>
SÜİT Süit en genel tanımıyla, değişik etkide fakat aynı tonda dans parçalarının birbiri ardına dizilmesine denir. Parçaların tonlarının aynı olması süiti, başta sonat olmak üzere diğer dans temelli müziklerden ayıran yegane özelliktir. Süit; birkaç parçadan oluşmuş çalgısal türlerin en eskisidir e başlangı!ı "rtaçağ#a kadar gitmektedir. gitmektedir. $önemlere e yöresine göre farklılık gösterse de süitin yapısı genel olarak, orta ya da ağır tempoda parçalarla %ızlı parçaların art arda gelişi temeline oturtulmuştur. oturtulmuştur. &u çerçee de süit en az dört bölümden oluşmaktadır. oluşmaktadır. &unlar; allemande, allemande, courante, courante, sarabande sarabande e giguedir. Sarabande ile gigue arasına başka parçalar da sıkıştırılabilmekte eya 'allemande(den ön!e oldukça geniş tutulmuş bir prelüd koyulabilmektedir.
Süitte bütünlük 'iki bölmeli biçim(in kullanılmasıyla sağlanır. sağlanır. )ki bölmeli biçim bir parçanın aşağı yukarı eşit iki kanada bölünmesiyle kedini belli eder. Parçanın ortasına doğru bir dolap çift çizgisi koyularak %er bir bölmenin iki kez çalına!ağını belirtir. belirtir. Parçanın ilk yarısı güçlü eya benzer benzer tonda kalışla son bulur. *ift çizgiden sonra ise ters yönde bir işlem başlar, komşu tonlara da uğranılarak parçanın sonunda ana tona dönülür. dönülür.
DANSLAR Süit formunda yer alan danslar e özellikleri şöyledir+ Pavane:)spanyol!a pao taus kuşu- ya da )talya#daki Padua kentinden kaynaklandığı sanılmaktadır.
/#lük ağır bir danstır. danstır. Galliarde:&ir )talyan e 0ransız dansıdır. 1/2#lik %ızlı tempoludur. Allemande:0ransız!a#da '3lman $ansı( demektir. demektir. /#lük ağır bir danstır. danstır. Courante:0ransız!a 'a!ele!i dans( anlamındadır. 1/2#lik %ızlı tempodadır. tempodadır. Chaconne:*ok eski dönemlerde bir )spanyol dans şarkısı olsa da sonradan Passa!aglia gibi bir çeşitleme modeli oluşturmuştur. 4#lük ağır tempodadır. tempodadır. Bourree:0ransız!a '%alk dansı( anlamındadır. anlamındadır. /#lük %ızlı tempodadır. Sarabande:5lçülü adımlarla oynanan bir )spanyol dansıdır. dansıdır. 1/2#lik ağır tempoludur. tempoludur. Gavotte:6ünümüzde &ritanya#da %ala yaşayan bir '%alka dansı(dır. /#lük, pek %ızlı olmayan bir danstır. Siciliano:)talyan!a 'Si!ilyalı( anlamındadır. 3slında 3slında dans değil, kırsal müzik %aasıdır. 7/8#lik ağır tempodadır. Gigue: )ngiliz!e '9igkeman-( söz!üğünün 0ransız!a söylenişidir. :ökeni )skoçya ya da )rlanda dans şarkısıdır. şarkısıdır. 7/8#lik %ızlı tempodadır t empodadır.. Menuet:ski bir 0ransız %alk dansıdır. 4#lük ağır tempodadır.
2
DÖNEMLER İÇİNDEKİ GELİŞİMİ 17. YÜZYIL ÖNCESİ SÜİT : >?.yy ön!esinde birçok enstürmantal dans müziği bulunmaktadır. @er ne kadar ardı sıra gelseler e kompleks bir yapıya sa%ip olsalar da, dansların tonlarının farklı oluşu bu müziklerin süit formuna da%il edilmesine engel teşkil etmektedir. Süit terimi ilk kez, stienne du Aertre#nin >BB?#de yazdığı 'SeptiCme lire de dan!eries( isimli eserinde geçse de burada ki süit terimi, yalnız!a bir çift dans grubunu karşılamaktaydı.
ERKEN 17. YÜZYIL : 1D Eıl Saaşları#nın müzik da%il birçok sanat alanında önemli etkileri olmuştur. Saaş süresin!e, özellikle )ngiltere#den, birçok müzisyen krallara refakat etmekteydi e böyle!e farklı müzik kültürlerini tanıyarak kendi ülkelerinde bunları uygulamakta eya yeni sentezler üretmekteydiler. 0ransızlar#ın dans e lut çalgısını kültürlerine katması, 3lmanlar#ın Polonya dansları üzerine araştırmalar yapması, )spanyol gitarının )talya#ya geçişi %ep bu döneme denk gelmektedir. )şte bütün bu gelişmelerin, süit formunun doğmasında önemli etkisi olmuştur. Autarlı bir müzikal melodi yaparak süit formunu '3%enkli müzikal bütünlük( olarak ilk açıklayan kişi, >7>> yılında Paul Peuerl olmuştur. Peuerl eserinde sırasıyla paduana, intrada, dantz, galiarda bölümlerini on kez tekrarlamıştır. Süitin, bir dans müziği biçiminde ilk olarak )talyanlar tarafından, >?. yüzyılın başlarında yapıldığı görülmektedir. &unun ilk ön!üleri olarak 3ntonio &runelli#nin >7>7 yılında yazdığı, beş okal partisinin eşlik ettiği, üç bölümden oluşan balesi ile bunu iki yıl sonra takip eden, Forenzo 3llegri#nin yaptığı sekiz baleden oluşan koleksiyonunu sayabiliriz. )ngiltere#den çıkan, Go%n Hoprario e Iilliam &rade#a ait olan çalışmalar, süit benzeri gruplandırmanın ilk örneklerindendir. &rade eserlerini sırasıyla paduana, galliard e allemande eya coranta sırasıyla bestelemiştir.
$ans müziğindeki süit formuna doğru yaklaşan bu gelişimin en önemli noktalarından biri ise Go%ann S!%einn#in >7>?#de bestelediği &an!%etto Jüzikali#dir. serde pavan, gagliarda, courente, e allemande danslarından yirmi bölüm kullanılmakta, da%a da önemlisi bu danslar polifonik açıdan da%a
zengin olan pavandan, da%a az karmaşık yapıdaki allemande a doğru dere!e dere!e sıralanmaktadır. Süit içinde gerçekleşen bütün bu gelişmeler bu yüzyılın başlarında, özellikle de >7DK ile >7>8 tari%leri arasında gerçekleşmiştir. Le ar ki bundan sonra beste!iler süit formunun üzerine gitmek yerine da%a popüler tarzlarda eserler ermişlerdir e süitin gelişim yaklaşık 2D senelik bir sekteye uğramıştır.
1
GIGUE ÖNCESİ KLASİK SÜİT : :lasik süitin gelişimi, gigue bölümünün eklenmesine bağlı olarak iki farklı bölüme ayrılabilir. 6igue ön!esi döneme ait süitler; başka bölümlerin eklenip eklenmemiş olmasına bakılmaksızın, temel olarak allemande, !ourante e sarabande bölümlerinden oluşan &u biçime kısa!a, dans isimlerinin baş %arfleri alınarak '3MHMS( de denmektedir- e tek bir oturuşta çalınmaya müsait gerçekçi bir süreye sa%ip süitlerdi. &u yapı ilk olarak 0ransa#da ortaya çıkmıştır. >72K#da Paris#de ortaya çıkan Tablature de mandore de la composition du Sieur Chancy isimli yapıt, süit tari%inin önemli yapıtaşlarındandır.
GIGUE SONRASI KLASİK SÜİT : 6igue bölümünün klasik süite da%il olması yaklaşık olarak >7BD#li yıllarda gerçekleşmiştir. &öyle!e da%a ön!eden 3MHMS yapısına sa%ip olan form, bundan sonra 3MHMSM6 yapısına sa%ip olmuştur fakat; bu yapı asla 3MHMS#nin bütünlüğü gibi bir bütünlüğe sa%ip olamamıştır; farklı yerlerde e farklı repertuarlarda gigue bölümünün farklı yerlerde bulunabildiği görülmektedir.
İngilt!: 6igue bölümünü süit formuna ilk ekleyenler )ngilizler olmuştur. Iilliam FaNes, Go%n Hobb, 6eorge @udson bu yapıyı ilk kullananlardandır. &en9amin Oogers ise klayeli enstürmanlar için bu yapıda ilk yapıtlar besteleyenlerdendir. )ngiliz lut beste!isi A%omas Ja!e#nin lut süitlerinin ise gigue yerine 'Aattle de Joy( bölümüyle bittiği görülmektedir. Süitin )ngiltere#deki başlangıç döneminde '3MHMSM6( yapısından ziyade '3MHMS( yapısının da%a çok kullanıldığı görülmektedir. )lerleyen zamanlarda ise süit formunda besteler yapmak )ngiliz beste!ilerin ön!elikli ter!i%i olmamıştır.
Al"#n$#: >7K tari%inde ienna#da 0roberger, süit repertuarına ilk '3MHMSM6( yapısındaki süitini eklemiştir. 0roberger#in süitleri 0ransız lut müziğini temel almaktadır. 0roberger >7K ile >7B7 tari%leri arasında 0ransa#da geziye çıkmış, birçok 0ransız müzisyen ile iletişim kurmuştur e gigue bölümünü süitlerinde sürekli kullanmaya karar ermiştir. &undan sonra bestelediği altı süitin beşinde, gigue bölümünü en sonda kullanmak yerine allemande bölümünden sonra ikin!i sırada kullanarak '3M 6MHMS( şeklinde bir yapı oluşturmuştur. "nu takiben Ie!kmann, bazı süitlerinde '3MHMSM6(, bazılarında ise '3M6MHMS( yapılarını kullanmış, G..Oie!k gibi bazı beste!iler ise gigue sonrasına eya parçanın en sonuna gavotte bölümünü ekleyerek eserler ermişlerdir.
%!#n: 0ransız süitleri amaç olarak bir kompozisyon türü olarak değil, salonlarda %alkın da katılabile!eği bir performans türü olarak besteleniyor, %atta çoğunlukla da süitin bölümleri bütün eserin içerisine dağıtılıyordu. 0ransız süitleri çoğunlukla %arpsikord için besteleniyordu. H%ambonnieres e Febegue, ilk %arpsikord süitlerini besteleyenlerdendir. )kisinin de bazı süitlerinde allemande bölümünden sonra iki !ourante bölümünün, ardından da sarabande bölümünün geldiği görülmektedir. 0ransız süitlerinin önemli özelliklerinden biri, çift bölümlerin kullanımıdır. *iftlerin ikin!i parçası genellikle karşıt bir moda, bazen de farklı bir ana%tara sa%ip olurdu. )kin!i parçanın sonunda ise genellikle birin!i parçaya dönmek için uygun bir geçiş yapılır; fakat farklı ana%tar kullanımlarının olduğu eserlerde bu mümkün olmaya da bilirdi. 0ransız %arpsikord süitini 3lmanlar#dan ayıran tek özellik, özellikle !ourante bölümlerinde görülen çiftli kullanımların olması değil, ayrı!a bitiriş gruplarındaki farklılıktı. 0ransızlar süitlerin sonlarında gigue yerine, bir eya bazen iki galanterien kullanmaktaydılar.
'AROK DÖNEMİN KLASİK DIŞI SÜİTLERİ: @er ne kadar 0ransızlar dans e eğlen!e amaçlı olarak süitler bestelemiş olsalar da, >72D#li yıllardan başlayarak yaklaşık >2B yıl boyun!a süit, sade!e solo performans amaçlı bir müzik olarak kullanılmıştır.&u kullanım da, esasında bir dans müziği olan süitin, özelliklerini yitirerek etkisini kaybetmesine e bu türde erilen eserlerin zaman içinde kaybolmasına neden olmuştur. &u gelişmenin bir nebze olsun önüne geçen isim ise Fully olmuştur. 6erçekte %iç süit bestelememiş olan Fully, kullandığı sa%ne yapıtları e özellikle uertürleriyle, süit formuna yeni bir soluk getirmiştir. "nu izleyen 6er%ard $iessener, G.H.0. 0i!%er, G.H.@orn gibi farklı milletlerden birçok müzisyen, bir uertür ile başlayan e başta bale olmak üzere dans eşleniği amaçlı süitler bestelemişlerdir.
CO()ERIN * 1+. YÜZYIL %RANSIZ SÜİTİ : 0rançois Houperin zamanında 0ransız %arpsikord süitleri yeniden dans için değil, karakter temelli pasa9lar içermeye başlamıştı. &u dönemde gruplar arası t utarlılık sergileyen bir örnek çıkamadığı gibi, ana%tar bütünlüğü bile tam olarak sağlanamamıştır. >?1D#lu yıllar ile birlikte bu tarz bir çöküşe girse de, 0ransız %arpsikord süitleri arlığını en uzun sürdüren süitler olmuş e barok dönemdeki son süit örneği 0ransız %arpsikord süiti tarzında çıkmıştır.
B
,ANDEL * İNGİLİZ SÜİTİ : @andel süitlerinde, 3MHMSM6 biçimine eğilimli duran 3lman tarzıyla )ngiliz e 0ransız öğelerini birleştirmiştir. &unu yaparken ana%tar bütünlüğüne dikkat etmiş, eserlerinin bazılarında mumanlar arasında tematik ilişkiler de kurmuştur.
'AC, SÜİTLERİ : &a!% yaklaşık olarak B tane süit yazmıştır e içeriğindeki standartlarıyla diğer örnekleri kendininkileriyle adeta mukayese ettirmek zorunda bırakmıştır. &a!%#ın altı çello süitinde kullandığı yapı 'PreludeM3MHMSMQM6( biçimindedir. &uradaki Q bir çift menüet tir; bunun ilki bir çift bourree e ikin!isi bir çift gavotteden oluşmaktaydı. &a!%#in süitlerindeki zire noktası altı %arpsikord süitinde gerçekleşti. &ölümler formsal olarak oldukça serbestti. $ördün!ü e altın!ı partitalarda sarabandedan ön!e bir arya bulunmaktaydı. )kin!i süit gigue yerine bir capriccio ile sona ermekteydi. 3ltın!ı süitteki sarabande bölümü, başlangı!ındaki toccatayı %afif anımsatsa da, bölümler arasındaki bağlantılar genel olarak çok açık değildir. &u tür
bağlantılar da%a ziyade keman süitlerinde görülmektedir. Süitlerin %er bir bölümünün ilk birkaç ölçüsünde armonik, melodik e dizisel ufak benzerlikler ardır. &a!%#ın süitlerini diğer örneklerden ayırıp zireye koyan birçok özellik ardır. &ölümlerin özenli seçimi e bunların sıralanışı; bölümler arasındaki uyumla sağlam bir bütün %alinde süitlerin ortaya çıkışının yanı sıra; müziğin sa%ne oyunlarıyla arasındaki uyumlu ilişkisi bu özelliklerden sayılabilir.
17-/10 : Sonat, senfoni e konçerto türlerinin etkinlik kazanmasıyla birlikte >8.yüzyılın ortalarından itibaren süit formu %emen %emen yok olmuştur. >8DD#lü yıllarda süitin balede, potpourri e askeri müziklerde %alen kullanıldığı görülmektedir. >K. yüzyılın ortaları itibariyle Goa!%im Oaff#ın süiti sonata alternatif bir tür olarak diriltmeye yönelik çalışmalar yaptığı görülmektedir. Oaff genellikle birden fazla enstürman için süitler bestelemiştir, bunlar çoğunlukla düet olsa da aralarında quartet ler bile ardı. serler genellikle ile ? arası sayıda mumandan oluşuyordu e mumanlar arasında ana%tar olarak farklılıklar ardı. &arok döneme ait bölümlerin yanı sıra moto perpetuo, rhapsodie, romanze gibi o döneme %as bölümler de eserlerde bulunmaktaydı. Hamile SaintMSeans >877 yılında süit formunda bir eser ermişse de, eser >8.yüzyıla %as, dans müziği olmak gibi birçok süite ait özellikten arınmıştı. iyolonsel e piyano için bestelenen süit !iddi bir irtüözite gerektiriyordu e prelude, serenade, scherzo, romance e finale bölümlerinden oluşmaktaydı. >K.yüzyılın sonlarına doğru Jaseenet dokuz süit bestelemiştir. Program müziği türündeki eserler, iki okal partisi e bir sunu!u içermekteydi.
7
. YÜZYIL : 2D.yüzyıla girildiğinde müzikolo9i çalışmaları %ız kazanmaya başlamış e unutulmuş birçok barok dönem eseri gün ışığına çıkmıştır. 3yrı!a bu dönemdeki neoMklasik akımın etkisi e tonal sistemin çöküşü sonu!u sonat formuna duyulan ilginin azalması da eski formların yeniden gündeme gelmesini sağlamıştır. &elli bir süre gg, Strainsky, $ebussy gibi müzisyenler program müziği biçiminde süitler bestelemişlerdir, fakat bu dönem kısa sürmüştür. Eüzyılın ortalarına doğru süit, klasik dönemindeki birçok özelikten bağımsızlaşmıştır. &ugün süit tanımı, tek oturumda çalınabilen, farklı bölümlerden oluşmuş eserler için kullanılmaktadır.
2O,ANN SE'ASTIAN 'AC, Go%anne Sebastian &a!% >78B tari%inde isena!%#da doğmuştur. &a!%, Jozart e &eet%oen ile birlikte eleştiri dışında tutulan üç büyük beste!iden biridir. $indar bir insandı e çağında pek ünlü değildi, sade!e büyük bir org!u olarak tanınırdı. Jüziğini çoğunlukla ısmarlamalar üzerine yazan &a!%; çağına kadar başka beste!iler tarafından kullanılmış füg, oral antat, passion, missa, süit, onçerto grosso e tocatta gibi formlara yapısal e içerik yönünden yenilikler getirmiştir. &este!inin
özellikle invention, prelüd e füg leri oldukça önemlidir. Sanatçı >?BD tari%inde Feipzig#de 7B yaşında %ayata gözlerini yummuştur. L"A+ Go%anne Sebastian &a!%#ın %ayatı, dinletide çalına!ak eserin beste!isi olduğu için anlatılmıştır.
?
KAYNAKLAR M
@ürel 0eridun,
:lasik Jüzik Oe%beri,
M
6roe $i!tionary of Jusi! "nline
M
$on Ji!%ael Oandel,
M
Say 3%met,
M
@odeir 3ndre,
S3E Eayınları,
@arard $i!tionary of Jusi!,
Jüzik Aari%i,
)stanbul/2DD8
@arard Rniersity Press
Jüzik 3nsiklopedisi Eayınları,
Jüzikte Aürler e &içimler,
Pan Eayınları,
3nkara/2DD7 )stanbul/2DD1
8