1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. 47. 48. 49. 50. 51. 52. 53. 54. 55. 56. 57. 58. 59. 60.
ABD Başkanı Eisenhover’in takma adı : İKE Abaküs : SAYIBONCUĞU Abartı : MÜBALAĞA ABD de bir kent : ATLANTA, ŞİKAGO ABD Eyaletleri : ALABAMA, ALASKA, ARİZONA, ARKANSAS, CALİFORNİA, COLORADO, CONNECTİ ABD Profesyonel Basketbol ligi : NBA ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (kısaca) : NASA ABD’de beş göllerden birisi : ERİE ABD’nin Başkenti : WASHİNGTON D.C. ABD’nin para birimi : DOLAR ABD’nin uluslar arası plaka işareti : USA Abece : ALFABE Aberasyon : SAPINÇ Abes : SAÇMA Abıhayat : BENGİSU Abi : AĞABEY Abide : ANIT Abidevi : ANITSAL Abla : BACI Abuhava : İKLİM AC simgeli element : AKTİNYUM Acar . ÇALIŞKAN Acele : İVEDİ Acele Posta Servisi “kısaca” : APS Aceleci, acul : EVECEN, İVECEN Acelecilik : TELAŞ Acem : İRANLI Acemi : TOY Acemilik : TOYLUK Acı : IZDIRAP, KEDER Acı sesler çıkarmak : İNLEMEK Acı, üzüntü : ELEM Acıbadem ağacı : EREZ Acıbalık ta denilen bir tatlı su balığı : GÖRDEK Acıklı : ELİM Acıklı olay : DRAM Acıklı sahne oyunu : DRAM Acılar karşısında dayanma gücünü yitirmeyen, sağlam, dayanıklı, metanetli : METİN Acıma : MERHAMET Acımasız : ZALİM Acımasız, zorba : CEBERUT, CEBERRÜT Acımtırak bir içki : AMER Acının unutulması ya da hafiflemesi, teselli : AVUNÇ Acıyarak ve koruyarak seven, şefkatli : SEVECEN Acil : İVEDİ Aciz : GÜÇSÜZ, ZAYIF Acizler, güçsüzler : ACEZE Acun : DÜNYA Aç : HARİS Aç gözlü, hırslı : HARİS Aç gözlülük : TAMAH Aç olma durumu : AÇLIK Açacak : TİRBİŞON Açar : ANAHTAR Açar : APERİTİF Açı : ZAVİYE Açı ölçer : İLETKİ, MİNKALE Açı ölçmede kullanılan dönme hareketli cetvel : ALİDAT Açık : ALENİ Açık artırım ile satış : MEZAT
61. 62. 63. 64. 65. 66. 67. 68. 69. 70. 71. 72. 73. 74. 75. 76. 77. 78. 79. 80. 81. 82. 83. 84. 85. 86. 87. 88. 89. 90. 91. 92. 93. 94. 95. 96. 97. 98. 99. 100. 101. 102. 103. 104. 105. 106. 107. 108. 109. 110. 111. 112. 113. 114. 115. 116. 117. 118. 119. 120.
Açık deniz : ENGİN Açık duran baş parmağın ucundan gösterme parmağının ucuna kadar olan uzaklık : SERE Açık elle vurulan tokat : ŞAMAR Açık havada çıkan kuru soğuk : AYAZ Açık leylak rengi : LİLA Açık mavi gözlü : MAVİŞ Açık olma durumu, açıklık : ALENİYET Açık saman rengi : KREM Açık sarı renk : LİMONİ, SAMANİ Açık su kanalı : ARK Açık toprak rengi : BOZ Açık yer, meydan, alan : SAHA Açık zincirli organik madde : ALİFATİK Açık, apaçık, belli : AŞİKAR Açık, net : BERRAK Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan : ALENİ Açıkca, belirgin : AŞİKAR Açıkça gizlemeden : ALENEN Açıkça görünürlük, bellilik : BEDAHET Açıkça, gizlemeden, meydanda : ALENİ Açıkgöz : UYANIK Açıkgözlülük, hırs : TAMAH Açıklama : İZAH Açıklamalar : İZAHAT Açıklık : ALANİYET, ALENİLİK Açıklık ve boş arazi, sahra : KIR Açıktan açığa, herkesin gözü önünde, herkesin içinde, gizlemeden, açıkça : ALENEN Açılır kapanır perde türü : STOR Açkı : ANAHTAR Açma aracı : AÇACAK Ad : ÜN, İSİM, NAM Ad belirtilerek yapılan : NOMİNAL, YOKLAMA Ad çekme : KURA Ad ve Soyadın baş harfleriyle atılan kısa imza : PARAF Adaçayı : MERYEMİYE Adak : NEZİR Adakta bulunma : ADAMA Adale : KAS Adalet : HAK, TÜRE Adaletle iş gören, adaletten ayrılmayan : ADİL Adaletli : ADİL Adam öldürme : CİNAYET Adamak : NEZRETMEK Adana’nın İlçeleri : SEYHAN, YÜREĞİR, ALADAĞ, BAHÇE, CEYHAN, DÜZİÇİ, FEKE, İMAMOĞLU Adavet : DÜŞMANLIK Aday : NAMZET Adcılık : NOMİNALİZM Adem ile Hava’nın üçüncü oğlu : ŞİT Ademiyat : BEŞERİYET, İNSANİYET, İNSANLIK Ademoğlu, beşer : İNSAN Adese : LUP, MERCEK Adet : TANE Adet haline getirme, alışma, alışkanlık : İTİYAT Adet, parça : PARE Adı sanı belli olmayan : ANONİM Adıl : ZAMİR Adım aralığı : FULE Adın durum elerinden biri : DE Adını anma : ZİKİR Adıyaman’ın İlçeleri : BESNİ, ÇELİKHAN, GERGER, GÖLBAŞI, KAHTA, SAMSAT, SİNCİK, TUT
121. 122. 123. 124. 125. 126. 127. 128. 129. 130. 131. 132. 133. 134. 135. 136. 137. 138. 139. 140. 141. 142. 143. 144. 145. 146. 147. 148. 149. 150. 151. 152. 153. 154. 155. 156. 157. 158. 159. 160. 161. 162. 163. 164. 165. 166. 167. 168. 169. 170. 171. 172. 173. 174. 175. 176. 177. 178. 179. 180.
Adi : BAYAĞI, DEĞERSİZ, KABA, ÖZENSİZ Adil : ADALETLİ Adiyö : HOŞCAKAL Adlar, isimler : ESAME Adları aynı olanlardan her biri : ADAŞ Adli : TÜREL Adolf Hitler’in partisi : NAZİ Af : BAĞIŞLAMA Afacan : YARAMAZ Afak : UFUKLAR Afakiye : NESNELCİLİK Aferin : BRAVO Afete uğramış : AFETZEDE Affetmek : BAĞIŞLAMAK Afganistan’da bir şehir : HERAT Afganistan’ın Başkenti : KABİL Afganistan’ın para birimi : AFGANİ Afi : CAKA, FİYAKA Afitap : GÜNEŞ Afiyet : SAĞLIK Aforizma : ÖZDEYİŞ Afrika misk kedisi : KALEMİKS Afrika Ulusal Kongresi’ni simgeleyen harfler : ANC Afrika yerli davulu : TAMTAM Afrika’da bir akarsu : NİL Afrika’da yaşayan bir tür antilop : KOB Afrika’da yaşayan, gövdesi kızıl kestane, bacakları beyaz çizgili memeli hayvan : O Afrika’nın en yüksek dağı Kilimanjaro’nun, yerli dillerde “özgürlük” anlamına gelen Afrika’nın hızlı koşullar için yetiştirilmiş evcil hecin devesi : MEHARİ Afrika’nın kimi yerlerinde toplu biçimde yapılan vahşi hayvan acı : SAFARİ Afrika’ya hayat veren akarsu : NİL Afrikalı zencilerin büyük bir bölümünü içine alan etnik grup : BANTU Afyon’un İlçeleri : BAŞMAKÇI, BAYAT, BOLVADİN, ÇAY, ÇOBANLAR, DAZKIRI, DİNAR, EMİRD AG simgeli element : GÜMÜŞ Ağ : ŞEBEKE Ağ şeklinde yapılan örgü : FİLE Ağ tabaka : RETİNA Ağ torba : FİLE Ağ yatak : HAMAK Ağabey (kısaca) : ABİ Ağabey : ABİ, AKA Ağabey sözcüğünün kısa söyleniş biçimi : ABİ Ağabeyin eşi : YENGE Ağacı çizmeye yarayan çember kesitli, ucu sivri ve ağaç saplı el aracı : ÇİZECEK Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri : DAL Ağaçlarla örtülü alan : ORMAN Ağaçlıklı yol : ALE Ağan : AKANYILDIZ, ŞAHAP Ağdalık : VİSKOZİT Ağı : ZEHİR Ağı, sem : ZEHİR Ağıağacı : ZAKKUM Ağıl : DAM, KOM Ağılı : ZEHİRLİ Ağır bir dans türü : SLOV Ağır ritimli bir İspanyol dansı : BOLERO Ağır topuz : GÜRZ Ağır, sert ve siyah renkli tahtası olan ağaç : ABANOZ Ağırbaşlı, onurlu : VAKUR Ağırlama : İZAZ
181. 182. 183. 184. 185. 186. 187. 188. 189. 190. 191. 192. 193. 194. 195. 196. 197. 198. 199. 200. 201. 202. 203. 204. 205. 206. 207. 208. 209. 210. 211. 212. 213. 214. 215. 216. 217. 218. 219. 220. 221. 222. 223. 224. 225. 226. 227. 228. 229. 230. 231. 232. 233. 234. 235. 236. 237. 238. 239. 240.
Ağırlık : YÜK Ağırlık ölçmekte kullanılan alet : TERAZİ Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş kanuni ölçü modeli : ETALON Ağırlık yitimi : FİRE Ağıt : ELEJİ Ağız ağıza dolu, ağzına kadar dolu, silme : LEBALEB Ağız armonikası : MIZIKA Ağız boşluğunun tavanı : DAMAK Ağızda evirip çevirme : GEVELEME Ağızdan çıkan, bir veya daha fazla heceden meydana gelen ve mana ifade eden kelime Ağızdan, sözle söylenerek : ŞİFAHEN Ağlayan, inleyen : NALAN Ağrı dağının eski adı : ARARAT Ağrı’nın İlçeleri : DİYADİN, DOĞUBEYAZIT, ELEŞKİRT, HAMUR, PATNOS, TAŞLIÇAY, TUTAK Ağtabaka : RETİNA Ağzı çember biçiminde, torbaya benzer büyük gözlü ağ : APOSİ Ağzı dar, şişkin gövdeli su kabı : DAMACANA Ağzı geniş tek kulplu su kabı : KANATA Ağzı sıkı : KETUM Ağzı sıkılık : KETUMİYET Ağzı yayvan toprak kap : DAGAR Ağzın tavanı : DAMAK Ağzına kadar dolu : LEBELEB, TIKABASA Ah : BEDDUA, İLENÇ, İLENME Ahali : AVAM, HALK Ahenk : UYUM Ahenk, ölçü, düzenlilik : RİTİM Ahenksiz : UYUMSUZ Ahır : DAM Ahırdaki iki hayvan yeri arasında bölme olarak kullanılan kalın sırık : ARALTI Ahilik ocağından olan kimse : AHİ Ahirette bütün insanların üzerinden geçeceği köprü : SIRAT Ahize : ALICI, ALMAÇ Ahmak, sersem : SEME Ahret ile ilgili : UHREVİ Ahşap gemilerin omurgalarına, borda kaplamalarını yerleştirmek için açılan yuva : A Aidat : ÖDENTİ AİDS Testi : ELİZA Aile : FAMİLYA Aile halkı : HORANTA Aile ile ilgili : AİLEVİ Aile ocağı : YUVA Ailesinin geçimini sağlayan : AİL Ait : DEĞİN, İLİŞKİN Ait olma durumu, ilişkinlik, aitlik, dairlik : AİDİYET Ajan : CASUS Ak : BEYAZ, LEKESİZ, NAMUSLU, TEMİZ Ak tenli mavi gözlü kimse : MAVİŞ Aka : AĞABEY Akaç : DİREN Akademik bir unvan : PROFESÖR Akademik unvan : DR Akaju da denilen bir ağaç : MAUN Akamet : SONUÇSUZLUK, VERİMSİZLİK Akanyıldız : AĞAN, ŞAHAP Akarsu : IRMAK, NEHİR Akarsu kıyılarındaki çalı ve ağaçların üzerinde de yaşayabilen bir balık : ANABAS Akarsu üzerinde yapılan bent : BARAJ Akarsu yatağı, mecra : AKAK Akarsuyun saniyelik akımı : DEBİ
241. 242. 243. 244. 245. 246. 247. 248. 249. 250. 251. 252. 253. 254. 255. 256. 257. 258. 259. 260. 261. 262. 263. 264. 265. 266. 267. 268. 269. 270. 271. 272. 273. 274. 275. 276. 277. 278. 279. 280. 281. 282. 283. 284. 285. 286. 287. 288. 289. 290. 291. 292. 293. 294. 295. 296. 297. 298. 299. 300.
Akciğer (eski dil) : RİE Akciğer : RİE Akdeniz Anemisi adı da verilen bir hastalık : TALASEMİ Akdeniz Bölgesi’nde turistik bir koy : OKLUK Akdeniz bölgesinin kısa boylu tipik bitki örtüsü : MAKİ Akdeniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgar : SİROKO Akdeniz tipi bitki örtüsü : MAKİ Akdeniz’de bir ada : GİRİT, RODOS Akdeniz’de bir ada ülkesi : MALTA Akdeniz’de hapishanesi ile ünlü küçük bir Fransız adası : İF Ake : DİVİT Akı : AKINTI, AKMA, SEYELAN Akıcı : AKAR, LİKİT, MAYİ, SIVI Akıl : US Akıl ve gerçeğe aykırı : ABES Akıllı : AKİL, USLU, ZEKİ Akıllı, akıl sahibi : AKİL Akıllıca : AKİLANE Akılsız : BUDALA, EBLEH Akım : CEREYAN Akımtoplar : AKÜ Akın : HÜCUM Akıntı : AKI, AKMA, SEYELAN Akıtma : İSALE Akilane : AKILLICA Akim : BAŞARISIZ, SONUÇSUZ, VERİMSİZ Akis : AKS, EKO, YANKI Akit : KONTRAT, MUKAVELE, MUKAVELENAME, NİKAH, SÖZLEŞME Akkan : LENF Akla ve gerçeğe aykırı : ABES Aklama : İBRA Aklama, temize çıkma : İBRA Aklanmış : BERAAT Aklı dengesi yerinde olmayan : DELİ Aklımda denen oyun : LADES Aklıselim : SAĞDUYU Akli : USSAL Akma : AKI, AKINTI, REÇİNE, SEYELAN, Akort oluşturan seslerin bir biri arkasından çalınması : ARPEJ Akraba : HISIM Akran : DENK, ÖĞÜR, YAŞIT Akrobat : CAMBAZ Aks : AKİS, DİNGİL, EKO, ROT, YANKI, Aksak : TOPAL, LENG Aksaklığı olan : ARIZALI Aksama, aksaklık : ARIZA Aksaray İlinde yamaçlarında birçok manastır, kilise, peribacaları ve koniler buluna Aksaray’ın İlçeleri : AĞAÇÖREN, ESKİL, GÜLAĞAÇ, GÜZELYURT, ORTAKÖY, SARIYAHŞİ Aksata : ALIŞVERİŞ Aksayan, işlemeyen, bozulmuş : ARIZALI Aksetme, yansıma, yankılanma : İNİKAS Aksi, ters : TERS, ZIT Aksilik : TERSLİK Aksiseda, yankı : EKO Akşam namazı : AŞA Aktar : BAHARATÇI Aktar’ın sattığı şeyler, aktar eşyası : AKTARİYE Aktarma : VİRMAN Aktif : CANLI, ETKEN, ETKİN, FAAL Aktörün sahnedeki işi : ROL
301. 302. 303. 304. 305. 306. 307. 308. 309. 310. 311. 312. 313. 314. 315. 316. 317. 318. 319. 320. 321. 322. 323. 324. 325. 326. 327. 328. 329. 330. 331. 332. 333. 334. 335. 336. 337. 338. 339. 340. 341. 342. 343. 344. 345. 346. 347. 348. 349. 350. 351. 352. 353. 354. 355. 356. 357. 358. 359. 360.
Akü : AKIMTOPLAR Akyuvar : LOKOSİT Al : HİLE, KIRMIZI Al Salvador’un Başkenti : SAN SALVADOR AL simgeli element : ALÜMİNYUM Alabalıkgiller familyasından, denizlerde yaşayan bir balık türü : DENİZANASI Alacak : BORÇ, MATLUP, TAKANAK Alacak ya da borç : TAKANAK Alaka : İLGİ Alakadar : ALAKALI Alakalı : ALAKADAR Alakok : RAFADAN Alalama : KAMUFLE Alamet : İM, İZ Alan : MEYDAN, SAHA, Alanı geniş : İHATALI Alaniyet : AÇIKLIK Alanya’nın tarihteki adı : ALAİYE Alaşit : HALİTA Alaten : CÜZZAMLI Alaturka karşıtı : ALAFRANGA Alaturka Müzik kurallarını inceleyen yapıt : EDVAR Alay : İSTİHZA, KALABALIK, SARAKA Alay işareti : NANİK Alay, istihza : SARAKA Alayiş : GÖSTERİŞ Alaz : ALEV, YALAZ, YALAZA Albay : MİRALAY Albüm . RESİMLİK Alçak : NAMERT Alçak gönüllü olan, titizlik göstermeyen : KALENDER Alçak gönüllü, uysal : TEVAZULU Alçak gönüllülük : TEVAZU Alçak, aşağılık, kötü : REZİL Alçak, kötü kimse : DENİ Alçalma, düşkünlük : ZİL Aldatma : DESİSE, DÜZEN, OYUN Aldatma işi : AL, DEK, DOLAP, HİLE Aldırışsız, umursamaz : LAKAYT Aleladelik : SIRADANLIK Alem : BAYRAK, CİHAN, KAİNAT Alemdar : BAYRAKTAR, SANCAKTAR Alemşümul : EVRENSEL Aleni : AÇIK Alenilik : AÇIKLIK Alerjilerin tedavisini konu alan bilim dalı : ALERGOLOJİ Aletler bütünü : MAKİNE Aletler, araçlar : LEVAZIM Aleut takımadalarında yer alan adalar : RAT Alev : ALAZ, YALIM Alev, alev dili : YALAZA Alev, yalım : ŞULE Aleve tutmak : ALAZLAMAK Alevi-Bektaşi ozanlarının tarikatlarıyla ilgili şiirlerine verilen ad : DEME Alfabe : ABECE Algı : İDRAK Alıcı : AHİZE Alıcı kan grubu : AB Alıcı yönetmeni : KAMERAMAN Alıcı, reseptör : AHİZE
361. 362. 363. 364. 365. 366. 367. 368. 369. 370. 371. 372. 373. 374. 375. 376. 377. 378. 379. 380. 381. 382. 383. 384. 385. 386. 387. 388. 389. 390. 391. 392. 393. 394. 395. 396. 397. 398. 399. 400. 401. 402. 403. 404. 405. 406. 407. 408. 409. 410. 411. 412. 413. 414. 415. 416. 417. 418. 419. 420.
Alıklaşma : APTAL Alım, çekicilik, cazibe : ALBENİ Alın yazısı : FATALİTE Alın yazısı, takdir : KADER Alın yazısı, yazgı : FATALİTE, KADER Alınan bir şeyi geri verme : İADE Alınma : GÜCENME Alınması gereken şey : ALACAK Alınmış bir şeyi geri verme : İADE Alıntı : İKTİBAS Alışılagelen : RUTİN Alışılan zamandan önce : ER, ERKEN Alışılandan fazla : BOL Alışılmış, alışılan : MUTAT Alışkanlık halinde yapılan : RUTİN Alışkanlık, huy : İTİYAT Alışma : ÜLFET Alışveriş : AKSATA Alışverişte durgunluk hali, sürümsüzlük : KESAT Alışverişte kötü mal satmak : KAKALAMAK Alicenap : CÖMERT Alil : SAKAT Alim : BİLGİN Alinan bir şeyi geri verme : İADE Alkol : ETANOL Alkol ve Madde bağımlıları Tedavi Merkezi (kısaca) : AMATEM Alkolde eriyen hayvansal reçine : GOMALAK Alkollü bir içki : CİN, ŞARAP, VOTKA Allah (cc) velilerinden zuhur eden olağanüstü hal, harikulade hal : KERAMET Allah (cc)’a kalbi bağlılık, kesin inanma; iman : İTİKAT Allah (cc)’a karşı kulluk vazifesini yetirme getirme, tapınma : İBADET Allah (cc)’a ve İslâm akidelerine inanma : İMAN Allah (cc)’a ve O’nun rızasına erişmek için tutulan yol, tasavvuf yolu : TARİKAT Allah (cc)’ın bir kimseye insanı : İNAYET Allah (cc)’ın emirlerine tam itaat eden yaratık, ferişteh : MELEK Allah (cc)’ın isimlerinden biri : RAM Allah (cc)’ın kullarına ve diğer yaratıklarına lütfu olan nimet, yenilen, içilen ve Allah (cc)’ın sıfatlarından biri : RAHİM Allah (cc)’ın sıfatlarından; lutfu ve ihsanı bol : KERİM Allah (cc)’ın, fazlasıyla merhametli ve esirgeyici anlamına gelen sıfatı : RAUF Allah’ı tanımayan : KAFİR Alma : FETHETME Almaç : AHİZE Alman Faşisti : NAZİ Alman markının yüzde biri : FENİK Almanca “Bir” : EİN Almanca “Evet” : JA Almanca “Sen” : DU Almanca “Ve” : UND Almanya’da bin kent : AEREN Almanya’da bir eyalet : SAAR Almanya’da bir ırmak : WUPPER Almanya’da bir kent : AACHEN, BREMEN Almanya’nın eski para biriminin kısa yazılışı : DM Almanya’nın para birimi : MARK Alp : CİVANMERT, ER, YİĞİT Alt alta yazılmış şeyler : LİSTE Alt karşıtı : ÜST Alt kurul, encümen : KOMİTE Alt, aşağı : ZİR
421. 422. 423. 424. 425. 426. 427. 428. 429. 430. 431. 432. 433. 434. 435. 436. 437. 438. 439. 440. 441. 442. 443. 444. 445. 446. 447. 448. 449. 450. 451. 452. 453. 454. 455. 456. 457. 458. 459. 460. 461. 462. 463. 464. 465. 466. 467. 468. 469. 470. 471. 472. 473. 474. 475. 476. 477. 478. 479. 480.
Altar : SUNAK Alternatif : SEÇENEK Altı düz, geniş ve sağlam yapılı tekne : LAYTER Altı Mayıs’ta yapılan geleneksel bayram : HIDRELLEZ Altı yüzlü dikdörtgen : KÜP Altıkardeş takım yıldızı : ZATÜLKÜRSİ Altın : ZER Altın ve Gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş : DİBO Altın, gümüş gibi madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi : AYAR Altının latince adı : AİRUM Altınkökü : İPEKA Altmış beş santimetre boyunda bir uzunluk ölçüsü : ENDAZE Altmış dakikalık zaman birimi : SAAT Altmış saniye : DAKİKA Alüvyon : LIĞ Alyuvar : ERİTROSİT AM simgeli element : AMERİSYUM Ama : DARİR, GÖRMEZ, KÖR Ama, fakat, ancak : LAKİN Amaç : EREK, GAYE Amaç, gaye : EREK Amaç, maksat : GAYE Amaçsız : GAYESİZ Amade : ANIK, HAZIR Amasya’nın İlçeleri : GÖYNÜCEK, GÜMÜŞHACIKÖY, HAMAMÖZÜ, MERZİFON, SULUOVA, TAŞOVA Amatör olma durumu : AMATÖRLÜK Ambar : KİLER Amca : EMMİ Amel : DİYARE, İSHAL, ÖTÜRÜK, SÜRGÜN Amel : İŞ Amele : İŞÇİ Amelelik : İŞÇİLİK Ameliyat yapan hekim, cerrah : OPERATÖR Amerika Birleşik Devletleri (kısaca) : ABD Amerika Birleşik Devletleri halkından olan kimse : AMERİKALI Amerika kabilelerinden bazılarının Hindistan cevizi suyunu kaynatıp yaptıkları içki Amerikalı : YANKİ Amerikan armudu da denilen bir meyve : AVUKADO Amerikan devesi : LAMA Amerikan istihbarat teşkilatı : FBİ Amerikan pamuğu : AKALA Amerikan uzay örgütü (kısaca) : NASA Amil : ETKİN Amil : ETKEN, ETMEN, FAKTÖR Amiral yetkisiyle görevli deniz subayı : KOMODOR Amiralden bir rütbe küçük deniz subayı : VİSAMİRAL Amirler : ÜMERA Amme : KAMU Amonyak tuzu : NIŞADIR Amorf : ŞEKİLSİZ Ampul yuvası : DUY An : LAHZA Ana : ANNE, ASIL, BAZ, ESAS, TEMEL, VALİDE Ana ile dölüt arasında kan alışverişini sağlayan organ : ETENE Ana para : KAPİTAL Ana, baba ve çocuklardan oluşan topluluk : AİLE Ana, esas : TEMEL Ana, temel : ESAS Anadolu Ajansı (kısaca) : AA Anadolu beyliklerinde donanmada kullanılan asker : AZAP
481. 482. 483. 484. 485. 486. 487. 488. 489. 490. 491. 492. 493. 494. 495. 496. 497. 498. 499. 500. 501. 502. 503. 504. 505. 506. 507. 508. 509. 510. 511. 512. 513. 514. 515. 516. 517. 518. 519. 520. 521. 522. 523. 524. 525. 526. 527. 528. 529. 530. 531. 532. 533. 534. 535. 536. 537. 538. 539. 540.
Anadolu karasının batıdaki en uç noktası : BABABURUN Anadolu’da hüküm sürmüş eski bir medeniyet : ETİ Anadolu’nun birçok yöresinde ve düğünlerde yapılan güreşe verilen ad : GENCER Anadolu’nun kapılarını Türk’lere açan Selçuklu hükümdarı : ALPARSLAN Anafor : GİRDAP Anahtar : AÇAR, AÇKI Anahtarla açılan kapı düzeneği : KİLİT Analiz yapan kimse : ANALİST Analog karşıtı : DİJİTAL Anamal : KAPİTAL Anasına düşkün olan : ANACIL Anasır : UNSURLAR Anavatan : ANAYURT, ÖZYURT Anayoldan ayrılan yolun başlangıç noktası : SAPAK Anayurt : ANAVATAN, VATAN Andora’nın Başkenti : ANDORRA LA VELLA Andre Malraux’un bir romanı : UMUT Ane : KASIK Anemon : MANİSA LALESİ Angola’nın Başkenti : LUANDA Angola’nın para birimi : ESKÜDO Anı : HATIRA Anık : HAZIR Anılar : HATIRALAR Anılar : HATIRAT Anımsama yazısı : NOT Anında, şipşak : ALAMİNÜT Anıt : ABİDE Anıtkabir : MOZOLE Anıtkabir’i yapan Mimar : EMİN ONAT, ORHAN ARDA Anıtmezar . MOZOLE Anıtsal : ABİDEVİ Ani : ANİDEN, ANSIZIN, BİRDENBİRE Anjin : BOĞAK Anka : YAD Ankara’nın İlçeleri : ALTINDAĞ, ÇANKAYA, ETİMESGUT, KEÇİÖREN, MAMAK, SİNCAN, YENİMA Ankara’nın ünlü oyun havası : MİSKET Ankebut : ÖRÜMCEK Anket : SORGUÇ Anlak : ZEKÂ, ZEYREKLİK Anlak, feraset : ZEKA Anlam : MANA, MEAL Anlam aykırılığı, çelişme, çelişki : TENAKUZ Anlam, meal : MANA Anlama, kavrama gücü : ZİHİN Anlama, kavrama yeteneği fazla olan : KAPASİTELİ Anlama, öğrenme, kavrama ve çözme kabiliyeti : ZEKA Anlamı güçlendirmek için iki sözcüğün yan yana kullanılması : İKİLEME Anlamlı : MANALI, MANİDAR Anlamlı iz : İM Anlamlı, anlamı olan : MANİDAR Anlaşma : İTİLAF, UYUŞMA Anlaşma, uyuşma : İTİLAF Anlaşmazlık, ara bozma : NİFAK Anlatım : İFADE, MANA Anlayış : İZAN Anlayış, sezgi, zeka (eski dil) : FARASET Anlayışsız, kalın kafalı : GABİ Anne : ANA, VALİDE Anne ile cenin arasında kan alışverişini sağlayan organ : ETENE
541. 542. 543. 544. 545. 546. 547. 548. 549. 550. 551. 552. 553. 554. 555. 556. 557. 558. 559. 560. 561. 562. 563. 564. 565. 566. 567. 568. 569. 570. 571. 572. 573. 574. 575. 576. 577. 578. 579. 580. 581. 582. 583. 584. 585. 586. 587. 588. 589. 590. 591. 592. 593. 594. 595. 596. 597. 598. 599. 600.
Anne, baba ve çocuk topluluğu : AİLE Annelik : VALİDELİK Annenin erkek kardeşi : DAYI Anons : DUYURU Ansızın : ANİ, BİRDENBİRE Ansızın ortaya çıkan tehlikeli durum : BADİRE Ansızın, birdenbire : ANİDEN Ant : KESEM, YEMİN Ant, kasem : YEMİN Ant, yemin : AHİT Antalya (kısaca) : ANT Antalya’da bir plaj : LARA Antalya’da turistik bir bölge : SİDE Antalya’nın İlçeleri : AKSEKİ, ALANYA, ELMALI, FİNİKE, GAZİPAŞA, GÜNDOĞMUŞ, İBRADİ, Anten : DUYARGA Antet : BAŞLIK Antigua ve Barbuda’nın Başkenti : SAİNT JOHNS Antlaşma : PAKT Anut : İNATÇI Anyon : EKSİN Apaçi : KIZILDERİLİ Apak : BEMBEYAZ Apansız : ANİ, ANİDEN Apaz : AVUÇ Aperatif : AÇAR Apolet : OMUZLUK Apre makinesi : RAM Aptal : ALIKLAŞMA Aptal, bön, avanak : ENAYİ Ar : HAYA, HİCAP, SANAT, UT, UTANMA AR simgeli element : ARGON Ar, haya : NAMUS Ar, namus : HAYA Ara : FASILA, MESAFE, UZAKLIK Ara bozma, geçimsizlik, bozuşukluk : NİFAK Ara yerde : ARADA Araba lambası : FAR Araba markası : LADA Araba vapuru : FERİBOT Arabçada “ben” : ENE Arabistan yarımadasının güneyinde bir devlet : YEMEN Arabistan’da bir çöl : SİNA Arabistan’da bir dağ : ARAFAT, HIRA Arabulucu : UZLAŞTIRICI Aracı : VASITA Araç : VASITA Araç, aygıt : ALET Araçlar, aletler : LEVAZIM Araçlarda hız kesme mekanizması : FREN Arak : TER Aralarında evlilik olmayan kimseler arasındaki cinsel ilişki : ZİNA Aralık Bir nesnenin her yanını bir şeye değdirerek üstünü onunla kaplamak : BULAMAK Aranılan gerçeğe ulaştırabilecek iz : İPUCU Arap Alfabesinde bir harf : CİM Arap alfabesinin ilk harfi : ELİF Arap Sosyalist Diriliş Partisi (kısaca) : BAAS Arap üslubunda : ARABESK Arap Yarımadası’nda İslâmiyet’ten önce yaşanan döneme verilen ad : CAHİLİYE Arap Yarımadasında bir körfez : ADEN Arap yazısında, bir ünsüzün dar, düz ve kısa okunacağını gösteren işaret : HARE, HA
601. 602. 603. 604. 605. 606. 607. 608. 609. 610. 611. 612. 613. 614. 615. 616. 617. 618. 619. 620. 621. 622. 623. 624. 625. 626. 627. 628. 629. 630. 631. 632. 633. 634. 635. 636. 637. 638. 639. 640. 641. 642. 643. 644. 645. 646. 647. 648. 649. 650. 651. 652. 653. 654. 655. 656. 657. 658. 659. 660.
Arapça şarkı : YALELLİ Arapça’da “Müslüman” : MÜSLİM Arapça’da ilk harf : ELİF Arapça’da isimler : ERA Araplarda Müslümanlıktan önceki çağ : CAHİLİYE Araştırıp bulma : TEDARİK Araz : İLİNEK Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren tahta : MİRA Ardahan’ın İlçeleri : ÇILDIR, DAMAL, GÖLE, HANAK, POSOF Ardahan’ın ilçesi : DAMAL Ardiye : DEPO Argo’da “Baba” : PEDER Argoda “Amerikan Doları” : TAM Argoda “Asılsız söz, yalan” : TIRAŞ Argoda “Bir kimsenin, emek vermeden sağladığı kazanç” : AVANTA Argoda “Bir lira” : PAPEL Argoda “Çok sarhoş” : MATİZ Argoda “Çok sövmek” : KALAYLAMAK Argoda “Esrar” : MAL, OD Argoda “Fiyaka, afi” : CAKA Argoda “Gösteriş, çalım” : AFİ Argoda “Gözetleme” : DİKİZ Argoda “Gülünç duruma düşme” : MADARA Argoda “Güzel, hoş” : BİTİRİM Argoda “Hapishane” : KODES Argoda “Hile” : MADİK Argoda “Para” : PAPEL Argoda “Parasız kimse” : ZİL Argoda “Rakı” : İMAMSUYU Argoda “Tutukevi” : DAM Argoda “Tuvalet, WC” : KENEF Argoda “Vurgun” : VOLİ Argoda “Yalan söylemek” : ATMAK Argoda “Yalan, palavra” : MARTAVAL Argoda “Yalan” : TIRAŞ Argoda “Yok kalmadı” : MAFİŞ Argoda “Yok” : NANAY Argoda “Yol, yöntem” : RACON Arı : SAF Arı kovanı : PETEK Arık : ZAYIF Arılara barınak olarak yapılan, türlü biçimdeki tahta sepet ya da sandık : KOVAN Arıların kovan deliğini kapamak için kullandıkları sarı ve yumuşak madde : KİREBOLU Arıtıcı : DETERJAN Arıtılmış : REFİNELİ Arıtılmış, saflaştırılmış : RAFİNE Arıtım : RAFİNE Arıtım evi : RAFİNERİ Arıza : ENGEBE Ari : ÇIPLAK, YOKSUN Arifa : ÖNGÜN Aristogratik yönetim biçimi : OLİGARŞİ Aristokrat : ASİL, SOY Aritmetik : HESAP Ariyet : ÖDÜNÇ Arjantin’in Başkenti : BUENOS AİRES Arjantin’in para birimi : PEZO Arjantin’in uluslar arası plaka işareti : RA Ark : ŞERARE Arka karşıtı : ÖN
661. 662. 663. 664. 665. 666. 667. 668. 669. 670. 671. 672. 673. 674. 675. 676. 677. 678. 679. 680. 681. 682. 683. 684. 685. 686. 687. 688. 689. 690. 691. 692. 693. 694. 695. 696. 697. 698. 699. 700. 701. 702. 703. 704. 705. 706. 707. 708. 709. 710. 711. 712. 713. 714. 715. 716. 717. 718. 719. 720.
Arka, geri : ART Arkadaş, yakın dost : YAREN Arkadaş, yol arkadaşı, yoldaş : REFİK Arkadaşlık, yol arkadaşlığı, yoldaşlık : REFAKAT Arkalıksız bir tür sandalye ya da iskemle : TABURE Arkası kesilmeksizin sürme, art arda gelme : TEVALİ Arkeoloji : KAZI BİLİMİ Arma, Lego : MARKA Armoni kurallarına göre üst üste bindirilmiş sesler : AKOR Armonika : MIZIKA Arnavutluk’ta bir göl : OHRİ Arnavutluk’un Başkenti : TİRAN Arnavutluk’un para birimi : LEK Arnavutluk’un uluslar arası plaka işareti : AL Arorat kamışı : MARANTA Arsız sokak çocuğu : KOPİL Art, peş : GERİ Artı : POZİTİF, ZAİT Artı uç : ANOT Artık, artan, geri kalan, kalıntı : BAKİYE Artırma : ZAM Artırma şeklinde yapılan satış, müzayede : MEZAT Artırma, ilave etme : ZAM Artist : SANATÇI Artma, artım, çoğalış : ARTIŞ Artma, çoğalma, büyüme : NEMA Arttırma, eksiltme : İHALE Artvin’in eski adı : LİVANE Artvin’in İlçeleri : HOPA, ARHAVİ, ARDANUÇ, BORÇKA, MURGUL, ŞAVŞAT, YUSUFELİ Arz : SUNMA Arzu : DİLEK, EMEL, İSTEK Arzu etme : DİLEME, İSTEME Arzu, istek : DİLEK, EMEL Arzulu : İSTEKLİ, TALİP AS simgeli element : ARSENİK Asa : BASTON Asab : SİNİRLER Asabi : SİNİRLİ Asabiyet : SİNİRLİLİK Asalak bir böcek : BİT, KENE, PİRE Asalet : SOYLULUK Asar : YAPITLAR Asarak öldürme cezası : İP Asayiş : GÜVENLİK Asetat : SAYDAM Asetik asitin tuzu ve esteri : ASETAT Asgari : ENAZ, MİNİMUM Asık suratlı, somurtkan kimse : ABUS Asıl : ANA, BAZ, ESAS, TEMEL Asıl addan başka sonradan takılan veya yakıştırılan ad : LAKAP Asırlık : YÜZYILLIK Asırlık bir ağaç : ÇINAR Asi : BAŞKALDIRAN, İSYANCI, İSYANKAR, Asi olma durumu, isyan etme : ASİLİK Asil : ARİSTOKRAT, SOYLU Asilik : İSYANKARLIK Asimile : SOYUTLAMA Asit : HAMIZ Asker : ÇERİ Asker azığı : TAYİN
721. 722. 723. 724. 725. 726. 727. 728. 729. 730. 731. 732. 733. 734. 735. 736. 737. 738. 739. 740. 741. 742. 743. 744. 745. 746. 747. 748. 749. 750. 751. 752. 753. 754. 755. 756. 757. 758. 759. 760. 761. 762. 763. 764. 765. 766. 767. 768. 769. 770. 771. 772. 773. 774. 775. 776. 777. 778. 779. 780.
Asker bıçağı : KASATURA Asker kemeri : PALASKA Asker paltosu : KAPUT, PARKA Asker ve askerlikle ilgili : ASKERİYE Asker yemeği : KARAVANA Askeri bir birlik : ALAY, BÖLÜK, TABUR, TUGAY Askerin çarpışma sırasında korunması için yapılan toprak siper : METRİS Askerin su kabı : MATARA Askerin yemek kabı : KARAVANA Askerler : ERAT Askerlerin arasına katılmış sivil savaşçı : BAŞIBOZUK Askerlik çağı : ESNAN Askerlikte “yürü” komutu : ARŞ Asla : KATİYEN Asla ait olmayıp, kısımlara müteallik olan : FERİ Aslan, at saçı : YELE Aslına uygun olan, gerçek olan : HAKİKİ Aslında, esasında; aslından, temelinden : ESASEN Asma bitinin yol açtığı bağ hastalığı : FİLOKSERA Asma fasulye gibi sarılgan bitkilerin tutunması için dikilen sırık : HEREK Asma kütüğü : TEVEK Asri : MODERN Ast : MADUN Astarlık Kumaş : SOF Astronomi : GÖKBİLİM Astronot : UZAY ADAMI Asude : DİNGİN, SESSİZ Asuman : GÖKYÜZÜ Asur’un başkenti : NİNOVA Asvalt’ın ana maddesi : KATRAN Asya ile Avrupa’yı ayıran sıradağlar : URAL Asya’da bir ada ülkesi : SRİLANKA Asya’da bir göl : ARAL Asya’da bir ülke : IRAK, NEPAL, TİBET Asya’da bir yarımada : KORE Asya’da sıra dağlar : URAL Asya’da yüksek sıradağlar : HİMALAYA Asya’nın doğusu ve güney doğusuna verilen ad: UZAKDOĞU Asya’nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın karın derisi altındaki bi Aş : YEMEK Aşağısı dar, yukarısı geniş bir çeşit yeniçeri başlığı : KALAFAT Aşama : ETAP Aşama : KADEME, MERHALE Aşama, kademe : BASAMAK Aşamalı : DERECELİ Aşamasız asker : ER, NEFER Aşevi : İMARET, LOKANTA Aşı boyası : OKR Aşı yapmak : AŞILAMAK Aşık kemiği (eski dil) : KAP Aşık ve bilye oyunlarında kullanılan içi oyulup kurşun akıtılarak ağırlaştırılmış b Aşırı bezginlik ve sızlanma anlatan bir ünlem : ELAMAN Aşırı derecede yemek yiyen, pisboğaz : OBUR Aşırı gelişmiş, çok iri yarı : AZMAN Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü : EZİYET Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu : AŞK Aşina : TANIDIK Aşiret : OYMAK Aşk : SEVİ Aşk tanrısı : EROS
781. 782. 783. 784. 785. 786. 787. 788. 789. 790. 791. 792. 793. 794. 795. 796. 797. 798. 799. 800. 801. 802. 803. 804. 805. 806. 807. 808. 809. 810. 811. 812. 813. 814. 815. 816. 817. 818. 819. 820. 821. 822. 823. 824. 825. 826. 827. 828. 829. 830. 831. 832. 833. 834. 835. 836. 837. 838. 839. 840.
At alıp satma ya da yetiştirme işi : CAMBAZLIK At ayaklığı : NAL AT simgeli element : ASTATİN At tüyünün rengi : DON At üretilen çiftlik : HARA At üstündeki matador : PİKADOR At ya da araba uşağı : İSPİR At yarışı oyunu : GANYAN At yarışlarında atların dolaştırılarak meraklılara gösterdikleri iple çevrili özel At yavrusu : TAY At, aslan gibi bazı hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar : YELE At, öküz gibi hayvanların tırnaklarına çakılan demir parçası : NAL At, öküz üzerinde durabilme oyunu : RODEO Ata : BABA, CET, PEDER Ata binmek için kullanılan demir halka : ÜZENGİ Ata sporumuz : GÜREŞ Atak : CÜRETKAR Atalet : DURGUNLUK, TEMBELLİK Atama : TAYİN Atar damar : ARTER Atardamarda duyulan kalp atışı : NABIZ Atardamarın kan pıhtısı ile tıkanması : ENFARKTÜS Atasözü : SAV Atatürk Kültür Merkezi (kısaca) : AKM Atatürk’ün doğduğu kent : SELANİK Atatürk’ün kız kardeşi Makbule hanımın soyadı : ATADAN Ateş : NAR, OD Ateş renginde : ATEŞİ Ateş tutmaya yarayan metal araç : MAŞA Ateşe tapan : MECUS Ateşkes (eski dil) : MÜTAREKE Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yara Ateşli silahlar kullanılarak yapılan spor : ATICILIK Ateşli silahlarda ateşleme mekanizması : TETİK Ateşli taraftar : FANATİK Ateşli, coşkulu : ATEŞİN Ateşte kızartılmış taze buğday ya da mısır : ÜTME Atı yönetmek için ağzına takılan demir araç : GEM Atık : POSA Atıl : TEMBEL Atılgan, gözü pek : ACAR Atılım : HAMLE Atın alnından geçen ve iki kayışla başlığa bağlanan koşum parçası : ALINSALIK Atın başına ve boyuna takılan süsler : OYAN Atın bir türlü hızlı yürüyüşü : EŞKİN Atın bir yürüyüşü : TIRIS Atın Eşkin yürüyüşü : LİNK Atın kısa adımlarla hızlı yürüyüşü : TIRIS Atışta hedefi vurma : İSABET Ati : GELECEK, İSTİKBAL Atik : CÜRETKAR, ÇALAK, ÇEVİK Atkı : KAŞKOL Atlantiği aşan gemi : TRANSATLANTİK Atların alınlarında bulunan beyaz leke : AKITMA, SAKAR Atlas : SATEN Atlas gibi parlak, pamuklu kumaş : SATEN Atletizmle uğraşan kimse : ATLET Atlı : SÜVARİ Atlı postacı, ulak : TATAR Atmaca ve doğana benzeyen bir tür yırtıcı kuş : MUYMUL
841. 842. 843. 844. 845. 846. 847. 848. 849. 850. 851. 852. 853. 854. 855. 856. 857. 858. 859. 860. 861. 862. 863. 864. 865. 866. 867. 868. 869. 870. 871. 872. 873. 874. 875. 876. 877. 878. 879. 880. 881. 882. 883. 884. 885. 886. 887. 888. 889. 890. 891. 892. 893. 894. 895. 896. 897. 898. 899. 900.
Atmosfer tabakası : OZON Atol : MERCANADA Atom bombası atılan bir Japonya kenti : HİROŞİMA Atölye : İŞLİK AU simgeli element : ALTIN Av : ŞİKAR Av kuşlarından biri : ÇİL Av, av hayvanı : ŞİKAR Ava alıştırılamayan bir cins doğan : ESPERİ Avalim : ALEMLER Avanak : ENAYİ Avanaklık : ENAYİLİK Avantaj : ÜSTÜNLÜK Avare : AYLAK Avcı çantası : CELBE Avcılar için göl kenarında yapılmış kulübe : BECENE Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, evsin : ÖNEZE Avcının av beklediği yer : ÖZENE Avı çok olan yer : AVLAK Avlanmayı seven : AVCI Avlu : HAYAT Avrupa Atom Birliği (kısaca) : EAG Avrupa Ekonomik Topluluğu (kısaca) : AET Avrupa Futbol Birliği (kısaca) : UEFA Avrupa para birimi : EURO Avrupa Topluluğu (kısaca) : AT Avrupa, Asya ve Afrika’ya topluca verilen ad : ESKİDÜNYA Avrupa’da bir akarsu : REN Avrupa’da bir asalet ünvanı : MARKİ Avrupa’da bir başkent : ATİNA, TİRAN Avrupa’da bir dağ keçisi türü : ŞAMUA Avrupa’da bir nehir : REN, TUNA Avrupa’da bir ulus : FİN, MACAR, RUMEN Avrupa’da bir yarımada : İBER Avrupalı : FRENK Avrupalıların Çin devlet memurlarına verdikleri ad : MANDARİN Avuç : APAZ Avuç içi : AYA Avuç içi ile sürtme : AYALAMA Avuç içi veya parmak uçlarıyla tutulabilen miktar : TUTAM Avukatlar birliği : BARO Avukatların meslek kuruluşu : BARO Avustralya yerlilerine verilen ad : ABORİJİN Avustralya’da bir ada : YENİ GİNE Avustralya’da yaşayan bir cins devekuşu : EMU Avustralya’nın Başkenti : CANBERRA Avustralya’nın para birimi : DOLAR Avustralya’nın uluslar arası plaka işareti : AUS Avusturya’nın Başkenti : VİYANA Avusturya’nın para birimi : ŞİLİN Ay (eski dil) : MAH Ay : KAMER Ay takvimimim 9. ayı : RAMAZAN Ay’ın etrafında bazı zamanlarda görülen ışıklı halka, ayla, ağıl : HALE Ayağa giyilen şeylerde ayak bileğinden baldıra doğru olan bölüm : KONÇ Ayağı korumak için giyilen ayak giyeceği, pabuç : AYAKKABI Ayağı sekili at : ALABACAK Ayağın toparlakça olan alt bölümü : TOPUK Ayağın üst kısmı : BACAK Ayak (eski dil) : PA
901. 902. 903. 904. 905. 906. 907. 908. 909. 910. 911. 912. 913. 914. 915. 916. 917. 918. 919. 920. 921. 922. 923. 924. 925. 926. 927. 928. 929. 930. 931. 932. 933. 934. 935. 936. 937. 938. 939. 940. 941. 942. 943. 944. 945. 946. 947. 948. 949. 950. 951. 952. 953. 954. 955. 956. 957. 958. 959. 960.
Ayak : PA, KADEM Ayak direme : İNAT Ayak direyen : MUSİR Ayak ile kalça arası : BACAK Ayak ve ayak tırnakları bakımı : PEDİKÜR Ayak, adım : KADEM Ayakkabı : PAPUÇ Ayakkabı boyama : LOSTRA Ayakkabı çekeceği : KERATA Ayakkabı kalıbının çapı : LORTA Ayakkabı yüzü yapımında kullanılan dana derisinden sahtiyan : VİDALA Ayakkabıların altına çakılan çivi : NALÇA Ayakkabıların altına çakılan iri başlı çivi : KABARA Ayakkabıların üst yüzünün ön tarafında dikişle ayrılan burun bölümü : MASKARATA Ayakkabının Saya dikişi : PATUMA Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü : SAYA Ayakla vuruş : TEKME Ayaklı içki kadehi : AYAG, EYAG, PİYALE Ayaklık : PEDAL Ayakta durmak . DİKİLMEK Ayaküstü içki içilen meyhane : BAR Ayakyolu : ABDESTHANE, HELA, HEMŞA, KABİNE, KADEMHANE, MEMİŞHANE, TUVALET, YÜZNUMAR Ayan : BELİRGİN Ayça : HİLAL, YENİAY Aydın civarında antik kent : MİLET Aydın’ın İlçeleri : BOZDOĞAN, BUHARKENT, ÇİNE, GERMENCİK, İNCİRLİOVA, KARACASU, KAR Aydınlatma aracı : FENER, MUM Aydınlatma gereci : LAMBA Aydınlık, parlaklık, nur, ışık : ZİYA Ayıklama : ELEME Ayılmış olan : AYIK Ayın çevresindeki ışık halkası, ayla : HALE Ayın ve kimi yıldızların dolayındaki ışık çevresi : AĞIL, AYLA, HALE Ayıplama, takbih : KINAMA Aykırı : TERS Aylak : AVARE Aylandız : KOKAR AĞAÇ Aylık : MAAŞ Aylık, aylık olarak : MAHİYE Ayn : GÖZ Ayna gibi nesneleri parlatan cila : SAYKAL Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince metal tabaka : SIR Aynaz : BATAKLIK Aynı adlı çiçekten elde edilen ispirtolu esans : LAVANTA Aynı ahır adına koşan yarış atlarına verilen ad : EKÜRİ Aynı amacı güden kişiler arasındaki çekişme, Yarışma, yarış : REKABET Aynı batında doğan iki kardeş : İKİZ Aynı çizgi üzerinde olma durumu : HİZA Aynı düzeyde olan : HEMZEMİN Aynı isimde olan : ADAŞ Aynı meslekten olanların meydana getirdiği esnaf kuruluşu, esnaf birliği : LONCA Aynı sırada olan : HİZA Aynı söz dizinsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karş Aynı Tiyatroda çalışan oyuncular topluluğu : TRUP Aynı vatandan olanların birbirlerine göre durumu : VATANDAŞ Aynı, eş : İKİZ Ayrı cinsten : HETEROGEN Ayrı tutulmuş : MUAF Ayrıcalık : İLTİMAS Ayrık bacaklı : APALAK
961. 962. 963. 964. 965. 966. 967. 968. 969. 970. 971. 972. 973. 974. 975. 976. 977. 978. 979. 980. 981. 982. 983. 984. 985. 986. 987. 988. 989. 990. 991. 992. 993. 994. 995. 996. 997. 998. 999. 1000. 1001. 1002. 1003. 1004. 1005. 1006. 1007. 1008. 1009. 1010. 1011. 1012. 1013. 1014. 1015. 1016. 1017. 1018. 1019. 1020.
Ayrılırken birbirine selam ve esenlik dileme : VEDA Ayrılırken esenlik dileme : VEDA Ayrılış, ayrılık : FİRAK, VEDA Ayrılma, bırakma : TERK Ayrıntı : DETAY Ayrıntılı : DETAYLI Az : CÜZİ, UFAK, YETERSİZ Az alkollü bir içki : BİRA Az bulunur : NADİR Az görülen şey : NADİREN Az miktarda : BİRAZ Az olmayan : ÇOK Az pişmiş yumurta, rafadan : ALAKOK AZ simgeli element : AZOT Az soğuk : SERİN Az tavlı toprak : ALADARBIZ, ALATAV Az tavlı, yarı yaş, yarı kuru olan (toprak) : ALATAV Az yakılmış şeker : KARAMEL Az yiyip az uyuma ve sürekli ibadet ederek nefsi terbiye etme : RİYAZET Az, az bulunur : KIT Aza : ÜYE Azade : BAŞIBOŞ, SERBEST Azalık : ÜYELİK Azami : MAKSİMUM Azar : İTAP, PAPARA, PAYLAMA Azarlama, başa kakma, serzeniş : TAKAZA Azarlama, göz dağı : ZILGIT Azat : SALIVERME Azerbaycanlı, Azerbaycan halkından : AZERİ Azeri çalgısı : TAR Azgın, saldırgan : KUDURUK Azık : NEVALE Azim, gayret : ÇABA Aziziye Tabyası kahramanı : NENE HATUN Azlık, seyreklik : NEDRET Azman bir midye türü : PİNES Azot’un başka bir adı : NİTROJEN B simgeli element : BOR B vitamini eksikliği hastalığı : BERİBERİ BA simgeli element : BARYUM Baba : ATA, PEDER Babanın erkek kardeşi : AMCA Babanın kız kardeşi : HALA Babası ölmüş çocuk : YETİM Babil’in efsanevi kıraliçesi : SAMİRAMİS Bacağın alt kısmı : AYAK Bacağın orta yeri : DİZ Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü : AYAK Bacaktaki iki sinir ve bu sinirlerin ağrılı hastalığı : SİYATİK Bacı : ABLA, KIZKARDEŞ Bade : ÇAĞIR, MEY, ŞARAP Badem : PAYAM Badem şerbeti : SOMATA Bademli kek : PRALİN Badi : ÖRDEK Badigart : GORİL Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarar bir tür eğri bıçak : TARA Bağ kütüğü : OMÇA Bağ, bağlanılan şey : RABITA Bağda omça sırası : BARAN
1021. 1022. 1023. 1024. 1025. 1026. 1027. 1028. 1029. 1030. 1031. 1032. 1033. 1034. 1035. 1036. 1037. 1038. 1039. 1040. 1041. 1042. 1043. 1044. 1045. 1046. 1047. 1048. 1049. 1050. 1051. 1052. 1053. 1054. 1055. 1056. 1057. 1058. 1059. 1060. 1061. 1062. 1063. 1064. 1065. 1066. 1067. 1068. 1069. 1070. 1071. 1072. 1073. 1074. 1075. 1076. 1077. 1078. 1079. 1080.
Bağdaşma : İTTİFAK, UYUŞMA Bağımlı : TABİ Bağımsız büyük il : EYALET Bağıntı : İZAFET Bağırıp çağırarak, alkışlayıp tempo tutarak yapılan gösteri : TEZAHÜRAT Bağırsak (eski dil) : EMA Bağırsak askısı : MASARİKA Bağırsak şeridi : TENYA Bağırsaklar (eski dil) : EMA Bağırsaklar : ENE Bağırsaklı tutan karın iç zarı : MASARİKA Bağışıklık Sisteminin Yitirilmesi Sendromu (kısaca) : AİDS Bağışlama : AF Bağışlama, bağış : HİBE Bağışlamak : AFFETMEK Bağlanarak oluşturulan deste : DEMET Bağlayan şey, bağ : RABITA Bağlı : İLİŞİK, MERBUT Bağlılık : SADAKAT Bağnaz : FANATİK Bağnazlığı aşırılığa vardıran : YOBAZ Bahama’nın Başkenti : NASSAU Bahama’nın para birimi : DOLAR Bahane, ileri sürülen sözde sebep : BAHANE, MAHANA Bahar : REBİ Baharat satan : AKTAR Baharatçı : AKTAR Baharatlı yaprakları yenen bir bitki : TERE Baharın müjdecilerinden, ince saplı, parlak kırmızı renkli bir çiçek : GELİNCİK Baharlı bir bitki : ROKA Bahçe duvarı : ÇİT Bahçe sulamak için açılmış ark : KARIK Bahçelerde yaşayan, sarmal kabuklu küçük bir hayvan : SALYANGOZ Bahçelerde yazın oturulmak için yapılan, kafes biçiminde, kubbeli, üstü yeşillikler Bahreyn’in Başkenti : MANAMA Bahreyn’in para birimi : DİNAR Baht : FELEK, ŞANS, TALİH Baht açıklığı : İKBAL Bakaç : DÜRBÜN Bakan : VEKİL Bakan, vekil : NAZIR Bakanlar kurulu : KABİNE Bakaya : KALINTILAR Bakı : FAL Bakımsız, dağınık pis kimse : PASPAL Bakır taşı : MALAKİT Bakışım : SİMETRİ Baki : KALICI Bakla ezmesi : FAVA Bakla içiyle yapılan zeytinyağlı yemek : FAVA Bakla ve türleri : BAKLİYAT Bakla yemeği : FAVA Baklagillerden bir bitki : MERCİMEK Baklagillerden elde edilen ürün : BAKLİYAT Baklagillerden sarımtrak küçük tohumlarından kudret helvasına benzer bir madde elde Bakma, bakış : NAZAR Bakma, erkete : DİKİZ Bakma, gözetme : NEZARET Bal koymaya yarayan küçük tekne : LAZA Bal özü : NEKTAR
1081. 1082. 1083. 1084. 1085. 1086. 1087. 1088. 1089. 1090. 1091. 1092. 1093. 1094. 1095. 1096. 1097. 1098. 1099. 1100. 1101. 1102. 1103. 1104. 1105. 1106. 1107. 1108. 1109. 1110. 1111. 1112. 1113. 1114. 1115. 1116. 1117. 1118. 1119. 1120. 1121. 1122. 1123. 1124. 1125. 1126. 1127. 1128. 1129. 1130. 1131. 1132. 1133. 1134. 1135. 1136. 1137. 1138. 1139. 1140.
Bal peteği : DALAK Bal yapan böcek : ARI Bal, Yoğurt, Yağ gibi şeyleri koymaya yarayan tahta kova : KÜLEK Balans : DENGE Balayı : CİCİM AYI Balçık : ÇAMUR, MİL Balı alınmış petek : KAVARA Balık : MAHİ Balık ağı türü : ABLATYA, TROL Balık avlama gereci : OLTA Balık avlamakta ya da odun taşımakta kullanılan büyük kayık : ALAMANA Balık yakalama aracı : AĞ, OLTA Balık yumurtasıyla yapılan meze : TARAMA Balıkesir İlindeki Kaz Dağı’nın mitolojik dönemlerdeki adı : İDA Balıkesir’de meşhur tarihi bir cami : PAŞA CAMİİ Balıkesir’in İlçeleri : AYVALIK, BALYA, BANDIRMA, BİGADİÇ, BURHANİYE, DURSUNBEY, ED Balıkesir’in Osmanlı devrindeki adı : KARESİ Balıkla beslenen bir deniz kuşu : KARABATAK Balıkların Akdeniz’den Karadeniz’e çıkması : ANAVASYA Balina avcılarının zıpkını fırlatmak için kullandıkları top : OBÜS Balkabağından çıngırak : MARAKAS Balkan milletlerini inceleyen bilim dalı : BALKANOLOJİ Balkanlar’da önemli bir Osmanlı şehri : ÜSKÜP Balkanlarda bir nehir : TUNA Balmumuna batırılmış fitil : ŞAMA Balözü : NEKTAR Balta : TEBER Baltalama : SABOTAJ Bamyalı Arap yemeği : ASİDE Bandaj : LİFAFE, SARGI Bangladeş’in Başkenti : DAKKA Bangladeş’in para birimi : DİNAR Bani : KURUCU Banka faizi veya değerli evrakın geliriyle yaşayan kimse : RANTİYE Banka temsilcilerinin bir araya gelerek kendileri ya da müşterileri hesabına tahsil Banka ve her türlü piyango ikramiyeleri için çekme çekiliş : KEŞİDE Bankacılık işlerinin yapıldığı yer : BANKA Bankada bulunan paranın faiziyle ya da sahibi bulunduğu değerli evrakın geliri ile Bankada hesabı olanlara gönderilen ödeme ya da çekme makbuzu : AVİ Bankaya para yatıran kimse : MUDİ Bant : ŞERİT Baraj : BEND, BENT Barajlarda fazla suyu akıtmak için yapılan düzen : SAVAK Baran : YAĞMUR Barbados’un Başkenti : BRİDGETOWN Barbados’un para birimi : DOLAR Barbar : UYGARLAŞMAMIŞ Barbut oynanan yer : BİTİRİM Bardağa benzer kap : MAŞRAPA Barındırma : İBATE Barış : SULH Bariz : BELİRGİN Bartın’ın İlçeleri : AMASRA, KURUCAŞİLE, ULUS Bası : TAB Basılı eser : KİTAP Basımcılıkta harfler ya da satırlar arasındaki açıklık : ESPAS Basımevlerinde harfleri dizen ve satırları blok durumunda düken dizgi makinesi : Lİ Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren ya da yazan kimse : MUHABİR Basınç ölçü birimi : MİLİBAR Basiret : SAĞGÖRÜ
1141. 1142. 1143. 1144. 1145. 1146. 1147. 1148. 1149. 1150. 1151. 1152. 1153. 1154. 1155. 1156. 1157. 1158. 1159. 1160. 1161. 1162. 1163. 1164. 1165. 1166. 1167. 1168. 1169. 1170. 1171. 1172. 1173. 1174. 1175. 1176. 1177. 1178. 1179. 1180. 1181. 1182. 1183. 1184. 1185. 1186. 1187. 1188. 1189. 1190. 1191. 1192. 1193. 1194. 1195. 1196. 1197. 1198. 1199. 1200.
Basit : KOLAY Basit ekmek yemeği : TİRİT Basit şekerlerin genel adı : OZ Basket atılan yer : POTA Baskı kalıbı : MATRİS Baskı, zorbalık, hükmetme : TAHAKKÜR Baston : ASA Basur : EMOROİT, HEMOROİT Baş : KAFA, KELLE Baş çoban : EKE Baş derisini kaplayan kıllar : SAÇ Baş iskeleti : KURU KAFA Baş kaldıran, isyan eden : ASİ Baş kumandan : MİR Baş sağlığı dileme : TAZİYE Baş, kafa : SER Baş, kumandan amir : MİR Baş, ser : KAFA Başa kakma, serzeniş : TAKAZA Başa takılan hükümdarlık alameti : TAÇ Başak sapı : SAMAN Başakçıkları ya da çiçeği saran kabuk : KAVUZ Başarısız : AKİM Başarısız kimse : RATE Başat : DOMİNANT Başgarson : METRDOTEL Başı su altında tutarak yüzmeyi sağlayan soluk alma borusu : ŞNORKEL Başıboş : AZADE, SERBEST Başıboş gezen hayvan sürüsü : ÖREK Başıboş hayvan : YONT Başıboş hayvanların salındığı çayırlık : HAYMANA Başın bir bölümü : ŞAKAK Başına buyruk hükümdar : OTOKRAT Başından, kökeninden : ESASEN Başka : DİĞER, ÖTEKİ, SAİR Başka diller ya da lehçeler türetmiş olan dil : ANADİL Başka yere dikilmek üzere tohumdan yetiştirilen belli büyüklüğü varmamış, sebze vey Başka, öteki : SAİR Başkalarına karşı saygılı ve incelikle davranma, incelik, naziklik : NEZAKET Başkaldıran : ASİ Başkan : REİS Başkası söylüyormuş gibi karnından konuşan kimse : VANTRİLOK Başkası tarafından yapılan zararı ödeme : CEREME Başkomutan : SERDAR Başlangıcı belli olmayan zaman : EZEL Başlangıcı olmayan : EZELİ Başlangıç : DİBACE, GİRİŞ Başlangıç noktasına dönülen dolaşma, devir : TUR Başlangıç, giriş, önsöz : DİBACE Başlangıçta yer alan : İLK Başlangıçtaki, ilk : BİRİNCİ Başlıca : ASAL, ESAS Başlıca içeceğimiz : SU Başlıca, temel niteliğinde olan, esasi : ASAL Başlık : ANTET Başlık türü : BONE Başlıklı bir çeşit spor ceket : ANORAK Başörtüsü : EŞARP Bataklık : AYNAZ Bataklık Gazı : METAN
1201. 1202. 1203. 1204. 1205. 1206. 1207. 1208. 1209. 1210. 1211. 1212. 1213. 1214. 1215. 1216. 1217. 1218. 1219. 1220. 1221. 1222. 1223. 1224. 1225. 1226. 1227. 1228. 1229. 1230. 1231. 1232. 1233. 1234. 1235. 1236. 1237. 1238. 1239. 1240. 1241. 1242. 1243. 1244. 1245. 1246. 1247. 1248. 1249. 1250. 1251. 1252. 1253. 1254. 1255. 1256. 1257. 1258. 1259. 1260.
Bataklık ormanlarda yaşayan, antilop türünde bir hayvan : OKAPİ Batan ünlü transatlantik : TİTANİK Batar : ZATÜRRE Batı : GARP Batı Almanya’nın Başkenti : BONN Batı Anadolu Yiğidi : EFE Batı Anadolu’da bir göl : BAFA Batı Anadolu’da ki on iki İyon Kenti’nin en ünlüsü : EFES Batı Karadeniz bölgesinde bir tatlı su gölü : ABANT Batı Moğolistan’da yaşayan bit Türk topluluğu : NAYMANLAR Batı Samoa’nın para birimi : DOLAR Batı Şiirinde bir tür : BALAD Batı Trakya’da Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir şehir : GÜMİLCİNE Batı ülkelerinde, vikont ile şövalye arasında soyluluk ünvanı : BARON Batı’da bir soyluluk ünvanı : MARKİ Batık nesnelerin yerlerini akustik dalgalarla saptayan cihaz : SONAR Batkı : İFLAS Batman’da bir dağ : RAMAN Batman’ın İlçeleri : BEŞİRİ, GERCÜŞ, HASANKEYF, KOZLUK, SASON Bayağı : ADİ, AŞAĞILIK, BANAL, SIRADAN Bayağı, kaba biçimde : AMİYANE Bayağı, sıradan : ALALADE, BANAL Bayan : HANIM Bayan alt giysisi : ETEK Bayan giysilerinde etek ucuna doğru genişleyen : EVAZE Bayan hakim ya da yargıç : HAKİME Bayan kelimesinin kısa yazılışı : BYN Bayburt’un İlçeleri : AYDINTEPE, DEMİRÖZÜ Bayındır : ABAT, İMAR, MAMUR Bayındır hale getirme, şenlendirme : İMAR Bayındırlık : İMAR Baykuş cinsi : YAPALAK Baykuşgillerden bir kuş : KUKUMAV Bayrak : ALEM Bayraktar, sancaktar : ALEMDAR Bayram : İD Bayramdan bir gün öncesi : ARİFE Bayramlarda ya da şenliklerde caddelere kurulan süslü kemer : TAK Baz : ANA, ASIL, ESAS, TEMEL Bazı ağaçlardan çıkarılan sıvı madde, akındırık : REÇİNE Bazı belgelere resmiyet kazandıran yarı resmi görevli : NOTER Bazı bitkilerin kusturucu olarak kullanılan kökü, altınkökü : İPEKA Bazı bölgelerde sulamak amacıyla yapılan su yolu : KANAL Bazı fazla tuz ya da baz özelliklerini taşıyan madde : BAZAL Bazı hastalıklar sırasında görülen anlama, duyma ve hareketin büsbütün veya az çok Bazı hayvanları yakalamak için kullanılan hayvanın ayağının değmesiyle işleyen tuza Bazı hayvanların ensesinde bulunan uzun kıllar : YELE Bazı içkilere katılan bir madde : TONİK Bazı işlemlere resmiyet vermekle yükümlü bir tür hukuki görevli : NOTER Bazı maddelerin arıtıldığı kuruluş, tasfiyehane : RAFİNERİ Bazı meyvelerin iç kısmında bulunan sert ve yenmeyen kısmı : EŞELEK Bazı yarışlarda merhalelerden her biri : ETAP Bazı yerlerde kadınların boydan boya örtündükleri çarşaf, zar : CAR Bazı yerlerde kertenkeleye verilen ad : KELA Bazı yerlerde para ve bilet yerine kullanılan madeni parça : JETON Bazı yerlerde sicim yerine kullanılmak için, sicim kalınlığında ince ve uzun, esnek Bazı yiyeceklerin bozulmaması için içine konuldukları tuzlu su : SALAMURA Bazı, bazısı : KİMİ Bazıları uğur sayar : NAL Bazuka : ROKETATAR
1261. 1262. 1263. 1264. 1265. 1266. 1267. 1268. 1269. 1270. 1271. 1272. 1273. 1274. 1275. 1276. 1277. 1278. 1279. 1280. 1281. 1282. 1283. 1284. 1285. 1286. 1287. 1288. 1289. 1290. 1291. 1292. 1293. 1294. 1295. 1296. 1297. 1298. 1299. 1300. 1301. 1302. 1303. 1304. 1305. 1306. 1307. 1308. 1309. 1310. 1311. 1312. 1313. 1314. 1315. 1316. 1317. 1318. 1319. 1320.
BE simgeli element : BERİLYUM Bebek ağızlığı : EMZİK Bebek ayakkabısı : PATİK Bebek dilinde kötü, fena : KAKA Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı : MAMA Bebek maması unu : ARAROT Bebek tekerlemesi : NİNNİ Bebek yatağı : BEŞİK Beceri : HÜNER, MARİFET Becerikli, atılgan, ele avuca sığmaz : ACAR Bedava : BELEŞ, PARASIZ Beddua : AH, İLENÇ, İLENİT, İLENME, LANET Beddua, kargış : LANET Bedeli peşin değil, sonradan alınmak üzere yapılan satış : VERESİYE Beden : VÜCUT Beden bilimi : ANATOMİ Beden eğitimi, jimnastik : İDMAN Beden işçisi : AMELE Beden yapısı, gövde yapısı : ANATOMİ Bedensel özürlü : SAKAT Beğeni : GUSTO, ZEVK Beğenme, değer verme : TAKDİR Bek : SAVUNUCU Beka : ÖLMEZLİK Bekaret : ERDENLİK, KIZLIK Bel ya da sabanın kaldırdığı iri toprak parçası : KESEK Belçika’da liman kenti : ANVERS Belçika’da yaşayan bir halk : FLAMAN Belçika’nın Başkenti : BRÜKSEL Belçika’nın para birimi : FRANK Belediye : URAY Beleş : BEDAVA, PARASIZ Belge : VESİKA Belgit : SENET Belirgin : AYAN, BARİZ Belirli aşamalar : ETAP Belirli bir gayeye yönelik sıkı çalışma ve faaliyet devresi : KAMPANYA Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler : AREFE Belirli bir işi ya da bir hizmeti başarabilecek güçteki en küçük birlik : TİM Belirli bir işi yerine getirmek için manyetizma ile kendisine çeşitli işler yaptırı Belirli bir miktardaki para için, bir bankanın yükümlülüğü altında, üçüncü bir kişi Belirli bir topluluğa özgü olan işaret : KOKART Belirteç : ZARF Belirti : ALAMET, EMARE, İM, İŞARET, İZ Belirti, iz, ipucu : EMARE Belirti, nişane, eser : İZ Belirtiler : ALAİM, ARAZ Belize’nin Başkenti : BELMOPEN Belli bir bölgede yaşayan hayvanların tümü : DİREY Belli bir konuya bağlı olmaksızın yapılan konuşma, dereden tepeden, havai : AFAKİ Belli, açık : ALENİ, AYAN Bellini(nin ünlü operası : NORMA Bembeyaz : APAK Ben, özbenlik : EGO Bend : BARAJ Benek : PUAN Bengisu : ABIHAYAT Benin’in para birimi : FRANK Benlik : KİŞİLİK, ŞAHSİYET Benlik, bencillik, egoistlik : ENANİYET
1321. 1322. 1323. 1324. 1325. 1326. 1327. 1328. 1329. 1330. 1331. 1332. 1333. 1334. 1335. 1336. 1337. 1338. 1339. 1340. 1341. 1342. 1343. 1344. 1345. 1346. 1347. 1348. 1349. 1350. 1351. 1352. 1353. 1354. 1355. 1356. 1357. 1358. 1359. 1360. 1361. 1362. 1363. 1364. 1365. 1366. 1367. 1368. 1369. 1370. 1371. 1372. 1373. 1374. 1375. 1376. 1377. 1378. 1379. 1380.
Benlik, ego : ENE Benmerkezci : EGOSANTRİK Bent : BARAJ Benzer, eş : EMSAL Benzer, türevi : ANİLİN Benzerler : EMVAL Benzerlerinden ayıran özellik : ŞİAR Beraat : AKLANMA Beraber : İLE Beraberinde yağmur getirmeyen güçlü fırtına : URAĞAN Berat : PATENT Berber : KUAFÖR, PERUKAR Bere anlamında kullanılan tıp terimi : EKİMOZ Bere, çürük : EZİK Bereket, bolluk, verimlilik : FEYİZ Berk : BERK, KATI, SERT Bermuda’nın Başkenti : HAMİLTON Berrak : DURU Berraklık : DURULUK Besili erkek koyun : KOÇ Besinlerin dokular içinde yanarak vücudun sıcaklık ve enerjisini sağlama değerlerin Bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi : SKALA Besteyi oluşturan temel motif : TEM, TEMA Beş kilometrelik bir uzunluk ölçüsü : FERSAH Beş renkte dokunmuş çubuklu kumaş : BEŞPARMAK Beşere : ÜSTDERİ Beşeriyet : ADEMİYAT, İNSANİYET, İNSANLIK Beton : KOLON Betona delik açmakta kullanılan sivri uçlu bir alet : MURÇ Betondan dört köşe döşeme taşı : KARO Bevliyeci : ÜROLOG Bey söğüdü, sorgun ağacı : BAN Bey, reis, baş : MİR Beyaz : AK Beyaz etli bir balık : HANİ Beyaz ışığı çözümlemeden geçiren, renksemez : AKROMATİK Beyaz perde : SİNEMA Beyaz, sert, kolay işlenebilir bir maden : NİKEL Beyaz, yeşil, mavimsi gri renkte billurlaşmış bir tür kalsiyum karbonat : ARAGONİT Beyazla az miktarda karanın karışmasından oluşan renk : KIR Beygirgücü (kısaca) : HP Beyin : DİMAĞ Beyin dalgalarının ölçülmesi : EEG Beyin iltihabı : ANSEFALİT Beyin zerleri iltihabı : MENENJİT Beylik : MİRİ Beyoğlu’nun eski adı : PERA Beyzi : OVAL, ŞÖBİ Beyzi, söbe : OVAL Bezginlik ve sızlanma anlatan söz : ELAMAN Bhutan’ın Başkenti : THİMBU Bhutan’ın para birimi : SERTUM Bıçak bileme gereci : MASAT Bıçak, Kılıç gibi kesici araçların kabı : KIN Bıkkınlık anlatır : AMAN Bıkkınlık ifade eden bir söz : ELAMAN Bıkma, usanma : KINA Bıkmak : USANMAK Bırakılmış, terk edilmiş : METRUK Bırakıt : TEREKE
1381. 1382. 1383. 1384. 1385. 1386. 1387. 1388. 1389. 1390. 1391. 1392. 1393. 1394. 1395. 1396. 1397. 1398. 1399. 1400. 1401. 1402. 1403. 1404. 1405. 1406. 1407. 1408. 1409. 1410. 1411. 1412. 1413. 1414. 1415. 1416. 1417. 1418. 1419. 1420. 1421. 1422. 1423. 1424. 1425. 1426. 1427. 1428. 1429. 1430. 1431. 1432. 1433. 1434. 1435. 1436. 1437. 1438. 1439. 1440.
Bırakma : AYRILMA, TERK Bİ simgeli element : BİZMUT Biçare : ÇARESİZ, NAÇAR Biçem : BİÇİM, STİL, TARZ, USUL, ÜSLUP Biçim : BİÇEM, STİL, TARZ, USUL, ÜSLUP Biçim : ÇİZİM, ŞEKİL, ŞEMA Biçimsiz : ŞEKİLSİZ Bilardo oyununda kullanılan değnek : İSTEKA Bildik, tanıdık : AŞİNA Bildirme yazısı, mesaj : İLETİ Bilecik’in İlçeleri : BOZÜYÜK, GÖLPAZARI, İNHİSAR, OSMANELİ, PAZARYERİ, SÖĞÜT, YENİ Bilecik’te yetişen bir çeşit beyaz üzüm : BEYLERCE Bileğe takılan halka : BİLEZİK Bilen, bilici : ALİM Bilerek yapılan : KASTİ Bilgi : MALUMAT Bilgi edinme, öğrenme : ITTILA Bilgi, bilim : İLİM Bilgiçlik taslayan : UKALA Bilgiçlik taslayan kimse : UKELA Bilgileri gösteren simgeler dizisi : KOD Bilgili, uyanık : AGAH Bilgin : ALİM Bilginler : ULEMA Bilginlere yakışır tarzda, bilgince : ALİMANE Bilgisayar oyunu : ATARİ Bilgisayarda bulunan bellek türlerinden biri : RAM Bilgisi çok olan kimse : KIRKAMBAR Bilgisiz : CAHİL Bilici : KAHİN Bilim veya sanat alanında üstün bilgisi ve yeteneği olan kimse : ÜSTAT Bilim ya da sanat dallarında özel ve belirgin yöntem : EKOL Bilimsel : İLMİ Bilimsel niteliği olan : AKADEMİK Bilinç : ES, ŞUUR Bilinemezcilik : LAEDRİNE Bilinmeyen tarihi anlatır : Fİ Bilirkişi : EHLİHİBRE, EHLİVUKUF, EKSPER Billur : KRİSTAL Billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan posa : MELAS Bilme : TANIMA Bilmediği konularda bilirmiş gibi davranıp, bilgiçlik taslayan kimse : UKALA Bin altı yüz dokuz (1609) metre uzunluğundaki ölçü : KARAMİLİ Bin dans türü : VALS Bin engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çev Bin GRAM (kısaca) : GR Bin kilogramlık ağırlık birimi : TON Bin metre (kısaca) : KM Bin metre karelik bir alan ölçüsü : DÖNÜM Bin metrekare : DEKAR Bin ünlem : AH Bin vatlık güç birimi : KİLOVAT Bina : YAPI Bina bölümü : KAT Bina merdivenlerini bir süre aydınlatacak şekilde ayarlanmış elektrik tesisatı : OT Bina sahiplik belgesi : TAPU Binalar topluluğu : SİTE Binek hayvanı : AT Binek hayvanlarının ayaklarına takılan demir parçası : NAL Binek hayvanlarının sırtına konulan ve oturmaya yarayan nesne : EYER
1441. 1442. 1443. 1444. 1445. 1446. 1447. 1448. 1449. 1450. 1451. 1452. 1453. 1454. 1455. 1456. 1457. 1458. 1459. 1460. 1461. 1462. 1463. 1464. 1465. 1466. 1467. 1468. 1469. 1470. 1471. 1472. 1473. 1474. 1475. 1476. 1477. 1478. 1479. 1480. 1481. 1482. 1483. 1484. 1485. 1486. 1487. 1488. 1489. 1490. 1491. 1492. 1493. 1494. 1495. 1496. 1497. 1498. 1499. 1500.
Bingöl’ün İlçeleri : ADAKLI, GENÇ, KARLIOVA, KİĞI, SOLHAN, YAYLADERE, YEDİSU Binicilikte atın bayağı yürüyüşüne verilen ad : ADETA Binikiyüzseksenüç (1283) gramlık ağırlık ölçüsü birimi : OKKA Binmeye ayrılmış, binmeye mahsus : BİNEK Binsekizyüzkırksekiz (1848) de İzmir’de kurulan fabrikada üretilen, yerli kâğıt : E Bir Afrika ülkesi : ANGOLA, BENİN, BOSTVANA, BURKİNA FASO, BURUNDİ, CABO VER... , C Bir ağacın kurutulmuş yapraklarından elde edilen, el ve saç boyamakta kullanılan bi Bir ağaç : ÇINAR, LADİN, MEŞE, SELVİ, Bir ağırlık birimi : ONS Bir alan ölçüsü : DEKAR Bir alanı üçgenlere bölme işi : NİRENGİ Bir alay işareti : NANİK Bir Alman TV kanalı : RTL, SAT Bir alt giysisi : TAYT Bir amaç yolunda bir değer ya da varlıktan vazgeçme : FEDA Bir Amerika ülkesi : (8 Adet yok) AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ, ANTİGUA VE BARBUDA, Bir Amiral rütbesi : KORAMİRAL Bir antilop : UREBİ Bir aracı tutmaya yarayan bölüm : SAP Bir Arap yemeği : ASUDE Bir arazi taşıtı : JEEP, JİP Bir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş Bir askeri birlik türü : ALAY, BÖLÜK, TABUR, TUGAY Bir Asya Ülkesi: AFGANİSTAN, BAHREYN, BANGLADEŞ, BHUTAN, BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ, Bir av köpeği cinsi : BARAK, TAZI Bir Avrupa Ülkesi : ALMANYA, ANDORRA, ARNAVUTLUK, AVUSTURYA, BELÇİKA, BİRLEŞİK KRAL Bir ayakkabı : FOTİN, POTİN Bir aygıtı belli bir işi yapabilecek duruma getirme : AYARLAMA Bir aygıtı harekete geçiren düzenek : MAKİNE Bir bağımsızlığı olan büyük il : EYALET Bir bağırsak hastalığı : TİFO Bir bağlaç : DE, İLE, İSEKİ, VE, VEYA, Bir baharat : KEKİK Bir bakanlık adı : MALİYE Bir bakteri : BASİL Bir balık : ÇİPARİ, FOK, İSPARİ, KALKAN, KEFAL, LÜFER, MERCAN, RİNGA, SİNARİT, TON, Bir balık ağı : APOŞ, IRIP, TROL, VİNTER Bir balık tutma aracı : AĞ, ZOKA Bir balık, lahos : KAYANİSİ Bir Balıkçı kayığı : ALAMANA Bir balkan ülkesi : MAKEDONYA Bir baraj gölümüz : ATATÜRK, BERKE, HARŞİT, KARAKAYA, KEBAN, Bir basım makinası : ROTATİF Bir başlık : BERE, TAKKE Bir batında doğan iki kardeş : İKİZ Bir bayan ismi : LEMAN Bir baykuş türü : KUKUMAV, YAPALAK Bir besin : BAL, ET, UN Bir bıçak : ÇAKI, KASATURA Bir bıyık : PALA Bir bilgisayar oyunu : ATARİ Bir binek hayvanı : AT Bir Bisküvi : KRAKER Bir bitki : ARPABUĞDAY, ÇAVDAR, YULAF Bir borcun belli zamanlarda ödenmesi gerekli olan parçalarından her biri : TAKSİT Bir borsa görevlisi : DEALER Bir börek : PUF Bir börülce : MAŞ Bir briç terimi : ZON Bir Burç : AKREP, ASLAN, BALIK, BAŞAK, BOĞA, İKİZLERKOÇ, KOVA, OĞLAK, TERAZİ, YAY,
1501. 1502. 1503. 1504. 1505. 1506. 1507. 1508. 1509. 1510. 1511. 1512. 1513. 1514. 1515. 1516. 1517. 1518. 1519. 1520. 1521. 1522. 1523. 1524. 1525. 1526. 1527. 1528. 1529. 1530. 1531. 1532. 1533. 1534. 1535. 1536. 1537. 1538. 1539. 1540. 1541. 1542. 1543. 1544. 1545. 1546. 1547. 1548. 1549. 1550. 1551. 1552. 1553. 1554. 1555. 1556. 1557. 1558. 1559. 1560.
Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir
bütün oluşturduğu düşünülen ikincil nitelikteki ögelerden her biri : DETAY bütünden kesilmiş ince yassı parça : DİLİM büyük şişe : DAMACANA caz akımı : RAK cetvel : ALİDAT cila : EMAY cilt hastalığı : MANTAR cins havyar : TARAMA cins iri at : KADANA cins köpek : KANİŞ cins küçük zurna : ARAKİYE cins maymun : ORANGUTAN, ŞEBEK cins şekerleme : AKİDE, KARAMELA cins tüylü av köpeği : BARAK cismi kaldırmak veya yerinden oynatmakta kullanılan çeşitli aletlere verilen ad cismin sıcaklığını arttıran fiziki kuvvet : ISI cismin üzerindeki kirlilik izi : LEKE cismin ya da bir gücün biçimini değiştirmeye yarayan alet : RÖLE çağrıyı yerine getirme, bir çağrıya gitme : İCABET çalgı : CURA, LİR, REBAP, TEF çalgıyı doğru ses vermesi için ayarlama : AKORT çatı kaplama malzemesi : KİREMİT çay demleme aracı : SEMAVER çeşit bıçak : KASATURA çeşit börülce : MAŞ çeşit füze : ROKET çeşit İngiliz birası : ALE çeşit kabartmalı pamuklu dokuma : PİKE çeşit papağan : LORİ çeşit pelte : PALUZE çeşit peynir : KEŞ çeşit roket : FÜZE çeşit sinek : İVEZ, ÜVEZ çeşit sivilce : AKNE çeşit tahıl ölçeği : SA çeşit tüfek : KARABİNA çeşit üst elbisesi, kaftan : HİLAT çeşit Venedik altın ekçesine verilen ad : DUKA çeşit zamk : LAK çiçek : HATMİ çiçek adı : LALE çocuğun davranışlarından ve durumundan sorumlu olan, her bakımdan onunla ilgile çocuk oyuncağı : TOPAÇ çok kimsenin imzaladığı rapor, mazbata : TUTANAK çok sıkıntılar çekmiş kimse : ÇİLEKEŞ çöl sürüngeni : SKİNK dağ konutu : ŞALE dakikanın altmışta biri : SANİYE dans figürü : EKAR dantelin kenarına yapılan sıçan dişi süs : PİKO defada : DEFATEN deniz kuşu : KARABATAK deniz kuşu : MARTI deniz taşımacılığı : RORO deniz taşıtı : VAPUR deniz yosunu : LAMÜNARYA denize dalma şekli : ÇİVİLEME denizimiz : EGE deri : NAPA, NUBUK, RUGAN deri hastalığı : EKZAMA, LİKEN, SEDEF, ZONA,
1561. 1562. 1563. 1564. 1565. 1566. 1567. 1568. 1569. 1570. 1571. 1572. 1573. 1574. 1575. 1576. 1577. 1578. 1579. 1580. 1581. 1582. 1583. 1584. 1585. 1586. 1587. 1588. 1589. 1590. 1591. 1592. 1593. 1594. 1595. 1596. 1597. 1598. 1599. 1600. 1601. 1602. 1603. 1604. 1605. 1606. 1607. 1608. 1609. 1610. 1611. 1612. 1613. 1614. 1615. 1616. 1617. 1618. 1619. 1620.
Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir
destek üzerine oturtulmuş bir tabladan oluşan mobilya : MASA deve : HECİN devletin deniz kuvvetleri, savaş gemileri : DONANMA devletin gelir ve giderlerini yöneten kuruluş : MALİYE devletin yönetim biçimi : REJİM devre adını veren çiçek : LALE diğerin yerine getirilmesi için yapılır : ADAK dilbilgisi terimi : EDAT dilin harflerini tanıtarak okuma öğrenmeyi sağlayan kitap : ALFABE dine bağlı öğretiler : TARİKAT dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü : AKAİT diş türü : AZI doğa olayı : SİS dolap : ETAJER domates : BANADURA dövme aracı : KAMÇI düşünce anlatan bir ya da birkaç cümlelik söz : İBARE düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması : GENELLEME düşünceyi, bir dileği anlatmakta başvurulan, vücut uzuvlarının hareketiyle orta edebiyat türü : ROMAN ekmek : LAVAŞ ekonomik faaliyet için uzun vadeli para ve sermaye koyma işi : YATIRIM el işini gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne : ALET el işini veya mekanik işi gerçekleştirmek üzere özel olarak yapılmış nesne : AL elektrolitteki eksi uç : KATOT elma : STARKİNG erik türü : ÜRYANİ erkek sesi : BARİTON eseri çevrildiği dilin, konuşulduğu toplumun yaşayışına, inançlarına uyarlama : et ürünü : PASTIRMA, SALAM, SOSİS, SUCUK et yemeği : ROSTO etek boyu : MAKSİ, MİNİ etli ve büyük zeytin : KALAMATA ev aleti : ÜTÜ faiz hesaplama terimi : ADAT fakültenin yönetiminden sorumlu profesör : DEKAN ferdin kendine has görünüş, duyuş, düşünüş ve davranışlarının tamamı, şahsi var fikri, hükmü veya durumu kabul etmeme, karşı çıkma : İTİRAZ filmin ilk gösterilişi : GALA Fransız uçağı : MİRAGE füze : ROKET gaz adı : RADON gemi halkası : ANELE gemici düğümü : ALABORİNA geyik : REN geyik, sığın : ALAGEYİK gezegen adı : URANÜS gıda maddesi : ET görevde karşılıklı yer değiştirme : BECAYİŞ görevde temelli olarak : ASALETEN gösteri sanatı : MİM gösterme sıfatı : ŞU gül türü : YEDİVEREN güneş takvimi : RUMİ Güney Kore otomobili : KİA günün ya da olayın arkasından gelen zaman : ERTE haber ajansı : AA, AP hadise, bir iş veya fiil sırasında oluşan zarar, ziyan : HASAR halife adı : ALİ hareketi bir mekanizmaya aktaran veya makinelerde hareketin hızını düzgün tutma
1621. 1622. 1623. 1624. 1625. 1626. 1627. 1628. 1629. 1630. 1631. 1632. 1633. 1634. 1635. 1636. 1637. 1638. 1639. 1640. 1641. 1642. 1643. 1644. 1645. 1646. 1647. 1648. 1649. 1650. 1651. 1652. 1653. 1654. 1655. 1656. 1657. 1658. 1659. 1660. 1661. 1662. 1663. 1664. 1665. 1666. 1667. 1668. 1669. 1670. 1671. 1672. 1673. 1674. 1675. 1676. 1677. 1678. 1679. 1680.
Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir
hastalığa birkaç hekimin teşhis koyması işe : KONSÜLTASYON hastalık : DİFTERİ, KIZAMIK, PARATİFO hava limanımız : ATATÜRK, DALAMAN, ESENBOĞA, ETİMESGUT,SABİHA GÖKÇEN hava taşıtını yönetme : PİLOTAJ hayli iyi, oldukça iyi : İYİCE hayvan : AT, AYI, ÇAKAL, ÇİTA, DOMUZ, EŞEK, KATIR, KEDİ, KÖPEK, KURT, ÖKÜZ, RAK Hint kumaşı : RAMİ hükümdarın yönetimi altındaki halk : REAYA ısınma aracı : KALORİFER, KATALİTİK, SOBA, ışık demetinin prizmadan geçirilip ayrışmasıyla ortaya çıkan renk kuşağı : TAYF ışık kaynağından çıkan ışınların toplandığı nokta : ODAK iç giysisi : ATLET, FANİLA iç organımız : DALAK içecek türü : ÇAY, KOLA içki : CİN, MARTİNİ, ROM, iki yaş arası koyun : ŞİŞEK iki yaşındaki dişi sığır : DÜVE ilçenin en büyük yönetim görevlisi : KAYMAKAM ile üç yaş arasındaki erkek sığır : TOSUN ilin en yüksek yönetim görevlisi : VALİ ilkbahar meyvesi : ERİK İngiliz birası : ALE İngiliz uzunluk ölçüsü : İNÇ ipekli kumaş : ABANİ, DİBA İrmik tatlısı : REVANİ iskambil kumarı : BAKARA iskambil oyunu : POKER, REMİ, YANIK İspanyol dansı : BOLERO iş için ayrılan belli para, tahsisat : ÖDENEK iş sırasında verilen uzunca ara, dinlenme, istirahat : MOLA iş ve konu üzerinde kuvvetle duruş, üsteleme, bekinme, ayak direme : ISRAR işaret zamiri : ŞU işe girişmek, harekete geçmek : BAŞLAMAK işe olan yatkınlık : MELEKE işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme : HAVALE işi taliplisine verme : İHALE işi yapabilme gücü, kudret, iktidar : ERK işi yapma, yerine getirme : İFA işi yapmaya hazır : AMADE işi yaptırmak için çok yalvarmak : ELETEK ÖPMEK işi, birçok istekli arasından en uygun şartlarda kabul edene bırakma : İHALE işin doğrusu, gerçek . HAKİKAT işin yapıldığı an, sıra : ESNA işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü : EMEK işin yapılması konusunda kanuni engel veya emir : YASAK işkence aracı : FALAKA işletmede ya da ticari bir etkinliğin yerine getirilmesinden elde edilen kazanç işte birlikte bulunanlardan her biri, refik, yaren : ARKADAŞ işte önde gelen kimse : AS işte yardımcı olarak çalışan erkek : YAMAK işte, bir şey meydana getirmede ustalık ve beceriklilik, hüner : MAHARET işten elde edilen sonuç, semere : VERİM Japon güreşi : SUMO Japon içkisi : SAKE kabak çeşidi : BAL KABAĞI, DOLMA KABAK, KARA KABAK kabartmalı pamuklu dokuma : PİKE kabileyi meydana getiren, aralarında kan bağı bulunan aileler grubu, sop : KLAN kadın giysisi : ENTARİ kadın pardesüsü : FERACE kadının eşi : KOCA
1681. 1682. 1683. 1684. 1685. 1686. 1687. 1688. 1689. 1690. 1691. 1692. 1693. 1694. 1695. 1696. 1697. 1698. 1699. 1700. 1701. 1702. 1703. 1704. 1705. 1706. 1707. 1708. 1709. 1710. 1711. 1712. 1713. 1714. 1715. 1716. 1717. 1718. 1719. 1720. 1721. 1722. 1723. 1724. 1725. 1726. 1727. 1728. 1729. 1730. 1731. 1732. 1733. 1734. 1735. 1736. 1737. 1738. 1739. 1740.
Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir
Kafkas halkı : ABAZA kağıt oyunu : KONKEN, FİTİL kahramanı veya evliyanın olağanüstülükler taşıyan hikayesi : MANKIBE kaldıraç türü : MASURA kalsiyum karbonat : ARAGONİT kara taşıtı : OTOMOBİL kavun : TOPATAN kement : LASO kemik hastalığı : RAŞİTİZM keşif gemisi : SKAVUT kır sebzesi : MADIMAK kış giysisi : KAZAK kış sebzesi : ISPANAK, LAHANA, PIRASA kıta adı : AFRİKA, AMERİKA, ASYA, AVRUPA, AVUSTRALYA, OKYANUSYA, kızılderili kabilesi : SİU kilidi açıp kapamak için kullanılan araç : ANAHTAR kimsenin dini buyruklarını yerine getirmek için yaptıkları : AMEL kimsenin egemenliğini tanıma : BİAT kimsenin herhangi bir ücretin bütününden ya da bir bölümünden bağışık tutulduğu kimsenin kız kardeşinin ya da kadın hısımlarından birinin kocası : ENİŞTE kimsenin kusurunu hoş görme, bağışlama : AF kimsenin veya bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan taşınır veya taşınmaz kimsenin yaşça kendinden büyük olan erkek kardeşi : AĞABEY kimseyi kötülümü, yerme : ZEM kimseyi veya bir olayı hatırlatan nesne veya kişi : YADİGAR kimseyle eğlenme : ALAY kişi tarafından çalınan ya da söylenen müzik parçası : SOLO kişi ya da nesneyi benzerlerinden üstün gösteren nitelik : MEZİYET kişinin sahip bulunduğu büyük arazi, çiftlik, köşk vb. şeyler : MALİKANE kişiyi veya yeri görmeye gitme : ZİYARET konu ile ilgili bilgi vermek ve bu bilgiler üzerinde tartışmak amacıyla birkaç konuda öğretmenin öğrenciye sınıfta belirle bir sürede verdiği bilgi : DERS korku türü kahramanı : FRANKENSTEİN koyun türü : KARAMAN, KARAYAKA, MERİNOS köfte : İÇLİ KÖFTE, İZMİR KÖFTE, KADIN BUDU KÖFTE, KURU KÖFTE, SULU KÖFTE, kömür : LİNYİT köpek : FİNO köşeden karşı köşeye katlanmış olan : VEREV kumar : BEZİK, POKER kumar aracı : ZAR kumaş : KOT kumaş cinsi : İPEK, LAME kuruluşun adının, simge özelliği bulunan, özel olarak hazırlanmış biçimi : LOGO kuş tüyü : TELEK Küba dansı : HABARENA küçük manyat ağı : TARLAKOZ küçük zurna : ARAKİYE kümes hayvanı : KAZ kürk hayvanı : AS, SAMUR lahana : KARA LAHANA lahana yemeği : KAPUSKA maddenin kimyasal bir tepkimede hiçbir değişikliğe uğramadan tepkimesinin olmas makarna : LAZANYA makyaj malzemesi : RASTIK mal veya mülkün en fazla verene satılması üzere satışa çıkarılması : MEZAT mal veya paranın, belirli bir süre içinde emek verilmeden sağladığı gelir : RAN malın günlük bedeli : RAYİÇ marangoz aleti : KESER, RENDE masal kuşu : ANKA masal yaratığı : DEV
1741. 1742. 1743. 1744. 1745. 1746. 1747. 1748. 1749. 1750. 1751. 1752. 1753. 1754. 1755. 1756. 1757. 1758. 1759. 1760. 1761. 1762. 1763. 1764. 1765. 1766. 1767. 1768. 1769. 1770. 1771. 1772. 1773. 1774. 1775. 1776. 1777. 1778. 1779. 1780. 1781. 1782. 1783. 1784. 1785. 1786. 1787. 1788. 1789. 1790. 1791. 1792. 1793. 1794. 1795. 1796. 1797. 1798. 1799. 1800.
Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir
maymun : ŞEBEK maymun türü : ORANGUTAN, RHESUS Melek : AZRAİL, CEBRAİL, İSRAFİL, MİKAİL mesafe ölçüsü birimi : MİL metal karışım : ALAŞIM metale, bir yada birkaç elementin katılması ile elde edilen metal niteliğinde m metnin, doğru, yanlışsız olduğunu belirten ibare : SAH meyve : AHUDUDU, ANANAS, ARMUT, ÇİLEK, DUT, ELMA, ERİK, ERİK, KARPUZ, KAVUN, KA meze türü : TARAMA mezhep : HAMBELİ, HANEFİ, MALİKİ, ŞAFİ mikroskop camı : LAMEL mineral yağ : NEFT, VAZELİN misk faresi : KALEMİS muayene için hekime ödenen ücret : VİZİTE mutfak eşyası : TAVA müzik : RAP müzik aleti : KİTARA müzik terimi : BEMOL müzik türü : CAZ nehrimiz : ARAS, DİCLE, FIRAT, KIZILIRMAK, SUSURLUK, YEŞİLIRMAK, noktanın uzaydaki yerini belirlemeye yarayan öğelerin ortak adı : KOORDİNAT nota : DO, FA, LA, Mİ, RE, Sİ, SOL Okyanusya ülkesi : AVUSTRALYA, BATI SAMODA, ENDONEZYA, FİJİ, GUAM, FİLİPİNLER, olayı belli bir görüşe göre açıklama : YORUM olta takımı : ÇAPARİ organ : AYAK, BURUN, DİL, EL, GÖZ, KOL, KULAK, PARMAK, orman ağacı : ÇAM, KAVAK, LADİN orta öğretim kurumumuz : LİSE Osmanlı tarihçisi : NAİMA otomobil yarışı : RALLİ oyun türü : DAMA, OKEY oyunda, oyuncunun bir kerede söylediği oldukça uzun konuşma : TİRAT ölçüde iri : İRİCE örgütün etkin üyesi : MİLİTAN pamuk türü : AKALA papağan : LORİ parçanın sevimli ve cana yakın çalınacağını anlatan müzik terimi : AMABİLE pelte : PALUZE pembe elmas : ROZA petrol bölgemiz : RAMAN Peygamber : DAVUT, İSA, LUT, LUT, MUHAMMED, MUSA, NUH, ŞİT, ZEKERİYA, peynir : KAŞAR, KAŞKAVAL, KEŞ, TELEME Pirinç yemeği : PİLAV poker terimi : REST rekoru aynı derece ile tekrarlama : EGALE rengin açıklık ya da koyuluk derecesi : TON renk : AK, AL, ALA, BEJ, BEYAZ, DUMANRENGİ, FÜME, GRİ, GÜLKURUSU, HAKİ, KAHVERE resim kopyası : OZALİT resmi sulandırılmış renklerle boyama ya da gölgeleme biçimi : LAVİ roket : FÜZE romatizma ilacı : SİLİSİLAT Rus cipi : LATANİVA Rus kadın adı : NATAŞA Rus otomobili : LADA Rus uçağı : MİG rüzgar : ALİZE, LODOS saatlik zamanın altmışta biri : DAKİKA sağlık kurumu : HASTANE, SAĞLIK OCAĞI sahne gösterisi : REVÜ sanat dalı : EDEBİYAT, RESİM, TİYATRO
1801. 1802. 1803. 1804. 1805. 1806. 1807. 1808. 1809. 1810. 1811. 1812. 1813. 1814. 1815. 1816. 1817. 1818. 1819. 1820. 1821. 1822. 1823. 1824. 1825. 1826. 1827. 1828. 1829. 1830. 1831. 1832. 1833. 1834. 1835. 1836. 1837. 1838. 1839. 1840. 1841. 1842. 1843. 1844. 1845. 1846. 1847. 1848. 1849. 1850. 1851. 1852. 1853. 1854. 1855. 1856. 1857. 1858. 1859. 1860.
Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir
sanat eserinde işlenen konu : TEMA sanatçıya vokal yapan kimse : VOKALİST savaş aracı : TANK savaş gazı : SARİN savaş gemisi : FIRKATEYN sayı : ÜÇ, ON, BEŞ, BİN, BİR, İKİ, YÜZ, ALTI, DÖRT, ELLİ, KIRK, OTUZ, YEDİ, DOK sebze : DOMATES, ISPANAK, KABAK, KEREVİZ, LAHANA, PATLICAN, PIRASA, seçimde adaylardan hiçbirinin gerekli oyu sağlayamaması dolayısıyla seçimin son sedef : ARUSEK senet : BONO sesin yarım ton kalınlaştırılacağını gösteren nota işareti : BEMOL seslenme şekli : BRE seslenme ünlemi : HEY sıcak iklim meyvesi : HURMA sınırdan geçiş izni : LESEPASE sıvı kabı : ŞİŞE, VARİL sinek : İVEZ, ÜVEZ sivilce : AKNE sivrisinek : ANOFEL siyaset programında, dayanılan düşünce veya düşüncelerin tümü : PLATFORM soru eki : MI soru şekli : KİM,NE sözcüğün yerine bir başkasını kullanma biçiminde görülen konuşma bozukluğu : PA spor dalı : ATLETİZM, BASKETBOL, DAĞCILIK, KAYAK, KAYAK, TENİS, VOLEYBOL, YÜZME spor dalında sporcuyu eğiten, yetiştiren ve çalıştıran kişi : ANTRENÖR spor takımın gözde oyuncusu : AS su kabı : KANATA su taşıtı : VAPUR sucuk : SALAM suçu bağışlama : AF süs bitkisi : ERGUVAN, LALE süs köpeği türü : KANİŞ süs ve gölge ağacı : AKASYA süsleme kağıdı : KREPON süt tatlısı : KREMA şahin : LAÇİN şapka : MELON şehri savunan ya da yalnız orada bulunan askeri birlik : GARNİZON şeker : AKİDE, NANE ŞEKERİ şekerleme : KARAMELA şekerleme türü : LOKUM şey ödemeden, para vermeden alınan şey, bedava : CABA şey üzerinde yoğunlaşan dikkat : ALAKA şeyden dolayı : ÖTÜRÜ şeye sahip olmayı, elde etmeyi hak etmiş olan, ehil, müstahak : LAYIK şeye ulaşmayı mümkün kılan yol, vasıta, sebep : VESİLE şeye ya da bir kimseye mal ederek, dayanarak : İZAFETEN şeyi açma aleti : AÇACAK şeyi duyurmak, tanıtmak için hazırlanan, çoğu resimli duvar ilanı : AFİŞ şeyi güç uygulayarak ileri götürme : İTME şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve sürümünü sağlamak için denenen her türlü yo şeyi içine alma, sığdırma sınırı, kapsama : KAPASİTE şeyi kavramak : ANLAMAK şeyi kuşatma, çerçeveleme, çevirme, kavrama : İHATA şeyi meydana getiren elemanlardan her biri, esas, asıl : UNSUR şeyi önleme, tedavi yolu, deva : ÇARE şeyi unutmamak için parmağa bağlanan iplik : RETİME şeyi yapma ya da yapmamaya karar verme gücü : İRADE şeyi, bir yerden bir yere çekerek götürüp getirmeye yarayan halat : VARAGELE şeyin ağırlığı; bir şeyin başka bir yere binen ağırlığı, sıklet : YÜK
1861. 1862. 1863. 1864. 1865. 1866. 1867. 1868. 1869. 1870. 1871. 1872. 1873. 1874. 1875. 1876. 1877. 1878. 1879. 1880. 1881. 1882. 1883. 1884. 1885. 1886. 1887. 1888. 1889. 1890. 1891. 1892. 1893. 1894. 1895. 1896. 1897. 1898. 1899. 1900. 1901. 1902. 1903. 1904. 1905. 1906. 1907. 1908. 1909. 1910. 1911. 1912. 1913. 1914. 1915. 1916. 1917. 1918. 1919. 1920.
Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir
şeyin alt bölümü : AŞAĞI şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılan den şeyin anlattığı, bir işaretin, simgenin ilettiği kavramların tümü : MANA şeyin başka bir şey üzerinde bıraktığı iz : ETKİ şeyin bitmesine az kalmak : RAMAK şeyin düğmesini iliğe geçirmek : İLİKLEMEK şeyin elden ele geçmesi : ALAVERE, DALAVERE şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen sözde sebep : BAHANE şeyin gününü, ayını ve yılını belirtir : TARİH şeyin içindeki öz, lüp : EVİN şeyin ilk defa yetiştiği, görüldüğü yer : ANAVATAN şeyin kenarı : UÇ şeyin nicelik bakımından erişebileceği en son nokta ya da yer : LİMİT şeyin niteliklerini övme : NAAT şeyin olabilmesi durumu, ihtimal : OLASILIK şeyin olmasına az kalmak : RAMAK şeyin oluşmasını sağlama, bir olaya yol açma : SEBEBİYET şeyin özü, lüp : EVİN şeyin özünü oluşturan ana öğe, temel : ESAS şeyin temeli, aslı, kaidesi : ESAS şeyin tersini söyleyerek alay etme : İRONİ şeyin tutulacak yeri : SAP şeyin vasıflarını, bazı özelliklerini söyleyerek adını buldurma oyunu, muamma : şeyin yere bakan yanı : ALT şeyin yüzünü alevden geçirmek : ALAZLAMAK şirket : ADİ, ANONİM, KOMANDİT, LİMİTET şirket sermayesinin ödenmemiş bölümünün ya da sermaye arttırımında hisseye düşe şirket türü : ADİ, ANONİM, KOMANDİT, LİMİTET taahhüde girilmesi halinde verilen teminat akçesi, rehin, geçici teminat, temin tabanca : NAGANT tahıl ölçeği : KİLE, SA tahta ayakkabı : SABO tahta kurusu yumurtası : SİRKE tane : TEK Tanzimat şairi : ZİYA PAŞA tarafa yatırma, eğme : İMALE tarım aracı : BEL, DİREN tarım ve arazi taşıtı : TRAKTÖR tarım zararlısı : KIMIL taşınmazın üzerindeki mülkiyet hakkını gösteren belge : TAPU tatlı su balığı : SAZAN tatlı türü : KÜNEFE, REVANİ tavuk türü : BEÇ tavuk yemeği : ŞNİTZEL telgraf gönderme çeşidi : ELT tembih sözü : EMİ teşkilatta faal ve mücadeleci üye : MİLİTAN tımar aracı : KAŞAĞI ticari ortaklık : LİMİTET ticari şirket türü : ANONİM tiyatro çeşidi : MİM tiyatro oyununda oyuncuların bir kerede söylediği parça : TİRAT tiyatro, sinema, televizyon ya da radyo eserinin sahnelerini ve akışını göstere toplumun bölümü : KESİT toprak : HUMUS, KİL, LATERİT traj bıçağı : JİLET tuğla : BRİKET tutam : BİRAZ tutuma, bir görüşe, bir davranışa karşı olma durumu, aykırılık : MUHALEFET tuzsuz peynir : LOR
1921. 1922. 1923. 1924. 1925. 1926. 1927. 1928. 1929. 1930. 1931. 1932. 1933. 1934. 1935. 1936. 1937. 1938. 1939. 1940. 1941. 1942. 1943. 1944. 1945. 1946. 1947. 1948. 1949. 1950. 1951. 1952. 1953. 1954. 1955. 1956. 1957. 1958. 1959. 1960. 1961. 1962. 1963. 1964. 1965. 1966. 1967. 1968. 1969. 1970. 1971. 1972. 1973. 1974. 1975. 1976. 1977. 1978. 1979. 1980.
Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir
tüfek : KARABİNA tür antilop : UREBİ tür av köpeği : TAZI tür ayakkabı : FOTİN, POTİN tür bağımsızlığı olan büyük il : EYALET tür baharat : KEKİK tür bakteri : BASİL tür balık : ÇİTARİ, SİNARİT tür balık ağı : APOŞ, VİNTER tür Balıkçı kayığı : ALAMANA tür baskı makinesi : ROTATİF tür başlık : BERE, TAKKE tür baykuş : KUKUMAV tür bıyık : PALA tür Bisküvi : KRAKER tür büyük şişe : DAMACANA tür cetvel : ALİDAT tür cila : EMAY tür çalgı : REBAP tür deri : NAPA, NUBUK, RUGAN tür deri hastalığı : LİKEN tür deve : HECİN tür dolap : ETAJER tür domates : BANADURA tür ekmek : LAVAŞ tür elma : STARKİNG tür erik : ÜRYANİ tür etli ve büyük zeytin : KALAMATA tür gemici düğümü : ALABORİNA tür geyik : REN tür geyik, sığın : ALAGEYİK tür Hint kumaşı : RAMİ tür içecek : KOLA tür İngiliz birası : ALE tür ipek kumaş : ABANİ, DİBA tür İrmik tatlısı : REVANİ tür İspanyol dansı : BOLERO tür işkence aracı : FALAKA tür Japon güreşi : SUMO tür kadın pardesüsü : FERACE tür kalsiyum karbonat : ARAGONİT tür kavun : TOPATAN tür kement : LASO tür keşif gemisi : SKAVUT tür koyun : KARAMAN, KARAYAKA, MERİNOS tür köfte : İÇLİ KÖFTE, İZMİR KÖFTE, KADIN BUDU KÖFTE, KURU KÖFTE, SULU KÖFTE, tür kömür : LİNYİT tür köpek : FİNO tür kumar : BEZİK tür kumaş : KOT tür kuş tüyü : TELEK tür küçük zurna : ARAKİYE tür lahana : KARALAHANA tür makarna : LAZANYA tür maymun : ŞEBEK tür metal karışım : ALAŞIM tür meze : TARAMA tür mineral yağ : NEFT, VAZELİN tür misk faresi : KALEMİS tür müzik : RAP
1981. 1982. 1983. 1984. 1985. 1986. 1987. 1988. 1989. 1990. 1991. 1992. 1993. 1994. 1995. 1996. 1997. 1998. 1999. 2000. 2001. 2002. 2003. 2004. 2005. 2006. 2007. 2008. 2009. 2010. 2011. 2012. 2013. 2014. 2015. 2016. 2017. 2018. 2019. 2020. 2021. 2022. 2023. 2024. 2025. 2026. 2027. 2028. 2029. 2030. 2031. 2032. 2033. 2034. 2035. 2036. 2037. 2038. 2039. 2040.
Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir Bir
tür olta takımı : ÇAPARİ tür oyun : OKEY tür papağan : LORİ tür pembe elmas : ROZA tür peynir : KAŞAR, KAŞKAVAL, KEŞ, TELEME, tür resim kopyası : OZALİT tür savaş gazı : SARİN tür sedef : ARUSEK tür senet : BONO tür sıvı kabı : VARİL tür sivrisinek : ANOFEL tür su kabı : KANATA tür sucuk : SALAM tür süsleme kağıdı : KREPON tür şahin : LAÇİN tür şapka : MELON tür şeker : AKİDE, NANE ŞEKERİ tür şekerleme : KARAMELA tür şirket : ADİ, ANONİM, LİMİTET tür tabanca : NAGANT tür tahta ayakkabı : SABO tür tatlı : REVANİ tür telgraf : ELT tür ticari ortaklık : LİMİTET tür toprak : HUMUS, KİL, LATERİT tür tuğla : BRİKET tür tuzsuz peynir : LOR tür tüfek : KARABİNA tür TV anteni : ÇANAK tür üst giyeceği : KABAN tür vapur, istimbot : ÇATANA tür yaban mersini : ENİR tür yağmurkuşu, sutavuğu : KALİNİS tür yapay mermer : BREŞ tür yaygı : KİLİM tür yemek : ALİNAZİK tür yumuşak başlık : BONE tür yün örgüsü : HARAŞO tür zamk : LAK Türk güreşi : KARAKUCAK Türk içkisi : KIMIZ TV anteni : ÇANAK uğur simgesi : NAL uyarı aracı : ÇAN, ZİL uzunluk ölçüsü : MİL uzvumuz : EL ülkede kontenjan sisteminden ithal edilecek malların çeşitlerini ve çeşit oranl ülkenin dış siyaset işleri, dış işleri : HARİCİYE ülkeye girmek ya da bir ülkeden çıkmak için yetkili makamlardan alınması gerekl üst elbisesi, kaftan : HİLAT üst giyeceği : KABAN üzüm türü : EMİRALİ, RAZAKI vapur, istimbot : ÇATANA Venedik altın ekçesine verilen ad : DUKA verginin miktarını belirtmek için temel alınan değer : MATRAH veya daha çok elektron kazanmış veya yitirmiş bir atom veya bir atom grubundan vücut sıvısı : TER ya da iki milimlik pli : NERVÜR yaban mersini : ENİR yabancı uzunluk ölçüsü birimi : MİL
2041. 2042. 2043. 2044. 2045. 2046. 2047. 2048. 2049. 2050. 2051. 2052. 2053. 2054. 2055. 2056. 2057. 2058. 2059. 2060. 2061. 2062. 2063. 2064. 2065. 2066. 2067. 2068. 2069. 2070. 2071. 2072. 2073. 2074. 2075. 2076. 2077. 2078. 2079. 2080. 2081. 2082. 2083. 2084. 2085. 2086. 2087. 2088. 2089. 2090. 2091. 2092. 2093. 2094. 2095. 2096. 2097. 2098. 2099. 2100.
Bir yağış şekli : DOLU, KAR Bir yağmurkuşu, sutavuğu : KALİNİS Bir yapay mermer : BREŞ Bir yapının iç duvar kaplaması : LAMBRİ Bir yapının şeklini tasarlayan, plan ve resimlerini yapan meslek sahibi kimse : MİM Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerin Bir yapıştırma bantı : SELOTEYP Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri : ETAP Bir yaşından üç yaşına kadar olan tay : GÜRE Bir yaygı : KİLİM Bir yayın kurumu : TRT Bir yayınla birlikte verilen parça : İLAVE Bir yaz meyvesi : KİRAZ Bir yemek : ALİNAZİK Bir yemek yeme aracı : ÇATAL, KAŞIK, TABAK Bir yer veya işte daha önce bulunmuş olan, eski : SELEF Bir yerde eskiden beri olagelen davranış şekli : TEANÜL Bir yerde oturan : MUKİM Bir yerde oturanlar, sakinler : SAKİNE Bir yerde oturma : İKAME, İKAMET, MUKİM Bir yerde öteden beri olagelen davranış : TEAMÜL Bir yerde toplanan kalabalık halk : AHALİ Bir yerde toplanıp birikme : BİRİKİM Bir yerden başka bir yere ulaştırmak için gemiye alınan eşyanın bütünü : NAVLUN Bir yerden başka yere götürme, taşıma : NAKİL Bir yerden, bir kimseden zorla alınan para : HARAÇ Bir yerin hava olayları, soğukluk sıcaklık, güneş alma durumu vb. şeylerin genel ha Bir yetimin veya zihin özürlü kimsenin malını yönetme : VASİ Bir yetkinin, bir yasanın, bir kararın yürürlüğü girmesine karşı çıkma hakkı : VETO Bir yöne eğilmiş : MATUF Bir yumurta yemeği : OMLET Bir yumuşak başlık : BONE Bir Yunan adası : LEROS, MEİS, RODOS Bir Yunan dansı : SİRTAKİ Bir Yunan Spor kulübü : AEK Bir yüce makama ya da kişiye sunulan dilekler ya da bilgiler : MARUZAT Bir yüksek öğrenim kurumu : ÜNİVERSİTE Bir yün örgüsü : HARAŞO Bir yüzü havlulu kumaş : DİVİTİN Bir zaman birimi : AY, SANİYE Bir zamk : LAK Bir zeka oyunu : DAMA Bira yapmak için çimlendirilip kurutularak hazırlanmış arpa : MALT Birbirinden gittikçe uzaklaşan ışınlar, çizgiler : IRAKSAK Birbirine geçme çelik dilimlerden oluşmuş zırh : ANİM Birbirine göre kardeş çocuklarından her biri : BÖLE Birbirine paralel tutturulmuş iki kütükten yapılmış deniz taşıt aracı : KATAMARAN Birbirini takip eden değişikliklerden her biri, safha : FAZ Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzer : EŞ Birbirinin elini tutarak : ELELE Birçok çeşidi bulunan et yemeği : KEBAP Birçok ipin örülmesiyle oluşturulan, balıkçılıkta kullanılan halat : YOMA Birden ödenerek faizin işlemesine son verilen tahvil : AMORTİ Birdenbire : ANİ Birdenbire durmak anlamında kullanılır : RAP Bire karşı bir : TEKE TEK Birey : FERT Biricik, eşi olmayan : TEK Biriç oyununda bir terim : ŞİLEM Birim : ÜNİTE
2101. 2102. 2103. 2104. 2105. 2106. 2107. 2108. 2109. 2110. 2111. 2112. 2113. 2114. 2115. 2116. 2117. 2118. 2119. 2120. 2121. 2122. 2123. 2124. 2125. 2126. 2127. 2128. 2129. 2130. 2131. 2132. 2133. 2134. 2135. 2136. 2137. 2138. 2139. 2140. 2141. 2142. 2143. 2144. 2145. 2146. 2147. 2148. 2149. 2150. 2151. 2152. 2153. 2154. 2155. 2156. 2157. 2158. 2159. 2160.
Birinci çoğul kişi : BİZ Birinci Dünya Savaşı yıllarında faaliyet gösteren ünlü kadın casus : MATAHARİ Birinci Murat tarafından kurulan, sürekli ve ücretli asker sınıfı : YENİÇERİ Birinci olarak en başta : İLK Birinci tekil şahıs : BEN Birinden diğer taşıta geçme : AKTARMA Birine gizlice kötülük eden : KALLEŞ Birine ölen bir yakınından kalan mülk, para veya servet : MİRAS Birine saldırmak için saklanarak beklenilen yer : PUSU Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan oyun : HİLE Birini görmeye gitme : ZİYARET Birini uydurma bir nedenle aldatma : EKME Birinin buyruğu altında olan görevli : AST Birinin idaresindeki halk : REAYA Birinin mülkiyetindeki büyükbaş hayvanların hepsi: MAL Birinin olanca malı : MAMELET Birinin payına düşen : NASİP Birkaç defa yavru yetiştirerek kartlaşmış kümes hayvanı : ANAÇ Birkaç türü birleşince çeşitli kimyasal bileşikleri (moleküller) bir tek türü ise b Birleşik Arap Emirlikleri’nin Başkenti : ABU DABİ Birleşik Arap Emirlikleri’nin para birimi : DİRHEM Birleşmiş Milletler Eğitim Kültür Örgütü : UNESCO Birlikte yolculuk eden topluluk : KAFİLE Birmanya’nın Başkenti : RANGUN Birmanya’nın para birimi : KIYAT Birmanya’nın uluslar arası plaka işareti : BA Bisiklet oturmalığı : SELE Bisiklet ve Motosiklette iskeleti oluşturan metal bölüm : KADRO Bisiklette iki elle kullanılan yön değiştirme aracı : GİDON Bistüri : NEŞTER Bit : KEHLE Bitaraf : TARAFSIZ Biten bir cümlenin sonuna konulan işaret : NOKTA Biten bir yazının altına konulan işaret : MOM Bitirim : CASİNO, KUMARHANE Bitiş : HİTAM, NİHAYET, SON Bitiştirme, yapıştırma : İSLAK Bitki : NEBAT Bitki bilim : BOTANİK, NEBATAT Bitki örtüsü, flora : BİTEY Bitki özlerinden ya da yağlarından elde edilen koku : AROMA Bitki ve hayvanlarda ürün elde etme, istihsal : ÜRETİM Bitkibilim : BOTANİK Bitkiden elde edilen koku : AROMA Bitkilerden elde edilen kokulu ve uçucu sıvı : ESANS Bitkilerden sızan, katılaşarak sarımtırak cisimleşen şekerli su : CİS Bitkileri toprağa bağlayan ve onların topraktaki besi maddelerini emmesine yaranan Bitkilerin bazılarından elde edilen bir çeşit zamk : KASNI Bitkin, yorgun : BİTAP Bitkinin topraktaki bölümü : KÖK Bitkisel : NEBATİ Bitkisel maddelerin birçoğunda bulunan, sepicilikte, hekimlikte kullanılan, tadı bu Bitlis’in İlçeleri : ADİLCEVAZ, AHLAT, GÜROYMAK, HİZAN, MUTKİ, TATVAN Bitmemiş : NATAMAM Bittabi : ELBETTE Biyarbakır’da bir baraj : KARAKAYA Biyolojide tal : LİF Biz : TIĞ BK simgeli element : BERKELYUM Blucin kumaş : KOT
2161. 2162. 2163. 2164. 2165. 2166. 2167. 2168. 2169. 2170. 2171. 2172. 2173. 2174. 2175. 2176. 2177. 2178. 2179. 2180. 2181. 2182. 2183. 2184. 2185. 2186. 2187. 2188. 2189. 2190. 2191. 2192. 2193. 2194. 2195. 2196. 2197. 2198. 2199. 2200. 2201. 2202. 2203. 2204. 2205. 2206. 2207. 2208. 2209. 2210. 2211. 2212. 2213. 2214. 2215. 2216. 2217. 2218. 2219. 2220.
BM Çocuk fonu : UNİCEF Bobin : MAKARA Bodrum ilçemizin eski adı : HALİKARNAS Bodur ağaçlardan oluşan bitki örtüsü : MAKİ Boğa burcunda bir yıldız takımı : İLTER Boğa güreşçisi : TORERO Boğa güreşi : KORİDA Boğa güreşi yapılan alan : ARENA Boğa, tosun : KELE Boğak : ANJİN Boğanotundan çıkarılan ve hekimlikte kullanılan zehirli bir madde : AKONİTİN Boğaz, gırtlak : İMİK Boks alanı : RİNG Boksta bir yumruk çeşidi : KROŞE Boksta rakibin yumruklarını sağ ve sol elin bilek kısmıyla çekme işi : PARAD Boksta vurulan bir yumruk çeşidi : APARKAT Bol taneli bir meyve : NAR Bol ve iyi bitki yetiştiren, verimli toprak : BİTEK Bol, geniş : FERAH Bolivya’nın Başkenti : LA PAZ Bolivya’nın para birimi : PEZO Bollaşıp gevşemek : ESNEMEK Bolluk, gürlük : BEREKET Bolu’nun İlçeleri : AKCAKOCA, CUMAOVA, ÇİLİMLİ, DÖRTDİVAN, DÜZCE, GEREDE, GÖLYAKA, Borcun azar, azar ödenerek kapatılması : İTFA Borç belgesi : SENET Borç ödemede güvenilir olma durumu : KREDİ Borç ya da ödünç verme : İKRAZ Boru bağlantı parçası : REKOR Boru sesi : Tİ Borudan kol almakta kullanılan bağlantı parçası : TE Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası : RAKOR Bosna Hersek teki ünlü köprü : MOSTAR Bostwana’nın para birimi : PULA Boş : FOS, TEHİ Boş inanç : HURAFE Boş resim tablosu : TUAL Boş ve yüklü gemilerin su hatları arasındaki kısım : FAÇA Boş ya da anlamsız sözler söyleme : ZIRVALAMA Boş, işe yaramayan : NAFİLE Boşa gitme : HEBA Boşluktaki elektromanyetik dalgaları alan, yayımlayan iletken tel ya de çubuk : ANT Boşta gezen, aylak : AVARA, AVARE Boşuna : NAFİLE Botsvana’nın Başkenti : GABORANES Boy : KABİLE, KLAN Boy, pos : ENDAM Boya macunu sürmekte kullanılan enli ağızlı bıçak : ISPATULA Boya temel maddesi : ALİZARİN Boya yapımında kullanılan sıvı bir madde : ANİLİN Boylam : TUL Boynun arkası : ENSE Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm : OMUZ Boynuz ya da alınla vuruş : TOS Boynuzunun biri kırık hayvan : ŞELEK Boyu 2 metreyi bulan çok tehlikeli bir köpek balığı türü : HARHARYAS Boyu büyümek : UZAMAK Boyu, uzunluğu az olan : KISA Boyun atkısı : KAŞKOL Boyun bağı : FULAR, KRAVAT, YULAR
2221. 2222. 2223. 2224. 2225. 2226. 2227. 2228. 2229. 2230. 2231. 2232. 2233. 2234. 2235. 2236. 2237. 2238. 2239. 2240. 2241. 2242. 2243. 2244. 2245. 2246. 2247. 2248. 2249. 2250. 2251. 2252. 2253. 2254. 2255. 2256. 2257. 2258. 2259. 2260. 2261. 2262. 2263. 2264. 2265. 2266. 2267. 2268. 2269. 2270. 2271. 2272. 2273. 2274. 2275. 2276. 2277. 2278. 2279. 2280.
Boyun eğen, kendisini başkasının buyruğuna bırakan : RAM Boyutlar : EBAT Boz renkli kedi : TEKİR Bozkır : STEP Bozma, feshetme : FEK Bozuk teraziye dengelemek için hafif gelen kefeye konulan taş, demir, çivi gibi ağı Bozukluk, yanlışlık, sakatlık, noksanlık, eksiklik : SAKAMET Böbrek hastasının bağlandığı makine : DİYALİZ Böbreküstü bezlerince salgılanan ve tıpta kanamaları durdurmak maksadıyla kullanıla Böbreküstü bezlerinin iltihabı : ADRENALİT Böbürlenme : TAFRA Böcek, zararlı böcek : HAŞERE Böceklerden bazılarının katı ve sırt üstü kanadı : ELİTRA Böceklere verilen genel ad : HAŞERE Böğürtlen : BÜK Bölmeli göçebe çadırı : OBA Bölük : KISIM Bölüm, kısım : BİRİM, DEPARTMAN Börülce türü : MAŞ Böyle gelir, tırıs gider : VIZ Böyle, böylece : KEZA BR simgeli element : BROM Branş : DAL, KOL, ŞUBE, Bravo : AFERİN Bravo anlamında kullanılır : AFERİN Brezilya kökenli bir dans ve müzik : BOSSANOVA, SAMBA Brezilya’da, karnavalıyla ünlü kentin adı : RİO Brezilya’nın Başkenti : BRAZİL Brezilya’nın para birimi : KRUZEYRO Brezilya’nın uluslar arası plaka işareti : BR Briç oyununda bir roberi oluşturan iki bölümden her biri : ZON Briçin atası sayılan bir kağıt oyunu : VİST Briçte bir ekibin, en çok bir el vererek yaptığı oyun : ŞLEM Briçte kazanılan her el : LÖVE Briçte sanzatu (kısaca) : NT Briçte sanzatunun kısa yazılışı : NT Bronz : TUNÇ Broşür : RİSALE Bruce ... Karate filmleriyle tanınan aktör : LEE Brunei’nin Başkenti : BANDER SERİ BEGAWAN Brunei’nin para birimi : DOLAR Bu : KOKU Bu günden önceki gün : DÜN Bu kadar da olmaz anlamında bir ünlem : PES Bucak : NAHİYE Budala : AKILSIZ Budala : EBLEH, KAKAVAN Budun ön kısmından elde edilen dana eti : NUAR Budunbilim, ırkiyat : ETNOLOJİ Budunbilim, kavmiyet : ETNOĞRAFYA Budunsal : ETNİK Budunsal kavmi : ETNİK Buğday tanesinin olgunlaşmış biçimi : EVİN Buğdaygillerden kuraklığa dayanıklı bir bitki : DARI Buhran : KRİZ Bujumbura’nın Başkenti : BUJUMBURA Bulamak, bulaştırmak : BELEMEK Bulaşıcı, geçici : SARİ Bulaşma, geçme : SİRAYET Bulgar para birimi : LEVA
2281. 2282. 2283. 2284. 2285. 2286. 2287. 2288. 2289. 2290. 2291. 2292. 2293. 2294. 2295. 2296. 2297. 2298. 2299. 2300. 2301. 2302. 2303. 2304. 2305. 2306. 2307. 2308. 2309. 2310. 2311. 2312. 2313. 2314. 2315. 2316. 2317. 2318. 2319. 2320. 2321. 2322. 2323. 2324. 2325. 2326. 2327. 2328. 2329. 2330. 2331. 2332. 2333. 2334. 2335. 2336. 2337. 2338. 2339. 2340.
Bulgaristan’da bir dağ : RİLA Bulgaristan’da bir ırmak : ARDA Bulgaristan’da bir kent : VARNA Bulgaristan’da Türklerin eski yerleşim yerlerinden biri olan şehir : VİDİN Bulgaristan’ın Başkenti : SOFYA Bulgaristan’ın para birimi : LEVA Bulgaristan’ın uluslar arası plaka işareti : BG Bulmaya çalışma : ARAMA Bulmaya çalışmak : ARAMAK Bulunulan yer : MEKAN Bulunulan yer, çevre : ORTALIK Buluş : İCAT Bulut (eski dil) : EBR Bulut : EBR Bun : SIKINTI Bunalım : KRİZ Bunama, bunaklık : ATEH Bunamış, bunak : MATUH Bundan böyle : BADEMA Bununla birlikte : MAMAFİH Bur tür başlık : KEP Burçlar kuşağı : ZODYAK Burdur İlinde bir baraj : ONAÇ Burdur’un İlçeleri : AĞLASUN, ALTINYAYLA, BUCAK, ÇAVDIR, ÇELTİKÇİ, GÖLHİSAR, KARAMA Burjuva : KENTSOYLU Burkina Faso’nun Başkenti : UAGADUGU Burmalı çivi : VİDA Bursa’da eski Osmanlı-Türk evleriyle meşhur bir köy : CUMALIKAZIK Bursa’da ki turistik dağ : ULUDAĞ Bursa’nın İlçeleri : BÜYÜKORHAN, GEMLİK, GÜRSU, HARMANCIK, İNEGÖL, İZNİK, KARACABEY Bursa’nın sembollerinden olan mabet : ULUCAMİ Burt Lancester’in ünlü filmi : ALKATZAR KUŞÇUSU Burulmuş erkek dana : TOSUN Burun : ENF Burun iltihabı : RİNİT Burun salgısı : SÜMÜK Burun süsü : HIZMA Burundi’nin para birimi : FRANK Buse : ÖPÜCÜK Buyruğa uyma : İCABET Buyruk : EMİR Buz dağı, buzultaş : MOREN Büfe : KANTİN Bük : BÖĞÜRTLEN Bükülü kalın sicim : HALAT Bünyesinde iki şey bulunduran, iki şeyden yapılmış : İKİLİ Büro : OFİS Büsbütün, bambaşka : APAYRI Bütün : TAMAM Bütün aile birlikte : AİLECE, AİLECEK Bütün âlemler, mevcudat, evren : KAİNAT Bütün canlılarda, oksijen alıp karbon dioksit verme biçiminde görülen hareket, tene Bütün olarak : TAMAMEN Bütün, hep : BİLUMUM Bütün, tüm olarak : HEP, TAM Bütünleme : İKMAL Bütünlemek : TAMAMLAMAK Bütünsel : TOTAL Büyü : EFSUN, SİHİR Büyük anne : EBE, NİNE
2341. 2342. 2343. 2344. 2345. 2346. 2347. 2348. 2349. 2350. 2351. 2352. 2353. 2354. 2355. 2356. 2357. 2358. 2359. 2360. 2361. 2362. 2363. 2364. 2365. 2366. 2367. 2368. 2369. 2370. 2371. 2372. 2373. 2374. 2375. 2376. 2377. 2378. 2379. 2380. 2381. 2382. 2383. 2384. 2385. 2386. 2387. 2388. 2389. 2390. 2391. 2392. 2393. 2394. 2395. 2396. 2397. 2398. 2399. 2400.
Büyük atardamar : AORT Büyük bakraç : SİTİL Büyük balıkçı kayığı : ALAMANA Büyük balıkları tutmakta kullanılan küçük balık biçimnde, ucu iğneli kurşun parçası Büyük bir balık ağı : İSKORÇİLA Büyük bir çabuklukla dönerek işleyen ve saatte binlerce basan bir tür basım makines Büyük bir İslâm hekimi : İBNİ SİNA Büyük bir işin bir bölümünü yaptırmayı, asıl müteahhitten üzerine alan ikinci mütea Büyük çivi : ENSER, MIH Büyük çuval : HARAL, HARAR, TELİS Büyük davul : KÖS Büyük delikli kalbur : SARAT Büyük demiryolu durağı : GAR Büyük depo : AMBAR Büyük duvar resmi : MÜRAL Büyük erkek kardeş : ABİ, AĞABEY, AKA, EDE Büyük fare : RATE Büyük İş binası : HAN Büyük kabuklu deniz hayvanlarını avlamakta kullanılan ince dallarla örülmüş sepet : Büyük kadı : MOLLA Büyük kafile : KERVAN Büyük kara parçası, kıta : ANAKARA Büyük keman, viyola : ALTO Büyük kent serserisi : APAŞ Büyük kız kardeş : ABLA Büyük kötülük : MELANET Büyük kötülük, lanetlenecek şey : DELALET Büyük Okyanus’un ortasında, dokuz adadan oluşan ülke : TUVALU Büyük Okyanusta bir ada : BİKİNİ Büyük ölçüde alışveriş : TİCARET Büyük piliç : BULADA Büyük pulluk : KOTAN Büyük Sahrada kumullarla örtülü bölge : ERG Büyük Sahrada yaşayan göçebe bir topluluk : TUAREG Büyük servet : HAZİNE Büyük sıçan : KEME Büyük su şişesi : DAMACANA Büyük su vasıtası, sefine : GEMİ Büyük Şamandıra türü : DUBA Büyük şehir : METROPOL Büyük tabaka halinde yazı kağıdı : ESERİCEDİT Büyük tartı aleti : KANTAR Büyük tencere : HARANİ Büyük tepsi : SİNİ Büyük üzüntü : YEİS Büyük ve çeşitli kısımları olan göçebe çadırı : OBA Büyük ve derin karavana : KERES Büyük ve gösterişli ev : KONAK Büyük ve madeni su kabı : SİTİL Büyük ve sert taş kütlesi : KAYA Büyük ve süslü çadır : OTAĞ, OTAK Büyük ve süslü oduncu kayığı : ALAMANA Büyük ve yumurtamsı bir erik türü : AYNABAKAR Büyük ve yuvarlak tepsi : SİNİ Büyük ve zengin köşk : MALİKANE Büyük yaba : ATKI Büyük yerleşim merkezi, kent : ŞEHİR Büyük zarar : FELAKET, YIKIM Büyük zoka : SİNARA Büyük, geniş, iri : KOCA
2401. 2402. 2403. 2404. 2405. 2406. 2407. 2408. 2409. 2410. 2411. 2412. 2413. 2414. 2415. 2416. 2417. 2418. 2419. 2420. 2421. 2422. 2423. 2424. 2425. 2426. 2427. 2428. 2429. 2430. 2431. 2432. 2433. 2434. 2435. 2436. 2437. 2438. 2439. 2440. 2441. 2442. 2443. 2444. 2445. 2446. 2447. 2448. 2449. 2450. 2451. 2452. 2453. 2454. 2455. 2456. 2457. 2458. 2459. 2460.
Büyük, iri : CESİM Büyük, yüce : ULU Büyükbaş hayvan durdurma sözü : OHA Büyükçe : İRİ Büyüklenme, kendini büyük görme : KİBİR Büyükler, ileri gelenler : EKABİR Büyükler, üstler : EKABİR, ERKAN Büyüklük : ALAMET Büyüklük, ululuk, yücelik : AZAMET Büyüme, gelişme, çoğalma : NEMA Büyümemiş ham karpuz : ŞALAK Büyümüş olmasına rağmen çocukça düşünceler taşıyıp çocuk gibi davranmak : ÇOCUK KAL Büyüteç : LUP Büyüyle karışık tapınma : RİT C simgeli element : KARBON CA simgeli element : KALSİYUM Caba : EFOR Cabo Verde-Yeşil Burun’un Başkenti : PRAİA Cadaloz : HUYSUZ Caddelere kurulan kemer : TAK Cahil : BİLGİSİZ Cahiller : CÜHELA Caka : AFİ, FİYAKA Cam : PENCERE, SIRÇA Cam boru : PİPET Cam resim, nakışlı cam : VİTRAY Cam ve hediyelik eşya dükkanı : ZÜCCACİYE Cambaz : AKROBAT Cambazlık : AKROBASİ Camekan : VİTRİN Camilerde dini öğüt veren kimse : VAİZ Camilerin yanına ezan okunması için inşa edilen ince, uzun yapı : MİNARE Can sıkıntısı : MELAL Cana kıyan yaban hayvanı : CANAVAR Cana yakın, olgun, güvenilir erkek : BABACAN Cana yakın, sevimli, uysal : MUNİS Canavar düdüğü : SİREN Cani : KATİL Canlandırıcı kişi : ANİMATÖR Canlandırma, diriltme : İHYA Canlanış : DİRİLİŞ Canlı : DİRİ Canlı dokuları inceleyen ve bunları oluşturan maddeleri araştıran bilim dalı : BİYO Canlı varlıklardaki enerji dönüşümlerine ilişkin olguları inceleyen bilim : BİYOFİZ Canlı varlıklardan her birinin bir başka canlıdan doğduğunu öne süren kuram : BİYOG Canlı varlıkların maddi bölümü, vücut : BEDEN Cariye : HALAYIK, ODALIK Casino : BİTİRİM, KUMARHANE Casus, ajan : AJAN, HAFİYE Cayma : VAZGEÇME Cazgır : FİTNECİ Cazibe : ALBENİ, ALIM CD simgeli element : KADMİYUM CO simgeli element : KOBALT CE simgeli element : SERYUM Ced, dede : ATA Cehennem : TAMU Cehennem Bekçisi : ATEŞİ, ZEBANİ Ceket altına giyilen kolsuz ve kısa giysi : YELEK Celse : OTURUM
2461. 2462. 2463. 2464. 2465. 2466. 2467. 2468. 2469. 2470. 2471. 2472. 2473. 2474. 2475. 2476. 2477. 2478. 2479. 2480. 2481. 2482. 2483. 2484. 2485. 2486. 2487. 2488. 2489. 2490. 2491. 2492. 2493. 2494. 2495. 2496. 2497. 2498. 2499. 2500. 2501. 2502. 2503. 2504. 2505. 2506. 2507. 2508. 2509. 2510. 2511. 2512. 2513. 2514. 2515. 2516. 2517. 2518. 2519. 2520.
Cem Sultan’a Avrupalılarca verilen ad : ZİZİM Cemaat : KİTLE, TOPLULUK Cemaatle kılınan namazlarda müezzinin, cemaati namaza kalkmaya davet eden seslenmes Cemal Gürsel’in lakabı : AGA Cenaze : NAAŞ Cenin : DÖLÜT Cennet : İREM, UÇMAK Cennet bahçesi : İREM Cennetle Cehennem arasında bulunan yer : ARAF Cennette akan dört sudan biri : ASEL Cennette bulunduğuna inanılan kutsal su : KEVSER Cep herkülü : NAİM Cepte taşınan sigara ya da tütün kutusu : TABAKA Cerahat : İRİN Cerehatlı sivilce : ÇIBAN Cereyan : AKIM Ceriha : YARA Cerrah : OPERATÖR Cerrahi işlem : AMELİYAT Ceset : NAAŞ, ÖLÜ Cesur : MERT Cet : ATA, NESİL, SOY Cetvel türü : TE Cevap : YANIT Ceviz : KOZ Ceviz ya da badem içi : ÇİĞE Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı : TETİR Ceylan : AHU, CEREN, GAZAL, MARAL Ceylan, karaca : AHU Cezayir müziği : RAİ Cezayir’in Başkenti : CEZAYİR Cezayir’in para birimi : DİNAR CF simgeli element : KALİFORNİYUM Cılız : ENEZE, ZAYIF Cılız, zayıf, güçsüz : ENEZE Cıva, sülfür bileşimli bir mineral : ZİNOBER Cıvata ve somun yivi : USKURU Cıvatanın ucuna geçirilen içi yivli demir başlık : SOMUN Cibuti’nin Başkenti : CİBUTİ Cicili bicili : ŞİNANAY Ciddi işlerle uğraşmayan : HAVAİ, YELEME Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan, havai : YELEME Cigara : SİGARA Ciğere çekilip boşaltılan hava, soluk : NEFES Cihan : ALEM, DÜNYA, KAİNAT Cihaz, aygıt : ALET, APAREY Cihet : TARAF, YÖN Ciklet : SAKIZ Cila : PARLAKLIK Cila çeşitlerinden biri : EMAY Cila işlerinde kullanılan bir tür zamk : LAK Cilt : TEN Cilt kapakları özel bir düzenle gevşetilip sıkıştırılabilen defter : KALAMAZO Cilve : NAZ Cilveli nazlı : NAZENİN Cimnastim : İDMAN Cimri : ELİSIKI, NEKES Cin : ECİNNİ Cinayet işlemiş olan kimse, kıyıcı : CANİ Cinayetle ilgili : CANİ
2521. 2522. 2523. 2524. 2525. 2526. 2527. 2528. 2529. 2530. 2531. 2532. 2533. 2534. 2535. 2536. 2537. 2538. 2539. 2540. 2541. 2542. 2543. 2544. 2545. 2546. 2547. 2548. 2549. 2550. 2551. 2552. 2553. 2554. 2555. 2556. 2557. 2558. 2559. 2560. 2561. 2562. 2563. 2564. 2565. 2566. 2567. 2568. 2569. 2570. 2571. 2572. 2573. 2574. 2575. 2576. 2577. 2578. 2579. 2580.
Cinlerden koruyucu muska, tılsım, büyü : AZİM Cinnet : DELİLİK Cins : ÇEŞİT, NEVİ, TÜR Cinsel duygu ve zevklere düşkünlük : EROSÇULUK Cinsel ilişkide bulunmamış dişi, kız : BAKİRE Cinsel soğukluk : FRİJİDİTE Cinsellik : SEKS Cinsiyet : EŞEY Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum : RENK Cisimlerin üç halinden biri : GAZ, KATI, SIVI Civanmert : ALP, ER, YİĞİT CL simgeli element : KLOR CM simgeli element : KÜRİYUM Coğrafya haritaları derlemesi : ATLAS Coşku : HEYECAN Coşkulu : LİRİK Coşkun, ilham dolu : LİRİK Coşma : GALEYAN Cömert : ALİCENAP, ELİSELEK, SELEK CR simgeli element : KROM CS simgeli element : SEZYUM CU simgeli element : BAKIR Cühela : CAHİLLER Cümle bilgisi, söz dizimi : NAHİV Cümle sonuna konur : NOKTA Cüretkar : ATAK, ATİK Cürüm : KABAHAT, SUÇ Cüz : FASİKÜL Cüzi : AZ Cüzzam : LEPRA Cüzzam, miskin hastalığı : LEPRA Cüzzamlı : ALATEN Çaba, gayret : AZİM, EFOR Çabucak : HEMENCECİK Çabuk : TEZ Çabuk davranan, çevik : ATİK Çabuk duyan, hassas, dikkatli : SAK Çabuk, süratli : TEZ Çad’ın Başkenti : JAMENA Çad’ın para birimi : FRANK Çağ, devir : DEVİR, ZAMANE Çağcıl : MODERN Çağdaş, modern : ASRİ Çağlayan : ŞELALE Çağrı kâğıdı : DAVETİYE Çağrı pusulası : CELP Çağrı, çağırma : DAVET Çağrı, İlan : CAR Çağrışım : TEDAİ Çakıl taşı atan bir çeşit top : ÇAKALOZ Çalgı : SAZ Çalgı ayarlama işi : AKORT Çalgıç, mızrap : PENA, PENE, TEZENE Çalgılı meyhane : TAVERNA Çalışana ücreti dışında verilen ikramiye : BONUS Çalışkan : ACAR Çalışma : AMEL, EMEK, İŞ, MESAİ, SAY Çalışmaya ara verme : TATİL Çam ağacından yapılmış su testisi : SENEK Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı : İBRE
2581. 2582. 2583. 2584. 2585. 2586. 2587. 2588. 2589. 2590. 2591. 2592. 2593. 2594. 2595. 2596. 2597. 2598. 2599. 2600. 2601. 2602. 2603. 2604. 2605. 2606. 2607. 2608. 2609. 2610. 2611. 2612. 2613. 2614. 2615. 2616. 2617. 2618. 2619. 2620. 2621. 2622. 2623. 2624. 2625. 2626. 2627. 2628. 2629. 2630. 2631. 2632. 2633. 2634. 2635. 2636. 2637. 2638. 2639. 2640.
Çamaşır leğeni : TEST Çamaşır tokmağı : TOKAÇ Çamaşır tutturma kıskacı : MANDAL Çamaşırın az kirli suyu : EPRİK Çamur . BALÇIK Çan : KAMPANA Çanakkale’de tarihi kent : TRUVA Çanakkale’nin Gelibolu ilçesine bağlı bir bucak : EVREŞE Çanakkale’nin İlçeleri : AYVACIK, BAYRAMİÇ, BİGA, BOZCAADA, ÇAN, ECEABAT, EZİNE, GE Çankırı’nın İlçeleri : ATKARACALAR, BAYRAMÖREN, ÇERKEŞ, ELDİVAN, ESKİPAZAR, ILGAZ, Çap : KUTUR Çapa şeklinde çatal bel : DİKEL Çapı, derinliği fazla : KALIN Çapraz düğmeli, ipek veya sırma işlemeli bir tür kısa yelek : CAMADAN Çardak : KAMERİYE Çare : UMAR Çaresi olmayan : NAÇAR Çaresiz : BİÇARE, NAÇAR, UMARSAZ Çarık, kıraç, çırak örneğinde olduğu gibi, bir sözcüğün içindeki harflerin yer deği Çarlık Rusya’sında toprak sahibi zengin çiftçilere verilen ad : KULAK Çarlık zamanında Rus parlamentosuna verilen ad : DUMA Çarpık, eğri : YILIK Çarşılarda aynı işi yapan esnafın bulunduğu bölüm : ARASTA Çat : KAVŞAK Çatı kaplaması : KİREMİT Çatıları örtmekte kullanılan bir inşaat malzemesi : KİREMİT Çatlak : YARIK, ŞAK Çavuşkuşu, hüthüt : İBİBİK Çay, Şeker, Tarçın, Limon ve Rom ya da kaynak gibi damıtılmış alkollü bir içkiyle y Çayın demlendiği kap : DEMLİK Çayın etkili maddesi : TEİN Çayın tavı : DEM Çek veya senedin başkasına devri : CİRO Çeket ve pantalondan oluşan yatak giysisi : PİJAMA Çekici, Cezbedici : CAZİP Çekilen büyük acı, yokluk : ÇİLE Çekilerek balık avlamaya yarayan daire şeklinde el ağı : TRATA Çekin para olarak karşılığı : PROVİZYON Çekinlik : RESESİF Çekinme : SAKINMA Çekinme, sakınma : İMTİNA Çekirdek : NÜVE Çekişme, kavga : MUARAZA, NİZA Çekmecelerine çamaşır konulan dolap : ŞİFONİYER Çekoslovakya’nın Başkenti : PRAG Çekoslovakya’nın para birimi : KURON Çekoslovakya’nın uluslar arası plaka işareti : CS Çelik : PULAT Çelikten yapılmış yontu aleti : KESKİ Çelişki : TEZATUR Çelişme, aykırılık : TENAKUZ Çelişme, kavga, hastalık : MARAZA Çene kemiği : FEK Çeper : ÇİDAR Çeri : ASKER Çerkez : ABAZA Çerkezler : ADİGELER Çeşit : CİNS, KALEM, NEVİ, TÜR Çeşit, cins, tür : NEVİ Çeşitli alet ve maddelerle ilmi araştırma ve denemelerin yapıldığı yer : LABORATUVA
2641. 2642. 2643. 2644. 2645. 2646. 2647. 2648. 2649. 2650. 2651. 2652. 2653. 2654. 2655. 2656. 2657. 2658. 2659. 2660. 2661. 2662. 2663. 2664. 2665. 2666. 2667. 2668. 2669. 2670. 2671. 2672. 2673. 2674. 2675. 2676. 2677. 2678. 2679. 2680. 2681. 2682. 2683. 2684. 2685. 2686. 2687. 2688. 2689. 2690. 2691. 2692. 2693. 2694. 2695. 2696. 2697. 2698. 2699. 2700.
Çeşitli belge ve işlemlere geçerlilik kazandırmak, yasanın öngördüğü diğer görevler Çeşitli eğlence ve oyun kuruluşları bulunan alana verilen ad : LUNAPARK Çeşitli görüşleri ve durumları göz önüne alarak hüküm verme : MUHAKEME Çeşitli metallerden yapılmış, kopmaya karşı bir direnç gösteren ince uzun nesne : T Çeşitli renklerde kareli kumaş : EKOSE Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek : TÜRLÜ Çeşitli şekillerde yoğun bir şekilde tüketilen bir sebze : PATATES Çeşitli tahılların taneleri alındıktan sonra kalan sapları : SAMAN Çeşitli yiyecek maddelerini karıştırmaya yarayan elektrikli alet : MİKSER Çeşme zıvanası : MASURA Çeşme, musluk altı teknesi : YALAK Çeşmelerden evlere su getirmeyi meslek edinmiş kimse : SAKA Çete üyesi : GANGASTER Çetin : MÜŞKİL Çevgen : POLO Çevik : ATİK Çevik, çabuk davranan : ATİK Çevirme, kuşatma : İHATA Çevre, dolay : ETRAF Çevrebilim : EKOLOJİ Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kapsayan yapılar toplulu Çevresinde gerçekleri görmeyen : FAFİL Çıdam : SABIR Çıkar : MENFAAT Çıkar yol : ÇARE Çıkartma işareti : EKSİ Çıkrıkçı çarkı : TARTURA Çılgın Roma imparatoru : NERON Çınar, Meşe gibi ağaçların meyvesi : PELİT Çıplak : ARİ Çıplak toprak : DAZ Çıplak vücut resmi : NÜ Çıplak, yoksun : ARİ Çiçeğin en dışında bulunan yeşil yaprakların tümü : ÇANAK Çiçek demeti : BUKET Çiçek koyma kabı : VAZO Çiçek tozu : POLEN Çidar : ÇEPER Çift direkli yelkenli gemi : KEÇ Çift gövdeli gezi teknesi : KATAMARAN Çift katlı daire : DUBLEKS Çift olan iki şeyden her biri : EŞ Çiftlik uşağı : AZAP Çiftlik, tarım : ZİRAAT Çikolata ile yapılan bir çeşit tatlı : SUP Çil kuşu : TURAÇ Çili olan : ÇİLLİ Çin düşüncesinde dişi ilke : YİN Çin felsefesi : TAO Çin Ve Japonya’da oynanan bir çeşit satranç : GO Çin ve Kazakistan’da akan bir ırmak : İLİ Çin’de bir akarsu : AMUR Çin’de özerk bir bölge : TİBET Çin’in Başkenti : PEKİN Çin’in para birimi : YEN Çin’in uluslar arası plaka işareti : RC Çin’in ünlü lideri : MAO Çinakopun biraz büyüğü : SARIKANAT Çingene : KIPTİ Çingene desenli sert sigara : GİTANE
2701. 2702. 2703. 2704. 2705. 2706. 2707. 2708. 2709. 2710. 2711. 2712. 2713. 2714. 2715. 2716. 2717. 2718. 2719. 2720. 2721. 2722. 2723. 2724. 2725. 2726. 2727. 2728. 2729. 2730. 2731. 2732. 2733. 2734. 2735. 2736. 2737. 2738. 2739. 2740. 2741. 2742. 2743. 2744. 2745. 2746. 2747. 2748. 2749. 2750. 2751. 2752. 2753. 2754. 2755. 2756. 2757. 2758. 2759. 2760.
Çingene topluluklarının başı : ÇERİBAŞI Çini : FAYANS Çinlilerin kullandığı bir uzunluk ölçüsü : Lİ Çirişli bir çeşit parlak bez : KETEN Çirkin, kaba, uyumsuz : SAKİL Çit, perde : ÖR Çivi : MIH Çivit renginde : NİLİ Çiy : JALE, ŞEBNEM Çizgi : HAT Çizgi atma : TİRELEME Çizgi im : BARKOT Çizgi roman karakteri : TARZAN, TENTEN Çizgi, kıyı, sınır, çevre, muhit, yan : KENAR Çizgilerin, yüzeylerin ve katı cisimlerin birbirine rastladıkları ve kesiştikleri y Çizilerek ya da oyularak açılan kertik : ÇETELE Çizim : BİÇİM, ŞEKİL, ŞEMA Çoban çalgısı : KAVAL Çoban köpeği : ÇOMAR, KARABAŞ Çoban üstlüğü : KEPENEK Çobanların omuzlarına aldıkları, dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük : KEPENEK Çocuğun eğitimi ve bakımıyla uğraşan kadın : MÜREBBİYE Çocuk : BALA, UŞAK, VELET Çocuk dilinde kedi : PİSİ Çocuk dilinde yıkanma : BICI BICI, BIDI BIDI Çocuk hastalığı : HAVALE Çocuk koruyucusu, çocuk bakımından sorumlu kimse : EGE Çocuk maması yapılan un : ARAROT Çocuk oyun alanı : PARK Çocuk oyunlarında kale olarak kullanılan çukur : MELE Çocuk sahibi olan kadın : ANA, ANNE, VALİDE Çocuk yiyeceği : MAMA Çoğaltan, artıran : FAİZ Çoğu kıldan dokunmuş, büyük çuval : HARAR Çoğu tek parça olan kadın giysisi : ROB, ROP Çoğul eki veya takısı : LAR, LER Çoğunluk : EKSERİYAT Çoğunlukla akaryakıt vb. sıvı maddeleri taşımada kullanılan, silindir biçiminde, me Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova : BAKRAÇ Çoğunlukla kare veya silindir biçimindeki yüksek yapı : KULE Çoğunlukla pembe çiçekler açan bir bitki : SARDUNYA Çoğunlukla yüzde oluşan kahverengi küçük benekler : ÇİL Çok acıklı : DRAMATİK Çok açık sarı renkli : SAMANİ Çok anlayışlı ve sezgili kimse : ARİF Çok beyaz : APAK Çok bilgili kimse : ALLAME Çok büyük tencere : KAZAN Çok büyük, dev gibi : DEVASA Çok büyük, yüce : ULU Çok cahil : EÇHEL Çok çalışkan, gayretli : ACAR Çok çirkin ve sakil : UKUBET Çok eski bir Türk boyu : AVAR Çok eski çağlarda yaşamış bir hayvan : DİNAZOR Çok eşlilik : POLİGAMİ Çok fazla, artık : ZİYADE Çok gelişmiş : AZMAN Çok gerekli : ELZEM Çok gülen, çok kikirdeyen kimse : KİKİRİK
2761. 2762. 2763. 2764. 2765. 2766. 2767. 2768. 2769. 2770. 2771. 2772. 2773. 2774. 2775. 2776. 2777. 2778. 2779. 2780. 2781. 2782. 2783. 2784. 2785. 2786. 2787. 2788. 2789. 2790. 2791. 2792. 2793. 2794. 2795. 2796. 2797. 2798. 2799. 2800. 2801. 2802. 2803. 2804. 2805. 2806. 2807. 2808. 2809. 2810. 2811. 2812. 2813. 2814. 2815. 2816. 2817. 2818. 2819. 2820.
Çok güzel : ENFES, NEFİS Çok hareketli akıl hastası : AJİTE Çok hızlı gidebilen bir tür keşif gemisi : SKAVUT Çok hızlı koşabilen bir Afrika antilobu : İMPALA Çok hızlı koşabilen yırtıcı bir hayvan : ÇİTA Çok ıssız : IPISSIZ Çok iğneli bir olta : PARAKETE Çok iğneli, uzun balık oltası : PARAKA Çok ince metal parça : TEL Çok iri ve zehirsiz bir yılan türü : BOA Çok iyi beslenmiş erkek hindi : BABA HİNDİ Çok karanlık : ZİFİRİ Çok kesici, iyi kesen : KESKİN Çok kısa zaman, çok az miktar; kılpayı : RAMAK Çok kokulu bir tür kahve : MOKA Çok konuşan, geveze : LAFAZAN Çok konuşan, huysuz ve şirret kadın : CADALOZ Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak : TOZ Çok küçük yaşta çocuk : SABİ Çok önemli kimse anlamında kısaltma : VİP Çok reziller, en reziller : ERAZİL Çok sarhoş : ZOM Çok sayıda insan topluluğu : KALABALIK Çok sıcak bir rüzgar : SİROKO Çok tanrılı dinden olan kimse : PAGAN Çok telaşlı kimse : TELAŞA MÜDÜRÜ Çok temiz : AKÇA, APAK Çok türlü : HETEROJEN Çok üşümek : TİTREMEK Çok varlıklı kimse : KARUN Çok yiyen : HIRA, OBUR Çok yiyenler, oburlar : EKELE Çok zayıf ve uzun boylu kimse : KİKİRİK Çok zehirli bir yılan : KOBRA Çok zengin kimse : HARUN Çok, daha çok : ZİYADE Çok, pek reziller : ERAZİL Çorap bağı : JARTİYER Çorum’un İlçeleri : ALACA, BAYAT, BOĞAZKALE, DODURGA, İSKİLİP, KARGI, LAÇİN, MECİTÖ Çökelti : TORTU Çöl : SAHRA Çöl arapları : URBAN Çöl bölgelerinde, kurak bölgelerde yaşayan bir sürüngen türü : SKİNK Çöl rüzgarı : SAM Çöl Tilkisi lakaplı Alman mareşali : RUMMEL Çölde esen rüzgar, samyeli : SAM Çölde gözün yanılması : SERAP Çölde yaşayan göçebe : BEDEVİ Çölde yeşil saha : VAHA Çölden esen rüzgar : SAM Çöllük arazide, ışık kırılması sonucu görülen hayal, pusarık, ılgım : SERAP Çörek çeşidi : KETE Çörkü : ABAKÜS, SAYIBONCUĞU Çözüm yolu : ÇARE Çözümleme, tahlil : ANALİZ Çözümsel, çözümlemeli : ANALİTİK Çubuk küllerinin silkelendiği büyük kül tablası : TAKATUKA Çukur çanak : TAS Çukur yer : EŞİK Çukurca kap : ÇANAK
2821. 2822. 2823. 2824. 2825. 2826. 2827. 2828. 2829. 2830. 2831. 2832. 2833. 2834. 2835. 2836. 2837. 2838. 2839. 2840. 2841. 2842. 2843. 2844. 2845. 2846. 2847. 2848. 2849. 2850. 2851. 2852. 2853. 2854. 2855. 2856. 2857. 2858. 2859. 2860. 2861. 2862. 2863. 2864. 2865. 2866. 2867. 2868. 2869. 2870. 2871. 2872. 2873. 2874. 2875. 2876. 2877. 2878. 2879. 2880.
Çünkü, şundan dolayı : ZİRA Çürük, temelsiz, boş, kof : FOS Çürütülmüş tütünden yapılan ve burna çekilen keyif tozu : ENFİYE Çüzi, kısmi : TİKEL Da Vinci tablosu : MONALİSA Dadı : TAYA Dağ geçidi : AŞIT Dağ keçisi : ELİK Dağ kırlangıcı, keçisağan : EBABİL Dağ lalesi : ANEMON Dağ servisi, dikenli ardıç : ARAR Dağ tavuğu : ÇİL Dağınık, düzensiz : PERİŞAN Dağınık, perişan : TARUMAR Dağıstanlı : AVAR Dağıtım : TEVZİ Daha çok ihraç edilen bir Mandalina cinsi : SATSUMA Daha çok kadınların bluz üzerine giydikleri yelek : JİLE Daha çok parmaklarda olan, derinlere kadar işleyen dolama : ETYARAN Daha haklı, çok haklı : EHAK Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, iyileştirme, ıslahat : REFORM Daha kötü : BETER Dahi : ÖKE Dahili : İÇ Dâhiye yakışır biçimde, dâhice : DAHİYANE Daim : SONSUZ, SÜREKLİ Daire ve işyerlerinde para işlerine bakan görevli : MUTEMET Daire ve kürede çap “eski dil” : KUTUR Dal : BRANŞ, KOL, ŞUBE Dal, kısım : KOL, ŞUBE Dal, kısım, kol : BRANŞ Dalan : LOBİ Dalga, kasırga : TALAZ Dalgalı parıltılar verilmiş bir tür kumaş : MUARE Dalgalı, kıvrımlı : ONDÜLE Dalında satış : ALİVRE Dalkavuk : YALAKA Dallardan kafesli gölgelik : ÇARDAK Dallarından misvak yapılan ağaç : ERAK Dalmak işi : DALMA Dam : AĞIL, AHIR Dama, domino gibi oyunlarda kullanılan kemik veya metal parçalardan her biri : TAŞ Damalı : KARELİ Damar tıkanması : AMBOLİ Damar, atardamar, bilek atardamarı : NABIZ Damarlarımızda dolaşan hayati sıvı : KAN Damat : GÜVEY Damga : KAŞE, MÜHÜR Damga, kaşe : MÜHÜR Damıtıcı : İMBİK Damıtma aygıtı : İMBİK Damızlık dişi hayvan : MAYA Damla : KATARA, KATRE Damlalıkla kullanılan ilaç : DAMLA Danışma : İSTİŞARE Danışma Kurulu : ŞURA Danimarka’nın Başkenti : KOPENHAG Danimarka’nın para birimi : KURON Danimarka’nın uluslar arası plaka işareti : DK Dans : RAKS
2881. 2882. 2883. 2884. 2885. 2886. 2887. 2888. 2889. 2890. 2891. 2892. 2893. 2894. 2895. 2896. 2897. 2898. 2899. 2900. 2901. 2902. 2903. 2904. 2905. 2906. 2907. 2908. 2909. 2910. 2911. 2912. 2913. 2914. 2915. 2916. 2917. 2918. 2919. 2920. 2921. 2922. 2923. 2924. 2925. 2926. 2927. 2928. 2929. 2930. 2931. 2932. 2933. 2934. 2935. 2936. 2937. 2938. 2939. 2940.
Dans figürü : EKAR Dans ve davranışlarla anlatılan müzikli sahne oyunu : BALE Dansöz : RAKKASE Dansta kavalyenin eşi : DAM Dantel ya da nakış ipliği yumağı : KUKA Dar : ENSİZ Dar karşıtı : BOL Dar tentene : OYA Dar ve kalınca tahta : LATA Dar yuvarlak ağızlı, şişkin gövdeli su veya sıvı taşımakta kullanılan kap : DAMACAN Dar, uzun ve hafif bir yarış kayığı : KİK Darbe : VURUŞ Darbenin şiddetini azaltan etken : TAMPON Dargın, dargınlık : KÜS Darir : AMA Data : DONE, VERİ Datça yarımadasında ünlü bir antik kent : KNİDOS Davaların mahkemece bağlandığını gösteren resmi belge : İLAM Davet eden : DİA Davet için yazılan kâğıt : DAVETİYE Davranış : EDA, TAVIR Davranışları aşırı, deli gibi olan : DELİCE Davranışları yapmacıklı : NUMARACI Davranışlarıyla toplum törelerine aykırı davranan kimse : SAPIK Dayak : KÖTEK Dayanak : DESTEK, MESNET Dayanıklı, güçlü, zorlu : KAVİ Dayanıklılık : DİRAYET, METANET Dayanıklılık, sağlamlılık : METANET Dayanışma : TESANÜT Dayanma gücü : DİRAYET Debbağ, tabak : SEPİCİ Debbe : GÜĞÜM Dede Korkut Öyküsü : DELİ DUMRUL Dedeler, atalar : ECDAT Dediğim dedik : İNAT Defa : KERE, KEZ Defa, kez : MİSİL Define : GÖMÜ Degin : KEKELEZ, SİNCAP Değer derecesi : AYAR Değerinden ucuz : KELEPİR Değerlendirme, kıymet verme : ONORE Değerli bir kahve türü : MOKA Değerli bir süs taşı : AKİK, AMATİST, ELMAS, FİRUZE, LAL, YAKUT, YEŞİM Değerli madenlerin saflık derecesi : AYAR Değersiz : ADİ, HİÇ Değin : AİT, İLİŞKİN, KADAR Değirmentaşının ekseni : SEPEK Değiş tokuş, trampa : TAKAS Değiş, trampa, mal değişi : TROK Değişik malzeme parçalarını, özellikle kesilmiş kağıtları bir yüzeye yapıştırma işl Değişik renkleri bulunan : EBRULİ Değişik ve ilginç kimse : TİP Değişiklik ihtiyacı ya da süslünme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik Değişken bir niceliğin inebildiği en alt basamak, asgari, minimal : MİNİMUM Değişmeksizin : TEKDÜZE Değme, dokunma, temas : MES Değnek, kısa değnek : ÇOMAK Deha sahibi : DAHİ
2941. 2942. 2943. 2944. 2945. 2946. 2947. 2948. 2949. 2950. 2951. 2952. 2953. 2954. 2955. 2956. 2957. 2958. 2959. 2960. 2961. 2962. 2963. 2964. 2965. 2966. 2967. 2968. 2969. 2970. 2971. 2972. 2973. 2974. 2975. 2976. 2977. 2978. 2979. 2980. 2981. 2982. 2983. 2984. 2985. 2986. 2987. 2988. 2989. 2990. 2991. 2992. 2993. 2994. 2995. 2996. 2997. 2998. 2999. 3000.
Deha sahibi, dahi : ÖKE Dejenere : YOZ Delalet : KILAVUZLUK Delege : MURAHHAS Delgeç : MAKTAP Deli : DİVANE, MECNUN Deli, çılgın : MECNUN Delifişek ve atak : DELİŞMEN Delik veya yırtık yeri kapamaya yarayan parça : YAMA Delikanlı, yiğit kimse : DADAŞ Delikli balık ağı çeşidi : IRIP Delikli bir kumaş : ETAMİN Delikli örgü : AJUR Delil : KANIT Delilik : CİNNET Delinen atmosfer tabakası : OZON Deliorman, Dobruca, Beserabya ve Ukrayna’da oturan Hıristiyan Ortodoks Türklere ver Delişmen : ZIPIR Delişmen ve atak : DELİFİŞEK Delme aleti türü : BİZ Demeç, bildiri : BEYANAT Demet, bağlam : DESTE Demir oksiti : PAS Demir şiş : SİH Demir törpüsü : EYE Demiryollarında traverslerin altına döşenen taş kırıkları : BALAST Demiryolu : RAY Demiryolu arabası : DREZİN Demo : PROMOSYON Demokratik hak ve özgürlüklerin baskı altında tutulduğu bir devlet düzeni : TOTALİT Denektaşı : MİHENK Deneme : SINAMA Deneme niteliğinde olan : DENEK Denemeye dayanmadan ve yalnız us yoluyla kabul edilen : APRİOR, ÖNSEL Denetim : KONTROL Deney : TECRÜBE Deney hayvanı : KOBAY Denge : BALANS Denge veya hareket kuralları ile ilgili bilim dalı : MEKANİK Deniz : DERYA Deniz altılara karşı özel olarak silahlandırılan küçük savaş gemisi : KORVET Deniz anası : MEDÜZ Deniz ayısı da denilen bir fok türü : OTARİ Deniz derinliğini ölçme işi : BATİMETRİ Deniz diplerini temizlemekte kullanılan makineli duba : TARAK Deniz generali : AMİRAL Deniz içinde birkaç zincirin birbirine dolaşması : ISPARMAÇA Deniz kıyısı : SAHİL Deniz kıyısında iri yerli kaya : KEPEZ Deniz kuşlarının gübre olarak kullanılan pisliği : GUANO Deniz kuşu gübresi : GUANO Deniz Kuvvetlerinde bir rütbe : AMİRAL, ORAMİRAL Deniz kuvvetlerinde Ordudaki general rütbesine eşit rütbedeki subay : AMİRAL Deniz paşası : AMİRAL Deniz suyunun içerisinde bulunan element : İYOT Deniz taşımacılığı türü : RORO Deniz taşıtı : TEKNE Deniz teknelerinin iç yanı : ALAMANDA Deniz yolculuklarında geminin ya da yükünün gördüğü zarar : AVARYA Deniz yosunu türü : LAMİNARYA
3001. 3002. 3003. 3004. 3005. 3006. 3007. 3008. 3009. 3010. 3011. 3012. 3013. 3014. 3015. 3016. 3017. 3018. 3019. 3020. 3021. 3022. 3023. 3024. 3025. 3026. 3027. 3028. 3029. 3030. 3031. 3032. 3033. 3034. 3035. 3036. 3037. 3038. 3039. 3040. 3041. 3042. 3043. 3044. 3045. 3046. 3047. 3048. 3049. 3050. 3051. 3052. 3053. 3054. 3055. 3056. 3057. 3058. 3059. 3060.
Denizanası : MEDÜZ Denizcilik terimi : VİRA Denizcilikte çarmıhların halat basamakları : ISKALARYA Denizcilikte halat ucuna verilen ad : ÇIMA Denizcilikte rüzgarın önünde seyretmeye verilen ad : ALABORİNA Denizcilikte sürülme ağlardaki yan takviye iplerine verilen ad : KATAKUTA Denizde bir teknenin devrilip ters dönmesi : ALABORA Denizde yaşayan bir tür etçil hayvan, ayıbalığı : FOK Denizde, açığa ve kayalara yerleştirilen, belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fen Denizin çekildiği yurtlanmaya elverişli bölge : NERİTEL Denizin kabarması : MET Denizlerin kayalık yerlerinde kümeler durumunda yaşayan, eti yenir bir hayvan : MİD Denizli’nin İlçeleri : ACIPAYAM, AKKÖY, BABADAĞ, BAKLAN, ÇAL, ÇAMELİ, ÇARDAK, ÇİVRİ Departman : BÖLÜM Depo : ARDİYE Deprem : ZELZELE Deprem araştırması : SİSMİK Deprem dalgası : TSUNAMİ Derbeder : ÇİLEKEŞ Derdest etme : YAKALAMA Derebeyi : ZORBA Derebeyi konağı : ŞATO Derebeylik düzeninde derebeyi : KONT Derebeylik Japonya’sında Samuray’ların dahil olduğu askeri kast : BUKE Derebeylik Japonyası’nda paryalar kastı : ETA Derebeylik toplum düzeninde toprakla birlikte alınıp satılan köle : SERF Dereceli : AŞAMALI Dergâh : TEKKE Deri cinsi : NAPA Deri veremi : LUPUS Deri, cilt : TEN Deriden sızan tuzlu sıvı : TER Deriden tek parçalı ve çarığı andıran ayakkabı : MOKASEN Derin üzüntü ya da acı : KAHIR Derin ve ince düşünen, düşünür : METEFEKKİR Derin yer yarığı, uçurum : YAR Derinlere işleyen dolama : ET YARAN Derinliği az, genişçe sepet : SELE Deriye yumuşaklık vermek için sürülen kokulu merhem : KREM Deriyi kullanabilecek duruma getirmek için uygulanan işlemlerin tümü : SEPİ Derlem : KOLEKSİYON Derman : MECAL, TAKAT Derman, güç, hal : TAKAT Dernek evi : LOKAL Ders : İBRET Dert yanma, sızlanma, yanıp yakılma : ŞİKAYET Dert, üzüntü, gam, kaygı : ELEM Derviş selamı : HU Dervişlerin giydikleri, tiftikten yapılmış ince külah : ARAKİYE Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem Dervişlerin seslenme sözü : ERENLER Derya : DENİZ Descartes Felsefesini benimsemiş kimse : KARTEZYEN Desen : TASVİR Desise : HİLE Destan : EPOPE Destana özgü, destanla ilgili : EPİK Destansı : EPİK Destek : DAYANAK Detay : AYRINTI
3061. 3062. 3063. 3064. 3065. 3066. 3067. 3068. 3069. 3070. 3071. 3072. 3073. 3074. 3075. 3076. 3077. 3078. 3079. 3080. 3081. 3082. 3083. 3084. 3085. 3086. 3087. 3088. 3089. 3090. 3091. 3092. 3093. 3094. 3095. 3096. 3097. 3098. 3099. 3100. 3101. 3102. 3103. 3104. 3105. 3106. 3107. 3108. 3109. 3110. 3111. 3112. 3113. 3114. 3115. 3116. 3117. 3118. 3119. 3120.
Detaylı : AYRINTILI Deterjan : ARITICI Deterjanlara katılan bir madde : LAB Dev gibi, çok büyük : DEVASA Deva : EM, İLAÇ Devam : İDAME, İKAME, SÜRDÜRME Devam ettirme : İKAME Deve pisliği : KIĞ Devekuşunun Avustralya’da yaşayan bir türü : EMU Deveye benzer tüküren hayvan : LAMA Devinim : HAREKET Devinme olayı : PRESESYON Devir : ÇAĞ, DÖNME Devlet adına : RESMEN Devlet Güvenlik Mahkemesi (kısaca) : DGM Devlet Hazinesi : BEYTÜLMAL, MİRİ Devlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli : MEMUR Devlete ait, devletle ilgili : RESMİ Devletin gelir ve giderlerini düzenleme ve idare etme işi : MALİYE Devletin ortadan kaldırılmasına çalışan öğreti : ANARŞİZM Devrim : İHTİLAL Deyi : LOGOS Dış : HARİÇ Dış ticarette, iki ülke arasında yapılan alışverişin karşılıklı olarak malla ödenme Dışalım : İTHALAT Dışarlık, dışarı : TAŞRA Dışkı toplama çukuru : FOSSEPTİK Dia : SLAYT Diğer adı Mars olan gezegen : MERİH Dijital karşıtı : ANALOG Dik : SARP, YALMAN Dikenli, çarpıcı, eti lezzetli bir balık : LİPSOS Dikey, dikine, dik : AMUDİ Dikilitaş : ÖBELİKS Dikilmiş kadın elbisesi, merasim elbisesi : TUVALET Dikit : SÜRGİT Dikiz : GÖZETLEME Dikmek işi : DİKİŞ Dil : LİSAN Dil bilgisi : GRAMER, LİSANİYAT Dil bilim : LİSANİYET Dil, yabancı dil : LİSAN Dilek : ARZU, İSTEK, RİCA Dilekçe eki : LAHİKA Dilemek : İSTEMEK Dilenci : SAİL Dilenciye verilen para : SADAKA Dili tutulmuş : LAL Dili, Hint-Avrupa dil ailesinden olan kimse : ARİ Dilimli kurutulmuş ekmek : PEKSİMET Dilsiz, konuşamayan, ebkem : LAL Dimağ : BEYİN Din dışı : LADİNİ Din inancı : İMAN Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan : LAİK Din uğruna yapılan savaş : CİHAT Din, Allah inancı olmayan : ATE Dinamo : JENARÖTÖR Dince kutsal sayılan bir yerin ziyareti : HAC Dince yakışık alan : CAİZ
3121. 3122. 3123. 3124. 3125. 3126. 3127. 3128. 3129. 3130. 3131. 3132. 3133. 3134. 3135. 3136. 3137. 3138. 3139. 3140. 3141. 3142. 3143. 3144. 3145. 3146. 3147. 3148. 3149. 3150. 3151. 3152. 3153. 3154. 3155. 3156. 3157. 3158. 3159. 3160. 3161. 3162. 3163. 3164. 3165. 3166. 3167. 3168. 3169. 3170. 3171. 3172. 3173. 3174. 3175. 3176. 3177. 3178. 3179. 3180.
Dinç : ZİNDE Dindışı : LADİNİ Dine ait, dinle ilgili : DİNİ Dingil : AKS, ROT Dingin : ASUDE, SESSİZ Dingin, huzurlu : SAKİN Dini bayramdan önceki gün : AREFE Dini inançları olmayan : ATE Dini öğüt veren kişi : VAİZ Dinin emirleri doğrultusunda hareket etme, ibadet : AMEL Dinin öğretilmesi gereken inançların tümü : AKAİT Dinlence : TATİL Dinlenme : İSTİRAHAT Dinlenme tesisi : OTEL Dinlenme, istirahat : MOLA Dinleyiciler önünde, seçilmiş bir konuşmacı grubunun bir konuyu tartışmak amacıyla Dinsel konuşma : VAAZ Dinsel tören : AYİN Dipten dallanan bir süs bitkisi : MAZI Direk, sopa : KAZIK Direksiyon ile tekerlekler arasındaki bağlantıyı sağlayan mil : ROT Direktif : TALİMAT, YÖNERGE Diren : AKAÇ Direniş : MUKAVEMET Direnme : İNAT Direnme, ayak diretme : İNAT Direnme, direniş : MUKAVEMET Diri : CANLI Diriliş : CANLANIŞ, DİRİLME Dirilme : DİRİLİŞ Dirim : HAYAT, YAŞAM Diskjokey : DJ Diş temizliğinde kullanılan çubuk : MİSVAK Dişçi kerpeteni : DAVYA Dişi cin : PERİ Dişi çocuk : KIZ Dişi deve : MAYA, NAKA Dişi geyik, ceylan, karaca : MARAL Dişi kurt : ASENA Dişi sığır : İNEK Dişleri taşıyan ve ağzın açılıp kapanmasını sağlayan biri oynak iki parçaya verilen Dişlerin diplerinde ve kaplarda oluşan kireç tabakası : KEFEKİ Divan : SEDİR Divan edebiyatı koşuk ölçüsü : ARUZ Divan edebiyatı manzumesi : KASİDE Divan edebiyatı nazım ölçüsü : ARUZ Divan edebiyatı nazım şekillerinden biri : RUBAİ Divan edebiyatında dört dizeden oluşan bir nazım şekli : TUYUĞ Divan edebiyatında şehzadelerin sünnet, kadın sultanların evlenme törenlerinin anla Divan edebiyatında, bahar tasviri ile başlayan kaside : BAHARİYE Divan edebiyatında, düğünleri anlatmak için yazılan eser : SURNAME Divane : DELİ Divit : AKE Diyagonal : KÖŞEGEN, VEREV Diyarbakır’daki tarihi köprü : MALABADİ Diyarbakır’ın eski adı : AMİD Diyarbakır’ın İlçeleri : BİSMİL, ÇERMİK, ÇINAR, ÇÜNGÜŞ, DİCLE, EĞİL, ERGANİ, HANİ, Diyare : AMEL, İSHAL, ÖTÜRÜK, SÜRGÜN Diyet : REJİM Diyet şekeri : SAKARİN
3181. 3182. 3183. 3184. 3185. 3186. 3187. 3188. 3189. 3190. 3191. 3192. 3193. 3194. 3195. 3196. 3197. 3198. 3199. 3200. 3201. 3202. 3203. 3204. 3205. 3206. 3207. 3208. 3209. 3210. 3211. 3212. 3213. 3214. 3215. 3216. 3217. 3218. 3219. 3220. 3221. 3222. 3223. 3224. 3225. 3226. 3227. 3228. 3229. 3230. 3231. 3232. 3233. 3234. 3235. 3236. 3237. 3238. 3239. 3240.
Diz üstü bilgisayar : LAPTOP Dizayn : TASARIM Dize : MISRA Dizel motor yakıtı : MOTORİN Dizem : RİTİM, TARTIM Dizgide harfler arasına konulan bir aralık ölçüsü ya da yazısız metal parça : KATRA Dizi : SAF, SIRA Dizin : İNDEKS Dizler ve eller üzerinde yürüme : EMEKLEME Dj : DİSKJOKEY Dogma : İNAK, NAS Dogma, inak : NAS Doğa : HUY, TABİAT Doğa yıkımı : AFAT, AFET Doğada olduğu gibi kalmış, işlenmemiş : YOZ Doğada rastlandığı gibi, doğal, tabii : NATÜREL Doğal : NATUREL Doğal ilaçlarla tedavi etme : OTAMA Doğal Kurşun oksit : MASİKO Doğalgazın önemli bir bileşeni : ETAN Doğan kuşu : BAZ Doğanın her hangi bir etkinliğinden meydana gelen şey, mahsul : ÜRÜN Doğanın neden olduğu büyük yıkım : AFET Doğru bir çizgi üzerinde bulunma durumu : HİZA Doğru olan hak yolu : HİDAYET Doğru olmayan söz : YALAN Doğru yola, iyiye, güzele sevk etmek için yapılan konuşma, öğüt : NASİHAT Doğrulama, gerçekleme : TEYİT Doğruluk, dürüstlük : NAMUS Doğrusu, aslında, esasen : ZATEN Doğu . ŞARK Doğu Almanya’nın Başkenti : DOĞU BERLİN Doğu Anadolu Bölgesinde, Van Gölünün 30 Km. kadar doğusundaki lav seti gölü : ERÇEK Doğu Anadolu ve Azerbaycan’da çalınan bir çalgı : TAR Doğu Anadolu’da kullanılan bir tür küçük zurna : MEY Doğu Avrupa’da, bünyesinde Hıristiyan Türklerin de yaşadığı küçük bir ülke : MOLDOV Doğu Karadeniz Bölgesi’ne özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi : TAKA Doğu Slav halkı : RUS Doğuda bir töre : BERİVAN Doğum işini yaptıran kadın : EBE Doğurarak üreyen, iki akciğerli, yüreğinde dört boşluğu olan, vücutları, genellikle Doğurgan olan : ANAÇ Doğuştan olan : VİLADİ Doktor (kısaca) : DR Doktor : HEKİM Doku teli : LİF Dokuma : TEKSTİL Dokuma maddelerinin bükülmüş liflerinden yapılan bağ : İP Dokuma tezgahı parçası : TEFE Dokuma türü : TÜL Dokumacılıkta kullanılan bir bitki : KETEN Dokumacılıkta özel aygıtla apresi yapılmış olan kumaş : PENYE Dokuması kalın, sık ve yumuşak bir tür pamuklu : PAZEN Dokunma duygusu : LAMİSE Dokunma, değme : TEMAS Dokunma, temas, elle tutma : LEMİS Dokunulmazlık : MESUNİYET Dolambaçlı, çapraşık : LAMELİF Dolap : ENTRİKA, HİLE Dolaşma : TUR
3241. 3242. 3243. 3244. 3245. 3246. 3247. 3248. 3249. 3250. 3251. 3252. 3253. 3254. 3255. 3256. 3257. 3258. 3259. 3260. 3261. 3262. 3263. 3264. 3265. 3266. 3267. 3268. 3269. 3270. 3271. 3272. 3273. 3274. 3275. 3276. 3277. 3278. 3279. 3280. 3281. 3282. 3283. 3284. 3285. 3286. 3287. 3288. 3289. 3290. 3291. 3292. 3293. 3294. 3295. 3296. 3297. 3298. 3299. 3300.
Dolaylı olarak anlatma : İMA Dolaysız, doğrudan doğruya : BİLAVASITA Dolmakalem : STİLO Dolu olmayan : BOŞ Dominant : BAŞAT Dominik Cumhuriyeti’nin Başkenti : SANTO DOMİNGO Dominika’nın Başkenti : ROSEAU Dominika’nın para birimi : PEZO Don Kişat’un aşkı : ROSİNANTE Don, şalvar : TUMAN Donanma : ARMADA Donatı : TEÇHİZAT Done : DATA, VERİ Donizetti’nin bir operası : RİTA Donuk : MAT Donuk renkli : MAT Doruk, zirve : ŞAHİKA Dost, arkadaş : YAREN Doymuş : TOK Dökme demir : PİK Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan vb. : ALAZA Döl : NESİL, ZÜRRİYET Döl verme çağına eren : BALİĞ, ERİN Döleşi : ETENE, MEŞİME Dölüt : CENİN Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi : VİDA Dönemeç : VİRAJ Dönme, dönüş : DEVİR Dördül : KARE, MURABBA Dördüncü jeolojik dönem : KUATERNER Dört ana yönden biri : BATI, DOĞU, GÜNEY, KUZEY Dört bir taraf : AFAK Dört bölükten oluşan askeri birlik : TABUR Dört halifenin sonuncusu : ALİ Dört köşe döşeme taşı : KARO Dört köşe kalın keresteden, demirden veya betonarmeden yapılmış yapay destek parças Dört tekerlekli ve kapalı bir at arabası : KAROSA, TALİKA Dörtgen, dördül : KARE Dörtlük : KITA Döşek : YATAK Döşem : TESİSAT Dövme, vurma, dayak atma : LET Dövülebilir, tel haline getirilebilir yumuşak bir maden : KALAY Dren : TIKAÇ Dua eden (eski dil) : DAİ Duadan sonra söylenir : AMİN Dudak (eski dil) : LEB Dudak boyası : RUJ Dul ve muhtaç kadınlar : ERAMİL Duman kiri, lekesi : İS Duman rengi : FÜME Dumanın çıkmasına yarayan ev bölümü : BACA Durağan : SABİT Durağan yıldız : SABİTE Durgun su : RAKİT Durgun, sessiz : SAKİN Durgunluk : ATALET Durma, dinlenme : ARAM Durmadan geçme : TRANSİT Durmadan kaşıklayarak : ÇALAKAŞIK
3301. 3302. 3303. 3304. 3305. 3306. 3307. 3308. 3309. 3310. 3311. 3312. 3313. 3314. 3315. 3316. 3317. 3318. 3319. 3320. 3321. 3322. 3323. 3324. 3325. 3326. 3327. 3328. 3329. 3330. 3331. 3332. 3333. 3334. 3335. 3336. 3337. 3338. 3339. 3340. 3341. 3342. 3343. 3344. 3345. 3346. 3347. 3348. 3349. 3350. 3351. 3352. 3353. 3354. 3355. 3356. 3357. 3358. 3359. 3360.
Duru : BERRAK Duruk : STATİK Durum, vaziyet : HAL Duvar boyası : BADANA Duvar ilanı : AFİŞ Duvar lambası : APLİK Duvar sıvama karışımı : HARÇ Duvara bitişik peyke : DARABA Duvarcı gereci : MALA Duvarcıların doğrultu bulmakta kullandıkları çekül ipi : PERESE Duvarla çevrilmiş mezarlık ya da ağıl : HAZİRE Duyarga : ANTEN Duygu : HİS Duygulu, coşkulu : ROMANTİK Duyularımızla idrak edebildiğimiz varlıkları konu edinen, asıl mesele olarak varlık Duyuru : ANONS, İLAN Duyuru yoluyla : İLANEN Düğme deliği : İLİK Düğünlerde atılan renkli pul kağıtlar : KONFETİ Dükkan ve benzeri yerlere asılan ve ne işle uğraştığını gösteren levha : TABELA Dünya : ACUN, CİHAN Dünya işlerinden vazgeçip bir yere kapanma, ibadet etme : İTİKAF Dünya, cihan : ALEM Dünya, yeryüzü, yer küresi : CİHAN Dünyanın en yüksek sıradağı : HİMALAYA Dünyanın sonu : KIYAMET Dünyanın uydusu : AY Dürbün : BAKAÇ Dürülerek boru biçimi verilmiş deri ya da kağıt tomar : RULO Düş : RÜYA Düşkü : HOBİ Düşkünlük ve irade zayıflığı : ZAAF Düşman topraklarına yapılan baskın : AKIN Düşmanlık : ADAVET Düşte kalan : PLATONİK Düşük fiyatlı : UCUZ Düşünce : FİKİR, İDE, MÜLAHAZA Düşünce anlatan birkaç cümlelik söz : İBARE Düşünce, mülahaza, mütalaa : FİKİR Düşünceleri ya da gözlemleri bildiren yazı : RAPOR Düşüncesiz her işe atılan, cüretkar : ATAK Düşünerek değil, makine gibi alışkanlıkla yapılan hareket : MİHANİKİ Düşünme gücü : KARİHA Düşünmeden, saygısızca konuşan : PATAVATSIZ Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz : KİNAYE Düz dam, taraça : ŞATU Düz duruma getirilmiş : STABİLİZE Düz olmayan, çarpık : EĞRİ Düz ve ensiz kılıç : MEÇ Düz ve geniş arazi : OVA, YAZ Düz veya kıvrımlı, her tür yumuşak kumaş vs.den yapılan başlık : BONE Düz yakalı ve önü ilikli bir tür ceket : SETRE Düz yazı : NESİR Düz, geniş başlı, kısa bir çivi görünüşünde kağıt veya karton gibi şeyleri bir yere Düzeltimci : ISLAHATÇI, REFORMİST Düzen . NİZAM, SIRA Düzen, hile : DEK Düzenek : MEKANİZMA Düzenleme : DÜZEN, MİZAMPAJ Düzenli işleyen : DAKİK
3361. 3362. 3363. 3364. 3365. 3366. 3367. 3368. 3369. 3370. 3371. 3372. 3373. 3374. 3375. 3376. 3377. 3378. 3379. 3380. 3381. 3382. 3383. 3384. 3385. 3386. 3387. 3388. 3389. 3390. 3391. 3392. 3393. 3394. 3395. 3396. 3397. 3398. 3399. 3400. 3401. 3402. 3403. 3404. 3405. 3406. 3407. 3408. 3409. 3410. 3411. 3412. 3413. 3414. 3415. 3416. 3417. 3418. 3419. 3420.
Düzey : SEVİYE Düzgün altıgen : PETEK Düzine sayısı : ONİKİ Düzyazı : NESİR Düzyazıda kullanılan uyak : SECİ DY simgeli element : DİSPROSYUM Ebat . BOYUTLAR Ebced hesabında karşılığı 40 olan harf : MİM Ebe : NİNE Ebed : EBEDİYET, SONSUZLUK Ebedi : SONSUZ Ebediyet : EBED, SONSUZLUK Ebekuşağı : GÖKKUŞAĞI, TİRAJE Ebeveyn : ANA BABA Ebleh : AKILSIZ Ebr : BULUT Ece : KRALİÇE Ecir : SEVAP Eda : DAVRANIŞ, HAL, İŞVE, NAZ, TAVIR Edalı : İŞVELİ Edat : İLGEÇ Edebi : YAZINSAL Edebi bir yazı türü : DENEME Edebi eserde konu : TEMA Edebiyat (kısa) : ED Edebiyat . LİTERATÜR, YAZIN Edebiyatın bir dalı : ROMAN Edebiyatla ilgili, edebiyata ilişkin : EDEBİ Edep dışı : EROTİK Eder : FİYAT, PAHA Edi : İCRAAT Edim, fiil : AMEL Edinme isteği : GIPTA, İMREN Edip : YAZAR Edipler : ÜDEBA Edirne’deki ünlü cami : SELİMİYE Edirne’nin İlçeleri : ENEZ, HAVSA, İPSALA, KEŞAN, LALAPAŞA, MERİÇ, SÜLEOĞLU, UZUNKÖ Efe : ZEYBEK Efelek : LABADA Efor : CABA Efsanevi tarih, mitoloji, hurafat : ESATİR Efsanevi, mitolojik : ESATİRİ Efsun : BÜYÜ, SİHİR Efsun, büyü, sihir : KAM Ege Bölgesinde antik bir kent : EFES Ege bölgesinde bir göl : BAFA Ege Denizi’nde büyük bir ada : TAŞOZ Ege Denizinde ünlü Venüs heykelinin bulunduğu Yunan adası : MİLO Ege denizinde Yunanistan’a bağlı bir ada : SAKIZ Ege ve Akdeniz’de yaşayan eti lezzetli bir balık : ORFOZ Ege yiğidi : EFE Ege’de antik bir kent : EFES Egemen : HAKİM Egzama : MAYASIL Eğer : ŞAYET Eğik olmayan : DİK Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanma : ABANMAK Eğilim : TEMAYÜL Eğilmiş olan, eğik : MAİL Eğimli olan : MAİL
3421. 3422. 3423. 3424. 3425. 3426. 3427. 3428. 3429. 3430. 3431. 3432. 3433. 3434. 3435. 3436. 3437. 3438. 3439. 3440. 3441. 3442. 3443. 3444. 3445. 3446. 3447. 3448. 3449. 3450. 3451. 3452. 3453. 3454. 3455. 3456. 3457. 3458. 3459. 3460. 3461. 3462. 3463. 3464. 3465. 3466. 3467. 3468. 3469. 3470. 3471. 3472. 3473. 3474. 3475. 3476. 3477. 3478. 3479. 3480.
Eğirmen : KİRMEN Eğitilmiş hayvanların ve cambazların gösteri yaptıkları yer : SİRK Eğitim bilimi : PEDAGOJİ Eğitim sistemi : MAARİF Eğitsel, eğitici : TERBİYEVİ Eğlendirici oyunlardan her biri : NUMARA Eğleşme : İKAMET Eğme, meylettirme, yatırma : İMALE Eğreti düğüm : İLMEK Eğreti mal : ARE Eğreti verme, ödünç verme : İARE Eğreti yapı : BARAKA Eğreti, ödünç : ARİYET Eğrilmekte olan yün, keten gibi şeylerin tutturulduğu bir ucu çatal değnek : ÖREKE Ehemmiyet : ÖNEM Ehil : ERBAP, USTA Ehli : EVCİL Ehram : PİRAMİT Ejderha : DRAGAN Ek : İLAVE, KATKI Ek çizgisi : YİV Ek olarak : İLAVETEN Ek, ilave : KATKI Ek, ilave, zeyl : LAHİKA Eke : KURNAZ Ekenek : MEZRA Eki : İLAVESİ Ekilen yer : EKENEK, MEZRA Ekilmemiş tarla : CEBEL Ekilmiş olan : EKİLİ Ekimoz : BERE, EZİK, YARA Ekin : EKOL, EPİK, HARS, KÜLTÜR Ekin bağı : KEMET Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap : ANIZ Ekin biçme aleti : ORAK Ekin biçme işi : HASAT Ekip : TAKIM Eklem : MAFSAL Eklembacaklıların iskeletini oluşturan organik madde : KİTİN Ekleme : YAMA Ekleme, katma : İLAVE Ekmek : NAN, NİMET Ekmek içi, zeytinyağı, sirke ve sarımsakla yapılan bir tür sos : TARATOR Ekmek parçası, lokma : BANAK Ekmek satılan yer : FIRIN Ekmek ve kağıt için ağırlık ölçüsü : GRAMAJ Ekmekle karın doyurmak gerektiğinde ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva gibi yiyec Eko : AKİS, AKS, YANKI Ekol : EPİK, ETKİN, KÜLTÜR Ekolali : YANKICA Ekonomi : İKTİSAT Ekonomi ele ilgili olan, iktisadi : EKONOMİK Ekonomik : İKTİSADİ Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (kısaca) : OECD Ekonomiye ait, ekonomi ile ilgili : İKTİSADİ Eksen : MİHVER Ekseriyetle yazın soğuk olarak içilen bir meşrubat : LİMONATA Eksi : NEGATİF Eksi uç : KATOT Eksibe : KUMUL
3481. 3482. 3483. 3484. 3485. 3486. 3487. 3488. 3489. 3490. 3491. 3492. 3493. 3494. 3495. 3496. 3497. 3498. 3499. 3500. 3501. 3502. 3503. 3504. 3505. 3506. 3507. 3508. 3509. 3510. 3511. 3512. 3513. 3514. 3515. 3516. 3517. 3518. 3519. 3520. 3521. 3522. 3523. 3524. 3525. 3526. 3527. 3528. 3529. 3530. 3531. 3532. 3533. 3534. 3535. 3536. 3537. 3538. 3539. 3540.
Eksik : NOKSAN Eksikliği duyulmak : ARANMAK Eksiklik, kusur : NAKİSA Eksiksiz : TAM Eksiksiz, bütün : TAMAM Eksiksiz, kusursuz, tam yetkin : MÜKEMMEL Eksin : ANYON Ekşi : LİMONİ Ekşi bir meyve : LİMON Ekşilik vermek için yemeklere katılan bir bahar : SUMAK Ekvator bitkisi : AKEN Ekvator Ginesi’nin Başkenti : MALABO Ekvator Ginesi’nin para birimi : LEKPVELE Ekvator kuşağındaki otsu bitkilerle kaplı çayırlara verilen ad : SAVANA Ekvator’un Başkenti : QUİTO Ekvator’un para birimi : SÜKRE Ekvator’un uluslar arası plaka işareti : EQ Ekvatora paralel olarak çizildiği kabul edilen çemberlerden her biri : PARALEL El : YABANCI, YAD El gün, başkaları, herkes : ELALEM El Salvador’un para birimi : KOLON El sıkışma : TOKA El ustalığı isteyen işler : ZANAAT El ve el tırnakları bakımı : MANİKÜR El ve saç boyamakta kullanılan bir toz : KINA El yazısı çok güzel olan sanatçı : HATTAT Elalem : ELGÜN, HERKES Elam’ın başkenti olan, İran’daki buluntu yeri : SUS Elastik : ESNEKLİK Elazığ yöresine özgü bir halk oyunu : ÇAYDAÇIRA Elazığ’ın eski bir adı : ELAZİZ Elazığ’ın İlçeleri : AĞIN, ALACAKAYA, ARICAK, BASKİL, KARAKOÇAN, KEBAN, KOVANCILAR, Elbette : BİTTABİ Elbise, şapka, pardösü, palto asma yeri : VESTİYER Elbisede omuzu besleyen pamuk : VATKA Elbiselerde, kumaşla astar arasına konulan bir çeşit sert bez : TELA Elbiselerin kırışıklıklarını düzeltmeye yarayan alet : ÜTÜ Elbisenin boyun bölümü : YAKA Elçiliğe bağlı uzman : ATAŞE Elçilik : RİSALET Elçilik görevlisi : ATAŞE, KAVAS Elçilik ya da konsolosluklarda çalışan özel koruma memuru : KAVAS Elçiliklerde vazifeli uzman : ATAŞE Elde edilecek sonuç için alınan önlem ve yürütülen işlemlerin bütünü : OPERASYON Elde etme : TEMİN Eldiven : ELLİK Elebaşı : SERGERDE Eleji : AĞIT Elek : KALBUR, SARAT Elekten geçirme : ELEME Elektrik akımı almak için fişin sokulduğu yuva : PRİZ Elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren aygıt : ALMAÇ Elektrik ampulünün takıldığı yivli yer : DUY Elektrik ampüllerinden akım geçtiğinde akkor duruma gelen ince iletken tel : FİLAMA Elektrik devresinde belli bir değişim oluşturmaya yarayan araç : RÖLE Elektrik direnç birimi : OHM Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depo eden aygıt : AKÜ, AKÜMÜLATÖR, PİL Elektrik güç birimi : VAT Elektrik Kurumu : TEDAŞ Elektrik motor ve dinamosunda hareketli bölüme verilen ad : ROTOR
3541. 3542. 3543. 3544. 3545. 3546. 3547. 3548. 3549. 3550. 3551. 3552. 3553. 3554. 3555. 3556. 3557. 3558. 3559. 3560. 3561. 3562. 3563. 3564. 3565. 3566. 3567. 3568. 3569. 3570. 3571. 3572. 3573. 3574. 3575. 3576. 3577. 3578. 3579. 3580. 3581. 3582. 3583. 3584. 3585. 3586. 3587. 3588. 3589. 3590. 3591. 3592. 3593. 3594. 3595. 3596. 3597. 3598. 3599. 3600.
Elektro kardiyogram (kısaca) : EEG Elektrondan ağır, protondan hafif bir atom cisimciği : MEZON Elem : ACI, KEDER, YAS Eleman : UNSUR Eleme : AYIKLAMA Eleme aracı : ELEK Elemeli karşılaşmaların son maçı : FİNAL Elemeli yarışmalarda sonucu belirten karşılaşma : FİNAL Elementler : AKTİNYUM (AC), ALTIN (AU), ALÜMİNYUM (AL), AMERİSYUM (AM), ANTİMON (SB Elenika : YUNANCA Eleştiri : TENKİT Eleştiri, tenkit : KRİTİK Elgün : ELALEM, HERKES Eli işe alışmamış olan : ACEMİ Eli sıkı, cimri : NEKES Elim : ACIKLI Elin iç tarafı : AVUÇ Eliselek : CÖMERT Elit : GÜZİDE, SEÇKİN Elle kolun birleştiği yer : BİLEK Elle sürülen, hafif küçük çocuk arabası : PUSET Ellerini bir şeye ya da birbirine sürtmek : OVALAMAK Elli şiniklik tahıl ölçeği : MUT Ellik : ELDİVEN Elma, armut gibi meyvelerin kurutulmuşu : KAK Elma, armut, ayva gibi meyvelerin yenmeyen iç bölümü : EŞELEK Elmas, Zümrüt gibi taşların tartısında kullanılan iki desigramlık ölçü birimi : KIR Elmen : ZİLYET Elvan : RENKLER Em : DEVA, MERHEM Emanet : İNAM, VEDİA Emanet olarak, emanet şeklinde : EMANETEN Emare : İZ Emaret : İM, İŞARET, İZ, NİŞAN Emek vererek ortaya konan ürün : ESER Emekçi, işçi : AMELE Emekli : TEKAÜT, TEKAVUT Emeksiz elde edilen şey : LÜP Emile Zola’nın tanınmış romanı : NANA Emin : GÜVENİLİR Emir eri : EMİRBER Emir veren : AMİR Emir vermek : EMRETMEK Emirber, hizmet eri : EMİRERİ Emirler, beyler : ÜMERA Emirler, beyler, kumandanlar : ÜMERA Emirlik, beylik : EMARET Emlak : GAYRIMENKUL Emme : MAS, SOĞURMA Emmekten çürüyen yer : EMİK Emmi : AMCA Emniyet teşkilatının uyuşturucu maddelerle ilgili birimi : NARKOTİK Emreden, buyuran : AMİR Emsal : MİSAL, NUMUNE, ÖRNEK Emtia : MAL Emzik : MEME Emzirme organı : MEME En : GENİŞLİK En az : ASGARİ, LAAKAL, MİNİMUM En büyük buda rahibi : DALAYLAMA
3601. 3602. 3603. 3604. 3605. 3606. 3607. 3608. 3609. 3610. 3611. 3612. 3613. 3614. 3615. 3616. 3617. 3618. 3619. 3620. 3621. 3622. 3623. 3624. 3625. 3626. 3627. 3628. 3629. 3630. 3631. 3632. 3633. 3634. 3635. 3636. 3637. 3638. 3639. 3640. 3641. 3642. 3643. 3644. 3645. 3646. 3647. 3648. 3649. 3650. 3651. 3652. 3653. 3654. 3655. 3656. 3657. 3658. 3659. 3660.
En çoğu, en fazlası : EKSERİYA En çok atlarda rastlanılan bir hastalık : RUAM En çok vadilerde, yamaçlarda bulunan, kil ve kum karışımı, sarı renkli verimli balç En çok, en fazla : AZAMİ En gelişmiş canlı : İNSAN En ince erkek sesi : TENOR En kısa zaman süresi : AN, LAHZA En küçük birlik : TİM En küçük izci kuruluşu : OBA En küçük miktar ve derece, en aşağı, asgari : MİNİMUM En küçük sosyolojik birim : AİLE En küçük topluluk : AİLE En meşhur Osmanlı tarihçisi : NAİMA En sert gövdeli ağaç : ABANOZ En sert maden : ELMAS En sonunda doğruyu söylemek anlamında : İMANA GELMEK En tiz erkek sesi : TENOR En uzun mesafe koşusu : MARATON En üst derece : REKOR En üstteki bölüm : TEPE Enayi : AVANAK, SALAK Encümen : KOMİSYON, KOMİTE Encümen, komisyon : KOMİTE Endenozya’yı oluşturan adalardan biri : BALİ Ender bulunan değerli : NADİDE Endonezya’da yaşayan ötücü bir kuş : İRENA Endonezya’nın Başkenti : CAKARTA Endonezya’nın para birimi : RUPİ Endonezya’nın uluslar arası plaka işareti : RI Endüstri : SANAYİ, URAN Enek : ENENMİŞ Enenmiş : ENEK Enerji : ERKE Eneze : CILIZ, ZAYIF Enf : BURUN Enfiye : BURUN OTU Enflüanza : GRİP Engebe : ARIZA Engel : KET, MANİ Engel, mania : HAİL Engel, set : MANİ Engeli aşma : ATLAMA Engelleme, mani olma : MEN Engelleri yenme kararı : AZİM Engerek yılanı : EFİ Eni : GENİŞLİĞİ Enjektör : ŞIRINGA Enli kılıç : MEC Ensiz : DAR Ensiz olarak dokunmuş parçaların yan yana eklenmesiyle oluşan perde ya da örtü olar Entrika : DOLAP, HİLE Epey : OLDUKÇA Epik : DESTANSI, EKOL, ETKİN, KÜLTÜR Epope : DESTAN Er : ALP, CİVANMERT, ERKEK, YİĞİT Er kişi : ADAM ER simgeli element : ERBİYUM Era : OTLAR Erat : ASKER, ERLER Erbap : EHİL
3661. 3662. 3663. 3664. 3665. 3666. 3667. 3668. 3669. 3670. 3671. 3672. 3673. 3674. 3675. 3676. 3677. 3678. 3679. 3680. 3681. 3682. 3683. 3684. 3685. 3686. 3687. 3688. 3689. 3690. 3691. 3692. 3693. 3694. 3695. 3696. 3697. 3698. 3699. 3700. 3701. 3702. 3703. 3704. 3705. 3706. 3707. 3708. 3709. 3710. 3711. 3712. 3713. 3714. 3715. 3716. 3717. 3718. 3719. 3720.
Erdem : FAZİLET Erden çavuşa kadar olan askerlere verilen ad : ERAT Erden sonra ilk aşama : ONBAŞI Erdenlik : BEKARET Erek : AMAÇ, GAYE Erek, maksat : AMAÇ Eren : ERMİŞ, EVLİYA Ergenekon’dan çıkışta Göktürk’lere yol gösterdiğine inanılan dişi kurt : ASENA Ergin : REŞİT Erik türlerinden biri : AYNABAKAR Erike : TAHT Erim : MENZİL Erinç : HUZUR, RAHAT Erişkin : KAMİL, YETKİN Erişmiş, ulaşmış : NAİL Eritme özelliği olan : ERİTİCİ Eritrosit : ALYUVAR Erk : GÜÇ Erke : ENERJİ Erkeğin nikahsız olarak aldığı cariye : ODALIK Erkeğin yüzünde çıkan kıllar : SAKAL Erkek : ER Erkek bale sanatçısı : BALET Erkek çocuk : KIZAN Erkek çocuk bakıcısı : LALA Erkek deve cinsi : LÖK Erkek evlat : OĞUL Erkek geyik : HONA Erkek hindi : GURK Erkek hizmetçi : UŞAK Erkek kardeş : BİRADER Erkek keçi : TEKE Erkek kişi : ADAM Erkek kümes hayvanlarının en irisi, en yaşlısına verilen ad : BABAÇ Erkek ördek : SUNA Erkek peşinde koşan kadın : VAMP Erkek ünvanı : BAY Erkekliğini gidermek : ENEMEK Erkekte cinsel güçsüzlük : ANANET Erkekte gece giysisi : SMOKİN Erkekte olur : BIYIK Erken : ER Erkincilik : LİBERALİZM Erler : ERAT Ermeni, terör ve cinayet örgütü : ASALA Ermenistan’ın başkenti : ERİVAN Ermiş : EREN, EVLİYA Ermiş kadın : AZİZE Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan şaşkınlık uyandırıcı durum : KERAMET Ermiş, evliya veli : EREN Ermiş, ulaşmış : NAİL Ermişlerin marifeti : KERAMET Erotik : KÖSNÜL, ŞEHEVİ Erotik, erosçu : EROSAL Erteleme : ROTAR, TEHİR Erzak odası : KİLER Erzincan’ın İlçeleri : ÇAYIRLI, İLİÇ, KEMAH, KEMALİYE, OTLUKBELİ, REFAHİYE, TERCAN, Erzincan’ın Kemaliye ilçesinin eski adı : EĞİN Erzurum yöresine has bir halk oyunu : BAR Erzurum, Bayburt dolaylarında el ele tutuşularak oynanan bir halk oyunu : BAR
3721. 3722. 3723. 3724. 3725. 3726. 3727. 3728. 3729. 3730. 3731. 3732. 3733. 3734. 3735. 3736. 3737. 3738. 3739. 3740. 3741. 3742. 3743. 3744. 3745. 3746. 3747. 3748. 3749. 3750. 3751. 3752. 3753. 3754. 3755. 3756. 3757. 3758. 3759. 3760. 3761. 3762. 3763. 3764. 3765. 3766. 3767. 3768. 3769. 3770. 3771. 3772. 3773. 3774. 3775. 3776. 3777. 3778. 3779. 3780.
Erzurum’un İlçeleri : AŞKALE, ÇAT, HINIS, HORASAN, ILICA, İSPİR, KARAÇOBAN, KARAYAZ ES simgeli element : AYNSTAYNYUM Esami : İSİMLER Esaret : ESİRLİK, TUTSAKLIK Esas : ANA, ASIL, BAZ, TEMEL Esas maddesi pikrik asit olan patlayıcı madde : MELİNİT Esas, temel : ANA Esatir : MİTOLOJİ Esefle, üzülerek, yazık ki : MAALESEF Eseme : MANTIK Esen : SAĞLIKLI, SALİM Esenleme : SELAM Esenlik, sağlık : AFİYET, SELAMET Eser : YAPIT Esin : İLHAM Esir : KÖLE, TUTSAK Esirlik : ESARET Esirlik : ESARET, TUTSAKLIK Eski alfabemizde, tümce sonuna gelen noktaya verilen ad : DURAK Eski Arapların Recep ayında kestikleri kurban : ATİRE Eski Asur devleti başkanti : NİNOVA Eski bir başlık türü : FES Eski bir cezalandırma usulü : FALAKA Eski bir Fransız halkı : GAVOT Eski bir imparatorluk : HUN Eski bir İran uygarlığı : SASANİ Eski bir İslâm hanedanlığı : EMEVİ, EMEVİLER Eski bir Mezopotamya uygarlığı : ASUR Eski bir Mısır tanrısı : ANUBİS Eski bir para cinsi : METELİK Eski bir silah : OK Eski bir tarihi anlatmakta kullanılan sözcük : Fİ Eski bir tür ceket : SETRE Eski bir uygarlık : AKA, ASUR, ELAM, HUN Eski boyaları kazımakta kullanılan çelik araç : RASPA Eski coğrafyacıların Anadolu’ya verdikleri ad : KÜÇÜKASYA Eski çağlardan beri söylenegelen , olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen haya Eski çağlardan kalma eser ya da tarihi değeri olan eski eşya : ANTİKA Eski Çin felsefesinde evrenin birliğini yapan düzen ilkesi : TAO Eski Çin uzunluk ölçüsü : Rİ Eski devirlerde yolcuların konaklamaları için inşa edilmiş mekan : HAN Eski dilde “Ağız” : FEM Eski dilde “Akıtma” : İSALE Eski dilde “Anlam, kavram” : MEAL Eski dilde “Anlayış, sezgi, zeka” : FARASET Eski dilde “Aşık kemiği” : KAP Eski dilde “Ateşkes” : MÜTAREKE Eski dilde “Ay” : MAH Eski dilde “Ayak” : PA Eski dilde “Ayakkabı” : PA Eski dilde “Bağırsaklar” : EMA Eski dilde “Bakış, bakma, göz atma” : NAZAR Eski dilde “Bir yerde oturanlar, sakinler” : SEKENE Eski dilde “Bulut” : EBR Eski dilde “Daire ve kürede çap” : KUTUR Eski dilde “Delik, yarık” : AHUN Eski dilde “Dişi deve” : NAKA Eski dilde “Doymuş, tok” : SİR Eski dilde “Dua eden” : DAİ Eski dilde “Dudak” : LEB
3781. 3782. 3783. 3784. 3785. 3786. 3787. 3788. 3789. 3790. 3791. 3792. 3793. 3794. 3795. 3796. 3797. 3798. 3799. 3800. 3801. 3802. 3803. 3804. 3805. 3806. 3807. 3808. 3809. 3810. 3811. 3812. 3813. 3814. 3815. 3816. 3817. 3818. 3819. 3820. 3821. 3822. 3823. 3824. 3825. 3826. 3827. 3828. 3829. 3830. 3831. 3832. 3833. 3834. 3835. 3836. 3837. 3838. 3839. 3840.
Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski Eski
dilde “Dul kadınlar” : ERAMİL dilde “Düşmanlık, yağılık” : ADAVET dilde “Ekmek” : NAN dilde “Giden, yürüyen” : REVAN dilde “Gök” : ALEM, SEMA dilde “Gökkuşağı” : ALAİMİSEMA dilde “Göz” : AYN dilde “Günler” : EYYAM dilde “Hırsız” : HARAMİ dilde “Hile, düzen” : MEKR dilde “Işık, parıltı” : ŞULE dilde “İyi, hoş, güzel” : NİK dilde “Kadın” : NİSA dilde “Kainat” : ALEM dilde “Kapı” : BAB dilde “Koku” : BU dilde “Matematik” : RİYAZİYE dilde “Mavi” : MAİ dilde “Mektup” : NAME dilde “Obur” : EKUL dilde “Öfke, kızgınlık” : CELAL dilde “Padişah saraylarına verilen ad” : MABEYİN dilde “Rüzgar, yel” : BAD dilde “Sıvı” : MAYİ dilde “Sinir” : ASABE dilde “Vurulmuş, çarpılmış” : ZEDE dilde “Yeme, yenilme” : EKL dilde “Yemiş, meyve” : SEMERE dilde “Yılan” : MAR dilde “Yol” : RAH eserler ilmi, arkeoloji : ATİKİYAT eşyaların alınıp satıldığı yer : BİTPAZARI evlerde dışarı çıkık pencere : CUMBA Isparta’da halk meclisine verilen ad : APELLA İskandinav mitolojisinde evrenin yaradılışında oluşan ilk canlı : YMİR kitap satan kimse : SAHAF konaklarda harem ile selamlık arasındaki daire : MABEYİN Mısır imparatorlarına verilen unvan : FİRAVUN Mısır inanışında ana tanrıça : İSİS Mısır inanışında baş tanrı : OSİRİS Mısır inanışında erkeklik ve üreme tanrısı : MİN Mısır inanışında yaratıcı tanrı : PTAH Mısır’da bir kent : TEB Mısır’da bir tanrı : AMON, RA Mısır’ın en ünlü kentlerinden biri : TEB mısırlıların kutsal saydıkları öküzün adı : APİS olmayan : YENİ Ortadoğu halklarının en büyük tanrısı : BAAL Roma mitolojisinde “aşk tanrısı” : AMOR Rus imparatorlarına verilen ad : ÇAR sahne sanatlarımızdan, hikâye anlatıp taklitler yaparak halkı eğlendiren kimse Türk güreşlerinden biri : ABA Türk hekimi : ATASAGUN Türk sanatı olarak kâğıt oymacılığına verilen ad : KAAT Türk’lerde bir babanın mirasçısı olan en küçük oğul : TEKİN Türk’lerde çocukları koruyan tanrıça : UMAY Türk’lerde, çocukları koruduğuna inanılan tanrıça : UMAY Türk’lerin bir tanrıçası : AKANA Türklerde hekim : ATASAGUN ve bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanılan deyim sözü : Fİ
3841. 3842. 3843. 3844. 3845. 3846. 3847. 3848. 3849. 3850. 3851. 3852. 3853. 3854. 3855. 3856. 3857. 3858. 3859. 3860. 3861. 3862. 3863. 3864. 3865. 3866. 3867. 3868. 3869. 3870. 3871. 3872. 3873. 3874. 3875. 3876. 3877. 3878. 3879. 3880. 3881. 3882. 3883. 3884. 3885. 3886. 3887. 3888. 3889. 3890. 3891. 3892. 3893. 3894. 3895. 3896. 3897. 3898. 3899. 3900.
Eski vezir konaklarındaki bir kısım müstahdeme verilen ad : ZOBU Eski Yahudiler’e verilen ad : İBRANİ Eski yapı ya da kent kalıntısı : ÖREN Eski yunan : GREK Eski Yunan felsefesinde yasa kavramı : NOMUS Eski Yunan felsevesinde bölünmez birlik : MONAT Eski Yunan Mitolojisinde aşk tanrıçası : EROS Eski Yunan mitolojisinde zafer tanrıçası : NİKE Eski Yunan mitolojisinde, güzel sanatların dokuz perisinden biri : ERATO Eski Yunan’da müzisyenlerin konser verdiği basamaklı yer : ODEON Eski Yunan’da site toplum merkezi : AGORA Eski Yunanda lir şairi : AED Eski Yunanda öç tanrısı : NEMESİS Eski yunanla ilgili : ANTİK Eski Yunanlı : GREK Eskiden “Lise” : İDADİ Eskiden ağır hapis mahkumların boynuna geçirilen demir halka : LALE Eskiden akıl hastanelerine verilen ad : BİMARHANE, TIMARHANE Eskiden Anadolu’da yüksek bir gelişim gösteren esnaf, zanaatçı, çiftçi gibi bütün ç Eskiden büyük kişileri hoş sözlerle eğlendiren kimse : NEDİM Eskiden çiftçilerden alınan bir tür harman vergisi : AŞAR Eskiden doğu Hindistan’dan getirtilen çok ince ve çok seyrek muslin ya da pamuklu b Eskiden halkın İstanbul’daki yabancılara, özellikle Fransızlara verdiği ad : DİDONA Eskiden hattatların kâğıt cilalamada kullandıkları nişastalı bileşim : AHAR Eskiden hayatı ölümsüzleştirildiğine inanılan sıvı : İKSİR Eskiden illerle ilçeler arasında yer alan yönetim bölümü : LİVA Eskiden İran hükümdarlarına verilen ad : KİSRA Eskiden İslâmi ilimler konusunda, halktan istekli olanlara camilerde verilen ders v Eskiden kalma olup, gelenek halini almış : KLASİK Eskiden Karagöz oynatılan kahvelere verilen ad : TATU Eskiden kullanılmış, iki direkli küçük tekne : ŞALOPA Eskiden Lise : İDADİ Eskiden Matematikte birler hanesine verilen ad : AHAD Eskiden mekteplerde verilen başarı kâğıdı : CEMİL Eskiden mest üzerine giyilen sarı pabuç : ÇEDİK Eskiden Mısır’daki piramitlere verilen ad : HİRAM Eskiden padişahların anneleri için kullanılan deyim : MEHDİULYA Eskiden portre yapan ressamlara verilen ad : NİGARİ Eskiden Roma kentine verilen ad : RİM Eskiden sıtma tedavisinde kullanılan, kınakına kabuğundan elde edilen alkoloit : Kİ Eskiden subayların her türlü işlerine bakan erlere verilen ad : EMİRERİ Eskiden şairlerin kasidelerinde övdükleri kişilerden aldıkları para ya da hediye : Eskiden tavan ve duvarlarda yapılan kabartma alçı süsleme : MALAKARİ Eskiden Türk’e yabancı olan kimse ve topluluklara verilen ad : TAT Eskiden Türklerin de yoğun olarak yaşadığı Yunanistan’daki bir şehir : SELANİK Eskiden, düşman tarafları temsilen dövüşmek üzere çıkan iki kişi arasındaki dövüş : Eskimoların buzdan yaptıkları kulübelere verilen ad : İGLU Eskimoların kendilerine verdikleri ad : İNUİT Eskişehir’in İlçeleri : ALPU, BEYLİKOVA, ÇİFTELER, GÜNYÜZÜ, HAN, İNÖNÜ, MAHMUDİYE, Eskiz : KARALAMA Eskrimde bir karşılama şekli : EPE, FLÖRE, KILIÇ Esmer : KARAŞIN Esmer, açık kestane renginde olan : KONUR Esnek dokunmuş, ipekli veya yünlü bir kumaş : JARSE Esnek, uzayıp kısalır : ELASTİKİ Esneklik : ELASTİK Esrarkeşlerin kullandığı bir tür nargile : KABAK Essap : SEBEPLER Estetik : GÜZELDUYU Eş : KOCA
3901. 3902. 3903. 3904. 3905. 3906. 3907. 3908. 3909. 3910. 3911. 3912. 3913. 3914. 3915. 3916. 3917. 3918. 3919. 3920. 3921. 3922. 3923. 3924. 3925. 3926. 3927. 3928. 3929. 3930. 3931. 3932. 3933. 3934. 3935. 3936. 3937. 3938. 3939. 3940. 3941. 3942. 3943. 3944. 3945. 3946. 3947. 3948. 3949. 3950. 3951. 3952. 3953. 3954. 3955. 3956. 3957. 3958. 3959. 3960.
Eş anlamlı, anlamdaş : SİNONİM Eş sıcaklık birimi : İZOTERM Eş, hanım, zevce : REFİKA Eş, refika : ZEVCE Eşape : KAÇIRILMIŞ Eşarp : BAŞÖRTÜSÜ Eşbasınç : İZOBAR Eşek : KARAKAÇAN, MERKEP Eşek Oturmalığı : SEMER Eşelemek : KURCALAMAK Eşey : CİNSİYET Eşi olmayan, biricik, yegane : TEK Eşi ölmüş ya da eşinden ayrılmış kimse : DUL Eşit : MÜSAVİ Eşk : GÖZYAŞI Eşkenar dörtgen : MAİN Eşlek etme : REFAKAT Eşsıcak : İZOTERM Eşyönlü anlamında kullanılan fizik ve kimya terimi : İZOTROPİK Et : TEN Et kesimi yortusu : APUKURYA Et ya da ciğer yemeği türü : SOTE Et yaran : DOLAMA Etanol : ALKOL Etap : AŞAMA Etçil : ETOBUR Etek ucuna doğru genişleyen giysi : EVAZE Etene : PLASENTA Eti : HİTİT Eti için avlanılan kızıl tüylü bir kuş : TOY Eti yenin bir mürekkepbalığı : KALAMAR Etiket : YAFTA Etimoloji uzmanı : ETİMOLOG Etiyopya’nın Başkenti : ADDİS ABABA Etiyopya’nın para birimi : DOLAR Etken : AMİL, ETMEN, FAAL, FAKTÖR Etki : TESİR Etkime : TESİR Etkin : AMİL, FİREZ Etkin, canlı : AKTİF Etkisiz : TESİRSİZ Etkisiz, işe yaramaz; tembel : ATIL Etli Lahana yemeği : KAPUSKA Etmen : AMİL, ETKEN, FAKTÖR Etnik : BUDUNSAL Etnoloji : IRKİYAT Etobur : ETÇİL Etoburların gelişmiş dönemlerinde bağırsaklarında yaşayan tenya türü : EKİNOKOK Etrafı açık, üstü çardak şeklinde örtülü küçük bahçe köşkü : KAMERİYE Etrafı hendek, sur ve kulelerle çevrilmiş derebeyi konağı : ŞATO Etrafı su ile çevrili kara parçası : ADA EU simgeli element : EUROPYUM Euripides’in ünlü bir tragedyası : MEDEA Ev : KONUT, MESKEN Ev halkı : HANE Ev içinde becerikli kadın : HAMARAT Ev makarnası : ERİŞTE Ev, konut : HANE Ev, yuva : DAR, KONUT Evcil : EHLİ
3961. 3962. 3963. 3964. 3965. 3966. 3967. 3968. 3969. 3970. 3971. 3972. 3973. 3974. 3975. 3976. 3977. 3978. 3979. 3980. 3981. 3982. 3983. 3984. 3985. 3986. 3987. 3988. 3989. 3990. 3991. 3992. 3993. 3994. 3995. 3996. 3997. 3998. 3999. 4000. 4001. 4002. 4003. 4004. 4005. 4006. 4007. 4008. 4009. 4010. 4011. 4012. 4013. 4014. 4015. 4016. 4017. 4018. 4019. 4020.
Evcil bir geyik cinsi : REN Evcil bir hayvan : KEDİ, KÖPEK Evcil olmayan hayvanları vurma ya da yakalama işi : AV Evet anlamında kullanılan bir söz : HA, HE, HI, YA Evhamlı : KURUNTULU Evin : NÜVE Evin bir bölümü : ODA, SALON Evirmece, çevirmece : ANAGRAM Evlenme : İZDİVAÇ Evlenme töreni sırasında erkeğe verilen ad : DAMAT Evlenmek üzere hazırlanıp süslenmiş kız, düğünü yapılmakta olan kız : GELİN Evlerde içki için ayrılmış köşe : AMERİKAN BAR Evlerin bölümlerinden : ODA Evliliğin ilk adımı : NİŞAN Evliliğin ilk günleri : BALAYI Evlilik akti : NİKAH Evlilik birliğinin kurulmasını sağlayacak kanuni işlem : NİKAH Evliya : EREN, ERMİŞ Evliya, veli, ermiş : EREN Evliye, eren : VELİ Evre, merhale : AŞAMA Evren : KAİNAT Evrenin yapısını, oluşumunu inceleyen bilimsel öğreti, evren bilim : KOZMOLOJİ Evrenpulu : MİKA Evrensel : ALEMŞÜMUL Evrensel alıcı kan gurubu : AB Evrim, gelişim, gelişme : TEKAMÜL Eyer : SEMER Eyeri hayvana bağlamakta kullanılan ip, kolan : KAYASA Eyerin altına konulan belleme : HAŞA Eyerin ön ve arkasındaki çıkıntılı bölüm : KAŞ Eza : EZİYET, ÜZGÜ Ezan okunan yer : MİNARE Ezanla ilgili : EZANİ Ezel : ÖNCESİZLİK Ezeli : ÖNCESİZ Ezgi : MELODİ, NAĞME Ezgi, makam : TERANE Ezgi, nağme : IR Ezici dişler : AZI Ezik : ÇÜRÜK Ezilmiş olan : EZİK Eziyet : EZA, ÜZGÜ F simgeli element : FLUOR F.G.Lorca’nın tanınmış bir oyunu : YERMA Faal : AKTİF Faal, aktif : ETKİN Faaliyet : İŞLERLİK Fabrika : ÜRETİMLİK Fabrika sahibi : FABRİKATÖR Fabrika yapımı her türlü kumaş ve bez gibi dokumalar : MANİFATURA Faiz : GETİRİ, NEMA, ÜREM Faizle para çoğalma : NEMALANMA Fak : KAPAN, TUZAK Fakat, ama : LAKİN Fakat, lakin : AMA Fakir : FUKARA Faktör : AMİL, ETKEN, ETMEN Fakülteler topluluğu : ÜNİVERSİTE Fal : BAKI
4021. 4022. 4023. 4024. 4025. 4026. 4027. 4028. 4029. 4030. 4031. 4032. 4033. 4034. 4035. 4036. 4037. 4038. 4039. 4040. 4041. 4042. 4043. 4044. 4045. 4046. 4047. 4048. 4049. 4050. 4051. 4052. 4053. 4054. 4055. 4056. 4057. 4058. 4059. 4060. 4061. 4062. 4063. 4064. 4065. 4066. 4067. 4068. 4069. 4070. 4071. 4072. 4073. 4074. 4075. 4076. 4077. 4078. 4079. 4080.
Falcılık yöntemlerinden biri : TAROT Falez : YALIYAR Familya : AİLE Fan : ÜFTÜRGEÇ Fanatik : BAĞNAZ Fani : ÖLÜMLÜ Farazi : SANAL Faraziye : KURAM, VARSAYIM Faraziye, hipotez : VARSAYIM Fare : MAUSE Farz edelim ki, farz edin ki, tutalım ki, sayalım ki : FARAZA Fas’ın Başkenti : RABAT Fas’ın para birimi : DİRHEM Fas’ın uluslar arası plaka işareti : ME Fas’ta bir ırmak : SA, ZA Fas’ta işlenen keçi derisi : MAROKEN Fasıla : ARA Fasikül : CÜZ Fasulye sırığı : HEREK Faşing : KARNAVAL Fatih Sultan Mehmet’in şiirlerinde kullandığı mahlas : AVNİ Fatih’in fedaisi : KARA MURAT Fayans : ÇİNİ Fayda : ASI, ÇIKAR, KÂR, KAZANÇ, YARAR Fayda, kâr, menfaat, çıkar : YARAR Faydalanma, yararlanma, kazanç sağlama : İSTİFADE Faydalar : MENAFİ Faydalı olmak : YARAMAK Fazilet : ERDEM Fazla bön : AVANAK, ENAYİ, SALAK Fazla bön, avanak : ENAYİ Fazla sıcak veya soğuk olmayan, ılıkça, mutedil : ILIMAN Fazla terden vücutta oluşan ufak pembe kabartılar : İSİLİK Fazladan tutulan oruç ya da namaz : NAFİLE FE simgeli element : DEMİR Federal Almanya hava yolları şirketi : LUFTHANSA Federal Almanya’yı oluşturan eyaletlere verilen ad : LAND Feet’in kısa yazılışı : FT Felç, inme : İNME, NÜZUL Fellah, zenci : ARAP Felsefede araz : İLİNEK Felsefede dogma : İNAK Felsefede düşünce : İDE Felsefede, bir durumdan bir duruma geçme : OLU Fen bilimi : MATEMATİK Fena : KÖTÜ, KET Fena değil anlamında bir ünlem : EH Ferahlama sözü : OH Feribot : ARABALI VAPUR Ferik : PİLİÇ Fert : BİREY Fesatçı, münafık : ARABOZAN Fethetme : ALMA Fevkalade olay, macera ve kahramanlara verilen hayali, sözle nakledilen hikaye : MA Feyiz ve bereket kaynağı olan, bereketli : MÜBAREK Feza : UZAY Fırında iyice pişirilerek kurutulan çeşitli biçimde peksimet : GALETA Fırka : PARTİ Fidan : NİHAL Fihrist : KATALOG
4081. 4082. 4083. 4084. 4085. 4086. 4087. 4088. 4089. 4090. 4091. 4092. 4093. 4094. 4095. 4096. 4097. 4098. 4099. 4100. 4101. 4102. 4103. 4104. 4105. 4106. 4107. 4108. 4109. 4110. 4111. 4112. 4113. 4114. 4115. 4116. 4117. 4118. 4119. 4120. 4121. 4122. 4123. 4124. 4125. 4126. 4127. 4128. 4129. 4130. 4131. 4132. 4133. 4134. 4135. 4136. 4137. 4138. 4139. 4140.
Fiilde ortak olan : İŞTEŞ Fiilin anlamına tamamlayan isim, tamlama : TÜMLEÇ Fiiller : EFAL Fiji’nin Başkenti : SUVA Fiji’nin para birimi : DOLAR Fikir : İDE Fildişi Kıyısı’nın Başkenti : ABİCAN Fildişi Kıyısı’nın para birimi : FRANK Filika büyüklüğünde küçük vapur : ÇITANA Filipinler’in Başkenti : MANİLA Filipinler’in para birimi : PEZO Filipinler’in uluslar arası plaka işareti : PI Filiz, gonca : TOMURCUK Film çekme makinesi : KAMERA Film gösterme yeri : SİNEMA Filmci : SİNEMACI Fin hamamı : SAUNA Finale kalan sporcu : FİNALİST Finanssal kiralama : LEASİNG Finlandiya halkından olan : FİN Finlandiya’nın Başkenti : HELSİNKİ Finlandiya’nın para birimi : MARKKA Finlandiya’nın uluslar arası plaka işareti : SF Firar : KAÇMA Firari : KAÇAK Firez : EKİN Fişeğin kapsül, barut ve kurşun taşıyan yuva bölümü : KOVAN Fişek : KURŞUN Fitilli bir tüfek çeşidi : ALAYBOZAN Fitneci : CAZGIR Fiyaka : AFİ, CAKA Fiyakalı : CAKALI Fiyat : EDER, PAHA Fiyat artırımı : ZAM Fiyat gösteren çizelge : TARİFE Fiyat yaftası : ETİKET Fiziğin bir kolu : MEKANİK Fizik ötesi : METAFİZİK Fizik, Kimya, Matematik ve Biyoloji bilimlerine verilen ad : FEN Fizikte direnç kanunu : OM FKÖ (Filistin Kurtuluş Örgütü) Lideri : YASER ARAFAT Flurya da denilen güzel ötüşlü bir kuş : YELVE FM simgeli element : FERMİYUM Fok : AYIBALIĞI Fonograf : GRAMOFON Formen, bataklık gazı : METAN Fos : BOŞ Fotoğraf : RESİM Fotoğraf makinelerinde uzaklık ayarını yapan düzen : TELEMETRE Fotoğrafta duruş : POZ Foyasız parlak elmas : PIRLANTA FR simgeli element : FRANSİYUM Fransa’da bir ırmak : LOİRE, RHONE, SEN Fransa’da bir kent : NANTES, NİCE, LYON Fransa’nın Başkenti : PARİS Fransa’nın güney doğusunda bir yönetim bölgesi : AIN Fransa’nın para birimi : FRANK Fransa’nın uluslar arası simgesi : F Fransız halk dansı : UAVOT Fransızlar tarafından geliştirilerek üretilen savaş uçakları dizisinin ortak adı :
4141. 4142. 4143. 4144. 4145. 4146. 4147. 4148. 4149. 4150. 4151. 4152. 4153. 4154. 4155. 4156. 4157. 4158. 4159. 4160. 4161. 4162. 4163. 4164. 4165. 4166. 4167. 4168. 4169. 4170. 4171. 4172. 4173. 4174. 4175. 4176. 4177. 4178. 4179. 4180. 4181. 4182. 4183. 4184. 4185. 4186. 4187. 4188. 4189. 4190. 4191. 4192. 4193. 4194. 4195. 4196. 4197. 4198. 4199. 4200.
Fransızların “sert” bir sigarası : GİTANES Freddy Krueger’in dehşet saçtığı sokak : ELM Frenk : AVRUPALI Freud’un teorisinde el altında bulunan psişik enerji miktarı : KATEKSİ Fukara : FAKİR Futa : KİK Futbol ligi : KÜME Futbol oyununda topun kaleye girmesi : GOL Futbol’da 15 dakika ara : HAFTAYM Futbolda atılır : GOL Futbolda orta saha oyuncusu : HAF Futbolda sahanın orta noktası : SANTRA Futbolda serbest vuruş : FRİKİK Futbolda topa bir vuruş şekli : PLASE Futbolda topa yumuşak bir vuruşla havadan istenilen yere gönderiş : KLASE Futbolda topun ele değmesi : ENT Futbolda topun kale yanlarından dışarıya çıkması : AUT Futbolda topun yandan dışarı çıkması : TAÇ Fütüvvet şeyhi : AHİ Gabon’un Başkenti : LİBREVİLLE Gabon’un para birimi : FRANK Gaetano Donizetti’nin bir operası : RİTA Gaf : POT Gag : GÜLÜT Galeyan : COŞMA Galibiyet : YENGİ Gam : KAYGI, TASA, ÜZÜNTÜ, YEİS Gambia’nın para birimi : DALASİ Gambiya’nın Başkenti : BATHURST Gana’da yaşayan zenci bir halk : AŞANTİ Gana’nın Başkenti : AKRA Gana’nın para birimi : SEDİ Garanti, güvence : TEMİNAT Garez : KİN Gari verme : İADE Garp : BATI Garson yardımcılı : YAMAK Gayda : TULUM Gaye : AMAÇ, EREK Gaye, maksat : AMAÇ Gayesiz : AMAÇSIZ Gayret göstermek : ÇABALAMAK Gayret, çaba : EFOR Gayretlendirme ünlemi : HA Gayrımenkul : EMLAK Gaz lambası ipi : FİTİL Gazel ya da kasidenin ilk beyiti : MATLA Gazete yazısı : MAKALE Gazetecilikte haber kaçırma : ATLAMA Gaziantep’in İlçeleri : ARABAN, İSLAHİYE, KARGAMIŞ, KİLİS, NİZİP, NURDAĞI, OĞUZELİ, Gazneli-Selçuklu savaşı : DANDANAKAN GD simgeli element : GADOLİNYUM GE simgeli element : GALYUM Gebe : HAMİLE Gebre otu : KEBERE Gece : ŞEB, TÜN Gece Bekçisi : ASES Gece yapılan sinema ya da tiyatro gösterisi : SUARE Geceleyin oynanan bir halk oyunu : SİMSİN Geceyi bir yerde geçirme : GECELEME, YATI
4201. 4202. 4203. 4204. 4205. 4206. 4207. 4208. 4209. 4210. 4211. 4212. 4213. 4214. 4215. 4216. 4217. 4218. 4219. 4220. 4221. 4222. 4223. 4224. 4225. 4226. 4227. 4228. 4229. 4230. 4231. 4232. 4233. 4234. 4235. 4236. 4237. 4238. 4239. 4240. 4241. 4242. 4243. 4244. 4245. 4246. 4247. 4248. 4249. 4250. 4251. 4252. 4253. 4254. 4255. 4256. 4257. 4258. 4259. 4260.
Gecikme : RÖTAR Gecikmesi mahzurlu olan durum, acele olan : ACİLİYET Geçerli, cari : MERİ Geçici ve seyrek dikiş : TEYEL Geçim, geçindirme : İAŞE Geçim, geçinme : MAİŞET Geçimi zengin ve ama yaşlı bir kadınca sağlanan onun sevgilisi durumundaki genç erk Geçimini sağlamak : NAFAKALANMAK Geçimini yük taşıyarak sağlayan kimse : HAMAL Geçimlik : NAFAKA Geçimsizlik : NİFAK Geçinme, geçim : MAİŞET Geçinmek için gerekli olan para : NAFAKA Geçirgen bir zardan süzülerek, zehirli atıkları ayıklamak ve kanı temizlemek için k Geçit, boğaz : ARGIT Geçme bulaşma : SİRAYET Geçmiş : MAZİ Geçmişte işlenen suç : SABIKA Geçtiğimiz yıllarda Afrika’da birçok insanın ölümüne yol açan virüs : EBOLA Gel git olayında denizin geri gitmesi : CEZİR Gel git olayında denizin kabarması : MED Geleceği bilme iddiasında bulunan : FALCI Geleceği bilme iddiasında bulunan : KAHİN Gelecek : ATİ, İSTİKBAL Gelecek zaman, istikbal : ATİ Gelenek : ANANE Geleneksel : ANANEVİ Geleneksel Japon çay töreni : ÇANOYU Gelgit olayında denizin çekilmesi : CEZİR Gelgit olayında denizin kabarması : GEL, MET Gelin başlığı : KEPEZ Gelin ile güveyin düğün gecesi yalnız kaldıkları oda : GERDEK Gelin tacı : KALAK Gelinin başını, bazende yüzünü kaplayan dantel ya da tülden örtü : DUVAK Gelinin güveye verdiği para : DRAHOMA Gelinlerin başlarına takılan süs : TAÇ Gelinlerin başlarına ve yüzlerine örtülen ince tül örtü : DUVAK Gelip gelme, muzaffer olma, yenme : GALEBE Gelir : İRAT Gelir getiren mülk : AKAR Gelirler : VARİDAT Gelişi güzel, özensiz : LALETTAYIN Gelişigüzel bir biçimde yazarak, durmadan yazarak : ÇALA KALEM Gelişme süreci, tekamül : EVRİM Gelişmemiş bilgide yaşama organı : TAL Gemi bağlamakta kullanılan kalın halat : PALAMAR Gemi barınağı : LİMAN Gemi görevlisi : KAMAROT Gemi halatı : PALAMAR Gemi hizmetlisi : KAMAROT Gemi için pervaneyi ters yönde çevirme : TORNİSTAN Gemi odası : KAMARA Gemi omurgası : KANARA, KARİNA Gemi safrası : SABURA Gemi ve kayıkların tahtalarının arasının üstüpü vs. ile tıkayıp üstüne zift, macun Gemi yapılan ya da onarılan üstü örtülü havuz : DOK Gemide bulundurulan sandal : FİLİKA Gemide pervaneyi ters yönde çevirme : TORNİSTAN Gemide tayfa yamağı : MİÇO Gemiden suya bırakılarak yüzer halde limana çekilen çok büyük yük sandığı : KONTEYN
4261. 4262. 4263. 4264. 4265. 4266. 4267. 4268. 4269. 4270. 4271. 4272. 4273. 4274. 4275. 4276. 4277. 4278. 4279. 4280. 4281. 4282. 4283. 4284. 4285. 4286. 4287. 4288. 4289. 4290. 4291. 4292. 4293. 4294. 4295. 4296. 4297. 4298. 4299. 4300. 4301. 4302. 4303. 4304. 4305. 4306. 4307. 4308. 4309. 4310. 4311. 4312. 4313. 4314. 4315. 4316. 4317. 4318. 4319. 4320.
Gemilerde ağır yükleri taşımakta kullanılan el arabası : BOCI Gemilerde bir direk : MİZANA Gemilerde demir zincirin geçtiği delik : LOÇA Gemilerde içme suyu konulan büyük ve yassı fıçı : MANCANA Gemilerde içme suyu koymaya yarayan, ortası basık küçük fıçı : KARTEL Gemilerde küçük makara : MANDAR Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka : ANELE Gemilerde veya kalelerde topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapıl Gemilerde zırhlı kule : TARET Gemilerde, ambarlara ve makine bölümüne hava vermek için güverteye açılan baca : MA Gemilere yol gösteren ışık kulesi : FENER Gemileri bağlamaya yarayan kalın halat : PALAMAR Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz Gemilerin ambar ve makine dairelerinde toplanan kirli havanın boşaltılmasına yaraya Gemilerin barınarak yük alıp verdikleri yer : LİMAN Gemilerin başka bir gemiden ya da kıyıdan uzaklaşması : AVARA Gemilerin iki yana yatıp kalkması : YALPA Gemilerin izlediği yol : ROTA Gemilerin onarıldığı havuz : DOK Gemilerin tahtalarına ziftleme : KALAFAT Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaret Geminin sol yanı : İSKELE Geminin ya da sandalın baş tarafı : PRUVA Geminin yanı : BORDA Geminin zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır bulunması : APİKO Gemiye baştan ya da kıçtan halatla karaya bağlama : ABAŞO Gemiyi bir yere bağlamak için kullanılan kalın halat : KALAMAR Gen : KÖKEN, MENŞE Genç kızlarda görülen kansızlık : KLOROZ Genç, yiğit, er : FETA Gençlik sivilcesi : AKNE Genel : UMUMİ Genelev işleten kadın : ÇAÇA, MAMA Genelge : TAMİM Genellikle arkasından yağmur getiren sert ve geçici yel : BORA Genellikle çivi çakmada kullanılan bir araç : ÇEKİÇ Genellikle eski kahvelerde ve evlerde bulunan duvara bitişik alçak tahta, sedir, ke Genellikle gençlerin toplandıkları bir tür lokal : CAFE Genellikle gerçek dışı olayları konu alan, çocuklara yönelik anlatım : MASAL Genellikle horozların başlarında bulunan kırmızı uzantı : İBİK Genellikle içine sulu şeyler konulan metal vb.den yapılmış kap : TAS Genellikle kapalı akrobasi yeri : SİRK Genellikle kapalı kap : KUTU Genellikle kuşak arasında taşınan, hokkalı yazı takımı : DİVİT Genellikle Radyoda oynanmak için hazırlanan kısa, güldürücü oyun : SKEÇ Genellikle sol elini kullanan kimse : SOLAK Genellikle üzerinde yerleşim yeri bulunmayan ekilebilen ya da boş toprak : ARAZİ Genellikle yemeklerden önce içilen sıcak içecek : ÇORBA Genellikle yer altında ya da viyadük üzerinde ve tümüyle kapalı bir mekanda kurulan General : PAŞA Geniş olmayan : DAR Geniş yapraklı bir süs bitkisi : DEVETABANI Genişliği : ENİ Genişlik : EN Geometrik biçimli kalın tahta : MİRA Geometrik bir biçim : ELİPS Gerçek : HAKİKİ, HAKİKAT, REEL Gerçek olmayan : FANSTASTİK, SANAL Gerçek olmayan davranış : ROL Gerçek olmayan, asılsız : YALAN
4321. 4322. 4323. 4324. 4325. 4326. 4327. 4328. 4329. 4330. 4331. 4332. 4333. 4334. 4335. 4336. 4337. 4338. 4339. 4340. 4341. 4342. 4343. 4344. 4345. 4346. 4347. 4348. 4349. 4350. 4351. 4352. 4353. 4354. 4355. 4356. 4357. 4358. 4359. 4360. 4361. 4362. 4363. 4364. 4365. 4366. 4367. 4368. 4369. 4370. 4371. 4372. 4373. 4374. 4375. 4376. 4377. 4378. 4379. 4380.
Gerçek, doğru : HAKİKAT Gerçek, gerçekçilik : REALİTE Gerçekleri açıklama : İTİRAF Gerçekleşeceği düşünülmeyen, hesapta olmayan, umulmadık, olağan dışı olgular : ZAHU Gerçekleşmesi imkansız tasarı : ÜTOPİ Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek : EMEL Gerçeklik : HAKİKAT, REALİTE Gerçekte olmayan : SANAL Gerçekten, hakikatten anlamında kullanılan belirteç : FİLHAKİKA Gerdan, boyun : RAKABE Gerdanlık : KOLYE Gerdeğe girme : ZİFAF Gerdek : ZİFAF Gereğinde kullanmak üzere saklanan tahıl : ZAHİRE Gereğinden fazla : ÇOK Gerek, lüzum : İCAP Gereken yiyecek içecek şeyler, azık : NEVALE Gerekli : LAZIM Gereklilik, lüzum : HACET Gereksiz : LÜZUMSUZ Gereksiz konuşma : AFAKİ Gereksiz şeyler : ÖTEBERİ Gereksiz, anlamsız, boş sözler : LAKLAKA Gereksiz, lüzumsuz, yersiz boş : ABES Gerektiğinden fazla : AŞIRI Gergef : KASNAK Geri : ART Geri çekilme : RİCAT Geri çevirme : RET Geri çevirme, geri verme : İADE Geri dönen : RACİ Geri, peş : ART Gerici : MÜRTECİ Gerisin geriye : TÖSKÜRÜ Getiri : FAİZ, KAZANÇ, NEMA, ÜREM Geveze : LAF EBESİ Gevezelik : LAKLAK Gevezelik etmek (iki kelime) : ÇENE ÇALMAK Geviş getiren hayvanların ayaklarının arkasındaki körelmiş tırnak, kemik çıkıntısı Geviş getirenlerden, Belçika Kongosu’nda bataklık ormanlarda yaşayan, memeli bir ha Gevşek olmayan : SIKI Gevşeklik : REHAVET Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı : KARACA Gezegenlerden biri : UTARİT Gezgin Samuraylara verilen ad : RONİN Gezi teknesi : YAT Gezinilen, ayakla basılan taban : YER Gezinti vapuru : YAT Gezinti yeri : MESİRE Gıda maddelerinden biri : ET Gına gelmek : USANMAK Giden, yürüyen : REVAN Gider : MASRAF Giderme, yok etme, ortadan kaldırma : İZALE Gidilen yol üzerinde olmayan : SAPA Gidiş, geliş : TRAFİK Gidiş, yürüyüş : SEYİR Gine’nin Başkenti : KONAKRY Gine’nin para birimi : SİLY Gine-Bissau’nun Başkenti : BİSSAU
4381. 4382. 4383. 4384. 4385. 4386. 4387. 4388. 4389. 4390. 4391. 4392. 4393. 4394. 4395. 4396. 4397. 4398. 4399. 4400. 4401. 4402. 4403. 4404. 4405. 4406. 4407. 4408. 4409. 4410. 4411. 4412. 4413. 4414. 4415. 4416. 4417. 4418. 4419. 4420. 4421. 4422. 4423. 4424. 4425. 4426. 4427. 4428. 4429. 4430. 4431. 4432. 4433. 4434. 4435. 4436. 4437. 4438. 4439. 4440.
Gine-Bissau’nun para birimi : PEZO Girdap : ANAFOR Giresun’un İlçeleri : ALUCRA, BULANCAK, ÇAMOLUK, ÇANAKÇI, DERELİ, DOĞANKENT, ESPİYE Giyeceklerde boyun kısmı : YAKA Giyeceklerde takım : KAT Giyecekleri tanıtmak maksadıyla mankenlerin yaptıkları gösteri : DEFİLE Giyilecek şey, elbise, esvap, libas : GİYİM Giyilecek şey, giysi : LİBAS Giysi : URBA, RUBA Giysi işlemekte kullanılan parıltılı pul : PAYET Giysi kenarına geçirilir : BİYE Giysi kesimi : KUP Giysi kolu : YEN Giysi vb. işlemek için kullanılan küçük, parıltılı pul : PAYET Giyside akım : MODA Giysilerde takım : KAT Giysilerden bazılarının bol olması için yanlarına eklenen parça : PEŞ Giysilerin boyuna gelen yeri : YAKA Giysilerin buruşukluklarını gidermeye yarayan kızgın demir araç : ÜTÜ Giysinin boyun bölümü : YAKA Giysinin yaka, kol, etek çevresine geçirilen ince şerit : BİYE Giz : SIR Gizem : SIR Gizemsel : MİSTİK Gizli Bask örgütü : ETA Gizli bir tehlike ihtiva eden, tekin olmayan, uğursuz : NETAMELİ Gizli dost : AŞNA VİŞNE Gizli düşmanlık : KİN Gizli görevli : AJAN Gizli yer, köşe bucak : TUN Glütence zengin un : İRMİK Gnellikle gece kulüplerinde genç bir kadının müzik eşliğinde dans edip soyunarak ya Gogol yapıtı : TERASBULBA Golfte bir delikte elde edilen ve parı iki puan yükselten skor : EAGLE Gondol benzeri bir kayık : PEREME Goril : BADİGART Göbek : KUŞAK, NESİL Göbek, nesil : KUŞAK Göbekli kıvırcık salata : MARUL Göç : MUHACERET Göçebe çadırı : OBA Göçebelerin konak yeri : OBA Göçmen bir kuş : LEYLEK Göçüşme, yer değiştirme : METATEZ Göğüs : SADIR, SİNE Göğüs kafesini oluşturan kemiklerin her biri, kaburga : EĞE Gök (eski dil) : ALEM, SEMA Gök küresinin döndüğü eksenin iki ucundan her biri : KUTUP Gök, sema, felek : ASUMAN Gökbilim : ASTRONOMİ, FELEKİYAT Gökçe adanın eski adı : İMROZ Gökkuşağı : EBEKUŞAĞI, TİRAJE Gökkuşağı “Eski dil” : ALAİMİSEMA Gökle ilgili : GÖKSEL, SEMAVİ Göktaşı : METEOR Gökteki ay : MAH Göktürklere yol gösteren dişi kurt : ASENA Gökyüzü : ASUMAN, SEMA Gölgebalığı, taş levreği : MİNAKOP Gömü : DEFİNE
4441. 4442. 4443. 4444. 4445. 4446. 4447. 4448. 4449. 4450. 4451. 4452. 4453. 4454. 4455. 4456. 4457. 4458. 4459. 4460. 4461. 4462. 4463. 4464. 4465. 4466. 4467. 4468. 4469. 4470. 4471. 4472. 4473. 4474. 4475. 4476. 4477. 4478. 4479. 4480. 4481. 4482. 4483. 4484. 4485. 4486. 4487. 4488. 4489. 4490. 4491. 4492. 4493. 4494. 4495. 4496. 4497. 4498. 4499. 4500.
Gömülü mal veya para : DEFİNE Gömüt : HAZİNE, MEZAR Göndericiye yollanan şeyin gönderildiği yere teslim edildiğini bildiren belge : ALI Gönderme, yollama : İRSAL Gönenç : REFAH Gönlü korku ve saygı ile dolma : HUŞU Gönül vermiş erkek : MAŞUK Gönülden sevilen kadın : CANAN Gördek : ACIBALIK Görev : ÖDEV Görevden alma : AZİL Görevden ayrılma : İSTİFA Görevin yürütülebilmesi için merkez olarak seçilen yer : ÜS Görgülü, terbiyeli, olgun kimse : ÇELEBİ Görgüsüz, özensiz : KABASABA Görkem, heybet : AZAMET Görkemli, gösterişli : TANTANALI Görme ile ilgili : BASARİ Görme ile ilgili olan : OPTİK Görmede hiçbir bozukluk olmadığı halde okuma yetisinin yok olması : ALEKSİ Görmez : AMA, KÖR Görsel bir sanat dalı : SİNEMA Görüldüğünde ödenmesi gereken poliçelere yazılan ve “görüldüğünde” anlamına gelen t Görünen, görünürdeki : ZAHİRİ Görünüşe göre olacağı sanılan : MUHTEMEL, OLASI Görünüşe göre, görünüşte : SURETA, ZAHİREN Görüş ve düşünce için, ikiye bölünmüş olma durumu : İKİLİK Görüşme : MÜLAKAT Gösteri amacıyla ya da bir olaya dikkat çekmek için, genellikle açık yerlerde yapıl Gösteri çadırı : SİRK Gösteri ya da toplantı binalarında dinlenme yeri : FUAYE Gösteri yapılan yer : SAHNE Gösterildikçe ödenmesi gereken poliçe : AVİSTO Gösteriş : ALAYİŞ, NÜMAYİŞ Gösteriş, caka : FİYAKA Gösteriş, çalım : AFİ, ÇAKA Gösteriş, çalım, çaka : AFİ Gösteriş, kabadayılık : LOLO Gösterişli ev : KONAK Gösterişli, çalımlı : AFİLİ Gösterişsiz : SADE Gösterme sıfatı : BU Götürme, ulaştırma, nakletme : İLETME Götürü : MAKTU Maktu : GÖTÜRÜ Götürü, toptan : KABALA Gövde heykeli : TORS Gövdebilim : ANATOMİ Gövdesi Hindistan cevizi kabuğundan yapılmış uzun saplı saz : REBAP Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi kara olan (at) : DORU Gövdesi odun ya da kereste olmaya elverişli olabilen, uzun yıllar yaşayabilen bitki Göz : AYN Göz alıcı parlak renkleri olan bir papağan : LORİ Göz çukuru : ÇANAK Göz değmesi : NAZAR Göz erimi : UFUK Göz renklerinden biri : ELA Gözaltı : NEZARET Gözaltında olan : ENTERNE Gözde ağ tabaka : RETİNA
4501. 4502. 4503. 4504. 4505. 4506. 4507. 4508. 4509. 4510. 4511. 4512. 4513. 4514. 4515. 4516. 4517. 4518. 4519. 4520. 4521. 4522. 4523. 4524. 4525. 4526. 4527. 4528. 4529. 4530. 4531. 4532. 4533. 4534. 4535. 4536. 4537. 4538. 4539. 4540. 4541. 4542. 4543. 4544. 4545. 4546. 4547. 4548. 4549. 4550. 4551. 4552. 4553. 4554. 4555. 4556. 4557. 4558. 4559. 4560.
Gözde canlılık : FER Gözde sarıya çalan kestane rengi : ELA Gözdeki ağ tabaka : RETİNA Gözden kaybolmak : SİLİNMEK Göze inen perde : KATARAKT Gözetleme : DİKİZ Gözetleme : DİKİZLEME Gözkapağının kenarında çıkan küçük çıban : İTDİRSEĞİ Gözle görülmeyen yaratık, İns’in mukabili : CİN Gözlem : RASAT Gözlem yazısı : RAPOR Gözlemevi : RASATHANE Gözlemler, deneyimler sonucu elde edilmiş şeylerin tümü : BİRİKİM Gözleri görmeyen : AMA Gözü açık, uyanık : SAK Gözü pek : ACAR Gözün renkli bölümü : İRİS Gözyaşı : EŞK Gramerde eskiden “-de hali” verilen ad : LOKATİF Granitle aynı kimyasal yapıda olan bir kayaç : RİYOLİT Grenada’nın Başkenti : SAİNT GEORGE’S Grenada’nın para birimi : DOLAR Gres : MAKİNE YAĞI Gril : IZGARA Grip : ENFLÜANZA Grup : ULAM, ZÜMRE Guatemala’nın Başkenti : GUATEMALA Guatemala’nın para birimi : KETZALİ Guyana’nın Başkenti : GEORGETOWN Guyana’nın para birimi : DOLAR Gübre, tezek : KEMRE Gücenildiğini belirtme : SİTEM Gücenme : ALINMA Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz : ACİZ Gücü olmayan : DERMANSIZ Gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan : ZORBA Güç : DERMAN, ERK, TAKAT Güç simgesi olarak taşınan değnek : ASA Güç, derman : TAKAT Güç, dirlik : CAN Güç, hal : TAKAT Güç, iktidar : ERK Güç, kuvvet, derman : TAKAT Güçlü ve hareketli : ENERJİK Güçlü ve yürekli : YİĞİT Güçlükle, ancak uç uca : DARADAR Güçsüz : ACİZ, ZAYIF Güçsüz, dayanıksız kimse : NANE MOLLA Güçsüz, zayıf : ZEBUN Güdümbilim : SİBERNETİK Güdümlü füze : ROKET Güğüm : DEBBE Güldeste, antoloji : SEÇKİ Gülmece : MİZAH Gülmece niteliği taşıyan : MİZAHİ Gülü seven ona katlanır : DİKEN Gülünç : KOMİK Gülüt : GAG Gümüş : SİM Gümüş balığı : ATERİNA
4561. 4562. 4563. 4564. 4565. 4566. 4567. 4568. 4569. 4570. 4571. 4572. 4573. 4574. 4575. 4576. 4577. 4578. 4579. 4580. 4581. 4582. 4583. 4584. 4585. 4586. 4587. 4588. 4589. 4590. 4591. 4592. 4593. 4594. 4595. 4596. 4597. 4598. 4599. 4600. 4601. 4602. 4603. 4604. 4605. 4606. 4607. 4608. 4609. 4610. 4611. 4612. 4613. 4614. 4615. 4616. 4617. 4618. 4619. 4620.
Gümüş balığının en küçüğü : AFİS Gümüş üstüne özel bir biçimde kurşunla işlenen kara nakış : SAVAT Gümüşbalığı : ATERİNA Gümüşbalığından ufak ve ona benzer bir balık : ÇAMUKA Gümüşbalığının küçüğü : AFİS, İLARYA Gümüşhane’nin İlçeleri : KELKİT, KÖSE, KÜRTÜN, ŞİRAN, TORTUL Gün ağarmadan önceki alacakaranlık : TAN Gün ağarması : SEHER Gün, gece eşitliği : EKİNOKS Günah ve haramdan uzak duran, sakınan, dindar, takva sahibi, zahit : MÜTTAKİ Günahlara karşılık çekilen ceza : AZAP Gündüz gösterimi : MATİNA Güneş : AFİTAP Güneş çevresinde dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı Güneş doğmadan önceki alaca karanlık : ŞAFAK, TAN Güneş için doğma, doğuş : TULU Güneş’e en yakın gezegen, Merkür : UTARİT Güneş’e uzaklık sırasında 7.ci olan gezegen : URANÜS Güneşin battığı yön : BATI Güneşin doğduğu yön : DOĞU Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Başkenti : PRETORİA Güney Afrika Cumhuriyeti’nin para birimi : RAND Güney Afrika’da bir çöl : KALAHARİ Güney Afrika’nın uluslar arası plaka işareti : ZA Güney Amerika : LATİN AMERİKA Güney Amerika’da bir devlet : ARJANTİN Güney Amerika’da bir ırmak : AMAZON Güney Amerika’da ki hayali altın ülkesi : ELDORADO Güney Amerika’da kullanılan bir tür kement : LASO Güney Amerika’da yaşayan bir lama türü : VİGONİ Güney Amerika’da yaşayan bir yük hayvanı : LAMA Güney Amerika’da yaşayan, taneyle beslenen, pek iyi uçamayan bir kuş : TİNAMU Güney Amerika’da yerlilerin oklarına sürdükleri bitkisel zehir : KÜRAR Güney Anadolu’da bir dağ silsilesi : AMANOS Güney Anadolu’da bir ırmak : ASİ Güney Anadolu’da bir ova : AMİK Güney Anadolu’da öküz yemliğine verilen ad : AKERE Güney illerimizde kırmızı acı bibere verilen ad : İSOT Güney Kore’nin Başkenti : SEUL Güney Kore’nin para birimi : VON Güney Yemen’in Başkenti : ADEN Güney Yemen’in para birimi : DİNAR Güneydoğu Anadolu Projesi (kısaca) : GAP Güneydoğu Anadolu’da bir ırmak : ZAP Güneydoğu Asya’da yaşayan kuyruklu bir maymun türü : MAKAK Günü gününe, sözü sözüne uymayan : DELİBOZUK Günün bir bölümü : AKŞAM, İKİNDİ, ÖĞLE, SABAH, YATSI Güreş, futbol gibi oyunlarda oyunu yöneten sorumlu kişi : HAKEM Güreşte bir oyun : ELENSE, KAFAKOL Güreşte bir tür : GROKOROMEN Gürültü patırtı, yaygara, velvele : ŞAMATA Gürültü, patırtı : ŞAMATA Güven : İTİMAT Güven mektubu : İTİBARNAME Güven, güvenç, emniyet : İTİMAT Güvence : TEMİNAT Güvenilen, inanılan, emin : İNAM Güvenilir : EMİN Güvenilir bir yere sığınma : İLTİCA Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu konut : KARAKOL
4621. 4622. 4623. 4624. 4625. 4626. 4627. 4628. 4629. 4630. 4631. 4632. 4633. 4634. 4635. 4636. 4637. 4638. 4639. 4640. 4641. 4642. 4643. 4644. 4645. 4646. 4647. 4648. 4649. 4650. 4651. 4652. 4653. 4654. 4655. 4656. 4657. 4658. 4659. 4660. 4661. 4662. 4663. 4664. 4665. 4666. 4667. 4668. 4669. 4670. 4671. 4672. 4673. 4674. 4675. 4676. 4677. 4678. 4679. 4680.
Güvenliği sağlayan kurum : JANDARMA, POLİS Güvenlik : ASAYİŞ Güvercin cinsi : PAL Güvercingillerden, korularda yaşayan, eti için avlanan bir kuş : ÜVEYİK Güvertesiz yük teknesi : MAVNA Güvey : DAMAT Güz, sonbahar : HAZAN Güzel çiçekler açan, soğanlı bir süs bitkisi : LALE Güzel çiçekli süs bitkisi : MİMOZA Güzel giyimli, çok yakışıklı kimse : APİKO Güzel görünüşlü, boyu 3-40 metreye kadar çıkabilen bir çam türü : LADİN Güzel hoş görünen : RANA Güzel koku : AROMA, ESANS, ITIR, NEFHA, RAYİHA Güzel kokular : ITRİYAT Güzel kokulu bir bitki : YARPUZ Güzel kokulu bir madde : MİS Güzel kokulu bir tür kavun : ŞAMAMA Güzel kokulu şey : AMBERİYE Güzel kokulu ve ekseriya beyaz veya sarı çiçek açan sarılgan ağaççık : YASEMİN Güzel ötüşlü bir kuş : SAKA Güzel sanat : AR Güzel sanatlarda gelenekçiliğe karşı yenilikçi eğilim : MODERNİZM Güzel sanatlarda klasik çağ öncesinde kalan : ARKAİK Güzel sanatların bir dalı : EDEBİYAT, RESİM Güzel sevimli : MELİH Güzel yapılı bir yapının çatısındaki taraça : BELVEDERE Güzel, hoş görünen : RANA Güzel, hoş, ince bir güzelliği olan : LATİF Güzel, hoşa gidecek bir biçimde ötmek : ŞAKIMAK Güzel, şirin, tatlı : LATİF Güzelavratotu’ndan çıkarılıp hakimlikte kullanılan zehirli bir ilaç : ATROPİN Güzide : ELİT, SEÇKİN Güzlü korku : FOBİ H simgeli element : HİDROJEN HA simgeli element : HAHNYUM HA simgeli element : NİLSBOHRYUM Hab : UYKU Haber imparatorlarının unvanı : NECAŞİ Haber toplayıp yayma işiyle uğraşan kuruluş : AJANS Haber, istihbarat : DUYUM Haberci : SAİ, ULAK Haberleşme, komünikasyon : İLETİŞİM Haberleşmeye yarayan bir çeşit süratli vapur : AVİZO Habeş soylusu : RAS Hac dışında kutsal yer ziyareti : UMRE Hac sırasında Kâbe’nin etrafını dolaşma : TAVAF Hac zamanı dışında Kâbe ve diğer kutsal yerleri ziyaret etme : UMRE Hac’ca giden mümin : HACI Hacda kutsal bir mekan : MİNA Hacı Bayram’ı Veli’nin asıl adı : NUMAN Hacıların Kâbe’de giydikleri beyaz elbise : İHRAM Haçlılar : EHLİSALİP Had : SINIR Haddini bilmez, kaba, nobran : NADAN Hademe : ODACI Hadise : OLAY, VAKA Hafakan : ÇARPINTI, SIKINTI Hafıza kaybı : AMNEZİ Hafif ıslaklık, rutubet : NEM Hafif idman ayakkabısı : KES
4681. 4682. 4683. 4684. 4685. 4686. 4687. 4688. 4689. 4690. 4691. 4692. 4693. 4694. 4695. 4696. 4697. 4698. 4699. 4700. 4701. 4702. 4703. 4704. 4705. 4706. 4707. 4708. 4709. 4710. 4711. 4712. 4713. 4714. 4715. 4716. 4717. 4718. 4719. 4720. 4721. 4722. 4723. 4724. 4725. 4726. 4727. 4728. 4729. 4730. 4731. 4732. 4733. 4734. 4735. 4736. 4737. 4738. 4739. 4740.
Hafif maddelerden yapılan ve hava akımlarının etkisiyle kendi kendine hareket eden Hafif olmayan : AĞIR Hafif rüzgar : YEL Hafif sis : PUS Hafif topallamak : AKSAMAK, AKSAMAN Hafif ve hoppa : TERELELLİ Hafif ve ince ağı : SIZI Hafif ve kaba ayakkabı türü : YEMENİ Hafif yel : ESİNTİ Hafifçe açma : ARALAMA Hafifçe topallayan kimse : AKSAK Hafriyat : KAZI Hainlik : İHANET Haiti’nin Başkenti : PORT-AU-PRİNCE Haiti’nin para birimi : GURDU Haiti’nin uluslar arası plaka işareti : RH Hak : ADALET Hak ve hukuka uygunluk : ADALET Hak yolu bulma : HİDAYET Hakikat : GERÇEK, HAKİKİ, REEL Hakikaten : NİTEKİM Hakiki : GERÇEK, HAKİKAT, REEL Hakim : EGEMEN, YARGIÇ Hakka uygun, haklı : ADİL Hakkari’de bir akarsu : ZAP Hakkari’nin eski adı : ÇÖLEMERİK Hakkari’nin İlçeleri : ÇUKURCA, ŞEMDİNLİ, YÜKSEKOVA Haksız, gereksiz : NOHAK Hal : VAZİYET Hal, tavır : EDA Hala çocuğu, hala oğlu : HALAZADE Hala, henüz : ELAN Halat gibi örülmüş iplik çilesi : TURA Halat sargısı, halatın aşınabilecek yerine sarılan bez : BADERNA Halat ucu : ÇIMA Halen, şimdi : ELAN Halı satan kimse : HALICI Halı tüyü : HAV Halı ya da kilim dokunan tezgâh : ISDAR Halı, kilim ya da bez dokuma tezgahı : HANA Halife Ali’yi ilk üç halifeden üstün tutan mezhep ve tarikatlardan olan kimse : ALE Halifelik : HİLAFET Halis, saf : ARİ Halita : ALAŞİT Halk : AHALİ, AVAM Halk arasında kazıklı humma olarak bilinen tehlikeli bir hastalık : TETANOZ Halk avcısı : DEMAGOG Halk çalgısı türü : KEMANE Halk dilinde “Babanın kız kardeşi” : EME, HALA Halk dilinde “Bademe” : PAYAM Halk dilinde “Bukelamun” : KAYAKELERİ Halk dilinde “Çorak, verimsiz toprak” : KEPİR Halk dilinde “Hala” : BİBİ, EME Halk dilinde “Hapishane” : DAM, KODES Halk dilinde “İri, gürbüz, tombul çocuk” : APALAK Halk dilinde “Klarnet” : GIRNATA Halk dilinde “Köpek” : İT Halk dilinde “Kurnaz, açıkgöz” : EKE Halk dilinde “Mantık” : ESEME Halk dilinde “Ördek” : BADİ
4741. 4742. 4743. 4744. 4745. 4746. 4747. 4748. 4749. 4750. 4751. 4752. 4753. 4754. 4755. 4756. 4757. 4758. 4759. 4760. 4761. 4762. 4763. 4764. 4765. 4766. 4767. 4768. 4769. 4770. 4771. 4772. 4773. 4774. 4775. 4776. 4777. 4778. 4779. 4780. 4781. 4782. 4783. 4784. 4785. 4786. 4787. 4788. 4789. 4790. 4791. 4792. 4793. 4794. 4795. 4796. 4797. 4798. 4799. 4800.
Halk dilinde sukabağından yapılmış veya ağaçtan oyulmuş maşrapa : SUSAK Halk edebiyatı şiir türlerinden biri : SEMAİ Halk edebiyatında “mahlas” anlamında kullanılan sözcük : TAPŞIRMA Halk edebiyatında bir koşuk türü : KALENDERİ Halk edebiyatında bir nazım şekli : MANİ Halk koşuğu türlerinden biri : KALENDERİ Halk müziğine özgül telli bir çalgı : TAR Halk oyunlarından biri : HALAY Halk şairi : OZAN Halka malolmuş : ANONİM Halkın aşağı tabakası : AVAM Hallac-ı Mansur’un tasavvufi sözü : ENELHAK Ham : OLGUNLAŞMAMIŞ Ham ile olgun arası : ALASU Ham ipek : LİKA Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş : SOF Ham karpuz : KABAK, KELEK Ham maddeyi üretme : İMAL, İMALAT Ham petrolün ağır kısımlarında bulunan etilen cinsi doymamış hidrokarbonlara verile Ham üzüm : KORUK Hamal : YÜKÇÜ Hamam : ISIDAM, YUNAK Hamam böceği : KAKALAK Hamam takunyası : NALIN Hamamböceği : KAKALAK Hamamda örtünmek ve kurulanmak için kullanılan ince dokuma : PEŞTAMAL Haman işçisi : RATIR, TELLAK Hamız : ASİT Hamile : GEBE Hamle : ATILIM Hammadde işlenerek yapılan her türlü mal : İMALAT Hamur kesmek için kullanılan demir araç : ISIRAN Hamur tahtası : SENİT Hamur topağı : BEZE Hamur yemeklerinden biri : PİRUHİ Hamuru topaklara ayırmak : BEZELEMEK Hamurun yapışmaması için tepsiye un serpmek : ERVELEMEK Hangi kişi anlamında bir söz : KİM Hangi şey : NE Hangi yer : NERE Hanım : BAYAN Hantal : KABA Hapisane : KODES, TUTUKEVİ Hapishanesi ile ünlü Akdeniz’deki küçük ada : İF Haram olmayan : HELAL Harap : VİRAN, YIKIK Harap olmuş yapı : VİRANE Harap, viran : YIKIK Hararet : ISI, SICAKLIK Harcamalar : MASRAF Harcamalar, masraflar : SARFİYAT Harcanan beden gücü : EFOR Harcanan güç : EMEK Hardal gibi kokan bir savaş gazı : İPERİT Hare : MENEVİŞ Hareket : DEVİNİM Hareket halindeki geminin hızını tespit etmek için denize salınan alet : PARAKETE Hareket kurallarıyla ilgili : KİNETİK Hareket temelli, hareket sonucu ortaya çıkan : KİNETİK Hareketi inceleyen bilim dalı : MEKANİK
4801. 4802. 4803. 4804. 4805. 4806. 4807. 4808. 4809. 4810. 4811. 4812. 4813. 4814. 4815. 4816. 4817. 4818. 4819. 4820. 4821. 4822. 4823. 4824. 4825. 4826. 4827. 4828. 4829. 4830. 4831. 4832. 4833. 4834. 4835. 4836. 4837. 4838. 4839. 4840. 4841. 4842. 4843. 4844. 4845. 4846. 4847. 4848. 4849. 4850. 4851. 4852. 4853. 4854. 4855. 4856. 4857. 4858. 4859. 4860.
Hareketin hızını ölçmekte kullanılan alet: METRONOM Hareketle ilgili : KİŞİLİK Hareketlerde ölçülülük, itidal : ILIM Hareketleri zamana göre inceleyip sebeplerini dikkate almayan mekanik dalı : KİNEMA Hareketlerle ilgili mekanik dalı : STATİK Hareli kumaş : MUARE Harfleri ayrı ayrı dizip döken dizgi makinesi : MONOTİP Hariç : DIŞ Harika : ŞAHANE Harikulade : OLAĞANÜSTÜ Haris : AÇ Harita yapmakta kullanılan düz tahta ölçme aleti : PLANÇETE Haritasını çıkarmak için bir alanı üçgenlere bölme işi : NİRENGİ Harman döküntüsü : BADAS Harman savurmaya yarayan üç parmaklı çatal şeklinde tahta kürek : YABA Harp : MUHAREBE, SAVAŞ Hars : EKİN, KÜLTÜR Has : MUHSUS, ÖZGÜ Hasar, kayıp, kötü sonuç : ZARAR Haset : KISKANÇ Hasım : RAKİP Hasır şapka çeşidi : PANAMA Hasta : SAYRI Hasta olmama durumu, sağlık, esenlik : AFİYET Hasta sıçanlardan insana geçen bir mikrobun oluşturduğu bulaşıcı, öldürücü bir hast Hasta yoklaması : MUAYENE Hasta, mariz : BİMAR Hasta, sakat : ALİL Hastalığın bedene yerleşmesi : RES Hastalık : İLLET, MARAZ Hastalık derecesine varan kitap sevgisi, kitap düşkünlüğü : BİBLİYOMANİ Hastalık veya sakatlık yüzünden sürekli yatmak durumunda olan kimse : YATALAK Hastalık yapan küçük mikrop : VİRÜS Hastalık, besinsizlik ya da rejimle şişmanlığın azalması : ZAYIFLAMA Hastalık, illet : MARAZ Hastalıkların kimyasal maddelerle tedavi yöntemi : KEMOTERAPİ Hastalıklı : MARAZİ Hastalıklı, sakat : ALİL Hastalıktan kurtulma, iyileşme : İFAKAT Haşin : KIRICI, SERT Haşişiyun, Haşşaşiler denen tarikatın kurucusu : HASAN SABBAH Haşlanmış kuru fasulye ile yapılan salata : PİYAZ Hat : ÇİZGİ Hat sanatlarında bir yazım şekli : RİKA Hatalı basılmış pul : ERÖR Hatay topraklarında aynı adı taşıyan ova ve göl : AMİK Hatay’daki sıra dağlar : AMANOS Hatay’ın İlçeleri : ALTINÖZÜ, BELEN, DÖRTYOL, ERZİN, HASSA, İSKENDERUN, KIRIKHAN, K Hatıra : ANI Hatıra, yadigar : ANMALIK Hatırat : ANILAR Hatırı sayılır, güvenilir olma durumu, prestij : İTİBAR Hattat cilası : AHAR Hattatların kağıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan ö Hava : IR, TÜRKÜ Hava basıncı birimi : BAR Hava olayları : İKLİM Hava üfürücüsü : KÖRÜK Hava yastığı : AİR BAG Havada 5’te 4 oranında bulunan, rengi, kokusu, tadı olmayan element : AZOT
4861. 4862. 4863. 4864. 4865. 4866. 4867. 4868. 4869. 4870. 4871. 4872. 4873. 4874. 4875. 4876. 4877. 4878. 4879. 4880. 4881. 4882. 4883. 4884. 4885. 4886. 4887. 4888. 4889. 4890. 4891. 4892. 4893. 4894. 4895. 4896. 4897. 4898. 4899. 4900. 4901. 4902. 4903. 4904. 4905. 4906. 4907. 4908. 4909. 4910. 4911. 4912. 4913. 4914. 4915. 4916. 4917. 4918. 4919. 4920.
Havada kablo üzerinde giden taşıt : TELEFERİK Havadaki buharın akşam veya sabahın serin saatlerinde yoğunlaşmasından meydana gele Havadaki su buharı : NEM Havadar : YELEKEN Havagazı lambasının ucu : BEK Havan tokmağı : HAVANELİ Havanda bir şeyi dövmeye yarayan tokmak : HAVANELİ Havva’nın batı dillerindeki adı : EVE Hawaii adalarına özgü, gitara benzer dört telli bir çalgı : UKULELE Haya : AR, UTANMA Hayali yaratık : OMACI Hayat : AVLU, DİRİM, ÖMÜR, YAŞAM Hayat arkadaşı : EŞ Hayat sıvısı, hayati sıvı : KAN Hayat, yaşam : ÖMÜR Hayatı ölümsüzleştirildiğine inanılan sıvı : İKSİR Hayatın sonu, ölüm zamanı : ECEL Hayatın yapı taşları : DNA Hayati sıvı : KAN Haydut, eşkıya : ŞAKİ Haydut, hırsız : HARAMİ Haydutluk : ŞAKİLİK Haydutluk, soygunluk : ŞEKAVET Hayır anlamında kullanılan bir sözcük : YO Hayır için parasız dağıtılan su : SEBİL Hayırlar, güzel işler : HASENE Hayırlı son, iyi netice : SELAMET Haykırma, bağırma : NARA Hayli, çok : EPEY Hayret : ŞAŞKINLIK Hayret sözü : YA Haysiyet : ONUR Hayvan ağılı : TOKAT Hayvan çulu : ALIK Hayvan damı : AHIR Hayvan hekimi : VETERİNER Hayvan ipi : YULAR Hayvan kesmeye mahsus bina, salhane, mezbaha : KANARA Hayvan koşulan tarım aracı : SABAN Hayvan masalı : FABL Hayvan otlağı : MERA Hayvan ölüsü : LEŞ Hayvan pisliği : TERS Hayvan ve bitki hücre çekirdeklerinin boya almayan kısmı : LENİN Hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki : FİĞ Hayvan yemi ve gübre olarak kullanılan yağlı tohum ve bitki artığı : KÜSPE Hayvan yiyeceği : YAL, YEM Hayvanı avcılığa alıştırma işi : BAV Hayvanın bir yanındaki yük : TAY Hayvanın eskiyen nallarını değiştirme işi : KAYAR Hayvanın eskiyen nallarını onarmak : KAYARMAK Hayvani bir reçine : GOMALAZ Hayvanlara vurulan damga : EN Hayvanlarda semizlik : TAV Hayvanların boynuna takılan bağ : TASMA Hayvanların ısırmaması için burunlarına takılan demir halka : ESNEK Hayvanların vücudunda asalak olarak yaşayan bir böcek, kehle : BİT, KENE Hayvanların yavruladıkları ay : DÖLAYI Haz : HOŞLANMA Hazan : GÜZ, SONBAHAR
4921. 4922. 4923. 4924. 4925. 4926. 4927. 4928. 4929. 4930. 4931. 4932. 4933. 4934. 4935. 4936. 4937. 4938. 4939. 4940. 4941. 4942. 4943. 4944. 4945. 4946. 4947. 4948. 4949. 4950. 4951. 4952. 4953. 4954. 4955. 4956. 4957. 4958. 4959. 4960. 4961. 4962. 4963. 4964. 4965. 4966. 4967. 4968. 4969. 4970. 4971. 4972. 4973. 4974. 4975. 4976. 4977. 4978. 4979. 4980.
Hazar ötesinde yaşayan bir Türkmen oymağı : ALİELİ Hazır para : NAKİT Hazır, anık : AMADE Hazır, hazırlanmış, emir bekleyen : AMADE, ANIK Hazır, tetik : ABİKO Hazreti Muhammed’in annesi : AMİNE Hazreti Muhammed’in siyah renkli sancağının adı : UKAB Hazreti Muhammed’in yaşamını anlatan kitap : SİER Hazreti Süleyman’ın karısı Belkıs’ın hüküm sürdüğü eski ülke : SEBA HE simgeli element : HELYUM Hedef : NİŞANE Hedef yeri : NİŞANGAH Hedef, gaye, maksat : AMAÇ Hedefi vuramama : ISKA Hedefi vurma : İSABET Hediye olarak takılan ziynet eşyası : TAKI Hediye, armağan : ANMALIK Hekim : DOKTOR, OTACI, TABİP Hekim, doktor : TABİP Hekimlerde ustalık : HAZAKAT Hekimlerin akciğeri dinlerken duydukları patolojik ses : RAL Hekimliğin iç hastalıklarla ilgilenen dalı : DAHİLİYE Hekimlik : TIP Hekimlikte iştah açıcı olarak kullanılan bir bitki : KANTİYANE Hekimlikte kullanılan çok uçucu bir sıvı : ETER Hektometre (kısaca) : HM Helal olmayan : HARAM Helezon biçiminde olan : SARMAL Helozoni : SARMAL Hem karada hem de suda hareket eden taşıt, yüzer gezer : AMFİBİ Hemen, gecikmeden, ivedilikle : ACİLEN Hendekle çevrili küçük hisar : PALANKA Henüz şu anda anlamında kullanılan bir sözcük : ELAN Hep bir durumda ve hiç değişmeden kalan : DURAL Hepatit : SARILIK Hepsi birden : CEMAN Hepsi birden, toptan, götürü : KABALA Her bankanın elinde bulunan ve üçüncü kişilerden bir alacağı tahsil eden vadesi gel Her biri : BEHER Her şeyi anlayışla karşılama, müsamaha, tolerans : HOŞGÖRÜ Her şeyi vaktinde yapan : DAKİK Her tarafı suyla çevrili kara parçası : ADA Her tür müzik aracı, çalgı : SAZ Her tür yeşil bitki : OT Her türlü mikroptan arınmış : STERİL Her türlü ticari malda çeşitli sebeplerle eksilme, ağırlık kaybı : FİRE Her zaman rastlanamayan, olağanüstü vasıflar taşıyan ve hayranlık hissi uyandıran ş Her zaman, sürekli : DAİMA Herhangi bir basın kuruluşuna haber toplayarak ulaştıran gazeteci : MUHABİR Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı ya da eserlerin bütünü : LİTERATÜR Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek veya belli bir etki oluşt Herhangi bir işte, bir yarışta birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğr Herhangi bir kas kümesinin irade dışı hareketi : TİK Herhangi bir konuda yazılan eser : KİTAP Herhangi bir olayın yol açtığı kırılma, dökülme, yıkılma : HASAR Herhangi bir sanayi dalına yatırım yapmış olan ve o alanda iş gören kimse : SANAYİC Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta, puan : BENEK Herhangi bir tarım ürününü üretin, tarımla uğraşan çiftçi : EKİCİ Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk : ALAY Herkes : ELALEM, ELGÜN
4981. 4982. 4983. 4984. 4985. 4986. 4987. 4988. 4989. 4990. 4991. 4992. 4993. 4994. 4995. 4996. 4997. 4998. 4999. 5000. 5001. 5002. 5003. 5004. 5005. 5006. 5007. 5008. 5009. 5010. 5011. 5012. 5013. 5014. 5015. 5016. 5017. 5018. 5019. 5020. 5021. 5022. 5023. 5024. 5025. 5026. 5027. 5028. 5029. 5030. 5031. 5032. 5033. 5034. 5035. 5036. 5037. 5038. 5039. 5040.
Herkes, el gün, yabancılar : ELALEM Herkesçe duyulma, yayılma : ŞÜYU Herkesin gözü önünde yapılan : ALENİ Herkesin hakkına riayet etme, hakkını verme, adillik : ADALET Hesabını bilen : HESABİ Hesap : ARİTMETİK Hesap defteri : ABAR Hesap görme : MUHASEBE Hesap işlerinin yürütüldüğü yer, saymanlık : MUHASEBE Heybet, görkem : AZAMET Heyecan : COŞKU Heyet : KURUL Heykeltraşlıkta başı, göğsü, bazende omuzları içine alan sanat türü : BÜST Hezeyan : SAÇMALAMA HF simgeli element : HAFNİYUM HG simgeli element : CIVA Hımbıl : İBİŞ Hıristiyan : İSEVİ Hıristiyan : NASRANİ Hıristiyan bayramı : YORTU Hıristiyan din adamı : RAHİP Hıristiyan din kitabı : İNCİL Hıristiyan tapınağı : KİLİSE Hıristiyan ve Musevilerde gelinin güveye verdiği para ya da mal : DRAHOMA Hıristiyanların en büyük bayramı : NOEL Hıristiyanların peygamberi : İSA Hıristiyanların, İsa’nın doğum gününü kutladıkları yortu : NOEL Hıristiyanların, İsa’nın ve kimi azizlerin mumlu boya ile yapılmış resimlerine verd Hıristiyanlık : İSEVİLİK Hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen “cematten kovma” cezası : AFOROZ Hırs, açgözlülük : TAMA Hırsız “eski dil” : HARAMİ Hırsızlık etme, aşırma : ÇALMA Hırsızlık hastası : KLEPTOMAN Hırsızlık yapmak : ÇALMAK Hısım : AKRABA Hıyanet eden kimse : HAİN Hıyanet, hainlik : İHANET Hıyar : SALATALIK Hız : SÜRAT Hız, hızlılık : MOMENTUM Hızla ilerleme, savlet, hamle : ATILIM Hızlı : SERİ Hızlı hareket eden bir şeyin dururken çıkardığı ses : ZINK Hızlı yazı yazma tekniği : STENO Hicap : AR, UT, UTANMA Hicri takvimde 22 Aralık – 31 Ocak arası 40 günlük kış dönemi : ERBAİN Hiçbir zaman : ASLA Hidratlı demir oksit : LİMONİT Hidratlı doğal sodyum karbonat : NATRON Higrometre : NEMÖLÇER Higrostat : NEMDENETİR Hikaye : MASAL, ÖYKÜ Hilal : AYÇA, YENİAY Hile : AL, DESİSE Hile yapan, hile karıştıran : HİLECİ, HİLEKAR Hile yapan, hileci : MADRABAZ Hile, entrika : DOLAP Hile, oyun, düzen, aldatma : DEK Hileci, düzenbaz : ÇIFIT
5041. 5042. 5043. 5044. 5045. 5046. 5047. 5048. 5049. 5050. 5051. 5052. 5053. 5054. 5055. 5056. 5057. 5058. 5059. 5060. 5061. 5062. 5063. 5064. 5065. 5066. 5067. 5068. 5069. 5070. 5071. 5072. 5073. 5074. 5075. 5076. 5077. 5078. 5079. 5080. 5081. 5082. 5083. 5084. 5085. 5086. 5087. 5088. 5089. 5090. 5091. 5092. 5093. 5094. 5095. 5096. 5097. 5098. 5099. 5100.
Himalayalar’da yaşadığına inanılan “Kar adamı”na verilen ad : YETİ Himaye : KORUMA, GÖZETME Himaye etmek : KORUMAK Himaye etmek, korumak : ESİRGEMEK Hindistan ve Honduras’ta yetişen büyük bir orman ağacı : MAUN Hindistan’da bir din : SİH Hindistan’da bir eyalet : ASSAM, TAMİLNADU Hindistan’da din öğretmenlerine verilen ad : GURU Hindistan’da kocasının cesediyle birlikte ateşe atılıp ayan ve ermiş sayılan kadınl Hindistan’da mihraceden küçük hükümdar : RACA Hindistan’da oldukça yaygın olan bir din : SİH Hindistan’da prenslere verilen unvan : RACA Hindistan’dan gelen bir cins baharat : KAKULE Hindistan’ın Başkenti : YENİ DELHİ Hindistan’ın kuzey batısında Pencap eyaletinde bir il : PATİALA Hindistan’ın para birimi : RUPİ Hindistan’ın uluslar arası plaka işareti : IND Hint dervişliği : FAKİRİZM Hint inanışında, bir adı da Lakşmi olan güzellik, talih ve mutluluk tanrıçası : ÇRİ Hint keneviri esrarı : HAŞİŞ Hint kenevirinden elde edilen uyuşturucu bir madde : MARİHUANA Hint soylusu, prensi : RACA Hintdomuzu : KOBAY Hint-İran dil grubuna verilen ad : ARİ Hipodromda yarış atlarının yedekte gezdirildikleri yer : PADOL Hipopotam : SUAYGIRI His : DUYGU Hisse : PAY, ÜLEŞ Hisse senedi, tahvil vb. için üzerinde belirtilmiş değer : NOMİNAL Hitabe : NUTUK Hitam : BİTİŞ, NİHAYET, SON Hitap : SESLENME Hitap ünlemi : EY Hitit : ETİ Hitler’in doğduğu ülke : AVUSTRALYA Hitlerin siyasi polis örgütü : GESTAPO Hizip : KLİK Hizmet hayvanlarının tırnaklarına çakılan demir parçası : NAL Hizmetli : HADEME HO simgeli element : HOLMİYUM Hobi : DÜŞKÜ Hol : SOFA Holigan : KABADAYI Hollanda Antilleri’nin Başkenti : WİLLEMSTADT Hollanda hava yolları : KLM Hollanda’da bir kent : LAHEY Hollanda’nın Başkenti : AMSTERDAM Hollanda’nın para birimi : FLORİN Hollanda’nın uluslar arası plaka işareti : NL Homoseksüel erkek : NONOŞ Honduras’ın Başkenti : TEGUCİGALPA Honduras’ın para birimi : LEMPİRA Hong Kong’un Başkenti : VİCTORİA Hong Kong’un para birimi : DOLAR Hortumlu hayvan : FİL Hoş gören : ZELİL Hoş koku : ITIR, MİS, RAYİHA Hoş kokulu : AROMATİK Hoş ve güzel : ZARİF Hoş, güzel : RANA
5101. 5102. 5103. 5104. 5105. 5106. 5107. 5108. 5109. 5110. 5111. 5112. 5113. 5114. 5115. 5116. 5117. 5118. 5119. 5120. 5121. 5122. 5123. 5124. 5125. 5126. 5127. 5128. 5129. 5130. 5131. 5132. 5133. 5134. 5135. 5136. 5137. 5138. 5139. 5140. 5141. 5142. 5143. 5144. 5145. 5146. 5147. 5148. 5149. 5150. 5151. 5152. 5153. 5154. 5155. 5156. 5157. 5158. 5159. 5160.
Hoş, yumuşak, narin : LATİF Hoşaf : KOMPOSTO Hoşcakal : ADİYÖ Hoşgörü : MÜSAMAHA, TOLERANS Hoşlanarak bakma : TEMAŞA Hoşlanılmayan kimse : SİNAMEKİ Hoşlanma : HAZ Hoşlanma, ferahlık : KEYİF Hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı : ŞİKAYET Hörgüçlü iri hayvan . DEVE Hububat : TAHIL Hububat tozu : UN Hudut : SINIR Hukuk : TÜZE Hukuk kuruluşu : ASLİYE Hukukî sonuç doğurmak amacı ile iki veya daha çok kimsenin veya kuruluşun karşılıkl Hun : KAN Huni biçiminde çukur yer : OBRUK Hususi : ÖZEL Hususiyet : ÖZELLİK Huy : DOĞA, MİZAÇ, TABİAT Huysuz, şirret kadın : CADALOZ Huzur : ERİNÇ, RAHAT Hücre bölünmesi yoluyla çoğalma : AMİTOZ Hücre bütünü, nesiç : DOKU Hücredeki bir asit grubu : DNA Hücum : AKIN Hükmün tatbiki : İCRA Hükümdar başlığı : TAÇ Hükümdar konağı : SARAY Hükümdarın yönetimi altındaki halk : REAYA Hükümdarlara verilen san : MAJESTE Hükümdarların ve devlet başkanlarının oturduğu gösterişli yapı : SARAY Hükümet erkanı, devlet adamları : RİCAL Hükümete, devlete ait, beylik : MİRİ Hükümler, yargılar : AHKAM Hükümran, hakim : EGEMEN Hülasa : ÖZET Hüner : BECERİ, MARİFET, USTALİK Hünerli : MAHİR, USTA Hür : ÖZGÜR Hürmet : İTİBAR, SAYGI Hüviyet : KİMLİK Hz. Ebubekir’in unvanı : ATİKA Hz. İsa’nın doğum günü yortusu : NOEL Hz. İsa’nın doğumuyla ilgili : MİLADİ Hz. Muhammed’in bir bayrağı : UKAB Hz. Muhammed’in niteliklerini övmek için yazılan kaside : NAAT Hz.Ömer’e mensup ve Hz.Ömer gibi adaletli : FARUKİ Iğdır’ın İlçeleri : ARALIK, KARAKOYUNLU, TUZLUCA Ilıca : KAPLICA Ilıcaları ile ünlü Gönen’in eski adı : ARTEMEA Ilık duruma gelme : ILIMA Ilıkça, fazla sıcak veya soğuk olmayıp, ılık kararda olan, mutedil : ILIMAN Ilım : İTİDAL Ilımlı, ölçülülük : İTİDAL Ilınmak : ILIMAK Ira : KARAKTER, SECİYE Irak : UZAK Irak’ın Başkenti : BAĞDAT
5161. 5162. 5163. 5164. 5165. 5166. 5167. 5168. 5169. 5170. 5171. 5172. 5173. 5174. 5175. 5176. 5177. 5178. 5179. 5180. 5181. 5182. 5183. 5184. 5185. 5186. 5187. 5188. 5189. 5190. 5191. 5192. 5193. 5194. 5195. 5196. 5197. 5198. 5199. 5200. 5201. 5202. 5203. 5204. 5205. 5206. 5207. 5208. 5209. 5210. 5211. 5212. 5213. 5214. 5215. 5216. 5217. 5218. 5219. 5220.
Irak’ın para birimi : DİNAR Irak’ın uluslar arası plaka işareti : IRQ Irak’ta bir petrol kenti : MUSUL Irak’taki parti : BAAS Irgat : RENÇBER Irk : IRK, NESİL, SOY, SÜLALE, URUK Irkiyat : ETNOLOJİ Irmak : NEHİR Irmaklarda, sığ sularda yük taşıyan bir tür tekne : LİMBO Irmakları geçmek için kullanılan sal : POT Is : İYE, SAHİP Isı : HARARET, SICAKLIK Isı etkisiyle sıvıların ve bazı katıların dönüştükleri gaz durumu : BUHAR Isı yardımıyla gereçleri mikropsuzlaştırma : ASEPSİ Isıl : TERMİK Isın : KALORİ Isırgangillerden değerli bir bitki : RAMİ Isırması iltihaplara yol açan iri bir örümcek cinsi : TARANTULA Islahat : REFORM Islak : RATIP, YAŞ Islak yer : ÖL Ismarlama : SİPARİŞ Isparta’nın İlçeleri : AKSU, ATABEY, EĞİRDİR, GELENDOST, GÖNEN, KEÇİBORLU, SENİRKEN Issız : SAKİN, TENHA Issız yerde yalnız kalma : HALVET Işık : ZİYA Işık ölçü birimi : LÜMEN Işık şiddet birimi : MUM Işık veren bir aygıt : LAMBA Işık, aydınlık : ZİYA Işık, parıltı “eski dil” : ŞULE Işıltı birimi : VAT Işıltılı, parıltılı, parlak : YALABIK Işın : ŞUA Işınbilim : RADYOLOJİ Işınım : RADYASYON Işıtın : LAMBA Itırlı bir bitki : TERE Izdırap : ACI Izgara : GRİL İ simgeli element : İYOT İane : İNAYET, YARDIM İbadet : TAPINMA İbadet etme : TAAT İbate : BARINDIRMA İbiş : HIMBIL İblis : ŞEYTAN İbra : AKLAMA İbrani Peygamberi : LUT İbret : DERS İbrişim demeti : ÇİLE İbsen’in “Bir bebek evi” adlı oyununun baş kişisi : NORA İcar : KİRA İcat : BULUŞ İcraat : EDİ İç : DAHİLİ İç Anadolu Bölgesi’nde, kış ve dağ sporlarının yapılmasına elverişli en yüksek dağ İç Anadolu’da bir çok kuş türünü barındıran bir göl : SEYFE GÖLÜ İç bökey : OBRUK İç çamaşırı : FANİLA
5221. 5222. 5223. 5224. 5225. 5226. 5227. 5228. 5229. 5230. 5231. 5232. 5233. 5234. 5235. 5236. 5237. 5238. 5239. 5240. 5241. 5242. 5243. 5244. 5245. 5246. 5247. 5248. 5249. 5250. 5251. 5252. 5253. 5254. 5255. 5256. 5257. 5258. 5259. 5260. 5261. 5262. 5263. 5264. 5265. 5266. 5267. 5268. 5269. 5270. 5271. 5272. 5273. 5274. 5275. 5276. 5277. 5278. 5279. 5280.
İç ferahlatıcı ilaç, içki : İKSİR İç kulaktaki kemik dolambacının orta bölümü : DAKIZ İç organlarımızdan biri : DALAK İç sıkan, can sıkan : SIKICI İçe dert olan şey : UKDE İçecek kamışı : PİPET İçel’in İlçeleri : ANAMUR, AYDINCIK, BOZYAZI, ÇAMLIYAYLA, ERDEMLİ, GÜLNAR, MERSİN, İçerik : MUHTEVA İçeriye doğru kaçmış : ÇEKİK İçi boş, her yanı kapalı, suyun üstünde yüzen bir tür büyük şamandıra : DUBA İçi boş, yumuşak bir ot : KAMIŞ İçin için kızmak : İÇERLEMEK İçinde afyon bulunan sulu bir ilaç : LAVDANOM İçinde bulunduran : HAVİ İçinde diri balık saklanan denizden ayrılmış havuz : LİVAR İçinde et olan : ETLİ İçinde ham deri ıslatılan taş havuz : GÖLET İçinde katı bir madde erimiş bulunan sıvı : ERİYİK İçinde maden eritilen kap : POTA İçinde su, başka içki ya da sıvı karıştırılmış içki : SEK İçinde sütü çalkalayıp, yağını almaya yarayan küçük tekne : YAYIK İçinde yiyecek bekletilen tuzlu su : SALAMURA İçinden çıkılamayacak kadar güç olan, karışık : BELA, ÇAPARIZ, ÇAPAROZ İçinden su akıtmak için toprağı kazarak yapılan açık oluk, hark, kanal : ARK İçine alan, kapsayan : ŞAMİL İçine alma, sığdırma sınırı, kapsama : KAPASİTE İçine çiçek konulan süslü kap : VAZO İçine hile katılmış olan : HİLELİ İçine maya katmak : MAYALAMAK İçine ok konulan kap, okluk : SADAK İçine sıvı şeyler konulan derince kap : TAS İçine sos katılmış olan : SOSLU İçine süt sağılan kap : VEDRE İçki bardağı : KADEH İçki dağıtan kimse : SAKİ İçki içilen yer : BAR İçki kadehi : PİYALE İçki katığı : MEZE İçki mahzeni : KAV İçki yanında yenen yiyecek : MEZE İçki, sigara karşıtı bir dernek : YEŞİLAY İçkili eğlence yeri : BAR İçkiye düşkün : BEKRİ, İÇKİCİ İçli ilgili : DERUNİ İçli, duygulu : LİRİK İçten bağlılık : SADAKAT, SIDK İçten çürümüş ağaç : ARDAK İd : BAYRAM İdam etmek : ASMAK İdam sehpası : DARAĞACI İdame : DEVAM, İKAME, SÜRDÜRME İdamla cezalandırılmış olan kimse : İDAMLIK İdare : YÖNETİM İdare lambası : ŞİNANAY İdareci : YÖNETİCİ İdareyle ilgili, idareye ait : İDARİ İddia : SAV, TEZ İde : FİKİR İdealist : ÜLKÜCÜ İdman, kültür fizik : CİMNASTİK, JİMNASTİK
5281. 5282. 5283. 5284. 5285. 5286. 5287. 5288. 5289. 5290. 5291. 5292. 5293. 5294. 5295. 5296. 5297. 5298. 5299. 5300. 5301. 5302. 5303. 5304. 5305. 5306. 5307. 5308. 5309. 5310. 5311. 5312. 5313. 5314. 5315. 5316. 5317. 5318. 5319. 5320. 5321. 5322. 5323. 5324. 5325. 5326. 5327. 5328. 5329. 5330. 5331. 5332. 5333. 5334. 5335. 5336. 5337. 5338. 5339. 5340.
İdrak : ALGI İdrak etme : ALGILAMA İdrar torbası : MESANE İdrarda azotlu madde : ÜRE İfa : ÖDEME İfade : ANLATIM İfakat : İYİLEŞME, ŞİFA İffet : NAMUS İflas : BATKI İftira atma : KARALAMA İftira atmak : KARALAMAK İftiracı : MÜFTERİ İğdiş etme : ENEME İğdiş etmek : ENEMEK İhanet : HAİNLİK İhanet eden : HAİN İhtar : UYARI, İKAZ İhtilal : DEVRİM İhtimal : OLASILIK İhtimam, özen : İTİNA İhtiras . TUTKU İhtiyaca zor yetecek kadar : KITI KITINA İhtiyaç : ZARURET İhtiyaç maddelerinin azami fiyatı : NARH İhtiyarlamak : FARIMAK İhtiyat : YEDEK İka : ÖDEME, VERME İkame : DEVAM, İDAME, SÜRDÜRME İkaz : İHTAR, UYARI, UYARMA İkaz etmek : UYARMAK İki atlı kızak : ZANKA İki avuç dolusu : KOŞAM İki ayrı ırktan meydana gelmiş : MELEZ İki borunun birleştiği yer : EK İki dağ arası : VADİ İki dağ arasındaki sırt : SENİR İki dağın arasında kalan büyük çukur, vadi : KOYAK İki dağın arasındaki büyük çukur : KOYAK İki değnekle çalınan küçük davul : TRAMPET İki denge çubuklu Malezya teknesi : PRAV İki derenin ya da iki yolun birleştiği yer : ÇAT İki dörtlük ve iki üçlükten oluşan batı şiiri türü : SONE İki gözü görmeyen : AMA İki katı cisim veya parçayı birbirine bağlayan demir veya telden bağ : KENET İki kısma ayrılma : İKİLİK İki kıta arasındaki sınır : AN İki kişi, takım veya taraf arasında yenişmek maksadıyla yapılan oyun : MAÇ İki kişinin arasındaki dostluğu veya geçimi bozan kimse, müzevir : ARABOZAN İki kulplu antik testi : AMFOR, AMFORA İki kütüklü, altı düz su taşıtı : KATAMARAN İki parçadan oluşan : İKİLİ İki parçalı bir kesme aracı : MAKAS İki parçalı kadın mayosu : BİKİNİ İki parçalı mayo : BİKİNİ İki sert cismi birbirine bağlayan metal parça : KENET İki sözün birbirine uymaması, çelişki : TENAKUZ İki şey arasında açıklık oluşturma, yarı açma : ARALAMA İki şeyi ayıran açıklık : ARA İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp : ORAN İki tarafı ağaçlıklı geniş kent yolu : AVENÜ
5341. 5342. 5343. 5344. 5345. 5346. 5347. 5348. 5349. 5350. 5351. 5352. 5353. 5354. 5355. 5356. 5357. 5358. 5359. 5360. 5361. 5362. 5363. 5364. 5365. 5366. 5367. 5368. 5369. 5370. 5371. 5372. 5373. 5374. 5375. 5376. 5377. 5378. 5379. 5380. 5381. 5382. 5383. 5384. 5385. 5386. 5387. 5388. 5389. 5390. 5391. 5392. 5393. 5394. 5395. 5396. 5397. 5398. 5399. 5400.
İki tarafı keskin, enli bıçak şeklinde silah : KAMA İki tekerlekli bir taşıt : BİSİKLET İki tekerlekli öküz arabası : KAĞNI İki ucu açık küçük boru : ZIVANA İki ülke parasının karşılıklı değeri : PARİTE İki ya da daha çok katlı ev : HANAY İki yanı keskin sivri uçlu bıçak : KAMA İki yer arasında gidip gelme, taşıma işleri, muvasala, münakale : ULAŞIM İki yüz elli kiloluk ağırlık ölçüsü : ÇEKİ İki yüzlü beyaz kapsız yorgan : MİTİL İki yüzlülük : RİYA, RİYAKAR İkinci Abdülhamit döneminde İngiltere’den satın alınan Osmanlı Savaş gemisi : HAMİD İkinci çoğul kişi : SİZ İkinci derecede olan, ikincil : TALİ İkinci Dünya Savaşı sonuna değin kullanılan Macar para birimi : PENGO İkinci Dünya Savaşı yıllarında Japonya’da İntihar uçağı : KAMİKAZE İkinci Halife : EBUBEKİR İkinci jeolojik zamanda karada ve suda yaşamış dev sürüngen : BRONTOZOR İkinci kez evlenen kadının beraberinde götürdüğü çocuk ya da çocuklar : TAYGELDİ İkinci tekil kişi adılı : SEN İkincil : TALİ İkircikli : KARARSIZ, MÜTEREDDİT İkisi bir arada, iki taneden oluşmuş : İKİLİK İkiyüzlü : MÜRAYİ, RİYAKÂR İkiyüzlülük : RİYA İklim : ABUHAVA İklimleme aygıtı : KLİMA İkna : İNANDIRMA İkramiye : MÜKAFAT, ÖDÜL İktibas : ALINTI İktisadi : EKONOMİK İktisadi Devlet Teşekküle (kısaca) : İDT İktisat : EKONOMİ, TUTUM İktisatçı : EKONOMİST İl : VİLAYET İl yöneticisi : VALİ İlaç : DEVA, EM İlaç, deva, merhem : EM İlaçla sağlanan uyku hali : NARKOZ İlah : TANRI İlahe : TANRIÇA İlahi : TANRISAL İlahi ışık : NUR İlan : DUYURU İlan yoluyla, duyuru yoluyla : İLANEN İlanat : İLANLAR İlanlar : İLANAT İlave : EK İlave etme : ULAMA İlave etmek : ULAMAK İlavesi : EKİ İlbay : VALİ İlçe : KASABA, KAZA İlenç : AH, BEDDUA, İLENME İlenme : AH, BEDDUA, İLENÇ İleri atılma : HAMLE İleri gelenler : AYAN İleri uç oyuncusu : FORVET İleri, üst, uzak : ÖTE İlerici : TERAKKİPERVER
5401. 5402. 5403. 5404. 5405. 5406. 5407. 5408. 5409. 5410. 5411. 5412. 5413. 5414. 5415. 5416. 5417. 5418. 5419. 5420. 5421. 5422. 5423. 5424. 5425. 5426. 5427. 5428. 5429. 5430. 5431. 5432. 5433. 5434. 5435. 5436. 5437. 5438. 5439. 5440. 5441. 5442. 5443. 5444. 5445. 5446. 5447. 5448. 5449. 5450. 5451. 5452. 5453. 5454. 5455. 5456. 5457. 5458. 5459. 5460.
İleriye doğru fırlatma : ATMA İlerlemeden yana olan : İLERİCİ İlerlemiş ya da çabuk ilerleyen hastalık : AKUT İlerlemiş, had : AKUT İleti : MESAJ İletişim dizgesi birliği : LİNK İletken şeylerden ısı ve elektriğin geçmesi : İLETİM İletki : MİNKALE İlgeç : EDAT İlgi : ALAKA İlgi adılı : Kİ İlgi çekici değişik kimse : TİP İlgi eki : Kİ İlgili : ALAKADAR, ALAKALI İlginç : ENTERESAN İlgisiz, umursamaz : LAKAYT İlham : ESİN İlhan : İMPARATOR İlim : BİLİM İlinek : ARAZ İlişki, ilinti : MÜNASEBET İlişkin : AİT, DEĞİN İlk damlatılan ve içinde anason bulunmayan rakı : SOMA İlk derecede hukuk mahkemesi : ASLİYE İlk Emevi halifesi : MUAVİYE İlk İslâm halifesi : EBUBEKİR İlk Peygamber : ADEM İlk Türk Antibiyotiği : EGEMİSİ İlk yurt edinilen yer : ANAVATAN İlkbahar : İLKYAZ İlkbaharda kırlarda yetişen, ufak yeşil yapraklı, ıspanak gibi yenilen bir bitki : İlke : PRENSİP İlkel : İPTİDAİ, PRİMİTİF İlkel bir silah : OK, TİR İlkel bir su taşıtı : SAL İlkel tarım aracı : SABAN İlkel topluluklarda dokunulması veya kullanılması yasak ve uğursuz sayılan şey : TA İlkel toplumlarda doğaüstü bir gücü olduğuna inanılan nesne : FETİŞ İlkel, benlik : İD İlkeli : PRENSİPLİ İllet, sebep : TALİL İlmi : BİLİMSEL İltimas : AYRICALIK İltizam : SEÇENEK İm : ALAMET, EMARE, İŞARET, İZ, NİŞAN, PAROLA, SİM İma : KİNAYE, SİTEM İmalat : ÜRETİM İmamet : İMAMLIK İmamlığa ait : İMAMİ İmamlık : İMAMET İman : İTİKAT İmar : BAYINDIRLIK İmaret : AŞEVİ İmbik : DAMITICI İmitasyon : KALP, SAHTE, TAKLİT İmkan : OLANAK İmla : YAZIM İmparator : İLHAN İmtihan : SINAV İn : İNSAN, KOVUK, MAĞARA
5461. 5462. 5463. 5464. 5465. 5466. 5467. 5468. 5469. 5470. 5471. 5472. 5473. 5474. 5475. 5476. 5477. 5478. 5479. 5480. 5481. 5482. 5483. 5484. 5485. 5486. 5487. 5488. 5489. 5490. 5491. 5492. 5493. 5494. 5495. 5496. 5497. 5498. 5499. 5500. 5501. 5502. 5503. 5504. 5505. 5506. 5507. 5508. 5509. 5510. 5511. 5512. 5513. 5514. 5515. 5516. 5517. 5518. 5519. 5520.
İN simgeli element : İNDİYUM İnak : DOGMA, NAS İnam : EMANET, VEDİA İnanç : İTİKAT İnanç, itikat : İNAN İnandırma : İKNA İnanılan düşünce : KANAAT İnanılan kimse : İNAK İnanılan sıcaklık yüklenişi : CEMRE İnanma : İTİKAT İnanmış, aklı yatmış : KAİL İnanmış, kanmış : KANİ İnat : DİRENME İnatçı : ANUT İnatçı, ayak direyici : ANUT İnayet : İANE, İYİLİK, YARDIM İnayet, kayra : İYİLİK İnce : NARİN, RAKİK İnce alay : İRONİ İnce dantel : OYA İnce ip : SİCİM İnce kabuklu bir tür erik : ÜRYANİ İnce kamış, hasırotu, kiliz : SAZ İnce keskin ses : TİZ İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası : ŞAP İnce parlak tel : İPEK İnce perde, örtü veya tabaka : ZAR İnce pide durumunda ekmek : LAVAŞ İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.den yapılmış, genellikle kapaklı kap : KUTU İnce talaş : REZE İnce urgan : İP İnce ve düzgün dokunmuş pamuklu kumaş : OPAL İnce ve uzun dalları olan bir süs bitkisi : GELİNTELİ İnce ve uzun yarış kayığı : KİK İnce yapılı : NARİN İnce yassı elmas : KARAVANA İnce yufka biçiminde kurutulmuş meyve ezmesi : PESTİL İnce, keskin ses : TİZ İnce, nazik : KİBAR İnce, zarif yapılı; nazik : NARİN İncecik toz zerresi : TOZAN İnceleme : TETKİK İncelenen, araştırılan iş, hal veya konu hakkında çeşitli bilgileri içeren yazı, mü İncelik, güzellik : LETAFET, NEZAFET, ZERAFET İncelmiş, arıtılmış : RAFİNE İnceltici : TİNER İncil bölümü : AHİL, AHİT, DUKA, LUKAS İncil ve eklerine verilen ad : AHDİCEDİT İncir : YEMİŞ İncir sineği : İLEK İncitaş da denilen yanardağ kaynaklı cam : PERLİK İndeks : DİZİN İneğin dişi yavrusu : BUZAĞI İneğin, sütten kesilmesinden bir yaşına kadar olan erkek yavrusu : DANA İnek sesi : MÖ İngilizce “Kanun” : ACT İngiliz birahanesi : PUB İngiliz birası : ALE İngiliz yüzey ölçüsü birimlerinden biri : ROD İngilizce “Adam” : MAN
5521. 5522. 5523. 5524. 5525. 5526. 5527. 5528. 5529. 5530. 5531. 5532. 5533. 5534. 5535. 5536. 5537. 5538. 5539. 5540. 5541. 5542. 5543. 5544. 5545. 5546. 5547. 5548. 5549. 5550. 5551. 5552. 5553. 5554. 5555. 5556. 5557. 5558. 5559. 5560. 5561. 5562. 5563. 5564. 5565. 5566. 5567. 5568. 5569. 5570. 5571. 5572. 5573. 5574. 5575. 5576. 5577. 5578. 5579. 5580.
İngilizce “Arabistan” : ARABİA İngilizce “Bay” : MR İngilizce “Büyük ve muhteşem” : GRAND İngilizce “Çanta” : BAG İngilizce “Çay” : TEA İngilizce “Deniz” : SEA İngilizce “Deve” : CAMEL İngilizce “Evet” , YES İngilizce “Evli bayan” (kısa) : MRS İngilizce “Harita” : MAP İngilizce “Hava yolu” : AIRWAY İngilizce “Hız” : SPEED İngilizce “Kedi” : CAT İngilizce “Kırmızı” : RED İngilizce “Kız kardeş” : SISTER İngilizce “Leylak” : LALAG İngilizce “Mavi” : BLUE İngilizce “Mola” : TİME OUT İngilizce “Öldürmek” : KİLL İngilizce “Savaş” : WAR İngilizce “Selam” : Hİ İngilizce “Sene” : YEAR İngilizce “Sevmek” : LOVE İngilizce “Sıfır” : ZERO İngilizce “Son” : END İngilizce “Şişman” : FAT İngilizce “Takım” : TEAM İngilizce “Tarih” : DATE İngilizce “Türkiye” : TURKEY İngilizce “Yağ” : OİL İngilizce “Yağmur” : RAİN İngilizce “Yaş, çağ” : AGE İngilizce “Yemek” : EAT İngilizce “Yıl” : YEAR İngiltere ile Fransa’yı birbirine bağlayan yol : MANŞ TÜNELİ İngiltere’de bir soyluluk ünvanı : SİR İngiltere’nin Başkenti : LONDRA İngiltere’nin para birimi : STERLİN İngiltere’nin uluslar arası plaka işareti : GB İnhisar : TEKEL İni : KAYINBİRADER İnisiyatif : ÖNCECİLİK İnleme : NALE İnleyen, inleyici : NALAN İnleyerek : ZARİZARİ İnme : FELÇ İnsan : İN İnsan eli değmemiş, üzerinde insan yaşamayan ıssız yer : YABAN İnsan vücudunun dış kısmı : TEN İnsan, hayvan ve bitkilerin yapısını, organların birbirleriyle olan ilgilerini ince İnsan, kimse, şahıs : KİŞİ İnsana uyku hastalığı aşılayan bir cins Afrika böceği : ÇEÇE İnsanı güldüren eğlendiren kimse : PASKAL İnsanın özü : CAN İnsanın ruhsal ve bedensel dengesini bozan her türlü etkene verilen ad : STRESS İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan her türlü biçimdeki sert organla İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların İnsanın vücudunun dış yüzü : TEN İnsanın yaradılış özelliği : NATURA İnsaniyet, insanlık : ADEMİYAT, BEŞERİYET, İNSANLIK
5581. 5582. 5583. 5584. 5585. 5586. 5587. 5588. 5589. 5590. 5591. 5592. 5593. 5594. 5595. 5596. 5597. 5598. 5599. 5600. 5601. 5602. 5603. 5604. 5605. 5606. 5607. 5608. 5609. 5610. 5611. 5612. 5613. 5614. 5615. 5616. 5617. 5618. 5619. 5620. 5621. 5622. 5623. 5624. 5625. 5626. 5627. 5628. 5629. 5630. 5631. 5632. 5633. 5634. 5635. 5636. 5637. 5638. 5639. 5640.
İnsanlar, halk : NAS İnşa edilecek yapıların küçük ve mücessem taslağı : MAKET İntikam : ÖÇ İntikam alma duygusu : KİN İpek işlemeli sarımtırak kumaş : ABANİ İpekli kumaş : ABANİ İpekli kumaş çeşidi : KEMHA İpekli peştamal : FUTA İpekten mamul kâğıt : HARİK İpekten sarımtırak dallı nakışlarla işlenmiş bir tür beyaz kumaş : ABANİ İplik kangalı : ÇİLE İpotek : REHİN, TUTU İptidai : İLKEL, PRİMİTİF İptidai, primitif : İLKEL İR simgeli element : İRİDYUM İra : KARAKTER, SECİYE İrade : İSTENÇ İrade kaybı : ABULİ İradesiz kas hareketi : TİK İradesizlikten ileri gelen sürekli cansızlık ve gevşeklik : APATİ İran folklorunda Anka kuşuna verilen ad : SİMURG İran kahramanı Rüstem’in babasının adı : ZAL İran pilavı : ÇİLAV İran Resmi Haber Ajansı (kısaca) : İRNA İran takviminde bir ay : ABAN İran ülkesine verilen bir başka ad : ACEMİSTAN İran’da bir şehir : ABADAN, HORASAN İran’da kutsal nitelikli bir kent : KUM İran’da tarihi bir kent : REY İran’ın Başkenti : TAHRAN İran’ın para birimi : RİYAL İran’ın uluslar arası plaka işareti : IR İranlı : ACEM İrat : GELİR İri : BÜYÜK, KOCAMAN İri at cinsi : KATANA İri bir hayvan : AYI İri bir kertenkele türü : VARAN İri cüsseli insan veya hayvan : BALABAN İri delikli kalbur : HARAT İri kemik : OMACA İri olma durumu : İRİLİK İri sıçan : KEME İri taneli bezelye : ARAKA İri taneli bir üzüm cinsi : İRİKARA İri ve ağır kütle : BLOK İri ve gelişigüzel kırılmış tahıl : YARMA İri yapılı : İRİKIYIM İri yapılı, uzun boylu, şişman : DIZMAN İri yarı, sert erkek : MAÇO İri, büyük : BALABAN İri, kart : ANAÇ İrin : CERAHAT İrin birikimi : APSE İrlanda Cumhuriyet Ordusu (kısaca) : İRA İrlanda’nın Başkenti : DUBLİN İrlanda’nın diğer adı : EİRE İrlanda’nın para birimi : STERLİN İrlanda’nın uluslar arası plaka işareti : EIR İrs : KALITIM, SOYAÇEKİM
5641. 5642. 5643. 5644. 5645. 5646. 5647. 5648. 5649. 5650. 5651. 5652. 5653. 5654. 5655. 5656. 5657. 5658. 5659. 5660. 5661. 5662. 5663. 5664. 5665. 5666. 5667. 5668. 5669. 5670. 5671. 5672. 5673. 5674. 5675. 5676. 5677. 5678. 5679. 5680. 5681. 5682. 5683. 5684. 5685. 5686. 5687. 5688. 5689. 5690. 5691. 5692. 5693. 5694. 5695. 5696. 5697. 5698. 5699. 5700.
İrtikâp : YİYİCİLİK İsa Peygamber’e verilen ad : MESİH İsa Peygamberin doğduğu gün : MİLAT İsale : AKITMA İsevi : HIRİSTİYAN İsevilik : HIRİSTİYANLIK İshal : AMEL, DİYARE, ÖTÜRÜK, SÜRGÜN İsim : AD İsimler : ESAMİ İskambil destesinin en altındaki kâğıt : FAÇA İskambil kağıtlarıyla oynanan bir oyun : REMİ, LASKİNE, YİRMİBİR İskambil oyununda bir kâğıt rengi, maça : PİK İskambilde “Karo” : DİNERİ, ORYA İskambilde “Pik” : MAÇA İskambilde “Vale” : BACAK İskambilde bir grup : SİNEK İskambilde bir kağıt : DAM İskambilde birli : AS, BEY İskambilde her kağıdın yerine konur : JOKER İskambilde koz : ATU İskambilde papaz : KOZ İskambilde sinek işaretine verilen bir başka ad : İSPATİ, TREFL İskambilde valeye verilen bir başka ad : FANTİ İskan : YURTLANDIRMA İskandinav inancında, evrenin yaradılışında oluşan ilk canlı : YMİR İskandinav mitinde bir tanrı : THOR İskoç erkeklerinin giydiği eteklik : KİLT İslâm devletlerinde bir ülkeyi veya bir şehri savaşarak alan hükümdar ve komutanlar İslâm dinine bağlı olanların tümü : ÜMMET İslâm inancına göre, öldükten sonra mezarda insanları sorguya çeken iki melekten bi İslâm tarihinde bir savaş : MUTE İslâm’da haram sayılan faiz : RİBA İslam’ın bir şartı : HAC, NAMAZ, ORUÇ, ZEKAT İslâm’ın dört mezhebinden biri : HAMBELİ, HANEFİ, MALİKİ, ŞAFİ İslam’ın ilk emri : OKU İslâmiyet’te Dört Halife Devrinin son halifesi : ALİ İslâmiyet’te farz veya vacip olmayan ibadet : NAFİLE İslamlıkta mezhep kuran kimse : İMAM İslâmlıktan önce Kâbe’de duran üç puttan biri : LAT, MENAT, UZAT İspanya’da Bask bölgesinin bağımsızlığı için çalışan Milliyetçi illegal örgüt (kısa İspanya’da bir bölge : BASK, KATALONYA İspanya’da Franco askeri : FARANJİST İspanya’da kent : TOLEDO İspanya’nın Başkenti : MADRİD İspanya’nın para birimi : PESETA İspanyol çalparası : KASTANYET İspanyol para birimi : PEZETA İspanyolların sevinç ünlemi : OLE İspermeçet balinası : KAŞALOT İsrail parlamentosuna verilen ad : KNESSET İsrail’de bir göl : TEBERİYE İsrail’de bir kent : AKKA İsrail’in Başkenti : KUDÜS İsrail’in para birimi : LİRA İsrail’in uluslar arası plaka işareti : IL İstanbul (kısaltma) : İST İstanbul Anadolu yakasında bir baraj : ÖMERLİ İstanbul Devlet Opera ve Balesi (kısaca) : İDOB İstanbul Su ve Kanalizasyon idaresi (kısaca) : İSKİ İstanbul Yedikule’de bulunan zindanlara Bizans zamanında verilen ad : ANEMAS
5701. 5702. 5703. 5704. 5705. 5706. 5707. 5708. 5709. 5710. 5711. 5712. 5713. 5714. 5715. 5716. 5717. 5718. 5719. 5720. 5721. 5722. 5723. 5724. 5725. 5726. 5727. 5728. 5729. 5730. 5731. 5732. 5733. 5734. 5735. 5736. 5737. 5738. 5739. 5740. 5741. 5742. 5743. 5744. 5745. 5746. 5747. 5748. 5749. 5750. 5751. 5752. 5753. 5754. 5755. 5756. 5757. 5758. 5759. 5760.
İstanbul’da bir çay : RİVA İstanbul’da bir kule : GALATA İstanbul’da bir sahil beldesi : AĞVA İstanbul’da bir saray : ÇIRAĞAN, DOLMABAHÇE, YILDIZ İstanbul’da bir semt : ATİKALİ, BALAT, ETİLER, KAZASKER, LALELİ, MODA, RAMİ İstanbul’da ki bir Bizans zindanı : ANEMAS İstanbul’da ki ünlü çarşı : KAPALI ÇARŞI İstanbul’da yağmurlarda sık sık taşmasıyla meşhur dere : AYAMAMA İstanbul’daki Beyoğlu semtinin eski adı : PERA İstanbul’un Edirnekapı semtindeki Bizans kalesi : KARİYE İstanbul’un eski adlarından biri : ASİTANİ, ASİTANE, DERSAADET İstanbul’un İlçeleri : ADALAR, BAKIRKÖY, BAYRAMPAŞA, BEŞİKTAŞ, BEYKOZ, BEYOĞLU, EMİ İstanbul’un Taksim semtindeki ünlü kültür merkezine simgeleyen harfler : AKM İstanbul’un tarihi, turistik mekanlarından biri : KAPALI ÇARŞI İstatistikte bir grup içinde en sık görülen değer : MOD İstatistikte uzun süreli eğilime verilen ad : TREND İstavritin küçüğü : KIRAÇA İsteği kabul edip yerine getirme : İSAF İstek : ARZU, MERAM, TALEP, UMU İstek, amaç : MERAM İstek, arzu : DİLEK, UMU İstek, dilek : MURAT İstek, eğilim, arzu : HEVES İstekli : ARZULU, TALİP İsteklisi bulunma : ARANMA İstemek : DİLEMEK İstemsiz kas hareketi : TİK İstenç : İRADE İstenç zayıflığı : ZAAF İstençli : İRADELİ İstenilen nitelikleri taşıyan : İYİ İstenilen sonuç, verim : SEMERE İstenmeyen durum, baş belası : FAİLE İstida, arzuhal : DİLEKÇE İstidat, yetenek : KABİLİYET İstif : STOK İstihsal : ÜRETİM İstihza : ALAY İstikbal : ATİ, GELECEK İstimbot, küçük vapur : ÇATANA İstinatgâh, mesnet : DAYANAK İstirahat : DİNLENME İstiridye, midye, tarak gibi kabuklu hayvanları avlamak için deniz dibini taramakta İstişare : DANIŞMA İsveç kaynaklı, yurttaş ile yönetim arasında hakemlik yapan kişi : OMBUDSMAN İsveç’in Başkenti : STOCHOLM İsveç’in para birimi : KURON İsveç’teki işçi sendikası : LO İsviçre de bir ırmak : AARE İsviçre’de bir göl : LEMAN İsviçre’de bir kanton : URİ İsviçre’de bir kent : BAOR, BASEL İsviçre’nin Başkenti : BERN İsviçre’nin para birimi : FRANK İsviçre’nin uluslar arası plaka işareti : CH İsviçre’ye özgü, ağaç kütüklerinden yapılma dağ evi : ŞALE İsyan eden, baş kaldıran, isyankar : ASİ İsyancı : ASİ İsyankâr : ASİ, İSYANCI İsyankarlık : ASİLİK
5761. 5762. 5763. 5764. 5765. 5766. 5767. 5768. 5769. 5770. 5771. 5772. 5773. 5774. 5775. 5776. 5777. 5778. 5779. 5780. 5781. 5782. 5783. 5784. 5785. 5786. 5787. 5788. 5789. 5790. 5791. 5792. 5793. 5794. 5795. 5796. 5797. 5798. 5799. 5800. 5801. 5802. 5803. 5804. 5805. 5806. 5807. 5808. 5809. 5810. 5811. 5812. 5813. 5814. 5815. 5816. 5817. 5818. 5819. 5820.
İş : AMEL, KARİYER, MESLEK İş bırakımı : GREV İş bıraktırımı : LOKAVT İş giysisi : TULUM İş gören alet : MAKİNA İş görmede ustalık : MAHARET İş görüşmesi : MÜLAKAT İş ve fiil : AMEL İş yapamaz durumda olan : AMELİMANDA İş yapmak için duyulan güçlü istek : İTKİ, TEPKİ İş yeri : OFİS İş, edim : AMEL İşaret : BELİRTİ, EMARE, İM, İZ, NİŞAN İşaret olarak yere dikilen çubuk : ARDA İşaret sanatı : MİM İşaret sıfatı : BU İşçi şapkası : BARET İşçi, emekçi : AMELE İşçilerin oluşturduğu takım : EKİP İşçilik : AMELELİK İşe yaramaz, kötü : AVARA İşe yatkın, becerikli : UZ İşe, eyleme dayanan : AMELİ, PRATİK İşi ya da malı birçok istekli arasında en uygun koşullarla kabul edene bırakma : İH İşitmek için kulak verme : DİNLEME İşkil : VESVESE İşkilli, şüpheci : VEVESELİ İşlenmemiş ya da az işlenmiş bir şeyin ağır ve büyük kütlesi : BLOK İşlenmemiş, ekilmemiş toprak : BOR İşlenmiş hayvan postu : KÜRK İşlenmiş timsah derisi : KRAKODİL İşlenmiş, tabaklanmış, sepilenmiş ve cilalanmış deri : ŞAHTİYAN İşler durumda olan : FAAL İşlerlik : FAALİYET İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü : ANAPARA İşleyen, yapan : FAİL İşlik : ATÖLYE İşsiz, aylak : AVARE İşsiz, boş gezen, avare : AYLAK İşsizlik, boş durma, çalışmama : ATALET İşte yardımcı olarak çalışan erkek : YAMAK İşteki engelleri yenme kararı : AZİM İşten çıkarma : AZİL İştirak : KATILIM İştirak hissesi, katılma payı, ödenti : AİDAT İşve : EDA, NAZ İşveli : EDALI İşverenin işçileri topluca işten uzaklaştırma ya da işten çıkartma kararı : LOKAVT İşyeri : BÜRO, DAİRE, OFİS İşyeri, büro : OFİS İt : KÖPEK İt dirseği : ARPACIK İtaat eden : MUTİ İtalya yarım adası ile Mora yarımadasını birbirinden ayıran deniz : ADRİYATİK İtalya’da bir kent : MİLANO, NAPOLİ, RİMİNİ, TİRİNO, VENEDİK İtalya’da bir ova : PO İtalya’da bir yanardağ : VEZÜV İtalya’da eğri kulesiyle ünlü kent : PİSA İtalya’da Latium bölgesi halkından olan kimse : LATİN İtalya’da radyo-televizyon kurumunun simgesi : RAİ
5821. 5822. 5823. 5824. 5825. 5826. 5827. 5828. 5829. 5830. 5831. 5832. 5833. 5834. 5835. 5836. 5837. 5838. 5839. 5840. 5841. 5842. 5843. 5844. 5845. 5846. 5847. 5848. 5849. 5850. 5851. 5852. 5853. 5854. 5855. 5856. 5857. 5858. 5859. 5860. 5861. 5862. 5863. 5864. 5865. 5866. 5867. 5868. 5869. 5870. 5871. 5872. 5873. 5874. 5875. 5876. 5877. 5878. 5879. 5880.
İtalya’da yaşamış eski bir halk : ETRÜSKLER İtalya’daki sıradağlar : APENİN İtalya’nın Başkenti : ROMA İtalya’nın eski para birimi : LİRET İtalya’nın para birimi : LİRET İtalya’nın Po’dan sonraki en büyük ovası : TAVOLİERE İtalyan para birimi : LİRET İtalyan peyniri türü : ROMANO İtalyan Radyo-Televizyon Kurumu (kısaca) : RAİ İtenek : PİSTON İterek zorla : İTEKAKA İtfa : SÖNDÜRME İthalat : DIŞALIM İtibar : HÜRMET, SAYGI, SAYGINLIK İtibarı olan, hatırı sayılır : MUTEBER İtibari : NOMİNAL İtici güç : İTİ İtidal : ILIMLI İtikat : İMAN, İNANÇ, İNANMA İtikatla ilgili, inanca, imana ait : İTİKADİ İtila : YÜCELME İtilmiş olan : İTİK İtimat : GÜVEN İtina : ÖZEN İtki : TEPİ, TEPKİ İttifak : BAĞDAŞMA, UYUŞMA İvedi : ACELE, ACİL İye : IS, SAHİP İyelik : MÜLKİYET İyi bakım ve ilaç tedavisi : KÜR İyi cins beyaz tiftik : FİLİK İyi duruma getirme, iyileştirme : ISLAH İyi pişmemiş suluca yemek : ALASULU İyi, güzel, hoş : NİK, UZ İyi, hoş : NİK İyice olgunlaşmamış ekin : ALACATEK İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası : KOR İyice, iyiden iyiye, inceden inceye, adamakıllı : ENİKONU İyiden iyiye, iyice : ENİKONU İyileşme : İFAKAT, ŞİFA İyileşme, ayağa kalkma : İFAKAT İyileşmesi imkansız ve çok acı çeken bir hastanın yaşamına son verme : ÖTENAZİ İyilik : İNAYET, KAYRA İyilik, ihsan : NİMET İyilik, iyileşme : SALAH İyilik, kayra : İHSAN, İNAYET, LÜTUF İyiye yakın : İYİCE İyiye yorulur olgu : FALİHAYIR İz : SÜRME İzafet : BAĞINTI İzahat, izah : AÇIKLAMA İzahlar, açıklamalar : İZAHAT İzan : ANLAYIŞ İzar : YANAK İzaz : AĞIRLAMA İzdivaç : EVLENME İzin, izin belgesi : PERMİ İzlanda’nın Başkenti : REYKJAVİK İzlanda’nın para birimi : KURON İzlanda’nın uluslar arası plaka işareti : IS
5881. 5882. 5883. 5884. 5885. 5886. 5887. 5888. 5889. 5890. 5891. 5892. 5893. 5894. 5895. 5896. 5897. 5898. 5899. 5900. 5901. 5902. 5903. 5904. 5905. 5906. 5907. 5908. 5909. 5910. 5911. 5912. 5913. 5914. 5915. 5916. 5917. 5918. 5919. 5920. 5921. 5922. 5923. 5924. 5925. 5926. 5927. 5928. 5929. 5930. 5931. 5932. 5933. 5934. 5935. 5936. 5937. 5938. 5939. 5940.
İzleme : TAKİP İzlenen yol : ROTA İzmir Selçuk’ta tarihi bir kent : EFES İzmir’de 1848’de kurulan fabrikada üretilen ilk yerli kâğıt : ESERİCEDİT İzmir’de bir gezinti yeri : KORDON BOYU İzmir’de meşhur bir semt : KADİFEKALE İzmir’deki bir spor Kulübü : ALTAY İzmir’in Dikili ilçesine bağlı güzel bir kıyı bucağı : ÇANDARLI İzmir’in İlçeleri : BORNOVA, BUCA, KARŞIYAKA, KONAK, ALİAĞA, BAYINDIR, BERGAMA, BEY İzmit’in Romalılar dönemindeki adı : NİKOMEDYA İzobar : EŞBASINÇ İzole : KAPLAMA, YALITILMIŞ İzomer cisimlerin niteliği : İZOMERİ İzoterm : EŞSICAK Jale : ÇİY Jamaika’nın Başkenti : KİNGSTON Jamaika’nın para birimi : DOLAR Jamaika’nın uluslar arası plaka işareti : JA Japon Buda rahiplerine verilen ad : AMA Japon çiçek düzenleme sanatı : İKEBANA Japon giysisi : KİMONO Japon halk türkülerine verilen ad : UTA Japon içkisi : SAKE Japon imparatorlarına verilen san : MİKADO Japon intihar uçağı : KAMİKAZE Japon kağıt katlama sanatı : ORİGAMİ Japon lirik dramı : NO Japon mafyası : YAKUZA Japon savaşçı sınıfı : SAMURAY Japon savaşı tutsakları : ETA Japon yazısının hece değerli göstergesi : KANA Japonları özgü bir tür güreş : SUMO Japonların eski adı : YAMATO Japonların eski bir ölçüsü : Rİ Japonların kullandığı kılıç : TAKİ Japonların küçük para birimi : RİN Japonların uzun ve geniş kollu ulusal giysisi : KİMONO Japonya ve Çin’de oynanan bir tür satranç : GO Japonya’da atom bombası atılan yerlerden biri : NAKASAKİ Japonya’da bir ada : OKİNAVA Japonya’da bir kent : KYOTO, OSAKA Japonya’da kullanılmış eski bir hacim ölçüsü birimi : TO Japonya’nın Başkenti : TOKYO Japonya’nın eski adı : YAMATO Japonya’nın küçük para birimi : RİN Japonya’nın para birimi : YEN Japonya’ya atılan bomba : ATOM Japonya’ya Atom bombası atan ABD uçan kalesi : ENOLAGAY Jenaratör : DİNAMO, ÜRETEÇ Jeolojide “Kırık” : FAY Jeolojide katman : TABAKA Jinekolog : NİSAİYECİ Jokeylerin giydiği sipersiz başlık : TOK Judo ve karatede hareketleri çabuklaştırmak için yapılan bir dizi egzersize verilen Judoda dereceli kuşak : DAN Jules Verne’in bir romanı : AYA SEYAHAT Jüpiter’in bir uydusu : ELARA Jüpiter’in uzayın en kızgın kayası olan uydusu : İO K simgeli element : POTASYUM Kaba : ADİ, HANTAL, ÖZENSİZ
5941. 5942. 5943. 5944. 5945. 5946. 5947. 5948. 5949. 5950. 5951. 5952. 5953. 5954. 5955. 5956. 5957. 5958. 5959. 5960. 5961. 5962. 5963. 5964. 5965. 5966. 5967. 5968. 5969. 5970. 5971. 5972. 5973. 5974. 5975. 5976. 5977. 5978. 5979. 5980. 5981. 5982. 5983. 5984. 5985. 5986. 5987. 5988. 5989. 5990. 5991. 5992. 5993. 5994. 5995. 5996. 5997. 5998. 5999. 6000.
Kaba baston : ASA Kaba bir söz : ULAN Kaba davranışlı ve gönül kırıcı : NADAN, NOBRAN Kaba dikiş : LEKENDE Kaba saba baston : ASA Kaba ve kalın kumaş türü : ABA Kaba yün kumaş : ŞAYAK Kabaca “Evet” : HA Kabadayı : HOLİGAN Kabadayı, holigan : SERSERİ Kabahat : CÜRÜM, KUSUR, SUÇ Kabartmalı pamuklu kumaş : PİKE Kâbe : KIBLEMİZ Kâbe’nin olduğu kutsal şehir : MEKKE Kabıyla birlikte tartılan şeyin kabının ağırlığı : DARA Kabile : BOY Kabile bölümleri : ANAR Kabile, klan : BOY Kabiliyet : YETENEK Kabir : MEZAR, SİN Kablumbağa kabuğu : BAĞA Kabristan : MEZARLIK Kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç : KINAKINA Kabul etme, isteme : RIZA Kabul etmeyerek geri çevirme : RET Kabul sözü : EVET Kabule mecbur olunan hal, oldu bitti : EMRİVAKİ Kabus : KARABASAN Kaçağı ele geçirme : YAKALAMA Kaçak, kaçkın, kaçmış olan kimse : FİRARİ Kaçan kimseyi ele geçirme : YAKALAMA Kaçınma, çekinme : İMTİNA Kaçırılmış : EŞAPE Kaçma : FİRAR Kadar : DEĞİN Kadem : AYAK Kademe : AŞAMA Kadın : ZEN Kadın akrabalardan birinin kocası : ENİŞTE Kadın anlamında bir deyim : EKSİK ETEK Kadın aziz : AZİZE Kadın bale sanatçısı : BALERİN Kadın çar ya da çar karısı : ÇARİÇE Kadın elçi ya da elçi karısı : SEFİRE Kadın giysilerinin etek ucu, kol gibi yerlerine verev kesilmiş kumaştan yapılan süs Kadın giysisi türü : ENTARİ, ETEKLİK Kadın hapishanesi : İMAMEVİ Kadın hastalıkları uzmanı : JİNEKOLOG, NİSAİYECİ Kadın hastalıkları, jinekoloji : NİSAİYE Kadın hizmetçi, cariye : HALAYIK Kadın hükümdar : MELİKE Kadın omuz atkısı : ŞAL Kadın özgürlük hareketi : FEMİNİZM Kadın paltosu : MANTO Kadın rahip : RAHİBE Kadın rakip : RAKİBE Kadın seslerinin en kalını : KONTRALTO Kadın tutsak : ESİRE Kadın yaka süsü : BROŞ Kadında cinsel isteğin aşırı derecede artması : NEMFOMANİ
6001. 6002. 6003. 6004. 6005. 6006. 6007. 6008. 6009. 6010. 6011. 6012. 6013. 6014. 6015. 6016. 6017. 6018. 6019. 6020. 6021. 6022. 6023. 6024. 6025. 6026. 6027. 6028. 6029. 6030. 6031. 6032. 6033. 6034. 6035. 6036. 6037. 6038. 6039. 6040. 6041. 6042. 6043. 6044. 6045. 6046. 6047. 6048. 6049. 6050. 6051. 6052. 6053. 6054. 6055. 6056. 6057. 6058. 6059. 6060.
Kadında cinsel isteğin hastalık derecesinde artması : UTEROMANİ Kadının nikâh ile kocasından hak ettiği mal : MİHR Kadınlar : NİSA Kadınlar hamamında tellak : YATIR Kadınlara verilen bir unvan : HANIM Kadınlarda yaş dönümü : MENAPOZ Kadınların ayak bileklerine takilen bilezik : HALHAL Kadınların başlarına bağladıkları bir tülbent : YEMENİ Kadınların bluz üzerine giydikleri yelek : JİLE Kadınların boydan boya örtündükleri çarşaf (bazı bölgelerde) : CAR Kadınların cildi pürüzsüz göstermesi için yüzlerine sürdükleri boyalı krem : ELMASİ Kadınların giydiği kolsuz üstlük : KAP Kadınların göz kapaklarına sürdükleri boya : FAR Kadınların kirpiklerine sürdükleri yağlı sürme : RİMEL Kadınların kullandığı “U” biçiminde saç tokası : FİRKETE Kadınların omuzlarını örtmek için kullandıkları geniş atkı : ŞAL Kadınların saçlarını kıvırmak için kullandıkları, metal ya da plastikten, boru biçi Kadınların süs eşyası : TAKI Kadınların süs için göz kapaklarına sürdükleri çeşitli renkte boya : FAR Kadınların tırnaklarına sürdükleri madde : OJE Kadınların yaptıkları bir elişi : OYA Kadırga balığı : BALİNA Kafa : BAŞ Kâfi gelmeyen : AZ Kafiye : UYAK Kafkas dağ köyü : AUL Kafkasya halklarından biri : AVAR Kafkasya’da yaşayan bir halk : ABAZA Kagir duman yolu : BACA Kağıt oyma sanatı : KAAT Kâğıt süslemeciliği çeşidi : EBRU Kâğıt, Karton tutturmaya yarayan plastik ya da tel maşa : ATAŞ Kâğıt, yazılı kâğıt : VARAKA Kahin : BİLİCİ Kahinlik : KEHANET Kahramanmaraş’ın İlçeleri : AFŞİN, ANDIRIN, ÇAĞLAYANCERİT, EKİNÖZÜ, ELBİSTAN, GÖKSU Kahve kreması : MATE Kahve’deki etkin madde : KAFEİN Kahverengi ya da soluk sarı renkte değerli taş : TOPAZ Kaide : KURAL Kâinat, cihan : ALEM, EVREN Kakalak : HAMAMBÖCEĞİ Kakım da denilen bir kürk hayvanı : AS, ERMİN Kakül : PERÇEM Kal : KELAM, LAF, LAKIRDI, SÖZ Kalabalık : ALAY, KALABA Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması : AKIN Kalay kaplanmış ince demir sac : TENEKE Kalay, kurşun alışımı : LEHİM Kalbin ve iç organların hareketlerini dinlemeye yarayan araç : STETOSKOP Kalbur : ELEK, SARAT Kalça kemiği : OMA Kaldıraç : MANİVELA Kaldırıcı : KRİKO Kale duvarı : SUR Kale, burç : OR Kalem : ÇEŞİT Kalıcı : BAKİ Kalıcılık, ölmezlik : BEKA Kalın bağırsak iltihabı : KOLİT
6061. 6062. 6063. 6064. 6065. 6066. 6067. 6068. 6069. 6070. 6071. 6072. 6073. 6074. 6075. 6076. 6077. 6078. 6079. 6080. 6081. 6082. 6083. 6084. 6085. 6086. 6087. 6088. 6089. 6090. 6091. 6092. 6093. 6094. 6095. 6096. 6097. 6098. 6099. 6100. 6101. 6102. 6103. 6104. 6105. 6106. 6107. 6108. 6109. 6110. 6111. 6112. 6113. 6114. 6115. 6116. 6117. 6118. 6119. 6120.
Kalın baston : ASA Kalın biçilmiş uzun tahta : KALAS Kalın bükülü ip : HALAT Kalın demir boru : PİK Kalın kaba kumaş : ABA Kalın kabuklu ve çekirdekli bir portakal türü : YAFA Kalın sicim : İP Kalın tahta : KALAS Kalın tüy : KIL Kalın ve ağır bir tür çizme : TOMAK Kalın ve kaba bir tür kumaş : ABA Kalın ve yüksek kale duvarı : SUR Kalın, kabartmalı pamuklu kumaş : PİKE Kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok bir tür üzüm : RAZAKİ Kalınca ve açık saman renginde, yarı mat bir yazı kağıdı türü : ABADİ Kalıntılar : BAKAYA Kalıpla basılıp, elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent : YEMENİ Kalıpta pişen bir tür meyveli pasta : TART Kalıpta pişen pasta : KEK Kalıt : MİRAS Kalıtım, soyaçekim : İRS Kalıtımın maddi temeli : DNA Kalin bükülü ip : HALAT Kalite : NİTELİK Kalori : ISIN Kalp : SAHTE, TAKLİT, YÜREK Kalp atışlarındaki düzensizlik : ARİTTİ Kam : ŞAMAN Kama, takoz : KISKI Kamboçya’nın Başkenti : PHNOM PENH Kamboçya’nın para birimi : RİYAL Kamer : AY Kamera yönetmeni : KAMERAMAN Kameri ayın son gecesi : MİRAÇ, SİRAR Kamerun’un Başkenti : YAU Kamerun’un para birimi : FRANK Kamil : ERİŞKİN, YETKİN Kampana : ÇAN Kamu : AMME Kamu İktisadi Teşekkülü (kısaca) : KİT Kamuflaj : ALALAMA Kamufle etmek : ALALAMAK Kan : IRK, NESİL, SOY, SÜLALE, URUK Kan kardeş : KANKA, KANKİ Kan kaybetmek : KANAMAK Kan kurutan : ADAM OTU Kan pıhtısı : ALEKA Kanada’nın Başkenti : OTTAWA Kanada’nın para birimi : DOLAR Kanada’nın uluslar arası plaka işareti : CON Kanal, su yolu : AKAÇ Kanara : KESİMEVİ, MEZBAHA Kandaki faktör : RH Kandela : MUM Kandırma, inandırma : İKNA Kanı : KANAAT Kanıt : DELİL Kanıtlama : İSPAT Kanıtlanabilen bilimsel önerme : TEOREM Kansızlık : ANEMİ, ANEMİK
6121. 6122. 6123. 6124. 6125. 6126. 6127. 6128. 6129. 6130. 6131. 6132. 6133. 6134. 6135. 6136. 6137. 6138. 6139. 6140. 6141. 6142. 6143. 6144. 6145. 6146. 6147. 6148. 6149. 6150. 6151. 6152. 6153. 6154. 6155. 6156. 6157. 6158. 6159. 6160. 6161. 6162. 6163. 6164. 6165. 6166. 6167. 6168. 6169. 6170. 6171. 6172. 6173. 6174. 6175. 6176. 6177. 6178. 6179. 6180.
Kansızlık hastalığı : ANEMİ Kantin : BÜFE Kanun : YASA Kanun koyma : YASAMA Kanun yapma işi, teşrii : YASAMA Kanuni : LEGAL, MEŞRU, YASAL Kanun-i Esasi ile ilgili : ANAYASAL Kanun-i esasi, ana kanun, temel yasa : ANAYASA Kanuni, legal : YASAL Kaos : KARGAŞA Kapalı jimnastik ayakkabısı : KES Kapalı olmayan : AÇIK Kapalı yerlerde kirli havayı dışarı atmak için kullanılan aygıt : ASPİRATÖR Kapalı yerlere temiz hava veren ve buradaki pis havayı dışarı atan düzenek : FAN Kapama gereci : KAPAK Kapan : TUZAK, FAK Kapı boşluğunun alt kısmında bulunan alçak basamak : EŞİK Kapı girişi : EŞİK Kapı ve pencerelerin üst eşiği : LENTO Kapı ve pencerelerin yerleştiği kasa : ŞÖVE Kapı, pencere hareket mili : MENTEŞE Kapı, pencere ya da kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti : LAMBA Kapital : ANAMAL Kapitalizmin tekelcilik biçiminde görülen en yüksek ve en son aşaması : EMPERYALİZM Kaplama : İZOLE Kaplıca : ILICA Kaplumbağa kabuğu : BAĞA Kapsız beyaz yorgan : MİTİL Kapta kalan yemek, yemek artığı : SIYRINTI Kaput bezi : AMERİKAN Kar ayakkabısı : LEKEN Kar fırtınası : TİPİ Kâr getiren, verimli : RANTABL Kar renginde olan : AK, BEYAZ Kar ve buz üzerinde kayarak hareket eden tekerleksiz taşıt : KIZAK Kara : SİYAH Kara batmamak için ayağa takılan bir çeşit örgülü ayaklık : LEKEN Kara çalma : İFTİRA Kara Kuvvetleri Komutanlığı (kısaca) : KKK Kara parçası : ARAZİ Kara sakız : ZİFT Karabasan : KABUS Karabatağa benzeyen, piliç büyüklüğünde bir av kuşu : MEKE Karaca, Ceylan: AHU Karaciğer sıvısı : ÖD, SAFRA Karaciğerin salgıladığı sıvı : ÖD Karada, denizde yabani hayvan, balık ya da kuş tutma işi : AV Karadeniz halk oyunu : HORON Karadeniz kıyısında Rus kenti : ANAPA Karadeniz yelkenlisi : TAKA Karadeniz yöresinde yetişen bir tavuk türü : HACIKADIN Karadeniz’e özgü kıyı teknesi : TAKA Karadenizli lakabı : LAZ Karagöz balığına benzer, eti beyaz bir Akdeniz balığı : ÇİPURA Karagöz oyununda kullanılan kamıştan yapılan düdük : NAREKE Karakarga : KUZGUN Karakter : IRA, SECİYE Karakteristik : TİPİK Karakterize etme : IRALAMA Karakteroloji : IRABİLİM
6181. 6182. 6183. 6184. 6185. 6186. 6187. 6188. 6189. 6190. 6191. 6192. 6193. 6194. 6195. 6196. 6197. 6198. 6199. 6200. 6201. 6202. 6203. 6204. 6205. 6206. 6207. 6208. 6209. 6210. 6211. 6212. 6213. 6214. 6215. 6216. 6217. 6218. 6219. 6220. 6221. 6222. 6223. 6224. 6225. 6226. 6227. 6228. 6229. 6230. 6231. 6232. 6233. 6234. 6235. 6236. 6237. 6238. 6239. 6240.
Karalama : ESKİZ Karalama : MÜSVEDDE Karaman’ın İlçeleri : AYRANCI, BAŞYAYLA, ERMENEK, KAZIMKARABEKİR, SARIVELİLER Karamsarlık : YEİS Karar : YARGI Karar verebilme ve bu kararı yürütebilme kudreti : İRADE Kararsız : İKİRCİKLİ, MÜTEREDDİT Kararsızlık : İKİRCİLİK, TEREDDÜT Karasevda, malihulya : MELANKOLİ Karaşın : ESMER Karayollarının iki yanında bulunan çakıl ya da toprak yol : BANKET Karayolunda oluşmuş çukurlar, tümsekler : KASİS Karbonatlı kum taşı : MOLAS Karbonlu hidrojenlerin genel adı : OLEFİN Karda yürürken batmamak için ayakkabılara takılan ayaklık : LEKEN Kardeş çocuklarının birbirlerine göre adı : BÖLE Kardeş karıları : ELTİ Kardeş karılarının her birinin ötekine göre adı : ELTİ Kare : DÖRDÜL, MURABBA Kargaşa : KAOS Kargaşa, başıboşluk : ANARŞİ Kargış : LANET Kargir duman yolu : BACA Karha : ÜLSER Karık : YOL Karı-kocadan her biri, hayat arkadaşı : EŞ Karılarak oluşturulmuş : KARMA Karıları kardeş olan erkeklerden her biri : BACANAK Karılık : ZEVCELİK Karın : BATIN, MİDE Karın zarı : PERİTON Karın zarı iltihabı : PERİTONİT Karışık iş : ÇAPARIZ Karışık koridorlu yapı : LABİRENT Karışık renkli : ALA Karışıklık, kargaşa : KAOS Karıştırıcı : MİKSER Kari : OKUR Kariyer : İŞ, MESLEK Karmaşık olmayan : BASİT Karnaval : FAŞİNG Karnı aç olan kimse : ABAZAN Kars yakınlarında ünlü harabe yeri : ANİ Kars yöresinde oynanan bir halk oyunu : TEREKEME Kars’ın İlçeleri : AKYAKA, ARPAÇAY, DİGOR, KAĞIZMAN, SARIKAMIŞ, SELİM, SUSUZ Kars’ta bir ören yeri : ANİ Karşı çıkma : İTİRAZ Karşılaştırma : KIYAS Karşılığı sonra ödenmek üzere : VERESİYE Karşılık beklemeden yapılan yardım, kayra, ihsan, niyet : İYİLİK Karşılık olarak, benzetilerek yapılan davranış, söz : NAZİRE Karşılık verme, karşılama : MUKABELE Karşılık verme, karşılama, karşılık : MUKABELE Karşılıklı alıp verme : TAKAS, TEATÜ Karşılıklı iki kişinin söylediği şarkı : DÜET Karşılıklı iki yer arasında havada gerilmiş birkaç tel üzerinde hareket eden ulaşım Karşılıklı olarak birbirinin bayramını tebrik etme, bayramlaşma : MUAYEDE Karşılıklı şaka etme : ŞAKALAŞMA Karşılıklı yer değiştirme : BECAYİŞ Karşılıksız yapılan yardım : İYİLİK
6241. 6242. 6243. 6244. 6245. 6246. 6247. 6248. 6249. 6250. 6251. 6252. 6253. 6254. 6255. 6256. 6257. 6258. 6259. 6260. 6261. 6262. 6263. 6264. 6265. 6266. 6267. 6268. 6269. 6270. 6271. 6272. 6273. 6274. 6275. 6276. 6277. 6278. 6279. 6280. 6281. 6282. 6283. 6284. 6285. 6286. 6287. 6288. 6289. 6290. 6291. 6292. 6293. 6294. 6295. 6296. 6297. 6298. 6299. 6300.
Karşılıksız, parasız : BEDAVA Karşıt : TEZAT, ZIT Karyolanın yanı başına konan küçük dolap : KOMİDİN Kas : ADALE Kas devrinimi : TİK Kas kümesinin istenç dışı devinmesi : TİK Kasa görevlisi : KASİYER Kasaba : İLÇE, KAZA Kasaba fuarı : PANAYIR Kasaplık hayvanların kesilmiş ayağı : PAÇA Kasaplık hayvanların sırtında, bel bölgesi boyunca iki yandaki gevrek ve değerli et Kasık : ANE Kasımpatı : KRİZANTEM Kasıtlı olarak, bilerek : KASTİ Kasıtlı ve asılsız suç yükleme : İFTİRA Kasların iradeye bağlı kasılma gücünün geçici olarak yitirilmesiyle beliren sendrom Kasların kasılmasını giderdiği için hekimlikte kullanılan bir bitki : TATULA Kasların, özellikle diz kaslarının iradesiz kasılması : SPAZM Kasnak : GERGEF Kastamonu’nun İlçeleri : ABANA, AĞLI, ARAÇ, AZDAVAY, BOZKURT, CİDE, ÇATALZEYTİN, DA Kaş boyası : MASKARA, RASTIK Kaş yakınlarında bir belde : KEKOVA Kaşe : DAMGA Kaşındırıcı deri hastalığı : LİKEN Kaşkol : ATKI Kaşsız, enli ve yayvan bir tür eyer : PALAN Kat : ORUN Kat kat çakıl ve kumdan oluşmuş yer kıvrımı : OS Katalog : FİHRİST Katar : POSTA Katar’ın Başkenti : DOHA Katar’ın para birimi : RİYAL Kategori : ULAM, ZÜMRE Katerina’nın sevdiği paşanın lakabı : BALTACI Katı : BERK, SERT Katı yakacak maddesi : KÖMÜR, ODUN Katı, sağlam : BERK Katıksız : SADE, SAF, YAVAN Katılaşmakta olan bir sıvıda, cisimler kristalleştikten sonra arta kalan çökelti : Katılık, peklik : SALABET Katılım : İŞTİRAK Katışıksız : SAF Katışıksız içki : SEK Katışıksız, halis, temiz : SAFİ Kati : KESİN Katibin eski ceketi : SETRE Katil : CANİ Katip : YAZMAN Katiyen : ASLA Katkı : EK, İLAVE Katlanır çerçeveli perde : PARAVAN Katma Değer Vergisi (kısaca) : KDV Katma, ekleme ek : İLAVE Katmak, ilave etmek : EKLEME Katman, kat : TABAKA Katoliklerin dini lideri : PAPA Katranlı kıldan yapılan ve kalafat işlerinde kullanılan bir tür macun : BİLAR Katrilyon kere bin : KENTİLYON Kauçuktan esnek madde : LASTİK Kavalyenin eşi : DAM
6301. 6302. 6303. 6304. 6305. 6306. 6307. 6308. 6309. 6310. 6311. 6312. 6313. 6314. 6315. 6316. 6317. 6318. 6319. 6320. 6321. 6322. 6323. 6324. 6325. 6326. 6327. 6328. 6329. 6330. 6331. 6332. 6333. 6334. 6335. 6336. 6337. 6338. 6339. 6340. 6341. 6342. 6343. 6344. 6345. 6346. 6347. 6348. 6349. 6350. 6351. 6352. 6353. 6354. 6355. 6356. 6357. 6358. 6359. 6360.
Kavga, dalaş : HIR Kavga, gürültü : HARAZE Kavgacı, şirret : BELALI Kavşak : ÇAT Kavuşma, ulaşma, vuslat : VİSAL Kay, gaseyan : KUSMA Kayaç yapıcı mineral : APATİT Kayak : SKİ Kayak sporunda bir yarış türü : SLALOM Kayalık sığ kıyılarda yaşayan kırmızı benekli, mavi-yeşil parlak renkli balık : LAP Kaybediş : YİTİRİM Kaybetme : YİTİRME Kaygana : OMLET Kaygı, dert, üzüntü : GAM, TASA Kayık yürütmeye yarayan uzun ağaç : KÜREK Kayıkta dümeni kullanmak için baş tarafına takılan kol : YEKE Kayınbirader : İNİ Kayınvalide : KAYNANA Kayıp : YİTİK, ZAYİ Kayıp, zayi : YİTİK Kayısı, erik, zerdali gibi meyvelerin kurusu : ÇİR Kayısı, zerdali kurusu : ZİR Kaymak : KREMA Kaynağı mitolojik çağlara dayanan kirişli bir çalgı : LİR Kaynakta kesme : STOPAJ Kaynana : KAYINVALİDE Kayseri’de bir dağ adı : ERCİYES Kayseri’nin İlçeleri : AKKIŞLA, BÜNYAN, DEVELİ, FELAHİYE, HACILAR, İNCESU, KOCASİNA Kaz dağlarının mitolojik dönemlerdeki adı : TDA Kaz, ördek vb. hayvanların civcivlikten sonraki hali : PALAZ Kaza sonucu : ESKAZA, KAZARA Kazak başbuğu : ATAMAN Kazak reisi : ATAMAN Kazakistan ve Çin’de akan bir ırmak : İLİ Kazaklarda seçimle gelen başkan : ATAMAN Kazanç : GETİRİ Kazanma, iktisap : EDİNİM Kazaya uğramış kimse : KAZAZEDE Kazı : HAFRİYAT Kazıklı humma : TETANOS Kazıma resim : GRAVÜR Kazma, bel veya pulluk tarafından çıkarılan iri kütle halindeki toprak parçası : KE Keçi kılından hayvan çulu, yem torbası gibi şeyler dokuyan kimse : MUTAF Keçi pisliği : KIĞ Keçi tüyü : KIL Keçi yolu : PATİKA, YOLAK Keçinin erkeği : TEKE Keçisağan, dağ kırlangıcı : EBABİL Keçiyolu : PATİKA Keder : ACI, ELEM, YAS Kedi köpek ön ayağı : PATİ Kedi Köpek yavrusu : ENİK Kefal balığı cinsi : LAKOZ Kehanet : KAHİNLİK Kehkeşan : SAMANYOLU Kehle : BİT Keke : KEKEME Kekeleyerek konuşan : KEKEME Kekelez : SİNCAP, DEGİN Kekeme : KEKE
6361. 6362. 6363. 6364. 6365. 6366. 6367. 6368. 6369. 6370. 6371. 6372. 6373. 6374. 6375. 6376. 6377. 6378. 6379. 6380. 6381. 6382. 6383. 6384. 6385. 6386. 6387. 6388. 6389. 6390. 6391. 6392. 6393. 6394. 6395. 6396. 6397. 6398. 6399. 6400. 6401. 6402. 6403. 6404. 6405. 6406. 6407. 6408. 6409. 6410. 6411. 6412. 6413. 6414. 6415. 6416. 6417. 6418. 6419. 6420.
Kekemelik : REKAKET Kekliğin boynundaki halka : ALA Kel : SAÇSIZ Kelam : KAL, LAF, LAKIRDI, SÖZ Kelemde denilen bir bitki : LAHANA Kelime : SÖZCÜK Kelle : BAŞ Kem : FENA, KET, KÖTÜ Kemalat : OLGUNLUK Keman ya da kemençe yayı : KEMANE Keman yapımı ile ünlü İtalyan ailesi : AMATİ Keman yayı : ARŞE, KEMANE Kemerli, büyük taş köprü : SANTARA Kemik bilim : OSTEOLOJİ Kemiklerin iç boşluklarını dolduran yağlı madde : İLİK Kemiklerin toparlak ucu : OM Kemirgen küçük bir hayvan : FARE Kemiyet : NİCELİK Kenar : KIYI, SAHİL, YAKA Kenar mahalle : VAROŞ Kenara atılmış, uzaklaştırılmış : EKARTE Kenarlara koşut olarak yapılan süs : SU Kendi gibi yapma, kendine benzetme : ASİMİLASYON Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma : AHİT Kendi kendisini yöneten alet : OTOMATİK Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı sayılan temel ö Kendiliğinden çıkan tahıl : ALAZA Kendiliğinden yetişmiş çim : ÇİMEN Kendini beğenmiş, budala : KAKAVAN Kendini özürlü göstermek için ileri sürülen sebep : MAZERET Kendir . KENEVİR Kendisine inanılan kimse : İNAK, İNAL Kene : SAKIRGA Kenevir : KETEN Kent : SİTE, ŞAR, ŞEHİR Kent ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer : KIR Kentsoylu : BURJUVA Kentsoylu sınıfı : BURJUVAZİ Kenya’nın Başkenti : NAİROBİ Kenya’nın para birimi : ŞİLİN Kepaze : REZİL, UTANMAZ Kepazelik : REZALET Kere : DEFA, KEZ Kerestesi siyah, sert bir ağaç ve bu ağacın kerestesi : ABANOZ Kerevet, divan : SEDİR Kerimler, ulular, büyükler : KİRAM Kertenkele derisi : LEZAR Kesafet : YOĞUNLUK Kesek : TEZEK Keseli ayıda denilen, Avusturya’da yaşayan tırmanıcı hayvan : KOALA Keseli bir kuş : PELİKAN Keseli bir tür sıçan : SARİK Kesici araç kılıfı : KIN Kesici bir silah : KAMA Kesif : YOĞUN Kesilen ağacın yerde kalan kütük dibi : OMACA Kesilmiş hayvanların ciğer, işkembe gibi iç organlarıyla baş ve ayakları : SAKATAT Kesimevi : KANARA, MEZBAHA Kesimevi, mezbaha : KANARA Kesin : KATİ
6421. 6422. 6423. 6424. 6425. 6426. 6427. 6428. 6429. 6430. 6431. 6432. 6433. 6434. 6435. 6436. 6437. 6438. 6439. 6440. 6441. 6442. 6443. 6444. 6445. 6446. 6447. 6448. 6449. 6450. 6451. 6452. 6453. 6454. 6455. 6456. 6457. 6458. 6459. 6460. 6461. 6462. 6463. 6464. 6465. 6466. 6467. 6468. 6469. 6470. 6471. 6472. 6473. 6474. 6475. 6476. 6477. 6478. 6479. 6480.
Kesin yargı : KARAR Kesinlik : KATİYET Kesintiler çıktıktan sonra elde kalan tutar : NET Keskin olmayan : KÜT Kestane rengi : MARON Keşik : NÖBET Keşişleme : KARAYEL Ket : ENGEL, MANİ, SAĞIR Keten dövmeye yarayan tokmak : FİLARİZ Keyfi, dayanaksız (hüküm) : KARAKUŞİ Keyfiyet : NİTELİK, VASIF Keyifli bir durumu ifade etmek için kullanılır : KEKA Kez : DEFA, KERE, MİSİL Kıblemiz : KABE Kıbrıs’ta bir kent : LARNAKA, LEFKE, LİMASOL, MAGOSA Kıbrıs’ta faaliyet göstermiş olan Rum çetesini simgeleyen harfler : EOKA Kıdemli (kısaltma) : KD Kıl : MU Kılavuzculuk, aracılık : DELALET Kılıç oyunu : ESKRİM Kılıç türü : PALA Kılık : KIYAFET, KİSVE Kılıksız ve uyuşuk, sümüksü : SÜNEPE Kımıldayan, hareketli : OYNAK Kınamak : AYIPLAMAK Kınnap : SİCİM Kıpti : ÇİNGENE Kır hayatını anlatan yazı : İDİL Kır koşusu : KROS Kıraat : OKUMA Kırgızistan ırmağı : ÇU Kırgızların milli destanı : MANAS Kırıkkale’nin İlçeleri : BAHŞILI, BALIŞEHY, ÇELEBİ, DELİCE, KARAKEÇİLİ, KESKİN, SUL Kırılmış taş döşenip, silindir geçirilerek yapılan yol : MAKADAM Kırıntılı kayaç : ARENİT Kırışmış olan : KIRIŞIK Kırklareli’nin İlçeleri : BABAESKİ, DEMİRKÖY, KOFÇAZ, LÜLEBURGAZ, PEHLİVANKÖY, PINA Kırlangıç balığının pek büyüğüne verilen ad : DERVİŞ Kırma : AZMA, MELEZ, METİZ Kırma taşlı yol : MAKADAM Kırmızı : AL Kırmızı çuhadan yapılmış eski bir başlık : BARATA Kırmızı Şarap renginde olan : ŞARABİ Kırsal kesimde varlıklı kimse : AĞA Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartla Kırşehir’in İlçeleri : AKÇAKENT, AKPINAR, BOZTEPE, ÇİÇEKDAĞI, KAMAN, MUCUR Kısa alt giysi boyu : MİNİ Kısa çayır bitkisi : OT Kısa çizgi : TİRE Kısa çizme : EDİK Kısa çorap : SÖKET Kısa fakat ifadece kuvvetli söz, özdeyiş, kelam-ı kibar : VECİCE Kısa hortumlu bir hayvan : TAPİR Kısa imza : PARAF Kısa kepenek : KEBE Kısa namlulu top türü : HAVAN Kısa olmayan : UZUN Kısa saplı, geniş ağızlı odun baltası : NACAK Kısa ve ensiz kılıç : MEÇ Kısa ve kalın sopa : LOBUT
6481. 6482. 6483. 6484. 6485. 6486. 6487. 6488. 6489. 6490. 6491. 6492. 6493. 6494. 6495. 6496. 6497. 6498. 6499. 6500. 6501. 6502. 6503. 6504. 6505. 6506. 6507. 6508. 6509. 6510. 6511. 6512. 6513. 6514. 6515. 6516. 6517. 6518. 6519. 6520. 6521. 6522. 6523. 6524. 6525. 6526. 6527. 6528. 6529. 6530. 6531. 6532. 6533. 6534. 6535. 6536. 6537. 6538. 6539. 6540.
Kısa ve özlü söz, veciz : LAKONİK Kısa zaman : AN Kısaca ağabey : ABİ Kısaca Avrupa Ekonomik Topluluğu : AET Kısaca Bayan : BYN Kısaca bin metre : KM Kısaca Elektro kardiyogram : EEG Kısaca Gram : GR Kısaca İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi : İSKİ Kısaca kan kardeş : KANKA Kısaca Likit Petrol Gazı : LPG Kısaca santimetre : CM Kısaca takım : TK Kısaca Tanjant : TG Kısaca treyler : TIR Kısaca Yol, Su, Elektrik : YSE Kısım : BÖLÜK Kısır : STERİL, VERİMSİZ Kısır, verimsiz : AKİM Kısırlık : AKAMET Kısırlık, verimsizlik : AKAMET, EKASET Kıskançlık, çekememezlik : HASET Kısmet, talih, baht : NASİP Kısrak ile erkek eşeğin çiftleşmesinden doğan melez hayvan : KATIR Kıstas : KRİTER Kış : ŞİTA Kış ortası : KARAKIŞ Kışın yağar : KAR Kışın yapraklarını dökmeyen bir ağaç cinsi : ÇAM Kışla ve garnizonlarda cümle kapısı : NİZAMİYE Kıta : ANAKARA, DÖRTLÜK Kıtır : YALAN Kıvançlı, mutlu : MEMNUN Kıvılcım, şerare : ÇAKIN Kıvırcık bir saç biçimi : AFRO Kıvırcık yapraklı, tereye benzer baharlı bir bitki : ROKA Kıvrak Küba dansı : HABARENA Kıvrık saç : AFRO Kıvrık ve sopaya benzeyen ve atana geri dönen bir av aracı : BUMERANG Kıyafet : KILIK, KİSVE Kıyamet günü bütün ölülerin dirilerek toplanacağı yer : ARASAT Kıyamet günü bütün ölülerin toplanacakları yer : ARASAT Kıyamet gününü, öttüreceği sur adlı boru ile bildirecek olan melek : İSRAFİL Kıyas : KARŞILAŞTIRMA Kıyı : KENAR, SAHİL, YAKA Kıyı sağlık idaresince gemilere verilen giriş çıkış izni : PIRATİKA Kıyı şeridinde deniz kabukları, kum, çakıl gibi şeylerle oluşan yığınakla ilgili : Kıyı, sahil : YAKA Kıyı, sınır, çevre, yan : KENAR Kıymalı patlıcan yemeği : KARNI YARIK Kıymet veriler olma, değerli sayılma : İTİBAR Kız evlat : KERİME Kız kardeş : HEMŞİRE Kız oğlan kız : BAKİRE Kızartılmış ekmeği et suyuyla haşlayarak yapılan yemek : TİRİT Kızgın ateş : HAR, KOR Kızgın bir demire vurulan damga : DAĞ Kızgın, hiddetli : CELAL Kızıl alev rengi : AL Kızılderili : APAÇİ
6541. 6542. 6543. 6544. 6545. 6546. 6547. 6548. 6549. 6550. 6551. 6552. 6553. 6554. 6555. 6556. 6557. 6558. 6559. 6560. 6561. 6562. 6563. 6564. 6565. 6566. 6567. 6568. 6569. 6570. 6571. 6572. 6573. 6574. 6575. 6576. 6577. 6578. 6579. 6580. 6581. 6582. 6583. 6584. 6585. 6586. 6587. 6588. 6589. 6590. 6591. 6592. 6593. 6594. 6595. 6596. 6597. 6598. 6599. 6600.
Kızılderili ilahı : TOTEM Kızılımsı kahverengi renk : TABA Kızkardeş : BACI Kızlık : BEKARET Kızlık zarı : HİMEL Kibar : NAZİK Kibarca olmayan : AMİYANE, BAYAĞI Kifayet : YETERLİLİK Kifayet eden, yeten : KAFİ Kik : FUTA Kil ve kum karışımı, sarı renkli verimli balçık : LÖS Kiler : AMBAR Kilim türü : CİCİM Kilimanjaro’nun yeni adı : UHURU Kilise hizmetini gören ve çan çalan kimse : ZANGOÇ Kiloamper (kısaca) : KA Kimi alkali metallerin aydınlatıldıktan elektron açığa çıkma özelliğini kullanan ya Kimi mantarlarda üreme organı : ASK Kimi zaman, bazen : ARASIRA Kimliği belirlenemeyen uzay cisimleri için kullanılan sözcük : UFO Kimlik : HÜVİYET Kimse : KİŞİ, ZAT Kimse, kişi : ZAT Kimsesiz : BİKES, GARİBAN, GARİP Kimsesiz, zavallı : GARİBAN, GARİP Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren aygıt : PİL Kin : GAREZ Kin gütme : NEFSANİYET Kinaye : İMA, SİTEM Kir : LEKE, PASAK Kir izi : LEKE Kira : İCAR Kiracı : MÜSTECİR Kirada oturan kimse : KİRACI Kiradaki mülk : AKAR, AKARET Kiraya veren kimse : MUCİR Kiraya verilecek olan : KİRALIK Kiraya verilerek gelir getiren mülk : AKAR, AKARET Kireçli bölgelerde kirecin erimesi ya da yeraltındaki karstlı bir çukur tavanının ç Kiribati’nin Başkenti : GÜNEY TRAWA Kirişli antik bir çalgı : LİR Kirletme : LEKELEME Kirletmek : LEKELEMEK Kirli : PİS Kirli ya da donuk sarı renk : NOHUDİ Kirlice sarı renk : TAHİNİ Kirpik boyası : RİMEL Kirpik boyası, rimel : MASKARA Kisve : KILIK, KIYAFET Kisve, kıyafet : KILIK Kişi : ZAT Kişi, özlük, gösterme, soru ve belirsizlik kavramları vererek varlıkların yerini tu Kişi, şahıs, fert : ZAT Kişilerin kendisine karşı duyduğu aşırı hayranlık : NARSİZM Kişilerle eğlenme : ALAY Kişilik : BENLİK, ŞAHSİYET Kişilik bozukluğu : PARANOYA Kişiye uygun olan, yaraşan : LAYIK Kit : MACUN Kitabe : YAZIT
6601. 6602. 6603. 6604. 6605. 6606. 6607. 6608. 6609. 6610. 6611. 6612. 6613. 6614. 6615. 6616. 6617. 6618. 6619. 6620. 6621. 6622. 6623. 6624. 6625. 6626. 6627. 6628. 6629. 6630. 6631. 6632. 6633. 6634. 6635. 6636. 6637. 6638. 6639. 6640. 6641. 6642. 6643. 6644. 6645. 6646. 6647. 6648. 6649. 6650. 6651. 6652. 6653. 6654. 6655. 6656. 6657. 6658. 6659. 6660.
Kitap getirmemiş peygamber : NEBİ Kitap satılan yer : KİTABEVİ Kitap şeklinde bir tür takvim : ALMANAK Kitaplı peygamber : RESUL Kitara (Gitar) çalan kimse : KİTARACI Kitle : CEMAAT, TOPLULUK Klakson : KORNA Klan : BOY Klasik Japon şiirinin en kısa nazım şekli : HAİKU Klasör : SIRALAÇ Klik : HİZİP Koca : ER, EŞ Kocaeli ilinin Körfez ilçesine bağlı halısı ile ünlü belde : HEREKE Kocaeli’nin İlçeleri : GEBZE, GÖLCÜK, KANDIRA, KARAMÜRSEL, KÖRFEZ Kocaeli’nin merkez ilçesi : İZMİT Kocaman : İRİ Kodes : HAPİSANE, TUTUKEVİ Kofa : KAMIŞ, SAZ Kokoroz : MISIR Koku : BU Koku, güzel koku : AROMA, ESANS, RAYİHA Kokulu bir bitki : NANE Kokulu madde, kozmetik yapım ve satımı : PARFÜMERİ Kokulu sıvı : ESANS Kokusu hardala benzeyen bir savaş gazı : İPERİT Kokusu ozonu andıran basit bir element : FLÜOR Kol : BRANŞ, DAL, ŞUBE Kol kası : PAZI Kol, branş, kısım : DAL Kolalı bez : TELA Kolay : ASAN, BASİT Kolay işlenir bir element : KALAY Kolay olmayan : ZOR Kolaylıkla kandırılabilen veya aldatılabilen : AVANAK, ENAYİ Koleksiyon : DERLEM Kolların vücuda bağlandığı kısım : OMUZ Kolombiya’nın Başkenti : BOGOTA Kolombiya’nın para birimi : PEZO Kolombiya’nın uluslar arası plaka işareti : CO Kolon : BETON Koloni : MÜSTEMLEKE, SÜMURGE Koltukluk : SUBRA Kolu çevrilerek çalınan sandık biçiminde bir tür org : LATERNA Kolye : GERDANLIK Kolyoz, Uskumru, Sardalya gibi balıkların ufağı : VONOZ Komik : GÜLÜNÇ, MATRAK Komorolar’ın Başkenti : MORONİ Kompetan : MÜTEHASSIZ, UZMAN Komposto : HOŞAF Komşu : MÜCAVİR Komşu bir ülke : BULGARİSTAN, IRAK, İRAN, RUSYA, SURİYE, YUNANİSTAN Komşularla olan ilişki : KOMŞULUK Konak yeri : KONALGA Konaklama yeri : OTEL Kongo’nun Başkenti : BRAZZAVİLLE Kongo’nun para birimi : FRANK Konma, konulma : VAZ Konsa, katı : TAŞLIK Konsoloslukların uluslar arası plaka işareti : CC Kontrat : AKİT, MUKAVELE
6661. 6662. 6663. 6664. 6665. 6666. 6667. 6668. 6669. 6670. 6671. 6672. 6673. 6674. 6675. 6676. 6677. 6678. 6679. 6680. 6681. 6682. 6683. 6684. 6685. 6686. 6687. 6688. 6689. 6690. 6691. 6692. 6693. 6694. 6695. 6696. 6697. 6698. 6699. 6700. 6701. 6702. 6703. 6704. 6705. 6706. 6707. 6708. 6709. 6710. 6711. 6712. 6713. 6714. 6715. 6716. 6717. 6718. 6719. 6720.
Kontrol : DENETİM Konu : MEVZU Konu olarak Çin ile ilgili bilgileri ele alan filoloji : SİNOLOJİ Konu özü : ÖZET Konuk : MİSAFİR Konum . POZİSYON Konuşma aracı : TELEFON Konuşma noksanlığı, tutukluk, kekemelik : REKAKET Konuşulan asıl konu : SADET Konuşulan dil : LİSAN Konut : EV, MESKEN Konut olmaya elverişli bir binada belirli bir zaman dilimi için yararlanma hakkı ve Konya ilinde bir baraj : APA Konya’nın İlçeleri : AHIRLI, AKÖREN, AKŞEHİR, ALTINEKİN, BEYŞEHİR, BOZKIR, CİHANBEY Koparma, kırma, bozma : FEK Koparma, sökme, ayırma : KAL Kopya, suret : NÜSHA Kordiplomatiklerin uluslar arası plaka işareti : CD Kordiplomatikte kıdemlik bakımından başta gelen diplomat : DUAYEN Korku uyandıran hal, tehlike : MUHATARA Korkulacak tehlikeli durum : VAHAMET Korluk : MANGAL Korna : KLAKSON Korner : KÖŞE Korularda yaşayan bir kuş : ÜVEYİK Koruma, koruma altına alma, esirgeme, gözetme : HİMAYE Korunacak eşya : EMANET Korunmak için birine veya bir yere bırakılan eşya, kimse vb. : EMANET Korunması gerekli olan : SİT Korunulacak, arkasına, altına ya da içine girerek saklanılacak yer : SİPER Koruyacağına güvenilen birine bir şey bırakma : EMANET Koruyan, gözeten kimse : HAMİ Kosova’nın merkez kendi : PRİŞTİNA Kostarika’nın Başkenti : SAN JOSE Kostarika’nın para birimi : KOLON Koşarak yapılan yarış : KOŞU Koşu türünde yaylı bir at arabası : HİNTO Koşucuya, diğer koşucular kümesinden sıyrılma imkanı veren çaba : EŞAPE Koşuğa karşıt koşuk : NAZİRE Koşuk : ŞİİR Koşul : ŞART Koşut, muvazi : PARALEL Kovboy ipi : KEMENT Kovuk : İN Kovulmuş, istenilmeyen : LAİN Kovuşturma : TAKİBAT Koyak : VADİ Koyu kül rengi : KURŞUNİ Koyun barınağı : AĞIL Koyun sütünden yapılan, mahzenlerde olgunlaştırılan, içi özel küflü peynir : ROKFOR Koyun ve keçi sürüsü : DAVAR Koyun yavrusu : KUZU Koyun, keçi tüccarı : CELEP Koyun, keçi ve deve pisliği : KIĞ Koz : CEVİZ Kozadan elde edilen ince parlak tel : İPEK Kozmoloji : EVRENBİLİM Kök boyası, kök kırmızısı : ALİZARİN Kök, soy : IRK Köken : GEN, MENŞE
6721. 6722. 6723. 6724. 6725. 6726. 6727. 6728. 6729. 6730. 6731. 6732. 6733. 6734. 6735. 6736. 6737. 6738. 6739. 6740. 6741. 6742. 6743. 6744. 6745. 6746. 6747. 6748. 6749. 6750. 6751. 6752. 6753. 6754. 6755. 6756. 6757. 6758. 6759. 6760. 6761. 6762. 6763. 6764. 6765. 6766. 6767. 6768. 6769. 6770. 6771. 6772. 6773. 6774. 6775. 6776. 6777. 6778. 6779. 6780.
Köken bilimi uzmanı : ETİMOLOG Kökenbilim : ETİMOLOJİ Kökten, cezri, kesin : RADİKAL Köktencilik : RADİKAL, RADİKALİZM Köle : ESİR, TUTSAK Köle, cariye : RAKABE Kölelerden kurulan bir asker sınıfı : KÖLEMEN Kölelik : ESARET, TUTSAKLIK Kölelik, kulluk : UBUDİYET Kömür kalem : KARA KALEM Köpeğin arka ayakları üzerinde durması : SUSTA Köpek : İT Köpek bağırması : HAVLAMA Köpek için hazırlanan yiyecek : ABA, YAL Köpek ve ineklere yedirilmek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek : YAL Köpek, inek yiyeceği : YAL Köpüren su : SODA Kör : AMA, GÖRMEZ Kör bağırsağın ince bir parmak gibi olan son bölümü : APANDİS Körlükle sonuçlanabilen bir hastalık : TRAHOM Körpe : TAZE Körpe fidan : FİDE Kösnül, şehevi : EROTİK Köşe : KORNER Köşk : VİLLA Kötek : DAYAK Kötü : FENA, KEM, KET Kötü işlerde önder olan kimse : ELEBAŞI Kötü karşıtı : İYİ Kötü kokan, kötü kokulu : KOKAK Kötü ve korkunç cin : İFRİT Kötü, çirkin, utanç verici : FENA, KAKA Kötü, fena : KEM Kötülük : FENA, KEM, KİN, ŞER Köy Muhtar yardımcısı : KİZİR Köy oyunlarını yöneten : AYNAZ Köy yardımlaşması : İMECE Köy zengini : AĞA Köydeki işlerin elbirliği ile bitirilmesi : İMECE Közlenmiş patlıcanla yapılan bir tür yemek : ALİNAZİK KR simgeli element : KRİPTON Kraliçe : ECE Kraliyet : KRALLIK Krallık : KRALİYET Kreasyon : YARATI Kredili : VADELİ Krem kıvamında bir çeşit salça : MAYONEZ Krema : KAYMAK Kriko : KALDIRICI Kristal : BİLLUR Kristof Kolomb’un gemisi : NİNA Kriter : ÖLÇÜT, KISTAS Kriz . BUHRAN, BUNALIM Krizantem : KASIMPATI Kronik : SÜREĞEN Kronuk : MÜZMİN KU simgeli element : KURÇATOVYUM KU simgeli element : RUDTHERFORDYUM Kuaför : BERBER Kucaktaki ya da memedeki iri ve tombul çocuk : APALAK
6781. 6782. 6783. 6784. 6785. 6786. 6787. 6788. 6789. 6790. 6791. 6792. 6793. 6794. 6795. 6796. 6797. 6798. 6799. 6800. 6801. 6802. 6803. 6804. 6805. 6806. 6807. 6808. 6809. 6810. 6811. 6812. 6813. 6814. 6815. 6816. 6817. 6818. 6819. 6820. 6821. 6822. 6823. 6824. 6825. 6826. 6827. 6828. 6829. 6830. 6831. 6832. 6833. 6834. 6835. 6836. 6837. 6838. 6839. 6840.
Kudret helvası türü : BALSIRA Kudret, iktidar : ERK Kukuletalı bir çeşit yağmurluk : AVNİYE Kulağa takılan süs eşyası : KÜPE Kulağın duyabildiği titreşim : SES Kulak iltihabı : OTİT Kulakta bir boru : ÖSTAKİ Kullanılması hemen mümkün olan para : LİKİT Kullanılmasını önlemek amacıyla el koymak : BLOKE Kullanılmış sigara : İZMARİT Kullanışlı, iktisadi : EKONOMİK Kullanma süresi : MİAT Kulplu ve emzikli su kabı : İBRİK Kuluçka : GULK, KURK Kum falı : REMİ Kum taşı : GRE Kum, çimento, tuğla gibi maddelerin bileşiminde bulunan silisik asidin bazlarla bir Kuma : METRES Kumar araçlarından biri : RULET Kumar oynatanın kazançtan aldığı pay : MANO Kumarda kazanmak : ÜTMEK Kumardaki ortadaki para : MİZA Kumarhane : BİTİRİM, CASİNO Kumaş biçen, prova yapan, parçaları patrona göre ayarlayan, iş dağıtımını yapan ust Kumaş kağıt vb. de bir bölümünün öbürünün üzerine gelmesiyle oluşan kıvrım : PİLİ Kumaş kenarına yapılan sıçan dişi şekilli süs : PİKO Kumaş parçası, çaput : BEZ Kumaşın ya da derinin cilalanması : APRE Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez : TELA Kumaşların bazılarının yüzeyindeki ince tüy : HAV Kumul : EKSİBE Kundak çocuk bezi : BELEK Kundak çocuklarının tepelerinde görülen kepek tabakası : KONAK Kunduracı aracı : ÖRS Kur’an bölümü : SURE Kur’an cümlesi : AYET Kur’an-ı Kerim’de adı geçen sekiz cenetten dördüncüsünün adı : NAİM Kur’an-ı Kerim’de bir sure : ALAK, ASR, BAKARA, ENAM, FATİHA, FELAK, FELAK, MAİDE, Kur’an-ı Kerim’i başından sonuna kadar okumak : HATİM Kurak : SUSUZ, YAĞIŞSIZ Kurak bölgelerde rastlanan, dikenli, top görünüşlü, gövdesi çizilerek kitre elde ed Kurak ve çorak yerlerde yetişen, çok yıllık bir bitki : DİŞOTU Kural : KAİDE Kural olarak benimsenmiş, yerleşmiş ilke veya yasaya uygun durum : NORM Kurala uygun : NİZAMİ Kuram : FARAZİYE, NAZARİYE Kuramlar : NAZARİYAT Kuramsal, teorik : NAZARİ Kuran’ı Kerimi güzel, yüksek sesle usulünce okuma : TİLAVET Kuran’ın bölünmüş olduğu bölümlerden her biri : SURE Kuran’ın içsel yorumuna dayanan düşünce ve inanç sistemlerinin genel adı : BATINİLİ Kurbağanın yeni kurtçuğu : İRİBAŞ Kurcalamak : EŞELEMEK Kurnaz : EKE Kurnaz, açıkgöz : UYANIK Kurnaz, cin fikirli kimse : HİN Kurnazca davranış : TİLKİLİK Kurşun : FİŞEK Kurşun boruların ağzını açmakta kullanılan, şimşirden, ucu sivri bir çeşit takoz : Kurşun kalem ucu : MİN
6841. 6842. 6843. 6844. 6845. 6846. 6847. 6848. 6849. 6850. 6851. 6852. 6853. 6854. 6855. 6856. 6857. 6858. 6859. 6860. 6861. 6862. 6863. 6864. 6865. 6866. 6867. 6868. 6869. 6870. 6871. 6872. 6873. 6874. 6875. 6876. 6877. 6878. 6879. 6880. 6881. 6882. 6883. 6884. 6885. 6886. 6887. 6888. 6889. 6890. 6891. 6892. 6893. 6894. 6895. 6896. 6897. 6898. 6899. 6900.
Kurşun, kalay alışımı : LEHİM Kurtçuk : LARVA Kurttan küçük bir yaban hayvanı : ÇAKAL Kurtulma, kurtuluş : HALAS Kurtuluş : REHA Kurtuluş Savaşı yıllarında İstanbul Rumlarının, Türk egemenliğine karşı kurdukları Kurtuluş, selamete erme : NECAT Kuru değil : YAŞ Kuru humma : TİFO Kuru soğuk : AYAZ Kurucu : BANİ, UZ Kurul : HEYET Kurulmuş olan : KURULU Kurum, tesis : KURULUŞ Kuruntu : VEHİM Kuruntu, vesvese : İŞKİL Kurusova filmi : RAN Kurutulmuş ringa balığı : FRİSA Kurutulmuş su kabakları içine çakıl taşı doldurularak yapılan müzik aleti : MARAKAS Kusma : KAY Kusur : KABAHAT Kusur, özür : DEFO Kusurlu, suçlu : KABAHATLİ Kusuru olan : DEFO, DEFOLU Kuş ağzı : GAGA Kuş avlamakta kullanılan bir tür ağ : SAKABUL Kuş kanadının büyük tülü : YELEK Kuş lastiği : SAPAN Kuş resimleriyle tanınan ressam : SALİH ACAR Kuş sesi : CİK Kuş tutmakta kullanılan yapışkan bir madde : ÖKSE Kuş yuvası : AŞİYAN, UŞ Kuşak : GÖBEK, NESİL Kuşatma, çevirme : İHATA Kuşbaşı, parça : TİKE Kuşkulu, vesveseli : MERAYI Kuşlarda ve böceklerde uçmaya yarayan organ : KANAT Kuşun yavrusuna taşıdığı yem : BEN Kutsal Hindu, metinlerine verilen ad : UPANİŞAD Kutsal Hint destanı : RAMAYANA Kutsal Hint metinlerinin başında ve sonunda yer alan büyülü ve mistik hece : AUM Kutsal ışık : NUR Kutsal kimse, eren : AZİZ Kutsal kitaplarda Mezopotamya ve Suriye’yi içine alan bölgeye verilen ad : ARAM Kutsal Mısır boğası : APİS Kutsal savaş : GAZA Kutur : ÇAP Kuvars, mika ve feldspattan birleşmiş kayaç : GNAYS Kuvarslı diyorit bileşiminde olan bir sızıntı kümesi : DASİT Kuvarslı diyorit ihtiva eden kaya : DASİT Kuveyt’in Başkenti : KUVEYT Kuveyt’in para birimi : DİNAR Kuvve; meleke : YETİ Kuvvet alanından geçtiği varsayılan güç çizgileri : AKİ Kuvvetin, bir cismi bir nokta ya da bir eksen yöresinde döndürme etkisini belirleye Kuvvetlendirme, sağlamlaştırma : TAHKİM Kuvvetlerin maddeler ve devinimler üzerinde etkisini inceleyen fizik dalı : MEKANİK Kuvvetsiz, güçsüz, dermansız : ZAYIF Kuvvetsizlik, güçsüzlük : ADİNAMİ Kuyruk sallayan denilen kuşun bir başka adı : YUNDA
6901. 6902. 6903. 6904. 6905. 6906. 6907. 6908. 6909. 6910. 6911. 6912. 6913. 6914. 6915. 6916. 6917. 6918. 6919. 6920. 6921. 6922. 6923. 6924. 6925. 6926. 6927. 6928. 6929. 6930. 6931. 6932. 6933. 6934. 6935. 6936. 6937. 6938. 6939. 6940. 6941. 6942. 6943. 6944. 6945. 6946. 6947. 6948. 6949. 6950. 6951. 6952. 6953. 6954. 6955. 6956. 6957. 6958. 6959. 6960.
Kuyruk sokumu kemiği ucu : UCA Kuyruklar : URODEL Kuyruklu bir maymun türü : MAKAK Kuyruksuz kurbağanın yumurtadan yeni çıkmış kurtçuğu : İRİBAŞ Kuzey : ŞİMAL Kuzey Afrika ve Batı Asya çöllerinde göçebe olarak ve hayvan yetiştirerek yaşayan A Kuzey Afrika’da dervişlere verilen ad : MURABUT Kuzey Afrika’da kurulmuş bir tarikat : TİCANİ Kuzey Amerika’da bir göl : ERİE Kuzey Amerika’da bir Kızılderili kabilesi : NOVAJO Kuzey Amerika’da bir şelale : NİAGARA Kuzey Amerika’da yaşayan bir kürk hayvanı : RAKUN Kuzey Atlantik Paktı : NOTA Kuzey Fas’taki sıra dağlar : RİF Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (kısaca) : KKTC Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Başkenti : LEFKOŞA Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin para birimi : LİRA Kuzey Kore’nin Başkenti : PYÖNGYANG Kuzey Kore’nin para birimi : VON Kuzey ve Güney Amerika’yı ayıran kanal : PANAMA KANALI Kuzey yarı gökküresinde bir takımyıldız : ANDROMEDA Kuzey yarım kürede yedi yıldızdan oluşmuş takım yıldıza, astrolojide verilen ad : B Kuzey Yemen’in Başkenti : SAN’A Kuzgun : KARAKARGA Kuzgun kılıcı adıyla da bilinen süs bitkisi : GLAYÖL Kuzu eti yemeği : KAPAMA Küba’nın Başkenti : HAVANA Küba’nın para birimi : PEZO Küçücük ve sevimli : MİNİMİNİ Küçük : MİNİK, UFAK Küçük akarsu : ÇAY, DERE Küçük bal teknesi : LAZA Küçük bir kuş : SAKA Küçük bir Limon türü : LİM Küçük bitki : OT Küçük cep bıçağı : ÇAKI Küçük çalgılı gazino : KABARE Küçük çay : DERE Küçük çocuk : SABİ Küçük dağ : TEPE Küçük gemi : BOT, YAT Küçük gemi kaptanı : REİS Küçük ispirto ocağı : İSPİRTOLUK, KAMİNETO Küçük kanal : KANALET Küçük kertik : CENTİK Küçük kitap, broşür : RİSALE Küçük körfez : KOY Küçük köy : TOL Küçük Kur’an : ENAM Küçük mağara : İN Küçük odun baltası : GİREBİ, NACAK Küçük orman : KORU Küçük otobüs : MİDİBÜS Küçük örs : SAVA Küçük para torbası : KESE Küçük salatalık : BADEM Küçük su kanalı : ARK Küçük süs köpeği : FİNO Küçük taneli bir bakla türü : FUL Küçük taş parçası : ÇAKIL
6961. 6962. 6963. 6964. 6965. 6966. 6967. 6968. 6969. 6970. 6971. 6972. 6973. 6974. 6975. 6976. 6977. 6978. 6979. 6980. 6981. 6982. 6983. 6984. 6985. 6986. 6987. 6988. 6989. 6990. 6991. 6992. 6993. 6994. 6995. 6996. 6997. 6998. 6999. 7000. 7001. 7002. 7003. 7004. 7005. 7006. 7007. 7008. 7009. 7010. 7011. 7012. 7013. 7014. 7015. 7016. 7017. 7018. 7019. 7020.
Küçük tekke : ZAVİYE Küçük tekke şeyhi : ZAVİYEDAR Küçük tekne, bal teknesi : LAZA Küçük testi, çömlek : KUMKUMA Küçük ticaretle geçinen kimse : ESNAF Küçük toparlak duruma getirilmiş ilaç : HAP Küçük torba : KESE Küçük vapur, istimbot : ÇATANA Küçük ve hafif seyahat çantası : VALİZ Küçük ve sevimli : MİNİK Küçük yaştakı oğlan, kız : ÇOCUK Küçük yelkenli : TAKA Küçük yerleşim yeri : KÖY Küçük yokuş : BAYIR Küçük, minik : UFAK Küçük, ufak tefek ve sevimli : MİNİK Küfür : SÖVGÜ Kükürtle arıtılarak sertleştirilmiş kauçuk : EBONİT Külde pişirilen bir tür çörek : KETE Külhanbeyi bağırması : NARA Külhanbeyi, kabadayı : HAYDA Kültür : EKİN, EKOL, EPİK, HARS Küme : ÖBEK Küme, yığın : TINAZ Kümeleşme : BİRİKİM Kümülüs : KÜMEBULUT Küp : MİKAP Küp biçiminde olan : KÜBİK Kürekle yürütülen dar, uzun hafif tekne : KANO Kürkü beğenilen bir hayvan, mink : VİZON Küs : DARGIN Kütahya’nın İlçeleri : ALTINTAŞ, DUMLUPINAR, EMET, GEDİZ, HİSARCIK, PAZARLAR, SİMAV LA simgeli element : LANTAN Labada’da denilen bir kır bitkisi : EFELEK Lacivert taşı : LAPİS Laf : KAL, KELAM, LAKIRDI, SÖZ Laf, söz : LAKIRDI Lahana : KELEM Lahza : AN Lak denilen vernikle cilalanmış, boyanmış eşya : LAKE Lakırdı : KAL, KELAM, LAF, SÖZ Lakırdı, söz : LAF Lakin : AMA, FAKAT Lale bahçesi : LALEZAR Lale ile ilgili tüm bilgileri kapsayan kitap : LALENAME Lale konulmaya mahsus ince uzun boylu kap : LALEDAN Lalesir : SIĞIRCIK Lamba : IŞITIN Lamba siperi : ABAJUR Lanet . BEDDUA, KARGIŞ Lanet etme : LANETLEME Lanet okuma : TELİN Lanetlenmiş, rahmetten mahrum kılınmış : LAİN Lao Tse’nin düzen ilkesi : TAO Laos’un Başkenti : VİENTİANE Laos’un para birimi : KİP Latife : ŞAKA Latin Amerika’daki İspanya sömürgelerinde yerli halkın maden ocaklarında zorla çalı Layık olma, yaraşırlık, uygunluk : LİYAKAT Layık olmayan : NASEZA
7021. 7022. 7023. 7024. 7025. 7026. 7027. 7028. 7029. 7030. 7031. 7032. 7033. 7034. 7035. 7036. 7037. 7038. 7039. 7040. 7041. 7042. 7043. 7044. 7045. 7046. 7047. 7048. 7049. 7050. 7051. 7052. 7053. 7054. 7055. 7056. 7057. 7058. 7059. 7060. 7061. 7062. 7063. 7064. 7065. 7066. 7067. 7068. 7069. 7070. 7071. 7072. 7073. 7074. 7075. 7076. 7077. 7078. 7079. 7080.
Layık, ehil; becerikli, bilen, mahir : ERBAP Layık, münasip, yerinde : REVA Layiha : TASARI Lazım : GEREKLİ Lazımlık : OTURAK Legal : KANUNİ, MEŞRU, YASAL Leh : POLONYALI Lehçelerden bazılarında “ağa” yerine kullanılan sözcük : AKA Leke : KİR, ŞAİBE Lekeleme : KİRLETME Lekelemek : KİRLETMEK Lekesi olan : LEKELİ Lekesiz : AK, NAMUSLU, TEMİZ Lenf : AKKAN Lenf damarlarının iltihaplanması : LENFANSİT Lenf düğümleri iltihabı, yangısı : ADENİT Lenf düğümlerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türü : SIRACA Lepra : CÜZZAM Lerzan : TİTREK Lesotho’nun Başkenti : MASERU Lesotho’nun para birimi : MALUTİ Leş : CİFE, LAŞE Leşçil bir kuş : KERKENEZ Letonya halkı : LATON Levrekgillerden, tatlı sularda yaşayan, eti beyaz ve lezzetli bir balık : SUDAK Leylak rengi : LİLA Leziz : LEZZETLİ Lezzet : TAT Lezzetli : LEZİZ Lezzetli bir balık : ÇİNEKOP, MAZAK, TEKİR Lezzetli bir bitki : ANANAS Lığ : ALÜVYON Lİ simgeli element : LİTYUM Libaslar, giyecekler : ELBİSE Liberya’nın Başkenti : MONROVİA Liberya’nın para birimi : DOLAR Libya’nın Başkenti : TRABLUS Libya’nın para birimi : DİNAR Lider : ÖNDER Liechtenstein’in Başkenti : VADUZ Liechtenstein’in para birimi : FRANK Liechtenstein’in uluslar arası plaka işareti : FL Lif, ipçik : TEL Lifafe : BANDAJ, SARGI Likit : MAYİ, SIVI Likit Petrol Gazı (kısaca) : LPG Limana giremeyen geminin, liman çevresinde dolaşarak vakit geçirmesi : DİRAVERSE Lime : PARÇA Limitet (kısaca) : LTD Limon rengi : LİMONİ Limon şerbeti : LİMONATA Limoni : EKŞİ Limonluk : SER, SERA Lirik : COŞKULU Lirik Japon dramı : NO Lisan : DİL Lise (eski dil) : İDADİ Lise öğrencisi : LİSELİ Literatür : EDEBİYAT Litre (kısaca) : LT
7081. 7082. 7083. 7084. 7085. 7086. 7087. 7088. 7089. 7090. 7091. 7092. 7093. 7094. 7095. 7096. 7097. 7098. 7099. 7100. 7101. 7102. 7103. 7104. 7105. 7106. 7107. 7108. 7109. 7110. 7111. 7112. 7113. 7114. 7115. 7116. 7117. 7118. 7119. 7120. 7121. 7122. 7123. 7124. 7125. 7126. 7127. 7128. 7129. 7130. 7131. 7132. 7133. 7134. 7135. 7136. 7137. 7138. 7139. 7140.
Liva : SANCAK Liynet : YUMUŞAKLIK Lobi : DALAN Logos : DEYİ Lokal : MEVZİİ, YEREL Lokanta : AŞEVİ Lokman ruhu : ETER Lokmaya benzeyen koyunumsu bir hayvan : ALPAKA Lokosit : AKYUVAR Lotus : NİLÜFER Lökeşe : YABANKAZI LR simgeli element : LAVRENSYUM LU simgeli element : LUTESYUM Lup : ADESE, BÜYÜTEÇ, MERCEK Lübnan ve Suriye’de oturan Katolik Süryani topluluğu : MARUNİ Lübnan’da bir şehir : NEBATİYE Lübnan’da bulunan katolik süryaniler : MARUNİ Lübnan’ın Başkenti : BEYRUT Lübnan’ın para birimi : LİRA Lübnan’ın uluslar arası plaka işareti : RL Lüferin irisi : KOFANA Lüferin küçüğü : ÇİNAKOP Lügat : SÖZLÜK Lüks otel : PALAS Lüksemburg’un para birimi : FRANK Lüksenburg’un Başkenti : LÜKSEMBURG Lütuf, ihsan : İNAYET Lüzumsuz : GEREKSİZ Lüzumsuz ısrar : İNAT Lüzumundan fazla önem verme, büyütme : İZAM M.Fetullah Gülen Hocaefendi’nin şiirlerinin toplandığı eser : KIRIK MIZRAP Maaş : AYLIK Maaş cetveli : BAREM Maaşta kesintiden sonra kalan miktar : NET Mabet : TAPINAK Mabut : TAPI Macar folklöründen gelişmiş bir müzik : CİGAN Macaristan halkı : MACAR Macaristan’da üretilen, altın sarısı likör şarabı : TOKAY Macaristan’ın Başkenti : BUDAPEŞTE Macaristan’ın para birimi : FİYORİN Macera : SERÜVEN Maceracı : SERÜVENCİ Macun : KİT Maç : MÜSABAKA, YARIŞMA Maç sonucu : SKOR Maça çıkmayan oyuncu : YEDEK Maçta tarafların kazandığı sayılar : SKOR Madagaskar’da yaşayan ötücü bir kuş : VANGA Madagaskar’ın Başkenti : TANANAVİRE Madagaskar’ın para birimi : FRANK Madam Bovary’nin ön adı : EMMA Madde bakımından : MADDETEN Maddeci bir İslâm öğretisi : RAVENDİYE Maddede var olan ve ısı, ışık biçiminde ortaya çıkan güç : ENERJİ Maddenin en küçük hali : ATOM Maddi olmayan, mana ile ilgili : MANEVİ Maden : METAL Maden bilimi : MİNERALOJİ Maden eritilen saplı pota : TAVA
7141. 7142. 7143. 7144. 7145. 7146. 7147. 7148. 7149. 7150. 7151. 7152. 7153. 7154. 7155. 7156. 7157. 7158. 7159. 7160. 7161. 7162. 7163. 7164. 7165. 7166. 7167. 7168. 7169. 7170. 7171. 7172. 7173. 7174. 7175. 7176. 7177. 7178. 7179. 7180. 7181. 7182. 7183. 7184. 7185. 7186. 7187. 7188. 7189. 7190. 7191. 7192. 7193. 7194. 7195. 7196. 7197. 7198. 7199. 7200.
Maden kömürü katranından çıkarılan bir tür şeker : SAKARİN Maden ocağı yolu : GALERİ Maden ocaklarında galerileri ağaçlarla pekiştirme işi : KABALLAMA Maden suyu : SODA Maden Tetkik Arama Enstitüsü (kısaltma) : MTA Maden ve kâğıt para üstündeki kafa resmi : EFİJİ Maden, ayna gibi nesneleri parlatan cila : SAYKAL Madenciler ve inşaatta çalışanların kullandığı koruyucu başlık : BARET Madeni : METALİK Madeni ip : TEL Madeni paranın resimli yüzü : TURA Madenlerde oluşan gaz : GRİZU Madensel, madenle ilgili : MADENİ Madun : AST Mafia’nın suskunluk yasası : OMERTA Mafsal : EKLEM Mağara : İN Mağazaların aynı eşya satan bölümü : REYON Mağlubiyeti kabulü ifade eder : PES Mağlup : YENİK Mahal : MEKAN, YER Mahalli : YEREL, YÖRESEL Mahalli, yerel : LOKAL Mahi : BALIK Mahir : HÜNERLİ, USTA Mahkeme : YARGILAMA Mahkeme çağırıcısı : MÜBAŞİR Mahkeme kararı, sonuç belgesi : İLAM Mahkeme türü : ASLİYE Mahkemede görülür : DAVA Mahlûk : YARATIK Mahsus : HAS, ÖZGÜ Makam : ORUN Makam, mevki : KAT Makamla okunun Zebur suresi : MEZAMİR Makao’nun para birimi : PATACA Makara : BOBİN Makbul bir sıcak ülke meyvesi : ANANAS Makedonya’da bir göl : OHRİ Makine parçası : ALET Makine ve aygıtların bazılarında, ayak yardımıyla dönmeyi ya da hareketi sağlayan d Makine yağı : GRES Makineli : MİTRALYÖZ, TARAMALI Makineli tüfek türü : STEN Maksat, amaç, gaye : AMAÇ, EREK, GAYE, NİYET Maksim Gorki’nin ünlü bir romanı : ANA, FOMA Maksimum : AZAMİ Maktap : DELGEÇ Makul : UYGUN Makyaj malzemesi : RİMEL Mal : EMTİA, META Mal alışverişi : TİCARET Mal olma değeri, bir şeyin elde edilmesi için harcanan toplam para : MALİYET Mal sahibi adına alışveriş ve harcama yapan kimse : VEKİLHARÇ Mal ya da paranın, emek verilmeden sağladığı gelir : RANT Mal, ticaret malı, servet : META Malatya’nın İlçeleri : AKÇADAĞ, ARAPKİR, ARGOVAN, BATTALGAZİ, DARENDE, DOĞANŞEHİR, Malavi’nin Başkenti : LİLONGWE Malavi’nin para birimi : KIVAÇA Maldivler’in Başkenti : MALE
7201. 7202. 7203. 7204. 7205. 7206. 7207. 7208. 7209. 7210. 7211. 7212. 7213. 7214. 7215. 7216. 7217. 7218. 7219. 7220. 7221. 7222. 7223. 7224. 7225. 7226. 7227. 7228. 7229. 7230. 7231. 7232. 7233. 7234. 7235. 7236. 7237. 7238. 7239. 7240. 7241. 7242. 7243. 7244. 7245. 7246. 7247. 7248. 7249. 7250. 7251. 7252. 7253. 7254. 7255. 7256. 7257. 7258. 7259. 7260.
Maldivler’in para birimi : RUPİ Malezya halkına özgü öldürücü bir ruh hastalığı : AMOK Malezya’nın Başkenti : KUALA LUMPUR Malezya’nın para birimi : DOLAR Malezya’ya has öldürücü bir sinir hastalığı : AMOK Malımızı simgeleyen harfler : TM Malın gönderme belgesi : İRSALİYE Mali : NAKTİ, PARASAL Mali’nin Başkenti : BAMAKO Mali’nin para birimi : FRANK Malik : SAHİP Malikane : YURTLUK Maliyet fiyatı ile satış arasındaki fark : KAR Malta’nın Başkenti : VALETTA Malubiyet : YENİLGİ Malul : SAKAT Malumat : BİLGİ Malzeme : METERYAL Mamur, bayındır hale getirme; şenlendirme, abadan etme : İMAR Mana, anlam : MEAL Manastır öğrencisi : RAHİBE Manastır’da yaşayan, hiç evlenmemiş papaz : RAHİP Manda eti pastırması : KAKAÇ Manda yavrusu : MALAK Manevi : TİNSEL Manevi benlik : RUH Manevi kuvvet, manevi direnç, maneviyat : MORAL Manevi yönden : MANEN Maneviyat : MORAL Mangal : KORLUK Mani : ENGEL, KET Mani biçiminde aruzla yazılmış manzume : TUYUĞ Mani olma, önleme : MEN Manile keneviri adlı elyafı veren muz türü : ABAKA Manisa’nın İlçeleri : AHMETLİ, AKHİSAR, ALAŞEHİR, DEMİRCİ, GÖLMARMARA, GÖRDES, KIRK Manisa’nın ünlü macunu : MESİR Manivela : KALDIRAÇ Mantık : ESEME Mantıkta iki şıkkı da aynı neticeye varan kıyas, kıyas-ı mukassim, dilemma : İKİLEM Manyetik şerit kutusu : KASET Manzum olmayan söz veya yazı, düzyazı : NESİR Mar : YILAN Marangoz çizeceği : BIZ, BİZ Maranta kamışından çocuk maması yapılan un : ARORAT Maraşal : MÜŞİR Maraza : HASTALIKLI Mardin’in İlçeleri : DARGEÇİT, DERİK, KIZILTEPE, MAZIDAĞI, MİDYAT, NUSAYBİN, ÖMERLİ Marifet : HÜNER, USTALIK Marka : ALAMETİ FARİKA Marmara Bölgesinde bir göl : ULUBAT Marmara Denizi’nde turistik bir ada : AVŞA Mars gezegeninin diğer adı : MERİH Martaval : PALAVRA Mas : EMME, SOĞURMA Masal : HİKAYE Masal dağı : KAF Masal kuşu : ANKA Masalımsı, düşsel : FANTASTİK Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan : CANAVAR Masallardaki korkunç mahluk : DEV
7261. 7262. 7263. 7264. 7265. 7266. 7267. 7268. 7269. 7270. 7271. 7272. 7273. 7274. 7275. 7276. 7277. 7278. 7279. 7280. 7281. 7282. 7283. 7284. 7285. 7286. 7287. 7288. 7289. 7290. 7291. 7292. 7293. 7294. 7295. 7296. 7297. 7298. 7299. 7300. 7301. 7302. 7303. 7304. 7305. 7306. 7307. 7308. 7309. 7310. 7311. 7312. 7313. 7314. 7315. 7316. 7317. 7318. 7319. 7320.
Masif : SOM Maskara : RİMEL Masonların toplantı salonu : LOCA Masraf : GİDER Masum : SUÇSUZ Mat : DONUK Matara : SULUK Matbaacılıkta basılan şeylerin baskı sayısı : TİRAJ Matbaacılıkta kullanılan sağa doğru yatık yazı karakteri : İTALİK Matbaalarda satırları düzleyip yerleştirmek için vurulan takoz : TAKATUKA Matem : YAS Matematik (eski dil) : RİYAZİYE Matematikte başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan doğr Matematikte büyük işlemleri yapabilmek için bulunan bir yol : LOGARİTMA Matematikte sabit sayı : Pİ Matlup : ALACAK Matrak : KOMİK Maun da denilen bir ağaç : AKAJU Mauritius’un Başkenti : PORTO NOVO Mauritius’un para birimi : RUPİ Mavera : ÖTE Mavi kantaron : BELEMİR Mavi renkli bir toz boya : ÇİVİT Maya etkisiyle ekşiyip kabarmak : MAYALANMAK Mayasıl : EGZAMA Mayasız çörek : KETE Maydanozgillerden dere otunu andıran baharlı bir bitki : REZENE Mayhoş bir meyve : ALIÇ Mayi : LİKİT, SIVI Mazeret : ÖZÜR Mazı tozu : TANEN Mazi : GEÇMİŞ MD simgeli element : MENDELEVYUM Meal: MANA Meblağ : TUTAR Mecal, takat : DERMAN Mecazi anlamda baskı altında tutmak : KASMAK Mecburiyet, zorunluluk : ZARURET Meclis : ŞURA Mecnun : DELİ Mecnunun sevgilisi : LEYLA Medeni : UYGAR Medeniyet : UYGARLIK Medüz : DENİZANASI Medyumların ruhla ilişkisi hali : TRANS Mefruşat : DÖŞEME Mehil : MÜDDET, SÜRE, VADE Mehil, vade : ÖNEL, SÜRE Mehmetciğin her gün saydığı : ŞAFAK Mehter takımında da kullanılan büyük davul : KÖS Mekan : MAHAL, YER Mekanizma : DÜZENEK Mekanizma, düzen, sistem : MAKİNE Mekansız, yeri ve mekanı olmayan, mekandan münezzeh olan : NAMEKAN Mekke’de hacıların arife günü toplandıkları tepe : ARAFAT Mekke’de kutsal tepe : ARAFAT Meksika içkisi : TEKİLA Meksika’da yayılmış, hareketli bir dans : ÇAÇAÇA Meksika’nın Başkenti : MEXİCO Meksika’nın en büyük deniz turizmi merkezi olan liman kenti : ACAPULCO
7321. 7322. 7323. 7324. 7325. 7326. 7327. 7328. 7329. 7330. 7331. 7332. 7333. 7334. 7335. 7336. 7337. 7338. 7339. 7340. 7341. 7342. 7343. 7344. 7345. 7346. 7347. 7348. 7349. 7350. 7351. 7352. 7353. 7354. 7355. 7356. 7357. 7358. 7359. 7360. 7361. 7362. 7363. 7364. 7365. 7366. 7367. 7368. 7369. 7370. 7371. 7372. 7373. 7374. 7375. 7376. 7377. 7378. 7379. 7380.
Meksika’nın para birimi : PEZO Meksika’nın uluslar arası plaka işareti : MEX Mektep : OKUL Mektup (eski dil) : NAME Mektup dipnotu (kısaca) : PS Melek gibi güzel kadın : MELAİKE Meleke : YETİ Melez : AZMA, KIRMA, METİS Melez, metis : AZMA Melodi : EZGİ, NAĞME Melunluk, lanetlenecek davranış : MELANET Memat : ÖLÜM Meme : EMZİK Meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç : TİRLE Meme ya da kucak çocuğu : BEBEK Memleket : VATAN Memleketler : MEMALİK Memur aylığı : MAAŞ Memuriyet : MEMURLUK Memuriyet, mevki : MAKAM Memurların maaş ve derece cetveli : BAREM Memurluk : MEMURİYET Men : YASAK, YASAKLAMA Menafi : FAYDALAR Meneviş : HARE Menfaat : ÇIKAR Mengene : PRES Menteşe : REZE Menzil : ERİM Mera : OTLAK, ÖRÜ Merasim : SEREMONİ, TÖREN Mercanların bir araya toplanması ile oluşmuş, halka biçiminde odacık, mercan ada : Mercek : ADESE, LUP Merdane : OKLAVA, YUVAK Merdiven ayağı, basamak : KADEME Merdiven parmaklığı : TIRABZAN Merek : SAMANLIK Meret : UĞURSUZ Merhale : AŞAMA Merhamet : ACIMA Merhamet duymak : ACIMAK Merhem : EM Merkep : EŞEK Merkez : ÖZEK, ÜS Merkez Karar Yönetim Kurulu (kısaca) : MKYK Mermer türü : SOMAKİ Mermerden mezar : LAHİT, MOZOLE Mermeriye : ADAÇAYI Mermi olarak çakıl taşı atan bir tür top : ÇAKALOZ Mersin yakınlarında kurulu petrol arıtım tesisi : ATAŞ Mersin’in Erdemli ilçesinde bulunan tarihi ve turistik yapı : KIZKALESİ Mert : CESUR Mert olmayan : NAMERT Mert, kalender ve babacan kimse : AGA Mesafe : ARA, UZAKLIK Mesafe, fasıla : ARA Mesaj : İLETİ Mesele : SORUN Mesken : EV, KONUT Meslek : İŞ, KARİYER
7381. 7382. 7383. 7384. 7385. 7386. 7387. 7388. 7389. 7390. 7391. 7392. 7393. 7394. 7395. 7396. 7397. 7398. 7399. 7400. 7401. 7402. 7403. 7404. 7405. 7406. 7407. 7408. 7409. 7410. 7411. 7412. 7413. 7414. 7415. 7416. 7417. 7418. 7419. 7420. 7421. 7422. 7423. 7424. 7425. 7426. 7427. 7428. 7429. 7430. 7431. 7432. 7433. 7434. 7435. 7436. 7437. 7438. 7439. 7440.
Mesnet : DAYANAK Mest : ESRİK, SARHOŞ Mesul : SORUMLU Meşgul etme : OYLAMA Meşgul etmek : OYALAMAK Meşhur : ANGIN, ÜNLÜ Meşin kesmek için kullanılan araç : TEBER Meşrubat : İÇECEK, İÇİT Meta : MADEN, MAL Metal bir yüzeyi nikelle kaplama : NİKELAJ Metal olmayan elementler : AMETAL Metal paranın resimli yanı : TURA Metal paranın yazılı yanı : YAZI Metal saplama : PİN Metal, toprak vb. yapılmış, ağzı açık, kulplu, küçük kap : MAŞRAPA Metalden yapılmış kabartma levha : PLAKET Metalik : MADENİ Meteor : GÖKTAŞI Metinlik, dayanıklılık, sağlamlık : METANET Metis : AZMA, KIRMA, MELEZ Metis, melez : AZMA Metot : USUL, YÖNTEM Metrenin binde biri : MİLİMETRE Metres : KUMA Mevcut : VAR Mevcut, evrende ya da düşüncelerde yer alan : VAR Mevki, kat : MAKAM Mevki, makam : KAT Mevlana eseri : MEVLEVİ Mevlevi dervişi : SEMAZEN Mevsim : SEZON Mevzii : LOKAL, YEREL Mevzu : KONU Mey : BADE, ŞARAP Meydan : ALAN, SAHA Meyilli, hevesli, kabiliyetli : MAİL Meyve vermeyen bitki : AKARP Meyve yaprağında yumurtacıkların bulunduğu bölüm : ETENE Meyve, sebze kurutulmuşu : KAK Meyveleri dala bağlayan bölüm : SAP Meyveleri şekerle karıştırılarak hazırlanan tatlı : REÇEL Mezar : KABİR, SİN Mezarlık : KABRİSTAN Mezbaha : KANARA, KESİMEVİ Mezopotamya’da kurulmuş en büyük sitelerden biri : UR Mezopotamya’da kurulmuş eski bir devlet : ELAM Mezra : EKENEK MG simgeli element : MAGNEZYUM Mıh : ÇİVİ Mıknatıs : DEMİR KAPAN Mısır : KOKOROZ Mısır firavunlarının mezarlarına verilen ad : PİRAMİT Mısır halkından olan kimse : KIPTİ Mısır turnası : İBİS Mısır unuyla yapılan yemek : KAÇAMAK, YAĞLAÇ Mısır’a hayat veren nehir : NİL Mısır’da bir kent : ASSUAN Mısır’daki üç ünlü piramitten biri : KEFREN, KEOPS, MİKERİNOS Mısır’ın Başkenti : KAHİRE Mısır’ın para birimi : LİRA
7441. 7442. 7443. 7444. 7445. 7446. 7447. 7448. 7449. 7450. 7451. 7452. 7453. 7454. 7455. 7456. 7457. 7458. 7459. 7460. 7461. 7462. 7463. 7464. 7465. 7466. 7467. 7468. 7469. 7470. 7471. 7472. 7473. 7474. 7475. 7476. 7477. 7478. 7479. 7480. 7481. 7482. 7483. 7484. 7485. 7486. 7487. 7488. 7489. 7490. 7491. 7492. 7493. 7494. 7495. 7496. 7497. 7498. 7499. 7500.
Mısır’ın uluslar arası plaka işareti : ET Mısra : DİZE Mızıka : ARMONİKA Mızmız, sevimsiz kimse : SİNAMEKİ Mızrak : KARGI Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak : ALEV Mızrap : PENA, TEZENE Mızrapla çalınan bir çalgı : SAZ, UT Mide : KARIN Midenin hazmı için içilen bir içecek : SODA Midi : ORTA, VASAT Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, ser Mihenk : DENEKTAŞI Mihrace : RACA Mihrak : ODAK Mihver : EKSEN Mika : EVRENPULU Mikap : KÜP Mikroskop camı : LAM, LAMEL Mikroskopta lamların üzerine konan ince cam parçalarına verilen ad : LAMEL Mikser : KARIŞTIRICI Mil : BALÇIK Milattan önce (kısaca) : MÖ Milattan sonra (kısaca) : MS Millet : ULUS Milli : ULUSAL Milli bayramlarda caddelere kurulan süslü kemer : TAK Milli halk oyunumuz : HALAY Milli İstihbarat Teşkilatı (kısaca) : MİT Mimar Sinan’ın Edirne’deki ünlü eseri : SELİMİYE Mimarlıkta lobi : DALAN Minarelerin üzerindeki çıkıntı ya da çıkıntılar : ŞEREFE Minarenin ezan okunan yeri : ŞEREFE Minderli alçak sedir: MAKAT Minik : KÜÇÜK, UFAK Minik ampül : LED Minimini : KÜÇÜCÜK Minimum : ASGARİ Mink : VİZON Minkale : İLETKİ Mir . BEY Miras : KALIT Miras bırakan : MURİS Miri : BEYLİK Mis keçisine benzer bir hayvan : LERCİ Misafir : KONUK Misafiri ağırlama, hürmet gösterme : İKRAM Misal : EMSAL, NUMUNE, ÖRNEK Misketle oynanan zıp zıp oyunu : LADİK Miskinlik : MESKENET Mitleri inceleyen bilim dalı : MİTOLOJİ Mitoloji : ESATİR Mitoloji’de savaş tanrısı : ARES Mitolojik çalgı : LİR Mitralyöz : MAKİNELİ, TARAMALI Mizaç : HUY Mizah : GÜLMECE Mizampaj : DÜZEN, DÜZENLEME Mizan : TERAZİ MO simgeli element : MOLİBDEN
7501. 7502. 7503. 7504. 7505. 7506. 7507. 7508. 7509. 7510. 7511. 7512. 7513. 7514. 7515. 7516. 7517. 7518. 7519. 7520. 7521. 7522. 7523. 7524. 7525. 7526. 7527. 7528. 7529. 7530. 7531. 7532. 7533. 7534. 7535. 7536. 7537. 7538. 7539. 7540. 7541. 7542. 7543. 7544. 7545. 7546. 7547. 7548. 7549. 7550. 7551. 7552. 7553. 7554. 7555. 7556. 7557. 7558. 7559. 7560.
Mobydick’teki ünlü kaptan : ACHAB Modası geçmiş olan : DEMODE Modern : ASRİ, ÇAĞDAŞ Modern Yunanca : ELENİKA Modern, çağcıl : ASRİ Moğolistan’ın Başkenti : ULAN-BATOR Moğolistan’ın para birimi : TUGRİK Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu ve gaz durumundaki basit Mona Lisa’nın ressamı : LEONARDODA VİNCİ Monako’nun Başkenti : MONAKO Monako’nun para birimi : FRANK Monogami : TEKEŞLİLİK Monotol : İNHİSAR, TEKEL Monotol : TEKÇİLİK Montaigne’nin tanınmış yapıtı : DENEMELER Mor renkte bir süs taşı : AMETİST Mora çalan kırmızı : GÜVEZ Moral : MANEVİYAT Moritanya’nın Başkenti : NOUUKCHOTT Moritanya’nın para birimi : UGUİYA Motif : ÖRGE Motorla taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çub Motorlo araçlarda bir fren sistemi : ABS Motorlu araçlarda fren yapmayı sağlayan aygıt : BALATA Motorlu taşıtlarda aracın hızını ve seyrini kaydeden aygıt : TAKOMETRE Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan mil : ROT Motorlu taşıtları çalıştırmada kullanılan bir yağ : MOTORİN Motorlu tulumba : MOTOPOMP Mouse : FARE Mozambik’in Başkenti : MAPUTO Mozambik’in para birimi : ESKÜDO Mozole : ANITMEZAR Mu : KIL, TÜY Muammer Karaca’nın oynadığı ünlü oyun : CİBALİ KARAKOLU Muavin : YARDIMCI, YAVER Muayene için hekime ödenen ücret : VİZİTE Mucit Edison’un ön adı : THOMAS Muğla’da bir hava limanı : DALAMAN Muğla’nın İlçeleri : BODRUM, DALAMAN, DATÇA, FETHİYE, KAVAKLIDERE, KÖYCEĞİZ, MARMAR Muhafazakar : TUTUCU Muharebe : HARP, SAVAŞ Muhasebe : SAYMANLIK Muhtaç, düşkün, yoksul : FAKİR Muhtar yardımcısı : KİZİR Muhtemel : OLASI Muhteva : İÇERİK Mukaddes bir ay : RAMAZAN, RECEP, ŞABAN Mukavele : AKİT, MUKAVELENAME, SÖZLEŞME Mukavele, kontrat : AKİT Mukavelename : AKİT, MUKAVELE, SÖZLEŞME, SÖZLEŞME Mukavemet : DİRENİŞ Mum, balmumu : ŞEM Munis : SICAKKANLI, UYSAL Murabba : DÖRDÜL, KARE Murahhas : DELEGE Murat : DİLEK, İSTEK Musallat olan : TEBELLEŞ Musevi din adamı : HAHAM Musiki : MÜZİK Muş’un İlçeleri : BULANIK, HASKÖY, KORKUT, MALAZGİRT, VARTO
7561. 7562. 7563. 7564. 7565. 7566. 7567. 7568. 7569. 7570. 7571. 7572. 7573. 7574. 7575. 7576. 7577. 7578. 7579. 7580. 7581. 7582. 7583. 7584. 7585. 7586. 7587. 7588. 7589. 7590. 7591. 7592. 7593. 7594. 7595. 7596. 7597. 7598. 7599. 7600. 7601. 7602. 7603. 7604. 7605. 7606. 7607. 7608. 7609. 7610. 7611. 7612. 7613. 7614. 7615. 7616. 7617. 7618. 7619. 7620.
Muşmulaya benzer bir yemiş : ÜVEZ Muştu : MÜJDE, SAVA Mut : MUTLULUK, SAADET Mutaassıp, bağnaz : FANATİK Mutabakat : ANLAŞMA, UYUŞMA Mutedil : ILIMAN Mutfakta kullanılan kızartma gereci : TAVA Mutluluk : MUT, SAADET Mutluluk, kutluluk, bahtiyarlık : SAADET Muvaffakiyet : BAŞARI Muzır : ZARARLI Mübağa : ABARTI Mübala etmek : ABARTMAK Mücavir : KOMŞU Mücerret : SOYUT Mücevher olarak kullanılan, saydam değerli bir taş : ELMAS Müddet : MEHİL, SÜRE, VADE Müezzinin ezan okuduğu ince yüksek yapı : MİNARE Müfteri : İFTİRA Mühendis cetveli : TE Müjde : SAVA, MUŞTU Mükafat . İKRAMİYE, ÖDÜL Mülakat : GÖRÜŞME Mülkiyet : İYELİK Mümkün değil : OLAMAZ Münakaşa : TARTIŞMA Münasip, uygun, yaraşır : SEZA Mürekkebi kurutmak için kullanılan ince renkli kum : RIH Mürekkep balığı : KALAMAR Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek : LİKA Mürteci : GERİCİ Müsabaka : MAÇ, YARIŞMA Müsadere : ZORALIM Müsavi : EŞİT Müslüman din görevlisi : İMAM Müslüman inanışına uygun olarak yapılan temizlik : TAHARET Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse : RUM Müslüman’ın ibadet yeri : CAMİ Müslümanlarca kutsal bir yapı : KABE Müstahkem mevki : OR Müstahsil : ÜRETİCİ Müstecir : KİRACI Müstehlik : TÜKETİCİ Müstemleke : KOLONİ, SÖMÜRGE Müsvedde : KARALAMA Müsvette yapmak : KARALAMAK Müşir : MAREŞAL Müşkül : ÇETİN Müşkülpesent : TİTİZ Müteahhit : ÜSTENCİ Mütehassıs, kompetan : UZMAN Mütereddit : İKİRCİKLİ, KARARSIZ Müzik : MUSİKİ Müzik dinletileri derneği : FLARMONİ Müzik terimi : GAM Müzik türü : CAZ Müzik yazısı : NOTA Müzikhol yıldızı : STAR Müzikle uğraşan kimse, müzisyen : MUSİKİŞİNAS Müzikli Jimnastik : AEROBİK
7621. 7622. 7623. 7624. 7625. 7626. 7627. 7628. 7629. 7630. 7631. 7632. 7633. 7634. 7635. 7636. 7637. 7638. 7639. 7640. 7641. 7642. 7643. 7644. 7645. 7646. 7647. 7648. 7649. 7650. 7651. 7652. 7653. 7654. 7655. 7656. 7657. 7658. 7659. 7660. 7661. 7662. 7663. 7664. 7665. 7666. 7667. 7668. 7669. 7670. 7671. 7672. 7673. 7674. 7675. 7676. 7677. 7678. 7679. 7680.
Müzikte armoni kurullarına göre üst üste bindirilmiş sesler : AKOR Müzikte bir parçanın canlı çalınacağını anlatır : ANİMATO Müzikte durak işareti : ES Müzikte iki ya da daha fazla sesin, güzelliklerini yitirmeden bir araya getirilmesi Müzikte sesleri gösteren işaretler : NOTA Müzmin : KRONİK N simgeli element : AZOT NA simgeli element : SODYUM Naaş : CENAZE Naçar : ÇARESİZ Naçar, çaresiz : BİÇARE Nadim : PİŞMAN Nadir : SEYREK Nadir bulunan : ENDER Nafaka : GEÇİMLİK Nafi : YARARLI Nafile : BOŞUNA Nağme : EZGİ, MELODİ Nahiye : BUCAK Nai : SUSAMIŞ Naiplik : NİYABET Nakit : PARA Nakti : MALİ, PARASAL Nale : İNLEME Nalın : TAKUNYA Nam : ŞÖHRET, ÜN Namaz bölümü : REKAT Namaz çağrısı : EZAN Namaz kıldıran : İMAM Namazda ayakta durma : KIYAM Nambia’nın Başkenti : WİNDHOEK Namdar : ŞÖHRETLİ, ÜNLÜ Namert : ALÇAK Namus : İFFET Namuslu : AK, LEKESİZ, TEMİZ Namzet : ADAY Nan : EKMEK Nane esansı : NANE RUHU Nane kokulu : NANELİ Napoli balıkçılarının söylediği halk türküsü : NAPOLİTEN Nar çiçeği renginde bir süs taşı : GRENA Nar, Erik, Kızılcık gibi meyvelerden yapılan pekmez : NARDENK Nara : HAYKIRMA Narenciye : TURUNÇGİLLER Nargile ile içilen bir tütün türü : TÖMBEKİ Narin : YEPELEK Narpız : YABANANNESİ Nas : DOGMA, İNAK Nasihat . NUSH, ÖĞÜT Nasip, hisse, behre : VAYE Nastur adlı Süryani rahiplerinden birinin ortaya koyduğu mezhepten olan kimse : NES Natürel : DOĞAL Nauru’nun Başkenti : YAREN Nauru’nun para birimi : DOLAR Naz : CİLVE, EDA, İŞVE Nazar değmesine karşı tütsü olarak kullanılan bir bitki : ÜZERLİK Nazım Hikmetin soy adı : RAN Nazi Askeri Polis Örgütü (kısaca) : SS Nazi Hücum kıtası : SA Nazik : KİBAR
7681. 7682. 7683. 7684. 7685. 7686. 7687. 7688. 7689. 7690. 7691. 7692. 7693. 7694. 7695. 7696. 7697. 7698. 7699. 7700. 7701. 7702. 7703. 7704. 7705. 7706. 7707. 7708. 7709. 7710. 7711. 7712. 7713. 7714. 7715. 7716. 7717. 7718. 7719. 7720. 7721. 7722. 7723. 7724. 7725. 7726. 7727. 7728. 7729. 7730. 7731. 7732. 7733. 7734. 7735. 7736. 7737. 7738. 7739. 7740.
Nazikane çıkışma, serzeniş : SİTEM Naziklik, zariflik, incelik : NEZAKET Nazizm yanlısı : NAZİ Nazlı, cilveli : NAZENİN NB simgeli element : NİYOBYUM ND simgeli element : NEODİM Ne olursa olsun mutlaka anlamında kullanılan bir belirteç : BEHEMMAL NE simgeli element : NEON Nebat : BİTKİ Nebati : BİTKİSEL Nebi : PEYGAMBER Nedamet : PİŞMANLIK Neden : SEBEP Nefes : SOLUK Nefislik, çok değerlilik : NEFASET Nefret edilen, iğrenç, tiksindirici : MENFUR Negatif : EKSİ Negatif fotoğraf, resim : ARAP Nehir : IRMAK Nekre . NÜKTECİ Nektar : BALÖZÜ Nem : RUTUBET Nema : FAİZ, GETİRİ, ÜREM Nemli, ıslak : YAŞ Nen : NESNE, ŞEY Neoplazma : TÜMÖR, UR Nepal’ın Başkenti : KATMANDU Nepal’ın para birimi : RUPİ Nergisgillerden, kar kalkmadan çiçek açan soğanlı bitki : KARDELEN Neseb : SOY, SÜLALE Nesil : CET, DÖL, GÖBEK, IRK, KAN, KUŞAK, SOY, SÜLALE, URUK, ZÜRRİYET, Nesil, göbek : KUŞAK Nesir : DÜZYAZI Nesli tükenmek üzere olan ayıya benzer bir hayvan : PANDA Nesli tükenmiş hayvan : MAMUT Nesne : NEN, ŞEY Nesne ile ilgili : NESNEL Nesne, madde : ŞEY Nesnelcilik : AFAKİYE Nesneleri bir yüzey üzerine görüldükleri gibi çizme sanatı : PERSPEKTİF Nesnelerin düşmemesi için konulan eğik ya da düz destek : PAYANDA Nesneye zorunlu olarak bağlı olmayan, onun özünde bulunmayan nitelik : İLİNEK Neşe : SEVİNÇ Neşeli : ŞEN Neşeli ve serbest kadın : ŞUH Neşeli, keyifli, şen : ŞATIR Neşir : YAYIM Neşter : BİSTURİ Net : SAFİ Net olma durumu : NETLİK Netice : SONUÇ Nev : YENİ Nevale : AZIK Nevazil : NEZLİ Nevi : CİNS, ÇEŞİT, TÜR Nevroloji : SİNİRBİLİM Nevşehir’in İlçeleri : ACIGÖL, AVANOS, DERİNKUYU, GÜLŞEHİR, HACIBEKTAŞ, KOZAKLI, ÜR Nezaret : GÖZALTI Nezir : ADAK Nezle : NEVAZİL
7741. 7742. 7743. 7744. 7745. 7746. 7747. 7748. 7749. 7750. 7751. 7752. 7753. 7754. 7755. 7756. 7757. 7758. 7759. 7760. 7761. 7762. 7763. 7764. 7765. 7766. 7767. 7768. 7769. 7770. 7771. 7772. 7773. 7774. 7775. 7776. 7777. 7778. 7779. 7780. 7781. 7782. 7783. 7784. 7785. 7786. 7787. 7788. 7789. 7790. 7791. 7792. 7793. 7794. 7795. 7796. 7797. 7798. 7799. 7800.
Nezretmek : ADAMAK Nısıf : YARIM Nİ simgeli element : NİKEL Nicelik : KEMİYET Nicelik olarak erişilebilecek son nokta : LİMİT Niçin : NEDEN Nida : ÜNLEM Nida eden, bağıran : NADİ Nifak : GEÇİMSİZLİK Niğde’nin İlçeleri : ALTINHİSAR, BOR, ÇAMARDI, ÇİFTLİK, ULUKIŞLA Nihal : FİDAN Nihayet : BİTİŞ, HİTAM, SON Nihayete kadar, sonuna kadar : İLANİHAYE Nijer’in Başkenti : NİAMEY Nijer’in para birimi : FRANK Nijerya’nın Başkenti : LAGOS Nijerya’nın para birimi : NAİRA Nikah : AKİT Nikah düşmeyen : MAHREM Nikaragua’nın Başkenti : MANAGUA Nikaragua’nın para birimi : CORDOBA Nikaragua’nın uluslar arası plaka işareti : NIC Nikris adıyla da bilinen bir hastalık : GUT Nilüfer : LOTUS Nilüfer cinsinden birçok bitkiye verilen genel ad : LOTUS Nim : YARI Nimet : EKMEK Nine : ANNEANNE, BÜYÜKANNE, EBE Nine, büyükanne : EBE Nisa : KADINLAR Nisaiyeci : JİNEKOLOG Nispet : ORAN Nispi, rölatif : İZAFİ Nisyan : UNUTKAN Nişan : EMARET, İM, İŞARET, İZ Nişan alınan nokta, nişangâh : HEDEF Nişan yüzüğü : ALYANS Nişan, alamet : İZ Nişane : HEDEF Nişasta parçalama enzimi : AMİLAZ Nişasta, şeker ve su karışımının pişirilerek soğutulmasıyla yapılan bir tür tatlı : Nişastalı tanelerin, su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş durumu : LAPA Nitekim : HAKİKATEN Niteliği düşük, eski, elde kalmış : TAPON Nitelik : KALİTE, KEYFİYET, VASIF Nitelik, vasıf : MAHİYET Nitelikler, vasıflar : EVSAF Nitelikli : KALİFİYE, KALİTELİ Niyabet : NAİPLİK Niye : NİÇİN Niyet : AMAÇ, GAYE, MAKSAT Niza : ÇEKİŞME, KAVGA Nizam : DÜZEN Nizamname : STATÜ, TÜZÜK NO simgeli element : NOBELYUM Nohut, tahin ve baharatın iyice ezilmesiyle hazırlanan bir yemek : HUMUS Noksan : EKSİK Noksan olmayan : TAM Noksansız, eksiksiz, tam : TAMAM Nominal : İTİBARİ
7801. 7802. 7803. 7804. 7805. 7806. 7807. 7808. 7809. 7810. 7811. 7812. 7813. 7814. 7815. 7816. 7817. 7818. 7819. 7820. 7821. 7822. 7823. 7824. 7825. 7826. 7827. 7828. 7829. 7830. 7831. 7832. 7833. 7834. 7835. 7836. 7837. 7838. 7839. 7840. 7841. 7842. 7843. 7844. 7845. 7846. 7847. 7848. 7849. 7850. 7851. 7852. 7853. 7854. 7855. 7856. 7857. 7858. 7859. 7860.
Nominalizm : ADCILIK Normalden daha uzun odak uzunluğunda bir merceği olan, çok dar bir görüntü alabilen Norveç’in Başkenti : OSLO Norveç’in para birimi : KURON Notada duraklama : ES Nöbet : KEŞİK Nöbetleşe çalışma : VARDİYA NP simgeli element : NEPTÜNYUM Nuh Peygamber zamanında yağdığı, günlerce sürdüğü ve bütün dünyayı su altında bırak Numara : RAKAM, SAYI Numune : EMSAL, MİSAL, ÖRNEK Nurdan manevi varlık : MELEK Nurlu, ışıklı : NURANİ Nush : NASİHAT Nutuk : HİTABE Nüfusu en kalabalık ülke : ÇİN Nüfuzlu ve servet sahibi : KODAMAN Nükteci : NEKRE Nüsha : KOPYA, SAYI, SURET Nüve : ÇEKİRDEK, EVİN O gösterme sıfatının eski biçimi : OL O simgeli element : OKSİJEN O yer : ORA, ORASI O zamirinin yönelme durumu : ONA Ocak, soba gibi ısınma aracı : ISINAK Od : ATEŞ Odacı : HADEME Odak : MİHRAK Odalar arasında gezdirilebilen bir tür kömür sobası : SALAMANDRA Odun, Kömür ölçüsü : ÇEKİ Ofis . BÜRO Oğul otu : MELİSA Oğul, evlat : ZADE Oğuz boylarından biri : KAYI Ok : TİR Ok torbası : SADAK Okla vurmak : OKLAMAK Oklava : MERDANE Okul : EKOL, MEKTEP Okul : MEKTEP Okul büfesi : KANTİN Okul, kışla gibi yerlerde üst üste konmuş yatak yerleri : RANZA Okul, kışla vb. yerlerde hastalar için ayrılmış bölüm : REVİR Okullara kâğıt, mukavva, tahta gibi şeylerle yaptırılan çalışmalar : ELİŞİ Okullarda temizlik vb. işlere bakan görevli : HADEME Okuma : KIRAAT Okuma yitimi : ALEKSİ Okun yay kirişine takılan bölümündeki tüy : YELEK Okur : KARİ, OKUYUCU Okuyucu : KARİ, OKUR Okuyucu, kari : OKUR Okyanus : UMMAN Okyanus rüzgarı : ALİZE Okyanus, umman : ANA DENİZ Okyanusların çok derin yeri ve daha özel olarak, güneş ışığının erişemediği kesim : Okyanusya halkının erkeklik ve bereket tanrısı : TİKİ Okyanusya’da bir ülke : NAURU Okyanusya’nın dört büyük bölümünden biri olan takımadalara verilen ad : POLİNEZYA Olası : MUHTEMEL Olağandan daha hacimli olan : İRİ
7861. 7862. 7863. 7864. 7865. 7866. 7867. 7868. 7869. 7870. 7871. 7872. 7873. 7874. 7875. 7876. 7877. 7878. 7879. 7880. 7881. 7882. 7883. 7884. 7885. 7886. 7887. 7888. 7889. 7890. 7891. 7892. 7893. 7894. 7895. 7896. 7897. 7898. 7899. 7900. 7901. 7902. 7903. 7904. 7905. 7906. 7907. 7908. 7909. 7910. 7911. 7912. 7913. 7914. 7915. 7916. 7917. 7918. 7919. 7920.
Olağanüstü : HARİKULADE Olağanüstü büyüklüğü olan : İRİ Olağanüstü durum : KERAMET Olanak : İMKAN Olay : HADİSE, VAKA Olay, hadise : VAKA Olayların düzenli aralıklarla tekrarlanması niteliği : RİTİM Oldu bitti : EMRİVAKİ Olduğundan büyük gösterme, abartma : İZAM Oldukça : EPEY Oldukça beyaz : AKÇA Oldukça iri : İRİCE Olgunlaşmamış : HAM Olgunlaşmamış kavun : KELEK Olgunlaşmaya başlamış meyve : ALASULU Olgunluk : KEMALAT Olgunluk sınavı : BAKALORYA Olgunluk, kusursuz ve tam olma; erginlik, mükemmellik : KEMAL Olgunluklar, mükemmellikler : KEMALAT Olmamış meyve : HAM Olması muhtemel, mümkün : OLABİLİR Olmasına az kaldı anlamında : RAMAK Olmuş veya olacak bir olay, bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber : SALIK Olta ipi : MİSİNA Olumsuzluk belirten bir örnek : NA Olur mu? : EMİ Omacı : ÖCÜ Omlet : KAYGANA Omurga içinde bulunan kanal boyunca uzanan sinir dokusu : OMURİLİK Omurga parçası : OMUR Omurgaları birbirine birleştiren ana madde : DİSK Omurgayı oluşturan kemiklerin her biri : OMUR Omuz atkısı : ŞAL Omuzluk : APOLET On altı taşla oynanan bir zeka oyunu : DAMA On altınca yüzyılda Fransa’da ki yaygın bir bezeme biçimi : ROKOKO On iki düzüne : GROSE On iki telli bir halmk çalgısı : ONİKİTELLİ On kişilik asker birliği : MANGA On paralık sikke : METELİK On üçüncü yüzyılda kurulmuş bir Hıristiyan tarikatı : DOMİNİKEN Onama : TASVİP Onarım : TADİLAT, TAMİRAT Onarım yapılan yer : TAMİRHANE Onarma : TAMİR Onay : TASDİK Onbirer kişilik iki takım arasında oynanan bir oyun : KRİKET Onda bir vergisi : AŞAR Ondalık (eski dil) : AŞAR Ondan sonra anlamında kullanılan eski bir sözcük : BADEHU, BADEMA Ongun : TOTEM Onur : HAYSİYET, ŞEREF Onur kırma, onura dokunma : HAKARET Onurlu insan : ARMAN Onurlu, şerefli : ALİCENAP Onursuzluk : ŞEREFSİZLİK Operasyon : AMELİYAT Operatör : CERRAH Operatörün, hastanın bir yerini kesme ve dikme yoluyla yaptığı müdahale, operasyon Optik aletlerinde bir mercek sistemi : OKÜLER
7921. 7922. 7923. 7924. 7925. 7926. 7927. 7928. 7929. 7930. 7931. 7932. 7933. 7934. 7935. 7936. 7937. 7938. 7939. 7940. 7941. 7942. 7943. 7944. 7945. 7946. 7947. 7948. 7949. 7950. 7951. 7952. 7953. 7954. 7955. 7956. 7957. 7958. 7959. 7960. 7961. 7962. 7963. 7964. 7965. 7966. 7967. 7968. 7969. 7970. 7971. 7972. 7973. 7974. 7975. 7976. 7977. 7978. 7979. 7980.
Optik aygıtlarda objektiften aldığı ışınları göze veren mercek dizgesi : OKÜLER Optik kaydırma : ZUM Oran : NİSBET Ordu’da bir akarsu : MELET Ordu’nun İlçeleri : AKKUŞ, AYBASTI, ÇAMAŞ, ÇATALPINAR, ÇAYBAŞI, FATSA, GÖLKÖY, GÜLY Orduda en büyük ihtisas birliği : ALAY Organ : UZUV Organik bileşiklerin bileşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu : ETİL Organik maddeleri eritici eter kokusunda sıvı : ESETON Organları oluşturan gözeler : DOKU Organları uyaran ve güçlendiren ilaç : TONİK Organlarımızdan biri : EL Orhan Hançerlioğlu’nun bir romanı : ALİ Orkestra davulu : BATERİ Orkestra şefi : MAESTRO Orkestrada bateri çalan kimse : BATERİST Orman bekçisi : KORUCU Orman içindeki açıklık, saha : ALAN Orta : MİDİ, VASAT Orta Afrika Cumhuriyeti’nin Başkenti : BANGİ Orta Afrika Cumhuriyeti’nin para birimi : FRANK Orta Afrika’da bir devlet : ÇAD Orta Anadolu bölgesinde bir göl : EBER Orta Asya’da sıradağlar : ALTAY Orta kulakta bulunan küçük bir kemik : ÜZENGİ Orta oyununda çoğu kez aptal uşak rolünü oynayan komik : İBİŞ Orta oyununda kambur cüce : BEBE RUHİ Orta oyununda kavuklu ile karşılıklı konuşarak oyunu açan kimse : PİŞEKAR Orta oyununda Rum tipi : BALAMA Orta ve Güney Amerika’da tarım işçisine verilen ad : PEON Orta yaşlı erkek : KIRANTA Ortaçağda açık denizlerde kullanılmış yelkenli gemi : MAVİ Ortaçağda feodal hükümdar : DEREBEYİ Ortaçağda okyanusta kullanılmış, yelkenli büyük gemi : NEF Ortadoğu’da bir nehir : ERİHA Ortadoğu’da bir ülke : KATAR, YEMEN Ortadoğu’da İsrail ile Suriye arasında anlaşmazlık konusu olan tepeler : GOLAN Ortak : ŞERİK Ortak bir gidere, bir derneğin, partinin vb. giderlerine katılmak amacıyla verilen Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyası topluluk : PARTİ Ortak Pazar (kısaca) : AET Ortak yan : BENZERLİK Ortaklık : ŞİRKET Ortalama : VASATİ Ortaoyunu ve kukla tiplerinden gülünç bir şahıs : İBİŞ Ortası delik, küçük metal parça : PUL Ortasına varmak : YARILAMAK Ortaya para konularak oynanan talih oyunu : KUMAR Ortodoks resmi : İKON Ortodokslarda tahta panoya yapılmış dinsel resimlerin adı : İKON, İKONA Oruç ayı : RAMAZAN Orun : KAT, MAKAM OS simgeli element : OSMİYUM Osman Gazi’nin kayın pederi : EDEBALİ Osman Kibar’ın lakabı : ASFALT OSMAN Osmanlı başlığı : FES Osmanlı devleti ile İtalya arasında Ekim 1912’de imzalanan antlaşma : UŞİ Osmanlı Devleti’nde askeri ve idari en yüksek derecede bulunan kimselere verilen ad Osmanlı Devleti’nde bazı Rumeli valilerine ve bilhassa Eflak ve Boğdan prenslerine Osmanlı Devleti’nin Avrupa kıtasında kalan bölümüne verilen ad : RUMELİ
7981. 7982. 7983. 7984. 7985. 7986. 7987. 7988. 7989. 7990. 7991. 7992. 7993. 7994. 7995. 7996. 7997. 7998. 7999. 8000. 8001. 8002. 8003. 8004. 8005. 8006. 8007. 8008. 8009. 8010. 8011. 8012. 8013. 8014. 8015. 8016. 8017. 8018. 8019. 8020. 8021. 8022. 8023. 8024. 8025. 8026. 8027. 8028. 8029. 8030. 8031. 8032. 8033. 8034. 8035. 8036. 8037. 8038. 8039. 8040.
Osmanlı Devleti’nin Fetret Devri’ne girmesine yol açan, Yıldırım Beyazıt ile Timurl Osmanlı Devleti’nin piyade sınıfı : YENİÇERİ Osmanlı devletinde ekili topraklardan alınan ve bennak da denilen bir vergi : ÇİFTR Osmanlı devletinin Rumeli eyaletlerinden biri : ÖZİ Osmanlı devrinin polis memuru : ASES Osmanlı donanmasında bir rütbe : RİYALA Osmanlı donanmasında görev yapan asker : LEVENT Osmanlı donanmasında kullanılmış, ana güvertesinde top bataryası bulunan bir kalyon Osmanlı donanmasında yer alan bir tür küçük savaş gemisi : KIRLANGIÇ Osmanlı İmparatorluğu döneminde Macaristan ve Slovenya dolaylarında sancak beylerin Osmanlı İmparatorluğu’nda Kavalalı Mehmet Ali Paşa’dan sonra Mısır valilerine veril Osmanlı İmparatorluğundaki yedi saltanat sancağından biri : AKALEM Osmanlı ordusu komutası : SERASKER Osmanlı ordusunda askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er : REDİF Osmanlı Ordusunda Birinci Dünya Savaşında kullanılmış olan, şapkaya benzeyen bir tü Osmanlı ordusunda eyalet askerlerinin kumandanı : DELİBAŞI Osmanlı padişahı ünvanı : HAKAN Osmanlı padişahlarının adlarının sonuna eklenen san : HAN Osmanlı Sarayı’nda cariyeler arasında seçilen padişah gözdelerine verilen ad : HASE Osmanlı sarayında padişahın özel yazıcısı : SIRKATİBİ Osmanlı saraylarında kadınlara ayrılmış bölüm : HAREM Osmanlı toprak düzeninde büyük tımar : ZEAMET Osmanlı Türkçesi : OSMANLICA Osmanlı’da bir tımar türü : HAS, TIMAR, ZEAMET Osmanlı’da ihtiyat askeri : REDİF Osmanlıca’da büyük, ulu : CELİL Osmanlılar döneminde Bingazi ve Trablusgarp’tan alınan bir vergi çeşidi : HİM Osmanlılar döneminde turfanda sebze ve meyvelerden alınan vergi : GEVARE Osmanlılar zamanında Isparta yöresine verilen ad : HAMİDİLİ Osmanlılar zamanında vergi ve haraç vermeyen Müslüman ahali : BERAYA Osmanlılar’da Bulgarlardan oluşturulan voynuk teşkilatındaki küçük rütbeli subaylar Osmanlılar’da çeşitli eşya satılan çarşı, Pazar gibi yerlere verilen ad : SATAK Osmanlılar’da gece bekçisi : ASES Osmanlılar’da gümrük vergisi : BAÇ Osmanlılar’da hazineye girip çıkan parayı ve eşyayı günü gününe kaydeden kâtip : RU Osmanlılar’da polis memuru, gece bekçisi : ASES Osmanlılar’da tımar sahibi bir sınıf atlı asker : SİPAHİ Osmanlılar’da Tunus ve Cezayir beylerine verilen ad : DAYI Osmanlılar’da yeni evlenen erkeklerden alınan vergi : ARUSİYE Osmanlılarda atlı asker : SİPAHİ Osmanlılarda Başbakanlık : SADARET Osmanlılarda devletten maaş aldıkları için yeniçeri askerlerine “maaşlı” anlamında Osmanlılarda her türlü silahın ağız kısmına verilen ad : FEM Osmanlılarda Mısır valisi : HİDİV Osmanlılarda önceleri yalnız olağanüstü durumlarda sonraları ise sürekli olarak hal Osmanlılarda Rumca antlaşmaları ve yazıları yazan Rum katiplere verilen ad : GRAMAT Osmanlılarda sancaklardaki tımarlı sipahilerin başı : ALAYBEYİ Osmanlılarda üç aylık ücret : ULUFE Osmanlıların bir savaşı : RİDANİYE Otacı : HEKİM Otlak : ÖRÜ, MERA Otlar : ERA Otlayan hayvan sürüsü : RAİYE Otoda çekiş ve hızı ayarlayan düzen : VİTES Otokritik : ÖZELEŞTİRİ Otomatik para çekme makinesi : ATM Otomobil (kısaca) : OTO Otomobil kaldırıcısı : KRİKO Otomobil yapısı : KAPORTA Otomobil yarışı : RALLİ
8041. 8042. 8043. 8044. 8045. 8046. 8047. 8048. 8049. 8050. 8051. 8052. 8053. 8054. 8055. 8056. 8057. 8058. 8059. 8060. 8061. 8062. 8063. 8064. 8065. 8066. 8067. 8068. 8069. 8070. 8071. 8072. 8073. 8074. 8075. 8076. 8077. 8078. 8079. 8080. 8081. 8082. 8083. 8084. 8085. 8086. 8087. 8088. 8089. 8090. 8091. 8092. 8093. 8094. 8095. 8096. 8097. 8098. 8099. 8100.
Otomobilin arkasına takılan, insan taşımaya yarayan tekerlekli, üstü kapalı araç : Otomobiller için verilen geçici gümrük belgesi : TRİPTİK Otomobillerde mekanizmayı oluşturan motor, makine, tekerlek ve şasi gibi bölümlerin Oturak : LAZIMLIK Oturan, ikamet eden : MUKİM Ova : YAZI Oval : BEYZİ, SÖBE Ovma, ovuşturma : DELK Oy : REY Oy birliği : İTTİFAK Oya yapmakta kullanılan demir veya ağaçtan araç : MEKİK Oylumlu, kocaman : İRİ Oyma ağaç kap : KAVATA Oymak : AŞİRET Oynak, açık saçık kadın : AŞİFTE Oyun ya da filmde yaratılan komik durumlar : GAG Oyuncunun herhangi bir davranış ya da duyguyu yüz ve vücut devinimleriyle anlattığı Oyuncunun yaptığı : ROL Oyunda beklenmeyen gülünçlük : HAG Oyunda cezalı çocuk : EBE Ozan : ŞAİR Öbek : KÜME Öbeliks : DİKİLİTAŞ Öbezite : ŞİŞMANLIK Öbür dünya : AHİRET Öbür yan : ÖTE Öcü : OMACI Öç : İNTİKAM Öç almak isteyen : KİNDAR Öç almayı amaçlayan gizli düşmanlık, garez : KİN Öd : SAFRA Ödeme : İFA, İTA, VERME Ödenmesi gereken bir paranın, alacağa sayılarak bir bölümünün ödenmesi : AKONT Ödenti : AİDAT Ödeşme, razı olma : FİT Ödev : GÖREV, VAZİFE Ödül : İKRAMİYE, MÜKAFAT Ödün : TAVİZ Ödün, karşılık : İVAZ Ödünç : ARİYET Ödünç alınan ya da verilen şey : ARE Ödünç olarak : ADİYETEN Ödünç verme : İARE Öfke, kızgınlık (eski dil) : CELAL Öfke, kızgınlık, hiddet : GAZAP Öğe : ELEMAN, UNSUR Öğe, eleman : UNSUR Öğe, unsur : ELEMAN Öğle ile akşam arası : İKİNDİ Öğle vakti 12.00’yi başlangıç olarak alan saat : ZEVALİ Öğrenci : TALEBE Öğrenci Seçme Sınavı (kısaca) : ÖSS Öğrenci Seçme Yerleştirme Sınavı (kısaca) : ÖSYM Öğrenci şebekesi : PASO Öğrenci Yerleştirme Sınavı (kısaca) : ÖYS Öğrencilere verilir : KARNE, NOT Öğrencilik : TALEBELİK Öğrenciye verilen not : NUMARA Öğrenim görmek : OKUMAK Öğrenme isteği : MERAK
8101. 8102. 8103. 8104. 8105. 8106. 8107. 8108. 8109. 8110. 8111. 8112. 8113. 8114. 8115. 8116. 8117. 8118. 8119. 8120. 8121. 8122. 8123. 8124. 8125. 8126. 8127. 8128. 8129. 8130. 8131. 8132. 8133. 8134. 8135. 8136. 8137. 8138. 8139. 8140. 8141. 8142. 8143. 8144. 8145. 8146. 8147. 8148. 8149. 8150. 8151. 8152. 8153. 8154. 8155. 8156. 8157. 8158. 8159. 8160.
Öğreti : TALİM Öğretim ve eğitim sistemi : MAARİF Öğretinin yandaşlarının tümü : KABALA Öğür : AKRAN, YAŞIT Öğüt : NASİHAT Öğütücü diş : AZI Öğütülmüş susamın koyu sıvı durumu : TAHİN Öğütülmüş tahıl : UN Öke : DAHİ Öksürme sesi : ÖHÖ Öküz gözü de denilen papatyayı andırır bir çiçek : ARNİKA Ölçekli lata : MİTA Ölçülük, ılımlılık : İTİDAL Ölçülülük : İLİM, İTİDAL Ölçüt : KRİTER, MİYAR Ölçüt, kıstas : KRİTER Öldükten sonra İsa tarafından diriltildiğine inanılan adam : LAZAR Öldükten sonra yapılması istenilen şeyler : VASİYET Öldürücü hastalık salgını : ÖLET Ölet, afet : KIRAN Ölmezlik : BEKA Ölmüş kimselerde cinsel birleşme eğilimi şeklinde kendini gösteren sapıklık : NEKRO Ölü : YAŞAMAYAN Ölü giysisi : KEFEN Ölü gömüldükten sonra mezar başında imamın söylediği dini sözler : TELKİN Ölü vücudu : CESET Ölüleri mezarlarında sorguya çekeceğine inanılan iki melekten biri : MÜNKER, NEKİR Ölüm : MEMAT Ölüm cezası : İDAM Ölüm meleği : AZRAİL Ölüm vakti, ölüm zamanı : ECEL Ölümcül bir hayvan hastalığı : RUAM, SAKAĞI Ölümcül bir kumar : RUS RULETİ Ölümlü : FANİ Ölümsüz, ölmez : LAYEMUT Ölümünden sonra insanın, yok oluşundan sonra evrenin son yazgısına ilişkin öğreti v Ölünün mezara götürülürken içine konulduğu sanduka : TABUT Ölünün vücudu : CESET, NAAŞ Ölünün yerine getiremediği ibadetleri için ailesi tarafından dağıtılan sadaka : ISK Ömrün sonu, ecel : VADE Ön çalışma : ETÜT Ön taraf : İLERİ Önalım : ŞUFA Öncecilik : İNİSİYATİF Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol : STRATEJİ Önceden verilen güvence parası : PEY Öncel : SELEF Öncelik : İNİSİYATİF Öncesiz : EZELİ Öncesizlik : EZEL Öndelik : AVANS Önder : LİDER Önder, lider : ŞEF Önel : MEHİL, VADE Önemli iş, mesele : MASLAHAT Önemli rollerde oynayan erkek oyuncu : JÖN Önemli ve belli olmayan : SİLİK Öneri : TEKLİF Öngün : ARİFA Önü siperli başlık : KASKET
8161. 8162. 8163. 8164. 8165. 8166. 8167. 8168. 8169. 8170. 8171. 8172. 8173. 8174. 8175. 8176. 8177. 8178. 8179. 8180. 8181. 8182. 8183. 8184. 8185. 8186. 8187. 8188. 8189. 8190. 8191. 8192. 8193. 8194. 8195. 8196. 8197. 8198. 8199. 8200. 8201. 8202. 8203. 8204. 8205. 8206. 8207. 8208. 8209. 8210. 8211. 8212. 8213. 8214. 8215. 8216. 8217. 8218. 8219. 8220.
Öpücük : BUSE Ördek : BADİ Ördek sesi : VAK Ördekgillerden, ayakları ve gagası mavi bir kuş türü : KILKUYRUK Örgü : MOTİF Örgü örme aracı : ŞİŞ Örgü, kumaş : TRİKO Örgütteki etkin üye : MİLİTAN Örme işleri : TRİKOTAJ Örnek : EMSAL, MİSAL, NUMUNE Örnek, kalıp : KİP Örnek, numune, model : MİSAL Örü : MERA, OTLAK Örümcek : ANKEBUT Ötücü küçük bir kuş : SAKA Ötürük : AMEL, DİYARE, İSHAL, SÜRGÜN Övme : SENA Övme, özgü : SİTAYİŞ Övünme, kıvanç : İFTİHAR Öykü : HİKAYE Öykü ve romanlarda giriş bölümüne verilen ad : SERİM Öz olmayan : ÜVEY Özbekistan’da bir kent : BUHARA Özdeyiş : AFORİZMA Özek : MERKEZ, ÜS Özel gezinti gemisi : YAT Özel görev askeri : KOMANDO Özel kağıdı üzerine çekilen plân, yazı vs. kopyası : OZALİT Özel kokulu beyaz bir antiseptik : NAFTALİN Özel: HUSUSİ Özeleştiri : OTOKRİTİK Özellik : HUSUSİYET Özellikle çay demlemekte kullanılan, musluklu kap : SEMAVER Özellikle çocuklara yönelik eğitim programlarında kullanılan basit bir etkileşimli Özellikle rüya yorumlarıyla ün kazanan Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Bey’ Özen : İTİNA Özen gösterilmemiş, bakılmamış : BAKIMSIZ Özen, ihtimam : İTİNA Özenle yapılmış traş : SİNEKKAYDI Özenli, düzgün : ONAT Özensiz : ADİ, KABA Özerk : OTONOM Özet : HÜLASA Özgü : MAHSUS Özgü, mahsus : HAS Özgür : HÜR Özlenen yer : SILA Özne : SÜJE Özsu : USARE Özür : MAZERET Özür dileme, bir sebep göstererek affını isteme : İTİZAR Özür, kusur, bozukluk : DEFO Özyurt : ANAVATAN P simgeli element : FOSFOR PA simgeli element : PROTAKTİNYUM Paçavra dokuması : KİLİM Padişah bastonu : ASA Padişah çadırı : OTAK Padişah konağı : SARAY Padişah sarayı : MABEYİN
8221. 8222. 8223. 8224. 8225. 8226. 8227. 8228. 8229. 8230. 8231. 8232. 8233. 8234. 8235. 8236. 8237. 8238. 8239. 8240. 8241. 8242. 8243. 8244. 8245. 8246. 8247. 8248. 8249. 8250. 8251. 8252. 8253. 8254. 8255. 8256. 8257. 8258. 8259. 8260. 8261. 8262. 8263. 8264. 8265. 8266. 8267. 8268. 8269. 8270. 8271. 8272. 8273. 8274. 8275. 8276. 8277. 8278. 8279. 8280.
Padişah ya da şehzadeye eş olmaya aday gözde cariye : İKBAL Padişahın dışarıyla olan işlerine bakan ve dilekleri kendisine ileten kimse : MABEY Padişahların vezirleri için kullandıkları bir hitap tarzı : LALA Pahalı olmayan : UCUZ Pahalı, kıymetli : GİRAN Pak : ARİ, TEMİZ Pakistan’ın Başkenti : İSLAMABAD Pakistan’ın para birimi : RUPİ Pakistan’ın uluslar arası plaka işareti : PAK Pakolitik çağ ile neolitik çağ arasında kalan tarih öncesi dönem : MEZOLİTİK Pakt : ANTLAŞMA Palamut ağacı ve meyvesi : PELİT Palamut balığının iki kilodan büyük olanına verilen ad : ZİNDANDELEN Palamut, torik gibi balıkların dilim, dilim kesilerek yapılan salamurası : LAKERDA Palamut’un irisi : TORİK Palavra : MARTAVAL Palet : TIRTIL Paltoya benzer bir tür üstlük : KABAN, SAKO Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kilim : SAVAN Pamuk iplik : TİRE Pamuk kozası : SİF Pamuk türlerinden biri : AKALA Pamuk ya da Keten ipliğinden yapılan dokuma : BEZ Pamuk, keten ya da ipekten seyrek dokunmuş bir çeşit delikli kumaş : ETAMİN Pamukkale’nin eski adı : HİERAPOLİS Pamuklu bir tür kalın kumaş : BELEDİ Pamuklu bir tür kumaş : BASMA Pamuktan düz dokuma, kaputbezi : AMERİKAN Pamuktan yapılan iplik : TİRE Panama’nın Başkenti : CİUDAD DE PANAMA Panama’nın para birimi : BALBOA Panama’nın uluslar arası plaka işareti : PA Pandül : RAKKAS, SARKAÇ Panik : ÜRKÜ Panoya kağıt tutturma çivisi : RAPTİYE Papa’nın tören başlığı : TİARA Papağan türü : LORİ Papağan, dudu kuşu : TUTİ Papayı seçen baş papazlardan her biri : KARDİNAL Papua Yeni Gine’nin Başkenti : PORT MORESBY Papua Yeni Gine’nin para birimi: KİNA Papuç . AYAKKABI Para : NAKİT Para birimimiz : LİRA Para dolabı : KASA Para ile alınan, konser, sinema, tiyatro gibi eğlence yerlerine girme, ulaşım araçl Para kurumu : BANKA Para olarak değil, madde olarak verilen : AYNİ Para ve değerli şeyler saklamaya yarayan çelik dolap : KASA Para yardımı : İANE Para yerine kullanılan marka : JETON Paraguay’ın Başkenti : ASUNCİON Paraguay’ın para birimi : GUARANİ Paraguay’ın uluslar arası plaka işareti : PY Paralar, akçalar : NUKUT Paramızı simgeleyen harfler : TL Paranın geliri : RANT Parasal : MALİ, NAKTİ Parası çok, varlıklı kimse : PARA BABASI Parasız : BEDAVA
8281. 8282. 8283. 8284. 8285. 8286. 8287. 8288. 8289. 8290. 8291. 8292. 8293. 8294. 8295. 8296. 8297. 8298. 8299. 8300. 8301. 8302. 8303. 8304. 8305. 8306. 8307. 8308. 8309. 8310. 8311. 8312. 8313. 8314. 8315. 8316. 8317. 8318. 8319. 8320. 8321. 8322. 8323. 8324. 8325. 8326. 8327. 8328. 8329. 8330. 8331. 8332. 8333. 8334. 8335. 8336. 8337. 8338. 8339. 8340.
Paratoner : YILDIRIMSAVAR Parazit : ASALAK, TUFEYLİ Parça : LİME Parça, kısım : PARE Parça, yama, lime : TİKE Parçanın “ölürcesine can verir gibi” çalınacağını belirten müzik terimi : ESPİRANDO Parçanın canlı çalınacağını belirten müzik terimi : ANİMATO Parçanın sevimli ve cana yakın çalınacağını anlatan müzik terimi : AMABİLE Parıldama : TEŞAŞLI Parıltısını arttırmak için elmas taşlarının altlarına konan ince metal yaprak : FOY Parkinson sendromunun başlıca belirtisi : AKİNEZİ Parlak kerestesi mobilyacılıkta kullanılan bir Afrika ağacı : OKUME Parlak olmayan : DONUK, MAT Parlak olmayan, donuk renkli : MAT Parlak siyah bir böcek : KARA FATMA Parlak yünü olan keçi türü : TİFTİK Parlak yüzlü, ipekli bir kumaş : ATLAS Parlak, aydınlık: RUŞEN Parlaklık : CİLA Parlama, parıltı : LEMA Parmaklıklı hücre : KAFES Parola : İM Parselli arazi : ARSA Parti : FIRKA Pasak : KİR, PİS Pasifik yerlilerinin çiçekten yaptıkları kolyeye verilen ad : LEY Paslanmaktan korumak için ergimiş çinkoya batırılarak kaplanmış nesne : GALVANİZE Paslanmaz ve özel çeliklerin yapımında kullanılan demir ve krom alaşımı : FERROKROM Paşa : GENERAL Patalojik bere : EKİMOZ Patent : BERAT Patlayıcı bir madde : TNT Patlıcangillerden, yaprakları ve sürgünleri acı bir bitki, bu bitkinin toprak altın Patolojik torba : KİST Patron çıkartmakta kullanılan bir çeşit saydam kağıt : MULAJ Pay : HİSSE, ÜLEŞ Pay senetlerinin asıl fiyatı ile piyasa fiyatı arasındaki artış : PRİM Payam : BADEM Paylama : AZAR, İTAP Paylama, azarlama, tersleme : İTAP Paylama, kınama : TEKDİR Pazarlama : MARKETİNG PB simgeli element : KURŞUN PD simgeli element : PALLADYUM Pedal : AYAKLIK Peder : BABA Pederşahi : ATAERKİL Pek : SIKI Pelerinli palto : MAKFERLAN Pembe dizi : SOAPOPERA Pencere : CAM Pencere ya da kapının üst yanlarında bulunan açılır kapanır bölüm : VASİSTAS Perçem : KAKÜL Perhiz : REJİM Perhiz, diyet : RİYAZET Periyodik : SÜRELİ Perslerde il yöneticisi, vali : SATRAP Peru’da bulunan dünyanın en yüksek gölü : TİTİCACA Peru’da kurulmuş bir uygarlık : İNKA Peru’nun Başkenti : LİMA
8341. 8342. 8343. 8344. 8345. 8346. 8347. 8348. 8349. 8350. 8351. 8352. 8353. 8354. 8355. 8356. 8357. 8358. 8359. 8360. 8361. 8362. 8363. 8364. 8365. 8366. 8367. 8368. 8369. 8370. 8371. 8372. 8373. 8374. 8375. 8376. 8377. 8378. 8379. 8380. 8381. 8382. 8383. 8384. 8385. 8386. 8387. 8388. 8389. 8390. 8391. 8392. 8393. 8394. 8395. 8396. 8397. 8398. 8399. 8400.
Peru’nun para birimi : SOL Peru’nun uluslar arası plaka işareti : PE Perukar . BERBER Peşin para ile belli bir süre için bir şeye alıcı olma işi : ABONE Peşinden gitme : TAKİP Peştamal, önlük : FUTA Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (kısaca) : OPEC Petrol menşeli karbonlu bir madde : PARAFİN Petrol taşıyan gemi ya da kamyon : TANKER Pey akçesi : KAPARO Peygamber : NEBİ Peygamber çiçeği : BELEMİR Peygamber Efendimiz (S.A.S.) ile ilgili manzum eser : MUHAMMEDİYE Peygamber efendimiz (S.A.S.)’e ilk vahyin geldiği mağara : HİRA Peygamber Efendimiz (S.A.S.)’in en yakın arkadaşı, ikinci halife : EBUBEKİR Peygamber Efendimiz (S.A.S.)’in mucizelerinden biri : ŞAKKİKAMER Peygamberler, yalvaçlar : NEBİYUN Peygamberleri Hud’u dinlemedikleri için Tanrı tarafından yok edilen kavim : AD Peygamberlik : RİSALET Peyk : UYDU Peynir cinsi : KAŞAR Peynir, balık, turşu vb.nin bozulmaması için içinde tutuldukları tuzlu su : SALAMUR Piç : ANSIZ Pide biçiminde, pideden de ince ekmek : LAVAŞ Piknik yeri : MESİRE Pil : ÜRETEÇ Pilavın bulamaç kıvamındaki durumu : LAPA Piliç : FERİK Pilotlar ve havacılar için yayımlanan bülten : NOTAM Pingpong : MASA TENİSİ Piramit : EHRAM Pirinci kabuğundan ayırmak ya da bulgur dövmek için kullanılan dibek : DİNK Pirincin bulamaç durumundaki yemeği : LAPA Pirinç ve şekerkamışından elde edilen bir tür rakı : ARAK Pirinç yemeği : PİLAV Pirinçli Ispanak yemeği : BORANİ Pirinçten yapılmış bir Japon içkisi : SAKE Pis : KİRLİ Pislik tabakası, pislik : KİR Piston : İTENEK Pişirilerek hazırlanmış yemek : AŞ Pişman : NADİM Pişmanlık : NEDAMET Pişmiş yemek : AŞ Piyangoda ana para kadar ödenen karşılık : AMORTİ Piyano, Daktilo ve Bilgisayarda tuş sıraları : KLAVYE Piyasada alıcı ve satıcıların fiyatları tek başlarına etkileyemeyecek kadar çok say Piyasada etki ya da tepki : İNİKAS Piyasaya arz edilen mallara olan satın alma isteği : TALEP Plan : TASARI Plasenta : ETENE Plasman : YATIRIM Plastikten yayvan kap : LEĞEN Plato : YAYLA PM simgeli element : PROMETYUM PO simgeli element : POLONYUM Pokerde aynı cins iki kâğıda verilen ad : PER Pokerde her oyuncu tarafından ortaya konan para : BOP Pokerde oyuna başlayabilmek için gerekli el : UVERTÜR Pokerde, bir oyuncunun önündeki paraların tümü : REST
8401. 8402. 8403. 8404. 8405. 8406. 8407. 8408. 8409. 8410. 8411. 8412. 8413. 8414. 8415. 8416. 8417. 8418. 8419. 8420. 8421. 8422. 8423. 8424. 8425. 8426. 8427. 8428. 8429. 8430. 8431. 8432. 8433. 8434. 8435. 8436. 8437. 8438. 8439. 8440. 8441. 8442. 8443. 8444. 8445. 8446. 8447. 8448. 8449. 8450. 8451. 8452. 8453. 8454. 8455. 8456. 8457. 8458. 8459. 8460.
Poliçelerin üzerine “kabulümdür” biçiminde yazılarak altı imzalanan açıklama : AKSE Polietilenden yapılan şişe : PET Polis amiri : KOMİSER Polis sopası : COP Polis, Jandarma konutu : KARAKOL Politik : SİYASAL, SİYASİ Politika : SİYASET Polluk, büyük saban : KOTAN Polo : ÇEVGEN Polonya’nın para birimi : ZLOTİ Polonya’nın uluslar arası plaka işareti : PL Polonyalı : LEH Polonyalı doktor Zamenhof tarafından ortaya atılan yapma dil : ESPERANTO Pompalı kuyuları ve doğadaki kaynakları besleyecek kadar su iletebilen jeoloji oluş Portakal türü : YAFA Portekiz halk şarkısı : FADO Portekiz’e bağlı takım adalar : ASOR Portekiz’in para birimi : ESKUDO Porto Riko’nun para birimi : DOLAR Posa : ATIK Posta : KATAR Posta kuruluşu : PTT Posta paketi : KOLİ Posta sürücüsü : TATAR Posta, telgraf kurumu : PTT Postu için avlanan köpekgillerden bir hayvan : TİLKİ Postu, kaplan postu gibi çizgili bir tür Afrika zebrası : DAV Pot : GAF Potasyum bileşiklerine verilen genel ad : POTAS Pozisyon : KONUM Pozitif : ARTI Pozitif elektrot : ANOT Pozitif film : DİA PR simgeli element : PRASEODİMYUM Pratik : TATBİKİ, KOLAY Prens ve prenseslere verilen bir unvan : ALTES Prensip : İLKE, UMDE Prensipli : İLKELİ Pres : MENGENE Primitif : İLKEL, İPTİDAİ Printer : YAZICI Profesyonel olmayan : AMATÖR Promosyon : DEMO Protein sentezi asidi : RNA Proteinlerin temel taşı olan bileşik : AMİNOASİT Psikoloji’de “Ben” : EGO Psikolojide sübjektif acı birimi : DOL Psikolojide zihin : AN Psikolojik bir hastalık : PARANOYA PT simgeli element : PLATİN PU simgeli element : PLUTONYUM Puan : BENEK Pudra çeşidi : TALK Pul kanatlılardan, vücudu, örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türleri olan böceklere Pulat : ÇELİK Pulluğu açtığı iz, çizgi : AKOS Pulluk, büyük saban : KOTAN Put : SANEM Pürüzalır : RAYBA Püskürtme gereci : FİLİT
8461. 8462. 8463. 8464. 8465. 8466. 8467. 8468. 8469. 8470. 8471. 8472. 8473. 8474. 8475. 8476. 8477. 8478. 8479. 8480. 8481. 8482. 8483. 8484. 8485. 8486. 8487. 8488. 8489. 8490. 8491. 8492. 8493. 8494. 8495. 8496. 8497. 8498. 8499. 8500. 8501. 8502. 8503. 8504. 8505. 8506. 8507. 8508. 8509. 8510. 8511. 8512. 8513. 8514. 8515. 8516. 8517. 8518. 8519. 8520.
RA simgeli element : RADYUM Raca : MİHRACE Radar eşgüdümlü hava trafik denetleme sistemi : NAVAR Radyasyon : IŞINIM Radyasyon dozu bilimi : REM Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını saptayan aygıt Radyo ile yayınlanmak için hazırlanmış küçük oyun : SKEÇ Radyo ve Televizyon alıcısı : ANTEN Radyo ve Televizyon programları, haberleri sunan kimse : SPİKER Radyoaktif bir element : RADON Radyoaktif ışınlar yardımıyla insan beyninin renkli olarak filmini çekme yöntemi : Radyoloji : IŞINBİLİM Raf : SERGEN, TEREK Raf biçiminde, düz ve büyük kaya : ŞELF Rafadan : ALAKOK Rafine : ARITIM Rafineriden akıtılan suları, bakteriyolojik bir etkiye dayanarak arındırma yöntemi Rafları olan kapaksız ve taşınır dolap : ETAJER Rahat : ERİNÇ, HUZUR Rahat, huzur : ERİNÇ Rahatlama, dinlenme : İSTİRAHAT Rahip, keşiş : KARABAK Rahmet : YAĞMUR Rakam : NUMARA, SAYI Raket : VURAÇ Raketle oynanan bir spor oyunu : TENİS Rakı sürahisi : KARAFA, KARAFAKİ Rakım : YÜKSELTİ Rakip : HASIM Rakiplik : REKABET Rakkas, Rakkase : PANDÜL, SARKAÇ Raks : DANS Ramayana destanının baş kahramanı : RAMA Ramazan ayında kılınan namaz : TERAVİ, TERAVİH Ramazan ayında oruç açma zamanı : İFTAR Ramazanda İmsak saati çizelgesi : İMSAKİYE Randıman : VERİM Rasat : GÖZLEM Rastlantı : TESADÜF Rastlantısal : TESADÜFİ Ratıp : ISLAK, YAŞ Ray : DEMİRYOLU Ray aralığı kısa, dar yollu küçük demiryolu hattı : DEKOVİL Rayba : PÜRÜZALIR Rayların altına konulan demir ya da ağaç parça : TRAVERS Rayların üzerinde kendi kendine hareket edebilen taşıt : OTOMOTRİS Razılık, razı olma, muvafakat, kabul : RIZA RB simgeli element : RUBİDYUM RE simgeli element : RENYUM Realite : GERÇEKCİLİK Rebaba benzer eski bir Türk çalgısı : IKLIĞ Rebi : BAHAR Recep ayının kandil olarak kutlanılan ilk Cuma gecesi : REGAİP Reçine : AKMA Redif : YEDEK Refah : GÖNENÇ Refik, yaren : ARKADAŞ Refika : EŞ, ZEVCE Reflektör : YANSITICI Reform : ISLAHAT
8521. 8522. 8523. 8524. 8525. 8526. 8527. 8528. 8529. 8530. 8531. 8532. 8533. 8534. 8535. 8536. 8537. 8538. 8539. 8540. 8541. 8542. 8543. 8544. 8545. 8546. 8547. 8548. 8549. 8550. 8551. 8552. 8553. 8554. 8555. 8556. 8557. 8558. 8559. 8560. 8561. 8562. 8563. 8564. 8565. 8566. 8567. 8568. 8569. 8570. 8571. 8572. 8573. 8574. 8575. 8576. 8577. 8578. 8579. 8580.
Reha : KURTULUŞ Rehavet : GEVŞEKLİK Rehin : İPOTEK, TUTU Reis . BAŞKAN Rejim : DİYET, PERHİZ Rekabet : RAKİPLİK Rekaket : KEKEME, KEKEMELİK Reklam dışında, satışı teşvik edici pazarlama faaliyetlerinin tümüne verilen ad : P Rekoru yenileme anlamında spor terimi : EGALE Remiz : RUMUZ, SEMBOL, SİMGE Rençber : IRGAT Rengini yitirmek . SOLMAK Renk renk parlak tüyleri olan iri gövdeli bir papağan : ARA Renkler : ELVAN Renkli cam parçalarından oluşan pencere süslemesi ya da resim : VİTRAY Renkli damarlı ve sert bir cins mermer, porfir : SOMAKİ Renksiz çizim : DESEN Renksiz, sarımsak kokulu, güçlü ve beyaz bir ışık vererek yanan hidrokarbonlu bir g Resesif : ÇEKİNLİK Resim : FOTOĞRAF Resim sanatında dua ederken betimlenen kişi : ORANS Resim ve mimarlıkta 1600-1750 yılları arasındaki klasik sanatı izleyen bir biçemin Resim veya harfle yapılan işaret : MARKA Resim ya da yontu çalışmalarında kurallara bağlılık : AKADEMİZM Resim yapan sanatçı : RESSAM Resimli cam : VİTRAY Resimli duvar ilanı : AFİŞ Resimlik : ALBÜM Resmi erkek ceketi türü : JAKETATAY Resmi olarak : RESMEN Resmi tasdik kurumu : NOTER Resmi törenlerde giyilen uzun etekli, eteğinin arkası beline kadar yırtmaçlı, siyah Resmi törenlerde mevki sıralaması, selamlaşma, öncelik hakkı gibi konularda uyulmas Resmi ziyafet : RESEPSİYON Resmiyet icabı olan kaideler, tekellüf, formalite : MERASİM Reşit : ERGİN Retina : AĞTABAKA Retorik sanatı : İRANİ Revaç : SÜRÜN Revak : SUNDURMA Rey : OY Reyler : ARA Rezalet : KEPAZELİK, SKANDAL Reze : MENTEŞE Reze ile kapama : REZELEME Rezerve baskısıyla yapılan süsleme : İKAT Rezil : KEPAZE, UTANMAZ RH simgeli element : RODYUM Rıhtımın su üstünde olan bölümü : SOM Riayet : SAYGI, UYMA Ribonükleik asit, protein sentelenmesinde önemli rol oynayan asit : RNA Rica : DİLEK Rica anlatır : AMAN Rie : AKCİĞER Risale : BROŞÜR Risalet : ELÇİLİK, PEYGAMBERLİK Risk : RİZİKO Ritim : DİZEM, TARTIM, TEMPO Rivayet : SÖYLENTİ Riya : İKİYÜZLÜ, İKİYÜZLÜLÜK
8581. 8582. 8583. 8584. 8585. 8586. 8587. 8588. 8589. 8590. 8591. 8592. 8593. 8594. 8595. 8596. 8597. 8598. 8599. 8600. 8601. 8602. 8603. 8604. 8605. 8606. 8607. 8608. 8609. 8610. 8611. 8612. 8613. 8614. 8615. 8616. 8617. 8618. 8619. 8620. 8621. 8622. 8623. 8624. 8625. 8626. 8627. 8628. 8629. 8630. 8631. 8632. 8633. 8634. 8635. 8636. 8637. 8638. 8639. 8640.
Riyaziye : MATEMATİK Rize’nin İlçeleri : ARDEŞEN, ÇAMLIHEMŞİN, ÇAYELİ, DEREPAZARI, FINDIKLI, GÜNEYSU, HE Riziko : RİSK RN simgeli element : RADON Roketatar : BAZUKA Roma mitolojisinde aşk tanrısı : AMOR Roma mitolojisinde avcılar tanrıçası : DİANA Roma mitolojisinde ekim ve biçim tanrıçası : OPS Roma mitolojisinde zeka tanrıçası : MİNERVA Roma’nın eki adı : RİM Romalıların takviminde Ay ayının ilk günü : NEOMENİA Roman, öykü gibi anlatı türlerinin giriş bölümüne verilen ad : SERİM Romanda ikinci derecede olaylar : EPİZOT Romantik : DUYGULU Romanya’nın Başkenti : BÜKREŞ Romanya’nın para birimi : LEY Romanya’nın yeni halkına Osmanlıların verdiği ad : ULAH Romatizma ağrısı : YEL Romen rakamı ile bin : M Romen rakamı ile elli : L Rot : AKS, DİNGİL Rotar : ERTELEME, GECİKME, TEHİR RU simgeli element : RUTENYUM Ruam’da denilen ölümcül bir hayvan hastalığı : ŞAKAĞI Ruanda’nın Başkenti : KİGALİ Ruanda’nın para birimi : FRANK Ruh : TİN Ruh bilim : RUHİYAT Ruh hastalığı nöbeti : TUTARAK Ruhi durum : HALETİRUHİYE Ruhla ilgili : RUHANİ Ruhsal gerginliğin dışa vurulması : AJİTASYON Rumeli : TRAKYA Rumların kutsal saydıkları kaynak ya da pınar : AYAZMA Rumuz : SEMBOL, SİMGE, REMİZ Rus kaderciliğinin simgesi sayılan “boş ver” anlamında sözcük : NİÇEVO Rus köylü topluluğuna verilen ad : MİR Rus köylüsü : MÜJİK Rus yazarı Gonçarov’un iradesiz bir adamın yaşamını konu olan ünlü romanı : OBLOMOV Rus, Leh, Sırp, Hırvat ve Bulgar gibi uluslara dillerindeki yakınlık nedeniyle veri Rusça “Evet” : DA Rusya’da bir akarsu : İLİ, LENA, OBİ, OKA Rusya’da bir göl : ONEQA Rusya’da bir ırmak : LENA, OBİ Rusya’da bir kanal : KİEL Rusya’da Karadeniz kıyısında bir kent ve dinlenme merkezi : SOÇİ Rusya’da tarım üretim kooperatiflerine verilen ad : KOLHOZ Rusya’da Volga Irmağı kıyısında oturan, Türk soyundan gelen bir halk : ÇUVAŞ Rusya’ya özgü alkollü bir içki : KVAS Rutubet : NEM Rüsum : VERGİLER Rütbe, derece : PAYE Rütbesiz asker : ER, NEFER Rütbesiz askerler : ERAT Rüya : DÜŞ Rüzgar : BAD, YEL Rüzgar durumuna göre, yelken halatlarını hareket ettirme : TİRAMOLA Rüzgar, şimşek, gök gürültüsü, sağnak yağmur veya dolunun birlikte olduğu iklim had Rüzgarlı şimşekli sağnak yağış : BORAN S simgeli element : KÜKÜRT
8641. 8642. 8643. 8644. 8645. 8646. 8647. 8648. 8649. 8650. 8651. 8652. 8653. 8654. 8655. 8656. 8657. 8658. 8659. 8660. 8661. 8662. 8663. 8664. 8665. 8666. 8667. 8668. 8669. 8670. 8671. 8672. 8673. 8674. 8675. 8676. 8677. 8678. 8679. 8680. 8681. 8682. 8683. 8684. 8685. 8686. 8687. 8688. 8689. 8690. 8691. 8692. 8693. 8694. 8695. 8696. 8697. 8698. 8699. 8700.
Saadet : MUT, MUTLULUK Saat : SÜRE, VAKİT, ZAMAN Saat kadranı : MİNE Saatin altmışta biri : DAKİKA Saatte binlerce baskı yapabilen bir tür basım makinası : ROTATİF Sabah alacakaranlığı : TAN Sabit : DURAĞAN Sabit fiyat : NARH Sabit sayı : Pİ Sabotaj : BALTALAMA Sac üstünde pişen yufkayı çevirmeye yarayan tahta aygıt : ATARAÇ Saç düzeltme aracı : TARAK Saç kepeği : DONRA Saç kıvrımı : LÜLE Saç örgüsü : BELİK Saça takılan süs : TOKA Saçı dökülmüş, saçı olmayan : KEL Saçı parlatmak ve yatırmak için kullanılan güzel kokulu bir madde : BRİYANTİN Saçın küçük tutamlar biçiminde değişik renklerde boyanmış durumu : MEÇ Saçları düzeltmeye yarayan nesne : TARAK Saçların uzun sürü dalgalı kalmasını sağlamak için uygulanan işlem : PERMA Saçma : ABES Saçmalama : HEZEYAN Saçsız : KEL Saçta ayırma yeri : FİV Saçta olur : KEPEK Sadakat : BAĞLILIK Sade : GÖSTERİŞSİZ, KATIKSIZ, SAF, YALIN, YAVAN Sade, gösterişsiz : YALIN Sadık olmayan : SADAKATSIZ Sadrazamlık göreviyle yükümlü olmayan ve Osmanlı Ordusunun komutanlığını yapan vezi Saf : ARI, DİZİ, KATIŞIKSIZ, SIRA Saf tatlı su : ZULAL Saf, halis : ARI Safça : SAFİYANE Safi : NET Safiyane : SAFÇA Saflığı sersemlik derecisine varan kimse : AVAL Safra : ÖD Safranbolu yöresine özgü bir halk oyunu : AMANİ Sağ : YAŞAYAN Sağ duyu : AKLI SELİM Sağ ve esen olarak: SALİMEN Sağ, salim, sağlıklı : ESEN Sağa eğik basım harfi : İTALİK Sağaltım, tedavi : TERAPİ Sağanak halında yağan yağmur : BOĞANAK Sağduyu : AKLISELİM Sağduyuya, göreneğe, olanağa aykırı, yadırganan : ACAYİP Sağgörü : BASİRET Sağın : SAHİH Sağır : KET Sağlam ve kuvvetli : KAVİ Sağlık : AFİYET Sağlıkla ilgili bilim dalı : TIP Sağlıklı : ESEN, SALİM Sağlıklı bir etkinlik : SPOR Sağlıklı, sıhhatli, salim : ESEN Sağlıklı, tıknaz delikanlı : TOSUN Saha, meydan : ALAN
8701. 8702. 8703. 8704. 8705. 8706. 8707. 8708. 8709. 8710. 8711. 8712. 8713. 8714. 8715. 8716. 8717. 8718. 8719. 8720. 8721. 8722. 8723. 8724. 8725. 8726. 8727. 8728. 8729. 8730. 8731. 8732. 8733. 8734. 8735. 8736. 8737. 8738. 8739. 8740. 8741. 8742. 8743. 8744. 8745. 8746. 8747. 8748. 8749. 8750. 8751. 8752. 8753. 8754. 8755. 8756. 8757. 8758. 8759. 8760.
Sahan altlığı : NİHALE Sahih : SAĞIN Sahih, nesepli : NESEBİ SAHİH Sahip : IS, İYE, MALİK Sahiplik manası veren bir ön ek : Zİ Sahne oyunu : DRAMA Sahra : ÇÖL Sahte : İMİTASYON, KALP, TAKLİT Sail : DİLENCİ Sait Faik ..... (ünlü hikâyecimiz) : ABASIYANIK Saka Türkleri’nin ünlü destanı : ŞU Sakağı hastalığına tutulmuş at : MANKAFA Sakarya’nın İlçeleri : ADAPAZARI, AKYAZI, FERİZLİ, GEYVE, HENDEK, KARASATÜRÇEK, KAR Sakarya’nın merkez ilçesi : ADAPAZARI Sakat : ALİL, MALUL Sakat kimse : SÖKEL Sakınma : ÇEKİNME Sakırga : KENE Sakız : CİKLET Sakin, tenha : IS Saklama, gizleme, örtme; karşı tarafı, düşmanı kandırmak maksadıyla yapılan düzenle Saklanan tahıl : ZAHİRE Saklı, gizli iş : KİRLİ ÇAMAŞIR Sal : SALACAK, TABUT Salacak : SAL, TABUT, TENEŞİR Salak : ENAYİ Salamandra : SEMENDER Salatası yapılan bir bitki : RADİKA Saldığı koku hekimlikte antiseptik olarak kullanılan bir bileşik : İYODOFORM Saldırı : TAARRUZ Saldırı, hücum : AKIN Saldırma ve savunma aracı : SİLAH Salgın hastalık : EPİDEMİ Salgın ve öldürücü bir hastalık : KOLERA Salıverme : AZAT Salim : ESEN, SAĞLIKLI Salim şekilde, salim olarak : SALİMEN Saliselik asidin tuzu : SALİSİLAT Salkım ağacı : AKASYA Salon aydınlatıcısı : AVİZE Salvador .... (ünlü İspanyol ressamı) : DALİ Samanla karışık tahıl : MALAMA Samanlık, odunluk : MEREF Samiler’in büyük tanrıçası : AŞTAR Samit de denilen sözsüz oynanan köylü oyunu : LAL Samsun’da bulunan tarihi kale : AKALAN Samsun’un İlçeleri : ALAÇAM, ASARCIK, AYVACIK, BAFRA, ÇARŞAMBA, HAVZA, KAVAK, LADİK San Marino’nun Başkenti : SAN MARİNO San Marino’nun uluslar arası plaka işareti : RSM Sanal : FARAZİ Sanat : AR Sanat eserinde işlenen konu : TEM, TEMA Sanatçı : ARTİST Sanatçı ücreti : TELİF Sanatta işlenen konu : TEMA Sanatta kuralcı : KLASİK Sanayi : ENDÜSTRİ, URAN Sancak : LİVA Sancaktar, bayraktar : ALEMDAR Sandalı kıçtan yürüten kısa kürek : BOYANA
8761. 8762. 8763. 8764. 8765. 8766. 8767. 8768. 8769. 8770. 8771. 8772. 8773. 8774. 8775. 8776. 8777. 8778. 8779. 8780. 8781. 8782. 8783. 8784. 8785. 8786. 8787. 8788. 8789. 8790. 8791. 8792. 8793. 8794. 8795. 8796. 8797. 8798. 8799. 8800. 8801. 8802. 8803. 8804. 8805. 8806. 8807. 8808. 8809. 8810. 8811. 8812. 8813. 8814. 8815. 8816. 8817. 8818. 8819. 8820.
Sanem, haç : PUT Sanı : ZAN Sanık : SUÇLU Sanma, sanı, farz ve tahmin etme : ZAN Santimetre (kısaca) : CM Santimetrenin onda biri : MİLİM Sao Tome ve Principe’nin Başkenti : SAO TOME Sap : TUTACAK, TUTAK Sapı kısa, küçük odun baltası : NACAK Sapıklık, aykırılık : ANOMALİ Sapınç : ABERASYON Saplantı, sabit fikir : İDEFİKS Sara adıyla bilinen sinir hastalığı : YİLBİK Sara nöbetinden hemen önce görülen belirtilerin tümü : AURA Saraka : ALAY Sarat : ELEK, KALBUR Sardalya’nın ufağı : VONOZ Sardalye yavrusu : PAPALİNA Sargı : BANDAJ, LİFAFE Sarhoş : ESRİK, MEST Sarhoş veya külhanbeyi bağırması : NARA Sarı renkli mercimek : SARI MERCİMEK Sarı tüylü kedi : SARMAN Sarı ya da kahverengi doğal hidratlı demir oksit : RİMONİT Sarıca : YABANARISI Sarıklı din bilginlerine verilen ad : ULEMA Sarılık : HEPATİT Sarımsağın antibiyotik etkisi gösteren etkin maddesi : ALİSİN Sarımsak tanesi : DİŞ Sarımsı yeşil renkli, cam parıltılı, magnezyum ve demirli silikat : OLİVİN Sarkaç, pandül : RAKKAS, RAKKASE Sarma, çevirme, kuşatma : İHATA Sarmal : HELEZONİ Sarp : DİK, YALMAN Sarp bölgede kurulmuş Kafkas dağ köylerine verilen ad : AUL Sarp geçit, çıkılması zor yokuş : AKABE Saten : ATLAS Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, Pazar : PİYASA Satışı tek elden yönetme ve fiyata hakim olma durumu, monopol : TEKEL Satirik : YERGİSEL Satrançta bir değerlendirme ve klasman sistemi : ELO Satrançta bir taş : AT, FİL, KALE, PİYON, ŞAH, VEZİR Satrançta özel bir hareket : ROK Satrançta yenme : MAT Satrançtaki en önemli taş : ŞAH Sav : İDDİA, TEZ Sava : MUŞTU, MÜJDE Savaş : HARP, MUHAREBE Savaş uçağı : MİG Savaş ve taşıma gereçleriyle donatılmış kıta veya birlik : MEKANİZE Savaş, kaza vb. sebeplerle meydana gelen can kaybı : TELEFAT Savaşta halk gücü : MİLİS Savaşta ölen asker : ŞEHİT Savaşta yaralanan ya da sağ olarak dönen asker : GAZİ Savrulmak için hazırlanan dövülmüş ekin yığını : TINAZ Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması (kısaca) : SEİA Savunucu : BEK Sayarak yoklama yapma : TADAT Saydam : ASETAT Sayfa çevresine çekilen çizgi : ZIH
8821. 8822. 8823. 8824. 8825. 8826. 8827. 8828. 8829. 8830. 8831. 8832. 8833. 8834. 8835. 8836. 8837. 8838. 8839. 8840. 8841. 8842. 8843. 8844. 8845. 8846. 8847. 8848. 8849. 8850. 8851. 8852. 8853. 8854. 8855. 8856. 8857. 8858. 8859. 8860. 8861. 8862. 8863. 8864. 8865. 8866. 8867. 8868. 8869. 8870. 8871. 8872. 8873. 8874. 8875. 8876. 8877. 8878. 8879. 8880.
Saygı : RİAYET Saygı, hürmet : İTİBAR Saygıdeğer, muhterem, seçkin : AZİZ Saygılı konuşmada kız evlat : KERİME Saygınlık : İTİBAR Sayı : NUMARA Sayıboncuğu : ABAKÜS, ÇÖRKÜ Sayıları gösteren işaretlerden her biri : RAKAM Sayılı taşların istekalara dizilmesiyle oynanan oyun : OKEY Sayısını ikiye çıkartmak : İKİLEMEK Saymanlık . MUHASEBE Sayrı : HASTA Saz : ÇALGI, KAMIŞ, KOFA Saz ya da kamıştan örülmüş büyük sepet, zembil : KAZEVİ Saz, kamış : KOFA Sazan familyasından, eti tatsız, kılçıklı bir balık : ÇAPAK Sazana benzer bir tatlı su balığı : KARAKEÇİ Sazdan örülerek meydana getirilmiş yer örtüsü : HASIR Sazı çok olan yer : SAZLIK Sazın en ince teli : ZİR Sazın en kalın teli : BAM SB simgeli element : ANTİMON SC simgeli element : SKANDİYUM SE simgeli element : SELENYUM Seamet : UĞURSUZLUK Sebep : NEDEN Sebep, sebep olan : SAİK Sebepler : ESSAP Sebze bahçesi : BOSTAN Sebze ezmesi : PÜRE Sebze ve meyve bahçesi : HARIM Sebze ve meyvelerin yetiştirildiği, cam ve naylonla kaplı yer, ser : SERA Secere : SOYAĞACI Seciye : IRA, KARAKTER Seciye, karakter : IRA Seçenek : İLTİZAM Seçenek : ŞIK Seçici kurul : ŞÜRA Seçilmiş, ayrılmış, elenmiş : ELEMİNE Seçimin sonuçsuz kalması : BALOTAS Seçkin : ELİT, GÜZİDE, MUTENA Seçkin, önemli : ELİT Seçkin, özenilmiş : MUTENA Seçme durumunda, birinin yerine seçilebilecek bir başka yol : SEÇENEK Seçme yarışı : ELEME Seda : SES Sedir : DİVAN Sedir : KEREVET Sefalet çeken, yoksul : SEFİL Sefer : YOLCULUK Sefer için merkez olan seçilip, ona göre donatılmış yer : ÜS Sefillik, yoksulluk : SEFALET Seks : CİNSELLİK Selahiyet : YETKİ Selam : ESENLEME Selatin : SULTANLAR Selçuklu veziri : ATABEY Selef : ÖNCEL Selek : CÖMERT Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamışlaşmış kum ve toprak karışımı : Mİ
8881. 8882. 8883. 8884. 8885. 8886. 8887. 8888. 8889. 8890. 8891. 8892. 8893. 8894. 8895. 8896. 8897. 8898. 8899. 8900. 8901. 8902. 8903. 8904. 8905. 8906. 8907. 8908. 8909. 8910. 8911. 8912. 8913. 8914. 8915. 8916. 8917. 8918. 8919. 8920. 8921. 8922. 8923. 8924. 8925. 8926. 8927. 8928. 8929. 8930. 8931. 8932. 8933. 8934. 8935. 8936. 8937. 8938. 8939. 8940.
Sema : GÖKYÜZÜ Sema yapan derviş : SEMAZEN Sembol, rumuz : REMİZ Semender : SALAMANDRA Semer : EYER Semere : VERİM Semereli : VERİMLİ Sena : ÖVME Sene : YIL Senegal’ın Başkenti : DAKAR Senegal’ın para birimi : FRANK Senelik : YILLIK Senet : BELGİT Sentetik inceltici : TİNER Sentetik İngiliz kumaşı : TERİLEN Sentetik polyester ipliği : TREVİRA Sentetik polyester lifleri ya da ipliği : TERGAL, TERİLEN Sepici : TABAK Sepilenmiş koyun derisi : MEŞİN Sepilenmiş, işlenmiş keçi derisi : MAROKEN Ser : LİMONLUK Serbest : AZADE, BAŞIBOŞ Serbest bırakılmış, hür : AZADİ Serbest bırakma : AZAT Serbest meslek adamlarını içinde toplayan resmi birlik : ODA Serbest söyleyiş; düzgün, akıcı ve güzel konuşabilme hali : TALAKAT Serçegillerden mavimsi yeşil renkli bir kuş : FANTA Serçenin küçük bir türü : ÇİMÇEK Serdar : BAŞKOMUTAN Seremoni : MERASİM, TÖREN Serene bağlayarak direğe eğik bir durumda kaldırılan üçgen yelken : LATİN Seretan : YENGEÇ Sergen : RAF, TEREK Sergerde : ELEBAŞI Sergilerde çeşitli firmalara ayrılmış yerlerin her biri : STAND Seri : HIZLI Sermaye : ANAMAL, ANAPARA, KAPİTAL Serseri taraftar : HOLİGAN Sert : BERK, KATI Sert bir içki : CİN, ROM Sert buğdaydan elde edilen, taneleri iri, glütence zengin un : İRMİK Sert ve kukulu yaprakları tıpta ve ıtriyat sanayiinde kullanılan bir bitki : BİBERİ Sert, kaba : ANİF Sert, kırıcı : HAŞİN Sertifika : BERAT Serüven : MACERE Serüvenci : MACERACI Servet sahibi : KODAMAN Servet, varlık : MAL Serzeniş : ŞİKAYET Ses : SEDA, ÜN Ses bilgisi : FONETİK Ses yankısı : EKO Ses yitimi : AFAZİ Sesle ilgili : VOKAL Seslenme : HİTAP Sessiz, dingin : ASUDE Sevap : ECİR Sevap kazanmak için yapılan iyilik : HAYRAT Sevgide aldatma : İHANET
8941. 8942. 8943. 8944. 8945. 8946. 8947. 8948. 8949. 8950. 8951. 8952. 8953. 8954. 8955. 8956. 8957. 8958. 8959. 8960. 8961. 8962. 8963. 8964. 8965. 8966. 8967. 8968. 8969. 8970. 8971. 8972. 8973. 8974. 8975. 8976. 8977. 8978. 8979. 8980. 8981. 8982. 8983. 8984. 8985. 8986. 8987. 8988. 8989. 8990. 8991. 8992. 8993. 8994. 8995. 8996. 8997. 8998. 8999. 9000.
Sevgide üstün tutulan : AZİZ Sevgili : YAR Sevgililerin ayrılması : FİRAK Sevgiliye kavuşma : VUSLAT Sevgiliye muzikle sesleniş : SERENAT Sevi : AŞK Sevimli cana yakın : ŞİRİN Sevimli şaka, muziplik, şaka yollu kötülük : AZİZLİK Sevimsiz ve çirkin : GUDUBET Sevimsiz, soğuk : ANTİPATİK Sevinç : NEŞE Sevinç belirten bir ünlem : OH Sevinç, korku, üzüntü gibi şeylerle ortaya çıkan geçici duygu durumu : HEYECAN Sevinçli, neşeli : ŞAD Seviye : DÜZEY Sevk eden, sürükleyen, götüren : SAİKA Seyahat çantası : VALİZ Seyelan : AKI, AKINTI, AKMA Seyir için olan : SEYİRLİK Seyrek dokunmuş bir çeşit delikli kumaş : ETAMİN Seyrek dokunmuş keten bezi : KANAVİÇE Seyrek karşıtı : SIK Seyrek olarak : NADİREN Seyrek taneli, kırmızı benekli bir tür üzüm : YAPINCAK Seyrek ve eğreti dikiş : TEYEL Seyrek, az rastlanan : NADİR Seyrüsefer : TRAFİK Seyseller’in Başkenti : MAHE ADASINDA’Kİ VİCTORİA Seyyar esans satıcısı : LAVANTACI Sezon : MEVSİM Shakespeare oyunu : HAMLET Shakspeare kralı : LEAR Sıcağa ve soğuğa karşı dayanıklılığı kükürtle artırılmış kauçuk : EBONİT Sıcak bölgelerde yetişen yağlı bir ağaç : BAN Sıcak içilen bir içecek : ÇAY, KAHVE, SALEP Sıcak kaplıca suyu : TERMAL Sıcak su elde edilen bir kazan : TERMOSİFON Sıcak ülkelerde yetişen bir ağacın, ağır, sert ve siyah renkli tahtası : ABANOZ Sıcak, heyecan gibi nedenlerle deriden sızan su : TER Sıcak, nemli iklimlerde oluşan, parlak kırmızı ya da kahverengiye çalan kırmızı ren Sıcak, soğuk arası : ILIK Sıcakkanlı, uysal : MUNİS Sıcaklığı çok yüksek ya da düşük olmayan yer : ILIMAN Sıcaklık : HARARET, ISI Sıçrama, atlama, zıplama : NEZEVAN Sığ sularda ağır yükleri taşımakta kullanılan altı düz bir çeşit tekne : ŞAT Sığa : KAPASİTE Sığdırma sınırı : KAPASİTE Sığır çobanı : SIĞIRTMAÇ Sığır sürüsü : NAHIR Sığır tersi : TEZEK Sığırcık : LALESİR Sığırın ağzından akan salya : MEMEŞ Sığırların kanını emen bir tür büvelek : CIZSİNEĞİ Sıhhat : ESENLİK, SAĞLIK Sık ağaçlı alan : ORMAN Sık gözlü ağ : TOR Sık değil : SEYREK Sık sık hastalanan, sağlıksız kimse : NANEMOLLA Sık sık küçük önemsiz kazalar yapan kimse : SAKAR
9001. 9002. 9003. 9004. 9005. 9006. 9007. 9008. 9009. 9010. 9011. 9012. 9013. 9014. 9015. 9016. 9017. 9018. 9019. 9020. 9021. 9022. 9023. 9024. 9025. 9026. 9027. 9028. 9029. 9030. 9031. 9032. 9033. 9034. 9035. 9036. 9037. 9038. 9039. 9040. 9041. 9042. 9043. 9044. 9045. 9046. 9047. 9048. 9049. 9050. 9051. 9052. 9053. 9054. 9055. 9056. 9057. 9058. 9059. 9060.
Sıkı : PEK Sıkı dokunmuş bir çeşit pamuk bez : DİMİ Sıkı duruma getirmek : SIKILAMAK Sıkıdüzen : DİSİPLİN, ZAPTURAPT Sıkıntı : BUN Sıkıntı verme, üzme : EZA Sıkıntı, çarpıntı : HAFAKAN Sıkıntıya uğrayan, dert çeken : ÇİLEKEŞ Sınama : DENEME Sınav : İMTİHAN Sınıfta bırakma : İPKA Sınır : HAD, HUDUT Sınır boyu : UÇ, SERHAT Sınır nişanı : URA Sır : GİZ, GİZEM Sıra : DİZİ, SAF Sıra : DÜZEN Sıra ile yapılan görev : NÖBET Sıradanlık : ALELADELİK Sıralaç : KLASÖR Sıralar halinde üst üste konulmuş şeylerden her biri, kat : TABAKA Sıraya koyma, dizme : SIRALAMA Sıraya koymak : SIRALAMAK Sırbistan’da bir ırmak : DRİNA Sırça : CAM Sırlı cam : AYNA Sırlı duvar kaplaması : ÇİNİ Sırma ve ipekle kumaş üzerine yapılan işleme : NAKIŞ Sırt ve kol dayayacak yeri olmayan iskemle : TABURE Sıska : ZAYIF Sıtma ilacı : KİNİN Sıtma mikrobu aşılayan bir tür sivrisinek : ANOFEL Sıva ve boyadan önce vurulan kat : ASTAR Sıvacı aracı : MALA Sıvı : LİKİT, MAYİ Sıvı hale gelmek : ERİMEK Sıvı ölçüsü birimi : LİTRE Sıvı ya da su içme kabı : BARDAK Sıvıları, solukla içine çekip kaptan kaba aktarmaya yarayan cam boru : PİPET Sızlanma, sızıntı : ŞİKAYET Sİ simgeli element : SİLİSYUM Sibirya’da yaşayan bir Türk boyu : ABAKAN Sicim : KINNAP Sidik asidi tuzu : ÜRAT Sierra Leone’nin Başkenti : FREETOWN Sierra Leone’nin para birimi : LEON Sigara : CIGARA Sigara ağızlığı : EMZİK Sigara kutusu : TABAKA Sigorta için verilen ücret : PRİM Sihir : BÜYÜ, EFSUN Sihirli, büyülü : BÜYÜLÜ, EFSUNLU Siirt’in İlçeleri : AYDINLAR, BAYKAN, ERUH, KURTALAN, PERVARİ, ŞİRVAN Silahla atıcılıkta bir dal : TRAP Silahlarda ateşleme mekanizması : TETİK Silahlı Kuvvetlerde çalışan meslekten subay ve astsubaylarla askerlik hizmetini yap Silindir şeklinde olan, silindirik : ÜSTÜVANİ Silindir, tomar haline getirilmiş şey : RULO Silis grubundan değerli bir mineral : OPAL Sim : GÜMÜŞ
9061. 9062. 9063. 9064. 9065. 9066. 9067. 9068. 9069. 9070. 9071. 9072. 9073. 9074. 9075. 9076. 9077. 9078. 9079. 9080. 9081. 9082. 9083. 9084. 9085. 9086. 9087. 9088. 9089. 9090. 9091. 9092. 9093. 9094. 9095. 9096. 9097. 9098. 9099. 9100. 9101. 9102. 9103. 9104. 9105. 9106. 9107. 9108. 9109. 9110. 9111. 9112. 9113. 9114. 9115. 9116. 9117. 9118. 9119. 9120.
Simetri : BAKIŞIM Simge : REMİZ, RUMUZ Simyada kurşun : AABAM Sin : KABİR, MEZAR Sina Yarımadası’nda yaşamış, gariplikleriyle ünlü bir kabile : AMALİKA Sincap : ÇEKELEZ, DEGİN, KEKELEZ Sine : GÖĞÜS Sinek çeşitlerinden biri : İVEZ Sinema ve özellikle tiyatroda en üst balkon : PARADİ Sinema ve tiyatroda birden yaratılan komik durumlar : GAG Sinema ve tiyatroda teknik ustalıkla yapılan hile : TRÜK Sinemacı : FİLMCİ Sinemada dekorun kurulduğu yer : PLATO Sinemada gündüz gösterisi : MATİNE Singapur’un Başkenti : SİNGAPUR Singapur’un para birimi : DOLAR Sinir “eski dil” : ASABE Sinir hastalıkları hekimi : ASABİYECİ Sinir hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu : ASABİYE Sinirbilim : NEVROLOJİ Sinirler : ASAB Sinirli : ASABİ Sinirlilik : ASABİYET Sinop’un İlçeleri : AYANCIK, BOYABAT, DİKMEN, DURAĞAN, ERFELEK, GERZE, SARAYDÜZÜ, T Sipariş : ISMARLAMA Siperli başlık türü : KASKET, KEP Sipersiz başlık : KEP Sitare : YILDIZ Sitem : İMA, KİNAYE Sivas ve Tokat yöresinde müzik eşliğinde oynanan ve tören niteliği taşıyan oyun : S Sivas’ın İlçeleri : AKINCILAR, ALTINYAYLA, DİVRİĞ, DOĞANŞAR, GEMEREK, GÖLOVA, GÜRÜN Sivri sinek türü : ANOFER Sivri uçlu uzun başlık : KÜLAH Siyah : KARA Siyah bir deniz kuşu : KARABATAK Siyah, resmi erkek ceketi ve takımı : FRAK Siyaha yakın koyu yeşil : NEFTİ Siyahi : ZENCİ Siyasal : POLİTİK Siyasal kuruluş : PARTİ Siyasal, bilimsel, edebi konularda sert tartışma : POLEMİK Siyaset : POLİTİKA Siyasi : POLİTİK Siyasi çekişmelerin geçtiği yer : ARENA Siyasi topluluk : PARTİ Skandal : REZALET Ski : KAYAK Skoru yenileme : EGALE Slav alfabesi : KRİL Slav mitolojisinde savaş tanrısı : REDİGAST Slayt : DİA SM simgeli element : SAMARYUM SN simgeli element : KALAY Snop : ZÜPPE Sofa : HOL Sofrada kullanılan sahan altlığı : NİHALE Soğuk denizlerde yaşayan, karaciğerinden balık yağı elde edilen ve eti yenilen bir Soğuk güney denizlerinde yaşayan bir fok türü : OTARİ Soğuk karşıtı : SICAK Soğukluğu giderilmiş olan, ısınmış olan : SICAK
9121. 9122. 9123. 9124. 9125. 9126. 9127. 9128. 9129. 9130. 9131. 9132. 9133. 9134. 9135. 9136. 9137. 9138. 9139. 9140. 9141. 9142. 9143. 9144. 9145. 9146. 9147. 9148. 9149. 9150. 9151. 9152. 9153. 9154. 9155. 9156. 9157. 9158. 9159. 9160. 9161. 9162. 9163. 9164. 9165. 9166. 9167. 9168. 9169. 9170. 9171. 9172. 9173. 9174. 9175. 9176. 9177. 9178. 9179. 9180.
Soğurma : EMME, MAS Soğurma, emme : MAS Soğurma, massetme : EMME Sokakta bulunan ve sahibi bilinmeyen eşya : LUKATA Solomon Adaları’nın Başkenti : HONİARA Soluk : NEFES Soluk borusu : TRAKE Solunum : TENEFÜS Som : MASİF Somali’nin Başkenti : MOGADİŞU Somali’nin para birimi : ŞİLİN Son : BİTİŞ, HİTAM, NİHAYET Son bahar : HAZAN Son halife : ALİ Son, bitiş : BİTİM Son, sonraki : AHİR Sona eren, biten : FİNAL Sonbahar, güz : HAZAN Sonsuz : EBEDİ, DAİM, SÜREKLİ Sonsuz, ölümsüz : EBEDİ Sonsuza kadar : EBEDİYEN, İLANİHAYE, İLELEBET Sonsuzluk : EBED, EBEDİYET Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış : MUALLAK Sonuç : NETİCE Sonuçsuz, verimsiz : AKİM Sonuçsuzluk, verimsizlik : AKAMET Sorgu yargıcı : MÜSTANTİK Sorguç : ANKET Sorguya çekilmek için yakalanan tutsak : DİL Soru : SUAL Soru eki : MI Soru sözü : HANGİ, KAÇ, KİM, NE Sorumlu : MESUL Sorun : MESELE Sosyolojide bir kabile ya da boyun bölündüğü iki ya da çok parçadan her biri : ANAR Sosyolojide boy : KLAN Sosyolojide kabile bölümü : ANAR Sovyet savaş uçağı tipi : MİG Sovyet Yüksek Meclisi’ni yöneten kuruluşun adı : PREZİDYUM Sovyetler Birliği’nin Başkenti : MOSKOVA Sovyetler Birliği’nin para birimi : RUBLE Sovyetler Birliği’nin uluslar arası plaka işareti : SU Soy : IRK, KAN, NESİL, SÜLALE, URUK Soy, baba soyu : NESEP Soy, cet : NESİL Soyaçekim : İRS Soyağacı : SECERE Soylu : ARİSTOKRAT, ASİL Soylu Arap atı : KÜHEYLAN Soylu bir cins at : ARAP ATI Soylular, aristokrasi : ZADEGAN Soyluluk : ASALET Soyu tükenmiş bir hayvan : DİNAZOR Soyunda şair yokken ve hiçbir eğitim görmeden kendi kendine şair olan kimse : NABİG Soyunda şair yokken, eğitim görmeden kendi kendine şair olan kimse : NABİGA Soyut : MÜCERRET Soyutlama : ASİMİLE Söbe : BEYZİ, OVAL Söğütgillerden bir ağaç : KAVAK Sömürge : KOLONİ, MÜSTEMLEKE
9181. 9182. 9183. 9184. 9185. 9186. 9187. 9188. 9189. 9190. 9191. 9192. 9193. 9194. 9195. 9196. 9197. 9198. 9199. 9200. 9201. 9202. 9203. 9204. 9205. 9206. 9207. 9208. 9209. 9210. 9211. 9212. 9213. 9214. 9215. 9216. 9217. 9218. 9219. 9220. 9221. 9222. 9223. 9224. 9225. 9226. 9227. 9228. 9229. 9230. 9231. 9232. 9233. 9234. 9235. 9236. 9237. 9238. 9239. 9240.
Söndürme : İTFA Söylenti : RİVAYET Söyleyiş : ŞİVE Söyleyiş özelliği : AKSAN Söz : KAL, KELAM, LAF, LAKIRDI Söz dinleme : İTAAT Söz dinlemeyen haşarı çocuk : YARAMAZ Söz düzeyindeki sıra kayalar : RESİF Söz geçirirlik, saygınlık : FORS Söz gelişi : FARAZA Söz götürüp getiren, arabozan : MÜZEVİR Söz yitimi : AFAZİ Söz, lakırdı : LAF Sözcük : KELİME Sözcüklerin hem biçimsel hem anlamsal tarihini ele alan dilbilgisi dalı : ETİMOLOJİ Sözleşme : AKİT, MUKAVELE, MUKAVELENAME Sözleşme, antlaşma : MİSAK Sözlük : LÜGAT Sözü boş yere uzatma : İTNAP Sözü geçen kimse : NAFİZ Sözünde ayak direme, direnme : İNAT Sözüne güvenilmeyen, kaypak : DÖNEK Sözünün eri olan kimse : DELİKANLI Spiker : SUNUCU Spor karşılaşmalarında yapılan kural dışı hareket : FAUL Sporda erişilmiş derecelerin en üstünü : REKOR Sporda karşıt oyuncu : RAKİP Sporda sayı farkı : AVERAJ SR simgeli element : STRONSYUM Sri Lanka’nın Başkenti : JAYEWARDENEPURA Sri Lanka’nın para birimi : RUPİ SSCB’nin ilk lideri : LENİN St. Christopher ve Nevis’in Başkenti : BASSETERRE St. Luica’nın Başkenti : CASTRİES Stad : STADYUM Stadyum : STAD Star : YILDIZ Start veren hakem : STARTER Statik : DURUK Statü : NİZAMNAME, TÜZÜK Stenografi kelimesinin kısaltılmış biçimi : STENO Step : BOZKIR Steril : KISIR, VERİMSİZ Sterlin’in küçüğü : PENİ Stil : BİÇEM, BİÇİM, TARZ, USUL, ÜSLUP Stok : İSTİF Su : AB, MA Su aygırı : HİPAPOTAM Su dökmeye yarayan kulplu ve emzikli bir kap çeşidi : İBRİK Su düzeyindeki sıra kayalar : RESİF Su geçirmez bir pardösü : GABARDİN Su geçirmez, kukuletalı kısa ceket : ANORAK Su ile ilgili : MAİ Su kaynağı : GÖZE Su kıyısındaki gösterişli ev : YALI Su korkusu : HİDROFOBİ Su kuşu : PELİKAN Su samuru : LUTR Su Samurundan elde edilen post : LUTR Su semenderi : TRİTON
9241. 9242. 9243. 9244. 9245. 9246. 9247. 9248. 9249. 9250. 9251. 9252. 9253. 9254. 9255. 9256. 9257. 9258. 9259. 9260. 9261. 9262. 9263. 9264. 9265. 9266. 9267. 9268. 9269. 9270. 9271. 9272. 9273. 9274. 9275. 9276. 9277. 9278. 9279. 9280. 9281. 9282. 9283. 9284. 9285. 9286. 9287. 9288. 9289. 9290. 9291. 9292. 9293. 9294. 9295. 9296. 9297. 9298. 9299. 9300.
Su sığırı : CAMIZ, MANDA Su taşıyarak geçimini sağlayan kimse : SAKA Su taşkını : SEL Su verilmiş demir : ÇELİK Su vermek : SULAMAK Su yolu : ARK, KANAL Su yosunu : ALG Su, un karışımı : HAMUR Sual : SORU Sualtı komandosu : SAS Suaygırı : HİPOPOTAM Subay : ZABİT Subay üniformasında omuzluk : APOLET Subaylar : ZABİTAN Subra : KOLTUKLUK Suç : CÜRÜM, KABAHAT Suçlu : SANIK Suçlu olduğu sanılan kimse : SANIK Suçsuz : MASUM Suçun bağışlanması : AF Suçun yaptrımı : CEZA Sudan’da kabile reislerine ya da yerli hükümdarlara verilen unvan : ALMAMİ Sudan’ın Başkenti : HARTUM Sudan’ın para birimi : LİRA Sulak yer : MALAZ Sulak yerlerde kendiliğinden yetişen ıspanağa benzer bir bitki : EFELEK Sulak yerlerde yetişen, yaprakları salata olarak kullanılan bir bitki : KUZUKULAĞI Sulama arabası : AROZÖZ Sulanarak kıvama gevşemiş : VICIK Sulandırılmış duvar boyası : BADANA Sularda yaşayan tek hücreli bir canlı : AMİP Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile : AKLAN Sulh : BARIŞ Sultan 2. Abdülhamit’in Selanik’te sürgündeyken kaldığı köşk : ALATİNİ Sultan Abdülaziz’in giydiği fes : AZİZİYE Sultanlar : SELATİN Suluboya resim : AKVAREL Suluk : MATARA Sunak : ALTAR Sundurma : REVAK Suni : YAPAY Suni boya yapım maddesi : ANİLİN Suni polyester lif veya ipliği : TERİLEN Suni yoldan beslenme : SERUM Sunma : ARZ Sunmak : ARZETMEK Sunucu : SİPİKER Suret : KOPYA, NÜSHA Surinam’ın Başkenti : PARAMARİBO Surinam’ın para birimi : FLORİN Suriye ve Filistin yöresinde egemenlik kurmuş eski bir Arap kavmi : NABATİLER Suriye ve Lübnan’da oturan Katolik Süryani topluluğu : MARUNİ Suriye’de kent : HALEP Suriye’nin Başkenti : ŞAM Suriye’nin para birimi : LİRA Suriye’nin uluslar arası plaka işareti : SYR Surla çevrili yapı : KALE Susamın koyu sıvı durumu : TAHİN Susamış : NAİ Susamlı çörek : SİMİT
9301. 9302. 9303. 9304. 9305. 9306. 9307. 9308. 9309. 9310. 9311. 9312. 9313. 9314. 9315. 9316. 9317. 9318. 9319. 9320. 9321. 9322. 9323. 9324. 9325. 9326. 9327. 9328. 9329. 9330. 9331. 9332. 9333. 9334. 9335. 9336. 9337. 9338. 9339. 9340. 9341. 9342. 9343. 9344. 9345. 9346. 9347. 9348. 9349. 9350. 9351. 9352. 9353. 9354. 9355. 9356. 9357. 9358. 9359. 9360.
Susamyağı : ŞIRLAĞAN Susuz : KURAK Susuzluktan kurtarma, su verme : SULAMA Suudi Arabistan’da bir kent : TAİF Suudi Arabistan’ın Başkenti : RİYAD Suudi Arabistan’ın para birimi : RİYAL Suya batma : GARK Suya katılan bir madde : KLOR Suyla çevrili kara : ADA Suyla yapılan temizleme : YIKAMA Suyu olan, suyu bol : SULAK Suyun buz tutması : DON Suyun dibinde sürüklenerek çekilen geniş ağızlı büyük balık ağı : TROL Süje : ÖZNE Sülale : IRK, KAN, NESİL, SOY, URUK Sümer gök tanrısı : ANU Sümerler’de Enki de denilen su tanrısı : EA Sümerler’de sağlık tanrıçası : BO Sümüksü doku : MAKOZA Sünepe : TEMBEL, UYUŞUK Süngü gibi kullanılan kalın bıçak : KAMA Sünnet çocuğunu tutan kimse : KİRVE Süpermen’in sevgilisi : LOİS Süpürge otu : ERİKA, PÜREN Süpürgeyle bir yerde toplanan süprüntüleri alıp atmaya yarayan bir tür küçük kürek Sürat : HIZ Sürdürme : DEVAM, İDAME, İKAME Sürdürme, devam ettirme : İDAME, İKAME Süre : MÜDDET, SAAT, VAKİT, ZAMAN Süre, mühlet, mehil : VADE Süreç : PROSES, VETİRE Süregelen durum : STATÜKO Süreğen : KRONİK Sürekli olarak sırıtan : SIRITIK Sürekli, kalıcı : BAKİ Sürekli, sonsuz : DAİM Süreli : PERİYODİK Süresi sınırlanmamış : VADESİZ Sürgit : DİKİT Sürgün : AMEL, DİYARE, İSHAL, ÖTÜRÜK Sürgün yeşil renginde, sarımsı açık renkli : FİLİZİ Sürgüne gönderilmek : NEFYEDİLMEK Sürme : İZ Sürme, devam etme : TEMADİ Sürülmeden bırakılmış tarla : KELEME Sürülmemiş tarla : KELE Sürülü arazi : TARLA Sürüm, geçerlilik : TEDAVÜL Sürümdeğer : RAYİÇ Sürün : REVAÇ Sürüngen bir hayvan : YILAN Süs : BEZEK, ZİVER, ZİYNET Süs bitkilerinden biri : SARISABIR Süs için yapılmış giysi kıvrımı : PLİ Süs köpeği : BASE, KANİŞ Süs köpeği cinsi : BİŞON Süs taşı olarak kullanılan mor renkte bir tür kuvars : AMETİST Süs ve gölge ağaçlarından biri : AKASYA Süs ve gösteriş : ŞATAFAT Süs, bezek : ZİYNET
9361. 9362. 9363. 9364. 9365. 9366. 9367. 9368. 9369. 9370. 9371. 9372. 9373. 9374. 9375. 9376. 9377. 9378. 9379. 9380. 9381. 9382. 9383. 9384. 9385. 9386. 9387. 9388. 9389. 9390. 9391. 9392. 9393. 9394. 9395. 9396. 9397. 9398. 9399. 9400. 9401. 9402. 9403. 9404. 9405. 9406. 9407. 9408. 9409. 9410. 9411. 9412. 9413. 9414. 9415. 9416. 9417. 9418. 9419. 9420.
Süslemek : BEZEMEK Süslü giyim : ABİYE Süslü kemer : TAK Süslü mezar : LAHİT Süslü, ayaklı fener : FANUS Süsüne düşkün kadın : KOKONA Süt beyazı renginde kıymetli bir taş : OPAL Süt çalkalayıcısı : YAYIK Süt çocuğu : AGUCUK Süt kıvamında olan sıvı ilaç : EMÜLSİYON Süt ürünleri yapılan yer : MANDIRA Süt vb. şeyler koymaya ya da hayvanlara yem vermeye yarayan kova biçiminde tahta ya Süt ve yoğurt çalkalamaya yarar küçük yayık : ATIK Sütbeyazı renginde kıymetli bir taş : OPAL Sütün yağlı katmanı : KREMA Sütün yüzünde zar durumunda toplanan, açık sarı renkli katman : KAYMAK Süvari : ATLI Süzgeç, kevgir : İLİSTİR Süzgeç, kevgir anlamında kullanılan bir sözcük : AYIRT Svaziland’ın Başkenti : MBABANE Swaziland’ın para birimi : LİLANGENİ Şah İsmail’in şiirlerinde kullandığı mahlas : HATAYİ Şahane : HARİKA Şahap : AĞAN, AKANYILDIZ Şahit : TANIK Şahsiyet : BENLİK, KİŞİLİK Şaibe : LEKE Şaika : YILDIRIM Şair : OZAN Şair Nazım Hikmet’in soyadı : RAN Şairin okuduğu : ŞİİR Şaka : LATİFE Şakadan hoşlanan : MUZİP Şaki : HARAMİ, HAYDUT Şakilik : EŞKİYALIK, HAYDUTLUK Şalgama benzeyen bir bitki : ALABAŞ Şalvar : DON, TUMAN Şaman : KAM Şamanizm din adamı : KAM Şamatacı : YAYGARACI Şampiyona verilen ödül : KUPA Şan : NAM, ŞÖHRET, ÜN Şanlıurfa’nın İlçeleri : AKÇAKALE, BİRECİK, BOZOVA, CEYLANPINAR, HALFETİ, HARRAN, H Şans, baht : FELEK, TALİH Şapah : AĞAN, AKANYILDIZ Şarap : BADE, ÇAĞIR, MEY Şarap bardağı, içki kadehi : PİYALE Şarap yapmak için kullanılan dayanıklı ve esnek bir madde : FATA Şarap, içki : BADE Şaraplık Avşa üzümü : ADAKARASI Şark : DOĞU Şarkı ve şiirlerde tekrarlanan mısra veya mısralar : NAKARAT Şarkı, ezgi : TERANE Şarkı, türkü : IR Şarkıda her kıtadan sonra yinelenen ve bestesi değişmeyen parça : NAKARAT Şarkıda tekrarlanan bölüm : NAKARAT Şarkının istek üzerine yinelenmesi : BİS Şart : KOŞUL Şart eki : SA Şaşkınlık : HAYRET
9421. 9422. 9423. 9424. 9425. 9426. 9427. 9428. 9429. 9430. 9431. 9432. 9433. 9434. 9435. 9436. 9437. 9438. 9439. 9440. 9441. 9442. 9443. 9444. 9445. 9446. 9447. 9448. 9449. 9450. 9451. 9452. 9453. 9454. 9455. 9456. 9457. 9458. 9459. 9460. 9461. 9462. 9463. 9464. 9465. 9466. 9467. 9468. 9469. 9470. 9471. 9472. 9473. 9474. 9475. 9476. 9477. 9478. 9479. 9480.
Şaşma sözü : YA Şayet : EĞER, İSE Şeb : GECE, TÜN Şebeke : AĞ Şebnem : ÇİY Şeffaf bir kumaş : ŞİFON Şeftali, kayısı gibi meyvelerin çekirdeklerinin sert kabuğu : KUKUÇ Şehevi, kösnül : EROTİK Şehir : KENT Şehir semtlerinde çalışan tren : BANLİYÖ Şehir, belde : ŞAR Şehir, kent : SİTE Şehirler arasında yolcu taşıyan otobüs : OTOKAR Şehitler : ŞÜHEDA Şehzadelerin özel eğitmenleri : LALA Şeker ve limonla içilen sıcak su : KANT Şekeri bol olan üzüm türü : RAZAKI Şekerkamışı veya pancarı posası : MELAS Şekerkamışı veya şekerpancarından çıkarılan şeker : SAKAROZ Şekerleme türü : LOKUM Şekerli nişastayı kaynatıp ağdalaştırılarak yapılan şekerleme : LOKUM Şekersiz bisküvi : KRAKER Şekil : BİÇİM, ÇİZİM, ŞEMA Şekilsiz . BİÇİMSİZ Şekilsiz : AMORF Şema : AMORF, ÇİZİM, ŞEKİL Şema şeklinde, şema ile ilgili : ŞEMATİK Şen : NEŞELİ Şenlik kemeri : TAK Şenliklerde yer yer caddelere kurulan süslü kamer : TAK Şer işleyen, kötü, hayırsız kimse : ŞERİK Şerare : ARK Şeref : ONUR Şerefsizlik : ONURSUZLUK Şerik : ORTAK Şerit : BANT, TENYA Şey : NEN, NESNE Şeyh Bedrettin’in ünlü eseri : VARİDAT Şeytan : İBLİS Şık : SEÇENEK Şık, lüks ve gösterişli giyim tarzı : ABİYE Şırınga : ENJEKTÖR Şırınga etme : ZERK Şırlağan : SUSAMYAĞI Şırnak’ın İlçeleri : BEYTÜŞŞEBAP, CİZRE, GÜÇLÜKONAK, İDİL, SİLOPİ, ULUDERE Şiddetli : ŞEDİT, YEĞİN Şiddetli kuru soğuk : AYAZ Şiddetli üzüntü : AZAP Şiddetli, keskin, üstün, şaşırtıcı : YAMAN Şifa : İFAKAT, İYİLEŞME Şifalı sulardan yararlanma işleri : TERMALİZM Şii mezhebinde belli başlı dini liderlere verilen şeref unvanı : AYETULLAH Şii mezhebinin bir kolu : RAFIZİLİK Şii mezhebinin bir kolu ve bu koldan olanların inancı : RAFİZİLİK Şiilik Mezhebinden olan : Şİİ Şiir : KOŞUK, YIR Şiir yazan veya söyleyen kimse : ŞAİR Şiirde müziğin kaynaşmış olduğu müzik türü : LİD Şiirlerde kafiyeden sonra tekrarlanan ve aynı anlamdaki sözcük ya da ek : REDİF Şikar : AV
9481. 9482. 9483. 9484. 9485. 9486. 9487. 9488. 9489. 9490. 9491. 9492. 9493. 9494. 9495. 9496. 9497. 9498. 9499. 9500. 9501. 9502. 9503. 9504. 9505. 9506. 9507. 9508. 9509. 9510. 9511. 9512. 9513. 9514. 9515. 9516. 9517. 9518. 9519. 9520. 9521. 9522. 9523. 9524. 9525. 9526. 9527. 9528. 9529. 9530. 9531. 9532. 9533. 9534. 9535. 9536. 9537. 9538. 9539. 9540.
Şili’nin Başkenti : SANTİAGO Şili’nin para birimi : PEZO Şili’nin uluslar arası plaka işareti : RCH Şimal : KUZEY Şimdi, şu anda : HEMEN Şimdiki zaman (küçümseme yoluyla) : ZAMANE Şimendifer : TREN Şirket : ORTAKLIK Şirket türü : LİMİTET Şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir çeşit ırmak Salı : KELEK Şişmanlık : OBEZİTE Şita : KIŞ Şive : SÖYLEYİŞ Şöbi : BEYZİ, OVAL Şöhret : NAM, SAN, ŞAN, ÜN Şöhretli : NAMDAR Şölen : TOY, ZİYAFET Şu anda, henüz : ELAN Şua : IŞIN Şube : BRANŞ, DAL, KOL Şura : MECLİS Şuur : BİLİNÇ Şüheda : ŞEHİTLER Şüphe, tereddüt : ŞEK TA simgeli element : TANTAL Taahhüdün başlandığı süre : VADE Taam : AŞ, YEMEK, YİYECEK Taarruz : SALDIRI Tabak : SEPİCİ Tabaka : KATMAN Tabaklanmış ceylan derisi : RAK Tabaklaşmış dana derisi : VİDALA Taban : YER, ZEMİN Taban üzerinde oluşan değişmelere bağlı olarak denizin gerilemesi : REGRESYON Taban, yer : ZEMİN Tabı : BASI Tabi : BAĞIMLI Tabiat : DOĞA, HUY Tabii olmayan yumru : UR Tabur (kısaca) : TB Tabut : SAL, SALACAK Tac Mahal’in bulunduğu yer : AGRA Tacir : TÜCCAR Taç giymiş hükümdar : KRAL Tadı güzel, lezzetli : LEZİZ Tafra . BÖBÜRLENME Tahıl : HUBUBAT Tahıl ambarı : SİLO Tahıl ekilen toprak : TARLA Tahıl için kullanılan sekiz kiloluk ölçek : ŞİNİK Tahıl kuyusu, zahire ambarı : SARPIN Tahıl ölçeği : SA Tahıl tanelerini taşıyan kısım, sümbüle : BAŞAK Tahıl tozu : UN Tahıl yığını : ÇEÇ Tahıl, yumru kök gibi ürünlerin korunduğu, saklandığı ya da depolandığı, genellikle Tahılla beslenen : TANECİL Tahılla karışık saman : MALAMA Tahitili kadınlardan esinlenmiş bir plaj giysisi : PAREO Tahlil, analiz yapan kimse : ANALİST
9541. 9542. 9543. 9544. 9545. 9546. 9547. 9548. 9549. 9550. 9551. 9552. 9553. 9554. 9555. 9556. 9557. 9558. 9559. 9560. 9561. 9562. 9563. 9564. 9565. 9566. 9567. 9568. 9569. 9570. 9571. 9572. 9573. 9574. 9575. 9576. 9577. 9578. 9579. 9580. 9581. 9582. 9583. 9584. 9585. 9586. 9587. 9588. 9589. 9590. 9591. 9592. 9593. 9594. 9595. 9596. 9597. 9598. 9599. 9600.
Taht : ERİKE Tahta oymacısı : TAVŞAN Tahta ve kereste biçmeye yarayan büyük bıçkı : HIZAR Tahta, çinko gibi hafif şeylerden yapılmış, temelsiz eğreti yapı : BARAKA Tahta, metal ya da taş işlemeye yarayan çelik araç : ISKARPELA Tahtadan alçak iskemle : OTURAK Tahtadan yapılmış eğreti dükkân ya da baraka : SALAŞ Tahttan indirme : HAL Takadan büyük bir çeşit Karadeniz kayığı : ÇAPAR Takanak : TAKINTI Takat : DERMAN Takım (kısaca) : TK Takım : EKİP Takımlar grubu : LİG, KÜME Takımyıldızlardan biri : ORİON Takıntı : TAKANAK Takip : İZLEME Taklit : İMİTASYON, KALP, SAHTE Taklitçi : MUKALLİT Takma ad : LAKAP Takma saç : PERUK Takribi : YAKLAŞIK Taksilerde kullanılan ödenecek ücreti gösteren sayaç : TAKSİMETRE Taksimde düşen hisse : PAY Takunya : NALIN Talan : YAĞMA Talebe : ÖĞRENCİ Talebelik : ÖĞRENCİLİK Talep : İSTEK Tali : İKİNCİ Talih : BAHT, FELEK, ŞANS Talim : ÖĞRETİ Talimat : DİREKTİF, YÖNERGE Talip : ARZULU, İSTEKLİ Tam : EKSİKSİZ Tam 18 yıl Kırkpınar Başpehlivanı olmuş ünlü güreşçimiz : ADALI HALİL Tam duygusuzluğa varan gevşeklik, cansızlık : APATİ Tam olarak, adamakıllı : İYİCENE Tam olmayan : EKSİK Tam olmayan, eksik : NAKIS Tamam : BÜTÜN Tamamlanmamış, bitmemiş, eksik, noksan : NATAMAM Tamim : GENELGE Tamir etmek : ONARMAK Tamirat, tamir : ONARIM Tamu : CEHENNEM Tan ağartısı : SEHER Tan vakti : FECİR Tane : ADET Tanelerden oluşmuş : TANELİ Tanelere ayırmak : TANELEMEK Taneleri hayvan yemi olarak kullanılan bir tahıl : YULAF Tanı : TEŞHİS Tanıdık : AŞİNA Tanık : ŞAHİT Tanım : TARİF Tanıma : BİLME Tanınan süre : MİAT Tanıtma filmi : FRAGMAN Tanıtma yazısı : JENERİK
9601. 9602. 9603. 9604. 9605. 9606. 9607. 9608. 9609. 9610. 9611. 9612. 9613. 9614. 9615. 9616. 9617. 9618. 9619. 9620. 9621. 9622. 9623. 9624. 9625. 9626. 9627. 9628. 9629. 9630. 9631. 9632. 9633. 9634. 9635. 9636. 9637. 9638. 9639. 9640. 9641. 9642. 9643. 9644. 9645. 9646. 9647. 9648. 9649. 9650. 9651. 9652. 9653. 9654. 9655. 9656. 9657. 9658. 9659. 9660.
Tanıtmaya yarayan bilgi : RANSEYMAN Tanjant (kısaca) : TG Tanrı : HÜDA, İLAH, RAB, YARADAN Tanrı bilimi : İLAHİYAT Tanrı buyruklarını yerine getirme : İBADET Tanrı enki : EA Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına inanılan manevi varlık : MELEK Tanrı katı : LEDÜN Tanrı tanımaz : ATE Tanrı yardımı : NUSRET Tanrı’dan bir şey dilemek amacıyla söylenen söz : DUA, MÜNACAAT, YAKARI Tanrı’nın adlarından biri : RAB Tanrı’nın insanların sevgi ve ilgisinden yoksunluk : LANET Tanrı’nın varlığını ve İslâm dininin doğruluğunu konu edinen bilim : KELAM Tanrı’ya göre insan : KUL Tanrıça : İLAHE Tanrıça, ilâhe : MABUDE Tanrılık vasfı, tanrısallık : ULUHİYET Tanrının verdiğine inanılan nimet : RIZK Tanrısal : İLAHİ Tanrısallık vasfı, tanrısallık : ÜLUHİYAT Tanrıtanımaz : ATE Tanrıyı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamınca okunan nazım : İLAHİ Tanzanya’nın Başkenti : DARÜSSELAM Tanzanya’nın para birimi : ŞİLİN Tapa : TIKAÇ, TIPA Tapı : MABUT Tapınak : MABET Tapınma : İBADET Taraça : TERAS Taraf : CİHET, YÖN Taraf : YAN Tarafların bir araya gelerek belirli konular üzerinde konuşması : DİYALOG Tarafsız : BİTARAF Tarak vasıtasıyla saçları düzeltmek : TARAMAK Tarakla düzeltme : TARAMA Taramalı : MAKİNELİ, MİTRALYÖZ Tarım : ZİRAAT Tarım araçlarından biri : YABA Tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına zarar veren bir böcek : MANAS Tarif : TANIM Tarih öncesine dayanan efsane : MİT, MİTOS Tarihe ilk uçan Türk olarak geçen Türk : HAZERFAN AHMET ÇELEBİ Tarihte Anadolu ile ilgili : RUMİ Tarihte bir devlet : ETİ Tarik : YOL Tarikat ya da sanatın ilk kurucusu : PİR Tariz : İMA Tarla kuşu : TOYGAR Tarla sınırı : AN Tarla sürme : HARS Tarla, bağ, bahçe gibi yerlerden toplanan ürünlerden arta kalanlar : TARAŞ Tarladaki mahsul : EKİN Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set : ÖRÜ Tarlayı iki kere sürmek : İKİLEMEK Tarlayı iki yıl üst üste sürmek : İKİLEMEK Tarlayı sürerek dinlenmeye bırakma : NADAS Tartı birimlerinden biri : ONS Tartıda boş kabın ağırlığı : DARA Tartım, dizem : RİTİM
9661. 9662. 9663. 9664. 9665. 9666. 9667. 9668. 9669. 9670. 9671. 9672. 9673. 9674. 9675. 9676. 9677. 9678. 9679. 9680. 9681. 9682. 9683. 9684. 9685. 9686. 9687. 9688. 9689. 9690. 9691. 9692. 9693. 9694. 9695. 9696. 9697. 9698. 9699. 9700. 9701. 9702. 9703. 9704. 9705. 9706. 9707. 9708. 9709. 9710. 9711. 9712. 9713. 9714. 9715. 9716. 9717. 9718. 9719. 9720.
Tartışma : MÜNAKAŞA Tartışma alanı : FORUM Tartışma grubuna yer verilen toplantı : PANEL Tartışmalı toplantı : PANEL Tartma aleti : BASKÜL, KANTAR, TARTI Tarz : BİÇEM, BİÇİM, STİL, USUL, ÜSLUP Tarz, yöntem : METOD Tasa : ENDİŞE, GAM, KAYGI, TASA Tasarı : LAYİHA Tasarı : PLAN Tasarım : DİZAYN Tasarımcı meslek adamı : MİMAR Tasdik : ONAY Tasdik etme : ONAMA Tasdik etmek, tasvip etmek : ONAMAK Tasdik sözü : EVET Tasfiye memuru : LİKİDATÖR Taslak : ESKİZ Taslak olarak yazmak ya da çizmek : KARALAMAK Tasvip : ONAMA Tasvip etme, uygun bulma : ONAMA Tasvir : DESEN Taş atan lastikli çatal : SAPAN Taş dibek : SOKU Taş fırın : KARA FIRIN Taş kemer : TOL Taş, mermer vb. gibi sert cisim üzerindeki oyma veya kabartma yazı, tarih, yazıt : Taşbilim : LİTOLOJİ Taşıma, aktarma : NAKİL Taşıt dizisi : KATAR Taşıt lastiklerinin tırtılları aşınarak yüzeyinin düzleşmiş olması : KABAK Taşıtlarda bulunan ve tiz ses çıkaran aygıt : SİREN Taşıtlarda firen yapmayı sağlayan, tekerleklerde bulunan yarım ay biçimindeki alet Taşıtların dış yüzü : KAPORTA Taşıtların ön lambası : FAR Taşıtta istenilen yönü vermeye ve belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan hareketl Taşıtta uygun görülen yük ölçüsü : GABARİ Taşıyıcı tarafından gemisinde taşınacak yük için istenen ücret : NAVLUN Taşkın su : SEL Taşkömürü gazından elde edilen bir gaz : ETİLEN Taşlevreği : MİNAKOP Taşma, taşkın : FEYEZAN Taştan ya da ağaçtan yapılmış büyük havan : DİBEK Tat : LEZZET Tat alma organı : DİL Tat alma, tadım : ZAİKA Tatar oku : ARBALET, BUNDUKİYE Tatbik, tatbikat : UYGULAMA Tatbiki : PRATİK Tatbiki, pratik : AMELİ Tatil : DİNLENCE Tatil günlerini evinde geçiren (yatılı öğrenciler, er vb.) : EVCİ Tatlı bir besin : BAL Tatlı su ıstakozu : KEREVİT Tavan karşıtı : TABAN Tavan, duvar süslemesi : NAKIŞ Tavana asılan, şamdanlı, lambalı, süslü aydınlatma aracı : AVİZE Tavır : DAVRANIŞ, EDA, HAL Tavır, davranış : EDA Taviz . ÖDÜN
9721. 9722. 9723. 9724. 9725. 9726. 9727. 9728. 9729. 9730. 9731. 9732. 9733. 9734. 9735. 9736. 9737. 9738. 9739. 9740. 9741. 9742. 9743. 9744. 9745. 9746. 9747. 9748. 9749. 9750. 9751. 9752. 9753. 9754. 9755. 9756. 9757. 9758. 9759. 9760. 9761. 9762. 9763. 9764. 9765. 9766. 9767. 9768. 9769. 9770. 9771. 9772. 9773. 9774. 9775. 9776. 9777. 9778. 9779. 9780.
Tavla gereci : ZAR Tavla oyununda düşeşe verilen bir başka ad : SIRTIKARA Tavla oyununda her iki zarın ikili gelmesi : DUBARA Tavla oyununda zarlardan birinin dörtlü, öbürünün birli düşmesi : CİHARIYEK Tavlada altı : ŞEŞ Tavlada bir sayı : CİHAR, DÜ, PENÇ, SE, ŞEŞ, YEK Tavlada her iki zarın ikili düşmesi : DUBARA Tavlada iki : DÜ Tavlada üç : SE Tavlada üç, bir : SEYEK Tavuğun bir kemiği tutuşularak başlayan oyun : LADES Tavuğun erkeği : HOROZ Tavuğun istenilen yere yumurtlaması için o yere konulan yumurta ya da yumurtaya ben Taya : DADI Tayin : ATAMA Tayin edilmek : ATANMAK Tayin etme : ATAMA Tayin etmek : ATAMAK Tayland’ın Başkenti : BANGKOK Tayland’ın eski adı : SİYAM Tayland’ın para birimi : BAHT Tayvan’ın Başkenti : TAYPEY Tayvan’ın para birimi : DOLAR Tayyare : UÇAK Taze : KÖRPE Taze olmayan : BAYAT Taze peynir ve tel kadayıfı ile yapılan, güneydoğu bölgemizin meşhur tatlısı : KÜNE Taze ve tuzsuz beyaz peynir : LOR Tazeliği geçmiş : BAYAT, KART TB simgeli element : TERBİYUM TC simgeli element : TEKNESYUM TCDD’de belli güzergahlar : ANAHAT TE simgeli element : TELLÜR Teber : BALTA Tecim : TİCARET Tecimevi : TİCARETHANE Tecrit odası : KARANTİNA Tecrübe : DENEY Tecrübe etme : DENEME, SINAMA Tecrübe etmek, denemek : SINAMAK Teçhizat : DONATI Tedai : ÇAĞRIŞIM Tedarik etme : TEMİN Tedavi : TERAPİ Tedavide Ve parfüm sanayiinde kullanılan bir asit : SALİSİLİK Tedavül : GEÇERLİLİK Tedavülde bulunan, elden ele gezen : MÜTEDAVİL Tefsir : YORUM Tehir : ERTE, ERTELEME, ROTAR Tehlike anında bunu herkesin haber alması için verilen işaret : ALARM Tehlikeli bir balık : PİRANHA Tehlikeli bir hastalık : KOLERA Tehlikeli son : VEHAMET Tehlikeli, endişe veren durum : KRİTİK Tek : BİRİCİK, YEGANE Tek atla çekilen dört tekerlekli bir araba çeşidi : TALİKA Tek bir sanatçının tek bir çalgı ile verdiği konser : RESİTAL Tek direkli narin gemi : KOTRA Tek düze : MONOTON Tek parça kadın giysisi : ROB
9781. 9782. 9783. 9784. 9785. 9786. 9787. 9788. 9789. 9790. 9791. 9792. 9793. 9794. 9795. 9796. 9797. 9798. 9799. 9800. 9801. 9802. 9803. 9804. 9805. 9806. 9807. 9808. 9809. 9810. 9811. 9812. 9813. 9814. 9815. 9816. 9817. 9818. 9819. 9820. 9821. 9822. 9823. 9824. 9825. 9826. 9827. 9828. 9829. 9830. 9831. 9832. 9833. 9834. 9835. 9836. 9837. 9838. 9839. 9840.
Tek sanatçının tek bir çalgı ile verdiği konser : RESİTAL Tek, eşi olmayan : ÜNİK Tekaüt : EMEKLİ, TEKAVUT Tekavut : EMEKLİ, TEKAÜT Tekçilik : MONOTOL Tekel : İNHİSAR, MONOTOL Tekelci kapitalizme özgü şirketler birliği : TRÖST Tekercilik : MONARŞİZM Tekerleğin lastik takılan bölümü : JANT Tekerlekli kara taşıtı : ARABA Tekeşlilik : MONOGAMİ Tekin olmayan : NETAMELİ Tekirdağ’ın İlçeleri : ÇERKEZKÖY, ÇORLU, HAYRABOLU, MALKARA, MARMARAEREĞLİ, MURATLI Tekit . ÜSTELEME Tekke : DERGAH Tekke müziğinde kullanılan bir müzik aleti : NEY Tekke müziğine özgü bir çeşit ilahi : DURAK Teklif : ÖNERİ Tekme : TEPİK Tekne kazımak ve hamur kesmek için kullanılan demir araç : ISIRAN Teknenin yan yatması : ALABORA Teknik : UYGULAYIM Teknoloji : UYGULAYIBİLİM Tekrar : YİNE Tekrar etmek, tekrarlamak : İKİLEMEK, YİNELEMEK Tekrarlanma sonucu kazanılan yatkınlık : MELEKE Tekstil : DOKUMA Telapati : UZADUYUM Telefon kulaklığı : AHİZE Telefondaki hitap sözü : ALO Telek, tüy : RİŞ Telem : UZYAZAR Televizyon : CAMEKANLI KUTU Televizyon camı : EKRAN Televizyon yayın sistemlerinden biri (kısaca) : NTSC, PAL, SECAM Telgrafın klavyeyle yazılıp karşı taraftan matbaa harfleriyle alınmasını sağlayan c Telkinle sağlanan bir uyku : İPNOTİZMA Telli balıkçıl : OKAR Telli bir çalgı : GİTAR Telli bir çalgı : UD Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü : EŞİK Telli sazlarda en kalın tel : BAM Telli sazları çalmakta kullanılan mızrap : TEZENE Temayül : EĞİLİM Temayüz etmek : SİVRİLMEK Tembel : ATIL Tembel, uyuşuk : SÜNEPE Tembellik : ATALET Tembih sözü : EMİ Temel : ANA, ASIL, BAZ, ESAS Temel ağırlık birimi : GRAM Temel içeceğimiz : SU Temel niteliğinde olan : ASAL, ESASİ Temel uzunluk ölçüsü : METRE Temel, ana : ESAS Temel, esas : ANA, BAZ Temelsiz eğreti yapı : BARAKA Teminat : GÜVENCE Temiz : AK, LEKESİZ, NAMUSLU, PAK Temiz olmayan : PİS
9841. 9842. 9843. 9844. 9845. 9846. 9847. 9848. 9849. 9850. 9851. 9852. 9853. 9854. 9855. 9856. 9857. 9858. 9859. 9860. 9861. 9862. 9863. 9864. 9865. 9866. 9867. 9868. 9869. 9870. 9871. 9872. 9873. 9874. 9875. 9876. 9877. 9878. 9879. 9880. 9881. 9882. 9883. 9884. 9885. 9886. 9887. 9888. 9889. 9890. 9891. 9892. 9893. 9894. 9895. 9896. 9897. 9898. 9899. 9900.
Temiz yürekle, içtenlikle : HALİSANE Temiz, arı : PAK Temize çıkarmak : AKLAMAK Temize çıkma : AKLAMA Temize çıkmak : AKLANMAK Temizliğe aşırı düşkün olan : TİTİZ Temizliğe ve düzenliliğe çok dikkat eden : TİTİZ Temizlik, Şer’i yıkama : TAHARET Temmuz’un çok sıcak olan ikinci yarısı : KIZILISI Tempo : RİTİM Tempolu bağırıp çağırma : TEZAHÜRAT Ten : CİLT, ET Tenasüp, ahenk : UYUM Tene yumuşaklık vermek ya da güneş, yağmur gibi dış etkilerden korunmak için sürüle Tenefüs : SOLUNUM Tenekeden eşya yapan : TENEKECİ Teneşir : SALACAK Tenha : IS, ISSIZ Tenis alanı : KORT Tenis oyununda kullanılan topa vurma aleti : RAKET Teniste hızlı, iyi karşılanamayan servis atışı : ACE Teniste topu rakibin arkasına düşürmeyi amaçlayan vuruş : LOB Teniz alanı : KORT Tenkit, kritik : ELEŞTİRİ Tenya : ŞERİT Tepenin büyüğü : DAĞ Tepesinde kulplu kahveci tepsisi : FENER Tepi : İTKİ Tepik . TEKME Tepki : AKSÜLAMEL, REAKSİYON Tepkili uçak : JET Ter : ARAK Terakkiperver : İLERİCİ Terapi : TEDAVİ Teras : TARAÇA Terazi : MİZAN Terbiyesiz kimse : İT Terek : RAF, SERGEN Tereke : BIRAKIT Terementi ağacının tohumu : MENEVİŞ Tereye benzeyen, yaprakları yenen baharlı bitki : ROKA Tergal : TERİLEN Terilen : TERGAL Terlemiş olan : TERLİ Termik : ISIL Terör, başı bozukluk : ANARŞİ Ters : AKSİ, AYKIRI, ZIT Tersane havuzu : DOK Tersini söyleyerek alay etme : İRONİ Terslik : AKSİLİK Tesadüf : RASTLANTI Tesadüfi : RASTLANTISAL Tesbih başlığı : İMAME Tesir : ETKİ, ETKİME Tesirsiz : ETKİSİZ Tesisat : DÖŞEM Tespihlerin baş tarafına takılan uzunca parça : İMAME Testere ile biçilen ya da rende, törpü gibi araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kı Teşekkül, teşkil : OLUŞUM Teşhis : TANI
9901. 9902. 9903. 9904. 9905. 9906. 9907. 9908. 9909. 9910. 9911. 9912. 9913. 9914. 9915. 9916. 9917. 9918. 9919. 9920. 9921. 9922. 9923. 9924. 9925. 9926. 9927. 9928. 9929. 9930. 9931. 9932. 9933. 9934. 9935. 9936. 9937. 9938. 9939. 9940. 9941. 9942. 9943. 9944. 9945. 9946. 9947. 9948. 9949. 9950. 9951. 9952. 9953. 9954. 9955. 9956. 9957. 9958. 9959. 9960.
Teşhis etmek : TANIMAK Tetkik, Tetkik etme : İNCELEME Tevfik Fikret’in evi : AŞİYAN Tevzii : DAĞITIM Teyze : ANA YARISI Tez : ÇABUK, İDDİA, SAV Tezat : KARŞIT, ZIT Tezatur : ÇELİŞKİ Tezek : KESEK TH simgeli element : TORYUM Tığ : BİZ Tıkaç : DİREN, TAPA, TIPA Tımar . ZEAMET Tımar edilmiş : TIMARLI Tıp : HEKİMLİK Tıp dilinde kansızlık : ANEMİ Tıpa : TAPA, TIKAÇ Tıpkı basım : FAKSİMİLE Tıpkı çekim : FOTOKOPİ Tıpta bir uzmanlık dalı : KBB Tıpta boşaltım organı : LİBEK Tırmanıcı balık : ANABAS Tırnak yöresindeki yumuşak bölümlerin iltihaplanmasından ileri gelen ağrılı şişlik Tırnak, boynuz, kıl gibi üst deri ürünü olan yapıları oluşturan proteinli madde : K Tırpana balığı : RİNA Tırtıl : PALET Tİ simgeli element : TİTAN Tibet öküzü : YAK Tibet’in yüksek platolarında yaşayan, erkekleri uzun dikey boynuzlu yabanıl keçi, o Tibet’te, Asya’nın bazı yörelerinde yaşayan, kılları uzun öküz türü : YAK Tibetli Buda rahibi : LAMA Ticaret : TECİM Ticaret eşyası : MAL, META Ticaret gemisi sahibi kimse : ARMATÖR Ticaret malı : META Ticaret mallarını saklamak için rıhtımda yapılan büyük depo : DOK Ticaret senetlerinin üzerine yazılan kefillik : AVAL Ticaret yeri olan kıyı kenti : BENDER Ticarethane : TECİMEVİ Ticarette para kazancı : KAR Ticari bir kağıt : SENET Tifoya neden olan basil : EBERT Tiftikten yapılan bir cins ince kumaş : ŞALİ Tiksinerek, iğrenerek : KERHEN Tiksinme, tiksinti : NEFRET Tin : RUH Tiner : İNCELTİCİ Tinsel : MANEVİ Tipik : KARAKTERİSTİK Tir : OK Tiraje : EBEKUŞAĞI, GÖKKUŞAĞI Tirbişon : AÇACAK Tirsi balığı : ALOSA Titiz : MÜŞKÜLPESENT Titrek : LERZAN Titreme, titreyiş : RAŞE Titreyen : TİTREK Titreyiş, ürkme : RAŞE Tiyatro ve sinema oyunlarında rolleri dağıtıp, oyunu düzenleyen, metin, yorum, deko Tiyatro, sinema gibi eğlence yerlerinde veya parlamento salonlarında özel bölme : L
9961. 9962. 9963. 9964. 9965. 9966. 9967. 9968. 9969. 9970. 9971. 9972. 9973. 9974. 9975. 9976. 9977. 9978. 9979. 9980. 9981. 9982. 9983. 9984. 9985. 9986. 9987. 9988. 9989. 9990. 9991. 9992. 9993. 9994. 9995. 9996. 9997. 9998. 9999. 10000. 10001. 10002. 10003. 10004. 10005. 10006. 10007. 10008. 10009. 10010. 10011. 10012. 10013. 10014. 10015. 10016. 10017. 10018. 10019. 10020.
Tiyatro’da sahne gerisi : KULİS Tiyatroda sahne : ŞANO Tiyatroda sahneye çıkma sırası gelen kişileri uyarmakla görevli kimse : KONDÜVİT Tiyatrolarda oyunu alkışlamak için parayla tutulmuş kimse : KLAKÖR Tiz ses çıkaran alet : SİREN TL simgeli element : TALYUM TM simgeli element : TULYUM Togo’nun Başkenti : LOME Togo’nun para birimi : FRANK Tohum örtme sürgüsü : TAPAN Tohumların ezilip yağ çıkarıldığı yer : EZİMEVİ Tok : DOYMUŞ Tok olmayan : AÇ Tokat’ın İlçeleri : ALMUS, ARTOVA, BAŞÇİFTLİK, ERBAA, NİKSAR, PAZAR, RAŞADİYE, SULU Ton ve makam temeline bağlı kalmadan oluşturulan beste : ATONAL Tonga’nın Başkenti : NUKU’ALOAF Tonga’nın para birimi : PAANGA Top gibi yuvarlanabilen bir tesbih böceği : ARMADİLLO Top oyununda topun başkasına geçirilmesi : PAS Topal : AKSAK, LENG Toplanma, birleşim : İNİKAT Toplu olarak ava çıkma : SAFARİ Toplu olarak oynanan bir halk oyunu : HALAY Toplu olarak yapılan yabani hayvan avı : SAFARİ Topluluğu kaplayan ani dehşet duygusu : PANİK Topluluğun ileri gelen kişisi : SEYİT Topluluğun ileri gelenleri : ERKAN Topluluk : CEMAAT, KİTLE Toplum töresine uygun davranma : EDEP Toplumsal bir olgu olarak suç ve suçluluğu inceleyen bilim : KRİMİNOLOJİ Toprağa ve özümlemeye bağlı bütün besinlerini konakçıdan sağlayan bitki asalağı : T Toprağı işleyerek ürüne ortak olan kimse : MARABA Toprağı kazıyıp siper yapmak : ORAMAK Toprağı sürüp bırakarak dinlendirme : NADAS Toprağın göçmesi, kayması : HEYELAN Toprak : HAK Toprak cinsi : KİL Toprak damları sıkıştırmakta kullanılan taş silindir : LOĞ, YAVGUZ Toprak eşme aracı : KAZMA Toprak kayması : HEYELAN Toprak Mahsulleri Ofisi (kısaltma) : TMO Toprak parçası : ARAZİ Toprak üstündeki doğal set : SEKİ Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak : EŞELEMEK Topraktan çıkan doğal madde : MİNERAL Topraktan çıkan, yerden biten şey, bitki : NEBAT Topu, tokmak yardımıyla küçük kalelerden geçirmeye dayanan bir oyun : KRİKET Topun dışarı çıkması : AUT Topun gerisini kapayan kapak : KAMA Topun oyun alanı dışına çıkması : AUT Topuz biçimindeki yapraklarının üst yüzeyi, böcekleri yakalayabilen yapışkan tüyler Torba biçiminde yorgan çarşafı : NEVRESİM Torbalı balık ağı : ARATA Torbaya benzer, büyük gözlü balık ağı : APOŞİ Torik yavrusu : GAKO Tortu : ÇÖKELTİ Tortul kayaç : MARN Torunu olan erkek : DEDE Torunu olan kadın : NENE, NİNE Total : BÜTÜNSEL
10021. 10022. 10023. 10024. 10025. 10026. 10027. 10028. 10029. 10030. 10031. 10032. 10033. 10034. 10035. 10036. 10037. 10038. 10039. 10040. 10041. 10042. 10043. 10044. 10045. 10046. 10047. 10048. 10049. 10050. 10051. 10052. 10053. 10054. 10055. 10056. 10057. 10058. 10059. 10060. 10061. 10062. 10063. 10064. 10065. 10066. 10067. 10068. 10069. 10070. 10071. 10072. 10073. 10074. 10075. 10076. 10077. 10078. 10079. 10080.
Totem : ONGUN Toy : ACEMİ Toy : ŞÖLEN, ZİYAFET Toyluk : ACEMİLİK Tozu çok olan yer : TOZAK, TOZAN Töre bilimi, ahlak bilimi : ETİK Törebilim : AHLAKBİLİM, ETİK Tören : MERASİM, SEREMONİ Tören ve alaylarda padişahın, vezirin yanında yürüyen görevliler : ŞATIR Töreyi yadsıyan öğretilerin genel adı : AMORALİZM Trabzon’un İlçeleri : AKÇAABAT, ARAKLI, ARSİN, BEŞİKDÜZÜ, ÇARŞIBAŞI, ÇAYKARA, DERNE Trafik : SEYRÜLSEFER Trafik zorunlulukları dışında durma biçimi : PARK Trajedi ile komedi arasında yer alan sahne yapıtı : DRAM Trajedilerin birçoğuna konu olmuş efsanevi Argos kralı : AGAMEMNON Traktörlerin arkasındaki yük, eşya taşımalığı : REMORK Trakya : RUMELİ Tramvay sürücüsü : VATMAN Transformatör (kısaca) : TRAFO Traş için kullanılan, açılır kapanır çok keskin bıçak : USTURA Tren : ŞİMENDİFER Tren istasyonlarında tren yolu boyunca uzanan, inilip binilen, yüksekce döşeme : PE Tren vagonlarını çeken makine : LOKOMOTİF Tren yolu : RAY Trinidad ve Tobago’nun Başkenti : PORT OF SPAİN Trinidad ve Tobago’nun para birimi : DOLAR Tropikal Amerika’da yaşayan iri gagalı bir kuş : TUKAN Tropikal Amerika’da yaşayan siyah tüylü bir kuş : ANİ Tropikal bir ağaç : OKABA Tropikal bir meyve : ANANAS, KİVİ Tropikal bölgelerde yetişen bir ağaç, akaju : MAUN Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl boyunca esen birtakım rüzgârların adı : Tufeyli, parazit : ASALAK Tugayla kolordu arasında yer alan birlik : TÜMEN Tuhaf, yadırganan : ACAYİP Tul : BOYLAM Tuliat tiyatrolarında söylenen şarkı : KANTO Tulum : GAYDA Tulumlu bir çalgı : GAYDA Tuman : DON, ŞALVAR Tuna ırmağının bir kolu : İNN Tuna’da yolcu taşımakta kullanılan bir tür kayık : ORANSA Tunceli’nin eski adı : DERSİM Tunceli’nin İlçeleri : ÇEMİŞGEZEK, HOZAT, MALAZGİRT, NAZIMİYE, OVACIK, PERTEK, PÜLÜ Tunç : BRONZ Tunus’un Başkenti : TUNUS Tunus’un para birimi : DİNAR Tur : DOLAŞMA Turpgillerden bir bitki : ALABAŞ Turşusu yapılan bir tür yaban soğanı : INCALIZ Turunçgiller : NARENCİYE Turunçgillerden ekşi bir meyve : LİMON Tutak : SAP Tutanak : ZABIT Tutar : MEBLAĞ Tutarak da denilen bir sinir hastalığı : SARA Tutku : İHTİRAS Tutku ile bağlı : FANATİK Tutkun : AŞIK Tutsak : ESİR, KÖLE
10081. 10082. 10083. 10084. 10085. 10086. 10087. 10088. 10089. 10090. 10091. 10092. 10093. 10094. 10095. 10096. 10097. 10098. 10099. 10100. 10101. 10102. 10103. 10104. 10105. 10106. 10107. 10108. 10109. 10110. 10111. 10112. 10113. 10114. 10115. 10116. 10117. 10118. 10119. 10120. 10121. 10122. 10123. 10124. 10125. 10126. 10127. 10128. 10129. 10130. 10131. 10132. 10133. 10134. 10135. 10136. 10137. 10138. 10139. 10140.
Tutsaklık, esirlik : ESARET Tutu : İPOTEK, REHİN Tutucu : MUHAFAZAKAR Tutukevi, hapishane : KODES Tutum : İKTİSAT Tutuşmak : YANMAK Tuvalet, WC : HELA Tuvalu’nun Başkenti : FUNAFUTİ Tuzak : FAK, KAPAN Tuzak, kapan : FAK Tuzla terbiye edilmiş yeşil zeytin : ÇEKİŞTE Tuzlanıp kurutulmuş yiyecek : KAKAÇ Tuzlu hamurdan yapılan ince uzun çubuk : BATONSALE Tuzsuz, yumuşak ve taze bir tür peynir : LOR Tüccar : TACİR Tüfek ya da tabancanın tutulacak yeri : KABZA Tüketici : MÜSTEHLİK Tüküren deve : LAMA Tülbent : YEMENİ Tümör : NEOPLAZMA, UR Tün : GECE, ŞEB Tür, çeşit : CİNS, ÇEŞİT, NEVİ Türde ya da bireyde bulunan : HAS, ÖZE Türe : ADALET Türel : ADLİ Türk Eğitim Vakfı (kısaca) : TEV Türk halk müziğinde kullanılan bir Azeri çalgısı : TAR Türk Hava Yolları (kısaca) : THY Türk Hava Yolları uçuş kodu : TK Türk Lirası (kısaca) : TL Türk malı (kısaca) : TM Türk mutfağında çokça kullanılan bir sebze türü : PATATES Türk Müziğinde bir makam : ACEMAŞİRAN, ACEMBUSELİK, ACEMKÜRDİ, ARABAN, ARABANKÜRDİ, Türk müziğinde bir makamı kendi perdelerinden daha tiz veya pes perdelerde çalma iş Türk müziğinde bir usul : REMEL Türk Para birimi : LİRA Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (kısaca) : TÜSİAD Türk Sinemasının en tanınmış kötü adamlarından birisi : EROL TAŞ Türk soylu bir halk : AZERİ Türk Standartları Enstitüsü (kısaca) : TSE Türk Tarih Kurumu (kısaca) : TTK Türk, Moğol ve Tatar hanları için hükümdarlar hükümdarı anlamında kullanılan bir un Türkçe’de ilgi adılı : Kİ Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma kurumu (kısaca) : TÜBİTAK Türkiye Cumhuriyeti (kısaca) : TC Türkiye Elektrik Kurumu (kısaca) : TEK Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınır kapısı : PAZARKULE Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (kısaca) : TRT Türkiye’de ilk göğüs cerrahi merkezini kurmuş, açık kalp ameliyatına öncülük etmiş Türkiye’de sahneye çıkan ilk Müslüman kadın : AFİFE JALE Türkiye’nin Başkenti : ANKARA Türkiye’nin büyük bölümü : ANADOLU Türkiye’nin ikinci büyük yüksek dağı : CİLO Türkiye’nin para birimi : LİRA Türkiye’nin uluslar arası plaka işareti : TR Türkiye’nin üçüncü yüksek tepesi : REŞKO Türkü : HAVA, IR Türlü biçimlerde kuru hamur : MAKARNA Türlü bitki, yaprak ve kabuklarıyla kokulandırılmış sert bir içki : AMER Türlü ekinlerin taneleri ayrıldıktan sonra, harmanda kalan parçalanmış sapları : SA
10141. 10142. 10143. 10144. 10145. 10146. 10147. 10148. 10149. 10150. 10151. 10152. 10153. 10154. 10155. 10156. 10157. 10158. 10159. 10160. 10161. 10162. 10163. 10164. 10165. 10166. 10167. 10168. 10169. 10170. 10171. 10172. 10173. 10174. 10175. 10176. 10177. 10178. 10179. 10180. 10181. 10182. 10183. 10184. 10185. 10186. 10187. 10188. 10189. 10190. 10191. 10192. 10193. 10194. 10195. 10196. 10197. 10198. 10199. 10200.
Türlü mal vb. alım satımı : TİCARET Türlü müzik araçlarının verdiği sesleri birbirinden ayırt etmeyi sağlayan ses özell Türlü nedenlerle başarı gösteremeyen : RATE Türlü renklerde olan : ELVAN Tütün dumanının bıraktığı yağlı kir : ZİFİR Tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık : ÇUBUK Tütün kutusu : TABAKA Tütün rengi : TABA Tütün yapraklarından çıkarılan çok zehirli bir alkaloit : NİKOTİN Tüy, kıl : MU Tüylü,kokulu bitki : NANE Tüysüz şeftali cinsi : DURAKI Tüze : HUKUK Tüzük : NİZAMNAME, STATÜ TV camı : EKRAN TV Programlarını izlenme oranına verilen ad : REİTİNG TV yayın sistemlerinden birisi : NTSC, PAL, SECAM U simgeli element : URANYUM Ucu bucağı olmayan : NAMÜTENAHİ Ucu demir çengelli çubuk : KANCA Ucu halkalı cıvata : MAPA Ucu kalem gibi kesilmiş çubukla yapılan ağaç aşısı : KALEMAŞISI Ucu sivri demirli kısa üvendire : MİSİSTİRA Ucu sivri uzun mızrak : KARGI Ucu yanık, odun, alak : ESE Ucuna küçük bir ağırlık bağlanmış iple oluşturulan, yer çekiminin doğrultusunu beli Ucunda, alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan, aydınlatmaya yarayan değnek : MEŞA Ucuz, özenmeden ve bayağı cins ayakkabı yapan ya da satan esnaf : KAVAF Uçağa benzer motorsuz hava taşıtı : PLANÖR Uçağı süren ya da yöneten kimse : PİLOT Uçak : TEYYARE Uçak ya da geminin izlediği yol : ROTA Uçaklarda pilot kabini : KOKPİT Uçaklarda yüksekliği gösteren araç : ALTİMETRE Uçakların izlediği yol : ROTA Uçakların yolcu indirip bindirdikleri pist : APRON Uçamayan bir yeni Zelanda kuşu : KİVİ Uçan böcek türü : KELEBEK Uçmak : CENNET, İREM Uçurum : YAR Ud çalan sanatçı : UDİ Ufak : AZ, KÜÇÜK, MİNİK Ufak çıkıntı, gedik : PÜRÜZ Ufak kürek : FARAŞ Ufak tefek şeyler : ÖTEBERİ Ufak tefek tuhafiye eşyası satan gezginci esnaf : ÇERÇİ Ufak tekne : KAYIK Ufak ve yuvarlak taneler biçiminde kurutulmuş hamur : KUSKUS Ufak yeşil yaprakları yenilen bir kır bitkisi : MADIMAK Ufuklar : AFAK Uganda’nın Başkenti : KAMPALA Uganda’nın para birimi : ŞİLİN Uğur, iyi talih : YOM Uğur, talih : KUT Uğurlu olan, kademli mübarek : UĞURLU Uğursuz : MERET Uğursuzluk : SEAMET Ulak : HABERCİ Ulam : GRUP, ZÜMRE Ulaşan, varan : VASIL
10201. 10202. 10203. 10204. 10205. 10206. 10207. 10208. 10209. 10210. 10211. 10212. 10213. 10214. 10215. 10216. 10217. 10218. 10219. 10220. 10221. 10222. 10223. 10224. 10225. 10226. 10227. 10228. 10229. 10230. 10231. 10232. 10233. 10234. 10235. 10236. 10237. 10238. 10239. 10240. 10241. 10242. 10243. 10244. 10245. 10246. 10247. 10248. 10249. 10250. 10251. 10252. 10253. 10254. 10255. 10256. 10257. 10258. 10259. 10260.
Ulaşılabilecek mesafe : ERİM Ulaşım, muvasala : ERİŞİM Ulaştırma : İSAL, MÜNAKALAT Ulema : BİLGİN Ulema üstlüğü : LATA Ulu önder Atatürk’ün yattığı yer : ANITKABİR Ululuk, büyüklük : AZAMET Ulus : MİLLET Ulusal : MİLLİ Ulusal gün : BAYRAM Uluslar arası alanda karayoluyla yapılan mal taşımacılığı : TIR Uluslar arası Basın Enstitüsü (kısaca) : İPİ Uluslar arası bir haber ajansı : AP Uluslar arası Çalışma Örgütü (kısaca) : İLO Uluslar arası Güreş Federasyonu (kısaca) : FİLA Uluslar arası kara yolumuz : TEM Uluslar arası Para Fonu (kısaca) : İMF Umar : ÇARE Umman : OKYANUS Umman’ın Başkenti : MASKAT Umman’ın para birimi : RİYAL Umumi : GENEL Umut : ÜMİT Un, et ve bamya ile yapılan bir tür yemek : ASİDE Un, yağ ya da badem, fıstık gibi şeylerle yapılan, şekerli küçük çörek : KURABİYE Unsur : ELEMAN Unsurlar : ANASIR Unutkan : NİSYAN Unutmamak için konulan işaret : ANDIRAK Unutmamak için parmağa bağlanan iplik : RETİME Ur : NEOPLAZMA, TÜMÖR Uran : ENDÜSTRİ, SANAYİ Uranüs gezegeninin ilk uydusu : ARIEL Uray : BELEDİYE Urba : GİYSİ Urları inceleyen tıp talı : OSKOLOJİ Uruguay’ın Başkenti : MONTEVİDEO Uruguay’ın para birimi : PEZO Uruk : IRK, KAN, NESİL, SOY, SÜLALE Us : AKIL Usanç ve öfke anlatır : AMAN Usanmak : BIKMAK Usare . ÖZSU Uskumru iriliğinde bir balık : RİNGA Uskumru’nun ufağı : VONOZ Uslu durmayan, söz dinlemeyen çocuk : YARAMAZ Ussal : AKLİ Usta : EHİL, MAHİR Usta ile çırak arasındaki aşama : KALFA Usta, hünerli : MAHİR Ustalık, hüner : MARİFET Ustalık, maharet : BECERİ Usul : BİÇEM, BİÇİM, METOT, STİL, TARZ, ÜSLUP, YÖNTEM Uşak’ın İlçeleri : BANAZ, EŞME, KARAHALLI, SIVASLI, ULUBEY Ut : AR, HİCAP, UTANMA Ut çalan kimse : UDİ Utanç duyan : UTANAN Utanma : AR, HİCAP, UT Utanma duygusu : AR Utanma, haya : AR
10261. 10262. 10263. 10264. 10265. 10266. 10267. 10268. 10269. 10270. 10271. 10272. 10273. 10274. 10275. 10276. 10277. 10278. 10279. 10280. 10281. 10282. 10283. 10284. 10285. 10286. 10287. 10288. 10289. 10290. 10291. 10292. 10293. 10294. 10295. 10296. 10297. 10298. 10299. 10300. 10301. 10302. 10303. 10304. 10305. 10306. 10307. 10308. 10309. 10310. 10311. 10312. 10313. 10314. 10315. 10316. 10317. 10318. 10319. 10320.
Utanması sıkılması olmayan : ARSIZ Utanmaz, rezil : KEPAZE Uyak : KAFİYE Uyan, saygı gösteren : RİAYETKÂR Uyanık : AÇIKGÖZ Uyanık, gözü açık : SAK Uyanmış, uyumamış : UYANIK Uyarı : İKAZ Uyarı, ikaz : İHTAR Uyarma : İKAZ Uydu : PEYK Uyduruk öykü : MASAL Uygar : MEDENİ Uygarlaşmamış : BARBAR Uygarlık : MEDENİYET Uygulayımbilim : TEKNOLOJİ Uygun : MAKUL Uygun adım yürürken çıkan ses : RAP RAP Uygun bulma, muvafakat, tasvip : KABUL Uygun bulma, tasdik : ONAY Uygun bulma, tasvip etme : ONAMA Uygun düşecek hiçbir çıkış yolu görünmediği düşünülen durum : ÇIKMAZ Uygun zamanda olmayan, vaktinde olmayan, mevsimsiz : VAKİTSİZ Uygunluk, rastlama, tam zamanında ve yerinde olma : İSABET Uygur hükümdarlarına verilen unvan : İDİKUT Uyku : HAB Uyku basmış, ağırlaşmış : MAHMURE Uyku durumunda olma : UYUMA Uyku durumunda olmak : UYUMAK Uykusu hafif : SAK Uyma, boyun eğme : RİAYET Uysal : MUNİS, SICAKKANLI Uyum : AHENK Uyumasını sağlama : UYUTMA Uyumsuz : AHENKSİZ Uyuşma, anlaşma : MUTABAKAT Uyuşma, bağdaşma : İTTİFAK Uyuşturucu bir madde : ESRAR, LSD, MORFİN Uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadele eden bir kuruluş : AMATEM Uyuşuk : SÜNEPE, TEMBEL Uz : KURUCU Uzaduyum : TELEPATİ Uzağı belirtmek için kullanılan sözcük : TA Uzak : IRAK Uzak doğu kökenli dövüş sanatı : KARATE Uzak karşıtı : YAKIN Uzaklaşma : IRALAMA, IRAMA Uzaklaşma, ara açılma : IRAMA Uzaklaşmak, uzamak, ara açılmak : IRAMAK Uzaklık : ARA, MESAFE Uzaklık belirten söz : TA Uzaklık ölçer : TELEMETRE Uzakta meydana gelen bir olayı anında hissetme hali : TELEPATİ Uzakta, ileride bulunan; ileri, üst, uzak : ÖTE Uzam : VÜSAT Uzay : FEZA Uzay adamı : ASTRONOT Uzaya gönderilen bir tür araç : MEKİK Uzaydaki bütün alemler : KAİNAT Uzlaştıran kimse : ARACI
10321. 10322. 10323. 10324. 10325. 10326. 10327. 10328. 10329. 10330. 10331. 10332. 10333. 10334. 10335. 10336. 10337. 10338. 10339. 10340. 10341. 10342. 10343. 10344. 10345. 10346. 10347. 10348. 10349. 10350. 10351. 10352. 10353. 10354. 10355. 10356. 10357. 10358. 10359. 10360. 10361. 10362. 10363. 10364. 10365. 10366. 10367. 10368. 10369. 10370. 10371. 10372. 10373. 10374. 10375. 10376. 10377. 10378. 10379. 10380.
Uzlaştırıcı : ARABULUCU Uzman : KOMPETAN, MÜTEHASSIZ Uzun çubuklarla tütün içindiği çağlarda, odanın ortasına yerleştirilen ve çubuğun k Uzun konçlu kapalı ayakkabı : BOT Uzun marangoz rendesi : PLANYA Uzun olmayan : KISA Uzun omuz atkısı : ETOL Uzun Orman ağacı : KAYIN Uzun saçaklı çatısı olan alçak dağ konutu : ŞALE Uzun saplı yayvan kap : TAVA Uzun süre kadınsız kalan erkek : ABAZAN Uzun süre saklanacak peynir, balık vb. şeylerin bozulmaması için içine konuldukları Uzun ve ensiz tahta : ÇITA Uzun ve kalın yeşil biber : ÇARLİSTON Uzun ve sivri gagalı bir deniz kuşu : KARABATAK Uzun, ucu sivri silah : MIZRAK Uzun, yassı ve ensiz demir parçası : LAMA Uzunçalar, Long Play (kısaca) : LP Uzunlamasına, boyuna : TULANİ Uzunluk ölçüsü : METRE Uzuv : ORGAN Uzyazar : TELEM Ücreti ödenerek gecelenebilen yer : OTEL Ücretlilere ödenen aylık : MAAŞ Üç anlamında önek : TRE Üç aylardan biri : RAMAZAN, RECEP, ŞABAN Üç ayların ilki : RECEP Üç bentten oluşan bir batı şiiri : BALAD Üç boyutlu sinema tekniği : SİNERAMA Üç katlı bir balık ağı : DİFANA Üç katlı daire : TİRİPLEKS Üç kişi ile oynanan bir kağıt oyunu : PRAFA Üç silahşörlerden biri : ARAMİS Üç veya daha çok direği bulunan yelkenli gemilerde arka direk : MİZANA Üdeba : EDİPLER Üflemeli bir çalgı : KLARNET, NEY, SAKSAFON Üfleyerek çalınan küçük bir çalgı : ARMONİKA Üftürgeç : FAN Üleş : HİSSE, PAY Ülfet . ALIŞMA Ülke : VATAN Ülke, yurt, el : İL Ülkemizde bir petrol bölgesi : RAMAN Ülkemizde çok tüketilen bir gıda maddesi : EKMEK Ülkemizin Asya kıtası bölümündeki topraklarına verilen ad : ANADOLU Ülkücü : İDEALİST Ülser : KARHA Ümera : AMİRLER Ümit : UMUT Ün, şöhret : NAM Üniforma sırması : APOLET Ünite : BİRİM Üniversite Seçme ve Yerleştirme Merkezi (kısaca) : ÜSYM Ünlem : NİDA Ünlü : MEŞHUR, NAMDAR Ünlü Alman kadın casus : MATA HARİ Ünlü bir araba markasının kısaltması : RR Ünlü bir aşk masalı : KEREM İLE ASLI, LEYLA İLE MECNUN, YUSUF İLE ZÜLEYHA Ünlü bir çizgi film : HAİDİ, RED KİT, TENTEN Ünlü bir kadın keman sanatçımız : SUNA KAN
10381. 10382. 10383. 10384. 10385. 10386. 10387. 10388. 10389. 10390. 10391. 10392. 10393. 10394. 10395. 10396. 10397. 10398. 10399. 10400. 10401. 10402. 10403. 10404. 10405. 10406. 10407. 10408. 10409. 10410. 10411. 10412. 10413. 10414. 10415. 10416. 10417. 10418. 10419. 10420. 10421. 10422. 10423. 10424. 10425. 10426. 10427. 10428. 10429. 10430. 10431. 10432. 10433. 10434. 10435. 10436. 10437. 10438. 10439. 10440.
Ünlü bir müzikal : EVİTA Ünlü bir spor kulübümüzü simgeleyen harfler : BJK, FB, GS, TS Ünlü bir şairimiz : ZİYA PAŞA Ünlü bir Türk karikatürcüsü : CEM Ünlü bir Türk müziği bestecisi : ITRİ Ünlü boksör Mahammed Ali’nin soy adı : CLAY Ünlü gangaster : AL CAPONE Ünlü Macar şarabı : TOKAY Ünlü tarihçimiz : NAİMA Ünlü yazarlarımızdan Peyami Safa’nın bazı yazılarında kullandığı takma ad : SERVERB Ürdün’ün Başkenti : AMMAN Ürdün’ün para birimi : DİNAR Ürem : FAİZ, GETİRİ, NEMA Üreteç : JENERATÖR, PİL Üretici : MÜSTAHSİL Üretim : İMALAT, İSTİHSAL Üretim işleri : İMALAT Üretimde bir mal elde edinceye kadar harcanan değerlerin toplamı : MALİYET Ürik asit tuzu : ÜRAT Ürkü : PANİK Ürolog : BEVLİYECİ Ürün kaldırma, ekin biçme işi : HASAT Ürün veren ya da kâr sağlayan : PRODÜKTİF Üs : MERKEZ, ÖZEK Üslup : BİÇEM, BİÇİM, STİL, TARZ, USUL Üslup, tarz : STİL Üst dudağı yarık olan kimse : YİRİK Üst ve alt karşıtı : YAN Üst yanı açık boru : OLUK Üsteleme : TEKİT Üstenci : MÜTEAHHİT Üstten sağa doğru eğik olan basım harfi : İTALİK Üstü kapalı anlatma : İMA Üstü örtülü, önü açık yer, sundurma : REVAK Üstün görüş sahibi kimse : ARİF Üstün nitelikli ya da üstün yetenekli : KLAS Üstün yetenekli, üstün nitelikli : KLAS Üstün, olağanüstü akıl ve zeka kuvveti olan : DAHİ Üstünde olan şey : ZİMMET Üstüne atma, yükleme : İSNAT Üstüne binilen hayvan, binek atı : BİNİT Üstünlük : AVANTAJ Üstünlük sağlayan şey, yarar, kâr : AVANTAJ Ütülenmiş : ÜTÜLÜ Ütülü : ÜTÜLENMİŞ Üvey anne : ANALIK Üvey baba : BABALIK Üvey olmayan : ÖZ Üye : AZA Üyelerin dernek kasasına ödedikleri para : AİDAT Üzeri mine veya emay ile kaplı olan : EMAYE Üzerinde aslan resmi bulunan eski bir Osmanlı parası : ESEDİ Üzerinde bir cismin görüntüsü ışıldatılan, saydam olmayan düz yüzey, görüntülük : E Üzerinde bir çok iğne bulunan balık oltası : ÇAPARİ Üzerinde birçok fındık bulunan dal : ÇOTANAK Üzerinde dalgalı çizgiler bulunan kumaş : HARE Üzerinde deney yapılan kimse ya da şey : DENEK Üzerinde deri vb. bir bant bulunan bir tür sandal : SABO Üzerinde Kommagene Krallığı’ndan kalma dev heykeller de bulunan Adıyaman’da ki dağ Üzerinde ölü yıkanan kerevet : SALACAK
10441. 10442. 10443. 10444. 10445. 10446. 10447. 10448. 10449. 10450. 10451. 10452. 10453. 10454. 10455. 10456. 10457. 10458. 10459. 10460. 10461. 10462. 10463. 10464. 10465. 10466. 10467. 10468. 10469. 10470. 10471. 10472. 10473. 10474. 10475. 10476. 10477. 10478. 10479. 10480. 10481. 10482. 10483. 10484. 10485. 10486. 10487. 10488. 10489. 10490. 10491. 10492. 10493. 10494. 10495. 10496. 10497. 10498. 10499. 10500.
Üzerinde plaka bulunan : PLAKALI Üzerine çivi çakılacak ayakkabı geçirilen kunduracı aracı : ÖRS Üzerine her türlü bükülebilir madde sarılan, kenarları çıkıntılı silindir : MAKARA Üzerine iplik vs. sarılır : MAKARA Üzerine iplik, tel, şerit gibi şeyler sarılan, kenarları çıkıntılı, ekseni boyunca Üzerine rayların yerleştirildiği, yere enine konulmuş demir ya da ağaçların her bir Üzerine resim, ilan vb. asılan levha : PANO Üzerine tel, ip vs. sarılan nesne : MAKARA Üzerine toprak örtülmüş yığın : LODA Üzerine üçgen yelken asılan seren : ARTENE Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylan derisi : RAK Üzerine yemek konularak yenen büyük ve yuvarlak tepsi : SİNİ Üzgü : EZA, EZİYET Üzme, sıkıntı verme, cefa : EZA Üzüm ağacı: ASMA Üzüm kütüğü : OMACA Üzüm suyu : ŞIRA Üzüm taşımaya yarar tahta kap : MAHRA Üzüm toplama zamanı : BAĞBOZUMU Üzüm veren bitki : ASMA Üzümde görülen olgunlaşma belirtisi : BEN Üzüntü : ACI, GAM, YEİS Üzüntü ve kederden uzak olma, rahat, huzur, iç ferahlığı : SEFA Üzüntü verici, çok acı verici : ELİM Üzüntüden doğan karamsarlık : YEİS Üzüntülü ve sert yüz ifadesi : ASIK V simgeli element : VANADYUM Vade : MEHİL, MÜDDET, SÜRE Vadeli : KREDİLİ Vadi : KOYAK Vahşi : YABANİ, YAMYAM Vahşi hayvan avı : SAFARİ Vahşi öküz üzerinde durabilme oyunu : RODEO Vaka : HADİSE, OLAY Vaka, hadise : OLAY Vakıf idarecisi, vakıf işlerini, vakıf şartlarına göre yürüten vazifeli : MÜTEVELLİ Vakit : SAAT, SÜRE, ZAMAN Vakit kaybetmeden, derhal, gecikmeden : HEMEN Vakit kazanmak için aldatmak : OYALAMAK Vaktinden önce erken doğmuş çocuk : PREMATÜRE Valf : VANA Vali : İLBAY Valide : ANA, ANNE Validelik : ANNELİK Valilik : VİLAYET Van’ın İlçeleri : BAHÇESARAY, BAŞKALE, ÇALDIRAN, ÇATAK, EDREMİT, ERCİŞ, GEVAŞ, GÜRP Vana : VALF Vanuatu’nın Başkenti : PORT-VİLA Vapur iskelelerinde çıma uzatan ya da tutan kimse : ÇIMACI Var : MEVCUT Varak : YAPRAK Varidat : GELİRLER Varlığını kaldırma : İMHA Varlık, servet : VARİYET Varlık, zenginlik : VARİYET Varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam : AYNA Varlıklı eski Rus köylülerine verilen ad : KULAK Varsayım, hipotez : FARAZİYE Varsayımlar : FARAZİYE Vasat : ORTA, MİDİ
10501. 10502. 10503. 10504. 10505. 10506. 10507. 10508. 10509. 10510. 10511. 10512. 10513. 10514. 10515. 10516. 10517. 10518. 10519. 10520. 10521. 10522. 10523. 10524. 10525. 10526. 10527. 10528. 10529. 10530. 10531. 10532. 10533. 10534. 10535. 10536. 10537. 10538. 10539. 10540. 10541. 10542. 10543. 10544. 10545. 10546. 10547. 10548. 10549. 10550. 10551. 10552. 10553. 10554. 10555. 10556. 10557. 10558. 10559. 10560.
Vasati : ORTALAMA Vasıf, keyfiyet : NİTELİK Vasıf, nitelik : KALİTE Vasıl : ULAŞAN, VARAN Vasıta : ARACI, ARAÇ Vatan : MEMLEKET, ÜLKE, YURT Vatan Şairi lakaplı yazarımız : NAMIK KEMAL Vatandaş : YURTTAŞ Vatansız : HAYMATLOS Vazgeçme : CAYMA Vazgeçme, çekilme : FERAĞ Vazife : ÖDEV Vaziyet : HAL Vazo : ÇİÇEKLİK Veba hastalığı : TAUN Vedia : EMANET, İNAM Vedia, inam : EMANET Vehim : KURUNTU Vekalet : VEKİLLİK Vekil : BAKAN Vekil, nazır : BAKAN Vekillik : VEKALET Vekillik etmek : VEKALET Velilik : VELAYET Venedik kayığı : GONDOL Venezuela’nın Başkenti : CARACAS Venezuela’nın para birimi : BOLİVAR Venezuela’nın uluslar arası plaka işareti : YV Verdi’nin ünlü operası : AİDA Vergi koyma : TARH Vergi ve devlet gelirini toplama : CİBAYET Vergiler : RÜSUM Veri : DATA, DONE Verilen söz : VAAD Verim : SEMERE, RANDIMAN Verimli : SEMERELİ Verimli bir balçık : LÖS Verimsiz : AKİM, KISIR, SONUÇSUZ, STERİL Verimsiz ya da sulanmayan toprak : KIRAÇ Verimsizlik : AKAMET, SONUÇSUZLUK Verme, ödeme : İKA Vesika : BELGE Vesile : SEBEP Vesvese : İŞKİL Vidada iki diş arasında kalan çukur bölüm : YİV Vietnam krallık hanedanı : LE Vietnam takviminde yılbaşı : TET Vietnam’ın Başkenti : HANOİ Vietnam’ın orta kesiminde yer alan, ülkenin en dar bölgesi : ANNAM Vietnam’ın para birimi : DONG Vietnam’ın uluslar arası plaka işareti : VN Vilayet : İL, VALİLİK Villa : KÖŞK Viraj : DÖNEMEÇ Viran : HARAP, YIKIK Virane : YIKINTI Virman : AKTARMA Viskozit : AĞDALIK Vişne : EKŞİ KİRAZ Vitrin : CAMEKAN
10561. 10562. 10563. 10564. 10565. 10566. 10567. 10568. 10569. 10570. 10571. 10572. 10573. 10574. 10575. 10576. 10577. 10578. 10579. 10580. 10581. 10582. 10583. 10584. 10585. 10586. 10587. 10588. 10589. 10590. 10591. 10592. 10593. 10594. 10595. 10596. 10597. 10598. 10599. 10600. 10601. 10602. 10603. 10604. 10605. 10606. 10607. 10608. 10609. 10610. 10611. 10612. 10613. 10614. 10615. 10616. 10617. 10618. 10619. 10620.
Viyola da denilen bir tür çalgı : ALTO Vizon : MİNK Voleybol ve teniste küt inme : SMAÇ Voleybol ve teniste maçın her bir bölümü : SET Voleybolda perdeleme : BLOK Volkan : YANARDAĞ Volkanik kayaçlarda bulunan ortoz feldspat türü : SANİDİN Voltamper (kısaca) : VA Vuraç : RAKET Vurguncu, spekülatör : ALAVERECİ Vurma, dövme : DARP Vurmalı bir çalgı : BATERİ Vuruş, çarpış : DARBE Vücudu gelişmiş : ATLETİK Vücudu hastalıktan korur : AŞI Vücudun değişik uzuvlarında üst derinin kalınlaşması : NASIR Vücudun dış yüzü : TEN Vücut : BEDEN Vücut esenliği : KEYİF Vücut ısısı : ATEŞ Vücut parçası, organ : AZA Vücut yapısı : ANATOMİ, BÜNYE Vücut, boy, bos : ENDAM Vücutta delik açma : YARALAMA Vücutta her hangi bir sebeple oluşan derin kesik veya zedelenme : YARA Vücuttan idrar yoluyla atılan zehirli madde : ÜRE Vüsat : UZAM Wc : HELA, TUVALET W simgeli element : TUNGSTEN “VOLFRAM” X harfinin okunuşu : İKS XE simgeli element : KSENON Y simgeli element : İTRİYUM Yaban armudu : AHLAT Yaban mersini : ENİR Yaban pazısı : IŞTIR Yabanannesi : NARPIZ Yabanarısı : SARICA Yabancı : EL, YAD Yabancı bir haber ajansı : AP Yabancı korkusu : ZENOFOBİ Yabancı otlar : ALAZA Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri : KUR Yabancı ülkelere gidecek olanlara yetkili kuruluşça verilen belge : PASAPORT Yabancı, uzak : YAD Yabancılar : ELALEM Yabani : VAHŞİ, YAMYAM Yabani at çobanı : HERGELECİ Yabani bir biçimde, ilkelce : YABANİCE Yabani dişi eşek : ANE Yabani hayvan vurma ya da yakalama işi : AV Yabani ıspanak : PAZI Yabani kumru : ÜVEYİK Yabani yonca : TİRFİL Yabankazı : LÖKEŞE Yabanmersini türü : ENİR Yad : EL, YABANCI Yad etmek : ANMAK Yafta : ETİKET Yağ uru : LİPOM Yağı alındıktan sonra zeytinin kalan posası : PİRİNA
10621. 10622. 10623. 10624. 10625. 10626. 10627. 10628. 10629. 10630. 10631. 10632. 10633. 10634. 10635. 10636. 10637. 10638. 10639. 10640. 10641. 10642. 10643. 10644. 10645. 10646. 10647. 10648. 10649. 10650. 10651. 10652. 10653. 10654. 10655. 10656. 10657. 10658. 10659. 10660. 10661. 10662. 10663. 10664. 10665. 10666. 10667. 10668. 10669. 10670. 10671. 10672. 10673. 10674. 10675. 10676. 10677. 10678. 10679. 10680.
Yağı alınmış sütten ya da yoğurttan yapılan peynir : KEŞ Yağış şekillerinden biri : DOLU, KAR, YAĞMUR Yağışsız : KURAK Yağma, çapul : TALAN Yağmur : BARAN, RAHMET Yağmur getiren sert ve geçici yel : BORA Yağmur getirmeyen güçlü fırtına : URAĞAN Yağmur serpintisi : ÇİPİLTİ, ÇİSE, ÇİSİLTİ Yağmur suyunun biriktiği çukur yer : KAK Yağmur türü : TUFAN Yağmur, soğuk gibi dış etkilere karşı başa geçirilen, giysiye dikili ya da ayrı ola Yağmurluk : TRENÇKOT Yağsız bir peynir : KEŞ Yahudi din adamı : HAHAM Yahudi kadını : BORİÇE Yahudi tapınağı : HAVRA Yahya Kemal’in ünlü bir şiiri : AÇIK DENİZ Yaka : KENAR, KIYI, SAHİL Yakacak odun için kullanılan ölçü birimi : STER Yakanın göğse doğru inen devrik bölümü : KLAPA Yakaya takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun simgesi niteliğinde Yakıcı ve yıkıcı bir bomba : NAPALM Yakın arkadaş : DOST Yakışık alan : CAİZ Yakışıksız ve saygısızca davranan : DENSİZ Yakışır, yerinde, uygun : REVA Yakıt olarak kullanılan ham petrolün damıtma ürünlerinden biri : MAZOT Yaklaşık : TAKRİBİ Yakmak için kullanılan iri saman : KES Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun bir romanı : BİR SÜRGÜN, YABAN Yakup Peygamber’in karısı : LEA Yalaka : DALKAVUK Yalan : KITIR Yalan dolanla gizlice görülen kötü iş, gizli oyun : DALAVERE Yalan dolanla görülen iş : HOKKABAZLIK Yalaz : ALAZ, ALEV, YALAZA, YALIM Yalıçapkını da denilen bir kuş : EMİRCİK Yalım, alaz : ALEV Yalın, gösterişsiz : SADE Yalıtılmış : İZOLE Yalıyar : FALEZ Yalman : SARP, DİK Yalnız barutla sıkıştırılmış tüfek ya da fişek dolgusu : KURUSIKI Yalnız bir giysilik dokunmuş, üstün nitelikte kumaş parçası : KUPON Yalnız kendine bağımlı olan, başka hiçbir güçlü sınırlanmayan bir güç : EGEMEN Yalnız tabanı bulunan, ayağa kordon ve kayışla bağlanan açık ayakkabı : SANDALET Yalnızca ahlak üzerine kurulu yönetim biçimi : ETOKRASİ Yalnızca akli ve zihni esaslara dayandırılan fikir, teori : NAZARİYE Yalnızlık korkusu : EREMOFOBİ Yalvarma, istirham : RİCA Yalvarma, yakarma : NİYAZ Yama : EKLEME Yama koyarak onarmak : YAMAMAK Yamyam : VAHŞİ, YABANİ Yan : TARAF Yan yana yada birbirine yakın sözcüklerin başındaki ünsüzlerin yinelenmesi : ALİTER Yana eğik basım harfi : İTALİK Yanağın alt tarafı; çene : ENEK Yanak : İZAR Yanak ve çene kılları : SAKAL
10681. 10682. 10683. 10684. 10685. 10686. 10687. 10688. 10689. 10690. 10691. 10692. 10693. 10694. 10695. 10696. 10697. 10698. 10699. 10700. 10701. 10702. 10703. 10704. 10705. 10706. 10707. 10708. 10709. 10710. 10711. 10712. 10713. 10714. 10715. 10716. 10717. 10718. 10719. 10720. 10721. 10722. 10723. 10724. 10725. 10726. 10727. 10728. 10729. 10730. 10731. 10732. 10733. 10734. 10735. 10736. 10737. 10738. 10739. 10740.
Yanan şeyin kalıntısı : KÜL Yanardağ : VOLKAN Yanardağ ağzı : KRATER Yanardağ ifrazatı : LAV Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldispat türü : ARAKİN Yanardağın püskürtme sırasında yeryüzüne çıkardıkları dünyanın derinliklerinden gel Yandan görünüş : PROFİL Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od : ATEŞ Yanıcı, renksiz, az kokulu, karbon ve hidrojen bileşimi : ETİLEN Yanılmazlık : İSABET Yanıltmacalı söz : LATA, MUGA, YANILTMACA Yanıt : CEVAP Yankı : AKİS, EKO, AKS Yankıca : EKOLALİ Yanki : AMERİKALI Yanlış olmasına rağmen herkes tarafından kullanılan kelime veya kelime grubu : GALA Yanlış, yanlışlık, yanılgı : HATA Yanma neticesinde beliren ısı ve ışık, od, nar : ATEŞ Yanmak : TUTUŞMAK Yansıma, yansı : AKİS, İNİKAS Yansıtıcı : REFLEKTÖR Yapağı ya da keçi kılının dokunmadan, yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş Yapağıdan elde edilen, eczacılıkta ve parfümeride kullanılan, sarımtırak renkte bir Yapay : SUNİ Yapay dokuma ipliği : ORLON Yapı : BİNA Yapı döküntüsü : MOLOZ Yapı işlerinde kullanılan çekül : GEZ Yapı taslağı : MAKET Yapı, heykel gibi şeylerin taslak durumundaki küçük örneği : MAKET Yapılan iş : AMEL Yapılan iş, işlem : AMELİYE Yapılan kötü bir davranış için özür dileme : TARZİYE Yapılarda, demiryollarında kullanılan demir kiriş : PUTREL Yapıları dış etkilerden korumak için üzerlerine yapılan kiremit kaplı bölüm : DAM Yapıların taslak biçimindeki küçük modeli : MAKET Yapıların temel elemanı : BETON Yapılması gerekli ödev, görev : FARİZA Yapılması kolay : PRATİK Yapım ekiyle kurulmuş sözcük : TÜREV Yapım işleri, üretim : İMALAT Yapımevi : İMALATHANE Yapının dış kapısıyla odaları arasındaki geçit : DALAN, LOBİ Yapının toprağa oturan bölümü : TEMEL Yapısına girdiği sözcüğe “yeni” anlamı veren yabancı bir önek : NEO Yapışkan bir şekerleme : MACUN Yapıt : ESER Yapıtlar : ASAR Yapma boyaların imalinde kullanılan bir sıvı : ANİLİN Yapma organ : PROTEZ Yapma, kurma, temelini atma : TESİS Yapma, meydana getirme, üretme : İMAL Yapma, yerine getirme : İFA Yapma, yerine getirme : İKAME Yapmacıklı davranış : NAZ, ROL Yapmacıklı hareket, işve : NAZ Yaprağı, müshil olarak kullanılan bir bitki : SİNAMEKİ Yaprak : VARAK Yaprakları güzel kokulu bir ağaç : DEFNE Yaprakları limon gibi kokan bir bitki : MELİSA
10741. 10742. 10743. 10744. 10745. 10746. 10747. 10748. 10749. 10750. 10751. 10752. 10753. 10754. 10755. 10756. 10757. 10758. 10759. 10760. 10761. 10762. 10763. 10764. 10765. 10766. 10767. 10768. 10769. 10770. 10771. 10772. 10773. 10774. 10775. 10776. 10777. 10778. 10779. 10780. 10781. 10782. 10783. 10784. 10785. 10786. 10787. 10788. 10789. 10790. 10791. 10792. 10793. 10794. 10795. 10796. 10797. 10798. 10799. 10800.
Yaprakları yemeklere konulan ıtırlı bir bitki : NANE Yapraklarından kokain çıkarılan bitki : KOKA Yapraklarıyla ipek böceği beslenen bir ağaç : DUT Yar : SEVGİLİ, UÇURUM Yara bakımı : TIMAR Yara bandı : PLASTER Yara, bere, ezik : EKİMOZ Yaramaz : AFACAN Yararlı : NAFİ Yaraşırlık, uygunluk : LİYAKAT Yaratı : KREASYON Yaratıcı, Hâlık, Allah : BARİ Yaratık : MAHLUK Yaratma, yoktan var etme : İBDA Yardım : İANE, İNAYET Yardım çağrısı : İMDAT, SOS Yardım için satış : KERMES Yardım istendiğini anlatan bir ünlem : AMAN Yardım istendiğini anlatır : AMAN Yardım, iyilik : İNAYET Yardımcı : MUAVİN, YAVER Yardımcı bir yemek : SALATA Yardımcı kuvvet, destek : TAKVİYE Yardımcı, muavin, yardak : YAMAK Yargı : KARAR Yargıç : HAKİM Yargılama : MAHKEME, MUHAKEME Yarı : NİM Yarı açmak : ARALAMAK Yarı mat bir kağıt türü : ABADİ Yarı memnunluk anlatan bir ünlem : EH Yarı saydam parlak ve değerli bir taş : AKİK Yarık : ÇATLAK, ŞAK Yarım : NISIF Yarım baş ağrısı : MİGREN Yarısı kara, yarısı ak keçi : BAZA Yarış atı binicisi : JOKEY Yarış kayığı : KİK Yarışın evrelerinden her biri : ETAP Yarışma : MAÇ, MÜSABAKA Yarışma, yarış : REKABET Yarışta son eleme : FİNAL Yarma, yırtma : HARK Yas : ELEM, KEDER, MATEM Yas havalarına uygulanan bir halk ezgisi : LELEMENDİ Yasa : KANUN Yasa dışı gizlice yapılan konut : GECEKONDU Yasadışı birleşmelerden doğan çocuk : HARAMZADE, PİÇ Yasak : MEN Yasaklama : MEN Yasal : KANUNİ, LEGAL Yasal ölçü modeli : ETALON Yasal, legal : MEŞRU Yasalara aykırı davranış : SUÇ Yassı demir ya da çelik : SAC Yassı ekmek çeşidi : DAYAMA Yassı ve büyük yemek tabağı : PİYATA Yaş, ıslak : RATIP Yaş, sakatlık ya da hastalık nedeniyle emekli edilen yeniçerilere verilen ad : AMEL Yaşam : DİRİM, HAYAT
10801. 10802. 10803. 10804. 10805. 10806. 10807. 10808. 10809. 10810. 10811. 10812. 10813. 10814. 10815. 10816. 10817. 10818. 10819. 10820. 10821. 10822. 10823. 10824. 10825. 10826. 10827. 10828. 10829. 10830. 10831. 10832. 10833. 10834. 10835. 10836. 10837. 10838. 10839. 10840. 10841. 10842. 10843. 10844. 10845. 10846. 10847. 10848. 10849. 10850. 10851. 10852. 10853. 10854. 10855. 10856. 10857. 10858. 10859. 10860.
Yaşamakta olan : SAĞ Yaşamayan : ÖLÜ Yaşar Kemal’in bir romanı : TENEKE Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi : BESİ Yaşayan : SAĞ Yaşayan ölü : ZOMBİ Yaşça ya da boyca denk : AKRAN Yaşı uygun : REŞİT Yaşıt : AKRAN, ÖĞÜR Yat limanı : MARİNA Yatak : DÖŞEK Yatak giysisi : PİJAMA Yataktan kalkamayan kimse : YATALAK Yatar koltuk : PULMAN Yatay karşıtı : DİK Yatırım : PLASMAN Yatırma, barındırma : İBATE Yatısız, gündüzlü okul ya da öğrenci : NEHARİ Yatsı namazından sonra kılınan üç rekâtlık namaz : VİTİR Yavan : KATIKSIZ, SADE, SAF Yavaş sesle söylenen : PES Yavaş, ağır : AHESTE Yaver : MUAVİN, YARDIMCI Yavru çocuk : BALA Yavru veya yemiş yetiştirecek duruma gelmiş olan (hayvan veya ağaç) : ANAÇ Yavşan otu : VERONİKA Yay : ZEMBEREK Yay silahı : OK Yaya savaşan askerlerin oluşturduğu sınıf : PİYADE Yayan : YÜRÜYEN Yaygaracı : ŞAMATACI Yayım : NEŞİR Yayım kaynağından enerjinin yayılması : IŞIMA Yayımcı, editör : NAŞİR Yayımlayan, dağıtan : NAŞİR Yayın iki ucu arasındaki esnek bağ : KİRİŞ Yayla : PLATO Yayla atılır : OK Yaylı at arabası : TALİKA Yaylı bir müzik aleti : KEMAN Yayvan sepet : SELE Yayvan ve dolgun yüz : ABLAK Yaz aylarında güneyden esen kuru ve rahatsız edici rüzgar : SAMYELİ Yaz günleri oturulmak üzere kafes tarzında, kubbeli, çevresi çiçek ve sarmaşıklarla Yazar : EDİP Yazarı bilinmeyen : LAEDRİ Yazı : OVA Yazı hokkası : DİVİT Yazı ile bildirme : İŞAR Yazı serisi : TEFRİKA Yazı taslağı : KARALAMA Yazı veya yayın yolu ile yapılan tartışma, kalem kavgası : POLEMİK Yazı ya da kitap başlığı : ANTET Yazıcı : PRİNTER Yazıklar olsun anlamında kullanılan bir söz : TU, TUH Yazılı emir ya da buyruk : EMİRNAME Yazılı kağıt : VARAKA Yazılı olarak verilmiş sınırdan geçme izni, geçiş kağıdı : LESEPASE Yazım : İMLA Yazın : EDEBİYAT
10861. 10862. 10863. 10864. 10865. 10866. 10867. 10868. 10869. 10870. 10871. 10872. 10873. 10874. 10875. 10876. 10877. 10878. 10879. 10880. 10881. 10882. 10883. 10884. 10885. 10886. 10887. 10888. 10889. 10890. 10891. 10892. 10893. 10894. 10895. 10896. 10897. 10898. 10899. 10900. 10901. 10902. 10903. 10904. 10905. 10906. 10907. 10908. 10909. 10910. 10911. 10912. 10913. 10914. 10915. 10916. 10917. 10918. 10919. 10920.
Yazın karadan denize doğru esen mevsim rüzgarı : MELTEM Yazınsal : EDEBİ Yazıt : KİTABE Yazıya ek olarak katılan parça : ZEYİL Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyim anlamak ya da aynı zam Yazıyı silme : TERKİN Yazma aracı : KALEM Yazman : KATİP YB simgeli element : İTERBİYUM Yedek : İHTİYAT, REDİF Yedi Osmanlı saltanat sancağından biri : AKALEM Yedi Uyurlar’ın köpeği : KITMİR Yedirip içirmek işi : BESİ Yegane : TEK Yegane, tek : BİRİCİK Yeğin : ŞEDİT, ŞİDDETLİ Yeis : GAM, ÜZÜNTÜ Yekpare : BİTEVİYE Yel : BAD, RÜZGAR Yeleken : HAVADAR Yelkenleri açılan deliklere ve halat ilmiklerine geçirilen metal halka : RADANSA Yelkenleri açtırmak için verilen komut : FORA Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe y Yemek : AŞ, TAAM Yemek dışı yenilen kuruyemiş gibi şeyler : ÇEREZ Yemek listesinden seçilen ve fiyatları ayrı ayrı hesaplanan yemek : ALAKART Yemek pişen kap : TENCERE Yemek yeme ihtiyacı duyan : AÇ Yemeklerin mide özsuyuyla karıştıktan sonra aldığı durum : KİMÜS Yemeklerin yanında yenilen iştah açıcı bir tür yemek : SALATA Yemen’de bir kent : ADEN, SANA Yemen’in para birimi : RİYAL Yemeni : TÜLBENT Yemesi gereken : AÇ Yemin : ANT, KASEM Yemiş : İNCİR Yemiş, meyve (eski dil) : SEMERE Yemişlerin yenilen bölümü : ETEN Yenecek yemeklerin listesi : MÖNÜ Yengeç : SERETAN Yengi : GALİBİYET Yeni : NEV Yeni doğmuş çocuğun başındaki tüy ya da çocuk için kesilen kurban: AKİKA Yeni doğmuş çocuk : BEBEK Yeni duruma getirme : YENİLEME Yeni dünya kıtası : AMERİKA Yeni evlenen kadın : GELİN Yeni olma durumu : YENİNİK Yeni olmayan : ESKİ Yeni sürmüş körpe ve küçük dal veya yaprak, sürgün : FİLİZ Yeni ve parlak : ÇİL Yeni Zelanda’nın Başkenti : WELLİNGTON Yeni Zelanda’nın para birimi : DOLAR Yeni Zelanda’nın yerli halkı : MAORİ Yeniay : AYÇA, HİLAL Yeniçeri kışlası : ODA Yeniçeri ocağı defterine kayıtlı isimler ve bu kişilere verilen kağıt : ESAMİ Yeniçeri ocağında inzibat ve asayiş işleri ile görevli bölük başı : ASESBAŞI Yeniçeri ocağının, padişahın gözetleyiciliğini yapan asker sınıfı : SOLAK Yeniçerilerin kayıt oldukları kütük defteri : ESAME
10921. 10922. 10923. 10924. 10925. 10926. 10927. 10928. 10929. 10930. 10931. 10932. 10933. 10934. 10935. 10936. 10937. 10938. 10939. 10940. 10941. 10942. 10943. 10944. 10945. 10946. 10947. 10948. 10949. 10950. 10951. 10952. 10953. 10954. 10955. 10956. 10957. 10958. 10959. 10960. 10961. 10962. 10963. 10964. 10965. 10966. 10967. 10968. 10969. 10970. 10971. 10972. 10973. 10974. 10975. 10976. 10977. 10978. 10979. 10980.
Yeniden geri alım vaadiyle satış anlaşması : REPO Yenik : MAĞLUP Yenileştirilmiş, çağcıl duruma getirilmiş : MODERNİZE Yenilgi : MALUBİYET Yepelek : NARİN Yer : MAHAL, MEKAN, TABAN, ZEMİN Yer altı demiryolu hattı : METRO Yer altı su oluğu : AKAÇ Yer çatlağı : EŞİK, FAY Yer değiştirme, karşılıklı yer değiştirme : BECAYİŞ Yer mantarı : KEME Yer mantarı, keme : DOMALAN Yer, bulunulan yer : MEKAN Yer, döşeme : ZEMİN Yer, mahal : MAHAL, MEKAN Yer, orun : KAT, MAKAM Yer, taban : ZEMİN Yeraltı su oluğu : AKAÇ Yeraltından çıkan bir enerji kaynağı : PETROL Yerde bulunan ve sahibi olmayan veya belli olmayan şey : LUKATA Yerdeki karın yüzünde buz tutmuş olan tabaka : KÖREŞE Yerden biten şey, bitki : NEBAT Yere çok yaklaşmış bir tür bulut : SİS Yere çukur kazılarak yapılan bir fırın : TANDIR Yere sermek için kullanılan, paçavradan dokuma : KİLİM Yerel : LOKAL, MAHALLİ, MEVZİİ, YÖRESEL Yerel, mahalli, mevzi : LOKAL Yerfıstığı : ARAŞİT, KİKİRİK Yergi ile ilgili, yergi niteliğinde olan, mizahi, yergisel : SATİRİK Yerinde duramayan, çok hareketli akıl hastası : AJİTE Yerindelik, yanılmazlık : İSABET Yerine getirme, bir işi yapma : İFA, İKA Yerine koyma : İKAME, TELAFİ Yerine koyma, yerine kullanma : İKAME Yerleşim bölgesi : SEMT Yerme : ZEM Yersiz ve uygunsuz hareketleri olan : ZİBİDİ Yeryüzü parçası, toprak : ARAZİ Yeryüzünde bulunan beş büyük kara parçalarından her biri, kıta : ANAKARA Yeryüzünde yaşayan en büyük hayvan : BALİNA Yeryüzünün belli bir orana göre küçültülerek bir düzlem üzerine çizilen taslağı : H Yeşile çalan açık sarı renk : LİMONİ Yeşile çalar toprak rengi : HAKİ Yetenek, beceriklilik : DİRAYET Yeterince aydınlık olmayan : LOŞ Yeterli miktarda olmayan : AZ Yeterli, kafi : EH Yeterlilik : KİFAYET Yetersiz : AZ Yeti : MELEKE Yetinme, kanma : İKTİFA Yetinmesini bilen : KANAATKAR Yetişip dokunmak : EBELEMEK Yetişkin erkeklerde yanak ve çenede çıkan kılların tümü : SAKAL Yetişkin, ergin : KAMİL Yetiştirme, kabiliyetlerini geliştirme, eğitim : TERBİYE Yetki : SELAHİYET Yetkili, usta, becerikli : EHİL Yetkin, erişkin : KAMİL Yığın durumundaki yakacak odun için kullanılan, bir metre küpe eşit hacim ölçüsü bi
10981. 10982. 10983. 10984. 10985. 10986. 10987. 10988. 10989. 10990. 10991. 10992. 10993. 10994. 10995. 10996. 10997. 10998. 10999. 11000. 11001. 11002. 11003. 11004. 11005. 11006. 11007. 11008. 11009. 11010. 11011. 11012. 11013. 11014. 11015. 11016. 11017. 11018. 11019. 11020. 11021. 11022. 11023. 11024. 11025. 11026. 11027. 11028. 11029. 11030. 11031. 11032. 11033. 11034. 11035. 11036. 11037. 11038. 11039. 11040.
Yıkanılan yer, hamam : YUNAK Yıkanmak için kullanılan bitki telleri demeti : LİF Yıkık, harap : VİRAN Yıkılmış ya da çok harap olmuş yapı : VİRANE Yıkım, bela : FELAKET Yıkıntı : VİRANE Yıl : SENE Yılan : MAR Yılan ya da kaz sesi : TIS Yılanın deri değiştirirken attığı deri : KAV Yılankavi namlu veya vida oyuğu : YİV Yılbaşı yortusu : NOEL Yıldırım : ŞAİKA Yıldırımsavar : PARATONER Yıldız : SİTARE, STAR Yılın on iki bölümünden her birine verilen ad : AY Yıllık : SENELİK Yıpratıp eskime : PARALAMA Yır : ŞİİR Yırtıcı bir hayvan : PUMA Yırtıcı bir kuş : ATMACA Yiğit : ALP, CİVANMERT, ER Yiğit, kahraman : ALP Yiğitlik gösteren cesur kimse, yiğit, bahadır, alp : KAHRAMAN Yiğitlik, yüreklilik : CESARET Yiğitliklerden ve yiğitlikten söz eden şiir, öykü : HAMASİ Yine : TEKRAR Yirmi sekiz Ocak’ta başlayan fırtına : AYANDON Yitik : KAYIP, ZAYİ Yitirim,yitirme : KAYBEDİŞ, KAYBETME Yiyeceği ortaklaşa sağlanan toplantı : ARİFANE Yiyecek : TAAM Yiyecek içeceklere tat veren tarçın, kara biber, zencefil gibi maddelerin toplu adı Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap : TABAK Yiyecek parası, geçinmelik : NAFAKA Yiyecek türü : SALAM Yiyecek ve içecek şeyler : NEVALE Yiyecek, içecek ve başka ihtiyaç maddelerini perakende olarak satan kimse : BAKKAL Yiyecek, içecek, özellikle ekmek : NİMET Yiyicilik : İRTİKAP Yoga yapan derviş : YOGİ Yoğun : KESİF Yoğunlaştırılmış ışık demeti : LAZER Yoğunluk : KESAFET Yoğunluk, sıklık, kalabalık, çokluk : KESAFET Yoğurtlu bir meze : BORANİ Yok etme : İMHA Yok etme, öldürme : TELEF Yok karşıtı : VAR Yok olan : ZAİL Yok olanı yerine getirme : TELAFİ Yokluk ülkesi : ADEMABAT Yokluk, hiçlik, ölüm : ADEM Yoksul : FAKİR, FUKARA Yoksul, kimsesiz : GARİBAN Yoksullara yiyecek dağıtmak için kurulmuş hayır kurumu : İMARET Yoksulluk : FAKİRLİK Yoksun : ARİ Yoktan var etme : YARATMA Yol : KARIK
11041. 11042. 11043. 11044. 11045. 11046. 11047. 11048. 11049. 11050. 11051. 11052. 11053. 11054. 11055. 11056. 11057. 11058. 11059. 11060. 11061. 11062. 11063. 11064. 11065. 11066. 11067. 11068. 11069. 11070. 11071. 11072. 11073. 11074. 11075. 11076. 11077. 11078. 11079. 11080. 11081. 11082. 11083. 11084. 11085. 11086. 11087. 11088. 11089. 11090. 11091. 11092. 11093. 11094. 11095. 11096. 11097. 11098. 11099. 11100.
Yol arkadaşlığı, yoldaşlık : REFAKAT Yol kaplama maddesi : ASFALT Yol kenarında kurulmuş olup, Allah rızası için su dağıtılan yapı veya hayır için be Yol kesen, eşkıya, haydut, uğru : HARAMİ Yol kontrol ve bakımı için demiryollarında kullanılan küçük araba : DREZİN Yol yapımında kullanılan taş kırıntısı : MICIR Yol yordam, yol yöntem : ADAP Yola çıkma, gidiş : AZİMET Yola konulan engel : BARİKAT Yolcu evi : OTEL Yolcu olduğundan oruç tutmak, namaz kılmak zorunda olmayan kimse : SEFERİ Yolculuk : SEFER Yontma işlerinde kullanılan ucu sivri araç : KALEM Yorgunluğu gidermek için duraklama : MOLA Yorgunluk : REHAVET Yorum : TEFSİR Yoz : DEJENERE Yozgat’ın 45 Km. güney doğusunda bulunan höyük : ALİŞAR Yozgat’ın İlçeleri : AKDAĞMADENİ, AYDINCIK, BOĞAZLIYAN, ÇANDIR, ÇAYIRALAN, ÇEKEREK, Yön : CİHET, TARAF Yönerge : DİREKTİF, TALİMAT Yönetici : İDARECİ Yönetim : İDARE Yönetim bakımından kendine göre bağımsızlığı en büyük olan il : EYALET Yönetim yeri : İDAREHANE Yönetimle ilgili, yönetime ait : İDARİ Yöntem : METOT, USUL Yöntemine uygun sarılmış halat yumağı : RULO Yöre, yakın yer, dolay : CİVAR Yörelerimizden bazılarında ağıla verilen bir ad : KOM Yöresel : MAHALLİ, YEREL Yugoslavya’da özerk arazi : KOSOVA Yugoslavya’nın Başkenti : BELGRAD Yugoslavya’nın eski lideri : TİTO Yugoslavya’nın para birimi : DİNAR Yugoslavya’nın uluslar arası plaka işareti : YU Yukarıdan aşağıya doğru gelmek : İNMEK Yularından çekilerek götürülen boş binek hayvanı : YEDEK Yumruk oyunu : BOKS Yumurta ile yapılan yemek : OMLET Yumurta sarısı, zeytinyağı ve limonla yapılan bir çeşit koyu soğuk salça : MAYANEZ Yumurta tavası : SAHAN Yumurtadan yeni çıkmış ayaksız kurbağa : İRİBAŞ Yumurtanın beyazı : AK Yumurtanın bir pişiriliş şekli : RAFADAN Yumuşak huylu : MÜLAYİM Yumuşak kalpli, yufka yürekli : RAKİK Yumuşak ve renkli sahtiyandan yapılmış yarım konçlu kapçık : EDİK Yumuşak ve yağlı bir tür toprak : KİL Yumuşaklık : LİYNET Yunak : HAMAM, ISIDAM Yunan alfabesinde bir harf : ETA, RO, TETA Yunan asıllı Türk vatandaşı : RUM Yunan mimarlığının üç biçeminden biri : DOR, İYON, KORİNT Yunan mitolojisinde adalet tanrıçası : DİKE Yunan mitolojisinde aşk tanrısı : EROS Yunan mitolojisinde barış tanrıçası : EİRENE Yunan mitolojisinde doğa tanrısı : ARTEMİS Yunan mitolojisinde güzel sanatların dokuz perisinden biri : ERATO, FUTERPE, KALLİO Yunan mitolojisinde kavga tanrıçası : ERİS
11101. 11102. 11103. 11104. 11105. 11106. 11107. 11108. 11109. 11110. 11111. 11112. 11113. 11114. 11115. 11116. 11117. 11118. 11119. 11120. 11121. 11122. 11123. 11124. 11125. 11126. 11127. 11128. 11129. 11130. 11131. 11132. 11133. 11134. 11135. 11136. 11137. 11138. 11139. 11140. 11141. 11142. 11143. 11144. 11145. 11146. 11147. 11148. 11149. 11150. 11151. 11152. 11153. 11154. 11155. 11156. 11157. 11158. 11159. 11160.
Yunan mitolojisinde kır tanrısı : PAN Yunan mitolojisinde müzikçi ozan : ORFE Yunan Mitolojisinde öfke tanrıçası : LEMESİS Yunan mitolojisinde tutku tanrıçası : ATE Yunan Mitolojisinde Zeus’un karısı : HERA Yunan mitolojisinde, çobanların tanrısı : PAN Yunan mitolojisine göre uçmayı başaran ilk insan : İKAROS Yunan rakısı : UTA, UZO Yunan Savaş tanrıçası : EOS Yunanca : ELENİKA Yunanca “birlişme” anlamında kullanılan bir kelime : ENOSİS Yunanca’da son harf : OMAGA Yunanca’nın 5.ci harfi : EPSİLON Yunanistan sınırları içerisinde bulunan, eskiden Türklerin yoğun olarak yaşadıkları Yunanistan’da bir spor kulübü : AEK Yunanistan’ın Başkenti : ATİNA Yunanistan’ın para birimi : DRAHMİ Yunanistan’ın uluslar arası plaka işareti : GR Yunanlılara verilen ad : ELEN Yunanlılara verilen bir başka ad : ELEN Yurdumuzda bir akarsu : ARAS Yurdumuzda bir baraj : KEBAN Yurdumuzda bir göl : ABANT, ULUBAT Yurdumuzun Asya’da kalan parçası : ANADOLU Yurt : VATAN Yurtaş : VATANDAŞ Yurtıcı bir kuş : ATMACA Yurtlandırma : İSKAN Yurtluk : MALİKANE Yuvak : MERDANE Yuvarlak şişkin ekmek : SOMUN Yuvarlak tepeli, sert kenarlı erkek şapkası : MELON Yuvarlak yüzlü gürbüz çocuk : APALAK Yuvarsı kemer : DOM Yüce : ALİ, ULU Yüce, ünlü : ŞAMİ Yücelme : İTİLA Yük : AĞIRLIK Yük gemisi : ŞİLEP Yük hayvanı katarı : KERVAN Yük kaldırmakta kullanılan bocurgatlı basit cihaz : ÜÇAYAK Yük taşıma gemisi : ŞİLEP Yük taşıyarak geçimini sağlayan kimse : HAMAL Yük teknesi : MAVNA Yük, balya : DENK Yük, posta taşıma şirketi : KARGO Yükçü : HAMAL Yüksek bir makama sunulan mektup ya da dilekçe : ARİZA Yüksek bir yerden bakılınca göz önüne serilen geniş görünüş : PANAROMA Yüksek dereceli devlet erkanı tarafından padişaha verilen hediyeler : RİKABİYE Yüksek karakterli, haysiyetli, cömert, iyiliksever : ALİCENAP Yüksek okul : AKADEMİ Yüksek Öğretim Kurulu (kısaca) : YÖK Yüksek ses : AVAZ Yüksek sesle bağırma, haykırma : NARA Yüksek sosyete yaşamını seven : MONDEN Yüksek ve alçaktan mermi atabilen, top ve havanların bazı özelliklerine sahip kısa Yüksek ve çevresi açık yer, havadar : YELEKEN Yüksek, yüce : ALİ Yükseköğrenim kuruluşlarında öğretim üyeliğinin ilk basamağı : ASİSTAN
11161. 11162. 11163. 11164. 11165. 11166. 11167. 11168. 11169. 11170. 11171. 11172. 11173. 11174. 11175. 11176. 11177. 11178. 11179. 11180. 11181. 11182. 11183. 11184. 11185. 11186. 11187. 11188. 11189. 11190. 11191. 11192. 11193. 11194. 11195. 11196. 11197. 11198. 11199. 11200. 11201. 11202. 11203. 11204. 11205. 11206. 11207. 11208. 11209. 11210. 11211. 11212. 11213. 11214. 11215. 11216. 11217. 11218. 11219. 11220.
Yükselme, yücelme : İTİLA, TEALİ Yükselti : RAKIM Yün eğirtmeci : ÖREKE Yün örgüsü türü : HARAŞO Yün örme kumaş : TRİKO Yün, pamuk gibi ipliklerden düğümlerle oluşmuş ağ : FİLE Yünden dokunan kalın yaygı : HALI Yünden dövülerek yapılan kalın ve kaba kumaş : ABA Yüreğin altındaki bölge : CANEVİ Yürek : KALP Yürek atışlarındaki düzensizlik ve eşitsizlik : ARİTMİ Yürek gücü, moral : MANEVİYAT Yüreklendirmeye yarayan, İspanyolca sözcük : OLE Yürekli, cesur : KORKUSUZ Yürekten inanma : İMAN Yürüme uzvumuz : AYAK Yürürlükte olan, geçerli : MERİ Yürüyerek : YAYAN Yürüyerek giden : YAYA Yüz – Üç yüz km. yüksekler arasındaki hava yukarı katmanı : TERMOSFER Yüz : ÇEHRE, RU, SİMA, SURAT Yüz güzelliği : CEMAL Yüz hatlarının toplu görünüşü; yüz, çehre, beniz : SİMA Yüz kalıbı : MASK Yüz kızartıcı olay, skandal : REZALET Yüz metre kare tutarındaki yüzey ölçüsü birimi : AR Yüz örtüsü : PEÇE Yüz örtüsü, peçe : NİKAP Yüz rengi, yüz, çehre : BENİZ Yüz, çehre : SİMA, SURAT Yüz, kol, el hareketleriyle düşünceyi anlatma sanatı : MİMİK Yüzde çıkan kıllar : SAKAL Yüzdelik pay listesi : KOTA Yüze sürülen pembe boya : AL, ALLIK Yüzeyi ışığa karşı duyarlı bir madde ile kaplı kâğıt üzerine, kalıptan çekilmiş res Yüzgeçlerindeki dikenler zehirli olan, eti makbul bir balık : LİPSOS Yüzme havuzu : PİSİN Yüzük taşı yapımında kullanılan değerli bir taş : AKİK Yüzün rengi : BENİZ, BET, NEVİR Yüzün yan kısımlarından her biri : YANAK Yüzünde sakal çıkmayan : KÖSE Yüzyıl (kısaca) : YY Yüzyıl, çağ : ASIR Yüzyıllık : ASIRLIK Zabıt : TUTANAK Zabit . SUBAY Zabitan : SUBAYLAR Zade : OĞUL Zadegan : SOYLULAR Zagor’un arkadaşı : ÇİÇO Zahmet, sıkıntı : ÇİLE Zaire’nin Başkenti : KİNSHASA Zaire’nin para birimi : ZAİRE Zait : ARTI Zakir : ZİKREDEN Zalim : ACIMASIZ Zalime yakışır biçimde, acımasızca : ZALİMANE Zam : ARTIRMA Zaman : SAAT, SÜRE, VAKİT Zaman aşımı : MÜHURU ZAMAN
11221. 11222. 11223. 11224. 11225. 11226. 11227. 11228. 11229. 11230. 11231. 11232. 11233. 11234. 11235. 11236. 11237. 11238. 11239. 11240. 11241. 11242. 11243. 11244. 11245. 11246. 11247. 11248. 11249. 11250. 11251. 11252. 11253. 11254. 11255. 11256. 11257. 11258. 11259. 11260. 11261. 11262. 11263. 11264. 11265. 11266. 11267. 11268. 11269. 11270. 11271. 11272. 11273. 11274. 11275. 11276. 11277. 11278. 11279. 11280.
Zaman birimi : DAKİKA Zaman, çağ : DEM Zaman, zaman : ARASIRA Zamanı gösterir : SAAT Zamanı kullanmakta çok dikkatli olan, her şeyi zamanında yapmaya özen gösteren : DA Zamanı yıllara, aylara ve günlere ayırma yöntemi : TAKVİM Zambakgillerden bir bitki : ADASOĞANI Zambakgillerden, güzel çiçekli ve zehirli bir bitki : AKÇÖPLEME Zambiya’nın Başkenti : LUSAKA Zambiya’nın para birimi : KIVAÇA Zamir : ADIL Zan : SANI Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse : ÇIRAK Zarar : ZİYAN Zarara uğrama tehlikesi : RİSK, RİZİKO Zararlı : MUZIR Zararlı alışkanlık : KUMAR Zarf : BELİRTEÇ Zarif, güzel, latif : NAZİK Zaruret : İHTİYAÇ Zat : KİŞİ Zatürree : BATAR Zaviye : AÇI Zayıf : ACİZ, ARIK, CILIZ, ENEZE, GÜÇSÜZ, SISKA Zayıf kimse : SISKA Zayıf, cılız : ARIK Zayıf, uzun boylu kimse : KİKİRİK Zayıflık, güçsüzlük : ZAFİYET Zayi : KAYIP, YİTİK Zeamet . TIMAR Zebercet taşı : OLİVİN Zehir : AĞI, SEM Zehirlemek : AĞILAMAK Zehirli : AĞILI Zehirli örümcek : BÖ Zehirsiz iri bir yılan türü : PİTON Zehirsiz, çok iri, güçlü bir yılan : BOA Zeka : ANLAK Zeki ve yaramaz çocuk : AFACAN Zelzele : DEPREM Zem : YERME Zemberek : YAY Zemin : TABAN, YER Zen : KADIN Zenci : SİYAHİ Zengin erki, plutokrasi : .EYERKİ Zer : ALTIN Zerdüşt dininde Ahura Mazda’nın oğlu olan ateş tanrısı : ATAR Zevce : EŞ, REFİKA Zevcelik : KARILIK Zevk : BEĞENİ, GUSTO Zevk alma : HAZ Zevk, gusto : BEĞENİ Zeybek : EFE Zeybek türü bir oyun : TEKEZORTLATMASI Zeyreklik : ANLAK Zeytingillerden, çiçekleri güzel kokulu bir ağaççık : YASEMİN Zeytinin sıkıldıktan sonra yağ bakımından zenginliğini yitirmeyen küspesi : PİRİNA Zeytinyağlı kuru fasülye : PİLAKİ Zıpır : DELİŞMEN
11281. 11282. 11283. 11284. 11285. 11286. 11287. 11288. 11289. 11290. 11291. 11292. 11293. 11294. 11295. 11296. 11297. 11298. 11299. 11300. 11301. 11302. 11303. 11304. 11305. 11306. 11307. 11308. 11309. 11310. 11311. 11312. 11313. 11314. 11315. 11316. 11317. 11318.
Zırh, silah : CEBE Zırhlı başlık : KASK, MİĞFER Zırhlı, motorlu savaş taşıtı : TANK Zıt : AKSİ, KARŞIT, TEZAT Zifaf : GERDEK Zihin : AN Zihince ve bedence ortaya konan çaba, emek : EFOR Zihinde canlandırma : HAYAL Zikreden : ZAKİR Zillete uğramış, hor, hakir : ZELİL Zilyet : ELMEN Zimbabve’nin Başkenti : HARARE Zimbabve’nin para birimi : DOLAR Zinde : DİNÇ Ziraat : TARIM Zirve, Şahika : DORUK Ziya, nur : IŞIK Ziyafet : ŞÖLEN, TOY Ziyan : ZARAR ZN simgeli element : ÇİNKO Zola romanı : NANA Zonguldak yöresinde oynanan bir tür halk oyunu : AMANİ Zonguldak’ın İlçeleri : ALAPLI, ÇAYCUMA, DEVREK, EFLANİ, EREĞLİ, GÖKÇEBEY, KARABÜK, Zoolojede “Verpertilo” olarak tanımlanan uçan memeli hayvan : YARASA Zoolojide soluk borusu : TRAKE Zor olmayan : KOLAY Zoralım : MÜSADERE Zorba : DEREBEYİ Zorbalık, hükmetme : TAHAKKÜR Zorla alınan para : HARAÇ Zorlayan, zorlayıcı : CEBRİ ZR simgeli element : ZİRKONYUM Zulümler, kıyımlar : MEZALİM Zümre : GRUP, ULAM Züppe : SNOP Zürafagillerden bir hayvan : OKAPİ Zürriyet : DÖL, NESİL Zürriyet, nesil : DÖL