Abidin Paşa Ne Zaman Öldü? Dr. Celali YILMAZ
Giriş Başlıktaki sorunun pek çok kişiye “Abidin Paşa da kim?” ya da “Bize ne?” şeklinde yeni soruları düşündürmesi şaşırtıcı değildir. Bu çalışmanın öncelikli amacı, -başlıktaki sorunun cevabını tam veremese de- o soruların cevabını vermektir. Ankara’daki Abidin Paşa semtini ya da Adana’daki Abidin Paşa Caddesini, oralardan bir şekilde geçmiş olanlar bilir. Hele sanatçı Abidin Dino’nun adını duymamış olan hemen hiç yoktur. Ancak bu isimlerinin Türk borsa tarihi ile ortak bir noktalarının olabileceği bilinmez. Hepsinin ortak noktası olan Abidin olan Abidin Paşa, Paşa, bugünkü İMKB’nin atası kabul edilebilecek olan ve organize olarak 1873’de faaliyete geçen Dersaadet Tahvilat Borsası’nın ilk Borsa Komiseri, bugünkü anlamda ilk borsa başkanıdır. Dersaadet Tahvilat Borsanın kuruluşunda görev almasının ardından değişik yerlerde valilik görevlerinde de bulunan Abidin Paşa, görev yaptığı şehirlerde bıraktığı eserlerle ve bugün de pek çok meşahiri barındıran köklü ailesiyle daha fazla bilinmektedir. Ancak biyografisine yer veren kaynaklarda tam olarak mutabakat sağlanamayan sağlanamayan bir husus, Paşanın ölüm tarihidir! Çalışmamızda, Abidin Paşa’nın kısa biyografisinin verilmesi dışında, bu tarih karmaşası çözülmeye çözülmeye çalışılacaktır.
1
ABİDİN PAŞA1 Dersaadet (İstanbul) Tahvilat Borsası’nın ilk komiseri olan Abidin Bey 2, biyografisinin yer aldığı kaynaklarda, “ Abdülhamit II döneminin aydın vezirlerinden”, ya da “Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde siyasal, bilimsel ve kültürel etkinlikleriyle iz bırakmış bir devlet adamı” gibi sıfatlarla tanımlanmaktadır. Paşa’nın devlet adamlığı yanında yazdığı kitaplar ve şiirleri, hatta Mesnevi’yi şerhe teşebbüs etmiş olduğu dikkate alındığında, edebiyatçı yönünün de en az devlet adamlığı kadar kuvvetli olduğu anlaşılmaktadır. Arnavutluk ileri gelenlerinden Preveze’li Ahmet (bin Zeyne’l-Abidin) Dino Bey ile Çapar’lardan Saliha Hanım’ın oğlu olan Abidin Paşa, Yanya vilayetine bağlı Preveze kasabasında 5 Rebîü’l-evvel 1259 3 tarihinde doğmuştur. Ölüm tarihi bazı kaynaklarda 1906, bazılarında ise 1908 olarak yer almaktadır. İstanbul’da, Yıldız Sarayı’nda, Yemen Islahatı görüşmelerinde geçirdiği kalp krizi 4 sonucu öldüğü çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir. Paşa bürokratik görevleri kadar, akrabalık ilişkileriyle de yakın tarihimizin önemli simalarından biri kabul edilir 5. Aile köken olarak Anadolu’yu
1
Bu bölümdeki biyografik bilgilerin derlenmesinde başlıca aşağıdaki kaynaklardan yararlanılmıştır: Zeynep AVCI, A’dan Z’ye Abidin DİNO (Yapı Kredi Yayınları, 2001), M. O. BAYRAK, İstanbul’da Gömülü Meşhur Adamlar 1453-1978, (1979), Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, (Kültür Bakanlığı T. Tarih Vakfı Ortak Yayını, 1993), Türk Ansiklopedisi (Milli Eğitim Bakanlığı Yayını, 1946), Tanzimattan Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi (İletişim Yayınları 1985), Mahmut ÇETİN, Boğaz’daki Aşiret , (biyografi.net, İstanbul 2002), Cemal A. KALYONCU, Saklı Hayatlar (Zaman Kitap 2002, Abdülhamit KIRMIZI, Abdülhamit’in Valileri, (Klasik Yayınları, 2007). 2 Borsa Komiserliği’ne atandığı ve Hava Oyunları risalesini yazdığı dönemde unvanı “Bey”dir. Bilahare “Paşa” olmuştur. 3 Bu tarihin bugünkü takvimdeki karşılığı konusunda da fikir birliği yoktur. Bir kaynakta bu tarihin miladi karşılığı olarak “5 Mart 1843” tarihi belirtilmekte, başka bir kaynakta ise aynı tarihin karşılığı “24 Mart 1843 Salı ” günü olarak verilmektedir. İnternetten ulaşılabilen tarih çevirme kılavuzu (http://193.255.138.2/takvim.asp?takvim=2&gun=5&ay=3&yil=1259) kullanılarak tarafımızdan yapılan kontrolde, belirtilen Hicri tarihin Miladi karşılığı olarak 5 Nisan 1843 Çarşamba günü bulunmuştur! Başka bir online tarih dönüştürme sitesinde (http://prayer.al-islam.com/convert.asp? l=eng ) ise aynı tarihin karşılığı olarak 4 Nisan 1843 Salı günü verilmektedir! Ancak ölüm tarihine ilişkin iki yıllık sapmanın yanında yaklaşık bir aylık sapmanın ihmal edilebilir olduğu düşünülmektedir! 4 Ölüm nedeninin “kalp krizi” olduğu konusunda kaynaklarda fikir birliği bulunmakla birlikte, kalp krizinin gerekçesi konusunda farklı açıklamalara rastlanmaktadır. KALYONCU (2002:113), kalp krizinin “ padişah tarafından çağrılıp sadrazamlık (Başbakanlık) teklif edildiği esnada” gerçekleştiğini söylemektedir. 5 Hıfzı Topuz’un kendisi için, “ İstanbul ikiye ayrılır: Abidin Paşa ile akraba olanlar ve olmayanlar ” dediği rivayet olunur. Gerçekten de Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin birçok önemli ismini barındıran Dino, İleri ve Talu aileleri Abidin Paşanın soyundan gelmektedir.
2
Osmanlılarla birlikte fetheden Alkuşlar ve Gazi Turhanlardan gelmektedir. Balkanlara devam etmiş ve oranın yönetimini nesiller boyu ellerinde bulundurmuştur 6. Küçük yaşta babasını kaybeden Abidin Paşa’ya ilk eğitimini annesi verdi 7. Annesi Saliha Hanım’dan Türkçe, Arnavutça, Sırpça, dadısı Naile Hanım’dan da Farsça öğrendi. Yedi yaşındayken Türkçe ve Rumca okuyabiliyordu. Dokuz yaşında Kaleiçi Okulu’na gitmeye başladı. Orta öğrenimini Yanya Rum Lisesi’nde yaptı. Yunanca ve Fransızca öğrendi, böylece hem Doğu hem de Batı dilleri ve kültürüyle yetişti 8. Abidin Paşa kamu görevine 1866’da Silahşor (saray muhafızı) olarak başladı. 1868’de mutasarrıf muavinliği ek göreviyle Preveze’ye merkez kaymakamı olarak atandı. Daha sonra Narda Kaymakamlığı, İzmir Temyiz Mahkemesi İkinci Başkanlığı, Sofya Mutasarrıflığı, Varna Mutasarrıflığı, Dersaadet Tahvilat Borsası Komiserliği, Sevkiyat-ı Askeriyye Komisyonu Başkanlığı, Yunan Hudut Komiserliği, DiyarbakırElazığ ve Sivas İlleri Islahat İşleri Birinci Komiserliği, Ali Emîrî Komisyonu Kâtipliği, “Rumeli Beylerbeyi” payesiyle Sivas Valiliği ve Atatürk’ün doğduğu yıl, 1881’de, Selanik Valiliği yaptı. Bu görevdeyken Padişah II. Abdülhamit tarafından Hariciye Nazırlığı’na (Dışişleri Bakanlığı) atandı ancak üç ay kalabildi. Sonra Adana Valisi oldu. Adana’da bulunduğu dört yıl dokuz ay içinde özellikle Seyhan nehrinin ıslahı ve Adana Vadisinin sulanması için çalıştı. Adana’da Abidin Paşa’dan geriye, -günümüzde Adana Kız Lisesi olarak kullanılan- Rüştiye Mektebi binası, Çarşı içindeki Saat Kulesi ve o dönemde açtırılan Abidin Paşa Caddesi kalmıştır. Adana’dan sonra Sivas ve Ankara valiliklerinde bulundu. Ankara’da vali olduğu dönemden günümüze kalanlar Aslanhâne Camii’ndeki Kuruçeşme, Kaleiçi’ndeki Saat Kulesi ve kendi köşkü oldu. Abidin Paşa’nın köşkü bir süre Merkez Komutanlığı tarafından kullanıldı, sonra Çankaya Belediyesi tarafından restore ettirilip müze haline getirilmesi kararlaştırıldı. Köşkün bulunduğu semte Abidin Paşa’nın adı verildi. Bu semtte Abidin Paşa’nın adını taşıyan bir ilkokul, bir lise, bir endüstri meslek lisesi, bir 6
Abidin Paşa ailesinin Gazi Turhan tarafından fethedilen Liopsi (Yenişehir)’de Ortaçağ şatolarını andıran bir malikâneye sahip olmasının, Osmanlı’da yok sayılan aristokrasinin mevcudiyetinin güzel bir kanıtı olduğunu düşünenler vardır. 7 Arnavutluk hanedanından olan Ahmet Dino, yakın arkadaşı olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Mısır’da yaptığını Arnavutluk’ta yapacağı korkusuyla Konya’ya sürülür ve orada vebadan ölür. Mezarı Alaaddin Camii Haziresinde, Alaaddin Türbesinin yanındadır. 8 Bir kaynakta İtalyanca da bildiği yazılıdır (Türk Ansiklopedisi (1946) Cilt: 1, s. 77).
3
de cami vardır. Ankara’dan sonra Cezayir-i Bahr-i Sefîd (Akdeniz Adaları) valiliğine atandı. Ölümüne kadar, 13 yıl bu görevde, Rodos’ta kaldı. Ölümünden kısa süre önce Yemen ıslahatının görüşülmesi için İstanbul’a çağrıldı. Gül hanım ile evlenen Abidin Paşa’nın iki oğlu ve iki kızı olur. Kızlarından Halide Hanım, Derviş Paşa ile, Nefise Hanım da Nuri Bey’le evlenir. Nuri Bey, edebiyat, sanat, siyaset ve hukuk alanında tanınmış kişilerin babasıdır. Milletvekili ve gazeteci Celal Nuri, karikatürist Sedat Nuri, gazeteci ve hukuk profesörü Suphi Nuri bu zatın çocuklarıdır. Abidin Paşa’nın oğullarından Sedat Bey’in çocuğu olmaz. Diğer oğlu ise Abidin Dino’nun babası Rasih Bey’dir. Abidin Paşa’nın Rumca şiirleri İstanbul’da ve Paris’te yayımlanmıştır. Mesnevi’yi9 dilimize çevirmiş ve birinci cildin şerhini yayımlamıştır. Kasîde-i Bür ’e şerhi ve diğer bazı dini ve tasavvufî eserleri vardır. “ Borsa komiserliğinde iken yayımladığı kitap, ilk Osmanlı borçları hakkında değerli bilgi veren kaynaklardandır ”10. Birinci ve ikinci dereceli seçimlerin nasıl yapılacağını da, Padişahın emri ile o hazırlamıştır 11. Mezarı kardeşi (Dergâh-ı Hümayun kapıcıbaşılarından) Veysel Paşa (ö. 1903) ile birlikte, İstanbul’da Fatih Camii hazîresinde, Gazi Osman Paşa Türbesi bitişiğindedir. Mimari tarzıyla dikkat çekici olan Abidin Paşa Türbesi, “tasarımının ana hatlarıyla, Osmanlı mimarisinde köklü bir geleneğe sahip olan, ilk örnekleri Orhan Gazi devrinde görülen açık türbelere bağlanmakta, ancak, klasik Osmanlı, Antik Yunan, Roma ve Hint-İslam gibi birbirlerine tamamen yabancı üsluplardan derlenmiş mimari unsurlarıyla, inşa edildiği dönemin eklektik zevkini yansıtmaktadır.” 12 Osmanlı menkul kıymetler borsasına ilişkin olarak tespit edilebilen derli toplu ilk kaynak eser niteliğinde olan “ Konsolidenin Hava Oyunlarıyla Sair İstikrazat-ı Maliyeye Dair Risaledir ” başlıklı eser Abidin Bey’in Dersaadet Tahvilat Borsası 9
Mesnevi’nin ilk Türkçe şerhini hazırlayan kişi olmasına rağmen Abidin Paşa’nın Mevlevî değil, Halvetî olduğu, tarîk-i Halvetiyye’den İstanbul’da Merkez Efendi dergah-ı şerîfi post nîşîni merhum Nureddin Efendiye mensup olduğu belirtilir. 10 Türk Ansiklopedisi (1946), Cilt: 1, s. 77. Tanzimattan Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi (1985)’deki aynı konudaki ifade şöyledir: “ İstanbul Borsa muamelelerine dair yazdığı bir kitap, Maarif Nezareti’nin müsaadesi ile neşredildi.” Kitabın içeriği dikkate alındığında sözkonusu ifade tarzı, kitabın yazıldığı dönemde aldığı tepkiler incelendiğinde ilginç sonuçlara ulaşılabileceği hissi uyandırmaktadır. 11 Tanzimattan Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi (1985), s. 34. 12 Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi (1993), Cilt: 1, s. 59.
4
Komiserliği sırasında, 1874’de basılmıştır. Abidin Bey’in borsaya dair risalesinden finans literatüründe ilk kez Prof. Dr. Haydar KAZGAN’ın 1977 yılında Toplum ve Bilim dergisinde yayımlanan bir makalesinde (ilk sayfasının bulunmaması nedeniyle yazarının kim olduğunun tespit edilemediği notuyla) bahsedilmiş ve risalenin bazı sayfalarının Latin harflerine çevrimyazısı yapılmıştır 13. Abidin Bey’in sözkonusu kitabı özetle, Türk finans piyasalarının tarihsel olarak çözülememiş olduğu anlaşılan iki temel sorununa değinmektedir: (i) finansal piyasalarda güven (azlığı) ve (ii) kamu borçlanması (fazlalığı) sorunları 14.
2- Abidin Paşa’nın Ölüm Tarihi Çalışma kapsamında incelediğimiz Abidin Paşa’nın biyografisinin yer aldığı sekiz basılı15 kaynağın dördünde ölüm tarihi “1906”, diğer dördünde ise “1908” olarak belirtilmektedir. Bu durumun, bir kaynakta yapılan hatanın diğer kaynaklarda aynen tekrar edilmesinden kaynaklandığı düşünülmüştür. Ancak yeni tarihli başka bir kitapta ölüm yılı 1906 olarak verilince istatistik bilimi gereği 1906 yılı ağırlık kazanmıştır! Tereddüdün giderilmesi amacıyla Paşa’nın Fatih Camii Haziresindeki türbesi ziyaret edilmiş, ancak mezar taşı üzerindeki “1324” rakamı da sorunun çözümünde umduğumuz yardımı sağlamamıştır. Zira “1324” rakamı, o dönemde kullanılmakta olan takvimlerden Hicri takvime göre 1906, Rumi takvime göre ise 1908 yılına tekabül etmektedir! Acaba Paşa’nın mezartaşındaki “1324” rakamı Hicrî takvime göre mi yazılmıştır, yoksa Rumi takvime göre mi? Paşa’nın mezartaşı üzerindeki “1324” rakamının bugün kullandığımız takvime göre hangi tarihe tekabül ettiğinin araştırılması amacıyla Fatih Camii Haziresi, Galata Mevlevihanesi Haziresi, Eyüp Mezarlıkları ve Aşiyan Mezarlığında bulunan ve ölüm tarihi bilinen tarihi şahsiyetlerin mezartaşları üzerinde araştırma yapılarak, o dönemde 13
Toplum ve Bilim, Sayı: 2, Bahar 1977, sayfa: 164-170. Tam başlığı “ Konsolidenin Hava Oyunlarıyla Sair İstikrazat-ı Maliyeye Dair Risaledir ” şeklinde olan sözkonusu kitabın Birinci bölümünün bir özeti için Bkz. Celali YILMAZ, Dersaadet Tahvilat Borsası’nda Finansal İşlemler, İstanbul Şehir ve Medeniyet Sempozyumu Bildirileri içinde, Klasik Yayınları 2004. 15 Referanslar arasında genelde birbirinin kopyası olan ve herhangi bir editörlük sürecinden geçmeden yayınlanabilen internet kaynakları dikkate alınmamıştır. Abidin Paşa’nın internette yer alan biyografilerindeki tarihler dikkate alındığında “istatistiki olarak” daha anlamlı veri sayısına ulaşmak mümkün olmakla birlikte, tarihi doğruların istatistiksel frekansa göre belirlenmesinin doğru olamayacağı açıktır. 14
5
mezartaşlarında tercih edilen takvim sisteminin hangisi olduğu araştırılmış, ancak yine hedeflenen sonuca ulaşılamamıştır. Zira Osmanlı’da mezar taşlarında kullanılacak takvime ilişkin bir standart bulunmamaktadır! Mezartaşlarında genellikle Hicri takvim kullanılmakla birlikte, bazılarında Rumi takvime göre tarihler yer almakta, hatta o dönemde henüz resmi uygulaması olmasa bile, Osmanlı’nın son dönemine ait bazı mezartaşlarında Gregoryan takvime göre yazılmış (Miladi) tarihlere dahi rastlanabilmektedir! Sorunun “saha incelemesi” ile çözülememesi üzerine, Osmanlı mezartaşları üzerine çalışmaları olduğu bilinen bazı akademisyen tarihçilerle görüşülmüş, ancak alınan cevap yine tatmin edici olamamıştır. Zira konu üzerinde yıllarca çalışmış akademisyenler de tarihlendirmede herhangi bir standardın bulunmadığını, “1324” rakamının kesin olarak Hicri veya Rumi takvime göredir demenin mümkün olmadığını ifade etmişlerdir. Nihai olarak Paşa’nın yaşayan en yaşlı torunlarından olan 1920 doğumlu Rasih Nuri İleri’ye, “dedesi Abidin Paşa’nın ölüm tarihi” şifahen sorulmuştur. Torunu, Abidin Paşa’nın ölüm tarihinin 1908 olduğu bilgisini şifahen teyit etmiştir. Torununun verdiği bilgiye göre Paşa’nın mezartaşındaki tarih, Rumi takvime göre yazılmıştır. Ancak sorun bu şekilde de çözülememiştir. Abidin Paşa’nın, görüşme tarihimizde 86 yaşında olan torunu, kendi doğumundan önce vefat etmiş olan dedesinin ölüm tarihini aile büyüklerinden hatırladığı kadarıyla ifade etmektedir. Paşa’nın “Yemen isyanı sonrasındaki ıslahat görüşmeleri” sırasında vefat ettiği bilinmektedir. Bahsedilen Yemen isyanı 1905-1906 yıllarında gerçekleşmiş ve buna ilişkin müzakereler de 1906 yılında yapılmıştır. Ayrıca, İkinci Abdülhamit’in önemli bürokratlarından olan Paşa’nın 1907-1908 yıllarında aldığı görevlere ilişkin bilgi bulunmamaktadır. Dolayısıyla torununun da Paşa’nın ölüm tarihini yanlış hatırlıyor olma ihtimali yüksek görülmektedir! Sonuç olarak, Abidin Paşa’nın ölüm tarihinin kesin tespitine ilişkin yaklaşık sekiz yıllık bir süreyi kapsayan çabalarımız sonucunda kesin bir sonuca varılabilmiş değilken, bir internet kaynağında Abidin Paşa’nın ölüm tarihinin 15 Rebîü’l-evvel
6
1324 (9 Mayıs 1906) olduğu bilgisine ulaşılmıştır. Ancak konuya ilişkin çalışmalarımız devam etmektedir!
SONUÇ İMKB’nin atası sayılabilecek olan Dersaadet Tahvilat Borsası hakkında mevcut bilgimiz çok sınırlıdır. Bu sınırlılık o derecedir ki, ilk borsanın kuruluşunda görev alan, dönemin önemli bürokratlarından olan Abidin Paşa’nın doğum ve ölüm tarihi konusunda bile netlik yoktur. Abidin Paşa’nın ölüm yılına ilişkin belirsizliğe rağmen, doğum tarihinin 5 Rebîü’l-
evvel 1259 olduğu konusunda tereddüt yoktur. Hatta bir kaynakta 16 doğum zamanı dahi “…5 Rebiülevvel 1259 hicri tarihinde Mart ayının yirmi dördüncü Salı günü akşamı yani Çarşamba gecesi saat dörtde 17 Preveze şehrinde dünyaya gelmiştir”
şeklinde, saatine kadar verilmiştir. Sorun, 5 Rebîü’l-evvel 1259 tarihinin bugünkü tam karşılığının hesaplanmasıdır ki, incelenen kaynaklarda yer alan 5 Mart, 24 Mart, 4 Nisan ve 5 Nisan alternatifleri arasındaki sürenin kısalığı, ölüm tarihindeki iki yıllık fark dikkate alındığında “istatistiki olarak ihmal edilebilir” görülmektedir!
16
http://www.mevlanavakfi.com/Content5.asp?m1=1&m2=14&m3=29&m4=10&m5=3 Burada belirtilen “saat dört”ün de bugünkü Alafranga saat değil, Alaturka saat olma ihtimalini dikkate almak gerekmektedir! 17
7