HİLAL YAYINLARI
ASRİ KAMUS
Sadreddin YÜKSEL
Hilâl Yayınlan. 85 Dizgi - Baskı : Özdemir Basımevi İstanbul — 1973
isteme adresleri: i
1 — P.K. 448 - ANK. Tel: 11 95 03 Aydınlar han 27. Cağaloğlu - İST. Tel: 27 91 25
— KISA BİB ÖNSÖZ — Çeyrek asra yakın bir zamandır ki, yine Arap dünyası ile olan eski münasebetimiz gelişmekte ve gün geçtikçe daha da yoğun laşmaktadır. Bu sebeple her şeyden evvel onların yeni neşriyat ları —kitap, gazete, mecmua v.s. gibi— bir sel halinde yurdumu za akıp giriyor. Bihassa Arap âlimleri tarafından yepyeni bir üs lûpla yazılmış bulunan eserler, arapça bilenlerimiz arasında gayet cidıli bir rağbet görmektedir.
'
Fakat Arap âleminden çıkmakta olan şu neşriyat seli, yeni terimler, deyimler ve türetilmiş sözcüklerle dolup taşıyor. Bunlarm çözümünde yardımcı olacak yeni bir sözlüğe şiddetle ihtiyaç vardır. Oysa ki, şimdiye kadar Arapça . Türkçe yazılmış sözlük lerde, söz konusu olan bu terim, deyim ve kelimelerin yüzde doksanbeşi bulunmamaktadır. Bu ise kapatılması gerekli büyük bif boşluktur. İşte benim gayem kısmen de olsa bu boşluğu bu nâçiz eserimle doldurmaktır. Gayret bizden, yardım Allah'tan...
Sadreddin YÜKSEL 5
Bu sözlüğün hazırlanışında faydalandığımız kaynaklar şunlar, dır : Müncid. Ekreb-ül Mevarid. El-Muc'em-u'l Vasit, Er.Raid. E l . Kamus - u'I Arabî ve'l tnglizî. El - Kamus-u'l İng^ilizi ve'l Arabî. Mecellet'ül-Lisan'il-Arabî. Arapça gazeteler. Arapça Mecmualar.
SÖZLÜĞÜN 1)
2)
3)
BAZI ÖZELLİKLERİ
Aranacak kelime ve terim, kullanıldığı gibi alınmış tır. Hiç köküne inmeden ve terkipti ise terkibi boz madan arananı bulmak mümkündür. Sadece açıklama ile iktifa edilmemiştir. Eğer Türk çe'de o sözcüğün tam karşılığı varsa o da yapılan açıklamadan sonra parantez içinde gösterilmiştir. Birkaç mânâya gelen sözlejrin karşılıkları tek nokta ile ayrılmıştır. Sadreddin YÜKSEL
ITHAF : Medrese mahsulü olan bu küçük eserimi, Bitlis'in Nurşen köyünde manevî saltanatının tahtını kuran veli nimetim merhum(l) «MASUM» Efendi Hazretlerinin aziz ruhuna îthaf ediyorum. Cenab-ı Hak, onu cennet ve cemaliyle şâd eylesin. Sadreddin YÜKSEL (1)
Ölüm tarihi: «17 - 6 - 1971» cuma günü.
Artezyen kuyuları.
Petrol kuyuları.
Fotoğraf makinesi.
Hesap makinesi.
Yazı makinesi, (daktilo). Suçluların doğruyu söyleyip söylemediklerini tesbit etmek gayesiyle kullanılan bir cihaz. Yani (Yalan makinesi).
Telgraf çekmek, tellemek.
Pusulanın mıknatıs ibresi. Abraş, alaca yakalanan.
hastalığına
Çaydanlık.
Nisan ayı. Tutturmalık, kemer toka sı. Yasak
istikamet.
'
(i
"-I
Talebe federasyonu. Telefonla görüşme. Sözleşme, anlaşma, ahede, ahit.
4 «• '
mu
Külhan, büyük fırın. Galeyana getirmek, tahrik etmek. (Bu, fakirleri tahrik et. ti, galeyana getirdi.)
/
Anarşi, kargaşalık çıkar mak. Bütün evreni dolduran, tartısı olmayan^ gözle görülmeyen, ses ve sıcaklığı nakleden madde.
Hastahk izni. (Rapor). Armut. Olağanüstü toplantı. Tekaüde ayırmak.
Protesto. Sahte saygı.
10
0^
Kin. Uzman.
w
Kafadan bacaklılardan, vücutça yumuşak hayvan (ahtapot)
Başarısızlık, yetsizlik.
I j>
^l'»*
muvaffaki-
Tüfek kundağı (dipçik).
»»^^^'^^^
*
Gemi halatlarının ve çımala rın takıldığı, başı yuvarlak, de mir veya tahta dikme, (baba)
Okul idaresi.
Cezalandırmak, İşgal edilen
suçlamak.
^l^V^
topraklar.
Sevinmek.
Ot^rv
Salıncak.
Takımadalar.
Soylu zümrenin hakimi.yeti: (aristokrasi). 11
Güve. Ekin ve insanlarda görü len «sarılık» hastalığı. Tarih öncesi ve eski çağlar dan: lîalma eserleri, anıtları İn celeyen bilim, (arkeoloji).
Tedhiş, terör.
Yormak.
İyiliksever, cömert. Koltuk. Ekonomik buhranlar.
Yüzün çizgileri. Asistan.
Profesör.
Telâfi. içinde sinema sahneleri çevri len atölye. Radyo evinde söz söylenen, çalgı çalman, temsiler verilen oda. (Stüdyo).
12
I
Strateji, sevk-ul-ceyş.
Geçit resmi, merasim.
Sömürgecilik.
İstismar etmek.
u
>
Referandum.
Tedirgin
etmek: (iz'aç).
İstifa etmek.
Parlak karşılama.
Doldurulacak
varaka.
Suyu çekip bitirmek.
Aile. Plâk.
Efsane.
13
Filo. !
Hastaya dım.
yapılan ilk yar
Sünger. Ayakkabıcı. Dikenli teller.
Cereyanlı teller. Kireç taşı, kil gibi maddeler den yapılan toz halinde yapı malzemesi, (çimento).
Çatışmalar.
Abone. İhtilâlci sos.yalizm. Atom çekirdeğinin, bir takım parçacıklar ve ışınlar salarak kendikendine parçalanması. (Radyoaktif).
Parlatmak. Yakmak Kibriti yakmak.
14
>ıyiA>*Jt«i.(
X ışınları, röntgen ışınla rı. El işleri. Parmak
tebeşirler.
Dişlerin veya dizlerin bir birine çarpması. İyilik etmek. Suçlu çocukların islâh edilmek üzere gönderildiği kurum: (islahhane). Seçmenlerin oyları.
Evrak dosyası. Grev.
,!>Vt
Sinir buhranları.
Çerçeve, si gibi).
(resim çerçeve
Üniversitelerde öğrenci lerin hazırlayıp savun dukları iddialı yazı ( T e z ) . Rasgele, tesadüfi, rasge le olarak. 15
Geniş çapta tevkifler.
^CJJİÂ
Sıra sayıları. (Birinci ço cuk, ikinci ev g i b i ) . Üleştirme sayıları. (Dör der elma, beşer lira vesa ire g i b i ) . Sofra
hazırlamak.
Belirtiler.
Silâhsız, müdafaasız.
Kasırga.
Diplomatlar
^
(jT* l İ ^ A Ü J!^l!;a>t
takımı.
Mahkemeye davet,
celb-
\s
> •*
^\
idam sehpaları. Elektrik direkleri.
Ji^\J\^\
Açık, seçik türküler. Ağustos ayı.
Kısa süren bir uyuklama.
16
^^.ja'^'c. ' O^-pA^
Of
jjt^ll
Bayılmak. Salıvermek, serbest bı rakmak, tahliye etmek. Avrupalılar. Yatay, ufki
hat.
Uzaklaştırmak.
"-i
Mevkiinden azledildi.
Uçmak,
havalanmak.
Renk boyama kalemleri.
C^i^
Sunî peykler.
''^i^
Ekim ayı.
'
Ana komuta kabininin ay modülü ile
^
"
-^yj^^j^ -
•
«-
»U-C^I^J^V^JA^IAJ
kenetlenmesi. Resimler çekmek, resim1er almak.
"y " -,
Suçluyu
'C^C'i^J^h^ ^
yakalamak.
j
V^,î,^litxl ^
17
^
îli
Atom çekirdeği etrafında dönen negatif yüklü atom: (Elektron).
. V^ı \ j Ojt_py J
.
Ana rahmindeki yavrunun gegirdiği safhaları inceleyen bilim. (Embriyoloji).
\^ o > \ ^
°
\\^
Lo».yjf-^yf * ' ** *
^
^
Yazılı imtihan. Sözlü imtihan. Ek imtihan. Bir ülkede yurttaşların zararina yabancılara verilen hak1ar. (Kapitülâsyon).
^ ^ '
o
*Cİ.I.^^ vT-'' 1) ~-
•
^
) ^
Ata sözleri.
Evvelki gün. Herkesin görüşüne uyan zayıf görüşlü kimse.
i
(^^^Ic.jr"' ^'"'-'Vri'^M'
Ojl^\\^j'^y
Yapılan gösteriyi seyircilerin iyi görebilmesi için basamak yapılan yarım daire şeklinde büjöik yer.
Birleşmiş milletler. Vasıtasız vergiler. Vasıtalı verBiler. Ağzı kapatılmış, en çoğu bir kaç santimetre küp hacminde ilâç şişesi, (ampul).
18
3^-
'aj}^\jiS[yH\ > •
PetTol boruları.
ı'V'-iVi
Damıtma için kullanılan alet: ( i m b i k ) .
< ^ ^
Dikkatli olma. Bir devletin başka bir devlet yönetimine bağ lanması: ( M a n d a ) . Hasretle beklemek.
4^1i^V
Saldıracakmış gibi bir dualmak: (şahlanmak). Silkinmek.
^
iLim
Fjısatı ganimet bilen is tismarcı. Alîlâki çözüntü ve çökün tü. Makme adam: (Robot).
^
^Çjl^^^ y
Çekilme. (Ordunun çekilmesi g i b i ) . Hislere
1 ^ ( _ J V V
^
geri
kapılmak.
Orduda bölünme. Çözülmesi
(ilmik)".
kolay düğüm-
•'
İ _ ^ V 19
o
Müsbet 1ar. 1ar.
olmayan intiba-
*^^5J[_^l^|^\Mj,'VI •^
Kiş - - . _ iç, .âlemine Kişinin kendi gömülmesi: (içe kapanış). Işığın bir yere çarpıp yön değiştirmesi: (yansımak). Barajın, bendin sı.
^J^Üİj^^^^^ C-^ ' '^l ^'•^^•^}
patlama
Mayının patlaması.
Barajın
yıkılması.
Sıcaklık.
^ ^ ^ ^
Kardeşlik bağları.
Diktatör:
(otokrat).
Kötü ve bozuk durumlar.
Her kim.
20
oJu-lÜt^l!>jV
Arka kapı.
Döner kapı.
Otomatik kapı.
Alan, saha. Vapur. Harp gemisi.
Bezelye.
Otobüs. Yangın çıkartmak üzere sıvı bir madde sıkan harp aleti: (Alev makinesi). İmza yerine parmak san.
ba
Gazete bayileri.
Sinema makinesi.
Demet, buket. 21
Tüccar eşyası dengi: (Bal ya). Bamya.
4^
Bir mercekten geçen ışın ların toplandığı veya uzaklaştığı nokta: ( O d a k ) . Papağan kuşu.
Tafsilatlı, uzun uzadıya. I
Nifak tohumları
saçmak.
Ses kısıklığı. Araştırma.
^ 1
Çok araştırma yapan kim se. İlkel insanın hâli, iptida îlik. Bakkal.
Çamaşır.
Yazısız, yorumsuz.
22
t>3 ^
Yedek parça.
Şişman, etli, şişko.
Kibir, gurur. Soğutma cihazı,
Buzdolabı.
Dışkı.
Vahşi, ilkel.
Gözetleme kulesi. İki karayı birleştiren iki tarafı su, dar kara parça sı: (Berzah). Periskop dürbünü.
Yonca.
Bitkilerde yaprak veya çiçek halini alan kabarcık: (Tomurcuk). Telgraf. 23
Pergel. Yanardağ,
volkan.
Millet Meclisi, parlamen-
, \
""^j f
u^_jr
to.
Fıçı. V Program.
Şapka. Barometre. Tunç. îşçi sınıfı:
(proleterya).
Cinsi soğuma. Resim veya ayna çerçeve si. Posta. 24
o
Propagandanın
cazipliği.
•M
Manifaturacı.
Bahçıvan.
Dünya. Ayrıca, hususî de.
4 ^ bir
şekil
Cep feneri.
Patates. *
Kartvizit davetiye, ket. Ekmek karnesi. Açık mektuplaşma mukavva parçası: postal) .
eti
>
için (Kart
Karpuz. Kavun.
Kahramanlık Heyet, misyoner papazla rın heyeti.
y»y\
2^
Bir tereddütten sonra. Hayalet, hortlak, peri.
(_5 JftX?
Maydanoz. Peksimet.
Kirli iz: (Leke). Lise diploması. İplik makarası. Kumaşın iki kenarını tuttur mak İçin madenden halka ve çengel. (Agraf, kopça).
Bildiri, tebliğ. Ültimatom. Bilardo oyunu.
Milyar.
İstakoz. 26
S
(j>j
Ok^^^^^
Apartman.
,ÜI
Tüfek. Çift namlulu (Çifte).
av tüfeği
Hafif makineli tüfek. Banka.
Kredi bankası. Midenin salgı bezi: (Pan kreas) . Kahve ağacı. Kahve tane leri. Yakalık.
^1
Salon, hol. Maden eritme kabı: (Po ta). Büyük kapı. Rahat hayat yaşayan bü yük zenginler: (Burjuva zi). 27
Açık arttırma için tüccar lar ile simsarların toplan dıkları yer: (Borsa). Soda. Dilenciye söylenen söz: (Allah versin).
bir
Borazan.
Megafon. Posta ile para gönderen ile alacak olanın adları ve para miktarı yazılıp para ile yatı rılan kâğıt. (Havalename).
Durum, muhit, çevre. Rafadan. M *
Taze yumurta.
Ortak bildiri.
Anma, methetme.
İslâm'a zıt tesir. 28
cn,bJ
Bazı resmî kâğıtlara «görül müştür» anlanunı ifade eden bir işaret koymak. Bir yabancı memleketi ziyaret •edeceklere konsolosluğun ver diği müsaade. (Vize).
m
Bir kimsenin aleyhine topla nıp bir araya gelmek.
Devletleştirmek. Yolunu şaşarak.
Yerin peyki, uydusu.
Baharat.
Beşinci kol. Baharat satan kimse: (Ba haratçı). Şort, Mayo. Yüzme mayosu.
Ruhbaniyet.
İki taşıtın birinden öteki ne geçme: (Aktarma). 29
Bezginlik, usanç.
Suçu meşru göstermek.
« U u » ^ .JiJ^
Tütün.
•Hıristiyanlığı çalışmak.
yaymaya
^/t^îjci \ T
Deneme, smama. Nükleer deneme
Doğum kontrolü. Ruhlarla haberleşme inan cı ile yapılan deneme : (İspirtizma). İhtiyat. Edisyon, mek.
kritik.
Telepati. Uyuşturmak.
Mezun olmak.
30
Eleştir
«Ajy^j/^
itişmek. Sigara içmek.
Sülün.
>
Kuşat resmi.
C^IJSJI ı
Desteklemek.
| ^ " ^
Naz.
Sarkmak.
Harman savurmak.
Yolculuk bileti.
Kalkan.
Termos.
Termometre.
31
<«C*-oJr^\
§arkı, türkü, nağme, ilâhî
i
lillT'
Kaymak, kaydırmak.
Taassup, titizlik.
" '»^J
sormak: (soruŞ'
Birbirine
mak).
Kesmek, doğramak. Narh koymak.
Avare dolaşmak, yoldan sapmak. ü r e n i n - azotlu maddenin - kana karışması: (Üre-
t- \ ^ S?-^
| ^ ./"ijl t *
Dişlerin çürümesi. Sıvamak. Seyrek
dikiş:
(teyel).
OtoDsi. Anatomi bilim.
denilen
Çeşitli elbiselerden miktar.
32
^ ^'t.} r'-^
bir
- \ . \j\, *Â 1 v ^ -r ^ ^ - ^ ^ '^-^ AA-X^
Kaslarda ağrılı kaşınma : (Kramp).
v^-İiJ ı
Feza gemisinin yönünüî düzeltme manevrası. ihracat yapmak.
Fiil
_y ,V A ' * ^
çekimi, isim çekimi.
«5
Alkışlamak.
"Z*
,•1 Kararlaştırılan iarzı: (Plân). Düzeltmeler:
hareket
ıV.
(Tashihler).
«> ^
y^'d
Oy kullanmak.
Resim çekmek. t A l'
Birbirinin basıncı altında kalmak: (sıkışmak). Feda etmek. Bir şeyin düzgünlüğünü bozacak çıkıntı, gedik gibi se.y: (pürüz). Yarayı sarmak. Tecavüz.
t . - Fri
O^-f^^
^
i^jUpT^)
' Zlj?r'••^f'*'*^
JjlÜt 33
Aşı yapmak.
^ 1
Tekâmül, gelişme.
Çeşitli deyimler.
^^\sCo
Kooperatif. Her taraf m banş içinde yaşaması. Baz^ı bakanları
değiştir-
r'^^^'^Jt u\ t, \ ^^••^yiT ı^J^J^l tl>I^U
Mikroplardan (Dezenfekte).
temizleme:
Radyo yorumu.
Siyasî yorum.
Ir^^t-^J^*^
Ahmaklık. Sert bir cismin parçalanması, ufalanması.
^.tlf ««-*ıJWİ
Gelenekler. Sonradan türeyen âdetler. (Bid'alar).
S4
^ ((»ilj
Rapor. Mesele hakkında bir ra por sundu. Teker teker yolcu alıp dolunca yola çıkan küçük taşıt: (Dolmuş).
Jâ
Tayin emri. Malların birikmesi. İçtimaî dayanışma. Eski biçim şalvar ve iç donunu bele bağlamak için bunlara geçirilen bağ: (uçkur). Kamından konuşma natı: (vantrilokluk).
sa
Karşıt elektrik taşıyan maddenin birbirine do kunması: (Kontak). Teleskop. Kekelemek.
i-
Boyun atkısı, kaşkol.
Otomatik telefon.
Sun'î ilkah.
30
Yahudilerce mukaddes bir kitap.
Ç\\ JL^I
Uzaktaki bir olayı bihnmeyen brr kuvvetle duyma hali: (Telepati).
«-0
j^j *
' • İtti O^^^yy?^
Televizyon.
• "* f
Kendini hasta imiş gibi göstermek, hasta görünmek.
^
([[J
Elektrik tesisatı.
|{
/X \ fâ'otXjcX*İ
Medenileşmek.
Alıştırma, idmatı, jimnas tik. Irk ayırımı.
'A A
Nazarlık. Kuğu. Rekabet.
Dine hücum etmek, kötülemek.
dini
(jyjJicA^ıA^J y 7 y'
T o -i
Tanzim etmek, mek.
düzenle-
(^^^ /
il
Sofrayı Aile
düzenli
kurmak.
plânlaması.
Nüfus
plânlaması.
Teneke.
Eteklik. Bir kimseyi sözle, bakış la telkin yaparak uyutma işi: (Hipnotizma). Ses uyumu.
A.ynalı masa.
Azarlamak.
Çilek. Gerginlik.
Dostluğun
kuvvetlenmesi
İmza atmak.
87
Elektrik akımı.
Dine dayanan devlet şek li: (Teokrasi).
İnkilâpçı. Siğil. Yukardan aşağıya doğru su püskürten yıkanma aracı: ( D u ş ) . Çenesi
düşük:
(Geveze). *
Avize. Kibrit.
Kültür.
Kışla.
Buzcu.
38
ü ç t e bir.
Ham meyve.
Güzel ve şık elbise.
İhtilâl.
Güreşen boğa.
Hediye,
mükâfat.
Çekim.
Eldeğirmeni.
Müstemleke
halkı.
•kip
Katı.
Üniversite.
3»
Savaş cephesi.
""ÇD^ '^^-t?^^
Kırık kemik yerleştiren tahta, alçı. v.s.
r
Aİ^t^^^^-tV^ ^
Cırcır böceği.
7*
IX^t\>-'
Çiçek hastalığı.
I^JC^
Meclis, kurultay gibi toplantılarda görüşülecek konularm topu: (Gündem). Devrî^ sistem, (kimya teBir işe kılavuzluk etmek üzere yazılıp sınıflandınlan küçük boyda kâğıt ve ya karton: (Fiş).
\tf
t
f''»
cJll^-^tJ >•
-^jjUlJ^^l ^ (f öI>lX^' ,
)
y
Estetik ameliyatı. Buldozer, yol yoldüzer.
makinesi,
Mikrop. Traktör, biçerdöğer benzerleri.
Kapı zili.
Suç. 40
ve
^.^^LJ^y^
Jjl'i
Gazete, ları.
mahkeme zabıt
e
Asma köprü.
Coğrafyacı. y*
A
,
Otunun.
OLjl^f
Koyun kırpma makası.
Çocuk esirgeme kurumu. Milletlerarası
sergilerde-
ki: (Pavyon).
^'Vf ISjl^^^Stl^
.
T'^/f \r>'^-'\\
C^«i
K}>ZJ^^
Kusur, kabahat, suç. Pasaport. Orkestra takımı.
^ *îı i V
Gezi.
Aygıt, alet.
idare makanizması.
4^ i^-^*^-
.0.
41
c|
Verici cihaz.
A h c ı oihaz.
Kalorifer tesisatı.
Alıcı telgraf makinesi. Verici telgraf (Maniple)
Jft*
makinesi :
Heyecan.
Aynı asırda yaşayan nesil Kiralanmış
askerler.
Y e r bilimi: (Jeoloji).
Z Zorlu yaylımateşi: raj ateşi). Hava engeli. siperi g i b i ) . 42
(Ba
(Motosiklet
ol->^^l
Lüzumlu ve zarurî şeyler
Ijy^i^j}^
Kaleci.
Elektronik
cihaz.
^^^r^YİH^l^ V
i «A-^li-î
Elektrik bataryası. Tramvay.
^
)
Gramafon.
Süt sağma
makinesi.
Hazır olma vaziyeti.
Sıkı yönetim.
4 ıj^
^jyA)t£llİ«-
Uçak gemisi.
Meyhane.
Ampul.
i/
Ateş böceği.
4»
örülmüş (Triko).
yün
kumaşı
Muska, tılsım.
Temeltaş.
Karantina.
Uçkurluk.
Hafıza keskinliği.
Düğmeli ayakkabt
Bagcıklı ayakkabı. Yakı.
Soğuk harp.
Süngü.
Sınıf kavgası.
Gerilla, çete savaşı.
Tılsım, muska.
Ölüyü .yakma.
Bölücülük
faaliyeti.
İşçi hareketi.
Biyolojik
savaşlar.
Sessiz harfler: El yazısı.
Kaim sesli harfler: 0, u ) .
(a, ı,
İnce sesli harfler, ö, ü ) .
(e, i,
Yuvarlak sesli (o, ö, u, ü ) . Düz sesli harfler, \, i ) . Kitap yazısı.
Bel kemeri.
harfler,
(a, e,
Parti.
Çorba. Bilanço.
Gaz pedali.
Döşek. — ^
Mesane taşı.
Safra taşı. Masuniyet, lık.
dokunulmaz
Kızamık hastalığı.
Top tutmak.
Ham, ekşi üzüm.
Sayın. Sokağa çıkma
46
yasağı.
Hoş karşılama, nezaketle kabul. Anma töreni.
yy. Hüviyet cüzdanı.
Hışırdama sesi: (Hışırtı). Fazla sevinen ve saygı gösteren.
fazla
Kendi kaderini tayin et me hakkı. Güzel koku şişesi. Veto.
Yükselme devri.
Gerileme devri.
Çanta.
Tarla, kır, saha, alan.
Gemici pusulası.
cJUİ.
,
^ . •„
^Jft£İ|^ji-jl<6*>3'Vİ\X>-
Aristokrasi.
Berber. Salyangoz, cek.
sümüklü bö
Çözüm. Ellinci bulmacanın çözü mü. Dönüp dolaşılarak aynı noktaya gelinen şey: (fa sit daire). Lastik meme:( Emzik).
Süt tozu.
Kayın baba.
Kaym valide. Pantolon askısı.
Duş. Ekşi meyveler. kal, limon gibi).
48
(Porta
Aşı kampanyası.
/vJ«UlV»>*
Musluk.
Arabacı. Taraf kası.
tutmamak politi
Çinko. Bilhassa.
Susturucu alet.
C>Uo>J a ı «\-v^U>^Jr^
C^^o^-
Ham madde. Adı, şöhreti olmayan kim se. Ebegümeci.
Uzman, teknisyen.
U>Ju>- c jC^^ --^V^
49
Kâğıdı delmek yazıyı meydana ara.ç.
süretile getiren A
Mahcup, sıkılgan. Delici, delme zımba.
makinası,
Enginar.
Keçi boynuzu. İçinde elektrik toplanmış üreteç Dosya dolabı.
Mutfak büfesi.
Gardırop.
Topaç,
fırıldak.
Marul.
Sebzeler.
Sebzeci.
50
akımı (pü)
^ti
Taze sebzeler.
Sebzeci: (Manav)
Ana çizgiler.
Kâğıt raptiyesi.
Bir ay içinde.
Münasip fırsat. Canlı hücre. Fena maksatlarla gizlice kurulmuş topluluk: (şe beke). Körfez. Boğazı tıkayabilen bula şıcı, tehlikeli bir hasta lık: (Difteri, kuşpalazı). Boyun eğmek, mak.
zelil ol
Ruhî boşluk. Çelik başhk:
(Miğfer).
51
Yapmacık korku.
Atlı, süvari. At sahibi.
P.T.T. idaresi.
Opera.
Darphane.
Doğum evi.
Evrak hazinesi:
(Arşiv).
Sıcak olan, hararetli, sıcak tutan. Su veya başka sıvıları ta şımağa yarar dar ağızlı, şişkin karınlı çoğu dışı hasırlı şişe: (Damacana). Tank. Y abancı devlet si.yasî temsilci.
* *
nezdinde
Toplu iğne.
Çengelli iğne.
Saç iğnesi, firkete.
Ferdin geliri, iradı, vari datı. Kum dan. Trabzan, parmaklık.
Bisiklet.
Mir-
Motosiklet.
Birinci mevki.
İslâmî incelemeler.
Şeftali.
Jandarma. Entrika yapmak, çevirmek.
dolap
53
Geçici anayasa.
Propaganda.
Gıdıklamak.
Sivil savunma.
Sigara kâğıdı destesi.
Kısım.
A^jü^jJ! Cîfj^İ^Şj t L-J^^mfit^Lt^lj^*^ - - ır A^cX)
Bakkal dükkânı. Çatalağız. (Nil deltası gibi).
T \
Kılavuz.
Oğmak, ovmak. Çiban, abse.
Y*'i>
Sivilce, kabarcık: Timsahların göz yaşları. (Münafıklık ve aldatmadan kinayedir, avına sal dırırken gözleri yaşarır.)
M
^ .V'*l\.'^^<
Manken. Bebek, oyuncak. Ağımsı örgü, (Dantela).
tentene:
Devlet daireleri.
Ayçiçeği.
Paspas. Gaz pedah.
AİjİltjG^ ^^^Jjll^^j'^
*d.»\33Jf
İÜ!
Sıra ile, nöbetle.
Retah devleti.
Ş^^l
aJJjJI
Tabak dolabı.
Milletlerarası.
Millî, devlete has.
Yağ satan: (Yağcı).
55
Koridor.
J ^ ^ 5 0 ]
ı
Aralık ayı. Güç ölçme aleti: mometre).
JİJljTL. > (Dina-
Kandil fitili. Mısır.
Gidiş geliş.
Uzay yolculuğu yapan araç binicisi. (Astronot). Kılavuz.
56
,
, j,
.
'^{JaMÎöis>
Maaş. Uçak, gemi gibi şeyleri daha pek uzakta iken, ha ber vermeye yarayan cihaz: (Radar).
Xx>J
Sivil polis.
\Z!
Kaldıraç. Ağır bir şeyi biraz kaldırmak için kullanılan aygıt. (kriko).
'iV " ^ Ü u Ü J ' "^LaOİ/
L-».^J
Doğrudan doğruya. Kapitalizm,
Lı_^
anamalcılık.
Mcr3\
Yüzbaşı.
Orkestra takımı (Mayestro). Mayestro). Başvekil.
^
şefi:
T/^'U
,
î l
L^JTj^y^Urr^ fl^'
*•
Temiz sargı.
Kaptan.
Boyunbağı, kravat.
^y"^
4»*J>^^2-*
57
Mesken, ev, şato, konak.
Belki olur.
CİL^l^J
Nöbet nöbet gelen bir çe şit nefes darlığı: (Astım) Semizotu.
iyi
Ay yolculuğu. Şoförlük belgesi: yetname).
(Ehli-
Uzun zaman, uzun süre. ladei itibar. Tepki, reaksiyon. Pirinç pilâvı. Paket. Bohça. Taahhütlü mektup.
Karikatürist.
58
- C İ » - I k " "«A ^ ^-AJ^J
Dibe çökmek.
Sınıfta kalmak. Gümrük vergileri.
Mevcut mal: (Stok).
Hesabın bakiyesi. Yaya kaldırımı. Baş eğmek, teslim olmak. Çocuklara süt vermek için kullanılan şişe ve bu nun lâstik tepeliği: (Em zik). Öncü grup. Pide. Mora] takviyesi.
Elbisedeki deliği Örmek.
Sinema şeridi, filim.
(J-*^\j^r^\3j
59
Satranç tahtası.
Rekor. Kurmay.
Cezve.
Define, direk, destek.
Dram.
Trajedi. Komedi. Takvim.
Mefruşat. Tüykalem, mürekkep ka lemi ucu.
Kör bağırsak.
m
m
m\
Çöpçü. Tereyağı.
Bir dükkânın müşterisi.
devamlı
Yansıtıcı yüzeyi çukur olan ayna: (çukur ayna). Kanlı basur: (Dizanteri). Tahterevalli.
Pense, kıskaç, run. Elbise düğmesi, düğmesi.
kargabu-
cereyan
Zil düğmesi.
Hor, deni, adi. Lider, önder. Albay. Ayakkabılara takılarak buz üstünde kaymaya ya rayan taban: (paten
Meslek arkadaşı.
Zindan, hücre.
Piç. Zemberek.
^3
Çinko. Kasırga. Kürekli küçük deniz taşı tı: (sandal).
Tavla zarı.
Bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalık: (frengi).
Değeri çok az olan şey.
Ihlamur ağacı.
62
•-^viâ
Şoför.
^ \ r,.lt
Sıvı, mayi.
Motorsuz uçak: (planör). Sıcak.
Sade, basit, cahil. Saat onaran. Saat kimse: (saatçi).
satan
Sarkaçlı -rakkaslı-
saat.
Kum saati. Güneş saati.
Çalar saat.
• Postacı.
1
Küçük çay: (Dere). "y
6^
Yaya koşusu: (Maraton)
Ispanak.
Eylül ayı.
Yazı tahtası. Ceket.
Perde.
Kara liste. Sifon.
Ezmek. Akıl azlığı. Şişe mantarı.
Pantolon.
Tünel. *
•
Kanser. Parola.
Kilot. Taburdan küçük birlik: (Bölük). Gizli, mahrem. Kova.
Delilik, çılgmlık. Mutfak aracı:
(ızgara).
Bir paranın ödenmesi için verilen yazılı emir: (çek, poliçe). Tabak. Şekerlik.
Demir yolları
^
^
Verem hastalığı.
65
Ocak.
Salata. Yumurta sepetleri. Çöp sepeti.
Bacanak. İnsiyak, içgüdü, doğma, sezgi.
içine
Telefonda kulağa tutulan kısım: (Kulaklık, ahize).
Ad, şöhret, ün.
-4l£iı .«riV ^ ' l-
«»Jç^'t-''*^'^ 4^
Yapma diş.
Çürük diş.
A^liffj^
Ders yılı. Hintlilerin eski kültür di li: (Sanskriti). Kişinin
66
hal
ve gidişi.
r'^jLllL^
Gece lambası.
' 1'
2/-
Ortakpazar. Bahçe, bostan gibi yerle rin çevresine dikilen en gel: (çit, çeper). Cankurtaran arabası. Taksi. Çöp arabası. Jeep.
İtfaiye arabası. Troleybüs. Su veya akaryakıt taşı mak için yapılmış taşıt: (Tanker). Minibüs.
Politika.
Ö7
Solmuş, (soluk).
rengi
Büyük yük (kamyon).
uçmuş:
otomobili:
Mezar taşı.
Bilet gişesi.
Terlik.
Kibrit.
Yük, hamule.
68
"A^lİf
'iiSlİSt
Avcı bağı.
Fide.
j Ü l i
^ f â y t İ
Hayalet, hortlak, cin, can, peri.
çeşitli
-v-^ı^ı &A
Hedef, amaç, gaye.
Hayatm
"^^s*-!^^!
cepheleri.
Uyurken «hor, hor» diye ses çıkarmak: (horlamak) İstenmiyen bir şahsiyet.
Oyun kâğıdı, destesi.
"ÎA JMJe^
^^Jj^J^-J^ ^Cf^^O^^
iskambil
Cmsı sapıklık.
^ y
Püskül.
*Vİ^f
Açgözlülük.
^[râJ
Balkon. Sigorta şirketi. Sinema ve televizyon şeridi. Resim çekmek için kullanılan şerit.
AÂT^' (^I^-İİİIîSlI^
t
IliJl
J<£^-^^'
^yj£^)^j*^ ?
Kurdele.
Atardamar.
C-^ _^
Olta.
69
Sandviç. Kelime üzerine çizgi.
çekilen
Parola, rozet, slogan. Işıldak, projektör. Millet, halk. Takma saç, peruka.
Meşale. İrkçılık. Kendini başkalardan aşa ğı görme hali: (Aşağılık duygusu). Birini düşürmek için ayağma ayak takmak: (çelme). Doğuştan yarık (tavşan dudağı). Üst dudağı kimse.
yarık
Apartman dairesi.
70
dudak: olan
Teşekkür ederim. Kuşku. İpek, yün, pamuk gibi her türlü iplik demeti: (çile).
<>
•M
Hol sehpası.
Kavun.
Mum. İdam etmek, asmak. Evlilik yaşantısının ayı: (Balayı).
ilk
Dolaşma, devir: (tur). Y e m e k çatalı. Kızgın kapları tutmak için kullanılan ve birbi rine şeritle bağlı bulunan bez çifti: (Tutak, tutaç). Çek, havale. Komünizm.
Kızartmak.
^ 1 71
Kokulu sabun.
H-&l!^^L>
Kitapçı. Büyük salon.
Ayakkabı boyacısı. / »1 ^
Gazetecilik. buat.
Basın, mat-
t^L^^f
Gazeteci.
H£Jİ2^
Çevre sağlığı. Süs İçin duvarlara asılan resimli madenî tablolar.
Â*'^'' \Jî • ' ' j ^ l iW^^'CL>^^
Ceride. Çay ve kahve ta bağı. Silâhlı çatışma.
'
Yelek. Göğüs askısı, sütyen. Cankurtaran yeleği, yeleği.
72
can
îî ^x II î/îX^I
o\j^f^t\*^ '
Rastlantı, tesadüf. Cırcır böceği.
Devletler seviyesi.
Düdük. Utanmazlık,
hayasızlık.
Tekerleğin iq lâstiği.
Teneke. Hıristiyanlıkta, ekmeği takdis nan namaz.
içki ve için kılı
Kızılhaç teşkilâtı. Katı olmıyan maddelerin geçmesine yol veren fa kat geri dönmesini önle yen kapak: (Supap). Tıpa, şişe mantarı. Zamk. Ucu vidalı kalın çivinin ucuna geçirilen içi yivli demir başhk: ( S o m u n ) .
Olta. Musluk. Kilo takımı. Üst kısmı şerit halinde sahtiyandan yapılan hafif yaz ayakkabısı: (sandal). Seçim -oy- sandıkları. Tasarruf sandığı. Çöp kutusu. Posta kutusu. Motorlu taşıtlarda işaret aracı: (korna). Denizde yol gösteren ve ya bir tehlikeli yeri işaretliyen alttan demirli içi boş madenî fıçı: (şaman dıra) . Hatıra resim. Kapak resmi. Sinema.
74
t
Borazan. Bazı ağaçların gövdeleri üzerinde gelişen mantar lardan yapılan (kav).
u
Eczane. Eczacı. Sini, tepsi.
Yedek subay. Vakti her zaman doğru gösteren saat: (kronomet re). Emekli subay. Sis. Derinliği pek az (göl, deniz): (sığ).
olan
Halı çırpan tel.
Rekor
kırmak.
75
Vergi. Artar oranlı vergi. Enılâk vergisi.
Tek oranlı vergi.
Tansiyon. Pansıman. Kâğıt kıskacı, raptiye. İçtimaî yardımlaşma, sos yal sigorta. Vicdan.
Keşif uçağı. Helikopter.
76
Jet uçak.
Tepkili uçak.
Apartman
katı.
Zemin kat. Kahve değirmeni. Cinsi münasebet
Hayati
enerjisi.
enerji.
Aşçı. Kulak
doktoru.
Diş doktoru. Cildiyeci.
Sinir doktoru. Akıl hastalıkları ru.
dokta-
77
Veteriner, baytar.
Operatör. Göz doktoru. Ruh lıastahkları doktoru.
ta
Tabii. Tabak.
Nişan, madalya. Tip.
(Model)
Posta paketi. Örnek yol, mezhep.
Şose yol.
Tura.
Asalak,
78
tufeyli.
•M
Hava
durumu.
^y.
üniversiteliler.
Dinleyici
istekleri.
Fişekler,
mermiler.
Domates. Bin kilogram:
(Ton).
Posta pullan.
^ , ^ \ ^ } >
Damga pullan. Enenmiş
kimse:
II. (Ha-
Gün boyunca.
Kırmızı
^
-«t;,»^ ^
/f
CL
r'-it f
^
y^A^\
tuğla.
Çarptığı gemiyi batıran. büyük bomba: (Torpil).
jı^ '3aj
'^-Jp^
79
Yemek pişirmek. Pilot. Sıvacı.
Tabii hadise, vak'a, hari ka şey. Şartlar, durumlar, haleler.
mer
Gözleri ışıktan korumak için yapılmış lamba sipe ri: (Abajur).
Ergeç. El veya başka bir araçla •cinsi zevk sağlama sa pıklığı: (îstimna). Elektirik akımını kesen, geçirmeyen cisimler: (İzo latör).
80
Ayna, inikas aynası, ref lektör. Büyük hükümdar. Tarih boyunca. Âlim, şair ve yazarlarda ki üstün kabiliyet: (De ha). îçi bölümlü çanta: (Okul çantası gibi). Deniz taşıtlarına ve uçak lara yön vermeye yarıyan düzen: (Dümen). Direksiyon
simidi.
Sayaç.
İşsizlerin sayısı.
Mercek, büyüteç.
Açık tecavüz. Engeller,
zorluklar.
Rehin, teminat, pey. Horoz ibiği. 81
A t yelesi. Takke.
Güvey, damat. Gelin.
Dilekçe. Onbaşı. Geri çekilme.
Oy tasnifi. Sargı. •
Cilâlıtaş devri. Meyve suyu. İslâmî araştırmalar heye ti üyesi. Tatil.
Köprücük
82
kemiği.
Buruk, keskin, acı. Affedersiniz: (Pardon). Hazırlıksız olarak, len. Sigara
artığı:
irtica
(izmarit).
Başa çıkılamaz engel, ma ni. Çapraşık şeyler, karışık şeyler: (kompleks). Gebeliği önleyici her şey.
Elektronik beyin.
Sigorta akidleri.
Albay. Resim veya harfle yapı lan küçük işaret: (marka) Tırnak
işareti:
(« » ) .
İnceltme ve uzatma alâ meti: (düzeltme işareti).
83
Reçel kutuları.
Sulu boya kutusu.
^ûÜby^Vldİ
Toplu iğne kutusu.
Kilo takımı tablası. Bari, hiç olmazsa.
Sakız. Laiklik prensibi. Atom âlimleri.
Beşer, ırkını ıslah ilmi. Ağır suçların nedenini, çeşitlerini, yollarını araş tıran bilim. Suç bilimi: (Kriminoloji). İşçiler. Para, akça. Masallarda geçen: (Dev).
84
İUI "îCi^^
Omurga. Dekan.
Arı kovanı. Gazete başlıkları.
Pek yakında. Muska, tılsım. Gelişi güzel, rasgele.
Ekmek. Muayenehane, klinik. Jübile.
t Ani hücum, baskın mak.
yap
Göz yaşartıcı gaz.
85
Tüpe doldurulmuş (Bütan g a z ) .
gaz:
Katı ve sıvı olmayan ha va gibi yayılıcı c i s i m : (Gaz). Çok pahah. İmrenme. Sevinç.
Mide bulantısı
Karabina.
Prostat,
kestanecik.
Tecrübesiz, kolay aldanır, enayi. Misafir
odası.
Yemek odası. Erzak saklanan oda: ( K i ler).
Yatak odası. Ateşli silâhları kullanmak için çekilen küçük mani vela: (tetik).
86
Kötülemek, Çamaşır
çekiştirmek.
makinesi.
Kıkırdak.
»j^
Karyola örtüsü: ( p i k e ) .
^^y*XJ|
^I
—
Cr*lia3Jl
Dalgıç. İçine sigara koymak için mukavva veya kâğıttan yapılmış koyacak: (kutu).
^* -'-
*
11 • • lc33L$ "
Pipo.
Dalgıç.
Denizaltı, tahtelbahir. Gazlı bezden bir
Kendinden
parça
geçme, bay-
*
*V,3rc^'
gmhk.
dll^i At Derin baygmhk:
(koma).
^
87
Sıcakla soğuk arası: (ılık) Çekül, şakul. Kesme işareti : (').
Noktalı virgül: (;)
Elektrik sigortası.
Yalan makinesi: raf). Meyveci.
Planya.
Şubat ayı. Açacak.
Ateş açmak.
Turp.
88
(polig-
Halk sınıfları geniş mesafe.
arasındaki
Hava boşluğu.
»
Muayene. Kömürcü.
M İ
Çömlekçi. Yüz ölçümü dört binikiyüz metre kare olan bir saha.
•f
*İV'( C^iXw
Süt makinesi.
"
Et kıyma makinesi.
m
Fren.
Kaşagı.
Sıra noktalar: (...) otomatik tabanca.
Teker, teker.
t>>^
(....). LTŞ'U_yj)4>J*
i>^lXr
m
Tasnif etmek, ayırmak.
Fırça.
Köklü fark.
Tugay. Maytap. Çatpat. Ders saatleri içinde veri len ara, paydos, teneffüs Fıskiyeli havuz. Ağaçtan dal.
kesilip
dikilen
Mozaik. Fişek. Bölükten küçük asker bir liği: (takım). Her işe burnunu sokan. Ağaçların gövdesinde bi ten mantar. Bira.
90
^w »M*A
o
İri, yuvarlali ve beyaz renltli bir çeşit mantar. A z bir taz yikle patlar ve toz çıkarır.
Acı biber. Biber dolması. Tay.
Bitlemek.
Şişe mantarı, tıpa. Çay
fincanları.
Fincan. Otel. Han.
Sanatkâr, artist. Ahenk ilmi, ses bilgisi.
tanzim
Dişleri tamir etme fenni. Edebiyat, müzik, resim, heykelcilik, mimarlık, ti yatro gibi heyecan veren sanatlar: (güzel sanatlar)
91
Kedi cinsinden yırtıcı bir hayvan, (pars). Tabur. Kalabalık, cemaat. Havuzlarda suyu yukarı ya fırlatan ağızlık, (fıs kiye). Cinsi başıboşluk. Hükümetsiz bir toplum kurmayı hedef tutan na zariye : (Anarşizm). Anarşist.
Sofra peşkiri, peçete. Bakla. Veto. Kolordu.
Vakit zaman, an.
92
-^1
Kumandan. Katalog.
A-(J ^^\X^
Yemek listesi. Bombardıman uçağı.
Kıta, anakara. Tutkal şişesi. Sert, merhametsiz, dar.
gad-
Lokomotif. Mototren. Biletçi. İmtihan salonu. Hava üssü. (üs).
Deniz üssü,
Gramofon plâğı.
Dedikodu. Elementlerin «devri sis temi». (Rus kimyageri Mendeleyfin buluşudur). Basm kanunu. Kontrat.
• m
Çan kulesi. Şapka. •
Takunya. Tepkili ve güdümlü mer miler: (Füzeler).
El bombası. Çakmak.
Bardak. Düdüklü tencere. El ayasına bakıp talihten haber vermek: (El falı).
94
Resimli okuma kitabı.
Kaşındırıcı gan) .
bir ot:
Standart, kuruş.
model,
Deniz haydudu:
(ısır
örnek
(korsan)
Kiremit.
I Ağır borçlar.
t
İstidat.
Cüce.
r-
Cebren. Kaymak. getir.)
(Bana
kaymak
Saç tıraş makinesi.
Lehim, kalay. Su kıyısında yapılmış yazhk köşk: ( y a h ) .
95
^tSsIt'İlİaS
Tırnak makası.
Top atışma tutmak. Sefa-
i-JLl^ZİÎ
hate dalmak.
43^*^1-0^^^*^
Atalet, cansızlık. Miyop.
fL^AAİl
Ayaklanmayı bastırmak.
Yıldırımlık:
(paratoner).
Tren.
Ekspres treni.
Damlalık.
Yedek parçalar.
^ - y
Eldiven. Atlamak, sıçramak, ma, sıçrama.
İnkilâp.
»6
^ atla-
J^iîi
Yer elması.
Dolma kalem. Kuruboya kalemi.
jS^--^ ^t>-^j;^^>4#
Kurşun kalem. Kömür kalem. Renkli kalem.
Çocuk kundağı. Kitaplık. İsyanı bastırmak.
Yüksük. Huni. Maske. Gaz maskesi.
Kendir. Bomba.
97
Atom bombası.
Zehirli bomba.
Kandil. Karnabahar. Şişe. I
Trafik kuralları.
Parantez, ayraç. (...) Köşeli parantez. Kazanılmış bir zaferin hatırası olarak meydan lara veya büyük bir yol üstüne kurulan kemerli yapı: (Zafertakı). Karşı koyan kuvvetler.
Kumandanlık.
Manevî değerler.
Kim olursa olsun. Turşu, salata. Gümüş kupa. Doldurulmuş kadeh. Fren. Şevki kırmak, fitri tema yülleri iğrenç addetmek. KoDça.
İnce iplik yumağı: (kuka) Stenografi. X
Çelenk. İspirto, alkol. Pırasa.
—y
•â
Fasikül, defter.
<^İ?JL(^^Î
Basketbol. Ayaktopu, (futbol)
Voleybol.
-
Kiraz.
Tabure. Katoliklerde günah çıkarma kürsüsü.
^^^J^^' «l•e«••V^ C-^İJ^^
Cj^^
Şezlong. Salıncaklı iskemle. Yaprağı ve kökleri sebze olarak yenen kabuklu bir bitki, (kereviz).
'':>*» ^ \ \ \ \
ı^y^jr^^
Lahana. Çok tehlikeli, ateşli bir hastalık, (kazıklı humma, tetanos). Kişniş.
100
"kyCr^
Vakit kazanmak.
İT^.^'*-r-**^
Kestane. Otomobilin motor üzerinde bulunan ve açılıp kapanan kısmı, (kaput). Maaş bordrosu. Kek, mit.
•'ti
\i
^
3jllJjlJ?Lix^ -
y
tjl^
pasta, kurabiye, si
Mücadele.
Çengel, kanca.
J^^^
Diş çekme kerpeteni.
«"^Sir
Kudurmuş hayvanın ısırmasiyle geçen hastalık (kuduz). Cibinlik. Boş ve anlamsız (Fasarya). Kesişen maca).
kelimeler.
sözler.
(Bul
Parola.
101
Fen fakültesi.
A.ti^
Kerpeten.
Tel
kadayıf.
Dolmalık kabak.
Agel. Karyolanın yanma konu lan küçük dolap. (Komodin). Elektrik akımı.
^
Varlık, mevcudiyet.
İstemeksizin, yarı.
gayri
Sığınan, sığınmış (mülteci). Telsiz cihazı.
102
J
O
ihti-
C^»^!)!^
kimse.
(jÇfî^^
jy^yil
BUinç dışı.
Tabelâ.
"İj^l
Buhur.
t->^^i
Tırmanıcı bir bitki, (sarmaşık). Alt komisyon.
•
îîl^;fc^l A:J^I
Sığınmak. Şimdiye kadar."
*^
^L^v •
/»lAlt^^ V''^^^
kadar, bu ana
Kıyma et.
^JfJ^Jh^^
Küçük bir topu sopa ile çelerek kırlarda oynanan bir oyun. (golf). Oyuncak, kukla.
^^
/
A\
\^^f?^^ • ^^/Atf
w-*xJlSj V*^'
Korkuluk. Sigara.
Şalgam.
^ - ^ <
103
Buluşmak.
ç\
Kırmızı bir boya. (lâka). fl^t
Alay, tugay. İlân tahtası.
JH^fj>y\J}
Kahverengi.
Solmaz renk. Koyu renk, esmer.
Fasulye, barbunya. Tevzi tablosu, (şalter). Midenin altında, yağ sindirmeye yanyan bir; öz su çıkaran, aynı zamanda şekerin karaciğerde depo edilmesini sağlayan salgı bezi. (pankreas).
^
y
ft\5utlS'^'J
Vida. Yüksek Y u K s e K okul OKUl veya v e y a faküllaKuıte d i p l o m a s ı .
104
# .,
.
^_^**»LmJ
Camcı macunu.
-41
Gece gündüz.
Akşam sofrası.
fLi^ioGti»
Öğle sofrası.
Kahvaltı sofrası. Kapalı su. (şişe suyu).
Genelev,
randevuevi.
3^ '•a
-Jt>^
Tarihi maddecilik.
Mart ayı. Cadı.
'M
Mayıs ayı.
105
îgne saklayacak kutu. (iğnelik). Kongre.
^^UZİ'^M
Ziyafet.
Yüksek tahsil mezunu.
tJL?ı^'^'
Facia. Yetenekler, meziyetler.
2 kabiliyetler,
Terketmek, ayrılmak.
^
\l''V*
iZ>>jKi^y A>s>^''
Maç. Genel prensip.
Kalemtraş. Meşru sebep. Bu savaşı gerektirecek hiç bir meşru sebep kal mamıştır. Ağızlık.
106
^\3JU.Xİİ|
Neşter.
Kalaycı. öteberi, eşya.
Gerici. Çöller.
^ » || »
. T O^liÛt
Fosiller. Ukalâ, bilgiç taslağı, ma lumat satıcı. Müze. Küflü.
Hükümet sözcüsü. Hali ve niteliği benim senmeye değer kimse ve ya şey. , (örnek). Bilgide temel olarak düşünceyi alan ve varlıg^ı insan dü şüncesinin kurduğunu kabul eden felsefe, (idealizm).
«\'C.|t'
Kültürlü.
107
üçgen.
Dondurma ve benzerleri.
Topluluk, yet.
toplum, cemi
Samanyolu, samanoğrusu, kehkeşan. Güvenlik konseyi. Disiplin kurulu. Senato.
Millet Meclisi.
Bakanlar Kurulu. Mecmua. İçinde ödağacı gibi şey ler yakılan kap. (buhur luk). Mangal. Sahnede şarkı söyleyen kalabalık, (koro). Mikroskop.
108
Ses büyütme (mikrofon).
tertibatı,
Midye. Konferans.
Vali. Vilâyet, il.
Avukat.
Başarısız teşebbüs.
-M-SılilİAİ^
Mürekkep hokkası. Karantina .yeri. Çekip emmeye yarar âlet. (vantuz).
* 1|
Yolların yapımında kullandan süindir şeklinde demir tekerlekli motorlu araç. (silindir). Pulluk, saban.
••''LM-T'' •» a cA-^IAJA!^
Motar.
Bahçıvan orağı.
**•
TırtJan.
Kuluçka makinesi.
AiC^J^'
Tren, tramvay gibi genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer. (durak). Radyo evi.
4L^ '|
Demiryolu istasyonu.
^
^Je^
-''KnJU'^'"'
^V^ı^
^X\J-\*'Sj^\\iet^
Sedye.
AÜ^I
Çanta.
^IzÜİ^t
Dosya.
jfo^l^İİ^
Sırmga, enjektör.
Cereyanlı tıraş makinesi. Taneleri kavurmaya ya rayan araç, leblebici dük kânı. Tecrübeli, görgülü.
1
^J^^
|[
..J
Merdane, dingil. Deneyler için gerekli araçların bulunduğu yer. (lâboratuvar). Çeşitli çevreler. Katı şeylerin dikiminde iğneye yol açmak için kullanılan d'—'- araç. -^-^r. demir (biz). Torna tezgâhı. Mağaza, depo, ambar, ar diye, dükkân, bagaj. Ömrünün bir kısmı cahüiyet devrinde, diğer bir kısmı da islâmiyette geçmiş kimse. Plân, program, harita.
-^-^"
•
yj^^t ^
t-^'-^
İm
Karakol.
Yumurta çalkalama âleti. Turşular, salamuralar.
Ljf^?^ ^ «Jliii,^!
Vinç.
Beyincik.
^ 1
111
Sivrî.
•-r^»>i't
Soba borusu, baca.
AX^Xt|
Denizin kabarma ve in mesi, (gelgit). Uçakların inmesi için ha zırlanmış yer. (Pist). İdrar veren ilâç. (müdrir)
•-^^î^t/i^
Açık seyir yerlerinde ya pılmış oturma yeri. (triİ3Ün). Idse mektebi. Yatılı okul.
vLir^l-^Jji'
Ortaokul. Odun sobası.
Elektrik sobası Gülle atan ateşli silâh. (top).
büyük
Bir subayın komutasına verilen belli sayıdaki ağır silâhlarla bunların hiz metinde bulunan insan, hayvan ve gereçlerin to pu: (Batarya).
m
'•'11 A!«^OtXr'
H ü c u m topu. Ağır makinalı
tüfek.
Bazuka.
Uçaksavar. Havan topu. Köfte.
Şımarık. Torpidoları avlamaya ya rayan, çok hızlı giden bir çeşit küçük savaş gemisi. (Muhrip). Makine pedalı,
1/
ayaklık.
İçki düşkünü, ayyaş, bek ri. Sinekleri kovmaya yara yan ucu püsküllü değnek, (sineklik). •Çatal biçiminde küreği. ( Y a b a ) .
harman
Hatıra defteri.
113
Devletler arasındaki zışma. (Nota).
ya
Aşırı v e yıkıcı cereyanlar, mezhepler. Mikrofon. Radyo.
Cep radyosu.
Dersleri
tekrarlamak.
Gazete muhabiri.
Yaver.
Kontrol memuru. Kaçınma, kaçamak, sav ma cevap. Tamirhane.
Marmelât.
Dadı. Otomobil ve benzeri gibi motorlu araçlara arka ta rafı görebilmek için ko nulan ayna. (Dikiz ayna sı). 114
m
Depremleri (sismograf).
yazan
araç.
Aferin, bravo. Alafranga
helâ.
Varılacak yerin kısım kı sım aşılan her parçası, (konak). Üzerinden geçtiği şeyi ba sıp sıkıştırmak ve düzleştirmek için kullanılan, te kerlekleri silindir biçi minde ağır «lokomobil». Lenger. Süzgeç. Aday, namzet.
Vaiz. İzci kız. Süzgeçli kova. Gözlemevi,
(rasathane).
Bulaşıcı, mikroplu hasta lık.
Karakabarcık,
(şarbon).
115
Cİp'^^-^lcy^f
Bulaşıcı hastalık. Hava rutubetini ölçen âlet. (higroskop). Canlandırıcı, meşrubat.
serinletici
Topraktan veya sırçadan, ağzı geniş, orta veya ufak boyda kap. (kavanoz). Delikli yayvan (kevgir).
kepçe,
Namlu arpacığı. Gemilerin barınarak » j r e m ı ı e r ı n Darıııarais. alıp verdikleri man).
yük
yuK
\^tA\
yer. (li-
Vî
S\
Teleskop. Numaralama (numaratör).
makinası.
K a r veya buz üzerinde kaydırılan tekerleksiz taşıt. (kızak).
"C»!}
-y*^J^' ı.'l
AJL>>I A«jV* *
* ^
Feza gemisi. Bazı spor oyunlarında topun, arasından geçirilmesine çalışılan iki direk, (kale). Onarım, tamir.
116
^ e^i\ cJ^-' '
4\
Yelpaze. Zaman aşımı.
Televizyon.
Hareketli, ateşli huy.
Kederli, hüzünlü
'ör
mizaç.
Safralı, ters tabiat. Açık arttırma.
Kapı sürgüsü.
Güneş saati.
>x
Telefon kadranı. İçine çiçek konulan de ğerli süs kabı. (vazo).
Berber. İki ülkeyi meseleler.
ilgilendiren
117
Yüze ve tene sürülen kokulu ince toz. (pudra).
(^'^^Ljli V
3 _ ^ ^ 3 l_ ^ ^ * ^
Badem ezmesi. Desteklemek. Umumî barışa önemli bir katkıda bulunmak.
Bir boşluğun içini yokla maya yanyan demir âlet: (sonda). Yüzme
havuzu.
Ayakyolu,
helâ.
ir
Sömürgeci.
yyiyjA\\
Oj*^—^
Sömürge.
«rr-.M
Hastahane. Tecrit hastanesi.
Düz kanatlılar. gibi).
118
(çekirge
Depo. Küçük hastane. Khnik. Birinci
golu
(Revir).
kaydederek.
Yalan makinesi. raf).
(polig-
«*•»y Revolver, altıpatlar. (Ta banca). Çocuk oturağı. Telefon. Kumanda borusu Tiyatro
binası. Opera.
Piyes, tiyatro eseri, oyun
Cedvel.
Defter tutmak.
^y
Çuvaldız.
119
Silâh deposu. Kâğıtları tutturmak için bağlaç. (Raptiye). Burgulu çivi. (vida).
l!,^f
Göğüs dinleme âleti, (ste toskop). Pazarlık.
Yürüyüş.
'Ş_/U
t
Bileyi taşı, bileme maki nesi. İçtimaî p'roblemler.
Çamaşır mandalı.
Elbise askısı. Bileme makinesi. Korse.
Otopsi odası.
120
,
^V^Lİ^Vo^i \!^,JtX
.JJ£X
Proje. Kalorifer radyatörü. Radyo aktifi meydana geti ren radyum ve uranyum maddeleri.
^
Hamamda soyunma odası *
Kaysı. Yağmurluk,
muşamba.
* li
îr
0»
-1. -
Mutfak aleti, (ızgara). Döl yatağına yapışık olup yavru doğunca o da düşer, (son, döleşi). Güreş.
HJC-J
Fakirlerin kanlarını emenler, emeklerini yiyenler. Konserve
^
fabrikaları.
Buz fabrikaları. Elektrik lambası.
Abajurlu lamba.
121
Asma lamba. Sanatoryum.
Mesul merci. kapmm iki kanadı.
Banka.
İnce barsak. Masraf,
gider, sarfiyat.
Kestirme yoldan dağa çıkmak için, elektrik gü cüyle işleyen tele asılı taşıt, (teleferik). Asansör.
Süzgeç.
Zırhlı araba. Vücuda zerk ilâç maddesi.
edilen sıvı
Vergi bölümü, vergi iresi.
123
da
•
Fabrika.
i
Harita.
Fotoğraf
^ yi ^ 3j^^^*A
makinesi.
Tulumba.
Emme basma tulumba. Acı, elem, keder,
ıstırap.
A^U»|«\Jsi~r ^^yS-^^iA
Barometre.
Atlarm koşu yeri-, podrom).
(hi
Hostes. Hava alanı.
Kauçuk.
Baskı Raf.
makinesi
-^1 "'^
123
Lokanta. Gelecek yılın başı. Ölülerin günahlardan mizlenme yeri.
te
Büyük nümayişler.
-aut
Şemsiye. Paraşüt. Antlaşma.
ÛC\A
Sürat göstergesi.
Diş macunu. Hesap cedveli, hesap cedve •racı. (mihsap).
a-
Nisbet, oran.
Sergi, fuar.
(J^J^
*''C^'y^*^J^
Kanlı savaş. Taklidi savaş, savaş nemesi. (manevra). Çözümlenmesi sele.
124
de-
zor me-
^lisJl'Î^V'İCİİ -p^-^
'
Palto, aba.
Makarna.
Konserve.
Siyasî yorum yapan.
K^^^
Zararı yok, aldırma. İşyeri. Tasfiyehane.
Vaftiz.
Fakir. Yüksek
İslâm
Enstitüsü.
Ayrılmak. (Hava alanından ayrıldı.) Flört etme, kur yapma.
/''^VlK^TN
^^V'^V
^jUbAljpV^)3jJ>Ui! 4 1*11
3^
125
Askerî macera, sergüzeşt. .
serüven,
Özel şekilde yetiştirilmiş, kendi basma hareket gü cü olan asker kıtası, (ko mando). Lavabo. Tuvalet lavabosu. 1
Cereyanlı nesi.
çamaşır
maki
Karın sancısı. K m kanadlılar. böceği gibi).
(mayıs
Radyonun ses, dalga istasyon düğmeleri. Büyük
ve
sürpriz.
İş üzerine konuşma, nışma, (müzakere).
da
Çift uçlu somun anahtarı
Yol ayırımı.
Menteşe.
126
Tornavida. Konsolos.
Konsolosluk binası.
Röportaj.
Boykot. Dershane, meclis gibi yer lerde kullanılan ve oturup yazı yazacak şekilde yapılmış olan mobilyalar (sıralar). Rahle.
"JUK^ i l Z^,. ı>^UUı \ »
Kırbaç. Komutanlık
karargâhı,
O.^Lîii'^y'-* *»
»»^
Sofra için yağ ve sirkelik Fransa'da ölüm cezasına çarpılanların başını kesen araç. (Giyotin).
»''\y'»\\ AX*/2AX\
ö z e l bölme, odacık. (loca). Bir çırpıda ağızdan çıkan ses. (hece), kesit.
^
127
Tava. Direksiyon. Kahvehane. Kusturucu. Vakti hiç şaşmadan gös teren saat. (kronometre) Rüzgârın kuvveti ile hı zını ölçen âlet. (anemometre). Volt ölçer. Yağmur ölçeği, metre).
(plüvio-
Kuytu yer. iplik makarası.
Hoparlör. Yazı masası, büro. Gezici kütübhane.
128
Kütüphane.
Elleri bağlı.
Dikiş makinesi. Elektrik süpürgesi.
Elektrik ütüsü.
Ahval, işlerin durumu.
Çamaşır. Not. Boks.
Badem şekeri. Sığınılacak yer (sığmak) Vida, cıvata gibi şeylerin bo.ynuna geçirilen ortası delik maden levhacık, (pul). 16, bazen 8, bazen de 32 sayfadan müteşekkil for ma, mengene. 129
Evrak dosyası.
zM
•/M
Lahana.
Kavşak.
C>y^\!j^
Cımbız.
Joill
J^]]^^
Seker maşası. İşaretlerle muhavere âleti
Eğlence yeri.
1
Kuşku götürmez. Husumet, kavga bozuş ma, niza, tartışma.
Hastabakıcı,
hemşire.
Ayakkabıların altını temizlemek için kapı önüne konulan kıllı keçe. (paspas). Sifon.
130
• m .
\\ 5-^-4-1» ^
Tuzluk.
Alemden uzak ücra bir köşe. Kömür
bir
yer,
madenleri.
İklim, hava durumu. Şamdan.
öjli^
Muafiyet,
(bağışıklık).
Rakip. Kapalı
eksiltme.
tJl>Lj3^
Siyasî oyunlar.
-y^^^Ll
Fışkıran. Bazı öğrencilere öğrenim sonuna
kadar
^
A!Î^\/->Â ^ ^^T^iT^^^
bağlanan
aylık. (burs).
Sj>1!^C^Lİ^^
Keskin vira.ilar. Mandalina. («Yusuf efendi limonu» da denir).
^
^
^
C^-^*^^
131
Hallaç yayı.
Gazete muhabiri. Delege. Radar. y
Çamaşır ipi.
-y
Kurutma kâğıdı, havlu. Berat, ferman.
Bildiriler. Sacayak.
Kürsü. *
Süs masası.
Balon. İlmi konuşmaları sanatı, münazara, lektik).
132
tatbik (diya
"İli---
'
^^jr}^^^^^^^^^
Burçlar diyarı. Dürbün.
jÜzÜl
Çamaşırcı kadın.
Kurum ve teşekküller Eğitim, bilim ve için birleşmiş milletler us bir tarafından kurulmuş bir teşkilât. (Unesko).
Dönemeç, (viraj).
O
1-
^
^
,
.
"^lycl]
Sokağa çıkma yasağı.
İlâç püskürtme makinesi, (flit makinesi). Oksijen tüpü.
Egzoz borusu. Kül
tablası.
iJ
^.^xJbl\
Süslenmiş şey. Program.
133
'^^I^i
Radyo.
Aldatmak, kandırmak.
4>.^Ly^'
Öl J}y^
Saat sarkacı. Dev kaynaklar. Vekillik kâğıtları gibi belgeleri hazırlayan ve resmî sıfatı olan kimse. (Noter). Dümenci. Hoş kokulu, tatlı, yumuşak, besleyici, kalınca kabuklu, uzunca bir meyve. (Muz).
"^U^^*^ i . ^ '"'*/| 'v (J>_5X^'C^-^ " j, . A^t^' «'"'U ->_7 '
Belli bir tip üzerine ya pılmış, (standart). Telefon santralı.
Musikişinas.
Sağlık memuru. Randevu. Son vade, son süre. Aygaz, v.b. 134
ipragaz. havagazı
C^^^^-^
Şimdiki durum.
Kortej. Mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren âlet. (jeneratör, dinamo).
Ebe. Balyoz.
ASjtsl^
*'iJ^f^''^y
OtXtj^t ols^'
Kaçakçı.
Bayram, şsnlik.
O^^^İ
Kocaman emtia, kocaman bohça. Öksüzler yurdu.
Barometre. Termometre.
ojfJî^îOİ)^
Devlet bütçesi.
iskele.
^-kJ-t 135
Reisicumhur
muavini.
Savcı. Mebus. Ateşli silâhlan ateşlemek için çekilen küçük mani vela, (tetik). Saat zembereği. Seçmen. Orduevi. Yabancı, bir gelen kimse.
yere yeni
Yirmi, otuz veya daha çok katlı yapı. (gökde len). Pasta kaplaması. Şef. Kuyudan veya nehirden su çekmeye yarayan do lap. 136
y>\l
Başkasını kınayan, kötüleyen kimse. OliAm habe ri getiren. Pencere. Yatağın üstüne ve yanlarına gerilen çadır biçimi tül. (cibinlik).
, •w
Taştan yapılmış sanduka. ' (lahit). Su yüzünde veya dibinde üreyen çiçeksiz bitki, (yo sun).
cr»j^uJI •»/'*l*fl
Söylemede bir heceyi ve ya bir kelimeyi ötekilerin üstüne çıkaran ses deği şikliği, (vurgu). Süratli nabız.
Başarı. Mobilya yapan, mobilya cı. Ünlü sanatçı. yıldızı).
(sinema
Murdarilik. (Omurilik).
Hallaç.
137
«Garson. Bir şeye meyletmek, nelmek.
yö
fj^.ji
Binayı havaya uçurmak.
^jİjfeJjûJI
Para.
Canlılık, faaliyet.
Yankesici. Spikerin radyoda okudu ğu haberler. Marş, şarkı. Yarım kanathiar. biti gibi). Meyvenin
jL (bitki .i,«i-r^)-wu^
yetişmesi.
Soda.
i
SjUflâlt
Dürbün.
Güneş gozlugu.
138
ÖJ)J^\
m>
- « " » ^
Numaralı gözlük. Renkli gözlük, güneş göz-
Geniş toprak ağalığı, (de rebeylik) . İç tüzük.
Ortaçağdaki sınıf farkı. Petrol lâmbası.
İta
Artık, posa.
Tünel.
Çıkarcı,
menfaatperest.
İşçi sendikası. Damlalık. İki kişinin taşıdığı dört kollu hasta taşıtı, (sedye) Hastalıktan sonraki iyi leşme devri, (nekahet).
139
-4\
Mafsal iltihabı. Bir olayın yeni bir duruma girme zamanı. (Dö nüm noktası).
^^^yC
Kabarık şekil gösteren. (harita, resim, işleme isleme gi eibi). (kabartma).
* ) \V T'^''Cy t*
Meze, çerez.
^'^\
Kabakulak. Numaralama (numaratör). Tel
ât makinesi.
.y\\.C.
dolap.
Örnek, maket.
'^'^Jf^
Çingene milleti. Işığı uzaklara yansıtan araç. (projektör). Annelik duyguları.
-
^-^ \Cx\
IJj^^^l^^
Uyku hastalığı.
^
Fizyolojik bozukluk, (sar' a nöbeti), (sinir nöbeti).
'*oy^ * .
Kasım ayı.
140
Kalkınma. Sömürgecilik
boyundum-
o ,
Telefon cihazı. Otomatik telefon.
Teleks.
İniş yapmak. Yüksek ses.
Âdet, ahşılmış şey,
huy.
L^J"^^^^
Saçmalama.
Saçma, boş laf.
141
Deprem.
Geceden bir miktar. Kolayca kırılıp (bisküvit gibi).
ufalanan,
Parantez. Zambakgillerden bir bitki, kalmca olan taze sürgünleri sebze olarak yenir. (kuşkonmaz).
*"
1A
Acık hava.
Havaya ait, telsiz anteni.
Göz yumma, müsamaha.
^
Fennî zevk. Pul toplama
merakı.
v l . i ' j S lİ*
Haydi sidelim. Birleşmiş milletler lâtı.
142
teşkil S.\^I^^^AİUA
Türlü ruh şaşkınlıkları, çırpınma ve kasılmalarla kendini gösteren sinir hastalığı, (histeri). Şiddetli ishal ve kusma larla başlıyan salgın ve bulaşıcı hastalik. (kole ra). İnsan ve hayvan bedeni nin kemik çatısı, (iskelet)
Lehimleme
lâmbası.
Ödev. Mağazalarda alıcılarlm görmesi için örneklerin içine konduğu camekân. (vitrin). Görüşler. Acı gerçek.
Elle tutulan gerçek.
Hakikatçı,
realist
kimse.
Sabah öğünü. (Gebelikte), bazı yemek lerden tiksinip bazıları için aşırı istek duymak. (Aşermek, aşyermek).
tj0
Gergedan.
Fabrika, atelye.
Oyun
kâğıdı,
(iskambil).
c--ocili(3jl5
Zımpara kâğıdı.
Tuvalet kâğıdı.
"0^.^ iJJJ
Çizgili kâğıt.
Atom ağırlığı.
Ekonomi bakanı. Bayındırlık bakanı. Millî Eğitim Bakanı.
Dışişleri Bakanı.
"^J^Jj"^
İçişleri Bakanı.
}Cİ:?'\>î^_/-^3
Millî Savunma Bakanı.
144
Devlet Bakanı.
^^.jSİl..^
Tarım Bakanı.
>pL>^U-3^
Sağlık Bakanı.
M>:^^-XJJ
Enerji ye Tabiî Kaynak 1ar Bakanı. Çalışma Bakanı.
'J3
Maliye Bakanı. Ulaştırma Bakanı. Hastalıktsan tedbirler.
koruyucu
Madalya.
»y >J
İnsan vücudunda, deriyi iğneleyerek boya ile ya pılan çıkmaz nakış, (döv me).
Reçete.
*4CÎJİİİl!/^Î
Bağlama çizgisi, tire (-).
145
Kötü durum. Kötüye giden durum.
Vatansever.
'M
Açık işler, münhal kadro lar. Şuur. (Şuuru zail oldu.) Delegeler, elçiler. Haya azlığı. Normal mesaj saatlerin den sonraki iş vakti. Ateş kesmek, savaşı dur durmak. Akaryakıt.
Kalem silme bezi. Haber ajansları.
Hiçbiri.
146
<^ J 7
Ne olursa olsun.
Bir parıltı.
Acaba! Vah, vah!
Eyvah!, yazık. Yeni doğmuş çocukların tepesindeki yumuşak yer. (Bıngıldak). Piyango.
Ateş böceği. Kalem.
147
Aşırı solcu.
Uykuda
gezme.
Sağcı.
Ocak ayı. Bazı yıl
dönümlerinde
kimse için yapılan töreni:
bir
kutlama
(Jübile).
Temmuz a.yı. Muhtıra defteri, Gündelik. Haziran ayı.
148
andıç.
DEYİM VE KİNAYELERE AİT ALFABETİK BÎR iLAVE
149
Yayı, erbabı olan aldı.
\ \J^3^
Bu ne? Hem çürük hur ma, hem eksik tartı, (tki yönden zulmeden kimse için kullanılır.) Deveyi bağla, vekkiil et.
" "* »S^-'*^'ı1 ~" v ^ i
Kovanı, kovalar arasmda kuyuya sal. (yani tenbeh liği bırak, rızkım kazanmaya çalış).
^
^
,
jİ ^ 2 - ^
"
Deve olmadığı halde şarkı söylüyorsun.
!i
,^ 1 ^
yo J ı£İp''^t»
Su üzerine yazı yazıyorsun. (Neticesiz işler hakkında kullanılır.)
Sen soğuk yorsun.
'
i ^ ^.1 3 »-"-^-^^
sonra te-
Ne ekersen onu biçersin.
^
\
y.,/^-^ " '
" ^ %^ ^ f L \ İl p -"^ "î ''-^lT ^ - ^ ^
demiri dövü
Sen yanıyor, başkalarına ışık veriyorsun.
-"^iC-r-^ O-Aî^
r ıı-l ll^
•\^~''\ ^ '
Sen küle üflüyorsun.
Dikenh ağaçtan üzüm koparamazsm. (yiyemezsin) Demir ancak demirle kesilir.
150
^y''\W'\wl
i—-^
> ^ u^t^^
-^liu
' J i V ''(^ I
J
J ^ l j i j . aJ.^J^ • • '
Bir ay sebze, bir sene di ken. (Zararı faidesinden çok olan kimse hakkında söylenir).
" ^ t^'ı. ^ -3 .İ)>*-^
JI^\2j^
*
*
Bıçak kemiğe dayandı.
Kr^köşk yapar, bir şehir
^
vermemek
»o f^-- ı
fûv'''
uJ'jPtJ^^-l^V-
bizatihi cevaptır. Yararsız şeyi
i^fj^:^.
^^(^\'3 j ^ ^ ^ ^ ^ ^
Tevazu şeref tacıdır. Cahile cevap
^
>^ "^-^
bırakmak
en iyi tedbirdir.
Cİ" (
Matemli kadın, matemli kadından hoşlamr. (Ticarette) cesaretsi^ü. gin neticesi ne kar ve ne zarardır. O kavmin tuzakçısı okçusuna karşı ayaklandı. (Yani işler karıştı.)
Jp^ ,^ ^
«
j^^-^-^j ^ ^
Cl-
O
)
^ ""^^Vk
VT"
M-'M't-'^ j
^Û^^ ^*
' I I - W ^ -* A (* ^o-^iy^v^^l^J" 151
Musibet zamaJtunda sabırsizlik; ikinci bir musibettir.
^ '>'^ ;t ^ 5.' -Li^j^a^ d ^ . ^ l ! '~ ' --.«.^
Deülik çeşitlidir.
Onun yaptığmm kişiliğim tam olarak verdun.
^A^Av^r'
c îSî U
yangında dalıi
\'C?^\^
ç^_y^^.r^^^ ü\.
j^-^JC^J^^
Hepsi geldüer.
Dostunu koru.
•» , .-^"A \
3jr:İU;^j-^.ı^ ^L>
^^*y\ ^
ll^i^l^ "
1 ihtiras mahrumiyete götürür.
üv^.V^^AJ"^ ^ ^ i t ^ i^- ^ LTt-^
Zarar veren haJk, sevindi rici batıldan hayırlıdır.
îyiyi al kötüyü bırak.
-î-O
ULy? u
Yanılmak acelecinin nasibidir.
J » ^ ^ j'i^
Vaazların hayırlısı vazgeçirenidir.
C,''-'V
152
^f^'v ^
"'Asf'
^ -f^y
Bir boşboğaz cehenneme girmiş, «şu odun yaştır» demiş. Dünyan, içinde bulundu ğun şeydir. Din, şerefli damgasıdır.
insanların
Kuzu postuna girmiş bir kurttur. Kılıçsız kimse zelil oldu.
Merkep, iki tane boynuz aramaya gitti, fakat iki kulağı kesik olarak dön dü.
Dinin temeli lamlığıdır.
inanç sağ
Ganimet yerine selâmetle dönmeğe razı oldun. Aüah ona kurt hastalığı nı vermiştir. (Yani, açlık, oburluk vermiştir.)
153;
Tamburda bir makam cadetti.
i
^tGi^''*'^( 3C-H$ ^^'^ "^' ^-^ ^
Pikir kayması ayak kaymasını unutturur.
C'"
Güçsüzlerin vettir.
^'"^l^Ci^^i.ljUu^l r^C-^ '
silâhı şikâ
K'sinin gidişatı kişinin huyundan haber verir.
^^^-^^ * - ^ ! ^
Haberi olmadan sele kap:hp götürülmüştür.
Şerrin azı da çoktur. Arpa, ekmek hem yenilir, hem zemedilir. Falanca adam kendi kavmine muhalefet etti. (Yani. cemaatinin .birliğini bozdu.)
154
^''^h'?^-^ ^ •<%y^1/'' ^ j» 3 o P
'"•I
V
^ , - p ^V t i-yO^ j V ^ ^ ^ - - ^
* U-'vlo-
İhtiyaç sahibi kördür. Sırların için göğsün daha geniştir. (Yani, sen sırlaTim saklamazsan; başkası saklayamaz.) Büyüklerin kalpleri sırla rın hazinesidir.
w^
gözü
^
CT
j TJ-'V I' j T^vV, « \ ^ :i-r--«--^Jv-wîijj
Devesini beş günde bir de. fa su içmekten, altı günde Dir defa su içmek alışkanlığma kavuşturdu. (Hile île iş gören kimse hakkmda kullanılır.) Yük üstüne yük. (Belâ üstüne belâ). Kişinin
^^\\^is:^
"û
ı
^ "i ^ \ - "m f \ " \ ^jr-A-«^L-lâ^ * ^ s ^^ "^İ'Ç^^ C - * ^ •* -
kalbinden
•1^-''''; ''«t . . n-*".
^-O^-^^^^Js j U-ijJvLİ L'^.^vkJ! ""^— " ' -
haber verir. Kuş, kuş vasıtası ile avİsnır.
( I* Sefkath bir dadı, şevkatsız bir anneden hayırlıdır.
' t ..^ « . : ^ •>". t ^
^ ^f-^If'
- J
5 'iı. ^
Zulmün akibeti kötüdür.
Akıllınm tahmini ilgisinden kesin bilgisinden dür.
cahilin üstün.
Lİ-^/VaT V»"^-^ \5 L*I l"J* •^-
^
-
155
Kişiyi İslah için evvelâ takbih et, o kâr etmediği takdirde cezalandır.
\l \ ^ U*3 i
Kanaatli yaşa sultan olursun.
l^J^' ^
^ \i \[ ^ u*j >
''y y ^ " \Xâ
y^ ^ Bilgine rastladın.
Gözün yaşîı, kalbin ise yunda.
S j ^^»j^ ^ 3 *
Senin zayıfın başkasmın î emizinden hayırlıdır, Kanaat
zenginlikten ef,
daidir.
Sözün, fulden fazlalığı al çaklıktır. (Yani, kim kim ken ken çakiıktır. (Yanı, S\ nefsini yapmadığı şeylerle methetse o alçaktır.) Deniz, küçük su kaynağına ihtiyaç bırakmaz. Efden çıkan bir daha geri srctirilemez. getirilemez. 156
^ ^^
C-iaİ->y\JJ-
.,
-
'V'^,;:;!-oi^^
^{^İ^^ \ " "T'jV'Li
\\\\^.-
'i^Xs^:
O^J-^
•< ı\V
^
^
> ^. ^^>^
oiT^ C U >X>ı5 J T ç f ^ t - , - u^- " • *i -^-i
* *0' - « . ' ( • \ \ 4 J( v..^ U>i ^
Atıştan önce torbalar ok larla doldurulur. Cehize bütün
^.
A K
konuşmacıları
susturdu: (Bu deyimin aslı şöyledir: î k i düşman kabile barış toplantısında iken «Cehize» adlı cariye gelir ve «katil öldürül.
, 'T V^'^t'^''-< ^ ^^^lP tJ> «-^^-fV^CSdaJ
dü» diye haber verir...)
(
Ölümü şifa verici olarak görmen, senin hastalığım f- fj. - / J ^ isbat bakunmdan kâfidir. ^.-^ Köpek köpektir, boynuna aîtm zencir taksan dahi. Sözü bal, füh mızrak gibjdir.
VeremU mutlaka balgam atar. Domuzlar dökme.
^
)
<-'vr\ t^j * ^
f * ' " - » V ^ l ^ * V'İ''ı UA j j > e--Pk_~b^ '
( > - i/ 6 ^jy^
^,
l?''. NK" ^ t'^
< T . , 1 "T \\ ^^l-^ J b i - W » ^
önüne inciler /J^
\7 ^
- I m i"-'k'. ^ U U ^ ^^rO il
Her cins at tökezlenebilir. Her kılıcın vardır.
körleşmesi "-^^
K V'^ Ci^J^
ısı
Mü'min bir delikten iki defa sokulmaz.
< drü
Kılıç her taşıyıcısından memnun olmaz. (Yani her kılıç taşıyan kılıcın hakkını veremez.) Göz kapaklarındaki sun'î si- • yahhk yaradılıştaki siyahlık gibi olamaz "
Halkıa geçinmek akim yarısıdır. ^ Nefis peşin şeye düşkün,
158
'.--^
^
aJl>-|^JP CİİİjJ
^-\^^ V
'50^ J>*^ O ^ •>
| ^
9$ ^
^ 3 ^
[^^\\(jV, •"•u—^ I*
Şakacı olmak insanın heybet ve vakarını yokeder. Tath suyun çevresi kalabalık olur.
Susmaktan doğan pişmanİlk, konuşmaktan doğan pişmanlıktan iyidir.
•'s 'r ' f -O-' ^
=?
Köpeklerin havlaması buluta zarar veremez. Güzel kadın kusursuz oîamaz.
Ölüm müteakip olaylar^ dan kolay, ve tekaddüm eden olaylardan da zordür.
. 9 ^ı'
^>-^-lj*c'^
V
V t i ^ * V-S-f^U •'-«^ ^ ^ ' > W
ı*t^"'^^v''-l^^"CİJ^ ^/'U'i 1-
."^
y^^-'-'
U
^
- v
- "
, K^^-'
â -OC- L» 0>& 1"^'
^ . ^ ^ ^ l_r f ^.--i.,^ ^»-f ı3y»-^C-"^ Û'İ f-»\-f\''^ ^-Vı-^ b
o , temelsiz binalar kuruyor.
^r^U--U^_».MJJu>-^5^^>ö S'
- -
O, ateş olmadığı halde üflüyor.
* '^J» ^ U"*
Balın yanında arı iğneleri de var.
.»
. ,''r ,
ri Qok bulmaz.
j-^'5/^'^ ırmakları
^"V ı
İ3 \ ^^^^
UjJİ
LlJ^ai^^
flAl-.^^Jc;;^> * o " j/*". "^•^ı-'^-'
'\\y\î\''
Dil yüzünden vay başın halüıe. (Yani, baş dilin belâsını çeker.)
Arslan yuvasında av arıyor. " •
a -İİT'İ^ Cr'
t yı ^ ^ ü i ^ ,
-^li
Güzel kadını isteyen, meh-
Denize varan az bulur.
,-
t-^u'^ı''-'
"İ^^^yiT^'jt^J "
\
«_p V ^^j^J \
'^y' 1
'
î'\ %y^^yjy^ Evlerini kendi yıkıyorlar.
elleriyle
Ağır yürür fakat birinci
- ^ ^ ^ ^^uj-j^ \ - "> - .i T -' • ^
^3^3J
159
Falanca adam asasmı attı. (Yolculuğu sona erdi.)
*
w
v
Falanca adamm yastığı geniştir, ensesi tüylerle f ^ V j - ^ j C ^^ kaplıdır. (Ahmaktır.) ^^^''/'^^ ^ ' ^ ^ Falanca adamın (ocağınm) külü çoktur. (Yani, cömerttir.) Falanca avurtlarını şişirdi. (Büyüklendi). Falanca, dişini (Pişman oldu.)
\
. ^, O ^L* .V-»,
^^-iCJ'-^
"
ö " I'''!» 4J ' ' V *
Ona, kalkanın ajrkasmı çevirdi. (Düşmanhğını izhar etti.) Burnu şişti. (Kızdı.)
160
OM»
" C-
dövdü.
(Evinde) farelerin azalmasmdan şikâyet ediyor (Fakirlikten kinayedir.)
.
t^J-jy^O^
-OIJ^jijj _^
->
-i a)5j\Îİ^
MATEMATİKTEN BAZI
ISTtLÂHLAIt:
Ondaiik kesirler.
Bayağı kesirler.
Basit kesirler.
Bileşik kesirler.
-^j j — > J '
'^LjO^JÎİ^/Op
j > - ^ ' ^
"-C'^ylSî L
Tam-sayüı kesirler.
%^
V^
'>Y'\\
Bir kesrin pay ve payda , l 5 t' » sını aynı sayı ile bölmek: 4 ] ı-JJ^ljj l^^^^JSİ b L r « a ^ ^ (Sadeleştirmek.)
1
y
Pay. m
Payda.
^^V'^'^
Bir bileşik kesri, tamsay:lı kesir haline getirmek. Bir tamsayılı kesri, bile şik kesir haline getirmek. 3, 5, 7 gibi kesirsiz olaralc bölünemeyen sayı: (Asa'ı sayı).
^«
161
Bir rakamın tek başına gösterdiği değer: (Salt değer). Sayı sisteminde her ra kamın bulunduğu basa, makta taşıdığı değer: (Bağıl değer). En büyük ortak bölen.
Ortak bölen.
Artı: ( + ) .
Eksi: (—-).
Çarpı: ( X ) .
Bölü: ( : ) .
Eşit: ( - - ) .
2 « 7 iki küçüktür yedi den: («) 7 » 3 yedi büyüktür üç ten: (»)
162
Ğ
SONRADAN İ L Â V E EDİLEN BAZI KELİME LER: Helâ sifonu.
Iskonto.
V ^ > - > ^ '
Iskonto.
r_UU \
Fatura, senet, bono. Bir memleket parasmm başka bir memleket parasma çevrilmesi: (Kambiyo).
^ „^ ^ ^ ^ K"^ \^ \ " "
Kredi açmak.
J IcÇ-f^Jbı^'
^
Uzman. Bir ip yardımıyla açılıp kapanabilen, ince yassı çubuklardan yapılmış yapılmış bir çeşit perde. (Jaluzi).
^
LU^V'
"^"K'^\ ^y—^
•^}"- '"^
Renk körlüğü. Yalnız işaretlerle oynanan sözsüz tiyatro oyunu. (Pandomima).
_
I - 11 L i P \ '-^
163
1-^ .S
1
m
m3
t* oj
N
-O
-
mc o
X! •
S>
İS
O)
O) u
S
:0
Ö
es
:3
a •7^ C —< .+j
.:5
tu
> C3
-fi ^
o3 •s s
^".^
C >
'o
.2^
a
&s
^
03
M
0)
•a
•.H
.is:
0)
ö 0) 0)
İ P
:0 V .«O
O
S
^
ö en fi 021
o3 O aJ -O
XI
B
^ g 2 N fi S
g >> &
o O »ic >
OD
o S =2
1 02
00
(M 00 CM CO
o o