Vergilius, Aeneis . Çev. Türkân Uzel. !stanbul: Öteki Yayõnevi, "998. I.453-498; VIII.369-455; VIII.609-73".
Koca tapõnak önünde beklerken kraliçeyi gözden geçiriyordu teker teker yöresini; sanatçõlar õn çabasõna, birbirinden üstün eserlerine hayran hayran bakarken tam, birden ili! ili!ti gözüne, sõrayla, Troia cenklerinin, koca dünyaya ün salmõ! sava! sava!õn betimleri, ayr õmsadõ Atreus’o" Atreus’o"ullar õnõ ve Priamus’u, iki ulusa kar !õ da kaskatõ Achilles’i. Durdu, bu" bu"ulandõ gözleri: “Doldurmu! “Doldurmu! Achates, felaketimizin öyküsü bütün bölgeleri, dillere destan olmu! olmu!uz, i! i!te !urda Priamus! Onura, de" de"ere burada bile ödül konmu! konmu!! Dertlere a" a"layan insanlar var burada demek! Ölümlülerin kaderi dokunmu! dokunmu! yüreklere. Bu ün belki kurtar õr hepimizi, korkma artõk!” Böyle dedi, bo! bo! hayallerle baktõ doya doya; sõk sõk gö" gö"üs geçirdi, sel gibi akt õ gözya! gözya!õ, õslattõ yüzünü, görüyordu Troia önünde sava! sava!anlar õ: #!te #!te !urda Grekler kaçõyorlar, Troia’lõ yi" yi"itler sõk õ!tõr õyor; i! i!te burda Tolgalõ Achilles pe! pe!lerinde arabasõyla $urda tanõr kar gibi çadõrlar õnõ Rhesus’un; Rhesus’un; akar gözya! gözya!lar õ: Tydeus’o" Tydeus’o"lunun gözünü1 kan bürümü! bürümü!, yak õ p p yõk õ p p geçiriyor k õlõçtan. Otlatmadan Troia çayõr õnda, sulamadan Xanthus ordugâhõna. Ba! Ba!ka yerde Troilus. Achilles’e denk olmaya rakibi, o mutsuz genç, yitirmi! yitirmi! silahlar õnõ kaçmakta; anlattõlar öyküsünü: Bo! Bo! arabaya tak õlmõ! yerde uzanmõ! arka üstü, atlar çekermi! çekermi! ama o, gemleri bõrakmazmõ! yine de; ba! ba!õ saçlar õ sürünürmü! sürünürmü! kara topraklarda: Uzun bir çizgi çiziyor bak mõzra" zra"õnõn ters dönen demir ucu. $unu yakarmaya gidiyor Troia’lõ kadõnlar hak hukuk bilmez Pallas’õn tapõna" na"õna do" do"ru, götürüyorlar Tanr õçaya bayramlõk giysisini. Saçlar õ darmada" darmada"õnõk, acõlõ, yaslõ, bak 1
Tydeuso" Tydeuso"lu: Diomedes 1
dövüyor gö"üslerini: Tanr õçaysa dikmi! gözlerini yere, yüz çevirmi! insanlardan. Troia çevresinde Hector’u bak üç kez döndüren Achilles, altõnla de"i!tirmekte cansõz cesedi! Ganimetler, arabalar ve dostunun cesedi2, i!te, Priamus’un yakaran, silahsõz elleri. Bunlar õ görünce sõzlar yüre"i Aeneas’õn, bir inilti kopar õr derinlerinden gö"sünün. Kendini de fark eder Achaia’lõ önderlerle cenge tutu!mu!tur, i!te !urda do"udan gelen taburlar õ, zenci Memnon’un silahlar õnõ görmekte. Hilal biçimi kalkanlar õyla Amazonlar õn ordusunu yönetmekte ate!li Panthesilea. Binlerce Amazon arasõnda cenk a!k õna kaptõrmõ! kendini,alttan çõ plak gö"üslerini altõn kemerle sõkmõ!, k õzo"lank õz, ama cenkçi, gözünü k õrpmadan meydan okumakta erkeklere. #çi hayranlõkla dolar Troia’lõ Aeneas’õn bir resme tak õlõr gözleri, donakalõr birden. Tam bu sõra göz kama!tõran tüm güzelli"iyle, Dido, põr õl põr õl, tapõna"a do"ru ilerler
#ndi gece, kapladõ koyu renk kanatlar õyla yeryüzünü; ama Venus Laurentum’lular õn deh!ete dü!üp tehdidinden, endi!e içinde zorlu karga!adan, ba!vurdu Tanr õ Vulcanus’a. Altõn dö!e"i üztünde kocasõnõn, dil döküp ba!ladõ Tanr õsal e!ine bir sevda yaymaya: “Argus krallar õ Pergama’yõ yerle bir ederken, kader borcunu öderken kent, dü!man ate!iyle dü!mek üzereyken bütün kaleleri, hiç yardõm diledim mi senden zavallõlar için? Hiç silah istedim mi, sevgili kocacõ"õm, bo!u bo!una, Tanr õçanõn tüm arma"anlar õndan, böylesine elinden gelen i!i yapmanõ? Oysa birçok !eyler borçluydum Priamus’un o"ullar õna, çok defa a"lõyordum Aeneas’õn a"õr çilesi için. $imdi #uppiter’in buyru"uyla o, Rutul’lerin
370
380
2
Patroclus 2
yerle!ti k õyõlar õna; yakar õcõ olarak geliyorum, ben, bir ana, o"lum için; !u anda silah istiyorum, benim için kutsal istencenden. Razõ etmediler mi seni Neteus’un k õzlar õ, Tithonus’un e!i gözya!lar õyla? Hangi uluslar birle!iyor, hangi kentler, kapatõ p kapõlar õ biliyorlar k õlõcõ, ölüm saçmak için bana, hem de yak õnlar õma, bir baksana!” Böyle dedi, attõ ordan burdan kar gibi kollar õnõ Venus duraksayan e!inin boynuna, tatlõ, yumu!ak bir kucaklayõ!la sardõ onu. Kavradõ birden bildi"i bir ate! Tanr õyõ; iliklerine dek i!ledi hep bastõran bir sõcaklõk, aktõ durdu a"õrla!mõ! kemiklerinden tüm: Nas õl gün olup gürlerse gök, k õ pk õzõl õ!õ"õyla bulutlar õ yõrta yõrta dolanõrsa !im!ek, tõ pk õ öyleydi. Dolaplar õndan mutluydu e!i, güzelli"inin bilincinde. Tanr õ baba o zaman tuza"õna yenilerek hiç de"i!meyen a!k õn, !öyle dedi: “Neden gerekçeler ar õyorsun çok uzaklardan? Yitirdin mi, Tanr õça, bana olan güvenini? Aynõ endi!eyi duysaydõn yine o zaman da, Teucer’lere yardõm etmek borç olurdu boynuma. Ne her !eye kadir Babamõz izin veriyordu, ne de kaderler, Troia’nõn sayakta kalmasõna, Priamus’un da on yõl ya!amasõna arkadan. Ama !imdi hazõrlanõyorsan cenge, niyetin buysa e"er, ne vaat edebilirsem sanatõmla, demir, elektron’la ne yapõlabilirse, neye3 yeterse ate!, nefes, her !ey! Vazgeç yalvarmaktan! Ku!ku duyma hiç gücünden!” Böyle dedi arkadan kucakladõ istekli e!ini, girdi koynuna, bedenine yayõlacak sakin uyku diledi. Yolun yar õsõna artõk ula!õnca gece, ilk dinlence da"õtõnca uykuyu, hani, önce canlandõr õr õ külleri, küllenmi! korlar õ, (i"e, nankör çabaya ba"lõydõ çünkü ya!amõ) gecesini katõ p günlük i!e çalõ!tõr õr õ ya mum õ!õ"õnda i!çileri, koca yün payõnõ4 e"irsinler de, dö!e"ini e!inin tertemiz
390
400
410
3
Elektron, alt õn gümü! ala!õmõ metal,4/5’ü alt õn, gerisi gümü!ten olu!an; electron, amber anlam õnda da gelir. Nefes, körükten geçen havad õr. 4
Pansum, i!çilerin bir günde i!lemesi gereken yün yuma"õdõr. 3
korusun diye, büyütebilsin diye küçücük yavrular õnõ: #gnipotens de öyle, ate!e hükmeden Tanr õ, bo! geçirmez zamanõnõ, kalkar yumu!acõk yata"õndan demiri dövmek için. Yalçõn kayalar õyla ba!õ dumanlõ Sicilya k õyõlar õna yak õn Lipara adasõ, dimdik yükselir Aeol soyunun. Alta bir ma"ara vardõr, Ceclops’lar õn külhanlar õyla oyulmu! o ma"ra Etna’dakine benzer, gümbür gümbür gümbürder; güçlü kollar örslere inip kalkarken duyulur örs iniltileri õslõk õslõk sesleri gelir Chalyb’lerin: Külhanda soluk alõr verir alev.5 Burasõ Vulcanus’un evidir, Vulcanus topra"õ denir, #gnipotens yüce göklerden buraya inmi!tir. Demir dövüyorlardõ Cyclops’lar koca ma"rada, Brontes, Steropes, çõrçõ plak bedenleri, Pyragmon, 6 ellerinde yar õ biçim almõ! !im!ekler vardõ, yar õ i!lenmi!; (Tanr õ Baba gö"ün her yerinden atardõ bunlar õ yere çok kez) bir bölümü de bitirilmemi! bir durumda bekliyordu daha. Üç bölüm eklemi!lerdi doluya ve sa"naklõ7 buluta üç bölüm, kor gibi ate! için de üç, kanatlõ Auster için üç. Bu yapõya !imdi de eklemekteydiler deh!et veren yõldõr õmlar õ, gürültüyü, korkuyu ve alev alev öfkeyi. Ba!ka yerde bir araba yapmaktaydõ Cyclops’lar Tanr õ Mars için ve uçan tekerlekler; bunlarla gümbürdetip aya"a kaldõr õrdõ insanlar õ, kentleri ecel tecel; öfkeli Pallas için de bir silahla, deh!et veren bir kalkan yapõyorlardõ8 altõnõ i!liyorlar yõlanõn pullar õ gibi, birbirine dolanmõ! yõlanlar õn; bö"ründe Tanr õçanõn, ba!õ kesilse bile, gözlerini f õldõr f õldõr döndüren Gorgon’u. “Haydi kaldõr õn, 5
420
430
Chalybes: Chalyb’ler, Karadeniz’in do"usunda demir çelik i!lerinde usta bir soy.
6
Bronte/Brontes: gök gürültüsü; Steropes: !im!ek; Pyragmon: örs. Yapt õklar õ i!e gore adland õr õlmõ!
i!çiler. 7
Cyclops’lar on iki etkinlik ekliyorlar i !lerine, üçer üçer !im!ekle f õrtõnanõn yardakçõlar õna; üç dolu için, üç ya"mur için, üç ate! için, üç de yel için. 8
Deh!et vermesinin sebebi, kalkan õn fonunun yõlan pullar õ gibi altõn pullarla örülmü! olmasõ, kenarlar õnda birbirine dolanmõ! yõlanlar õn, ortada ise Medusa’n õn kesik ba!õnõn, yani Gorgon’un bulunmasõydõ. 4
götürün ba!lanmõ! i!leri, Aetna’lõ Cyclops’lar! $u i!e verin aklõnõzõ: Cesur yi"it için, silahlar gerek! $imdi vaktidir, güçlü, tez elli olmanõn! Gösterin olanca ustalõ"õnõzõ! Gecikeyim de demeyin!” Böyle söyledi, kesti. Onlar da ad çekip yumuldular üstüne örsün elbirli"iyle; oluk oluk aktõ tunçla altõn, eridi beden de!en demirler geni! külhanda; koca kalkanlar yaptõlar, iç içe yedi katl õ; bir tek kalkan kar !õ koyabilirdi, tek ba!õna, tüm Latin silahlar õna. Kimi Cyclops körükle hava basõ p çekiyor õslõk õslõk, kimisi de havuza daldõr õyor tuncu, f õ!õr f õ!õr sesli; inliyor ma"ra örslerin a"õrlõ"õ altõnda. Ba!kalar õ kaldõr õ p kollar õnõ, güçlü güçlü ezgiyle indiriyorlar, çeviriyorlar sonra koca kitleyi yapõ!tõrdõklar õ k õskaçlarla.
440
Bu arada Tanr õça Venus da varmõ! oraya arma"anlarla birlikte, ak bulutlar õn içinden, 610 põr õl põr õl parlayarak. Yapayalnõz oturmu! görünce o"lunu uzaktan, õssõz bir koyakta, serin bir õrma"õn k õyõsõnda, görünerek ona, !öyle seslendi: “#!te !urda sana söz verdi"im arma"anlar, sanat eseri silahlar õ kocamõn. Hiç çekinme, o"lum, ne ma"rur Laurentum’lulardan, ne ha!in Turnus’u sava!a ça"õrmaktan sen!” Böyle dedi, sar õlmak istedi o"luna Venus, koydu parlak silahlar õ bir me!enin dibine. Tanr õçanõn tüm arma"anlar õndan, böylesine görkemden ne!e içinde doyamõyor bir türlü Aeneas, çeviriyor her birine gözlerini teker teker, hayran hayran, evirip çeviriyor elinde kollar õnda, tepelikleriyle korkunç 620 alev kusan tolgayõ ve ölüm yüklü k õlõcõ, tunçtan kaskatõ, kan renkli geni! zõrhõ, yi"it. Bulutlar tutu!unca gün õ!õnlar õyla gökte, yansõtõnca uzaklara, nasõl k õzõlsa, öyle, hafif tozluklara, elektron’a, altõna çifte su verilip yapõlmõ!; mõzraklara, kalkanlar õn anlatõlmaz i!leni!ine bakakalõr hayran. Kalkan üzerine kazõmõ! kehanet bilen Tanr õ, gelecekten haberli, ate!e hâkim Vulcanus, 5
#talya tarihini, tüm Roma yengilerini, Ascanius’un dölünden türeyecek soylar õ, ba!ar õlar õ, sava!lar õ görülüyor üstünde sõra sõra. Ayr õca mars’õn ye!il ma"rasõnda çizmi!ti kurdu do"umdan sonra, iki çocuk da memelerine yapõ!mõ! oynayõ p emiyorlar, hiçbir korku duymadan sütanalar õnõ, o da düzgün ba!õnõ çevirerek ok !uyordu bir bir çocuklar õ, biçim veriyordu bedenlerine yalaya yalaya! Yak õnlar õnda görülüyor Roma, ötreye ayk õr õ, Sabin k õzlar õnõn tam Circus Oyunlar õ kutlanõrken kaçõr õlõ!õ Tiyatrodan; eklenmi! sonra ansõzõn patlayan Sava!õ, Romulus soyuyla sert Cures kentinin ihtiyar kralõ Tatius arasõnda yapõlan. Artõk sava!õ sona erdirmi! aynõ önderler, #uppiter suna"õ önünde ayakta duruyor, silah ku!anmõ! hepsi de, ellerinde kadehler, domuz kurban ederek bir anla!ma yapõyorlar. Yine o dolaylarda aksi yönde hõzla ko!an arabalar yar õyordu Mettus’u ikiye.9 —Ama sen de sözünü tutmalõydõn, Alba Kralõ!— Yerlerde sürüklüyordu Tullus hõrçõn adamõn ba"õrsaklar õnõ ormanda; yayõlan kanlar õ ak õyordu dikenli çalõlardan, damla damla. $urada kovulan Tarquinus’u geri almayõ buyuruyor Porsenna, büyük ku!atmayla kenti bastõr õyor: Aeneas soyu özgürlük u"runda sar õlõyor silaha. Cocles de göze almõ! köprüyü geçmeye, zincirlerini k õraraktan, nehri yüzerek geçmeye kalkmõ! diye Cloelia, Porsenna k õzgõn bak õyor tehdit edermi! gibi. En üstünde kalkanõn dikilmektedir Manlius, Arpeius kalesi bekçisi, tapõnak önünde. Göklere de"en Capitolium’un üstündedir. Romulus’un çatõsõ yeni konmu! samanla diken diken. $urda da gümü!ten bir kaz, altõndan ravaklar önünde kanat çõrparak !ak õmakta kentin e!iklerine geldi"ini Galler’in. Sisler arasõnda gelmi! Galler, çõkmõ! çatõya, yo"un gecenin arma"anõndan, karanlõklardan yararlanarak. Altõndandõr hepsinin saçlar õ,
630
640
650
9
Alba kral õ Mettus sözünden döndü"ü için cezaya u"rar. 6
giydikleri altõndan. Põr õl põr õl yanõyordu kaputlar õndaki bandlar õ; altõnla dolanmõ!tõ kar gibi ak boyunlar õ: Her birinin elinde Alp da"lar õnõn çifte mõzraklar õ vardõ; upuzun bir kalkan koruyordu bedenlerini. $urda çizilmi! sõçrayan Sali rahiplerini çõ plak Lupercus’lar õ, yünden sorguçlar õ, gökten dü!mü! kalkanlar õ, kutsal e!yalar õ ta!õyor rahat, esnek arabalar õnda tüm, kent boyunca, afif aile kadõnlar õ; Tanr õ Tartarus’un mekânlar õnõ da Vulcanus eklemi! uzaktan, geni! giri!ini Dis’in; suçlulara ne türlü cezalar vermektedir ve de senin Catilina! tehdit saçak kayaya asõlmõ!, Furia’lardan deh!ete dü!mü! halini. Ayr õ bir yerde duran dindarlar õ, onlara yasalar veren Cato’yu. Hepsinin ortasõnda, altõn bir fon üzerinde, kabarmõ! deniz yayõlmaktadõr ta uzaklara. Ama gök renkli dalgalar õn köpük köpük ba!õ ak aktõr; gümü!le i!lenmi! açõk renk yunuslar döne döne yüzüyorlar, süpürüyorlar suyun yüzünü kuyruklar õyla, yararak gemilerin burgaçlar õnõ; ortada tunç donanmanõn resmi, Actium sava!õ, Leucades adalar õ bütün görülüyor, kayna!õ p durmakta harp düzeninde yanõ p sönüyor altõn põr õltõsõnda dalganõn. Augustus Caesar çarpõ!maya sürüyor bir yandan #talya’yõ, Senatör’leri, halk õ, Penat’lar õ, ulu Tanr õlar õyla birlikte; dimdik duruyor yüksek pupasõnda geminin, kutlu !akaklar õ çifte alev saçõyor; babasõnõn yõldõzõ da görünüyor ba!õnõn üstünde. Kar !õ tarafta yellerin ve Tanr õlar õn yardõmõyla Agrippa yönetiyor üst yandan ordusunu, parlõyor yüksek sava! ni!anõ; !akaklar õnda altõndan gemi mahmuzlar õyla süslü bir deniz çelengi. Öte yanda Antonius barbar kuvvetleriyle, karma silahlar õyla, K õzõldeniz k õyõsõnda, do"uda, uluslar õ yenen kumandan olarak, getiriyor kendisiyle birlikte Aegyptus’un güçlerini, $afak yönündeki Irak Bactra’nõn. E!lik etmektedir ona—Ne günah!—Aegyptus’lu kar õsõ. Aynõ anda saldõr õyorlar ve sular kayna!õyor küreklerle köpük köpük, üç çatal
660
670
680
690
7
gemi gagalar õyla; açõlõyorlar engine Cyclad adalar õ kopmu! da kökünden yüzüyor sanõlõr, ya da yüce da"lar vurmakta da"lara, öyle büyük kitle olup yükleniyor yi"itler kuleli gemilerle! Alevli k õtõklar, oklar, kanatlõ demirler savuruyorlar elleriyle, yeni k õyõmdan k õ pk õzõl oluyor Neptunus’un sular õ; kraliçe de ortasõnda filosunun, ata borazanõyla ça"õr õyor ordular õ, ama görmüyor daha sõrtõndaki çift yõlanõ her türden Tanr õ, canavarlar, havlayan Anubis Neptunus’a, Venus’a, Minerva’ya kar !õ oklar 700 f õrlatõyorlar. Çatõ!manõn civcivinde Mars da çõlgõn gibi çizilmi!, demirin üzerine. Sonra esirden kopup gelen u"ursuz Dira’lar. Ne!eyle gidiyor Anla!mazlõk da paramparaça üstü ba!õ; kanlõ kamçõsõyla kovalamakta Bellona onu; Actium Apollon’u bak õyor bu hale, geriyor yayõnõ üst yanda; hepsi de deh!ete dü!mü!ler, Aegyptus, Hind, Arap ve Saba uluslar õ; yüz çevirmi! Kraliçe, ça"õrarak yelleri, yelken açmak istiyor, salõveriyor gev!ek halatlar õ gitgide! K õyõmlar içinde ölüm korkusuyla sapsar õ belirtmi! kadõnõ. #gnipotens, #apyx’le dalgayla sürüklenirken, 710 kar !õda acõlõ Nil plilerini giysisinin açmakta geni! bedeninde, ça"õrmakta gök renk ba"r õna yenilmi!leri, gizli koylar õna, sular õnõn. Ama Caesar üçlü yengi kazanõ p dönüyor Roma sular õna ölümsüz onurlar, tam üç yüz görkemli tapõnak Roma kentine, kutsamakta Tanr õlar õ u"runa #talya’nõn; inliyor yollar ne!e, oyun, alk õ! seslerinden! Her tapõnakta, sunakta analar korosu var; sunaklar õn önünde kurban edilmi! bo"alar, yerde yatõyor. Octavianus da kar gibi ak e!i"ine oturmu! da Phoebus’un, uluslar õn 720 alõyor arma"anlar õnõ, ulu kapõlara astõr õyor; yürüyor !lar uzun kuyruk halinde ba!ka yenik uluslar dilleri ve giysileri, silahlar õ apayr õ: $urda çizmi! Nomad’lar õ türlü Afrika soylar õnõ, Mulciber, !urada Leleg’leri, Caria’lõlar õ, sadak ta!õyan Gelon’lar õ; Fõrat ak õyor artõk sakin sakin; 8
dünyanõn bir ucundaki Morin’ler, Çift boynuzlu Ren õrma"õ, düzene sokulmamõ! Daha’lar 10 Ve köprüsüyle ba!õ dertli Araxes õrma"õ.11 #!te bunlar vardõ kalkanõ üstünde Vulcanus’un, ana arma"anõ. Kral bilmedi"i olaylar õn hayaline hayran olur, sevinir. Yükler sonra sõrtõna, ününü, kaderini torunlar õnõn.
10
Hazar Denizi k õyõsõnda outran bir #skit soyu
11
Araxes, Ermenistan’da bir õrmak (Aras). Servius’un bildirdi"ine gore, bu õrmak üstüne Büyük #skender bir köprü yapt õrmõ!, ama õrmak sular õ köprüyü al õ p götürmü!; Augustus köprüyü yeniden yapt õrmõ!. 9