CESUR YENİ DUNYA Aldous L. Huxley’in en ünlü eseri olan Cesur Yeni Dünya,Ford’dan sonra 632 yılında geçmektedir.Huxley’in bu kitapta var ettiği ütopyada insanlar fabrikasyon şeklinde yaratılmıştır.Alfa,beta,delta ve epsilon olmak üzere dört farklı sınıf vardır.Anne,baba,aile gibi kavramların ve bu ilişkilerin yanlış kabul edilmesi, tamamen öjenik bir toplum düzeni yaratılmak istenmesi adına,bireyler çeşitli işlemlere tabi tutularak tüplerde üretilir ve yukarıda bahsettiğim sınıflara ayrılmak üzere tüplenme aşamasındayken bir takım şartlandırmaya tabi tutulurlar. Bu şartlandırmanın amacı bireye içinde olacağı sınıfı sevdirmektir yani sınıfın getireceği yükümlülüğünü sevdirmektir. Bir diğer şartlandırmada yalnızlığı engellemektir.Çünkü kişi tek başınayken sorgular bu doğal olandır bundan dolayı yaşamlar yalnız kalmayacak şekilde düzenlenmiştir.Yaptırılan bu şartlandırmalara rağmen,toplumda oluşabilecek düzensizlikleri engellemek için,’’Soma’’ adı verilen alkol veya uyuşturucu kararında fakat ciddi zararlar vermeyen bir madde kullanılır. Bu var olan toplumun yanı sıra bir de ‘’Vahşi’’ bir toplum vardır.Bu vahşi toplum bahsettiğim toplumun tam tersi bir yaşam sürmektedir ve bunlar henüz temas halinde değillerdir.Bu vahşi toplum doğarak çoğalırlar ve bunun getirdiği aile,ilişki vb. kavramları vardır.Toplum geleneklere bağlı yaşamaktadır.İnançları doğrultusunda kurbanlar keserler,bireyleri fiziki olarak cezalandırırlar bu genellikle şiddete başvurmak olur. Kitapta anlatılmak istenen bu iki toplumun çakışmasıdır.Her sistemde olduğu gibi burada da bir sistem karşıtı vardır ve çelişki onun üzerinden anlatılır. Buradaki sistem karşıtı kişi ise Bernard Marx’dır. Bernard şişelenirken bir hataya maruz kalındığı düşünülür çünkü o en üst sınıflardan olan alfa olmasına rağmen fiziksel özellikleriyle daha alt sınıflara mensuptur ayrıca aile,duygusal ilişkilere zaafı olan biridir. Bernard ayrı bir bölgeye yaptığı ziyaretinde,daha önce uygar bir toplumda yaşamış,fakat bir şekilde hamile kalarak bir çocuk dünyaya
getirip,ayrı bölgede yaşamaya mahkum edilmiş bir kadın olan Linda ve onun oğlu Jack ile tanışır ve bu iki kişiyi bir deneye tabi tutmak üzere kendi sistemine taşır.Zaten alkol ile kendini uyuşturmaya alışmış olan Linda soma hayaliyle bu teklifi hemen kabul eder.Uygarlıkta geçirdiği vakitler soma etkisiyle uyumaktır ve bu onun sonu olacaktır.Jack ise diğer sistemdeki davranışlarını ayrı bölgede devam ettiren annesi yüzünden insanların ona gösterdiği tavır nedeniyle kendine bir yer edinememiştir.İki sistemin çakışması böylece gerçekleşir. Jack,uygarlığa uyum sağlamakta problem yaşar.Kendilerini uyuşturma teknikleri,hiçbir şekilde sorgulamamaları,herkesin herkese ait olması felsefesine bağlı olarak gelişigüzel kurulan ilişkiler,duyusal filmler adı altında gösterilen o sistemde gayet normal olan fakat vahşi için son derece müstehcen olan gösterimler onun içine kapanmasına sebep olmuştur.Jack’in kopma noktası ise bir gün annesine yaptığı ziyaret esnasında çocukların oyun odalarında ölüme şartlanmayı öğrendiklerini görmesiyle olur buna artık tahammül edemez ardından küçük bir isyan gerçekleştirir ve o bölgenin denetçisi olan Mustafa Mond ile arasında bu sistemin işleyişine dair konuşma geçer.Mond vahşiye bu sistemde her şeyin haz ve mutluluk üzerine kurulu olduğunu,insanların istedikleri her şeyi aldıklarını ve zaten şartlandırılmaları gereği hiçbir zaman fazlasını istemeyeceklerini,refah ve huzurlarının yerinde olduğunu herhangi bir sorun çıktığı takdirde ise zaten somaya başvurduklarını anlatır.Bunun üzerine vahşi tanrı kavramını ortaya koyar ve Mond ona karşılık olarak kendi sistemlerinde insanların hiçbir zaman yaşlı ve aciz durumda olmayacağını,yalnız kalmayacağını ve bu sebepten Tanrı’ya ihtiyaç duymayacağını belirtir.Toplumsal düzeni bozacak her türlü şeyin üstesinden gelmeye çalışmak yerine köklerini kazımanın daha mantıklı olduğunu savunur.Tüm bunları kabul etmeyen vahşi ise kendine uygarlık ve ayrı bölge arasında tek başına yaşayabileceği ve geçirdiği günler için kendine fiziksel eziyetler ederek cezalandırabileceği bir yer bularak,orada hayatına son verir. Cesur Yeni Dünya’da en çok vurgulanmak istenen,toplumsal istikrar uğruna insanlıktan çıkıp,tek tip tıpkı bir fabrika gibi bir sistem içerisinde yaşamanın mümkün olup olmadığıdır.