0 1
Elliott Abrams 259
E şref E rd e m 2 0 8
EJŞebab 292
E ty e n M a h ç u p y a n 1 3 9
Emel Sayın 28
E u g e n e P itta rd 3 6 7
Emine Erdoğan 13, 26, 28,
E ym en Topbaş 3 4 4
F ra n z B a b in g e r 3 7 8
29,30,32,45,48, 53, 58,
E y ü p G ü lb a ra n 31
F ran z B e ck e n b a u e r 4 6
127,134,135,138, 142,
E yü p Ç ak m ak 171
F ra n z R o s e n th a l 3 1 7 F rie d ric h E n g e ls 2 7 2
267,290,295,309,374 Emine Gülbaran
28, 29, 30
F u a t K ö p rü lü 71 F a h re ttin Ö z d e m ir 1 3 8
Emirdağ Lahikası 3 7
F a i k I ş ık 2 9 8
Emre (Em rullah) U s lu
F a rfu li 1 9
233,234,235,238, 239, ^240,244,246,249, 273 Emre Taner 228,229, 243 2H 245
G a b b v L e v v 221 G affar O k a n 2 0 5 G a lip A n b a r lı 4 2 G ATA 5 3
F aru k B a şe r 83 F a r u k Ç e lik 1 8 7 F a ru k İlg a z 4 7 F a ru k L o lo ğ lu 2 1 0
Civan 172 ^ver Ay sever 326 fran Aslan 45 ^■üment Özkan 95 ‘kİ Eren 91
G az i
F a ru k N a fiz Ç a m h b e l 3 6 5 F aru k T o p b aş 3 4 4
6 2 ,6 5 F a tih Ç ıtla k 3 1 9 , 3 2 0 ,3 2 1
■fan bayraktar 146,
Fatih H i l m i o ğ l u
390,
20. 366, 372, 374, 380
G azze
391
392
G e n ç .A k ad em i G e n ç P a rti 2 0 5
,
,
F a tih İm a m H a tip L is e s i 3 4 , 4 1 , 1 4 3 ,1 4 4
U n ; , ' 75' 91' 110'
F a tih S u lta n E r 2 3
267 28fi’ L24' 203' 24S'
F a tih S u lta n M e h m e t
39o' 286' 3 4 4 ,385,3 8 6 ,
3 7 7 ,3 7 8 F a tım a 15
C o f^ TeZIÇ380 - YâZ8an 91 ^ Davası 31,9 2 .
F a tm a C e n g iz 2 5 4 F a t m a T a tlı 3 2 0 F a tm a Z e h ra 2 8
101 , 102 ,
371
94
G e n e ra l P in o c h e t 79 , G e o rg e YV. B u s h 1 1 7 , 210.
' aoganIar 1] 1 5 1 7 ?! 7 , 7 , * ' 1S' 1 7 - 65,
9 8 , 9 9 , 100 ,
187, 221, 222, 223, 260
F a tih A k m a l a r D e m e ğ i
İnönü 205, 209
F ird e v si E rm iş 3 3 4 , 3 3 6 , 337
186,194,204, 261, 266,
V
A d ak 113
E ro l O lç a k 1 8 7
‘^şam Erdeh57 ^ ah S 7 pirem. Tosun
390! 3 9 1 , 3 9 8 Ergün Bodur 2 6 1 Ergün Poyraz 2 5 , ZUl Ergun Tuna 5 9 Erhan Şenol 1 7 3 Eric Edelman 2 1 2 , 2 1 6 ,
1 8 2 -1 8 7
80 129,
258. 259, 308
G ire s u n 20 , 1 6 4 , 1 6 5 , 347 G öksel G ü m ü ş d a ğ 2 9 G r a h a m F u lle r
1 1 6 ,1 1 7
1 4 0 ,1 8 3 , 2 4 1
G u lb e d d in H ik m e tv a r 1 0 4 . 1 0 5 . 1 0 6 , 1 1 0 , 111 1 1 2 ,1 1 9
G ü la y A ta s o v
28
G ü l s ü n B U gehan
209,
373
308 ^ , 2 2 6 , 227 Haşan Len 264,359 flO
t t ' 4: n S n E r d o g ^ 19' 25'
26,133
* ? ' „ U V B .* »
„ nülbaran
31 -7
Ceylan
96' 97
Hacı Emiı1 99. H to fU ^ ^ jZ HadiSalihoğ'u' 6 Hafız Mustafa 17 H afo Şaban
»
Haham Ehya H a k a n Aygün 195
Hakan Fidan 223,224. 225,229,239,240 241. 242, 243, 244, 245, 246, 249,292
519
Haşan Kaçan Haşan Kalyoncu ^ Haşan Karabela 41 Haşan Mezarcı Haşan Özdemir Haşan Ramı Paşa 32 Haşan Saka 38 Haşan Veşildağ 116, 171, 172,173 Havuli 17,19, 23, 24, 26,
Halk Ekmek 27, 143,146
27 Hayati Yazıcı 198, 201 Haydar Saraç 45 Hayrettin Karaman 83 Hayriye Gülbaran 32 Hayrünnisa Gül 53,186 Henry Kissinger 140 Hikmet Bulduk 217 Hikmet Gündüz 55 Hikmet Kaan 58 Hikmet Kıvılcımlı 71,175, 176 Hillary Clinton 223 Hilmi Uran 36
Halk Fırkası 37
Hişam b. Hâkim 85
Haluk Ahmet A ksüs 314
Hisar Mensucat 343
Halid bin Velid 323 Halide Edip A dıvar 72 Halid-i Bağdadı 107 Halid Meşal 221 Halil (Bakatab) 17 Halil Berktay 362 Halil İbrahim Kutlay 109 Halil İnalcık 377,378 Halil Necati Coşan 95 Halil Necatioğlu 95 Halil Ürün 164 Halis Toprak 372 HalitRefiğ 190
Hamas 99, 101, 102, 105,
w
220, 221, 222, 223, 260, 289,290 290
Hamdullah Suphi Tanrıöver 35,232 Hamza Albayrak 164 Hamza Bali 68
Hitler 99,257, 362, 363, • 368,370 Hizbullah50, 95 221 29Q Hıdır Aslan 91 Hrant Dink 240, 398 Hulusi Topbaş 108, 343 344 Humeyni 63,66, 96
Harınah Arendt 362
9 , 3 0 , 3 3 , 87, 135
Hans-Jörg Albrecht 235
1 4 0 ,1 6 9 ,1 7 0 , < 2 3 3 ,3 1 3
u f ™ ^aPuyoldaş 337 Hfu n Karaca 162 163 308,309 ö '
Hüsamettin Özkan 205
Harun Kodalak 3 3 7
H ü seyin A vni C o ş 1 6 ı
f|arun Yoldaş 3 3 7 Haşan* ’
5ay 53,112
l7 9
Algü, 376
Besli 23, 87.113, 87 2 8 , 1 6 4,172
Huseyin Cevahir 90
H üseyin H üseyin H üseyin H üseyin H üseyin H üseyin H üseyin
Çıtak 267 Gülbaran 28, 58 Gülerce 231, 249 Hatemi 50 Hilmi 69 İnan 90 Karakullukçu
151 H üseyin Kıvrıkoğlu 205 H üseyin Mustafa Harmuş
244 Hüseyin Tanideh 239 Hüseyin Velioğlu 50 Hüseyin Yenice 14 Hüseyin Yıldız 154 Hüsnü Aktaş 63 Hüsnü Ciner 349 Hüsnü Dağlarca 365 Hüsnü Doğan 112 Hz. Ali 323, 375, 376, 379 Hz. Eyyub 376, 377, 378 Hz. Muhammed 69, 84, 85, 96, 211, 322, 323, 365, 370, 375, 376, 382 Hz. Ömer 84, 85, 322 I Ilımlı İslam 117,119,122, 12 3 ,1 8 7 ,1 8 8 , 206, 210, 211, 213, 222, 229, 259, 260, 286 IMF 89, 202, 205, 208, 273 Işık Evleri 76 Işık Koşaner 230 İ İBDA-C 75 İbrahim Er 23 İbrahim Ethem Deveci 63 İbrahim Hatiboğlu 109 İbrahim Kaypakkaya 90 İbrahim Tatlıses 381, 383 İbrahim Tellioğlu 1 1 İDO 1 4 3 ,1 6 0 ,1 6 4 İdris Naim Şahin 160,164 İETT 44, 45, 46, 47, 49, 57, 9 2 ,1 4 6 ,1 4 7 ,1 5 5 ,1 6 0 İGDAŞ 1 4 3 ,1 5 3 ,1 5 4 ,1 5 7 , . ! 5 8 , 1 6 1 ,1 6 3 ,1 6 4 ,3 1 3 frsan Aksoy 34 İhsan Bal 230 İhvan 9 9 ,1 0 0 ,1 0 1 , 385
İstanbul İmam H a tip
. ,-iltesi 36/38/
391,392
w
İ Kef c e m . l 09 0 9,3, 4^4 ^ 2 3 0 ,2 4 6 ütt*
Okulu 34 İstanbul Piyale Paşa ilko kulu 33 İstanbul Tuna İktisadı ve Ticari Bilimler Yüksek
154
Okulu 59 İSTAŞ 143 İstiklal Mahkemesi 22
İiy3S^atip Lisesi 33' 34, 40,41,42,45,
^ 8
* Î 62,73,83,91, 94,
1 *
• « '14 4 171'
194 280,313,318,319,
**l7 imdat Sütlüoğlu 214 İran
.Ira k
Savaşı 96
jran İslam D evrim i 6 2 ,6 5 ,
110, ı n irfanDündar 243 İSFALT143 İslamÇiçek 278
İslamDemokrasi Par. 52 İslamDevrimi 62, 6 5 ,1 1 0 , 111
İslami Hareket 66
İslamKalkınma Bankası 98
İslam Konf. Ö rgütü 98 İslam Koruma P artisi 52 İsmail Ağa C am isi 107 İsmail Alptekin 180 İsmail Bey 21 İsmail H. C errahoğlu 6 7 İsmail Hakkı İzm irli 73 İsmail Karahan 334, 3 3 7 İsmail Lütfi Ç akın 37 6 İsmail Maşuki 68 N. Kurtulmuş 109 5 -MER 57
L'" ,« < n ö n ü
21, 22, 3 6 ,
**>, 3 6 8 , 3 7 1 , 3 7 3
r 1113, ıoo, ıoı
-nbul Büyükşehir Bel. 138, 1 4 3 , 1 4 7 , 1 5 0 , . - 1 5 5 ,1 5 6 ,1 5 9 , 162, ‘H
İttihad-ı İslam ve Hikmet-i Ceride-i İsla-
172, 3 0 6 , 311
t , Ul D a r ü lf ü n u n u 3 8
; Dul n Kadın Kollan " j: İmam Hatip ,sesı 1 0 9 , 2 8 0
‘
Kem al D erviş 187, 203, 204, 205 K em alettin G ök taş 165 K em alist 9 0 ,1 3 7 ,1 8 3 , 203 K em alizm 117, 388 Kem al K erinçsiz 178 Kem al K ılıçdaroğlu 197, 288, 325, 3 2 7 K em al M utlu 1 7 ,1 8 , 24 K em al Sandıkçı 109 K em al U nakıtan 164, 355
miye 385 İttihat ve Terakki Fırk. 69
K em er G özcü 14
İzzeddin el Kesem 99
K enan E vren 81, 88, 98,
İzzet Erdiş 75 İzzet Kurum 337
174, 391 K erem K ılıçdaroğlu 327 K erim Sadi 68, 70
J
KGB 231
Jack Rosen 218
Kılıç Ali 22, 23
Jackson Diehl 293
KİPTAŞ 1 4 3 ,1 4 6 ,1 5 4 ,1 5 5 ,
James F. Toole 130
1 5 7 ,1 6 1
Jane H arm on 219
K irem itköy 11, 2 1
Jevvish Com m ittee 221 Jimmy C arter 63 JINSA 221
Kolin İnşaat 345 Kolivalı Şaban 22
John Kerry 260
Kolkhide 1 1
John O'Sullivan 117
K onstantinos Pagania 379 K oray D oğan 90
K
K orkut Ö zal 78, 132
Kaan Ç ağlayan 271, 272 Kaçar H anedanı 20 Kadir Çavuş 267
Koksal Şengün 361 K udret Gönen 113,115,
Kadir Çöpdem ir 319
Kulaksız 24, 43
Kadiri H aydar Baş 94 Kadir M anga 90
K ur'an-ı Kerim 16, 33, 34,
Kadir Mısıroğlu 67, 78, 90 Kadir Tandoğan 91 Kadriye Ceylan 87
W t Berkan 2 3 0 , 2 5 3 , 2 5 4
. *'
İstiklal Partisi 188
Kel Ali 23 Kem al C. Bayburtlu 57
Kanal 7 9 7 ,1 5 4 ,1 7 7 , 331, 333, 334, 335, 336, 337, 338 Kanbur M ahm ut 22 Kâşif Kozinoğlu 216, 230, 240, 241, 242, 340 Kasımpaşa 24, 30, 31, 32, 34, 42, 43, 44, 45, 47, 48,
Kolivalı K adir 22
116
39, 45, 62, 69, 84, 85, 86,
88, 89, 107, 317, 322, 324, 365, 367, 387 Kurtuluş Savaşı 67, 108, 176, 232 Kuruloz 15, 21 Kuvayı Milliye l c), t 76 Kuzey Kafkasya 12 Külllyyetü'ş-Şorfa 108 Küliink 1 insan 22 Kürt Ksad lîrbili UN
57, 5 8 ,6 7 , 111, 113, 116,
Kürt Raporu 125 Kürt Şevli Said AvaUau
124, 128, 133, 134, 142, 177, 313
ması UN Küı t Sorunu i83.
Kaya Kabacaoğlu 152 Kâzım Cengiz 345
Kürt Ynıtboli 14
'»
M
246
'>5.
o7 j 107 17?
Nlohmot /..«hiı Ko\s,,tj ,^ «V ^ 1 W ^ \ M '"K , l w ’ * - ı 155. l«»5 M»-*’1”''1 . t |,w M , " u s, Ucv \WhıW* - ' , - , ,v.v. vV .|* U> A>m '
1 **
1 U*#* | V» !*<<* |,s*«fSv l ^ ' '
\lehn** V" * ' * ? ! M „ IVÜ ><' K^ImI ^ U ehm * i v „ „
\<
_
M elam ilik t>8 , 70, 7 1 238 * "'■7* M eliha t\r 23. 27 M elih A^ık 35l> M e l i h l i ^ k y v k ı s 5 , jv^
M ismin l'rişır^il 315 M. Em in Saraç U^, 107 m 110 . 111,287,28^ M enem en Olavı 107, 1^ U H 237
M eral Akçener ISo
*
V u 'h .İ l.,.»t,NU.K W h
kU \ # K
» -V' -
^>o U t ^ »c 28? - 8°
'*J #V ,t. »J>£ .-N
U»v< ' ^
>1 î ^
MehttK't C ür 2°tv Metunc* U irh an A H A>5.
\ t o l s a î ^ * '^ A<4 V j^ u û iıe C V t^ N v ü « ^ r s j^ ^ ^ VorrtorJE t '- 1- ^ ^ ^ CA5 a < ^;
H Xr ViH-Tran* 0 *1- Assai: *e " e r Si, FAalbeji ?îS Moka B?AX£şet JbC. >&tî m ArL 5tr 5>, 54 %BüLİfiBcmHa l\X , 21} >&a fcTtazTmrurr 3 “ n*izna: A^^htsjit 5 L•*l— »fiilr'ec s-iüş?T*lî ?3tis: 12 : ıferd ^ernKHiJian =-• v&gnng- ^jrg. - ı - :S> * ^ * 1 * W 5snv _r - '±fl « = » « : U_w w -« ^ 3 ^ertTT^ i , ; ^
Mehmet Haberal 285. ^ Mehmet Masan Çallı -4 2
V ^ S K İ.' " f
ULIi- ?l "ıtt “
i
T;^*
‘r*n ' ,c
33* * •}
M etin k ü lü n k I2t> M etin Ö zetçi 335 M etin Y üksel 62. 63. 64, 65, 66 . 1 11
\ k h n w t tl$t*n
M ev d ııd i 54
Vk'havt karaka^ 2^2
M ev lan a 385
Vk'hnu't koçt'olor 103
M ev lü t Ç avuşoğlu 219 M ev lü t U ysal 308
Vb^hmet Kırkıncı ’ o ' ■r •;■: kolonlu >53
\ l. F ried m an 79, 80
\khnwt kutlular ^
M H P (M illiyetçi Hareket
NCehmet Mataracı 14, 1 °. 21 Ntehm^t M etine r 30. S İ. 87. >8. Ui\ t l t 118. 127, 256
P artisi) 8, 61, 62,65, 67, 7 5 , 1 2 5 ,1 7 8 ,1 9 8 , 205, 209. 228. 399, 400
Mehmet ıM uham m ed) Erdoğan 25
M ıch a el H arrington 256
Nfehmet Mogultay 209
M ih ri B elli 71
Nfehmet M Açıfcahn 164
M ik ail A rslan 160,164
'- l e h m e t N i s u h ı E t e n d i 1 1 0 M e h m e t O c a k t a n 25*
M illi B irlik Projesi 227
Mehmet Sabrı Etendi 31 Möimet Sabuncu 15 2
M illi G ö rü ş 39, 75,103,
" ' " Sefanen 164
»» « m ^ ±u -rtı»i 't;z "'**-*TrTTtr^ i ■■'«frTnp* i 11 feîT*^'2an *i
M etehan Dem ir 233 M etin Ç elik 278
Mehmet t Uılusi .»4Z A ’
Mehmet Şatomu 52
•
M esut > ılm az 132. 223 M etehan C iner 34l>
M etris C ezaevi 87, 88,272, 341
^PfTTTI*?’ v.j ■
‘**71 1Tlf+
28°.
;4° .4 117 \lohttK't C*ÜlUN din MohrtH't L‘\UH'V
» .' (.-vl**J
Vlifl-Itfctltl. v t ö .
*î'"
Meı\1an \anarv1a^ 288 M. I sad C oşan ^5
M ich el C hossudovskv 105
M illi G e n çlik 50, 52,111 1 1 3 , 1 2 2 , 1 2 7 ,1 5 9 ,1 7 1 , 1 7 9 . 1 8 0 . 1 8 1 .1 8 5 .1 8 6 , 1 8 7 ,1 9 1 , 214, 266 M illi M ü ca d ele 1 3 ,1 9 (M N P ) M illi N izam Partisi
,,
^
^
k B a llk < ?3 37
» T ! ^ ‘ ■ • öz 337 ^
met Tâ? ^ n 334 3 3 *
Î
mW V" ^ H 3
5 2 , 55, 76, 8 2 , 1 2 2 ,1 7 7 , 1 8 1 .1 8 6 ,
341
( M S P ) M illi S e la m e t
P artisi 29, 40, 4 6 ,4 8 ,5 6 , 61 -63, 6 5 , 6 7 , 75-78,82,
86, 88, 8 9 , 9 1 , 9 4 ,9 5 ,103,
cv-t Müstafi A lbayraM 43, 335 „ * ırt * A İ e* 1 ' t V .«3 * TV ~
Sanat
L*UİU
i S
î S
*
* , s , « î »
UajmnKf Ş” ^m m er Aksoy 1~ ^ ..m e r Güler 234, 271 , 295.311 viuaınn*?r Topbaş 343 vfcyM.ve 323 Vaâzzez Ersov 290 Muhaddis İbrahim Efendi
108 •f^hammed Abdul Mannan 123 îuhammed Bev 109 lufıammed bin Anmed uhammed Cevad Zarif p* ihammed İbn-i A bdül •iıabllO iram raed İk b al 7 4
■ammed P a m u k 1 7 2 « a m m e tS a fi 11, 1 2 , 1 5 N ddin A ra b i 384 ^ttin E rd o ğ a n 2 7 ' a r ’ Jk u p 2 2 ereır- Ç o ş a n 95 >>‘d d in İb n -i A r a b i 2 5 ^ d e r B a şe g m e z 7 7 ,127 «A k su 253 !t k lg e 139 * D ayanç 154 * Şeker 28 i 187, 239 M e r z u q 101 E rd ° ğ a n 17
M ustafa Atalay
104
Mustafa A taş 308 Mustafa A vcı 109 Mustafa Balbay 247 Mustafa Baş 126, 127 Mustafa Bilgi 49, 51 Mustafa Bum in 151 Mustafa Ç e lik 334, 337 Mustafa Demir 271, 308, 310 Mustafa Erdoğan 1 4,17, 27, 88,17 5, 134, 171, 261, 263, 264, 266 Mustafa H ilm i G ü le r 164 Mustafa Ilıcalı 164 M ustafa İsm et 107, 342 Mustafa K a ra a lio g lu 357 Mustafa K arasu 225 M ustafa K em al 19, 20, 21, 22, 9 3 ,1 0 8 ,1 0 9 ,1 3 7 , 366, 385, 386 Mustafa Latif Topbaş 284, 340,342 Mustafa Özbek 52 Mustafa Özenç 91 Mustafa Özer 242 Mustafa Sabri 108, 343 Mustafa Sağlam 14 Mustafa Sarıgül 364
94, 95, 107, 1 U^, ııu , n / , 127, 238, 287, 338, 341, 342, 348, 390 Nakşibendi Erenköy C e maati 94, 338, 342 Nakşibendi Güm üşhanevi Derg. 52, 95, 9 7 ,1 7 7 , 178 Nakşibendi İsm ailağa Dergâhı 107, 127, 341 Nakşibendi İsm et Efendi Dergâhı 107, 1 0 8 ,1 1 0 Nakşibendi Ü zeyir Efendi 107 Namık Kemal 73 Nasırcılık 100 Nasuhilik 110 Nazım Hikmet 175 Nazır Abbas Halım 73 Nazlı Ilıcak 7, 132, 184 Nazmi Özcan 114 N ecdet Adalı 91 N ecdet Külünk 127 Necip Fazıl Kısakürek 75 Necip Hablem itoğlu 398 Necm ettin Erbakan 29, 39, 52, 53, 55, 56, 63, 73, 75-78, 86, 88, 94-98, 103, 104, 111, 112,118-120, 124, 1 2 5 ,1 2 7 ,1 2 8 , 132,
Mustafa Selim Erdoğan 26 Mustafa Suphi 71 Mustafa Varank 292 Mustafa Yazgan 78
1 7 9 ,181-185, 187, 189 191, 208, 213, 341, 374 Necmi H uneş 52
Mustafa Yurtkuran 390 Muzaffer Albayrak 144 Muzaffer Şafak 337
Necmi Kadıoğlu 163, 313 Nejat U ygur 53 Nene I latun 366
Mücahit Arslan 217 Mücahit Kamacı 112 Müfit Tutumlu 27 M ü f tü z â d e A b d ü l h a l i m
Neoliberalizm 78, 79. 81, 98, 119, 120, 179, 183,
16
Müge Gülbaran 29 Mühendis Hamdi 72 Müjde Civan 172 Müslüman Gençlik Örgütü 104 Müslüman Kardeşler 74 *>, 99, 124
133, 139, 141, 164, 177
184, 188, 189, 204, 206, 256, 258, 331 Neşe Düzel 139 Nesimi 68, 70, 71 Nesim Malki 351 Nevin Gökçek 185 N evzat C errahlar 68 N evzat Dem irtaş 31 N evzat Pakdil 164
l'illfH
. I'U '*» İTİ* M» ‘',l 4l I ! I* **
,12. I* 4
„n A'(h
• ^ • ıw ,î U IW'W" ...................... s
S
s s
s
S î v N **? \\^ ^ £ * iS
»
»*" u ı »w |(W ,,w ıı w t> U " M i
b t)/j4t
MrtMfH Ö.Mİ1 ^ 1 » M,*|ih m H k Hİ.HİflH MM) j/,ll IM1 1 i’ "*» M.HIIH/MM A^»?M \'m
,
|l,ınn»/*«MnğİH
* * * ........ &
|iMtilıtı»>ıyM)|-*
M alim i I infrumy 14
1*
, 1lW
‘ ' J V .' I
i V t >\)
i . ı w ""
Z
I , <|><1Mi ■' I 1 J 1
M IfA H H A 'A W | / H, |ıh J İ lolıiıiM -ı
i Ip“ * n M ................. ıuıı
l ^
( >II»JU I**/
H. t
?
fİm)ııi I ı # l i 10/ ^0, Jİ/, r; H ), l'ıiç lıl
^ W . a «' 'Sw Uu * * N 14r t*> , , Nuri Vtf«SN
V „ r i !W » » * w U !' N m r t t f * * ' .. \| urt'f v Var^AuN^ ^ O OâaîvJîS "H -*»1 ^ *■“** 35 3 1 . 2 8 . » ^ . ı x m x : aâ > * & s . a.5' aa :4t 05C2« H:. -V5 jg p l :5; JE12 ^ıFT-itCiTITZ jçıznaı Asflâ& 53,113, xJ!L.
Cka» Eks 1Süâsar - ’z ıi^j- j j i
0,)
u
C W fO ‘
h uh
OttU'F l'l * 0f^ C W Faruk lînılıınflnop.İM 114 O nun »‘‘a n ık k a l y o ı u i ı :V1(> ömor İsmail 3 3 4 Ömer Laçiner 1 3 l*
•*,h n I ^
K , m i l hm Kim ,11 I N İ.m I H’/ , P i /, K<<< t*|* A t ı n
«»•( »‘ p A li
\*A
MI
U t / *>
|<ı*( »*j; )Uıyt)\ JVI Kim i‘ j> <»liJt<*kin
XV)
K(m •*() Kcıral J ( A
Ö m e r l üt t il T o p a l 3 5 0
l P<*k<*r 2 it2 ,2i)3
Ö m e r Ö /b a y 2 3 , 8 7 , 113 ,
( 1
128, 172 * Ö m e r T a y y ip 16
H2, H \ 9f>, 9 7 ,1 0 3 /104, 112, 1 1 4 ,1 1 8 ,1 1 9 ,120, 1 2 3 -1 2 8 ,1 3 2 ,1 3 4 ,1 3 6 , 1 3 7 ,1 4 0 ,1 4 4 ,1 6 4 ,1 6 9 , 1 7 3 ,1 8 0 ,1 8 1 ,182,186, 1 8 9 ,1 9 0 , 209 R E F A H Y O L 155 Reis K a p t a n 23, 24, 25 R e m z i G ü r 48, 308, 310 R eşat B irin ci 27 R eşat S ö z e n 134, 261
Ö m e r T u ğ ru l İ n a n ç e r 3 1 9 Ö n d e r A y ta ç 2 3 5 Ö nder Sav 2 0 8 Ö z h a n E re n 1 3 3 Ö zk u l E r e n 1 3 3
; raft T^nr £:nrj£sj
.•%lt® ^ a .• * " « « r J R i -'tıfîsa .< r ** y
ı-ı/ın u ç l ) J^, iIV
K ıin lııı
jTnnc
° mm t , U g i* , * & ,2' m
\l\ (
P a k ıştan 6 3 , 6 6 , 8 1 , 9 8 1 0 4 , 1 0 5 , 124 S' a ra a l<’l M Yv ap, eı A2 7k2b u , u t 2 6 7
R eşit G a l i p 22 R e y h a n U z u n e r l t C 30S
d Jİ H em ze 1 1 7 7 c 7
Rey y a n U z u n e r 2 t > l , 321
*
lu v ‘i . «irrab 2 " \ ,
2 5
27<\ 277, 27S 2"*0 *- < . ' ** * \,‘r A ” •/ k ^ \j ' ' n, "J' K ' *' H , * (T/" r4 / .
h * „ „ (,.... (r/ ^
K
"« "« ."2 2 ı İ İ U
Kl' K > m v ^ \ \ m o v 44 ^ \ l\ V
i ‘ ^ %
Ki'^ a ı\ n v v U > : r^
M „|. ......... ........ " ‘«'-«I. '/•»İr ı* . 'V,lil" l
M
>1
U i;ı' u 1
ı ts
'
\ \v)
<' ' i n
1$ ü .
4
,u
n
n
u
.w v '
^
26l. 265. 268, 269, 'V : ' İ o j S ! u M ustafa I 4 ^ lis i «**» p A Nixonl29 Kağan 259
22
pearson 185 rıtıaev 13
^ G a r a u d y 71 ■'.«rShoıt 179 - M H Coase 80 . .^ Id R sa g a n 81,111, V -2 5 » j!u*«’ Ça k jr lî9 U, an Cnocker 228
^jdet G ü lb aran 29 Saadet Partisi (SP) 186, 187,375 5 ^ 1 8 , 119 . 1 5 1 , 17 2 Sarahattin Ö n k ib a r 6 7 ,1 8 6 Sabıha Sertel 7 1 , 72 $abıh K an ad o ğlu 1 5 2 , 1 8 1 ,
201 Sabri Ok 225 Sarn Clker 261, 340 >addam Hüseyin 227 Sadettin Tantan 147 Sadık Albayrak 73, 267 Sadrazam Said 73 Sadrrttin Yüksel 62 Sajd Hava 54 Saıd-i \ursi 36, 37,109 Sakine Cansız 240 Sakıp Sabana 180, 242 ^alıh El Aruri 290 Salih Koç 313 $*lıh Mırzabeyoglu 75 Salih Zeki 72 Sa.ım Dündar 254 Salim Sancaklı 109 Salvador Ailende 79 î^anuh Teymur 235, 250 Sarr.uel P. Hunöngton 117
Sarıkamış 17, 18 Ni\'\ınma Bakanlığı 18, 20, 213. 258 259 65 (O, 89, 9 0
kr-Rrşad 37, 73, 74 ^viai Erkocnay 43 ^dat ^enıgun 51, 63, 66
Selahattin Eş 63 Selami Uzun 164 Selçuklu Sultam I. Kılıçaslan 370, 371 Selim Melhame 324, 325 Semra Erdoğan 197 Seniha Tunakan 367 Serdar Soyergin 91 Serdümen Recep 14 Şeref Cengiz 345 Serhat Albayrak 162, 267, 307 Sertap Erener 290 Sevim Tanürek 169,170 Sevr Antlaşması 108 Seyfi Öztürk 7 Seyit Konuk 91 Seyyid Bahçıvan 109 Seyyid Kutub 54, 55, 66 Sezai Karakoç 75, 122 SHP 120, 136, 400 Sibel Eraslan 83 Silivri Cezaevi 7, 216, 229, 234, 238, 240, 250, 253, 283, 339, 340, 362, 392 Simav Kamer 197 Sinan Cemgil 90 Sinisa Popoviç 111 Sinoplu Diyojen 365 Sipahioğulları 14 Siya Süer 52 Sıtkı Ayan 280, 281 Soğuk Savaş 50, 63,100, 116, 224, 301 Soner Kalkan 114 Sovyetler Birliği 63, 64, 96, 100,104, 119, 202, 231,301 Sözcü 8 0 ,1 4 0 , 352 Stalin 231,301 Stanley A. Renshon 129 Stratford Canning 232 Suat Taş 154 Sufyan İbn-i Avf 375 Sultan A b d ü l m e c i d 324 Sultan II. Abdülhamid 54, 110, 232, 236, 324 Sultan Vahdettin 54, 67 S u s u rlu k Çetesi 147,172, 278 Suud Haberalma Örg. 105 Suudi Arabistan 65, 98,
105,106, 1 1 0 , 1 1 1 ,122, 189,197, 274, 286, 288, 306, 307, 397 Süleyman Şenyürek 367 Süleyman Aslan 271, 279 Süleymancılar 76 Süleyman Demirel 141, 203 Süleyman Ergin 394 Süleyman Gündüz 50 Süleyman Hilmi (Tunah a n )108 Süleyman Seba 352 Süleyman Toprak 390 Süleyman Uludağ 83, 84 Sümeyye Erdoğan 32,41, 48, 295, 296, 297, 298, 325, 327, 338 Sütçü İmam 366 Svetlana Alliluyeva 301 ş Şaban Karataş 132 Şaban Cengiz 345 Şadan Sakınan 337 Şamil Tayyar 256 Şehberderzade Filibeli Ahmet Hilmi 386 Şemseddin Sami 324 Şemsettin Günaltay 37, 38,73 Şerafettin Karakış 154 Şerif Mardin 138 Şerzan Kurt 398 Şevket Aziz Kansu 367 Şevket Kazan 53, 115 Şeyh Müşir Hüseyin Kıdvay 74 Şeyh Ömer F. Mardin 73 Şeyhülislam Musa Kâzım Efendi 73 Şeyh Zahid Kotku 95, 96,97 Şimon Peres 221, 2— şükrü Saraçoğlu 368 Şule Albayrak 308 şule Yüksel Şenler - . 5. ■ 309 Şûrayı Ümmet o9
Talıa Akyol 193. 20*. 2!» Talat Şalk 351
285/ lan r ırMn^ L lü c ve ^
v * & * •i r’ ıaily*
türkTea 121,1»°'18 ,üsW>
» S f c ıtfS ***!:
t*-v{M::,«).
..
Vakfı
Töf^ Eg‘tin* 162,
141- *0
390
~ s s ? » m ıiT U S ^1 ?97 t ıjs
^ 250, ^
2 5 4.
^ ur z f
Ulaj Bardak?1* U^eBinUd.n290
ftmıw-’ [’e'^ 23,24,
U SIF 221
Terfii S * l ^ , 3 fcjlollM
U
|4 .
Teıhid-i tedrisat 20
Üc Aliler Divanı 2 3 üm m ühan A fife 3 4 2 Ümraniye C ezaevi 2 7
Teyüp 11-18
Üsame Erdoğan 171
Teyyo Pehlivan 11^
Ozeyir Garih 2 0 5
Tevyüp 33 220 Gilly 235 Tlıomas F. Eagleton 129 Theodor H e rz
Ih om as A lb e rt
Vahit Ö zd em ir 151 Valdir Pereira D id i 4 7
TKP71 Tomislav Kaloperovic 47 Tonv Blair 308 Topkapı SaraM 12,370 Troçki 257,301 TSK 53,9X149,229,234,237 Tskhinvali 12 Tufan Mengi 153,154 Tuğrul Turhal 234,238 Tuncay Mollareisoglu 288 Tuncay Özilhan 180 Tuncay Özkan 193,195 216,288 Turan A^antiirk 4 3 ,4 4 ,46 ^ C ı ı ı e r 287,340 J
?
Vazquez 120 Vecdi G önül 1 5 5 Vesile E rd o ğ an 2 7 ,2 8 , 3 2 , 2 6 3 ,2 6 8 Veysel D alsald ı 3 1 8 , 3 1 9 Veysel G ü n ey 91 Vural A n k an 115
W Warren Christopher 120 Washington Post 222 240 293 ' '
VVikileaks 212,215,217
^ 270,280,304,374 393 '
' 35., 352
"'^ ■ EV “ i 10,306
Stieber 231
a ş s :
Y
r“IS»Öai7İ,
Yt
W ' n97 . '*u,UnJV| ı
S -jlu A
di Milli Güvenlik Enstıtüsü 221
E * * » *
3 0 , • 132. 399
a” Va N e f'i p i
^ Okulu9, üS P iyade
Yalçın Doğan 77 Yalçın Küçük 130, 243,245 Yalçın Özer 82 Yardım Kervanları 100 Yaşar Nuri Öztürk 208 Yaşar Yakış 214 Yasemin Çongar 254 Yasemin Devrimi 119 Yasemin Solmaz 308 Yaser Arafat 101 Yasin el Kadı 286, 287, 288, 289, 290, 340 Yekta Saraç 109,168 Yenen Gazali 382 Yener Ciner 349, 350 Yenilikçiler 125, 182,183, 267 Yeşil Kuşak Projesi 63 Yılmaz Çelik 168 Yılmaz Yalçıner 63, 89 YİMPAŞ 97 YÖK 109, 234, 380, 390, 391 Yörük Ali Efe 176 Yossi Melman 240 Yüksek İslam Enst. 109 Yunus Ağar 350 Yunus Karabela 41 Yusuf Aslan 90 Yusuf Bin Hammer 378 Yusuf Ziya Özcan 234 Yusuf Ziya Uçman 57
C
,
? " * 68
ll7do^ Federasyonu Yak°v 30ı
Zafer Aktaş 201 Zafer Çağlayan 180, 271, 275, 276, 279, 313 Zalmay Halilzad 257, 259 Zbigniev Brzezinski 63 Zekeriya Karam an 97, 334, 336, 337 Zekeriya Öz 161, 241 Zekeriya Ö ztürk 253, 254 Zeki Yeşildağ 172,173 Zeynel Yıldız 291 Zeynep Kılıçdaroğlu 326, 327 Ziya İlgen 162, 261, 263, 264, 266, 308, 346 Zıya Ü 1 H ak 81, 98 Zülfikar Ali Butto 81 Zülfü Dem irbag 164 Zülfü Livaneli 136, 207
KAYIP SİCİL
ERDOĞAN'IN ÇALINAN DOSYASI kı r*VMt rrfnût intrûn ubat*
Wuçh tn r if g*am,poM tft o n * # * * «»jjt
BiîöiUnRttfpr»rrcCıdo^m«r*9* yu**) ttlptantw««y
j (t k j
6 * « f i n ile bir * » y a
oU c j Mi
kıKim kıtöm. YOk_ BuUflUftm M W rıw u m . * M y j n m i ı m m * İ r d o ^ m * S ı t * ' y « n » > J « n
b*n«ıgn(otdntatiriAbunc«v4« («»>vtrdı Wri»9&ion/yord«n («wIk«ıttr* MUa Bubmjta OMyln öHt«fUfptı Sonti«MAm.doirn*«todrfttf1rvtfmb«Vbr*f1(«hV P » * i_ H » W u tK J .
K .> f ( a l f f ^ t ı î
B ıt^ iffrM g fk rı 17
kıtM
tnüt E r d o ğ a n * W f y k u t ı n m j k > ç n tkç g « u töMı ö o jy « y i
O p t t n y o n u M j ^ p n c A 6 f iW « T V
ö r t t « f O t a fl* M g r i t f o r U y ı M f * K * k m '
CtmtUfr*** 1K*. o
b o m f lo iy i w
6y*
C u n fc rta ıU r* * M t« n d t m k u h n tu U ı?
-(A fliM M İk e * u * tn » . o t t f y u * ö * 4 « n -U y *
Ucil ( ı d o ^ m ' n
S o n « * Y a lç ın M a y ii 2014
O o ıy « r U
*
b d y fr o r t w ç * ı