Türkçe-okuyorum-4

Trusted by over 1 million members

Try Scribd FREE for 30 days to access over 125 million titles without ads or interruptions! Start Free Trial Cancel Anytime.







:

Türkçe Okuyorum

Erkan: Neee! Bir de o külüstüre isim mi verdin? 40.

?

!

:

Allaah! Bu konu bizi daha çok eğlendirecek galiba. 41.

.

!

Hemen Süleyman'ı arayıp haber vermeliyim. 42.

.

Handan: Neden özellikle Süleyman'a haber veryorsun? 43.







































:

Türkçe Okuyorum

3

MÜŞTERİ KAÇIRAN SATICI

Can: Dün Ankara'daydım, hava harikaydı, caddede yürüyordum. Bir Can: mağazanın vitrininde bir ayakkabı gördüm.







































:

Türkçe Okuyorum

Okan: Ne yaptı? Okan: 6.

:

Can: Benim beğendiğim ayakkabıya alaycı bir şekilde baktı, "gerçekten Can: bunu alacak mısınız?" dedi.

7. ".

8.

"

:

Okan: Allah, Allah! !

:

Can: Bana sorarsan, böyle bir satıcıyı çalıştıran iş yeni yakında iflas









































:

Türkçe Okuyorum

ama bazıları sadece şikayet olursa, ilgileniyorlar . 13.

14.

.

Can: Eee... elemanıyla ilgilenmeyenler müşteri kaybeder. Can: :







































:

Türkçe Okuyorum

Adam cevap vermeden mağazadan çıkıp çıkıp gitti. 20.

.

Can: Yani bazı müşteriler de satıcıların mecburi hoşgörüsünü bilip 21.

çalışanın sabrını taşırıyor. Bu da doğru.







































:

Türkçe Okuyorum

4

DOLMUŞ







































:

5.

Türkçe Okuyorum

Faytonlar taksi gibiydi. .

Parası olan ve bir yere yer e gitmek isteyen beyler, bayanlar ve aileler bir fayton çağırıp kapılarına gelen faytonla istedikleri yere gidiyorlardı







































:

Türkçe Okuyorum

Ne güzel! Arabaların çıkardığı gürültü, İnsanın kulaklarını gizli gizli yoran şehir uğultusu yok.

12. .

!

Keşke İstanbul'un içinde de uygun bazı yerlerde aynı uyulama









































:

Türkçe Okuyorum







































:

Türkçe Okuyorum







































:

Türkçe Okuyorum







































:

Türkçe Okuyorum







































:

Türkçe Okuyorum











































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































:

Türkçe Okuyorum

Nihayet kız on sekiz yaşına girer, babası kızı on sekiz yaşına girdiği halde ölmediği için çok mutludur.

30.

.

On sekizinci yaş gününde kızına hediye olarak çok değerli bir inci 31.

kolyeyi hediye etmek ister. .

Ülkenin en güzel üzümlerinden bir sepet üzüm hazırlatır ha zırlatır ve inci kolyeyi 32.

bu üzümlerin üstüne koyup ona gönderir. .

Sandalla bu hediyeyi kıza götüren görevli mutlu bir şekilde hediyeyi kıza 33.

verir. .

Kolyeyi görünce çok beğenen kız hemen almak için uzanır. 34.

. Sonra ne olur, biliyor musunuz?

35.

Söyleyeyim! Maalesef krala kızan kâhinin söylediği olur. 36.

.

!

Üzüm sepetinin içinde zehirli bir yılan vardır, kız k ız kolyeyi almak için elini 37.

uzatınca...







































:

Türkçe Okuyorum

Onu ısırır ve güzel prenses ölür. 38.

.

Tabii ki bu halkın anlattığı bir hikaye. 39.

.

Diğer hikaye Ovidius tarafından anlatılan bir aşk hikayesidir. 40.

.

Ovidius'un hikayesi şöyle: 41.

:

Bir zamanlar Üsküdar'da Tanrıça Afrodit'in bir tapınağı varmış . 42.

.

.

Hero adlı bir genç kız da başka kızlarla birlikte bu tapınakta Afrodit'e 43.

hizmet eden bir hizmetkarmış. .

Kız Kulesi de Afrodit'e aitmiş. Hero'yu kuledeki kumrulara bakması için 44.

görevlendirmiş. .

Hero'ya aşkı yasaklamış ve sadece kumrulara bakmasını emretmiş. 45.

.







































:

Türkçe Okuyorum

Hero, tanrıçanın emrine karşı gelemeyeceği için kaderine razı olup bu 46.

kulede yaşamaya başlamış. .

Yalnız bir hayat yaşıyor, kumrularla sohbet ediyor, Boğaz'ın güze güz e lliğini seyrederek günlerini geçiriyormuş.

47.

. O zamanlar bir gelenek varmış: 48.

:

Her ilkbaharda doğa uyandığı için Afrodit'in Üsküdar'daki tapınağının 49.

çevresinde törenler yapılıyormuş. .

İnsanlar akın akın tapınağa geliyor; yiyor, içiyor, dans ediyormuş. 50.

.

Aşkı bulamayan insanlar Afrodit'e yalvararak yalvararak aşkı yaşamayı 51.

diliyorlarmış. .

Hero da Afrodit' in diğer bütün görevli kızları gibi bu törenlere 52.

katılıyormuş, sonra kuleye dönüyormuş.







































:

Türkçe Okuyorum

Bir yıl yine ilkbahar gelmiş, törenler başlamış. b aşlamış. Hero yine oradaymış. 53.

.

.

Bu yıl Boğaz'ın Avrupa yakasında oturan Leandros adında bir genç de törene katılmak için tapınağa geldiğinde Hero'yla tanışmış ve iki genç 54.

birbirine aşık olmuş. . Daha sonraki günlerde Leandros her gece yüzerek kuleye gelir, iki genç

aşık kulede buluşup özlem giderirler.

55.

.

Yine bir gün Leandros yüzerek kuleye gelmek için denize altlayıp kulaç atmaya başlar, ancak denizde fırtına olduğundan bu defa işi zordur, 56.

ama o yüzmeye kararlıdır. .

Denizde yolunu bulması için Hero'nun yaktığı fenerin ışığını takip ederek yüzmeye devam eder, maalesef kuleye yaklaştığı sırada fener 57.

söner. .







































:

Türkçe Okuyorum

Onların aşkını kıskanan kulede görevli bir kişi k işi feneri söndürür, fener sönünce yolunu kaybeden Leandros fırtınanın yarattığı güçlü dalgaların 58.

arasında kaybolur. .

Sevgilisinin boğulduğunu gören Hero da denize atlar ve boğazın sularında o da kaybolur.

59. .

Bu hikayelerden sonra Kız Kulesi'nin tarihine bakalım! 60.

!

Kız Kulesi, Asya ile Avrupa'nın buluştuğu bir noktada, Asya sahiline yüzerek gidilecek kadar yakın bir taş tümseğin üstüne yapılmış bir 61.

kuledir. .

İki kıta arasındaki konumu sayesinde dünyanın en değerli yapılarından 62.

biridir. .

Geçınişi M.Ö. 341 tarihine kadar giden kule, o dönemin 63.

bir komutanı tarafından eşine anıt ınezar olarak yaptırılmış. .

49









































:

Türkçe Okuyorum

O dönemde kulenin bulunduğu yer Boğaz'ın bir burnuymuş, daha sonra sular yükselip kuleyle Üsküdar'ın kıyıları arasındaki bağlantıyı kesmiş 64.

ve kule denizin ortasında kalmış. )

(

.

Komutanın sütunlar üstüne inşa ettirdiği binaya Bizans döneminde ek 65.

bina yapılıp gümrük istasyonu olarak kullanılmış. .

Bu dönemde Bizanslılar Saraybumu'ndan kuleye zincir çekip Boğaz'dan 66.

geçen gemileri kontrol etmişler. .

M.S. 1110 tarihinde Bizans İmparatoru Manuel Comnenos buraya 67.

savunmak için bir kule inşa ettirmiş ve adına Küçük Kale demişler. 9991

.

Osmanlı döneminde gösteri platformu olarak kullanılmış, ınehter







































:

Türkçe Okuyorum

1509'daki depremde zarar gören kule tekrar inşa edilmiş, bundan sonra 69.

bir fenerle gemilere yol gösterme amacıyla kullanılmış. 91

.

1830 yılındaki kolera hastalığı salgınında karantina hastanesi olarak kullanılmış.

70. .

9541







































:

Türkçe Okuyorum



SİGARA

Sigara niçin içilir? İnsanlar sigarayı neden içerler? 1.

2.

Şimdi bu soruya bazı cevaplar verelim. .

Mesela bazı insanlar sevdikleri için içerler, bu insanlar tütün ve tütün mamullerini severler, onlara göre özellikle sohbet ederken bu tütün 3.

ürünlerini içmek sohbete bir keyif katar. . Böyle başlayan sigara alışkanlığı daha sonra bağımlılığa dönüşür.







































:

Türkçe Okuyorum

Bazı bağımlılar da içmezse başının ağrıdığını, bazıları içmezse sinirli olduğunu ve bu yüzden çevresindeki insanlara kızıp onları kırdığını ve 6.

bu yüzden sigara içtiğini söyler. . Eee .. Bahane çok! İnsan isterse, yüz tane bahane bulabilir.

7.

.

!

..

Sigara nedir? Sigara kağıda sarılmış tütündür. 8.

.

Tütünün anavatanı tam olarak bilinmez, ama Amerika kıtası olduğu hakkındaki görüşler ağırlıktadır.

9. .

Anavatanı, Amerika kıtası olmasa olmasa bile Amerika kıtasının kıtasının keşfinden sonra Avrupa kıtasına getirilmesinden sonra bütün dünyaya yayıldığı bir 10.

gerçektir. .







































:

Türkçe Okuyorum

Mayalar tütünü tıpta kullanıyorlarmış, bir ya alının acısını azaltmak için 12.

yarasına tütün sarıyorlarmış. .

Daha sonra da Aztckler ayinlerinde tütünü kullanmışlar. 13.

.

M.S. 470 veya daha sonraki yıllarda Mayalar, Amerika kıtasının çeşitli 14.

bölgelerine yayılmış. .

71

Tütün de onlarla birlikte yayılmış tabii ki. 15.

.

Daha sonra tütün Amerikan yerlilerinin yani Kızılderililer'in ayinlerinde 16.

kullandıkları çok önemli bir materyal olmuş. .

Avrupalılar, Amerika'ya geldiklerinde tütün içmeyi yerlilerden öğrenmiş ve Avrupa'ya götürmüşler, ama Kızılderililer tütünü dini törenlerde 17.

kulanıyordu, Avrupalılar zevk için kullandılar ve çok hızlı bir şekilde yaygınlaştı.









































:

Türkçe Okuyorum

Kristof Kolomb, Am erikan'ın San Salvador adasına ayak bastığında

yerlilerin ağzından, burnundan duman çıkardığını görmüş, daha sonra s onra 18.

bunun tütün olduğunu öğrenmiş. .

Kolomb'a yerliler tarafından kendisine hediye edilen tütün yapraklan çok ilginç gelmemiş, ama bir isim vermek istemiş ve yerlilerin tütün içtikleri 19.

sazdan yapılan borunun adını bu bitkiye vermiş. .

.

Yerlilerin tütün içtikleri borunun adı "Tobacco". 20.

".

"







































:

Türkçe Okuyorum

Kolomb'dan sonra Amerika'ya giden Vespuci, Macellan, Cortez yerliler

gibi tütün kullanmaya başlamışlar ve tiryaki olmuşlar.

23.

. Tabii ki tütünü Avru pa'ya getirmişler. Romane Pane adında bir piskopos

1518'de tütün tohumunu İspanya'ya getirmiş ve İspanya'da tütün 24.

üretimine başlanmış. 995

.

.

İspanya ve Portekiz'de kullanılmaya başlanan tütünü 1559'da Portekiz'de Fransa elçisi olan Jean Nicot, Lizbon'da gö rmüş, gördüğü

tütünü dikmiş ve Fransız Kraliçesi'ne bu bitkinin kurutulup bazı 25.

hastalıklar için kullanılabildiğini söylemiş. 9







































:

Türkçe Okuyorum

1828 'de içindeki maddenin özellikleri bulunduktan sonra da bu

maddeye "Nikotin" adı verilmiş.

29. ".

"

955

Avrupa' da tütün tüketimi hızla artınca spanya, Portekiz, Portekiz, İngiltere ve 30.

Fransa tütün üretiminden para kazanmayı düşünmüşler. .

İlk olarak Amerika kıtasındaki sömürgelerinde tütün üretimi yapan bu ülkeler daha sonra tütün üretimini Avrupa'nın güneydoğusuna, sonra 31.

kuzeyine yaymışlar. .







































:

Türkçe Okuyorum

Ya da sigaralı sahneleriyle yetişkinleri de, çocukları ç ocukları da sigara içmeye 34.

özendiren sinema filmleri mi?

Siz ne düşünüyorsunuz, suçlular onlar mı? 35.

Yoksa hala bu bitkiyi üreterek para kazanan ülkeler mi? 36.

Bazı ülkelerde tütünün zararı çok çabuk fark edilip yasaklanmıştır. 37.

.

1575'te İspanya da ve Kuzey Amerika'da daha sonraki yıllarda sırasıyla İngiltere'de, Japonya'da, Almanya'da, Avusturya'da, Rusya ve 1657'de de İsviçre'de yasaklanmış.







































:

Türkçe Okuyorum

Osmanlı, tütünü 1600 yılından sonra tanımış, İngiliz, Venedikli, İspanyol gemiciler ve tuccarlar tarafından İstanbul'a getirilmiş.

40.

. 911

.

Osmanlı'da 1630'1u yıllara kadar tütün yasaklanmış, ama bu tarihten 41.

sonra içilmeye devam edilmiş. .

941

Şimdi Türkiye'de 19 Temmuz 2009 tarihinden itibaren 42.

geniş kapsamlı bir sigara yasağı başladı. .

11

9

Haydi hayırlısı! 43.

!









































:

Türkçe Okuyorum

TARİHTE ÖNEMLİ ŞAHSİYETLER 1  2

NASREDDİN HOCA







































:

Türkçe Okuyorum

Hoca, Sivrihisar'dan sonra öğrenimine devam etmek için Konya'ya 5.

gitmiş. .

Konya'da medrese öğrenimini taınamladıktan sonra gölge kadı olmuş. 6.

.

Gölge kadı o zamanlardaki stajyer kadı demek. 7.

.

O zamanlarda gölge kadılar davalara katılıyorlar ve kadıların k adıların verdiği







































:

Türkçe Okuyorum

Halk Hoca'ya derdini anlatarak rahatlar, derdini anlatan sayısı gün geçtikçe artar, Hoca artık derdini anlatanlara nükteli cevaplar verir; hem derdini anlatanlar, hem de bu sohbeti dinleyenler hem güler, hem de 11.

düşünür.

.

Hoca kadılık yaptıktan sonra Akşehir'de sosyolog ve psikolog olur. 12.

.







































:

Türkçe Okuyorum

Yemekten sonra Hoca'ya ağırlık çökmüş, eşi de evde olmadığı için 17.

sıkılıp erkenden yatıp uyumuş. .

Hoca horlayarak uyurken gece yarısı evine bir adam girer, eve giren bir 18.

hırsızdır, .

)

(

Hoca hırsız girdiğinde hemen uyanır, ama horlamaya devam eder, hırsız onun uyuduğunu sanıp evdeki eşyaları yanında getirdiği 19.

torbasına doldurup kapıyı yavaşça kapatıp evden çıkar.







































:

Türkçe Okuyorum

Yine bir gün Hoca kahvehanede kahve, çay içip kasabalıyla sohbet 23.

ediyormuş. .

Yanındaki bir kasabalı heyecanla Hoca'nın dizine vurup "Hoca, bak şu 24.

yolda giden baklavacının çırağı bir tepsi baklava götürüyor." demiş. "

"

Hoca "Bana ne?" diye cevap vermiş. 25.

"

"









































:

Türkçe Okuyorum

TARİHTE ÖNEMLİ ŞAHSİYETLER 2 2 3







































:

Türkçe Okuyorum

O dönem, Türk hakanları onun öğüt ö ğüt ve tavsiyelerine büyük önem vermişler, bazı önemli kararları alacakları zaman ona danışmışlar, onun 5.

tavsiyelerine göre hareket etmişlerdir. .







































:

Türkçe Okuyorum

Dede Korkut hem ozandı; kopuz çalardı, hem de halka nasihatlerde 11.

bulunurdu. . Dede Korkut'un hikayeleri 15. Yüzyılda Akkoyunlu

12.

Devleti zamanında toplanıp kitap haline getirilmiş.







































:

Türkçe Okuyorum

TARİHTE ÖNEMLİ ŞAHSİYETLER 3 3 4

THOMAS ALVA EDİSON







































:

Türkçe Okuyorum

Bu değerli bilim insanlarından Thomas Alva Edison elektriği bir ampul 5.

içinde ışığa çevirerek insan arın gecelerini gündüze çevirdi. . elektrik Bence bu büyük adam şimdi cennetten bakıyor ve her elektrik









































:

Türkçe Okuyorum

TARİHTE ÖNEMLİ ŞAHSİYETLER 4







































:

Türkçe Okuyorum







































:

Türkçe Okuyorum







































:

Türkçe Okuyorum







































:

Türkçe Okuyorum











































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































































:

Türkçe Okuyorum

21

BAZI İNANIŞLAR VE DEYİŞLER

İnsanlar tarih boyunca bazı şeylere inanmışlar ve bu inançlarını 1.

çocuklarına, çocukları da kendi çocuklarına aktarmışlardır. .

Bu inanışlarını kural gibi veya deyim gibi cümlelerle ifade etmişlerdir. 2.

.

Örneğin, "Gece tırnak kesmek uğursuzluk getirir!", "Bıçak elden ele 3.

verilmez! Eğer verilirse, bıçağı verenle alan düşman olur!" demişler. " "!

"

" !

Bu tip inanışların bilimsel bir açıklaması yok, ama bir mantığı olabilir. 4.

.

Gece tırnak kesmek uğursuzluk getirmez, ama belki eskiden tehlikeliydi. 5.

.







































:

Türkçe Okuyorum

Belki mum ışığında tırnak keserken birçok kişi parmağını kestiği için 6.

anneler böyle bir şeye inandırarak çocuklarını korumak istedi. .

7.

Bıçak elden ele verilmez, masaya veya bir yere konur, alacak kişi oradan alır. .

Bu da iki kişi düşman olacağı için değil, de ğil, alırken, verirken biri elini 8.

kesebileceği için bunu önlemek amacıyla uydurulmuş bir inanış sanırım. .

Örneklere devam edelim: "Yemek yerken bacak bacak üstüne atılmaz!" 9.

!"

":

Mesela bu mantıklı, yemek yerken bacak bacak üstüne atılırsa, öne doğru eğilince mide biraz katlanır ve bu yüzden yenen yemekler mideye 10.

iyi yerleşmez ve mide rahatsız olur. .

"Bir işi yarım bırakanın ölümü zor olur!'' denir. 11.

"

"

Bu da insanların başladıkları işi yarım bırakmaması için uydurulmuş,







































:

Türkçe Okuyorum

"Bugünün işini yarına bırakma!" diye bir atasözü var, bu söz şunun için söylenmiştir: Her gün işleri yarına bırakırsak, birikir ve bir zaman sonra yapamayız, ama insanlar bazen atasözüne kulak asmayabilir, o zaman bazı batıl inançlar lazımdı, deme ki!

13. :

"

"

.

"Ekmek kırıntıları atılmaz, toplanıp yenirse, evin bereketi be reketi çok olur." 14.

denir. "

"

Bu israfı önlemek amacıyla söylenmiştir, sanırım. 15.

.

Özellikle yokluk yıllarında, insanların yiyecek bir dilim ekmek bulamadığı yıllarda bu inanç yerleşti, sanırım.

16.

.

Bu batıl bir inanç olmayabilir, büyük ihtimalle. Tamamen tasarrufu teşvik 17.

etmek amacıyla söylenmiştir. .

.

Bütün tarih boyunca insanın temel yiyeceklerinden biri olan ekmek 18.

dinlerde de kutsaldır. .







































:

Türkçe Okuyorum

Bunun için israf edilmezse, evin bereketinin artacağı söylenmiştir. 19.

.

Bazı batıl inançlara bir varsayım bulmak zor. Örneğin, önünden kara 20.

kedi geçerse, şanssızlık getirir. Neden? . .

Tarihte cadı avı yapılan zamanlarda cadılar ile kedi k edi partner olarak 21.

görüldüğü için mi acaba? Hem kedi, hem de siyah! !

Bazı batıl inançlar da ümit duygusundan kaynaklanır. 22.

.

Örneğin, bir futbolcu maça çıkarken bir takı takar "Uğurlu takısını takarsa, iyi oynadığını düşünür. Takmazsa ve iyi oynarsa, bunu dikkate almaz, ama kötü oynarsa. "Uğurumu takmadığım için kötü oynadım." diye düşünür.

23. "

.

"

"

Neyse! İnsanlar dini inançlarının yanında şans getirmesi için başka 24.

küçük inançlara da ihtiyaç duyuyorlar demek ki. !







































:

Türkçe Okuyorum

2

Fıkra

Fıkra nedir? İnsanlar sohbet ederken ara sıra birbirlerine komik, küçük hikayeler anlatırlar.

1. .

Bu komik, küçük hikayelerin bazısı güldürür, bazısı düşündürür. Bu küçük güldürücü hikayelere fıkra denir.

2.

.

.

Fıkralar komik, düşündürücü, ama bazen de kıncı olabilir. 3.

.

Bilinen bir insan hakkında, bir bölge veya ülke hakkında anlatılan kırıcı fıkralar bazı insanlar tarafından sevilmez, çünkü küçük düşürücü d üşürücü 4.

olabilir.









































:

Türkçe Okuyorum

Eskiden hiç kimseyi kırmamak için fıkraya "Adamın biri bir gün... " diye başlanıyordu.

5. "..

"

Nasreddin Hoca fıkraları hiç kırıcı olmayan, güldüren ve düşündüren düşündü ren fıkralardır.

6. .

Nasreddin Hoca eski insanlar tarafından çok çok sevilir. 7.

.)

(

O kadar çok sevilir ki, Nasreddin Hoca'nın cennette olduğuna inanılır. 8.

.

Bir gün halalarımdan biriyle sohbet ederken, "O şimdi cennette, cennete 9.

gelenlere elbise dikiyor, terzilik yapıyor. "

.

Bu dünyadaki görevi insanları güldürmekti, öteki dünyadaki görevi de 10.

terzilik." dedi.







































:

Türkçe Okuyorum

Büyüdük, yine sülale bir aradaydı, kuzenlerim, teyzelerim, amcalarım,

dayılarım hep beraberdik.

12. .

Bir bayram günüydü. Büyük sanatçı Adile Naşit vefat etti. 13.

.

.

Onun hakkında sohbet başladı. Herkes onu tekrar hatırlayıp, üzüldü. 14.

.

.

Adile Teyze TV' de, akşam saat sekizde çocuklara Türk ve dünya masallarını anlatıyordu.

15.

.

Masala "İyi akşamlar kuzucuklarım!" diye başlıyordu. 16.

"

"

Bir kuzenim "Ben, Adile Teyze'yi rüyamda gördüm, o da Nasreddin 17.

Hoca'ya terzilik işinde yardım ediyordu, çok mutluydular." dedi. "







































:

Türkçe Okuyorum

22

YE KÜRKÜM, YE

Nasreddin Hoca bir akşam bahçede otururken yan komşudan sesler gelmeye başladı.

1. .

İnsanlar yüksek sesle konuşuyor, kahkaha ıyordu. Gürültü gittikçe artıyordu.

2. .

.

Hoca merak edip bakmaya karar verdi ve komşusuna gitti, kapıyı çaldı. Kapıyı bir hizmetçi açtı.

3. .

.

Evin büyük bahçesinde masalar kurulmuş, kalabalık misafirler yemek







































:

Türkçe Okuyorum

Hoca da içeri girmiş. Hizmetçi ona bahçenin köşesinde köş esinde küçük bir masada yer göstermiş.

5. .

.

Masadaki insanlar normal insanlarmış, ortadaki büyük masada da 6.

zengin insanlar oturuyormuş. Güzel elbiseleri, kürkleri varmış. .

.

Hoca hizmetçiden bir çorba istemiş. Uzun zaman beklemiş, ama çorbası 7.

gelmemiş. .

.

Bütün hizmetçiler ortadaki büyük masaya hizmet ediyorlarmış. 8.

.

Hoca çok kızıp evine gitmiş. Sandığından kürkünü çıkarıp ç ıkarıp giymiş. 9.

.

.

Genellikle giymiyormuş, ama Hoca'nın çok güzel bir kürkü varmış. 10.

Tekrar komşusuna gitmiş.







































:

Türkçe Okuyorum

Hizmetçiler zenginlerin masasına oturan Nasreddin Hoca'ya hemen sıcak bir çorba getirmişler.

12. .

Hoca çorbaya bakmış, bakmış ve kürkünün eteğini e teğini çorbanın içine sokup 13.

"Ye kürküm, ye! Bu çorba bana değil, sana geldi." demiş. !

"

."









































:

Türkçe Okuyorum

23

KRAVATIN ÖNEMİ

1.

Adamın biri cipiyle çölde giderken cipi bozulmuş. .

Adam yürümeye başlamış; yürümüş, yürümüş, çöl bitmiyor. bitmiyor. 2.

.

Artık takati kalmamış, kalmamış, çöle yüzüstü yatmış. yatmış.







































:

Türkçe Okuyorum

Devede kravatlar varmış ve deveyle gelen adam "Su yok, ama istersen, kravat vereyim." demiş.

7.

"

".

Adam çok kızmış ve bağırarak bağırarak "Ben kravatı ne yapayım? yapayım? Bana su 8.

lazım, aptal adam!" demiş. !".

"

Böyle söyleyince deve ve adam kaybolmuş! 9.

.

Adam sürünerek yoluna devam etmiş. Beş dakika sonra gücü bitmiş bitmiş ve 10.

tekrar yüzüstü yatmış. .

.

Tam o anda kravat satan adam devesiyle tekrar gelmiş.







































:

Türkçe Okuyorum

Su isteyen adam kızarak bağırmaya başlayınca deve ve adam 14.

kaybolmuş. .

15.

Adam sürüne sürüne yoluna devam ederken bir saray görmüş. .

Çok sevinmiş, yerden kalkıp saraya koşmuş. Sarayın kapısında ka pısında iki 16.

asker varmış, "Dur, nereye gidiyorsıın?" demişler. .

"

"

Adam "Su istiyorum, su. Aç şu kapıyı!" demiş. 17.

"

.

"

Asker "Maalesef içeri giremezsin, bu saraya kravatsız girmek yasak!" 18.

demiş.







































:

Türkçe Okuyorum

24

KAPTAN TEMEL

Kaptan Temel çok lüks bir geminin kaptanıymış. 1.

.

Ünlü bir Türk iş adamı olan Kasım Bey dünyanın en önemli iş adamlarını İstanbul'a davet etmiş. Program şöyleymiş: 2.

.

:







































:

Türkçe Okuyorum

Neyse! Gemi demir alıp İstanbul'dan yola çıkmış. 5.

6.

.

!

Marmara Denizi'ni, Ege'yi ve Akdeniz'i geçip okyanusa açılmış. .

Dünyaca ünlü iş adamları yiyip, içip, güneşlenip, dinlenmekle birlikte 7.

çok önemli toplantılar yapıyorlarmış. .

Gezinin beşinci gününde teknolojiye çok meraklı olan Kasım Ka sım Bey 8.

kaptan köşküne çıkmış. .

Kaptana bazı elektronik aletleri gösterip ne işe yaradıklarını









































:

Türkçe Okuyorum

Kaptan Temel Bey adamı görüp ''Vıııtt, vıııt!" diye siren çalıp adayı geçmiş.

12. "

"

.

Kasım Bey heyecanla "Kaptan! Adada bir adam vardı, görmedin mi?" 13.

diye sormuş. "

!

"

Temel Bey sakince "Haa! Onu mu? Gördüm, gördüm. 14.

.

! "







































:

Türkçe Okuyorum

25

DUYGUSAL ROBOT

Ali Murat Erkorkmaz, Vatan Gazetesi'nin Pazar ekindeki haberin

kahramanı. Haber çok ilginç; Erkorkmaz yapay zekası olan o lan bir







































:

Türkçe Okuyorum

Mesela "Bana bugünün tarihini sordu." diyor ve konuyla konu yla ilgili bilgileri 5.

bulup eşleştirerek cevap veriyormuş. "

"

.

Eğer hafızasında sorunuzla ilgili bilgi yoksa, internete girip raştırıp size 6.

bir sentez hazırlıyormuş. .

Daha da ilginç bir yönü bu b u bilgisayarın duygulan varmış. 7.







































:

Türkçe Okuyorum

Kompişko şu anda İngilizce anlıyor ve konuşuyormuş. 12.

.

Erkorkmaz, Kompişko'ya Türkçe'yi daha sonra yükleyecekmiş. 13.

. Murat Birsel'le Ali Erkorkmaz Türkçe konuşurken, anlamıyormuş, ama

14.

dinliyormuş. .

Bir ara "Türkçe konuşmayın, anlamıyorum!" demiş.







































:

Türkçe Okuyorum

Buket Aşçı'nın gazetedeki bu haberi gerçekten çok ilginç bence. 20.

.

Habere göre Ali Erkorkmaz daha başka şunları söylüyor: 21.

:

Kompişkoya ekonomiyi inceleteceğim, hiçbir ekonomist onun kadar iyi 22.

analiz yapamayacak. .

Japonların ünlü robotu Asimo'dan çok çok daha üstün, çünkü Asimo









































:

Türkçe Okuyorum

Amerika'nın son 15 yıldaki çıkışı çıkışı bilgisayar sayesinde oldu. Türkiye Türkiye bilişime yatır ım yapmalı.

28. .

. Erkorkmaz "I Robot" filminden etk ilenip yapay zeka çalışmalarına







































:

Türkçe Okuyorum

Mesela; bıçak, hem ekmek kesmek için kullanabilirsiniz, hem de cinayet 36.

işleyebilirsiniz. .

Buket Aşçı'ya bu haberinden olayı teşekkürler, TV'leri takip 37.

edemeyenlere de ulaştırdı, gazeteye taşıyarak.







































:

Türkçe Okuyorum

EVİM EVİM GÜZEL EVİM







































:

Türkçe Okuyorum

Ayla:: Nasıl alırız? Kazandığımız para ancak yaşamamız için yeterli. Ayla 6.

Tabii buna yaşamak denirse! .

.

:

can ım! Hiç değilse sokakta değiliz. Turan: Buna da şükür canım! Turan: 7.

.

!

:







































:

Türkçe Okuyorum

Her insanın yuvası, yani evi en huzurlu hu zurlu olduğu yerdir. 15.

.

İster çok küçük, konforsuz olsun; ister çok büyük saray gibi olsun! 16.

.









































:

Türkçe Okuyorum







































:

Türkçe Okuyorum







































:

Türkçe Okuyorum







































:

Türkçe Okuyorum







































:

Türkçe Okuyorum























































































































































































Türkçe-okuyorum-4

Recommend Documents